TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

56’ncı Birleşim

31 Ocak 2023 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.-GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, Kocaeli’de çevreye yapılan yatırımlara ve İzmit Körfezi dip çamurunun temizlenmesine ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin’in, Aydın’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman’a ilişkin gündem dışı konuşması

 

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Çeşitli İşler

1.- Başkanlıkça, görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan Kore Cumhuriyeti-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Yoo Ki Hong ve beraberindeki heyete “Hoş geldiniz.” denilmesi

 

VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin yaptığı gündem dışı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

 

VII.- AÇIKLAMALAR

1.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun, hanelerin doğal gaz birim fiyatına ilişkin açıklaması

2.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Gaziantep İl Sağlık Komisyonunun yaptığı ankete ilişkin açıklaması

3.- Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman’ın, uzman çavuşların kadro beklentisine ilişkin açıklaması

4.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, yolları yapan ve açık tutmak için gece gündüz zorlu şartlarda çalışan tüm Kara yollları personeline, Karayolları Genel Müdürlüğünde “müşavirlik çalışanları” olarak tanımlanan çalışanlara, Kahramanmaraş’ta Ilıca, Göksun-Elbistan ve Dulkadiroğlu-Çağlayancerit yollarına ilişkin açıklaması

5.- Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz’ın, Habur Gümrük Müdürlüğünde 2 yurttaşa yapılan şiddet görüntülerine ilişkin açıklaması

6.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın hafta sonu Aydın’a yapacağı ziyarete ve Aydın’a ilişkin açıklaması

7.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, EYT düzenlemesindeki kademeli prim şartına ilişkin açıklaması

8.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne ilişkin açıklaması

9.- Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya’nın, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’na ilişkin açıklaması

10.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, Adana’nın Aladağ ilçesi Başpınar Mahallesi’ndeki ve Adana’nın kırsal bölgelerindeki tapu sorununa ilişkin açıklaması

11.- Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinin ve İskenderun Teknik Üniversitesinin geliştirme ödeneğine ilişkin açıklaması

12.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, YLSY bursiyerlerine ilişkin açıklaması

13.- Bursa Milletvekili Yüksel Özkan’ın, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde ve Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin yerine ilişkin açıklaması

14.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, otuz üç yıl önce evinin önünde hain bir suikasta kurban giden cumhuriyet aydını Muammer Aksoy’a ve aile sağlığı merkezlerinde Sağlık Bakanlığına bağlı hizmet yapmakla birlikte statü olarak İş Kanunu’na tabi personele ilişkin açıklaması

15.- Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın, pasaportlara yasa dışı bir şekilde tahdit konulmasına ilişkin açıklaması

16.- Tokat Milletvekili Yücel Bulut’un, 2023 yılı ÇKS başvuru süresine ilişkin açıklaması

17.- Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’in, AK PARTİ’nin yirmi bir yıldır uyguladığı siyasete ilişkin açıklaması

18.- Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, Konya’da kurulan TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsüne ilişkin açıklaması

19.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, EYT’yle ilgili kanun teklifine ilişkin açıklaması

20.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, 25-31 Ocak Cüzzamla Mücadele Haftası’na ve Milliyetçi Hareket Partisinin “Aziz Milletim Sıra Sende” temalı mitingine ilişkin açıklaması

21.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, Siirt’e yaptığı ziyarete ilişkin açıklaması

22.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın, hanelerin doğal gaz birim fiyatına ilişkin açıklaması

23.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Bafra ve Alaçam’daki tütün üreticilerinin sorunlarına ve taleplerine, Samsun Büyükşehir Belediyesinin Çarşı 1919’da kadın esnafa verdiği dükkânlara, şoför esnafının sorunlarına, EYT düzenlemesine, staj ve çıraklık mağdurlarına, üniversitelerdeki daire başkanlarına, meslek kodu mağdurlarına ve yardımcı hizmet sınıfı personeline ilişkin açıklaması

24.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, büro emekçilerinin sorunlarına, Wilson hastalarının ilaçlarına, SMA hastası çocuklar için düzenlenen yardım kampanyalarına, Oxfam’ın En Zenginlerin Yaşam Mücadelesi Raporu’na ve İpek Er’e cinsel saldırı suçu işleyen, ölümünden sorumlu olan Musa Orhan’a ilişkin açıklaması

25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Muammer Aksoy’un faili meçhul bir suikasta kurban gidişinin 33’üncü yıl dönümüne, EYT’yle ilgili kanun teklifinin eksikliklerine ve Komisyona sevk edilişine, kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının mağduriyetlerine, Büro Emekçileri Sendikasına bağlı çalışanların sorunlarına ve ilaç krizine ilişkin açıklaması

26.- Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan’ın, MEDAŞ işçilerine ve Nevşehir Çevre Yolu’na ilişkin açıklaması

27.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhan'ın, sözleşmeli personele kadroyu içeren kanun değişikliğinin beraberinde getirdiği mağduriyetlere ilişkin açıklaması

28.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, çiftçilere destek olunması gerektiğine ilişkin açıklaması

 

VIII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve 19 milletvekili tarafından, stajda geçen sürelerin emeklilik kapsamında sayılmamasından kaynaklanan sorunlar hakkında çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla 25/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 31 Ocak 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

31 Ocak 2023 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56’ncı Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Kocaeli’de çevreye yapılan yatırımlar ve İzmit Körfezi dip çamurunun temizlenmesi hakkında söz isteyen Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’e aittir.

Buyurun Sayın Şeker. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Şeker, sizden sonra beş dakika bende, ona göre.

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker’in, Kocaeli’de çevreye yapılan yatırımlara ve İzmit Körfezi dip çamurunun temizlenmesine ilişkin gündem dışı konuşması

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Kocaeli’de çevreye yapılan yatırımlar ve İzmit Körfezi’nin dip çamurunun temizlenmesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, yoğun sanayileşmenin ve çarpık kentleşmenin gereği çevresel olumsuzluklar Kocaeli’nin kaderiydi. Kokan İzmit Körfezi’nde 2004 yılına kadar canlılar yaşayamaz olmuştu; 2004’te AK PARTİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin göreve gelmesiyle, öncelikle kentin tamamına yapılan 23 adet atık su arıtma tesisleriyle atık suların tamamı arıtıldı. Günlük 250 ton çamurun Körfez’e akması böylece önlenmiş oldu. Yine, yapılan ağaçlandırmayla, yeşil alan düzenlemeleriyle, sahil düzenlemeleriyle 9 milyonun üzerinde ağaç dikilirken 26 milyon metrekarenin üzerinde de yeni yeşil alanlar oluşturuldu.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 129 kilometre kıyı kenar uzunluğuna sahip olan İzmit Körfezi’nin doğusunda 2006 yılında tescil edilmiş olan 42 hektarlık sulak alan, güneyinde 2004 yılında tescil edilmiş 152 hektarlık Yalova Hersek Lagünü alanı ve birinci derece doğal sit alanı bulunmaktadır.

İzmit Körfezi, deniz uçağıyla havadan sürekli izlenirken karadan ve denizden de sürekli kontroller ve denetimler yapılıyor. Yapılan denetimlerde, kirliliğe sebep olanlara cezalar kesiliyor, Körfez’deki gemilerin atıkları atık alma gemileriyle toplanarak İZAYDAŞ’ta bertaraf ediliyor. Büyükşehir Belediyemizin deniz süpürgesiyle İzmit Körfezi ve kıyılarımız sürekli temizlenmekte. Bütün bu çalışmaların sonucunda Kocaeli’mizde 1’i Körfez’de olmak üzere, 6’sı Karadeniz sahilinde olan toplam 7 Mavi Bayraklı plajımız oluştu. Körfez’de balık çeşitliliğinin zenginleştirilmesi için binlerce balık Büyükşehir Belediyemiz tarafından, Tarım İl Müdürlüğünün kontrolünde İzmit Körfezi’yle buluşturuldu. İzmit Körfezi’ne yapılan yatırımlarla bugün 115’ten fazla canlı türü Körfez’de yaşamaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yapılan bu çevre yatırımlarına ilave olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz, TÜBİTAK MAM ve İstanbul Üniversitesinin yaptığı ortak proje çalışmasıyla İzmit Körfezi’nin doğu baseninde geçmiş yıllardan günümüze, gerek akıntılarla gerek yüzeysel sularla ve gerekse insan faaliyetleri sonucunda biriken 3,5 milyon metreküp dip çamurunun temizliğine de başlandı. Meteorolojik olaylarda koku ve bulanıklığa sebep olan, biyolojik olayları -örneğin, alg patlaması gibi- tetikleyen, çözünmüş oksijeni tüketerek deniz ekosistemi için olumsuz çevresel kirliliklere neden olan dip çamurunun temizlenmesi amacıyla Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında protokol yapılarak ilk etapta, İzmit Körfezi’nin doğu baseninde yaklaşık 1 milyon 13 bin metreküp dip çamurunun temizlenmesine, susuzlaştırılmasına ve bertarafının yapılmasına başlanmış oldu.

Kocaeli, sanayi kirliliğinin yanında yeşil ile mavinin kucaklaştığı doğal güzellikleriyle cennet gibi bir kenttir. Gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miras ise hakları olan yaşanabilir temiz bir çevre ve doğal zenginliklerdir.

2002’de genelde, 2004’te de yerelde başlayan AK PARTİ iktidarlarıyla Büyükşehir Belediyemizin çevreye yaptığı yatırımlar, alınan tedbirler ve sıkı denetimlerle gri Kocaeli yeşile, İzmit Körfezi maviye döndü; Körfez’deki balık türleri artmaya, yunus balıkları gelmeye ve eşsiz gösterilerini sunmaya başladılar. Sonuç olarak, Kocaeli’miz ve eşi benzeri olmayan İzmit Körfezi’miz bize tebessüm etmeye başladı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

İLYAS ŞEKER (Devamla) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kocaeli’mize bu hizmetlerin yapılmasında desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, bu projeye maddi ve manevi destek veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a, Kocaeli için gece gündüz demeden çalışan Büyükşehir Belediye Başkanımız Doçent Doktor Tahir Büyükakın’a ve ekibine teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla, hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, Aydın’ın sorunları hakkında söz isteyen Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin’e aittir.

Buyurun Sayın Sezgin. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

2.- Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin’in, Aydın’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aydın, insan kaynağı ve ekonomik potansiyeliyle ülkemizin önemli bir değeridir, verimli tarım arazileriyle pek çok nitelikli tarım ürününde en büyük tarım şehirleri arasındadır. Aydın ilçelerinin tümü turizme müsaittir. Ayrıca, sanayi potansiyeli yüksektir ancak özellikle son otuz yılda Aydın’ın ve bölgenin geniş imkânları atıl bırakılmıştır, son yirmi yılda iyice atıl kalmıştır.

Bugüne kadar çeşitli seçim dönemlerinde AK PARTİ tarafından Aydınlılara vadedilen pek çok yatırımla ilgili ilerleme olmamış ya da projeler söz verildiği gibi tamamlanmamıştır. Aydın, kamu yatırımları, merkezî Hükûmetin projeleri ve gayrisafi yurt içi hasıla açısından nispi olarak komşu illerin hayli gerisine düşmüştür; oysa, tarihte Aydın, civarına kıyasla her zaman daha müreffeh bir şehir olagelmiştir. Evet, Aydın, kamu yatırımları açısından yirmi yıldır ihmal edilmiştir ve bu durum birçok Aydınlının zihninde “Aydın cezalandırılıyor mu?” sorusunu yaratmıştır.

Aydın-Denizli Otoyolu bir yılan hikâyesine dönüşmüştür. Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde otoyolun önümüzdeki yıl tamamlanacağını belirtmiştir. Oysa iktidar otoyolun 2023 yılında, hatta daha önce bitirileceğini söylemekteydi. Şimdilik bir bağlantı yoluyla yetinilmektedir. Otoyoldan bahsetmişken otoyolun yapımı için 25 bin dönüm meyve bahçesinin ve tarım arazisinin yok edildiğini de hatırlatmak icap ediyor.

Yerine getirilmeyen diğer bir yatırım Aydın Havalimanı'dır. Şehir hastanesi projesi uzun süre iktidarın kaprisleri nedeniyle tamamlanamamış ancak şimdi seçimlere yaklaşınca bağlantı yolları için bir çözüm üretilebilmiştir. Sağlık altyapısı kifayetsizdir. Şehir hastanesinin yetersizlikleri telafi etmesini, çoğu yerde olduğu gibi dekordan ibaret kalmamasını diliyorum.

Aydınlı hemşehrilerimin ısrarla bekledikleri bir diğer altyapı yatırımı ise hızlı tren projesidir. Ülkemizin en eski demir yolu olan İzmir-Aydın Demir Yolu bu güzergâha yakışmayacak kadar çağ dışı kalmıştır.

Aydın tarımı Türkiye'nin diğer bölgelerinde olduğu gibi acı çekmektedir. Üreticilere sağlanan destekler yetersiz kalmaktadır. Zeytinyağı sektöründe taklit yağlar nedeniyle üreticilerin yaşadığı sorunlar devam etmektedir. Pamuk üretiminin artırılmasına ve pamuk üreticilerinin desteklenmesine yönelik hiçbir olumlu adım atılmamıştır. Pamuk alım fiyatları üreticileri mağdur edecek düzeylerde kalmıştır. İncir için hâlâ katma değeri artırmaya yönelik tedbir ve destekler geliştirilememiştir. Yerel ürünlerin marka hâline getirilmesi konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Sulama alanında beklenen projeler ihmal edilmiştir. İktidar Aydın’ın büyük evladı “Yeter! Söz milletin!” anlayışının kahramanı merhum Adnan Menderes’in memleketine sahip çıkmamıştır; onun mirası olan demokrasiye sahip çıkmadığı gibi, onun memleketine de sahip çıkamamıştır.

Değerli arkadaşlar, Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde uzun süredir akademik bir kuruma yakışmayan nitelikte olaylar yaşanmaktadır. Vatandaş üniversitenin hastanesinden fevkalade şikâyetçidir.

JES’ler Aydın’ın bir başka kanayan yarasıdır. Aydınlıların rızası olmamasına rağmen insan yaşamı, çevre, tarım ve hayvancılık üzerinde ağır tahribat yaratan denetimsiz JES projelerine hoyratça devam edilmektedir. Aydın, dünyada JES’lerin en yoğun olarak bulunduğu bölgeler arasındadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) – Teşekkür ederim.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası desteğiyle hazırlanan proje raporunun sonuç bölümünde JES’lerle ilgili pek çok sakınca ve tehdit net olarak belirtilmiştir. Ülkemizde JES’lerle ilgili yasal düzenleme ve denetimlerin yetersiz olması nedeniyle bölgesel yoğunluğun yarattığı riskler dünyanın diğer bölgelerine kıyasla çok daha yüksektir. İktidar, Aydın’a sahip çıkmayı becerememiş, Aydın ve Aydınlılar için katma değer yaratamamıştır. Seçimlerden sonra Aydın'a hak ettiği değeri verecek bir yaklaşımla yirmi yıllık kayıp zamanı süratle telafi edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Çeşitli İşler

1.- Başkanlıkça, görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan Kore Cumhuriyeti-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Yoo Ki Hong ve beraberindeki heyete “Hoş geldiniz.” denilmesi

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Kore Cumhuriyeti-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Yoo Ki Hong ve beraberindeki heyet Genel Kurulumuzu teşrif etmişlerdir. Kendilerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu adına hoş geldiniz diyorum. (Alkışlar)

IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

3.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman’a ilişkin gündem dışı konuşması

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Adıyaman hakkında söz isteyen Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'ye aittir.

Buyurun Sayın Tutdere. (CHP sıralarından alkışlar)

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarının seçimden seçime hatırladığı, seçimden sonra unuttuğu, halkını yoksul bıraktığı, gençlerini işsiz, topraklarını susuz bıraktığı, tütününe hapis cezası getirdiği sevdamız, memleketimiz Adıyaman'la ilgili birkaç hususu belirtmek için söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, Adıyaman'da tarımdan turizme, sanayiden eğitime, sağlığa birçok alanda çok sayıda sorun var. Biz bu sorunların çözümü için Genel Kurulda, komisyon çalışmalarında defalarca sorunları dile getirdik, çözüm için iktidarı uyardık, çözüm konusunda Adıyaman halkının taleplerini bu kürsüden dile getirdik ancak bu sorunların büyük bir kısmı, sene 2023, henüz çözülmemiş. Adıyaman’ımız özellikle ulaşım konusunda çok ciddi mağduriyetler yaşıyor. AK PARTİ iktidarının her defasında “eser siyaseti” olarak bahsettiği ulaşımda Adıyaman hak ettiği hizmetleri bugüne kadar alamadı.

Bakınız, ben bir fotoğrafla bu işi, bir konuyu sizlere aktarmak istiyorum. Bu gördüğünüz fotoğraf, iki gün önce Adıyaman-Çelikhan yolunda çekildi. Fotoğraf karesinde Sayın Adıyaman Valisi, Sayın Aydın, AK PARTİ İl Başkanı, İlçe Başkanı ve AK PARTİ heyeti var. Peki, bu fotoğraf nerede çekiliyor? Çelikhan yolunda. Çelikhan yolunda yolda kalan bir vatandaşa yardım için heyet durmuş ve yardımcı oluyorlar. Buraya kadar yapılanı insani olarak gerçekten doğru buluyoruz ancak buradan, bu kürsüden Sayın Aydın’a ve AK PARTİ heyetine de şunu sormadan edemeyeceğiz… Yirmi yıldır iktidarsınız, Adıyaman’ı Çelikhan’a bağlayan 57 kilometrelik yolu maalesef yapamadınız, siz eğer o yolu yapmış olsaydınız bugün Çelikhanlılar ve o yolu kullanan bütün yurttaşlarımız daha güzel koşullarda seyahat etselerdi belki yolda kalmayacaklardı, belki de bu fotoğraf ortaya çıkmayacaktı. Çelikhan halkına yirmi yıldan beri her seçimde söylüyorsunuz “Bu sefer yapacağız, bu seçimden sonra yapacağız.” ancak Çelikhan yolu yılan hikâyesine döndü. Ben bu kürsüden defalarca söyledim, artık Çelikhan yolu çile yolu hâline geldi. Sayın Aydın oradan izliyor. Sayın Aydın, siz de defalarca Çelikhan halkına ve Adıyaman halkına söz verdiniz, Çelikhan yolunu yapacaktınız. 57 kilometrelik yolu yapamayan bir AK PARTİ iktidarı olarak tarihe düştünüz.

Ancak şunu, bu kürsüden ifade ediyorum: Adıyamanlı hemşehrilerim, Çelikhanlı hemşehrilerim rahat olsunlar; artık bu iktidarın ne Adıyaman'ın Çelikhan yolunu ne de diğer eksikleri yapma takati kalmadı. İnşallah, Allah'ın izniyle ilk sandıkta biz iktidara geldiğimizde, Millet İttifakı'nın iktidarında ilk işimiz Çelikhan yolunu yapmak olacak. Çelikhan’ı da Adıyaman'ın diğer tüm bağlantı yollarını da en modern şekilde yapacağız ve halkımızın hizmetine sunacağız. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, gerçekten, ulaşımda Adıyaman'la ilgili çoğu yatırım kaynak bekliyor. Bakınız, Gerger-Narince yolu, Besni Viyadüğü, Fırat Köprüsü, Üçgöz-Beşyol yolu, Gölbaşı-Besni yolu, 29 kilometrelik Yeniköy-Yaylımlı-Tut bağlantı yolu, Düzce-Kömür-Pınaryayla-İnlice yolu, Sincik-Çatbahçe-Recep-Çelikhan yolu, kaynak bekliyor, para bekliyor. Buradan Hükûmete çağrı yapıyoruz: Yirmi yıl geçti. Bu yollara ödenek ayırmak için daha kaç yılın geçmesi gerekiyor, daha kaç hemşehrimizin bu yollarda can vermesi gerekiyor? Ne zaman vicdana geleceksiniz, ne zaman bu yolları, bu sorunları çözeceksiniz?

Biz bütün hemşehrilerimize şunu söylüyoruz: Rahat olsunlar, gün gelecek, biz bu yolların hepsini tek tek yapacağız.

AK PARTİ iktidarının Adıyaman'da sınıfta kaldığı bir alan da sulama projeleri. Değerli milletvekilleri, her seçim öncesi “Adıyaman topraklarını suyla buluşturacağız.” dediler, 2019’da Adıyaman Ovası'na, Samsat Ovası'na, Besni Ovası'na su gelecekti; sene 2023, barajların yapım seviyesi yüzde 15’lerde.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Ortada ne su var ne sulama projeleri var, kaplumbağa hızıyla yürüyen işler var.

Buradan bütün Adıyaman'a, bütün hemşehrilerime şunu söylüyoruz: 14 Mayısta sandık gelecek; sizi yirmi yıldır aldatan, topraklarınızı suyla buluşturmayan, gençlerinizi işsiz bırakan, yollarınızı, hastanelerinizi yapmayan AK PARTİ iktidarını artık gönderme vakti geldi. O gün geldiğinde en güzel cevabı sandıkta vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu kürsüden sözümüz olsun: Millet İttifakı'nın iktidarında AK PARTİ'nin başlayıp yapamadığı, hiç başlamadığı bütün projeleri tek tek tamamlayacağız, halkımızın hizmetine sunacağız, Adıyaman topraklarını suyla buluşturacağız, milletimizin su hasretine son vereceğiz. Çiftçilerimiz üretecek, Adıyaman'ımız zenginleşecek diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Adıyaman’ın sana verdiği oylar helal olsun!

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Sataşma var Sayın Başkan.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Sataştım, evet; Ahmet Bey’e sataştım.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Aydın, niye söz istediniz?

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Efendim, ismimi de zikrederek “Siz, bunu yapamadınız.” dedi.

BAŞKAN – Burada olduğunuzu söyledi ama bir hakaret etmedi size, burada olduğunuzu söyledi.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Sataştı, “Yapamadınız.” diyor.

BAŞKAN – Ama ben Adıyaman'ı 2 kez gezdim, hakikaten yok onlar. Ne olacak şimdi? (CHP sıralarından gülüşmeler)

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Söyleyeceğim şimdi. Gözler görmek isterse vardır.

BAŞKAN – Ben de geldim, gezdim oraları 2 kez.

Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın, Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin yaptığı gündem dışı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Tabii, eğer gözler görmek istemezse ne yaparsanız yapın onu görmez. Abdurrahman Vekilime de teşekkür ediyorum bu vesileyle gündeme getirdiği için.

Bir defa şunu ifade etmek istiyorum. Biraz da bir şey konuşurken elimizi vicdanımıza koyalım. Elbette eksiklikler olabilir, amenna, dünya döndüğü müddetçe insanlar çok daha iyisini ister ama şunu söylüyorum. “Ulaşım konusu” dediniz. Ya, Allah için, Adıyaman'a bu iktidar döneminde 5,4 milyar liralık ulaşım ve iletişim yatırımı yaptık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 20 kilometrelik bölünmüş yolu 242 kilometreye çıkardık; kaç kat fazla yapmışız. Türkiye'nin, zamanında 3’üncü büyük asma köprüsünü, Nissibi Köprüsü'nü Adıyaman'a bu iktidar yaptı, biz yaptık. Bugün, sadece şu anda, bir taraftan -yaklaşık, güncel maliyetlerle- pandemiye rağmen, ekonomik süreçlere rağmen Narince-Gerger yolu devam ediyor; “Yapamazsınız.” dendi, yaptık, başladık, devam ediyor. Nissibi yolunu devam ettiriyoruz. Yine, o bölgede aynı şekilde, Narince-Akıncılar arası köylerimize yol yapıyoruz. Sincik-Kâhta arası; Kâhta, Gölbaşı-Adıyaman, Gölbaşı'ndan Pazarcık'a doğru giden BSK yoldan tutun da Besni-Araban yoluna kadar bütün bunları biz yaptık ya. Adıyaman'da, Çelikhan ile Malatya arası 1940’lı yıllarda bahsedilen bir yoldu, o yolu bu iktidar yaptı; ta 1940’ta bahsedilmişti; biz yaptık, yeni bir yol açtık, yeni bir yol yaptık. Adıyaman-Çelikhan arasını da projelendirdik, programa aldık; inşallah, onu da gene yapmak bize nasip olacak Abdurrahman kardeşim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

O gün, zorlu kış şartları, kar yağışı fazla… Ve şunu söyleyeyim: Biz o şartlarda dahi o dağlarda dolanıyoruz, alnımız açık bir şekilde o yollarda geziyoruz. Evet, yolda kalan aracı da itmek durumunda kaldık ama zorlu kış şartları… Elbette ki çok daha iyisini…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz.

AHMET AYDIN (Devamla) – Tamamlıyorum Başkanım.

BAŞKAN – Biliyorsunuz, sataşmadan… Sizin Meclis Başkan Vekilinizi de biliyorum, onun için sataşmadan uzatmıyoruz.

AHMET AYDIN (Devamla) – Ama Başkanım, tamamlıyorum.

BAŞKAN – Tamamlayın, buyurun.

AHMET AYDIN (Devamla) – Dediğim gibi, o kış şartlarından dolayı, kabak lastiği olan bir araç yolda kalmış, biz de ittik, gene iteriz. Memleketin neresinde ne sıkıntı varsa, hangi vatandaşımızın hangi problemi olursa Allah'a şükür biz imdadına koşuyoruz.

Oradan Çelikhan Tüneli'ne geçtik, bu kış şartları altında, Çelikhan Çat Barajı'ndan 1.280 hektarlık Çelikhan Ovası’na cazibeyle, tünelle su götürüyoruz ve o tünelde ışık görünmek üzere.

Bugün, 4 tane büyük baraj projesi devam ediyor; Çetintepe, Koçali, Gömükan, Kâhta Büyükçay barajları ve bunların sulanmasıyla birlikte 25 milyarlık inşaat şu anda devam ediyor, Adıyaman şantiyeye döndü. Nereye bakarsanız bakın sulama, ulaşım, tarım, üniversite, eğitim, her alanda 160 milyarın üzerinde -eğitimde 1 milyar 377 milyarı da bulan- yeni yatırımların şu anda biz temelini attık.

Ben, sadece “ulaşım ve sulama” dediğiniz için cevap vermek durumunda kaldım. Elbette ki Adıyaman bizim için önemli, Adıyaman bizim sevdamız; ne gerekirse yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Sayın Başkanım, açıkça sataştı, “Gözleri görmüyor.” dedi, “vicdansız” dedi.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Ya, elinizi vicdanınıza koyun dedim. Vicdanına koy, bir teşekkür et, ne olacak?

BAŞKAN – Evet, gözlerinizin görmediğini iddia etti, siz gördüğünüzü gösterin.

Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) – Evet, Sayın Aydın'ı dinledik yani yirmi yıldır hep aynı masalları anlattı, etrafından dolandı.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Masal değil gerçek.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Şimdi, benim sorduğum sorum net, Adıyaman-Çelikhan yolunu neden yapmadınız, ne zaman yapacaksınız? Açık ve net.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Yapacağız yapacağız, onu da biz yapacağız.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Gerger-Narince yolunu ne zaman yapacaksınız? Ödeneğini ne zaman aktaracaksınız?

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Yapıyoruz, inşaat devam ediyor, yapıyoruz.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Sayın Aydın, şimdi diyor ki: “Yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminde Adıyaman'a 5 milyar ulaşım için gelmiş.”

AHMET AYDIN (Adıyaman) – 5,4.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Evet, 5,4 olsun.

Peki, Şanlıurfa'ya, Malatya'ya bir yılda kaç lira gitmiş biliyor musunuz? 4 milyar gitmiş, öbürüne de 5 milyar gitmiş. Yirmi yılda 5 milyar Adıyaman'a gelmiş, komşu illere bir yılda 4 milyar gitmiş, 3 milyar gitmiş.

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Adıyamanlılar bunun hesabını sorar.

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Adıyaman üvey evlat, üvey evlat!

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Peki, nerede burada adalet? Nerede burada adalet?

HALİL ETYEMEZ (Konya) – Ya, onu da AK PARTİ yapmış, onu da AK PARTİ yapmış işte. Yapmadığı bir yer değil ki, oralara yapmış.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Malatya’ya var, Şanlıurfa’ya var; Adıyaman’a gelince yok, 5 milyar gelmiş. Ahmet Bey’in kendisi de biliyor, Adıyaman’ı çevre illere bağlayan hiçbir yol tamamlanamamış.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Nasıl tamamlanmadı ya? El insaf ya!

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Besni Viyadüğü tamamlanamamış, Fırat Köprüsü tamamlanamamış, Çelikhan-Malatya yolu tamamlanamamış, Narince-Kâhta yolu tamamlanamamış.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Yapılıyor.

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Tütüncüye bakmış mı, tütüncüye? Tütüncü, tütüncü…

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Ahmet Bey, lütfen bu işi takip edin. Gidin, bakanlar orada, yakalarına yapışın. Eğer tek başınıza gidemiyorsanız söyleyin, ben de eşlik edeyim, birlikte gidelim, ilimizin sorunlarını çözelim. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Eyvallah. Bakanı götürdük oraya, Bakanı götürdük.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Artık Adıyaman halkı sizden hizmet bekliyor. Hiç lafı evirip çevirmeye gerek yok.

HALİL ETYEMEZ (Konya) – Doğru yerde mi bekliyor?

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – 2019 yılında Koçali Barajı bitecekti, su gelecekti. Sene kaç Ahmet Bey?

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Devam ediyor, inşallah...

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Sene 2023, baraj yüzde 15 aşamasında. Bir sulama projeniz var mı? Bitirdiğiniz bir baraj varsa çıkın burada söyleyin.

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Var, var, var.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) - Koçali Barajı, Çetintepe Barajı, Gömüken Barajı; hepsi inşaat aşamasında.

ÖZKAN YALIM (Uşak) – Tütüncü aç, tütüncü!

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Söz verdiniz, bitiremediniz ama biz bitireceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Bitireceğiz, biz bitireceğiz.

BAŞKAN – Tamamlayın lütfen.

ABDURRAHMAN TUTDERE (Devamla) – Yirmi yıl size tamam artık, inşallah AK PARTİ gidecek, geldiğimizde biz toparlayacağız.

Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

AHMET AYDIN (Adıyaman) – Ya, CHP Türkiye’ye ne yapmış ki Adıyaman’a ne yapsın Allah için ya! Ya, de ki: “Yaptıklarına teşekkür ederiz.”

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 20 milletvekiline yerlerinden birer dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Altaca Kayışoğlu, buyurun.

VII.- AÇIKLAMALAR

1.- Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu’nun, hanelerin doğal gaz birim fiyatına ilişkin açıklaması

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Teşekkürler.

Enflasyonun bir önceki günü, hatta saati aratır hızdaki tırmanışı karşısında vatandaşımız havaların hissedilir derecede soğumasıyla battaniye altında ısınmaya çalışıyor. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İkaz ettim. Sanayide yetersiz bir indirim yapıp hanelerin doğal gaz fiyatını değiştirmediniz. Doğal gaz fiyatı yükselince hemen zam peşindesiniz, düşünce oyalamayın.” çağrısını buradan tekrar hatırlatıyorum. Vatandaşı enflasyona zaten ezdirdiniz, asgari ücret ay geçmeden açlık sınırının altında kaldı; bir de soğuk havalara mahkûm etmeyin, hanelerin doğal gaz birim fiyatını indirin. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Yılmazkaya…

2.- Gaziantep Milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın, Gaziantep İl Sağlık Komisyonunun yaptığı ankete ilişkin açıklaması

BAYRAM YILMAZKAYA (Gaziantep) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Gaziantep İl Sağlık Komisyonu ekonominin sağlık üzerine etkilerini araştırmak amacıyla şehir genelinde yaptığı anket çalışmasında toplumun beklentileri noktasında çok önemli tespitlerde bulunmuştur. İlim Gaziantep'te sağlık merkezlerindeki hekim sayısının azlığı, devlet hastanelerinden randevu alamama, özel hastanenin ücretini karşılayamama, bebek ölüm oranlarının fazla olması, ilaca erişimin zor olması ve sağlıkta şiddet gibi konular ön plana çıkmakta.

Anket sonuçlarında kentin sağlık alanında yaşadığı sorunların kötü giden ekonomiyle doğrudan bağlantılı olduğu tespit edilmiş. Ankette vatandaşa “Şu anda ülkemizin en büyük sorunu nelerdir?” diye sorulduğunda vatandaşın yüzde 90’ı “ekonomi”, 69’u “adalet”, 68’i “eğitim”, yüzde 66’sı “sağlık” cevabını vermiştir. Bu tablo, yirmi yıllık AKP hükûmetleri döneminde maalesef ülkenin ve milletin en temel ve en önemli sorunlarının çözülemediğinin ispatıdır diyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Karaduman…

3.- Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman’ın, uzman çavuşların kadro beklentisine ilişkin açıklaması

ABDULKADİR KARADUMAN (Konya) – Sayın Başkan, sözleşmeli kamu personeline kadro çalışmasında kapsam dışı bırakılan uzman çavuşlar kadro bekliyor. Uzman çavuşların sosyal tesislerden ve orduevlerinden faydalanması, uzman çavuşlara atama yönetmeliği yazılması, meslek tanımının yapılması gerekir. Uzman çavuşlar, atama yönetmeliği olmadığı için görev yaptıkları bölgede meslek hayatlarının çok büyük bir bölümünü ailelerinden uzakta geçirmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, aile birliklerini ve aile bütünlüğünü olumsuz şekilde etkilemektedir. Sözleşmeli uzman çavuşlar kadro çalışmasına neden dâhil edilmemiştir, kapsam dışı bırakılmıştır; bunun mutlaka izah edilmesi gerekir. Personeli tasnif etmek, ayrıştırmak, bazısının hakkını verirken diğerlerinin hakkını görmezden gelmek muhakkak ki kabul edilemez. Uzman çavuşlara kadro düzenlemesi bir an önce yapılarak özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

BAŞKAN – Sayın Aycan...

4.- Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan’ın, yolları yapan ve açık tutmak için gece gündüz zorlu şartlarda çalışan tüm Kara yollları personeline, Karayolları Genel Müdürlüğünde “müşavirlik çalışanları” olarak tanımlanan çalışanlara, Kahramanmaraş’ta Ilıca, Göksun-Elbistan ve Dulkadiroğlu-Çağlayancerit yollarına ilişkin açıklaması

SEFER AYCAN (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, kara yolları ülkemizin damarları gibidir. Her noktaya ulaşım için kara yollarının varlığı zorunludur. Her yere ulaşım için kara yollarının yapımı yanında, bu yolların açık olması da çok önemlidir. Özellikle kış şartlarında, karlı ortamlarda yolların açık olması çok daha gerekli bir durumdur. Yollarımızı yapan ve bunları açık tutmak için gece gündüz zorlu şartlarda çalışan tüm Karayolları personeline teşekkür ediyoruz.

Karayolları Genel Müdürlüğünde “müşavirlik çalışanları” olarak tanımlanan çalışanlar aynı işi yapmalarına, zorlu şartlarda çalışmalarına rağmen durumları belirsizdir. Bu belirsizliğin giderilmesi, kadroya geçirilmeleri ve aynı özlük haklarına sahip olmaları yerinde bir uygulama olacaktır.

Ayrıca, seçim bölgem Kahramanmaraş'ta Ilıca yolunun, Göksun-Elbistan yolunun ve Dulkadiroğlu-Çağlayancerit yolunun çalışmalarının tamamlanması şehrimiz açısından çok önemlidir ve vatandaşlarımızın beklentisidir. Bu yolların tamamlanması, ulaşım süresini kısaltacak ve trafik güvenliğini artıracaktır.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Kaçmaz…

5.- Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz’ın, Habur Gümrük Müdürlüğünde 2 yurttaşa yapılan şiddet görüntülerine ilişkin açıklaması

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Dün akşamdan beri herhâlde yüzlerce vatandaş gerek sosyal medya hesaplarından gerekse de özel şahsi telefonumdan bana ulaşıp Habur Gümrük Müdürlüğünde 2 yurttaşa yapılan şiddet görüntülerini benimle paylaşıyor. Ancak şunu biliyoruz: Habur Gümrük Kapısı'nda uzun yıllardır, uzun zamandır, özellikle “karınca” diye tabir edilen, yurt dışına günübirlik gidip gelen vatandaşların bir hınçla, bir öfkeyle, sürekli bir hakaret ve saldırıyla karşı karşıya kalmaları durumu söz konusu. Görüntülerde bir yurttaş darp ediliyor, bunu engellemeye çalışan bir kadına da bu sefer aşırı bir şekilde bir şiddet, alçakça bir saldırı yapılıyor yine gümrük muhafaza memurları tarafından. Halkımız artık bu durumu kabul etmiyor. Şerefiyle, alın teriyle ekmeğini kazanmaya çalışan halkımıza karşı bu hakaretleri, bu saldırıları kabul etmiyor, sorumlular hakkında derhâl gerekenin yapılmasını talep ediyoruz.

Teşekkürler Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Bülbül…

6.- Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın hafta sonu Aydın’a yapacağı ziyarete ve Aydın’a ilişkin açıklaması

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) – Teşekkür ederim Sayın Başkan

AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan hafta sonu Aydın'a geliyor. Yine sözler verilecek ama geçmişte verilen sözler ne oldu? Hızlı tren ne oldu? Ulaşıma açık havaalanı ne oldu? Yani vatandaş uçacaktı, nereye uçtu? Ne yazık ki Aydın cezalandırılıyor.

Aydın, mutsuz şehirler sıralamasında 26’ncı sırada. Aydın, intiharlarda nüfus oranlarına göre 9’uncu sırada; boşanma oranlarında 8’inci sırada. Aydın, işsizlikte, benzer illere göre yüksek işsizlikle en önde, Türkiye ortalamasının üzerinde. Aydın, kişi başı millî gelirde Türkiye ortalamasının oldukça altında, TÜİK rakamlarına göre 60.525 TL olan Türkiye ortalamasının 18.349 TL altında. Aydın, 77’nci sırada devlet yatırımlarını alan sondan 4’üncü il olarak. Aydın'da, sağlık yatırımlarında…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Barut…

7.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, EYT düzenlemesindeki kademeli prim şartına ilişkin açıklaması

AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkan, emeklilikte yaşa takılanları ilgilendiren düzenlemeye göre, 8 Eylül 1999’dan önce sigorta girişi olanlar yaş dışındaki şartları karşılayarak emekli olabilecek ancak kadınlarda yirmi yıl, erkeklerde yirmi beş yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim gün sayısı üzerinden emeklilik hesabı yapanlar kademeli prim gün sayısı şoku yaşıyor. Örneğin, 9 Eylül 1981’de iş girişi olan SSK'li kadın çalışanın emekli olması için prim gün sayısı 5000, 24 Mayıs 1999’da işe girmiş SSK'li bir kadının emekli olabilmesi için gerekli olan prim günü sayısı 5975 olarak görünüyor. 5000 prim gün sayısı üzerinden emeklilik planları yapanları kademeli prim gün sayısı çarpıyor. Kademeli prim şartının kaldırılmasını istiyoruz.

BAŞKAN – Sayın Taşkın…

8.- Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın’ın, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne ilişkin açıklaması

ALİ CUMHUR TAŞKIN (Mersin) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde AK PARTİ iktidarında Türkiye’de nükleer enerji alanında çalışmalar hızla devam ediyor. Seçim bölgem Mersin Akkuyu’da yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nde sona yaklaşıldı, ilk ünitenin bu yıl devreye girmesi bekleniyor. Böylece Türkiye, tarihte ilk kez nükleer santralden enerji üretmiş olacak. Santral, cumhuriyet tarihinin tek kalemdeki en büyük yatırımı olma özelliği taşıyor. Akkuyu Nükleer Santrali enerjide dışa bağımlılığı azaltacak, tam kapasite çalıştığında yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek; bu da Türkiye’nin yüzde 10’luk enerji ihtiyacını tek başına karşılaması anlamına geliyor. Bu proje dev bir proje, ülke ekonomisine 50 milyar dolarlık katkı sağlayacak. Santralin kalan ünitelerinin birer yıl arayla 2026’ya kadar tamamlanması bekleniyor diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kaya…

9.- Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya’nın, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’na ilişkin açıklaması

İSMAİL KAYA (Osmaniye) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Türkiye bir yandan enerjide Avrupa’nın merkezi olmaya hazırlanırken bir yandan da petrol ve doğal gaz aramalarına hız vererek yeni keşifler yapmaya devam ediyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği, son keşfedilen 58 milyar metreküplük doğal gaz rezerviyle Karadeniz’de gaz rezervi 710 milyar metreküpe ulaştı. Türkiye’nin tüm doğal gaz ihtiyacını on iki yıl süreyle karşılayacak rezervin uluslararası piyasalardaki değeri 1 trilyon dolar. Ülkemize ve aziz milletimize hayırlı uğurlu olsun. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, 2023 Mart ayında bu gaz sisteme verilerek vatandaşlarımızın hizmetine sunulacak inşallah. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki Karadeniz Sakarya Sahası, yeni doğal gaz rezervlerinin bulunması potansiyeli çok yüksek bir bölgedir. AK PARTİ olarak hedefimiz, 2026’ya kadar Türkiye'de kullanılan gazın yüzde 30’a yakınını Karadeniz’den karşılamaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Sümer…

10.- Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, Adana’nın Aladağ ilçesi Başpınar Mahallesi’ndeki ve Adana’nın kırsal bölgelerindeki tapu sorununa ilişkin açıklaması

ORHAN SÜMER (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Adana Aladağ ilçemiz Başpınar Mahallesi’nde ve Adana’mızın özellikle kırsal bölgelerinde yıllardır bitmeyen tapu sorunu yaşanıyor. Vatandaşlarımız senelerce atadan, dededen kalan evlerinde yaşamalarına, bahçelerini ekip biçmelerine rağmen tapularını alamıyorlar. Bu sorun sadece tapu almakla da bitmiyor; vatandaşlarımız 21’inci yüzyılda, yaklaşık seksen sene ve 3 kuşaktır yaşadıkları evlerine elektrik bağlatamıyorlar, su çekemiyorlar. Elektrik ve su kullanımını kaçak yollarla çözmek istemeyen köylülerimiz defalarca başvuru yapmasına rağmen sonuç alamamış durumda. Kaçak yapılaşmanın önünü açmayacak, rant düzenine ormanlarını kurban etmeyecek, sadece ata toprağına sahip çıkan aile bireylerinin tapu almasını sağlayacak düzenleme bir an önce yapılmalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Kaşıkçı…

11.- Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinin ve İskenderun Teknik Üniversitesinin geliştirme ödeneğine ilişkin açıklaması

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ülkemizde özellikle sosyoekonomik bakımdan daha az gelişen yerlerdeki üniversitelerde veya yeterli sayıda öğretim elemanı sağlanamayan üniversitelerde görev yapmayı desteklemek amacıyla öğretim elemanlarına geliştirme ödeneği verilmektedir. Örneğin, Gaziantep ilimizde görev yapan bir profesör 1.843 TL, Kahramanmaraş’ta 5.160 TL geliştirme ödeneği alırken Hatay’da görev yapan bir profesör 1.474 TL geliştirme ödeneği almaktadır. Bu oranlar tüm akademik kadrolar için bu şekildedir. Özellikle, Suriye iç karışıklığından sonra başlayan süreçten olumsuz etkilenen ilimizin bu durumu da göz önüne alınarak Mustafa Kemal Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesinde bulunan akademik kadrolar için geliştirme ödeneği oranlarının arttırılması gerekmektedir. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ve İskenderun Teknik Üniversitesinde görev yapan hocalarımız pozitif ayrımcılığı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Şevkin…

12.- Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in, YLSY bursiyerlerine ilişkin açıklaması

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Millî Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 1416 sayılı Kanun kapsamında öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilen ancak çeşitli sebeplerden dolayı tazminata düşen YLSY bursiyerleri, artan döviz kurları nedeniyle 500 bin Amerikan dolarına varan borçlarını ödemekte güçlük yaşamaktadırlar. Kur farkından dolayı artık ödenemeyecek düzeylere ulaşan borçlar nedeniyle hastalanan, tedavisini yaptıramayan ve hatta intihara sürüklenenler olmuştur. Bu sorun döviz kuru sabitlemesiyle çözülebilecektir. Burs ödemelerinin alındığı dönemlerden günümüze döviz kuru 8-9 kat artmıştır. Öngörülmesi mümkün olmayan bu artışın sorumluluğu, Türkiye Cumhuriyeti’ni küresel olarak temsil eden ülkemiz evlatlarına yüklenmektedir. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi için adım atılması gerekmektedir.

BAŞKAN – Sayın Özkan…

13.- Bursa Milletvekili Yüksel Özkan’ın, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde ve Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin yerine ilişkin açıklaması

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) – Sayın Başkan, Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2022 yılı Raporu’na göre Türkiye, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde bir önceki yıla göre 5 basamak geriye düşmüş, 180 ülke arasında 101’inci sırada yer almıştır; Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nde ise veri eksikliği nedeniyle sıralamaya dahi girememiştir. Açlık sınırı 8.864, yoksulluk sınırı ise 28.875 liraya ulaşmıştır. Milyonlarca çalışanın, emeklinin aldığı maaş zamları şimdiden eriyip gitti. CHP iktidarında hiçbir asgari ücretli açlık sınırının altında maaş almayacaktır. Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde ise 140 ülke arasında 116’ncı sırada yer almıştır. Türkiye’nin yoksulluktan kurtulduğu, yolsuzluktan arındığı; hakkın, hukukun ve adaletin hâkim olduğu günler çok yakındır. Yeter, söz milletindir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Aydın…

14.- Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın, otuz üç yıl önce evinin önünde hain bir suikasta kurban giden cumhuriyet aydını Muammer Aksoy’a ve aile sağlığı merkezlerinde Sağlık Bakanlığına bağlı hizmet yapmakla birlikte statü olarak İş Kanunu’na tabi personele ilişkin açıklaması

ERKAN AYDIN (Bursa) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Otuz üç yıl önce evinin önünde hain bir suikasta kurban giden cumhuriyet aydınımız Muammer Aksoy’u saygı, minnet ve rahmetle anıyorum; umarım faili meçhul cinayetler aydınlanır diyorum.

Aile sağlığı merkezlerinde sayıları toplam 20 bine yaklaşan tıbbi sekreter, ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni, sağlık memuru ve temizlik işçisi çalışmaktadır. Ancak bunlar Sağlık Bakanlığına bağlı hizmet yapmakla birlikte personel statüleri İş Kanunu’na tabi olduğundan dolayı ne Sağlık Bakanlığı personeli ne de orada çalışan bir görevli olarak kendilerini görmektedirler; daha doğrusu, devletin hangi kademesinde olduklarını bir türlü bilememektedirler. Özlük haklarından diğer maaşlarına kadar her anlamda türlü sıkıntılar yaşayan bu personelimizin sıkıntılarının bir an önce giderilmesini talep ediyoruz. Yok, siz yapmazsanız, yüz gün sonra iktidara gelince biz yaparız.

BAŞKAN – Sayın Öcalan…

15.- Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın, pasaportlara yasa dışı bir şekilde tahdit konulmasına ilişkin açıklaması

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, ben, Meclis Başkanına, Meclis Başkan Vekillerine ve Meclis Divanına buradan sesleniyorum: Ben dört buçuk yıldır milletvekiliyim ve buna benzer birçok arkadaşımız vardır; pasaportlarımıza yasa dışı bir şekilde tahdit konulmuştur. Bundan dört ay önce Antep İstinaf Mahkemesinde lehime karar verildi. Bu kararı alıp bir üst yazıyla Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne ilettim. Bu yasağın kalkması gerekiyordu, itiraz yolu da kapalıydı ama bu ülke maalesef hukukla yönetilmiyor. Bu ülkenin Meclisi, Başkanı, Divanı, Başkan Vekilleri kendi vekilinin hukukunu savunmaktan âciz bir durumdadır. Şu an, Antep İstinaf Mahkemesinin aldığı kararı İçişleri Bakanı uygulamıyor. Hukuku uygulamayan bir devlete ne denir acaba? İsmine ne diyelim bu devletin? Hangi hukuk devletinden bahsediyoruz? Bu devlet bir hukuk devleti değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Bulut…

16.- Tokat Milletvekili Yücel Bulut’un, 2023 yılı ÇKS başvuru süresine ilişkin açıklaması

YÜCEL BULUT (Tokat) – Çiftçi Kayıt Sistemi’yle geçmiş dönemde yaşanan bazı aksaklıklar düzeltilmiş, taşra teşkilatında uygulama birliği sağlanmış ve bununla birlikte yeni iş modellerine ve yeni politikalara daha kolay adaptasyon için dijitalleşme, bürokrasinin azaltılması ve üretim planlaması amaçlanmıştır. Çiftçilerimizin tarımsal desteklemelerden, kırsal kalkınma projelerinden ve zirai kredilerden faydalanmak için yaptırması gereken ÇKS dosyaları her yıl 1 Eylül tarihinde başlayıp 30 Haziran tarihine kadar on aylık sürede yapılmakta iken 23 Eylül 2022 tarihinde yapılan değişiklikle 1 Eylül-31 Aralık tarihleri arasına yani dört aylık süreye çekilmiştir; Tokat ilimizde ÇKS dosyası yaptıramayan çiftçilerimiz bu durumdan olumsuz yönde etkilenmişlerdir. Çiftçilerimizin mağdur olmaması için 2023 yılı ÇKS kaydı başvuru süresinin en az iki ay daha uzatılması ve çiftçilerimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Karahocagil…

17.- Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’in, AK PARTİ’nin yirmi bir yıldır uyguladığı siyasete ilişkin açıklaması

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Tam yirmi bir yıl önce kavramların içinin boşaltıldığı, kutsal saydığımız değerlerin eskitildiği, adaletsizliğin hüküm sürdüğü, dünyanın Türkiye’yi tanımadığı, değer vermediği günlerden geldiğimiz bugünkü durumumuz… Artık, Türkiye, sıradan değil, sıra dışı, büyük bir ülke konumuna; taze, kararlı, önünü ve geleceğini görebilen bir harekete; onurlu bir mücadeleye; ayakları yere basan, başını dik tutan, yerli ancak çağdaş bilgilerle donanmış kadrolara; ufuk açıcı, gerçekçi program, proje ve yatırımlara kavuşmuştur. AK PARTİ, yirmi bir yıldır, parti çıkarlarını koltuk ve mevki, makam çıkarlarının üstünde tutan; CHP’nin izlediği negatif siyaset yerine, ülke çıkarlarını her şeyin üstünde tutan pozitif siyaseti uygulamıştır.

“Uçurumlar tırmandık, nice engeller aştık,

Birleştik, yumruk olduk, cehaletle savaştık,

Yokluğu, karanlığı mazilere gömerek,

AK PARTİ ışığında ak günlere ulaştık.” (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Etyemez…

18.- Konya Milletvekili Halil Etyemez’in, Konya’da kurulan TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsüne ilişkin açıklaması

HALİL ETYEMEZ (Konya) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Konya Büyükşehir Belediyemiz ve TÜBİTAK iş birliğinde Konya’mızda TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü kurulmuştur. Bu Enstitü, iklim değişikliğine uyum ve adaptasyon alanında ülke çapındaki araştırmaları koordine edecektir. Ayrıca, Türkiye’nin yeşil kalkınma sürecinde iklim değişikliği odaklı çalışmalar yürütülecektir.

Yenilenebilir ve temiz enerji, iklim değişikliği odaklı gelecek senaryoları ile sosyal politika araştırmaları gibi alanlarda odaklanacak bu merkezin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu Enstitünün Konya'ya kazandırılmasında katkı sağlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a, Genel Başkan Yardımcımız Leyla Şahin Usta’ya, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal’a ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Özkan…

19.- Mersin Milletvekili Hacı Özkan’ın, EYT’yle ilgili kanun teklifine ilişkin açıklaması

HACI ÖZKAN (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

EYT’yle ilgili kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığımıza sunuldu. 9 Eylül 1999 öncesi işe girenler, yaş sınırı uygulanmadan kanundan faydalanacak. Emekli olduktan sonra aynı iş yerinde on gün içerisinde tekrar işe başlayana yüzde 5 destek primi verilecek. Kadroya alınan işçiler ile işçi statüsüne geçenlerin emekliliğe hak kazanmaları hâlinde iş sözleşmelerinin feshini zorunlu tutan düzenleme yürürlükten kalkacak. 2023 yılında 2 milyon 250 bin vatandaşımız emekli olabilecek. Emeklilik başvuruları e-devlet üzerinden veya SGK’ye yapılabilecek. 5.500 liranın altında maaş olmayacak.

Yapılan çalışmaların aziz milletimize hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Arkaz...

20.- İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın, 25-31 Ocak Cüzzamla Mücadele Haftası’na ve Milliyetçi Hareket Partisinin “Aziz Milletim Sıra Sende” temalı mitingine ilişkin açıklaması

HAYATİ ARKAZ (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

25-31 Ocak Cüzzamla Mücadele Haftası’dır. Halk arasında “cüzzam” olarak bilinen lepra, kırsalda, yoksul ve sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığı dünya ülkelerinde görülen bir hastalıktır. Cüzzam erken teşhisle iki yıl içerisinde tedavi edilebilmektedir. Tüm vatandaşlarımızı bu konuda bilinçli olmaya davet ediyorum.

Milliyetçi Hareket Partisinin “Aziz Milletim Sıra Sende” temalı mitingi 5 Şubat Pazar günü Tekirdağ'da liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin katılımıyla gerçekleşecektir. Unutmayalım ki en doğru anket meydanlardır. Amasya'da meydanları titreten ülkücüler Tekirdağ'da bayrağına, ezanına, devletine ve milletine sahip çıktığını herkese gösterecektir diyor; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Filiz...

21.- Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz’in, Siirt’e yaptığı ziyarete ilişkin açıklaması

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hafta sonu Siirt'teydim. Vatandaşın en büyük şikâyeti işsizlik; ilkokul mezununa, ortaokul mezununa, lise mezununa, üniversite mezununa da iş yok. Siirt'te işsizlik oranı Türkiye ortalamasının 3 katı, pahalılık olağanüstü. Bir vatandaş “Gülmeyi unuttuk.” diyor; bütün hınçlarını sigaradan alıyorlar, suratlar asık. Gençler evlenemiyorlar, evlat sahibi olamıyorlar. Madde kullanımı artıyor, anne-babalar sıkıntılı.

Tillo ilçesine gittim. Büyük âlimler İbrahim Hakkı Hazretleri ve hocası İsmail Fakirullah’ın türbelerini ziyaret ettim; ışık hadisesinin ancak çizimini görebildim. Ulu Camisi’ne uğradım, yapıldığı tarih net değil ama çok değerli bir eser ancak caminin bahçesinde caminin görüntüsünü bozan sarı renkli bir yapı yapılmış. Kültürel mirasın korunması çerçevesinde bu yapının yıkılarak caminin ortaya çıkarılmasını tüm ilgililerden talep ediyorum.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Kaplan...

22.- Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan’ın, hanelerin doğal gaz birim fiyatına ilişkin açıklaması

İRFAN KAPLAN (Gaziantep) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Şubat ayına giriyoruz, kış ayı bundan sonrası için çok çetin geçecek. AK PARTİ’nin yaptığı zamlar sonrasında doğal gaz fiyatları rekor kırdı, borcunu ödeyemediğinden dolayı birçok hanenin doğal gazı kesildi. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da defalarca yaptığı çağrıya ne yazık ki saray hükûmeti karşılık vermedi. Bakan, mart ayında elektrik ve doğal gaz fiyatlarında indirim olabileceğini söyledi. Kış bittikten sonra doğal gaza yapılacak indirim hangi akla ve mantığa sığıyor, anlamış değiliz.

Buradan Hükûmete çağrıda bulunuyorum: Evlerde kullanılan doğal gazın birim fiyatını indirin, vatandaşlarımızın doğal gaz borçlarını sıfır faizle yapılandırıp ödeme kolaylığı sağlayın.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Şimdi söz sırası Grup Başkan Vekillerinde.

İlk söz İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Erhan Usta’ya aittir

Buyurun Sayın Usta.

23.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Bafra ve Alaçam’daki tütün üreticilerinin sorunlarına ve taleplerine, Samsun Büyükşehir Belediyesinin Çarşı 1919’da kadın esnafa verdiği dükkânlara, şoför esnafının sorunlarına, EYT düzenlemesine, staj ve çıraklık mağdurlarına, üniversitelerdeki daire başkanlarına, meslek kodu mağdurlarına ve yardımcı hizmet sınıfı personeline ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İyi bir hafta diliyorum; inşallah çalışmalarımızın memleketimiz, milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Önce gündeme ilişkin birkaç konuyu gündeme getireceğim. Önce, seçim bölgem, memleketim Samsun’la ilgili... Bafra ve Alaçam’daki tütün üreticileri geçtiğimiz günlerde Bafra Ziraat Odasını ziyaret ederek tütün üreticilerinin sorunlarını ve taleplerini görüştüler ve gündeme getirdiler; bu talepler bize de geldi. Tabii, bu aslında sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin tütün üretimi olan yerlerindeki problemi.

Şimdi, 2008 yılına kadar bizim bölgede 30 bin ton tütün üretilirken maalesef, tütün fabrikasının özelleştirilmesiyle beraber bu rakam 2.500 tona kadar düşmüştür yani onda 1’inin altına inmiştir. Firmalar düşük fiyatla tütün alımı yapmaktadır, tütün üreticileri Hükûmetin yetersiz destekleri nedeniyle ciddi sıkıntı içerisindedir, girdi maliyetleri çok artmıştır ve vatandaş, her geçen gün artan enflasyon karşısında da ezilmektedir; tütününü ekemez, geçimini sağlayamaz hâle gelmiştir.

Şimdi, tabii, elbette tütün kullanımıyla mücadele edilmesi gerekir, buraya hiçbir sözümüz yok ancak tütün kullanımı ile tütün üretimini aynı kefeye koymamak gerekir. Dolayısıyla, tütün üreticilerinin desteklenmesi lazım. Buradan, bizim, mümkünse daha fazla ihracat yapar duruma gelmemiz lazım, ithalatımızı azaltmanın yollarını bulmamız gerekir. Bu anlamda, tütün ekiminin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için bölgemiz insanı ve Türkiye'deki bütün tütün üreticileri Hükûmetten destek beklemektedir; bunu Hükûmetin dikkatine sunmak istiyorum.

Yine, seçim bölgem Samsun’da Büyükşehir Belediyesiyle ilgili bir husus var. 2019 yılında İlkadım ilçesi Atatürk Parkı’nda “Kadın Emeği: Çarşı 1919” diye esnaflara bir yer verildi, böyle bir esnaf kesimi oluşturuldu. Bu, seçim öncesi, 2019 yerel seçimleri öncesi yapıldı; güzel bir faaliyetti. Kadınlar burada, kendi emeklerini getirecekler, değerlendirecekler, satacaklar, hem iş gücüne katılmış olacaklar hem bir üretim içerisinde bulunacaklar hem de ailelerine, çocuklarına bir gelir sağlayacaklardı. Efendim, seçim öncesi buralara dükkânlar verildi fakat şimdi bu dükkânları Büyükşehir Belediyesi geri istiyor; sanki koca Samsun’da -tabii, ihtiyacı olabilir Belediyenin ama- Büyükşehir Belediyesinin yeri yokmuş gibi, üreten bu kadınlara daha önce tahsis edilmiş olan yerlerin geri istenmesinin hiçbir şekilde bir izahı olamaz. Yani işte “Buraya tuvalet yapılacak.” şeklinde birtakım gerekçeler söylenmiş yani gidin, başka yere yapın veya burada yapılması gerekiyorsa, olması gerektiği şekilde bu insanlara bir yer tahsisinin yapılması lazım. Nihayetinde, insanlar üretmeye başlamış. Bakın, laf sırası gelince kadını dilinden düşürmeyen Adalet ve Kalkınma Partisinin bir belediyesinin bu faaliyetinin ben Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri tarafından da uygun bulunmayacağını düşünüyorum; belediyeyi bu tutumundan vazgeçmeye davet ediyorum.

Şimdi, servis şoförlerinin hakikaten sorunları çok fazla Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bunları artık görmezden gelemeyiz. Şimdi, bir tanesi; biliyorsunuz, pandemi döneminde araçlardaki bu 12 yaş sınırı 15 yaş şeklinde esnetilmişti, bu şimdi 1 Temmuz 2023’ten sonra tekrar 12 yaşa çekilecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim.

Zaten araç fiyatlarının çok fazla arttığını biliyoruz. Yani bu araçların… Tabii, araç fennî muayeneden geçiyorsa eğer, kullanımıyla ilgili ciddi bir sıkıntısı yoksa bu yaş sınırının pandemi dönemindeki gibi 15 olarak tutulmasının ben ülkenin kaynakları açısından son derece yerinde olacağını düşünüyorum. Fennî muayene demişken biliyorsunuz, ticari araçlarda her yıl yapılıyor bu muayene. Bu muayene ücretleri yüzde 123 arttı değerli arkadaşlar. Yani bakın, bu, kabul edilebilir bir şey değil. Tabii, buranın arkasındaki şeyi biz biliyoruz yani bununla ilgili işler özelleştirildiği için o özel sektör firmasının gelir kaybına uğramasını anlaşılıyor ki Hükûmet istemiyor. Ancak yani enflasyonun yüzde 20 olarak hedeflendiği bir yılda, bütün ticari esnafın, hatta bütün vatandaşın araçlarının ve daha özelde de muayenesi her yıl yenilenen ticari araçların muayene ücretlerinin yüzde 123 artırılmasını kabul etmek mümkün değildir. Bununla ilgili bir grup önerimizi de bugün Meclisin gündemine getireceğiz, bu konunun daha fazla tartışılmasını istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) – Şimdi, servis şoförlerinin, servis esnafının sorunlarına devam edersek burada otoyol ve köprü geçiş ücretleri çok ciddi bir şekilde arttı. Buralarda bu esnaf için bir indirim ihtiyacı var, yetki belgelerinin kapsamının genişletilmeye ihtiyacı var ve KDV’yle ilgili düzenleme ihtiyacı var. Ayrıca, şoförlerin SSK ödemesine de destek vermek gerekiyor. Şoför esnafı pandemi döneminde çok sıkıntı çekti. Bunun bir tarafında da biliyorsunuz hem iş yerlerimiz var hem de okullarda ailelere gelen yükler var. Buradaki yükler hafifletilirse vatandaşa olan yüklerinin de hafifletileceğini görmemiz gerekiyor.

Şimdi, Sayın Başkan, yapılan yanlış ve adaletsiz uygulamalar nedeniyle toplumun bütün kesimleri ayakta. Bütün siyasi partilerde de muhtemelen öyledir; toplumun değişik kesimlerinden onlarca insan bize her gün taleplerini dile getiriyor ve söyledikleri tek şey şu: “Bir şey yapıldı ama yanlış yapıldı, haksız yapıldı. İşte, benzere verildi, bize verilmiyor.” şeklinde… Şimdi bunların bir kısmını gündeme getireceğim.

Bir tanesi… Tabii, EYT’den başlamak gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) – EYT’liler çok büyük bir mücadele verdi ve bu mücadelenin sonucunda, nihayet, uzun bir aradan sonra bir kanun teklifi gündeme geldi. Şimdi yaş sınırı kaldırıldı, gayet güzel fakat bu sefer de primle ilgili sorun var. Sayın Bakanın Komisyonda yaptığı açıklama çok net ve ortada, “5400” diye zikrediyor ama şimdi, getirilen kanun teklifinde bu gün sayısının 5975’e kadar yükseltildiğini görüyoruz. Bu, olmaz; bu, bir defa, devlet ciddiyetine yakışmaz. Yani, Sayın Bakan öyle bir açıklama yapıyor; bu sefer, gelen kanun teklifi farklı. Bunun mutlak surette düzeltilmesi gerekiyor.

İkinci husus çıraklık ve stajyer mağdurlarıyla ilgili mesele; bugün bunu grup önerisi olarak tekrar gündeme de getireceğiz. Burada, çırak ve stajyerlerin çırak ve stajyer olarak başlama tarihlerinin uzun dönem sigortalılık süresi olarak sayılması, kabul edilmesi talep ediliyor. Bu talep haklı bir taleptir, bu talebin de göz önünde bulundurulması lazım.

Şimdi, Hükûmet “eşit işe eşit ücret” diye 666 sayılı bir KHK çıkardı 2011 yılında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) – Burada bir şey atlandı yani birçok şey atlandı da şimdi özellikle gündeme getirmek istediğim husus üniversitelerdeki daire başkanları. Değerli arkadaşlar, bütün daire başkanlarına -belediyelerdeki, il özel idarelerindeki, devletin her kademesindeki daire başkanlarına- verilen haklar üniversitelerdeki daire başkanlarına verilmedi; bunun nasıl bir izahı olabilir? Olamaz böyle bir şey. Ve ciddi ücret, maaş farkı var. Yani, bu insanlar çığlık… Yani, bakın, bu siyasi bir konu değil. Hepsinin sayısı belki bin bile değil; haksızlık bir kişiye bile yapılıyorsa biz bunu burada söylemek durumundayız. Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Konu bilindiği için çok detayına girmeyeceğim.

Şimdi, bugün itibarıyla bir kanun teklifine başlayacağız üniversitelerle ilgili. Tabii, Plan ve Bütçe Komisyonunda biz bununla ilgili önerge verdik, maalesef önergemiz reddedildi, tamam ama burada bir madde ihdası yapılmak istenirse –burada, biliyorsunuz, grupların tam mutabakatı gerekiyor- biz İYİ Parti olarak buna destek vereceğimizi ifade ediyoruz; bu üniversitelerdeki daire başkanlarının sorunlarının çözülmesi lazım.

Şimdi, diğer problem; bizi ziyaret eden -yine geçen haftaki ziyaretleri söylüyorum sadece- bu meslek kodu mağdurları var. KHK’lerle bunları taşerondan kamu işçisi statüsüne geçirmişiz; tamam, gayet güzel ama bu insanlar diyor ki…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, son sözlerinizi alayım Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – Daha epeyce konu var ama Başkanım, peki, bir iki dakika içerisinde toparlamaya çalışayım.

Şimdi, meslek kodu mağdurları var, KHK’yle bunları geçirmişiz. Bakın, işte, bu insanların hepsi “temizlik elemanı” diye alınmış ama işin ilk gününden itibaren, yirmi yıl boyunca, bakın, çalıştığını ifade eden insanlar geldi; bunlar devletin kayıtlarında var. Yani işte diyor ki: “Ben veri hazırlama işi yapıyorum, bilgisayar teknisyeniyim. Bilmem ki ben hangi ihaleyle alındım.” Ve bu insanlar yirmi yıl boyunca bu işi yapmış. Şu anda kurumlar bunlara diyor ki: “Sen gideceksin, orada yapacaksın.” Veya işte bunu bir tehdit olarak kullanıyor. “Biz statü farklılığı istemiyoruz, biz maaşımız da değişsin istemiyoruz; biz kamu işçisiyiz, hiçbir şey istemiyoruz ama meslek kodumuz verilsin, bu tanımlansın ve biz kendi meslek kodumuzu bilelim; yaptığımız iş tanımlansın, böyle bir farklılık olmasın.” diyorlar. Çok haklı bir talep, buna kulak tıkamamak lazım.

Son konu olarak da -o zaman diğerlerini bekleteyim ben- yardımcı hizmetler sınıfıyla ilgili problem var Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. 110 bin yardımcı hizmetler sınıfı personeli var. Şimdi, biliyorsunuz, bu KHK’den geçirilenlere aslında bu işlemler yapılıyor. Bu insanların önü…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Bununla bitirelim Sayın Usta.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) – Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan müsamahanız için.

İşte, bu yardımcı hizmetler sınıfında olan insanlar girmiş işe, sonradan liseyi bitirmiş, üniversiteyi bitirmiş, hatta çok az olabilir sayıları ama bunların içerisinde doktora yapanların dahi olduğu ifade ediliyor. Talep edilen şey şu, çok haklı bir talep: “Devletin sistemi işletilsin. Görevde yükselme sınavları açılsın ve biz bu sınavlara girelim; bu sınavlarda hak edersek yükseliriz, yardımcı hizmetler sınıfından diğer sınıflara geçeriz.” diyorlar. Böyle bir talep çok haklı bir talep. Bunlara niye kulak tıkanıyor? Kaç yıl? On altı, on yedi yıldır görevde yükselme sınavı açmayan kurumlar var; bu, kabul edilebilir bir şey değil. Bizim devlet olarak iş gücümüzü, insan kaynağımızı eğitimiyle uygun şekilde çalıştırma zorunluluğumuz var. Devletin etkin ve verimli çalışması gerekiyor. Dolayısıyla bu yardımcı hizmetler sınıfında sorunların çözülmesini Hükûmetten talep ediyoruz.

Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Sayın Beştaş…

24.- Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın, büro emekçilerinin sorunlarına, Wilson hastalarının ilaçlarına, SMA hastası çocuklar için düzenlenen yardım kampanyalarına, Oxfam’ın En Zenginlerin Yaşam Mücadelesi Raporu’na ve İpek Er’e cinsel saldırı suçu işleyen, ölümünden sorumlu olan Musa Orhan’a ilişkin açıklaması

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Evet, bugün Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı, Genel Sekreteri ve beraberindeki heyetle görüştük. Açıkçası, iktidar grubu seçim telaşından dolayı Meclisi bir torba yasa noterliğine çevirdi ancak bu torba yasaları çıkarırken milyonlarca, yüz binlerce mağdur da yaratıyor, eşitsizlik yaratıyor. Bunlardan bir kesim de büro emekçileri olarak önümüzde duruyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu emekçilerinin iş yükü, özellikle 1 Ocak 2023 tarihi itibarıyla asgari ücrete yapılan zamla birlikte, hizmet borçlanması sebebiyle öyle bir yere vardı ki neredeyse 3 katına çıktı. Bir yılda yaklaşık 400 bin kişi emeklilik işlemini yaparken yine SGK emekçileri çalıştı ve en düşük maaşı alan kamu emekçisi konumundalar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – “Eşit işe eşit ücret” uygulamasını savunan Büro Emekçileri Sendikasının ekmekçileri, diğer kamu emekçilerinin ücretlerinden çok daha farklı ve daha düşük ücret alıyorlar. Bunun eşitlenmesini istiyoruz. 3600 ek gösterge kapsamı dışında tutulmuş SGK emekçileri ve seçim fragmanında bir de kendileri EYT yoğunluğuna maruz kalacaklar; bunu da söylemiş olalım. 3600 ek gösterge düzenlemesinin kapsamı mutlaka genişletilmeli; SGK emekçileri, büro emekçileri de dâhil edilmeli ve 1’inci dereceye düşen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi gerektiğini söylemek istiyoruz. SGK emekçilerinin doğumdan ölüme kadar herkese hizmet ettiğini hatırlatarak partimizin aynı zamanda bir emek mücadelesi verdiğini ve bu taleplerde onların yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Sayın Başkan, ilaç krizi büyüyor, hayati risk altındaki hastalık grupları ise bu süreci en ağır şekilde geçiriyor; bu gruplardan bir tanesi de Wilson hastaları. Genetik bir hastalık olan Wilson hastalığı, tedavi edilmezse ölümcül sonuçlara neden oluyor. Kendileri bir açıklama yaptılar ve “Uzun süredir ilaçlarımızı alamıyoruz.” dediler. Bu açıklamada “Metalcaptase” ve “Travol” -yazıldığı gibi okuyorum- isimli ilaçlar eczanelerde bulunmuyor ve onların yerine verilen ilaçların da tedavi edici özelliğinin bulunmadığını; aksine, beyinsel bazı sorunları tetiklediğini ifade ettiler ve Sağlık Bakanlığı, Türk Eczacıları Birliği nezdinde yaptıkları girişim de maalesef sonuçsuz kaldı. Wilson hastaları acil çözüm bekliyor, bir an önce bu ilaçlar tedarik edilmeli demek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – SMA hastası çocukları hepimiz izliyoruz kamuoyundaki kampanyalarda. Sokakta, metroda SMA hastası çocuklar için yardım toplayan aileler zamana karşı yarışı kaybetmeye başladı. Son dönemde kur ve dolandırıcıların etkisiyle kampanyalar maalesef hedefine ulaşamıyor. İki gün sonra toplanacak Bilim Kurulu öncesi kamuoyunda ortak bir beklenti oluştu “Sosyal medya fenomenleri yerine devlet, görevini yapsın ve çocuklar yaşatılsın.” çağrımızı buradan da ifade etmek istiyorum.

Ekonomik eşitsizlikler derinleşmeye devam ediyor ve AKP iktidarı, zenginleri de büyütmeye devam ediyor. Oxfam “En Zenginlerin Yaşam Mücadelesi” isimli bir rapor yayınladı. Dünyada gelir uçurumunun geldiği boyutlar ifade edildi. Örneğin, küresel olarak kazanılan 100 doların 63 doları nüfusun yüzde 1’ine giderken kalan 37 dolar geriye kalan yüzde 99 arasında paylaşılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Rapor, dünyanın en zengin yüzde 1’inin, 2020’den bu yana üretilen 42 trilyon dolarlık yeni servetin neredeyse üçte 2’sini ele geçirdiğini ortaya koyuyor ve bu tutar, dünya nüfusunun geri kalan yüzde 99’unun sahip olduğu meblağın neredeyse 2 katına tekabül ediyor.

Türkiye'de ise, AKP iktidarının politikalarıyla servet ve gelir dağılımı arasındaki uçurum giderek artıyor. Türkiye’de 38,9 milyar dolara karşılık, 38,5 milyar dolar en zengin 13 milyarderin serveti, nüfusun yarısının toplam servetinden daha fazla. Türkiye’deki en zengin yüzde 1’in serveti, en alttaki yüzde 99’un servetinin 1,4 katı olarak belirlenmiştir ve bu konuda, Türkiye’de 50 milyon yurttaşın açlık ve yoksulluk, yüzde 1’inin ise bahar bahçe yaşadığı gerçeğini hepimiz göz önüne almalıyız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Bu uçurumu daha fazla derinleştirmeden adım atmalıyız.

Sayın Başkan, son olarak, İpek Er’e cinsel saldırı suçu işleyen ve ölümünden sorumlu olan Musa Orhan hakkındaki yargılama bir cezasızlık emsaline dönüştü. Burada çok konuştuk ve Musa Orhan hâlâ tutuklu değil, on yıl ceza aldığı hâlde tutuklu değil fakat Ezgi Mola’ya ona hakaretten ceza verildi. Şimdi bununla da yetinmiyorlar, Ezgi Mola’ya destek veren sanatçılara da dava açılmaya devam ediliyor, Farah Zeynep Abdullah’tan sonra şimdi de Melek Mosso’ya dava açıldı. Yargı bu kararlarla eril şiddeti, cinayeti teşvik ediyor, failleri cezalandırmıyor, adaleti sağlamıyor.

Bir kez daha söylemek istiyoruz buradan: Ne Ezgi Mola’nın ne Farah Zeynep Abdullah’ın ne de Melek Mosso’nun bir suçu yoktur, suç işlememişlerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son sözlerinizi alayım.

Buyurun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) – Tüm bu gelişmeler şunu gösteriyor: Musa Orhan hâlâ canhıraş bir şekilde savunuluyor ve korunuyor. Keşke iktidar ve yargı başta olmak üzere talimat verdiği kesimler Musa Orhan’ı, bir ölüme sebebiyet veren, tecavüzden yargılanan, ceza alan bir kişiyi teşvik etmek ve korumak yerine, bu olağanüstü çabayı göstermek yerine 2022 yılında katledilen 334 kadın için çaba sarf etselerdi bugün o kadınlar yaşıyor olacaktı. Evet, bu iktidar bu politikalarla, yargı da bu kararlarıyla kadın cinayetlerini teşvik ediyor, kadına yönelik şiddeti teşvik ediyor, İstanbul Sözleşmesi’nden de çıktıklarını ilan ederek kadın kırımını derinleştiriyorlar. 14 Mayısta kadınlar onları göndermenin öncülüğünü yapacaklar ve mutlaka göndereceğiz onları.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Özel…

25.- Manisa Milletvekili Özgür Özel’in, Muammer Aksoy’un faili meçhul bir suikasta kurban gidişinin 33’üncü yıl dönümüne, EYT’yle ilgili kanun teklifinin eksikliklerine ve Komisyona sevk edilişine, kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının mağduriyetlerine, Büro Emekçileri Sendikasına bağlı çalışanların sorunlarına ve ilaç krizine ilişkin açıklaması

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Bugün, Muammer Aksoy’un faili meçhul bir suikasta kurban gidişinin 33’üncü yıl dönümü. Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı, Ankara Barosu Başkanlığı, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığı yapmış olan 16’ncı Dönem İstanbul Milletvekilimiz Muammer Aksoy’u özlemle ve saygıyla anıyoruz. Türkiye'yi yeniden 1990’ların karanlığına, faili meçhul cinayetlere, faili belli ama siyasi ayağına uzanılamayan suikastlar dönemine döndürmek isteyenlere karşı da toplumumuzun duyarlılığını bir kez daha burada, Mecliste altına imza atarak ve bu beklentinin doğrultusunda bu konuları gündemde tutmaya devam edeceğimizin sözünü vererek bir kez daha tüm siyasi cinayetleri, tüm faili meçhul cinayetleri Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak lanetlediğimizi ifade etmek istiyoruz.

Plan ve Bütçe Komisyonuna perşembe günü bir kanun teklifi gelecek; nihayet, emeklilikte yaşa takılanlar ama nereden nereye geldik, bunu bir hatırlamak lazım. Recep Tayyip Erdoğan “EYT’yi istiyorlar, çift dikiş istiyorlar; hem emekli olmak hem çalışmak istiyorlar.” diyerek bu kişilerin yıllarca mağdur olmasına sebebiyet verdi. 2019 yılında bir adım daha ileri gitti ve dedi ki: “Seçimi kaybedeceğimi bilsem ben EYT’yi getirmeyeceğim.” Seçimi kaybedeceğini gördü, biliyor ve son çare olarak toplumdaki en büyük beklenti gruplarından birine “Acaba mağduriyetlerinin yirmi yılı dönemimde geçtiği hâlde, etrafımdaki herkes iki, üç, dört maaş alırken ben ‘Çift dikiş istiyorlar.’ diyerek gönüllerini kırdığım hâlde onların gönüllerini kazanabilir miyim?” diye EYT’ye sarıldı. Burada, muhalefet partileri defalarca bu teklifleri getirdi, AK PARTİ Grubuna reddettirdi. Şimdi, 4 maddelik bir kanun; yedi aydır geleceği biliniyor, yedi aydır siyaseten bekletiyorlar, son bir aydır istismara varan şekilde geciktiriyorlar ve alaya bakın ki “Efendim, ilk maaşı çeksinler, elleri sıcakken gelip bize oy atsınlar.” denilecek kadar bu siyasi istismarı devam ettiriyorlar.

Nihayet geldi bu teklif ama bu sefer de devlet ciddiyetine aykırı bir şekilde geldi. Vedat Bilgin, 5000 günü kendisi söyledi, tutanak altında söyledi, kayıt altında söyledi; Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Yılmaz Tunç, “5000 prim günü geçerli olacak.” dedi ama gelen teklifte bu prim günüyle ilgili 5975 güne kadar bir kademelendirme var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Parası olana “Seçime giderken bize para lazım, biraz para ver.” parası olmayana da “İş bul, üç yıl daha bekle.” diyorlar; bu yeni bir mağduriyet, bu kabul edilebilir değil. Ayrıca, 9 Eylül 1999 ile 2008 arası sigortalılara yönelik bir kademelendirme mutlaka lazım yeni bir mağduriyet yaratmamak için; teklifte bu yok. BAĞ-KUR kapsamında çalışan esnafın ve çiftçilerin 9000 gün, kadınların 7200 günle ilgili ciddi bir mağduriyetleri var. Bir tarafta 5000 gün, bir tarafta 7200 gün, 9000 gün, kabul edilebilecek bir şey değil; buna müdahale etmek lazım. Staj ve çıraklık mağdurlarını sürekli dile getiriyoruz, bugün de konuşmaya devam edeceğiz; bu sesin duyulması gerekiyor. Bu düzenlemeyi Komisyona bu kadar geç getirip ve bu mahzurlu taraflarını çözmeden…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Bu düzenlemeyi Meclisi bu kadar geç yollayıp hem de bu mahzurlu taraflarının çözülmemesini kabul edilebilir bulmuyoruz.

Ayrıca, Meclis Başkanlığının burada yaptığı işin bir başka boyutu var: Kanun teklifi geldi, dakikalar içinde Komisyona sevk edildi. Bu doğru bir şey ama bu, Meclis Başkanının ne kadar tutarsız, ne kadar taraflı ve sıkışınca ne kadar gerçekleri hepimizin gözünün içine baka baka çarpıttığının da bir ispatı oldu. Geçenlerde, tüm milletvekillerimizin imzasıyla verilmiş bir teklifi dört gün, beş gün bekletti. İtiraz ettik: “Ya, iktidardan gelince dakikalar içinde sevk ediyorsun, bizimkini bekletiyorsun.” diye. Cevap verdi: “Yurt dışındayken kanun teklifi sevk etmiyoruz.” diye. EYT geldiğinde Cezayir’deydi ama Cezayir’deyken kanun teklifi sevk edildi!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Şimdi, bir tutarlılık lazım. Konu aciliyet gerektiriyorsa, istisna yapacaksanız yedi aydır ne bekletiyorsunuz, bir aydır ne bekletiyorsunuz? Bu kadar acil, neden perşembeye Komisyonda görüşülecek, bir an önce görüşülsün ama CHP’ye gelince yurt dışında olunca olmaz, AK PARTİ’ye gelince ışık hızıyla sevk! Bunun hakkaniyetle, tarafsızlıkla iler tutar tarafı yok.

Geçtiğimiz günlerde TMMOB’dan bir heyetle görüştük. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının çok ciddi mağduriyeti var: 3600 ek gösterge uygulaması sırasında kamu personeline bazı iyileştirmeler yapılırken, mühendis, mimar ve şehir plancıları arasındaki farkın açıldığına işaret ediyorlar. Ek gösterge, ek ödeme ve ücret iyileştirilmesine yönelik talepleri var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayalım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Ülkenin sanayileşmesi için kalkınmasında ve gelişmesinde çalışan bu meslek grubunun ihmal edildiğini söylüyorlar, biz de bunu dile getiriyoruz.

Yine, Büro Emekçileri Sendikasına bağlı çalışanların ciddi mağduriyetleri var. En önemlisi SSK, BAĞ-KUR, Emekli Sandığı çalışanlarının geçmişte 2 maaş ikramiye hakları vardı, 5510 ellerinden bunu aldı. Şimdi, belki sabahlara kadar uyumadan çalışmak zorunda kalacaklar EYT'yi yetiştirmek için ama çok küçük, cüzi, komik bir iyileştirme var, bunu kabul etmiyorlar. 3600 ek göstergede mağdur oldular, bu taleplerini iletiyorlar, bunların da altını çiziyoruz.

Son olarak Sayın Başkanım, yine bugün eczanelere giden insanlar ilaç almadan dönüyorlar. Akşamları anneler-babalar ateşli bir çocuğunun şurubu için neredeyse bütün nöbetçi eczaneleri gezmek zorundalar. Sağlık Bakanı dönüp dolaşıp “Sorunu çözdük artık ilaç çıkacak.” diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, son sözlerinizi alayım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) – Geçmişte Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreterliği yapmış, Sağlık Komisyonunda görev yapmış, bu işi en iyi bilen milletvekillerimizden biri olarak söylüyoruz ki bu kafayla bu sorun çözülmez, inatla çözülmez, emirle çözülmez, neyle çözülür? İşi bilenleri çağırıp konuşacaksınız, ilaç sanayisiyle konuşacaksınız, ilaç depocularıyla, kooperatifçilerle konuşacaksınız, en önemlisi eczacıların temsilcileriyle konuşacaksınız, onlar size sorunun gerçekte ne olduğunu, nasıl çözüleceğini söyleyecek. Siz bir avuç çıkar çevresinin, bir avuç lobinin, yandaş şirketlerin yanlış yönlendirmeleriyle ilaç krizini çözemezsiniz; çözmüyorsunuz ve bu sorun açıkça ortada duruyor. Bu konuda Sağlık Bakanını da AK PARTİ’yi de milletimize şikâyet ediyoruz. Size bu zulmü yapan, AK PARTİ’nin kölesi olduğu ilaç lobileridir, çıkar çevreleridir.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın Sarıarlan…

26.- Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan’ın, MEDAŞ işçilerine ve Nevşehir Çevre Yolu’na ilişkin açıklaması

FARUK SARIASLAN (Nevşehir) – Teşekkür ediyorum Başkanım.

Bir sene önce asgari ücretten fazla ücret alan MEDAŞ’ta çalışan 3.500 işçimiz kar, kış, sıcak, soğuk demeden çalışmaktadır. Bu sene MEDAŞ çalışanlarına hiç zam yapılmamıştır. Enflasyonun yüzde 100’ü geçtiği bu ortamda MEDAŞ işçilerine zam yapılması bir zorunluluk hâline gelmiştir. Yetkilileri, bir an önce işçileri tatmin edecek ücret artışı yapmaya davet ediyorum.

Defalarca bu kürsüden dile getirmeme rağmen Nevşehir Çevre Yolu sorunu çözülememiştir, bu nedenle trafik sıkışıklığı devam etmektedir. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN – Sayın İlhan…

27.- Kırşehir Milletvekili Metin İlhan'ın, sözleşmeli personele kadroyu içeren kanun değişikliğinin beraberinde getirdiği mağduriyetlere ilişkin açıklaması

METİN İLHAN (Kırşehir) – Teşekkür ederim Başkanım.

Geçen hafta yürürlüğe giren sözleşmeli personele kadroyu içeren kanun değişikliği, beraberinde birçok mağduriyeti de getirdi. Öncelikle, hiç kimsenin anlam veremediği 28 Kasım tarihi insanlarda büyük bir tepkiye yol açtı. Zira, aynı atamayla farklı tarihlerde göreve başlayan kamu personeli arasında eşitsizlik ortaya çıktı. 28 Kasım tarihi öncesi ataması yapılıp göreve başlamak için tüm evraklarını ilgili idareye teslim etmelerine rağmen kamu kurum ve kuruluşlarının iş ve işlemlerinden kaynaklı gecikmeler sebebiyle göreve 28 Kasım tarihinden sonra başlamak zorunda kalan kişilerin durumu ortada beklemektedir.

Bakınız, bu durumu gerek Komisyon gerekse de Genel Kurul sürecinde defalarca dile getirmemize rağmen görmezden gelindi. Her gün bu konuda birçok şikâyet tarafımıza iletilmekte ve sosyal medyada da sıklıkla ilk sırada yer almaktadır. Gelin, seçim öncesi Meclis olarak bu 28 Kasım sebebiyle mağdur olan çalışanlarımızın sorunlarını zaman kaybetmeden çözelim.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

BAŞKAN – Sayın Aygun…

28.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, çiftçilere destek olunması gerektiğine ilişkin açıklaması

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Teşekkür ederim Başkanım.

Geldiğimiz ilk günden beri et ve sütte sıkıntı olduğunu dile getirdik ama bir türlü iktidara bunu anlatamadık. İktidar ne yaptı? İthalat yoluyla et ve süt sorununu çözmeye çalıştı ve bugünlerde de süt tozu ithalatıyla ilgili çalışmalar yürütüyorlar kendileri ama o da sınıfta kaldı, o da olmayacak. Süt Konseyinin bir an evvel toplanması gerekiyor. Tarım Bakanına buradan sesleniyorum: Et üretimi yapan çiftçimiz perişan, süt üretimi yapan çiftçilerimiz perişan ve sütün litre fiyatını en az 12,5 lira olarak belirleyin, hayvanlarımız kesime gitmesin diyoruz.

Yem fiyatı aldı başını gitti. Yemi destekleyin diyoruz ama kulaklarınız tıkalı, siz gidip 5’li çeteyi destekliyorsunuz. Ülkenin gıda güvenliğini düşünüyorsanız et üretimi yapan, süt üretimi yapan besicilerimizi, hayvancılarımızı desteklememiz gerekiyor, bitkisel üretimi desteklememiz gerekiyor. Kulaklarınızı açın, kafanızı kumdan çıkartın; bu ülkenin gerçekleri, efendisi olan çiftçilerimize destek olun diyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.17

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.31

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56’ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VIII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- İYİ Parti Grubunun, Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve 19 milletvekili tarafından, stajda geçen sürelerin emeklilik kapsamında sayılmamasından kaynaklanan sorunlar hakkında çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla 25/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak ön görüşmelerinin Genel Kurulun 31 Ocak 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

31/1/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 31/1/2023 Salı günü (bugün) toplanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

 Erhan Usta

 Samsun

 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve 19 milletvekili tarafından, stajda geçen sürelerin emeklilik kapsamında sayılmamasından kaynaklanan sorunlar hakkında çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla 25/3/2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 31/1/2023 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisinin gerekçesini açıklamak üzere söz talep eden Eskişehir Milletvekili Sayın Arslan Kabukcuoğlu.

Buyurun Sayın Kabukcuoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubumca verilmiş olan, staj ve çıraklık sürelerinin sigorta borçlanmasına sayılması için yapılması gerekenlerin araştırılması talebinin tekrardan değerlendirilmesi için söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Staj, öğrencinin müstakbel hayatına hazırlandığı teorik hayatının pratiğe bir yönelişidir. Pek çok meslekte staj vardır. Ülkemiz için sayısı yıldan yıla değişmektedir. Yalnızca mesleki ve teknik okullarda staj yapan öğrenci sayısı bir yılda 517 bin civarındadır. Hem yükseköğretim kurumları hem de ortaöğretim kurumlarında beceri eğitimi çerçevesinde kurum ve işletmelerde yapılan çalışmalar staj olarak değerlendirilmektedir.

Stajyerlik ve çıraklık farklıdır. Çıraklıkta bir meslek ya da sanatı öğrenmek ve vasıflı olma amacı varken stajyerlikte var olan mesleki bilgilerini geliştirmek ve onu tekâmül etmek amacı vardır. Staj yapanların geleceklerine olumlu bakabilmeleri için emek vererek yaptıkları pek çok işte aldıkları maddi karşılığın yeterli olması gerekir. Staj yapanların hepsi de çalıştıkları kurumdan alacaklı demek bir hakkın itirafından ibaret kalmaktadır. Kurumlar, stajyer çalıştırdıklarında personel sayısında azaltmaya gidiyorlar. İş yeri, stajyerlere “Sen meslek sahibi olacaksın, ben sana mesleği öğretiyorum.” havasında ve üsttenci davranmaktadırlar. Stajyerler pek çok görevi yapmak zorunda kalıyorlar ve işin hamaliye tarafını yükleniyorlar.

5510 sayılı Kanun’a göre, sigortalılığın başlangıcı malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasının başlangıcı olarak kabul edilmektedir; staj başlangıcı ise malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasının başlangıcı olarak kabul edilmemekte ve onların yararlandığı haktan yararlanamamaktadırlar. Stajyerler ancak iş kazalarında sigortalılıktan yararlanabilirken, malullük, yaşlılık veya ölüm aylığı bağlanamıyor. Bunun yanında, bazı er ve erbaşlar ile doktora öğretimi yapanlar için, çalıştıkları süre emekliliklerine sayılmaktadır. Avukatlar, staj yaptıkları süre kadar borçlanarak sigortalılığı hak ediyorlar. Meslek grupları arasında eşitsizlik vardır; kısaca, bu konuda başıboşluk vardır. Bir grup stajyer malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı haklarından yararlanabiliyorken diğer grup stajyer yararlanamıyorsa burada bir adaletsizlik vardır. Kişi, staja mecbur tutularak, zorlanarak… Ancak primini ödemek isterse de en azından bir kısım stajyerler sigortalı olmalıdırlar. Bu tutum, Anayasa’nın 10’uncu maddesinde yer alan eşitlik ilkesine hepten terstir. Aslında, stajyerlik tümden elden geçirilmelidir; stajyerlerin çalışacakları kurumun planlanması, çalışma koşulları, ortamlarının düzenlenmesi baştan aşağı ıslahata muhtaçtır.

Stajyerlerin en büyük ağırlığı ara insan gücüyle ilgilidir. Ara insan gücü ülkemizde yetersizdir, bu alanda ihtiyacı gidermek için yapılması gerekenlerden ilki kuşkusuz stajyerlerin emeklilik hakkıdır.

Meslek edinmek, eğitimin en önemli sebepleri arasındadır. Özellikle, düşük gelirli aileler için çok önemlidir. Uzun süredir AK PARTİ'nin ülkemizde yaşattığı yoksulluk, hele hele dar gelirli aileler için çocuğunun kendi hayatını kurtarması, aileye kısa zamanda maddi gelir sağlaması çok çok önemlidir. Bazen ailelerin yoksulluğu, bazen babanın çalışmaya zorlaması veya yaşanan yerde başka bir iş imkânının olmaması nedeniyle çocuklar çıraklığa zorlanmaktadırlar. Genel liseler çocuklar için çok cazip değildir, üniversiteye girerse bir sürü masraf ve okul bittikten sonra iş bulma zorluğu ortadadır. Zaten yüksekokul, ülkemizde gençlerin dört beş yıl süreyle beklediği işsizlik parkı durumundadır. İş bulamayan fazla sayıda üniversite mezunu bizim eğitimde birinci önceliğimiz olamaz, meslek liseleri bu şartlarda daha cezbedicidir. Stajyerlerin çalıştıkları sürede malullük, yaşlılık ve ölüm aylığı alamadıklarından bahsederken bir grup yoksulun bu haktan yararlanamadığını söylemek yanlış bir genelleme değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) – Hükûmet varlıklıların, güçlülerin yanında durarak gösterdiği kararlılığı bir kısım yoksulların yanında durarak göstermeli, çıraklara sigortalılık hakkı verilmeli, araştırma önergemiz dikkate alınmalıdır.

Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Halkların Demokratik Partisi Grubu adına söz talep eden Mersin Milletvekili Sayın Rıdvan Turan.

Buyurun Sayın Turan. (HDP sıralarından alkışlar)

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ya, bu AKP iktidar olduğu zamandan bugüne kadar çalışma yaşamını öyle bir darmadağın etti ki yani böyle içinden çıkılması mümkün değil. Özellikle, tabii -AKP’nin başı ama öncesi de var- Derviş’in Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’yla birlikte bu ülkede uluslararası finans kuruluşlarının, IMF’nin, Dünya Bankasının dikte ettiği bütün çalışma rejimleri geçerli hâle geldi; esnek, kuralsız, part-time çalışma biçimleri ve onun sonucunda da böyle ucube bir sürü şeyle karşı karşıya kaldık. İşte, kadrolular, sözleşmeliler, yarı zamanlılar, çıraklar, şunlar bunlar yani bu zaman dilimi içerisinde böyle perişan hâle getirilen bu çalışma rejimi, aynı işi yapmakla birlikte birbirinden farklı emeklilik rejimlerine, birbirinden farklı çalışma rejimlerine sebep oldu ve inanılmaz bir adaletsizlik doğurdu. Şu anda, bu, neoliberalizmin dünyada en çok tartıştığı konulardan bir tanesi, bizim memleketi de bataklık hâline dönüştürdüler.

Şimdi, sorumuz şu arkadaşlar: Bir çırak, bir stajyer ne yapar, ne iş görür? Üretim yapar mı? Yapar. Üretmiş olduğu artı değeri işveren tarafından, kurum tarafından ya da daha küçük ölçekli bir yerse ustası tarafından sömürülür mü? Evet, sömürülür. Yani herhangi bir işçinin, bir kamu çalışanının, bir ücretlinin yaptığı şeyin aynısını yapar, aynı biçimde sömürüye tabi olur mu? Evet, olur. E, oluyorsa, niye bu insanların emeklilik garantisi onlarla aynı biçimde söz konusu olmuyor; bu hak niye verilmiyor? Yani sizden istedikleri kendi hakları; ne dileniyor bu insanlar ne başka bir şey. Çok basit bir şey söylüyorlar, diyorlar ki: “Ya, bizim çıraklık başlangıcımız aynı zamanda sigortamızın başlangıcı olsun.” Onlar çalışma açısından, artı değer üretimi açısından diğer çalışanlarla hiçbir fark olmaksızın, hatta pek çok açıdan da daha olumsuz koşullarda çalışıyorlar; öyle mi? Öyle. Bu insanlar daha olumsuz koşullarda bile çalışıyorken en azından diğer kesimler kadar niye bir emeklilik hakkına sahip olmuyorlar yani burada adalet var mı, hakkaniyet var mı? Hiçbiri yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

RIDVAN TURAN (Devamla) – Yani dolayısıyla stajyerlerin ve çırakların üretim sürecindeki pozisyonları diğer işçilerle aynı olduğu hâlde ve daha fazla ezildikleri hâlde, daha kötü koşulda çalıştıkları hâlde sonunda emeklilikten faydalanamıyor olması kabul edilebilir bir şey değildir. Eğer EYT’yi getiriyorsanız -perşembe günü komisyona gelecek- bu arazlardan arındırarak getirin yani çırakların sorunu ortadan kalkarak gelsin, BAĞ-KUR’luların sorunu ortadan kalkarak gelsin. Böyle olsun ki gerçekten bir yasa yapılıyorsa biraz adalet gözetilsin, stajyerlerin sorunu çözülsün ve biraz, tırnak ucu kadar hak yerini bulsun, çok fazla istenen bir şey yok; bütün çıraklar ve stajyerler de bunu talep ediyorlar. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talep eden Malatya Milletvekili Sayın Veli Ağbaba.

Buyurun Sayın Ağbaba. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz üç dakika.

CHP GRUBU ADINA VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Staja takılanlar, çıraklığa takılanlar, prime takılanlar, tescile takılanlar, depreme takılanlar, şimdi de aslında, bunların hepsine bir isim vermek gerekirse AKP'ye takılanlar. (CHP sıralarından alkışlar) İnşallah yapılacak ilk seçimde de AKP sandığa takılacak ve millet dersini verecek.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – AK PARTİ’yle ne alakası var?

VELİ AĞBABA (Devamla) – Değerli arkadaşlar, ya siz bana laf atıyorsunuz da fakirin fukaranın sorununu çözmek için niye Meclise hiç yasa getirmiyorsunuz? Siz hep zenginler için, 5’li çete için Meclise yasa getiriyorsunuz. Allah size vicdan versin ya.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – EYT’yi getirdik, EYT var.

VELİ AĞBABA (Devamla) – Bak, laf atıyorsun da biraz da fakir fukaranın, mağdurların sorunlarıyla gelin ya. (CHP sıralarından alkışlar) Ya, size sadece zenginler, 5’li çete oy vermiyor.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Ne alakası var ya? EYT’lilerin hangisi zengin?

VELİ AĞBABA (Devamla) – Laf atıyorsun da Allah aşkına, elini vicdanına koy; bu staj mağdurlarının sorunlarını çözün, çırakların sorunlarını çözün.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Bunların hepsini çözdük.

VELİ AĞBABA (Devamla) – Sen diyorsun ki: “Yok, Ordu'dan geldim, Ordu'da bir avuç zengin oy verdi bana.” Bak, bir şey söyleyeyim: Sadece 5’li çetenin vekili değilsiniz siz, sadece zenginlerin vekili değilsiniz. Siz fakir fukaranın da vekilisiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) – Fakir fukaranın vekiliyiz biz.

VELİ AĞBABA (Devamla) – Değerli arkadaşlar, 1,5 milyon mağdur var; stajyer ve çıraklar. Bakın, henüz çocuk yaşta bu insanlar torna tezgâhının başına geçmiş, makinenin başına geçmiş, işçi gibi çalıştırılmış. Siz “Yok, senin sigorta girişini yapamayız, seni sigortalı sayamayız.” diyorsunuz. Ya, akranları gezip oynarken, sokakta top kovalarken bu insanlar ne yapmış? Makine tezgâhının başında, eli tornavidada, sıva yapmış vesaire. Ama bugün, bu çocuk yaşta işe girmiş, çocukluğunu yaşayamamış, bakın, bu ülkeye ve ailesinin ekonomisine katkıda bulunmak için çocukluğunu yaşayamamış insanları mağdur ediyorsunuz. Çalışma Bakanı diyor ki: “Onlar EYT olmaz.” Niye? “Bunların sigorta girişi olanlarında bir sorun yok ama çıraklık ve stajyerlik için sigorta girişi değil, onların sağlık sigortasını korumak üzere geliştirilmiş bir sistemdir.” diyor. Ya, Sayın Bakanın görmek istemediği bir şey. Bir dönem, deyim yerindeyse çocuğu, çocuk iş gücü gibi çalıştırmışsınız. Şimdi, değerli arkadaşlar, bu çocuklar da bu ülkenin vatandaşları. Sizin çocuklarınızın olmadığı gerçek. Bakın, bunlar sizin çocuklarınız değil çünkü sizin çocuklarınız stajyer olmaz, çırak olmaz.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) – Askerlik yapmaz!

VELİ AĞBABA (Devamla) – Sizin çocuklarınız lüks okullarda eğitim görürler, kışın lüks yerlerde tatil yaparlar; sizin çocuklar oynarken, otellere giderken bu çocuklar ter akıtırlar.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu insanların sorununun çözülmesi lazım. Yaklaşık 1,5 milyon stajyer ve çırak var, bunların sorunları çözülmezse bu insanların iki eli buna “ret” oyu verecek, insanların yakasında olacaktır

Bakın, değerli arkadaşlar, şimdi birçok sorun var, birçok dert var, maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

VELİ AĞBABA (Devamla) – Tamamlıyorum.

…yeni mağduriyet üretmekte üzerinize yok, yeni yeni mağduriyetler ürettiniz. Eskiden EYT vardı, şimdi EYT bitecek; işte, biraz önce söyledim, staja takılanlar, çıraklığa takılanlar vesaire olacak. Değerli arkadaşlar, bu mutlaka çözülmelidir. Bakın, yarın sandık geliyor… Bu demokrasi öyle güzel bir şey ki vallahi bu demokrasi öyle güzel bir şey ki olmayanı bile yaptırıyor. Bu EYT'liler eylem yapmasaydı… Ne diyordu? “Seçimi kaybetsek bile gelmeyecek.” diyordu. Hatta, 2018 yılının seçiminden sonra, burada, MHP’nin oylarıyla bir komisyon kurulması kararı alındı. Aman Allah’ım, Aman Allah’ım, neler oldu neler. Şimdi, Erhan Usta burada, Erhan Usta gitti, başka şeyler oldu. Bu meseleyi çözeceksiniz; çözmezseniz biz çözeceğiz, çözeceğiz, çözeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Bir başka mesele: Hâkim stajyeri var, savcı stajyeri var, bunlar maaş alıyor; avukat stajyeri niye maaş almıyor? Mahmut Tanal, niye maaş almıyor?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Evet! Bravo! Çok doğru.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Hep AKP ile MHP yüzünden oldu.

VELİ AĞBABA (Devamla) – Bunun da sonunda takipçisi biz olacağız. Mahmut Tanal, bunu da sen takip edeceksin. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – İşiniz hamaset, başka bir numaranız yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – AK PARTİ ile MHP yapıyor.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Meclisin yarısı avukat ama stajyer avukatlar maaş alamıyor, bu Meclisin yarısı avukat bir de.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Laf mı attı size? Sataşma mı var Sayın Tanal?

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Değerli Başkan, özür dilerim sizden.

Şimdi, gerçekten Türkiye’de kanayan bir yara var. Yani hâkim stajyeri, savcı stajyeri ve avukat stajyeri aynı fakülteden mezun olurlar, aynı puanlarla o üniversiteye girerler.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) – Sayın Başkan, gündeme geçebilir miyiz?

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Üçü de yargı mensubu, üçü de kamu hizmeti ifa ediyor.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) – Ne ilgisi var şimdi? Bu ne?

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) – Sayın Başkanım, böyle bir usul var mı?

BAŞKAN – Anlaşıldı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Ama maalesef, hazineden hem savcıların hem hâkimlerin maaşı ödeniyor, sigortası avukatların ödenmiyor, bu eşitsizliğin giderilmesi lazım.

BAŞKAN – Siz iktidara gelince değiştirirsiniz Sayın Tanal.

VELİ AĞBABA (Malatya) – Başkanım, ben sataşma maksadıyla laf attım Mahmut Tanal’a.

BAŞKAN – Evet, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talep eden Konya Milletvekili Sayın Halil Etyemez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA HALİL ETYEMEZ (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verilen grup önerisi üzerine grubum adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurul ve ekran başında bizleri izleyen aziz milletimize saygılar sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ hükûmetleri olarak ülkemizin ve milletimizin bugünü ve geleceği için çalışıyor, her alanda başarılı çalışmalara imza atıyoruz. Her zaman emeğin ve emekçinin yanında olan AK PARTİ olarak istihdamdan sosyal güvenliğe, örgütlenmeden toplu sözleşmeye, mali ve sosyal haklardan özlük zeminine her konuda önemli adımlar attık. Çalışanını koruyan, çalışamayanına bakan sosyal devlet anlayışıyla politikalarımızı yürüttük, yürütüyoruz. 3600 ek gösterge düzenlemesi, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması, taşeronların daimî işçi kadrosuna geçirilmesi gibi çok sayıda kişiyi ilgilendiren çalışmaları hayata geçirdik. Çalışmalarını tamamladığımız EYT’lilerle ilgili düzenleme de önümüzdeki günlerde Genel Kurulumuza gelecek inşallah.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her alanda gerçekleştirdiğimiz yeniliklerin en önemlilerinden biri de hiç şüphesiz sosyal güvenlik reformudur. Sosyal güvenlik, bir temel insan hakkı ve sosyal devlet ilkesinin gereğidir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde hayata geçirdiğimiz sosyal güvenlik reformu, halkımızın gündelik hayatına değen, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayan büyük bir değişim ve dönüşümdür. Sosyal sigorta ve sağlık sigortası alanlarında yapmış olduğumuz bütünleştirici ve etkin çalışmalarla sosyal güvenliğin kapsamını yüzde 99’a ulaştırmayı başardık.

Değerli milletvekilleri, staj, öğrencilerin öğretim programlarıyla kazandırılması öngörülen bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmesini sağlayan mesleki bir öğrenme modelidir. İşletmelerdeki mesleki eğitimin amacı, öğrencinin iş hayatına dâhil olması değil, eğitiminin bir parçası olarak eğitim gördüğü mesleği uygulamayı öğrenmesidir.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sigortası yok Sayın Vekilim!

HALİL ETYEMEZ (Devamla) – Staja tabi tutulan öğrencilerin hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödendiğinden, bu kişiler maruz kaldıkları risklere karşı kısa vadeli sigorta kodlarından sağlanan mali haklara sahiptirler.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Vekilim, sigortaları yok, sigortaları!

HALİL ETYEMEZ (Devamla) – Emeklilik şartlarının belirlenmesine esas olan sigortalılık süresinin başlangıcında, sigortalı adına ilk defa emekliliğe esas olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin ödendiği tarih esas alınmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayalım lütfen.

HALİL ETYEMEZ (Devamla) – Oysa staj, kısa vadede, belirli bir süre içerisinde tamamlanması öngörülen uygulamalı bir eğitim olduğundan, staj kapsamında ödenen primler, emekliliğe esas sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınamamaktadır. Stajyerler ortaöğretim veya yükseköğretim kurumları bünyesindeki öğrencilerdir. Stajyerler iş yerinde hizmet akdi koşulları olmaksızın ve iş görme borcuyla çalışmadığı için işçi niteliğinde olmadığı değerlendirilmektedir.

Bütünleyici sosyal devlet anlayışıyla, kapsayıcı çalışma hayatıyla büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) – Sayın Vekilim, sigortaları yok; sorun, sigortasız çalıştırılmaları.

HALİL ETYEMEZ (Devamla) – Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisini oylarınıza…

III.- YOKLAMA

(HDP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisini oylarınıza sunmadan önce Halkların Demokratik Partisi Grubunun yoklama talebi var, onu karşılayacağım.

Sayın Beştaş, Sayın Kemalbay, Sayın Kaçmaz, Sayın Kaya, Sayın Öcalan, Sayın Toğrul, Sayın Turan, Sayın Bülbül, Sayın Koçyiğit, Sayın Uca, Sayın Peköz, Sayın Çepni, Sayın Orhan Işık, Sayın Coşkun, Sayın Katırcıoğlu, Sayın Kerestecioğlu, Sayın Aydemir, Sayın Oluç, Sayın Kurtulan, Sayın Tiryaki.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 16.55

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.01

BAŞKAN: Başkan Vekili Haydar AKAR

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Rümeysa KADAK (İstanbul)

-----0-----

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 56’ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – İYİ Parti grup önerisinin oylamasından önce, istem üzerine yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

Pusula veren milletvekili arkadaşlarımızın Genel Kurul Salonu’ndan ayrılmamalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.

Yapılan ikinci yoklamada da toplantı yeter sayısı bulunamadığından, denetim konuları ve kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 1 Şubat 2023 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 17.05