Dönem: 22 Yasama Yılı: 5
TBMM (S.
Sayısı: 1349)
Konya Milletvekili Özkan Öksüz’ün; Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve İstanbul
Milletvekili Gülseren Topuz’un; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji Komisyonu Raporu (2/917, 2/865)
Not: Teklifler,
Başkanlıkça Adalet ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına havale edilmiştir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim ve gerekçesi
ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla,
Özkan
Öksüz
GENEL GEREKÇE
Anayasanın 172 nci maddesinde yer alan “Devlet tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı
tedbirleri alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini
teşvik eder.” hükmü doğrultusunda tüketicilerin daha etkin bir şekilde
korunmasını ve kanunların uygulanmasını sağlamak amacıyla Tüketici
Hukuku Mevzuatı oluşturulmuştur. Bu çerçevede 1995
yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe
konulmuştur. Daha sonra da 4822 sayılı Yasa
ile yapılan değişiklikle tüketiciler koruma altına alınmıştır.
Avrupa Birliği ile müzakerelerin devam
ettiği bu süreçte Avrupa Birliği’nin “Tüketici
Koruma Politikasının” sonucu olan, 13 adet direktifin öngörülen
değişikliklerle birlikte “Türk Ticaret Hukuku” ile tam uyumlu hale
getirilmesi gereği ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Ancak iktisadi ve sosyal alandaki öngörülmeyen
gelişmeler ile serbest piyasa ekonomisi şartları
nedeniyle tüketiciler bazı alanlarda sorunlar yaşamaya devam etmektedir.
Serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde var olan rekabet
koşulları çerçevesinde firmalar, rekabet güçlerini ve pazar paylarını
artırmak için satış artırıcı politikalara başvurmaktadırlar.
Bu politikalar içinde en yaygın olanı ise indirimli satış uygulamalarıdır.
Tüketiciyi korumaya
yönelik Kanunlar çıkarılmış olsa da indirimli ve tasfiye satışlarıyla
ilgili halâ yasal boşluklar bulunmaktadır. Bunun bilincinde olan
bazı firma sahipleri istedikleri şekilde ve istedikleri zaman
indirimli satış yapabilmektedirler. Halbuki Avrupa Birliği ülkelerinde
indirimli ve tasfiye satışları belirli dönemlerde ve belirli bir
sürede yapılmaktadır. Örneğin Fransa’da sezon sonu satışlar her
takvim yılında iki dönemde, altı haftayı geçmeyecek şekide sınırlandırılmıştır.
Fransa’daki kış indirim dönemi ocak başı ile şubat ortası arasında
gerçekleşirken, yaz indirim dönemi ise temmuz başı ile ağustos ortası
arasında yapılmaktadır. Bu hükümlere uymayanlara ağır para cezaları
verilmektedir. Örneğin Yunanistan’da aksi davranışlarda bulunan
işletmelere ihlalin ağırlığına, tekrarlama sıklığına göre yerel
yönetimin valisi tarafından 1.000-100.000 Euro arasında para cezası
verilmektedir.
Ülkemizdeki indirimli
ve tasfiye satışlarının belirli bir dönemi ve süresi olmadığından
piyasalarda bir düzensizlik oluşmakta, tüketiciler yanıltılmakta
ve tüketiciler üzerinde olumsuz tüketim eğilimleri oluşturulabilmektedir.
Bütün bu durumlar karşısında tüketiciyi yanıltan, haksız rekabet
oluşturan firmalara karşı uygulanan idari ve maddi yaptırımlar yetersiz
kalmaktadır.
İndirimli satış ilan
ve reklamlarında “% 70-80 indirim”, “zararına satışlar” şeklinde
duyurularla satış yapan bir kısım firmalar, indirimli satışlarını
tüm yıla yayabildikleri gibi yapmış oldukları % 15-20’lik indirimi,
çeşitli yöntemlerle % 70-80 oranında indirim yapılmış gibi göstermektedirler.
Böylece tüketiciler hem aldatılmakta hem de psikolojik etki altına
alınarak aşırı tüketim teşvik edilmektedir. Ayrıca, aşırı düşük fiyatlarla
satış ya da indirim yapan firmalar, ticari alanda rekabet koşullarını
olumsuz etkilemektedir.
Birleşmiş Milletler
Teşkilatının Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesi’nden Uluslararası
Tüketici Birlikleri Örgütü’nün temel tüketici hakları çerçevesinde
benimsenen ve evrensel kabul gören tüketici hakları göz önüne alınarak
ülkemizde indirimli ve tasfiye satışlarıyla ilgili yasal boşlukların
doldurulması gerekmektedir. Getirilen bu yasal düzenlemeyle,
sosyal ve iktisadi hayattaki gelişmeler karşısında tüketicilerin
daha etkin bir şekilde korunması, mevcut olan indirimli ve tasfiye
satışlarının sonuçlarının ortadan kaldırılması, indirimli satışların
disiplin altına alınması, firmalar arası haksız rekabetin önlenmesi
amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- İndirimli
ve tasfiye satışlarının tarifi yapılmıştır.
Madde 2- Mevsim değişmeleri
nedeniyle yapılacak indirimli satışların ve tasfiye satışlarının
dönemleri ve süreleri belirlenmiştir. İndirimli satış esnasında
indirimden önceki fiyat ile indirimli fiyatın etiket, fiyat ve tarife
listelerinde birlikte gösterilmesi mecburiyeti getirilerek
yüzde olarak ne kadar indirim yapıldığının tüketiciler tarafından
görülmesi temin edilecektir. Ayrıca, indirimli ve tasfiye satışlarına
ilişkin ticari reklam ve ilanlarda indirim döneminin başlangıç ve
bitiş tarihinin belirtilmesi mecburiyeti
getirilerek tüketicilerin bilgi edinme hakkının tesis edilmesi,
ticari firmalar arasında haksız rekabetin önlenmesi amaçlanmıştır.
Madde 3- Yasal düzenlemeye
aykırı davrananlar hakkında yasal bütünlük sağlamak üzere idari para
cezası düzenlenmiştir.
Madde 4- Yürürlük maddesidir.
Madde 5- Yürütme maddesidir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifim ve
gerekçesi ilişikte sunulmuştur.
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla,
Dr. Gülseren Topuz
İstanbul
GENEL GEREKÇE
Çetin rekabet koşulları içerisinde firmaların
rekabet güçlerini ve pazar paylarını artırmak için satış artırıcı
politika olarak başvurdukları en yaygın yöntem indirimli satış uygulamalarıdır.
Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu nedenle işyeri sahipleri düzensiz bir biçimde senenin 12 ayı indirimli
satış yapabilmekte, bu durum hem piyasalarda bir düzensizlik oluşturmakla
beraber çoğu zaman da tüketicileri yanıltıcı ve tüketiciler üzerinde
olumsuz tüketim eğilimleri oluşturucu etkiler meydana getirmektedir.
Satıcılar ilan ve reklamlarda; % 70-80 gibi yüksek
oranlara varan indirim kampanyaları uyguladıklarını ilan etmektedirler.
Bu kampanyalar, sadece belirli dönemler için değil hemen hemen yılın
her mevsiminde uygulanmaktadır. Bu tür kampanyaların çoğunda, önce
ürünlerin normal fiyatları artırılmakta sonra da % 50-70 oranında
indirim yapıldığı iddia edilmektedir ki aslında yapılan indirimler
gerçekte % 20 civarındadır. Bu durum tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine
ve hatta aldatılmasına yol açmaktadır. Bu tarz kampanyalarla, tüketiciler
üzerinde çok büyük indirim yapıldığı etkisi yaratılarak, tüketicilerde
ihtiyaç duymadığı ürünleri de satın alma dürtüsü uyandırılmakta
ve böylece gereksiz tüketim artırılmaktadır. Ayrıca yapılan bu
sözde yüksek oranlı indirimler, bir çok tüketicide, bu ürünlerin indirimli
satış kampanyaları dışında çok yüksek kâr marjıyla satıldığı izlenimini
doğurmaktadır.
Diğer taraftan bir çok işyeri tasfiye ya da iş değişikliği
nedeniyle yüksek oranlı indirimli satışlara başladığını duyurmaktadır.
Aradan yıllar geçmesine rağmen, bu konuda bir yasal sınırlama olmadığından,
aynı iş yeri aynı faaliyetini sürdürmekte ve aynı duyuruların
yer aldığı afişleri kullanabilmektedirler. Bütün bu davranışlar
da tüketicileri aldatıcı niteliktedir.
Getirilen bu yasal düzenlemelerle, indirimli
satış faaliyetlerine çeki düzen vererek, yukarıda belirtilen sakıncaların
bertaraf edilmesi ve böylece hem tüketicilerimizin aldatılmasının
ve yanlış yönlendirilmesinin önlenmesi hem de firmalar arası haksız
rekabetin önlenmesi, büyük firmaların hâkim durumlarını küçük
firmalar aleyhine kullanmalarının bertaraf edilmesi sağlanarak
ticari hayatın düzenli biçimde seyretmesi amaçlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- İndirimli satışların tarifi yapılmıştır.
Madde 2- Mevsim değişmeleri nedeniyle yapılacak
indirimli satışların dönemleri belirlenmiştir. İndirimli satış
esnasında indirimden önceki fiyat ile indirimli fiyatın etiket,
fiyat ve tarife listelerinde birlikte gösterilmesi mecburiyeti
getirilerek yüzde kaç oranında indirim yapıldığının tüketiciler
tarafından görülmesi temin edilecektir. Ayrıca, indirimli satışlara
ilişkin ticari reklam ve ilanlarda indirim döneminin başlangıç ve
bitiş tarihinin belirtilmesi mecburiyeti getirilerek tüketicilerin
bilgi edinme hakkının tesis edilmesi amaçlanmıştır.
Madde 3- Yasal düzenlemeye aykırı davrananlar
hakkında yasal bütünlük sağlamak üzere idari para cezası düzenlenmiştir.
Madde 4- Yürürlük maddesidir.
Madde 5- Yürütme maddesidir.
İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GÜLSEREN TOPUZ’UN TEKLİFİ
4077 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunun 6/3/2003 tarih ve 4822 sayılı Kanun ile değişik 3 üncü
maddesine aşağıdaki (r) bendi ilave edilmiştir.
“r) İndirimli satışlar: Perakende satışlarda geçerli
olmak üzere, mevsim değişmeleri, ticari faaliyetlerin tasfiyesi,
işyeri değişikliği ya da benzer nedenlerle indirim miktarı veya
oranı ile yapılan satışlar,”
MADDE 2- 4077 sayılı Kanuna aşağıdaki 12/A maddesi eklenmiştir.
“İndirimli Satışlar
MADDE 12/A- Mevsim değişmesi nedeniyle öngörülen
indirimler, kış indirimi için 1 Şubat-31 Mart, yaz indirimi için 1
Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında geçerlidir. Diğer indirimlerde
bu süre bir ayı geçemez.
İndirimli satışa konu edilen mal ve hizmetlerin
indirimli satış fiyatı, etiket, fiyat ve tarife listelerinde indirimden
önceki fiyatı ve indirim onayıyla birlikte gösterilir.
İndirimli satışlara ilişkin ticari reklam ve
ilanlarda indirim döneminin başlangıç ve bitiş tarihinin belirtilmesi
zorunludur.”
MADDE
3- 4077 sayılı Kanunun
“7
nci maddenin dördüncü ve altıncı fıkraları ile 8 ve 12/A maddelerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı
hareket edenler hakkında 500 lira para cezası uygulanır.”
MADDE 4- Bu Kanun
MADDE 5- Bu Kanun Hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Raporu
|
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi |
|
|
|
|
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, |
|
|
|
|
Bilgi ve Teknoloji Komisyonu |
|
|
|
|
Esas No.: 2/865, 2/917 |
|
|
|
|
Karar No.: 63 |
|
|
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Başkanlığınız
tarafından 28/09/2006 tarihinde esas komisyon olarak Komisyonumuza
havale edilmekle birlikte tali komisyon olarak Adalet Komisyonuna havale edilmiş bulunan 2/865 esas sayılı
“İstanbul Milletvekili Gülseren TOPUZ’un; 4077 Sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi”nin, Komisyonumuzun 24/12/2006 tarihinde Hükümeti temsilen
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali ÇOŞKUN ile beraberindeki Maliye Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve ilgili sivil toplum kuruluşları
temsilcilerinin katılımlarıyla yaptığı 45 inci birleşiminde incelenip
görüşülmesi sırasında 23/12/2004 tarihinde yine esas komisyon olarak
Komisyonumuza havale edilmekle birlikte tali komisyon olarak Adalet
Komisyonuna havale edilmiş bulunan
2/917 esas sayılı “Konya Milletvekili Özkan Öksüz’ün; Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi”nin İçtüzüğün 26 ncı maddesi gereğince doğrudan gündeme
alınması kabul edilmiş ve Teklifler arasında görülen ilgiye istinaden
İçtüzüğün 35 inci maddesi uyarınca birleştirilerek görüşülmeleri
kararlaştırılmıştır.
Tarihsel gelişim süreci içinde tüketicinin
korunması eylemi çok eskilere dayanmakla birlikte, çağdaş anlamda
tüketicinin korunması hareketi özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında
görülen sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin sonucunda ortaya
çıkmıştır. Tüketici hakları, 1960’lı yıllardan itibaren insan
hakları arasına katılmış ve ilk olarak ABD Başkanı Kennedy tarafından
15 Mart 1962 tarihinde Amerikan Kongresine sunulan bir mesajda ifade
edilmiş, bu nedenle de her yıl 15 Mart günü tüm dünyada “Tüketici Hakları
Günü” olarak kutlanır hale gelmiştir. Tüketici hakları daha sonra
Avrupa Birliği’nin 1975 tarihli 1. Tüketiciyi Koruma Programı’nda ele alınmıştır. 1981 tarihinde yürürlüğe giren 2. Tüketiciyi
Koruma Programı da, 1. Programın ortaya koyduğu
temel tüketici haklarını, bunlarla ilgili ilke ve amaçları benimsemiş
ve bunları gerçekleştirmeyi hedef almıştır. Ancak
1986 yılında yürürlüğe giren 3. Programda tüketici hakları
yeniden gözden geçirilmiş ve temel ihtiyaçların giderilmesi hakkı,
güvenlik ve güven duyma hakkı, mal ve hizmetlerin serbestçe seçilmesi
hakkı, bilgi edinme hakkı, eğitilme hakkı, zararın karşılanması
(tazmin edilme) hakkı, sesini duyurma (temsil edilme) hakkı, sağlıklı
bir çevreye sahip olma hakkından oluşan Uluslararası Tüketici Birlikleri
Örgütü tarafından ilan edilmiş, 8 temel tüketici hakkı benimsenmiştir.
Satış
özendirme faaliyetleri; hemen hemen tüm sektörlerde farklı şekillerde
uygulanan, kısa dönemli ve satış üzerinde doğrudan etkisi olan ve
pazarlamanın tutundurma bileşeni içerisinde yer alan
faaliyetlerdir. Satış özendirmenin amacı, satın
Satış özendirme faaliyetleri kullanılan
tekniklerin türleri itibariyle tüketici ve ticari yönlü olarak
iki ana grupta sınıflandırılabilir. Tüketici yönlü satış özendirme teknikleri;
örnek (eşantiyon) verme, kuponlar, hediyeler, fiyat indirimleri,
para iadeleri, sık kullanıcı programları, çekilişler, yarışmalar
şeklinde gruplanırken, ticari yönlü satış özendirme teknikleri
ise; indirimler, P.O.P. (point of purchase-satış noktası reklamı) malzeme desteği, eğitim programları,
ticari teşhir olanakları, yarışmalar, bayi-satış toplantıları,
ortaklaşa reklam şeklinde sınıflanabilmektedir.
Tüketici
yönlü satış özendirme teknikleri arasında yer alan
fiyat indirimleri, bir markanın fiyatındaki eksiltmeye dayanmaktadır.
Bu indirim yüzdelik (%10) olabileceği gibi para birimi
(5.000.000 TL) şeklinde de ifade edilebilir. Ürünün miktarı artırılarak
aynı satış fiyatında pazara sunulması da indirim olarak değerlendirilmektedir.
Satış özendirme faaliyetleri içinde tüketiciyi en çok memnun edeni
ve firmalar açısından da uygulanması daha kolay olanı ve karışık
olmayanı fiyat indirimleridir. Nitekim yapılan araştırmalar fiyat
indirimleri ile kuponların firmalar tarafından en çok tercih edilen
satış özendirme teknikleri olduğunu gösterdiği gibi İngiltere’de
yapılan 2002 yılı tarihli bir araştırmanın sonuçları da tüketici
tarafından en fazla önemsenen özendirme tekniğinin fiyat indirimi
olduğunu büyük oranda kanıtlamıştır.
Fiyat indirimleri farklı şekillerde uygulanabilmektedir.
Düz fiyat indirimi (bir ürünün fiyatında tutar “1.000.000 TL gibi” ya
da yüzde “% 30 gibi” olarak uygulanan eksiltme), extra ürün ya da miktar
indirimi (bir tanesini bir alana diğeri bedava ya da bir alana diğer
bir ürün bedava şeklinde yapılanlar), karma indirim (bir alana ikincisi
%50 indirimli ya da başka bir ürün %50 indirimli şeklinde yapılanlar)
şeklinde üç tip fiyat indiriminden bahsedilebilir. Fiyat indirimlerinin
belirlenmesinde sektör ve firmanın özellikleri ile rekabetsel ve
talepsel özellikler büyük rol oynamaktadır.
Avrupa Birliği sınırları içerisinde 1 milyonun
üzerinde istihdam yarattığı ve 40 Milyar Euro’yu aşkın yatırıma
yol açtığı düşünülen satış özendirme faaliyetleri için AB Komisyonu
tarafından üye ülkeler tarafından uygulanan düzenlemeleri uyumlu
hale getirmek amacıyla bir Bildiri ile bir Tüzük Taslağı hazırlamış
ve söz konusu Tüzük Taslağı 2002 yılında revize edilmiştir. Komisyon
yapmış olduğu incelemelerde, satış özendirme faaliyetleri içerisinde
en fazla tercih edilen indirime dayalı satış kampanyaları ile ilgili
olarak, üye ülkelerde farklılık arz eden düzenlemelere gidildiğini
ve bunların esas olarak bir dizi kısıtlamayı içerdiğini tespit etmiştir.
Kısıtlamalar içeren söz konusu düzenlemelerin esas amacının, tüketicinin
yanlış bilgiye dayalı haksız rekabet uygulamalarından korunması
olduğunu belirlemiştir. Ayrıca tüketicinin korunması gerekçesiyle
hayata geçirilen bu kısıtlamaların uygulamada, hem AB üyesi ülkeler
arasındaki ticareti olumsuz etkilediği ve bir anlamda giriş engeli
niteliği taşıdığı hem de tüketiciyi koruma amacının ötesine giden
ve sonuçta tüketiciye zarar veren bir durumun ortaya çıkmasına
neden oldukları tespit edilmiştir. Bu nedenle bazı kısıtlamaların
kaldırılması gereğine değinilmiştir. Bunların arasında satış
promosyonlarına getirilen yasaklar (ödül esasına dayalı promosyonların
yasaklanması, maliyet altı satışın yasaklanması, satın alma koşuluna
bağlı promosyon amaçlı yarışma düzenleme yasağı), satış promosyonunun
değerine getirilen sınırlandırmalar (indirimlerin seviyesine
ilişkin sınırlamalar, bedava ödül uygulamasının değerine ilişkin
sınırlamalar, yarışmalarda verilen ödüllerin değerine ilişkin
sınırlamalar), indirim kampanyalarının izne tâbi olmasına ilişkin
hükümler ile sezon dışı indirim yapılmasına ilişkin yasaklamalar
yer almaktadır.
Teklifler ve gerekçeleri incelendiğinde;
- İndirimli satış kavramının tanımlandığı,
- Mevsim sonu nedeniyle yapılacak indirimli satışların
dönemlerinin belirlendiği,
- Tasfiye nedeniyle yapılacak indirimli satışlarda
uyulması gereken kuralların belirlendiği,
- Yapılan düzenlemelere aykırı hareket edilmesi
halinde verilecek idari para cezasının belirlendiği,
anlaşılmaktadır. Tekliflerin geneli
üzerindeki görüşmeler sırasında hükümet adına Sanayi ve Ticaret
Bakanı Sayın Ali Coşkun tarafından yapılan açıklamalarda;
• Büyük Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı içerisinde
de indirimli satışlara ilişkin düzenlemelere yer verildiği ancak
tasarı taslağı üzerindeki çalışmaların
halen devam etmesi nedeniyle bu konudaki düzenlemelerin henüz
Türkiye Büyük Millet Meclisine intikal ettirilemediği,
• Tüketicinin aldatılmasının önüne geçmenin
önemli olduğu, ancak indirimli satışlarla ilgili olarak diğer ülkelerdeki
uygulamaların ve edinilen tecrübelerin de dikkate alınması gerektiği,
• Sezon sonu olması nedeniyle yapılacak indirimli
satışlarda yaz ve kış olmak üzere iki kez indirim yapılması, indirim
yapacak firmanın bağlı olduğu odaya bilgi vermesi ve indirimli satış
süresinin kısa ve belirgin olması gerektiği,
• Tasfiye, kapatma, taşınma, mesleği terk gibi
nedenlerle yapılacak indirimli satışlarda firmaların bağlı oldukları
odadan indirim süresi ve indirim oranı ile ilgili olarak izin alması
ve izin belgesini görünür bir yere asması gerektiği,
• Bazı güçlü firmaların zararına satış yaparak
rakiplerinin piyasadan çekilmesini sağladıktan sonra istedikleri
fiyattan satış imkânı elde etmeleri nedeniyle zararına satış
yapmanın ya da maliyetin altında satış yapmanın yasaklanması gerektiği,
• İndirim levhalarında normal fiyatın ve indirimli
fiyatın belirtilmesinin zorunlu hale getirilmesi gerektiği,
ifade edilmesinin ardından
söz alan Teklif sahipleri tarafından;
• İndirimli satışların, serbest rekabet koşulları
içerisinde firmaların rekabet güçlerini ve pazar paylarını artırmak
için başvurdukları, son yıllarda da ülkemizde çok yoğun bir şekilde
uygulama alanı bulan ve yapısı itibariyle tüketicilerin aldanmalarına
yol açabilecek nitelikte bir satış yöntemi olduğu,
• Ülkemizde indirimli satışlarla ilgili yasal
düzenleme bulunmaması nedeniyle; işyeri sahiplerinin düzensiz
bir biçimde senenin on iki ayı indirimli satış yapabildiği, etiketlerde
fiyatların şişirildiği, gerçek fiyatların etiketlere yansıtılmadığı,
tüketiciler yanıltılarak olumsuz tüketim eğilimlerinin ortaya
çıkmasının sağlandığı, ayrıca bu uygulamaların rekabeti bozucu
nitelikleri nedeniyle piyasalarda ciddi bir düzensizliğin ortaya
çıktığı ve haksız rekabetin yaşandığı,
• Satıcıların öncelikle ürünlerin ilk satış fiyatlarını
artırdıkları, ardından düzenledikleri yüksek oranlardaki indirim
kampanyalarını ilanlar veya reklamlar yoluyla kamuoyuna duyurdukları
ve böylelikle tüketicilerin yanıltıldığı,
• Firmaların tasfiye sürecine girdiklerini veya
iş değişikliği yaptıklarını ilan ederek indirimli satış ilanları
yaptıkları ve böylece tüketicilerin indirimlerin miktarını ve
yapılma nedenlerini sorgulamaksızın alışveriş yapmalarını sağladıkları,
ayrıca bu tür ilanlarla indirime gittikleri görülen firmaların
birçoğunun yıllarca aynı yerde ve aynı isimle faaliyetlerine devam
ettiklerinin görüldüğü,
• Yapılacak kanuni düzenleme sayesinde hem firmaların
faaliyetlerinin düzene gireceği hem de tüketicinin yanıltılmasının
önüne geçileceği,
• Aksine hareket edenlere verilecek cezaların
caydırıcı nitelikte olması gerektiği,
• Tasfiye ilanı yapan firmaların tasfiye nedeniyle
yapacakları indirimli satışlar için belli bir sürenin öngörülmesi
ve aynı zamanda indirimli satış kapsamındaki ürünlerin envanterinin
ilgili makamlara verilmesi gerektiği,
ifade edilmiş ve Tekliflerin
geneli üzerindeki görüşmeler sırasında;
- Tekliflerin birinde parça başı ceza öngörülmüş
iken, diğerinde mağaza için cezanın düzenlendiği ve 1 YTL’lik bir
ürün için 250 YTL ceza verilmesinin hakkaniyete uygun düşmeyeceği
bu nedenle de ürün üzerinden nispi nitelikte ceza öngörülmesinin
daha adaletli olacağı,
- İndirimli satışlar konusunda Ankara Ticaret
Odası tarafından yapılan başvuru üzerine Rekabet Kurumunca verilen
kararın yapılacak kanuni düzenlemede dikkate alınması gerektiği,
- İndirimli satışlarla ilgili yapılacak düzenlemeler
için tüketici ve satıcının yanı sıra üreticilerin de göz önünde bulundurulması
gerektiği, zira satıcıların indirim sezonları nedeniyle üreticiden
mal alımı yaparken fiyat indirimi talep ettikleri ve hatta bu durumun
suiistimallerinin de ortaya çıktığı,
- Geçmişte ticaret ve sanayi odalarının denetiminde
indirimli satışların yapıldığı ancak ülkemizdeki gelişmelerle
ve pazarın büyümesi nedeniyle denetimin güçleştiği, ayrıca yapılacak
düzenleme ile serbest piyasa ekonomisinin esas alındığı ülkemizin
şartlarının da dikkate alınması gerektiği,
ifade edilmiş ve indirimli satışlar konusunda
daha ayrıntılı bir şekilde çalışılabilmesi için alt komisyon kurulması
kararlaştırılarak Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, Aydın Milletvekili
Ahmet Rıza ACAR, Bolu Milletvekili Mehmet GÜNER, İzmir Milletvekili
Mehmet Sedat UZUNBAY ve Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİR alt komisyon
üyeleri olarak belirlenmişlerdir. Teklifler, 11/01/2007 tarihinde
yapılan alt komisyon toplantısında, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü, Rekabet Kurumu,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ankara Ticaret Odası, Ankara
Giyim Sanayicileri Derneği, Tüketici Dernekleri Federasyonu,
Tüketiciler Derneği ile Tüketici Hakları Derneği temsilcilerinin
katılımları ile incelenip görüşülmüştür.
Alt komisyon çalışmalarında Tekliflerin geneli
üzerinde yapılan görüşmeler sırasında;
- Satıcılar tarafından yapılan indirimli satışların,
dükkanlardaki afiş ve ilanlardan anlaşılacağı üzere süreklilik
arz etmeye başladığı,
- Ürünlerin, etiket fiyatlarının artırılmasının
ardından yapılan indirimlerle, normal etiket fiyatlarından daha
yüksek rakamlarla satışa sunulduğu,
- Yılın on iki ayında 365 gün süren indirimli satışların
söz konusu olduğu,
- İndirimli satış ifadesinin tüketicileri yanıltmak
gayesiyle kullanılan bir araç haline geldiği, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği tarafından çıkarılan müşterek yönetmelikler
arasında yer alan Tenzilatlı Satışlar Konusundaki Riayeti Mecburi
Mesleki Karar’daki indirimli satışlara ilişkin düzenlemelerin
piyasadaki sorunların çözümlenmesinde yetersiz kaldığı,
- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan
13/6/2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Etiket,
Tarife ve Fiyat Listeleri Yönetmeliği” nin indirimli satışlarla
ilgili hükümler içermesine rağmen söz konusu yönetmelikteki hükümlerin
sadece etiket, tarife ve fiyat listelerine
yönelik olduğu,
- Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa, İtalya,
İspanya ve Yunanistan’da indirimli satışlarla ilgili düzenleyici
kurallar bulunmasına rağmen Almanya, İngiltere ve Polonya’da doğrudan
herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı ve yine Amerika ile Rusya’da
hiçbir düzenlemenin yapılmadığı,
- Fransa’da indirim dönemlerinde sadece indirim
döneminin başlamasından en az bir ay önce satışa sunulmuş ve ödemesi
yapılmış malların indirime tâbi tutulabildiği, tasfiye nedeniyle
indirimli satışlarda ise, sadece envanteri önceden sunulmuş ürünler
satışa sunulmak kaydıyla, işletmelerin bulundukları bölgedeki
idari makamlardan izin almalarının gerektiği,
- Fransa, İtalya ve Yunanistan’da yılda iki kez altı
hafta süreyle mevsim sonu nedeniyle indirimli satışların yapıldığı,
İspanya’da ise yine yılda iki kez olmakla birlikte indirim döneminin
bir ila sekiz hafta arasında değiştiği,
- İspanya’da indirimli satışa sunulan ürünlerin,
en az bir ay önceden normal satış fiyatlarıyla satışa sunulmuş olması
gerekirken İngiltere’de indirimli fiyatın mukayese edildiği yüksek
fiyatın, aynı mağazada önceki 6 ay içinde minimum 28 gün boyunca
geçerli olmasının gerektiği,
- İndirimli satışların tanımlanmasının, indirimli
satışlarla ilgili olarak piyasayı düzenleyecek kuralların tesis
edilmesinin hem tüketiciler hem üreticiler için büyük önem arz ettiği,
bu nedenle de Tekliflerin bir an evvel kanunlaşması gerektiği,
- Rekabet hukukunda kartel anlaşmaları yasaklanmış
olmasına rağmen malların üretimi veya dağıtımında iyileşme sağlanmasına
veya teknik ya da ekonomik gelişmeye katkıda bulunmaya yönelik yararlı
etkiler sağlayan, tüketici faydasını artıran anlaşmalara muafiyet
tanındığı ve bu durumun 7/12/1994 tarih ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanunun 5. maddesinde düzenlendiği,
- İndirimlere yönelik süre sınırlamasının, rekabetten
beklenen en önemli fayda olan “fiyat rekabetini” ortadan kaldırma
riskini barındırdığı gibi özel sektörün ayırıcı niteliği olan dinamizmine
de zarar verebileceği,
- Rekabetçi düzen içerisinde teşebbüslerin
ayakta kalabilmek için fiyatlarını düşürdükleri ve/veya ürün/hizmet
kalitelerini artırdıkları ve bu sayede ekonomik kaynakların en
verimli biçimde dağılımının sağlandığı,
- İndirimli satışlarda getirilecek süre sınırlamasının
hazır giyim sektörü ile sınırlanmasının, diğer sektörlerde satılan
ürünlerin nitelikleri ve satışlarında kullanılan teknikler dikkate
alındığı takdirde, daha yerinde olacağı,
- Peşin fiyatına taksitle yapılan satışların
indirimli satışlar arasında değerlendirilemeyeceği,
- İndirimli satışlarla ilgili olarak getirilecek
maliyet endeksli fiyat sınırlamasının, Kanun hükümlerinin uygulanabilirliğini
sarsacağı ve benzer bir problemin TOBB’un Meslek Kararında yaşanmakta
olduğu,
ifade edilmiştir. Tekliflerin
geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından daha
kapsamlı olduğu anlaşılan 2/917 esas sayılı Teklif esas alınmak kaydıyla
maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.
Teklifin;
- Çerçeve 1 inci maddesi; teknik açıdan ticari
faaliyetlerin değil ticari işletmenin tasfiyesinin mümkün olabileceği
ve 29/6/1956 tarih ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile paralelliğin
sağlanması gayesiyle “ticari faaliyetlerin tasfiyesi” ibaresinin
“ticari işletmenin tasfiyesi” şeklinde değiştirilmesi, tasfiye
nedeniyle yapılan indirimli satışların, indirimli satışların
çeşitlerinden biri olması nedeniyle ayrıca tanımlanmasının gereksiz
olması ve “İndirimli satışların”
tanımının içerisinde tasfiye nedeniyle yapılan indirimli satışlara
da yer verilmesi nedeniyle eklenmesi teklif edilen (s) bendinin
madde metninden çıkarılması suretiyle,
- Çerçeve 2 nci maddesi; mevsim değişikliği nedeniyle
yapılacak indirimli satışların kış mevsimi bitiminde 15 Ocak – 1
Mart, yaz mevsimi bitiminde 15 Temmuz - 1 Eylül tarihleri arasında
yapılması düzenlenmek suretiyle altı hafta süreyle kanuni indirimli
satış dönemleri belirlenmiş, tasfiye nedeniyle yapılacak indirimli
satışlara ilişkin hükümler, dördüncü fıkrada düzenlenmiş ve bu nedenle
eklenmesi teklif edilen “Tasfiye Satışları” başlıklı 12/B maddesi
madde metninden çıkarılmış, 18/5/2004 tarih ve 5174 sayılı Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile 7/6/2005
tarih ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununda
tanımlanan kavramlarla paralellik sağlanmış, indirimli satışlarla
ilgili yönetmelik çıkarılması için Bakanlık görevlendirilmekle
birlikte 4077 sayılı Kanunun 12 nci maddesindeki mevcut düzenlemeye
paralel nitelikte hem Bakanlık hem de ilgili odalar indirimli satışlarla
ilgili gerekli işlemlerin takibiyle görevlendirilmiş olarak,
- Çerçeve 3 üncü maddesi; indirimli satışlara
ilişkin hükümlerin ihlali halinde verilecek cezanın 10.000 YTL olması
kabul edilmiş ve 2006 yılından sonra Bakanlar Kurulu Kararı ile
“Türk Lirası” ibaresinin başına konulan “Yeni” ibaresi kaldırılarak
tekrar TL’ye dönülecek olması dikkate alınarak “10.000.000.000 lira”
ibaresinin kullanılması kararlaştırılmış, hem 4077 sayılı Kanunun
25 inci maddesinin sistematiği hem de verilecek cezanın ağırlığı
dikkate alınarak 25 inci maddenin üçüncü fıkrası yerine altıncı
fıkrasında değişiklik yapılması kararlaştırılmış olarak,
- 4 üncü maddesi; aynen,
- 5 inci maddesi; aynen,
kabul edilmiştir.
Komisyonumuzun 14/02/2007 tarihindeki 48 inci
birleşiminde; alt komisyon tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda
hazırlanan Alt Komisyon Raporu ve Metni, Hükümeti temsilen Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı ile Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı,
Rekabet Kurumu ile ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Tekliflerin geneli üzerindeki görüşmeler sırasında;
- Bir alana diğeri bedava şeklindeki promosyon
satışlarına ilişkin düzenleme yapılması gerektiği,
- Bazı firmaların önce ürünün fiyatını yükseltip
daha sonra indirmek suretiyle tüketiciyi aldattıkları, bu konuda
düzenleme yapılması gerektiği,
- Mevsim sonu nedeniyle yapılacak indirimli satışların
süresinin biraz daha uzatılmasının tüketiciler açısından olumlu
sonuçlar doğuracağı, ayrıca öngörülen sürenin Avrupa Birliği
üye ülkeleri ile uyumlu olmasına rağmen ülkemizin örnek alınan ülkelerin
gelir seviyeleri ile denkliğinin de dikkate alınması gerektiği,
- Tüketicinin korunması için düzenlemeler yapılırken
piyasanın işlerliğine zarar verecek düzenlemelerden kaçınılması
gerektiği,
- Mevsim sonu nedeniyle yapılacak indirimli satışların
süresinin, altı hafta indirimler ilan edilerek, dört hafta ise ilan
edilmeksizin toplam on hafta olmasının daha uygun olacağı,
- İndirimli satışlarla ilgili düzenlemelerin
kapsamına katalog, internet satış gibi satış türlerinin de dahil
edilmesi, ayrıca mayo, kayak malzemeleri gibi mevsime bağlı ve en
fazla mevsiminde satılabilen ürünlerin indirimli satışlarla ilgili
düzenlemelerin kapsamı dışına çıkarılması gerektiği,
- Satılan hiçbir ürünün maliyetinden daha düşük
fiyata satılmaması, indirim kapsamındaki ürünlerin listelerinin
maliyet fiyatları ve sezon satış fiyatları ile birlikte ilgili
odaya verilmesi gerektiği,
- İndirim kapsamındaki ürünlerin odalara verilmesinin
yüzlerce sayfadan oluşan listelerin odalara yığılmasına yol açacağı,
- İndirim fuarı organizasyonlarının sezonunda
diğer firmaların satışlarını çok fazla etkilemesi nedeniyle yasaklanması
gerektiği,
- Yasakların ihlalinde mağaza başı ceza yanında,
zincir mağazaları olan şirketler için ayrıca ceza öngörülmesi ve
şirket merkezinin bayisinin işlem ve eylemlerinden sorumluluğunun
düzenlenmesi gerektiği,
- Maliyet altı satışların genellikle elde kalmış
sürümü güç malların satılması için yapıldığı, bu nedenle maliyet
altı satış yasağının getirilmesinin satıcılara zarar verebileceği
ve bu durumdan tüketicilerin de zarar göreceği,
- İndirimli satışlara ilişkin düzenleme yapılmasının
temel iki gayesinin bulunduğu ve bunların ucuz satış yapılmak gayesiyle
kaliteden feragat edilmesinin önüne geçmek ve gerçekten indirim
yapılıp yapılmadığını belirleyerek denetlemek olduğu,
ifade edilmesinin ardından
Hükümet temsilcisi tarafından yapılan tamamlayıcı mahiyetteki
açıklamalarda;
- Mevsim sonu nedeniyle yapılacak indirimli satışlarda
sürenin ve tarihlerin belirlendiği, bir çok alternatifin değerlendirmeye
alındığı ve aralarında en uygun olanın seçildiği, ilan edilen ve
edilmeyen şeklindeki düzenlemenin suiistimallere yol açabileceği
ve bu nedenle uygun olmayacağı,
- Malın indirimli satış fiyatının o malın satıcı
tarafından tedarik edilen fatura bedelinin altında olmaması gerektiği,
aksi takdirde indirimli satışların denetiminin oldukça güç olacağı,
- İndirimli satışlara ilişkin düzenlemelerin
bütün satış türlerini kapsaması gerektiği,
- Promosyonun bir satış tekniği olduğu ve bu konuda
getirilecek düzenlemelerin piyasaya ciddi bir müdahale niteliği
taşıyacağı, satıcıların promosyon uygulamasına giderken hesaplarını
kendilerinin yapmasının daha uygun olacağı,
- Etiketlerde satış fiyatının yanı sıra, alış fiyatının
gösterilmesinin ciddi sakıncalar doğuracağı,
belirtilmiş ve Alt Komisyon Metni
üzerinden maddelerin görüşülmesine geçilmesi kabul edilmiştir.
Alt komisyon çalışması sonucunda oluşturulan
Teklif Metninin tamamı için verilen redaksiyon yetkisi ile birlikte;
- Çerçeve 1 inci maddesi; aynen,
- Çerçeve 2 nci maddesi; indirimli satışlara
ilişkin düzenlemelerin bütün satış türlerini kapsamasını sağlamak
gayesiyle fıkra eklenmek suretiyle,
- 4077 sayılı Kanunun “Tüketici Sorunları Hakem
Heyetleri” başlıklı 22 nci maddesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
her il ve ilçede tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlendirilmiş
ve bu heyetin kimlerden oluşacağı yine aynı maddede belirlenmiştir.
Bu nedenle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Tüketici
Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği 01/08/2003 tarih ve 25186 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu yönetmeliğin “Tüketici
örgütleri temsilcilerinin tespiti” başlıklı 9 uncu maddesi ile
tüketici sorunları hakem heyetinde yer alacak tüketici örgütlerinin
seçecekleri bir üyenin seçimine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş,
ancak Kanunda üye seçimi için herhangi bir önkoşul belirlenmemesi
gerekçesiyle Danıştay 10. Dairesinin 2000/939E ve 2002/3822K sayılı
kararıyla Yönetmeliğin bu maddesi iptal edilmiştir. Bu nedenle uygulamada
tüketici örgütlerinin tüketici sorunları hakem heyeti üyesinin
belirlenmesi konusunda tüketici örgütlerinin kendi aralarında
uzlaşmaya varamadıkları, her seçim döneminde aralarında çekişmelerin
yaşandığı görüldüğü ifade edilmiştir. Ayrıca tüketicinin ekonomik
çıkarlarının korumak amacını taşıyan 4077 sayılı Kanunda oluşturulan
tüketici sorunları hakem heyetlerinin de temel amacı tüketici
sorunlarının daha etkili ve çabuk çözüme kavuşturulmasıdır. Bu
nedenle bu heyetlerde basit yargılama usulü benimsenmiş, tüketiciler
tarafından bu organlara yapılacak başvurular her türlü resim ve
harçtan muaf tutulmuştur. Ancak Kanunda aksine hüküm yer almadığı
gerekçesiyle verilen mahkeme kararlarına istinaden, satıcı ve
sağlayıcılar tarafından özellikle icra hukuku kapsamındaki itirazın
iptali, alacağın tahsili veya icra takibinin devamı hususlarına
ilişkin başvurular yapıldığı ve hatta bu başvuruların sayısının
tüketiciler tarafından yapılan başvuruların sayısını aşar hale
geldiği ifade edilmiştir. Yaşanan bu problemlerin ortadan kaldırılması
amacıyla; tüketici sorunları hakem heyetindeki tüketici örgütleri
üyesinin tespitine ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirlenmesi,
tüketici sorunları hakem heyetlerine satıcı ve sağlayıcıların
başvurmasının yasaklanması gayesiyle 4077 sayılı Kanunun 22 nci
maddesine ekleme yapılmasına ilişkin Çerçeve 3 üncü maddenin eklenmesi
suretiyle,
- Yukarıda bahsi geçen sıkıntıların tüketici
mahkemelerinde de yaşandığının ifade edilmesi üzerine satıcı ve
sağlayıcıların, tüketici sorunları hakem heyetleri kararlarına
itiraz haricinde, tüketici mahkemelerine de başvurmalarının yasaklanması
gayesiyle 4077 sayılı Kanunun 23 üncü maddesine fıkra ekleyen Çerçeve
4 üncü maddenin eklenmesi suretiyle,
- Çerçeve 3 üncü madde; 5 inci madde olarak aynen,
- 4 üncü madde; 6 ncı madde olarak aynen,
- 5 inci madde; 7 nci madde olarak aynen,
kabul edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurula sunulmak üzere Yüce Başkanlığınıza
arz olunur.
|
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
|
Soner Aksoy |
Hasan Ali Çelik |
Hasan Angı |
|
|
Kütahya |
Sakarya |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Atilla Başoğlu |
Tacidar Seyhan |
Ahmet Rıza Acar |
|
|
Adana |
Adana |
Aydın |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Güner |
Fahri Çakır |
Nejat Gencan |
|
|
Bolu |
Düzce |
Edirne |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Vedat Yücesan |
Ahmet Uzer |
İsmail Katmerci |
|
|
Eskişehir |
Gaziantep |
İzmir |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet Büyükakkaşlar |
Nuri Çilingir |
Hüseyin Özcan |
|
|
Konya |
Manisa |
Mersin |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Vahit Çekmez |
Şükrü Ünal |
Mustafa Öztürk |
|
|
Mersin |
Osmaniye |
Sinop |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
|
Mehmet Özlek |
Yekta Haydaroğlu |
Fazlı Erdoğan |
|
|
Şanlıurfa |
Van |
Zonguldak |
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 23/2/1995 tarih, ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“r) İndirimli satışlar:
Perakende satışlarda geçerli olmak üzere, mevsim değişmeleri, ticari
faaliyetlerin tasfiyesi, işyeri değişikliği ya da benzer nedenlerle
indirim miktarı veya oranı ile yapılan satışlar,”
“s)
Tasfiye satışları: Herhangi bir nedenden dolayı bir ticari işletmenin
sahip olduğu bütün ürünlerin fiyat indirimleri yoluyla elden çıkarılması
şeklinde yapılan satışlar,”
MADDE 2- 4077 sayılı Kanuna 12 nci maddeden sonra gelmek
üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
“ İndirimli Satışlar
MADDE 12/A- Mevsim değişmesi
nedeniyle öngörülen indirimler, yaz ve kış indirimi olarak Ticaret
ve Sanayi Odalarının belirleyeceği tarihleri arasında geçerlidir.
Diğer indirimlerde bu süre bir ayı geçemez.
İndirimli satışa konu
edilen mal ve hizmetlerin indirimli satış fiyatı, etiket, fiyat ve
tarife listelerinde indirimden önceki fiyatı ve indirim onayıyla
birlikte gösterilir.
İndirimli satışlara
ilişkin ticari reklam ve ilanlarda indirim döneminin başlangıç ve
bitiş tarihinin belirtilmesi zorunludur.
İşletmeler mevcut olmayan
mallar ya da duyuruda belirtilen dönemde sunulmayacak olan bir
hizmet için fiyat indirimi duyurusu yapamazlar.”
“Tasfiye Satışları
MADDE 12/B- Bir işletme
tasfiye satışı yapabilmek için bulunduğu bölgedeki Ticaret ve Sanayi
Odalarından izin almak zorundadır.
İzin alındıktan sonraki
6 aylık süre içerisinde tasfiye satışları iki ayı aşmayacak bir sürede
tamamlamalıdır.
İzine başvurulurken
tasfiye satışları esnasında indirimle satılacak ürünlerin envanteri
Ticaret ve Sanayi Odalarına sunulması zorunludur. Tasfiye satışları
esnasında envanteri önceden bildirilmeyen ürünler satışa sunulamaz.”
MADDE 3- 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“7 nci maddenin dördüncü
ve altıncı fıkraları ile 8, 12/A ve 12/B maddelerinde belirtilen yükümlülüklere
aykırı hareket edenler hakkında 15.000 YTL idari para cezası uygulanır.”
MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 23/2/1995 tarih ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki (r) bendi eklenmiştir.
“r) İndirimli satışlar:
Perakende satışlarda geçerli olmak üzere, mevsim değişmeleri, ticari
işletmenin tasfiyesi, işyeri değişikliği ya da benzer nedenlerle
indirim miktarı veya oranı ile yapılan satışları,”
MADDE 2- 4077 sayılı Kanuna aşağıdaki 12/A maddesi eklenmiştir.
“ İndirimli Satışlar
MADDE 12/A- İndirimli
satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı,
indirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, tarife ve fiyat listeleri
ile etiketlerinde gösterilir. İndirimli
satışlara ilişkin ticari reklam ve ilanlarda indirim döneminin
başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirtilmesi zorunludur.
Mevsim değişmesi nedeniyle
yapılan indirimli satışlar, kış mevsimi bitiminde 15 Ocak - 1 Mart,
yaz mevsimi bitiminde 15 Temmuz -1 Eylül tarihleri arasında yapılır.
Bir ticari işletmenin
tasfiye nedeniyle indirimli satış yapabilmesi için, indirimle
satılacak ürünlerin envanterinin ilgili odaya sunulması şartıyla,
üyesi olduğu ticaret ve sanayi odasından, ticaret odasından, sanayi
odasından veya esnaf ve sanatkârlar odalarından izin alması zorunludur.
Tasfiye nedeniyle indirimli satışların, indirimli satış süresinin
iki ayı aşmaması kaydıyla, izin alınmasından itibaren altı ay içerisinde
tamamlanması zorunludur.
Diğer nedenlerle yapılan
indirimli satışlarda süre, iki aydan fazla olamaz.
Bakanlık indirimli
satışların usul ve esaslarını bir yönetmelikle düzenler. Bakanlık
ile ticaret ve sanayi odaları, ticaret odaları, sanayi odaları veya
esnaf ve sanatkârlar odaları bu madde hükümlerinin uygulanması ve
izlenmesine ilişkin işlemleri yürütmekle ayrı ayrı görevlidirler.
Yukarıda yer verilen
hükümler bütün satış türleri için geçerlidir.”
MADDE 3- 4077 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin;
a) İkinci fıkrasının
ilk cümlesine “… esnaf ve sanatkâr odalarının görevlendireceği
bir üye ve...” ibaresinden sonra gelmek üzere “ Bakanlıkça belirlenecek
usul ve esaslara göre” ifadesi eklenmiştir.
b) Dördüncü fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“ Tüketici sorunları
hakem heyetlerine satıcı ve sağlayıcılar başvuramazlar.”
MADDE 4- 4077 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“ Tüketici sorunları
hakem heyetleri kararlarına yapılacak itirazlar hariç olmak üzere
satıcı ve sağlayıcılar tüketici mahkemelerine başvuramazlar.”
MADDE 5- 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin altıncı
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“12/A maddesine
, 19 uncu maddenin 1 inci fıkrasına aykırı hareket edenler
hakkında 10.000.000.000 lira para cezası
uygulanır.”
MADDE 6- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 7- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.