Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1315)
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ve 14 Milletvekili ile Şanlıurfa
Milletvekili Mehmet Vedat Melik ve 21 Milletvekilinin; 2510 Sayılı
İskan Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifleri ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu Raporu (2/824, 2/859)
Not: (2/824) esas no’lu Teklif, Tarım, Orman ve Köyişleri ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına; (2/859) esas no’lu Teklif,
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna havale edilmiştir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
“2510 Sayılı İskan Kanununa
Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi”miz, genel ve madde gerekçeleriyle
birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini
saygılarımızla arz ederiz.
|
|
Nurettin
Canikli |
Mahmut
Kaplan |
Ünal
Kacır |
|
|
Giresun |
Şanlıurfa |
İstanbul |
|
|
Hüsnü
Ordu |
Mustafa
Duru |
Ali
Öğüten |
|
|
Kütahya |
|
Karabük |
|
|
Cüneyt
Karabıyık |
Ahmet
Yeni |
Fahrettin
Poyraz |
|
|
Van |
|
Bilecik |
|
|
Mehmet
Beşir Hamidi |
İlhan
Albayrak |
Eyüp
Ayar |
|
|
Mardin |
İstanbul |
Kocaeli |
|
|
Vahit
Kiler |
Abdullah
Erdem Cantimur |
Yüksel
Coşkunyürek |
|
|
Bitlis |
Kütahya |
Bolu |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
2/824 esas
numaralı, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ve 14 Milletvekilinin; 2510 Sayılı
İskan Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi”ne,
imza sahibi olarak katılmak istiyorum.
Gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
A. Müfit Yetkin
Şanlıurfa
GENEL
GEREKÇE
Tarım
İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), 10/10/1983 tarih ve 95 sayılı
KHK ile kurulmuş ve halen Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı olarak
faaliyet gösteren bir kamu iktisadi teşebbüsüdür.
TİGEM,
Ana Statüsünde belirtildiği üzere, Türkiye’nin bitkisel ve hayvansal
üretimini artırmak, çeşitlendirmek, ürün kalitesini iyileştirmek
amacıyla yetiştirmiş olduğu damızlık hayvan, tohumluk, fidan, fide
gibi girdileri yetiştiricilere intikal ettirmek, tarım teknolojisi,
girdi kullanımı ve ıslah konularında öncülük ve öğreticilik yapmakla
yükümlüdür. Bu bağlamda, TİGEM, kurulduğu ilk yıllarda,
başta hububat tohumluğu olmak üzere, endüstri bitkileri, çayır,
mera ve yem bitkileri, sebze tohumluğu, fidan-fide üretiminde çok
büyük hizmetler yapmıştır. Damızlık üretiminde
ise, sığırcılık, koyunculuk ve civciv üretiminde elde edilen gelişmeler,
ülkemizin büyük ve küçükbaş hayvancılığının gelişmesine önemli
katkılar sağlamıştır. TİGEM’in ülkemiz tarımındaki
bu fonksiyonelliği halen önemini korumaktadır.
TİGEM’in
Türkiye’nin hemen her iklim bölgesinde işletmeleri
mevcuttur. Bu İşletmelerden Şanlıurfa Ceylanpınar
İşletmesi, arazi varlığı açısından TİGEM’in en büyük işletmesi
olup, TİGEM’in toplam arazi varlığının tek başına % 47’sini oluşturmaktadır.
Şanlıurfa
ve Mardin il sınırları içinde, Türkiye-Suriye devlet sınırı boyunca
yer alan ve 1.750.000 dekarlık arazisinin tamamı 1 inci derece Stratejik
Bölge kapsamındaki Ceylanpınar İşletmesi, tarihte “Yukarı Mezopotamya”
diye bilinen Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kurulmuştur. Osmanlı
İmparatorluğu dönemindeki toprak sistemine göre bir “Has” arazisi
olan ve bugün ülkemiz sınırları içinde yer alan
Ceylanpınar ile Suriye sınırları içinde yer alan Resulayn bölgesinden
oluşan toprakların son sahibi, kayıtlardan öğrenildiğine göre İbrahim
Paşa’dır. 1921 yılında imzalanan ve Türkiye ile Suriye arasındaki
sınırı belirleyen Ankara Antlaşması, toplam 3 milyon dekar büyüklüğündeki
bu Has arazisinin 1 milyon dekarını Suriye, 2
milyon dekarını da Türkiye sınırları içinde bırakmıştır. Mülkiyeti
İbrahim Paşa’dan devlete geçen bu arazi üzerinde 1943 yılında 3130
sayılı Kanunla “Zirai Kombinalar Şanlıurfa Grup Amirliği” kurulmuş,
arazi 1950 yılında da 5433 sayılı Kanunla “Devlet Üretme Çiftlikleri”
bünyesine dahil edilmiştir. Cumhuriyet dönemi boyunca, İşletme
arazisinin 250 bin dekarı çeşitli sebeplerle kaybedilmiş ve İşletme
arazisi dışında kalmıştır.
Ceylanpınar Tarım İşletmesine ait araziler,
tarih boyunca bölge halkı için bir çekim merkezi olmuştur. Yaz aylarında Karacadağ
eteklerinde yaşamlarını sürdüren koyun yetiştiricileri, kış aylarında
sürülerini soğuktan korumak amacıyla Ceylanpınar İşletmesine
getirmeye başlamışlardır. Başlangıçta, kışın
gelip, yazın Karacadağ eteklerine dönen bu insanlara “GÖÇER” adı
verilmiştir. Ancak, göçer olarak adlandırılan
bu insanlar, zamanla geri dönmemeye başlamışlar ve İşletme arazisinin
çeşitli yerlerindeki su kenarlarına yerleşmişlerdir. Kış
mevsiminde TİGEM arazisi içinde kalmalarına izin verilen göçerler,
önceleri koyunlarına ağıl çevirip, kendileri de kıl çadırlarda
yaşarken, daha sonraları hem koyunlarına ağıl, hem de kendilerine
ev yapmaya başlamışlardır. İşletme Yönetimince
izin verilmemesine rağmen, çeşitli çevrelerden gördükleri destekler,
göçerlerin bu taleplerinin yerine getirilmesine ve dolayısıyla,
yerleşik hale gelmelerine yol açmıştır.
Halen İşletmeye ait tapulu arazinin 25 ayrı yerinde,
Ceylanpınar Kaymakamlığından alınan ve 20/10/2004 tarihinde yapılan
sayım sonucuna göre, yaklaşık 273 aileden oluşan 2 bin kişilik bir
nüfus, “göçer” olarak adlandırılmalarına rağmen, yerleşik konumda
yaşamlarını sürdürmektedir.
“Göçer” olarak adlandırılmalarına rağmen genellikle
yerleşik bir biçimde yaşamlarını sürdürmekte olan bu insanlar, 33
bin küçükbaş ve 400 kadar büyükbaş hayvanla birlikte yasadışı olarak
İşletme arazilerinde barınmakta ve İşletmenin mer’alarını kullanmaktadırlar.
Göçerlerin İşletme arazisine getirdikleri koyun sayısı, yaz aylarında
100 bin başa kadar yükselmekte, göçerlere ait bu hayvanlar, veteriner
kontrolünden uzak olmaları, koruyucu aşı ve tedavilerinin yapılmaması
nedeniyle çeşitli hastalıklar taşımakta ve bu hastalıkları aynı
mer’ayı paylaşan İşletmenin damızlık sürülerine bulaştırarak, damızlık
hayvan yetiştiriciliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca,
devamlı ve yoğun olarak aynı parsellerde otladıklarından, toprağı
sıkıştırmakta, yabancı ot ve yabancı çeşit bulaşıklığına neden
olarak tohumculuğa zarar vermektedir. Göçer hayvanlarının yemiş
oldukları yabancı cins ve çeşitteki ot tohumları, bu hayvanların
gübresi ile anız alanlarına bulaştığından, sertifikalı tohum yetiştiriciliği
önemli ölçüde sekteye uğramaktadır. Ayrıca, ekili alanlar göçer
hayvanları tarafından sürekli taciz edilmekte, zaman zaman da ekili
alanlarda otlatma yapılmaktadır. Göçer hayvanları tarafından otlatılan
anız alanlarının toprak yapısı, hayvanların ezmesi sonucu sıkışarak
bozulmaktadır. Bu sebeple önemli ekonomik kayıplar meydana gelmekte,
bu toprakların tekrar ekilebilir hale getirilmesi için daha fazla
işgücü, enerji ve zaman harcanmaktadır. Hasat sonrası tarlada kalan
bitki sapları, göçerler tarafından adeta talan edilerek İşletme
tarafından satılmasına fırsat verilmemektedir.
Son yıllarda, nadas alanlarının daraltılması
kapsamında, İşletme arazisinde buğdaydan sonra mercimek ekilmesi
suretiyle her yıl ikinci bir ürün alma yoluna gidilmektedir. Mercimek
ekiliş alanları genişledikçe, göçer koyunlarının otlayacağı
anız alanları daralmaktadır. Bunun sonucunda, göçerlerin mercimek
ekilişini önlemeye çalıştıkları görülmektedir.
Sonuç itibariyle, ülkemiz tarım ve hayvancılığı
için stratejik öneme sahip çok önemli bir kuruluşumuz olan ve tamamen
tohumluk ve damızlık amaçlı üretim faaliyetinde bulunan Ceylanpınar
İşletmesi, göçer hayvanlarının tehdidi altında bulunmaktadır.
Bu bölgede yaşayan insanlar açısından ciddi bir
sosyal problem de söz konusudur. Göçer aileleri, hiçbir altyapının
bulunmadığı, son derece ilkel bir ortamda yaşamlarını sürdürmektedir.
Bu insanlar, insanca yaşamayı olanaklı kılacak koşullardan çok
uzakta, insana yakışmayacak derecede ilkel ortamlarda yaşamaya
çalışmaktadır.
Ayrıca, büyük bir çoğunluğunun nüfus kâğıdı olmayan,
bir çoğu çok evlilikten dolayı bölünmüş aile olan bu göçerler, her
geçen gün daha da yerleşik konuma geçmekte, aile, nüfus sayısı ve
hayvan miktarı olarak giderek artmakta, feodal ilişkiler, akrabalık
durumları, İşletme arazisinin rantı ve İşletme arazisinin bir gün
mutlaka kendilerine verileceği düşüncesinden dolayı göçer konumundan
vazgeçmemektedirler.
Halen İşletme arazisinin 25 ayrı yerinde ikamet
eden göçer nüfusu sürekli hareket halinde olup, gün geçtikçe artış
göstermektedir. Bunların sabıka kayıtları ve güvenlik açısından
sakıncalı olup olmadıkları hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Kontrol altında tutulamayan bu nüfusun bazı kötü niyetli mihraklarca
istismar edilebileceğini gözden uzak tutmamak gerekir.
İşletme yönetiminin göçerler üzerinde yaptığı
sınırlı çalışmalar sonucu, bazı göçerlerin Mardin-Kızıltepe’de
arazilerinin bulunduğu, bazılarının da Ceylanpınar, Şanlıurfa
ve Viranşehir’de evlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak bir
çoğunun gayrımenkulü ve arazisi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Göçer sorunu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu
Raporlarında 1995 yılından beri gündeme getirilmekte, temel olarak,
göçerlerin işgalci konumda yasadışı bir biçimde arazide yaşadıkları,
yarattıkları sorunların İşletme faaliyetlerine önemli zararlar
verdiği ve çözüm olarak da, bunların İşletme arazisi dışında başka
bir yerde iskân edilmeleri ve kendilerine insanca yaşayabilecekleri
olanaklar sağlanması önerilmektedir.
Son 10 yıldır her raporda dile getirilen ve İşletme
arazisi içindeki 25 ayrı yerde göçer halinde yaşayan bu nüfusun İşletme
faaliyetine verdiği zararın önlenmesini teminen gerekli resmi
tespitler yapılarak, ev ve arazisi bulunanların yerlerine dönmelerinin,
bulunmayanların ise İşletme arazisi dışında uygun bir mekanda
iskânının sağlanması konusunun devletçe ele alınarak kalıcı bir çözüme
kavuşturulması gereği vurgulanmaktadır.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından,
1995 yılından bu yana, TİGEM ile ilgili olarak hazırlanan bütün denetim
raporlarında yer verilen bu temenniye rağmen, bugüne kadar sorun
herhangi bir çözüme kavuşturulamamıştır. İşletme arazisini işgal
eden bu göçerlerin tahliyesine ilişkin olarak, TİGEM tarafından
idari ve hukuki yollara başvurulmuş, 84 adet müdahalenin men-i kararı
çıkmasına karşın, bölgenin özellikleri nedeniyle bu kararlar uygulanamamıştır.
Göçer sorunu, TBMM KİT Üst Komisyonunun 1999 yılındaki
toplantısında ayrıntılı olarak görüşülmüş, bu konunun çözümü ile
ilgili olarak alınan tavsiye kararı ilgili kuruluşlara bildirilmiş,
bu kuruluşlarla TİGEM arasında bir çok toplantılar yapılmasına
rağmen, sorunun siyasi ve sosyal boyutlarının büyüklüğü karşısında,
o dönemde göçer sorunu bir çözüme kavuşturulamamıştır.
Göçer sorunu, 2003 yılındaki TBMM KİT Üst Komisyonu
toplantısında tekrar ele alınmış ve bu toplantıda, göçerlerle ilgili
kalıcı iskân sorununun biran önce çözümlenmesine yönelik olarak
alınan tavsiye kararı Başbakanlık ve ilgili Bakanlıklara TBMM KİT
Komisyonunca 05/06/2003 tarihinde bildirilmiştir. Bu yazı üzerine
bir çalışma yapan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, söz konusu göçerlerin
göçebe hayatı yaşamadığı, İşletme arazisinde yerleşik ve işgalci
konumda oldukları, bu nedenle 2510 sayılı İskân Kanunu çerçevesinde
göçebe sayılamayacakları, dolayısıyla İskân Kanunu Uygulama
Yönetmeliği uyarınca hak sahibi olabilmelerinin ve 2510 sayılı
Kanun kapsamına alınarak İskân edilmelerinin mümkün olamayacağını
bildirmiştir.
TBMM KİT Üst Komisyonunun 25/11/2004 tarihinde yaptığı
toplantıda, bir önceki yıl alınan tavsiye kararı neticesinde, sorunun
mevcut mevzuatla çözülemeyeceğinin anlaşılması üzerine, yeni
bir yasal düzenleme çalışması yapılması gereği üzerinde durulmuştur.
Ayrıca, yine bu toplantıda kabul edilen bir önerge ile, TİGEM’in 2003
yılı hesaplarıyla ilgili Alt Komimsyon toplantısının Ceylanpınar’da
yapılması ve göçer halinde yaşayan insanların sorunlarının yerinde
incelenmesi kararlaştırılmıştır. Anılan karar gereğince, 19-21
Nisan 2005 tarihlerinde Ceylanpınar’da yapılan Alt Komisyon toplantısında,
göçer sorunu yerinde incelenmiş ve soruna kalıcı bir çözüm getirmek
amacıyla bir yasal düzenleme çalışması yapılması kararlaştırılmıştır.
Nihayet, TBMM KİT Üst Komisyonunun 01/06/2005 tarihli
toplantısında TİGEM’in hesaplarının denetimi sırasında yeniden
gündeme gelen göçer sorununun çözümü için yasalara aykırı işgalin
ortadan kaldırılması, maddi durumu iyi olmayan göçerlerin, İşletme
arazisi dışında uygun bir alanda iskân edilmeleri ve kendilerine
hayvanlarını otlatabilecekleri uygun bir alan sağlanması için yapılacak
yasal düzenleme için çalışmalara başlanmıştır.
TBMM KİT Komisyonu üyesi Kütahya Milletvekili
Hüsnü Ordu’nun başkanlığında, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu,
Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı Millî Emlak
Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı GAP
Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü
Başkanlığı, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve TİGEM temsilcilerinin
katılımıyla oluşturulan komisyon yaptığı bir dizi toplantı neticesinde,
sorunun apayrı bir yasal düzenleme yapmak yerine, mevcut 2510 sayılı
İskân Kanununa bir ek madde eklenmesi suretiyle çözümlenebileceği,
getirilen bu ek madde ile ana çerçeve belirlendikten sonra, İskân Kanununun
diğer hükümleri ile İskân Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümlerinin
uygulanmasıyla göçerlerin başka bir alanda iskânının sağlanabileceği
ortaya çıkmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- TİGEM’e ait Ceylanpınar İşletmesi arazilerinde,
“göçer” tabir edilmekle birlikte, genellikle yerleşik olarak yaşamlarını
sürdüren insanların, İşletme arazisi dışında bir başka uygun alanda
iskân edilmeleri konusu, mevcut haliyle 2510 sayılı İskân Kanunu
kapsamına girmediğinden, arazide yasadışı olarak işgalci konumda
yaşayan insanların yarattığı sorunu çözmek için Kanuna Ek 36 ncı
madde eklenmektedir. Temel amaç, “göçer” olarak adlandırılan bu insanların
İşletme arazisi dışındaki uygun bir alanda iskânlarını sağlamaktır.
Kanuna eklenen Ek 36 ncı madde ile:
- İskân edilecek kişiler tanımlanmakta, bu kişilerden
hak sahibi olacakların nasıl belirleneceği düzenlenmektedir.
- Hak sahibi olacak ailelerin belirlenmesi bir
Komisyona bırakılmakta ve bu komisyonun kimlerden teşekkül edeceği
belirlenmektedir.
- İskân edilecek kişiler için uygun alan belirlenmesi
Bakanlar Kuruluna bırakılmaktadır.
- Hak sahibi ailelere, hayvanlarını otlatmaları
için mera vasıflı arazi tahsis edileceği ve konut yapmaları için
kredi kullandırılabileceği düzenlemesi getirilmektedir.
- İskân edilecek ailelere devletçe sağlanan taşınmaz
malların kendilerine teslim edilmesinden üç ay sonra, İşletme arazisinin
Valilikçe boşaltılacağı hükme bağlanmaktadır.
- Bu iş için ihtiyaç duyulacak ödeneğin, yılları
bütçe kanunları ile gösterileceği düzenlenmektedir.
Madde 2- Yürürlük maddesidir.
Madde 3- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
“2510 Sayılı İskân Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine
Dair Kanun Teklifi”miz, genel ve madde gerekçeleriyle birlikte ekte
sunulmuştur.
Gereğini saygılarımızla arz ederiz.
|
|
M. Vedat Melik |
Şevket Arz |
Harun Akın |
|
|
|
Şanlıurfa |
Trabzon |
Zonguldak |
|
|
|
Ferit Mevlüt Aslanoğlu |
Abdulaziz Yazar |
A. Kemal Deveciler |
|
|
|
Malatya |
Hatay |
Balıkesir |
|
|
|
Mehmet Boztaş |
N. Gaye Erbatur |
Sedat Pekel |
|
|
|
Aydın |
Adana |
Balıkesir |
|
|
|
Bülent Baratalı |
Uğur Aksöz |
Ali Oksal |
|
|
|
İzmir |
|
|
|
|
|
Birgen Keleş |
Türkân Miçooğulları |
İ. Sami Tandoğdu |
|
|
|
İstanbul |
İzmir |
Ordu |
|
|
|
Nadir Saraç |
Tuncay Ercenk |
Özlem Çerçioğlu |
|
|
|
Zonguldak |
Antalya |
Aydın |
|
|
|
M. Mesut Özakcan |
Rasim Çakır |
Nail Kamacı |
|
|
|
Aydın |
Edirne |
Antalya |
|
|
|
|
Atila Emek |
|
|
|
|
|
Antalya |
|
|
GENEL GEREKÇE
Şanlıurfa ve Mardin il sınırları içinde, Türkiye-Suriye
devlet sınırı boyunca yer alan ve 1 750 000 dekarlık arazisinin tamamı
1 inci derece Stratejik Bölge kapsamındaki Ceylanpınar İşletmesi,
tarihte “Yukarı Mezopotamya” diye bilinen Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
kurulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki toprak sistemine
göre bir “Has” arazisi olan ve bugün ülkemiz sınırları içinde yer
alan Ceylanpınar ile Suriye sınırları içinde yer alan Resulayn bölgesinden
oluşan toprakların son sahibi, kayıtlardan öğrenildiğine göre İbrahim
Paşadır. 1921 yılında imzalanan ve Türkiye ile Suriye arasındaki
sınırı belirleyen Ankara Antlaşması, toplam 3 milyon dekar büyüklüğündeki
bu Has arazisinin 1 milyon dekarını Suriye, 2 milyon dekarını da
Türkiye sınırları içinde bırakmıştır. Mülkiyeti İbrahim Paşadan
devlete geçen bu arazi üzerinde 1943 yılında 3130 sayılı Kanunla
“Zirai Kombinalar Şanlıurfa Grup Amirliği” kurulmuş, arazi 1950 yılında
da 5433 sayılı Kanunla “Devlet Üretme Çiftlikleri” bünyesine dahil
edilmiştir. Cumhuriyet dönemi boyunca, İşletme arazisinin 250 bin
dekarı çeşitli sebeplerle kaybedilmiş ve İşletme arazisi dışında
kalmıştır.
1943 yılından itibaren Devlet Üretme Çiftlikleri
bünyesine alınmaya başlanan bu günkü Ceylanpınar Tarım İşletmesi
arazilerinin üzerinde, bu tarihten çok önceleri geçimini hayvancılıkla
sağlayan, belli aylarda bu arazilerin belli bölümlerinde yerleşen
insanlar her zaman olmuştur. Ancak, özellikle Tarım İşletmesi arazileri
kadastro gördükten sonra bu insanlar, sanki devlet arazisini işgal
eden devletin mal varlığına zarar veren insanlar olarak görülmeye
başlanmışlardır. Halbuki, bu gün için göçer dediğimiz bu insanlarda
kendilerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri bu topraklar
üzerinde yaşadıklarını ifade etmektedirler. Göçerler ve İşletme
arasındaki sorunlar yerel yöneticileri her zaman meşgul ettiği
gibi Hükümetler tarafından da zaman zaman gündeme getirilmiş, ancak
bu güne kadar kalıcı bir çözüm bulunamamıştır. Fakat en son 2 Haziran
2005 günü Göçerler ile Tarım İşletmesi bekçileri arasında çıkan
tartışma sonucunda Kınalı Köyünden bir kişinin öldürülmesi üzerine
konu tekrar gündeme getirilerek, yasal çözüm çabaları hızlandırılmıştır.
Halen İşletmeye ait tapulu arazinin 25 ayrı yerinde,
Ceylanpınar Kaymakamlığından alınan ve 20.10.2004 tarihinde yapılan
sayım sonucuna göre, yaklaşık 273 aileden oluşan 2 bin kişilik bir
nüfus, “göçer” olarak adlandırılmalarına rağmen, yerleşik konumda
yaşamlarını sürdürmektedir.
Ayrıca, bu bölgede yaşayan insanlar açısından
ciddi sosyal problemler söz konusudur. Göçer aileleri, hiçbir altyapının
(su ve okul gibi) bulunmadığı, son derece ilkel şartlarda yaşamlarını
sürdürmektedir.
Bu sorunu gidermek için ayrı bir yasal düzenleme
yapmak yerine, mevcut 2510 sayılı İskân Kanununa bir geçici madde
eklenmesi suretiyle çözümlenebileceği, getirilen bu geçici
madde ile ana çerçeve belirlendikten sonra, İskân Kanununun diğer
hükümleri ile İskân Kanunu Uygulama Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasıyla
göçerlerin uygun bir alanda iskânının sağlanabileceği anlaşılmaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Kanuna eklenen geçici 3 üncü madde ile:
- İskân edilecek kişiler tanımlanmakta, bu kişilerden
hak sahibi olacakların nasıl belirleneceği düzenlenmektedir.
- Hak sahibi olacak ailelerin belirlenmesi bir
Komisyona bırakılmakta ve bu komisyonun kimlerden teşekkül edeceği
belirlenmektedir.
- İskân edilecek kişiler için uygun alan belirlenmesi
Bakanlar Kuruluna bırakılmaktadır.
- Hak sahibi ailelere, hayvanlarını otlatmaları
için mera vasıflı arazi tahsis edileceği ve konut yapmaları için
kredi kullandırılabileceği düzenlemesi getirilmektedir.
- İskân edilecek ailelere devletçe sağlanan taşınmaz
malların kendilerine teslim edilmesinden altı ay sonra, yeni yerlerine
taşınmaları Valilikçe sağlanır.
- Bu iş için ihtiyaç duyulacak ödeneğin, yılları
bütçe kanunları ile gösterileceği düzenlenmektedir.
Madde 2- Yürürlük maddesidir.
Madde 3- Yürütme maddesidir.
ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ MEHMET VEDAT MELİK VE 21
MİLLETVEKİLİNİN
TEKLİFİ
2510 SAYILI İSKÂN KANUNUNA BİR EK MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1- 14/06/1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân Kanununa
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi içinde, mahallinde
göçer olarak adlandırılan ve nüfus kayıtlarına bağlı kalınarak
31/12/2003 tarihi itibariyle arazi içinde yaşadıkları ve hayvancılık
dışında başka bir işle iştigal etmedikleri, Şanlıurfa Valisinin
Başkanlığında, Bayındırlık ve İskân İl Müdürü, Tarım İl Müdürü, Nüfus
ve Vatandaşlık İl Müdürü, Defterdar, Tarım Reformu Bölge Müdürü,
Kadastro İl Müdürü, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Bölge Müdürü,
İl Emniyet Müdürü, Bölge Jandarma Komutanı, Ceylanpınar Kaymakamı
ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Temsilcisinden oluşan Komisyon
tarafından bireyleriyle birlikte tespit edilen aileler, bu Kanuna
göre hak sahibi sayılır.
Bu hak sahipleri, 5403 sayılı Toprak Koruma ve
Arazi Kullanım Kanununda getirilen sınırlamalara uyulmak koşuluyla,
Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek uygun alanda, bu Kanun hükümlerine
göre iskân edilirler. Hak sahibi ailelere, hayvanlarını otlatmaları
için mera vasıflı arazi tahsis edilir ve isterlerse yeni yerleşim
yerinde konut yapmalarını desteklemek amacıyla, kendi evini yapana
yardım metoduyla bu Kanun hükümlerine göre kredi kullandırılabilir.
Hak sahiplerine, Ceylanpınar Tarım İşletmesinden,
İşletmenin bütünlüğünü bozmadan, arazi verilmesi durumunda,
2510 sayılı İskân Kanununda belirtilen süre sonunda hak sahiplerinin
arazilerini satmaları durumunda söz konusu arazileri rayiç bedel
üzerinden TİGEM işletmesine satmak zorundadırlar.
Bu iş için ihtiyaç duyulacak ödenek yılları Bütçe
Kanunları ile gösterilir.
Hak sahibi ailelere iskânen verilecek taşınmaz
malların teslimini takip eden altı aylık süre sonunda, yeni yerlerine
taşınmaları Valilikçe sağlanır.
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve |
|
|
|
Turizm Komisyonu |
|
|
|
Esas No.: 2/824, 2/859 |
|
|
|
Karar No.: 108 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca
22/6/2006 tarihinde tali komisyon olarak Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen
2/824 esas numaralı Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ve 14
Milletvekilinin; 2510 sayılı
İskân Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi ile
2/859 esas numaralı Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat Melik ve
21 Milletvekilinin aynı adı taşıyan ve esas olarak Komisyonumuza
havale edilen Teklifleri; Komisyonumuzun 20/12/2006 tarihli 58 inci
birleşiminde verilen önergenin kabulü doğrultusunda 2/824 esas numaralı
Teklif görüşmelerde esas alınmak üzere birleştirilerek görüşülmüştür.
Görüşmelere
ilk imza sahibi milletvekilleri ile Teklifte imzaları bulunan
milletvekillerinden Şanlıurfa Milletvekilleri Mahmut KAPLAN ve
Müfit YETKİN, Kütahya Milletvekili Hüsnü ORDU, Tarım ve Köyişleri,
Bayındırlık ve İskan, Maliye, Adalet, İçişleri bakanlıkları ile Hazine Müsteşarlığı temsilcileri katılmışlardır.
Teklifler ile Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğü Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait olan arazide
ikamet edenlerden hayvancılık dışında başka bir işle iştigal etmedikleri
tespit edilen ailelerin Bakanlar Kurulu kararıyla uygun görülecek
alanda hak sahibi olmaları düzenlenmektedir.
Teklifin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde;
Teklif sahibi Milletvekillerince;
- Göçerlerin ezelden beri Ceylanpınar’da sözkonusu
bölgede yaşadıkları, tapulama ve kadastro çalışmaları sırasında
bu işlemleri bilemedikleri için göçerlerin araziler üzerinde
mülk sahibi olamadıklarını ifade ettikleri,
- Göçerlerin sosyal yaşam tarzları bakımından
Şanlıurfa’da yerleştirilmeleri gerektiği,
- KİT Komisyonunun her yıl yapılan denetimlerinde
sorunun gündeme geldiği ancak çözülemediği, 2003 yılı Komisyon
toplantılarında konunun yine gündeme getirildiği ve somut adım
atılması yönünde karar verildiği,
- Sorunun sosyal bir felaket boyutunda olduğu,
göçerlerin en temel ihtiyaçlarını dahi giderecek
oluşumların bulunmadığı,
- Hukuki açıdan bakıldığında göçerlerin işgalci
konumunda olduğu, sosyal açıdan bakıldığında ise ortada mutlaka
çözüm getirilmesi gereken bir sorun olduğu,
- Bölgedeki göçerlerin en temel sorununun iskân
olduğu,
- Gerçek hak sahiplerini tespit etmek amacıyla
bir çok kamu kurum ve kuruluşunun temsilcilerinin, bölgeyi ve halkı
tanıyan görevlilerin tespit komisyonunda bulunmasının öngörüldüğü,
- TİGEM arazisinde bulunan göçerlerin bir kısmının
sıkıntılı hayat şartları nedeniyle, başka alanlarda daha kötü ortamlarda
yaşamaya başladıkları, bölgede iskân çalışmalarının duyulmasından
dolayı hak sahipliği için başka göçerlerin araziye yerleştikleri
yönünde bir gelişmenin yaşanmadığı,
- İskâna açılacak alan ile mera vasfı taşıyan alanların
tek tek iyi bir şekilde seçilmesinin önemi,
İfade edilmiştir.
Komisyon üyelerimizce konuyla ilgili olarak;
- Hak sahipliğinin isteğe bağlı değil, zorunlu
olması gerektiği,
- TİGEM arazisinde yerleşim izni verilmemesi
gerektiği, karşı görüş olarak TİGEM arazisinde de iskân edilebilmeleri,
- Bakanlar Kurulunun en iyi yeri belirleyeceği,
yapılacak hak sahipliği tespiti sonrasında iskânın en uygun alanda
gerçekleşeceği,
Beyanlarına yer verilmiştir.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı temsilcisince yapılan
açıklamalarda ise;
- Göçerlerin aynı bölgede iskân edilmesinin zorunlu
olmaması, ayrı ayrı alanlarda da iskân edilebilmesi gerektiği,
- Aşırı otlatma nedeniyle TİGEM arazisinin kullanılamayacak
duruma geldiği, tohumculuk yönünden de sorunların doğduğu,
- Göçerlerin koyunlarının başka çeşit yemleri
yemeleri sonrasında dışkıları vasıtasıyla arazilerde bıraktıkları
tohumlarla yabancı ot sorunlarının ortaya çıktığı,
- İskânla ilgili girişimlerin duyulmasıyla birlikte
arazi verileceğini umanların TİGEM arazisi içinde yeni binalar
yaptıkları,
- Göçerlerin iskân sonrası TİGEM sahasında koyunlarını
otlatmaya devam etmeleri ile koyunların kimin olduğunun tespiti
konusunda sorunlar yaşanacağı,
Belirtilmiştir.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelerine müteakiben;
Teklifin başlığı kanun yapım tekniği çerçevesinde
“İskân Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olarak
değiştirilmiştir.
Teklifin Çerçeve 1 inci maddesi;
19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskân Kanununun
yürürlüğe girmiş olması sonucu, bu Kanunun 48 inci maddesi ile
2510 sayılı İskan Kanunu yürürlükten kaldırıldığından, Teklifle
yapılmak istenen değişikliğin 5543 sayılı Kanunda yapılması,
Ayrıca, Teklifin kanunlaşması halinde kimler
için uygulanacağının belli olması ve sadece bir sefer uygulanacağı
için geçici madde şeklinde düzenlenmesi suretiyle,
2 ve 3 üncü maddeleri ise aynen,
Kabul edilmiştir.
Raporumuz ve metni Genel Kurula sunulmak üzere
saygı ile arz olunur.
|
|
Başkan |
Sözcü |
Kâtip |
|
|
Mustafa Demir |
Asım Aykan |
Mehmet Sarı |
|
|
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mustafa Tuna |
Fikret Badazlı |
Osman Aslan |
|
|
Ankara |
Antalya |
Diyarbakır |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Zülfü Demirbağ |
Ali İbiş |
Nusret Bayraktar |
|
|
Elazığ |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Parlakyiğit |
Mehmet Yıldırım |
Niyazi Özcan |
|
|
Kahramanmaraş |
Kastamonu |
Kayseri |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Recep Yıldırım |
Orhan Taş |
|
|
|
Sakarya |
Sivas |
|
GİRESUN MİLLETVEKİLİ
NURETTİN
CANİKLİ VE 14 MİLLETVEKİLİNİN
TEKLİFİ
2510 SAYILI İSKAN KANUNUNA BİR EK
MADDE EKLENMESİNE DAİR KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1- 14.06.1934 tarihli ve 2510 sayılı İskan Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 36- Tarım İşletmeleri
Genel Müdürlüğü Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi
içinde, mahallinde göçer olarak adlandırılan ve nüfus kayıtlarına
bağlı kalınarak 31/12/2003 tarihi itibariyle arazi içinde yaşadıkları
ve hayvancılık dışında başka bir işle iştigal etmedikleri, Şanlıurfa
Valisinin Başkanlığında, Bayındırlık ve İskan İl Müdürü, Tarım İl
Müdürü, Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürü, Defterdar, Tarım Reformu
Bölge Müdürü, Kadastro İl Müdürü, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı
Bölge Müdürü, İl Emniyet Müdürü, Bölge Jandarma Komutanı, Ceylanpınar
Kaymakamı ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Temsilcisinden
oluşan Komisyon tarafından bireyleriyle birlikte tespit edilen aileler,
bu Kanuna göre hak sahibi sayılır.
Bu hak sahipleri,
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda getirilen
sınırlamalara uyulmak koşuluyla, Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne
ait arazi dışında Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek uygun
alanda, bu Kanun hükümlerine göre iskan edilirler. Hak sahibi ailelere,
hayvanlarını otlatmaları için mera vasıflı arazi tahsis edilir ve
isterlerse yeni yerleşim yerinde konut yapmalarını desteklemek
amacıyla, kendi evini yapana yardım metoduyla bu Kanun hükümlerine
göre kredi kullandırılabilir.
Bu iş için ihtiyaç duyulacak
ödenek yılları Bütçe Kanunları ile gösterilir.
Hak sahibi ailelere
iskanen verilecek taşınmaz malların teslimini takibeden üç aylık
süre sonunda, Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi
Valilikçe boşaltılır.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
İSKAN KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1- 19/9/2006 tarihli ve
5543 sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- (1) Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi içinde, mahallinde
göçer olarak adlandırılan ve nüfus kayıtlarına bağlı kalınarak
31/12/2003 tarihi itibariyle arazi içinde yaşadıkları ve hayvancılık
dışında başka bir işle iştigal etmedikleri, Şanlıurfa Valisinin
Başkanlığında, Bayındırlık ve İskan İl Müdürü, Tarım İl Müdürü, Nüfus
ve Vatandaşlık İl Müdürü, Defterdar, Tarım Reformu Bölge Müdürü,
Kadastro İl Müdürü, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Bölge Müdürü,
İl Emniyet Müdürü, Bölge Jandarma Komutanı, Ceylanpınar Kaymakamı
ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Temsilcisinden oluşan Komisyon
tarafından bireyleriyle birlikte tespit edilen aileler, bu Kanuna
göre hak sahibi sayılır.
(2) Bu hak sahipleri, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda getirilen sınırlamalara
uyulmak koşuluyla, Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait
arazi dışında Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek uygun alanda,
bu Kanun hükümlerine göre iskan edilirler. Hak sahibi ailere, hayvanlarını
otlatmaları için mera vasıflı arazi tahsis edilir ve isterlerse yeni
yerleşim yerinde konut yapmalarını desteklemek amacıyla, kendi
evini yapana yardım metoduyla bu Kanun hükümlerine göre kredi kullandırılabilir.
(3) Bu iş için ihtiyaç duyulacak ödenek yılları
Bütçe Kanunları ile gösterilir.
(4) Hak sahibi ailelere iskanen verilecek taşınmaz
malların teslimini takibeden üç aylık süre sonunda, Ceylanpınar
Tarım İşletmesi Müdürlüğüne ait arazi Valilikçe boşaltılır.”
MADDE 2- Teklifin 2 nci maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
MADDE 3- Teklifin 3 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen
kabul edilmiştir.