TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

5’inci Birleşim

10 Ekim 2023 Salı

 

(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

II.- GELEN KÂĞITLAR

III.- YOKLAMALAR

IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılına, Meclisin açıldığı gün gerçekleşen patlamaya, Filistin ile İsrail arasındaki kanlı savaşa ve 10 Ekim katliamına ilişkin konuşması

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Danışma Kurulunda uzlaşıyla Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin belirlendiğine ilişkin konuşması

 

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin’in, Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin hâlâ belirlenmediğine ilişkin açıklaması

2.- İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin belirlenmesine ve katkılarından dolayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, MHP Grubuna teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması

3.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

4.- Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’un, kutsal topraklardaki kanlı savaşa ve Saadet Grubuna Genel Kurul Salonu’ndaki yer tahsisine ilişkin açıklaması

5.- İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’ın, 10 Ekim katliamının 8’inci yılına ve Düzce’de Pekintaş fabrikasında işten çıkarılan işçilere ilişkin açıklaması

6.- Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın, 10 Ekim Ankara Gar katliamının 8’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

7.- Konya Milletvekili Mehmet Baykan’ın, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağına ve AK PARTİ iktidarlarının spora ve sporcuya olan desteğine ilişkin açıklaması

8.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

9.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, 19 Şubatta AFAD Başkanlığının yayımladığı Afetzedelerin Hasarlı Yapılardaki Eşyalarının Tahliyesine Yönelik Genelge’ye ilişkin açıklaması

10.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, deprem bölgelerindeki öğrencilere ilişkin açıklaması

11.- Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, 6-8 Ekim olaylarına ilişkin açıklaması

12.- Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in, HÜDA PAR olarak Filistin halkının yanında olduklarına ilişkin açıklaması

13.- Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu’nun, Kahramanmaraş’ta deprem sonrası orta hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili yaşanan mağduriyete ilişkin açıklaması

14.- Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir’in, İsrail’le ilgili yapılması gerekenlere ilişkin açıklaması

15.- Burdur Milletvekili İzzet Akbulut’un, Burdur halkının sorunlarına ilişkin açıklaması

16.- Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal’ın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

17.- Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in, 3 Ekim 2023 tarihinde Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanlığının milletvekillerine gönderdiği mektuba ilişkin açıklaması

18.- Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu’nun, şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke ile Polis Memuru Cihat Ermiş’e ve hukukla hukuksuzca hizaya sokmaya çalışan zihniyete ilişkin açıklaması

19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Niğde ili Ulukışla ilçesi Hüsniye köyünün içme suyu sorununa ilişkin açıklaması

20.- Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar’ın, Ankara Gar katliamına ve emekliye yapılacak 5 bin liralık yardıma ilişkin açıklaması

21.- İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın, büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşuna engel olunamayacağına ilişkin açıklaması

22.- Konya Milletvekili Ünal Karaman’ın, Konya ilinin Güneysınır ilçesindeki öğrencilerin ulaşım ve barınma sorununa ilişkin açıklaması

23.- Uşak Milletvekili Ali Karaoba’nın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

24.- Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’nun, depremin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen Hatay halkının mağduriyetlerinin devam ettiğine ilişkin açıklaması

25.- Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez’in, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

26.- Samsun Milletvekili Murat Çan’ın, Samsun’un kırsal mahallelerinin iktidar tarafından kaderine terk edildiğine ilişkin açıklaması

27.- İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan’ın, Dünya Ruh Sağlığı Günü’ne ilişkin açıklaması

28.- Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer’in, EURO 2032’nin Türkiye-İtalya ev sahipliğinde yapılacak olmasına ve Konya’nın 2023 Dünya Spor Başkenti seçilmesine ilişkin açıklaması

29.- Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz’ın, Filistinlilerin soykırıma maruz bırakılmasına ilişkin açıklaması

30.- Batman Milletvekili Zeynep Oduncu’nun, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki oğlunu ziyarete gelen Mehmet Bal’a ilişkin açıklaması

31.- Mardin Milletvekili Faruk Kılıç’ın, Filistin’deki gelişmelere ilişkin açıklaması

32.- Kars Milletvekili Adem Çalkın’ın, Orta Doğu’nun yine yangın yerine çevrilmesine ilişkin açıklaması

33.- Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir’in, Filistinlilerin İsrail’e karşı başkaldırısı karşısında Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk sözüne ilişkin açıklaması

34.- İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz’ın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

35.- Van Milletvekili Zülküf Uçar’ın, 10 Ekim Ankara Gar katliamına ilişkin açıklaması

36.- Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün, binlerce kader mahkûmunun Parlamentodan beklentisine ilişkin açıklaması

37.- İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, İsrail devletinin yeni bir soykırıma hazırlandığına, emeklilere bir defaya mahsus yapılacak 5 bin TL’lik ödemeye ve bu ödemeyi Saadet Partililerin insani ve vicdani bulmadığına ilişkin açıklaması

38.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Meclisin 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK-YPG’ye karşı başlattığı hava harekâtına, Pençe-Kilit 2 Harekâtı’nda şehit düşen Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’ye, İstanbul’da şehit olan Polis Memuru Cihat Ermiş’e, Kerbelâ olayının yıl dönümüne, Ankara Gar patlamasının 8’inci yıl dönümüne, emekliye “müjde” olarak verilen 5 bin liralık ödemeye, Mehmet Şimşek’in Körfez’e para turuna çıktığına, Hamas’ın silahlı kanadının Gazze’de başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’na ve konuyla ilgili İYİ Partinin görüşlerine ilişkin açıklaması

39.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’na ve İsrail’in de müteakiben başlattığı Demir Kılıçlar Operasyonu’na ve Milliyetçi Hareket Partisinin Filistin ile İsrail arasındaki bu sorunlara bakışına, Dünyanın 6K (Kudüs, Kıbrıs, Kırım, Kerkük, Kaşgar ve Karabağ) problemi olduğuna, 1 Ekimde Ankara’daki hain saldırı girişimi sonrasında Silahlı Kuvvetlerin Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde terör örgütüne karşı başlattığı operasyonlara ve Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan İstihkâm Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’ye ilişkin açıklaması

40.- Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Ankara Garı katliamının 8’inci yılına, 7 Ekimde İsrail ve Filistin arasında başlayan en şiddetli savaşa ve bu konuda Yeşil Sol Partinin görüşlerine, kuzeydoğu Suriye’de yaşananlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin-İsrail savaşı için söylediklerine ve bu iktidar Orta Doğu’ya demokrasiyi, barışı, adaleti getirmek istiyorsa çifte standartlardan vazgeçmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

41.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, 10 Ekim Ankara Garı saldırısına, İsrail ve Filistin arasında süren savaşa, Cumhuriyet Halk Partisi olarak savaşın her türlüsüne karşı olduklarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fedakârlık yaparak emekliye 5 bin lira vereceğini söylemesine, ABD’nin Türkiye’ye ait SİHA’yı düşürmesine ve son yıllarda artan çocuk istismarı suçuna ilişkin açıklaması

42.- Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, geçirdiği trafik kazasına ve Filistin meselesine ilişkin açıklaması

43.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

44.- Mersin Milletvekili Gülcan Kış’ın, şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke ile Uzman Çavuş Mustafa Çakmak’a ve 10 Ekim Gar katliamının yıl dönümüne ilişkin açıklaması

45.- Ankara Milletvekili İdris Şahin’in, Filistin halkının yanında olduklarına ve son günlerde Filistin ile İsrail arasında yaşananlara ve Birleşmiş Milletlere ilişkin açıklaması

46.- Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun, Hakkâri Milletvekili Onur Düşünmez’in Yeşil Sol Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

47.- Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

48.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun CHP Grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

49.- Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

50.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’nun, deprem bölgesinde Tip 1 diyabet tanısı konan çocukların mağduriyetine ilişkin açıklaması

51.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in alenen yalan söylediğine ilişkin açıklaması

52.- Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’nın, Kastamonu’daki köy yangınlarına ilişkin açıklaması

53.- Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne ilişkin açıklaması

54.- Osmaniye Milletvekili Asu Kaya’nın, iktidarın depremzedelere nakdî eşya yardımı sözü verdiğine ilişkin açıklaması

 

VI.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın, Filistin’de yaşananlara ve Orta Doğu’da İsrail sorununa ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek’in, cumhuriyetin 100’üncü yılında Sivas’a ilişkin gündem dışı konuşması

3.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, Adana’nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

 

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Kosova Parlamentosu Çevre, Gıda, Tarım, Planlama ve Kalkınma Komisyonu tarafından 3-4 Kasım 2023 tarihlerinde Kosova Cumhuriyetinin başkenti Priştine’de “Ulaştırmanın Geleceği” konulu parlamentolar arası konferansa katılımın sağlanması hususuna, ilişkin tezkeresi (3/765)

2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Ülkemiz ile Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülkeler arasında var olan ve sektörel diyalog ortaklığıyla derinleştirilen ilişkilerin daha da güçlendirilmesine yönelik çabalara parlamenter bir boyut kazandırmak amacıyla ülkemizin ASEAN Parlamentolar Arası Asamblesine (AIPA) gözlemci üye olmasıyla ilgili, 3620 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinin (a) fıkrası çerçevesinde söz konusu faaliyetleri yürütmek üzere TBMM’yi temsil edecek bir grup kurulmasına ilişkin tezkeresi (3/766)

3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki Parlamento heyetinin, 12-14 Ekim 2023 tarihleri arasında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlenecek olan G20 9’uncu Parlamento Başkanları (P20) Zirvesi’ne katılımda bulunmaları hususuna ilişkin tezkeresi (3/767)

 

B) Önergeler

1.- Gaziantep Milletvekili Melih Meriç’in, (2/1514) esas numaralı 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/18)

 

C) Duyurular

1.- Başkanlıkça, Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmak üzere toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuru

 

VIII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- Saadet Partisi Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya tarafından, Filistin’de yaşananlar ve terör devleti İsrail’in son gelişmeleri bahane kılarak uygulamaya soktuğu orantısız şiddete ve kıyımlara son vermek amacıyla devletimizin, İslam dünyasının ve Batılı devletlerin üzerlerine insani ve hukuki sorumluluklar düşen bu konuları ve çözüm yollarını konuşmak amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

2.- İYİ Parti Grubunun, Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu ve 19 milletvekili tarafından, Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava dosyasında, suikastın ardından dokuz ay geçmesine rağmen kamu vicdanını rahatlatacak bir ilerleme kaydedilmemiş olması nedeniyle Türk adaletine olan güvenin bütünüyle sarsılmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla 4/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

3.- Yeşil Sol Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Grup Başkan Vekili Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından, 10 Ekim Gar katliamının bütün boyutlarıyla araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

4.- CHP Grubunun, Grup Başkan Vekilleri Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından, Mersin ilimizde Akkuyu Nükleer AŞ’nin aldığı kararla kurulması planlanan radar sisteminin ulusal güvenliğimizi tehlikeye sokup sokmayacağının araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

5.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde gündemin “Seçim” kısmında RTÜK’te boşalacak 3 üyelik için seçimin yapılmasına ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesine, 11 Ekim 2023 Çarşamba günkü birleşiminde (3/763) ve (3/764) esas sayılı Cumhurbaşkanlığı Tezkerelerinin okunarak görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına, tezkerelerin görüşmelerinde gruplar adına yapılacak konuşmaların birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilmesine ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesine ilişkin önerisi

 

B) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan (8/16) esas numaralı Genel Görüşme Önergesi’nin ön görüşmelerinin yapılmasına, bu birleşiminde başkaca denetim konusunun görüşülmeyerek genel görüşme önergesinin ön görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesine, genel görüşme açılmasının kabul edilmesi hâlinde genel görüşmenin 12 Ekim 2023 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

 

IX.- SEÇİMLER

A) Komisyonlara Üye Seçimi

1.- (10/5, 6, 8, 22, 58) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna Üye Seçimi

2.- Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna Üye Seçimi

 

X.- GENEL GÖRÜŞME

A) Ön Görüşmeler

1.- AK PARTİ Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu, CHP Grubu adına Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Yeşil Sol Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, MHP Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, 7 Ekim 2023 tarihinde Filistin ve İsrail’de başlayan çatışmaların diğer bölgelere de yayılmamasını, sivil can kayıplarının engellenmesini ve bölgede tansiyonun düşürülmesini teminen ülkemizce sergilenen çabalar konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/16)

XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.-Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Irak'ta tutuklu olduğu iddia edilen bir vatandaşa,

Irak'ta tutuklu olduğu iddia edilen bir vatandaşa,

Irak'ta tutuklu olduğu iddia edilen bir vatandaşa,

Bir vatandaşın ve ailesinin Kuzey Makedonya'dan sınırdışı edilmesine,

İran'da bir Türk vatandaşının tutuklandığı ve kendisinden haber alınamadığı iddialarına,

İlişkin soruları ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın cevabı (7/479), (7/480), (7/616), (7/1067), (7/1393)

2.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, engelli bir vatandaşa yardım toplama kampanyasına valilikçe izin verilmediği iddiasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/502)

 

3.-Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Suudi Arabistan'da tutuklu bulunan bir Türk vatandaşının akıbetine,

Bir vatandaşın Yunanistan'nın Kos Adası’nda Yunan güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü iddialarına,

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan bir mahkûmun Yunanistan'da gasp ve darb edildiği iddialarına,

Irak'ta cezaevinde bulunan bir kişinin Türkiye'ye iade edilmesi talebine,

- İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin'in, Suudi Arabistan'da tutuklanan bir Türk vatandaşına,

İlişkin soruları ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın cevabı (7/1394), (7/1395), (7/1396), (7/2122), (7/3590)

4.- Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu'nun, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük haklarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/1592)

5.- İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil'in, 2002 yılından bu yana sahte alkollü içecekler nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran kişi sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/1735)

6.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, diş hekimi atamalarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/1855)

7.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürk'ün, Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda bulunan araç sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2028)

8.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere'nin, Adıyaman'a hematoloji doktoru atanması talebine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2167)

9.- Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in, 2015, 2018, 2022 yılları ile 2023 yılının ilk yarısında psikiyatri servislerine başvuran hastalara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2169)

10.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürk'ün, Denizli Devlet Hastanesindeki bir teknik personelin görevi esnasında hayatını kaybettiği olaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2236)

11.- Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz'ın, Bakanlığın Mersin iline yaptığı yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2238)

12.- Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu'nun, Diyarbakır'da bir hastanede yaşanan usulsüzlük iddialarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2361)

13.- Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo'nun, Diyarbakır'daki bir hastanede yaşanan usulsüzlük iddialarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2363)

14.- Karabük Milletvekili Cevdet Akay'ın, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler sonrasında zarar gören enerji altyapısına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın cevabı (7/2455)

15.- Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in, 2013-2023 yılları arasında Bakanlık ile Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar tarafından kiralanan ve satın alınan araç sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2510)

16.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, son beş yılda resmi ve özel sağlık kuruluşlarında mide küçültme ameliyatı olan kişilere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2517)

17.- Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in, kadın istihdamının artırılması ve kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması konulu 27591 sayılı Genelge uyarınca yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2518)

18.- Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in, 2021-2023 yılları arasında Bakanlık ile Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların temsil ve ağırlama giderlerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/2592)

19.- Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü'nün, Bingöl Kiğı Devlet Hastanesindeki uzman doktor eksikliğine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2675)

20.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, tıbbi laboratuvar teknikerlerinin istihdamına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2757)

21.- Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo'nun, bisiklet kazalarına ve alınacak önleyici tedbirlere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/2761)

22.- İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi'nin, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesinin depreme dayanıksız olduğu yönündeki rapora ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3007)

23.- Burdur Milletvekili İzzet Akbulut'un, Tefenni-Korkuteli-Antalya kara yolunda yoğunluk sebebiyle yaşanan kazalara ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3033)

24.- Osmaniye Milletvekili Asu Kaya'nın, Osmaniye ilinde depremde zarar gören cami sayısına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/3037)

25.- Osmaniye Milletvekili Asu Kaya'nın, Osmaniye ilinde yaşanan depremden sonra sağlık hizmeti sunulan depremzede sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3140)

26.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, eczane hizmetleri personelinin atamalarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3292)

27.- Ankara Milletvekili Mesut Doğan'ın, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde yürütülen bir çalışmaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3388)

28.- İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar'ın, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde yürütülen bir çalışmaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3393)

29.- Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan'ın, Keşan-Enez kara yolunda yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3411)

30.-Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, raylı sistemler yol teknolojisi bölümü mezunlarının istihdamına,

Kocaeli'de bir tren istasyonunun yapımı bitmesine rağmen kullanıma açılmadığı iddiasına,

İlişkin soruları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3412), (7/3415)

31.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun'un, Tekirdağ-İstanbul yolunun çeşitli bölgelerinde yaşanan trafik yoğunluğuna ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3416)

32.- Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in, Hatay'da yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın cevabı (7/3450)

33.- Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan'ın, DEDAŞ tarafından Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı bir mahalledeki evlere kaçak elektrik kullanımı sonucu kesilen idari para cezalarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın cevabı (7/3724)

34.- Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in, e-reçetem uygulamasına eklenen dillere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3760)

35.- Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'in, Balıkesir'in İvrindi ilçesi ile Korucu beldesi arasındaki yol çalışmasına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3785)

36.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Kocaeli ilindeki trafik sorunlarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3786)

37.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in, psikiyatri kliniklerine başvuran hasta sayısına ve antidepresan ilaç kullanımına dair verilere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3890)

38.- Hakkâri Milletvekili Onur Düşünmez'in, Hakkâri iline 2023-2025 yılları arasında yapılması planlanan projelere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3916)

39.- Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal'ın, Şanlıurfa ili Karaköprü ilçesindeki ulaşım sorunlarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/3918)

40.- Kars Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3976)

41.- İstanbul Milletvekili Özgül Saki'nin, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3977)

42.- Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3978)

43.- Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3979)

44.- Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk'ün, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3980)

45.- Iğdır Milletvekili Yılmaz Hun'un, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3981)

46.- Van Milletvekili Gülderen Varli'nin, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3982)

47.- İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3983)

48.- Muş Milletvekili Sümeyye Boz'un, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3984)

49.- Muş Milletvekili Sezai Temelli'nin, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3985)

50.- Mersin Milletvekili Ali Bozan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3986)

51.- Hakkâri Milletvekili Vezir Coşkun Parlak'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3987)

52.- Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü'nün, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3988)

53.- Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3989)

54.- Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3990)

55.- Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3991)

56.- Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3992)

57.- Mersin Milletvekili Perihan Koca'nın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3993)

58.- Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3994)

59.- Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3995)

60.- Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3996)

61.- Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan Dağlı'nın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3997)

62.- Tunceli Milletvekili Ayten Kordu'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3998)

63.- Mardin Milletvekili George Aslan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/3999)

64.- Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki'nin, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4000)

65.- Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4001)

66.- Diyarbakır Milletvekili Osman Cengiz Çandar'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4002)

67.- Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4003)

68.- Batman Milletvekili Zeynep Oduncu'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4004)

69.- Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç'un, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4005)

70.- Ağrı Milletvekili Nejla Demir'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4006)

71.- Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4007)

72.- Van Milletvekili Zülküf Uçar'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4008)

73.- Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4009)

74.- Hakkâri Milletvekili Onur Düşünmez'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4010)

75.- Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4011)

76.- Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4012)

77.- Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4013)

78.- Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya'nın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4014)

79.- Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit'in, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4015)

80.- İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk'un, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4017)

81.- Van Milletvekili Mahmut Dindar'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4018)

82.- Batman Milletvekili Keskin Bayındır'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4019)

83.- İstanbul Milletvekili Celal Fırat'ın, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4020)

84.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, e-reçetem uygulamasına dâhil olan dillerin arasında Kürtçe dilinin yer almamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın cevabı (7/4021)

85.- Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş'in, Ordu Giresun Havalimanı’na 2’nci ILS sistemi kurulması talebine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4104)

86.- Karabük Milletvekili Cevdet Akay'ın, 2018-2023 yılları arasında Bakanlık tarafından hazırlatılan kamu spotlarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4105)

87.- Bolu Milletvekili Türker Ateş'in, Bolu ilindeki kara yolu projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4106)

88.- İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok'un, Eskişehir ili Mihalıççık ilçesinde bir madencilik şirketi bünyesinde çalışan işçilerin mağduriyetine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın cevabı (7/4160)

89.- Denizli Milletvekili Yasin Öztürk'ün, Suriye uyruklu olup sonradan Türk vatandaşlığına geçen kişilerin askerlik yükümlülüğüne ilişkin sorusu ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in cevabı (7/4285)

90.- İstanbul Milletvekili Burak Akburak'ın, Giresun'un Görele ilçesindeki liman ve hastane kavşaklarında yaşanan trafik kazalarının önlenmesi için alınacak tedbirlere ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4318)

91.- Siirt Milletvekili Tuncer Bakırhan'ın, Botan Vadisi Millî Parkı içinde yer alıp kamulaştırılan arazilere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/4319)

92.- Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren'in, Diyarbakır'da uyuşturucuyla mücadele konusunda alınan önlemlere ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/4321)

93.- Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ'ın, doğu illerindeki uçak sefer sayısının az olmasının sebep olduğu sorunlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4385)

94.- Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Kocaeli'de bulunan Cengiz Topel Havalimanı’nın akıbetine ilişkin sorusu ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun cevabı (7/4387)

95.- Van Milletvekili Mahmut Dindar'ın, 2021 yılında hayatını kaybeden bir kişinin cenazesinin defin işlemlerine ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/4390)

96.- Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin'in, Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Büyükçiftlik köyüne bağlı merada çobanlık yapan çiftçilerin kötü muamele gördükleri iddiasına ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/4395)

97.- Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo'nun, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadeleye yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin sorusu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın cevabı (7/4396)

98.- Van Milletvekili Mahmut Dindar'ın, polis memurlarınca bazı milletvekillerine kötü muamelede bulunulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Bekir Bozdağ’ın cevabı (7/4801)

10 Ekim 2023 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Gülizar BİÇER KARACA

KÂTİP ÜYELER : Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin), Adil BİÇER (Kütahya)

-------0-------

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşimini açıyorum.

(Saadet Partisi milletvekillerinin Komisyon sıralarında oturmaları)

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, elektronik cihazla yoklama yapacağız.

Yoklama için üç dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin elektronik sisteme girerek salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen milletvekillerinin ise yoklama pusulalarını görevli personel aracılığıyla verilen süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını ve salondan ayrılmamalarını rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklamaya başlandı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Başkanım, arkadaşlarımıza niye Mecliste yer yok? Burası, Meclis böyle bir ayrıştırma yeri değil, Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki haklarını istiyor arkadaşlarımız. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Ve aralarında aynı zamanda anayasa hukuku hocamız var; yılları, ömrü Anayasa’nın eşitliği, adalet ve hukukla geçen bir insan. Aynı şekilde öğretim üyesi hocalarımız yani… Anlamadım, bu Mecliste kayırmacılık -yeri- ne zaman son olacak? Siz cevap vereceksiniz, ben vermeyeceğim Başkanım.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Mevcut Anayasa biraz engelliyor herhâlde bunu, yeni anayasaya ihtiyacımız var.

BAŞKAN – Sayın Tanal, şu an Danışma Kurulu bu konu üzerinde toplantı hâlinde, bu konuda o nedenle bir yanıt veremiyorum. Danışma Kurulu Sayın Meclis Başkanı Başkanlığında toplandı, şu anda bu konuyu görüşüyorlar.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Efendim, mayıs ayında, 28 Mayısta seçim oldu, şu anda ekim ayındayız yani bu, bugüne kadar gecikmesi gereken bir husus muydu?

BAŞKAN – Sayın Tanal…

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Arkadaşlar görevlerini yapamıyorlar, görevlerinin ifasının engellenmesi Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil ediyor, anayasal suç teşkil ediyor aynı zamanda. Yani bir parlamentonun, parlamenterin çalışması engelleniyorsa diğer vatandaşlarımız ne durumda acaba? (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

 BAŞKAN – Sayın Tanal, Saadet Partisi Grubunun Parlamentoda önde yer alması ve Parlamento düzeninin buna göre şekillenmesi konusunda…

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Önde yer alması gibi bir talepleri yok Başkanım; eşitlik istiyorlar, herkese aynı mesafeyi, aynı eşitliği istiyorlar, farklı bir şey istemiyorlar ki bir ayrıcalık istemiyorlar ki.

BAŞKAN – Sayın Tanal, bir siyasi partinin bu konudaki talebini sizin gibi düşünerek haklı buluyoruz. Bu konuda hem Divan hem de -arkada şu an Danışma Kurulu toplantı hâlinde- Danışma Kurulu kararına göre bir işlem yapılacak. Anayasa’nın eşitlik ilkesi gereğince tüm siyasi partilerin Parlamentodaki yerlerinin eşit bir şekilde temsilini biz de önemsiyoruz. Bu konuda, Saadet Partisi Grubunun da diğer siyasi partilerle eşit şekilde Parlamentoda yer alması konusunda Parlamentodaki tüm arkadaşlarımızın da aynı düşündüğü tahmin ediyorum.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – O zaman şöyle yapalım: Bu eşitlik sağlanıncaya kadar Parlamento çalışmalarına ara verin, eşitlik sağlansın, ondan sonra çalışmaya devam edelim, olması gereken bu.

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) – Teşekkürler Sayın Tanal.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) – Tabii, tabii; biz de onu istiyoruz Sayın Tanal.

(Elektronik cihazla yoklamaya devam edildi)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.

Birleşime beş dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.05

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.15

BAŞKAN: Başkan Vekili Gülizar BİÇER KARACA

KÂTİP ÜYELER : Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin), Adil BİÇER (Kütahya)

-------0-------

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

III.- YOKLAMA

BAŞKAN – Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi yoklama işlemini tekrarlayacağım.

Yoklama için üç dakika süre veriyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılına, Meclisin açıldığı gün gerçekleşen patlamaya, Filistin ile İsrail arasındaki kanlı savaşa ve 10 Ekim katliamına ilişkin konuşması

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28’inci Yasama Döneminin İkinci Yasama Yılındayız. Ben, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyelerine, tüm milletvekillerimize yeni yasama döneminin hayırlı uğurlu olmasını ve milletimizin sorunlarına çözüm üretecek bir yasama dönemi olmasını temenni ediyorum.

Bugün aslında, gerçekten, ülkemizde Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüz yıl önce dile getirdiği “Millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş bir cinayettir.” ve “Yurtta barış, dünyada barış.” sözlerinin bir kez daha anlam kazandığı bir süreçten geçiyoruz. Meclisin açıldığı gün Meclisimize çok yakın bir mesafede patlayan bomba, ardından Orta Doğu'da; Filistin ve İsrail'de kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği kanlı bir savaşı yaşıyoruz.

Aynı zamanda, bugün 10 Ekim. Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamının, 104 yurttaşımızın hayatını kaybettiği 10 Ekim katliamının da yıl dönümü. 10 Ekim katliamında hayatını kaybeden yurttaşlarımıza rahmet, bu kanlı savaşta yaşamını kaybedenlerin yakınlarına ve tüm insanlığa başsağlığı diliyorum ve 10 Ekim katliamındaki adalet arayışının da buradan dile getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, gündemimize geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim…

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, gündeme geçmeden önce bir itirazımız var, onunla ilgili kısa bir söz talep ediyorum.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) – İşlem başlatıldı ama Başkanım.

BAŞKAN – Buyurun.

V.- AÇIKLAMALAR

1.- İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin’in, Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin hâlâ belirlenmediğine ilişkin açıklaması

İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, geçen hafta burada Meclis bir tartışma yaşadı. Mecliste yeni kurulan Saadet Partisi Grubunun İç Tüzük’e göre önde oturması gereken yerle ilgili bir düzenleme hâlâ yapılmadı. Yaz tatili döneminde beklendi,1 Ekim tarihi geçti, geçen hafta geçti ama bütün bunlara rağmen kurulan komisyondaki arkadaşlar “Bu bizim yetkimiz değil.” gibi çok garip şeyler ortaya koydu. Sayın Başkanım, burası önemli, geldiğimiz noktada… Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulda İç Tüzük’ün bize verdiği haklar hâlâ sağlanmamıştır, oturma düzeni hâlâ sağlanmamıştır.

Değerli Başkanım, sizden, bu oturma düzeninin sağlanmasını, bununla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını, aksi takdirde de usul tartışması başlatacağımızı buradan paylaşmak istiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 15.21

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 15.35

BAŞKAN: Başkan Vekili Gülizar BİÇER KARACA

KÂTİP ÜYELER : Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin), Adil BİÇER (Kütahya)

-------0-------

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI (Devam)

2.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca’nın, Danışma Kurulunda uzlaşıyla Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin belirlendiğine ilişkin konuşması

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, az önce Danışma Kurulumuzun Saadet Partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yeri konusundaki toplantıda uzlaşı sağlanmış olup Saadet Partisi Grubunun Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun yanındaki sıradan itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeri uzlaşıyla tespit edilmiştir.

Sayın Grup Başkan Vekili, bu konuda söz talebiniz vardı.

Buyurun.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

2.- İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, Saadet Partisi Grubunun Genel Kurul Salonu’nda grup yerinin belirlenmesine ve katkılarından dolayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, MHP Grubuna teşekkür ettiğine ilişkin açıklaması

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisi Grubu olarak temmuz ayı itibarıyla bir grup kurmuştuk Gelecek Partisiyle birlikte, yer sorunuyla ilgili İç Tüzük’te bir düzenleme bulunmadığı gerekçe gösterilerek maalesef bu sorun bugüne kadar çözülmemişti. Biz, aslında bu konuda, Meclis Genel Kurulunda ön tarafta 12 sırası, 12 koltuğu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisinden bir anlayış bekliyorduk çünkü diğer bütün partilerin ön tarafta sadece 4 koltuğu var ve Grup Başkan ve Başkan Vekillerinin ancak oturabileceği bir düzendi. Bu krizle ilgili bugün bir toplantı icra edilmiş oldu, orada Milliyetçi Hareket Partimizin Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Bey şunu ifade ettiler: Sayın Devlet Bahçeli’nin kendilerine bir talimatı olduğunu, bu kaosun doğru olmadığını, elbette her partiye...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Devlet Bahçeli, bu sorun madem çözülemiyorsa Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendilerine düşen ön taraftaki 4 koltuktan 2 tanesini Saadet Partisine rızalarıyla verebileceklerini ifade ettiler.

Biz de Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan ve Başkan Vekillerine ve değerli milletvekillerine göstermiş oldukları bu nezaket ve anlayıştan dolayı çok teşekkür ediyoruz ve bunu da Adalet ve Kalkınma Partisindeki arkadaşlarımızın bir not olarak almasını rica ediyoruz.

Saygılar sunuyoruz Başkanım. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ilk söz, Filistin’de yaşananlar ve...

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan...

BAŞKAN – Buyurun.

3.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, en son yaşadığımız genel seçimlerden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubunu oluşturan Saadet Partisi Grubunun yerleşimi konusunda başta teknik sebepler olmak üzere çeşitli sebeplerden dolayı bu sorunlar yaşanıyordu. Çeşitli görüşmeler de devam etmekle birlikte biz de öteden beri, baştan beri Milliyetçi Hareket Partisi olarak da hangi grup oluşursa oluşsun Meclisimizin teamülleri, gelenekleri doğrultusunda mutlaka bir çözüm bulmamız gerektiği konusundaki görüşlerimizi de ifade etmiştik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Gelinen son aşamada da yine karşılıklı anlayış ve rıza çerçevesinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak burada yan yana, birlikte, yine hiçbir şarta tabi olmaksızın karşılıklı anlayış, rıza ve demokratik düşünce itibarıyla Saadet Partisi Grubuna mensup arkadaşlarımıza da konuyu arz ettik. Sayın Genel Başkanımızın bu sorunu bir an evvel çözme adına… Bunun gerçekleşmesinden dolayı biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak gayet mutluyuz, memnunuz ve Saadet Partisi Grubuna bundan sonraki yapacakları çalışmalar için de başarılar, kolaylıklar diliyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (MHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, gündeme geçmeden 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Değerli milletvekilleri, gündem dışı ilk söz…

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, pek kısa bir söz talebim var.

BAŞKAN - …Filistin’de yaşananlar ve Orta Doğu’da İsrail sorunu hakkında söz isteyen Kocaeli Milletvekili Sayın Mehmet Akif Yılmaz’a aittir.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Sayın Başkan, ben ayaktaydım, siz değerli hatibi çağırdınız.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Yılmaz.

VI.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz’ın, Filistin’de yaşananlara ve Orta Doğu’da İsrail sorununa ilişkin gündem dışı konuşması

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, yetmiş beş yıldır Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı işgal ederek yağma, şiddet ve terör metotlarıyla bölgemizde akan masum kanı ve gözyaşının başmüsebbibi siyonist, işgalci İsrail rejimini telin ediyorum.

Yıllarca “Orta Doğu’da Filistin sorunu” başlıkları atarak meseleyi saptıranlara diyorum ki: Orta Doğu’da bir Filistin sorunu yoktur, Filistinlilerin topraklarını zorbalıkla işgal eden, evlerini başlarına yıkan, milyonlarca Filistinliyi sürgün eden, milyonlarcasını duvarlarla çevrilmiş, en temel insani ihtiyaçlara muhtaç, açık cezaevine dönüşmüş hâlde Gazze’de, El-Halil’de, Batı Şeria’da, öz vatanında mahkûm hâlde yaşatan siyonist, işgalci bir İsrail sorunu vardır.

Bugün şu anda Gazze yine acımasızca bombalanıyor. Filistinlileri bu savaşın sebebi olarak görmek hakikati perdelemektir. Siyonist İsrail rejimi, bölgedeki tüm şiddetin baş ve tek sorumlusudur. Filistin halkının meşru direnişine kimse gölge düşürmeye kalkmamalıdır.

Bakınız, terör devleti İsrail'deki muhalif siyasiler, durumun vahametini şu şekilde ifade ediyorlar: “Yerleşimcilerin Hükûmetin himayesinde işgal altındaki topraklarda çılgına döndüğü, Mescid-i Aksa'ya saygısızlık ettiği ve Huwara'da yeni bir pogrom gerçekleştirdiği şoke edici bir hafta geçirdik. Sonunda çok ciddi bir gerilimle uyandık. Hükûmetin ilk günden bu yana körüklediği bu savaş, tüm bölgeyi tehlikeye atıyor. İsrail'deki faşist Hükûmetin işgali sürdürme amacıyla işlediği suçlar durdurulması gereken bölgesel bir savaşa yol açacak.”

 Değerli milletvekilleri, Filistin davası, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın muhafazası, Türkiye için muhalefeti ve iktidarı birleştiren ortak bir tavır ortaya koyabildiğimiz, geleceğimizi yakından ilgilendiren önemli bir meseledir. Filistin’de Müslüman kardeşlerimize, inanç ve değerlerimize, kutsal emanetlerimize karşı yapılan bilinçli yok etme girişimleri topyekûn bir savaşa dönüşmek üzeredir, tam bir soykırım planlanmıştır. ABD ve Batı ülkeleri bu planlı soykırıma tam destek veriyorlar. Terör devleti İsrail, Gazze’yi bombalamaya devam ediyor, “ateşkes”, “ara buluculuk” sözlerine dahi tahammül edemiyorlar. Avrupa Birliği, yardımlarını kesiyor. Ne yapacaklar, Batı’nın bu kanlı iştahını ne dindirecek, 2 milyon Gazzelinin kanı yetecek mi, gaz odaları mı kuracaklar Filistin’de?

Değerli vekillerim, zaman kalbimizle, dillimizle ve ellerimizle Filistinli kardeşlerimizin yanında dimdik durma zamanı, destek olma zamanıdır. Bölgemizde istikrarsızlık ve kaosun devam etmesini, bölmek ve sömürebilmek için stratejik bir amaç olarak belirlemiş olanların bu kanlı planlarını bozabilecek tek güç Türkiye’dir. Savaş naralarıyla, topu, tüfeği, uçak gemileri ve Armageddon hayalleriyle bölgeye üşüşen ABD ve Batılı ülkelere karşı savaş değil, barış için İslam ülkelerini ve bu büyük kaostan etkilenecek bölge ülkelerini harekete geçirebilecek tek ülke de Türkiye’dir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bu tarihî süreçte inisiyatif almalıyız, bu büyük yıkımı engelleyecek her çaba çok değerli ve kıymetlidir, bölge ve İslam ülkelerinin parlamentolarıyla temasları artırarak ortak bir vicdani tavrı harekete geçirebilmeliyiz.

Bakın, bu, coğrafyada ilk günkü bombalamanın fotoğrafı, El-Emin Muhammed Camisi, mimarisi Kubbet-üs Sahra’nın aynısı. İslam dünyasına bir mesaj veriliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – Sayın Başkan, bir dakika rica ediyorum.

BAŞKAN – Sayın milletvekili, Gündem dışında…

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – Mescid-i Aksa’nın bombalanacağı mesajı bu fotoğrafla zihinlere işleniyor.

İslam dünyasında Müslümanlar olarak kalbimizin yarısı Mescid-i Haram, yarısı Mescid-i Aksa’dır. Kudüs, hareminamusumuzdur. Mescid-i Aksa’ya yönelik bu yok etme girişimi kıyametin habercisidir.

BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz Sayın Milletvekili.

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – Özümüzü, inancımızı, birliğimizi, caydırıcı tüm gücümüzü ortaya koyarak bu kıyımı engelleyemezsek İslam devletleri ve halkları için bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

BAŞKAN – Sayın Milletvekili, sözlerinizi lütfen…

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – Tarih boyunca tüm benliğimizle mazlumların yanında olduk, inşallah olmaya devam edeceğiz.

SIRRI SAKİK (Ağrı) – İnşallah Rojava’nın da yanında olursunuz, Rojava’daki sivil saldırılara da cevap verirsiniz.

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – Bu duygularla, yüz yıldır işgalci terör devleti İsrail’in tüm şiddet ve terörüne karşı direnen kahraman Filistin halkını… (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri…

Sayın Milletvekili, sözlerinizi lütfen tamamlayın.

MEHMET AKİF YILMAZ (Devamla) – …Filistin davasına her daim sahip çıkan aziz milletimizi ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı ikinci söz, cumhuriyetin 100’üncü yılında Sivas hakkında söz isteyen Sivas Milletvekili Sayın Ahmet Özyürek’e aittir.

Buyurun Sayın Özyürek. (MHP sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakikadır.

2.- Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek’in, cumhuriyetin 100’üncü yılında Sivas’a ilişkin gündem dışı konuşması

AHMET ÖZYÜREK (Sivas) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım adına gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle genel kurulu saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyetin 100’üncü yılında ve tarihin her döneminde önemli bir yönetim, eğitim ve kültür merkezi olan Sivas’ımızın yıllar içinde gelişimi oldukça önemli değişimler ve dönüşümlerle doludur. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Sivas’ımız, Hititlerin stratejik kalesi, Kadı Burhaneddin’e, Eretna Beyliğine başkentlik yapmış olan şehrimiz, Anadolu Selçuklu Devleti’nin darülâlâsı ve âlimler beldesi olan, binlerce yıllık tarihimizde aynı zamanda önemli bir ticaret ve turizm merkezi olarak da hızla gelişmiştir.

Şehrimiz, geçmişte İpek Yolu üzerinde stratejik bir konuma sahip olması nedeniyle ticaretin canlandığı bir nokta hâline gelmiştir, cihan devleti Osmanlı Devleti döneminde de tıpkı bugün ve geçmişte olduğu gibi ticaretin daima canlılığını koruduğu bir şehir olmuştur. Özellikle kervansaraylar ve çarşılar şehrimizin ticaret hayatının önemini göstermektedir. Kangal ilçemizde bulunan Alacahan Kervansarayı’mız, bugüne kadar tarihî kimliğini koruyabilen önemli tarihî yapılarımızdan biridir. Her dönemde, Sivas’ımız önemli bir ticaret merkezi olarak tıpkı bugün de olduğu gibi Anadolu’nun diğer bölgeleriyle bağlantı sağlamıştır. Dünden bugüne, Anadolu Selçuklu’dan Osmanlı Devleti’ne, Osmanlı Devleti’nden cumhuriyet tarihimize armağanlarını daima koruyacağız.

Değerli milletvekilleri, binlerce yıllık şanlı tarihimizde Sivas’ımız, tarihî, kültürel ve doğal zenginlikleriyle ön plana çıkan bir şehrimizdir. Son yıllarda turizm sektörüne yapılan yatırımlarla birlikte şehrimizdeki turistik potansiyel daha da değer kazanmıştır. Geçmişi bugüne taşıyan bazı eserlerimiz ve doğal güzelliklerimizden bahsetmemiz gerekirse; Anadolu Selçuklular zamanından günümüze ulaşan, birçok alanda kullanılmış, külliye görevi gören, Anadolu’muzun en gösterişli cephesine sahip, şehrimizin sembolü hâline gelmiş olan Çifte Minareli Medrese’miz, Sivas'ımızın değerli sanat abidelerinden biridir. Yine kent simgemiz hâline gelmiş olan, Selçuklu Devleti’nden günümüze ulaşan geleneksel sanatları yansıtan bir diğer eserimiz Gök Medrese’miz, Sivas'ımızın tarihî zenginliğini gözler önüne seriyor; yapı hem mimari özellikleri hem de süslemeleri bakımından Sivas'ımızın ve Anadolu'nun en önde gelen tarihî güzelliklerinden biri olmuştur. Anadolu'nun en eski camilerinden biri olan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiş, taş işçiliğinden ince örnekler yansıtan motifleriyle kendisine hayran bırakan yanıyla görülmeye değer Divriği Ulu Cami’miz ve Darüşşifası’nın ise turizme kazandırılması büyük önem arz eder.

Ülkemizde de daha hızlı gelişmekte olan göl turizmi konusunda Sivas'ımızın ismi oldukça öne çıkmaktadır. Gürün Gökpınar Gölü’müz, Hafik Gölü’müz, görülmeye değer doğal vadilerimiz, şelalelerimiz ve şifa açısından ün yapmış olan şifa dağıtan Kangal Balıklı Kaplıcamız, dünyanın dört bir yanından şifa arayan cilt hastalarını ağırlamaktadır. Tarihî eserlerimizin her daim yaşatılması ve doğal alanlarımızın korunması ve gelecek nesillere güvenle aktarılması ise bizim görevimizdir.

Kurtuluş Mücadelesi’nde Samsun’dan parlayan kıvılcımın kurtuluş ateşi, tüm Anadolu’ya Osmanlı Devleti’nin eyalet sancağı, cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, bir milletin kaderinin belirlendiği güzide şehrimiz Sivas’ımızdan dağıtılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en güvenilir yer olarak seçtiği şehrimizde yüz sekiz gün boyunca kalarak Millî Mücadele’yi kongrelerin son durağı sultan şehrimizden yönetmiştir. Millî Mücadele’mizin mihenk taşı, tarihî 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi, bu günkü tarihî kongre binamızda yapılmıştır. “Cumhuriyetimizin temelini burada attık.” yazısıyla bizi karşılayan kongre binamızda Gazi Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyetin aldıkları kararlar, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda çok büyük değer taşımaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET ÖZYÜREK (Devamla) – Evet, değerli misafirlerimiz, Sivas’a gelip gitmek de çok kolaylaştı, Ankara’dan hızlı trenimiz iki buçuk saatte gidip geliyor, Sivas’ımızı görmeniz lazım.

Genel Kurulu saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Adana’nın sorunları hakkında söz isteyen Adana Milletvekili Sayın Ayhan Barut’a ait.

Buyurun Sayın Barut. (CHP sıralarından alkışlar)

3.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, Adana’nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması

AYHAN BARUT (Adana) – Sayın Başkanım, değerli milletvekillerim; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Size geçmişini mumla arayan bir kentten bahsetmek istiyorum, AKP iktidarında son gelinen durumdan bahsetmek istiyorum. Bir zamanlar herkes bu kentte yaşamak için can atardı çünkü bolluğun ve bereketin simgesiydi Adana. Geçmişte tarımın, sanayinin, edebiyatın, sanatın ve ekonominin hem öncüsüydü hem de başkentiydi ancak ne yazık ki Adana kamu yatırımlarından yeterli payı alamadığı için, özellikle de yirmi bir yıldır ülkemizi yönetenlerin yanlış politikaları ülkemizi olduğu gibi Adana’mızı da geri bıraktı; bunun sonucunda iktidarınız döneminde kentimiz, işsizliğin ve yoksulluğun başkenti hâline geldi. Kentimizde ÇUKOBİRLİK’ten TEKEL’e, Sümerbank’tan Aksantaş’a kadar 55’in üzerinde fabrika kapandı, ne var ne yok satıldı. Şimdi de yılda 6 milyonun üzerinde güvenle seyahat yaptığımız, dünyanın en güvenli havalimanlarından biri olan Şakirpaşa Havalimanı kapatılmak isteniyor. Yakında 6 Şubat depremini yaşadık, 6 Şubat depreminde Adana Havalimanı ana üs olarak kullanıldı ve ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı.

Ayrıca, Karayolları Bölge Müdürlüğü, Devlet Demiryolları atölye şefliği, TRT gibi kurumlar komşu illere kaydırıldı. Defalarca söz verilmesine rağmen metronun 2’nci etabı yapılmadı, biten metromuzun borçları da söz verilmesine rağmen Ulaştırma Bakanlığına devredilmedi. 2007’de Bakanlar Kurulu kararıyla Ceyhan ilçemizde kurulması planlanan enerji ihtisas endüstri bölgesi yıllar geçti hâlen kurulmuyor. 2013 yılında yıkılan Yüreğir Karşıyaka Devlet Hastanesi hâlen bitirilmedi. Adana-Karataş yolu, Mansurlu yolu, Yahyalı yolu ve tünelleri hâlâ bitmedi. Neden diye soruyoruz, kimse cevap vermiyor, cevap veren yok, bilen de yok. Say say bitmez değerli arkadaşlar ancak çare bulunması şart.

Ayrıca, Adana’nın sorunları bunlarla da sınırlı değil. Tarımın merkezi Adana’nın say say bitmeyen sorunlarında tarımsal üretimdeki çiftçilerin sorunları da var. Çiftçilerimiz son yıllarda âdeta kan ağlıyor. Türkiye'de 6 milyon ton civarında narenciye üretimi yapılıyor; bunun 2 milyon tonu limon üretimi olarak gerçekleşiyor. Narenciyenin tüm ürünleri sıkıntılı. Aslında tüm tarım ürünleri buğdaydan mısıra, pamuktan ayçiçeğine, narenciyeye kadar sıkıntılı ama bu dönem Adana’nın simgesi olan turuncu-beyaz olan narenciye ve pamuk çok sıkıntılı, limon üreticisi perişan oldu. Limonun dalındaki, bahçedeki maliyeti kiloda 3 lira ile 4 lira arasında ama şu anda bu limon, dalında kalma tehlikesiyle karşı karşıya çünkü şu anda bahçeden limonu alan yok.

Değerli arkadaşlar, üreticilerimizin elindeki limon -bugün buraya gelirken sorduğumda- 50 kuruşa kadar düşmüş. Bakın, değerli arkadaşlar, bir limon üreticisinin köyünde, köy kahvesinde şu çayın fiyatı 5 lira, şu limonun dalında kilo fiyatı 50 kuruş; şu çayı içmesi için 10 kilogram limon satması gerekiyor. Bu, Allah’tan reva mı? Çiftçiye reva gördüğünüz bu mu değerli arkadaşlar? Dalında 50 kuruşa satılmayan limon, markette ise 20 liraya kadar alıcı buluyor. Soru şu: Aradaki fark nereye gidiyor, kimlerin cebine gidiyor? Hâl böyle olunca üreten kazanmıyor, tüketen de çok pahalıya tüketmiş oluyor. Çözüm ise tıpkı yağlı tohumlarda olduğu gibi limonda da bir teşvik primi verilmesi. Üreticiye direkt kiloda 3 lira teşvik primi verilmesi gerekiyor.

Pamuk ise… Dünyadaki en ucuz pamuk Türkiye’de ve şu anda pamuktan elde edilen kumaşın metresi 50 liradan 500 liraya çıktı ama pamuğun fiyatı bu sene yerinde sayıyor, hatta daha geriye gitti. Maliyeti 22 lira, 23 lira olan pamuğun 30 liraya satılması gerekirken maalesef piyasada 16-17 liraya satılıyor. Ürün girdileri 4 kat arttı, mazot 7 liradan 40 liraya çıktı, pamuk fiyatı maalesef yerinde sayıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYHAN BARUT (Devamla) – Bir an önce çiftçilerimizin feryadını duyun, çiftçilerimizin sorunlarını çözün diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi, sisteme giren ilk 30 milletvekiline yerlerinden birer dakika söz vereceğim.

İlk söz, Sayın Serap Yazıcı Özbudun’a ait.

Buyurun Sayın Yazıcı.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

4.- Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’un, kutsal topraklardaki kanlı savaşa ve Saadet Grubuna Genel Kurul Salonu’ndaki yer tahsisine ilişkin açıklaması

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, kutsal topraklarda dört günden beri cereyan eden, çok sayıda sivilin, kadının, çocuğun ölümüyle sonuçlanan bu kanlı savaşın bir an önce sona ermesini temenni ediyorum.

Bu vesileyle, 6 Temmuzda kurulmuş olan Saadet Grubumuzun Genel Kuruldaki yer tahsisi sorununun çözümüne katkıda bulunan tüm değerli milletvekillerine ve özellikle Sayın Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İkinci söz, İstanbul Milletvekili Sayın İskender Bayhan’a ait.

Buyurun Sayın Bayhan.

5.- İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’ın, 10 Ekim katliamının 8’inci yılına ve Düzce’de Pekintaş fabrikasında işten çıkarılan işçilere ilişkin açıklaması

İSKENDER BAYHAN (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bugün 10 Ekim katliamının 8’inci yılı ve biz, bir kez daha, 10 Ekim katliamında sorumluluğu bulunan sivil ve silahlı devlet bürokrasisinin temsilcileri başta olmak üzere, bütün o dönemin muhataplarını lanetle anıyoruz, bir kez daha lanetliyoruz. Bu katliamda yaşamını yitiren 104 mücadele arkadaşımızı, yoldaşımızı da saygıyla, sevgiyle hatırlıyoruz ve onları anıyoruz.

Bugün Düzce'de bulunan Pekintaş fabrikasında çalışan ve tam üç yüz elli üç gün önce işten çıkarılan işçi arkadaşlarımız, işçi kardeşlerimiz partimizi ziyarete geldiler, Mecliste ziyarete geldiler. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Türkiye'de İş Yasası’nın 25/2 maddesi, âdeta Türkiye'deki yerli ve yabancı sermayenin temsilcilerinin işçi ve emekçileri bırakın sömürmeyi, kafalarına göre istedikleri zaman keyfiyetle işten çıkarmalarının bir malzemesi hâline gelmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSKENDER BAYHAN (İstanbul) – Ses kesildi Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Bir dakika süreniz doldu Sayın Milletvekili.

Bir dakikalık sürede uzatmayı gerçekleştiremiyorum.

İSKENDER BAYHAN (İstanbul) – Biz 21 Haziranda bu konuda çalışma başlattık. Soru önergemizin yüz yirmi bir gündür yanıtlanmasını bekliyoruz. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz.

BAŞKAN – Üçüncü söz talebi, Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’a ait.

Buyurun Sayın Öcalan.

6.- Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’ın, 10 Ekim Ankara Gar katliamının 8’inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) – Evet, Başkan, bugün 10 Ekim, Ankara Gar katliamının 8’inci yıl dönümü. 104 insanımız katledildi, yüzlercesi yaralandı, hâlen failler yargılanmadı. Göstermelik bir mahkeme kuruldu. IŞİD’in bu katliamı gerçekleştirmesi için önce Suruç’a sonra Ankara’ya bir koridor açıldı. Dönemin siyasetçileri bu katliamla oylarının arttığını açıkça söylediler, aslında katliamda paylarının olduğunu kabul ettiler. Bu ortaklık emek, barış ve demokrasiyi hedef almıştı. Barışı ve çözümü savunanları katlettiler; bu insanlar barıştan yanaydı, bu insanlar Kürt meselesinin demokratik çözümünden yanaydı ama bu dönemin Dışişleri Bakanı “Ben Rojava’ya, Suriye’ye 5 adam gönderirim, 5 füze atarım, savaş çıkarırım.” anlayışındaydı, maalesef bu anlayış hâlen devam etmektedir.

Saygılar.

BAŞKAN – Söz sırası Konya Milletvekili Sayın Mehmet Baykan’a ait.

Buyurun Sayın Baykan.

7.- Konya Milletvekili Mehmet Baykan’ın, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağına ve AK PARTİ iktidarlarının spora ve sporcuya olan desteğine ilişkin açıklaması

MEHMET BAYKAN (Konya) – 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Türkiye'de, ev sahipliğinde yapılacağını paylaşmak istiyorum. Türkiye ve İtalya’yla ortaklaşa yapılacak olan Euro 2032 Şampiyonası’nda her 2 ülke aynı sayıda müsabakaya ev sahipliği yapacak. 2002 yılından bu yana ülkemize kazandırdığımız sayısız spor tesisinin yanında, özelinde 30 uluslararası stadyum bu konudaki yetkinliğimizi ve yine yaptığımız sayısız çok uluslu spor organizasyonları geldiğimiz noktayı ve her türlü spor organizasyonunu düzenleyebileceğimizi bir kez daha göstermiştir. AK PARTİ iktidarlarının spora ve sporcuya olan desteğiyle bugüne kadar yapılan muhteşem organizasyonlarımıza bir yenisini daha ekleyecek olmanın büyük ve haklı gururunu yaşıyoruz. 5 ilimizde yapılacak şampiyonanın ülkemizin tanıtımı açısından büyük önem taşıdığı malumdur; birlikte ekonomik faydası ve sağlayacağı katma değer tartışmasız çok önemlidir. Bu vesileyle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’yi ve Yönetim Kurulunu kutlamak istiyorum.

BAŞKAN - Adana Milletvekili Sayın Ayhan Barut.

Buyurun Sayın Barut.

8.- Adana Milletvekili Ayhan Barut’un, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkanım, Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Bu anlamda görevimiz, emeklilerin insan onuruna yakışan bir yaşam sürmelerini sağlamaktır. Bu gerçeğe rağmen, maalesef emeklilerimizin yaşamı sıkıntı dolu. Derinleşen ekonomik kriz ortamında artan döviz kurları, yüksek enflasyon ve fahiş zamlar nedeniyle emeklilerimizin yaşamı çok daha olumsuz etkilenmektedir. Emeklilerimizin içinde bulunduğu koşullar kabul edilemez. Bu çerçevede emekli aylıklarının insanca yaşam koşullarına getirilmesi, maaşlar arasındaki eşitsizlik, dengesizlik ve adaletsizliğin giderilmesi gerekiyordu. Bunu yapmayanlar şimdi dalga geçercesine emeklilere sadaka dağıtır gibi 5 bin lira ikramiye vermekle övünüyor, üstelik ayrımcılık yapıp çalışmak zorunda kalan emeklilere de bunu vermiyorlar. Yeter artık, paramızı pul ettiniz, maaşları erittiniz; yanlışı tümden düzeltin.

BAŞKAN - Adıyaman Milletvekili Sayın Abdurrahman Tutdere.

Buyurun Sayın Tutdere.

9.- Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin, 19 Şubatta AFAD Başkanlığının yayımladığı Afetzedelerin Hasarlı Yapılardaki Eşyalarının Tahliyesine Yönelik Genelge’ye ilişkin açıklaması

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sayın Başkan, deprem yaşayan bir ilin vekili olarak, iktidara deprem sonrası verdiği sözünü hatırlatmak ve yüz binlerce depremzedenin yaşadığı bir mağduriyeti dile getirmek için söz aldım.

Deprem sonrası 19 Şubatta AFAD Başkanlığınca bir genelge yayımlandı. Genelgede deprem illerindeki yıkık, ağır hasarlı ve acil yıktırılacak iş yeri ve evlerdeki eşya bedellerinin ödeneceği ifade edildi, iktidar yetkilileri tarafından da bu yönde açıklamalar yapıldı. Aradan sekiz ay geçti, vatandaş müracaatlarını yaptı, zarar tespit komisyonları zararları tespit etti ancak ortada ödeme yok, para yok. Buradan iktidara çağrı yapıyorum: Genelgenizin gereğini yerine getirin, deprem illerindeki vatandaşların mağduriyetini giderin; yazıktır, günahtır.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Hatay Milletvekili Sayın Mehmet Güzelmansur.

Buyurun Sayın Güzelmansur.

10.- Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un, deprem bölgelerindeki öğrencilere ilişkin açıklaması

MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Okullar açıldı, Hatay'da öğrenciler perişan durumda. Deprem bölgelerinde öğrencilerin kırtasiye malzemeleri devlet tarafından karşılanacak diye söz verildi, verilen sözler tutulmadı. Ailelerin kırtasiye malzemesi alacak durumları yok, paraları olsa bile Hatay'da doğru düzgün kırtasiyeci yok, fiyatlar da çok yüksek. Kırtasiye malzemesi zorunlu tutuluyor, veliler çocuğuna bunları alamıyor. Ne yapsın bu aileler? Çocuklarını okula göndermesin mi? Çocuklar eğitimden geri mi kalsın? İktidar bu konuyla ilgili ne yapıyor? Hatay başta olmak üzere depremden etkilenen illere neden kırtasiye malzemeleri gönderilip dağıtılmıyor? Yetkililer bu mağduriyete, bu çaresizliğe neden çözüm üretmiyorlar?

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Uşak Milletvekili Sayın İsmail Güneş.

Buyurun Sayın Güneş.

11.- Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in, 6-8 Ekim olaylarına ilişkin açıklaması

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) – Bundan tam dokuz yıl önce, 6 Ekim 2014 tarihinde yaşanan 6-8 Ekim olayları neticesinde 16 yaşındaki Yasin Börü ve 5 arkadaşı vahşice katledildi, 2 polisimiz şehit edildi, 35 vatandaşımız hayattan koparıldı, 761 vatandaşımız yaralandı. 35 il ve 96 ilçede sokaklarımızı yakıp yıkarak savaş alanına çevirdiler; 201 okul, 165 belediye binası, 1.731 ev ve iş yerini yaktılar, 729 araca zarar verdiler. Bu olayların nasıl başladığını biliyoruz. Bir kibrit bir ormanı yakabilir. Diyebilir misiniz ki bir kibritin ne suçu olabilir? Bu olaylar HDP’nin çağrısı üzerine başlamıştır. Bu olayları çıkaranları, bu fitili ateşleyenleri barış elçisi ve demokrasi yanlısı gibi gösterenleri lanetle kınıyoruz. Cenab-ı Allah milletimize böyle bir olay daha yaşatmasın diyorum. Bu olaylar neticesinde hayatını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Mersin Milletvekili Sayın Faruk Dinç.

Buyurun Sayın Dinç.

12.- Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in, HÜDA PAR olarak Filistin halkının yanında olduklarına ilişkin açıklaması

FARUK DİNÇ (Mersin) – Bismillahirrahmanirrahim.

Siyonist terör şebekesi İsrail 1948’den beri Filistin halkına saldırıyor; kadın, çocuk ve yaşlıları katlediyor. Terör çetesinin Savunma Bakanı Filistinlileri topluca imha etmekten söz ediyor. Gazze'nin elektriği, suyu kesildi, gıda ve sağlık malzemeleri şehre giremiyor. Bunlar yetmezmiş gibi dünya barışını sağlama iddiasındaki devletler terör çetesine destek açıklamasında bulunuyor. ABD savaş gemisi gönderiyor. Emperyalistler terör şebekesi İsrail'le tam bir dayanışma içindeyken artık İslam ülkeleri de ortak hareket etmelidir. HÜDAPAR olarak diyoruz ki: Canımızla ve malımızla Filistin halkının yanındayız, Aksa Tufanı mücahitlerini selamlıyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Kahramanmaraş Milletvekili Sayın İrfan Karatutlu.

Buyurun Sayın Karatutlu.

13.- Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu’nun, Kahramanmaraş’ta deprem sonrası orta hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili yaşanan mağduriyete ilişkin açıklaması

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) – Kahramanmaraş'ta deprem sonrası orta hasarlı binaların güçlendirilmesiyle ilgili belediyelere yapılan başvurular bitmeyen evrak işlemleri ve çeşitli nedenlerle süreleri uzatılmakta, işler yavaşlatılmaktadır. Belediye ve Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü gibi kurumlar risk almama adına başvuruları sonuçlandırmamaktadır. Kışın yaklaşması, soğuk nedeniyle evlerine giremeyen birçok vatandaş mağduriyet yaşamaktadır. Bakanlık sekiz aydır bu işi çözmek için bir girişimde bulunmamaktadır. Kahramanmaraş'ta on binlerce aile orta hasarlı binaların güçlendirilme izni beklemektedir. Depremden hemen sonra Bakanlık yetkililerince sadece gözlemle verilen orta hasar, ağır hasar gibi bina tespiti vatandaşı mağdur etmiştir, bilirkişilerden alınan raporların çoğu bu durumu teyit etmektedir. Kahramanmaraşlılar adına Hükûmetin kış gelmeden vatandaşı mağdur eden orta hasarlı binaların güçlendirilme problemine çözüm getirmesini talep ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir.

Buyurun Sayın Demir.

14.- Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir’in, İsrail’le ilgili yapılması gerekenlere ilişkin açıklaması

ŞAHZADE DEMİR (Gaziantep) – Bismillahirrahmanirrahim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; net bir şekilde ifade ediyorum ki İsrail işgalci ve gayrimeşru bir terör şebekesidir. Meclisimiz bu nedenle net bir mesajla işgalci rejimi kınamalıdır. Bununla birlikte diplomatik, siyasi ve ticari ilişkilerimiz kesilmelidir. Oradan kaçan bütün Yahudiler, kardeşlerimizin katilleri olduğu için Türkiye’ye alınmamalıdır. Türkiye vatandaşı olan Yahudilerin gönüllü olarak kardeşlerimizi katletmek için oraya gitmesine de asla izin verilmemeli, gidenler vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Bu vesileyle, Aksa Tufanı Operasyonu’nu ve Filistinli mücahitleri selamlıyorum.

Genel Kurula saygılarımla.

BAŞKAN – Burdur Milletvekili İzzet Akbulut.

Buyurun Sayın Akbulut.

15.- Burdur Milletvekili İzzet Akbulut’un, Burdur halkının sorunlarına ilişkin açıklaması

İZZET AKBULUT (Burdur) – Burdur Bucak’ta Gündoğdu, Avdancık, Karapınar köyleri halkı doğal gaz; Kızıllı köy halkı 2/B sorununa çözüm beklemekte. Marangoz ve oto boyacılar esnafları kendi sanayi sitelerinin kurulmasını, Bucak halkı ise içme suyu tesisatındaki asbestli boruların değişmesini istemektedirler. Çeltikçi ilçemizde sadece organize sanayiden geçen doğal gazdan Çeltikçi ilçe halkının da yararlanmasını, Çavdır ilçemizde kapatılan adliye, TEDAŞ, Halk Bankası, pancar bölge şefliği ve sulama birliğinin tekrar açılmasını, Gölhisar halkımızın talep ettiği kapalı sistem sulama projesine yetkililerden bir an önce cevap verilmesini istemektedirler. Yeşilova sınırları içinde bulunan tarım arazileri “Tarıma elverişli değil.” ibaresiyle Millî Emlak tarafından yüksek fiyatlarla büyük sermayedarlara satılmaktadır. Köylümüzün almaya gücünün yetmediği bu arazileri kimlerin aldığını merak etmekteyiz. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal.

Buyurun Sayın Önal…

16.- Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal’ın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

AHMET ÖNAL (Kırıkkale) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Cumhurbaşkanı tarafından emeklilere tek seferlik 5 bin TL ödeme yapılacağı, bu ödemenin de kasım ayından itibaren hesaba yatırılacağı, emekli olup da fiilen çalışan emeklilerimizin bu ödemeden yararlanamayacağı açıklandı. Bu açıklama tüm emeklilerimizde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Asıl konuşulması gereken, bu ülkede emekli olmasına rağmen emeklilerimizin niçin çalışmak zorunda kalıyor olmasıdır. Geçinemediği için çalışmak zorunda kalan emeklilerimiz bu düzenlemeyle âdeta cezalandırılmıştır. Her geçen gün yaşam maliyetinin arttığı, her sabah iğneden ipliğe gelen zam haberleriyle uyandığımız bu ortamda emeklilerimiz yaşam mücadelesi veriyor. Yıllarca çalışan, emek veren emeklilerimiz sadece insanca yaşayabileceği bir ücret istiyor. Bunun için de en düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çıkartılmalı, emekli ikramiyeleri artırılmalı, çalışan çalışmayan ayrımı yapılmaksızın ikramiye tüm emeklilerimize verilmelidir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen.

Buyurun Sayın Ekmen.

17.- Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in, 3 Ekim 2023 tarihinde Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanlığının milletvekillerine gönderdiği mektuba ilişkin açıklaması

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) – Sayın Başkan, 3 Ekim 2023 tarihinde Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanlığı milletvekillerine bir mektup göndererek, kendi ifadeleriyle eli nasırlı, ağzı dualı emekliler olarak vicdanlara seslenmiş idiler. Bu mektupta emeklilerin bir yaşam mücadelesi verdiğini, memur maaşındaki iyileşmeler nedeniyle en az 2 kat olan ücret adaletsizliğinin 3 ve 4 katına çıktığını, bunun bu ülkeye hizmet etmiş olan emekliler için büyük bir hayal kırıklığına dönüştüğünü ve artık yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilme imkânının kalmadığını anlatmıştılar. Emeklilere yüzde 25 zam düzenlemesinin dahi büyük bir hüsranla ve vicdanları yaralayarak karşılandığını, hiç olmazsa en düşük emekli ücretinin asgari ücret seviyesine çıkartılması ve 8 bin lira seyyanen zam taleplerini milletvekilleri aracılığıyla iktidara yöneltmiş idiler ancak son yapılan düzenleme bu sesin vicdanlarda makes bulmadığını göstermiştir. Biz, emeklilerin bu haklı taleplerinin…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tekirdağ Milletvekili Sayın Selcan Hamşıoğlu.

Buyurun Sayın Hamşıoğlu.

18.- Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu’nun, şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke ile Polis Memuru Cihat Ermiş’e ve hukukla hukuksuzca hizaya sokmaya çalışan zihniyete ilişkin açıklaması

SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) – Mülakatta elenip uzman çavuş olan ve PKK terör örgütünün alçak saldırısıyla şehit olan Mehmet Emre Teke’ye, İstanbul'da silahlı saldırı sonucu şehit olan polisimiz Cihat Ermiş'e rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diliyorum. Polisimizi katleden, 2 yaşındaki evladını yetim bırakan caninin bir suç makinesi çıktığına dikkatinizi çekiyor, tartışmalı infaz düzenlemeleri ve örtülü aflarla Cihat’ın katili gibi nice potansiyel suçlunun, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’i başkentin göbeğinde katledenlerin kukla oynatıcılarının aramızda dolaşabildiği, sokaklarımızı cüretini uyuşturucu merkezli kirli ilişkiler ağından alıp suç cennetine dönüştüren iklimin mesulü olmaktan değil de anayasal haklarını kullanan vatandaşlardan rahatsız olan, sığınmacı meselesini takip eden gazeteciler Batuhan Çolak ve Süha Çardaklı’yı, Gazeteci Barış Pehlivanı, Milletvekili Can Atalay'ı hukukla hukuksuzca hizaya sokmaya çalışan zihniyete zulmünüz artsın ki tez zeval bulasınız diyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer.

Buyurun Sayın Gürer.

19.- Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Niğde ili Ulukışla ilçesi Hüsniye köyünün içme suyu sorununa ilişkin açıklaması

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Niğde ili Ulukışla ilçesi Hüsniye köyünü Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanımız Hüseyin Toker’le ziyaret ettik. Köy halkı içme sularında yüzde 68 oranında nitrat saptandığını anlattılar. İçilmesi riskli olan sudan başka içme suyu olmadığı için köy halkı mecbur bu suyu kullandığını söylediler. Köy Muhtarı Mahmut Karakaya yetkililere başvurmuş, dört yıl önce köye yeni su vermek için 4 drenaj yapılmış, uygun su bulunduğu hâlde 4.500 metre mesafeden bu su köye getirilmemiş. Köy halkının sağlığı risk altındadır. Bir an önce köye sağlıklı su verilmelidir. Yüksek nitrat nedeniyle köy halkının sağlığı tehlikededir. Bunun için yetkilileri uyarıyorum, bir an önce bu konuda çalışma yapılmalı ve köyümüzün suyu içilebilir bir su olarak köye getirilmelidir. Hüsniye köyü bunu beklemektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar.

Buyurun Sayın Avşar.

20.- Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar’ın, Ankara Gar katliamına ve emekliye yapılacak 5 bin liralık yardıma ilişkin açıklaması

CEM AVŞAR (Tekirdağ) – Sözlerimin başında Ankara Gar katliamında yitirdiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum.

İsminde “adalet” yazanlar, paylaşmaya gelince emeklilerin cebine 5 bin lira harçlığı layık gördü, o da bir defaya mahsus. Ne yapacak emekli 5 bin lirayla? Kış turşusu kurar ama bir defaya mahsus, torunlarına kıyafet alabilir ama bir defaya mahsus, eşiyle çarşı pazar alışverişine çıkabilir ama bir defaya mahsus. Türkiye'nin kaynaklarını akıl dışı politikalarla hesapsızca yakanlar, faturayı yıllarını memlekete hizmetle geçirmiş emeklilere kesmiştir. Ulufe dağıtırcasına emeklilerimizi çalışan çalışmayan diye ayırıp 5 bin liralık harçlığı reva görenlerin bahanesi kaynak kıtlığı, gerçek ise kötü ekonomi yönetimi ve merhametsizliktir.

BAŞKAN – İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı.

ÜNAL KARAMAN (Konya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Değerli arkadaşlar, bir konu hakkında bilgi vermek isterim: Yer değişikliklerinde arkadaşlarımız sistemden çıktıkları için kendi yerlerine ilave yapıldığında böyle bir kayma söz konusu olabiliyor. Bu hatipten sonra sizde olacak sıra Ünal Bey.

Buyurun.

21.- İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın, büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşuna engel olunamayacağına ilişkin açıklaması

ŞEBNEM BURSALI (İzmir) – Teşekkürler Sayın Başkan.

1 Ekim günü Gazi Meclisimizin yanı başında gerçekleşen saldırı girişimiyle, bazı mihraklar tarafından hem Türkiye Cumhuriyeti devletine hem de milletine mesaj verilmek istendi; çok şükür ki başarılı olamadılar. Bu girişime karşı devletimizin mesajı çok net olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından başlatılan operasyonla terör yuvaları yerle bir edilmiş, yerine ulaşan net bir mesaj verilmiştir. Buna karşın bu haklı cevabı anlamayanların olduğunu görmek üzücüdür, bu kişilerin bu çatı altında bulunmasıysa daha da üzücüdür. Bu hafta Genel Kurulun gündemine gelecek olan ve Türk askerinin sınır ötesindeki görev sürelerini uzatacak tezkereler bu gelişmelerle daha da anlam kazanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın 7 Ekimdeki olağanüstü büyük kongremizde yaptığı konuşmasında dediği gibi, büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşuna engel olamayacaksınız.

Bu vesileyle, kongrede Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek kadrolara katılan yeni arkadaşlara başarılar dilerim.

BAŞKAN – Konya Milletvekili Sayın Ünal Karaman.

Buyurun Sayın Karaman.

22.- Konya Milletvekili Ünal Karaman’ın, Konya ilinin Güneysınır ilçesindeki öğrencilerin ulaşım ve barınma sorununa ilişkin açıklaması

ÜNAL KARAMAN (Konya) – Konya’mızın Güneysınır ilçesi Sarıhacı Mahallesi’nden ilçe merkezindeki liseye servis hattı yoktur. İlçede devlet yurdu da olmadığı için ortaokulu bitiren özellikle kız çocuklarımız eğitime devam etmekte büyük sorunlar yaşamaktadır. Evlatlarının okula devam edebilmesi için çalmadık kapı bırakmayan ailelerin tüm çabaları sonuçsuz kalmıştır.

Eğitim fırsat eşitliği demektir, bunun teminatı da devlettir. Sizin Türkiye Yüzyılı anlayışınız bir çocuğun öğretmen, doktor, mühendis ve hatta milletvekili olma hayalini elinden almak mıdır? Yıl 2023 olmuşken servis ve yurt yokluğundan dolayı çocuklarımızın okula devam edememesini kabul etmiyoruz.

“Benim kızım okuyacak.” diyen babaların sesine lütfen kulak verin, Güneysınır’daki ulaşım ve barınma sorununu ivedilikle çözün; çocuklarımız okullarına ve hayallerine kavuşsun. Unutmayın, kız çocuklarının okuması güzel bir dünyanın teminatıdır.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Uşak Milletvekili Ali Karaoba.

Buyurun Sayın Karaoba.

23.- Uşak Milletvekili Ali Karaoba’nın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

ALİ KARAOBA (Uşak) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Bu hafta bir utancı daha geride bıraktık; 7.500 TL’ye hayatta kalmaya mecbur ettiğiniz emeklilerimize sadaka gibi, tek seferlik 5 bin TL verilmesi kararı alındı. 5 bin TL’nin nasıl bir para olduğunu galiba göremiyorsunuz, bari duymanızı sağlayalım.

Bir emekli çocuğunun servis parasını ödeyemez, bilgisayar zaten alamaz, arabası varsa lastiğini alamaz, Kurban Bayramı gelse kurbanını alıp ibadetini yapamaz, mutfağının kışlık masrafını karşılayamaz, evi yoksa kirasını ödeyemez, evi olsa aylık kış faturasını ödeyemez, yıllık her ay 1 kilo ete bile tekabül etmez.

Siz emeklilerimizi sadece seçim zamanı hatırlıyor, onlara insanca yaşama hakkı tanımıyorsunuz; çalışmak zorunda bıraktığınız emekliyi ayrıca cezalandırıyorsunuz. Bu utancın hemen düzeltilmesini, enflasyondan altüst olmuş bu ekonomik düzende emeklilerimize gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.

BAŞKAN – Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu.

Buyurun Sayın Mullaoğlu.

24.- Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu’nun, depremin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen Hatay halkının mağduriyetlerinin devam ettiğine ilişkin açıklaması

SERVET MULLAOĞLU (Hatay) – Depremin üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen Hatay halkının hayatın her alanındaki mağduriyetleri devam etmektedir. Hatay halkı depremin yıkıcı etkisini bütün sonuçlarıyla hâlen iliklerine kadar hissetmektedir. Barınmadan sağlığa, eğitimden imara, içme suyundan temizliğe, ulaşımdan sosyal desteklere, ticari hayatın ve sosyal hayatın olağan işlemiyor olmasına kadar her türlü sorun ağır bir şekilde devam etmektedir. Hükûmet bugüne kadar sorunlara ciddiyetle yaklaşmamış, sorunları çözüyormuş gibi yaklaşım sergilemiştir. Hâlâ çadırlarda yaşayanlar var, konteynerlerde yaşayanların da en ufak bir yağışta, maalesef, yaşadığı konteynerlerinin içine su dolmaktadır. Kendi imkânlarıyla ev yaptırmak isteyenleri de başka illere göre en az 2 kat daha pahalı inşaat malzemeleri ve işçilik ücretleri beklemektedir. Deprem bölgelerinde, gerekirse depremin en çok etkilediği ilçelerde yapılacak inşaatlar için inşaat malzemelerinin uygun bir fiyata erişimi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez.

Buyurun Sayın Suiçmez.

25.- Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez’in, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Sayın Başkan, dağ fare bile doğurmadı. “Emeklilerin sorunlarını biliyorum.” diye söze başlayan Cumhurbaşkanı açıklaya açıklaya bir defaya mahsus 5 bin TL açıkladı; dul ve yetimlerin ne alacağı belli değil. Siz emeklilerle dalga mı geçiyorsunuz? Emekli sadaka değil, ödediği primin hakkını istiyor; yeni yasa değil, zam bekliyor. Yaklaşık 16 milyon emekli kendisini aldatılmış ve yalnız hissediyor; ana tüketim maddelerine ulaşamıyorlar, barınma sorununu çözemiyorlar, sokağa çıkamıyorlar, nefes bile alamıyorlar. “Aile, aile” dediniz, emekliler artık zorunlu olarak huzurevlerine gidiyorlar.

Emekliler Derneği Trabzon Şube Başkanı Burhan Bayraktar “Milletvekilleri ne iş yapar?” diye sormuş basın açıklamasında. Biz de iktidar milletvekillerine soruyoruz: Emekli maaşlarını artırmak için ne bekliyorsunuz; yüzünüz kızarmıyor mu, vicdanınız sızlamıyor mu?

Buradan emeklilere sesleniyorum: Ayağa kalkın! Ayağa kalkın! (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Samsun Milletvekili Murat Çan.

Buyurun Sayın Çan.

26.- Samsun Milletvekili Murat Çan’ın, Samsun’un kırsal mahallelerinin iktidar tarafından kaderine terk edildiğine ilişkin açıklaması

MURAT ÇAN (Samsun) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi seçim bölgem Samsun’da da kırsal mahallelerimiz bu iktidar tarafından kaderine terk edildi; ilgisizlikten, bakımsızlıktan mayın tarlasına dönen yollar, toplanmayan çöpler, diğer tüm altyapı sorunları… Sorunlar diz boyu ama köylüler derdini anlatacak muhatap bulamıyor. En son Kavak ilçemizin Kadıllı Mahallesi sakinlerinin daveti üzerine köye gittim, gördüğüm manzara gerçekten içler acısı. Köyün birçok sorunu var ama en öncelikli sorun yollar. Hiçbir muhatap bulamamaktan şikâyetçiler, çaldıkları her kapı yüzlerine kapanmış.

İktidara ve iktidar partisince yönetilen belediyeye şu çağrıyı yapıyorum: Muhalefet partilerince yönetilen belediyeler üzerine kumpaslar, algı operasyonları yapmayı bırakın, yetki aldığınız yerlere doğru dürüst hizmet verin, vatandaşı dinleyin.

BAŞKAN – İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan.

Buyurun Sayın Yerebakan.

27.- İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan’ın, Dünya Ruh Sağlığı Günü’ne ilişkin açıklaması

HALİT YEREBAKAN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Dünya Ruh Sağlığı Günü vesilesiyle ülkemizin en kritik meselelerinden birine dikkatinizi çekmek istiyorum.

Ruh sağlığı, beden sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğu kadar bireysel ve toplumsal huzurumuzun temelidir. Maalesef ki haberlerde şiddet, öfke patlaması veya ruh sağlığı sorunlarına bağlanabilecek diğer olayları sıkça görmekteyiz. Bu tür hadiseler ruh sağlığının toplumumuz için ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde kurulan toplum ruh sağlığı merkezleri, bu anlamda, ülkemizin bu konudaki kararlılığının ve vizyonunun bir yansıması olmuştur. Genel Kurul ülkemizin geleceğini şekillendirmek için bir araya gelmiş olanların mekânıdır.

Ruh sağlığına yatırım yapmadan toplumumuzu daha aydınlık bir geleceğe taşıyamayız. Gençlerimiz, teknolojinin getirdiği baskılar altında, sosyal medyanın sunduğu ideallerle kendi değerlerini sorguluyor, yaşlılarımız ise modern hayatın hızında kaybolup içsel savaşlarını sessizce sürdürüyorlar. Bu nedenle, ruh sağlığı konusunda daha fazla eylemde bulunmamız, daha sağlıklı ve huzurlu bir toplum için çalışmaya devam etmemiz gerekmektedir.

BAŞKAN – Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer.

Buyurun Sayın Özer.

28.- Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer’in, EURO 2032’nin Türkiye-İtalya ev sahipliğinde yapılacak olmasına ve Konya’nın 2023 Dünya Spor Başkenti seçilmesine ilişkin açıklaması

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle, EURO 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Türkiye-İtalya ev sahipliğinde yapılacak olmasını tebrik ediyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Malum, geçtiğimiz günlerde, muhalefet Mecliste bu konuyu polemik konusu yapmıştı. Umarım sayın milletvekili başvurunun neden geri çekildiğiyle ilgili bir fikir sahibi olmuştur.

Konya her konuda olduğu gibi spor konusunda da gelişimini hızla sürdürüyor. Özellikle Konya Büyükşehir Belediyesi ve merkez ilçe belediyelerimiz Konya’yı bir spor ve eğitim şehri hâline getirmek için büyük gayret gösteriyor. Şehrimizin spora verdiği önem ve bu gelişimin neticesinde Konya 2023 Dünya Spor Başkenti seçildi. Küresel çaptaki en prestijli spor ünvanlarından biri olan Dünya Spor Başkenti ünvanını almaya hak kazanan Konya, Türkiye'nin ilk, Avrupa’nın ise Madrid’den sonra 2’nci şehri oldu. Bu vesileyle, herkesi 15 Ekim Pazar günü oynanacak olan Türkiye-Letonya maçında A Millî Takımı’mızı desteklemeye Konya’ya bekliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz.

Buyurun Sayın Yaz.

29.- Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz’ın, Filistinlilerin soykırıma maruz bırakılmasına ilişkin açıklaması

MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Terör devleti İsrail 1947-1948’den beri Filistin topraklarını işgal etmiş, halkı göçe zorlamış, vatanının dışına sürmüştür, geride kalanları da her gün sebepsiz bir şekilde, hiçbir kanun ve nizam tanımadan tutuklayıp zindanlarda akla hayale gelmeyen işkencelere maruz bırakmıştır. Bugün Filistinlinin huzurlu bir devleti yoktur, can güvenliği yok, elektriği yok, ilacı yok, suyu yok, ekmeği de yoktur. Tüm insani yaşam hakları ellerinden alınmış, dünyanın gözü önünde açık bir soykırıma maruz bırakılmıştır. Bugün Filistinliler imkânsızlıklar içinde, bizim Çanakkale’de yaptığımız gibi, kurtuluş savaşını vermektedirler.

İslam devletlerini Filistin halkının yanında yer almaya, İsrail’e haddini bildirmeye davet ediyor, Hamas’ın direnişini saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Batman Milletvekili Zeynep Oduncu.

Buyurun Sayın Oduncu.

30.- Batman Milletvekili Zeynep Oduncu’nun, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki oğlunu ziyarete gelen Mehmet Bal’a ilişkin açıklaması

ZEYNEP ODUNCU (Batman) – Teşekkürler Başkan.

Türkiye’de özellikle 1980 darbesi sonrası pek çok kaybetme vakası yaşanmıştır ve hâlâ yaşanmaktadır. Bunlardan biri de Mehmet Bal’dır; 24 Ocak 2020 tarihinde Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki oğlunu ziyaret etmek için Batman’dan İstanbul’a gelerek aynı gün akrabalarıyla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştır. Yaklaşık dört yıl geçmiş olmasına rağmen Mehmet Bal’ın akıbetine ilişkin yetkili makamlarca aileye hiçbir bilgi verilmedi. Aynı şekilde, İnsan Hakları Derneğinin İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığına yaptığı başvurulardan da sonuç alınamamıştır. Mehmet Bal’ın kaybolmasına dair şu ana kadar etkili bir soruşturma yürütülmemiştir. Mehmet Bal bir an önce bulunmalı ve İçişleri Bakanlığı Bal’ın akıbetine ilişkin bir açıklama yapmalıdır.

BAŞKAN – Mardin Milletvekili Faruk Kılıç.

Buyurun Sayın Kılıç.

31.- Mardin Milletvekili Faruk Kılıç’ın, Filistin’deki gelişmelere ilişkin açıklaması

FARUK KILIÇ (Mardin) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırıyı şiddetle kınıyorum.

İsrail yönetimi gerilimi tırmandıran adımlar atarak masum insanların hayatını ve bölge barışını tehdit etmektedir. Yıllardır tecrit edilmiş, açık hava cezaevini andıran ve her türlü saldırıya maruz kalmış Filistin halkının kendini savunması kadar doğal bir durum yoktur. Filistin davasını en güçlü şekilde savunmaya ve Filistin halkına insani desteği artırmaya yönelik her türlü gayreti tüm gücümüzle desteklemeye devam etmeliyiz.

Filistin’deki gelişmeleri bu minvalde yakından takip ediyor, İsrail tarafından kullanılan orantısız güce tepki göstermeyen Batılı ülkeleri şiddetle kınıyoruz. Gün geçtikçe artan can kayıplarından ve yıkımlardan derin endişe duyuyoruz.

Bu vesileyle, hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, Filistin halkına başsağlığı diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Kars Milletvekili Adem Çalkın.

Buyurun Sayın Çalkın.

32.- Kars Milletvekili Adem Çalkın’ın, Orta Doğu’nun yine yangın yerine çevrilmesine ilişkin açıklaması

ADEM ÇALKIN (Kars) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maalesef Orta Doğu yine yangın yerine çevriliyor. Filistin halkını sürekli taciz ederek, can ve mal güvenliğini hiçe sayarak, evlerine ve arazilerine el koyarak, altyapısını tahrip ederek kalkınmasına engel olmak bölgedeki sorunları çözmüyor. İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskıya, zulme, yargısız infazlara, can ve mal tehdidine nasıl karşıysak tüm sivillere yönelik rastgele eylemlere de aynı şekilde karşıyız.

Gazze'nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, bu sırada yaşanan masum çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri asla kabul edilemez bir durumdur. Sulh ve barışın sağlanması için Türkiye bulunduğu bölgede büyük bir denge unsurudur. Birikimi, tecrübesi, insanlığın huzur içinde yaşaması noktasında her zaman elinden geleni yapmıştır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, daha adil bir dünya mümkün diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir.

Buyurun Sayın Karaca Demir.

33.- Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir’in, Filistinlilerin İsrail’e karşı başkaldırısı karşısında Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk sözüne ilişkin açıklaması

SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Teşekkürler Başkan.

AK PARTİ sıralarından samimiyetsiz kınama mesajları yükseliyor ama gelecek ay İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Türkiye'de ağırlamaya hazırlanan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Filistin halklarına uyguladığı zulme karşı Filistinlilerin başkaldırısı karşısında ilk sözü “itidal” oldu ama ne hikmetse, kuzey ve doğu Suriye'ye yapılan operasyonlarda bölgedeki sivillerin en temel ihtiyacı olan alanlar bombalanırken, sivil kayıplar yaşanırken itidal gösterdiği filan yok. Bu “ulusal güvenlik önlemi” adı altında yapılan operasyonlar bölgeyi kana buladı ve 10 Ekim katliamı da bu politikaların bir sonucu. Yıllardır hamasete kurban ettiğiniz Filistin meselesinde işte şimdi sınav vakti. Çıkın “İsrail insanlık suçu işliyor. Türkiye’nin İsrail'le yaptığı tüm ticari anlaşmaları iptal ediyoruz.” deyin.

Hamaset değil, barış ve gerçekten ticari anlaşmaların iptal edilmesiyle doğru düzgün bir dış politika istiyoruz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz.

Buyurun Sayın Beyaz.

34.- İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz’ın, emeklilere tek seferlik yapılacak 5 bin liralık ödemeye ilişkin açıklaması

ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Kabine toplantısı sonunda Sayın Cumhurbaşkanının duyurduğu “emekliye 5 bin TL” müjdesi emeklimizle dalga geçmektir. İYİ Parti olarak vatandaşımızın nabzını tutuyoruz; çarşıda, pazarda dar gelirlimiz, asgari ücretlimiz ve özellikle emeklimiz büyük tepki veriyor. İktidarın ekonomi politikalarındaki beceriksizlik, zam ve vergiler vatandaşımızın canına tak etmiş durumda. Bunun yanında, geçinemeyip çalışmaya devam etmek zorunda olan emeklilerimiz 5 bin liradan da mahrum olacak.

İYİ Parti olarak, Hükûmetin yaptığı gibi, geçici pansumanlara karşıyız; köklü çözüm önerilerimizi tekrarlıyor, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesini ve tüm emeklilerimizin yeterli bir ücret alması gerektiğini savunuyoruz.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Van Milletvekili Zülküf Uçar.

Buyurun Sayın Uçar.

35.- Van Milletvekili Zülküf Uçar’ın, 10 Ekim Ankara Gar katliamına ilişkin açıklaması

ZÜLKÜF UÇAR (Van) – Sayın Başkan, teşekkür ederim.

10 Ekim Ankara Gar katliamında yitirdiğimiz arkadaşlarımızı minnetle anıyorum.

Sekiz yıl önce, barış, emek ve demokrasi taleplerini hedef alan insanlık dışı bir saldırıyla 104 arkadaşımızı yitirdik. Aradan geçen süre zarfında etkin bir soruşturma yürütülmemiş, mülkiye müfettişleri raporlarına ve resmî yazışmalara yansımasına rağmen ihmali olan kamu görevlilerinin açığa çıkarılması engellenmiştir. Biliyoruz ki bu katliamın ardında çok daha geniş ve kirli bir organizasyon bulunmaktadır.

Yitirdiğimiz arkadaşlarımıza sözümüzdür: Hem onların düşünü kurduğu onurlu barış ve demokratik toplum inşasını gerçekleştireceğiz hem de katliamın gerçek faillerini gün yüzüne çıkarıp cezalandırılmaları için mücadeleyi büyüteceğiz.

Teşekkür ederim. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan? Sayın Yazgan yok.

Erzincan Milletvekili Sayın Mustafa Sarıgül.

Buyurun Sarıgül.

36.- Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün, binlerce kader mahkûmunun Parlamentodan beklentisine ilişkin açıklaması

MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; pandemi koşulları nedeniyle hızlı yargılamalar oldu, gözden kaçan konular oldu. Özellikle uyuşturucu baronları binlerce genci ne yazık ki uyuşturucuyla buluşturdu. Cumhuriyetin 100’üncü yılında, benim şefkatli devletim, merhametli devletim; binlerce kader mahkûmu Parlamentodan çıkacak haberi bekliyor. O nedenle, cumhuriyetin 100’üncü yılında gelin, toplumsal barış affını, kardeşlik hukuku affını hep beraber çıkaralım.

BAŞKAN – Şimdi Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.

İlk söz talebi Saadet Partisi Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Kaya’ya ait.

Buyurun Sayın Kaya. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

37.- İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, İsrail devletinin yeni bir soykırıma hazırlandığına, emeklilere bir defaya mahsus yapılacak 5 bin TL’lik ödemeye ve bu ödemeyi Saadet Partililerin insani ve vicdani bulmadığına ilişkin açıklaması

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihi kan ve gözyaşıyla yazılmış olan İsrail Devleti bugünlerde yeni bir soykırıma hazırlanıyor. Geçmişteki vahşet ve katliamlarında hiç de aramadığı ve mecbur olmadığı bahaneleri bu kez sanki bulmuş gibi davranarak dünya kamuoyunun da desteğini arkasına almak isteyen İsrail yeni bir insanlık suçu işlemenin eşiğinde. 1947 yılından bu yana bölgede âdeta kanserli bir hücre gibi büyüyen işgalci İsrail Devleti, bilinmelidir ki savaşın, huzursuzluğun ve terörün kaynağı, tüm bölge ve dünya halkları için büyük bir tehdittir. Yıllardan beridir yerleşimci politikalarıyla topraklarını adım adım büyüten, daha doğrusu Filistinlilerin toprağını gasbeden İsrail, Birleşmiş Milletler nezdinde bile sınırları net olarak çizilebilmiş bir ülke değildir. Siyonist işgal devletinin kurulduğu günden bugüne kadar başaktör olduğu katliamlar zinciri, bugün bu devletin yeni bir katliam için gerekçeye ihtiyaç duymadığını da göstermektedir. Zira İsrail bugüne kadar insanlık tarihine kara bir leke olarak bıraktığı izlerin hiçbirinde bahanelerin ardına saklanma ihtiyacı dahi hissetmemiştir. Sabra ve Şatilla’daki mülteci kamplarına baskın düzenleyip yüzlerce sivili öldürdüğünde mülteciler ahlaki üstünlüklerini kaybetmiş değillerdi ya da İsrail mülteciler tarafından herhangi bir tacize maruz kalmamıştı. Cenin Mülteci Kampı İsrail tarafından yerle bir edildiğinde Filistinliler savaş suçu işlemiş değillerdi. Plajda top oynayan çocuklar katledildiğinde o çocuklar kimseye dokunmuş değillerdi. 11 yaşındaki Muhammed Dura babasının yanında, kameraların önünde kurşun yağmuruna tutulduğunda elinde silah değil, kalbinde sadece korku ve ürkeklik vardı. Yine, Filistinlilerin gasbedilen evlerini korumak için dünyanın öbür ucundan gelen 23 yaşındaki genç aktivist buldozerle İsrail tarafından ezildiğinde elinde bir taş dahi yoktu. Uluslararası kara sularında, 10 vatandaşımız Mavi Marmara seferinde, dünyanın gözü önünde öldürüldüğünde yaptıkları tek şey sadece Gazze’ye insani yardım götürmekti.

Kısaca, siyonist terör devletinin geçmişi bizim bugün nerede durmamız gerektiğini söylüyor. Siyonist çetelerin köy baskınlarıyla başlayan kanlı İsrail tarihinin her bir sayfası Filistinlilerin trajedilerini net bir şekilde gözlerimizin önüne sererken, bugün aslında durmamız gereken yerin elbette Filistinlilerin yanı olduğunu bize öğretiyor. Biz geçmişte Kudüs yürüyüşünde durduğumuz yerde yani Filistinlilerin haklı direnişinin tam da yanında yer alıyoruz. Bizler emperyalist işgal devletine karşı onurlu bir mücadele veren çocukların evlatlarını ve eşlerini kaybettikleri hâlde vakar sahibi olan Filistinli kadınların, dünyanın açık hava hapishanesine dönen Gazze’de günlük 2 doların altında yaşayan elbette Filistinli emekçilerin yanındayız. Biz yetmiş beş yıldır ölümle, sürgünle, açlık ve yoksullukla, ambargoyla, en önemlisi de dünyanın onları mahkûm ettiği bir yalnızlıkla terbiye edilmeye çalışılan Filistin halkının yanındayız. Osmanlı’nın mirasçısı Türkiye’nin de durması gereken yer tam olarak da burasıdır. Bu nedenle “Yaşasın özgür ve bağımsız Filistin, yaşasın Kudüs!” diyoruz.

Bir diğer gündem maddemiz ise emeklilere bir defaya mahsus olan 5 bin TL ödemeyle ilgili. Uzun zamandır açlık sınırının çok altında bir sefalet ücretine mahkûm edilen emeklilerin merakla beklediği müjdenin içinden maalesef içi saman dolu bir kuş çıktı. Ay sonunu getiremeyen, torunlarına harçlık veremeyen, evinin ihtiyacını karşılamakta zorlanan emeklilere “müjde” diye sunulan rakam maalesef beklentilerin altında, hak edilenin ise çok uzağında ve en önemlisi, maaşlarında bir artış ya da maaş düzenlemesi değil, sadece bir kereye mahsus âdeta 5 bin TL’lik bir sadaka. Elbette emeklilere zam veya ikramiye mevzusu iktidar partisinin, Sayın Cumhurbaşkanının uhdesinde olan bir konu değil; Türkiye Büyük Millet Meclisinin uhdesinde olan bir konudur. Dolayısıyla buradan emeklilere bir müjde vermek gerekirse o müjdenin adresi Türkiye Büyük Millet Meclisidir çünkü bu konu kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç hissediyor. Sayın Cumhurbaşkanına ve Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerine seslenerek diyorum ki: Siz bu Mecliste çoğunluk değilsiniz; siz, bu Meclisten bir kanun ya da teklifi geçirebilmeniz için başka partilerinin milletvekillerinin oyuna ihtiyaç hisseden bir azınlık hükûmetisiniz. Dolayısıyla emeklilerin 5 bin TL sadakaya mı, yoksa gerçekten insan onuruna yaraşır bir maaşa mı ihtiyacı olup olmadığına bu yüce Meclis çatısı altındaki 600 milletvekili karar verecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Kaya.

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Ama siz Sayın Cumhurbaşkanı olarak peşinen milletin vekillerinin iradesine ipotek koyarak “Nasıl olsa 301 el benim için havaya kalkar.” gibi bir peşin yaklaşım içerisindeyseniz, bunun da Meclisin iradesine bir saygısızlık olduğunu ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla bu konu Meclise geldiği zaman bizim 5 bin TL sadaka değil, emeklilere yaraşır bir ücretle ilgili önergelerimizi de vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ak koyun ve kara koyunun, emeklinin yanında yer alanlar ile sefalet ücreti içerisindeki bir yaşama mecbur bırakılan emeklilerin karşısında yer alanların ortaya çıkacağı bir turnusol kâğıdı olacaktır bu Meclis.

Bir diğer husus; Sayın Cumhurbaşkanından bu 5 bin TL'lik ikramiyeyi duyunca kendi kendimize düşündük “Acaba emeklilerimiz hangi ligde bir başarı elde etti de Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 5 bin TL'lik bir ikramiyeyle ödüllendiriliyorlar?” diye.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Son bir dakika Başkanım.

BAŞKAN – Toparlayalım Sayın Kaya.

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sonradan öğrendik ki 7.500 TL sefalet ücretiyle bir ay nasıl geçinilir liginde şampiyon olan emeklilerimize Hükûmetimiz bir şampiyonluk primi olarak 5 bin TL'yi lütfetti. Bu 5 bin TL nedir biliyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanı yoldan geçerken çocuklara yeni banknotlarla -ki çoğu yeni basılmış Merkez Bankası paralarından oluşuyor- 200 TL harçlık veriyor. Sadece 25 çocuğa verilen harçlık demek 5 bin TL. Eğer bu vicdaniyse, insaniyse buyurun sizi vicdanınız ve insanlığınızla baş başa bırakıyoruz ama biz bunun vicdani ve insani olmadığını düşünen Saadet Partililer olarak bu konu Meclisin gündemine geldiği an bu konuda bir turnusol kâğıdı vazifesi göreceğimizi ifade ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – İkinci söz talebi, İYİ Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta’ya ait.

Buyurun Sayın Usta.

38.- Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın, Meclisin 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyinde terör örgütü PKK-YPG’ye karşı başlattığı hava harekâtına, Pençe-Kilit 2 Harekâtı’nda şehit düşen Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’ye, İstanbul’da şehit olan Polis Memuru Cihat Ermiş’e, Kerbelâ olayının yıl dönümüne, Ankara Gar patlamasının 8’inci yıl dönümüne, emekliye “müjde” olarak verilen 5 bin liralık ödemeye, Mehmet Şimşek’in Körfez’e para turuna çıktığına, Hamas’ın silahlı kanadının Gazze’de başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu’na ve konuyla ilgili İYİ Partinin görüşlerine ilişkin açıklaması

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle 28’inci Dönem İkinci Yasama Yılının Meclisimize ve milletimize hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Irak'ın kuzeyindeki Metina, Gara, Hakurk, Kandil ve Asos bölgelerindeki terör örgütü PKK-YPG'ye ait hedeflere karşı başlattığı hava harekâtında teröristlere ait hedefler imha edilmiştir. Terörle mücadele son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar amansız bir şekilde sürdürülmelidir. Kahraman ordumuzun başlattığı bu hava operasyonunu İYİ Parti olarak destekliyor, Mehmetçik’imize başarılar diliyorum.

Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit 2 Harekâtı’nda terör örgütü PKK tarafından açılan ateş sonucu şehit düşen kahraman Uzman Çavuşumuz Mehmet Emre Teke’ye Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine, milletimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine de başsağlığı diliyorum.

Aynı zamanda, yine, dün İstanbul'da pusuya düşürülerek şehit olan bir polis memurumuz var biliyorsunuz, Cihat Ermiş; ona da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum; kederli ailesine başsağlığı diliyorum. Yalnız burada tabii, tuhaf bir durum var; bu polisimizi şehit eden kişi 2003 doğumlu değerli arkadaşlar, daha 20 yaşında ve 32 ayrı suçtan sabıkalı. Esas, üzerinde düşünmemiz gereken konu budur -yani burayı vaktim olmadığı için fazla uzatmak istemiyorum- bu kişi nasıl elini kolunu sallayarak geziyor, nasıl bu tür bir faaliyetle bu cinayeti işleyebiliyor, nasıl bu yaşta bu kadar çok sabıkası var? Bunlar toplum olarak bizim üzerinde, özellikle iktidarın üzerinde düşünmesi gereken hususlardan biridir.

Bugün, acı dolu Kerbelâ olayının yıl dönümü. Bu vesileyle, dik duruşun ve mertliğin sembolü, Peygamber Efendimiz’in torunu Hazreti Hüseyin'i hüzünle ve rahmetle anıyorum. Yezid gibi kalleşçe savaş kazanacağımıza Hüseyin gibi şehit düşmeyi kendimize düstur edinmiş olmayı haklı bir gurur kabul ediyorum.

10 Ekim 2015’te, Ankara Garı önünde gerçekleştirilen, cumhuriyet tarihinin en kanlı patlamasının 8’inci yıl dönümünde, hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum.

Filistin meselesine geçmeden önce, bu emekli maaşlarıyla ilgili hususa bir değinmek istiyorum, ondan sonra da Filistin meselesiyle ilgili görüşlerimizi paylaşacağım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; emekliler büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır, bunu net bir şekilde görüyoruz. Büyük bir beklenti oluşturuldu efendim ve fakat şu anda müjde olarak verilen şey bir defalık 5 bin liradır. Emekli diyor ki: “Biz sadaka istemiyoruz. Biz yatırdığımız primlerin karşılığını istiyoruz.” Yani emeklinin sanki ihtiyacı bir günlük. Yani bir defa mı doğal gaz faturası ödeyecek; bu emekli bir defa mı acıkacak da bir defa bir şey vererek emekliyi geçiştirmeye çalışıyoruz? Bunu da “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü” adı altında yapıyoruz. Ondan sonra yani tekrarını almak için 200’üncü yılı bekleyecekler herhâlde. Böyle bir şey kabul edilemez.

Şimdi, emekli oyalanıyor, oyalanmaması lazım; emeklilere sözler verildi, seçim öncesi söz verildi. Bu sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Bakın, bu sözlerden bir tanesi, bu, Sayın Cumhurbaşkanının -herhâlde şöyle görülebilir- attığı “tweet”; tarihi ne zaman? 11 Mayısta yani seçimden üç gün önce memura ve emekliye bir söz vermiş -şimdi okuyacağım- ve 19,1 milyon kişi bunu görüntülemiş. Bununla bir seçim kazanıldı değerli arkadaşlar. Biz, Sayın Cumhurbaşkanını bu sözünün arkasında durmaya davet ediyoruz. Burada çok net bir şekilde şunu söylüyor: “En düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerimize de yansıtıyoruz. Milletimize hayırlı olsun.” Nedir? En düşük emekli maaşında yüzde 85 artış yapıldı, memurlarda da ortalama yüzde 75 artış yapıldı. Emekliye ne verildi arkadaşlar? Temmuzda “Yüzde 25.” denildi, o da kimi emekli sıfır aldı çünkü kök maaş üzerinden zam yapıldığı için yani şu söz tutulmadı. Biz memura yapılan düzenlemenin aynısının emekliye yapılmasını bekliyoruz, Sayın Cumhurbaşkanını sözünün arkasında durmaya davet ediyoruz. Bunun üzerinden de seçim kazanılmıştır yani bunu kabul etmek mümkün değil, hatta bu sözler sonra da devam etti. AK PARTİ’nin yan kuruluşları, sendikası, şunu bunu çok net bir şekilde aynı şeylerin emekliler için yapılacağını defalarca, defalarca söylediler ama bugün geldiğimiz noktada, Sayın Cumhurbaşkanı hâlâ “Çalışıyoruz.” diyor. Ya, Allah aşkına, arkadaşlar, nisandan beri -hadi, mayıs diyelim- 11 Mayıstan beri ne çalışıyorsunuz ya, yani ne çalışıyorsunuz? Ben eski bir teknisyenim, bunun düzenlemesi iki dakikalık düzenleme. Ha “Bu parayı vereceğiz ama vereceğimiz parayı nasıl geri alacağız?”ı mı çalışıyorsunuz, ben anlamıyorum ki veya bunun “Mehmet Şimşek’ten önce, Mehmet Şimşek’ten sonra”sı mı var? Yani bu söz veriliyor, bu sözler unutuldu; hâlâ çalışıyorlar, beş aydır çalışıyorlar. Bu, bu kadar çalışmayı gerektirecek bir şey değil. Getirsinler kanun teklifini, biz burada hep birlikte geçirelim çünkü bizim getirdiğimiz kanun teklifleri hiçbir şekilde zaten komisyon gündemine dahi alınmıyor.

Bakın, nisanda 7.500 lira yapıldı en düşük emekli maaşı, temmuzda hiç emekli maaş artışı almayan insanlar var. Nisandan bugüne kadar gerçekleşen enflasyon yüzde 33,2; Hükûmetin tahminini esas alsak bile yıl sonuna kadar yüzde 47 yani yüzde 47 enflasyon yaşanmış olacak ve siz emekliye bir kuruş para vermeyeceksiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – Bu asla kabul edilebilir bir şey değildir.

Temmuz-aralık döneminde de yüzde 38 enflasyon yaşanacak yine Hükûmetin enflasyon tahminlerine göre. Dolayısıyla net öneri şu: Memurlara seyyanen verilen 8 bin lira aynen verilmelidir ve ondan sonra da her emekliye bu enflasyon oranları dikkate alınarak yüzde artış şeklinde maaş artışının yapılması gerekir.

Şimdi, 5 bin lira ikramiye meselesine gelelim. Burada da “Çalışan emekliye vermeyeceğiz.” diyorsunuz. Ya, şimdi, bunu anlamak mümkün değil. Adam ihtiyacı olmasa zaten çalışmaz yani ona niye vermiyorsunuz? Bu nasıl kabul edilebilir? Bu, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı, böyle bir düzenleme yapılamaz. Bir yandan da emeklilerin kayıtlı çalışmasını teşvik etmek için teşvik primi veriliyor bu ülkede. Yani şu çelişkiyi görebiliyor musunuz? Bir başka düzenlemede “Emekli çalışsın.” diyorsunuz, ona teşvik primi veriyorsunuz; burada, kayıtlı çalışıyor diye cezalandırıyorsunuz; bunu asla kabul etme imkânımız yoktur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – Tabii, gündemde çok mesele var Sayın Başkan, sizden biraz tolerans isteyeceğim.

Bu yapılan yanlışların yükünü emekliye, çiftçiye, esnafa ödetemezsiniz. Kime kıyak yaptıysanız, kimi zengin ettiyseniz, yüzde 85 enflasyonda yüzde 10’la, yüzde 15’le kime kredi verip servet transferi yaptıysanız vergiyi gidin ondan toplayın kardeşim. Bu milletten vergi toplayarak, köylüden, çiftçiden… Çeltik para etmiyor, buğday fiyatları geçen yılın altında, ayçiçeği fiyatları geçen yılın altında. Bütün faturayı toplumun bu kesimine kesme imkânınız olamaz, bunu kabul etmek mümkün değildir.

Şimdi, ne yaptı Sayın Mehmet Şimşek? Körfez’e para turuna çıktı yine. Biz diyoruz ki: “Kardeşim, ekonomide güven oluşturmadıktan sonra bu para turuna çıkmalarla bu ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değil.” İhtiyaç çok daha fazla. Dolayısıyla, böyle Körfez’de dolaşmakla bu iş olmaz; sağlam işler yaparsanız, iyi işler yaparsanız para zaten kendiliğinden gelir.

Sayın Başkan, biraz tolerans isteyeceğim sizden, istirham ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – İsrail’in yıllardır zulmederek abluka altında tuttuğu Gazze’de, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları 7 Ekim Cumartesi sabahı “Aksa Tufanı” isimli bir operasyon başlatmıştır.

İYİ Parti olarak tarafların itidalli hareket etmesi gerektiğine inanıyor, Birleşmiş Milletleri İsrail ve Filistin’i masaya oturtmak için göreve davet ediyoruz. Operasyonun başladığı andan itibaren dünya kamuoyuna yansıyan görüntüleri ve sivillerin öldürülmesini kabul edilemez olarak değerlendiriyoruz. Sivil ve savunmasız masum insanlara zarar verilmesi İsrail barbarlığıyla özdeşleşmiş bir durum olarak kalmalıdır. Filistin haklı davasını dünya kamuoyunda haksız konuma düşürecek müdahalelerden kaçınılmalıdır. Esirlere ve sivillere uygulanan çağ dışı tutum ve tavırlar Şeyh Ahmed Yasin’in ortaya koyduğu Hamas misyonuyla da örtüşmemektedir. Bugüne kadar uğradığı zulümler karşısında haklı bir meşru müdafaa hakkı doğan Filistin devletinin düşmana benzeyerek elde edebileceği bir kazanım olmadığı iyi tahlil edilmelidir. Bu haklı davanın sürmesi için mücadelenin sivillerle değil, İsrail’in yayılmacı ve işgalci projesine karşı yapılması gerektiği de unutulmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) – Bitireceğim Başkanım.

BAŞKAN – Son kez uzatıyorum Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) – Fakat bu durum kesinlikle İsrail’in bölgede uyguladığı zorba oluşumun tanınması ve Filistin’in haklarından ödün verilmesi anlamına da gelmemelidir. Bizim duruşumuz net ve bellidir: İYİ Parti olarak biz, Filistin topraklarının hiçbir parçasından ödün verilmemesi gerektiğini düşünüp savunuyoruz. Bununla birlikte, 4 Haziran 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını ve esir tutulan Filistinlilerin zorla çıkartıldıkları evlerine geri dönmelerini ortak ulusal uzlaşı formülü olarak görüyoruz. Kudüs’ten ve herhangi bir parçasından feragat edilemez. İşgalin Kudüs'ü İsrail’in yerleşim birimi hâline getirmesi ve Kudüs'ün tarihî dokusunu bozması tarafımızca asla kabul edilemez. Kudüs Filistin’in başkentidir, Filistin topraklarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasından başka adil bir alternatif bulunmamaktadır.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

BAŞKAN – Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay.

Buyurun Sayın Akçay.

39.- Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın, Hamas’ın İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu’na ve İsrail’in de müteakiben başlattığı Demir Kılıçlar Operasyonu’na ve Milliyetçi Hareket Partisinin Filistin ile İsrail arasındaki bu sorunlara bakışına, Dünyanın 6K (Kudüs, Kıbrıs, Kırım, Kerkük, Kaşgar ve Karabağ) problemi olduğuna, 1 Ekimde Ankara’daki hain saldırı girişimi sonrasında Silahlı Kuvvetlerin Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde terör örgütüne karşı başlattığı operasyonlara ve Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan İstihkâm Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’ye ilişkin açıklaması

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Dört yüz yılı aşan bir süreyle Osmanlı Devleti hâkimiyetinde adalet ve huzurla yönetilen, Harem-i Şerif’imizin kalpgâhı Kudüs 9 Aralık 1917’de İngilizler tarafından işgal edilmişti. Milletler Cemiyeti Konseyi 24 Temmuz 1922’de Filistin’deki İngiliz manda yönetiminin esaslarını belirledi. Ne zaman ecdadımız Filistin topraklarından çekilmişse işte o zaman kavga, kriz, kaos ve zulüm başlamıştır. O günden bugüne Filistin ve Kudüs kan ağlamaktadır. ABD’nin 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve 14 Mayıs 2018’de Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasından sonra bölgede barış umutları daha da azalmıştır. ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasından sonra sivil ve masum Filistinlilere ateş ve ölüm yağmaya devam etmiştir. Hamas 7 Ekim 2023 Cumartesi günü İsrail’e düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu kapsamında binlerce füzeyi fırlatarak İsrail’e girmiştir. İsrail de bunu müteakiben Demir Kılıçlar Operasyonu’yla başta Gazze olmak üzere Filistin şehirlerinde sivillere binlerce bomba yağdırarak kanlı bir savaşı başlatmıştır. 2 devletli çözüm gerçekleşmeden silahların susmasını, kanın durmasını, şiddet sahnelerinin son bulmasını mümkün görmüyoruz. Kimden gelirse gelsin, maksadı ne olursa olsun, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, savunmasız insanların hedef alınması savunulamaz, sivil can kayıplarının haklı ve geçerli bir bahanesi de olamaz. İsrail yıllarca Filistinli kardeşlerimize zulmetmiştir. Dünyanın gözü önünde tarifi ve tahammülü olmayan insanlık suçları işlenmiştir. Uluslararası hukuk çiğnenmiş, Birleşmiş Milletler kararları yok sayılmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak Filistin ile İsrail arasındaki ağırlaşan bu sorunlara ve savaş ortamına bakışımız açıktır ve şu şekildedir: Öncelikle, derhâl ateşkes tesis edilmelidir. Taraflar eş zamanlı olarak itidalli, sükûnetli ve aklıselim bir çizgiye gelmelidir. Hükûmetin yapıcı, dengeli ve sorumlu duruşunu destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomasi ve diyalog kanallarının aktif hâle getirilmesine yönelik atacağı adımlar mutlaka desteklenmelidir ve Birleşmiş Milletler acilen devreye girmelidir. Uluslararası toplum ve kuruluşlar, sorumluluklarını yerine getirip şiddeti ve savaşı önleyerek barışı tesis etmek yerine kargaşa, kaos, şiddet ve savaştan beslenmektedir. Türkiye uluslararası arenada yürüttüğü dengeli politikalarla ve yürüttüğü ikili ilişkilerle diplomasiye ve barışa şans tanımaktadır. Dolayısıyla barışın yolu Türkiye’den geçmektedir. Türkiye; Suriye, Libya, Irak, Karabağ meselesinde, Rusya-Ukrayna krizinde olduğu gibi Filistin meselesinde de dünyanın umududur.

İkinci olarak, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmaların bölgesel bir nitelik kazanmadan, hatta küresel alana sıçrama ihtimalini de hesaba katarak taraflar arasında barış görüşmelerinin ortamı süratle inşa edilmelidir.

Üçüncü olarak, bağımsız, egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü tescillemiş, 1967 sınırları dâhilinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin tanınması ve temelinin atılması ertelenemez, geciktirilemez bir mecburiyettir.

Dediğimiz gibi, kanaatimiz odur ki barışın yolu Türkiye’den geçmektedir ve bütün yollar Ankara’ya çıkar. Dünyanın 6K problemi vardır: Kudüs, Kıbrıs, Kırım, Kerkük, Kaşgar ve Karabağ. Karabağ çok büyük ölçüde çözülmüştür, diğerleri de çözülürse dünya çok daha huzurlu bir yer hâline gelecektir.

Sayın Başkan, 1 Ekim 2023’te Ankara’daki hain saldırı girişimi sonrasında 1, 3 ve 4 Ekimde Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik harekât başlatıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, 4 Ekimde “Özellikle Irak ve Suriye’de PKK-YPG’ye ait bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, Silahlı Kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topkeyûn meşru hedefidir. Üçüncü tarafların PKK-YPG’li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını tavsiye ediyorum.” demiştir. Özellikle Irak ve Suriye’de terör örgütlerine ait altyapı, üstyapı tesisleri, enerji ve finansman kaynakları da açıkça hedef listesine alınmıştır. PKK ve YPG’ye ait olan tesislerde bulunan ve teröristlerin yanında yer alan üçüncü şahısların da hedef olduğu ifade edilmiştir.

 Sayın Fidan’ın açıklamasından sonra, 5, 6, 8 ve 9 Ekimde Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine kapsamlı operasyonlar yapılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Irak ve Suriye’nin kuzeyine yapılan operasyonlarda terör örgütüne ait çok sayıda hedef ile örgütün yararlandığı gelir kaynakları ve tesisler imha edilmiş ve çok sayıda terörist de etkisiz hâle getirilmiştir.

Pençe-Kilit bölgesinde devam eden terörle mücadele operasyonunda şehit olan İstihkâm Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’ye Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.

Türkiye, adı ne olursa olsun, hangi kılığa girerse girsin son terörist yok edilene ve destekçileri de hak ettiği cezayı alana kadar terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla yürütecektir.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sıradaki söz talebi Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili ve Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’a ait.

Buyurun Sayın Oluç.

40.- Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Ankara Garı katliamının 8’inci yılına, 7 Ekimde İsrail ve Filistin arasında başlayan en şiddetli savaşa ve bu konuda Yeşil Sol Partinin görüşlerine, kuzeydoğu Suriye’de yaşananlara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin-İsrail savaşı için söylediklerine ve bu iktidar Orta Doğu’ya demokrasiyi, barışı, adaleti getirmek istiyorsa çifte standartlardan vazgeçmesi gerektiğine ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, bugün 10 Ekim, ülke tarihinin en kanlı katliamının üzerinden sekiz yıl geçti. IŞİD’li katiller 104 canımızı bizden aldı, hem de barış taleplerini dile getirmek üzere Ankara Garı'nın önünde toplanmış olan insanların arasından. 10 Ekim 2015 günü Ankara Tren Garı Kavşağı’nda KESK, DİSK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliğinin düzenlediği “barış mitingi”ne giden grubun bulunduğu bölgede saat 10.04’te meydana gelen bombalı saldırıda 104 kişi hayatını kaybetti. Katliamın sanıklarının büyük çoğunluğu firari. Sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargılanmadı. Daha önceden sanık konumunda bulunanların sonradan tanık olarak dinlenerek tahliye edilmeleri yaşandı. Bütün bu süreç bize şunu gösterdi: Devletin bir kesimi 104 canın nasıl ve ne için öldüğünü sorgulamak yerine IŞİD'li katilleri savunma refleksiyle hareket etti, iş birliği yaptı yani ve bu da, bu durum da yargılamaya sirayet etti. Yapılan yargılamada esas sorumlular yargılanmadan, çoğu sanık bulunmadan, gerekli evraklar tedarik edilmeden yasak savma niteliğinde bir karar verildi ve neticede aslında hiçbir şey yapılmadı. Bizler hâlâ “Bu kanlı katliamın nasıl bir girişim olduğunu bilmiyoruz.” diyenlere söyleyelim: Biz biliyoruz bunun nasıl bir şey olduğunu. Hiçbir kamu görevlisinin yargılamaya dâhil edilmemesi bu katliamın niteliği konusunda bizlere gerekli ve yeterli mesajları verdi. Bugün 10 Ekimde, sekiz yıl sonra bir kez daha bu gerçeği söylüyoruz: Katliamın arkasında kimlerin olduğunu, devletin hangi kesimlerinin, hangi birimlerinin bu katliamın hazırlayıcısı ve kolaylaştırıcısı olduğunu biliyoruz; bunu bir kez daha vurguluyoruz ve lanetliyoruz.

Değerli vekiller, 7 Ekim Cumartesi sabah saatlerinden itibaren İsrail ve Filistin arasında son yıllarda yaşanan en şiddetli savaşa tanıklık ediyoruz. İki taraf arasında süren savaşta sivillerin katledilmesini, cenazelere ve rehinelere işkence edilmesini, yaşam alanlarının bombalanmasını asla kabul etmiyoruz. Bir an önce, tarafları bu ölüm ve kıyım yarışından vazgeçmeye çağırıyoruz. Yaşanan çatışmalarda sivillerin açıkça hedef alınması iki halk arasındaki düşmanlığı da derinleştirmektedir, bunu bir kez daha vurguluyoruz.

Yeşil Sol Parti olarak İsrail’in Filistin’i işgal etmesini reddediyoruz. Filistin halkının özgürlük mücadelesini bugüne kadar savunduk savunmaya devam ediyoruz; bölge devletleri başta olmak üzere bütün güçleri iki tarafın da barışçıl çözümde ortaklaşması için gerekli bütün çabaları göstermeye çağırıyoruz. Bizler, Filistin-İsrail arasında onyıllardır süren, yaşanan savaş ve işgallerin neden olduğu şiddet ortamına karşı adil, demokratik çözümün ve barışın tarafıyız. Yaşanan son büyük savaşla birlikte bir kez daha açığa çıkmıştır ki ateşi ateşle söndürmek mümkün değildir. Orta Doğu’daki temel iki mesele olan Filistin ve Kürt meselesi çözülmeden Orta Doğu’da sorunların çözülmeyeceğini yıllardır acı bir biçimde tecrübe ediyoruz, bunu dile getiriyoruz ve bunun çözümünün ortaya çıkarılması için mücadele ediyoruz.

Şimdi, bakın, halkların Orta Doğu’da binlerce yıl bir arada ve barışçıl yaşama deneyimine sahip olduğu bu coğrafyada huzuru tesis etmenin en doğru yolu demokratik ve barışçıl çözümleri esas almaktır. Bizler, Orta Doğu’da şiddetin, ölümün ve iktidarcı anlayışların değil halkların bir arada, eşit koşullarda, barışçıl yaşaması tarafındayız. Demokratik ve barışçıl yaşamı bu topraklara hâkim kılmak her zamankinden daha güçlü şekilde kendisini dayatmaktadır ve Orta Doğu’da yaşanan yoğun gerginlik, çatışma ve savaşlar demokratik bir dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Bu yaşananlar bir kez daha bize bunu gösteriyor.

Şimdi, bakın, bir bölgeden söz edeceğim, kuzeydoğu Suriye. Bir tarafta Filistin-İsrail çatışması ve savaşı, öbür tarafta kuzeydoğu Suriye’de yaşananlar. Bu bölgede, kuzeydoğu Suriye ya da “Rojava” dediğimiz bölgede 2020 nüfus sayımına göre ne kadar insan yaşıyor biliyor musunuz? 5 milyon insan yaşıyor, belki şimdi -2023 oldu- bu sayı artmış olabilir. Burada Kürt, Arap, Süryani, Ezidi halkları, Müslümanlar, Hristiyanlar birlikte yaşıyorlar, birlikte bir yaşam oluşturuyorlar; orada çocuklar okullara gidiyor, orada insanlar üretim yapıyorlar, üretim alanları var yani siz burada, Ankara’da nasıl bir yaşam kuruyorsanız, işte Rojava kentlerinde de kuzeydoğu Suriye’de de öyle bir yaşam kuruluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Dediğim gibi çocuğu var, yaşlısı var, erkeği var, kadını var. Üretim yapılıyor, okullarda eğitim yapılıyor, sağlık birimleri var, enerji üretiliyor; bir yaşam var orada. Şimdi, bu yaşamın olduğu yeri bir askerî garnizon sanırsanız büyük hata yaparsanız ve bu hatanın sonucunda hiçbir suçu olmayan insanların ölümüne yol açarsınız ve bugün yaşanan odur.

Şimdi, Dışişleri Bakanı şöyle bir tehdit savurdu, dedi ki: “Bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri topyekûn meşru hedeftir.” Ne yapmak istiyorsunuz? Ne yapıyorsunuz? Şimdi, 5’inden itibaren, 5 Ekimden bugüne kadar bombalanmış olan yerlerin elimizde listesi var. Baktığımız zaman ne görüyoruz biliyor musunuz? Sivillerin yaşadığı alanların bombalandığını görüyoruz, çocukların ve sivillerin ölmekte olduğunu görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) – İftira; iftira arkadaşlar, iftira.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Bu kabul edilebilir bir şey mi? Filistinliler ölürken hep beraber haklı bir şekilde itiraz edeceğiz ama Kürtler ölürken ellerimizi alkışla çırpacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Yani Orta Doğu’da Kürt sorununu ve Filistin sorununu çözmezseniz Orta Doğu’da barış olmaz, Orta Doğu’da demokrasi olmaz, Orta Doğu da esas itibarıyla emperyal güçlerin at oynattığı bir alan olmaya devam eder. Dolayısıyla, bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bakın, Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik dedi ki: “Prensip olarak söyleyeyim, her türlü sivil ölüm kaybına karşıyız. Bu bakımdan hangi taraftan olursa olsun sivillerin kaybına yol açacak şiddetten uzak durulması gerektiğini ifade ediyoruz.” Filistin için söylüyor. Çok güzel, bunu kuzeydoğu Suriye için de söyleyeceksiniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi ki Filistin-İsrail savaşı için, yeni söyledi bunu: “Savaşın da bir adabı vardır. Ne İsrail ne de Filistin topraklarında tek bir masumun kanının akmaması gerektiğini söylüyoruz.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Bitiriyorum efendim.

BAŞKAN – Toparlayın Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – “Camilerin bombalanması, sivillerin öldürülmesi asla kabul edilemez.” dedi, “Savaşın bir adabı, bir ahlakı vardır; tüm taraflar buna uymak zorundadır.” dedi, bir şey daha söyledi “Adil bir barışın kaybedeni olmaz.” dedi. Biz de aynen böyle düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu İsrail-Filistin için söylüyorsa kuzeydoğu Suriye ve Rojava için de, orada yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Ezidi halkları için de söylemek zorundadır. Çifte standarttan vazgeçmek, gerçekten Orta Doğu’ya demokrasi, barış, adalet getirmek istiyorsa bu iktidar böyle davranmak zorundadır.

O saldırıların hepsini kınadığımızı bir kez daha açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Söz sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’a aittir.

Buyurun Sayın Başarır.

41.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, 10 Ekim Ankara Garı saldırısına, İsrail ve Filistin arasında süren savaşa, Cumhuriyet Halk Partisi olarak savaşın her türlüsüne karşı olduklarına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fedakârlık yaparak emekliye 5 bin lira vereceğini söylemesine, ABD’nin Türkiye’ye ait SİHA’yı düşürmesine ve son yıllarda artan çocuk istismarı suçuna ilişkin açıklaması

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkan, bundan sekiz yıl önce 10 Ekim günü demokrasi ve barış mitingine katılmak üzere Ankara Garı önünde toplanan yurttaşlarımıza dönük saldırıda hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımızı saygıyla anıyorum ve terörü bir kez daha lanetliyorum. Buradan bir kez daha tekrarlamak istiyoruz, katliamdaki sorumlulardan hesap sorulana kadar yaşamını yitiren tüm canlarımızın anılarını taze tutacağız ve aileleriyle dayanışma içerisinde olacağız.

Sayın Başkan, dört gündür dünyanın, ülkemizin gözü kulağı İsrail ve Filistin arasında süren çatışmalarda, savaşta. Bombardıman ve ateş hattında bugüne kadar her iki taraftan da binlerce ölü, binlerce yaralı var. Biz savaşın her türlüsüne karşıyız. Filistin halkının haklı davasını savunmak elbette her demokratik ülkenin hakkıdır; bence, görevidir. Yalnız, kadınların, çocukların, yaşlıların öldürülmesini asla doğru bulmuyoruz çünkü o zaman haklı davaya da gölge düşebiliyor. Unutmayalım, savaş yenilince değil, düşmana benzeyince kaybediliyor. Bu sorunun çözülmesi için Birleşmiş Milletler, tüm dünya ülkeleri tepki koymalı.

Biz Filistin sorununa başladığı günden bugüne kadar, onlarca yıl Cumhuriyet Halk Partisi olarak sahip çıktık, sahip çıkmaya devam edeceğiz ama Filistin sorunu salt Hamas'a bırakılmayacak kadar önemli ve mühim bir sorundur. Nedense uzun süreden beri de Filistin işgal altında ve büyük bir insani sorun yaşıyor. Ne zaman ki böyle bir mesele ortaya çıkıyor, ondan sonra konuşuyoruz. Birleşmiş Milletleri, dünyadaki tüm ülkeleri, egemen güçleri aslında harekete geçirmemiz lazım. Filistin sorunu büyük bir sorundur. Şu anda İsrail tankları Filistin sınırında, kara harekâtı başladı; belki binlerce çocuk, yaşlı, sivil ölecek. Bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak tüm parti grupları, tüm devletler, özellikle bu konuda görevini bir türlü yerine getirmeyen Birleşmiş Milletler bu savaşı durdurup ateşkes ilan ettirmelidir ve kalıcı barışın sağlanması için tüm ülkeler, özellikle Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Bir kez daha savaşı lanetliyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak savaşın her türlüsüne karşıyız.

Son olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doksan sene önce “Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve iş birliği çağı hâkim olacaktır.” diyerek yol gösterdiğini ve Ulu Önder’imizin çizdiği bu haritanın izinden gitmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. “Yurtta barış, dünyada barış.” felsefesinden asla vazgeçmemeliyiz.

Sayın Başkan, emekliler -bu Parlamentoda milletvekilleri, sendikalar, yurttaşlar- uzun süredir haykırıyor “Geçinemiyoruz.” diyor. Evet, dün Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve ekibi bir yanlışa daha imza attı. Hani bir söz var “Beni sadece bir kez anladın, onu da yanlış anladın.” diye yani emeklinin sorununu böyle anlamışsa, fedakârlık yaptığını belirterek “5 bin lira size para veriyorum.” diyorsa ve bunu bir fedakârlık olarak görüyorsa gerçekten bu üzüntü verici bir şey. Bir sefer, bu fedakârlık ya da emeklilere vermiş olduğu bir paye değil, bu bir görevdir, bu bir sorumluluktur, emekli açısından da bu bir haktır. Ve 5 bin lira veriyor. Ben sormak isterim on yedi saniyede bu parayı harcayan Cumhurbaşkanına: Gerçekten bu parayla emekli sorunlarını çözebilecek mi? Bu parayla herhâlde alacağı sadece 10 kilo et ya da 15 kilo peynir ama emeklinin çok daha büyük sorunları var. Biz bekliyorduk en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olmasını.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak 15 bin lirayı Kurban Bayramı’nda hemen ödeyeceğimizi vadetmiştik ki bugün hem asgari ücret seviyesine gelmeli hem de bir sefere mahsus 20 bin lira ödeme yapılmalıydı ama Cumhurbaşkanı “5 bin lira” dedi.

İkinci bir durum, neden çalışan emeklilere bu para verilmiyor? Bir sefer, şu Anayasa’ya baksak Anayasa’ya aykırı bir durum, eşitlik ilkesine aykırı. Sonra, bir emekli niye çalışır, neden çalışır; taksi kullanır, pazara gider, inşaatta çalış ya da güvenlik görevlisi olarak çalışır, neden çalışır? Geçinemediği için çalışır ama sen ya da bu iktidar bunu bile göremeyecek kadar gözlerini karartmış ve Anayasa’nın eşitlik ilkesini ihlal etmiştir.

Sayın Başkan, diğer bir konu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – ABD’nin SİHA’mızı düşürmesi... Evet, daha önce NATO'nun Kararlılık Gösterisi-92 Tatbikatı’nda bir gemimiz vurulmuştu, ABD tazminat ödemiş, tüm yaptırımlar uygulanmıştı. Dün, bu, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulduğu zaman “Hafızamıza kaydettik, vakti saati geldiğinde gereği yapılacaktır.” dedi. Ben, buradan sormak isterim: 2 askerimizin başına çuval geçirildiğinde “müzik notası” demişti, hâlâ soruldu mu merak ediyorum; 33 evladımız şehit edildikten sonra Rusya’nın kapısına gitmişti, soruldu mu? Evet, uluslararası meseleler, problemler ve güvenlik sorunları hafızaya kaydedilmez, gereken yapılır; bunu bir kez daha AK PARTİ Grubuna ve Sayın Cumhurbaşkanına Cumhuriyet Halk Partisi olarak hatırlatmak isteriz.

Sayın Başkanım, son olarak çocuk istismarı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Evet, son bitiyor.

BAŞKAN – Tamamlayalım Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Adalet Bakanlığının verilerine baktığımız zaman ceza mahkemelerinde ve savcılık soruşturmalarında son yıllarda sürekli artan bir çocuk istismarı suçu var ve bir şekilde bununla mücadele etmiyoruz. Ensar Vakfının Karaman olayı... Yurtlarla ilgili güya önlemler alınmıştı ama en son yaşanan olay, İstanbul’da Süleymancılar cemaatine bağlı Özel Osmangazi Arifiye Ortaokul Erkek Öğrenci Yurdu'nda 11 yaşındaki çocuğumuzun başına gelenler.... Evet, bu konuda, özellikle tarikatlara bağlı “öğrenim” adı altındaki bu tip yurtlarda -işte görüyoruz gerçekleri- önlemler alınmalıdır. Çocuklarımız bu tarikatların elinden alınmalıdır. Yasal tedbirlerin bir an önce alınma zorunluluğu vardır. Bu bir felakettir ve buna bu Meclis gözünü kapatmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Son cümlem.

BAŞKAN – Buyurun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Çocuklarımızı, pırıl pırıl evlatlarımızı tarikatlara, onların yurtlarına, onların işte hoca olarak görünen bu sapkınlarına emanet edemeyiz. Bu konuda Meclis gerekeni yapmalıdır, yasaklanmalıdır. Eğitimi, çocuklarımızı ancak Millî Eğitim Bakanlığında görevli öğretmenlerimize, okullara teslim ederiz. Bu durum utanç vericidir. Bakalım, ne diyecekler, nasıl bir önlem alacaklar? Ben de merak ediyorum.

Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu.

Buyurun Yenişehirlioğlu.

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Sayın Başkanım, bu konuşmaya geçmeden önce değerli milletvekilimizin Cumhurbaşkanımızın şahsıyla alakalı… Emeklilere verilen 5 bin liranın on yedi saniyede harcanmasıyla alakalı bir söz hakkı istiyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Zaten söz hakkınız var Sayın Başkan. Size söz hakkı veriyor zaten, ne verecek?

BAŞKAN – Sayın Grup Başkan Vekili, söz sırası zaten sizde.

Buyurun.

42.- Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine, geçirdiği trafik kazasına ve Filistin meselesine ilişkin açıklaması

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Efendim, şimdi, memur maaşının en az 22 bin lira olma vaadi tüm partilerin seçim vaadiydi, bunu gerçekleştirdik. Emeklilerimize 5 bin lira ödeme kasım ayının ilk yarısı itibarıyla emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır. Bütçemize toplam maliyeti 61 milyar lirayı geçmektedir. Yeni yıldan itibaren emeklilerimizin durumları tekrar gözden geçirilerek her türlü fedakârlık yapılacaktır. Malumunuz, önceki hükûmetler döneminden süregelen ve kronik bir problem hâlini alan EYT sorununu çözüme kavuşturan da AK PARTİ iktidarıdır. Velhasıl, ne kadar eleştirirseniz eleştirin, hangi alana bakarsanız bakın, büyüyen, güçlenen, itibarı artan, refahı yükselen, huzuru ve güvenliği tahkim eden bir Türkiye görmekteyiz.

Cumhurbaşkanlığı harcamalarının çok yüksek olduğu şeklinde bir algı oluşturmak suretiyle kamuoyunun kasten yanıltıldığını açıklamak istiyorum. Bu tür iddiaları dile getirenler tıpkı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ilk faaliyete geçtiği dönemde karalama girişimlerinde bulunanlar gibi aynı algıyı devam ettirmektedirler. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan devlet ile milleti kucaklaştırma, Türkiye’yi dünyada söz sahibi ve güçlü ülke yapma ideali çerçevesinde tüm gücüyle çalışmaktadır. Milletimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki tüm yatırım ve hizmetlerin Türkiye’nin itibarına ve Cumhurbaşkanlığı makamının mehabetine uygun şekilde, aynı zamanda, harcanan her kuruşta 85 milyonun hakkı olduğunun bilinciyle yürütüldüğü konusunda müsterihtir.

Ayrıca şunu belirtmek isterim düşen SİHA’yla alakalı olarak. Dışişleri Bakanlığımız bu konuda yeterli açıklamayı yapmıştır kamuoyuna. Hadisenin bu şekilde değerlendirilmesini kabul etmemiz mümkün değildir.

Ayrıca, malumları olduğu üzere, Birinci Yasama Yılı başında ben seçim bölgem Manisa’ya giderken bir trafik kazası geçirdim ve uzun bir tedavi sürecim oldu. Bu süreçte desteklerini bir an olsun esirgemeyen ve her daim yanımda olan Cumhurbaşkanımız, çok değerli Genel Başkanım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a buradan teşekkür etmek istiyorum.

Ayrıca bizzat ziyaretime gelen, arayıp soran, yakın ilgi gösteren başta Grup Başkanım Abdullah Güler'e, kıymetli Grup Başkan Vekili ve milletvekili arkadaşlarıma, Cumhur İttifakı ortağımız olan partilerimizden ve muhalefet partilerimizden grup başkanlarımıza, başkan vekillerimize ve milletvekillerimize, dualarını esirgemeyen Manisalı hemşehrilerime, tedavi sürecimi yakından takip eden Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca nezdinde Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi Başhekimliğine, doktorlarına ve tüm çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ederim.

Filistin meselesine gelince… Filistin ve İsrail arasında yaşanan üzücü gelişmeler karşısında bölgede sükûnetin bir an önce tesis edilmesine büyük önem vermekteyiz tüm partiler gibi. Filistin’in uluslararası hukuk temelinde meşru haklarına kavuşması yolunda verdikleri mücadelede her daim yanındayız. Bölgeye kalıcı barışın gelmesi ancak Filistin-İsrail sorununun çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Bu noktada 2 devletli çözüm perspektifinin muhafazası mühimdir. Yaşananlar göstermektedir ki bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi bundan böyle ertelenemez, bu bir ihtiyaçtır. Dün olduğu gibi bugün de Kudüs’ün, özellikle de Harem-i Şerif’in tarihî konumuna saygı gösterilmesi hususunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Her geçen gün artan sivil can kayıplarını kınıyoruz.

Saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim efendim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Cumhurbaşkanının harcamalarıyla ilgili karalama yaptığımızı iddia ettiği için bir cevap vermek istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

Yerinizden bir dakika.

43.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Şimdi, Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; eğer bir ülkede emekli maaşı 7.500 liraysa ama sarayın dakikalık gideri 18.000 liraysa burada bir problem var; emekliye yapılan maaş yüzde 30’ları görmeyip her ay sarayın gideri yüzde 20 artıyorsa burada bir problem var; emekliye 5.000 lira bir sefere mahsus para ödenirken sarayımızın 13 tane uçağı, binlerce arabası, koruma giderleri, işte, iletişim giderleri 3 kat artmışsa burada bir problem var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Hemen bitiyorum.

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Bir ülkenin gelişmişliği, medeniyet seviyesi o uçaklarla, o araçlarla, o sarayın giderleriyle değil; emeklisine, işçisine, çiftçisine, öğrencisine vermiş olduğu maaş ve yaşam kalitesiyle ölçülür. Bana buradan birisi söylesin, bir ay 7.500 lira maaşla geçinebilmeyi anlatsın o zaman söyleyecek sözüm yok ama geçen seneye göre, bir yıl içerisinde sarayın, beyefendinin iletişim gideri 3 kat artıyor, emekliye “Ne yapalım, veremiyoruz.” Hayır, biz buna karşıyız, bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 17.22

DÖRDÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.36

BAŞKAN: Başkan Vekili Gülizar BİÇER KARACA

KÂTİP ÜYELER : Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin), Adil BİÇER (Kütahya)

-------0-------

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.

Gündeme geçiyoruz.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 3 tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.

İlk tezkereyi okutuyorum:

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Kosova Parlamentosu Çevre, Gıda, Tarım, Planlama ve Kalkınma Komisyonu tarafından 3-4 Kasım 2023 tarihlerinde Kosova Cumhuriyetinin başkenti Priştine’de “Ulaştırmanın Geleceği” konulu parlamentolar arası konferansa katılımın sağlanması hususuna, ilişkin tezkeresi (3/765)

5/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Kosova Parlamentosu Çevre, Gıda, Tarım, Planlama ve Kalkınma Komisyonu tarafından 3-4 Kasım 2023 tarihlerinde Kosova Cumhuriyeti’nin Başkenti Priştine’de “Ulaştırmanın Geleceği” konulu parlamentolar arası konferans düzenlenecektir.

Söz konusu konferansa katılım sağlanması hususu 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 9’uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 Numan Kurtulmuş

 Türkiye Büyük Millet Meclisi

 Başkanı

 

BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci tezkereyi okutuyorum:

2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, Ülkemiz ile Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülkeler arasında var olan ve sektörel diyalog ortaklığıyla derinleştirilen ilişkilerin daha da güçlendirilmesine yönelik çabalara parlamenter bir boyut kazandırmak amacıyla ülkemizin ASEAN Parlamentolar Arası Asamblesine (AIPA) gözlemci üye olmasıyla ilgili, 3620 sayılı Kanun’un 1’inci maddesinin (a) fıkrası çerçevesinde söz konusu faaliyetleri yürütmek üzere TBMM’yi temsil edecek bir grup kurulmasına ilişkin tezkeresi (3/766)

5/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Ülkemiz ile Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülkeler arasında var olan ve sektörel diyalog ortaklığıyla derinleştirilen ilişkilerin daha da güçlendirilmesine yönelik çabalara parlamenter bir boyut kazandırmak amacıyla ASEAN Parlamentolar Arası Asamblesi’ne (AIPA) gözlemci üye olma talebimiz AIPA 44’üncü Genel Kurul Toplantısı’nda 9 Ağustos 2023 tarihinde onaylanmıştır.

28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinin (a) fıkrası çerçevesinde söz konusu faaliyetleri yürütmek üzere TBMM’yi temsil edecek bir grup kurulması, mezkûr Kanun’un 4’üncü maddesi gereğince Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 Numan Kurtulmuş

 Türkiye Büyük Millet Meclisi

 Başkanı

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

3’üncü tezkereyi okutuyorum:

3.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki Parlamento heyetinin, 12-14 Ekim 2023 tarihleri arasında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlenecek olan G20 9’uncu Parlamento Başkanları (P20) Zirvesi’ne katılımda bulunmaları hususuna ilişkin tezkeresi (3/767)

6/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve beraberindeki Parlamento heyetinin 12-14 Ekim 2023 tarihleri arasında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlenecek olan G20 9’uncu Parlamento Başkanları (P20) Zirvesi’ne katılımda bulunmaları hususu 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 9’uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

 

 Numan Kurtulmuş

 Türkiye Büyük Millet Meclisi

 Başkanı

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

Saadet Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi bulunmaktadır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VIII.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- Saadet Partisi Grubunun, Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya tarafından, Filistin’de yaşananlar ve terör devleti İsrail’in son gelişmeleri bahane kılarak uygulamaya soktuğu orantısız şiddete ve kıyımlara son vermek amacıyla devletimizin, İslam dünyasının ve Batılı devletlerin üzerlerine insani ve hukuki sorumluluklar düşen bu konuları ve çözüm yollarını konuşmak amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

10/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 10/10/2023 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

 Bülent Kaya

 İstanbul

 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Filistin’de yaşananlar ve terör devleti İsrail'in son gelişmeleri bahane kılarak uygulamaya soktuğu orantısız şiddet ve kıyımlara son vermek amacıyla devletimizin, İslam dünyasının ve Batılı devletlerin üzerlerine insani ve hukuki sorumluluklar düşmektedir. İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Bülent Kaya tarafından bu konuları ve çözüm yollarını konuşmak amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme talebimizin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 10/10/2023 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili, İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Kaya.

Buyurun. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir terör ve işgal rejimi olan İsrail'in hem Filistin topraklarında hem de Kudüs ve Mescid-i Aksa’da yıllardır gerçekleştirdiği işgal ve zulümlerin, Filistin direnişini de yeni ve farklı bir aşamaya taşıdığı son hadiseler vesilesiyle bir kez daha tecrübe edilmiştir. Filistin halkının onurlu direnişini selamlamak, direnişle dayanışmak ve terör devletinin son gelişmeleri bahane kılarak uygulamaya soktuğu orantısız şiddet ve kıyımlara son vermek amacıyla devletimizin, milletimizin, İslam dünyasının ve Batılı devletlerin üzerlerine insani ve hukuki sorumluluklar düştüğünü bilerek bu konuları görüşmek ve çözüm yollarını konuşmak amacıyla Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 102 ve 103’üncü maddeleri uyarınca genel görüşme açılmasını talep eden bir önergeyi Sayın Meclis Başkanımıza sunmuştuk. Ancak, diğer siyasi partilerimizden de bu Filistin meselesiyle ilgili gelen genel görüşme talebini bütün partiler olarak birlikte yapmamızın hem Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışan bir tavır olduğu hem de diğer partilerimizle bu konuda bir genel görüşme talebi olduğu bilgisi gelince hem Grup Başkanımız hem Genel Başkanlarımızla bu konuyu müzakere ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışanın 6 siyasi parti grubunun birlikte verdiği bir genel görüşme olacağını düşünerek bu konudaki genel görüşme talebimizi perşembe günü hep birlikte görüşmek üzere geri çektiğimizi saygıyla Genel Kurulumuza arz ediyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Saadet Partisi grup önerisi geri çekilmiştir. Bu nedenle üzerindeki görüşmeler ve oylama yapılmayacaktır; Genel Kurulun bilgisine sunarız.

Mersin Milletvekili Sayın Gülcan Kış’ın 60’a göre kısa bir söz talebi var.

Buyurun Sayın Kış.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

44.- Mersin Milletvekili Gülcan Kış’ın, şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke ile Uzman Çavuş Mustafa Çakmak’a ve 10 Ekim Gar katliamının yıl dönümüne ilişkin açıklaması

GÜLCAN KIŞ (Mersin) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce açılan taciz ateşi sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan Mersinli hemşehrimiz Uzman Çavuş Mehmet Emre Teke’nin şehit olduğunu üzülerek öğrendim. Bugün Antalya'da Uzman Çavuş Mustafa Çakmak'ın da şehit olduğu haberini üzülerek öğrenmiş bulunuyorum. Kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Ülkemizin başı sağ olsun.

Bugün 10 Ekim, Ankara Garı katliamının yıldönümü. Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırılarından biri olan bu katliamın üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen hâlâ aydınlatılamadı. Ülkenin dört bir yanından barış, adalet ve özgürlük taleplerini duyurmak için Ankara'ya gelen 103 vatandaşımız katledilirken yüzlerce vatandaşımız da yaralanmıştır. Siyasi tarihimizde tam olarak aydınlanmamış, acısını ilk günkü gibi yüreğimizde hissettiğimiz Gar katliamında yitirdiğimiz vatandaşlarımıza…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN –Ankara Milletvekili Sayın İdris Şahin'in 60’a göre kısa bir söz talebi var.

Buyurun Sayın Şahin.

45.- Ankara Milletvekili İdris Şahin’in, Filistin halkının yanında olduklarına ve son günlerde Filistin ile İsrail arasında yaşananlara ve Birleşmiş Milletlere ilişkin açıklaması

İDRİS ŞAHİN (Ankara) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Orta Doğu'nun kalbinde yıllardır mahzun ve mağdur olarak yaşayan mazlum Filistin halkının daima yanında olduğumuzu, Filistin'in haklı ve meşru bağımsızlık talebini de sürekli olarak desteklediğimizi buradan ifade etmek istiyorum.

Son günlerde yaşadığımız vahşete gelince elbette hadiselere insan odaklı bakıyoruz. Tek bir masumun gözyaşı dökmesine, tek bir insanın yaşamını yitirmesine de rızamız yoktur. İnsan yaşamından daha değerli hiçbir değer de kabul etmiyoruz. Filistin halkının haklı davasına gölge düşürenler de İsrail Devleti de uluslararası hukukun ve insanlığın değerlerinin gerekliliklerini yerine getirmeli. Tarafları itidale ve gerilimi daha da tırmandırmaktan kaçınmaya çağırıyoruz. Orta Doğu, ölümü değil barışı konuşacağımız bir coğrafya olmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS ŞAHİN (Ankara) – Sivillere yönelik saldırıları kınadığımızı belirtiyor ve bölgede sükûnetin sağlanması için başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm insanlığı göreve çağırıyoruz.

Ayrıca, sivillerin yaşadığı binaların bombalanması insanlık suçudur. İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayan bu vahşete derhâl son vermeli; Birleşmiş Milletler, bu katliamların durdurulması ve şiddetin daha fazla tırmandırılmaması için devreye girmelidir.

Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri…

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Milletvekili.

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

2.- İYİ Parti Grubunun, Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu ve 19 milletvekili tarafından, Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava dosyasında, suikastın ardından dokuz ay geçmesine rağmen kamu vicdanını rahatlatacak bir ilerleme kaydedilmemiş olması nedeniyle Türk adaletine olan güvenin bütünüyle sarsılmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla 4/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

BAŞKAN – İYİ Parti Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

10/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 10/10/2023 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

 Erhan Usta

 Samsun

 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu ve 19 milletvekili tarafından, Doçent Doktor Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava dosyasında, suikastın ardından dokuz ay geçmesine rağmen kamu vicdanını rahatlatacak bir ilerleme kaydedilmemiş olması nedeniyle Türk adaletine olan güvenin bütünüyle sarsılmaması için gerekli önlemlerin alınması amacıyla 4/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 10/10/2023 Salı günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere İYİ Parti Grubu adına Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu.

Buyurun Sayın Türkoğlu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; sizin hiç oğlunuz acımasızca pusularda katledildi mi? Sizin hiç can parçanız kurşun yağmuruna tutularak sizden koparıldı mı? Siz hiç yaralı yüreğinizin acısıyla bir ömür boyu yaşamaya mahkûm edildiniz mi? Ben Bursa Milletvekiliyim ve böyle bir acılı babayı, yüreği yaralı anayı, gözü yaşlı eşi, boynu bükük iki yavruyu çok iyi tanıyorum. Onların asla dinmeyecek acılarını paylaşmaya çalışıyorum. İtiraf edeyim ki kelime dağarcığım onları teskin edecek söz bulmakta zorlanıyor.

Kıymetli milletvekilleri, 30 Aralık 2022’de Türkiye’nin vicdanını yaralayan, vatandaşın yüreğini sızlatan acımasız bir suikast yaşandı. Ankara'nın tam ortasında meydana gelen saldırıda genç bir akademisyen, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş kurşun yağmuruna tutularak öldürüldü. Biliyor musunuz ki yürek yangınındaki acılı baba Musa amcanın bizden, sizden, hepimizden ne beklentisi var. Duyuyor musunuz ki her doğan güne kan ağlayarak uyanan Saniye annenin, Ayşe bacının yüce Meclise bir çağrısı var. Görüyor musunuz ki boynu bükük iki günahsız yetimin, Bengisu ve Banuçiçek’in çaresiz bakışları “Baba!” diye haykırışları var. Yaşadıkları tarifsiz travmaya rağmen her görüştüğümüzde er ya da geç Türk adaletine güven duymak istediklerinin tanığı oluyoruz.

En son söyleyeceğimiz sözü en başta söyleyelim ki safımız belli olsun: Sinan Ateş cinayeti, Türk milliyetçilerinin Kerbelâsıdır. Günümüz teknolojisinde MOBESE’ler, HTS kayıtların, plaka takip sistemleri bu derece gelişmiş olmasına rağmen cinayetin tüm ayrıntılarıyla çözülmemiş olması hiçbir biçimde izah edilemez. Teröristlerin ayakkabı numaralarını bildiğini gururla ifade eden irade, başkentin ortasında cinayet işleyen şebekeyi tüm unsurlarıyla ortaya çıkarmalıdır, çıkarmak zorundadır. İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıdan birkaç saat sonra bombacı kadını evde yakalayan bizim devletimizdi, Sultan Ahmet bombacısı Nebil Fadli’nin Suriye'de hangi aşiretten olduğunu kamuoyuna aktaran bizim devletimizdi, bir yılbaşı gecesi basılan Reina’daki katliamı birkaç gün içerisinde çözerek IŞİD’çi katili yakalayan bizim devletimizdi; daha örnekler çok.

Şimdi Sayın Adalet Bakanına soruyorum: Emniyet ayağında gösterilen benzer başarı yargı ayağında neden gösterilmiyor? Aradan bir yıla yakın süre geçmesine karşın henüz bir iddianame dahi neden hazırlanabilmiş değil? Dava dosyası için hâlen daha gizlilik kararının bulunmasının sebebi nedir? Olay anında nöbetçi savcı sıfatıyla adli işlemler başlatılmış, sonrasında yerine bir başsavcı vekili ve bir cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Olaydan yaklaşık yedi ay sonra ise bu iki savcının dosyadaki yetkileri alınmış, bu kez yeni bir başsavcı vekili koordinatör olarak atanarak olayın başındaki nöbetçi savcı tekrar dosyada görevlendirilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun tamamlayın.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Dosyadaki bu denli savcı hareketliliği normal midir? Sayın Adalet Bakanı, Bursa Ulu Camisi’nin bahçesindeki musalla taşından milletin gönlüne yerleşen Sinan Ateş gerçekte ne zaman ölecektir biliyor musunuz? Ben cevap vereyim size: Adalet tam olarak tecelli ettirilmediğinde ölecektir. Suikast dosyasına ilişkin manidar gelişmeler ve dosyaya dair tehdit iddiaları adalete inanç ve güveni sarsmaktadır. Konunun bütün boyutlarıyla araştırılıp soruşturularak incelenmesini yüce Meclisimizden saygılarımızla arz ediyoruz.

“Çelik bile sert değil/Gör ki düşman mert değil/Ölürüz de dert değil/Üzer kahpe pusular.”

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerinde Saadet Partisi Grubu adına söz talebi İstanbul Milletvekili Sayın Birol Aydın’a ait.

Buyurun Sayın Aydın. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BİROL AYDIN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, 10 Ekim Gar katliamında hayatını kaybeden insanlarımızı rahmetle anıyorum.

“Önce adalet, her daim adalet, herkese adalet” şiarımız olmalıdır. Adalet her işin başıdır, gömleğin ilk düğmesidir. Onu yanlış iliklediğimiz takdirde diğer hiçbir sahada başarıya ulaşmamız mümkün değildir. Bugünkü Türkiye manzarası da işte bunun ispatıdır.

Değerli arkadaşlar, son yirmi yılda devasa adliye binaları, sarayları inşa ettik ancak kabul edelim ki içine adaleti sokamadık. Koca koca beton yığınları hâline geldi adalet saraylarımız. Siyaset kurumu adalet mekanizmasının üzerinde âdeta bir tahakküm kuruyor. Artık öyle bir vakitteyiz ki “Topyekûn çekin artık ellerinizi hâkimlerin, savcıların, adaletin, yargının üzerinden.” diye haykırasımız geliyor. Tırnak içinde “Ankara’daki büyükler acaba ne der?” diye düşünmekten bağımsız karar veremez hâle geldiler yargıçlarımız. Bu koşullarda yargı mensupları vicdanlarının sesine ve hukukun ne dediğine kulak kesilemiyorlar, kulak kesilmeleri de mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, öteden beri faili meçhuller hem bu çatı altında hem de kamuoyunda hep konuşulmuştur. Önce inkâr edilen, sonra dönem değişince ispatlanmış ve ne yazık ki hâlâ aydınlatılamamış, gerçek failleri bulunamamış veya bulunsa bile korunmuş onlarca hadise vardır. Ve yine üzülerek ifade ediyorum ki bunun sonuncusu, cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Ankara’nın ortasında güpegündüz işlenen Sinan Ateş suikastıdır. Genç bir akademisyen, kamuoyunun tanıdığı bir isim Ankara’nın orta yerinde bir cinayete kurban gitmiştir. Aradan geçen aylara rağmen ne yazık ki hâlâ soru işaretleri giderilmiş değildir. Bu olayı aydınlatmak önce merhumun evlatlarına, ailesine ve ardından da insanlarımızın tamamına olan borcumuzdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

BİROL AYDIN (Devamla) – İnsanların kendilerini şehirlerimizin sokaklarında güvende hissettiği, adliye binalarından çıkarken yüreğinden gele gele “Adalet yerini bulmuştur.” diyebileceği, siyaset kurumunun yargıyı elinde âdeta bir kılıç gibi kullanmadığı, yargıçlarımızın, hâkimlerimizin kaybedecekleri sınavlara tabi tutulmadığı, baskı altında olmadığı bir Türkiye'yi hep beraber arzu ediyoruz, istiyoruz. Başta Sinan Ateş cinayeti olmak üzere bütün faili meçhullerin aydınlatılmasını bu ülkenin her bir insanı, evladı ümit ediyor, temenni ediyor, takip ediyor. Sinan Ateş’i bu vesileyle rahmetle anıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talebi Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’a aittir.

Buyurun Sayın Tanal. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Aslında sonda söylemem gerekeni başında söyleyeyim: İYİ Parti grup önerisi üzerine ben söz aldım ama burada genç akademisyenin cinayetiyle ilgili maddi gerçeğin ama sadece ve sadece maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını AKP ile MHP grubu eğer istiyorsa bu öneriye “evet” demelerini bekliyorum; sadece ve sadece maddi gerçeğin ortaya çıkması için. Rahmetli aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi Grubunda danışmanlık görevini de yapıyordu. Netice itibarıyla bir çek davası dahi bu kadar uzun süre sürmez. Hiçbir cinayet davası bu kadar uzun sürmedi. Cinayet 30 Aralık 2022, bugün 10 Ekim 2023, on ay geçmiş, on ay! Hani şu Anayasa’da der ya: “Savcılar görevlerinden azledilemez, yargıçlar görevinden azledilemez.” diye. Arkadaş, bu Anayasa gayet açık, bir az önce sayın hatip anlattı; savcılar görevden alındı, savcılar baypas edildi. O savcıların bazılarının -Sayın Milliyetçi Hareket Partisinden arkadaşlarımız hiç kusura bakmasınlar, onlar da gelsinler, söz alsınlar- milletvekilleriyle boy boy fotoğrafları çıktı.

Değerli arkadaşlar, bu bir adi cinayet değil, bu bir siyasi cinayettir. Eğer AKP ile MHP bu olayın üzerine gitmezse, araştırma önergesi kabul edilmezse demek ki bu suçun, bu katilin, bunun sonucu, ipin ucu MHP ile AKP'ye ulaşmış olacak.

Sayın AK PARTİ Grubu Başkan Vekili -geçmiş olsun, tekrar diyorum- sizin kazanızla ilgili o kadar hassasiyet gösteren Sayın Cumhurbaşkanı bu cinayetle ilgili o hassasiyeti niye göstermiyor? (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Neden göstermiyor? Yani sizin canınız can da rahmetlinin canı patlıcan mı? (CHP sıralarından “Bravo” sesleri) İnsanlar arasında bu ayrıştırma niye yapılıyor?

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Nasıl bağlantı kurduğunuzu anlayamadım, nasıl bağlantı kurduğunuzu…

MAHMUT TANAL (Devamla) – Nasıl bağlantı…

BAŞKAN – Sayın Grup Başkan Vekili…

MAHMUT TANAL (Devamla) – Bakın, Cumhurbaşkanı sizinle ilgili bu kadar hassasiyeti gösteriyor. Bir cinayet var, ölen bir rahmetli var; bu cinayetten Cumhurbaşkanı sorumlu değil de kim sorumlu olacak? (AK PARTİ sıralarından “Niye bağırıyorsun?” sesleri)

Duyasınız diye bağırıyorum, adaletsizliğe isyan ediyorum, bağırıyorum. Siz bu adaletsizliğin parçası değilseniz de gelin bu araştırma önergesine destek verin.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Tanal.

MAHMUT TANAL (Devamla) – Bakın, bu davada neler var:

Bir, adil yargılama ilkesi ihlal ediliyor, uzun sürmesi nedeniyle.

İki, usul ekonomisi… Anayasa’nın 141’inci maddesi çabuk ve hızlı sonuçlandırılır diyor; bu, ihlal ediliyor.

Üç, tarafsız ve bağımsız yargı… Nerede o tarafsız, bağımsız yargı, o savcılar? Görevden alınıyor, görevden el çektiriliyor, izne çıkarılıyor; ihlal ediliyor. Nerede? Cezasızlık söz konusu, cezasızlık!

Emniyetle ilgili… Burada şüphelinin ifadesi var, ifadesinde diyor ki: “Ben 2 polis nezaretiyle İstanbul’dan Ankara'ya getirildim.”

Arkadaşlar, bu kirli bağırsakların hepsinin temizlenmesi lazım. Böyle olmaz yani böyle cezasızlıkla böyle faili meçhuller ülkesi olmak istemiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) – Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN – Son cümlenizi alalım.

MAHMUT TANAL (Devamla) – Sayın İçişleri Bakanını kutluyorum. Neden İçişleri Bakanını kutluyorum? Göreve geldiği bu dönemde 39 tane mafya yapılanmasının üzerine gitti. Ya, ne olur arkadaşlar…

Bakın, şu anda Milliyetçi Hareket Partili bir milletvekili -bu davayla ilişkili soruşturmayı daha yeni başlattılar- bence derhâl tutuklanmalı, soruşturmanın selameti için derhâl tutuklanmalı, derhâl.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Savcı mısın, hâkim misin ya sen?

MAHMUT TANAL (Devamla) – Neden? Suçta ve cezada eşitlik ilkesi nedeniyle söylüyorum Değerli Grup Başkan Vekilim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Hem savcılık yapıyorsun hem hâkimlik yapıyorsun ya!

BAŞKAN – Sayın Tanal, lütfen Genel Kurula hitap edin.

MAHMUT TANAL (Devamla) – Suçta ve cezada eşitlik ilkesi, Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki eşitlik ilkesi... Eğer bu cinayeti ben, siz, başka birisi yani eğer iktidar yanlısı olan birileri teşvik etmemiş olsaydı, azmettiren olmamış olsaydı yedi sülalesi cezaevinde olacaktı ya şimdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) – Üstünlerin hukukuna son vereceğiz, üstünlerin hukukuna “hayır” diyoruz.

Hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talebi Tokat Milletvekili Sayın Mustafa Arslan’a aittir.

Buyurun Sayın Arslan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ARSLAN (Tokat) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, Filistin'de yaşanan insanlık dramını kınadığımı belirtmek istiyorum. Âdeta bir açık hava cezaevine dönen Gazze'nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması; kadınların, masum çocukların, yaşlı ve sivillerin katledilmesi asla kabul edilemez bir durumdur. Mazlum Filistin halkına uygulanan bu katliamın bir an önce son bulması en büyük temennimizdir. Mazlumların umudu olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan taraflarla diplomatik temaslar kurmak suretiyle barışın tesisi için her türlü çabayı göstermektedir.

Gazi Meclisimizin açıldığı 1 Ekim günü İçişleri Bakanlığımıza yönelik hain saldırı sonrasında terör örgütüne yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler diliyorum. Her zaman ifade ettiğimiz gibi gerek yurt içinde gerek yurt dışında terörün kökünü kazıyana kadar mücadelemiz devam edecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Aralık 2022 tarihinde elim bir hadise yaşanmış, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybetmiştir. Yaşanan bu menfur olay sonrasında emniyet güçleri ve yargı organları olayın aydınlatılması için titizlikle çalışmıştır, soruşturma hâlen devam etmektedir. Bu yıl gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili seçimleri öncesinde yaşanan bu suikast üzerinden siyaset yapmaya kalkanların tutumunun kabulü mümkün değildir.

Bir diğer husus ise Anayasa’ya aykırılık hadisesidir. Böyle Anayasa’yı elinizde salladığınız zaman açıp 138’inci maddesini de okumanız gerekmektedir.

Anayasa’nın 9’uncu maddesine göre “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.”

Yine, Anayasa’mızın 138’inci maddesine göre “Hiçbir organ, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.”

Bu bağlamda muhalefet partilerinin hukuki süreci devam eden olayları sürekli Meclis gündemine getirme çabasını kabul mümkün değildir. Bizim Türk yargısına, hukuk sistemimize olan inancımız tamdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Milletvekili.

MUSTAFA ARSLAN (Devamla) – Olay en kısa zamanda aydınlatılacak, fail ya da faillerine gereken cezalar verilecektir.

Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Sayın Başkanım…

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkanım, bir düzeltme yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Efendim, muhalefet, yargıya müdahale etmiyor, yargıyı göreve çağırıyor; onu söylemek isterim.

Terörün kazınması, bitirilmesi güzel, güzel de daha Ankara’nın göbeğinde failleri belli bir cinayeti çözmekten âciz bir durum var ortada. Daha bu cinayeti çözemiyoruz, neyi konuşuyoruz biz? Burada suçlu yine muhalefet mi? Vah ki vah, vah ki vah!

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum…

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Başkanım…

BAŞKAN – Oylamaya geçtik Sayın Tanal.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Edilmiştir Başkan.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Edilmiştir.

BAŞKAN - Kabul etmeyenler…

ERHAN USTA (Samsun) – Kabul fazla, kabul fazla.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Edilmiştir.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Edilmiştir Başkan.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Kabul, kabul, kabul…

HALİL ELDEMİR (Bilecik) – Hayır, Başkanım, burası fazla, fazla; fazla efendim.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Burası fazla.

BAŞKAN – Divanda uyuşmazlık vardır, öneriyi elektronik cihazla oylarınıza sunacağım.

Oylama için iki dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Yani bir cinayetin araştırılmasına bu grup, AKP Grubu niye karşı çıkıyor? Bu bir cinayettir. Niye cinayetin aydınlanmasına karşı çıkıyorlar? Yazık günah ya! Yani ailenizden birisi olsaydı böyle mi yapacaktınız?

ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sabret, sabret; mahkeme iddianameyi açıklar, kararını verir.

OSMAN ZABUN (Isparta) – Bağırma ya! Ne bağırıyorsun?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Ailende birisi olsaydı böyle mi yapacaktınız? Vicdansızlığa bağırıyorum, adaletsizliğe bağırıyorum. Ailende böyle bir cinayet olsaydı böyle mi duracaktın, Allah rızası için ya!

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Hayır, bunun zaten araştırılmasında ne olabilir ya! Devleti zan altında bırakıyorlar böyle ret verdiklerinde; aynen, devleti zan altında kalıyor. Devleti zan altında bırakıyorlar. Ret, ver…

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Aydınlanmasını niye istemiyorsunuz, aydınlansın.

ERHAN USTA (Samsun) – Kimin kabul verdiği, kimin ret verdiği tarihe geçecek bu şekilde, tarihe geçecek.

(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)

BAŞKAN – Öneri kabul edilmemiştir.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) – Almadılar bizden.

BAŞKAN – Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubunun…

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) – Bizden pusulaları almadılar.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Kaça kaç?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Başkanım, özür diliyorum…

BAŞKAN - …İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Başkanım, özür dilerim… Bizi niye görmüyorsun? Ben söz istedim, Sayın Grup Başkan Vekili konuştu “Sonradan vereceğim.” dediniz, vermiyorsunuz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Kaça kaç zaten?

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Ya, burada usuli bir hata var.

ERHAN USTA (Samsun) – Pusulalar alınmadı, pusulalar!

BAŞKAN – Efendim…

Değerli milletvekilleri, bu oylamada sadece mazeretli olan milletvekillerinin pusulaları geçerlidir, diğer pusulalar geçerli olmadığı için topladık ancak…

ERHAN USTA (Samsun) – İşte, sisteme giremediler ama Sayın Başkan.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) – Giremedik.

ERHAN USTA (Samsun) – Giremediler.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Yok böyle bir şey!

ERHAN USTA (Samsun) – Böyle bir şey yok, giremediler.

BAŞKAN – Evet arkadaşlar, İYİ Parti…

ERHAN USTA (Samsun) – Arkadaşlar burada, yoklama yapın yani pusula verenler çıkmasın salondan.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) – Kaça kaç oldu?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Sayın Başkanım, kaça kaç olduğunu söylemediniz.

BAŞKAN – Sayın Tanal, söz talebiniz ne için?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Söz talebim şunun için Başkanım: Sayın hatip biraz önce söz alırken…

Bir, şunun için: Siz kaç “kabul” kaç “ret” söylemediniz, usule aykırı bu.

İkincisi: Sayın hatip biraz önce söz alırken Anayasa’nın 141’inci maddesinden bahsetti. Anayasa’nın 141’inci maddesinin son fıkrası bu tür davaların kısa, ucuz bir şekilde sonuçlanması gerektiğini söylüyor. Bunun için istiyorum.

Üçüncü bir husus dedi ki: “Görülmekte olan bir davayla ilgili Mecliste görüşme yapılamaz.” Bir, Naz davasında görüldü.

BAŞKAN – Sayın Tanal, sayın hatibin sözlerini ben de dinledim, söz talebiniz ne için onu ifade eder misiniz?

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Onu söylüyorum.

Bir: Bu Mecliste, Naz cinayeti olduğu zaman, o Naz cinayetiyle ilgili Meclis Araştırması komisyonu kuruldu ve o dönem araştırma görevini…

BAŞKAN – Sayın Tanal, bu hatibin konuşması üzerine Grup Başkan Vekili söz talep etti ve kendisine söz verdim, o nedenle oylamayı da yaptım.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Özür dilerim.

BAŞKAN - Şimdi diğer grup önerisine geçiyorum, okutup işleme alacağım.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Sizin bu tutumunuz üzerine… Özür dilerim.

BAŞKAN – Sayın Tanal, ayrıca işaretli oylamada oy sayıları belirtilmez.

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Olmaz.

Ben bu tutumunuz nedeniyle 63’üncü maddeye göre usul tartışması açıyorum. Siz, burada benim milletvekili olarak sözümü kesemezsiniz çünkü Aladağ’da çıkan yangınla ilgili, bununla ilgili yine burada Meclis araştırması komisyonu kuruldu. Sayın hatip, burada bu işi bilmezlikle beni suçladı, bu yanlış bir olaydır. Aladağ’daki, oradaki yurdun çökmesi nedeniyle çocukların vefatından dolayı yine Meclis araştırması komisyonu kuruldu.

MUHARREM VARLI (Adana) – Sayın Başkan, bunu mu dinleyeceğiz biz ya!

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) – Ama olmaz bu kadar!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

3.- Yeşil Sol Parti Grubunun, Grup Başkan Vekili Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş ve Grup Başkan Vekili Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından, 10 Ekim Gar katliamının bütün boyutlarıyla araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

10/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu 10/10/2023 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

 Hakkı Saruhan Oluç

 Antalya

 Grup Başkan Vekili

Öneri:

10 Ekim 2023 tarihinde Erzurum Milletvekili, Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve Antalya Milletvekili, Grup Başkan Vekili Hakkı Saruhan Oluç tarafından (2361 grup numaralı) 10 Ekim Gar katliamının bütün boyutlarıyla araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 10/10/2023 Salı günkü birleşiminde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçisini açıklamak üzere söz Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu adına Hakkâri Milletvekili Onur Düşünmez’e aittir.

Buyurun Sayın Düşünmez. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

YEŞİL SOL PARTİ GRUBU ADINA ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) – Saygıdeğer Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında izleyen değerli halklarımız; hepinizi partim adına saygıyla selamlıyorum.

Gar katliamında hayatını kaybedenleri saygı ve minnetle yâd ediyorum.

Hepinizin bildiği gibi, sekiz yıl önce, 10 Ekim günü Ankara’da, burada, Meclisin bulunduğu yerde bir patlama gerçekleşti ve bu patlamada katledilen canlarımızın hepsi barış talebiyle buralara gelmişti; barış talebini haykırmak için, barış için mücadele vermek adına Ankara’ya, başkente gelmişlerdi ancak bir devletin katletme politikasının tezahürü olan -âdeta silsilelerle- bir katliam yapıldı. Katliamı barbar bir terör örgütü olan IŞİD militanları yaptı ancak bu katliamın araştırılmasının önüne sekiz yıldır AKP-MHP iktidarı engeller koyuyor. Koyduğu engeller az önce de dinlediğimiz gibi, bir yargılama yapılıyor ve yapılan yargılamaya Mecliste müdahale edilemeyeceğine ilişkin söylemlerde bulunuyorlar ancak biz bu yargılamada nelerin eksik olduğunu çok iyi biliyoruz. Nitekim dosyaya baktığımızda avukatların bütün taleplerine rağmen hiçbir kolluk görevlisi tanık olarak dinlenmedi; kendi Devlet Denetleme Kurulu raporları, bakanlıkların istihbarat raporları dosyaya eklenmedi, istihbari bilgiler olduğu açık ve netti bu dosyada ancak ne hikmetse katliam birkaç şahsa yüklendi, faili meçhul bırakıldı, arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı.

Biz bugün bir önerge veriyoruz ve diyoruz ki: Meclis bu katliamın arkasındaki o odakları ortaya çıkarmalıdır; bu, Meclisin yükümlülüğüdür; bu, Parlamentonun sorumluluğudur ancak geldiğimiz noktada sekiz yıldır denildiği gibi “Yargı kendi işini yapıyor, Meclis de kendi görevini yapsın.” şeklinde bir gerekçeyle karşı karşıya kalıyoruz ve bu gerekçelerle önergelerimiz sürekli reddediliyor.

Şimdi, IŞİD’in Gaziantep ve Adıyaman kamplarına ilişkin bu dosyadaki bağlantılı beyanlara rağmen hiçbir operasyon yapılmadı, IŞİD’in bu hücrelerine ilişkin hiçbir yargılama ya da devamı niteliğinde bir operasyon gerçekleştirilmedi. Biz IŞİD ile Türkiye ittifakını çok yerde görüyoruz, bu da bu ittifakın bir tezahürüdür, inkâr edilemez bir ittifak mevcuttur hepimizin bildiği gibi. Şimdi, 2015-2016’da yani IŞİD’in karanlık varlığını insanlık suçlarıyla dayattığı yıllarda Adıyaman’dan IŞİD’e katılan Mahmut Gazi Tatar “Adıyaman’da IŞİD’in eğitim kampı var.” iddiasında bulundu ve “Biz de burada beş ay eğitim gördük.” dedi. Bu beyanlara rağmen Adıyaman ve Urfa illeri arasındaki bu IŞİD yapılanmasına, IŞİD’in sözde kamplarına herhangi bir operasyon yapılmadı. Hatta daha vahimi, bu Gazi Tatar şunu söyledi, dedi ki: “Beni IŞİD’e katılmaya oradaki yemek dağıtıcı firmada çalışan arkadaşlar ikna etti, ben bu yönüyle IŞİD’e katıldım.” Dolayısıyla orada IŞİD’e yönelik bir örgütleme faaliyetinin de var olduğu kendi beyanlarıyla sabitti ancak bu firmaya ilişkin herhangi bir operasyon yapılmadı.

Yine, Ekim 2019’da Süleyman Soylu duyurdu, “Suriyeli sivilleri dolandırıp IŞİD’e kaynak aktaran IŞİD’in Türkiye emiri Mahmut Özden’i yakaladık.” dedi ancak defalarca yakalanıp her seferinde serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Yine, Şubat 2016’da IŞİD hudut idaresi yetkilisi olduğu bilinen ve kendini IŞİD-MİT arasındaki görüşmeleri düzenleyen kişi olarak tanıtan Ebu Mansur el-Mağribi isimli IŞİD’li Uluslararası Aşırıcı Şiddet Araştırmaları Merkezine verdiği mülakatta Türk yetkilileriyle görüşmek için Ankara'ya geldiğini, Cumhurbaşkanıyla görüşme gerçekleştirecek olduğunu ama bu görüşmeyi yapamadığını beyan etti. Maalesef, AKP ve MHP bu görüşmenin neden organize edildiğini ya da neden yapılmadığını bizlere hiçbir şekilde açıklamadı.

Yine, IŞİD’in 2015-2016 yıllarında Türkiye'ye yaptığı saldırılardan ön plana çıkan Ahmet Güneş Mart 2014’te yani operasyonlara başlamadan önce yakalandı, tesadüfen yakalandı; mahkeme, bizim şu an “Bağımsız karar alıyor.” dediğimiz mahkeme hiçbir zaman görmediğimiz bir gerekçeyle, delilleri karartma şüphesi olmadığı için şahsı serbest bıraktı. Bunlar katliamlara ortak olan şahıslar.

Yine, IŞİD’in istihbaratçısı olarak sunulan ve bilgisayarlarında yaklaşık 4 bin IŞİD’linin kimlik bilgileri çıkan Kuteybe Hammet, Kasım 2019’da Mersin’de yakalandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Devamla) – IŞİD’in infaz videolarında yer alan Ebu Taki el-Şami ise Mart 2022’de Bursa'da yakalandı. Ancak ne hikmetse insanlığa karşı suçları organize eden bu şahıslar yine tahliye edildi; bunu basından öğrendik.

Yine, IŞİD tarafından yakılarak katledilen askerlerin videosunu çeken Ömer Yetek Nisan 2020’de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunların hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin IŞİD’le bir mutabakat hâlinde olduğunu, müttefik bir güç olarak onları kullandığını gösteriyor. Nitekim, bugün Rojava’da gördüğümüz bu, bunun tezahürü. Rojava’daki halklara, o ortak yaşam iradesine saldırıyı siz IŞİD’vari çeteler galip gelmediği için, IŞİD orada yenilgiye uğradığı için bugün oradaki halkın iradesine saygı duymuyorsunuz ve halkın yaşam koşullarına, ekonomik duruma, su kaynaklarına bombalarla müdahale ediyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son cümlenizi alalım Sayın Milletvekili.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Devamla) – 10 Ekim 2015’te bu ülkenin insanları özgür yaşasın diye mücadele eden “Kan dursun, ölümler dursun, onurlu bir barış olsun.” diyen canlarımız maalesef katledildi ve bu katliamı onlara reva görenlere sesleniyoruz: Adalet yerini bulana kadar bu katliamın takipçisi olacağız. Yaşamını yitirenlerin acısını hâlâ yüreklerimizde hissediyoruz. Hâlâ bu dosyada bir ilerleme kaydedilmedi.

Biz yaşamını yitiren canlarımızı bir kez daha anıyor, bu saldırıyı ve saldırının önlenmesinde ihmali bulunanları lanetliyoruz. Bu gerekçelerle, bizim Meclis araştırması önergemizin kabulü yönünde karar vermenizi saygıyla arz ediyorum.

Teşekkür ederim. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Sayın Başkanım, değerli hatibin, konuşmasında IŞİD’le irtibatlandırıldığımızla alakalı bir söz hakkı rica ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Grup Başkan Vekili, görüşmeler tamamlandıktan sonra, oylamadan önce size söz vereceğim.

 BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Peki, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Öneri üzerine Saadet Partisi Grubu adına söz talebi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin’e aittir.

Buyurun Sayın Şahin. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA İSA MESİH ŞAHİN (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin Ankara Garı katliamıyla ilgili vermiş olduğu Meclis araştırması önergesine ilişkin grubumuz adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, öncelikle, sekiz yıl önce yaşanan Ankara Garı katliamını şiddetle kınadığımızı, lanetlediğimizi ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Gar katliamında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına tekrar tekrar başsağlığı diliyoruz ve acılarına paylaşıyoruz.

Değerli milletvekilleri, biz bu topraklarda olan bütün katliamları kınıyoruz; evet, Ankara Garı katliamını da kınıyoruz, Madımak katliamını da kınıyoruz, Başbağlar’daki katliamı da kınıyoruz, bu topraklardaki bütün acıları sahipleniyoruz.

Evet, değerli milletvekilleri, mesele bu, meseleye ortak acı tarafından bakabilmek; bu acılar bizim ortak acılarımız. Biz bu topraklarda bin yıldır kardeşçe yaşıyoruz, biz bu topraklarda bin yıldır farklılıklarımızı zenginlik olarak yaşıyoruz. Evet, farklılıklarımız var, siyasi rekabetlerimiz var, olacak; biz bu farklılıkları zenginlik olarak yaşatabilirsek kardeş olacağız. Evet, biz bu acıları, sevinçlerimizi, ortak duygularımızı hep beraber yaşayacağız. Bunun için de Ankara Garı katliamındaki acıyı hep beraber sahipleniyoruz, buraya net bir tavır ortaya koyuyoruz -ki o gün de zaten millî bir yas ilan edilmişti- tekrar tekrar bu saldırıyı kınıyoruz.

Evet, değerli milletvekilleri, bizim olaya bakış açımızla farklılıklarımız zenginliklerimiz dedik. Ortak acıları, ortak sevinçleri birlikte yaşayabilmeliyiz diyoruz. “Sel gider, kum kalır.” atasözünden hareketle, bu topraklarda siyaset gelir geçer, siyasi partiler gelir geçer, iktidarlar da gelir geçer, muhalefet de gelir geçer ama baki olacak olan bizim bu topraklarda yaşatacak olduğumuz kardeşliğimizdir, dostluğumuzdur. Biz bu kardeşlik duygularını, bu dostluk duygularını önemsiyoruz. Ortak acıları, ortak sevinçleri birlikte yaşatabilirsek kardeş olacağımızın altını tekrar tekrar çiziyoruz.

Evet, acıları birlikte yaşayacağız, ortak sevinçleri birlikte yaşayacağız ve ay yıldızlı al bayrak etrafında biz bin yıllarca kardeş olarak yaşamaya devam edeceğiz diyor, Ankara Garı katliamında hayatını kaybeden kardeşlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı diliyor, Ankara Garı katliamını kınıyor, lanetliyor ve bu topraklardaki bütün katliamları, katliamı yapan bütün terör örgütlerini kınadığımızı ifade etmek istiyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz talebi Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun’a aittir.

Buyurun Sayın Olgun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu tarafından verilen ve 10 Ekim Ankara Garı katliamıyla ilgili önerge hakkında İYİ Parti Grubunun görüşlerini aktarmak üzere söz aldım. Sözlerime başlarken, canın taşıdığı milliyetin bayrağı yoktur diyorum ve İsrail-Filistin savaşının durdurulmasını ve sivil katliamlara bir an önce son verilmesini temenni ediyorum.

10 Ekim Ankara Garı katliamı, başkentin göbeğinde, tüm güvenlik ve bürokrasinin gözleri önünde gerçekleşti. Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileriyle katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü kamuoyuna yansıyan bilgilerdir. Katliamı gerçekleştiren IŞİD katillerinin, patlama malzemeleriyle binlerce kilometre yolu âdeta elini kolunu sallayarak herhangi bir kontrole tabi olmadan geçtiği bilinmektedir.

O dönemin karanlığından, karanlık ve katliamdan oy devşirmeye kalkanlar, bu katliama gereken tedbirleri almayarak göz yumanlar bu toplumun, tüm halkımızın vicdanında mahkûmdur. Saldırı olacağı istihbaratını tertip komitesinden gizleyenlerin, patlamaların ardından birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden olan gaz sıkma emri verenlerin, ambulansların geç gelmesinin sorumlusu olanların, güvenlik tedbiri almayanların katliamdaki rolü ortaya çıkarılmadıkça, asıl failler yargılanmadıkça 10 Ekim dosyası kapanmayacaktır.

Ankara Tren Garı’nda IŞİD tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında yaşamını yitiren vatandaşlarımızın arasında 9 yaşındaki Veysel Atılgan ve babası İbrahim Atılgan’ın hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla İçişleri ve Ankara Valiliği aleyhine tazminat talebiyle açtığı davada, elinde yakın tarihli istihbari bilgisi bulunan idarenin, bu bilginin ilgili birimlere iletilmesi, güvenlik tedbirlerinin alınması noktasında hizmet kusuru bulunduğu tespiti yapılarak aileye tazminat ödenmesine karar verilmişti. Danıştay, IŞİD’in Ankara Garı saldırısında hayatını kaybeden 9 yaşındaki Veysel ve babası için aileye tazminat ödenmesi kararını, idarenin hizmet kusurundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle bozmuştur. Bu karar hukuki bir garabettir.

Yine, 10 Ekim saldırısının faillerinin birçoğu firarı olup failleri belirlenenlerin yargılamaları da sürüncemede bırakılmıştır. Bu sebeple, adaletin bir an önce tecellisinin sağlanması, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına borcumuzdur. Bu nedenle, Gar katliamını şiddetle kınadığımızı bildiriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz talebi Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’e aittir.

Buyurun Sayın Bingöl. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA TEKİN BİNGÖL (Ankara) – 10 Ekim 2015’te Türkiye’de yeni bir katliamın, yeni bir vahşetin tanığı olduk hep birlikte. Bu katliam, emek ve demokrasi için, barış için yola çıkanların, halaylarıyla, türküleriyle Ankara’ya geldiklerinde uğradıkları büyük bir katliamdı ama bu katliam son yıllarda yaşanan tek katliam değildi. Onlarca acı yaşandı bu kadim topraklarda, vahşetin biri bitmeden bir diğeri yaşandı. Roboski’de 34 yurttaşımız katledildi. Reyhanlı’da, İstanbul’da ne katliamlara şahit oldu bu topraklar. Hele bir tanesi var ki insanın yüreğini parçalar âdeta; Suriye’deki kirli savaşta çocukluğunu yaşayamayanları sadece biraz avutmak için birer oyuncağını çantalarına koyup Suruç’a giden 17 yaşındaki, 18 yaşındaki, daha çocukluğunu ve gençliğini yaşamayan 33 çocuğumuz katledildi acımasızca. Bütün bu katliamların sorumlusu kim? Hiçbir vahşet enine boyuna araştırılmıyor, sadece görünürde piyonlar var ama bu katliamın arka yüzünde kim var, kimler var, kimler sorumlu, hiçbir zaman bu iktidar döneminde sorgulanmadı. Ateşini harladığınız o kirli savaşın suçluları geldi bu katliamları yaptı ve bu katliamlar bu ülkenin canını acıtıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Biz Türkiye'nin katliamlar ülkesi olarak anılmasını istemiyoruz. Biz bu Parlamentonun adalet arayan, adalete susamış insanların sözcüsü olmasını istiyoruz. Biz bu Parlamentonun kanayan yaraların kabuk tutmasını, gözyaşlarının dinmesini, acıların son bulmasını başarabilecek bir Parlamento olmasını istiyoruz. Acımız ortak, gözyaşlarımızı ortak akıtmak zorundayız ama gelin görün ki bu iktidarın böyle bir derdi yok.

Ne oldu 10 Ekimde? Suriye’den elini kolunu sallayarak başkente gelip bu acımasız katliamı yapanların sadece piyonları yakalandı; dosyasına kısıtlama getirildi ve birçok şey sümen altı edildi ama daha da vahimi birkaç göstermelik müebbet cezayla bu işin sonlandırılması yoluna gidildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Hiç kimse şunu unutmasın: Ne yapılırsa yapılsın, bu topraklarda yaşanan acıların hiçbir tanesi unutulmadı. Sivas unutuldu mu? Maraş unutuldu mu? Siz gidin gara; yüreğinde azıcık insan sevgisi olanlar hâlâ oraya sinen insan etinin yanık kokusunu hissedecek, hâlâ orada o gaz bombalarını hissedecek. Düşünün, o büyük patlamadan sonra, oradaki o insanlar acıların paylaşmaya, yaralılarını taşımaya çalışırken gaz bombaları atıldı, gaz bombaları. O gaz bombasını atan bu iktidarın mensuplarıdır ama hiçbir sorumlu elini vicdanına koyarak istifa etmedi, sadece hep, katliamlarda üç maymunu oynadılar ve bir damla gözyaşı dahi dökülmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son cümlelerinizi alalım.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) – Bakın, bugün yıl dönümü ve Adalet ve Kalkınma Partisi bu yıl dönümüyle ilgili tek kelime sarf etmedi.

Biz bu önergeyi önemsiyoruz. Bu önergeyi desteklediğimizi açıklıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talebi Ankara Milletvekili Murat Alparslan’a aittir.

Buyurun Sayın Alparslan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA MURAT ALPARSLAN (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bundan sekiz yıl önce, devletimizin hafızasında, milletimizin vicdanında derin yaralar açan çok büyük bir terör olayıyla karşı karşıya kaldık maalesef. O saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum; yüzlerce vatandaşımız da yaralanmış idi, hepsine sağlıklı bir ömür temenni ediyorum.

Bizler terörün dini, dili, rengi yoktur diye inanıyoruz. Her nereden yapılırsa yapılsın, her kime yapılırsa yapılsın topyekûn, millet olarak, devlet olarak millî bir duruşla karşısında olmayı esas alıyoruz.

Hatırlarsanız, olay sonrası Sayın Cumhurbaşkanımız “Bu terör saldırısı milletimizin tamamına, topyekûn yapılmış bir saldırıdır. Millî birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi hedef almıştır.” diye ifade etmiş idi. Ve sonrasında millet olarak üç günlük yas tuttuk; devlet yas ilan etti. Akabinde, adli ve idari soruşturmalar başlatıldı, dönemin İstihbarat ve Güvenlik Şube Müdürleri görevden alındı, 34’e yakın gözaltı oldu, 19’u tutuklandı, olayın faillerinden birisi Gaziantep’te ölü olarak ele geçirildi. 2015’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı anayasal düzeni ihlal etmeye teşebbüs suçundan soruşturma başlattı ve yargılama safahatı Yargıtay dâhil devam ederek bugünlere ulaştı. Yargılamada 19 sanığa çeşitli cezalar verildi; 9’una 101 defa müebbet hapis, 391 de adam öldürmeye tam teşebbüsten ceza verilerek kesinleşti.

MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) – İnsan öldürüldü, insan öldürüldü…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) – Ceza Kanunu değişti ama…

MURAT ALPARSLAN (Devamla) – Birtakım eksikliklerin değerlendirilmesi, yeni iddiaların, yeni delillerin değerlendirilmesi için de dosya tekrar ilk derece mahkemesine gönderildi.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin terörle mücadelesi, ismi ne olursa olsun, tüm dünyanın dikkatinde ve milletimizin de takdirindedir. Biz, teröre en büyük desteğin terör örgütlerine ve terör eylemlerine farklı muamele yapılmasında olduğunu biliyor ve görüyoruz. Ve yine, terörü meşrulaştıran, terör örgütünü estetize eden ve ona “terör örgütü” bile diyemeyenlerin bedbaht olduğuna inanıyoruz. Bizler, ismi ne olursa olsun -PKK'sı, IŞİD'i FETÖ'sü PYD'si- onlarla bu devletin ilelebet payidar olması için topyekûn büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sözlerinizi tamamlayınız Sayın Milletvekili.

 MURAT ALPARSLAN (Devamla) – Biz, bu konulardaki hassasiyetlerin herkes tarafından aynı şekilde, millî bir duruşla ortaya konulması gerektiğine inanıyoruz. Bugün Gar katliamını bir şekilde andığımız ve terörün her türlüsünü lanetlediğimiz bir ortamda Merasim Sokak katliamını da lanetlemeli, Güvenpark eylemini de lanetlemeli ve yine Karanfil Sokak’taki eyleme de dimdik durabilmeli ve Meclisin açıldığı gün İçişleri Bakanlığı önündeki terör eylemini de hep beraber kınayabilmeliyiz. İşte, bunu yaptığımız zaman bu ülkenin, bu devletin terörle mücadelesinin çok daha güçlü, hem teröristlerin son nefesi kesilene kadar hem de onların arkasındaki her türlü gücün ve kudretin bertaraf edilmesine kadar süreceğinden de herkesin emin olmasını diliyor ve bu şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletinin terörle, teröristle mücadelesine kimsenin söz söylemeye hakkının ve haddinin olmadığını ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Yenişehirlioğlu.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

46.- Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun, Hakkâri Milletvekili Onur Düşünmez’in Yeşil Sol Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Sayın Başkanım, kayda geçsin diye zikrediyorum: Terör örgütü terör örgütüdür, adı ne olursa olsun KCK’sı, PKK’sı, YPG’si, PYD’si, TAK, PJAK ve DAEŞ’i, şusu busu. Bunların hepsi aynı terör yapılanmasının farklı isimleridir, sahipleri de kuklacıları da aynıdır, bunların hepsi piyon örgütüdür. Biz, ilk günden itibaren terörün her türüne karşı olduğumuzu ifade ettik. Teröre karşı bütün partilerin aynı tavrı göstermeleri gerekmektedir. Bunları destekleyenlerin kendileriyle yüzleşme zamanı gelmiştir.

Sayın Başkanım, kayıtlara geçsin diye tekrar izah ediyorum: Biz, terörden canı yanmış bir ülke olarak, kırk yıldır bunun mücadelesini veren bir ülke olarak herhangi bir terör örgütüyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, bir parlamenterin kendi ülkesini özdeşleştirme…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Grup Başkan Vekili.

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – …ona yardım ve yataklık yapıyor gibi göstermesini abesle karşılıyoruz ve reddediyoruz.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Oluç.

47.- Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç’un, Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın vekiller, abesle karşılanacak bir şey yok; biz, bunu, kaç yıldır burada tartışıyoruz. Geçen dönem neredeyse her hafta bu konuyu tartışıyorduk, geçen dönemden olan arkadaşlar bunu hatırlarlar. Bizim vekilimiz vallahi çok yumuşak söyledi IŞİD’le ilişkileriniz konusunda. Ben olsaydım kürsüde El Nusra’yla ilişkilerinizi, Ahrar-uş Şam’la ilişkilerinizi, El Kaide ve türevleriyle ilişkilerinizi, hepsini konuşurduk, Vekilimiz çok kibar davrandı. Şimdi yani bakın, şu anda elimde bir tane dosya var 30 sayfa. Yemin ediyorum, fotoğraflar ve IŞİD’le olan ilişkilere dair belgelerdir hepsi. Fotoğraflar, sınırda el ele, kol kola olduğunuz fotoğraflar çıktı. Şimdi, ticaret yaptınız, ticaret; bu ticaret dünyanın her tarafında tartışıldı. Sonra bu IŞİD şefleri var; Bağdadi, sizin iktidarınızın kontrolü altındaki bölgede öldürüldü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Bitiriyorum efendim.

Sadece Bağdadi değil, başka liderleri de şefleri de sizin kontrolünüz altındaki bölgede öldürüldü; bunlar nasıl oldu, hiç açıklayamadınız. Sonra “Kaçak petrolü IŞİD sınırdan nasıl geçiriyor?” sorularına dünya parlamentolarında hep şu cevaplar verildi: “Türkiye ve Lübnan sınırından geçiyor.” diye. Nasıl oldu bu? Bunu açıklayamadınız. Daha önemlisi, FATF’nin gri listesine alındı Türkiye sizin iktidarınız döneminde, gri listesine ve FATF’nin müdürü neden gri listeye alındığına dair açıklama yaptı. Ne dedi, hatırlıyor musunuz? Dedi ki FATF’nin müdürü: “Terörün finansmanı konusunda iktidar yeterli özeni göstermediği için, IŞİD’in finansmanı konusunda yeterli özeni göstermediği için gri listeye alındı.” E, bunu bütün dünya duydu, siz de duydunuz yani çok fazla örnek var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Oluç.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) – Tamamlıyorum efendim.

Bu şirketlerin izi sürüldüğü zaman, IŞİD’in ürettiği silahlardaki şirketlerin izi sürüldüğü zaman Türkiye’de en az 20 tane şirket ortaya çıktı, bunu da bütün dünya biliyor. Şimdi bunları konuşunca birdenbire abesle iştigal etmek filan oluyor. Abesle iştigal değil, bunları konuşalım ki yanlışları aşabilelim ve bu yanlışlardan ders çıkarabilelim. Bizim derdimiz budur ve 10 Ekim katliamı IŞİD’in Türkiye’de gerçekleştirdiği en ağır katliamdır ama sadece o değil, Diyarbakır mitingine 5 Haziran 2015’te bomba attılar, Adana ve Mersin il örgütlerimize bomba koydular; hep bunları IŞİD yaptı ve nasıl olduysa bu canlı bombalar ve diğer bombalar bir şekilde yürüyerek bizim il örgütlerimize, mitinglerimize sızdılar ve insanların ölümüne yol açtılar. Bu mesele hâlâ ortaya çıkarılmadı. Mesele şu: Hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı efendim 10 Ekim davasında, hiçbir kamu görevlisi. Ya, görevini ihmal etmiş bir kamu görevlisi yok mudur bu canlı bombalar Ankara’nın göbeğine kadar geldi? (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi bulunmaktadır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

4.- CHP Grubunun, Grup Başkan Vekilleri Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından, Mersin ilimizde Akkuyu Nükleer AŞ’nin aldığı kararla kurulması planlanan radar sisteminin ulusal güvenliğimizi tehlikeye sokup sokmayacağının araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

10/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunun 10/10/2023 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından grubumuzun aşağıdaki önerisinin İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

 Ali Mahir Başarır

 Mersin

 Grup Başkan Vekili

Öneri:

Grup Başkan Vekilleri Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından Mersin ilimizde Akkuyu Nükleer AŞ’nin aldığı kararla kurulması planlanan radar sisteminin ulusal güvenliğimizi tehlikeye sokup sokmayacağının araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan -243 sıra no.lu- meclis araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerinin 10/10/2023 Salı günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Önerinin gerekçesini açıklamak üzere söz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’a aittir.

Buyurun Sayın Başarır. (CHP sıralarından alkışlar)

CHP GRUBU ADINA ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bildiğiniz üzere 12 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu Hükûmeti arasında Mersin Akkuyu’da nükleer santralin yapımına ilişkin bir anlaşma imzalandı. Bu yapılan anlaşmayla ilgili birçok eleştirimiz oldu, aslında on üç yıl mücadele ettik. Bir, çevresel sorunları, olası bir depremde ya da bir kazada Mersin’in, Akdeniz’in haritadan silinebileceğini söyledik. İki, basiretli bir tacirin böyle bir sözleşmeyi asla imzalayamayacağını söyledik. Bir düşünün, kendi topraklarımızda tüm sorumluluk bize ait, başka bir ülkenin şirketi bir santral kuruyor, bir tek hissemiz yok ve biz dünya piyasasının 4 katı değerinde, 4 katından fazla, on beş yıl elektrik alım garantisi veriyoruz ve imzalıyoruz. Bunu basiretli bir tacir yapmaz ya da AK PARTİ’li milletvekilleri, bakanlar ya da cumhurbaşkanı, kendi şirketi olsa asla imzalamaz. Bu da ikinci durum ama şimdi üçüncü bir durum çıktı ortaya. Bakın, daha geçen sene bir araştırma önergesi daha verdik. Bu Cuneyd Zapsu’yu hepiniz tanıyorsunuz, bu şirketin tek Türk yönetim kurulu üyesi ve dedi ki: “Bu Akkuyu inşa ediliyor, bunun radar sistemini Ruslar yapıyor, benim bununla ilgili bir bilgim yok.” Ve bilgi edinmek için Cuneyd Zapsu ticaret mahkemesinde -ne acıdır- şirkete dava açıyor, yine bilgi alamayınca istifa ediyor. Şimdi, daha yeni, 1 Ekim Pazar günü Rus şirketinin CEO’su ve Genel Müdürü Rusya'nın “Vesti” adlı kanalında “Biz kendi topraklarımızda değil ama başka ülkenin topraklarında kendimiz için bir santral inşa ediyoruz. Bu nükleer santral tamamen Rusya’ya aittir.” diyor ve “Başka ülkenin topraklarında yaptık.” diyor. Peki, Üretim Organizasyon Direktörü Denis Sezemin ne diyor? Burası çok önemli “Burası bizim limanımız.” diyor Akkuyu için. “Burası tam organize bir gümrük bölgesi, dünyadaki birçok ülkenin gemileri geçecek, kontrol bizde.” diyor. Şimdi, ben buradan AK PARTİ Grubuna söylüyorum: Bu durum sizi rahatsız etmiyor mu? Enerji Bakanı çıkmış -neydi, sürekli değişiyor bunlar, Alparslan Bayraktar- diyor ki: “Ya, Türkiye'de kurulmuş bir şirket.” Ya, insanların aklıyla mı oynuyorsun sen kardeşim? Tabii ki Türkiye'de yapılan bir inşaat için Türkiye'de şirket kurulacak ama bu şirketin ortaklarından kaçı Türk? Hiç. Bir teki bile Türk değil. Peki, 5 bin Rus görevli var, uzman; bunların içerisinde asker var, bunların içerisinde istihbarat görevlisi var. Gidin Silifke’nin, Anamur’un, Gülnar’ın, Mersin’in sokaklarına, Rus kaynıyor; kiliseleri yapılmış, okulları yapılmış “Limanımız var.” diyor. Yahu, bu utanç meselesi. 500 bin Suriyeli, Afgan, Iraklı; şimdi, gelen 5 bin Rus; nedir bu Mersin’in çilesi AK PARTİ’den, merak ediyorum. Ama bu bir güvenlik sorunudur, bir ülke için utanç meselesidir. Gelip buraya Enerji Bakanı mantıklı bir izahat yapmalıdır, neyin limanı? Burası bizim topraklarımız, buranın güvenliğini sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri ve güvenlik güçleri sağlar. Radarı sadece ve sadece biz koyabiliriz. Rusya’dan ne olduğu belirsiz 5 bin bürokrat, istihbarat görevlisi buraya gelmez. Ha, gelirse de bunun adı nedir? Yüz yıllık cumhuriyet tarihimizde bize bu utancı yaşatan başka bir iktidar yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Sizin göreviniz, bu ülkeyi yabancılaştırmak mı; Türkiye’nin en önemli burunlarında, kıyılarında arsaları, arazileri satıp Rusya’ya liman yaptırmak mı? Bu topraklar bizim ve bunun tek karar mercisi Türkiye Cumhuriyeti. Eğer bu ülkede gerçekten kudretli, egemen, vatansever bir iktidar olsaydı o kendini bilmez CEO’ya “Sen ne diyorsun hanımefendi, sen kimsin; defol buradan!” derdi ama diyemez. Neden? Para, para, para… Peki, bu para nereye geliyor? Bizim bir kazancımız yok, ucuz elektrik falan da almıyoruz, 4 katı alıyoruz; kimler buradan menfaatleniyor, merak ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN – Tamamlayınız.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Değerli arkadaşlar, ulusal bir tehdittir, 5 bin Rus’un şu anda ailesiyle Silifke’ye, Gülnar'a yerleşmesi bir utanç meselesidir.

Ben Mersin Milletvekiliyim, Sayın Gülcan Kış’ı görüyorum Mersin Milletvekili, onunla biz bir AKP milletvekilini daha alalım, hadi bakalım Akkuyu’ya girmeye kalkalım. “Giremezsiniz.” diyorlar, arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin milletvekili, güvenlik görevlileri, hatta kaymakamı giremiyor. Niye? Ruslardan izin almak zorundayız. Kendi topraklarımızda bizi Ruslardan izinli hâle getirecek olanlara yazıklar olsun, bu bir utanmazlıktır. O yüzden bu Meclise, AKP sıralarına, MHP sıralarına, diğer muhalefete sesleniyorum: Gelin, bu önergeye destek olun, bakanı dinleyelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Son on saniye Başkanım.

Bakan gelsin, Cuneyd Zapsu gelsin. Cuneyd Zapsu’ya soralım -sarayın kadrolu elemanıydı- niye istifa ettin kardeşim, niye dava açtın kardeşim, nedir bu radar sorunu komisyona anlatsın.

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Hiçbir zaman kadrolu olmadı.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Hiç bana laf atmayın; kadroluydu, beraberdi.

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Hiçbir zaman kadrolu değildi.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Ya, kadrolu olmasa bu şirkete yönetici olarak atanır mı?

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Sallıyorsun.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Sizin yakınlarınızdan başka...

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Dersini çalış.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Bu topraklarda sizin yakınlarınızdan başka atanan birisi var mı? (CHP sıralarından alkışlar)

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Sallama, dersini çalış, dersini!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Ya, ben ne sallayacağım. İşte Akkuyu’da kim neleri sallıyor ona bak. Adam Rusya’nın bayrağını sallıyor, ondan utan sen!

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Saadet Partisi Grubu adına söz talebi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’a ait.

Buyurun Sayın Arıkan. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MAHMUT ARIKAN (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Hepinizin malumu Akkuyu Nükleer Santrali enerji ihtiyacının karşılanmasına yönelik bir çözüm olarak sunuldu. Ayrıca Rusya, bu santral için Türkiye’ye 20 milyar dolar ödeme yapacak. Döviz krizi yaşadığımız şu günlerde bu para akışının sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ayrıca coğrafya, ikmal şartları, enerji koridorları ve alternatif çözümler düşünüldüğünde bazı fırsatlar haklı olarak konuşulabilir fakat “nükleer” kelimesinin geçtiği her cümlenin bile çok dikkatli kullanılması gerekir, acı tecrübeler hâlâ hafızalarımızda taze. Çok ciddi hayati riskler barındıran nükleer enerji, diğer bütün konulardan çok daha fazla önem arz etmekte. Öte yandan Türkiye olarak biz çok acı tecrübeler yaşadık. Türkiye, maalesef bir ihmaller ülkesi. Sadece Çorlu’da tren kazasında yaşanan ihmalleri ve üstünün örtülmesini bile konuşup bitiremeyen bir ülkede yaşıyoruz.

Şimdi, Hükûmetin nükleer enerji gibi ciddi bir konuda yeterli tedbirleri alabileceği konusunda bizim şüphelerimiz maalesef güç kazanmakta. Bırakın bu santralin işlemesi, şu an daha yapım aşamasında bile bir sürü soru işareti var. Geçtiğimiz aylarda Rusya'nın projenin yapım sözleşmesini feshetmesiyle Türk paydaşlığı ortadan kalktı. Bu fesihle birlikte santralin kontrolünün şu anda hangi kurumlarda olduğuyla ilgili net bir açıklama yapılmadığı gibi, santralin akıbetindeki belirsizlik de devam etmekte.

Nükleer yakıtı üreten ve Rusya'dan taşıyan kurumun akreditasyonu konusunda henüz şeffaf ve net bir bilgi verilmedi. Daha ilginci, Akkuyu nükleer santralini inşa eden Rosatom şirketi Çernobil’deki facianın sorumluluğuyla hatırlanmakta. Şimdi, burada, Rosatom şirketinin sicilini sayıp dökmek mümkün değil. Basit bir araştırmayla şirketin çeşitli kazaları nasıl sakladığını; 2009-2012 yılları arasında görev yapan 68 üst düzey, 208 orta düzey yöneticinin yolsuzluk suçlamasıyla nasıl işten çıkarıldığını; Bulgaristan Hükûmetiyle yapılan anlaşmanın maliyetinin nasıl şişirildiğini biliyoruz. Bu ihmaller ülkesinde nükleer enerji santralinin sıhhati konusunda şüphelere sahip olmak en doğal hakkımız. İşte, tüm bu nedenlerle ülkemiz için fırsat olduğu kadar tehlikeli olan bu projenin şeffaf, güvenilir ve bilimsel verilere dayalı olarak açık bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

MAHMUT ARIKAN (Devamla) – Yetkililerden bunu beklemek en doğal hakkımızdır. Bizim de bunları konuşmak, aziz milletimize açıklamak boynumuzun borcudur.

Değerli milletvekilleri, şunu açıkça ifade etmek istiyorum, biz yıllar sonra Türkiye’de yaşanan bir facianın TV dizilerine konu olmasını istemiyoruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine İYİ Parti Grubu adına söz talebi Mersin Milletvekili Sayın Burhanettin Kocamaz’a aittir.

Buyurun Sayın Kocamaz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mersin; Türkiye’nin güneyinde, tarihin derinliklerinden bugüne kadar uzanmış, dinlerin, dillerin ve medeniyetlerin buluşma noktası. Böylesine önemli, böylesine stratejik bir kent Mersin. Akkuyu Nükleer Santrali’nin bulunduğu bölgede ağırlıklı olarak vatandaşlarımız tarımla iştigal etmektedir. Bilim adamlarının belirttiğine göre, nükleer santralden doğabilecek en ufak bir sızıntının yaklaşık 200 kilometre çaplı bir bölgeyi doğrudan ilgilendireceği dile getirilmektedir. Biz büyükşehir belediye başkanlığımız döneminde bu santralin yapımına karşı çıktık. Karşı çıktık; bölge insanlarının tepkisini gördüğümüz için, tehlikeleri önceden sezdiğimiz için ve Çernobil faciasından dolayı Karadeniz’den gelen fındığı yiyen evladını lösemi nedeniyle kaybetmiş bir baba olarak karşı çıktık ama maalesef bizim bütün serzenişlerimiz hiç dikkate alınmadı. Biz Mersin Büyükşehir Belediyesinin 1/100.000’lik planlarını yaparken bu Akkuyu bize dayatıldı. Biz Mersin’in önünü açabilmek için, 1/100.000’lik planlar bir an evvel çıksın diye Bakanlığa başvurduğumuzda bu Akkuyu Santrali mutlaka bu plana işlenmeli diye bize dayatıldı. Ama en sonunda, dediğim gibi, Mersin’in önünü açabilmek için biz planda o bölgeyi boş bıraktık ve Bakanlık resen o nükleer santrali o plana işledi. Zaten belediyelerin, gerçekten, adı belediye. Her türlü kurum, bakanlıklar, TOKİ, organize sanayiler gelip orada istediği gibi imar planı yapabiliyor yani belediyeler çelişki içerisinde, Yedi Kocalı Hürmüz’e döndürülmüş. Dolayısıyla bu işin bir an evvel engellenmesi yönünde yaptığımız çalışmalar, çevre kurumlarıyla birlikte, Danıştay tarafından açtığımız davada da uluslararası bir anlaşma olduğu düşüncesiyle maalesef reddedildi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Devamla) – Bugün geldiğimiz noktada o santrale insanların -biraz evvel Sayın Ali Mahir Başarır’ın da belirttiği gibi- girebilmesi mümkün değil. Gençlik yıllarımızdan beri hep duyarız: Rusya sıcak denizlere inmek için her an, yıllardır planlar yapmakta ve bugün geldiğimiz noktada maalesef onlara Akdeniz’e, sıcak denizlere inme fırsatını altın tepside bizler sunduk. Bunun, o yapılan limanın yarınlarda Türkiye’nin başına ne gaileler açacağını bugünden bizler kestiriyoruz ama bunları hiç düşünmeden bu imzaları atan iktidara da buradan bir kez daha milletimiz adına sesleniyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURHANETTİN KOCAMAZ (Devamla) – Attığınız adımlara dikkat edin, bölge insanı şu anda sizlere beddua okumaktadır. Bununla ilgili biz bölge insanının öncülüğünde yapacağımız bütün mücadeleleri yaptık, inşallah, bizim beklediğimiz, biraz evvel söylediğim o tehlikeler, o sıkıntılar yaşanmaz, bölge daha da büyük tehlikelere atılmaz diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu adına söz talebi Mersin Milletvekili Sayın Perihan Koca’ya ait.

Buyurun Sayın Koca. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

YEŞİL SOL PARTİ GRUBU ADINA PERİHAN KOCA (Mersin) – Genel Kurulu saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum değerli milletvekilleri, Mersin Akkuyu'da yapılmakta olan nükleer santralin kime ait olduğu ya da radar sisteminin ulusal güvenliği tehdit edip etmediğinden çok daha mühim sorun alanlarıyla karşı karşıyayız; bu santral başlı başına tüm canlı yaşamı tehdit eden, zehir saçan, tehlike saçan bir ölüm santralidir. Evet, Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali bir ölüm santralidir ve şunu burada özellikle ifade etmek isterim ki santralde meydana gelecek olası herhangi bir kaza, bırakın ulusal güvenliği, bir ulusun üzerinde yaşayabileceği bir coğrafyayı yok etme riskine sahip bir gerçekliktedir.

Hepiniz takip ediyorsunuzdur, uzmanlar her gün uyarıyorlar; Maraş merkezli depremlerin ardından Kıbrıs yayı olarak bilinen Kıbrıs deprem fay hattının deprem üretme potansiyelinin arttığı belirtiliyor. Olası bir Kıbrıs depreminin doğrudan Mersin'de yaratması muhtemel sarsıntılar, nükleer santralin yarattığı tehdidi daha da büyütüyor. Bu açıdan, değerli milletvekilleri, dikkatinizi özel olarak çekmek istiyorum. Bakın, burada, sermayenin çıkarları uğruna göz göre göre bir felaketin altına imza atılıyor. Bu ölüm santrali; doğa, yaşam, insan ve emek yönlü birçok sorunu, birçok ölümcül sorunu bağrında taşıyor. Santralin inşaatında çalışan işçiler her hafta gıda zehirlenmesinden hastaneye kaldırılıyorlar, her hafta Silifke Devlet Hastanesi dolup taşıyor değerli milletvekilleri.

İşçiler tamamen iş sağlığı ve iş güvenliğinden yoksun koşullarda, âdeta kölelik koşullarında çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Daha iki gün evvel santral inşaatında çalışan bir işçi kardeşimiz, Muharrem Çolak, iskeleden düşerek hayatını kaybetti; bir telaş, bir koşturmayla, bir yetiştirme telaşıyla işçilere iş cinayetleri dayatılıyor ve işçiler ne yazık ki ölümle burun buruna çalışmak durumunda kalıyorlar. Santralin kuruluş gerekçesi, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak ancak hepimiz biliyoruz ki bu ihtiyacı karşılamak toplum için değil, sermaye için gerekli bir yerde duruyor ve bugün sermayenin kârına kâr katmak için tüm canlı yaşamı yok olmaya yüz tutuluyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

PERİHAN KOCA (Devamla) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Buyurun Sayın Milletvekilim.

PERİHAN KOCA (Devamla) – Buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum: Bu santral bir ekokırım projesidir, mesele sadece ulusal güvenliğe indirgenemez; doğa, yaşam ve toplum için bu santral derhâl kapatılmalıdır. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneri üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz talebi Zonguldak milletvekili Ahmet Çolakoğlu’na aittir.

Buyurun Sayın Çolakoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikli olarak şunu vurgulamak istiyorum: Enerji Bakanlığımız, milletimizin enerji arz güvenliğini sağlamak için enerji politikalarını hızlı bir şekilde ve sonuna kadar uygulamaya devam edecektir. 2053 yılı karbon nötr hedeflerine ulaşmak için elimizden gelen gayreti ülke olarak, Bakanlık olarak gerçekleştireceğiz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda yer alan projeksiyonlarımıza göre 2035 yılına kadar 7,2 gigavat, 2053 yılına kadar ise 26 bin megavatın üzerinde nükleer güç santralinden üretilecek enerji kurulu gücüne sahip olmayı planlıyoruz. Bugün ülkemizin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, 4 ünitesiyle inşa hâlinde olan dünyanın en büyük nükleer güç santralidir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kurulmakta olan 4 reaktörün tamamı faaliyete geçtiğinde ülkemizin yüzde 10 enerjisini tek başına karşılayacaktır. Bizim tek amacımız, enerjide bağımsız bir Türkiye.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2010 yılında imzalanan hükûmetler arası anlaşmaya göre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası, işletmesi ve işletmeden çıkacak sorunlar, Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve düzenlemeleri kapsamında kurulacak bir anonim şirket olarak öngörülmüştür. Her zaman ulusal güvenlik ve ekonomi konularında ulusal çıkarların korunması hususu taraflarca rızaya bağlanmış ve hüküm altına alınmıştır. Yine, bununla birlikte “Hisselerin dağıtımı, yöneticilerin atanması, paydaşların yatırım biçimi, hisselerin transferine ilişkin kısıtlamalar, Proje Şirketi ve Proje’ye uygulanabilir finansman mekanizmaları da dahil; ancak, bunlarla sınırlı kalmamakla birlikte, Proje Şirketi’nin şirket yönetimine ilişkin konular, ulusal güvenlik ve ekonomi konularında ulusal çıkarların korunması amacıyla Türk Tarafı’nın rızasına tabidir.” hükmü amir kılınmıştır. Dolayısıyla Akkuyu Nükleer Projesi’nde Akkuyu Proje Şirketi, Türk mevzuatına göre kurulmuş bir Türk şirketidir ve ülkemizin ulusal çıkarlarına tabidir. Akkuyu Nükleer Santral sahasında mülkiyet de devletimize aittir; kullanma hakkı proje şirketine verilmiştir ve bununla beraber on beş yıllık periyodun sonunda proje şirketinin kârının yüzde 20’si de ülkemize verilecektir. Ayrıca, sahanın fiziksel koruması da kolluk kuvvetlerimize aittir.

Önergede o bölgede bulunan limandan da bahsediliyor. Bu limana Ulaştırma Bakanlığımız Gülnar Kaymakamlığını mülki amir olarak atamış ve proje şirketi sadece inşaat işlerinde bu limanları kullanacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekilim.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; birkaç konu daha vardı ama zamanımız az ama şunu söylemek istiyorum: Sizler köprülere her zaman karşı çıktınız. Sizler hastanelere her zaman karşı çıktınız. Sizler barajlara karşı çıktınız.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) – Yaptığınız hastaneler depremde yıkıldı.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Devamla) – Sizler yerli oto yapım konusunda bize güvenmediniz “Yapamazsınız.” dediniz; bizler yine bunları yapacağız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bağımsız Türkiye ve enerjisi de bağımsız bir Türkiye’yi bizler inşa edeceğiz diyorum, Genel Kurulu ve milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – “Yatırımlara, köprülere, hastanelere karşı çıktınız.” derken bir cevap verme durumum var.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) – Genel bir ifade Sayın Başkanım, bir şey yok.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

48.- Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun CHP Grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Şimdi, öncelikle, şunu belirtmek istiyorum, merak ediyorum: Tabii ki AKP Grubunun bu kararına saygım var ama konu Mersin, konu Akkuyu, oradaki bir nükleer santral. İYİ Partiden Sayın Burhanettin Kocamaz konuşuyor, HDP’den yine Perihan Hanım konuşuyor, ben Mersin Milletvekili olarak konuşuyorum, AKP’nin Mersin Milletvekilleri nerede?

EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) – Sana ne ondan!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Ha, Mersin’e Nebati gibi bir vekili yollarsanız konuşturacak vekili de bulamazsınız, bu bir.

EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) – Enerji Komisyonunda. Sana mı kaldı!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – İkinci bir husus, Cumhuriyet Halk Partisi asla yatırımlara karşı çıkmadı efendim ama batırımlara ve yolsuzluklara her zaman karşı çıktık biz. (CHP sıralarından alkışlar) Biz yatırım yapmayın demiyoruz, biz çalmayın diyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL ERDEM (İstanbul) – Dışarıya bağımlılığı seviyorsun, dışarıya.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Bitiriyorum.

BAŞKAN – Tamamlayın sözlerinizi Sayın Grup Başkan Vekili.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Biz yatırım yapmayın demiyoruz. Osmangazi Köprüsü’nü 1’e mal edip de 5 ödemeyelim diyoruz.

Liman olduğunu kabul ediyor, “Kaymakamlık başında.” diyor. Zonguldak Milletvekiline buradan sesleniyorum: Sayın Gülcan Kış, Sayın Burhanettin Kocamaz, çok değerli HDP milletvekili ve kendisi gelip şimdi bilet alalım, Akkuyu'ya gidelim; giremeyiz efendim. Kendi limanımıza giremiyorsak burası nasıl bizim? Ben Zonguldak milletvekiline bir şey daha söylüyorum: Hayatında burayı görmüş mü?

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri…

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Sayın Başkan…

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Sayın Grup Başkan Vekili, söz talebinizi milletvekiline mi devrediyorsunuz?

BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) – Hayır, milletvekilimizin söz talebi var efendim.

BAŞKAN – Sayın Çolakoğlu, söz talebinizin gerekçesi nedir?

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Başkanım, “Akkuyu Nükleer Santrali’ni görmüş mü?” diyerek ithamda bulundu, cevap vermek istiyorum.

(Uğultular)

BAŞKAN – Arkadaşlar, Sayın Milletvekilinin cümlelerini duyamıyorum, lütfen.

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Sayın Başkanım, “Zonguldak Milletvekiline soruyorum: Kendisi Akkuyu Nükleer Santrali’ni görmüş mü?” diye ithamda bulundu, ona cevap vermek istiyorum.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Buradan söyleyebilirsin, gördün mü?

BAŞKAN – Buyurun, yerinizden bir dakika.

49.- Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’nun, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması

AHMET ÇOLAKOĞLU (Zonguldak) – Başkanım, öncelikli olarak Akkuyu Nükleer Santrali’ne geçen dönem yine komisyon olarak ziyarette bulunduk ve bütün komisyon üyelerimiz, Enerji, Sanayi ve Ticaret Komisyonu üyelerimiz bölgedeydi ve oradaki hummalı çalışmayı gördü. Özellikle, Mersinli vatandaşlarımız da orada yapılan çalışmaların içinde olduklarını ve buradaki çalışmalara katıldıklarını bizlere her defasında, her arazi çalışmamızda beyan ettiler. Bununla beraber, evet, Mersin milletvekillerimiz de buna cevap verebilirdi. Bizler geçmiş dönem aynı şekilde komisyonda yer aldığımız için grup yönetimimiz bu şekilde bize söz hakkı tanıdı ve bizim bütün Mersin milletvekillerimiz de size gerekli cevabı verebilecek seviyededir; bunu da belirtmek istedim. (AK PARTİ sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

4.- CHP Grubunun, Grup Başkan Vekilleri Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, İstanbul Milletvekili Gökhan Günaydın ile Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından, Mersin ilimizde Akkuyu Nükleer AŞ’nin aldığı kararla kurulması planlanan radar sisteminin ulusal güvenliğimizi tehlikeye sokup sokmayacağının araştırılması amacıyla 10/10/2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmemiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

5.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde gündemin “Seçim” kısmında RTÜK’te boşalacak 3 üyelik için seçimin yapılmasına ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesine, 11 Ekim 2023 Çarşamba günkü birleşiminde (3/763) ve (3/764) esas sayılı Cumhurbaşkanlığı Tezkerelerinin okunarak görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına, tezkerelerin görüşmelerinde gruplar adına yapılacak konuşmaların birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilmesine ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesine ilişkin önerisi

10/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulunda 10/10/2023 Salı günü (bugün) oy birliği sağlanamadığından İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

 Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu

 Manisa

 AK PARTİ Grup Başkan Vekili

Öneri:

Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü (bugün) birleşiminde gündemin “Seçim” kısmında RTÜK’te boşalacak 3 üyelik için seçimin yapılması ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesi,

11 Ekim 2023 Çarşamba günkü birleşiminde (3/763) ve (3/764) esas sayılı Cumhurbaşkanlığı Tezkerelerinin okunarak görüşmelerinin aynı birleşimde yapılması, tezkerelerin görüşmelerinde gruplar adına yapılacak konuşmaların birden fazla konuşmacı tarafından kullanılabilmesi ve bu birleşiminde başkaca bir işin görüşülmemesi önerilmiştir.

BAŞKAN – Öneri üzerine ilk söz talebi Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’ya ait.

Buyurun Sayın Kaya. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisinin gündem ve çalışma konularını yeniden düzenlemek üzere sunmuş olduğu grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, Saadet Partisi olarak siyasetin karşılıklı anlayış ve uzlaşı olduğunu, siyasi partilerin birbirinin hasmı ve düşmanı değil, olsa olsa rakipleri olduğuna inanan bir siyasi gelenek olan millî görüş hareketinin bugünkü siyasi partisi olan Saadet Partisiyiz. Dolayısıyla bize anlayış ve uzlaşıyla yaklaşan herkese aynı siyasi nezaket ve anlayışla yaklaşacağımız konusunda hiç kimsenin bir tereddüdü olmasın ama yine hiç kimsenin bir tereddüdü olmasın ki herkese anladığı dilden muamele ve cevap vereceğimizi de bir kez daha huzurlarınızda kayda geçirmek istiyorum.

Meclisi çoğunlukçu değil, çoğulcu bir anlayışla yönetmek üzere getirilen her teklife sıcak yaklaşacağımızı ama “Nasıl olsa bizim çoğunluğumuz var, nasıl olsa bizim parmak sayımız fazla.” şeklinde bir çoğunlukçu anlayışa da baştan karşı çıkacağımızı bu münasebetle tekrar zikretmek istiyorum. Bu vesileyle son kez Genel Kuruldaki oturma düzeniyle ilgili birkaç hususa değinmeyi şart koşuyorum. AK PARTİ Grup Başkanı Sayın Abdullah Güler'in içerideki Danışma Kurulu toplantısında ve Sayın Meclis Başkanımızın da daha önce söylemediği ama son toplantıda söylediği üzere İç Tüzük’te partililerin oturma düzeniyle ilgili bir düzenleme yok. Yani Adalet ve Kalkınma Partisi bu 12 koltuğu İç Tüzük’teki bir hakkına dayanarak işgal etmiyor. Yine aynı şekilde CHP, HDP, Saadet Partisi, AK PARTİ ve İYİ Parti tamamen karşılıklı anlayış çerçevesinde bu Meclis oturma düzenini kararlaştırmış bulunuyorlar. Dolayısıyla kimse babasının bostanından kimseye bağ bağışlamıyor. Bir parti anlayış göstermediği zaman bir başka partinin oturma hakkına dair bir İç Tüzük hükmü yok yani AK PARTİ şu an İç Tüzük gereği hak ettiği 12 koltukta oturmuyor, diğer bizden önceki 4 grubun, siyasi anlayışla orada oturmalarına onay vermesi sebebiyle oturuyor. Saadet Partisi Grubu kurulduktan sonra aynı anlayışın ve uzlaşının 6 siyasi parti içerisinde de sağlanmış olması gerekiyordu yani Adalet ve Kalkınma Partisi bizim rızamızı, bizim onayımızı, bizim uzlaşmamızı almadan oturduğu her gün bu koltukları işgal ederek oturuyor manasına gelir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Sensin işgalci!

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Ne işgali ya!

VEYSAL TİPİOĞLU (Kocaeli) – Boş yapma, boş!

BÜLENT KAYA (Devamla) – Çünkü İç Tüzük’te böyle bir hakkınız yok, bunu siz itiraf ediyorsunuz.

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Gel kaldır o zaman!

BÜLENT KAYA (Devamla) – Keşke bu itirazlarınızı… Biz arka sırada otururken otursaydınız ve dolayısıyla Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin gözünün içine bakarak Sayın Devlet Bahçeli’ye bir kez daha teşekkür ediyorum huzurlarınızda. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

MUSTAFA VARANK (Bursa) – CHP versin size yeri.

BÜLENT KAYA (Devamla) – Kıymetli…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

BÜLENT KAYA (Devamla) – Kıymetli kardeşlerim, çıktığı hareketi bilmeden, ihanet ettiği millî görüş hareketini… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Yürü git ya!

BÜLENT KAYA (Devamla) – …Amerika'da pazarlayanlar, cemaatle birlikte bu hareketi bölenler, Saadet Partisine siyaseti nasıl yapacaklarını öğretmesinler. Siz değil miydiniz Amerika'yla beraber millî görüş hareketini bölen? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Milletvekili, lütfen Meclis Genel Kuruluna hitap edin.

BÜLENT KAYA (Devamla) – Siz değil miydiniz cemaatle beraber millî görüş hareketini bölenler? Siz değil miydiniz 1969’dan bu yana topladığımız enerjiyi boşa çıkaranlar? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN – Sayın Kaya, lütfen Genel Kurula hitap edin.

BÜLENT KAYA (Devamla) – Siz değil miydiniz millî görüş hareketini ve gömleğini çıkardık diyenler, lazım olduğu zaman da giymek isteyenler? Onun için biz sizi muhatap almıyoruz, Genel Kurulu muhatap alıyoruz ve bundan sonra RTÜK seçimleriyle ilgili de son kez bir şey söylüyorum: RTÜK Hükûmetin komiseri olarak hareket etmekten vazgeçsin, RTÜK Başkanı, Hükûmetin komiseri olmaktan vazgeçsin.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Sen hangi partidensin, hangi?

BÜLENT KAYA (Devamla) – RTÜK, basın özgürlüğünü sağlamak üzere kurulmuş bir kuruluştur. Adalet ve Kalkınma Partisine de anladığı dilden cevap vermeye devam edeceğiz. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) – Haydi, haydi otur yerine, çok bile konuştun! Çok bile konuştun!

BAŞKAN – Öneri üzerine ikinci söz talebi İYİ Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili ve Samsun Milletvekili Sayın Erhan Usta’ya ait.

Buyurun. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Şimdi, tabii, bu önerge bu haftaya ilişkin çalışma saatleriyle ilgili bir önerge. Değerli arkadaşlar, Bakanlar Kurulu 4 Haziran 2023’te açıklandı biliyorsunuz; yüz yirmi sekiz gün geçmiş. Türkiye’nin ciddi sorunları var, yüz yirmi sekiz gün içerisinde maalesef, Hükûmetin hiçbir hazırlığının olmadığını bugün öğrenmiş bulunuyoruz. Geçen hafta bir tane kanun teklifi görüşmedik biz değerli arkadaşlar, bu hafta da hiçbir kanun teklifi görüşmeyeceğiz. Gelecek hafta bakalım görüşecek miyiz görüşmeyecek miyiz? Bu “Airbnb”’yle ilgili bir kanun teklifi getiriliyor, o da yapısal reform mahiyetli bir şey değil yani faydalı, güzel işler var. Şimdi, yüz yirmi sekiz gün geçmiş Mehmet Şimşek atanalı. “Yapısal reform ajandamız olmalı.” diyor fakat hiçbir hazırlık, hiçbir plan programı yok. Bunu sizin takdirlerinize arz ediyorum.

Şimdi, dolayısıyla Türkiye’nin çalışması lazım, Meclisin çalışması lazım, kurumların çalışması lazım yani tamam ben uluslararası anlaşmaları filan küçümsüyor değilim, tezkereleri filan da küçümsüyor değiliz, bunları görüşelim, o tezkerelerde zaten oyumuzun rengini de belli ettik. Dolayısıyla bunları çok daha kısa sürede görüşüp Türkiye’nin esas meselelerine odaklanması lazım. Yani bu dediğim sadece emekli maaşları filan da değil yani emekli maaşına ilişkin kanun düzenlemesini yapmamız lazım. Hadi onu istemiyorsunuz siz ama istedikleriniz neyse onları getirin burada hep beraber çıkaralım. Türkiye’nin faydasına olan bir şeye biz olumlu yönde el kaldıracağımızı, komisyonlarda, Genel Kurulda katkı yapacağımızı sadece biz değil, diğer muhalefet milletvekilleri de partileri de aynı şekilde davranacaklarını zaten sürekli olarak söylüyoruz fakat maalesef, Mehmet Şimşek’te de bir hazırlığın olmadığı gözüküyor. Hükûmette yok zaten, seçim öncesi hiçbir beyanınız, şeyiniz olmadı. Vatandaşa “Ekonomiyle ilgili şunu yapacağız.” şeklinde hiçbir şey söyleyemediniz ama öyle anlaşılıyor ki yüz yirmi sekiz gün içerisinde de bir şey yapmamışsınız. Tabii, Türkiye’nin kurumlarının içi bu kadar boşaltılırsa, kurumlar çalışamaz hâle gelirse, düzgün bir bürokrat yani işini bilen -“düzgün” ifadesi yanlış oldu, geri alıyorum- ehliyetli, kabiliyetli bürokratları saf dışı ederseniz bu hâle gelirsiniz. Yüz yirmi sekiz günün üzerinden biraz daha geçecek; bakın, yine, biz burada reform mahiyetinde hiçbir şey görüşemeyeceğiz. Aha, iki gün sonra bütçe geliyor, bütçe gelirken zaten hiçbir şey görüşemeyeceğiz. Ne olacak arkadaşlar, bu Türkiye’nin meseleleri nasıl çözülecek?

Şimdi, Sayın Mehmet Şimşek Körfez’e gitti yine, değil mi? Ya, arkadaş, Körfez’e gitmek için Mehmet Şimşek’e bu kadar yalvarmanıza gerek yoktu. Yalvara yalvara getirdiğiniz adam Körfez’e gitmekten başka bir iş yapmıyor. Körfez doğru politikaya gelmez, Körfez suistimale gelir; suistimal yapmak için zaten Mehmet Şimşek gerekmezdi, onu zaten yapıyorsunuz. Körfez’den gelecek para doğru politikaya gelmez, doğru politikaya sağlam yerlerden gelir o finansman, onun için de sağlam işler yapmanız lazım. O reformları çıkaramadığınız için güven oluşmuyor, ha bire Mehmet Şimşek’i Körfez’e gönderip duruyorsunuz. Bu işlerle bu şekilde yürümek mümkün değil, Türkiye’nin risklerini bu şekilde bertaraf etmeniz mümkün değil değerli arkadaşlar. Bakın, dolar olmuş 28 lira yani bir şokta bu hemen 30’un üzerini görecek, çok daha fazlalarını görebilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Milletvekili.

ERHAN USTA (Devamla) – Bakın, enflasyon… Şimdi, enflasyon yüzde 85’lere tırmandı, işte, TÜİK bir miktar düştüğünü filan söylüyor. Hükûmetin yıl sonu tahmini 65, piyasaların 70’in üzerinde ve 74’ü bulacak 2024’ün Haziranına kadar değerli arkadaşlar. Ya, 74 enflasyon tekrar ne demek? Avrupa Birliği yüzde 4’e düşürdü enflasyonu. Hani “Bütün dünyada enflasyon var.” falan diyordunuz ya, Amerika oralara düşürdü. Yani niye Türkiye’de enflasyon TÜİK rakamlarıyla bile Haziran 2024’te bile 74’ü bulacak? Bunları yapmazsanız bulur tabii. Dolayısıyla, biz burada doğru işlerin yapılmasını istiyoruz, lütfen bize o tür önergelerle gelin. Yoksa, işte “Bugün az çalışalım, bugün çok çalışalım, RTÜK seçimini yapıp gidelim…” Ya, nereye gidiyoruz? Niye gidiyoruz? Niye kanun teklifi getirmiyorsunuz veya bizim getirdiğimiz kanun tekliflerini niye görüşmüyorsunuz?

Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Edilmedi Başkan.

BÜLENT KAYA (İstanbul) – Kabul edilmedi.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Edilmedi Başkan, kabul edilmedi.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Kabul edilmedi.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Başkan, görüntülere bak, kabul edilmedi.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Kabul edilmedi Başkan.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Kabul edilmedi, el kaldırmadılar.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Bir kişi kaldırdı gerçekten, tek.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Evet, kabul edilmedi.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) – Çok net Sayın Başkan.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) – Çok net, kabul edilmedi.

BAŞKAN – Evet, değerli arkadaşlar, Divanda görüş ayrılığı bulunmaktadır, elektronik oylamaya başvuracağım.

Oylama süresi iki dakikadır.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Öneri kabul edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, Divanımıza İç Tüzük 60’ncı maddeye göre kısa bir söz talebinde bulunan 5 sayın milletvekilinin talebini karşılayacağım.

İlk söz talebi Malatya Milletvekili Sayın Mehmet Celal Fendoğlu’na ait.

V.- AÇIKLAMALAR (Devam)

50.- Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’nun, deprem bölgesinde Tip 1 diyabet tanısı konan çocukların mağduriyetine ilişkin açıklaması

MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Malatya’da saha çalışmalarımızda, vatandaşlarımızdan gelen talepler içinde Tip 1 diyabetli çocuklara yönelik olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla kaymakamlıklar tarafından glikoz şeker ölçüm cihazları dağıtılmaktadır. 6 Şubat 2023 tarihinde ilimiz ve 11 ilde meydana gelen asrın depremi sonrası deprem bölgesinde yeni tanı alan ve deprem döneminde ilçe kaymakamlıklarına ölçüm cihazları için başvuruda bulunan birçok Tip 1 diyabetli ailenin başvurularına ilişkin herhangi bir karar verilmediğinden çocuklarımız aylardır mağdur durumdadır. Malatya ilimizde başvurusu aylarca bekleyen bu çocuklarımızın glikoz şeker ölçüm cihazlarına ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğündeki sürecin hızlandırılarak mağduriyetlerinin giderilmesini Sayın Bakanımızdan talep ederiz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – İkinci söz talebi, Tekirdağ Milletvekili Sayın İlhami Özcan Aygun’a ait.

Buyurun Sayın Aygun.

51.- Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun’un, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in alenen yalan söylediğine ilişkin açıklaması

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Sayın Başkanım, Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin alenen yalan söylemektedir. Bu yalanı sizlere belgelerle deşifre edeceğim. Gazi Meclisin bir üyesi olarak Bakana soru önergesi sordum. Tarih 14 Ağustos 2023. Dedim ki: Saray Küçükyoncalı Mahallesi’ndeki yıkılan okulun yapımıyla ilgili Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine neden onay vermediniz, izin vermediniz? Sayın Bakan da bana 26/9/2023’te cevap vermiş. Sayın Bakan, yalancısın, yalancı! İşte, Büyükşehir Belediyesinin talep yazısı burada ve valilik diyor ki: “Size izin veremeyiz.” Tarih 11/8/2022. Bakan da diyor ki: “Belge, izin talebi yok.” Ya, Sayın Bakan, bu belge ne, bu belge? Bu belge nereye uçtu? Bu, Millî Eğitim Bakanlığının hangi saflarında kayboldu? Tekirdağ İl Millî Eğitim Müdürü sizi yalancı yaptı, yalancı! Şimdi kalkacaksınız cuma günü Tekirdağ'a geleceksiniz. Hangi yüzle Tekirdağ'a gelip… İşte, belge! Bu belgeye bir cevap bekliyoruz.

BAŞKAN – Üçüncü söz talebi, Kastamonu Milletvekili Sayın Hasan Baltacı’ya ait.

Buyurun Sayın Baltacı. (CHP sıralarından alkışlar)

52.- Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’nın, Kastamonu’daki köy yangınlarına ilişkin açıklaması

HASAN BALTACI (Kastamonu) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Köy yangınları Kastamonu'da her geçen gün daha büyük bir felakete dönüşmeye başlamıştır. 2010 ile 2021 yılları arasında çıkan 943 yangında 1.028 ev, 466 ahır ve samanlık yanmıştır. 2022 yılında ise 30 yangında 90 ev, 14 ahır ve samanlık yanarak kullanılmaz hâle gelirken 2023 yılında köylerimizde 59 yangın çıkmış, bu yangınlarda 101 ev, 21 ahır ve samanlık kül olmuştur; 5 vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Her 3 yangından 2’sinin çıkış nedeninin eski elektrik tesisatı olduğu bilinmektedir. Enerji ve Tarım ve Orman Bakanlarına çağrımızdır: Köylerimizdeki elektrik tesisatını yenilemek isteyen vatandaşlarımıza yüzde 100’ü hibe olmak şartıyla destek verilmeli, yaşanması muhtemel felaketlerin önüne geçilmelidir.

BAŞKAN – Söz talebi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’e ait.

Buyurun Sayın Ekmen.

53.- Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen’in, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ne ilişkin açıklaması

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ali Mahir Başarır ve arkadaşlarının verdiği önerge bir muhalefet önergesi olduğu için reddedildi ancak buradan iktidar partisi milletvekillerinden yeni bir önergeyi kendilerinin vererek aşağıdaki konuların Meclis gündemine getirilmesini talep ediyorum: Akkuyu Nükleer Enerji Santrali üzerinde büyük bir gri bulut bulunmaktadır. Örneğin sözleşmeye erişebilen bir kamu kurumu söz konusu değil. Teknoloji transferi sözü verildiği hâlde yapılmamaktadır. Türk mühendisler burada sadece işçi olarak çalışmaktadır. Sadece Ali Mahir Başarır ve Gülcan Kış değil Mersin Elektrik Mühendisleri Odası da bu tesise kabul dahi edilmemektedir. Rusya’ya gönderilip eğitim alan işçiler burada işe başlatılmamıştır ve burada sıklıkla yaşanan zehirlenme vakaları hakkında kamuoyu herhangi bir şekilde doğru bilgilendirilmemektedir. Bunlar Mersin’in değil, Türkiye’nin meseleleridir. Meclis doğru bir yöntemle bunları mutlaka gündemine almalı ve aydınlatmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Osmaniye Milletvekili Sayın Asu Kaya.

Buyurun Sayın Kaya.

54.- Osmaniye Milletvekili Asu Kaya’nın, iktidarın depremzedelere nakdî eşya yardımı sözü verdiğine ilişkin açıklaması

ASU KAYA (Osmaniye) – Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Osmaniye dâhil 11 ili etkileyen 6 Şubat depremleri sonrası iktidarınız depremzedelere pek çok söz verdi, pek çoğu da yerine gelmedi. Depremzedelere verdiğiniz sözlerden biri de eşya yardımıydı. Depremde hasar gören eşyalar için nakdî eşya yardımı sözü vermiştiniz. Osmaniyeli depremzedeler soruyor “Nerede eşya yardımı?” diyorlar. “Deprem bölgesindeki halkımıza her türlü desteği veriyoruz.” diyenlere halk soruyor, halkın vekili olarak da buradan ben soruyorum: Osmaniye’de kaç kişiye ne kadar eşya yardımı verdiniz?

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından zarar tespit komisyonları kurdunuz; insanlarımız dilekçelerini verdi, bütün bilgilerini sizinle paylaştı, en önemlisi size güvendi ama depremden bu yana sergilediğiniz koordinasyonsuzluk bu konuda da devam etmekte. Osmaniye’nin depremzede halkı bir an önce söz verdiğiniz eşya yardımını, nakdî yardımı bekliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) Önergeler

1.- Gaziantep Milletvekili Melih Meriç’in, (2/1514) esas numaralı 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/18)

BAŞKAN – İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alma önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

6/10/2023

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

(2/1514) sayılı Kanun Teklifi’min TBMM İçtüzüğü’nün 37’nci maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.

 Melih Meriç

 Gaziantep

BAŞKAN – Önerge üzerinde teklif sahibi olarak Gaziantep Milletvekili Melih Meriç konuşacaktır.

Buyurun Sayın Meriç. (CHP sıralarından alkışlar)

Süreniz beş dakika.

MELİH MERİÇ (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’min İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre doğrudan gündeme alınması için söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye’de silahla işlenen suçlardaki artış önemli boyutlara ulaşmıştır. Silahlarla, bıçaklarla veya diğer yaralayıcı aletlerle işlenen suçlar, yaralamalar, cinayetler bir türlü dizginlenemiyor ve önlenemiyor. Gün geçmiyor ki kamuoyunda bir cinayet haberi veya yaralanma haberi olmasın. Bu artışın en önemli sebebi, bireysel silahlanmayı önleyici düzenlemeler yapılmaması, yasa dışı yollarla silah temininin kolay ve yaygın hâle gelmesi ve ruhsatsız silah bulundurma ve taşıma cezalarının düşük olmasıdır. Ülke genelinde yaşanan bu silahlı şiddet olaylarında 2.278 insanımız öldürülmüş, 4.231 vatandaşımız ise yaralanmıştır. Düğünlerde, asker uğurlamalarında, seçim ve maç kutlamalarında, meskûn mahallerde, bağ evi gibi yerlerde eğlence amacıyla silahlar ateşlenmekte ve kaza kurşunuyla insanlarımız ölmekte ya da ciddi yaralanmalar olmaktadır. İllegal olarak temin ettikleri taşıma ya da bulundurma ruhsatı olmayan silahları olan şiddet yanlısı insanlar trafikte, iş ya da özel yaşamlarında karşılaştıkları sorunları ateşleyerek aşmaya çalışmaktadırlar. Tabii, bu suçlar sadece ruhsatsız silahlarla işlenmiyor, ruhsatlı silahlarla da aynı şekilde devam ediyor. Silah temininin kolay ve denetimsiz olması, intihar, soygun, gasp gibi vakaların da artmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak, yasalara uyan, ateşli silahlardan uzak duran vatandaşlarımız arasında can güvenliği başta olmak üzere, korku ve huzursuzluk yaratmaktadır.

İnsanların yasal olmamasına rağmen silah temin etmeyi göze almasının başlıca sebebi ise cezaların yetersizliğidir. Gerek ruhsatlı olsun gerekse ruhsatsız olsun bireysel silahlarla işlenen suçların neden olduğu mağduriyetleri önlemek, toplumun huzuru ve vatandaşlarımızın güvenliği için bireysel silahlanmayı önleyici düzenlemeler yapmamız şarttır. Bu noktada, ruhsatsız silah bulundurmayı ve taşımayı caydırıcı yasal düzenleme yaparak başlamalıyız; aksi takdirde düğünlerimiz, asker uğurlamalarımız ve maç sevinçlerimiz, seçim kutlamalarımız kana bulanmaya devam edecektir.

Sizlere sadece seçim bölgem olan Gaziantep'ten örnek vermek istiyorum. Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı tarafından bu yılın haziran ve eylül ayları arasında bağ evleri, düğün, nişan ve uğurlama gibi eğlence alanlarında silahla havaya ateş açma olaylarına yönelik olarak yapılan operasyonlar sonucunda 44 şüpheli yakalanmıştır. Arkadaşlar, dikkatinizi çekmek istiyorum sadece üç ayda eğlence amaçlı silah ateşleyen 44 kişi, şiddet amaçlı işlenen suçlar ise bu rakamın katbekat üstündedir.

Türkiye’nin her bir sokağı, caddesi poligona dönmüştür. Bu kabul edilemez ve bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde bunu önleyici düzenlemeler yapmak zorundayız, vatandaşlarımız da bizden bunu beklemektedir.

Söz konusu kanun teklifim, ruhsatsız silah kullanmaya yönelik cezanın artırılmasını, bıçak ve diğer aletler veya benzerlerini taşıyanlar hakkında verilecek cezanın artırılmasını öngörmektedir. Yasada yer almayan, yönetmelikte de 21 olarak belirlenen silah ruhsatı alma yaşını yasaya koyuyoruz ve buna 30 yaşını doldurmuş olma şartını getiriyoruz. Tabii, bireysel silahlanmaya karşıyız ancak bazı meslekler ve işler için zaruri olan silah ruhsatı alma yaşını kanun teklifiyle 9 yaş yukarıya çekmek istiyoruz.

Toplumun büyük bir sorunu olan bu konuda bütün milletvekili arkadaşlarımdan kanun teklifimin doğrudan gündeme alınmasında ve müspet oy kullanmalarında destek bekliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

VIII.- ÖNERİLER (Devam)

B) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Danışma Kurulunun, Genel Kurulun 10 Ekim 2023 Salı günkü birleşiminde gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan (8/16) esas numaralı Genel Görüşme Önergesi’nin ön görüşmelerinin yapılmasına, bu birleşiminde başkaca denetim konusunun görüşülmeyerek genel görüşme önergesinin ön görüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesine, genel görüşme açılmasının kabul edilmesi hâlinde genel görüşmenin 12 Ekim 2023 Perşembe günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi

No:4     10/10/2023

Danışma Kurulu Önerisi

Danışma Kurulunun 10/10/2023 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

 Numan Kurtulmuş

 Türkiye Büyük Millet Meclisi

 Başkanı

 Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu Ali Mahir Başarır Hakkı Saruhan Oluç

 Adalet ve Kalkınma Partisi Cumhuriyet Halk Partisi Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi

 Grubu Başkan Vekili Grubu Başkan Vekili Grubu Başkan Vekili

 Erkan Akçay Erhan Usta Bülent Kaya

 Milliyetçi Hareket Partisi İYİ Parti Saadet Partisi

 Grubu Başkan Vekili Grubu Başkan Vekili Grubu Başkan Vekili

Öneriler:

Genel Kurulun;

10 Ekim 2023 Salı günkü (bugün) birleşiminde gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan (8/16) esas numaralı Genel Görüşme Önergesi’nin öngörüşmelerinin yapılması, bu birleşiminde başkaca denetim konusunun görüşülmeyerek genel görüşme önergesinin öngörüşmelerinin tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesi,

Genel görüşme açılmasının kabul edilmesi hâlinde genel görüşmenin 12 Ekim 2023 Perşembe günkü birleşimde yapılması önerilmiştir.

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, birleşime yirmi dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 19.39

BEŞİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 20.04

BAŞKAN: Başkan Vekili Gülizar BİÇER KARACA

KÂTİP ÜYELER : Havva Sibel SÖYLEMEZ (Mersin), Adil BİÇER (Kütahya)

-------0-------

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5’inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.

Gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

IX.- SEÇİMLER

A) Komisyonlara Üye Seçimi

1.- (10/5, 6, 8, 22, 58) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna Üye Seçimi

BAŞKAN - Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna üye seçimi yapılacaktır.

Komisyon üyelikleri için siyasi parti gruplarınca gösterilen adayların listesini okutup oylarınıza sunacağım.

Okutuyorum:

Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi

Adı Soyadı   Seçim Çevresi

Adalet ve Kalkınma Partisi (10)

Abdullah Doğru   Adana

Ömer Özmen   Aydın

Yusuf Ziya Aldatmaz  Bartın

Nazım Elmas   Giresun

İsmail Emrah Karayel  İstanbul

Fatma Serap Ekmekci  Kastamonu

Sayın Bayar Özsoy  Kayseri

Mustafa Hamarat   Ordu

Vehbi Koç    Trabzon

Kayhan Türkmenoğlu  Van

Cumhuriyet Halk Partisi (5)

Ayhan Barut   Adana

Orhan Sarıbal   Bursa

Sevda Erdan Kılıç   İzmir

Barış Karadeniz   Sinop

Eylem Ertuğ Ertuğrul  Zonguldak

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (2)

Nejla Demir   Ağrı

Zülküf Uçar   Van

Milliyetçi Hareket Partisi (2)

Hilmi Durgun   Antalya

Ertuğrul Gazi Konal  Giresun

İYİ Parti (2)

Hüsmen Kırkpınar   İzmir

Yavuz Aydın   Trabzon

Saadet Partisi (1)

Necmettin Çalışkan  Hatay

BAŞKAN – Okunan listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

VII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Duyurular

1.- Başkanlıkça, Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yapmak üzere toplanacağı gün, saat ve yere ilişkin duyuru

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin 17 Ekim 2023 Salı günü saat 15.30’da Halkla İlişkiler Binası Komisyonlar Blokunun Alt Zemin 1 Numaralı Toplantı Salonu’nda toplanarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimi yapmalarını rica ediyorum. Komisyonun toplantı gün, saat ve yeri ayrıca elektronik ilan panosunda ilan edilecektir.

IX.- SEÇİMLER (Devam)

2.- Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna Üye Seçimi

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, alınan karar gereğince, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boşalacak olan 3 üyelik için Anayasa’nın 133’üncü ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 35’inci maddesi gereğince seçim yapacağız.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Gruplarına düşen birer üyelik için ikişer aday gösterilmiştir. Adayların soyadlarının alfabetik sırasına göre birleşik oy pusulası da bastırılmıştır. Toplantı ve karar yeter sayısı mevcut olmak şartıyla seçimde her bir aday listesinden en çok oyu alan adaylar seçilmiş olacaktır.

Şimdi adayların adlarını soyadı sırasına göre okuyorum:

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından gösterilen adaylar: Hayri Genç, Ebubekir Şahin.

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından gösterilen adaylar: İlhan Taşçı, Ali Taştan.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu tarafından gösterilen adaylar: Necdet İpekyüz, Abbas Kılıçoğlu.

Şimdi, oylamanın sayım ve dökümü için ad çekmek suretiyle 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edilecektir, tasnif komisyonuna seçilen üyeler oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarındaki yerlerini alacaklardır.

Zülküf Uçar? Burada.

Burcugül Çubuk? Yok.

Semih Işıkver? Yok.

Refik Özen? Yok.

Eylem Ertuğ Ertuğrul? Yok.

Şamil Ayrım? Yok.

Orhan Erdem? Yok.

Jale Nur Süllü? Yok.

Hasan Basri Sönmez? Yok.

Sümeyye Boz? Yok.

Şebnem Bursalı? Burada.

Mehmet Demir? Yok.

Cemalettin Kani Torun? Yok.

Mustafa Alkayış? Burada.

Osman Sağlam? Burada.

Yakup Otgöz? Yok.

Gülcan Kış? Burada.

5 kişilik Tasnif Komisyonu oluşmuştur.

Şimdi oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum: Komisyon sıralarından birinci sıradaki Kâtip Üye Adana'dan başlayarak İstanbul'a kadar -İstanbul dâhil- ikinci sırada yer alan Kâtip Üye ise İzmir'den başlayarak Zonguldak'a kadar -Zonguldak dâhil- adı okunan milletvekillerinin adını ad defterine işaretleyecektir. Adı işaretlenen milletvekiline birer mühürlü birleşik oy pusulası ile zarf verilecektir. Adını ad defterine işaretlettiren ve mühürlü birleşik oy pusulasını alan sayın üye kabine girerek her aday listesinden birer adayın isminin karşısındaki kareyi çarpıyla işaretleyecek ve oy pusulasını zarfa koyarak Başkanlık Divanı kürsüsü önünde yer alan oy kupasına atacaktır. Aynı zarfta birden çok oy pusulası çıkması hâlinde, bu oy pusulasının tamamı veya ilgili aday listesine seçilecek üye sayısından fazla adayın işaretlendiği oy pusulasının ilgili kısmı geçersiz sayılacaktır. Bu hususlar oy pusulasında dip not olarak da belirtilmiştir.

Kabinlere aynı renk tükenmez kalem konulmuştur, sayın üyeler bu kalemleri kullanacaktır.

Sayın Kâtip Üyelerin yerlerini almalarını rica ediyorum.

Oy pusulaları ile zarflar Sayın Kâtip Üyelere teslim edilsin.

Oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.

(Oylar toplandı)

BAŞKAN – Oyunu kullanmayan sayın milletvekilimiz var mı? Yok.

Oy verme işlemi tamamlanmıştır.

Oy kupaları kaldırılsın.

Tasnif Komisyonu üyeleri lütfen yerlerini alsınlar.

Tasnif Komisyonu üyelerinin adlarını tekrar okuyorum: Sayın Zülküf Uçar, Van Milletvekili; Şebnem Bursalı, İzmir Milletvekili; Mustafa Alkayış, Adıyaman Milletvekili, Gülcan Kış, Mersin Milletvekili; Osman Sağlam, Karaman Milletvekili.

(Oyların ayrımı yapıldı)

BAŞKAN – Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyelikleri için yapılan seçime ilişkin Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir, okuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Gruplarına düşen birer üyelik için yapılan seçime 413 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir.

Saygıyla arz olunur.

Tasnif Komisyonu

 Zülküf Uçar Şebnem Bursalı  Mustafa Alkayış

 Van İzmir Adıyaman

 Gülcan Kış Osman Sağlam

 Mersin Karaman

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu Aday Listesi

Hayri Genç:    97 oy

Ebubekir Şahin:    283 oy

Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Aday Listesi

İlhan Taşcı:    369 oy

Ali Taştan:    12 oy

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu Aday Listesi

Necdet İpekyüz:    351 oy

Abbas Kılıçoğlu:    11 oy

Geçersiz:     14 oy

Toplam:     413 oy

BAŞKAN – Buna göre, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boşalacak 3 üyeliğe Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu aday listesinden Ebubekir Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu aday listesinden İlhan Taşcı ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu aday listesinden Necdet İpekyüz seçilmiştir; hayırlı olmasını diliyoruz.

Gündemin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmına geçiyoruz.

Alınan karar gereğince, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Milletvekili Ali Mahir Başarır, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Saadet Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın 7 Ekim 2023 tarihinde Filistin ve İsrail'de başlayan çatışmaların diğer bölgelere de yayılmamasını, sivil can kayıplarının engellenmesini ve bölgede tansiyonun düşürülmesini teminen ülkemizce sergilenen çabalar konusunda Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzük’ün 102 ve 103’üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına ilişkin (8/16) esas numaralı Önergesi’nin ön görüşmelerini başlatıyorum.

X.- GENEL GÖRÜŞME

A) Ön Görüşmeler

1.- AK PARTİ Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu, CHP Grubu adına Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Yeşil Sol Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, MHP Grubu adına Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Erkan Akçay, İYİ Parti Grubu adına Grup Başkan Vekili Samsun Milletvekili Erhan Usta ve Saadet Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Bülent Kaya’nın, 7 Ekim 2023 tarihinde Filistin ve İsrail’de başlayan çatışmaların diğer bölgelere de yayılmamasını, sivil can kayıplarının engellenmesini ve bölgede tansiyonun düşürülmesini teminen ülkemizce sergilenen çabalar konusunda genel görüşme açılmasına ilişkin önergesi (8/16) [(*) ]

BAŞKAN – Söz talebi? Yok.

Genel görüşme önergesi üzerinde görüşmeler tamamlanmıştır.

Şimdi, genel görüşme açılıp açılmaması hususunu oylarınıza sunacağım.

Genel görüşme açılmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Genel görüşme açılması kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 103’üncü maddesi uyarınca bugünkü birleşimde kabul edilen Danışma Kurulu önerisi gereğince genel görüşme 12 Ekim 2023 Perşembe günkü birleşimde yapılacaktır.

Alınan karar gereğince Anayasa’nın 92’nci maddesi kapsamında sunulan (3/763) ve (3/764) esas numaralı Cumhurbaşkanlığı Tezkerelerini görüşmek üzere 11 Ekim 2023 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

Kapanma Saati: 21.08


[(*) ](*) (8/16) esas numaralı Genel Görüşme Önergesi tutanağa eklidir.