Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1318)
Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Adalet Komisyonları Raporları
(1/1272)
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
|
|
Kanunlar
ve Kararlar |
|
|
Genel
Müdürlüğü |
|
|
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-50/5535 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca
Gereğini
arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Ülkemizde aile
içinde, eşler arasında veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile
bireyleri arasında da şiddetin varlığı bilinen bir gerçektir. Bu durumda şiddet olgusunu
geniş yorumlayarak aile içi şiddeti sadece eşler arası şiddet olarak
algılamamak gereği ortaya çıkmıştır. Ayrıca,
aynı çatı altında yaşamayan; boşanma veya ayrılık nedeniyle ayrı
konutlarda bulunan bireyler ve evli olmalarına rağmen fiilen ayrı
yaşayan aile bireyleri ve çocuklar da aile içi şiddete maruz kalabildiklerinden,
aile içi şiddet mağduru kapsamının gerçeklere uygun olarak düzeltilmesi
gerekmiştir.
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasından
farklı olmak üzere ikinci fıkrasında “eş” ifadesinin kullanılmasının,
geçen süre zarfında uygulamada, olayın tarafları konusunda kavram
karışıklığı yarattığı görülmüştür. Söz konusu karışıklığı
ortadan kaldırmak amacıyla “kusurlu eş” ifadesi yerine “Kusurlu
eşin veya diğer aile bireyinin” ifadesinin kullanılması uygun bulunmuştur.
Tasarıda, Aile
Mahkemesi Hâkiminin uygun görmesi halinde şiddet uygulayan birey
için “Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması”
tedbirine hükmedebileceği öngörülmüştür. Anayasanın “Sosyal ve Ekonomik Haklar
ve Ödevler” başlıklı Üçüncü Bölümünün “Ailenin korunması” başlıklı
41 inci maddesinde “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında
eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı
ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının
öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri
alır.” hükmü bulunmakla; Devlet özellikle ananın ve çocukların korunmasını
sağlamakla yükümlü tutulmaktadır. Bu nedenle
şiddet uygulayan bireyin herhangi bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığı
hususunun tespiti ve tedavisi ile uyguladığı veya uygulayacağı
şiddetin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
4320 sayılı Kanunda,
şiddet mağduru kişilerin tedbir kararı sonrasında ekonomik sıkıntı
çekmelerini önlemek için tedbir nafakası hükme bağlanmıştır. Özellikle şiddet uygulayan bireyin
ailenin geçimini birinci derecede sağlayan kişi olması halinde,
bu kişinin eve ve aile bireylerine yaklaştırılmaması halinde ailenin
geçim sıkıntısı içine düşeceği bir gerçektir. Anayasanın
5 inci maddesinde Devlete, vatandaşın refah, huzur ve mutluluğunu
sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti
ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak surette sınırlayan ekonomik
engelleri kaldırmak görevi verilmiştir. Anayasanın
bu hükmü gereğince, aile içi şiddet mağduru insanların ekonomik güvence
altına alınmaları tedbir nafakası alarak sağlanmakta olup, eğer
şiddet mağdurları nafaka almakta iseler, mükerrer nafaka ödenmesine
engel olunacak şekilde yeni bir düzenleme yapılmıştır.
4320 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde
yer alan, bu maddenin birinci fıkra hükmüne göre
yapılan başvuruların harca tabi olmayacağı hükmü, bu Kanun kapsamındaki
başvurular ve verilen kararların infazı için yapılan icrai işlemlerin
harca tabi olmayacağı şeklinde düzenlenmiştir. Kanun özellikle
kadın ve çocukların koruma altına
Diğer taraftan,
bu Kanunun uygulanmasına yönelik hususların yönetmelikle düzenleneceği
hüküm altına alınarak uygulamada karşılaşılabilecek aksaklıkların
giderilmesi amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Ülkemizde aile içi şiddeti sadece
eşler arası şiddet olarak algılamamak gereği ortaya çıktığından,
ayrıca, aynı çatı altında yaşamayan; boşanma veya ayrılık nedeniyle
ayrı konutlarda bulunan bireyler de aile içi şiddete maruz kalabildiklerinden,
4320 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde yer alan “Kusurlu eşin” ibaresi
“Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin” şeklinde, “diğer eş ve çocuklar”
ifadesi “aile bireyleri” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca, aile
içi şiddete maruz kalan eşin bu şiddet nedeniyle çocuğu ile birlikte
evinden ayrılarak baba evine gitmesi ve boşanma davası açılması durumlarında
dahi, koşulların gerçekleşmesi halinde, 4320 sayılı Kanundan faydalanabileceği
de dikkate alınmıştır. Bu nedenle maddenin (b) bendinde yer alan “eşe
ve varsa çocuklara tahsisi ile diğer eş ve çocukların oturmakta olduğu
eve” ifadesi, “aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte
ya da ayrı oturmakta olduğu eve” şeklinde ve (f) bendinde yer alan “ortak
konuta gelmemesi veya ortak konutta” ibaresi “şiddet mağdurunun
yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde”
ifadesinin eklenmesi gerekli görülmüştür.
Diğer taraftan, maddeye “f) Bir sağlık
kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması” şeklinde (f) bendi
eklenerek Aile Mahkemesi Hâkiminin uygun görmesi halinde şiddet
uygulayan birey için bu tedbire hükmedebileceği düzenlenmiştir.
4320 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde,
şiddet mağduru kişilerin tedbir kararı sonrasında ekonomik sıkıntı
yaşamalarını önlemek için Aile Mahkemesi Hâkiminin tedbir nafakasına
hükmedeceği öngörülmüştür. Bu kez Tasarıda, bu hususun
daha anlaşılır ve eğer şiddet mağduru nafaka almakta ise mükerrer
nafaka ödenmesine engel olunacak şekilde bir düzenleme yapılmıştır.
4320 sayılı Kanun, şiddete uğrayan aile
bireylerini koruma altına
Madde 2- 4320 sayılı
Kanunun uygulanmasında zabıta görevli kılınmış ancak bu göreve
bir açıklama getirilmediğinden uygulamada tereddütler ortaya
çıkmıştır.
Bu nedenle tedbir kararının genel kolluk kuvvetlerince
uygulanacağına ilişkin maddede değişiklik yapılmıştır.
4320 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin
üçüncü fıkrasının ikinci cümlesindeki 3005 sayılı Meşhut Suçların
Muhakeme Usulü Kanununa yapılan atfa; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 18 inci maddesi
ile bu Kanunun yürürlükten kaldırılması sebebiyle Tasarı metninde
yer verilmemiştir.
Maddede, şiddetin sadece
eş ve çocuklarla sınırlı olmadığı gerekçesi ile “eş” ifadesi “eş
veya diğer aile bireyleri” ifadesi ile değiştirilmiştir.
Madde 3- Yürürlük maddesidir.
Madde 4- Yürütme maddesidir.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
|
|
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler |
|
|
Komisyonu |
18/ 12/ 2006 |
|
Esas No: 1/ 1272 |
|
|
Karar No: 49 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bakanlar Kurulunca 01/12/2006 tarihinde
Başkanlığınıza sunulan, "Ailenin Korunmasına Dair Kanunda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı" Başkanlığınızca
7/12/2006 tarihinde tali komisyon
olarak Komisyonumuza; esas komisyon olarak ise Adalet Komisyonuna
havale edilmiş ve Komisyonumuz,14/12/2006 tarihli 42 nci toplantısında
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı başkanlığında, Sağlık, Adalet
ve İçişleri Bakanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü
Genel Müdürlüğü ile Ankara Barosu, Türk Kadınlar Birliği ve Cumhuriyet
Kadınları Derneği temsilcilerinin
katılımıyla Tasarıyı inceleyip görüşmüştür.
17/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin
Korunmasına Dair Kanun, aile içi şiddeti önlemek, aile içi şiddeti
uygulayan bireyi ortak yaşam alanından uzaklaştırmak ve diğer
birtakım tedbirleri uygulamaya koymak amacı ile yürürlüğe girmişti.
Tasarı ile;
4320 sayılı Kanunun
uygulamasından doğan bazı kavram karışıklıklarını ve tereddütleri
gidermek amaçlanmaktadır.
Bu anlamda olmak üzere 4320 sayılı Kanundan
farklı olarak; "kusurlu eşin" ibaresi "kusurlu eşin veya
diğer aile bireyinin" şeklinde değiştirilmekte, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin
alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak şiddet
mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya
bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması öngörülmekte, kararın infazı
için yapılan icrai işlemlerin harca tabi olmaması ve Cumhuriyet
Başsavcılığının koruma kararının uygulanmasında "zabıta"
ifadesine açıklık getirilerek "genel kolluk kuvvetleri"
marifetiyle izlemesi düzenlenmektedir.
Tasarı'nın Komisyonumuzda görüşülmesi
sırasında Komisyon toplantısına katılan kadın ve aileden sorumlu
Devlet Bakanı tarafından bazı bilgiler verilmiştir.
Sayın Bakan;
4320 sayılı Kanunun uygulanması sırasında
birtakım eksikliklerin ortaya çıktığını ve Kanun'a birtakım kavramların
ilave edilmesinin zorunlu olduğunu,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin
28/06/2006 tarihli ve 853 sayılı Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara
ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla oluşturulan Meclis Araştırma
Komisyonu Raporu ile 4/7/2006 tarihli ve 26218 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesinde de 4320 sayılı
Kanunda değişiklik yapılması gerektiğinin belirtildiğini,
Kanun'da yer alan
konut kavramının çoğunlukla müşterek çiftlerin kullandığı konut
olarak anlaşıldığı, oysa ki kadının aile yanına dönmüş olması,
herhangi bir arkadaş yanına sığınmış olması, bir işyeri dahil geniş
bir korumayı gerektirdiği, dolayısıyla sadece ortak konutun korunmasının
sorunu ortadan kaldırmadığını belirtmişlerdir.
Sayın
Bakan ayrıca Tasarı ile Kanun'dan farklı olarak;
"Eş ve çocuklar" yerine "aile
bireyleri" ibaresinin tercih edildiğini, aile içerisindeki
şiddeti geniş yorumlayarak bireyleri daha fazla koruyan bir düzenlemenin
yapıldığını, "eş" ibaresinin
kavram karışıklığını gidermek amacıyla " kusurlu eş ve
diğer aile bireyleri " olarak değiştirildiğini,
Aile mahkemesi hâkiminin, şiddet uygulayan
bireyin psikolojik bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının
tespiti ve bir sağlık kuruluşunda tedavisi için tedbir kararına hükmedebileceği,
Şiddet
mağdurunun nafaka alması durumunda mükerrer nafaka alınmasını
önlemek amacıyla
yeniden düzenleme yapıldığını,
Sadece başvurudan değil, çocuk tesliminden
nafaka tedbirlerinin uygulanmasına kadar
kanunun uygulanması için yapılan başvuruların harca tabi olmamasının
yeniden düzenlendiğini belirtmişlerdir.
Tasarının Komisyonumuzda
görüşülmesi sırasında toplantıya katılan bazı sivil toplum örgütleri
ve Milletvekilleri tarafından bazı görüş ve eleştiriler de ileri
sürülmüştür.
Tasarı ile ilgili olmak
üzere;
Aile içi şiddet kavramının
yeteri kadar açık olmadığı, akla kaba şiddet, rapor alınabilir bir
durumun geldiği ve rapor olmadığı zaman şiddet uygulayan bireyin
evden uzaklaştırılamadığı, bu nedenle tasarıya "korkuya, hakarete
veya benzer bir zarara maruz kalması veya bu eylemlere maruz kalacağı
yönünde ciddi ve yakın bir tehdit varsa" ibaresinin de eklenmesi gerektiği,
Cumhuriyet başsavcılığının
kararın uygulanması yönündeki görevinde zorunluluk olduğunun
daha açık ifade edilmesi gerektiği, "izler" kavramı yerine
"infazını sağlar, uygular" demenin daha doğru olduğu,
Konutun aile bireylerine
tahsisindeki "tahsis" ibaresinin daha açıkça belirtilerek
"kullanılabilir durumda tahsisi" şeklinde eklenmesi gerektiği,
zira uygulamada elektriği, doğalgazı kesilmiş bir evin teslim edildiği,
İhtar kavramının
açık olmayıp muğlak kaldığı, ihtarın şiddet uygulayan eş veya aile
bireyine polisin tutanak marifetiyle vermesinin yeterli olması
gerektiği, Tebliğ Kanununa göre yapılan ihtarda süre kaybı olduğu,
Hapis cezasının paraya
çevrilememesi ve ertelenmemesi gerektiği, bu haliyle caydırıcılıktan
uzak olduğu yönünde bazı görüş ve eleştiriler ileri sürülmüştür.
Bu görüş ve eleştirilere
cevap olmak üzere sayın Bakan tarafından;
Tanımların genel hükümler
içinde düzenlenmesi gerektiği ve yerinin Türk Ceza Kanunu olduğu,
Aynı şekilde Cumhuriyet
Başsavcısı'nın bildirme zorunluluğunun Türk Ceza Kanunu'nda genel
hükümlerde düzenlendiği, bu hükümlerin Tasarı'da olmayışının Tasarı'nın
eksik kaldığı anlamını taşımadığı,
Tahsis ve ihtarın uygulanması
yönündeki hükümlerin yönetmeliği ilgilendiren hususlar olduğu,
Verilen cezanın karara uymamanın cezası olduğu, şiddetin
cezası olmadığı,
İzlemek konusunda kararın infazının değil, gözetlenmesinin
söz konusu olduğu belirtilmiştir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, tasarı
ile gerekçesi uygun bulunmuş ve maddelerinin görüşülmesine geçilmesi
kabul edilmiştir.
Tasarının çerçeve 1 ve 2 nci maddeleri ile yürürlüğe ilişkin
3 ve yürütmeye ilişkin 4 üncü maddeleri Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Adalet Komisyonu'na
sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygıyla arz olunur.
|
Başkan |
Sözcü |
Üye |
|
Cevdet Erdöl |
Sabri Varan |
Mehmet Kerim Yıldız |
|
Trabzon |
Gümüşhane |
Ağrı |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ahmet Yaşar |
Muzaffer Kurtulmuşoğlu |
Bayram Meral |
|
Aksaray |
Ankara |
Ankara |
|
|
|
(İmzada bulunamadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Remziye Öztoprak |
Osman Akman |
Şerif Birinç |
|
Ankara |
Antalya |
Bursa |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Agah Kafkas |
İrfan Rıza Yazıcıoğlu |
İzzet Çetin |
|
Çorum |
Diyarbakır |
Kocaeli |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hüseyin Tanrıverdi |
Mahmut Duyan |
Ali Arslan |
|
Manisa |
Mardin |
Muğla |
|
Üye |
|
Üye |
|
Feramus Şahin |
|
Alim Tunç |
|
Tokat |
|
Uşak |
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA
VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
AİLENİN KORUNMASINA
DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TASARISI
MADDE 1- Tasarının 1 inci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 2- Tasarının 2 nci maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 3- Tasarının 3 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
MADDE 4- Tasarının 4 üncü maddesi aynen kabul edilmiştir.
Adalet Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük Milet Meclisi |
|
|
|
|
|
Adalet Komisyonu |
|
|
|
|
|
Esas No.: 1/1272 |
|
|
|
15/1/2007 |
|
Karar No.: 115 |
|
|
|
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınızca
7/12/2006 tarihinde tali komisyon olarak Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilmiş olan “Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/1272)”, Komisyonumuzun
10/1/2007 tarihli 83 üncü toplantısında, Hükümeti temsilen Devlet
Bakanı Nimet Çubukçu’nun; ayrıca, Adalet Bakanlığı ile Kadının Statüsü
Genel Müdürlüğü temsilcilerinin katılımlarıyla incelenip görüşülmüş,
geneli üzerindeki görüşmeleri tamamlanarak maddelerine geçilmesi
kabul edilmiş ve Tasarının tümü, Komisyonumuzca aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurula
sunulmak üzere Başkanlığınıza saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Köksal Toptan |
Recep Özel |
Ramazan Can |
|
Zonguldak |
Isparta |
Kırıkkale |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Hasan Kara |
Fehmi Hüsrev Kutlu |
Halil Özyolcu |
|
Kilis |
Adıyaman |
Ağrı |
|
|
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Haluk İpek |
Feridun Fikret Baloğlu |
Yüksel Çorbacıoğlu |
|
Ankara |
Antalya |
Artvin |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Orhan Yıldız |
Mehmet Küçükaşık |
Feridun Ayvazoğlu |
|
Artvin |
Bursa |
Çorum |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muzaffer Külcü |
Mustafa Nuri Akbulut |
Mahmut Durdu |
|
Çorum |
Erzurum |
Gaziantep |
|
|
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Yılmazcan |
Hakkı Köylü |
Muharrem Kılıç |
|
Kahramanmaraş |
Kastamonu |
Malatya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Süleyman Sarıbaş |
Orhan Eraslan |
Enver Yılmaz |
|
Malatya |
Niğde |
Ordu |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
(Toplantıya
katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet
Nuri Saygun |
Ahmet
Çağlayan |
Bekir Bozdağ |
|
Tekirdağ |
Uşak |
Yozgat |
|
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN
AİLENİN KORUNMASINA
DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1- 14/1/1998 tarihli ve
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun
1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1- Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden
ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında
yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık
kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli
olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin
aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet
başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin
mahiyetini gözönünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden
bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere
de hükmedebilir:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik
söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine
tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve
veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine
teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış
olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine
gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna
muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen
süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması
halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği
hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda
ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu
konuda mağdurların yaşam düzeylerini gözönünde bulundurarak daha
önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş
olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı
için yapılan icrai işlemler harca tabi değildir."
MADDE 2- 4320 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 2- Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet
başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet başsavcılığı kararın uygulanmasını
genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri,
mağdurların şikayet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma
yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına intikal
ettirir.
Cumhuriyet başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya
diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası
açar.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı
davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca üç aydan altı
aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle
düzenlenir."
MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
ADALET KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
KANUN TASARISI
MADDE 1- 14/1/1998 tarihli ve
4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun
1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 1- Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden
ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında
yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık
kararı verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli
olmalarına rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin
aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet
başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi Hâkimi meselenin
mahiyetini gözönünde bulundurarak re'sen aşağıda sayılan tedbirlerden
bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere
de hükmedebilir:
Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik
söz ve davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine
tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve
veya işyerlerine yaklaşmaması,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine
teslim etmesi,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış
olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine
gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
f) Bir sağlık kuruluşuna
muayene veya tedavi için başvurması.
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen
süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması
halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği
hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.
Eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda
ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu
konuda mağdurların yaşam düzeylerini gözönünde bulundurarak daha
önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş
olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı
için yapılan icrai işlemler harca tabi değildir."
MADDE 2- 4320 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"MADDE 2- Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet
başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet başsavcılığı kararın uygulanmasını
genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri,
mağdurların şikayet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma
yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına intikal
ettirir.
Cumhuriyet başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya
diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası
açar.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı
davranan eş veya diğer aile bireyleri hakkında ayrıca üç aydan altı
aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle
düzenlenir."
MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
Başbakan |
|
|
Dışişleri Bak.
ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
|
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
|
|
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı V. |
Devlet Bakanı |
|
|
|
M.
Aydın |
M.
Başesgioğlu |
M.
Aydın |
|
|
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı |
|
|
|
N.
Çubukçu |
K.
Tüzmen |
C.
Çiçek |
|
|
|
Millî Savunma
Bakanı |
İçişleri Bakanı
V. |
Maliye Bakanı |
|
|
|
M. V. Gönül |
M. V. Gönül |
K. Unakıtan |
|
|
|
Millî Eğitim
Bakanı |
Bayındırlık ve
İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
|
|
H. Çelik |
F. N. Özak |
R. Akdağ |
|
|
|
Ulaştırma
Bakanı |
Tarım ve
Köyişleri Bakanı |
Çalışma ve Sos.
Güv. Bakanı |
|
|
|
B. Yıldırım |
M. M. Eker |
M. Başesgioğlu |
|
|
|
Sanayi ve
Ticaret Bakanı |
En. ve Tab.
Kay. Bakanı |
Kültür ve
Turizm Bakanı |
|
|
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
A. Koç |
|
|
|
|
Çevre ve Orman
Bakanı |
|
|
O. Pepe |