Uyarı: Görüntülemekte olduğunuz Kanun, TBMM Genel Kurulunda kabul edildiği halidir. Varsa daha sonra yapılan değişiklikleri içermemektedir.


 

ÇE­ŞİT­Lİ KA­NUN­LAR­DA DE­Ğİ­ŞİK­LİK YA­PIL­MA­SI­NA İLİŞ­KİN KA­NUN

 

Kanun No. 5560

 

Kabul Tarihi : 6/12/2006      

MAD­DE 1- 26/9/2004 ta­rih­li ve 5237 sa­yı­lı Türk Ce­za Ka­nu­nu­nun 61 in­ci mad­de­si­ne seki­zin­ci fık­ra­sın­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş ve di­ğer fık­ra nu­ma­ra­la­rı bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­miş­tir.

“(9) Adlî pa­ra ce­za­sı­nın se­çim­lik ce­za ola­rak ön­gö­rül­dü­ğü suç­lar­da bu ce­za­ya iliş­kin gün bi­ri­mi­nin alt sı­nı­rı, o suç ta­nı­mın­da­ki ha­pis ce­za­sı­nın alt sı­nı­rın­dan az; üst sı­nı­rı da, ha­pis ceza­sı­nın üst sı­nı­rın­dan faz­la ola­maz.”

MAD­DE 2- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 73 ün­cü mad­de­si­nin baş­lı­ğın­da yer alan “,uz­laş­ma” ibare­si me­tin­den çı­ka­rıl­mış­tır.

MAD­DE 3- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 80 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(1) Zor­la ça­lış­tır­mak, hiz­met et­tir­mek, fu­huş yap­tır­mak ve­ya esa­re­te tâbi kıl­mak ya da vü­cut or­gan­la­rı­nın ve­ril­me­si­ni sağ­la­mak mak­sa­dıy­la teh­dit, bas­kı, ce­bir ve­ya şid­det uygulamak, nü­fu­zu kö­tü­ye kul­lan­mak, kan­dır­mak ve­ya ki­şi­ler üze­rin­de­ki de­ne­tim olanakların­dan ve­ya ça­re­siz­lik­le­rin­den ya­rar­la­na­rak rı­za­la­rı­nı el­de et­mek su­re­tiy­le ki­şi­le­ri ülke­ye so­kan, ül­ke dı­şı­na çı­ka­ran, te­da­rik eden, ka­çı­ran, bir yer­den baş­ka bir ye­re gö­tü­ren veya sevk eden ya da ba­rın­dı­ran kim­se­ye se­kiz yıl­dan oni­ki yı­la ka­dar ha­pis ve on­bin gü­ne ka­dar ad­lî pa­ra ce­za­sı ve­ri­lir.”

MAD­DE 4- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 87 nci mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(3) Kas­ten ya­ra­la­ma­nın vü­cut­ta ke­mik kı­rıl­ma­sı­na ve­ya çı­kı­ğı­na ne­den ol­ma­sı halin­de, yu­ka­rı­da­ki mad­de­ye gö­re be­lir­le­nen ce­za, kı­rık ve­ya çı­kı­ğın ha­yat fonk­si­yon­la­rın­da­ki et­ki­si­ne gö­re, ya­rı­sı­na ka­dar ar­tı­rı­lır.”

MAD­DE 5- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 89 un­cu mad­de­si­nin be­şin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(5) Tak­sir­le ya­ra­la­ma su­çu­nun so­ruş­tu­rul­ma­sı ve ko­vuş­tu­rul­ma­sı şikâye­te bağ­lı­dır. Ancak, bi­rin­ci fık­ra kap­sa­mı­na gi­ren ya­ra­la­ma ha­riç, su­çun bi­linç­li tak­sir­le iş­len­me­si ha­lin­de şikâyet aran­maz.”

MAD­DE 6- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 142 nci mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(4) Hır­sız­lık su­çu­nun iş­len­me­si ama­cıy­la ko­nut do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın ihlâli ve­ya ma­la za­rar ver­me su­çu­nun iş­len­me­si ha­lin­de, bu suç­lar­dan do­la­yı so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma yapılabilme­si için şi­kâ­yet aran­maz.”

MAD­DE 7- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 191 in­ci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 191- (1) Kul­lan­mak için uyuş­tu­ru­cu ve­ya uya­rı­cı mad­de sa­tın alan, ka­bul eden ve­ya bu­lun­du­ran ki­şi, bir yıl­dan iki yı­la ka­dar ha­pis ce­za­sı ile ce­za­lan­dı­rı­lır.

 (2) Bu suç­tan do­la­yı açı­lan da­va­da mah­ke­me, bi­rin­ci fık­ra­ya gö­re hü­küm ver­me­den ön­ce uyuş­tu­ru­cu ve­ya uya­rı­cı mad­de kul­la­nan ki­şi hak­kın­da, te­da­vi­ye ve de­ne­tim­li ser­best­lik tedbiri­ne; kul­lan­ma­mak­la bir­lik­te, kul­lan­mak için uyuş­tu­ru­cu ve­ya uya­rı­cı mad­de sa­tın alan, ka­bul eden ve­ya bu­lun­du­ran ki­şi hak­kın­da, de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne ka­rar ve­re­bi­lir.

(3) Hak­kın­da te­da­vi­ye ve de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne ka­rar ve­ri­len ki­şi, be­lir­le­nen kurum­da uy­gu­la­nan te­da­vi­nin ve de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­nin ge­rek­le­ri­ne uy­gun davranmak­la yü­küm­lü­dür. Hak­kın­da de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne hük­me­di­len ki­şi­ye rehberlik ede­cek bir uz­man gö­rev­len­di­ri­lir. Bu uz­man, gü­ven­lik ted­bi­ri­nin uy­gu­la­ma süresince, ki­şi­yi uyuş­tu­ru­cu ve­ya uya­rı­cı mad­de­nin kul­la­nıl­ma­sı­nın et­ki ve so­nuç­la­rı hak­kın­da bil­gi­len­di­rir, ki­şi­ye so­rum­lu­luk bi­lin­ci­nin ge­liş­me­si­ne yö­ne­lik ola­rak öğüt­te bu­lu­nur ve yol gös­te­rir; ki­şi­nin ge­li­şi­mi ve dav­ra­nış­la­rı hak­kın­da üçer ay­lık sü­re­ler­le ra­por dü­zen­le­ye­rek hâki­me ve­rir.

(4) Te­da­vi sü­re­sin­ce de­vam eden de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne, te­da­vi­nin so­na er­di­ği tarih­ten iti­ba­ren bir yıl sü­rey­le de­vam olu­nur. De­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­nin uy­gu­lan­ma süresi­nin uza­tıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­le­bi­lir. An­cak, bu du­rum­da sü­re üç yıl­dan faz­la ola­maz.

(5) Te­da­vi­nin ve de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­nin ge­rek­le­ri­ne uy­gun dav­ra­nan ki­şi hak­kın­da açıl­mış olan da­va­nın düş­me­si­ne ka­rar ve­ri­lir. Ak­si tak­dir­de, da­va­ya de­vam olu­na­rak hü­küm ve­ri­lir.

(6) Uyuş­tu­ru­cu ve­ya uya­rı­cı mad­de kul­la­nan ki­şi, hak­kın­da kul­lan­mak için uyuş­tu­ru­cu veya uya­rı­cı mad­de sa­tın al­mak, ka­bul et­mek ve­ya bu­lun­dur­mak­tan do­la­yı ce­za­ya hükmedildik­ten son­ra da iki ilâ dör­dün­cü fık­ra­lar hü­küm­le­ri­ne gö­re te­da­vi­ye ve de­ne­tim­li serbest­lik ted­bi­ri­ne tâbi tu­tu­la­bi­lir. Bu du­rum­da, hük­mo­lu­nan ce­za­nın in­fa­zı er­te­le­nir. An­cak, bu­nun için ki­şi hak­kın­da bu suç ne­de­niy­le ön­ce­den te­da­vi ve de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne karar ve­ril­me­miş ol­ma­sı ge­re­kir.

(7) Ki­şi­nin mahkûm ol­du­ğu ce­za, te­da­vi­nin ve de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­nin ge­rek­le­ri­ne uy­gun dav­ran­ma­sı ha­lin­de, in­faz edil­miş sa­yı­lır; ak­si tak­dir­de, der­hal in­faz edi­lir.”

MAD­DE 8- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 221 in­ci mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(6) Ki­şi hak­kın­da, bu mad­de­de­ki et­kin piş­man­lık hü­küm­le­ri bir­den faz­la uy­gu­lan­maz.”

MAD­DE 9- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 227 nci mad­de­si­nin se­ki­zin­ci fık­ra­sın­da yer alan “te­da­vi ve­ya te­ra­pi­ye tâ­bi tu­tu­lur.” iba­re­si “te­da­vi­ye ve­ya psi­ko­lo­jik te­ra­pi­ye tâ­bi tu­tu­la­bi­lir.” ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 10- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 234 ün­cü mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(3) Ka­nu­nî tem­sil­ci­si­nin bil­gi­si ve­ya rı­za­sı dı­şın­da evi terk eden ço­cu­ğu, rı­za­sıy­la da ol­sa, ai­le­si­ni ve­ya yet­ki­li ma­kam­la­rı du­rum­dan ha­ber­dar et­mek­si­zin ya­nın­da tu­tan ki­şi, şikâyet üzeri­ne, üç ay­dan bir yı­la ka­dar ha­pis ce­za­sı ile ce­za­lan­dı­rı­lır.”

MAD­DE 11- 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 245 in­ci mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(5) Bi­rin­ci fık­ra kap­sa­mı­na gi­ren fi­il­ler­le il­gi­li ola­rak bu Ka­nu­nun mal­var­lı­ğı­na kar­şı suçla­ra iliş­kin et­kin piş­man­lık hü­küm­le­ri uy­gu­la­nır.”

MAD­DE 12- 4/11/2004 ta­rih­li ve 5252 sa­yı­lı Türk Ce­za Ka­nu­nu­nun Yü­rür­lük ve Uygulama Şek­li Hak­kın­da Ka­nu­nun 4 ün­cü mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sın­da yer alan “alt ve üst sı­nır­la­rı ve­ya bun­lar­dan bi­ri­nin gös­te­ril­di­ği ve­ya hiç gös­te­ril­me­di­ği ve­ya sa­bit bir ra­kam olarak” iba­re­si mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­mış­tır.

MAD­DE 13- 5252 sa­yı­lı Ka­nu­nun 5 in­ci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sın­da yer alan “bi­rin­ci fık­ra­da be­lir­ti­len ka­nun­lar­da alt ve üst sı­nır­la­rın­dan bi­ri­si ve­ya bun­lar­dan her iki­si gösterilmemiş ol­mak­la bir­lik­te,” iba­re­si mad­de met­nin­den çı­ka­rıl­mış­tır.

MAD­DE 14- 5252 sa­yı­lı Ka­nu­nun 6 ncı mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değişti­ril­miş­tir.

“(2) 1 Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­den ön­ce yü­rür­lü­ğe gir­miş ka­nun­lar­da;

a) Ağır ha­pis iken, bi­rin­ci fık­ra uya­rın­ca hap­se dö­nüş­tü­rü­len ce­za­lar, ka­nun­la­rın­da ak­si­ne bir hü­küm yok­sa alt sı­nır bir yıl, üst sı­nır yir­mi­dört yıl ola­rak,

b) Ha­pis ce­za­la­rın­da ka­nun­la­rın­da ak­si­ne bir hü­küm yok­sa alt sı­nır bir ay, üst sı­nır beş yıl ola­rak,

uy­gu­la­nır.”

MAD­DE 15- 5252 sa­yı­lı Ka­nu­nun ge­çi­ci 1 in­ci mad­de­sin­de yer alan “31 Ara­lık 2006” iba­re­si “31 Ara­lık 2008” ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 16- 4/12/2004 ta­rih­li ve 5271 sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu­nun 6 ncı maddesi aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 6- (1) Du­ruş­ma­da su­çun hu­ku­kî ni­te­li­ği­nin de­ğiş­ti­ğin­den ba­his­le gö­rev­siz­lik ka­ra­rı ve­ri­le­rek dos­ya alt de­re­ce­li mah­ke­me­ye gön­de­ri­le­mez.”

MAD­DE 17- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 100 ün­cü mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı­nın (a) ben­di­ne, (2) ve (5) nu­ma­ra­lı alt bent­le­rin­den son­ra gel­mek üze­re, sı­ra­sıy­la aşa­ğı­da­ki alt bent­ler eklenmiş ve di­ğer alt bent nu­ma­ra­la­rı bu­na gö­re te­sel­sül et­ti­ril­miş­tir.

“3. Si­lah­la iş­len­miş kas­ten ya­ra­la­ma (mad­de 86, fık­ra 3, bent e) ve ne­ti­ce­si se­be­biy­le ağırlaş­mış kas­ten ya­ra­la­ma (mad­de 87),”

“7. Hır­sız­lık (mad­de 141, 142) ve yağ­ma (mad­de 148, 149),”

MAD­DE 18- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 102 nci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(1) Ağır ce­za mah­ke­me­si­nin gö­re­vi­ne gir­me­yen iş­ler­de tu­tuk­lu­luk sü­re­si en çok bir yıl­dır. An­cak bu sü­re, zo­run­lu hal­ler­de ge­rek­çe­le­ri gös­te­ri­le­rek al­tı ay da­ha uza­tı­la­bi­lir.”

MAD­DE 19- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 109 un­cu mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(7) Ka­nun­lar­da ön­gö­rü­len tu­tuk­lu­luk sü­re­le­ri­nin dol­ma­sı ne­de­niy­le sa­lı­ve­ri­len­ler hakkında bi­rin­ci fık­ra­da­ki sü­re ko­şu­lu aran­mak­sı­zın ad­lî kon­tro­le iliş­kin hü­küm­ler uygulanabi­lir.”

MAD­DE 20- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 146 ncı mad­de­si­nin baş­lı­ğı “Zor­la ge­tir­me” şek­lin­de; bi­rin­ci, dör­dün­cü ve be­şin­ci fık­ra­la­rı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş ve mad­de­ye aşa­ğı­da­ki fıkra ek­len­miş­tir.

“(1) Hak­kın­da tu­tuk­la­ma ka­ra­rı ve­ril­me­si ve­ya ya­ka­la­ma em­ri dü­zen­len­me­si için ye­ter­li ne­den­ler bu­lu­nan ve­ya 145 in­ci mad­de­ye gö­re çağ­rıl­dı­ğı hal­de gel­me­yen şüp­he­li ve­ya sa­nı­ğın zor­la ge­ti­ril­me­si­ne ka­rar ve­ri­le­bi­lir.”

“(4) Zor­la ge­tir­me ka­ra­rı ile çağ­rı­lan şüp­he­li ve­ya sa­nık derhal, ola­nak bu­lun­ma­dı­ğın­da yol sü­re­si ha­riç en geç yir­mi­dört sa­at için­de ça­ğı­ran hâki­min, mah­ke­me­nin ve­ya Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı­nın önü­ne gö­tü­rü­lür ve sor­gu­ya çe­ki­lir ve­ya ifa­de­si alı­nır.

(5) Zor­la ge­tir­me, bu­nun için hak­lı gö­rü­le­cek bir za­man­da baş­lar ve hâkim, mah­ke­me ve­ya Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı ta­ra­fın­dan, sor­gu­ya çe­kil­me­nin ve­ya ifa­de al­ma­nın so­nu­na ka­dar de­vam eder.”

“(7) Çağ­rı­ya rağ­men gel­me­yen ta­nık, bi­lir­ki­şi, mağ­dur ve şi­kâ­yet­çi ile il­gi­li ola­rak da zorla ge­tir­me ka­ra­rı ve­ri­le­bi­lir.”

MAD­DE 21- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 150 nci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 150- (1) Şüp­he­li ve­ya sa­nık­tan ken­di­si­ne bir mü­da­fi seç­me­si is­te­nir. Şüp­he­li ve­ya sa­nık, mü­da­fi se­çe­bi­le­cek du­rum­da ol­ma­dı­ğı­nı be­yan eder­se, is­te­mi halin­de bir mü­da­fi gö­rev­len­di­ri­lir.

(2) Mü­da­fii bu­lun­ma­yan şüp­he­li ve­ya sa­nık; ço­cuk, ken­di­si­ni sa­vu­na­ma­ya­cak de­re­ce­de ma­lul ve­ya sa­ğır ve dil­siz ise, is­te­mi aran­mak­sı­zın bir mü­da­fi gö­rev­len­di­ri­lir.

(3) Alt sı­nı­rı beş yıl­dan faz­la ha­pis ce­za­sı­nı ge­rek­ti­ren suç­lar­dan do­la­yı ya­pı­lan so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­da ikin­ci fık­ra hük­mü uy­gu­la­nır.

(4) Zo­run­lu mü­da­fi­lik­le il­gi­li di­ğer hu­sus­lar, Tür­ki­ye Ba­ro­lar Bir­li­ği­nin gö­rü­şü alı­na­rak çıka­rı­la­cak yö­net­me­lik­le dü­zen­le­nir.”

MAD­DE 22- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 171 in­ci mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 171- (1) Ce­za­yı kal­dı­ran şahsî se­bep ola­rak et­kin piş­man­lık hü­küm­le­ri­nin uygulan­ma­sı­nı ge­rek­ti­ren ko­şul­la­rın ya da şahsî ce­za­sız­lık se­be­bi­nin var­lı­ğı ha­lin­de, Cumhuri­yet sav­cı­sı ko­vuş­tur­ma­ya yer ol­ma­dı­ğı ka­ra­rı ve­re­bi­lir.

(2) 253 üncü maddenin ondokuzuncu fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Suçtan zarar gören, bu karara 173 üncü madde hükümlerine göre itiraz edebilir.

 (3) Ka­mu da­va­sı­nın açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si­ne ka­rar ve­ri­le­bil­me­si için, uz­laş­ma­ya iliş­kin hü­küm­ler sak­lı kal­mak üze­re;

a) Şüp­he­li­nin da­ha ön­ce ka­sıt­lı bir suç­tan do­la­yı ha­pis ce­za­sı ile mahkûm ol­ma­mış bulunma­sı,

b) Ya­pı­lan so­ruş­tur­ma­nın, ka­mu da­va­sı açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si halin­de şüp­he­li­nin suç işle­mek­ten çe­ki­ne­ce­ği ka­na­ati­ni ver­me­si,

c) Ka­mu da­va­sı açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si­nin, şüp­he­li ve top­lum açı­sın­dan ka­mu da­va­sı açılma­sın­dan da­ha ya­rar­lı ol­ma­sı,

d) Su­çun iş­len­me­siy­le mağ­du­run ve­ya ka­mu­nun uğ­ra­dı­ğı za­ra­rın, ay­nen ia­de, suç­tan önceki hale ge­tir­me ve­ya taz­min su­re­tiy­le ta­ma­men gi­de­ril­me­si,

ko­şul­la­rı­nın bir­lik­te ger­çek­leş­me­si ge­re­kir.

(4) Er­te­le­me sü­re­si için­de ka­sıt­lı bir suç iş­len­me­di­ği tak­dir­de, ko­vuş­tur­ma­ya yer olmadığına ka­rar ve­ri­lir. Er­te­le­me sü­re­si için­de ka­sıt­lı bir suç iş­len­me­si halin­de ka­mu da­va­sı açı­lır. Er­te­le­me sü­re­sin­ce za­ma­na­şı­mı iş­le­mez.

(5) Ka­mu da­va­sı­nın açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si­ne iliş­kin ka­rar­lar, bun­la­ra mah­sus bir sis­te­me kay­de­di­lir. Bu ka­yıt­lar, an­cak bir so­ruş­tur­ma ve­ya ko­vuş­tur­may­la bağ­lan­tı­lı ola­rak Cumhuriyet sav­cı­sı, hâkim ve­ya mah­ke­me ta­ra­fın­dan is­ten­me­si ha­lin­de, bu mad­de­de be­lir­ti­len amaç için kul­la­nı­la­bi­lir.”

MAD­DE 23- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 231 in­ci mad­de­si­nin baş­lı­ğı “Hük­mün açık­lan­ma­sı ve hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı” şek­lin­de de­ğiş­ti­ril­miş ve mad­de­ye aşa­ğı­da­ki fık­ra­lar ek­len­miş­tir.

“(5) Sa­nı­ğa yük­le­nen suç­tan do­la­yı ya­pı­lan yar­gı­la­ma so­nun­da hük­mo­lu­nan ce­za, bir yıl ve­ya da­ha az sü­re­li ha­pis ve­ya adlî pa­ra ce­za­sı ise; mah­ke­me­ce, hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­le­bi­lir. Uz­laş­ma­ya iliş­kin hü­küm­ler sak­lı­dır. Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı, ku­ru­lan hük­mün sa­nık hak­kın­da bir hu­ku­kî so­nuç do­ğur­ma­ma­sı­nı ifa­de eder.

(6) Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­le­bil­me­si için;

a) Sa­nı­ğın da­ha ön­ce ka­sıt­lı bir suç­tan mahkûm ol­ma­mış bu­lun­ma­sı,

b) Mah­ke­me­ce, sa­nı­ğın ki­şi­lik özel­lik­le­ri ile du­ruş­ma­da­ki tu­tum ve dav­ra­nış­la­rı göz önünde bu­lun­du­ru­la­rak ye­ni­den suç iş­le­me­ye­ce­ği hu­su­sun­da ka­na­ate va­rıl­ma­sı,

c) Su­çun iş­len­me­siy­le mağ­du­run ve­ya ka­mu­nun uğ­ra­dı­ğı za­ra­rın, ay­nen ia­de, suç­tan önceki hale ge­tir­me ve­ya taz­min su­re­tiy­le ta­ma­men gi­de­ril­me­si,

ge­re­kir.

(7) Açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­len hü­küm­de, mahkûm olu­nan ha­pis cezası er­te­le­ne­mez ve kı­sa sü­re­li ol­ma­sı ha­lin­de se­çe­nek yap­tı­rım­la­ra çev­ri­le­mez.

(8) Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı ka­ra­rı­nın ve­ril­me­si ha­lin­de sa­nık, beş yıl sürey­le de­ne­tim sü­re­si­ne tâ­bi tu­tu­lur. Bu sü­re için­de bir yıl­dan faz­la ol­ma­mak üze­re mahkeme­nin be­lir­le­ye­ce­ği sü­rey­le, sa­nı­ğın de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri ola­rak;

a) Bir mes­lek ve­ya sa­nat sa­hi­bi ol­ma­ma­sı ha­lin­de, mes­lek ve­ya sa­nat sa­hi­bi ol­ma­sı­nı sağla­mak ama­cıy­la bir eği­tim prog­ra­mı­na de­vam et­me­si­ne,

b) Bir mes­lek ve­ya sa­nat sa­hi­bi ol­ma­sı ha­lin­de, bir ka­mu ku­ru­mun­da ve­ya özel ola­rak ay­nı mes­lek ve­ya sa­na­tı ic­ra eden bir baş­ka­sı­nın gö­ze­ti­mi al­tın­da üc­ret kar­şı­lı­ğın­da çalıştırılmasına,

c) Bel­li yer­le­re git­mek­ten ya­sak­lan­ma­sı­na, bel­li yer­le­re de­vam et­mek hu­su­sun­da yü­küm­lü kı­lın­ma­sı­na ya da tak­dir edi­le­cek baş­ka yü­küm­lü­lü­ğü ye­ri­ne ge­tir­me­si­ne,

ka­rar ve­ri­le­bi­lir. De­ne­tim sü­re­si için­de da­va za­ma­na­şı­mı du­rur.

 (9) Al­tın­cı fık­ra­nın (c) ben­din­de be­lir­ti­len ko­şu­lu der­hal ye­ri­ne ge­ti­re­me­di­ği tak­dir­de; sanık hak­kın­da mağ­du­ra ve­ya ka­mu­ya ver­di­ği za­ra­rı de­ne­tim sü­re­sin­ce ay­lık tak­sit­ler ha­lin­de öde­mek su­re­tiy­le ta­ma­men gi­der­me­si ko­şu­luy­la da hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı ka­ra­rı ve­ri­le­bi­lir.

(10) De­ne­tim sü­re­si için­de kas­ten ye­ni bir suç iş­len­me­di­ği ve de­ne­tim­li ser­best­lik tedbirine iliş­kin yü­küm­lü­lük­le­re uy­gun dav­ra­nıl­dı­ğı tak­dir­de, açık­lan­ma­sı ge­ri bı­ra­kı­lan hüküm or­ta­dan kal­dı­rı­la­rak, da­va­nın düş­me­si ka­ra­rı ve­ri­lir.

(11) De­ne­tim sü­re­si için­de kas­ten ye­ni bir suç iş­le­me­si ve­ya de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne iliş­kin yü­küm­lü­lük­le­re ay­kı­rı dav­ran­ma­sı ha­lin­de, mah­ke­me hük­mü açık­lar. An­cak mah­ke­me, ken­di­si­ne yük­le­nen yü­küm­lü­lük­le­ri ye­ri­ne ge­ti­re­me­yen sa­nı­ğın du­ru­mu­nu de­ğer­len­di­re­rek; ce­za­nın ya­rı­sı­na ka­dar be­lir­le­ye­ce­ği bir kıs­mı­nın in­faz edil­me­me­si­ne ya da ko­şul­la­rı­nın var­lı­ğı halin­de hü­küm­de­ki ha­pis ce­za­sı­nın er­te­len­me­si­ne ve­ya se­çe­nek yap­tı­rım­la­ra çev­ril­me­si­ne karar ve­re­rek ye­ni bir mahkûmi­yet hük­mü ku­ra­bi­lir.

(12) Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı ka­ra­rı­na iti­raz edi­le­bi­lir.

(13) Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı ka­ra­rı, bun­la­ra mah­sus bir sis­te­me kaydedilir. Bu ka­yıt­lar, an­cak bir so­ruş­tur­ma ve­ya ko­vuş­tur­may­la bağ­lan­tı­lı ola­rak Cumhuriyet sav­cı­sı, hâkim ve­ya mah­ke­me ta­ra­fın­dan is­ten­me­si ha­lin­de, bu mad­de­de be­lir­ti­len amaç için kul­la­nı­la­bi­lir.

(14) Bu mad­de­nin hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı­na iliş­kin hü­küm­le­ri, soruşturul­ma­sı ve ko­vuş­tu­rul­ma­sı şi­kâ­ye­te bağ­lı suç­lar­la il­gi­li ola­rak uy­gu­la­na­bi­lir.”

MAD­DE 24- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 253 ün­cü mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 253- (1) Aşa­ğı­da­ki suç­lar­da, şüp­he­li ile mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­ren ger­çek ve­ya özel hu­kuk tü­zel ki­şi­si­nin uz­laş­tı­rıl­ma­sı gi­ri­şi­minde bulunulur:

a) So­ruş­tu­rul­ma­sı ve ko­vuş­tu­rul­ma­sı şi­kâye­te bağ­lı suç­lar.

b) Şi­kâye­te bağ­lı olup ol­ma­dı­ğı­na ba­kıl­mak­sı­zın, Türk Ce­za Ka­nu­nun­da yer alan;

1. Kas­ten ya­ra­la­ma (üçün­cü fık­ra ha­riç, mad­de 86; mad­de 88),

2. Tak­sir­le ya­ra­la­ma (mad­de 89),

3. Ko­nut do­ku­nul­maz­lı­ğı­nın ih­la­li (mad­de 116),

4. Ço­cu­ğun ka­çı­rıl­ma­sı ve alı­ko­nul­ma­sı (mad­de 234),

5. Ti­ca­ri sır, ban­ka­cı­lık sır­rı ve­ya müş­te­ri sır­rı ni­te­li­ğin­de­ki bil­gi ve­ya bel­ge­le­rin açıklanma­sı (dör­dün­cü fık­ra ha­riç, mad­de 239),

suç­la­rı.

(2) So­ruş­tu­rul­ma­sı ve ko­vuş­tu­rul­ma­sı şi­kâye­te bağ­lı olan­lar ha­riç ol­mak üze­re; di­ğer kanun­lar­da yer alan suç­lar­la il­gi­li ola­rak uz­laş­tır­ma yo­lu­na gi­di­le­bil­me­si için, ka­nun­da açık hü­küm bu­lun­ma­sı ge­re­kir.

(3) So­ruş­tu­rul­ma­sı ve ko­vuş­tu­rul­ma­sı şi­kâ­ye­te bağ­lı ol­sa bi­le, et­kin piş­man­lık hükümlerine yer ve­ri­len suç­lar ile cin­sel do­ku­nul­maz­lı­ğa kar­şı suç­lar­da, uz­laş­tır­ma yo­lu­na gidi­le­mez.

 (4) So­ruş­tur­ma ko­nu­su su­çun uz­laş­ma­ya tâbi ol­ma­sı ha­lin­de, Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı ve­ya talima­tı üze­ri­ne ad­lî kol­luk gö­rev­li­si, şüp­he­li ile mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­re­ne uz­laş­ma tek­li­fin­de bu­lu­nur. Şüp­he­li­nin, mağ­du­run ve­ya suç­tan za­rar gö­re­nin re­şit ol­ma­ma­sı ha­lin­de, uz­laş­ma tek­li­fi ka­nu­nî tem­sil­ci­le­ri­ne ya­pı­lır. Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı uz­laş­ma tek­li­fi­ni açık­la­ma­lı teb­li­gat ve­ya is­ti­na­be yo­luy­la da ya­pa­bi­lir. Şüp­he­li, mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­ren, kendisine uz­laş­ma tek­li­fin­de bu­lu­nul­duk­tan iti­ba­ren üç gün için­de ka­ra­rı­nı bil­dir­me­di­ği takdir­de, tek­li­fi red­det­miş sa­yı­lır.

(5) Uz­laş­ma tek­li­fin­de bu­lu­nul­ma­sı ha­lin­de, ki­şi­ye uz­laş­ma­nın ma­hi­ye­ti ve uz­laş­ma­yı kabul ve­ya red­det­me­si­nin hu­ku­kî so­nuç­la­rı an­la­tı­lır.

(6) Res­mî mer­ci­le­re be­yan edil­miş olup da so­ruş­tur­ma dos­ya­sın­da yer alan ad­res­te bulunma­ma ve­ya yurt dı­şın­da ol­ma ya da baş­ka bir ne­den­le mağ­du­ra, suç­tan za­rar gö­re­ne, şüp­he­li­ye ve­ya bun­la­rın ka­nu­nî tem­sil­ci­si­ne ula­şı­la­ma­ma­sı ha­lin­de, uz­laş­tır­ma yo­lu­na gidilmek­si­zin so­ruş­tur­ma so­nuç­lan­dı­rı­lır.

(7) Bir­den faz­la ki­şi­nin mağ­du­ri­ye­ti­ne ve­ya za­rar gör­me­si­ne se­be­bi­yet ve­ren bir suç­tan dola­yı uz­laş­tır­ma yo­lu­na gi­di­le­bil­me­si için, mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­ren­le­rin hep­si­nin uzlaş­ma­yı ka­bul et­me­si ge­re­kir.

(8) Uz­laş­ma tek­li­fin­de bu­lu­nul­ma­sı ve­ya tek­li­fin ka­bul edil­me­si, so­ruş­tur­ma ko­nu­su su­ça iliş­kin de­lil­le­rin top­lan­ma­sı­na ve ko­ru­ma ted­bir­le­ri­nin uy­gu­lan­ma­sı­na en­gel de­ğil­dir.

(9) Şüp­he­li ile mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­re­nin uz­laş­ma tek­li­fi­ni ka­bul et­me­si ha­lin­de, Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı uz­laş­tır­ma­yı ken­di­si ger­çek­leş­ti­re­bi­le­ce­ği gi­bi, uz­laş­tır­ma­cı ola­rak avu­kat gö­rev­len­di­ril­me­si­ni ba­ro­dan is­te­ye­bi­lir ve­ya hu­kuk öğ­re­ni­mi gör­müş ki­şi­ler ara­sın­dan uzlaştır­ma­cı gö­rev­len­di­re­bi­lir.

(10) Bu Ka­nun­da be­lir­le­nen hâki­min da­va­ya ba­ka­ma­ya­ca­ğı hal­ler ile red­di se­bep­le­ri, uzlaş­tır­ma­cı gö­rev­len­di­ril­me­si ile il­gi­li ola­rak göz önün­de bu­lun­du­ru­lur.

(11) Gö­rev­len­di­ri­len uz­laş­tır­ma­cı­ya so­ruş­tur­ma dos­ya­sın­da yer alan ve Cum­hu­ri­yet savcısın­ca uy­gun gö­rü­len bel­ge­le­rin bi­rer ör­ne­ği ve­ri­lir. Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı uz­laş­tır­ma­cı­ya, so­ruş­tur­ma­nın giz­li­li­ği il­ke­si­ne uy­gun dav­ran­mak­la yü­küm­lü ol­du­ğu­nu ha­tır­la­tır.

(12) Uz­laş­tır­ma­cı, dos­ya için­de­ki bel­ge­le­rin bi­rer ör­ne­ği ken­di­si­ne ve­ril­dik­ten iti­ba­ren en geç otuz gün için­de uz­laş­tır­ma iş­lem­le­ri­ni so­nuç­lan­dı­rır. Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı bu sü­re­yi en çok yir­mi gün da­ha uza­ta­bi­lir.

(13) Uz­laş­tır­ma mü­za­ke­re­le­ri giz­li ola­rak yü­rü­tü­lür. Uz­laş­tır­ma mü­za­ke­re­le­ri­ne şüp­he­li, mağ­dur, suç­tan za­rar gö­ren, ka­nu­nî tem­sil­ci, mü­da­fi ve ve­kil ka­tı­la­bi­lir. Şüp­he­li, mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­re­nin ken­di­si ve­ya ka­nu­nî tem­sil­ci­si ya da ve­ki­li­nin mü­za­ke­re­le­re ka­tıl­mak­tan im­ti­na et­me­si ha­lin­de, uz­laş­ma­yı ka­bul et­me­miş sa­yı­lır.

(14) Uz­laş­tır­ma­cı, mü­za­ke­re­ler sı­ra­sın­da iz­len­me­si ge­re­ken yön­tem­le il­gi­li ola­rak Cumhuri­yet sav­cı­sıy­la gö­rü­şe­bi­lir; Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı, uz­laş­tır­ma­cı­ya ta­li­mat ve­re­bi­lir.

(15) Uz­laş­ma mü­za­ke­re­le­ri so­nun­da uz­laş­tır­ma­cı, bir ra­por ha­zır­la­ya­rak ken­di­si­ne ve­ri­len bel­ge ör­nek­le­riy­le bir­lik­te Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı­na ve­rir. Uz­laş­ma­nın ger­çek­leş­me­si ha­lin­de, taraf­la­rın im­za­la­rı­nı da içe­ren ra­por­da, ne su­ret­le uz­la­şıl­dı­ğı ay­rın­tı­lı ola­rak açık­la­nır.

 (16) Uz­laş­ma tek­li­fi­nin red­de­dil­me­si­ne rağ­men, şüp­he­li ile mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gören uz­laş­tık­la­rı­nı gös­te­ren bel­ge ile en geç id­di­ana­me­nin dü­zen­len­di­ği ta­ri­he ka­dar Cumhuri­yet sav­cı­sı­na baş­vu­ra­rak uz­laş­tık­la­rı­nı be­yan ede­bi­lir­ler.

(17) Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı, uz­laş­ma­nın, ta­raf­la­rın öz­gür ira­de­le­ri­ne da­yan­dı­ğı­nı ve edi­min hu­ku­ka uy­gun ol­du­ğu­nu be­lir­ler­se ra­po­ru ve­ya bel­ge­yi mü­hür ve im­za al­tı­na ala­rak soruşturma dos­ya­sın­da mu­ha­fa­za eder.

(18) Uz­laş­tır­ma­nın so­nuç­suz kal­ma­sı ha­lin­de tek­rar uz­laş­tır­ma yo­lu­na gi­di­le­mez.

(19) Uz­laş­ma so­nu­cun­da şüp­he­li­nin edi­mi­ni def’aten ye­ri­ne ge­tir­me­si ha­lin­de, hak­kın­da ko­vuş­tur­ma­ya yer ol­ma­dı­ğı ka­ra­rı ve­ri­lir. Edi­min ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­nin ile­ri ta­ri­he bı­ra­kıl­ma­sı, tak­si­de bağ­lan­ma­sı ve­ya sü­rek­li­lik ar­zet­me­si ha­lin­de, 171 in­ci mad­de­de­ki şart­lar aranmaksızın, şüp­he­li hak­kın­da ka­mu da­va­sı­nın açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si ka­ra­rı ve­ri­lir. Erteleme sü­re­sin­ce za­ma­na­şı­mı iş­le­mez. Ka­mu da­va­sı­nın açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si ka­ra­rın­dan son­ra, uz­laş­ma­nın ge­rek­le­ri­nin ye­ri­ne ge­ti­ril­me­me­si ha­lin­de, 171 in­ci mad­de­nin dör­dün­cü fıkra­sın­da­ki şart aran­mak­sı­zın, ka­mu da­va­sı açı­lır. Uz­laş­ma­nın sağ­lan­ma­sı ha­lin­de, soruşturma ko­nu­su suç ne­de­niy­le taz­mi­nat da­va­sı açı­la­maz; açıl­mış olan da­va­dan fe­ra­gat edilmiş sa­yı­lır. Şüp­he­li­nin, edi­mi­ni ye­ri­ne ge­tir­me­me­si ha­lin­de uz­laş­ma ra­po­ru ve­ya bel­ge­si, 9/6/1932 ta­rih­li ve 2004 sa­yı­lı İc­ra ve İf­las Ka­nu­nu­nun 38 in­ci mad­de­sin­de ya­zı­lı ilam mahiye­ti­ni ha­iz bel­ge­ler­den sa­yı­lır.

(20) Uz­laş­tır­ma mü­za­ke­re­le­ri sı­ra­sın­da ya­pı­lan açık­la­ma­lar, her­han­gi bir so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma­da ya da da­va­da de­lil ola­rak kul­la­nı­la­maz.

(21) Şüp­he­li, mağ­dur ve­ya suç­tan za­rar gö­ren­den bi­ri­ne ilk uz­laş­ma tek­li­fin­de bulunulduğu ta­rih­ten iti­ba­ren, uz­laş­tır­ma gi­ri­şi­mi­nin so­nuç­suz kal­dı­ğı ve en geç, uzlaştırmacının ra­po­ru­nu dü­zen­le­ye­rek Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı­na ver­di­ği ta­ri­he ka­dar da­va zamana­şı­mı ile ko­vuş­tur­ma ko­şu­lu olan da­va sü­re­si iş­le­mez.

(22) Uz­laş­tır­ma­cı­ya Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı ta­ra­fın­dan ça­lış­ma ve mas­raf­la­rıy­la oran­tı­lı bir ücret tak­dir edi­le­rek öde­nir. Uz­laş­tır­ma­cı üc­re­ti ve di­ğer uz­laş­tır­ma gi­der­le­ri, yar­gı­la­ma giderle­rin­den sa­yı­lır. Uz­laş­ma­nın ger­çek­leş­me­si ha­lin­de bu gi­der­ler Dev­let Ha­zi­ne­si tarafından kar­şı­la­nır.

(23) Uz­laş­ma so­nu­cun­da ve­ri­le­cek ka­rar­lar­la il­gi­li ola­rak bu Ka­nun­da ön­gö­rü­len ka­nun yol­la­rı­na baş­vu­ru­la­bi­lir.

(24) Uz­laş­tır­ma­nın uy­gu­lan­ma­sı­na iliş­kin hu­sus­lar, yö­net­me­lik­le dü­zen­le­nir.”

MAD­DE 25- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 254 ün­cü mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 254- (1) Ka­mu da­va­sı açıl­dık­tan son­ra ko­vuş­tur­ma ko­nu­su su­çun uz­laş­ma kapsa­mın­da ol­du­ğu­nun an­la­şıl­ma­sı ha­lin­de, uz­laş­tır­ma iş­lem­le­ri 253 ün­cü mad­de­de be­lir­ti­len esas ve usû­le gö­re, mah­ke­me ta­ra­fın­dan ya­pı­lır.

 (2) Uz­laş­ma ger­çek­leş­ti­ği tak­dir­de, mah­ke­me, uz­laş­ma so­nu­cun­da sa­nı­ğın edi­mi­ni def’aten ye­ri­ne ge­tir­me­si ha­lin­de, da­va­nın düş­me­si­ne ka­rar ve­rir. Edi­min ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si­nin ile­ri ta­ri­he bı­ra­kıl­ma­sı, tak­si­de bağ­lan­ma­sı ve­ya sü­rek­li­lik ar­zet­me­si ha­lin­de; sa­nık hak­kın­da, 231 in­ci mad­de­de­ki şart­lar aran­mak­sı­zın, hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı­na ka­rar veri­lir. Ge­ri bı­rak­ma sü­re­sin­ce za­ma­na­şı­mı iş­le­mez. Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bırakılmasına ka­rar ve­ril­dik­ten son­ra, uz­laş­ma­nın ge­rek­le­ri­nin ye­ri­ne ge­ti­ril­me­me­si ha­lin­de, mah­ke­me ta­ra­fın­dan, 231 in­ci mad­de­nin on­bi­rin­ci fık­ra­sın­da­ki şart­lar aran­mak­sı­zın, hü­küm açık­la­nır.”

MAD­DE 26- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 309 un­cu mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı ile 310 un­cu madde­si­nin ikin­ci fık­ra­sın­da yer alan “Ada­let Ba­ka­nı” iba­re­si, “Ada­let Ba­kan­lı­ğı” ola­rak değiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 27- 5271 sa­yı­lı Ka­nu­nun 325 in­ci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(2) Hük­mün açık­lan­ma­sı­nın ge­ri bı­ra­kıl­ma­sı ve ce­za­nın er­te­len­me­si hal­le­rin­de de bi­rin­ci fık­ra hük­mü uy­gu­la­nır.”

MAD­DE 28- 13/12/2004 ta­rih­li ve 5275 sa­yı­lı Ce­za ve Gü­ven­lik Ted­bir­le­ri­nin İn­fa­zı Hak­kın­da Ka­nu­nun 107 nci mad­de­si­nin be­şin­ci fık­ra­sın­da­ki “on­se­kiz” iba­re­si, “on­beş” ola­rak de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

MAD­DE 29- 23/3/2005 ta­rih­li ve 5320 sa­yı­lı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu­nun Yü­rür­lük ve Uy­gu­la­ma Şek­li Hak­kın­da Ka­nu­nun 8 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın so­nu­na aşa­ğı­da­ki cüm­le ek­len­miş­tir.

“Yar­gı­tay ce­za da­ire­le­ri ile Ce­za Ge­nel Ku­ru­lu ka­rar­la­rın­da­ki ya­zı­ma iliş­kin mad­di hataların dü­zel­til­me­si için Yar­gı­tay Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­sı, il­gi­li ce­za da­ire­si ve­ya Ce­za Genel Kuruluna baş­vu­ra­bi­lir.”

MAD­DE 30- 5320 sa­yı­lı Ka­nu­nun 13 ün­cü mad­de­si baş­lı­ğı ile bir­lik­te aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“Mü­da­fi ve ve­kil üc­re­ti

MAD­DE 13- (1) Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu ge­re­ğin­ce so­ruş­tur­ma ve ko­vuş­tur­ma makamla­rı­nın is­te­mi üze­ri­ne ba­ro ta­ra­fın­dan gö­rev­len­di­ri­len mü­da­fi ve ve­ki­le, avu­kat­lık üc­ret ta­ri­fe­sin­den ay­rık ola­rak, Tür­ki­ye Ba­ro­lar Bir­li­ği­nin gö­rü­şü de alı­na­rak Ada­let ve Ma­li­ye bakan­lık­la­rı ta­ra­fın­dan bir­lik­te tes­pit edi­le­cek üc­ret, Ada­let Ba­kan­lı­ğı büt­çe­sin­de bu amaç­la yer alan öde­nek­ten öde­nir. Bu üc­ret, yar­gı­la­ma gi­der­le­rin­den sa­yı­lır.

(2) Bu mad­de uya­rın­ca ya­pı­la­cak öde­me ve uy­gu­la­ma­ya iliş­kin usûl ve esas­lar Tür­ki­ye Ba­ro­lar Bir­li­ği­nin gö­rü­şü de alın­mak su­re­tiy­le Ada­let Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan çı­ka­rı­la­cak yönetme­lik­le be­lir­le­nir.”

MAD­DE 31- 30/3/2005 ta­rih­li ve 5326 sa­yı­lı Ka­ba­hat­ler Ka­nu­nu­nun 3 ün­cü mad­de­si aşağı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 3- (1) Bu Ka­nu­nun;

a) İdarî yap­tı­rım ka­rar­la­rı­na kar­şı ka­nun yo­lu­na iliş­kin hü­küm­le­ri, di­ğer ka­nun­lar­da ak­si­ne hü­küm bu­lun­ma­ma­sı ha­lin­de,

b) Di­ğer ge­nel hü­küm­le­ri, idarî pa­ra ce­za­sı ve­ya mül­ki­ye­tin ka­mu­ya ge­çi­ril­me­si yaptırımını ge­rek­ti­ren bü­tün fi­il­ler hak­kın­da,

uy­gu­la­nır.”

MAD­DE 32- 5326 sa­yı­lı Ka­nu­nun 17 nci mad­de­si­nin üçün­cü ve dör­dün­cü fık­ra­la­rı aşağıda­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“(3) 10/12/2003 ta­rih­li ve 5018 sa­yı­lı Ka­mu Ma­li Yö­ne­ti­mi ve Kon­trol Ka­nu­nu­na ek­li (I), (II) ve (III) sa­yı­lı cet­vel­ler­de yer alan ka­mu ida­re­le­ri ta­ra­fın­dan ve­ri­len ida­rî pa­ra ce­za­la­rı­nın il­gi­li ka­nun­la­rın­da 1/6/2005 ta­ri­hin­den son­ra be­lir­le­nen ora­nın dı­şın­da­ki kıs­mı ile Cum­hu­ri­yet baş­sav­cı­lık­la­rı ve mah­ke­me­ler ta­ra­fın­dan ve­ri­len ida­rî pa­ra ce­za­la­rı Ge­nel Büt­çe­ye ge­lir kayde­di­lir. Sos­yal gü­ven­lik ku­rum­la­rı ile ma­hal­li ida­re­ler ta­ra­fın­dan ve­ri­len ida­rî pa­ra ce­za­la­rı ken­di büt­çe­le­ri­ne ge­lir kay­de­di­lir. Di­ğer ka­mu ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan ve­ri­len ida­rî pa­ra ce­za­la­rı ise, il­gi­li ka­nun­la­rın­da­ki hü­küm­ler sak­lı kal­mak kay­dıy­la, Ge­nel Büt­çe­ye ge­lir kay­de­di­lir. Ka­mu ku­ru­mu ni­te­li­ğin­de­ki mes­lek ku­ru­luş­la­rı­nın ver­di­ği pa­ra ce­za­la­rı, ken­di kanun­la­rın­da­ki hü­küm­le­re tâ­bi­dir. Ki­şi­nin eko­no­mik du­ru­mu­nun mü­sa­it ol­ma­ma­sı ha­lin­de, idarî pa­ra ce­za­sı­nın, ilk tak­si­ti­nin pe­şin öden­me­si ko­şu­luy­la, bir yıl için­de ve dört eşit tak­sit ha­lin­de öden­me­si­ne ka­rar ve­ri­le­bi­lir. Tak­sit­le­rin za­ma­nın­da ve tam ola­rak öden­me­me­si halinde, idarî pa­ra ce­za­sı­nın ka­lan kıs­mı­nın ta­ma­mı tah­sil edi­lir.

(4) Ge­nel Büt­çe­ye ge­lir kay­de­dil­me­si ge­re­ken ida­rî pa­ra ce­za­la­rı­na iliş­kin ke­sin­le­şen karar­lar, 21/7/1953 ta­rih­li ve 6183 sa­yı­lı Am­me Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun hü­küm­le­ri­ne gö­re tah­sil edil­mek üze­re Ma­li­ye Ba­kan­lı­ğın­ca be­lir­le­ne­cek tah­sil da­ire­le­ri­ne gön­de­ri­lir. Sos­yal gü­ven­lik ku­rum­la­rı ve ma­hal­li ida­re­ler ta­ra­fın­dan ve­ri­len ida­rî pa­ra ce­za­la­rı, il­gi­li ka­nun­la­rın­da ak­si­ne hü­küm bu­lun­ma­dı­ğı tak­dir­de, Am­me Ala­cak­la­rı­nın Tah­sil Usu­lü Hak­kın­da Ka­nun hü­küm­le­ri­ne gö­re ken­di­le­ri ta­ra­fın­dan tah­sil olu­nur. Di­ğer ka­mu ku­rum ve ku­ru­luş­la­rı ta­ra­fın­dan ve­ri­len ve Ge­nel Büt­çe­ye ge­lir kay­de­dil­me­si ge­rek­me­yen ida­rî pa­ra ceza­la­rı, il­gi­li ka­nun­la­rın­da özel hü­küm bu­lun­ma­dı­ğı tak­dir­de ge­nel hü­küm­le­re gö­re tah­sil olu­nur.”

MAD­DE 33- 5326 sa­yı­lı Ka­nu­nun 20 nci mad­de­si­nin ikin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş­tir.

“(2) So­ruş­tur­ma za­ma­na­şı­mı sü­re­si;

a) Yüz­bin Türk Li­ra­sı ve­ya da­ha faz­la idarî pa­ra ce­za­sı­nı ge­rek­ti­ren ka­ba­hat­ler­de beş,

b) El­li­bin Türk Li­ra­sı ve­ya da­ha faz­la idarî pa­ra ce­za­sı­nı ge­rek­ti­ren ka­ba­hat­ler­de dört,

c) El­li­bin Türk Li­ra­sın­dan az idarî pa­ra ce­za­sı­nı ge­rek­ti­ren ka­ba­hat­ler­de üç,

yıl­dır.”

MAD­DE 34- 5326 sa­yı­lı Ka­nu­nun 27 nci mad­de­si­nin be­şin­ci fık­ra­sı aşa­ğı­da­ki şe­kil­de değiş­ti­ril­miş ve mad­de­ye aşa­ğı­da­ki fık­ra­lar ek­len­miş­tir.

“(5) İdarî yap­tı­rım ka­ra­rı­nın mah­ke­me ta­ra­fın­dan ve­ril­me­si ha­lin­de, bu ka­ra­ra kar­şı an­cak iti­raz yo­lu­na gi­di­le­bi­lir.

(6) So­ruş­tur­ma ko­nu­su fii­lin suç de­ğil de ka­ba­hat oluş­tur­du­ğu ge­rek­çe­siy­le idarî yap­tı­rım ka­ra­rı ve­ril­me­si ha­lin­de; ko­vuş­tur­ma­ya yer ol­ma­dı­ğı ka­ra­rı­na iti­raz edil­di­ği tak­dir­de, idarî yap­tı­rım ka­ra­rı­na kar­şı baş­vu­ru da bu iti­raz mer­ci­in­de in­ce­le­nir.

(7) Ko­vuş­tur­ma ko­nu­su fii­lin suç de­ğil de ka­ba­hat oluş­tur­du­ğu ge­rek­çe­siy­le idarî yap­tı­rım ka­ra­rı ve­ril­me­si ha­lin­de; fii­lin suç oluş­tur­ma­ma­sı ne­de­niy­le ve­ri­len be­ra­at ka­ra­rı­na kar­şı kanun yo­lu­na gi­dil­di­ği tak­dir­de, idarî yap­tı­rım ka­ra­rı­na kar­şı iti­raz da bu ka­nun yo­lu mer­ci­in­de in­ce­le­nir.

(8) İdarî yap­tı­rım ka­ra­rı­nın ve­ril­di­ği iş­lem kap­sa­mın­da ay­nı ki­şi ile il­gi­li ola­rak idarî yargı­nın gö­rev ala­nı­na gi­ren ka­rar­la­rın da ve­ril­miş ol­ma­sı ha­lin­de; idarî yap­tı­rım ka­ra­rı­na ilişkin hu­ku­ka ay­kı­rı­lık id­di­ala­rı bu iş­le­min ip­ta­li ta­le­biy­le bir­lik­te idarî yar­gı mer­ci­in­de görülür.”

MAD­DE 35- 5326 sa­yı­lı Ka­nu­nun 28 in­ci mad­de­si­ne se­ki­zin­ci fık­ra­dan son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş ve di­ğer fık­ra nu­ma­ra­sı buna göre te­sel­sül et­ti­ril­miş­tir.

“(9) İdarî pa­ra ce­za­sı­nın alt ve üst sı­nı­rı­nın ka­nun­da gös­te­ril­di­ği ka­ba­hat­ler do­la­yı­sıy­la veril­miş idarî pa­ra ce­za­sı­na kar­şı baş­vu­ru­da bu­lu­nul­ma­sı ha­lin­de, mah­ke­me idarî pa­ra cezasının mik­ta­rın­da de­ği­şik­lik ya­pa­rak da baş­vu­ru­nun ka­bu­lü­ne ka­rar ve­re­bi­lir.”

MAD­DE 36- 5326 sa­yı­lı Ka­nu­nun Ge­çi­ci 1 in­ci mad­de­sin­de yer alan “Bu Ka­nun­da” ibare­sin­den son­ra gel­mek üze­re “ve 1 Ha­zi­ran 2005 ta­ri­hin­den son­ra yü­rür­lü­ğe gi­ren di­ğer kanun­lar­da­ki idarî pa­ra ce­za­la­rı ile il­gi­li ola­rak” iba­re­si ek­len­miş­tir.

MAD­DE 37- 25/5/2005 ta­rih­li ve 5352 sa­yı­lı Adlî Si­cil Ka­nu­nu­nun 8 in­ci mad­de­si­nin birin­ci fık­ra­sı­na “kay­ma­kam­lık­lar­ca” iba­re­sin­den son­ra gel­mek üze­re “yurt dı­şın­da el­çi­lik ve kon­so­los­luk­lar­ca” iba­re­si ek­len­miş­tir.

MAD­DE 38- 5352 sa­yı­lı Ka­nu­nun 13 ün­cü mad­de­sin­den son­ra gel­mek üze­re aşa­ğı­da­ki 13/A mad­de­si ek­len­miş­tir.

“Ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si

MAD­DE 13/A- (1) 5237 sa­yı­lı Türk Ce­za Ka­nu­nu dı­şın­da­ki ka­nun­la­rın bel­li bir suç­tan do­la­yı ve­ya bel­li bir ce­za­ya mahkûmi­ye­te bağ­la­dı­ğı hak yok­sun­luk­la­rı­nın gi­de­ri­le­bil­me­si için, ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si yo­lu­na gi­di­le­bi­lir. Bu­nun için; Türk Ce­za Ka­nu­nu­nun 53 ün­cü mad­de­si­nin be­şin­ci ve al­tın­cı fık­ra­la­rı sak­lı kal­mak kay­dıy­la,

a) Mahkûm olu­nan ce­za­nın in­fa­zı­nın ta­mam­lan­dı­ğı ta­rih­ten iti­ba­ren üç yıl­lık bir sü­re­nin geç­miş ol­ma­sı,

b) Ki­şi­nin bu sü­re zar­fın­da ye­ni bir suç iş­le­me­miş ol­ma­sı ve ha­ya­tı­nı iyi hal­li ola­rak sürdür­dü­ğü hu­su­sun­da mah­ke­me­de bir ka­na­at oluş­ma­sı,

ge­re­kir.

 (2) Mahkûm olu­nan ce­za­nın in­fa­zı­na ge­nel af ve­ya et­kin piş­man­lık dı­şın­da baş­ka bir huku­kî ne­den­le son ve­ril­miş ol­ma­sı ha­lin­de, ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si yo­lu­na gidile­bil­me­si için, hük­mün ke­sin­leş­ti­ği ta­rih­ten iti­ba­ren beş yıl geç­me­si ge­re­kir. An­cak, bu süre ki­şi­nin mahkûm ol­du­ğu ha­pis ce­za­sı­na üç yıl ek­len­mek su­re­tiy­le bu­lu­na­cak sü­re­den az ola­maz.

(3) Ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si için, hü­küm­lü­nün ve­ya ve­ki­li­nin ta­le­bi üze­ri­ne, hük­mü ve­ren mah­ke­me­nin ve­ya hü­küm­lü­nün ika­met­gâ­hı­nın bu­lun­du­ğu yer­de­ki ay­nı derecede­ki mah­ke­me­nin ka­rar ver­me­si ge­re­kir.

(4) Mah­ke­me bu hu­sus­ta­ki ka­ra­rı­nı, dos­ya üze­rin­de in­ce­le­me ya­pa­rak ya da Cum­hu­ri­yet sav­cı­sı­nı ve hü­küm­lü­yü din­le­mek su­re­tiy­le ve­re­bi­lir.

(5) Ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si ta­le­bi üze­ri­ne mah­ke­me­nin ver­di­ği ka­ra­ra kar­şı, hü­küm­le il­gi­li ola­rak Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da ön­gö­rü­len ka­nun yo­lu­na baş­vu­ru­la­bi­lir.

(6) Ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si­ne iliş­kin ka­rar, ke­sin­leş­me­si ha­lin­de, adlî si­cil arşi­vi­ne kay­de­di­lir.

(7) Ya­sak­lan­mış hak­la­rın ge­ri ve­ril­me­si yo­lu­na baş­vu­rul­ma­sı ne­de­niy­le olu­şan bü­tün masraf­lar hü­küm­lü ta­ra­fın­dan kar­şı­la­nır.”

MAD­DE 39- 3/7/2005 ta­rih­li ve 5395 sa­yı­lı Ço­cuk Ko­ru­ma Ka­nu­nu­nun 19 un­cu mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 19- (1) Ço­cu­ğa yük­le­nen suç­tan do­la­yı Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nun­da­ki koşulla­rın var­lı­ğı ha­lin­de, ka­mu da­va­sı­nın açıl­ma­sı­nın er­te­len­me­si ka­ra­rı ve­ri­le­bi­lir. An­cak, bu ki­şi­ler açı­sın­dan er­te­le­me sü­re­si üç yıl­dır.”

MAD­DE 40- 5395 sa­yı­lı Ka­nu­nun 23 ün­cü mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 23- (1) Ço­cu­ğa yük­le­nen suç­tan do­la­yı ya­pı­lan yar­gı­la­ma so­nun­da, Ce­za Muhake­me­si Ka­nu­nun­da­ki ko­şul­la­rın var­lı­ğı ha­lin­de, mah­ke­me­ce hük­mün açık­lan­ma­sı­nın geri bı­ra­kıl­ma­sı­na ka­rar ve­ri­le­bi­lir. An­cak, bu ki­şi­ler açı­sın­dan de­ne­tim sü­re­si üç yıl­dır.”

MAD­DE 41- 5395 sa­yı­lı Ka­nu­nun 24 ün­cü mad­de­si aşa­ğı­da­ki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

“MAD­DE 24- (1) Ce­za Mu­ha­ke­me­si Ka­nu­nu­nun uz­laş­ma­ya iliş­kin hü­küm­le­ri su­ça sürükle­nen ço­cuk­lar ba­kı­mın­dan da uy­gu­la­nır.”

MAD­DE 42- 3/7/2005 ta­rih­li ve 5402 sa­yı­lı De­ne­tim­li Ser­best­lik ve Yar­dım Mer­kez­le­ri ile Ko­ru­ma Ku­rul­la­rı Ka­nu­nu­nun 5 in­ci mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(2) De­ne­tim­li ser­best­lik ve yar­dım mer­ke­zi şu­be mü­dür­lü­ğü ta­ra­fın­dan ya­pı­lan çağ­rı­la­ra ve­ya ha­zır­la­nan de­ne­tim pla­nı­na uya­rı­ya rağ­men uyul­ma­ma­sı, de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne iliş­kin yü­küm­lü­lük ih­la­li sa­yı­lır.”

MAD­DE 43- 5402 sa­yı­lı Ka­nu­nun 11 in­ci mad­de­si­nin bi­rin­ci fık­ra­sı­nın (c) ben­di aşağıdaki şe­kil­de de­ğiş­ti­ril­miş­tir.

c) Ka­nun­lar­la ön­gö­rü­len de­ne­tim­li ser­best­lik ted­bi­ri­ne iliş­kin gö­rev­le­ri yap­mak.”

MAD­DE 44- 5402 sa­yı­lı Ka­nu­nun 14 ün­cü mad­de­si­ne aşa­ğı­da­ki fık­ra ek­len­miş­tir.

“(2) Ka­mu ya­ra­rı­na ça­lış­ma yap­tı­rı­mı­nın in­fa­zın­da 17/7/1964 ta­rih­li ve 506 sa­yı­lı Sos­yal Si­gor­ta­lar Ka­nu­nu hü­küm­le­ri uy­gu­lan­maz.”

MAD­DE 45- 26/9/2004 ta­rih­li ve 5237 sa­yı­lı Ka­nu­nun 73 ün­cü mad­de­si­nin se­ki­zin­ci fıkra­sı ile 227 nci mad­de­si­nin üçün­cü fık­ra­sı yü­rür­lük­ten kal­dı­rıl­mış­tır.

GE­Çİ­Cİ MAD­DE 1- Bu Ka­nu­nun yü­rür­lü­ğe gir­di­ği ta­rih iti­ba­rıy­la hük­me bağ­lan­mış olmak­la be­ra­ber he­nüz ke­sin­leş­me­miş olan dos­ya­lar­da, uz­laş­ma kap­sa­mı­nın ge­niş­le­di­ğin­den ba­his­le boz­ma ka­ra­rı ve­ri­le­mez.

MAD­DE 46- Bu Ka­nun ya­yı­mı ta­ri­hin­de yü­rür­lü­ğe gi­rer.

MAD­DE 47- Bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ni Ba­kan­lar Ku­ru­lu yü­rü­tür.