Dönem: 22 Yasama Yılı: 4
TBMM (S. Sayısı: 1066)
Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı; Adana
Milletvekili Kemal Sağ’ın, Sosyal Güvenlik Barışı Yasa Teklifi; İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin’in, Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar
Hakkında Prim Barışı Kanunu Teklifi; Ankara
Milletvekili Eşref Erdem’in, 1479 ve 2926 Sayılı Yasalarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Yasa Önerisi; Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut’un,
İş ve Sigorta Barışı Kanunu Teklifi, Manisa Milletvekili Hasan Ören ve 42
Milletvekilinin, 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Kanununa Ek Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi;
Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün ile 28 Milletvekilinin, Bağ-Kur ve SSK’ya
Ait Birikmiş Prim Borçlarına Ödeme Kolaylığı Getirilmesi Hakkında Kanun
Teklifi; Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan’ın, Sosyal Güvenlik ve Prim Barışı
Kanunu Teklifi ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/1122, 2/116,
2/124, 2/137, 2/147, 2/379, 2/399, 2/457)
Not: (2/116, 2/124,
2/137, 2/147, 2/379, 2/399) esas numaralı teklifler Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına, (2/457) esas numaralı Teklif
Plan ve Bütçe ile Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komisyonlarına havale
edilmiştir.
|
|
T.C. |
|
|
|
Başbakanlık |
25/10/2005 |
|
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
|
Sayı: B.02.0.KKG.0.10/101-1203/4706 |
|
|
|
Konu: Kanun Tasarısı |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan ve
Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 24/10/2005 tarihinde kararlaştırılan
“Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
2000 ve 2001 yıllarında
yaşanan ekonomik krizler ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatında ciddi
boyutlarda olumsuz etkiler doğurmuştur. Bu krizlerin ekonomik hayata doğrudan
yansımaları ise, işletmelerin mali bünyelerinin zayıflaması, üretimin
daralması veya işyerlerinin kapanması ile işsizliğin artması şeklinde olmuştur.
Yine bu olumsuz gelişmelerin en önemli sonuçlarından biri de işyeri
sahiplerinin, işletmelerin, işverenlerin finansal sıkıntılar nedeniyle sosyal
güvenlik kurumlarına ödemeleri gereken primlerin ödenmesinde
yaşadıkları zorluklardır.
Yaşanan bu olumsuz
gelişmeler doğrudan sosyal güvenlik kurumlarının mali dengelerini bozucu
etkiler yaratmıştır. Kurumların en önemli gelir kaynağı olan prim gelirlerinin
zamanında ve tam tahsil edilememesi sosyal güvenlik açıklarını büyütmüştür.
Nitekim, Bağ-Kur ve SSK'na olan borçlar 2002 yılından 2004 yılı sonuna kadar
%74 oranında artmıştır.
Sosyal güvenlik
kurumlarının aktüeryal dengelerinin korunmasında en önemli faktörlerden biri de
kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve yeni istihdam alanları yaratılarak
işsizliğin azaltılmasıdır. Bunun içindir ki, yaşanan olumsuz ekonomik
gelişmelerin işverenler ve işletmeler üzerindeki tahribatın giderilmesi ile
ortaya çıkacak olumlu gelişmeler doğrudan ekonomiye de yansıyacağından,
sağlıklı bir gelişme ve büyüme için gereken tedbirlerin alınması bir zorunluluk
arz etmektedir.
Tasarı ile Sosyal
Sigortalar Kurumu ( SSK)'nda özel sektörden 2005 Mart ayı itibariyle prim aslı
2.3 milyar YTL (2.3 katrilyon TL) ve 2005 Temmuz ayı itibariyle 2.3 milyar YTL
(2.3 katrilyon TL) gecikme cezası olmak üzere toplam 4.6 milyar YTL (4.6
katrilyon TL) borç yeniden yapılandırılabilecektir. Bu miktar SSK'nın toplam
alacağının % 63,7'sine tekabül etmektedir.
Sosyal Sigortalar Kurumu
verilerine göre özel sektöre ilişkin olarak 1.446.735 dosyada borç
bulunmaktadır. Bunlardan 1.440.476 dosya 50.000 YTL ve altında Kuruma borcu
bulunan dosyalar olup, özel sektörde toplam borçlu dosya sayısının % 99,6' sına
tekabül etmektedir. Prim aslı olarak ise özel sektörün Kuruma toplam borcunun %
59,3' üne tekabül etmektedir.
SSK'da 50.000 YTL üstünde
ise 6.259 dosya bulunmakta olup, prim
aslı alacağının % 40,7'sine tekabül etmektedir.
Bağ-Kur'da ise 31 Mart
2005 tarihi itibariyle, 1479 sayılı Kanuna tabi 2.389.158 kişi ve 2926 sayılı
Kanuna tabi 996.648 kişi olmak üzere toplam 3.385.806 aktif sigortalı
bulunmaktadır. Aynı tarih itibarıyla
Kurumun 1479 sayılı Kanun kapsamında borçlu durumda olan 1.471.424 kişi ve 2926
sayılı Kanun kapsamında borçlu durumda olan 716.116 kişi olmak üzere toplam
2.187.540 borçlu sigortalısı söz konusu yeniden yapılandırma kapsamında
bulunmaktadır.
Bağ-Kur'un 31 Mart 2005
tarihi itibariyle, kayıtlı toplam prim
alacağı ise 16.7 Milyar YTL (16.7
katrilyon TL)' dir.
Tasarı ile, SSK ve
Bağ-Kur'un birikmiş alacaklarının enflasyon rakamları baz alınarak
güncellenmesi suretiyle alacak asıllarının değerinin korunması, bunun yanı sıra
borçluların gecikme zammı ve faiz
yüklerinde özellikle 2000 ve 2001 ekonomik krizlerinin olumsuz etkileri
bulunduğundan, ortaya çıkan mağduriyetlerin
belirli ölçüde giderilmesi, borçluların tekrar sisteme düzenli prim
ödemelerinin teşviki amacıyla borcun ödenebilir seviyeye getirilmesi,
kurumların birikmiş alacaklarının tahsil edilmesi, yeni borç birikimlerinin
önüne geçilmesi ve sosyal güvenlik prim alacaklarının tahsilinde kurumların
daha etkin bir takip yapabilmelerine imkân tanınması amaçlanmıştır. Ayrıca,
sosyal güvenlik reform kanunları çerçevesinde tek çatı altında yeniden
yapılandırılması düşünülen kurumların daha sağlıklı ve sorunsuz bir başlangıç
yapmaları amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Madde ile
Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'un birikmiş alacaklarının yeniden
yapılandırılarak tahsili amaçlanmıştır.
Birinci fıkrada,
31/3/2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan; 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunu ve 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre takip edilen prim
ve sosyal güvenlik destek primi borçları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununda işveren sayılan özel sektör işverenlerinin, anılan Kanunun 80 inci
maddesine göre takip ve tahsil olunan sigorta primi, sosyal güvenlik destek
primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile, 506 sayılı Kanunun 83
üncü maddesinde sayılı kurum ve kuruluşlarca ihale suretiyle yaptırılan işler
ile özel bina inşaatı işyerlerinden dolayı Sosyal Sigortalar Kurumuna yeterli
işçilik bildiriminde bulunup bulunmadığının tespiti hususunda yapılan ön
değerlendirme ve araştırma sonucunda ortaya çıkan fark işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan borçları kapsama alınmıştır.
İkinci fıkrada, Bağ-Kur
kapsamında olan sigortalılar ile borç aslı 50.000 YTL ve altında olan SSK
kapsamındaki özel sektör işveren borçları, 1999 öncesi dönemlerde TEFE oranları
o tarihlerdeki mer'i gecikme zammı oranlarından yüksek olduğu için mevcut
gecikme zammının artışına sebebiyet verilmemesi bakımından 31/12/1998 öncesi
dönemleri için yürürlükteki oranlar esas alınarak gecikme zammı hesaplanması,
bu tarihten sonra ise TEFE oranlarının uygulanması suretiyle borç yeniden
hesaplanması öngörülmektedir.
Üçüncü fıkrada 506 sayılı
Kanun kapsamında olup, birinci fıkrada belirtilen borçlardan asıl tutarı 50.000
YTL'nin üstünde olanlar için yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı ayın
sonuna kadar yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanmak
suretiyle borç tutarı tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.
Dördüncü fıkrada ise, SSK
kapsamında borç aslı 50.000.YTL ve üzerindeki özel sektör borçlu işverenlerinin
ödeme gücünün tespitinde finansal analiz tekniklerinden likidite oranları
kullanılarak bu işverenlerin borç tutarının belli oranlarda terkin edilerek
kalan borcun 36 aya kadar taksitle ödenmesi suretiyle borcun ödenmesinde
kolaylık sağlanması amaçlanmıştır. 50.000.YTL ve üzerindeki özel sektör borçlu
işverenlerinin borçlarının terkininde;
Dördüncü fıkranın (a)
bendinde, bilanço esasına göre defter tutan işverenlerin en son vermiş olduğu
gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi ile verilen bilançosu esas alınarak
firmanın borcu ödeyebilecek nakit gücünün olup olmadığının "Dönen
Varlıklar-Stoklar/Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” rasyosuna göre tespit edilmesi
ve bulunacak oranın 0.50 ve altında
olması halinde bu durumun borçlu
açısından "çok zor durum" hali kabul edilerek borcunun, söz konusu
oranın 0.50-0.40 arasında ise % 10'u, 0.39-0.30 arasında ise % 20'si, 0.29 ve
altında ise % 30'unun terkini,
Dördüncü fıkranın (b) bendinde,
bilanço esasına göre defter tutan işverenlerin dışındaki işverenler
tarafından 31/12/2004 itibariyle beyan
edilecek mali durum bildirimi esas alınarak, firmanın borcu ödeyebilecek nakit
gücünün olup olmadığının "Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar/ Kısa Vadeli
Borçlar" rasyosuna göre tespit edilmesi ve bulunacak oranın 0.30 ve
altında ise bu durumun borçlu açısından "çok zor durum" hali kabul
edilerek borcunun, söz konusu oran 0.30-0.20 arasında ise %10'u, 0.19-0.10
arasında ise % 20'si ve 0.09 ve altında ise % 30'unun terkini,
Dördüncü fıkranın (c)
bendinde ise 1/1/2005 tarihinden önce vergi mükellefiyeti sona eren veya
haklarında iflas kararı verilen işverenler için borcunun % 30'unun terkini,
düzenlenmiştir.
Beşinci fıkra ile,
uygulamanın usul ve esaslarının belirlenmesinde ilgili kurumların yönetim kurulları yetkili kılınmıştır.
Altıncı fıkra ile
de, yeniden yapılandırılan
borçlara yapılandırma süresince
yapılandırma süresine bağlı olarak taksitlendirme farkı alınarak
taksitlendirilen borcun reel anlamda değer kaybına uğramasının önüne geçilmesi
düşünülmüştür.
Yedinci fıkrada, borçluların taksit ödemelerini aksatmaları halinde aksatılan taksitlerin Devlet iç borçlanma
senetlerinin aylık ortalama faizine bir puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz
oranı üzerinden ödenmesi kaydıyla Kanun
hükümlerinden faydalandırılma hakkının devam ettirilmesi amaçlanmıştır.
Dokuzuncu fıkrada, yeni
borç birikiminin önüne geçilmesi için
taksitlendirme süresince
tahakkuk edecek aynı türdeki yeni borçların ödenmesi şartı
getirilmiştir. Ayrıca Sosyal Sigortalar Kurumuna borç aslı 50.000.YTL'nin üzerinde olan büyük borçlu
işverenlerin yapılandırma dönemindeki
yıllık gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ödeme
yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinin tespit edilmesi halinde getirilen
kolaylıklardan yararlanma hakkını kaybedecekleri hükmü konularak borçluların
vergilerinin zamanında ödenmesinin sağlanması amaçlanmıştır.
Onuncu fıkra ile de, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce
borçlarını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
48 inci maddesine veya 4958 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrası
kapsamında taksitlendirmek suretiyle düzenli ödeyen borçluların bu Kanunun
hükümlerinden yararlandırılması amaçlanmıştır.
Onbirinci fıkrada, Kuruma
olan borçlarını ödemek isteyenlerden
herhangi bir teminat istenilmeyecek olmakla birlikte, daha önce
haklarında yapılan icra takipleri neticesinde
haczedilen mallar üzerindeki
hacizler ile alınmış teminatların yapılan ödemeler nispetinde kaldırılması ve
buna isabet eden teminatların iade edilmesi ile borçların tamamının ödenmesi beklenilmeden mahcuz mallarının veya teminatlarının bir
kısmının kendilerine iade edilerek bu mallar üzerinde tasarrufta bulunarak borçlarının ödenmesinde borçlulara
yeni imkânlar yaratılması amaçlanmıştır.
Onikinci fıkra ile
getirilen düzenlemede, borçluların Kanun kapsamına giren borçlarından dolayı
daha önce idare ve yargı nezdindeki ihtilaflarından vazgeçmeleri suretiyle
yargı organları ve ilgili Kurumların yığılmış dosyalardan
kurtarılması, bilahare doğabilecek
ihtilafların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Onüçüncü fıkra ile,
Bağ-Kur sigortalılarının taksitlendirilen toplam borçlarının %50'sini peşin
veya taksitler halinde ödemesi durumunda sağlık sigortasından
yararlandırılmalarına olanak sağlanması amaçlanmıştır.
Madde 2.- Madde ile, bu
Kanunun yürürlüğe girmesiyle bundan böyle sosyal güvenlik kurumlarına olan
borçlarını ödemeyenlerin Devletten almış oldukları veya alacakları teşviklerden
yararlandırılmaması, haksız olarak yararlanmış olanlardan ise bu teşviklerin
geri alınması, dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarına karşı prim ödeme
yükümlülüğünü düzenli olarak yerine getirenler aleyhine oluşan haksız
uygulamaların ve haksız rekabetin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Madde 3.- Madde ile, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesine bir
fıkra eklenmek suretiyle borçluların üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının
haczedilmesinde banka ve özel finans kuruluşlarının tek tek şubelerine haciz
bildirisi gönderilmesinin yanı sıra günümüz teknolojik gelişmeleri dikkate
alınarak belirlenecek belli limitin üzerinde borçlu olanların hak ve
alacaklarının zaman ve emek kaybına yol açmadan haczedilmesini sağlayabilmek
bakımından 6183 sayılı Kanunu uygulayan kurumlara banka ve özel finans
kuruluşlarının genel müdürlüklerine doğrudan haciz bildirisi gönderebilme
yetkisinin verilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 4.- Madde ile, 506
sayılı Kanunun 80 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki mevcut hükme göre
Kurumun prim ve diğer alacakların
süresi içerisinde ve tam olarak ödenmemesi halinde ödenmeyen kısmı, sürenin
bittiği tarihte % 10 olarak artırılan tutar üzerinden gecikme zammı
hesaplandığından, ekonomideki iyileşmeler dikkate alındığında yüksek olan bu
oran üç aylık sürelere yayılmak suretiyle her ay için % 3 oranında bileşik
bazda uygulanması öngörülmüştür.
Ayrıca, tahsilinin
imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olduğu
anlaşılan 20 Yeni Türk Lirasına kadar olan Kurum alacaklarının tahsil zaman
aşımı süresi beklenilmeksizin terkin edilebilmesinde Kurum yönetim kurulu
yetkili kılınmıştır.
Madde 5.- Madde ile,
Kurumun bundan böyle prim ve diğer alacaklarının takibinde önceliğinin büyük
meblağlı borçlara verilmesi, ayrıca yasal süresi içinde ödenmeyen alacakların
takibine kısa süre içinde geçilmesi amaçlanmaktadır.
Madde 6.- Madde ile,
Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığının kayıtdışı
istihdamla daha etkin ve verimli mücadele etmesini sağlamak amacıyla,
denetlenecek olan sektörleri risk kriterlerine göre sınıflandırarak, riski
yüksek olan sektörlerin denetimine öncelik verileceği düzenlenmiştir.
Madde 7.- Madde ile, 1479
sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, bankalar ve
özel finans kurumlarının genel müdürlüklerinin, borçlu sigortalıların hak ve
alacaklarına ilişkin istenilen bilgileri yedi iş gününde vermeleri, aksi
takdirde idari para cezası uygulanması hüküm altına alınmıştır. Düzenleme ile
sigortalıların prim borçlarının takibinde etkinlik sağlanması amaçlanmıştır.
Ayrıca, aynı maddenin
üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, halen ödenmeyen primlere ilk ay için
uygulanan %10 oranının üç ay süreyle her ay için % 3 olarak uygulanması,
böylelikle, ödenmeyen veya eksik ödenen primlere ilk ay uygulanan gecikme zammı
yükünün azaltılması amaçlanmıştır.
Bunun dışında,
uygulanmakta olan prim mahsup sistemi de değiştirilerek, yapılan ödemelerin
öncelikle en eski borca değil, ödemenin yapıldığı aya ait prim borcuna, kalan
kısmın ise en eski borçtan başlayarak mahsup edilmesi benimsenmiştir. Yapılan
bu değişiklikle, ödenmeyen primlere ilk ay uygulanan yüksek gecikme zammı
oranının borçları artırıcı etkisinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
Madde 8.- Madde ile, 1479 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde
yapılan değişiklik ile, üç aylık prim borcu bulunan sigortalılar ile ilgili
olarak yapılacak tebligat gönderme işlemlerinde bir usul benimsenmiş, borcun oluşmasını
takiben bir ay içerisinde sigortalının, yazılı olarak bilgilendirilmesi, üç ay
içerisinde de borç bildirimi yapılması, yine borç ödenmezse icra takibine
geçilmesi esası yönünde düzenleme yapılmıştır. Ayrıca, gönderilen borç
bildirimlerinin hukuki niteliği de açıklanmıştır. Düzenleme ile sigortalılara
doğrudan icra takibatı yerine idari takiple bilgilendirme ve borç ödemeye davet
amaçlanarak öncelikle tahsilatın idari yollardan yapılması benimsenmiştir.
Madde 9.- Madde ile, 1479 sayılı Kanunun 68 inci
maddesine bir fıkra eklenmek suretiyle, kamu denetim elemanları ve sosyal
sigorta müfettişleri ve sigorta yoklama memurlarının inceleme sırasında
ilgililerin kayıt ve tescilli olup olmadıklarını da denetlemelerine imkân
verilmek suretiyle, kayıt dışılığın azaltılmasında kamu kurum ve kuruluşları
arasında yardımlaşma ve eşgüdümün sağlanması amaçlanmıştır.
Madde 10. - Madde ile
1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesi değiştirilmek suretiyle, Kuruma beş yıl
ve daha uzun süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılara yapılan bildirimi
takiben bu borçlarının ödenmemesi durumunda sigortalılıklarının durdurulması,
bu kişilerin daha sonra başvurarak borçlarını ödemek istemeleri halinde ise, en
son bulundukları basamağın, ödeme tarihindeki tutarı üzerinden ödeme yapmaları
halinde bu sürelerin yeniden sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi
imkânı getirilmiştir.
Yapılan değişiklikle,
Kurumun gerçek sigortalı portföyünün tespiti ile birikmiş prim borçlarını
ödeyemeyecek durumda olan sigortalıların bu sürelerinin sigortalılık süresinden
sayılmaması suretiyle takipten vazgeçilmesi sağlanmıştır.
Bu haktan yararlanmayan
sigortalılardan hiç prim ödemesi bulunmayanların sigortalılıkları tescil tarihi
itibarıyla, ödemesi bulunanların sigortalılıkları ise, ödedikleri primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla durdurulacaktır.
Bu madde kapsamına giren
sigortalılar hakkında zamanaşımının kesilmesi ve zamanaşımının işlememesi ile
ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103
üncü maddesinin birinci fıkrasının (6), (8) ve (10) numaralı bentleri hariç
anılan maddenin diğer hükümleri ve aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümleri
uygulanacağı da hüküm altına alınmıştır.
Madde 11.- Madde
ile, 1479 sayılı Kanuna iki geçici
madde eklenmiştir.
1479 sayılı Kanuna
eklenen geçici 26 ncı madde ile, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin borcu
bulunan sigortalılara da prim borçlarını yapılandırma imkânı verilmekte, bu
durumda bulunan sigortalıların prim borçlarını yapılandırmak için talepte
bulunmayanlar veya talepte bulunup yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında
1479 sayılı Kanunun bu Kanunla değişik ek 19 uncu maddesinin uygulanması hüküm
altına alınmıştır.
1479 sayılı Kanuna
eklenen geçici 27 nci madde ile, sigortalıların, 31/12/2006 tarihine kadar,
basamak ve prim borçlarını etkileyecek her türlü bilgi belgeyi Kuruma
getirmeleri, aksi takdirde bu tarihten sonra getirilecek bilgi ve belgelerin
basamak seyirlerini ve prim borçlarını etkilemeyeceği, sadece sigortalılık
süresi olarak değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır. Düzenleme ile
yürürlüğe girecek olan yeni sosyal güvenlik sisteminde pek çok karışıklık ve
sorunlara neden olabilecek Kurumun mevcut prim hesabının yeni sistem öncesi
olabildiğince sadeleştirilmesi ve Kurumun yeni sisteme uyum sürecinin
kolaylaştırılması amaçlanmaktadır.
Madde 12.- Yürürlük
maddesidir.
Madde 13.- Yürütme
maddesidir.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
17.7.1964 Tarih ve 506 Sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu, 2.9.1971 Tarih ve 1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17.10.1983 Tarih ve
2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa Göre Tahakkuk Eden Prim, İdari Para Cezası, Gecikme Zammı ve Faiz
Borçlarının Tahsilatının Hızlandırılması "Sosyal Güvenlik Barışı"
Hakkında Kanun Teklifim; gerekçeleriyle beraber ekte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Kemal
Sağ
Adana
GENEL GEREKÇE
Bilindiği gibi, 27 Şubat 2003 tarihinde
yürürlüğe giren Vergi Barışı Kanunu ile, ekonomik kriz nedeniyle güç duruma
düşen vergi mükelleflerine belli kolaylıklar sağlanmış ve toplumda belli bir
uzlaşma ile vergi gelirlerinin tahsilatının artırılması amaçlanmıştır. Bu yasa
teklifi ile aynı durumda olup, ekonomik krizden etkilenen işverenlerin sigorta
prim borçları ile, küçük esnaf ve sanatkarın Bağ - Kur prim borçları için de
Vergi Barışı Kanununa paralel düzenlemeler getirilmiştir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Bu madde ile 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununa göre, prim, idari para cezası, gecikme zammı ve faiz borcu
bulunan işverenler ile topluluk sigortasına ve isteğe bağlı sigortaya devam
edenlerin 31.12.2002 tarihine kadar tahakkuk etmiş olan prim borçları ile buna
bağlı cezalarının indirim ve ödeme şartları belirlenmiştir.
Madde 2.- Bu madde ile genel ve katma
bütçeli idareler, özel idareler ve belediyeler, döner sermayeli kuruluşlar ile
kanunla veya kanunların verdiği yetkiye istinaden kurulan kamu kuruluşları ve
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren teşekkül ve kuruluşlarla
bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinin prim borçları ile buna
bağlı cezalarının indirim ve ödeme şartları belirlenmiştir.
Madde 3.- Bu madde ile 1479 sayılı Esnaf
ve Sanatkarlar ve Bağımsız Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa (Bağ-Kur) göre,
prim ve ceza borçları bulunan sigortalıların prim borçları ile buna bağlı
cezalarının indirim ve ödeme şartları belirlenmiştir.
Madde 4.- Bu madde ile 2926 sayılı Tarımda
Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre, prim borcu
bulunan sigortalıların prim borçları ile buna bağlı cezalarının indirim ve
ödeme şartları belirlenmiştir.
Madde 5.- Bu madde ile Kanunun yürürlük
tarihi belirlenmiştir.
Madde 6.- Bu madde ile Kanunun Bakanlar
Kurulunca yürütüleceği belirtilmiştir.
ADANA MİLLETVEKİLİ KEMAL
SAĞ'IN TEKLİFİ
SOSYAL
GÜVENLİK BARIŞI YASA TEKLİFİ
Madde
1.- 17.7.1964 tarihli, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre prim, idari
para cezası, gecikme zammı ve faiz borcu bulunan işverenler ile topluluk
sigortasına ve isteğe bağlı sigortaya devam edenlerin, 31.12.2002 tarihine
kadar tahakkuk etmiş olan prim borçlarının tamamı ile bu primlere uygulanan
gecikme zammı ve gecikme faizi yerine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay belirlediği toptan eşya fiyat endeksinin
aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın dokuz eşit taksitte tamamen
ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla
primlere uygulanan gecikme zammı, gecikme faizi ve idari para cezalarının
tamamının,
506 sayılı Kanunun Ek 24 üncü maddesine
göre sosyal yardım zammı borcu bulunan ve 2 nci madde dışında kalan diğer
kuruluşlar, sosyal yardım zammı borçlarının tamamı ile bu borçlara uygulanan
gecikme zammı ve gecikme faizi yerine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe
kadar Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay belirlediği toptan eşya fiyat
endeksinin aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın dokuz eşit taksitte
tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla
sosyal yardım zammı borcuna uygulanan gecikme zammı veya gecikme faizinin
tamamının,
Birinci fıkra hükmüne girenlerden
31.12.2002 tarihine kadar tahakkuk etmiş prim, sosyal yardım zammı ve idari
para cezası borcu bulunmayıp, sadece gecikme zammı ve faiz borcu bulunanların,
bu borçlarının % 50'sini bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
aybaşından itibaren dokuz ay içinde eşit taksitlerle ödemeleri halinde kalan
borcunun tamamının,
Tahsilinden vazgeçilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
tahsil edilmiş gecikme zammı ve faizler geri verilmez ve mahsup edilmez.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere
başvuranlardan taksitlerini süresi içinde ödemeyenlerin süresinde ödenmeyen her
bir taksiti için bu Kanunun uygulanma süresinde rızaen tecil faizi ile birlikte
ödemeleri halinde bu Kanundan yararlanma hakları saklıdır.
Bu maddede belirtilen esaslar ve süreler
içerisinde ödenmeyen primler ile ilgili olarak 1.1.2003 tarihinden itibaren 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesinin hükümleri uygulanır.
Madde 2.- Genel ve katma
bütçeli idareler, özel idareler ve belediyeler, döner sermayeli kuruluşlar ile
kanunla veya kanunların verdiği yetkiye istinaden kurulan kamu kuruluşları ve
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren teşekkül ve kuruluşlarla
bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerinin bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihi takip eden ay başına kadar tahakkuk etmiş bulunan prim idari
para cezası ve sosyal yardım zammı ile bunların gecikme zammı ve faiz borçları
ile 31.12.2002 tarihine kadar doğacak sosyal yardım zammı ile bunların gecikme
zammı ve faiz borçları ile 31.12.2002 tarihine kadar doğacak sosyal yardım
zammı ve bunlara ait gecikme zammı 2003 Mali Yılı Hazine Müsteşarlığı
Bütçesinin (4792 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi gereğince Sosyal Sigortalar
Kurumuna yapılacak yardımlar) tertibindeki ödenekten Sosyal Sigortalar Kurumuna
yapılan ödemeler karşılığında bu kurum ve kuruluşlar adına tahsil edilmiş
sayılarak borç kayıtları kapatılır.
Sosyal Sigortalar Kurumuna bu kurum ve
kuruluşların yukarıda belirtilen prim idari para cezası ve sosyal yardım zammı
borçları ile ödeme tarihine kadar hesaplanacak gecikme zammı ve faiz
borçlarının ödenmesi hususu ile ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının bağlı
bulunduğu Devlet Bakanlığınca müştereken tespit edilir.
Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşların
bu kapsamda devam eden takibat ve yargı safhasındaki ihtilafları sona erer.
Madde 3.- 2.9.1971 tarihli,
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununa göre prim, gecikme zammı ve faiz borcu bulunan sigortalılar ile
ölen borçlu sigortalıların hak sahipleri 31.12.2002 tarihine kadar tahakkuk
etmiş bulunan prim borçlarının tamamı ile bu borçlara uygulanan gecikme zammı
ve gecikme faizi yerine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Devlet
İstatistik Enstitüsünün her ay belirlediği toptan eşya fiyat endeksinin aylık
oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın dokuz eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava
açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla sosyal yardım zammı
borcuna uygulanan gecikme zammı veya gecikme faizinin tamamının,
31.12.2002 tarihine kadar tahakkuk etmiş
prim borcu bulunmayıp, sadece gecikme zammı ve faiz borcu bulunanların, bu
borçlarının % 50'sini bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından
itibaren dokuz ay içinde eşit taksitlerle ödemeleri halinde kalan borcunun
tamamının
Tahsilinden vazgeçilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
tahsil edilmiş gecikme zammı ve faizler geri verilmez ve mahsup edilmez.
Bu madde hükmünden yararlanmak üzere
başvuranlardan taksitlerini süresi içinde ödemeyenlerin süresinde ödenmeyen her
bir taksiti için bu Kanunun uygulanma süresinde rızaen tecil faizi ile birlikte
ödemeleri halinde bu Kanundan yararlanma hakları saklıdır.
Bu maddede belirtilen esaslar ve süreler
içerisinde ödenmeyen primler ile ilgili olarak 1.1.2003 tarihinden itibaren
1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Madde 4.- 17.10.1983 tarihli,
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanununa göre prim borcu bulunan sigortalılar ile ölen borçlu sigortalıların
hak sahipleri aynı Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre
31.12.2002 tarihi itibariyle hesaplanacak birikmiş prim borçlarının % 20'sini
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren dokuz ay
içinde taksitler halinde ödedikleri takdirde prim borçlarının bakiyesi terkin
edilir. Bu fıkra hükmüne göre ödeme yapanların 31.12.2002 tarihine kadar
birikmiş prim borçlarına ödeme dönemi içinde aynı Kanunun 36 ncı maddesinin
ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
tahsil edilmiş primler geri verilmez ve mahsup edilmez.
Bu maddede belirtilen esaslar ve süreler
içerisinde ödenmeyen primler ile ilgili olarak 1.1.2003 tarihinden itibaren
2926 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Madde 5.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 6.- Bu Kanunu Bakanlar
Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız
Çalışanlar Hakkında Prim Barışı Kanunu Teklifim ve gerekçeleri ilişikte
sunulmuştur.
Saygılarımla arz ederim.
Ahmet
Ersin
İzmir
GENEL GEREKÇE
2000 Kasım ve 2001 Şubat krizleri,
toplumun tüm kesimlerini ve en çok da esnaf ve sanatkarlarla diğer bağımsız
çalışanları etkilemiştir. Bu krizler sonucunda 400 bin esnaf işyerini kapatmak
zorunda kalmıştır. Öyle ki esnaf ve sanatkarlarla diğer bağımsız çalışanlar
sokağa dökülerek, Devletle çatışma içine girmiştir.
Bu bunalımlı dönemde ve sonraki süreçte,
evine ekmek götürmekte zorlanan esnaf ve sanatkarlarla diğer bağımsız
çalışanlar, Bağ-Kur primlerini ödeyememiştir. Uygulanan yüksek faiz ve gecikme
zammı nedeniyle, prim borçları çok yükselmiş ve hiç ödenemez duruma gelmiştir.
Bu nedenle, tıpkı Vergi Barışında olduğu
gibi, esnaf ve sanatkarlarla diğer bağımsız çalışanlar için de, bir Prim Barışı
sağlamak gereklidir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Ekonomik krizler nedeniyle
ödenemeyen Bağ-Kur primleri, gecikme zammı ve yüksek faizlerin işletilmesi
nedeniyle, hiç ödenemez duruma gelmiştir. Bu birikmiş primlerin ödenebilmesi
amacıyla, prim alacağı ile Devlet İstatistik Enstitüsü'nün her ay için
belirlediği TÜFE'nin aylık oranının yarısının ilavesiyle hesaplanacak tutarın
12 eşit taksitte ödenmesi durumunda, işlemiş gecikme zammı ve faizlerin
tahsilinden vazgeçilmesi gerekmektedir.
Madde 2.- Bu kanundan yararlanmak için
başvuranlar hakkında, bu kanunun yürürlük tarihinden önce, 6183 sayılı Yasa
gereği uygulanmış hacizlerin kaldırılması ve ödemeler nispetinde teminatların
iadesi gerekir.
Madde 3.- Bu kanundan yararlanmak için
başvuran ve ödemelere başlayanlar hakkında, kanunun yürürlük tarihinden sonraki
aylar için gecikme zammı ve faizin uygulanmayacağına ilişkindir.
Madde 4.- Yürürlük tarih ve yürürlük
süresi ile ilgilidir.
Madde 5.- Yürütme maddesidir.
İZMİR
MİLLETVEKİLİ AHMET ERSİN’İN TEKLİFİ
ESNAF VE
SANATKÂRLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR HAKKINDA
PRİM BARIŞI
KANUNU
MADDE 1.- Ödeme süresi geçtiği halde
ödenmemiş ya da, ödeme süresi henüz geçmemiş olan Bağ-Kur prim alacaklarının
tamamı ile bu alacaklara ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi yerine, bu kanun
yürürlüğe girdikten sonra, Devlet İstatistik Enstitüsünün, her ay için
belirlediği Tüketici Fiyatları Endeksinin aylık oranının yarısı esas alınarak
hesaplanacak tutarın, on iki eşit taksitte tamamen ödenmesi şartıyla, Bağ-Kur
prim alacaklarına uygulanan gecikme zammı ve gecikme faizlerinin tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
MADDE 2.- Bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince,
tatbik edilen hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet
eden teminatlar iade edilir.
MADDE 3.- Bu Kanundan yararlanılarak
ödenen alacaklara, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki aylar için, gecikme
zammı, faiz uygulanmaz.
MADDE 4.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer. Yürürlük süresi kırk beş gündür.
MADDE 5.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
1479 ve 2926 sayılı yasalarda değişiklik
yapılması hakkında kanun teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla. 30.04.2003
Eşref Erdem
Ankara
GEREKÇE
Ülkemizin içinde
bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar nedeniyle, başta tarım kesimi çalışanları
(çiftçiler) olmak üzere kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların (Esnaf ve
sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanların) prim ödeme zorluğu içine girdikleri
hatta hiç güçlerinin kalmadığı bilinmektedir.
Gerek bu zorluğu aşmak,
gerekse Bağ-Kur’un içinde bulunduğu prim tahsilatı güçlüğünü ortadan, kaldırmak
ve sigortalıların emeklilik ile sağlık sorunlarını çözmek için prim alacağının
(faiz ve gecikme zammı hariç) tahsilinde taksit kolaylığının getirilmesi
zorunlu olmuştur.
Kurumda 2003 yılı Mart
ayı itibariyle 2.424.437 esnaf ve sanatkâr ile diğer bağımsız çalışan, 910.417
tarımda kendi adına bağımsız çalışan (çiftçi) sigortalı kayıtlıdır. Bunlardan
1479 sayılı Yasaya göre 511.248 kişi, 2926 sayılı Yasaya göre 444.334 kişi hiç
prim ödememektedir. Bu durum ise; Bağ-Kur’un prim tahsil etmekte zorluk
çektiğini ortaya koymaktadır.
Bu nedenlerle prim
borçlarının ödenmesinde taksit kolaylığının getirilmesinin yararlı olacağı
düşünülmektedir.
Yüce Meclise saygı ile
sunulur.
ANKARA MİLLETVEKİLİ EŞREF ERDEM’İN TEKLİFİ
1479 VE 2926 SAYILI YASALARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA YASA ÖNERİSİ
MADDE 1.- 02/09/1971
tarih ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Yasasına aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 18.-
31/12/2002 tarihi itibariyle prim borcu bulunan sigortalılar prim aslını
31/12/2003 tarihine kadar 6 eşit taksitle ödemeleri halinde, bu tarihe kadar
tahakkuk etmiş primlere ait gecikme zammı ve faiz borçları terkin edilir.
Daha önce tahsil edilmiş
olan gecikme zammı ve faiz ödemeleri geri verilmez ve mahsup edilmez.
Sigortalı ve hak
sahiplerine aylık bağlanabilmesi için prim borçlarının tümünün ödenmiş olması
zorunludur.
MADDE 2.- 17/10/1983
tarih ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Yasasına aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 11.-
31/12/2002 tarihi itibariyle prim borcu bulunan sigortalılar prim aslını
31/12/2003 tarihine kadar 6 eşit taksitle ödemeleri halinde, bu tarihe kadar
tahakkuk etmiş primlere ait gecikme zammı ve faiz borçları alınmaz.
Daha önce tahsil edilmiş
olan gecikme zammı ve faiz ödemeleri geri verilmez ve mahsup edilmez.
Sigortalı ve hak
sahiplerine aylık bağlanabilmesi için prim borçlarının tümünün ödenmiş olması
zorunludur.
Yürütme
MADDE 3.- Bu Yasa yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürürlük
MADDE 4.- Bu Yasa
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarafımdan hazırlanan İş
ve Sigorta Barışı Kanunu teklifi ekli olarak sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Mustafa Nuri Akbulut
Erzurum
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
Kanunlar ve Kararlar
Dairesi Başkanlığına
(2/147) esas numaralı
kanun teklifine katılmak istiyorum.
Gereğini emir ve
müsaadelerinize arz ederim.
Saygılarımla. 9.11.2004
Necdet Budak
Edirne
GENEL GEREKÇE
Son yıllarda ülkemizde
yaşanan ağır ekonomik koşullar nedeniyle, SSKve Bağ-Kur’a tabi bir çok
vatandaşımızın ve kuruluşların primlerini ödeyemediği, uygulanan yüksek faiz
oranları ile biriken borcun katlanarak arttığı ve önemli bir kısmının nerede
ise ödenmesinin imkânsız hale geldiği, ödenmeyen borcun faizi ile birlikte tahsili
için başvurulan cebri icra işlemleri nedeniyle, vatandaşın devletle karşı
karşıya geldiği, tüm cebri icra yaptırımlarına rağmen, içinde bulunulan ağır
ekonomik sıkıntılar nedeniyle, bu borcun tahsil edilemediği bilinmektedir.
Gelinen noktada, yaşanan
olumsuz ekonomik gelişmelerin, kurum, işletme ve vatandaşlar üzerinde yarattığı
tahribatın giderilmesi, hareketsiz kalan kamu alacaklarına hareket
kazandırılması, bu suretle kaynak sıkıntısı içinde bulunan SSKve Bağ-Kur’a
kaynak temini zorunlu hale gelmiştir.
Bu çerçevede, öncelikle
yapılması gereken, geçmişin olumsuz etkilerinin silinmesi ve tahribatın
onarılması için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bu ihtiyacı gidermek üzere
hazırlanan iş bu kanun teklifi, “İş ve Sigorta Barışı” nı sağlayacak olumlu bir
başlangıç olacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Madde ile
tahsilatın hızlandırılmasına konu alacakların türleri ile alacaklı kurumlara
açıklık getirilmekte, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına giren
sigorta primleri ve idari para cezalarının, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu
kapsamına giren primlerin, 2926 sayılı Tarım Kanunu kapsamındaki primlerle,
bunların gecikme faizi ve gecikme cezalarının madde kapsamında olduğuna işaret
edilmektedir.
Madde 2.- Madde ile
yapılan düzenlemede, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ödeme süresi
geçtiği halde ödenmemiş olan ya da henüz ödeme süresi geçmemiş olan SSK ve
Bağ-Kur kapsamına giren borçların tamanının ödenmesi şartıyla, bu alacaklara
bağlı gecikme faizi ve gecikme cezalarının bir bölümünün tahsilinden
vazgeçilmekte, ödenecek kısmın ise ikişer aylık ara ile 9 eşit taksitte
ödenmesi öngörülmektedir.
Madde 3.- Madde ile
yapılan düzenlemede, kanununun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle davaya konu
edilen kurum alacaklarına açıklık getirilmekte, devam eden davalar ile kurum
lehine karara bağlanıp kesinleşen davalardan dolayı da, süresi içinde yapılacak
başvuruların yasa kapsamında değerlendirileceğine işaret edilmektedir.
Madde 4.- Madde ile red
iade ve mahsup edilemeyecek durumlar ile iade ve mahsubun mümkün olabileceği
durumlar belirtilmekte, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan
ödemelerin, bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılamayacağı,
ancak, davaya konu edilen alacaklarla ilgili olarak, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu tutarlar mahkemelerde
devam eden davalar için, bu maddeden yararlanmak üzere başvuranlarla ilgili
olarak mahsuben iade edilebileceği hüküm altına alınmaktadır.
Madde 5.- Madde ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirleme ve Kanundan yararlanmak isteyenlere başvuru süresi tespit
etmeye yetki verilmektedir.
Madde 6.- Yürürlük
maddesidir.
Madde 7.- Yürütme
maddesidir.
ERZURUM MİLLETVEKİLİ MUSTAFA NURİ AKBULUT’UN TEKLİFİ
İŞ VE SİGORTA BARIŞI KANUN TEKLİFİ
Kapsam
MADDE 1.- Bu Kanun
hükümleri;
a) 29.30.31Temmuz.1964
tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına giren sigorta primleri,
idari para cezaları, gecikme faizleri, gecikme cezaları,
b) 14 Eylül 1971 tarih ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına giren prim,
gecikme faizi ve gecikme cezalarını,
c) 20 Ekim 1983 tarih ve
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu
kapsamındaki prim, gecikme faizi ve gecikme cezaları,
Hakkında uygulanır.
Kesinleşmiş alacaklar
MADDE 2.- Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, (Bu tarih dahil)
1. a) Vadesi geldiği
halde ödenmemiş olan SSK primleri ve SSK ve Bölge Çalışma Müdürlüklerince
uygulanan idari para cezalarının tamamı ile bu prim ve idari para cezalarına
ilişkin gecikme zammı ve gecikme fazinin ayrı ayrı % 20’sinin, Kanunun
yürürlüğünü takip eden ayın sonundan itibaren ikişer aylık ara ile 9 eşit
taksitte tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi
şartıyla prim ve idari para cezalarına uygulanan gecikme zammı ve gecikme
faizinin kalan % 80’inin,
b) Asılları kısmen ya da
tamamen ödenmiş olan SSK prim ve idari para cezalarıyla ilgili olarak, kısmi
ödeme halinde kalan kısmın tamamı ile gecikme zammı ve gecikme faizlerinin ayrı
ayrı % 20’sinin, Kanunun yürürlüğünü takip eden ayın sonundan itibaren ikişer
aylık ara ile 9 eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış
davalardan vazgeçilmesi şartıyla, gecikme zammı ve gecikme faizinin kalan %
80’inin ,
c) Vadesi geldiği halde
ödenmemiş olan Esnaf ve Sanatkârlarla Diğer Bağımsız Çalışanlar ve Tarımda
Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunları kapsamındaki
primlerinin tamamı ile bu primlere ilişkin gecikme zammı ve gecikme faizlerinin
ayrı ayrı % 20’sinin, Kanunun yürürlüğünü takip eden ayın sonundan itibaren
ikişer aylık ara ile 9 eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya
açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla primlere uygulanan gecikme zammı ve
gecikme faizinin kalan % 80’inin,
d) Asılları kısmen ya da
tamamen ödenmiş olan Esnaf ve Sanatkârlarla Diğer Bağımsız Çalışanlar ve
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunları
kapsamındaki primlerinin tamamı ile bu primlere ilişkin gecikme zammı ve
gecikme faizi ayrı ayrı % 20’sinin, Kanunun yürürlüğünü takip eden ayın
sonundan itibaren ikişer aylık ara ile 9 eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava
açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla primlere uygulanan
gecikme zammı ve gecikme faizinin kalan % 80’inin,
Tahsilinden vazgeçilir.
e) 2. maddenin a, b, c, d
bentlerinde yazılı borçlarının tamamını peşin olarak ödeyecekler için toplam
borç % 20 oranında indirimle tahsil edilir.
2. (1) numaralı fıkra
kapsamına giren alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler, yapılan
ödemeler nisbetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
Dava safhasında olan ve kesinleşmiş alacaklar
MADDE 3.- Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, dava konusu edilmiş olan SSKve Bağ-Kur
alacakları ile ilgili olarak, yasadan yararlanmak isteyenler, davalardan
vazgeçmek şartıyla yasada belirtilen indirim ve ödeme kolaylığından istifade
edebilirler. Açılan davaların, kurum lehine karara bağlanıp kesinleşmiş olması,
mükelleflerin bu yasadan faydalanmasına engel değildir.
İade edilmeyecek alacaklar
MADDE 4.- 1. Bu Kanun
kapsamında yapılan ödemeler red, iade ve mahsup edilmez.
2. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce yapılan ödemelerin, bu Kanun hükümlerine dayanılarak red
ve iadesi yapılmaz. Ancak, davaya konu edilen alacaklarla ilgili olarak, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu
tutarlar mahkemelerde devam eden davalar için, bu maddeden yararlanmak üzere
başvuranlarla ilgili olarak mahsuben iade edilebilir.
Yetki
MADDE 5.- Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye ve bu Kanundan yararlanmak isteyenlere başvuru süresi tespit etmeye
yetkilidir.
Yürürlük
MADDE 6.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 7.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa Ek Geçici Madde Eklenmesine Dair
Kanun Teklifimiz, gerekçeleri ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz.
|
|
Hasan Ören |
Bülent Baratalı |
Erol Tınastepe |
|
|
|
Manisa |
İzmir |
Erzincan |
|
|
|
Ufuk Özkan |
Uğur Aksöz |
Naci Aslan |
|
|
|
Manisa |
Adana |
Ağrı |
|
|
|
Erdal Karademir |
Osman Coşkunoğlu |
Orhan Eraslan |
|
|
|
İzmir |
Uşak |
Niğde |
|
|
|
Nuri Çilingir |
Kemal Sağ |
İsmail Değerli |
|
|
|
Manisa |
Adana |
Ankara |
|
|
|
Atila Emek |
Mustafa Gazalcı |
Vezir Akdemir |
|
|
|
Antalya |
Denizli |
İzmir |
|
|
|
Mehmet Parlakyiğit |
Kazım Türkmen |
Ahmet Yılmaz Kaya |
|
|
|
Kahramanmaraş |
Ordu |
Gaziantep |
|
|
|
Mehmet Neşşar |
Türkân Miçooğulları |
Halil Ünlütepe |
|
|
|
Denizli |
İzmir |
Afyonkarahisar |
|
|
|
Ahmet Küçük |
Feridun Baloğlu |
Muharrem Kılıç |
|
|
|
Çanakkale |
Antalya |
Malatya |
|
|
|
M. Ziya Yergök |
Atilla Kart |
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
|
Adana |
Konya |
Çorum |
|
|
|
İzzet Çetin |
Sezai Önder |
Mehmet Boztaş |
|
|
|
Kocaeli |
Samsun |
Aydın |
|
|
|
Mehmet Işık |
Ali Rıza Gülçiçek |
Zekeriya Akıncı |
|
|
|
Giresun |
İstanbul |
Ankara |
|
|
|
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
Sedat Pekel |
Oya Araslı |
|
|
|
Balıkesir |
Ankara |
İzmir |
|
|
|
A. Rezzak Erten |
Birgen Keleş |
Mustafa Özyurt |
|
|
|
Malatya |
İstanbul |
Bursa |
|
|
|
Osman Özcan |
Yavuz Altınorak |
Özlem Çerçioğlu |
|
|
|
Antalya |
Kırklareli |
Aydın |
|
|
|
|
Tuncay Ercenk |
|
|
|
|
|
Antalya |
|
|
GENEL
GEREKÇE
Ülkemizde sosyal güvenlik
sisteminin içinde bulunduğu durumdan kurtulması ve hazineye yük olmaktan
çıkarılması amacıyla zaman zaman mevzuat değişiklikleri yapılmaktadır. Kurum
alacaklarının 18.5 milyar Yeni Türk Lirasına ulaştığı söylenmektedir. Bunun 10
milyarı faiz alacağıdır. 1986 yılından bu yana prim ödemeyen bir esnafın
faizlerle birlikte borcu 19-20 bin Yeni Türk Lirasını bulmaktadır. Geçen
yıllarda uygulanan yeniden yapılandırmalarda faize faiz uygulanmasından dolayı
başarısız olunmuş ve istenilen prim tahsilatı yapılamamıştır. Bu durum sonrasındaki
prim ödemelerini de etkilemiştir. Ayrıca bu alacağın büyük bir kısmı meçhul
hale gelmiştir.
Bu Kanun ile, kurumun
prim alacaklarının büyük bir kısmının tahsil edilmesi sağlanacaktır. Önceki
yıllarda uygulanan yüksek faiz ile katlanan borçlar ödenebilir hale gelecektir.
Yıllarca biriken borcunu ödeme umudu kalmayanların, borçlarını taksitle ödeme
imkânından yararlanmaları, bundan sonraki prim tahsilatlarının da düzenli
ödenmesinin yolunu açacaktır. Bir iki ay prim ödemiş sonrasında hiçbir ödeme
yapmayanlar bu Kanundan yararlanarak sistem içinde aktif sigortalı haline
geleceklerdir. Borçlarından dolayı bozulmuş olan kurum-sigortalı barışı yeniden
sağlanacak ülkemizin sosyal güvenlik sisteminin bir yarası daha sarılacaktır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Bu madde ile
Bağ-Kur’a borcu bulunan sigortalıların prim borçları yeni faizle yeniden
hesaplanacak ve 36 aya kadar taksit yapma imkânı sağlanacaktır. Peşin ödenmesi
durumunda borca faiz işlemeyeceğinden Kanundan yararlanma cazip hale
gelecektir.
Madde 2. - Bu madde
yürürlük maddesidir.
Madde
3. - Bu madde yürütme maddesidir.
MANİSA MİLLETVEKİLİ HASAN ÖREN VE 42 MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
1479 SAYILI ESNAF VE
SANATKARLAR VE DİĞER BAĞIMSIZ ÇALIŞANLAR SOSYAL SİGORTALAR KANUNUNA EK GEÇİCİ
MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1. - 1479 sayılı
Kanuna aşağıdaki ek geçici madde eklenmiştir.
EK GEÇİCİ MADDE 24. -
1479 ve 2928 sayılı Kanuna tabi sigortalılardan Bağ-Kur’a borcu bulunanlar,
Kanunun yayımı tarihi itibariyle biriken prim borçlarının ana parasının
tamamını, üç ay içinde başvurmaları halinde yeniden yapılandırılarak en fazla
36 ay taksitle ödeyebilirler. Bu tarihe kadar uygulanan faiz alacaklarından
vazgeçilerek, gecikme cezası aylık % 2 faizle yeniden hesaplanır.
Kanunun yayımı tarihinden
itibaren üç ay içerisinde toplam borcun peşin ödenmesi durumunda ana para
dışında herhangi bir faiz ve gecikme cezası alınmaz.
Bu Kanundan yararlanarak
borcunun tamamını ödeyen sigortalıların borca konu süreleri sigortalılık
sürelerine eklenir.
Bağ-Kur tarafından bu
Kanun kapsamındaki alacaklar için başlatılmış bulunan idari ve kanuni takibat
işlemleri hangi aşamada olursa olsun kendiliğinden durur.
Bu Kanundan yararlanmak
için başvuruda bulunan ancak borcu zamanında ödemeyenler için 1479 ve 2928
sayılı Kanun hükümleri aynen devam eder.
MADDE 2. - Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3. - Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bağ-Kur ve Sosyal
Sigortalar Kurumuna Ait Birikmiş Prim Borçlarına Ödeme Kolaylığı Getirilmesi
Hakkında Kanun Teklifimiz gerekçesi ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini arz ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
Muharrem Toprak |
Naci Aslan |
A. Rezzak Erten |
|
|
İzmir |
Ağrı |
İzmir |
|
|
Hüseyin Ekmekçioğlu |
Atilla Emek |
Ufuk Özkan |
|
|
Antalya |
Antalya |
Manisa |
|
|
Ali Oksal |
Fahrettin Üstün |
Tacidar Seyhan |
|
|
Mersin |
Muğla |
Adana |
|
|
Ahmet Ersin |
Uğur Aksöz |
R. Kerim Özkan |
|
|
İzmir |
Adana |
Burdur |
|
|
Orhan Eraslan |
Feridun Baloğlu |
Sedat Pekel |
|
|
Niğde |
Antalya |
Balıkesir |
|
|
Engin Altay |
Mevlüt Coşkuner |
Ali Cumhur Yaka |
|
|
Sinop |
Isparta |
Muğla |
|
|
Sedat Uzunbay |
Nurettin Sözen |
Nadir Saraç |
|
|
İzmir |
Sivas |
Zonguldak |
|
|
Nail Kamacı |
Mehmet Ali Arıkan |
Erol Tınastepe |
|
|
Antalya |
Eskişehir |
Erzincan |
|
|
Vahit Çekmez |
Halil Ünlütepe |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
Mersin |
Afyonkarahisar |
Balıkesir |
|
|
M. Ziya Yergök |
|
Feridun Ayvazoğlu |
|
|
Adana |
|
Çorum |
|
|
|
|
|
GEREKÇE
Ülkemizin içinde bulunduğu, özellikle 2001
yılında yaşanan ekonomik kriz ve buna bağlı olarak ortaya çıkan şartlar, üretim
ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaları finansal darboğaza sürüklemiştir.
Bu durum, işletmelerin, devlete yani malî kurumlara ve sosyal güvenlik
kuruluşlarına olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirememelerine sebep
olmuştur.
Darboğaza giren kişi ve kuruluşlar,
sigorta primlerini zamanında ödeyemedikleri için yüksek oranda gecikme
zamlarına çarptırılmışlar. Böylece, yüksek zam ve faizlerle ağırlaşan ve
ödenemez hale gelen yükümlülüklerden dolayı vatandaşlarımız, icra takibine
maruz kalarak ihtilaflı duruma düşmüşlerdir.
Bu teklifle, prim borçlularına gerekli
başvuru süresi tanınarak, borç asılları ile yeniden hesaplanacak makul
düzeydeki zam ve faizlerin eklenmesi sonucu tespit edilen toplam borcun ödeme
taksitleri Temmuz 2005 den başlatılmaktadır.
Borç asılları sabit tutularak, gecikme zam
ve faizleri ile tecil faizlerinin düşürülmesi ve borcun taksitlendirilmesi,
finansal darboğaza giren kişilere ve firmalara devletin göstermesi gereken bir
kolaylık olacaktır. Böylece ülkemizdeki istihdam sorununa bir nebzede olsa
katkı sağlayacaktır.
Diğer taraftan, kamu finansmanının
sağlanmasında reel faiz oranlarının yüksekliği borçlanma maliyetlerini
arttırmaktadır. Söz konusu teklifle peşin ödenen primlerin borçlanma
maliyetlerini düşüreceği kesindir. Böylelikle hem de primini peşin ödeyen
vatandaş kazançlı çıkacaktır.
Ayrıca, söz konusu ekstra ödemelerin
mükelleflere ek finansman yükü getirmemesi için, şartlar gereği gecikme zamları
ve tecil faizlerinin vergi yönünden gider yazılabilmesi uygun olacaktır. Kanun
teklifim, yukarıda belirtilen amaçlara yöneliktir.
MUĞLA MİLLETVEKİLİ FAHRETTİN ÜSTÜN İLE 28
MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
BAĞ-KUR VE
SSK’YA AİT BİRİKMİŞ PRİM BORÇLARINA ÖDEME KOLAYLIĞI
GETİRİLMESİ
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1.- 31.12.2001 tarihi itibariyle
vadesi geldiği halde ödenmemiş olan; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanunundan kaynaklanan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında kanun hükümlerine göre takip ve tahsil olunan prim, işsizlik sigortası
primi, sosyal yardım zammı, topluluk sigortası primi, idarî para cezası ile bu
alacak asıllarına isabet eden gecikme zammı, gecikme faizi ve diğer fer’i
alacaklar bu maddede yer alan esaslara göre tecil ve taksitlendirmeye tâbi
tutulur.
Tecil ve taksitlendirmeden yararlanmak
için, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 6 ay içerisinde yazılı başvuruda
bulunulur ve bu alacaklar için ihtilafa gidilmez veya ihtilaftan vazgeçilir.
Belirlenen süre içerisinde başvuruda bulunmayan borçlular, bu kanun
hükümlerinden yararlanamazlar.
Tecil ve taksitlendirmeden yararlanacak
olan kamu alacaklarının ilk taksiti, Temmuz 2005 tarihinden başlamak üzere 36
ayda ve eşit taksitler halinde ödenir.
Tecil ve tasitlendirilecek kamu
alacaklarının asıllarına normal vade tarihinden tecil tarihine kadar geçen süre
için gecikme zammı ve gecikme faizi oranı; TÜFE’nin yıllık enflasyon oranı
olarak uygulanır. Tecil kapsamına girmekle birlikte, bu kanunun yayımı
tarihinden önce tahsil edilen kamu alacakları red ve iade edilmez.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanununa göre prim ödeyenler, şayet söz konusu primlerini vadesinden
önce peşin olarak öderlerse, ödedikleri prim toplamından aylık % 1 oranında
indirime gidilir.
Tecil ve taksitlendirme işlemleri BAĞ-KUR
Genel Müdürlüğü ile Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığınca sonuçlandırılır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu işlemlere ilişkin usul ve esasları
belirlemeye ve tecil işlemleri için bir kereye mahsus olmak üzere borçlulara ek
başvuru süresi tespit etmeye yetkilidir.
MADDE2.- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
1479 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 Sayılı Tarım
sektöründe kendi adına ve hesabına çalışanların Sosyal Sigortalar Kanununa göre
tahakkuk etmiş olan prim borçlarının tahsilatının artırılarak bütçeye kaynak
sağlanması amacıyla hazırlamış olduğum Sosyal Güvenlik ve Prim Barışı Hakkında
Kanun Teklifim gerekçeleri ile birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini arze ederim.
25.04.2005
Mikail Arslan
Kırşehir
GENEL
GEREKÇE
Geçtiğimiz 2000 ve 2001
yıllarında ard arda yaşanan malî krizler toplumun tüm kesimlerini derinden
etkilemiş, sayıları yüz binlerle ifade edilen bir çok iş yeri ve imalathane
kapanırken çok sayıda vatandaşımız da işsiz kalmıştır. Yanında çalıştırdığı
işçilerini çıkarmak zorunda kalan bir çok esnaf ve sanatkarımız evinin geçimini
sağlayamaz duruma gelmiştir.
O dönemlerde uygulanan
yüksek faiz ve gecikme zamları esnaf ve sanatkarımızı prim borçlarını dahi
ödeyemez hale getirmiştir.Şubat 2003 tarihinde vatandaşın sesine kulak veren
hükümetimiz Vergi Barışı Kanunu çıkartarak ekonomik kriz sebebiyle bunalıma
giren vergi mükelleflerini toplumsal uzlaşma yoluyla bir nebze de olsa
rahatlatmış böylece vergi gelirlerinin de artmasını sağlamıştır.
Bu Yasa Teklifimizin
kanunlaşması halinde Vergi Barışı Kanununa paralel olarak ekonomik krizden
etkilenen işverenler ile küçük ve orta ölçekli esnaf ve sanatkarımızın Bağ-Kur
prim borçları ile isteğe bağlı sigorta primi ödeyenlerin ve 2926 sayılı Kanuna
tâbi olan tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlardan prim borcu bulunan
sigortalıların 31.12.2002 tarihine kadar tahakkuk etmiş olan prim borçları ile
buna bağlı cezaların indirimi ve ödeme kolaylığı sağlanacaktır.
KIRŞEHİR MİLLETVEKİLİ
MİKAİL ARSLAN’IN TEKLİFİ
SOSYAL GÜVENLİK VE PRİM BARIŞI KANUN TEKLİFİ
MADDE 1.- Malî ve
ekonomik kriz sebebiyle zamanında ödenemeyen 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa göre prim borcu, idarî para cezası, gecikme zammı ve bunlara ilişkin
faiz borcu bulunan işverenler ile isteğe bağlı sigorta ödeyenlerin,
1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre (Bağ-Kur) borcu
bulunanların,
2926 sayılı Kanunda
belirtilen ve Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanların, 31.12.2002 tarihine
kadar birikmiş olan prim borçlarının tamamı ile bu primlere uygulanan gecikme
zammı ve faizinin tahsili yerine Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay
açıkladığı TEFE (Toptan Eşya Fiyat Endeksi’nin aylık oranı esas alınmak
suretiyle hesaplanacak tutarın altı eşit taksitte tamamen ödenmesi, dava
açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla primlere uygulanan
gecikme zammı ve gecikme faizinin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
Birinci fıkra hükmüne
girenlerden tahakkuk etmiş prim borcu ve idarî para cezası bulunmayanların,
üzerlerinde alacak olarak gözüken gecikme zammı ve faiz borcunun % 65’ini bu
kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aydan itibaren altı ay içerisinde
eşit taksitlerle veya bir defada ödemeleri halinde kalan borcun tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
Bu madde hükmünden
yararlanmak üzere başvuranlardan taksitlerini süresi içinde ödemeyenlere,
süresinde ödenmeyen her bir taksiti için tecil faizi uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce tahsil edilmiş gecikme zammı ve faiz miktarları geri
ödenmez ve mahsup edilmez.
MADDE2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE3.- Bu Kanun
Hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler |
|
|
|
Komisyonu |
16.11.2006 |
|
|
Esas No.: 1/1122 |
|
|
|
Karar No.: 31 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
hazırlanarak Bakanlar Kurulunca, 25.10.2005 tarihinde Başkanlığınıza sunulan,
"Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", Başkanlığınızca
28.10.2005 tarihinde esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna ve tali
komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilmiş ve Komisyonumuz, 10.11.2005
tarihli 26 ncı toplantısında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başkanlığında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, SSK Başkanlığı, Bağ-Kur Genel
Müdürlüğü, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü temsilcileri ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar
Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK İŞ),
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) yetkililerinin katılımlarıyla
Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
Tasarı ile, 2000 ve 2001 yıllarında
yaşanan ekonomik krizler sebebiyle işyeri sahiplerinin, işletmelerin,
işverenlerin uğradıkları mağduriyetin belirli ölçülerde giderilmesi, sosyal
güvenlik kurumlarına ödemeleri gereken prim borçlarının ödenebilir seviyeye
getirilmesi, sosyal güvenlik kurumlarının birikmiş alacaklarının tahsil
edilmesi, yeni borç birikimlerinin önüne geçilmesi ve sosyal güvenlik prim
alacaklarının tahsilinde kurumların daha etkin takip yapabilmelerine imkan
tanınması öngörülmektedir.
Komisyon toplantısına katılan Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından Tasarı ile ilgili bazı bilgiler verilmiştir.
Sayın Bakan tarafından;
Tasarı ile, 2005 mart ayı itibarıyla
SSK'nın toplam 4.6 milyar YTL alacağı ile , Bağ-Kur'un toplam 16,7 milyar YTL
prim alacağının yeniden yapılandırılacağı,
Yeniden yapılandırmanın;
Bağ-Kur'da tüm borçları ve
a) SSK'da borç aslı 50 000 YTL ve altında
olanlar için, Borç asıllarına;
1998 yılı sonuna kadar gecikme cezası,
1999 yılından başvuru tarihine kadar ise
gecikme cezası oranları yerine enflasyon (TEFE) oranı,
Bu hesap sonucu borcun ait olduğu döneme
bağlı olarak toplam borç tutarında farklı oranlarda terkin yapılacağı,
b) SSK'da borç aslı 50 000 YTL üzerinde
olanlar için;
Maliye Bakanlığınca "çok zor
durum" halinin belirlenmesi için kullanılan likidite rasyosu esas alınarak
borçlu kurumun mali durumuna bağlı olarak % 30'a kadar terkin yapılabileceği,
Tasarının kapsamının; 31.3.2005 tarihine
kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan Bağ-Kur kapsamında takip edilen prim
ve sosyal güvenlik destek primi borçları,
SSK Kapsamında takip edilen özel sektör
işverenlerinin sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası
primi, idari para cezaları borçları ile,
Yine SSK kapsamında 31.3.2005 tarihi ve
öncesinde biten özel bina inşaatı ve ihale konusu işlerden dolayı fark işçilik
tutarı üzerinden hesaplanacak borçların yeniden yapılandırılacağı,
Başvuru süresinin kanunun yürürlüğe
girdiği tarihi takiben aybaşından itibaren 2 ay olacağı, bu süreyi 1 ay
uzatmaya kurumların yönetim kurullarının karar vereceği,
Bağ-Kur'luların sağlık hizmetinden yararlanabilmesi
için toplam borçlarının % 50'sini peşin olarak ödeyenler veya taksitlendirilmiş
borçlarının yarısını ödeyenler için sağlık hizmetinden faydalanmanın mümkün
olacağı,
Taksit sayısının en fazla 36 ay olacağı ve
söz konusu borcun oniki ayda ödenmesi durumunda yıllık % 5, oniki ayı aşan
sürede ödenmesi durumunda % 6, yirmidört ayı aşan sürede ödenmesi durumunda % 7
olacağı ve taksitlendirme süresinde taksitlendirilmiş borçlara hazine borçlanma
faizi (DİBS) uygulanmayacağı.
belirtilmiştir.
Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmeler
sırasında bu tasarının uzun zamandır esnafın ve sigortalının beklediği bir
kanun tasarısı olduğu, mali açıdan ekonomik sıkıntıda olan işyerleri için de bu
tür kanunların olması gerektiği belirtilerek Tasarının tümünün görüşülmesi
sırasında Tasarı ile ilgili komisyon üyeleri ve sosyal taraflar bazı görüşler
ileri sürmüşlerdir. Komisyon üyeleri ve sosyal taraflar,
Gerçek anlamda ekonomik durumu bozuk olan,
primlerini de bu sebeple ödeyemeyen işyerleri için de yasal düzenlemenin olması
gerektiğini,
Hesaplama yöntemlerinde TEFE ve TÜFE
oranlarının 1999 tarihinden itibaren uygulanması durumunda enflasyon
oranlarının yüzde 50 civarında olduğu düşünülürse borç tutarının artacağı, prim
aslının bugünkü TEFE ile hesaplanmasının daha fazla katılımcının olmasını
sağlayacağını,
Terkin oranının yüzde 10 ile yüzde 30
arasında değil, yüzde 25 ile yüzde 40 arasında olması gerektiğini,
Geçmişteki prim borcunu ödeyemeyen
Bağ-Kur'luların sağlık hizmeti alamayıp ilaç ve tedavi yardımlarından yararlanamadıkları
halde, Bağ-Kur prim borçları sağlık kesintisi ve diğer kesintinin
birleşmesinden meydana gelen sağlık primlerini de ödemek zorunda kaldıkları,
oysa bir işverenin yanında çalışan sigortalı bir işçinin, sigortalılığının
kuruma bildirildiği tarihten belli bir süre sonra primini yatırmasa da sağlık
hizmetinden yararlandığı düşünülürse sağlık hizmetinden yararlanmanın bir
paralellikte olmasının uygun olacağını,
İleri sürmüşlerdir.
Bu arada Tasarının geneli ile ilgili olmak
üzere bir önerge verilmiştir. SSK ve Bağ-Kur alacaklarının tümünün bir defaya
mahsus olmak üzere tamamının affedilmesine yönelik olarak verilen önerge oylanarak kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde yapılan
görüşmelerde tasarının genel gerekçesi kabul edilmiştir.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasından sonra, maddelerine geçilmesi hususu tartışılmış ve Tasarının
maddelerine geçilmeden yapılan değerlendirme ve önerilerle birlikte esas
komisyon olan Plan ve Bütçe komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu anlamda Komisyon üyelerimizin bazı
önerileri olmuştur ve bu önerilerin esas komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonu
tarafından değerlendirilmesi istenmiştir.
Bu önerileri şöyle sıralayabiliriz:
Tasarıda konut yapı kooperatiflerinin
nasıl indirimden yararlanacağı konusunda açıklık getirilmediği belirtilmiştir.
Tasarının 1 inci maddesinde 31.3.2003 tarihinden önce biten inşaatlarda yeterli
işçilik bildirimi yapılmadığı anlaşılan işverenlerin borçlarının yeniden
yapılandırılacağı bildirilmektedir. Ancak maddede konut yapı kooperatiflerinin
nasıl indirimden yararlanacağı konusunda açıklığın olmadığı, bu kooperatiflerin
kâr zarar kurumları olmayıp üyelere konut yapma kuruluşları olduğu ve
zararlarının olmadığı düşünüldüğünde söz konusu kooperatiflerin indirimden
yararlanamayacakları anlamına geleceği ve bu durumdaki kooperatifler için
borçlandırılan ve yeniden yapılandırılan kısım için ne kadar indirimin
yapılacağının belirlenmesi gerektiği savunulmuştur.
Topluluk sigortası bakımından;
değerlendirme yapılmış, özellikle avukatlar ve noterler bakımından topluluk
sigortasındaki birikmiş borçların da bu kapsama alınması gerektiği
savunulmuştur.
Tasarının kapsamı bakımından; 31.3.2005
tarihinden kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar geçen 9 aylık sürede
tahakkuk edecek yeni borç tutarının takibi ve tahsili teknik güçlükler
içerdiğinden ve konunun anlaşılabilir hale getirilebilmesi ve uygulayıcı
kurumlara teknik olarak kolaylık sağlanması gerekçeleriyle yapılandırılacak
borçların hesap tarihinin 31.3.2005 tarihi yerine 31.10.2005 olarak
düzeltilmesinin daha uygun olacağı savunulmuştur.
Bir diğer öneri de taksitlendirme
süresinin 36 aydan 48 aya yaymanın esnafın, vatandaşın yükünü daha azaltacağı
savunulmuştur.
Komisyonumuzda Tasarı, yukarıdaki
önerilerin Plan ve Bütçe Komisyonuna iletilerek, maddelerine geçilmeden kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna
sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Cevdet Erdöl |
Nevzat Doğan |
Sabri Varan |
|
|
Trabzon |
Kocaeli |
Gümüşhane |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Kılıç |
Mehmet Kerim Yıldız |
Ahmet Yaşar |
|
|
Konya |
Ağrı |
Aksaray |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Muzaffer Kurtulmuşoğlu |
Bayram Meral |
Remziye Öztoprak |
|
|
Ankara |
Ankara |
Ankara |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Osman Akman |
Turhan Çömez |
Şerif Birinç |
|
|
Antalya |
Balıkesir |
Bursa |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Agah Kafkas |
İrfan Rıza Yazıcıoğlu |
İzzet Çetin |
|
|
Çorum |
Diyarbakır |
Kocaeli |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Hüseyin Tanrıverdi |
Mahmut Duyan |
Ali Arslan |
|
|
Manisa |
Mardin |
Muğla |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Feramus Şahin |
Alim Tunç |
|
|
|
Tokat |
Uşak |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
|
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
Plan ve Bütçe Komisyonu |
18/1/2006 |
|
|
Esas No:1/1122, 2/116,
2/124, 2/137, 2/147, 2/379, 2/399, 2/457 |
|
|
|
Karar No: 66 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca
hazırlanarak, Bakanlar Kurulunca 25.10.2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 28.10.2005 tarihinde tali komisyon
olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna, esas komisyon olarak
da Komisyonumuza havale edilen 1/1122 esas numaralı "Sosyal Güvenlik Prim
Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı", Komisyonumuzun 28.12.2005 tarihinde, Hükümeti
temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ve
Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı 34 üncü
birleşiminde; 2/116, 2/124, 2/137, 2/147, 2/379, 2/399 ve 2/457 esas numaralı
Kanun Teklifleriyle aynı mahiyette olması nedeniyle İçtüzüğün 35 inci maddesi
uyarınca birleştirilmiş ve görüşmelerde 1/1122 esas numaralı Tasarının esas
alınmasına karar verilmesi suretiyle incelenip, görüşülmüştür.
Bilindiği gibi; 2000 ve 2001 yıllarında
yaşanan ekonomik krizler ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatında ciddi
boyutlarda olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Bu krizlerin etkisi doğrudan ekonomik
hayata yansıyarak üretimin daralmasına, işletmelerin mali bünyelerinin
zayıflamasına, işyerlerinin kapanmasına ve işsizliğin artmasına sebep olmuştur.
Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerin en önemli sonuçlarından biri de işverenler
ile esnaf ve sanatkarların finansal sıkıntılar nedeniyle sosyal güvenlik
kurumlarına ödemeleri gereken primlerini ödeyememeleri olmuştur.
Yaşanan bu olumsuz gelişmelere bağlı
olarak sosyal güvenlik kurumlarının mali dengeleri bozulmuştur. Prim gelirlerinin
zamanında ve tam olarak tahsil edilememesi sonucunda 2006 yılı itibariyle 20
milyar YTL'yi aşan sosyal güvenlik açıkları oluşmuştur. Oransal olarak ise
Bağ-Kur ve SSK'ya olan borçlar 2002 yılından 2004 yılı sonuna kadar %74 oranında artmıştır.
Sosyal güvenlik kurumlarının aktüeryal
dengelerinin korunmasında en önemli faktörlerden biri de kayıt dışı istihdamın
önlenmesi ve yeni istihdam alanları yaratılarak işsizliğin azaltılmasıdır.
Yaşanan olumsuz ekonomik gelişmelerin işverenler ve işletmeler üzerindeki
tahribatının giderilmesi, sağlıklı bir gelişme ve büyüme için gereken
tedbirlerin alınması amacıyla SSK ve Bağ-Kur'un birikmiş alacaklarının
enflasyon rakamları baz alınarak güncellenmesi suretiyle alacak asıllarının
değerinin korunması; bunun yanı sıra borçluların gecikme zammı ve faiz yüklerinin, özellikle 2000 ve 2001 ekonomik krizlerinin olumsuz etkileri
nedeniyle daha ağırlaşan mağduriyetlerinin belirli ölçüde giderilmesi; aynı
zamanda borçluların tekrar sisteme düzenli prim ödemelerinin teşviki amacıyla
borcun ödenebilir seviyeye getirilmesi; kurumların birikmiş alacaklarının
tahsil edilmesi, yeni borç birikimlerinin önüne geçilmesi ve sosyal güvenlik
prim alacaklarının tahsilinde kurumların daha etkin bir takip
yapabilmelerine imkân tanınmasına yönelik düzenlemelerin yapılması bir zorunluluk arz etmektedir. Ayrıca bu
yönde bir düzlenme yapılması, yapılacak sosyal güvenlik reformlarıyla,
kurulacak yeni sosyal güvenlik sistemine sorunsuz bir şekilde geçilmesi için de
önem arz etmektedir.
Tasarı ve gerekçesi incelendiğinde;
- 31.3.2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği
halde ödenmemiş olan; Bağ-Kur'un takip edilen prim ve sosyal güvenlik destek
primi borçları ile SSK'nın işveren sayılan
özel sektör işverenlerinin, takip ve tahsil olunan sigorta primi, sosyal
güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezasının yanı sıra 506 sayılı Kanunun 83
üncü maddesinde sayılı kurum ve
kuruluşlarca ihale suretiyle yaptırılan işler ile özel bina inşaatı
işyerlerinden dolayı Sosyal Sigortalar Kurumuna yeterli işçilik bildiriminde
bulunup bulunmadığının tespiti hususunda yapılan ön değerlendirme ve araştırma
sonucunda ortaya çıkan fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanan borçların
yeniden yapılandırılmasının,
- Borçların yeniden yapılandırılmasının,
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren iki ay
içerisinde ilgili kurumlara başvurmak suretiyle sağlanmasının,
- Bağ-Kur kapsamında olan sigortalılar ile
borç aslı 50.000 YTL ve altında olan SSK kapsamındaki özel sektör işveren
borçlarından, 31/12/1998 öncesi dönemlere ait olanlar için yürürlükteki oranlar
esas alınarak gecikme zammı hesaplanmasının, bu tarihten sonrakiler için ise
TEFE ve ÜFE oranlarının uygulanması suretiyle borcun yeniden hesaplanmasının,
- SSK kapsamında olan 50 bin YTL ve
üzerindeki özel sektör borçlu işverenlerinin ödeme gücünün tespitinde finansal
analiz tekniklerinden likidite oranları kullanılarak bu işverenlerin borç
tutarının belli oranlarda terkin edilmesinin ve kalan borcun 36 aya kadar taksitle
ödenmesinin,
- Taksitlendirilen borcun reel değer
kaybına uğramaması için yeniden yapılandırılan borçlara, yapılandırma süresince
yapılandırma süresine bağlı olarak taksitlendirme farkı uygulanmasının,
- Yeniden yapılandırılan borçlarının
taksitlerini bir takvim yılı içinde üç defa veya taksitlendirme süresi içindeki
aynı mahiyetteki cari borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim
yılında iki defa yerine getirmeyenlerin Kanun hükümlerinden
yararlanamayacağının,
- Borçluların taksit ödemelerini
aksatmaları halinde aksatılan taksitlerin Devlet iç borçlanma senetlerinin
aylık ortalama faizine bir puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranı
üzerinden ödenmesi kaydıyla yeniden yapılandırma hükümlerinden faydalanma
hakkının devam etmesinin,
- İlgili kanun hükümlerine göre borçlarını
taksitlendirerek ödemekte olanların da kalan borç tutarı için başvuru süresinde
talep etmeleri halinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanabileceğinin,
- Sosyal Sigortalar Kurumuna borç aslı
50.000 YTL'nin üzerinde olan borçlu işverenlerden yapılandırma dönemindeki
yıllık gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ödeme
yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin bu Kanun hükümlerinden yararlanma
hakkını kaybedeceklerinin,
- Borçlarını yeniden yapılandırmak isteyenler
hakkında daha önce haklarında yapılan icra takipleri neticesinde haczedilen
mallar üzerindeki hacizler ile alınmış teminatların, yapılan ödemeler
nispetinde kaldırılmasının, buna isabet eden teminatların iade edilmesi ve
borçların tamamının ödenmesi beklenilmeden mahcuz malların veya teminatların
bir kısmının borçlulara iade edilmesinin,
- Borçluların bu Kanundan
yararlanabilmelerinin borçlarından dolayı idare ve yargı nezdindeki
ihtilaflarından vazgeçmelerinin,
- Bağ-Kur sigortalılarının taksitlendirilen
toplam borçlarının yüzde 50'sini peşin veya taksitler halinde ödemesi durumunda
sağlık sigortasından yararlandırılmalarına olanak sağlanmasının,
- Borçlarını yeniden yapılandırmayan veya
kurumların ilgili mevzuatına göre taksitlendirmeyen ve yeniden yapılandırdığı
veya taksitlendirdiği borçlarını ödemeyenlerin teşvik ve desteklerden
yararlanamayacağının,
- Tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirimlerinin, amme borçlularının hak ve alacaklarının bulunduğu banka veya
özel finans kurumlarına bildirilmesinin,
- Sosyal Sigortalar Kurumunun prim ve
diğer alacakların süresi içerisinde ve tam olarak ödenmemesi halinde ödenmeyen
kısma, sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her üç ay için % 3
oranında gecikme cezası, ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme
süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için
ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faizi, birleşik bazda uygulanarak gecikme zammının hesaplanmasının,
- Tahsilinin imkânsız veya tahsili için
yapılacak giderlerin alacaktan fazla olduğu anlaşılan 20 YTL'ye kadar olan SSK
alacaklarının tahsil zaman aşımı süresi beklenilmeksizin terkin edilebilmesi
hakkında Sosyal Sigortalar Kurumu
Yönetim Kurulunun yetkili kılınmasının,
- Sosyal Sigortalar Kurumunun prim ve
diğer alacaklarının takibinde önceliğin yeni ve büyük meblağlı borçlara
verilmesinin,
- Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta Teftiş
Kurulu Başkanlığının, denetlenecek olan sektörleri risk kriterlerine göre
sınıflandırarak, riski yüksek olan sektörlerin denetimine öncelik verilmesinin,
- Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılara
doğrudan icra takibatı yerine idari takiple bilgilendirme ve borç ödemeye davet
yapılarak tahsilatın öncelikle idari yollardan yapılmasının,
öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzdaki görüşmelere katılan bazı
Teklif sahipleri tarafından;
- Sosyal güvenlik borçlarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin kanun tekliflerinin 2003 yılında kanunlaştırılan
Vergi Barışı Kanunuyla birlikte değerlendirilmemiş olmasının zaman kaybına yol
açtığı ve borçların daha çok biriktiği,
- Tasarının ve tekliflerin ülkenin büyük
çoğunluğunu ilgilendirdiği, geç kalınmış da olsa öngörülen düzenlemelerin
olumlu olduğu ve uzun süredir beklendiği,
- Daha önceki yıllarda da yeniden
yapılandırmaya ilişkin düzenlemeler yapıldığı, ancak başvuru oranının düşük
kaldığı ve başarılı sonuçlar elde edilemediği, daha iyi sonuçlar elde etmek
için daha cazip düzenlemeler yapılması gerektiği,
ifade edilmiştir.
Teklif sahipleri tarafından yapılan
değerlendirmelerin ardından Tasarı ve tekliflerin geneli üzerindeki görüşmelere
geçmeden önce konunun daha ayrıntılı bir şekilde incelenebilmesini teminen bir
alt komisyon kurulması kararlaştırılmıştır.
Alt komisyonun 29.12.2005 ve 03.01.2006
tarihlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarının ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımlarıyla
yaptığı toplantılar neticesinde maddeler üzerinde gerekli değişiklikler
yapılmış ve alt komisyon, hazırlamış olduğu rapor ve metni Komisyonumuza
sunmuştur.
Bu defa, Komisyonumuzun 05.01.2006
tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ile ilgili kamu
kuruluşlarının temsilcilerinin de katılımlarıyla yapmış olduğu 36 ncı
birleşimde, Tasarı ve tekliflerin geneli üzerindeki müzakerelere geçilmiştir.
Komisyonumuzda Tasarı ve tekliflerin
geneli üzerinde yapılan müzakerelerde;
- Topluluk sigortası kapsamındaki mükelleflerin
de yeniden yapılandırma kapsamına alınması gerektiği,
- Maksimum 36 ay olarak öngörülen
taksitlendirme süresinin yeterli olmayacağı ve bu sürenin uzatılması gerektiği,
- 50 bin YTL ve üzerindeki borçların
yapılandırılmasında terkin uygulamaya esas değerlendirme kriteri olarak,
bilanço esassına göre defter tutanlar için 0.50, bunlar dışındaki işverenler
için 0.30 olarak belirlenen likidite oranı ayrımının doğru olmadığı, oranın
hesaplanmasındaki paylar farklı olsa da adil sonuç doğurmayacağı, çünkü çok
farklı sonuçlar ortaya çıkacağı ve küçük işverenlerin bu yöntemden olumsuz
etkileneceği,
- Prim oranlarının çok yüksek olduğu ve
böyle devam etmesi durumunda borçların katlanarak artmaya devam edeceği,
Kurumlar Vergisinde % 5'lik indirim yapıldığı, ancak asıl indirimin prim oranlarında yapılması gerektiği,
- Vergi ödemeyle yeniden yapılandırmanın
ilişkilendirilmesinin doğru olmadığı, çok fazla şart öngörülmesinin istenen
sonucun elde edilmesini engelleyeceği,
- İnsanların zorunlu olarak sigortalı
yapıldığı ancak ödemelerin takibi konusunda kurumlarca yeterli çaba
gösterilmediği, dolayısıyla prim borçları konusunda her iki tarafın da sorumlu
olduğu, kurumların bu konuda daha dikkatli olması ve profesyonel çalışması
gerektiği,
- Yaşanan ekonomik krizlerin sonucunda
sigortalıların ödeme güçlüğü içine girdikleri,
bu sebeple primlerini zamanında ödeyemedikleri, bu durumun ise sosyal
güvenlik açığını büyüttüğü,
- Getirilen düzenlemede sosyal güvenlik
kurumları prim alacaklarının yeniden yapılandırılmasının öngörüldüğü,
kamuoyunda Tasarının kısa sürede kanunlaşması yönünde bir beklenti oluştuğu,
- Belediyeler, topluluk sigortasına tabi
olanlar ve isteğe bağlı sigortalıların borçlarının da yeniden
yapılandırılacak sosyal güvenlik
borçları kapsamına dahil edilmesi gerektiği,
-
Prim alacaklarının yeniden yapılandırılmasını düzenleyen hükümlerin;
ödeme usul ve şartları bakımından kolay anlaşılır, pratikte uygulanabilir,
muhasebe bilgileri ve bilanço analizi gerektirmeyen ve alacağın tahsilini temin
edici olması gerektiği, buna karşın Tasarı hükümlerinin bu nitelikleri
taşımadığı,
- Genel olarak yeniden yapılandırma
uygulamalarının iyi niyetli, dürüst, yasalara bağlı yükümlüleri mağdur ettiği,
bu mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla kanunlara uyan yükümlülere de pasaport
harcının veya ilaçtaki katkı payının alınmaması gibi belli avantajların
sağlanması gerektiği,
- Prim borcu olan Bağ-Kur'lu
sigortalıların sağlık hizmetinden yararlanamadığı, getirilen düzenleme ile
sağlık primleri de dahil, tüm primlerin ödenmesinin öngörüldüğü, sağlık
hizmetlerinden yararlanılamayan bir dönem için sağlık prim borçlarının gecikme
zammı ile ödenmesinin öngörülmesinin
yerinde olmadığı,
- Borç aslı tutarının
hesaplanmasında, SSK kapsamındaki
işveren ve sigortalıların borç aslı tutarında, 50 bin YTL nin altı ve üstü için
farklı yapılandırmanın öngörülmesinin haksız bir uygulama olacağı, bu sebeple
yapılandırmaya esas alınacak borç hesaplanırken, 50 bin YTL sınırı öngören
hükmün Tasarı metninden çıkarılması
gerektiği,
- Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumuna
belli sürelerle ayrı ayrı prim ödenmesi durumunda, sigortalıların elde ettiği
haklarını kurum değişikliği sebebiyle kaybetmemeleri gerektiği, kurumların
birinden elde edilmiş kazanılmış hakların diğer kurumların prim süresine
aktarılması amacıyla düzenleme yapılması gerektiği,
- Taksitlendirme süresinin 72 aya kadar
arttırılmasının mükellefleri rahatlatacağı,
- Prim borcu olan SSK ve
Bağ-Kur'luların prim borcunun
hesaplanmasında farklı yöntemler öngörülmesinin Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, vergi barışında olduğu
gibi tek bir sistemin öngörülmesinin yerinde olacağı,
- Yeniden yapılandırma hükümlerinden
yararlanmanın çok fazla şarta bağlanmasının mükelleflerin katılımını
engelleyeceği,
- Taksitle ödeme için öngörülen
taksitlendirme farkı oranlarının yüksek olduğu,
- Tasarı hükümlerinin vatandaşlar
tarafından anlaşılmasının oldukça zor olduğu, düzenlemenin pek çok formalite ve
uzun bir prosedür içerdiği, çok zor durumda olan borçlu nitelendirilmesinde
aranacak kriterlerin oldukça karmaşık olduğu,
- 2004 yılı bilançolarının esas alındığı
bir uygulamanın öngörülmesiyle şirketlerin geriye dönük ödeme güçlüğü çektiği
dönemlerin göz ardı edildiği,
- Bağ-Kur'lu sigortalıların borçlarının
belli bir kısmını ödemeleri şartıyla sağlık hizmetinden yararlanmalarını
öngören hükmün kaldırılarak, öngörülen düzenlemeler uyarınca borçlarını yeniden
yapılandırıp ödeme takvimi içine girenlerin sağlık hizmetinden yararlanmalarına
yönelik düzenleme yapılması, ayrıca sağlık hizmetinden yararlanılmayan süredeki
sağlık priminin alınmaması gerektiği,
- Düzenlemelerin kendi içinde tutarlı
olması gerektiği, bu düzenlemelerden yararlanmanın vergi borcu olmaması ve
benzeri şartlara bağlanmasının; borçların aksatılması halinde sona
erdirilmesinin; ayrıca kapsama girmeyenlerin veya borçlarını ödemeyenlerin,
devlet teşvik ve desteklerinden yararlanamayacağına ilişkin yaptırımlar
öngörülmesinin yanlış olduğu,
- Yeniden yapılandırmada hassas bir denge
kurulmaya çalışıldığı, özellikle
ekonomik kriz sebebiyle oluşan tahribatın önlenmesinin amaçlandığı, 50
bin YTL ayrımının gerekli olduğu, bu sınır belirlenirken borç ödeme
kabiliyetinin dikkate alındığı, özellikle belli çevrelerin yeniden yapılandırma
beklentisi sebebiyle ödeme yapmadığı, oluşan beklentiler nedeniyle, Tasarının
kanunlaşmasının gecikmesinin sosyal güvenlik kurumlarına zarar vereceği, bütün
sigortalıların ödeme kapasitesi göz önünde bulunduran adil bir uygulamanın
getirilmeye çalışıldığı,
- Prim ödeyen, vergi veren, istihdama risk
alarak katkıda bulunan işverenlerin de aynı usule tabi tutulması gerektiği,
- Borçların yeniden yapılandırılmasında
borcun peşin veya taksitle ödenmesi, taksit ödeme süresinin belirlenmesi,
"çok zor durum" halinin tespiti ve diğer usul ve esasları belirleme
hususunda ilgili kurumların yönetim kurumlarına verilen yetkinin fazla olduğu,
- Mükelleflerin taksitlerini aksatmaları
durumunda, belli bir şart öngörülmeksizin aynı takvim yılı içerisinde
borçlarını ödemeleri halinde yeniden yapılandırmadan faydalanmaları ve
haklarını kaybetmemeleri gerektiği,
şeklindeki görüş ve eleştirileri takiben
Hükümet adına yapılan açıklamalarda ise;
- SSK'nın özel sektörden 4.6 milyar YTL,
Bağ-Kur'un ise 16.7 milyar YTL prim alacağının bulunduğu, Tasarının bu prim
alacaklarını ve diğer alacakları yeniden yapılandırmayı amaçladığı,
- Sosyal güvenlik reformları kapsamında
yapılan diğer düzenlemeler ve bu düzenleme ile kurumların aktüeryal
dengelerinin sağlanarak birleştirilmelerinin amaçlandığı,
- Yapılan düzenlemelerde mükellef yararının ön planda tutulduğu, daha önceki
yeniden yapılandırmalarda Bağ-Kurluların sağlık hizmetlerinden yararlanmaları
borçlarının tamamını ödeme koşuluna bağlanmışken, bu Tasarıda belli bir miktarı
ödemek koşuluyla yararlanma imkânının getirildiği,
- Bu Tasarının uzun süredir gündemde
olduğu, kanunlaşmasının daha fazla gecikmesinin doğru olmayacağı ve kurumlar
için sıkıntı doğuracağı, bu nedenle hem mükellef açısından hem de kurumlar
açısından bir an önce kanunlaşması gerektiği,
- Düzenlemelerin primlerini düzenli olarak
ödeyen mükellefler açısından kısmen adaletsizlik doğurduğu, ancak yaşanan
krizlerin de göz ardı edilemeyeceği, ayrıca sosyal güvenlik reformlarının
sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi adına önemli olduğu,
- Likidite oranı hesaplama yöntemi
uygulanacak mükellef sayısının fazla olmadığı, dolayısıyla borçların
hesaplanmasında ve yeniden yapılandırılmasında bir sorun çıkmayacağı,
ifade edilmiştir.
Tasarının ve tekliflerin geneli üzerinde
yapılan müzakereleri müteakip, Tasarı ve teklifler ile gerekçeleri
Komisyonumuzca da benimsenerek maddeler üzerindeki görüşmelere geçilmiş ve
görüşmelerin alt komisyon tarafından hazırlanan metin esas alınmak suretiyle
yapılması kararlaştırılmıştır.
Alt komisyon metninin;
- 1 inci maddesi; Sosyal Sigortalar Kurumu
tarafından takip edilen alacaklardan borç aslı 100 bin YTL ve üzerinde borcu
olan işverenlerin ödeme gücünün tespitinde likitide oranları kullanılarak, bu
işverenlerinin borç tutarının belli oranda terkin edilmesi ve kalan borcun
yeniden yapılandırılması amacıyla ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde
geçen "50.000 YTL" ibarelerinin "100.000 YTL" şeklinde
değiştirilmesi; Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan endekslerin
uygulama dönemlerine açıklık getirmek, 2005 yılında TEFE ve ÜFE'nin birlikte
yayımlanmış olması ve ÜFE'nin daha düşük olması nedeniyle Tasarıda öngörülen
oranların borçlular lehine uygulanması amacıyla ikinci fıkrasının (a) bendinde
yer alan "gecikme zammı hesaplanmak" ibaresinden sonra gelen kısmın
"1/1/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) aylık değişim oranı;
1/1/2005 tarihinden yeniden
yapılandırma başvurusunun yapıldığı
tarihten önceki ayın sonuna kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle,
yapılandırmaya esas borç hesaplanır." şeklinde değiştirilmesi; ikinci
fıkrasının (b) bendinin son
paragrafında yer alan "Likidite oranının" ibaresinin, daha doğru
olduğu gerekçesiyle "(1) ve (2) numaralı alt bentlerdeki oranların"
şeklinde ve terkine esas olacak oranların hesaplanmasında kullanılacak
bilançoların ve mali bildirimlerin doğruluğunu kontrol edecek olan denetim elemanlarının
birlikte veya ayrı ayrı çalışabilmesini sağlamak amacıyla "Sosyal
Sigortalar Kurumu veya Maliye Bakanlığı denetim elemanlarınca" ibaresinin
"Sosyal Sigortalar Kurumu ve/veya Maliye Bakanlığı denetim
elamanlarınca" şeklinde değiştirilmesi; işverenlere oranların
hesaplanmasında, muhasebeci ve mali müşavirlerin yardımcı olması ve bu meslek
mensuplarının yaptıkları hesaplamaların defter, kayıt ve belgelere uygun
olmasından sorumlu tutulmasını sağlamaya yönelik bir düzenlemenin maddenin
sonuna bir fıkra olarak eklenmesi ve maddenin redaksiyona tabi tutulması
suretiyle,
- 2 nci maddesi; prim borcu olan
Bağ-Kur'lu sigortalıların, yararlanmadıkları sağlık hizmetinin karşılığı olan prim düşülerek borçlarının tespitini
sağlamak amacıyla, birinci fıkrasına "... yazılı olarak başvurmak
şartıyla" ibaresinden sonra gelmek üzere "emekli aylıklarına
uygulanan sağlık sigortası prim oranı uygulanmak suretiyle bulunan miktar
düşüldükten sonra tespit edilen" ibaresinin eklenmesi ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
yayımlanan endekslerin uygulama dönemlerine açıklık getirmek, 2005 yılında TEFE
ve ÜFE'nin birlikte yayımlanmış olması ve ÜFE'nin daha düşük olması nedeniyle
Tasarıda öngörülen oranların borçlular lehine uygulanması amacıyla birinci
fıkrasının birinci cümlesinin "gecikme zammı hesaplanmak" ibaresinden
sonra gelen kısmının "1/1/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE)
aylık değişim oranı; 1/1/2005 tarihinden
yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna
kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan üretici fiyat endeksi
(ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle, bu madde ve 3 üncü madde
hükümlerine göre yeniden yapılandırılır." şeklinde değiştirilmesi
suretiyle,
- 3 üncü maddesi; ikinci fıkrasına
"on iki ayı aşan" ibaresinden sonra gelmek üzere "ancak yirmi
dört ayı aşmayan" ibaresinin, fıkranın sonuna hangi durumda borcun peşin
ödenmiş sayılacağına ilişkin tanım yapan ve fıkraya açıklık getiren bir cümle
eklenmesi; bir yıl içinde taksitlendirilmiş borçlarının üç taksidinden
fazlasını ve/veya cari prim borçlarının üçünden fazlasını ödemeyen prim
borçlularının yeniden yapılandırmadan yararlandırılmayacaklarına ilişkin
düzenlemeye açıklık kazandırılması ve yanlış anlaşılmaların önlenmesi amacıyla
üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "borç türü bazında
taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında
üç defadan fazla" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve/veya"
ibaresinin eklenmesi; Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçlarını Tasarının 1
inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yeniden
yapılandırılanların vergi dairelerine olan borçlarını ödemeyerek finansman
aracı olarak kullanmalarının önüne geçilmesi ve düzenlemeye açıklık getirilmesi
amacıyla beşinci fıkrasının yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- 4 üncü maddesi; borçlarını yeniden
yapılandıran, ancak taksitlerini ödemeyen mükelleflerin Devlet yardımı ve
teşviklerden yararlandırılmamasını öngören birinci fıkrasının kapsamının
daraltılarak daha önce başlayıp devam eden, nakdi olmayan teşviklerin bu
kapsamın dışına çıkarılmasını ve Sosyal Sigortalar Kurumuna birikmiş borcu olup
nakdi teşviklerden yararlanmakta olanlara yapılacak olan teşvik ödemelerinin
mevcut borçlarına mahsup edilmesini teminen değiştirilmek suretiyle,
- Çerçeve 5 inci maddesi; aynen,
- Çerçeve 6 ncı maddesi; ekonomide yaşanan
gelişmelere göre ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranının Bakanlar
Kurulu tarafından değiştirilebilmesini öngören bir hükmün, bu maddeyle 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesinin beşinci fıkrasını
değiştiren düzenlemenin sonuna bir
cümle olarak eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 7 nci maddesi; iş kazalarında iş
kazası sigortasının risk üstlenmemesi ve iş kazası borçlarının yıkıcı sonuçlara
neden olması sebebiyle iş kazası borçlarının ödenebilir olmasını teminen, bu
maddeyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen ve bu maddenin yürürlük
tarihinde mevcut olan ya da daha sonra tespit edilen işveren/üçüncü şahısların
borçlarının 36 aya kadar taksitlendirilmesini sağlayacak olan ek madde 50'nin
ikinci cümlesinde yer alan "bu taksitlendirme süresinde" ibaresinin
metinden çıkarılması suretiyle,
- 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesine
göre takip edilen alacakların tecil ve taksitlendirilmesinde 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlular tarafından borcu karşılayacak
tutarda teminat verilmesi gerektiği ve taksitlendirme süresinin de prim ve
diğer alacaklar yönünden en çok 24 ay süre ile sınırlandırılmış olduğu, Kanunda
aranılan şartların yerine getirilmemesi halinde ise borcunu ödemek isteyen iyi
niyetli borçlulara taksitlendirme yapılamadığı, ayrıca 24 aydan daha fazla bir
süre verilemediği, bu nedenle 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde aranılan
"borcu karşılayacak tutarda teminat ibraz etme" şartını yerine
getiremeyen ancak borcunu ödemede iyi niyetli olan ve borcun en az yarısı
tutarında teminat gösteren borçluların, borçlarının en çok 36 aya kadar tecil ve
taksitlendirilebilmesi ve mal varlığının araştırılmasındaki yöntemin
belirlenmesi hususunda kurum yönetim kuruluna yetki verilmesini sağlayan ve
29.7.2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunun "Yönetim
Kurulunun görev ve yetkileri" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasına
(19) numaralı bentten sonra gelmek üzere bir bent eklenmesi ve takip eden bent
numaralarının teselsül ettirilmesine yönelik bir hükmün metne yeni çerçeve 8
inci madde olarak eklenmesi ve müteakip madde numaralarının teselsül ettirilmesi
suretiyle,
- Çerçeve 8 inci maddesi; 9 uncu madde
olarak aynen,
- Çerçeve 9 uncu maddesi; ekonomide yaşanan gelişmelere göre ilk üç ay için
uygulanan gecikme cezası oranının Bakanlar Kurulu tarafından
değiştirilebilmesini öngören bir hükmün, bu maddeyle 1479 sayılı Kanunun 53
üncü maddesinin üçüncü fıkrasını değiştiren düzenlemenin sonuna bir cümle olarak eklenmesi suretiyle 10 uncu
madde olarak,
- Çerçeve 10 uncu maddesi; bu maddeyle
1479 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinin değiştirilmesini öngören düzenlemenin,
mükellefe daha fazla zaman tanımak amacıyla birinci fıkrasında yer alan
"üç ay içinde" ibaresinin "dört ay içinde" şeklinde
değiştirilmesi suretiyle 11 inci madde olarak,
- Çerçeve 11 inci maddesi; 12 nci madde
olarak aynen,
- Çerçeve 12 nci maddesi; 13 üncü madde
olarak aynen,
- Çerçeve 13 üncü maddesi; 14 üncü madde
olarak aynen,
- Mevzuat uyarınca eşlerin tapulu tarım
arazisi bulunması halinde her birinin tarım sigortalısı olması gerektiği,
tarımda çalışan küçük çiftçinin gelir düzeyinin eşlerin ikisinin de sigorta
primini ödemeye yetmediği, bu durumda iki eşin de fiilen sağlık yardımları
kapsamı dışında kaldığı, bu nedenle küçük çiftçi eşlerinden birine sigortalılık
yükümlülüğü getirildiğinde diğerinin de hak sahibi olarak sağlık yardımlarından
yararlanmasını sağlamak ve sosyal bir sorun alanı oluşmasını önlemek amacıyla
2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kanunun 4 üncü maddesine (c) bendi olarak eklenmesini öngören bir düzenlemenin
metne çerçeve 15 inci madde olarak ilave edilmesi ve müteakip madde
numaralarının teselsül ettirilmesi suretiyle
- Yeni sosyal güvenlik sistemine geçilecek
olması da dikkate alınarak, sosyal güvenlik sisteminin karmaşık olmasından
kaynaklanan sorunların giderilmesine ve kurumlar arasında, sigortalıların
farklı zamanlarda farklı sosyal güvenlik kurumlarına ödedikleri primlerin
mahsuplaşma yöntemiyle tek bir kuruma saydırılmasına imkân veren bir
düzenlemenin metne 16 ncı madde olarak eklenmesi ve müteakip madde numaralarının
teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 14 ve 15
inci maddeleri ise 17 ve 18 inci maddeler olarak aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.
Başkan Başkanvekili Bu Raporun Sözcüsü
|
|
Sait Açba |
M. Altan Karapaşaoğlu |
Hasan Fehmi Kinay |
|
|
Afyonkarahisar |
Bursa |
Kütahya |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Sekmen |
Halil Aydoğan |
Mehmet Zekai Özcan |
|
|
İstanbul |
Afyonkarahisar |
Ankara |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
M. Mesut Özakcan |
A. Kemal Deveciler |
Ali Osman Sali |
|
|
Aydın |
Balıkesir |
Balıkesir |
|
|
(Ayrışık
oy yazısı ektedir) |
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet İnal |
Osman Nuri Filiz |
Muhsin Koçyiğit |
|
|
Batman |
Denizli |
Diyarbakır |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
A. Kemal Kumkumoğlu |
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa Açıkalın |
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
(Ayrışık
oy yazım ektedir) |
(Ayrışık
oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Bülent Baratalı |
Selami
Yiğit |
Y. Selahattin Beyribey |
|
|
İzmir |
Kars |
Kars |
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
(İmzada
bulunamadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa Elitaş |
Taner Yıldız |
Mikail Arslan |
|
|
Kayseri |
Kayseri |
Kırşehir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Muzaffer Baştopçu |
Mustafa Ünaldı |
Mustafa Özyürek |
|
|
Kocaeli |
Konya |
Mersin |
|
|
|
|
(Ayrışık
oyum var) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Gürol
Ergin |
O. Seyfi Terzibaşıoğlu |
Osman Seyfi |
|
|
Muğla |
Muğla |
Nevşehir |
|
|
(İmzada
bulanamadı) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Cemal Uysal |
İmdat Sütlüoğlu |
Musa Uzunkaya |
|
|
Ordu |
Rize |
Samsun |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Sabahattin Cevheri |
M. Ergun Dağcıoğlu |
M. Akif Hamzaçebi |
|
|
Şanlıurfa |
Tokat |
Trabzon |
|
|
|
|
(Ayrışık
oy ektedir) |
AYRIŞIK OY
“Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakında Kanun
Tasarısı”na aşağıdaki gerekçeklerle katılmıyoruz.
Tasarının genel
gerekçesinde, af uygulamasının, Türkiye’de 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan
ekonomik krize bağlandığı görülmektedir. Öncelikle şu sorunun yanıtı
alınamamıştır. 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan ekonomik krizlerin ortaya
çıkardığı darboğazı gidermek için AKP Hükümeti niçin 2006 yılına kadar
beklenmiştir? Bunun bilinen gerekçesi, Hükümetçe IMF’nin bu konuda ikna
edilememiş olmasıdır. Dolayısıyla bağımsız ekonomik kararlar alamayan bir
Hükümetin getireceği af uygulamasının da, yetersiz ve adil olmayacağı açıktır.
Nitekim aşağıda belirtilen gerekçeler bu açmazları göstermektedir.
1. Tasarı, prim borcu
olan yükümlüler açısından eşit uygulama öngörmemekte, aksine çifte standardı
öngören uygulamalara olanak sağlamaktadır. Örneğin, 100.000 YTL’nin altında
prim borcu olan işveren ve sigortalılar için getirilen af uygulaması, 100.000
YTL’nin üstünde prim borcu olan işveren ve sigortalılar için öngörülen
uygulamadan farklıdır. Bu farklılığın, her ne kadar, bilanço rasyoları iyi olan
işverenlerin aftan yararlanmamalarına yönelik olarak yapıldığı ifade edilse de,
aynı durumun 100.000 YTL’nin altında borcu olanlar için de geçerli olduğunun
unutulmaması gerektiği açıktır. Dolayısıyla, gerek SSK ve gerekse Bağ-Kur’a
prim borcu olanların aftan yararlanmaları konusunda yasayla farklı standartlar
getirilmesi, yurttaşların yasalar karşısında eşit olmadıkları sonucunu doğurmaktadır.
Bu da Anayasaya ve evrensel hukuk kurallarına aykırıdır.
2. Aftan yararlanacak
prim borçlusunun “çok zor durum” hali esas alınarak belli oranlar belirlenmişse
de, bu oranların aftan yararlanmada sağlıklı sonuçlar vermeyeceği, aksine bazı
haksız uygulamalara yol açacağı görülmektedir. Bu açıdan yapılan düzenleme
beklentilere hizmet edecek nitelikte değildir.
3. Yasa tasarılarının
kolay uygulanabilir ve yurttaşlar tarafından da kolay anlaşılabilir olması
gerektiği temel kuraldır. Özellikle de af niteliği taşıyan yasaların bu açıdan
büyük önem taşıdığı açıktır. Oysa bu Tasarı, karmaşık ve uygulaması zor olan
bir Tasarıdır. Pek çok bürokratik işleme ve dolayısıyla pek çok uyuşmazlığa yol
açacaktır. Var olan sorunları çözmeyi amaçlayan bir Tasarı, bu haliyle
yasalaştığında kendisi yeni sorunların kaynağı olacaktır.
4. Tasarıda, prim borcu
olanlarca daha önce yapılmış tecil ve taksitlendirmelerin aftan
yararlanmayacağı, bu uygulamanın sadece yasanın yürürlüğe girdikten sonraki
bölümü kapsayacağı, daha önceki taksitler dolayısıyla alınan paraların mahsup
ya da iade edilmeyeceği öngörülmüştür. Bu durum, iyi niyetli prim borçlusunu
cezalandırma anlamını taşımaktadır. Oysa yasaların iyi niyeti koruması temel
kuraldır. Yapılan düzenleme ile iyi niyet değil, aksine, iyi niyetli olmayan
prim borçlusu ödüllendirilmektedir. Tasarının adil olması için, tasarı
yasalaşmadan önce, prim borcunu ödemek için iyi niyetle ilgili sigorta kurumuna
başvurup, borçlarını taksitlendiren yükümlülerin de bu aftan yararlanmalarına
olanak sağlanması gerekir.
5. Tasarıda, prim borcunu
yeniden yapılandırıp, aftan yararlanmak isteyen prim borçlularının, vergi
borçlarını da zamanında ödemeleri koşul olarak getirilmiştir. Ayrıca, af
uygulamasını aksatanların, aksattıkları tarihi takip eden ay başından itibaren;
kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri devlet
yardımları ile teşvik ve desteklerden yararlanmamaları da öngörülmüştür. Bir af
uygulamasının, kendi içindeki koşulların dışında, başka koşullara da bağlanması
doğru bir uygulama değildir. Çünkü, aslolan SSK ve Bağ-Kur’un alacaklarının
tahsilidir. Maliye Bakanlığının vergilerin tahsili konusunda umudunu SSK,
Bağ-Kur affına bağlaması, söz konusu Bakanlığın performansının düşmesine yol
açacaktır.
6. Halen yürürlükte olan
yasalara göre, prim borçlusu olan Bağ-Kur’lu, sağlık hizmetlerinden
yararlanamamakta, sağlık harcamalarını kendisi karşılamaktadır. Getirilen af
uygulamasında, sağlık sigortası da dahil, tüm primlerin ödenmesi
öngörülmektedir. Oysa bu sigortalıya geçmişte, Bağ-Kur’ca sağlık hizmeti
sunulmamıştır. Dolayısıyla Bağ-Kur’lunun yararlanmadığı bir hizmetin priminin
kendisinden istenmesi her şeyden önce adil değildir. Bu da SSK ve Bağ-Kur af
uygulamalarında farklılıklara yol açmaktadır. Çünkü Bağ-Kur’lunun aksine,
işverence sigorta primi yatırılmayan işçi, sağlık hizmetlerinden
yararlanmaktadır. Bu çifte standardın da düzeltilmesi gerekir...
7. Her af uygulamasının
iyi niyetli, dürüst, yasalara bağlı yükümlüleri mağdur ettiği bir gerçektir.
Çünkü sonuçta mağdur olanlar primlerini aksatmadan ödeyenler olmaktadır. Bu da
iyi niyetli yükümlülerin yasalara ve o yasaları çıkaran yasama organına olan
güvenini sarsmaktadır. Bu mağduriyetin giderilmesi için de yasalara uyan
yükümlülere belli bir avantajın getirilmesi gerekirdi. Örneğin, bu yükümlüler,
kamunun sunduğu hizmetler nedeniyle bazı mali yükümlülüklerden belli bir süre
muaf tutulabilirler... Pasaport harcının alınmaması veya sağlık hizmeti
aldıklarında ilaçlardaki katkı payının bir yıl süre ile alınmaması gibi...
|
|
Kemal Kılıçdaroğlu |
A. Mesut Özakcan |
A. Kemal Deveciler |
|
|
İstanbul |
Aydın |
Balıkesir |
|
|
M. Akif Hamzaçebi |
A. Kemal Kumkumoğlu |
Bülent Baratalı |
|
|
Trabzon |
İstanbul |
İzmir |
|
|
|
Mustafa Özyürek |
|
|
|
|
Mersin |
|
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
ALT
KOMİSYON RAPORU
(1/1122, 2/116, 2/124, 2/137, 2/147, 2/379,
2/399, 2/457)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tarafından tali komisyon olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen "Sosyal
Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı", 28.12.2005 tarihinde
Komisyonumuz gündemine alınarak görüşülmeye başlanmış, ancak ayrıntılı bir
şekilde incelenerek gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla bir alt
komisyonda görüşülmesi uygun görülmüştür. Alt komisyon 29.12.2005, 03.01.2006
tarihlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarının katılımlarıyla toplantılar yapmış, ayrıca sivil toplum
kuruluşlarından, TÜRK-İŞ, TİSK ve TESK temsilcilerinin Tasarı ile ilgili
görüşlerini ilk toplantıda almıştır.
İlgili sivil toplum kuruluşları
tarafından;
- Af düzenlemelerinin sık yapılmasının
doğru olmadığı, bu düzenlemelerin faturasının çalışanlar tarafından ödendiği,
geçmişte pek çok af düzenlemesi yapıldığı, bu düzenlemeler sonrasında ise prim
borçlarında sürekli bir artış yaşandığı, dolayısıyla bu düzenlemelerin ilgili
kesimler nezdinde af beklentisini sürekli canlı tuttuğu,
- Af konusunda kamuoyunda bir beklenti
doğmuş olduğu ve bunun neticesinde prim ödemeleri konusunda bir karmaşanın
ortaya çıktığı, bu karmaşanın önlenmesi adına Tasarının en kısa sürede
kanunlaştırılması gerektiği,
- Yapılacak düzenlemeler neticesinde ne
kadar tahsilat yapılacağı hususunda bir öngörüde bulunulmamış olduğu, bir hedef
belirlenmesi gerektiği, aksi takdirde başarılı bir sonuç elde edilemeyeceği ve
bu düzenlemenin de geçmişteki düzenlemelerle aynı başarısız sonucu doğuracağı,
- Performansı yükselen bir ekonomide bu
yönde bir düzenleme öngörülmesinin bir çelişki oluşturduğu,
- Bu tür düzenlemelerin primlerini düzenli
olarak ödeyen vatandaşlar açısından adaletsizlik doğurduğu ve eşitlik ilkesine
aykırı olduğu,
- Ödemelerin uzatılmasının istenen sonucu
doğurmayacağı, hem Tasarının en kısa sürede kanunlaştırılması hem de
taksitlendirme sürelerinin kısa tutulması gerektiği,
- Yaşanan krizler sonucunda firmaların çok
zor duruma düştüğü ve prim ödemeleri konusunda sıkıntılar yaşandığı, öngörülen
düzenlemelerin özellikle bu firmalar açısından oldukça yerinde olduğu,
- Bu yönde düzenlemelere sık
başvurulmasının sisteme olan güveni zayıflatacağı, bu yönde düzenlemeler yapmak
yerine Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında çok yüksek olan prim
oranlarının düşürülmesinin daha yerinde olacağı, işçi ve işveren primlerinin de
eşitlenmesi gerektiği, böylece kayıt dışı ekonominin de azalacağı,
- 50 bin YTL ve üzerinde olan borçlar için
öngörülen indirim oranlarının yeterli olmayacağı, uygulanabilir ve sonuç
doğurucu düzenlemeler yapılmak isteniyorsa bu oranların yükseltilmesi
gerektiği,
- Yönetim Kurullarına tanınan yetkinin
kapsamının genişletilmesi gerektiği, yeniden yapılandırmaya ödeme gücü
kriterinin de dahil edilmesi suretiyle Yönetim Kurullarının takdir haklarının
genişletilebileceği,
- İşverenlerin iş kazası ve meslek
hastalığı nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları rücu tazminatları gibi her
türlü borçlarının da taksitlendirilerek ödenmesi konusunda düzenleme
yapılmasının yerinde olacağı,
- Borçlarını yeniden yapılandırmayan veya
yeniden yapılandırıp da ödemeyen işverenler için teşviklerden yararlanma
imkânının ortadan kaldırılmasının doğru olmadığı,
- Sosyal güvenlik sisteminde sorunlar
bulunduğu, sosyal güvenlik açıklarının 2005 yılı itibariyle 20 milyar YTL'yi
geçmiş olmasının bunun en önemli göstergelerinden olduğu, dolayısıyla bu alana
ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz hale geldiği,
- Hem sayı hem de miktar olarak esnaf ve
sanatkarın 2000 ve 2001 krizlerinden en çok etkilenen kesim olduğu, bu krizler
neticesinde prim ödemeleri konusunda çok güçlükler yaşandığı, bu nedenlerle bu
Tasarının çok olumlu olduğu,
- Esnaf ve sanatkarın 2003 yılında
çıkarılan 4956 sayılı Kanunla getirilen yeniden yapılandırma düzenlemelerinden,
şartların çok ağır olması nedeniyle yararlanma oranının çok düşük kaldığı, bu
Tasarının da benzer bir sonuç doğurma olasılığının yüksek olduğu, yararlanma
oranının yüksek olması ve başarılı sonuç elde edilmek isteniyorsa daha cazip ve
uygulanabilir bir düzenleme yapılması gerektiği,
- Bağ-Kur borçlularından sağlık priminin
de tahsil edilmesinin öngörüldüğü, sağlık hizmetlerinden yararlanılamayan bir
dönem için prim ödemesi öngörülmesinin doğru olmadığı,
- Taksitlendirme için öngörülen maksimum
36 aylık sürenin çok kısa olduğu ve uzatılması gerektiği,
- Bağ-Kurluların sağlık sigortasından
yararlanabilmeleri için borçlarının yarısını ödeme şartının getirilmiş
olmasının doğru olmadığı, daha makul bir miktar ve ödeme planı
öngörülebileceği,
ifade edilmiştir.
Alt komisyonda Tasarının tümü üzerinde
yapılan görüşmelerde ise;
- Yeniden yapılandırmayı düzenleyen 1 inci
maddenin daha ayrıntılı ve sistematik düzenlenebileceği, Bağ-Kur ve SSK
borçlarına ilişkin düzenlemelerin ayrı ayrı düzenlenmesi, ancak eşit oranlı bir
düzenleme öngörülmesi gerektiği,
- 27.3.2005 ile Tasarının kanunlaşmasına
kadar geçen süre arasındaki sürenin de taksitlendirmeye dahil edilmesi
gerektiği,
- İsteğe bağlı sigortalılık uygulamasından
yararlananların borçları ile topluluk sigortası kapsamındaki borçların da
yeniden yapılandırma kapsamına alınmasının faydalı olacağı,
- Borçların farklılaştırılarak ödenmesi
amacıyla getirilen 50 bin YTL sınırının eşitsizlik yaratacağı, bu nedenle
Anayasaya aykırı olduğu,
- Farklı taksitlendirme sürelerinde
uygulanacak vade farklarının adil olması ve enflasyonun üzerinde olmaması
gerektiği,
- Taksitlerini ödeyemeyenler için
Tasarının öngördüğü yaptırımların ağır olduğu, bunların sistem içinde
kalmalarını sağlayacak objektif ve makul düzenlemeler yapılması gerektiği,
- Yeniden yapılandırmadan faydalanmanın ve
bu konuda temerrüde düşmenin vergi borçlarıyla ilişkilendirilmiş olduğu, bu
yönde bir düzenleme yapmanın doğru olmayacağı, ayrıca borçlarını
yapılandırmayanların veya ödeyemeyenlerin teşviklerden yararlanamayacağı
hükmünün de yerinde olmadığı,
- Yönetim Kurullarına çok fazla yetki
tanınmasının doğru olmayacağı, böyle olması durumunda bunların olumsuz siyasi
baskılara maruz kalabilecekleri,
- Sağlık primlerinden yararlanma hususunun
yalnızca aktif çalışma yaşamında söz konusu olmadığı, emeklilik döneminde
sağlık imkânlarından daha çok yararlanıldığı, aktif çalışma sürecinde ve
emeklilikte sağlık hizmetinden yararlanma oranları konusunda eldeki istatistiki
verilerden yararlanılarak belli miktarda bir sağlık priminin tahsil edilmesine
yönelik bir düzenlemenin yapılabileceği,
- Sosyal güvenlik reformlarının sağlıklı
bir şekilde yürütülebilmesi için yeniden yapılandırma düzenlemesinin önemli
olduğu ve kimsenin sistem dışında kalmamasının sağlanması gerektiği,
- Yapılan düzenlemelerin hukuksal
zemininin iyi oturtulması gerektiği, sağlık hizmetinden faydalanan ile
faydalanmayan şeklinde ayrıma gidilmesinin uygun olmadığı,
şeklinde görüş ve eleştiriler dile
getirilmiştir. Tasarının tümü üzerinde yapılan müzakerelerin ardından
maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.
Tasarının;
- 1 inci maddesi; bu maddede yapılan
düzenlemelerin üç ayrı maddeye bölünmesi; 1 inci maddede SSK primlerinin, 2 nci
maddede Bağ-Kur primlerinin yeniden yapılandırılması hususlarının, 3 üncü
maddede ise ortak hükümlerin düzenlenmesi, bu bağlamda; 1 inci madde kapsamında
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü ve mülga 5272 sayılı
Belediye Kanununun geçici 7 nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun
geçici 5 inci maddesine istinaden Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları için
Hazine Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan uzlaşma komisyonuna başvuranlar
hariç olmak üzere ilgili mevzuatına göre kamu sektörü işverenlerinin, 506
sayılı Kanunun 85 inci maddesine göre prim ödeyen isteğe bağlı sigortalıların
1/5/2003 tarihinden 31/3/2005 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalılıklarının
devam ettiği süre içerisindeki prim borçları ile 506 sayılı Kanunun 86 ncı
maddesine göre topluluk sigortasına tabi olanların 31/3/2005 tarihine kadar
olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ait prim borçlarının yeniden
yapılandırma kapsamına dahil edilmesi, ödenmeyen ve yeniden yapılandırmaya konu
olan borçlar arasına sosyal yardım zammının da ilave edilmesi; 50 bin YTL'nin
üzerinde olup da terkin edilerek yeniden yapılandırılacak borçların 50 bin
YTL'nin altındaki borçlar için gecikme zammı veya TEFE uygulanmak suretiyle
bulunan tutarlardan az olamayacağı hükmünün ilave edilmesi suretiyle,
- Tasarının 1 inci maddesindeki Bağ-Kur
primlerine ilişkin düzenlemeleri içeren hükümlerle, yeniden yapılandırılan
borçların yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre hesaplanan borç tutarından
fazla olamayacağını, 1/4/2005 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önceki ayın sonuna kadar geçen dönemde tahakkuk ettiği halde ödenmeyen prim,
sosyal güvenlik destek primi ve gecikme zammı borçlarının yeniden
yapılandırılan borca eklenerek taksitlendirilmesini, bu Kanuna göre yeniden
yapılandırılan sigortalılar veya bunların hak sahiplerinin; toplam borçlarının
% 25'ini peşin veya dört taksidini, cari ay primleri ile birlikte ödemeleri
durumunda sağlık sigortasından yararlandırılmasını düzenleyen bir hükmün metne
2 nci madde olarak ilave edilmesi ve madde numaralarının teselsül ettirilmesi
suretiyle,
- Yeniden yapılandırmaya ilişkin ortak
hükümleri içeren, Tasarının 1 inci maddesindeki düzenlemelerle, taksitlendirme
süresini 36 aydan 60 aya çıkaran; başvurusu kabul edilip borçları yeniden
yapılandırılanlardan yararlanma haklarını kaybetme ile ilgili olarak, borç türü
bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim
yılında üç defadan fazla, taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı
mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini de bir takvim
yılında üç defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, bu Kanun hükümlerinden
yararlanma hakkını kaybedeceklerini, taksit veya cari aya ilişkin ödeme
yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde taksitlendirme süresi
aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar ödenmesi halinde
yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılabileceğini öngören bir hükmün
metne 3 üncü madde olarak eklenmesi ve Yönetim Kurullarına taksit ödeme
dönemlerini borçlular itibariyle farklılaştırma imkânı veren düzenlemenin
metinden çıkarılması suretiyle,
- 2 nci maddesi; Devlet yardımı, teşvik ve
destek ödemelerinden yararlanma hakkını kaybetmeye ilişkin olarak kurumların
ilgili mevzuatına göre borçlarını taksitlendirme şartının madde metninden
çıkartılması ve maddenin redaksiyona tabi tutulması suretiyle 4 üncü madde
olarak,
- 3 üncü maddesi; maddede geçen "özel
finans kurumları" ibarelerinin yeni Bankacılık Kanununa uygun olarak
"katılım bankaları" şeklinde değiştirilmesi suretiyle 5 inci madde
olarak,
- 4 üncü maddesi; son cümlesine "on
katına kadar artırmaya" ibaresinden sonra gelmek üzere "terkin
yetkisinin tamamını veya bir kısmını yetki sınırlarını da belirterek Kurum
Başkanına, Genel Müdürlere ve Sigorta İl/Sigorta Müdürlerine devretmeye "
ibaresinin eklenmesi suretiyle 6 ncı madde olarak,
- 5 inci maddesi; Kuruma, prim ve diğer
alacakları yaş ve miktarına göre sınıflandırma yetkisi veren, alacakların
takibinde önceliğin büyük meblağlı borçlara verilmesini, ayrıca yasal süresi
içinde ödenmeyen alacakların takibine kısa sürede geçilmesini öngören ek madde
50'nin, Kurumun kendi iç politikasına yönelik bir işleyiş olduğu ve kendi
inisiyatifiyle böyle bir uygulama yapabileceği, dolayısıyla böyle bir
düzenlemenin kanun maddesi haline getirilmesinin uygun olmadığı gerekçesiyle
madde metninden çıkarılması; işveren ve üçüncü şahısların iş kazası ve meslek
hastalığı nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları borçlarının 36 aya kadar
taksitlendirilmesini, söz konusu borca bu taksitlendirme süresinde 04/12/1984
tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci
maddesi hükümlerine göre faiz uygulanmasını öngören bir düzenlemenin metne ek
50 nci madde olarak eklenmesi suretiyle 7 nci madde olarak,
- 6 ncı maddesi; madde çerçevesinin kanun
tekniğine uygunluğun sağlanması amacıyla redaksiyona tabi tutulması suretiyle 8
inci madde olarak,
- 7 nci maddesi; madde çerçevesinin kanun
tekniğine uygunluğun sağlanması amacıyla redaksiyona tabi tutulması, birinci
fıkrasında geçen "özel finans kurumlarının" ibaresinin "katılım
bankalarının" şeklinde değiştirilmesi, ikinci fıkrasının birinci
cümlesinde geçen "ve diğer alacakların" ibaresinin metinden
çıkarılması ve cümlenin yapılan bu değişiklik doğrultusunda redaksiyona tabi
tutulması suretiyle 9 uncu madde olarak,
- 8 inci maddesi; redaksiyona tabi
tutulmak suretiyle 10 uncu madde olarak,
- 9 uncu maddesi; 11 inci madde olarak
aynen,
- 10 uncu maddesi; 12 nci madde olarak
aynen,
- 11 inci maddesi; 13 üncü madde olarak
aynen,
- Yürürlük ve yürütmeye ilişkin 12 ve 13
üncü maddeleri 14 ve 15 inci maddeler olarak aynen,
kabul edilmiştir. Ayrıca Tasarının tümü
kanun tekniğine ve dil bilgisi kurallarına uygunluğun sağlanması amacıyla
redaksiyona tabi tutulmuştur.
Raporumuz, Plan ve Bütçe Komisyonuna arz
olunur.
|
|
Başkan |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Zekai Özcan |
Mustafa Elitaş |
Kemal Kılıçdaroğlu |
|
|
Ankara |
Kayseri |
İstanbul |
|
|
|
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Mehmet Ergün Dağcıoğlu |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
|
Tokat |
Balıkesir |
|
|
|
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
AYRIŞIK OY
"Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısı"na aşağıdaki gerekçelerle katılmıyoruz.
1. Tasarı, prim borcu olan yükümlüler
açısından eşit uygulama öngörmemekte, aksine çifte standardı öngören
uygulamalara olanak sağlamaktadır. Örneğin, 50.000 YTL'nin altında prim borcu
olan işveren ve sigortalılar için getirilen af uygulaması, 50.000 YTL'nin
üstünde prim borcu olan işveren ve sigortalılar için öngörülen uygulamadan
farklıdır. Bu farklılığın, her ne kadar, bilanço rasyoları iyi olan
işverenlerin aftan yararlanmamalarına yönelik olarak yapıldığı ifade edilse de,
aynı durumun 50.000 YTL'nin altında borcu olanlar için de geçerli olduğunun
unutulmaması gerektiği açıktır. Dolayısıyla, gerek SSK ve gerekse Bağ-Kur'a
prim borcu olanların aftan yararlanmaları konusunda yasayla farklı standartlar
getirilmesi, yurttaşların yasalar karşısında eşit olmadıkları sonucunu
doğurmaktadır. Bu da Anayasaya ve evrensel hukuk kurallarına aykırıdır.
2. Yasa tasarılarının kolay uygulanabilir
ve yurttaşlar tarafından da kolay anlaşılabilir olması gerektiği temel
kuraldır. Özellikle de af niteliği taşıyan yasaların bu niteliklere uygun
olması gerektiği açıktır. Oysa bu Tasarı, karmaşık ve uygulaması zor olan bir
tasarıdır. Pek çok bürokratik işleme ve dolayısıyla pek çok uyuşmazlığa yol
açacaktır.
3. Tasarıda, prim borcu olanlarca daha
önce yapılmış tecil ve taksitlendirmelerin aftan yararlanmayacağı, bu
uygulamanın sadece yasanın yürürlüğe girdikten sonraki bölümü kapsayacağı, daha
önceki taksitler dolayısıyla alınan paraların mahsup ya da iade edilmeyeceği
öngörülmüştür. Bu durum, iyi niyetli prim borçlusunu cezalandırma anlamını
taşımaktadır. Oysa yasaların iyi niyeti koruması temel kuraldır. Oysa bu
düzenlemede, kötü niyetli prim borçlusu ödüllendirilmektedir.
4. Tasarıda, prim borcunu yeniden
yapılandırıp, aftan yararlanmak isteyen priın borçlularının, vergi borçlarını
da zamanında ödemeleri koşul olarak getirilmiştir. Ayrıca, af uygulamasını
aksatanların, aksattıkları tarihi takip eden ay başından itibaren; kanun,
kararname ve diğer mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri devlet
yardımları ile teşvik ve desteklerden yararlandırılmamaları da öngörülmüştür.
Bir af uygulamasının, kendi içindeki koşulların dışında, başka koşullara da
bağlanması doğru bir uygulama değildir. Çünkü, aslolan SSK ve Bağ-Kur'un
alacaklarının tahsilidir. Maliye Bakanlığının vergilerin tahsili konusunda
umudunu SSK, Bağ-Kur affına bağlaması, söz konusu Bakanlığın performansının
düşmesine yol açar.
5. Halen yürürlükte olan yasalara göre,
prim borçlusu olan Bağ-Kur'lu, sağlık hizmetlerinden yararlanamamakta, sağlık
harcamalarını kendisi karşılamaktadır. Getirilen af uygulamasında, sağlık
sigortası da dahil, tüm primlerin ödenmesi öngörülmektedir. Oysa bu sigortalıya
geçmişte, Bağ-Kur'ca sağlık hizmeti sunulmamıştır. Dolayısıyla yararlanmadığı
bir hizmetin primi kendisinden istenmektedir. Bu da SSK ve Bağ-Kur af
uygulamalarında farklılıklara yol açmaktadır. Çünkü, işverence sigorta primi yatırılmayan
işçi, sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır. Bu çifte standardın da
düzeltilmesi gerekir...
6. Her af uygulamasının iyi niyetli,
dürüst, yasalara bağlı yükümlüleri mağdur ettiği bir gerçektir. Çünkü sonuçta
mağdur olanlar primlerini aksatmadan ödeyenler olmaktadır. Bu da iyi niyetli
yükümlülerin yasalara ve o yasaları çıkaran yasama organına olan güvenini
sarsmaktadır. Bu mağduriyetin giderilmesi için de yasalara uyan yükümlülere
belli bir avantajın getirilmesi gerekirdi. Örneğin, bu yükümlüler, kamunun
sunduğu hizmetler nedeniyle bazı mali yükümlülüklerden belli bir süre muaf
tutulabilirler... Pasaport harcının alınmaması veya sağlık hizmeti aldıklarında
ilaçlardaki katkı payının alınmaması gibi...
|
|
Kemal Kılıçdaroğlu |
Ali Kemal Deveciler |
|
|
İstanbul |
Balıkesir |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
ALT KOMİSYONUN KABUL ETTİĞİ METİN
(1/1122)
SOSYAL GÜVENLİK PRİM ALACAKLARININ YENİDEN YAPILANDIRILMASI
VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TASARISI
MADDE 1.- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa göre takip edilen, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanununun geçici 3 üncü, mülga 5272 sayılı Belediye Kanununun geçici 7 nci
maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesine istinaden Sosyal Sigortalar Kurumuna olan
borçları için Hazine Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan uzlaşma komisyonuna
başvuranlar hariç olmak üzere, kamu sektörü işverenlerinin en son 14/4/2005
tarihine; özel sektör işverenlerinin ise en son 31/3/2005 tarihine kadar ilgili
mevzuatına göre ödemeleri gerektiği halde, bu Kanunda belirtilen başvuru
süresinin sonuna kadar tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan sigorta primi, sosyal
güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası, sosyal
yardım zammı borçları ve 31/3/2005 tarihi ve öncesinde biten özel bina inşaatı ve ihale konusu
işlerden dolayı yeterli işçilik bildiriminde bulunmadığı anlaşılan veya yine bu
tarihten önce bitmiş olan söz konusu işlerle ilgili olarak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde bu konuda müracaat edilmesi
üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunca yapılacak ön değerlendirme, araştırma veya
tespit sonucunda yeterli işçilik bildiriminde bulunmadığı anlaşılan
işverenlerin, fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak borçları ve 506 sayılı
Kanunun 85 inci maddesine göre prim ödeyen isteğe bağlı sigortalıların 1/5/2003
tarihinden 31/3/2005 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalılıklarının devam
ettiği süre içerisindeki prim borçları ile 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine
göre topluluk sigortasına tabi olanların 31/3/2005 tarihine kadar olan
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ait prim borçları; bu kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içerisinde kuruma yazılı olarak
başvurmak şartıyla, bu madde ve 3 üncü madde hükümlerine göre yeniden
yapılandırılır.
Yukarıda belirtilen işveren ve
sigortalıların;
a ) Borç aslı tutarlarının 50.000 Yeni
Türk Lirası (YTL) ve altında olması
halinde, bu borç asıllarına, ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998
tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak; 1/1/1999
tarihinden itibaren ise yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın
sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat
endeksi (TEFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) uygulanmak suretiyle
yapılandırmaya esas borç hesaplanır.
b ) Borç aslı tutarlarının 50.000
YTL'nin üstünde olması halinde ise,
ödeme süresinin bitiminden yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten
önceki ayın sonuna kadar yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre gecikme zammı
hesaplanmak suretiyle borç tutarı tespit edilir ve bu tutardan;
1) Bilanço esasına göre defter tutan
işverenlerin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar vermiş oldukları en son
gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi eki bilançosu esas alınarak,
"Dönen Varlıklar-Stoklar / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar" rasyosuna
göre bulunacak oran 0.50 ve altında olduğu takdirde bu durum borçlu açısından
"çok zor durum" hali kabul edilerek, söz konusu oran 0.50-0.40
arasında ise % 10'u; 0.39-0.30 arasında ise % 20'si; 0.29 ve altında ise %
30'u,
2) (1) numaralı alt bentte belirtilenler
dışında kalan işverenler tarafından
31/12/2004 tarihi itibariyle beyan edilecek mali durum bildirimi esas
alınarak, "Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar"
rasyosuna göre bulunacak oran 0.30 ve altında olduğu takdirde bu durum borçlu
açısından "çok zor durum" hali kabul edilerek, söz konusu oran
0.30-0.20 arasında ise %10'u; 0.19-0.10 arasında ise % 20'si; 0.09 ve altında
ise % 30'u,
3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde
sayılan işverenlerden, 1/1/2005 tarihinden önce vergi mükellefiyeti sona eren
veya haklarında iflas kararı verilenler için % 30'u,
terkin edilerek, yapılandırmaya esas olan
borç hesaplanır. Ancak, bu şekilde hesaplanan borç her halükarda bu maddenin
ikinci fıkrasının (a) bendine göre hesaplanacak borç miktarından aşağı olamaz.
Likidite oranının hesaplanmasında yüzdelik ayırımdan sonraki rakamlar dikkate
alınmaz. (1) ve (2) numaralı alt
bentlere göre beyan edilen bilgilerin doğruluğu Sosyal Sigortalar Kurumu veya
Maliye Bakanlığı denetim elemanlarınca kontrol edilebilir. Beyan edilen
bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde, işverenler bu Kanun
hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve haklarında 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem yapılır.
MADDE 2.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına
Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre, 31/3/2005 tarihine kadar tahakkuk
ettiği halde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş olan prim ve
sosyal güvenlik destek primi borçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki ay içerisinde Bağ-Kur'a yazılı olarak başvurmak şartıyla; prim
asıllarına ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998 tarihine kadar
uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak, 1/1/1999 tarihinden itibaren
ise yeniden yapılandırma başvurusunun
yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) ve üretici fiyat endeksi
(ÜFE) uygulanmak suretiyle, bu madde ve 3 üncü madde hükümlerine göre yeniden
yapılandırılır. Ancak, bu suretle hesaplanan borç yürürlükteki mevzuat
hükümlerine göre hesaplanan borç tutarından fazla olamaz.
Birinci fıkra kapsamı dışında kalan ve
1/4/2005 tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki ayın sonuna
kadar geçen dönemde tahakkuk ettiği halde ödenmeyen prim, sosyal güvenlik
destek primi ve gecikme zammı borçları, yeniden yapılandırılan borca
eklenerek 3 üncü maddede belirtilen
esaslara göre taksitlendirilir.
1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamında
bulunan ve borçları bu Kanuna göre yeniden yapılandırılan sigortalılar veya
bunların hak sahipleri; toplam borçlarının % 25'ini peşin veya dört taksidini
cari ay primleri ile birlikte ödemeleri durumunda sağlık sigortasından
yararlandırılırlar.
MADDE 3.- Borçların yeniden
yapılandırılmasında; bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibariyle aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve
miktarına göre taksitlendirme süresine esas olan yöntemi tespit etmeye, yapılandırılan borcun peşin
veya altmış aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesine, ilk taksit ödeme süresini
belirlemeye, başvuru süresini bir aya kadar uzatmaya, "çok zor durum"
halinin uygulanmasına ilişkin hususlar ile diğer usul ve esasları belirlemeye
Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kurun Yönetim Kurulları yetkilidir.
Yeniden yapılandırılan borcun tamamının
veya bir kısmının taksitle ödenmek istenilmesi halinde, taksitlendirilen toplam borca; oniki aylık
sürede ödenirse yıllık % 5, oniki ayı aşan sürede ödenirse yıllık % 6 ve yirmi
dört ayı aşan sürede ödenirse yıllık % 7 oranında taksitlendirme farkı hesaplanarak
ilave edilir ve taksit süresine bölünmek suretiyle aylık taksit tutarı bulunur.
Başlangıçta taksitle ödeme yolunu seçip daha sonra taksitlendirilen borcun
kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde, uygulanan taksitlendirme
farkının kalan aylara isabet eden kısmı indirilerek bakiye borç miktarı tahsil
olunur.
Başvurusu kabul edilip borçları yeniden
yapılandırılanlar, borç türü bazında
taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim
yılında üç defadan fazla; taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı
mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini de bir takvim
yılında üç defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma
hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar Sosyal Sigortalar Kurumu ve
Bağ-Kurun ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edilir. Taksit veya cari
aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde,
ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılır.
Üçüncü fıkraya göre bir takvim yılında
ödenmeyen ya da eksik ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi
aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da
eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksidi
izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için
Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu
ihraç edilen Devlet İç Borçlanma Senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1
puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması
sonucunda hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu Kanunun yeniden
yapılandırma hükümlerinden yararlanılır. Üçüncü fıkraya göre taksitlendirme
süresi içinde ödenmeyen ya da eksik ödenen aynı mahiyetteki cari ay prim ve
diğer borçları ise, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kurun mevzuatına göre
gecikme zammı hesaplanarak tahsil edilir.
Bu Kanunun 1 inci maddesinin ikinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında borçları yeniden yapılandırılanlardan
taksitlendirme süresinde tahakkuk eden yıllık gelir vergisi, kurumlar vergisi
ve katma değer vergisi ödeme yükümlülüklerinin kanuni süresinde yerine
getirilmediği ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun
48 inci maddesine göre taksitlendirilmediği hususu işverenin bağlı olduğu vergi
dairelerince Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilir. Bu durumda, borçlular bu
Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve
ödedikleri tutarlar Kurumun ilgili
mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre veya 4958 sayılı Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrası uyarınca ya da 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 19 uncu maddesi uyarınca
borçlarını taksitlendirerek, ilgili kanunlardaki taksitlendirme şartlarına
uygun olarak ödemekte olanlar, kalan borç tutarları için başvuru süresi içinde
talep etmeleri halinde, yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanabilirler.
Bu takdirde, daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak
taksitlendirme şartlarına uygun olarak daha önce ödenmiş olan taksit tutarları,
ilgili kurumların mevzuatına göre mahsup edildikten sonra kalan borçlar vadesinde
ödenmemiş alacak kabul edilir.
Yeniden yapılandırılan borçlar için
yapılan ödemeler; yanlış veya yersiz alınan tutarlar hariç, iade ve mahsup
edilmez. Yeniden yapılandırma nedeniyle bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
tahsil edilmiş tutarların iadesi veya mahsubu yapılmaz. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce tatbik edilmiş olan hacizler ile alınan teminatlar,
yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade
edilir.
Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuran borçluların kapsama giren borçları dolayısıyla Sosyal Sigortalar
Kurumu ve Bağ-Kura yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri
davalardan feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
MADDE 4.- İşverenlerden bu Kanunun 1 inci
maddesi kapsamındaki borçlarını yeniden yapılandırmayanlar, başvuru süresinin
sona erdiği tarihten itibaren; yapılandırılmış borçları ile ilgili ödeme
yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olmasından dolayı anlaşmaları bozulanlar
ise anlaşmalarının bozulduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren; kanun,
kararname veya diğer mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri devlet
yardımları ile teşvik ve desteklerden yararlandırılmazlar ve yararlanmaması
gerektiği sonradan anlaşılanlardan da yapılan Devlet yardımı, teşvik ve destek
ödemeleri kanuni faizi ile birlikte
geri alınır. Söz konusu destek, teşvik ve Devlet yardımları, ilgili sosyal
güvenlik kurumundan borçlulara ilişkin bilgilerin temin edilmesinden sonra
sağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.
MADDE 5.- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirimleri, amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunduğu veya
bulunabileceği banka ve katılım bankalarının şubelerine doğrudan veya o
mahaldeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edilebileceği gibi; Maliye
Bakanlığınca veya bu Kanunu uygulayan diğer kurumlarca belirlenecek limitin
üzerinde borçlu bulunanlar için alacaklı tahsil dairelerince düzenlenen haciz
bildirileri, banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerine de doğrudan
tebliğ edilebilir. Banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerine tebliğ
edilen haciz bildirileri hakkında da bu madde hükmü uygulanır."
MADDE 6.- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Kurumun, süresi içinde ödenmeyen
prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer
maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye
Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri
kullanır. Şu kadar ki; Kurumun prim ve
diğer alacaklarının süresi içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, ödenmeyen
kısmına, sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay için % 3
oranında gecikme cezası, ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme
süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için
ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi,
bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak ödemenin yapıldığı ay
için gecikme zammı günlük hesaplanır. Yapılacak takip sonunda tahsilinin imkansız
veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olacağı anlaşılan 20
YTL'ye kadar (20 YTL dahil) Kurum alacakları, tahsil zamanaşımı süresi
beklenilmeksizin Kurum Yönetim Kurulunca terkin edilebilir. Kurum Yönetim
Kurulu, bu miktarı on katına kadar artırmaya, terkin yetkisinin tamamını veya
bir kısmını yetki sınırlarını da belirterek Kurum Başkanına, Genel Müdürlere ve
Sigorta İl/Sigorta Müdürlerine devretmeye yetkilidir."
MADDE 7.- 506 sayılı Kanuna aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
"EK MADDE 50.- İşverenler ve üçüncü
şahısların bu Kanunun 10, 26, 27 ve 28 inci maddeleri gereğince, iş kazası ve
meslek hastalığı nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her tür borcu 36 aya
kadar eşit taksitler halinde tahsil edilir. Söz konusu borca, bu taksitlendirme
süresinde 04/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine
İlişkin Kanunun 1 inci maddesi hükümlerine göre faiz uygulanır."
MADDE 8.- 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı
Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 9 uncu maddesinin (B) fıkrasına (5) numaralı
bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve (6) numaralı bent (7)
numaralı bent olarak teselsül ettirilmiştir.
"6) Sektörel analizler yapmak,
denetlenecek sektörleri her yıl için belirlenecek risk değerlendirme
kriterlerine göre sınıflandırmak suretiyle riskli sektörlerin denetimine
öncelik vermek"
MADDE 9.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun 53 üncü maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler
eklenmiş ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kurumca, birikmiş alacakların
tahsili ile ilgili olarak banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerinden
borçlu sigortalıların hak ve alacaklarına ilişkin istenen her türlü bilgi ve
belgenin yedi iş günü içinde verilmesi zorunludur. Söz konusu yükümlülüğün
yerine getirilmemesi halinde en yüksek basamağın prim tutarı kadar idari para
cezası uygulanır."
"Sigortalılar tarafından ödenmesi
gereken primlerin süresi içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, primlerin
ödenmeyen kısmına, sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay
için %3 oranında gecikme cezası, ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme
süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için
ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden
iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi,
bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Yapılan prim ödemeleri,
öncelikle ödemenin yapıldığı aya ait prim borcuna, fazlası ise en eski dönem
prim ve prime ilişkin gecikme zammı ve faiz borcuna, artan olması halinde diğer
borçlara mahsup edilir."
MADDE 10.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 54.- Tahakkuk etmiş ve
ödenmemiş toplam üç aylık prim borcu bulunan sigortalı, takip eden ay içinde
Kurumca borç tutarı hakkında yazılı olarak bilgilendirilir. Yapılan
bilgilendirme üzerine borcun ödenmemesi durumunda bilgilendirmeyi takip
eden üç ay içinde 7201 sayılı Tebligat
Kanununa göre borç bildirimi yapılır. Bildirim üzerine sigortalı prim borcunu
cari ay primleri ile birlikte bildirimde belirtilen sürede ödemezse sigortalı aleyhine icra takibi
başlatılır.
Kurumca düzenlenen ve sigortalının prim
borcu miktarını gösteren borç bildirimleri resmi dairelerin usulüne göre
verdikleri belgeler hükmünde olup, icra ve iflas dairelerince, bunların tabi
oldukları hükümlere göre işlem yapılır."
MADDE 11.- 1479 sayılı Kanunun 68 inci
maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kamu denetim elemanları ile sigorta
müfettişleri ve sigorta yoklama memurları kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde
yapacakları her türlü inceleme ve denetim sırasında ilgililerin Kuruma kayıt ve
tescili olup olmadığını incelemeye yetkilidirler."
MADDE 12.- 1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 19.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili
yapıldığı halde, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan
sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak
bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi
bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu
itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle
sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi
olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip
edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak
sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru
tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden
itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zamanaşımının
kesilmesi ve zamanaşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (6), (8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı
Kanunun 104 üncü maddesi hükümleri uygulanır."
MADDE 13.- 1479 sayılı Kanuna aşağıdaki
geçici maddeler eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 26.- Bu Kanun ve 2926
sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 31/3/2005 tarihi
itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar
veya hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma
talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde
yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19 uncu madde hükmü
uygulanır."
"GEÇİCİ MADDE 27.- Bu Kanun ve 2926
sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılmış olan sigortalılar 31/12/2006
tarihine kadar sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her
türlü bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmek zorundadırlar. 31/12/2006
tarihinden sonra bilgi ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak
kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgeler basamak tespiti ve geriye dönük
prim hesabında dikkate alınmaz. Anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve
belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere
göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları hesaplanır."
MADDE 14.- Bu Kanun yayımını takip eden
ayın ilk gününde yürürlüğe girer.
MADDE 15.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
SOSYAL
GÜVENLİK PRİM ALACAKLARININ
YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1.- 31/3/2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde
ödenmemiş olan; 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu ve 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve
Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre takip edilen prim ve sosyal
güvenlik destek primi borçları, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununa tabi özel sektör işverenlerinin sigorta primi, sosyal
güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası borçları ile 31/3/2005 tarihi ve
öncesinde biten özel bina inşaatı ve
ihale konusu işlerden dolayı yeterli işçilik bildiriminde bulunulmadığı
anlaşılan veya yine bu tarihten önce bitmiş olan söz konusu işlerle ilgili
olarak, Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı konusunda işverenlerin
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapacağı
başvurulara istinaden Kurumca yeterli işçilik bildiriminde bulunmadığı tespit
edilecek işverenlerin, fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak borçları, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren iki ay
içerisinde ilgili kurumlara yazılı olarak başvurmak şartıyla, aşağıdaki usul ve
esaslara göre yeniden yapılandırılır.
Birinci fıkrada belirtilen; 1479 ve 2926 sayılı kanunlar
kapsamındaki borç asılları ile 506 sayılı Kanun kapsamındaki 50.000 Yeni Türk Lirası (YTL) ve altında olan borç asıllarına, ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998
tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak suretiyle,
1/1/1999 tarihinden itibaren ise
yeniden yapılandırma başvurusunun
yapıldığı ayın sonuna kadar Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan
toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) ve üretici fiyat endeksi (ÜFE) uygulanmak
suretiyle taksitlendirmeye esas olan borç hesaplanır.
506 sayılı Kanun kapsamında olup, birinci fıkrada belirtilen
borçlardan asıl tutarı 50.000 YTL'nin
üstünde olanlar için yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı ayın
sonuna kadar yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanmak
suretiyle borç tutarı tespit edilir.
Bu tutardan;
a) Bilanço esasına göre defter tutan işverenlerin en son
vermiş olduğu gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi eki bilançosu esas
alınarak, "Dönen Varlıklar-Stoklar / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar"
rasyosuna göre bulunacak oran 0.50 ve altında ise bu durum borçlu açısından
"çok zor durum" hali kabul edilerek, söz konusu oran 0.50-0.40
arasında ise % 10'u, 0.39-0.30 arasında ise % 20'si, 0.29 ve altında ise %
30'u;
b) (a) bendinde belirtilenler dışında kalan işverenler
tarafından 31/12/2004 itibariyle beyan
edilecek mali durum bildirimi esas alınarak, "Kasa+Banka+Kısa Vadeli
Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar" rasyosuna göre bulunacak oran 0.30 ve
altında ise bu durum borçlu açısından "çok zor durum" hali kabul
edilerek, söz konusu oran 0.30-0.20 arasında ise % 10'u, 0.19-0.10 arasında ise
% 20'si ve 0.09 ve altında ise % 30'u,
c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan işverenlerden, 1/1/2005
tarihinden önce vergi mükellefiyeti sona eren veya haklarında iflas kararı
verilen işverenler için % 30'u,
terkin edilerek, kalan borç otuzaltı aya kadar taksitlendirilir. Ancak, her
halükarda taksitlendirmeye esas olan tutar borç aslından aşağı olamaz. Likidite
oranının hesaplanmasında yüzdelik ayırımdan sonraki rakamlar dikkate
alınmaz. (a) ve (b) bentlerine göre
beyan edilen bilgilerin doğruluğu Kurum veya Maliye Bakanlığı denetim
elemanlarınca kontrol edilebilir. Beyan edilen bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması
halinde işverenler bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler
ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun
ilgili hükümlerine göre haklarında işlem yapılır.
Yeniden yapılandırılan borçların; başvuru tarihine göre
aylık bazda hesaplanacak borcun ağırlıklı yaşı ve borcun miktarı dikkate
alınarak, peşin veya her halükarda
otuzaltı ayı geçmemek üzere eşit taksitle ödenmesine, ilk taksit ödeme süresini
belirlemeye, taksit ödeme zamanlarını borçlular itibarıyla farklılaştırmaya,
başvuru süresinin bir aya kadar uzatılmasına, "çok zor durum" halinin
uygulanmasına ilişkin hususlar ile diğer usul ve esasları belirlemeye ilgili
kurumların yönetim kurulları yetkilidir.
Taksitlendirilen toplam borcun tamamının veya bir kısmının
taksitle ödenmek istenilmesi
halinde, taksitlendirilen toplam borca;
oniki aylık sürede ödenirse yıllık %5,
oniki ayı aşan sürede ödenirse yıllık %6 ve yirmi dört ayı aşan sürede ödenirse
yıllık %7 oranında taksitlendirme farkı hesaplanarak ilave edilir ve taksit
süresine bölünmek suretiyle aylık taksit tutarı bulunur. Başlangıçta taksitle
ödeme yolunu seçip daha sonra taksitlendirilen borcun kalan kısmının peşin
ödenmek istenilmesi halinde, uygulanan taksitlendirme farkının kalan aylara
isabet eden kısmı indirilerek bakiye borç miktarı tahsil olunur.
Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ödenmemesi ya da
eksik ödenmesi halinde, ödenmemiş olan tutarların son taksit ödeme süresi
sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması
halinde ise, bu tutarın son taksidi izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım
ile birlikte, gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir
önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet İç Borçlanma
Senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak
faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının
ödenmesi halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
Taksitlendirme süresi içinde ödenmeyen aynı mahiyetteki cari
ay prim ve diğer borçları, ilgili kurumların mevzuatlarına göre gecikme zammı
hesaplanarak tahsil edilir.
Başvurusu kabul edilip borçları yeniden yapılandırılanlar,
taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında
üç defa veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki cari
ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında iki defa yerine
getirmemeleri halinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve
ödedikleri tutarlar kurumların ilgili mevzuatları uyarınca borçlarına mahsup
edilir. Bu maddenin dördüncü fıkrası kapsamında borçları yeniden
yapılandırılanlardan taksitlendirme süresinde tahakkuk eden yıllık gelir
vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi ödeme yükümlülüklerinin kanuni
süresinde yerine getirildiğini ya da 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre taksitlendirildiğini
belgeleyemeyen veya bu yükümlülüklerin yerine getirilmediği işverenin bağlı
olduğu vergi dairelerince Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilen borçlular bu
Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar Kurumun ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına
mahsup edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre veya 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrası uyarınca ya da 1479 sayılı Esnaf
ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 19 uncu maddesi uyarınca
borçlarını taksitlendirerek, ilgili kanunlarındaki taksitlendirme şartlarına
uygun olarak ödemekte olanlar, kalan borç tutarları için başvuru süresi içinde
talep etmeleri halinde, bu madde hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde,
daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak taksitlendirme
şartlarına uygun olarak daha önce ödenmiş olan taksit tutarları, ilgili
kurumların mevzuatına göre mahsup edildikten sonra kalan borçlar vadesinde
ödenmemiş alacak kabul edilerek bu Kanun hükümlerinden yararlandırılır.
Yeniden yapılandırılan borçlar için yapılan ödemeler, yanlış
veya yersiz alınan tutarlar hariç, iade ve mahsup edilmez. Yeniden yapılandırma
nedeniyle bu Kanunun yürürlük tarihinden önce tahsil edilmiş tutarların iadesi
veya mahsubu yapılmaz. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tatbik
edilmiş olan hacizler ile alınan teminatlar, yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran
borçluların kapsama giren borçları dolayısıyla Kurumlara yaptıkları
itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve
ihtilaf yaratmamaları şarttır.
1479 ve 2926 sayılı kanunlar kapsamında bulunan sigortalılar
ile hak sahiplerinden bu Kanuna göre taksitlendirme için başvuranlar, taksitlendirilen toplam borçlarının %50'sini
peşin veya taksitler halinde ödemeleri
durumunda sağlık sigortasından yararlandırılırlar. Anılan kanunlara tabi
sigortalı ve hak sahipleri 1/4/2005 tarihinden, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihe kadar tahakkuk eden prim
ve sosyal güvenlik destek primi borçlarını, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren en geç oniki ay içinde ödemekle yükümlüdürler.
Bu maddede geçen "Kurum" tabiri ilgisine göre Sosyal Sigortalar Kurumu ile Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumunu karşılamak
üzere kullanılmıştır.
MADDE 2.- Birikmiş borçlarını 1 inci maddeye göre yeniden
yapılandırmayan veya kurumların ilgili mevzuatlarına göre taksitlendirmeyen
borçlular aynı maddede öngörülen başvuru süresinin sona erdiği tarihten
itibaren, yapılandırılmış veya
taksitlendirilmiş borçları ile ilgili ödeme yükümlülüklerinin yerine
getirilmemiş olmasından dolayı anlaşmaları bozulanlar ise anlaşmalarının
bozulduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren; kanun, kararname veya diğer
mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri devlet yardımları ile teşvik ve
desteklerden yararlandırılmazlar ve yararlanmaması gerektiği sonradan
anlaşılanlardan da yapılan Devlet yardımı, teşvik ve destek ödemeleri kanuni faizi ile birlikte geri alınır. Söz
konusu destek, teşvik ve Devlet
yardımları, ilgili sosyal güvenlik kurumlarından borçlulara ilişkin bilgilerin
temin edilmesinden sonra sağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı
tarafından müştereken belirlenir.
MADDE 3.- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, amme
borçlusunun hak ve alacaklarının bulunduğu veya bulunabileceği banka ve özel
finans kurumlarının şubelerine doğrudan veya o mahaldeki tahsil dairesi
aracılığı ile tebliğ edilebileceği gibi, Maliye Bakanlığınca veya bu Kanunu
uygulayan diğer kurumlarca belirlenecek limitin üzerinde borçlu bulunanlar için
alacaklı tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, banka ve özel finans
kurumlarının genel müdürlüklerine de doğrudan tebliğ edilebilir. Banka ve özel
finans kurumlarının genel müdürlüklerine tebliğ edilen haciz bildirileri
hakkında da bu madde hükmü uygulanır."
MADDE 4.- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun 80 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer
alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Şu kadar ki; Kurumun prim ve diğer alacaklarının süresi
içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, ödenmeyen kısmına, sürenin bittiği
tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay için % 3 oranında gecikme cezası,
ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten
başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi, bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak ödemenin yapıldığı ay için gecikme
zammı günlük hesaplanır. Yapılacak takip sonunda tahsilinin imkansız veya
tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olacağı anlaşılan 20 YTL'ye
kadar (20 YTL dahil) Kurum alacakları, tahsil zamanaşımı süresi
beklenilmeksizin Kurum yönetim kurulunca terkin edilebilir. Kurum yönetim
kurulu, bu miktarı on katına kadar artırmaya yetkilidir."
MADDE 5.- 506 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
"EK MADDE 50.- Kurum prim ve diğer alacaklarını yaş ve
miktarına göre sınıflandırarak, yeni ve büyük tutarlı alacakların takibine
öncelik verir.
Süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacakları ile ilgili
olarak borçlular hakkında ödeme süresinin bitimini izleyen aydan itibaren
derhal takibe geçilir. Bu süre içinde takibe geçilmemiş olması takibe engel
teşkil etmez."
MADDE 6.- 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun 9 uncu maddesinin (B) fıkrasına (5) numaralı alt bentten sonra
gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve (6) numaralı alt bent (7) numaralı
alt bent olarak teselsül ettirilmiştir.
"6) Sektörel analizler yapmak, denetlenecek sektörleri
her yıl için belirlenecek risk değerlendirme kriterlerine göre sınıflandırmak
suretiyle riskli sektörlerin denetimine öncelik vermek"
MADDE 7.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 53
üncü maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiş ve üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kurumca, birikmiş alacakların tahsili ile ilgili
olarak banka ve özel finans kurumlarının genel müdürlüklerinden borçlu
sigortalıların hak ve alacaklarına ilişkin istenen her türlü bilgi ve belgenin
yedi iş günü içinde verilmesi zorunludur. Söz konusu yükümlülüğün yerine
getirilmemesi halinde en yüksek basamağın prim tutarı kadar idari para cezası
uygulanır."
"Sigortalılar tarafından ödenmesi gereken prim ve diğer
alacakların süresi içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, ödenmeyen kısmına,
sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay için %3 oranında
gecikme cezası, ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme süresinin bittiği
tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi, bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Yapılan prim ödemeleri, öncelikle
ödemenin yapıldığı aya ait prim borcuna, fazlası ise en eski dönem prim ve
prime ilişkin gecikme zammı ve faiz borcuna, artan olması halinde diğer
borçlara mahsup edilir."
MADDE 8.- 1479 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 54.- Tahakkuk etmiş ve ödenmemiş toplam üç aylık
prim borcu bulunan sigortalı, takip eden bir ay içinde Kurumca borç tutarı
hakkında yazılı olarak bilgilendirilir. Yapılan bilgilendirme üzerine borcun
ödenmemesi durumunda bilgilendirmeyi takip eden üç ay içinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak
borç bildirimi yapılır. Bildirim üzerine sigortalı prim borcunu cari ay
primleri ile birlikte bildirimde belirtilen sürede ödemezse sigortalı aleyhine icra takibi başlatılır.
Kurumca düzenlenen ve sigortalının prim borcu miktarını
gösteren borç bildirimleri resmi dairelerin usulüne göre verdikleri belgeler
hükmünde olup, icra ve iflas dairelerince, bunların tabi oldukları hükümlere
göre işlem yapılır."
MADDE 9.- 1479 sayılı Kanunun 68 inci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
"Kamu denetim elemanları ile sigorta müfettişleri ve
sigorta yoklama memurları kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları
her türlü inceleme ve denetim sırasında ilgililerin Kuruma kayıt ve tescilli
olup olmadığını incelemeye yetkilidirler."
MADDE 10.- 1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 19.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl
ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere
ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre
içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının
ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi
bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.
Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve
bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında
yer verilmez. Ancak sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son
bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç
tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde bu
süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren
sigortalılar hakkında zamanaşımının kesilmesi ve zamanaşımının işlememesi ile
ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103
üncü maddesinin birinci fıkrasının (6), (8) ve (10) numaralı bentleri hariç
diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümleri uygulanır."
MADDE 11.- 1479 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 26.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre
kayıt ve tescili yapıldığı halde, 31/3/2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha
fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar veya hak sahiplerinden bu
sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar
veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını
kaybedenler hakkında ek 19 uncu madde hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 27.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt
ve tescilleri yapılmış olan sigortalılar 31/12/2006 tarihine kadar sigortalılık
hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve belgeleri Kuruma
ibraz etmek zorundadırlar. Daha sonra bilgi ve belge ibraz edenlere ait hizmet
süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri bilgi ve belgeler basamak
tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate alınmaz. Anılan tarihe kadar söz
konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen sigortalıların Kurumda mevcut
bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır ve geriye dönük prim borçları
hesaplanır."
MADDE 12.- Bu Kanun yayımını takip eden ayın ilk gününde
yürürlüğe girer.
MADDE 13.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
SOSYAL
GÜVENLİK PRİM ALACAKLARININ
YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE BAZI
KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1.- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa göre takip edilen, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü, mülga 7/12/2004 tarihli ve 5272 sayılı
Belediye Kanununun geçici 7 nci maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı
Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesine
istinaden Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları için Hazine
Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan uzlaşma komisyonuna başvuranlar hariç olmak
üzere, kamu sektörü işverenlerinin en son 14/4/2005 tarihine; özel sektör
işverenlerinin ise en son 31/3/2005 tarihine kadar ilgili mevzuatına göre
ödemeleri gerektiği halde, bu Kanunda belirtilen başvuru süresinin sonuna kadar
tahakkuk etmiş ve ödenmemiş olan sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi,
işsizlik sigortası primi, idari para cezası, sosyal yardım zammı borçları ve
31/3/2005 tarihi ve öncesinde biten
özel bina inşaatı ve ihale konusu işlerden dolayı yeterli işçilik bildiriminde
bulunmadığı anlaşılan veya yine bu tarihten önce bitmiş olan söz konusu işlerle
ilgili olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde bu
konuda müracaat edilmesi üzerine Sosyal Sigortalar Kurumunca yapılacak ön
değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda yeterli işçilik bildiriminde
bulunmadığı anlaşılan işverenlerin, fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak
borçları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 85 inci maddesine göre prim
ödeyen isteğe bağlı sigortalıların 1/5/2003 tarihinden 31/3/2005 tarihine kadar
isteğe bağlı sigortalılıklarının devam ettiği süre içerisindeki prim borçları
ile 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre topluluk sigortasına tabi
olanların 31/3/2005 tarihine kadar olan malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına ait prim borçları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
iki ay içerisinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, bu madde ve 3 üncü
madde hükümlerine göre yeniden yapılandırılır.
Yukarıda belirtilen işveren ve sigortalıların;
a) Borç aslı tutarlarının 100.000 Yeni Türk Lirası (YTL)
ve altında olması halinde, bu borç
asıllarına, ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998 tarihine kadar
uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak; 1/1/1999 tarihinden
31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan
eşya fiyat endeksi (TEFE) aylık değişim oranı; 1/1/2005 tarihinden yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın
sonuna kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan üretici fiyat
endeksi (ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle, yapılandırmaya esas
borç hesaplanır.
b) Borç aslı tutarlarının 100.000 YTL'nin üstünde olması halinde ise, ödeme süresinin
bitiminden yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın
sonuna kadar, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanmak
suretiyle borç tutarı tespit edilir ve bu tutardan;
1- Bilanço esasına göre defter tutan işverenlerin bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar vermiş oldukları en son gelir veya kurumlar
vergisi beyannamesi eki bilançosu esas alınarak, "(Dönen
Varlıklar-Stoklar) / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar" işlemi sonucunda
bulunacak oran 0.50 ve altında olduğu takdirde bu durum borçlu açısından
"çok zor durum" hali kabul edilerek; söz konusu oran 0.50-0.40
arasında ise % 10'u; 0.39-0.30 arasında ise % 20'si; 0.29 ve altında ise %
30'u,
2- (1) numaralı alt bentte belirtilenler dışında kalan
işverenler tarafından 31/12/2004 tarihi
itibariyle beyan edilecek mali durum bildirimi esas alınarak,
"(Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar) / Kısa Vadeli Borçlar" işlemi
sonucunda bulunacak oran 0.30 ve altında olduğu takdirde bu durum borçlu
açısından "çok zor durum" hali kabul edilerek, söz konusu oran
0.30-0.20 arasında ise %10'u; 0.19-0.10 arasında ise % 20'si; 0.09 ve altında
ise % 30'u,
3- (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan işverenlerden,
1/1/2005 tarihinden önce vergi mükellefiyeti sona eren veya haklarında iflas
kararı verilenler için % 30'u,
terkin edilerek, yapılandırmaya esas olan borç hesaplanır.
Ancak, bu şekilde hesaplanan borç her halükarda bu maddenin ikinci fıkrasının
(a) bendine göre hesaplanacak borç miktarından aşağı olamaz. (1) ve (2)
numaralı alt bentlerdeki oranların hesaplanmasında yüzdelik ayırımdan sonraki
rakamlar dikkate alınmaz. (1) ve (2)
numaralı alt bentlere göre beyan edilen bilgilerin doğruluğu Sosyal Sigortalar
Kurumu ve/veya Maliye Bakanlığı denetim elemanlarınca kontrol edilebilir. Beyan
edilen bilgilerin doğru olmadığının anlaşılması halinde, işverenler bu Kanun
hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve haklarında 26/9/2004 tarihli ve
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem yapılır.
Bu maddede belirtilen oranları hesaplama konusunda 1/6/1989
tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış meslek mensuplarına görev
verilebilir. Görevlendirilen meslek mensupları, yaptıkları hesaplamaların
defter, kayıt ve belgelere uygun olmasından sorumludurlar.
MADDE 2.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Kanununa göre, 31/3/2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş olan prim ve sosyal
güvenlik destek primi borçları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
iki ay içerisinde Bağ-Kura yazılı olarak başvurmak şartıyla, emekli aylıklarına
uygulanan sağlık sigortası prim oranı uygulanmak suretiyle bulunan miktar
düşüldükten sonra tespit edilen prim asıllarına ödeme süresinin bitiminden
itibaren 31/12/1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı
hesaplanmak; 1/1/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) aylık değişim
oranı; 1/1/2005 tarihinden yeniden
yapılandırma başvurusunun yapıldığı
tarihten önceki ayın sonuna kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
açıklanan üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle,
bu madde ve 3 üncü madde hükümlerine göre yeniden yapılandırılır. Ancak, bu
suretle hesaplanan borç yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre hesaplanan borç
tutarından fazla olamaz.
Birinci fıkra kapsamı dışında kalan ve 1/4/2005 tarihinden
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki ayın sonuna kadar geçen dönemde
tahakkuk ettiği halde ödenmeyen prim, sosyal güvenlik destek primi ve gecikme
zammı borçları, yeniden yapılandırılan borca eklenerek 3 üncü maddede belirtilen esaslara göre
taksitlendirilir.
1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamında bulunan ve borçları
bu Kanuna göre yeniden yapılandırılan sigortalılar veya bunların hak sahipleri;
toplam borçlarının % 25'ini peşin veya dört taksidini cari ay primleri ile
birlikte ödemeleri durumunda sağlık sigortasından yararlandırılırlar.
MADDE 3.- Borçların yeniden yapılandırılmasında; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibariyle aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve miktarına göre taksitlendirme
süresine esas olan yöntemi tespit
etmeye, yapılandırılan borcun peşin veya altmış aya kadar eşit taksitler
halinde ödenmesine, ilk taksit ödeme süresini belirlemeye, başvuru süresini bir
aya kadar uzatmaya, "çok zor durum" halinin uygulanmasına ilişkin
hususlar ile diğer usul ve esasları belirlemeye Sosyal Sigortalar Kurumu ve
Bağ-Kur Yönetim Kurulları yetkilidir.
Yeniden yapılandırılan borcun tamamının veya bir kısmının
taksitle ödenmek istenilmesi halinde,
taksitlendirilen toplam borca; on iki aylık sürede ödenirse yıllık % 5,
on iki ayı aşan ancak yirmi dört ayı aşmayan sürede ödenirse yıllık % 6 ve
yirmi dört ayı aşan sürede ödenirse yıllık % 7 oranında taksitlendirme farkı
hesaplanarak ilave edilir ve taksit süresine bölünmek suretiyle aylık taksit tutarı
bulunur. Başlangıçta taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra taksitlendirilen
borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde, uygulanan
taksitlendirme farkının kalan aylara isabet eden kısmı indirilerek bakiye borç
miktarı tahsil olunur. Bu Kanuna göre yeniden yapılandırılmış olan borcun
tamamının, yeniden yapılandırma için bu Kanunda öngörülen başvuru süresinin
sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, borç peşin
ödenmiş sayılır.
Başvurusu kabul edilip borçları yeniden yapılandırılanlar;
borç türü bazında taksitlendirilmiş
borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla
ve/veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki cari ay
borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla
yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma hakkını kaybederler ve
ödedikleri tutarlar Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kurun ilgili mevzuatı
uyarınca borçlarına mahsup edilir. Taksit veya cari aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin
eksik yerine getirilmiş olması halinde, ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş
sayılır.
Üçüncü fıkraya göre bir takvim yılında ödenmeyen ya da eksik
ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç
izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son
takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksidi izleyen ayın sonuna
kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan
eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda
hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu Kanunun yeniden yapılandırma
hükümlerinden yararlanılır. Üçüncü fıkraya göre taksitlendirme süresi içinde
ödenmeyen ya da eksik ödenen aynı mahiyetteki cari ay prim ve diğer borçları
ise, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur mevzuatına göre gecikme zammı
hesaplanarak tahsil edilir.
Bu Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında borçları yeniden yapılandırılanlarca, taksitlendirme süresinde
beyanları üzerine tahakkuk eden; yıllık gelir ya da kurumlar vergisinin
süresinde veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar
tamamen ödenmemesi, katma değer
vergisinde bir takvim yılında üç defadan fazla kanuni ödeme süresinde
veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar ödeme
yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi, bu vergi türleri için ikmalen, re'sen
veya idarece yapılan tarhiyatlardan, taksitlendirme süresince kesinleşenlerin ise kanuni süresinde veya
kesinleşme tarihlerinin bulunduğu yılı takip eden yılın sonuna kadar ödenmemiş
olması ya da bu borçların 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre taksitlendirilmemesi
hallerinde, bu hususlar işverenin bağlı olduğu vergi dairelerince Sosyal
Sigortalar Kurumuna bildirilir. Bu
durumda, borçlular bu Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanma
hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar
Sosyal Sigortalar Kurumunun ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup
edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183 sayılı
Kanunun 48 inci maddesine göre veya 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 1 inci maddesinin (K) fıkrası uyarınca ya da
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun geçici 19 uncu maddesi
uyarınca borçlarını taksitlendirerek, ilgili kanunlardaki taksitlendirme
şartlarına uygun olarak ödemekte olanlar, kalan borç tutarları için başvuru
süresi içinde talep etmeleri halinde, yeniden yapılandırma hükümlerinden
yararlanabilirler. Bu takdirde, daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme
işlemi bozularak taksitlendirme şartlarına uygun olarak daha önce ödenmiş olan
taksit tutarları, ilgili kurumların mevzuatına göre mahsup edildikten sonra
kalan borçlar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir.
Yeniden yapılandırılan borçlar için yapılan ödemeler; yanlış
veya yersiz alınan tutarlar hariç, iade ve mahsup edilmez. Yeniden yapılandırma
nedeniyle bu Kanunun yürürlük tarihinden önce tahsil edilmiş tutarların iadesi
veya mahsubu yapılmaz. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tatbik
edilmiş olan hacizler ile alınan teminatlar, yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran
borçluların, kapsama giren borçları dolayısıyla Sosyal Sigortalar Kurumu ve
Bağ-Kura yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan
feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
MADDE 4.- İşverenlerin bu Kanunun 1 inci maddesi
kapsamındaki borçlarını yeniden yapılandırmaması halinde, başvuru süresinin
sona erdiği tarihten itibaren; yapılandırılmış borçları ile ilgili ödeme
yükümlülüklerinin yerine getirilmemiş olmasından dolayı anlaşmaları bozulanlar
ise anlaşmalarının bozulduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren; kanun,
kararname veya diğer mevzuatla sağlanan üretim, yatırım ve benzeri devlet
yardımları ile teşvik ve desteklerden, daha önce başlayıp devam eden, nakdi
olmayan teşvikler hariç, yararlandırılmazlar ve yararlanmaması gerektiği
sonradan anlaşılanlardan da yapılan Devlet yardımı, teşvik ve destek
ödemeleri kanuni faizi ile birlikte
geri alınır. Sosyal Sigortalar Kurumuna birikmiş borcu olup, nakdi teşviklerden
yararlanmakta olanların bu teşvikleri, borçlarına mahsup edilmek üzere ödemeyi
yapacak olan makamlar tarafından Kuruma ödenir. Söz konusu destek, teşvik ve
Devlet yardımları, ilgili sosyal güvenlik kurumundan borçlulara ilişkin
bilgilerin temin edilmesinden sonra sağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı
tarafından müştereken belirlenir.
MADDE 5.- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79 uncu maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirimleri,
amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunduğu veya bulunabileceği banka ve
katılım bankalarının şubelerine doğrudan veya o mahaldeki tahsil dairesi
aracılığı ile tebliğ edilebileceği gibi; Maliye Bakanlığınca veya bu Kanunu
uygulayan diğer kurumlarca belirlenecek limitin üzerinde borçlu bulunanlar için
alacaklı tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, banka ve katılım
bankalarının genel müdürlüklerine de doğrudan tebliğ edilebilir. Banka ve
katılım bankalarının genel müdürlüklerine tebliğ edilen haciz bildirileri
hakkında da bu madde hükmü uygulanır."
MADDE 6.- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun 80 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer
alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Şu kadar ki; Kurumun prim ve diğer alacaklarının süresi
içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, ödenmeyen kısmına, sürenin bittiği
tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay için % 3 oranında gecikme cezası,
ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten
başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi, bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak ödemenin yapıldığı ay için gecikme
zammı günlük hesaplanır. Yapılacak takip sonunda tahsilinin imkansız veya
tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olacağı anlaşılan 20 YTL'ye
kadar (20 YTL dahil) Kurum alacakları, tahsil zamanaşımı süresi
beklenilmeksizin Kurum Yönetim Kurulunca terkin edilebilir. Kurum Yönetim
Kurulu, bu miktarı on katına kadar artırmaya, terkin yetkisinin tamamını veya
bir kısmını yetki sınırlarını da belirterek Kurum Başkanına, Genel Müdürlere ve
Sigorta İl/Sigorta Müdürlerine devretmeye yetkilidir. Bakanlar Kurulu ilk üç ay
için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı
% 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanuni oranına getirmeye ve uygulama
tarihini belirlemeye yetkilidir. "
MADDE 7.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa aşağıdaki ek
madde eklenmiştir.
"EK MADDE 50.- İşverenler ve üçüncü şahısların bu
Kanunun 10, 26, 27 ve 28 inci maddeleri gereğince, iş kazası ve meslek
hastalığı nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her tür borcu 36 aya kadar
eşit taksitler halinde tahsil edilir. Söz konusu borca, 4/12/1984 tarihli ve
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesi
hükümlerine göre faiz uygulanır."
MADDE 8.- 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun "Yönetim
Kurulunun görev ve yetkileri" başlıklı 7 nci maddesinin birinci fıkrasına
(19) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki (20) numaralı bent eklenmiş
ve diğer bent numaraları teselsül ettirilmiştir.
20) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80 inci maddesine
istinaden takip edilen alacakların, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendirmesinin yapılabilmesi için gerekli olan borcun tamamını
karşılayacak tutarda teminat gösterme şartının yerine getirilememesi ve
yapılacak araştırma sonucunda borçluların borçlarını karşılayacak tutarda mal
varlığının tespit edilememesi halinde borcun en az yarısı tutarında teminat
alınmak suretiyle otuz altı aya kadar
taksitlendirilmesine karar vermek, bu konudaki yetkisini gerektiğinde
sınırlarını ve mal varlığı araştırmasının yöntemini belirleyerek Başkan, Genel
Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı ve Sigorta İl/Sigorta
Müdürlüklerine devretmek,
MADDE 9.- 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun 9 uncu maddesinin (B)
fıkrasına (5) numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve
(6) numaralı bent (7) numaralı bent olarak teselsül ettirilmiştir.
"6) Sektörel analizler yapmak, denetlenecek sektörleri
her yıl için belirlenecek risk değerlendirme kriterlerine göre sınıflandırmak
suretiyle riskli sektörlerin denetimine öncelik vermek"
MADDE 10.- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 53
üncü maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiş ve üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kurumca, birikmiş alacakların tahsili ile ilgili
olarak banka ve katılım bankalarının genel müdürlüklerinden borçlu
sigortalıların hak ve alacaklarına ilişkin istenen her türlü bilgi ve belgenin
yedi iş günü içinde verilmesi zorunludur. Söz konusu yükümlülüğün yerine
getirilmemesi halinde en yüksek basamağın prim tutarı kadar idari para cezası
uygulanır."
"Sigortalılar tarafından ödenmesi gereken primlerin
süresi içinde ve tam olarak ödenmemesi halinde, primlerin ödenmeyen kısmına,
sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her ay için %3 oranında
gecikme cezası; ayrıca her ay için bulunan bu tutarlara ödeme süresinin bittiği
tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar, her ay için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi, bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Yapılan prim ödemeleri, öncelikle
ödemenin yapıldığı aya ait prim borcuna, fazlası ise en eski dönem prim ve prime
ilişkin gecikme zammı ve faiz borcuna, artan olması halinde diğer borçlara
mahsup edilir. Bakanlar Kurulu ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını
iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1
oranına kadar indirmeye, yeniden kanuni oranına getirmeye ve uygulama
tarihini belirlemeye yetkilidir."
MADDE 11.- 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununun 54 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 54.- Tahakkuk etmiş ve ödenmemiş toplam üç aylık
prim borcu bulunan sigortalı, takip eden ay içinde Kurumca borç tutarı hakkında
yazılı olarak bilgilendirilir. Yapılan bilgilendirme üzerine borcun ödenmemesi
durumunda bilgilendirmeyi takip eden
dört ay içinde 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre borç bildirimi
yapılır. Bildirim üzerine sigortalı prim borcunu cari ay primleri ile birlikte
bildirimde belirtilen sürede ödemezse
sigortalı aleyhine icra takibi başlatılır.
Kurumca düzenlenen ve sigortalının prim borcu miktarını
gösteren borç bildirimleri resmi dairelerin usulüne göre verdikleri belgeler
hükmünde olup, icra ve iflas dairelerince, bunların tabi oldukları hükümlere
göre işlem yapılır."
MADDE 12.- 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 68 inci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kamu denetim elemanları ile sigorta müfettişleri ve
sigorta yoklama memurları kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları her
türlü inceleme ve denetim sırasında ilgililerin Kuruma kayıt ve tescili olup
olmadığını incelemeye yetkilidirler."
MADDE 13.- 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun ek 19 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ek Madde 19.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, beş yıl
ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere
ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre
içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının
ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi
bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.
Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve
bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları
arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra
sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden
hesaplanacak borç tutarlarını tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde
ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu
madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zamanaşımının kesilmesi ve
zamanaşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6), (8) ve (10)
numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi
hükümleri uygulanır."
MADDE 14.- 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 26.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre
kayıt ve tescili yapıldığı halde, 31/3/2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha
fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar veya hak sahiplerinden bu
sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar
veya yeniden yapılandırma talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını
kaybedenler hakkında ek 19 uncu madde hükmü uygulanır."
"GEÇİCİ MADDE 27.- Bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre
kayıt ve tescilleri yapılmış olan sigortalılar 31/12/2006 tarihine kadar
sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin tespitine ilişkin her türlü bilgi ve
belgeleri Kuruma ibraz etmek zorundadırlar. 31/12/2006 tarihinden sonra bilgi
ve belge ibraz edenlerin hizmet süreleri saklı kalmak kaydıyla, ibraz ettikleri
bilgi ve belgeler basamak tespiti ve geriye dönük prim hesabında dikkate
alınmaz. Anılan tarihe kadar söz konusu bilgi ve belgeleri Kuruma ibraz etmeyen
sigortalıların Kurumda mevcut bilgi ve belgelere göre basamak tespiti yapılır
ve geriye dönük prim borçları hesaplanır."
MADDE 15.- 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 4
üncü maddesinin mülga (c) bendi
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
"c) Bu Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren eşlerin birlikte çalışmaları halinde, sigortalı
olmak istemediğini Kuruma yazılı olarak bildiren eş veya eşlerden birinin
emekli olması halinde diğer eş,"
MADDE 16.- Bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olması
gerekirken, bir başka sosyal güvenlik kurumuna prim ödeyen sigortalının, bu
durumunun tespiti halinde, yanlışlıkla prim yatırdığı sosyal güvenlik kurumunda
geçen süreleri, herhangi bir işleme gerek olmaksızın, halen prim ödemeye devam
ettikleri sosyal güvenlik kurumuna aktarılır. Bu aktarımda, eksik prim
ödendiğinin tespit edilmesi halinde, aradaki fark, yasal faiziyle birlikte bu
durumun tespit edildiği ayı takip eden ay başından başlamak üzere 60 gün içinde
sigortalıdan tahsil edilir. Fazla ödemenin tespit edilmesi halinde ise bu fark
sigortalıya ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri
belirlemeye Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur Yönetim Kurulları yetkilidir.
MADDE 17.- Bu Kanun yayımını takip eden ayın ilk gününde
yürürlüğe girer.
MADDE 18.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Adalet
Bakanı |
|
|
N. Çubukçu |
K. Tüzmen |
C. Çiçek |
|
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı |
|
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
|
H.Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En. ve
Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
Çevre ve
Orman Bakanı |
|
|
|
|
O. Pepe |
|