Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1398)
15.3.2007 Tarihli ve 5603 Sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve Anayasanın 89 uncu
ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek
Üzere Geri Gönderme Tezkeresi ile Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/1340)
Not: Kanun; Başkanlıkça Anayasa ile Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonlarına
havale edilmiştir.
T.C.
Cumhurbaşkanlığı 30/3/2007
Sayı:
B.01.0.KKB.01-18/A-5-2007-220
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İLGİ: 16.03.2007 günlü,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-25835/60212 sayılı yazınız.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kurulunca 15.03.2007 gününde kabul edilen 5603 sayılı
"Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun" incelenmiştir:
1- Yasanın 14. maddesinin
(2). fıkrasında,
"(2) Başkan Bakanın
önerisi üzerine müşterek kararla atanır. Genel Koordinatör, Hukuk
Müşaviri, Koordinatör, il koordinatörleri, uzman, denetçi ve danışmanlar
Başkanın teklifi üzerine Bakan onayıyla, bunların dışında kalan
diğer personel ise Başkan tarafından atanır."
düzenlemesine yer
verilmiştir.
Düzenlemede, Yasayla
kurulan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunda görev yapan
Başkan dışındaki tüm personelin, bu bağlamda üst düzey yönetici
kadrolarında görev yapacakların atama yetkisi Bakana verilmektedir.
Yasanın 14. maddesinin
(8). fıkrasında, Kurum personelinden Başkan, genel koordinatör,
hukuk müşaviri, koordinatör ve il koordinatörleri, uzman ve denetçiler
ile diğer görevlilere ödenecek sözleşme ücretleri, Başbakanlık
Merkez Örgütünde görev yapan, sırasıyla genel müdür, genel müdür
yardımcısı, daire başkanı, uzman ve denetçiler ile diğer benzer personel
için öngörülmüş bulunan ücretlere bağlanmıştır.
(8). fıkrada unvanları
sayılan ve Kurumda sözleşmeli statüde görev yapan personelin ücretlerinin
belirlenmesinde ölçüt alınan Başbakanlık Merkez Örgütü personelinden
uzman, daire başkanı ve genel müdür yardımcıları için 3600, genel müdürler
için ise 6400 ek gösterge öngörülmüştür.
Bundan da anlaşılacağı
gibi, Kurumda Bakan tarafından ataması yapılacak personel, 657 sayılı
Devlet Memurları Yasasına göre 3600 ek göstergesi bulunan kamu görevlisi
kümesine girmektedir. Bu tür personelin ataması ortak kararname
ile yapılmasına karşın, incelenen Yasada eş durumdaki personelin
atanması yetkisi Bakana verilmekte, böylece Cumhurbaşkanının imzasını
gerektirmeyen bir atama yöntemi öngörülmektedir.
a- Çağdaş demokrasilerde,
parlamenter sistem ve bu sistemi yaşama geçirecek erkler ayrılığı
ilkesi kabul edilmiş; yürütmenin iktidar gücü, yasama ve yargı denetimi
ile dengelenmeye çalışılmıştır.
Parlamenter demokratik
sistemin ve erkler ayrılığının benimsendiği Anayasamızda da, bağsız
koşulsuz Ulusun olan egemenliği, yasama, yürütme ve yargı alanlarında
Ulus adına kullanacak organlar belirtilmiş; yasama ve yargının yürütme
organı üzerindeki denetim yetkisi ve bu yetkinin kullanılma biçim
ve sınırları çeşitli maddelerde kurala bağlanmıştır.
İktidar gücünün çoğunluk
egemenliğine dönüşmesinin parlamenter demokratik sistemi zedeleyeceğini
öngören anayasa koyucu, bununla yetinmemiş, Devletin başı olan
Cumhurbaşkanına bir denetim, dengeyi ve uyumu sağlama görev ve yetkisi
vermiştir.
Nitekim, Anayasanın,
- 8. maddesinde, yürütme
yetki ve görevinin, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunca kullanılıp
yerine getirileceği,
- 104. maddesinde,
Cumhurbaşkanının,
* Anayasanın uygulanmasını,
Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözeteceği,
* Başbakan ve bakanları
atayacağı,
* Gerekli gördüğü durumlarda
Bakanlar Kuruluna başkanlık edeceği ya da Bakanlar Kurulunu başkanlığı
altında toplantıya çağıracağı,
* Kararnameleri imzalayacağı,
- 105. maddesinde,
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler dışındaki tüm kararlarının
Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanacağı,
belirtilmiştir.
Bu kurallar, Cumhurbaşkanının,
aynı zamanda yürütmenin de başı olduğunu, kararnameleri imzalama
yolu ile iktidar gücünü denetleyerek, bu güç ile kamu politikalarının
oluşması ve uygulanmasında görev alan üst düzey kamu görevlileri
arasındaki dengeyi sağlaması gerektiğini göstermektedir.
Cumhurbaşkanının bu
denetim ve dengeleme görev ve yetkisi, bir siyasal partinin tek başına
iktidar olduğu ve yasama organında çoğunluğu elde bulundurduğu
dönemlerde, çok daha gerekli olmaktadır. Çünkü, bu dönemlerde,
özellikle üst düzey kamu görevlileri siyasal güce karşı çok daha
korunmasız kalmaktadır.
b- Anayasanın 8. maddesinde,
yürütme yetkisi ve görevinin, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunca
kullanılıp yerine getirileceği belirtilirken, yürütme işlemlerinin
hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için her iki tarafın katılmasıyla
ortaklaşa yapılması gereği ortaya konulmuştur.
Yine, Anayasanın
105. maddesinde, Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer yasalarda tek
başına yapabileceği belirtilen işlemler dışındaki tüm kararlarının
Başbakan ve ilgili bakanlarca da imzalanacağı kurala bağlanmıştır.
Bu kural, tüm kararlar bağlamında atama kararlarının da Cumhurbaşkanınca
imzalanması gerektiğini göstermesi yönünden önemlidir. Anayasanın
104. maddesinde, Cumhurbaşkanına kararnameleri imzalama görev
ve yetkisi verilmiş olması da bu yargıyı pekiştirmektedir.
Anayasamızda Cumhurbaşkanına
kararnameleri imzalama yetkisinin verilmesi üç önemli gerekçeye
dayanmaktadır. Bunların birincisi, Cumhurbaşkanının yansızlığı
nedeniyle, kararnamelerin, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine
uygun olmasının sağlanması ve siyasal emellere hizmet etmesinin
önlenmesi; ikincisi, Cumhurbaşkanına, yürütme alanında Hükümete
öneri ve uyarılarda bulunma yetkisini kullanabilmesi için olanak
yaratılması; üçüncüsü de, Cumhurbaşkanının Devletin ve yürütmenin
başı olması ve Devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetme
görev ve yetkisiyle donatılmış bulunmasıdır.
Bu anayasal kurallar
karşısında, birer yönetsel işlem olduğunda kuşku bulunmayan atama
işlemlerinden, kurumların karar ve uygulama düzeneklerinde önemli
işlev gören üst düzey kamu görevlilerine ilişkin olanlarının, hukuksal
geçerlilik kazanabilmesi için Cumhurbaşkanınca da imzalanması
anayasal zorunluluktur.
c- Öte yandan, kamu kurum
ve kuruluşları ve dolayısıyla bu kurum ve kuruluşların üst düzey
görevlileri, siyasal iktidarın uzmanlık ve hizmet alanındaki deneyim
eksikliğini gidermek ve kendi alanında siyasal iktidara yardımcı
olmak, değişen iktidarlardan kamu hizmetlerinin etkilenmemesini
ve sürekliliğini sağlamakla yükümlüdürler.
Kamu hizmetinin sürekliliği
ile kamu görevlilerinin güvencesi arasındaki yakın ilişki, kamu
politikalarının oluşmasında karar verme ve bu kararları uygulama
konumunda olan üst düzey kamu görevlilerinin atama güvencesinde
kamu yararı bulunduğunu göstermektedir.
Devlet organlarının
düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklıdır.
Yönetimde istikrar ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki
siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu
görevlilerine sağlanacak "görev güvence"siyle gerçekleştirebilecektir.
Cumhurbaşkanının,
kamu hizmetlerinde sürekliliği ve istikrarı sağlayan üst düzey
görevlilerin atamalarında imzasının bulunması, kimi haksız işlemlerin,
siyasal nitelikli atamaların önlenmesi ve dolayısıyla kamu yararı
ve kamu hizmetinin gerekleri yönünden de gereklidir.
Anayasamıza göre,
yürütmenin iki kanadından birini oluşturan Cumhurbaşkanı,
"yansız" niteliğiyle, siyasal nitelikli Hükümete karşı
kamu görevlisinin güvencesini oluşturmaktadır. Bu güvence, atama
kararnamelerinin Cumhurbaşkanınca imzalanmasıyla yaşama geçirilmektedir.
Nitekim, bu gerekçeler
gözönünde bulundurularak, 2451 sayılı Yasada, müsteşar ve yardımcıları,
genel müdür ve yardımcıları, bakanlık müşavirleri, birinci hukuk
müşavirleri, bakanlık daire başkanları, il idare şube başkanları,
bölge müdürleri ve başmüdürler gibi üst düzey görevlilerin atanmaları,
görevden alınmaları ya da nakillerinin ortak kararnameyle yapılması
kurala bağlanmıştır.
d- Anayasa Mahkemesinin
27.04.1993 günlü, E.1992/37, K.1993/18 sayılı kararında,
"Parlamenter hükümet
sistemi benimsenen Anayasaya göre, Cumhurbaşkanının yürütmenin
başı olarak karşı-imza kuralı gereği imzalayacağı kararnameler
104. madde uyarınca yürütme alanına ilişkin görev ve yetkileri ile
sınırlı anlaşılmak gerekir."
denilerek, yürütmenin
başı olan Cumhurbaşkanının atama kararnamelerini, güvence niteliğinde
"karşı-imza" kuramı uyarınca imzalaması gerektiği kabul
edilmiştir.
Yüksek Mahkemenin aynı
kararında;
- Anayasanın 104. maddesinde,
Devletin başı olduğu ve Türk Ulusunun birliğini temsil ettiği belirtilen
Cumhurbaşkanının, 8. maddede, aynı zamanda yürütmenin de başı sayıldığı,
- Anayasanın 8. maddesinde,
yürütme işlemlerinin hukuksal geçerlilik kazanması için Cumhurbaşkanı
ve Bakanlar Kurulunun katılmalarıyla ortaklaşa yapılması gereğinin
çok açık biçimde ortaya konulduğu,
- Başbakan ve tüm bakanların
imzaladıkları "Bakanlar Kurulu Kararnamesi" ile yalnızca
Başbakan ve ilgili bakanın imzasını taşıyan "ortak kararname"nin
de geçerlik kazanabilmesi için Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmasının
anayasal zorunluluk olduğu,
- Geleneklere dayalı
bir kurallar ve kurumlar düzeni olan parlamenter sistemde önemli
devlet işlemlerinin tümünün devlet başkanının imzasıyla tamamlandığı,
- Bakanlık üst düzey
görevlerine getirilecek yüksek memurlara ilişkin atama işlemlerinin,
Anayasada benimsenen parlamenter sistem gereği yürütme organını
oluşturan Adalet Bakanı ve Başbakan ile yansız Cumhurbaşkanının
onayına sunulmasının, Anayasanın 8., 104. ve 105. maddeleri yönünden
zorunlu bulunduğu,
- Bakanın yanında,
onun uzmanlık ve hizmet alanındaki deneyim eksikliğini gidermek,
bu alanlarda bakana yardım etmek ve değişme olasılığı fazla olan Bakanların
değişmesinden kamu hizmetinin etkilenmemesini sağlamak üzere
bulundurulan; memur statüsü içinde ve hizmet kadrosunda en yüksek
dereceye yükselmiş, böylece teknik deneyim sahibi ve uzman kimseler
olan müsteşarlık, müsteşar yardımcılıkları, Teftiş Kurulu Başkanlığı
ve diğer sayılan üst düzey görevlere Bakanın önerisi ve Başbakanın
onayı ile atama yapılabilmesinin Anayasada benimsenen sistemle
bağdaşmadığı,
- Cumhurbaşkanını
böylesine yetkilerle donatıp güçlendiren, parlamenter hükümet
sistemini tüm gerekleriyle uygulamaya koyan, yürütme yetki ve görevinin
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunca yerine getirileceğini belirten
anayasal kurallar karşısında, kimi atamalarda Cumhurbaşkanının
imzasına gerek görmemenin, Anayasanın 8. maddesine aykırılık
oluşturacağı,
gerekçelerine yer
verilerek, Adalet Bakanlığında üst düzey kamu görevlerine yapılacak
atamaların Başbakanın onayı ile sonlandırılmasına ilişkin yasa
kuralı iptal edilmiştir.
Yine, Anayasa Mahkemesinin
19.12.2005 günlü, E.2005/143, K.2005/99 sayılı kararında, Türkiye İstatistik
Kurumunun üst düzey görevlerine atama yapma yetkisini Kurum Başkanına
veren yasa kuralı iptal edilirken şu değerlendirme yapılmıştır:
"Buna göre, kamu
politikasının tayinine katılan, etkin bir otoriteye sahip olan,
kuruluşların amacının gerçekleşmesinde en önemli yetki ve sorumluluklarla
donatılan, planlama, örgütlenme, personel ve kadrolarını yöneten,
denetim ve temsil gibi işlevleri yerine getiren kamu görevlilerinin,
üst düzey yönetici konumunda olmaları nedeniyle bunların atamalarının
da müşterek kararname ile yapılması Anayasal zorunluluktur.".
Bu nedenlerle, incelenen
Yasanın Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun Başkan dışındaki
üst düzey görevlilerinin atanmasını ortak kararname yerine Tarım
ve Köyişleri Bakanının onayına bırakan 14. maddesinin (2). fıkra
düzenlemesi, Anayasayla kabul edilen parlamenter demokratik sistemle,
Anayasanın 8, 104 ve 105. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.
2- İncelenen Yasanın
yine 14. maddesinin (8). fıkrasında,
"(8) Sözleşmeli
personele verilecek her türlü ödemeler dahil net ücretler; Başkana
Başbakanlık merkez teşkilatında görev yapan genel müdür, genel koordinatörlere
Başbakanlık merkez teşkilatında görev yapan genel müdür yardımcısı,
hukuk müşaviri, koordinatör ve il koordinatörlerine Başbakanlık
merkez teşkilatında görev yapan daire başkanları, uzman ve denetçilere
Başbakanlık uzmanları, diğer görevlilere ise Başbakanlık merkez
teşkilatındaki benzer görevler için öngörülmüş bulunan ücretleri
aşmamak kaydıyla, Bakan tarafından belirlenir."
düzenlemesine yer
verilmiştir.
Düzenlemede, sözleşmeli
statüde bulunan personelin ücretlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanı
tarafından belirlenmesi öngörülmektedir.
Anayasanın 128. maddesinde,
- Devletin, kamu iktisadi
teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına
göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği
asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri
eliyle görüleceği,
- Memurların ve diğer
kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin
yasayla düzenleneceği,
kurala bağlanmıştır.
İncelenen Yasanın
3. maddesinde, bu Yasayla verilen görevleri yerine getirmek üzere
kurulan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun, kamu tüzelkişiliğini
haiz, idari ve mali özerkliğe sahip bir kurum olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı maddeye göre, Kurum, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının
"ilgili kuruluşu"dur.
Bir kamu tüzelkişisi
olarak kurulan, Yasa ile verilen görevleri yapan Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumunun genel idare esaslarına göre bir
kamu hizmeti yürüttüğü açıktır.
Öte yandan, incelenen
Yasa'nın "Kurum personelinin statüsü, hakları ve atanmaları"
başlıklı 14. maddesinin (1) ve (10). fıkralarında,
- Kurumda hizmetlerin
sözleşmeli personel eliyle yürütüleceği,
- Sözleşmeli personelin,
657 sayılı Devlet Memurları Yasası ile diğer yasaların sözleşmeli
personel hakkındaki kurallarına bağlı olmadığı,
- Kurum personelinin
emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Yasasına bağlı olduğu,
- Sözleşmeli personelin,
bu maddede belirlenenler dışında kalan görev ve yetkilerinin, hizmete
alınma, görevlendirme, görevde yükselme ve görevden alınma biçimleri
ile sözleşme esaslarının, unvan ve sayılarının Bakanlar Kurulu kararı
ile çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği,
kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi, bir
kamu tüzelkişisi olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunda
genel idare esaslarına göre yürütülecek asli ve sürekli görevler
sözleşmeli personel eliyle yürütülecektir. Yasada sözleşmeli
personel statüsü asli statü olarak öngörülmüştür.
Sözleşmeli personelin
statüsü Yasayla belirlenmiş, kimi ayrıntıların düzenlenmesi Bakanlar
Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir yönetmeliğe bırakılmıştır.
Böylece, Kurumda çalıştırılacak sözleşmeli personel statü hukukuna
bağlı kılınmıştır.
Bu nitelikteki bir
personel statüsünde, yapılacak sözleşmenin "idari hizmet sözleşmesi"
olduğu ve idare ile personel arasında kamu hukukuna dayalı bir
ilişki bulunduğu açıktır.
İdari hizmet sözleşmeleri,
idarenin tek yanlı istenciyle oluşturduğu koşulları ve ilkeleri
içeren ve çalışanın bu koşulları ve ilkeleri kabul edip etmeme dışında
değiştirmeyi isteme hakkı bulunmayan kamu hukuku sözleşmeleridir.
Anayasa Mahkemesinin
çeşitli kararlarında da belirtildiği gibi, bir kamu tüzelkişisi
kurum ya da kuruluşta genel idare esaslarına göre yürütülen görevlerde,
kamu hukuku alanına giren idari hizmet sözleşmesiyle çalışanların,
Anayasanın 128. maddesi kapsamında kamu görevlileri olduğunda
kuşku bulunmamaktadır.
Yukarıda da belirtildiği
gibi, Anayasanın 128. maddesinde, kamu görevlilerinin atanmalarının,
görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri
ile diğer özlük işlerinin yasayla düzenlenmesi öngörülmüştür.
Oysa, incelenen Yasada
sözleşmeli personel ücretleri belirlenmemiş, ücreti belirleme
yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanına verilmiştir.
Bu nedenle, Yasanın
14. maddesinin (8). fıkrası Anayasanın 128. maddesiyle bağdaşmamaktadır.
Öte yandan, Anayasanın
2. maddesinde, hukuk devleti ilkesi, Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri
arasında sayılmış; 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türk Ulusu adına
Türkiye Büyük Millet Meclisinin olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği
belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi
kararlarında da vurgulandığı gibi, yasama organınca yürütmeye
düzenleme yetkisi verilirken, bunun bir "yetki devri" niteliğinde
olmaması için, konunun temel ilkelerinin yasada düzenlenmesi,
çerçevenin belirlenmesi ve yürütmeye, teknik ayrıntıların düzenlenebilmesi
için sınırları belli bir yetki alanı tanınması gerekmektedir.
İncelenen Yasanın
14. maddesinin (8). fıkrasında ise, tavan dışında hiçbir temel ilke
konulmadan, çerçeve çizilmeden, sözleşmeli personel statüsüyle
ilgili ücretleri belirleme yetkisi Tarım ve Köyişleri Bakanına
bırakılmaktadır.
09/12/1994 günlü, 4059
sayılı "Hazine Müsteşarlığı İle Dış Ticaret Müsteşarlığı Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun"un 7. maddesinin (e) bendinde, incelenen
Yasada olduğu gibi, kadro karşılık gösterilerek 657 sayılı Devlet
Memurları Yasası ve diğer yasaların sözleşmeli personele ilişkin
kurallarına bağlı olmaksızın kimi görevlerde sözleşmeli personel
çalıştırılmasına olanak sağlanmış; sözleşme yöntem ve ilkeleri
ile ücret tutarı ve her tür ödemelerin saptanması konularında Bakanlar
Kurulu yetkili kılınmıştır.
Sözleşmeli personel
konusunda Bakanlar Kuruluna geniş yetki tanıyan sözkonusu kural,
Anayasa Mahkemesinin 13.12.1995 günlü, E.1995/11, K.1995/63 sayılı kararıyla,
Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine, 7. maddesindeki
yasama yetkisinin devredilemeyeceğine ilişkin kurala ve 128.
maddesindeki "yasa ile düzenleme" yöntemine aykırı bulunarak
iptal edilmiştir.
Bu nedenlerle, incelenen
Yasanın 14. maddesinin (8). fıkrası, Anayasanın 2 ve 7. maddeleriyle
de bağdaşmamaktadır.
3- İncelenen Yasanın
14. maddesinin (1). fıkrasının son tümcesinde,
"Kurum personeline
ilişkin tüm ihtilaflar iş mahkemelerinde görülür."
düzenlemesine yer
verilmiştir.
Düzenlemeye göre,
Kurum ile personeli arasında doğacak hukuksal uyuşmazlıkların çözüme
kavuşturulacağı yargı yeri "iş mahkemeleri", başka bir
deyişle adli mahkemelerdir.
Anayasanın 9. maddesinde,
yargı yetkisinin, Türk Ulusu adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı;
125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı
yolunun açık olduğu; 140. maddesinde, yargıçlar ve savcıların adli
ve idari yargı yargıç ve savcıları olarak görev yapacakları; 155.
maddesinde, Danıştayın, idari mahkemelerce verilen, yasanın başka
bir idari yargı yerine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme
mercii olduğu, yasada gösterilen belli davalara da ilk ve son derece
mahkemesi olarak bakacağı vurgulanmıştır.
Söz konusu kurallarda,
Anayasada idari ve adli yargı ayrılığının kabul edildiği görülmektedir.
Bu ayrım uyarınca, idarenin kamu gücü kullanarak oluşturduğu ve kamu
hukuku alanına giren işlem ve eylemlerinin idari yargı, özel hukuk
alanına giren işlemlerinin de adli yargı denetimine bağlı olacağı
açıktır.
Anayasanın anılan kuralları
karşısında, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde
adli yargının görevlendirilmesi konusunda yasakoyucunun takdir
hakkı bulunmamaktadır. Nitekim, Anayasanın 155. maddesinde,
"yasanın başka bir idari yargı merciine bırakmadığı" denilerek,
yasakoyucuya verilen takdir yetkisi idari yargı yerini belirlemekle
sınırlandırılmıştır.
Bu nedenle, bir idari
işlemden doğan uyuşmazlığa ilişkin davanın idari yargı yerinde görülmesi
anayasal zorunluluktur.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumunun bir kamu tüzelkişisi olduğu yukarıda açıklanmıştır.
İncelenen Yasanın
14. maddesi (1). fıkrasına göre, Kurumun asli personelinin, Kurumda
"idari hizmet sözleşmesi" ile çalışan ve Kurum ile aralarında
kamu hukuku ilişkisi bulunan kamu görevlileri olduğu, yine yukarıda
açıklanmıştır.
Her ne kadar, incelenen
Yasanın 14. maddesinin yine (1). fıkrasında, Kurum personelinin
emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Yasasına bağlı olduğu belirtilmiş ise de, bu düzenleme, personel
hukukuna değil, sosyal güvenlik hukukuna ilişkin olup, sözleşmeli
personelin kamu görevlisi ve Kurumla ilişkisinin de "idari
hizmet sözleşmesi"nden kaynaklanan kamu hukuku ilişkisi olduğu
gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır.
Başka bir anlatımla,
kamu görevlisinin sosyal güvenlik yönünden Sosyal Sigortalar Yasasına
bağlı olması, idari işlemlerden doğan uyuşmazlıklarda görevlendirilecek
yargı yerinin belirlenmesinde etken olamaz. Yargı yerinin belirlenmesinde
önemli olan, çalışanların kamu görevlisi olup olmadığı ve kurum-personel
ilişkisinin kamu hukukundan kaynaklanıp kaynaklanmadığıdır.
Bu durumda, incelenen
Yasayla, idare hukuku ilkelerine göre oluşturulan personel işlemlerinden
doğan uyuşmazlıkların çözümünün adli yargıya bırakılması, Anayasanın
125 ve 155. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.
Yayımlanması yukarıda
açıklanan gerekçelerle uygun görülmeyen 5603 sayılı "Tarım ve
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun", 14. maddesinin Türkiye Büyük Millet Meclisince bir kez
daha görüşülmesi için, Anayasanın değişik 89 ve 104. maddeleri uyarınca
ilişikte geri gönderilmiştir.
Ahmet Necdet SEZER
Cumhurbaşkanı
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Tarım, Orman ve
Köyişleri Komisyonu 12/4/2007
Esas
No.: 1/1340
Karar
No.: 62
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Türkiye Büyük Millet
Meclisince görüşülerek kabul edilen ve onaylanmak üzere Cumhurbaşkanlığı
Yüce Makamına sunulan 15/03/2007 tarihli ve 5603 sayılı “Tarım ve
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun”un 14 üncü maddesi Sayın Cumhurbaşkanınca
Anayasamızın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri gereğince yayımlanması
kısmen uygun bulunmayarak, bir defa daha görüşülmek üzere Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına geri gönderilmiştir. Başkanlığınızca,
03/04/2007 tarihinde gerekçeli geri gönderme tezkeresi, tali komisyon
olarak Anayasa Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza
havale edilmiştir. Anılan Kanun ile Geri Gönderme Tezkeresi Komisyonumuzun
12/04/2007 tarihli 69 uncu toplantısında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
yetkilileri ile konuyla ilgili
resmi kurum yetkililerinin ve sivil toplum örgütlerinin katılımlarıyla
görüşülmüştür.
Toplantıda öncelikle
Tezkere doğrultusunda ve İçtüzüğün 35 inci maddesi uyarınca sadece
14 üncü madde üzerinde görüşme açılması kararı alınmıştır.
14 üncü madde üzerinde
yapılan görüşmelerde şu hususlara dikkat çekilmiştir:
Kanun temel olarak,
üç gerekçeyle iade edilmiştir. Sırasıyla bu gerekçeler üzerinde
görüşülmüştür.
1- Başkan dışındaki
diğer üst düzey personelin Bakan tarafından atanması; Kanunun 14
üncü maddesinin ikinci fıkrasında Başkan, Bakanın önerisi üzerine
müşterek kararla atanır, genel koordinatör, hukuk müşaviri, koordinatör,
il koordinatörleri, uzman, denetçi ve danışmanlar Başkanın teklifi
üzerine Bakan onayıyla atanır hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemeye
benzer düzenlemelerin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından daha önce
onaylandığı noktasına dikkat çekilmiştir. Örnek olarak, 5523 sayılı
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Kurulması Hakkında Kanun
verilmiştir. Bu Kanun ile kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî
özerkliğe sahip, Başbakanlıkla ilgili,
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı kurulduğu ve Ajans Başkanının
Başbakan tarafından atanacağı, Ajans personelinin ise, Ajans Başkanının
teklifi ve Başbakanın onayı ile gerçekleşeceği hükme bağlanmıştır.
Görüleceği üzere, daha evvel Sayın Cumhurbaşkanınca benzer bir düzenleme
onaylanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanının bu iade gerekçesi, kendilerinin
daha önceki uygulamalarıyla çelişki göstermektedir.
Ayrıca 2451 sayılı
Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunun 2
nci maddesi, aynı kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen unvanları
taşıyan görevlere Bakanlar Kurulu Kararı ile, (2) sayılı cetvelde
gösterilen unvanları taşıyan görevlere müşterek kararla atama
yapılacağını öngörmektedir. (2) sayılı cetvelde “Bakanlıklardaki
kurul başkanları ve üyeleri” bulunmaktadır. Bu nedenle, bakanlığın
ilgili kuruluşu olan ve bu kanunla kurulacak olan Kurum Başkanının
Müşterek Kararname ile atanması öngörülmüştür. Ancak gerek (1) sayılı
cetvel gerekse (2) sayılı cetvel incelendiğinde, kurumda istihdam
edilecek “Genel Koordinatör, Hukuk Müşaviri, Koordinatör, il koordinatörleri,
uzman, denetçi ve danışman” unvanlarına sahip personelin her iki
cetvelde de yer almadığı görülecektir.
2451 Sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, “Bu kanuna ekli cetvellerde
yer almayan unvanları taşıyan kadro ve görevlere yapılacak atama
ve nakillerde, bu kanunun kapsamına giren kuruluşların teşkilat
kanunlarında veya özel kanunlarındaki hükümlerin uygulanmasına
devam olunur” düzenlemesi mevcuttur. Bu hükümden de anlaşılacağı
üzere, bu cetvellerde yer almayan unvan ve kadrolara yapılacak atamalarda
5603 sayılı Kanunda belirtilen yöntemlerle atama yapılması hukuka
uygun olacaktır. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen unvanlara sahip
olanların, müşterek kararname ile atanmalarının gerekmediği de
açıkça anlaşılmaktadır.
2- Kurum personelinin
ücretlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından belirlenmesi;
Kanunun 14 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Sözleşmeli personele
verilecek her türlü ödemeler dahil net ücretlerin üst sınırı belirlenmiş
ve bu üst sınırı aşmamak kaydıyla personelin ücretinin Bakan tarafından
belirleneceği öngörülmüştür. Aynı şekilde, daha evvel Sayın Cumhurbaşkanı
tarafından uygun görülen 5523 sayılı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım
Ajansı Kurulması Hakkında Kanunda da bu düzenlemeye benzer bir düzenleme
yer almaktadır. 5523 Sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında,
Başkan ile diğer personelin ücret ve gündelikleri ile diğer malî haklarının
üst sınırının Başbakan tarafından belirleneceği öngörülmüştür.
Personelin ücretinin nasıl belirleneceği hususu kanunda açıkça
düzenlenmiş, sözleşme esasları ve diğer hususların Bakanlar Kurulu
tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirleneceği de kanunda
açıkça hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla Anayasamıza her hangi bir
aykırılığın söz konusu olmadığı mütalaa edilmektedir.
3- Kurum personeline
ilişkin ihtilafların iş mahkemelerinde görülmesi; 14 üncü maddenin
birinci fıkrasında, hizmetlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
ile diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine
bağlı olmaksızın sözleşmeli personel eli ile yürütüleceği, bu personelin
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olacağı ve Kurum personeline
ilişkin tüm ihtilafların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Buna benzer bir düzenleme daha evvel Sayın Cumhurbaşkanı tarafından
uygun görülerek yayımlanmıştır. 5523 Sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde,
Ajans hizmetlerinin, iş mevzuatı hükümlerine göre istihdam edilen
uzman personel ve destek personeli eliyle yürütüleceği, Ajans personelinin,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olduğu ve Ajans personeline
ilişkin tüm ihtilafların iş mahkemelerinde görüleceği öngörülmektedir.
Aynı şekilde, Sayın
Cumhurbaşkanınca onaylanarak yayımlanan 5449 sayılı Kalkınma
Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunun
18 inci maddesinde, Ajans hizmetlerinin,
iş mevzuatı hükümlerine göre istihdam edilen uzman personel eliyle
yürütüleceği ve Ajans personelinin, emeklilik ve sosyal güvenlik
yönünden 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olacağı düzenlenmiştir.
5521 Sayılı İş Mahkemeleri
Kanunu’nun 1 inci maddesi ile, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri
arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından
doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak iş mahkemesi
kurulmasını öngörmüştür. 5603 Sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli
olarak istihdam edilecek ve Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi olacak
kurum personelinin İş Kanunu’na göre işçi sayılacağına şüphe yoktur.
Bu çerçevede kurum personeline ilişkin ihtilafların kanunla iş
mahkemeleri tarafından çözümlenmesinin belirlenmesi hiçbir şekilde
Anayasamıza aykırılık teşkil etmeyecektir.
Yapılan görüşmelerin
ardından, 5603 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin Anayasamıza aykırı
olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu sebeple 14 üncü madde aynen kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Vahit Kirişci |
Özkan Öksüz |
Ahmet Ertürk |
|
|
Adana |
Konya |
Aydın |
|
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
|
Adem Tatlı |
Ali İhsan Merdanoğlu |
İsmail Soylu |
|
|
Giresun |
Diyarbakır |
Hatay |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Abdullah Çetinkaya |
Ali Er |
Durdu Mehmet Kastal |
|
|
Konya |
Mersin |
Osmaniye |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
|
Zülfikar İzol |
Maliki Ejder Arvas |
|
|
|
Şanlıurfa |
Van |
|
ANAYASANIN 89 UNCU
VE 104 ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA
BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK
ÜZERE GERİ GÖNDERİLEN KANUN
TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU KURULUŞ
VE
GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
Kanun No. 5603 Kabul
Tarihi : 15/3/2007
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Tanımlar, Kuruluş, Görev ve Yetkiler
Amaç
MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; ulusal kalkınma plan, program
ve stratejilerinde öngörülen ilke ve hedefler çerçevesinde, Avrupa
Birliği ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak
şekilde, kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik
faaliyetleri gerçekleştirmek üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme
Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usûl
ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
MADDE 2- (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakan: Tarım ve Köyişleri
Bakanını,
b) Bakanlık: Tarım ve
Köyişleri Bakanlığını,
c) Başkan: Tarım ve
Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkanını,
ç) Komisyon: Proje Değerlendirme
ve Seçim Komisyonunu,
d) Komite: İzleme ve
Yönlendirme Komitesini,
e) Kurum: Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumunu,
f) Program: Ulusal düzeydeki
strateji ve planlarla uyumlu olarak hazırlanan kırsal kalkınma programlarını,
ifade eder.
Kuruluş
MADDE 3- (1) Bu Kanunla verilen görevleri yerine getirmek
üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip,
özel bütçeli, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine
tâbi ve Bakanlığın ilgili kuruluşu olmak üzere Tarım ve Kırsal Kalkınmayı
Destekleme Kurumu kurulmuştur.
Görev ve yetkiler
MADDE 4- (1) Kurumun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Faydalanıcıların
desteklerden azamî ölçüde yararlanabilmeleri amacıyla tanıtım,
eğitim, danışmanlık ve yönlendirme faaliyetlerini yürütmek.
b) Proje ve faaliyet
başvurularını almak, bunların ön
incelemeleri ile yerinde kontrollerini yapmak, proje ve faaliyetleri
başvuru şartları, değerlendirme ve seçim kriterlerine göre değerlendirmek.
c) Desteklenecek proje
ve faaliyetleri belirlemek, uygulama sözleşmelerini hazırlamak
ve başvurusu uygun görülen faydalanıcılarla sözleşme imzalamak,
uygun bulunmayan başvurularla ilgili işlemleri yapmak.
ç) Proje ve faaliyetlere
yönelik tahakkuk, ödeme ve muhasebe işlemleri ile bunlarla ilgili
her türlü kontrolü gerçekleştirmek.
d) Proje ve faaliyetlerin
uygulamasını izlemek, yararlanıcıların sözleşme şartlarını ve
yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini takip etmek, bu
amaçlarla gerekli kontrolleri yapmak.
e) İlerleme ve gelişmeleri
raporlamak, Avrupa Birliği mevzuatını da dikkate alarak ihtiyaç
duyulan bilgi, belge ve raporları hazırlamak, yetkili kurum ve makamlara
sunmak.
f) Program ve desteklerin etkinleştirilmesi
yönündeki görüş ve değişiklik önerilerini ilgili makamlara bildirmek.
g) Kurumun görevleri
ve faaliyetleriyle ilgili güvenli bir veri tabanı ve bilgi işlem
sistemi kurmak.
ğ) Kurumun faaliyetleri
ile ilgili idarî düzenlemeleri yapmak.
(2) Kurum, görevleri
ile ilgili konularda; kamu veya özel hukuk tüzel kişileri, gerçek
kişiler, sivil toplum kuruluşları, Avrupa Komisyonu ve uluslararası
kuruluşlarla gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla görevli
ve yetkilidir.
(3) Kurum, ödeme talimatının
verilmesi ve muhasebe ile ilgili görevleri hariç olmak kaydıyla,
görevlerinden bazılarını Bakanlık taşra birimleri vasıtasıyla
yerine getirebilir. Ancak, görevlerin bu suretle yerine getirilmesi
Kurumun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kurum, görevlerin yerine
getirilmesi aşamalarında diğer kamu kurum ve kuruluşları, özel
hukuk tüzel kişileri, gerçek kişiler ve sivil toplum kuruluşları
ile işbirliği yapabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Teşkilât
Teşkilât
MADDE 5- (1) Kurum, merkez ve taşra teşkilâtından oluşur.
(2) Merkez teşkilâtı
ana hizmet birimleri ile danışma ve denetim birimleri ve yardımcı
hizmet biriminden, taşra teşkilâtı ise il koordinatörlüklerinden
meydana gelir.
(3) Kurum merkez teşkilâtı
ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
Başkanın görev, yetki ve sorumlulukları
MADDE 6- (1) Kurumun en üst amiri olan Başkan, Kurumun icraatından
ve emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden Bakana karşı sorumlu
olup, aşağıdaki görev, yetki ve sorumluluklara sahiptir:
a) Kurumu Anayasaya,
kanunlara, hükümet programına ve Bakanlar Kurulunca belirlenen
politika ve stratejilere uygun olarak yönetir.
b) Kurumun görev alanına
giren hususlarda politika ve stratejiler geliştirir, bunlara uygun
olarak yıllık amaç ve hedefler oluşturur, performans ölçütleri belirler,
Kurumun çalışma programını ve bütçesini hazırlar, gerekli yasal
ve idarî düzenleme çalışmalarını yapar. Belirlenen stratejiler,
amaçlar ve performans ölçütleri doğrultusunda uygulamayı koordine
eder, izler ve değerlendirir.
c) Kurumun faaliyetlerini
ve işlemlerini denetler, yönetim sistemlerini gözden geçirir, Kurumun
yapısı ve yönetim süreçlerinin etkililiğini gözetir, yönetimin
geliştirilmesini sağlar.
ç) Kurumun faaliyet
alanına giren konularda diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve
koordinasyonu sağlar.
d) Program kapsamında
desteklenecek proje ve faaliyetleri onaylanmak üzere Komisyona
sunar, desteklenecek kişi ve kuruluşlarla sözleşme imzalar, bunlara
ödeme yapılmasına onay verir. Sözleşmede yapılacak değişiklikleri
ve sözleşmelerin sonlandırılmasını onaylar.
e) İhtiyaç duyulan
bilgi, belge ve raporların hazırlanmasını sağlar, bunları yetkili
kurum ve makamlara sunar.
(2) Başkan ve Kurumun
her kademedeki yöneticileri, gerektiğinde sınırlarını yazılı
olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına
devredebilir. Yetki devri uygun araçlarla ilgililere duyurulur.
Hizmet birimleri
MADDE 7- (1) Kurumun ana hizmet birimleri şunlardır:
a) Proje Hizmetleri
Genel Koordinatörlüğü.
b) Finansman Genel Koordinatörlüğü.
(2) Kurumun danışma
ve denetim birimleri şunlardır:
a) Hukuk Müşavirliği.
b) İç Denetim Koordinatörlüğü.
(3) Kurumun yardımcı
hizmet birimi Destek Hizmetleri Genel Koordinatörlüğüdür.
Hizmet birimlerinin görevleri
MADDE 8- (1) Proje Hizmetleri Genel Koordinatörlüğü,
Proje Yönetimi Koordinatörlüğü ile Proje İzleme ve Kontrol Koordinatörlüğünden
oluşur.
(2) Proje Yönetimi
Koordinatörlüğünün görevleri şunlardır:
a) Programla ilgili
duyuru ve tanıtımları yapmak.
b) Başvuru kılavuzlarını,
başvuru formlarını ve gerekli diğer dokümanları hazırlamak, faydalanıcılara
yönelik eğitim, danışmanlık ve yönlendirme faaliyetlerini yürütmek.
c) Başvuruları kabul
etmek, proje ve faaliyetlerin belirlenen uygunluk kriterleri çerçevesinde
ön incelemelerini yapmak, yaptırmak, desteklenecek proje ve faaliyetlerin
seçimini yapmak üzere Komisyona sunmak.
ç) Desteklenmesi uygun
görülen kişi ve kuruluşlarla yapılması öngörülen sözleşmeleri
hazırlamak.
d) Uygun bulunmayan
başvurulara gerekçeli cevap vermek.
e) Desteklenen proje
ve faaliyetlerle ilgili ihale işlemlerini yürütmek.
f) Proje başvuruları
ile ilgili detaylı raporlar hazırlamak ve bunları ilgili yerlere
sunmak.
g) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(3) Proje İzleme ve
Kontrol Koordinatörlüğünün görevleri şunlardır:
a) Uygulanan ve tamamlanmış
proje ve faaliyetlerin yerinde kontrollerini yapmak, yaptırmak,
gerçekleşmelerini izlemek, bunlarla ilgili rapor ve öneriler hazırlamak.
b) Proje ve faaliyet
uygulamalarını sözleşmede yer alan hükümler doğrultusunda kontrol
etmek ve gerektiğinde sözleşmelerde değişiklik yapılmasını veya
sözleşmelerin sona erdirilmesini Başkana teklif etmek.
c) Projeler çerçevesinde
yapılacak satın almaları ve diğer ihale süreçlerini kontrol etmek
ve uygulamada muhtemel darboğaz, hata ve suiistimalleri önleyici
tedbirleri almak.
ç) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(4) Finansman Genel
Koordinatörlüğü; Tahakkuk Koordinatörlüğü, Ödeme Koordinatörlüğü
ve Muhasebe Koordinatörlüğünden oluşur.
(5) Tahakkuk Koordinatörlüğünün
görevleri şunlardır:
a) Ödeme talepleri
ile ilgili bilgi ve belgelerin sözleşmede ve ilgili mevzuatta belirtilen
hükümlere uygunluğunu incelemek.
b) Ödeme belgelerini
düzenlemek.
c) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(6) Ödeme Koordinatörlüğünün
görevleri şunlardır:
a) Hak edişlerle ilgili
ödeme belgelerini incelemek, yerinde kontrolleri yapmak ve uygun
bulunan ödemelerin faydalanıcıların hesabına aktarılmasını
sağlamak.
b) Ödeme ile ilgili
bilgileri ilgili birimlere vermek.
c) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(7) Muhasebe Koordinatörlüğünün
görevleri şunlardır:
a) Uygulamayla ilgili
muhasebe işlemlerini gerçekleştirmek.
b) Yapılan sözleşmelerde
Kurum adına doğan yükümlülükleri ve gerçekleştirilen ödemeleri
veri tabanına kayıt etmek.
c) Ödemelere ilişkin
kayıtların üçer aylık ve yıllık raporlarını hazırlamak, ilgili birimlere
iletmek.
ç) Ödemelerle ilgili
hesap ve belgeleri iç ve dış denetime hazır bulundurmak.
d) Avrupa Birliği ve
uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların ilgili kurumlar
aracılığıyla teminine yönelik işlemleri yapmak.
e) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(8) Hukuk Müşavirliğinin
görevleri şunlardır:
a) Hukukî konular ve
düzenlemeler hakkında görüş oluşturmak.
b) Kurumun menfaatlerini
koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici
hukukî tedbirleri zamanında almak, anlaşma ve sözleşmelerin bu
esaslara uygun olarak yapılmasına yardımcı olmak.
c) Adlî ve idarî davalarda
ve her türlü icra takiplerinde gerekli bilgi ve belgeleri hazırlamak
ve hazırlanmasını sağlamak, Kurumun dava ve icra takip işlerini
yürütmek.
ç) Gerekli görüldüğünde
ilgili birimlerin de görüşlerini alarak ihbarname ve ihtarname
düzenlemek veya bunlara karşı cevap hazırlamak.
d) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(9) İç Denetim Koordinatörlüğünün
görevleri şunlardır:
a) Kurumun iç denetimini
ulusal ve uluslararası denetim standartlarına uygun olarak gerçekleştirmek.
b) Kurumun iç kontrol
sisteminin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak.
c) Hesap ve işlemlerin
doğru, tam ve zamanında yapılıp yapılmadığını kontrol etmek.
ç) Kurumun işlemlerinin
malî anlaşmalar ve programlara uygunluğunu kontrol etmek ve raporlamak.
d) Başkan tarafından
denetimle ilgili verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(10) Destek Hizmetleri
Genel Koordinatörlüğü; Bilgi Sistemleri Koordinatörlüğü ile İnsan
Kaynakları ve İdarî İşler Koordinatörlüğünden oluşur.
(11) Bilgi Sistemleri
Koordinatörlüğünün görevleri şunlardır:
a) Kurumun bilgi işlem
sistemlerini kurmak, ihtiyaç duyulan veri tabanlarını oluşturmak,
güvenliğini sağlamak ve geliştirmek.
b) Faaliyet ve projelerle
ilgili kayıtların elektronik ortamda saklanmasını sağlamak.
c) İlgili birimler
ve diğer veri kaynakları arasında bilgi alış verişini sağlamak.
ç) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
(12) İnsan Kaynakları
ve İdarî İşler Koordinatörlüğünün görevleri şunlardır:
a) Kurumun insan kaynakları
politikası ve planlaması konusunda çalışmalar yapmak ve Başkana
tekliflerde bulunmak.
b) Kurum personelinin
atama, istihdam, eğitim, nakil, sicil, terfi, görevlendirme, ücret,
emeklilik ve benzeri özlük işlemlerini yürütmek.
c) Kurumun ihtiyacı
olan her türlü mal ve hizmet satın alma, kiralama, bakım, onarım, temizlik,
araç-gereç malzeme temini, aydınlatma, ısıtma, su, haberleşme, sağlık
ve benzeri her türlü idarî ve malî hizmetleri yürütmek.
ç) Genel evrak, arşiv
ve dokümantasyon faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek.
d) Kurum personelinin
yurt içi ve yurt dışında yapacağı çalışmaları organize etmek.
e) Kurumun basın, yayın
ve halkla ilişkiler görevlerini yürütmek.
f) Kurumda sivil savunma
ile ilgili hizmetleri yürütmek.
g) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
İzleme ve Yönlendirme Komitesi
MADDE 9- (1) İlgili kamu kurum ve kuruluşları, gerçek kişiler,
özel hukuk tüzel kişileri ve sivil toplum kuruluşlarının kırsal
kalkınma program ve destekleri ile ilgili, izleme ve değerlendirme
süreçlerine katkı ve katılımlarını sağlamak amacıyla İzleme ve
Yönlendirme Komitesi kurulmuştur. Komitenin sekretarya hizmetleri
Bakanlıkça yürütülür.
(2) Komitenin başkanı
Bakanlık Müsteşarıdır. Komitede Başkan ile Bakanlık, İçişleri, Maliye,
Sanayi ve Ticaret, Kültür ve Turizm ile Çevre ve Orman Bakanlıkları,
Devlet Planlama Teşkilâtı ve Hazine Müsteşarlıkları ile Avrupa Birliği
Genel Sekreterliğinden en az genel müdür düzeyinde birer temsilci
yer alır. Komiteye, Avrupa Komisyonu temsilcileri ile diğer ilgili
kurum ve kuruluş temsilcileri istişarî düzeyde iştirak edebilir.
(3) Komitenin görevleri;
kırsal alandaki gelişmeler ile kırsal kalkınma program ve desteklerinin
ulusal politika ve stratejilere uygun, birbirleri ile tutarlı,
uyumlu ve etkin bir şekilde uygulanması amacıyla; proje ve faaliyet
başvuru şartları, seçim ve değerlendirme kriterlerinin kırsal kalkınma
hedeflerine uygunluğu konusunda görüş oluşturmak; uygulama ve
gelişmeleri hedeflere ulaşma açısından belirli aralıklarla izlemek,
değerlendirmeleri incelemek; hedeflere ulaşılması veya malî yönetim
de dahil olmak üzere yönetim ve uygulamanın etkinleştirilmesi konusundaki
önerilerini ilgili kurum ve makamlara bildirmek, mevzuat ile Avrupa
Birliği müktesebatı çerçevesinde öngörülen diğer istişarî görevleri
yürütmektir.
(4) Komitenin çalışma
usûl ve esasları, Komitede temsil edilen kuruluşların görüşleri
alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelik ile belirlenir.
Proje Değerlendirme ve Seçim Komisyonu
MADDE 10- (1) Komisyon; Kurum Başkanının başkanlığında,
asgarî daire başkanı düzeyinde olmak kaydıyla, Bakan tarafından
farklı ana hizmet birimlerinden belirlenecek en fazla dört Bakanlık
temsilcisi, İçişleri, Bayındırlık ve İskan, Sanayi ve Ticaret, Kültür
ve Turizm ile Çevre ve Orman Bakanlıklarının birer daimî temsilcisinden
oluşur. Başkan, gerekli durumlarda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarından
en fazla üç temsilciyi toplantılara davet edebilir. Daimî temsilcilerin
görev süresi azamî iki yıl olup, görev süresi tamamlanmadan herhangi
bir şekilde üyeliklerinin sona ermesi halinde, kalan süreleri sırasına
göre yedek üyelerce tamamlanır. Görevi
sona eren üyeler tekrar seçilebilir.
(2) Komisyon, Başkanın
daveti üzerine üye tam sayısının yarısından bir fazlası ile her ay
en az bir defa toplanır. Komisyon toplantılarına Başkanın yokluğunda
Başkanın görevlendireceği bir Genel Koordinatör başkanlık eder. Komisyon
toplantıya katılanların oy çokluğu ile karar alır. Eşitlik durumunda,
Başkanın oyu yönünde karar alınır.
Komisyonun görev ve yetkileri
MADDE 11- (1) Komisyonun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Program kapsamında
desteklenecek proje ve faaliyet listelerini ve bunlara ilişkin raporları
görüşmek ve desteklenecek projeleri onaylamak.
b) Uygulamada koordinasyonu
sağlayıcı, işbirliğini geliştirici tedbirler ve karşılaşılan
sorunların çözümü konusunda Kuruma görüş sunmak.
İl koordinatörlükleri
MADDE 12- (1) Kırsal kalkınma program ve destekleme uygulamaları
başlatılmadan, yapılanma süreci de dikkate alınarak, illerde il
koordinatörlüğü kurulur. Program veya destekleme kapsamında bulunmayan
illerde il koordinatörlüğü kurulamaz.
(2) İl koordinatörlüklerinin
sevk ve idaresinden il koordinatörü sorumludur. İl koordinatörlüğünde
projelerin gerektirdiği ölçüde yeterli personel istihdam edilir.
İl koordinatörlüklerinin görevleri
MADDE 13- (1) İl koordinatörlüklerinin görevleri şunlardır:
a) İl düzeyinde duyuru
ve tanıtımları yapmak, faydalanıcılara
yönelik eğitim, danışmanlık ve yönlendirme faaliyetlerini yürütmek.
b) Desteklenecek proje
ve faaliyetlerin seçimi ve izleme konusunda ilde görevlendirilebilecek
personelin seçimine ilişkin önerilerini ilgili birimlere bildirmek,
bunlara ilişkin veri tabanı hazırlamak.
c) Başvuruları almak,
proje ve faaliyetlerin başvuru şartlarına göre ön incelemelerini
yapmak, uygun başvuruları Kuruma intikal ettirmek.
ç) Ön değerlendirme
sonucunda uygun bulunmayan başvurulara gerekçeli cevap hazırlayarak
Kuruma iletmek.
d) İlde uygulamanın etkinliğini artırmak
amacıyla valilikler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile gerekli
koordinasyonu sağlamak, valiliğe ve ildeki diğer kurum ve kuruluşlara
Kurumun ildeki faaliyetleri ile ilgili bilgi vermek ve ihtiyaç duyulan
hallerde gerekli destekleri bu birimlerden talep etmek.
e) Proje ve faaliyetlerin
yerinde kontrolü ve izleme faaliyetlerini yürütmek.
f) Görev alanı ile ilgili
konularda merkez birimlerine gerekli raporlama çalışmalarını
yapmak.
g) Başkan tarafından
verilecek diğer görevleri yerine getirmek.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Personel Rejimi
Kurum
personelinin statüsü, hakları ve atanmaları
MADDE
14- (1) Kurumda
hizmetler 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
ile diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine
bağlı olmaksızın istihdam edilen sözleşmeli personel eliyle yürütülür.
Kurum personeli emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbidir. Kurum personeline
ilişkin tüm ihtilaflar iş mahkemelerinde görülür.
(2)
Başkan Bakanın önerisi üzerine müşterek kararla atanır. Genel Koordinatör,
Hukuk Müşaviri, Koordinatör, il koordinatörleri, uzman, denetçi
ve danışmanlar Başkanın teklifi üzerine Bakan onayıyla, bunların
dışında kalan diğer personel ise Başkan tarafından atanır.
(3) Kurumda istihdam edilecek personelde
Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinin (1),
(4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde belirtilen genel şartlara
ek olarak; Başkan, genel koordinatör, koordinatör, il koordinatörü,
uzman, denetçi ve danışman pozisyonlarında istihdam edilecekler
için ziraat, veterinerlik, su ürünleri, gıda, kimya, orman, çevre,
inşaat, jeoloji, bilgisayar, endüstri, elektrik ve elektronik, makine,
hukuk, kamu yönetimi, iktisat, maliye, işletme, uluslararası
ilişkiler, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, şehir ve bölge
planlama, istatistik, sosyoloji dallarından veya bunlara denkliği
Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim
kurumlarından en az lisans düzeyinde eğitim görmüş ve istihdam edileceği
alanla ilgili olarak asgarî; Başkan, genel koordinatör, koordinatör,
hukuk müşaviri ve danışman için sekiz yıl, il koordinatörü için altı
yıl, uzman ve denetçi için üç yıllık iş tecrübesine sahip olma şartları
aranır.
(4) Merkez teşkilâtında; Başkan, genel
koordinatör, hukuk müşaviri, koordinatör, uzman, denetçi, danışman
ve mütercim pozisyonlarında istihdam edileceklerin İngilizce,
Almanca veya Fransızca dillerinde yapılan Kamu Personeli Yabancı
Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında asgarî (B), il koordinatörlüklerinde
il koordinatörü, uzman ve denetçi pozisyonunda istihdam edileceklerin
ise asgarî (C) düzeyinde puan almış olmaları veya dil yeterliliği
bakımından buna denkliği kabul edilen uluslararası geçerliliği
olan bir belgeye sahip olmaları zorunludur.
(5) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu
Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde sayılan
kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan durumları, bu maddede sayılan
nitelik ve şartlara uygun olanlar, kendilerinin isteği ve kurumlarının
muvafakatı ile Kurumda sözleşmeli olarak istihdam edilebilir. Bu
şekilde istihdam edilecek personel sayısı toplam personel sayısının
yüzde otuzunu aşamaz. Bu şekilde görevlendirilen personel kurumundan
aylıksız izinli sayılır ve asıl kadrosuyla ilgisi devam eder. Bunların
terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın kurumlarınca yapılır.
Bu hükme göre görevlendirilenler, görevde kaldıkları sürece,
malî ve sosyal haklarını Kurumdan alırlar.
(6) Kurumun merkez teşkilâtında istihdam
edilecek personel sayısı yüzelli kişiden fazla olamaz. Sekreterlik,
arşiv, idarî, malî ve personelle ilgili işlemleri yürütecek olan
destek personelinin sayısı, toplam personel sayısının yüzde yirmisini
geçemez.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarından Kurumda
istihdam edilen kamu görevlileri, görevleri sona erdiğinde kurumlarında
mükteseplerine uygun bir göreve atanırlar. Bunların Kurumda geçen
hizmet süreleri kazanılmış hak aylıklarının tespitinde dikkate
alınır.
(8)
Sözleşmeli personele verilecek her türlü ödemeler dahil net ücretler;
Başkana Başbakanlık merkez teşkilâtında görev yapan genel müdür, genel
koordinatörlere Başbakanlık merkez teşkilâtında görev yapan genel
müdür yardımcısı, hukuk müşaviri, koordinatör ve il koordinatörlerine
Başbakanlık merkez teşkilâtında görev yapan daire başkanları, uzman
ve denetçilere Başbakanlık uzmanları, diğer görevlilere ise Başbakanlık
merkez teşkilâtındaki benzer görevler için öngörülmüş bulunan ücretleri
aşmamak kaydıyla, Bakan tarafından belirlenir.
(9) Kurum, desteklenecek proje ve faaliyetler
ile ilgili başvuruların değerlendirilmesi, izlenmesi, duyurulması ve tanıtımı
ile faydalanıcılara yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti verilmesi
amacıyla; özel bilgi ve uzmanlık gerektiren işlerde, istisna veya
hizmet akdi ile yerli ve yabancı uzmanları, kısmi zamanlı olarak çalıştırabilir.
Kurumda bu şekilde çalıştırılacak personel sayısı, Kurumun toplam
personel sayısının yüzde otuzunu geçemez.
(10) Sözleşmeli personelin bu maddede
belirlenenler dışında kalan görev ve yetkileri, hizmete alınma,
görevlendirme, görevde yükselme ve görevden alınma şekilleri ile
sözleşme esasları, unvan ve sayıları Bakanlar Kurulu Kararı ile
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Gelir ve Giderler
Gelir
ve giderler ile yönetilecek hesaplar
MADDE
15- (1) Kurumun
gelirleri şunlardır:
a) Genel bütçeden Bakanlık bütçesine
bu amaçla konulacak ödenek.
b) Avrupa Birliği ve diğer uluslararası
fonlardan sağlanacak kaynaklar.
c) Diğer gelirler.
(2) Kurumun giderleri şunlardır:
a) Proje ve destekleme giderleri.
b) Tanıtım ve eğitim giderleri.
c) Taşınır ve taşınmaz mal ile hizmet
alım giderleri.
ç) Yönetim ve personel giderleri.
d) Görevlerle ilgili diğer giderler.
(3) Kurum bütçesi malî yıl itibarıyla
Kurum tarafından hazırlanır ve Bakan onayıyla yürürlüğe girer.
(4) Kurumun alacaklarının tahsilinde
Kurum tarafından 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(5) Avrupa Birliğinin tahsis edeceği
malî yardımlar ve sağlanacak ulusal katkı, Avrupa Birliği ile yapılan
ilgili anlaşmalardaki hükümler çerçevesinde açılacak hesaplarda
tutulur. Bu hesapların yönetilmesi, kullanılması, nemalandırılması,
kullanılmayan kısmının Avrupa Birliğine iade edilmesi veya kullanılmasına
ilişkin hususlar ilgili anlaşmalar çerçevesinde belirlenir.
(6) Kurum,
bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili iş ve işlemlerde her türlü vergi,
resim ve harçtan muaftır.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Avrupa
Birliği Kırsal Kalkınma Program ve Destekleri
Genel
hükümler
MADDE
16- (1) Avrupa
Birliği tarafından kırsal kalkınma için sağlanan malî kaynakların
programlanması, kullanılması ve malî yönetimine ilişkin usûl ve
esaslar ile Kurumun yetki ve sorumlulukları Avrupa Birliği ile imzalanan
anlaşmalar çerçevesinde belirlenir. Bu anlaşmalara göre yetkili
kılınan ulusal makam ve kurumlar tarafından fonların kullanımı konusunda
Kurumun ulusal akreditasyonu sağlanır ve izlenir.
(2) Program çerçevesinde Avrupa Birliğinden
sağlanan fonların malî yönetimi, Sertifikasyon Kurumunun belirlenmesi
ve Kurumun ulusal düzeyde akreditasyonunun sağlanması ve akreditasyonu
ile ilgili kuralların uygulanmasının takibi ile ilgili çalışmalar
ulusal yetkilendirme görevlisi olarak belirlenen merci tarafından
yapılır.
(3) Kurumun yönetim ve kontrol sistemlerinin
raporlanması ve Kurum hesaplarının yıllık olarak incelenmesi ile
ilgili çalışmalar, kamu ya da özel sektör kuruluşları arasından belirlenecek
olan bir denetim kurumu tarafından yapılır.
Avrupa
Birliği desteklerinin programlanması
MADDE
17- (1) Bakanlık,
kırsal kalkınmaya yönelik olarak sağlanan Avrupa Birliği kaynaklarının,
kalkınma plan ve programları ile ulusal stratejiler doğrultusunda,
diğer iç ve dış kaynaklı kırsal kalkınma program, faaliyet ve destekleri
ile Avrupa Birliği tarafından sağlanan diğer kaynaklarla tutarlı
ve uyumlu bir şekilde ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde programlanmasından
sorumludur. Bu şekilde hazırlanacak operasyonel nitelikli kırsal
kalkınma programı Yüksek Planlama Kurulunun onayı ile yürürlüğe
konulur.
(2) Kırsal kalkınma programının izlenmesi
ve değerlendirilmesi, etkinlik ve etkililiğin sağlanması yönünde
tedbirlerin alınması, programda değişiklik yapılmasına ilişkin
gerekli çalışmaların yürütülmesi konularında Bakanlık yetkili
ve sorumludur.
Kurumun
sorumlulukları
MADDE
18- (1) Kurum,
ilgili mevzuat, Avrupa Birliği müktesebatı ve anlaşmalar çerçevesinde
uygulamanın etkin, etkili ve doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi,
ödemelerin zamanında ve uygun bir şekilde yapılması, desteklenen
proje ve faaliyetlerin sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde yürütülmesinin
sağlanması, buna ilişkin kontrol ve izlemenin gerçekleştirilmesi,
ilgili kurum ve makamlara görevleri ile ilgili bilgi, belge ve raporların
tam ve zamanında intikali ile görevli ve sorumludur.
(2) Kurum,
ilgili anlaşmalarla belirlenen yetkili makam ve kuruluşların
kırsal kalkınma programı uygulamalarının ve malî yönetimin etkinleştirilmesi
ve akreditasyonla ilgili hususlarda tavsiye ve taleplerinin yerine
getirilmesi, bilgi ve belge taleplerinin zamanında sağlanması
ile yükümlüdür.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Dış
denetim
MADDE
19- (1) Kurumun
dış denetimi, 16 ncı maddedeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Sayıştay
tarafından gerçekleştirilir.
Yönetmelik
MADDE
20- (1) Kurumun
insan kaynakları ve personel seçimine, Komisyon ve il koordinatörlüklerinin
çalışmasına, Avrupa Birliğinden sağlanan malî yardımlar kapsamındaki
diğer malî konular ile akreditasyon kriterlerinin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
(2) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin
yönetmelikler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde
hazırlanarak yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ
MADDE 1-
(1) Kurumun nitelikli personel ihtiyacının karşılanabilmesi
amacıyla, bir yıl süreyle istihdam edilen personelde yabancı dil yeterliliği
şartı aranmayabilir.
Yürürlük
MADDE
21- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 22- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(I) SAYILI CETVEL
TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI
DESTEKLEME KURUMU
MERKEZ TEŞKİLÂTI
|
|
Başkan |
Ana Hizmet Birimleri |
Danışma ve Denetim Birimleri |
Yardımcı Hizmet Birimi |
|
|
Başkan |
1. Proje Hizmetleri Genel |
1. Hukuk Müşavirliği |
1. Destek Hizmetleri |
|
|
|
Koordinatörlüğü |
|
Genel Koordinatörlüğü |
|
|
|
a) Proje Yönetimi |
2. İç Denetim Koordinatörlüğü |
a) Bilgi Sistemleri |
|
|
|
Koordinatörlüğü |
|
Koordinatörlüğü |
|
|
|
b) Proje İzleme ve Kontrol |
|
b) İnsan Kaynakları ve |
|
|
|
Koordinatörlüğü |
|
İdarî İşler
Koordinatörlüğü |
|
|
|
2. Finansman Genel |
|
|
|
|
|
Koordinatörlüğü |
|
|
|
|
|
a) Tahakkuk Koordinatörlüğü |
|
|
b) Ödeme Koordinatörlüğü
c) Muhasebe Koordinatörlüğü
TARIM, ORMAN VE
KÖYİŞLERİ KOMİSYONUNUN KABUL ETTİĞİ METİN
TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU KURULUŞ VE
GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN
MADDE 14- Kanunun 14 üncü maddesi Komisyonumuzca aynen kabul
edilmiştir.