Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1369)
Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu’nun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/971)
Not: Teklif; Başkanlıkça Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe komisyonlarına
havale edilmiştir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifim ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
M. Altan Karapaşaoğlu
Bursa
GEREKÇE
Hazinenin borçlanması
nedeniyle kredi görüşmeleri tamamlanamayan söz konusu projeler
hayata geçirilememiştir. Enerji arz güvenliği yönünden büyük
önem arz eden bu projelerin firmaların kendi yatırımları olarak gerçekleştirmelerini
teminen teklif getirmesine imkan sağlanması ve bu projelerin tamamlanması
amaçlanmıştır. Böylece Hazinenin borçlanma yükümlülüğü ortadan
kalktığı gibi ülke ihtiyacı olan yatırımların da özel sektör finansmanı
ile yapılması sağlanacaktır.
1053 sayılı Kanun mevcut
haliyle, nüfusu yüzbinden yukarı olan şehirlere, içme, kullanma
ve endüstri suyu temin etmek üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne
yetki vermekte olup, nüfusu yüzbinden az olan ve belediye teşkilatı
bulunan yerleşim yerlerinde belediyelerin kendi imkanları ile
İller Bankası tarafından sağlanan imkanlar dahilinde söz konusu
ihtiyaçların giderilmesine çalışılmaktadır. Söz konusu hizmetlerin
görülmesi için gerekli yatırımların tüm belediye teşkilatı bulunan
yerlerde bir an önce temini maksadıyla 1053 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası tüm belediye teşkilatı bulunan yerleri
ihtiva edecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve bu değişikliğe paralel
olarak kanunun adının değiştirilmesi gerekmektedir.
Kamuda aynı görevi
yapan, ancak farklı yerlerde çalışan personel arasındaki ücret dengesizlikleri,
iş barışım, çalışma hayatını, verimlilik ve etkinliği olumsuz yönde
etkilemekte, kaliteli eleman istihdamını da güçleştirmektedir. Bu
çerçevede çalışanlarının mağduriyeti söz konusu olan Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü personeline
yapılacak ek ödeme ile hizmette daha üretken ve verimli çalışma imkanı
sağlanacaktır. Diğer taraftan, madde metninde belirtilen ek ödeme,
hidrolik kaynak katkı payından ileride yapılacak ödemelerden sağlanacak
ve belli limit dahilinde ek ödeme yapılacaktır. Bu durumda bütçeye
mali külfet getirmeyecektir.
İçmesuyu isale hatları
her zaman kısa mesafeli hatlar olmadığı için ( Örneğin;Mardin
Kızıltepe içme suyu isale hattı 90 km) kamulaştırma işlemlerinin
tamamlanıp işin inşaatının ihaleye çıkması aciliyet gerektiren
bu işlerin kısıtlı bütçe imkanları ile yapılmasına imkan tanımamaktadır.
DSİ Genel Müdürlüğü
emrinde istihdam edilen personelden 01/01/2003-15/05/2006 tarihleri
arasında 1402 kişi emekliye ayrılmıştır. Ayrıca, bir kısım personel
ücret yetersizliği sebebiyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
naklen atanmışlar ve bir kısmı da istifa ederek özel sektöre geçmiştir.
Dolayısıyla, ülke ekonomisinin yapı taşı olan enerji üretimini
amaçlayan bu projelerin zamanında teknik usul ve metotlara göre inşasının,
kontrolünün yapılabilmesi için yeterli tecrübe, bilgi ve deneyime
sahip, yabancı lisan bilen nitelikli teknik personele ihtiyaç duyulmaktadır.
Ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çalışan personelin özlük
haklarında önemli bir ayrıcalık olmadığından, söz konusu niteliklere
haiz personelin istihdam edilebilmesi için ücretlerinin de özellik
arz etmesi gerekmektedir.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Hazinenin
borçlanması nedeniyle kredi görüşmeleri tamamlanamayan söz konusu
projeler hayata geçirilememiştir. Enerji arz güvenliği yönünden
büyük önem arz eden bu projelerin firmaların kendi yatırımları olarak
gerçekleştirmelerini teminen teklif getirmesine imkan sağlanması
ve bu projelerin tamamlanması amaçlanmıştır. Böylece Hazinenin
borçlanma yükümlülüğü ortadan kalktığı gibi ülke ihtiyacı olan
yatırımların da özel sektör finansmanı ile yapılması sağlanacaktır.
Madde 2- 1053 sayılı
Kanun mevcut haliyle, nüfusu yüzbinden yukarı olan şehirlerin içme,
kullanma ve endüstri suyu temin etmek üzere Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğüne yetki vermekte olup, nüfusu yüzbinden az olan ve belediye
teşkilatı bulunan yerleşim yerlerinde belediyelerin kendi imkanları
ile İller Bankası tarafından sağlanan imkanlar dahilinde söz konusu
ihtiyaçların giderilmesine çalışılmaktadır. Söz konusu hizmetlerin
görülmesi için gerekli yatırımların tüm belediye teşkilatı bulunan
yerlerde bir an önce temini maksadıyla 1053 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası tüm belediye teşkilatı bulunan yerleri
ihtiva edecek şekilde yeniden düzenlenmektedir.
Madde 3- Kanunun 3 üncü
maddesiyle yapılan değişikliğe paralel olarak Kanunun adı
"Ankara, İstanbul ve Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine
İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun" olarak
değiştirilmiştir.
Madde 4- Kamuda aynı
görevi yapan, ancak farklı yerlerde çalışan personel arasındaki
ücret dengesizlikleri, iş barışım, çalışma hayatını, verimlilik
ve etkinliği olumsuz yönde etkilemekte, kaliteli eleman istihdamını
da güçleştirmektedir. Bu çerçevede çalışanlarının mağduriyeti
söz konusu olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ile Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü personeline yapılacak ek ödeme ile hizmette daha
üretken ve verimli çalışma imkanı sağlanacaktır. Diğer taraftan,
madde metninde belirtilen ek ödeme, hidrolik kaynak katkı payından
ileride yapılacak ödemelerden sağlanacak ve belli limit dahilinde
ek ödeme yapılacaktır. Dolayısıyla bütçeye ilave mali külfet getirilmeyecektir.
Madde 5- 4734 sayılı
Kamu İhale Kanununun "İdarelerce Uyulması Gereken Diğer Kurallar"
başlıklı 62 nci maddesinin ( c ) bendinde
"...Arsa temini, mülkiyet ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlanması
şartı baraj ve büyük sulama, petrol ve doğalgaz boru hattı projelerinde
aranmaz." denilmektedir.
4734 sayılı Kanunda,
4964 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, tarım ve enerji projelerinde
yapılan işlemlerdeki kamulaştırma çalışmalarındaki sıkıntılar
ortadan kaldırılmışsa da, hizmet sektöründe gerçekleştirilen içmesuyu
isale hatları yapımı işlerinde yapılacak projeleri kapsam dışı
kaldığı için bu projelerde arsa temini diğer bir deyişle kamulaştırmanın
tamamlanması gerekmektedir.
İçmesuyu isale hatları
her zaman kısa mesafeli hatlar olmadığı için (Örneğin;Mardin Kızıltepe içme suyu isale hattı 90 km) kamulaştırma
işlemlerinin tamamlanıp işin inşaatının ihaleye çıkması aciliyet
gerektiren bu işlerin kısıtlı bütçe imkanları ile yapılmasına imkan
tanımamaktadır.
Bu sebeple, söz konusu
Kanunun 62 nci maddesinin (c) bendinin son cümlesine "içme suyu
isale hatları" ibaresi eklenmesine yönelik değişiklik yapılmıştır.
Madde 6- DSİ Genel Müdürlüğü
emrinde istihdam edilen personelden 01/01/2003 - 15/05/2006 tarihleri
arasında 1402 kişi emekliye ayrılmıştır. Ayrıca, bir kısım personel
ücret yetersizliği sebebiyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
naklen atanmışlar ve bir kısmı da istifa ederek özel sektöre geçmiştir.
Dolayısıyla, ülke ekonomisinin yapı taşı olan enerji üretimini
amaçlayan bu projelerin zamanında teknik usul ve metotlara göre inşasının,
kontrolünün yapılabilmesi için yeterli tecrübe, bilgi ve deneyime
sahip, yabancı lisan bilen nitelikli teknik personele ihtiyaç duyulmaktadır.
Ancak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde çalışan personelin özlük
haklarında önemli bir ayrıcalık olmadığından, söz konusu niteliklere
haiz personelin istihdam edilebilmesi için ücretlerinin de özellik
arz etmesi gerekmektedir
Madde 7- Kanunun 1 inci
maddesinde yapılan düzenleme ile başvuruda bulunacak şirketlerin
yapacakları işlemlerden haberdar olması ve gerekli hazırlıklarını
tamamlayabilmesi maksadıyla, bu madde için yürürlük tarihi
30/05/2007 olarak belirlenmiş, diğer maddelerin yayımı tarihinde
yürürlüğe girmesi hususu düzenlenmiştir.
Madde 8- Yürütme
maddesidir.
Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonu
Esas No.: 2/971 20/03/2007
Karar No.: 130
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
07/03/2007 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 09/03/2007 tarihinde
esas komisyon olarak Komisyonumuza, tali komisyon olarak da Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna
havale edilen Bursa Milletvekili M. Altan Karapaşaoğlu’nun 2/971 esas
numaralı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi” Komisyonumuzun 15/03/2007 tarihinde yapmış olduğu 44 üncü
Birleşiminde, Hükümeti temsilen Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı
M. Hilmi Güler ile Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü temsilcilerinin de katılımlarıyla
incelenip görüşülmüştür.
Bilindiği gibi 2006 yılında 5539 sayılı
Kanunla 4283 sayılı Kanuna eklenen Geçici 4 üncü madde ile, daha
önce ikili işbirliği anlaşmaları
kapsamında yer alan ancak bu
kapsamdan çıkarılmış projelerin yapımının kamu kaynağı kullanılmadan
öncelikle özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi; bunun mümkün
olmaması halinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılmasına
yönelik düzenlemeler getirilmiştir.
Anılan Kanunun kapsamı dışında kalan ve halen
ikili işbirliği anlaşmaları yürürlükte bulunan projeler, kredi
görüşmeleri ve diğer çalışmalarının henüz tamamlanamamış olması
sebebiyle uzun süredir gerçekleştirilememiştir. Bu durum doğal kaynaklarımızın yeterince değerlendirilememesi
sonucunu doğurmaktadır. Enerji arz güvenliği
yönünden büyük önem taşıyan bu projelerin bir an önce tamamlanarak
ülke ekonomisine kazandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda söz konusu projeleri, ilgili firmaların
kendi yatırımları olarak gerçekleştirmelerine imkan sağlanması
yararlı olacaktır.
Öte yandan, 1053 sayılı Kanun çerçevesinde,
nüfusu yüzbinden fazla olan şehirlerin içme, kullanma ve endüstri
suyu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmektedir.
Nüfusu yüzbinden az olan ve belediye teşkilatı
bulunan yerleşim yerlerinde ise belediyelerin kendi imkanları
ile İller Bankası tarafından sağlanan imkanlar dahilinde söz konusu
ihtiyaçlar giderilmektedir. Ancak, bu durum hizmetin
zamanında ve sağlıklı olarak sunulabilmesi bakımından yerleşim
yerleri arasında farklılığa yol açmaktadır. Bu nedenle, nüfusu
yüzbinden az olan ve belediye teşkilatı bulunan
yerleşim yerlerinde de söz konusu hizmetlerin Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülebilmesine imkan sağlanması yerinde
olacaktır. Ayrıca, kamu ihale prosedürü nedeniyle kimi projelerin hayata
geçirilmesi uzun yıllar sürebilmektedir. Bu durumun önüne geçilebilmesi
için tarım ve enerji sektörüne ilişkin bazı projelerin ihale edilebilmesi
için arsa temini, mülkiyet ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlanması
şartının aranmayacağı öngörülmüştür. Yerleşim yerleri için büyük
önem taşıyan içmesuyu isale hatlarının yapımının da bu kapsama
alınması gerekmektedir.
Teklif ve gerekçesi
incelendiğinde;
- Hükümetlerarası
İkili İşbirliği kapsamında yürütülmesi öngörülen, ancak, sözleşmesi
imzalanmamış olan projeleri yürütmek üzere belirlenmiş firmaların
söz konusu projelere ilişkin teklif vererek bu projeleri kendi imkanları
ile gerçekleştirmelerine imkan sağlanmasının,
- Nüfusu yüzbinden
az olan ve belediye teşkilatı bulunan yerleşim yerlerine de içme,
kullanma ve endüstri suyunun Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
temin edilmesinin, 1053 sayılı Kanunun adının bu doğrultuda değiştirilmesinin,
- Hidrolik kaynak katkı
payından karşılanmak üzere Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ile
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 657 sayılı Kanuna tabi personeline
belli esaslar ve limitler dahilinde ek ödeme yapılabilmesinin,
- İçmesuyu isale hatlarının
yapımını hızlandırmak ve kolaylaştırmak üzere Kamu İhale Kanununda
değişiklik yapılmasının,
- Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün bazı baraj ve hidroelektrik santrallerinin yapımında
belli esaslar dahilinde sözleşmeli mühendis çalıştırılabilmesine
imkan sağlanmasının,
öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Komisyonumuzda Teklifin
geneli üzerinde yapılan görüşmelerde;
- Teklifin yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılmasını
artırmaya yönelik düzenlemeler içerdiği, bu nedenle olumlu karşılandığı,
- Türkiye’nin enerji politikalarının sağlam stratejiler
çerçevesinde uygulamaya konulduğu, bu stratejiler arasında en
önemlisinin enerji üretiminde yerli ve yabancı kaynakların harekete
geçirilmesi olduğu,
- Enerji üretiminde yerli kaynaklara öncelik verildiği,
bunlardan güneş, jeotermal ve rüzgar enerjisinin enerji üretiminde
giderek yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandığı,
- Enerji Bakanlığının gündeminde bulunan projelerin tamamlanması
halinde enerji üretiminde yabancı kaynak kullanımının büyük oranda
azaltılabileceği,
- Gelişmiş ülkelerde barajların büyük çoğunluğunun
özel sektör tarafından yapıldığı, bu doğrultuda ülkemizde de özel
sektörün enerji yatırımlarındaki payının artırılması gerektiği,
- Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili birçok projeye
Hazine garantisi verilmediği, Teklif ile bu projelere doğrudan
Hazine garantisi sağlanmasa da, garantiye benzer ek güvenceler
sağlanacağı,
- Büyük şehirlerimizin birçoğuna henüz doğalgaz ve içme
suyu hizmetlerinin götürülemediği, oysa söz konusu hizmetleri
vatandaşlara sağlamanın bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin göstergesi
olduğu,
- DSİ personelinin, özlük hakları bakımından Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanlığının diğer birimlerinin gerisinde bulunduğu,
bu nedenle vasıflı eleman temininde güçlüklerle karşılaşıldığı,
dolayısıyla yetişmiş ve kalifiye personelin ücretlerinde gerekli
iyileştirmelerin yapılması gerektiği,
- Ülkemizde ulusal tasarrufların GSMH’ye oranının ve kamu
sabit sermaye yatırım stokunun AB ülkelerine kıyasla son derece
düşük olduğu, bu nedenle sabit sermaye yatırımlarının artırılmasına
katkıda bulunacak olan Teklifin olumlu karşılandığı,
şeklindeki görüş ve eleştirileri takiben,
hükümet adına yapılan tamamlayıcı açıklamalarda;
- Hükümetlerarası İkili
İşbirliği kapsamında 16 projenin yer aldığı, bunların gerçekleştirilmesi
halinde 3392 megawatt kurulu güçle 11 milyar kilowatt/saat elektrik
enerjisi üretilebileceği, söz konusu projelerin 4,7 milyar ABD Doları
tutarında yatırım maliyetinin bulunduğu, bu projeler için 1 katrilyon
YTL tutarında kamulaştırma yapılması gerektiği,
- Enerji projelerinin
son derece dinamik projeler olduğu, değişen koşullara göre yenilenmesi
gerektiği, ayrıca bu projelerin süreklilik arz ettiği,
- Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünün 2023 yılına kadarki projeksiyonunun on yıl öne alınarak
2013 yılına çekildiği, özel sektör-kamu sektörü işbirliği ile mevcut
projelerin 2013 yılına kadar tamamlanmasının planlandığı, nitekim,
tamamlanma aşamasına gelmiş projelere öncelik verilmek suretiyle
ödeneklerdeki azalışa rağmen projelerin tamamlanma oranının yükseltildiği,
- Rüzgar enerjisi ve jeotermal
enerji konusunda yatırımcıların önündeki engellerin kaldırıldığı,
ayrıca kamu tarafından toplanan veriler ve hazırlanan raporlarla
yatırımcılara yardımcı olunduğu,
ifade edilmiştir.
Geneli üzerinde yapılan
görüşmelerden sonra Teklif ve Gerekçesi Komisyonumuzca da benimsenerek
maddelerinin görüşülmesine geçilmiştir.
Kanun Teklifi;
- Yenilenebilir
enerji kaynaklarından enerji üretimine katkıda bulunulması ve kazanılmış
hakların korunması amacıyla, elektrik piyasası mevzuatı çerçevesinde
aynı kaynak için yapılmış çoklu başvurulardan Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu tarafından teklif verme toplantısı gerçekleştirilmiş ve
lisans almış olanların, maddenin yürürlük tarihini takip eden üç ay
içinde başvurmaları halinde eskinin yerine kaim olmak üzere lisanslarının
yenilenmesini ve daha önce verilmiş lisans ile bağlantılı olarak
yapılmış tüm iş ve işlemlerin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın
içerdiği hüküm ve şartlarla yenilenmiş
olup geçerli sayılmasına ilişkin bir düzenlemenin yeni çerçeve 1
inci madde olarak eklenmesi,
- Çerçeve 1 inci maddesinin,
Hükümetlerarası İkili İşbirliği kapsamında yer alan projelerin söz konusu anlaşmalarda ya da bunlara
dayanılarak alınan Bakanlar Kurulu Kararlarında veya Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanlığı oluruyla belirlenen tüzel kişilerin ya
da Türk mevzuatına uygun olarak kuracakları tüzel kişilerin daha
önce belirlenmiş ilgili projelerine su kullanım hakkı ve/veya
elektrik üretim lisansı verilmesini teminen yeniden düzenlenmesi
ve madde numarasının çerçeve madde 2 olarak teselsül ettirilmesi,
- Çerçeve 2 nci maddesinin,
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile uyumlu hale getirilmesini
teminen yeniden düzenlenmesi ve madde numarasının çerçeve madde
3 olarak teselsül ettirilmesi,
- Çerçeve 3 üncü maddesi,
nüfusu ne olursa olsun belediye teşkilatı bulunan bütün yerleşim
yerlerini kapsar hale gelmesi nedeniyle 1053 sayılı Kanunun adının
“Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme Kullanma ve Endüstri
Suyu Temini Hakkında Kanun” olarak değiştirilmesi ve madde numarasının
çerçeve madde 4 olarak teselsül ettirilmesi,
- Çerçeve 4 üncü maddesinin,
kamu personel rejimi reformuna ilişkin çalışmalar kapsamında değerlendirilmesi
gerektiğinden hareketle metinden çıkarılması,
- Çerçeve 5 inci maddesine,
yerleşim yerlerinin enerji ve içmesuyu ihtiyaçlarının bir an önce
giderilebilmesini teminen ihale sürecinin hızlandırılması amacıyla,
ihalenin yapılabilmesi için arsa temini, mülkiyet ve kamulaştırma
işlemlerinin tamamlanması şartı aranmayacak projeler arasına,
güzergah tipi tesisler olan kaptajların, su depolarının, trafoların,
trafo merkezlerinin ve şalt tesislerinin de eklenmesi,
- Çerçeve 6 ncı maddesinin,
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün mühendis ve başmühendis ihtiyacının
öncelikle halen boş bulunan yaklaşık 1000 adet mühendis ve başmühendis kadrosunun değerlendirilmesi suretiyle giderilmesini teminen metinden
çıkarılması,
- Yürürlüğe ilişkin
7 nci maddesinin, çerçeve 1 inci maddede yapılan değişiklik nedeniyle
bütün maddelerin Kanunun yayımı
tarihinde yürürlüğe girmesini teminen değiştirilmesi ve madde
numarasının 6 olarak teselsül ettirilmesi,
suretiyle kabul edilmiştir.
Teklifin yürütmeye
ilişkin 8 inci maddesi ise 7 nci madde olarak aynen kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun
onayına sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
|
Başkanvekili |
Sözcü |
Kâtip |
|
|
|
M. Altan Karapaşaoğlu |
Sabahattin Yıldız |
Mehmet Sekmen |
|
|
|
Bursa |
Muş |
İstanbul |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Halil Aydoğan |
Mehmet Zekai Özcan |
M. Mesut Özakcan |
|
|
|
Afyonkarahisar |
Ankara |
Aydın |
|
|
|
|
|
(Ayrışık oy yazımız ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
A. Kemal Deveciler |
Ali Osman Sali |
Osman Nuri Filiz |
|
|
|
Balıkesir |
Balıkesir |
Denizli |
|
|
|
(Ayrışık oy yazısı ektedir) |
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Muhsin Koçyiğit |
Alaattin Büyükkaya |
A. Kemal Kumkumoğlu |
|
|
|
Diyarbakır |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
|
|
(Ayrışık oy yazım ekte) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Birgen Keleş |
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mustafa Açıkalın |
|
|
|
İstanbul |
İstanbul |
İstanbul |
|
|
|
(Karşı oy yazım ektedir) |
(Ayrışık oy yazısı ektedir) |
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Bülent Baratalı |
Mustafa Elitaş |
Taner Yıldız |
|
|
|
İzmir |
Kayseri |
Kayseri |
|
|
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
|
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Mikail Arslan |
Muzaffer Baştopçu |
Mustafa Ünaldı |
|
|
|
Kırşehir |
Kocaeli |
Konya |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Hasan Fehmi Kinay |
Muharrem Doğan |
Gürol Ergin |
|
|
|
Kütahya |
Mardin |
Muğla |
|
|
|
|
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
O. Seyfi Terzibaşıoğlu |
Osman Seyfi |
Kazım Türkmen |
|
|
|
Muğla |
Nevşehir |
Ordu |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
İmdat Sütlüoğlu |
Musa Uzunkaya |
Sabahattin Cevheri |
|
|
|
Rize |
Samsun |
Şanlıurfa |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
|
Enis Tütüncü |
M. Ergün Dağcıoğlu |
Mehmet Akif Hamzaçebi |
|
|
|
Tekirdağ |
Tokat |
Trabzon |
|
|
|
(Ayrışık oy ektedir) |
|
(Ayrışık oy yazım ektedir) |
|
AYRIŞIK OY
Türkiye’de kişi başına elektrik tüketiminin
2007 yılında 2.513 kWh’e ulaşması beklenmektedir. Öte yandan toplam
elektrik tüketiminin 2007 yılında 183.5 milyar kWh’e ulaşacağı tahmin
edilmektedir. Böylece 2007 yılında elektrik santralleri toplam kurucu
gücü; kamuya ait Borçka ve Alpaslan I Hidroelektrik Santral (HES)leri
ile özel kesime ait otoprodüktör santrallerin devreye girişiyle
birlikte 40.640 MW’a ulaşacaktır. Elektrik üretiminin ise 185 milyar
kWh’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Tüketimin gelecekte ortalama
olarak yıllık yüzde 8 ler düzeyinde artacağı dikkate alındığında
enerji darboğazıyla karşılaşmamak için enerji sektöründe yatırım
ihtiyacı olduğu ortaya çıkar
Büyüme potansiyeli yüksek olan Türkiye’de elektrik
sağlamaya yönelik yatırımların hızında bir düşme olmaması gerekmektedir.
Oysa enerji projeleri, uzun planlama, gelişim ve yatırım süreleri,
yüksek finansman ve gelişmiş teknoloji gerektiren yatırımlardır.
Bu ise Türkiye’de (iç ve dış) toplam brüt borç stokunu 221.7 milyar dolar
seviyesinden devralarak 377.2 milyar dolara ulaştırmış bir Hükümetin
yapabileceği bir yatırım hamlesi değildir.
Durum böyle olunca enerji üretiminin artırılması
ve enerjide arz güvenliğinden söz etmek mümkün değildir.
Teklifin ana amacı elektrik enerjisi üretiminin
artırılması amacıyla bazı projelerin yapılmasını sağlamaktır. Bu
kapsamda 16 proje (baraj ve hidroelektrik santrali (HES)) vardır. Projelerin
toplam tutarı 4.7 milyar ABD doları, kamulaştırma bedeli ise 918
milyon YTL.dir. Komisyona verilen bilgilere göre Türkiye’nin elektrik
enerjisindeki kurulu gücü bu projelerin gerçekleşmesi halinde
yüzde 10 düzeyinde artmış olacaktır. Kapasitedeki bu artış elektrik
enerjisi tüketim talebinin yüzde 8,5’ini karşılayacaktır.
Bu projelerin bir an önce bitirilmesi niyeti
şüphesiz olumludur. Ancak elektrik enerjisindeki alım garantileri
karşısında bu projelerin bu şekilde yapılacak olmasının Türkiye’nin
uzun vadeli enerji politikasına uygunluğu yeterince tartışılmamıştır.
Konu bu çerçevede irdelendiğinde şu hususlar ortaya çıkmaktadır:
1. Teklifin 1 inci maddesi 16/07/1997 tarihli ve
4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin
Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkındaki
Kanunun Geçici 4 üncü maddesine bir fıkra ilave edilmesini öngörmektedir.
İlave edilmek istenen fıkra yukarıda da belirtildiği üzere bazı
HES projelerinin yapımına ilişkindir. Ancak 4283 sayılı Kanunun 1
inci maddesi incelendiğinde HES’lerin yapımının bu Kanunun kapsamı
dışında bırakıldığı görülecektir. Bu nedenle Teklifle yapılmak
istenilen düzenlemenin 4283 sayılı Kanun yerine 5346 sayılı Yenilenebilir
Enerji Kaynakları (YEK) na ilişkin Kanunda yapılması daha doğru
olur. Karşı görüş olarak; fıkra ilave edilmek istenen 4283 sayılı Kanunun
Geçici 4 üncü maddesinin HES’lere ilişkin olduğunu söylemek mümkündür.
Ancak bu görüş de Geçici 4 üncü maddenin düzenleme yerinin doğru
olduğunu göstermez. Nitekim Teklifin görüşülmesi sırasında yapılacak
olan HES’lerin yap-işlet yöntemi ile mi yoksa yap-işlet-devret yöntemi
ile mi yapılacağı tartışma konusu olmuş ve netlik kazanamamıştır.
Teklifle bir fıkra ilave edilmesi öngörülen 4283
sayılı Kanuna 01/07/2006 tarihli ve 5539 sayılı Kanunla eklenen Geçici
4 üncü madde hükmü şöyledir:
“Çok maksatlı projeler ile bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden önce ikili işbirliği anlaşmaları kapsamında yer alan
projeler ve önceki yatırım programlarında yer alan projeler, lisans
alınmasına gerek olmaksızın, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
yedi yıl içinde yapılabilir veya yaptırılabilir. Bu projelerin
hidroelektrik üretim tesislerinin yapımı aşamasında, elektrik üretim
tesisleri 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında faaliyet
göstermek üzere özel sektör başvurularına açılır. Dört ay içerisinde
başvuru olmaması halinde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
gerçekleştirilebilir.”
Bu hüküm ile yapılacak ihale sonucunda belirlenen
şirketin DSİ ile Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalayarak HES kurması
amaçlanmıştır. Görüldüğü gibi madde bir ihaleden söz etmektedir.
Teklif ise Hükümetler Arası İkili İşbirliği Anlaşması veya bu anlaşmaya
ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ya da Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı
Olur’u ile belirlenen tüzel kişilerin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine
göre kuracakları yeni şirketlere ihalesiz olarak HES santrali kurma
olanağı vermektedir. Yeni kurulacak olan şirketlerin söz konusu
Anlaşma, Bakanlar Kurulu Kararı veya Bakanlık Olur’unda belirlenen
şirketlerle bir ilgisi bulunmamaktadır.
Düzenleme, Geçici 4 üncü maddenin halen yürürlükte
olan şeklindeki ilkeye aykırı olduğu gibi 4628 sayılı Elektrik Piyasası
Kanununun “elektrik piyasasında rekabet” ilkesine de aykırıdır.
Bu durum AKP Hükümetinin bir enerji politikasının
özellikle de elektrik piyasasında rekabetin sağlanması gibi bir
amacının olmadığını göstermektedir.
Geçici 4 üncü maddeye ilave edilmek istenen fıkranın
son cümlesi
“Bu fıkrada belirtilen tüzel kişilerin yapacağı
hidroelektrik üretim tesisleri, kanal, nehir tipi veya rezervuar
alanı onbeş kilometrekarenin altında olması şartı aranmaksızın
5346 sayılı Kanunun Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik
Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun hükümlerinden
yararlanırlar” şeklindedir. Bu hüküm ile Teklif konusu olan projelere
5346 sayılı YEK Kanununun 6/b maddesi uyarınca perakende satış lisansına
sahip dağıtım şirketleri kanalıyla alım garantisi verilmektedir.
Bu konuda dikkate alınması gereken bir husus da
şudur. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına ilişkin 5346 sayılı Kanunun
söz konusu 6 ncı maddesini değiştiren 22/02/2007 tarihli ve 5584 sayılı
Kanunun 17 nci maddesinde aşağıdaki hüküm yer almaktadır: (Bu Kanun
5, 7 ve 10 uncu maddelerinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle Sayın
Cumhurbaşkanınca bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye iade edilmiştir.)
“MADDE 6- Bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir
enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretim ve ticaretinde, lisans
sahibi tüzel kişiler aşağıdaki uygulama esaslarına tâbidirler:
a) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiler,
bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik
enerjisi üreten YEK Belgeli tesislerin işletmede on yılını tamamlamamış
olanlarından, bu maddede belirlenen esaslara göre elektrik enerjisi
satın alırlar.
b) Bu Kanun kapsamındaki uygulamalardan yararlanabilecek
YEK Belgeli elektrik enerjisi miktarına ilişkin bilgiler her yıl
EPDK tarafından yayınlanır. Perakende satış lisansı sahibi tüzel
kişilerin her biri, bir önceki takvim yılında sattıkları elektrik
enerjisi miktarının ülkede sattıkları toplam elektrik enerjisi
miktarına oranı kadar, YEK Belgeli elektrik enerjisinden satın alırlar.
Ülkede arz edilen YEK Belgeli toplam elektrik enerjisi
miktarının yeterli olması halinde, perakende satış lisansı sahibi
tüzel kişilerin alım yükümlülüğü bir önceki takvim yılında sattıkları
elektrik enerjisi miktarının yüzde sekizinden daha az olamaz.
c) Bu Kanun kapsamında satın alınacak elektrik
enerjisi için uygulanacak fiyat; her yıl için, EPDK’nın belirlediği
bir önceki yıla ait Türkiye ortalama elektrik toptan satış fiyatıdır.
Ancak uygulanacak bu fiyat 5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından
az, 5,5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından fazla olamaz. Ancak
5,5 Euro Cent/kWh sınırının üzerinde serbest piyasada satış imkânı
bulan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisans sahibi tüzel
kişiler bu imkândan yararlanırlar.
Bu madde kapsamındaki uygulamalar 31/12/2011 tarihinden
önce işletmeye giren tesisleri kapsar. Ancak Bakanlar Kurulu uygulamanın
sona ereceği tarihi, 31/12/2009 tarihine kadar Resmî Gazetede yayımlanmak
şartıyla en fazla 2 yıl süreyle uzatabilir.”
Yukarıda yer alan düzenleme ile anılan Geçici 4
üncü maddeye ilave edilmek istenen düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
toplam kurulu güçleri yaklaşık 6.500 MW olan ve yılda en düşük tahmine
göre 21 TWh elektrik üretecek olan hükümetlerarası ikili işbirliği
kapsamında yer alan projelere “5 Euro Cent/kWh”lik fiyat ve perakende
satış lisansı sahibi tüzel kişiler üzerinden alım yükümlülüğü çerçevesinde
değerlendirildiğinde, sözkonusu şirketler için yıllık yaklaşık
olarak 1.05 milyar Euro, alım süresinin geçerli olduğu 10 yılda ise
10.5 milyar Euro alım yükümlülüğü söz konusu olacaktır. HES’lerin
elektrik üretim maliyetinin “birim yatırım maliyeti + sabit işletme
gideri + değişken işletme gideri”nden oluştuğu dikkate alındığında,
“5 Euro Cent/kWh”den 10 yıllık süre boyunca söz konusu HES’leri işletecek
şirketlere yüksek miktara varan bir gelir transferi söz konusu olacaktır.
Böyle bir uygulama 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile ulaşılması
öngörülen rekabet şartlarına sahip bir elektrik piyasasına açıkça
aykırı olacaktır.
Gerek Hükümetçe Komisyona verilen bilgiler, gerekse
komisyon görüşmelerinde yapılan değerlendirmelerde bu hususun
üzerinde yeterince durulmamıştır.
2. Teklifin Komisyonca kabul edilen 3 üncü maddesi
1053 sayılı Kanunda değişiklik yapılmasını düzenlemektedir.
1053 sayılı “Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden
Yukarı Olan Şehirlerde İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında
Kanun” bugünkü haliyle nüfusu 100.000 den yukarı olan şehirlerin su
temininde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ)ne
yetki verirken nüfusu daha az olan yerleşim yerlerinde belediyelerin
bu ihtiyaçlarını İller Bankasınca sağlanan imkânlar dahilinde gidermelerini
öngörmektedir.
Teklif ise Kamu Yatırım Programında yer almak şartıyla
belediye teşkilatı olan yerlerin içme, kullanma ve endüstri suyunun
temini hizmetleri için gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişmeye
DSİ’yi yetkili kılmaktadır. Dikkat edileceği gibi nüfusu ne olursa
olsun belediyelere su hizmetlerinin götürülmesi için DSİ yetkili
kılınmaktadır.
DSİ su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesinden
sorumlu ana kuruluştur. Bu anlamda bir ayağı tarım sektöründe diğeri
enerji sektöründedir. Bu bağlamda, 1.070 milyon YTL’si tarım, 1.305,3
milyon YTL’si enerji sektöründe ve 265 milyon YTL’si sosyal alanda olmak
üzere Kuruluşun 2007 yılı yatırım miktarı 2.640,3 milyon YTL’dir. Bu
çerçevede DSİ yatırımlarının tarım sektöründeki kamu yatırımları
içindeki payı yüzde 71,5 iken enerji sektöründeki bu pay yüzde 51,3
dür. Kuruluşun bu denli önemli fonksiyonlar üstlenmesi karşısında
2007 yılı Bütçe Ödenek Teklif Toplamı içindeki payı yaklaşık yüzde
2 dir ve Kuruluşun 2006 yılı bütçe ödeneklerine göre ödenek artış
oranı yüzde 4,4 dür. Bu artış yüzdesi Kuruluşun ödeneklerinde reel
olarak bir gerilemeyi temsil etmektedir. Enerji ve tarımsal altyapı
yatırımlarında önemli fonksiyonlar üstlenen DSİ’nin reel olarak gerileyen
bu ödenek miktarlarıyla İller Bankasından yararlanmaları Teklifle
imkânsız hale getirilen belediyelerin su yatırımlarına ait kaynak
nasıl sağlanacaktır?
Reel olarak gerileyen ödenek miktarının yanısıra
DSİ’nin yatırım programındaki mevcut proje paketinin ortalama bitiş
süresinin 25 yıl olması bu proje stokunun ciddi biçimde gözden geçirilmesini
ve yeniden önceliklendirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu durum
yeni bir şey değildir ve bu sadeleştirmenin yapılması gereği zaten
bir süredir gündemdedir. DSİ’nin elindeki proje stokunun yeniden gözden
geçirilmesi söz konusu iken bu Teklifle DSİ’nin çok sayıda belediyenin
su yatırımına ilişkin yıllara sari proje alması nasıl mümkün olacaktır?
Öte yandan toplam yatırım miktarı 2,6 milyar YTL. olan ve yıllar itibarıyla reel olarak gerileme gösteren
DSİ yatırım bütçesine karşılık müteahhitlerin bekleyen alacakları
2 milyar YTL ye yakındır. Durum bu merkezdeyken belediyelerin su yatırımları
için İller Bankasından kaynak kullanımı olanağını ortadan kaldırarak,
DSİ’nin sorumluluğu altına vermenin makul bir açıklaması bulunmamaktadır.
Bu durum DSİ’ye fiilen imkânsız bir görev verilmesi anlamına gelmektedir.
DSİ bu görevi yürütecek bir organizasyon yapısına da sahip değildir.
Bu düzenleme bu hizmetlerle görevli olan İller Bankasına halen
Plan ve Bütçe Komisyonunun gündeminde olan bir Kanun Tasarısı ile
verilmek istenen yeni statünün de iyi tartışılmamış olduğunu göstermektedir.
Bu madde ile yapılan düzenlemenin kamu mali yönetimine
ilişkin bir yanı da şudur:
DSİ Genel Müdürlüğü 2006 yılına kadar tüzel kişiliğe
sahip, katma bütçeli bir kuruluştu. Bütçe uygulamasına ilişkin
esas hükümleri 01/01/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu
Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile DSİ tüzel kişiliği kaldırılarak
Merkezi Yönetim Bütçesi içerisinde genel bütçeli bir kuruluş olarak
tanımlanmıştır. Anılan Kanunun 28 inci maddesine göre merkezi yönetim
kapsamındaki kamu idareleri bir mali yıl içinde tamamlanması mümkün
olmayan yatırım projeleri için gelecek yıllara yaygın yüklenmeye
yetkilidir. Buna göre DSİ yatırımları için 5018 sayılı Kanundaki
hüküm yeterli olup bu konuda başka bir hüküm ihdasına gerek bulunmamaktadır.
Yine de böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuluyorsa bunun 5018 sayılı
Kanunda yapılması gerekir.
|
|
M. Akif Hamzaçebi |
Kemal Kılıçdaroğlu |
M. Mesut Özakcan |
|
|
Trabzon |
İstanbul |
Aydın |
|
|
Kazım Türkmen |
Gürol Ergin |
Birgen Keleş |
|
|
Ordu |
Muğla |
İstanbul |
|
|
Bülent Baratalı |
Enis Tütüncü |
Ali Kemal Kumkumoğlu |
|
|
İzmir |
Tekirdağ |
İstanbul |
|
|
|
A. Kemal Deveciler |
|
|
|
|
Balıkesir |
|
BURSA MİLLETVEKİLİ MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU’NUN
TEKLİFİ
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1- 16/7/1997 tarihli ve
4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin
Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında
Kanunun geçici 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, halen Hükümetlerarası
İkili İşbirliği kapsamında yer alan ve sözleşmesi imzalanmamış
projelere, Hükümetlerarası İkili İşbirliği Anlaşmasında veya
bu anlaşmaya istinaden istihsal edilen Bakanlar Kurulu Kararında
ya da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı oluruyla belirlenen tüzel
kişi ya da birden fazla tüzel kişi belirlenmiş olanlarda, bunların
biraraya gelerek kuracakları tüzel kişinin, 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu hükümlerine uygun anonim veya limited şirket olması halinde,
daha önce belirlenmiş ilgili projelerine 4628 sayılı Kanun hükümleri
uyarınca dört aylık süre içerisinde başvurabilirler. Bu süre içerisinde
bu tüzel kişiler dışında başvuru kabul edilmez. Bu fıkrada belirtilen
tüzel kişilerin yapacağı hidroelektrik üretim tesisleri, kanal
veya nehir tipi veya rezervuar alanı onbeş kilometrekarenin altında
olması şartı aranmaksızın 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun hükümlerinden
yararlanırlar.”
MADDE 2- 3/7/1968 tarihli ve
1053 sayılı Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde
İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bakanlar Kurulu kararı alınmak ve bütçe imkânları
müsait olmak şartıyla Belediye teşkilatı olan yerleşim yerlerinin
içme, kullanma ve endsütri suyunun temini ve kanalizasyon hizmetleri
için 6200 sayılı Devlet Su İşleri umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri
Hakkında Kanunun 37 nci maddesindeki limitler dahilinde gelecek
yıllara sari taahhütlere girişmeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına
bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yetkilidir.”
MADDE 3- 1053 sayılı Kanunun
adı “Ankara, İstanbul ve Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine
İçme Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 4- 18/12/1953 tarihli ve
6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri
Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2- 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elekrtik
Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji
Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesi
uyarınca hidrolik kaynak katkı payından Hazine geliri olarak sağlanacak
gelirlerden karşılanmak üzere; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının
657 sayılı Kanuna tâbi olarak çalışan merkez teşkilatı personeli
ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 657 sayılı Kanuna tâbi olarak
çalışan merkez ve taşra teşkilatı personeline; görevin, önem, sorumluluk
ve niteliği, hizmet süresi, kadro unvan ve derecesi ile eğitim seviyesi
gibi hususlar göz önüne alınarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda
tanımlanan en yüksek Devlet Memuru gösterge rakamının (ek gösterge
dahil) brüt tutarının, bütçe kanunlarında Devlet Memurları maaşı
için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulanacak miktarın %
200’ünü geçmemek üzere her yıl DSİ Genel Müdürlüğünün kendi personeli
için yapacağı teklifi ile Enerji ve Tabii Kaynakar Bakanlığınca belirlenecek
usul ve esaslar dahilinde ödenmek üzere, bütçelerine personel sayısıyla
orantılı olarak ödenek kaydı yapılmak suretiyle ödeme yapılır.”
MADDE 5- 4/1/2002 tarihli ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 30/7/2003 tarihli ve 4964 Sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 38 inci maddesiyle
değişik 62 nci maddesinin (c) bendinin son cümlesine “büyük sulama”
ibaresinden sonra gelmek üzere “içmesuyu isale hatları” ibaresi
eklenmiştir.
MADDE 6- Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığına bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte
olan Ermenek Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Bağbaşı Barajı ve
Mavi Tüneli Hiddoelektrik Santralı, Kığı Barajı ve Hidroelektrik
Santralı Projesi Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Cizre Barajı
ve Hidroelektirk Santralı, Alpaslan II Barajı ve Hidroelektrik Santralı,
Deriner Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik
Santralı, Bayram Barajı ve Hidroelektrik Santralı, Bağlık Barajı
ve Hidroelektrik Santralı Projelerinde fiilen iş mahallinde ve ücretleri
Bakanlar Kurulunca sözleşmeli personel için tespit edilen genel ücret
tavanının beş katını aşmamak üzere 2010 yılı sonuna kadar müşterek
kararname ile sözleşmeli yüksek mühendis ve mühendis çalıştırılabilir. Gerektiğinde bu süreyi uzatmaya Bakanlar
Kurulu yetkilidir. Ancak, bu şekilde çalıştırılabilecek sözleşmeli
personel toplamı 300 kişiyi aşamaz.
Bu Kanuna göre çalıştırılacak sözleşmeli personel,
sözleşmelerinde belirtilmesi şartı ile işe başladıkları tarihi
takip eden aybaşından itibaren T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilir
ve bunlar hakkında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerinde yer alan hükümler
uygulanır. Bunların keseneklerinin karşılıkları kurumlarınca
ödenir.
MADDE 7- Bu Kanunun 1 inci maddesi
30/5/2007, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASI HAKKINDA KANUN
TEKLİFİ
MADDE 1- 16/7/1997 tarihli ve
4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin
Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında
Kanunun geçici 3 üncü maddesinin (B) fıkrasının sonuna aşağıdaki
bent eklenmiştir.
“Elektrik piyasası mevzuatı çerçevesinde, aynı
kaynak için yapılmış çoklu başvurulardan Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu tarafından teklif verme toplantısı gerçekleştirilmiş ve
lisans almış olanların, bu maddenin yürürlük tarihini takip eden üç
ay içinde başvurmaları halinde eskinin yerine kaim olmak üzere lisansları
yenilenir. Bu durumda daha önce verilmiş lisans ile bağlantılı olarak
yapılmış tüm iş ve işlemler herhangi bir işleme gerek kalmaksızın
içerdiği hüküm ve şartlarla yenilenmiş
ve geçerli sayılır.”
MADDE 2- 4283 sayılı Kanunun
geçici 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Bu fıkranın yayımı tarihinde, halen Hükümetlerarası
İkili İşbirliği kapsamında yer alan projelere, Hükümetlerarası
İkili İşbirliği Anlaşmasında veya bu anlaşmaya istinaden istihsal
edilen Bakanlar Kurulu Kararında ya da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
oluruyla belirlenen tüzel kişinin ya da kişilerin, 6762 sayılı
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak kuracakları veya
mevcutlara ek yeni ortaklarla kuracakları şirketlerin, daha önce
belirlenmiş ilgili projelerine su kullanım hakkı için başvurmaları
halinde su kullanım hakkı ve elektrik üretim lisansı verilir. Bu fıkrada
belirtilen tüzel kişilerin yapacağı hidroelektrik üretim tesisleri,
kanal/nehir tipi veya rezervuar alanı onbeş kilometrekarenin altında
olması şartı aranmaksızın 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun hükümlerinden
yararlanırlar.”
MADDE 3- 3/7/1968 tarihli ve
1053 sayılı Ankara, İstanbul ve Nüfusu Yüzbinden Yukarı Olan Şehirlerde
İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanunun 10 uncu
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamu Yatırım Programında yer almak şartıyla belediye
teşkilatı olan yerleşim yerlerinin içme, kullanma ve endüstri suyunun
temini hizmetleri için gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişmeye
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yetkilidir.”
MADDE 4- 1053 sayılı Kanunun
adı “Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme Kullanma ve
Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 5- 4/1/2002 tarihli ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin (c) bendinin son
cümlesine “büyük sulama” ibaresinden sonra gelmek üzere “içmesuyu
isale hatları, kaptajlar, su depoları, enerji iletim tesisi, trafo,
trafo merkezleri ve şalt tesisleri” ibareleri eklenmiştir.
MADDE 6- Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
MADDE 7- Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.