Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1159)
Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve
Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1148)
Not: Tasarı; Başkanlıkça, Adalet ve Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe komisyonlarına havale
edilmiştir.
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
28/11/2005 |
|
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-1083/5248 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 26/09/2005 tarihinde
kararlaştırılan “Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Etkili bir konut
finansman sistemi, hem bireylerin konut ihtiyacının karşılanması hem de inşaat
ve finans sektörleri ile bunlarla ilişkili sektörlerin sağlıklı gelişimi açısından
kilit öneme sahiptir. Konut finansmanı sorununun çağdaş finansal yöntemlerle
çözümü, konut sahipliğinin artırılmasının getirdiği olumlu sosyal etkilerin
yanı sıra, ekonomik kalkınmaya ve planlı kentleşmeye de olumlu etkilerde
bulunacaktır.
Ülkemizde kaçak
yapılaşma, niteliksiz konut üretimi, plansız kentleşme, kayıt dışılık,
kiraların yüksekliği gibi konular gayrimenkul sektörü ile ilgili olarak yaşanan
önemli sorunlardır. Ülkemizde mevcut konut stokunun yarısından fazlası
ruhsatsız konutlardan oluşmaktadır. Süregelen iç göçler sonucunda büyük
şehirlerde kaçak yapılaşma ve plansız kentleşme önemli bir sorun haline
gelmiştir. Konutların çoğunluğunun kaçak olmasının yanı sıra yaklaşık yüzde
kırkının tadilat ve tamire ihtiyacı bulunmaktadır. Özellikle deprem
tehlikesinin getirdiği riskler dikkate alındığında, zayıf durumdaki konutların
güçlendirilmesi önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer yandan kişilerin
konut sahibi olabilmeleri için kullandıkları finansman kaynakları
incelendiğinde, ülkemizde toplam konutların ancak yüzde üçünün kurumsal
finansman yöntemleri ile finanse edildiği, bunun dışında konut sahibi olmak
isteyen kişilerin ya kendi kaynaklarıyla ya da yakınlardan ödünç almak gibi
kurumsal olmayan finansman yöntemleriyle konut alımlarını finanse ettikleri
görülmektedir. Ülkemizde bankaların kullandırdıkları konut kredilerinin gayri
safi milli hasılamıza oranı sıfıra yakınken, bu oran Latin Amerika ülkelerinde
yüzde dört ila yüzde oniki, Orta Doğu ülkelerinde yüzde bir ila yüzde yirmiiki
ve Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerinde yüzde iki ila yüzde ellidokuz arasında
değişmekte olup, Amerika Birleşik Devletlerinde yüzde elliüç, Avrupa Birliği
üyesi ülkeler ortalamasında ise yüzde kırküçtür.
Ülkemizde banka konut
kredilerinin vadeleri yirmi yıla kadar uzamakla birlikte, yıllık bileşik
maliyetleri yüksek oranlara ulaşabilmekte, konut kredisi kullananlar çok yüksek
oranda reel faiz ödemek zorunda kalmaktadır. Nitekim, konut kredilerinin
hacminin diğer ülkelere göre son derece düşük olmasının nedeni, vadelerin kısa
ve geri ödeme taksitlerinin yüksek olmasının yanı sıra, bu derece yüksek reel
faizin ancak üst gelir gruplarınca karşılanabilmesi ve konut kredilerinin orta
ve alt düzey gelir grubunun ödeme gücüne hitap edememesidir. Öte yandan gerek
yurt içinde gerekse yurt dışında, konut kredisi kullanan kişilere, mevcut
durumda ulaşabildiklerinden daha düşük faiz oranları ile ve daha uzun vadelerde
kaynak sağlayabilecek tasarruf sahipleri mevcuttur. Tüm dünyada büyük miktarda
tasarruflar, sermaye piyasaları aracılığıyla konut sahibi olmak isteyen
kişilere aktarılmaktadır. Ancak, ülkemizde tasarruf sahipleri ile konut kredisi
kullanıcılarını eşleştirebilecek bir konut finansmanı sisteminin bulunmaması,
ülkemizle benzer ekonomik koşullara sahip diğer gelişmekte olan ülkelerin dahi
ulaşabildikleri uluslararası fonların, ülkemiz konut alıcılarına
ulaştırılmasını engellemektedir.
Ülkemizde oluşturulacak
konut finansman sistemi tasarruf sahipleri ile konut alıcıları arasında köprü
vazifesi görerek, konut alıcılarının daha yaygın bir şekilde ve daha uygun
koşullarla borçlanabilmesini sağlayacaktır. Bu temel fonksiyonunun yanı sıra,
geliştirilecek konut finansman sistemi gayrimenkul sektörü ile ilgili olarak
yaşanan ve yukarıda sıralanan sorunların çözümüne yardımcı olacak, finansal
piyasaların gelişmesini ve inşaat sektörünün canlanmasını sağlayarak, ekonomik
kalkınmaya katkıda bulunacaktır.
Konut finansman
sisteminin hayata geçmesi ile birlikte konut talebinde oluşacak artış ile
inşaat sektöründe ve ilgili sektörlerde canlanma yaşanması beklenmektedir.
İnşaat sektörü ve bağlı sektörler canlanırken, aynı zamanda bu sektörlerde
gerçekleşen kayıt dışılığın önüne geçilmesine de yardımcı olacaktır. Finans
kurumlarının kaydı altında gerçekleşecek konut alımları, arz tarafını oluşturan
inşaat şirketlerini ve müteahhitleri de kayıtlı bir şekilde faaliyet göstermeye
zorlayabilecektir.
Diğer yandan, bu sistemle
finansmanı sağlanacak konutlara yönelik, ipotek finansmanı kuruluşları
tarafından getirilecek standartlar kaçak yapılaşmayı ve niteliksiz konut
üretimini azaltması beklenmektedir. Bu sistemden faydalanan kişilerin
taleplerini karşılamak isteyen konut üreticileri, belirlenecek standartlara
uygun konutlar üretmek zorunda kalacaktır.
Ayrıca, kurulacak konut finansman
sistemi ile birlikte, ipotek finansmanı kuruluşları, konut finansmanı
kuruluşları ve konut finansmanı fonları tarafından ihraç edilecek sermaye
piyasası araçları, yatırımcılar için alternatif yatırım araçları olacak ve
piyasanın genişlemesine ve derinleşmesine katkıda bulunacaktır. Sermaye
piyasamızda mevcut durumda özel sektör borçlanma senedi ihraç edilmemekte,
ihraç edilen ve borsalarda işlem gören devlet iç borçlanma senetlerinin
vadeleri ise ancak bir senenin biraz üzerine çıkabilmektedir. Daha uzun vadeli
bir sermaye piyasası aracının bulunmaması, finansal işlemleri bu vadelerle
kısıtlamakta, daha uzun vadelere yönelik beklenti oluşturmak ve fiyatlama
yapmak mümkün olamamaktadır. Kurulacak konut finansmanı sistemi çerçevesinde
ihraç edilecek sermaye piyasası araçlarının vadeleri, kişilerin kullandıkları
konut kredilerinin vadelerine paralel bir şekilde oluşacak olup, sistemin
gelişmesi ile birlikte yurt dışındaki örneklere benzer bir şekilde, ülkemizin
ekonomik gelişme düzeyine bağlı olarak, yirmi ila otuz yıla uzayan vadelere
ulaşılması söz konusu olabilecektir. Uzun vadeli ipotekli sermaye piyasası
araçlarının piyasamızda işlem görmesi, piyasa aktörlerinin uzun vadelerde
önlerini görebilmelerini ve riskleri ölçebilmelerini sağlayacaktır. Piyasanın
bu şekilde gelişmesi, vadeli işlem piyasalarının canlanmasından, emeklilik
fonlarının ihtiyaç duydukları uzun vadeli yatırım araçlarına ulaşabilmelerine
kadar geniş bir yelpazede olumlu etkilerini gösterecektir.
Etkili bir konut
finansman sisteminin oluşturulabilmesi çok farklı alanlarda uyumlu bir çalışma
yapılmasını gerektirmektedir. Konut finansman sistemini, temel olarak tasarruf
sahiplerinden sağlanan kaynakların konut alıcılarına aktarılmasını sağlayacak
bir mekanizma olarak ifade etmek mümkün olmakla beraber, bu mekanizmanın
sağlıklı bir şekilde çalışması, başta makroekonomik koşulların belirli bir
istikrar arz etmesi olmak üzere, tapu kayıtlarının güvenilir ve kolay
erişilebilir olması, ipoteklerin hızlı bir şekilde tesis edilebilmesi, gayrimenkullerin
değer tespitinin doğru yapılması, borç geri ödemelerinin aksaması durumunda
takip prosedürünün çabuk sonuçlanması, konut finansmanı alacaklarının menkul
kıymetleştirilmesini sağlayacak sermaye piyasası kurumlarının ve araçlarının
bulunması, tüketiciye kaynak sağlanmasından ilgili alacakların menkul
kıymetleştirilmesine kadar olan süreçteki işlem maliyetlerinin düşürülmesi gibi
ön koşulların yerine getirilmesine bağlıdır. Ancak bu ön koşulların tamamı
sağlansa dahi, çoğu zaman sistemi tetikleyecek ve belirli bir noktaya taşıyacak
şekilde kamunun müdahalesi gerekebilmektedir.
Yukarıda ifade edildiği
üzere, ekonomik istikrar konut finansman sistemlerinin başarılı olması için en
temel ön koşuldur. Ancak burada ekonomik istikrar ile ifade edilen; enflasyon
oranı, işsizlik düzeyi, reel faiz oranı gibi makroekonomik değişkenlerin
mutlaka gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesi değildir. Bu değişkenlerin belirli
bir düzeye gelmeleri önemli olmakla beraber, kritik olan bu düzeyin istikrarlı
bir şekilde korunabilmesi ve iyileştirilebilmesidir. Nitekim, enflasyon ve reel
faiz oranları gelişmiş ülkelerin oldukça üzerinde olan gelişmekte olan
ekonomilerde, başarılı konut finansman sistemlerinin kurulabildiği ve
geliştirilebildiği örnekler mevcuttur. Bu çerçevede son dönemlerde ülkemiz
ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelerle birlikte, konut finansman sisteminin
başarılı olması için gereken istikrar yakalanmış olup, her geçen gün iyileşen
koşullar sistemin hayata geçmesini daha da kolaylaştıracaktır. Diğer yandan, bu
sistemin hayata geçmesinin bizzat kendisi, yukarıda ifade edildiği üzere
ekonomik kalkınmaya ve istikrar ortamına katkıda bulunacaktır.
Bu Kanun ile kurumsal bir
konut finansman sistemi oluşturulması ve sistemin başarılı olabilmesi açısından
gerekli ön koşulların yerine getirilebilmesi amacıyla, 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanunu, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun ve çeşitli vergi kanunlarında değişiklikler
yapılmaktadır. Bu değişiklikler ile yukarıda sayılan ön koşulların yerine
getirilmesi sağlanmış, aynı zamanda ipotek finansman kuruluşları
tanımlanmıştır.
İcra ve İflas Kanununda
yapılan değişikliklerin temel amacı, ipotek teminatlı olarak konut finansmanı
amacıyla kişilere sağlanan kaynakların geri ödenmemesi durumunda, söz konusu
ipoteklerin paraya çevrilme süresinin kısaltılmasıdır. Ülkemizde icra
dairelerinin ve ilgili mahkemelerin yoğun bir iş yükü bulunması ve icra
prosedüründe borçlulara tanınan bazı hakların kötüye kullanılması, ipoteklerin
paraya çevrilmesi sürecini zorlaştırmakta ve gelişmiş ülkelerde 2-3 ayda biten
bu süreç, ülkemizde 2-3 yıla kadar uzayabilmektedir. İcra prosedürünün yavaş
çalışması, tüketicilere konut finansmanı sağlayan kuruluşları daha temkinli
davranmaya itmekte ve piyasanın gelişimini engellemektedir. Ayrıca, ipotekle
temin edilmiş alacaklara dayalı sermaye piyasası araçlarının yatırımcılardan
yeterli talep görebilmesi için, teminat niteliği taşıyan ipoteklerin hızlı bir
şekilde paraya çevrilebilmesi gerekmektedir. Teminat niteliği taşıyan
ipoteklerin paraya çevrilmesinin uzun sürmesi durumunda, yatırımcıların bu
sermaye piyasası araçlarına ilgi göstermesini ve sistemin başarılı bir şekilde
çalışmasını beklemek mümkün değildir.
İpoteklerin paraya
çevrilmesi sürecinin hızlandırılması, doğal olarak ipotekli konutun sahibi
durumundaki borçluların, geri ödemeleri aksatmaları halinde yaşayacakları
sıkıntıları artıracaktır. Ancak mevcut durumda konut kredilerinin geri ödenmeme
oranı çok düşük bir oran olup, sistemin hayata geçip yaygınlaşması halinde
dahi, geri ödenmeme oranlarının düşük olacağı tahmin edilmektedir. Bu
çerçevede, bu Kanunla İcra ve İflas Kanununda yapılan değişiklikler sistemin
hayata geçmesine büyük bir katkı yapmakla birlikte, ipoteğin paraya
çevrilmesinin hızlandırılması nedeniyle sıkıntı yaşayabilecek borçluların,
sistemden fayda sağlayacak toplam kitle içerisinde küçük bir yer tutması
beklenmektedir. Ayrıca, geri ödeme sıkıntısı yaşayan borçluların, takip
sürecinin başlaması öncesinde ilgili kurumlarla anlaşması, borçlarını yeniden
yapılandırması ve mali durumlarına uygun bir şekilde geri ödeme planlarını
değiştirmesi mümkündür. İcra ve İflas Kanununda yapılan değişikliklerle
birtakım kolaylıklar sağlanmasına karşın, takip sürecine gitmek yerine bu tür
anlaşmalarla uzlaşma sağlanması alacaklıların avantajlarına olacağından,
alacaklılar takibe gitmeyi son seçenek olarak görmeye devam edeceklerdir. Diğer
yandan, İcra ve İflas Kanununda yapılan değişiklikler sadece konut
finansmanından kaynaklanan alacakların takibi ile sınırlanmıştır. Konut
finansmanı ve konut finansmanı kurumları tanımları ise, Sermaye Piyasası
Kanununda yapılmış ve bu tanımlarla sistemin bankalar ve ilgili düzenleyici
kuruluş tarafından uygun görülen finansal kiralama şirketleri ile finansman şirketlerini
kapsaması sağlanmıştır.
Bu Kanunla ipotek
finansmanı kuruluşları, sermaye piyasası kurumu olarak tanımlanmış, faaliyet
konuları sayılmış ve bu kuruluşlarla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kuruluna
detaylı düzenlemeler yapma yetkisi verilmiştir. İpotek finansmanı kuruluşları
ve konut finansmanı kuruluşları, konut finansmanından kaynaklanan alacaklara
dayalı sermaye piyasası araçlarını yatırımcılara arz edebilecektir.
Bu amaçla, ipotekle
teminat altına alınmış alacaklara dayalı olarak ihraç edilecek tüm sermaye
piyasası araçları ipotekli sermaye piyasası araçları olarak adlandırılmıştır.
İpotekli sermaye piyasası araçları; ipotek teminatlı menkul kıymetler, ipoteğe
dayalı menkul kıymetler, ipotek finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen
hisse senedi dışındaki sermaye piyasası araçları ve konut finansmanından
kaynaklanan alacaklara dayalı olarak veya bu alacakların teminatı altında ihraç
edilen diğer sermaye piyasası araçlarıdır.
Konut finansmanına
yönelik bir menkul kıymetleştirme aracı olarak, özellikle Kıta Avrupasında
kullanılan ve "covered bond" olarak adlandırılan varlık teminatlı ve
ipotek teminatlı menkul kıymetler düzenlenmiştir. Son yıllarda sadece konut
finansmanının gelişmiş olduğu ülkelerde değil, kurumsal bir konut finansman
sistemi kurma çabasında olan gelişmekte olan ülkelerde de bu araç kullanılmaya
başlanmıştır. Ülke düzenlemelerinin birbirleriyle uyumlu olmasının ve konunun
ülke mevzuatlarında alt düzenlemeler yerine, kanunlarda ayrıntılı olarak
düzenlenmesinin, ipotek teminatlı menkul kıymetlerin uluslararası sermaye
piyasalarında satış başarısında etkili olduğu gözlemlenmektedir. Bu aracın en
önemli özelliği fon yapısından farklı olarak, menkul kıymetleştirilen
varlıkların ihraççının bilançosu içinde kalması ve kredi riskine karşılık
ihraççının garanti vermesidir.
Ayrıca, Sermaye Piyasası
Kanununa eklenen maddeler ile varlık finansmanı fonları ve konut finansmanı
fonları tanımlanmıştır. Konut finansmanı fonları konut alacaklarının menkul
kıymetleştirilmesi amacıyla oluşturulmuş, yurt dışında "special purpose
vehicle" olarak adlandırılan özel yapılara karşılık gelecek şekilde
düzenlenmiştir. Konut finansmanı fonu kapsamı dışında kalan diğer alacaklarla
ilgili bir menkul kıymetleştirme aracına da ihtiyaç duyulmuş ve bu alacakların
menkul kıymetleştirilmesine imkân vermek amacıyla genel nitelikli menkul
kıymetleştirme aracı olarak varlık finansman fonları düzenlenmiştir.
Vergi kanunlarında
yapılan değişikliklerle sistemin tümü üzerindeki maliyetlerin azaltılması
amaçlanmıştır. Tasarruf sahiplerinden sağlanan kaynakların konut alıcılarına
aktarılmasına kadar olan aşamalarda ortaya çıkabilecek her bir maliyet unsuru,
tasarruf sahiplerinden sağlanan kaynağın maliyetine eklenecek ve konut alıcısı
tarafından karşılanmak zorunda kalacaktır. Bu Kanun ile vergi kanunlarında
yapılan değişikliklerle; sistemin işleyişinin gerektirdiği faaliyetlerin
yürütülmesi sırasında ortaya ek vergiler çıkması önlenmektedir. Vergi
kanunlarında sistemin işleyişinin gerektirdiği faaliyetlerin yürütülmesi sırasında
getirilmiş olan teşviklerin önemli bir vergi kaybına yol açmayacağı
düşünülmektedir. Zira burada bahsedilen faaliyetler, ipotek finansmanı
kuruluşlarının konut finansmanı kaynağı sağlamasına ve sermaye piyasası
araçları ihracına yönelik olup, halihazırda bu tür bir kuruluş ve faaliyet
olmadığından mevcut bir vergi kaynağından vazgeçilmesi söz konusu değildir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1 - İnşaat ve finans sektörleri ile bunlarla ilgili
sektörlerin gelişimine ve bireylerin konut ihtiyacının karşılanmasına hizmet
eden konut finansman sistemine işlerlik kazandırılabilmesini teminen, kredi,
finansal kiralama ve benzeri finansal işlemlere esas ipotekle temin edilmiş
alacakların takibinde süreci kısaltmak ve alacaklının alacağını tahsil
edebilmesini kolaylaştırmak amacıyla, İcra ve İflas Kanununun, rehinle temin
edilmiş bir alacağın öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
edilebileceğini öngören genel kuralına istisna getirilerek, alacaklıya ipotekle
temin edilmiş alacağın takibinde haciz yoluna başvurabilme seçeneği de
sunulmuştur. Alacağın sahibi yalnızca haciz yoluyla takip yapabileceği gibi, bu
yolun seçilmesi halinde varsa kalan alacak için rehnin paraya çevrilmesi yoluna
da başvurabilecektir.
Madde 2 - Konut
finansman sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi, alacakların takip
sürecinin hızlı ve sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesini gerektirmektedir. Bu
süreçte hak sahiplerinin haklarının doğru ve süratli olarak belirlenebilmesi
açısından, kıymet takdiri yapan kişi ve kurumların taşımaları gereken
nitelikler ile çalışma usul ve esaslarının sağlam kurallara bağlanması
zorunludur.
Sermaye piyasası
mevzuatında gayrimenkul değerleme faaliyetinin kimler tarafından
yürütülebileceği ve bu kişilerin taşıması gereken nitelikler, değerleme faaliyetini
yürüten kişi ve kurumların çalışma esasları, raporlama standartları ve
değerleme ilkeleri belirlenerek, bu esaslara aykırılıkların yaptırımları
düzenlenmiştir. Ayrıca, değerleme hizmeti verebilecek kurumlar, Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından listeye alınmakta ve yine Sermaye Piyasası Kurulu
tarafından bu faaliyeti yürütebilecek değerleme uzmanları, sınava tabi
tutularak lisans verilmekte ve bu kişilerin sicilleri tutulmaktadır. Kanun
hükmünde belirtilen kıymet takdirlerinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından
listeye alınmış kurumlar veya Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemelerine göre
lisans almış kişiler tarafından yapılması hizmetin kalitesini artıracağı gibi,
kıymet takdirine itirazları azaltacak ve takip sürecinin kısalmasına katkıda
bulunarak konut finansman sistemine olan güveni artıracaktır.
Madde hükmü çerçevesinde,
bu görev, değerleme kurumlarına verilebileceği gibi, herhangi bir kuruma bağlı
olmayan değerleme uzmanlarına da verilebilecektir.
Madde 3 - İcra ve İflas Kanununun 128 inci maddesi
çerçevesinde yaptırılan kıymet takdirine ilişkin olarak, icra mahkemesine
yapılan şikâyet üzerine icra mahkemesinin yeniden bilirkişi incelemesi
yaptırılmasına karar vermesi halinde, söz konusu incelemenin Sermaye Piyasası
Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki
verilmiş kişi veya kurumlara yaptırılması gerekmektedir.
Madde hükmü çerçevesinde
bu görev değerleme kurumlarına verilebileceği gibi, herhangi bir kuruma bağlı
olmayan değerleme uzmanlarına da verilebilecektir.
Kanun hükmünde belirtilen
bilirkişi incelemesinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından listeye alınmış
kurumlar veya Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemelerine göre lisans almış kişiler
tarafından yapılması, hizmetin kalitesini artıracağı gibi takip sürecinin kısalmasına
katkıda bulunarak konut finansman sistemine olan güveni artıracaktır.
Madde 4 - Ülkemiz koşullarında ipoteğin
paraya çevrilmesi sürecinde, taşınmazın satışına ilişkin ihalenin feshi
talepleri, bu taleplerin görüşüldüğü mahkeme sürecinin uzun olması nedeniyle
ipoteklerin paraya çevrilme sürecini uzatmakta ve alacaklıların zarara
uğramasına neden olmaktadır. Bu nedenle, ihalenin feshi taleplerinde geçerli
olan para cezası oranı artırılarak, bu tür taleplerin kötü niyetli olarak
kullanılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır.
Madde 5 - Konut finansmanı amacıyla kredi, finansal
kiralama ve benzeri finansal işlemlere esas ipotekle temin edilmiş alacakların
tahsilatının hızlandırılabilmesi amacıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi sürecinde
icranın geri bırakılması hakkındaki talebin reddine ilişkin tetkik mercii
kararını temyiz eden borçlunun, satışı durdurabilmesi için yatırması gereken
teminat oranı takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinden, yüzde kırkı
nispetine artırılmıştır. Bu suretle, bu tür taleplerin kötü niyetli olarak
kullanılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır.
Temyiz talebinin
reddedilmesi durumunda, merhunun takdir edilen ve kesinleşen değerinin alacağı
karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, kalan tutar, yatırılan
teminattan karşılanacak, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade
edilecektir.
Madde 6 - İcra ve İflas Kanununda yapılan değişikliklerle
icra prosedüründe taşınmazın satışı aşamasındaki değerlemelerin sermaye
piyasası mevzuatı uyarınca gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki
verilmiş kişi veya kurumlar tarafından yapılması öngörülmektedir. Ancak ülke
genelinde gerekli nitelikleri haiz gayrimenkul değerleme uzmanlarının
yetişmesi, mesleğin örgütlenmesi ve ihtiyaçlara cevap verebilecek düzeye
gelmesi için üç yıllık bir geçiş sürecine ihtiyaç duyulmaktadır. Geçiş süreci
içerisinde, konut finansmanından kaynaklanan alacakların ipoteğin paraya
çevrilmesi yoluyla takibinde ipotekli taşınmaz için kıymet takdirinin veya
bilirkişi incelemesinin, gerekli nitelikleri taşıyarak sermaye piyasası
mevzuatı uyarınca gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki almış kişi ve
kurumların yanı sıra, diğer uzman bilirkişiler tarafından da yapılabilmesine
imkan tanınmıştır.
Madde 7 - Bu maddede, konut finansmanı amaçlı kullanılan
çeşitli menkul kıymetlere 2499 sayılı Kanunun diğer maddelerinde yapılan
atıfları sadeleştirebilmek amacıyla, ilgili menkul kıymetlere ortak bir isim
verilerek tanımlanmıştır.
Madde 8 - Sermaye Piyasası Kanununun değiştirilen 13/A
maddesi ile ipotek teminatlı menkul kıymetler tanımlanmıştır. Bu menkul
kıymetler ihraççının genel yükümlülüğü niteliğinde olan ve ayrıca ihraççının
sahip olduğu ve madde metninde sayılan şartları taşıyan varlıklarla teminat
altına alınmış borçlanma senetleridir. Öyle ki, ihraççıların herhangi bir
nedenle menkul kıymetlerin anapara ve faiz ödemelerini yapamamaları durumunda,
teminat gösterilen varlıklardan elde edilen gelir, menkul kıymet sahiplerinin
haklarının ödenmesinde kullanılacak, kamu alacakları da dahil olmak üzere
ihraççıların diğer alacaklıları herhangi bir şekilde bu varlıkları
haczedemeyecektir.
Menkul kıymetlere teminat
gösterilen varlıkların kesin bir şekilde diğer varlıklardan ayrılabilmesi
amacıyla, bu varlıkların oluşturulan teminat havuzuna kaydedilmesi öngörülmektedir.
Teminat havuzlarının nasıl oluşturulacağı ve varlıkların havuzlara kaydının
nasıl yapılacağı Kurulca düzenlenecektir. İhraççının sahip olduğu varlıklardan
hangilerinin teminat havuzunda yer aldığı konusunda oluşabilecek tereddütleri
ortadan kaldırmak adına, bu kayıtların ihraççının yanı sıra ayrı bir kayıt
kuruluşunda da tutulmasını zorunlu tutmak konusunda Kurula yetki verilmektedir.
Teminat gösterilebilecek varlıklar üç gruba ayrılmıştır.
Birinci grupta konut finansmanından kaynaklanan alacaklar yer almakta olup, 12
nci madde ile Sermaye Piyasası Kanununa eklenen 38/A maddesi uyarınca bu tanım,
yapı kullanma izni alınmış konutlar üzerinde ipotek tesis etmek suretiyle
verilen krediler ile yine bu özellikteki konutların finansal kiralanmasından
doğan kira alacaklarını kapsamaktadır.
İkinci grupta yapı
kullanma izni alınmış diğer gayrimenkuller üzerinde ipotek tesis etmek
suretiyle verilen kredilerden olan alacaklar yer almaktadır. Birinci gruptaki
alacaklar için alacak tutarının konutun değerinin yüzde yetmişbeşine kadar olan
kısmı, ikinci gruptaki alacaklar içinse alacak tutarının gayrimenkulün
değerinin yüzde ellisine kadar olan kısmı teminat değerinin hesaplanmasında
dikkate alınacak, aşan kısım dikkate alınmayacaktır. Ayrıca, Kurul ilgili
konutların veya gayrimenkullerin değerinin Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca
lisans almış kişi ve kurumlarca ve Kurul tarafından belirlenen usul ve esaslara
göre tespit edilmesini zorunlu tutmak hususunda yetkilendirilmiştir.
Üçüncü grupta ise nakit,
devlet iç borçlanma senetleri, hazine kefaletiyle ihraç edilen menkul
kıymetler, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına üye ülkelerin merkezi
yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da bunların kefaletiyle ihraç edilen
menkul kıymetler yer almakta ve Kurula benzer nitelikteki varlıkları da bu
gruba dahil etmek yetkisi verilmektedir.
Teminat gösterilebilecek
tüm varlıklar içerisinde ikinci ve üçüncü gruptaki varlıkların payının ayrı
ayrı yüzde onbeşi aşamayacağı öngörülmektedir. Böylece teminat havuzlarının
önemli bir bölümünün konut finansmanından kaynaklanan alacaklardan oluşması
öngörülmektedir.
Ayrıca, maddede yukarıda
sayılan teminat gösterilebilecek varlıkların finansal risklerden korunması için
sözleşmeler yapılabileceği ve bu durumda, söz konusu sözleşmelerin de teminat
havuzuna dahil olduğu belirtilmektedir.
İhraççının herhangi bir
nedenle menkul kıymetlerden doğan yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde,
bu yükümlülükler teminat havuzunda yer alan varlıklardan elde edilen gelirle
karşılanacağından, menkul kıymetlerin ihracından tamamen itfa edilmesine kadar
geçen süre boyunca teminat havuzlarında menkul kıymet yükümlülüklerini
karşılamaya yetecek kadar varlık bulunması son derece önemlidir. Bu amaçla
maddede çeşitli kriterler sayılmakta ve hatta yüzde iki oranında fazla
teminatlandırma öngörülmektedir. Belirlenen bu kriterlere uyumun ve genel
olarak teminat havuzlarının oluşturulması ve bu havuzlara kaydedilen
varlıkların gerekli nitelikleri taşıyıp taşımadıklarının kontrolü amacıyla
ihraççıların bir teminat sorumlusu belirlemeleri zorunlu tutulmakta ve teminat
sorumlularına görevlerini yapabilmeleri için gereken yetkiler verilmektedir.
Maddede ipotek teminatlı
menkul kıymetler itfa edilinceye kadar, teminat havuzlarında yer alan
varlıkların ihraççılar tarafından başka amaçlarla kullanımı, ihraççıdan olan
alacakları nedeniyle kamu alacakları da dahil olmak üzere üçüncü kişilerce
haczedilmesi, ihtiyati tedbir kararı
verilmesi, veya iflas masasına dahil edilmesi yasaklanmaktadır. Diğer taraftan,
ihraççıların ipotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan yükümlülüklerini
vadesinde yerine getirememesi, yönetiminin kamu kurumlarına devredilmesi,
faaliyet izninin kaldırılması veya iflası halinde, teminat havuzundaki
varlıklardan elde edilen gelir, öncelikle ipotek teminatlı menkul kıymet
sahiplerine ve teminat havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılmış olan sözleşmelerin karşı taraflarına yapılacak ödemelerde
kullanılması öngörülmektedir.
İpotek teminatlı menkul
kıymetlerle ilgili genel hükümler madde metninde düzenlenirken, bu hükümler
çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yapmak konusunda Kurula yetki verilmektedir.
Madde 9 - 8
inci madde ile değiştirilen Sermaye Piyasası Kanununun 13/A maddesinde
düzenlenen ipotek teminatlı menkul kıymetlerde teminat gösterilebilecek varlık
türleri sınırlı olarak belirlenmektedir. Finansal kuruluşların bu kapsama
girmeyen diğer varlıklarını teminat göstererek de menkul kıymet ihraç
edebilmeleri amacıyla 13/B maddesi olarak varlık teminatlı menkul kıymetler
düzenlenmektedir. İpotek teminatlı menkul kıymetler kadar standart olmayan bu
menkul kıymetler için madde metninde asgari unsurlar belirtilmekte, detaylı
düzenlemeler yapma yetkisi ise Kurula bırakılmaktadır.
Madde 10 - Konut alıcılarının, konut finansmanı
kuruluşlarının ve yatırımcıların mağduriyetinin önlenmesi için, konut
finansmanı sisteminin, sağlıklı bir temel üzerine inşa edilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesi birinci fıkrasında
tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde ve konut
finansmanı kuruluşları tarafından tüketicilere kaynak kullandırılması
aşamasında değerleme yapacak kişi ve kurumlara ilişkin şartları belirleme ve bu
şartlara uyan kişi ve kurumları listeler halinde ilan etme yetkisi Sermaye
Piyasası Kuruluna verilmektedir.
Madde 11 - Sermaye Piyasası Kanununda Sermaye Piyasası
Kurulunca kayda alınan sermaye piyasası araçlarının ihraç değerinin binde üçü
tutarında (Bakanlar Kurulunca bu oran azaltılabilmekte olup, mevcut durumda
geçerli olan oran binde ikidir.) kayda alma ücreti alınması öngörülmekle
beraber, bu Kanunla yapılan değişiklik ile ipotekli sermaye piyasası
araçlarının satış değeri üzerinden alınacak kayda alma ücretinin üst sınırı,
konut sahipliğinin sosyal yönü dikkate alınarak ihraç değerinin binde üçü
yerine satış değerinin binde biri olarak belirlenmiştir. Bu üst sınır dahilinde
geçerli olacak oranın belirlenmesi, bu oranın hesaplanması ve ödenmesine
ilişkin usul ve esasların Sermaye Piyasası Kurulunca düzenlenmesi
öngörülmüştür.
Madde 12 - Bu madde ile 2499 sayılı Kanuna üç madde
eklenmektedir. 38/A maddesi ile; İcra ve İflas Kanunu, Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun ve çeşitli vergi kanunlarına referans olacak şekilde konut
finansmanı tanımı yapılmaktadır. Tanımda dört farklı unsur yer almaktadır.
Birinci unsur konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılmasıdır.
Böylece konut finansmanı kuruluşlarının tamamlanmış konutların satın alınması
için verdikleri kredilerin yanı sıra, henüz proje halinde olan tamamlanmamış
konutların alımı için verdikleri krediler de tanım kapsamına dahil olmaktadır.
İkinci unsur konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanmasıdır.
Böylece alternatif bir finansman yöntemi olan finansal kiralama uygulamaları da
konut finansmanı tanımına dahil edilmiş olmaktadır. Üçüncü unsur olan
"sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi
kullandırılması" ise halihazırda konut sahibi olan kişilerin, bu
konutlarını teminat göstererek kullandıkları kredileri kapsamaktadır. Yurt
dışında "home equity loan" olarak isimlendirilen bu tür kredilerin de
tanıma dahil edilmesi, ekonomik değeri yüksek olan gayrimenkullerimize hareket
kabiliyeti sağlayarak bu değerleri ekonomimize kazandıracaktır.
Konut finansmanı
tanımındaki dördüncü unsur ise diğer unsurları taşıyan kredilerin yeniden
finansmanı amacıyla kullanılan kredilerin de konut finansmanı tanımına dahil
edilmesidir. Tüketicilerin mevcut kredilerini erken ödeyerek kapatmak amacıyla
yeni bir kredi kullanmaları mümkün olup, kapatılan kredi konut finansmanı
kapsamına giren bir kredi ise, yeni açılan kredi de bir konut finansmanı işlemi
olarak kabul edilmektedir. Ayrıca konut finansmanı kapsamına giren kredilerin
birden fazla kere yeniden finansmanı mümkün olup, yeniden finansman amacıyla
alınan her kredi, maddede yapılan tanım kapsamında bir konut finansmanı işlemi
olarak kabul edilmektedir.
Konut finansmanı
işlemlerinde çeşitli sigortalara ihtiyaç duyulabilmekte olup, bu amaçla
yapılacak sigorta poliçelerinde Hazine Müsteşarlığının düzenlemelerine uyulması
öngörülmektedir. Diğer yandan konut finansmanı kredilerinin yeniden
finansmanında yeni krediyi açacak olan konut finansmanı kuruluşunun ipotek
tesis etmeden krediyi kullandırmaması, mevcut konut finansmanı kuruluşunun ise
kredi kapatılmadan ipoteği kaldırmaması tüketicilerin yeniden finansman
yapmalarını operasyonel olarak zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede yeniden
finansman işlemlerinde ipoteğin yeni konut finansmanı kuruluşuna aktarılmasına
ilişkin ilke ve esasların Türkiye Bankalar Birliğinin görüşlerini alarak Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenmesi öngörülmektedir.
Konut finansmanı amacıyla
tüketicilere kredi kullandıracak ya da finansal kiralama yapacak kuruluşlar
bankalar ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut
finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri
ile finansman şirketleri olarak belirlenmiştir.
Ayrıca, konut finansmanı
işlemlerinde gayrimenkul değerlemesinin hayati bir öneme sahip olduğu ve
gayrimenkul değerlemesini yapacak kişi ve kurumların ehil ve yüksek bir kalite
standardını haiz olması gerektiği dikkate alınarak, kredi açılması ve finansal
kiralama sözleşmelerinin imzalanması aşamasında konut değerlemesinin bu alanda yetkili
kişi ve kurumlar tarafından yapılmasının Kurul tarafından zorunlu
tutulabileceği öngörülmüştür.
38/B maddesi ile konut
finansmanından kaynaklanan ve özellikleri Sermaye Piyasası Kurulunca
belirlenecek alacakların menkul kıymetleştirilmesi amacıyla kullanılacak konut
finansmanı fonları tanımlanmaktadır. Böylece, ihraç edilecek ipoteğe dayalı
menkul kıymetler aracılığıyla sermaye piyasalarından fon sağlanması mümkün
olacaktır. Oluşturulan fon portföyünde pay hakkı veren bu sermaye piyasası
araçlarının kolayca alınıp satılabilmesi likidite sağlayacak ve nihai olarak
konut finansmanı için sağlanan kaynağın maliyetini düşürecektir. Konut
finansmanı fonu Sermaye Piyasası Kanununa bu Kanunla eklenen 38/C maddesindeki
varlık finansmanı fonlarının bir alt türü olarak belirlenmektedir.
Yurt dışı uygulamalarında
"trust" adı verilen yapı ülkemizde halen menkul kıymet yatırım
fonlarında uygulanmakta olup, bu açıdan konut finansmanı fonları menkul kıymet
yatırım fonlarına benzer bir şekilde tasarlanmıştır. Diğer taraftan, menkul
kıymet yatırım fonlarından farklı olarak daha çok tahvil ve bono gibi sabit
getirili menkul kıymetlere benzer bir şekilde, ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin vadeli ve kuponlu ihraç edilmesi ve borsalarda işlem görmesi söz
konusu olabilecektir. Ayrıca, konut finansmanı fonlarının alacaklarının belirli
kısımları için farklı sınıflarda sermaye piyasası aracı ihraç edilebileceği
öngörülerek yapılandırılmış finansman tekniklerinin uygulanmasına imkan
tanınmıştır. Aynı alacak havuzu içerisinde farklı alt havuzlar da oluşturularak
farklı nitelikte sermaye piyasası araçları çıkarılabilecektir. Kurucular, ihraç
edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere yönelik garanti de verebilecektir.
Konut finansmanı
fonlarının oluşturulmasının diğer bir amacı, varlıkların kurucunun
malvarlığından ayrılması ve bu şekilde kurucunun iflası gibi bir durumda bu
varlıkların korunmasıdır. Böyle bir durumda, ilgili varlıklar kurucunun
bilançosundan çıkmış olacağından, üçüncü kişiler bu varlıklar üzerinde hak
iddia edemeyecek ve bu varlıklar sadece ilgili konut finansmanı fonunun ipoteğe
dayalı menkul kıymetlerine yatırım yapan yatırımcıların bu araçlar üzerindeki
haklarının ödenmesi için kullanılacaktır. Fon malvarlığı, başka bir amaçla
tasarruf edilemeyecek, rehnedilemeyecek, teminat gösterilemeyecek, kamu
alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere haczedilemeyecek, ihtiyati
tedbir kararı verilemeyecek ve iflas masasına dahil edilemeyecektir.
Kurula fon portföyündeki
varlıklara ilişkin kayıtların ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde tutulmasını
zorunlu kılma yetkisi verilmiş ve böylece söz konusu varlıkların kurucunun
bilançosundan çıkarılmasında yaşanabilecek sorunların azaltılması
amaçlanmıştır.
Diğer taraftan maddede,
konut finansmanı fonlarında; fon kurulunun, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde fonu temsil edeceği ve
yöneteceği, fon portföyüne alınan varlıklara ilişkin kayıtlarının doğruluğundan
ve bu varlıkların korunması ve saklanmasından sorumlu olacağı ve fonun yönetimine
ilişkin usul ve esasların Kurulca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
İpotekle teminat altına
alınmış bir kredi veya konusu gayrimenkul olan bir finansal kiralama
sözleşmesinden kaynaklanan alacakların fon portföyüne alınması halinde, kredi
veya alacağın fona devredildiği hususunun tapuya şerh edilmesi, fonun ihraç
edeceği sermaye piyasası araçlarının yatırımcısı için önem taşımaktadır. Bu
alacakların kurucudan fon portföyüne geçmesi halinde, söz konusu alacakların
teminatlarının da fona geçmesi gerekmektedir, aksi takdirde sistem
suiistimallere açık olabilecektir. Bu sebeple Kurul, ipoteğin veya mülkiyetin
fon hesabına, kurucu adına tapuya tescil ettirilmesini zorunlu tutabilecektir.
Fonun kuruluş ve faaliyet
esasları ile ilgili ilkeleri belirlemeye ve Fon kurucusunun iflası veya
tasfiyesi veya fon kurulu üyelerinin iflası halinde gerekli tedbirleri almaya
Kurul yetkilendirilmiştir.
38/C maddesi ile, Kanunda
yer alan konut finansmanı fonu tanımı dışında kalan alacakların menkul
kıymetleştirilmesine imkan vermek amacıyla genel nitelikli menkul
kıymetleştirme aracı olarak varlık finansmanı fonları düzenlenmiştir. Varlık finansmanı fonlarının portföylerine
alabileceği varlıklar, Kurulca belirlenecek olup, bu madde çerçevesinde, söz
konusu varlıklar kurucunun bilançosu dışına çıkarılacaktır. Varlık finansmanı
fonlarının, alacakların menkul kıymetleştirilmesinde sermaye piyasalarına yeni
ve geniş bir imkan sağlayacağı düşünülmektedir.
Madde 13 - 2499 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde yer alan
"ipoteğe dayalı menkul kıymetler kuruluşu" ibaresi "ipotek
finansmanı kuruluşları" olarak değiştirilerek söz konusu sermaye piyasası
kurumlarına ipoteğe dayalı menkul kıymet ihracı ile sınırlı olmadan, daha geniş
bir çerçevede faaliyet göstermeleri olanağı tanınması amaçlanmakta; ayrıca
gayrimenkul değerleme kurumları da sermaye piyasası kurumları arasında
sayılmaktadır.
Madde 14 - Bu madde ile, hayata geçirilecek konut
finansmanı sisteminde merkezi bir rol oynayacak sermaye piyasası kurumu
niteliğinde ipotek finansmanı kuruluşları düzenlenerek, bu kuruluşların amacı
ve faaliyet konuları belirlenmiştir. Bu kuruluşların; kuruluşları, izin
esasları, faaliyet ilkeleri ve tabi olacakları yükümlülüklere ilişkin esasların
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşünü almak suretiyle
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenmesi öngörülmüştür. Ayrıca,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun gözetim ve denetimine tabi olan
kuruluşların yüzde ellibir ve daha fazla paya veya yönetim hakimiyetine sahip olduğu
ipotek finansmanı kuruluşlarının, kuruluş ve faaliyet izni almak üzere
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna başvurmaları gerektiği, bu
kuruluşların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun konsolide denetimine
tabi olacakları, bunların dışında kalan ipotek finansmanı kuruluşlarının ise
Sermaye Piyasası Kuruluna başvurmaları gerektiği düzenlenmiştir.
İpotek finansmanı kuruluşlarının ödenmiş sermayelerinin
ise, 5411 sayılı Bankacılık Kanununda düzenlenen kalkınma ve yatırım
bankalarına paralel olarak, kurucularının taşıması gereken şartların da 5411
sayılı Kanunda banka kurucu ortakları için aranan şartlara paralel olarak
belirlenmesi öngörülmüştür.
Madde 15 - Gayrimenkul değerleme uzmanları,
konut finansmanı sisteminde şahsen değerleme yapma imkanına sahip olmaktadır.
Bu nedenle, gayrimenkul değerleme uzmanlığı faaliyetinin yaygınlaşabileceği
öngörülerek, mesleki gelişmenin sağlanabilmesi, değerleme ilke ve kurallarının
belirlenmesi, standartların oluşturulması ve lisanslamaya ilişkin faaliyetlerin
tamamının veya bir kısmının yürütülebilmesi amacıyla, değerleme uzmanlarının
bir meslek birliğine kavuşturulmaları amaçlanmaktadır.
Madde 16 - Maddede yapılan düzenleme ile; madde metninde
öngörülen durumların ortaya çıkması halinde, ipotek finansmanı kuruluşunun
tedrici tasfiyesinin, varlık teminatlı menkul kıymetler ve ipotek teminatlı
menkul kıymetlerin teminatı olan varlıklardan oluşan teminat havuzlarının ve
konut finansmanı fonu ve varlık finansmanı fonu malvarlıklarının tedrici
tasfiyesinin veya yönetiminin Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından
yürütülebilmesini teminen Sermaye Piyasası Kanununun "Yatırımcıları Koruma
Fonu" başlıklı 46/A maddesine yeni bir hüküm eklenmiştir.
Madde 17 - Sermaye Piyasası Kanununa eklenen 46/C maddesi
ile ipotek finansmanı kuruluşlarının tedricen tasfiyesi düzenlenmiştir. Özel
bir yöntem olan tedrici tasfiyede, Türk Ticaret Kanununun ve İcra ve İflas
Kanununun tasfiyeye ilişkin hükümleri uygulanmamaktadır. Böyle bir özel tasfiye
yöntemine ihtiyaç duyulmasının nedeni, genel hükümlerdeki tasfiye prosedürünün
sermaye piyasasının yapısına uymaması, piyasada güven ilkesinin zedelenmesine
yol açmasıdır. İpotek finansmanı kuruluşlarının sermaye piyasası kurumları
olarak tanımlanmış olması ve bu kuruluşların ihraç edeceği sermaye piyasası
araçlarının yatırımcılardan talep görmesinde bu kuruluşların kısa bir sürede
tasfiyesinin önemli olması nedeniyle özel bir tasfiye yönteminin belirlenmesi
zorunluluk haline gelmiştir.
İpotek finansmanı
kuruluşlarının tedrici tasfiyesine karar verme yetkisi, Kanunun 46 ncı
maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca Sermaye Piyasası Kuruluna
aittir. Ancak, ipotek finansmanı kuruluşlarının tedrici tasfiyesi,
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yapılacaktır.
Madde 18 - Bu madde ile,
- İpotek teminatlı menkul kıymetlerin teminatı olan
varlıkların ve konut finansmanı fonu malvarlıklarının idaresinde ortaya
çıkabilecek muhtemel kötüye kullanımların önüne geçilmesi amaçlanmış ve söz
konusu varlıkların kötüye kullanımı
Türk Ceza Kanununda düzenlenen görevini kötüye kullanma suçunun özel bir
türü olan ve Sermaye Piyasası Kanununun 47 nci maddesinin (A) bendinin (5)
numaralı alt bendinde tanımlanan sermaye piyasası araçlarında görevini kötüye
kullanma suçu kapsamına alınmış,
- Sermaye Piyasası Kanununa eklenen madde hükümlerine
aykırılığa ilişkin cezai sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla, Sermaye Piyasası
Kanununun adli para cezası öngören 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (C)
bendinin kapsamı genişletilmiştir.
Madde 19 - Sermaye Piyasası Kanununun "İdari para
cezaları" başlıklı 47/A maddesinde, Kanunun 40/C maddesinde organları ve
statüsü düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliğince,
Birlik Statüsüne ve Birlikçe alınan kararlara uymayan üyeler hakkında bin YTL'den
beşbin YTL'ye kadar para cezası verileceği öngörülmüştür. Bu madde ile, Sermaye
Piyasası Kanununun anılan maddesinde yapılan değişiklikle, Türkiye Değerleme
Uzmanları Birliğinin Statüsüne ve Birlikçe alınan kararlara uymayan üyeler
hakkında da benzer şekilde, Birlik tarafından bin YTL`den beşbin YTL`ye kadar para ceza uygulanabileceği
düzenlenmiştir.
Madde 20 - Sermaye Piyasası Kanununa eklenen 40/D maddesi
ile Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği kurulması öngörülmüş olup, aynı Kanuna
eklenen geçici 10 uncu madde ile, Birlik Statüsünün oluşturulmasına ilişkin
esasların belirlenmesi amaçlanmıştır. Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte
bir geçiş süreci olacağı dikkate alınarak Birlik Statüsünün oluşturulması ve
Birliğe üyelik için üç yıllık bir süre öngörülmüştür.
Geçici 11 inci madde ile
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış ancak konut finansmanı tanımına
uygun olan kredi ve finansal kiralama sözleşmelerinin de Kanunla getirilen
yeniliklerden faydalanabilmesi amaçlanmaktadır.
Geçici 12 nci madde ile
finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinin iki yıllık bir süre
sonrasında konut finansmanı faaliyetinde bulunmaya başlamaları amaçlanmaktadır.
Madde 21 - 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunda konut finansmanı kullanan tüketicileri korumak amacıyla tanımlar
arasına "Konut Finansmanı Kuruluşu" eklenmiştir. Eklenen bu tanım ile
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda "Konut Finansmanı Kuruluşu"
ifadesinin, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin ikinci
fıkrasında tanımlandığı üzere konut finansmanı amacıyla doğrudan tüketiciye
kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ve Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından uygun görülen finansal kiralama
şirketleri ve finansman şirketlerini kapsadığı düzenlenmiş olmaktadır. Diğer
bir deyişle 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesi birinci
fıkrasında tanımlanan konut finansmanı faaliyetini yürüten kuruluşlar, 4077
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun ilgili hükümlerine de tabi olacaklardır.
Madde 22 - 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesi ayıplı mal hususunu düzenlemektedir. Bu Kanunla
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna ilave olarak getirilen 10/B maddesi hükmü
ile konut finansmanına yönelik işlemler ayrıca tanımlanmış olup, konut
finansmanından kaynaklanan işlemlerde, kredi veren konut finansmanı kuruluşu,
bu finansmanı, belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile
yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, imalatçı-üretici,
satıcı, bayi, acente ve ithalatçı ile birlikte, ayıplı maldan tüketiciye karşı
satıcı ile birlikte teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kullandırılan
kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olacaktır. Söz konusu kredilerin
devrolması halinde dahi bu sorumluluk devam edecek olup, krediyi devralan
kuruluşun sorumluluğu bulunmayacaktır.
Böylelikle, konut finansmanı kuruluşları tarafından, ancak
belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile yapılacak satış
sözleşmesi şartı ile verilen bağlı kredi niteliğindeki kredilerde, teslim
edilen konutun ayıplı olmasına karşı satıcı ve diğer sorumlular ile birlikte
konut finansmanı kuruluşlarına da kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsil
sorumluluk getirilerek tüketicinin korunması amaçlanmıştır.
Madde 23 - 4077 sayılı Kanunun 7 nci maddesi kampanyalı
satışları düzenlemektedir. Söz konusu maddeye eklenen hüküm ile kampanyalı
satışlarda, konut finansmanı kapsamındaki işlemlerde, kredi veren konut
finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya da belirli
bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ilan ve
taahhüt edilen konutun teslimatının hiç, gereği gibi ya da zamanında
yapılmaması halinde, tüketiciye karşı satıcı ve diğer sorumlular ile birlikte
kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olacaktır. Söz konusu
kredilerin devrolması halinde dahi bu sorumluluk devam edecek olup, krediyi
devralan kuruluşun sorumluluğu bulunmayacaktır.
Madde 24 - Bu madde ile konut finansmanına yönelik konut
kredileri tüketici kredilerinden ayrılmış ve ayrı olarak düzenlenmiştir. İlave
olarak konut finansmanına yönelik finansal kiralama işlemleri de 4077 sayılı
Kanun kapsamına alınmıştır. Tüketicilerin sadece kredi kullanırken değil,
finansal kiralama işlemlerinde de korunması amaçlanmıştır.
Konut finansmanı
sisteminde tüketicilere verilecek kredilerin yanı sıra, finansal kiralama
işlemleri de tüketicilerin konut finansmanı ihtiyacına alternatif bir finansman
aracı olarak öngörülmektedir. Bu nedenle finansal kiralamaya ilişkin getirilen
özel hükümlerle finansal kiralama ile konut finansmanı sağlayan tüketicilerin
de kredi kullanan tüketiciler gibi korunması amaçlanmıştır.
Tüketiciye sözleşmeyi
imzalamadan önce sözleşme koşullarını içeren "Sözleşme Öncesi Bilgi
Formu" ile tüketiciye sözleşmeye ilişkin genel bilgiler verilerek
tüketiciye teklifi kabul edip etmeme serbestisi tanınmıştır.
Konut finansmanı
kuruluşları tarafından konut finansmanı kapsamında verilen kredilere ilişkin
esaslar düzenlenirken, sistemin arz tarafının desteklenmesini teşvik etmek
amacıyla, kredinin belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı
ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile verilmesi durumunda, konutun zamanında
ya da hiç teslim edilmemesine ilişkin olarak konut finansmanı kuruluşlarının
sorumluluğunun kullandırılan kredi tutarı ile sınırlandırılması amaçlanmış
olup, bu sayede hem tüketicinin korunması hem de konut finansmanı
kuruluşlarının kendi risklerini ölçebilmeleri mümkün kılınmıştır. Diğer taraftan,
söz konusu kredilerin devrolması halinde dahi bu sorumluluk devam edecek olup,
krediyi devralan kuruluşun sorumluluğu bulunmayacaktır.
Bu madde ile getirilen
önemli bir değişiklik değişken faizli konut kredilerine imkan tanınması
olmuştur. Konut kredileri ile sınırlı olarak sabit faizle borçlanma zorunluluğu
kaldırılmaktadır. Değişken faizle kredi verilebilmesi kredi verenlerin risk
yönetimini kolaylaştıracak ve bunun sonucunda vadelerin uzaması ve geri ödeme
taksitlerinin azalması sağlanacaktır. Düzenleme tüketicilerin sabit faizle
borçlanmaya devam etmesini engellememekte, ancak isteyen tüketicilerin değişken
faizli borçlanabilmelerine imkan tanımaktadır. Geri ödeme tutarlarının
ilişkilendirilebileceği endekslerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından
belirlenmesi öngörülmüştür.
Diğer yandan, finansal
kiralama sözleşmeleri hali hazırda değişken kira bedelleri içerebilmekte iken,
bu değişiklik ile bu tür sözleşmelerde uyulması gereken esaslar değişken faizli
kredi sözleşmelerine paralel olarak düzenlenmiştir. Finansal kiralama
sözleşmelerinde faizin finansal tekniklerle anaparadan ayrılarak ayrıca
hesaplanması gerekmektedir.
Faiz oranının değişken
olarak belirlenebilmesine imkan getirilmekle birlikte ilgili sözleşmelerde bu
oran ve tutarlar için bir üst sınır belirlenmesi de zorunlu tutulmuştur. Bu
şekilde baz alınan endeksteki gelişmeler ne olursa olsun, tüketicilerin
aldıkları riskler için bir üst sınır çizilmiş olmaktadır.
Diğer yandan, değişken
faiz esasına göre düzenlenmiş kredi sözleşmeleri veya finansal kiralama
sözleşmelerinde uygulanan yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin
bilgilendirilmesi şart tutulmuştur. Değişken faiz oranının sözleşmede
belirlenen üst limite ulaşması halinde, tüketicilerin karşı karşıya kalacakları
toplam borç tutarı ve geri ödeme taksitleri ile kira bedellerinin ulaşabileceği
azami tutarlar hesaplanarak sözleşmede gösterilmek zorundadır. Değişken faiz
oranının belirlenmesine ilişkin kullanılabilecek endeksler Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası, tüketicilerin bilgilendirilmesine yönelik usul ve esaslar ise
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecektir.
Bu Kanunla getirilen
önemli bir diğer değişiklik, sabit faiz oranı içeren kredi ve finansal kiralama
sözleşmelerinde sınırlı da olsa konut finansmanı kuruluşları tarafından
tüketicilerden erken ödeme ücreti alınabilmesine imkan tanınmasıdır. Borcun
erken ödenmesi durumunda, gerekli faiz ve komisyon indirilerek erken ödeme
tarihinde ödenmesi gereken anapara tutarı hesaplanmakla birlikte konut finansmanı
kuruluşları bu anapara tutarının yüzde ikisine kadar erken ödeme ücreti tahsil
edebileceklerdir. Sabit faiz oranı içeren sözleşmelerde tüketiciler piyasadaki
gelişmelere göre sözleşmelerini kapatıp yeni bir sözleşme yaparak kâr
edebilmektedir. Erken ödemenin arkasında yatan bu kazanç konut finansmanı
kuruluşu içinse bir kayıp ifade etmekte olup, sınırlı da olsa erken ödeme
ücreti uygulaması kazanç ve kayıpları dengeleyici bir unsur olacaktır. Değişken
faiz oranı içeren kredi ve finansal kiralama sözleşmelerinde ise erken ödeme
ücreti uygulanması mümkün olmayacaktır.
Madde 25 - 4077 sayılı Kanuna 10/B maddesinin eklenmiş
olması nedeniyle aynı Kanunun ceza
hükümlerinin düzenlendiği 25 inci maddesi 10/B maddesini içerecek şekilde
genişletilmiştir.
Madde 26 - Tüketicilerin konut edinmesine veya yatırımlara
finansman sağlayan finansal kiralama işlemlerinde kiracıların sözleşmeden doğan
hak ve yükümlülüklerini, kiralayandan yazılı izin alınması koşuluyla yeni bir
kiracıya devredebilmeleri öngörülmektedir. Bu devir işlemine ilişkin
sözleşmenin tescil hükmüne tabi tutularak devrin aleniyet kazanması
amaçlanmıştır. Ayrıca, finansal kiralama sözleşmesinde hüküm bulunmak kaydıyla
konut finansmanı kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde konutun zilyetliğinin
devrinin mümkün hale getirilmesi ile kiracıların alt kiralama yapabilmelerine
imkan tanınması amaçlanmıştır.
Madde 27 - Konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı
fonları, esas itibarıyla menkul kıymetleştirme amaçlı kullanılacak bir malvarlığı
olacaktır. Kazancı kendi üstünde tutan değil, gelen kazançları yatırımcılara
aktaran bir mekanizma olması itibarıyla, bu fonların vergi kanunları açısından
saydamlığını sağlaması, diğer bir deyişle gelirleri ve bundan kaynaklanan mali
yükümlülükleri ek bir maliyet getirmeden doğrudan yatırımcılara aktarması
öngörülmektedir. Bu nedenle bu fonların kazançlarının Kurumlar Vergisi ve Gelir
Vergisi stopajından müstesna olması öngörülmüştür.
Madde 28 - Konut finansmanı fonları ipoteğe dayalı menkul
kıymetleri ve varlık finansmanı fonları varlığa dayalı menkul kıymetleri ile
ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç
edilen ipotekli sermaye piyasası araçları ve varlık teminatlı menkul
kıymetlerden elde edilen gelirlerin menkul sermaye iradı olarak
nitelendirilmesi amaçlanmıştır.
Madde 29 - Bu madde ile, ipotek finansmanı kuruluşları ve
konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası
araçlarından elde edilen gelirler üzerinden yapılacak vergi tevkifatının Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında belirlenmesi öngörülmüştür. 94
üncü madde uyarınca mevcut durumda tevkifat oranı yüzde yirmibeş olmakla
birlikte, aynı madde uyarınca, Bakanlar Kurulu bu oranı her bir ödeme ve gelir
için ayrı ayrı sıfıra indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle
yeniden tespit etmeye yetkili olduğundan, Bakanlar Kurulunca alınacak bir karar
doğrultusunda bu oranın yüzde sıfır olarak belirlenmesi durumunda verginin
gelir elde eden kişi üzerinden tahsili mümkün olabilecektir.
Madde 30 - 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 5281 sayılı
Kanun ile eklenen geçici 67 nci
maddenin (8) numaralı fıkrası kapsamında, 1/1/2006 tarihinden itibaren Sermaye
Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonlarının Kurumlar
Vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları, dağıtılsın veya
dağıtılmasın yüzde onbeş oranında vergi tevkifatına tâbi tutulacak, bu
kazançlar üzerinden 94 üncü madde uyarınca ayrıca tevkifat yapılmayacaktır. Bu
fonlara benzer şekilde, konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı
fonlarının da portföy işletmeciliği kazançları üzerinden yüzde onbeş vergi
tevkifatı yapılması, çifte vergilendirmeyi önlemek amacıyla da konut finansmanı
fonları ipoteğe dayalı menkul kıymetlerine ve varlık finansmanı fonları varlığa
dayalı menkul kıymetlerine ödenen faizler için yıllık beyanname verilmemesi ve
bunların dönemsel getirilerinin tahsilinde stopaj yapılmaması öngörülmektedir.
Madde 31 - 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (u)
bendinde yapılan değişiklikle, ipotek finansmanı kuruluşlarının da kuruluşları
sırasında çıkardıkları hisse senetlerinden veya sermayelerini artırdıkları
sırada emisyon primlerinden elde ettikleri gelirlerinin banka ve sigorta
muameleleri vergisinden müstesna olması öngörülmektedir. Yapılan değişiklik ile
ipotek finansmanı kuruluşlarının oluşturulmasında ve sermaye artırımı sırasında
oluşabilecek giderlerin asgari düzeyde tutulması hedeflenmiştir.
Anılan maddeye eklenen
(y) bendi ile ise, ipotek finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı
kuruluşlarının ve konut finansmanı fonlarının, konut finansmanı kapsamında
yaptıkları tüm işlemler nedeniyle lehe aldıkları paraların banka ve sigorta
muameleleri vergisinden istisna tutulması öngörülmektedir. Bu şekilde bu
kuruluşların faaliyetlerini sürdürürken ortaya çıkabilecek maliyetlerin ve buna
paralel bir şekilde, konut alımı için kullanılacak kaynakların maliyetlerinin
olabildiğince azaltılması amaçlanmıştır.
Madde 32 - Konut finansmanı kuruluşları ve ipotek
finansmanı kuruluşları tarafından ipotek üzerine yapılan konut finansmanı
kapsamında tüm işlemlerin ve konut finansmanı kapsamında finansal kiralama
yoluyla kiralanan konutların kiracıya devrinin tapu harcından müstesna
tutulması amaçlanmıştır. Böylelikle, bu aşamalarda ek bir vergi doğmasının
önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde, bu kuruluşun faaliyetlerini sürdürürken
maliyetlerini olabildiğince azaltması ve konut alımı için kullanılacak
kaynakların maliyetlerinin paralel bir şekilde azaltılması amaçlanmıştır.
Madde 33 - İpotek finansmanı kuruluşlarına devredilen
alacakların takibinde, ihalenin feshi taleplerinin maktu harç yerine nispi
harca tabi kılınmasıyla, ihalenin feshi talebinin takip sürecinin
geciktirilmesi amacıyla keyfi bir şekilde kullanılmasının önlenmesi ve paraya
çevirme sürecinin kısaltılarak daha sağlıklı işlemesi sağlanmaya
çalışılmaktadır.
Madde 34 - İşlem maliyetlerinin düşürülmesi için, konut
finansmanı kuruluşlarının konut finansmanı işlemleri ile ilgili olarak
düzenlenen kâğıtları ile ipotek finansmanı
kuruluşları ile konut finansmanı fonlarının kuruluş dahil her türlü işlemleri
ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtların damga vergisinden muaf tutulması
amaçlanmaktadır.
Madde 35 - Yürürlük maddesidir.
Madde 36 - Yürütme maddesidir.
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
|
Türkiye
Büyük Millet Meclisi |
|
|
Plan ve
Bütçe Komisyonu |
10/5/2006 |
|
Esas No:
1/1148 |
|
|
Karar No:
89 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
28.11.2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulan ve Başkanlıkça 1/12/2005 tarihinde tali komisyon olarak
Adalet Komisyonu ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen
1/1148 esas numaralı "Konut Finansman Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 02/02/2006
tarihinde yaptığı 43 üncü Birleşiminde Hükümeti temsilen Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER ile Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu
temsilcilerinin katılımlarıyla incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; gayrimenkul sektörü ile
ilgili olarak ülkemizde yaşanan önemli sorunlar; kaçak yapılaşma, niteliksiz
konut üretimi, plansız kentleşme, kayıt dışılık, kiraların yüksekliği gibi
hususlardır. Özellikle büyük şehirlerimizde kaçak yapılaşma ve plansız
kentleşme önemli bir sorun haline gelmiştir.
Ülkemizde tasarruf sahipleri ile konut
kredisi kullanıcılarının eşleştirebilecek bir konut finansmanı sistemi
bulunmamaktadır. Oysa oluşturulacak etkili bir konut finansman sistemi, hem
bireylerin konut ihtiyacının karşılanması hem de inşaat ve finans sektörleri
ile bunlarla ilişkili sektörlerin sağlıklı gelişimi açısından büyük öneme
sahiptir. Konut finansmanı sorununun çağdaş finansal yöntemlerle çözümü, konut
sahipliğinin artırılmasının getirdiği olumlu sosyal etkilerin yanı sıra,
ekonomik kalkınmaya ve planlı kentleşmeye de olumlu katkıları olacaktır.
Kurumsal finansman yöntemleri ile finanse
edilen konutların yüzde üç olduğu ülkemizde, bankaların kullandıkları konut
kredilerinin gayri safi milli hasılaya oranı diğer ülkelerdeki oranlardan
oldukça düşüktür.
Oluşturulacak konut finansman sisteminin
sağlıklı bir şekilde çalışması, başta makroekonomik koşulların belirli bir
istikrar arz etmesi olmak üzere, tapu kayıtlarının güvenilir ve kolay
erişilebilir olması, ipoteklerin hızlı bir şekilde tesis edilebilmesi,
gayrimenkullerin değer tespitinin doğru yapılması, borç geri ödemelerinin
aksaması durumunda takip prosedürünün çabuk sonuçlanması, konut finansmanı
alacaklarının menkul kıymetleştirilmesini sağlayacak sermaye piyasası
kurumlarının ve araçlarının bulunması, tüketiciye kaynak sağlanmasından ilgili
alacakların menkul kıymetleştirilmesine kadar olan süreçteki işlem
maliyetlerinin düşürülmesi gibi ön koşulların yerine getirilmesine bağlıdır.
Ayrıca bu sistemin yaygınlaştırılmasının yanı sıra sürdürülebilir olması için
de Kamu kesiminin sistemde yer alması ve belli bazı alanlarda yetkili olması
gereklidir.
Ülkemizde kurumsal bir konut finansman
sistemi oluşturulmak ve sistemin başarılı bir şekilde işleyebilmesi açısından
gerekli ön koşulların yerine getirilebilmesini teminen, 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanunu, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 4077 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun ve çeşitli vergi kanunlarında değişiklikler yapılması
ihtiyacı hasıl olmuştur.
Tasarı ile;
- Konut alıcılarının daha yaygın bir
şekilde ve daha uygun koşullarla borçlanabilmesinin,
- Kurulacak konut finansmanı sistemi
çerçevesinde ihraç edilecek sermaye piyasası araçları vadelerinin, kişilerin
kullandıkları konut kredilerinin vadelerine paralel bir şekilde oluşturulması
gerektiğinin; sistemin gelişmesi ile birlikte ve ülkemizin ekonomik gelişme
düzeyine bağlı olarak, yirmi ila otuz yıla kadar uzayan vadelere ulaşılmasının,
- İcra ve İflas Kanununda yapılan
değişikliklerle, ipotek teminatlı olarak konut finansmanı amacıyla kişilere
sağlanan kaynakların geri ödenmemesi durumunda, söz konusu ipoteklerin paraya
çevrilme süresinin kısaltılmasının,
- Geri ödeme sıkıntısı yaşayan borçlulara,
takip sürecinin başlaması öncesinde ilgili kurumlarla anlaşmalarına, borçlarını
yeniden yapılandırmalarına ve mali durumlarına uygun bir şekilde geri ödeme
planlarını değiştirmelerine imkan sağlanmasının,
- Konut finansmanı ve konut finansmanı
kurumları tanımlarının, Sermaye Piyasası Kanununda yapılmasının ve bu
tanımlarla sistemin bankalar ve ilgili düzenleyici kuruluş tarafından uygun
görülen finansal kiralama şirketleri ile finansman şirketlerini kapsamasının,
- İpotek finansmanı kuruluşlarının sermaye
piyasası kurumu olarak tanımlanmasının, faaliyet konularının sayılmasının ve bu
kuruluşlarla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kuruluna detaylı düzenlemeler yapma
yetkisi verilmesinin,
- İpotek finansmanı kuruluşları ve konut
finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanından kaynaklanan alacaklara dayalı
sermaye piyasası araçlarını yatırımcılara arz edebilmesinin,
- İpotekle teminat altına alınmış
alacaklara dayalı olarak ihraç edilecek tüm sermaye piyasası araçlarının
ipotekli sermaye piyasası araçları olarak adlandırılmasının,
- Menkul kıymetlere teminat gösterilen
varlıkların kesin bir şekilde diğer varlıklardan ayrılabilmesi amacıyla, bu
varlıkların oluşturulan teminat havuzuna kaydedilmesinin, teminat havuzlarının
oluşturulmasının,
- Konut finansmanı kapsamına giren
kredilerin birden fazla olarak yeniden finansmanın mümkün olmasının,
- Konut finansmanı sisteminde merkezi bir
rol oynayacak sermaye piyasası kurumu niteliğinde ipotek finansmanı
kuruluşlarının düzenlenmesinin,
- Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
yapılmış konut finansmanı tanımına uygun olan kredi ve finansal kiralama
sözleşmelerinin de Kanunla getirilen yeniliklerden faydalanabilmesinin,
- Finansal kiralama şirketleri ve
finansman şirketlerinin iki yıllık bir süre sonrasında konut finansmanı
faaliyetinde bulunmaya başlamalarının,
- Tüketicilerin sadece kredi kullanırken
değil, finansal kiralama işlemlerinde de korunması amacıyla konut finansmanına
yönelik konut kredilerinin tüketici kredilerinden ayrılmasının ve ayrı olarak
düzenlenmesinin, ayrıca konut finansmanına yönelik finansal kiralama işlemleri
de 4077 sayılı Kanun kapsamına alınmasının,
- Konut finansmanı sisteminde tüketicilere
verilecek kredilerin yanı sıra, finansal kiralama işlemlerinin de tüketicilerin
konut finansmanı ihtiyacına alternatif bir finansman aracı olmasının,
- Değişken faizli konut kredilerine imkan
tanınmasının,
- Sermaye Piyasası Kanununa eklenen
maddeler ile varlık finansmanı fonları ve konut finansmanı fonlarının
tanımlanmasının; konut finansmanı fonlarının konut alacaklarının menkul
kıymetleştirilmesi amacıyla oluşturulduğunun, yurt dışında "special
purpose vehicle" olarak adlandırılan özel yapılara karşılık gelecek
şekilde düzenlenmesinin ve konut finansmanı fonu kapsamı dışında kalan diğer
alacaklarla ilgili bir menkul kıymetleştirme aracına da ihtiyaç duyulduğundan
ve bu alacakların menkul kıymetleştirilmesine imkân vermek amacıyla genel
nitelikli menkul kıymetleştirme aracı olarak varlık finansman fonlarının
düzenlenmesinin,
- Vergi kanunlarında yapılan
değişikliklerle sistemin tümü üzerindeki maliyetlerin azaltılmasının ve ek
vergiler çıkmasının önlenmesinin,
öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
1 Komisyonumuzda Tasarının
geneli üzerinde yapılan görüşmelere geçilmeden önce, konunun esaslı bir şekilde
değerlendirilebilmesi için bir alt komisyonda ele alınmasına karar verilmiştir.
1 Alt
Komisyonumuzun, 8 ve 23 Şubat, 1, 2, 8, 9, 22 ve 23 Mart 2006 tarihlerinde,
Sermaye Piyasası Kurulu, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Adalet
Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türkiye Bankalar Birliği, Finansal
Kiralama Derneği, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, Toplu Konut
İdaresi Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Değerleme Uzmanları
Derneği, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Türkiye Katılım Bankaları
Birliği ve bazı konut yapı kooperatifleri ile bankaların temsilcilerinin de
katılımlarıyla yapmış olduğu toplantılarda, Tasarının geneli ve maddeleri
üzerinde görüş ve öneriler geniş bir
şekilde dile getirilmiştir.
1 Tasarının geneli
üzerinde;
• Sermaye Piyasası Kurulu
tarafından;
- Tasarı hazırlanırken Dünya Bankasının
konut finansmanıyla ilgili birimiyle görüş alışverişinde bulunulduğu, AB
Tüketici Hakları Konseyi ile Avrupa İpotek Birliğinin görüşlerinden
yararlanıldığı, ayrıca Almanya ve İrlanda gibi konut finansmanını yeni
düzenlemiş olan ülkelerin kanunlarının incelendiği, Tasarının ülkemizin
koşulları, düzenli kentleşme ve konut ihtiyacı da gözetilmek suretiyle
hazırlandığı,
- Tasarının orta ve uzun vadede sonuç
doğurmasının beklendiği, uzun vadede 90-100 milyar YTL'lik bir piyasa
oluşmasının öngörüldüğü,
- Konut kredilerinin Ocak 2006 itibariyle
12,8 milyar YTL'ye ulaştığı, toplam krediler içinde konut kredilerinin payının
yüzde 9 civarında bulunduğu, konut kredilerinin milli gelire oranının ise yüzde
2'ye ulaştığı, buna karşılık Doğu ve Güneydoğu Asya ile Avrupa ülkelerinde
konut kredilerinin toplam krediler içindeki payının oldukça yüksek olduğu, kimi
ülkelerde bu oranın yüzde 50'yi geçtiği,
- Türkiye'de konutların yüzde 55'inin
ruhsatsız olduğu, konut sahipliğinin yüzde 70 civarında bulunduğu, konut
stokunun yüzde 60'ının yirmi yaşın üzerinde olduğu, ayrıca konutların yüzde
40'ının ciddi bir tadilata ihtiyaç duyduğu, konut talebinin karşılanabilmesi
için her yıl 300 bin yeni konut arzına gerek duyulduğu,
- Ülkemizde konut edinilmesinde konut
kooperatiflerinin payının yüzde 8 olduğu, konutların yüzde 65'inin kişilerin
kendi birikimlerine eş-dost katkısının eklenmesi suretiyle edinildiği, bu
nedenle konut kredisi kullanımının teşvik edilmesinin düşük ve orta gelirli
ailelerin konut edinmesine katkıda bulunacağı,
- Gelişmiş ülkelerde konut finansmanı
sisteminin esas itibariyle ipotekli konutun başka amaçla alınacak kredilere
karşılık gösterilebilmesi esasına dayandığı, konut üzerindeki ipoteğin menkul
kıymetleştirilmesinin sistemin özünü oluşturduğu,
- Tasarının yasalaşması halinde finansal
kiralama şirketlerinin, finansman kuruluşlarının, bankaların ve katılım
bankalarının konut kredisi verebileceği, konut kredilerinden yalnızca gerçek
kişilerin yararlanabileceği,
- Tasarı ile konut finansmanı kapsamında
edinilecek konutlara ilişkin olarak Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Damga
Vergisi, Tapu Harcı gibi ödemelere istisna getirildiği, ancak, konut finansmanı
sisteminin teşviki amacıyla gelir vergisi istisnasının da getirilmesinin
gerekli olduğu, ayrıca çarpan etkisi ve kayıtlılığın artması nedeniyle böyle
bir istisnanın toplamda vergi gelirlerini artırabileceği,
• Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı tarafından;
- Tasarı ile getirilen vergi ve benzeri
teşviklerin yetersiz bulunduğu, özellikle ücretlilerin konut finansmanı
kapsamında aldıkları kredilerin faizlerinin gelir vergisi matrahından
indirilmesine ilişkin bir düzenlemenin Tasarıya eklenmesinin ücretli kesimin
konut edinebilmesi bakımından son derece yararlı olacağı,
- Organize sanayi bölgeleri ile küçük
sanayi sitelerindeki işyerlerinin de konut finansmanı sistemine dahil
edilmesinin değerlendirilmesi gerektiği,
- Konut kredilerinin erken geri ödemesinde
bankalar tarafından uygulanması öngörülen "yüzde iki" oranındaki
erken ödeme cezasının AB Konseyi direktifleriyle ve tüketici haklarıyla
uyuşmadığı, bu nedenle Tasarıdan çıkarılması gerektiği,
- Tüketicinin korunması bakımından konut
finansmanı kapsamında edinilen konutun teslim edilmemesinden ya da ayıplı
teslim edilmesinden dolayı bağlı kredilerde kredi kuruluşunun da kredi miktarı
kadar müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği, genel kural olarak sorumluluğun
5 yıl boyunca sürdüğü,
- Tasarıya göre, tüketicinin borcunu
ödeyememesi durumunda alacaklının aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi hem de
haciz yoluna başvurabileceği, bu düzenlemenin İcra ve İflas Kanunundaki genel
hükümlere uygun düşmediği, alacaklının hakkının seçimlik olarak düzenlenmesi ve
ancak alacağın tahsil edilememesi halinde diğer yönteme başvurulması gerektiği,
• Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası tarafından;
- Tasarının olumlu karşılandığı, özellikle
değişken faiz uygulamasına ilişkin düzenlemelerin vatandaşlara ödeme kolaylığı
getirmesi açısından büyük bir önem taşıdığı,
• Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu tarafından;
- Tasarının yasalaşması halinde konut
kredilerinde bir artışın yaşanacağı,
- Finansman şirketlerine ilişkin sağlıklı
bir envanter çıkarılmadan bunların konut finansman sistemine dahil olmalarının
uygulamada sorunlara yol açacağı, bu nedenle söz konusu kuruluşlara konut
finansmanı alanında iki yıl süreyle faaliyette bulunma yasağı getirildiği,
esasen bu yasak olmasa bile söz konusu kuruluşların faaliyet iznini Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan almak durumunda oldukları,
• Maliye Bakanlığı
tarafından;
- Tasarıda bütçe imkanları ve uygulanan
maliye politikası çerçevesinde konut finansman sistemine ilişkin olarak gerekli
vergi teşviklerine yer verildiği,
- Gelir Vergisi bakımından getirilecek bir
istisnanın bütçeye önemli ölçüde yük getireceği, ayrıca uygulamada da teknik
sorunlara yol açacağı, böylece bir düzenlemenin mevcut gelir vergisi matrahında
ciddi bir azalmaya neden olacağı, öte yandan sadece ücretlilere indirim öngören
bir düzenlemenin vergilemede adalet ilkesine uygun düşmeyeceği, esasen konut
finansmanı sisteminden daha çok üst gelir grubunun yararlanacağı,
- KDV oranlarının Bakanlar Kurulu
tarafından belirlendiği, halen 150 metrekareye kadar olan konutlar için yüzde 1,
diğer konutlar için yüzde 18 KDV uygulandığı, Tasarının KDV oranlarına ilişkin
bir düzenleme getirmediği, dolayısıyla konut kredisi verecek kuruluşlar
arasında bir ayrımın söz konusu olmadığı,
• Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı tarafından;
- Türkiye'de lüks konut arzı artarken, alt
ve orta gelir grubunun konut sıkıntısı çektiği, bu kesime yönelik konut
üretiminin yetersiz olmasının gecekondulaşmanın başlıca nedenlerinden birisini
oluşturduğu,
- Konut fiyatları ve kredi faiz oranları
göz önüne alındığında en düşük aylık ödemenin bile dar gelirlinin ödeme gücünün
çok üstünde olacağı, bu nedenle konut finansmanı sisteminden esas olarak orta
ve üst gelir grubunun yararlanabileceği, dolayısıyla Tasarının mevcut haliyle
dar gelirliye yönelik konut üretimini teşvik bakımından önemli bir katkı
sağlamayacağı,
- Tasarıda konut arzını artırıcı
düzenlemelere yer verilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca Tasarının sağlıklı ve
düzenli kentleşmeyi, depreme dayanıklı ve kentsel dokuya uygun konut üretimini
teşvik edecek bir anlayışla ele alınmasında yarar bulunduğu,
- Gelişmiş ülkelerde konut finansmanı
sisteminin bitmiş konutları kapsadığı, Tasarıda ise inşaat ya da proje
safhasındaki konutların da kredilendirilmesinin öngörüldüğü, sistemin özü
itibariyle konutların değerinin menkul kıymetleştirilmesine dayandığı, bununla
birlikte bitmemiş konutların değerlerinin menkul kıymetleştirilmesinde ve
uluslararası piyasalarda pazarlanmasında sorun yaşanabileceği,
- Tasarı ile getirilen sistemin hangi kamu
kuruluşu tarafından yürütüleceğinin belirsiz olduğu, bu durumun uygulamada kimi
sorunlara yol açabileceği, bu nedenle tasarının bir kod kanun olarak
düzenlenmesi gerektiği,
• Türkiye Bankalar Birliği
tarafından;
- Konut arzının artırılamaması halinde
konut fiyatlarının yükseleceği ve bu artışın faizlerdeki düşmeyi nötralize
edeceği, bu durumda konut finansman sisteminden beklenen faydanın
sağlanamayacağı, esasen hali hazırda kamuoyunun beklentisinin faizlerin düşmesi
ve vadelerin uzamasından çok konut arzının artırılmasına ve fiyatların
düşmesine yönelik olduğu,
- Konut finansman sistemine ilişkin olarak
dünya genelinde standart bir model bulunmadığı, her ülkenin kendi koşullarına
göre düzenlemeler yaptığı, ancak temel ilkelerin büyük ölçüde benzerlik
taşıdığı,
- Vergi teşviği sağlanmadığı takdirde
konut finansman sisteminin beklenen yararı sağlamayacağı, öte yandan sağlanacak
vergi teşviğinin sistemde kayıtlılığı artırmak suretiyle vergi matrahını
artıracağı,
- Türkiye'de mevduat vadesinin ortalama
altı ay olduğu, bu nedenle konut kredilerinin büyük ölçüde bankaların öz
kaynaklarından sağlanacağı, dolayısıyla konut ipoteklerinin menkul kıymete
dönüştürülmesi suretiyle bankalara finansman sağlanmasının büyük önem taşıdığı,
- Konut kredisi veren kuruluşların konutun
teslim edilmemesinden ya da ayıplı tesliminden dolayı müteselsil olarak sorumlu
tutulmasının sistemin özüne uygun düşmediği, bu nedenle söz konusu
düzenlemelerin Tasarıdan çıkarılması, en azından sorumluluk süresinin
kısaltılması ve sorumluluğun verilen kredinin belirli bir miktarıyla sınırlı
olması, ayrıca kredi kuruluşunun malın ayıbından değil tesliminden dolayı
sorumlu tutulması gerektiği,
- İşyerlerinin Tasarı kapsamına dahil
edilmemesi gerektiği, işyerinin ticari bir yatırım olması ve şirketin
varlıkları arasında yer alması nedeniyle ticari krediyle alınabildiği,
dolayısıyla bankaların kredi verirken işyerlerine ilişkin kredi algılamasının
konuttan farklı gerçekleştiği, konut kredisi ile işyeri kredisinin vade ve
faizlerinin farklı olduğu,
- Tasarının çeşitli kanunlarda değişiklik
yapılması yerine ayrı bir kod kanun olarak düzenlenmesinin daha doğru olacağı,
böylece kanunun uygulanmasından sorumlu bir kamu kuruluşunun da açıkça
belirlenebileceği,
• Türkiye Katılım
Bankaları Birliği tarafından;
- Bankaların sağladıkları konut kredileri
nedeniyle müteselsil sorumlu haline getirilmelerinin konut finansmanı sistemine
olumsuz etkide bulunacağı, bu düzenlemenin bankaların yapımcı ve aracılarla
tüketiciler tarafından istismarına yol açabileceği,
- Esas itibariyle Tüketici Kanununda
tüketicinin korunması amacıyla menkul mallar için yapılmış olan düzenlemelerin
gayrimenkuller için uygulanmasında sorun yaşanacağı, bu çerçevede konuta
ilişkin olarak ayıp kavramının açıklığa kavuşturulması ve misli ile değiştirme
ve bedelin iadesi seçeneklerinin belirli koşullara bağlanması gerektiği,
• Finansal Kiralama
Derneği tarafından;
- Finansal kiralama şirketlerine kanunun
yürürlük tarihinden itibaren iki yıl süreyle konut finansmanı kapsamında
faaliyette bulunma yasağı getirildiği, bu uygulamanın hakkaniyete uygun
düşmediği ve haksız rekabet doğuracağı, şu an itibariyle bu şirketlerin konut
finansmanına hazır olduğu,
- Tasarı ile KDV konusunda finansal
kiralama şirketleri aleyhine bir düzenleme yapıldığı, indirimli KDV uygulamasının
esas itibariyle ticari işletmelerin yatırımlarını teşvik amacıyla getirildiği,
oysa Tasarı ile tüketicilerin de indirimli KDV uygulamasından yararlanmasının
önünün açıldığı, bu nedenle haksız rekabetin önlenmesi bakımından Tasarıya
tüketicilerin konut edinmesinde cari KDV'nin uygulanmasına ilişkin bir hükmün
konulması gerektiği, aynı alanda faaliyet gösterecek kuruluşlar arasında vergi
ve diğer alanlarda bir ayrım yapılmaması gerektiği,
• Değerleme Uzmanları
Derneği tarafından;
- Değerleme uzmanlığının çok yönlü bir
meslek olduğu, Tasarıda Avrupa Birliği uygulamalarına paralel olarak, mesleki
disiplinin sağlanması ve mesleğin sağlıklı bir şekilde gelişmesini temin etmek
üzere Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğinin kurulmasına ilişkin düzenlemelere yer
verilmesinin memnuniyetle karşılandığı,
- Değerleme uzmanlığının tarafsızlık
gerektiren bir meslek olduğu, bu nedenle bağımsız bir kuruluş halinde
örgütlenmesinin zorunlu olduğu,
• Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği tarafından;
- Değerleme Uzmanları Birliğinin
kurulmasının çeşitli meslek gruplarının TOBB birliği bünyesinden ayrılarak
bağımsız kuruluşlar şeklinde ortaya çıkmalarına neden olacağı, değerleme
uzmanlığının esas itibariyle ticari bir iş olduğu, ticari faaliyetlerin de
meslek odalarına üyelik çerçevesinde yürütüldüğü, bu nedenle değerleme
uzmanlığına ilişkin örgütün TOBB bünyesinde sektör meclisi şeklinde kurulması
gerektiği,
• Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliği tarafından;
- Konut finansmanı kapsamında yapılacak
sigorta sözleşmelerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi sırasında Türkiye
Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin de görüşünün alınması gerektiği,
• Konut Yapı
Kooperatifleri tarafından;
- Tasarıda konut yapı kooperatiflerinin de
konut finansman sisteminden yararlanabilmesine ilişkin düzenlemelere yer
verilmesinin kooperatifçiliğin gelişmesi açısından yararlı olacağı,
ifade edilmiştir.
1 Alt komisyonumuz Tasarı
hakkında ileri sürülen görüş ve eleştirileri etraflıca değerlendirmiş ve
ayrıntılı çalışmalar sonucunda Tasarıda gerekli değişiklikleri yapmıştır.
1 Alt Komisyonda Tasarının;
- Çerçeve 1 inci maddesi ile İcra ve İflas
Kanununa eklenen hükmün, rehinle temin edilmiş alacakların takibinde rehnin
paraya çevrilmesi ve haciz yoluna birlikte gidilebilmesi yerine, alacakların
takibinde bu iki yoldan birinin kullanılabilmesini ve Başbakanlık Toplu Konut
İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının da dahil edilmesini
teminen yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 2, 3 ve 4 üncü maddeleri Başbakanlık
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının da konut
finansmanından kaynaklanan alacakların takibi için öngörülen usul ve esaslara
tabi olmasını teminen yeniden düzenlenmeleri suretiyle,
- Çerçeve 5 inci maddesi ile İcra ve İflas
Kanununa eklenen hükmün; icra mahkemesinin icranın geri bırakılması talebinin
reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvurulması halinde, satışın
durması için yatırılması gereken teminat oranının yüzde otuza düşürülmesi,
istinaf talebinin reddi halinde ise bu teminatın yarısının tazminat olarak
alacaklıya ödenmesi ve rehinli malın satışı halinde alacağı karşılamayacağı
anlaşıldığı takdirde aradaki farkın teminatın diğer yarısından
karşılanabilmesini ve Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle
temin edilmiş alacaklarının da dahil edilmesini teminen değiştirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi, Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarına ilişkin kıymet
takdiri veya bilirkişi incelemelerinin de konut finansmanından kaynaklanan
alacakların takibinde olduğu gibi Sermaye Piyasası Kurulunca yetkilendirilmiş
kuruluşlarca yapılmasını teminen değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 7 nci maddesi aynen,
- Çerçeve 8 inci maddesi ile Sermaye
Piyasası Kanununa eklenen 13/A maddesinin; ikinci fıkrasında geçen
"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu" ibarelerinin, uygun görüş
verme yetkisinin kullanılmasına açıklık kazandırılması amacıyla
"Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu" olarak değiştirilmesi; üçüncü
fıkrasının amaca daha uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesi; sekizinci
fıkrasında yer alan ve konut finansmanı kapsamında yapılacak değerlemelerin
Sermaye Piyasası Kurulunca yetkilendirilmiş kişi veya kurumlarca yapılacağına
ilişkin düzenlemenin, çerçeve 10 uncu maddede yapılan düzenleme kapsamına
girmesi nedeniyle çıkarılması; onuncu fıkrasına, teminat sorumlusunun Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından gerekli görülen hallerde değiştirilebileceğine
ilişkin hüküm tereddüt doğuracak nitelikte olduğundan, ancak ipotek teminatlı
menkul kıymet sahiplerinin haklarının korunması amacıyla değiştirilebileceğini
öngören bir hükmün eklenmesi; onbirinci fıkrasının, anlatıma açıklık
kazandırılması amacıyla yeniden düzenlenmesi, onüçüncü fıkrasının redaksiyona
tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 9 uncu maddesine bağlı 13/B
maddesinin; ikinci ve altıncı fıkralarında geçen "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu" ibarelerinin, uygun görüş verme yetkisinin
kullanılmasına açıklık kazandırılması amacıyla "Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu" olarak değiştirilmesi; beşinci fıkrasının maksadın daha
açık bir şekilde ifade edilebilmesini teminen yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 10 uncu maddesine bağlı (r)
bendinin; anlatıma açıklık kazandırılması amacıyla yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 11 inci maddesi ile Sermaye
Piyasası Kanununa eklenmesi öngörülen hükmün, kayda alma ücretinin üçer aylık
dönemler itibarıyla ödenmesi ve net varlık değerinin onbinde birini aşmamak
üzere Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenmesini teminen yeniden düzenlenmesi
suretiyle,
- Çerçeve 12 nci maddesine bağlı 38/A
maddesinin; üçüncü fıkrasına, konut finansmanı kapsamında düzenlenecek sigorta
sözleşmelerine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi sırasında Türkiye Sigorta
ve Reasürans Şirketleri Birliğinin de görüşünün alınmasını öngören bir ifadenin
eklenmesi; son fıkrasının konut finansmanının her aşamasında yapılacak
değerlemelerin Sermaye Piyasası Kurulunca yetkilendirilmiş kişi ve kuruluşlarca
yapılmasını teminen yeniden düzenlenmesi; 38/B maddesinin onbirinci fıkrasının
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 13 üncü maddesi ile
değiştirilmesi öngörülen, Sermaye Piyasası Kanununun diğer sermaye piyasası
kurumlarını tanımlayan 39 uncu maddesine, konut finansmanı fonları ile varlık
finansmanı fonlarının eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 14 üncü maddesine bağlı 39/A
maddesinin son fıkrasının, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun denetim
ve gözetimine tabi bir kuruluşun ortaklık payı ne olursa olsun bir ipotek finansman
kuruluşuna iştirak etmesi halinde kuruluş izninin, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulunun uygun görüşünü alarak Sermaye Piyasası Kurulunca
verilmesini teminen yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 15, 16,17, 18 ve 19 uncu
maddeleri aynen,
- Çerçeve 20 nci maddesine bağlı geçici 10
uncu maddede yer alan ve Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsünün Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren üç yıl içinde gerçekleştirilmesine ilişkin sürenin
"azami iki yıl" şeklinde değiştirilmesi, geçici 11 inci maddenin;
tüketiciler tarafından kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içerisinde
başvurulması halinde daha önce yapılmış bulunan konut kredisi sözleşmelerinin
bu kanunla getirilen konut finansmanı kapsamı dışında tutulabilmesi amacıyla
yeniden düzenlenmesi; geçici 12 nci maddenin, finansal kiralama şirketleriyle
finansman şirketlerinin kanunun yürürlük tarihinden itibaren konut finansmanı
faaliyetinde bulunamayacaklarına ilişkin iki yıllık sürenin altı ay olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 21 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 22 nci maddesi redaksiyona tabi
tutulmak suretiyle,
- Çerçeve 23 üncü maddesi aynen,
- Çerçeve 24 üncü maddesine bağlı 10/B
maddesi; ikinci fıkrasına, konut finansmanı kuruluşları tarafından tüketicilere
verilecek Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun standartları belirlenirken ilgili
meslek kuruluşlarının da görüşünün alınacağına ilişkin bir ifadenin eklenmesi,
yedinci fıkrasının, finansal kiralama sözleşmeleri kapsamında satışa çıkarılan
konutlara ilişkin olarak konut sahibinin yanı sıra zilyedliği elinde
bulunduranın da konutu tahliye etmekle yükümlü kılınması ve konutun tahliye
edilmemesi halinde zilyedliği elinde bulundurana karşı da icra yoluna
gidilebilmesini teminen yeniden düzenlenmesi; dokuzuncu fıkrasına, konut finansman
kuruluşları tarafından verilen kredilerin ipotek finansmanı kuruluşlarına,
konut finansmanı fonlarına veya ipotek teminatlı menkul kıymet teminat
havuzlarına devredilmesi halinde dahi söz konusu kuruluşların sorumluluğunun
devam edeceğine dair bir hükmün eklenmesi; on ikinci fıkrasına, tüketicilerin
bilgilendirilmesi için Merkez Bankasının değişken oranlı faizlerin muhtemel
etkilerine ilişkin endeksler yanında referans faizleri de belirlemesine yönelik
bir hükmün ilave edilmesi; onbeşinci fıkrasında konut finansmanı sözleşmesinde
yer alacak unsurlar arasına finansal kiralama sözleşmeleri için toplam kira
bedelinin dahil edilmesi; konut yapı kooperatiflerinin gerçek kişi ortaklarının
konut kredisi kullanabilmelerini teminen söz konusu kişilerin bu madde
uygulamasında gerçek kişi olarak addedileceğini öngören bir düzenlemenin yeni
bir fıkra olarak eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 25 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 26 ncı maddesi; Finansal
Kiralama Kanununa eklenen fıkranın son cümlesinin, konut finansman sistemi
kapsamında edinilen konutun zilyedliğinin finansal kiralama kuruluşuna bilgi
vererek, diğer finansal kiralama sözleşmelerinde ise sözleşmede hüküm bulunmak
kaydıyla kiralama konusu malın zilyedliğinin üçüncü kişiye devredilebilmesini
teminen değiştirilmesi ve ayrı bir fıkra olarak düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 nci maddesi 28 inci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 28 inci maddesi; maddeye bağlı
(1) numaralı bendin uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi ve
anlatıma açıklık kazandırılması amacıyla katılım bankaları tarafından verilen
kâr paylarını da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ipoteğe dayalı menkul
kıymetler (1) numaralı bentte düzenlenmiş olduğundan (5) numaralı bende
"ipoteğe dayalı menkul kıymetler hariç" ifadesinin eklenmesi
suretiyle 29 uncu madde olarak,
- Çerçeve 29 uncu maddesi 31 inci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 30 uncu maddesi ile değiştirilen
Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının
altıncı paragrafının maksadın daha açık anlatılmasını teminen yeniden
düzenlenmesi suretiyle 32 nci madde olarak,
- Çerçeve 31 inci maddesi, maddeye bağlı
(y) bendinin redaksiyona tabi tutulması suretiyle 33 üncü madde olarak,
- Çerçeve 32 nci maddesi 34 üncü madde
olarak aynen,
- Çerçeve 33 üncü maddesi, Harçlar
Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin (A) bölümüne ilişkin düzenlemeye
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş
alacaklarının da eklenmesi, aynı tarifenin (B) bölümünün "I-İcra
Harçları" bölümünün üçüncü kısmına konut finansmanı kapsamında ortaya
çıkan alacakların takibinde bu kısımda belirtilen tahsil harçlarının dörtte bir
oranında uygulanacağını öngören bir fıkranın eklenmesi suretiyle 35 inci madde
olarak,
Çerçeve 34 üncü maddesi, maddeye bağlı
(36) ve (23) numaralı bentlerin konut finansmanı işlemlerinin açıklığa
kavuşturulmasını teminen yeniden düzenlenmeleri, Başbakanlık Toplu Konut
İdaresi Başkanlığının menkul kıymet ihracı ve ihraca konu teminatlardan
kaynaklananlar dahil her türlü işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve damga
vergisi bu kuruluş tarafından ödenmesi gereken makbuz ve kağıtların da damga
vergisinden istisna edilmesine ilişkin (24) numaralı bendin eklenmesi suretiyle
37 nci madde olarak,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 35 ve 36
ncı maddeleri 39 ve 40 ıncı maddeler olarak aynen,
kabul edilmiştir.
1 Ayrıca;
- Toplu Konut İdaresi Başkanlığının konut
satışından kaynaklanan ipotekli veya ipoteksiz alacaklarının ipotek finansmanı
kuruluşları tarafından devralınabileceğine ve devredilebileceğine ilişkin bir
düzenleme yeni 27 nci madde olarak,
- Kendisine ait tapuya kayıtlı bir konutu
bulunmayan ücretlilerin konut finansmanı kapsamında edindikleri konutlardan
kaynaklanan borçlarının 100.000 YTL'ye kadar olan kısmının faiz ödemelerinin ücretten
indirilmesine, kendisine ait başka konutu bulunup bulunmadığına bakılmaksızın
belediyelerce gerçekleştirilen kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri kapsamında
sahip oldukları yapılar karşılığında konut edinmek amacıyla kredi kullanan veya
finansal kiralama işlemi yapan ücretlilerin de bu haktan yararlanmasını öngören
bir düzenleme yeni 30 uncu madde olarak,
- Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı
tarifenin finansal faaliyet harçlarına ilişkin (XI) numaralı kısmının, İstanbul
Menkul Kıymetler Borsasında yapılan iş ve işlemler nedeniyle alınan menkul
kıymet kotasyon ve tescil ücretleri, kurtaj ücretlerinden borsa yönetimine
ödenecek borsa payları ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan tescil ve
kayıtlar nedeniyle alınan ücretler üzerinden
yüzde 50 harç alınmasına ilişkin (10) numaralı bendinin yürürlükten
kaldırıldığına ilişkin bir düzenleme yeni 35 inci madde olarak,
- Konut finansmanı amacıyla teminat
gösterilen veya ipotek konulan konutun, konut finansman kuruluşları veya ipotek
finansmanı kuruluşları ya da üçüncü kişilere teslimi ile bu şekilde alınan
konutun, konut finansman kuruluşları veya ipotek finansmanı kuruluşları
tarafından tesliminin Katma Değer Vergisinden istisna edilmesine ilişkin bir
düzenleme 37 nci madde olarak,
Tasarıya eklenmiştir. Ayrıca, Tasarı,
kanunların hazırlanmasında uygulanan usul ve esaslar bakımından gözden
geçirilmiş ve gerekli düzeltmeler yapılmıştır.
1 Bu defa, Komisyonumuzun
20.04.2006 tarihinde, Hükümeti temsilen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif ŞENER ve Tasarı ile ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcilerinin
katılımlarıyla yaptığı 60 ıncı Birleşiminde Tasarının geneli üzerindeki
görüşmelere başlanmıştır.
1 Tasarının geneli üzerinde
yapılan görüşmelerde;
- Tasarının konut açığının giderilmesine
yönelik büyük katkılar sağlayacağı,
- Tasarı ile konut kredisine ilişkin
ipoteklerin menkul kıymetleştirme yoluyla finansman sağlanmasının amaçlandığı,
- Kentsel nüfus artışının kırsal nüfus
artışından yüksek olması nedeniyle kentlerde konut ihtiyacının gittikçe
arttığı,
- Arsa üretimi ve konut üretimi
alanlarında ciddi eksikliklerin söz konusu olduğu, Tasarının bu eksiklikleri
gidermeyi amaçladığı,
- Tasarının genel olarak olumlu
karşılandığı, Alt komisyon çalışmalarında Tasarının eksikliklerinin önemli bir
kısmının giderildiği,
- Tüketiciler açısından son derece önemli
bir kanuni düzenleme olduğu, konut alımının aile hayatında alınan en önemli
kararlardan olduğu, bu nedenle yüz binlerce aileyi ilgilendirdiği,
- Ayıba karşı sorumlulukta zamanaşımı süresi
genel olarak 'beş yıl' iken, bankalara bağlı kredilere ilişkin sorumlulukta
zamanaşımının 'bir yıl' olarak düzenlenmesinin tüketici aleyhine bir durum
oluşturacağı,
- İpotekli sermaye piyasası araçlarında da
Hazine tarafından yurt dışından ihraç edilen eurobondlu fonlar gibi vergi
stopajının sıfır olması gerektiği,
- Konut piyasasındaki arz eksikliği
nedeniyle üreticilerin büyük avantajlar elde ettikleri,
- TOKİ' nin konut açığını kapatma
noktasında yetersiz kaldığı, kentsel dönüşüm ve konut üretiminin birlikte
düşünülmesi gerektiği, ancak TOKİ'nin daha çok şehir dışında boş alanlarda
konut yapmayı tercih ettiği,
- Kentlerin yenilenmesine yönelik
projelere ağırlık verilmesinin büyük önem arz ettiği, bu bağlamda TOKİ' nin
kentsel dönüşüm projelerine yönelmesi gerektiği,
- Konut üretimi yapılırken çevrenin de
yaşanabilir bir şekilde düzenlenmesinin gerektiği, özellikle toplu konut
alanlarında çevre düzenlemelerine ağırlık verilmesi gerektiği,
- Konut fiyatlarının çok yüksek olduğu,
konutların maliyetlerinin birkaç katına satıldığı, bu koşullarda dar
gelirlilerin konut edinmesinin mümkün olmadığı,
- Konut yatırımlarının kalkınmanın bir
aracı olarak görülmemesi gerektiği, konut yatırımları ile kalkınmanın
gerçekleşmeyeceği,
- Tasarrufların otomobil ve konut alımına
kanalize edilmesinin sağlıklı bir gelişme olmadığı,
- Konut finansmanı sisteminin vergi
teşviki ile desteklenmesi gerektiği,
- Tasarının konut satışlarında
kayıtdışılığı da önleyeceği,
- Toplu Konut Kanununun düzenli
kentleşmenin sağlanmasında önemli bir işlev gördüğü,
şeklindeki görüş, eleştiri ve temennileri
müteakip, Hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda ise;
- Kanun Tasarısının komisyonda
olgunlaştırıldığı, yerinde değişikliklerle Tasarının eksikliklerinin
giderildiği,
- Devlet Planlama Teşkilatı ve Türkiye
İstatistik Kurumunun verilerine göre Türkiye'de konut açığının yedi yüz bine
yakın olduğu, konut sayımına gecekonduların dahil edilmediği,
- TOKİ' nin dar gelirlilere yönelik konut
üretimine öncelik verdiği,
- Konut kredilerinin banka kredileri
içindeki payının gittikçe arttığı,
- Tüketicilerin gittikçe kısa vadeli konut
kredilerini tercih etmeye başladığı,
- Konut yapımının tek başına kalkınmayı
sağlamayacağı, kalkınmanın bir bütün olarak ele alınması gerektiği, ancak
çarpan etkisiyle bu sektördeki olumlu gelişmelerin diğer sektörlerde de üretimi
artıracağı,
- 2005 yılında inşaat sektörünün %
21,5'lik büyüme kaydettiği ve genel büyüme oranı içerisinde % 0,8'lik bir
payının olduğu,
- Tasarının gayrimenkul sektöründe
kayıtdışılığı önleme ve planlı kentleşmeyi sağlama yönünde katkı sağlayacağı,
- Konut finasmanı sisteminin, finans
sektörünün de gelişimine katkı sağlayacağı,
ifade edilmiştir.
1 Tasarının geneli üzerinde
yapılan görüşmeleri müteakip, Tasarı ve gerekçesi Komisyonca da benimsenerek
maddelere ilişkin görüşmelerin Alt Komisyon Metni üzerinden yapılmasına karar
verilmiştir. Komisyonumuzda, maddeler üzerindeki görüşmeler 2/5/2006 ve
4/5/2006 tarihlerinde yapılan 62 nci ve 63 üncü Birleşimlerde tamamlanmıştır.
1 Alt Komisyon Metninin;
- Çerçeve 1 inci maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve maddeyle 2004 sayılı Kanunun 45 inci
maddesine eklenmesi öngörülen fıkraya; yapı kullanım izni almış konutların
Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 2 inci maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve maddeyle 2004 sayılı Kanunun 128 inci
maddesine eklenmesi öngörülen fıkraya, yapı kullanım izni alınmış konutların
Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 3 üçüncü maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve maddeyle 2004 sayılı Kanunun 128/a
maddesine eklenmesi öngörülen fıkraya, yapı kullanım izni alınmış konutların
Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 4 üncü maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve maddeyle 2004 sayılı Kanunun 134 üncü maddesine eklenmesi öngörülen
fıkraya, yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu Konut İdaresi
Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında değerlendirilebilmesine imkan
sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 5 inci maddesi ile 2004 sayılı
Kanunun 149/a maddesine eklenmesi öngörülen fıkraya, yapı kullanım izni alınmış
konutların Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 6 ncı maddesi ile 2004 sayılı
Kanuna eklenen geçici maddeye, yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu
Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 7 ve 8 inci maddeleri aynen,
- Çerçeve 9 uncu maddesi ile 2499 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen 13/B maddesine, varlık teminatlı menkul kıymet
ihraççısının bir teminat sorumlusu belirlenmesine ve bu teminat sorumlusunun,
ipotek teminatlı menkul kıymet sorumluları gibi, niteliklerinin Kurulca
tespitine yönelik bir fıkranın eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 10 uncu maddesi aynen,
- Çerçeve 11 inci maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve maddeyle 2499 sayılı Kanunun 28 inci
maddesinin (b) fıkrasına eklenmesi öngörülen paragrafa; yatırım fonlarının da
konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları gibi alınması, ipotekli
sermaye piyasası araçlarının satış değeri üzerinden alınacak kayda alma
ücretinin üst sınırının, konut edinmek isteyenlerin sosyal yönü dikkate
alınarak "onbinde biri" yerine, "yüzbinde beşi" olarak
değiştirilmesi ve belirtilen bu oranı aşmamak kaydıyla, kayda alma ücreti
oranının belirlenmesi, hesaplanması ve ödenmesine ilişkin usul ve esasların
"Kurul" yerine "Bakanlar Kurulunca" belirlenmesine yönelik
olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 12, 13, 14 ve 15 inci maddeleri
aynen,
- Çerçeve 16 ncı maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 17 ve 18 inci maddeleri aynen,
- Çerçeve 19 uncu maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 20 nci maddesi ile 2499 sayılı
Kanuna eklenilmesi öngörülen geçici 11 inci maddesi; tüketici haklarının
korunması amacıyla, finansal kiralama sözleşmelerinin tarafı olan
tüketicilerden, bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içerisinde,
ilgili konut finansmanı kuruluşuna başvurarak sözleşme konusu işlemin,
Tasarıyla 2499 sayılı Kanuna eklenen 38/A maddesinde yer alan konut finansmanı
tanımı kapsamı dışında değerlendirilmesi talebinde bulunmayanların, bu maddenin
yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş bulunan sözleşmelerinin 38/A maddesinin
birinci fıkrası kapsamında kabul edilmesine ve bu maddenin yürürlüğe
girmesinden önce akdedilen sözleşmelerde, borcun vadesinden önce ödenmesi
durumunda, bu ödeme işleminin her halükarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası hükümlerine tabi olacağına
açıklık getirilmesi doğrultusunda yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 21, 22 ve 23 üncü maddeleri
aynen,
- Çerçeve 24 üncü maddesi ile 4077 sayılı
Kanuna eklenen 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrası, anlama açıklık kazandırılması
amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 25 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 26 ncı maddesi ile 3226 sayılı
Kanunun 15 inci maddesine eklenmesi öngörülen fıkra; kiracı değişikliğinin
devir sözleşmesi yerine, özel sicile tescil edilmesine veya tapu sicilinin
beyanlar hanesine şerh olunmasına imkan sağlanması doğrultusunda yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 27 nci maddesi ile 2985 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen ek maddeye; yapı kullanım izni alınmış konutların
Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 28 inci maddesi aynen,
- Çerçeve 29 uncu maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda çerçeve 30 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 30 uncu maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda çerçeve 29 uncu madde
olarak ve madde çerçevesinin redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 31 ve 32 inci maddeleri aynen,
- Çerçeve 33 üncü maddesi; konut
finansmanı sisteminde, gerek borçluların gerekse alacaklıların
karşılaşabileceği risklerin kontrol altına alınabilmesi amacıyla zorunlu ve
ihtiyari sigorta ürünleri öngörülmüş, bu çerçevede konut alımı sırasında
kullanılacak kaynakların maliyetlerinin azaltılması amacıyla söz konusu sigorta
poliçeleri için ödenecek primlerin, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden
muaf tutulmasına yönelik bir hükmün 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine (i) bendi
olarak eklenmesini öngören düzenlemenin ilave edilmesi ve bu doğrultuda madde
çerçevesinin değiştirilmesi suretiyle,
- Çerçeve 34 üncü maddesi ile 492 sayılı
Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenmesi öngörülen (r) bendi;
yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut
finansman sistemi kapsamında değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir
ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 35 inci maddesinin; (A)
fıkrasının, kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda
fıkra çerçevesinin redaksiyona tabi tutulması ve bu fıkrayla 492 sayılı Kanuna
bağlı (1) sayılı tarifenin "(A) Mahkeme Harçları" başlıklı bölümünün
"III- Karar ve ilam harcı" başlıklı fıkrasının "1.Nispi harç"
başlıklı bendine eklenmesi öngörülen (f) alt bendine; yapı kullanım izni
alınmış konutların Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi
kapsamında değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi, (B)
fıkrasının, kanunların hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda
fıkra çerçevesinin redaksiyona tabi tutulması ve bu fıkrayla 492 sayılı Kanuna
bağlı (1) sayılı tarifenin "(B) İcra ve iflas harçları" bölümünün
"I-İcra harçları" başlıklı fıkrasının "3. Değeri belli olan icra
takiplerinde tahsil harcı, değer üzerinden:" başlıklı bendinin sonuna
eklenmesi öngörülen alt bendine; yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu
Konut İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi ve bu alt bendin
(h) alt bendi olarak düzenlenmesi suretiyle,
- Çerçeve 36 ncı maddesi kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda, madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması suretiyle,
- Çerçeve 37 nci maddesi; kanunların
hazırlanmasında uygulanan esas ve usuller doğrultusunda, madde çerçevesinin
redaksiyona tabi tutulması ve bu çerçeve madde ile 488 sayılı Damga Vergisi
Kanununa bağlı (2) Sayılı Tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili
kağıtlar" başlıklı bölümüne eklenen (36) numaralı fıkrasına, ipotekli
sermaye piyasası araçları dahil hiçbir sermaye piyasası araçlarından damga
vergisi alınmamasına yönelik bir ifadenin eklenmesi ve aynı Tablonun
"V-Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne eklenmesi öngörülen
(24) numaralı fıkraya, yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu Konut
İdaresi Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında
değerlendirilebilmesine imkan sağlayan bir ibarenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 38 nci maddesi ile 3065 sayılı
Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına eklenmesi öngörülen bendin;
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının da icrai satışlardaki KDV muafiyeti kapsamına
alınmasına ve yapı kullanım izni alınmış konutların Toplu Konut İdaresi
Başkanlığınca konut finansman sistemi kapsamında değerlendirilebilmesine imkan
sağlanmasına yönelik olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Yürürlüğe ilişkin 39 uncu maddesi; 29
uncu maddenin 1.1.2008 tarihinde yürürlüğe girmesini teminen yeniden
düzenlenmesi suretiyle,
- Yürütmeye ilişkin 40 ıncı maddesi aynen,
kabul edilmiştir.
Ayrıca, metinde geçen "Başbakanlık
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı" ibareleri, "Toplu Konut İdaresi
Başkanlığı" şeklinde değiştirilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Sait Açba |
M.Altan
Karapaşaoğlu |
Sabahattin
Yıldız |
|
Afyonkarahisar |
Bursa |
Muş |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Mehmet
Sekmen |
Halil
Aydoğan |
Mehmet
Zekai Özcan |
|
İstanbul |
Afyonkarahisar |
Ankara |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
A. Kemal
Deveciler |
Ali Osman
Sali |
Ahmet
İnal |
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Batman |
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Osman
Nuri Filiz |
Muhsin
Koçyiğit |
Alaattin
Büyükkaya |
|
Denizli |
Diyarbakır |
İstanbul |
|
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
A. Kemal
Kumkumoğlu |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa
Açıkalın |
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Ayrışık oy ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Bülent
Baratalı |
Selami
Yiğit |
Y.
Selahattin Beyribey |
|
İzmir |
Kars |
Kars |
|
(Karşı oy yazısı ektedir) |
(Karşı oy ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mustafa
Elitaş |
Taner
Yıldız |
Mikail
Arslan |
|
Kayseri |
Kayseri |
Kırşehir |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muzaffer
Baştopçu |
Mustafa
Ünaldı |
Hasan
Fehmi Kinay |
|
Kocaeli |
Konya |
Kütahya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mustafa
Özyürek |
Gürol Ergin |
O. Seyfi
Terzibaşıoğlu |
|
Mersin |
Muğla |
Muğla |
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(İmzada bulunamadı) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Osman
Seyfi |
Cemal
Uysal |
İmdat
Sütlüoğlu |
|
Nevşehir |
Ordu |
Rize |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Musa
Uzunkaya |
Enis
Tütüncü |
M.Ergun
Dağcıoğlu |
|
Samsun |
Tekirdağ |
Tokat |
|
|
(Ayrışık oy yazısı ekte) |
|
|
|
Üye |
|
|
|
M.Akif
Hamzaçebi |
|
|
|
Trabzon |
|
|
|
(Ayrışık oy yazısı ektedir) |
|
|
|
|
|
AYRIŞIK OY
Türkiye yüzde 1.3 oranı ile dünya
ortalamasına eşit bir nüfus artış hızına sahiptir. Ancak, tarım sektörünün
ekonomideki büyüklüğüne paralel olarak istihdam ettiği, bünyesinde bulundurduğu
nüfusun AB ortalamalarının çok üzerinde oluşu ekonomide yaşanan gelişmelerle
birlikte kentsel nüfus artış hızının yüksek olmasına yol açmaktadır.
Türkiye’nin kentsel nüfus artış hızı yüzde 3.2’dir. Bu kente göç ve konuta olan
talebin artması demektir. Konut arzının konut talebinin oldukça gerisinde
kalması nedeniyle de ülkemiz konut açığı sorunu ile karşı karşıyadır. DPT’nin
rakamlarına göre konut açığı 2005 yılı itibarıyla 679.600’dür. Bu tablo
Türkiye’deki çarpık kentleşmenin altında yatan temel nedendir. Bunun anlamı konut
talebindeki artışa kıyasla konut arzının yetersiz kalmasıdır. Konut arzının
yetersizliğinin nedenlerinden bir tanesi de finansman problemidir. Bu bir
ölçüde tasarrufların yetersizliği ile bağlantılı olsa da, çoğunlukla
finansmanda kullanılabilecek fonları ellerinde bulunduranlar ile bunları
kullanacaklar arasında bağlantıyı kuracak mekanizmaların olmaması ile
ilgilidir.
Tasarı konut finansmanında “mortgage” adı
altında bir çok gelişmiş ülkede uygulanan modern bir finansman tekniğini Türk
hukukuna dahil etmektedir. “İpotekli konut kredileri” olarak
isimlendirebileceğimiz bu finansman yöntemine ilişkin düzenlemeler ana
hatlarıyla olumludur. Bununla birlikte aşağıdaki hususlara dikkat çekmeyi
yararlı görüyoruz.
1. Konut arzını artırabilmek için sadece
talepte meydana gelecek artışın arz tarafından yaratacağı etkiyle yetinmeyerek
gerekli politikalar geliştirilmelidir. Söz konusu politikalar bu Tasarının
konusu olmamakla birlikte Hükümet bu politikaları oluşturmayı ve uygulamayı
planlamalıdır. Aksi takdirde 2005 yılında konut talebinde yaşanan artış yanında
arzın yetersiz olması nedeniyle zaten oldukça yükselmiş olan konut fiyatları bu
Tasarının yasalaşması ile birlikte talepte oluşacak ilave artışla birlikte daha
da yükselecektir. Bu durum Tasarının kamuoyunca algılanış biçimi olan “kira
öder gibi taksit ödeyerek ev sahibi olma”yı tüketiciler için ulaşılmaz
kılacaktır. Bu ise dar ve orta gelirlilerin evsahibi olma hayalini söndürecek
ve umutsuzluğa neden olacaktır. Tasarıyı bekleyen en büyük tehlike budur.
2. Tasarının 22 nci maddesi tüketicilerin
Borçlar Kanunundan kaynaklanan haklarının gerisinde bir düzenleme yapmaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi ayıplı mal
hususunu düzenlemektedir. Tasarı ile 4077 sayılı Kanunun ilgili hükmü
değiştirilerek konut finansmanına yönelik işlemler ayrıca tanımlanmaktadır. Bu
çerçevede yapılan bir düzenlemeye göre de konut finansmanından kaynaklanan
işlemlerde, kredi veren konut finansmanı kuruluşu, bu krediyi, belirli bir
konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile satış sözleşmesi yapılması
şartı ile veriyor ise konut finansman kuruluşu kullandırılan kredi miktarı ile
sınırlı olarak teslim tarihinden itibaren bir yıl süre ile imalatçı-üretici,
satıcı, bayi, acente gibi satış zincirinde olan kişiler ile birlikte, ayıplı
maldan tüketiciye karşı müteselsilen sorumlu olacaktır. Söz konusu kredilerin
devir olması halinde de bu sorumluluk devam edecek olup, krediyi devralan
kuruluşun sorumluluğu bulunmayacaktır.
Böylelikle, konut finansmanı kuruluşları
tarafından, ancak belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı
ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile verilen bağlı kredi niteliğindeki
kredilerde, teslim edilen konutun ayıplı olması halinde satıcı ve satış
zincirindeki diğer sorumlular ile birlikte konut finansmanı kuruluşlarına da,
kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsil sorumluluk getirilmek suretiyle
tüketicinin korunması amaçlanmıştır. Düzenleme prensip olarak olumlu olmakla
birlikte süre yönünden yetersizdir. Borçlar Kanunu ve bu kanunun paralelindeki
4077 sayılı Kanunda bu süre beş yıldır. Bu nedenle Tasarı ile öngörülen bir
yıllık sürenin söz konusu beş yıllık süre de dikkate alınarak yükseltilmesi
gerektiği görüşündeyiz.
3. Tasarının Geçici 11 inci maddesine göre
tüketiciler bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş olan ipotekli
konut kredisi sözleşmelerini, maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay
içerisinde başvuruda bulunarak bu kanun kapsamı dışında tutulmasını talep
etmedikleri takdirde söz konusu sözleşmeler bu kanun kapsamında
değerlendirilecektir. Bununla birlikte bu şekilde kanun kapsamına alınan kredi
sözleşmeleri nedeniyle tüketiciler erken ödeme ücreti ödemeyeceklerdir.
Tüketicilerin erken ödeme ücreti yükümlülüğü dışında bırakılmaları komisyon
görüşmeleri sırasında Tasarıya eklenmiştir. Ancak kredinin bağlı kredi ve
konutun “ayıplı mal” olması halinde konut finansman kurumunun halen tüketiciye
karşı 5 yıl olan sorumluluğu bu hükümle 1 yıla inmiş olmaktadır. Bunu doğru
bulmuyoruz. Düzenlemenin bu bölümü kazanılmış haklara ve tüketici haklarına
aykırıdır.
4. İpotekli konut kredisi uygulaması olan
ülkelerin hemen hepsinde ödenen konut kredi faizleri belirli şartlar dahilinde
gelir vergisi matrahından indirilmektedir. Hükümet Tasarısında buna yönelik bir
düzenleme bulunmamaktadır. Tasarıya alt komisyon çalışmaları sırasında eklenen,
Türkiye’de konutu bulunmayan ücretlilerin kullandıkları konut kredilerinin
100.000 YTL.ye kadar olan kısmına isabet eden faizlerin gelir vergisi
matrahından indirilmesine yönelik düzenlemenin yürürlük tarihi ise komisyon
görüşmeleri sırasında 1/1/2008’e ertelenmiştir. Tasarıya aynı zamanda sosyal
boyut da katan bu düzenlemenin ertelenmesini doğru bulmuyoruz.
5. Hazine tarafından yurtdışında ihraç
edilen menkul kıymetlerin faiz ödemeleri ile ipotek finansman kuruluşları,
konut finansman kuruluşları ile konut finansman fonları tarafından ihraç
edilecek ipotekli sermaye piyasası araçlarının faiz ödemelerinin gelir vergisi
tevkifatı karşısındaki durumu eşitlenmelidir.
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
Bülent
Baratalı |
|
Trabzon |
İstanbul |
İzmir |
|
Mustafa
Özyürek |
A. Kemal
Deveciler |
Ali Kemal
Kumkumoğlu |
|
Mersin |
Balıkesir |
İstanbul |
|
|
Enis
Tütüncü |
|
|
|
Tekirdağ |
|
KONUT FİNANSMANI
SİSTEMİNE İLİŞKİN ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TASARISINA İLİŞKİN AYRIŞIK OY YAZISIDIR
Konut Finansmanı ile
ilgili yasa tasarısının şu maddelerine aşağıda belirttiğimiz gerekçelerle
karşıyız.
1- Borçlar ve Tüketiciyi
Koruma Kanunu çerçevesinde müteahhitler, "ayıplı mal"dan beş yıl
süreyle sorumlu tutulmaktadırlar. Ancak Konut Finansmanı Yasa Tasarısının 22
nci maddesi, kredi verecek banka ve finans kuruluşlarına "ayıplı mal"
konusunda bir yıl süreyle sorumluluk yüklemektedir. Borçlar Kanunu ve Tüketiciyi
Koruma Kanunu çerçevesinde bu yasa ile paralellik sağlanması açısından banka ve
finans kuruluşlarının sorumluluğunun da beş yıla çıkarılması gerekmektedir.
2- Teminat havuzlarının
oluşumuna ilişkin madde 8'de "yapı kullanma izni alınmış konut"
tanımı yapılmaktadır. Oysa Türkiye'de yapı kullanma izni alınması, pek çok
fizikî koşulun yanı sıra, TBMM'de kabul edilen Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 90 ıncı maddesiyle "asgari işçilik uygulaması" ve
"bu işçilerin sigorta primlerinin ödenmiş olması" koşullarına da
bağlanmaktadır.
Kaçak işçiliğin önlenmesi
amacına yönelik bu düzenleme, Konut Finansmanı Yasasına da aynen taşındığından;
teminat havuzlarının menkul kıymetlendirilmesi açısından olumsuz etki
yaratacaktır. çünkü pek çok konut, fizikî şartları elverdiği halde, sırf
müteahhit çalıştırdığı işçilerin sigorta primlerini ödemediği ya da
öngörülenden daha az işçi çalıştırdığı için "yapı kullanma izni"
alamamaktadır.
Ayrıca babadan kalan
arsasına kendi evini yapanların konut kredisi sisteminden yararlanmalarına
engel oluşturan bu düzenlemenin kaçak ve kayıpları teşvik etmeyecek biçimde
düzenlenmesi yerinde olacaktır.
3- 100 bin YTL'ye kadar
olan konutların kredi borç faizlerinin gelir vergisi matrahından düşürülmesi
uygulaması, 1/1/2008 tarihine bırakılmıştır. Konut finansmanı sistemine
katılımları teşvik edici vergi indirimine ilişkin bu düzenlemenin uygulamasının
1/1/2008 tarihine bırakılması, yasanın ruhu ve amacına aykırıdır. Yasanın
çıkmasıyla birlikte konuta yoğun talebin yaşanacağı 2 yıllık bu dönemin vergi
teşviki dışında tutulması, konut finansmanı yasasının işleyişini önemli ölçüde
sekteye uğratacaktır. Ayrıca, normal süresi içinde seçim yapılacağı
düşünüldüğünde, yasa çerçevesinde teşvik amacıyla getirilen ve 650 milyon YTL
olarak hesaplanan vergi kayıpları gelecek iktidarların omuzlarına
bırakılmaktadır.
İki yıl sonra başlayacak
bu uygulama, konut kredisi kullanacaklar açısından geriye dönük eşitsizlik
yaratacağından Anayasaya da aykırıdır.
|
Muhsin
Koçyiğit |
Selami
Yiğit |
|
Diyarbakır |
Kars |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ
METİN
KONUT FİNANSMANI SİSTEMİNE İLİŞKİN ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1 - 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 45 inci
maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra olarak aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin
edilmiş alacakların takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceği
gibi haciz yoluna da başvurulabilir."
MADDE 2 - 2004 sayılı Kanunun 128 inci maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"İcra dairesi, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacakların takibinde, satışı istenen taşınmaz için kıymet takdirini, aynı
Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş
kişi veya kurumlara yaptırır."
MADDE 3 - 2004 sayılı Kanunun 128/a maddesine birinci fıkradan sonra gelmek
üzere ikinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde,
birinci fıkra uyarınca yaptırılmasına karar verilen bilirkişi incelemesi, aynı
Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş
kişi veya kurumlara yaptırılır."
MADDE 4 - 2004 sayılı Kanunun 134 üncü maddesine ikinci fıkradan sonra gelmek
üzere üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların
takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanır."
MADDE 5 - 2004 sayılı Kanunun 149/a maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların
takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde kırk olarak uygulanır. Temyiz
talebinin reddi halinde, ikinci fıkrada yer alan tazminat alacaklıya ödenir ve
alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre,
merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa kalan tutar yatırılan teminattan
karşılanır, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir."
MADDE 6 - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 8- Bu Kanunun 128 inci maddesinin üçüncü
fıkrası ile 128/a maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girmesini izleyen
üçüncü yılın sonuna kadar 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesi
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların
takibinde, taşınmaz için kıymet takdiri veya bilirkişi incelemesi, Sermaye
Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca
gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki verilmiş kişi veya kurumların
yanı sıra diğer uzman bilirkişiler marifetiyle de yapılabilir."
MADDE 7 - 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 3 üncü
maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
"k) İpotekli Sermaye Piyasası Aracı: İpotek teminatlı
menkul kıymetler, ipoteğe dayalı menkul kıymetler, ipotek finansmanı
kuruluşları tarafından ihraç edilen hisse senedi dışındaki sermaye piyasası
araçları ve konut finansmanından kaynaklanan alacaklara dayalı olarak veya bu
alacakların teminatı altında ihraç edilen diğer sermaye piyasası
araçlarıdır."
MADDE 8 - 2499 sayılı Kanunun 13/A maddesi madde başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İpotek teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/A - İpotek teminatlı menkul kıymetler, ihraççıların
genel yükümlülüğü niteliğinde olan ve oluşturulan teminat havuzundaki varlıklar
karşılık gösterilerek ihraç edilen borçlanma senetleridir. İpotek teminatlı
menkul kıymetler bankalar ve bu Kanunun 39/A maddesinde tanımlanan ipotek
finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilebilir.
İhraççılar, ipotek teminatlı menkul kıymetlerin teminatı
olan varlıkları, diğer varlıklarından ayrı olarak, oluşturacakları teminat
havuzu içerisinde izlemekle yükümlüdür. Teminat havuzuna dahil edilen
varlıklara ilişkin kayıtların tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca
belirlenir. Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun görüşü
alınmak suretiyle, teminat havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin kayıtların
ihraççının yanı sıra ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını zorunlu
tutabilir.
Teminat havuzu; yapı kullanma izni alınmış konut ve diğer
gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle teminat altına alınmış
alacaklar, ikame varlıklar ve bunların riskten korunması amacıyla yapılan
sözleşmelerden oluşur. Bunlar dışında kalan varlık ve alacaklar teminat
havuzuna dahil edilemez.
Yapı kullanma izni alınmış konutlar üzerine ipotek tesis
edilmek suretiyle teminat altına alınmış alacakların ilgili konutun değerinin
yüzde yetmişbeşini, yapı kullanma izni alınmış diğer gayrimenkuller üzerine
ipotek tesis edilmek suretiyle teminat altına alınmış alacakların ise ilgili
gayrimenkulun değerinin yüzde ellisini aşan kısmı, teminat değerinin
hesaplanmasında dikkate alınmaz. Kurul bu kapsamda yapılacak değerlemenin bu
Kanun uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlarca ve Kurulca belirlenen usul
ve esaslara göre yapılmasını zorunlu tutabilir. Teminat havuzuna dahil edilecek
yapı kullanma izni alınmış konut ve diğer gayrimenkuller üzerine ipotek tesis
edilmek suretiyle teminat altına alınmış alacakların vadesi gelmiş tüm
ödemelerinin yapılmış olması şarttır.
İkame varlıklar nakit, devlet iç borçlanma senetleri, hazine
kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatına üye ülkelerin merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da
bunların kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler ile Kurulca uygun görülen
benzer nitelikteki varlıklardan oluşur.
Teminat havuzundaki tüm varlıklar içerisinde yapı kullanma
izni alınmış diğer gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle
teminat altına alınmış alacakların ve ikame varlıkların payı ayrı ayrı yüzde
onbeşi aşamaz.
İhraççılar, teminat havuzundaki varlıkların faiz, kur, kredi
ve benzeri risklerden korunması amacıyla sözleşmeler yapabilir. Teminat
havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması amacıyla yapılmış sözleşmeler
de teminat havuzuna dahildir.
İpotek teminatlı menkul kıymetlerin itfasına kadar olan süre
boyunca;
a) Teminat havuzundaki varlıkların nominal değerinin ipotek
teminatlı menkul kıymetlerin nominal değerine eşit ya da fazla olması,
b) Teminat havuzundaki varlıkların geti-risinin en az ipotek
teminatlı menkul kıymetlerin getirisine eşit ya da fazla olması,
c) Teminat havuzundaki varlıklardan elde edilen gelirin
tutar ve ödeme dönemleri bakımından ipotek teminatlı menkul kıymet sahiplerine
yapılan ödemeleri karşılaması,
d) Teminat havuzunda yer alan varlıkların net bugünkü
değerinin ipotek teminatlı menkul kıymetlerin net bugünkü değerinden yüzde
ikisi oranında fazla olması,
zorunludur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kurulca belirlenir.
İlave menkul kıymet ihracı veya sekizinci fıkrada belirtilen
koşulların sağlanması amacıyla teminat havuzuna yeni varlıklar dahil
edilebilir. Makul bir gerekçe olması durumunda, ihraççılar, teminat
sorumlusunun onayını alarak, teminat havuzuna dahil edilmiş bir varlığı teminat
havuzundan çıkartabilir veya teminat havuzunda bulunmayan bir varlık ile
değiştirebilirler.
İhraççının Kurulun onayını almak suretiyle bir teminat
sorumlusu belirlemesi zorunludur. Teminat sorumlusunun sahip olması gereken
nitelikler Kurulca belirlenir. Kurul, gerekli gördüğü hallerde teminat
sorumlusunun değiştirilmesini istemeye veya teminat sorumlusunu resen
değiştirmeye yetkilidir.
Teminat sorumlusu, bu madde kapsamında,
a) Teminat havuzlarına dahil edilen varlıkların
mevcudiyetini ve niteliklerini,
b) Teminat havuzlarının oluşturulmasını ve varlıkların
teminat havuzlarında takibini,
c) Kurul tarafından zorunlu tutulması halinde teminat
havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin kayıtların ihraççının yanı sıra ayrı
bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını,
d) Sekizinci fıkrada sayılan şartlara uygunluğu,
izlemek, tespit ettiği hususlar hakkında, Kurulca
belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ihraççıya ve Kurula bilgi vermekle
yükümlüdür.
Teminat sorumlusu ihraççıdan, kayıt kuruluşundan ve gerek
görülen durumlarda tapu sicil müdürlüklerinden teminat havuzunda yer alan
varlıklara ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi istemeye, ilgili kayıtları
incelemeye ve çalışanlardan bilgi almaya yetkilidir. İhraççılar, kayıt kuruluşu
ve tapu sicil müdürlükleri teminat sorumlusunun talep ettiği bilgi ve belgeleri
vermekle yükümlüdür. Teminat sorumlusu, talep ettiği bilgi ve belgelere
ulaşılmasının engellenmesi halinde, durumu derhal Kurula bildirmekle
yükümlüdür.
İpotek teminatlı menkul kıymetler itfa edilinceye kadar,
teminat havuzlarında yer alan varlıklar, teminat amacı dışında tasarruf
edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı
da dahil olmak üzere haczedilemez, ihtiyati tedbir kararı verilemez ve iflas masasına dahil edilemez.
Teminat havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılacak olan sözleşmelerde, teminat havuzu ve ipotek teminatlı
menkul kıymetler tasfiye edilinceye kadar, ihraççının iflası durumunda
sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilemeyeceğine ilişkin hüküm bulunması
zorunludur.
İhraççının ipotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yönetiminin kamu kurumlarına
devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası halinde teminat
havuzundaki varlıklardan elde edilen gelir öncelikle ipotek teminatlı menkul
kıymet sahiplerine ve teminat havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılmış olan sözleşmelerin karşı taraflarına yapılacak ödemelerde
kullanılır. Bu durumda Kurul,
a) Tedavüldeki ipotek teminatlı menkul kıymetlerin erken
itfa edilmesi, teminat havuzundaki varlıkların nakde dönüştürülmesi ile bunlara
ilişkin işlemleri yürütecek bir idareci atanması veya teminat havuzundaki
varlıkların tedrici tasfiyesi ile tedrici tasfiyeye ilişkin işlemlerin
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yürütülmesi,
b) Teminat havuzundaki varlıkların, ipotek teminatlı menkul
kıymetlerden kaynaklanan her türlü
yükümlülüğü üstlenecek ihraççı niteliğini haiz bir başka kuruluşa devredilmesi,
c) İpotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
yükümlülükleri üstlenmeksizin, teminat havuzundaki varlıkların idaresi ve bu
havuzdan elde edilen gelirin ipotek teminatlı menkul kıymet sahiplerine
ödenmesi işlemlerini yürütecek bir idareci atanması,
hususlarında karar vermeye yetkilidir. Kurul, atanacak
idareciye veya Yatırımcıları Koruma Fonuna bu fıkra kapsamındaki hizmetleri
karşılığında teminat havuzundaki varlıklardan ödeme yapılması hususunda karar
vermeye ve yapılacak ödemenin hesaplanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
İhraççının ipotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
ödeme yükümlülüğünü yerine getirememesi ve teminat havuzlarına dahil edilen
varlıkların menkul kıymet sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmemesi
halinde, alacağı teminat havuzundaki varlıklarla karşılanmayan ipotek teminatlı
menkul kıymet sahipleri ihraççının diğer malvarlığına başvurabilir.
İpotek teminatlı menkul kıymetlerin ihracında 13 üncü
maddede belirtilen limitler uygulanmaz. İpotek teminatlı menkul kıymet ihraç
limiti, ihraç şartları, teminat havuzundaki varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılabilecek sözleşmeler ve bu menkul kıymetlerin Kurul kaydına
alınmasına ilişkin usul ve esaslar ile ipotek teminatlı menkul kıymetlerle
ilgili diğer hususlar Kurulca belirlenir."
MADDE 9 - 2499 sayılı Kanuna 13/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
13/B maddesi eklenmiştir.
"Varlık teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/B - Varlık teminatlı menkul kıymetler; ihraççıların
genel yükümlülüğü niteliğinde olan, alacaklar ve duran varlıkların teminatı
altında ihraç edilen borçlanma senetleridir. Varlık teminatlı menkul kıymet
ihraç edecek kuruluşlar, ihraç limiti, ihraç şartları, teminat gösterilebilecek
alacak ve varlık türleri, teminat gösterilebilecek varlıklara ilişkin
sınırlamalar, teminat gösterilen alacak ve varlıkların değerlenmesi ve
raporlanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Teminat gösterilen alacak ve varlıkların kayıtlarının
tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca belirlenir.
Kurul ihraççının bir teminat sorumlusu belirlemesini zorunlu
tutabilir. Teminat sorumlusu teminat havuzlarına dahil edilen varlıkların
mevcudiyetini ve niteliklerini, teminat havuzlarının oluşturulmasını ve
varlıkların teminat havuzlarında izlenmesini izlemek, tespit ettiği hususlar
hakkında Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, ihraççıya ve Kurula
bilgi vermekle yükümlüdür.
Teminat sorumlusu ihraççıdan, kayıt kuruluşundan ve gerek
görülen durumlarda tapu sicil müdürlüklerinden teminat havuzunda yer alan
varlıklara ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi istemeye, ilgili kayıtları
incelemeye ve çalışanlardan bilgi almaya yetkilidir. İhraççılar, kayıt kuruluşu
ve tapu sicil müdürlükleri teminat sorumlusunun talep ettiği bilgi ve belgeleri
vermekle yükümlüdür. Teminat sorumlusu, talep ettiği bilgi ve belgelere
ulaşmasının engellenmesi halinde, durumu derhal Kurula bildirmekle yükümlüdür.
Varlık teminatlı menkul kıymetler itfa edilinceye kadar,
teminat amacı dışında tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez,
kamu alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere haczedilemez, ihtiyati
tedbir kararı verilemez ve iflas masasına dahil edilemez.
Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun uygun
görüşü alınmak suretiyle teminat havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin
kayıtların ihraççının yanı sıra ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını
zorunlu tutabilir."
MADDE 10 - 2499 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"r) Gayrimenkullerin değerlemesini yapa-bilecek
değerleme kurumlarından sermaye piyasasında faaliyette bulunacaklara ilişkin
şartları belirlemek ve bu şartlara uyan değerleme kurumlarını listeler halinde
ilan etmek; bu Kanunun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut
finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde ve konut finansmanı
kuruluşları tarafından tüketicilere kaynak kullandırılması aşamasında, ilgili
taşınmaz için değerleme yapacak kişi ve kurumlara ilişkin şartları belirlemek
ve bu şartlara uyan kişi ve kurumları listeler halinde ilan etmek,"
MADDE 11 - 2499 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin (b) fıkrasına ikinci
paragraftan sonra gelmek üzere üçüncü paragraf olarak aşağıdaki hüküm
eklenmiştir.
"İpotekli sermaye piyasası araçlarının satışını
takiben, satış değerinin en fazla binde biri oranında kayda alma ücreti Özel
Hesaba yatırılır. Kayda alma ücretinin oranı ve bu ücretin hesaplanmasına ve
ödenmesine ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir."
MADDE 12 - 2499 sayılı Kanunun 38 inci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki 38/A, 38/B ve 38/C maddeleri eklenmiştir.
"Konut finansmanı
MADDE 38/A - Konut finansmanı, konut edinmeleri amacıyla
tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla
tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında
tüketicilere kredi kullandırılmasıdır. Bu kapsamdaki kredilerin yeniden
finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamındadır.
Konut finansmanı kuruluşları konut finansmanı amacıyla
doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar
ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut finansmanı
faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman
şirketleridir.
Hazine Müsteşarlığı konut finansmanı işlemlerinin
gerektirdiği sigorta sözleşmeleri ile ilgili usul ve esasları, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı ise konut finansmanı kapsamındaki kredilerin yeniden
finansmanına ilişkin usul ve esasları Türkiye Bankalar Birliğinin görüşlerini
alarak belirlemeye yetkilidir.
Kurul, ihraç edilecek ipotekli sermaye piyasası araçlarının
dayanağı veya teminatı olan kredi ve finansal kiralama alacakları için, kredi
açılması veya finansal kiralama sözleşmesi yapılması aşamasında, konut
değerlemesinin gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki verilmiş kişi
veya kurumlar tarafından yapılmış olmasını zorunlu tutmaya yetkilidir.
Konut finansmanı fonu
MADDE 38/B - Konut finansmanı fonu, ihraç edilen ipoteğe
dayalı menkul kıymetler karşılığında
toplanan paralarla, ipoteğe dayalı menkul kıymet sahipleri hesabına inançlı
mülkiyet esaslarına göre oluşturulan malvarlığıdır.
Fon kurucuları, fon portföyünde yer alan kredilerin ve
bunlarla bağlantılı işlemlerin ödemelerine aracılık edenler, fon kurma limiti,
portföyün riskten korunması veya kredi değerliliğinin artırılması amacıyla
yapılan sözleşmeler dahil fon portföyüne alınabilecek varlık türleri, portföy
sınırlamaları ile ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin ihraç ve Kurul kaydına
alınmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. Kurucular, ihraç edilen
ipoteğe dayalı menkul kıymetlere yönelik garanti verebilirler.
Fonun tüzel kişiliği yoktur, ancak malvarlığı kurucunun mal
varlığından ayrıdır. Fon malvarlığı, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetler itfa edilinceye kadar, başka bir amaçla tasarruf edilemez, rehnedilemez,
teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere
haczedilemez, ihtiyati tedbir kararı verilemez ve iflas masasına dahil
edilemez.
Fon kurulu, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin
sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde fonu temsil eder ve yönetir. Fon
portföyüne alınan varlıkların kayıtlarının doğruluğundan ve bu varlıkların
korunması ve saklanmasından fon kurulu sorumludur. Fon kuruluna ilişkin şartlar
ile fon varlıklarının yönetimine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Kurucu, fon kurulu ve ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin sahipleri arasındaki ilişkilere bu Kanunda ve ilgili mevzuatta
hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanununun vekalet akdi hükümleri uygulanır.
Kurul, fon portföyündeki varlıklara ilişkin kayıtların ayrı
bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını zorunlu tutabilir.
İpotekle teminat altına alınmış bir kredi veya konusu
gayrimenkul olan bir finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacakların
fon portföyüne alınması halinde, kredi veya alacağın fona devredildiği hususu
ilgili gayrimenkulün tapu sicilinde beyanlar hanesine kaydedilir. Kurul,
ipotekle teminat altına alınmış bir kredi veya konusu gayrimenkul olan bir
finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacakların fon portföyüne
alınması halinde, ipoteğin veya mülkiyetin; fon hesabına, kurucu adına tapuya
tescil ettirilmesini zorunlu tutabilir.
Fon içtüzüğü, ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin sahipleri,
kurucu ve fon kurulu arasında, fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre
saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre yönetimini konu alan iltihaki bir
sözleşmedir.
Fon içtüzüğü ve Kurulca belirlenecek diğer belgelerle
birlikte, fon kuruluşuna izin verilmesi ve ihraç edilecek ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin kayda alınması talebiyle Kurula başvurulması zorunludur.
Fon portföyü farklı sınıflara ayrılarak bu sınıflar üzerine
farklı haklar içeren ipoteğe dayalı menkul kıymetler ihraç edilebilir. Farklı
ipoteğe dayalı menkul kıymet ihraçları ile ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin sahiplerine verdiği haklara ilişkin esasların fon içtüzüğünde
belirlenmesi şarttır.
Kurul, portföydeki varlıkların değerleme esaslarına, fonun
faaliyet ve yönetim ilkelerine, birleşmesine, sona ermesine ve tasfiyesine, fon
içtüzüğü, fon yönetim sözleşmesi ve saklama sözleşmesinin kapsamına,
değiştirilmesine, tescil ve ilanına ilişkin usul ve esasları belirler.
Kurucu veya fonun geri ödeme güçlüğüne düşmesi halinde
Kurul, fonun yönetim ve temsilinin Yatırımcıları Koruma Fonu veya atanacak
diğer bir fon kurulu tarafından yürütülmesine veya fonun başka bir kurucuya
devredilmesine karar verebilir. Bu durumda, kurucunun garanti vermiş olması
halinde, ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının geri ödemelerinin fon
malvarlığından karşılanamayan kısmının tam ve zamanında yapılmasına ilişkin
yükümlülüğü devam eder. Kurul, atanacak fon kuruluna veya Yatırımcıları Koruma
Fonuna bu fıkra kapsamındaki hizmetleri karşılığında fon malvarlığından ödeme
yapılması hususunda karar vermeye ve yapılacak ödemenin hesaplanmasına ilişkin
usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Fon kurucusunun iflası veya tasfiyesi veya fon kurulu
üyelerinin iflası halinde Kurul, gerekli tedbirleri almaya yetkilidir.
Varlık finansmanı fonu
MADDE 38/C - Varlık finansmanı fonu, ihraç edilen varlığa
dayalı menkul kıymetler karşılığında toplanan paralarla, varlığa dayalı menkul
kıymet sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre oluşturulan
malvarlığıdır. Varlık finansmanı fonu portföylerine alınabilecek varlıklar
Kurulca belirlenir.
Bu Kanunun 38/B maddesinin birinci fıkra hükmü dışındaki
diğer fıkra hükümleri, varlık finansmanı fonları için de uygulanır."
MADDE 13 - 2499 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 39- Diğer sermaye piyasası kurumları; kuruluş ve
faaliyet esasları Kurulca belirlenen, sermaye piyasası araçlarının takas ve
saklanması, derecelendirilmesi, ihraççıların ve sermaye piyasası kurumlarının
denetlenmesi ile uğraşan kuruluşlar, yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi
gibi sermaye piyasası faaliyetlerini yerine getiren şirketler, varlık yönetim
şirketleri, ipotek finansmanı kuruluşları, risk sermayesi yatırım fonları, risk
sermayesi yatırım ortaklıkları, vadeli işlemler aracılık şirketleri, sermaye
piyasasında faaliyette bulunacak gayrimenkul değerleme kurumları ve portföy
saklama şirketleridir."
MADDE 14 - 2499 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
39/A maddesi eklenmiştir.
"İpotek finansmanı kuruluşları
MADDE 39/A - İpotek finansmanı kuruluşları, münhasıran konut
finansmanından kaynaklanan alacakların devralınması, devredilmesi, devralınan
alacaklardan oluşan varlıkların yönetimi ve alacakların teminat olarak alınması
suretiyle kaynak temini amacıyla kurulan, sermaye piyasası kurumu niteliğini
haiz anonim ortaklıklardır. İpotek finansmanı kuruluşları faaliyetlerinin
gerektirdiği risk yönetimi amaçlı işlemleri yürütebilirler.
İpotek finansmanı kuruluşlarının nakden ve her türlü
muvazaadan âri olarak ödenmiş sermayeleri 5411 sayılı Bankacılık Kanununda
kalkınma ve yatırım bankaları için öngörülen tutardan az olamaz. Kurucularının
ve sermayelerinin veya oy haklarının doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya
daha fazlasını teşkil eden paylar ile bu oranın altında olsa dahi yönetim
kurullarına üye belirleme imtiyazı veren payların sahiplerinin 5411 sayılı
Bankacılık Kanununda banka kurucu ortakları için aranan şartları taşımaları
zorunludur.
Konut finansmanından
kaynaklanan alacakların ve diğer varlıkların teminat gösterilmesi suretiyle
ipotek finansmanı kuruluşlarından kaynak temin edilmesi halinde, teminat
gösterilen varlıklar, başka bir amaçla tasarruf edilemez, rehnedilemez, teminat
gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere üçüncü
şahıslar tarafından haczedilemez, ihtiyati tedbir kararı verilemez ve iflas
masasına dahil edilemez. Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
uygun görüşünü almak suretiyle, teminat gösterilen varlıklara ilişkin
kayıtların ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını zorunlu tutabilir.
İpotek finansmanı kuruluşlarının kuruluşuna, faaliyet ilke
ve esaslarına, faaliyetler itibarıyla izin esaslarına, tabi olacakları
yükümlülüklere ilişkin hususlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun
uygun görüşünü almak suretiyle, Kurul tarafından belirlenir. İpotek finansmanı
kuruluşlarının kuruluş ve faaliyet izni almak üzere Kurula başvurması şarttır.
Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun gözetim ve denetimine tabi
olan kuruluşların yüzde ellibir ve daha fazla paya veya yönetim hakimiyetine
sahip olduğu ipotek finansmanı kuruluşlarının ise kuruluş ve faaliyet izni
almak üzere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna başvurması şarttır ve bu
ipotek finansmanı kuruluşları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun
konsolide denetimine tabidir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru-munca
gerek duyulması hâlinde, ipotek finansmanı kuruluşlarının 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu uyarınca yapılacak konsolide denetimi, Kurul ile birlikte
gerçekleştirilir."
MADDE 15 - 2499 sayılı Kanuna 40/C maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
40/D maddesi eklenmiştir.
"Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği
MADDE 40/D- Gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip
olanlar, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğine üye olmak için başvurmak zorundadırlar.
Lisans sahibi, lisans almaya hak kazandığının kendisine tebliğinden itibaren üç
ay içinde gerekli başvuruyu yapmakla yükümlüdür. Anılan yükümlülüğe uymayan kimselerin
lisansı Kurulca iptal edilir.
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği, gayrimenkul piyasasının
ve gayrimenkul değerleme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere
araştırmalar yapmak, eğitim ve sertifika vermek, Birlik üyelerinin dayanışma ve
mesleğin gerektirdiği özen ve disiplin içerisinde çalışmalarına yönelik meslek
kurallarını ve değerleme standartlarını oluşturmak, haksız rekabeti önlemek
amacıyla gerekli tedbirleri almak, kendisine mevzuatla verilen veya Kurulca
belirlenen konularda düzenlemeler yapmak, yürütmek, denetlemek, Birlik
Statüsünde öngörülen disiplin cezalarını vermek, ilgili konularda üyeleri
temsilen ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak, mesleki gelişmeleri, idari ve
yasal düzenlemeleri izleyerek bu konuda üyeleri aydınlatmakla görevli ve
yetkilidir.
Birlik, bölgesel ve ülke genelinde gayrimenkul değerleri
konusunda istatistikler oluşturur ve yayınlar. Konut finansmanı kapsamında
yapılan değerlemelere ilişkin bilgilerin, Birlik tarafından belirlenecek usul
ve esaslara göre Birliğe iletilmesi zorunludur.
Birlik, alacağı kararlarda ve yapacağı düzenlemelerde, bu
Kanuna, Kurul yönetmelik, tebliğ ve kararlarına ve ilgili diğer mevzuata
uymakla yükümlüdür.
Üyeler, Birlik Statüsüne ve Birlikçe alınacak kararlara
uymak zorundadırlar.
Birlik, 40/C maddesindeki hükümlere tabidir."
MADDE 16 - 2499 sayılı Kanunun 46/A maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek
üzere ikinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kurul, 46 ncı maddenin birinci fıkrasının (h) bendi
uyarınca tedrici tasfiyesine karar verilmesi halinde ipotek finansmanı
kuruluşunun tedrici tasfiyesinin Fon tarafından yürütülmesini, ayrıca
ihraççının yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yükümlülüklerinin
toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aşması, yönetiminin kamu
kurumlarına devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası halinde
ipotek teminatlı menkul kıymetler ve varlık teminatlı menkul kıymetlerin
teminatı olan varlıklardan oluşan teminat havuzları ile kurucusunun veya konut
finansmanı fonu veya varlık finansmanı fonunun geri ödeme güçlüğüne düşmesi
halinde konut finansmanı fonu ve varlık finansmanı fonu malvarlıklarının
tedrici tasfiyesinin veya idaresinin Fon tarafından yürütülmesine karar
verebilir. Bu fıkra uyarınca Fon tarafından yapılacak tedrici tasfiye ve
idareye ilişkin harcamalarda Fon gelirlerinden hangilerinin kullanılabileceği
Kurul tarafından belirlenir."
MADDE 17 - 2499 sayılı Kanuna 46/B maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
46/C maddesi eklenmiştir.
" İpotek finansmanı kuruluşlarının tedrici tasfiyesi
MADDE 46/C- Bu Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının
(h) bendi uyarınca yetkileri kaldırılan ipotek finansmanı kuruluşlarının
tedrici tasfiyelerine Kurulca karar verilebilir. Bu kurumların tasfiye
işlemleri Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yürütülür.
Tedrici tasfiyenin amacı, ipotek finansmanı kuruluşlarının
mal varlığını işin niteliğine göre aynen veya nakde çevirmek suretiyle elde
edilen bedeli tahsis ederek tasfiye etmektir. Tedrici tasfiye karar ve
işlemlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
ve diğer mevzuatın tasfiye ile ilgili hükümleri uygulanmaz. İpotek finansmanı
kuruluşlarının tedrici tasfiyelerinin uygulama usul ve esasları Kurulca
belirlenir.
Tedrici tasfiye kararı verildikten sonra, ipotek finansmanı
kuruluşunun yasal organlarının görev ve yetkileri, tasfiye sonuçlanıncaya kadar
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yerine getirilir. Ancak, 46 ncı maddenin
birinci fıkrasının (h) bendi hükmü saklıdır.
Hakkında tedrici tasfiye kararı verilen ipotek finansmanı
kuruluşunun ödemeleri durur ve konut finansmanı fonları, varlık finansmanı
fonları malvarlıkları ile varlık teminatlı menkul kıymetler ve ipotek teminatlı
menkul kıymetler teminat havuzları hariç tüm mal varlığı üzerinde, bu karar
tarihi itibarıyla sadece Fon tarafından tasarruf edilebilir. Fon, ipotek
finansmanı kuruluşunun aktif ve pasifini tespit eder. İpotek finansmanı
kuruluşunun, tasfiye kapsamında yer alan yükümlülüklerinden, nakit borçları,
tedrici tasfiye kararının verildiği tarihteki anapara ve işlemiş faizleri
toplamı üzerinden hesaplanır. İpotek finansmanı kuruluşunun tedrici tasfiye
kararının verilmesinden sonra vadesi gelen menkul kıymetlerinden doğan hak ve
borçları da, vadeleri itibarıyla belirlenir. İpotek finansmanı kuruluşunun,
vadeli borçlarına vadeden, diğer borçlarına ise tedrici tasfiye tarihinden
itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen kanuni temerrüt faizi yürütülür. Mevzuat
uyarınca ipotek finansmanı kuruluşu tarafından verilmiş teminatlar da, aktifin
hesabında dikkate alınır.
Fon, ipotek finansmanı kuruluşunun tasfiye kapsamında yer
alan gerçek hak sahiplerini ve alacak tutarlarını, Kuruldaki kayıtlar, ipotek
finansmanı kuruluşunun kayıtları, bu kuruluşun ilgili olduğu diğer resmi ve
özel kurumların kayıtları ile güvenilir bulunan diğer bilgi ve belgelere
dayanarak tespit eder. İcra ve İflas Kanununun 278, 279 ve 280 inci
maddelerinde yazılı hallerin varlığı halinde, Fon tarafından iptal davası
açılabilir.
İpotek finansmanı kuruluşunun malvarlığı, tasfiyenin amacı
kapsamında yer alan hak sahiplerinin alacağının ödenmesinde kullanılır. Ancak,
tasfiye bakiyesi bu alacakların tamamının karşılanmasına yetmezse, ödemeler
garameten yapılır. Bu alacaklar tamamen karşılandıktan sonra artan kısımdan,
öncelikle kamu alacakları ve kalandan Fonun yaptığı tasfiye giderleri nedeniyle
doğan alacağı ödenir. Bakiye, diğer alacaklılara tahsis edilir. İpotek
finansmanı kuruluşunun aktifleri, tasfiyenin amacı kapsamındaki hak
sahiplerinin alacaklarını, Fondan yapılan ödemeleri ve tasfiye giderlerini
karşılamaya yetmezse, Fon, Kurulun uygun görüşüyle ipotek finansmanı
kuruluşunun iflasını isteyebilir."
MADDE 18 - 2499 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasının (A)
bendinin (5) numaralı alt bendi ile (C) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"5. Sermaye piyasası kurumlarına, bu Kanunun 13/A ve
13/B maddeleri kapsamındaki teminat sorumlularına ve 38/B ve 38/C maddeleri
kapsamındaki fon kuruluna; sermaye piyasası faaliyetleri sebebiyle veya
emanetçi sıfatıyla veya idare etmek için veya teminat olarak veyahut her ne nam
altında olursa olsun, kayden veya fiziken tevdi veya teslim edilen sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti kendisinin veya başkasının
menfaatine satan veya rehneden veya her ne şekilde olursa olsun kullanan,
gizleyen yahut inkar eyleyen veyahut bu amaca ulaşmak ya da bu fiillerini
gizlemek için bilgisayar ortamında tutulanlar dahil kayıtları tahvil ve tağyir
eden ilgili gerçek kişilerle tüzel kişilerin yetkilileri,"
"C) Bu Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına, 7, 9,
10, 10/A, 11, 12 nci madde -lerine, 13 üncü maddesinin beşinci fıkrasına, 13/A
maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci, dokuzuncu, onuncu,
onbirinci, onikinci, onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci fıkralarına, 13/B
maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına, 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasına, 15 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına,
16, 16/A maddelerine, 25 inci maddesinin (a) bendine, 28 inci maddesinin (b)
bendine, 34 üncü maddesine, 38 inci maddesine, 38/A maddesine, 38/B maddesinin
üçüncü ve onikinci fıkralarına, 38/C maddesi kapsamında 38/B maddesinin üçüncü
ve onikinci fıkralarına, 39/A maddesine, 40/B ve 40/D maddelerine, 45 inci
maddesine, 46 ncı maddesinin ikinci ve beşinci fıkralarına, 46/A, 46/B ve 46/C
maddelerine aykırı hareket edenler binikiyüzelli gün adli para cezası ile
cezalandırılırlar."
MADDE 19 - 2499 sayılı Kanunun 47/A maddesine dördüncü fıkradan sonra gelmek
üzere beşinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kanunun 40/D maddesinin beşinci fıkrasındaki
yükümlülüğe uymayan üyelere, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Yönetim
Kurulunca bin YTL'den beşbin YTL'ye kadar para cezası verilir. Birlik, verdiği
cezaları ilgiliye tebliğ eder ve tahsil ve gelir kaydı için Yatırımcıları
Koruma Fonuna bildirir."
MADDE 20 - 2499 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 10 - Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği
Statüsü bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde yürürlüğe
konulur. Gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olanlar, bu süre
içerisinde Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğine üye olmak için Kurula başvurmakla
yükümlüdürler.
Bu üyelik başvuruları Kurul tarafından sonuçlandırılır.
Kurul, Birlik Statüsünün yürürlüğe girmesini izleyen bir ay içinde Birlik
üyelerini ilk genel kurul toplantısına çağırır. İlk genel kurula ait masraflar,
Birlik organları oluştuktan sonra Kurula geri ödenmek üzere Kurul tarafından
karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 11 - Bu Kanunun 38/A maddesinde yapılan konut
finansmanı tanımına uyan kredi ve finansal kiralama sözleşmeleri, sözleşme
tarihi dikkate alınmaksızın anılan madde uyarınca konut finansmanı
kapsamındadır.
GEÇİCİ MADDE 12 - Finansal kiralama şirketleri ve finansman
şirketleri, bu Kanunun 38/A maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki
yıl içerisinde konut finansmanı faaliyetinde bulunamaz."
MADDE 21 - 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
"r) Konut finansmanı kuruluşu: 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun 38/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen
kuruluşları,"
MADDE 22 - 4077 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve
10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve
tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen
sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut
finansmanı kuruluşu imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ile
birlikte, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından
dolayı, tüketiciye karşı teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ile,
kullandırdığı kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olur. Konut finansmanı
kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen
kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun
sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu
olmaz. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu
olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun
bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."
MADDE 23 - 4077 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"İlan ve taahhüt edilen mal veya hizmetin teslimatının
veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda, satıcı, sağlayıcı,
bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına
göre kredi veren müteselsilen sorumludur. İlan ve taahhüt edilen konutun
teslimatının hiç, gereği gibi ya da zamanında yapılmaması durumunda, 10/B
maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşu,
satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ile birlikte,
kullandırdığı kredi miktarı kadar müteselsilen sorumludur. Konut finansmanı
kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen
kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun
sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu
olmaz."
MADDE 24 - 4077 sayılı Kanuna 10/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
10/B maddesi eklenmiştir.
"Konut Finansmanı Sözleşmeleri
MADDE 10/B - Konut finansmanı kuruluşları tüketicilere
sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel
bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama
sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır.
Tüketici teklifi kabul edip etmemekte serbesttir.
Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilecek genel
bilgilerin kapsamı ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun standartları Bakanlık
tarafından belirlenir. Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini
takip eden bir iş günü geçmeden imzalanan sözleşme geçersizdir.
Konut finansmanı sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması ve
bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar
arasında akdedilen sözleşmede öngörülen şartlar, sözleşme süresi içerisinde
tüketici aleyhine değiştirilemez.
Borçlunun temerrüde düşmesi halinde konut finansmanı
kuruluşu borçluya temerrüt tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde iadeli
taahhütlü posta yoluyla bildirimde bulunmakla yükümlüdür.
Konut finansmanı kuruluşu, geri ödemelerin yapılmaması
halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak
ancak tüketicinin birbirini izleyen en az iki ödemede temerrüde düşmesi halinde
kullanılabilir. Konut finansmanı kuruluşunun bu hakkını kullanabilmesi için en
az bir ay süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.
Finansal kiralama işlemlerinde, tüketicinin muacceliyet
uyarısında verilen sürenin sona ermesini takiben, konut finansmanı kuruluşu
kalan borcun tamamını ifa etme hakkını kullanmak üzere finansal kiralama
sözleşmesini feshettiği takdirde, konutu derhal satışa çıkarmakla yükümlüdür.
Konut finansmanı kuruluşu satış öncesinde konut için 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca
yetki verilmiş kişi veya kurumlara kıymet takdiri yaptırtır. Takdir edilen
kıymet, satıştan en az on iş günü önce tüketiciye bildirilir. Konut finansmanı
kuruluşu takdir edilen kıymeti dikkate alarak basiretli bir tacir gibi
davranmak suretiyle konutun satışını gerçekleştirir. Tüketici, konut finansmanı
kuruluşunun zararının konutun satışından elde edilen bedeli aşan kısmından sorumludur.
Konutun satışından elde edilen bedelin kalan borcu aşması halinde aşan kısım
tüketiciye ödenir. Konut finansmanına yönelik finansal kiralama işlemlerinde
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 7 nci, 25 inci ve 31 inci maddeleri
uygulanmaz.
Konutun satışının gerçekleştirilmesi ve elde edilen bedelin
kalan borcu aşan kısmının tüketiciye ödenmesini takiben tüketici konutu tahliye
etme yükümlülüğü altındadır. Konutun tahliye edilmemesi halinde konut sahibi
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 26 ncı ve 27 nci maddeleri uyarınca icra
yoluna başvurabilir.
Kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat
verildiği hallerde, konut finansmanı kuruluşu asıl borçluya ve diğer
teminatlara başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlı konut finansmanından kaynaklanan işlemlerde kredi
veren konut finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya
da belirli bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi
durumunda, konutun hiç ya da zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren
tüketiciye karşı satıcı ile birlikte kullandırılan kredi miktarı kadar
müteselsilen sorumlu olur. Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilen
kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun
sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu
olmaz.
Konut finansmanı kuruluşunun ödemeleri bir kıymetli evraka
bağlaması ya da kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması
yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa,
tüketici bu kıymetli evrakı konut finansmanı kuruluşundan geri isteme hakkına
sahiptir. Ayrıca, konut finansmanı kuruluşu kıymetli evrakın başkasına devri
sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Konut
finansmanı amacıyla ipotek alınmadığı hallerde kıymetli evrak teminat olarak
kabul edilebilir.
Kredilerde geri ödeme tutarlarının, finansal kiralama
işlemlerinde ise kira bedellerinin anaparayı aşan kısmı bu madde kapsamında
faiz olarak kabul edilir.
Sözleşmede belirtilmek suretiyle konut finansmanına yönelik
kredilerde ve finansal kiralama işlemlerinde faiz oranı sabit, değişken veya
aynı kredi için her iki yöntem esas alınmak suretiyle belirlenebilir. Oranın
sabit olarak belirlenmesi halinde sözleşmede başlangıçta belirlenen oran her
iki tarafın ortak rızası dışında değiştirilemez. Oranın değişken olarak
belirlenmesi halinde ise, başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri
ödeme tutarı yine başlangıçta sözleşmede belirlenecek olan azami dönemsel geri
ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve yine sözleşmede belirlenecek yurt içinde
veya yurt dışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz
alınarak değiştirilebilir. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde bu
yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi şarttır.
Bu amaçlarla kullanılabilecek endeksler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası,
tüketicilerin bilgilendirilme yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar ise Bakanlık
tarafından belirlenir.
Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam
miktarı önceden ödeye-bileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi
vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu, vadesinden
önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Ödenen
miktara göre gerekli faiz indiriminin ve kredinin tüketiciye yıllık maliyet
oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkartılan ilgili yönetmelik
hükümleri uygulanır.
Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede
yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce
yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken
ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi
yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken
ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi
halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez.
Konut finansmanı sözleşmelerinde asgari olarak aşağıdaki
unsurlara yer verilmesi zorunludur:
a) Konut kredisi sözleşmeleri için kredi tutarı,
b) Kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen
konuta, finansal kiralama sözleşmeleri için finansal kiralamaya konu olan
konuta ilişkin bilgiler,
c) Yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı (değişken
faizli sözleşmelerde yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı başlangıç ve
azami faiz oranı için ayrı ayrı hesaplanır),
d) Toplam borç tutarının anapara, faiz ve diğer giderler
itibarıyla dağılımı (değişken faizli sözleşmelerde başlangıç faiz oranı veya
kira bedeli ve azami faiz oranı veya kira bedeli esas alınarak hesaplanacak
toplam borç tutarları),
e) Değişken faizli sözleşmelerde baz alınan endeks ve faiz
oranındaki veya kira bedellerindeki değişmenin hesaplanma yöntemi,
f) İlk yıl için dönemsel olarak, kalan yıllar için yıllık
olarak hazırlanan, ödenen anapara, ödenen faiz, diğer giderler, kalan anapara,
ilgili dönemler için geri ödeme veya kira bedellerinin yer aldığı ödeme planı
(Değişken faizli sözleşmelerde, başlangıç ve azami faiz oranları kullanılarak
iki ayrı ödeme planı oluşturulur.),
g) Geri ödeme veya kira ödeme sayısı, ödeme tarihleri,
belirlenen ödeme tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda ödemelerin ne zaman
yapılacağı, ilk ve son ödeme tarihleri,
h) İstenecek teminatlar,
i) Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde, kredi
sözleşmeleri için akdi faiz oranının (değişken faizli sözleşmelerde cari faiz
oranının) yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, finansal
kiralama sözleşmeleri için uygulanacak gecikme faiz oranı,
j) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
k) Kredi geri ödemelerinin veya kira ödemelerinin vadesinden
önce yapılmasına ilişkin şartlar ve sabit faizli sözleşmelerde erken ödeme
ücreti öngörülmekte ise hesaplanmasına ilişkin esaslar,
l) Kredinin veya kira bedellerinin yabancı para birimi
cinsinden belirlenmesi durumunda, kira ve geri ödeme tutarları ile toplam borç
tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin
şartlar,
m) Sözleşmeye konu olan konutta kıymet takdiri yapılmasını
gerektirebilecek haller ve kıymet takdirinin kimler tarafından yapılabileceği,
n) Varsa sözleşmeye konu olan konuta ilişkin sigorta
bilgileri.
Tüketiciye gönderilecek dönemsel ödeme dekontlarında
ödemelerin onbeşinci fıkranın (d) bendinde yer aldığı şekliyle dağılımına ve
kalan borç miktarına yer verilir."
MADDE 25 - 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"10/A maddesinde," ibaresinden sonra gelmek üzere "10/B
maddesinde," ibaresi eklenmiştir.
MADDE 26 - 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 15 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Ancak, tüketicilerin konut edinmesine veya yatırımlara
finansman sağlayan finansal kiralama işlemlerinde kiracı, kiracılık sıfatını
ve/veya sözleşmeden doğan hak ve/veya yükümlülüklerini, kiralayandan yazılı
izin alınması ve kiracılık sıfatının ve/veya sözleşmedeki hak ve
yükümlülüklerin devrine ilişkin sözleşmenin yapılmasıyla devredebilir. Bu devir
sözleşmesi 8 inci maddedeki tescil hükmüne tabidir. Konut finansmanı kapsamında
yapılan finansal kiralama işlemlerinde, finansal kiralama sözleşmesinde hüküm
bulunmak kaydıyla kiracı, finansal kiralama konusu konuttaki zilyedliğini bir
başkasına devredebilir."
MADDE 27 - 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine aşağıdaki alt bent
eklenmiştir.
"f) Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı
fonlarının kazançları (Bu kazançlar Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine
göre tevkifata tabi tutulmaz.)."
MADDE 28 - 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci
maddesinin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile (5) numaralı bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"1. Her nevi hisse senetlerinin kâr payları (kurucu
hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay
sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her
türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları
katılma belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonları ipoteğe
dayalı menkul kıymetlerine ve varlık finansmanı fonları varlığa dayalı menkul
kıymetlerine ödenen faizler dahil.);"
"5. Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve
konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası
araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler dahil) ve Hazine bonosu faizleri
ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince
çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize,
altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında
oluşan değer artışları irat sayılmaz.);"
MADDE 29 - 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (7)
numaralı bendinin (e) alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent
eklenmiş ve mevcut (f) alt bendi (g) alt bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
"f) İpotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı
kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçlarından elde
edilen kâr payı ve faiz gelirlerinden,"
MADDE 30 - 193 sayılı Kanunun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının
altıncı paragrafı ile (8) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul
kıymetler yatırım fonlarının (borsa yatırım fonları hariç) katılma belgelerinin
ilgili olduğu fona iadesi, menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının hisse
senetlerinin alım satımı, Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul
kıymetlerin alım satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri ile bunların
dönemsel getirilerinin tahsilinde, konut finansman fonları ipoteğe dayalı
menkul kıymetleri ile varlık finansman fonları varlığa dayalı menkul kıymetlerinin
dönemsel getirilerinin tahsilinde, tam mükellef kurumlara ait olan ve iki
yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasında ve
hisse senetleri kâr paylarının hisse sahipleri adına tahsilinde bu fıkra
hükümleri uygulanmaz."
"8) Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul
kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları hariç), konut finansmanı
fonları ve varlık finansmanı fonları ile menkul kıymetler yatırım
ortaklıklarının Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları,
dağıtılsın veya dağıtılmasın yüzde onbeş oranında vergi tevkifatına tâbi
tutulur. Bu kazançlar üzerinden 94 üncü madde uyarınca ayrıca tevkifat
yapılmaz. Bu fon veya ortaklıklarının katılma belgelerinin ilgili fona
iadesinden elde edilen gelirler ile hisse senetlerinin alım satımından elde
edilen kazançlar ve konut finansmanı fonları ipoteğe dayalı menkul kıymetlerine
ve varlık finansmanı fonları varlığa dayalı menkul kıymetlerine ödenen faizler
için yıllık beyanname verilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi
halinde de bu gelirler beyannameye dâhil edilmez. Ticarî işletmeye dâhil olan
bu nitelikteki gelirler, bu fıkra kapsamı dışındadır."
MADDE 31 - 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu
maddesinin (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki bent
eklenmiştir.
"u) Bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik şirketleri
ve ipotek finansmanı kuruluşlarının kuruluşlarında veya sermayelerini
artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibarî değerlerinin
üzerinde elden çıkarılması sonucu kendi lehlerine kalan paralar,"
"y) İpotek finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı
kuruluşlarının ve konut finansmanı fonlarının, konut finansmanı kapsamında
yaptıkları tüm işlemler (yabancı para birimi üzerinden yapılanlar dahil)
nedeniyle lehe alınan paralar."
MADDE 32 - 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin
birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"o) Konut finansmanı kuruluşları ve ipotek finansmanı
kuruluşları tarafından konut finansmanı kapsamında tesis olunacak ipotek
işlemleri,
p) Konut finansmanı amacıyla yapılacak finansal
kiralamalarda kiralanan konutların kiracıya devri."
MADDE 33 - 492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin (A) bölümünün "III- Karar ve ilam harcı"
bölümünün "1. Nispi harç" başlıklı fıkrasına (e) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiştir.
"f) Konusu belli
bir değerle ilgili bulunan davalarda ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun
38/A maddesi birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacakların takibinde, ihalenin
feshi talepleri ile ilgili
olarak esas hakkında karar
verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden Binde 54
Bakanlar Kurulu, dava çeşitleri itibarıyla birlikte veya
ayrı ayrı olmak üzere bu bentte yazılı nispeti binde 10'a kadar indirmeye veya
Kanunda yazılı nispete kadar çıkarmaya yetkilidir."
MADDE 34 - 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa bağlı (2)
sayılı tablonun "IV-Ticari ve
medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (36) numaralı
bent, "V-Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne ise aşağıdaki
(23) numaralı bent eklenmiştir.
"36. Konut finansmanı kuruluşlarının konut finansmanı
işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar."
"23. İpotek finansmanı kuruluşları ile konut finansmanı
fonlarının kuruluş dahil her türlü işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve
damga vergisi bu kuruluşlar veya fonlar tarafından ödenmesi gereken
kağıtlar."
MADDE 35 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 36 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. V. |
|
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. Aydın |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Devlet
Bakanı |
|
|
|
B. Atalay |
O. Pepe |
M. Aydın |
|
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
|
N. Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım
ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı V. |
En.
ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
|
|
A. Aksu |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
|
Çevre
ve Orman Bakanı |
|
|
|
|
|
O. Pepe |
|
|
|
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
KONUT FİNANSMANI SİSTEMİNE İLİŞKİN ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1 - 9/6/1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununun 45 inci maddesine birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin
edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni
alınmış konutlara ilişkin rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin
paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna
başvurulabilir."
MADDE 2 - 2004 sayılı Kanunun 128
inci maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"İcra dairesi, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış
konutlara ilişkin rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, satışı istenen
taşınmaz için kıymet takdirini, aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci
fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara
yaptırır."
MADDE 3 - 2004 sayılı Kanunun
128/a maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış konutlara ilişkin
rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, birinci fıkra uyarınca
yaptırılmasına karar verilen bilirkişi incelemesi, aynı Kanunun 22 nci maddesinin
birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara
yaptırılır."
MADDE 4 - 2004 sayılı Kanunun 134
üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış konutlara ilişkin
rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran
yüzde yirmi olarak uygulanır."
MADDE 5 - 2004 sayılı Kanunun
149/a maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış konutlara ilişkin
rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran
yüzde otuz olarak uygulanır. İstinaf talebinin reddi halinde, teminat olarak
alınan tutarın yarısı tazminat olarak alacaklıya ödenir. Alacaklının satış
talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre, merhunun alacağı
karşılamayacağı anlaşılırsa kalan tutar teminatın geriye kalan kısmından
karşılanır, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir."
MADDE 6 - 2004 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 8- Bu Kanunun 128 inci maddesinin üçüncü
fıkrası ile 128/a maddesinin ikinci fıkrasının yürürlüğe girmesini izleyen
üçüncü yılın sonuna kadar 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesi
birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış konutlara ilişkin
rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, taşınmaz için kıymet takdiri
veya bilirkişi incelemesi, Sermaye Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci
fıkrasının (r) bendi uyarınca gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki
verilmiş kişi veya kurumların yanı sıra diğer uzman bilirkişiler marifetiyle de
yapılabilir."
MADDE 7 - 28/7/1981 tarihli ve
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 3 üncü maddesine aşağıdaki bent
eklenmiştir.
"k) İpotekli Sermaye Piyasası Aracı: İpotek teminatlı
menkul kıymetler, ipoteğe dayalı menkul kıymetler, ipotek finansmanı
kuruluşları tarafından ihraç edilen hisse senedi dışındaki sermaye piyasası
araçları ve konut finansmanından kaynaklanan alacaklara dayalı olarak veya bu
alacakların teminatı altında ihraç edilen diğer sermaye piyasası
araçlarıdır."
MADDE 8 - 2499 sayılı Kanunun 13/A
maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İpotek teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/A - İpotek teminatlı menkul kıymetler, ihraççıların
genel yükümlülüğü niteliğinde olan ve oluşturulan teminat havuzundaki varlıklar
karşılık gösterilerek ihraç edilen borçlanma senetleridir. İpotek teminatlı
menkul kıymetler bankalar ve bu Kanunun 39/A maddesinde tanımlanan ipotek
finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilebilir.
İhraççılar, ipotek teminatlı menkul kıymetlerin teminatı
olan varlıkları, diğer varlıklarından ayrı olarak, oluşturacakları teminat
havuzu içerisinde izlemekle yükümlüdür. Teminat havuzuna dahil edilen
varlıklara ilişkin kayıtların tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulunun uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca
belirlenir. Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun uygun görüşü
alınmak suretiyle, teminat havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin kayıtların
ihraççının yanı sıra ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını zorunlu
tutabilir.
Teminat havuzu; yapı kullanma izni alınmış konut ve diğer
gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle teminat altına alınmış
alacaklar, ikame varlıklar ve bunların riskten korunması amacıyla yapılan
sözleşmelerden oluşur. Bunlar dışında kalan varlık ve alacaklar teminat
havuzuna dahil edilemez.
Yapı kullanma izni alınmış konutlar üzerine ipotek tesis
edilmek suretiyle teminat altına alınmış alacakların ilgili konutun değerinin
yüzde yetmişbeşini, yapı kullanma izni alınmış diğer gayrimenkuller üzerine
ipotek tesis edilmek suretiyle teminat altına alınmış alacakların ise ilgili
gayrimenkulun değerinin yüzde ellisini aşan kısmı, teminat değerinin
hesaplanmasında dikkate alınmaz. Teminat havuzuna dahil edilecek yapı kullanma
izni alınmış konut ve diğer gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmek
suretiyle teminat altına alınmış alacakların vadesi gelmiş tüm ödemelerinin
yapılmış olması şarttır.
İkame varlıklar nakit, devlet iç borçlanma senetleri, hazine
kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatına üye ülkelerin merkezi yönetimleri ile merkez bankalarınca ya da
bunların kefaletiyle ihraç edilen menkul kıymetler ile Kurulca uygun görülen
benzer nitelikteki varlıklardan oluşur.
Teminat havuzundaki tüm varlıklar içerisinde yapı kullanma
izni alınmış diğer gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle
teminat altına alınmış alacakların ve ikame varlıkların payı ayrı ayrı yüzde
onbeşi aşamaz.
İhraççılar, teminat havuzundaki varlıkların faiz, kur, kredi
ve benzeri risklerden korunması amacıyla sözleşmeler yapabilir. Teminat
havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması amacıyla yapılmış sözleşmeler
de teminat havuzuna dahildir.
İpotek teminatlı menkul kıymetlerin itfasına kadar olan süre
boyunca;
a) Teminat havuzundaki varlıkların nominal değerinin ipotek
teminatlı menkul kıymetlerin nominal değerine eşit ya da fazla olması,
b) Teminat havuzundaki varlıkların getirisinin en az ipotek
teminatlı menkul kıymetlerin getirisine eşit ya da fazla olması,
c) Teminat havuzundaki varlıklardan elde edilen gelirin
tutar ve ödeme dönemleri bakımından ipotek teminatlı menkul kıymet sahiplerine
yapılan ödemeleri karşılaması,
d) Teminat havuzunda yer alan varlıkların net bugünkü
değerinin ipotek teminatlı menkul kıymetlerin net bugünkü değerinden yüzde
ikisi oranında fazla olması,
zorunludur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kurulca belirlenir.
İlave menkul kıymet ihracı veya sekizinci fıkrada belirtilen
koşulların sağlanması amacıyla teminat havuzuna yeni varlıklar dahil
edilebilir. Makul bir gerekçe olması durumunda, ihraççılar, teminat
sorumlusunun onayını alarak, teminat havuzuna dahil edilmiş bir varlığı teminat
havuzundan çıkartabilir veya teminat havuzunda bulunmayan bir varlık ile
değiştirebilirler.
İhraççının Kurulun onayını almak suretiyle bir teminat
sorumlusu belirlemesi zorunludur. Teminat sorumlusunun sahip olması gereken
nitelikler Kurulca belirlenir. Kurul, ipotek teminatlı menkul kıymet
sahiplerinin haklarının korunması amacıyla teminat sorumlusunun
değiştirilmesini istemeye veya teminat sorumlusunu resen değiştirmeye
yetkilidir.
Teminat sorumlusu, bu madde kapsamında,
a) Teminat havuzlarının oluşturulmasını ve teminat
havuzlarına dahil edilen varlıkların sahip olduğu nitelikleri,
b) Teminat havuzlarına dahil edilen varlıkların
mevcudiyetini koruduğunu ve bu varlıkların sahip olduğu niteliklere ilişkin
değişiklikleri,
c) Kurul tarafından zorunlu tutulması halinde teminat
havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin kayıtların ihraççının yanı sıra ayrı
bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını,
d) Sekizinci fıkrada sayılan şartlara uygunluğu,
izlemek, tespit ettiği hususlar hakkında, Kurulca
belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde ihraççıya ve Kurula bilgi vermekle
yükümlüdür.
Teminat sorumlusu ihraççıdan, kayıt kuruluşundan ve gerek
görülen durumlarda tapu sicil müdürlüklerinden teminat havuzunda yer alan
varlıklara ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi istemeye, ilgili kayıtları
incelemeye ve çalışanlardan bilgi almaya yetkilidir. İhraççılar, kayıt kuruluşu
ve tapu sicil müdürlükleri teminat sorumlusunun talep ettiği bilgi ve belgeleri
vermekle yükümlüdür. Teminat sorumlusu, talep ettiği bilgi ve belgelere
ulaşılmasının engellenmesi halinde, durumu derhal Kurula bildirmekle
yükümlüdür.
İpotek teminatlı menkul kıymetler itfa edilinceye kadar,
teminat havuzlarında yer alan varlıklar, teminat amacı dışında tasarruf
edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı
da dahil olmak üzere haczedilemez ve iflas masasına dahil edilemez, ayrıca
bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Teminat havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılacak olan sözleşmelerde, teminat havuzu ve ipotek teminatlı
menkul kıymetler tasfiye edilinceye kadar, ihraççının iflası durumunda
sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilemeyeceğine ilişkin hüküm bulunması
zorunludur.
İhraççının ipotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yönetiminin kamu kurumlarına
devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası halinde teminat
havuzundaki varlıklardan elde edilen gelir öncelikle ipotek teminatlı menkul
kıymet sahiplerine ve teminat havuzunda yer alan varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılmış olan sözleşmelerin karşı taraflarına yapılacak ödemelerde
kullanılır. Bu durumda Kurul,
a) Tedavüldeki ipotek teminatlı menkul kıymetlerin erken
itfa edilmesi, teminat havuzundaki varlıkların nakde dönüştürülmesi ile bunlara
ilişkin işlemleri yürütecek bir idareci atanması veya teminat havuzundaki
varlıkların tedrici tasfiyesi ile tedrici tasfiyeye ilişkin işlemlerin
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yürütülmesi,
b) Teminat havuzundaki varlıkların, ipotek teminatlı menkul
kıymetlerden kaynaklanan her türlü yükümlülüğü üstlenecek ihraççı niteliğini
haiz bir başka kuruluşa devredilmesi,
c) İpotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
yükümlülükleri üstlenmeksizin, teminat havuzundaki varlıkların idaresi ve bu
havuzdan elde edilen gelirin ipotek teminatlı menkul kıymet sahiplerine
ödenmesi işlemlerini yürütecek bir idareci atanması,
hususlarında karar vermeye yetkilidir. Kurul, atanacak
idareciye veya Yatırımcıları Koruma Fonuna bu fıkra kapsamındaki hizmetleri
karşılığında teminat havuzundaki varlıklardan ödeme yapılması hususunda karar
vermeye ve yapılacak ödemenin hesaplanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye yetkilidir.
İhraççının ipotek teminatlı menkul kıymetlerden kaynaklanan
ödeme yükümlülüğünü yerine getirememesi ve teminat havuzlarına dahil edilen
varlıkların menkul kıymet sahiplerinin alacaklarını karşılamaya yetmemesi
halinde, alacağı teminat havuzundaki varlıklarla karşılanmayan ipotek teminatlı
menkul kıymet sahipleri ihraççının diğer malvarlığına başvurabilir.
İpotek teminatlı menkul kıymetlerin ihracında 13 üncü
maddede belirtilen limitler uygulanmaz. İpotek teminatlı menkul kıymet ihraç
limiti, ihraç şartları, teminat havuzundaki varlıkların riskten korunması
amacıyla yapılabilecek sözleşmeler ve bu menkul kıymetlerin Kurul kaydına
alınmasına ilişkin usul ve esaslar ile ipotek teminatlı menkul kıymetlerle
ilgili diğer hususlar Kurulca belirlenir."
MADDE 9 - 2499 sayılı Kanuna 13/A
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 13/B maddesi eklenmiştir.
"Varlık teminatlı menkul kıymetler
MADDE 13/B - Varlık teminatlı menkul kıymetler; ihraççıların
genel yükümlülüğü niteliğinde olan, alacaklar ve duran varlıkların teminatı
altında ihraç edilen borçlanma senetleridir. Varlık teminatlı menkul kıymet
ihraç edecek kuruluşlar, ihraç limiti, ihraç şartları, teminat gösterilebilecek
alacak ve varlık türleri, teminat gösterilebilecek varlıklara ilişkin
sınırlamalar, teminat gösterilen alacak ve varlıkların değerlenmesi ve
raporlanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Teminat gösterilen alacak ve varlıkların kayıtlarının
tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun
uygun görüşü alınmak suretiyle Kurulca belirlenir.
Kurul ihraççının bir teminat sorumlusu belirlemesini zorunlu
tutabilir. Teminat sorumlusu teminat havuzlarına dahil edilen varlıkların
mevcudiyetini ve niteliklerini, teminat havuzlarının oluşturulmasını ve
varlıkların teminat havuzlarında izlenmesini izlemek, tespit ettiği hususlar
hakkında Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, ihraççıya ve Kurula
bilgi vermekle yükümlüdür.
Teminat sorumlusu ihraççıdan, kayıt kuruluşundan ve gerek
görülen durumlarda tapu sicil müdürlüklerinden teminat havuzunda yer alan
varlıklara ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi istemeye, ilgili kayıtları
incelemeye ve çalışanlardan bilgi almaya yetkilidir. İhraççılar, kayıt kuruluşu
ve tapu sicil müdürlükleri teminat sorumlusunun talep ettiği bilgi ve belgeleri
vermekle yükümlüdür. Teminat sorumlusu, talep ettiği bilgi ve belgelere
ulaşmasının engellenmesi halinde, durumu derhal Kurula bildirmekle yükümlüdür.
Varlık teminatlı menkul kıymetler itfa edilinceye kadar
teminat havuzlarında yer alan varlıklar, teminat amacı dışında tasarruf
edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı
da dahil olmak üzere haczedilemez ve iflas masasına dahil edilemez, ayrıca
bunlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez.
Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun uygun
görüşü alınmak suretiyle teminat havuzuna dahil edilen varlıklara ilişkin
kayıtların ihraççının yanı sıra ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını
zorunlu tutabilir.
İhraççının, Kurulun onayını almak suretiyle bir teminat
sorumlusu belirlemesi zorunludur. Teminat sorumlusunun sahip olması gereken
nitelikler Kurulca belirlenir. Kurul, varlık teminatlı menkul kıymet
sahiplerinin haklarının korunması amacıyla teminat sorumlusunun
değiştirilmesini istemeye veya teminat sorumlusunu re'sen değiştirmeye
yetkilidir."
MADDE 10 - 2499 sayılı Kanunun 22
nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"r) Gayrimenkullerin değerlemesini yapa-bilecek
değerleme kurumlarından sermaye piyasasında değerleme faaliyetinde
bulunacaklara ilişkin şartları belirlemek ve bu şartlara uyan değerleme
kurumlarını listeler halinde ilan etmek; bu Kanunun 38/A maddesinin birinci
fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların takibinde ve
38/A maddesinin dördüncü fıkrası çerçevesinde yapılacak değerlemelerde, ilgili
taşınmaz için değerleme yapacak kişi ve kurumlara ilişkin şartları belirlemek
ve bu şartlara uyan kişi ve kurumları listeler halinde ilan etmek,"
MADDE 11 - 2499 sayılı Kanunun 28
inci maddesinin (b) fıkrasına ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki
paragraf eklenmiştir.
"İpotek teminatlı menkul kıymetler teminat havuzunun,
varlık teminatlı menkul kıymetler teminat havuzunun, konut finansmanı fonunun,
varlık finansmanı fonunun ve yatırım fonunun üçer aylık dönemlerin son
işgününde, net varlık değerlerinin yüzbinde beşini aşmamak üzere hesaplanacak
kayda alma ücreti, izleyen on işgünü içerisinde Özel Hesaba yatırılır. Bu
paragrafta belirtilen oranı aşmamak kaydıyla kayda alma ücretinin oranı
Bakanlar Kurulunca belirlenir."
MADDE 12 - 2499 sayılı Kanunun 38
inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 38/A, 38/B ve 38/C maddeleri
eklenmiştir.
"Konut finansmanı
MADDE 38/A - Konut finansmanı, konut edinmeleri amacıyla
tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla
tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında
tüketicilere kredi kullandırılmasıdır. Bu kapsamdaki kredilerin yeniden
finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamındadır.
Konut finansmanı kuruluşları konut finansmanı amacıyla
doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar
ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut finansmanı
faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman
şirketleridir.
Hazine Müsteşarlığı konut finansmanına ilişkin sigorta
sözleşmeleri ile ilgili usul ve esasları Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliği'nin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ise konut finansmanı
kapsamındaki kredilerin yeniden finansmanına ilişkin usul ve esasları Türkiye
Bankalar Birliğinin görüşlerini alarak belirlemeye yetkilidir.
Kurul, ihraç edilecek ipotekli sermaye piyasası araçlarının
dayanağı veya teminatı olan kredi ve finansal kiralama alacakları için, kredi
açılması veya finansal kiralama sözleşmesi yapılması, bu alacakların konut
finansman fonu portföyüne alınması ya da ipotek teminatlı menkul kıymetlere
dayanak oluşturan teminat havuzuna dahil edilmesi veya fon portföyüne alınan ya
da teminat havuzuna dahil edilen alacakların yeniden değerlenmesi aşamalarında,
konut değerlemesinin gayrimenkul değerleme faaliyeti konusunda yetki verilmiş
kişi veya kurumlar tarafından yapılmış olmasını zorunlu tutmaya yetkilidir.
Konut finansmanı fonu
MADDE 38/B - Konut finansmanı fonu, ihraç edilen ipoteğe
dayalı menkul kıymetler karşılığında toplanan paralarla, ipoteğe dayalı menkul
kıymet sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre oluşturulan
malvarlığıdır.
Fon kurucuları, fon portföyünde yer alan kredilerin ve
bunlarla bağlantılı işlemlerin ödemelerine aracılık edenler, fon kurma limiti,
portföyün riskten korunması veya kredi değerliliğinin artırılması amacıyla
yapılan sözleşmeler dahil fon portföyüne alınabilecek varlık türleri, portföy
sınırlamaları ile ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin ihraç ve Kurul kaydına
alınmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir. Kurucular, ihraç edilen
ipoteğe dayalı menkul kıymetlere yönelik garanti verebilirler.
Fonun tüzel kişiliği yoktur, ancak malvarlığı kurucunun mal
varlığından ayrıdır. Fon malvarlığı, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetler
itfa edilinceye kadar, başka bir amaçla tasarruf edilemez, rehnedilemez,
teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı da dahil olmak üzere
haczedilemez, ihtiyati tedbir kararı verilemez ve iflas masasına dahil
edilemez.
Fon kurulu, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin
sahiplerinin haklarını koruyacak şekilde fonu temsil eder ve yönetir. Fon
portföyüne alınan varlıkların kayıtlarının doğruluğundan ve bu varlıkların
korunması ve saklanmasından fon kurulu sorumludur. Fon kuruluna ilişkin şartlar
ile fon varlıklarının yönetimine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.
Kurucu, fon kurulu ve ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin sahipleri arasındaki ilişkilere bu Kanunda ve ilgili mevzuatta
hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanununun vekalet akdi hükümleri uygulanır.
Kurul, fon portföyündeki varlıklara ilişkin kayıtların ayrı
bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını zorunlu tutabilir.
İpotekle teminat altına alınmış bir kredi veya konusu
gayrimenkul olan bir finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacakların
fon portföyüne alınması halinde, kredi veya alacağın fona devredildiği hususu
ilgili gayrimenkulün tapu sicilinde beyanlar hanesine kaydedilir. Kurul,
ipotekle teminat altına alınmış bir kredi veya konusu gayrimenkul olan bir
finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacakların fon portföyüne
alınması halinde, ipoteğin veya mülkiyetin; fon hesabına, kurucu adına tapuya
tescil ettirilmesini zorunlu tutabilir.
Fon içtüzüğü, ipoteğe dayalı menkul kıymetlerin sahipleri,
kurucu ve fon kurulu arasında, fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre
saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre yönetimini konu alan iltihaki bir
sözleşmedir.
Fon içtüzüğü ve Kurulca belirlenecek diğer belgelerle
birlikte, fon kuruluşuna izin verilmesi ve ihraç edilecek ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin kayda alınması talebiyle Kurula başvurulması zorunludur.
Fon portföyü farklı sınıflara ayrılarak bu sınıflar üzerine
farklı haklar içeren ipoteğe dayalı menkul kıymetler ihraç edilebilir. Farklı
ipoteğe dayalı menkul kıymet ihraçları ile ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetlerin sahiplerine verdiği haklara ilişkin esasların fon içtüzüğünde
belirlenmesi şarttır.
Kurul, portföydeki varlıkların değerleme esaslarına, fonun
faaliyet ve yönetim ilkelerine, birleşmesine, sona ermesine ve tasfiyesine, fon
içtüzüğü, fon yönetim sözleşmesi ve saklama sözleşmesinin kapsamına,
değiştirilmesine, tescil ve ilanına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
yetkilidir.
Kurucu veya fonun geri ödeme güçlüğüne düşmesi halinde
Kurul, fonun yönetim ve temsilinin Yatırımcıları Koruma Fonu veya atanacak
diğer bir fon kurulu tarafından yürütülmesine veya fonun başka bir kurucuya
devredilmesine karar verebilir. Bu durumda, kurucunun garanti vermiş olması halinde,
ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının geri ödemelerinin fon malvarlığından
karşılanamayan kısmının tam ve zamanında yapılmasına ilişkin yükümlülüğü devam
eder. Kurul, atanacak fon kuruluna veya Yatırımcıları Koruma Fonuna bu fıkra
kapsamındaki hizmetleri karşılığında fon malvarlığından ödeme yapılması
hususunda karar vermeye ve yapılacak ödemenin hesaplanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir.
Fon kurucusunun iflası veya tasfiyesi veya fon kurulu
üyelerinin iflası halinde Kurul, gerekli tedbirleri almaya yetkilidir.
Varlık finansmanı fonu
MADDE 38/C - Varlık finansmanı fonu, ihraç edilen varlığa
dayalı menkul kıymetler karşılığında toplanan paralarla, varlığa dayalı menkul
kıymet sahipleri hesabına inançlı mülkiyet esaslarına göre oluşturulan
malvarlığıdır. Varlık finansmanı fonu portföylerine alınabilecek varlıklar
Kurulca belirlenir.
Bu Kanunun 38/B maddesinin birinci fıkra hükmü dışındaki
diğer fıkra hükümleri, varlık finansmanı fonları için de uygulanır."
MADDE 13 - 2499 sayılı Kanunun 39
uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 39- Diğer sermaye piyasası kurumları; kuruluş ve
faaliyet esasları Kurulca belirlenen, sermaye piyasası araçlarının takas ve
saklanması, derecelendirilmesi, ihraççıların ve sermaye piyasası kurumlarının
denetlenmesi ile uğraşan kuruluşlar, yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi
gibi sermaye piyasası faaliyetlerini yerine getiren şirketler, varlık yönetim
şirketleri, ipotek finansmanı kuruluşları, konut finansmanı fonları, varlık finansmanı
fonları, risk sermayesi yatırım fonları, risk sermayesi yatırım ortaklıkları,
vadeli işlemler aracılık şirketleri, sermaye piyasasında faaliyette bulunacak
gayrimenkul değerleme kurumları ve portföy saklama şirketleridir."
MADDE 14 - 2499 sayılı Kanunun 39
uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 39/A maddesi eklenmiştir.
"İpotek finansmanı kuruluşları
MADDE 39/A - İpotek finansmanı kuruluşları, münhasıran konut
finansmanından kaynaklanan alacakların devralınması, devredilmesi, devralınan
alacaklardan oluşan varlıkların yönetimi ve alacakların teminat olarak alınması
suretiyle kaynak temini amacıyla kurulan, sermaye piyasası kurumu niteliğini
haiz anonim ortaklıklardır. İpotek finansmanı kuruluşları faaliyetlerinin
gerektirdiği risk yönetimi amaçlı işlemleri yürütebilirler.
İpotek finansmanı kuruluşlarının nakden ve her türlü
muvazaadan âri olarak ödenmiş sermayeleri 5411 sayılı Bankacılık Kanununda
kalkınma ve yatırım bankaları için öngörülen tutardan az olamaz. Kurucularının
ve sermayelerinin veya oy haklarının doğrudan veya dolaylı olarak yüzde on veya
daha fazlasını teşkil eden paylar ile bu oranın altında olsa dahi yönetim
kurullarına üye belirleme imtiyazı veren payların sahiplerinin 5411 sayılı
Bankacılık Kanununda banka kurucu ortakları için aranan şartları taşımaları
zorunludur.
Konut finansmanından kaynaklanan alacakların ve diğer
varlıkların teminat gösterilmesi suretiyle ipotek finansmanı kuruluşlarından
kaynak temin edilmesi halinde, teminat gösterilen varlıklar, başka bir amaçla tasarruf
edilemez, rehnedilemez, teminat gösterilemez, kamu alacaklarının tahsili amacı
da dahil olmak üzere üçüncü şahıslar tarafından haczedilemez, ihtiyati tedbir
kararı verilemez ve iflas masasına dahil edilemez. Kurul, Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurulunun uygun görüşünü almak suretiyle, teminat gösterilen
varlıklara ilişkin kayıtların ayrı bir kayıt kuruluşu nezdinde de tutulmasını
zorunlu tutabilir.
İpotek finansmanı kuruluşlarının kuruluşuna, faaliyet ilke
ve esaslarına, faaliyetler itibarıyla izin esaslarına, tabi olacakları
yükümlülüklere ilişkin hususlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun
uygun görüşünü almak suretiyle, Kurul tarafından belirlenir. İpotek finansmanı
kuruluşlarının kuruluş ve faaliyet izni almak üzere Kurula başvurması şarttır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun gözetim ve denetimine tabi olan bir
kuruluşun iştirak etmesi öngörülen ipotek finansmanı kuruluşları için kuruluş
izni alınmak üzere Kurula başvurulması halinde, kuruluş izni verilebilmesi için
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun uygun görüşünün alınması
zorunludur.
MADDE 15 - 2499 sayılı Kanuna 40/C
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 40/D maddesi eklenmiştir.
"Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği
MADDE 40/D- Gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip
olanlar, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğine üye olmak için başvurmak zorundadırlar.
Lisans sahibi, lisans almaya hak kazandığının kendisine tebliğinden itibaren üç
ay içinde gerekli başvuruyu yapmakla yükümlüdür. Anılan yükümlülüğe uymayan
kimselerin lisansı Kurulca iptal edilir.
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği, gayrimenkul piyasasının
ve gayrimenkul değerleme faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere araştırmalar
yapmak, eğitim ve sertifika vermek, Birlik üyelerinin dayanışma ve mesleğin
gerektirdiği özen ve disiplin içerisinde çalışmalarına yönelik meslek
kurallarını ve değerleme standartlarını oluşturmak, haksız rekabeti önlemek
amacıyla gerekli tedbirleri almak, kendisine mevzuatla verilen veya Kurulca
belirlenen konularda düzenlemeler yapmak, yürütmek, denetlemek, Birlik
Statüsünde öngörülen disiplin cezalarını vermek, ilgili konularda üyeleri
temsilen ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak, mesleki gelişmeleri, idari ve
yasal düzenlemeleri izleyerek bu konuda üyeleri aydınlatmakla görevli ve
yetkilidir.
Birlik, bölgesel ve ülke genelinde gayrimenkul değerleri
konusunda istatistikler oluşturur ve yayınlar. Konut finansmanı kapsamında
yapılan değerlemelere ilişkin bilgilerin, Birlik tarafından belirlenecek usul
ve esaslara göre Birliğe iletilmesi zorunludur.
Birlik, alacağı kararlarda ve yapacağı düzenlemelerde, bu
Kanuna, Kurul yönetmelik, tebliğ ve kararlarına ve ilgili diğer mevzuata
uymakla yükümlüdür.
Üyeler, Birlik Statüsüne ve Birlikçe alınacak kararlara
uymak zorundadırlar.
Birlik, 40/C maddesindeki hükümlere tabidir."
MADDE 16 - 2499 sayılı Kanunun 46/A
maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kurul, 46 ncı maddenin birinci fıkrasının (h) bendi
uyarınca tedrici tasfiyesine karar verilmesi halinde ipotek finansmanı
kuruluşunun tedrici tasfiyesinin Fon tarafından yürütülmesine, ayrıca
ihraççının yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi, yükümlülüklerinin
toplam değerinin varlıklarının toplam değerini aşması, yönetiminin kamu
kurumlarına devredilmesi, faaliyet izninin kaldırılması veya iflası halinde
ipotek teminatlı menkul kıymetler ve varlık teminatlı menkul kıymetlerin
teminatı olan varlıklardan oluşan teminat havuzları ile kurucusunun veya konut
finansmanı fonu veya varlık finansmanı fonunun geri ödeme güçlüğüne düşmesi
halinde konut finansmanı fonu ve varlık finansmanı fonu malvarlıklarının
tedrici tasfiyesinin veya idaresinin Fon tarafından yürütülmesine karar
verebilir. Bu fıkra uyarınca Fon tarafından yapılacak tedrici tasfiye ve
idareye ilişkin harcamalarda Fon gelirlerinden hangilerinin kullanılabileceği
Kurul tarafından belirlenir."
MADDE 17 - 2499 sayılı Kanuna 46/B
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 46/C maddesi eklenmiştir.
" İpotek finansmanı kuruluşlarının tedrici tasfiyesi
MADDE 46/C- Bu Kanunun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının
(h) bendi uyarınca yetkileri kaldırılan ipotek finansmanı kuruluşlarının
tedrici tasfiyelerine Kurulca karar verilebilir. Bu kurumların tasfiye
işlemleri Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yürütülür.
Tedrici tasfiyenin amacı, ipotek finansmanı kuruluşlarının
mal varlığını işin niteliğine göre aynen veya nakde çevirmek suretiyle elde
edilen bedeli tahsis ederek tasfiye etmektir. Tedrici tasfiye karar ve
işlemlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
ve diğer mevzuatın tasfiye ile ilgili hükümleri uygulanmaz. İpotek finansmanı
kuruluşlarının tedrici tasfiyelerinin uygulama usul ve esasları Kurulca
belirlenir.
Tedrici tasfiye kararı verildikten sonra, ipotek finansmanı
kuruluşunun yasal organlarının görev ve yetkileri, tasfiye sonuçlanıncaya kadar
Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından yerine getirilir. Ancak, 46 ncı maddenin birinci
fıkrasının (h) bendi hükmü saklıdır.
Hakkında tedrici tasfiye kararı verilen ipotek finansmanı
kuruluşunun ödemeleri durur ve konut finansmanı fonları, varlık finansmanı
fonları malvarlıkları ile varlık teminatlı menkul kıymetler ve ipotek teminatlı
menkul kıymetler teminat havuzları hariç tüm mal varlığı üzerinde, bu karar
tarihi itibarıyla sadece Fon tarafından tasarruf edilebilir. Fon, ipotek
finansmanı kuruluşunun aktif ve pasifini tespit eder. İpotek finansmanı
kuruluşunun, tasfiye kapsamında yer alan yükümlülüklerinden, nakit borçları,
tedrici tasfiye kararının verildiği tarihteki anapara ve işlemiş faizleri
toplamı üzerinden hesaplanır. İpotek finansmanı kuruluşunun tedrici tasfiye
kararının verilmesinden sonra vadesi gelen menkul kıymetlerinden doğan hak ve
borçları da, vadeleri itibarıyla belirlenir. İpotek finansmanı kuruluşunun,
vadeli borçlarına vadeden, diğer borçlarına ise tedrici tasfiye tarihinden
itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen kanuni temerrüt faizi yürütülür. Mevzuat
uyarınca ipotek finansmanı kuruluşu tarafından verilmiş teminatlar da, aktifin
hesabında dikkate alınır.
Fon, ipotek finansmanı kuruluşunun tasfiye kapsamında yer
alan gerçek hak sahiplerini ve alacak tutarlarını, Kuruldaki kayıtlar, ipotek
finansmanı kuruluşunun kayıtları, bu kuruluşun ilgili olduğu diğer resmi ve
özel kurumların kayıtları ile güvenilir bulunan diğer bilgi ve belgelere
dayanarak tespit eder. İcra ve İflas Kanununun 278, 279 ve 280 inci
maddelerinde yazılı hallerin varlığı halinde, Fon tarafından iptal davası
açılabilir.
İpotek finansmanı kuruluşunun malvarlığı, tasfiyenin amacı
kapsamında yer alan hak sahiplerinin alacağının ödenmesinde kullanılır. Ancak,
tasfiye bakiyesi bu alacakların tamamının karşılanmasına yetmezse, ödemeler
garameten yapılır. Bu alacaklar tamamen karşılandıktan sonra artan kısımdan,
öncelikle kamu alacakları ve kalandan Fonun yaptığı tasfiye giderleri nedeniyle
doğan alacağı ödenir. Bakiye, diğer alacaklılara tahsis edilir. İpotek
finansmanı kuruluşunun aktifleri, tasfiyenin amacı kapsamındaki hak
sahiplerinin alacaklarını, Fondan yapılan ödemeleri ve tasfiye giderlerini
karşılamaya yetmezse, Fon, Kurulun uygun görüşüyle ipotek finansmanı
kuruluşunun iflasını isteyebilir."
MADDE 18 - 2499 sayılı Kanunun 47
nci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi ile (C)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"5. Sermaye piyasası kurumlarına, bu Kanunun 13/A ve
13/B maddeleri kapsamındaki teminat sorumlularına ve 38/B ve 38/C maddeleri
kapsamındaki fon kuruluna; sermaye piyasası faaliyetleri sebebiyle veya
emanetçi sıfatıyla veya idare etmek için veya teminat olarak veyahut her ne nam
altında olursa olsun, kayden veya fiziken tevdi veya teslim edilen sermaye
piyasası araçları, nakit ve diğer her türlü kıymeti kendisinin veya başkasının
menfaatine satan veya rehneden veya her ne şekilde olursa olsun kullanan,
gizleyen yahut inkar eyleyen veyahut bu amaca ulaşmak ya da bu fiillerini gizlemek
için bilgisayar ortamında tutulanlar dahil kayıtları tahvil ve tağyir eden
ilgili gerçek kişilerle tüzel kişilerin yetkilileri,"
"C) Bu Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına, 7, 9,
10, 10/A, 11, 12 nci maddelerine, 13 üncü maddesinin beşinci fıkrasına, 13/A
maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci, dokuzuncu, onuncu,
onbirinci, onikinci, onüçüncü, ondördüncü ve onbeşinci fıkralarına, 13/B
maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına, 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasına, 15 inci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci
fıkralarına, 16, 16/A maddelerine, 25 inci maddesinin (a) bendine, 28 inci
maddesinin (b) bendine, 34 üncü maddesine, 38 inci maddesine, 38/A maddesine,
38/B maddesinin üçüncü ve onikinci fıkralarına, 38/C maddesi kapsamında 38/B
maddesinin üçüncü ve onikinci fıkralarına, 39/A maddesine, 40/B ve 40/D
maddelerine, 45 inci maddesine, 46 ncı maddesinin ikinci ve beşinci
fıkralarına, 46/A, 46/B ve 46/C maddelerine aykırı hareket edenler
binikiyüzelli gün adli para cezası ile cezalandırılırlar."
MADDE 19 - 2499 sayılı Kanunun 47/A
maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kanunun 40/D maddesinin beşinci fıkrasındaki
yükümlülüğe uymayan üyelere, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Yönetim
Kurulunca bin YTL'den beşbin YTL'ye kadar para cezası verilir. Birlik, verdiği
cezaları ilgiliye tebliğ eder ve tahsil ve gelir kaydı için Yatırımcıları
Koruma Fonuna bildirir."
MADDE 20 - 2499 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 10 - Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği
Statüsü bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren azami iki yıl içinde
yürürlüğe konulur. Gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olanlar, bu
süre içerisinde Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğine üye olmak için Kurula
başvurmakla yükümlüdürler.
Bu üyelik başvuruları Kurul tarafından sonuçlandırılır.
Kurul, Birlik Statüsünün yürürlüğe girmesini izleyen bir ay içinde Birlik
üyelerini ilk genel kurul toplantısına çağırır. İlk genel kurula ait masraflar,
Birlik organları oluştuktan sonra Kurula geri ödenmek üzere Kurul tarafından
karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 11 - Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce
düzenlenmiş bulunan ve bu Kanunun 38/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan
konut finansmanı tanımına uyan kredi ve finansal kiralama sözleşmelerinin
tarafı olan tüketiciler, bu maddenin yürürlüğe girmesini takiben üç ay
içerisinde, sözleşmenin yapılmış bulunduğu konut finansmanı kuruluşuna
başvuruda bulunarak, sözleşme konusu işlemin, bu Kanunun 38/A maddesinde yer
alan konut finansmanı tanımı kapsamı dışında değerlendirilmesi talebinde
bulunabilirler. Süresi içinde talepte bulunmayan tüketicilerin, bu maddenin
yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş bulunan sözleşmeleri, bu Kanunun 38/A
maddesinin birinci fıkrası kapsamında kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe
girmesinden önce 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre
akdedilen sözleşmelerde, her halükarda borcun vadesinden önce ödenmesi
durumunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin
dördüncü fıkrası hükümleri uygulanır."
GEÇİCİ MADDE 12 - Finansal kiralama şirketleri ve finansman
şirketleri, bu Kanunun 38/A maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı
ay içerisinde konut finansmanı faaliyetinde bulunamaz."
MADDE 21 - 23/2/1995 tarihli ve
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki
bent eklenmiştir.
"r) Konut finansmanı kuruluşu: 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun 38/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen
kuruluşları,"
MADDE 22 - 4077 sayılı Kanunun 4
üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve
10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına
göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik
haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına
göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden
itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut
finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre
verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı
kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde
kapsamında sorumlu olmaz. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden
fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan
malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."
MADDE 23 - 4077 sayılı Kanunun 7
nci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İlan ve taahhüt edilen mal veya hizmetin teslimatının
veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda, satıcı, sağlayıcı,
bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına
göre kredi veren müteselsilen sorumludur. İlan ve taahhüt edilen konutun
teslimatının hiç, gereği gibi ya da zamanında yapılmaması durumunda, 10/B
maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşu,
satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ile birlikte,
kullandırdığı kredi miktarı kadar müteselsilen sorumludur. Konut finansmanı
kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen
kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun
sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu
olmaz."
MADDE 24 - 4077 sayılı Kanuna 10/A
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 10/B maddesi eklenmiştir.
"Konut Finansmanı Sözleşmeleri
MADDE 10/B - Konut finansmanı kuruluşları tüketicilere
sözleşme öncesinde kredi veya finansal kiralama işlemleri ile ilgili genel
bilgiler vermek ve tüketiciye teklif ettikleri kredi veya finansal kiralama
sözleşmesinin koşullarını içeren Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundadır.
Tüketici teklifi kabul edip etmemekte serbesttir.
Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilecek genel
bilgilerin kapsamı ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun standartları ilgili
birliklerin görüşü alınmak suretiyle Bakanlık tarafından belirlenir. Sözleşme
Öncesi Bilgi Formunun tüketiciye verilmesini takip eden bir iş günü geçmeden
imzalanan sözleşme geçersizdir.
Konut finansmanı sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması ve
bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar
arasında akdedilen sözleşmede öngörülen şartlar, sözleşme süresi içerisinde
tüketici aleyhine değiştirilemez.
Borçlunun temerrüde düşmesi halinde konut finansmanı
kuruluşu borçluya temerrüt tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde iadeli
taahhütlü posta yoluyla bildirimde bulunmakla yükümlüdür.
Konut finansmanı kuruluşu, geri ödemelerin yapılmaması
halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak
ancak tüketicinin birbirini izleyen en az iki ödemede temerrüde düşmesi halinde
kullanılabilir. Konut finansmanı kuruluşunun bu hakkını kullanabilmesi için en
az bir ay süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.
Finansal kiralama işlemlerinde, tüketicinin muacceliyet
uyarısında verilen sürenin sona ermesini takiben, konut finansmanı kuruluşu
kalan borcun tamamını ifa etme hakkını kullanmak üzere finansal kiralama
sözleşmesini feshettiği takdirde, konutu derhal satışa çıkarmakla yükümlüdür.
Konut finansmanı kuruluşu satış öncesinde konut için 2499 sayılı Sermaye
Piyasası Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca
yetki verilmiş kişi veya kurumlara kıymet takdiri yaptırtır. Takdir edilen
kıymet, satıştan en az on iş günü önce tüketiciye bildirilir. Konut finansmanı
kuruluşu takdir edilen kıymeti dikkate alarak basiretli bir tacir gibi
davranmak suretiyle konutun satışını gerçekleştirir. Tüketici, konut finansmanı
kuruluşunun zararının konutun satışından elde edilen bedeli aşan kısmından
sorumludur. Konutun satışından elde edilen bedelin kalan borcu aşması halinde
aşan kısım tüketiciye ödenir. Konut finansmanına yönelik finansal kiralama
işlemlerinde 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 7, 25 ve 31 inci maddeleri
uygulanmaz.
Konutun satışının gerçekleştirilmesi ve elde edilen bedelin
kalan borcu aşan kısmının tüketiciye ödenmesini takiben tüketici veya
zilyedliğin devredilmiş olması halinde zilyedliği elinde bulunduran üçüncü
şahıslar konutu tahliye etme yükümlülüğü altındadır. Konutun tahliye edilmemesi
halinde konut sahibi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 26 ncı ve 27 nci
maddeleri uyarınca tüketici veya zilyedliğin devredilmiş olması halinde
zilyedliği elinde bulunduran üçüncü şahıslar aleyhine icra yoluna başvurabilir.
Kullanılan finansmanın teminatı olarak şahsi teminat
verildiği hallerde, konut finansmanı kuruluşu asıl borçluya ve diğer
teminatlara başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin
birinci fıkrasında tanımlı konut finansmanından kaynaklanan işlemlerde kredi
veren konut finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya
da belirli bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi
durumunda, konutun hiç ya da zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren
satıcı ile birlikte, tüketiciye karşı, kullandırılan kredi miktarı kadar
müteselsilen sorumlu olur. Konut finansmanı kuruluşları tarafından verilen
kredilerin ipotek finansmanı kuruluşlarına, konut finansmanı fonlarına veya
ipotek teminatlı menkul kıymet teminat havuzlarına devrolması halinde dahi,
kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi
devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz.
Konut finansmanı kuruluşunun ödemeleri bir kıymetli evraka
bağlaması ya da kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması
yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa,
tüketici bu kıymetli evrakı konut finansmanı kuruluşundan geri isteme hakkına
sahiptir. Ayrıca, konut finansmanı kuruluşu kıymetli evrakın başkasına devri
sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
Kredilerde geri ödeme tutarlarının, finansal kiralama
işlemlerinde ise kira bedellerinin anaparayı aşan kısmı bu madde kapsamında
faiz olarak kabul edilir.
Sözleşmede belirtilmek suretiyle konut finansmanına yönelik
kredilerde ve finansal kiralama işlemlerinde faiz oranı sabit, değişken veya
aynı kredi için her iki yöntem esas alınmak suretiyle belirlenebilir. Oranın
sabit olarak belirlenmesi halinde sözleşmede başlangıçta belirlenen oran her
iki tarafın ortak rızası dışında değiştirilemez. Oranın değişken olarak
belirlenmesi halinde ise, başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri
ödeme tutarı yine başlangıçta sözleşmede belirlenecek olan azami dönemsel geri
ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve yine sözleşmede belirlenecek yurt içinde
veya yurt dışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz
alınarak değiştirilebilir. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde bu
yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi şarttır.
Bu amaçlarla kullanılabilecek referans faizler ve endeksler Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası, tüketicilerin bilgilendirilme yöntemlerine ilişkin usul ve
esaslar ise Bakanlık tarafından belirlenir.
Tüketici, konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam
miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir ya da birden çok ödemeyi
vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansmanı kuruluşu,
vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla
yükümlüdür. Ödenen miktara göre gerekli faiz indiriminin ve kredinin tüketiciye
yıllık maliyet oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkartılan ilgili
yönetmelik hükümleri uygulanır.
Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede
yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce
yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken
ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi
yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken
ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi
halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez.
Konut finansmanı sözleşmelerinde asgari olarak aşağıdaki
unsurlara yer verilmesi zorunludur:
a) Konut kredisi sözleşmeleri için kredi tutarı, finansal
kiralama sözleşmeleri için toplam kira bedeli,
b) Kredi sözleşmeleri için üzerine ipotek tesis edilen
konuta, finansal kiralama sözleşmeleri için finansal kiralamaya konu olan konuta
ilişkin bilgiler,
c) Yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı (değişken
faizli sözleşmelerde yıllık faiz oranı ve yıllık maliyet oranı başlangıç ve
azami faiz oranı için ayrı ayrı hesaplanır),
d) Toplam borç tutarının anapara, faiz ve diğer giderler itibarıyla
dağılımı (değişken faizli sözleşmelerde başlangıç faiz oranı veya kira bedeli
ve azami faiz oranı veya kira bedeli esas alınarak hesaplanacak toplam borç
tutarları),
e) Değişken faizli sözleşmelerde baz alınan endeks ve faiz
oranındaki veya kira bedellerindeki değişmenin hesaplanma yöntemi,
f) İlk yıl için dönemsel olarak, kalan yıllar için yıllık
olarak hazırlanan, ödenen anapara, ödenen faiz, diğer giderler, kalan anapara,
ilgili dönemler için geri ödeme veya kira bedellerinin yer aldığı ödeme planı
(Değişken faizli sözleşmelerde, başlangıç ve azami faiz oranları kullanılarak
iki ayrı ödeme planı oluşturulur.),
g) Geri ödeme veya kira ödeme sayısı, ödeme tarihleri,
belirlenen ödeme tarihinin resmi tatile gelmesi durumunda ödemelerin ne zaman yapılacağı,
ilk ve son ödeme tarihleri,
h) İstenecek teminatlar,
i) Ödemelerde temerrüde düşülmesi halinde, kredi
sözleşmeleri için akdi faiz oranının (değişken faizli sözleşmelerde cari faiz
oranının) yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, finansal
kiralama sözleşmeleri için uygulanacak gecikme faiz oranı,
j) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
k) Kredi geri ödemelerinin veya kira ödemelerinin vadesinden
önce yapılmasına ilişkin şartlar ve sabit faizli sözleşmelerde erken ödeme
ücreti öngörülmekte ise hesaplanmasına ilişkin esaslar,
l) Kredinin veya kira bedellerinin yabancı para birimi
cinsinden belirlenmesi durumunda, kira ve geri ödeme tutarları ile toplam borç
tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin
şartlar,
m) Sözleşmeye konu olan konutta kıymet takdiri yapılmasını
gerektirebilecek haller ve kıymet takdirinin kimler tarafından yapılabileceği,
n) Varsa sözleşmeye konu olan konuta ilişkin sigorta
bilgileri.
Tüketiciye gönderilecek dönemsel ödeme dekontlarında
ödemelerin onbeşinci fıkranın (d) bendinde yer aldığı şekliyle dağılımına ve
kalan borç miktarına yer verilir.
Bu maddenin uygulanmasında, konut yapı kooperatiflerinin
gerçek kişi ortakları tüketici kabul edilir."
MADDE 25 - 4077 sayılı Kanunun 25
inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "10/A maddesinde,"
ibaresinden sonra gelmek üzere "10/B maddesinde," ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 26 - 10/6/1985 tarihli ve
3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 15 inci maddesine aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
"Ancak, tüketicilerin konut edinmesine veya yatırımlara
finansman sağlayan finansal kiralama işlemlerinde kiracı, kiracılık sıfatını
ve/veya sözleşmeden doğan hak ve/veya yükümlülüklerini, kiralayandan yazılı
izin alınması kaydıyla devredebilir. İş bu devir nedeniyle finansal kiralama
sözleşmesinde yapılan kiracı değişikliği, bu Kanunun 8 inci maddesi
çerçevesinde tescil edilir veya şerh olunur.
Konut finansmanı kapsamında yapılan finansal kiralama
işlemlerinde kiracı, kiralayana bilgi vermek, diğer finansal kiralama
işlemlerinde ise sözleşmede hüküm bulunmak kaydıyla finansal kiralama konusu
malın zilyetliğini bir başkasına devredebilir."
MADDE 27 - 2/3/1984 tarihli ve 2985
sayılı Toplu Konut Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"EK MADDE 10.- Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı
kullanma izni alınmış konut satışından kaynaklanan ipotekli veya ipoteksiz
alacakları, ipotek finansmanı kuruluşları tarafından devralınabilir ve
devredilebilir."
MADDE 28 - 3/6/1949 tarihli ve 5422
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (4)
numaralı bendine aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"f) Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı
fonlarının kazançları (Bu kazançlar Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine
göre tevkifata tabi tutulmaz.)."
MADDE 29 - 31/12/1960 tarihli ve
193 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler
eklenmiştir.
"6. Kendisine ait tapuya kayıtlı bir konutu bulunmayan
ücretlilerin; kendilerine, konut edinmeleri amacıyla, yapı kullanma izni
alınmış konutlar üzerine ipotek tesis edilmek suretiyle kredi
kullandırılmasından ve yine bu özellikteki konutların finansal kiralama yoluyla
kiralanmasından kaynaklanan borçlarının yüzbin YTL'ye kadar olan kısmına isabet
eden faiz ödemeleri,
7. 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 73
üncü maddesi uyarınca, sahip oldukları yapılar karşılığında kentsel dönüşüm ve
gelişim projeleri kapsamında konut edinmek amacıyla kredi kullanan veya
finansal kiralama işlemi yapan ücretlilerin bu işlemlerden kaynaklanan
borçlarının yüzbin YTL'ye kadar olan kısmına isabet eden faiz ödemeleri."
MADDE 30 - 193 sayılı Kanunun 75
inci maddesinin ikinci fıkrasının (1) ve (5) numaralı bentleri aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"1. Her nevi hisse senetlerinin kâr payları (kurucu
hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay
sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her
türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları
katılma belgelerine ödenen kâr payları ile konut finansmanı fonlarını temsilen
ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını
temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kâr payı
veya benzeri gelirler dahil.);"
"5. Her nevi tahvil (ipotek finansmanı kuruluşları ve
konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul
kıymetler hariç ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul
kıymetler dahil) ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu
Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden
sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere
endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat
sayılmaz.);"
MADDE 31 - 193 sayılı Kanunun 94
üncü maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinin (e) alt bendinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve mevcut (f) alt bendi (g) alt
bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
"f) İpotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı
kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçlarından elde
edilen kâr payı ve faiz gelirlerinden,"
MADDE 32 - 193 sayılı Kanunun
geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafı ile (8)
numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul
kıymetler yatırım fonlarının (borsa yatırım fonları hariç) katılma belgelerinin
ilgili olduğu fona iadesi, menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının hisse
senetlerinin alım satımı, Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul
kıymetlerin alım satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri ile bunların
dönemsel getirilerinin tahsilinde, konut finansman fonlarını temsilen ihraç edilen
ipoteğe dayalı menkul kıymetleri ile varlık finansman fonlarını temsilen ihraç
edilen varlığa dayalı menkul kıymetlerinin dönemsel getirilerinin tahsilinde,
tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse
senetlerinin elden çıkarılmasında ve hisse senetleri kâr paylarının hisse
sahipleri adına tahsilinde bu fıkra hükümleri uygulanmaz."
"8) Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul
kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları hariç), konut finansmanı
fonları ve varlık finansmanı fonları ile menkul kıymetler yatırım
ortaklıklarının Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları,
dağıtılsın veya dağıtılmasın yüzde onbeş oranında vergi tevkifatına tâbi
tutulur. Bu kazançlar üzerinden 94 üncü madde uyarınca ayrıca tevkifat
yapılmaz. Bu fon veya ortaklıklarının katılma belgelerinin ilgili fona
iadesinden elde edilen gelirler ile hisse senetlerinin alım satımından elde
edilen kazançlar ve konut finansmanı fonları ipoteğe dayalı menkul kıymetlerine
ve varlık finansmanı fonları varlığa dayalı menkul kıymetlerine ödenen faizler
için yıllık beyanname verilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi
halinde de bu gelirler beyannameye dâhil edilmez. Ticarî işletmeye dâhil olan
bu nitelikteki gelirler, bu fıkra kapsamı dışındadır."
MADDE 33 - 13/7/1956 tarihli ve
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesinin (i) ve (u) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki bent eklenmiştir.
"i) Emeklilik sözleşmeleri, hayat sigortaları (hayat
sigortalarında ferdi kaza, hastalık sonucu maluliyet ve tehlikeli hastalıklar
teminatlarının da ek teminat olarak verildiği sözleşmeler dahil) ve sağlık
sigortaları ile ihracata ait nakliyat sigortalarında ve konut finansmanı
kapsamında yapılan sigortalarda sözleşme ve poliçe üzerinden alınan
paralar"
"u) Bankalar, sigorta şirketleri, emeklilik şirketleri
ve ipotek finansmanı kuruluşlarının kuruluşlarında veya sermayelerini
artırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerinin itibarî değerlerinin
üzerinde elden çıkarılması sonucu kendi lehlerine kalan paralar,"
"y) İpotek finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı
kuruluşlarının ve konut finansmanı fonlarının, konut finansmanı kapsamında
yaptıkları tüm işlemler dolayısıyla lehe alınan paralar."
MADDE 34 - 2/7/1964 tarihli ve 492
sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler
eklenmiştir.
"o) Konut finansmanı kuruluşları ve ipotek finansmanı
kuruluşları tarafından konut finansmanı kapsamında tesis olunacak ipotek
işlemleri,
p) Konut finansmanı amacıyla yapılacak finansal
kiralamalarda kiralanan konutların kiracıya devri,
r) Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni
alınmış konut satışları nedeniyle tesis olunacak ipotek işlemleri."
MADDE 35 - A) 492 sayılı Kanuna
bağlı (1) sayılı tarifenin "(A) Mahkeme Harçları" başlıklı bölümünün
"III- Karar ve ilam harcı" başlıklı fıkrasının "1. Nispi
harç" başlıklı bendinin, (e) alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
alt bent eklenmiştir.
"f) Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda
ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında
tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi
Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış konutlara ilişkin rehinle temin edilmiş
alacaklarının takibinde, ihalenin feshi talepleri ile ilgili olarak esas
hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer
üzerinden Binde 54
Bakanlar Kurulu, dava çeşitleri itibarıyla birlikte veya
ayrı ayrı olmak üzere (f) alt bendinde yazılı nispeti binde 10'a kadar
indirmeye veya Kanunda yazılı nispete kadar çıkarmaya yetkilidir."
B) 492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin "(B)
İcra ve iflas harçları" bölümünün "I-İcra harçları" başlıklı
fıkrasının "3. Değeri belli olan icra takiplerinde tahsil harcı, değer
üzerinden:" başlıklı bendinin sonuna aşağıdaki alt bent eklenmiştir.
"h) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A
maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni alınmış
konutlara ilişkin rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, (3) numaralı
bentte belirtilen tahsil harçları dörtte biri oranında uygulanır."
MADDE 36 - 492 sayılı Kanuna bağlı
(8) sayılı tarifenin "XI. Finansal faaliyet harçları" bölümünün (10)
numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 37 - 1/7/1964 tarihli ve 488
sayılı Damga Vergisi Kanununa bağlı (2) Sayılı Tablonun "IV-Ticari ve
medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne aşağıdaki (36) numaralı
fıkra, "V-Kurumlarla ilgili kağıtlar" başlıklı bölümüne ise aşağıdaki
(23) ve (24) numaralı fıkralar eklenmiştir.
"36. Sermaye piyasası araçlarının ihracına ilişkin
olarak düzenlenen makbuz ve kağıtlar, konut finansmanı kuruluşlarının konut
finansmanı işlemleri ve bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları,
varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen
menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen
makbuz ve kağıtlar."
"23. İpotek finansmanı kuruluşları ile konut finansmanı
fonlarının kuruluş ve ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı
menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsil eden menkul kıymetlerin
ihracı ve ihraca konu teminatlardan kaynaklananlar dahil her türlü işlemleri
ile ilgili olarak düzenlenen ve damga vergisi bu kuruluşlar veya fonlar
tarafından ödenmesi gereken makbuz ve kağıtlar.
24. Toplu Konut İdaresi Başkanlığının yapı kullanma izni
alınmış konutlara ilişkin, menkul kıymet ihracı ve ihraca konu teminatlardan
kaynaklananlar dahil her türlü işlemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve damga
vergisi bu kuruluş tarafından ödenmesi gereken makbuz ve kağıtlar."
MADDE 38 - 25/10/1984 tarihli ve
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı
fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
"ş) Konut finansmanı amacıyla teminat gösterilen veya
ipotek konulan konutun, konut finansman kuruluşlarına, ipotek finansmanı
kuruluşlarına, üçüncü kişilere ya da yapı kullanma izni alınmış konutların
Toplu Konut İdaresi Başkanlığına teslimi, (müzayede mahallinde yapılan satışlar
dahil) ile bu şekilde alınan konutun, konut finansman kuruluşları, ipotek
finansmanı kuruluşları veya yapı kullanma izni alınmış konutların Toplu Konut
İdaresi Başkanlığı tarafından teslimi (müzayede mahallinde yapılan satışı
dahil)."
MADDE 39 - Bu Kanun; 29 uncu
maddesi 01/01/2008 tarihinden geçerli olmak üzere, diğer maddeleri ise yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 40 - Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.