DÖNEM : 20 CİLT : 7 YASAMA YILI : 1
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
71 inci Birleşim
4 . 7. 1996 Perşembe
İ Ç İ N D E K
İ L E R
I. — GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. — GELEN KÂĞITLAR
III. — YOKLAMA
IV. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. — BAB Asamblesi Başkanının TBMM’nin resmî konuğu
olarak Türkiye’yi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/369)
2. — Kuala Lumpur’da yapılacak İkinci Müslüman Kadın
Parlamenterler Toplantısına katılacak Parlamento heyetinde yer
alacak bayan milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/370)
3. —Çorum Milletvekili Hasan Çağlayan’ın, (6/104) esas
numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi
(4/48)
4. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan’ın, (6/168) esas
numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi
(4/49)
5. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, (6/201) esas
numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi
(4/50)
6. —(10/3, 4) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonu Başkanlığının, Komisyonun görev süresinin
uzatılmasına ilişkin tezkeresi (3/371)
B)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME,
MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan ve 21
arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların
araştırılarak anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim
politikasının belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92)
V. —SORULAR VE CEVAPLAR
A)YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. —Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat
Dayanıklı’nın, Çorlu’ya yapılması planlanan SSK
Hastanesine ve SSK Şube Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik’in
yazılı cevabı (7/942)
2. —Konya Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, bir devlet
bakanının SSK’nın batırıldığı yolundaki
beyanına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/955)
3. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye Şeker
Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne ait lojmanların
dağıtımına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/857)
I. —GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açıldı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Gurubu yedek üyeliğinden
istifa eden Burdur Milletvekili Yusuf Ekinci’nin yerine Samsun Milletvekili
İrfan Demiralp’ın aday gösterildiğine ilişkin
Başkanlık tezkeresi, Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Başbakan Necmettin Erbakan tarafından Bakanlar Kurulu
Programı okundu.
Alınan karar gereğince başkaca bir konunun
görüşülmesi mümkün bulunmadığından, 4 Temmuz 1996
Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, Birleşime 16.07’de son
verildi.
Mustafa
Kalemli
Başkan
Ünal Yaşar Salih
Kapusuz
Gaziantep Kayseri
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
II. —GELEN KÃĞITLAR
4.7.1996 PERŞEMBE
Teklifler
1. —İstanbul Milletvekili Ercan
Karakaş’ın; Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları
İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/362) (Anayasa ve
İçişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi :24.6.1996)
2. —Bingöl Milletvekili Kâzım Ataoğlu ve 14
Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 78 ve 190
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/363) (Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996)
3. —Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu ve 14
arkadaşının, Bingöl İlinde iki İlçe kurulmasına
dair kanun teklifi (2/364) (İçişleri ve Plan ve Bütçe
komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi :28.6.1996)
Yazılı
Soru Önergeleri
1. —İzmir Milletvekili Birgen Keleş’in,
Anadolu liselerinde görev yapan müdür ve müdür
yardımcılarının orta öğrenimlerine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/994) (Başkanlığa
geliş tarihi :28.6.1996)
2.—Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın,
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu üyelerinin
değiştiriliş nedeni ile Pamukkale Projesine ilişkin Kültür
Bakanından yazılı soru önergesi (7/995) (Başkanlığa
geliş tarihi :28.6.1996)
3.—Malatya Milletvekili Ayhan Fırat’ın,
Kültür merkezlerinin ihalelerine ilişkin Kültür Bakanından
yazılı soru önergesi (7/996) (Başkanlığa geliş
tarihi :28.6.1996)
4. —Erzurum Milletvekili Aslan Polat’ın, Pazaryolu
Barajı, Çorum Vadisi ve Erzurum içme suyu projelerine ilişkin Enerji
ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/997) (Başkanlığa geliş tarihi
:1.7.1996)
5. —İzmir Milletvekili Birgen Keleş’in,
Türkiye Kalkınma Bankasına yapılan atamalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/998)
(Başkanlığa geliş tarihi :2.7.1996)
Meclis Araştırması Önergesi
1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan ve 21
arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların
araştırılarak Anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim
politikasının belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92)
(Başkanlığa geliş tarihi :2.7.1996)
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati:15.00
BAŞKAN:
Başkanvekili Yasin HATİBOĞLU
KÂTİP
ÜYELER: Salih KAPUSUZ (Kayseri), Ünal YAŞAR (Gaziantep)
BAŞKAN – Çalışmalarımızın hayırlara
vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ederek, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 71 inci Birleşimini açıyorum.
III. —Y O K L
A M A
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ad okunmak suretiyle yoklama
yapılacaktır; Sayın üyelerin, Genel Kurul salonunda hazır
bulunduklarını yüksek sesle işaret buyurmalarını rica
ediyorum.
(Ankara Milletvekili İlhan Aküzüm'e kadar yoklama
yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı
yetersayımız vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Gündemdışı söz taleplerini yerine getirme imkânım
olmadı dosya geç intikal ettiği için.
Sayın milletvekilleri, gündemin
"Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları"
bölümüne geçiyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
tezkereleri vardır; okutuyorum:
IV. —
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. — BAB
Asamblesi Başkanının TBMM’nin resmî konuğu olarak
Türkiye’yi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/369)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kuruluna
BAB Asamblesi Başkanı'nın Türkiye Büyük
Millet Meclisinin resmî konuğu olarak Türkiye'yi ziyaretine ilişkin 2
Nisan 1996 tarih ve 5 Sayılı Başkanlık Divanı
Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı
Kanunun 7 nci maddesi uyarınca Genel Kurulun bilgisine sunulur.
Mustafa
Kalemli
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2. — Kuala Lumpur’da yapılacak
İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Toplantısına
katılacak Parlamento heyetinde yer alacak bayan milletvekillerine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/370)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kuruluna
Bayan milletvekillerinden oluşan bir parlamento
heyetinin 29-31 Temmuz 1996 tarihlerinde Kuala Lumpur'da yapılacak
İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Toplantısına
katılması hususu Genel Kurulun 26 Haziran 1996 tarihli 67 nci
Birleşiminde kararlaştırılmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı
Kanunun 2 nci maddesi uyarınca siyasî parti gruplarınca gösterilen
adayların isimleri Genel Kurulun bilgisine sunulur.
Mustafa
Kalemli
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
İmren Aykut Adana
Milletvekili
Ümran Akkan Edirne
Milletvekili
Oya Araslı İçel
Milletvekili
Zerrin Yeniceli İzmir
Milletvekili
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi, sözlü soru önergelerinin geri
alınmasına dair önergeler vardır; onları arz ediyoruz:
3. —Çorum Milletvekili Hasan
Çağlayan’ın, (6/104) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/48)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 39 uncu sırasında yer alan (6/104) esas
numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap
aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Hasan
Çağlayan
Çorum
BAŞKAN – Sözlü soru önergesi geri
verilmiştir.
4. —İzmir Milletvekili Hakan
Tartan’ın, (6/168) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/49)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 51 inci sırasında yer alan (6/168) esas
numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap
aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Hakan
Tartan
İzmir
BAŞKAN – Soru önergesi geri verilmiştir.
5. —Şanlıurfa Milletvekili
Abdulkadir Öncel’in, (6/201) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/50)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Gündemin "Sözlü Sorular"
kısmının 155 inci sırasında yer alan (6/201) esas
numaralı sözlü soru önergeme yazılı cevap
aldığımdan, soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Abdulkadir
Öncel
Şanlıurfa
BAŞKAN – Soru önergesi geri verilmiştir.
Meclis araştırması önergesi vardır;
okutuyorum:
B)GENSORU, GENEL GÖRÜŞME,
MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. —İzmir Milletvekili Hakan Tartan
ve 21 arkadaşının, ortaöğretimdeki sorunların
araştırılarak anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim
politikasının belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/92)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Devlet İstatistik Enstitüsünün ortaya koyduğu
rakamlara göre, ortaöğretimdeki başarı grafiği her geçen
yıl daha da düşmektedir.
Özellikle ortaöğretim kurumlarında, dinî
örgütlenmelere karşı göz yumulduğu ve öğrencilerin dinî
kurslara zorla yönlendirildiği görülmektedir.
Ülkemizin geleceği olarak gördüğümüz
öğrencilerimizi emanet ettiğimiz bazı öğretmenlerin, bir
siyasî partinin sözcüsü gibi açıkça propaganda yaptıkları, son
olaylarla da iyice açığa çıkmıştır. Laik, demokratik
ve Atatürkçü öğretmenlerin okullardan
uzaklaştırılmalarına veya sürgün diye tabir edilen yerlerde
görevlendirilmesine sıkça rastlanılmaktadır.
Okullarda okutulan ders kitaplarının büyük
bir bölümünün çeşitli tarikatların yayınevleri tarafından
hazırlandığı ve tercih edildiği ileri sürülmektedir.
Yatılı öğrencisi olmayan okullarda dahi
mescit açılmasının yasal olup olmaması ve denetimi
konusunda bakanlığın bir uygulama içinde olmaması,
görüş bildirmemesi son derece şaşırtıcıdır.
Okullarda artan cinsel taciz iddialarının
çoğalması, öğrenciler ve veliler arasında büyük huzursuzluk
yaratmaktadır.
Uyuşturucu kullanımının liselerde
hızla yayılıyor olmasının yanı sıra,
öğrenciler arasında gruplaşmaların ve çete
kavgalarının artması toplum içinde ve aileler arasında
tedirginlik yaratmaktadır.
Millî eğitim sisteminde bir yenilenme
gerekliliği ortadadır. Bunun yanı sıra, Atatürkçü, laik ve
demokrat ilkeler daha iyi işlenmeli ve genç kuşaklara bu tür bilinç
verilmelidir. Ulu önder Atatürk'ün çizdiği çerçevede bir eğitim
anlayışı yerleşmelidir. İlköğretimden
başlanarak, çocuklarımız bir alana yönlendirilmeli, üniversite
sonrasında yoğun işsizler ordusu yaratılmaması için
gereken planlama yapılmalıdır.
Bu nedenlerden dolayı mevcut yapı ve sistemin
ülke şartlarına uygun olup olmadığının
değerlendirilmesi, ilk ve ortaöğretimde reform yapılması
amacıyla Anayasanın 98 inci ve İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri gereğince bir Meclis araştırması
açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1. Hakan Tartan
(İzmir)
2. Yüksel Aksu
(Bursa)
3. Mustafa Güven
Karahan (Balıkesir)
4. Zerrin
Yeniceli (İzmir)
5. Ahmet
Piriştina (İzmir)
6. Atilla Mutman
(İzmir)
7. Bülent Tanla
(İstanbul)
8. Cihan Yazar
(Manisa)
9. Şükrü
Sina Gürel (İzmir)
10. Veli Aksoy (İzmir)
11. Tuncay Karaytuğ (Adana)
12. Mehmet Büyükyılmaz (Adana)
13. Erdal Kesebir (Edirne)
14. Aydın Tümen (Ankara)
15. Mustafa İstemihan Talay (İçel)
16. Bekir Yurdagül (Kocaeli)
17. Gökhan Çapoğlu (Ankara)
18. Ali Ilıksoy (Gaziantep)
19. Kâzım Üstüner (Burdur)
20. Necati Albay (Eskişehir)
21. Fikret Uzunhasan (Muğla)
22. Teoman Akgür (Sakarya)
Gerekçe:
Eğitim, yapısıyla ve içeriğiyle bir
bütündür. Eğitimin içeriği, yapılanması kadar önemlidir.
Eğitim sistemi ülkenin geleceğini, toplumun niteliklerini ve
amaçlarını belirleyen çok önemli bir unsurdur. Bir bakıma
eğitim sistemi ve niteliği rejimle çok temel bir ilişki
içindedir. Bu çerçeveyi Anayasa çizmiştir. Bu ise, laik, demokratik ve
sosyal hukuk devleti içinde olması gereken eğitimdir; ama, ne
yazıktır ki, son zamanlarda okullarda yaşanılan olaylar ve
skandallar, bu niteliklerin yozlaştırılmakta olduğunu ve
sistemin sarsılmaya başladığını ortaya
koymaktadır.
Ülkemizin geleceği ve ihtiyaçları
doğrultusunda bir yönlendirme politikasının olmaması
sonucu, okullarda denetimsizlik ve başıbozukluk had safhadadır.
Öte yandan, orta ve yüksek öğretim
kurumlarının büyük bir bölümünün 21 inci yüzyılın
gerektirdiği bilgi toplumuna yönelik eğitim vermekten çok uzakta
olduğu bir gerçektir.
Bunun yanı sıra, öğretmenlerimizin,
sürekli öğretim eğitim anlayışı içinde, kültür ve
bilgi bazında kendilerini yenileyemedikleri ve sistemin de buna yönelik
bir zorlama içinde olmadığı görülmektedir.
Sistemin açıklarından dolayı, bazı
siyasî ve dinî akımlar bu durumdan yararlanmak istemektedirler. Son
yapılan Millî Eğitim Şurasında alınan sekiz yıllık
temel eğitimin bölünmezliğine ilişkin tavsiye
kararının uygulanmamasına yönelik, aralarında Diyanetin de
bulunduğu 83 kurum ve kuruluşun gerçekleştirdiği imam hatip
örgütlenmesi buna bir örnektir.
Ayrıca, Türk eğitim sisteminde önemli bir
işlevi olan anadolu liseleri de, son yıllarda, belirgin bir gerileme
içine girmiştir. Bu okullardaki eğitim kalitesi ve başarı
oranı da büyük ölçüde düşmüştür. Bu olumsuz gelişmede,
antilaik unsurların anadolu liselerinde kamplaşmalarının
rolü olduğu da ifade edilmektedir. Nitekim, gençleri "sermaye"
olarak gören bir müdür yardımcısının görev
yaptığı Bornova Anadolu Lisesinde başarı oranı
beş yılda büyük düşüş göstermiştir. Beş yıl
önce, Türkiye şampiyonları çıkaran okul, bugün, ilk basamak
sınavında 18 öğrencinin sınavı bile kazanamaması
acı gerçeğini yaşamıştır.
Bornova Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı
Levent Unganer'in uygulamaları ve sözleri ile Nişantaşı
Kız Meslek Lisesinde yaşanılan taciz olayı kamuoyunda büyük
tepki yaratmıştır.
Sonuçta, sorun, giderek bir rejim sorununa
dönüşmektedir. Bu nedenle, kamuoyunun da sahipleneceği
bakanların hatta hükümetlerin değiştiğinde bile
değiştirilemeyecek anayasal çerçeveye uygun bir millî eğitim
politikasının belirlenmesi ve uygulanması zorunluluk haline
gelmiştir.
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması hususundaki
öngörüşme sırasında yapılacaktır.
Bir Meclis araştırması komisyonunun süre
uzatımı talebi var; okutuyorum:
A)TEZKERELER
VE ÖNERGELER (Devam)
6. —(10/3, 4) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının,
Komisyonun görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkeresi
(3/371)
2.7.1996
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Metin Göktepe Cinayetinin Açıklığa
Kavuşturulması ve Faillerinin Ortaya Çıkarılması
Amacıyla Kurulan (10/3, 4) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonumuz, çalışmalarına devam
etmekte olup, rapor yazımı safhasına
ulaşılmıştır.
Rapor üzerindeki müzakereler ve raporun son
şeklini alabilmesi için zamana ihtiyaç duyulduğundan, Komisyon
çalışma süresinin bitiş tarihi olan 10 Temmuz 1996'dan itibaren
1 ay daha uzatılmasına karar verilmiştir.
Komisyonumuzun aldığı karar
gereğince; Millet Meclisi İçtüzüğünün 105 inci maddesi
uyarınca, Komisyon çalışma süresinin 10 Temmuz 1996 tarihinden
itibaren 1 ay çalışma süresi verilmesini tensiplerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Mahmut
Yılbaş
Van
Komisyon
Başkanvekili
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, tezkere
sahibi komisyon, daha önce, üç aylık süreyi kullanmıştır.
Son değişikliğe göre, İçtüzüğün 105 inci maddesi
muvacehesinde, bu Komisyona, kesin, bir aydan fazla süre vermemiz imkânı
yoktur.
Buna göre, bu talebi sadece bilgilerinize sunmakla
iktifa ediyorum; oylama ihtiyacı yoktur; çünkü, İçtüzüğün
açık ve kesin hükmüdür.
Buradan, Komisyon yöneticilerine duyurum şudur:
Süreniz bir aydır; bir ay içerisinde, Komisyonun raporunu
hazırlaması gerekiyor ve yeni bir süre verme imkânımız
yoktur.
Sayın Milletvekilleri, gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" bölümüne geçeceğiz; ancak, İçtüzüğün 78
inci maddesi muvacehesinde, görüşülecek kanun tasarı ve teklifi ile
komisyondan gelen iş yoktur. Bu sebeple, görüşme imkânımız
yok.
Bu nedenle, Başbakan Sayın Necmettin Erbakan
tarafından kurulan Bakanlar Kurulunun Programını görüşmek
için, 6 Temmuz 1996 Cumartesi günü saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati : 15.17
V. —SORULAR VE CEVAPLAR
A)YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.
—Tekirdağ Milletvekili Bayram Fırat Dayanıklı’nın,
Çorlu’ya yapılması planlanan SSK Hastanesine ve SSK Şube
Müdürlüğüne ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Necati Çelik’in yazılı cevabı (7/942)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Çalışma Bakanı Sayın Emin Kul tarafından
yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla
arz ederim.
Dr.
B. Fırat Dayanıklı
Tekirdağ
İlimiz Tekirdağ ve komşu il
Kırklareli’nin SSK hizmetlerinden yararlanma oranları, işyeri ve
sigortalı sayıları da dikkate alındığında
Kırklareli lehine büyük dengesizlikler göstermektedir. Sadece Çorlu’daki
sigortalı sayısı yaklaşık tüm Kırklareli’ndeki
sigortalı sayısı kadar olmasına rağmen Çorlu’da bir
SSK hastanesi yoktur. Çorlu’daki SSK’lı sayısı Tekirdağ
merkezdekinin yaklaşık 3 katı (Çerkezköy’le beraber 5 katı)
olmasına rağmen Çorlu, Çerkezköy ve Saray yöresinde yaşayan
toplam 51 000 sigortalı, idarî işler için 10 500
sigortalının yaşadığı Tekirdağ’a gitmek
zorundadırlar. Tekirdağ SSK sigorta müdürlüğü 107 personel
kadrosundan bugün 78 kişiyle çalışmakta ve hizmette önemli
aksamalar olmaktadır. Bu aksamalar nedeniyle, bir yeni emekliye
yaklaşık 5 ayda maaş bağlanabilmektedir. Çorlu’da
açılacak bir şube müdürlüğü Tekirdağ sigorta
müdürlüğünün üzerindeki yükü önemli ölçüde azaltacak ve Çorlu ve
civarındaki sigortalılar Tekirdağ’a gitmek zorunda
kalmayacaklar. Bu gerçek ışığında :
1. Çorlu’ya yapılması planlanan SSK hastanesi
niye gecikmektedir? Ne zaman yapılacaktır?
2. Çorlu’da bir SSKşube müdürlüğü
açılması düşünülmekte midir?
T.
C.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Sosyal Güvenlik
Kuruluşları Genel Müdürlüğü 4.7.1996
Sayı
:B.13.0.SGK-0-13-00-01/3587-016814
Konu :Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi :18.6.1996 tarih,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/942-2223/5955 sayılı yazınız.
Tekirdağ Milletvekili B. Fırat
Dayanıklı tarafından hazırlanan, Çorlu’ya
yapılması planlanan Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesine ve Çorlu’da Sigorta
Müdürlüğü açılması ihtiyacına ilişkin yazılı
soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumunca Çorlu’da
yapılması planlanan 110 yataklı Hastanenin, 1995 yılı
birim fiyatlarına göre yapılan keşif sonucunda hazırlanan
ihale prensip kararı SosyalSigortalar Kurumu Yönetim Kurulunca
onaylanmıştır.Ancak, Başbakanlık Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığının 9.2.1996 tarihli
yazısında “1995 yılı Yatırım Programında yer
alsa dahi taahhüde bağlanmamış işlerin ihalesi için,
konunun fevkalade önem ve zaruret bulunması kaydıyla Bakanlar Kurulu
Kararı istihsal edilecektir.” denildiğinden ihalesi
gerçekleştirilememiştir.
Bilindiği üzere; Başbakanlığın
14.5.1996 tarih, 1996/27 sayılı tasarruf tedbirleri ile ilgili
genelgesinde; yatırım programındaki öncelikler dikkate
alınarak kuruluş ve sektör açısından hayatî öneme haiz
projeler ile dış kredisi temin edilmiş projelerle ilgili
listelerin, ilgili veya bağlı Bakanlık kanalıyla uygun görüş
alınmak üzere Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığına intikal ettirilmesi
talimatlandırılmıştır.
Bu genelge uyarınca Devlet Planlama
Müsteşarlığına gönderilen ve yapılmasında zaruret
bulunan projelerle ilgili listede Sosyal Sigortalar Kurumu Çorlu Hastanesi de
yer almaktadır.
Gerekli izin alındığında işin
ihalesi işlemlerine yeniden başlanacaktır.
Diğer taraftan, Bartın, Ardahan,
Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis Sigorta Müdürlükleri ile İzmir
İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü personel yetersizliği
nedeniyle faaliyete geçirilememekte, Hakkari, Muş ve Şırnak
Sigorta Müdürlüklerinde ise tam kapasiteyle hizmet verilememektedir. Bu
nedenle, Çorlu İlçesinde bugün için bir Sigorta Müdürlüğü
açılması imkânı bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Necati
Çelik
Çalışma
ve SosyalGüvenlik Bakanı
2.—Konya
Milletvekili Mustafa Ünaldı’nın, bir devlet bakanının
SSK’nın batırıldığı yolundaki beyanına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Necati
Çelik’in yazılı cevabı (7/955)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Emin Kul
tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını
delaletlerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Prof.
Dr. Mustafa Ünaldı
Konya
Sorular :
Aynı kabinede bulunduğunuz Devlet Bakanı
Sayın İmren Aykut’un SSK’nın
batırıldığı hakkındaki beyanları gazetelerde
yer almıştır.
1. Bu beyanı değerlendirdiniz mi?
2. SSK’yı batıranlar kimlerdir?
3. Bu konuda ne işlem yaptınız?
T.
C.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Sosyal Güvenlik
Kuruluşları Genel Müdürlüğü 4.7.1996
Sayı
:B.13.0.SGK-0-13-00-01/3588-016813
Konu :Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi :20.6.1996 tarih,
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/955-2295/6099 sayılı yazınız.
Konya Milletvekili Mustafa
Ünaldı tarafından hazırlanan “Bir Devlet Bakanının
Sosyal Sigortalar Kurumunun batırıldığı yolundaki
beyanına ilişkin” yazılı soru önergesi
Bakanlığımca incelenmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumunun bugün için en önemli
sorunu, içinde bulunduğu finansman darboğazıdır. Bu sorunun
temeli 1969’lu yıllara dayanmaktadır. Emeklilikte yaş
koşulunun kaldırılması, prim
karşılığı olmayan sosyal yardım zammı
uygulaması, borçlanma yasalarının çıkarılması ve
ayrıca kurum fonlarının büyük birikimlere
ulaştığı bu yıllarda kârlı ve verimli alanlarda
değerlendirilememiş olması gibi nedenler Kurum kaynaklarının
hızla erimesine zemin hazırlamıştır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun
uygulamaya konulduğu 1965 yılında, sigortalıların
emekli olabilmesi için kadında 55, erkekte ise 60 yaş ve en az 25
yıllık sigortalılık süresi içinde 5 000 gün prim ödeme
koşulu aranmakta iken; 23.11.1969 tarih ve 1186 sayılı Kanun ile
yaş sınırları kadınlarda 50’ye erkeklerde ise 55’e
düşürülmüştür. Ayrıca, yine bu Kanun ile 25 yıllık
sigortalılık süresi içinde 5 000 gün prim ödeyen sigortalılar
için yaş şartı aranmaksızın emekli olabilmeleri
esası getirilmiştir. 1976 yılında yürürlüğe giren 1992
sayılı Kanun ile de asgari sigortalılık süresi
kadınlar için 20 yıla indirilmiştir. Oysa 1950 yılında
kadın ve erkekte emeklilik yaşı 60’tı.
Emeklilikte yaş koşulu sadece gelişmiş
batılı ülkelerde değil kalkınma düzeyi bizim kadar olmayan
üçüncü dünya ülkelerinde uygulanmaktadır. Ülkemizde ise kadınlar 38,
erkekler 43 yaşında emekli olabilmektedirler.
Öte yandan, 1969 yılından günümüze kadar 3
kez genel hizmet borçlanma yasası, 4 kez sanatçı borçlanma
yasası, çıraklık okullarında geçen sürelerin
borçlandırılmasına ilişkin yasa, ağır ve
yıpratıcı işlerde çalışanlar için itibarî hizmet
borçlanması ve askerlik sürelerinin borçlandırılması olmak
üzere 10 kez borçlanma yasası çıkarılmış ve
yüzbinlerce sigortalı bu yasalardan yararlanarak zamanından önce
emekli olmuşlardır.
Emeklilik koşullarının
kolaylaştırılması ve çıkarılan borçlanma
yasaları ile Sosyal Sigortalar Kurumunun emekli sayısı
hızla artmıştır. Buna karşın, sigortalı işçi
sayısının yeterince artırılamamış
olması, çeşitli fon ve benzeri düzenmelerle işverenlerin malî
yükümlülüklerinin ağırlaştırılmasına
bağlı olarak sigortasız işçi
çalıştırılması uygulamasının giderek
yaygınlaşması sonucu aktif-pasif sigortalı dengesi kurum aleyhine
bozulmuştur.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün
görevlendirdiği ünlü aktüer M. Antoine Zelenka’nın 1971
yılında Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili olarak
yazdığı raporun bir bölümünde “... emekli sayısındaki
çok hızlı artış temposunu hafifletecek tedbirler
alınmadığı takdirde sigortanın malî durumu, yakın
bir gelecekte aylıkların ayarlanmasını çok zor, hatta
imkânsız kılacak derecede kötüleşebilecektir...”
denilmiştir.
Ancak, Kurum, gerekli önlemler
alınmadığından tüm birikimleri ve fonları tükenerek
finansman darboğazına girmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumunun finansman
sıkıntısına girmesinin bir diğer nedeni de prim
karşılığı olmaksızın emeklilere yapılan
sosyal yardım zammı ödemeleridir. Sosyal Sigortalar Kurumu, prim
gelirleriyle ayakta durmaya çalışan bir Kurumdur.
Sigortalılardan aldığı primlerin nerelere
harcanacağı da Yasasında belirlenmiştir.Ancak, 1977
yılından bu yana, yapılan bir yasa değişikliği
ile “Sosyal yardım zammı” adı altında kuruma ek bir ödeme
yükümlülüğü getirilmiştir.
Bugün için Sosyal Sigortalar Kurumu herbir emeklisine
prim karşılığı olmaksızın her ay 4 690 000
lira sosyal yardım zammı ödemektedir. Emeklilere bir ayda
yapılan toplam 23.6 trilyon liralık ödemenin 9.9 trilyon lirası
sosyal yardım zammıdır.
Sosyal yardım zammı ödemelerinin emekli
aylıklarını ödemek üzere ayrılmış bulunan
fonlardan karşılanması, Sosyal Sigortalar Kurumunu ciddî bir
finansman sıkıntısına sokmuştur.
Öte yandan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun 85 inci maddesine göre isteğe bağlı sigortalı
olanlar ile 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası yolu ile sadece
uzun vadeli sigorta koluna tabi olanlardan, malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortasına ait %20 oranında prim alınmasına
karşın emekliliklerinde, diğer sigortalılar gibi kendileri
ve aile bireylerine sağlık hizmeti verilmektedir.
Bu uygulama ile de, prim
karşılığı alınmadan
sigortacılığın temel ilkesi olan edim karşı edim
ilkesine uygun düşmeyen bir hizmet verilmektedir.
Bir çok ülkede, sigortalılar ile aile bireylerinin
sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için staj süresi
aranmaktadır. Bu süre örneğin; Belçika’da 120, Yunanistan’da 182,
İspanya ve Portekiz’de 180 gündür. Ülkemizde ise sigortalıların
sağlık yardımlarından yararlanabilmesi için staj süresi
aranmamaktadır.
Bu uygulama, uzun süreli ve pahalı tedavi
gerektiren hastalıklarda ücretsiz tedavi olmak amacıyla kişilere
muvazaalı sigortalı olma ve ertesi gün de Kurumun tüm
sağlık yardımlarından yararlanmalarına olanak
sağlamaktadır. Böylece gerçek sigortalı olmayanlar sistemin
finansmanına katkıda bulunmaksızın teadvi
masraflarını kuruma yüklemektedirler.
Ayrıca, tarım işlerinde bir hizmet
akdine bağlı olarak süreksiz çalışanlar 2925
sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortlar Kanununa göre
sosyal sigortalar kapsamına alınmışlardır. Bu sigartalılar
prime esas günlük kazancın alt sınırı üzerinden % 20
oranında her ay için 15 gün üzerinden prim ödemektedirler.
Buna karşılık sigortalılar, aile
bireyleri ile birlikte Kurumun her türlü sağlık
yardımlarından yararlanmaktadırlar.
Tarım sigortasının daha az prim
ödeyerek, Kurumun her türlü sağlık yardımlarından
yararlanma imkânı vermesi nedeniyle tarım işleriyle ilgisi
bulunmayanlar, uzun süreli ve pahalı tedaviyi gerektiren
hastalıklarda ücretsiz tedavi olma amacıyla muvazaalı
sigortalı olarak tüm tedavi masraflarını Kuruma
yüklemektedirler.
Bu uygulamaların sonucu Sosyal Sigortalar
Kurumunun aktuaryal dengeleri bozulmuş ve ödemeler dengesi ilk kez 1992
yılında 2.5 trilyon lira açık vermiştir. Bu açıklar
1993 yılında 8 trilyon, 1994 yılında 20 trilyon ve 1995
yılında 82 trilyon liraya ulaşmıştır. 1996
yılındaki ödemeler açığının ise 201 trilyon lira
olacağı tahmin edilmektedir.
Sosyal Sigortalar Kurumunun içinde bulunduğu bu
sorunlara çözüm getirilmesi amacıyla hazırlanan 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı 7.6.1996 tarihinde
Başbakanlığa sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Necati
Çelik
Çalışma
ve SosyalGüvenlik Bakanı
3.—Karaman
Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye
Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğüne ait
lojmanların dağıtımına ilişkin sorusu ve Sanayi
ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/857)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Sanayi
ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 16.5.1996
Zeki
Ünal
Karaman
Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Gn. Md.
lüğüne ait lojmanların dağıtımında kişilerin
siyasî eğilimlerinin dikkate alındığı ve buna göre
tayinlerin yapıldığı iddia edilmektedir.
Sorularım şunlardır :
1. Bu iddia doğru mudur?
2. Teftiş Kurulu Başkanı tarafından
program verilmediği halde teftiş tazminatı kesilen müfettiş
var mıdır?
3. 30 sene iyi sicil aldığı halde
teftiş kurulu başkanı tarafından sicili bozulan ve
soruşturma görevi verilmeyen müfettişlerin bulunduğu iddia
edilmektedir. Bu iddia doğru mudur?
T.
C.
Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı
Basın ve
Halkla İlişkiler Müşavirliği 1.7.1996
Sayı
:B.140.BHİ.01/180
Konu :Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi :30.5.1996 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/857-1868/5014 sayılı yazınız.
Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, Türkiye
Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne ilişkin
olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği
yazılı soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim
edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Yalım
Erez
Sanayi
ve Ticaret Bakanı
Karaman Milletvekili
Zeki Ünal’ın Yazılı Sorularına Cevaplarımız
Cevap 1. 9.1.1983 tarih ve 2946 sayılı Kamu
Konutları Kanununa dayanılarak çıkarılan ve 23.9.1984 tarih
ve 18524 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 84/8345
sayılı Kamu Konutları Yönetmeliği Türkiye Şeker
Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğünü de kapsamaktadır.
Türkiye Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel
Müdürlüğünün mülkiyetinde olan veya kiralanan konutların tahsisi için
ilgili yönetmeliğin özüne uygun olarak Türkiye Şeker Fabrikaları
A.Ş.’ce, müdürlük veya taşra teşkilatında komisyonlar
oluşturulmuş ve bu komisyonlarca görevin önemi, yetki ve sorumluluğu
ile kilit görevde olması gibi ölçüler dikkate alınarak lojman
tahsisleri yapılmaktadır.
Cevap 2. 1996 yılında Teftiş Kurulunda
bulunan tüm müfettişlere teftiş görevi verilmektedir.Ancak
sağlık nedenleri dolayısıyla (mitral kapak ameliyatlı
olduğundan) 1992-1994 yıllarında taşra denetim görevi
verilemeyen bir müfettişin 18.4.1995 tarih ve 22262 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 138 sayılı Devlet Memurları Genel
Tebliğinin C- uygulama 1. madde hükmüne istinaden özel hizmet ve denetim
tazminatı 5 puan düşürülmüştür.Ancak mezkûr şahıs
28.4.1995 tarihinde sağlık durumunun elverişli olduğunu
yazılı olarak bildirmiş ve kendisine bu tarihten itibaren görev
ve tazminatları verilmeye başlanmıştır.
Cevap 3. Bilindiği gibi liyakat
değerlendirilmelerinde esas, geçmiş yıllardaki başarı
ölçüsü veya kıdem değil değerleme dönemindeki
çalışmaların bütününün göz önünde bulundurularak
yapılmasıdır.
1995 yılı değerlendirilmelerinde
Teftiş Kurulundan 1 müfettiş çalışma dönemindeki
performansı dolayısıyla düşük sicil notu
almıştır.
Teftiş hizmetlerinin gerekliliği ile
bağdaşmayan fiillerinden dolayı disiplin cezası
almış ve görevi, güveni kötüye kullanmak gerekçesiyle Türkiye
Şeker Fabrikaları A. Ş. Genel Müdürlüğünce mahkemeye
verilmiş bir müfettişe yönetmeliğin 52 nci maddesine göre, bir
diğer müfettişe de sağlık nedenleri dolayısıyla
soruşturma görevi verilmemektedir.
TUTANAĞIN SONU