TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SIRBİSTAN VE KARADAĞ BAKANLAR KURULU ARASINDA GELİR VE
SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No. 5600 |
|
Kabul Tarihi : 13/3/2007 |
MADDE
1- 12 Ekim 2005 tarihinde Belgrad’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Kurulu Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” nın
onaylanması uygun bulunmuştur.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE
SIRBİSTAN VE
KARADAĞ BAKANLAR KURULU
ARASINDA
GELİR VE
SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE
ÇİFTE
VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
ANLAŞMASI
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
VE
SIRBİSTAN VE
KARADAĞ BAKANLAR KURULU
Gelir ve
servet üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma
yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ
ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
Madde 1
KAPSANAN
KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin
mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
Madde 2
KAVRANAN
VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir
Âkit Devlet veya politik alt bölümleri ya da mahalli
idareleri tarafından gelir ve servet üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden doğan
kazançlara uygulanan vergiler ile teşebbüsler tarafından ödenen ücret veya
maaşların toplam tutarı üzerine uygulanan vergiler ve bunun yanısıra
sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere toplam gelir,
toplam servet veya gelirin ya da servetin unsurları
üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden veya servetten alınan vergiler olarak
kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan
vergiler özellikle:
Sırbistan ve Karadağ’da:
1) kazanç üzerinden alınan vergi;
2) gelir üzerinden alınan vergi;
3) servet üzerinden alınan vergi.
(Bundan böyle “Sırbistan ve Karadağ vergisi” olarak
bahsedilecektir);
Türkiye’de
1) gelir vergisi;
2) kurumlar vergisi;
(Bundan böyle “Türk vergisi” olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza
tarihinden sonra mevcut vergilere ilave
olarak veya onların yerine uygulanan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan
veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit
Devletlerin yetkili makamları ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri
birbirlerine bildireceklerdir.
Madde 3
GENEL
TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından:
1) “Bir Âkit Devlet” ve “diğer Âkit Devlet” terimleri,
metnin gereğine göre Sırbistan ve Karadağ veya Türkiye anlamına gelir;
2) “Sırbistan ve Karadağ” terimi, Sırbistan ve Karadağ
devletler topluluğunu, coğrafi anlamda kullanıldığı zaman ise Sırbistan ve
Karadağ kara ülkesini, iç sularını ve karasuları kuşağını, bunların üzerindeki
hava sahasını, bunun yanı sıra Sırbistan ve Karadağ’ın, kendi iç hukukuna ve uluslararası
hukuka uygun olarak, doğal kaynakların araştırılması ve işletilmesi amacıyla
üzerinde egemen haklarını kullandığı, karasularının dış sınırının dışında kalan
açık deniz kısmının deniz yatağı ve toprak altını ifade eder.
3) “Türkiye” terimi, karasuları ve üzerindeki hava
sahası dahil olmak üzere, Türkiye’nin egemenlik alanını, bunun yanı sıra
uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların aranması, işletilmesi ve
korunması amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarının kullanıldığı deniz alanını
ifade eder;
4) “Politik alt bölümler” terimi, devlet topluluğu
Sırbistan ve Karadağ’da üye devletleri ifade eder;
5) “Vatandaş” terimi:
- bir Âkit Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir
gerçek kişiyi;
- bir Âkit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü
kazanan herhangi bir tüzel kişiliği, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
6) “Kişi” terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve
kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsar;
7) “Şirket” terimi, herhangi bir kurum veya vergileme
yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
8) “Bir Âkit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Âkit
Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Âkit Devletin mukimi tarafından
işletilen bir teşebbüs ve diğer Âkit Devletin mukimi tarafından işletilen bir
teşebbüs anlamına gelir;
9) “Uluslararası trafik” terimi, yalnızca diğer Âkit
Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliği hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından gemi,
uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan her türlü taşımacılığı ifade
eder;
10) “Yetkili makam” terimi:
- Sırbistan ve Karadağ’da, Uluslararası Ekonomik
İlişkiler Bakanlığı’nı veya yetkili temsilcisini;
- Türkiye’de, Maliye Bakanı’nı veya yetkili
temsilcisini
ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit Devlet tarafından herhangi
bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir
terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı vergiler bakımından,
o tarihte bu Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşıyacak ve bu Devletin
yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir anlam, bu Devletin diğer
mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacaktır.
Madde 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Âkit
Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya
mahalli idaresi dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah,
kanuni merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter
nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir. Bununla
birlikte bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir veya o
Devletteki servet nedeniyle orada vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi
kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi
her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde
belirlenecektir:
1) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin
bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer kişinin her iki Devlette de
daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik
ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati
menfaatlerin merkezi);
2) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer
aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği
bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin
mukimi kabul edilecektir;
3) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet
edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse,
bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;
4) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her
iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit Devletlerin yetkili makamları sorunu
karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra
hükümleri dolayısıyla her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, Âkit
Devletlerin yetkili makamları sorunu, bu kişinin kanuni merkezini, etkin
yönetim yerini veya ilgili diğer herhangi bir kriterini göz önünde
bulundurarak, karşılıklı anlaşmayla çözmeye gayret edeceklerdir.
Madde 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi,
bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer
anlamına gelir.
2. “işyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:
1) Yönetim yeri;
2) Şube;
3) Büro;
4) Fabrika;
5) Atölye; ve
6) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı
veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. Bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi,
ancak 18 aydan fazla devam ettiğinde bir işyeri oluşturur.
4. Bu maddenin daha önceki hükümleriyle bağlı
kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul
edilecektir:
1) Tesislerin, teşebbüse ait malların veya ticari
eşyanın yalnızca depolanması, teşhiri veya teslimi amacıyla kullanılması;
2) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının
yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması;
3) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının,
yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
4) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal
veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması;
5) İşe ilişkin sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca
hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi
amacıyla elde tutulması;
6) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca (1) ila (5)
bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir arada yürütmek için elde
tutulması; ancak, işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir arada
yürütülmesi sonucunda oluşan faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde
olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkraların
hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı
fıkranın uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Âkit
Devlette, bir teşebbüs adına hareket eder ve bu teşebbüs adına mukavele akdetme
yetkisine sahip olup, bu yetkisini mutaden
kullanırsa, bu kişinin faaliyetleri, 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin
sabit bir yerden yapılması durumunda bu fıkra hükümlerine göre bu yeri işyeri
haline getirmeyen nitelikteki faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, bu teşebbüs, bu
Devlette, söz konusu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet
dolayısıyla bir işyerine sahip kabul edilecektir.
6. Bir teşebbüs, bir Âkid
Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir
simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente
vasıtasıyla yürüttüğü için o Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.
7. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Âkit
Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari faaliyette bulunan (bir
işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden her
biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
Madde 6
GAYRİMENKUL
VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan
elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. “Gayrimenkul varlık” terimi, söz konusu varlığın
bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda,
gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım
(balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan araçları ve
hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine
ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların
ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan
sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları
kapsayacak; gemiler, vapurlar, uçaklar ve kara nakil vasıtaları gayrimenkul
varlık olarak kabul edilmeyecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın
doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde
kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir
teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest meslek
faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen
gelire de uygulanacaktır.
Madde 7
TİCARİ
KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu
teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari
faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer
teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün
kazançları yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada
ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette de bu işyerine
atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya
benzer faaliyetlerde bulunan ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini
oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde
edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan,
yönetim ve genel idare giderleri de dahil olmak üzere işyerinin amaçlarına
uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir.
4. Bir Âkit Devlette mevzuata göre, bir işyerine
atfedilebilir kazancın, teşebbüs toplam kazancının muhtelif birimlere
paylaştırılması esasına göre belirlenmesi mutad
olduğu takdirde, bu maddenin 2 nci fıkrasında
öngörülen hiçbir hüküm, bu Âkit Devletin, vergilendirilecek kazancı mutaden uyguladığı böyle bir paylaştırma yöntemi ile
belirlemesine engel olmayacaktır. Bununla beraber, uygulanacak paylaştırma yöntemi
öyle olacaktır ki, sonuç bu maddede belirlenen prensiplere uygun olacaktır.
5. İşyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına
yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması dolayısıyla hiçbir kazanç
atfedilmeyecektir.
6. Bundan önceki fıkraların amaçları bakımından, bir
işyerine atfedilen kazanç, aksine makul ve geçerli bir neden olmadıkça, her yıl
aynı yöntemle belirlenecektir.
7. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak
düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu
madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
Madde 8
ULUSLARARASI
TRAFİK
1. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte
gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar,
yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün, mal veya ticari eşya
taşımacılığı için bu teşebbüs tarafından uluslararası trafikte kullanılan konteynerlerin kullanımından, bakımından veya
kiralanmasından elde ettiği kazançlar, bu kullanım, bakım veya kiralamanın
uluslararası trafikte gemi veya uçak işletmeciliğine bağlı olarak arızi şekilde
yapılması koşuluyla, yalnızca bu Âkit Devlette vergilendirilecektir. Diğer
durumlarda, söz konusu kazançlar 7 nci madde
hükümlerine göre değerlendirilecektir.
3. 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa,
bir ortak teşebbüse veya uluslararası işletilen bir acenteye iştirak
dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.
Madde 9
BAĞLI
TEŞEBBÜSLER
1. 1) Bir Âkit
Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün
yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında; veya
2) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Âkit
Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya
sermayesine katıldığında
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari
veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler
arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden
birisinde olması gereken, fakat bu koşullar nedeniyle kendini göstermeyen
kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenebilir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil
edip vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette vergilendirilen diğer Devletin
teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda iki teşebbüs arasında olması
gereken koşullar göz önünde tutularak sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan
hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu
belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden
aldığı verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme
yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde
Âkit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu temettüler, aynı zamanda
temettü ödemesini yapan şirketin mukim olduğu Âkit Devlette ve bu Devletin mezvuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehdarı diğer
Âkit Devletin mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları
aşmayacaktır:
1) Gerçek lehdar, temettü
ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25 ini elinde tutan
bir şirket (ortaklık hariç) ise, gayrisafi temettü
tutarının yüzde 5 i;
2) Tüm diğer durumlarda gayrisafi
temettü tutarının yüzde 15 i.
Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan kazançlar
yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse
senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer
haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu
Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen
gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile
eğer fon veya ortaklığın mukim olduğu Devletin kanunlarına göre temettü veya
dağıtım olarak muamele görüyor ise yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde
edilen gelirleri ifade eder.
4. Diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunan bir Âkit Devlet şirketinin kazancı, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım
üzerinden işyerinin bulunduğu Âkit Devlette bu maddenin 2 nci
fıkrasının 1 inci bendine uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan temettünün
gerçek lehdarı, temettüyü
ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan
sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz
konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında önemli bir
bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. 4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit
Devlet mukimi olan bir şirket, diğer Âkit Devlette kazanç veya gelir elde
ettiğinde, bu diğer Devlet temettülerin kendi mukimlerinden birine ödenmesi
veya temettü elde edilmesi ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit
yer arasında etkin bir bağ bulunması durumları hariç olmak üzere, bu şirket
tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Aynı şekilde
bu diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden de bir
dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış
kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazanç veya gelirden
oluşması durumu değiştirmez.
Madde 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Âkit Devlette
ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak faizin gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi faizin gayrisafi tutarının yüzde 10
unu aşmayacaktır.
3. 2 nci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlette doğan faiz;
1) diğer Âkit Devletin Hükümeti, bir politik alt bölümü
ya da bir mahalli idaresi; veya
2) diğer Âkit Devletin Merkez Bankası ya da Ulusal Bankası
tarafından gerçek lehdar
olarak elde edilmesi halinde bu Devlette vergiden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek
garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma hakkını
tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle, kamu menkul
kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirleri ve söz
konusu menkul kıymet, tahvil veya borç senetlerine bağlı prim ve ikramiyeleri
ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan
bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette
yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa
ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında
etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin mukimi tarafından ödenen faizin, o
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi,
bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye
neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere
sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz
konusu faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği
kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici
ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir
başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı
durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında
kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son
bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın
diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre
vergilendirilecektir.
Madde 12
GAYRİMADDİ
HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi
hak bedelleri elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedelinin
gerçek lehdarı diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu
şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi
hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo veya televizyon kayıtları
dahil olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her
nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya
üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında veya sınai, ticari
veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında ya da sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi
birikimi karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder.
4. Bir Âkit Devletin mukimi olan gayrimaddi
hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde
edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak
veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa,
1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu
durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin o Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini
ödeyen kişi bir Âkit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan yükümlülük ile
bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi
hak bedeli bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin veya sabit yerin
bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında
var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici
ile gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara
uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme kısmı, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de
dikkate alınarak, her bir Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
Madde 13
SERMAYE DEĞER
ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince, diğer Âkit Devlette yer
alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların veya bir
Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek
üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından
doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit
yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası
trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya söz konusu
gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul
varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında
kalan varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazanç, yalnızca elden
çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
Madde 14
SERBEST
MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin
serbest meslek hizmetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri
dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir,
ancak;
1) eğer bu kişi, diğer Âkit Devlette faaliyetlerini
sürekli olarak icra edebileceği sabit bir yere sahipse, bu durumda, yalnızca
söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir bu diğer Âkit Devlette
vergilendirilebilir; veya
2) eğer bu kişi, diğer Âkit Devlette ilgili mali yıl
içinde başlayan veya biten herhangi bir on iki aylık dönemde bir veya birkaç
seferde toplam 183 gün veya daha fazla kalırsa, bu durumda, yalnızca diğer Âkit
Devlette icra edilen faaliyetlerden elde edilen gelir bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. “Serbest meslek hizmetleri” terimi, özellikle
bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici
faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin,
mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına
alır.
Madde 15
BAĞIMLI
FAALİYETLER
1. 16, 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümleri saklı kalmak
üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş
ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse,
buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde
ettiği gelir, eğer:
1) Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili mali yıl
içinde başlayan veya biten herhangi bir oniki aylık
dönemde bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve
2) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren
tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve
3) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir
işyerinden veya sabit yerden kaynaklanmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
3. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet teşebbüsü tarafından uluslararası trafikte işletilen bir gemi,
uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen
gelir bu Devlette vergilendirilebilir.
4. Bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukimince elde edilen gelir, söz konusu gelirin, 5 inci
maddenin 3 üncü fıkrası hükümleri uyarınca diğer Âkit Devlette işyeri
oluşturmayan bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi ile bağlantılı
olarak bu diğer Devlette ifa edilen bir hizmet dolayısıyla ödenmesi halinde,
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 16
MÜDÜRLERE
YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin, diğer Âkit Devletin mukimi
olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve
diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
Madde 17
SANATÇI VE
SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın,
bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı
gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin veya bir sporcunun diğer Âkit Devlette
icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelirler, bu diğer Âkit
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da
sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya
sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, söz konusu gelir 7, 14 ve
15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette
vergilendirilebilir.
3. 1 inci ve 2 nci fıkraların
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan bir sanatçı veya
sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden elde ettiği gelir, söz konusu
faaliyetlerin diğer Âkit Devlette, her iki Âkit Devletçe de onaylanan kültürel
veya sportif değişim programı çerçevesinde icra edilmesi halinde, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
Madde 18
EMEKLİ MAAŞLARI
VE DÜZENLİ ÖDEMELER
1. 19 uncu maddenin 2 nci
fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş
çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve ömür boyu sağlanan
düzenli ödemeler ile diğer benzeri gelirler, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. “Düzenli ödeme” terimi, para veya para ile
ölçülebilir bir menfaat karşılığında tam ve yeterli ödemede bulunma
yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu veya belirli ya
da belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda, düzenli olarak ödenecek toplam
meblağı ifade eder.
Madde 19
KAMU GÖREVİ
1. 1) Bir Âkit Devletin kendisine, bir politik alt
bölümüne veya bir mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen
hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından ödenen ve
emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
2) Bununla beraber, hizmet diğer Âkit Devlette ifa
edildiğinde ve gerçek kişi o devletin bir mukimi olduğunda, söz konusu ücret,
maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilecektir.
Ancak bu kişinin:
- bu Devletin vatandaşı olması; veya
- yalnızca söz konusu hizmeti ifa etmek için bu
Devletin mukimi durumuna geçmemiş olması
zorunludur.
2. 1) Bir Âkit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü
veya bir mahalli idaresi tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan, bu
Devlete, alt bölüme veya idareye yapılan hizmetler karşılığında bir gerçek
kişiye ödenen emekli maaşları yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2) Bununla beraber, gerçek kişinin diğer Âkit Devletin
bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz konusu emekli maaşı yalnızca bu
diğer Âkit Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü
veya bir mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı
hizmetler karşılığında yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler ile emekli
maaşlarına 15, 16, 17 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.
Madde 20
ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devleti ziyareti sırasında veya hemen
öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devlette yalnızca
öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere, geçim,
öğrenim veya mesleki eğitim masrafları için bu Devletin dışındaki kaynaklardan
yapılan ödemeler, bu Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Bağışlar, burslar ve 1 inci fıkrada kapsanmayan
çalışmalardan elde edilen ödemeler açısından, 1 inci fıkrada bahsedilen bir
öğrenci veya stajyer ayrıca, öğrenim veya mesleki eğitimleri süresince, ziyaret
ettikleri Âkit Devletin mukimleri için geçerli olan vergilere ilişkin aynı
muafiyet, istisna veya indirimlere de hak kazanacaktır.
Madde 21
PROFESÖRLER
VE ARAŞTIRMACILAR
1. Bir Âkit Devleti, bu Devletteki bir üniversite,
yüksekokul, okul veya diğer genel kabul görmüş eğitim kurumlarında öğretim veya
araştırma yapmak amacıyla ziyaret eden ve bu ziyareti sırasında veya hemen
öncesinde diğer Âkit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin, bu Devlete söz
konusu amaç için ilk ziyaret tarihinden itibaren iki yılı aşmayan bir süre
içinde, söz konusu öğretim veya araştırma karşılığında bu Devletin dışındaki
kaynaklardan elde ettiği gelirler ilk bahsedilen Devlette vergiden istisna
edilecektir.
2. Kamu menfaati için değil de, özellikle belirli kişi ya da kişilerin menfaatlerine yönelik olarak yürütülen
araştırma karşılığında elde edilen gelirlere bu maddenin 1 inci fıkrası
hükümleri uygulanmayacaktır.
Madde 22
DİĞER
GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet mukiminin, nerede doğarsa doğsun, bu
Anlaşmanın daha önceki maddelerinde belirtilmeyen gelir unsurları, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde
edilen gelir hariç olmak üzere, bir Âkit
Devlet mukimi olan söz konusu gelirin lehdarı,
diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette
veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve gelirin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya
sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmakta ise, bu gelire 1 inci fıkra
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci
veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 23
SERVET
1. Bir Âkit Devlet mukiminin 6 ncı
maddede bahsedilen gayrimenkul varlıklardan oluşan ve diğer Âkit Devlette
bulunan serveti, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet teşebbüsünün, diğer Âkit Devlette
sahip olduğu bir işyerinin aktifine dahil menkul varlıklardan veya bir Âkit
Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere
kullanabileceği sabit bir yere ait menkul varlıklardan oluşan servet, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet teşebbüsünce uluslararası trafikte
işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtaları ile söz konusu gemi, uçak veya
kara nakil vasıtalarının işletilmesi ile ilgili menkul varlıklardan oluşan
servet, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
4. Bir Âkit Devlet mukiminin diğer bütün servet
unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Madde 24
ÇİFTE
VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Bir Âkit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun
olarak diğer Âkit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde veya
servete sahip olduğunda, ilk bahsedilen Devlet;
- bu mukimin gelirine isabet eden vergiden, diğer
Devlette ödediği gelir vergisine eşit bir tutarın,
- bu mukimin servetine isabet eden vergiden, diğer
Devlette ödediği servet vergisine eşit bir tutarın
mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla birlikte söz konusu mahsup, her iki durumda da,
diğer Devlette vergilendirilebilen, duruma göre gelir veya servete
atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir veya servet vergisi miktarını
aşmayacaktır.
2. Bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak, bir Âkit Devlet
mukimi tarafından elde edilen gelir ya da sahip
olunan servet bu Devlette vergiden muaf tutulursa, bu Devlet, bu mukimin geriye
kalan gelirinin veya servetinin vergisini hesaplarken, muaf tutulan geliri ya da serveti de dikkate alabilir.
Madde 25
AYRIM
YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin vatandaşları, diğer Âkit Devlette,
bu diğer Devletin aynı koşullardaki vatandaşlarının, özellikle mukimlik
yönünden, karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna
bağlı mükellefiyetlerden, değişik veya daha ağır vergilemeye veya buna bağlı
mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. Bu hüküm, 1 inci madde hükümlerine
bakılmaksızın, Âkit Devletlerden birinin ya da her
ikisinin mukimi olmayan kişilere de uygulanacaktır.
2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı
kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir
işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten
teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.
3. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin
6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı durumlar
hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünce diğer Âkit Devletin bir
mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer
ödemeler, bu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, söz
konusu ödemeler aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış
gibi indirilebilecektir. Aynı şekilde, bir Âkit Devlet teşebbüsünün, diğer Âkit
Devletin bir mukimine olan borçları, bu teşebbüsün vergilendirilebilir
servetinin belirlenmesinde, sözleşme aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin
bir mukimiyle yapılmış gibi indirilebilecektir.
4. Bir Âkit Devletin, diğer Âkit Devletin bir veya
birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen
sermayesine sahip olunan veya sermayesi kontrol edilen teşebbüsleri, ilk
bahsedilen Devlette, bu Devletin diğer benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları
veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya
daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
5. Bu madde hükümleri, bir Âkit Devletin kendi
mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi
indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devletin mukimlerine de
uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
6. Bu madde hükümleri, 2 nci
maddede bahsedilen vergilere uygulanacaktır.
Madde 26
KARŞILIKLI
ANLAŞMA USULÜ
1. Bir kişi, Âkit Devletlerden birinin veya her
ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun olmayan bir
vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç
mevzuatlarından öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, olayı mukimi
olduğu Âkit Devletin yetkili makamına veya durumu 25 inci maddenin 1 inci
fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına arz
edebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen bir
vergilemeyle sonuçlanan eylemin ilk bildiriminden itibaren üç yıl içerisinde
yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam itirazı haklı bulur ve
kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz ise, bu Anlaşmaya ters düşen bir
vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı
anlaşmaya gayret sarfedecektir. Anlaşmaya varılan her
husus, Âkit Devletlerin iç mevzuatlarındaki zaman sınırlamalarına bağlı
kalınmaksızın uygulanacaktır.
3. Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın
yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü karşılıklı anlaşma yoluyla çözmek için gayret
göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan
durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki
fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle,
kendileri veya temsilcilerinden oluşan bir komisyon dahil olmak üzere doğrudan
haberleşebilirler.
Madde 27
BİLGİ
DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma
hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile
uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergilerle ilgili iç
mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi
tutacaklardır. Bilgi değişimi, 1 inci madde ile sınırlı değildir. Bir Âkit
Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı
çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada
belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla ve bu hususlardaki şikayet ve itirazlara
bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil)
verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu
amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu
bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Âkit
Devleti:
1) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatına veya
idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
2) Kendisinin veya diğer Âkit Devletin mevzuatı veya
normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;
3) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya
ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı
düşen bilgileri verme;
yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.
Madde 28
DİPLOMAT
HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE
KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurların
veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları veya özel
anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
Madde 29
YÜRÜRLÜĞE
GİRME
1. Âkit Devletler, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için
kendi iç mevzuatlarında öngörülen işlemlerin tamamlandığını diplomatik
yollardan, yazılı olarak birbirlerine bildireceklerdir.
2. Bu Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı
tarihte yürürlüğe girecek ve hükümleri, elde edilen gelirlere ilişkin vergiler
ile sahip olunan servete ilişkin vergiler açısından, Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği yılı takip eden takvim yılının Ocak ayının birinci günü veya daha sonra
başlayan her mali yıl veya vergilendirme dönemi için hüküm ifade edecektir.
Madde 30
YÜRÜRLÜKTEN
KALKMA
Bu Anlaşma, bir Âkit Devlet tarafından feshedilinceye
kadar yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren beş yıllık bir süreden sonraki herhangi bir takvim
yılının bitiminden en az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi
vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir. Bu durumda Anlaşma, elde edilen
gelirlere ilişkin vergiler ile sahip olunan servete ilişkin vergiler açısından,
fesih ihbarnamesinin verildiği yılı takip eden takvim yılının Ocak ayının
birinci günü veya daha sonra başlayan her mali yıl ya
da vergilendirme dönemi için hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI
TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam
yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.
Orijinal iki nüsha halinde, Türk, Sırp ve İngiliz
dillerinde, her iki orijinal metin de aynı derecede geçerli olmak üzere, 12
Ekim 2005 tarihinde, Belgrad’ta düzenlenmiştir.
Yorumda farklılık olması halinde İngilizce metin geçerli olacaktır.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ SIRBİSTAN
VE KARADAĞ
HÜKÜMETİ
ADINA BAKANLAR
KURULU ADINA
(İmza) (İmza)