DÖNEM : 20 CİLT : 12 YASAMA YILI : 2
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
9 uncu Birleşim
17 . 10 . 1996 Perşembe
İ Ç İ N D E K
İ L E R
I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. GELEN KÂĞITLAR
III. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A)
GÜNDEMDIŞI KONUŞMALAR
1. Samsun Milletvekili Ayhan Gürelin, öğretmenlerin ekonomik
sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması
2. Ankara Milletvekili MehmetEkincinin, konut edinmek amacıyla
kredi alanların problemlerine ilişkin gündemdışı
konuşması ve Devlet Bakanı T.Rıza Günerinin cevabı
3. Manisa Milletvekili M.Cihan Yazarın, Ege Linyitleri
İşletmesinin sorunlarına ilişkin gündemdışı
konuşması
B)TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. Arnavutluk Meclis Başkanının vaki daveti üzerine,
Türkiye BüyükMillet Meclisini temsilen Arnavutluka gidecek Parlamento
heyetinde yer alacak milletvekillerine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/519)
IV. ÖNERİLER
A)DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesine DairKanun Tasarısının (S.Sayısı
: 99 ve 99a 1 inci Ek) gündemdeki yeri ve çalışma süresine
ilişkin Danışma Kurulu önerisi
2. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesine DairKanun Tasarısının
(S.Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) kabul edilmiş olan 19 ve 20
nci maddelerinin, talepte belirtilen gerekçeyle yeniden görüşülmesine
dairHükümet talebinin uygun bulunduğuna ilişkin
DanışmaKurulu önerisi
V. KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
1. 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa
Bir GeçiciMadde Eklenmesine İlişkin 488 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/215)
(S.Sayısı : 23)
2. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına DairKanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili
Süha Tanıkın, Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli
Milletvekili Hilmi Develi ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili
Hüsamettin Korkutata ve 33 Arkadaşının ve İzmir
Milletvekili Birgen Keleşin Benzer Mahiyetteki Kanun teklifleri ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346)
(S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek)
VI. SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. Ordu Milletvekili Müjdat Koçun, E-80 Karayolu üzerindeki
Kemiklidede (Karabük-Çerkeş) yol kavşağının
genişletilmesine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân bakanı Cevat Ayhanın yazılı cevabı
(7/1267)
2. Afyon Milletvekili H.İbrahim Özsoyun, Afyon SSKHastanesi ek
binasının ne zaman hizmete gireceğine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelikin
yazılı cevabı (7/1280)
3. İstanbul Milletvekili Mehmet Cevdet Selvinin,
İstanbul Milletvekili AlganHacaloğlunun,
İstanbul Milletvekili HalitDumankayanın,
TürkHava Yollarına ait İzmir-Ankara uçağının
rotası değiştirilerek Antalyaya uğramasına
ilişkin Ulaştırma Bakanı ve Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından soruları ve
Devlet Bakanı H. Ufuk Söylemezin yazılı cevabı (7/1295,
1298, 1379)
4. Niğde Milletvekili AkınGönenin, Niğdede bir Araç
Telefon Baz İstasyonunun kurulmasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma Bakanı ÖmerBarutçunun yazılı
cevabı(7/1314)
5. Niğde Milletvekili AkınGönenin
Niğde-Değirmenlide turizm değeri olan bir mağaranın
hizmete açılabilmesi için ayrılacak ödeneğe ilişkin sorusu
ve Turizm Bakanı Bahattin Yücelin yazılı cevabı (7/1338)
6. Yozgat Milletvekili Kazım Arslanın,TürkTelekom
GenelMüdürüne ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Ömer
Barutçunun yazılı cevabı (7/1370)
I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMMGenelKurulu saat 15.00te açıldı.
Karaman Milletvekili Fikret Ünlünün, yükseköğrenim gençliğinin
yurt sorunları konusuna ilişkin gündemdışı
konuşmasına DevletBakanı Işılay Saygın cevap
verdi.
Gaziantep Milletvekili Mehmet Bedri İncetahtacı, toplumsal
barış konusuna,
Tunceli Milletvekil OrhanVeli Yıldırım da, Tunceli
İlinin genel sorunlarına,
İlişkin gündemdışı birer konuşma
yaptılar.
Çankırı Milletvekili Mete Bülgün ve 26
arkadaşının, çiftçilerimizin sorunlarının,
Tekirdağ Milletvekili Fevzi Aytekin ve 19
arkadaşının, Trakyayı tehdit eden çevre
sorunlarının,
Araştırılarak alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca birer Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri (10/111), (10/112) okundu;
önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve öngörüşmelerinin,
sırasında yapılacağı açıklandı.
İçtüzüğün, görev sürelerini üç ay içerisinde bitiremeyen
komisyonlara bir ay kesin süre verileceği hükmünü içeren 105 inci maddesi
gereğince,
(10/5) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonu
Başkanlığının, Genel Kurulun kararı tarihinden itibaren,
(10/8, 16, 20) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonu
Başkanlığının, 13.10.1996 tarihinden itibaren,
Bir aylık;
(9/3) esas numaralı Meclis Soruşturma Komisyonu
Başkanlığının da, Anayasanın 100 üncü maddesine
göre, 18.10.1996 tarihinden itibaren iki aylık;
Süre talepleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Yalova Milletvekili Yaşar Okuyan ve 21 arkadaşıyla
İstanbul Milletvekili BülentEcevit ve 12 arkadaşının,
Gazeteci Metin Göktepe cinayetinin açıklığa
kavuşturulması ve faillerinin ortaya çıkarılması
amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporu (10/3, 4) (S.
Sayısı : 68) üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Zorunlu tasarruf kesintilerinin değerlendirilmesi konusunda kurulan
(10/17) esas numaralı Meclis Araştırma Komisyonuna
gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildi ve
Başkanlıkça, Komisyonun, başkan, başkanvekili, sözcü ve
kâtip üye seçimini yapmak üzere toplanacakları gün, saat ve yere
ilişkin duyuruda bulunuldu.
Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan ve
Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyeliğe de,
İstanbulMilletvekili Emin Kul seçildi.
Gündemin Sözlü Sorular kısmına geçilerek;
1 inci sırada bulunan, Niğde Milletvekili Mehmet Salih
Katırcıoğlunun (6/167),
2 nci sırada bulunan, Nevşehir Milletvekili Mehmet
Elkatmışın (6/172),
Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunçun;
3 üncü sırada bulunan (6/176),
6 ncı sırada bulunan (6/14),
4 üncü sırada bulunan Rize Milletvekili Şevki
Yılmazın (6/8),
5 inci sırada bulunan Ordu Milletvekili Hüseyin Olgun
Akının (6/10),
Esas numaralı sözlü sorularının, üç birleşim
içerisinde cevaplandırılmadıklarından yazılı
soruya çevrildikleri ve gündemden çıkarıldıkları
bildirildi.
Grupların
mutabakatıyla, 16 Ekim 1996 Çarşamba günü saat 15.00te toplanmak
üzere, birleşime 17.39da son verildi.
Uluç Gürkan
Başkanvekili
Zeki Ergezen Fatih
Atay
Bitlis Aydın
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
II. GELEN
KÂĞITLAR
17 . 10 .
1996 PERŞEMBE
Raporlar
1. 2918 Sayılı Karayolları Trafik
Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici
Maddeler Eklenmesi, 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile
190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına DairKanun Tasarısı ile
İzmir Milletvekili Süha Tanıkın, Niğde Milletvekili
Akın Gönenin, Denizli Milletvekili Hilmi Develi ve 26
Arkadaşının, Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata ve 33
Arkadaşının ve İzmir Milletvekili Birgen Keleşin
Benzer Mahiyetteki Kanun teklifleri ve İçişleri Komisyonu Raporu
(1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346) (S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) (GÜNDEME)
2. Özürlüler İdaresi
Başkanlığı Kurulmasına ve Özürlülerin Durumları
ile İlgili Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
DeğişiklikYapılmasına Dair Yetki Kanunu Tasarısı
ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu Raporu (1/438) (S.Sayısı : 101) (Dağıtma tarihi :
17.10.1996) (GÜNDEME)
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 14.00
17 Ekim 1996
Perşembe
BAŞKAN :
Başkanvekili Uluç GÜRKAN
KÂTİP
ÜYELER : Zeki ERGEZEN (Bitlis), Mustafa BAŞ (İstanbul)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 9 uncu Birleşimini açıyorum.
Görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç arkadaşıma
gündemdışı söz vereceğim.
III. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A)GÜNDEMDIŞI
KONUŞMALAR
1. Samsun
Milletvekili Ayhan Gürelin, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına
ilişkin gündemdışı konuşması
BAŞKAN Gündemdışı birinci söz,
Samsun Milletvekili Sayın Ayhan Gürel'in.
Sayın Gürel, Millî Eğitim
Bakanlığı nezdinde çalışan eğitim
elemanlarının maaşları ve harcırahlarının
iyileştirilmesi konusunda konuşacak.
Buyurun Sayın Gürel. (DSP sıralarından
alkışlar)
Süreniz 5 dakikadır.
AYHAN GÜREL (Samsun) Sayın Başkanım,
değerli milletvekili arkadaşlarım; öğretmenlerimizin içinde
bulunduğu ekonomik sorunlarına çözüm getirmek, onların ekonomik
durumlarını iyileştirmek ve bu meyanda Yüce Heyeti
bilgilendirmek amacıyla, gündemdışı konuşma yapmak
için söz almış bulunuyorum; bu nedenle, şahsım adına
ve partim Demokratik Sol Parti adına sizleri ve televizyonları başında
bizleri izleyen sayın vatandalarımı içtenlikle ve saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
şehit öğretmenlerimizi ve yaşamını yitirmiş
meslektaşlarımı minnet ve rahmetle anıyor ve
huzurlarında saygıyla eğiliyorum; ruhları şad olsun.
Seçim bölgem Samsun'da, yeni öğretim
yılının açılmış olması nedeniyle ziyaret
ettiğim okullardaki (Ticaret Lisesi, 19 Mayıs Lisesi, Kâzım
Özdemir İlköğretim Okulu, Atakum Anadolu Endüstri Meslek Lisesi)
meslektaşlarımla görüştüm. Öncelikle, ekonomik sorunlarının
çözümlenmesi ve durumlarının iyileştirilmesi istemlerinde
bulundular. Bu mesleğe yirmisekiz yıl hizmet vermiş bir
kişi olarak, bu sorunların içerisinden gelmiş ve bu
sorunları yaşamış olmam nedeniyle, sorunların çözümünü
Meclis gündemine getirmiş bulunuyorum.
Ek ders ücreti gerçekten çok düşük ve bir yerde,
angarya niteliği taşımaktadır. Örneğin,
ilköğretimde ayda 40 saat derse giren bir öğretmenin eline 3 milyon
41 bin lira; ortaöğretimde 48 saat derse giren bir öğretmenimizin
eline 3 milyon 649 bin lira; liselerde ayda 60 saat ders veren
öğretmenimizin eline 4 milyon 561 bin lira; meslek liselerinde ayda 96
saat ders veren bir öğretmenin eline 7 milyon 602 bin lira ve gece
eğitimi yapan meslek liselerindeki öğretmenlerin eline ise -ayda 96
saat derse girmek üzere- 9 milyon 122 bin lira para geçmektedir ve çok
düşüktür. Bu ücretin alım gücü yoktur. Öğretmenlerimiz bu
derslere girdikleri an bu ücreti hak etmektedirler.
Bu nedenle, bu ücretlerin Parlamento tarafından
düzeltilmesini talep ediyorum. Gönül isterdi ki, Millî Eğitim
Bakanımız da burada bulunsun ve bu sorunların çözüm
yollarını, bize, burada, versin.
Yine, memuriyete yeni başlamış 9 uncu
derecenin 1 inci kademesindeki bir öğretmenimizin eline 24 milyon lira ve
1 inci derecenin 1 inci kademesinden emekli bir öğretmenimizin eline,
emekli maaşı olarak da aylık 31 milyon 834 bin lira geçiyor.
Bunlar çok yetersizdir. Bunları, günün koşullarına ve alım
gücü sağlayacak şekilde yeniden düzenlememiz gerekiyor.
Değerli milletvekili arkadaşlarım,
öğretmenlerimiz bu toplumun mimarlarıdır. Öğretmenlerimizin
yaşam şartlarını iyileştirmediğimiz müddetçe
ülkemizin kalkınması mümkün değildir. (DSP
sıralarından alkışlar)
Bununla birlikte, yine, millî eğitime emek, hizmet
veren ilköğretim müfettişlerimiz var. Bunlar en ücra köylere giderek
rehberlik yapmaktalar; derse giriyorlar. Peki, ders veren bu ilköğretim
müfettişlerimize bugüne değin neden ek ders ücreti verilmemiş?
Neden ek ders ücreti vermiyoruz? Neden bunların yaşam koşullarını
düzeltmiyoruz? Sayın Millî Eğitim Bakanımızdan,
ilköğretim müfettişlerimize gerekli ders ücretinin verilmesini ve
bununla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmasını; ayrıca,
harcırahlarının da, bugünün koşullarına uygun olarak
yeniden düzenlenmesini istiyor ve bu hususları da bekliyoruz. Demokratik
Sol Partinin milletvekilleri olarak bu hususların takipçisi
olacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gürel, 1 dakika içinde,
lütfen, sözlerinizi tamamlayın.
AYHAN GÜREL (Devamla) Büyük Önder,
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün öğretmenlerine sahip
çıkalım; öğretmenlerimizi ek iş yapmaktan kurtaralım;
onları, okula, sınıfa kazandıralım. Geleceğin
aydınlık olabilmesi, öğretmenlerin yaşam
şartlarının iyileştirilmesine ve onlara birtakım
hakların verilmesine bağlıdır. Bu nedenle,
öğretmenlerimize, tüm çalışanlara, sendikal haklarının
verilmesini; bu meyanda, tüm çalışanlara verilen doğum
yardımının da -ki, 191 bin lira bu; çok düşük, değerli
arkadaşlarım- günün koşullarına uygun olarak yeniden
düzenlenmesini Hükümetimizden ve ilgili bakandan bekliyorum.
Yüce Heyeti saygılarımla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Gürel.
Hükümet adına yanıt?.. Yok.
2.
Ankara Milletvekili Mehmet Ekicinin, konut edinmek amacıyla kredi
alanların problemlerine ilişkin gündemdışı
konuşması ve Devlet Bakanı T. Rıza Günerinin cevabı
BAŞKAN Gündemdışı ikinci söz,
Ankara Milletvekili Sayın Mehmet Ekici'nin.
Sayın Ekici, dövizzedeler hakkında
görüşlerini açıklayacak.
Sayın Ekici, buyurun.
Süreniz 5 dakikadır.
MEHMET EKİCİ (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; huzurlarınıza, konut
edinmek amacıyla gerek Türk Lirası karşılığı
gerekse döviz karşılığı kredi alarak yuva sahibi olmak
isteyen insanların problemlerini arz etmek üzere çıkmış
bulunuyorum.
Maalesef, bir gelenek oluştu Türkiye'de; terörle
ilgili hadiseler olur, anında ayağa kalkarız,
dışpolitikayla ilgili hadiseler olur, anında ayağa
kalkarız; ama, bir müddet sonra, olaylar, tamamıyla vakayi adiye
olaylar haline gelir. İlk gün gösterdiğimiz duyarlılığı,
daha sonra bir umursamazlık ve vurdumduymazlık haline getiriyoruz ve
sonuç olarak da, insanlarımız eziliyor, politikalarımız
mahvoluyor.
Dövizzede konusu öyle bir konudur ki, bu konu yüzünden
intiharlar olmuştur, onlarca insan intihar etmiştir. Yine, yüzlerce
ailede, bu borç batağının aile içerisinde doğurduğu
fırtına münasebetiyle, aile bütünlüğü
dağılmıştır. Ben, Yüce Meclisimizi, bu konuda
göstermekte olduğu duyarlılığı artırmaya ve
Hükümetimizi, bu konuda daha duyarlı olmaya ve acil tedbir almaya davet
ediyorum.
Birkısım işçi, memur, dargelirli esnaf,
zamanın Hükümetinin vaatlerine inanıp, banka kredisi alarak yuva
sahibi olmak istemişler ve Hükümetin bu sözünü yerine getirme görevini de
-yoğunlukla Emlakbank olmak üzere- bankalarımız üstlenmişler.
Türk parası karşılığı kredi, bazı insanlara
-gelirlerini hesap ettiklerinde- aylık ödemeler itibariyle fazla
gelmiş; bu insanlar, bu krediyi almaktan, kullanmaktan vazgeçmişler;
ama, banka müdürleri hemen çevirmiş onları; mesela, 250 milyon lira
karşılığında -on yıl ödemeli- 360 milyon lira
ödemeyi göze alamayanlara, bankalar, size başka bir seçenek sunalım,
dövize endeksli kredi kullanın diye bir seçenek sunmuşlar ve insanlar
bu teklifler karşısında düşünmüşler,
tartmışlar, oniki yıllık bir zaman periyodu içerisinde
dövizdeki oynamaları hesap etmişler, yüzde 48 ilâ 50 oranında
arttığını anlamışlar ve aç kalmak pahasına,
gelirlerinin büyük bir kısmını buraya vermek pahasına, bu dövizi
kabul etmişler.
Banka, krediyi verirken de,
karşısındakinin gelir durumunu nazara almış ve
şahsın sunduğu teminat karşısında bu krediyi
kullandırmış. Kullanılan bu kredinin yüzde 99'u, bir
yıl müddetle, aksamadan taksitler halinde bankalara geri dönmüş;
ancak, Türkiye, 1994 yılının 17 Şubatında bir kara
çarşamba yaşadı, kara çarşambayla her şey altüst oldu,
arkasından 5 Nisan tedbir paketiyle bu insanlar borçlarını
ödeyemez hale geldi.
Bu insanların gelirlerine yüzde 15 artış
gelirken, dövizde yüzde 450 ilâ 500 büyüme meydana geldi. Şimdi, ben,
huzurlarınızda soruyorum: Bu kara çarşambadan ve 5 Nisan
kararlarından vatandaş mı sorumludur?
Bankalar bu kara sürprizleri biliyor idilerse, 10
milyon lira geliri olan bu insanlara bu krediyi açmakta niçin tereddüt
göstermediler?..
Hükümetlerin, sosyal devlet ilkesi gereği,
mağdur duruma düşmüş -hem de kendi inisiyatifleri
dolayısıyla değil, hükümetlerin aldığı ekonomik
kararlar çerçevesinde mağdur duruma düşmüş- bu insanlar
karşısında hiç mi sorumluluğu yoktur?..
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Ekici, 1 dakikadır
eksüreniz...
MEHMET EKİCİ (Devamla) Tabiî, konu, çok
detaylı ve uzun. Benim gerek Hükümetten gerek Yüce Meclisten bir
isteğim vardır, o da şudur: Bu işi halletmek için bu konuda -bu insanların
haksızını, ödemek istememek noktasındaki suiistimali göze
alanlarını bir kenara bırakarak- bir kanun çıkaralım,
bu insanların gelirlerine uygun ödeme düzenine göre bir tedbir
alalım. Kanun uzun sürede gerçekleşebilir, özellikle Hükümet, bir
Bakanlar Kurulu kararıyla bu işi düzenleyebilir.
Ayrıca, bir şey daha ifade ederek sözlerimi
bağlıyorum: 4,5 trilyon lira kredi veren bin bankaya, bugüne kadar 40
trilyondan fazla para dönmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ekici.
MEHMET EKİCİ (Devamla) Peki; ben
teşekkür ederim; saygılar sunarım.
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan.
Sayın Bakan, sizin için bir tahdit yok; ama,
kısa olabilirse çok memnun olacağım; çünkü, gündemimiz bir hayli
yüklü.
Buyurun.
DEVLET BAKANI T. RIZA GÜNERİ (Konya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ankara Milletvekilimiz Sayın Mehmet Ekici Beye
teşekkür ediyorum; hakikaten hassas bir konudur. Hükümetimizin temel
prensipleri içerisinde olan, mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında
mutlaka hassas davranacağız; bütün Meclisimizin bu konuda emin
olmasını temenni ediyorum.
Bildiğiniz gibi, hadise, bu Hükümet zamanında
başlamış bir hadise değil, ancak, idarede
devamlılık esastır. Bu, Hükümetimizin sahip
çıkacağı bir hadisedir; hassasiyetle takip edilmektedir, çözüm
maksadıyla ilgili banka olan Emlakbankla müteaddit temaslarda
bulunulmuştur; mağdurlarla pek çok toplantılar
yapılmıştır; bazı iyileştirmeler ve çözümler
noktasında prensip kararları alınmış durumdadır.
Kimsenin mülkünün satılması ve mağdur edilmesine bundan sonra
mahal verilmeyecektir; ayrıca, kefiller de bu konuda zarar görmeyecektir.
Değerli Devlet Bakanımız Fehim Adak
Beyin talimatlarıyla, bu konuda son olarak, mallarına el
konulması ve icra işlemlerinin durdurulması
çalışması gerçekleştirilmiştir. Heyetlerin ziyaretlerinde,
alınan prensip kararları doğrultusunda, bu
vatandaşlarımız, bu görüşmelerden memnun olarak
ayrılmışlardır.
Konuya Hükümetimiz hassas yaklaşmaktadır;
kısa zamanda çözülmesinin gayreti içerisindeyiz.
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum,
sağ olun.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
3. Manisa
Milletvekili M. Cihan Yazarın, Ege Linyitleri İşletmesinin
sorunlarına ilişkin gündemdışı konuşması
BAŞKAN Gündemdışı üçüncü
konuşma, Manisa Milletvekili Sayın Cihan Yazar'ın.
Buyurun Sayın Yazar.
Sayın Yazar, süreniz 5 dakikadır.
M. CİHAN YAZAR (Manisa) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli
üyeleri; hepinizi saygıyla selamlarım.
Bugün, sizlere, Türkiye'nin enerji açısından
candamarı olan Ege Linyitleri İşletmesiyle ilgili bazı
bilgiler sunmaya ve alınması gerekli önlemleri açıklamaya
çalışacağım.
Ege Linyitleri İşletmesi, eski adıyla
Garp Linyitleri İşletmesi altmış yıllık onurlu
geçmişi olan bir kuruluştur. Bölgemizde kömür üretimi, Soma-Eynez
İşletmelerindeki yeraltı ve açık ocaklar ile
Soma-Deniş İşletmelerindeki açık ocaklardan
yapılmaktadır. Yıllık cirosu 14 trilyon Türk Lirası,
yıllık satılabilir kömür üretimi 10 milyon tona ulaşan
bölgemiz, Türkiye kömür üretiminin yüzde 20'sini, Türkiye Kömür İşletmeleri
üretiminin ise yüzde 30'unu karşılamaktadır.
Mevcut iş makinelerinin çalışma
saatleri, ekonomik rantabl ömürleri olan 20 bin saati geçmiştir.
Makinelerin çoğu iki üç defa revizyondan geçirilmiştir. Bölgemizde
toplam yükleme kapasitesi 377 yardaküpe ulaşmıştır. Bu
yükleme grubuna göre tahsis edilecek dekapaj kamyon sayısı çok
yetersiz kalmıştır. Bu durum, yılda 6,5 - 7 milyon metreküp
dekapajın yapılmaması demektir. Böylece, her yıl 1 milyon
ton kömür istihsali yapılamamakta ve ekonomik olarak da 6,3 trilyon zarara
uğramaktayız.
Planlanan üretim hedeflerine ulaşabilmek için,
acilen 25 adet dekapaj kamyonuna ihtiyaç vardır. Mevcut rezervin yüzde
63'ü yeraltı, yüzde 37'si açık ocak işletmeciliğine uygun
olmasına rağmen, halen üretimin yüzde 95'i açık ocaklardan
sağlanmaktadır. 2000li yıllardan itibaren açık
ocakların bazılarındaki rezerv tükeneceğinden, üretim
darboğazına girilmesi kaçınılmaz olacaktır. Halen
mevcut üretimin korunabilmesi için, yeraltından üretimin
gerçekleşmesi gerekir. Bunun için, yeraltı projelerine derhal
başlanmalıdır. Yalnız, unutulmamalıdır ki,
yeraltındaki ocakların istihsale hazır hale getirilebilmesi için
dört-altı yıllık bir süre gereklidir.
Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; bu bilgileri sizlere sunarken, tedbir
alınmadığı takdirde, Türkiye'nin, çok kısa bir zaman
sonra enerji darboğazına gireceğini de belirtmek isterim; çünkü,
Ege Linyitleri İşletmesinin istihsal ettiği kömürün günlük 22-25
bin tonu, yıllık 7,5-8 milyon tonu SEAŞ tarafından
tüketilmektedir. Yani, Soma'da mevcut olan 6x165 megavat ve 2x22 megavat
gücündeki santrallarımız, Türkiye'nin can damarıdır ve
enerjimizin önemli bir bölümünü karşılamaktadır;
yıllık 6 milyar kilovat. Yapılacak ve yapılması
gerekli olan yedinci ve sekizinci üniteler de düşünülürse,
yıllık 10 milyon ton kömüre ihtiyaç vardır ki, zaten, bugün
istihsali yapılan miktar da bu kadardır.
Ege Linyitleri İşletmesi, bu gurur verici
durumunu, 1984 yılından beri hiç işçi alımı yapmadan
ve mekanize güce destek verilmeden başarmaktadır. Enerjinin çok
önemli bir durum arz ettiği ülkemizde, acil tedbirler gerekmektedir.
Bunların ilki, Soma Ege Linyitleri İşletmesinin, derhal, bölge
müdürlüğünden genel müdürlüğe dönüştürülmesi ve kendi karar ve
uygulamalarını bünyesinde gerçekleştirmesi gerekmektedir. Gerekli
işçi alımı ve mekanize güce kavuşturulacak, genel müdürlük
haline getirilebilecek olan bir Ege Linyitleri İşletmesi, Türkiye'nin
kalbi olan santralları besleyecek ve enerji sorununu halletmede büyük
katkılarda bulunacaktır.
Bu vesileyle, beni dinlemek lütfunda bulunduğunuz
için, Sayın Başkanımı ve siz sayın değerli
milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Yazar.
Gündemdışı konuşmaya yanıt
için Hükümetten bir talep?..Yok.
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi vardır;
okutuyorum:
B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.
Arnavutluk MeclisBaşkanının vaki daveti üzerine, Türkiye Büyük
Millet Meclisini temsilen Arnavutluka gidecek Parlamento heyetinde yer alacak
milletvekiline ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/519)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Genel Kuruluna
Arnavutluk Meclis Başkanının vaki
davetine istinaden Türkiye Büyük Millet Meclisini temsilen 6 kişilik bir
Parlamento heyetinin, 17-21 Ekim 1996 tarihlerinde söz konusu davete icabet
etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dışilişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkındaki 3620 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi
uyarınca, Genel Kurulun 2.8.1996 tarih ve 87 nci Birleşiminde kabul
edilmiştir.
Refah Partisi Grubunca adı bildirilen
İstanbul Milletvekili Mustafa Baş'ın mazereti nedeniyle, yerine,
Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç'ın ismi
bildirilmiştir. Adı geçen Kanunun 2 nci maddesi uyarınca Genel
Kurulun bilgilerine sunulur.
Doç.
Dr. Mustafa Kalemli
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır;
okutup oylarınıza sunacağım:
IV.
ÖNERİLER
A)DANIŞMA KURULU ÖNERİSİ
1. 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine DairKanun Tasarısının
(S.Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) gündemdeki yeri ve
çalışma süresine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu
Önerisi
N0: 32 Tarihi:
17.10.1996
Genel Kurulun 16.10.1996 tarihli 8 inci
Birleşiminde, İçtüzüğün 88 inci maddesine göre Komisyonca geri
alınan 99 sıra sayılı, 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine
Dair Kanun Tasarısı ile bu tasarıya ek olarak
bastırılıp dağıtılan ve 17.10.1996 tarihli Gelen
Kâğıtlarda yayımlanan 99'a 1 inci ek sıra sayılı
komisyon raporunun, 48 saat geçmeden, gündemin "Kanun Tasarı ve
Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısmının 2 nci sırasına alınmasının ve
1 inci ve 2 inci sıradaki tasarıların görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin
uzatılmasının Genel Kurulun onayına sunulması
Danışma Kurulunca uygun görülmüştür.
Mustafa
Kalemli
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Salih
Kapusuz Murat
Başesgioğlu
RP
Grubu Başkanvekili ANAP
Grubu Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük H.
Hüsamettin Özkan
DYP
Grubu Başkanvekili DSP
Grubu Başkanvekili
Nihat
Matkap
CHP
Grubu Başkanvekili
BAŞKAN Danışma Kurulu önerisini kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Öneri kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, gündemin "Kanun
Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmına geçiyoruz.
V. KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
1. 926 Sayılı Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa Bir GeçiciMadde Eklenmesine
İlişkin 488 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî
Savunma Komisyonu Raporu (1/215) (S.Sayısı : 23)
BAŞKAN 926 Sayılı Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesine İlişkin 488
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Millî Savunma Komisyonu raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
2. 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına DairKanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili
Süha Tanıkın, Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli
Milletvekili Hilmi Develi ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili
Hüsamettin Korkutata ve 33 Arkadaşının ve İzmir
Milletvekili Birgen Keleşin Benzer Mahiyetteki Kanun teklifleri ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346)
(S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) (1)
BAŞKAN Şimdi, alınan karar
gereğince, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler
Eklenmesi, 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile
190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
İzmir Milletvekili Suha Tanık'ın, Niğde Milletvekili
Akın Gönen'in, Denizli Milletvekili Hilmi Develi ve 26
Arkadaşının, Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata ve 33
Arkadaşının ve İzmir Milletvekili Birgen Keleş'in
Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri Komisyonu raporunun
görüşmelerine başlıyoruz.
Komisyon?.. Burada.
Hükümet?.. Burada
Sayın milletvekilleri, komisyon raporunun okunup
okunmaması hususunu oylarınıza sunacağım.
Raporun okunmasını kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Raporun okunması kabul edilmemiştir.
Tasarının tümü üzerinde gruplar adına
söz isteyen?..
HÜSAMETTİN KORKUTATA (Bingöl) Sayın
Başkan, grup adına söz istiyorum.
BAŞKAN Refah Partisi Grubu adına,
Sayın Hüsamettin Korkutata; buyurun efendim. (RP sıralarından
alkışlar)
Süreniz 20 dakikadır.
RP GRUBU ADINA HÜSAMETTİN KORKUTATA (Bingöl)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunuyla ilgili tasarı üzerinde Grubumuzun
görüşlerini arz etmek üzere huzurunuzdayım; bu vesiyleyle, Yüce
Meclise saygılarımı sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, her şeyden önce,
1992 yılından bugüne kadar sürekli ve ciddî şekilde gündemde
olan bu kanunla ilgili çalışmaların artık kemale ermesinden
ve kanunlaşma noktasına gelmesinden dolayı, bu işle
uğraşan bütün milletvekilleri, ilim adamları, kurum ve kuruluşlar
gibi, gerçekten, biz de çok memnunuz.
Değerli arkadaşlar, bu tasarı, o günden
bugüne kadar, bütün kurum ve kuruluşlarda, müteaddit defalar, en büyük
katılımlar sağlanmak suretiyle görüşülmüş,
tartışılmış, oluşturulmaya
çalışılmıştır ve neticede, bu tasarıyı
kanunlaştırma şerefi, bu dönem Parlamentosuna nasip
olmuştur.
Değerli arkadaşlar, trafik denilince, insan,
yol, araç akla gelmektedir. Bunların arasındaki organizasyonun
sağlanması önemlidir. Bu kanunda yapılan köklü
değişikliklerle, bu organizasyonun sağlanması,
eksikliklerin giderilmesi amaçlanmıştır ve gerçekten, bu
tasarı, yapısal bir değişiklik içermektedir. Bu sebeple,
tasarının kanunlaşmasıyla, elbette ki, Türkiye'deki trafik
anarşisini tam manasıyla durdurması mümkün olmamakla birlikte,
inanıyoruz ki, medenî dünya ülkelerindeki trafik kazaları seviyesine,
en kısa zamanda, inşallah ülkemiz de gelecektir. Gerçekten, çok büyük
sıkıntı çekilmekte. Trafik anarşisi, hakikaten, önüne
geçilememesinden veya bizim kusurlarımızdan, bizim
noksanlarımızdan dolayı bu hale gelmişse, bunun üzüntüsünü
duymayan hiçbir insan olamaz. İşte, bu üzüntülerimizi giderebilmek
için, hakikaten, geceli gündüzlü çalıştık; ama, bugün nasip
oldu; inşallah çok iyi olacak, buna inanıyorum.
Değerli arkadaşlar, yapılan bu mevzuat
değişikliğiyle bu mesele tam kökünden halledilebilecek mi;
hayır. Elbette ki, yine, trafik kazaları olacaktır; ama, bizim
amacımız, bunu, asgarîye düşürebilmektir. Dünyanın birçok
ülkesinde, yol uzunluğu bizim 5 katımız, araç sayısı
bizim 10 katımız olmasına rağmen, maalesef, ölümlü trafik
kazalarının bizden az, ölü sayısının da bizim üçte
birimiz, dörtte birimiz olduğu görülüyor; işte, bizim
amacımız, bu seviyelere çıkabilmektir. Bunun için,
herşeyden önce, bu ülkede, altyapının mevzuat kadar önemli olduğunu
arz etmek istiyorum. Bu, bundan sonra alınacak ciddî tedbirlerle ancak
mümkün olacaktır.
Değerli arkadaşlar, 8 400 metre olan devlet
demiryollarımız, yıllar yılıdır yerinde
saymaktadır. Karayollarında yüzde 90'ın üzerinde yük
taşımacılığı yapılmaktadır. Bizdeki
kamyon, otobüs sayısı, dünyanın birçok ülkesinin birkaç
katıdır. İşte, bütün bunlara bir düzenleme yapabilmek için,
bu kanun ele alınmıştır.
Şimdi, bizim arzumuz, isteğimiz
-yıllardır bu işle uğraşan bir kardeşiniz olarak-
Hükümetin bundan sonraki politikalarında, inşallah, altyapıya
önem verilmesidir. Bugün, memnuniyetle görüyoruz ki, otoyollarda, trafik
kazaları oranı yüzde 82 düşmüştür ve şunu da
söyleyeyim ki, otoyollarımız, dünya standartlarına da net olarak
pek uygun değil; bütün eksikliklerine rağmen, kazalar bu kadar
azalmışsa, demek ki, ciddî şekilde ülkenin her tarafına bu
yollar yayılırsa, önce burada çok ciddî başarı elde
edilecektir. Ondan sonra, denizyollarından, devlet demiryollarından
ciddî şekilde istifade edilirse, elbette ki, dengeli bir
dağılımla, kazaların hakikaten önüne, bir hayli,
geçilecektir. Fakat, bunların hepsi başlıbaşına
yeterli olmaz değerli arkadaşlar. Bunların yanında, elbette
ki, ciddî şekilde mevzuat değişikliklerinin de
yapılması gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, altyapıyla ilgili
birkaç söz daha söylemek istiyorum. Aslında, ilim adamlarıyla
yaptığımız çalışmalar neticesinde gördük ki, bu
konuda, trafik delisi olmuş, trafiğe kendini vakfetmiş çok değerli
insanlar, ülkedeki bu girift soruna, bu çözülmez diye görünen soruna bir çözüm
getirebilmek için çok çalışmışlardır. Bunlarla beraber
biz de, dört beş yıldır ciddî değerlendirmelerin içindeyiz
ve gördük ki, bu altyapı sorununun çözülebilmesi için, her şeyden
önce paraya gereksinim duyulmaktadır; para olmadan bunları tam
manasıyla çözebilmek mümkün değil. O zaman ne yapılabilir diye
görüşüldüğünde, gördük ki arkadaşlar, eğer, bu ülkede ciddî
şekilde bir trafik bankası kurulursa, bununla, cidden, devletin
bütçesine yük olmadan, hatta, bir kuruş dahi almadan çok daha köklü
çözümler getirmek mümkündür.
Mesela, ben, birkaç rakam vermek istiyorum. Bugün
otomobil sayısı 4 milyona ulaşmıştır, bunlara
trafik sigortası karşılığında 10 milyon lira para
konulduğu zaman, bu, 40 trilyona yakın para etmektedir. Minibüsler,
otobüsler, kamyonetler, kamyonlar, motosikletler, cipler, traktörler ve
diğerlerinin tamamına cüzî paralar konulup, bu paralar bir havuzda
toplandığında 100 trilyonu geçmektedir.
Bugün, ülkemizde, maalesef, insanlarımız, kan
grubunu bilmemektedirler. Organlar bağışlansa dahi,
zamanında alınıp ulaştırılamamaktadır.
Bütün bunların yanında, yolu kullanan
insanlar, bunun karşılığında hiçbir şey
vermemektedirler. Yolu kullanan araç sahiplerinin, elbetteki, yolu
kullanmalarından dolayı bir katkı payı vermeleri gerekir.
Bütün bunlar hesaplandığında -ince detayları elimizdedir-
373 trilyon lira nakit para toplamak mümkündür. Bu para da bir havuzda
toplandığında neler olabilmekte: Bu ülkenin bütün
insanları, il kodlarına göre bilgisayara geçirilebilmekte,
organını bağışlayan bütün insanların isimleri ve
yerleri buraya geçirilebilmekte; 30 bin insan istihdam edilebilmekte, yeni
üniversiteler ve fakülteler kurulabilmekte, bütün ülke bilgisayar
ağıyla donatılabilmektedir. Bunların yanında, herhangi
bir yerde, bir tuşa basıldığında, ülkenin neresinde
hangi kaza olmuştur, görülebilmekte ve o insana ne lazımdır, ne
yapılması lazımdır, bunların hepsi bilinebilmekte.
Bunun için de 25 trilyon lira lazım. Bugünkü fiyatlarla hesapladık;
her araca 1 milyar lira hasar ücreti, her ölümlü kaza için 1 milyar lira ve her
hasarlı araca da 500 milyon lira ödemek şartıyla, bu maliyet,
ancak 130 trilyon lirayı bulmaktadır. Geriye 200 küsur trilyon lira
para kalmakta; bununla, trafiğin bu kara noktalarının, bu girift
dertlerinin tamamının çözülmesi mümkündür. Tabiî ki, her yıl
bunlar gittikçe artacaktır. İnşallah, bunu da, kısa
zamanda bir tasarı haline getirmek
suretiyle, Yüce Meclisin görüşüne sunacağız değerli
arkadaşlar.
Şimdi, mevcut kanun tasarısından
kısaca bahsetmek istiyorum değerli arkadaşlar. Bu tasarının
hazırlanmasında, gerek İçişleri Komisyonunda gerek Plan ve
Bütçe Komisyonunda bütün arkadaşlarımız işbirliğiyle,
mutabakatla bu tasarıyı bu noktaya getirmişlerdir. Hiçbir
arkadaşımız -hangi partiden olursa olsun- bu kanın, bu
gözyaşının durdurulabilmesi için elinden gelen hiçbir şeyi
esirgememiştir. Bundan dolayı, Grubum adına bütün
arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, bu tasarının en
kısa zamanda Meclisten geçebilmesi için bütün
arkadaşlarımız ittifak sağlamıştır. Görüyorum
ki, geneli üzerinde birçok arkadaşımız konuşmak bile
istemedi. Ben de konuşmamı kısa kesmeye
çalışacağım; fakat, konu çok derin olduğu için, sadece, bazı noktalarına değinmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, biz, bu tasarıyla,
önce, iki büyük kurul oluşturduk; biri Karayolu Güvenliği Yüksek
Kurulu, biri de Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu. Bu iki kuruldan
birincisi, Başbakanın başkanlığında yılda iki sefer toplanacak ve
trafiğin ana hedeflerini, politikalarını oluşturacak. Bu
kurul, ciddî bir koordinasyonla, on bakan ve
Karayolları Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı ve Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarının kurumların katılımı suretiyle, ciddî
şekilde sorunların ve hedeflerin belirlendiği bir kurul
olacaktır. Bu, ilk defa meydana getirilen bir kuruldur.
İkinci kurulsa, bu direktifler ve politikalar
doğrultusunda meseleyi enine boyuna ele alan, inceleyen, çözümler üreten
bir kurul olacak. Bu kurula da, çok geniş katılım
sağlanmıştır; hem sivil toplum örgütlerinden hem
üniversitelerden ve hem de diğer kuruluşlardan -arzu ettiği
bütün yerel yönetimler ve diğer kuruluşlardan- buraya insanlar
çağrılacak, dinlenecek, çözümler üretilecektir. Bunların
uzantısı olarak, illerde ve ilçelerde de yine bu kurullar
kurulacaktır. Böylelikle ülkenin tamamını bir ağ gibi saran
bu kurullar, inanıyorum ki, ciddî çalışmalarla, ülkedeki bu
girift sorunu en kısa zamanda medenî dünya ülkeleri seviyesine
indireceklerdir.
Çok değerli arkadaşlar, bunun yanında,
ben, bunların görevlerinden uzun uzun bahsetmek istemiyorum; kısaca
bahsetmek istedim. Bir de, bugüne kadar, ülkemizin birçok yerinde, polisin
bulunmadığı yerlerde, asker, bazı olaylara müdahale etmekte
veya trafiğe müdahale etmektedir. Biz, bunu da ciddî bir müeyyideye
bağlamak istedik: Subay ve assubaylardan, trafik eğitimi görmüş
olanlar -yani, bunlar da trafik eğitimi görecekler ve trafik eğitimi
görmüş olanlar da burada, genel zabıtanın- polisin
bulunmadığı yerlerde müdahil olarak
çalışacaklardır.
Tabiî ki, her şeyden önce eğitim gelmekte
değerli arkadaşlar. Elbette ki, hem yayanın hem şoförün ve
hem trafikçinin mutlak şekilde eğitilmesi şarttır. Hatta,
çocuklarımızın, 125 inci maddeye göre, yıllardır
okullarda eğitilmesi gerekirken, bugüne kadar, maalesef, bu konuya ciddî
bir önem verilmedi. Şimdi, biz, bunu orta ve liselerde ve ilkokullarda
mecburi hale getirdik; bütün bu okullarda dersler konacak ve
çocuklarımız eğitilecektir. Eğitim bununla mı
kalıyor; hayır. Ülkede, binlerce radyo, onlarca televizyon var;
bunlar ciddî şekilde bu konuya önem vermemektedirler; bunlara da bir
mecburiyet getirdik. Televizyonlar ve radyolar, bundan böyle, haftada en az
yarım saat trafikle ilgili programlar yapacaklardır.
Ayrıca, bu kanunun yayımlanmasından,
yürürlüğe girmesinden itibaren, iki ay boyunca, her hafta iki saat, mecburen,
trafikle ilgili programlar yapacaklar; yani, bu kanunu, ülkenin şoförüne,
insanına empoze edecekler, anlatacaklar; böylelikle, kimler nelere
uyacağını öğrenecektir.
Bunun yanında, yine, ilk defa olarak,
şoförler cemiyetine de bazı mükellefiyetler getirilmiş; ticarî
taşıtlarda, toplu taşımalarda, şoförlerin müşterilerine nasıl davranması
gerektiğini, nasıl hareket edeceklerini onlara iyice
öğretebilmek için eğitim seminerleri düzenleyecekler, onlara belge
verecekler; bu ticarî belgesi olmayanlar, bu araçları
kullanamayacaklardır. Bu, ülkemizde, hakikaten,
başlıbaşına bir sorundur.
Değerli arkadaşlar, bunun yanında,
diğer kamu kuruluşları da böyle eğitim
çalışmaları yapmak suretiyle, ülkenin bu sorununun çözümüne
katkıda bulunacaklardır.
Değerli arkadaşlar, yine, Sağlık
Bakanlığı, bugüne kadar, hakikaten, acil vakalarda,
kurtarmalarda, görevini yeterince yerine getirememiştir. Bunu
araştırdığımızda, soruşturduğumuzda,
işin içine girdiğimizde, bakıyoruz ki, yeterince aracı,
gereci, insanı yoktur. Bu meseleyi de kökünden halledebilmek için, yeni
bir düzenleme getirdik. Trafik kazası olduğunda, Sağlık
Bakanlığı derhal oraya ulaşacak, hastayı, trafik
kazazedesini alacak, ilk yetişeceği yere, üniversite varsa
üniversiteye, devlet hastanesine, özel hastaneye, hangisiyse, oraya götürecek
ve orası da derhal müdahale edecek; sosyal güvencesi var mı yok mu
sorusuna muhatap etmeden, o hastaya
Sağlık Bakanlığının belirlediği tarife
çerçevesinde bakacaktır ve bunun bedeli de, zorunlu trafik
sigortasından kendilerine ödenecektir.
Ayrıca, zorunlu trafik sigortasını
yapmamış olanlar veya sigorta müddeti bitmiş olanlar içinde
"Garanti Fonu" diye bir fon oluşturduk ve bu fonda biriken para
da, bu gibi durumlarda, yine, sağlık ücreti mukabili olarak ödenecektir.
Bunlar çok yeni şeylerdir; araçlar, gereçler de
sağlandığında, Allahın izniyle, ciddî şekilde
katkıda bulunacaklardır.
Değerli arkadaşlar, tabiî ki, bütün ülkelerde
cezalar vardır. Biz de, yeni bazı cezalar getirdik; ama, mümkün
mertebe, cezalardan önce, eğitici olmaya, öğretici olmaya, kanunun
böyle çıkmasına özen gösterdik. Fakat, cezasız da olması
mümkün değildi.
Değerli arkadaşlar, biz, dünyadaki cezalara
baktığımızda, asgarî ücreti dahi baz
aldığımızda, dünyadaki birçok ülkenin, maalesef, bizden kat
kat fazla, kendi asgarî ücretlerinin üzerinde ceza aldığını
görmekteyiz. Yani, bizim, cezalardaki, asgarî ücrete göre payımız,
normal, yüzde 2'ler civarındayken, dünyada, asgarî ücretin yüzde
26'sı, 30'u; hatta, bazı ülkelerde yüzde 64'ü nispetinde cezalar
kesildiğini gördük. Onun için, biz, cezaları hem güncelleştirmek
ve hem de caydırıcı bir nitelik kazandırabilmek için bütün
arkadaşların gayretiyle çalıştık.
Buna göre, bugün, en az ceza 1 milyon 800 bin, en üst
ceza da 108 milyona kadar çıkmaktadır; 1 milyon 800 binden 108
milyona kadar. Bu cezaların, güncelliğini, tazeliğini,
kuvvetini, gücünü kaybetmemesi için de, bunu bir katsayıya
bağladık. Bundan sonra, Vergi Usul Kanunu gereğince, Maliye
Bakanlığının, her yıl ilan edeceği katsayı
oranında bu cezalar artacaktır. Sanırım, geçen yıl,
yüzde 71 civarındaydı; yani, 1 milyon 800 bin, yüzde 70'le
çarpılacak ve yeni cezalar bulunacaktır. Her yıl da, bu
katlanacağı için, hiçbir zaman ceza güncelliğini
kaybetmeyecektir.
Çok değerli arkadaşlar, bunun yanında,
çok yeni şeyler getirdik. Mesela, görüyoruz ki, bilhassa, bazı zengin
çocukları veya kanı fıkır fıkır kaynayan
insanlar, araçları ehliyetsiz olarak gelişigüzel sürmektedirler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Korkutata, eksüreniz 1
dakikadır.
HÜSAMETTİN KORKUTATA (Devamla) Bunun önüne
geçebilmek için -tasarıyı
incelediğimiz zaman bazı bölümlerinde bunu tek tek göreceğiz-
biz, müesseselere, ikinci kişilere sorumluluk getirdiysek de, bunda da bir
sorumluluğun... Yani, kişinin önce eğitilmesi gerektiğine
inanıyoruz. Bu vesileyle dedik ki, ehliyetsiz araç kullanan insan ilk
yakalandığında, derhal -tecili mümkün olmamak
şartıyla- bir ay cezalandırılacak. Fakat, biz, 18 yaşından
küçük bu çocuğu ıslahevlerine gönderirsek, orada heder
olacaktır. O zaman ne yapalım; bu çocuğu, trafik kazası
geçirmiş olan insanların tedavi gördüğü hastanelerde
onların hizmetine sunalım dedik ve böyle bir müeyyide koyduk. 18
yaşından büyük olanlar da hapishaneye gidecektir değerli
arkadaşlar.
Bu kanun tasarısı hakikaten çok köklü
şeyler içermektedir. Bu konuda saatlerce konuşmak mümkündür.
İnşallah, bu tasarı kanunlaştığında
gerçekten faydalı olur.
Saygılar sunarım.(RP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Korkutata.
Tasarının tümü üzerinde Demokratik Sol Parti
Grubu Adına Sayın Müjdat Koç; buyurun. (DSP sıralarından
alkışlar)
Sayın Koç, süreniz 20 dakikadır.
DSP GRUBU ADINA MÜJDAT KOÇ (Ordu) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine, Ek ve
Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Tasarısının tümü
üzerinde, Demokratik Sol Partinin görüşlerini açıklamak üzere söz
almış bulunmaktayım; sözlerime başlarken, Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Demokratik toplumlarda bir arada yaşamanın
gerekli temel ilkelerinin başında başkalarının
hakkına saygılı olmak gelir. Hakka saygı, elbette ki,
gelenekle, görenekle ve eğitimle oluşacak bir
davranıştır ve Türk Milletinin karakterinde de vardır.
Bununla birlikte demokratik toplumlar, insan davranışlarını
belli kurallara bağlayarak, toplumsal yaşamın
karşılıklı saygı ilkesine dayanarak sürmesini
sağlamak zorundadırlar.
Toplumsal yaşamda düzenlenmesi gereken en önemli
alanlardan birisi de trafiktir; en önemli alanlardan birisidir; çünkü, burada
kurala bağlanan davranış, sadece, bireyin fizik gücünden
doğan davranış değil, makinenin de gücüyle
birleşmiş bir güçten kaynaklanan bir davranıştır.
Eğer, kurala bağlanmazsa ya da belirlenmiş kurallara
gereğince uyulmazsa, bu gücün topluma ne kadar zarar verdiği çok
açıkça görülebilmektedir.
Nitekim, üzülerek belirtmek gerekir ki, ülkemizdeki
trafik kazaları 1995 yılında da artarak sürmüş, 279 663
kaza sonunda, 8 989 yurttaşımız yaşamını
kaybetmiş, 114 319 kişi de yaralanmıştır. Bu kazalar
sonunda kaybolan maddî değer 11 trilyon liraya
yaklaşmıştır. Elbette ki, trafik kazalarında
uğranılan zarar, hele bir hayat söz konusuysa, parayla ölçülemez;
ama, uğranılan maddî zararı belirtmek âdet olduğundan, biz,
bu maddî zarar miktarını vermek gereğini duyduk.
Olayın çarpıcılığını
ortaya koymak için, size birkaç rakam daha vermek istiyorum. Bu rakamlar,
ülkemizdeki ölümlü trafik kazalarının diğer ülkelere göre ne
kadar fazla olduğunu gösterecektir. Nüfusu, aşağı
yukarı bizim kadar; ancak, araç sayısı bizden 5-6 kat fazla olan
Fransa, İngiltere ve İtalya'da, trafik kazaları, ölüm
oranları, katedilen kilometre/yol itibariyle, ülkemizdekinden 15 ilâ 25
kat daha azdır.
Bu tür rakamları sıralayarak, terörde can
veren yurttaşlarımızın sayısıyla
kıyaslayarak, içinizi daha fazla karartmak istemiyorum. Bu konuda, tüm
konuşmacılar gerekli uyarıcı rakamları, mutlaka,
kullanacaklardır. Bütün bu uyarılar, bu konunun önemini ve şu
anda, önümüzde bulunan tasarının aciliyetini ortaya koymaktadır.
Tasarının birçok maddesini benimsiyoruz.
Ancak, trafik konusunda, sadece yasal düzenlemelerin yeterli
olmayacağını da kabul etmemiz gerekir; çünkü, trafik ve karayolu
güvenliği, hem yasal üstyapısı hem de altyapısıyla bir
bütündür. Karayolları Trafik Kanununda yapılacak
değişikliklerle, kurulması gereken, altyapının
planlanması, yapımı, bakımı, sürücülerin eğitimi,
belgelerin sorumluluk anlayışıyla verilmesi, kazalara müdahale,
haberleşme, yollarda denetim gibi temel unsurlarla birlikte, bu
işlemlerin, eşgüdümle, dağınıklığa neden
olmadan yürütülmesidir.
Bu işlevlerin herhangi birisinde eksiklik,
karayolu güvenliği açısından, aşağı yukarı,
aynı sonucu doğurabilmektedir. Bugün, basında adı ölüm
yoluna çıkmış birçok yoldan bahsedilmektedir. Ankara-Sivrihisar
yolu, bildiğimiz gibi batının kapısı
durumundadır. Bölgem olduğu için çok iyi bildiğim Karadeniz
sahil yolu -özellikle, milletvekili olduğum Ordu'da,
Fatsa-Bolaman-Perşembe arasındaki karayolu- böyle bir unvana aday
diğer bir karayolumuzdur. Bu tür yolların, belirtilen eşgüdüm
anlayışı içerisinde ve her türlü politik beklentiden uzak bir
anlayışla öncelikle çözümlenmesi, bu alandaki çabalar için, önemli,
güzel örnekler oluşturacaktır.
Konu buraya gelmişken, trafik güvenliği
açısından, ülke tercihinin yarattığı ve hâlâ
yanlış bir şekilde sürdürülen bir politikayı da
dikkatlerinize sunmak istiyorum: Doğusundan batısına
yaklaşık 1 500 kilometreye uzanan, üç tarafı denizlerle çevrili
olan ülkemizde, taşıma ve ulaşım politikasının
karayolu ağırlıklı olarak ortaya çıkması, ne
kadar iyi niyetli çaba gösterirsek gösterelim, bizi kısır bir döngüye
sokmaktadır. Dünyanın en ucuz taşıma sistemi olan
demiryolundan yeterince yararlanılamaması, demiryollarının,
özellikle 1950'lilerden sonra, bilinçli olarak ihmal edilmesi, ülkemizde, daha
önce belirtmeye çalıştığım karayolu
karmaşasını yaratmıştır. Bu tercihin sonucu,
bugün, ülkemizde, yolcu taşımacılığının
yüzde 96'sı -neredeyse yüzde 100'e yakın- yük
taşımacılığının ise yüzde 92'si karayoluyla
yapılmaktadır; halbuki, karayolu
taşımacılığındaki enerji tüketimi, demiryolu
taşımacılığıyla
kıyaslandığında, karayolunun, yolcu
taşımacılığında yüzde 15, yük
taşımacılığında ise yüzde 249 daha pahalı
olduğu ortaya çıkmaktadır. Trafik yoğunluğunun
yarattığı ölüm riski de dikkate alındığında,
tercihin, tek yönlü ve ağırlıklı olarak karayolu
taşımacılığı lehinde
kullanılmasını ve bunda ısrar edilmesini anlamak gerçekten
zordur. Bugün, Avrupa ülkeleri de, karayolu taşımacılığına
gereken önemi vermektedirler; ancak, bu, demiryolu ve denizyolu gibi,
diğer ulaştırma olanaklarını ihmal etmeyi
gerektirmemektedir. Bu çarpıcı politikanın sonucu olarak, küçük
ölçekli yük taşımacılığı, aşırı
maliyetine karşın, artarak sürmektedir. Bugün, yük taşımacılığında
kullanılan kamyon sayısı 12 Avrupa Topluluğu ülkesinde
yaklaşık 150 bin iken, Türkiye'de bu 500 bin dolayındadır;
üstelik, bu kamyonların çoğu küçük tonajlıdır. 10-15 tonluk
kamyonlarla yük taşımacılığı, özellikle de
tarımsal üretim bölgelerinden büyük tüketim merkezlerine sebze ve meyve
taşımacılığı, maliyetleri kat kat artırmakta, üreticinin eline geçen
paranın kat kat fazlası yollarda mazot olarak
yakılmaktadır. Maliyet enflasyonuyla mücadele eden bir Türkiye'de, bu
kadar önemli bir maliyet unsurunun gözardı edilmesi anlaşılır
gibi değildir.
İşte, ekonomik yapıdaki ve tercihteki bu
yanlışlık, Türk toplumunun karşısına, yetersiz
yollardaki aşırı araç sayısı ile trafik anarşisi
olarak çıkmaktadır. Maliyetleri aşırı ucuzlatmak için,
aşırı yükleme yapan kamyonlar hem büyük bir hızla
aşınmakta hem de karayolarını büyük bir hızla tahrip
etmektedirler. Zamandan kazanmak için yapılan aşırı
hız, kazanç beklenirken, ailelerin temel direkleriyle birlikte
ocağını da söndürmektedir. Araçlarda aşırı
yıpranmanın gerektirdiği tamir, bakım, yedek parça
masrafları şoför esnafını çaresiz bırakmakta, sadece
işleticinin değil, neredeyse tüm ailesinin karın tokluğuna
taşıt üreticileri için çalışmasına neden
olmaktadır.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Demokratik Sol Parti olarak, dengeli bir trafik güvenliği ve karayolu
politikasından amaçladığımız, tüm bu olumsuzluklara
son verecek, ülke kaynaklarının dengeli
kullanıldığı, güvenli ve eşgüdüm içerisinde yürütülen
bir karayolu güvenliği politikasıdır. Bu konuda katkısı
olacağına inandığımız tüm
çalışmaları, bütün gücümüzle destekliyor ve elimizden gelen
katkıyı gösteriyoruz. Nitekim, bu yasa tasarısının
görüşülmesi sırasında da, parti ayırımı
gözetilmeksizin, İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarında
yürütülen çalışmalarda, her türlü çabayı, katkıyı ve
özveriyi gösterdik; Genel Kuruldaki çalışmalarda da
tavrımız aynı olacaktır.
Bu yasa tasarısının, sadece
cezalandırmaya yönelik ağır hükümler içeren bir yasa
tasarısı olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.
Elbette ki, yasa tasarısıyla, mevcut ceza hükümlerinin ağırlaştırılması
ve müeyyidesiz kalan bazı fiillerin yaptırımları -yani, yeni
cezalara bağlanması- önerildi. Ancak, bunlar, cezaların
caydırıcı niteliğe kavuşturulmasının bir
gereği olarak görülmelidir.
Bunun yanında, trafik güvenliği olgusunun
kurumsallaştırılmasına ilişkin önemli sayılacak
yeni düzenlemelere yer verildi. Karayolu Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu ve
toplumsal katılımı da sağlayan Karayolu Güvenliği
Kurulu, çağdaş ülkelerdeki benzer yapılanmaları
çağrıştırmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü
bünyesinde Trafik Hizmetleri Başkanlığından bahsedilmesi,
bu alandaki bağımsız yapılanma konusunda, gelecek için bir
ışık olmaktadır.
Bu yasa tasarısıyla getirilen en önemli
düzenlemelerin başında, yine toplumsal barış ve
çağdaş devlet için çok gerekli gördüğümüz, sigorta suretiyle
dayanışmayı sağlayan hükümler gelmektedir.
Değerli milletvekilleri, kamuya görevler yükleyip
bu görevi yerine getirecek kaynakların sağlanmaması, bu
görevlerin yerine getirilmesini her zaman engellemiştir.
Sayın Başkan, kaç dakikam kaldı?
BAŞKAN 7 dakikanız var.
MÜJDAT KOÇ (Devamla) Teşekkür ederim.
Hepimizin bildiği gibi, trafik kazasından
sonra insanı kazadan daha fazla yaralayan ve üzen, kaza sonrası
görüntüler olmaktadır; sağlık merkezlerine yaralıların
taşınması, sağlık merkezlerinde karşı
karşıya kalınan durumlara katlanılması zor görüntüler
olmaktadır. Trafik kazasından kaynaklanan ölümlerde, ölümlerin
neredeyse yarısına yakınının, kaza sonrası ilk
yardım hatalarından kaynaklandığı ileri sürülmektedir.
Bu yasa tasarısıyla, kaza sonrasında,
yaralıların kaza mahallinden alınarak sağlık merkezlerine
taşınması ve buralarda yapılan acil tedavi hizmetlerinin
bedelinin de trafik sigortası tarafından sınırsız
olarak karşılanmasının öngörülmesi çok önemlidir ve bu,
yasa tasarısında en uygun ve yerinde bir düzenleme olarak
görülmelidir. Özellikle Sağlık Bakanlığının, bu
hizmetleri bir döner sermaye vasıtasıyla vermesini, döner sermaye
gelirlerinin de tamamen bu hizmetlerin gerektirdiği yatırımlarda
kullanılacak olmasını, bu konudaki eksikliği kapatacak bir
olgu olarak görüyoruz ve bu hükmün eksiksiz uygulanmasının takipçisi
olacağımızı buradan ifade ediyoruz.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Demokratik Sol Parti Grubu olarak, uygulamaya yönelik şu önerilerimiz
olacaktır; uygulamaya yönelik bu önerilerimizi, bilhassa Sayın
Bakanın -dikkatlerine sunulduğu için- dikkatle dinlemesini tavsiye
ediyoruz:
Bilhassa şehir içlerinde kamyon, otobüs ve
diğer vasıtaların çıkardığı egzoz
gazlarının çevreye, doğaya ve insanlara verdiği
zararın önlenmesi için daha etkili ve caydırıcı denetleme
etkinlikle sürdürülmelidir.
Traktörlerin arka stop lambalarını
takmaları mutlaka sağlanmalıdır. Hatta, traktör ve bunun
gibi tarım makinelerinin, mümkünse, gece, anayollara çıkmaları
önlenmelidir.
Şehir içi korna yasağına riayet
etmeyenlerle etkili mücadele edilmelidir.
Önemli gördüğümüz ve Sayın
Bakanlığın dikkatlerine tekrar sunduğumuz, otobüs ve
kamyonlarda kullanılmasına rağmen etkili bir şekilde
denetlenemeyen takometre uygulaması etkinlikle uygulanmalıdır.
Zira, kaza nedenlerinden en önemlisi aşırı hız ve uzun
süreli araç kullanımıdır.
Bugün, Avrupa ülkelerinin tümünde, trafik polisleri,
kontrollerde, bizde olduğu gibi sadece ruhsat ve ehliyet sormak yerine,
sadece sürücünün kendisine ait takometresini istiyorlar; çünkü, takometrede,
sürücünün ne kadar süreyle araç kullandığı ve ne kadar hız
yaptığı görülebiliyor. Bunu bilen sürücüler de, hız ve araç
kullanma sürelerine dikkatle uyuyorlar.
Bizde ise, bu denetimin yetersiz olduğu
bilindiğinden, sürücülerimiz tarafından hız ve günlük araç
kullanım süresine uyulmuyor. Böylelikle de, sürücülerimiz birer trafik
canavarı olmaktan kurtulamıyorlar.
Komisyon çalışmaları sırasında
da belirttiğimiz gibi, bu konuda teknik eksiklerin giderilmesi bir yana,
uygulamayı Avrupa'daki takometre uygulaması düzeyine
çıkarabildiğimiz takdirde, samimiytle, kazaların yarı
yarıya azalacağını iddia ediyoruz.
Ayrı bir yakınma konusu olan trafik hız
radarlarının, halkın tabiriyle, tuzak uygulamalar şeklinde
değil de, gerekli olan yerde bir caydırıcı unsur olarak
kullanılmasını talep ediyoruz.
Ayrıca, durulması zor olan yollarda trafik
kontrolünün tehlikeli bir hal almasından dolayı, bu tip yerlerin
seçilmesinde özen gösterilmesinin gerekliliği üzerinde durmaktayız ve
istendiğinde, hız sınırının kaç kilometreyle
aşıldığını gösteren bir belgenin de verilebildiği
yeni ve modern radar cihazları, trafik teşkilatımıza en
kısa sürede kazandırılmalıdır. Böylelikle, sürücüler
ve trafik ekipleri arasında sık sık vuku bulan hız
sınırını geçtin geçmedin tartışmaları da son
bulur.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, kabul
edeceğimiz yasa sadece bir yasadır; fakat, etkinlik, uygulamayla
ortaya çıkacak ve her şey uygulamaya bağlı olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Koç, eksüreniz 1
dakikadır.
MÜJDAT KOÇ (Devamla) Etkin bir uygulama
gerçekleştirilemezse Türkiye Büyük Millet Meclisi, uygulanmayan yasalar
çöplüğüne bir yasa daha atacaktır. Bu konuda da etkin uygulama
yapılmaması, toplumdaki umutsuzluğu daha da
artıracaktır ve buna hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz,
İçişleri Bakanlığımızın ve karayolu
güvenliğiyle ilgili tüm kuruluşlarımızın görevlerini
en iyi şekilde yapacaklarına, yeni düzenlemelerle birlikte Trafik
Y asasının eksiksiz olarak uygulanacağına inanmak
istiyoruz; çünkü, bütün toplum, bu düzenlemenin başarılı
olmasını bekliyor.
Bu nedenle, Demokratik Sol Parti olarak, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununda yeni düzenlemeleri içeren bu
tasarıyı desteklediğimizi bildiriyoruz.
Yeni yasanın ülkemize hayırlı
olmasını diliyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (DSP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Koç.
Anavatan Partisi Grubu adına, Sayın Akın
Gönen; buyurun efendim. (ANAP sıralarından alkışlar)
Sayın Gönen, süreniz 20 dakika.
ANAP GRUBU ADINA AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de, sizlere,
Grubum ve şahsım adına, Karayolları Trafik Kanunu
hakkındaki görüşlerimizi sunacağım.
Bildiğiniz gibi, toplumumuzun bütününün
bildiği gibi, yaklaşık iki yıldır, trafik
macerası, Trafik Kanununun Türkiye gündemindeki sıcak havası
devam ediyor. Gerçekten, iki yıldır bu problem Türkiye gündemini
işgal etti; her Mecliste, her ortamda, trafik belası, trafiğin
aldığı can ve sıkıntılardan söz edildi.
Geçmiş Hükümet döneminde, 19 uncu Hükümet döneminde tasarı
hazırlandı...
HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) Sayın
Başkanım, dinlemiyorlar, lütfen sukûneti sağlayın.
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, tasarı
üzerindeki müzakereleri daha değişik bir yerde yapabilirsek...
AKIN GÖNEN (Devamla) Sayın Başkanım,
trafikte olan keşmekeş salonda da devam ediyor. Sukûnet olursa arz
etmeye çalışacağım.
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, lütfen
bireysel müzakereleri başka bir yere taşıyalım.
Buyurun Sayın Gönen.
AKIN GÖNEN (Devamla) Bildiğiniz gibi, toplumumuz
büyük bir felaketle karşı karşıya. Terör, on yılda,
yaklaşık 10 bin civarında zayiat vermiş; ama, trafik,
aşağı yukarı bir yılda 10 bin rakamına yakın
can kaybına sebep olmuş. Bu büyük problemin halli için bütün
hükümetler ellerinden geleni yapma çabasında olmuşlar. Daha önceki
Hükümet tasarıyı hazırlamış, Parlamento gündemine
getirmiş, bildiğiniz gibi, tasarı, seçim sebebiyle kadük
olmuştu. 53 üncü Hükümet, aynı tasarı iskeleti üzerinde
çalışarak, yeni tasarıyı Parlamento gündemine getirdi. Bu
Hükümetin hazırladığı tasarı, 54 üncü Hükümet
tarafından da tasvip görerek gündeme girdi, komisyonlarda görüşüldü.
İçişleri Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu, ellerinden gelen bütün
katkıyı yaptılar. Âdeta, temsilî demokrasinin bir ürünü
değil, tamamen katılımcı bir demokrasinin ürünü olarak
-trafiğe aklı eren bütün kurumlar, derneği, vakfı,
odası, İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına geldiler,
katkıda bulundular- tasarı olgunlaştı, trafikle ilgili
herkesin müşterek bir malı haline geldi. Zaten, trafik konusu,
toplumun müşterek derdidir. Bugün, ülkemizde, hangimizin yakın
çevresinde trafiğin can almadığı, acısının
yüreklere oturmadığı bir tek aile var! Toplumun bütününü
derinden sarsan bu büyük problemin halli, gerçekten, son derece önemliydi. Biz
de Anavatan Partisi Grubu olarak, komisyonlarda -gerek İçişleri gerek
Plan ve Bütçe Komisyonlarında- komisyon üyeleri ve benim gibi bu işe
ilgi duyan komisyon dışındaki üyeler vasıtasıyla da
elimizden gelen bütün katkıyı yaptık. Tasarının
olgunlaşmasına, bugünün şartlarında yapılabilecek en
iyi ürünün ortaya çıkmasına gayret gösterildi.
Gerçekten, bu çalışmada İçişleri
Bakanlığı yetkililerinin samimi gayretini, İçişleri ve
Plan ve Bütçe Komisyonlarının ve bu konuya ilgi duyan bütün gönüllü
kuruluşların ve kamu kuruluşlarının samimi
çabalarını şükranla ifade etmeden geçmek haksızlık
olur.
Bu büyük çaba, olayın büyüklüğü boyutunda ele
alındı. Yapılan iş, para cezaları
artırılarak, bir iki ufak teknik değişiklikle
bırakılmadı; konunun özüne, zihniyet değişikliği
yaratacak tarzda girildi. Zaten trafik gibi önemli bir problemde zihniyet
değişikliği yapmadan, alışkanlıkları
değiştirmeden, palyatif tedbirlerle, cezayla veya
uygulamacıların sıkıntı duyduğu bir iki maddeyi
değiştirerek bu işin üstesinden gelmek de imkânsızdı.
Ne yapılmaya çalışıldı;
kısaca özetlemek istiyorum. Bu zihniyet değişikliğinin
temelinde, ulaşım ana planı veya ulaşım ana
politikaları önemli. Siz, eğer bütün taşımacılığınızı
karayollarına yüklemişseniz, demiryollarını,
toplutaşımacılığı, denizyollarını bir
kenara bırakmışsanız, otoban yapımını bir
kenara itmişseniz; bu problem, bu yollar üzerinde bu sıklıkla
devam ederse, tabiî, bu hale gelecekti, bu kaçınılmazdı.
Yapılan birinci değişiklik,
çalışmalardaki ana tema, bunun vurgulanarak, politika
değişikliği yapacak kurumsallaşmanın öne
alınmasıdır.
Trafik, Türkiye'de, yanlış bir tarzda, bir
polisiye olay olarak görülüyor. Trafik denildiği zaman, hemen akla trafik
polisi, trafik kanunlarının verdiği ceza ve yargı geliyor.
Aslında, trafikte ceza, trafik polisi, en son akla gelmesi gereken
hususlar; ama, ne yazık ki, trafikteki zihniyet
yanlışlığından dolayı, hemen, polis suçlu gibi görülüyor; trafik
keşmekeş halde, oluk gibi kan akıyor "ne yapalım"
deniliyor.
Trafik, aslında, bir disiplinler manzumesi.
Trafiğin en son geldiği yer, yargı ve polis. Bunun öncesinde,
mühendislik disiplini var. Mühendislik, altyapı, bu işin özü.
Eğitim, işin kilit noktası. Gerek
sürücünün eğitimi gerek yayanın eğitimi, gerek bu hizmette görev
yapan polisin ve diğer görevlilerin eğitimi işin mihenk
taşı.
Bunun yanında, trafik bir ahtapot gibi. Devletin,
aşağı yukarı on bakanlığı, on-oniki
kuruluşu trafikte yetkili, sorumlu ve aklına gelen herkes de trafikte
ahkâm kesmeye yetkili. Düşünün bir kere, trafikteki sıkıntının
özü, bir bakıma, devletteki bu karmaşadan geliyor. Özellikle,
bayramlar gibi, yılbaşı tatilleri gibi toplu katliamların
olduğu, toplu trafik katliamlarının olduğu dönemlerde,
oturur "yine kan gölüne döndü" diye tenkitler yaparız,
şikâyet ederiz; ama, zihniyet değişikliğini yaratmadan,
bunun önlenmesi mümkün değil.
Ne yapılacak: Öncelikle, bu kurumlar
arasındaki kargaşayı gidermek lazım. Oluk gibi kan
akıyor; Karayolları "benim yolum iyi" diyor; polis
"elimdeki imkânla denetimimi yapıyorum" diyor; Ulaştırma
Bakanlığı da "ben, kara
taşımacılığıyla işimi yaptım"
diyor. Peki, kabahatli kim? Kabahatli var; ortada bir gerçek var, oluk gibi
akan kan var ve zaman zaman, devletin kurumları, bakanlıkları,
yetkilileri birbirini suçluyor.
Problemin çözümünde yapılacak ilk şey,
devletin tekliği, idarenin bütünlüğü esası gözetilerek,
koordinasyon sıkıntısını giderici bir
çalışma yapmaktı. Bu tasarı, öncelikle bu
sıkıntıyı gideriyor; koordinasyon eksikliğini giderici
ve devletin organlarını birbiriyle çatışma değil,
birbirine destek olma, aksaklık neredeyse onu bulma yönündeki bir çabaya
yönlendirme açısından, bir trafik koordinasyon merkezi, bir yüksek
kurul oluşturuldu. Bu yüksek kurulda, bir yönüyle, trafiğin ana
ulaştırma planı açısından, devletin bu işle ilgili
bakanları, trafik politikasını oluşturacaklar; diğer
yönüyle, bakanlıklar ve görevliler arasındaki yetki
karmaşası ve âdeta çatışmaya dönmüş kabahati birbirine
atma konusu halledilecek. Bu koordinasyon kurulunun, diğer koordinasyon
kurullarında olduğu gibi, işlerliği olmamasını
önlemek için de, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde, bunun alt
çalışmasını yapacak, raportörlüğünü yapacak, buraya
hazır dosyaları getirecek bir alt kurul daha oluşturuluyor. Bu
teknik kurul, çalışmaları yapacak, bakanlıklararası uzlaşmayı
sağlayacak veya sağlayamayacak; konu, koordinasyon kuruluna gelecek,
nihaî şeklini alacak ve hükümetin, devletin bir politikası
şekline gelecek. Bu büyük bir eksiklikti. Gerçekten, reform
niteliğinde bir düzenlemeyle, bu eksiklik giderilmiştir.
İkinci olarak: Bu konuda bir
sıkıntı daha vardı. Demin ifade ettiğim gibi, gerek
kurumlar arasındaki çatışma gerekse bugün bir istatistik
arasanız, bulmanız mümkün değil. Karayollarına sorarsınız
"benim trafik kazalarındaki yol kusurum yüzde 1'ler düzeyinde"
diye ifade eder; üniversite yetkililerine sorarsınız başka,
Avrupa ölçeğine bakarsınız başka...Doğrusu ne?
Doğruyu bulacak, bilimsel çalışma yapacak, değişen
siyasîlere, değişen bakanlara, değişen genel müdürlere, bu
konulardaki, dünya ölçeğindeki bilimsel çalışmaları
hazırlayıp, getirip, alternatif sunacak bir araştırma
merkezi, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kuruldu. Böylece, herkesin
trafikte aklına estiği gibi ahkâm kesmesi yolu tıkandığı
gibi, Türkiye'de bu alanda temayüz etmiş bilim adamları, trafikte
çalışmış tatbikatçılar da, emekli olduktan sonra veya
olmadan bu trafik araştırma merkezinde görev alıp, trafiğin
devamlılığı, evrenselliği de göz önüne alınarak,
Türkiye şartlarına uygun bilimsel çalışma
yapacaklardır.
Bu sürekli çalışmayı yapacak araştırma
merkezinin de reform olarak bu tasarıya yerleştirildiğini
görüyoruz. Gerçekten son derece yararlı, palyatif çözüm değil
zihniyet değişikliği yaratıcı, kurumsallaşma
yönünde ciddî bir çalışmadır; kutlamak gerekir.
Ayrıca, bugün, Avrupa'ya gittiğiniz zaman
görüyorsunuz; trafik kazalarının çoğunda, yaralanan
olmadığı takdirde, iki tarafın zaptıyla,
beyanıyla sigortadan hasar gideriliyor. Trafik sigortası son derece
sağlıklı işliyor ve yaralılar, paraya, ücrete
bakılmadan tedavi ediliyor. Bu kanun tasarısıyla, komisyonlarda
yapılan ciddî bir eklemeyle de, sigorta anlayışı
açısından reform sayabileceğimiz ciddî bir düzenleme
gelmiştir, Avrupa standartlarında sigorta, trafik mevzuatında da
yerini bulmuştur.
Trafik açısından yapılan bir diğer
değişiklik de, gerçekten, trafiğin en önemli boyutlarından
birisi olan eğitimdir. Siz, törelerinizde, destanlarınızda,
çocuğu atı hızlı kullanan kahramanlarınızla
büyütüyorsunuz. Bakıyorsunuz, motorlu araca o destanlarla büyümüş
çocuk oturuyor, kendisini o destanlardaki kahramanlar gibi görüyor,
basıyor gaza... Hız, ölüm sebeplerinin başında geliyor.
Eğitim, bu açıdan son derece önemli. Çocuk oyuncakları, bugün,
hıza teşvik eder yönde. Çocuk, daha okula başlamadan, oyun
çocuğundan başlayarak ölene kadar, örgün ve yaygın eğitim
alanında da trafiği destekleyici, trafiğin âdeta iskeletini
teşkil edici, yeni kurumsal bir düzenleme yapıldı.
Sürücü kursları, yeniden, hem sınav hem
müfredat açısından daha etkin kontrol edilecek.
Bunun yanında, okullara mecburî trafik
eğitimi getirildi.
Radyo ve televizyonlara yayın mecburiyeti
getirildi.
Belediyelerimize ve kamuya, çocukların trafik
eğitimiyle ilgili alanlar yapma mecburiyeti getirilmiştir.
Bunlar da, trafiğin eğitim boyutunun bu
tasarıda ciddî olarak göz önünde tutulduğunu gösteren,
kurumsallaşma yönü ağırlıklı, uzun vadede bu problemi
kökten çözmede, en aza indirgemede yararlı olacağına
inandığımız ciddî düzenlemelerdir.
Bunun yanında, bugün, trafik polisinin
eğitiminden, yaklaşımlarından da zaman zaman şikâyet
edildiği bir gerçektir. Polis okullarından biri veya
birkaçının da trafik polisi eğitme yönünde çalışma
yapması, eğitim vermesi açısından kanuna hüküm
konulmuştur. Bir yandan sürücüler, yayalar eğitilirken diğer
yandan da trafik polisinin, halkla ilişkiler, çağdaş trafik
hukukuyla ilgili bilgilerle donatılması
sağlanılmaktadır. Bu da, gerçekten, bu tasarının
reform sayılabilecek iyileştirmelerinden birisidir.
Bildiğiniz gibi, hız ve alkol de bunlar da
trafikte kaza sebeplerinin başında gelmekte. Bu konularla ilgili de,
kanun tasarısında yeni düzenlemeler var. Tasarı, ayrıca,
cezalar konusunda, cezaların güncelleşmesini sağlayıcı
ve enflasyon karşısında etkisiz hale gelmesini önleyici
tedbirleri de getirmektedir. Bunlar, tasarının, gerçekten övülmeye
değer, desteklenmeye değer yönleridir. Biz de, grup olarak ve
kişi olarak, bu tasarıyı elimizden geldiğince
destekleyeceğiz; komisyonlarda gösterdiğimiz yapıcı muhalefet
örneğini, Genel Kurul çalışmalarında da, elimizden gelen katkıyı
yaparak, yine aynen devam ettireceğiz.
Bu iyileştirmelerin yanında, kanun
tasarısının komisyonlardan çıkan metninde gördüğümüz
eksiklikler, aksaklıklar veya katılmadığımız
hususlar da var. Kısaca, onlara da değinerek sözlerime son vermek
istiyorum.
Kurulan üst kurul, bilindiği gibi, konuyla ilgili
bakanlardan teşekkül ediyor. Ayrıca, Karayolları, Emniyet ve
Planlama da, Jandarma ile birlikte, buraya konuldu. Yalnız, Türkiye'de
kentler, aşağı yukarı, ülkenin yarısına
yakın kısmını teşkil ediyor. Kent trafiğinden,
kent trafiğinin altyapısından sorumlu olan belediyelerin bir
temsilcisinin, bir belediye başkanının, çağdaş
gelişime de uygun olarak -yerel yönetimlere yetki aktaracağız
diyoruz- gerek bu işin politikasını üretecek gerekse
koordinasyon sağlayacak, sıkıntıları giderecek olan bu
üst kurulda bulunmaması, bence, büyük bir eksikliktir. Vesayet makamı
olan İçişleri Bakanlığının önereceği, bu
işten anlayan bir belediye başkanının da bu üst kurula
katılmasında yarar olduğu inancımı, burada, bir kere
daha, komisyonlarda olduğu gibi, ifade etmek istiyorum.
İkinci husus: Bakıyoruz, tasarıda,
trafik polisinin bulunmadığı yerlerde, genel zabıta, polise
ve jandarmaya trafik denetimi yapma yetkisi veriyoruz. Doğrudur. Bunu,
Jandarmada, erata indirmeden, trafik eğitimi görmüş, rütbeli
personele bırakmakta yarar olduğu inancını ben de
taşıyorum. Yalnız, burada
kentlerde, trafik denetimini, neden belediye zabıtasına veya
belediyelerde organize edilecek trafikle ilgili yeni bir birime
bırakmadığımızı da düşünüyorum. Bunu
yaparsak... Bizim polislerimiz -bakanlıkların önünden geçerken
bakarsınız; Allah'a şükür, devlet büyüğü Ankara'da çok-
devlet büyükleri geçerken ışıklı lamba görevi yaparlar,
devlet büyüklerine yol açarlar. Polisi, ışıklı lamba
görevinden kurtarmak lazım. Verelim altyapıyı yapan belediyeye,
ışığını yapsın,
ışığını yapmıyorsa trafik görevlisini
yetiştirsin; kaldırımların üzerinde tüneyen arabaları
nasıl aşağıya indirtecekse, nasıl park sorununu
çözecekse... Yani, denetimde de onları yetkili kılalım diyorum.
Bu, Hükümetin, idareyi yeniden yapılandırma, yerel yönetimlere yetki
verme konusundaki taahhüdünün de elle tutulur bir örneği olacaktır.
Niye bu konuda kıskanç davrandığımızı da, ben,
anlamakta güçlük çekiyorum. Yerel yönetimlere nasıl altyapıyı
yaparken güveniyorsak, kent içindeki trafik denetiminde de, mutlaka, belirli sınırlamalarla, bu yetki
onlara verilebilmeli diyorum.
Ayrıca, reform niteliği
taşıdığını ifade ettiğim Trafik
Araştırma Merkezinin, bu konuda, gerçekten, uzun vadede,
değişen bakanlara alternatifler hazırlamada, genel müdürlere
alternatifler hazırlamada son derece yararlı hizmet vereceğine
inanıyorum. Yalnız, tasarıdaki kadrosuyla ve bu personel
rejimiyle beklediğimiz yararı sağlamasının mümkün
olmadığı inancını taşıyorum. Burada,
trafikte geçmişte daire başkanlığı yapmış,
genel müdür muavinliği yapmış kişiler
çalıştırılabilmeli, otomotiv sanayiinin firmalarından
birisi olmalı; buna benzer, trafiğin bütün disiplinlerinin birer
temsilcisi, dünya çapında araştırma yapabilen, dünya
gelişimini Türkiye'ye getirebilecek uzmanlar bulunmalı.
Bulunmalı ki, bu uzmanlar, kurumlar arasındaki tartışmada,
bilimsel araştırma tekniklerinden de yararlanarak doğruyu ortaya
koymalılar.
Acaba, bugün, Karayollarının dediği
gibi, yüzde 1'lerde mi yol kusuru; yoksa, emniyetçilerin veya bilim
adamlarının ifade ettiği gibi, daha mı yüksekte oran?
Bugün, komisyonlarda bizim kafamız karıştı. Yine, komisyon
çalışmalarında Ulaştırma Bakanlığı
yetkilileri diyor ki: "Bugünkü kara taşımacılık kanunu
ve organizasyonumuz yeterli." Emniyetçiler der ki: "Kara
taşıma kanunu çıkmadığı için
sıkıntı doğuyor; acaba, hangisinin söylediği
doğru? Bu bilimsel araştırma merkezi öyle uzmanlarla donatılmalı
ki, onlara öyle araçlar gereçler ve çalışma imkânı
sağlanmalı ki, doğruyu, gerek Parlamentonun önüne gerek
komisyonların önüne gerekse bakan ve Emniyet Genel Müdürünün veya trafik
genel müdürünün önüne dosya şeklinde koyabilmeliler. Ben, trafik
araştırma merkezinin de gerek kadro olarak gerekse kurumdan
ayrılmış veya uzmanların çalışabileceği bir
personel rejimiyle de takviye edilme zaruretine inanıyorum. Ayrıca,
kanunun bir sıkıntısı da yönetmeliklere
bırakılması veya yeni oluşturulan trafik güvenliği
yüksek kuruluna bırakılması gereken birçok yetkinin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Gönen, eksüreniz 1
dakikadır.
AKIN GÖNEN (Devamla) ...âdeta yönetmelik yapar gibi
kanunda düzenlendiğini görüyoruz. Bundan da uzaklaşılarak
birtakım yetkilerin yönetmeliklere ve kurullara
bırakılmasında zaruret olduğuna inanıyorum ve
sözlerimi şöyle bağlamak istiyorum: Bu tasarı, bir yenilik daha,
bir zihniyet değişikliği daha yaptı; Emniyet Genel
Müdürlüğü, bir daire şeklinde giden bu trafik hizmetlerini, daire
başkanlığı şeklinden çıkarıp, üç daireden
oluşan bir genel müdür muavinliği başkanlığında
daire başkanlığına çevirdi; bu, bir zihniyet
değişikliği, olaya kurumsal açıdan bakma yönünde gerçekten
ciddî atılmış bir adımdır; kutluyorum. Yalnız,
benim kişisel kanaatim ve 1991 yılında yapılan trafik
şûrasında, o zamanki İçişleri Bakanlığı ve
emniyet yetkililerinin alkışlarla benimsedikleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
AKIN GÖNEN (Devamla) Son cümlem efendim.
BAŞKAN Sayın Gönen, mümkün değil.
AKIN GÖNEN (Devamla) Kilit noktası efendim.
BAŞKAN Bugüne kadar hiç uygulamadık.
AKIN GÖNEN (Devamla) Cümlemi tamamlayayım.
BAŞKAN Bugüne kadar hiç uygulamadık;
istisnayla bozmak istemiyorum. Rica ediyorum...
AKIN GÖNEN (Devamla) Cümlemi tamamlayayım.
BAŞKAN Mikrofonsuz söyleyin.
AKIN GÖNEN (Devamla) Efendim, bu, yetmez; bu dairenin
güçlenmesi, âdeta meydan savaşı şeklinde olan trafiğin üç
daireyle gitmesi mümkün değil. Trafiğin, mutlaka, son trafik
şûrasında olduğu gibi, genel müdürlük şekline
getirilmesinde zaruret var. Aksi halde, çıkan kanuna rağmen
bekledimiz sonucu alamayacağımız inancını
taşıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Gönen.
AKIN GÖNEN (Devamla) ...vee bu hamleyi de,
yetkililerin yapacağı inancını taşıyorum.
Saygılarımla. (ANAP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Gönen.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Sayın
Yahya Şimşek; buyurun efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın Şimşek, süreniz 20 dakikadır.
CHP GRUBU ADINA YAHYA ŞİMŞEK (Bursa)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2918 sayılı
Karayolları Trafik Yasasının bazı maddelerinde
yapılması istenilen değişikliklerden oluşan yasa
tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin görüş ve
düşüncelerini aktarmak için söz almış bulunuyorum. Sizleri,
şahsım ve Grubum adına en içten saygılarımla
selamlıyorum.
Hepimizin bildiği gibi, benden önceki değerli
konuşmacıların da aktardıkları gibi, oldukça uzun bir
zamandan beri sürüncemede bulunan bu yasa tasarısı, nihayet, bugün
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmekte.
İktidarıyla muhalefetiyle gayet iyi sergilenen bir tablo sonunda
ortaya çıkan bu yasa tasarısı nedeniyle yapılan
çalışmalar, umarım ki, bundan sonraki çalışmalarda da
bizlere iyi bir örnek olsun. Önümüzdeki günlerde gelecek olan uyum yasaları
konusunda da Yüce Meclisin aynı hassasiyetle davranmasını
diliyorum.
Trafik kazalarından dünyada en çok etkilenen
ülkelerden bir tanesi de, Türkiye. Hepimizin günlük yaşamda da çok iyi
bildiği gibi, televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında,
sonucu çok feci şekilde noktalanan trafik kazaları eksik olmuyor.
Yıldan yıla, her geçen gün, daha çok yoğunlaşan trafik
kazaları sonucu ölenlerin sayısı öyle bir noktaya
ulaşmıştır ki, cumhuriyet tarihinden bu yana trafik
kazalarında ölen insanların sayısı, şimdiye kadar
Türkiye'de yaşanan çeşitli depremler sonucunda
yaşamlarını kaybedenlerin sayısından çok daha fazla,
yıllardan beri ülkede var olan PKK terörünün açtığı
sonuçlardan daha vahim bir noktada.
ZEKİ ÇAKIROĞLU (Muğla) Sayın
Başkan, salonda çok gürültü oluyor; lütfen, arkadaşları
uyaralım.
YAHYA ŞİMŞEK (Devamla) Sayın
Başkan, konuşmakta güçlük çekiyorum; dikkatim
dağılıyor...
BAŞKAN Değerli arkadaşlar, lütfen...
Komisyonun ve sayın bakanların yanından ayrılalım.
Buyurun Sayın Şimşek.
YAHYA ŞİMŞEK (Devamla) Sayın
Başkan, değerli üyeler; yine, hepinizin çok iyi bildiği gibi,
trafik kazalarının yüzde 82'si sürücü kusuruna, yüzde 12'si yaya
kusuruna, yüzde 3'ü taşıt kusuruna, geri kalan kusur da, yol ve
yolcuya bağlı olarak oluşmaktadır. Yine, resmî
istatistiklerde, kazaların başında, öndeki araca çarpmanın
büyük yer tuttuğu gösterilmektedir. Aşırı hız;
kazaların büyük nedeni, şehirlerarası yollarda meydana gelen 5
kazadan her biri, aşırı hız nedeniyle
oluşmaktadır. Hatalı sollama, şerit ihlali, yorgun ve
alkollü araç kullanma, kapasitesinin üzerinde yük alma da trafik
kazalarının oluşmasında başka etkenlerdir.
Kazalar artıyor; ölenler, yaralananlar
artıyor. Tabiî, bu arada, ehliyet alanlar da araç sayıları da
her geçen gün artıyor. Son yirmi yirmibeş yıldan bu yana, araç
ve sürücü sayısında 10-15 kat artma olmasına karşın,
aynı süre içerisinde, yol yapımında, maalesef o oranda bir
artış yok. Son yirmi yıl içerisinde mevcut karayollarına
eklenen yol sayısı oldukça az bir durumda. Bugün, Türkiye'de 60 bin
kilometre -veya biraz üzerinde- karayolumuz var; ne yazık ki, bunun 40 bin
kilometreye yakını bozuk durumda.
Sayın Başkan, değerli milletvekileri;
trafik kazalarının oluşmasında en önemli faktör insan
faktörü; çünkü, aracı kullanan insan, kazayı yapan insan, kazada
hayatını kaybeden insan ve trafiği denetlemekle sorumlu da yine
insan. O nedenle, benden önceki konuşmacı arkadaşların da
üzerinde durdukları eğitim konusu, bize göre, birinci derecede önemli
bir konu. Eğer, eğitimle, insanların kafasına, daha çocuk
yaşlardan itibaren, yaşama hakkını yerleştiremiyorsak,
aşılamıyorsak, bu konuda ne tür düzenlemeler getirirsek
getirelim, bu kazaların önlenmesinde etkili olmayacaktır.
Yasaklarla bir yere varabilmek mümkün değil.
Cezaları ne kadar artırırsak artıralım, eğer,
insanlarda o anlayışı pekiştirmiyorsak, sorumluluğu
hissettiremiyorsak, artırılan cezaların trafik
kazalarını önlemede önemli bir etkisi olduğunu düşünmek de
mümkün değil. Eğer öyle olsaydı, idam cezalarının var
olmasına karşın, böylesine cinayetler işlenmezdi. Demek ki,
olaya hangi açıdan bakarsak bakalım trafik kazalarının
önlenmesinde de en önemli konu eğitim konusu.
Küçük yaştan itibaren eğitmek gerekiyor. Oyun
yaşındaki çocuktan itibaren eğitime başlamak gerekiyor. Taa
oyun bahçelerinden okullara, çocukların gezdiği her yere, o çocukları
eğitecek, bu konuyla ilgili afişlerin, tabelaların
asılmasıyla belki başlangıç yapılabilecek. Bu konuda
hiç üşenmemek lazım, hiç zorsunmamak lazım ve bu konuda
yapılacak masrafları da hiç önemsememek gerekir.
İnsanlarımızı, bıkıncaya
kadar, gına gelinceye kadar
eğitmek zorundayız; sorumluluk bilincini aşılamak
zorundayız. Eğer kişi, alkollü araç kullanmama konusunda kendini
eğitemezse, eğer otobüste yolculuk yapan insanlar, şoförün
hatalı araç kullanmaları karşısında seyirci
kalıp, ona müdahale etmezlerse, eğer şoförü denetlemekle görevli
polislerimiz, gerekli eğitimden geçirilmemiş, kendi
sorumluluklarının ne olduğunun bilincinde değillerse,
cezaları istediğimiz kadar artıralım bundan sonuç alabilme
şansımız ne yazık ki yok.
Şehirlerde, kavşaklarda trafik lambaları
varken, o trafik lambalarının bulunduğu kavşaklarda
ayrıca trafik polisi bulundurmanın hem de yoğun şekilde
trafik polisi bulundurmanın mantığını anlamak mümkün
değil. Trafiği düzenlemek, akışı
çabuklaştırmak anlayışıyla açıklanabiliyor; ama,
o zaman o trafik lambaları ne işe yarıyor?!. Trafik
lambaları varken, akışın hızı, belki polise
nazaran 10 dakika uzayabilir, ama 10 dakikalık süre için o kadar polisi
orada istihdam etmek yerine, polisi, trafik kazalarının
yoğunlaştığı şehirlerarası yollarda
görevlendirmek, inanıyoruz ki, çok daha yararlı olacaktır.
Elbette ki, trafik kazalarını önlemek devletin görevidir, durup
dururken trafik kazalarını önlemek olanaklı değil.
"Allahın dediği olur" veya "İnşallah,
Maşallah" yazılarıyla trafik kazalarını önlemenin
mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
Getirilen yasa tasarısı, elbette bir sistem
değişikliğini içermiyor, mevcut durumda, mevcut yasaya göre bir
iyileştirmeyi getiriyor; çünkü, mevcut sistemin değişmesi,
yetkilerin tamamıyla, yerel yönetimlere verilmesiyle
olanaklıdır. Bizim anlayışımız, trafiğin
denetlenmesinin, düzenlenmesinin yerel yönetimlere verilmesi, devredilmesi
anlayışıdır. Bu anlayış içerisinde olaya
baktığımız zaman,
sistem olarak değişiklik getirmemiş olmasına
karşın, önemli ölçüde iyileştirmenin bu yasa
tasarısında yer aldığını görüyoruz. Elbette ki
cezalar o komik durumlarından kurtarılmalıydı, bu yasa
tasarısıyla ceza oldukça yüksek bir noktaya çekilmiştir; bu,
hata ve kural ihlali yapacak insanlara karşı, bir geri adım
attırma niteliğinde olabilir.
Bunun gibi bu tasarıda, yıllardan beri
sürüncemede kalan bazı olayların çözülmesi konusunda da
sağlıklı gelişmeler var; özellikle, araç devri
yapılması konusunda olduğu gibi. Araç satın alan kişi,
sözleşmeyi yaptıktan sonra, eğer üzerine almak istemiyorsa,
yıllarca satanın üzerinde kalıyordu; şimdi, bu yasa
tasarısıyla, bu sürüncemeden kurtulunmuş oluyor.
Bunun gibi, elbette ki, daha başka
rahatlıklar, daha başka kolaylıklar da bu trafik yasa
tasarısında yer almış durumda; ama, önemli olan konu,
kurallara, getirilen yasalara öncelikle ve özellikle uymak konusunda hepimizin
hassas davranmasıdır.
Bu yasa tasarısı biraz sonra Türkiye Büyük
Millet Meclisinde yasalaşacak ve bir süre sonra da yürürlüğe girecek;
ama, bu yasanın, yürürlükte sağlıklı sonuç ifade edebilmesi
için, öncelikle ve özellikle, bu yasayı, bugün, bu Meclisten
çıkaracak olan şu Türkiye Büyük Millet Meclisindeki
milletvekillerinin bu kurala uygun davranması gerekir. Eğer bizler,
böylesine hassas bir konuda gerekli duyarlılığı
göstermezsek, kural ihlallerini biz yaparsak, vatandaştan bu kurallara
uygun davranmasını bekleme hakkını da elde edemeyiz.
Elbette ki, konu sadece bizlerin değil, aynı şekilde
bakanların da, diğer bürokratların da kurallara uymaya çok
hassasiyet göstermeleri lazım.
Sayın Başkan, değerli üyeler; yasal
düzenlemeleri bu şekilde yaptık; ama, tabiî, bu da yeterli
değil; ilkyardım istasyonlarının mutlaka kurulması
gerekir. Yine, ilim adamlarının belirttiğine göre, trafik
kazalarından sonra meydana gelen ölüm olaylarının yüzde 10'u ilk
5 dakikada, yüzde 50'si ise ilk yarım saatte meydana geliyor. O halde,
böylesi bir olay sonunda yaralanan kişilere, acil müdahale zorunlu hale
gelmiştir. Eğer, otoyollarımızda 4050 kilometrede bir
sağlık ocakları kurabilirsek, belki, bu bilgilerin de
ışığında trafik kazalarından sonra yaralanan
insanlarımızı yaşatma olanağını da tekrar
elde etmiş oluruz.
Trafik kazalarıyla ilgili yetkililer, sorumlular,
tabiî, tek değil; birçok sorumlu var. Bu konuda belediyelerimizin de
sorumluluğu var. Çocuklarımız için parklar bahçeler
yapılır; ama, park ve bahçelerin, trafiğin işlek
olduğu yollardan uzakta yapılması gerekirken, birçok
yolların üzerinde çocuklarımızın oyun alanı halinde
olan parklara izin verilir veya belediyeler tarafından yapılır.
Diğer yandan, şehirlerde büyük lüks oteller
inşa edilir; yeterince park yeri bulunmamasına rağmen, onlara
belediyelerce ruhsat verilir; ama, onların park sorunu nedeniyle trafik
tıkanıklağından meydana gelecek kazalar konusunda akla
hiçbir düşünce gelmez. O nedenle, bu konuda belediyelerin de kendilerine
düşen görevi yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu konuda yıllardan
beri yapılan çalışmalar elbette ki, bir sonuca
ulaşmıştır.
Mevcut yasada, yıllardan beri, kazaya sebebiyet
veren otobüs firmalarının isminin, basında, televizyonlarda
açıklanmaları yasağı vardı; şimdi, bu yasa
tasarısıyla, o yasak da ortadan kaldırılmıştır.
Bu konuda, belki, yazıhane sahiplerinin de, otobüs firmalarının
da daha çok dikkatli davranmaları sağlanmış olacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
elbette ki, konuşmamın başında da belirttiğim gibi, bu
tasarı belki sistemi değiştirmiyor; ama, önemli ölçüde
değişiklikleri ve rahatlıkları getiriyor. Bütün umudumuz
odur ki, bundan böyle, artık, bu tasarının
yasalaşmasıyla da trafik kazalarının televizyon
ekranlarındaki, basındaki görüntüleri azalmış olsun, hatta,
ortadan tamamen kalkmış olsun; ama, bu, elbette ki, kolay bir olay
değil elbette ki, akşamdan sabaha değişecek bir olgu da
değil. Çünkü, trafik kazaları, bugüne kadar böyle yoğun
şekilde oluştuysa, bir günde oluşmadı; tabiî, bir günde de
ortadan kalkması olanaklı olmayacak. Bu bir süreç meselesidir.
Dileğimiz, bu sürecin en kısa sürede tamamlanmasıdır. Bu
sistem, elbette ki, biraz evvel de dediğim gibi, yerel yönetimlerin bu
konuda gerekli yetkileri almasıyla söz konusu olacaktır.
Diğer taraftan, özellikle büyük kentlerimizde kent
dışı yollarda, kentleri ilçelere veya illere bağlayan
yollardaki yoğunluğun giderilmesi konusunda da büyük gayretlerin
gösterilmesi gerekir. Planın, programın yerinde, zamanında
uygulanmasıyla birtakım sorunların aşılması da
olanaklı olacaktır. Örneğin, Bursa-Karacabey yolu öylesine
işlek, öylesine yoğun bir yoldur ki, gün geçmiyorki o yolda bir kaza
olmasın.
Yıllardan beri Bursa'da çevre yolu
tartışması vardır; ama, ne yazık ki, çevre yolu hâlâ
bir sonuç vermemiştir. İşte, Bursa'da, öncelikle çevre yolunun
bir an evvel gerçekleştirilmesi, bu trafiğin rahatlaması
açısından önemli bir etken olacaktır. Tabiî, Türkiye'de,
diğer yörelerdeki yolların da sağlıklı bir
şekilde, bir an evvel yapımına başlanması ve faaliyete
geçirilmesi gereklidir.
Dolayısıyla, bu olaylardaki sorumluları,
tek sorumlu olarak görebilme şansımız yoktur; sorumlu çoktur.
Dileğimiz, tüm sorumluların, kendine düşen sorumluluğu
yerine getirmeleridir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Şimşek, eksüreniz 1
dakikadır.
YAHYA ŞİMŞEK (Devamla) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bu, topyekûn sorumluluk anlayışı
içerisinde, tüm ilgililerin, tüm sorumluların, tüm bireylerin kendilerine
düşen görevi yerine getireceklerine inanıyorum.
Bu yasanın, ülkemize hayırlı uğurlu
olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve DSP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın
Şimşek.
DYP Grubu adına, Sayın Necmettin Dede;
buyurun efendim.
Süreniz 20 dakikadır.
DYP GRUBU ADINA NECMETTİN DEDE (Muş)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolları Trafik
Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici
Maddeler Eklenmesi, Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
hakkında, Doğru Yol Partisi Grubunun görüşlerini arz etmek üzere
huzurlarınızdayım. Konuşmama başlamadan önce, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
İnsanlık tarihinde meydana gelen
sosyoekonomik ve teknolojik gelişmeler, trafiği, toplumsal
hayatın vazgeçilmez bir gerçeği haline getirmiştir.
Sanayileşme, hızlı kentleşme, sosyal refahın
artması ve yaygınlaşması gibi sebepler, her gün daha çok
insanı, trafik hadisesiyle birlikte yaşamaya yöneltmiştir.
Ülkemizde, araç sayısının gün geçtikçe
artmasıyla, trafik kazaları da artmaktadır. Trafik
kazalarına neden olan büyük faktör insandır. Bunun yanı
sıra trafik kazalarını etkileyen önemli faktörlerden birisi de
altyapı unsurlarıdır.
Bugün ülkemizde, yük
taşımacılığının yüzde 92'si, yolcu
taşımacılığının yüzde 95'i
karayollarımız üzerinde yapılmaktadır. Bu kadar
yoğunluktaki taşımacılığın tabiî sonucu
olarak, karayolu trafiği ve altyapı önem kazanmıştır.
Ülkemizde büyük can ve mal kaybına sebep olan ve
neticede binlerce insanımızın yaralanıp sakat
kaldığı trafik kazaları, toplumsal hayatta, âdeta, trafik
sendromu meydana getirmiştir. Gün geçmiyor ki ekranlarımız
başında kanlı trafik hadiseleri görmeyelim; gün geçmiyor ki,
acı bir telefon ve acı bir telgrafla bu konuları
duymayalım.
Toplumumuzu derinden etkileyen bu elim manzaralar
karşısında, insanımız, âdeta millî bir felaket haline
gelen trafik kazalarının önlenmesini, hiç değilse
azaltılmasını sağlayacak acil tedbirleri beklemektedir. Bu
tedbirleri alacak olan ve gerekli düzenlemeleri yapacak olan merci, hiç
şüphesiz, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu Yüce Meclis,
halkımızın beklentilerine uygun çareleri bulma merciidir; Yüce
Meclis, çare gösterecek, sorunları çözüp asgariye indirecek müessese
olarak görülmektedir.
Konuşmamın başında bir felaket
olarak nitelendirdiğim trafik kazaları üzerindeki on yıllık
istatistikleri incelediğimiz zaman, bu hadiselerin boyutlarının
çok büyük ölçülerde olduğunu müşahede edeceğiz. Kazaların
yüzde 68'i sürücü hatasından, yüzde 27'si yaya hatasından, yüzde 3'ü
yollardan, yüzde 2'si ise taşıtlardan meydana gelmektedir.
Geçmiş yıllardaki istatistikî bilgilere
baktığımız zaman: 1986 yılında 92 625 kaza zuhur
etmiş, 7 315 ölü, 71 264 yaralı, 39 213 742 000 lira maddî hasar;
1987 yılında 119 207 kaza, 7 530 ölü, 80 321 yaralı, 72 167 160
000 lira maddî hasar; 1988 yılında 107 651 kaza, 6 846 ölü, 79 174
yaralı, 126 068 207 000 lira maddî hasar; 1989 yılında 103 758
kaza, 6 332 ölü, 80 013 yaralı, 190 048 425 000 lira maddî hasar;
1990 yılında 115 295 kaza, 6 286 ölü, 87 693 yaralı, 328 017 281
000 lira maddî hasar; 1991 yılında 142 145 kaza, 6 231 ölü, 90 520
yaralı, 606 474 453 000 lira maddî hasar; 1992 yılında 171 741
kaza, 6 241 ölü, 94 824 yaralı,1 162 058 830 000 lira maddî hasar; 1993
yılında 208 823 kaza, 6 457 ölü, 104 330 yaralı, 2 271 308 469 000
lira maddî hasar; 1994 yılında 233 803 kazada; 5 942 kişi
ölmüş, 104 717 kişi yaralanmış, 4 790 854 586 000
liralık bir maddî hasar meydana gelmiştir. 1995 yılında 279
663 kazada; 6 004 kişi ölmüş, 114 319 kişi yaralanmış,
9 917 246 068 000 liralık bir maddî hasar meydana gelmiştir. Bu
meyanda, 1996 yılının ilk sekiz ayında, ağustos
ayı sonu itibariyle, 215 545 kaza sonucunda; 3 444 kişi ölmüş,
72 178 kişi yaralanmış ve 12 trilyonu aşan maddî hasar
meydana gelmiştir. Oysa, değerli milletvekilleri, dört yıl süren
İstiklal Savaşımızda, 9 167 şehit vermiştik ve
ayrıca, 1986 Lübnan Savaşında ise 2 680 kişi ölmüştür.
Trafik canavarının ülkemizde göstermiş olduğu bu vahamet,
hiçbir zaman yüreğimizden çıkmamaktadır.
Bu mülahazalarla, Hükümetimizce hazırlanan, 2918
Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında trafik kazalarının önlenmesinde ana
unsur olarak düşünülen eğitim, altyapı, denetim ve bunun sonucu
olarak cezaların etkinliği ve
caydırıcılığını artırıcı
hususlar dikkate alınmıştır.
Buna göre, bugün görüşeceğimiz kanun
tasarısıyla getirilen yenilikleri ve değişiklikleri
şöyle özetleyebiliriz:
Karayolu güvenliği konusunda hedefleri tespit
etmek, kararları almak, gerekli mevzuat ve projeleri hazırlamak ve bu
alandaki hedeflerin uygulanması amacıyla Başbakanın
başkanlığında Adalet, İçişleri, Millî
Eğitim, Bayındırlık ve İskân, Sağlık ve
Ulaştırma bakanlarıyla Başbakanlık ve Devlet Planlama
Teşkilatı müsteşarlarından oluşan karayolu
güvenliği yüksek kurulunun ihdas edilmesi uygun görülmüştür.
Ayrıca, bu kurulun, alt kurulu niteliğini
taşıyan yüksek kurulda yer alan bakanlıkların, en az daire
başkanı seviyesinde, üniversite, Türkiye Şoförler ve
Otomobilciler Federasyonu, Türkiye Trafik Kazalarını Önleme
Derneği, Trafik Kazaları Yardım Vakfı ve Türkiye Mimar ve
Mühendis Odaları Birliği temsilcilerinden oluşan Trafik
Güvenliği Kurulu oluşturulmuştur.
Polisin yetki alanı dışında kalan
kırsal alanda trafiğin düzenlenmesi ve denetlenmesi amacıyla
trafik eğitimi almış rütbeli personel eliyle yürütülmek üzere, jandarma
teşkilatı görevli ve yetkili kılınmıştır.
Öte yandan, meri kanunda yer alan Sağlık
Bakanlığının görevlerinin nelerden ibaret olacağı
hususuna açıklık getirilmiş ve kaza sonrası müdahalelerde
önem arz eden ilk yardım istasyonlarının kurulması öngörülmüştür.
Gelişen ve değişen ülke
şartları dikkate alınarak, il ve ilçe trafik
komisyonlarının görev yetkilerine açıklık getirilmiş;
komisyonların, trafik düzeni ve güvenliği açısından daha
etkin hizmetlerde bulunmaları hedeflenmiş ve komisyonlara, Millî Eğitim
Bakanlığı temsilcilerinin de katılımı
sağlanmıştır.
Araç alım satımlarında, alan ve satan
şahısların mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla araç
satış düzenlemesinin, düzenlendiği tarih itibariyle önceki
malikin vergi kaydının kapatılarak son malikin vergi mükellefi
olarak kayda alınması esası getirilmiştir. Diğer
taraftan, satışı yapılmış ve alıcılar
üzerine tescili yapılmamış araçların eski sahiplerinin,
noter satışı senediyle bir yıl içinde müracaatları
halinde trafik ve vergi kayıtlarının resmen alıcısı
adına yapılması esası getirilmiştir. Böylece, araç
satan kişilerin mağduriyetleri önlenmiş olacaktır.
Meri kanunun ilgili maddesinde yapılan bu
değişiklikler, sürücü belgesi almadan karayolunda araç
kullanımına ve bu suretle arzu edilmeyen trafik kazalarına mani
olmak maksadıyla geçmişteki etkisiz ve yetersiz olan para
cezalarının yerine hapis cezası getirilmiştir.
Sürücülerin ikametgâhlarını tespit etmek,
yetkililerce yazılan trafik cezalarının takip ve tahsiline imkân
sağlamak, ceza puanını dolduran sürücülerin belgelerini geri
almak, sürücü belgelerini Avrupa Birliği standartlarına uydurmak
amacıyla, her 4 yılda bir değiştirilmesi zorunluluğu
getirilmiştir.
Tasarıyla, meri kanunun ilgili maddesinde
yapılan diğer bir değişiklikle, kamyon sürme yaşının
sürücülerde 18 yaşından 22 yaşına
çıkarılması öngörülmüş ve ayrıca, sürücü belgesi almak
isteyenlerdeki hükümlülük hallerinde yeniden düzenleme yapılarak, meri
kanundaki, vatandaşlarımız aleyhine geniş kapsamdaki ceza
maddeleri hükümleri daraltılmıştır.
"Yönetmelikle
belirtilen miktarın üzerinde alkollü olarak araç
kullandığı tespit edilen sürücülerin, birinci defa 3 ay, ikinci
defa da 1 yıl süreyle sürücü belgeleri ellerinden alınıp, üçüncü
defa tekerrürü halinde, bu sürücüler 1 ay hapsolunurlar" hükmü
getirilmiştir. Bu sürücülerin psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri
uzmanlarının muayenesi sonrası, 5 yıl geçtikten sonra uygun
olanlara sürücü belgelerinin iade edilmesi öngörülerek, alkollü içkiler etkisi
altında araç kullanmanın önüne geçilmesi ve bu sebeple meydana gelen
kazaların önlenilmesi düşünülmüştür.
Ayrıca,
sigaranın insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri
dikkate alınarak "sürücü ve yolcuların toplutaşım
araçlarında sigara içemeyecekleri, cep ve araç telefonlarını
kullanarak araç süremeyecekleri" hükmü getirilmiştir.
Trafik kazalarına önemli derecede etki eden
hız faktörü, yeniden değerlendirmeye alınarak, 1 yıl
içerisinde hız kuralını 5 defa ihlal ettiği tespit edilen,
hız yapmayı itiyat haline getiren sürücülerin belgelerinin 1 yıl
süreyle geri alınması; süre hitamında da psikoteknik muayeneden
geçirilmek suretiyle, sürücü belgesi almasına mâni halinin
olmadığı anlaşılanların belgelerinin iade
edilmesi hükmü getirilmekte ve bu faktöre bağlı kazaların
önlenmesi, azaltılması amaçlanmaktadır.
"Kamu kurum ve
kuruluşlarıyla işletmelerin yük nakli
yaptırdıkları araçlara azamî toplam
ağırlıklarının üzerinde yük veremeyecekleri"
hükmü getirilmiştir. Karayolu yapısının zarar görmemesi ve
ağır yük yükleme kaynaklı kazaların önlenmesi
amaçlanmıştır.
Karayolu üzerinde başıboş
bırakılan hayvanların, ölüm, yaralanma veya maddî hasarlı
trafik kazasına sebebiyet vermelerinin önlenmesi amacıyla hayvan
sahipleri hakkında yasal düzenleme getirilmiştir.
Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin
ölümü veya yaralanmasına sebebiyet verirse, motorlu aracın
işleteni ile birlikte motorlu aracın bir firma adı altında
veya firma tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu
aracın işleteni ile birlikte bağlı olduğu
firmanın da müşetereken ve müteselsilen doğan zararlardan
sorumlu tutulmasına yer
verilmiştir.
Sigorta hukukunda son yıllarda meydana gelen
gelişmeler dikkate alınarak, zorunlu malî sorumluluk
sigortasının mecburiyeti yanında, primlerin taksit halinde
tahsil edilmesi ve Türkiye Sigortalar Bilgi Merkezi kurulmasına dair yeni
düzenlemeler yapılmıştır.
Trafik suçunun işlendiği tarihten itibaren
geriye doğru bir yıl içinde işlenen trafik suçlarına ait
ceza puanların toplamı 100 puanı aşan sürücülerin, sürücü
belgelerini iki ay süreyle; ikinci kez aşanların dört ay süreyle
alınması; aynı yıl içinde üçüncü kez 100 ceza puanı
alanların ise, sürücü belgelerininin süresiz olarak iptal edilmesi
esası öngörülmüş ve bu sürücüler içinde psiko-teknik
değerlendirme ve psikiatri uzmanı muayenesi şartı getirilmiş
olup; ayrıca, ölümle sonuçlanan trafik kazalarına aslî kusurlu olarak
sebep veren sürücünün sürücü belgesinin bir yıl süreyle geri
alınması esası da uygun görülmüştür.
Vatandaşımızın trafik bilincinin
güçlendirilmesi amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içinde yayın yapan ulusal, bölgesel ve yerel radyo ve televizyonlara,
haftalık eğitim programlarının en az 30
dakikasını trafik eğitimiyle ilgili programa
ayırmaları, Millî Eğitim Bakanlığınca
ilköğretim ve ortaöğretim okullarında ders programlarına
eğitim amacıyla yeteri kadar zorunlu trafik ve ilkyardım
dersleri konulması hükmü getirilmiştir.
Ticarî amaçla çalışan taksi, dolmuş ve
minibüs gibi taşıtlarla yolcu
taşımacılığı, kamyonet, traktör ve benzeri
taşıtlarla yük taşımacılığı yapmak
isteyen sürücüler ile şehirlerarası karayolunda otobüs ve kamyon gibi
taşıtlarla yük ve yolcu taşımacılığı
yapan sürücülerin eğitimine önem vermek amacıyla; bu sürücülerin
Ticarî Taşıt Kullanma Belgesi almaları zorunlu hale
getirilmektedir.
Trafik para cezalarının etkili ve
kalıcı olmasını teminen Karayolları Trafik Kanununda
yer alan trafik para cezalarının mutlak rakamlarının, her
takvim yılı başında geçerli olmak üzere Vergi Usül Kanunu
hükümlerine göre tespit edilen yeniden
değerlendirme oranında artırılacağı
öngörülmüştür.
Karayolunda yolcu
taşımacılığı yapan otobüs ve benzeri
taşıtların karışmış olduğu ölümlü
trafik kazaları sonuçları, kusurlu araç veya araçları kullanan
sürücüler ve araca ait plaka numaralarıyla birlikte, otobüs
firmalarının unvanı, televizyon ve basın organları
aracılığıyla, kamuoyuna görüntülü ve yazılı
olarak kusur oranlarından söz etmeksizin ilan edileceği hükmü
getirilerek, araç işleten firmalarının da sorumluluk altına
alınmaları amaçlanmıştır.
Sürücülerin trafik kurallarına uyup uymadığını
denetlemekle görevli yetkililere yardımcı olmak üzere,
Başbakanlık, bakanlık müsteşarı, genel müdür, genel
müdür yardımcıları, daire başkanları, mülkî idare
amirleri, hâkim ve savcılar, Sayıştay başdenetçi ve
denetçileri, Başbakanlık, bakanlık başmüfettiş ve
müfettişleri, profesör, doçent unvanlı üniversite öğretim
üyeleriyle, üniversite mezunu birinci derece kadrolarda istihdam edilen kamu
görevlisi istekli kişilerden yetkili makamlarca uygun görülenlere,
merkezde Emniyet Genel Müdürünün teklifi ve İçişleri
Bakanının onayıyla, illerde emniyet müdürünün teklifi ve valinin
onayıyla, fahrî trafik müfettişliği görevi verilebilmesiyle
ilgili hüküm yeniden kazandırılmıştır.
Bu tasarıyla getirilen yetkilere bağlı
olarak ve gelişen ülke şartları da dikkate alınarak, trafik
hizmetlerinin etkinliğini artırmak maksadıyla, Emniyet Genel
Müdürlüğünün bünyesinde Trafik Daire Başkanlığı
kaldırılarak, üç yeni daire başkanlığı
kurulması amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, bu tasarıyla, sürücü
belgelerinin verilme işlemleri tamamen -emniyet mensuplarının
sürücü belgeleri dışında- Millî Eğitim
Bakanlığına devredilmiş, belediye sınırları
içinde karayolu kenarında açılacak tesislerin karayollarına
bağlantıları hakkında, Karayolları Genel
Müdürlüğünün ilgili bölge müdürlüğünden uygun görüş
alınması esası getirilmiş, korsan
taşımacılığın önlenilmesi maksadıyla
hükümler getirilmiş; ayrıca, başarılı sürücülerin
ödüllendirilmesi, ışıkların kullanılması,
karayollarında dönüş kurallarına dair hususlar yeniden
düzenlenmiştir.
Değerli milletvekilleri, yıllarca trafik
görevlisi olarak hizmet yapmış, bu acı manzaraları günlerce
tatmış ve içinizden birisi olarak, bu acıyı buradan
günlerce ifade etsem, bunun altından kalkmamız mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, şu ana kadar arz
ettiğim bilgiler, hepimizin bildiği bilgilerdir ve birçok devlet
adamının, bakanın, milletvekilinin, bürokratın, sade
vatandaşın, turistin, hepimizin yakınını
kaybettiği trafik kazalarının öneminin hatırlanması
amacıyla bahsedilmiştir.
Canavarlaşan ve her geçen gün daha da azan bu
konunun bir çözüme kavuşturulması için, siyasî görüş farkı
gözetmeden, tüm milletvekillerimizin ellerinden geleni yapacağına
inanmaktayım. Bu bağlamda, 2918 Sayılı Trafik Kanununda
yapılması düşünülen değişiklikler konusunda, makro
düzeyde kişisel görüşlerimi açıklamayı bir görev
sayıyorum.
Ülkemizde büyük oranda can kaybının sebebi,
millî servetimizin heba olmasının nedeni ve öncelikli toplumsal
mesele haline gelen trafik sorununu azaltmaya ve çözmeye matuf hazırlanan
bu tasarıyı, Yüce Meclisin tensiplerine arz eder, sözlerime son
verirken, ülkemizin tüm insanlarını tehdit eden trafik canavarı
konusunda arz ettiğim bilgileri dinlemenizden ötürü, şahsım ve
Partim adına, hepinizi saygıyla selamlarım. (DYP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Dede.
Tasarının tümü üzerinde, gruplar adına
yapılan konuşmalar tamamlanmıştır.
Şimdi, şahısları adına, ilk
konuşmacı Sayın Emin Karaa.
Sayın Karaa, süreniz 10 dakikadır.
Buyurun efendim. (DSP sıralarından
alkışlar)
EMİN KARAA (Kütahya) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; ülkemizde trafik kazaları nedeniyle her
yıl binlerce insan ölmektedir. Sadece 1994 yılında 6 408
kişi, 1995 yılındaysa 9 000 kişi hayatını
kaybetmiştir; onbinlerce insan yaralanmış ve trilyonlarca
liralık mal kaybı meydana gelmiştir.
Türkiye'de, her gün, evlerinden çıkan
insanların yaklaşık 30'u geri gelemeyip, trafik canavarına
yenik düşmektedir; bu acı tabloyu ortadan kaldırmak zorundayız.
Ülkemizi, gerek kaza sayısı gerekse yaralanma ve ölüm
sayıları nedeniyle, tüm Avrupa ülkeleri sıralamasında
birinci sıradan kurtarmak zorundayız. Bu konuda, elbette, mevcut
yasalarımızı güncelleştireceğiz,
caydırıcı kurallar koyacağız; nitekim, bugün
görüşülmekte olan yasa tasarısıyla bunu sağlamak istiyoruz.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında
bütün gruplar gereken çalışmayı yaptılar.
Tasarıda yer alan, karayolları güvenliği
yüksek kurulu oluşturmak, trafik araştırma merkezi kurmak,
kırsal kesimde eğitilmiş jandarma personelinden yararlanmak,
trafik eğitimini tek elde toplayarak, Millî Eğitim
Bakanlığına vermek, bu tasarıda yer alan yeni ve olumlu
maddelerden sadece bazılarıdır.
Ne yazık ki, bugün, Türkiye'de, karayolu
ulaşımındaki tıkanıklığın,
karmaşanın ve tehlikelinin önüne geçilmesi, sadece mevcut kanunlarda
değişiklik yapmakla çözülecek kadar kolay değildir. Türkiye'nin
ulaşım politikasını ciddî biçimde gözden geçirme mecburiyeti
vardır. Bugün, dünyanın pek çok ülkesi, demiryolu
taşımacılığına önem vermekte ve hızlı,
emniyetli, ekonomik olan bu ulaşım dalında yatırımlar
yapmaktadır. Oysa, Türkiye'nin, demiryolu ulaşımı konusunda
hiçbir yatırımı yoktur; o kadar yoktur ki, ülkemizde demiryolu
hattı uzunluğu 10 400 kilometre olup, bunun 9 200 kilometresi 1950
yılına kadar yapılmıştır. 1950'den bugüne, 46
yılda, sadece 1 200 kilometre
demiryolu yapılmıştır Türkiye'de.
Keza, ülkemizde, deniz ulaşımı için de
aynı gerekçeler geçerlidir. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir
ülke olmasına karşın, deniz
taşımacılığına önem verilmemiştir.
Örneğin, yıllarca, Karadeniz ve Ege Bölgelerindeki illerimize,
denizyoluyla yük ve yolcu taşımacılığı
yapılırken, bu seferler kaldırılmış ve bütün yük
ve yolcu taşımacılığı karayollarına
kaydırılmıştır.
Türkiye'nin, demiryolu ulaşımını bu
kadar gözardı etmesinin nedenlerinden biri ve belki de en önemlisi, 1951
yılında ABD tarafından yaptırılarak Türk Hükümetine
verilen "Türkiye'nin Ekonomisi ve Kalkınma Programı"
adlı, Amerikalı James Baker başkanlığındaki
uzmanların hazırladığı bir rapordur. Bu rapor,
kalkınmada önceliğin tarıma verilmesinin gerektiğini, ağır
makine ve metal işleme konusunda yatırım
yapılmamasını öngörmektedir. Dahası, raporun 125 inci
sayfasından başlayarak, Amerika Birleşik Devletlerinin,
Türkiye'de karayolu yapımı yasasını nasıl
desteklediğinin ve demiryolu yapımından vazgeçilmesi
gerektiğinin anlatılmakta olmasıdır.
Böylece, daha o yıllardan bugüne Türkiye,
demiryolu ulaşımını o kadar ihmal etmiştir ki,
örneğin, yüzölçümü ülkemizin yarısından da az olan
İngiltere'de demiryolu uzunluğu 16 500 kilometre, Almanya'da 26 400
kilometre, küçücük İtalya'da 16 bin kilometre, Fransa'da 32 500 kilometre
iken, ülkemizdeki demiryolu uzunluğu 10 400 kilometrede
kalmıştır. Kaldı ki, bu Avrupa ülkeleri, demiryolları
yatırımlarını, bugünün
taşımacılığına dahi cevap verecek şekilde
geçen yüzyılda tamamlamışlardır.
Buna mukabil, Türkiye'de karayolu
taşımacılığı ve buna bağlı olarak
karayolu yapımı hızlanmış ve bugün 60 bin kilometreye
ulaşmıştır. Doğal olarak araç sayısa da artarak
1995 yılı sonu rakamlarıyla 6,5 milyonu
aşmıştır. Böylece, günümüzde yolcu taşımacılığının
yüzde 96'sı, yük taşımacılığının da
yüzde 92'si karayoluyla yapılır hale gelmiştir.
Sayın milletvekilleri, ülkemizdeki 6,5 milyon
aracın 550 bin adedini kamyonlar teşkil etmektedir ki, bu sayı
Avrupa'daki kamyon sayısının 2 katıdır. Mevcut
trafiğe, ülkemizin uluslararası transit trafiğe açık
olması da eklenince, yollarımızda seyreden ağır
taşıt trafik oranı çok yüksek düzeylere ulaşmaktadır.
Aşırı yükleme nedeniyle ağır
seyreden kamyon trafiğinin çok yoğun olması, hem trafik
kazalarının artmasına hem de karayollarımızın
çabuk bozulmasına neden olmaktadır. 13 tonluk 1 adet kamyon dingilinin
yoldaki tahribatının 11 bin adet otomobilin yapacağı
tahribata eşdeğer olduğuna dikkat edilirse, tehlikenin ne kadar
büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Bu cümleden olmak üzere, yollarımızda
böylesine ağır tonajlı kamyonlar olması
dolayısıyla, yolların tahrip olması önlenebilse,
araçların ödedikleri benzin, yağ, lastik, amortisman gibi
taşıt işletme giderlerinden yılda 77 trilyon lira tasarruf
sağlanacağı bilimsel bir araştırmada ortaya
çıkmıştır.
Sayın milletvekilleri, bugüne kadar Türkiye'de hiçbir
hükümet ciddî olarak demiryolu taşımacılığına
önem vermemiştir. Örneğin, 1994'te karayolları
yatırımına ayrılan pay yüzde 73 iken, demiryolu
yatırımına sadece yüzde 7 pay ayrılmıştır;
demiryollarına hiç imkân tanınmamıştır;
bırakın yeni yol açılmasını, mevcut yolların
bakım çalışması için dahi yeterli destek
sağlanmamıştır. 1950'den bu yana demiryolları hep bir
kenara itilmiştir, sürekli zarar eden bir kuruluş olarak
kalmıştır. Oysa, dünyada, ulaştırma sektöründe, çevre,
az gürültü, enerji, emniyet ve ekonomik olması gibi avantajları
nedeniyle demiryoluna büyük önem verilmektedir.
Demiryolu, bugünkü olumsuz görünümüne rağmen,
karayolu taşımacılığından tam 4 kat daha ucuz yük
taşımacılığı yapmaktadır.
Demiryolu yapımının pahalı
olduğu gibi genel bir kanaat yaygındır; ama,
yanlıştır; demiryolu maliyeti, karayoluna nazaran düz arazide
yüzde 45, orta engebeli arazide yüzde 26 oranında daha ucuzdur, daha
ekonomiktir. Oysa, faydalı ömür yılı olarak, demiryollarının
30 yıl ömrü olmasına karşın, karayolunun ömrü 15
yıldır. Bakım ve işletme maliyetlerindeyse, demiryolu
tartışmasız bir üstünlük sergilemektedir.
Sayın milletvekilleri, Meclise, şunu arz
etmek istiyorum: Görüşmekte olduğumuz yasa tasarısı,
olabildiğince, ülkemizdeki karayolu trafiğini düzenlemek, trafik
canavarını durdurabilmek için yenilikler getirmektedir;
caydırıcı önlemler ve para cezaları içermektedir; ancak,
bunlar çare değildir, olamaz da. Türkiye'nin, bu konuda köklü bir çözüme
ihtiyacı vardır. Ne yazık ki, Türkiye'nin bir ulaşım
politikası yoktur; sistem tamamen kopuktur.
Bu nedenle, ülkemiz, acilen, ulaştırma
politikasını çok ciddî bir şekilde gözden geçirip, belirlemek
zorundadır; yolcu ve yük taşımacılığında,
daha ekonomik ve güvenli olan, demiryolu ve denizyolu
taşımacılığına önem vermek zorundadır;
demiryollarını, çağdaş ülkelerdeki gibi, teknolojik
yeniliklere açmak ve yeni hatlar kurmak zorundadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Karaa, eksüreniz 1
dakikadır.
EMİN KARAA (Devamla) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; aksi takdirde, mevcut yasalarımızda
yaptığımız değişiklikler ve alınacak
önlemler geçici olacak ve ne yazık ki, binlerce insanımız ölmeye
devam edecektir.
Sonuç olarak, Türkiye, ulaşım konusunda
gerçekçi bir devlet politikası oluşturmak zorundadır.
Saygılarımı sunuyorum efendim. (DSP ve
ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Karaa.
Şahsı adına, Sayın Ülkü Güney;
buyurun efendim.
Sayın Güney, süreniz 10 dakikadır.
ÜLKÜ GÜNEY (Bayburt) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün, burada, 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun bazı maddelerini değiştirmek
için, Hükümet tarafından önümüze getirilen kanun tasarısını
görüşüyoruz. Ben de, bu tasarı üzerinde, şahsî görüşlerimi
ifade etmek istiyorum.
Muhterem arkadaşlarım, yıllardır,
trafikle ilgili sorunlar, trafikle ilgili facialar, trafikle ilgili problemler
Türkiye'nin gündeminden bir türlü gitmemiştir ve her geçen gün de, bu
problemler ağırlığını artırarak devam
edegelmiştir. Öyle ki, bugün, artık, Türkiye'de trafik
kazalarının bilançolarına baktığımız zaman,
sadece, ortalama günde 26 vatandaşımızın hayatını
kaybetmiş olmasını söylememiz, bu facianın en belirgin
noktasını teşkil etmektedir; yaralananlar ve bunun
dışında, trilyonlarca millî servet kaybı... Bunları,
fazla zaman almamak için, tamamen nemalandırmak istemiyorum; zaten
bunları biliyorsunuz.
Bu yasa çıkmalıydı. Bu yasanın
çıkması için, bütün hükümetler büyük gayret gösterdiler. 53 üncü
Hükümet olarak, biz, bu yasa tasarısını hazırladık ve
Başbakanlığa sunduk; Meclis gündemine gelmiş idi.
Şimdi, memnuniyetle müşahede ediyorum ki, Değerli
İçişleri Bakanı ve Hükümet, bu konuyu gündeme
getirmişlerdir; bu bakımdan, kendilerine teşekkür ediyorum.
Ayrıca, bu kanun tasarısının hazırlanmasında
büyük emeği geçen bürokratlara da huzurlarınızda teşekkür
etmek istiyorum.
Muhterem arkadaşlarım, tabiî ki, kanun
çıkarmak faciaları önlemeye yetmez. İstediğiniz kadar kanun
çıkarın, istediğiniz kadar güzel metinler hazırlayın,
bunlarla, bu faciaları mutlaka önleyebiliriz noktasında değiliz;
bu, hele Türkiye gibi bir ülkede mümkün değildir. Şunu da unutmamak
lazım ki, Türkiye'de, bugünkü mevcut Trafik Yasası, bu faciaları
önlemenin çok gerisindedir, yetersizdir; mutlaka, bu yasanın
değiştirilmesi lazım idi; ama, bu yasayı,
uygulayabilirliği olan şekille çıkarmamız ve uygulamamız
lazım. Yoksa, eğer, çok güzel
ifadeler taşıyan bu tasarıyı burada kabul eder ve
yasalaştığında uygulayamazsak, o zaman, biz, boşuna
zaman kaybetmiş oluruz.
Kanaatimce, Türkiye'de trafik kazalarının
önlenmesinde en önemli etken eğitimdir; bu nokta, bu yasa
tasarısında dikkate alınmıştır. Yasa
tasarısını tetkik ettiğimiz zaman, eğitimle ilgili
olumlu maddeleri görüyoruz. Okullarda, radyo ve televizyonlarda trafik
eğitimi verilmesi hükmü getirilmiştir; bu kanımca son derece
olumlu bir olgudur. Eğer, biz, bu konuyu okullarda, radyo ve
televizyonlarda devamlı ve ciddî bir şekilde işleyebilirsek,
trafik eğitiminde mutlaka bir
merhale katetmiş oluruz.
Ayrıca, üniversite ve yüksekokullar ile lise dengi
okullarda zorunlu trafik, ilk yardım, motor derslerinden
başarılı olanlar, sürücü kurslarında bu derslerden muaf tutulmuşlardır.
Bu, şu demektir: Verilen bu eğitimi alanlar, bu eğitimde
başarılı olanlar, artık sürücü kurslarına da
gitmeyeceklerdir. Dolayısıyla, o insanları motive etmek için
getirilmiş bir maddedir; bu da olumludur.
Başarılı sürücü ve trafik personelinin
ödüllendirilmesi; ayrıca, polis okullarımızdan
bazılarında sadece trafik eğitimi verilmesi, yine bu
tasarının, bana göre, en olumlu yanlarındandır.
Muhterem milletvekilleri, eğer, biz, trafikteki
kazaları, faciaları asgarîye indirmek istiyorsak, evvela yapacağımız
şey, trafik eğitimini halka indirmek, okullara indirmek ve bunu halka
benimsetmektir. Bence, temel prensibimiz bu olmalıdır. Kanun
tasarısındaki bu maddeleri, mevcut hükümetler, eğer dikkatli bir
şekilde uygularlarsa, bundan, iyi bir sonuç alacağımız
kanaatindeyim.
Yine, bu kanun tasarısıyla getirilen
bazı olumlu yönlere birlikte bir bakalım: Hepinizin bildiği
gibi, cezayla, sadece birtakım ceza artırımlarıyla trafik
kazaları önlenemez. Bugün 500 bin lira olan bir cezayı, siz, 2 milyon
liraya çıkarmakla "biz bunu önledik" diyemezsiniz. Bu,
yanlış bir yöntemdir; cezayla bir noktaya varamazsınız;
ama, tabiî, çağın gerisinde kalmış, günün gerisinde
kalmış cezaları da güne uydurmakta büyük fayda vardır. Bu
da yapılmıştır; kanımca doğrudur.
Muhterem arkadaşlarım, trafikte en önemli
eksikliklerimizden biri koordinasyon eksikliğidir. Bu koordinasyon
eksikliği, genellikle bakanlıklararasındaydı ve hepinizin
bildiği gibi, Adalet Bakanlığının, İçişleri
Bakanlığının, Bayındırlık
Bakanlığının ve Millî Eğitim
Bakanlığının, dolaylı dolaysız trafikle
ilişkileri vardı; ama, bugüne kadar bu ilişkiler koordine
edilmemişti. Şimdi, bu kanun tasarısına
baktığımız zaman, burada gördüğümüz iki yeni
kuruluş var; bu kuruluşlardan bir tanesi, Karayolu Güvenliği
Yüksek Kurulu, ki, bu bakanlıkların koordinasyonunu
sağlıyor, kanımca çok önemlidir, zorunludur; ikincisi de Karayolu Trafik Güvenliği Kuruludur. Bu
da son derece yerinde yapılmış bir kuruldur. Her iki kurulun da
işlemesiyle, işlerliğe kavuşturulmasıyla bu koordinasyonun
sağlanacağına inanmaktayım.
Muhterem arkadaşlarım, diğer bir konu da
sınavdır; yani, sürücülere yapılan sınav ve verilen
sınav belgeleridir. Bunun da, tamamen Millî Eğitim
Bakanlığına bırakılarak, tek elden yapılması
sağlanmıştır ve doğrudur.
Ayrıca, yine, özellikle kırsal bölgelerde
-polisin olmadığı bölgelerde- trafik düzenlemesinin jandarmaya
devri olumlu bir yöntemdir ve doğrudur. Burada asıl doğru olan
nokta, sadece jandarmaya verilme şeklinde değil, rütbeli jandarmaya
ve trafikle ilgili olarak eğitilmiş jandarmaya verilmesidir ve bunun
bu şekilde uygulanmasında büyük fayda vardır. Aksi halde,
kırsal bölgelerdeki trafik kazalarında, büyük bir kazadan sonra,
trafik ekibini, bazen saatlerce -sekiz on saat- beklediğiniz oluyor ve
gerek vatandaş üzerinde gerekse oradaki yaralılar, araç gereç
üzerinde büyük sıkıntılar yaratıyor.
Muhterem arkadaşlarım, bir de teşhir
meselesi var. Türkiye'de trafik kazaları oluyor, çoğu zaman, büyük
bir kaza olduğunu duyuyoruz, bazı firmaların
yaptığını duyuyoruz; ama, ciddî olarak, bunları kimler
yapıyor, acaba hangi firmalar güvenlidir, hangi firmalar güvensizdir, buna
ait hiçbir bilgimiz yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Güney, 1 dakikadır
eksüreniz.
ÜLKÜ GÜNEY (Devamla) Bu firmaların, kaza yapan,
sık sık kazaya sebep olan bu firmaların, bana göre, radyo ve
televizyonda teşhir edilmesi de doğrudur.
Ayrıca, karayollarında, umumî araçlarda
sigara içme yasağı; yine, özel arabalar dahil hepsinde, telefon
vesaire gibi araçların kullanılmamasının getirilmesi de
normaldir.
Mutlaka, diğer arkadaşlarım maddeler
üzerinde fikirlerini serdedeceklerdir, çok güzel yeni fikirler ve bazı
yeni önergeler de gelecektir. Bunun mükemmel bir kanun olarak
çıkacağına inanıyorum. Bütün grupların bu konuya
olumlu bakmalarından büyük bir mutluluk duyuyorum.
Kanunun ülkemize, milletimize hayırlı
uğurlu olmasını diliyor, hepinize saygılarımı
sunuyorum. (ANAP, DSP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Güney.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Maddelere geçilmesi kabul edilmiştir.
1 inci maddeyi okutuyorum:
Karayolları Trafik Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi; Emniyet
Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi
ve Ek Maddeler Eklenmesi; 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki
Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı
MADDE 1. 13.10.1983 tarih ve 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan
"Sürücü" ve "İş makineleri" tanımları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye
"Sürücü" tanımından sonra gelmek üzere
"Şoför"; "Kamu hizmeti taşıtı"
tanımından sonra gelmek üzere, aşağıdaki
"Personel servis aracı", "Umum servis aracı" ve
"Kamp taşıtı" tanımları eklenmiştir.
"Sürücü : Karayolunda motorlu veya motorsuz bir
aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişidir.
Şoför : Karayolunda, ticarî olarak tescil
edilmiş bir motorlu taşıtı süren kişidir.
İş makineleri : Yol inşaat makineleri
ile benzeri tarım, sanayi, bayındırlık, millî savunma ile
çeşitli kuruluşların iş ve hizmetlerinde kullanılan;
iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş;
karayolunda insan, hayvan, yük taşımasında kullanılamayan
motorlu araçlardır.
Personel servis aracı : Herhangi bir kamu kurum ve
kuruluşu veya özel veya tüzelkişilerin personelini bir akit
karşılığı taşıyan şahıs veya
şirketlere ait minibüs ve otobüs türündeki ticarî araçlardır. Kamu
kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzelkişilere ait
araçların kendi personelini veya yolcusunu taşıma işi bu
tanımın kapsamına girmez.
Umum servis aracı : Okul taşıtları
ile personel servis araçlarının birlikte değerlendirilmesidir.
Kamp taşıtı : Yük
taşımasında kullanılmayan; iç dizaynı tatil yapmaya
uygun teçhizatlarla donatılmış, hizmet edebileceği kadar
yolcu taşıyabilen motorlu taşıttır."
BAŞKAN 1 inci madde üzerinde önerge yoktur.
Söz isteyen?.. Yok.
1 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2. Aynı Kanunun ikinci kısım
başlığı ile 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
İKİNCİ
KISIM
Kurullar,
Kuruluşlar, Komisyonlar, Görev ve Yetkileri
Görevli Kurullar ve Kuruluşlar :
Madde 4. Karayolu güvenliği konusunda hedefleri
tespit etmek, uygulatmak ve koordinasyonu sağlamak amacıyla
aşağıdaki kurullar oluşturulmuştur.
a) Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu;
Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu
Başbakanın başkanlığında, Adalet,
İçişleri, Maliye, Millî Eğitim, Bayındırlık ve
İskân, Sağlık, Ulaştırma, Orman Bakanları ve Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Bağlı Olduğu Bakan ile
Jandarma Genel Komutanı, Başbakanlık Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve
Karayolları Genel Müdüründen oluşur.
Gereği halinde diğer bakanlar da Kurula
çağrılabilir.
Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu, Trafik
Hizmetleri Başkanlığınca hazırlanarak, Karayolu Trafik
Güvenliği Kurulunca uygun görülen önerileri değerlendirerek karara
bağlar ve kararlarının yaşama geçirilmesi için gerekli
koordinasyon önlemlerini belirler.
Kurul yılda iki defa olağan,
Başbakanın gerek görmesi halinde de olağanüstü olarak, gündemle
toplanır.
Kurulun sekreterya görevi Emniyet Genel
Müdürlüğünce yapılır.
Kurulun çalışmasına ilişkin esas ve
usuller, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
b)Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu;
Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu Emniyet Genel
Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanının
başkanlığında, Karayolu Güvenliği Yüksek Kuruluna katılan
kamu kurumlarının en az daire başkanı seviyesinde
görevlileri; Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Standartları
Enstitüsü Başkanlığı, Türkiye Şoförler ve
Otomobilciler Federasyonu temsilcisi ile İçişleri
Bakanlığınca uygun görülen trafikle ilgili üniversite, Türkiye
Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Türkiye Trafik
Kazalarını Önleme Derneği ve Trafik Kazaları Yardım
Vakfının birer temsilcisi ve Başkent Büyükşehir Belediye
Başkanından oluşur. İhtiyaç duyulan konularda bilgilerine
başvurmak üzere diğer kurum ve kuruluşlardan temsilci
çağrılabilir.
Kurul ayda bir toplanır, zorunlu hallerde
başkan tarafından toplantıya çağrılabilir.
Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu, Trafik
Hizmetleri Başkanlığınca Trafik hizmetlerinin
çağdaş ve güvenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla önerilen
veya katılacak temsilcilerce önerilecek önlemlerin
uygulanabilirliğini tartışarak karara bağlar.
Kurul katılması gereken üyelerin salt
çoğunluğu ile toplanır ve katılanların
çoğunluğu ile karar verir.
Kurulun sekreterya görevi ilgili daire
başkanlığınca yapılır.
Kurulun görev ve yetkileri şunlardır;
1. Trafikle ilgili kuruluşlar arasında
koordinasyon sağlanmasına ilişkin önerilerde bulunmak,
2. Trafik kazalarının azaltılmasına
ilişkin önerilerde bulunmak,
3. Uygulamada görülen aksaklıkları tespit
etmek,
4. Kendi görev alanına giren konularla ilgili
yasal düzenlemeden kaynaklanan eksiklikleri belirlemek.
Bu Kanunla ve trafik hizmetleri konusunda diğer
kanunlarla verilen görevler;
a)İçişleri Bakanlığınca,
b) Bu Kanunla yetkili kılınan diğer
bakanlık, kuruluş ve belediyelerce, İçişleri
Bakanlığı ile işbirliği içinde,
Yürütülür.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?..
EKREM PAKDEMİRLİ (Manisa) Şahsım adına söz istiyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN Madde üzerinde, şahsı
adına, Sayın Ekrem Pakdemirli; buyurun efendim.
Süreniz 5 dakikadır.
EKREM PAKDEMİRLİ (Manisa) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, burada, görevli
kurullar ve kuruluşlar olarak iki kuruldan bahis var; biri Karayolu
Güvenliği Yüksek Kurulu. Burada, atanmışlarla seçilmişleri
bir araya getiriyoruz ve onların karar almasını istiyoruz. Bu,
Anayasaya aykırılık teşkil ediyor. Bu, Devlet Planlama
Teşkilatında da çıkmıştı. Sonra, Yüksek Planlama
Kurulu Kanununu değiştirirken bir düzeltme yapıldı.
Bakın, İçişleri Bakanı,
karşısında Jandarma Genel Komutanı ve Emniyet Genel Müdürü
olacak. Bunlar, birbirlerinin karşıt görüşlerini de
savunabilecekler. Bunu, hem idarî mekanizma yönünden açıklamak hem de
Anayasa yönünden buna bir cevaz vermek mümkün değil;
yanlışlık var. Bu kurullarda bu arkadaşların
olması lazım; ama, maddede "Jandarma Genel Komutanı,
Emniyet Genel Müdürü ve Karayolları Genel Müdürü, oy hakkı
olmaksızın burada bulunur" dersek, yine fikirlerini ifade
etmiş olurlar; hem idarî açıdan bir tezat teşkil etmez hem de
Anayasaya uygun olur.
Saygılarımla.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Pakdemirli.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3. Aynı Kanunun 5 inci maddesinin (a) bendinin
birinci fıkrası ile (b) bendinin 8 numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (b)
bendine, 11 numaralı alt bent eklenmiştir.
Bu Kanunla, Emniyet Genel Müdürlüğüne verilen
görevler, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Trafik
Hizmetleri Başkanlığınca yürütülür. Trafik Hizmetleri
Başkanlığı, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
tarafından yürütülür. Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez, bölge, il ve
ilçe trafik zabıta kuruluşları Trafik Hizmetleri
Başkanlığına bağlı olarak çalışır.
8. Sürücülerin belgelerini vermek.
11. Hasar tazminatı ödemelerini
hızlandırmak amacıyla sigorta şirketlerince istenecek
gerekli bilgi ve belgeleri vermek.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Sayın Komisyon, maddenin
yazılışı bakımından ilk paragrafta, ilk
fıkrada, "11 numaralı alt bent eklenmiştir"
diyorsunuz; ancak, 11 zaten var, 12 diye değiştirilsin mi?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) 12 olacak efendim.
BAŞKAN Peki.
Komisyonun vurguladığı biçimde, maddeyi,
11 numaralı alt bendi "12 numaralı alt bent" olarak
değiştirilmiş şekliyle oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
4 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 4. Aynı Kanunun 6 ncı maddesinin
birinci fıkrası (a) bendinin birinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmış, (b)bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
b) Genel Zabıta :
Trafik zabıtasının
bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis;
polisin ve trafik teşkilatının görev alanı
dışında kalan yerlerde de jandarma, trafik eğitimi
almış subay veya astsubaylar gözetiminde yönetmelikte belirtilen esas
ve usullere uygun olarak trafiği
düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 99'a 1 inci ek sıra
sayılı kanun tasarısının 4 üncü maddesinin (b)
bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Zeki
Çakan Saffet
Arıkan Bedük
Bartın Ankara
Anavatan
Partisi Grup Başkanvekili Doğru
Yol Partisi Grup Başkanvekili
Salih
Kapusuz Hasan
Hüsamettin Özkan
Kayseri İstanbul
Refah
Partisi Grup Başkanvekili Demokratik
Sol Parti Grup Başkanvekili
Önder
Sav
Ankara
Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili
MADDE 4.- Aynı Kanunun 6 ncı maddesinin 1
inci fıkrasının (a) bendinin birinci fıkrası
yürürlükten kaldırılmış, (b) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
b) Genel Zabıta :
Trafik zabıtasının
bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis;
polisin ve trafik teşkilatının görev alanı
dışında kalan yerlerde de jandarmada trafik eğitimi
almış subay veya astsubaylar, yönetmelikte belirtilen esas ve
usullere uygun olarak, vali onayı ile trafiği düzenlemeye ve trafik
suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir.
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye
katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Önergeye iştirak
ediyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Sayın Başkanım, şöyle bir konu var, onu
dikkatlere arz etmek istiyorum: Burada, kırsal alanda zaman zaman meydana
gelen trafik kazalarında, tabiî, subay, assubay dışındaki
bazı uzman erbaş, sair rütbeli personelin de vazıyet etmesi,
orada duruma el koyması söz konusu; tabiî, bu, bir trafik kontrolü veya
sair bir işlemin fiilen yapılması anlamında değil de,
orada hiç olmazsa güvenlik tedbirlerini alması yönünde var. O açıdan,
Komisyonda "gözetiminde" sözcüğü konulmuş. Yoksa, bir
jandarma erinin veya daha küçük rütbelilerin fiilen bir kontrol yapması
amacını gözetmiyor bu madde. Oraya bir açıklama getirmek
istedim.
BAŞKAN Evet...
Komisyon önergeye katılıyor.
Sayın Hükümet açıklamasını
yaptı.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen önergedeki değişiklik
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 5'i okutuyorum:
MADDE 5. Aynı Kanunun 7 nci maddesinin (j) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
j) Tescile bağlı araçların
muayenelerini yapmak veya yaptırmak ve bu Kanunun 13, 14, 16, 17, 18, 35,
47/a ve 65 inci maddeleri hükümlerine aykırı hareket edenler
hakkında suç veya ceza tutanağı düzenlemek; 47 nci maddenin (b),
(c) ve (d) bentlerinde belirtilen kural ihlallerinin tespiti halinde, durumu
bir tutanakla belirlemek ve gerekli işlemin yapılması için en
yakın trafik kuruluşuna teslim etmek,
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 6'yı okutuyorum:
MADDE 6. Aynı Kanunun 8 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a)bendinin 2 ve 3 numaralı alt bentleri ile (b)
bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
2) Resmî ve özel kurslarda eğitilenlerin
sınavlarını yapmak, başarılı olanlara sertifika
verilmesini sağlamak,
3) Okulöncesi, okuliçi ve okuldışı
trafik eğitimini düzenleyen trafik genel eğitim planı
hazırlamak ve ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak
uygulamak.
b) Sağlık Bakanlığı :
1. Karayollarında meydana gelen trafik kazaları
ile ilgili ilk ve acil yardım hizmetlerini planlamak ve uygulamak,
2. Trafik kazalarında yaralananların en
kısa zamanda sağlık hizmetlerinden istifadelerini temin etmek
üzere, İçişleri Bakanlığının uygun görüşü
de alınarak karayolları üzerinde ilkyardım istasyonları
kurmak, bu istasyonlara gerekli personeli, araç ve gereci sağlamak,
3. Her ilde trafik kazaları için
eğitilmiş sağlık personeli ile birlikte yeteri kadar ilk ve
acil yardım ambulansı bulundurmak,
4. Bu Kanunla ve mevzuatla verilen trafikle ilgili
diğer görevleri yapmak.
Üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer
bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşları, acil
olarak kendilerine getirilen trafik kazası geçirmiş kişilere,
Sağlık Bakanlığı tarifesini uygulamak suretiyle,
vermiş oldukları hizmetlerin bedelinin tamamını yükümlü
sigorta şirketlerinden tahsil ederler.
Sağlık Bakanlığı bu görevlerin
yerine getirilmesi ile ilgili olarak; verilen hizmetlerin bedellerini yükümlü
sigorta şirketlerinden tahsil etmek için Maliye
Bakanlığının görüşünü alarak dönersermaye
saymanlığı kurar. Bu amaçla dönersermaye
saymanlığı tarafından tahsil edilen gelirin tamamı, bu
Kanun ile Sağlık Bakanlığına verilen görevlerin yerine
getirilmesinde kullanılır.
Sağlık Bakanlığı
tarafından yapılan harcamaların tamamı Sağlık
Bakanlığı DönerSermaye İşletmesine 8 işgünü
içinde yükümlü sigorta şirketlerince ödenir. Sağlık
Bakanlığı Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletmesinin
verdiği hizmetler için uygulayacağı fiyat tarifesi, Karayolu
Trafik Güvenliği Kurulunun da uygun görüşü alınarak
Sağlık Bakanlığınca belirlenir. Sigorta
şirketleri, zorunlu mali sorumluluk sigortası geçerli teminat
limitleri ve şartları dahilinde ödemekle yükümlü bulundukları
tutarı aşan kısmı için Garanti Fonuna başvurur. Buna
ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığının
bağlı bulunduğu Bakanlıkça çıkarılacak bir
yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?..
HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) Sayın
Başkan, şahsım adına söz istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
Süreniz 5 dakikadır.
HALİL İBRAHİM ÖZSOY (Afyon) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Trafik Yasa
Tasarısının 6 ncı maddesi üzerinde görüşlerimi
açıklamak için söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla
selamlarım.
Bu maddede üç ana konu var. Üç büyük müesseseye, daha
doğrusu bakanlığa görev verilmekte ve bu görev veriliş de,
bir kanun şeklinde değil, bir yaptırım değil, âdeta
bir tavsiye kararı şeklinde ifadelerle ifade bulmaktadır.
Bugün, trafik kazalarında ölümler, yüzde 80
oranında ilk yarım saatte cerayan etmektedir ve bunu, senelerden
beri, Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı
Sayın Rıdvan Ege her platformda savunmuştur. Eğer, siz, ilk
yarım saatte trafik kazası geçirip yaralananlara müdahale etmezseniz,
ondan sonra yapacağınız tüm masraflar ve kurtarma
çalışmaları, ancak yüzde 10'la münhasır kalacaktır. Bu
yüzde 10 için, İçişleri Bakanlığının görüşü
alınarak ve Sağlık Bakanlığının bugünkü
bütçesi de göz önüne alınarak, karayollarımız üzerinde
ilkyardım evleri veya istasyonları kurulacak, oralara ambulanslar ve
personel yetiştirilecek... Zaten, Sağlık
Bakanlığı, bugün, Türkiye'deki temel sağlık
hizmetlerini yürütmekten âciz. Madde, âdeta, bu kanunla yeni bir yük getirmenin yapılmaması için veya bu kanunun
hayata geçirilmemesi için konulmuş bir madde gibi gelmektedir, hayalî bir
madde gibi gelmektedir. Biz, kanun çıkarırken, bunu, hayata ne
derecede, ne kadar çabuk ve ne kadar ucuz geçirebiliriz diye
çalışmalıyız.
O yönüyle, burada, aslında hedef olacak nokta, özellikle
trafik kazalarının yüzde 65'i şehirlerarası yollarda
cereyan etmektedir. Gece yarısı iki arabanın
çarpışması neticesi meydana gelen trafik kazasını ilkyardım
merkezine bildirinceye kadar, ilk müdahaleyi sağlam kalan şoförün
yapması gerekir. Burada, sağlam kalan şoför, eğer,
ilkyardım konusunu bilmiyorsa, bir parlamenter arkadaşımıza
yapıldığı gibi, ilk müdahale yanlış olacak ve
onun hayat boyu tetrapleji veyahut da felçli kalmasına sebep
olacaktır. O yüzden, Sağlık Bakanlığına bu kadar
yük getirileceğine veya Millî Eğitim Bakanlığına yük
getirileceğine, sürücü kursu verilmeden evvel, sürücü kursuna hermüracaat edenin, bakanlıkça üç veya
altı ay eğitildikten sonra, ilkyardım sertifikası
alması şartı getirilmelidir. Bu şart getirilmeden, ne kadar
ilkyardım istasyonu açarsanız açın, ne kadar gösterişli
ambulanslar yerleştirirseniz yerleştirin, ilk yarım saatte
yapamayacağınız müdahaleden dolayı, trafik
kazalarındaki ölüm oranını azaltmanız mümkün değildir.
Saygılar sunuyorum. (ANAP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Çok teşekkür ediyorum
duyarlılığınız için.
6 ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, tasarı biraz
hızlı gidiyor; Divan Kâtibi arkadaşımızın
oturarak okumasını oylarınıza sunmak istiyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Buyurun, oturarak okuyun efendim.
7 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 7. Aynı Kanunun 12 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 12. İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının
kuruluşu ile görev ve yetkileri :
a) Kuruluş :
İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç
ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliği bakımından
Yönetmelikte gösterilen konular ve esaslar çerçevesinde, illerde vali veya
yardımcısının başkanlığında, belediye,
emniyet, jandarma, millî eğitim, karayolları ve Türkiye Şoförler
ve Otomobilciler Federasyonuna bağlı ilgili odanın temsilcileri;
Valilikçe uygun görülen trafikle ilgili üniversite, oda, vakıf ve kamuya
yararlı dernek veya kuruluşların birer temsilcisinden
oluşan İl Trafik Komisyonu, ilçelerde kaymakamın
başkanlığında, aynı kuruluşların
yöneticileri veya görevlendirecekleri temsilcilerinin
katıldığı İlçe Trafik Komisyonu kurulur.
Kuruldaki üniversite, vakıf ve kamuya yararlı
dernek veya kuruluşların temsilcilerinin toplam sayısı 3ü
geçemez.
Kuruluşu bulunan yerler hariç, İlçe Trafik
Komisyonlarına karayolları temsilcisinin katılması zorunlu değildir.
Gündem konuları vali veya kaymakamlar
tarafından belirlenir.
Bu komisyonlara, oy hakkı olmaksızın görüşleri
alınmak üzere, diğer kuruluş temsilcileri de
çağrılabilir.
Kararlar oy çokluğu ile alınır.
Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf
çoğunluk sayılır.
İl Trafik Komisyonu kararları valinin
onayı ile yürürlüğe girer.
İl ve İlçe Trafik Komisyonu
kararlarını bütün resmî ve özel kuruluşlar uygulamakla
yükümlüdür.
İlçe Trafik Komisyonu kararları, İl
Trafik Komisyonunca incelenip Vali tarafından onaylandıktan sonra
yürürlüğe girer.
b) Görev ve yetkiler :
1. İl sınırları içinde mahallî
ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak
amacıyla gerekli tedbirleri almak,
2. Trafiğin düzenli bir şekilde
akımını sağlamak bakımından alt yapı
hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları
çözümlemek, bütün ülkeyi ilgilendiren Trafik Güvenliği Yüksek Kurulunun
müdahalesini gerektiren hususları İçişleri
Bakanlığına iletmek,
3. Karayolu
taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı
kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye
sınırları içinde ticarî amaçla çalıştırılacak
yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların
çalışma şekil ve şartları,
çalıştırılabileceği yerler ile
güzergâhlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek,
4. Gerçek ve tüzelkişiler ile resmî ve özel kurum
ve kuruluşlara ait otopark olmaya müsait boş alan, arazi ve
arsaları geçici otopark yeri olarak ilan etmek ve bunların
sahiplerine veya üçüncü kişilere işletilmesi için izin vermek,
5. Bu Kanunla ve diğer mevzuatla verilen görevleri
yapmak.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
8 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 8. Aynı Kanunun 18 inci maddesi ninbirinci
fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
b) Belediyelerce bu iznin verilmesinde, trafik
güvenliği bakımından bu tesisler hakkındaki Yönetmelikte
belirlenen şartların yerine getirilmesini sağlamaları ve
ayrıca Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım ve
bakımından sorumlu olduğu karayolu kenarında yapılacak
ve açılacak olanların bu yollara bağlantıları için bu
Genel Müdürlüğün ilgili bölge müdürlüğünden uygun görüş
almaları.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
9 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 9. Aynı Kanunun 20 nci maddesi ninbirinci
fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
d) Tescil edilmiş araçların her çeşit
satış ve devirleri, aracın motorlu taşıtlar vergisi
ile tescil plakasına yazılmış trafik para cezası borcu
bulunmadığına dair belgenin ibrazı halinde araç sahibi
adına düzenlenmiş tescil belgesi esas alınarak noterlerce ya da
trafik şubeleri ve bürolarında yetkili memurlarca yapılır.
Bu satış, noterler ve trafik şubeleri ve
bürolarında yetkili memurlarca tescil belgesine tarih konularak ve tasdik
edilmek suretiyle işlenir. Ayrıca, tescil edilmiş araçların
satış ve devir işlemleri noterler tarafından siciline
işlenmek üzere işlemin tamamlanmasını müteakip en geç 15
iş günü içinde ilgili tescil kuruluşu ile Vergi Dairesi
Müdürlüğüne bildirilir. Trafik şubeleri ve bürolarının
vergi dairesi müdürlüklerine satış işlemlerini bildirmesi
üzerine, intikal eden araçların vergi kayıtları, satış
sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibarıyla, 197
sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu hükümleri
uyarınca önceki malikin vergi mükellefiyetine son verilir. Ayrıca,
yeni malik adına vergi mükellefiyeti tesis edilir.
Tescil sürelerini geçirdiği tespit edilen araçlar
trafikten men edilir. Aracın trafikten men edildiği yer tescil kuruluşunda,
aracın alıcı adına tescil işlemleri
yaptırılır. Bu süre içinde araçta veya taşınan yükte
meydana gelecek zararlar, yeni araç sahibine aittir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
10 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 10. Aynı Kanunun 22 nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinin 2 numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
2. Özel veya tüzelkişilere ait olanlardan;
tarım kesiminde kullanılanlar ziraat odalarınca, tarım
kesiminde kullanılanların dışında kalan ve sanayi,
bayındırlık ve diğer kesimlerde kullanılanların
tescilleri, üyesi oldukları ticaret, sanayi veya ticaret ve sanayi
odalarınca,
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
11 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 11. Aynı Kanunun 26 ncı maddesinin
ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Araçların dışında
bulundurulması zorunlu işaretlerden başka, araçlara; reklam,
yazı, işaret, resim, şekil, sembol, ilan, flama, bayrak ve
benzerlerinin takılması, yazılması, sesli ve ışıklı
donanımların bulundurulması ve izin verilmesine dair esas ve
usuller ile diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
Ticarî araçlarda bulundurulmasına izin verilen
reklamlar için bu kurumlarca alınan reklam bedelinin % 25i Trafik
Hizmetlerini Geliştirme Fonu hesabına aktarılır. Bu madde uyarınca
belirtilen fona aktarılan tutarların tamamı münhasıran
trafik hizmetlerinde kullanılır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
12 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 12. Aynı Kanunun 29 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 29. Araçların yapım ve kullanma
bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine
uyması zorunludur. Yapım safhasında, araçların Tip
Onayı Yönetmeliği ile buna bağlı diğer yönetmeliklerin
çıkarılmasına Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
yetkilidir. Tip Onayı Yönetmeliği ve buna bağlı diğer
yönetmelikler Bayındırlık ve İskân
Bakanlığının görüşü alınarak Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca düzenlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
13 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 13. Aynı Kanunun 30 uncu maddesinin
1birinci fıkrasının (a)bendine servis freni, ibaresinden sonra
gelmek üzere ... lastikleri, ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
14 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 14. Aynı Kanunun 34 üncü maddesine birinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
Bu Kanuna göre, yaptırılması zorunlu
olan malî sorumluluk sigortası geçerli teminat tutarları üzerinden
yaptırılmamış araçlar, muayeneye alınmazlar.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
15 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 15. Aynı Kanunun 35 inci maddesine
birinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Muayene istasyonlarınca alınacak ücret
İçişleri, Bayındırlık ve İskân, Sanayi ve Ticaret
Bakanlıkları ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu
temsilcilerince her yıl tespit ve ilan olunur. Muayene ücretinin % 10u
tahsil edildiği ayı takip eden ayın 20sine kadar Trafik
Hizmetleri Geliştirme Fonu hesabına aktarılır. Bu madde
uyarınca belirtilen fona aktarılan tutarların tamamı
münhasıran trafik hizmetlerinde kullanılır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
AKIN GÖNEN (Niğde) Efendim, bir soru sormam veya
madde üzerinde konuşmam mümkün mü?
BAŞKAN Buyurun, şahsî olarak
konuşabilirsiniz.
AKIN GÖNEN (Niğde) Müsaade ederseniz,
yerimden... Bir cümle zaten...
BAŞKAN Soru da sorabilirsiniz isterseniz;
buyurun.
AKIN GÖNEN (Niğde) Bugün, muayeneler Türk
Standartları Enstitüsünce yapılmakta. Yetki,
Karayollarının; Türk Standartları Enstitüsü muayeneyi
yapıyor. Bundan sonra, bu usul değişecek mi? Komisyon
Başkanından ve Sayın Bakandan bunu öğrenmek istiyorum.
BAŞKAN Sayın Komisyon, Sayın Bakan,
hanginiz cevap vermek istiyorsunuz acaba?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan,
soru, bizce de son derece olumlu;
Sayın Gönen'e iştirak ediyorum ve bundan sonraki uygulamalarda
-şimdi, tahmin ediyorum Sayın Bakan da aynı şekilde cevap
verecekler- Türk Standartları Enstitüsü bu konuda uzmanlaşan bir
birim, onun için bu kuruma devri fevkalade uygun olacaktır. Zaten şu
andaki uygulama da, o şekilde yapılmaktadır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Bakan, siz bir cevap verecek
misiniz?
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Sayın Başkanım, Türk Standartları
Enstitüsü, bahsedildiği gibi, sürekli kendini geliştiren, yenileyen
bir kamu kuruluşu niteliğinde. Zaten şu anda da bu görev, büyük
ölçüde bu kurum tarafından yürütülüyor, bu süreç aynı şekilde
devam edecek.
AKIN GÖNEN (Niğde) Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz efendim.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
16 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 16. Aynı Kanunun 36 ncı
maddesine ikinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
Geçerli sürücü belgesi olmadan trafiğe
çıkanlara ilk tespitte (1) ay, tekrarı halinde (3) ay hapis
cezası verilir. 18 yaşından küçükler için bu ceza, ilk tespitte
devlet hastanelerinde, trafik kazası geçirmiş olanlara 1 ay hizmet
vermek suretiyle, tekrarı, halinde çocuk ıslahevlerinde 3 ay
ıslah edilmek suretiyle yerine getirilir. Bu kişilerin kazaya neden
olması halinde bu cezaların uygulanması diğer
cezaların uygulanmasına engel teşkil etmez.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Sayın Komisyon, bu konuda bir talebiniz var
mı?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan,
yalnız şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum: 18 yaşından
küçükler için bu ceza, ilk tespitte devlet hastanelerinde, trafik kazası
geçirmiş olanlara 1 ay hizmet verme" konusu, öyle tahmin ediyorum ki,
ilerideki günlerde başımıza bazı gaileler açabilir. O sebeple,
bence, o konuda "1 ay hizmet vermek" yerine
"ıslahevlerinde- aynı
maddenin devamında 3 ay ıslah edilmek suretiyle deniyor- 1 ay
ıslah edilmek suretiyle denilmesi gerekir; çünkü, Anayasada angarya
şeklinde nitelendirilecek bir hizmet
olur ki, Anayasaya da aykırılık teşkil eder.
"18 yaşından küçükler için bu ceza, ilk
tespitte devlet hastanelerinde, trafik kazası geçirmiş olanlara 1 ay
hizmet vermek suretiyle" denilen kısmı kastediyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
ŞADAN TUZCU (İstanbul) 3 ay angarya oluyor
da 1 ay angarya olmuyor mu?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Islahevlerinde tamam; ama,
biz, devlet hastanelerinde olan kısmı kaldırıyoruz, "ıslahevlerinde,1 ay ikinci tekrarında
3 ay diyoruz.
BAŞKAN Sayın Komisyon, bir daha okuyorum:
"İlk tespitte" sözcüğünden başlayarak "ilk
tespitte çocuk ıslahevlerinde 1 ay" ve "tekrarı" diye
devam ediyor.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan,
maddede "18 yaşından küçükler için bu ceza, ilk tespitte devlet
hastanelerinde" deniyor. "Devlet hastanesi" yerine, diyoruz ki,
çocuk ıslahevlerinde ilk tespitte 1 ay,
ikinci tespitte 3 ay ıslah edilmek suretiyle.
BAŞKAN
Evet.
ŞADAN TUZCU (İstanbul) Sayın
Başkan, bir düzeltme yapmama müsaade eder misiniz.
BAŞKAN Buyurun efendim.
ŞADAN TUZCU (İstanbul) İlk
okuduğunuz metinde iki defa çocuk ıslahevi geçiyor; birinde 1 ay,
tekrarı halinde 3 ay; 3 aydan evvel "çocuk ıslahevi"
kelimesinin kullanılmaması lazım. Demin okuduğunuzda iki
defa "çocuk ıslahevi" geçiyordu. Düzeltme esnasında...
BAŞKAN Evet, onu düzelteceğiz, redaksiyon
sırasında gerçekleştireceğiz.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan,
eğer 1 aylık ceza için trafik hastanelerinde hizmet
kaldırılıyorsa, bu hükmün genel hükümlerden farkı ne oldu?
Niçin böyle bir özellik koyuyor Komisyon, ben anlamadım; çünkü, normal
olarak 18 yaşından küçük çocuklar, eğer hapse mahkûm olurlarsa,
zaten ıslahevlerine konmaları gerekiyor; onun için, özel hüküm
koymaya gerek yok. Uygulamayı değiştirmeyelim diye düşünüyorum.
Burada özel bir hüküm getirilmiş, bir yerde bu
cezayı çeksin, trafik hastanelerinde hizmet yapsın diye; ikinci
kısmı doğal zaten. Bilmiyorum, bu konu incelendi mi Sayın
Komisyon?
BAŞKAN Sayın Komisyon, bu konuya
açıklık getirebilirsek...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, ben, Sayın
Sav'ın söylediğine iştirak etmiyorum, konu o şekilde
değil, hapis cezası değil bu konu. Bu konu, tamamen hapis
cezası verilmeden, 18 yaşından küçük çocukların, trafik
kural ve kaidelerini ihlali halinde, devlet hastanelerinde trafikten dolayı
yatan hastalara hizmet etmesidir. Eğer, siz, bir hukukçu olarak bunun
hukuken bir mani hali olmadığını belirtiyorsanız,
bence bir şey yok; ama, ben diyorum ki, hukuken buna imkân yoktur. Onun
için, ikinci 3 ayda ıslahevinde ıslah edilmesi... O, cezaî bir
müeyyide olarak hapis cezası değildir, hapis cezası
niteliğinde değildir; bunu belirtmek istiyorum.
Onun için, diyoruz ki, birinci tespitte 1 ay
ıslahevinde, ikinci tespitte de 3 ay ıslahevinde... Düşünün ki,
sizin çocuğunuz trafik kurallarını ihlal etti. Ne yaptı;
efendim, geçerli sürücü belgesi olmadığı halde, trafik polisince
yakalandı -olayı daha müşahhas hale getirmek istiyorum- ve ondan
sonra ne yapılmak isteniyor; otomatikman devlet hastanesine gönderiliyor
ve devlet hastanesinde trafik kazalarından yatan hastalara hizmet
edecekler. Yani, bir nevi, hastabakıcı hizmeti
yaptırmış oluyorsunuz. Ama, hukuken, Anayasa
bakımından bir angarya değildir diyorsanız, kabulümüzdür.
BAŞKAN Sayın Sav?..
ATİLÂ SAV (Hatay) Efendim, çıkması
uygun olur; çünkü, cezayı koymuş, 18 yaşından küçük
olanlara da, hâkim, genel hükümler çerçevesinde gereken cezayı verecektir.
Bu cezanın nerede çekileceğine dair özel bir düzenleme yapmaya gerek
yok. 1 aylık cezayla özel bir düzenleme yapıldığı için
madde böyle yazılmış. Şimdi Komisyon bunun
kaldırılmasını istiyorsa, o zaman bunu tümüyle
kaldırırız. Mahkeme, genel hükümlere göre, trafik Kanununun 36
ncı maddesini ihlal eden suçlu hakkında gereken cezayı verir.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Sav;
çok fazla tartışmaya gidemeyeceğiz.
Sayın milletvekilleri, maddenin " küçüklerin 1 ay süreyle devlet
hastanelerinde, trafik kazası geçirmiş olanlara hizmet..."
metnini, Anayasanın "angarya yapılamaz" hükmüne
aykırılık gerekçesiyle çıkarılmasını isteyen
Komisyon önerisini oylarınıza sunuyorum. Maddeyi değil,
Komisyonun bu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Maddeyi, Komisyonun yaptığı düzeltmeyle,
biraz önce kabul edilen şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
17 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 17. Aynı Kanunun 39 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, son
bendinden önce gelmek üzere bir bent eklenmiş, (c) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
6. E sınıfı sürücü belgesi ile B, C ve
F,
E sınıfı sürücü belgesi sahipleri D
sınıfı sürücü belgesi ile sürülen araçları kullanabilmeleri
için römorklu veya yarı römorklu araçlarla uygulamalı sınava
tabi tutulurlar.
c) Sürücü belgelerinin geçerlilik süresi :
Sürücü belgelerinden (K) sınıfı sürücü
aday belgesi altı ay geçerlidir. Diğer sürücü belgelerinin
İçişleri Bakanlığınca, trafik güvenliği
nedeniyle, gerekli görüldüğünde değiştirilmesi zorunludur.
Ödenmemiş trafik para cezaları kanunî faiziyle birlikte tahsil
edilmedikçe değiştirme işlemi yapılmaz. Geçerli bir mazeret
olmaksızın altı ay içinde sürücü belgelerini
değiştirmeyen sürücüler araç kullanmaktan men edilir. Değiştirme
işlemleri İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esas ve usullere göre
yapılır.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan...
BAŞKAN Buyurun efendim.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, orada redaksiyona
tabi tuttuğumuz bir konu var; "son bendinden" ibaresini
çıkarıp "son fıkrasından" ibaresini ekliyoruz ve
maddeyi bu şekliyle kabul ediyoruz.
BAŞKAN Sayın Komisyon, düzeltilecektir
efendim.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
18 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 18. Aynı Kanunun 41 inci maddesinin
birinci fıkrası nın (a) bendinin 2 ve 3 numaralı alt
bentleri ile (b), (c) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
2. B ve G sınıfı sürücü belgesi alacak
olanların onsekiz,
3. C, D ve E sınıfı sürücü belgesi
alacakların yirmiiki, (Üniversitelerin sürücü eğitimi veren
Yüksekokullarından mezun olanlarda bu şart aranmaz.)
b) F, G ve H sınıfı sürücü belgesi
alacakların İlkokul, A1, A2, B, C, D sınıfı
sürücülerin en az Ortaokul (veya 8 yıllık temel eğitimi) ve E
sınıfı sürücülerin en az Liseyi bitirmiş bulunmaları,
c) Sağlık şartları:
Sürücü belgesi alacakların, resmî ve özel
sağlık kuruluşlarında İç Hastalıkları,
Ortopedi, Göz, Kulak-Burun-Boğaz ve Psikiyatri uzmanları bulunan
Sağlık Kurulunca, yönetmelikte belirtilen esaslara göre Sürücü Olur
raporu almaları gerekir. Ortopedist bulunmadığı taktirde
Genel Cerrahtan, Psikiyatri Uzmanı bulunmadığı durumlarda
Nörolog veya Psikologdan görüş alınarak Sağlık Kurulu
kararını verir. Sağlık Kurulu raporuna bir defaya mahsus
olmak üzere itiraz halinde, Sağlık Bakanlığı nihaî
karar için sürücü adayını bir başka Devlet Hastanesi
Sağlık Kuruluna sevkedebilir. Ancak Sağlık Kuruluşunda
veya Özel Kuruluşlarda görevli tabiplerce verilen sağlık
raporlarının eksik veya gerçeğe uygun olmamasının
tespiti halinde, sorumlular hakkında Türk Ceza Kanununa göre işlem
yapılmakla birlikte, bu tabiplerin daha sonra verecekleri raporlar da
geçersiz sayılır.
e)Hükümlü olmama şartları :
Türk Ceza Kanununun 403 ve 404 üncü maddeleri ile 1918
sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun
28 ve 29 uncu maddeleri, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve
Bıçaklar Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin 3 üncü ve takip eden
fıkralarındaki suçlardan hüküm giymemiş olmaları.
BAŞKAN Madde üzerinde bir önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan (99/1) sıra
sayılı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun
Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Yasa
Tasarısının 18 inci maddesinde yer alan ve yasanın 41-e
bendine ilişkin hükmünün,
"Türk Ceza Kanunun 403, 404 üncü maddeleriyle
572/2-3 maddelerinden "ikiden fazla ve 1918 sayılı
Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 28 ve 29 uncu
maddeleri, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar
Hakkındaki Kanunun 12 nci maddesinin 3 üncü ve takip eden
fıkralarındaki suçlardan hüküm giymemiş olmaları"
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ediyoruz.
Önder
Sav Saffet
Arıkan Bedük Salih
Kapusuz
Ankara Ankara Kayseri
CHP Grup
Başkanvekili DYP Grup
Başkanvekili RP Grup
Başkanvekili
Zeki
Çakan Hasan
Hüsamettin Özkan
Bartın İstanbul
ANAP
Grup Başkanvekili DSP
Grup Başkanvekili
BAŞKAN Sayın Komisyon, grup
başkanvekillerinin önergesine katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz;
yalnız, küçük bir izahatta bulunayım; (b) bendinde "öğrenim
şartları" unutulmuş, onu, (b) bendinin başına
ilave etmek istiyoruz.
BAŞKAN Onu biz düzelteceğiz efendim.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Tamam efendim.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Katılıyorsunuz.
Biraz önce okunan önergeyi, Komisyonun ifadesi
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Söz
istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde mi?
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Evet
efendim.
BAŞKAN Komisyon katıldığı
için söz veremeyeceğim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi bir önerge daha
geldi; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 2918 sayılı
Yasanın 18 inci maddesinin (b) bendinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hasan
Hüsamettin Özkan Önder Sav Zeki Çakan
İstanbul Ankara Bartın
Erdoğan
Toprak İsmail
Yılmaz
İstanbul İzmir
b) "F, G ve
H sınıfı sürücü belgesi alacakların ilkokulu, A1, A2, B, C,
D ve E sınıfı sürücülerin en az ortaokulu (veya 8
yıllık temel eğitimi)" bitirmiş bulunmaları,
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye
katılıyor musunuz? (E) sınıfı sürücülerin en az liseyi
bitirmiş bulunmaları koşulunu kaldırıyor.
SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) Sayın Başkan,
bu önergeye ben de, Doğru Yol Partisi Grubu adına
katılıyorum; lütfen, benim imzamı da bildirin.
BAŞKAN Saffet Arıkan Bedük Beyin de
katıldığını bildirelim.
Sayın Komisyon?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Biz de
katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Katılıyorsunuz.
Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Katılıyorsunuz.
Önergeye Komisyon ve Hükümet katıldı.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen önergelerle ve Komisyon
Başkanının ifadesiyle birlikte oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
19 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 19. Aynı Kanunun 42 nci maddesi ninbirinci
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
a) Sürücülerin sınavları :
Sürücü belgesi alacakların sınavları,
yönetmelikteki esaslara göre Millî Eğitim Bakanlığınca
sınav sorumlusu olabileceğine dair belge verilen yüksekokul mezunu ve
asgarî B sınıfı sürücü belgesi bulunan sınav
sorumluları tarafından yapılır. Oluşturulacak
sınav komisyonuna trafik zabıtasından da bir kişi üye
olarak katılır. Sınav sonucunda başarı gösteren
sürücülere sertifikaları verilir. Bu sertifikalar, 41 inci maddedeki
diğer şartlar aranarak sertifikanın alındığı
yer trafik kuruluşunca sınıfına uygun sürücü belgeleri ile
değiştirilmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi
vermez.
Emniyet teşkilatının motorlu araç
sürücüsü ihtiyacını karşılamak üzere belirli eğitim
programları çerçevesinde yönetmelikte belirtilen esas ve şartlara
uygun olarak, illerde emniyet müdürünün teklifi valinin onayı, merkez
birimleri için ilgili daire başkanlığının teklifi
Emniyet Genel Müdür Yardımcısının onayı ile emniyet
teşkilatı mensuplarına sürücü belgesi verilir. Bu sınavlar
Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra birimlerinde
görevlendirilecek sınav sorumluları tarafından
yapılır.
BAŞKAN Madde üzerinde bir önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 99'a 1 inci ek sıra
sayılı kanun tasarısının 19 uncu maddesine
aşağıdaki paragraf ilave edilmiştir.
Salih
Kapusuz Hüsamettin
Özkan Zeki Çakan
RP Grup
Başkanvekili DSP Grup
Başkanvekili ANAP Grubu
Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük Önder
Sav
DYP
Grubu Başkanvekili CHP Grubu
Başkanvekili
İş makinelerinin (forklift, loder, greyder,
dozer, vinç vb) sürücülerinin eğitimleri ve eğitimde
başarılı olanların sertifikaları, Millî Eğitim
Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü veya Makine
Mühendisleri Odasınca verilir. Kursların eğitim ve staj
süreleri, Millî Eğitim Bakanlığınca saptanır.
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye
katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmiştir.
HALİL CİN (İçel) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Sayın Cin, maddeyi oylamadan önce
galiba bir sorunuz var; buyurun.
HALİL CİN (İçel) Efendim,
"Sürücülerin sınavları" başlığını
taşıyan fıkrada, sürücü sınavı yapacak olanların
sayısı belirtilmemiş."Sürücü belgesi alacakların
sınavları, Bakanlıkça kendilerine belge verilen yüksekokul
mezunu ve asgarî (B) sınıfı sürücü belgesi bulunan sınav
sorumluları tarafından yapılır" deniliyor. Bunlar, kaç
kişidir ve bu komisyon kaç kişiden oluşacak bu
belirtilmemiş; sadece, sınav komisyonuna, trafik
zabıtasından da bir kişinin üye olarak katılacağı
belirtilmiş.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) O konuda Millî Eğitim
Bakanlığının bir yönetmeliği var, orada belirtiliyor.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Hocam, bu
yönetmelikte belirtiliyor.
HALİL CİN (İçel) Ama, yönetmelikte
ayrı bir madde halinde var mıdır?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Millî Eğitim
Bakanlığının çıkarmış olduğu yönetmelik
gereğince...
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Kanunun başka maddelerinde görev verilmiş,
atıfta bulunulmuş.
BAŞKAN 19 uncu maddeyi, kabul edilen önerge
yönündeki değişik şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
20 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 20. Aynı Kanunun 48 inci maddesine üçüncü
fıkradan sonra gelmek üzere bir fıkra eklenmiş, dördüncü
fıkrası beşinci fıkra olarak aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Sürücü ve yolcular, toplu taşım
araçlarında sigara içemez. Bu araçlarda sigara içilmesi ve içirilmesi
halinde, bu Kanunun Ek 3 üncü maddesi a/1 numaralı alt bendi hükümleri
uygulanır.
Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde
alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, birinci
defada (3) ay, ikinci defada da (1) yıl süreyle sürücü belgeleri
ellerinden alınır. Üçüncü defa tekerrürü halinde, bu sürücüler, (1)
ay hapsolunurlar; psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı
muayenesi sonrası (5) yıl geçtikten sonra uygun olanlara sürücü
belgesi iade edilir. Uygun olmayanlara ise sürücü belgesi verilmez.
Psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesinin
yapılmasına dair esas ve usuller yönetmelikte gösterilir. Alkollü
olarak ölümlü ya da yaralamalı trafik kazasına neden olunması
halinde kasıt unsurunun varlığı kabul edilir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
21 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 21. Aynı Kanunun 50 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Şehirlerarası Karayollarında 90 km/s
otoyollarda 120 km/s hızı geçmemek üzere motorlu araçların cins
ve kullanma amaçlarına göre sürülebileceği en çok ve en az hız
sınırları yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde bir önerge vardır;
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 99 sıra sayılı
tasarının 21 inci maddesine aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
Gereğinin yapılmasını arz ederiz.
Hasan Hüsamettin
Özkan Salih Kapusuz Zeki Çakan
İstanbul Kayseri Bartın
DSP Grubu
Başkanvekili RP Grubu
Başkanvekili ANAP Grubu
Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük Önder
Sav
Ankara Ankara
DYP
Grubu Başkanvekili CHP
Grubu Başkanvekili
"İçişleri Bakanlığı yol
standartlarını dikkate alarak, yukarıda belirtilen hız
sınırlarını, otomobiller için 20 kilometre-saat
artırmaya yetkilidir.
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye
katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Komisyon ve Sayın Hükümet
önergeye katılıyor.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, kabul ettiğimiz
önerge doğrultusundaki değişik şekliyle 21 inci madde
şöyle okunacaktır: " Aynı Kanunun 50 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere,
aşağıdaki fıkra eklenmiştir."
Maddeyi, bu şekilde düzeltilmiş biçimiyle,
kabul ettiğimiz önerge doğrultusundaki değişik
şekliyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
22 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 22.
Aynı Kanunun 51 inci maddesinin ikinci fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Hız kuralını ihlal sebebiyle ceza
yazılan sürücülerden, suçun işlendiği tarihten geriye doğru
(1) yıl içerisinde aynı kuralı (5) defa ihlal ettiği tespit
edilenlerin sürücü belgeleri (1) yıl süreyle geri alınır. Süresi
sonunda psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının
muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mani hali
olmadığı anlaşılanların belgeleri iade edilir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
23 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 23. Aynı Kanunun 57 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 57. Kavşaklarda aşağıdaki
kurallar uygulanır.
a) Kavşağa yaklaşan sürücüler
kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli
olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkân vermek
zorundadırlar.
b) Trafik zabıtası veya trafik işaret
levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları
bulunmayan kavşaklarda;
1. Bütün sürücüler geçiş üstünlüğüne sahip
olan araçlara,
2. Bütün sürücüler doğru geçmekte olan
tramvaylara,
3. Doğru geçen tramvay hattı bulunan
karayoluna çıkan sürücüler bu yoldan gelen araçlara,
4. Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan
geçen araçlara,
5. Talî yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan
gelen araçlara,
6. Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel
kavşak içindeki araçlara,
7. Bir iz veya mülkten çıkan sürücüler,
karayolundan gelen araçlara,
c) Kavşak kollarının trafik
yoğunluğu bakımından farklı oldukları
işaretlerle belirlenmemiş ise;
1. Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara,
2. Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca,
Geçiş hakkını vermek
zorundadırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
24 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 24. Aynı Kanunun 64 üncü maddesinin,
birinci fıkrasının (a) bendinin, 1 ve 2 numaralı alt
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
1. Yerleşim birimleri dışındaki
karayollarında geceleri seyrederken, yeterince
aydınlatılmamış tünellere girerken, benzeri ve yer hallerde
uzağı gösteren ışıkların yakılması,
2. Geceleri, yerleşim birimleri
dışında karayollarındaki karşılaşmalarda,
bir aracı takip ederken, bir aracı geçerken yan yana gelinceye kadar
ve yerleşim birimleri içinde, gündüzleri ise görüşü azaltan sisli,
yağışlı ve benzeri havalarda yakını gösteren
ışıkların yakılması,
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Sayın Başkan, bir küçük düzeltme yapmak
gerekiyor. Maddede bir yazım hatası var "benzeri ve yer
hallerde" ibaresinde "diğer" yerine "yer"
denilmiş. Maddeyi o şekilde düzeltip oya sunarsak uygun olacak.
BAŞKAN Redaksiyon sırasında o düzeltme
yapılacak. "Benzeri ve diğer hallerde"
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Anlaşıldı efendim.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M.NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Oradaki "ve" kalkıyor
"benzeri yer ve hallerde" olacak...
BAŞKAN Efendim, bizim okumamız
sırasında zaten düzeltilmiş.
25 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 25. Aynı Kanunun 65 inci maddesinin,
beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Sürekli ve süreksiz olarak hammadde yükü naklettiren
kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek ve tüzelkişilere ait
işletmeler, yük nakli yaptırdıkları araçların azamî
toplam ağırlıklarını dikkate alarak yükleme yapmak
zorundadırlar. Bu hükme aykırı hareket edenler hakkında her
araç için bu Kanunun ek 3 üncü maddesinin a/5 numaralı alt bendi hükmü
uygulanacağı gibi araçlar trafikten men edilir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın Başkan,
önerge olacaktı...
BAŞKAN Önerge yok efendim...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Bir redaksiyon var;
müsaade eder misiniz.
BAŞKAN Buyurun Sayın Komisyon.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Şimdi, maddede
"sürekli ve süreksiz olarak hammadde" denilmiş
"hammadde" kelimesini çıkardığımız takdirde,
madde, "sürekli ve süreksiz olarak yük naklettiren" şeklinde
istenilen şeklebürünmüş olacak.
AKIN GÖNEN (Niğde) Ben de onu arz etmek
istemiştim efendim "hammadde" kelimesinin
çıkarılması diye...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) "Hammadde"
kelimesini çıkarıyoruz efendim "sürekli ve süreksiz olarak yük
naklettiren kamu kurum ve kuruluşları..."
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, maddeyi
Komisyonun düzelttiği biçimiyle, oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
26 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 26. Aynı Kanunun 69 uncu maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"Başıboş hayvan bırakma
yasağına riayet etmeyerek trafik kazasına sebebiyet verenler 1
ay hapsolunurlar."
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok...
HALİL CİN (İçel) Sayın Başkan...
BAŞKAN Konuşmak mı istiyorsunuz?..
HALİL CİN (İçel) Evet; yerimden
konuşmak istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
HALİL CİN (İçel) Sayın
Başkan, burada, başıboş hayvanların Türkiye
yollarında sebep olduğu trafik kazaları çoktur ve özellikle, gece, trafikte büyük tehlikelere
ve sonucu oldukça ağır kazalara sebep olmaktadır. Bu ceza
hafiftir, bunun en azından 3 ay olmasında caydırıcı
olması açısından ben fayda görüyorum.
BAŞKAN Sayın Komisyon?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, bizce de ceza
hafiftir; zaten Komisyonda da aynı şekilde söylemiştim ve
"asgarî 3 ay olması gerekir" demiştim.
BAŞKAN Sayın Hükümet, siz ne diyorsunuz?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Efendim, biz
sürekli, müeyyide getiren konumda olmak istemiyoruz; takdir Yüce Meclisindir.
BAŞKAN Efendim, her iki öneriyi de
oylayacağım.
Komisyonun katıldığı, salondan önerildiği biçimiyle 3 ay
olmasını kabul edenler...Etmeyenler... 3 ay kabul edilmiştir.
Maddeyi, burada
biraz önce kabul ettiğimiz üzere, hapis cezasının 3 aya
çıkartılmış biçimiyle oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
27 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 27. Aynı Kanunun 73 üncü maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu
bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca
sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, cep ve
araç telefonu ile benzer haberleşme cihazları ahizelerinin elle
tutularak kullanılması yasaktır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?..
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Başkan, bir
şey söylemek istiyorum...
BAŞKAN
Sayın Fırat, yerinizden mi söyleyeceksiniz?
AYHAN FIRAT (Malatya) Buradan da söyleyebilirim.
BAŞKAN Tutanaklara geçmesini de temin edelim.
Buyurun Sayın Fırat.
AYHAN FIRAT (Malatya) Konuşmak için ahizenin
elle tutulması gerekir. Dolayısıyla, bence, maddeyi, "araç
sürerken cep telefonunun kullanılması yasaktır" diye
bağlamak lazım.
BAŞKAN Sayın Komisyon, madde metni
"elle tutularak kullanılması yasaktır" diyor;
arkadaşımız ise bütünüyle yasak olmasını öneriyor.
ENİS SÜLÜN (Tekirdağ) Sayın
Başkan...
BAŞKAN
Buyurun efendim.
ENİS SÜLÜN (Tekirdağ) Araçta kit var, ahizeyi
ele almak gerekmiyor; buradan sesle konuşulabilir yani.
BAŞKAN Evet, Komisyonun görüşünü almak
istiyorum.
Buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M.NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Biz de aynen, belirtilen
şekline iştirak ediyoruz.
BAŞKAN Neye iştirak ediyorsunuz efendim?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M.NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, tutarak...
BAŞKAN Yani, mevcut haliyle mi kalsın?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M.NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Evet.
BAŞKAN Yani, arkadaşımızın
önerisine katılmıyorsunuz.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M.NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Doğru.
BAŞKAN
Sayın Hükümet, siz?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR
(Elazığ) Sayın Başkanım, burada amaçlanan,
sürücünün, cep telefonu ve el telefonuyla görüşüp meşgul
olmasını önlemek; araçta kit olması, veya elle tutulması
filan bir şey ifade etmez. Dolayısıyla, sürücü bu cihazları
hangi ahval ve şart altında kullanırsa kullansın,
yasaklanmalıdır diye düşünüyoruz. Tabiî, sürücü olmayanın
konuşması elbette mümkün olacaktır; dolayısıyla,
maddede sürücünün hangi şekilde olursa olsun kullanmasının
yasaklanması amaçlanmış; o şekliyle kabulünü arz ediyoruz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Hükümet ile
Komisyonun görüşü arasında da bir farklılık var; bu
nedenle, en iyiyi bulabilmek için, iki biçimi de ayrı ayrı oylayacağım.
CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) Sayın
Başkan, Sayın Bakanın açıkladığı
doğrultuda, ben de bir katkıda bulunabilir miyim?
BAŞKAN Buyurun efendim.
CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) Konuşma
ameliyesi zaten dikkati dağıtan bir işlemdir;
dolayısıyla, kullanıcının, kulaklıla da olsa
herhangi bir şekilde, kendisini meşgul edecek biçimde
konuşması, bence, bu işin bilimine aykırıdır.
Düzenleniş şekli yanlıştır ve yeni haliyle, tamamen,
her halukârda yasaklanmış şekliyle düzeltilmesi gerekir.
İSMAİL YILMAZ (İzmir) Sayın
Başkan...
BAŞKAN Lütfen... Çok yeni bir düzenleme olacaksa
söz vereyim; aksi takdirde, söz için ısrar etmeyelim.
İSMAİL YILMAZ (İzmir) Sayın
Başkan, sürücünün, cihazla konuşmasından önce numarayı
çevirme ameliyesi vardır ve gözünü, trafikten ve yoldan
ayırdığı an bu andır; dolayısıyla, çevirme
de o an içinde olduğundan hareket halinde, sürücünün herhangi bir
şekilde bu cihazlarla konuşmasının kesinlikle
yasaklanması lazım. Konuşmak isteyen, aracını sağ
tarafa çeksin, telefonunu etsin...
BAŞKAN Devam etmek istiyor musunuz, yoksa
oylayayım isterseniz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU
BAŞKANI M. NECATİ ÇETİNKAYA (Konya) Oylayın.
BAŞKAN Her biçimiyle yasaklanmış ve
Hükümetin de katıldığı biçimiyle öneriyi kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, maddeyi, öneri
doğrultusundaki yeni şekliyle okuyorum ve oylarınıza
sunacağım:
Madde 27. Aynı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Karayolunda araçların kamunun rahat ve
huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde
saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya
dökülmesi, cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme
cihazlarının kullanılması yasaktır."
Maddeyi bu şekliyle oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler...
SUAT PAMUKÇU (Bayburt) Sayın Başkan
"seyir halinde" diye ilave edilmesi lazım.
BAŞKAN Tamam efendim... Seyir halinde, tabiî...
BÜLENT ATASAYAN (Kocaeli) Sürücünün...
BAŞKAN Sürücü... Yani, önceki gelişi onu
ifade ediyor efendim, merak etmeyin... Sürücünün yasaklanıyor.
"Sürücünün seyir halinde kullanmasının
yasaklanması..."
Bu şekliyle maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 28'i okutuyorum:
MADDE 28. Aynı Kanunun sekizinci kısım
birinci bölüm başlığı ve 85 inci maddesinin madde
başlığı ile birinci fıkrası
değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere bir
fıkra eklenmiş, üçüncü ve dördüncü fıkralar
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
İşleten ve Araç İşleticisinin
Bağlı Olduğu Firmanın Hukukî Sorumluluğu
İşleten ve araç işleticinin
bağlı olduğu firmanın hukukî sorumluluğu :
Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin
ölümü veya yaralanmasına veya birşeyin zarara uğramasına
sebep olursa, motorlu aracın işleteni ile birlikte, motorlu araç bir
firma adı altında veya firma tarafından kesilen biletle
işletilmesi halinde, bağlı olduğu firma da müştereken
ve müteselsilen doğan zarardan sorumlu olurlar.
Motorlu araç ölüme sebebiyet vermiş ise, kazaya
karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde
bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet
Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil
kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat
verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik
kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde
yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin
konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin
kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme
kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz
sayılır.
İşleten ve araç işleticisi firma hâkimin
takdirine göre kendi aracının katıldığı bir
kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından
dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu
tutulabilir. Ancak, bu durumda işletici firmanın sorumlu
kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması veya
yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta bulunanlara
ya da kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması gerekir.
İşleten ve araç işletici firma
aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan
yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın Başkan,
maddenin ikinci fıkrasında bir redaksiyon hatası var.
BAŞKAN Madde üzerinde...
AHMET İYİMAYA (Amasya) Sayın
Başkan, bir dakika efendim, imzaları hemen tamamlıyoruz.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bu
işlem, maddeyi okuduktan sonra müdahaleyle kabul edeceğim son
işlem olacak.
Ben de çok keyif alıyorum;
katılımcı, çoğulcu demokrasinin, bütün partilerin bir arada
ortak akıl biçiminde çok güzel bir örneğini veriyoruz; ama,
korkarım başka çalışmalara kötü emsal
yaratacağız. Onun için, lütfen, maddeyle ilgili
değişiklikleri, daha önceden, en azından maddenin okunması
bitmeden önce, önerge olarak bize ulaştırın. Aksi takdirde,
Komisyonun katıldığı çok ufak redaksiyonlar
dışında, madde üzerinde işlem yapamayacağım; kötü
emsal olacağız. Çok keyifli, çok güzel bir çalışma; ama,
kötü emsal olabiliriz.
AHMET İYİMAYA (Amasya) Sayın
Başkanım, bu, temel düzenleme bakımından çok önemli bir
değişiklik teklifi, konsensüs de sağlandı, bu
usulsüzlüğü hoş görün efendim.
BAŞKAN Usulsüzlük değil, usule uygun; ama,
kötü emsal olabiliriz. Çok güzel, çok keyifli; ama, lüften... Biraz daha seri
hareket edip, en azından maddenin okunması bitmeden önce bu
değişikliklerin bize intikalini yazılı olarak
sağlayın. Aksi takdirde, bundan böyle, yerinden yapılacak
müdahaleleri, ancak soru kapsamında kabul edeceğim.
Sayın milletvekilleri, anlayabildiğimiz
kadarıyla, şimdi, grup başkanvekillerimiz, maddenin iki
ayrı önergeyle, bütününün komple değiştirilmesine dönük bir
önerge veriyorlar; yani, bunun da usulüne uygun olup
olmadığını Komisyonun incelemesi bir hayli zaman alacak bir
olay. Bilmiyorum; ama, bu işlemleri bu şekilde sürdürürsek çalışmaları
tıkamaya doğru, yasayı çıkarmamaya dönük bir süreç
başlatmış oluruz.
AHMET İYİMAYA (Amasya) Sayın
Başkan, kötü yasayla ideal yasa arasındaki farkı belirtmek
lazım; tıkama yok.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, bu çerçevede,
son kez bu şekilde bir işlemi kabul edeceğiz; ama, Sayın
Komisyonun da görüşünden geçmemiş, yeni fıkra ihdası
anlamına da gelecek bir değişiklik talebi var grup
başkanvekillerimiz tarafından.
Grup başkanvekillerimizin tam mutabakatı
olduğu için, Komisyonun da bu konuda görüş belirlemesine imkân temin
edebilmek bakımından, birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.59
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati : 18.10
BAŞKAN : Başkanvekili Uluç
GÜRKAN
KÂTİP ÜYELER : Zeki ERGEZEN
(Bitlis), Kadir BOZKURT (Sinop)
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 9 uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Görüşmelere kaldığımız yerden devam ediyoruz.
V. KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
2. 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına DairKanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili Süha
Tanıkın, Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli
Milletvekili Hilmi Develi ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili
Hüsamettin Korkutata ve 33 Arkadaşının ve İzmir
Milletvekili Birgen Keleşin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346)
(S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) (Devam)
BAŞKAN Komisyon ve Hükümet yerinde.
Bir önerge vardır; okutuyorum.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verirseniz; bir önerge
şeklinde değil de, Komisyon olarak, bir redakteyle...
BAŞKAN Bir önerge var, sonra sizin redaksiyonunuzu
yapacağız efendim.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
99'a 1 inci ek sıra sayılı kanun teklifinin 28 inci
maddesiyle değiştirilmesi önerilen Karayolları Trafik Kanununun
85 inci maddesinin başlığı ile birinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini, saygıyla arz ederiz.
"BİRİNCİ BÖLÜM
İşleten ve Araç İşleticisinin
Bağlı Olduğu Teşebbüs Sahibinin Hukukî Sorumluluğu
İşleten ve araç işleticinin bağlı olduğu
teşebbüs sahibinin hukukî sorumluluğu:
Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya
yaralanmasına yahut birşeyin zarara uğramasına sebep
olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme
adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle
işletilmesi halinde, motorlu aracın işletmesi ve bağlı
olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen
sorumlu olurlar.
İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibi, hâkimin
takdirine göre kendi aracının katıldığı bir
kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından
dolayı, yardım edenin maruz kaldığı zarardan da
sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda, işletici teşebbüs sahibinin
sorumlu kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması
veya yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta
bulunanlara yahut kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması
gerekir.
İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi,
aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan
yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi
sorumludur."
Hüsamettin
Özkan Zeki
Çakan
DSP Grup
Başkanvekili ANAP
Grup Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük Salih
Kapusuz
DYP Grup
Başkanvekili RP
Grup Başkanvekili
Önder
Sav
CHP
Grup Başkanvekili
BAŞKAN Sayın Komisyon, grup başkanvekillerimizin
imzaladığı biraz önceki önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, orada, iki kelimeyle,
meseleyi, önerge şeklinde değil de, bir redaksiyonla, "süreler
içinde yapılan kötü niyetli araç tescilleri" şeklinde...
BAŞKAN Bu değil; o ayrı efendim.
Şimdi okuduğumuz önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Evet, katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Biraz önce okunan önergeye, Sayın Komisyon ve
Sayın Hükümet katılmıştır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Buyurun Sayın Komisyon, bir düzeltme yapacaktınız...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, biraz önce verilen ikinci bir
önerge vardı; o önerge geri çekiliyor. Biz, yalnız, Komisyon olarak,
orayı "yapılan kötü niyetli araç tescilleri hükümsüz
sayılır..." şeklinde düzeltiyoruz; yani, iki kelime ilave
ediyoruz. "Yapılan kötü niyetli araç tescilleri" şeklinde
olacak...
BAŞKAN Nereye ekliyorsunuz efendim?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Tekrar ediyorum efendim; ikinci fıkranın
sonunda "Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca
trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler
içinde yapılan kötü niyetli araç tescilleri..." olacak; yani
"kötü niyetli" kelimelerini ilave ediyoruz.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan "kötü niyetle
yapılan araç tescilleri" demek doğrudur; "kötü niyetli
tescil" olmaz...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Evet efendim, doğru; "kötü niyetle
yapılan" demek gerekiyor.
BAŞKAN "Kötü niyetle yapılan" biçiminde,
Komisyonun da katılımıyla, Sayın Sav'ın
uyarısıyla, bu düzeltme de yapıldı.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkanım, müsaade ederseniz, bir
husus daha var .
BAŞKAN Buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Birinci fıkrada "ölümü veya
yaralanmasına" denildiği halde, ikinci fıkrada, bir zühul
eseri olarak, "motorlu araç ölüme sebebiyet vermiş ise..."
denilmiş, "yaralamayı" unutmuşuz; burada da
"ölüme veya yaralanmasına sebebiyet verme..." demek gerekiyor.
BAŞKAN Peki.
Sayın milletvekilleri, maddeyi, biraz önce kabul edilen önergeyle
değişen biçimi ve Sayın Komisyonun yaptığı
düzeltmelerle, gerçekleştirdiği redaksiyonla oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
29 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 29 Aynı Kanunun 86 ncı maddesi madde
başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
İşletenin veya Araç İşleticisi Firmanın
Sorumluluktan Kurtulması veya Sorumluluğun Azaltılması :
Madde 86. İşleten veya araç işleticisi firma kendisinin
veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru
bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş
olmaksızın, kazanın bir mucbir sebepten veya zarar görenin veya
bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat
ederse sorumluluktan kurtulur.
Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisi firma,
kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat
ederse, hâkim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını
indirebilir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok..
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
30 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 30. Aynı Kanunun 87 nci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 87. Yaralanan veya ölen kişi, hatır için
karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç,
yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız
verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisi
firmanın sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni
arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk,
genel hükümlere tabidir.
Zarar görenin beraberinde bulanan bagaj ve benzeri eşya
dışında araçta taşınan eşyanın
uğradığı zararlardan dolayı işletenin veya araç
işleticisi firmanın sorumluluğu da genel hükümlere tabidir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
31 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 31.- Aynı Kanunun 88 inci maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar
arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün
şartları değerlendirilerek paylaştırılır.
Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri,
zararın iç ilişkide başka türlü
paylaştırılmasını haklı göstermedikçe,
işletenler ve araç işleticisi firmalar kusurları oranında
zarara katlanırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
32 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 32.- Aynı Kanunun 89
uncu maddesi madde başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İşletenler veya Araç İşleticisi Firmalar
Arasında Zararın Tazmini
Madde 89. Birden çok motorlu aracın katıldığı
bir kazada işletenlerden biri bedensel bir zarara uğrarsa, özel
durumlar ve özellikle işletme tehlikeleri başka türlü
paylaştırmayı haklı göstermedikçe, kazaya katılan
araçların işletenleri ve araç işleticisi firmalar kendilerine
düşen kusur oranında, zararı gidermekle yükümlüdürler.
İşletenlerden ve araç işleticisi firmalardan birine ait
bir şeyin zarara uğraması halinde, zarar gören, ancak zarar
veren işletenin veya araç işleticisi firmanın veya eylemlerinden
sorumlu tutulduğu kimsenin kusuru veya geçici olarak temyiz gücünü
kaybetmesi veya zarar verene ait araçtaki bir bozukluk yüzünden zararın
vuku bulduğunu ispat etmesi halinde, zarar veren işleten veya
işletici firma tazminatla yükümlü tutulur.
Tazminatla yükümlü olan işletenler veya işletici firmalar
zarar gören işletene veya işletici firmaya karşı
müteselsilen sorumludurlar.
BAŞKAN Madde üzerinde
önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
33 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 33. Aynı Kanunun 91 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Malî Sorumluluk Sigortası Yaptırma Zorunluluğu:
Madde 91. İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin
birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının
karşılanmasını sağlamak üzere malî sorumluluk
sigortası yaptırmaları zorunludur.
Zorunlu malî sorumluluk sigortasına ilişkin primler peşin
ödenir. Ancak, Hazine Müsteşarlığının bağlı
bulunduğu Bakanlık primlerin taksitler halinde tahsil edilmesine
ilişkin düzenleme yapmaya yetkilidir.
Sigorta yaptıranların, sigorta şirketlerine ödeyecekleri
sigorta priminin tutarı üzerinden % 5i oranındaki miktar, sigorta
şirketi tarafından tahsil edildiği ayı takip eden ayın
en geç 20sine kadar Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonu hesabına
yatırılır. Bu madde uyarınca belirtilen fona aktarılan
tutarların tamamı münhasıran trafik hizmetlerinde
kullanılır.
Sigorta şirketleri, şekli ve içeriği İçişleri
Bakanlığının uygun görüşü ve Hazine
Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlığın onayı ile belirlenip Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketleri Birliğince bastırılacak trafik
sigortası pulunu, poliçe ve zeyilname ile birlikte işletenlere vermek
zorundadırlar. İşletenler, zorunlu malî sorumluluk
sigortasının yaptırıldığını göstermek
amacıyla bu pulu araçlarının ön camına
yapıştırmaya mecburdurlar.
Geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu malî sorumluluk
sigortası bulunmayan araçlar trafikten men edilir.
Turistlere ait taşıtlarla, milletlerarası çok
taraflı veya karşılıklı anlaşmalar kapsamına
giren yabancı plakalı taşıtların Türkiyede geçerli
milletlerarası anlaşmalarla kabul edilmiş sigortaları
yoksa, bunlar için zorunlu malî sorumluluk sigortası Türkiye
sınırlarına girişleri sırasında
yapılır.
Bu madde hükmüne uymayanlara bu Kanunun Ek 3 üncü maddesi a/1 alt bendi
hükümleri uygulanır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
34 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 34. Aynı Kanunun 93 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
En Az Sigorta Tutarları:
Madde 93. Zorunlu malî sorumluluk sigortası genel
şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları
Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlıkça tespit edilir ve Resmî Gazetede yayımlanır.
Tarife ve talimatların tespitinde; araç türleri; coğrafî
bölge; sigorta süresi içinde herhangi bir hasar ödemesine neden olmayan
işletenlerin primlerinin indirilmesi yoluyla ödüllendirilmesi, hasar
ödemesine neden olan işletenlerin primlerinin yükseltilmesi yoluyla
cezalandırılması ve gerekli görülen diğer hususlar dikkate
alınır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
35 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 35. Aynı Kanunun 104 üncü maddesinin ikinci
fıkrası değiştirilmiş ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Yukarıda yazılı teşebbüs sahipleri kendilerine
bırakılan motorlu araçların tümünü kapsamak üzere esasları
Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlıkça tespit edilecek bir zorunlu malî sorumluluk sigortası
yaptırmaya ve denetimlerde bu sigortanın
yapıldığını belgelemeye mecburdurlar.
İkinci fıkrada sözü edilen sigortayı yaptırmayan
teşebbüs sahiplerinin bu işyerleri, mahallin en büyük mülkî amirince
15 güne kadar faaliyetten men edilir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
36 ncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 36. Aynı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Garanti Fonu
Madde 108. Bu Kanuna göre, zorunlu malî sorumluluk sigortasına
tabi motorlu araçların sebep olacakları zararların,
aşağıdaki durumlarda işletenin sorumluluğuna
ilişkin kurallar uyarınca geçerli teminat tutarları dahilinde
karşılanması amacıyla, Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliği nezdinde bir Garanti Fonu oluşturulur.
Garanti Fonuna aşağıdaki durumlarda başvurulur :
a) Kazayı yapan motorlu aracın tespit edilmemesi durumunda
kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Kazanın meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat
tutarları dahilinde zorunlu malî sorumluluk sigortasını
yaptırmamış olan işletenlerin neden olduğu bedensel
zararlar için,
c) Zorunlu malî sorumluluk sigortasını yapan
sigortacının iflası halinde sigortacının ödemekle
yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
d) 8 inci maddenin (b) bendi ile 107 nci maddenin son
fıkrasında öngörülen durumlar için.
Kazaya sebep olan aracın işleteninin sonradan bulunması
halinde garanti fonu, işletene ve sigortacısına rücu edebilir;
diğer durumlarda da garanti fonunun sorumlulara başvurma ve
sigortacının iflas masasına katılma hakları
saklıdır.
Fonun gelirleri, zorunlu malî sorumluluk sigortası için tahsil
edilen toplam primlerin yüzde biri oranında sigorta şirketlerince
ödenecek katılma payları ile sigorta yaptıranlardan safi
primlerin yüzde ikisi oranında tahsil edilecek katılma
paylarından oluşur. Bakanlar Kurulu bu oranları binde beşe
kadar indirmeye veya tekrar kanunî sınırlarına kadar yükseltmeye
yetkilidir.
Sigorta aracıları, sigorta yaptıranlardan yukarıdaki
fıkra hükmü gereğince tahsil ettikleri katılma
paylarını, tahsilatı takip eden ayın 15ine kadar ilgili
sigorta şirketlerine intikal ettirirler.
Sigorta şirketleri; kendileri tarafından ödenmesi gereken bir
takvim yılına ilişkin katılma paylarını takip
eden yılın Şubat ayı sonuna kadar; sigorta
yaptıranlardan tahsil edilen katılma paylarını ise ertesi
ayın sonuna kadar fon hesabına yatırırlar.
Fon hesabına zamanında ve tam olarak yatırılmayan
katılma payları ve gecikme zamları 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre
tahsil olunur. Ayrıca, sözkonusu yükümlülüğü yerine getirmeyen
şirketler hakkında bu kanunun Ek 3 üncü maddesinin b/7 numaralı
alt bendi hükümleri de uygulanır.
Fonun gelir ve giderleri ile işlemleri, Hazine
Müsteşarlığınca her yıl denetlenir.
Garanti Fonunun kuruluşuna, işleyişine, fon
varlıklarının nemalandırılmasına, fondan
yapılacak ödemelere ve diğer hususlara ilişkin esaslar Türkiye
Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin görüşü alınarak,
Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu
Bakanlık tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
37 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 37. Aynı Kanunun 118 inci maddesinin
başlığı ile ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci
fıkradan sonra gelmek üzere üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralar
ilave edilmiştir.
Ceza puanı uygulaması, puanlama ve trafik kazası
nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınması:
Trafik suçunun işlendiği tarihten geriye doğru bir
yıl içinde toplam 100 ceza puanını dolduran sürücülerin sürücü
belgeleri 2 ay süre ile geri alınır ve eğitime tabi tutulurlar.
Aynı yıl içinde ikinci defa 100 puanı dolduran
sürücülerin sürücü belgeleri 4 ay süre ile geri alınarak psiko-teknik
değerlendirmeye ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulurlar. Muayene sonucunda sürücülük
yapmasına engel hali bulunmayanların belgeleri, süresi sonunda iade
edilir.
Bir yıl içinde üç defa 100 ceza puanını dolduran
sürücülerin sürücü belgeleri süresiz olarak iptal edilir.
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet
veren sürücülerin sürücü belgeleri ise 1 yıl süre ile geri
alınır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
38 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 38. Aynı Kanunun 119 uncu maddesi birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Sürücü belgeleri, belge alındıktan sonra bu Kanunun 41 inci
maddesinin (e) bendinde yazılı suçlardan biri ile mahkûmiyet halinde
süresiz geri alınır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
39 uncu maddeyi okutuyorum:
MADDE 39. Aynı Kanunun 123 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü
fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Ancak, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurs açılmayan
il ve ilçelerde bu kurslar devlet tarafından açılabilir.
Bu madde hükümlerine ve yönetmelikteki şartlara
uymadıkları mülki idare amirlerince görevlendirilen yetkililer veya
Millî Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından tespit
edilen kursların sahiplerine olayın özelliğine göre belirlenecek
süre içinde şartlara uymaları yazılı olarak bildirilir. Bu
süre içinde şartların yerine getirilmemesi halinde kurs sahipleri bu
Kanunun Ek 3 üncü maddesi b/6 alt bendi hükmüne göre
cezalandırılırlar. Ayrıca kurs 15 günden az olmamak üzere
mülki amirlerce geçici olarak kapatılır. Bu süre 625 sayılı
Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümleri uyarınca gerekli
işlemler sonuçlandırılıncaya kadar uzatılır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
40 ıncı maddeyi okutuyorum:
MADDE 40. Aynı Kanunun 124 üncü maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Çocuk trafik eğitim parklarının yapılma,
açılma, eğitim, denetim ve çalışma esasları ile
diğer hususlar İçişleri, Bayındırlık ve
İskân Bakanlıklarının görüşleri alınarak Millî
Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak Yönetmelikle
düzenlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Sayın Ali Talip Özdemir, galiba, yerinizden bir katkınız
olacak; buyurun.
Arkadaşlar, lütfen, dinleyelim. Biraz sükûnet...
ALİ TALİP ÖZDEMİR (İstanbul) Bu madde olumlu ve
güzel bir madde. Yalnız, burada
"yönetmelikle düzenlenir" derken "ilgili belediyenin görüşü
alınarak yönetmelikle düzenlenir" ilavesi olursa... Çünkü, bu,
oradaki belediyeler vasıtasıyla yer gösterilerek yapılacaktır.
Burada, belediyeleri de işin içerisine katmak faydalı olur
kanaatindeyim.
BAŞKAN Sayın Komisyon?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılamıyoruz efendim. Belediyenin belirlenmesi
sıkıntı yaratacak burada, bu açıdan
katılamıyoruz.
BAŞKAN Bu durumda, bu katkıyı işleme
koyamayacağım. Maddeyi olduğu gibi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
41 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 41. Aynı Kanunun 125 inci maddesinin madde
başlığı ile birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci
fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
Okul, Radyo ve Televizyonlarda Trafik Eğitimi :
Millî Eğitim Bakanlığınca, ilköğretim ve
ortaöğretim okullarında ders programlarına eğitim
amacı ile zorunlu uygulamalı trafik ve ilk yardım dersleri
konulur. Bu dersler için valilik ve kaymakamlıkça yükseköğrenim
görmüş emniyet görevlileri görevlendirilebilir.
Üniversite ve yüksekokullar ile lise ve dengi okullarda, zorunlu trafik,
ilk yardım ve motor derslerinden başarılı olanlar, sürücü
kurslarında, bu derslerden Millî Eğitim Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikteki esaslara göre sınava girmek
kaydıyla muaf tutulabilirler.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yayın yapan
ulusal, bölgesel, yerel radyo ve televizyonlar, 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun
4 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (p) bendi gereğince
yapacakları haftalık eğitim programlarının en az 30
dakikasını trafik eğitimi ile ilgili programlara ayırmak
zorundadırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
42 nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 42. Aynı Kanunun 129 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendine, son alt bentten önce gelmek üzere bir
bent eklenmiş, (b) bendinin 5 numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, 6 numaralı
alt bentten sonra gelmek üzere 7, 8 ve 9 numaralı alt bentler ilave
edilmiş ve 7 numaralı alt bent 10 numaralı alt bent olarak
değiştirilmiş ve 10 numaralı alt bendin sonuna
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Sürücülerin ödüllendirilmesine,
5. Bu Kanunun 114 üncü maddesine göre tahsil edilen para
cezalarının % 50sinden,
7. Bu Kanunun 91 inci maddesine göre tahsil edilen % 5 mali sorumluluk
sigortası payından,
8. 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince
ticarî plaka satışlarından elde edilen % 90lık paydan,
9. Bu Kanunun 35 inci maddesine göre tahsil edilen % 10 muayene ücreti
payından.
Fon gelirlerinin tamamı münhasıran trafik hizmetlerinde
kullanılır.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
43 üncü maddeyi okutuyorum...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkanım...
BAŞKAN Sayın Komisyon, biraz önce
oyladığımız maddede, galiba sizden bir düzeltme gelecekti; gelmedi.
Arkadaşlarımız...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkanım, ben düzeltme yapmak
istedim de, mikrofon açık olmadığı için sesimi
duyuramadım.
Orada "alt bentten" yerine "alt fıkradan"
denilecek ve "önce gelmek üzere bir bent eklenmiş" ibaresi
"önce gelmek üzere bir fıkra eklenmiş" diye düzeltilecek.
BAŞKAN Kusura bakmayın, bu çalışma düzeninde, ben,
sizin işaretlerinizi buradan göremiyorum. Onun için, izninizle mikrofonu
açık tutacağım; ama, zaman zaman yanınıza arkadaşlar
geliyorlar, bu sefer, mikrofon, o sesleri de alıyor. Mikrofon açık
kalsın; ama, arkadaşların, Komisyon veya Hükümete müdahalede
bulunmaması veya onlarla diyaloğa girmemesi gerekiyor; bunu,
arkadaşlardan rica ediyorum.
Maddeyi bu şekilde redakte ediyoruz.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan, şimdiye kadar
sayıyla gösterilen bentleri hep "alt bent" diye niteledik. Bu
maddede ilk defa "alt fıkra" diye yazılırsa,
kodifikasyon bakımından...
BAŞKAN Alt yok efendim. O "alt bent" kalıyor,
üstte fıkra...
ATİLÂ SAV (Hatay) Numaraları "alt bent" diye
gösterildi.
BAŞKAN Fıkra o... Yani, üstte o fıkra,
değişen... Alt bentte değişiklik olmuyor.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) "Fıkra" olacak efendim.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 43 üncü maddeyi okutmadan
önce, yeni madde niteliğinde bir önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 131 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan plaka ve basılı evrak
satışında elde edilen net gelirin paylaşım
oranını yeniden düzenleyen kanun değişiklik teklifimiz,
gerekçesiyle birlikte ekte sunulmuştur.
Gereğini saygıyla arz ederiz.
Ali
Haydar Şahin Ali Rıza
Bodur Zeki
Çakıroğlu
Çorum İzmir Muğla
Metin
Arifağaoğlu Sabri
Ergül Yahya
Şimşek
Artvin İzmir Bursa
Mahmut
Işık
Sıvas
Madde 131/3 - Basılı kâğıtlar ve plakaların
satışının federasyona sağladığı net
gelirin yüzde 40'ı, her yıl, en geç şubat ayı sonuna kadar
Trafik Hizmetleri Geliştirme Fonuna yatırılır. Gelirin
kalanı, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonuna aittir.
BAŞKAN Sayın Komisyon, İçtüzüğümüzün 87 nci
maddesinin dördüncü fıkrasına göre, katılabilmeniz için, yeni
madde olduğu için, salt çoğunluğunuzu aramak zorundayız.
Salt çoğunluğunuz da beraberinizde olarak, katılıyor
musunuz; salt çoğunluğunuzu sağlayabiliyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, salt çoğunluğu
sağlayacak durumda değiliz, herhalde...
BAŞKAN Bu durumda, önergeyi işleme koyamıyorum.
43 üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 43. Aynı Kanuna aşağıdaki Ek maddeler
eklenmiştir.
Ticarî Taşıt Kullanma Belgesi
EK MADDE 1. Ticarî amaçla çalışan taksi, dolmuş,
minibüs ve otobüs gibi taşıtlarla yolcu
taşımacılığı; kamyon, kamyonet, triportör ve
benzeri taşıtlarla yük taşımacılığı
yapmak isteyen sürücülerin Ticarî Taşıt Kullanma Belgesine sahip
olmaları zorunludur.
Ancak, bu kanunun yayımı tarihinden sonra, B, C, D ve E
sınıfı sürücü belgelerinden herhangi birisine sahip olanlardan
toplutaşım aracı kullanacakların Ticarî Taşıt
Kullanma Belgesi almak için yapacakları müracaatlarda en az lise veya
dengi okul mezunu olmaları şartı aranır.
Bu belgeye sahip olmayan sürücüler ticarî amaçla yolcu ve yük
taşımacılığı yapamaz.
Ticarî taşıt kullanma belgesi alacak sürücülerin eğitimi
ve belge almaya hak kazananlara belge verilme işlemleri Türkiye
Şoförler ve Otomobilciler Federasyonuna bağlı meslek
odaları tarafından yapılır ve bu işlemler o ilde
bulunan en üst esnaf birliği kuruluşu tarafından denetlenir.
Eğitime tabi tutulan sürücülerin eğitim aldıkları tarih ve
isim listeleri mahallin trafik tescil şube veya bürolarına
gönderilir.
Ticarî taşıt kullanma belgesi uygulamasına ilişkin
diğer esas ve usuller Türkiye Şoförler ve Otomobilciler
Federasyonunun görüşü alınmak suretiyle İçişleri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirtilir.
Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler hakkında bu Kanunun Ek 3
üncü maddesinin a/4 numaralı alt bendi hükmü uygulanır. Sürücü
aynı zamanda araç sahibi
değilse tescil plakasına da aynı miktar için trafik ceza
tutanağı düzenlenir. Ayrıca bu araçlar ilk tespitte 7 gün,
ikinci tespitte 15 gün, üçüncü tespitte 30 gün süreyle trafikten men edilir.
Ayrıca bu madde hükümlerine ve yönetmelikte belirtilen esas ve
usullere aykırı olarak belge düzenleyenler ve verenler TürkCeza
Kanunu hükümlerine göre cezalandırılırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Sayın Başkan, bir konu var, onu arz etmek istiyorum.
Daha önceki maddelerde bu "lise veya dengi okul mezunu
şartı aranır" zaten değiştirildi. Bu maddede de
bunu gözden ırak tutmayalım. O değişikliği yapmak
gereği var.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, daha önce "en az
ortaokul" şeklinde değiştirmiştik.
BAŞKAN Evet, Sayın Bakan, daha önce Genel Kurulumuzun kabul
ettiği doğrultuda "en az ortaokul" veya "8
yıllık temel eğitim" biçiminde düzeltemeyi
yapacağız.
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Başkan...
BAŞKAN Buyurun Sayın Fırat. Madde üzerinde bir sorunuz
var değil mi?..
AYHAN FIRAT (Malatya) Evet.
Müsaade ederseniz kürsüden söyleyeyim...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Yok, oradan...
AYHAN FIRAT (Malatya) Efendim, benim öğrenmek istediğim,
şu açıklığı getirsinler: Bugün için ticarî taksi kullananların,
ticarî araç kullananların hakları haleldar oluyor mu, olmuyor mu?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Hayır, olmuyor... Olmuyor...
AYHAN FIRAT (Malatya) O halde, buna açıklık getirsinler.
BAŞKAN Buyurun Sayın Komisyon.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verirseniz, ben
cevaplandırayım.
Zaten, şu anda, hakkı müktesep; o haleldar olmuyor. Makabline
teşmil değil yani...
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, maddeyi, daha önceki
maddelerde yaptığımız değişikliklere göre
düzeltilmiş biçimiyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 2'yi okutuyorum:
Araçların Tescil Edildikleri Amacın Dışında
Kullanılması
EK MADDE 2. Araçların motorlu araç tescil ve trafik belgesinde
gösterilen maksadın dışında kulananlar ile sürülmesine izin
veren araç sahipleri hakkında bu Kanunun Ek 3 üncü maddesinin a/4
numaralı alt bendi hükmü uygulanır.
Ayrıca araç 15 gün süre ile trafikten men edilir.
BAŞKAN Madde üzerinde önerge yok.
Söz talebi?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 3'ü okutuyorum:
Trafik Suçlarına İlişkin Cezalar:
EK MADDE 3. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun
aşağıda belirtilen maddelerinde yer alan fiilleri
işleyenler hakkında karşılarında gösterilen tutar
kadar para cezası veya hafif hapis cezası uygulanır.
Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki
yılda uygulanan mutlak ceza tutarları, o yıl için Vergi Usul
Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme
oranında artırılır.
Bu suretle hesaplanacak ceza tutarlarında, 100 000 lira kesirleri
dikkate alınmaz.
a) Para Cezaları :
1. Aynı Kanunun 23, 26/1, 26/2, 30/a, 31/a, 32, 34, 37, 47/d, 48/3,
49/3 (sürücüye), 52/a, 52/b, 52/c, 52/d, 53/a, 53/b, 53/c, 53/d, 55, 56/a,
56/b, 56/c, 56/d, 56/e, 57/a, 57/b, 57/c, 58, 59/1, 59/2, 59/3, 60, 61, 62,
64/a-1, 64/a-3, 64/b-1, 64/b-2, 64/b-3, 64/b-4, 64/b-5, 64/b-6, 65/1-a, 67,
68/a-1, 68/a-2 68/a-3, 68/b-1, 68/b-2, 68/b-3, 68/c, 69/1, 71, 72, 73, 77/c,
78, 79, 91 ve 94 üncü maddelerindeki idarî para cezaları 1 800 000 TL.,
2. Aynı Kanunun 20/a-1, 20/e, 25, 28, 30/b, 39/a, 39/b, 44/a, 44/b,
46/a, 46/b, 46/c, 46/d, 46/e, 46/2, 47/a, 47/b, 47/c, 49/3 (araç sahibine),
51/2-a, 54/a, 54/b, 59/4, 64/a-2, 65/1-c, 65/1-f, 65/1-g, 65/1-h, 65/1-ı,
65/1-j, 66, 74, 75, 76, 77/b, 81/a, 81/c, 81/d, 81/e, 82/a, 82/b ve 82/c
maddelerindeki idarî para cezaları 3 600 000 Tl.,
3. Aynı Kanunun 13, 14, 31/b, 36, 48/6, 49/3 (işleten veya
firmaya), 51/2-b, 63, 65/1-b, 65/1-d, 65/1-e, 70, 81/3 ve 81/b maddelerindeki
idarî para cezaları 7 200 000 TL.,
4. Aynı Kanunun 21, 118/7 ve bu Kanunun Ek 1 ve Ek 2 nci
maddelerine aykırı hareket edenlere 14 400 000 TL.,
5. Aynı Kanunun 16, 17 ve 18
inci maddeleri ile 65/5
maddelerindeki idarî para cezaları 72 000 000 TL.
Olarak uygulanır.
b) Yargı yetkisine giren hafif para cezaları ve hafif hapis
cezaları :
1. 20/d maddesindeki hafif para cezası 28 800 000 TL.
2. 35/4 maddesindeki hafif para cezası 28 800 000 TL., aynı
fiilin birinci tekrarında
36 000 000 Tl., ikinci tekrarında 43 200 000 Tl.,
3. 35/5 maddesindeki hafif para cezası 108 000 000 TL.,
4. 48/7 maddesindeki hafif hapis cezası altı ay, hafif para cezası
28 800 000 TL.,
5. 51/5-1 maddesindeki hafif hapis cezası altı ay, hafif para
cezası 18 000 000 TL.,
6 42/b, 51/5-2, 69/2 maddelerindeki hafif hapis cezası iki ay bu
maddelerdeki ve 123/4 maddesindeki hafif para cezası 18 000 000 TL.,
7. 98, 99, 101, 104 ve 108 inci maddelerindeki hafif para cezaları
108 000 000 TL.,
olarak uygulanır.
8. 31/b maddesinde sözü edilen cihazları bulundurmayanlar veya
bozuk imal edenler veya bozulmasına vasıta olanlar ve bu
cihazları bilerek kullananlar, 123/5 inci maddesine aykırı
hareket edenler 3 aydan 6 aya kadar hafif hapis ve 108 000 000 TL.
tutarında para cesası,
9. Bu Kanundaki hükümlere göre sürücü belgeleri geçici süre ile geri
alınanlardan bu süre içerisinde araç kullandığı tespit
edilenler ve sürücü belgeleri iptal edildiği halde araç
kullandığı tespit edilenler ile değiştirme süresi
içinde sürücü belgelerini değiştirmeden araç kullananlar 7 günden 30
güne kadar hafif hapis ve 18 000 000 TL. tutarında para cezası ile
cezalandırılırlar.
Yukarıdaki bentte belirtilen hapis cezalarının
uygulanmasında; bu Kanun uyarınca hükmolunan cezalar tecil edilemez,
hürriyeti bağlayıcı cezalar 647 sayılı Cezaların
İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı para
cezasına ve tedbirlere çevrilemez, failleri hakkında TürkCeza Kanununun
119 uncu maddesi hükmü uygulanamaz.
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Başkan, grup adına söz
istiyorum.
BAŞKAN Bir önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının ek madde 3'te
gösterilen para esasları için, maddenin sonuna "8/1'den ziyade
verilen hafif para cezaları için Türk Ceza Kanununun 79 uncu maddesi
hükümleri uygulanır" hükmünün ilave edilmesini arz ve teklif ederiz.
Turhan
Güven Saffet Arıkan Bedük Salih Kapusuz
İçel Ankara Kayseri
Akın
Gönen Hasan Hüsamettin Özkan Önder Sav
Niğde İstanbul Ankara
Zeki
Çakan
Bartın
BAŞKAN Efendim, yerleştirme konusunda bir sorumuz var...
ÖNDER SAV (Ankara) Sayın Başkan...
BAŞKAN Sayın Gönen, sizden mi bilgi alacağız?
AKIN GÖNEN (Niğde) Turhan Bey bilgi verecek.
BAŞKAN Sayın Güven, metnin neresine girecek?.. Çünkü, 8 inci
bent var zaten metinde.
ÖNDER SAV (Ankara) Sayın Başkan, madde üzerinde grup
adına söz istiyorum.
TURHAN GÜVEN (İçel) Sayın Başkan, müsaade ederseniz; o
zaman, 9'dan sonra gelmek üzere diyelim.
BAŞKAN 8 olur, diğerleri...
TURHAN GÜVEN (İçel) Yanlışlık var efendim;
doğrudur; yani araya değil de, maddenin sonuna 10 uncu bent olarak,
9'dan sonra gelmek üzere...
BAŞKAN En sona mı?..
TURHAN GÜVEN (İçel) En sona, evet...
ÖNDER SAV (Ankara) Grup adına söz istiyorum.
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Sav, grup adına konuştuktan
sonra, şahsım adına söz istiyorum.
BAŞKAN Madde üzerinde söz istiyorsunuz...
ÖNDER SAV (Ankara) Grup adına söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Fırat "sorum var" dediği
için, geçtim efendim.
AYHAN FIRAT (Malatya) Madde üzerinde söz istiyorum.
BAŞKAN Yani, sizden bir talep, işaret olmadı.
ÖNDER SAV (Ankara) Hayır efendim...
BAŞKAN Şu an, belki soru biçiminde sizi
konuşturabilirim.
ÖNDER SAV (Ankara) Soru biçiminde de söyleyebilirim; ama uzun olur. Bu
maddede teknik birçok hata var; Komisyonu uyarmak istiyorum. Madde bu haliyle
geçerse, uygulanamaz. O nedenle, izin verirseniz, kürsüden konuşayım.
BAŞKAN Yalnız, yani, zamanında söz istenmediği
için, usul açısından...
ÖNDER SAV (Ankara) Sormadınız... Ben dikkatle bekledim;
hemen önergeye geçtiniz. "Madde üzerinde söz isteyen var mı"
diye zapta geçti mi konuşmanız Sayın Başkan; geçmedi. O
nedenle, ben, usule saygılı olarak bekledim sizi.
BAŞKAN Buyurun.
Sayın Sav, süreniz 10 dakikadır.
CHP GRUBU ADINA ÖNDER SAV (Ankara) Sayın Başkan, söz
verdiğiniz için teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; aslında,
bu maddede değişiklik önermek için söz almış değilim;
ama, bu madde, başlıbaşına bir hukuk faciası;
neresinden bakarsanız bakın, bu maddenin, uygulayıcılar
bakımından, uygulanma şansı fevkalade zayıf.
Bir defa, dilerdim ki, Sayın İçişleri Komisyonu, böyle
teknik ve hukukî bir konuda, bu tasarıyı Adalet Komisyonuna
göndersin, Adalet Komisyonu, hukuka uyarsızlık var mı yok mu, bu
yönüyle bir incelesin. Maalesef, bu yapılamamış. Bu
yapılamadığı için de, İçişleri Komisyonu,
gerideki maddelerde de -zaman almasın diye değinmediğimiz- kimi
aksaklıklar, hatalar yaptı; ama, şimdi değineceklerimi,
lütfen, Komisyon ve Komisyonun yanındaki teknik elemanlar kanun metninden
de izlerlerse, hangi noktalarda hangi temel yanlışlıkların
olduğunu çok daha rahat gözleyebilirler.
Bir kez, maddenin başlığı "para
cezaları" ve "hafif para cezaları" diye
ayrılmış. Bu ayrım doğru. Türk Ceza Kanununda ve
literatürde, nevî tayin edilmemiş olan ceza, idarî para
cezasıdır. "Para cezası" deyimi, idarî para
cezasını içerir. Türk Ceza Kanununun 11 inci maddesinde "para
cezası" deyimi yoktur "hafif para cezası, ağır
para cezası" deyimi vardır. Dikkat buyurun. Ceza literatürümüzde
"para cezası" deyimi asla geçmez, türlerini ayırarak
söyler. Bunu şunun için söylüyorum: Alt bentlerde yapılan teknik
yanlışlığın düzeltilmesi yönünden, bunda
kaçınılmaz bir zorunluluk var.
"Para cezaları" deyimi ile başlayan bölümde, yani
elinizdeki metinde "a) Para Cezaları..." 1 inci maddede,
başlayanda, dikkatle izlerse değerli arkadaşlarım, bu
metinde, ikinci bentte yer alan "51/2-a, 51/2-b" kanunda yoktur;
kanun metninde ikinci fıkra yoktur. Olmayanı biz ekliyoruz burada;
nereye ekleyeceğiz, nasıl ekleyeceğiz onu merak ediyorum.
Ayrıca, burada "30/a, 31/a" denmiş. Kanunun
maddesinde birkaç fıkra var: Birinci fıkranın (a) bendi. Gerçi,
alt fıkralarda (a) ve (b) yok, kastedilen belli; ama, hukuk tekniği
bakımından "31/1-a ve b bentleri" demek zorunluğu
vardır; hukuk dili bunu gerektirir. Burada ciddi bir düzenleme yapacaksak,
uygulayıcıların elinde yarın şaşırmayacakları
bir uygulama yapacaksak, bunda bir kaçınılmazlık vardır.
Devam ediyorum yanlışlıklara: "52/a, 52/b,
52/c" denilmiş. O maddede, başka fıkralarda (a), (b), (c)
yok zaten; o madde bunlarla bitiyor. "52/1" denilebilir.
"59/3" deniliyor. 59 uncu maddenin üçüncü fıkrası
yok. Lütfen açıp bakarsanız, o madde iki fıkralıktır.
Mevcut kanunda olmayan bir fıkraya ceza tertip ediyorsunuz.
Değerli Komisyon, 59/3 var mı; yoksa bendeki metin farklı
bir metin mi, bendeki trafik kanunu ayrı bir trafik kanunu mu? Belki ben
yanılabilirim, eski bir metin almış olabilirim.
Devam ediyorum: İkinci bentte, para cezalarının ikinci
bendinde 51/2a, 51/2-b var; 51 inci maddede ikinci fıkra yok.
Devam ediyorum: "48/3" denilmiş, 48 inci maddenin üçüncü
fıkrası. 48 inci maddenin üçüncü fıkrasındaki
"sürücü" deyimi bunu kastetmiyor. Getirilen tasarının
kastettiği, 48 inci maddenin dördüncü bendidir. Eğer siz,
"48/3" derseniz, muradınıza eremezsiniz, yapmak istediğiniz
düzenleme yanlış bir hedefe gider.
Ayrıca, bu maddede 48 inci maddenin altıncı
fıkrası yok. Olmayan bir fıkraya bir kez daha bir ceza
getiriyorsunuz. 48 inci maddenin altıncı fıkrası yok.
Tekrarlıyorum, zabıtlara da geçsin. Bu yanlışlığıyla
geçerse, hiç olmazsa zabıtlara geçmiş, konuşulmuş
olduğu anlaşılsın; ama, sanıyorum, Komisyon bu maddeyi
bu haliyle yasalaştıramaz. Bu maddenin, mutlak surette,
değindiğimiz hukuksal eksikliklerini gidermek zorundadır; yoksa,
bu madde, bu haliyle Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçerse, yıllarını
yargıç, savcı, avukat olarak, en azından hukukçu olarak
geçirmiş meslektaşlarımızın da bir ayıbı
olarak geçer. Ben, şahsen böyle bir ayıba katılmak istemiyorum,
katılmak istemediğim için de konuşuyorum.
Ayrıca, 118 inci maddenin yedinci fıkrası. 118 inci madde
de, yedi fıkralık bir madde değil, yedinci fıkra yok.
Olmayan bir fıkraya külliyetli miktarda ceza getiriyorsunuz.
Elimizdeki metinde 8 ve 9 uncu bentlerle getirilen -yargı yetkisine
giren hafif para cezalarıyla ilgili- düzenleme yanlıştır.
"Para cezası" deniliyor. Konuşmamın girişinde
söylediğim gibi, türü belirtilmemiş olan para cezası, idarî para
cezasıdır. Bir idarî para cezasını yargı yetkisine
giren bir yerde düzenleyemezsiniz. Orada kastedilen şey, hafif para
cezasıdır. Oraya "hafif para cezası" deyimini koymak
zorundasınız, koymak zorundayız. Düzenleme, ancak böyle olursa
geçerlik taşır.
Sayın Başkan, bu maddede, gördüğüm, düzenlemeyi
gerektiren daha pek çok eksiklikler var; ama, sayıp zaman almak
istemiyorum. Bu maddenin, ancak, anlattığım eksikliklerinin
giderilmesi halinde oy verilebilir bir madde haline dönüşeceğini
düşünüyorum.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum.(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Komisyon, bir yanıt vermek durumunda
mısınız?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, yanıt vermeden önce, 10
dakikalık bir süre talebinde bulunacağız.
BAŞKAN Sayın Komisyon, ben bir şey ilave etmek
istiyorum. Bir konuda hem Komisyonun hem Sayın Sav'ın hem de Genel
Kurulun dikkatlerini çekmek istiyorum.
Sayın Sav'ın, elindeki trafik yasasıyla ilgili
söyledikleri doğru; ama, biz, o yasaya "olmayan" denilen
fıkraları, bu ana kadar yaptığımız
çalışmalarla kattık.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, onu arz edecektim zaten.
İzin verirseniz...
BAŞKAN Yani, o fıkralar var?..
ÖNDER SAV (Ankara) Sayın Başkan...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Müsaade eder misiniz Sayın Sav?
BAŞKAN Bir saniye Sayın Sav.
Buyurun Sayın Komisyon.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, sizin söylediğiniz şekilde, biz,
zaten, maddeye yeni fıkralar ilave ettik. İlave ettiğimiz için,
o fıkraların sayısı o şekilde oldu. Yani "51/a"
dediğimiz zaman, o fıkralar ilave edilmiş oldu.
İkincisi: Dikkat buyuracak olursanız, para cezalarından
kastımız... Zaten aşağıda belirtiyoruz; sonunda
diyoruz ki "maddelerdeki idarî para cezaları." Hepsinin sonunda
"idarî para cezaları" diye zikredilmiş; hepsinde
"idarî para cezaları" şeklinde belirtiyoruz.
Sayın Sav, belki, o konuyu tam olarak takip edemediler. Yani, yeni
fıkra ilave edildiği için fıkra sayısı
değişmiştir ve o sebepten dolayı, dördüncü fıkra,
belki, elinizdeki metne göre dördüncü fıkra değildir; fakat, burada
fıkra ilave edildiği için, o fıkra, dördüncü fıkra
olmuştur, beşinci fıkra olmuştur. Onu tavzihen
açıklamak istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Komisyon, bu açıklama yeterli mi, yoksa
yine süre talebiniz var mı?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, bu açıklama yeterlidir.
Teşekkür ederim.
ÖNDER SAV (Ankara) Sayın Komisyon, sekiz ve dokuzuncu
fıkralardaki "para cezası" deyimi aynen kalacak mı,
yoksa onları düzeltiyor musunuz?
BAŞKAN Şahsı adına, Sayın Ayhan Fırat;
buyurun efendim.
Sayın Fırat, süreniz 5 dakikadır.
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Başkan, Yüce Kurulun
değerli üyeleri; Sayın Sav'ın biraz önce söyledikleri
doğrudur. Burada doğru olduğunu söyleyip, bunu
değiştirmemekte bir fayda yok. Zira, bakın, yedinci fıkrada
aynen şöyle deniliyor: "98, 99, 101, 104 ve 108 inci maddelerindeki
hafif para cezaları..." O halde, idarî yargının
verdiği şeyler hafif para cezasıdır; sekiz ve dokuzuncu
fıkralardaki para cezalarına da "hafif para cezası" demek
gerekir.
Şimdi, benim üzerinde durduğum konuya gelelim: Bu madde, iki
tip ceza getiriyor; birisi, idarî para cezaları, diğeri,
yargının vereceği para cezaları. Yargının
vereceği para cezalarına hiçbir itirazım yok; ancak, idarî para
cezalarına bir göz atmakta yarar var.
Bu memlekette, yüzbinlerce insanımız "şoför esnafı"
tabir edilen insanlarımız, meslekleriyle uğraşıyor,
akşama kadar 500 bin lira veya 1 milyon lira kazanmaya
çalışıyor. Buradaki cezalar, Avrupa ülkeleri misal olarak
alınmış ve oradan esinlenerek buraya konulmuştur.
İtalya'da ceza 5 dolardan başlar; ama, buraya konulan en küçük ceza
10 dolar mertebesindedir ve bu da, katsayıyla her yıl
artırılacaktır.
Demin de söylediğim gibi, onbinlerce, hatta yüzbinlerce meslek
sahibi akşama kadar çalıştıktan sonra evlerine götürecek
ekmek bulamayacaklar ve bu korkunç cezalar onları mağdur edecek.
İnanıyorum ki, yarın, öbür gün,
büyük bir tazyik altında kalacaksınız.
Bizim, naçizane, arkadaşlarımızla birlikte
verdiğimiz bir önergemiz var. Bunları makul seviyeye indirmek
gerekir. Bu makul seviye de, bana göre, idarî para cezalarını, hiç
değilse, buradaki miktarın yarısına indirmekle mümkündür.
Hatta, daha fazla ileri gitmek isterdim; ama, Yüce Meclisten, ancak bunu
yarıya indirdiğimiz zaman çıkacağı kanısında
olduğum için böyle bir önerge vermiş bulunuyorum.
Ben, şoför esnafı adına Yüce Meclisten rica ediyorum. Bu
para cezaları son derece ağırdır,
insanlarımızı büyük oranda mağdur eder, bunu, yol
yakınken düzeltelim derim.
Yüce Meclise saygılar sunarım.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Fırat.
Sayın Atilâ Sav; buyurun.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan, Yüce Meclisin
sayın üyeleri; önümüzdeki tasarının ek 3 üncü maddesinin son
fıkrasında "Yukarıdaki bentte belirtilen hapis
cezalarının uygulanmasında, bu kanun uyarınca hükmolunan
cezalar tecil edilemez, hürriyeti bağlayıcı cezalar 647
sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinde yazılı para cezasına ve tedbirlere çevrilemez,
failleri hakkında Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesi hükmü
uygulanmaz" denilmektedir.
Böyle bir hüküm, ceza yargıcının takdir yetkisini tümüyle
ortadan kaldırmaktır. Oysa, maddede belirtilen ceza hükümlerinin bir
kısmı, esasen, taksirli suçlardır. Daha önce, bazı
kanunlarda buna benzer tecil yasağı ve paraya çevirme
yasağı hükümleri getirildi; ama, bunlar, sonradan, teoride çok ciddî
eleştirilere uğradı. Bu nedenle, trafik yasasında da bu
hükmün getirilmiş olmasının gereksiz olduğunu ve ceza
siyaseti bakımından yargıcın takdir yetkisine yapılan
bu müdahalenin yerinde olmadığını düşünüyor ve
anılan fıkranın hükümden çıkarılmasını
takdirlerinize sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Sav.
Sayın Komisyon?..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verir misiniz?
BAŞKAN Buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Şimdi, efendim, Sayın Sav'ın
belirttiği bazı konulara Komisyon olarak biz de iştirak
ediyoruz. Dokuzuncu fıkranın son bendinde "18 000 000 TL.
tutarında hafif para cezası" diyerek, oraya "hafif"
kelimesini ilave ediyoruz. Sadece bir redaksiyondur. Diğerlerini de zaten
"idarî para cezaları" olarak belirtmişiz; yani, para
cezaları dediğimiz zaman "6 ay, idarî para cezaları"
demişiz. O sebeple, orada bir değişiklik yapmaya gerek
görmüyoruz.
Burada "a/2" dediğimiz zaman, 51/2'de "yüzde ondan
yüzde elliye kadar" denilen kısım; a/3 ise, 51/2'de "yüzde
elliden fazla..."
BAŞKAN Neresi burası Sayın Başkan?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, 51 inci maddenin... Biraz önce Sayın
Sav'ın belirttiği, şu "51/2" dediğimiz...
BAŞKAN "Para cezaları"nın neresinde?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) "a) Para Cezaları"
fıkrasının ikinci... "Aynı Kanunun" diye
başlıyor.
BAŞKAN Evet.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Son kısımda, ikinci satırda
"51/2-a" denilmiş; onu düzeltiyoruz, (a) kalkıyor; 51
"yüzde ondan yüzde elliye kadar" ilavesini yapıyoruz.
BAŞKAN Nereye yapılıyor efendim o ilave?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, (a) nın yerine 51/2 yine kalıyor;
ama, (a)'yı kaldırıyoruz. "Yüzde ondan yüzde elliye
kadar" olan...
METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) Olmaz ki efendim...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Çünkü, Kanun da aynı şekilde belirtmiş
ve dolayısıyla, arkadaşlarımız
yanlışlıkla onu... "51/2-a" denilmiş, (a) yı
kaldırıyoruz, onun yerine "yüzde ondan yüzde elliye kadar"
kısmını ilave ediyoruz ara ifade olarak.
METİN BOSTANCIOĞLU (Sinop) Olmaz ki efendim;
"51-a" derken orada adres gösteriyor, "şu maddedeki fiillere"
diye adres gösteriyor orada.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Evet. Bence, orada redaksiyon hatası vardır.
Önergeye gerek olmadan onu düzeltiyoruz.
Sayın Başkanım, izin verir misiniz?
BAŞKAN Buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Bakınız, şimdi, elimizdeki,
"Hız sınırlarına uyma" maddesi...
"Değişik" denilmiş ve orada deniliyor ki, 3.11.1988 ve
3493/42 inci maddesinde "Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli
usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarının;
yüzde ondan yüzde elliye (elli dahil) kadar aşan sürücüler yirmibin
lira..."
Şimdi, orada, arkadaşlarımız düzenlemeyi yaparken,
yanlışlıkla "51/2-a" denilmiş; "51/2-a"
denilmeyecek, yalnız "51'deki maddenin 'yüzde ondan yüzde elliye
kadar' olan" şeklinde düzeltiyoruz.
İkinci kısımda, yine "yüzde elliden fazla aşan
sürücüler otuzbin lira para cezasıyla hükmolunur" kısmı
aynen muhafaza ediliyor.
ÖNDER SAV (Ankara) Olmadı gene...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Oldu efendim, oldu...
AYHAN FIRAT (Malatya) Sayın Başkan, olmaz ki!..
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verirseniz, 10 dakika ara
veriniz, biz düzeltelim...
BAŞKAN Lütfen... Çünkü, bu açıklama
Başkanlığımızı da tam tatmin edemedi.
Birleşime 10 dakika ara veriyorum efendim.
Kapanma Saati: 19.18
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati : 20.07
BAŞKAN : Başkanvekili H. Uluç
GÜRKAN
KÂTİP ÜYELER : Zeki Ergezen
(Bitlis), Kâzım ÜSTÜNER (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 9 uncu Birleşimin Üçüncü
Oturumunu açıyorum.
V. KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
(Devam)
2.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Bazı
Maddelerinin Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili
Süha Tanıkın, Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli
Milletvekili Hilmi Develi ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili
Hüsamettin Korkutata ve 33 Arkadaşının ve İzmir
Milletvekili Birgen Keleşin Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri Komisyonu
Raporu (1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346) (S.Sayısı 99 ve 99'a
1 inci Ek) (Devam)
BAŞKAN Sayın Komisyon, madde üzerinde görüşmeler
sürerken, birleşime ara verilmesini istemiştiniz.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Evet.
Düzeltme yaptık Sayın Başkanım, şimdi arz
edeceğiz.
BAŞKAN Düzeltmenizi önerge olarak alalım.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verirseniz, bir önerge
şeklinde değil; orada bazı fıkra bentleri
değişti. Biz onları müştereken düzelttik. İzin
verirseniz, onları baştan itibaren arz ediyorum.
BAŞKAN Buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya)
"a) Para Cezaları
1. Aynı Kanunun, 23, 26/1, 26/2, 30/1-a, 31/1-a, 32, 34, 37,
47/1-d, 48/4, 49/3 (sürücüye), 52/1-a,b,c,d, 53/1-a, b, c, d, 55, 56/1-a, b, c,
d, e, 57/1-a, b, c, 58, 59, 60, 61, 62, 64/1-a/1,1-a/3, 64/1-b, 65/1-a, 67,
68/1-a, 68/1-b, 68/1-c, 69/1,71, 72, 73, 77/1-c, 78, 79, 91 ve 94 üncü
maddelerindeki idarî para cezaları 1 800 000 TL,
2. Aynı Kanunun, 20/1-a/1, 20/1-e, 25, 28, 30/1-b, 39/1-a, 39/4b,
44/1, 46/1, 46/2, 47/1-a, b, c, 49/3 (araç sahibine), 51/2 (yüzde10'dan yüzde
50'ye kadar, yüzde 50 dahil), 54/1-a, 54/5-b, 64/1-a/2, 65/1-c, f, g, h,
ı, j, 66, 74, 75, 76, 77/1-b, 81/1-a, c, d, e, 82/1-a, b, c maddelerindeki
idarî para cezaları 3 600 000 TL,
3. Aynı Kanunun, 13, 14, 31/1-b, 36, 48/5, 49/3 (işleten veya
firmaya), 51/2 (yüzde 50'den fazla), 63, 65/1-b, d, e, 70, 81/1-b, 81/3
maddelerindeki idarî para cezaları 7 200 000 TL,
4. Aynı Kanunun, 21, 118/7 ve bu Kanunun Ek 1 ve Ek 2 nci maddelerine
aykırı hareket edenlere 14 400 000 TL idarî para cezası,
5. Aynı Kanunun, 16, 17 ve 18 inci maddeleri ile 65/5 maddesindeki
idarî para cezaları 72 000
000 TL,
olarak uygulanır.
b) Yargı yetkisine giren hafif para cezaları ile hafif hapis cezaları
1. 20/1-d maddesindeki hafif para cezası 28 800 000 TL,
2. 35/5 maddesindeki hafif para cezası 28 800 000 TL, aynı
fiilin birinci tekrarında 36 000 000 TL, ikinci tekrarında 43 200 000
TL, hafif para cezası,
3. Aynen,
4. Aynen,
5. Aynen,
6. Aynen,
7. Aynen,
8. Hafif para cezası,
9. Hafif para cezası.
Sayın Başkan, bu şekilde değişiklik
yapılmıştır.
Arz ederiz.
Sayın Başkan, burada bir hususu tekrar ifade etmek istiyoruz:
Biraz önce tekrarladığım "3. Aynen" değil;
"3. 35/6" olacak. Diğerleri aynı.
BAŞKAN Sayın Çetinkaya, okuduğunuz metni
Başkanlığa ulaştırır mısınız.
Değerli milletvekilleri, şimdi, Komisyonumuzun redakte
ettiği madde üzerinde değişiklik önergeleri vardır;
bunları okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının ek madde 3'te
gösterilen para cezaları için maddenin sonuna "Birden ziyade verilen
hafif para cezaları için Türk Ceza Kanununun 79 uncu maddesi hükümleri
uygulanır" hükmünün ilave edilmesini arz ve teklif ederiz.
Turhan
Güven Saffet Arıkan Bedük Salih Kapusuz
İçel Ankara RP Grup Başkanvekili
Zeki
Çakan Akın Gönen Hüsamettin Özkan
Bartın Niğde DSP Grup Başkanvekili
BAŞKAN İkinci önergeyi okutuyorum:
Sayın Başkanlığa
Trafik Yasasının 43 üncü maddesinin ek 3 üncü maddesinin (a)
fıkrasında yer alan idarî para cezalarının yarı
yarıya indirilmesini teklif ediyoruz.
Saygılarımızla.
Atilâ
Sav Ayhan Fırat Mahmut Erdir
Hatay Malatya Eskişehir
Metin
Arifağaoğlu Yusuf
Öztop Akın
Gönen
Artvin Antalya Niğde
BAŞKAN Üçüncü önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 2918 sayılı Kanun
Tasarısının ek 3 üncü maddesinin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Hasan Hüsamettin
Özkan Zeki Çakan Salih Kapusuz
DSP Grup
Başkanvekili ANAP Grup Başkanvekili RP Grup Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük Önder
Sav
DYP
Grup Başkanvekili CHP
Grup Başkanvekili
"Yukarıda belirtilen hafif para cezaları tecil
edilemez."
BAŞKAN Sayın Komisyon, şimdi okuduğumuz önerge en
aykırı önergeydi.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan, bizim de bir önergemiz
vardı.
BAŞKAN Geliş sırasına göre ikinci sırada
okundu önergeniz.
ATİLÂ SAV (Hatay) Ondan başka, bir de son fıkranın
çıkarılmasıyla ilgili önergemiz olacak.
BAŞKAN Sayın Sav, o önergeyi grup başkanvekillerimiz alıp,
Sayın Önder Sav'ın da imzasıyla şu an görüşmekte
olduğumuz hale getirmişlerdir.
O önergeyi tekrar okuyacağım; en aykırı olduğu
için de, şimdi, Komisyonun görüşüne sunarak oylamaya
sunacağım.
Görüşülmekte olan 2918 sayılı Kanun
Tasarısının ek 3 üncü maddesinin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yukarıda belirtilen hafif para cezaları tecil
edilemez."
Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeye Hükümet ve Komisyon katılıyorlar.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Aykırılık derecesine göre ikinci önergeyi okutuyorum:
Sayın Başkanlığa
Trafik Yasasının 43 üncü maddesinin ek 3 üncü maddesinin (a)
fıkrasında yer alan idarî para cezalarının yarı
yarıya indirilmesini teklif ediyoruz.
Saygılarımızla.
Ayhan
Fırat
Malatya
ve
arkadaşları
BAŞKAN Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Fırat gerekçeyi mi okuyalım,
konuşacak mısınız?
AYHAN FIRAT (Malatya) Konuşmamı yaptım, gerekçenin
okunmasını istiyorum efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Bu para cezaları, Avrupa ülkeleri örnek alınarak
tespit edilmiştir. Halbuki, ülkemizde asgarî ücretin 100 dolar
civarında olduğu düşünülürse, idarî para cezalarının
çok yüksek olduğu görülür.
Arz ederiz.
BAŞKAN Önergeye Komisyon ve Hükümet katılmıyor.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Önergeyi kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının ek madde 3'te
gösterilen para cezaları için maddenin sonuna "Birden ziyade verilen
hafif para cezaları için Türk Ceza Kanununun 79 uncu maddesi hükümleri
uygulanır" hükmünün ilave edilmesini arz ve teklif ederiz.
Turhan
Güven
İçel
ve
arkadaşları
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Güven, söz istiyorsunuz; buyurunuz.
TURHAN GÜVEN (İçel) Sayın Başkan, değerli üyeler;
bu önergemizle birlikte, Türk Ceza Kanununun 79 uncu maddesinin
uygulamasını, mevcut Yargıtay içtihatlarına uygun olarak
getirmiş bulunmaktayız.
Tek fiille bir kanunun müteaddit hükümleri eğer ihlale muhatap
olmuşsa, burada en ağır olanının uygulanması
hükmü getirilmektedir ki, bu doğrudur; çünkü, özellikle trafik
zabıtnamelerinde, görevli arkadaşlarımız, aynı kanunun
müteaddit maddelerini yan yana yazmak suretiyle, birden ziyade ceza hükmünü
getirmektedirler. Bu şekildeki uygulama daha adilane ve mevcut bugünkü
meri hukuk sistemine uygun olacaktır. Arz ederim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Güven.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, maddeyi, Sayın Komisyonun redakte
ettiği biçimi ve kabul edilen önergelerle düzeltilen yapısıyla,
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde
kabul edilmiştir.
Ek madde 4'ü okutuyorum:
Trafik Kazalarına Karışan Otobüs Firmalarının
Adlarının Teşhiri
EK MADDE 4. Karayollarında yolcu
taşımacılığı yapan otobüs ve benzeri
taşıtların karışmış olduğu ölümlü
trafik kazası sonuçlarının; kusurlu araç veya araçları
kullanan sürücü ve araca ait plaka numaraları ile birlikte otobüs
firmasının unvanının, televizyon ve basın
organları aracılığı ile kamu oyuna görüntülü ve
yazılı olarak, kusur oranlarından söz edilmeksizin ilanı, sırrın
ifşaı ve Ticaret Kanunu gereğince ticarî itibarın
zedelenmesi ihlali sayılmaz.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi?..
Sayın Komisyon buyurun.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, şu hususta söz almak
istedim: Şimdi, son satırdaki "Ticaret Kanunu
gereğince" kısmını zait görüyoruz ve onu
çıkarıyoruz "sırrın ifşaı, ticarî
itibarın zedelenmesi ihlali sayılmaz" şeklinde olacak.
Madde üzerinde önerge yok.
CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) Sayın Başkan, bir sorum
var.
BAŞKAN Buyurun Sayın Altınkaya, sorunuzu
sorabilirsiniz.
CENGİZ ALTINKAYA (Aydın) Sayın Başkan
"teşhir edilir" şeklinde bir ifade yok burada, bir
şarta mı bağlanacak sonunda?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, televizyonlarda ve basında
çıktığı takdirde, diyoruz ki, bu, ticarî itibarın
zedelenmesi, ihlali sayılmaz; zaten o, teşhirdir.
BAŞKAN Evet, teşekkür ederiz.
HİKMET SAMİ TÜRK (Trabzon)
"Zedelenmesi sayılmaz" dedikten sonra "ihlali"
demeye gerek yok.
ATİLÂ SAV (Hatay) Zedelenme, ihlal demektir aslında.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) "Ticarî itibarın ihlali sayılmaz"
doğrudur, Sayın Başkan.
BAŞKAN Evet, Komisyon da bu uyarınıza
katıldı.
Maddeyi uyarılar doğrultusunda, Komisyonun düzelttiği
biçimiyle oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 5'i okutuyorum:
EK MADDE 5. Araçlarını ticarî amaçla kullanmak üzere
tescil ettirmek isteyen araç sahipleri, yönetmelikte belirtilen şartlara
uymak ve bilgi ve belgeleri sağlamak zorundadırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen ?..Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 6'yı okutuyorum :
Fahrî Trafik Müfettişliği:
EK MADDE 6. Sürücülerin trafik kurallarına uyup
uymadığını denetlemekle görevli yetkililere
yardımcı olmak üzere en az beş yıllık (B)
sınıfı sürücü belgesine sahip; Başbakanlık,
Bakanlık müsteşarı, genel müdür, genel müdür
yardımcısı ve daire başkanları, mülkî idare amirleri,
hâkim ve savcılar, Sayıştay başdenetçi ve denetçileri,
Başbakanlık, bakanlık başmüfettiş ve
müfettişleri, profesör, doçent unvanlı üniversite öğretim
üyeleri ile üniversite mezunu 1 inci derece kadrolarda istihdam edilen kamu görevlisi
istekli kişilerden yetkili makamlarca uygun görülenlere, illerde emniyet
müdürünün teklifi ve valinin onayı ile fahrî trafik müfettişliği
görevi verilebilir. Eski milletvekillerinden, valiliğe başvuruda
bulunanlara, valilik tarafından fahrî trafik müfettişliği görevi
verilir.
Münhasıran yük ve yolcu taşımacılığı
yapan ticarî araçlarda çalışan sürücüleri denetlemek üzere, Türkiye
Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı, Yönetim ve
Denetim Kurulu üyeleri ile, il ve ilçelerde, en az 10 yıl bilfiil
çalışmış meslek odası başkanı ve yönetim
kurulu üyeleri arasından bir kişiye, Federasyonun teklifi üzerine
illerde valinin onayı ile fahrî trafik müfettişliği görevi
verilebilir.
Fahrî trafik müfettişleri; 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanununun suç saydığı fiilleri işleyenler
hakkında işlem yapılması amacıyla, Emniyet Genel
Müdürlüğünce kendilerine verilen tutanağı düzenlemek ve
bunları aracın tescilli olduğu trafik kuruluşuna
gönderilmek üzere en geç bir hafta içerisinde herhangi bir trafik
kuruluşuna teslim etmek zorundadırlar.
Fahrî trafik müfettişleri İçişleri
Bakanlığının belirleyeceği esas ve usullere göre
eğitime tabi tutulabilirler.
Bu hizmet fahrî ve ücretsizdir.
Görevini kötüye kullandığı tespit edilen fahrî trafik
müfettişleri iki aydan altı aya kadar hafif hapis cezası ile
cezalandırılırlar. Yargılamaları tabi oldukları
esaslara göre yapılır.
Ayrıca belgeleri iptal edilir.
Fahrî trafik müfettişlerinin yetki ve sorumlulukları ile
diğer usul ve esaslar İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?..
ATİLÂ SAV (Hatay) "Fahrî" ve "ücretsiz"
deyimlerinin bir tanesi yeter sanıyorum.
BAŞKAN Sayın Komisyon?..
ALİ OĞUZ (İstanbul) Ayrı ayrı manaları
var onların...
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkanım, "fahrî"
ayrı manaya gelir, "ücretsiz" ayrı manaya gelir; onun için,
ikisini birbirine karıştırmamak lazım. Fahrî ve ücretsiz...
ATİLÂ SAV (Hatay) Yani, ücretle gelinen fahrî bir iş var
mıdır?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Anlamları eş değerde değildir;
"fahrîdir ve ücretsizdir."
BAŞKAN Tartışmayı bu şekilde götüremeyiz.
Siz, önerinizi yaptınız, Komisyon yanıtını verdi.
Komisyon katılmadığı için, mecburen maddeyi bu
şekliyle oylamak durumundayım; yani, bir önerge veya redaksiyon
biçiminde algılayamıyorum, işleme koyamıyorum.
ATİLÂ SAV (Hatay) Medenî Kanunda "geri iade etmek" sözü
vardır, 1926'dan beri durur; bu da öyle olsun efendim.
BAŞKAN Madde üzerinde bir önerge var; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2918 sayılı Kanunun ek 6 ncı maddesinin bir ve ikinci
fıkralarının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saffet
Arıkan Bedük Salih
Kapusuz Hasan
Hüsamettin Özkan
DYP Grubu Başkanvekili RP Grubu Başkanvekili DSP Grubu Başkanvekili
Zeki
Çakan Önder
Sav
ANAP
Grubu Başkanvekili CHP Grubu
Başkanvekili
"Sürücülerin trafik kurallarına uyup
uymadığını denetlemekle sorumlu olan yetkililere
yardımcı olmak üzere, Karayolları Trafik Güvenliği Kurulunca
önerilen ve Karayolu Trafik Güvenliği Üst Kurulunca uygun görülen
kişilere valilerce fahrî trafik müfettişliği görevi
verilir."
BAŞKAN Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Önergeye Komisyon ve Hükümet katıldı.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen önerge yönündeki değişik şekliyle
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde
kabul edilmiştir.
Ek madde 7'yi okutuyorum:
EK MADDE 7. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Emniyet
Genel Müdürlüğü, Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığı,
Trafik Planlama ve Destek Dairesi Başkanlığı ve Trafik
Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı
kurulur. Yeni kurulan bu daire başkanlıkları trafik hizmetlerinden
sorumlu genel müdür yardımcısına bağlı olarak görev
yaparlar.Bu daire başkanlıklarına ve Kriminal Polis
Laboratuvarları Daire Başkanlığı ile Trafik
Araştırma Merkezine ilişkin ekli listede yer alan kadrolar ihdas
edilerek 14.12.1983 tarih ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye
ekli Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatına ait (1) sayılı
cetvele eklenmiş ve Trafik Dairesi Başkanlığı kadrosu
iptal edilmiştir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Önerge yok.
AKIN GÖNEN (Niğde) Soru sormam mümkün mü efendim?
BAŞKAN Oylamaya geçmeden önce soruları almak
durumundayım.
Sayın Gönen, buyurun sorunuzu sorun.
AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın Başkanım, acaba,
Sayın Komisyon Başkanı ve Sayın Bakan bir teknik daire daha
eklemeyi hizmet gereklerine daha uygun görürler mi?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Komisyon?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Takip edemediler...
BAŞKAN İzin verir misiniz. Sayın Komisyona ve Hükümete
bir soru var.
AKIN GÖNEN (Niğde) Güçlendirilmiş bir yapı geldi; bu
yapıyı daha güçlendirmek üzere bir teknik daire daha
kurulmasında yarar görürler mi? Sayın Bakandan ve Sayın
Başkandan onu öğrenmek istedim.
BAŞKAN Sayın Komisyon?.. Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Sayın Başkanım, biz, böyle bir imkân olursa, gayet uygun
görüyoruz.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Komisyon olarak biz de uygun görüyoruz Sayın
Başkanım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Ama, tutanaklara sadece uygun gördüğünüzü geçiyoruz;
bir önerge olmadığı için...
AKIN GÖNEN (Niğde) Önergeyi takdim ediyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN İşleyemeyeceğim; işleme koyma
imkânım yok.
Sayın milletvekilleri, ekli listeyle birlikte maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Maddeyi kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Madde ekli listeyle birlikte kabul edilmiştir.
Ek madde 8'i okutuyorum:
Sigortalılar Bilgi Merkezi
EK MADDE 8. Türkiye Sigorta ve Reasürans şirketleri Birliği
nezdinde, zorunlu malî sorumluluk sigortası yaptıranlar ile sigorta
yaptırılan araçlara ait bilgilerin tutulacağı bir bilgi
merkezi oluşturulur.
Sigorta şirketlerince gönderilecek bu bilgilerin kapsamı ile
gönderme sürelerine, bu bilgilerden sigorta şirketleri ile sigorta
eksperlerinin yararlanmasına ve derlenecek istatistiklerin
yayımlanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine
Müsteşarlığının uygun görüşü alınarak
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince belirlenir.
Birlik, elde ettiği bilgileri, trafikten men edilecek
araçların tespitinde kullanmak üzere İçişleri
Bakanlığının emrine hazır tutar veya gerekli
gördüğü birimlerine iletir.
Sigorta şirketleri, sigortasını
yaptırmamış işletenleri tespit amacıyla zorunlu malî
sorumluluk sigortası poliçeleri ile ilgili olarak İçişleri
Bakanlığınca istenilecek bilgileri vermek zorundadırlar.
Bu maddeye aykırı hareket eden sigorta şirketleri
hakkında 101 inci maddedeki cezalar uygulanır."
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 9'u okutuyorum:
EK MADDE 9. Tutanakların tutulması sırasında
uyulacak esas ve usuller, tarafların haklarının eşitlik
ilkesine uygun şekilde korunmasını esas alan, İçşileri
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Önerge yok.
Soru sormak isteyen?.. Buyurun, efendim.
İSMAİL YILMAZ (İzmir) Sayın Başkan, maddede
"Tutanakların tutulması sırasında uyulacak esas ve
usuller" deniliyor. Buradaki kaza tespit tutanaklarıyla ilgili, kaza
tespit tutanakları ve ceza tutanaklarının, muhataplarına,
bizzat, neden dolayı ceza kesildiği, suçunun ne olduğu
belirtilerek düzenlenmesinin de yönetmelikte yer alıp
almayacağını öğrenmek istiyorum.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Faydalı bir görüş, yer alacak zaten; özellikle de dikkat ederiz.
BAŞKAN Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 10'u okutuyorum:
EK MADDE 10. Karayollarının yapım, bakım ve
işletmesinden sorumlu olan tüm kamu ve özel kuruluşların
projelerini yapan ve uygulayan yetkili ve sorumlu kişiler,
çağdaş ilim ve teknik esaslarına uymak ve uygulamak konusunda Karayolu
Trafik Güvenliği Kurulunun önerilerini kuruluş kanunlarına uygun
olacak şekilde değerlendirmek zorundadırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Görebildiğim kadarıyla soru da yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 11'i okutuyorum:
EK MADDE 11. Bu Kanunun 114 üncü maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen suç veya ceza tutanağını tanzim
ile görevlendirilenlerin ika edecekleri suçlardan Türk Ceza Kanununun 181, 209,
211, 212, 228, 240 ıncı maddelerinde yazılı fiilleri
yapanlar hakkında belirtilen maddelerde geçen cezalar yarı nispetinde
artırılarak hükmolunur ve bu suçları işleyenlerin meslekle
ilişkileri kesilir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Soru yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Ek madde 12'yi okutuyorum:
EK MADDE 12. Otoyollarda, konaklama yerleri hariç olmak üzere,
yapılacak ve açılacak yapı ve tesislerde, alkollü içki
satılmasına izin verilmez.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?..Yok.
ATİLÂ SAV (Hatay) Sayın Başkan, bir sorum var.
BAŞKAN Bir saniye efendim...
Madde üzerinde önerge yok.
Sayın Atilâ Sav'ın bir sorusu var; buyurun.
ATİLÂ SAV (Hatay) Bunun yaptırımı var mı;
çünkü, cezalarla ilgili geçmiş maddeleri hep önergede
yazıldığı gibi tartıştık; bu maddeyi
hatırlamıyorum; Komisyon açıklarsa iyi olur.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Cezası yok, içkili yer ruhsatı verilmeyecek.
Ruhsat verilmeyince de açılmayacak ve açılınca da, kapatma
kararı verilecek mülkî idare amirliğince.
BAŞKAN Sayın Komisyonun açıklaması yeterlidir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Madde 43'ü ek maddeleriyle birlikte, bütünüyle oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Madde 43, ek maddeleriyle
birlikte kabul edilmiştir.
Şimdi, madde 44'ü okutuyorum:
MADDE 44. 4.6.1937 tarih ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı
Kanununun 19 uncu maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Bu okullardan en az biri trafik polisi yetiştirilmesi ve
hizmet içi eğitimin yapılması için Karayolu Trafiği Polis
Okulu olarak tahsis edilir."
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Soru?.. Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
45 inci maddeyi okutuyorum:
MADDE 45. 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
Trafik Araştırma Merkezi
EK MADDE 22. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Trafik Hizmetleri
Başkanına bağlı olarak, Üniversite ve trafikle ilgili
gönüllü kuruluşlarla işbirliği içinde trafik güvenliği ile
ilgili her türlü araştırmayı yapmak ve trafik
kazalarını önlemek amacıyla bilimsel gelişmeleri takip
ederek önerilerde bulunmakla görevli Trafik Araştırma Merkezi
kurulur.
Bu Merkezde kadrolu veya sözleşmeli yeterli sayıda uzman
görevlendirilir.
Trafik Araştırma Merkezinin çalışma esas ve usülleri
ile diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak Yönetmelikte gösterilir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Soru sormak isteyen var mı?
AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın Başkan, soru sormak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Akın Gönen'in bir sorusu var.
Buyurun.
AKIN GÖNEN (Niğde) Sayın Bakanımız, bu kadrolarla
yeterli araştırma yapılacağı inancındalar
mı? Takviye etmeyi düşünürler mi?
BAŞKAN Sayın Bakan?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Yerinde bir soru, teşekkür ediyoruz.
Kurulduktan sonra ihtiyaca göre artırmayı düşünüyoruz;
daha geniş boyut kazandırılması lazım. Aslında,
Komisyonda da bu yönde görüşlerimiz oldu; ancak, Plan ve Bütçe
Komisyonunda, maalesef, ilave kadrolar isteğini arz etme
imkânını bulamadım, ben dışarıdaydım o
zaman. O açıdan, ileride düşündüğümüzü ifade ediyorum.
BAŞKAN Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler_
Kabul etmeyenler_ Madde kabul edilmiştir.
Madde 46'yı okutuyorum:
MADDE 46. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa aşağıdaki
geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 9. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce edinilmiş ve çeşitli sebeplerle tescili
yapılmamış olan tarımda kullanılan lastik tekerlekli
traktörler ile varsa bunlara ait römork ve yarı römorklar ile motorlu
bisiklet ve motosikletlerin tescil işlemleri bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre
gerektiğinde İçişleri Bakanlığınca bir yıla
kadar uzatılabilir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler_ Kabul etmeyenler_
Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 10'u okutuyorum:
"GEÇİCİ MADDE 10. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce satışı yapılmış olan
araçların trafikte ve vergi kaydında malik olarak görülen eski
sahiplerinin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir
yıl içinde noterlikçe düzenlenen satış belgesi ile trafik
şube veya bürolarına müracaatları halinde, önceki malik
adına olan kayıt ve tescil işlemi silinerek son malik adına
kayıt ve tescil işlemi yapılır. Ayrıca bu işlem,
ilgili vergi dairesine bildirilir."
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler_ Kabul etmeyenler_
Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 11'i okutuyorum:
"GEÇİCİ MADDE 11. 2918 sayılı Kanunun bu
Kanunla değiştirilen hükümlerinde öngörülen yönetmelikler kanunla
görev verilen bakanlık veya kuruluşlarca, diğer yönetmelikler
ilgili bakanlıkların görüşü alınarak İçişleri
Bakanlığınca bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 6
ay içerisinde çıkarılır.
Bu Kanunun 108 inci maddesinde sözü edilen yönetmelik bu Kanunun
yayımlandığı tarihten itibaren 6 ay içinde yürürlüğe
konulur. Bu yönetmelik yürürlüğe girinceya kadar, garanti fonu
uygulamasına ilişkin yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur."
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 12'yi okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 12. Emniyet Genel Müdürlüğünün
teşkilat ve kuruluşu, bu Kanunun esaslarına göre yeniden
düzenleninceye ve bu düzenleme gereğince genel hükümlere göre yeni kadro
tespit ve ihdas edilinceye kadar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
uygulanmakta olan mevcut kadroların kullanılmasına devam
olunur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 13'ü okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 13. Bu Kanun ile yapılan yeni düzenleme
sebebi ile kadro ve unvanları değişmeyenler yeni
kadrolarına atanmış sayılırlar. Kadro ve görev
unvanları değişenler veya kaldırılanlar yeni bir
kadroya atanıncaya kadar durumlarına uygun işlerde
görevlendirilirler ve eski kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her
türlü hakları yeni görevlerinde kaldıkları sürece
şahıslarına bağlı olarak saklı tutulur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 14'ü okutuyorum:
GEÇİCİ MADDE 14. Emniyet Genel Müdürlüğü
teşkilatını en geç 6 ay içinde bu Kanuna uygun hale getirir.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Geçici madde 15'i okutuyorum:
"GEÇİCİ MADDE 15. Bu Kanunun yayımından
başlayan ilk iki aylık sürede, Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içinde yayın yapan ulusal, bölgesel, yerel radyo
ve televizyonlar, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin,
birinci fıkrasının (p) bendi gereğince yapacakları
haftalık eğitim programlarının en az 2 saatini bu Kanunun
getirdiği değişikliklerin tanıtımına ayırmak
zorundadırlar.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
46 ncı maddeyi bağlı geçici madderiyle birlikte
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 46
ncı madde bağlı geçici maddeleriyle birlikte kabul
edilmiştir.
47 nci maddeyi okutuyorum:
Yürürlükten Kaldırılan ve Uygulanmayan Hükümler
MADDE 47. 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 3506
sayılı Kanunla eklenen ek maddeler ile bu maddelerde
değişiklik yapan diğer kanunlardaki para cezalarının
hesaplanmasına ilişkin hükümler 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanununun suç saydığı fiilleri
işleyenler hakkında uygulanmaz.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki eylemler için
öngörülen cezalar yürürlükten kaldırılmış olup, 2918
sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki eylemlere bu Kanunla
eklenen ek 3 üncü madde hükümleri uygulanır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 5/b-3, 7/c ve
39/c-4, 42/c maddeleri ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununun Ek 2 nci
maddesine 3756 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
48 inci maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 48. Bu Kanunun 41 inci ve ek 3 üncü maddesi 1.1.1997
tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) Sayın Başkan, bir önerge var;
müsaade eder misiniz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Bu konuda da, bir düzeltmemiz var Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Hangi konuda efendim?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, 48 inci maddedeki "41 inci" ibaresi "42
nci" olacak; sehven "41" olarak yazılmış. Yani
"Bu Kanunun 42 inci ve ek 3 üncü maddesi" şeklinde...
BAŞKAN Evet.
Sayın Bedük, anlayamadım?
SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) Efendim, bir önerge geliyor;
arkadaşlarımız hazırladılar.
BAŞKAN Yürürlük maddesiyle mi ilgili?
SAFFET ARIKAN BEDÜK (Ankara) Hayır efendim...
BAŞKAN Yürürlük maddesine geçtik.
HASAN HÜSAMETTİN ÖZKAN (İstanbul) Önerge hazır efendim.
BAŞKAN Mümkün değil efendim, yürürlük maddesine geçtik,
yürürlük maddesini okuduk. Komisyon, yürürlük maddesindeki -sehven- bir
yanlışlığı, redakte etti. Yani, ben, ondan önceki bir
önergeye, usuller açısından, geçebilme olanağına sahip değilim.
48 inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
49 uncu maddeyi okutuyorum:
Yürütme
MADDE 49. Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde önerge yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkan, izin verirseniz bir talepte
bulunacağım.
BAŞKAN Buyurun efendim.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Efendim, izin verirseniz, Komisyon olarak, sehven
yapılan, mesela virgül gibi, bazı değişik hatalar olabilir;
onun için, redaksiyon için izin istiyoruz.
BAŞKAN Sayın Komisyon, ben, şimdi onu söyleyeceğim;
yalnız, Komisyona, bu izni, yetkiyi verme konumunda değiliz.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Divan olarak...
BAŞKAN Talep edeceğiz efendim. Sadece, Sayın
Başkanlığa verilebiliyor.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Sayın Başkanım...
BAŞKAN Buyurun efendim.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Sayın Başkanım, İçtüzüğün 89 uncu maddesi
gereğince, eğer uygun görürseniz, 20 nci maddeyle ilgili bir tekriri
müzakere talebimiz olacak. "Kasıt unsuru" olarak geçen bölümün "ağır
kusur" olarak düzeltilmesini talep edeceğiz.
BAŞKAN Sayın Bakan, İçtüzüğün 89 uncu maddesini
okuyorum: "Tasarı veya teklifinin tümünün oylanmasından önce,
belli bir maddesinin yeniden görüşülmesini gerekçeli bir önerge ile esas
komisyon veya Hükümet bir defaya mahsus olmak üzere isteyebilir." Sizin,
birinci fıkraya göre, bir defaya mahsus, böyle bir tekriri müzakere talep
hakkınız var; ancak, bunu istemeniz halinde, ikinci fıkra
gereğince, şu an görüşmelerimizi ertelemek durumunda
kalırım; çünkü, ikinci fıkra da "Bu istem Danışma
Kurulunun görüşü alındıktan sonra Genel Kurulca, görüşmesiz
ve işaret oyuyla karara bağlanır." deniliyor. Bu
bakımdan, bu konuda bir önerge vermeniz ve Danışma Kurulunun
görüşünü almamız gerekir; ancak, şu anda, Danışma Kurulunun
görüşünü alabilme imkânına sahip değilim.
SALİH KAPUSUZ (Kayseri) Sayın Başkan, kısa bir ara
verirseniz, Danışma Kurulu önerisini elden
dolaştırırız.
BAŞKAN Yalnız, Sayın TBMM Başkanı
konutta. Danışma Kurulunu
toplayabilmek için, TBMM Başkanının...
SALİH KAPUSUZ (Kayseri)
Kısa bir zamanda elden dolaştırırız efendim.
BAŞKAN Efendim, şimdi, siz bir taraftan önerinizi,
görüşünüzü hazırlarken, bu arada, eğer uygun görürse, Sayın
Başkandan bu yetkiyi almak için telefonla bir bağlantı
kuracağız; ancak böyle bir olanağımız var.
Onun için, birleşime 15 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 20.53
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 22.35
BAŞKAN : Başkanvekili Uluç
GÜRKAN
KÂTİP ÜYELER : Zeki ERGEZEN
(Bitlis), Kâzım ÜSTÜNER(Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 9 uncu Birleşimin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
V. KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
2. 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına
DairKanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili Süha Tanıkın,
Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli Milletvekili Hilmi Develi
ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili Hüsamettin Korkutata ve
33 Arkadaşının ve İzmir Milletvekili Birgen Keleşin
Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/478,
2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346) (S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek)
(Devam)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, biraz önce, birleşime,
tekriri müzakere talebi nedeniyle ara vermiştik. Şimdi, tekriri
müzakere talebinin gerekçesini, bilahara, bu konudaki Danışma Kurulu
önerisini okutacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan tasarının, görüşülmüş bulunan
19 uncu maddesinin, tarım sektöründe kullanılan makinelerin
sürücülerinin eğitimlerini de düzenlemek ve konuyu açıkta
bırakmamak amacıyla; 20 nci maddesinin son fıkrasında geçen
"kasıt" ibaresinin, suça orantılı ceza ilkesine
aykırı olduğu gerekçesiyle İçtüzüğün 89 uncu maddesi
uyarınca yeniden görüşülmesini arz ve teklif ederim.
Mehmet
Ağar
İçişleri
Bakanı
Elazığ
IV. ÖNERİLER (Devam)
A)
DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ (Devam)
2.
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısının
(S.Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) kabul edilmiş olan 19 ve 20
nci maddelerinin, talepte belirtilen gerekçeyle yeniden görüşülmesine dair
Hükümet talebinin uygun bulunduğuna ilişkin Danışma Kurulu
önerisi
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, şimdi, bu gerekçeye
dayanarak toplanan Danışma Kurulumuzun önerisini okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Genel Kurulun 17.10.1996 tarihli 9 uncu Birleşiminde görüşülen
99 ve 99'a 1 inci ek sıra sayılı Kanun
Tasarısının kabul edilmiş olan 19 ve 20 nci maddelerinin,
talepte belirtilen gerekçeyle yeniden görüşülmesine dair Hükümetin talebi,
İçtüzüğün 89 uncu maddesi uyarınca toplanan Danışma
Kurulunca uygun bulunmuştur.
17.10.1996
Mustafa
Kalemli
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
Salih
Kapusuz Zeki
Çakan
RP
Grubu Başkanvekili ANAP
Grubu Başkanvekili
Mehmet
Gözlükaya Hüsamettin
Özkan
DYP
Grubu Başkanvekili DSP
Grubu Başkanvekili
Önder
Sav
CHP
Grubu Başkanvekili
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, tekriri müzakere talebini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
V. KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİYLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
2. 2918 Sayılı
Karayolları Trafik Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi, Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesi, 3201
Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi ve Ek Maddeler Eklenmesi ile 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına DairKanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili
Süha Tanıkın, Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Denizli
Milletvekili Hilmi Develi ve 26 Arkadaşının, Bingöl Milletvekili
Hüsamettin Korkutata ve 33 Arkadaşının ve İzmir
Milletvekili Birgen Keleşin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/478, 2/49, 2/77, 2/295, 2/298, 2/346)
(S. Sayısı : 99 ve 99a 1 inci Ek) (Devam)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun
görüşü doğrultusunda, 19 uncu maddeyi tekrar müzakereye
açıyorum:
Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde bir önerge var; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2918 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin son
paragrafının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ederiz.
"İş makinelerinin, forklift, loder, greyder, dozer, vinç
v.b. sürücülerinin eğitimleri ve eğitimde başarılı
olanların sertifikaları Millî Eğitim Bakanlığı,
Karayolları Genel Müdürlüğü veya Makine Mühendisleri Odalarınca,
tarım sektöründe kullanılan iş makinelerinin (biçerdöver v.b.)
eğitimleri ve eğitimde başarılı olanların
sertifikaları ise Millî Eğitim Bakanlığı ile
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca verilir.
Kursların eğitim ve staj süreleri Millî Eğitim
Bakanlığınca saptanır."
Hasan
Hüsamettin Özkan Zeki
Çakan
İstanbul Bartın
DSP
Grup Başkanvekili ANAP
Grup Başkanvekili
Saffet
Arıkan Bedük Salih
Kapusuz
Ankara Kayseri
DYP
Grup Başkanvekili RP
Grup Başkanvekili
Önder
Sav Musa
Demirci
Sıvas
Ankara
CHP
Grup Başkanvekili
BAŞKAN Sayın Komisyon, 19 uncu madde üzerindeki önergeye
katılıyor musunuz efendim?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M.NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Hükümet?..
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Biraz önce okunan önergeye Sayın Komisyon ve
Sayın Hükümet katılmışlardır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusunda yeniden oyluyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Şimdi, 20 nci madde üzerinde yeniden müzakere açıyorum.
Madde üzerinde söz isteyen?.. Yok.
Madde üzerinde iki önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 2918 sayılı Yasanın 20 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "kasıt
unsurunun" ibaresi "ağır kusurun" biçiminde
değiştirilmiştir.
Saygılarımızla.
Hükümeti
temsilen
Mehmet
Ağar
Elazığ
İçişleri
Bakanı
BAŞKAN İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 99 sıra sayılı kanunun 20 nci
maddesinde aşağıdaki değişikliğin
yapılmasını arz ve teklif ederiz.
"Sürücü ve yolcular, toplutaşım araçlarında sigara
içemez" ibaresi "yolcular, toplutaşım araçlarında
sigara içemez" şeklinde değiştirilmiştir.
Suat
Pamukçu Zülfükar
İzol Şaban
Şevli
Bayburt Şanlıurfa Van
Nedim
İlci Yaşar
Canbay İbrahim
Halil Çelik
Muş Malatya Şanlıurfa
ZEKERİYA TEMİZEL (İstanbul) Tekriri müzakere bu konuyla
ilgili değil; nasıl gündeme alırsınız?!.
BAŞKAN Şu an okunan önerge aykırı olduğu için
onu işleme alıyorum.
Sayın Komisyon, bu önergeye katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKAN M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Hükümet?
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Takdir Yüce Meclisin Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Şimdi, ikinci önergeyi yeniden okutup oylarınıza
sunacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 2918 sayılı Yasanın 20 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "kasıt
unsurunun" ibaresi "ağır kusurun" biçiminde
değiştirilmiştir.
Saygılarımızla.
Hükümeti
temsilen
Mehmet
Ağar
Elazığ
İçişleri
Bakanı
BAŞKAN Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
İÇİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI M. NECATİ
ÇETİNKAYA (Konya) Sayın Başkanım, katılmıyoruz.
BAŞKAN Önerge, zaten Hükümetin olduğu için Hükümet
katılıyor.
Önergeyi...
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Soru sormak istiyorum
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Efendim, önerge üzerine soru soramıyoruz. Önergeden
sonra maddenin bütününü oylarken belki söz verebiliriz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Şimdi, maddeyi, kabul edilen önerge yönündeki değişik
şekliyle oylarınıza sunacağım; ama, sizin bir sorunuz
vardı, buyurun efendim.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Alkollü derken,
uyuşturucu da geçerli mi acaba? Buraya "alkollü ve uyuşturucu
almış olarak ölümlü ya da sebebiyet" şeklinde...
BAŞKAN Sanıyorum, zaten, uyuşturucunun kendisi bizatihi
suç; yani, uyuşturucu kullanmak, araba sürmeksizin de suç; bir anlamda
uyuşturucuyu eklemek, uyuşturucuyu meşrulaştırmak
anlamına da gelebilir.
YUSUF SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) Kişisel kanaatim,
buraya yazılmasında fayda var.
BAŞKAN 20 nci maddeyi, kabul edilen önerge doğrultusundaki
değişik şekliyle yeniden oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler.. Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekillleri, şimdi, tasarının tümünü
oylarınıza sunacağım; ancak, bu oylamayı yapmadan
önce, Başkanlığımıza, tasarıda yapılan
değişiklikler nedeniyle bozulmuş olabilecek terim birliğini
sağlamak, kanun tekniği ve sistematiği bakımından
gerekli olabilecek düzenlemeleri yapmak için yetki isteyeceğim.
Bu yetkiyi, redaksiyon yetkisini vermeyi kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Başkanlığa yetki verilmesi kabul edilmiştir.
Şimdi, tasarının tümünü oylarınıza sunuyorum:
Tasarının tümünü kabul edenler... Kabul etmeyenler... Tasarının
tümü kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır;
hayırlı olmasını diliyorum. (Alkışlar)
Sayın milletvekilleri, çoğulcu ve katılımcı
demokrasi uygulamasının, inanıyorum ki, son derece keyifli bir
örneğini verdik; örnek bir çalışma yaptık.
Çalışmadığı söylenen, niteliksiz olduğu iddia
edilen, üç aylık maaşlarını bir aylıkmış
gibi gösterip "aldıkları bu parayı hak etmiyorlar"
denilen, bu arada üzerine gittiği yolsuzlukların, usulsüzlüklerin,
sanki yeni usulsüzlükler yapıyormuş gibi gösterilmesine -tefrikalar
gibi- çalışılan Meclisimizin, siyasî parti
ayırımı gözetmeksizin,
ortak aklının ürünü olan çok güzel bir çalışma
yaptık. Bu çalışmanın, katılımcı ve
çoğulcu demokrasi bakımından görüntülü bir ders olduğu ve
çok yakından tanıdığım, çok sayıda Avrupa parlamentosuna
da örnek olabileceği inancındayım. (Alkışlar)
Bu çerçevede, başta siz sayın milletvekilleri olmak üzere, bu
çalışmanın, hem bu akşam yapılmasındaki hem de
pişirilip önümüze çok olgun halde getirilmesindeki katkıları
nedeniyle, siyasî partilerimizin sayın grup başkanvekillerine,
İçişleri ve Plan ve Bütçe Komisyonlarının Değerli
Başkanlarına ve üyelerine ve ayrıca, Başkanlık
Divanımızın eli, ayağı, kalbi olan değlerli
bürokrat arkadaşlarımıza da teşekkürlerimi sunmak
istiyorum. (Alkışlar)
İBRAHİM HALİL ÇELİK (Şanlıurfa) Bizi
unuttunuz Sayın Başkan.
BAŞKAN Kimseyi unutmadık efendim.
Tekrar, çalışmanın hayırlı olmasını
diliyorum.
Sayın Bakan, siz de bir şeyler söylemek istiyorsunuz
sanıyorum.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Müsaade ederseniz, bir iki cümle söylemek istiyorum.
BAŞKAN Tabiî, buyurun.
İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET AĞAR (Elazığ)
Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekillerimiz; bu
yasa konusundaki gayretlerimiz, taa İçişleri
Bakanlığının koridorlarında başlayıp,
gerçekten yoğun bir mesai sonucunda,
Komisyonumuzun başta Sayın Başkanının ve
değerli üyelerinin büyük katkılarıyla ve bugün de zatı
âlinizin yönetiminde, Meclis Genel Kurulumuzda, hakikaten örnek bir
çalışmayla -biraz evvel de ifade ettiğiniz gibi-
sonuçlandı.
Tabiî, hepimizin de bildiği gibi, kanunun çıkması her
şey demek değil. Ancak, ben, burada, uygulamacı
arkadaşlarıma da çok büyük görevler düştüğünü ifade etmek;
bunun da şuurunda olduğumuzu, Meclisimizin bize olan güvenini
boşa çıkarmayacağımız konusundaki sözümü de teyiden
ifade etmek istiyorum.
İnşallah, bu kanunla birlikte, temel amacımız,
trafik kazalarının azalması. Bu kanunda, özellikle bu yönde dört
önemli hususu; bir eğitim, bir caydırıcılık, bir
denetim gibi çok önemli hususları bir arada görüyoruz ve reformist yaklaşımlar
da var bunun içerisinde. Yeni kurulan kurullar vasıtasıyla, Hükümet
desteği Başbakan seviyesinde sağlanmış oluyor; teknik
destek var. İkinci koordinasyon kurulunda bunları görüyoruz. Bunlar
da kanunun önemli hükümleri.
Böylesine, ilk defa reformist bir anlayışla, çok geniş
bir katılım, büyük bir işbirliği ve konsensüs içinde
oluşan bu kanun, zannediyoruz ki, Türkiye'deki temel meselelerden biri
olan trafiğin çözümüne çok önemli katkılarda bulunacaktır.
Biz, teşkilatımıza gösterilen bu güvene, Yüce
Meclisimizin bu güvenine layık olma endişesi ve gayreti içerisinde
olacağız.
Derin saygılarımızı ve
şükranlarımızı arz ediyoruz. Sağ olun.
(Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Bu çalışmanın, gelecekteki
çalışmalarımıza da ışık tutması
dileğiyle, 19 uncu Dönemden intikal etmiş olan (9/11) ve (9/22) esas
numaralı Meclis Soruşturması Komisyonları
raporlarını ve diğer denetim konularını görüşmek
için, 22 Ekim 1996 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
Hayırlı olsun efendim.
Kapanma Saati: 21.50
IV.
SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. Ordu Milletvekili Müjdat
Koçun, E-80 Karayolu üzerindeki Kemiklidede (Karabük-Çerkeş) yol
kavşağının genişletilmesine ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Cevat Ayhanın
yazılı cevabı (7/1267)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı soruların,
Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Cevat Ayhan
tarafından yazılı olarak yanıtlanması için
İçtüzüğün 96 ncı maddesince gereğini arz ederim.
Müjdat
Koç
Ordu
Soru 1. 30.7.1996 günü Karabük İli
sınırları içerisinde geçen E-80 Karayolu üzerinde ve Kemiklidede
(Karabük-Çerkeş) yol kavşağında çok sayıda
vatandaşımızın hayatına malolan bir kaza meydana
gelmiştir.
Kamuoyunda ve basında, kayıpların
ailelerini ve tüm Türkiyeyi derinden üzen bu kazaya işaretleme
hatası veya eksikliğinin sebep olduğu iddiaları
seslendirilmiştir. Bu iddialarla ilgili ve eksikliğin giderilmesine
yönelik bir soruşturma açılmış
mıdır?Sonuçları nedir?
Soru 2. Bakanlığınız
tarafından, müteaddit defalar kazaların yaşandığı
bu mevkide yol genişletmeye yönelik bir çalışma yapılmakta
mıdır?
TC
Bayındırlık
ve İskân Bakanlığı 17.10.1996
Basın ve
Halkla İlişkiler Müşavirliği
Sayı :
B.09.0.BHİ.0.00.25/2-A/7482
Konu : Ordu Milletvekili Müjdat Koçun yazılı
soru önergesi
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMMnin 2.10.1996 gün ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-3552 sayılı yazısı (7/1267)
İlgi yazı ilişiğinde alınan,
Ordu Milletvekili Müjdat Koçun Bakanlığımıza
yönelttiği yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Soru 1. 30.7.1996 günü Karabük İli
sınırları içerisinde geçen E-80 Karayolu üzerinde ve Kemiklidede
(Karabük-Çerkeş) yol kavşağında çok sayıda
vatandaşımızın hayatına malolan bir kaza meydana
gelmiştir.
Kamuoyunda ve basında, kayıpların
ailelerini ve tüm Türkiyeyi derinden üzen bu kazaya işaretleme
hatası veya eksikliğinin sebep olduğu iddiaları
seslendirilmiştir. Bu iddialarla ilgili ve eksikliğin giderilmesine
yönelik bir soruşturma açılmış mıdır?
Sonuçları nedir?
Soru 2. Bakanlığımız
tarafından, müteaddit defalar kazaların yaşandığı
bu mevkide yol genişletmeye yönelik bir çalışma yapılmakta
mıdır?
Cevap 1-2. Karayolları (Ankara) 4 üncü Bölge
Müdürlüğümüzün sorumluluğu altında bulunan Gerede -
İsmetpaşa ayr. -Karabük kavşağı yolu projeli ve
standartlara uygun olarak inşa edilmiştir.
1990 yılında bitümlü sıcak
karışım (BSK) kaplamalı olarak inşa edilen yolda,
Karabük kavşağının İsmetpaşa, Gerede
çıkışları tırmanma şeritli olarak (üç şeritli)
hizmet vermektedir. Sözkonusu kesimde yol yüzeyinde herhangi bir bozulma
görülmemekte, yatay ve düşey trafik işaretleme hatası veya
eksiği de bulunmamaktadır.
Anılan kavşakta, 30.7.1996 günü meydana gelen
kazaya ait tanzim edilen trafik kazası raporunda trafik
işaretlemelerinin eksikliği ile ilgili herhangi bir kayıt da
bulunmamaktadır.
Ayrıca adıgeçen kavşakta, çakar lamba
konulması (flaşör) konusunda çalışmalara devam
edilmektedir.
Bilgi ve gereğini arz ederim.
Cevat
Ayhan
Bayındırlık
ve İskân Bakanı
2.
Afyon Milletvekili H. İbrahim Özsoyun, Afyon SSK Hastanesi ek
binasının ne zaman hizmete gireceğine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelikin
yazılı cevabı (7/1280)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Necati Çelik tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
H. İbrahim Özsoy
Afyon
Afyon SSK Hastanesi ek inşaatı
bitirilmiş olup müteahhit tarafından teslim edilmiştir.
Mekan fukaralığı içinde bulunan SSK
hastanesinin ek binası ne zaman açılarak hizmete sunulacaktır.
TC
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 17.10.1996
Sosya
Güvenlik Kuruluşları
Genel
Müdürlüğü
Sayı :
B.13.0.SGK.0-13-00-01/6246-26630
Konu : Yazılı soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İlgi : 2.10.1996 tarih ve
A.01.0.GNS.0.10.00.02-3553 sayılı yazınız.
Afyon Milletvekili H. İbrahim Özsoy
tarafından hazırlanan Afyon SSKHastanesi ek binasının ne
zaman hizmete gireceğine ilişkin 7/1280 esas No. lu yazılı
soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumu Afyon Hastane Tevsii Ek
Poliklinik İnşaatı tamamlanmış ve 14.10.1996 tarihi
itibariyle geçici kabul çalışmalarına
başlanılmıştır.
Afyon Hastane Tevsii Ek Poliklinik
inşaatının geçici kabul çalışmaları sırasında
kabule mani bir durum tespit edilmediği takdirde ek poliklinik hizmete
açılacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Necati
Çelik
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı
3.
İstanbul Milletvekili Mehmet Cevdet Selvinin,
İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlunun,
İstanbul
Milletvekili Halit Dumankayanın,
Türk Hava
Yollarına ait İzmir -Ankara uçağının rotası
değiştirilerek Antalyaya uğramasına ilişkin
Ulaştırma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından soruları ve Devlet Bakanı
H. Ufuk Söylemezin yazılı cevabı (7/1295, 1298, 1379)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Sayın
Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
3.10.1996
Cevdet
Selvi
İstanbul
1. İzmir -Ankara uçağının keyfî ve
uluslararası uçuş kurallarına aykırı ve THYnin
uluslararası saygınlığını ve güvenilirliğini
zedeleyecek şekilde rotası değiştirilerek Antalya
Havalimanına indirilmesi emrini kim vermiştir?
2. Bu riskli ve THYnin sorumluluğunu
artıran, yüzlerce yolcuyu mağdur eden olayda sorumluluğu
olanlara ne gibi işlem yapılmıştır?
3. THY, yolcularına karşı
işlediği bu büyük hatayı nasıl tazmin etmeyi
düşünüyor?
4. THYna uluslarası uçuş ve hava
güvenliği standartlarını ihlal ettirerek Türk Hava
Yollarının uluslararası kuruluşlardan ceza almasına
neden olabilecek THYnin zedelenen
saygınlığı-güvenilirliği için ne gibi önlem
alınmıştır.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Türk Hava Yollarına ait 2.9.1996 tarih ve 384
sefer sayılı İzmir - Ankara uçağının bir bakan ve
beraberindeki özel kişileri almak için rotasını
değiştirerek Antalyaya uğraması hakkında
aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı
tarafından yazılı olarak yanıtlanması için
gereğini saygılarımla arz ederim.
Algan
Hacaloğlu
İstanbul
Soru 1. 2 Ağustos 1996 günü 07.45de Ankaraya
gitmek üzere kalkan 384 sefer sayılı uçağının yönü,
bir telsiz emriyle havada Antalyaya çevrilmiş midir?Uçakta
oluşabilecek acil durum dışında uçağın rota değişikliği
yapması olağan olmadığına göre, korsanlıkla
eşanlamlı olan bu uygulamanın talimatı kimin
tarafından verilmiştir?
Soru 2. Eğer bu talimat tarafınızdan
verilmiş ise, uçaktaki diğer bireylerin yurttaşlık
haklarını çiğneyen bu keyfî ve hukuksuz uygulama nedeniyle
görevden istifa etmeyi düşünüyor musunuz? Devlet Bakanı Sayın
Söylemez, eşi, korumaları ve üç özel arkadaşını
Ankaraya götürmek üzere tarifeli uçağın rotasının
Antalyaya çevirme talimatı sizin tarafınızdan verilmedi ise, bu
talimatı verenler hakkında, görevi kötüye kullanma eylemi nedeniyle
idarî bir işlem yapılmış mıdır, disiplin
soruşturması açılmış mıdır?
Soru 3. Kendilerine hiç haber verilmeden Antalyaya
götürülen yolculara gösterilmiş bulunan bu
saygısızlığı çağdaş hukuk devleti ve
uluslararası havacılık kurallarına göre nasıl izah
ediyorsunuz?Uluslararası kurallara göre uçak sadece tarifeli
rotasında sigortalı olduğuna göre skandal nitelikli bu
uygulamanın THYna getirmiş olduğu güvenirlilik
kaybının bedelini nasıl ödeyeceksiniz? THYnı keyfî,
partizan ve bir çiftlik anlayışı ile yöneltilmesinin ülke
ekonomisine vermekte olduğu zararın farkında
mısınız? Halkın malolan THYna bu tepeden inme müdahale
yetkisini kimden alıyorsunuz? KİTleri haraç mezatsatma misyonunu tek
ilke ve misyon edinmiş olarak gözüken, Sayın Başbakan
tarafından yeniden bu amaçla görevlendirildiği anlaşılan,
Özelleştirme İdaresi eski Başkanı, Devlet Bakanı
Sayın Söylemezin bundan sonra da bu konudaki kural dışı
taleplerini yerine getirecek misiniz?
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Yardımcısı Sayın Tansu Çiller tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz
ederim.
Saygılarımla.
3.9.1996
Halit
Dumankaya
İstanbul
Soru 1. 2 Eylül 1996 tarihinde İzmir -Ankara
seferini yapmakta olan 384 sefer sayılı RJ 100 uçağı hava
korsanlarının talimatıyla kaçırılarak Antalya
Havaalanına indirildiği basında yer aldı. Doğru mudur?
Soru 2. Hava korsanlığı silahla da
yapılsa, silahsız da yapılsa ikisi de yasalara aykırı
işlemdir. Her iki yolla da kaçırma olayının cezası
vardır. Bu konuda bir soruşturma başlatmayı düşünüyor
musunuz?
Soru 3. Ankaradaki işlerine yetişmek için
yüklü bilet parası ödeyen insanların uğradıkları
zararları kim karşılayacak?
Soru 4. THY özelleştirme kapsamındadır,
Özelleştirme Başkanlığının kendine
bağlı olduğu Bakan Ufuk Söylemez ve avansını almak
için bu korsanlık olayı devlete kaç liraya malolmuştur?
Soru 5. Uçak rötarları devri
iktidarınızda sık sık rastlanan bir olaydır. Her
uçağın rötar etmesinde havalanan uçaklarda rota
değişikliği yapılıyor mu? Birkaç örnek verebilir
misiniz?
Soru 6. Ankaraya gelmekte olan uçak, Antalya
Havaalanına rota değişikliği ile inişte ve
kalkışta bir kaza yaparsa sigorta şirketinin yolculara ve uçak
kazası için para ödeme zorunluluğunu ortadan kalkmaz mıydı?
Soru 7. THY keyfî korsanlık yapan bu bakanı
görevden almayı Başbakan Erbakandan isteyecek misiniz?
Soru 8. Sayın bakana ön koltukta yer bulamayan
hosteslerle, bakana yer vermeyip bakanı kızdıran yolcular
hakkında bir işlem yapacak mısınız?
Soru 9. Bu skandal yolculuk nedeniyle nüfus
korsanlığı yüzünden THY uluslararası bir uyarı
cezası alırsa bunun zararını kim karşılayacak?
Soru 10. Kabile devletlerinde dahi görülmeyen bu keyfî
yöntemler yüzünden ülke çökmüştür, ülkeyi çökertenler, ülke çöktü diye
soru sormaya hakları var mıdır?
TC
Devlet
Bakanlığı 16.10.1996
Sayı :
B.02.0.015(018)510
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi : 7/1379-3349, 7/1295-3351 ve 7/1298-3360
esas sayılı yazılı soru önergeleri.
2.9.1996 tarih ve 384 sefer sayılı THY
İzmir-Ankara uçağının rota değiştirerek
Antalyadaki yolcuları alması ile ilgili olarak 3.9.1996 tarihli
Hürriyet Gazetesinde yayınlanan haber yanlış, maksatlı ve
çarpıtılmış bir haberdir. Uçağın rota değiştirmesi
konusunda tarafımdan hiçbir makam ve merciye yazılı ve sözlü bir
talimat kesinlikle verilmemiştir. Yetkililerce sivil havacılık
kurallarına herhangi bir
aykırılık teşkil etmediği ifade edilen sözkonusu
uygulama, tamamiyle THYnin inisiyatifi ile gerçekleşmiştir.
THYnın 3.9.1996 tarihli basın
açıklaması konunun anlaşılması ve teyidi
açısından ekte sunulmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
H.
Ufuk Söylemez
Devlet
Bakanı
THYDEN AÇIKLAMA
2.9.1996 Pazartesi sabahı 06.40da kalkacak olan
ortaklığımızın TK-084 sayılı Antalya-Ankara
seferinde Devlet Bakanı Sayın Ufuk Söylemez, uçakta yer
olmadığı için uçurulamamıştır.
06.50de kalkması gereken TK-4084 sayılı
sefer ise arıza nedeniyle gerçekleştirilememiştir.
Bunun üzerine aynı saatlerde İzmir-Ankara
seferini yapmakta olan TK-384 seferi, Antalyaya indirilmiş ve 10 boş
koltuk değerlendirilerek yolcuların bir kısmı uçağa
alınmıştır. Bu arada Sayın Bakan ve ailesi de
uçurulmuştur. Bu sebeple TK-384 İzmir-Ankara seferi bir saat
gecikmeyle Ankaraya inmiştir.
Antalyada kalan diğer yolcular ise, yollanan yeni
bir uçak ile Ankaraya uçurulabilmişlerdir.
Bu uygulama, gerek iç ve gerekse dış hat
seferlerde olağanüstü durumlarda re clerance başvurulan bir yöntem
olarak tamamen THY yönetiminin inisiyatifi ile gerçekleştirilmiş
olup, sivil havacılık kurallarına herhangi bir
aykırılık da bahis konusu değildir. Nitekim son altı
aylık dönemde toplam 79 kez re clearence destinasyon
değişikliği yapılmıştır.
Uygulama konusunda Sayın Bakanın
ortaklığımıza herhangi bir talimatı olmayıp,
yapılan operasyon sivil havacılık kuralları gereği,
gerçekleştirilmiştir.
3.9.1996
Türk
Hava Yolları A.O.
4.
Niğde Milletvekili Akın Gönenin, Niğdede bir Araç
Telefon Baz İstasyonunun kurulmasına ilişkin sorusu ve
Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçunun yazılı cevabı
(7/1314)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Niğde İli ile ilgili aşağıdaki
sorumun Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla 13.9.1996
Akın
Gönen Niğde
Niğde İli merkezinde sağlıklı
araç telefon muhaberesi için şart olan ve Beştepeler mevkiine
konulması gereken beş kanallı araç telefonu baz istasyonu henüz
neden konulmamıştır? Bu cihaz ne zaman konulacaktır?
TC
Ulaştırma
Bakanlığı 17.10.1996
Araştırma
Planlama ve Koordinasyon
Kurulu
Başkanlığı
Sayı :
B.0.11.APK.0.10.01.21/EA.1339-23832
Konu : Niğde Milletvekili Akın Gönenin
yazılı soru önergesi Hk.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının
7 Ekim 1996 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-3631 sayılı
yazısı.
Niğde Milletvekili Akın Gönenin
Bakanlığıma yönelttiği 7/1314-3417 sayılı soru
önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Ömer
Barutçu
Ulaştırma
Bakanı
Niğde Milletvekili
Akın Gönenin 7/1314-3417 Sayılı Yazılı Soru Önergesi
ve Cevabı
Soru : Niğde İli merkezinde
sağlıklı araç telefon muhaberesi için şart olan ve
Beştepeler mevkiine konulması gereken beş kanallı araç
telefonu baz istasyonu henüz neden konulmamıştır? Bu cihaz ne
zaman konulacaktır?
Cevap : Niğde İli kapsamındaki
Beştepeler araç telefonu baz istasyonunun 15.11.1996 tarihine kadar
kurulması planlanmıştır.
5.
Niğde Milletvekili Akın Gönenin,
Niğde-Değirmenlide turizm değeri olan bir mağaranın
hizmete açılabilmesi için ayrılacak ödeneğe ilişkin sorusu
ve Turizm Bakanı Bahattin Yücelin yazılı cevabı (7/1338)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Niğde İli ile ilgili aşağıdaki
sorularımın Sayın Turizm Bakanı tarafından
yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
13.9.1996
Akın
Gönen
Niğde
Niğde İli Merkez İlçe Değirmenli
Kasabasında turizm değeri olan mağaranın istimlak
işlemleri bütünüyle tamamlanmış
mıdır?Mağaranın hizmete açılabilmesi için gerekli olan
3 milyar liralık ödenek talebi Niğde Turizm İl Müdürlüğünce
Bakanlığınızın ilgili birimine intikal ettirilmiş
midir? 1997 yılı bütçe çalışmalarında bu talep dikkate
alınarak hazırlık yapılmış mıdır?
TC
Turizm
Bakanlığı 17.10.1996
Hukuk
Müşavirliği
Sayı :
B.17.HKM.0.00.00.00.1257-30784
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliği
(Kanunlar ve Kararlar
Dairesi Başkanlığına)
İlgi : 7 Ekim 1996 tarih ve 9421 sayılı
yazınız.
İlgide belirtilen yazınız ekinde
Bakanlığıma gönderilen Sayın Niğde Milletvekili
Akın Gönene ait yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Mağaralarımızın turizme
açılabilmesi için yapılan talepler Bakanlığımızca
değerlendirilirken mağaranın;
Turizmin yoğun olduğu merkezlere
yakınlığı;
Morfolojik ve jeolojik özelliği, yol durumu, tur
gibi kriterler dikkate alınmaktadır.
Mağaraların morfolojik, jeolojik özellikleri
açısından uzman kurumların görüşleri, önerileri ve uygun
gördükleri projeler esas alınarak aydınlatma, çevre düzeni
çalışmalarının gerçekleştirilmesi il özel idareleri
ile yapılan protokollere dayalı olarak desteklenmektedir.
Bakanlığımıza, Niğde
Valiliğinin, 22.4.1996 gün ve 0602-133 sayılı yazısı
ekinde, Değirmenli Kasabası Belediye
Başkanlığının Yeraltı Damlataş
mağaralarının çevre düzenlenmesi için gerekli
kamulaştırmanın tamamlandığını ifade eden,
kasabanın yol yapımı çevre tanzimi konusundaki 9 939 701 928 TL.
lik talebi intikal etmiştir. Talebin mevcut bütçe imkânları içinde
bugüne kadar karşılanma imkânı olamamıştır.
Diğer
yandan, Bakanlığımızca, 1997 yılı
yatırım bütçesinde yer alan Turizm Yatırım
Araştırmaları Projesine sağlanacak ödenek imkânları dahilinde
yukarıda arz edilen kriterler çerçevesinde
Bakanlığımıza ulaşan mağaraların turizme
açılması yönündeki talepler değerlendirilecektir.
Bilginize arz ederim.
Bahattin
Yücel
Turizm
Bakanı
6.
Yozgat Milletvekili Kâzım Arslanın, Türk Telekom Genel
Müdürüne ilişin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçunun
yazılı cevabı (7/1370)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından yazılı
olarak cevaplandırılmasını talep etmekteyim.
Gereğini saygı ile arz ederim.
25.9.1996
Dr.
Kâzım Arslan
Yozgat
Sorularım :
1. Bakanlığınızca Türk Telekom
Genel Müdürüne milletvekili telefonlarına çıkmamak gibi bir talimat
verilmiş midir? Yoksa böyle bir yetkisi mi vardır?
2. Adıgeçen genel müdürün toplantıları
ne zaman bitecektir?
3. Milletvekiline yanıt vermeyen bir genel müdür,
halkın isteklerine ne derece cevap verebilir?
TC
Ulaştırma
Bakanlığı 17.10.1996
Araştırma
Planlama ve Koordinasyon
Kurulu
Başkanlığı
Sayı :
B.11.0.APK.0.10.01.21/EA-1340-23833
Konu : Yozgat Milletvekili Kâzım Arslanın
yazılı soru önergesi Hk.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının
7 Ekim 1996 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/1370-3491/9771 sayılı
yazısı.
Yozgat Milletvekili Kâzım Arslanın
Bakanlığıma yönelttiği 7/1370-3491 sayılı soru
önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Ömer
Barutçu
Ulaştırma
Bakanı
Yozgat Milletvekili
Kâzım Arslanın 7/1370-3491 Sayılı Soru Önergesi ve
Cevabı
Sorular :
1. Bakanlığınızca Türk Telekom
Genel Müdürüne milletvekili telefonlarına çıkmamak gibi bir talimat
verilmiş midir? Yoksa böyle bir yetkisi mi vardır?
2. Adıgeçen genel müdürün toplantıları
ne zaman bitecektir?
3. Milletvekiline yanıt vermeyen bir genel müdür,
halkın isteklerine ne derece cevap verebilir?
Cevap :
Türk Telekomünikasyon AŞ Genel Müdürlüğü,
yurt sathına yayılmış geniş iletişim
ağının gerektirdiği yoğun çalışma nedeniyle
gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yoğun toplantı
ve temaslar içinde bulunmaktadır.
Bununla birlikte Genel Müdürün yerinde bulunduğu süre
içinde telefonlara cevap vermemesi mümkün değildir.
Anılan Genel Müdür Makamında
bulunmadığı zamanlarda kendisi ile telefon görüşmesi yapmak
isteyen kişileri mutlaka cevaben araması ve bu hususlarda gerekli
hassasiyeti göstermesi konusunda uyarılmıştır.
TUTANAĞIN
SONU