12 Kasım 2025 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.05
BAŞKAN: Başkan Vekili Tekin BİNGÖL
KÂTİP ÜYELER: Nermin YILDIRIM KARA (Hatay), İshak ŞAN (Adıyaman)
----- 0 -----
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisinin 16'ncı Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bildiğiniz gibi, dün çok dramatik bir uçak kazasıyla 20 askerî personelimizi şehit verdik. Şehitlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türkiye'mize başsağlığı diliyorum.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayımlanan Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi kapsamında Kahramanmaraş'ın gelişmişlik düzeyi ve çevre illerle kıyaslaması hakkında söz isteyen Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu'ya aittir.
Buyurun Sayın Karatutlu.
İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gürcistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen uçak kazası sonucu vefat eden şehitlerimize Allah'tan rahmet, tüm ülkemize de başsağlığı diliyorum.
Kıymetli milletvekilleri, Sanayi Bakanlığının yaklaşık yedi sekiz senede bir yayınladığı "İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi" diye bir yayını var. Geçenlerde 2025 yılını yayınladı, bundan önce de 2017'yi, 2011'i, 2003'ü yayınlamıştı. Yani anlayacağınız, tam da iktidarın göreve başladığı 2003 yılında bir Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi yayınlandı. Bugün de bu sıralarda 2025'te yayınlanınca şehrim Kahramanmaraş'ın nereden nereye gittiğini sizlerle kısa bir sohbetle, konuşmayla paylaşmak istiyorum.
2003'te tam AK PARTİ'nin iktidara geldiği ilk yıllarda yayınlanan 2003 endeksinde, Kahramanmaraş 81 vilayet içerisinde 48'inci sıradaydı. "Bu endeks de nedir?" derseniz, yaklaşık 53-54 tane parametre var; demografik parametreler, sağlıkla ilgili, eğitimle ilgili, ulaşımla ilgili, yaşam kalitesiyle ilgili endeksler var. Bu endeksteki bütün soruların cevapları devletin kurumları olan TÜİK'ten, ÖSYM'den, SGK'den yani devlet kurumlarından alınarak yapılıyor. Kahramanmaraş o dönemde 48'inciydi, sağlıkta 59'uncu, eğitimde de 54'üncü sıradaydı. Aradan yıllar geçti, Kahramanmaraş şehrim gerek yerel seçimlerde gerekse genel seçimlerde iktidara çok büyük destek verdi. Bugün, yaklaşık olarak yirmi üç yıldır belediye AK PARTİ iktidarında, yine milletvekili olarak 7 milletvekili, 6 milletvekili, en sonda da 5 milletvekiliyle destek verdi. Her zaman Kahramanmaraş iktidara destek veren iller arasında ilk 5'e girdi. İktidarın "Yol yaptık, hastane yaptık." savunması diğer illere yapılanlara göre Kahramanmaraş'ın hep geride kaldığının göstergesi bu Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi'nde görülmekte. Ha, diyebilirsiniz ki: "Deprem nedeniyle orada dört beş yıl geriye gitmiştir." Maalesef, Kahramanmaraş, 2017'de de -2003 yılındaki 48'den- 58'e gerilemişti. Aynı şekilde, o dönemde de eğitimde 62'nci sırada, sağlıkta 62'nci sıradaydı. 2017 ile 2025 arasında sekiz yıl var. Bu sekiz yıl içerisinde son iki buçuk yılda depremin etkisi var ama beş yılda neyin etkisi var da Kahramanmaraş son endekste 58'den 63'e geriledi. Bakın, sadece totalini söylemiyorum; sağlıkta 67'ye, eğitimde de 66'ncı sıraya gerilemişiz 81 il içerisinde.
Yıllardır Kahramanmaraş'a yapılmayan, hâlen de istikrarlı bir şekilde es geçilen bütün hizmetlerden ben burada bahsettim. Örneğin, bu endekste ulaşım var. Kahramanmaraş'ta -dediğim gibi- Güneydoğu'ya, Karadeniz'e açılan illerin kavşağında olmasına rağmen kara yollarında sıkıntı var. Ulaştırma Bakanı daha bir hafta önce "Göksun yolunu yaptık." diye sosyal medyadan paylaşım yaptı. Gittiğinizde görürsünüz, Göksun yolu çıkışı tek şerittir. Bütün Kuzey Anadolu'nun, Karadeniz'in güneye bağlandığı yer hâlen tek şerittir. Çağlayancerit yolu, Pazarcık yolu, kuzey çevre yolu, güney çevre yolu, Türkoğlu otoyol bağlantısı, Ilıca ve Bertiz yolları acilen yapılması gereken kara yollarıdır. Şehir içinde trafik artık perişan hâldedir. Buralarda en az 5-6 tane battıçıktının yapılması gerekir. Hızlı tren Maraş'a teğet geçmiştir. Kahramanmaraş-Gaziantep hızlı tren bağlantısı yapılmalıdır. AJetin, Sabiha Gökçen'den o bölgeye seferi olmayan tek il Kahramanmaraş'tır.
Eğitim hizmetlerindeki eksikliklerden, okullaşma ve derslik sıkıntılarından yıllardır bahsettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Sayın Bakana geçenlerde Millî Eğitim Akademisinin açılması gerektiğini söyledim; Millî Eğitim Akademisi için Kahramanmaraş'ta gerekli mekân da vardır, imkân da vardır.
Sağlık benim branşım. Yıllardır -sağlıkta- hastane yapımı için söylenen yerleri dinlemediler, en sonunda Necip Fazıl Hastanesi depremde devre dışı kaldı. Bugün de kuş bakışı 2 kilometre, 3 kilometre, 5 kilometre arasında 3 tane hastane yapıldı, yine işlevselliğini yitirecektir. Aynı şekilde, uzman hekim yönünden Kahramanmaraş eksiktir, bunu da söylemek isterim.
Kahramanmaraş olarak günlerdir yine söylüyoruz, Van'a verilen mücbir sebep orada beş altı yıl uzatılırken Kahramanmaraş'ta veya depremin diğer illerinde niye gündeme getirilmiyor ve uzatılmıyor? Sayın Şimşek'e Kahramanmaraş'taki özellikle küçük esnaflar için mücbir sebebin derhâl uzatılması yönünde tasarrufta bulunması gerektiğini söylüyorum ve hepinize saygılar sunuyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)
ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Şimşek önce bir Maraş'a gelsin de sonra.
BAŞKAN - Gündem dışı ikinci söz, Melen Projesi hakkında söz isteyen Düzce Milletvekili Talih Özcan'a aittir.
Sayın Özcan, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
TALİH ÖZCAN (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, dün askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucu şehit olan 20 kahraman askerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum, milletimizin başı sağ olsun.
Bugün, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin yıl dönümü. Depremde yitirdiğimiz vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, bir daha böyle acıların yaşanmamasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, 2012 yılında Düzce Melen havzasında yapımına başlanan Melen Barajı inşaatı yıllardır bitirilemiyor. İnşaatın ihale sözleşmesine göre barajın 2016 yılında bitmesi gerekiyordu; on yıl geçti, inşaat hâlâ bitmedi. İhaleyi alan şirket, işe başlamadan önce baraj temelinin jeolojik özelliklerini tespit etmek ve gövde inşaatında kullanılacak malzemenin kalitesini incelemek istedi, zemin etüdü yapmak için 14 kere sondaj talebinde bulundu ancak bu taleplerin tamamı Devlet Su İşleri tarafından reddedildi. Baraj inşaatı hata ve eksiklerle başladı; baraj tipi yanlış, yer seçimi yanlış, kullanılan malzeme yanlış, zemin etüdü yok. Sonuç olarak, inşaat bittikten sonra baraj gövdesinde çatlaklar oluştu. 2017 tarihli araştırma raporunda çatlakların zeminden kaynaklandığı tespit edildi. Baraj gövdesi suyu tutmadı, devletimiz milyarlarca lira zarara uğratıldı. Barajın güçlendirilmesi ve çatlakların giderilmesi için 2020 yılında 412 milyon liralık bir ihale daha yapıldı; ihaleye göre Melen Barajı 26 Şubat 2023 tarihinde hizmete açılacaktı, 2026 yılına geldik ancak inşaat bir türlü tamamlanamadı.
Değerli arkadaşlar, Melen Barajı bitmediğinden, İstanbul, Melen'den çektiği her metreküp su için daha fazla elektrik harcıyor. 2017'den bugüne kadar harcanan fazla enerji 950 milyon kilovatsaat seviyesinde, bugünkü fiyatla yaklaşık 4 milyar lira. 4 milyar lirayla su havzası korunabilirdi, yeni yatırımlar yapılabilirdi ancak İstanbul halkı yıllardır bu parayı bitmeyen bir barajın faturası olarak ödüyor. Ben buradan idareye sormak istiyorum: İnşaatı neden başlatmadınız? Melen Barajı dünyanın en büyük içme suyu rezerv alanına sahiptir. Hiç yağmur yağmasa bile yılda 1 milyar metreküp içme suyunu temin edecek kapasitesi vardır. Bu barajdan elektrik üretilecektir, enerji tasarrufu sağlanacaktır. Baraj hizmete girdiğinde 2071 yılına kadar İstanbul'un içme suyu problemi kalmayacaktır. Barajla birlikte İBB'nin ve İSKİ'nin Düzce'ye yaptığı ve yapacağı yatırımlar vardır. Bu proje halka hizmet projesidir, doğayı ve suyu koruma projesidir, o nedenle siyasetle ilgisi yoktur, herkesin sahip çıkması gerekir. İSKİ'nin şu ana kadar Melen Çayı'nı korumak ve atık sulardan temizlemek için tamamladığı proje tutarı 3,5 milyar liradır. İnşaatı devam eden projenin tutarı 3 milyar liraya yakındır. İSKİ ayrıca 9 milyar liralık daha yatırım planlamaktadır. Tamamlanan, devam eden ve planlanan yatırım tutarı toplam 16 milyar liradır. İSKİ, Melen havzasına, Düzce ve merkezde, Konuralp'de, Çilimli'de, Kaynaşlı'da, Cumayeri'nde ve Gölyaka'da atık su şebekeleri, kolektör hatları, kanal imalatları ve ileri biyolojik atık su arıtma tesisi inşaatları planlamıştır.
Buradan iktidara sesleniyorum: Gelin, siz de Melen Barajı'nın hizmete girmesi için gereni yapın. 17 milyon İstanbullu bunu bekliyor. Düzce halkı artık temiz suya kavuşmak istiyor. Düzce halkı için, geleceğimiz için Melen Barajı'nın artık bitirilmesini bekliyoruz.
Teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler.
Gündem dışı üçüncü söz, Ahıska Türklerinin sürgününün yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Ardahan Milletvekili Kaan Koç'a aittir.
Sayın Koç, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
KAAN KOÇ (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletim; bugün bu kürsüde, tarihin en derin acılarından birini anmak üzere söz almış bulunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, dün yaşadığımız talihsiz uçak kazasında şehit olan kahramanlarımıza Allah'tan rahmet; ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Ahıska sürgününün 81'inci yıl dönümü. 93 Harbi'nde Posoflu Âşık Üzeyir'in dediği gibi "Ahıska gül idi gitti/Bir ehli dil idi gitti/Söyleyin Sultan Mahmud'a/İstanbul'un kilidi gitti." 14 Kasım 1944 sabahı Sovyet askerleri Ahıska köylerini sardığında henüz gün ağarmamıştı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce Türk birkaç dakikalık süre içerisinde evlerinden koparıldı. Tren vagonlarına dolduruldular, soğuğa, açlığa, ölüme gönderildiler. Tek bir suçları vardı; Türk olmak, Müslüman olmak, inancına ve kimliğine sahip çıkmak. Ama şunu asla unutmayalım: Ahıska Türkleri sürgün edildiler ama teslim olmadılar, topraklarından koparıldılar ama kimliklerinden koparılmadılar ve o gün bugündür, dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar kalplerinde hep bir sevda taşırlar: "Bir gün ana vatanımıza, Kızılelma'mıza kavuşacağız."
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; benim memleketim Ardahan, Ahıska'ya en yakın şehir ama aslında sadece komşusu değil kardeşidir, yoldaşıdır, kader ortağıdır. Biz Ardahanlılar biliriz ki bir sınır çizgisi bir milleti ikiye bölemez. Biz biliriz ki Ahıska'nın dağı Ardahan'ın ufkuna bakar, Ahıska'nın gözyaşı Çıldır Gölü'ne karışır, Ahıska'nın hasreti Posof'un dualarında yaşar.
Değerli arkadaşlar, Ahıska Türkleri kimliğini ve imanını bedel ödeyerek koruyan bir halktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti bu vefalı millete sırtını dönmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız dünyanın neresinde bir mazlum halk varsa, hangi soydaş zulme uğruyorsa oraya merhamet elini uzatmıştır. İşte bu minvalde, 1990'lı yıllardan itibaren özellikle Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan gibi ülkelerden gelen Ahıska Türkleri Türkiye'ye sığınmış ve geçici oturum izniyle yaşamaya başlamışlardır. Cumhurbaşkanımız ve AK PARTİ hükûmetlerimiz öncülüğünde 2006 yılında kanun hükmünde kararname ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla Ahıska Türklerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınması süreci başlatılmış ve 2015-2017 yıllarında düzenlemeler yapılarak birçok Ahıska Türküne doğrudan istisnai yolla vatandaşlık verilmiştir. Bugün binlerce Ahıskalı Türk Türkiye'nin dört bir yanında huzurla yaşıyorsa, Ahıskalı gençler üniversitelerde alın teri dökebiliyorsa, bugün Ahıska anaları evlatlarına "Bu toprak artık senin vatanın." diyebiliyorsa bu, Recep Tayyip Erdoğan'ın vicdan siyasetinin eseridir. Bu kapsamda, coğrafyamızdaki tüm Ahıska Türkleri TİKA ve Dünya Ahıskalı Türkler Birliği aracılığıyla desteklenmektedir. Ayrıca, devletler arası anlaşmayla Ahıska'ya sadece kimlik belgesiyle ziyaret gerçekleştirilebilmektedir.
Cumhurbaşkanımız defalarca ifade etmiştir: "Ahıskalı kardeşlerimiz bizim özbeöz canımızdır. Onlar sürgün edildiler ama gönlümüzden hiç çıkarılamadılar." İşte, bizler de bu anlayışın neferleri olarak Posof'ta bulunan Türkgözü Gümrük Kapımızı modernize ederek açtık ve Ilgar Dağı Tüneli'nde yoğun çalışmalar sürdürüyoruz. Bu sayede, Ardahan ve Ahıska, Anadolu, Karadeniz ve Kafkasya'nın ticaret ve lojistik üssü hâline gelecektir, bağlarımız ve bölgesel ilişkilerimiz gelişmeye devam edecektir. Bizim siyasetimiz merhametle yoğrulmuş, tarihine sadık, milletine vefalı bir siyaset anlayışıdır. Bugün buradan sesleniyorum: Ahıska Türkleri yalnız değildir; onların arkasında güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti vardır, onların yanında milletine sevdalı bir Cumhurbaşkanı vardır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; bizim görevimiz sadece anmak değil, adaletin yerini bulması için mücadele etmektir. Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüş hakkı sadece tarihî değil, ilahî bir haktır. Bu Meclis, bu Hükûmet, bu millet o hak yerini bulana kadar bu davanın takipçisi olacaktır.
Bu vesileyle, sürgün yollarında can verenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Rabb'im bir daha hiçbir soydaşımızı vatanından, ezanından, bayrağından uzak bırakmasın.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sivas İlbeyli Muhtarları Genel Kurulumuzu ziyaret ediyorlar, kendilerine hoş geldiniz diyoruz. (Alkışlar)
Şimdi, sisteme giren milletvekillerine yerlerinden bir dakika süreyle söz vereceğim. İlk söz, Sayın Harun Mertoğlu'na aittir.
Buyurun.
HARUN MERTOĞLU (Rize) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Azerbaycan'dan ülkemize dönüş yolunda görev uçuşunu gerçekleştiren askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucu 20 kahraman evladımızı şehit verdik. Yüreklerimiz yangın yeri, bu acı yalnızca şehitlerimizin ailelerini değil 86 milyonun yüreğini kavuran ortak bir yangındır. Şehitlerimiz bu aziz vatanın birliği, milletimizin bekası, ay yıldızlı bayrağımızın ilelebet dalgalanması için canlarını feda etti. Onların emaneti bu toprakların her zerresinde, milletimizin gönlünde ebediyen yaşayacaktır. Rabb'imden rahmet, kederli ailelerine, silah arkadaşlarına ve kahraman ordumuza sabır, metanet ve güç diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Hudut boylarında, nöbet başında, terörle mücadelede, vatan nöbetinde can veren tüm yiğitlerimiz için el Fatiha.
BAŞKAN - Sayın Özer...
MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Gürcistan-Azerbaycan sınırında meydana gelen elim kazada kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Vatanı, bayrağı ve görevi uğruna gözünü kırpmadan canını ortaya koyan kahraman evlatlarımızın aziz hatırası milletimizin gönlünde daima yaşayacaktır.
Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet, makamları ali olsun.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Karaman...
MEHMET KARAMAN (Samsun) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün sadece fidan dikmekle yetinmeyip doğayı gerçekten korumanın yollarını konuşmalıyız. Gerçek ağaçlandırma ekosistemi yaşatmak, gıda güvenliğini desteklemek ve yangın riskini azaltmakla mümkündür. Zeytinlikler ve ormanlarımız madencilik ve enerji projeleri uğruna yok ediliyor. "Taşınabilir zeytin ağacı" gibi söylemlerle binlerce ekosistem tehdit altında. Hâlâ yangına son derece hassas çam türleri tercih ediliyor. Yerel ve karışık türlerle bilimsel ağaçlandırma yapmalıyız. Milyonlarca fidan dikildiği açıklanıyor ancak bu fidanların ne kadarı kuruyor, ne kadarı tutuyor? Ağaçlandırma kampanyaları bilimsel ve sürdürülebilir olmalı, sadece sayı ve gösterişten ibaret olmamalıdır. İşte bugün, gerçek ağaçlandırma politikaları talep etme günüdür; zeytinlikleri koruyalım, meyveli ağaçları yaygınlaştıralım, yerel ve yangına dayanıklı türleri tercih edelim. Doğayı korumak geleceği korumaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Bakbak...
DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Can Azerbaycan'daki görevini tamamlayıp ana vatana dönmek üzere havalanan C-130 tipi askerî uçağımızın Gürcistan hava sahasında elim bir kazaya uğraması sonucu 20 kahraman askerimizin şehadeti aziz milletimizin yüreğini dağladı. Aziz milletimizin hiçbir şüphesi olmasın ki bu elim hadisenin tüm yönleriyle aydınlatılması için devletimizin ilgili kurumları gerekeni en yüksek hassasiyetle yerine getirmektedir. Vazifesi başında şehit düşen kahraman evlatlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun; milletimizin başı sağ olsun.
BAŞKAN - Sayın Ösen...
SEDA KÂYA ÖSEN (İzmir) - Gürcistan-Azerbaycan sınırında yaşanan kazada şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.
Sayın milletvekilleri, uzun yıllardır su kısıtlaması uygulanan Aydın ve Denizli Büyük Menderes havzasında bu yıl su kısıtlaması daha ağır şekilde uygulanmaya devam edecek. Türkiye'nin su stresi altında olduğu, küresel iklim değişikliğinin kuraklığı tetiklediği, bölgedeki ekilenlerin suya en fazla ihtiyaç duyan ürünler olduğu bilinmesine rağmen Hükûmet neden hâlâ Büyük Menderes havzasındaki sorunlara çare bulmuyor? Tarımın ne kadar stratejik bir alan olduğunu pandemide hepimiz anlamıştık. Bu yüzden yeni yönetmelikler çıkarmak yerine öncelikle tarımsal destekleme programlarına hakkı olan kaynak verilmeli, 5488 sayılı Tarım Kanunu eksiksiz uygulanmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Tuğrul...
FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Rabb'imiz Ahzab suresinde buyurur ki: "Müminler içinde öyle yiğitler var ki Allah'a verdikleri söze daima bağlı kalmışlardır. Onlardan kimi sözünün gereğini yerine getirip onun yolunda şehit olmuşlar, kimi de sırasını beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir."
Dün askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucu şehit olan yiğitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Türk Silahlı Kuvvetlerimize, yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyorum. Vatanımız sağ olsun.
BAŞKAN - Sayın Yaz...
MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
(Hatip tarafından Bakara suresinin 156'ncı ayetikerimesinin okunması)
MEHMET SAİT YAZ (Diyarbakır) - Dün Azerbaycan'dan ülkemize dönerken Gürcistan sınırında düşen askerî kargo uçağımızda şehit olan 20 kahraman evladımızın acısı millet olarak yüreğimizi dağlamıştır. Bu toprakların birliği, dirliği ve bekası için görevleri başında hayatlarını kaybeden bu yiğitler Türkiye Cumhuriyeti'nin göklere yazılmış kahramanlık destanıdır. Her bir şehidimiz milletimizin ortak hafızasında daima yaşayacaktır, fedakârlıkları asla unutulmayacaktır. Devletimiz kazanın tüm yönleriyle aydınlatılması için gereken her adımı titizlikle atmakta, ilgili makamlarımız süreci yakından takip etmektedir. Ayrıca, Gürcistan ve Azerbaycan makamlarıyla koordineli olarak çalışılmaktadır.
Bu acı kayıp karşısında şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Kış...
GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, atama bekleyen öğretmenlerimizin, diş hekimlerimizin, sağlık çalışanlarımızın sesini duyurmak istiyorum. 2024 KPSS'ye giren on binlerce genç sınavını geçti, yeterliliğini kanıtladı ama hâlâ görev bekliyorlar. Bir öğretmen öğrencisini, bir diş hekimi hastasını, bir hemşire nöbet tutacağı servisi bekliyor. Atanmak için devletin kapısında değil, halkın hizmetinde olmak istiyorlar. Bugün 15 bin diş hekimi, 20 bin sağlık personeli ve binlerce öğretmen kadro bekliyor. Hastaneler personel yetersizliğinden, okullar öğretmen eksikliğinden zorlanıyor. Bu gençler işsizken sistem de ücretli öğretmenlerle, sözleşmeli sağlıkçılarla dönmeye çalışıyor. Bir yanda atanmayan mezunlar, diğer yanda hizmet açığı. Bu çelişkiyi gidermek de devletin görevidir. Buradan seslerini duyurmak istiyorum. 2024 KPSS mağdurları adalet istiyor; devletten iş değil, hak ettikleri görevi istiyorlar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Baykan...
MEHMET BAYKAN (Konya) - Teşekkür ediyorum.
Şehitlerimiz var, milletimizin yüreği yangın yeri. Milletimizin başı sağ olsun, Rabb'im ailelerine sabır versin, bizleri şefaatlerine nail etsin.
İsimlerini tek tek okuyarak anmak istiyorum: Binbaşı Serdar Uslu, Binbaşı Nihat İlgen, Yarbay Gökhan Korkmaz, Üsteğmen Emre Mercan, Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Üstçavuş Berkay Karaca, Üstçavuş Emre Altıok, Üstçavuş İlhan Ongan, Üstçavuş Burak İbbiği, Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Başçavuş Emrah Kuran, Başçavuş İlker Aykut, Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Uzman Çavuş Emre Sayın, Başçavuş Ümit İnce, Başçavuş Ramazan Yağız, Uzman Çavuş Cem Dolapci, Başçavuş Akın Karakuş, Başçavuş Burak Özkan.
Başımız sağ olsun.
BAŞKAN - Sayın Özcan...
MESTAN ÖZCAN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüreğimizde derin bir acı ve gözlerimizde yaş; milletçe büyük bir yasın içerisindeyiz. Dün kardeş ülke Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönüş yolunda olan Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait C-130 tipi kargo uçağımız Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştü. Bu elim kazada 20 kahraman evladımızı şehit verdik. Şehitlerimiz arasında Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinden Astsubay Kıdemli Çavuş İlker Aykut ve Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinden Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca da bulunuyor. Vatan toprağına düşen tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize sabırlar diliyorum. Her biri birer vatan sevdalısıydı, her biri milletimizin gurur kaynağıydı. Aziz şehitlerimizin kanı bu toprakları kutsal kılmış, milletimizin birliğini ve dirliğini daha da pekiştirmiştir. Rabb'im bütün şehitlerimize rahmet eylesin, kabirlerini nurlandırsın, ailelerine sabır versin.
Aziz milletimizin başı sağ olsun diyor, Gazi Meclisten, bütün şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimizin ailelerini saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Hun...
YILMAZ HUN (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Türkiye'de okullardaki öğretmen açığı sayıları 100 bine ulaşan ücretli öğretmenlerle karşılanmaktadır. Bu rakam eğitim sisteminin içinde bulunduğu derin yapısal sorunu gözler önüne seriyor. Öğretmen açığının kalıcı istihdam politikalarıyla, kadrolu atamalarla giderilmesi gerekirken iktidar bu açığı asgari ücretin dahi altında ücretlerle çalışan ücretli öğretmenlerle kapatmayı tercih ediyor. Geçtiğimiz yıl yapılan sınırlı sayıdaki atama yüz binlerce eğitim fakültesi mezununun umutlarını karşılamaktan çok uzak oldu. Ataması yapılmayan öğretmenler yalnızca işsiz değil, aynı zamanda sistemli bir adaletsizliğin mağdurlarıdır. Onların emeğini yok sayan bu yaklaşım, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim sistemine ulaşmanın önündeki en büyük engeldir. Eğitimde liyakat, adalet ve istihdam hakkı temelinde yeni bir politika anlayışı zorunludur. İvedilikle okullardaki öğretmen açığı ücretli öğretmenlikle değil, öğretmenlerin kadrolu ataması yapılarak giderilmelidir diyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Sarı...
SERKAN SARI (Balıkesir) - Sayın Başkanım, dün yaşanılan elim kazada yaşamını yitiren şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize de başsağlığı diliyorum.
Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; dün Balıkesir'den muhtarlarımız Gazi Meclisimize sıkıntılarını anlatmak üzere geldiler. Ülkemizin en önemli kılcal yapı taşlarından bir tanesini temsil eden; köyünün, mahallesinin sorunlarını çözmek için cansiparane mücadele eden ve halkının hakkı, hukuku ve düzeni için var gücüyle mücadele eden muhtarlarımızın tabii Meclisimizden talepleri var. Yapmış oldukları görevlerin yasal bir güvence altına alınarak bir yasal düzenleme yapılmasını Meclisimizden talep ediyorlar. Muhtarlık binalarının sağlıklı bir şekilde hizmet verebilmesi için iş tefrişatının, ısıtma, soğutma, elektrik, su, internet gibi temel giderlerinin İçişleri Bakanlığı bütçesinden karşılanarak yapılacak iş ve işlemlerin çok daha sağlıklı yürümesi için bizlerden talepte bulunuyorlar. Ayrıyeten, ulaşım giderlerinin karşılanması veya desteklenmesi, nüfus yoğunluklu olarak da tabanı asgari ücret olacak şekilde maaşlarının yeniden düzenlenmesini talep etmektedirler Meclisten.
BAŞKAN - Sayın Karagöz...
REŞAT KARAGÖZ (Amasya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Dün akşam saatlerinde tüm Türkiye'nin yüreğine ateş düşüren, hepimizi derin bir üzüntüye boğan acı bir haberle sarsıldık. Azerbaycan'dan ülkemize dönmek üzere havalanan Merzifon 5'inci Ana Jet Üssü ve Kayseri 12'nci Ana Jet Üs Komutanlığı personelini taşıyan askeri kargo uçağının Gürcistan'da düşmesi sonucu aralarında Gümüşhacıköylü hemşehrimiz Hava Uçak Bakım Astsubayı Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan'ın da bulunduğu 20 kahraman Mehmetçik'imizi şehit verdik. Vatanı için gözünü kırpmadan görev yapan bu kahramanlar Türk milletinin gururunu, cesaretini ve vatan sevgisini gökyüzüne asan asil evlatlarıdır. Mehmetçiklerimizin her birine bu millet minnettardır. Buradan bir kez daha tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşlarına ve aziz milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Vatan toprağına düşen her bir Mehmetçik'imizin hatırası kalplerimizde sonsuza dek yaşayacak.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Sayın Akbulut...
İZZET AKBULUT (Burdur) - Öncelikle, dünkü yaşanan elim kaza sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yüce Türk milletine başsağlığı diliyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hayvancılık ne yazık ki bitme noktasına doğru gidiyor, büyük tehlike altında. Şap hastalığı sebebiyle birçok ilimizde canlı hayvan pazarları kapalı ve bu anlamda gerekli önlemlerin alınmadığı besicilerimiz tarafından sürekli bizlere iletiliyor. Memleketim Burdur'da da tarım ve hayvancılık önde gelen sektörlerden bir tanesi ve orada da aynı şekilde şap hastalığının yoğun bir şekilde yaşandığı ama daha hâlâ iller arasında canlı hayvanların taşındığıyla, özellikle şap hastalığına bulaşmış hayvanların taşındığıyla alakalı ihbarlar geliyor. Eğer önünü alamazsak hayvancılık sektörü ne yazık ki bitecektir. Tarım Bakanlığının dikkatini çekmek istiyorum.
Saygılarımla.
BAŞKAN - Sayın Konukçu...
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Ülkenin dört bir yanında hakları ve insanca yaşam için direnen Tapeten Mensucat, TPI Kompozit, Temel Conta, İzmir Belediyesi Süt Kuzusu, Gebze Smart Solar, Şık Makas, Ergene SUBMED işçileri yalnız değildir.
İstanbul'da bulunan yeni doğan çetesi davasının sanıklarından Şafak grubunun hastanelerinden olan Özel Okmeydanı Hastanesinde 180 sağlık emekçisi ücretsiz izin oyunuyla işsiz bırakılmak isteniyor. Hastane yönetimi binanın depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle emekçilere "Eşyalarınızı toplayın, gidin." dedi ancak ortada bir rapor bulunmadığını söyleyen emekçiler direnişe geçtiler. Aylardır ücretleri düzenli olarak ödenmeyen emekçiler bir yanıltma ve oyalama içinde olduklarını ifade ediyorlar ve direnmekte kararlılar. Biz de yanlarındayız. Ücretsiz izin bir hak gasbıdır. Emekçilerin sorunları derhâl çözülmeli, tüm hakları verilmelidir.
BAŞKAN - Sayın Karaoba...
ALİ KARAOBA (Uşak) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Öncelikle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Türkiye'de binlerce aile yirmi beş yıllık ve üstü araç kullanıyor. Bu araçların yenilenmesi yalnızca çevre için değil, vatandaşlarımızın güvenliği ve ekonomisi için de bir nefes olacaktır. Hurda teşviki dar gelirli ailelerinin daha güvenli, daha az yakıt yakan araçlara erişimini kolaylaştırmalı -fırsatları değil- yurttaşlara karşı bir katkı sağlamalıdır. Bu dönüşüm planlı, adil ve denetlenebilir olmalıdır. Yüz binlerce vatandaşımız Hükûmetin bu konuda verdiği sözleri tutmasını bekliyor. Türkiye'nin hurda araç yenileme politikalarının ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri belirlenmeli, elektrikli araç ve batarya geri dönüşüm sisteminin hazırlık düzeylerinin artırılması, ulaşımda araç erişimi ve enerji adaleti konularının sağlanması ve eski araç sahiplerinin güvenli ve çevre dostu araçlara binmesi sağlanmalıdır. Hurda araç teşviki bu dönem için bir an önce Meclise getirilmeli ve Meclisten geçmelidir. Vatandaşlarımızın talebini iletiyoruz.
Sayın Bilici...
BİLAL BİLİCİ (Adana) - Geçen günlerde Yumurtalık ilçesini, Belediye Başkanımız Erdinç Altıok'u ve aynı zamanda İlçe Başkanımız Okan Eryiğit'i ziyaret ettim. Adana'mızın sahil ilçelerinden biri olan Yumurtalık'ın sorununu ifade etmek istiyorum. Yumurtalık'ın sorunu ve talebi net: Balıkçılık limanının genişletilmesini talep ediyor Yumurtalık halkı. Yumurtalık bugün Adana'nın diğer ilçeleri gibi geriye gitmiş durumda; oysaki Marmaris, Belek veya Çeşme potansiyeline sahip, sanayi açısından da Dilovası potansiyeline sahip bir ilçemiz. Tabii, balık üretim çiftlikleriyle birlikte kara ve deniz trafiğinin artması sonucunda, liman sit alanı olduğundan ötürü liman sıkışmış durumda ve genişletilemiyor, genişleme çalışmaları da yapılamıyor bundan dolayı; Yumurtalık'taki esnaf ve balıkçılar bundan olumsuz etkileniyor. Buradan çağrıda bulunuyorum makamlara.
BAŞKAN - Sayın Çan...
MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Gürcistan'da yaşanan askerî nakliye uçağı kazasında şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve ulusumuza da sabırlar diliyorum.
Şehitlerimizden birisinin de Tekkeköy ilçemizin evladı Astsubay Emre Altıok olduğunu öğrendik, yüreğimiz bir kez daha dağlandı. Ailesinin, ulusumuzun, kahraman ordumuzun ve Samsun'umuzun bir kez daha başı sağ olsun.
Vatanımız için, barışın ve güvenliğin teminatı için görevi başında şehit düşen her askerimiz bu ülkenin onurudur ancak böylesine elim bir olayın ardından kamuoyunun beklentisi açıktır: Kaza nedenleri hiçbir şüpheye yer bırakmadan, en kısa sürede ve şeffaf biçimde açıklanmalıdır. Şehit evlatlarımızın emaneti olan bu ülkenin güvenliği için alınacak her dersin, atılacak her adımın önemi büyüktür.
Bir kez daha şehitlerimize rahmet, milletimize sabır diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Ayan...
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - AİHM Büyük Dairenin Selahattin Demirtaş'ın haksız tutukluluğuna ilişkin kararı 3 Kasımda kesinleşti ama Adalet Bakanı Sayın Tunç ilk olarak 5 Kasımda "İlgililerin müracaatı durumunda mahkeme tarafından değerlendirilecek süreci hep beraber beklemek gerekecek." dedi. Geçtiğimiz gün ise "Demirtaş kararı mahkemenin önünde." diyerek topu yine üstünden attı. Sayın Bakana ve tüm yetkililere bir kez daha çağrımızdır: AİHM kararı incelemek için değil, uygulanmak için vardır. Soruyoruz: Sayın Demirtaş neden hâlen tutuklu? Neyi bekliyorsunuz? Bu karar Türkiye'nin hukukla, demokrasiyle, adaletle imtihanıdır. Dokuz yıldır hukuksuzca tutulan Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ ve tutuklu siyasetçilerimiz bir gün dahi gecikmeden derhâl serbest bırakılmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Parlak...
VEZİR COŞKUN PARLAK (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Dün Irak'ta yapılan seçim sonuçlarının bütün Irak halklarına hayırlı olmasını diliyorum. 20'nci yüzyılın neredeyse yarısını baskıcı yönetimlerle geçiren, sonrasında işgal ve iç savaşla boğuşan Irak'ın artık siyasi istikrara kavuşması gerekiyor. Siyasi istikrar da ülkedeki bütün kesimlerin iradesinin yönetime yansımasıyla mümkün olabilir. Irak tarihsel, siyasal ve ekonomik olarak Türkiye'ye en yakın ülkelerin başında gelmektedir. Özellikle Kürdistan bölgesi her açıdan Türkiye'ye yakınlık göstermektedir ve aralarında çok güçlü bağlar bulunmaktadır. Parlamentodaki dostluk grubunun üyesi olarak Irak halklarına selamlarımı gönderiyor, 11 Kasım seçimlerinin barış ve refah için bir başlangıç olmasını temenni ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Uysal...
LEVENT UYSAL (Mersin) - Öncelikle şehit olan 20 kahraman askerimize başsağlığı diliyorum, Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun efendim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 4 milyon üniversiteli kardeşimiz bizlerden öğrenci affı bekliyor, özellikle deprem, sağlık problemleri ve ailevi sorunlardan dolayı eğitimlerine ara vermek zorunda kaldılar. Gençlerimizin bir dönem daha kaybetmemeleri için 2026-2027 akademik yılında af tasarısının gündeme getirilerek bir an önce eğitim hayatlarına başlamalarını talep ediyoruz. Gençlerimizin her zaman yanındayız.
Teşekkür ederim, saygılarımla.
BAŞKAN - Sayın Şanlıtürk...
NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Pandemi döneminde 850 bin küçük esnafımızın beyanname verme zorunluluğu ortadan kaldırılmış, ekonomik sıkıntı içindeki esnafımıza rahat bir nefes alma imkânı tanınmıştı. 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek düzenlemeyle büyükşehirlerde nüfusu 30 binin üzerinde olan ilçelerdeki küçük esnaflarımız basit usulden gerçek usule geçiriliyor. Bu uygulamanın gerçekleşmesi, Türkiye'nin en küçük büyükşehri olan Ordu ili gibi coğrafyası dağınık ve ekonomisi gelişmemiş illerimizde geçimini zor şartlarda sürdüren küçük esnafımızı yıllık 120 ila 150 bin lira ekstra masrafın altına sokacak ve ilave vergi yüküyle karşı karşıya bırakacaktır. Bu uygulamanın getireceği olumsuzlukların sosyal hayata etkileri araştırılarak bu uygulama 1 Ocak 2026'dan ileri bir tarihe ertelenmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Suiçmez...
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Askerî kargo uçağımızın Azerbaycan'da düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor, Sayın Cumhurbaşkanına halkımızın ulusal yas ilan edilmesini beklediğini iletiyorum.
Dün mahkemeye sunulan İmamoğlu duyumnamesi sürecin hukuki değil, siyasi olduğunu göstermiştir. Biliyoruz ki bu iddianame, iktidarın seçim stratejisi belgesidir. Bu iddianameyle yargılamak istedikleri; halkın iradesi, partimiz, demokrasidir. Hiçbir iddianame, hiçbir tehdit ve baskı halkın vicdanından ve iradesinden büyük ve üstün değildir.
Tüm Trabzonlu hemşehrilerimi CHP Trabzon İl Başkanlığı tarafından bugün saat 17.00'de düzenlenecek olan protesto yürüyüşüne davet ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Avşar...
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Acımız büyük, acımız tarifsiz. Gürcistan-Azerbaycan sınırından Türkiye'ye dönmek üzere havalanan askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucunda kahramanlarımızı şehit verdik. Her biri asker olmanın yanında bir baba, bir eş, bir evlat. Allah ailelerine, milletimize sabır versin. Şehitlerimizden biri de Tekirdağ'mızdan Muratlılı hemşehrimiz Hava Astsubay İlker Aykut'tu; ailesine, yakınlarına ve tüm Tekirdağlı hemşehrilerime başsağlığı diliyorum. Mekânları cennet olsun.
BAŞKAN - Sayın Aksakal...
MEHMET ÖNDER AKSAKAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün yaşanan ve Gürcistan sınırına çok yakın bir mesafede kaza kırıma uğrayan askerî kargo uçağımızın içinde bulunan ve savaş uçaklarının bakımıyla görevli çok tecrübeli 20 askerimizin şehit haberlerini derin bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Öncelikle, şehitlerimize Yüce Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve metanet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Devletimiz yaşanan bu elim olayın gerçek boyutlarını ve sebeplerini mutlaka en kısa zamanda ortaya çıkaracaktır.
Bugün, yine, geçmişin acılarını bir kez daha yüreğimizde hissediyoruz. Yirmi altı yıl önce Düzce'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki yıkımın yıl dönümündeyiz. Otuz saniyede 845 insanımızın ölümüne sebep olan bu depremi unutmamız mümkün değildir.
Yurdun özellikle batı bölgelerini tehdit eden ve son zamanlarda sıkça karşılaştığımız irili ufaklı yer sarsıntılarının büyük bir felakete sebep olmadan insanlarımızı daha güvenli alanlara taşıma çalışmalarının ivedi şekilde sonuçlandırılması hususuna bir kez daha dikkatleri çekmek isterim.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
BAŞKAN - Sayın Öztürk...
ERCAN ÖZTÜRK (Düzce) - Bugün, Düzce'mizin hafızasına kazınan en acı günlerden biri olan 12 Kasım 1999 Düzce depreminin 26'ncı yıl dönümündeyiz. Henüz 17 Ağustos Marmara depreminin izleri silinmeden, yalnızca seksen yedi gün sonra merkez üssü Kaynaşlı olan 7,2 büyüklüğündeki depremle Düzce'miz âdeta yerle bir oldu. Biz Düzceliler 12 Kasımda yıkıntıların arasında dahi yardımlaşmanın bereketini ve yeniden ayağa kalkmayı öğrendik. O büyük afette 845 vatandaşımızı kaybettik, binlerce hemşehrimiz yaralandı. Her biri bugün bile hafızamızda, dualarımızda, kalbimizde yaşamaya devam ediyor.
Şunu da gururla ifade etmek isterim ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK PARTİ hükûmetlerimizle küllerinden yeniden doğan Düzce'miz; üniversitesi, sanayisi, tarımı ve turizmiyle bölgesinin yükselen değeri, Türkiye Yüzyılı vizyonunun güçlü bir parçası hâline gelmiştir.
Bu vesileyle, 12 Kasım Düzce depreminde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Yontar...
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, Hayrabolu ilçemizin ciddi sıkıntıları var. Okullarda derslik yetersizliği yaşanmakta, bazı okullar hâlâ aynı binayı paylaşmaktadır. Hayrabolu Meslek Yüksekokulu inşaat nedeniyle kapanma riski yaşamış, belediye tarafından millet bahçesi içindeki yapılar dersliğe çevrilerek eğitime devam edilmiştir. KYK'ye ait yurtlar depreme dayanıksız gerekçesiyle kapatılmış, öğrencilerin bir kısmı her gün 50 kilometre uzaklıktaki üniversiteye gidip gelmekte, diğer bir kısmı ise yüksek kiralar nedeniyle maddi zorluk yaşamaktadır. İlçede hiç kreş yok, ilçenin her mahallesinden kreş talepleri gelmekte; hayırsever tarafından bağışlanan konteyner kreş ise Millî Eğitim tarafından faaliyete geçirilmemiştir. Hükûmet Konağı yıkılmış, yenisi yapılmamış, Kaymakamlık ve birimleri apartman dairelerinde kirada hizmet vermektedir. Hayrabolu Devlet Hastanesinde uzman doktor eksikliği sürmekte...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kanko...
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Dilovası'ndaki ihmal, çarpıklık, denetimsizlik ve sorumsuzluklar silsilesiyle yaşanan yangında 2'si çocuk olmak üzere 6 yurttaşımız taksirle öldürüldü. Bu bir kaza değildir, düpedüz iş cinayetidir. Kadınlar ve çocuklar denetimsiz, güvencesiz, insanlık dışı koşullarda çalıştırılmıştır. Fabrikalar kâr ettikçe denetimler kısılmış, emekçilerin canı hiçe sayılmıştır. Bu ülkenin işçisi ölürken sorumlular sadece başsağlığı dileyerek sıyrılamaz. Dilovası Sanayi Bölgesi yıllardır zehir soluyor, şimdi de can veriyor. Biz AKP Hükûmetinin topluma dayattığı bu kapitalist vahşi düzeni kabul etmiyoruz. Kadın emeğinin, çocuk işçi hayatının bu kadar ucuz görüldüğü bir ülke adaletli olamaz. Bu yangının failleri bellidir; denetimsizliği, ihmali ve açgözlülüğü sistemleştirenlerdir. Tutuklanan yok, istifa eden yok. Hiçbir yetkili bu cinayetten sıyrılamaz, herkes bu canların hesabını verecek.
BAŞKAN - Sayın Ertuğrul...
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Uçak kazasında hayatını kaybeden 20 kahraman şehidimizi saygıyla ve rahmetle anıyor, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Zonguldak'ın Çaycuma ilçesi Filyos beldesinde bulunan Melek Ahmet Şanlı Anadolu Lisesi 2023'te Yık-Yap Projesi kapsamında yıkılmış ancak aradan geçen sürede yeni binanın yapımına hâlâ başlanmamıştır. Okul arsasına başka bir proje düşünüldüğü de iddia edilmektedir. Aynı dönemde yıkılan diğer okullar tamamlanırken Filyos'taki öğrenciler 25 kilometre uzaklıktaki Çaycuma'ya gidip gelmek zorunda kalmaktadırlar. Fiziki yetersizlikler eğitim kalitesini düşürmekte, öğrenci sayısını azaltmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığına sesleniyorum: Türkiye'nin enerji üssü olma iddiasındaki Filyos beldesi halkı yeni okulunu bekliyor, bu mağduriyet acilen giderilmelidir.
BAŞKAN - Sayın Genç...
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sözlerime başlamadan önce, dün Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönüş yolunda düşen askerî nakliye uçağımızda şehit olan kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Sayın Başkan, TOKİ'nin 500 Bin Sosyal Konut Projesi kapsamında Kayseri'de merkez ilçelere 6 binden fazla konut ayrılırken Akkışla'ya 70, Felâhiye'ye 35, Pınarbaşı'na 29, ve Sarız'a 26 konut düşmüş durumda. Oysa, bu ilçeler, yıllardır yatırım bekleyen, hizmet ve barınma ihtiyacının en yüksek olduğu yerlerdir. Buradan soruyorum: Bu dağılım yapılırken hangi kriterler esas alınmıştır? Yatırımın en az yapıldığı bu ilçelerin Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetiliyor olması bir tesadüf müdür? Kayserinin ilçeleri de merkezi kadar değerlidir. TOKİ, bu projeyi yeniden gözden geçirmeli ve her yurttaşa eşit fırsat tanımalıdır.
BAŞKAN - Sayın Uçar...
ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Ülkede barış söylemleri, Van'da ajanlık dayatmaları bir arada yürümez. Kürt kentlerinin tamamında öteden beri uygulanan ajanlaştırma siyasetine devam ediliyor, bunların başında ise Van geliyor. İnsan Hakları Derneği Van Şubesinin yapmış olduğu açıklamaya göre, son bir ay içerisinde Van'da ajanlık dayatmaları sebebiyle başvuru yapan kişi sayısı 8; bu sayı sadece başvuru yapabilenlerden ibarettir, gerçekte sayı çok daha yüksek. Daha önce defalarca önerge verdik, açıklama yaptık, başvuruda bulunduk, Van gençlerini rahat bırakın dedik ancak belli ki bakanlığın bu doğrultuda adım atmaya niyeti yok. Gençlerimizin yanındayız. Ajanlaştırma politikasından vazgeçilsin, bu arayışta olan memurlar görevlerinden uzaklaştırılsın ve gençlere saldırı siyasetine son verilsin.
BAŞKAN - Sayın Kara...
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kırıkhan ilçemizin Çankaya Mahallesi, Gündüz Mahallesi, Çarşı merkez ve 408 Evlerde bulunan semt pazarları depremden bu yana peyderpey yeni pazar yerleri yapılacak sözleriyle maalesef ara sokaklara ve kaldırımlara taşınmak durumunda kaldı. İyi niyet konusunda şüphe etmek istemiyorum. Yeni yer yapacağız, ihalesi yapılacak gibi bahanelerle esnaf işinden gücünden maalesef geri kaldı. Mevcut pazar yerlerinin bir kısmı rezerv alanlarda, bir kısmı da yeni yapılan iş yerlerine tahsis edilmiş olduğundan dolayı şu anda pazarcılar mağdur edildi. Günlük hayatın vazgeçilmez unsuru olan pazar esnafımız için bir an evvel yeni pazar yerlerinin yapılarak kendilerinin hizmetine sunulmasını buradan hem yerel yönetimlerden hem de ilgili kurumlardan talep ediyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Çalışkan...
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, Azerbaycan dönüşü düşen askerî kargo uçağımızda şehit olan tüm askerlerimizin derin acısını hissediyoruz, Rabbim rahmet eylesin, tüm milletimizin başı sağ olsun.
Elbette olayın sebep olduğu üzüntünün soruşturmanın önüne geçmemesini temenni ediyoruz. Gündemi meşgul eden farklı iddialar var. Milletimizin aklındaki her türlü sorunun yanıtlanması, kolaya kaçılmadan kamuoyuna ayrıntılı bilgi verilmesi gerekir. Amerika'yla Türk Hava Yolları için milyar dolarlık anlaşmayı müteakiben böyle bir olayın gerçekleşmesi gayet düşündürücüdür. Yakın dönemde metan gazından şehit olan askerlerimizin acısı taze iken bugün de bu askerlerimiz milletimizi derinden sarsmıştır. Varsa teknik bir problem, ihmali olanlar veya olayın arkasındaki devletler sonuna kadar araştırılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şevkin...
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gürcistan'da düşen uçakta şehit olan evlatlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır dilerim. Milletimizin başı sağ olsun.
Adana'nın Pozantı ilçesinden daha birkaç hafta kadar önce geçen yolcu treni kaldırıldı. Maddi olarak zaten sıkıntıda olan ve ağırlaşan ekonomik koşullarda zorlanan vatandaşlarımız şimdi ulaşım nedeniyle sıkıntı yaşamaktalar. Ayrıca, Adana-Pozantı arasında otobanda gerekli iyileştirmeler yapılmadığı için neredeyse her gün özellikle Damlama mevkisinde ölümlü kazalar yaşanıyor. Pozantı'yı Kamışlı Boğazı'ndan Çamardı Niğde'ye bağlayan yeni çevre yolunun Alpu Mahallesi bölümünde aşırı dik rampa biran önce düzenlenmeyi bekliyor. Tır şoförleri, ağır vasıta kullananlar perişan hem kaza riski hem de ağır akaryakıt tüketimi var.
Pozantı Devlet Hastanesinde uzman doktor eksikliği yaşanıyor, acil vakalar Adana'ya sevk ediliyor. Yol uzun vakit dar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Elvan Işık Gezmiş... Yok.
Sayın Kaya...
AYKUT KAYA (Antalya) - Şehitlerimize Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.
Antalya'da çiftçilerimiz zor durumda. Geçen seneye göre fide, ilaç, mazot, sulama maliyetleri yüzde 40, gübre yüzde 30-80 arasında, işçilik yüzde 50 artarken fiyatlar ise yarı yarıya düşmüş durumda. Geçen sene domates 35-45 lirayken bugün 15-20 liraya gerilemiş, biber 40-45 liradan 15-25 liraya, salatalık 35-40 liradan 15-20 liraya düşmüş. Domates ihracatı geçen seneye göre yüzde 40 azalmış. 90l'ı yıllarda 2 dönümlük serasında evini, arabasını alan çiftçi bugün elindekini, avucundakini satıyor, borçla geçiniyor. Çiftçimiz ürettiği ürünün yarın ne edeceğini öngöremiyor. Önlem alınmazsa seneye üretim yapacak kimse kalmayacak.
İktidara sesleniyorum: Enflasyonu düşürmenin bedelini çiftçimize ödetmeyin. Ukrayna krizini bir an önce çözün, ihracatı destekleyin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Meriç...
MELİH MERİÇ (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Seçim bölgem Gaziantep'te fahiş kira sorunu katlanarak büyüyor. TÜİK'in enflasyon rakamlarına göre kasım ayında Gaziantep ve Türkiye genelinde kira zam oranı yüzde 37,15 oldu ancak gerçek oranlar yüzde 100'ü aşıyor. Konut eksiklikleri, göçmenler, kötü ekonomik politikalar gibi faktörler arka arkaya eklenince gazi şehrimizde artık barınmak başlı başına bir sorun hâline dönüştü. Özellikle Şehitkamil, Şahinbey, Nizip gibi ilçelerimizde konut arzı eksikliğinden dolayı kira fiyat artışları neredeyse uçuşa geçti. Kiracı ile ev sahibi ekonomik krizin etkileri nedeniyle karşı karşıya geliyor, davalar ardı ardına açılıyor. Evine ekmek götürmekte zorlanan vatandaş ekmek götüreceği bir ev dahi bulamaz hâle getiriliyor.
Buradan yetkililere sesleniyorum: Sosyal konut projelerini bir an önce hayata geçirin. Vatandaşı barınma hakkından mahrum etmeyin.
BAŞKAN - Sayın Gündoğdu...
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; acılı günler yaşıyoruz, yüreklerimiz yanıyor. Dün tüm milletimiz elim bir olay sonucu sarsıldı. Gürcistan-Azerbaycan sınırında Hava Kuvvetlerimize ait askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucu 20 kahraman askerimizin şehit olması, milletimizi yasa boğmuştur. Kırklareli'mizin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan kahraman evladımız Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca'ya ve tüm silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabır diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Gül... Sayın Mervan Gül... Yok.
Sayın Aldemir... Sayın Cüneyt Aldemir... Yok.
Sayın Hasan Öztürk... Sayın Öztürk...
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Gürcistan'da düşen askerî kargo uçağında şehit olan 20 kahraman askerimizi rahmetle anıyor, başta ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun diyorum. Olay titizlikle incelenmeli ve bir an evvel millî yas ilan edilmelidir.
Geçen sene 110 lira olarak açıklanan 200 baremlik zeytin fiyatı bu sene 130 lira olarak Marmarabirlik tarafından açıklandı. TÜİK enflasyonuna göre bile olması gereken rakam 146,5 lira iken Marmarabirlik çiftçiyi enflasyona ezdirmeyi tercih etti. Üreticinin enflasyonu TÜİK enflasyonunun 2 katı iken TÜİK enflasyonunun altında nasıl zam yaparsınız? Sizde vicdan yok mu? Bursa, yemeklik zeytinin kalbidir, zeytin bin yıldır bu topraklarda yetişir; üretici olmadan Marmarabirlik olmaz, zeytin ağacı olmadan kahvaltının assolisti zeytin de sofralarda olmaz.
BAŞKAN - Sayın Rızvanoğlu... Sayın Evrim Rızvanoğlu... Yok.
Sayın Özdemir...
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Yarbay Gökhan Korkmaz, Binbaşı Serdar Uslu, Nihat İlgen, Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Emre Mercan, Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Ümit İnce, Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Burak Özkan, İlker Aykut, Akın Karakuş, Emrah Kuran, Ramazan Yağız, Astsubay Üstçavuş Emre Altıok, Berkay Karaca, Burak İbbiği, İlhan Ongan, Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Uzman Çavuş Cem Dolapci, Emre Sayın sınır ötesinde görev dönüşü şehit düşen kahraman 20 vatan evladımız. Başta aileleri olmak üzere şanlı Türk ordusunun ve Türk milletinin başı sağ olsun. Hayatlarını vatanına armağan eden aziz şehitlerimiz her daim yüreklerimizde var olacaktır.
BAŞKAN - Sayın Becan...
TAHSİN BECAN (Yalova) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Öğrencilerin barınma sorununun bedelsiz olarak çözülmesi sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir. Olması gereken, devleti yönetenlerin öğrencilerin ihtiyacı kadar yurt yapıp burada ücretsiz barınmalarını sağlaması ve bu ihtiyacın bir sektör ve istismar alanı olmaktan çıkarılmasıdır.
Ülke genelinde mevzuata uygun açılmış olan toplam 4.474 özel öğrenci yurdu bulunmaktadır. Özel öğrenci yurtlarının toplam kapasitesi 429 bin olmasına karşın yurtlarda sadece 156 bin öğrenci barınma hizmeti almaktadır. Öte yandan, mevzuata uygun olmayan, yasa dışı açılmış olan 2 bine yakın sözde yurt, okul bulunmaktadır. Bugün öğrenci yurtlarıyla ilgili öğrencilerimiz tarafından gerçekten çok fazla sorun dile getirilmektedir. Devlet yurtlarında hem yeterli sayıda öğrenci olmamakta hem de temizliğinden, yemeklerin kötülüğünden odaların kalabalığına kadar çok sayıda sıkıntılar ifade edilmektedir...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ayhan Barut... Yok.
Sayın Hasan Öztürkmen... Yok.
Sayın Burhanettin Kocamaz... Yok.
Sayın Şerafettin Kılıç... Sayın Kılıç... Yok Sayın Güzelmansur... Yok.
Sayın Çakırözer...
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Aralarında Eskişehirli kahraman evladımız Üsteğmen Emre Mercan'ın da olduğu 20 aziz şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kahraman ordumuza ve ulusumuza başsağlığı dilerken milletimizin ortak beklentisinin derhâl ulusal yas ilan edilmesi olduğunu vurgulamak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, dün açıklanan İstanbul iddianamesi bir hukuk metni değil, Cumhuriyet Halk Partisini hedef alan, demokrasimizi hedef alan bir siyasi operasyondur. Bu kumpas davalarında sadece; 15,5 milyon yurttaşın Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarımız değil, aynı zamanda özgür basın da hedefe konulmuştur. Tele1'e kayyum, Merdan Yanardağ'a hukuksuz tutukluluk, gazeteciler Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan, Aslı Aydıntaşbaş, Şaban Sevinç, Soner Yalçın, Batuhan Çolak itibar suikastına uğratılmıştır. Şafak baskınıyla gözaltına alınan gazeteciler, sadece yazı ve yorumları gerekçe göstererek saatlerce alıkonulmuş ancak yurt dışına çıkış yasağı ve cep telefonlarına el konularak serbest kalabilmişlerdir. Bu yapılan basın özgürlüğünü yok etmektir, halkın haber alma hakkını yok etmektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Seyit Torun... Yok.
Sayın Uğur Bayraktutan... Yok.
Sayın Sırrı Sakik...
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sadece son bir ayda 180'den fazla emekçi, iş cinayetlerinde öldürüldü. Dün Kulp'ta köprü inşaatının çökmesiyle 4 işçi yaşamını yitirdi. Türkiye'de yoksulluk ağır bir yara, kadın yoksulluğu ise tam bir cehennem. Üç gün önce, 3'ü çocuk 6 kadın emekçi Dilovası'nda, iş yerinde resmen yakılarak katledildi. Katledilen kadınlardan 3'ü Ağrılıydı, 3'ü de çocuktu. Yine, dün 14 yaşındaki çocuk Nursefa Samur, 14 yaşında tarım işçisi, Ağrı Aşkale köyünde, tarlada biçerdöverin altında kalarak hayatını kaybetti. Ağrı'ya her hafta iş cinayetinden katledilen işçilerin cenazesi geliyor. Yoksulluğun pençesinde bırakılan Ağrılı gençler gurbette yaşamlarını yitiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tahtasız...
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, dün 20 baba ocağına ve milletimizin yüreğine şehit ateşi düştü. Suudi Kral için millî yas ilan eden Hükûmeti şehit ailelerimiz adına, 20 vatan evladımızın manevi hatıraları için de millî yas ilan etmeye davet ediyorum. Uçak kazasında şehit olanlardan Çorum Merkez Yaydiğin köyümüzden Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği'yi ve kahraman askerlerimiz Gökhan Korkmaz, Serdar Uslu, Nihat İlgen, Cüneyt Kandemir, Emre Mercan, Nuri Özcan, Ümit İnce, Hamdi Armağan Kaplan, Burak Özcan, İlker Aykut, Akın Karakuş, Emrah Kuran, Ramazan Yağız, Emre Altıok, Berkay Karaca, İlhan Ongan, Ahmet Yasir Kuyucu, Cem Dolapci ve Emre Sayın'a Allah'tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekânları cennet olsun, milletimizin başı sağ olsun.
BAŞKAN - Sayın Aslan...
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Türkiye'de binlerce çocuk hâlâ hapishanelerde tutulmakta, bu çocuklardan biri de Ağrı Patnos'ta tutuklanan 17 yaşındaki lise öğrencisi Nuda Kartal. Nuda, Patnos Hapishanesinde, kadın koğuşunda tutulduğu sırada, çocuk eğitim evine gitmek isterken Erzincan Kadın Kapalı Cezaevine gönderilmiş, burada da adli çocukların bulunduğu koğuşta tutulması sürdürülmüştür. Eğitim hakkından mahrum bırakılan Nuda'nın koğuş değişikliği, eşit muamele talebi ısrarla reddedilmektedir. Cezaevi idaresindeki memurlar kendisine baskı uygulayarak "Oda değişikliğinde ısrar edersen seni erkek koğuşuna götürürüz." şeklinde cinsel içerikli tehditlere maruz bırakmışlardır. Bu tablo, infaz mevzuatına, Çocuk Koruma Kanunu'na, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır. Nuda, çocuk statüsünde, kendi istediğine uygun güvenli bir odaya alınmalı ve nihai olarak özgür bırakılmalıdır. Hapishanelerde sürdürülen insanlık dışı eşitlikçi olmayan infaz sistemi sonlanmalıdır.
BAŞKAN - Sayın Güzelmansur...
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hatayspor çok zor durumda. Hatayspor, sadece bir futbol kulübü değil depremle yerle bir olmuş ama yeniden ayağa kalkmak için direnen Hatay'ın umududur, birleştirici gücüdür. Ne yazık ki bugün, bu takım sahipsiz bırakılmıştır. Hatayspor'un toplam 700 milyon liralık borcu var, bunun yarısı vergi borcu. Kimlerin kimlerin borcu siliniyor, Hatayspor'unki de silinebilir, kalan kısmı Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinden destek olarak kulübe verilebilir. Hatayspor'un forma sponsoru bile yok, oysa bu ülkenin gurur kaynağı kurumları, markaları var; Hatayspor'un formasına destek olsunlar. Bu çağrıma Sayın Hazine ve Maliye Bakanlığından, Gençlik ve Spor Bakanlığından, millî markalarımızdan cevap bekliyorum. Hatayspor'u yaşatmak, Hatay'ı yaşatmaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Kocamaz...
BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Benzin ve motorine sürekli olarak yapılan yüksek zamlar nakliyecileri kontak kapatma noktasına getirdi. Sadece akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar değil nakliyecilerin sırtına yüklenen otoban ve köprü ücretlerine binen yük, nakliyecilerin taşıdıkları yükten çok daha ağır hâle geldi. Tır, kamyon, kamyonet, otobüsçü, taksici, minibüsçü ve servisçi esnafı da artık akaryakıt zamlarını, gittikleri güzergâhlar üzerine harcadıkları masraflara denk getirmeye çalışmakta. Yüksek belge fiyatları, belge yenileme, muayene, sigorta, kasko, kış lastiği ve yedek parça gibi harcamalar nakliyecileri canından bezdirdi. Sebze ve meyveleri hallere zamanında yetiştirebilmek için gece gündüz demeden direksiyon sallayan nakliyeciler, topograf ve kesilen trafik cezalarından da bizar düşmüştür. Sürekli olarak yaptıkları masraflara çalıştıklarını belirten nakliyeciler, yatlara sağlanan ucuz akaryakıtın nakliyeciler için de sağlanmasını istiyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Torun...
SEYİT TORUN (Ordu) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle Gürcistan hava sahasında düşen uçağımızdaki 20 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum, ülkemizin başı sağ olsun.
Geçtiğimiz ay Ordu Büyükşehir Belediyesi Diyanet külliyesi için 748 milyon lira bir ihale yaptı. Ordu Büyükşehir, sanki paraya boğulmuş gibi bütçesinin yüzde 10'unu asli görevi olmayan bu beton komplesine ayırıyor. Diyanet zaten birçok bakanlıktan fazla kaynak alıyor ama sıkılmadan bu külliye projesini OBB'ye ödetiyor. Ordu'da bu kadar kaynağı gerektiren en acil ihtiyaç bu mu? Bu parayla Ordu'nun yıllardır kangrene dönmüş yolları tamamlanır, şehir içi ulaşım ve otopark sorunları çözülür, köylerine tarımsal destek götürülür, kadınlara ve gençlere istihdam yaratılırdı. Ancak bu külliye Durugöl'de çöplükten kuş cennetine dönüştürülmüş bir alana yapılıyor. 100'ün üzerinde kuş türünün olduğu bir doğal yaşam alanına, mahkeme kararıyla iptal edilmiş bir imar planına rağmen kazma vuruldu. Vatandaşlarımız günlerdir orada nöbet tutuyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tanal...
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün bir savcı çıkıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını yani kanunen ita amiri sıfatıyla kamu düzenini yöneten bir kişiyi "suç örgütü lideri" olarak tanımlayabiliyorsa, yarın aynı mantıkla İçişleri Bakanını, Millî Eğitim Bakanını, bir valiyi, bir kaymakamı da örgüt yöneticisi ilan edebilir. Oysa hukuk çok açıktır. Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesi suç örgütünü suç işlemek amacıyla kurulan, süreklilik gösteren hiyerarşik yapı olarak tanımlar. Bir belediye başkanının görevi ise kamu hizmeti sunmak, yerel yönetimi koordine etmek, kamu kaynaklarını yönetmek ve yasal görev zincirini işletmektir. Belediye içindeki başkan, müdür, personel ilişkisi idari bir hiyerarşidir. Ceza hukuku anlamında örgütsel hiyerarşik bir bağ değildir. Bu fark hukuk devletinin temelidir. İdari görevi suç örgütü gibi göstermek sadece bir kişiyi değil hukuku hedef almaktır. Ekrem İmamoğlu'nun görevi kanunla belirlenmiş sınırları içerisinde kamu yararına hizmet üretmektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Belediyedeki idari yetkiyi örgüt faaliyeti gibi göstermek Ceza Kanunu'nun 170'inci maddesindeki tarafsızlık ilkesine, masumiyet karinesine, hukukun evrensel sınırlarına aykırıdır. Hukukun görevi siyasal öfkeye kılıf bulmak değil, adaleti korumaktır. Belediyedeki idari hiyerarşiyi suç örgütü gibi göstermek yalnızca bir belediye başkanını değil, Türkiye'deki tüm kamu yönetimini suçlu ilan etmektir. Bu anlayış hukuk devletine değil, siyasal tasfiye düzenine hizmet eder. Oysa örgütlü tehlike işte tam da budur.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Trabzon Cudibey Ortaokulu öğrencileri sevgili kardeşlerimiz Genel Kurulumuzu ziyaret ediyor, kendilerine hoş geldiniz diyoruz. (Alkışlar)
BAŞKAN - Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekillerinin söz taleplerini karşılayacağım.
İlk söz, YENİ YOL Partisi Grup Başkanı Sayın Bülent Kaya'ya ait.
Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde Meclis çalışmalarımız kapsamında dün Azerbaycan dönüşü Gürcistan hava sahasında maalesef C130 askerî kargo uçağımızın düşmesi sonucu şehitlerimiz vardı. Arama kurtarma faaliyetleri sonucunda bugün netleşen bir durum 20 askerimiz maalesef hayatını kaybetti, şehit oldu. Bu vesileyle, hayatını kaybeden bütün askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, acılı ailelerine ve bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Bütün milletimizin başı sağ olsun.
Bugün elbette iki önemli vazifemiz var. Bunlardan bir tanesi, bu askerlerimizin acısını paylaşmak, onların aziz hatırası karşısında burada saygılı bir üslupla Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak üzüntümüzü hep beraber paylaşmak. İkinci önemli vazifemiz de bu ve benzeri hadiselerin varsa ihmali, kusuru veya sorumluları, onların da en net bir şekilde ortaya çıkarılabilmesiyle ilgili acil soruşturmaların yapılması ve bunun kamuoyuyla da paylaşılması milletimizin beklentisidir çünkü son zamanlarda 6 Temmuz 2025'te metan gazından zehirlenen 12 askerimizi şehit verdik. Daha önce 2021 yılında yine Bitlis Tatvan'da 11 askerimizin hayatını kaybettiği bir helikopter kazasıyla yine karşılaştık ve yine Muğla'da bir askerî helikopterin düşmesi sonucu kayıplarımız olmuştu. Dolayısıyla, burada, bu ve benzeri hadiselerde herhangi bir ihmal veya kusur var mıdır, bunların mutlaka kamuoyu vicdanını tatmin edecek şekilde ortaya çıkarılması önemli bir vazifedir.
Yine, bu C130 askerî kargo uçağının düşme görüntüleri belli şüpheleri beraberinde getiriyor; vardır, değildir ama Türkiye Cumhuriyeti'nin bu hususun kararlılıkla üstüne giderek özellikle teknik olarak gerekli çalışmaları yapıp bunu da kamuoyuyla ve Meclisimizle paylaşması en büyük temenni ve beklentimizdir. Çünkü son günlerde Dilova'da, Gebze'de, Diyarbakır'da ve benzeri yerlerde yaşanan hadiseler ki son hususta böyle çünkü bu askerî kargo uçağının özellikle 1963 yapımı olduğu, bunların özellikle askerî personelin de sevkiyatında kullanılmasına uygun olup olmadığına dair hususların da ivedilikle incelenmesi ve ifade ettiğim gibi, varsa sorumluların da ortaya çıkarılabilmesi en önemli temenni ve dileğimizdir. Bu tip meselelerde genelde toplumda ikili bir kutuplaşma meydana geliyor; bir peşinen suçlayanlar, iki peşinen savunma pozisyonuna girenler. Hiç kimsenin peşinen suçlu olduğu veya hiç kimsenin de layüsel olmadığı gerçeğiyle hareket ederek bu hususların üzerine titizlikle gidilmesinin Grubumuzun temennisi ve beklentisi olduğunu ifade ederek tekrar aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum, bütün milletimizin başı sağ olsun.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Kaya.
Şimdi, söz sırası İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Turhan Çömez'e aittir.
Buyurun, lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; dün akşam saatlerinde Azerbaycan'dan havalanan askerî kargo uçağımız Gürcistan hava sahasında henüz belirlenemeyen bir nedenle maalesef düştü. 20 kahraman askerimiz görev başında, vatan hizmetinde şehadet mertebesine ulaştı. Kederli ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum. O 20 yiğit, o 20 kahraman, sadece birer asker değildiler; bu aziz vatan toprağında, bayrağımızın gölgesinde yetişen, büyüyen evlatlardı; yüreğinde özgürlük ateşi, vatan sevdası, bayrak tutkusu olan ve bu ülke için gözünü kırpmadan ölüme koşan kahramanlardı. Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz, Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu, Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen, Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Ercan, Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca, Hava Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan, Hava Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut, Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın, Hava Kıdemli Başçavuş Ümit İnce, Hava Başçavuş Ramazan Yağız, Hava Uzman Çavuş Cem Dolapçı, Hava Başçavuş Akın Karakuş ve Hava Başçavuş Burak Özkan her birinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Onların her biri birer Mehmetçik yani küçük Muhammet'ti, her biri bu topraklara, bu aziz vatana, bu millete ve bayrağımıza sevdalıydı. Görevleri boyunca her saniye, her dakika, her gün bu aşkla, bu tutkuyla, bu inançla ve kararlılıkla çalıştılar ve dün şehadete uçtular. Onlara olan vefa borcumuzu asla ödeyemeyiz.
Değerli arkadaşlarım, bu toprakların mayasında kanla yoğrulmuş bir iman vardır. Bizim tarihimiz şehitlerin kanlarıyla yazılmıştır ve şehitlik bu milletin varoluş kudretidir. Malazgirt'te Alparslan'ın ordularından bugüne Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de hep bu irade, bu cesaret, bu kararlılık ve kahramanlık vardı. Bu milletin her ferdi gayet iyi bilir ki bizim topraklarımız yani vatanımız ancak uğruna can verenlerle bizimdir, vatanımızdır ve atalarından mirastır. Şehitlik, bir insanın ulaşabileceği en yüce mertebedir ve en şerefli makamdır. Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabb'imiz buyuruyor: "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin bilakis, onlar diridir ancak siz bunları anlayamazsınız." Bu ayet şehitliğin bir ölüm değil, bir veda değil, bir yok oluş değil; ebedi bir dirilişi, sonsuzluğu ve bir varoluşu anlatır çünkü şehidin bedeni toprağa düştüğünde aslında milletin kalbinde ölümsüzleşmiştir.
Aziz Türk milleti tarih boyunca hep bedeller hem de çok ağır bedeller ödemiştir ve bu milletin, bu aziz vatanın varlığı ve sonsuzluğu yine bu irade, kararlılık ve kahramanlıkla mümkün olacaktır. Türk tarihi boyunca her nesil şehitleriyle büyümüştür. Bu millet her çağda bir bedel ödemiştir, kimi Kocatepe'de, kimi Sarıkamış'ta, kimi Çanakkale'de, kimi ise bir kargo uçağında bir başka ülkenin coğrafyasında. Onların aziz hatırası bu milletin her bir ferdinin sonsuza dek yüreğinde olacaktır. Anadolu'nun her bir köyünde, her bir köşesinde bir şehit yatar ve onların her birinin mezar taşlarında, eğer taşı yoksa toprağında bu ülkenin tapusu, bu vatanın teminatı ve istikbali vardır. Şehitlerimiz göklerin en yüce katında Allah'ın rahmetiyle sarılı birer yıldızlardır. Her birini rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Sözlerimi tamamlarken tekraren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum, sabırlar diliyorum. Allah bir daha bu acıyı yaşatmasın. Bizler o kadar çok şehit vermişiz ki en büyük Türk devletini cennette kurmuşuz.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Çömez.
Söz sırası Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Erkan Akçay'a aittir.
Buyurun Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Muhterem milletvekili arkadaşlarım, dün, öğleden sonra üzücü haberi almıştık, ayrıntılar geldikçe yüreğimiz dağlandı. Azerbaycan'dan ülkemize gelirken Gürcistan-Azerbaycan sınır hattında düşen askerî kargo uçağımızda 20 kahraman evladımız şehit oldu. Aziz şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Türk milleti tasada ve kıvançta, acıda ve kederde bir ve beraberdir, üzüntümüz derindir. Şehitlerimizin emanetine, devletimizin vakarına sonuna kadar sahip çıkacağız. Şehitlerimiz, vatanımızın savunması, bölünmez bütünlüğü ve kardeş ülkelerle yürüttüğümüz stratejik dayanışmanın sembolleridir. Milletimiz kahramanlarına minnettardır.
Bu vesileyle dikkat çekmek istediğim bir husus vardır. Bu acı ve vahim hadisenin tüm boyutlarıyla ele alınacağı, her ihtimalin dikkat ve titizlikle araştırılacağı açıktır; beklentimiz bu yöndedir. Resmî açıklamalar kamuoyuna sunulmadan ve uçağın düşmesine sebep olan asıl etkenler aydınlatılmadan yapılan her değerlendirme spekülasyon olarak kalacaktır, bu süreçte dile getirilen beyanlar geçersizdir. Kendini bilirkişi gibi lanse eden bazı sorumsuz kişilerin milletimizin zihnini bulandırmaya, maksatlı dedikodular yaymaya ve toplumsal atmosferi zehirlemeye yönelik tutumları vahim bir yanlıştır. Milletimizin ve şehitlerimizin acılı ailelerinin başı sağ olsun. Allah devletimize zeval vermesin. Ordumuza güç, milletimize sabır ihsan eylesin. Şehitlerimizin ruhları şad, makamları yüce olsun.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Akçay.
Söz sırası Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Gülüstan Kılıç Koçyiğit'e ait.
Buyurun Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Dün Azerbaycan'dan Türkiye'ye gelirken Gürcistan üzerinde düşen C-130 tipi askerî kargo uçağında ne yazık ki 20 askerî personelin hayatını kaybettiğini üzüntüyle öğrendik. Öncelikle, hayatını kaybeden askerî personele Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve tüm Türkiye halkına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Her can kaybı hepimizin, ülkenin ortak acısıdır. O nedenle, bu elim kazada yitirdiğimiz her canın acısını derinden hissediyor ve paylaşıyoruz. DEM PARTİ Grubu olarak ailelerin acısını paylaştığımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bir daha bu elim kazaların yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin zamanında alınması ve bu tür kazaların bütün boyutlarıyla araştırılması gerektiğinin altını da bir kez daha çizmek istiyoruz. Bu, bütün kurumların ortak sorumluluğudur. Yaşamı öncelemek, yaşatmak hepimizin, en başta da bu Parlamentonun ortak sorumluluğudur. Bu vesileyle, tekrar, hayatını kaybeden bütün askerî personele Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türkiye halkına da başsağlığı ve sabır dileklerimizi şahsım ve partim adına da ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkürler.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Ali Mahir Başarır'da söz sırası.
Sayın Başarır, buyurun.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün öğleden sonra çok acı bir haber aldık; ülkemizi, bizleri yasa boğan bir haberdi. Ülkemize Azerbaycan dönüşü sırasında Gürcistan sınırında düşen kargo uçağımızda 20 evladımız, askerimiz şehit oldu. Öncelikle, ailelerine, ülkemize, bizlere başsağlığı diliyorum ve sabır diliyorum. Gerçekten büyük bir acı.
Öncelikle bir daha bu hadiselerin gerçekleşmemesi adına tüm tedbirleri almalıyız, olayı enine boyuna araştırmalıyız. Sayın Başkanın dediği gibi, dedikodulara yer vermeyecek şekilde bunu toplumla paylaşmalıyız çünkü 20 evladımızı şehit verdik. Kazanın sebebini, nasıl gerçekleştiğini herkes bekliyor. Onların evlatlarına, ailelerine karşı sorumluluğumuz var. Bizler de Meclis olarak bu olayı takip edeceğiz.
Ben bir kez daha ailelerimize, ülkemize başsağlığı diliyorum, sabır diliyorum; şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Acımız büyük.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Başarır.
Söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Grup Başkan Vekili Sayın Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu'na aittir.
Buyurun lütfen.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün Azerbaycan'dan ülkemize intikal eden C-130 tipi askerî uçağımızın Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmesi sonucu, aralarında uçuş ekibimizin de bulunduğu 20 kahraman evladımızı şehit verdik. Hava Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz, Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu, Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen, Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Burak Özkan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Akın Karakuş, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan, Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Cem Dolapci, Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve aziz milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Enkaz bölgesindeki çalışmalar Azerbaycan ve Gürcistan makamlarıyla eş güdüm içinde sürdürülmekte, kaza nedeni titizlikle araştırılmaktadır. Devletimiz şehit ailelerimizin daima yanındadır.
Kahramanlarımızın ruhları şad, mekânları cennet olsun. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Başkan.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
12/11/2025
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 12/11/2025 Çarşamba günü (bugün) toplanamadığından İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
|
| Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu |
|
| Manisa |
|
| AK PARTİ Grup Başkan Vekili |
Öneri:
Genel Kurulun 12 Kasım 2025 Çarşamba günkü (bugün) Birleşiminde gündemin "Seçim" kısmında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 35'inci maddesine göre RTÜK'te boşalan 2 üyelik için seçimin yapılması ve seçimin tamamlanmasının ardından başkaca bir işin görüşülmemesi önerilmiştir.
BAŞKAN - Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın Kılıç, buyurun.
ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum.
Sosyal konut projelerini milletimizin konut ihtiyacını karşılamak adına son derece önemli görüyoruz ancak bunları yaparken rantı değil dar gelirli vatandaşın menfaatini önceleyin. Daha yeri bile belli olmayan konutların taksitlerini şimdiden başlatmak doğru değil, zira kiradaki dar gelirli hem TOKİ taksitini hem de kirasını ödeyemez; taksitler konutlar teslim alınınca başlatılmalıdır. Konut yapılacak alanlar belirlenirken şehrin ana imar planını bozmamaya dikkat edilmelidir. Örneğin, TOKİ'nin Antalya Finike Çakal Tepesi'nde sosyal konut planı ilçemizin geleceğini tehdit etmektedir. Çakal Tepesi toplu iş yeri ve ticari alan yapılabilecek tek bölgedir; burayı konuta çevirmek ilçenin kalkınma imkânlarını yok edecektir. TOKİ'nin hâlihazırda Finike'de 40 dönümlük uygun arazisi varken bu plan tekrar gözden geçirilmelidir diyorum.
BAŞKAN - Gündemin "Seçim" kısmına geçiyoruz.
BAŞKAN - Alınan karar gereğince, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda boş bulunan 2 üyelik için Anayasa’nın 133'üncü ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 35'inci maddeleri gereğince seçim yapacağız.
Üst Kurulda Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen ve 24 Ekim 2025 ve 1 Kasım 2025 tarihinde boşalan birer üyelik için anılan grup tarafından ikişer aday gösterilmiştir. Adayların soyadlarının alfabetik sırasına göre birleşik oy pusulası bastırılmıştır. Toplantı ve karar yeter sayısı mevcut olmak şartıyla seçimde her bir aday listesinden en çok oyu alan aday seçilmiş olacaktır.
Şimdi adayların adlarını soyadı sırasına göre okutuyorum:
24/10/2025 tarihinde Ebubekir Şahin'den boşalan üyelik için aday listesi: Orhan Özdemir, Ali Sarı.
1/11/2025 tarihinde Orhan Karadaş'tan boşalan üyelik için aday listesi: Fatma Çeliker, Erhan Güven.
BAŞKAN - Oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum: Komisyon sıralarından 1'inci sıradaki Kâtip Üye Adana'dan başlayarak İstanbul'a kadar -İstanbul dâhil- 2'nci sırada yer alan Kâtip Üye ise İzmir'den başlayarak Zonguldak'a kadar -Zonguldak dâhil- adı okunan milletvekillerinin adını ad defterine işaretleyeceklerdir. Adı işaretlenen milletvekillerine birer mühürlü oy pusulası ile zarf verilecektir. Adını ad defterine işaretlettiren ve mühürlü oy pusulası alan sayın üye kabine girerek her bir aday listesinden bir adayın isminin karşısındaki kareyi çarpı işaretleyecek ve oy pusulasını zarfa koyarak Başkanlık kürsüsünün önünde yer oy kupasına atacaktır. Aday listelerinin herhangi birinde birden fazla adayın işaretlenmesi hâlinde oy pusulasının ilgili kısmı geçersiz sayılacaktır. Bu hususlar oy pusulasında da dipnot olarak belirtilmiştir. Ayrıca, zarftan birden çok oy pusulası çıkması veya oy pusulasında oyun kime ait olduğunu belirleyecek herhangi bir işaret, imza veya karalama bulunması durumlarında oy geçersiz sayılacaktır.
Kabinlere aynı renk tükenmez kalemler konulmuştur, sayın üyeler bu kalemleri kullanacaklardır.
Şimdi oylamanın sayım ve dökümü için ad çekmek suretiyle 5 kişilik bir tasnif komisyonu tespit edilecektir.
Tasnif komisyonuna seçilen üyeler oylama işlemi bittikten sonra komisyon sıralarında yer alacaklardır.
Ahmet Baran Yazgan?
Cevahir Asuman Yazmacı? Burada.
Mustafa Hamarat? Burada.
Mustafa Kaya?
Vezir Coşkun Parlak? Burada.
Ayyüce Türkeş Taş?
Hilmi Durgun? Burada.
Şerafettin Kılıç?
Adem Yıldırım?
Adem Çalkın? Burada.
5 kişilik Tasnif Komisyonu oluşmuştur.
Sayın Kâtip Üyelerin yerlerini almalarını rica ediyorum.
Oy pusulaları ile zarflar Sayın Kâtip Üyelere teslim edilsin.
Oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.
(Oyların
toplanmasına başlandı)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Uşak Anadolu Lisesi öğrencileri Genel Kurulumuzu izlemekteler; kendilerine hoş geldiniz diyoruz. (Alkışlar)
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Afyonkarahisar'dan konuklarımız Genel Kurulumuzu izliyorlar, kendilerine hoş geldiniz diyoruz. (Alkışlar)
(Oyların toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN - Oyunu kullanmayan sayın üye var mı?
Oy verme işlemi tamamlanmıştır.
Oy kupaları kaldırılsın lütfen.
Tasnif komisyonu üyeleri yerlerini alsınlar.
Tasnif komisyonu üyelerinin adlarını tekrar okutuyorum:
Cevahir Asuman Yazmacı, Şanlıurfa Milletvekili.
Mustafa Hamarat, Ordu Milletvekili.
Vezir Coşkun Parlak, Hakkâri Milletvekili.
Hilmi Durgun, Antalya Milletvekili.
Adem Çalkın, Kars Milletvekili.
(Oyların ayrımına başlandı)
BAŞKAN - Komisyon üyesi Sayın Yazmacı Genel Kurulumuzda yoklar.
Onun için Sayın Yazmacı'nın yerine kurayla yeni bir üye seçeceğiz.
Sayın Rukiye Toy, buyurun lütfen.
(Oyların ayrımına devam edildi)
BAŞKAN - Tasnif Komisyonu tutanağı gelmiştir, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 2 üyelik için yapılan seçime 279 üye katılmış, kullanılan oyların dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
Saygı ile arz olunur.
Tasnif Komisyonu
Rukiye Toy | Mustafa Hamarat | Vezir Coşkun Parlak |
Sivas | Ordu | Hakkâri |
Hilmi Durgun | Adem Çalkın | |
Antalya | Kars | |
24/10/2025 Tarihinde Boşalan Üyelik İçin Aday Listesi:
Orhan Özdemir : 250
Ali Sarı : 6
1/11/2025 Tarihinde Boşalan Üyelik İçin Aday Listesi:
Fatma Çeliker : 252
Erhan Güven : 4
Boş : 2
Geçersiz : 18
Toplam : 279
BAŞKAN - Buna göre, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunda Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen ve 24 Ekim 2025 tarihinde boşalan üyelik için Orhan Özdemir, 1 Kasım 2025 tarihinde boşalan üyelik için Fatma Çeliker seçilmiştir; hayırlı olmasını diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
Gündemimizdeki konular tamamlanmıştır.
Alınan karar gereğince kanun teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 13 Kasım 2025 Perşembe günü saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 16.23