Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1422)
Adana Milletvekili Atilla Başoğlu ve 3 Milletvekilinin; Mera
Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi; Bolu
Milletvekili Mehmet Güner ve 2 Milletvekilinin; Mera Kanununda Değişiklik
Yapıl-masına Dair Kanun Teklifi; Bursa Milletvekilleri Mehmet Emin Tutan ve
Zafer Hıdıroğlu’nun Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (2/779, 2/791, 2/1014)
Not: Başkanlıkça; 2/791 esas numaralı
Kanun Teklifi, Adalet ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına;
2/1014 esas numaralı Kanun Teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonuna havale edilmiştir.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifimiz ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz.
|
Atilla
Başoğlu |
Ziyattin
Yağcı |
Ali
Küçükaydın |
|
|
|
|
|
|
Recep
Garip |
|
|
|
|
|
GEREKÇE
25.02.1998
tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan yaylak tanımının uygulamada karışıklığa sebebiyet
verdiği gözlemlenmiştir. Şöyle ki; düzenlemede yaylak;
çiftçilerin hayvanlar ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını
otlatmalarını ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya
kadimden beri bu amaçla kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.
Ancak
uygulamada bu tanım dışına çıkılarak, insanların yazın sıcağından
kaçınmak amacıyla gittikleri ve evlerini yaptıkları yaylalar da
bu tanım içerisinde değerlendirilerek yaylak kapsamı genişletilmekte
ve vatandaşların Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet döneminde edinmiş
oldukları tapuların iptali cihetine gidilmekte ve bu surette
hak kayıpları doğmakta, vatandaşların devlete olan güveni sarsılmaktadır.
Nitekim;
Yargıtay
8 inci Hukuk Dairesinin 1960/1998 esas 2688 karar sayılı içtihadı,
şöyle bir ayrım yapmak suretiyle: "Davacıların 1249 tarihli ve
tapu kaydı mahiyetinde olmayan temessükle tasarruf etmekte bulundukları
dava konusu, yaylada hususi mülkiyete mevzu olan yaylalardandır.
Bu itibarla amme emlakinden olan yaylalar hakkındaki
hüküm bu nevi yaylarda tatbik olunamaz. Bunlar zaman aşımı ile
iktisap olunabilir..." ifadeleriyle, bu değişiklikle amaçladığımız
düzenlemenin haklılığını teyit eder vaziyettedir.
Söz konusu kararda da görüldüğü gibi, geçmişte yargı,
amme hizmetine tahsis edilen yaylaklar ile yaylalar arasında ayrım
yapmakta ve kişilerin mülkiyet hakkına yapılacak tecavüzlerin
önüne geçmek istediği gibi, kişilerin de kamu hizmetine tahsis
edilen ya da kadimden beri bu amaçla kullanılan yaylakları koruma
cihetine gitmiştir. Teklifimizle, Mera Kanununda
yapılacak bir değişiklikle, yayla ve yaylak ayrımı yapılmak suretiyle
amme hizmetine tahsis edilen yaylakların talan edilmesinin önüne
geçilmesi ve ülkemizin güney bölgesinde yaygın olan yılın belirli
mevsimlerinde geçici ikamet olarak kullanılan, sonra şehre dönülen
yaylalarda taşınmaz mal edinen vatandaşlarımızın haklarının korunması
amaç edinilmiştir .
Keza, 4 üncü maddede yapılan değişiklikle yaylaklardan
farklı olarak yaylaların özel mülkiyete konu olabileceği ve zaman
aşımıyla iktisap edileceği hususuna açıklık getirilerek uygulamada
doğan tereddütler ortadan kaldırılmıştır.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Mera Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Teklifimiz ve gerekçesi ilişiktedir.
Gereğini arz ederiz.
|
Mehmet
Güner |
Metin
Yılmaz |
Yüksel
Coşkunyürek |
|
Bolu |
Bolu |
Bolu |
GEREKÇE
Ülkemizde,
ilkbahar mevsimiyle başlayıp, sonbahar mevsimiyle biten yaylacılık
faaliyeti mevcuttur. Yaylacılık faaliyetinin çoğunluğu
hayvancılığa dayanmaktadır. Bu durum hem hayvansal ürünler
bakımından ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmakta, hem de halkın
geçim kaynağı olmaktadır.
Doğal
olarak yaylacılık yapılan yerlerin ülkemizin yüksek yerlerinde
yer alması nedeniyle, geçici yerleşim yeri olarak seçilen yaylak
ve kışlaklarda, insanlar sağlıklı ve yaşam kalitelerini bozmayacak
şekilde barınmaları için ev, ahır benzeri inşaatlar
yapmışlar ve yapmaktadırlar.
Ancak,
4342 sayılı Mer'a Kanununun 19 ve 20 nci maddelerinde yaylak ve kışlaklarda
süreklilik göstermeyen ahşap yapıların dışında bina yapılmasının
yasaklanmış olması nedeniyle, Kanunda ifade edilen taşınmazların
dışındaki binaların kalıcı nitelik taşıdığı gerekçesiyle, bu
yapıları yapan gerçek ve tüzel kişiler işgalci kabul edilerek, haklarında
idari ve adli işlemler yapılmakta, Devlet ile vatandaş karşı karşıya
gelmektedir.
Bu tür ihtilafların sona erdirilebilmesi için
4342 sayılı Yasada değişiklik yapılması amaçlanmaktadır.
Teklif, bu amaçla verilmiştir.
BOLU
MİLLETVEKİLİ MEHMET GÜNER VE 2 MİLLETVEKİLİNİN TEKLİFİ
MERA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1-
25.02.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun 20 nci maddesine
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Ancak,
yaylak ve kışlağın kadimden beri kullanıldığı veya tahsis edildiği
köy veya köyler nüfusuna kayıtlı olmak ve o yerde ikamet etmek, hayvancılıkla
iştigal etmek ve bu durumu Tarım İl Müdürlüğü ile Köy Muhtarlığından
alınacak belge ile ispatlamak şartıyla ev,
ahır ve benzeri inşaatlar yapılabilir."
MADDE 2- 4342
sayılı Kanuna aşağıdaki Geçici Madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce yaylak ve kışlaklarda inşaat yapılmak suretiyle gerçekleştirilen
işgaller nedeniyle dava açılamaz. Mevcut dava ve icra takiplerinden, Hazine tarafından yapılan
masrafların ilgililerince ödenmesi şartıyla müracaata bırakılmak
suretiyle vazgeçilir. Bu davalar nedeniyle
Hazine aleyhine masraf ve vekalet ücretine hükmedilemez.
Yukarıdaki
fıkra kapsamındaki işgaller nedeniyle 3091 sayılı Taşınmaz Mal
Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya
2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi hükümleri de uygulanmaz."
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifimiz ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini saygıyla arz ederiz.
M. Emin Tutan Zafer Hıdıroğlu
Bursa Bursa
GENEL GEREKÇE
4342 sayılı Mera Kanununun 5334 sayılı Kanunun
1 inci maddesi ile değişik geçici 3 üncü maddesindeki mevcut düzenleme;
belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 1/1/2003 tarihinden
önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal
edilerek mera olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan ve bedeli
karşılığı gerçek kişiler ya da özel hukuk tüzel kişilerine devri
mümkün olan taşınmazlar yönünden ikili bir uygulama getirmiş, bu nitelikteki
taşınmazları doğrudan adlarına tespit ve tescil ettiren kişiler,
taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden
hesaplanan bedeli ödemek suretiyle bu taşınmazların mülkiyetini
kazanabilirken, madde metnindeki "doğrudan" ifadesi nedeniyle,
bu taşınmazları belediyeler ya da kamu kurum ve kuruluşlarından
satın alarak adlarına tescil ettiren kişilerin bu hükümden yararlanmaları
mümkün olamamıştır.
Bu nedenle, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3
üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde geçen
"doğrudan" ifadesi madde metninden çıkarılarak, bu eşitsizliğin
giderilmesi ve bu nitelikteki taşınmazları satın almak suretiyle
adlarına tescil ettiren kişilerin de, bu taşınmazlar için emlak ve
rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelleri
Hazineye ödemeleri kaydıyla madde hükmünden yararlandırılması
amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, 4342 sayılı Mera Kanununun geçici
3 üncü maddesi; belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan
ve 1/1/2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları içerisinde yerleşim
yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik açıdan mümkün
olmayan yerlerin mülkiyetine ilişkin sorunların çözümlenmesini
sağlamak üzere yürürlüğe konulmuş, bu maddenin yürürlüğünden önce
ortaya çıkan tüm sorunların çözümü amacıyla işlemlerin yapılmasına
başlanılmış ve işlemler belirli bir aşamaya getirilmiştir.
Buna karşılık, belediye ve mücavir alan sınırları
içerisinde kalan ve 1/1/2003 tarihinden önce kesinleşen imar planları
içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı
teknik açıdan mümkün olmayan taşınmazlardan Hazine adına tescil
edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce
konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında
gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen ancak, Hazinece
ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına
ve özel siciline yazılmasına karar verilmesi üzerine mera özel siciline
yazılan fakat daha sonra Mera Kanunu hükümlerine göre meralık
vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlar hakkında
bu madde hükmünün uygulanması mümkün olamadığından ve bu nitelikteki
taşınmazlara ilişkin işlemler sonuçlandırılamadığından; bu taşınmazlarla
ilgili ihtilaflar halen devam etmektedir.
Bu nedenle, maddede yapılan değişiklik ile, bu
nitelikteki taşınmazlara ilişkin sorunların ve ihtilafların da
çözümlenmesi ve bu taşınmazlarla ilgili işlemlerin sonuçlandırılması
amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü
maddesinde yapılan bu değişiklik ile; anılan Kanunun geçici 3 üncü
maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde geçen “doğrudan”
ifadesinin madde metninden çıkarılması ve maddede nitelikleri
belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken
belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri
yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek veya
özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen ancak, Hazinece ilgili
belediye aleyhine açılan davalar sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına
ve özel siciline yazılmasına karar verilmesi üzerine mera özel siciline
yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre meralık vasfı
değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan, herhangi
bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa
konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazların,
tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre
için yasal faiz eklenmek suretiyle belirlenecek bedelin ilgililerince
Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilmesi
amaçlanmıştır.
Madde 2- Yürütme maddesidir.
Madde 3- Yürürlük maddesidir.
BURSA MİLLETVEKİLLERİ MEHMET EMİN TUTAN VE
ZAFER HIDIROĞLU’NUN TEKLİFİ
MERA KANUNUNDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde geçen
“doğrudan” ifadesi madde metninden çıkarılmış ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan
Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil
edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz
olarak veya bedeli karşılığında gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine
tahsis edilen ancak, Hazinece ilgili belediye aleyhine açılan davalar
sonucunda mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına
karar verilmesi üzerine mera özel siciline yazılan fakat daha sonra
bu Kanun hükümlerine göre meralık vasfı değiştirilerek Hazine
adına tescil edilen taşınmazlardan, herhangi bir kamu hizmeti için
gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen
ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki
arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenmek
suretiyle belirlenecek bedelin ilgililerince Hazineye ödenmesi
kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca
belirlenir.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Esas No.: 2/779, 2/791, 2/1014 15/05/2007
Karar No.: 63
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca 08/05/2006 tarihinde Komisyonumuza
havale edilen "Mera Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/779)" görüşmelere esas olmak
üzere, İçtüzüğün 35 inci maddesine göre konu itibariyle aynı mahiyette
olan "Bolu Milletvekili Mehmet Güner ve 2 Milletvekilinin Mera
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/791)", "Bursa Milletvekilleri Mehmet Emin Tutan ve Zafer
Hıdıroğlu'nun Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/1014)" ile birleştirilerek Komisyonumuzun
18/05/2006, 01/06/2006, 15/05/2007 tarihli 59, 60 ve 70 inci toplantılarında
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri ile konuyla ilgili resmi kurum yetkililerinin
ve sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla görüşülmüştür.
Teklif ile yaylak ve kışlakların çok sıkı şartlar
altında özel mülkiyete konu olabilmesi imkanı öngörülmektedir.
Teklifin geneli üzerinde şu hususlar dile getirilmiştir:
Birçok vatandaşımızın evveli bilinmeyen şekilde
yararlandıkları, üzerine bina yaptıkları arazilerin tapuları
iptal edilmekteydi. Bu tapuların iptal sorununun çözümü için yakın geçmişte Geçici 3 üncü madde kanunlaştırılmıştı.
Ne var ki tapu iptalleri devam etmiş
ve onbinlerce vatandaşımız Hazine ile davalı konuma gelmiştir.
Geçici 3 üncü maddede geçen "mera" kelimesinin dar yorumlandığı,
Kanunun kapsamında bulunan yaylak ve kışlakların bu kapsamda değerlendirilmediği
dile getirilmiştir. Bu sorunun çözümü için Geçici 3 üncü maddenin
değiştirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Teklifte aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır;
Teklifin maddelerine geçilmeden önce teklifin adının kanun tekniğine
uygun şekilde "Mera Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi" olarak değiştirilmesi
kabul edilmiştir.
Teklifin 1 inci maddesi üzerinde yapılan görüşmelerde;
konu uzmanları tarafından sorunun
bu metin dahilinde çözülemeyeceği, sorunun çözümü için Mera Kanununun
3 üncü maddesinde değil, Geçici 3 üncü maddesinde değişiklik yapılması
gerektiği belirtilmiştir. Yetkililer, sorunun konuyla ilgili davalara
bakan hâkimlerin Geçici 3 üncü maddedeki "mera" ifadelerini
dar yorumlamaları sebebiyle kaynaklandığını belirtmişlerdir.
Dile getirilen bir başka husus da mağdur insanların mağduriyetini
gidermek isterken mera, yaylak ve kışlak alanların talan edilmesine
meydan vermemenin gerekliliğidir. Verilen bir önerge konu uzmanlarının
görüşleri doğrultusunda Teklifin 1 inci maddesi değiştirilerek
kabul edilmiştir.
Verilen önerge ile 1 inci maddeden sonra gelmek
üzere yeni 2 nci maddenin ihdası kabul edilmiştir. Bu önergeyle Belediyelerin
özel kişilere devrettiği arazilerle ilgili sorunun çözümlenmesi
amaçlanmıştır. İhdası kabul edilen 2 nci madde, 1 inci maddenin de
değişiklik yaptığı Geçici 3 üncü maddede değişiklik yapmaktadır.
Kanun tekniğine uygun olması amacıyla ihdas edilen 2 nci madde 1 inci
maddenin ikinci fıkrası olarak düzeltilmiştir.
Teklifin 2 nci maddesi, Teklifin 1 inci maddesinde
yapılan değişikliğin bu maddenin gerekliliğini ortadan kaldırması
nedeniyle metinden çıkarılmış, yürürlüğe ilişkin 3 üncü madde 2
nci madde olarak, yürütmeye ilişkin 4 üncü maddesi 3 üncü madde olarak
aynen kabul edilmiştir.
İçtüzüğün 42 nci maddesine göre Sayın Ahmet ERTÜRK'ün
özel sözcü olması kabul edilmiştir.
Teklifin tümü, Başkanlığımıza verilen redaksiyon
yetkisi çerçevesinde kanun yazım tekniğine uygun olarak düzenlenmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak üzere
Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Vahit Kirişci |
Özkan Öksüz |
Ahmet Ertürk |
|
Adana |
Konya |
Aydın |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Adem Tatlı |
Mehmet Ali Suçin |
Ramazan Kerim Özkan |
|
Giresun |
Batman |
Burdur |
|
|
|
(Tümüne muhalifim) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ali İhsan Merdanoğlu |
Necdet Budak |
Mehmet Işık |
|
Diyarbakır |
Edirne |
Giresun |
|
|
|
(Muhalifim) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
İsmail Soylu |
Abdullah Çetinkaya |
Selahattin Dağ |
|
Hatay |
Konya |
Mardin |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ali Er |
Durdu Mehmet Kastal |
Necati Uzdil |
|
Mersin |
Osmaniye |
Osmaniye |
|
|
|
(Tümüne
muhalifim) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Abdurrahman Müfit Yetkin |
Zülfikar İzol |
Maliki Ejder Arvas |
|
Şanlıurfa |
Şanlıurfa |
Van |
ADANA MİLLETVEKİLİ ATİLLA BAŞOĞLU VE 3 MİLLETVEKİLİNİN
TEKLİFİ
MERA KANUNUNUN
BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 25.02.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
3 üncü maddesine (o) bendi eklenmiştir.
“(o) Yayla: İnsanların, serinlemek ve doğal ortamından
yararlanmak amacıyla yaz mevsiminde geçici olarak ikamet ettikleri
ya da kadimden beri tarım arazisi olarak kullandıkları yeri,”
MADDE 2- Mera Kanununun 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Yaylalar hariç olmak üzere mera, yaylak, ve kışlaklar
özel mülkiyete geçirilemez; amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı
uygulanamaz, sınırları daraltılamaz. Ancak, kullanım hakkı kiralanabilir.
Kiralama ilkeleri yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
MERA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1-
25/02/1998 Tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun Geçici 3 üncü maddesinde yer
alan "mera" ibarelerinden sonra gelmek üzere ", yaylak ve
kışlak" ibareleri eklenmiş, ikinci fıkrada yer alan "doğrudan"
ibaresi madde metninden çıkarılmış ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Birinci fıkrada
nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken
belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak
üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel
kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine
açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel
siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline
yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak
vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir
kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu
edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine
devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin
ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Bakanlığın görüşü alınarak
Maliye Bakanlığınca belirlenir.
MADDE 2- Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.