T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 34
1 inci Birleşim
1. 10. 1997 Çarşamba
İÇİNDEKİLER
I. – GELEN KÂĞITLAR
II. – SÖYLEVLER
1. — Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, 20 nci dönem 3 üncü Yasama Yılını açış konuşması
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/993)
2. — İtalya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)
3. — Almanya’ya giden Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/995)
4. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/996)
5. — Fransa’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/997)
6. — Bulgaristan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/998)
7. — İngiltere’ye gidecek olan Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/999)
8. — Macaristan’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1000)
9. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1001)
10. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1002)
11. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1003)
12. — Macaristan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1004)
13. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1005)
14. — Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1006)
15. — Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1007)
16. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1008)
17. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1009)
18. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’a dönüşüne kadar, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1010)
19. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011)
20. — Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’a gidecek olan Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1012)
21. — Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1013)
22. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1014)
23. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1015)
24. — Mısır’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1016)
25. — Mısır’a gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1017)
26. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1018)
27. —Hırvatistan’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1019)
28. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1020)
29. — Hırvatistan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1021)
30. — Hırvatistan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1022)
31. — Hırvatistan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1023)
32. — Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1024)
33. — Hollanda’ya gidecek olan Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’ya, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1025)
34. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Işılay Saygın’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1026)
35. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1027)
36. — Almanya’ya gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1028)
37. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1029)
38. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’a, dönüşüne kadar, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1030)
39. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1031)
40. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1032)
41. — Bazı milletvekillerine izin verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1033)
42. — Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Anlaşması ile İlgili Ek Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının (1/604) geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1034)
43. — Ölüm cezasına hükümlü Dz. Er. Yaşar Akan hakkındaki dava dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1035)
44. — Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Macaristan’a yapacağı resmî ziyarete katılacak milletvekiline ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1036)
45. — Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Kazakistan’a yapacağı resmî ziyarete katılacağı milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1037)
B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. — İstanbul Milletvekili Yusuf Pamuk ve 31 arkadaşının, İstanbul’da meydana gelen sel felaketinin neden olduğu zararlara karşı alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/200)
C) ÇEŞİTLİ İŞLER
1. — TBMM Başkanlığı için gösterilecek adayların müracaat süresine ilişkin Geçici Başkanlık duyurusu
IV. — ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1. — TBMMBaşkanı seçiminin yapılacağı günlere ve halen dokuz ilde uygulanmakta olan olağanüstü halin üç ilden kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresinin görüşülme gününe ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V. — SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. — Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Anadolu basınının desteklenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/3160)
2. — Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu’nun, kamu bankalarına kredi borcu olan milletvekilllerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3167)
3. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Bakanlıkça AB’ne tam üyelik konusunda hazırlanan raporun dağıtımının yapılmayış nedenine ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in yazılı cevabı (7/3172)
4. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Bakanlıkça Kıbrıs sorunu konusunda hazırlanan raporun gerekli yerlere dağıtılmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in yazılı cevabı (7/3173)
5. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, yerleri değiştirilen Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü emrindeki bazı görevliler hakkında verilen yargı kararlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3174)
6. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Osmangazi Demirtaş Beldesi Belediye Başkanının mahkeme kararlarıını uygulamadığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3175)
7. — Sıvas Milletvekili Mahmut Işık’ın, yeşil kod adlı kişinin sağ olup olmadığına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3177)
8. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediyesince satın alınan fıskiyelere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3178)
9. — Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın, yerel basınının sorularına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3179)
10. — Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, hazinece yapılan ödemeler, enflasyon ve döviz kurları ile ilgili beyanlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’in yazılı cevabı (3/3181)
11. — Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Balıkesir İlinin bazı ilçelerinde afyon ekimine izin verilmeyiş nedenine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3183)
12. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kapalı olan ilkokul sayısına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3185)
13. — Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kamu bankalarının batık kredilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı M. Salih Yıldırım’ın yazılı cevabı (7/3186)
14. — Afyon Milletvekili Osman Hazer’in, Afyon Çevre Yolu geçişi için ayrılan ödeneğe ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun yazılı cevabı (7/3188)
15. — Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün’ün, yargılanmasına devam eden Marmara Ereğlisi Belediyesi Meclis üyesinin görevine iade ediliş nedenine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3189)
16. — Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün’ün, Trakya Milletvekillerinden birinin mafya ile ilişkisi olduğu iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3190)
17. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, illere gönderilen ilköğretim ders kitaplarının akıbetine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3191)
18. —İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, bir inşaat şirketinin ödediği vergi miktarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3192)
19. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Meslek Edindirme Kurslarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3194)
20. — İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, bir tanığın, Susurluk davası ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3195)
21. —İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, bir tanığın, Susurluk davası ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3196)
22. —Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa İlindeki bazı yatırım projelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3201)
23. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, bazı genel müdürlüklerin Bursa İlindeki projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3202)
24. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Gürsu-Ağaköy projesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3203)
25. — Bilecik Milletvekili Şerif Çim’in, bir mahkûmun affı ile ilgili basında yer alan bir beyanına ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/3204)
26. —Tokat Milletvekili Ahmet Fevzi İnceöz’ün, akaryakıt zammına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’in yazılı cevabı (7/3205)
27. — Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz’ın, Ankara 2 No. lu Askerî Dikimevi ve Kreşinde yaşanan bazı olaylara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3206)
28. — Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, 48-55 inci T.C. hükümetlerince yapılan personel atamalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevab (7/3207)
29. — Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Tekel Genel Müdürlüğüne ait Şereflikoçhisar Kaldırım Rafine Tuz Tesisi binalarının ihalesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın yazılı cevabı (7/3208)
30. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı İline yapılan tarifeli uçak seferlerinin artırılıp artırılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3209)
31. —Hatay Milletvekili Atilla Sav’ın, Kabotaj Kanununun uygulanmasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/3210)
32. — Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, bazı fatura bedellerine ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3212)
33. —Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın;
- Bursa Adalet Sarayı inşaatı projesine,
- Bursa’da hisseli parsel satışı yasağına aykırı davranan Bakanlık personeline,
İlişkin soruları ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/3213, 7/3215)
34. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Ulubat Gölü ve Kocasu’ya atık sularını bırakan işletmeler hakkında yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3214)
35. —Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı firmalara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3218)
36. —Adıyaman Milletvekili Celal Topkan’ın, Adıyaman İli Merkez İlçe Belediye Başkanlığında çalışan bazı personele ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3219)
37. —Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Bandırma-Aksakal Beldesi ve Susurluk’ta görülen fare istilasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3220)
38. —İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, imam-hatip liselerinden mezun olan emniyet görevlilerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3221)
39. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’da çevre kirliliğine yol açan tesislere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3222)
40. —Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Emirsultan Polis Karakolunda bir kişiye dayak atıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3223)
41. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa 2 nci SSK Hastanesi projesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3226)
42. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Uludağ Üniversitesine bağlı yeni fakültelerin kadrolarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3227)
43. —Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, bir subayın PKKlideri ile görüştüğü iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3229)
44. —İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde partizanca atamalar yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3230)
45. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Iğdır-Zülfikar Köyünün yapımına başlanan yem fabrikası ile sağlık yatırımlarının Iğdır Valisi tarafından durdurulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3231)
46. — Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, ekonomik ve sosyal konseyin yapısına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in yazılı cevabı (7/3233)
47. — İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Kuşadası ve çevresinde işlenen bazı cinayetlere ilişin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3234)
48. —Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, imam hatip liselerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3235)
49. — Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin, RP ile ilgili bazı beyanlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3236)
50. —Adana Milletvekili Sıtkı Cengil’in, bazı bakanlıklarda namaz kılan personelin fişlendiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3237)
51. — Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır’ın, Trabzon’un kalkınmada I inci derecede öncelikli iller kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3238)
52. — Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in, kanunların anayasaya uygun hale getirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı(7/3242)
53. — Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın, bazı kamu bankalarının reklam harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3246)
54. — Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in, Şebinkarahisar’ın, il yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3247)
55. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Kestel İlçesinde bulunan bir işletmenin çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3249)
56. — Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Antalya-Korkuteli ve Elmalı İlçelerinde haşhaş ekimine izin verilmesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3251)
57. — Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Batı Çalışma Grubunun faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3253)
58. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, ABD Adana Konsolosuna Ataköy Turizm Tesislerinde bir görev verilip verilmediğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3254)
59. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul-Gedikpaşadaki otopark inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/3255)
60. — Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in;
- İstanbul Meşrubat Sanayii A.Ş. ve HBB Televizyon kuruluşuna Emlakbank ve Halkbank tarafından açılan kredilere,
- Ziraat Bankası ve Halkbank tarafından Cıngıllı Holding A.Ş.’ne verilen kredilere,
İlişkin Başbakandan soruları ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3256, 7/3257)
61. — İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Almanya’dan iade talebinde bulunulan bir kişi hakkında ileri sürülen iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3258)
62. —Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Anasözleşmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3259)
63. —Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un;
- Erzincan- Merkez-Sütpınar Köyünün sulama kanalı ihtiyacına ilişkin ve,
- Erzincan’a bağlı bazı köylerin yoluna,
- Erzincan’a bağlı bazı yerleşim birimlerinin köprü ihtiyacına,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/ 3260, 3275, 3276)
64. — Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, tartı toleransları yönetmeliğinin ne zaman çıkarılacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3263)
65. — Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, SEKA Yönetim Kuruluna ve Genel Müdürlüğüne atama yapılmamasının nedenine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3264)
66. — Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, Çaycuma Organize Sanayii Bölgesi alanı içinde yeralan arazilerin kamulaştırma bedellerinin ne zaman ödeneceğine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3265)
67. —Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, SSK İnegöl Hastanesinin ne zaman hizmete açılacağına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3268)
68. —Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un, Erzincan’a bağlı bazı yerleşim birimlerinin grup şebekesi ve otomatik telefon ihtiyaçlarına ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3274)
69. —Kırıklareli Milletvekili Necdet Tekin’in, Emlak Bankası tarafından bir yerel TV’ye reklam verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3278)
70. — İzmir Milletvekili Metin Öney’in, liman hizmetleri konteyner tarifesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3279)
71. — Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, Hatay-Yayladağ’a bağlı bazı köylerin santrallerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3281)
72. — Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, asgari ücretten vergi alınmamasına yönelik projeye ilişkin Maliye Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı ve Maliye Bakanı vekili Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/3283)
73. — İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin ürün bedellerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3285)
74. — İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, Erzurum Jandarma Bölge Komutanı hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3286)
75. — İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur’un, İzmir-Menemen Belediye Başkanına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3292)
76. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, polis üniformalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3300)
77. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Polis Vakfı ve Trafik Vakfının malî denetimine ilişkin sonusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3302)
78. —İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, yurtdışına çıkışlarda vatandaşların karşılaştıkları vize sorunlarına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in yazılı cevabı (7/3303)
79. —Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, Genel Kurulda pankart açan İzmir Milletvekili Sabri Ergül hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kalemli’nin yazılı cevabı (7/3518)
VI. — KOMİSYONLAR BÜLTENİ
1. — 28 Şubat 1997 tarihinde komisyonlarda bulunan işler ile
16 Ağustos 1997 tarihine kadar komisyonlara gelen, neticelenen ve kalan
işler
I. —
GELEN KÂĞITLAR No. : 1
1 . 10 . 1997 ÇARŞAMBA
Tasarılar
1. – Türkiye Cumhuriyeti ve Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/652) (Plan ve Bütçe ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.8.1997)
2. – Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/653) (Anayasa ve Adalet komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 26.8.1997)
3. – Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun Bir Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı (1/654) (Tarım Orman ve Köyişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
4. – Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun Tasarısı (1/655) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
5. – Hâkimler ve Savcılar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/656) (Anayasa ve Adalet komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.9.1997)
6. – 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/657) (Bayındırlık, İmar Ulaştırma ve Turizm ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.9.1997)
7. – Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovanya Hükümeti Arasında Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/658) (Bayındırlık, İmar Ulaştırma ve Turizm ve Dışişleri komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.9.1997)
8. – Avukatlık Kanununa Bazı Maddelerin Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı (1/659) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.9.1997)
9. – Olağanüstü Hal Bölgesinde ve Kalkınmada Öncelikli Yörelerde İstihdam Yaratılması ve Yatırımların Teşvik Edilmesi ile 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/660) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.9.1997)
10. – İmar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/661) (İçişleri ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.9.1997)
11. – Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına ve Kanuna Bir Ek Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Tasarısı (1/662) (Millî Savunma ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.9.1997)
12. – Türk Bayrağı Kanununun 3 üncü Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/663) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.9.1997)
Teklifler
1. – Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın ve 36 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/909) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
2. – Bolu Milletvekili Abbas İnceayan ve 5 Arkadaşının; Yükseköğretim Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/910) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
3. – Kütahya Milletvekili Mustafa Kalemli’nin; Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilâtında Geçici Olarak Çalışan Personelin İdarî Teşkilât Kadrolarına Geçirilmeleri ve 13.10.1983 Tarihli 2919 Sayılı Kanunun 12 nci Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/911) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.9.1997)
4. – Balıkesir Milletvekili İsmail Özgün’ün; Balıkesir İl Merkezinde Büyükşehir Belediyesi, Bahçelievler, Adnan Menderes ve Oruçgazi Adlarıyla Üç İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/912) (İçişleri ve Plan ve Bütçe komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
5. – Kocaeli Milletvekili Necati Çelik ve 5 Arkadaşının; 17.7.1964 Tarih ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi, Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına ve Bu Kanuna Ek ve Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (2/913) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
6. – İzmir Milletvekili İsmail Yılmaz ve 18 Arkadaşının; 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanununun 18 inci Maddesinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi (2/914) (İçişleri ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.9.1997)
Tezkereler
1. – Isparta Milletvekili Ömer Bilgin’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/981) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.8.1997)
2. – Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/982) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 26.8.1997)
3. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/983) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.8.1997)
4. – Celal Atalay ile Birsen Güngören Haklarındaki Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Başbakanlık Tezkeresi (3/984) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.8.1997)
5. – Şanlıurfa Milletvekili Seyyid Eyyüpoğlu’nun; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/985) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.9.1997)
6. – Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/986) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.9.1997)
7. – İstanbul Milletvekili Meral Akşener’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/987) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.9.1997)
8. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/988) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.9.1997)
9. – Hakkâri Milletvekili Mustafa Zeydan’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/989) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.9.1997)
10. – Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’ın; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/990) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.9.1997)
11. – Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/991) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.9.1997)
12. – Çorum Milletvekili Yasin Hatiboğlu’nun; Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/992) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.9.1997)
Raporlar
1. – Giresun Milletvekili Turhan Alçelik ve 12 Arkadaşının; Yükseköğretim Kurumları Teşkilâtı Hakkında 41 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair 2809 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve İçtüzüğün 37 nci Maddesine Göre Doğrudan Gündeme Alınma Önergesi (2/699) (S. Sayısı : 380) (Dağıtma tarihi : 1.10.1997) (GÜNDEME)
2. – Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri Komisyonu Raporu (1/638) (S. Sayısı : 383) (Dağıtma tarihi : 1.10.1997) (GÜNDEME)
3. – Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın ve Muş Milletvekili Necmettin Dede’nin Siirt İline Bağlı Aydınlar İlçesinin Adının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/822) (S. Sayısı : 384) (Dağıtma tarihi : 1.10.1997) (GÜNDEME)
4. – Adana Milletvekili İ. Cevher Cevheri ve Üç Arkadaşının; Üç İlçe ve Bir İl Kurulması ile 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adana Milletvekili Mahmut Büyükyılmaz ve Üç Arkadaşının Kadirli ve Sumbas İlçelerinin Adana İline Bağlanmasına İlişkin Yasa Önerisi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/546, 2/569) (S. Sayısı : 385) (Dağıtma tarihi : 1.10.1997) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, KOBİ teşvik kredisi için Erzincan’dan başvuran firmalara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/629) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
2. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, İran-Türkiye Ana Doğalgaz Boru ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/630) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
3. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Sağlık Meslek Lisesi binası ile öğretmen lojmanları ihalelerine ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/631) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
4. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı bina ve tarihi yerlerin restorasyon çalışmalarına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi. (6/632) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
5. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde verilen yatırım kredilerine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/633) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
6. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Mercan I ve Gırlevik II nci Hidroelektrik Santrali projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/634) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
7. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Otlukbeli Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/635) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
8. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Turnaçayı Barajı ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/636) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
9. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’daki bazı ilköğretim okulu ve lojman inşaatlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi. (6/637) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
10. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, yükseköğrenim öğrencilerine verilen burslara ve Erzincan Huzurevi inşaatına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/638) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
11. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, geçici olarak başka ile nakledilen Erzincan Polis Okuluna ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi. (6/639) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
12. —Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Bağ-Kur hizmet binası ihalesinin ne zaman yapılacağına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi. (6/640) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
13. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan ve Refahiye kapalı spor salonlarına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/641) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
14. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan Araştırma ve Uygulama Hastanesi inşaatına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/642) (Başkanlığa geliş tarihi : 18.8.1997)
15. — Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, özelleştirilen kuruluşlarda çalışan işçilerin istihdamına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/643) (Başkanlığa geliş tarihi : 20.8.1997)
16. — Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan’ın, SSK’nun usulsüz personel aldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/644) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
17. — Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, personel atamalarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi. (6/645) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.9.1997)
18. — Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, sodalı içeceklere ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/646) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.8.1997)
19. — Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Tunceli doğumlu olup bu ilde görev yapmak isteyen öğretmenlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi. (6/647) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.8.1997)
20. — Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, İstanbul Defterdarının görevden alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi. (6/648) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.9.1997)
21. — Adana Milletvekili Sıtkı Cengil’in, Adana-Aladağ Sağlık Ocağı doktoruna ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/649) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.9.1997)
22. — Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, yurtdışında lisans eğitimi yapan öğrencilere denklik verilmediği iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi. (6/650) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.9.1997)
23. —Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ardahan Merkez Hacıali Köyü’nün su sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/651) (Başkanlığa geliş tarihi : 19.9.1997)
24. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı ve ilçelerinin kütüphane ihtiyacına ilişkin Kültür Bakanından sözlü soru önergesi. (6/652) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
25. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Hamur İlçesinin sağlık merkezi ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/653) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
26. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Sağlık Meslek Liselerinden mezun olanların istihdamına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/654) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
27. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Hamur İlçesi Ceylanlı-Kamışlı Köyleri arasında bağlantıyı sağlayacak köprü projesine ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/655) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
28. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Hamur İlçesine bağlı Köşk-Tükenmez köylerinin köprü ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/656) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
29. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, kalkınmada öncelikli yörelerdeki çiftçilere ek kredi verilip verilmeyeceğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi. (6/657) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
30. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Tutak-Erzurum yoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi. (6/658) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
31. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı İlinde yeni barajlar yapılıp yapılmayacağına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/659) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
32. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Tutak baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/660) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
33. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Patnos Şeker Ova Barajı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/661) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
34. —Ağrı Milletvekili M. SıddıkAltay’ın, Murat Nehri üzerinde kurulması planlanan baraja ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/662) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
35. —Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Eleşkirt Aydıntepe Barajı projesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/663) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
36. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı Yazıcı Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/664) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
37. —Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Patnos Barajı ve Patnos Ovası sulama inşaatlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi. (6/665) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
38. — Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı-Hamur İlçesi Yukarı Gözlüce Sağlık Ocağının sağlık personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi. (6/666) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
39. — Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ceylanpınar’a bağlı bazı köylerin içme suyu ve köprü sorununa ilişkin Devlet Bakanından sözlü soru önergesi. (6/667) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.9.1997)
40. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Yaylak Ovası Sulama Projesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/668) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
Yazılı Soru Önergeleri
1. – Erzincan Milletvekili Tevhit Karakaya’nın, Erzincan’da üniversite kurulmasına dair kanun teklifine öncelik verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3305) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
2. – Konya Milletvekili Abdullah Gencer’in, YÖK’nun denklik listesinden çıkarttığı üniversitelere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3306) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
3. – Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, Çevre Bakanlığında görevli iki personelin diplomalarının sahte olduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3307) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
4. – Afyon Milletvekili İsmet Attila’nın, Afyon Köy Hizmetleri Müdürünün görevden alınmasının nedenine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3308) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
5. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, İzmir bölgesinde cep telefonlarının Yunanistan’a ait vericileri seçtiği iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3309) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
6. – Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan’ın, görevden alınan bürokratlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3310) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.1997)
7. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa İline bağlı bazı yerleşim birimlerinin imar planı çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3311) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.8.1997)
8. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, afet zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmalara ilişkin Bayındıklık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3312) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.8.1997)
9. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, SSK’dan istifa edip tekrar görev talep eden bir memura ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3313)(Başkanlığa geliş tarihi: 19.8.1997)
10. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Nilüfer Barajı inşaatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3314) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.8.1997)
11. – İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, dokunulmazlık fezlekelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3315) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.8.1997)
12. – Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in, bazı kamu bankalarınca Ahmet Özal’a ait firmalara açılan kredilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3316) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
13. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, “UZİ” marka silahlarla işlenen cinayetlere ve bu silahların satın alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3317) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
14. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Burhaniye Yat Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3318) (Başkanlığa geliş tarihi: 21.8.1997)
15. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İzmir Parmak İskelesi ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3319) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
16. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Akçakoca Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3320) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
17. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Samsun Terme Yalı Mahallesi Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3321) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
18. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Yoroz Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3322) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
19. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erdek Feribot İskelesi ve Çekek Yeri ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3323) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
20. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kumburgaz Yat Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3324) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
21. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sürmene Yeniay Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3325) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
22. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Samsun Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3326) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
23. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Hisarönü Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3327) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
24. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sinop Helaldı Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3328) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
25. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Barbaros Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3329) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
26. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Abana Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3330) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
27. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İnebolu Limanı kapasite artırımı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3331) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
28. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sinop Vapur İskelesi ve işletme binası ile saha dolgusu ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3332) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
29. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Dörtyol Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3333) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
30. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ayvalık Vapur İskelesi ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3334) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
31. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kurşunlu Köyü Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3335) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
32. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Hopa Limanı onarımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3336) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
33. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ayvacık Gülpınar Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3337) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
34. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Fındıklı Yeniköy Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3338) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
35. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sinop Türkeli Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3339) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
36. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Of Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3340) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
37. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Arhavi Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3341) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
38. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Samsun Dereköy Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3342) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
39. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Karasu Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3343) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
40. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Marmara İlçesi Saraylar Beldesi İskele ve Rıhtım inşaatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3344) (Başkanlığa geliş tarihi: 20.8.1997)
41.—İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Cide İlyasbey Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3345) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
42. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çeşme Balıkçı Barınağı geliştirme inşaatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3346) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
43. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Alanya Yat Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3347) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
44. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tirebolu Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3348) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
45. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Alanya Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3349) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
46. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Manavgat Irmak Ağzı Yat Yanaşma Yeri ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3350) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
47. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tatvan sahil tahkimatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3351) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
48. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Lapseki Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3352) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
49. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Gökçeada Kuzu limanı mendirek onarım ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3353) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
50. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Mersin yat yanaşma yeri ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3354) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
51. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çeşme Dalyanköy yat yanaşma yeri ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3355) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
52. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Araklı sahil tahkimatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3356) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
53. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kaş Yat Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3357) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
54. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ezine Yeniköy Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3358) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
55. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Haydarpaşa limanı vinç rıhtımı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3359) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
56. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İnebolu Gemiciler Evrenye Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3360) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
57. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çatalzeytin sahil tahkimatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3361) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
58. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Avşa Adası Türkeli Köyü Feri İskelesi ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3362) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
59. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Bozkurt-İlişi-Yakaören Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3363) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
60. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Marmara Ereğlisi Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3364) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
61. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Beymelek Lügünü Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3365) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
62. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, araştırma merkezi tesisleri ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3366) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
63. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Of-Eskipazar sahil tahkimatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3367) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
64. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çanakkale Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3368) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
65. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Marmara Ereğlisi Yat Limanı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3369) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
66. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Mürefte Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3370) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
67. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Marmaris sahil tahkimatı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3371) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
68. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İnebolu Özlüce balıkçı barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3372) (Başkanlığa geliş tarihi :20.8.1997)
69. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Yassıada vapur iskelesi ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3373) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
70. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Bayramdere Yeniköy Balıkçı Barınağı ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/3374) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
71.—Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, İş Bankası’ndaki Atatürk’e ait hisselerin CHP’ne devredilip devredilmediğine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3375) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
72.—Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş’ın, bazı televizyon programlarının telif eser kapsamına alınıp alınmadıklarına ilişkin Kültür Bakanından yazılı soru önergesi (7/3376) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
73. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzurum-Hınıs Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3377) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
74. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Hatay İl Hizmet Binası ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3378) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
75. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kars-Ardahan Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3379) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
76. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzincan-Merkez Kapalı Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3380) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
77. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kars-Akyaka Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3381) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
78. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kırşehir-Mucur Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3382) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
79. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Aksaray-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3383) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
80. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Niğde-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3384) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
81. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Karaman-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3385) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
82. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Afyon-Şuhut Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3386) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
83. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kocaeli İl Hizmet Binası ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3387) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
84. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,Çanakkale Kapalı Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3388) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
85. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kars-Selim Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3389) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
86. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ordu-Kumru Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3390) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
87. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Rize-Ardeşen Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3391) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
88. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Sinop-Gerze Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3392) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
89. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çorum-Alaca Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3393) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
90. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Amasya-Taşova Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3394) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
91. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Isparta-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3395) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
92. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Trabzon Kamp Eğitim Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3396) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
93. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Manisa Gençlik Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3397) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
94. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Aydın-Kuyucak Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3398) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
95. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzincan-Refahiye Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3399) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
96. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kırıkkale-Merkez Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3400) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
97. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tekirdağ-Şarköy Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3401) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
98. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Mardin Gençlik Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3402) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
99. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Gümüşhane-Torul Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3403) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
100. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ankara Güreş Eğitim Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3404) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
101. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Bayburt-Demirözü Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3405) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
102. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İstanbul-Pendik Kapalı Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3406) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
103. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Samsun-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3407) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
104. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Antalya-Alanya Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3408) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
105. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Nevşehir-Ürgüp Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3409) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
106. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Şanlıurfa stad inşaatı ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3410) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
107. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kayseri stadı tribün inşaatı ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3411) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
108. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Diyarbakır Açık Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3412) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
109. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Muğla-Dalaman Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3413) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
110. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Manisa-Turgutlu Stadı ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3414) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
111. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ağrı-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3415) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
112. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Artvin-Arhavi Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3416) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
113. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ankara Haymana Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3417) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
114. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzurum-Horasan Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3418) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
115. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tekirdağ Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3419) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
116. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tokat Reşadiye Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3420) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
117. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Bursa Kapalı Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3421) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
118. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İstanbul çok maksatlı spor salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3422) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
119. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kütahya-Emet Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3423) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
120. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Elazığ Kapalı Yüzme Havuzu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3424) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
121. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İstanbul Ataköy Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3425) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
122. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın,Ankara-Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3426) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
123. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Ankara-Elmadağ Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3427) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
124. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, İstanbul Burhan Felek Spor Kampusu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3428) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
125. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Denizli-Acıpayam Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3429) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
126. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Manisa Demirci Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3430) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
127. —İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzurum-Aşkale Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3431) (Başkanlığa geliş tarihi :21.8.1997)
128. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Gümüşhane - Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3432) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
129. – İstanbulMilletvekili Halit Dumankaya’nın, Hakkâri - Yüksekova Spor Salonu ihalesine ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3433) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
130. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Van Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3434) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
131. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Tunceli Pertek Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3435) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
132. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kırıkkale Merkez Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3436) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
133. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Uşak Banaz Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3437) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
134. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Erzincan Spor Kamp Eğitim Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3438) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
135. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Kahramanmaraş -Göksun Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3439) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
136. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Çankırı Güreş Eğitim Merkezi ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3440) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
137. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, Burdur -Bucak Spor Salonu ihalesine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3441) (Başkanlığa geliş tarihi : 21.8.1997)
138. – KahramanmaraşMilletvekili Hasan Dikici’nin, Düziçi - Alibozlu ve Bayındırlı köylerinin içme ve sulama suyu sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3442) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.8.1997)
139. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, hukuka aykırı olarak yakalanan ya da tutuklanan kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3443) (Başkanlığa geliş tarihi : 22.8.1997)
140. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, İznik 2. Merhale Projesine ilişkin Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanından yazılı soru önergesi (7/3444) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
141. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, personel atamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3445) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
142. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, doğalgaz kazalarına ilişkin Enerji ve Tabiî KaynaklarBakanından yazılı soru önergesi (7/3446) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
143. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Avukatlık Kanununda yapılacak değişikliklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3447) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
144. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığı ile Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun uygulanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3448) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
145. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, su kaynaklarının korunmasına ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/3449) (Başkanlığa geliş tarihi : 25.8.1997)
146. – Denizli Milletvekili Mehmet Gözlükaya’nın, yazılı ve görsel basına verilen teşvik kredilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3450) (Başkanlığa geliş tarihi : 27.8.1997)
147. – Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Anadolu basınının desteklenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3451) (Başkanlığa geliş tarihi : 28.8.1997)
148. – Adana Milletvekili OrhanKavuncu’nun, Osmaniye DevletHastanesinde görevli bir doktorun ve hastane müdürünün görev yerinin değiştirilmesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3452) (Başkanlığa geliş tarihi : 1.9.1997)
149. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, iç borçlanmaya ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3453) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.9.1997)
150. – Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Alanya’da SSK Müdürlüğü kurulup kurulmayacağına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/3454) (Başkanlığa geliş tarihi : 2.9.1997)
151. – İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, İstanbul Boğazından geçerken aranan Mısır Bandıralı gemiye ilişkin DevletBakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/3455) (Başkanlığa geliş tarihi : 3.9.1997)
152. – Yozgat Milletvekili Kâzım Arslan’ın, bazı basın kuruluşlarınca düzenlenen promosyon kampanyalarına ilişkin Sanayi ve TicaretBakanından yazılı soru önergesi (7/3456) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
153. – İstanbulMilletvekili Bülent Akarcalı’nın, özel ceset torbası bulundurma zorunluluğu getiren yönetmeliğe ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/3457) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
154. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, genel aydınlatma projesi dışında kalan aydınlatmalarda tüketilen enerjinin bedeline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/3458) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
155. – Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş’ın, bazı beyanlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3459) (Başkanlığa geliş tarihi : 4.9.1997)
156. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, EmlakBankası tarafından kamu kuruluşlarına tahsis edilen arabalara ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3460) (Başkanlığa geliş tarihi : 5.9.1997)
157. – İstanbul Milletvekili Azmi Ateş’in, T.R.T.’de bir şiir programına sansür uygulandığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3461) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.9.1997)
158. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, görevden alınan üst düzey bürokratlara ilişkinBaşbakandan yazılı soru önergesi (7/3462) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.9.1997)
159. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, Bahçeköy Belediyesine bağlanan mücavir alana ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/3463) (Başkanlığa geliş tarihi : 8.9.1997)
160. – Adana Milletvekili OrhanKavuncu’nun, Kuzey Irak’ta yaşayan Türkmenlere uygulanan baskı ve şiddete ilişkinDışişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3464) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.9.1997)
161. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Adana ve civarında meydana gelen don afetinden zarar gören üreticilerin zirai kredi borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3465) (Başkanlığa geliş tarihi : 9.9.1997)
162. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Ulus - TBMM arası refüj ve kaldırım çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3466) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.9.1997)
163. – Samsun Milletvekili Murat Karayalçın’ın, Samsun İline ait öncelikli proje olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3467) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.9.1997)
164. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, bazı hükümetler döneminde işe alınan personelin dağılımına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3468) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.9.1997)
165. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Kalkınma Bankasınca verilen kredilere ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3469) (Başkanlığa geliş tarihi : 10.9.1997)
166. – Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın, Yozgat - Saraykent Ziraat Bankası Şubesinin ne zaman açılacağına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi (7/3470) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.9.1997)
167. – YozgatMilletvekili Kâzım Arslan’ın, İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmenliğe alınmadığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3471) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.9.1997)
168. – YozgatMilletvekili Kâzım Arslan’ın, Vakıflar Bankasına ait araç ve cep telefonlarına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3472) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.9.1997)
169. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Keçiören Belediye Başkanlığının yasa dışı faaliyetler için bir örgüt oluşturduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3473) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.9.1997)
170. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Açık Öğretim Fakültesi ders kitaplarına ilişkinMillî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3474) (Başkanlığa geliş tarihi : 11.9.1997)
171. – Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu’nun, MerkezBankası aylık ödemeler dengesi verilerinin yayınlanmamasının nedenine ilişkinBaşbakandan yazılı soru önergesi (7/3475) (Başkanlığa geliş tarihi : 12.9.1997)
172. – İstanbulMilletvekili Mehmet Ali Şahin’in, İstanbul -Boğaziçi Bölgesinde yasa dışı bir inşaata göz yumulduğu iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3476) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.9.1997)
173. – Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey’in, personel atamalarına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3477) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.9.1997)
174. – Diyarbakır Milletvekili Sacit Günbey’in, bazı milletvekillerine düşük faizle kredi verildiği iddiasına ilişkinDevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3478) (Başkanlığa geliş tarihi : 15.9.1997)
175. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, T.H.Y. Yönetim Kuruluna yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3479) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
176. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, bilgisayar alımı ihalesine ilişkinMillî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/3480) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
177. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, Bahçeköy Belediyesine bağlanan köylerin yeşil alanlarının korunmasına ilişkinBaşbakandan yazılı soru önergesi (7/3481) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
178. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, Yozgat’ta ziraî borçları ertelenen çiftçilere ilişkinTarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3482) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
179. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, temel gıda maddelerine yapılan son zamlara ve zorunlu tasarruf kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/3483) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
180. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, tarımsal kredi faizi oranlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/3484) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
181. – YozgatMilletvekili Abdullah Örnek’in, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3485) (Başkanlığa geliş tarihi : 16.9.1997)
182. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve T.B.M.M. personelinin sosyal tesis ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3486) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
183. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, Diyanet İşleri Başkanlığınca yurt dışında yardım kampanyası açılıp açılmadığına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3487) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
184. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, Hac organizasyonunda bazı personelin yasalara aykırı olarak görevlendirildiği iddiasına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3488) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
185. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Merkezlerine ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3489) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
186. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, yurt dışında İrşad Hizmetleri adı altında açılan hesaplara ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3490) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
187. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, “misafir” olarak Hacca götürülen kişilere ilişkinDevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3491) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
188. – HatayMilletvekili Fuat Çay’ın, Hacca giden milletvekili sayısına ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3492) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
189. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Hac hesabından yapılan harcamalara ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3493) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
190. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Diyanet İşleri Başkanının temsil giderlerine ilişkin DevletBakanından yazılı soru önergesi (7/3494) (Başkanlığa geliş tarihi : 17.9.1997)
191. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Hac organizasyonunda görevlendirilen personele ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3495) (Başkanlığa geliş tarihi:17.9.1997)
192. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Diyanet İşleri Başkanı’nın kıyafetine ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3496) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
193. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görev yapan imamlara ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3497) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
194. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Mushafları İnceleme Kurulu tarafından incelenen Kuran’ı Kerim’lere ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3498) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
195. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, yurtdışındaki imam açığına ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3499) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
196. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Diyanet İşleri Başkanlığı aleyhine açılan davalara ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi. (7/3500) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
197. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ardahan iline bağlı köylerin su sorununa ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3501) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
198. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, mobil telefon lisans sözleşmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3502) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
199. – Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç’ın, Kayseri Telekom Başmüdürlüğüne ait 1997 yılı ödeneklerinin başka bir ile aktarıldığı iddiasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3503) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.9.1997)
200. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, İstanbul-Sultanbeyli’de cuma günleri askerî birlik görevlendirildiği iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3504) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.9.1997)
201. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, İstanbul-Sarıyer-Yeniköy’deki bir arsanın tahsisli olup olmadığına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3505) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.9.1997)
202. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, Ardahan-Merkez-Hacıali Köyü telefon santralinin ne zaman hizmete gireceğine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3506) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.9.1997)
203. – Çanakkale Milletvekili Hikmet Aydın’ın, Ziraat Bankası Frankfurt Şubesi Müdürüne ilişkin Devlet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3507) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.9.1997)
204. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, Hatay İl Turizm Müdürü’nün görevden alınmasının nedenine ilişkin Turizm Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3508) (Başkanlığa geliş tarihi: 19.9.1997)
205. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in,Büyükçekmece İlçe Jandarma Komutanlığınca siyasî parti ilçe yöneticilerinin kimlik bilgileri ve ikametgâh adreslerinin istendiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3509) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
206. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının eğitime destek amacıyla bağışladığı paraya ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3510) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
207. – İzmir Milletvekili Birgen Keleş’in, Özelleştirme Yüksek Kurulu üyeliği görevini başka bir bakanın yaptığı iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3511) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
208. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından satın alındığı iddia edilen suikast silahlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3512) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
209. – İzmir Milletvekili Sabri Ergül’ün, mal bildirimlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi.(7/3513) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
210. – Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, Kocaeli’de bir sendika yöneticisine işkence yapıldığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3514) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
211. – Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın, bazı özel eğitim kurumlarının verdikleri ilanlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3515) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
212. – Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Öncel’in, yargı yolu ile görevine dönen kamu görevlilerinin ve yürütmeyi durdurma kararlarının sayısına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3516) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.9.1997)
213. – Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya’nın, Karayolları 7. Bölge Müdürlüğünün faaliyetlerine ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi.(7/3517) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.9.1997)
214. – Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz’ün, Genel Kurulda pankart açan İzmir Milletvekili Sabri Ergül hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi.(7/3518) (Başkanlığa geliş tarihi: 29.7.1997)
Meclis Araştırması Önergesi
1. – İstanbul Milletvekili Yusuf Pamuk ve 31
arkadaşının, İstanbul’da meydana gelen sel felaketinin
neden olduğu zararlara karşı alınması gereken
tedbirleri belirlemek amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi.(10/200)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.8.1997)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati :15.00
1 Ekim 1997 Çarşamba
BAŞKAN : Geçici Başkan Yasin HATİBOĞLU
KÂTİP ÜYELER: Geçici Kâtip Üye Ahmet DÖKÜLMEZ (Kahramanmaraş), Geçici Kâtip Üye Ünal YAŞAR (Gaziantep)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 20 nci Dönem 3 üncü Yasama Yılının 1 inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yetersayımız vardır; çalışmalara başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri, yeni yasama yılı çalışmalarımızın, milletimiz, memleketimiz ve bütün insanlık âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.
Meclisimizde tecelli eden irade, milletimizin iradesidir. Üstün irade budur; çünkü, hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. (RP ve DYP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
Anayasamızın 6 ncı maddesinde çok net olarak ifade olunduğu gibi, “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. (RP sıralarından alkışlar) Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.” (RP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)
Tam ve kâmil bir demokratik parlamenter sistem, ancak, demokrasinin bütün kurum ve kurallarının işletilmesiyle var olabilir. Cumhuriyetimizi ve onun niteliklerini koruyup, kollamanın en sağlıklı yolu da, demokratik parlamenter sistemden geçer.
Sayın milletvekilleri, önümüzde aşılması imkânsız gibi gözüken birtakım meseleler olabilir. Milletiyle birleşmiş ve bütünleşmiş, milletine ve ülkesine hizmetten başka hiçbir hedefi olmayan bu Yüce Meclisin bütün bu güçlükleri aşması, elbette imkânsız değildir. Nâmütenahi sıkıntılar içerisinde ve fakat nâmüsait şartlara rağmen İstiklal Savaşını yürüten ve cumhuriyetimizin temellerini atan Birinci Meclis, en güzel örnektir. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, cumhuriyetimizin kurucularının milletimizle nasıl bütünleştiği, kimsenin meçhulü değildir; herkes bundan ders almalıdır.
Bu açılış vesilesiyle, Birinci Büyük Millet Meclisimizden bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün Meclislerimizde, bu millet ve memleket için hayırlı hizmetler yapmış bütün devlet adamlarımızı, bütün milletvekili ve senatörlerimizi Meclisimiz adına saygıyla anmayı bir görev sayıyor ve vefat etmiş olanlara Cenabı Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimize ve Yüce Heyetinize saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
II. – SÖYLEVLER
1. — Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, 20 nci dönem 3 üncü Yasama Yılını açış konuşması
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, gündemimize göre, Sayın Cumhurbaşkanımız, yeni yasama yılının açılış konuşmasını yapacaklardır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, açılış konuşmasını yapmak üzere şu anda Genel Kurul salonunu teşrif etmektedirler; kendilerine hoş geldiniz diyorum. (Ayakta Alkışlar)
(İstiklal Marşı)
CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL – Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanı, değerli milletvekilleri, ekranları başında bu toplantıyı takip eden sevgili vatandaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu vesileyle, Yüce Meclise, yeni yasama yılında yapacağı değerli çalışmalarında başarılar diliyorum.
Yeni bir bin yıla hızla yaklaşmakta olduğumuz şu günlerde, insanlığın nasıl bir geleceğe doğru yol aldığı konusunda birlikte düşünme ihtiyacı ve heyecanı, her zamankinden daha fazla hissedilmektedir. Bugün ile yarın arasındaki köprüleri doğru kurabilen ve bilgi çağının gereklerine ayak uydurabilen uluslar, önümüzdeki yüzyıl dünyasında etkili ve güçlü bir yere sahip olacaklardır. Bu bağlamda, ülkemizin 21 inci Yüzyıldaki konumunu belirleyecek stratejik hedeflerimize ilişkin düşüncelerimi sizlere iletmek istiyorum.
Tarih, gelecek adına, geçmişle yapılan sürekli bir hesaplaşmadır. Bu bakımdan, yarının dünyası ve o dünya içinde Türkiye’nin yeri konusunu ele alırken, tarihimizi iyi anlamak ve doğru değerlendirmek durumundayız.
Son üç yılını yaşamakta olduğumuz 20 nci Yüzyılda, ülkemiz, üç önemli dönüm noktasından geçmiştir: Çokuluslu bir imparatorluğu tasfiye etmiştir; ancak, bağımsızlığımızı korumayı, çağdaş bir cumhuriyeti kurmayı ve çok partili demokrasiye de yumuşak bir geçiş yapmayı başarmışızdır. Aynı zamanda, yakın tarihteki en uzun ve kesintisiz barış dönemi olan cumhuriyet döneminde yeniden bölgemizin en güçlü devleti haline gelmişizdir.
Cumhuriyetle birlikte elde ettiğimiz kazanımların tümünü, Büyük Atatürk önderliğindeki Türk ulusal kurtuluş savaşçılarının yarattığı yeni toplumsal sözleşmemize borçluyuz. Çağdaş uygarlığın zeminini teşkil eden evrensel hukuk prensipleriyle iç içe geçmiş olan bu sözleşmenin temel nitelikleri, bugün de Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümleri arasında yer almaktadır. Anayasamızın “Cumhuriyetin Nitelikleri” başlığını taşıyan 2 nci maddesi, cumhuriyet felsefesinin temel çerçevesini çizmektedir. Buna göre “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Bu, çağdaş bir topluma dayanan çağdaş bir devlettir. Cumhuriyet tarihimiz, işte bu zeminde elde edilmiş gurur verici başarılarla doludur. Geleceğin Türkiyesi de, yine bu zeminde, insanlığın ortak uygarlığına katkıda bulunmaya devam edecektir.
Değerli milletvekilleri, cumhuriyet Türkiyesinin çağdaşlaşma projesi, küreselleşme olgusunun bugün kazanmış olduğu boyutlar çerçevesinde daha da büyük bir önem kazanmıştır. Çağdaş Türkiye’nin her kurumu, çağdaş ülkelerle boy ölçüşecek durumda olacaktır. Diğer bir deyişle, her kurumumuz küresel düzeydeki rekabete uyum gösterecek şekilde yapılanmak durumundadır. Bu noktada temel ölçü, Büyük Atatürk’ün de belirttiği gibi, çağdaş uygarlık düzeyidir. Dolayısıyla, temel amaç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, çağdaş bir devletin vatandaşı yapmaktır; Türkiye Cumhuriyetinin temelindeki iddia budur.
Anayasal demokrasilerin gelişmesi ve hukukun evrenselleşmesi, insanlığın son iki yüzyıl içinde elde ettiği en önemli kazanımlardır. Bu bağlamda, çağdaş devletin temel nitelikleri de bu uzun demokratikleşme süreci içinde ortaya çıkmıştır. Bilginin en stratejik meta haline geldiği ve ekonomide küreselleşmenin tartışılmaz bir gerçeklik kazandığı günümüzde, çağdaş devletin üstesinden gelmesi gereken sorun şudur: Bir yandan, kuvvetler ayrılığı ilkesini hukukun üstünlüğü ve demokrasi zemininde hayata geçirirken, diğer bir deyişle, iktidarı sınırlarken, aynı zamanda, yönetimin daha etkili olmasını ve demokratik istikrarın tesis edilmesini sağlamak. Esasen, bu, demokratik devletin mekanizmalarını güçlendirirken, karar verme mekanizmalarının stratejik planlama yapma imkânına kavuşmasını, süratli çalışmasını ve etkinliğini artırmasını sağlamak demektir. Bu konu, demokratik ülkeler topluluğunun gündeminde önemli bir yer almaktadır. Demokrasinin ayırt edici vasfının sivil mutabakat yoluyla kendini yenilemek olduğu hususu üzerinde yaygın bir görüş birliği mevcuttur. Dolayısıyla, demokrasiyi daha iyi işletmek ve hukuk devletini güçlendirmek, demokratik cumhuriyetin temel hedefleri olmalıdır.
İktidarın sınırlandırılmasında temel yöntem olan kuvvetler ayrılığında en fazla aksama görülen nokta, yasama-yürütme ilişkisinde ortaya çıkmaktadır.
Yasama ile yürütme iç içe geçme istidadı gösterdiğinde, bir anlamda, kuvvetlerin sayısı ikiye inmektedir. Buna ilaveten, yargı bağımsızlığının işleyişinde aksama ortaya çıktığı takdirde, kuvvetler ayrılığı sistemi tamamen ortadan kalkmaktadır. Bu itibarla, yürütmenin yasama karşısında bağımsızlaştırılmasını, aynı zamanda, yasamanın da yürütmeyi daha iyi denetleyebilmesini sağlayacak mekanizmalar oluşturulması, çağdaş demokrasilerde önemle üzerinde durulan bir konudur. Bu meselenin ülkemizde de en geniş biçimde ve derinliğine tartışılmasında yarar bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, hukuk devleti, devletin gücü ve hedefinin, toplumun bir arada yaşama iradesinin çerçevesini çizen bir hukuk düzeninin varlığını gerektirmektedir. Bunun temelini ise, toplum sözleşmesi mahiyetini taşıyan anayasa oluşturmaktadır. Dolayısıyla, anayasaya bağlılık ve itaat, demokratik cumhuriyette ve çağdaş devlette yurttaşlık erdemlerinin en başında gelir. Hak ve özgürlükler ile sorumluluklar arasındaki denge, işte bu zeminde kurulabilir.
Hak ve özgürlüklerle sorumlulukların çerçevesini belirleyen hukuk düzeni ve bu düzeni oluşturan kurallar, yalın, sarih, anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Bu bağlamda, hukuk kurallarının basitleştirilmesi ve gerekiyorsa sayılarının azaltılması, son zamanlarda Batı’da önemle üzerinde durulan bir anlayıştır ve bu doğrultuda birçok alanda yeniden düzenlemeye gidilmekte olduğu bilinmektedir. Ülkemizde de, bu konunun gereken dikkatle ele alınmaya başlanmasında yarar görüyorum.
Daha önce de belirttiğim gibi, toplum içinde yaşamanın ve siyasetin kurallarının hukuka bağlanması, farklı moral değerler arasındaki tartışmayı nötralize ederek, demokratik çoğulculuğun altyapısını oluşturur. Bu bağlamda, demokratik hukuk devletinde hukuk mimarisinin temel taşları, adalet duygusunun kutsallığı ve yasalar önünde eşitliktir. Bu noktada, toplumun yarısını oluşturan kadınların statüsü özellikle önemlidir. Hukuk devleti, dil, din, ırk, cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün yurttaşları kucaklar ve temel hak ve özgürlüklerin evrensilliğini teminat altına alır. İşte, bu noktada laiklik, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle birbirinden ayrılmaz bir şekilde içiçe geçmektedir.
Bu çerçevede bir hususa daha değinmek istiyorum: Adaletin süratli ve etkili biçimde gerçekleşeceğinden herhangi bir şekilde kuşku duyulması söz konusu olmaya başladığı takdirde, toplumsal sözleşme ciddî biçimde tehdit altına girer. Bu nedenle, adaletin süratle işlemesini sağlayacak tedbirler mutlaka alınmalıdır.
Çağdaş devlet, dünyayla birlikte soluk alıp vermek demektir. Böyle bir devlet, insanlığın ortak uygarlığına katkıda bulunma hedefi doğrultusunda, toplumun demokratik enerjisini seferber etmeyi mümkün kılacak kurumlar ve kurallar manzumesinden meydana gelir.
Çağdaş devlet, etkili toplumu ve refah toplumunu kurma amacı etrafında örgütlenmeyi gerektirir. Bu hedefe ulaşmanın temel aracı, sivil toplumun dinamizmi ve yaratıcı enerjisidir. Aynı zamanda, hukuk devletinin sağlam temellere dayanması da, çağdaş devletin işlemesinin önşartıdır. Bu bakımdan, adalet bilincinin ve demokrasi kültürünün varlığı hayatî önem taşımaktadır. Böyle bir bilinç ve kültürün gelişmesinin yegâne yolu da, bilgi çağının ve küreselleşmenin tüm imkânlarından yararlanan, donanımlı birey-yurttaşların yetişmesini mümkün kılacak bir eğitim sisteminden geçmektedir. Dolayısıyla, çocuklara ve gençlere çağdaş ve evrensel ölçülerde eğitim imkânının en geniş ve yaygın biçimde sağlanması, çağdaş devlet olmanın vazgeçilmez şartları arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra, yetişkinlerin de eğitimine önem verilmelidir. Eğitimin kesintisiz bir süreç olduğu hatırda tutulmalıdır.
Esasen, günümüzde, eğitim ile ekonomi arasındaki ilişki de her zamankinden daha çok önem kazanmıştır. Zira, bilginin en stratejik meta haline geldiği bir dönemde yaşıyoruz. Önümüzdeki yüzyıl, bilgi toplumu olmayı başarabilen ülkelerin söz ve ağırlık sahibi olacakları bir yüzyıl olacaktır. Bu itibarla, eğitim ve bilim alanlarında mutlaka bilgi çağının gerektirdiği seviyeyi yakalamak mecburiyetindeyiz. Ulusların refah düzeyi ile eğitim düzeyleri arasındaki ilişki, artık, her zamankinden daha fazla önem kazanmıştır. Eğitim alanında kaydedilecek gelişme ile ekonomik kalkınma, birbirinden ayrılmaz bir bütün oluşturmaya başlamıştır. Çağdaşlaşma, refah ve kalkınma hedefleri doğrultusundaki ortak çaba ve mücadele, öncelikle eğitim konularında verilmek durumundadır. Esasen bugün, bu konuda küresel bir mutabakat mevcuttur. Bilgi çağının gereklerine süratle uyum sağlayacak donanımlı yurttaşların yetiştirilmesi, uygar dünyanın temel öncelikleri arasında yer almaktadır. Eğitim konusu, işte bu bağlamda tüm dünyada yeni bir heyecanla ele alınmaktadır. Bu bakımdan, eğitim kurumlarımızın çağdaş standartlara ulaşması için büyük bir seferberlik başlatılmasına özel bir önem atfediyorum. Eğitim alanında gerçekleştirilecek reformların, topyekûn bir eğitim seferberliği anlayışıyla yürütüleceğine yürekten inanıyorum. Demokratik kültür ve erdemlere sahip, uluslararası düzeyde rekabet edebilecek şekilde yeteneklerini geliştirmiş, kendine güvenli yurttaşların yetiştirilmesi, temel stratejik önceliğimiz olmalıdır.
Dünya hızla değişmektedir. Bazı meslekler önem kazanırken, bazı meslekler nitelik değiştirmektedir. Bu gelişmelerin yakından takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması, insan kaynaklarının en verimli şekilde değerlendirilmesi açısından hayatî önem taşımaktadır. İnsanı merkez alan çağdaş kalkınma anlayışı da bunu gerektirmektedir.
Eğitim alanında gerçekleştirilecek atılımlarda her şey devletten beklenmemelidir. Eğitim, her zamankinden çok, halkın ve devletin beraberce kaldırabileceği bir konu haline gelmiştir. Vatandaşlarımızın bu alandaki katılımlarını, büyük bir memnuniyet, minnet ve şükranla karşılıyorum.
Halkımız, eğitim alanındaki gayretleri bir seferberlik haline getirme arzusunu gayet açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Netice itibariyle, önümüzdeki yüzyılın dünyasında daha sağlam bir yer edinmemiz, eğitimde, sağlık hizmetlerinde ve kültürde çağdaş dünya standartlarının yakalanmasıyla sağlanacaktır; bunun başka yolu yoktur.
Değerli milletvekilleri, Anayasaya bağlılığın, vatandaşların demokratik dikkat ve uyanıklığının, çağdaş, demokratik hukuk devletinin temel güvencelerini oluşturduğu unutulmamalıdır. Çağdaşlaşma süreci, aydınlanma çağıyla birlikte, son iki yüzyıl içinde evrensellik kazanmış, insanlığın ortak hedefi haline gelmiştir. Atatürk, işte bu ortak gelecek perspektifini, büyük bir öngörüyle, Türk Ulusuna ana hedef olarak göstermiştir. Bu hedeften taviz verilmesi söz konusu olamaz. Türkiye, güçlü, çağdaş bir dünya devleti olma yönünde kararlı adımlarla ilerleyecektir.
Demokrasi ve laiklik birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kavramdır. Laik hukuk düzeni, devletin, tüm inanç, fikir, dil, din, mezheplere karşı eşit mesafede ve tarafsız durmasını sağlamakta; aynı zamanda, kadın erkek eşitliğini güvence altına almaktadır. Dolayısıyla, laiklik olmadan demokrasiden bahsedilemez; zira, laiklik, demokrasi gibi, her fikrin ve inancın yaşama hakkını teminat altına alır.
Türk Milleti, seçimini, demokrasi, laiklik, insan hakları ve barıştan yana yapmıştır. Cumhuriyet, bu ortak iradenin en muhteşem eseridir. Demokratik cumhuriyetin meşruiyeti ve kuvveti, ortak tarih, kader ve amaç birliği ile vatandaşlık kimliği ilkelerine dayanır. Milletimiz, sevinçte, kederde, zor günde, bu ortak kader anlayışına sahip çıkmıştır; bu kararlılık, sonsuza kadar sürecektir.
Farklılıklarımız, bizi, gerginlik ve kutuplaşma noktalarına götürmemelidir. Demokrasi, farklılıklarımızı hukuk zemininde koruyan ve bu farklılıkların bir zayıflık değil, zenginlik kaynağı olmasını sağlayan yegâne rejimdir. Herkesin birbirini kabul etmesi, anlaması, birbirine destek olması sayesinde, Türkiye, toplumsal uzlaşıyı bulacaktır. Esasen, demokratik cumhuriyet böyle bir uzlaşının ürünüdür; bunun hiçbir zaman akıldan çıkarılmaması gerekmektedir.
Bugün, hür basın ve sivil toplum, bütün dinamizmi ve uyanıklığıyla her şeyi tartışmakta, her kurumu denetlemekte ve herkesi eleştirmektedir. Böyle bir toplumun sürekli bunalımlarla karşı karşıya kalması düşünülemez. Önemli olan, toplumun beklentileri, özlemleri ve umutlarına yanıt verilmesidir. Dolayısıyla, siyaset, değişimin konjonktürel olarak sebep olabileceği güçlükleri, sıkıntıları, bunalımları değil, böyle bir değişimin getireceği parlak geleceği önplanda tutan bir perspektife sahip olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, bir ülkenin çağdaşlaşma hedefi doğrultusunda yürüyebilmesi, o ülkedeki değişim dinamiğinin evrensel uygarlık araçlarına dayanıp dayanmamasına bağlıdır. Çağdaş devlet, ülkenin genel fotoğrafını her an çekmeye muktedir olan ve hedef tespit ederek, bunu genel bir strateji etrafına oturtabilen devlet demektir. Bu itibarla, devlet, mevcut durumu tüm boyutlarıyla tahlil edebilecek ve geleceğe yönelik strateji tespit edebilecek araçlara sahip olmaya ve kamu hizmetinde çalışanları böyle bir stratejik planlama çabasına yöneltmeye özen göstermek durumundadır. Böyle bir zemin olmadan ortak vizyon da geliştirilemez. Diğer bir deyişle, bir ülkenin ulusal vizyonu, ortak aklın ürünü olmalıdır. Bu da, sadece, demokratik denetim ve katılımla sağlanabilir. Zira, demokrasi, daha iyi, daha mükemmel olanı arama imkânını bahşeden yegâne rejimdir. Bu itibarla, ekonomik ve sosyal konsey yapılanmasını önemsiyorum. Bu konseyin, ekonomik ve sosyal alanlardaki hedeflerimiz doğrultusunda mutlaka önemli bir rol oynayacağına inanıyorum.
Öte yandan, 1995 yılında gerçekleştirilen anayasa değişiklikleriyle ilgili uyum yasalarının bir an önce çıkarılmasını gerektiğini bu vesileyle tekrar hatırlatmakta fayda mütalaa ediyorum.
Anayasanın bazı kurallarının, uyum yasaları çıkarılmadığı için uygulanamamasından neşet eden bir hukukî sorunun varlığı hiçbir şekilde gözardı edilemez.
Değerli milletvekilleri, halkları ve ülkeleri her zamankinden daha çok birbirine yaklaştıran ve siyasî, ekonomik, sosyal, kültürel tüm alanlarda bir yeniden yapılanma sürecine yol açan küreselleşme olgusu, barış, demokrasi ve kalkınmanın birbirinden ayrılmaz bir üçlü olduğu hususunda giderek artan bir bilinçlenmenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Yeni bir uluslararası düzen, işte böyle bir zeminde aşama aşama şekillenmektedir. Bu bağlamda, ülkeler, zaman ve mekân dinamiği içerisindeki yerlerini yeniden tanımlamak ve icap ediyorsa, hedef ve stratejilerini gözden geçirerek yeniden saptamak durumundadırlar. Ancak bu uyum yeteneğini gösterebilen ülkeler, uluslararası ilişkilerin şekillenmekte olan yapısını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilme imkânına sahip olabileceklerdir.
21 inci Yüzyıla hazırlanırken moralimizi yüksek tutmamız için her türlü sebep bulunmaktadır. Tarih, ulusumuzun karşısına, geleceğe bakışımızda iyimserliği teşvik eden yeni fırsatlar çıkarmıştır. Soğuk savaş sonrasında ülkemiz, artan bir stratejik derinlik kazanmıştır. Güneydoğu Avrupa’dan Rusya’nın steplerine ve Çin Seddine kadar uzanan geniş bir coğrafyada bir kültür hinterlandına sahip olan Türkiye, Avrasya’nın, ulaşım, iletişim ve ticaret merkezi haline gelmiş, gerçek bir dünya devleti boyutuna ulaşmıştır. Yeni enerji coğrafyasını oluşturan Karadeniz ve Hazar havzalarında kalıcı işbirliği modelleri geliştirilmesine öncülük ederek, bu bölgelerin dünya ekonomisiyle bütünleşmesinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Avrupa, Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Hazar, Orta Asya, Ortadoğu ve Akdeniz boyutları, ülkemizin dışpolitika perspektifinin genişliğini göstermektedir.
Balkanlarda, Kafkasya’da ve Ortadoğu’da henüz kalıcı barış sağlanamamıştır. Azerbaycan topraklarının üçte biri hâlâ işgal altındadır. 1,5 milyon Azeri vatandaşı kaçkın durumundadır. Ortadoğu’da barış süreci tehdit altındadır. Balkanların istikrara kavuşması açısından hayatî önem taşıyan Dayton Barış Anlaşmasının kırılgan niteliği özel bir dikkat gerektirmektedir. Türkiye, bütün bu bölgelerde barış ve istikrarın tesisi doğrultusunda katkılarını aktif bir biçimde sürdürmektedir.
Bununla beraber unutulmaması gerekir ki, güncel sorunlar ve çatışmalar bir gün mutlaka sona erecektir. Şimdi yapılması gereken, güncelin ötesine geçebilmek ve ihtilafların sona erdiği, birlikte çalışma ve yaşama kurallarının hayata geçirildiği Avrasya’yı görebilmektir.
Kafkasya’nın ve Orta Asya’nın zenginleşmesi, Rusya’da serbest piyasa ekonomisinin kurumsallaşması, Ortadoğu ve Balkanların istikrara kavuşmasıyla birlikte ortaya çıkacak geniş işbirliği imkânlarının tam ortasında Türkiye bulunacaktır. Esasen, Sovyetler Birliğinin kendiliğinden dağıldığı 1991 yılından itibaren karşımıza çıkan bu tarihî fırsatın gerektirdiği adımlar tarafımızdan atılmıştır ve atılmaya da devam etmektedir.
Önümüzdeki yüzyılın dünyası, Karadenizin etrafını dolaşacak otoyolların tamamlanacağı, telekomünikasyon ve fiber optik ağlarının, Karadeniz havzasını ve Orta Asya’yı Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacağı tarihî İpek Yolu’nun yeniden canlanacağı, döşenecek yeni boru hatlarıyla doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynaklarının bu coğrafyalardan Akdenize akacağı bir dünya olacaktır. Türkiye, işte bu dünyanın kalbidir. Ufkumuz, en az bu dünya kadar geniş olmalıdır. Kendimizi bu geleceğe layıkı veçhile hazırlamak için, çabalarımızı kararlılıkla sürdürmemiz gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, dışpolitikada öncelikli hedefimiz, 21 inci Yüzyıl dünyasının hukukî ve kurumsal altyapısının inşa edildiği bir dönemde, Türkiye’nin etkinliğinin, hareket kabiliyetinin artırılmasıdır. Paris’te yapılan NATO-Rusya zirvesi, genişleme konusunun ele alındığı Madrid’deki NATO zirvesi, Avrupa Birliğinin yeni kurumsal yapısının esaslarının belirlendiği Amsterdam zirvesi, nihayet, önümüzdeki aralık ayında Lüksemburg’da yapılacak olan genişlemeyle ilgili Avrupa Birliği zirvesiyle bu hukukî ve kurumsal yapının temel çerçevesi çizilmektedir. İşte bu bağlamda, Avrupa bütünleşmesi içindeki yerimizin sağlamlaştırılması hayatî önem taşımaktadır. Zira, küresel ekonominin büyük çapta ekonomik gruplaşmalarının birbirine eklenmesinden oluştuğu günümüzde, bizim coğrafyamızda her alanda dünya optimaline ulaşılması için, Avrupa Birliği mutlaka uğranılması gereken bir limandır. Esasen, cumhuriyetin çağdaşlık projesi de Avrupa Birliğine tam üyelik hedefiyle içiçe geçmiştir.
Türkiye, süratli ve dinamik bir yaklaşımla gerekli reformları gerçekleştirdiği takdirde, hiç kimse Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğine engel olamayacak ve Türkiye, Avrupa’nın çağdaş ülkeleri arasındaki yerini mutlaka alacaktır. Ancak, bu hedefe ulaşmak için esas sorumluluk bizim üzerimizdedir. Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üye olması için, eksiklerini tamamlaması lâzımdır. Demokrasi ve insan hakları alanından hukukun üstünlüğü ve işleyen rekabete dayanan piyasa ekonomisine kadar tüm alanlarda çağdaş Avrupa normlarının süratle uygulamaya konulması, Avrupa Birliğiyle bütünleşmemizin önşartları arasındadır. Avrupa Konseyine üyeliğimiz, Avrupa Birliği ile gümrük birliğimiz, siyasî, sosyal ve ekonomik alanlarda ulaşmamız gereken çağdaş standartların temel çerçevesini çizmektedir. Esasen, bunun da ötesine geçerek Avrupa Birliğinin kendi kendine koyduğu Maastricht şablonuna da, aday ülkeler için tespit edilen Kopenhag kriterlerine de uyma doğrultusunda kararlı adımlar atmak mecburiyetindeyiz.
Türkiye ve Avrupa Birliğinin 1963’teki ortaklık anlaşması ile 1987’deki tam üyelik müracaatımıza verilen cevapla ve 1996’daki gümrük birliğiyle bütünleşme doğrultusunda birlikte attıkları adımlarla bugün varılan nokta, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin tartışma konusu yapıldığı bir nokta olamaz.
Birlikte çalışma, birlikte yaşama anlayışının fiiliyata intikal ettirilebileceği bir dönem içine girmemiz hayatî önem taşımaktadır.
Türkiye’nin Avrupa Birliği politikası, Avrupa Birliğinin Türkiye stratejisinin bir aynası değildir ve olmamalıdır da. Zira, Avrupa Birliğine tam üyelik hedefimizi biçimlendiren, tarihimiz ve coğrafyamız çerçevesinde yaptığımız kendi özgür tercihimizdir. Türkiye’nin, bir coğrafyadan ziyade, bir değerler manzumesi olarak algıladığı Avrupa’yla bütünleşme iradesi, tamdır. Avrupa Birliğinde bu yönde bazılarında bir irade eksikliği var ise, bu durumun aşılması için, Türkiye’nin vizyonu ile Avrupa Birliğinin vizyonunun birbirleriyle çelişmediğini, aksine birbirlerini güçlendirdiğini ortaya koymamızda yarar bulunmaktadır.
Tarihten gelen kültürel farklılıklar, geleceği belirleyemez. Avrupa Birliği, ancak, geleceğe ağırlık veren bir birlikte yaşama ve çalışma perspektifiyle gücünü arttırabilir. Aksi takdirde, geçmişin olumsuz yönleri, geleceğin parlak vaatlerine galebe çalar.
Bizim için, Avrupa, bir medeniyet projesidir; ancak, bizim anlayışımıza göre, bu proje, faklılıkları bir zenginlik kaynağı ve yaratıcılık pınarı olarak gören, evrensel insan haklarına ve demokrasiye dayanan bir projedir. Bunun dışında kalan ve din, kültür gibi farklılıkları vurgulayarak yeni bölünmeler yaratan talihsiz yorumlar Avrupa’nın geleceğine biçim veremez ve Avrupa tarihinin, artık geride bırakılması gereken karanlık sayfalarında kalmalıdır.
Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde halen içinde bulunulan aşama, Avrupa mimarîsinin daha ilk yıllarında belirlenmiş vizyon içerisinde anlam kazanmaktadır. Gümrük birliği somut gerçeği etrafında, Avrupa Birliği ile şimdi geliştirilecek ve diğer aday ülkelerle eşit muamele-eşit kriter temelinde bizi tam üyeliğe götürecek işbirliği ve yakınlaşma süreci, Türkiye sözkonusu olduğunda genelde hâkim olan, Avrupa söyleminde halen mevcut bulunan “biz ve onlar” ayırımını 2000’li yıllara girerken geride bırakacak bir dinamik doğurabilmelidir.
Türkiye’nin Avrupa mimarisine bakışı ve bu çerçevede izlenen politikalar, başlangıçtan itibaren vizyon ve pragmatizmi bağdaştıran bir noktada oluşturulmuştur.
Avrupa’nın güvenlik, istikrar ve refahı, demokrasi coğrafyasının genişlemesine bağlıdır. Dolayısıyla, yeni Avrupa mimarisi, Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan coğrafyada barış, istikrar ve ortak refahın kök salmasını başarabilmeli; Avrupa bütünleşmesi, çağdaş, evrensel değerlere dayanmalıdır. Türkiye, bu bakımdan öncü ve belirleyici rol oynayacak stratejik bir konuma sahiptir. Balkanlar’dan Kafkasya ve Orta Asya’ya, Karadeniz ve Akdeniz havzalarından Ortadoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyanın merkezinde yer alan Türkiye, ekonomik, kültürel ve siyasî açılardan vazgeçilmez bir istikrar unsurudur.
Türkiye’nin hedefi, siyasî, savunma, güvenlik, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevre alanlarında değişen Avrupa’nın gelişen işbirliği, bütünleşme ağına katılmaktır. Avrupa Konseyi, NATO ve AGİT gibi kuruluşların tam üyesi ve Avrupa Birliğiyle BAB’ın ortak üyesi olan Türkiye, Karadeniz, Balkanlar ve Akdeniz havzalarında mevcut ya da gelişebilecek bölgesel işbirliği dinamiklerine de katılarak -hatta bunlara bizzat yön vererek- bu hedefini büyük ölçüde gerçekleştirebilmiştir. Avrupa mimarisinin geleceği üzerinde doğrudan etkili olabilecek Orta Asya, Kafkasya ve Ortadoğu gibi bir coğrafyada Türkiye’nin etkili varlığı ve buradaki potansiyel işbirliği imkânları da buna ilave edilmelidir. Sonuç olarak, Türkiye, Avrupa mimarisinin geleceğinde her bakımdan kilit rol üstlenebilecek bir konumdadır.
Yunanistan ile aramızdaki sorunları Madrid’de, NATO zirvesi sırasında vardığımız mutabakat çerçevesinde ele alacak bir diyalog başlatılmasını samimiyetle temenni ediyoruz. Ancak, bu ülke, özellikle Avrupa Birliği zemininde Türkiye’nin önünde haksız ve mesnetsiz engeller çıkarmakta, bu alışkanlığını maalesef terk edememektedir. Yunanistan’ın bu tutumunun, kendi çıkarlarına da, bölge barışına da herhangi bir yararı olmadığını vurgulamak istiyorum. Yunanistan’ı sağduyuya ve akılcı davranmaya davet ediyorum.
Kıbrıs’ta, iki sorun birbiriyle irtibatlı olarak gerginliği artırmaktadır. Avrupa Birliğinin, uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle tam üyelik müzakereleri başlatma eğilimi, Kıbrıs sorununa adil ve yaşayabilir bir çözüm bulunması doğrultusunda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülmekte olan toplumlararası görüşmeleri olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, Avrupa Birliğinin bu tutumu, Kıbrıslı Rumların tahrikkâr politikalarına cesaret vermektedir. S-300 füzeleri konusu bu bağlamda özellikle önemlidir. Doğu Akdeniz’deki stratejik dengenin değiştirilmesine yönelik adımların bölge barışı ve istikrarı açısından tehdit oluşturduğunu bir kere daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Esasen, her iki konuda da ne gibi somut tedbirler alacağımızı, en üst düzeyde yayınlanan ortak deklarasyonlarla ve açıklamalarla dünya kamuoyuna duyurmuş bulunuyoruz. Türkiye’nin kararlılığının sınanmasının büyük bir hata olacağının altını özellikle çizmek istiyorum. (ANAP, DSP ve DTP sıralarından alkışlar)
Önümüzdeki yüzyıl dünyasında belirleyici bir jeopolitik alan haline gelecek olan Avrasya’ya yönelik politikalarımızı, işbirliği anlayışı ve dayanışma ruhuyla ortak refah perspektifinde kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu coğrafyada yaşayan kardeş ülkelerle ilişkilerimiz ortak tarihimiz ve kültür bağlarımız zemininde hızla gelişmektedir. Aynı köklere, hars ve değerlere sahip insanların bir araya gelmelerinden, birbirlerini daha fazla tanımak ve birlikte çalışmak istemelerinden kimse gocunmamalıdır.
Şu hususu bir kere daha vurgulamakta yarar görüyorum: Türk dünyası bir gerçektir; 11 milyon kilometrekare üzerinde yaşayan 200 milyon insanın tarihlerini yapan büyük şahsiyetler, düşünürler, edebiyatçılar, mimarlar, kültür adamları ortak kişilerdir. Bu büyük varlığın üyeleri bir taraftan hukukî ve siyasî alanda yeniden yapılanmalarını gerçekleştirip millî devletlerini kurarken, diğer taraftan ekonomilerini yeni dünya şartlarına uygun hale getirmektedirler. Sevinçle ve gururla ifade ediyorum: Bu ülkeleri her ziyaretimizde daha büyük gelişmeler görüyoruz. Türkiye’nin tek arzusu, bu kardeş ulusların bağımsızlık ve egemenliklerini koruyarak, kalkınmalarını sürdürmeleri, sahip oldukları zengin doğal kaynakların da yardımıyla tam olarak kendi ayakları üzerinde durabilmeleridir. Bu hedef doğrultusunda çaba sarf etmeye, her türlü desteği vermeye kararlıyız. Üçüncü ülkeleri ve bölgedeki komşularımızı da aynı yönde birlikte çalışmaya davet ve teşvik ediyoruz.
Rusya ile ekonomik ilişkilerimiz ve işbirliğimiz her geçen gün daha da artmaktadır. Rusya’yı, bölgemizin ortak refahı ve istikrarı doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesi zemininde, birlikte çalışacağımız bir ortak olarak görüyoruz. Karadeniz ve Hazar havzalarının gelişmesinde, zenginleşmesinde çıkarlarımızın çelişmediğine, aksine birleştiğine inanıyoruz. İşbirliği ruhunun ve ortaklık anlayışının, Rusya ile siyasî ilişkilerimizin iklimine de yapıcı etkilerinin olacağını ümit etmeye devam ediyoruz.
Müttefiklerimizle birlikte Paris Zirvesinde imzaladığımız NATO-Rusya arasındaki Kurucu Senet, Avrupa’nın yapılanmasında tarihî önemi haiz bir olay olmuştur. Bu belgeyle, demokrasiyi benimsemiş, barış ve güvenlik içinde bütünleşmiş bir Avrupa’nın yaratılmasında dev bir adım atılmış, Avrupa’da, Rusya’yı da içine alan yeni bir denge oluşturulmuştur.
Zirvenin ertesi günü Lahey’de katıldığımız Marshall Planının 50 nci yıldönümü törenleri, geçmişte Avrupa ülkelerinin savaş sonrasında Avrupa’nın imarı için yaptıkları örnek dayanışmanın bugün de değişik bir ortam ve boyutta sürdürülmesi ihtiyacını ortaya koymuştur.
Amerika Birleşik Devletleri ile stratejik ortaklığımızın giderek daha sağlam çıkar ve eylem beraberliği zemininde gelişmesinden memnuniyet duyuyoruz. Bu işbirliğimizin daha da ileriye götürülmesinin önündeki engellerin kaldırılması için Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin daha kararlı davranmasını bekliyoruz.
İran ile ilişkilerimizin iyi komşuluk sorumluluğu, içişlerine karışmama ilkesi ve karşılıklı yarar zemininde normalleştirilmesi bölge istikrarına katkı sağlayacaktır. Ancak, güvenlik konularında mevcut işbirliği mekanizmalarının mutlaka verimli bir şekilde işletilmesi gerekmektedir.
Irak’ın uluslararası toplumla arasındaki sorunu hâlâ çözüme kavuşturamamış olması, bölge istikrarını olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle Kuzey Irak’taki iktidar boşluğu, PKK terör örgütünün Türkiye’ye yönelik eylemleri için vasat oluşturmaktadır. Irak yönetimini, Güvenlik Konseyi kararlarına uyarak dünya ile barışması için uyarmaya devam ediyoruz.
Suriye, terörü bir dışpolitika aracı olarak kullanarak, ülkemize karşı hasmane bir tutum izlemeye devam etmektedir; ayrıca, diğer Arap ülkelerini de Türkiye’ye karşı kışkırtmaya devam etmektedir. Bu tutumun, Suriye’ye sadece zarar vereceğini bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Mısır ve Ürdün’le ilişkilerimize özel bir önem veriyoruz. Bu ülkelerle en üst düzeyde düzenli temas ve işbirliği mekanizmalarımız verimli bir şekilde işlemektedir. Körfez ülkeleriyle de ilişkilerimiz olumlu bir yönde gelişmektedir. Bu yıl içinde bu ülkeleri ziyaret edeceğiz.
İsrail ile ilişkilerimizin hiçbir şekilde Arap kardeşlerimizle aramızdaki ilişkilere alternatif olarak gelişmediğini, aksine, bunun bölge istikrarına katkı teşkil ettiğini her düzeyde izah ediyoruz. Esasen, İsrail’le ilişki içinde olan tek bölge ülkesi de Türkiye değildir. Mısır’a yaptığım son ziyaret sırasında bu görüşlerimizin anlayışla karşılandığını gördüm; Başkan Mübarek, yaptığı açıklamada, bu konuya bizzat açıklık getirdi.
Öte yandan, Mart ayında Pakistan’ın 50 nci, Bangladeş’in 26 ncı bağımsızlık yıldönümlerini, bu ülkelere yaptığım ziyaretlerde kutladık. Hindistan’ın Ağustos ayında kutladığı 50 nci bağımsızlık yıldönümü törenlerine ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Kalemli katıldı.
Alt-kıta ülkeleriyle köklü tarihî bağlarımız vardır. Halklarımız ortak inanç ve ortak kültürü paylaşmaktadır. Millî mücadelemiz sırasında bize verdikleri destekle gönüllerimizi fethetmişlerdir. Yıllar sonra, Büyük Önder Mustafa Kemal, onlara ilham kaynağı olmuştur. Hindistan, Pakistan ve Bangladeş ile ilişkilerimizi derinleştirmekte kararlıyız.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, çağdaşlaşma ve aydınlanma projesine bağlılığıyla, yetişmiş zengin insan kaynaklarıyla, dinamik ve yaratıcı girişimcileriyle, 100 milyar dolara doğru yol alan dışticaret hacmiyle, yüksek rekabet gücüyle, iletişim ve ulaşım alanında bölgelerarası bir merkez hüviyetini kazanmasıyla, yeni enerji coğrafyalarının dünya ile bütünleşmesini sağlayacak konumuyla demokratik ülkeler camiasının onurlu ve saygın bir üyesi olarak yoluna devam edecektir. Türkiye, ekonomik alanda küreselleşmenin gerektirdiği açılımları sürdürürken, hukuk alanındaki evrenselleşme hedefleri doğrultusunda da aynı kararlılıkta yürüme iradesine sahiptir. Bu iki boyutun, çağdaş dünyanın vazgeçilmez unsurlarını oluşturduğunun hiçbir şekilde unutulmaması gerekir. Atatürk’ün eseri olan Türkiye’de bu yönde güçlü bir toplumsal irade mevcuttur.
Değerli milletvekilleri, Türkiye’nin gündeminde iç güvenlik sorunu, hâlâ önemli bir yer işgal ediyor.
Bölücü terör hareketiyle çok ciddî bir mücadele yapılmıştır. Bu mücadele, tamamen hukukun içinde kalarak, devletin meşru organları, meşru güvenlik güçleri marifetiyle yapılmış ve yapılmaktadır.
15 Ağustos 1984’ten 1 Eylül 1997’ye kadar geçen devrede:
Güvenlik güçlerimiz 4 389 şehit, 8 768 yaralı vermiştir.
Sivil halkın uğradığı tecavüzler sonucu 3 965 vatandaşımız şehit olmuş, 4 540 vatandaşımız da yaralanmıştır.
Teröristler ise, 19 635 zayiat vermişlerdir. Bunların 14 836’sı ölü, 399’u yaralı, 2 702’si de sağ ele geçmiş, 1 698 kişi de teslim olmuştur.
Bölücü terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, üniter vasfını, demokratik parlamenter düzenini ortadan kaldırma gayretleri, güvenlik güçlerimizin meşru mücadelesiyle kontrol edilebilir bir düzeye inmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin üniter devlet olma şeklindeki tarihî tercihi ve ulusal uzlaşması, İstiklal Savaşımız sonunda oluşmuş bir durumdur. Cumhuriyetimizin uzun tarihi içinde gelişmiş ve Anayasamızın temeli olmuş bu tercihin, hiçbir etkenle değiştirilmesi söz konusu değildir. Devletin resmî dili, bayrağı, nitelikleri, sınırları ve Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik hakları her türlü tartışmanın dışında ve üstündedir. (ANAP, DSP, CHP ve DTP sıralarından alkışlar) Türkiye’nin üniter, demokratik ve laik niteliklerinin muhafaza edileceğinden, tarihsel ve geleneksel millî birlik ve beraberliğimizin korunacağından herkes emin olmalıdır. Türk Devletinin anayasal düzeninin ve bölünmez bütünlüğünün her şart altında sonuna kadar savunulmasına ve kesinlikle korunmasına kararlıyız.
Devlet terörle mücadalesinde başarılı olmuş ve ülkenin her köşesinde kanun, nizam hâkimiyetini mutlak olarak sağlamış bulunmaktadır. Bundan sonra hedef, terörle mücadelenin nihaî sonuç alınana kadar aralıksız sürdürülmesi yanında, terörden zarar görmüş bölgelerimizin diğer bölgelerle olan sosyoekonomik farklılıklarının ortadan kaldırılması ve istikrarlı bir ekonomik yapıya kavuşturulmasıdır. Bu maksatla uygulamaya konulmakta olan tedbirlerin, bölgede normal duruma dönülmeyi kolaylaştıracağı kuşkusuzdur.
Türkiye’ye terörle mücadelesinde ilişkin olarak siyasî maksatlarla yöneltilen insan hakları ve demokratikleşme konularındaki eleştirilere karşı, insan hakları ihlallerinin önlenmesinin en önemli tedbiri olan açık rejimin Türkiye’de mevcut bulunduğu, demokrasinin bir ülkenin ve halkın bölünmesinin gerekçesi olamayacağı, insan hakları ve demokratikleşme konularında Türkiye’nin attığı adımların başta kendi halkını memnun etme amacı taşıdığı anlatılmakta ve ilgili dış çevrelerin aydınlatılmasına sabırla devam olunmaktadır. Müteaddit teşebbüs ve gayretlere rağmen, Türkiye’nin mücadele etmekte olduğu teröre aralarında komşu ve hatta müttefikimiz olan ülkelerin de bulunduğu bazı memleketler dış yardım ve destek vermeyi esefle sürdürmektedirler.
Terör konusundaki sözlerime son verirken, ülke içinde ve dışında gayet başarılı operasyonlar sürdüren Türk Silahlı Kuvvetlerine, diğer tüm güvenlik güçlerine, milletçe topyekûn gösterilen birlik ve beraberliğe, kutsal vatanımızın güvenliğinin ve huzurunun bekçileri kahraman evlatlarımıza, huzurunuzda teşekkür ediyor, şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyorum. (Alkışlar) Yüce Meclise, bu ülkenin kahraman askerlerine ve güvenlik güçlerine her zaman sağladığı destekten ötürü de sizlere, hepinize teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu arada, cumhuriyetin temel niteliklerinden olan laikliğe karşı bazı tezahürler, irtica tehlikesiyle ilgili kaygılar yaratmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin kanunları ve cumhuriyet adliyesi, her türlü rejim karşıtı olayı tesirsiz hale getirecek güçtedir.
Ayrıca, yetişmiş bulunan cumhuriyet nesilleri, Büyük Atatürk’ün kurduğu demokratik, laik cumhuriyete sahiptir. Parlamentomuzun, basınımızın, halkımızın uyanıklığı ve devletimizin kanun uygulayıcılarının görev bilinci, rejimin de, devletin de teminatıdır. Demokratik, laik cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacaktır. (ANAP, DSP, CHP ve DTP sıralarından alkışlar)
Ülkemizin çok önemli bir güncel sorunu da trafik kazalarıdır; trafik terörü demek daha doğrudur. Bu konuda pek çok gayret sarf edilmiş olmasına ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin, lüzum görülen yasaları her defasında çok çabuk çıkarmış bulunmasına rağmen, trafik kazaları, çok büyük acılara sebep olmaya devam etmektedir. Her ay ortalama 600 vatandaşımız hayatını kaybetmekte, her yıl 7-8 bin vatandaşımız şehit olmaktadır, trafik şehidi. Türkiye, bu hususta tedbirler almaya devam edecektir. Bu tedbirlerin başında, sanıyorum ki, Türk vatandaşına kendi hayatının değerini bilme bilincini aşılamak gelmektedir.
Yüce Meclisin dikkatine getirmek istediğim diğer bir konu da, uyuşturucu sorunudur. Aslında bu sorun, dış ve iç bağlantıları, Türkiye’de uyuşturucu bağımlılığının yaygınlaştırılmasına dönük örgütlü gayretlerin amaçları itibariyle çok boyutlu bir nitelik kazanmaktadır. Türk halkının, son dönemlere kadar, uyuşturucu madde bağımlılığı konusunda yaygın ve ciddî bir sorunu olmamıştır. Son yıllarda uyuşturucu alışkanlığının çeşitli amaçlarla Türkiye’de yerleştirilmesi çabalarının artmakta olduğunu müşahede ediyoruz. Devletin bütün organlarını, bütün makamları, aileleri, herkesi ve basınımızı uyuşturucu konusunda uyanık olmaya, dikkatli olmaya ve hassas olmaya çağırıyorum.
Ülkemizin diğer bir güncel konusu çevre sorunudur. Nüfusumuz arttıkça, sanayimiz geliştikçe, hızlı kentleşme süreci kaçınılmaz hale geldikçe, havayı, suyu, toprağı, yeşili korumak, yaşatmak, temiz tutmak fevkalade zorlaşmıştır. Onun içindir ki, eğer, bir gün bir yudum suya, bir dilim ekmeğe ve bir soluk havaya muhtaç olmak istemiyorsak, bu çevre sorunu denen işe, devletçe ve milletçe gerekli önemi vermemiz lazımdır. Orman yangınları ve erozyonun sebep olduğu kayıplar çok büyüktür. Bilindiği gibi, bu ülkenin tabiî kaynakları bize ait değildir; biz bunları gelecek nesillerden ödünç almışızdır. Binaenaleyh, her şeyi, bizim deyip tüketmemiz, gelecek nesillere bir şey bırakmamamız, bizim herhalde iyi bir şekilde anılmamız anlamına gelmeyecektir. Onun içindir ki, bu çevre sorunları üzerinde, bir millî dava olarak, erozyon üzerinde, ormanlaştırma üzerinde, yeşilleştirme üzerinde durmamızın değerine işaret etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, dünyanın en hassas siyasî, askerî ve ekonomik fay hattı üzerinde bulunmaktadır. Diğer taraftan, Türkiye halen çok yönlü, karmaşık ve değişken güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya bulunmaktadır.
Bugün için NATO’da bir kanat üyesi olma durumundan çıkıp, bir cephe ülkesi durumuna gelen Türkiye’nin yüz yüze bulunduğu risk ve tehditler geçmiştekinden oldukça farklıdır. Türkiye’nin güvenliğine yönelik tehlikeler artık eskiden olduğu gibi sadece potansiyel tehdit teşkil edebilecek ülkelerin askerî güçlerini değil, aynı zamanda bu ülkelerdeki politik, ekonomik ve sosyal istikrarsızlıklarını, sınır anlaşmazlıklarını, etnik ve aşırı milliyetçilik çatışmalarını, ülke içi ve bölgeye yönelik iktidar ve nüfuz mücadelelerini, doğal kaynakların paylaşılmasını, köktendinciliği, terörizmi ve kitlesel göç riskini de ihtiva etmektedir.
Etrafındaki uluslararası ortamın belirsizliklerle, istikrarsızlıklarla, ihtilaf ve çatışmalarla, ayrıca potansiyel risk ve tehditlerle dolu olması karşısında, Türkiye’nin savunma siyasetininin dayandığı temel düşünce, Silahlı Kuvvetlerimizi, diğer millî güç unsurlarıyla birlikte, yurdumuza yönelik iç ve dış tehditleri caydıracak, emniyetle savunacak ve millî çıkarlarımızı koruyacak modern güç ve kudrette idame etmektir.
Bütün dünyadaki silahlı kuvvetlerin azaltılması, savunma harcamalarının kısılması ve askerlik sürelerinin indirilmesi eğilimine Türkiye de genel olarak uymakla birlikte, mevcut belirsizlik ve risk ortamı dikkate alınarak, bu konularda ölçülü hareket etme, savunma gücünü elde bulundurma ve geliştirme, dikkatliliği elden bırakmama kararlılığı içinde bulunulmaktadır.
Güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi, güçlü bir savunma şeklinde ifade ettiğimiz altın üçgen, Türkiye’nin millî güvenliğinin en veciz tanımıdır.
Türkiye’nin hedefi, 2000’li yılların ihtiyaçlarını göz önünde tutarak, daha küçük, ancak daha güçlü, ateş, manevra ve hazırlık durumu daha yüksek, modern silahlı kuvvetlere sahip olmaktır.
Türkiye, cumhuriyetin kuruluşundan beri, savunma gücünün geliştirilmesine büyük önem vermiş, yayılmacı bir politikayı değil, caydırıcılığı sağlayan, barışı koruyan ve kendisini devamlı yenileyerek modernleşen bir savunma gücünü kurmuş ve devam ettirmiştir.
Devletimizin omurgası mesabesinde olan Silahlı Kuvvetlerimiz, bu ülkenin sınırlarını, bağımsızlığını savunma ihtiyacı doğarsa, bu görevi eksiksiz ve başarıyla yapacak güce sahip bulunmaktadır. Ordumuz, demokrat bir ülkenin, demokrat bir milletin ve demokrat bir devletin ordusudur. (ANAP, DSP, CHP ve DTP sıralarından alkışlar) Türk Milleti, kendi özü olan Silahlı Kuvvetlerine her zaman güvenmiş, onu her zaman kucaklamıştır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, milletin birlik ve bütünlüğünü perçinleştiren bir unsurdur. Türk Silahlı Kuvvetleri, millî bir ordu olarak, dünyadaki en disiplinli, en iyi eğitim görmüş, en iyi donatılmış birkaç ordudan biridir; dünya çapında itibar sahibidir. Avrupa’da, ittifak içinde, en büyük orduya Türkiye sahip bulunmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgevî barışçı rolüne ilaveten, uluslararası ihtilaflarda, barışı koruma harekâtlarına iştirak ederek, dünyadaki barış ve istikrara da katkıda bulunmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, reorganizasyon ve modernizasyon dahil, her türlü ihtiyaçlarının, artırılan savunma bütçeleri içinde, devletimizce hızla karşılanmasına devam edilmesi gereğine işaret etmek istiyorum.
Türk Savunma Sanayiinin, Silahlı Kuvvetlerin çağdaş ihtiyaçlarına cevap verebilecek yüksek teknoloji ürünü silah ve malzeme sistemlerinin önemli bir bölümünü yurt içinde üretebilecek düzeye çıkarılması, böylece dış bağımlılığın azaltılması ve caydırıcılığa katkıda bulunulması, savunma siyasetimizin önemli bir unsurunu teşkil etmektedir. Halen yürütülen üretim programlarının boyutu, Türkiye’de modern bir savunma sanayii altyapısı kurulduğuna ve müşahhas ürünlerini vermeye başladığına işaret etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye’nin bazı ekonomik, sosyal ve güncel sorunlarına temas etmek istiyorum. Bu sorunların hiçbirisi bir günde meydana gelmiş değildir. Hükümetlerin programlarında bu sorunlara temas edilmiş, bunların çareleri söylenmiş olmasına rağmen, bunların tekrar altını çizmek istiyorum.
Bu sorunların başında, hiç şüphesiz ki, yıllardır süren enflasyon gelmektedir. Enflasyon, sarf edilen bütün gayretlere rağmen, istenilen seviyelere indirilememiş ve uzunca süredir 70’ler civarında dolaşır olmuştur. OECD ülkelerinde ortalama yıllık enflasyonun yüzde 2,5-3 arasında olduğu düşünülürse, bizim, ondan 20-30 kat fazla enflasyonu taşımamızın, herhalde bir hüner olmadığı ortaya çıkar. Enflasyonun toplum içindeki tahribatı büyüktür ve büyük olmuştur. Halkın, paraya olan güvenini azaltmış, gelir dağılımını daha da çarpıklaştırmış, yaşamı çok güçleştirmiştir.
Eldeki mevcut bilgilere göre, gelir dağılımdaki durum iç açıçı değildir. Gayri safî millî hâsıladan alt gelirdeki yüzde 10’luk kesim, yüzde 1,9 -buna dikkat edin, dikkatinizi çekiyorum, yüzde 1,9- en üst gelirdeki yüzde 10’luk kesim, yüzde 34 pay almaktadır. Dikkatinizi çektiğim nokta, yüzde 10’luk kesimin yüzde 1,9; en düşük yüzde 20 ise yüzde 5,2; en yüksek yüzde 20, yüzde 49,9 pay almaktadır. Binaenaleyh, yani, gayri safî millî hâsılanın yüzde 80’ini nüfusun yarısı, yüzde 20’sini diğer yarısı almaktadır ve burada, alt sınırların sefalet sınırları noktasına varmaması için gayretler sarf edilmeye devam ediliyor.
Bu çarpıklık, gün meselesi değildir, bir günde de düzeltilecek gibi değildir -kimse, üstüne, hiçbir şey alınmasın- ama, sanıyorum ki, siyasetüstü bir millî mesele olarak, Meclisimizin önünde, milletimizin önünde durmaktadır.
İşsizlik, Türkiye’nin diğer bir önemli sorunudur. İşsizlik oranı bir hayli yüksektir, işsizlik sigortası da yoktur. Bu, çok önemli bir sosyal yaradır. Gönül ister ki, devletimizin malî takatı, bir an evvel, işsizlik sigortasını kademeli bir şekilde koyabilme imkânını Parlamentomuza versin. Ayrıca, toplam istihdamın yarısına yakını tarım sektöründedir. Tarım sektöründeki istihdamın ne kadar düşük bir gelir ifade ettiği de ortadadır.
Binaenaleyh, Türkiye’de, adam başına yıllık geliri 500 doların altında yaşayan vatandaşlar var mı; evet, Türkiye’nin, bugün 5 bin dolara çıkmış satın alma gücü karşısında, 500 doların altında yıllık gelirle yaşayan vatandaşlar bir sosyal problemdir. Ben, bu Yüce Meclisin önünde, bu sosyal probleme parmak basıyorum.
Kalkınmışlık farklılıkları, Türkiye’nin bir diğer önemli sorunudur. Bu, sadece doğu-batı meselesi de değildir; ama, aslında, Türkiye’nin dağlık bölgeleriyle ovalık bölgeleri arasında ve bir miktar sahil bölgeleri arasında, bir miktar sanayinin girdiği bölgeler arasında, girmediği bölgeler arasında büyük farklılıklar vardır.
Doğal ve toplumsal kaynakların mekân üzerinde dağılımı mutlak anlamda eşitlik arz etmediğinden, kalkınma, dengeli bir süreçten geçmemektedir.
Bölgesel gelişme, kamu ve özel sektörün birlikteliği ve etkinliği ölçüsünde başarılı olacaktır. Kamu sektörünün, bölgesel dengeleri sağlama amacıyla kaynak dağılımına yön vermediği durumlarda, piyasa güçlerinin bunu tek başına götürmesi mümkün değildir; yani, hâlâ, bizim, kalkınmamış, kalkınma farklılığı bulunan bölgeler için, meseleyi, sadece piyasa ekonomisine terk edip çıkmamız mümkün değildir; devletin buralarda önemli rol oynamaya devam etmesi lazımdır.
Ekonomik açıdan, piyasa koşulları altında bir işletme için en uygun kuruluş yeri, doğal olarak maliyetlerin en düşük olduğu yerdir; ama, maliyetlerin en düşük olduğu yer, her zaman kalkınmamış bölgelere rastlamayabilir.
Terörle mücadelenin başarılı bir noktaya gelmiş olması, Türkiye’nin bilhassa doğu ve güneydoğu bölgelerinde yeni bir kalkınma stratejisi uygulamasını zarurî kılmaktadır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun birçok yörelerinde sanayileşmeye büyük bir heves vardır. Burada, devletin ve yerel yönetimlerin hatırı sayılır teşviklere başvurması fevkalade zamanlıdır. Esasen Hükümet, bu hususta birçok tedbirleri kamuoyunun önünde ifade etmiştir.
Ben, burada, bilhassa sanayileşmeyle ilgili tedbirler meselesinde bir şeyi Meclisimizin nazarı dikkatine getirmek istiyorum. Sanayileşme, bilhassa güneydoğu illerimizde fevkalade güzel gidiyor. Bunu ısıtmak lazım. Üç tane tedbiri Hükümet de düşünüyor ve karara da bağlamıştır. Parasız arsa temini. Bu, fevkalade önemli, fevkalade değerli bir tedbir. Yüzde 30’a kadar elektrik ucuzluğu ve 10 seneye kadar -3 seneden başlayıp, 10 seneye kadar- vergi muafiyeti. Ben, bunları, Yüce Meclisin önünde artırıyorum; yani şöyle artırıyorum: Eğer bir tedbir olacaksa, bence, tedbir dozunda olmalı. Şimdi, esasen buralarda sanayi yok... Sanayi olmadığına göre, vergi mi alıyoruz? Vergi falan almıyoruz... Sanayi olursa bir gün, vergi alırız.
Binaenaleyh, 3 sene vergi muafiyeti değil, gayet cesurca çıkıp, 10 sene, bu bölgelere vergi muafiyeti getirmek lazım. (Alkışlar) Yüzde 30 elektrik indirimi değil, yüzde 50 elektrik indirimi getirmek lazım ve bedava arsa getirmek lazım. Göreceksiniz, üç beş sene zarfında buralarda sanayi fışkıracaktır.
Diğer bir sorun sağlık hizmetleridir. Birleşmiş Milletler 2000’li yılların başında herkese sağlık hizmeti verilmesini slogan olarak benimsemiştir. Bugün, tüm ülkeler, değişen şartlara uyum gösterebilmek ve vatandaşlarına sosyal bir sektör olarak sağlık hizmetlerinde en iyiyi sağlayabilmek için, sağlık sistemlerini gözden geçirmektedirler. Türkiye’nin, genel reform ihtiyacı içerisinde, sağlık alanında geniş kapsamlı bir reform yapılması şarttır ve Türkiye’ye, bir sağlık sigortası reformu getirinceye kadar da yeşil kartı devam ettirmelidir.
Türkiye’nin bir diğer sorunu köy hizmetleridir. 76 457 adet kırsal yerleşim var. Bu kırsal yerleşimin hemen hemen tümüne medeni hizmetler götürülmüştür. Kırsal alanda yaşayan nüfusun bir kısmı hâlâ içme suyundan mahrumdur. Hükümetler tarafından bir seferberlik yürütülüyordu; bu seferberliğin yürütülüp, içmesuyundan mahrum köylerin içmesuyuna kavuşmuş hale getirilmesi şarttır. Bunların bir kısmında fizikî imkânsızlıklar vardır; çünkü, köy, çok küçüktür, çok yenidir, hiç suyu olmayan bir yere kurulmuştur; ama, ne yapıp yapıp bu köyün yerini değiştirmek veya başka bir şey yapmak ve böyle bir çağda, Türkiye’de, suyu olmayan insan olayını ortadan kaldırmak lazımdır.
Kalkınma hamlemizin darboğazlarıyla ilgili bazı düşüncelerimi söylemek istiyorum. Bunların başında, kamu maliyesinin sağlıklı hale getirilmesi, herkesin bildiği ödemeler dengesinin korunması -çok önemsiyorum- ihracat seferberliğinin devamı -bunu da çok önemsiyorum- özelleştirmenin çabuklaştırılması, sanayileşmenin süratle devamı, daha çok yatırım yapılması gelmektedir. İhale sisteminin seffaflaştırılması, yine, devletin önemli sorunları arasındadır.
Altyapı darboğazları ise, mutlaka, kısa zamanda aşılması gereken bir önem arz etmektedir. Altyapı yatırımları, genellikle, bu zamana kadar, devlet tarafından yapılagelmiştir. Devletin elindeki yatırım programı, 5 binden fazla projeyi içermektedir ve yapılan hesaplara göre, devletin başladığı projelerin bitirilmesi için on ilâ oniki sene lazımdır. Böyle bir yatırım yükü altında bulunan devletin, bilhassa, darboğazları bir seferberlik yapıp aşması lazım; darboğazlar da biraz buradan ileri gelmiştir.
Darboğazların başında enerji darboğazı geliyor. Türkiye, 100 milyar kilovat/saat civarında elektrik üretmeye gidiyor; ama, daha bugünden, 6-7 milyar kilovat/saat elektrik ihtiyacı darboğazına girmiştir. Türkiye’de meydana gelen sanayi patlaması eğer enerji darboğazıyla engellenirse, Türkiye’nin kalkınması engellenmiş olacaktır. Ne yapıp yapıp, Meclisimizin, Hükümetimize, hükümetlerimize destek vermesi; ne yapıp yapıp, bu enerji darboğazını aşacak cesur tedbirlerin alınması şarttır. İster devlet yatırımı, ister yap-işlet-devret, ister yap-işlet, ister kiraya ver, ister otoprodüktör, bütün imkânların kullanılması lazım. Bunca sene uğraştık sanayi olsun diye; sanayi oluyor; sanayi oluyor, bu defa elektrik sıkıntısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Birçok sanayi mamulünde -metalurji hariç- elektriğin payı yüzde 5’in altındadır. Mesele, elektriğin fiyatı değildir, elektriğin varlığıdır; yoksa, o sanayii yapmak mümkün değildir. Bu hususu, Yüce Meclisin dikkatine bir defa daha getiriyorum.
Keza, Türkiye, her bulduğu yerden gaz almalıdır; Orta Asya’dan almalıdır, Rusya’dan almalıdır, İran’dan almalıdır, Irak’tan almalıdır, Hazar Denizinden almalıdır, nereden buluyorsa gaz almalıdır; çünkü, bugün, aşağı yukarı, Türkiye’nin elinde 6 ilâ 9 milyar metremikâp gaz var, 20 milyar metremikâp gaza ihtiyaç var. Onun için, tabiî gaz, Türkiye’nin kalkınma ihtiyacını fevkalade kısıtlar hale gelmiştir. Önümüzdeki on yıl zarfında Türkiye, senede 2 ilâ 2,5 milyar dolar, enerji yatırımlarına para yatırmak durumundadır; eğer bunu yapamazsa, Türkiye’nin beş altı sene sonraki kalkınması adamakıllı engellenmiş olacaktır.
Otoyollarımız, limanlarımız, havayollarımız, yollarımız, haberleşme, iletişim, kentsel meselelerimiz, altyapı sorunları olarak milletimizin önünde duruyor, devletimizin önünde duruyor, hükümetlerimizin, Parlamentomuzun önünde duruyor, halkımızın önünde duruyor. Binaenaleyh, burada, darboğazları aşarak gitmemiz lazım.
Türkiye, 69 tane üniversite kurmaya girişmiştir. Bu üniversiteler, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindedir. Sanıyorum ki, üniversite projesi, Türkiye’nin sahip olduğu en parlak projelerden birisidir. Bu projeye, Türkiye, önem vermeye devam etmelidir. Kars’ta, Edirne’de, Muğla’da, Van’da ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde kurmaya çalıştığımız üniversitelerin hepsi kurulup, ortaya çıkmalıdır. Büyük bir gayret vardır, bilim adamlarımızı tebrik ediyorum, öncü bilim adamlarımızı tebrik ediyorum; büyük bir feragatla çalışmaktadırlar. Bundan yirmibeş otuz sene evvel başladığımız üniversitelerin çoğu çok iyi kurulmuştur. Gidin, bakın; Türkiye’nin, Kayseri’de çok güzel bir üniversitesi var, Çukurova’da çok güzel bir üniversitesi var, Samsun’da çok güzel bir üniversitesi var; Sıvas’ta, Konya’da, Bursa’da, Eskişehir’de çok güzel üniversiteleri var. Üniversite, tabiî, gelenek isteyen bir şey; ama, yirmi otuz sene zarfında, Türkiye, çok güzel üniversiteler kurmuştur. Yeni başladığımız bu yirmibeş otuz üniversiteyi de kurup, ortaya çıkarmamız lazımdır.
Türkiye’de, 100 çocuktan 9’u üniversite bitiriyor; böyle gidemeyiz. İddia, 100 çocuktan 30’unun üniversiteyi bitirmesidir. İşte, onun için, bu üniversitelerin bir an evvel kurulup, ortaya çıkması lazımdır. Bir de, bilimin, teknolojinin, fennin, aynı zamanda kültürün, Türkiye’nin her tarafına yayılması lazım; yani, bilim, fen, teknoloji, kültür, spor ve güzel sanatlar, ülkenin üç büyük şehrinin inhisarında olmamalıdır; her tarafına yayılmalıdır. İşte, o zaman, Türkiye çok güçlü olacaktır.
Sanayileşmeye devam ediyoruz. Organize sanayi bölgelerinde meydana gelen gelişmeler fevkalade, hepimizi rahatlatacak, hepimizi memnun edecek durumdadır. Beş altı sene zarfında, Adapazarı Sanayi Bölgesinin birinci sanayi bölgesindeki 61 parseli satılmıştır ve çoğu inşa halinde, bir kısmı da inşa edilmiştir. İkinci sanayi bölgesi alınmış, ikinci sanayi bölgesindeki 105 parsel de satılmıştır; şimdi, üçüncüsü aranmaktadır. Bunu devlet yapmıyor, bunu fertler yapıyor. Türk vatandaşının, sanayileşme üzerindeki hevesinden, kalkınma için yararlanmak lazımdır; bu, Türkiye için çok büyük bir şanstır.
Türkiye’nin turizm potansiyeli çok güzel gelişiyor. Hedefleyelim: 1 milyon yatak; 25 milyon turist ve 15 milyar dolar turist parası... Buna erişeceğiz. Halen, 500 bin yatak, 10 milyon turist ve 7 milyar dolar turist parasına eriştik. Bu, hayaldi Türkiye için. Burada gördüğümüz gayret de, Türkiye’nin kalkınmasında fevkalade önemli bir yeri ihtiva etmektedir.
Sayın milletvekilleri, tarım, Türkiye’nin önünde duran en önemli meselelerden biridir. Geçen sene de söyledim, daha uzun seneler söylenmeli; bir defa söylenince olacak bir şey değil. Hepiniz biliyorsunuz; ama hep beraber düşünmekte yarar var. Çünkü, Türkiye nüfusunun yüzde 44’ü tarımda çalışıyor; köylü... Rakamlar neyi gösterirse göstersin; yani, 2 000 nüfuslu yeri şehir de saysanız, nüfusun yüzde 44’ü geçimini tarımdan sağlıyor. Gayri safî millî hâsıladan yüzde 44’ün aldığı yüzde 15’tir. İşte, Türkiye’nin sorunu burada yatıyor. Türk tarımına randıman (verim) lazım. Türk tarımındaki nüfusu azaltmamız lazım. Ne zaman Türk tarımındaki nüfus yüzde 10’un altına düştü, işte o zaman Türkiye, ekonomik devrimini yapmıştır.
GAP, gayet iyi bir şekilde yürüyor ve Keban, Karakaya, Atatürk Barajları Türkiye elektriğinin dörtte birini veriyor; dördüncüsü Birecik, beşincisi Karkamış Barajları yürüyor. Dicle üzerinde on seneyi aşan süredir yapılmakta olan -geçen sene de söyledim- Dicle Kralkızı ve Batman Barajlarının bu sene dolması lazım. Ümit ediyorum ki, ekimin sonuna doğru her üç barajın da kapakları kapanacak ve dolacaktır. Bu, GAP Projemizin yeni bir safhasıdır ve fevkalade parlak neticeler verecektir. Diyarbakır ovalarında 3-4 milyon dönüm toprak vardır. Bu topraklar da Türkiye’nin en güzel topraklarıdır; hem drenaj bakımından, hem verim bakımından. Bu topraklara, gelecek senenin başından itibaren su salınacaktır. Bir kısmını halk kendisi kullanacak, bir kısmı şebekeyle olacaktır; ama, herhalde üç beş sene zarfında, Diyarbakır ovalarında, Şanlıurfa ovalarında meydana getirmeye çalıştığımız manzarayı göreceğiz.
Şanlıurfa Havalimanı bir an evvel ihale edilmelidir. Şanlıurfa-Mardin kanalının bir kısmı, 60 kilometresi ihale edilmiştir; öbür kısmı da bir an evvel ihale edilmelidir. Türkiye, 32 milyar dolar sarfı göze alıp giriştiği bu projeye, 16 milyar dolar sarf etmiştir. Şimdi, yeniden 16 milyar dolar daha sarf etmesi lazım. Yalnız, proje gelir verir hale gelmiştir; çünkü, sadece, elektriği -aşağı yukarı 25 milyar kilovat/saat elektrik- hesaba vurduğunuz takdirde, birkaç milyar dolar oradan veriyor. Pamuk üretimi de başlamıştır. Çeşitli yörelerden devletin Hazinesine gelecek paralarla, bu proje yürüyecek. 16 milyar doları daha yatırıp, bu projeyi tamamlaması, Türkiye’nin gururu olacaktır.
Değerli milletvekilleri, sahip olduğu potansiyel, gelişme imkânları, ülkenin jeopolitiği ve jeostratejisiyle Türkiye, bir cazibe merkezidir; ileri, kalkınmış ülkeler arasında yer almaya, en yakın ve en önemli namzettir.
Türkiye, dünyada, nüfus itibariyle 16 ncı, toprak büyüklüğü itibariyle 32 nci, gayri safî millî hâsıla bakımından da 19 uncu sırada yer alan büyük bir ekonomidir. Daha ön sıralara geçmek, Türkiye’nin iddiasıdır. Bunun başarılması, Türkiye için bir sınavdır.
İnsanlık, 2000’li yılları, yeniden yapılanma, uyum ve atılım yüzyılı olarak algılamaktadır. Herkes, dorukta yer almanın yarışı içindedir. Türkiye, bu yarışın dışında kalmayacaktır ve hak ettiği yeri alacaktır. Bunun için ne yapmalıdır; ne yapılmalıdır? Kendi düşüncelerimi söylüyorum.
Demokratik rejim tartışmaları, ülkenin gündeminde artık yer almamalıdır 2000’li yıllarda; yani, 2000’li yıllara nasıl girelim diyorsanız, rejim tartışmaları artık yer almamalı, rejim sorunu memleketimizin gündeminden çıkmalı, destabilize olma endişeleri geride kalmalı; yani, uçurumun kenarına mı geldik, yıkılıyor muyuz gibi, parçalanıyor muyuz gibi endişeler herkesin zihninden çıkmalı.
Türkiye, demokraside mükemmele erişme çaba ve uğraşını aralıksız sürdürmeli.
Türkiye, daha iyi işleyen bir devletin gerektirdiği reformları yapabilmeli. Hiç kimse bundan alınmasın. Daima, iyi, aranacak; iyi, aranıyor. İyiyi aramaya kalkmak, her şeyi kötü saymak değil. Daha iyiyi aramak, daha iyi; daha iyi, milletin hakkıdır çünkü.
Yetki ve sorumluluklarda desantralizasyon yürürlüğe konmalı; yani, 65 milyonluk Türkiye’yi Ankara’dan idare etmekte zorluğumuz var. Yetki... Hep bunları konuştuk, bu kürsülerde çok konuşuldu, ben tekrarlıyorum bunları unutulmasın diye. Gerçekten, merkezî idareler ile mahallî idareler arasındaki yetki ve sorumluluğu Yüce Meclis ayarlamalı; bu, size ait bir olay. Ankara’da toplanmış bulunan bu yetki yığılmasını dağıtmalı. Böylece, ülkenin her köşesindeki diğer yöneticilere, yerel yöneticilere daha çok kişilik gelecek, onların takatından daha çok faydalanacağız; halk, daha çok, daha çabuk hizmet alacak.
Kuvvetler ayrılığının işlediği, devletin bütün kurumlarının görevlerini yapabildiği, her kurumun yerinde bu görevi yaptığı ahenkli bir çalışmanın gerçekleştirilmesi, devlet reformunun hedefidir.
Adaletin tevzii, mutlaka çabuklaştırılmalı.
Türkiye, insan haklarını ihlal eden ülkeler arasında sayılmaktan mutlaka çıkmalı.
Cumhuriyetin temel niteliklerinin tartışılması, Türkiye’nin siyasî gündeminden çıkmalı.
Türkiye, demokratik, laik, hukuk devleti olan cumhuriyetin etrafında toplanmalıdır. (ANAP, DSP, DTP ve CHP sıralarından alkışlar)
Çağdaş, etkin ve kapsamlı eğitim, gelecek yüzyıl Türkiyesinin en büyük servetidir. Bu konuda çok ciddî ve geleceğe yönelik temeller atılmıştır.
Ülkemiz eğitim ve öğretimde, bugün yaklaşık yüzde 8 olan okulöncesi okullaşma oranını yüzde 15’in üstüne çıkarmalı; ilköğretimde yüzde 100 oranını devam ettirmeli; ortaöğretimde halen yüzde 55 civarında olan okullaşma, yüzde 75’in üstüne çıkmalı; yükseköğretimdeki okullaşma, yüzde 15’ten yüzde 30’un üstüne çıkmalı. Türkiye’nin 2000’li yıllardaki hedefi olarak bunları sizlere aktarmak istiyorum.
21 inci Yüzyılda Türkiye, mutlaka iletişim ve bilgi toplumu olabilmeli ve tüm teknolojisini buna göre, yeniden, günün şartlarına uydurabilmeli.
Her anlamda hür ve özgür medya, rejimin en temel güvencelerinden biridir. Medya, kamuoyunu aydınlatan, yönlendiren işlevini, ancak yasal ve ekonomik bağımsızlık içinde yapabilir.
21 inci Yüzyıl Türkiyesi, ekonomik ve malî alanlarda ve girişimcilikte uluslararası duvarları aşmış bir Türkiye olmalı.
Refahın tabana yayıldığı toplumun tüm katmanlarının aktif olarak ekonomik faaliyete katıldığı bir toplumsal adalet Türkiyesi, herkesin en büyük güvencesidir.
Türk ekonomisinin daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için, halen yüzde 40 civarında olan tarım nüfusu oranı, ilk safhada yüzde 20’ye, onu takiben de yüzde 10’a indirilmeli.
Türkiye, 2000’li yıllarda yapısal işsizlik sorununu halletmiş ve işsizlik konusunu ekonominin normal işleyişi içinde gelişmiş ekonomilerde makul kabul edilen boyutlara indirmiş olmalı.
Ülkemiz, sanayileşme hamlesini, dünyayla rekabet edebilir bir sanayi yapısı içinde devam ettirebilmeli.
Türkiye, ulaştırma, enerji, haberleşme, iletişim ve kentsel temel altyapı konularında darboğazlara girmemeli; özelleştirme tümüyle gerçekleştirilmeli.
Türkiye, ekonomik büyümesini, hızla, kalkınmasının gerektirdiği seviyelerde gerçekleştirmeli.
Türkiye, bütün vatandaşlarını, sosyal güvenlik şemsiyesi altına almalı, Türkiye, bütün vatandaşlarını, sağlık sigortası şemsiyesi altına almalıdır.
Nihayet, yurt dışına tamamen açılmış bir Türkiye; yurt dışında, dinamik bir Türk özel girişimi küreselleşmeye katkı sağlayacaktır; yani, bugün, beş kıtaya mal satan Türkiye, beş kıtada işadamları, beş kıtada bilim adamları bulunan bir Türkiye haline gelmeli ve dünyayla böylece kucaklaşmalı. Bunlar zor değil, bunların çok önemli mesafelerini almışızdır. Yani, benim istediğim şey, bu istikametteki gayretlerimizi sürdürmektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün gayretler, Büyük Atatürk’ün kurduğu, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devletini güçlendirmek ve Türk Milletini refah ve mutluluğa ulaştırmak içindir.
Cumhuriyetin uygarlık mücadelesinin hedefi olan bu gayeye erişmek için, şevkle, hevesle gayret sarf eden sizleri kutluyorum.
Dirlik, düzenlik, beraberlik, kardeşlik içerisinde çalışan milletimiz, demokrat büyük Türkiye’yi mutlaka yapacaktır.
Cenabı Allah, milletimizin ve hepinizin yardımcısı olsun.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Ayakta alkışlar)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı tezkereleri vardır; ayrı ayrı okutup bilgilerinize sunacağım. Yalnız, tezkere sayısı 40 adet. Yüksek izniniz olursa, Divan Üyesi arkadaşımız, tezkereleri oturduğu yerden arz etsin.
Bu hususu, oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
III. – BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1. – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/993)
18 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 16 Ağustos 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine giden Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
SüleymanDemirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
2. — İtalya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/994)
21 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 25 Ağustos 1997 tarihinde İtalya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
3. — Almanya’ya giden Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/995)
22 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 22 Ağustos 1997 tarihinde Almanya’ya giden Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in dönüşüne kadar; Maliye Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
4. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/996)
28 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Eylül 1997 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Hasan Gemici’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
5. — Fransa’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/997)
28 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 1 Eylül 1997 tarihinde Fransa’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Nami Çağan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
6. — Bulgaristan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/998)
28 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ulaştırma Bakanları Toplantısına katılmak üzere, 31 Ağustos 1997 tarihinde Bulgaristan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in dönüşüne kadar; Ulaştırma Bakanlığına, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
7. — İngiltere’ye gidecek olan Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/999)
28 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
3 üncü Kraliyet Donanması ve Kara Kuvvetleri Teçhizat Fuarına katılmak üzere, 1 Eylül 1997 tarihinde İngiltere’ye gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
8. — Macaristan’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1000)
2 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Macaristan Cumhurbaşkanı Arpad Göncz’ün davetlisi olarak 3-4 Eylül 1997 tarihlerinde Macaristan’a resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar; Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli vekâlet edecektir.
Bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
9. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1001)
2 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 3 Eylül 1997 tarihinde Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’nun dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
10. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1002)
2 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 3 Eylül 1997 tarihinde Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
11. — Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1003)
2 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 3 Eylül 1997 tarihinde Macaristan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
12. — Macaristan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1004)
2 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 3 Eylül 1997 tarihinde Macaristan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
13. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1005)
5 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Görüşmelerde bulunmak üzere, 7 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
14. — Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1006)
5 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 7 Eylül 1997 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
15. — Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1007)
5 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 7 Eylül 1997 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyetine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
16. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1008)
8 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 9 Eylül 1997 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Başbakan Mesut Yılmaz’ın dönüşüne kadar; Başbakanlığa, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
17. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı A. Ahat Andican’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1009)
8 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 9 Eylül 1997 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Prof. Dr. Ahat Andican’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
18. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’a dönüşüne kadar, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1010)
8 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 9 Eylül 1997 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy’un vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
19. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’e, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1011)
8 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 9 Eylül 1997 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in dönüşüne kadar; Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığına, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
20. — Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’a gidecek olan Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1012)
8 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 10 Eylül 1997 tarihinden itibaren Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’a gidecek olan Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in dönüşüne kadar; Millî Savunma Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığına, Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
21. — Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1013)
10 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 11 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
22. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1014)
10 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
“Altıncı Dünya Ekonomik Kalkınma Kongresi Uluslararası Bakanlar Su Zirvesine” katılmak üzere, 12 Eylül 1997 tarihinde Hong Kong Özel İdare Bölgesine (Çin Halk Cumhuriyetine) gidecek olan Çevre Bakanı İmren Aykut’un dönüşüne kadar; Çevre Bakanlığına, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
23. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1015)
10 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Dünya Ekonomik Kalkınma Kongresi İletişim ve Bilgi Teknolojisi Bakanlar Zirvesine katılmak üzere, 14 Eylül 1997 tarihinde Hong Kong Özel İdare Bölgesine (Çin Halk Cumhuriyetine) gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in dönüşüne kadar; Ulaştırma Bakanlığına, Devlet Bakanı Mehmet Batallı’nın vekâlet etmesinin, Başbakan Vekilinin teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
24. — Mısır’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1016)
15 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Mısır Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in davetlisi olarak 16 Eylül 1997 tarihinde Mısır’a gideceğimden, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli vekâlet edecektir.
Bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
25. — Mısır’a gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1017)
15 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 16 Eylül 1997 tarihinde Mısır’a gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
26. — Çin Halk Cumhuriyetine gidecek olan Güneş Taner’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mehmet Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1018)
17 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (IBRD) Grubunun Yıllık Guvernörler ve Geçici Kalkınma Komiteleri Toplantılarına katılmak üzere, 18 Eylül 1997 tarihinde Hong Kong Özel İdare Bölgesine (Çin Halk Cumhuriyetine) gidecek olan Devlet Bakanı Güneş Taner’in dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Cavit Kavak’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
27. —Hırvatistan’a gidecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, dönüşüne kadar, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli’nin vekâlet edeceğine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1019)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Franjo Tudjman’ın davetlisi olarak 22-24 Eylül 1997 tarihlerinde Hırvatistan’a resmî bir ziyarette bulunacağımdan, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli vekâlet edecektir.
Bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
28. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1020)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Birleşmiş Milletler 52. Genel Kuruluna katılmak üzere, 20 Eylül 1997 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in dönüşüne kadar; Dışişleri Bakanlığına, Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
29. — Hırvatistan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1021)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 22 Eylül 1997 tarihinde Hırvatistan’a gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
30. — Hırvatistan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’e, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1022)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 22 Eylül 1997 tarihinde Hırvatistan’a gidecek olan Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in dönüşüne kadar; Ulaştırma Bakanlığına, Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
31. — Hırvatistan’a gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1023)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 22 Eylül 1997 tarihinde Hırvatistan’a gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
32. — Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Mustafa Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1024)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 23 Eylül 1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
33. — Hollanda’ya gidecek olan Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’ya, dönüşüne kadar, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1025)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Sürdürülebilir Konut Politikaları II. Bakanlar Konferansına katılmak üzere 23 Eylül 1997 tarihinde Hollanda’ya gidecek olan Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun dönüşüne kadar; Bayındırlık ve İskân Bakanlığına, Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
34. — Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Işılay Saygın’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1026)
19 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
24 Eylül 1997 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerine gidecek olan Devlet Bakanı Işılay Saygın’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Metin Gürdere’nin vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
35. — Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı M. İstemihan Talay’a, dönüşüne kadar, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1027)
25 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türk Dili Konuşan Ülkeler Kültür Bakanları 9 uncu Dönem Toplantısına katılmak üzere, 26 Eylül 1997 tarihinde Kazakistan Cumhuriyetine gidecek olan Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın dönüşüne kadar; Kültür Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
36. — Almanya’ya gidecek olan Başbakan A. Mesut Yılmaz’a, dönüşüne kadar, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1028)
26 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 29 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Başbakan Mesut Yılmaz’ın dönüşüne kadar; Başbakanlığa, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
37. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye, dönüşüne kadar, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1029)
26 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 28 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
38. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Hasan Hüsamettin Özkan’a, dönüşüne kadar, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1030)
26 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 29 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
39. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu’na, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1031)
26 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 29 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Rifat Serdaroğlu’nun dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
40. — Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’a, dönüşüne kadar, Devlet Bakanı Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin uygun görüldüğüne ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/1032)
26 Eylül 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere, 29 Eylül 1997 tarihinde Almanya’ya gidecek olan Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Burhan Kara’nın vekâlet etmesinin, Başbakanın teklifi üzerine, uygun görülmüş olduğunu bilgilerinize sunarım.
Süleyman Demirel
Cumhurbaşkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanlığının tezkereleri tamamlanmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, bazı milletvekillerinin izinli sayılmalarına dair tezkeresi vardır; okutup, ayrı ayrı oylayacağım:
41. — Bazı milletvekillerine izin verilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1033)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Aşağıda adları yazılı sayın milletvekillerinin, hizalarında gösterilen süre ve nedenlerle izinli sayılmaları, Başkanlık Divanının 17.8.1997 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Mustafa Kalemli
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
“Afyon Milletvekili Kubilay Uygun; hastalığı nedeniyle; 16.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Ankara Milletvekili Şaban Karataş; hastalığı nedeniyle; 2.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker; hastalığı nedeniyle; 8.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Bursa Milletvekili Cavit Çağlar; hastalığı nedeniyle; 9.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 17 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Bursa Milletvekili Ali Osman Sönmez; hastalığı nedeniyle; 4.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır; hastalığı nedeniyle; 15.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 31 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Çankırı Milletvekili İsmail Çoşar; hastalığı nedeniyle; 25.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 56 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Çorum Milletvekili Mehmet Aykaç; hastalığı nedeniyle; 22.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 22 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Edirne Milletvekili Ümran Akkan; hastalığı nedeniyle; 8.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Giresun Milletvekili Ergun Özdemir; mazereti nedeniyle; 7.8.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 14 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Iğdır Milletvekili Adil Aşırım; hastalığı nedeniyle; 2.6.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 13 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“İçel Milletvekili Ayfer Yılmaz; mazereti nedeniyle; 29.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 13 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş; hastalığı nedeniyle; 2.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“İstanbul Milletvekili Mehmet Fuat Fırat; mazereti nedeniyle; 22.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“İstanbul Milletvekili Metin Işık; hastalığı nedeniyle; 2.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Kocaeli Milletvekili Osman Pepe; hastalığı nedeniyle; 29.6.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 24 gün, 21.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Ordu Milletvekili Müjdat Koç; hastalığı nedeniyle; 14.6.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 23 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Rize Milletvekili Şevki Yılmaz; hastalığı nedeniyle; 24.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Samsun Milletvekili Nafiz Kurt; hastalığı nedeniyle; 8.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün, 29.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Sinop Milletvekili Kadir Bozkurt; hastalığı nedeniyle; 29.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 15 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu; hastalığı nedeniyle; 7.5.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 45 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Uşak Milletvekili Hasan Karakaya; mazereti nedeniyle; 6.8.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 20 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
“Yozgat Milletvekili İsmail Durak Ünlü; hastalığı nedeniyle; 9.6.1997 tarihinden geçerli olmak üzere 12 gün”
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Başbakanlığın 2 adet tezkeresi vardır; okutup bilgilerinize sunacağım:
42. — Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Anlaşması ile İlgili Ek Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının (1/604) geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1034)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
“Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Anlaşması ile İlgili Ek Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının, Anlaşmada değişiklik yapılacağından, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre iade olunmasını arz ederim.
Mesut Yılmaz
Başbakan
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
43. — Ölüm cezasına hükümlü Dz. Er. Yaşar Akan hakkındaki dava dosyasının geri verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1035)
29 Ağustos 1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: a) 11.07.1997 gün ve B. 02.0.PPG.0.12.301.14541 sayılı yazımız.
b) Askeri Yargıtay Başsavcılığının 20.08.1997 gün ve U. Ev. No. 1997 / 761 sayılı yazısı.
Başka bir suçu gizlemek için adam öldürmek suçundan idam cezasına hükümlü Dz. Er. Yaşar Akan ile Dz. Er. Cüneyt Erengül hakkındaki ve Askeri Yargıtay 3 üncü Dairesince onanarak kesinleşen mahkûmiyet kararı ilgi (a) yazımızla gereği yapılmak üzere sunulmuştu.
Adı geçen hükümlülerden Dz. Er. Yaşar Akan müdafii Av. Mehmet Odabaş’ın verdiği karar düzeltmesine dair yazılı talebiyle ilgili olarak gerekli incelemenin yapılabilmesi maksadıyla Askeri Yargıtay Başsavcılığının ilgi (b) yazısıyla iadesi talep edilen dava dosyasının Başbakanlığa gönderilmesi hususunu arz ederim.
Mesut Yılmaz
Başbakan
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Bu her iki komisyondaki dosya, istek veçhile iade edilmiştir.
Başbakanlığın, Anayasanın 82 nci maddesine göre verilmiş tezkereleri vardır; okutuyorum:
44. — Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Macaristan’a yapacağı resmî ziyarete katılacak milletvekiline ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1036)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
3-4 Eylül 1997 tarihlerinde Macaristan’a resmî bir ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’e refakat eden heyete İçel Milletvekili Fikri Sağlar’ın da iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre Meclisin ilk toplantısında gereğini arz ederim.
Mesut Yılmaz
Başbakan
BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
45. — Başbakan A. Mesut Yılmaz’ın, Kazakistan’a yapacağı resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1037)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
9-11 Eylül 1997 tarihlerinde bir heyetle birlikte Kazakistan’a yaptığım resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre Meclisin ilk toplantısında gereğini arz ederim.
Mesut Yılmaz
Başbakan
Liste:
Yusuf Öztop (Antalya)
Bülent Akarcalı (İstanbul)
Halit Dumankaya (İstanbul)
Bahattin Yücel (İstanbul)
Erol Karan (Karabük)
Mehmet Korkmaz (Kütahya)
Yaşar Okuyan (Yalova)
BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bir Meclis araştırması önergesi vardır, okutuyorum:
B) GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1. — İstanbul Milletvekili Yusuf Pamuk ve 31 arkadaşının, İstanbul’da meydana gelen sel felaketinin neden olduğu zararlara karşı alınması gereken tedbirleri belirlemek amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/200)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Geniş bir tarih ve kültür mozaiğine sahip olan ve Avrupa ile Asya arasında bir köprü vazifesi gören, 2000’li yıllara hazırladığımız metropol konumundaki şehrimiz, yine yağışlara yenik düşmüştür.
Şiddetli yağış nedeniyle İstanbul’un çukur semtleri sele boğulurken, kanalizasyonlar patladı, yollar çöktü, gecekondular yıkıldı, fabrikalar, atölyeler, mağazalar sular altında kaldı; binlerce motorlu araç, fabrika, makine parkı, bina, depo, alet kullanılmaz hale geldi.
Bilanço; trilyonlarca lira zarar.
Özellikle Alibeyköy, Gaziosmanpaşa, Kemerburgaz, Bahçeköy, İkitelli, Sarıyer, Ayazağa ve Beşiktaş’ın dar gelirlilerinin bulunduğu yerlerdeki zarar trilyonlarla ifade edilmektedir.
Yağışlarla beraber gelen sel suları, fabrikalar ve evlerin yanı sıra, tarlaları da vurmuştur. Yüzlerce dönüm sebze bahçesi harap olmuş ve üretici milyarlarca lira zarara uğramıştır.
Fabrikaların bahçelerinde depolanan binlerce kimyasal hammadde ve atık ihtiva eden varillerin, sel suları vasıtasıyla bölgeye sürüklenmesi, bölge insanının sağlığını ciddî ölçüde tehdit etmektedir.
İstanbul, geçmişte de olduğu gibi, bugün de yağmur suyunu denize akıtamamanın faturasını ağır şekilde ödemektedir. Her seferinde, yağışlar, can kaybına yol açmaktadır. Artık, her yağış İstanbul halkı için bir tehlike, bir kâbus oluşturmaktadır; insanlar canından bezmiştir. Bir an evvel sorunu çözmek gerekmektedir.
Sorun, çarpık yapılaşmada mı yoksa altyapı yetersizliği mi; önce onu tespit etmek gerekmektedir. Ancak, anlaşılan o ki, sorunun ağırlıklı bölümünü altyapı teşkil etmekte.
Çarpık yapılaşma ve altyapı sorunu olan bir şehrin 2000’li yıllara hazır olduğunu ifade etmek abesle iştigaldir.
Bu münasebetle sorunun asıl kaynağını tespit etmek ve yağmur suyunu denize akıtabilen megakent İstanbul’u görebilmek amacıyla, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
1 – Yusuf Pamuk (İstanbul)
2 – Şadan Tuzcu (İstanbul)
3 – Cengiz Altınkaya (Aydın)
4 – Yusuf Namoğlu (İstanbul)
5 – Emin Kul (İstanbul)
6 – Nizamettin Sevgili (Siirt)
7- Mahmut Bozkurt (Adıyaman)
8- Ömer Ertaş (Mardin)
9- Eyyüp Cenap Gülpınar (Şanlıurfa)
10- Yusuf Ekinci (Burdur)
11- İbrahim Yılmaz (Kayseri)
12- Şükrü Yürür (Ordu)
13- Sami Küçükbaşkan (Antalya)
14- Mehmet Ali Bilici (Adana)
15- Ali Talip Özdemir (İstanbul)
16- Nejat Arseven (Ankara)
17- Süleyman Çelebi (Mardin)
18- Ataullah Hamidi (Batman)
19- Ahmet Alkan (Konya)
20- Abbas İnceayan (Bolu)
21- Yaşar Okuyan (Yalova)
22- Hüsnü Sıvalıoğlu (Balıkesir)
23- Mehmet Sağdıç (Ankara)
24- Miraç Akdoğan (Malatya)
25- Seyit Eyyüpoğlu (Şanlıurfa)
26- Abdullah Akarsu (Manisa)
27- Uğur Aksöz (Adana)
28- Levent Mıstıkoğlu (Hatay)
29- Halit Dumankaya (İstanbul)
30- Ali Kemal Başaran (Trabzon)
31- Şerif Bedirhanoğlu (Van)
32- Cemil Çiçek (Ankara)
BAŞKAN – Önerge gündemde yerini alacak, Meclis araştırması açılıp açılmaması hususundaki öngörüşme, sırasında yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun önerileri vardır; okutup ayrı ayrı oylarınıza sunacağım:
IV. — ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1. — TBMMBaşkanı seçiminin yapılacağı günlere ve 15 Ekim 1997 Çarşamba günü Genel Kurul çalışmalarına ara verilmesi ile halen dokuz ilde uygulanmakta olan olağanüstü halin üç ilden kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresinin görüşülme gününe ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No.82 Tarih: 30.9.1997
Danışma Kurulunun 30.9.1997 Salı günü yaptığı toplantıda aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.
Mustafa Kalemli
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Salih Kapusuz Zeki Çakan
RP Grubu Başkanvekili ANAP Grubu Başkanvekili
Mehmet Gözlükaya Ali Ilıksoy
DYP Grubu Başkanvekili DSP Grubu Başkanvekili
Önder Sav Mahmut Yılbaş
CHP Grubu Başkanvekili DTP Grubu Başkanvekili
Öneriler:
1. Aday bildirme süresi 10 Ekim 1997 Cuma günü saat 24.00’te sona erecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçimine 14 Ekim 1997 Salı günü başlanarak, aynı gün 1 inci ve 2 nci oylamanın yapılması; seçimin bu oylamalarda sonuçlanmaması halinde, 15 Ekim 1997 Çarşamba günü Genel Kurul çalışmalarına ara verilerek, 3 üncü ve gerektiğinde 4 üncü oylamanın 16 Ekim 1997 Perşembe günü yapılması önerilmiştir.
2. Halen 9 ilde uygulanmakta olan olağanüstü halin 3 ilden kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere, Genel Kurulun 2 Ekim 1997 Perşembe günü toplantı yapması önerilmiştir.
BAŞKAN – Öneriyle ilgili olarak söz talebi?.. Yok.
Birinci öneriyi tekrar okutup, oylayacağım:
“Öneriler:
1- Aday bildirme süresi 10 Ekim 1997 Cuma günü saat 24.00’te sona erecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçimine 14 Ekim 1997 Salı günü başlanarak, aynı gün 1 inci ve 2 nci oylamanın yapılması; seçimin bu oylamalarda sonuçlanmaması halinde, 15 Ekim 1997 Çarşamba günü Genel Kurul çalışmalarına ara verilerek, 3 üncü ve gerektiğinde 4 üncü oylamanın 16 Ekim 1997 Perşembe günü yapılması önerilmiştir.”
BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İkinci öneriyi okutuyorum:
“2- Halen 9 ilde uygulanmakta olan olağanüstü halin 3 ilden kaldırılmasına dair Başbakanlık tezkeresini görüşmek üzere, Genel Kurulun 2 Ekim 1997 Perşembe günü toplantı yapması önerilmiştir.”
BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
III. — BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) ÇEŞİTLİ İŞLER
1. — TBMM Başkanlığı için gösterilecek adayların müracaat süresine ilişkin Geçici Başkanlık duyurusu
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bugünkü gündemimizde başkaca bir konu bulunmamaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının seçimine, alınan karar gereğince, 14 Ekim 1997 Salı günü başlanacaktır.
Anayasanın 94 üncü maddesi gereğince, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı için gösterilecek adaylar, bugünden itibaren on gün içinde; yani, 10 Ekim 1997 Cuma gününün bitimine, saat 24.00’e kadar Geçici Başkanlık Divanımıza bildirilecektir.
Sayın milletvekilleri, Geçici Başkanlığımız, bu talepleri karşılamak üzere, almak üzere, günün her saati memur görevlendirmiştir. Arzu eden arkadaşlarımız, istedikleri saatte taleplerini getirebilirler. Bunu, ilaveten ifade ediyorum.
Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren on gün içinde tamamlanacaktır.
Alınan karar gereğince, 9 ilde uygulanmakta olan olağanüstü halin 3 ilden kaldırılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek için, 2 Ekim 1997 Perşembe günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 17.52
V. – SORULAR VE CEVAPLAR
A) YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1. – Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Anadolu Basınının desteklenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/3160) (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soruların Başbakan tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygıyla dilerim.
14.7.1997 İ. Önder Kırlı Balıkesir
1. Anadolu basınının içinde bulunduğu zor koşulları aşmak, teknolojik gelişmeyi yerel basınımıza yaymak suretiyle, onların ayakta kalmalarını sağlamak ve etkinliklerini artırmak amacıyla 1996 yılında toplanan Anadolu Basın Kurultayında Başbakan Yardımcısı ve ilgili Bakanlarca verilen ancak bu zamana değin gerçekleştirilmeyen kredilendirme suretiyle ekonomik ve malî destek sözleri yerine getirilecek midir?
2. KOBİ’ler imalat sanayi sektörünü hedeflediği basın ise hizmet sektörü içinde mütalaa edilmesi nedeniyle bu kredilendirmeden yararlandırılmadığına göre, hükümetçe kararnamede bir tadilatla ya da yeni bir kararname çıkarılarak Anadolu Basınının KOBİ’ler benzeri bir kredilendirmeden yararlanması düşünülmekte midir?
3. a) Anadolu Basınını desteklemek üzere 1995 yılında Toplu Konut Fonundan aktarılan para miktarı nedir? Bu para ile kaç kuruluşa hangi faiz oranlarıyla ne miktarlarda kredilendirme yapılmıştır? Bu uygulamadan kimler yararlanmıştır?
b) Bugün YPK kararıyla, benzer biçimde ilgili bir fondan aktarma yapmak suretiyle bir destekleme düşünülmekte midir?
4. Anadolu basınının bu acil sorununun çözümü konusunda hükümetinizce bu hususta, başkaca düşünülen önlemler var mıdır? Bu önlemlerin gerçekleşmesi açısından bir tarih vermek mümkün müdür?
T.C. Devlet Bakanlığı 18.8.1997 Sayı : B.020.004/221
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliği
Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığına
İlgi : 22.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3160-7808/20747 sayılı yazıları.
İlgi yazılarında belirtilen Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın Sayın Başbakana tevcih edilen ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesine verilen cevap ilişiktedir.
Bilgilerinize saygılarımla rica ederim.
H. Hüsamettin Özkan Devlet Bakanı
(1) 12.8.1997 tarihli 133 üncü birleşim tutanak dergisinde yar alan 7/3160’a ek cevap.
Yerel basının gelişmesini, güçlendirilmesini ve çağdaş haberleşmenin gerektirdiği teknolojik imkânlarla daha yüksek bir hizmet düzeyine ulaşmasını sağlamak üzere Bakanlar Kurulunun 23.5.1991 tarih, 91/1873 sayılı kararı uyarınca, Yüksek Planlama Kurulunun 16.10.1991 tarih, 91/t-100 sayılı kararı ile Geliştirme ve Destekleme Fonundan 15 milyar liralık bir kaynak tahsis edilmiş ve bu kaynağın yerel basın kuruluşlarına kullandırılması ile ilgili olarak Halk Bankası Genel Müdürlüğü ile T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında 22.4.1994 tarihinde bir protokol imzalanmıştır.
Yapılan protokol uyarınca Bankaya aktarılan bu kaynaktan 7 adet yerel basın kuruluşuna 3 yılı ödemesiz dönem olmak üzere 10 yıl vadeli % 30 faizli 14 milyar liralık kredi kullandırılmıştır.
Diğer taraftan daha önce sadece yerel basın kuruluşlarının desteklenmesi ve güçlendirilmesi amacıyla yapılan bu kredi uygulamasının, yerel basın ile birlikte görsel yayının da malî açıdan desteklenmesi şeklinde yeni bir uygulama içermesi yönünde gerekli çalışmalar Halk Bankası tarafından yapılarak Hazine Müsteşarlığına sunulmuştur.
Yerel basın ile birlikte görsel yayın kuruluşlarının desteklenmesi amacıyla yeni kaynak aktarılması halinde, bu kaynaktan yeni kredilerin kullandırılması da mümkün olabilecektir.
2. – Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu’nun, kamu bankalarına kredi borcu olan
milletvekillerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3167) (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yazılı sorumun Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 17.7.1997
Gökhan Çapoğlu Ankara
Soru : Kamu bankalarına kişisel ve/veya şirket olarak kredi borcu olan milletvekilleri kimlerdir? Bu borçların miktarı, faizi ve vade dökümü nedir?
T.C. Devlet Bakanlığı 29.8.1997 Sayı : B.02.0.015/5-666
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 22.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.7/3167-7827/208829 sayılı yazısı.
Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu’nun Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği yazılı soru önergesinde belirtilen, Bakanlığım ilgili kuruluşu Türkiye Emlak Bankasından kişisel ve/veya şirket olarak kredi kullanan milletvekillerinin kredi limiti, riski, faiz ve vadesine ilişkin bilgiler ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Refaiddin Şahin Devlet Bakanı
(1) 14.8.1997 tarihli 135 inci birleşim tutanak dergisinde yer alan 7/3167’e ek cevap (Bankalar Kanununun 83 üncü maddesi uyarınca ekteki bilgiler bastırılmamıştır.)
3. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Bakanlıkça AB’ne tam üyelik konusunda hazırlanan raporun dağıtımının yapılmayış nedenine ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in yazılı cevabı (7/3172) (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Dışişleri Bakanı Sayın İsmail Cem tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı İstanbul
Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin tam üyeliği konusunda diğer aday ülkelere kıyasla avantajlarımızı tespit eden bir rapor Bakanlığınız tarafından hazırlatılmıştır.
1. Bu konudan sorumlu TBMM AB KPK üyelerine dahi bu raporun dağıtılmayış nedenini araştırmayı düşünür müsünüz?
2. AB’ne tam üyeliğimizi savunmada çok yararlı olacak bu raporu başta ilgili milletvekilleri olmak üzere, gerekli yerlere dağıtmayanlar, ihmal ve basiretsizlik gösterenler hakkında müeyyideler düşünür müsünüz?
T.C. Dışişleri Bakanlığı 19.10.1997 Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Sayı : ABGM/ABSY-760.427-983-611
Konu : Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliğine
İlgi : 24 Temmuz 1997 tarih ve 7911 sayılı yazıları.
Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin tam üyeliği konusunda Bakanlığımın ilgili birimleri tarafından çeşitli raporlar hazırlanmakta ve bunlar gerek üye ülkeler, gerek AB kurumları nezdinde kullanılmaktadır. Esasen, 1997 yılı başından beri bu konularda Bakanlığımca bazı raporlar hazırlanmıştır. Söz konusu değerlendirmelerde yer alan tüm hususlar TBMM-KPK üyelerine ve TBMM Dış İlişkiler Komisyonu üyelerine Bakanlığımca verilen brifinglerde iletilmektedir.
Soru sahibi değerli milletvekilinin Bakanlığımın çalışmalarına verdiği değer ve önemi gösteren sorusu, Sayın TBMM üyelerini millî politikalar konusunda bilgilendirme ve kendileriyle danışma hususlarında Bakanlığımı daha da teşvik edecektir.
Muhtevaları Sayın TBMM üyelerince esasen bilinmekte olan “The new enlargement of the European union”, “Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyelik başvurusu” ve “La, Turquie : 10 ans après sa demande d’adhésion à l’Union européenne” başlıklı raporlar ilişikte sunulmuştur.
Saygılarımla arz ederim.
İsmail Cem
Dışişleri Bakanı
(1) “La, Turquie : 10 ans après sa demande d’adhésion à l’Union européenne” başlıklı kitap hacimli olduğundan bastırılmamıştır.
T.C.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİNE TAM ÜYELİK BAŞVURUSU
Türkiye’nin Avrupa Birliğine Tam Üyelik Başvurusunun Statüsü ve Komisyon Tarafından Diğer Adaylar İçin İzlenen Sürecin Analizi
24 Şubat 1997
Ö Z E T
1. Avrupa Birliği bu yıl, halihazır 15 üyesine katılmak isteyen 12 aday ülkenin mevcut olduğu bir ortamda, tarihinin en büyük genişlemesine doğru ilerlemektedir. Bu sürece hazırlık amacıyla, AB’nin son birkaç yılki zirve toplantılarında özellikle Orta ve Doğu Avrupa’daki yeni demokratikleşmiş ülkeler için bir katılım öncesi strateji geliştirilmiştir.
2. 12 aday ülkeden 10 ülke bu sürecin içerisinde yer almaktadır. Adaylardan bir kısmına katılım müzakerelerinin hükümetlerarası konferansın bitiminden altı ay sonra başlanacağı bildirilmiştir. Bu durumda, aynı muameleye tabi tutulmayan tek bir aday ülke -Türkiye- kalmaktadır. Hangi nedenle olursa olsun, tüm aday ülkeler arasında en eski başvuruya sahip olan Türkiye’nin başvurusu farklı bir süreçten geçirilmekte ve adaylığı farklı kıstaslar ışığında değerlendirilmektedir. Bu durumun kısmen Türkiye’nin tam üyelik başvurusu ve AB’nin buna 8 yıl önce verdiği yanıtla (1989 Görüşü) ilgili bazı yanlış anlamalara ve hatalı değerlendirmelere dayandığı anlaşılmaktadır.
3. Türkiye’nin başvurusu AB’nin bazı açıklamalarında “Komisyonun Görüşü 20 Aralık 1989’da yayınlanmıştır” denilerek rafa kalkmış gibi takdim edilmektedir.
Aşağıdaki hususlar bunun böyle olmadığını göstermektedir :
* 1989 Görüşü Türkiye’deki durumu nihaî olarak ele almayı öngörmemiş, sadece AB’nin o dönemde hiçbir genişlemeye hazır olmadığı hususuna dayandırılmıştır,
* 1989 Görüşü AB’nin genişleme ve yeni adaylara uygulanacak kıstaslar konusundaki bugünkü “kapsamlı stratejisi”nin kabulünden önce kaleme alınmıştır.
* Dolayısıyla 1989 Görüşü, Türkiye’nin başvurusunun “reddi” anlamına gelmemekte ve Komisyon uzun bir süre herhangi bir genişleme yapılamayacağı ve “hiçbir genişleme için gerekli değerlendirmede” dahi bulunamayacağı sonucuna varmış olduğu cihetle, bir ertelemeden ibaret kalmaktadır.
4. Objektif bir analiz, Türkiye’nin AB’nin aradığı bütün kıstaslarda aday ülkeler arasında ön sıralarda olduğunu ortaya koymaktadır.
5. Ekonomik açıdan, büyüme hızı (adaylar arasında birinci), kişi başına GSYİH’sı (altıncı) ve diğer parametreleri Türkiye’yi aday ülkeler içinde başlarda bir konuma getirmektedir. Türkiye bazı adayların genelde az farkla gerisinde kalırken, diğerlerini farklı biçimde geçmektedir.
6. Ticaret hacmi ve artışına ve gümrük mevzuat ve tarifelerinin uyumuna bakıldığında, Gümrük Birliği Türkiye’yi diğer bütün adayların belirgin biçimde önüne geçirmektedir. Ekonomik entegrasyona olan hazırlığı diğer adayların hiçbirisinde yoktur.
7. Türkiye siyasî kıstaslar bakımından da adaylar arasında ileri bir konumdadır. Bu husus özellikle demokrasileri beş yıldan az bir geçmişe sahip olan ve şimdiye kadar yalnızca bir (veya azamî iki) demokratik seçim yaşamış bulunan diğer bazı aday ülkelerdeki demokratik kurumların istikrarı ile Türkiye’deki köklü demokratik kurumlar ve seçimler kıyaslandığında daha belirginleşmektedir. Aynı husus, bağımsız yargı bakımından da geçerlidir.
8. Türkiye’nin başvurusu, şimdi aynı kıstaslar çerçevesinde ve güncel verilere dayanılarak değerlendirilmediği takdirde, 12 aday ülke arasında, AB belgelerinde kayıtlı “eşit şartlar altında muamele”yi görmeyen, “kendi liyakatine göre özenli ve objektif bir şekilde” değerlendirilmeyen ve “içinde bulunduğu durum ve hedefleri ışığında” ele alınmayan tek ülke Türkiye olacaktır.
9. Durum gerçekten böyle ise Türkiye’nin başvurusunun tabi tutulduğu farklı muamele, AB’nin açıklamaları ve ilkelerinin tersine “başvuruya ilişkin değerlendirmenin peşin hükümlü olduğu” anlamına gelmektedir.
24 Şubat 1997
Türkiye’nin Avrupa Birliğine Tam Üyelik Başvurusu
Türkiye’nin Avrupa Birliğine Tam Üyelik Başvurusunun Statüsü ve Komisyon Tarafından
Diğer Adaylar İçin İzlenen Sürecin Analizi
I. Giriş
Avrupa Birliği bu yıl, halihazır 15 üyesine katılmak isteyen 12 aday ülkenin mevcut olduğu bir ortamda, tarihinin en büyük genişlemesine doğru ilerlemektedir. Bu sürece hazırlık amacıyla, AB’nin son bir kaç yılki zirve toplantılarında özellikle Orta ve Doğu Avrupa’daki yeni demokratikleşmiş ülkeler için bir katılım öncesi strateji geliştirilmiştir. AB kıstaslarına uyum yetenekleri ve AB’nin sorumluluklarını yerine getirebilmeleri de dahil olmak üzere, adayların katılmaya hazır olup olmadıklarını değerlendirmek amacıyla, yeni aday ülkelere gönderilen ayrıntılı bir sualname çerçevesinde geniş kapsamlı bir gözden geçirme ve değerlendirme süreci geliştirilmiştir. AB’nin her bir aday ülkelerin katılıma hazır oluşu konusundaki teknik görüşlerini 1997 yılı içinde vermesi beklenmektedir.
12 aday ülkeden, 10 ülke bu sürecin içerisinde yer almaktadır. Adaylardan bir kısmına katılım müzakerelerinin Hükümetlerarası Konferansın bitiminden altı ay sonra başlanacağı bildirilmiştir. Bu durumda aynı muameleye tabi tutulmayan tek bir aday ülke -Türkiye- kalmaktadır. Hangi nedenle olursa olsun, tüm aday ülkeler arasında en eski başvuruya sahip olan Türkiye’nin başvurusu farklı bir süreçten geçirilmekte ve adaylığı farklı kıstaslar çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu durumun kısmen Türkiye’nin tam üyelik başvurusu ve AB’nin buna 8 yıl önce verdiği yanıtla (1989 Görüşü) ilgili bazı yanlış anlamalara ve hatalı değerlendirmelere dayandığı anlaşılmaktadır.
Bu belge Türkiye’nin başvurusu ve AB tarafından ela alınış tarzı ile diğer aday ülkelerin tabi tutulduğu muamele arasında karşılaştırmalı bir analizi içermektedir. Bu analiz Türkiye’nin diğer 11 aday ile aynı kriter çerçevesinde mi değerlendirildiği yoksa, farklı ve ayrımcı bir muamele ve standartlar manzumesine mi tabi tutulduğu sorusunu ortaya çıkarmaktadır.
AB ve üye ülkeleri, adil ve ayırım yapmayan, her bir adayın tutarlı bir şekilde aynı kıstaslara tabi tutulacağı bir değerlendirme sürecinin yürütüleceğine ilişkin açık bir niyet beyanında bulunmuşlardır. Güveniyoruz ki, Türkiye’nin başvurusuna ilişkin inkâr edilmez gerçekler AB ve üye ülkeler tarafından gözden geçirildiğinde, mevcut durumun adaletsizliği apaçık ortaya çıkacak ve bu olumsuz durumun giderilmesi için gerekli adımlar atılacaktır.
II. Temel Gerçekler
Türkiye ilk olarak, 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara Anlaşmasının imzalanmasıyla AET ile resmî bir ortaklık ilişkisi kurmuştur. Bu Anlaşma “Türkiye’nin daha sonraki bir tarihte Topluluğa katılması”nı kesin bir hedef olarak özellikle tespit etmiştir.
Türkiye 14 Nisan 1987 tarihinde AB’ye tam üyelik başvurusunu Konseye sunmuştur. Başvuru Komisyona havale edilmiş ve Komisyon da Görüşünü 20 Aralık 1989 tarihinde sunmuştur.
31 Aralık 1995 tarihinde Türkiye ve AB, ticaretin serbestleştirilmesiyle Gümrük Birliğine girmiştir. Gümrük Birliği, Türkiye’nin tam üyeliğe hazırlık çerçevesinde ekonomik mevzuatının ve ticaret rejiminin AB ile uyumlaştırılmasına yönelik bir adım olarak düşünülmüştür. AB ile bu denli kapsamlı bir Gümrük Birliği ilişkisine girdiği halde AB üyesi olmayan tek ülke Türkiye’dir.
1993 tarihli Kopenhag Zirvesiyle birlikte, AB öncelikle Merkezi ve Doğu Avrupa’nın yeni demokratikleşmiş ülkelerini (MDAÜ) hedefleyen bir genişleme süreci başlatmıştır. Kopenhag’ta tespit edilen süreç ve kıstaslar, 1995 Madrid ve 1996 Floransa Zirvelerinde daha da ileriye götürülmüştür. AB, 1995 Cannes Zirvesinde, katılma müzakerelerinin sürmekte olan Hükümetlerarası Konferansın (HAK) bitiminden altı ay sonra başlatılmasına karar vermiştir.
Nisan 1996’da, Merkezi ve Doğu Avrupa’dan 10 adaya teknik sualnameler gönderilmiştir. Komisyon bu sualnamelere verilen cevaplar tahtında başvuruların herbiri için Görüş hazırlamaktadır. Görüşlerin HAK’ın bitiminden sonra, büyük bir ihtimalle 1997’in sonlarına doğru, yayımlanması beklenmektedir.
AB şu hususları vurgulamıştır :
* “Avrupa’da istikrar bölgesinin genişletilmesi ve böylece bütün kıtada güvenlik ve barışa katkıda bulunulması” için genişleme bağlamında “kapsamlı bir strateji” izlemektedir.
* Gözden geçirme süreci “her bir adayı layıkı veçhile, objektif bir şekilde ve peşin yargılarla hareket edilmeksizin değerlendirecek” ve böylece adayların eşit muameleye tabi tutulmalarını temin” edecektir.
Bu çerçevede, Türkiye’nin başvurusu AB’nin bazı açıklamalarında “Komisyonun Görüşü 20 Aralık 1989’da yayınlanmıştır” denilerek rafa kalkmış gibi takdim edilmektedir.
Aşağıdaki hususlar bunun böyle olmadığını göstermektedir :
* 1989 Görüşü Türkiye’deki durumu nihaî olarak ele almayı öngörmemiş, sadece AB’nin o dönemde hiçbir genişlemeye hazır olmadığı hususuna dayandırılmıştır,
* 1989 Görüşü AB’nin genişleme ve yeni adaylara uygulanacak kıstaslar konusundaki bugünkü “kapsamlı stratejisi”nin ve kabulünden önce kaleme alınmıştır.
Türkiye’nin başvurusu, şimdi aynı kıstaslar çerçevesinde ve güncel verilere dayanılarak değerlendirilmediği takdirde, 12 aday ülke arasında, AB belgelerinde kayıtlı “eşit şartlar altında muamele”yi görmeyen, “kendi liyakatine göre özenli ve objektif bir şekilde” değerlendirilmeyen ve “içinde bulunduğu durum ve hedefleri ışığında” ele alınmayan tek ülke Türkiye olacaktır.
Durum gerçekten böyle ise Türkiye’nin başvurusunun tabi tutulduğu farklı muamele, AB’nin açıklamaları ve ilkelerinin tersine “başvuruya ilişkin değerlendirmenin peşin hükümlü olduğu” anlamına gelmektedir.
Ayrıca, AB temsilcileri bazı açıklamalarında Türkiye’nin başvurusunu bazen “aktif olmadığı” gerekçesiyle safdışı etmeye çalışmışlardır. Bu tamamen yanlıştır. Aksine, Türkiye’nin 1987 tarihli başvurusu, şimdi gündemde bekleyen başvuruların hepsinden daha eskidir ve Türk Hükümeti müteaddit defalar başvurusunun aktif olduğunu ve kararlılıkla izlenmekte olduğunu ifade etmiştir.
III. 1989 Görüşü
A) Genişlemeyi Engelleyen Genel Koşullar
Komisyonun 1989 tarihli Görüşü, Topluluğun üç yıl içerisinde (Aralık 1992) yürürlüğe girecek olan 1987 Tek Senedinin uygulanmasıyla meşgul olmasından dolayı, yeni bir adayla müzakerelerin açılması için zamanın henüz “olgunlaşmamış” olduğunu kaydetmişti. Komisyonun Görüşünde, Topluluğun “tüm enerjisinin” 1986’da gerçekleştirilen üçüncü genişleme ve Tek Senete yöneldiği ifade edilmekteydi. Komisyon “sadece bu nedenle” 1993’den önce hiçbir adayla katılma müzakerelerine başlanmasının akılcı olmayacağı sonucuna varmıştır.
1989 Görüşünün esas yargısı Türkiye’ye yönelik değildi ve Türkiye’nin başvurusunun değerlendirmesine dayanmıyordu. Komisyon özellikle şu hususları belirtmekteydi :
1. Türkiye’nin başvurusu AT’nin “daha geniş kapsamlı çerçevesinde” değerlendirilmelidir.
2. “Mevcut ve potansiyel başvuruların” (Türkiye’ye ilaveten) etkisinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
3. Üye ülkeler o dönemde hem Tek Senedi uygulama hem de “yeni üyeler” alabilme “kapasitesi”nden yoksundur.
4. “Aday ülkelerin” (yalnızca Türkiye değil) katılmaları “ertelenmek” zorundadır.
5. Yeni üyelerin değerlendirilmesi ancak yeni adayların değerlendirilmesi için gerekli verileri sağlayacak olan Tek Senedin uygulanmasından sonra yapılabilecektir.
Dolayısıyla 1989 Görüşü, Türkiye’nin başvurusunun “reddi” anlamına gelmemekte ve Komisyon uzun bir süre herhangi bir genişleme yapılamayacağı ve “hiçbir genişleme için gerekli değerlendirmede” dahi bulunamayacağı sonucuna varmış olduğu cihetle, bir ertelemeden ibaret kalmaktadır. 1989 Görüşünün açık bir şekilde işaret ettiği husus, Türkiye’nin başvurusunun ancak Tek Senedin uygulanmasından sonra tam olarak değerlendirilebileceği, başka bir deyişle 1993’den önce değerlendirilemeyeceği hususu idi.
1989 Görüşünün genel gözlemlere dayalı bir ön değerlendirme olduğu gayet açıktır. Görüşün, Türkiye’nin başvurusu hakkında Tek Senedin uygulanması ve yeni bir genişleme sürecinin başlatılmasından sonra alınacak olan karara esas teşkil etmesi amacı güdülmemiştir.
Dolayısıyla, eğer Türkiye’nin başvurusu ayrımcı olmayan ve adil bir muameleye tabi tutulacaksa ve diğer 10 adayla aynı standartlar çerçevesinde değerlendirilecekse, 1989 Görüşü Türkiye’nin başvurusunun değerlendirilmesi ve bu konuda karar alınması için bir temel olarak kulanılamaz.
B) Şartlar Yerine Getirilmiştir.
1989 Görüşü herhangi bir yeni adaylık başvurusunun dikkate alınması için yerine getirilmesi gerekli olan şartlara atıfta bulunmaktadır. Bu şartlar şimdi yerine getirilmiştir.
1. Tek Senet ve Tek Pazar
1989 Görüşünde kaydedilen başlıca kaygı AT ve üye ülkelerin Tek Senedin uygulanması ile meşgul olmalarıydı ve o dönemde anlayışla karşılanacak bir mülahaza idi. Tek Senet Şubat 1986’da Lüksemburg’da imzalanmış ve üyelerce onay sürecini müteakip Temmuz 1987’de yürürlüğe girmiştir. Tek Senet ile 12 üye ülke arasındaki tüm engellerin kaldırılması yönünde, o ana kadar eşi görülmemiş bir taahhüt altına girilmiştir. Uygulamada, Komisyon ve Bakanlar Konseyinin her üye ülke tarafından ulusal düzeyde uygulanacak 282 yeni mevzuat üzerinde anlaşmaya varmaları anlamını taşımaktadır. Bu önemli başarı Ocak 1993 tarihinde gerçekleşmiş ve dünyanın en büyük tek pazarı ile ticaret birimi yaratılmıştır.
2. Avrupa Birliği Andlaşması
1989 Görüşünün serdettiği ikinci kaygı ise, siyasî birlik konusunda yapılması öngörülen Hükümetlerarası Konferansın (HAK) potansiyel etkileriydi. HAK bir yıl sonra Aralık 1990’da başladı ve Şubat 1992’da imzalanan ve üye ülkelerin onaylamasıyla Kasım 1993’te yürürlüğe giren Maastricht Andlaşması ile sonuçlandı. Maastricht, Avrupa birliğinin yaratılması, Avrupa tek para birimi için bir takvim oluşturulması, sorumlulukların sağlık politikası, ulaştırma, eğitim ve tüketicinin korunması gibi yeni alanlara yayılması, vatandaşlar için daha fazla haklar ve Avrupa Parlamentosuna daha geniş yetkiler verilmesiyle sonuçlandı.
AB’nin ve üye ülkelerin bütün kapasitelerini gerektirecek büyük bir atılım olan bu gelişme nedeniyle de yeni bir genişlemenin ertelenmesi makul karşılanabilirdi.
3. 1995 Genişlemesi
1989 Görüşü, başka ülkelerden de “mevcut ve potansiyel başvuruları” gözönünde bulundurmaktaydı. Bu ülkeler arasında İsviçre (1992 referandumu ile üyeliği reddetmiştir), Avusturya, Finlandiya, Norveç ve İsveç yeralmaktaydı.
1994 yılı başlarında, Maastricht’in hemen akabinde, başvuru sahibi dört ülke ile müzakereler tamamlanmış ve Ocak 1995’de bunlardan üçü (İsveç, Avusturya ve Finlandiya) AB’ye tam üye olmuşlardır (Norveç 1994’te yapılan bir referandum ile üyeliği reddetmişti). On yıllık bir dönem içindeki bu ilk genişleme, 1989 Görüşünde de öngörüldüğü gibi, Tek Senedin uygulanmasından ve HAK’tan sonra gerçekleşmiştir.
4. Genişleme İçin “Kapsamlı Strateji” :
Avrupa Birliği, bugün, Türkiye hariç 11 ülkeyi kapsayacak şekilde, şimdiye kadar görülmemiş bir genişlemeye hazırlanmaktadır. Bu genişleme, halihazırda sürmekte olan ve AB karar alma mekanizmalarında ilave yapısal değişikliklerin tartışıldığı HAK’ın bitiminden sonra açıklanacaktır. Böylece, Türkiye’nin başvurusunun değerlendirilmesi için yine 1989 Görüşünde değinilen diğer bir önşart olan, genişleme için “kapsamlı strateji” AB tarafından belirlenmek üzeredir.
1989 Görüşünde, Türkiye’nin veya herhangi bir ülkenin başvurusunun değerlendirilmesini engellediği belirtilen faktörlerin herbirinin ortadan kalkmış olduğu görülmektedir.
* Tek Senet tam olarak uygulanmış ve 1993’te Tek Pazarı yaratmıştır.
* Siyasî birlik konulu HAK tamamlanmış ve yine 1993’te Maastricht Andlaşması yürürlüğe girmiştir.
* 1995 genişlemesi ile yeni üyelerin alımına tekrar başlamıştır.
* Genişleme için “kapsamlı strateji” belirlenmek üzeredir.
Türkiye’nin başvurusunun tam olarak değerlendirilmesini ertelemek için artık 1989 Görüşünde kayıtlı nedenlerden hiç biri kalmamış olduğuna göre, Türkiye’nin başvurusunun da 1989 Görüşünde öngörüldüğü üzere, diğer aday ülkelerinkiler gibi güncel verilere ve AB’nin yeni kıstaslarına göre, objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmasının zamanı gelmiştir.
IV. 1989’dan bu yana meydana gelen değişiklikler
1989 Görüşüne esas teşkil eden varsayımların ve verilerin güncelliklerini tamamen yitirdikleri ortadadır. Bu husus, o dönemin 12 üyeli AT’nun analizi (sadece bir başvuru mevcuttu) açısından olduğu kadar, Türkiye’nin ekonomik ve siyasî durumu bakımından da geçerlidir. Objektif kanıtlar, 1989 Görüşünün gerek bugünkü 15 üyeye ve 12 üyelik başvurusuna sahip AB’ni gerek günümüzün Türkiye’sini yansıtmaktan uzak kaldığını göstermektedir.
A) Avrupa
1989’dan bu yana Avrupa’nın haritası, millî sınırların ve egemenliğin önemli biçimde gözden geçirilmesi sonucu ciddî değişikliklere uğramıştır. Tabiatıyla bu durum, 1989 Görüşü sırasında yeni yeni başlayıp, müteakip yıllarda, süratle gelişen, Demir Perdenin yıkılması ve Soğuk Savaşın sona ermesi sürecinin bir sonucu olmuştur.
Berlin Duvarı 1989 Görüşünden yalnızca bir ay önce kalkmıştır. Varşova Paktı ülkelerinin herbiri, 1989-1991 yılları arasında, diktatoryal tek parti sistemlerini sona erdirerek çok partili demokratik sisteme giden süreçlerini yaşamıştır. Bütün bunların neredeyse tamamı 1989 Görüşünden sonra meydana gelmiştir.
1989 Görüşü yayınlandığında Sovyet birlikleri hâlâ MDAÜ’lerin tamamında konuşlanmış durumdaydı ve bu ülkelerin bir tanesi dahi demokratik yollarla seçilmiş bir hükümete sahip değildi.
Mesela :
* Polonya’da Lech Walesa demokratik yollarla iktidara 6 ay sonra, Haziran 1990’da gelmiştir.
* Vaclav Havel iki yıl sonra, 1991’de, Çekoslovakya’nın demokratik yollarla işbaşına gelen Cumhurbaşkanı olmuştur.
* Romanya’daki komünist diktatörlük, güvenlik güçlerinin demokrasi yanlısı göstericilerin üzerine ateş açması sonucu yüzlerce silahsız sivilin öldüğü bir haftanın ertesinde ve Görüşün yayınlanmasından iki gün sonra (22 Aralık 1989) devrilmiştir.
* O dönemde hâlâ Sovyetler Birliği’nin parçası olan üç Baltık ülkesi (Litvanya, Letonya ve Estonya) 1991 yılına kadar bağımsızlıklarına kavuşamamışlardır.
1989 Görüşünden bu yana Avrupa’nın coğrafî sınırları da, siyasî haritası gibi, değişikliğe uğramıştır :
* Görüş yayınlandığında Berlin hâlâ dört büyük gücün işgali altındaydı ve Almanya bölünmüş bir ülkeydi. Bir yıl sonrasına (1990) kadar gerçekleşmeyen Alman Birliği otomatik olarak AB’ne 17 milyon ilave vatandaş kazandırmış ve AB’nin en büyük üyesinin nüfusunu önemli ölçüde artırarak, 80 milyona çıkartmıştır.
* 1989 Görüşü sırasında halihazır adaylardan ikisi daha yoktu :
– Slovenya bağımsızlığını Yugoslavya’dan 1991’da kazanmış,
– Slovakya ise iki yıl sonra Çek Cumhuriyetinden ayrılmıştır (1993).
* Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan üç Baltık ülkesi (Litvanya, Letonya ve Estonya) 1991’de egemen ülkeler olarak bağımsız statüye kavuşmuşlardır.
* Doğu Almanya’nın katılımı ve üye sayısının 12’den 15’e yükselten 1995 genişlemesiyle AB’nin sınırları da genişlemiştir. Finlandiya ve İsveç’in tam üye olmasıyla AB ilk kez Rusya ile sınırdaş olmuştur.
B) Türkiye
Türkiye, 1989 Görüşünden bu yana olağanüstü bir büyüme dönemi yaşamış ve bu süre zarfında OECD üyeleri arasında en yüksek ortalama büyüme hızını tutturarak (% 4.8), son iki yılda ortalama % 8 büyümüştür. Bu denli süratle değişen bir ekonomisi varken, Türkiye’ye ilişkin olarak 1988 veya 1989’dan kalma veriler çoktan geçerliliklerini yitirmiştir. Hiçbir analizini 9 yıllık verilere dayanarak yapmayacak olan AB, Türkiye’nin tam üyelik başvurusunu da böyle, son derece ayırımcı ve haksızlık doğuran bir şekilde diğerlerinden farklı muameleye tabi tutmamalıdır.
Buna çok sayıda bariz misaller verilebilir :
* 1989 Görüşü kaygı uyandıran bir unsur olarak “yavaşlatılmasına yönelik çabalara rağmen Türkiye’nin hızlı nüfus artışı”nı zikretmektedir. Oysa gerçekte Türkiye’nin nüfus artışı neredeyse % 30 oranında azalarak % 2.5’dan 1995’de % 1.71’e, 1996’da ise % 1.68’e inmiştir. 1997 yılı nüfus artış oranının % 1.64 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
* 1989’da Devletin ekonomideki hâkim rolü önemli şekilde azalmıştır. Kamu sektörünün sabit sermaye yatırımlarında 1980’lerde % 55 olan rolü 1996’da % 20’ye inmiştir. İmalat sektörü katma değerinde kamu sektörünün 1980’lerde % 40 olan payı günümüzde % 25’e düşmüştür. Kamu bankalarınca açılan kredilerin toplam kredilerdeki payı 1980’lerde % 55 civarında iken, bu rakam günümüzde % 40’lara gerilemiştir. Kamu sektörünün toplam ithalattaki payı da 1980’lerdeki % 65’lik orandan günümüzde % 20’ye düşmüştür.
* Görüş Türkiye’nin 1985 (yani, oniki yıl öncesine ait) Gayri Safi Yurtiçi Hâsılasının Danimarka’nınkinden düşük olduğunu belirtmektedir. Oysa durum artık böyle değildir.
* Görüş, Türkiye’de “liberalizasyon ve gümrük birliği için öngörülmüş takvimi aksatan (Avrupa’ya nazaran) nispeten yüksek korumacılık’a atıfta bulunmaktadır. Bu husus, 1996 yılında Gümrük Birliği’nin yürürlüğe girmesiyle geçerliliğini, tabiatıyla, tamamen yitirmiş bulunmaktadır.
* Görüş, AB’nin toplam dış ticaretinde Türkiye’nin payının % 1’i olarak tanımlamaktadır. Gümrük Birliği, eskiden yapılmış olan bütün ticarî değerlendirme ve projeksiyonları geçersiz kılmıştır. Nitekim, AB’nin Türkiye’ye ihracatı yalnızca bir yılda % 50 artarak, AB’ne dış ticaret açığımızı katlamış ve ticaret dengesinde 5 milyar dolarlık bir kayma sonucunu doğurmuştur. Güncel projeksiyonlar, Türkiye’nin 2000 yılında AB’nin 4 üncü veya 5 inci büyük ticaret partöneri olacağını göstermektedir.
Bu birkaç örnek 1989 Görüşündeki ekonomik, sosyal veya siyasî analizlerin hiçbirinin 1997 yılında geçerli addedilemeyeceğini açıkça ortaya koymaktadır.
V. Genişleme Kıstasları
AB 1989 Görüşünden bu yana 3 yeni üyenin kabul edildiği bir genişlemeyi 1995’te tamamlamış olarak, şimdi, 12 ülkenin aday olduğu bir ortamda, tarihinin en büyük genişlemesine hazırlanmaktadır. Diğer 11 aday ülkeye bakıldığında, AB’nin bu ülkelerin tamamına bu genişlemede üyelik için ehil olduklarını ifade ettiği görülmektedir.
AB, birkaç deklarasyonuyla üyelik kıstaslarını ortaya koymuştur. İlk olarak 1993 Kopenhag Zirvesinde :
“Üyelik, aday ülkenin demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunması ve saygı görmesini teminat altına alan kurumların istikrara kavuşturulmuş olmasını, işleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyetini, AB içindeki rekabet ve piyasa güçleriyle başetme kapasitesini gerektirmektedir. Üyelik, adayın, siyasî, ekonomik ve parasal birliğe katılım da dahil olmak üzere, üyeliğin getirdiği yükümlülükleri üstlenebileceğini varsayar.”
Objektif bir analiz, Türkiye’nin AB’nin aradığı bütün kıstaslarda aday ülkeler arasında ön sıralarda olduğunu ortaya koymaktadır.
A) Ekonomik Kıstaslar
Ekonomik açıdan, büyüme hızı (adaylar arasında birinci), kişi başına GSYİH’sı (altıncı) ve diğer parametreleri Türkiye’yi aday ülkeler içinde başlarda bir konuma getirmektedir. Türkiye bazı adayların genelde az farklı gerisinde kalırken, diğerlerini farklı biçimde geçmektedir.
Mesela, MDAÜ’ler ile kıyaslandığında :
* 1994 yılı itibariyle Türkiye kişi başına GSMH’da Slovenya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Estonya’nın ardından altıncı sırada yeralmakta, Polonya ve diğer adaylarıysa geride bırakmaktadır.
* Türkiye, 1995 büyüme hızı % 8.1 ile diğer bütün adayların farklı biçimde önündedir (Slovakya % 7.4 ile ikincidir). Türkiye’nin büyüme hızı 7 adayınkinin iki mislidir. Diğer adaylardan yalnızca üçünün (Slovakya, Romanya ve Polonya) büyüme hızı % 3.5’in üstündedir.
Ticaret hacmi ve artışına ve gümrük mevzuat ve tarifelerinin uyumuna bakıldığında, Gümrük Birliği Türkiye’yi diğer bütün adayların belirgin biçimde önüne geçirmektedir. Ekonomik entegrasyona olan hazırlığı diğer adayların hiçbirisinde yoktur.
B) Siyasî Kıstaslar
Türkiye siyasî kıstaslar bakımından da adaylar arasında ileri bir konumdadır. Bu husus özellikle demokrasileri beş yıldan az bir geçmişe sahip olan ve şimdiye kadar yalnızca bir (veya azamî iki) demokratik seçim yaşamış bulunan diğer bazı aday ülkelerdeki demokratik kurumların istikrarı ile Türkiye’deki köklü demokratik kurumlar ve seçimler kıyaslandığında daha belirginleşmektedir. Aynı husus, bağımsız yargı bakımından da geçerlidir.
“Televizyon ve Radyo özgürlüğü”ne bakıldığında Türkiye yalnız diğer adayların değil, neredeyse, bütün AB üyelerinin de önündedir. Türkiye’deki bağımsız, özel ve ülke çapında yayın yapan televizyon istasyonlarının (18), yerel televizyon istasyonlarının (yüzlerce) ve radyo istasyonlarının (1 800) sayısı Avrupa’nın hiçbir yerinde yoktur.
AB’nin MDAÜ adaylıklarını değerlendirirken, bu ülkelerdeki ekonomik ve siyasî reform hareketlerini teşvik amacıyla, açıkça “siyasî” bir saikle hareket ettiğinin kaydedilmesi önem taşımaktadır. Başka bir deyişle AB üyeliği, yeni kurumların ve reformların kök salıp istikrara kavuştuğuna dair somut kanıtların beklenmesi yerine, reform sürecinin teşviki için kullanılmaktadır (güncel haberler, bu aday ülkelerin bazılarında kaydadeğer ekonomik ve siyasî istikrarsızlık bulunduğuna ve bu durumun AB’nin bu ülkelere genelde olumlu yaklaşımını etkilemediğine işaret etmektedir).
Bu yaklaşım AB’nin 1981’de Yunanistan’ı, demokrasinin yeniden tesisinden yalnızca birkaç ay sonra ve ekonomik ve siyasî kıstaslar karşılanmadan, alelacele üyeliğe kabulünün çizdiği çizgi ile aynı paraleldedir. AB’nin Yunanistan’ın tam üyelik başvurusu ile ilgili Görüşünde şu ifadelere yer verilmiştir :
“Yunanistan’da demokrasinin sağlamlaştırılmasının ... neticede Yunanistan’ın Topluluk ile ilişkilerinin gelişimine bağlı olduğu açıktır.”
Portekiz örneğinde, yine AB’nin, normalde karşılanmayan objektif kıstaslar yerine, reddin Portekiz’deki inikasları üzerinde durduğu görülmektedir :
“Topluluk Portekiz’i Avrupa entegrasyon sürecinin dışında bırakamaz. Bundan doğacak düşkırıklığı siyasî bakımdan çok vahim olacak ve ciddî güçlüklere kaynak teşkil edecektir...”
Bunlardan, AB’nin, tam üyeliğin iç istikrar ve reform faaliyetlerinin daha da hızlandırılması üzerindeki etkileri mülahazasını yalnızca Türkiye için dikkate almadığı ortaya çıkmaktadır.
İlk kez Yunanistan’a uygulandığı 1981’den, şimdiki Doğu’ya genişleme süreci kapsamında kullanılan bir faktör olarak belirdiği bugüne kadar, yalnızca Türkiye’nin bu “siyasî” mülahazadan mahrum biçimde değerlendirildiği görülmektedir.
Bu, AB’nin adayları değerlendirmede uyguladığı kıstasların Türkiye’ye farklı biçimde tatbik edildiği yegâne örnek değildir. Diğer bütün halihazır adaylara 1996 yılında güncel veri talebiyle
detaylı sualnameler gönderilmiştir. Türkiye’ye gelince, kullanılan veriler 8-9 yıl eskidir. Şayet
bütün adaylar tek bir ölçüte göre değerlendirilecekse, hepsi için aynı veriler kullanılmalıdır. Dolayısıyla, ya diğer adaylar gibi Türkiye için de güncel veriler kullanılmalı, ya da, tutarlı olunması
bakımından, bütün diğer adaylar da, Türkiye gibi, 8-9 yıllık veriler üzerinden değerlendirilme-
lidir.
Başvurusunun, 1989 Görüşündeki veri ve analize değil, güncel veriler ışığında ayırımcı olmayan bir şekilde değerlendirilmesi, Türkiye’nin hakkıdır.
VI. Yeni Avrupa
Türkiye’nin başvurusunun diğer adaylara uygulananlarla aynı standartlara göre ve güncel verilerle objektif biçimde değerlendirilmesi, başvurumuzun en azından diğer adayların başvurularının çoğu kadar güçlü ve birçok adayınkinden çok daha kuvvetli olduğunu açık seçik biçimde ortaya koyacaktır.
AB şu ana kadar Türkiye’nin performansını diğer adaylarınkilerle AB kıstaslarına göre kıyaslamaya dahi teşebbüs etmemiştir. Böyle bir mukayese yapılırsa, diğer adayların başvuruları kabul edildiği takdirde, Türkiye’nin başvurusunun hiçbir objektif analize göre reddedilemeyeceği net biçimde gözler önüne serilecektir. Diğer adayların başvuruları kabul edilip Türkiye’nin başvurusunun reddi, ya Türkiye’nin başvurusunun bir çifte standarda maruz bırakıldığı, ya da Türkiye’nin başvurusunun diğerlerininkine nazaran tamamen farklı mülahazalarla ele alınıp reddedildiği anlamına gelecektir.
AB’nin diğer adayları kabul edip Türkiye’yi dışarıda bırakması, oluşacak “Yeni Avrupa”nın jeopolitik yapısında iki temel garipliği de beraberinde getirecektir :
* AB’ne kabul edilmeyen tek NATO ülkesi Türkiye olacaktır. Oysa beş eski Varşova Paktı üyesi ve hatta SSCB içinde yeralmış üç ülke AB’ne kabul edilmiş olacaktır.
* Şayet NATO’da 1997 yılında genişleyerek MDAÜ’leri bünyesine dahil ederse, 21 inci Yüzyılın Yeni Avrupasında AB ve NATO hemen hemen aynı üyelere sahip olacaktır -bu örgütlerden birine (NATO) üye olup diğerine (AB) kabul edilmeyen bir tek Türkiye dışında.
Tarih açısından bakıldığında, 2000 yılında :
* Türkiye, AB’ne girmesi reddedilen tek 50 yıllık NATO üyesi olacaktır. Türkiye’nin NATO üyeliği AB’nin halihazır iki üyesinden daha eskilere dayanmaktadır (Almanya NATO’ya 1955’te, İspanya ise 1982’de girmiştir). Türkiye’nin AB’ne tam üyelik müracaatı, AB’ne 1995’te giren son üç üyesinden dahi eskidir (Avusturya 1989’da, İsveç 1991’de, Finlandiya ise 1992’de üyelik başvurusunda bulunmuşlardır).
* AB’ne aday ülkeler arasında yalnızca Türkiye başvurusunu 1990’dan önce (1987’de) yapmıştır. Diğer adaylardan ilk başvurular ancak 1994’de yapılmış (Polonya ve Macaristan), iki ülke ise (Çek Cumhuriyeti ve Slovenya) başvurularını yalnızca geçtiğimiz yıl yapmışlardır.
* AB’nin diğer adayları kabul edip Türkiye’yi reddetmesi, beş yıldan az bir süredir parlamenter demokrasiye sahip, başvuruları en fazla 3 yıla dayanan ve yakın geçmişte imzalanan Avrupa anlaşmaları vasıtasıyla edindikleri ortak statüleri bir-iki yıllık olan ülkelerin, ortaklık ilişkileri 34 yıla dayanan ve böylelikle AB’nin en eski ortağı olan ve tam üyelik müracaatı on yıllık bir geçmişe sahip bulunan Türkiye’nin önüne geçmesi anlamına gelecektir.
AB’nin bu genişlemesindeki amacı “Avrupa’daki istikrar bölgesinin genişletilmesi suretiyle bütün kıtada güvenlik ve barışa katkıda bulunmak” olarak açıklanmıştır. NATO üyeliği vasıtasıyla kıtanın barış ve istikrarına son 45 yıldır yaptığı önemli katkılarına rağmen Türkiye’nin bu yeni tanımlanan “Avrupa’daki istikrar bölgesi”nin dışında bırakılmasını, zor kazanılmış bu barışa diğer NATO müttefiklerimiz ile aynı şartlar altında katkıda bulunmuş Türk halkına anlatmak mümkün değildir.
VII. AB’nin Yükümlülükleri
1989 Görüşünün önemli unsurları arasında yeralan ve AB’nin bütün açıklamalarında gözden kaçırıldığı izlenimini uyandıran bir unsuru “malî işbirliğinin yeniden başlatılması ve kuvvetlendirilmesi” ve “siyasî ve kültürel bağların güçlendirilmesi” çağrısıdır.
Görüş, geçmişte yaşanan zorlukları dikkate alarak, “sanayi alanında daha yakın işbirliğini ve doğrudan yatırımı teşvik etmek” için “dördüncü malî protokolün kaynaklarının serbest bırakılarak” ve ilave “borç” ve “risk sermayesi” temin edilerek “malî işbirliğinin yeniden canlandırılması gerektiğini” ifade etmiştir.
Bu gerçekleşmemiştir. Diğer tüm adaylar, reform süreçleri ve kurumlarının iyileştirilmesi çalışmaları sırasında AB’nin üyelik öncesi katkıları çerçevesinde önemli miktarlarda malî yardım almışken, Türkiye, 1980’den beri bu kapsamda hiç bir yardım almamıştır. 1989 Görüşünden sekiz yıl sonra, Türkiye’ye uzun süre önce vadedilmiş olan malî yardım hâlâ AB tarafından dondurulmuş durumdadır.
Türkiye’ye karşı yapılan bariz ayırımcılık daha da vahimdir :
* Türkiye, Akdeniz ülkelerine bir AB bağlantısı sağlayan Barselona sürecine aktif olarak katılmıştır. Vadedilen MEDA fonları, katılımcı 12 ülkeden Türkiye dışındakilerin tamamına verilirken, Türkiye’ye tahsisli fonlar Avrupa Parlamentosu tarafından, AB’nin kendi yönetmeliklerini ihlal eden bir şekilde, ayırımcı kısıtlamalara tabi tutulmaktadır. Bu özellikle çelişkili bir durumdur. Bölgede daha ileri bir demokratikleşmeye ve istikrara hizmet etmesi amaçlanan fonlar, grupta İsrail ile birlikte sadece iki demokrasiden biri olan Türkiye dışındaki tüm ülkelere sınırlama olmaksızın ve mevcut hükümet şekli veya demokratik kurumların eksikliği gözönünde bulundurulmaksızın verilmektedir;
* Türkiye 1996’da pazarını AB’ne zor bir geçiş dönemi yaşanacağının bilincinde olarak açmıştır. AB, daha önce her defasında yaptığı gibi, bu zor geçiş dönemini rahatlatmak üzere bazı katkılarda bulunmayı taahhüt etmiştir. Taahhüt edilen meblağ tek pazar ilişkisine daha önce girmiş olan bütün diğer ülkelere nazaran çok daha düşük olduğu halde, bu kaynaklar bile aktarılmamıştır. Türkiye, gümrük rejimini uyumlaştırma ve pazarını açma yükümlülüklerini yerine getirmişse de AB, aradan 14 ay geçmesine rağmen, malî taahhütlerini gerçekleştirmemiştir.
Aynı husus, 1989 Görüşünde önerilen ve Gümrük Birliği Anlaşmasının bir parçası olarak söz verilen siyasî diyalog için de geçerlidir. Yapılması gereken önemli Türkiye-AB Ortaklık Konseyi toplantıları yapılmamıştır. Diğer bütün üyelerle yapısal diyalog tesisi amacıyla ihdas edilen danışma mekanizmalarından, Ortaklık Statüsünün daha eski olmasına ve Gümrük Birliği sayesinde AB ile “özel ilişkilere” sahip yegâne ülke konumunda bulunmasına rağmen, yalnızca Türkiye mahrum bırakılmıştır.
AB’nin Türkiye ile “özel bir ilişki” tesis etme girişimlerinin, Türkiye bütün taahhütlerini yerine getirdiği halde, şu veya bu nedenle başarılı olamadığı artık açıkça ortadadır. Bu sözde “özel ilişki” yalnızca sürekli rahatsızlık ve gereksiz ihtilaflara yol açmış, aramızdaki bağları güçlendireceğine AB’nin güvenilirliğini zedelemiştir. Artık net bir biçimde görülmektedir ki, Türkiye-AB ilişkilerinde adil ve ayırım yapmayan bir sürece girilmesi, Türkiye’ye diğer adaylarla mutlak eşit biçimde muamele edilmesi ve Türkiye’nin başvurusunun diğerleriyle aynı şekilde, özenle uygulanan detaylı bir sürece tabi tutulmasından geçmektedir.
VIII. Sonuç
1989 Görüşünün dikkatli biçimde incelenmesi, AB’nin genişlemeye ilişkin kıstas ve açıklamalarının gözönünde bulundurulması ve diğer adaylara yaklaşımının irdelenmesi durumunda, Türkiye’nin başvurusunun halihazırda adil ve ayırım yapmayan bir muameleye tabi tutulmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır.
1989 Görüşü, bizzat kendi içerdiği savlar itibariyle, Türkiye’nin tam üyelik başvurusu hakkında 1997 yılında yapılacak bir değerlendirmeye esas teşkil edemez.
Bu itibarla, Türkiye’nin AB’ne tam üyelik müracaatı, AB’nin genişleme süreci ile ilgili olarak ortaya koyduğu prensip ve standartlara göre, “diğerleriyle eşit şartlar altında” ve “kendi özelliklerine göre özenli biçimde” muameleye tabi tutulmalıdır.
4. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Bakanlıkça Kıbrıs sorunu konusunda hazırlanan raporun gerekli yerlere dağıtılmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in yazılı cevabı (7/3173)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Dışişleri Bakanı Sn. İsmail Cem tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
Türkiye’nin Kıbrıs üzerinde uluslararası antlaşmalardan doğan haklarını ve Londra Antlaşmasıyla doğan Kıbrıs Devleti’nin yükümlülüklerini inceleyen bir araştırma Bakanlığınız tarafından Prof. Dr. M. H. Mendelson’a yaptırılmıştır.
1. Mendelson’un 13.5.1997 tarihli bu raporu, Kıbrıs sorununu Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, NATO, AGİT gibi platformlarda savunan, tartışan milletvekillerine, TBMM Dışişleri Komisyonu üyelerine neden dağıtılmamıştır?
2. Kıbrıs davasında Türk tezinin haklılığını ortaya koyan bir rapor aradan aylar geçmesine rağmen ve Kıbrıs meselesinde AB’de çok kritik bir safhaya geldiğimiz halde, neden uluslararası bir dağıtıma tabi tutulmamaktadır?
3. Kıbrıs sorununu savunmada çok yararlı olacak bu raporun başta ilgili milletvekilleri olmak üzere gerekli yerlere neden dağıtılmadığını araştırmayı ve bu konuda ihmal ve basiretsizlik gösterenlere müeyyide uygulamayı düşünür müsünüz?
T.C.
Dışişleri Bakanlığı
Kıbrıs İşleri Genel Müdür Yardımcılığı 19.9.1997
Sayı : KİGY-682-643
Konu : Sayın Bülent Akarcalı’nın Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 24.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/7911 sayılı yazıları.
Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın yazılı sorularına cevabımı ilişikte takdim ediyorum.
Gereğini saygı ile tensiplerine arz ederim.
İsmail Cem
Dışişleri Bakanı
GKRY’nin AB üyeliğinin 1959 Londra ve Zürih ve 1960 tarihli Garanti Anlaşmasına aykırılığı konusunda İngiliz hukukçu Prof. Mendelson, Alman hukukçu Dr. Christian Heinze ve ABD’li hukukçu Heribert Golsong’a birer hukukî mütalaa hazırlattırılmıştır.
Uluslararası planda sahip olduğu ün nedeniyle öncelik Prof. Mendelson’un mütalaasının uluslararası camiaya takdimine ve garantör ülke olarak İngiltere’ye verilmiş ve bu işlem hazırlanan bir eylem planı ve takvim çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
İlk aşamada Prof. Mendelson’un mütalaası eski Dışişleri Bakanı Sayın Tansu Çiller’in İngiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook’a muhatap mektubu ekinde resmen İngiltere’nin dikkatine getirilmiş ve garantör ülke olarak Garanti Anlaşması hükümlerine uyması ve GKRY’nin AB üyeliğini engellemesi talep edilmiştir.
Prof. Mendelson’un raporu ile ilgili olarak İngiltere’de önemli gazetelerde iki köşe yazısı yayınlanmıştır.
Prof. Mendelson 3 Temmuz günü Londra Büyükelçiliğimizde tertiplenen bir toplantıya katılarak, GKRY’nin AB üyeliğine ilişkin görüşlerini İngiltere’nin önde gelen basın ve yayın kuruluşu temsilcilerine ve üniversite çevrelerine bizzat anlatılmıştır.
Bilahare, hukukî mütalaa, resmî bir Nota eşliğinde AB üyesi ülkelere iletilmiş, AB Konseyi’nin 6 Mart 1995 tarihli ve GKRY ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin Hükümetlerarası Konferans’dan 6 ay sonra başlatılmasına yönelik kararının gözden geçirilmesi talep edilmiş, 20 Ocak 1997 tarihli TC-KKTC Ortak Açıklamasının ilgili hükümleri bir kez daha bu ülkelerin dikkatlerine getirilmiştir.
Prof. Mendelson’un mütalaası BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Cordovez’e ve Başkan Clinton’un Kıbrıs Özel Temsilcisi Richard Holbrooke’a da ulaştırılmıştır.
BM Nezdindeki Daimi Temsilciliğimize talimat gönderilerek sözkonusu mütalaa BM belgesi olarak yayınlatılmıştır.
Prof. Mendelson ve Dr. Heinze’nin yaptıkları araştırmanın iç dağıtımı da yapılmış ve mütalaalar ilgili kuruluşlarımız ile birlikte danışmanımız aracılığı ile TBMM’ne de iletilmiştir.
Dr. Christian Heinze’nin hazırladığı mütalaa da ilgili ülkelerin dikkatine getirilmiştir.
Prof. Mendelson’un hukukî mütalaasının dış çevrelere tanıtılma işlemi resmen Haziran 1997 sonunda başlatıldığı gözönünde tutulduğunda, geçen üç ay içinde bu amaca yönelik olarak bir hayli mesafe alındığını söylemek doğru olacaktır. Bu konudaki çabalarımız sürdürülecek olup, TBMM üyelerinin Prof. Mendelson’un hukukî görüşlerinin uluslararası planda anlatılmasına yönelik olarak yapacakları çalışmalar şükranla karşılanacaktır.
5. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, yerleri değiştirilen Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü emrindeki bazı görevliler hakkında verilen yargı kararlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3174)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Millî Eğitim Bakanına yönetilmesini saygılarımla arz ederim.
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
1. Bursa İli Osmangazi İlçe Millî Eğitim Müdürü iken 1992 yılından beri Bakanlığınızın hukuka aykırı olduğu mahkeme kararları ile hüküm altına alınan işlemleri ile onbir kez çeşitli yerlere sürülen Mehmet Zeki Şimşek hakkında mahkeme kararları özüyle ve sözüyle uygulanacak ve anılan kişi güven içinde görev yapabilecek midir?
2. 54 üncü Hükümet Döneminde Millî Eğitim Bakanlığı Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü emrindeki; İl, İlçe, Şube ve Okul Müdürleri ve Teftiş Kurulu Başkanları hakkında :
a) Kaç yer değiştirme işlemi yapılmıştır?
b) Yer değiştirme işlemlerinin kaçı yargı denetimine tabi kılınmış, yargı kararları nasıl sonuçlanmış, iptal ve yürütmenin durdurulması kararları özüyle ve sözüyle uygulanmış mıdır? Kararların dağılım tablosu nasıldır?
T.C.
Millî Eğitim Bakanlığı
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı 1.9.1997
Sayı : B.08.0.APK.0.03.01.00-022/2161
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 25.7.1997 tarih ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3174-7865 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Yerleri değiştirilen Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü emrindeki bazı görevliler hakkında verilen yargı kararlarına ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.
1. Mehmet Zeki Şimşek, mahkeme kararı gereğince 18.7.1997 tarihinde Osmangazi İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü görevine iade edilmiş ve halen bu görevde bulunmaktadır.
2. Bursa’da 54 üncü Hükümet döneminde, il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerinden 6 şube müdürü, lise ve dengi okullardan 3 okul müdürü ile İl İlköğretim Müfettişleri Kurulu Başkanı görevinden alınmıştır.
Bunlardan, 2 şube müdürü, 1 okul müdürü ve İl İlköğretim Müfettişleri Kurulu Başkanı mahkeme kararıyla görevine dönmüşlerdir.
Arz ederim.
Hikmet Uluğbay
Millî Eğitim Bakanı
6. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Osmangazi Demirtaş Beldesi Belediye Başkanının mahkeme kararlarını uygulamadığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3175)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle İçişleri Bakanına yöneltilmesini arz ederim.
22.7.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
Bursa İli Osmangazi İlçesi Demirtaş Beldesi Belediye Başkanının 27 Mart 1994 tarihinden beri Belediye personeli Ali Turgut ve arkadaşları hakkında tesis ettiği yer değiştirme işlemleri aleyhine idarî yargı denetimine başvurulmuş ve işlemler iptal edilmiştir.
Belediye Başkanı mahkeme kararlarını uygulamamıştır. Başkanın ölümünden sonra yerine seçilen yeni başkan dahi mahkeme kararlarını uygulamamaktadır.
Mahkeme kararlarını uygulamayan başkan hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır? Mahkeme kararları uygulacak mıdır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 21.8.1997
Sayı : B.05.0.MAH-0-6500-02/80749
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 25.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7937-7/3175-7866/20981 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Osmangazi-Demirtaş Beldesi Belediye Başkanının mahkeme kararlarını uygulamadığı iddiasına ilişkin” yazılı soru önergesi ile ilgili olarak Bursa Valiliğinden alınan bilgilerden;
Demirtaş Belediye Başkanı tarafından görevlerinden alınan ve mahkeme kararıyla tekrar görevlerine dönen personelden Belediyece yapılan düzenlemeler sonucu Ahmet Kutlay’ın Emlak Vergisi sorumlusu, Ali Turgut’un veznedar, İsmail Yuşen’in yardımcı hizmetli, Necmettin Bilen’in teknisyen, Ali Kalay ve Hüseyin Cıbır’ın itfaiye görevlisi olarak görevlerine başlatıldığı,
anlaşılmıştır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
7. – Sıvas Milletvekili Mahmut Işık’ın, yeşil kod adlı kişinin sağ olup olmadığına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3177)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Mahmut Işık
Sıvas
Bilindiği üzere kamuoyumuzu uzun zamandan beri meşgul eden “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın ölü ya da sağ olup olmadığına dair resmî bir bilgi bugüne kadar kamuoyuna açıklanmamıştır. Bu nedenlerle;
1. “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Van ilinde “Özlem Taksi” durağına ait Bahattin Gün adlı taksicinin kullandığı 65 T 0044 plakalı taksiye bindiği ve “Yeşil”i bir eğlence merkezine götürmek üzere yola çıktıktan sonra ya yolda ya da eğlence merkezinde öldürüldüğü iddia edilmektedir. Bu doğru mudur?
2. Özlem Taksi durağında taksici olarak çalışan Bahattin Gün’ün durak telefonu 212 09 62 (Van), cep telefonu ise 0 532 414 06 59 olduğu iddia edilmektedir. Sizce Van ilinde bir taksicinin cep telefonu kullanması normal midir?
3. Belirtilen durak ve cep telefonu ile “Yeşil”de dahil kimler konuşma yapmıştır? Bu şahıs gerçekten taksici midir? Yoksa “Yeşil”in de içinde bulunduğu bir çok faili meçhul cinayete adı karışanlardan biri midir? Ve bu cep telefonu kimin adına kayıtlıdır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü 22.8.1997
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.178905
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 25.7.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3177-7874/20998 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 21.7.1997 gün ve B.02.0.005-0.00.00.00/00178 sayılı yazısı.
Sıvas Milletvekili Mahmut Işık tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Van İli Merkez Nalbantoğlu Mahallesi nüfusuna kayıtlı Yaşar-Esmer oğlu 1959 doğumlu Bahattin Gün; Van Sosyal Sigortalar Şube Müdürlüğünde memur olarak çalışmakta iken sahte evrak tanzim etmek suçundan 1988 yılında işlem yapıldığı, Cumhuriyet caddesi üzerinde faaliyet gösteren Özlem Taksi durağında kendisine ait 6873 nolu üye olarak Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığına kayıtlı 65 T 0044 plaka sayılı Reno Marka aracı ile çalıştığı, 0 532 414 06 59 NOKIA marka cep telefonunu kendi üzerine 26.3.1997 günü Van’da faaliyet gösteren NOKIA bayisinden taksitle aldığı ve müşterilerle kendisine daha rahat ulaşılması için bulundurduğu, telefonu illegal olarak kullanmadığı, Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım’ı tanımadığı, yapılan tahkikat neticesinden anlaşılmıştır.
Bahattin Gün; önergede belirtilen iddialar üzerine Van Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına 11.8.1997 günü sevk edilmiş olup, 1997/742 Hz. Sayısına kayden serbest bırakılmıştır.
Önergede adı geçen Yeşil Kod adlı Mahmut Yıldırım’ın öldüğü veya öldürüldüğüne dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
8. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediyesince satın alınan fıskiyelere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3178)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından aracılığınızla yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Saygılarımla.
Yılmaz Ateş
Ankara
Ankara Anakent Belediyesi, 1995 yılında Gölbaşı’na çok büyük fıskiyeler kuracağını açıklamıştı. Ancak aradan geçen sürede Gölbaşı’nda çalışır durumda fıskiyelerin kurulmadığı görülmektedir.
1. Belediye kaç adet fıskiye satınalmıştır?
Öngörülen sistem nedir?
2. Fıskiyeler ne zaman hangi firmadan satınalındı, TL ve Dolar olarak her bir sistemin fiyatı ne kadardır?
3. Satınalınan fıskiyeler, bugüne kadar neden çalıştırılmamaktadır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 18.8.1997
Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80722
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 25.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7937-7/3178-7875 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in “Büyükşehir Belediyesince Gölbaşı’na kurulmak üzere satın alınan fıskiyelere ilişkin” yazılı soru önergesi hakkında Ankara Valiliği vasıtasıyla Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan bilgilerden,
1. Belediyenin 2 takım fıskiye aldığı,
Sistemin 1 adet 110 m’ye basan orta su jeti fıskiyesi ile etrafında 20 m’ye basan 8 adet fıskiyeden oluştuğu,
3 adet dalgıç pompanın her birinin 185 KW, toplam pompa gücünün 652 KW olduğu, fıskiyelerin toplam gücü 20 KW olan projektörlerle aydınlatıldığı, sistem ile göl kenarı arasında döşenmiş 1200 m. özel kablo bulunduğu,
Sistemin önemli özelliğinin su yüzeyinde dubalar vasıtasıyla durmakta olduğu ve tüm konstrüksiyonun paslanmaz çelik malzemeden imal edildiği,
Yüzdüren sistemde 3 adet su-hava tankı ve 6 adet poliüretan tankı bulunduğu, fıskiye ayar vanalarının uzaktan kumandalı olarak 4 adet motorlu vana ile yapıldığı,
Sistemde 6 adet özel filtre bulunduğu, kullanılan paslanmaz çelik malzemenin toplam ağırlığının 6 ton olduğu,
Sistemin, saatte toplam 750 ton suyu sirküle ettiği ve gölün yüzeyinden su aldığı,
2. Fıskiyelerin, 27 Ocak 1995 tarihinde Salem Ankara Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alındığı, fiyatının 295 000 Dolar olduğu,
3. Şehrin muhtelif yerlerinde devam eden montajların 1996 yılında tamamlandığı, ancak sahile yakın olduğu için fıskiyelerden birinin gölün ortasına konulmasının düşünüldüğü, sistemin Ağustos 1997 yılı içinde çalıştırılacağı,
anlaşılmıştır.
Ayrıca, sistemde kullanılan malzemelerin listesi ile fıskiyelere ilişkin karşılaştırmalı fiyat tablosu ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
Sistemdeki Ana Malzemelerin Listesi
Dalgıç Pompalar 3 Adet
Projektörler 20 Adet
Kumanda Panosu 1 Adet
Pollüreten Tankları 6 Adet
Hava-Su Tankları 3 Adet
Paslanmaz Çelik Konstrüksiyon 6000 Kg.
Motorlu Vanalar 4 Adet
Kablo 1200 m.
Orta Nozul 1 Adet
Yan Nozullar 6 Adet
Filitreler 6 Adet
Su Akış Çizgileri Düzenleyici Sistem 1 Takım
Abdi İpekçi Parkı Havuz Fıskiyesi
Sözleşme Tarihi 10.9.1992
İhale Bedeli 217 684 Dolar’dır.
Alınan Malzeme Listesi
Adet Cinsi
1 Su Küresi 3.5 m.
2 Dalgıç Pompa
2 Yarım Su Küresi
2 Dalgıç Pompa
42 Spot Lamba
1 Pano Elex. Tesisi
Fıskiye Sistemi (Sözleşme Tarihi 27 Ocak 1995)
İhale Bedeli : 140 000 Dolar’dır.
Alınan Malzeme Listesi
Adet Cinsi
1 Su Küresi 3.5 m.
2 Dalgıç Pompa
120 Projöktör (Su Altı)
120 Renk Filitreleri
1 Kumanda Vanası
1 Renk değişimi ve zaman proglamlama
bilgisayar sistemi.
700 (m) Kablo
24 Köpük Nozulu (Halka Fıskiye)
3 Dalgıç Pompa
72 Su altı Projektör.
72 Renk Filitresi
1 Kumanda Panosu
2 Paslanmaz Çelik 7 m çaplı kollektör.
9. – Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın, yerel basının sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3179)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
22.7.1997
T. Boray Baycık
Zonguldak
Demokrasinin en temel kurumlarından biri olan medya dünyasının baskı altında tutulabilmesi için açık veya gizli birçok olayı yaşadığını yakından izliyoruz.
Ulusal düzeyde görev yapan basın camiasının sorunları genel anlamda her zaman dile getirilebilirken, diğer yanda öksüz evlat gibi dışlanan ve sorunlarının çözümü konusunda hiçbir somut adım atılmadığını gözlemlediğim yerel basın ise bu baskı ve sansür girişimlerinden en çok etkilenen kesim oluyor.
Son olarak Refahyol Hükümeti döneminde çıkartılan bir genelge ile yerel basının ekonomik anlamda ayakta kalmasının en önemli unsurlarından biri olan kamu kuruluşlarının abonelik bağı kesilmiş ve âdeta yerel basın ekonomik çıkmaza itilmiştir.
Bu genelgeyi de bir baskı aracı olarak kullanmak isteyen maksatlı bazı kamu görevlileri, özgür basını susturmak için kullanılmaktadırlar.
Bu nedenlerle;
1. Yerel basının desteklenmesi için yukarıdaki konularla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?
2. Refahyol döneminde çıkarılan genelgenin iptalini düşünüyor musunuz?
T.C.
Devlet Bakanlığı 26.8.1997
Sayı : B.02.0.005/00038
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 30.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3179-7887/21043 sayılı yazınız.
Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın 7/3179-7887 esas nolu yazılı soru önergesine verilen cevap ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
T.C.
Başbakanlık
Ekonomik ve Malî İşler Başkanlığı 19.8.1997
Sayı : B.02.0.EMB.622.61/03984
Konu : 7/3179-7887 Esas No.lu Yazılı Soru Önergesi.
Sayın Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
İlgi : a) 11.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00004 sayılı yazınız.
b) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 30.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3179-7887/21043 sayılı yazısı.
c) Başbakanlığın 5.8.1997 tarih ve B.02.0.KKG/106-581/3336 sayılı yazısı.
Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği yazılı soru önergesi ile ilgili verilecek cevaba esas olacak Başbakanlık görüşlerini belirtilen “Cevap Metni” ekte gönderilmiştir.
Önergenin Sayın Başbakanımız adına tarafınızdan süresi içinde cevaplandırılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmasını arz ederim.
Yaşar Yazıcıoğlu
Müsteşar
7/3179 Esas No.lu Yazılı Soru Önergesi İle İlgili
Başbakanlık Görüşlerini Belirten Cevap Metni
1. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar nedeniyle geçmiş hükümetler döneminde olduğu gibi hükümetimiz döneminde de kamu harcamalarını disiplin altına almak amacıyla “Tasarruf Tedbirleri Genelgeleri” uygulamasına devam edilmektedir.
Uygulanmakta olan “Tasarruf Tedbirleri” Genelgeleri sadece yerel basın yayınları alımının kısıtlanmasına yönelik olmayıp bütün kamu harcamaları ile ilgili diğer mal ve hizmet üreten sektörleri de kapsamakktadır. Bu durum kamu harcamalarının disipline edilmesi bakımından büyük önem arz etmektedir.
2. Günlük gazete alımı ile ilgili Tasarruf Tedbirleri Genelgeleriyle getirilen sınırlama 1994 yılından süregelen bir uygulama olup, halen yürürlükte bulunan 1997/25 sayılı Genelgenin “Basın ve Yayın Hizmetleri” ile ilgili 8 inci maddesinde “Bakan, Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Kurum ve Kurul Başkanları ve Rektörler Dışındaki Makamlar İçin Hiçbir Şekilde Günlük Güzete Alımı Yapılmayacaktır. (Basın Yayın ve Enflasyon Genel Müdürlüğü ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Basını İzleme Birimleri ve Kütüphane Dokümantasyon Merkezleri Hariç) hükmü yer almakta olup, günlük gazete alımları ile ilgili halen bu hüküm uygulanmaktadır.
Hal böyle iken; hükümetimiz tarafından günlük gazete alımlarına daha esneklik getiren hükümleri de ihtiva edecek ve halen uygulanmakta olan 1997/25 sayılı Genelgeyi yürürlükten kaldıracak yeni bir “Tasarruf Tedbirleri Genelgesi” hazırlık çalışmaları devam etmektedir.
T.C.
Başbakanlık
Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü 5.8.1997
Sayı : B.02.0.KKG./106-581/3336
Sayın Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
İlgi : a) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının 30.7.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.-7/3179-7887/21043 sayılı yazısı.
b) 11.7.1997 tarihli ve B.02.0.KKG/106-1/3037 Sayılı Olur.
Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği yazılı soru önergesinin sureti ekli olarak gönderilmiştir.
Önergenin Sayın Başbakanımız adına süresi içinde cevaplandırılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulması ve sonucunun bildirilmesini arz ederim.
Yaşar Yazıcıoğlu
Müsteşar
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
22.7.1997
T. Boray Baycık
Zonguldak
Demokrasinin en temel kurumlarından biri olan medya dünyasının baskı altında tutulabilmesi için açık veya gizli birçok olayı yaşadığını yakından izliyoruz.
Ulusal düzeyde görev yapan basın camiasının sorunları genel anlamda her zaman dile getirilebilirken, diğer yanda öksüz evlat gibi dışlanan ve sorunlarının çözümü konusunda hiçbir somut adım atılmadığını gözlemlediğim yerel basın ise bu baskı ve sansür girişimlerinden en çok etkilenen kesim oluyor.
Son olarak Refahyol Hükümeti döneminde çıkartılan bir genelge ile yerel basının ekonomik anlamda ayakta kalmasının en önemli unsurlarından biri olan kamu kuruluşlarının abonelik bağı kesilmiş ve âdeta yerel basın ekonomik çıkmaza itilmiştir.
Bu genelgeyi de bir baskı aracı olarak kullanmak isteyen maksatlı bazı kamu görevlileri, özgür basını susturmak için kullanmaktadırlar.
Bu nedenlerle;
1. Yerel basının desteklenmesi için yukarıdaki konularla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?
2. Refahyol döneminde çıkarılan genelgenin iptalini düşünüyor musunuz?
T.C.
Devlet Bakanlığı 11.8.1997
Sayı : B.02.0.005/00004
Başbakanlığa
(Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü)
İlgi : Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 5.8.1997 gün ve B.02.0. KKG/106-581/3336 sayılı yazısı.
Zonguldak Milletvekili Tahsin Boray Baycık’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve tarafımdan cevaplandırılması tensip edilen 7/3179-7887 esas no.lu yazılı soru önergesi ekte gönderilmektedir.
Sözkonusu önerge cevabının TBMM Başkanlığına verilmesi ile birer suretinin de Başbakanlığa ve Bakanlığıma gönderilmesi hususunda gereğini arz ederim.
Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
10. – Konya Milletvekili Veysel Candan’ın, hazinece yapılan ödemeler, enflasyon ve döviz kurları ile ilgili beyanlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’in yazılı cevabı (7/3181)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Güneş Taner tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Veysel Candan
Konya
22 günde 450 trilyon lira ödeme yapıldığı basın açıklamanızda belirtilmektedir.
1. Tarafınızca talimat verilerek Hazinece ödenen bu paranın kimlere ve ne karşılığı ödendiği?
2. Enflasyon hakkında % 100, faizler % 140 dolarla ilgili 220 000 liralık tahminleriniz enflasyonun daha fazla artmasına, faizlerin yükselmesine ve dövizde bir takım spekülasyonlara neden olmayacak mıdır?
T.C.
Başbakanlık
Hazine Müsteşarlığı 20.8.1997
Sayı : B.02.HM.0.KAF.01/4.39218
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Konya Milletvekili Veysel Candan’ın TBMM Başkanlığına tevcih ettiği 7/3181-7906/21061 sayılı soru önergesi.
30 Haziran 1997 itibariyle Cumhurbaşkanınca onaylanarak göreve başlayan 55 inci Hükümetin, ilgideki soru önergesinin birinci sorusunda konu edilen ilk 22 günde, Hazine’den yapılan ödemeler; 422 trilyon TL faiz dışı harcamalara, 132 trilyon TL faiz giderlerine ilişkin olmak üzere, toplam 652 trilyon TL’dir.
Önergedeki ikinci soru 23 Temmuz 1997 tarihli gazetelerde yeralan enflasyon için % 100, faiz için % 140 ve dolar kuru için 220 000 TL tahminlerinin bu büyüklükleri arttırıcı ve spekülasyona yol açıcı etkisinin olup olmayacağına yöneliktir.
Sözkonusu habere konu olan beyan, gerekli önlemlerin alınmaması ve ortaya bir program konmaması durumunda, sözkonusu makro büyüklüklerdeki artış eğilimini vurgulamaya dönüktür. Bu gidişatı değiştirmeyi amaçlayan önlemleri içeren bir program hazırlanmış ve uygulamaya konmuştur. Yanlış anlamaları gidermek üzere, enflasyonun % 100’ün altında ve dolar kurunun yıllık ortalamasının ise 147 000 TL civarında tutulmaya çalışılacağı yönünde kamuoyuna bilgi verilmiştir.
Bilgilerine arz ederim.
Güneş Taner
Devlet Bakanı
11. – Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Balıkesir İlinin bazı ilçelerinde afyon ekimine izin verilmeyiş nedenine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3183)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygıyla dilerim.
24.7.1997
İ. Önder Kırlı
Balıkesir
1. Bakanlar Kurulunun Resmî Gazete’nin 11.7.1997 tarih ve 23046 sayılı nüshasında yayınlanan 97/9565 sayılı kararıyla on ilimizin tamamında üç ilimizin de bazı ilçelerinde 1997 sonbaharından itibaren haşhaş ekimi ve çizilmiş haşhaş kapsulü üretimi serbest bırakılmıştır. Bu belirlemeye esas olan objektif kriterler var mıdır? Varsa nelerdir?
2. Haşhaş ekimi serbest bırakılan Manisa ve Kütahya ilçelerinin hemen bitişiğinde yeralan, onlarla aynı coğrafî ve toplumsal koşullara sahip, geçmişte afyon üretimi yapılan Balıkesir İlinin Kepsut, Dursunbey, Sındırgı, Bigadiç, Balya, İvrindi, Savaştepe ilçeleri afyon ekimine yeterince elverişli olduğu halde niçin kapsam dışında tutulmuştur?
3. Komşu il ve ilçelerin afyon ekim alanı kapsamına alınıp, Balıkesir’in tümüyle kapsam dışında tutulması karşısında derin üzüntü ve tepki gösteren yöre halkına hükümetin söylenecek ne gibi sözü vardır? Hükümet söz konusu kararını bir kez daha gözden geçirmeyi ve afyon ekim alanı kapsamını Balıkesir’in bazı ilçelerini de içine alacak şekilde genişletmeyi düşünmekte midir?
4. Balıkesir’in adı geçen ilçeleri afyon ekimine açılmayacaksa bunun anlaşılır ve açıklanabilir sebepleri nedir?
T.C.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Araştırma Planlama ve Koordinasyon
Kurul Başkanlığı 4.9.1997
Sayı : KDD.BŞV.2.02.2555-62552
Konu : İ. Önder Kırlı’nın Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Devlet Bakanlığının 11.8.1997 gün ve B.02.0.005-0.00.00.00-00003 sayılı yazısı.
Balıkesir Milletvekili Sayın İ. Önder Kırlı’nın 7/3183-7920 sayı ile Başkanlığınıza sunduğu yazılı soru önergesi incelenmiş ve Bakanlığımızın görüşleri aşağıda belirtilmiştir.
Ülkemizde haşhaş ekimini düzenleyen 3298 sayılı yasanın 2 nci maddesinde “Haşhaş ekilecek afyon ve kapsul üretilecek yerler memleketin tarımsal ve ekonomik durumu, yurtiçi ihtiyacı, ihraç imkânları ve mevcut stok durumuna göre her yıl Bakanlar Kurulunca tespit edilir ve kararname engeç 1 Temmuza kadar yayımlanır. Bu konuda yeni bir karar alınmaması halinde, önceki kararname hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” denilmektedir.
1.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere yayınlanan, 4.7.1997 gün ve 97/9565 sayılı kararname ile Afyon, Amasya, Burdur, Çorum, Denizli, Isparta, Karaman, Kütahya, Tokat, Uşak illerinin tamamı ile Eskişehir ilinin Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, Mahmudiye, Mihalıççık, Seyitgazi, Sivrihisar ilçeleri, Konya İlinin Akşehir, Beyşehir, Derbent, Doğanhisar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karatay, Meram, Selçuklu, Seydişehir, Tuzlukçu ilçeleri, Manisa ilinin Demirci, Gördes, Köprübaşı, Kula ve Selendi ilçelerinde haşhaş ekimi ve çizilmemiş haşhaş kapsulü üretimine müsaade edilmiştir.
Üretilen haşhaş kapsülleri Afyon İli Bolvadin İlçesinde kurulu bulunan yıllık 20 000 ton haşhaş kapsulü işleme kapasitesine sahip Afyon Alkaloidleri Fabrikasında işlenmekte ve üretilen morfin ve türevleri yurtiçi ve yurtdışına satışa sunulmaktadır.
Yukarıda belirtilen il ve ilçelerde 1998 yılında yeterli üretim olmaması halinde dünya yasal uyuşturucu talebi, ihracat imkânları ve fabrikanın kapasitesi dikkate alınarak Balıkesir İlinin Kepsut, Dursunbey, Sındırgı, Bigadiç Balya, İvrindi, Savaştepe ilçelerinde haşhaş ekilişine imkân verecek çalışmalara başlanacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Taşar
Tarım ve Köyişleri Bakanı
12. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kapalı olan ilkokul sayısına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3185)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
24.7.1997
Zeki Ünal
Karaman
Terör veya başka sebeplerle kapalı olan ilkokul ve ilköğretim okulu sayısı nedir?
T.C.
Millî Eğitim Bakanlığı
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı 4.9.1997
Sayı : B.08.0.APK.0.03.01.00-022/2197
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3185-7932/21097 sayılı yazısı.
Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın “Kapalı olan ilkokul sayısına ilişkin” yazılı soru önergesi incelenmiştir.
1996-1997 öğretim yılında 1568’i güvenlik, 246’sı da öğrenci azlığı nedeniyle olmak üzere toplam 1814 okul kapıtılmıştır.
Arz ederim.
Hikmet Uluğbay
Millî Eğitim Bakanı
13. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, kamu bankalarının batık kredilerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı M. Salih Yıldırım’ın yazılı cevabı (7/3186)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Başbakan Sayın A. Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
24.7.1997
Zeki Ünal
Karaman
1983’ten günümüze kadar yıllar itibariyle kamu bankalarındaki batık kredi miktarları nedir?
T.C.
Devlet Bakanlığı 1.9.1997
Sayı : B.02.0.004/319
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliği
Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığına
İlgi : 11.8.1997 tarih ve B.02.005/0005 sayılı yazıları.
İlgi yazılarında belirtilen Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın Sayın Başbakan’a tevcih edilen ve tarafınızdan cevaplandırılması istenilen 7/3186-7933 esas No.lu yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmuştur.
Bilgilerinize saygılarımla rica ederim.
H. Hüsamettin Özkan
Devlet Bakanı
Türkiye Halk Bankası’nın Yıllar İtibariyle Takipteki Alacakları
Milyon TL
1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989
Takipteki Alacaklar (Brüt) 5,317 8,359 10,490 15,195 26,775 33,611 50,839
Krediler Özel Karşılığı 9 8 8 7,791 26,775 33,611 25,933
Takipteki Alacaklar (Net) 5,308 8,351 10,482 7,404 - - 24,906
1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996
Takipteki Alacaklar (Brüt) 95,119 268,580 417,414 1,815,135 4,454,755 4,562,311 4,259,794
Krediler Özel Karşılığı 48,970 120,615 217,366 768,152 1,728,354 2,565,243 4,259,794
Takipteki Alacaklar (Net) 46,149 147,965 200,048 1,046,983 2,726,401 1,997,068 -
T.C.
Devlet Bakanlığı 22.9.1997
Sayı : B.02.0.08/00185
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Devlet Bakanlığının 11.8.1997 gün ve 00005 sayılı yazısı.
Devlet Bakanlığının (Sn. Yücel Seçkiner) ilgi sayılı yazısı ile Bakanlığıma intikal eden, Karaman Milletvekili Sn. Zeki Ünal’ın, “Kamu Bankalarındaki Batık Kredi Miktarları” ile ilgili soru önergesine Bakanlığım bağlı kuruluşu T. Kalkınma Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünce verilen cevap ektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Prof. Dr. M. Salih Yıldırım
Devlet Bakanı
Soru : 1983’ten günümüze kadar yıllar itibariyle Kamu Bankalarındaki batık kredi miktarları nedir?
Cevap :
Bankamızca kredilendirilen firmalardan “Borç Ödemeden Aciz Belgesi” alan 21 adet firmaya ilişkin olarak, bu belgeler karşılığı çeşitli tarihlerde ayrılan karşılık tutarı toplam 9 281 569 442.-TL’dır. Ayrıca, 292 511 000.-TL. tutarındaki Borç Ödemeden Aciz Belgeleri karşılığı henüz ayrılmamıştır.
Yıllar İtibariyle Kanunî Takip Bakiyeleri (*)
Yıllar Kanunî Takip Riski
1983 1 026 659 628
1984 2 557 978 364
1985 2 347 005 738
1986 2 728 387 189
1987 2 655 685 543
1988 3 787 495 131
Yıllar İtibariyle Kanunî Takip Bakiyeleri (*)
Yıllar Kanunî Takip Riski
1989 6 053 654 355
1990 9 096 994 406
1991 106 541 224 108
1992 477 924 802 599
1993 707 009 719 757
1994 4 156 829 992 602
1995 7 070 496 458 062
1996 6 355 701 172 594
1997 (**) 7 189 875 062 069
(*) Temerrüt faizleri hariç defter kayıtlarıdır.
(**) 30.6.1997 verisidir.
14. – Afyon Milletvekili Osman Hazer’in, Afyon Çevre Yolu geçişi için ayrılan ödeneğe ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Yaşar Topçu’nun yazılı cevabı (7/3188)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımı Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Yaşar Topçu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi saygı ile arz ederim.
24.7.1997
Osman Hazer
Afyon
Afyon çevre yolu; Afyon geçişi için 1997 yılı yatırım programında 190 milyar ayrılmıştı. Basında çıkan ifadelere göre bu ödenek yetersiz olduğu için ayrıca 250 milyar ek ödenek tahsisi edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Ayrıca Ankara-Afyon E 23 karayolunun turizm bölgelerine olan bağlantısı ve bu yol üzerinde bulunan ilimizin önemli ticaret potansiyeli ve kamyon taşımacığında önemli yeri olan İncehisar İlçemizde bu yol üzerine köprülü kavşak veya alt geçit yapılacağı ifade edilmektedir.
1. Afyon Çevre yolu geçişi için ayrılan 250 milyar ek ödenek kullanmaya hazır vaziyette midir?
2. Eğer hazır değilse şu anda ne aşamadadır?
3. Ankara-Afyon E 23 Karayolu üzerinde İncehisar İlçemize köprülü kavşak veya alt geçit inşaatına ne zaman başlanacak ve ne zaman bitirilecektir?
T.C.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 26.8.1997
Sayı : B.09.0.BHİ.0.00.00./2-A/2610
Konu : Afyon Milletvekili Osman Hazer’in
Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 31.7.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3188-7935/21100 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan, Afyon Milletvekili Osman Hazer’in “Afyon Çevre Yolu geçişi için ayrılan ödenek” konusunda Bakanlığımıza yönelttiği yazılı soru önergesi incelenmiştir.
1. Afyon Çevre Yolu için istenen 250 Milyar TL ek ödenek talebi DPT Müsteşarlığına 18.7.1997 gün ve 2503 sayılı yazıyla iletilmiştir. Bu ödenek verildiği takdirde, ayrıca Maliye Bakanlığı da vize edecektir. Tarafımızdan takip edilmektedir.
2. Afyon-Emirdağ arasında İncehisar İlçesine yapılması istenen köprülü kavşak veya altgeçit inşaatına başlanabilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğümüzce gerekli prosedür başlatılmış olup, aynı yolun ihale bünyesinde yaptırılacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Yaşar Topçu
Bayındırlık ve İskân Bakanı
15. – Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün’ün, yargılanması devam eden Marmara Ereğlisi Belediye Meclis üyesinin görevine iade ediliş nedenine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3189)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını tensiplerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Nihan İlgün
Tekirdağ
Görevini kötüye kullanmak ve zimmet suçu işlediği iddiasıyla daha önce görevinden alınarak Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması devam eden, Marmara Ereğlisi Belediye Meclis Üyesi Ali Rıza Es’in Bakanlığınız Mahallî İdareler Genel Müdürlüğünün 14.7.1997 tarih ve 23708 sayılı yazısı ile tarafınızca tekrar görevine iade edilmiştir.
1. Halen Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması devam eden bu kişinin tekrar görevine iade edilmesini hukuken uygun buluyor musunuz?
2. Görevini kötüye kullandığı ve zimmet suçu işlediği iddia edilerek yargılanan bu kişinin tekrar görevine iade edilmesinin gerekçeleri sizce nedir? Kamuoyuna açıklar mısınız?
3. Hukukun üstünlüğünü bir kenara bırakıp, siyasî olarak aldığınız bu kararlar devam edecek mi?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 18.8.1997
Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80723
Konu : Yazılı soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3189-7947/21110 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün’ün “Yargılanması devam eden Marmara Ereğlisi Belediye Meclis Üyesinin görevine iade ediliş nedenine ilişkin” yazılı soru önergesi hakkında :
Marmara Ereğlisi Belediye Meclis Üyesi Ali Rıza Es, Anayasanın 127 nci maddesi çerçevesinde 3.4.1997 tarihinde görevinden alınmış olup, bilahare yapılan değerlendirmede görevden uzaklaştırma nedenlerinin ortadan kalkması üzerine 14.7.1997 tarihinde görevine iade edilmiştir.
Adı geçen hakkında yargılamanın neticesine göre yasal gereği yapılacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
16. – Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün’ün, Trakya Milletvekillerinden birinin mafya ile ilişkisi olduğu iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3190)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını tensiplerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Nihan İlgün
Tekirdağ
Son günlerde bazı medya kuruluşlarında Trakya Milletvekillerinden bir tanesinin mafya ile ilişkisi olduğuna dair haberler yer almaktadır.
Tüm Trakya Milletvekillerimizi zan altında bırakan bu iddia ile ilgili olarak;
1. Başbakanlığınıza konuyla ilgili olarak istihbarat birimlerinden herhangi bir bilgi ulaşmış mıdır?
2. Tarafınıza konuyla ilgili olarak bilgi ulaştıysa mafya ile bağlantısı olduğu iddia edilen milletvekilinin ismi var mıdır? Varsa kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü 3.9.1997
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/187411
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01-O.GNS.0.10.00.0.7/3190-7948/21111 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 11.8.1997 tarih ve B.02.0.005-0.00.00.00-00006 sayılı yazısı.
Tekirdağ Milletvekili Nihan İlgün tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Sözkonusu önergede ileri sürülen Trakya Milletvekillerinden bir tanesinin mafya ile ilişkisinin olduğuna dair Bakanlığıma intikal etmiş herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
17. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, illere gönderilen ilköğretim ders kitaplarının akibetine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3191)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sn. Hikmet Uluğbay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
4 yıl kadar önce Millî Eğitim Bakanlığının girişimiyle tüm illere İlköğretim ders kitabı gönderilmesine başlanmıştı. İlk yıllarda düzenli olarak dağıtımı yapılan bu kitaplar daha sonra il depolarında çürümeye terkedilmiştir. Bu durumla ilgili olarak;
1. Antalya Millî Eğitim Müdürlüğüne 2 yıl önce gönderilen ancak Piri Reis İlköğretim Okulu deposunda unutulan ders kitaplarının dağıtımı neden yapılmamıştır?
2. Ders kitaplarının çok pahalı olması dolayısıyla Bakanlık tarafından ailelere bir kolaylık olması açısından gönderilen bu ders kitaplarının dağıtılmamasında ticarî bir çıkar sözkonusu mudur?
3. Bu kitapların bir su baskınında da zarar görerek kullanılmaz hale gelmesinde kimin ihmal ve kusuru vardır?
4. Bu kitapları gerek dağıtmayarak ve gerekse korunması açısından gereken önemi göstermeyen sorumlular hakkında ne gibi bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz?
5. Başka illerde bu kitapların akıbetini araştırmayı düşünür müsünüz?
T.C.
Millî Eğitim Bakanlığı
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı 26.9.1997
Sayı : B.08.0.APK.0.03.01.00-022/2403
Konu : Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 25.8.1997 tarih ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3191-7949/8050 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın “İllere gönderilen ilköğretim ders kitaplarının akibetine ilişkin” yazılı önergesinde yeralan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir.
1. Antalya Millî Eğitim Müdürlüğüne 2 yıl önce gönderilen 307 916 adet ders kitabının 283 760 adedi öğrencilere dağıtılmıştır.
2. Antalya İli’ne göçün fazla olması nedeniyle öğrenci sayısı artışından doğabilecek ihtiyacın karşılanabilmesi için 24 000 adet kitap fazla gönderilmiştir.
3. Bu kitapların depolandığı yerde, İl’de meydana gelen sel felaketinden hasar gördüğü tespit edilmiştir.
4. Dağıtımı yapıldıktan sonra artan kitaplar Piri Reis İlköğretim Okulu deposuna ileriki yıllarda dağıtımı yapılmak üzere konulmuştur.
5. Bütün illerde konu araştırılmış olup, eldeki mevcut ders kitaplarından özellikle ihtiyaç sahibi öğrencilerin yararlanması sağlanmıştır.
Arz ederim.
Hikmet Uluğbay
Millî Eğitim Bakanı
18. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, bir inşaat şirketinin ödediği vergi miktarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3192)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sn. Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
Makyal İnşaat’ın sahibi NATO Müteahhidi olarak da tanınan Cengiz Yalçın, yakın bir tarihte oğlunun düğününe 300 milyar gibi bir harcama yaptığı basında yer almıştı.
1. Bu şirket ve sahibi ayrı ayrı olarak devlete son 5 yılda ne kadar vergi ödemişlerdir?
2. Aşırı harcama yapan kişi ve kuruluşları, vergi yükümlülükleri açısından izlemeye almayı düşünür müsünüz?
T.C.
Maliye Bakanlığı
Gelirler Genel Müdürlüğü 19.8.1997
Sayı : B.07.0.GEL.0.82/8211-23/34840
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı Kanunlar Kararlar Müdürlüğünün 31.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8049 sayılı yazısı.
Tarafımdan cevaplandırılmak üzere İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı tarafından verilen ilgi yazı eki 7/3192-7950 sayılı yazılı soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin cevabımız aşağıda açıklanmıştır.
Sözkonusu soru önergesinde, Makyal İnşaat sahibi NATO müteahhidi olarak da tanınan Cengiz Yalçın’ın yakın bir tarihte oğlunun düğününde 300 milyar gibi bir harcama yaptığının basında yer aldığı belirtilerek;
- Bu şirket ve sahibinin ayrı ayrı olarak Devlete son beş yılda ne kadar vergi ödedikleri,
- Aşırı harcama yapan kişi ve kuruluşları, vergi yükümlülükleri açısından izlemeye almayı düşünüp düşünmediğimiz
hususları sorulmaktadır.
1. Soru önergesinde adı geçen Cengiz Yalçın şahsî faaliyetleri nedeniyle gelir vergisi mükellefi olup, gelir vergisi yönünden 1992-1996 yıllarına ait tahakkuk eden gelir vergileri aşağıda tablo halinde belirtilmiştir.
Dönemi Tahakkuk (TL)
1992 372 100 000
1993 391 426 000
1994 440 003 000
1995 15 948 015 000
1996 8 661 672 000
Ayrıca, adı geçen mükellefin ortağı bulunduğu tespit edilen on şirketi 1992-1996 yılları toplam tahakkuk eden kurumlar vergisi aşağıda tablo halinde belirtilmiştir.
Dönemi Tahakkuk (TL)
1992 38 081 120 000
1993 38 915 520 000
1994 45 861 008 000
1995 73 213 420 000
1996 78 828 252 000
2. Bakanlığımıza yapılan ihbarlar, basında çıkan ve aşırı harcamaların yapıldığını gösteren haberler titizlikle izlenerek değerlendirilmekte ve denetim elemanlarınca sıkı takibe alınarak haklarında gerekli vergi incelemeleri yapılmaktadır. Otellerde ve büyük düğün salonlarında yapılan düğün ve benzeri törenler periyodik olarak yapılan yaygın ve yoğun vergi denetimleri ile izlenmekte ve değerlendirilmektedir.
3. Öte yandan adı geçen şirket ve sahibi hakkında vergi incelemesi başlatılmış bulunmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Zekeriya Temizel
Maliye Bakanı
19. – Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Meslek Edindirme Kurslarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3194)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından aracılığınızla yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Saygılarımla.
Yılmaz Ateş
Ankara
Ankara Anakent Belediyesi; “Meslek Edindirme Kursları” adı altında bir eğitim faaliyeti sürdürmektedir. Bu kursların kaçak olduğu, bu kurslarda bir meslek edindirmek değil, demokratik lâik Cumhuriyetin değer yargılarına düşman, bir eğitim verildiği, bu kişilere haksız bir kazanç sağlandığı, Refah Partisine militan yetiştirildiği belirtilmektedir.
Bu nedenlerle;
1. Ankara Anakent Belediyesi’nin açtığı Meslek Edindirme Kursları’nın statüsü nedir, Ne zaman kurulmuştur? Bugüne kadar kaç öğrenci mezun olmuştur?
2. Bu kurslar için Millî Eğitim Bakanlığı’ndan izin alınmış mıdır?
3. Belediye Meclisi’nin bu konuda bir kararı var mıdır?
4. Kursların süresi ne kadardır, işlenen konular nelerdir?
5. Kurslarda irticai eğitim verildiği söylentileri doğru mudur?
6. Kurslara alınan öğrencilerin seçimi nasıl yapılmaktadır?
7. Öğrencilerden kurs için para alınmakta mıdır; yoksa, kursa katılan öğrencilere para mı ödenmektedir?
8. Kursa devam eden öğrencilerin kıyafetleri, Kılık Kıyafet Yasasına uygun mudur?
9. Bu kurslardan mezun olanlara, iş imkânı sağlanmakta mıdır; eğer sağlanıyorsa nerelerde hangi tür işlerde istihdam edilmektedir?
10. Kursların belediyeye maliyeti; bugüne kadar kaç TL’ye mal olmuştur?
11. Bakanlığınız bu kurslar hakkında bugüne kadar ne gibi işlem yapmıştır? Yapmamışsa, bu konuda ne yapılması düşünülmektedir?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Mahall İdareler Genel Müdürlüğü 22.8.1997
Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80751
Konu : Yazılı soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8051-7/3194-7952/21127 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in “Ankara Büyükşehir Belediyesinin meslek edindirme kursları adı altında kaçak olarak eğitim faaliyeti sürdürdüğüne ilişkin” yazılı soru önergesi hakkında Ankara Valiliğinden alınan 18.8.1997 tarih ve 3197 sayılı yazıda, aynı konuda Bakanlığımca Valiliğe gönderilen “Hürriyet” gazetesi küpüründe yer alan iddialarla ilgili olarak 11.8.1997 tarih ve 3003 sayılı yazı ile soruşturma başlatıldığı belirtilmektedir.
Soruşturmanın neticesine göre yasal gereği yapılacaktır.
Ayrıca, önergede yer alan sorularla ilgili olarak Ankara Valiliğinden alınan bilgiler ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
Meslek Edindirme Kurslarına İlişkin Bilgiler
* Kasım 1994’de faaliyete geçen kurslarımız 3030 ve 1580 sayılı Kanuna göre sürdürülmektedir. 25 179 kursiyer olmuştur.
* Millî Eğitim Bakanlığından izin sözkonusu değildir. Çünkü 1739 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin “koordinasyon ve işbirliği kanunla düzenlenir.” hükmü gereği çıkarılacak kanun bugüne kadar çıkarılmamıştır.
* 1580 sayılı Kanunun 70/8 inci maddesi gereği Ankara Büyükşehir Belediye Meclisince 30.10.1994 tarihinde 436 nolu karar alınmıştır.
* Kursların süresi Eylül-Haziran dönemidir. Belmek kurslarında ev hanımlarının el becerilerini geliştirmek ve meslek edindirmek, görme engellilerin meslek edinmeleri maksadıyla sanayi makinalarını kullanma, biçki-dikiş, makine nakışı, makrome, iğne oya, şiş danteli, resim, ebru, çorap örme, yorganlama, bakırcılık, parça birleştirme ve mefruşat branşlarında kurslar açılmıştır.
* Kurslara alınan kursiyerler talepleri doğrultusunda alınmaktadır. Kursa katılma talebinde bulunup da dışarıda bırakılan kursiyer yoktur.
* Kursa katılan kursiyerlerden kişi başına 100 000 TL. alınmaktadır. Kursa katılanlara para ödenmemektedir.
* Kurslardan mezun olan hanımların kimi kendi evinde mesleğini kendi ve ailesi için icra etmekte, kimi de özel sektörde iş bularak çalışmaktadır. Belediyede iş verilmesi sözkonusu değildir.
* Kurslar için herhangi bir maliyet hesabı yapılmamıştır. Kurs yerlerinin bir kısmının belediyeye ait oluşu, bir kısmının olmayışı gibi etkenler maliyeti etkilemektedir. Böyle sosyal bir faaliyet için özel bir maliyet hesabı yapılmamıştır.
20. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, bir tanığın, Susurluk davası ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3195)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
D. Fikri Sağlar
İçel
İstanbul DGM tarafından sürdürülen “susurluk çetesi” olarak bilinen davanın 22 Temmuz 1997 tarihinde yapılan duruşmasında, bazı tanık ve sanıkların ifadeleri olaya yeni bir boyut getirmiştir. Hükümetinizin öncelikli hedef olarak belirlediği “devlet içerisindeki yasadışı oluşumların” açığa çıkarılması ve bertaraf edilmesi konusundaki taahhüdü doğrultusunda, kamuoyu bu gelişmelere açıklık getirilmesini hükümetinizden beklemektedir.
1. Korkut Eken sözkonusu duruşmada verdiği ifadede “yaptığım hiç bir işi emirsiz, talimatsız yapmadım” demiştir. Korkut Eken’in görev yaptığı dönemde kendisine emir ve talimat verecek konumdaki Devlet görevlileri kimlerdir? Bu konuda herhangi bir araştırma yapacak mısınız?
2. Mehmet Eymür, Tarık Ümit’in akibetiyle ilgili olarak Mehmet Ağar’la yaptığı görüşmede, Mehmet Ağar’ın “Tosuncuklarım benden habersiz hiç bir iş yapmazlar” dediğini belirtmiştir. Mehmet Ağar’ın “tosuncuklarım” diye tanımladığı kişiler bütün polis teşkilâtı mensupları mıdır? Değilse, kendisine bağlı özel bir grup mudur? Böyle bir grup mevcut ise, bunun teşkilât içerisinde yasalarla belirlenmiş bir tanımı var mıdır?
3. TBMM Susurluk araştırma komisyonuna verdiğiniz bilgilerle, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde istediğiniz değişiklikleri hükümet ortağınızın karşı çıkması üzerine gerçekleştiremediğinizi belirtmiştiniz. Gerçekleştirmek istediğiniz değişikliklere neden olan konu ve kişilerle ilgili gerekçeleriniz doğrultusunda geçmişe yönelik olarak bir araştırma veya soruşturma yapacak mısınız?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü 5.9.1997
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/189253
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 31.7.1997 tarih ve A.01-O.GNS.0.10.00.02-7/3195-7953/21128 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 11.8.1997 tarih ve B.02.005-00001 sayılı yazısı.
İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Sözkonusu önergede adı geçen Korkut Eken; Yarbay rütbesinde iken Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekliye ayrılmasını müteakip, 2.3.1987 tarihinde MİT Müsteşarlığı emrine atanmış ve göreve başlamış, 16.6.1988 tarihinde ise, kendi isteği ile emeklilik talebinde bulunmuş ve ilişiği kesilmiştir.
Anlaşıldığı üzere adı geçen MİT Müsteşarlığı’nda 15 ay gibi çok kısa bir süre görev yapmıştır. Bu süre içinde adı geçene emir verebilecek olanlar ise, çalıştığı birim ile bağlı Müsteşarlık kademeleridir. Bu itibarla Korkut Eken’e memuriyetin doğal işleyişi çerçevesinde emir ve talimat verecek konumdaki Devlet görevlileri dışında kimlerin kastedildiğine açıklık getirmenin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
21. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, bir tanığın, Susurluk davası ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3196)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
D. Fikri Sağlar
İçel
İstanbul DGM tarafından sürdürülen “susurluk çetesi” olarak bilinen davanın 22 Temmuz 1997 tarihinde yapılan duruşmasında, bazı tanık ve sanıkların ifadeleri olaya yeni bir boyut getirmiştir. Hükümetinizin öncelikli hedef olarak belirlediği “devlet içerisindeki yasadışı oluşumların” açığa çıkarılması ve bertaraf edilmesi konusundaki taahhüdü doğrultusunda, kamuoyu bu gelişmelere açıklık getirilmesini hükümetinizden beklemektedir.
1. Sözkonusu duruşmada MİT Kontr-Terör Daire Başkanı Mehmet Eymür ifadesinde “Çatlı, lüks içinde yaşıyordu. Bunun kaynağının legal olduğunu biliyorum” demiştir. Başta uyuşturucu kaçakcılığı olmak üzere bir çok yasadışı iş içerisinde olduğu somut bilgi ve belgelere dayanan bir kişinin, gelir kaynaklarının legal olduğunun iddia edilmesi hangi bilgilere dayanmaktadır? Doç. Dr. Bedrettin Cömert’in katledilmesi, Bahçelievlerde 7 öğrencinin boğazlanması ve uyuşturucu kaçakcılığı suçlarından aranan Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı’ya, İstanbul DGM’de açılan “Susurluk Çetesi” davasına konu olan yasadışı örgütün faaliyetleri için örtülü ödenekten her hangi bir ödeme yapılmış mıdır? Sözkonusu kişiye veya ilgili olduğu şirketlere Devlet ihaleleri verilmiş midir? Verilmiş ise hangi tarihlerde ve hangi kurumlarca verilmiştir?
2. Mehmet Eymür ifadesinde “Çatlı’nın bütün eylem ve ilişkilerini biliyordum, bunları ilgililere birkaç kez söyledim” demiştir. Mehmet Eymür’ün bilgilendirdiği ilgililer kimlerdir? Bu bilgilere rağmen Abdullah Çatlı’nın “bir bakan gibi gezmesi”ne müsaade eden yetkililer kimlerdir? Bu konuda sorumluluk sahibi Devlet görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapacak mısınız?
3. Orhan Taşanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğünden alınıp Bursa Valiliğine atandığında “beni kumar mafyası görevden aldırdı” demiştir. Mehmet Eymür ise “Abdullah Çatlı beni bile görevden aldıracağını söylüyordu” şeklinde ifade vermiştir. Orhan Taşanlar’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden alınmasında kumar mafyasının bir rolü olmuş mudur? Bu konuda her hangi bir araştırma veya soruşturma yapılmış mıdır? Mehmet Eymür’ün ifadelerinden hareketle, Abdullah Çatlı’nın istihbarat teşkilâtının kadrolarına yönelik tasarruf yetkisi olduğunu söylemesi bu kişinin arkasında siyasî bir güç olduğu izlenimini vermektedir. Böyle ise sözkonusu kişinin arkasındaki siyasî güç kimlerden oluşmaktadır?
4. Mehmet Eymür “Devletin menfaatleri ağır basıyorsa bazı suçlar gözardı edilebilir” demiştir. Ülkenin en büyük ve önemli istihbarat teşkilâtının üst düzey bir yöneticisinin yaptığı bu açıklama hukuk devleti ilkelerine uygun mudur? Abdullah Çatlı gibi bir çok cinayetten aranan bir teröristin faaliyetlerine göz yumulmasında “Devletni hangi menfaatleri” gözetilmiştir? Devletin menfaatleri konusundaki kriterler nelerdir? Bu kriterleri kimler nasıl belirlemekte ve uygulamaktadır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü 12.9.1997
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/193169
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 31.7.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3196 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 21.7.1997 gün ve B.02.0.005-0.00.00.00/00007 sayılı yazısı.
İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Sözkonusu soru önergesinin birinci maddesinde yeralan, MİT Teşkilâtı mensubu Mehmet Eymür’ün İstanbul DGM’de 22 Temmuz 1997 tarihinde yapılan duruşmada ifade ettiği belirtilen “Çatlı lüks içinde yaşıyordu. Bunun kaynağının legal olduğunu biliyordum” şeklindeki açıklaması ile ilgili Bakanlığım kayıtlarında bir bilgi bulunmamaktadır. Bu itibarla Mehmet Eymür’ün bu açıklamayı şahsî duyumları çerçevesinde yaptığı düşünülmektedir.
Aynı şekilde soru önergesinde Mehmet Eymür tarafından belirtildiği öne sürülen “Çatlı’nın bütün eylem ve ilişkilerini biliyordum, bunları ilgililere birkaç kez söyledim” şeklindeki açıklamasıyla; adı geçenin yine aynı duruşmada Tarık Ümit konusunda dönemin İçişleri Bakanı ile yaptığını öne sürdüğü telefon konuşmasını kastettiği anlaşılmaktadır.
İstanbul eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar’a atfen bazı basın organlarında yeralan haberler üzerine Bakanlığımca yapılan araştırmada; şahsına verilen veda yemeğinde uyuşturucu ve kumar organizasyonlarının toplumsal bir sorun haline geldiği ve bu alanda mücadelenin devam etmesi gerektiği yolundaki sohbetlerinin bazı kötü niyetli çevrelerce kendini yıpratmak amacıyla kullanıldığı, esasen Bursa İli Valiliğine atanmasının kendisi için bir onur olduğu ifade edilmiş, Bakanlığıma verilen bu bilgi de yeterli görülmüştür.
MİT Müsteşarlığı; kendi kuruluş kanunu ile üstlendiği görevlerini, hukuk devletinin gerekleri doğrultusunda yerine getirme anlayışı içinde çalışmaktadır. Bu anlayış çerçevesinde Mehmet Eymür’ün “Devletin menfaatleri ağır basıyor ise suçlar gözardı edilebilir” şeklinde açıklamasının adıgeçenin şahsî görüşü olduğu değerlendirmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
22. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa İlindeki bazı yatırım projelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3201)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Yücel Seçkiner tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.
28.7.1997 Ertuğrul Yalçınbayır Bursa
Sorular :
1. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü 1997 yılı Vizeli Bütçe Yatırım ödeneğinden Bursa İlindeki projelere bugüne kadar ne kadar harcama yapılmıştır? Harcamaları kalemler itibariyle bildirir misiniz?
2. 1997 yılı Vizeli Bütçe Yatırım Kapsamında olup ihalesi yapılmayan; Yıldırım Spor Salonu inşaatı, Gençlik Merkezi inşaatı, özellikle atletizmin gelişmesinde büyük katkısı olacak 93 H 050090 proje nolu Atatürk Stadı Tartan Atletizm Pisti inşaatı, Nilüfer Spor Kompleksi gibi projeler ne zaman başlatılacaktır?
3. Federe Spor kulüpleri Derneklerinin kamu yararına dernekler kapsamına alınması ve bu yolla da olsa bu kulüplerin desteklenmesi düşünülmekte midir?
T.C. Başbakanlık 18.8.1997 Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.GSM.0.65.00.00/MZ.02/558
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : T.B.M.M. Başkanlığı Genel Sekreterliğinin 1.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3201-21167 sayılı yazısı.
İlgide kayıtlı yazınız ekinde alınan Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’a ait soru önergesi incelenmiştir.
Bursa İlinde yer alan yatırım projeleri ve harcamaları yazımız ekindedir.
1997 yılı yatırım programında yer alan Bursa/Yıldırım 750 kişilik spor salonu, Bursa Gençlik Merkezi ve Bursa Atatürk Stadı tartan atletizm pisti yapımları, uygulanmakta olan tasarruf tedbirleri nedeniyle bugüne kadar yeterli ödenek ayrılamayarak ihaleleri yapılamamıştır. Bursa/Nilüfer Spor Kompleksi yapımı ihalesi ise 1995 yılında yapılmış, ancak tasarruf tedbirleri nedeniyle ve öncelikle fiziki gerçekleşmesi yüksek olan projelere ödenek ayrıldığından bu projeye de 1997 yılında yeterli ödenek tahsis edilememiş ve işe başlanılamamıştır.
Teşkilâtımızca Spor Kulüpleri Kanun Tasarısı hazırlık çalışmaları başlatılmış ve son aşamasına gelinmiştir. Bu kanun tasarısı içinde, Federe Spor Kulüplerinin kamu yararı kapsamına alınması da yer almaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Yücel Seçkiner Devlet Bakanı
1997 YILI YATIRIM PROGRAMI PROJELERİ
Sektörü : EĞİTİM (Gençlik ve Spor)
Proje Sah. : Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (Milyon TL.)
İşin 1996 Sonuna * % 5 Kes. 1997 12.8.1997
Karak- Başlama Proje Kadar Tahmini 1997 ** 1997 Revizeli Tar. İtb.
Proje No. Proje Adı Yeri teristik Bitiş Tarihi Tutarı Harcama Yatırımı *** Yatırımı Ödeneği Harcama Not
77H050450 Gemlik spr. sal. inş. Bursa 1 500 Kş. 94-99 226 062 25 858 1 1 1 – 3
77H050450 Yıldırım spr. sal. inş. Bursa 750 Kş. 95-2000 90 000 – 1 1 1 – İ.Y
77H050450 Karacabey spr. sal. inş. Bursa 1 000 Kş. 94-98 114 591 54 591 25 000 23 750 23 750 94 133 75
90H050050 Gençlik Merkezi Bursa İnşaat 95-99 35 000 – 1 1 1 – İ.Y
90H050320 Mudanya ant. spr. sal. Bursa İnşaat 95-99 50 000 – 1 1 1 – İ.Y
90H050320 Orhaneli ant. spr. sal. Bursa İnşaat 95-99 64 350 1 923 1 1 1 – 1
91H050110 Merkez Kapalı Yüz. Hav. Bursa İnşaat 94-2001 631 296 25 449 1 1 1 – 10
91H050110 Karacabey Kap. Yüz. Hav. Bursa İnşaat 95-2000 210 600 1 929 1 1 1 – 1
93H050090 Atatürk std. tartan atlz. pisti Bursa İnşaat 95-99 45 000 – 1 1 1 – İ.Y
93H050090 M. Kemalpaşa açık spr. tes. Bursa İnşaat 95-99 47 488 7488 1 1 1 – 50
93H050170 Uludağ Kayak Eğt. Merk. Bursa İnşaat 95-99 100 800 – 1 1 1 – 0
95H050690 Nilüfer Spor Kompleksi Bursa İnşaat 95-99 117 000 – 1 1 1 – 0
* İstanbul Olimpiyat Oyunları Gelirlerinden hazırlık ve düzenleme kurulunca verilecek olup, toplama dahil değildir.
** 270 Milyar TL.’si akaryakıt tüketim vergisi gelirlerinden 1 Trilyon 445 Milyar TL.’si ise 3418 Sayılı Kanun gelirlerinden karşılanacaktır. Bu miktarın proje
bazında dağılımı yıl içinde yapılacaktır.
*** 4219 Sayılı 1997 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun 1. Maddesi uyarınca % 5 oranında kesinti yapılacaktır.
(1997 Yılı Yatırım Programı 24.1.1997 Gün ve 22887 sayılı Resmi Gazetenin (Mükerrer) Baskısında Yayınlanmıştır.)
23. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, bazı genel müdürlüklerin Bursa İlindeki projelerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3202)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Necdet Menzir tarafından yazılı olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla arz ederim.
28.7.1997 Ertuğrul Yalçınbayır Bursa
Sorular :
1. 86 E 010020 sayılı Bursa-Eskişehir’i kapsayan Bursa-Gemlik-Eskişehir DMY Fizibilite Etüd Projesi’nin yeterli ödenek sağlanması halinde 1997 yılı içinde ihale edilmesi planlanmakta mıdır? Yeterli ödeneğin sağlanması hususunda ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
2. DLH İnşaatı Genel Müdürlüğünün Bandırma-Bursa-Osmaneli, Ayazma-İnönü Demiryolu Etüdü projesi 1987 de başlamıştır. Proje ne safhadadır, bugüne kadar yapılan işler ve karşılığı meblağ nedir? Proje ne zaman bitecektir?
3. DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü’nün 1997 yılı Programı içinde Bursa ile ilgili Projeler için yaptığı harcamalar ve işler nelerdir?
4. DHMİ Genel Müdürlüğünce inşaatı sürdürülen Bursa-Yenişehir Havaalanı inşaatı projesi için 1997 yılında 54 üncü Hükümet döneminde ayrılan ödeneğin ne kadarı gönderilmiştir? Projenin gerçekleşme oranı nedir? Proje 1997 yılında tamamlanacak mıdır?
T.C. Ulaştırma Bakanlığı 20.8.1997 Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21.E/1257-15275
Konu : Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın yazılı soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 1.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3202-7966-21168 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın 7/3202-7966 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmiştir.
Bilgilerinize arz ederim. Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı
Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın
7/3202-7966 Sayılı Yazılı Soru Önergesi ve Cevabı
Sorular :
1. 86 E 010020 sayılı Bursa-Eskişehir’i kapsayan Bursa-Gemlik-Eskişehir DMY Fizibilite Etüd Projesi’nin yeterli ödenek sağlanması halinde 1997 yılı içinde ihale edilmesi planlanmakta mıdır? Yeterli ödeneğin sağlanması hususunda ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
2. DLH İnşaatı Genel Müdürlüğünün Bandırma-Bursa-Osmaneli, Ayazma-İnönü Demiryolu Etüdü projesi 1987 de başlamıştır. Proje ne safhadadır, bugüne kadar yapılan işler ve karşılığı meblağ nedir? Proje ne zaman bitecektir?
3. DLH İnşaatı Genel Müdürlüğü’nün 1997 yılı Programı içinde Bursa ile ilgili Projeler için yaptığı harcamalar ve işler nelerdir?
4. DHMİ Genel Müdürlüğünce inşaatı sürdürülen Bursa-Yenişehir Havaalanı inşaatı projesi için 1997 yılında 54 üncü Hükümet döneminde ayrılan ödeneğin ne kadarı gönderilmiştir? Projenin gerçekleşme oranı nedir? Proje 1997 yılında tamamlanacak mıdır?
Cevaplar :
1. Bursa-Gemlik-Eskişehir Demiryolu Etüdü :
Bakanlığımız DLH Genel Müdürlüğünün 1997 Yılı Yatırım Programında yer alan “Teknik, Ekonomik ve Mali Fizibilite Etüdü” projesi kapsamında bulunan sözkonusu işin proje bedeli 28 000 000 000 TL., 1997 yılı ödeneği ise 1 000 000 TL.’dir.
Bursa-Gemlik-Eskişehir Demiryolu etüdünün 1998 yılında ihale edilmesi planlanmıştır.
2. Bandırma-Bursa-Osmaneli, Ayazma-İnönü Demiryolu Etüdü :
Sözkonusu projenin Etüd Proje işleri 1987 yılında yatırım programına alınmış, hattın Etüd Proje İşleri 22.10.1992 tarihinde 17 386 310 000 TL. bedelle ihale edilmiş ve 9.3.1993 tarihinde fiilen işe başlanılmıştır.
274 Km. uzunluğundaki Bandırma-Bursa-Osmaneli, Ayazma-İnönü Demiryolu Hattının avan projeleri tamamlanmış, uygulama proje çalışmaları ise devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan işler karşılığı cari fiyatlarla 82 545 000 000 TL. ödenmiştir.
Projenin çabuklaştırılması için 100 Milyar TL. ek ödenek talep edilmiştir. Bu çalışmalar 1998 yılı ilk yarısında tamamlanacaktır.
3. Bayramdere Köyü (Yeniköy) Balıkçı Barınağı :
Yapımı devam etmekte olan sözkonusu projenin, proje bedeli 636 571 000 000 TL., 1997 yılı ödeneği ise 52 250 000 000 TL. olup, fiziki gerçekleşmesi % 67’dir.
Kurşunlu Köyü Balıkçı Barınağı :
450 953 000 000 TL. proje bedeli ve 9 975 000 000 TL. yıl ödenekli Kurşunlu Köyü Balıkçı Barınağı işinin “I. Kısım İnşaatı” tamamlanmış olup, geçici kabulü yapılmıştır.
Diğer taraftan “İkmal İnşaatı” işinin ihale hazırlıkları devam etmektedir.
Mudanya-Güzelyalı Balıkçı Barınağı :
Yapımı devam etmekte olan sözkonusu projenin proje bedeli 330 700 000 000 TL., 1997 yılı ödeneği ise 28 500 000 000 TL.’dir.
Mudanya-Esence Balıkçı Barınağı :
İhale çalışmaları devam etmekte olan sözkonusu projenin proje bedeli 247 500 000 000 TL., 1997 yılı ödeneği ise 95 000 000 TL.’dir.
Gemlik Kurşunlu Beldesi Balıkçı Barınağı :
Yapımı devam etmekte olan sözkonusu projenin proje bedeli 289 475 000 000 TL., 1997 yılı ödeneği ise 28 500 000 000 TL. olup, fiziki gerçekleşmesi % 0,4’dür.
4. DHMİ Genel Müdürlüğümüzce yapımı sürdürülen Bursa-Yenişehir Havaalanı Projesine 1997 Yılı Yatırım Programı ile 150 Milyar TL. ödenek tahsis edilmiştir. Yıl içerisinde talep edilen 2 000 Milyar TL. ek ödeneğin 900 Milyar TL.’lik bölümü Başbakanlık DPT Müsteşarlığının 9.5.1997 tarihli yazısı; 1 100 Milyar TL.’lik bölümü ise Yüksek Planlama Kurulunun 9.5.1997 tarih ve 97/28 sayılı Kararı ile uygun görülmüştür. Halihazırda projenin 2 150 Milyar TL. ödeneği bulunmakta olup, Temmuz 1997 sonu itibariyle 1 082 Milyar TL. harcama yapılarak % 50,3 nakdi gerçekleşme sağlanmıştır. İşin bitiş tarihi ise 18.10.1998’dir.
24. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Gürsu-Ağaköy projesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3203)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Tarım ve Köyişleri Bakanına yöneltilmesini arz ederim.
28.7.1997 Ertuğrul Yalçınbayır Bursa
Sorular :
1. Bursa-Gürsu-Ağaköy Projesi gerçekleşme oranının % 45 olduğu 20 Mart 1997 gün ve 668 sayılı yazı ile bildirilmesine rağmen Kooperatif Başkanlığından alınan sözlü bilgiden projenin % 90’nının tamamlandığı ifade edilmektedir. Projenin işletmeye açılabilmesi için gerekli desteği sağlayacak mısınız?
2. Bursa İli 1997 yılı Bütçesinden 1997 yılı yatırım programları için 54 üncü Hükümet döneminde ne kadar iş ve harcama yapılmıştır?
T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 27.8.1997 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD-G-4-2447-61084
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Genel Sektereterliğinizin 1.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/21169 sayılı yazısı ve eki (7/3203-7967) esas no.lu yazılı soru önergesi.
İlgide kayıtlı yazınız ekinde gönderilen Bursa Milletvekili Sayın Ertuğurul Yalçınbayır’a ait soru önergesi incelenmiş olup konu ile ilgili Bakanlığımız görüşü ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa R. Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı
– Bursa-Gürsu-Ağaköy Projesi gerçekleşme oranının % 45 olduğu 20 Mart 1997 gün ve 668 sayılı yazı ile bildirilmesine rağmen Kooperatif Başkanlığından alınan sözlü bilgiden projenin % 90 tamamlandığı ifade edilmektedir. Projenin işletmeye açılabilmesi için gerekli desteği sağlayacak mısınız?
– Bursa-Gürsu-Ağaköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin uygulamakta olduğu “2000 T/Y Soğuk Hava Deposu” projesine 1995-1997 yıllarında 17 134 000 000.-TL. Devlet Yardımı yapılmıştır. Kooperatif adına 1997 Yatırım Programından 15 500 000 000.-TL. ayrılmış olup % 5 genel bütçe kesintisi (775 000 000 TL.) düşüldükten sonra kalan 14 725 000 000 TL.’den serbestlik oranı % 35 olduğu için ilk etapta 5 153 000 000 TL. tahsis edilerek mahalline gönderilmiştir.
Serbestlik oranı artırıldığı takdirde kalan ödeneğin mahalline gönderilmesi mümkün olacaktır.
– Bursa İli 1997 yılı Bütçesinden 1997 yılı yatırım programları için 54 üncü Hükümet döneminde ne kadar iş ve harcama yapılmıştır?
– Bursa İli’ne 1997 yılı bütçesinden giden ödenekler Tablo I’de verilmiştir.
Tablo : 1
Bursa İli 1997 Yılı Program ve Giden Ödenekleri Bin. TL.
1997 Yılı Bütçesi
Gerçekleşme
Program Giden
Proje Adı Ödeneği Ödenek %
Merkez Dışı Yönetim Hiz. (Cari-Taşra) 6 480 000 4 474 221 69.05
Tarım ve Hay. Okulları Cari Hizmetleri 11 077 000 7 359 650 66.44
Taşıt Kira Bakım-Onar. ve İşl. Gid. Cari 3 750 000 2 493 750 66.50
Taşıt Kira, Bakım-Onar. ve İşl. Gid. Yatırım 20 489 000 16 022 114 78.20
Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi 8 900 000 5 965 986 67.03
II. Ürün Araştırma ve Yayım Projesi 1 950 000 1 296 737 66.50
Çayır-Mer’a, Yem Bitkileri ve Hay. Projesi 1 650 000 1 097 249 66.50
Fındık Alanlarının Daraltılması Projesi 30 000 19 950 66.50
Hayvancılığı Geliştirme Projesi 3 500 000 2 327 500 66.50
Dış Kaynaklı Hayvancılık Projesi 360 000 239 400 66.50
Su Ürünleri Üretimi Geliştirme Projesi 400 000 266 000 66.50
Bitki Hast. ve Zarar. ile Mücadele Projesi 2 000 000 1 900 000 95.00
Hayvan Hast. ve Zarar. ile Mücadele Projesi 4 060 000 3 857 000 95.00
Su Ürünleri Kir. ve Koruma Kont. Hiz. Proj. 1 630 000 1 548 500 95.00
Gıda Denetim Hizmet. Geliştirme Projesi 5 310 000 5 044 500 95.00
Hayvancılık Araştırma Projesi 1 840 000 1 247 349 67.79
Tarımsal Araştırma Projesi 2 050 000 1 394 599 68.03
Gıda ve Yem Araştırmaları Projesi 1 800 000 1 196 999 66.50
Hayvan Gen. Kaynak. Yerinde Muh. Projesi 850 000 565 250 66.50
Okullarda Üretimi Geliştirme Projesi 885 000 572 850 64.73
Okulların Makina Techizat Alımı 5 000 000 3 325 000 66.50
Okulların Büyük Onarım Projesi 6 500 000 4 631 250 71.25
Kooperatif Sürvey Projesi 62 000 41 230 66.50
Köy Envanteri Projesi 11 060 000 735 490 66.50
Ekolojik Tarım Projesi 50 000 33 250 66.50
91 729 000 67 655 824 73.76
Not : Müesseseler dahildir.
25. – Bilecik Milletvekili Şerif Çim’in, bir mahkûmun affı ile ilgili basında yer alan bir beyanına ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/3204)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
29.7.1997 Şerif Çim Bilecik
1. 25 Temmuz 1997 tarihli Radikal Gazetesi’nde Terörle Mücadele Kanunu’na muhalefet ettiği için mahkûm olan Eşber Yağmurdereli’ye af çıkarılması için Yaşar Kemal’e söz verdiğiniz bir haber yayınlanmıştır. Şimdiye kadar tekzip etmediğiniz bu haberin doğruluk derecesi hakkında bilgi verirmisiniz?
2. Kamuoyu Yaşar Kemal’in yakın dostunuz olduğunu bilmektedir. Yakın dostların talepleri çerçevesinde özel kanunlar çıkarılmasını demokratik teamüller açısından nasıl değerlendiriyor sunuz?
3. Kişilerin özellikleri ve ideolojik yaklaşımlarına göre özel affa mazhar olmalarını Hukuk Devleti anlayışınız açısından nasıl yorumluyor sunuz?
T.C. Adalet Bakanlığı 17.9.1997 Bakan : 3659
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 1.8.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.
00.02-7/3204-7976/21197 sayılı yazınız.
b) Başbakanlığın Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ifadeli, 5.8.1997 tarihli ve B.02.0.
KKG/106-585-4/3330 sayılı yazıları.
c) Devlet Bakanlığının 14.8.1997 tarihli ve B.02.0.005/00008 sayılı yazısı.
İlgi (a) yazınız ekinde Başbakanlığa gönderilen, Başbakanlığın ilgi (b) yazıları ekinde Devlet Bakanlığına ve Devlet Bakanlığının ilgi (c) yazısı ekinde Bakanlığıma intikal ettirilen, Bilecik Milletvekili Şerif Çim tarafından Sayın Başbakana yöneltilen ve Bakanlığımca cevaplandırılması tensip olunan 7/3204 esas No’lu yazılı soru önergesine verilen cevap iki nüsha halinde ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim. M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı
Sayın Şerif Çim
Bilecik Milletvekili
Sayın Başbakana yöneltilen ve yazılı olarak Bakanlığımca cevaplandırılması tensip olunan 7/3204 Esas No’lu soru önergesinin cevabı aşağıda belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, Anayasanın 87 nci maddesine göre, genel veya özel af ilanına Türkiye Büyük Millet Meclisi yetkilidir. Ayrıca Anayasanın 104 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanının sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak yetkisi bulunmaktadır.
Genel af, sosyal fayda düşünceleriyle, bütün veya belirli bazı suçları ve hükmedilmiş ise cezaları bütün neticeleriyle birlikte düşüren; özel af ise, kesinleşmiş bir cezayı büsbütün kaldıran, hafifleten veya daha hafif olmak şartıyla başka bir cezaya çeviren bir işlemdir.
Af kanunları, Anayasanın 10 uncu maddesinde ifadesini bulan “kanun önünde eşitlik” ilkesi ve ceza hukukunun genel ilkeleri göz önünde tutularak çıkartılır.
Bu itibarla, soru önergesinde adı geçen kişileri de kapsamına alan af kanunu çıkartma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine ait bulunmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim. M. Oltan Sungurlu Adalet Bakanı
26. – Tokat Milletvekili Ahmet Fevzi İnceöz’ün, akaryakıt zammına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Güneş Taner’in yazılı cevabı (7/3205)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Sayın Güneş Taner tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize saygılarımla arz ederim.
Dr. Ahmet Fevzi İnceöz Tokat
1. Akaryakıt zammı 9.35 oranında yapma gerekçeniz nedir? Henüz verilen % 35’lik zamla daha almadan vermeniz, vermenin sıkıntısını çeken geniş kitlelere cevabınız nedir?
2. Akaryakıt zammını hayatın her yanına en az % 50 oranında zincirleme zam demektir. Bu konuda ne gibi tedbirler düşünüyor sunuz?
3. 1997 sonunda enflasyon oranı (tahmini) ne olacaktır. Bu oranı düşük tutmak için zammın haricinde ne gibi tedbirler düşünüyor sunuz?
T.C. Başbakanlık 21.8.1997 Hazine Müsteşarlığı Sayı : B.02.1.HM.0.EKA.-01.02-20/39282
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliği
(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığına)
İlgi : 1.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3205-7984/21219 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız ekinde yer alan Tokat Milletvekili Sayın Dr. Ahmet Feyzi İnceöz tarafından yöneltilen Ek-1’de de bir örneği bulunan soru önergesine ilişkin cevabımız Ek-2’de sunulmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim. Güneş Taner Devlet Bakanı
Akaryakıt Ürünlerine Yapılan Zamlar ve Olası Etkileri Hakkında
Ülkemizde yaşanan makroekonomik istikrarsızlıklar, siyasi otoritelerin kararlı tavrı ve uygun iktisat politikaları ile giderilebilir. 55. Hükümetin 12 Temmuz 1997’de güvenoyu almasından sonra uygulamaya koyduğu birtakım ekonomik kararlar, bazı kimselerce eleştirilse de, söz konusu istikrarsızlıkları giderme yönünde alınmış gerekli tedbirler olarak değerlendirilmelidir.
Yeni hükümet, IMF’nin istikrar paketine gerek olmaksızın, alınacak bir dizi önlemle makroekonomik dengelerin bir an önce sağlanmasını hedeflemektedir. Geçtiğimiz ay ortalarında akaryakıt ürünlerine yapılmış zam da, bu doğrultuda atılmış adımlardan biridir.
Rafinerilerimizde işlenecek ham petrolün büyük kısmının yerli üretimle değil ithalatla karşılanmak zorunda olduğu ve bu nedenle Dünya petrol piyasasındaki fiyat artışları ile döviz kurlarındaki yükselmelerin, petrolün işlenmesiyle piyasaya sürülecek akaryakıt ürünlerinin üretim maliyetlerini olumsuz yönde etkilediği bir gerçektir. Ayrıca, bilindiği üzere benzin, gazyağı, motorin, kalorifer yakıtı, fueloil ve LPG gibi akaryakıt ürünlerinin fiyatlarının oluşumunda; gümrük vergisi, akaryakıt fiyat istikrar fonu (AFİF), akaryakıt tüketim vergisi (ATV), dağıtım şirketi ve bayilerin masraf, kâr ve fireleri, navlun, nakliye gideri ve bayi KDV’si gibi kalemler etkili olmaktadır.
Akaryakıt ürünlerine yapılan % 15 ile 32 arasında değişen söz konusu zamlar; gümrük vergisi, AFİF ve ATV’deki artışlardan kaynaklanmış olup, bir yandan akaryakıt ürünlerini önemli bir girdi olarak kullanan diğer sektörlerde kısa dönemde fiyat artışlarına yol açsa da, diğer yandan zaten 1997 yılı için öngörülenin üzerinde seyreden kamu kesimi açıklarını kapatmak ve vergi artışları nedeniyle talebi kısarak enflasyonu hafifletmek açısından önemli bir kaynak olarak da görülmektedir. Yapılan zamlar; özellikle son yıllarda akaryakıt fiyat artışlarının enflasyonist olacağı kaygısıyla düşük tutulmuş ve kısmen geciktirilmiş olmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan, bilindiği üzere, zam öncesinde ülkemizin, Avrupa’da çeşitli akaryakıt ürünleri açısından en ucuz ülkelerden ve yine bu ürünler üzerindeki KDV ve tüketim vergilerinin toplamı açısından da en düşük vergi oranlarının geçerli olduğu ülkelerden biri olduğu görülmektedir. Ertelemelerin de etkisiyle bir seferde yapılan % 15-32 oranındaki zamlar, bazı kesimlerce çok yüksek bulunsa da, sık aralıklarla ve düşük oranlarda yapılacak fiyat ayarlamalarına göre daha az enflasyonist etkiye sahiptir. Akaryakıt fiyatlarına yapılan zam; maaş artışları gibi nedenlerle yaz aylarında piyasaya sürülmüş olan paranın kısmen de olsa emilip, piyasanın sterilize ve daha sonra karşılaşılacak yüksek enflasyonun önlenmesi adına hayata geçirilmiş bir ekonomik tedbir olarak görülmelidir.
Temmuz 1997 ortasında yapılan akaryakıt zammının, giderek birtakım zincirleme fiyat artışları doğuracağı doğru olmakla beraber, yapılan uygulama neticesinde enflasyonun, kısa vadede yükselse de uzun vadede istikrara kavuşacağı ve böylece, istenilen düzeye çekilmesinin kolaylaşacağı beklenmektedir. Burada, artan bütçe açığının, açıktan finanse edilmiş olsaydı daha yüksek bir yıllık enflasyon oranına yol açacağı da gözden kaçırılmaması gereken bir olgudur.
Sonuç olarak Hükümetimiz bir yandan kısa dönemde, ertelenmiş fiyat ayarlamalarının zorunlu kıldığı fiyat artışlarını yürürlüğe koymak durumunda kalmakla beraber, öte yandan kamu açıklarını daraltıcı, üretimi arttırıcı, özelleştirmeyi hızlandırıcı yönde politikalar uygulamak, özel sektöre daha çok olanak sağlayarak ve ekonomiyi enflasyon-kur-faiz üçgeninden kurtararak, bozulan makroekonomik dengelerin yeniden sağlanması ve enflasyonu arzulanan seviyeye çekerek beklenilen ekonomik iyileştirmeleri gerçekleştirme yönünde kararlı adımlar da atmaya başlamıştır. Bunun ilk önemli göstergesi olarak, Hazine Müsteşarlığı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ekonomik ve parasal alanda işbirliği yapacaklarına dair bir protokolü 30 Temmuz 1997’de imzalamışlar ve daha önemlisi, bunu yaparken arkalarına, enflasyonu düşürmeyi hedefleyen tutarlı ve güvenilir politikalar izleyeceğini beyan eden siyasî iradenin desteğini de almışlardır. Bunun sonucunda artan kredibilite ve güven ortamı içinde orta vadede enflasyonun aşağı çekilmesi toplumun tüm kesimlerini rahatlatmak için geçerli tek çözüm olarak görülmektedir.
27. – Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz’ın, Ankara 2 Nolu Askeri Dikimevi ve Kreşinde yaşanan bazı olaylara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3206)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Sezgin tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
30.7.1997 Nevzat Yanmaz Sıvas
1. Ankara 2 nolu Askeri Dikimevi ve Kreşinde görevli öğretmen Nurten Ön’ün kreşteki çocuklara sol örgütlerin işaret olarak kullandığı “zafer” işareti yaptırdığı 11 ve 12 Temmuz tarihli gazetelere yansımıştı. Bu öğretmen hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Çocuklara zafer, işareti yapmayı öğretmenin, eğitimle ilgisi nedir?
2. Bu haberi sızdırdıkları yolundaki asılsız bir iddia ile, Dikimevinde çalışan 18 yıllık işçi Hülya Yiğit ve 8 yıllık işçi Halime Özentürk’ün 25.7.1997 tarihinde işlerine son verildiği doğru mudur? Doğruysa, bu işe son verme işlemini nasıl değerlendiriyor sunuz?
3. 2 nolu Dikimevinde, eşi Sıvas’ta güvenlik kuvvetleri ile çatışmada öldüğü iddia edilen Güleser Şimşek’in, çalışanların başına şef yapılması iddiaları doğru mudur?
4. Bu bağlamda, Dikimevinde, iş emri harici yüzlerce elbisenin ve binlerce botun kayıp olduğu iddiaları basına sızan haberler arasındadır. Bu konunun takibatı yapılmış mıdır? Akibeti ne olmuştur?
T.C. Millî Savunma Bakanlığı 15.9.1997 Kanun : 1997/730-TÖ
Konu : Soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM. Bşk.lığının 5 Ağustos 1997 tarihli ve KAN.KAR.MD.A.01.0.GNS.0.10.00.02-
7/3206-7995/21254 sayılı yazısı.
Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz tarafından verilen ve İlgi ile cevaplandırılması istenilen 7/3206 sayılı “Ankara 2 Nolu Askeri Dikimevi ve Kreşinde yaşanan bazı olaylara ilişkin” Yazılı Soru Önergesinin cevabı Ek’tedir.
Arz ederim. İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sıvas Milletvekili Nevzat Yanmaz Tarafından Verilen
7/3206 Sayılı Yazılı Soru Önergesinin Cevabı
1, 11-12 Temmuz 1997 tarihlerinde yayımlanan bazı gazetelerdeki haberlere dayandırılan ve Ankara 2 Numaralı Askeri Dikimevinde yaşandığı ileri sürülen olayların konu edildiği soru önergesi incelenmiştir.
2. Dikimevinde görevli öğretmen Nurten Ön’ün Kreşteki çocuklara yaptırdığı belirtilen hareketin bir şarkının söylenmesi esnasında eğlenceli bir figür olarak yaptırıldığı ve ileri sürüldüğü şekilde sol örgütlerin zafer işareti amacını taşımadığı tespit edilmiştir.
3. Ankara 2 Nolu Dikimevinde çalışan işçilerden Hülya Yiğit ile Halime Özentürk’ün işyerinde huzursuzluk yarattıkları, irticai faaliyetlere karşı gerekli tedbirleri alan Türk Silâhlı Kuvvetlerini yıpratmak ve diğer işçileri kendi ideolojik görüşleri yönünde etkilemek maksadıyla asılsız itham ve haberleri yaydıkları tespit edildiğinden, iş akitleri disiplinsizlik nedeniyle feshedilmiştir.
4. Dikimevinde çalışan Güleser Şimşek’in eşinin, Güvenlik Kuvvetleriyle çatışma sonucu değil, 1985 yılında Siroz hastalığından öldüğü tespit edilmiştir. Adı geçen personel, çalışkan, başarılı ve idarecilik vasıflarının yeterli olması nedeniyle işveren vekilince “Ekip Başı” olarak görevlendirilmiştir.
5. Ankara 2 No.lu Dikimevi depolarında yüzlerce elbise ve binlerce botun kayıp olduğu iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Dikimevi Müdürlüğüne ait Etiler kışlasındaki baraka depodan 29 Nisan 1996 tarihinde 162 çift botun çalınması olayına ilişkin yargılama, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinde tamamlanmış ve askeri eşyayı çalmak ve gizlemek suçlarından haklarında dava açılan 9 er hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olup, bunun dışında herhangi bir kayıp malzeme bulunmamaktadır.
Arz ederim. İsmet Sezgin Millî Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
28. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, 48-55 inci T.C. hükümetlerince yapılan personel atamalarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in yazılı cevabı (7/3207)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı Sayın Zekeriya Temizel tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.
Ersönmez Yarbay Ankara
Sorular :
48, 49, 50, 51, 52, 53, 54 ve 55. T.C. Hükümetleri döneminde;
1. Her hükümetin, göreve başlayış ve sona eriş tarihleri ile toplam görev süreleri nedir?
2. Yukarıdaki hükümetleri döneminde, üçlü veya dörtlü kararname ile kaç personel göreve atanmış, kaç personel görevden alınmıştır? Her hükümetin görev süresince, yayınladığı personel ile ilgili kararname sayısı kaçtır?
3. Her hükümet döneminde toplam olarak;
- Kaç memur,
- Kaç işçi,
- Kaç geçici işçi,
- Kaç sözleşmeli personel işe alınmıştır?
Her hükümet döneminde kaç personel emekliye ayrılmış ve kaç personelin çeşitli nedenlerle işine son verilmiştir?
4. Her hükümet döneminde, ençok memur, işçi, geçici işçi ve personel alımı yapan ilk beş Bakanlık (Bağlı kuruluşları ile birlikte), yeni istihdam ettikleri personel sayısı ayrı ayrı kaç kişidir?
T.C. Maliye Bakanlığı 12.9.1997 Bütçe ve Malî Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : B.07.0.BMK.011.013/600-18311
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığı Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığının 5 Ağustos 1997 tarih ve 8019/21272 sayılı yazıları.
Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay’ın 7/3207 esas nolu yazılı soru önergesinde yer alan ve Bakanlığımızı ilgilendiren sorulara ait cevaplar ekte yer alan tablolarda sunulmuştur.
Bilgilerine arz olunur. Zekeriya Temizel Maliye Bakanı
Hükümetler ve Görev Dönemleri
Hükümetin Adı Başbakan Görev Dönemi
48. Bakanlar Kurulu Mesut Yılmaz 23 Haziran 1991-20 Kasım 1991
49. Bakanlar Kurulu Süleyman Demirel 20 Kasım 1991-25 Haziran 1993
50. Bakanlar Kurulu Tansu Çiller 25 Haziran 1993-5 Ekim 1995
51. Bakanlar Kurulu Tansu Çiller 5 Ekim 1995-30 Ekim 1995
52. Bakanlar Kurulu Tansu Çiller 30 Ekim 1995-6 Mart 1996
53. Bakanlar Kurulu Mesut Yılmaz 6 Mart 1996-28 Haziran 1996
54. Bakanlar Kurulu Necmettin Erbakan 28 Haziran 1996-30 Haziran 1997
55. Bakanlar Kurulu Mesut Yılmaz 30 Haziran 1997-
Kamu Kuruluşlarının Memur Kadroları
(1991 - 1996)
Konsolide D. Sermaye
Bütçe Fon ve Özel
Memur Kefalet Bütçeli
Yıllar Kadroları Sandıkları Kuruluşlar Toplam
1991 1 509 518 30 426 83 546 1 623 490
1992 1 608 451 30 711 83 789 1 722 951
1993 1 692 655 32 184 90 063 1 814 902
1994 1 708 062 31 117 91 187 1 830 366
1995 1 724 152 28 233 90 357 1 842 742
1996 (*) 1 726 021 28 216 90 357 1 844 594
1. 1.10.1996 tarihi itibariyle kullanılabilir serbest kadro sayılarıdır. (*)
2. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na tabi personel hariçtir.
3. KAT/G604
Konsolide Bütçeye Dahil
Kuruluşların Kadroları
(1991 - 1996)
Sözleşmeli Sürekli Geçici
Yıllar Memur Personel İşçi İşçi Toplam
1991 1 509 518 17 241 174 219 65 476 1 766 454
1992 1 608 451 16 440 179 686 64 784 1 869 361
1993 1 692 655 14 765 179 852 72 483 1 959 755
1994 1 708 062 14 383 179 506 45 964 1 947 915
1995 1 724 152 13 597 174 016 43 526 1 955 291
1996 (*) 1 726 021 12 286 164 310 41 707 1 944 324
1. 1.10.1996 tarihi itibariyle kullanılabilir serbest kadro sayılarıdır. (*)
2. 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’na tabi personel hariçtir.
3. Geçici işçi sayıları vize edilen Adam/Ay sayısının 12 aya bölünmesi suretiyle hesaplanmıştır.
3. KAT/G606
Emekli Sandığına Tabi Bir Görevde
Çalışmakta İken Emekliye Ayrılan Personel Sayısı
Emekliye Ayrılan
Yıllar Memur Sayısı
1991 19 044
1992 58 203
1993 50 278
1994 76 492
1995 58 180
1996 93 867
1997 (*) 24 363
(*) 29.5.1997 itibariyle
3. KAT/EMEKLİS
Konsolide Bütçeye Dahil
Bazı Kuruluşların Dolu Kadro Sayıları
– Millî Eğitim Bakanlığı 529 206
– İçişleri Bakanlığı 164 416
(Emniyet Genel Müdürlüğü)
– Sağlık Bakanlığı 201 650
– Adalet Bakanlığı 55 864
– Yüksek Öğretim Kurumları 122 734
29. – Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Tekel Genel Müdürlüğüne ait Şereflikoçhisar Kaldırım Rafine Tuz Tesisi binalarının ihalesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Eyüp Aşık’ın yazılı cevabı (7/3208)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Tekel’den sorumlu Devlet Bakanı Sayın Eyüp Aşık tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına delaletlerinizi arz ederim.
Ersönmez Yarbay Ankara
Sorular :
Tekel Genel Müdürlüğü’ne ait Şereflikoçhisar Kaldırım Rafine Tuz Tesisi binalarının yeniden Rafine Tuz Tesisi olarak ekonomiye kazandırılması amacı ile 15.5.1997 tarihinde yapılan yeni ihale sonucu, ihaleyi kazanan Aydın Gümüş Firmasına Rafine Tuz Tesisi kurmak şartı ile sözkonusu fabrika binasının kiraya verildiği bilinmektedir.
1. İhale duyurusu nasıl yapılmıştır? İhaleye giriş şartları nedir?
2. İhaleye hangi şirketler katılmış ve teklifleri ne olmuştur?
3. İhaleyi alan şirket; hangi şartlarla ihaleyi almıştır? Fabrika ne zaman üretime geçecektir? Proje bazında yıllık üretim ne olacaktır ve kaç personel istihdam edilecektir?
4. Aydın Gümüş Fabrikasının ortakları ve iştigal alanları ile söz konusu firmanın sermayesi nedir? Son üç yıldır Maliye’ye ödediği kurumlar veya gelir vergisi nedir? Şirket bu fabrikayı üretime sokabilecek bilgi ve sermaye gücüne sahip midir?
5. İhaleyi aldıktan sonra şirketin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar termin programı ile uyumlu mudur? Neler yapmıştır?
T.C. Devlet Bakanlığı 18.8.1997 Sayı : B.02.0.018-04-01/0378
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : T.B.M.M. Başkanlığı, Kanun Karar. Dai. Bşk.’nın 5.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.-
00.02-7/3208-8020/21273 sayılı yazınız.
Tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılmak üzere ilgi yazı ekinde alınan, Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’ın, Bakanlığım ilgili kuruluşu ile ilgili yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim. Eyüp Aşık Devlet Bakanı
Ankara Milletvekili Sayın Ersönmez Yarbay’ın 7/3208-8020 Esas Nolu
21273 Kayıt Nolu Yazılı Soru Önergesinin Cevabıdır.
Tekel Genel Müdürlüğü’ne ait Şereflikoçhisar Kaldırım Rafine Tuz Tesisi binalarının yeniden Rafine Tuz Tesisi olarak ekonomiye kazandırılması amacı ile 15.5.1997 tarihinde yapılan yeni ihale sonucu, ihaleyi kazanan Aydın Gümüş Firmasına Rafine Tuz Tesisi kurmak şartı ile sözkonusu fabrika binasının kiraya verildiği bilinmektedir.
1. İhale duyurusu nasıl yapılmıştır? İhaleye giriş şartları nedir?
Cevap 1. Bakanlığımız ilgili kuruluşu Tütün, Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Yönetim Kurulunun 14.2.1997 tarih ve 155 sayılı kararı doğrultusunda Tuz Müessesesi Müdürlüğüne bağlı Kaldırım Rafine Tuz Tesisinin kiralama suretiyle değerlendirilmesine ilişkin ilan iç ve dış piyasadan katılımlara açık olarak yapılmıştır. (EK-1)
İlan metninde de çok açık bir şekilde ifade edildiği üzere; ihalenin hangi şekil ve şartlarda yapılacağı, ihaleye katılacaklardan hangi belgelerin talep edileceği şartnamelerin nereden ve nasıl temin edileceği hususlarında bilgiler verilmiştir.
İhale ilanı Basın İlan Kurumunun saptadığı yüksek tirajlı gazetelerden 1. Defa 7.4.1997 tarihinde, 2. Defa 14.4.1997 tarihinde Dünya gazetelerinde ve Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü’ne müracaatla da 14.4.1997 tarih ve 22964 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
İhaleye giriş şartları ise sözkonusu ilanın 7. Maddesinde belirtildiği üzere Özel İdari Şartnamenin 11. Maddesinde belirtilen belgelerin isteklilerce belge komisyonu başkanlığına ibraz edilerek “Yeterlilik Belgesi” almalarını gerekli kılmaktadır.
Yeterlilik belgesi alınabilmesi için istenilen belgeler;
– Sermaye ve Kredi imkanlarını gösterir mali durum bildirisi.
(Referans olarak nakit kredi ve serbest mevduat toplamı asgari 50 milyar TL. tutarında mali
durum bildirisinde yer alması.)
– Kurulacak tesise ilişkin teknik bilgiler.
– Tesisin hangi sürede biteceği varsa aşamaları ve öngörülen maliyeti ve kapasitesi.
– Avan projesi
– İşyeri görme belgesi.
– İlan tarihinden sonra bu iş için alındığı kayıtlı ve Tekel’e hitaplı banka referans mektubu, (Bankalar Genel Müdürlüğü’nden teyit yazısı istenecektir.)
İstenilen belgelerin eksik olması veya banka referans değerlerinin sağlanamaması halinde “Yeterlilik Belgesi” verilemeyeceği, şeklindedir.
Soru 2. İhaleye hangi şirketler katılmış ve teklifleri ne olmuştur?
Cevap 2. İhaleye aşağıda isim ve unvanları yazılı kişi ve kuruluşlar katılmış olup, kapalı zarf içinde önerdikleri teklifler aşağıdaki gibidir.
Firma Adı Önerilen Fiyatlar (TL/YIL)
1. Aydın Gümüş 3 000 000 000.- TL/Yıl
2. Coştunay Oto San. ve Tic. Ltd. Şti. 3 204 000 000.- TL/Yıl
3. Kıyaklar İnş. Tic. Ltd. Şti. 3 960 000 000.- TL/Yıl
4. Cihan Kur. A.Ş. 1 200 000 000.- TL/Yıl
Sözkonusu ihale alım satım yönetmeliğindeki esaslar dahilinde (42. madde kapalı zarf) yapılmış, alınan teklif zarfları 1. İhale komisyonunca firma temsilcileri huzurunda açılmıştır. Yapılan değerlendirmede verilen teklifler komisyonca yeterli görülmeyerek Alım Satım Yönetmeliğinin 42. 4. Maddesi gereğince ara kararı alınmak suretiyle iş açık artırmaya çevrilmiş ve aşağıdaki sonuç alınmıştır.
Firma Adı Önerilen Fiyatlar (TL/YIL)
1. Aydın Gümüş 4 820 000 000.- TL/Yıl (En Uygun)
2. Coştunay Oto San. ve Tic. Ltd. Şti. 4 301 000 000.- TL/Yıl
3. Kıyaklar İnş. Tic. Ltd. Şti. Kapalı zarf fiyatının üzerinde fiyat vermedi.
4. Cihan Kur. A.Ş. Kapalı zarf fiyatının üzerinde fiyat vermedi.
Kiralama işi, yapılan açık artırma sonucunda en yüksek fiyatı veren istekliye geçici olarak ihale edilmiştir.
Kuruluşun Yönetim Kurulu 24.5.1997 tarih ve 445 sayılı karar ile ihale tasdik edilmiş olup, firma ile 17.6.1997 tarihinde sözleşme yapılmış ve 18.6.1997 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Soru 3. İhaleyi alan şirket; hangi şartlarla ihaleyi almıştır? Fabrika ne zaman üretime geçecektir? Proje bazında yıllık üretim ne olacaktır ve kaç personel istihdam edilecektir?
Cevap 3. Kiralanan Fabrika Alarko firması tarafından, Kuruluşumuza rafine tuz fabrikası olarak yapılmış ancak fabrikanın çalışmaması sonucu mevcut mukavele fesh edilerek konu yargıya intikal ettirilmiştir. Yapılan yargılama sonucu, Alarko firmasının bina içindeki alet ve teçhizatı söküp almadığından, ihale üzerinde kalacak isteklinin bu alet ve teçhizatlardan istifade etmesine imkân sağlamak için ilan metninin 5. Maddesinde yer verilmiştir.
İhale üzerine kalan Aydın Gümüş tarafından Genel Müdürlüğe yapılan müracaatta Alarko firması ile bina içindeki alet ve teçhizatlarla ilgili bir anlaşma sağlanamadığı bildirildiğinden binanın içindeki alet ve teçhizatların boşaltılması için Alarko firması aleyhine icra takibine başlanılmış olup bina, alet ve teçhizatların icra marifetiyle boşaltılmasını müteakip Aydın Gümüş’e teslim edilecektir.
Firmaya Özel İdare Şartnamenin 9. Maddesinde belirtildiği gibi yer teslimini müteakip tesisi çalışabilir duruma getirmesi için azami 30 ay süre verilmiştir.
Proje bazında yıllık üretim : 30 000 ton/yıl rafine tuz üretecek kapasitede olacaktır. Burada yaklaşık 30-100 kişi çalıştırılabilecektir.
Soru 4. Aydın Gümüş Fabrikasının ortakları ve iştigal alanları ile söz konusu firmanın sermayesi nedir? Son üç yıldır Maliye’ye ödediği Kurumlar Vergisi veya Gelir Vergisi nedir? Şirket bu fabrikayı üretime sokabilecek bilgi ve sermaye gücüne sahip midir?
Cevap 4. Aydın Gümüş firması ihaleye herhangi bir ortaklık şeklinde değil şahıs olarak iştirak etmiş olduğundan kurumlar vergisi ve gelir vergisi ödediğine dair bir belge mevcut değildir.
Ancak; Yeterli sermayeye sahip olduğunu belgelemiş ve kendisine yeterlilik belgesi verilmiştir.
Soru 5. İhaleyi aldıktan sonra şirketin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar termin programı ile uyumlu mudur? Neler yapmıştır?
Cevap 5. Yukarıda arz edildiği üzere Aydın Gümüş’e henüz yer teslimi yapılamadığından bugüne kadar ihale konusu iş ile ilgili herhangi bir faaliyeti olmamıştır.
Arz ederim.
30. – Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın, Ağrı İline yapılan tarifeli uçak seferlerinin artırılıp artırılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3209)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Sayın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
M. Sıddık Altay Ağrı
4 Temmuz 1997 tarihinden itibaren tarifeli Türk Hava Yolları seferleri Ağrı’da başlanmıştır. Türk Hava Yolları tarafından Ağrı’ya Pazartesi ve Cuma günleri olmak üzere 70 kişilik RJ Uçakları ile 2 tarifeli sefer düzenlenmiştir.
Türk Hava Yolları Ağrı’da yoğun bir yolcu talebi ile karşı karşıya kalınmıştır. Ağrı’dan Ankara’ya veya İstanbul’a gitmek için 1 ay önce yer bulmak imkânsız hale gelmiştir.
Başta, sağlık, eğitim ve ticarî sorunlarını ivedi çözmek için, Ağrı halkının, hava yolu ile yolculuk taleplerinin karşılanması zaruret haline gelmiştir. İlk aşamada haftada 2 tarifeli seferin 5’e çıkarılması gerekmektedir.
Özelleştirme kapsamında olan Türk Hava Yolların Ağrı’ya haftada 5 sefer yapılması konusunda gerekli talimatın verilip verilmeyeceğini, verilmeyecekse nedenlerinin bildirilmesini saygılarımla arz ederim.
T.C. Ulaştırma Bakanlığı 4.9.1997 Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Sayı : B.11.0.SHG.0.11.00.00/16253
Konu : THY Ağrı seferleri
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Devlet Bakanlığının 14.8.1997 gün ve B.02.0.005/00010 sayılı yazıları.
Ağrı Milletvekili M. Sıddık Altay’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve Devlet Bakanı Sayın Yücel Seçkiner tarafından cevaplandırılması tensip edilen 7/3209-8021 esas nolu yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Malumları olduğu üzere THY A.O.’nın bir hatta tarifeli sefer sayısını arttırması filo kapasitesi ve pazarın imkânları çerçevesinde gerçekleşebilmektedir. THY A.O. teknik ve işletme açısından yaptığı inceleme sonucunda; mevcut filonun kısıtlı olması ve uçakların rotasyonu nedeniyle haftada 2 defa icra edilen Ankara-Ağrı seferlerinin 5’e çıkarılmasının şu an için mümkün görülemediğini bildirmiştir.
Ayrıca THY A.O. halen özelleştirme kapsamında bulunduğu cihetle “Ağrı’ya haftada 5 sefer yapılması konusunda gerekli talimatın verilip verilmeyeceği, verilmeyecekse nedenlerinin bildirilmesi” hakkındaki sorunun özelleştirme İdaresi Başkanlığınca değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Saygılarımla bilgilerine arz ederim. Necdet Menzir Ulaştırma Bakanı
31. – Hatay Milletvekili Atila Sav’ın, Kabotaj Kanununun uygulanmasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Burhan Kara’nın yazılı cevabı (7/3210)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Kabotaj Kanunu’nun uygulanmasıyla ilgili aşağıdaki sorumun Denizcilikle görevli Devlet Bakanınca yazılı olarak yanıtlanmasını takdirlerinize sunarım.
Saygılarımla. Atila Sav Hatay
Soru :
1. Bilindiği üzere 29.4.1926 tarihli 815 sayılı Kabotaj Kanunu’nun 2. maddesine göre Türk karasularında her türlü deniz taşıma araçlarıyla “seyrisefer ve nakliyat icra etmek suretiyle ticaret etmek hakkı Türkiye tebaasına münhasır” bulunmaktadır.
Yasal durum bu olduğu halde; zaman zaman yetkili ve görevlilerin Türk karasularında, bir limandan öbürüne yabancı bandıralı gemilerle trafik ve taşımacılık yapılmasına göz yumulduğu ileri sürülmektedir.
Bu cümleden olarak, 27 Kasım 1996 günlü Mersin limanından yola çıkan Ocean Ergün isimli bir Türk römorkörüne bağlanan MAK isimli İtalyan bayraklı Duba ile Türk karasularında sefer yapılarak TCDD’ye ait iki vincin taşıması yapılmıştır. Bu yolla taşınan vinçler 7 Aralık 1996 günü İstanbul’a varmıştır.
2. Taşınmazı yapan firma Alman uyruklu olup, bu ihaleye girmemesi gerekmektedir.
Ayrıca taşınmazı yapan Mak adlı duba da İtalyan bayrağı taşımaktadır.
Kabotaj Kanunu’nun 2. maddesine göre su dubaları da dahil her türlü taşımacılık işinin Türk bayraklı gemilerle yapılması zorunludur. Bu tür taşımacılık suretiyle ticaret etme hakkı da ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınmış olduğuna göre bu haliyle, anılan taşıma işi iki bakımdan da Kabotaj Kanunu’na aykırı düşmekte değil midir?
3. Türk karasularında Kabotaj Hakkının bağımsızlığımız açısından çok önemli bir hak olduğu düşüncesine ve Kanuna aykırı gözüken bu iş için Bakanlık bir soruşturma ve inceleme yaptırmış mıdır? Yapılmışsa sonuç ne olmuştur.
Bu konuda soruşturma ve inceleme yapılmamışsa gerekçesi nedir?
T.C. Başbakanlık 22.8.1997 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01.(TİC-97) 100-4145
Konu : Kabotaj Kanununun Uygulanmasına İlişkin Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliği
(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)
İlgi : TBMM Başkanlığının 5.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.010.00.02-7/3210-8022/21276 sayılı yazı eki soru önergesi
İlgi yazı eki soru önergesinde, Türk Karasularında bir limandan öbürüne yabancı bandıralı gemilerle taşımacılık yapılmasına gözyumulduğu ileri sürülerek, 27.11.1996 günü TCDD Genel Müdürlüğüne ait iki vincin Mersin Limanı’ndan yola çıkan OCEAN ERGUN isimli Türk römorkörü ile yedeklenen MAK isimli İtalyan Bayraklı Duba ile Türk karasularında taşındığı belirtilerek konu hakkında bilgi istenilmektedir.
TCDD Genel Müdürlüğü, DTO’ya hitaplı 10.8.l995 tarih ve 5125 sayılı yazısında, Haydarpaşa Limanında Konteynerli yük girişi ve çıkışının artarak devam ettiğini, limanın kapasitesinin üzerinde hizmet vermekte olduğunu, bu durumun liman hizmetlerinin yerine getirilmesinde sorunlar yarattığı ifade edilerek, Mersin Limanında bulunan 2 adet rıhtım gantry crane’ni montajı bozulmadan olduğu gibi komple olarak denizyoluyla Haydarpaşa Limanına taşıttırılacağı belirtilerek, ülkemizde sözkonusu taşıma işlemini yapacak gemi bulunup bulunmadığı, bulunmaması halinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hususunda bilgi istemiştir. (EK-1)
Deniz Ticaret Odası, 11.8.1995 tarih ve 2458 sayılı yazısında TCDD Genel Müdürlüğü’nün talebini dile getirerek, ülkemizde sözkonusu taşımayı yapacak gemi bulunmadığını belirtip, Mersin Limanında bulunan 2 adet gantry crane’leri Haydarpaşa Limanına taşınmasında yalnızca bu kez ve bu işlemle sınırlı kalmak kaydıyla yabancı bayraklı gemiye yaptırılması hususunda bir istisna tanınmasını talep etmiştir. (EK-2)
Akabinde DTO’dan alınan, 24.8.1995 tarihli yazıda, STFA Vinç Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin; gantry crane’leri Mersin Limanından Haydarpaşa Limanına kendilerine ait yüzer dubalarla taşıyabileceklerinin bildirilmesi üzerine (EK-3), konu 29.8.1995 tarih ve 2259 sayılı yazımız ile (EK-4) TCDD Genel Müdürlüğüne iletilmiştir.
TCDD Genel Müdürlüğü 15.12.1995 tarih ve 8114 sayılı yazıları ile (EK-5) taşıma işi ile ilgili açılan ihale ve gelişmeler hakkında bilgi vermiş yurt içinde olumlu bir teklif alınmadığı bildirilerek, bir defaya mahsus olmak üzere taşıma işinin yabancı bayraklı gemiler ile yapılması talep edilmiştir. Adı geçen Genel Müdürlüğe 28.12.1995 tarih ve 3455 sayılı yazımızla, Kabotaj Kanunu’nun içeriği yok edilerek, yapılacak eylemin yasaya uygun olmadığı belirtilmiş fakat, dubaları çeken römorkörlerin Türk Bayraklı olması koşulunun şartnameye şerh olarak düşülmesi halinde, taşımanın gerçekleşmesinde Kabotaj Yasası meyanında herhangi bir mahzurun olmayacağı bildirilmiştir. (EK-6)
Bu yazışmaları takip eden 9 ay içerisinde Müsteşarlığımıza konu ile ilgili herhangi bir başvuruda bulunmayan Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti 18.9.1996 tarihli yazısı ile 2 vincin sökülmeden bir pontona bindirilerek yabancı bandıralı bir römorkörle Haydarpaşa Limanına çekilmesine bir defaya mahsus izin verilmesi hususunda talepte bulunmuştur. (EK-7) 24.9.1996 tarihli yazımızla da adı geçen firmaya Kabotaj Kanununa göre özel bir müsadenin verilmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir. (EK-8)
Arzu İnşaat Seyahat ve Ticaret Ltd. Şti. 5.11.1996 tarihli yazısında, T.C.D.D. Genel Müdürlüğü ile Mümessili bulundukları Almanya’da mukim Noell Service Und Mashinetechink Gmbh Firması arasında 3.9.1996 tarihinde 14.1.53.6 numara tahtında akdedilmiş bulunan sözleşme gereğince, Mersin Limanındaki 2 adet conteyner gantry crane’nin Haydarpaşa Limanına Türk Bayraklı römorkörle çekeceklerini teyit ederek vinçlerin yüklenebilmesi için beklemekte olan pontonun Mersin Limanına girişine izin verilmesi talep edilmiştir. (EK-9)
Bunun üzerine, 27.11.1996 tarih ve 3523 sayılı yazımızla, Mersin Bölge Müdürlüğümüz ve Mersin Liman Başkanlığı Kabotaj Yasasına aykırı bir durum olmadığı takdirde Mersin Limanındaki 2 adet Gantry Crane’nin İstanbul’a duba üzerinde nakli konusunda Yola Elverişlilik Belgesi tanzim edilirken riayet edilmesi gereken hususlar da talimatlandırılmıştır. (EK-10)
Müteakiben Gantry Crane taşıma işinin acentelik faaliyetlerini ifa eden Antuvan Makzume Uluslararası Taşımacılık ve Ticaret Ltd. Şti. İstanbul Liman Başkanlığına 13.12.1996 tarihinde yanaşma ordinosu talebinde bulunarak, crane’leri Haydarpaşa Limanına tahliye etmiştir. İstanbul Bölge Müdürlüğü’nün (EK-11) yazısı ilişiğinde bilginize sunulan talepnamede, seferin Rodos’tan İstanbul’a olduğu görülmektedir.
TCDD Mersin Liman İşletmesi Müdürlüğü ise, Mersin Liman Başkanlığına vermiş olduğu, 7.12.1996 tarih ve 82689 sayılı yazılarında; Mersin Limanında bulunan iki adet Gantry Crane’lerin “MAK” isimli dubaya yüklenerek “OCEAN ERGUN” isimli Türk Bayraklı Römorkör yedeğinde Haydarpaşa Limanı yerine Rodos/Yunanistan Limanına gönderilmesinin Genel Müdürlüklerince uygun görüldüğünü, (EK-12) ayrıca, Noell Service Und Mashinetechink Gmbh Firması Adına Acenta Faaliyetlerini takip eden, Antuvan Makzume Uluslararası Taşımacılık ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Mersin Liman Başkanlığı’na hitaplı 2.12.1996 tarihli yazıları ile, Crane’lerin Ocean Ergun isimli römorkör ile Rodos Limanına taşınacağı belirtilerek “Yola Elverişlilik Belgesi” düzenlenmesi talep edilmiştir. (EK-13)
Bu talepler ve Mersin Gümrük Müdürlüğü’nün 6.12.1996 tarih ve 20361 sayılı beyannameleri doğrultusunda (EK-14-15) mezkûr Crane’lerin Rodos Limanına taşınması için Mersin Liman Başkanlığı’nca 7.12.1996 tarih ve 4326 sayılı “Yola Elverişlilik Belgesi” tanzim edilerek Mersin Limanından çıkışına izin verilmiştir. Bu taşıma işinde Kabotaj ihlali sözkonusu değildir. (EK-16)
Netice olarak, bahse konu gantry crane’lerin Mersin Limanından hareketinde alınan Yola Elverişlilik Belgesinde, gidiş limanı olarak Rodos göstermesi, yasayı ihlal etmeyen bir eylem olduğundan Müsteşarlığımızca herhangi bir soruşturma yapılmamıştır.
Bunun yanısıra, ihaleye ilişkin bilgiler Müsteşarlığımızda mevcut olmayıp, ihaleyi yapan TCDD Genel Müdürlüğünden temin edilebileceği değerlendirilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim. Dr. Burhan Kara Devlet Bakanı
22.8.1997 ve 4145 sayılı yazısı ekidir.
Kabotaj Kanununun Uygulamasına İlişkin Hatay Milletvekili Sayın Atila Sav
Tarafından Verilen Yazılı Soru Önergesi’nin Cevaplandırılması ile İlgili Bilgi ve Belgeler
İçindekiler :
EK-1 : TCDD Genel Müdürlüğünün DTO’ya yazmış olduğu 10.8.1995 tarih ve 5125 sayılı yazısı.
EK-2 : DTO’nu Ülkemizde, Gantry Crane’leri taşıyacak geminin bulunmadığını belirttiği 11.8.1995 tarih ve 2458 sayılı yazısı.
EK-3 : DTO’nun, sözkonusu taşıma işlemini STFA Vinç Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti.’nin yapabileceğini belirtir 24.8.1995 tarih ve 2549 sayılı yazısı.
EK-4 : Müsteşarlığımızın Gantry Crane taşınması hakkındaki 29.8.1995 tarih ve 2259 sayılı yazısı.
EK-5 : Gantry Crane’lerin yabancı bayraklı gemiler ile taşınması hakkındaki TCDD Genel Müdürlüğünün 15.12.1995 tarih ve 8114 sayılı talebi.
EK-6 : Gantry Crane’lerin yabancı bayraklı gemiler ile taşınmasının Kabotaj Yasası hükümleri gereğince mümkün olmadığını belirtir, TCDD Genel Müdürlüğüne yazmış olduğumuz 28.12.1995 tarih ve 3455 sayılı yazımız.
EK-7 : Gantry Crane’lerin yabancı bayraklı gemiler ile taşınması hususunda özel izin verilip verilmeyeceğine dair Arz 4 İnşaat ve Ticaret Ltd. Ştd.’nin 18.9.1996 tarih ve 107 sayılı yazısı.
EK-8 : Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Ştd.’ne, Gantry Crane’lerin yabancı bayraklı gemiler ile taşınması hususunda özel izin verilmesinin mümkün olmadığını belirtir 24.9.1996 tarih ve 2717 sayılı yazımız.
EK-9 : Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Ştd.’nin, Gantry Crane’lerin Türk Bayraklı römorkörlerle taşınacağını belirtir 5.11.1996 tarihli yazısı.
EK-10 : Mersin Bölge Müdürlüğüne ve Liman Başkanlığına Gantry Crane’lerin taşınmasında kullanılacak Römorkörlere Yola Elverişlilik Belgesi düzenlenirken uyulması gereken hususları belirten 27.11.1996 tarih 3523 sayılı yazımız.
EK-11 : İstanbul Bölge Müdürlüğünün Mersin Limanından Yola Elverişlilik Belgesinin Rodos’a düzenlendiğini belirtir 13.8.1997 tarih ve 3165 sayılı yazısı.
EK-12 : TCDD Mersin Liman İşletmesi Müdürlüğünün Rodos Limanı için Yola Elverişlilik Belgesi talebini içeren 7.12.1996 tarih ve 82689 sayılı yazısı.
EK-13 : Antuvan Makzume Uluslararası Taşımacılık ve Tic. Ltd. Şti’nin 2.12.1996 tarihli Yola Elverişlilik Belgesi talebi
EK-14-15 : Mersin Gümrük Müdürlüğünün 6.12.1996 tarih ve 20361 sayılı beyannameleri.
EK-16 : Mersin Liman Başkanlığınca düzenlenen 7.12.1996 tarih ve 4326 sayılı Yola Elverişlilik Belgesi
T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü 10.8.1995 Sayı : B.11.2.DDY.0.82.00.07/04-01/5125
Haydarpaşa Limanında konteynerli yük girişi ve çıkışı artarak devam etmekte olup, liman kapasitesinin üzerinde hizmet verilmektedir. Bu durum liman hizmetlerinin yerine getirilmesinde sorunlarla karşılaşılmasının yanısıra, zaman zaman gemilerin de yüklerini boşaltabilmek için beklemesine neden olmaktadır. Haydarpaşa Limanındaki gemi beklemelerinin önlenmesi için, Mersin Limanından 2 adet rıhtım gantry crane’nin montajı bozulmadan olduğu gibi komple olarak deniz yoluyla Haydarpaşa limanına taşıttırılacaktır.
Taşınacak rıhtım Gantry Crane’lerinin ağırlığı 1 360 tondur. (680 ton adet x 2 ton 1 360 ton 2 adet, Yüksekliği 63 metre olup, ray eksenine paralel tekerlekler arası mesafe 18 metre, tanponlar arası mesafe 27 metredir. Gantry Crane’lere ait detaylı bilgiler ekte verilmektedir. Gantry Crane’lere ait bilgilerin tetkikinden de görüleceği üzere gantry crane’ler özellik arzetmekte olup, deniz yoluyla taşınma zorunluluğu bulunan özel yük konumundadır. Yukarıda verilen bilgiler ile ekteki bilgilerin tetkik edilerek Ülkemiz Kabotajında sözkonusu Gantry crane’leri taşıyabilecek gemi bulunup bulunmadığının, bulunmaması halinde nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinin ivedi bildirilmesini rica ederiz.
Ali Uyar Limanlar Dairesi Başkanı
T.C. Başbakanlık 11.8.1995 Denizcilik Müsteşarlığı Sayı : 2458
T.C. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, Haydarpaşa Limanındaki konteynerli yük giriş ve çıkışında yaşanan darboğazı önlemek amacıyla, Mersin Limanından 2 adet rıhtım gantry crane montajı bozulmadan, komple deniz yoluyla Haydarpaşa’ya taşıtacağını bildirmiştir. T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün bu konudaki 10 Ağustos 1995 tarihli yazısı ile taşınacak rıhtım gantry crane’ine ait bilgileri kapsayan ekleri ilişikte sunulmaktadır.
Ülkemizde sözkonusu gantry crane’leri taşıyabilecek gemi bulunmadığından, taşımanın yalnızca bu kez ve bu işlemle sınırlı kalmak kaydıyla yabancı bayraklı gemiye yaptırılması hususunda bir istisna tanınmasını, takdir ve onaylarınıza sunarız.
Saygılarımızla, Prof. Dr. İ. Reşat Özkan Genel Sekreter
T.C. Başbakanlık 24.8.1995 Denizcilik Müsteşarlığı Sayı : 2549
Konu : Rıhtım Gantry Crane’i Taşınması Hakkında
İlgi : 11 Ağustos 1995 tarih ve 2458 sayılı yazımız.
İlgi fax mesajımızla, T.C. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’nün Mersin Limanından Haydarpaşa Limanına, 2 adet rıhtım gantry crane’lerinin taşıtılmasının yabancı bayraklı gemiyle yaptırılması hususunda bir istisna tanınması istenilmişti.
Ancak, bilahare STFA Vinç üretim ve Pazarlama Ltd. Şti. sözkonusu rıhtım gantry crane’lerini kendilerine ait yüzer dubalarla taşıyabileceklerini Odamıza bildirmiş olup, yazı ve ekleri ilişiktedir.
Bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla, Prof. Dr. İ. Reşat Özkan Genel Sekreter
T.C. Başbakanlık 29.8.1995 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01 (TAŞ-95) 120-B-2259
Konu : Gantry Crane Taşınması Hakkında
İlgi : a) TCDD Genel Müdürlüğünün Deniz Ticaret Odasına muhatap 10.8.1995 tarih ve B.11.2.DDY/0.82.00.07/04-01/5125 sayılı yazısı.
b) Deniz Ticaret Odasının 11 Ağustos 1995 tarih ve 2458 sayılı yazısı.
c) Deniz Ticaret Odasının 24 Ağustos 1995 tarih ve 2549 sayılı yazısı.
TCDD Genel Müdürlüğünden alınan ilgi (a)’da kayıtlı yazının tetkikinden, Haydarpaşa Limanındaki konteynerli yük giriş ve çıkışında yaşanan darboğazı önlemek amacıyla Mersin Limanından 2 adet gantry crane’nin montajı bozulmadan, komple deniz yolu ile Haydarpaşa Limanına TCDD Genel Müdürlüğü tarafından taşıttırılacağının, ancak Ülkemizde sözkonusu gantry crane’leri taşıyabilecek gemi bulunmadığından bahisle, sözkonusu taşımanın yalnızca bu kez ve bu işlemle sınırlı kalmak kaydıyla yabancı bayraklı gemiye yaptırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 815 Sayılı Kabotaj Kanunu’nun 1 nci maddesi;
“Türkiye sahillerinin bir noktasından diğerine emtia ve yolcu alıp nakletmek ve sahillerde limanlar dahilinde veya beyninde cer ve kılavuzluk ve herhangi mahiyette olursa olsun bilcümle liman hidematını ifa etmek yalnız Türkiye sancağını hamil sefain ve merakibe münhasırdır.
Ecnebi sefaini ancak memaliki ecnebiyeden almış oldukları yolcu ve hamuleyi Türk liman ve limanlarına ihraç ederler ve Türk liman ve limanlarından ecnebi liman ve limanlarına gidecek yolcu ve hamuleyi de alırlar.”
hükmüne havidir.
Bu itibarla, anılan taleple ilgili olarak 815 Sayılı Kabotaj Kanunu hükümleri muvacehesinde, İdare’ye de herhangi bir istisna tanıma yetkisinin verilmediği cihetle, sözkonusu talebin karşılanmasının mümkün olmadığı aşikârdır.
Ancak, DTO’ndan alınan örneği ekli ilgi (c)’de kayıtlı yazıda STFA Vinç Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti’nin sözkonusu rıhtım gantry crane’lerini kendilerine ait yüzer dubalarla taşıyabileceklerini bildirmektedirler.
Bilgilerinizi rica ederim. M. Deniz Vank Müsteşar a. Deniz Ulaştırması Genel Müdür V.
T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi 15.12.1995 Genel Müdürlüğü Limanlar Dairesi Başkanlığı Sayı : B.11.2.DDY.0.82.00.07/04-01/8114
Konu : 2 adet gantry crane’in taşınması.
Denizcilik Müsteşarlığı
Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğüne
İlgi : a) 1.8.1995 T. ve B.11.2.DDY,0.82.00.07/04-01/4886 sayılı yazımız.
b) 10.8.1995 T. ve B.11.2.DDY.0.82.00.07/04-01/5125 sayılı faksımız.
c) 11.8.1995 T. ve 2458 sayılı Deniz Ticaret Odası faksı.
d) 24.8.1995 T. ve 2549 sayılı Deniz Ticaret Odası faksı.
e) 29.8.1995 T. ve B. 02.1. DNM/0.06.02.01 (TAŞ-95)120-B/2259 sayılı yazınız.
Haydarpaşa Limanına yönelik yoğun konteyner yük talebi, Mersin Limanındaki 2 adet gantry crane’in Haydarpaşa Limanına aktarılmasını zorunlu kılmıştır. Kuruluşumuzca yapılan ön araştırmada deniz yoluyla taşıma zorunluluğu bulunan özel yük konumundaki gantry crane’lerin özel gemiler ile taşınabildiği, ülkemizde de bu tür taşımanın yapılmadığı hususu ile 815 sayılı Kabotaj Kanununun ülkemiz limanları arasında yapılacak taşımanın Türk Bayraklı gemiler ile yapılmasını zorunlu kıldığı belirlenmiş ve ilgi (a) yazımız ile gantry crane’lerin yabancı bayraklı gemiler ile taşınması için müsaade verilmesi talep edilmiştir. İlgi (e) yazınız ile verilen cevapta 815 sayılı Kabotaj Kanununun idareye herhangi bir istisna tanıma yetkisini vermediği hususu belirtilerek talebin karşılanmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Bu gelişmelerden sonra gantry crane’lerin taşınması işi yurtiçi olarak ihale edilmiş teknik ve parasal olarak uygun teklif alınamamış ve taşıttırılamamıştır. Kuruluşumuzca her türlü girişim yapılmış olmasına rağmen son derece önemli ülke kaynağı kullanılamamakta, Haydarpaşa’da sıra bekleyen gemiler boşa Demoraj ödemektedir.
Belirtilen gelir kaybının daha rahat görülebilmesi için son bir ay içinde Haydarpaşa Limanına yanaşmak için açıkta sıra bekleyen konteyner gemilerinin sayısal durumu günler itibariyle ekte verilmektedir. Her geminin günlük işletme gideri 12 ile 14 bin $ civarındadır. Ekteki listenin tetkikinden de görüleceği üzere gemiler bir ay içerisinde tatil günleri hariç 110 gün bekleme yapmıştır. Sadece gemi beklemeleri nedeniyle oluşan gemi sahiplerinin 1 ay içerisindeki işletme kaybı minimum 1 320 000 $’dır. Limanımızın gelir kaybı ise yaklaşık günlük 30 000, aylık 900 000 $ civarındadır. Yukarıda belirtilen değerler en belirgin net kayıplardır. Limanlarımızda yapılacak diğer hizmetler nedeniyle oluşan liman gelirlerindeki kayıplar ile ülkemize gelen ve giden malların ekonomiye gecikmeli girişi nedeniyle oluşan kayıplar da dikkate alındığında sözkonusu gantry crane’lerin nakledilmemesi nedeniyle meydana gelen kayıpların boyutu daha rahat görülmektedir. Ayrıca Haydarpaşa Limanında hizmete verildiği günden bu güne kadar sürekli rejim halinde çalışan mevcut 2 adet gantry crane’in kalıcı mahiyette arızalanması halinde sorunlar gelir kaybıyla da kalmayacak konteynerlere yönelik hizmetler tamamen durma noktasına gelebilecektir.
Gerek belirtilen kayıplara meydan verilmemesi gerekse limanımıza yönelik hizmetlerin sorunsuz olarak yerine getirilmesi için gantry crane’lerin çok ivedi olarak taşınmasına imkân sağlanma zorunluluğu bulunmaktadır. Gümrük Birliğine giren ülkemizin Kabotaj Korumacılık Kanunu nedeniyle, Türkiye’de verilemeyen bir hizmet için deniz taşımacılığımızda aksamalara sebep olunmasını izah etmekte zorlanılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak konunun tekrar incelenip, Mersin Limanındaki 2 adet gantry crane’in Haydarpaşa Limanına taşınmasına imkân sağlayacak çözümün getirilmesini veya sadece bu taşıma için özel izin çıkarılmasını bir kez daha önemli arz ederiz.
Ali Uyar Yaşar Tuncer
Limanlar Dairesi Başkanı Genel Müdür Yardımcısı
T.C. Başbakanlık 23.12.1995 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01(TAŞ-95)120-B-3455
Konu : Gantry Crane taşınması hakkında.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne
İlgi : a) 29.8.1995 tarih ve (TAŞ-95)120-B/2259 sayılı yazımız.
b) 15.12.1995 tarih ve B.11.2.DDY.0.82.00.07/04-01/8114 sayılı yazınız.
Haydarpaşa Limanındaki konteynerli yük giriş ve çıkışında yaşanan darboğazı önlemek amacıyla Mersin Limanından 2 adet gantry crane’nin montajı bozulmadan, komple deniz yoluyla Haydarpaşa Limanına Genel Müdürlüğünüz tarafından taşıttırılacağının, ancak ülkemizdeki sözkonusu gantry crane’leri taşıyabilecek gemi bulunmadığından bahisle, sözkonusu taşımanın yalnızca bu kez ve bu işlemle sınırlı kalmak kaydıyla yabancı bayraklı gemiye yaptırılmasının talep edilmesi üzerine, ilgi (a) yazımızla 815 sayılı Kabotaj Kanununun ilgili hükümleri muvacehesinde, İdareye de herhangi bir istisna tanıma yetkisinin verilmediği cihetle, sözkonusu talebin karşılanmasının mümkün olmadığı ancak, DTO’ndan alınan 24.8.1995 gün ve 2549 sayılı yazıyı atıfta bulunularak, STFA Vinç Üretim ve Pazarlama Limited Şirketinin anılan rıhtım gantry crane’lerini kendilerine ait yüzer dubaları kullanarak taşıyabilecekleri hususu tarafınıza bildirilmişti.
Bu defa Genel Müdürlüğünüzden alınan ilgi (b) yazıda, sözkonusu gantry crane’lerin taşınması işinin yurtiçi olarak ihale edildiği, teknik ve parasal olarak uygun teklif alınamadığı ve taşıttırılmadığı belirtilerek, konunun tekrar incelenerek taşıma işine çözüm getirilmesi veya sadece bu taşıma için özel izin çıkarılması talep edilmektedir.
Ayrıca ilgi (b) yazınızda yeralan “Türkiye’de verilmeyen bir hizmet için deniz taşımacılığımızda aksamalara sebep olunmasını izah etmekte zorlanılmaktadır.” ibaresinde yeralan hususa ilgi (a) yazımızda evvelce açıklık getirilmiş olup, bu taşıma işi için Türkiye’de gerekli duba ve römorkörlerin mevcut olduğuna dair görüşümüz ısrarla ifade edilmiştir.
Bu itibarla, Mersin Limanınızdaki 2 adet gantry crane’in Haydarpaşa Limanına taşınmasında, kullanılacak dubaları çeken römorkörlerin Türk Bayraklı olması koşulunun şartnameye şerh olarak düşülmesi halinde, Kabotaj Yasası meyanında herhangi bir mahzurun olmayacağı hususunda bilginizi rica ederim.
Altan Köseoğlu Müsteşar a. Müsteşar Yardımcısı
T.C. Başbakanlık 18.9.1996 Deniz Müsteşarlığı Ref : 107/NK-ek
Konu : TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait 2 adet vinç konteyner gantry crane’lerin Mersin Limanından Haydarpaşa Limanına komple vaziyette nakli.
........................geçen iş için Firmamızın temsil ettiği Noell Service Und Maschinentechnik Gmbh Firması ile TCDD Genel Müdürlüğü arasında bir sözleşme aktedilmiştir.
Buna göre söz konusu 2 vinç bir pontona sokulmadan bindirilecek, bir römorkla çekilmek suretiyle İstanbul Haydarpaşa Limanına nakledilip pontondan indirilip, işler vaziyette teslim edilecektir. Sözkonusu pontonu çekmek üzere yabancı bandıralı bir römorkun bir defaya mahsus olmak üzere kullanılmasının Kabotaj Kanununa göre mümkün olup olmadığının bildirilmesini arz ve rica ederiz.
.................. bir zaruret olması halinde özel bir müsaade verilebilip verilemeyeceği konusunda aydınlatılmamızı arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla.
Arzu İnşaat ve Tic. Ltd. Şti.
Nahit Kısakürek
T.C. Başbakanlık 24.9.1996 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01 (TİC-96)-100-2717
Konu : Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti’nin
Vinç Nakli Talebi
Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.
Kuleli Sok. No : 15
Çankaya/ANKARA
İlgi : 18.9.1996 tarihli dilekçeniz.
İlgi yazınız konusu, TCDD İşletmeleri Genel Müdürlüğüne ait 2 adet Konteyner Kreyrinin Mersin Limanından Haydarpaşa Limanına Komple naklinde yabancı bandıralı römork kullanılması Kabotaj Kanununa göre mümkün görülmemekte olup, özel bir müsaade verilmesi de sözkonusu değildir.
Bilgilerinizi rica ederim.
Cezmi Orkun Müsteşar a. Deniz Ulaştırması Genel Müdürü
T.C. Başbakanlık 5.11.1996 Denizcilik Müsteşarlığı Ref : 154/NK-ek
TCDD Genel Müdürlüğü ile mümessili bulunduğumuz Almanya’da mukim Noell Service Und Maschinentechnik Gmbh Firması arasında 3.9.1996 tarihinde 14.1.53.6 numara tahtında akdedilmiş bulunan sözleşme gereğince, Mersin Limanındaki 2 adet Conteyner Gantry Crane’nin Haydarpaşa Limanına Türk bayraklı römork ile çekileceğini arz ve teyit ederiz.
Bu nedenle vinçlerin yüklenebilmesi için beklemekte bulunan pontonun Mersin Limanına girişine müsaade buyurulmasını arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla.
Arzu İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. Nahit Kısakürek
T.C. Başbakanlık 27.11.1996 Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.1.DNM/0.06.02.01(TİC-96)100-3523
Konu : Gantry Crane’lerin Taşınması
TCDD Mersin Limanındaki 2 adet Gantry Crane’nin İstanbul’a duba üzerinde nakli konusunda, Kabotaj Yasasına aykırı bir durum olmadığı takdirde Yola Elverişlilik Belgesi tanzim edileceği malumunuzdur. Belge tanziminde aşağıdaki hususlara titizlikle riayet edilmesi konusunda gereğini rica ederim.
Cezmi Orkun Müsteşar a. Deniz Ulaştırması Genel Müdürü
Dikkat Edilecek Hususlar
1. Cer Sertifikası,
2. Dubaya ilişkin sörvey raporu,
– Dubanın balast kapasitesi, tank, planı, discharge imkânları,
– Lashing (bağlama) durumu,
– Securing (emniyete alma) durumu,
– Stabilite,
– Draft, freeboard,
– Rolling (meyil kabiliyeti)
– Hava koşullarına göre seyir kabiliyeti,
– Aydınlatma durumu,
– Yük planı
3. Mecut yüküne göre, kaç römorkör ihtiyacı olduğu ve max, min sürat gereklilikleri
T.C. Ek - 11 Başbakanlık 13.8.1997 Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü Servis : B.02.1.DNM/1.01.-01/462-3165
T.C.
Başbakanlık
Denizcilik Müsteşarlığı
(Deniz Ulaştırması Genel Müdürlüğüne)
Ankara
İlgi : a) 12.8.1997 tarih ve B.02.1.DNM/0.06.02.01 (TİC-97)100-3954 sayılı yazınız.
b) 12.8.1997 tarih ve B.02.1.DNM/1.01.00.02.07/757.3159 sayılı yazınız.
İlgi b) yazımıza ek olarak Mersin Liman Başkanlığından düzenlenen Yola Elverişlilik Belgesi, İstanbul Liman Başkanlığında düzenlenen Yola Elverişlilik Belgesi, Liman Bildirim Formu ile tayfa listesi ekte sunulmuştur.
Mersin Limanından Yola Elverişlilik Belgesi Rodos Limanı için düzenlenmiş ve İstanbul Liman Başkanlığına Yola Elverişlilik Belgesi düzenlenmesi için geliş limanı Rodos olarak beyan edilmiştir.
Bilgilerinizi arz ederim.
Özcan Gürsoy Bölge Müdürü
Ek - 11/A
Gemi Adamları Listesi
Geminin Adı : M/TUG OCEAN ERGUN
Tanınma İşareti : TC8D 9
Sicil Numarası : 6755
Cinsi : Römorkör
Gros Tonilatosu : 520
Adı Soyadı Baba Adı Görevi Yeterliliği Doğum Tarihi Sicil No. Limanı
Semih Altay Osman Kaptan Y.Yol.İzb. 1963 22304 İstanbul
S. Ahmet Akın Hikmet II. Kaptan Kıyı Kapt. 1971 EY23844 İstanbul
Kenan Durmaz Kemal Tls. Zb. Rtlf Opr. 1963 EY1447 İstanbul
İlyas Çolak Salih Bas. Mak. Dz. Mak. 1963 EY6008 İstanbul
Ekrem Oğuz Bekir II. Mak. Dz. Mot. 1963 EY7442 İstanbul
Nuri Öncül Hüseyin Gv. Lost. GV. Lost 1952 EY1890 İstanbul
S. Ayyıldız Selahattin U. Gemici U. Gemici 1963 EY41 Zonguldak
S. Ali Aytepe Mehmet U. Gemici U. gemici 1961 98 Pazar
Enis Uçar Zeki Gemici Gemici 1972 EY91696 İstanbul
Aydoğan Arslan İsmail Yağcı Dz. Mot. 1976 EY855 Zonguldak
İbrahim Tunca Mehmet Silici Silici 1967 EY1096 Bandırma
Kemal Telli Aziz Silici Silici 1951 15426 İstanbul
Semih Altay
M/TUĞ OCEAN ERGUN KAPTANI
32. — Manisa Milletvekili Tevfik Diker’in, bazı fatura bedellerine ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3212)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın T.B.M.M. İçtüzüğünün 96 ncı maddesi gereğince Çevre Bakanı Sayın İmren Aykut tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 30.7.1997
Tevfik Diker
Manisa
Sorular :
1. 28.5.1997 tarihinde toplam fatura tutarı 3 380 000 000 TL. ve ek olarak Katma Değer Vergisi olan Çevre Bakanlığına hitaben Mehmet Avşar’a ait “Gökçe Ofset ve Matbaacılık” tarafından kesilen faturanın 1 inci maddesinde şu ana kadar yapılıp, teslim edilip, faturası kesilmeyen işler bölümünün (f) maddesinde “Çevre Eski Bakanının Özel Kalem Müdürü Bülent Alan’ın 2 000 adet basılan Tutsak Keşmir adlı kitabı” artı KDV; (g) maddesinde “Çevre Eski Bakanı RP Ağrı Milletvekili Ziyattin Tokar’ın ağabeyinin 500 adet nikah davetiyesi artı KDV’lerle ilgili bölümü dahil bakanlığa intikal etmiş fatura var mıdır?
2. Bu faturadan dolayı Bakan Özel Kalem Müdürü Bülent Alan ve Bakan Ziyattin Tokar hakkında soruşturma veya yasal işlem yapılmış mıdır?
3. Bu fatura bedeli Bakanlıkça ödendi ise, yasal mıdır?
Yasal değil ve hiçbir işlem bugüne kadar yapılmamış ise, ivedi işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
T. C.
Çevre Bakanlığı 21.8.1997
Sayı : B.19.0.FDB.0.15.00.03-8821/507
Konu : Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarih ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.00.02-8145 sayılı yazınız.
Cevaplandırmak üzere ilgide kayıtlı yazı ekinde Bakanlığımıza gönderilen Manisa Milletvekili Sayın Tevfik Diker’in soru önergesine ilişkin Bakanlığımız cevabı aşağıda açıklanmıştır.
Soru 1. 28.5.1997 tarihinde toplam fatura tutarı 3 380 000 000 TL. ve ek olarak Katma Değer Vergisi olan Çevre Bakanlığına hitaben Mehmet Avşar’a ait “Gökçe Ofset ve Matbaacılık” tarafından kesilen faturanın 1 inci maddesinde şu ana kadar yapılıp, teslim edilip, faturası kesilmeyen işler bölümünün (f) maddesinde “Çevre Eski Bakanının Özel Kalem Müdürü Bülent Alan’ın 2 000 adet basılan Tutsak Keşmir adlı kitabı artı KDV; (g) maddesinde “Çevre Eski Bakanı RP Ağrı Milletvekili Ziyattin Tokar’ın ağabeyinin 500 adet nikah davetiyesi artı KDV’lerle ilgili bölümü dahil bakanlığa intikal etmiş fatura var mıdır?
Cevap 1. 28.5.1997 tarihinde Çevre Bakanlığına hitaben Mehmet Avşar’a ait Gökçe Ofset ve Matbaacılık firması tarafından kesildiği ifade edilen 3 380 000 000 TL.+KDV tutarında fatura Bakanlığımıza intikal etmediği gibi adı geçen firmaca bugüne kadar soruda sözü edilen kitap ve davetiye basımıyla ilgili olarak resmî herhangi bir sipariş ve teslim tesellüm söz konusu olmadığı kayıt ve belgelerin tetkikinden anlaşılmıştır.
Soru 2. Bu faturadan dolayı Bakan Özel Kalem Müdürü Bülent Alan ve Bakan Ziyattin Tokar hakkında soruşturma veya yasal işlem yapılmış mıdır?
Cevap 2. Sözü edilen faturadan dolayı Sayın Eski Çevre Bakanı Ziyattin Tokar ve Özel Kalem Müdürü Bülent Alan hakkında yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde herhangi bir yasal işlem yapılmamıştır.
Soru 3. Bu fatura bedeli Bakanlıkça ödendi ise, yasal mıdır? Yasal değil ve hiç bir işlem bugüne kadar yapılmamış ise ivedi işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
Cevap 3. Soruda sözü edilen fatura bedeli Bakanlıkça ödenmemiş olup, halihazırda konuyla ilgili herhangi bir işlem yapılamasını gerektirecek bir durum bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Dr. İmren Aykut
Çevre Bakanı
33. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın;
— Bursa Adalet Sarayı inşaatı projesine,
— Bursa’da hisseli parsel satışı yasağına aykırı davranan Bakanlık personeline,
İlişkin soruları ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/3213, 7/3215)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Adalet Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim. 31.7.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
1. Bursa Adalet Sarayı inşaatı projesi hangi seviyededir?
2. 1997 yılı bütçesinden proje için tahsis edilen meblağın ne kadarı serbest bırakılmış ve mahalline gönderilmiştir?
3. İşin tamamının bitmesi için 1998 yılı Yatırım Programına teklifte bulunulacak mıdır?
4. Proje tamamlanmadan binanın tamamlanan kısımlarını Adalet hizmetlerini açmayı düşünüyor ve bu doğrultuda çalışama yapıyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemli olarak Adalet Bakanına yöneltilmesini saygılarımla arz ederim. 31.7.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi kural olarak hisseli parsel satışlarını yasaklamıştır.
Kanunun yasakladığı işten zarar görenler, kanuna karşı çeşitli hileler suretiyle konulan hükümleri, yasakları tesirsiz hale getirmek için çalışmaktadırlar. Kanuna karşı hile yoluna başvuranlar kamu düzenini, kanun hâkimiyetini ve o kanunla güvence altına alınan hakları ihlal etmektedirler. İmar Kanunu, kişilerin imar ve çevre haklarını güvence altına almıştır. İmar Kanununun 18/son maddesi çarpık ve düzensiz yapılaşmayı önlemek amacıyla çıkarılmış ve arazinin kullanımını düzenlemiştir.
Bursa gibi yoğun göç alan illerde İmar Kanunundaki hisseli parsel satışının önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Kanuna karşı hile yoluna gidenler 3194 sayılı kanunun 18/son hükmünü bertaraf etmek için çeşitli yollar denemişlerdir. Adalet Bakanlığına yapılan yoğun şikâyetler üzerine hisseli parsel olayına karışan İcra Müdürleri, Hâkimler ve Avukatlar hakkında gerek Bakanlıkça ve gerekse Barolarca birçok işlem yapılmıştır. Bu işlemler hisseli parsel olayını büyük ölçüde durdurmuştur.
Ancak son zamanlarda hisseli parsel satışlarında büyük artışlar meydana gelimiştir. Örneğin Köycegiz Asliye Hukuk Hâkimliğinden alınan kararlar Bursa’da hisseli parsel satışlarını yeniden canlandırmıştır.
Bakanlığınızın hisseli parsel satışlarını önleyen işlemlerinden haberli olan veya olmayan personelinizi bir daha uyarmanız ve bunlara aykırı davrananlar hakkında işlem yapmanız söz konusu mudur? Bundan önce Bakanlığınız personelinden yukarıda anılan olaylara karışan kaç İcra Müdürü, Hâkim ve diğer personeliniz hakkında ne tür işlem yapılmıştır? Aralarında kaç kişi cezalandırılmıştır?
T. C.
Adalet Bakanlığı 17.9.1997
Bakan : 3657
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 8.8.1997 tarihli, A.01.0.GNS.0.10.00.02-8146 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ekinde alınan, Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın 7/3213 ve 7/3215 Esas No.lu yazılı soru önergelerine verilen cevaplar ikişer nüsha halinde ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
Sayın Ertuğrul Yalçınbayır Bursa Milletvekili
Bakanlığıma yöneltilen ve yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/3213 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda belirtilmiştir.
Soru önergesine konu olan Bursa Adalet Sarayı inşaat projesinde 6 bloğun inşaatı % 70 tamamlanma aşamasına gelmiştir.
Söz konusu iş için Maliye Bakanlığınca 368 600 000 000 TL. ödenek ayrılmış ve bu ödeneğin 276 450 000 000 TL.’sı gönderilmiş, kalan 92 150 000 000 TL. ödenek için Maliye Bakanlığından ödeneklerin tutulan % 25’lerinin serbest bırakılmasına ilişkin talimat beklenmektedir.
6 bloğun inşasının tamamen bitmesi için 300 000 000 000 TL. ödeneğe ihtiyaç bulunmaktadır.
1998 yılı yatırım program ödeneği 451 000 000 000 TL. olup, bu yıl içinde Bakanlığım bütçesinden 100 000 000 000 TL. aktarma yapılabilmesi için Bayındırlık Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatından vize istenilmiştir.
Proje tamamlanmadan binanın tamamlanan 6 bloğunun hizmete açılması düşünülmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
Sayın Ertuğrul Yalçınbayır Bursa Milletvekili
Bakanlığıma yöneltilen ve yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/3215 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda belirtilmiştir.
Soru önergesine konu olan hususlarla ilgili olarak yaptırılan inceleme sonucunda;
— Son iki yıl içerisinde 3194 sayılı İmar Kanununun 18 inci maddesinin son fıkrası hükmü nazara alınmayarak verilen, yaklaşık 500 karar aleyhine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 nci maddesinin altı ve devamı fıkaraları gereğince Bakanlığımca kanun yararına temyiz talebinde bulunulduğu,
— Bu konudaki Yargıtay 14 üncü Hukuk Dairesince verilen bozma kararlarının Resmî Gazete’de yayınlanarak tüm uygulayıcıların dikkatine sunulduğu,
— Ayrıca, Yargıtay’ın gerekçeli olarak yazılmış iki bozma kararının 9.1.1995 tarihli ve 529 sayılı ve 29.9.1995 tarihli ve 13381 sayılı yazılarımız ile uygulamada çıkan aksaklıkların ve yakınmaların giderilmesini temin için bilgilendirme amacıyla, tüm Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderildiği,
— Benzer mahiyetteki dosyalarla ilgili olarak kanun yararına temyiz yoluna başvurulmaya devam edildiği,
— Konuyla ilgili olarak, 24 hâkim hakkında 12 disiplin dosyasının işleme konulduğu, bunlardan 1 hâkime kınama, 15 hâkime uyarma cezası verildiği, diğerleri hakkında işlemlere devam edildiği,
— Avukatlar hakkında; toplam 11 adet dosyanın işleme konulduğu ve 21 avukat hakkında soruşturma açıldığı, bunlardan 19 avukat hakkında kovuşturma izni verildiği, 2 avukat hakkında ise halen ihzarî incelemenin devam ettiği,
— İcra müdürleri hakkında ise 1 dosyanın işleme konulduğu ve 1 icra müdürü hakkında dava açıldığı, beraat etmesi sonucu disiplin yönünden işlem yapılmasına yer olmadığına karar verildiği,
anlaşılmıştır.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
34. — Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Uluabat Gölü ve Kocasu’ya atık sularını bırakan işletmeler hakkında yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3214)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılmak üzere Çevre Bakanına yöneltilmesini arz ederim. 31.7.1997
Erturul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
1. Bursa Uluabat Gölüne ve Kocasu’ya atık sularını deşarj eden kamu kurumları ile özel kurumlar hakkında yapılan işlemler -kapatma, para cezası tahakkuk, para cezası tahsil- nelerdir?
İşletmelerin kapatılması ile ilgili cezaî müeyyidelerin uygulanmama sebebi nedir?
2. Anılan yerlerle ilgili olarak çevreyi kirleten kamu kurumları yetkilileri hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır? Bu yetkililerin uyarılması ve tecziyesi düşünülmekte midir?
— — —
Tat Konserve San. A. Ş. Var — Var —
Konektaş Kons. San. Tic.
A. Ş. Karacabey — — — —
Atom Kimya — — — 189 000 000
Taşmer Ltd. Şti. — Var Var —
SKKY’ye göre
İş Termin Deşarj izin Arıtma Kesilen ceza
Firmalar Planı Belgesi Tesisi Miktarı (TL.)
Penguen Gıda San. A. Ş. Var — — —
Konektaş San. Tic. A. Ş. — Var Var —
Uysal Süt — Var Var —
Aysüt — Var Var —
Packartd — Var Var —
Kestaş Gıda San. A. Ş. — Var Var —
Sütaş — — — —
Vatan Konserve — — — 189 000 000
Şahin Süt — — — —
Emek Salça Kons. San. TAŞ — — — —
AKFA A. Ş. — — Var —
Kerevitaş A. Ş. — — Var 157 000 000
Ayyıl Yağ San. A. Ş. — İptal edildi — —
Nestle Türkiye Gıda San. A. Ş. — — — 189 000 000
Merko Gıda — — Var —
35. — Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı firmalara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3218)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aracılığınızla; aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
Saygılarımla.
Yılmaz Ateş
Ankara
1. İstanbul Anakent Belediyesine bağlı kaç şirket vardır? Herbirinin faaliyet alanları, amaçları nedir?
2. Bu şirketler 27 Mart 1994 tarihinden bugüne kadar hangi radyo, televizyon, dergi ve gazeteye ilan reklam (tanıtım dahil) vermişlerdir. Verdikleri ilan-reklamının tarih ve Türk Lirası tutarını açıklar mısınız?
3. Bu şirketlerin Yönetim Kurulu üyeleri kimlerdir? Yönetim Kurulu üyelerinin aylık-maaş ve yıllık gelirleri ne kadardır? Maaş-aylık dışında gelirleri var mıdır?
4. Bu şirketlerin 1994-96 dönemi yılları itibarı ile kâr ve zarar durumları nedir?
T. C.
İçişleri Bakanlığı
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 1.10.1997
Sayı : B.050MAH0650002/80838
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/8148-7/3218-8045/21316 yazısı.
ilgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in “İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı firmaların faaliyetlerine ilişkin” yazılı soru önergesi hakkında İstanbul Valiliği aracılığıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınan bilgilerden;
İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı şirketlerin amacı ve faaliyet alanlarını gösterir liste (Ek-1) de,
27 Mart 1994 tarihinden bugüne kadar radyo, televizyon, dergi ve gazeteye ilan-reklam (tanıtım dahil) verdikleri ücret tutarını gösteren liste (Ek-2) de,
Yönetim Kurulu üyelerinin, aylık maaş tutarlarını gösterir liste (Ek-3) de,
1987-1996 yılları itibarı ile kâr ve zarar durumunu gösteren liste (Ek-4) de,
sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
1. İstanbul Büyükşehir Belediyesine Bağlı Şirketlerin Amaçları ve Faaliyet Alanları :
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hissedar olduğu toplam 21 adet şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerden 20 sinde İBŞB’nin hisse oranı % 50’nin üzerinde olup, 16’sı faal durumdadır. Gayr-ı faal diğer dört şirketten SUSER A.Ş.’nin 1994 tarihinde tasfiyesine başlanılmış ve tasfiye işlemleri devam etmektedir, şirket atıl durumdadır. Booskop A.Ş.’nin tasfiye kararı alınmış ve şirket atıl durumdadır. İmar Limited’in ise Türkiye Emlak Bankası ile devir görüşmeleri devam etmekte olup şirket atıl vaziyettedir. Kartal Halk Ekmek ise 1989 yılından beri tesislerini İstanbul Halk Ekmek A.Ş.’ye kiraya vermiştir. İstanbul Dünya Ticaret Merkezinde ise Büyükşehir Belediyesinin hissesi % 20’dir.
Faaliyeti devam eden 16 şirketin kuruluş tarihi, amaçları ve faaliyet konuları aşağıdadır.
1. İGDAŞ-İstanbul Gaz Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 1986
Kuruluş Amacı : Altyapı ve diğer tesislerini kurarak, kurdurtarak veya mevcut tesisleri devralarak her nevi gaz dağıtımı ile buna bağlı merkezi ısıtma sistemini planlı, programlı ve etkin bir biçimde sağlamak ve işletmek, bu faaliyeti ile ilgili doğalgazı satın almak ve satmak.
Faaliyet Alanı : Şirket, İstanbul sınırları dahilinde konutsal, ticarî ve sınaî doğalgaz kullanımını temin etmek amacıyla; şebeke yatırımı yapar, aktif bir pazarlama ile müşteri tabanı oluşturarak doğalgaz dağıtımını sağlar. İstanbul’da hava kirliliği sorununa en köklü ve sağlıklı çözüm doğalgaz kullanımını yaygınlaştırmaktır. İGDAŞ bu konuda gerekli tedbirleri almak için azamî gayret sarfetmektedir. Alınan tedbirler sonucu abone sayısı 1,5 yıl içinde % 247, kullanıcı sayısı ise % 281 artmıştır. Ancak BOTAŞ’ın sağladığı doğalgaz basıncı, kullanımın yoğun olduğu saatlerde yeterli gelmemektedir. BOTAŞ’ın kuracağı 3 yeni RMS (Ana Besleme Kaynağı) yatırımının tamamlanması hayati öneme sahiptir. Hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelere ve yeni yerleşim merkezlerine de doğalgaz altyapısının getirilmesi için gerekli etüdler sürmektedir.
2. ULAŞIM İstanbul Ulaşım San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : Kasım 1988
Kuruluş Amacı : Hızlı Tramvay İşletmeciliği ve kentiçi her türlü ulaşım faaliyetinde bulunmak üzere kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : İstanbul’un trafik problemi ve çevre kirliliğinin çözümüne büyük katkı sağlayan şirket Aksaray-Otogar-Yenibosna güzergahında metro ve Sirkeci-Aksaray-Topkapı-Zeytinburnu güzergahında tramvay hattının işletmeciliğini yapmaktadır. Bu hatlarda günde ortalama 230 000 yolcu taşınmaktadır. Şirket, Belediyeye bağlı olarak, İstanbul Metrosu projesinde koordinasyon hizmeti vermektedir.
İnşaat ve taahhüt işleri ve proje ve müşavirlik hizmetleri yaparak, çeşitli, projeler ve fizibilite dosyaları hazırlamaktadır.
3. İSTON İstanbul Beton Elemanları ve Hazır Beton Fabrikaları San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 21.11.1986
Kuruluş Amacı : Beton elemanları üreten şirket lüzumu halinde daha verimli çalışabilmek için her türlü araç-gereçleri sağlamak üzere üretim yapmak, alım, satım, bakım, tamir ve imal işlemlerinin daha ucuz ve kaliteli olarak sağlanması için gerekli üniteleri kurmak amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : Şirket beton elemanları, kent mobilyaları ve hazır beton üretimi ve satışı, müşavirlik, mühendislik ve müteahhitlik, ticaret ve çevre hizmetleri işlerini yürütmektedir. 1994’ün ikinci yarısında 1 415 000 DEM değerinde 2 adet yüksek kapasiteli (1 200 m2/saat) Zenith parke ve bordür taşı makinesi alınarak üretim kapasitesi artırıldı, yeni bir beton santralı kuruldu. 1994’ün ikinci yarısından itibaren yapılan 60 milyar TL. lik yatırımla üretim kapasitesi iki katına çıkarılmıştır.
4. İSFALT İstanbul Asfalt Fab. San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 1.1.1986
Kuruluş Amacı : Metropoliten Belediyeler sisteminde İstanbul halkına ve lüzumu halinde civar Belediyelere daha düzenli hizmet verebilmek için gerekli asfalt üretimini yapmak ve üretimle ilgili her türlü tesisi kurmaktır. (Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi, 1 Aralık 1986, Sayı : 1650, sayfa : 49)
Faaliyet Alanı : Şirket toplam 5 fabrikasında (Kağıthane, Mahmutbey, Habipler, Maltepe, Ümraniye) belediyelerin ihtiyacını karşılamak üzere asfalt üretimi yapmaktadır. 450 ton/saatlik yeni bir plent alınarak üretim kapasitesi % 40 artırılmıştır. Sınırsız A Grubu müteahhitlik karnesine sahip olan şirket, Liman İşletmeleri ve Darıca Belediyesi ile Diyarbakır Belediyesinden asfalt ihaleleri alarak faaliyetlerini genişletmiştir. Şirket 1997 yılından itibaren Genel Merkezini Selimiye’ye taşımıştır.
5. HALK EKMEK İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Mad. Gıda San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 23.6.1978
Kuruluş Amacı : İstanbul halkının düzenli ucuz sağlıklı ve kaliteli ekmek ile un ve undan mamul her türlü yiyecek maddeleri ihtiyacını karşılamak üzere üretim yapmak dağıtmak ve dağıtım için gerekli üniteleri kurmaktır. (Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, 23 Haziran 1978, Sayı : 501)
Faaliyet Konusu : Şirket, her türlü ekmek ve diğer un mamullerinin üretimini yapar. Halk Ekmek A.Ş., İstanbul halkına, en temel gıda maddesi olan ekmeği ucuz ve sağlıklı sunmak amacıyla, fiyatların belirlenmesinde düzenleyici rol oynamaktadır.
Şirketin 27 Mart 1994’e kadar iki fabrikada 240 000 adet/gün olan ekmek üretim kapasitesi 1994’ün ikinci yarısından itibaren yapılan yatırımlar sonucu iki fabrikada toplam 800 000 adet/gün’e çıkarılmıştır.
6. İSBAK İstanbul Belediyeler Bakım San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 21 Kasım 1986
Kuruluş Amacı : Şirketin gayesi, İstanbul metropoliten sisteme dahil belediyeler ile icabında civar belediyeler veya diğer devlet kuruluşlarının ihtiyacı olan makine, her türlü kara, deniz ve hava taşıtları ile diğer araç ve gereçleri ve bunların yedek parçalarını ucuz ve kaliteli olarak tamir etmektir. (Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, 1 Aralık 1986, Sayı : 1650, sayfa : 44)
Faaliyet Alanı : Belediyelerin makine, teçhizat, yedek parça gibi her türlü ihtiyacını satın almak, ithal etmek, imal etmek, bakım-onarımını yapmak gibi işlerini yürüten şirket 1994 yılını yeniden yapılanma, küçülme ve belirli konularda uzmanlaşmayla geçirmiştir.
Şirkette maliyeti yüksek birimler (akühane, marangozhane, dökümhane, lastik kaplama, fener imalatı, temizlik birimi) tasfiye edildi.
Sinyalizasyonda yerli üretim aşamasına gelindi. Sistemde 1996 yılında ihtisas konularında yerli imalatı gerçekleştirmek için Almanya, Avusturya, Amerika ve Malezya’dan firmalarla görüşmeler yapılarak Akıllı Trafik Sistemleri oluşturulmuştur. Yol süpürme aracı prototip imalatı gerçekleştirildi.
Halen büyük araç, küçük araç ve iş makinelerinin tamir ve bakımı yürütülmektedir.
7. İDO İstanbul Deniz Otobüsleri San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 16.4.1987
Kuruluş Amacı : Deniz ticareti ve işletmeciliği alanında her çeşit yolcu ve yük taşıma işleri ile gemiler terminaller ve terminallere bağlı kara ulaşım hatlarında yolcu ve yük trafiğini çağdaş koşullarda gerçekleşmesini sağlayıcı her çeşit yan hizmetleri ve her çeşit liman, ikmal ve tedarik işleri ile iştigal etmek.
Faaliyet Alanı : Şirket, İstanbul’da kent içi ulaşımın bir kısmını deniz yoluna aktararak trafiği rahatlatmak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesince kurulmuştur. Şirketin her biri 450 yolcu taşıma kapasiteli 10 gemilik filosuna 1995 yılında 155 yolcu kapasiteli Monohull tipi iki gemi daha eklenmiştir. Muhtelif tip ve ebatlarda 10 gemi daha alınması yolunda yapılan uluslararası ihale neticesinde 2 adet 450 kişilik, 6 adet 350 kişilik ve 2 adet 450 yolcu+94 otomobil taşıma kapasiteli yeni teknelerin filoya katılmasıyla filodaki tekne sayısı 22’ye yükselmiş olacaktır. Bu alımların gerçekleşmesi ile yeni hatların açılması planlanmaktadır. Şirket 1995 yılında 6.4 milyon, 1996 yılında 6.7 milyon yolcu taşımıştır.
8. BELBİM İstanbul Belediyeler Bilgi İşlem San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 31.7.1987
Kuruluş Amacı : Her türlü bilgi-işlem ve ilgili konularda üretim, ticaret ve hizmet yapmak, yaptırmak, tesis kurmak, kurdurmak, donanım ve yazılım sistemleri geliştirmek, her türlü bilgisayar sisteminin bakımını yapmak, yaptırmak, eğitimi ve danışmanlık hizmetleri vermek, verdirmek amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Konusu : Şirket her türlü bilgi-işlem, şehircilik, iletişim ve matbaa işlerini yürütmektedir. 1995 yılında Türkiye’de ilk kez uygulanan, toplu taşımacılıkta Akıllı Bilet, (AKBİL) projesini başlattı. AKBİL, İstanbul Deniz Otobüsleri iskelelerinde, Metro hattında ve İETT’nin tüm otobüslerinde uygulanmaktadır. Halen Özel halk otobüslerinde de uygulama çalışmaları devam etmektedir. 1994 yılının ikinci yarısından itibaren Şehir Planlama ve Fotoğrametrik Harita çalışmalarını başlatmış ve İstanbul’un en son güncelleşmiş plan ve haritalarının oluşturulması için çalışmalarını hızlandırmıştır. Bunun yanında Belediyelerin çeşitli bilgi-işlem, harita-fotoğrafya ve matbaa işlerini yürütmektedir.
Şirket ayrıca; AKBİL sistemi ile, Otopark Otomasyon, PDK Personel Devam Kontrol Sistemi, Bilgi İşlem Teknik Servis, Medya Takip, Sing Makine, Matbaa, İSKİ (Sayaç Okuma, Mühendislik, Kaçak Takip, BİM Veri Girişi v.b.) İBŞB (Koordinasyon, Otomasyon, Bilgi Giriş), Ticaret faaliyetleri yapmaktadır.
9. HAMİDİYE Hamidiye Kaynak Suları San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 7 Mart 1979
Kuruluş Amacı : Her türlü kaynak, akarsu ve kuyu suları olmak üzere yeni su kaynakları araştırmak, maden suları ve sodaları, gazoz, meyve suları konsantreleri sanayi ve tesisleri kurmak.
Faaliyet Alanı : Şirket, mevcut kaynak suyunun halka sağlıklı şekilde pazarlanması ve yeni su kaynaklarının araştırılması, İstanbul’da şebeke isale hattı bulunmayan yerlere İSKİ adına şehir şebeke suyu dağıtımının yapılması, apartman depolarının dezenfekte edilerek hijyenik temizliğinin yapılması, su istasyonları ile halka doğrudan sağlıklı ve ucuz içme suyunun ulaştırılması işini yürütmektedir.
Son bir senelik süre içinde toplam 40 milyar liralık yatırım gerçekleştirilerek 120 araçlık tanker filosu alınmıştır. Bu sayede, İstanbul’un su şebekesi bulunmayan bölgelerine tanker ile su dağıtımı işi sistemli olarak şirketce yürütülmektedir. Ayrıca bayilik sistemi yaygınlaştırılarak İstanbul dışından sağlanan ilave sağlıklı kaynak sularının pazarlanması, denetim altına alınması çalışmalarına başlandı. Şirketin mevcut su istasyonları; Beyazıt, Bostancı, Fatih, Florya, Küçükçekmece, Levent, Merter, Pendik, Kadıköy ve Zeytinburnu istasyonlarıdır. Ayrıca tüm İstanbul’da 100 adet bayisi ile halkımıza hizmet vermektedir.
10. KÜLTÜR İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 10 Kasım 1989
Kuruluş Amacı : Her türlü kültür sanat ürün ve hizmetlerini yerine getirmek için gerekli çalışmaları yapmak, yaptırmak ve tesis kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : Şirket, İstanbul halkının kültür ve sanat yaşamının çeşitli alanlarında hizmet vermektedir. Şirket bu hizmetlerini Muammer Karaca Tiyatrosu, Mecidiyeköy Kültür Merkezi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve Yerebatan Sarnıcı’nın işletmeciliği ve çeşitli kültür etkinlikleri kanalıyla yürütmektedir.
11. BELPET Akaryakıt Müştakları ve Tic. Ltd. Şti.
Kuruluş Amacı : Belediye sınırları içinde, Belediyeye, diğer gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazlar üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonları kurmak ve işletmek amacıyla Petrol Ofisi A.Ş. ile ortak olarak kurulmuştur.
Faaliyet Konusu : Kamu kuruluşlarından oluşan müşterilerine akaryakıt ve madeni yağ satışı yapar, ayrıca akaryakıt istasyonları kurarak işletmeye vermektedir.
12. İSMER İstanbul Mezbaha ve Rendering Tesisleri Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : Kasım 1988
Kuruluş Amacı : Halka daha özenli, sağlıklı ve kaliteli et sunmak, sağlıklı hayvan kesimini gerçekleştirmek, istendiğinde tüketiciye teslim etmek veya dondurma odalarında muhafaza etmek, kesim sonrası artık ürünlerin yem ve benzeri şekillerde değerlendirilmesi için kurulmuş tesis ve üniteleri işletmek.
Faaliyet Alanı : Şirket hayvan borsası paralelinde çalışarak sağlıklı hayvan kesimini gerçekleştirmekte, İstanbul halkına daha kaliteli ve ucuz et sunmaktadır. Şirket, 350 büyükbaş/gün ve 7 000 küçükbaş/gün kesim kapasitesi ile 200 ton/ay rendering yağı üretim kapasitesine sahiptir. 1994 yılının ikinci yarısından itibaren İstanbul’un dar gelirli halkına ucuz ve sağlıklı et sağlamak amacıyla “ucuz et projesi” uygulamasına geçildi. Bayilik sistemiyle İstanbul’un hemen her bölgesine ulaşılmıştır. Ancak 1997 yılında aşamalı olarak faaliyet alanı daraltılarak Temmuz 1997 tarihinden itibaren tesis kiraya verilmiştir.
13. SPOR İstanbul Spor Etkinlikleri ve İşletmeciliği Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 2.10.1989
Kuruluş Amacı : İstanbul halkının fiziksel ve ruhsal sağlığını güçlendirmek, yeteneklerini geliştirmek için her türlü spor tesisinden yararlanmasını ve her türlü spor etkinliğine katılımını sağlamak, bunun için gerekli tesis kurmak, işletmek, işlettirmek amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : Şirket İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki 8 spor tesisinde değişik spor dallarında halkımızın hizmetindedir. 1995-1996 sezonunda yaz ve kış spor okullarında 25 000 genç ve çocuk yararlanmaktadır. Şirket, 200 güreşçinin katıldığı geleneksel karakuçak güreşlerini gerçekleştirmiştir. Futbol turnuvaları düzenlemiş, Avrasya Maratonu ve Belediye Başkanlığı koşularını gerçekleştirmiştir. Yine Özürlüler Avrasya Oyunları düzenlenmiştir.
14. İSTAÇ İstanbul Çevre Koruma ve Atık Mad. Değerlendirme San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 28.12.1994
Kuruluş Amacı : Şirket, altyapı ve diğer tesisleri kurarak, kurdurtarak, mevcut tesisleri devralarak veya başka şirketlere ait tesisleri işleterek; doğalgaz, su, kömür ve diğer katı yakıtların dağıtımını sağlamak, pazarlamak ve bu faaliyetlerle ilgili her türlü hizmeti yapmak, yine bu faaliyetlerle ilgili doğalgaz, su, kömür ve diğer katı yakıtları yurtiçi ve/veya yurtdışından satın almak ve satmak ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin katı atıklarının toplanması, taşınması, ayrıştırılması, aktarılması, değerlendirilmesi, termik ve biyolojik vb. işlemlerle bertarafı ile ilgili tüm tesislerin ve organizasyonların kurulması ve işletilmesi amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : 1987 yılında ELDAŞ-İstanbul Elektrik Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. olarak kurulan şirket 1994 yılının ikinci yarısına kadar atıl vaziyette kalmıştır. Bu tarihden sonra İstanbul’da çöp sorununa el atmak ve katı atıkları değerlendirmek amacıyla unvanını ve çalışma konusunu değiştirerek faaliyete başladı. İSTAÇ A.Ş. çöplerin toplanması, depolanması ve katı atıkların değerlendirmesi konusunda işletici şirket olarak faaliyet göstermektedir. Şirket, hastane atıkları gibi özel tehlike arzeden çöplerin toplanması konusunda, ilgili kurumlarla sürekli iletişim halindedir.
Şirket 1996 yılında İstanbul’a 100 000-1997 yılında 200 000 ağaç kampanyasını başarıyla yürütmüştür.
15. KİPTAŞ İstanbul Konut İmar Plan San. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : 27.02.1995
(27.02.1987’de İmar-Weidleplan Teknolojik İşbirliği Merkezi A.Ş. adıyla kuruldu. Daha sonra yabancı ortağın ayrılmasıyla unvan değiştirdi.)
Kuruluş Amacı : Şehir plancılığı ve kentleşmenin getirdiği her türlü konuda etüd projelendirme, müşavirlik hizmetleri, inşaat vs. işler yapmak amacıyla kurulmuştur.
Faaliyet Alanı : İstanbul’daki çarpık yapılaşma ve gecekondulaşmanın önlenmesi yönünde girişimlerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Avrupa yakasında İkitelli ve Kağıthane toplu konut projelerini başlattı. KİPTAŞ, bu bölgelerde yapımına başlanan 4 100 konutun inşaat çalışmalarını yürütmektedir. Konut inşaatları hızla devam etmektedir. Şirket, İstanbul’un çeşitli bölgelerinde 12 000 konut inşa etmek üzere yeni alanlar belirledi.
Şirket halen, İkitelli, Kağıthane, Pendik, Altunizade, Zekeriyaköy’de konut yapımına devam etmektedir. Yeni Yerleşmeler Müdürlüğü ile koordineli çalışarak yeni projelerin de hazırlıklarına başlamıştır. Ayrıca İstanbul E5 Koridoru Çevre ve Trafik Planlama Projesi-Proje Yapımı işi ile, Alibeyköy-Merkez ve Karadolap Mahalleleri İmar Plan Revizyonu ve Alibeyköy Deresi Rekreasyon Planı işlerini de yürütmektedir.
16. BELTUR Büyük İstanbul Turizm Sağlık Yatırım İşl. ve Tic. A.Ş.
Kuruluş Tarihi : Ekim 1996
Kuruluş Amacı : Her türlü otel, motel, hotel, her sınıf restaurant, kamping, tatil köyü ve benzeri turizm tesislerini inşa etmek, devralmak, kiralamak, satın almak ve işletmek, yataklı, yataksız tedavi kurumu ve hastahane, provantoryum, sanatoryum, teşhis ve tedavi klinikleri, tıbbî tahlil laboratuvarı, dispanser v.s. işletmek, satın almak, kiralamak, kiralatmak;
Faaliyet Konusu : Şirket halen, Emirgan Korusu, Yıldız Korusu, Çubuklu Korusu, Hidiv Kasrı, Malta Köşkü, Çadır Köşkü, Pembe Köşk, Beyaz Köşk, Sarı Köşk, Pembe Sera, Sarı Sera, Otağ Tepe ve ayrıca tesislerin bulunduğu park, bahçe ve koruları ülkenin nadide tesisleri arasında sağlıklı, modern ve Avrupa düzeyinde halkın daha verimli faydalanabileceği tesisler haline getirerek hizmet vermektedir.
36. – Adıyaman Milletvekili Celal Topkan’ın, Adıyaman İli Merkez İlçe Belediye Başkanlığında çalışan bazı personele ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3219)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasına aracılığınızı arz ederim.
Celal Topkan Adıyaman
Adıyaman İli Merkez İlçe belediye başkanlığı bünyesinde 657 sayılı yasaya göre görev yapmakta olan birtakım görevliler Adıyaman’da yayın yapmakta olan, Adıyaman Söz Gazetesi ve diğer yayın organlarında (resimleri de basılı bir şekilde) siyasî içerikli yazıları ile köşe yazarlığı yapmaktadırlar. İsim vermek gerekirse; İskender Korkut isimli kişi, Adıyaman Belediyesinde 657 sayılı yasaya tabi olarak görev yapmaktadır. Bu kişi Adıyaman’da yayın yapan Adıyaman Söz Gazetesinde köşe yazarlığı, aynı şekilde Adıyaman’da görsel yayın yapan Mercan Televizyonunda haber müdürlüğü ve sunuculuk yapmaktadır. Bu uygulama ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, hiçe sayılmakta, hukuk devletinin kuralları ve devlet yapısını tanımamak gibi bilinçli bir uygulama hayata geçirilmek istenmektedir.
1. Demokratik hukuk devletinin yasalarını hiçe sayarak, kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullanan belediye yetkilileri hakkında gerekli işlemleri yaptırmayı düşünüyor musunuz?
2. 657 Sayılı Yasaya tabi olmalarına karşın siyasî amacı belli olan Adıyaman Söz Gazetesinde siyasî içerikli köşe yazıları yazan İskender Korkut isimli belediye çalışanı ve aynı konumdaki diğer ilgililer hakkında gerekli yasal işlemleri yaptırmayı düşünüyor musunuz?
3. Görevleri hukuk devletinin kendilerine verdiği yetkileri kullanmak ve bu kuralları çiğneyen kamu personeli hakkında gereğini yapmak olan, ancak görevini yapmayan mülkî amirler ve yerel yöneticiler hakkında ne gibi işlem yapmayı düşünüyorsunuz?
4. Adıyaman’da kamu görevi yapan kişilerin başlarına buyruk hareket etmeleri devletin güçsüzlüğü ve benzer şekilde vatandaş nezdinde güven bunalımı yaratmaz mı? Her isteyen istediğini yapar, istediğini söyler şeklindeki bir uygulama hukuk devletini hiçe saymak değil midir?
T.C. İçişleri Bakanlığı 2.9.1997 Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.0.MAH-0-65-00-02/80787
Konu : Yazılı soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 25.7.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8148-7/34219-8046/21317 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, Adıyaman Milletvekili Celal Topkan’ın, “Adıyaman İli Merkez İlçe Belediye Başkanlığında çalışan bazı personele ilişkin” yazılı soru önergesi ile ilgili olarak Adıyaman Valiliğinden alınan 20.8.1997 tarih ve 230 sayılı yazıda;
Adıyaman’da yaklaşık 3 yıldan beri Radyo-TV ve gazetecilik yaptığı bilinen İskender Korkut’un, Adıyaman Belediyesince yapılan sınav sonucunda 11.3.1997 tarihinde memur olarak göreve başlatıldığı ve 4 aydan beri Belediye Başkanının basın danışmanı olarak çalıştığı,
Devlet memurlarının, yetkili amirlerinin izinleri ile kendi çalışma ve uzmanlık alanları ve kültürel konularla ilgili olarak köşe yazıları yazdıkları veya Radyo-TV programlarına katıldıkları,
İlgilinin gazete yazıları ve görsel medyadaki programlarında suç işlediğine dair bir belge ya da bilginin Valiliğe iletilmediği,
Yine de, yayın faaliyetleri sırasında 657 sayılı Yasaya aykırı olduğu iddia edilen söz ve yazılardan dolayı, ilgili hakkında gerekli inceleme ve soruşturmanın ivedilikle yaptırılması hususunda idarî ve görev yönünden bağlı olduğu Belediye Başkanlığına gerekli talimatın verildiği,
Ayrıca adı geçen Belediye Başkanlığı hakkındaki önergede yer alan iddiaların Valilikçe inceleneceği, yasaya aykırı bir husus tespit edilirse gereğinin yapılacağı,
belirtilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı
37. – Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’nın, Bandırma-Aksakal Beldesi ve Susurluk’ta görülen fare istilasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3220)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygıyla dilerim.
30.7.1997 İ. Önder Kırlı Balıkesir
1. Bandırma ilçemizin başta Aksakal beldesi olmak üzere, birçok köyünde ve Susurluk’ta görülen fare istilası, önce buğday gibi kışlık ürünlere şimdi de kavun-karpuz ve pamuk gibi yazlık ürünlere büyük ölçüde zarar vermiş ve halen de vermeye devam etmektedir. İstilanın daha da yaygınlaşmaması ve acilen önlenmesi yolunda ne gibi ivedi önlemler alınmıştır ve alınacaktır?
2. Bakanlığınızca, fare istilasının köylerimizde yarattığı zarar-ziyan nedeniyle, tespitler başlatılmış mıdır? Başlatılmamışsa acilen başlatılması düşünülmekte midir?
3. Hem kışlık hem yazlık ürünü fareden büyük zarar gören, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ezilen binlerce üretici köylümüz Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan borçlarının ertelenmesini beklemektedir. Bu doğal afet nedeniyle, köylümüzü ferahlatacak bir erteleme düşünülmekte midir?
T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 1.9.1997 Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı Sayı : KDD.G-4/2486/61729
Konu : Yazılı soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Genel Sekreterliğinin 8.8.1997 tarih ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3220-8047/21318 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde gönderilen, Balıkesir Milletvekili İ. Önder Kırlı’ya ait Bandırma-Aksakal Beldesi ve Susurluk’ta görülen fare istilası konusundaki 7/3220-8047 esas nolu yazılı soru önergesi incelenmiş olup, konu ile ilgili Bakanlığımız görüşü ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı
Balıkesir Milletvekili Sayın İ. Önder Kırlı’nın yazılı soru önergesinde yer alan Bakanlığımızla ilgili soru ve bunlara ait cevaplar aşağıda belirtilmiştir.
– Bandırma İlçemizin başta Aksakal Beldesi olmak üzere, birçok köyünde ve Susurluk’ta görülen fare istilası, önce buğday gibi kışlık ürünlere şimdi de kavun-karpuz ve pamuk gibi yazlık ürünlere büyük ölçüde zarar vermiş ve halen de vermeye devam etmektedir. İstilanın daha da yaygınlaşmaması ve acilen önlenmesi yolunda ne gibi ivedi önlemler alınmıştır ve alınacaktır?
Bakanlığınızca, fare istilasının köylerimizde yarattığı zarar-ziyan nedeniyle, tespitler başlatılmış mıdır? Başlatılmamışsa acilen başlatılması düşünülmekte midir?
– Balıkesir İli Bandırma İlçesi Aksakal Beldesi başta olmak üzere, bir çok köyünde ve Susurluk’ta fare istilası nedeniyle, çeşitli ürünlerin zarar gördüğü hususundaki yazılı soru önergesi üzerine konu, Balıkesir İl Müdürlüğü ve İzmir/Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü uzmanlarına mahallinde inceletilmiştir.
Yapılan incelemelerde; bu yıl tarla faresi populasyonunun önceki yıllara oranla aşırı derecede fazla olduğu ve ağırlıklı olarak Merkez, Bandırma, Bigadiç, Gönen, Manyas, Susurluk İlçelerinde olmak üzere, diğer tüm ilçelerde de bu fazlalığın görüldüğü, bunun üzerine zamanında ve yeterli miktarda fare mücadelesinde kullanılan zehirli yem hazırlanarak 1997 yılı Zirai Mücadele Program ve Uygulama Prensipleri doğrultusunda çiftçilere döner sermaye kanalıyla dağıtıldığı, konuyla ilgili olarak yoğun çiftçi eğitimleri yapıldığı ve bu eğitimlerin halen devam ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca, TRT ile işbirliği yapılarak “Bu Toprağın Sesi” programında fare mücadelesi konusu işlenmiştir.
Bugüne kadar söz konusu mücadelede toplam 16 350 kg. zehirli yem çiftçilere dağıtılmış olup, halen mücadeleye devam edilmektedir. Ayrıca, sonbaharda, önümüzdeki yıl fare populasyonunu kırmak bakımından yapılacak mücadele ile ilgili tedbirler de alınmış bulunmaktadır.
– Hem kışlık hem yazlık ürünü fareden büyük zarar gören, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında ezilen binlerce üretici köylümüz Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan borçlarının ertelenmesini beklemektedir. Bu doğal afet nedeniyle, köylümüzü ferahlatacak bir erteleme düşünülmekte midir?
– Ekili alanları ve ürünleri tabiî afetlerden (don, kuraklık, sel, v.b.) en az % 40 oranında hasar gören üreticilerin, Tarım Kredi ve T.C. Ziraat Bankasına olan 1997 vadeli ziraî kredi borçları Bakanlar Kurulu Kararı ile vade tarihinden itibaren bir yıl süre ile faizsiz olarak ertelenmiştir. Ancak, fare istilası tabiî afetler kapsamına girmediğinden, sözkonusu üreticiler bu ertelemeden faydalanamamaktadır.
38. – İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, imam hatip liselerinden mezun olan emniyet görevlilerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3221)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı cevaplandırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 1.8.1997
Mehmet Sevigen İstanbul
Geçtiğimiz günlerde bazı siyasal partilerin desteğiyle gerçekleşen, yasadışı ve irticaî gösteride güvenlik güçlerimizin tavrı pek çok soruyu akla getirmiştir. Bu çerçevede;
1. Polis örgütü içerisinde İmam Hatip Lisesi mezunu olan polis memuru sayısı nedir?
2. Başkomiser ve daha üst düzey polis amirleri arasında İmam Hatip Lisesi mezunu olan kimlerdir?
3. Tarikat ve bazı yasadışı örgütlerle ilişki içerisinde olan polis memurlarıyla ilgili herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Bu ilişkileri tespit edilip, yasal takibat yapılan polis memurları var mıdır?
4. Bazı yasadışı dinci örgüt işaretlerini yapan gruplara karşı polisin hoşgörülü davranması, gerekli gözaltıları yapmamasının hukukî bir açıklaması var mıdır? Üniversite öğrencilerinin akademik talepleriyle ilgili gösterilerde acımasız davranan, yasal yetkilerini aşarak kin ve nefret duygusuyla öğrencilere, basın mensuplarına şiddet uygulayan güvenlik güçlerinin bu farklı tavrının nedenlerini nasıl açıklıyorsunuz?
5. Halkın haber alma özgürlüğünü kullanmasına aracılık eden basın mensuplarına karşı yasalara aykırı davranan, anayasal bir hakkın kullanılmasını engelleyen polislerin teşkilatla ilişkileri kesilecek midir?
6. Yasadışı dinci örgütün işaretlerini yapan gruplarla birlikte hareket eden Refah Partisi milletvekilleri ve örgüt yöneticileriyle ilgili herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır?
T.C. İçişleri Bakanlığı 3.9.1997 Emniyet Genel Müdürlüğü Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/187080
Konu : Yazılı soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3221-8063/21355 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.
Emniyet Teşkilatı Personelinin 7757’si İmam Hatip mezunudur. Tarikat veya bazı yasadışı örgüt üyesi oldukları tespit edilen personelimiz bulunmamaktadır. Böyle bir durum tespit edildiğinde gerekli yasal işlemler tavizsiz uygulanacaktır.
Yasalara aykırı davranan emniyet görevlileri hakkında yasal işlemler yapılmakta ve mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli cezalar uygulanmaktadır.
Yasal olmayan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinde; topluluğu tahrik eden ve ikazlara rağmen dağılmayanlar polis kameraları ile tespit edilip yakalanarak adlî makamlara intikal ettirilmektedir. Yasaları çiğneyen kişi veya kişiler arasında ayrımcılık yapılması sözkonusu değildir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı
39. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa’da çevre kirliliğine yol açan tesislere ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3222)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemli Çevre Bakanına yönetilmesini arz ederim. 1.8.1997
Ertuğrul Yalçınbayır Bursa
Sorular :
1. Bursa İl hudutları içinde çevreyi kirleten Kamu ve Özel kuruluşların dökümü nasıldır?
2. Çevre kirliliğine sebebiyet veren kuruluşlarla ilgili olarak mevzuatı yeterli buluyor musunuz? Mevzuatın gereği gibi uygulandığını veya mevzuatı uygulamada kamu görevlilerinin görevlerini savsakladıklarını düşünüyor musunuz?
3. Bursa İli Gürsu İlçesinde 155 sanayi kuruluşundan sadece birinde arıtma tesisi bulunduğu resmî makamlarca ifade edilmektedir. Bu durumu mevzuat karşısında nasıl açıklarsınız?
4. Bursa ilinde çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarından kaçında arıtma tesisi vardır? Arıtma tesisleri çalışmakta mıdır?
5. Tarım alanları için tarımsal amaçlı depo için ruhsat alıp fiilen o yeri fabrika olarak çalıştıran işletmeler takip edilmekte midir? Bunlar ve bunlara göz yumanlar hakkında yapılan işlemlerin dökümü nedir?
T.C.
Çevre Bakanlığı 26.8.1997
Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Sayı : B.19.0.ÇKÖ.0.06.00.02/2952/5580
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)
İlgi : 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8145 sayılı yazınız.
İlgi yazınızda, Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın 1.8.1997 tarih ve 7/3222-8064 sayılı soru önergesinin cevaplandırılması istenmektedir.
Soru önergesinde yer alan hususlarla ilgili bilgiler ve Bakanlığımızca yapılan çalışmalar aşağıda verilmektedir.
1. Uluabat Gölüne ve Kocasu’ya atıksularını deşarj eden işletmelerden arıtma tesisi kurdurulan ve iş termin planı alınan tesislerin isim listeleri (Ek 1) ile Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan ve arıtma tesisi kurmaları için iş termin planı tebliği edilen işletmelerin listeleri (Ek 2) ekte sunulmaktadır.
2. Çevre kirliliğine sebebiyet veren kuruluşlarla ilgili olarak, bugüne kadar başta 2872 sayılı Çevre Kanunu olmak üzere, kanun, yönetmelik, tüzük ve tebliği niteliğinde çeşitli mevzuatlar hazırlanarak uygulamaya konulmuştur.
Ülkemizdeki Çevre konularının yürütülmesinden birinci derecede sorumlu olan Bakanlığımın, yürürlükteki mevzuatlara göre, çevreyi kirleten tesislere ceza verme veya bu tesisleri kapatma yetkisi bulunmamaktadır. Ancak, Çevre kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığı durumlarda, yetkili mercilerden, bu tesislerin faaliyetlerinin durdurulmasını isteme yetkisi bulunmaktadır.
Mevcut mevzuatlarda çevre konusunda çeşitli kurum ve kuruluşlara görev, yetki ve sorumluluk verildiğinden, bir kısım yetkili mercilerin ihmalleri yanında, yetki kargaşası nedeniyle de uygulamada aksamalar ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle, mevzuatlardaki yetki kargaşalarının ortadan kaldırılarak, Bakanlığımın yaptırım yetkisi ve teşkilât yapısı bakımından güçlendirilmesi, uygulamanın etkinliği için gerekli görülmektedir.
Bu cümleden olarak, Bakanlığımızca, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve Çevre Bakanlığının kuruluş ve görevleri hakkındaki 443 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yeniden düzenlenmesine ilişkin kanun tasarıları hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaşması için çalışmalar sürdürülmektedir.
Bilindiği gibi mevzuatların uygulanmasında, görev ve sorumluluk verilen yetkililerin konuya göstereceği hassasiyet yanında, bu uygulamaya işlerlik kazandıracak maddî kaynak, yeterli ve yetişmiş personel, araç, gereç gibi altyapı imkânları da büyük önem kazanmaktadır.
Bakanlığımız yeni kurulmuş olup, henüz ülke düzeyinde bütün illerde taşra birimlerimiz oluşturulamamıştır. Mevcut olanlarda ise yeterli sayıda eleman ve diğer altyapı imkânları bulunmamaktadır. Ülke düzeyinde sürdürdüğümüz bilinçlendirme ve teşkilât yapılarımızı güçlendirme çalışmalarımızda ilerleme sağladıkça; gerek bazı yetkililerin ihmalinden, gerekse altyapı eksikliklerinden kaynaklanan mevzuat uygulamalarındaki aksamalar önemli ölçüde azalacaktır.
3. Ülkemiz su kaynaklarının korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve kontrolü ile ilgili olarak Bakanlığımızca bu güne kadar 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikleri çerçevesinde ülke genelinde çeşitli çalışmalar yapılmış, özellikle su kaynaklarına arıtılmadan atıksu deşarjlarının önlenebilmesi için sanayi tesislerine arıtma tesisleri kurdurulması yönünde büyük gayret sarf edilmiştir. Bu cümleden olarak, birçok defa genelge, talimat ve tamimler yayımlanmış ve denetlemelerde bulunulmuştur.
2872 sayılı Çevre Kanunu ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde arıtma tesisi bulunan işletmelerin sıklıkla denetlenmesi, mevzuata uygun çalıştırılması, arıtma tesisi olmayan işletmelerin uyarılarak arıtma tesisi inşaatı ile ilgili noter tastikli iş termin planlarının alınması ve bunların takibi hususundaki 27.9.1994 tarih ve 5516 sayılı Bakanlığımız Genelgesi bütün Valiliklere ve Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına gönderilmiştir.
Sözkonusu bu Genelgemiz ile;
– Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre arıtma tesisi kurarak “Deşarj İzin Belgesi” alan işletmelerin sürekli denetlenerek arıtma tesislerinin gerektiği gibi çalıştırılmalarının sağlanması;
– Deşarj İzin Belgesi almak için yapılan müracaatların ivedi olarak görüşülmesi ve neticelendirilmesi;
– Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre arıtma tesisi kurmak ve “Deşarj İzin Belgesi” almak yükümlülüğünde olan ancak bugüne kadar bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelerin tespit edilmesi;
– Bu tesislere Yönetmeliğe uygun arıtma tesisi kurmaları için noter kanalıyla tebligat yapılması;
– İş termin planı uygun bulunanların takip edilerek taahhüdünü yerine getirmeyenler hakkında yasal işlem yapılması;
istenilmiştir.
Bunlardan başka, yine Bakanlığımız elemanlarınca zaman zaman bölgede denetimler yapılarak raporlar düzenlenmiş ve gereği için ilgili Valiliğimize gönderilmiştir.
4. Bursa İlinde çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarından 50 adedinde arıtma tesisi mevcuttur. Sektörler bazında Ek 3’de verilmiştir.
5. Bilindiği gibi ülkemizdeki mevcut mevzuat, çevre konusunda çeşitli Bakanlık ve Kurumlara yetki vermektedir. İşyerlerinin açılması veya işletilmesi ile ilgili ruhsatlandırma işlemleri ilgili Kanunlar gereği Sağlık Bakanlığı veya Belediyeler tarafından yapılmaktadır. Bakanlığımızca 1993 Yılında yürürlüğe konulan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamına giren fabrikaların, yerseçimi de dahil her türlü faaliyeti kuruluş aşamasından itibaren izlenmektedir.
Yönetmelikten önce kurulan fabrikaların faaliyetleri ise Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikleri çerçevesinde denetlenmekte ve uymayanlar hakkında yasal işlemler yapılmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Dr. İmren Aykut
Çevre Bakanı
Ekler :
Ek 1 : Uluabat Gölüne ve Kocasu’ya atıksularını deşarj eden işletmelerin isim listeleri (1 adet 1 sayfa)
Ek 2 : Arıtma tesisi kurmaları için iş termin planı tebliği edilen işletmelerin listeleri (1 adet 5 sayfa)
Ek 3 : Bursa İlinde arıtma tesisi bulunan sanayii kuruluşlarının sektörler bazında sayıları (1 adet 1 sayfa)
EK : 1 TABLO 1 : Uluabat Gölüne ve Kocasu’ya Atıksularını Deşarj Eden
İşletmelerin İsim Listeleri
SKKY’ye göre
İş termin Deşarj izin Arıtma kesilen ceza
Firmalar planı belgesi tesisi miktar (TL.)
Gökkurtlar Koll. Şti. – Var Var –
Trakya Birlik – – Var –
Turbel Gıda San. A.Ş. – Var Var –
Sultanköy Gıda San. A.Ş. Var – – –
Tat Konserve San. A.Ş. Var – Var –
Konektaş Kons San. Tic.
A.Ş. Karacabey – – – –
Atom Kimya – – – 189 000 000
Taşmer Ltd. Şti. – Var Var –
Penguen Gıda San. A.Ş. Var – – –
Konektaş San. Tic. A.Ş. – Var Var –
Uysal Süt – Var Var –
Aysüt – Var Var –
Packard – Var Var –
Kestaş Gıda San. A.Ş. – Var Var –
Sütaş – – – –
Vatan Konserve – – – 189 000 000
Şahin Süt – – – –
Emek Salça Kons. San. TAŞ – – – –
AKFA A.Ş. – – Var –
Kerevitaş A.Ş. – – Var 157 000 000
Ayyıl Yağ San. A.Ş. – İptal edildi – –
Nestle Türkiye Gıda San. A.Ş. – – – 189 000 000
Merko Gıda – – Var –
EK : 2 TABLO 2 : 5516 Sayılı Genelge Gereği Arıtma Tesisi ile ilgili
Tebligat Yapılan İşletme Adresleri
1. Gülçay Ltd. Şti. Yeni Yalova Yolu Panayır Köprüsü yanı
2. Sümer Boyahanesi Yeni Yalova 5 km.
3. Özdilek Havlu Fab. A.Ş. Yeni Yalova Yolu 4 km.
4. Burmeş A.Ş. Yeni Yalova Yolu 3 km.
5. Nazar Boyahanesi K. Balıklı Köprübaşı Sok. No. : 6
6. Hascan Boyahanesi K. Balıklı Kağan Sok. No. : 6
7. Özenteks Boyahanesi K. Balıklı Kardeş Sok. No. : 6
8. İnkişaf Tekstil K. Balıklı ,Uzun Sok. No. : 109
9. Özrenk Mensucat Ltd. Şti K. Balıklı Uludağ Sok. No. : 7
10. Renk-İş Boyahanesi K. Balıklı Uludağ Sok. No. : 7
11. Güven-İş Boyahanesi K. Balıklı Yolu Rekor karşısı No. : 9
12. Rekor Dokumacılık A.Ş. K. Balıklı No. : 252
13. Taşkınsoy Boyahanesi Veysel Karani Mah. Venedik Sok. No. : 12
14. Ergüven Boyahanesi Veysel Karani Mah. Vize Sok. No. : 26
15. Uğurlar A.Ş. Eski Gemlik Yolu No. : 364
16. Marmara Sünger A.Ş. Eski Gemlik Yolu 6 km.
17. Akpınar Tekstil A.Ş. Demirtaş Yolu Mevkii İsmetiye Köyü
18. Aykar Boyahanesi İsmetiye Köyü Mezarlık altı
19. Akyıldız Tekstil San. ve Tic. Yunuseli Mah.
20. Yunuseli Boyahanesi Yunuseli Köyü
21. Saydam Tekstil A.Ş. Beşevler Dobi Mevkii
22. İnan Boyahanesi İzmir Yolu Ertuğrul Mah. No. : 22
23. Elmasteks Ltd. Şti. İzmir Yolu Çayırköyü Mevkii
24. Ankaralı Tekstil Tic. ve San. A.Ş. Beşevler Yıldırım Cad. No. : 85
25. Mustafa Büyükokur Beşevler Nilüfer Belediyesi yanı Başak Sok. No. : 13
Nurokur Boyahanesi
26. Boytaş Ltd. Şti. Samanlı Mah. Koca Ali Cad. No. : 26
27. Ersan Tekstil Samanlı Mah. K. Ali Cad. No. : 29
28. Bağdaş Tekstil A.Ş. Samanlı K. Ali Cad. No. : 47
29. Koyunoğlu Tekstil Samanlı çıkışı Kumluk Alan yolu üzeri No. : Bila
Boya-Apre fabrikası
30. Üçkardeşler Ltd. Şti Kumlukalan Köyü Kumluk Mevkii Gürsu
31. Nurteks Boya-Apre Samanlı Köyü Kazıklı Mevkii No. : 78
32. Altın Boya Ltd. Şti. Samanlı Köyü girişi K. Ali Cad. No. : 68
33. Dizdarlar A.Ş. Samanlı K. Ali Cad Sevinç Sok. No. : 8
34. Süper Paradise Tekstil Empirme Yenidoğan Mah. Vardar Cad.
35. Özkardeşler Boyahanesi Gülbahçe Mah. Vardar Cad. No. : 75
36. Okursan Boyahanesi Gülbahçe Mah. Vardar Cad. No. : 131
37. Garip Boyahanesi K. Balıklı Şen Sok. No. : 13
38. Özgümüş Boyahanesi K. Balıklı Çelebi Sok. No. : 12
39. Aktaş Boyahanesi K. Balıklı Sarıyer Sok. No. : Bila
40. Samteks Boyahanesi Yeni Yalova Yolu Kuşku Sok. No. : 11
41. Ilgın Boyahanesi Yeni Yalova Yolu No. : 16
42. Admestaş A.Ş. İsabey Köyü
43. Çağdaş Tekstil A.Ş. İsabey Köyü İsmetiye Cad. No. : 101
44. Durak Tekstil Vakıfköy
45. Cen Tekstil A.Ş. Özlüce Köyü
46. İpkaş A.Ş. Vakıfköy Vakıf Mah. No. : 12
47. Güçlü Boyahanesi Vakıfköy Durak Sanayi Arkası No. : 14
48. Buriş A.Ş. Yalova Yolu 5 km.
49. Printeks A.Ş. Malcılar Doğanevler Kanalboyu No. : 33
50. Güneş Boyahanesi Panayır Köyü Uludağ Çiftliği içi No. : Bila
51. Askan Tekstil Panayır Köyü Uludağ Sn. Sitesi
52. İbrahim Sönmez Tekstil Yalova Yolu 7 km.
53. Bursa Emaye Yalova Yolu 7 km.
54. Mutlu Akü Sn. Yalova Yolu 7 km.
55. A.S.F. Yalova Yolu 8 km.
56. Tofaş Fb. Yalova Yolu 8 km.
57. Akay Tekstil Yalova Yolu 9 km.
58. Fidanlar A.Ş. Yalova Yolu 12 km.
59. Transtürk A.Ş. Yalova Yolu 12 km.
60. VALEO Debriyaj End. A.Ş. Yalova Yolu 12 km. Ovaakça
61. Enstitü İplik Demirci Mah. Demirci Cad. Şenöz yanı Nilüfer
62. Butkes Ltd. Şti. Soğukkuyu Mah. Gün Sok. 28
63. Esener Boya-Apre Ltd. Şti Mutlular Mah. Piliç Sok. No. : 2
64. Beylik Boyahanesi Bağlarbaşı Okul Cad. Şafak Sok. No. : 20
(Faaliyeti durdu)
65. Özel Desen Empirme Desen Kalıp İml. Hava Ulaştırma arkası Şafak Sok. No. : 21
66. Yetişen Tekstil Tic. ve Ltd. Şti. Bağlarbaşı Şafak Sok. No. : 1
67. Çalışır Empirme Koll. Şti. Hava Ulaştırma arkası Beşer Sok. No. : 15
68. Önerler Ltd. Şti. İzmiryolu 12 km. Özlüce Mah. girişi
69. Akınun Sanayii İzmiryolu 15 km.
70. Eker Süt Ürünleri Ltd. Şti. Orhaneli Yolu No. : 60
71. Gürdere Boyahanesi Yeni Tabakhaneler Çay Sok. No. : 6
72. Özdoğan Boyahanesi Soğanlıköy Yolu Nilüfer Cad. No. : 43
73. Esginler Boya-Apre San. Soğanlı Mah. Osmangazi Cad. No. : 13
74. Merinos Sümerbank
75. İpekiş Fab.
76. Tamek Fab. Veysel Karani Mah. Eski Gemlik Yolu
77. Ak deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad.
78. Sönmez Deri Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 39
79. Mehmet Sahiller Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 37
80. Kemal Seferler Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 271
81. Fatih Hocaoğlu Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 35
82. Yeşil Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 273
83. Nizam Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. Cami yanı
84. M. Ali Müessesesi Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 27
85. Kaya Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 25
86. Kiremitçi Deri Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 23
87. Bartın deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 22
88. Modosan Deri Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 21
89. İsmail Kartal Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 20/A
90. Sahiller Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 19
91. Sami Take Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 18
92. Yalçın Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 17
93. Elder Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 16
94. Yıl-Der Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 15
95. Nihat İpekçioğlu Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 14
96. Doğan Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 13
97. Turgut Yelekin Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 12
98. Özyenice Koll. Şti. Y. Tab. No. : 10
99. İhsan Sevinç Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 8
100. Tatlısöz Deri Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 8/A
101. Menzil Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 7
102. Çetingüç Deri Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 6
103. Birlik deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 6/A
104. Zekeriya Başo Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 5
105. Güvenç Dericilik Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 4/A
106. Erhan Özgörür Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 3
107. Ceylan Deri San. Y. Tab. Tabaklar Sok. No. : 2
108. İb. Başo Deri Fab. Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 1
109. Demirhakan Dericilik Y. Tab. Nilüfer Cad. No. : 39
110. Temel Yılmaz Y. Tab. Nilüfer Cad. No. : 37
111. Erdoğan Ket Y. Tab. Nilüfer Cad. No. : 37/A
112. Özgün Deri San. Y. Tab. Nilüfer Cad. No. : 35
113. Saba Deri San. Y. Tab. Nilüfer Cad. No. : 20/D
114. Bur Der Deri Sanayi Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 6/B
115. Kardeş Finisaj Deri Atölyesi Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 6/A
116. Mur-Der Deri Fab. Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 12
117. Vehbi Takee Deri Fab. Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 14
118. S. Ç. Deri San. Y. Tab. Fabrika Cad. No. : 12/A
119. Baysallar Deri San. Y. Tab. Osmangazi Cad. No. : 11
120. Destaş Deri San. Y. Tab. Osmangazi Cad. No. : 9
121. Saydersan Deri San. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 2
122. Can Deri San. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 6
123. İnter Deri San. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 8
124. Karaman Deri İml. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 12
125. Fırat Deri İml. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 16
126. Demiral Deri San. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 17
127. Set Deri San. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 18
128. Serbest Deri İml. Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 19
129. Take Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 27
130. Kaplan Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 25
131. Beyhan Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 23
132. Artemis Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 21
133. Özyükselen Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 17
134. Seder Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 15
135. Çaçar Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 13
136. Kardersan Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 13/A
137. Defne Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 11
138. Derimsan Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 6
139. Deha Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 4
140. Yakup Durmuş Y. Tab. Topel Sok. No. : 3
141. Kartal Deri San. Y. Tab. Topel Sok. No. : 1
142. Hasan Uluçam Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 299
143. Nazmi Uğuzer Y. Tab. Topel Sok. No. : 5
144. Dora Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : Bila
145. Aldersan Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : 99/A
146. Kartay Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : 19/A
147. İnan Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : 5
148. Yaldız Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : 8
149. Çimen Deri San. Y. Tab. Batıkhamam altı No. : 101
150. Becerikli Dericilik Y. Tab. Soma Sok. No. : 1
151. Marjinal Deri San. Y. Tab. Soma Sok. No. : 3
152. Burşah Deri San. Y. Tab. Soma Sok. No. : 5
153. Mütevelli Deri İml. Y. Tab. Soma Sok. No. : 7
154. Gön Deri San. Y. Tab. Soma Sok. No. : 9
155. İsmail Köprübaşılı Y. Tab. Soma Sok. No. : 10
156. Kuruşa Deri San. Y. Tab. Soma Sok. No. : 11
157. Biçer Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/C
158. Pınar Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/C
159. Filiz Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/C
160. Kavel Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/B
161. Erhan Barın Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/A
162. Onur Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287
163. Barın Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/A
164. Ayvazoğlu Deri San. Y. Tab. Demiryolu Cad. No. : 287/B
165. Hüseyin Akdağ Y. Tab. Baftacı Sok. No. : 4
EK : 3 TABLO : 3 Bursa İlinde Arıtma Tesisi Bulunan Sanayi Kuruluşlarının
Sektörler Bazında Sayıları
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğine göre
Hangi sektöre dahil olduğu Arıtma Tesisi Sayısı
Gıda Sanayi 9
İçki Sanayi 7
Maden Sanayi 1
Tekstil Sanayi 10
Deri, Deri Mamülleri vb. Sanayi 1
Kimya Sanayi 1
Metal Sanayi 5
Ağaç Mamülleri ve Mobilya Sanayi 2
Seri Makine İmalatı Elektrik Makineleri ve
Teçhizat, Yedek Parça Sanayi 8
Taşıt Fabrikaları ve Tamirhaneleri 1
Endüstriyel Nitelikli Diğer Atık Sular 1
Evsel Nitelikli Atık Sular 3
40. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Emirsultan Polis Karakolunda bir kişiye dayak atıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3223)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemli İçişleri Bakanına yöneltilmesini arz ederim. 1.8.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
31 Temmuz 1997 günlü Bursa Yerel Basınında yeralan “Karakolda dayak iddiası” başlıklı ve resimli haberle ilgili olarak :
1. 17 yaşında Orhan Buyak isimli bir genç Bursa Emirsultan Polis Karakolunda dayak yediğini iddia etmektedir. İddia doğru mudur?
2. Dayak yediğini iddia eden gence Adlî Tıp Kurumunca rapor verilmiş midir? Rapor kaç günlüktür? Rapordaki bulgular nelerdir?
3. Dayak atmak suretiyle efrada suimuamelede bulunan görevliler hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır?
4. Karakollarda ve meydanlarda dayak olaylarına karışan polislerin Devlet Memurluğundan çıkarılması hususunda yasal düzenlemeler yeterli midir? Yeterli değilse, bu yolda düzenleme yapılması düşünülmekte midir?
5. 1997 yılında tüm Türkiye’de efrada suimuamelede bulunan kaç emniyet görevlisi vardır? Bunlar hakkında hangi müeyyideler uygulanmıştır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı 26.8.1997
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/181009
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3223-8065/21357 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.
29.7.1997 günü Bursa İli Emirsultan Karakolu görevlilerince “Fiilî livata” iddiası ile gözaltına alınan Ramazan oğlu 1980 doğumlu Orhan Buyak, mağdur Murat Altın tarafından teşhis edilemeyince sözkonusu karakol tarafından salıverilmiştir. Bilahare mağdur Murat Altın’ın Orhan Buyak’tan korktuğu için yaptırılan teşhiste gerçeği söylemediğinin anlaşılması üzerine, Orhan Buyak tekrar gözaltına alınıp, hakkında “Gasp ve Fiilî Livata” suçlarından dolayı düzenlenen soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olup, Sorgu Hâkimliğince tutuklanarak cezaevine konmuştur.
Orhan Buyak’ın; Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadesinde dövüldüğünü beyan etmesi üzerine, adı geçene sevkedildiği Adlî Tabiblik tarafından “5 gün süre ile mutad işgalini engel teşkil eder” şeklinde kat’i rapor verilmiştir.
Orhan Buyak tarafından teşhis edilen Emirsultan Polis Karakolunda görevli iki polis memuru hakkında adlî ve idarî soruşturma başlatılmıştır.
Efrada suimuamele olayına karışan Emniyet Görevlileri hakkında gerekli işlemler, T.C.K’nun ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün ilgili maddeleri gereğince yerine getirilmektedir.
1997 yılı içerisinde işlemiş oldukları Efrada suimuamele suçundan dolayı toplam (18) personel hakkında dava açılmış, (8) personel hakkında takipsizlik kararı verilmiş olup, (10) personel hakkında yapılan adlî ve idarî işlemler ise sürdürülmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
41. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa 2 nci SSK Hastanesi projesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3226)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına yöneltilmesini arz ederim. 1.8.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
Bursa 2 nci SSK Hastanesi temeli Sayın Erbakan tarafından atılmıştır. Projenin numarası, başlangıç ve bitim tarihleri ile maliyeti nedir? Proje hangi aşamadadır? Bugüne kadar yapılan harcama miktarı nedir?
T.C.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 26.8.1997
Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü
Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/6132/022598
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 Tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3226-8068/21360 sayılı yazınız.
Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır tarafından hazırlanan “Sosyal Sigortalar Kurumunun Bursa İlinde temeli atılan 2 nci hastane projesine ilişkin” 7/3226 Esas Nolu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumunun Bursa İlinde yapılacak 2 nci hastane inşaatı, Devlet Planlama Teşkilâtınca 931000710 proje numarası ile onaylanan 1997 Yılı Yatırım Programında yer almaktadır.
Sözkonusu inşaatın 10 000 000 000 TL.’lik kısmı, Sosyal Sigortalar Kurumunca oluşturulan Emanet İnşaat Komisyonunca yaptırılmış olup, kalan kısmı yüklenici firma Kılıç İnş. Taah. A.Ş.’ne 1996 yılı birim fiyatları ile 850 000 000 000 TL. keşif bedeli üzerinden ihale edilmiştir. Firma ile 27.5.1997 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.
Sözleşmede inşaatın 1 187 takvim gününde tamamlanması öngörülmekte ise de, Başbakanlığın 1.7.1997 tarih ve 1997/27 sayılı Genelgesi gereğince yer teslimi yapılamadığından henüz işe başlanılmamıştır.
Bilgilerinize arz ederim.
Prof. Dr. Nami Çağan
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
42. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa Uludağ Üniversitesine bağlı yeni fakültelerin kadrolarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3227)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplandırılması istemli Millî Eğitim Bakanına yöneltilmesini arz ederim. 1.8.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde kurulması karar altına alınan Güzel Sanatlar, Hukuk ve Diş Hekimliği fakültelerinin faaliyete geçebilmesi için akademik ve idarî kadrolara ihtiyaç bulunmaktadır.
Anılan Fakültelerin kurulması sırasında unutulan kadroların alınabilmesi için konunun Yasama Meclisinde ve idare nezdinde takibi hususunda çalışmalarınız var mı? Bu ayıbın süratle giderilmesi için gereğini yapacak mısınız?
T.C.
Millî Eğitim Bakanlığı 4.9.1997
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
Sayı : B.08.0.APK.0.03.01.00-022/2194
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3227-8069/21361 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın “Bursa Uludağ Üniversitesine bağlı Fakültelerin kadrolarına ilişkin” yazılı sorusu önergesi incelenmiştir.
Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak Güzel Sanatlar, Hukuk ve Diş Hekimliği Fakülteleri, 2089 sayılı Kanunun Ek-30’uncu maddesine göre, 21.7.1995 tarih ve 95/7044 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kurulmuştur.
Diğer üniversitelerimizle birlikte Uludağ Üniversitesinin ihtiyacı olan kadroların ihdas edilmesi hususunda hazırlanan Kanun Tasarısı kurumların görüşlerine açılmıştır.
Arz ederim.
Hikmet Uluğbay
Millî Eğitim Bakanı
43. – Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz’ün, bir subayın PKK lideri ile görüştüğü iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3229)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 1.8.1997
Hasan Hüseyin Öz
Konya
Sorular :
1. Bir siyasî parti genel başkanı tarafından dile getirilen, basında ve kamuoyunda geniş yankılar uyandıran; Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir subayın, üst rütbeli bir komutanı adına terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan ile defalarca görüştüğü ve pazarlık yaptığı açıklamalarına bugüne kadar resmî bir yetkiliden neden bir cevap verilmemiştir?
2. Sözkonusu korkunç iddianın belgelerinin, emniyetin elinde bulunduğu doğru mudur?
3. Eğer bu iddialar doğru ise PKK lideri ile görüşen yüksek rütbeli komutan kimdir?
4. Bu yüksek rütbeli komutanla ilgili bugüne kadar hangi yasal işlemler yapılmıştır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı 11.9.1997
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/192532
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 8.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3229-8075/21374 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 20.8.1997 tarih ve B.02.0.005-00021 sayılı yazısı.
Konya Milletvekili Hasan Hüseyin Öz tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Sözkonusu önergede ileri sürülen “Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup bir subayın, üst rütbeli bir komutan adına terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan ile defalarca görüştüğü ve pazarlık yaptığına” ilişkin iddiaların asılsız, Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yönelik ve gerçek dışı olduğu değerlendirilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
44. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde partizanca atamalar yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3230)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı birimlerinde partizanca kadrolaşma amacıyla görevin ehli olmayan kişileri yetkili makamlara getirmektedir.
İnsan hayatı ile doğrudan ilgili İtfaiye Müdürlüğü, İSKİ, İGDAŞ gibi birimlerde görev yapan üst ve alt düzey personel, konusunda uzmanlığı olmayan, bilgisiz, tecrübesiz, sorumsuz kişilerden oluşmaktadır. Bugüne kadar gerek vatandaşların ve gerekse sözkonusu personelin hayatına malolan çok sayıda kaza meydana gelmiştir.
1. Bağlı birimlerine atadığı bilgisiz, tecrübesiz, sevk ve idare kabiliyeti olmayan partizan kadrolar nedeniyle çok sayıda kazaya, can ve mal kaybına yolaçan İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında bir soruşturma açmayı düşünür müsünüz?
2. Bu yeteneksiz Belediye yöneticilerinin görevden alınarak, yerlerine ehil kişilerin atanarak, vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla bir çalışma yaptırmayı düşünür müsünüz?
3. Partizanca kadrolaşmayı önlemek için ne gibi tedbirler düşünürsünüz?
4. Bugüne kadar, gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve gerekse Bakanlığınız eliyle, sözkonusu olaylarda ihmali görülenler içinde, işten el çektirilen veya ceza alan sorumlu yönetici ve personel var mıdır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı 29.8.1997
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/80782
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8148-7/3230-8076/21381 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, “İstanbul Büyükşehir Belediyesinde partizanca atamalar yapıldığı iddiasına ilişkin” yazılı soru önergesinde yer alan iddiaların incelenmesi ve gerekiyorsa soruşturulması için 25.8.1997 tarihli onayımla Mülkiye Müfettişi görevlendirilmiş olup, inceleme ve soruşturma neticesine göre yasal gereği yapılacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
45. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, Iğdır-Zülfikar Köyünün yapımına başlanan yem fabrikası ile sağlık ocağı yatırımlarının Iğdır Valisi tarafından durdurulduğu iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3231)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
Besin Yem Tarım Ürünleri A.Ş. Yön. Kur. Bşk. Sönmez Kılıçlı’ya ait Hürriyet Gazetesi 27 Temmuz 1997 tarihli çıkan yazıda Iğdır İli Zülfikar Köyüne yapmaya başladığı yem fabrikası ile sağlık ocağının yatırımının Iğdır Valisi tarafından engellendiği ve bu hususda İçişleri Bakanlığına yapmış olduğu başvurularının sonuçsuz kaldığı bildirilmektedir.
1. Bu iddiaların doğruluk derecesi nedir?
2. Yatırımlar gerçekten Vali müdahalesi ile mi durdurulmuştur?
T.C.
İçişleri Bakanlığı 21.8.1997
Personel Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.0.PGM.0.71.00.01-Ş/15012
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarih ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.00.02-8148 sayılı yazınız.
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği soru önergesine (7/3231) ait cevaplar aşağıya çıkarılmıştır.
Arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
Yem Tarım Ürünleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sönmez Kılıçlı’nın daha önce Bakanlığımıza sunmuş olduğu 15.4.1997 tarihli dilekçesi iddiaların incelenmesi için 6.5.1997 tarihli yazımızla Iğdır Valiliğine intikal ettirilmiştir.
Konu ile ilgili anılan Valilikten alınan 13.6.1997 tarihli cevabî yazıdan;
Besim Yem Tarım Ürünleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sönmez Kılıçlı’nın Iğdır-Karakoyunlu İlçesi Zülfikar Köyü Muhtarı ile Karakoyunlu İlçesi Kaymakamı aracılığı ile görüşerek köye ait meranın kendilerine verilmesi karşılığında burada yem fabrikası kuracaklarını ve şirketin sermayesi kaça çıkarsa çıksın köyün şirketteki hissesinin % 10 olarak devam edeceğini belirterek şifahen anlaştıkları, bilahare şifahi anlaşmayı yazılı mukavele şekline dönüştürerek arsanın bedelini 3 000 000 000 TL. olarak hesaplanacağını ve bunun karşılığında şirketin sermayesinin ilk genel kurulda 30 000 000 000 TL. ye çıkarılarak % 10 sermaye payı verileceğinin hüküm altına alındığı,
Mukavelenin 3 üncü maddesinde; şirkette halihazırda hissedar olan Gülten Kılıçlı’nın % 10 hissesinin köye devredildiği, bilahare şirket sermayesinin genel kurulda arttırıldığında köyün sermaye payının 2 nci maddede yazıldığı gibi yükseltilerek resmî kayıtlara geçirileceğinin ve ticaret sicilinde ilan edileceğinin bildirildiği,
Hal böyle iken mezkûr Şirket Yönetim Kurulu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 18.3.1997 gün ve 4251 sayılı nüshasının 205 inci sayfasında yayınlanan genel kurul toplantısı ile ilgili gündemin 8 inci maddesinde de “Şirket sermayesinin 60 000 000 000 TL. na çıkarılması”, 9 uncu maddesinde de “Zülfikar Köyü Tüzelkişiliğinin hissesinin daha önce kararlaştırıldığı gibi 3 000 000 000 TL. olarak tespitinin istenildiği, gündemin bu maddeleriyle şirket sermayesinin ilk genel kurulda 30 000 000 000 TL.’ya çıkarılması ve köye % 10 sermaye payı verilmesinin sözleşme hükmü olmasına rağmen sermayenin 60 000 000 000 TL. na çıkarılmasıyla Köy Tüzelkişiliğinin sermaye payının % 5’e indirilerek 3 000 000 000 TL. olarak tescil edildiği,
Gündeme konulan bu maddelerle mukavele hükümlerine aykırı kararlar alınarak köyün hakkına tecavüz edildiği ve sermaye payının % 10’dan % 5’e düşürüldüğü, bilahare yapılacak sermayeartışlarıyla da bu nispetin çok daha aşağılara düşürülmesinin önünün açıldığı, nitekim 23.4.1997 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin 9 uncu maddesiyle ilgili “Zülfikar Köyü Tüzelkişiliği hissesinin daha önce kararlaştırıldığı gibi 3 000 000 000 TL. olarak tespiti ve kesinleşmesi ancak TTK’nun 401 inci maddesi uyarınca imtiyazlı % 10 kâr payının yem sanayiinde sabit tutulması hususundaki madde müzakereye açıldı, bu hususta yönetim kuruluna tam yetki verildi” şeklinde karar alınarak % 10 sermaye payının bu kararla imtiyazlı % 10 kâr payı şeklinde dönüştürülerek köyün hakkının gasp edildiği,
Köye ait meranın Köy Tüzelkişiliğince mezkûr şirkete satış işleminin iptali için Hazine tarafından Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesinde 7.3.1997 tarihinde tapu iptal ve tescil davasının açıldığı, mahkemenin 12.5.1997 tarih ve 1997/162 esas 1997/288 karar sayılı kararı ile tapunun iptali ile mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve özel sicile kaydedilmesine karar verildiği,
Tapu iptal davasının iddia edildiği gibi Iğdır Valiliğince değil Hazine tarafından açıldığı, davanın mahkemece kabul edilerek Hazine lehine karar verildiği,
Arazinin bedelinin düşük tutulduğunun bahane edilerek inşaatın Iğdır Valiliğince durdurulduğu iddiasının asılsız olduğu, zira inşaatın Hazinenin açmış olduğu iptal davasında arazi üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin mahkeme tarafından kabul edilmesi üzerine mahkeme kararı ile durdurulduğu,
Olayın tamamen Köy Tüzelkişiliği ile yapılan anlaşmaya uyulmaması ve Köy Tüzelkişiliği ile Hazine arasındaki köy merasının vasıf değiştirilerek satışına yapılan itirazdan kaynaklandığı, konunun yargıya intikal ettiği ve yargının da kararını vermiş olduğu, dolayısıyla Iğdır Valisinin yatırıma karşı olduğu iddiasının asılsız olduğu anlaşılmıştır.
46. – Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün, ekonomik ve sosyal konseyin yapısına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in yazılı cevabı (7/3233)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Ecevit tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.
Saygılarımla. 4.8.1997
Bekir Yurdagül
Kocaeli
1. 55 inci Anasol-D Hükümet Programında “Hükümetimizin en belirgin özelliklerinden biri de, uzlaşma kültürünü güçlendirici davranışlar sergilemek olacaktır. Bu çerçevede, hükümetimiz Ekonomik ve Sosyal Konseyin, ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasına etkin bir şekilde katılımını sağlayacaktır” denildiği halde, 28.7.1997 tarih, 012.383.16274 sayılı Başbakanlık genelgesi ile yürürlüğe giren Ekonomik ve Sosyal Konseyin oluşumunda toplumun örgütlü tüm kesimlerinin temsil edilmediği görülmektedir.
Örneğin :
* Kamu Çalışanları Örgütleri,
* Meslek Odaları,
* Emeklilerin Örgütleri,
* Özürlülerin Örgütleri,
* Tarımsal örgütler gibi milyonlarla ifade edilen sivil toplum örgütlerine Ekonomik ve Sosyal Konseyde yer verilmemesi bir eksiklik değil midir?
Bu eksikliğin giderilmesi için çalışmalar yapılacak mıdır; yapılacaksa takvimi belirlenmiş midir?
2. Bir uzlaşma kurumu sayılan ve demokratikleşmeye önemli katkısı olacağı çeşitli kesimlerce kabul edilen Ekonomik ve Sosyal Konsey, ne yazık ki yasal dayanağı olmadığı için her hükümet döneminde farklı kurum ve temsil sayıları ile oluşturulmuş ve bu da Konseye katılması gereken örgütler arasında çeşitli tatsızlıklar yarattığı gibi, Konseyin işlevselliğine duyulan inancı da zayıflatmıştır.
Bu sakıncaları giderebilmek ve Hükümet Programında yer aldığı gibi Ekonomik ve Sosyal Konseyin “etkin” olmasını sağlayabilmek için konunun bir yasa ile düzenlenmesi düşünülmekte midir?
T.C.
Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı 18.8.1997
Sayı : B.02.0.001/00124
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3233-8088/21394 sayılı yazınız.
İlgi yazı ekinde tarafımdan cevaplandırılması istenilen Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül’ün “Ekonomik ve Sosyal Konseyin Yapısına” ilişkin yazılı soru önergesine verilen cevap ilişikte sunulmuştur.
Arz ederim.
Bülent Ecevit
Devlet Bakanı ve Bşk. Yard.
Kocaeli Milletvekili Sayın Bekir Yurdagül’ün Sayın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımıza Tevcih Ettiği 7/3233 Esas Numaralı Yazılı Soru Önergesi Cevabıdır
Hükümetimiz, Cumhuriyetimizin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerini özenle koruyarak, düşünce ve anlatım, vicdan ve dinî inanç özgürlüklerini ve girişimciliği geliştirmeyi toplumsal hayatın vazgeçilmez ilkeleri saymaktadır.
Bu ilkeler doğrultusunda; ülke ekonomisinin daha istikrarlı ve etkin bir biçimde yönetilebilmesi ve sosyal adaletin her alanda geliştirilebilmesi için toplumun çeşitli kesimlerinin temsilcilerini bir araya getirmek ve uzlaşma ortamı sağlamak amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulmuştur. Konseyin teşekkülünde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ve üç büyük işçi konfederasyonu gibi ülkemizin en büyük ve en etkin sivil toplum örgütlerinin yer almasına dikkat edilmiştir.
Ayrıca, Konsey çalışmaları sırasında gerek duyulduğunda ilgili meslek kuruluşlarının, vakıfların ve diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de davet edilmesi mezkûr Genelge gereğidir. Bu bağlamda kamu çalışanları örgütlerinin, meslek odalarının, emekli örgütlerinin, özürlü örgütlerinin de Konsey çalışmalarına davet edilmesine hiç bir engel yoktur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin yapısı oturup kurumsallaştıkça tüm sivil toplum örgütlerinin Konseyde daha etkin yer almaları mümkün olacaktır. O arada kamu görevlilerinin Anayasa değişikliği ile ilgili uyum yasası doğrultusunda sendikal örgütlenmeleri tamamlanınca bu kesimin de Konseyde üyeliği gerçekleşebilecektir.
Hükümetimiz ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve sosyal sorunların toplumsal uzlaşma yoluyla kalıcı ve sağlıklı bir şekilde çözülebileceğine olan inancıyla Konsey Kararlarına azamî derecede önem verecektir.
47. – İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın, Kuşadası ve çevresinde işlenen bazı cinayetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3234)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim.
D. Fikri Sağlar
İçel
Son zamanlarda kamuoyu gündeminde yasadışı örgütlerin en önemli faaliyet merkezlerinden biri olarak yer alan, iç ve dış basının bu faaliyetlerden dolayı ilgi odağı haline gelen Kuşadası ve çevresindeki gelişmelerle ilgili iddialara ilişkin olarak hükümetinizin bu yöreye özel önem göstermesi gerekmektedir. Çünkü, Kuşadası ile ilgili iddiaların açıklığa kavuşturulamaması, ülkemizin en önemli turizm merkezlerinden biri olan bu yöremize ilişkin olumsuz imajın sürmesi ve öncelikle turizm alanında ciddî kayıplara neden olacaktır.
1. Özer Uçuran Çiller’in Lukka Marina Yat İşletmesi adındaki bir şirketle ortaklığı var mıdır? Bu şirketin ortakları olarak bilinen Mete Hasoğlu ve Tahsin Bilirgül’ün yeni bir Marina yapmak üzere ilgili kurumlara başvuruları var mıdır? Böyle bir başvuru var ise Marina yapımı için düşünülen yer nerede bulunmaktadır?
2. Adalet eski Bakanı Mehmet Ağar Bakanlık sıfatıyla 1996 İlkbaharında Söke İlçesi Serçin Köyüne gitmiş midir? Gitmişse sözkonusu köyde Adalet Bakanlığı ile ilgili bir konu veya kuruluş var mıdır?
3. Ege bölgesinde yasadışı faaliyetlerde bulunan Ahmet Tekin Baykal çetesi mensubu olduğu iddia edilen ve Serçin Köyü Muhtarı Mehmet Şahin’in kayınbiraderi olan Göksel Dolduran’ın 1996 yılında Nazilli’de bir inşaatın sekizinci katından atılarak öldürüldüğü söylenmektedir. Bu cinayetin failleri yakalanmış mıdır? Göksel Dolduran’ın el ve ayaklarında ip parçaları ve bağlanma izleri bulunduğu şeklindeki iddia araştırılmış ve soruşturma bu yönde yapılmış mıdır?
4. Kuşadası Emniyet Müdürü Salih Çopal ve dönemin Kaymakamı Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu cinayetinden bir gün önce görevden alınıp başka bir yere atanmışlar mıdır? Böyle bir uygulama yapılmışsa gerekçeleri nelerdir?
5. Lütfü Suyolcu cinayetinin işlendiği dönemde Komser Altan İçöz’ün Özer Uçuran Çiller’in koruması olarak görev yaptığı ve cinayet zanlısı olarak gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması konusunda tasarrufta bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia ile ilgili olarak her hangi bir araştırma veya soruşturma yapılmış mıdır?
T.C.
Devlet Bakanlığı 24.9.1997
Sayı : B.02.0.005/00095
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3234-8094/21445 sayılı yazınız.
İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’a ait 7/3234-8094 Esas Nolu yazılı soru önergesine verilen cevaplar ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
T.C.
İçişleri Bakanlığı 19.9.1997
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/199248
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Devlet Başkanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 20.8.1997 gün ve B.02.0 005-0.00.00.00/00030 sayılı yazınız.
İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen Başbakanımızca da kendileri adına Bakanlığınız koordinatörlüğünde cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinin Bakanlığımı ilgilendiren hususlarıyla ilgili cevaplar aşağıya çıkarılmıştır.
“Lukka Marina Yat İşletmesi ve Turizm Anonim Şirketi”nin kurucu ortakları Mete Hasoğlu, Kübra Engin Eyüboğlu, Cemal Reşit Eyüboğlu, Osman Tahsin Bilingil, Has Holding A.Ş., Hasoğlu Sanayi Yatırımlar ve Uluslararası Ticaret A.Ş.’dir.
Adalet eski Bakanı Mehmet Ağar Bakanlık sıfatı ile 1996 yılı ilkbaharında Söke İlçesi Serçin Köyüne gitmemiştir. Adı geçen köyde Adalet Bakanlığı ile ilgili bir konu veya kuruluş bulunmamaktadır.
Göksel Dolduran isimli şahıs 12.3.1996 tarihinde Aydın İli Nazilli İlçesinde çalıştığı apartmana hırsızlık yapmak amacıyla girmeye teşebbüs ettiği sırada ipin kopması sonucu apartman boşluğuna düşerek ölmüştür. Olayda kasıt bulunmadığı gibi, Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuda takipsizlik kararı verdiği ve adı geçenin Ahmet Tekin Baykal çetesi ile herhangi bir bağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Aydın İli Kuşadası İlçesi eski Emniyet Müdürü Salih Çopal Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu’nun öldürülmesinden bir gün önce değil bir gün sonra yani 17.5.1995 tarihinde hizmet gereği olarak görevinden alınmış ve bu husus Mülkiye Müfettişlerince yapılan soruşturma sonucunda da teyit edilmiştir.
Bahse konu cinayetle ilgili olarak gözaltına alınan 5 kişinin serbest bırakılması yönünde Komiser Altan İçöz’ün tasarrufta bulunduğu yolunda Bakanlığıma herhangi bir bilgi veya belge intikal etmemiştir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
T.C.
Adalet Bakanlığı 17.9.1997
Bakan :
3661
Devlet Bakanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 20.8.1997 tarihli B.02.0 005/00030 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ve ekinde alınan İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Sayın Başbakanımıza yönelttiği ve tarafınızdan cevaplandırılması tensip olunan 7/3234-8094 Esas Nolu yazılı soru önergesi incelendi.
Soru önergesinin (2) numaralı bölümünde yer alan husus Adalet eski Bakanı Sayın Mehmet Ağar’ın şahsına yönelik bulunduğundan cevaplandırılamamıştır.
Soru önergesinin (3) numaralı bölümüne konu olan olayla ilgili olarak Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca adı geçen kişinin ölümünde başkasının kasıt ve kusurlu davranmadığı belirlenerek 13.3.1996 tarih ve Hz. 1996/760, K. 1996/232 sayı ile takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Soru önergesinin (5) numaralı bölümüne konu olan olayla ilgili olarak Aydın Cumhuriyet Başsavcılığından alınan 27.8.1997 tarihli ve 1997/2-2531 sayılı yazıda, olay tarihinde adı geçen kişi hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığı belirtilmiştir. Bununla beraber konu incelenmesi için Bakanlığım Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne intikal ettirilmiştir.
Sözkonusu takipsizlik kararı ile Aydın Cumhuriyet Başsavcılığından alınan yazı örnekleri ilişikte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
T.C.
Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı 27.8.1997
Sayı : 1997/2-2531
Konu : Yazılı Soru Önergesi hk.
Adalet Bakanlığı
“Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne”
İlgi : Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.8.1997 gün ve 3.4.33.1997/25060 sayılı emir.
İlgi yazı konusu olan ve İçel Milletvekili D. Fikri Sağlar’ın Sayın Başbakana yönelttiği soru önergesinde geçen Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfü Suyolcu cinayetine ilişkin kamu davası, Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma fezlekesine dayanılarak Cumhuriyet Başsavcılığımızın 11.8.1995 gün ve 1995/199 sayılı iddianamesi ile Aydın Ağır Ceza Mahkemesinde açılıp yapılmış ve Mahkemenin 26.3.1997 gün ve 1995/275 Esas, 1997/55 sayılı kararı ile;
Yargılamaları yapılan sanıklardan :
1. Ali Kara, Ahmet Süzel, Şemsettin Topaloğlu, Hüseyin Gürdoğan, Ömer Özal, Adnan Basiloğlu, Selahattin Yılmaz, Muzaffer Karataş ve Zekeriya Bacacı’nın beraat ettikleri,
2. a) Diğer sanıklar Fırat Erdoğan’ın müebbet ağır hapis,
b) Yakup Kürşat Yılmaz’ın 16 sene ağır hapis, Yavuz Kaşıkçı’nın 13 sene 6 ay ağır hapis,
c) Şerafettin Kurt’un 8 sene ağır hapis,
Cezaları ile cezalandırılmalarına karar verilmiş olup, dosya 11.7.1997 tarihinde resen temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiği, henüz dönmediği anlaşılmıştır.
Yargılama yapılan sanıklar arasında, Altan İçöz isimli bir şahsın olmadığı bilinmektedir.
Konuya ilişkin olarak Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığından alınan yazı ve gönderilen fezleke ile eklerine göre yapılan incelemede;
Olay tarihinde Komiser Altan İçöz isimli herhangi bir şahsın hakkında sanık sıfatı ile hazırlık soruşturması yapılmadığı gibi serbest bırakılması yönünde de bir tasarrufta bulunulmadığı ve keza hakkında takipsizlik kararı da ittihaz edilmediği anlaşılmıştır.
Keyfiyet bilgilerinize arz olunur.
Nevzat Turgut
Aydın Cumhuriyet Savcısı
22556
T.C.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı
Sayı : Hazırlık No. : 1996/760
T. Kararı No. : 1996/232
Takipsizlik Kararı
Davacı : K.H.
Müşteki : Nuray Yalçınkaya-Karaçay Mah. Aydın Caddesi 9 noda oturur
Sanık Maktül : Göksel Dolduran-Özdemir ve İnal’dan 1962 doğumlu Aydın İli Merkez Kozdibi Mah.’de nüfusa kayıtlı.
Suç : Hırsızlığa kalkışma
Suç Tarihi : 12.3.1996
Evrak incelendi :
Müştekinin inşaatı yeni biten apartmanının ışıklandırma boşluğunun zemininde sanık maktüle ait cesedin bulunması ile ilgili yapılan otopsi ve tahkikat sonucunda;
Göksel Dolduran’ın hırsızlık suçlarından sabıkalı bir kişi olduğu ve olay günüde hırsızlık amacıyla binanın çatısından ip sallandırmak suretiyle ışıklığa tutunup sarktığı ve hırsızlık gayesi ile hareket ettiğinde ipin kopmasıyla düşüp öldüğü anlaşılmış olup, ölümünde başkasının kasıd ve kusurlu davranmadığının belirlendiği ve keza olay sırasında ölmüş bulunması nedeniyle bu suçtan hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildi.
13.3.1996
Ayhan Sökmen
Cumhuriyet Savcısı
22273
48. – Karaman Milletvekili Zeki Ünal’ın, imam hatip liselerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay’ın yazılı cevabı (7/3235)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim Bakanı Sayın Hikmet Uluğbay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
4.8.1997
Zeki Ünal
Karaman
1. Türkiye genelinde halen kaç tane imam hatip lisesi vardır? Bunların kaç tanesi devlet tarafından, kaç tanesi vatandaş tarafından yaptırılmıştır?
2. Binası bittiği halde tedrisata açılmayan kaç tane imam hatip lisesi vardır?
T.C.
Millî Eğitim Bakanlığı
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı
Sayı : B.08.0.APK.0.03.01-00-022/2400
Konu : Soru Önergesi 26.9.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 8.8.1997 tarih ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3235-8096/21447 sayılı yazısı.
Karaman Milletvekili Sayın Zeki Ünal’ın “İmam hatip liselerine ilişkin” yazılı önergesinde yer alan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir.
1. Türkiye genelinde 464 imam hatip lisesi bulunmaktadır. Bu okullardan; 72’si Devlet yatırım programıyla, 136’sı Devlet-Millet işbirliği ile yapılmış, 60’ı Hazineye ait olup geçici tahsis edilmiştir. Geri kalan 371 bina mahallî vakıf, dernek gibi kuruluş ve şahıslar tarafından yaptırılmıştır. Bu okullardan bazılarının birden fazla ek binaları bulunmaktadır.
2. Gönüllü kuruluşlarca yaptırılıp, öğretime açılmayan 18 bina bulunmaktadır.
Arz ederim.
Hikmet Uluğbay
Millî Eğitim Bakanı
49. – Erzincan Milletvekili Naci Terzi’nin, RP ile ilgili bazı beyanlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3236)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
TBMM İçtüzüğünün 96 ncı maddesi uyarınca aşağıdaki sorularımın Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yazılı cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
4.8.1997
Naci Terzi
Erzincan
Sorular :
1. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in “Bazı rütbeliler siyaset yapıyor” (Takvim-4.8.1997) ile DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un “Asker kışlasına döndü” (Akşam-4.8.1997) türü gazete beyanatları, “Sivil, demokratik bir hükümet kurduk” diyen bir Başbakan olarak sizleri rahatsız etmiyor mu? Ediyorsa konuyla ilgili olarak bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?
2. Washington Post Gazetesi’ne verdiğiniz bir demeçte, “RP yeni bir isim altında gelir, yine yasalara aykırı davranırsa kapatılır” diyorsunuz. Bu cümlenizle, kapatma davası henüz Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmemiş bir konuda hukuku etkilemiş olmuyor musunuz? Yargıya intika etmiş bir konuda konuşmanın hukuka uygun olmadığını bilmeniz gerekmiyor mu? Bu davranışınız demokratik bir davranış mı?
3. Yine Washington Post’a verdiğiniz demeçte, “RP’nin tüm köktendinci örgütlerle ilişkisi vardır” derken, acaba, elinizdeki delilleriniz nelerdir? Bu iddianızın doğruluk dereceseni ispatlayacak durumda mısınız?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-187412 3.9.1997
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3236-8097/21448 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 20.8.1997 tarih ve B.02.0.005-00028 sayılı yazısı.
Erzincan Milletvekili Naci Terzi tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Sözkonusu önergede adı geçen siyasî parti liderlerinin basına verdiği beyanatların düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerekmekle birlikte, Refah Partisinin kapatılması ile ilgili olarak yapılan açıklamaların Siyasî Partiler Kanununda öngörülen düzenlemelerin açıklanmasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
50. – Adana Milletvekili Sıtkı Cengil’in, bazı bakanlıklarda namaz kılan personelin fişlendiği iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3237)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın delaletinizle Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı cevaplandırılmasını arz ederim.
Sıtkı Cengil
Adana
Soru 1. Başta Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere bazı bakanlıklarda namaz kılan ve eşinin başı örtülü olan personelin fişlendiği doğru mudur?
Soru 2. Doğru ise bunlar sizin bilginiz dahilinde mi yapılmaktadır?
Soru 3. Bu fişleme niçin yapılmakta nerede kullanılmaktadır?
Soru 4. Bu insanlar işe alınırken güvenlik soruşturması yapılmamış mıdır?
Soru 5. Bu fişlemenin batı çalışma grubu diye bilinen grubun çalışmalarıyla herhangi bir bağlantısı var mı?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-192531 11.9.1997
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 8.8.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3237-8099/21450 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 20.8.1997 tarih ve B.02.0.005-00027 sayılı yazısı.
Adana Milletvekili Sıtkı Cengil tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
Ulaştırma Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarımızdaki bütün icraatlar, yasa ve yönetmeliklerin verdiği yetki ve sorumluluklar sınırları içerisinde yürütülmektedir.
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzene ve genel güvenliğe dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere eski hükümlülerin, suç işleyip de ele geçmeyen kişilerin, çalınan, kaybedilen veya gasbedilen motorlu taşıtların, ateşli silahların, kimliği isbata yarayan her türlü belgelerle kayıp kişilerin güvenlik kuvvetleri ile görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamak suretiyle kayıtlarının tutulması hususunda 3152 Sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13/c, 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Hakkında Kanunun Ek 7 nci ve Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 42/e maddelerine dayanılarak J.Y.800-1 sayılı yönerge Bakanlığımca yayımlanarak ilgili kuruluşlara gönderilmiştir.
Bu yönergenin 7 nci maddesi uyarınca bir şahıs hakkında bilgi formu açılabilmesi için, o şahsın kanunlarımıza göre suç teşkil eden bir fiilden dolayı yargı mercilerine sevk edilmesi gerekmektedir. Bahse konu edilen husus kanunlarımıza göre suç teşkil eden bir davranış olmadığından bu gibi şahıslar hakkında önergede iddia edildiği gibi fişleme yapılması da sözkonusu değildir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
51. – Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır’ın, Trabzon’un kalkınmada 1 inci derecede öncelikli iller kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3238)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Sayın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla. 5.8.1997
Yusuf Bahadır
Trabzon
ANAP Genel Başkanı sıfatı ile Karadeniz Bölgesine yapmış olduğunuz ziyaretlerde bölgenin, devlet imkânlarından yeterince yararlanamadığını, dolayısıyla bölgeye özel sektörün ve yabancı sermayenin çekilebilmesi için bütün gayretlerin gösterileceğini bölge halkına ve basına defalarca deklare ettiniz. Özel sektörün ve yabancı sermayenin bölgeye çekilebilmesi için, önemli unsur ve imtiyazları olan, Kalkınmada 1 inci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamına bölge illerinin dahil edilerek işsizliğin ve dolayısı ile göçün önlenebilmesi bu yolla olabilecektir. Bu nedenle, Başbakanlığınız döneminde Yüksek Planlama Kurulunca 22.7.1997 tarih ve 97/41 sayılı kararıyla bazı iller (Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Niğde, Ordu ve Rize) Kalkınmada 1 inci Derecede Öncelikli İller kapsamına alınmıştır. Fakat bu iller içerisinde Trabzon İlimiz dahil edilmemiştir. Bu bilgiler doğrultusunda;
1. Trabzon İlimizin Kalkınmada 1 inci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamına alınmayışının nedeni nedir?
2. Yüksek Planlama Kurulu’nca 96/8629 sayılı 1997 yılı program kararnamesinin 11 inci maddesine göre, Trabzon İli için ne gibi olumsuz gerekçeler mevcuttur?
3. Trabzon İlinin Kalkınmada 1 inci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamına alınması için çalışma başlattınız mı? Eğer başlattıysanız ne zaman sonuçlanacaktır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı
İller İdaresi Genel Müdürlüğü
Şb. : B050İLİ0060001/420.213/960-6544 8.9.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) Başbakanlığın 13.8.1997 tarihli ve B.02.0.KKG/106-589-4/3487 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 20.8.1997 tarihli ve B.02.0.005/00026 sayılı yazısı.
Trabzon İlinin Kalkınmada 1 inci Derecede öncelikli Yöreler Kapsamına alınması hakkında Trabzon Milletvekili Yusuf Bahadır’ın Sayın Başbakan’a tevcih ettiği 7/3238-8105 esas No.lu yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Trabzon İli, Yüksek Planlama Kurulu’nun 6 Ağustos 1997 tarihli ve 97/45 sayılı kararı ile Kalkınmada 1 inci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamına alınmıştır.
Bilgi ve gereğini arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
52. – Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in, kanunların anayasaya uygun hale getirilmesi için yapılan çalışmalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu’nun yazılı cevabı (7/3242)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Sayın Şevket Kazan tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Av. Nejat Arseven
Ankara
Soru 1. T.B.M.M.’nin 19 uncu Yasama Döneminde gerçekleşen Anayasa değişikliğinden sonra siyasî ve sosyal hayatını düzenleyen kanunlardan hangilerinde Anayasa’ya aykırılıklar oluşmuştur?
2. Bu kanunlardaki Anayasa’ya aykırı hükümlerin ayıklanması ve Anayasa değişikliklerine paralel düzenlemeler yapılması için Bakanlığınızca hangi çalışmalar ve hazıklıklar yapılmıştır?
3. Kanunların Anayasa’ya uyumlu hale getirilmesi için T.B.M.M.’deki grupların temsilcilerinden oluşturulan Partilerarası Uyum Yasaları Komisyonuna Bakanlığınız ne gibi katkılar sağlamaktadır?
T.C.
Adalet Bakanlığı
Bakan 21.8.1997
3451
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 20.3.1997 tarihli A.01.0. GNS.0.10.00.02-6/470-5801/16315 sayılı yazınız.
b) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 8.8.1997 tarihli A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3242-5801/16315 sayılı yazınız.
İlgi (a) yazınız ekinde alınan ve sözlü olarak cevaplandırılması istenilen, ancak üç birleşim içerisinde cevaplandırılmadığından Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesi uyarınca yazılı soruya çevrildiği ilgi (b) yazınız ile bildirilen Ankara Milletvekili Nejat Arseven’in 7/3242 Esas No.’lu soru önergesine verilen cevap iki nüsha halinde ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
Sayın Nejat Arseven
Ankara Milletvekili
Bakanlığıma yöneltilen ve sözlü olarak cevaplandırılması istenilen, ancak üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 98 inci maddesi uyarınca yazılıya çevrilen 7/3242 Esas No.’lu soru önergesine verilen cevap aşağıda belirtilmiştir.
26 Temmuz 1995 tarih ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4121 sayılı Kanun ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yapılan değişikliklere uygulama kabiliyeti kazandırabilmek amacayla,
– 2908 sayılı Dernekler Kanunu,
– 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun,
– 2821 sayılı Sendikalar Kanunu,
– 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,
– 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun,
– 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,
– 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu,
– 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,
– 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu,
– 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu,
– 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun,
– 1136 sayılı Avukatlık Kanunu,
– 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Kanunu,
– 6023 sayılı Türk Tabibleri Birliği Kanunu,
– 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu,
– 3224 sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu,
– 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu,
– 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları ve Türkiye Ticaret Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Kanunu,
– 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu,
– 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu,
– 1512 sayılı Noterlik Kanunu,
gibi kanunların gözden geçirilmesi zorunluluğu hasıl olmuştur.
Bu amaçla Bakanlığımda başlatılan çalışmalar sonucunda,
– Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının Kuruluş Kanunlarının Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı,
– Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Kanun Tasarısı,
– Yükseköğretim Kanununun 59 uncu, Siyasî Partiler Kanununun 11 inci Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı,
hazırlanmıştır.
Bunlardan;
– Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarına İlişkin Kanunların Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 18.6.1997 tarih ve 4276 sayılı Kanun,
– Yükseköğretim Kanununun 59 uncu Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında 2.7.1997 tarih ve 4278 sayılı Kanun,
– Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 3.7.1997 tarih ve 4280 sayılı Kanun,
ile birlikte,
– Kooperatifler Kanununun 92 inci Maddesi ile Ek 2 nci Maddesinin Birinci Fıkrasının 4 No.’lu Bendi Hükümlerinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında 12.6.1997 tarih ve 4274 sayılı Kanun,
– Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında 12.6.1997 tarih ve 4275 sayılı Kanun,
– Sendikalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında 26.6.1997 tarih ve 4277 sayılı Kanun,
– Dernekler Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 3.7.1997 tarih ve 4279 sayılı Kanun,
yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan,
– Siyasî Partiler Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı,
– Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı,
– 2972 sayılı Mahallî İdareler ve Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı,
üzerindeki çalışmalar da sürdürülmektedir.
Partiler arası özel bir şekilde kurulan Komisyona talepte bulunulması halinde gereken katkı sağlanacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
M. Oltan Sungurlu
Adalet Bakanı
53. – Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın, bazı kamu bankalarının reklâm harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı (7/3246)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Kamu Bankalarınca (Ziraat Bankası, Halkbank ve Emlak Bankası) yapılan usulsüz reklâm harcamaları ile bir kısım firmalara açılan usulsüz ve ayrıcalıklı kredilere ilişkin olarak, aşağıdaki hususların Başbakan Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak cevalandırılmasını saygılarımla arz ederim.
İsmet Atalay
CHP Genel Saymanı
Ardahan
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Denetçilerince, T.C. Ziraat Bankası hakkında düzenlenen 1993, 1994 ve 1995 yıllarına ait denetleme raporlarında; 1994 yılının son aylarından itibaren Bankanın malî yapısı ve nakit imkânlarının giderek kötüleşen bir seyir içerisine girdiği, Ekim 1994 ayında gerçekleştirilen yönetim değişikliğinden sonra, usulsüz işlemlerin büyük ivme kazandığı, bu genel bozulma ve olumsuzlukların konjoktürel olmayıp, iderecilerin zaaflarından ve kötü uygulamalarından kaynaklandığı belirtilmektedir.
Sermayesinin tamamı devlete ait ve ülkemizin en büyük bankası olan, gerek yurt içinde gerekse uluslararası bankacılık alanında yüksek bir itibara sahip Ziraat Bankası, kötü yönetim ve usulsüz işlemler sonucu içine düşürüldüğü nakit darboğazı nedeniyle, küçük miktardaki ödemelerini dahi yapamaz hale getirilmiş, bu güzide kuruluş yurt içinde ve yurt dışında itibar kaybına uğratılmıştır.
Kuruluş amacı ülkemizin tarım sektörüne kredi desteği sağlamak olan Ziraat Bankası son yıllarda, asıl görevini ikinci plana alarak, bir taraftan Çiller ailesine yakın holding ve şirketlere oldukça yüksek tutarlı, ancak düşük faizli ticarî krediler açarken bir taraftan da bankanın kaynak ve imkânları reklâm ödemesi adı altında bir kısım şirketlere adeta peşkeş çekilmektedir. Yüksek Denetleme Kurulu Raporlarındaki tenkit ve temennilere rağmen, yasa dışı personel alımları, usulsüz kredi işlemleri ve reklâm ödemelerinin artarak devam ettiği gözlenmektedir.
Bu durum karşısında :
1. Ziraat Bankası tarafından Maya-Ankara Fuarcılık ve Reklâmcılık isimli şirkete Mart ve Nisan 1997 aylarında 750 milyar TL., Atlas-Nehir İletişim isimli şirkete ise Kasım-Aralık 1996 aylarında 185 milyar lira reklâm ücreti verilmiş midir?
Reklâmcılık konusunda herhangi bir başarısı ve tecrübesi olmayan, şimdiye kadar bu sektörde faaliyet gösterdikleri dahi bilinmeyen bu şirketlerin seçilmesindeki esas sebep nedir? Oldukça yüksek miktarda reklâm ücreti ödenen bu şirketlerin sahip veya yöneticilerinin Refah Partisi ile doğrudan veya dolaylı bağlantıları var mıdır?
2. Tansu Çiller ile kocası Özer Uçuran Çiller’in bir dönem işverenliğini yapan İstanbul Bankasının eski sahibi Bilge Has’a ait HBB Televizyon şirketinin Emlak Bankası ve Halk Bankasına yüksek miktarlarda vadesi geçen borcu bulunmasına rağmen adı geçen televizyon şirketine Ziraat Bankası tarafından Aralık 1995 ayında 53 579 545 261 lira, Ocak 1996 ayında ise 19 milyar lira reklâm parası ödenmiştir. HBB Televizyonuna aynı dönemlerde Emlak Bankası tarafından 80.5 milyar lira, Vakıflar Bankası tarafından 50 milyar lira, Halk Bankası tarafından ise 750 000 Dolar adeta yardım niteliğinden reklâm ücreti ödenmiştir. Kamuoyunun nezdinde rantingi düşük olan bu televizyona tüm kamu bankalarınca bu denli yüksek reklâm ücreti ödenmesinin sebebi nedir? Bu operasyonların arkasında kimler vardır?
3. Yine Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Denetçilerince düzenlenen raporlarda, aşağıda belirtilen reklâm ödemelerinin usulsüz olduğu belirtilerek bu konulardaki usulsüz işlemlerin soruşturulması istenilmesine rağmen, istenilen soruşturmalar halen neden yaptırılmamaktadır? Soruşturma yapılması kim veya kimler tarafından engellenmektedir. (Yüksek Denetleme Kurulu Raporu 1994 yılı Temenni 30, 31 1995 yılı raporu Temenni 30, 31, 32, 33)
Soruşturulması istenilen konular :
– Ajans Organizasyon isimli firmaya yapılan 24,6 milyarlık ödeme,
– MTR-Reklâmcılık, Yayıncılık, Danışmanlık Ltd. Şirketine yapılan 150 000 Dolarlık ödeme,
– Meyda Basın Servisleri A.Ş.’ne yapılan 5,1 milyar liralık ödeme,
– AVS İletişim Sanayi ve Pazarlama A.Ş.’ne yapılan 10,5 milyar liralık ödeme,
– Megavizyon Optak Optik ve Görüntü Teknolojisi Ticaret A.Ş.’ne yapılan 2 milyar liralık ödeme,
– Ebad Limited Şirketine yapılan 59 850 Dolarlık ödeme,
– Marter Reklâm Hizmetleri A.Ş.’ne yapılan 1 milyar liralık ödeme,
– Seslendirme Prodüksiyon Müzik A.Ş.’ne yapılan 3 milyar liralık ödeme,
– Has Bilgi Birikim Televizyon Reklâmcılık A.Ş.’ne yapılan 19 milyar liralık ödeme,
– Mozaik Reklâmcılık A.Ş.’ne yapılan 53,6 milyar liralık ödeme,
– Çoğu ilgisiz olan kuruluşlara araştırma gideri adı altında yapılan 6,8 milyar liralık ödeme,
– Has Bilgi Birikim Televizyon Reklâmcılık A.Ş. ile Mozaik Reklâmcılık A.Ş. ile ilgili yürütülen tüm işlemler.
4. Kaynak yetersizliği gerekçesi ile çiftçilerin ziraî kredi taleplerini karşılayamayan, memur aylıklarını ödeyemeyen ve bankalara olan taahhütlerini yerine getiremeyen Ziraat Bankası’nın Cıngıllı Holding’e 8.6.1995 tarihinde 10 milyar dolar, 29.11.1995 tarihinde 12,5 milyon dolar olmak üzere toplam 22,5 milyon dolar, aynı Holdinge bağlı Demir Finansal Kiralama şirketine ise 11.3.1996 tarihinde 10 milyon dolarlık uzun vadeli ve düşük faizli kredi açıldığı doğru mudur?
Açılan TL. kredi yerine iki yıl bir hafta vadeli dövize endeksli kredi açılması 1995, 1996 ve 1997 yıllarında kur farklarının ise kredi faiz oranlarının çok altında kalması, üstelik kur farklarının üç ayda bir yerine vade sonunda (iki yıl) alınması nedeniyle getirisi düşük kalan bu kredilerden dolayı Bankanın uğradığı zarar ne kadar olmuştur? Bunun sorumluları kimlerdir?
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.005/00096 24.9.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3246-8118/21521 sayılı yazınız.
Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın 7/3246-8118 esas nolu yazılı soru önergesine verilen cevaplar ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Yücel Seçkiner
Devlet Bakanı
Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın 7/3246-8118 Esas No.lu Yazılı Soru Önerge Cevabı
T. Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’nün “HBB’ye verilen reklâm” konusundaki bilgi aşağıda arz edilmiştir.
Adıgeçen firmanın, 1994 yılından gelen dövize endeksli kredi alacağının tahsilinde meydana gelen gecikme sebebiyle, alacak takip hesaplarına alınmış ve Aralık/1995’de protokole bağlanmış olup, alacağın protokol doğrultusunda tahsil edilmektedir.
Öte yandan, Bankanın diğer bankalarla mukayese edildiğinde düşük kalan reklâm ve tanıtım harcamaları kapsamında yapılan çalışmalarla, hedef alınan kesimin kredilerden daha yeterli pay almaları istenirken, bu kredilerin yerinde ve ekonomiye faydalı bir şekilde kullanılması için kesimin bilgilendirilmesi de önem arz etmektedir.
HBB ile 1996 yılı başında yapılan anlaşma daha çok banka faaliyetleri ve KOBİ kredileri hakkında bilgilendirme amaçlı bir tanıtım anlaşması olup, 20.5.1994 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-383-8108 sayılı Başbakanlık tazminatları doğrultusunda, 26.1.1996 tarih ve B.02.EMB.622.61/01336 sayılı yazılı onay alınarak yayımlanmıştır.
Banka tarafından 3 ay süre ile her hafta bir faaliyetin anlatıldığı ve toplam 360 dakika süre olan bu tanıtım yayımı için Başbakanlık’tan 700 bin Dolarlık müsaade alınmasına rağmen HBB’ye 315 bin Dolar karşılığı KDV dahil 22 milyar lira ödeme yapılmıştır.
Türkiye Emlak Bankasının HBB Televizyonuna verdiği reklâm ödemeleri
1.1.1995-31.12.1995 tarihleri arasında 10 126 201 966 TL.
Ocak 1996 ayında 3 075 387 039 TL.’dir.
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.004/423 15.9.1997
Devlet Bakanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 20.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00023 sayılı yazıları.
Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği soru önergesinde, Bakanlığım ilgili kuruluşu T. Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’nün “HBB’ye verilen reklâm” konusundaki bilgi aşağıda arz edilmiştir.
Adıgeçen firmanın, 1994 yılından gelen dövize endeksli kredi alacağının tahsilinde meydana gelen gecikme sebebiyle, alacak takip hesaplarına alınmış ve Aralık/1995’de protokole bağlanmış olup, alacağın protokol doğrultusunda tahsil edilmektedir.
Öte yandan, Bankanın diğer bankalarla mukayese edildiğinde düşük kalan reklâm ve tanıtım harcamaları kapsamında yapılan çalışmalarla, hedef alınan kesimin kredilerden daha yeterli pay almaları istenirken, bu kredilerin yerinde ve ekonomiye faydalı bir şekilde kullanılması için kesimin bilgilendirilmesi de önem arz etmektedir.
HBB ile 1996 yılı başında yapılan anlaşma daha çok banka faaliyetleri ve KOBİ kredileri hakkında bilgilendirme amaçlı bir tanıtım anlaşması olup, 20.5.1994 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-383-8108 sayılı Başbakanlık talimatları doğrultusunda, 26.1.1996 tarih ve B.02.0.EMB.622.61/01336 sayılı yazıyla onay alınarak yayımlanmıştır.
Banka tarafından 3 ay süre ile her hafta bir faaliyetin anlatıldığı ve toplam 360 dakika süre olan bu tanıtım yayımı için Başbakanlık’tan 700 bin $’lık müsaade alınmasına rağmen HBB’ye 315 bin $ karşılığı KDV dahil 22 milyar lira ödeme yapılmıştır.
Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
H. Hüsamettin Özkan
Devlet Bakanı
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.015/5-735 17.9.1997
Devlet Bakanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 20.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00023 sayılı yazınız.
Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği yazılı soru önergesinde belirtilen Bakanlığım ilgili kuruluşu Türkiye Emlâk Bankasının HBB Televizyonuna verdiği reklam ödemeleri
1.1.1995-31.12.1995 tarihleri arasında 10 126 201 966 TL.
Ocak 1996 ayında 3 075 387 039 TL.’dir.
Bilgilerinize arz ederim.
Refaiddin Şahin
Devlet Bakanı
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.003(16)2304 11.9.1997
Devlet Bakanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 20.8.1997 tarih ve 00023 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ekinde gönderilen Ardahan Milletvekili İsmet Atalay’ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve tarafınızdan cevaplandırılması tensip edilen 7/3246-8118 esas no.lu yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Güneş Taner
Devlet Bakanı
Ardahan Milletvekili Sayın İsmet Atalay’ın soru önergesinde konu edilen Bankamızın 1993, 1994 ve 1995 yılları faaliyetleri Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından düzenlenen raporlara istinaden TBMM Kit Üst Komisyonunda görüşülerek ibra edilmiştir.
Soru 1. Ziraat Bankası tarafından Maya-Ankara Fuarcılık ve Reklâmcılık isimli şirkete Mart ve Nisan 1997 aylarında 750 milyar TL., Atlas-Nehir İletişim isimli şirkete ise Kasım-Aralık aylarında 185 milyar lira reklâm ücreti verilmiş midir?
Reklâmcılık konusunda herhangi bir başarısı ve tecrübesi olmayan, şimdiye kadar bu sektörde faaliyet gösterdikleri dahi bilinmeyen bu şirketlerin seçilmesindeki esas sebep nedir? Oldukça yüksek miktarda reklâm ücreti ödenen bu şirketlerin sahip veya yöneticilerinin Refah Partisi ile doğrudan veya dolaylı bağlantıları var mıdır?
Cevap 1. Hazine Müsteşarlığı adına T.C. Ziraat Bankası tarafından “I. ve II. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı” tanıtım kampanyasının yürütülmesi ve reklâm giderlerinin karşılanması kaydıyla;
Atlas-Nehir İletişim isimli şirkete, “I. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı” ile ilgili olarak KDV dahil 188 067 119 949 TL.,
Maya Fuarcılık Organizasyon Limited isimli şirkete, yurtiçinde “II. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı” ile ilgili olarak, KDV dahil 343 533 306 957 TL.,
Adve Trise Reklâm ve Tanıtma isimli şirkete, yurtdışında “II. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı” ile, ilgili olarak KDV dahil DM 603 071,55 ödenmiştir.
Devlet Bakanı’nın 18.11.1996/212139-713 ve 17.1.1997/19068-94 sayılı olurları ile “I. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı’nın yurtiçi ve yurtdışı tanıtımının yapılması ANAJANS (Atlas-Nehir İletişim Şti.)’a verilmiş; ayrıca tanıtım kampanyasının yürütülmesi ve reklâm giderlerinin Hazine tarafından karşılanması için Hazineyle Bankamız arasında 24.12.1996/56605 sayılı bir protokol imzalanmıştır.
Başbakanlık’ca “Özel İthalat Döviz Hesabı”nın yurtdışı tanıtımının Adve Trise Reklâm ve Tanıtım Şirketine, yurtiçi tanıtımının ise Maya Fuarcılık Organizasyon Ltd. Şti’ne verilmesinin bildirilmesi üzerine, Devlet Bakanı’nın 9.4.1997/71636-394 sayılı oluru ile “II. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı”nın yurtiçi tanıtımının yapılması Maya Fuarcılık Organizasyon Ltd. Şti.’ne, yurtdışı tanıtımının yapılması ise Adve Trise Reklâm ve Tanıtma isimli şirkete verilmiş; ayrıca tanıtım kampanyasının yürütülmesi ve reklâm giderlerinin Hazine tarafından karşılanması için Hazineyle Bankamız arasında 11.4.1997 tarihli bir protokol imzalanmıştır.
“I. ve II. Bedelsiz Özel İthalat Döviz Hesabı” kampanyaları reklâm bedellerinin tamamı Hazineye borç kaydedilmiştir.
Soru 2. Tansu Çiller ile kocası Özer Uçuran Çiller’in bir dönem işverenliğini yapan İstanbul Bankasının eski sahibi Bilge Has’a ait HBB Televizyon şirketinin Emlak Bankası ve Halk Bankasına yüksek miktarlarda vadesi geçen borcu bulunmasına rağmen adı geçen televizyon şirketine Ziraat Bankası tarafından Aralık 1995 ayında 53 579 545 261 lira, Ocak 1996 ayında ise 19 milyar lira reklâm parası ödenmiştir. HBB Televizyonuna aynı dönemlerde Emlak Bankası tarafından 80.5 milyar lira, Vakıflar Bankası tarafından 50 milyar lira, Halk Bankası tarafından ise 750 000 Dolar adeta yardım niteliğinden reklâm ücreti ödenmiştir. Kamuoyunun nezdinde rantingi düşük olan bu televizyona tüm kamu bankalarınca bu denli reklâm ücreti ödenmesinin sebebi nedir? Bu operasyonların arkasında kimler vardır?
Cevap 2. Bankanın 1994, 1995 ve 1996 yıllarında reklâm ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili olarak aldığı kararlarda, diğer bankaların reklâm harcamaları da dikkate alınmış, Bankamız reklâm politika ve uygulamasının Banka Yönetim Kurulu’nun katkı ve kararlarıyla oluşturulmasına çalışılmış, gazete, dergi ve kitaplarda yapılan reklâmlarda daima kamuoyunun etkinliği gözönünde bulundurulmuş, Bankamız imaj ve hizmetlerinin geniş kitlelere duyurulması amacı güdülmüştür.
Soru 3/a. Ajans Organizasyon isimli firmaya yapılan 24.6 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/a. Ajans Organizasyon unvanlı firmaya yapılan 8,2 milyar liralık ödeme, Yönetim Kurulumuzun 3.11.1994 tarih ve 888 sayılı kararı ile 1994 yıl sonuna kadar geçerli olmak üzere Yönetim Kurulu Başkanı’na verilen 69 353 000 000 liralık harcama yetkisine istinaden aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanı da olan Genel Müdür tarafından yapılmıştır.
16.4 milyar liralık ödeme işleminde ise, Yönetim Kurulu’muzdan 17.2.1995/306 tarih sayılı karar ve Başbakanlık’tan gerekli izinler alınmıştır.
Soru 3/b. MTR-Reklâmcılık, Yayıncılık, Danışmanlık Ltd. yapılan 150 000 Dolarlık ödeme;
Cevap 3/b. Yönetim Kurulumuzun 7.4.1995 tarih ve 526 sayılı kararı doğrultusunda, kültürel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması amacıyla, Reklâmcılık Yayıncılık Danışmanlık Ltd. Şti. (MTR) unvanlı firmanın “Türk Hayat Evi” Projesinin sponsorluğu Bankamız reklâmı karşılığında üstlenilmiştir. “Türk Hayat Evi” isimli kitabın firmanın projelendirmesi doğrultusunda 150 000 $ + KDV karşılığında 1 000 adet Türkçe 1 000 adet İngilizce olmak üzere toplam 2 000 adet basılması için Başbakanlıktan izin istenmiştir. Ancak, Başbakanlıkça, sözkonusu işin 130 000 $ + KDV üzerinden yaptırılması uygun görülmüştür. Bu iş için Firma ilk önce 210 bin dolar talep etmiş, yapılan şifahi pazarlıklar sonucu bu miktar 150 bin dolara çekilebilmiştir. Bu çalışma ile ilgili olarak Başbakanlık Ekonomik ve Malî İşler Daire Başkanlığı ile yazışma öncesi yapılan şifahi görüşmelerde firmanın banka ile yaptığı pazarlıkta gelebildiği en son nokta olan 150 bin dolar üzerinden yetki istenmişse de, Başbakanlık tarafından 130 bin dolar olarak yetki verilmiştir. Firmaca, daha önce işin bu fiyata (130 bin dolar) yapılamayacağı belirtimişse de, bilahare belirlenen fiyat firma tarafından kabul edilmiştir.
Soru 3/c. Medya Basın Servisleri A.Ş.’ne yapılan 5.1 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/c. Medya Basın Servislei ve Ticaret A.Ş.’ne yaptırılan ve Sabah Gazetesi ile birlikte dağıtılan Türkiye Karayolları Haritası ile ilgili ödeme; konunun özel bir projeye dayalı olması, Kurban Bayramı nedeniyle zamanın çok kısıtlı olması, böyle bir haritanın kullanımının çok daha yoğun ve kalıcı olacağı düşüncesiyle, Yönetim Kurulumuzun 3.11.1994 tarih ve 88 sayılı kararı ile 1994 yıl sonuna kadar Yönetim Kurulu Başkanı’na verilen 69 353 000 000 liralık harcama yetkisi içinde yaptırılmıştır.
Soru 3/d. AVS İletişim Sanayi ve Pazarlama A.Ş.’ne yapılan 10.5 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/d. AVS İletişim Sanayi ve Pazarlama Servis Hizmetleri A.Ş. unvanlı firma tarafından 24.1.1995 tarihinde verilen teklif mektubunda, telefon kartlarına konulacak Banka reklâmı karşılığında 3 000 000 adet için kart başına 2 800 TL. + KDV fiyat önerilmiştir. Başbakanlık’la yapılan yazışmalarla, Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu kararlarında kart başına istenen fiyat sehven 3 500 TL + KDV olarak belirtilmiştir. Firmaya 11.8.1995 tarihinde 3 000 000 adet kart için beheri 2 800 TL.’dan olmak üzere (3 000 000 x 2 800 = 8 400 000 000 TL. + 1 260 000 000 TL. KDV = 9 660 000 000 TL.) toplam 9 660 000 000 TL. ödenmiş ve Bankamızın herhangi bir kaybı olmamıştır.
Soru 3/e. Megavizyon Optek Optik ve Görüntü Teknolojisi Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne yapılan 2 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/e. Megavizyon Optek Optik Görüntü Teknolojisi Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne İstanbul-Taksim, Kadıköy, Bakırköy Megavizyon Haber Yayın ekranlarında 1 yıl süreli yaptırılan görüntülü Bankamız reklâm yayınlarında; adı geçen semtlerde bulunan ışıklı haber ekranlarının yalnızca bu firmaya ait olması bu konuda başka firmaların bulunmaması nedeniyle, rekabet ortamı yaratılması imkânı bulunamamış ve Yönetim Kurulumuzun 3.5.1995 tarih ve 649 sayılı kararı ile ödeme yapılmıştır.
Soru 3/f. Ebad Limited Şirketi’ne yapılan 59 850 Dolarlık ödeme;
Cevap 3/f. Yönetim Kurulumuzun 3.5.1995 tarih ve 647 sayılı kararı doğrultusunda Ebad Limited Şirketi aracılığıyla “Siyasette Yeni Düşünce” adlı haftalık siyasî gazeteye verilen reklamda, gazetenin Avrupa ülkeleri, ABD ve Türk Cumhuriyetlerinde dağıtımının yapılması ve Bankamızın adı geçen ülkelerde şube, temsilcilik ve ortak bankalarının bulunması dikkate alınmış olup verilen reklâmın piyasa şartlarına uygun olduğu düşünülmüştür.
Soru 3/g. Master Reklâm Hizmetleri A.Ş.’ne yapılan 1 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/g. Master Reklâm Hizmetleri A.Ş.’ine; toplantılarda, fuarlarda, uluslararası platformlarda ve ihtiyaç duyulacak zeminlerde kullanılmak üzere Yönetim Kurulumuzun 8.6.1995 tarih ve 690 sayılı kararı doğrultusunda yaptırılan filmler için, firmaca hazırlanan proje için talep edilen 1 650 000 000 liralık teklif, reklâm komisyonumuzca alınan kararlar ve yapılan şifahi görüşmeler ile pazarlık sonucunda 1 000 000 000 liraya indirilmiştir.
Soru 3/h. Seslendirme Prodüksiyon Müzik Ticaret A.Ş.’ne yapılan 3 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/h. Yönetim Kurulumuzun 15.6.1995 tarih ve 767 sayılı kararıyla Seslendirme Prodüksiyon Müzik Ticaret A.Ş.’ince, hazırlanan proje doğrultusunda, 15 dakikalık 13 bölümden oluşan ve 3 milyar lira bedel üzerinden TRT’de yayınlanmak üzere hazırlatılan tarımsal üretim, pazarlama, tüketim sorunları, sağlık, eğitim, tarımsal alanın islahı ve korunması, isimli drama filmi, Bankamızca gerekli araştırma yapılmak ve diğer firmalarca herhangi bir teklifte bulunulmadığı gözönünde tutulmak suretiyle toplam 3 milyar + KDV bedelle yaptırılmıştır.
Soru 3/ı. Has Bilgi Birikim Televizyon Reklamcılık A.Ş.’ne yapılan 19 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/ı. Bankamız reklâm politika ve uygulaması çerçevesinde ve Yönetim Kurulumuzdan alınan karar doğrultusunda Bankamız sponsorluğunda HBB Televizyonuna, Uzman Ziraat Mühendisleri, patatesten buğdaya, üzümden karpuz kavuna, üretim safhalarını ve hastalıklarını, gübre türlerini, hastalık çeşitlerini, dikim safhalarını ve bölgesel özelliklerini vurgulayan konulara yer verilen proje kapsamında “Ziraat Dünyası” adlı bir program hazırlanmış ve bunun için 16 430 000 000 TL. ödenmiştir.
Soru 3/j. Mozaik Reklâmcılık A.Ş.’ne yapılan 53.6 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/j. Yönetim Kurulumuzdan alınan karar doğrultusunda Banka ile Mozaik Reklâmcılık, Danışmanlık ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen 24.11.1995 tarihli sözleşmeye göre hazırlatılan reklâm filmi için, yayımlanan TV kanallarına ait müsbit evraka dayandırılarak firmaya KDV dahil 53.6 milyar TL. ödeme yapılmıştır.
Soru 3/k. Çoğu ilgisiz olan kuruluşlara araştırma gideri altında yapılan 6.8 milyar liralık ödeme;
Cevap 3/k. Bankamızca yürütülen hizmetlerin daha etkin ve verimli hale getirilmesi, bankacılık sektöründe yaşanan gelişmelerin izlenmesi ve değerlendirilebilmesi amacıyla 24 Şubat 1995 tarihinde Genel Müdürlükte ARGE birimi kurulmuştur.
Başlangıçta 16 personel ile faaliyetine başlayan birim, o tarihlerdeki personelinin sayısal yetersizliği ve ayrıca yapılacak çalışmaların saha araştırmasını zorunlu kılması gibi nedenlerle, projelerin ilgili özel araştırma kuruluşlarınca yürütülmesini önermiş ve Yönetim Kurulunca kararlaştırılan bir araştırma bütçesi çerçevesinde üç araştırma gerçekleştirilmiştir.
Araştırmalar, özel kuruluşların hazırladıkları bir proje teklifine dayandıklarından Bankamızın ilgili mevzuat hükümleri de dikkate alınarak ihaleye açılmamış ve Yönetim Kurulumuzun anılan mevzuatta yer alan yetkilerine istinaden gerçekleştirilmiştir.
İlgili kuruluşlarca süresinde teslim edilen raporlarda yer alan öneriler Bankamızca değerlendirilmiş ve 1996 yılında önerilerden bazıları Bankamız uygulamalarına yansıtılmıştır.
Soru 4. Kaynak yetersizliği gerekçesi ile çiftçilerin ziraî kredi taleplerini karşılayamayan, memur aylıklarını ödeyemeyen ve bankalara olan taahhütlerini yerine getiremeyen Ziraat Bankası’nın Cıngıllı Holding’e 8.6.1995 tarihinde 10 milyon dolar, 29.11.1995 tarihinde 12,5 milyon dolar olmak üzere toplam 22,5 milyon dolar, aynı Holdinge bağlı Demir Finansal Kiralama şirketine ise 11.3.1996 tarihinde 10 milyon dolarlık uzun vadeli ve düşük faizli kredi açtığı doğru mudur?
Açılan TL. kredi yerine iki yıl bir hafta vadeli dövize endeksli kredi açılması 1995, 1996 ve 1997 yıllarında kur farkının ise kredi faiz oranlarının çok altında kalması, üstelik kur farklarının üç ayda bir yerine vade sonunda (iki yıl) alınması nedeniyle getirisi düşük kalan bu kredilerden dolayı Bankanın uğradığı zarar ne kadar olmuştur? Bunun sorumluları kimlerdir?
Cevap 4. Cıngıllı Holding A.Ş.’ne Yönetim Kurulumuzun 8.6.1995 tarih ve 17/689 sayılı kararıyla USD 10 000 000 tutarında gayri nakdi kredi açılmıştır.
Adı geçen firmaya Yönetim Kurulumuzun 29.11.1995 tarih 35/1587 sayılı kararlarıyla nakdî veya gayrinakdi kredi işlemlerinde kullandırılmak üzere ek USD 12 500 000 tutarında kredi açılması uygun görülmüş ve toplam kredileri USD 22 500 000’a yükselmiştir.
Cıngıllı Holding grubuna bağlı Demir Finansal Kiralama A.Ş.’ne Yönetim Kurulumuzun 6.3.1996 tarih 5/203 sayılı kararlarıyla USD 10 000 000 tutarında gayrinakdi kredi açılmıştır.
Ağustos 1997 tarihi itibariyle;
Cıngıllı Holding A.Ş.’nin onaylı USD 22 500 000 tutarındaki kredilerinden vadesi 18.12.1997 tarihinde dolacak olan USD 12 500 000 tutarındaki dövize endeksli kredisi 14.4.1997 tarihinde tahsil edilmiş olup gayrinakdi kredilerinden riski USD 11 969 050,
Demir Finansal Kiralama A.Ş.’nin ise, USD 10 000 000 tutarındaki gayrinakdi kredilerinden riski USD 9 717 309’dır.
Bankamızın (TL.) pozisyonunun müsait olmaması buna karşın döviz pozisyonunun müsait olması nedeniyle, nakdî kredi dövize endeksli olarak kullandırılmış olup endekslenen dövizin kaynak maliyeti kullandırılan dövize endeksli kredinin getirisinin altında olması nedeniyle Bankamızın herhangi bir gelir kaybına sebebiyet verilmemiştir.
Söz konusu kredilere ilişkin her yıl, düzenli olarak yılsonu bilançolarına göre istihbaratları yapılarak istihbarat raporları düzenlenmekte ve düzenlenen bu raporlarda firmalara açılan kredilerle ilgili bir olumsuzluk bulunmamaktadır.
54. – Giresun Milletvekili Ergun Özdemir’in, Şebinkarahisar’ın, il yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3247)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan sorumun Sayın Başbakan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 6.8.1997
Dr. Ergun Özdemir
Giresun
20.5.1933 tarihine kadar il olan Şebinkarahisar bu tarihte ilçe haline getirilmiştir. Aynı tarihte ilçe haline getirilen Hakkâri, Aksaray, Artvin Cebel-i Bereket (Osmaniye) ilçeleri tekrar vilayet yapıldığı halde Şebinkarahisar halen ilçe durumundadır.
Kaldı ki; son günlerde PKK deniz yolu ile ikmal yapabilmek için Giresun’da faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Daha bir kaç gün önce Şebinkarasihar’da insanlarımızı şehit etmiştir.
Bu nedenlerle, gerek bir hakkın iadesi, gerekse PKK terörünün bitirilebilmesi için Şebinkarahisar’ın il olması gerekmektedir.
19. Dönemde birçok ilçenin ve bu arada Şebinkarahisar’ın il yapılması için DYP-SHP Koalisyonu Hükümetince TBMM’den yetki alınmıştı. Bu yetki ANAP’ca Anayasa Mahkemesine müracaat edilerek iptal edilmişti. Şimdi ise yukarıda izaha çalıştığım sebeplerle Şebinkarahisar’ın il olması aciliyet kazanmıştır.
Bu nedenle :
1. Şebinkarahisar’ın il olması için Hükümetinizce kanun tasarısı hazırlığı var mıdır?
2. Var ise Şebinkarahisar’ı ne zaman il yapmayı düşünmektesiniz?
T.C
İçişleri Bakanlığı
İller İdaresi Genel Müdürlüğü
Sayı : B050İLİ0060001.216/28-1-6555 11.9.1997
Konu : İl olma.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğünün 20.8.1997 gün ve B.02.0. KKG/106-596/3633 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 27.8.1997 tarih ve B.02.0.005/00048 sayılı yazısı.
Giresun Milletvekili Sayın Ergun Özdemir’in, Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği, Şebinkarahisar’ın il olması konusundaki 7/3247-8123 esas no.lu yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Mülki idare teşkilatımızın yapısını ilgilendiren değişikliklerin memleketimizin ekonomik, sosyal ve kültürel şartlarının detaylı olarak gözden geçirilmesini, değerlendirilmesini ve özellikle taşra teşkilatımızın reorganizasyonu çerçevesinde ele alınmasını gerektirmesi dolayısı ile Şebinkarahisar İlçesinin il haline getirilmesi konusunun Bakanlığımızca yapılacak çalışmalarda değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
Bilgi ve gereğini arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
55. – Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın, Bursa-Kestel İlçesinde bulunan bir işletmenin çevreyi kirlettiği iddiasına ilişkin sorusu ve Çevre Bakanı İmren Aykut’un yazılı cevabı (7/3249)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre Bakanı’na yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle yöneltilmesini saygılarımla arz ederim. 7.8.1997
Ertuğrul Yalçınbayır
Bursa
Sorular :
Bursa İli Kestel İlçesi sınırları içinde kurulu Sarayörme Fabrikasının zehirli bacagazı ve katı atıkları ile çevreyi kirlettiği, halkı ve çevreyi zehirlediği iddiası ile ilgili olarak;
1. Sarayörme Fabrikası ÇED yönetmeliğine tabi bir işletmemidir? Fabrikanın faaliyeti ÇED yönetmeliği ekindeki ÇED’e tabi faaliyetler listesinin hangi bölümünde yer almaktadır? İşletme hakkında ÇED raporu alınmış ve ÇED süreci tüketilmiş midir?
2. Sarayörme işletmesi arıtma tesisleri filtre gibi çevreye verilecek zararları önleyecek tedbirleri almış mıdır? Çevreye vereceği zararları ortadan kaldıracak tedbirler alınmadan işletmeye faaliyet izni verilmiş midir?
3. Sarayörme işletmesi hakkın idarece bugüne kadar yapılan işlemler nelerdir?
4. İşletme ile ilgili olarak mevzuat tatbik edilmiş midir?
5. Mevzuatı tatbik etmeyen kurum ve kuruluşların Başkan ve temsilcileri ve sorumluları hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır veya yapılacaktır?
6. Sarayörme işletmesinin zararlı faaliyeti varsa halkın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakları nasıl sağlanacaktır?
T.C.
Çevre Bakanlığı
Çevresel Etki Değerlendirmesi ve
Planlama Genel Müdürlüğü
Sayı : B.19.0.ÇED.0.12.03/1919-5819 4.9.1997
Konu : Bursa Milletvekili Sayın
Ertuğrul Yalçınbayır’ın Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 15.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3249-8126/21541 sayılı yazınız.
İlgi yazı ekinde Bakanlığımızca cevaplandırılması isteği ile gönderilen Bursa Milletvekili Sayın Ertuğrul Yalçınbayır’ın Kestel İlçesinde kurulu bulunan Sarayörme Fabrikası hakkında soru önergesine ilişkin cevabımız ekte sunulmuştur.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Dr. İmren Aykut
Çevre Bakanı
Cevaplar :
1. Sarayörme Fabrikası ÇED Yönetmeliğine tabi bir faaliyettir. Tekstil Fabrikaları (Boyama, terbiye ihtiva edenler) ÇED uygulanacak faaliyetler listesi EK-1’de yeralmaktadır. Bugüne kadar işletme tarafından ÇED Raporu için Bakanlığımıza herhangi bir başvuru bulunmamaktadır. Bursa Valiliğine ÇED Yönetmeliğinin ilgili hükmüne göre işlem yapılması hususunda talimat verilmiştir.
2. Sözkonusu işletmede Bursa İl Çevre Müdürlüğünce yapılan denetimlerde arıtma tesislerinin mevcut olduğu, filtresinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Anılan işletmeye dair Bakanlığımızca verilmiş herhangi bir izin yoktur. Ancak işletmenin 20 günde doğal gaza dönüşümü taahhüdü alınmış olup; yapılacak baca gazı analizi ile devreye girmiş olan arıtma tesisi atıksu analiz sonuçlarının yönetmelik hükümlerine uygunluğu halinde Valilikçe deşarj ve emisyon dosyaları hazırlanacaktır.
3. Mevzuat gereği almaları gereken Emisyon izin belgeleri ile Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatını almadıkları, izinsiz olarak 22 000 000 m2 alanda inşaat yaparak ilave bina tesis ettikleri tespit edildiğinden, 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesinin b bendi gereğince 322 500 000 TL., aynı kanunun 11 inci maddesini ihlal ettiğinden dolayı 116 100 000 TL. toplam olarak 438 600 000 TL. para cezası verilmesine valilik makamının 8.8.1997 tarih 97/638 sayılı yazısı ile karar verilmiştir.
4. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanuna istinaden hazırlanmış olan Yönetmelikler doğrultusunda gereğinin yapılması hususunda Bursa Valiliğine gerekli talimat verilmiş olup; çalışmalar takip edilmektedir.
5. Mevzuatı tatbik etmeyen kurum ve kuruluşların Başkan ve temsilcileri ve sorumluları, ilgili mevzuat hükümleri hatırlatılarak uyarılmakta, bu hususta daha etkin çalışma gösterip göstermedikleri yakınen takip edilecek ve lüzumu halinde gerekli işlemler yapılacaktır.
6. Yukarıda bahsedildiği üzere ilgili kanun, yönetmelik ve genelgelerimiz uygulanmakta, mevcut denetimlerimiz sürdürülmekte, aykırı hareket edenler hakkında yasal işlemler uygulanmaktadır.
56. – Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Antalya-Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde haşhaş ekimine izin verilmesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R. Taşar’ın yazılı cevabı (7/3251)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim.
7.8.1997
Yusuf Öztop
Antalya
55. Hükümetin kurulmasından kısa bir süre sonra bazı illerde haşhaş ekimine müsaade edilmiştir. Basına yansıyan demeçlerde bazı illeride haşhaş ekim alanı içine alınabileceği ifade edilmiştir.
Bilindiği gibi Antalya, Burdur ilimizle sınırdır. Burdur’un Bucak İlçesine bağlı bazı köylerde haşhaş ekimi yapılmakta, bu köylerle sınır olan iklimi, toprak yapısı, ekonomik durumu, kontrol imkânı aynı olan Antalya’nın Korkuteli İlçesine ait köylerde haşhaş ekimi yapılamamaktadır.
Bize intikal ettirilen bilgilere göre Korkuteli İlçemizden Bakanlığınıza başvurular da yapılmıştır.
Sorular :
1. Antalya İli Konkuteli ve Elmalı ilçelerinin iklimi, toprak yapısı, ekonomik durumu, ekim alanlarının kontrolü açısından haşhaş ekmeye elvirişli olup-olmadığını araştırmayı düşünüyor musunuz?
2. Araştırma sonucunda şartların uygun olması halinde Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde haşhaş ekimine izin vermeyi düşünüyor musunuz?
T.C.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Araştırma Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı
Sayı : KDD-G-4-2556-62555 4.9.1997
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : Genel Sekreterliğinizin 15.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02/21552 sayılı yazısı ve eki (7/3251-8128 esas nolu yazılı soru önergesi)
İlgide kayıtlı yazınız ekindeki Antalya Milletvekili Sayın Yusuf Öztop’a ait soru önergesi incelenmiş olup konu ile ilgili Bakanlığımız görüşü ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Taşar
Tarım ve Köyişleri Bakanı
– Antalya İli Korkuteli ve Elmalı ilçelerinin iklimi, toprak yapısı, ekonomik durumu, ekim alanlarının kontrolü açısından haşhaş ekmeye elverişli olup olmadığını araştırmayı düşünüyor musunuz? Araştırma sonucunda şartların uygun olması halinde Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde haşhaş ekimine izin vermeyi düşünüyor musunuz?
– Ülkemizde haşhaş ekimini düzenleyen 3298 sayılı kanunun 2. maddesinde “Haş-haş ekilecek afyon ve kapsül üretilecek yerler memleketin tarımsal ve ekonomik durumu, yurtiçi ihtiyacı, ihraç imkânları ve mevcut stok durumuna göre her yıl Bakanlar Kurulunca tespit edilir ve kararname engeç 1 Temmuz’a kadar yayımlanır. Bu konuda yeni bir karar alınmaması halinde, önceki kararname hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denilmektedir.
1.7.1997 tarihinden geçerli olmak üzere yayınlanan, 4.7.1997 tarih, 97/9565 sayılı kararname ile Afyon, Amasya, Burdur, Çorum, Denizli, Isparta, Karaman, Kütahya, Tokat, Uşak illerinin tamamı ile Eskişehir İlinin Alpu, Beylikova, Çifteler, Günyüzü, Han, Mahmudiye, Mihalıççık, Seyitgazi, Sivrihisar ilçeleri, Konya İlinin Akşehir, Beyşehir, Derbent, Doğanhisar, Hüyük, Ilgın, Kadınhanı, Karatay, Meram, Selçuklu, Seydişehir, Tuzlukçu ilçeleri, Manisa İlinin Demirci, Gördes, Köprübaşı, Kula ve Selendi ilçelerinde haşhaş ekimi ve çizilmemiş haşhaş kapsülü üretimine müsaade edilmiştir.
Üretilen haşhaş kapsülleri Afyon İli Bolvadin İlçesinde kurulu bulunan yıllık 20 000 ton haşhaş kapsülü işleme kapasitesine sahip Afyon Alkaloidleri Fabrikasında işlenmekte ve üretilen morfin ve türevleri yurtiçi ve yurtdışına satışa sunulmaktadır.
Yukarıda belirtilen il ve ilçelerde 1998 yılında yeterli üretim olmaması halinde dünya yasal uyuşturucu talebi, ihracat imkânları ve fabrikamız kapasitesi dikkate alınarak Antalya İlinin Korkuteli ve Elmalı ilçelerinde haşhaş ekilişine imkân verecek çalışmalara başlanacaktır.
57. – Adana Milletvekili Orhan Kavuncu’nun, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3253)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Savunma Bakanımız tarafından yazılı olarak cevaplandırılması içi gereğini arz ederim.
Saygılarımla. 7.8.1997
Orhan Kavuncu
Adana
1. TSK (Deniz Kuvvetleri Komutanlığı) bünyesinde, kamuoyunda Batı Çalışma Grubu diye bilinen bir grup oluştuğundan bahsedilmektedir. Gazetelerde yer alan bu haberler doğru mudur?
2. Böyle bir oluşumun yasal dayanağı var mıdır? Varsa bu yasal dayanaklar ve buna göre BÇG’nun yasal görevleri nelerdir?
3. Bu grubun, basında da yer alan bir genelgeyle, ordumuz subay ve astsubaylarını ve bunların eş ve çocuklarını çalıştıkları yöredeki insanlar hakkında bilgi toplayıp gruba bildirmekle görevlendirdiği iddia edilmektedir. Böyle bir istihbarat görevi, Batı Çalışma Grubu tarafından ordumuz mensuplarına hangi mevzuata göre verilmektedir?
4. Genelkurmay Başkanlığınca basına ve yargı mensuplarına verilen brifinglerde Türkiye’deki bazı firmalarımız “irticacı firmalar listesi”nde tadim edilmişlerdir. Bu brifingdeki bilgilerin büyük çoğunluğu Faik Bulut isimli eski bir marksist-kürtçü zanlının “Tarikat Sermayesinin Yükselişi” isimli kitabtan alınmış olması, bu bilgilerin inandırıcılığını çok azaltmakta ve Genelkurmay merkez karargâhında marksist anlayışın kurbanı subayların bulunduğu ve bunların sivil marksistlerle ve bölücülerle işbirliği yaptığı savını güçlendirmektedir. Bu konuda Genelkurmay başkanlığımız ne gibi takibat ve tahkikat yapmıştır, yapmaktadır, yapacaktır?
5. Bu brifinglerle Batı Çalışma Grubu denilen grup arasında ne gibi irtibatlar vardır?
6. Batı Çalışma Grubu’nun ve/veya bu brifinglerin yasal bir dayanağı yoksa ve/veya eylem ve niyetleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Anayasamızın ikinci ve üçüncü maddelerinde belirtilen temel ilkelerini, kısaca rejimi değiştirmeye yönelik tehditler ise bütün bunların sorumluları hakkında ne gibi müeyyideler uygulanması düşünülmelidir?
7. Yasal dayanağı, olsa bile bu kabil brifinglerle Türkiye’deki firmaları bölmek, vatandaşlarımızın bir kısmı nezdinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibar kaybına yol açabilmektedir. Oysa Türk Silahlı Kuvvetlerinin özgün vasfı, Türk Milletine ordu-millet vasfını kazandıran zihin yapısıdır. Bu zihin yapısı ile ordumuz bütün milletin sevgisini kazanmıştır. Vatandaşların tamamını kucaklayan ve böylece rejimin teminatı olan ordumuz, bazı mensuplarının bu kabil davranış ve söylemleriyle en azından bir kısım vatandaşımızı, rejim düşmanı olmadıkları halde, karşısına almış olma riskini boşu boşuna yüklenmektedir. Göz bebeğimiz, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün teminatı saydığımız ordumuzun bütün vatandaşlarla kaynaşmasını, barışık hale gelmesini sağlamak için ne gibi tedbirler almayı düşünüyorsunuz?
T.C.
Millî Savunma Bakanlığı
Kanun : 1997/777-TÖ 9.9.1997
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Bşk. lığının 15 Ağustos 1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3253-8140/ 21580 sayılı yazısı.
Adana Milletvekili Orhan Kavuncu tarafından verilen ve İlgi Ek’inde gönderilerek cevaplandırılması istenilen 7/3253 sayılı “Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetlerine ilişkin” yazılı soru önergesinin cevabı Ek’tedir.
Arz ederim.
İsmet Sezgin
Millî Savunma Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Adana Milletvekili Orhan Kavuncu Tarafından Verilen 7/3253 Sayılı
Yazılı Soru Önergesinin Cevabı
1. Soru önergesine konu edilen Batı Çalışma Grubu, başta Genelkurmay Karargâhı olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde Genelkurmay Başkanlığı emri ile teşkil edilmiş olup, Türk Silahlı Kuvvetli karargahlarında, bu tür çalışma grupları zaman zaman çeşitli konularda Karargâh çalışması yapmak üzere teşkil edilmektedir.
2. Batı Çalışma Grubu ve benzeri diğer grupların yasal dayanağını ve görevlerini, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetki ve görevlerini düzenleyen mevzuat oluşturmaktadır.
3. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ülke genelinde cereyan eden irticai faaliyetleri öğrenmek için personelin eş ve çocuklarını kullanmak gibi bir ihtiyacı yoktur.
4. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Anayasa’mızda öngörüldüğü şekilde, Atatürk milliyetçiliğine, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesine bağlı olarak yetiştirilmektedir. Tutum ve davranışları ile bu ilkelere bağlı olmadıkları veya çağ dışı düşüncelere sahip oldukları tespit edilen personelin ise, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde Silahlı Kuvvetlerden ilişiği kesilmektedir.
5. Genelkurmay Başkanlığınca verilen kamuoyunu aydınlatma brifingleri, Batı Çalışma Grubu’nun da dahil olduğu Genelkurmay Başkanlığının Karargâh çalışması sonucunda hazırlanmıştır.
6. Kamuoyunu aydınlatma brifingleri ile, Silahlı Kuvvetlerin ticarî rekabeti haksız bir şekilde etkilediği ve firmaları böldüğü yolundaki iddiaların, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya ve irtica ile mücadelesini kesintiye uğratmaya yönelik, tamamen asılsız ve seviyesiz ithamlar olduğu değerlendirilmektedir.
İsmet Sezgin
Millî Savunma Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
58. – İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, ABD Adana Konsolosuna Ataköy Turizm Tesislerinde bir görev verilip verilmediğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3254)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Sayın Refaiddin Şahin tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
7.8.1997
Halit Dumankaya
İstanbul
Eski Başbakan Sayın Tansu Çiller’in CIA Ajanı suçlamasına neden olan ABD Adana Konsolosu Elizabeth Shelton ile ilgili olarak;
Soru 1. 1992 yılında ekonomiden sorumlu olan Sayın Tansu Çiller’e bağlı Emlakbank Ataköy Turizm Tesisleri’ne Elizabeth Shelton görevlendirilmiş midir?
Soru 2. Görevlendirilmiş ise bu konuda alınan yönetim kurulu kararı var mıdır? Yönetim kurulu kararına göre Elizabeth Shelton’a kaç dolar aylık verilmesi kararlaştırılmıştır? Aylık dışında başka özel harcamaları için bir ödeme yapılmasına karar verilmiş midir?
Soru 3. Elizabeth Shelton için verilen bu Yönetim Kurulu bir yıl müddetle yürürlükte kalmış ve kayden hiçbir ödeme yapılmamasının nedeni nedir? Ödemeler açıktan veya örtülü ödenekten mi yapılmıştır?
Soru 4. Aradan geçen bir yıl sonra bu yönetim kurulu kararı yürürlükten kaldırılmış, gerekçesi nedir?
Soru 5. Elizabeth Shelton’u Ataköy Turizm Tesisleri’ne atama nedeni nedir? Bu işletmede hangi işi yapmak üzere görevlendirilmiştir?
Soru 6. Elizabeth Shelton’un bu göreve atanmasını kim tavsiye etmiştir?
Soru 7. Sayın Çiller Ekonomiden Sorumlu Bakan iken Emlak Bankası Ataköy Turizm Tesisleri’nin kendine bağlı olduğu dönemde bir CIA Ajanı olan Elizabeth Shelton’un buraya atanmasına aracı olanlarla o dönemin Yönetim Kurulu Üyeleri ve banka ile ilgili bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.015/S-667 29.8.1997
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 15.8.1997 tarih, A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3254-8166/21622 sayılı yazınız.
İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya’nın, ABD Adana Konsolosu’na Ataköy Turizm Tesislerinde bir görev verilip verilmediğine ilişkin yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Türkiye Emlak Bankası iştiraki olan Ataköy Turizm Tes. ve Tic. A.Ş.’nin 1992 yılı Yönetim Kurulu Kararları incelendiğinde, Elizabeth Shelton’a şirkette herhangi bir görev verilmediği ve dolayısıyla herhangi bir ücret ödenmediği ve bunun sonucu olarak da böyle bir görevlendirme olmadığından, Yönetim Kurulu kararıyla böyle bir görevin iptali söz konusu değildir.
Bilgilerinize arz ederim.
Refaiddin Şahin
Devlet Bakanı
59. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, İstanbul-Gedikpaşadaki otopark inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür Bakanı İstemihan Talay’ın yazılı cevabı (7/3255)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür Bakanı Sayın İstemihan Talay tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
İstanbul Belediyesi’nin Bizans döneminin önemli yerleşme yerlerinden olan Gedikpaşa’da yapımına başladığı kat opoparkı ile ilgili olarak;
1. Arkeoloji Müzesi’nin karşı görüşüne rağmen İstanbul Belediyesi’nin inşaatı durdurmadığı doğru mudur?
2. Bakanlık olarak, zeminden 6 metre derine inerek, tarihi tüm kalıntıları yokeden bu inşaat için bir soruşturma açmayı düşünür müsünüz?
3. Bu örnekteki gibi SİT alanı olan yerlerde tarihî mirasımızın korunması için Bakanlığınız ne gibi önlemler düşünmektedir?
T.C.
Kültür Bakanlığı
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı
Sayı : B.16.0.APK.0.12.00.01.940.415 29.8.1997
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : T.B.M.M. Başkanlığı KAN.KAR.MÜD.’nün 15 Ağustos 1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3255-8167/21623 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı’nın “İstanbul-Gedikpaşa’daki otopark inşaatına ilişkin” yazılı soru önergesinin cevabı ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
M. İstemihan Talay
Kültür Bakanı
İstanbul, Eminönü İlçesi, Gedikpaşa’da Büyükşehir Belediyesince katlı otopark yapıldığı belirtilen 111 pafta, 693 ada, 1, 2, 3, 4, 11, 12, 13, 14 parsellerde Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14.3.1981 gün ve 12633 sayılı kararı ile; tevhiden verilebilecek imar durumuna göre inşaat yapılmasında yakınındaki 994 ada, 3 parselde bulunan eski eser Saraç İshak Camii nedeniyle sakınca olmadığı belirtilmiştir. (EK-1)
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 30.12.1991 gün ve 3307 sayılı kararı ile anılan parsellerde katlı otopark yapılmasında yakındaki 994 ada, 3 parselde bulunan korunması gerekli kültür varlığı Saraç İshak Cami nedeniyle sakınca bulunmadığına, zemin altında yapılacak hafriyatın Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde yapılmasına karar verilmiştir. (EK-2)
Anılan koruma kurulunun 17.1.1996 gün ve 7453 sayılı kararı ile otopark talebinin değerlendirilmesi için çevrenin ulaşımı ile ilgili UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) raporunun Kurula iletilmesi istenmiş, (EK-3) raporun incelenmesi sonucunda ise 9.9.1996 gün ve 8038 sayılı kurul kararı ile Eminönü İlçe Belediyesinin görüşünün, çevre yapılanmanın işlendiği revizyonlu kadastral paftanın ve otopark projesinin kurula iletilmesi istenmiştir. (EK-4)
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.1.1997 gün ve 8341 sayılı kararı ile bu kez de sözkonusu parsellerde otopark talebinin kurulca kitle etkisi açısından değerlendirilebilmesi için cephe ve kesitlerin yanlarına komşu binaların siluetlerinin işlenerek kurula iletilmesi istenmiştir. (EK-5)
12.3.1997 gün ve 8502 sayılı koruma kurulu kararında ise, otopark avan projesinin 4.9.1996 gün ve 7981 sayılı geçiş dönemi yapılanma koşullarına göre değerlendirilmesi sonucu sözkonusu alan 1/5.00 ve 1/5.000 ölçekli planlarda da otopark alanı olarak ayrılmış olduğundan, avan projesinin uygun olduğuna karar verilmiştir. (EK-6)
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğünün 21.7.1997 gün ve 327 sayılı yazısında, otopark inşaatı temel hafriyatının Arkeoloji Müze Müdürlüğü denetiminde yapılmasına ilişkin 30.12.1991 gün ve 3307 sayılı koruma kurulu kararına uyulmadığından ve iş makinaları ile yapıldığının tespit edildiği belirtilerek her türlü inşai uygulamanın ivedilikle durdurulması istenmiştir.
Ayrıca; 28.7.1997 gün ve 3305 sayılı yazımız ile sözkonusu 2863 sayılı Yasaya aykırı temel hafriyatının durdurularak sonucundan bilgi verilmesi için İstanbul Valiliğine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Eminönü Belediye Başkanlığına, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğüne, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğüne durdurma yazısı yazılmıştır. (EK-7,8)
Konu, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunda değerlendirilerek alınan 30.7.1997 gün ve 8844 sayılı kararda ise “... yapılmak istenen katlı otopark hakkında kurulumuzun 12.3.1997 gün ve 8502 sayılı kararı ile avan projesi onaylanan sözkonusu parselde avan proje ile inşaatın başlayamayacağına, tarihî yarımada sit alanı içerisinde bulunan yerin kurulumuzun 4.9.1996 gün ve 7981 sayılı kararı ile belirlenen geçiş dönemi yapılanma koşullarının 1.H.12. maddesine tabi olduğuna, sözkonusu kararda “Temel kazılarının İstanbul Akreoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde ve belirleyeceği yöntemlerle yapılmasına” denildiğine, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğünün ilgi yazılarından anlaşıldığı üzere birkaç kez uyarılmalarına rağmen kazıların sürdürüldüğü anlaşıldığından yapanlar hakkında yasal soruşturma açılmasına, ruhsat sürecinin tamamlanıp tamamlanmadığının Belediyesine sorulmasına, uygulama projesinin kurulumuza getirilmesine, kurul kararı alınıncaya kadar inşai faaliyetin durdurulmasına karar verilmiştir. (EK-9)
Sözkonusu Karar, gereği yapılmak üzere ilgili kuruluşlara dağıtılmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının konuya ilişkin 15.8.1997 gün ve 4101-2684 sayılı yazısında otopark inşaatının durdurulduğu, konunun İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunda değerlendirilmesinden sonra gerekli işlemlerin yapılacağı bildirilmiştir.
Sit alanlarında tarihî mirasımızın korunması amacıyla Bakanlığımızca ilgili Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimlerle birlikte aşağıdaki hususların yerine getirilmesi için çalışmalar sürdürülecektir.
– Kültür ve doğa varlıklarının envanterlerinin hızlandırılması,
– Yerel yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin kültürel ve doğa varlıklarının korunması olgusuna etkin bir şekilde katılmalarının sağlanması,
– Çevre düzeni planı, imar planı, turizm gelişme projesi, gibi değişik planlama olgularında tarihî ve kültürel varlıklar ile doğal varlıkların girdi olarak değerlendirilmesi, koruma amaçlı plan ile diğer planlar arasında eşgüdüm ve eşzamanlılığın sağlanması,
– Kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım konularında turizm ve sanayi yatırımlarında tarihî, kültürel ve doğa varlıklarının korunmasının gözetilmesinin sağlanması,
– Koruma Kurullarının çalışmalarının daha sağlıklı yürütülmesi için kurulların sayısının artırılması, alt yapılarının kuvvetlendirilmesi ve bazı düzenlemelere gidilmesi,
– Kültür Varlıklarının kamulaştırma ve onarım programlarının artırılması ve örnek uygulamaların gerçekleştirilmesi.
60. — Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in;
– İstanbul Meşrubat Sanayii A.Ş ve H.B.B Televizyon kuruluşuna Emlakbank ve Halkbank tarafından açılan kredilere,
– Ziraat Bankası ve Halkbank tarafından Cıngıllı Holding A.Ş’ne verilen kredilere,
İlişkin Başbakandan soruları ve Devlet Bakanı Yücel Seçkiner’in yazılı cevabı
(7/3256, 7/3257)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gerekli işlemin yapılmasını dilerim.
Adnan Keskin Denizli
Soru :
1. Bilge Has’a ait İstanbul Meşrubat Sanayii A.Ş. isimli firmaya Emlak Bankası yönetim kurulunun 30.12.1992 gün ve 34/1620 sayılı kararı ile 7 milyon dolarlık dövize endeksli kredi açılmış mıdır?
2. Bu kredinin yurtdışından temin edilecek 2 yıl 1 hafta vadeli kredi karşılığında Emlak Bankası’nca verilen garanti ile kullandırılması kabul edilmiş midir?
3. 15.07.1993 tarihinde firmanın Bougue de Bosphor’dan temin ettiği 2 yıl 1 hafta vadeli temin ettiği 7 milyon dolarlık krediye karşılık olmak üzere Bankaca garanti mektubu verilmiş midir?
4. Banka yönetim kurulunun 28.5.1993 gün ve 13/580 sayılı kararı ile yukarıda sözünü ettiğimiz krediye ek olarak firma lehine 3 850 000 ECU tutarında yeni bir dış kredi garanti mektubu verilmesi kararlaştırılmış mıdır?
5. Bu karar doğrultusunda 8.6.1993 tarihinde Lloyds Bank London’a hitaben 385 000 ECU tutarında dış kredi garanti mektubu verilmiş midir?
6. Emlak Bankasının bu kredileri kullandırılmasından ne kadar bir süre sonra İnter Bank tarafından kredi verilen firma aleyhine icra takibine geçilmiştir?
7. Verilen krediler firma tarafından ödenmediği için Emlak Bankası hakkında yapılan yasal takibat var mıdır? Varsa son durum nedir? Firma tarafından ödenmeyen krediler tutarları banka tarafından mı ödenmiştir? Bankanın yaptığı ödemeler nedeni ile firmadan alacağı var mıdır? Varsa miktarı nedir?
8. HBB Televizyon ve Pazarlama şirketine Halk Bankası yönetim kurulunun 6.5.1994 gün ve 11/26 sayılı kararı ile 2 milyar dolar dövize endeksli kredi açılmış mıdır?
9. Bu krediye karşılık özel bir bankaya 40 milyar lira bedelle ipotekli 76, 1 milyar ekspertiz değerli gayri menkul 2 nci derecede 140 milyar lira üzerinden ipotek yapılmış mıdır?
10. Bu kredi vadesinde ödenmiş midir? Ödeme yapılmamış ise yapılan yasal takibin sonucu ne olmuştur? Bankanın bu krediden dolayı kuruluştan ne kadar alacağı bulunmaktadır?
11. HBB Televizyon kuruluşuna 1995 yılında Ziraat Bankası, Emlak Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Özelleştirme İdaresinden kaçar paralık reklam ödemesi yapılmıştır?
12. 1996 yılı için aynı televizyon kuruluşuna Vakıflar Bankasınca 150 milyar liralık, Halk Bankasınca 750 000 dolarlık, T.C. Ziraat Bankasınca 16, 5 milyar liralık reklam yaptırılmış mıdır? Reklamlar henüz başlamadan bu kuruluşlara yukarıda sözünü ettiğimiz miktarlar avans olarak mı ödenmiştir?
13. HBB Televizyon kuruluşuna Emlak Bankası Sinanoba evlerinin pazarlanması görevi verilmiş midir? Verilmiş ise adı geçen firmaya ödenen komisyon tutarı nedir?
14. İstanbul Bankasının artırılan sermaye paylarını ödemedikleri ve kayıtlarda tahribat yaptıkları gerekçesiyle İstanbul Bankasının yöneticileri hakkında T.C. Ziraat Bankası tarafından dava açılmıştır. Bu davanın açılışından 12 yıl sonra dava bitiş aşamasına geldiği bir süreçte Ziraat Bankasının 1982 yılı değerlerine göre 509 milyon lira düzeyinde olan banka alacağı 1996 yılında yapılan bir anlaşma ile 5 milyar lira ödenmesi koşulu ile feragatla bitirilmiş midir? Ziraat Bankasına ödenmesi kararlaştırılan 5 milyar lira Ziraat Bankası tarafından 1996 yılında HBB Televizyonu’nda yaptırılacak reklamlar tutarı olan paradan mahsup edilerek mi karşılanmıştır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Mesut Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gerekli işlemin yapılmasını dilerim.
Adnan Keskin Denizli
Soru :
1. Cıngıllı Holding A.Ş.’ne Ziraat Bankası yönetim kurulunun 8.6.1995 tarihli kararı ile 10 milyon dolar kredi açılmış mıdır?
2. Kredi açılmadan önce bankaca istihbarat raporu düzenletilmiş midir? İstihbarat raporu varsa adı geçen firmaya kredi açılmasını uygun görmeyen yaklaşımlar raporda yer almakta mıdır?
3. Aralık 1995 tarihinde Ziraat Bankası yönetim kurulunca alınan ek bir kararla Holding’e 12, 5 milyon dolarlık ek bir kredi açılarak, tüm kredi tutarı 22, 5 milyon dolara yükseltilmiş midir?
4. Ziraat Bankası yönetim kurulunun Şubat 1996 tarihli başka bir kararı ile Cıngıllıoğlu Holding grubuna bağlı Demir Lasıng şirkesine ayrıca 10 milyon dolarlık kredi verilmiş midir?
5. Sözkonusu krediler verilmiş ise holding ve şirketin T.C. Ziraat Bankasına Ağustos 1997 tarihi itibarı ile ne kadar borcu vardır? Borçların ödenmemesi nedeni ile bankaca holding ve şirket aleyhine yasal takibe geçilmiş midir? Yasal takip ne aşamadadır?
6. Adı geçen holdinge Türkiye Halk Bankasınca 1994 yılında 660 milyar TL karşılığı dolar cinsinden kredi açılmış mıdır? Açılmış ise bu kredinin ne kadarı kullanılmıştır? Ağustos 1997 itibarı ile bu kredi nedeni ile holding’in bankaya olan borcu ne kadardır?
7. Halk Bankası tarafından açılan 660 milyar tutarındaki krediden ötürü bankanın ekonomik kaybı var mıdır? Varsa miktarı nedir?
8. Cıngıllıoğlu grubuna dahil Demir Leasing (Demir Finansal Kiralama) Şirketine 1995 yılında Halk Bankası tarafından 1 775 500 000 TL. tutarında kredi açılmış mıdır? Açılmış ise bu kredinin ne kadarı kullanılmıştır? Kullanılan kredi zamanında ödenmiş midir? Ödenmemiş ise bu kredi nedeni ile şirketin bankaya Ağustos 1997 itibarı ile olan borcunun tutarı nedir?
9. Sermayesinin % 70’i Demirbank’a, % 30’u Halk Bankasına ait olmak üzere Demir Halkbank adı altında bir banka kurulmuş mudur?
10. Kurulmuş ise, Halk Bankası döviz mevcutlarından ne miktarını Demir Halkbank’ın Rot-terdam’daki şubesinde depo hesabı şeklinde tutmaktadır?
11. Depo hesabında tutulan paralardan Demir Halkbank hangi firmalara ne miktar kredi kullandırmıştır?
12. Halk Bankası Demir Halkbank’ın kullandırdığı kredilerden ötürü Ağustos 1977 itibarı ile ne kadar risk altına girmiştir?
13. Demir Halkbank tarafından yürütülen bu işlemler nedeni ile Halkbank, Demir Halkbank’a ne miktar komisyon ödenmiştir?
14. Demir Halkbank tarafından 2 yıl 1 hafta vadeli olarak açılan kredilerde kredi alan firmalar % 6 oranındaki kaynak kullanımı destekleme fonu ödemişler midir? Ödeme söz konusu değilse, Demir Halkbank tarafından açılan krediler nedeni ile kaynak kullanma fonu kesilmemesinden ötürü hazinenin Ağustos 1977 tarihi itibarı ile uğradığı kaybın miktarı nedir?
T.C. Devlet Bakanlığı 29.9.1997 Sayı : B.02.0.005/00100
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 8.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3257-8171/21654 sayılı yazınız.
Denizli Milletvekili Adnan Keskin’e ait 7/3257-8171 esas nolu yazılı soru önergesine verilen cevaplar ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinize arz ederim.
Yücel Seçkiner Devlet Bakanı
T.C. Devlet Bakanlığı 11.9.1997 Sayı : B.02.0.003 (16) 2278
Devlet Bakanlığına
(Sn. Yücel Seçkiner)
İlgi: 27.08.1997 tarih ve 00046 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ekinde gönderilen Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in Cıngıllı Holding A.Ş. ile Demir Finansal Kiralama A.Ş.’ne ilişkin Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği ve tarafınızdan cevaplandırılması tensip edilen 7/3257-8171 esas no.lu yazılı soru önergesinde istenilen bilgiler aşağıda maddeler halinde sunulmuştur.
1. Cıngıllı Holding A.Ş.’ne T.C. Ziraat Bankası Yönetim Kurulunun 8.6.1995 tarih ve 17/689 sayılı kararlarıyla USD 10 000 000 tutarında gayrinakdî kredi açılmıştır.
2. Alınan firmaya kredi açılmadan önce T.C. Ziraat Bankası İstanbul İstihbarat Müdürlüğü’nce 02.03.1995 tarihinde İstihbarat ve Finansal Analiz Raporu düzenlenmiş ve söz konusu raporda kredi açılmasına engel bir husus belirtilmemiştir.
3. Adı geçen firmaya Banka Yönetim Kurulunun 29.11.1995 tarih ve 35/1587 sayılı kararlarıyla nakdi veya gayrinakdi kredi işlemlerinde kullandırılmak üzere ek USD 12 500 000 tutarında kredi açılması uygun görülmüş ve toplam kredileri USD 22 500 000’a yükseltilmiştir.
4. Cıngıllı Holding Grubu’na bağlı Demir Finansal Kiralama A.Ş.’ne Banka Yönetim Kurulunun 6.3.1996 tarih , 5/203 sayılı kararlarıyla USD 10 000 000 tutarında gayrinakdî kredi açılmıştır.
5. Ağustos/1997 tarihi itibariyle;
Cıngıllı Holding A.Ş.’nin onaylı USD 22 500 000 tutarındaki gayrinakdî kredilerinden riski USD 11 969 050
Demir Finansal Kiralama A.Ş.’nin ise, USD 10 000 000 tutarındaki gayrinakdî kredilerinden riski USD 9 717 309’dır.
Söz konusu kredilere ilişkin her yıl, düzenli olarak yıl sonu bilançolarına göre istihbaratı yapılarak istihbarat raporları düzenlenmekte ve düzenlenen bu raporlarda firmalara açılan kredilerle ilgili bir olumsuzluk bulunmamaktadır.
Ayrıca, vadesi geçmiş borçları bulunmadığından Holding ve Şirket aleyhine bugüne kadar herhangi bir yasal takibe geçilmemiştir.
Bilgilerinize arz ederim.
Güneş Taner Devlet Bakanı
T.C. Devlet Bakanlığı 22.9.1997 Sayı : B.020.004/461
Devlet Bakanlığına
(Sayın Yücel Seçkiner)
İlgi : 27.8.1997 tarih ve B.02.005/00046 sayılı yazıları.
İlgi yazılarında belirtilen Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in Sayın Başbakan’a tevcih edilen ve tarafınızdan cevaplandırılması istenilen 7/3257-8171 esas nolu yazılı soru önergesinin cevabı ilişikte sunulmuştur.
Bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
H. Hüsamettin Özkan Devlet Bakanı
Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği 7/3257-8171 esas nolu soru önergesinde yeralan ve Bankamız faaliyet alanlarına giren hususlarla ilgili bilgiler aşağıda arzedilmiştir.
Soru 6. Adı geçen Cıngıllıoğlu Holdinge Türkiye Halk Bankası’nca 1994 yılında 660 milyar TL. karşılığı dolar cinsinden kredi açılmıştır? Açılmış ise bu kredinin ne kadarı kullanılmıştır? Ağustos 1997 itibarı ile bu kredi nedeni ile holdingin bankaya olan borcu ne kadardır?
Cevap 6. Ağustos/1997 tarihi itibariyle Cıngıllıoğlu Holding’e açılan gayrinakdî kredilerin toplamı 20 milyon $ olup aynı tarih itibariyle holdingin 5 milyon $ gayrinakdî kredi (teminat mektubu) kullanımı bulunmaktadır.
Holding bu krediler nedeniyle Bankaya ödenmemiş veya gecikmiş faiz, komisyon ve masraf vs. şeklinde herhangi bir borcu yoktur.
Adıgeçen holdingin bilanço, aktif-pasif durumu, malî bünyesi ve kredibilite rasyonları son derece olumlu olup, Bankamız mevzuat ve kredilendirme kriterlerine de uygundur. Sözkonusu gayrinakdi krediler Bankaya komisyon ve döviz alış-satış farkı geliri olarak kâr bırakmaktadır.
Ayrıca, adı geçen holdinge ait kredilerin 5-6 katı tutarında mevduatı Bankamızda bulunmaktadır.
Soru 7. Halk Bankası tarafından açılan 660 milyar tutarındaki krediden ötürü bankanın ekonomik kaybı var mıdır? Varsa miktarı nedir?
Cevap 7. Bu krediler nedeniyle Bankanın ekonomik kaybı bulunmamaktadır. Sözkonusu krediler gayrinakdi olup Bankadan nakit çıkışı gerektirmeyen, döviz girişi nedeniyle Bankanın pozisyonunu genişleten işlemlerdir.
Soru 8. Cıngıllıoğlu grubuna dahil Demir Leasing (Demir Finansal Kiralama) Şirketine 1995 yılında Halk Bankası tarafından 1 775 500 000 TL. tutarında kredi açılmış mıdır? Açılmış ise bu kredinin ne kadarı kullanılmıştır? Kullanılan kredi zamanında ödenmiş midir? Ödenmemiş ise bu kredi nedeni ile şirketin bankaya Ağustos 1997 itibarı ile olan borcunun tutarı nedir?
Cevap 8. Cıngıllıoğlu grubuna dahil Demir Leasing (Demir Finansal Kiralama) firmasına Ağustos/1997 tarihi itibarıyle açılmış olan gayrinakdi teminat mektubu ve ithalat akreditifleri kredi tutarı 29.2 milyon $ ve 2 milyon DEM olup, şirketin aynı tarihte kullanmış olduğu gayrinakdi (Teminat mektubu) kredi miktarı 14.2 milyon $ ve 22.9 milyon DEM’dir.
Adıgeçen şirkete kullandırılan ithalat akreditifleri ve gayrinakdi krediler vadelerinde kapatılmakta ve ihtiyaç olduğunda tekrar kullanılmaktadır.
Bu şirketin Bankaya ödenmemiş faiz, komisyon, masraf vs. şeklinde herhangi bir borcu yoktur.
Cevap 6’da belirtildiği gibi Bankadan nakit çıkışı gerektirmeyen bu kredilerden; Bankanın komisyon, döviz alış-satış farkı geliri ve pozisyon genişleme kârı oluşmaktadır.
Soru 9. Sermayesinin % 70’i Demirbank’a, % 30’u Halk Bankası’na ait olmak üzere Demir Halkbank adı altında bir banka kurulmuş mudur?
Cevap 9. Sermayesinin % 70’i Demirbank’a ve %30’u Halk Bankası’na ait olmak üzere Demir-Halkbank adı altında bir banka 5.12.1992 tarih ve 92/3800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla izin alınarak 1993 yılında kurulmuştur.
Soru 10. Kurulmuş ise Halk Bankası döviz mevcutlarından ne miktarını Demir-Halkbank’ın Roterdam’daki şubesinde depo hesabı şeklinde tutmaktadır?
Cevap 10. Halkbank’ın büyük miktarı döviz tevdiat hesaplarından oluşan, diğer kısmı ihracat girdileri ve kambiyo işlemleri ile sağlanan döviz mevcutlarının, kredi ve diğer dış ticaret işlemleri dışında kalan kısmı yurtdışında muhtelif yabancı bankalarda muhabir hesaplarda (depo hesaplarında) tutulmaktadır. Dış ticaret işlemlerinin genişlemesi ve karşılıklı kredi ve bankacılık çalışmaları açısından Türkiye’deki diğer bankalar da aynı şekilde hareket etmektedir.
Yurtdışı banka hesapları genellikle vadesiz, faizsiz ya da kısa vadelerle yabancı bankalarda açıldığında Libor altında faiz geliri elde edilebilmektedir.
Demir-Halkbank kurulduktan sonra yurtdışında tutulan döviz depolarının bir kısmı Bankanın kendi iştirakinde, Libor üzerinde faiz getirisi de sağlayacak şekilde bulundurulmaya başlanmıştır.
Halk Bankası yurtiçi ve yurtdışı depolarda tutulan döviz mevcutlarının zaman zaman 1/4’ü (101 milyon $) Demir-Halkbank’ın Rotterdam şube hesaplarında bulunmakta, bu hesaplara yabancı bankalardaki depo hesaplarının 1 puan üzerinde faiz alınmakta ve her an için geri çekilebilmektedir.
Nitekim,1997 yılında depo hesaplarından 51.1 milyon $, 37.7 milyon $ ve 5.8 milyon DEM karşılıklı işlemlerle çekilmiştir. Ayrıca bu hesaplar üzerinden Bankamızın bir kısım yurtdışı akreditifleri de karşılanmaktadır.
Soru 11. Depo hesabında tutulan paralardan Demir-Halkbank hangi firmalara ne miktar kredi kullandırmıştır?
Cevap 11. Demir-Halkbank’ın 30.6.1997 tarihi itibariyle aktif toplamı 1.1 milyar NLG olup, dış ticaret hacmi 500 milyon NLG, brüt kârı ise 7.5 milyon NLG’dir.
Bankanın 60 kişilik profesyonel bir kadrosu bulunmaktadır. Hollanda’daki Türklerin önemli miktarda mevduatı vardır.
Demir-Halkbank Rotterdam’da bir genel müdürlük binası yine Rotterdam-Den Haag ve Amsterdam’da birer şubesi, mevduat ve Türkiye’ye döviz havale konusunda etkin bir çalışma sağlanmaktadır.
Hollanda Merkez Bankası’nın önerisi doğrultusunda Demir-Halkbank uluslararası denetim ve bir danışma firması olan KPMC tarafından denetlenmektedir.
Demir-Halkbank aracılığı ile Halk Bankası’na Hollanda’dan her ay 9 milyon NLG dolayında havale gelmektedir.
Demir-Halkbank’ın Yönetim Kurulu’nda Hollanda Merkez Bankası tarafından önerilerek onaylanan iki Hollandalı Yönetim Kurulu Üyesi bir de Hollandalı Genel Müdür görev yapmaktadır.
Demir-Halkbank Hollanda Merkez Bankası nezdinde akredite olmuş ve Almanya’da şube açma izni almıştır.
1997 yılında Hollanda Merkez Bankası Hollanda’daki Halkbank dışında diğer Türk Banka Temsilcilikleri hesaplarını kapattırmış ve havale işlemlerinin bu bankalardan yapılmasını önlemişken, Halkbank’ın Demir-Halkbank kanalıyla gönderilen havale işlemleri serbest bırakılmıştır.
Şeffaflık, yasa ve mevzuata uygunluk dikkate alınarak Demir-Halkbank’ın pasif mevcudu; Hollanda’da sağlanan mevduat, diğer Türk ve çok sayıda yabancı bankalardan alınan depo hesapları ve 1996-1997 yıllarında yapılan uluslararası banka sendikasyonu yoluyla sağladığı 75 milyon $’lık fonlarla 1 milyar NLG’e ulaşmış bulunmaktadır.
Demir-Halkbank Hollanda’daki bankacılık mevzuatı ve yasalar içinde hareket etmekte, Hollanda Merkez Bankası’na tüm faaliyetleri ile ilgili bilgi vermekte ve uluslararası para piyasalarına Hollanda’daki ticarî firmalara kredi ve bankacılık hizmeti vermektedir.
Soru 12. Halk Bankası Demir Halkbank’ın kullandırdığı kredilerden ötürü Ağustos 1997 itibari ile ne kadar risk altına girmiştir?
Cevap 12. Halk Bankası’nın, Demir-Halkbank’ın kullandırdığı kredilerden ötürü Ağustos/1997 tarihi itibariyle harhangi bir riski bulunmamaktadır.
Soru 13. Demir-Halkbank tarafından yürütülen bu işlemler nedeni ile Halkbank, Demir Halkbank’a ne miktar komisyon ödenmiştir?
Cevap 13. Halkbank, Demir-Halkbank’a komisyon ödememiştir.
Soru 14. Demir-Halkbank tarafından 2 yıl 1 hafta vadeli olarak açılan kredilerde kredi kullanan firmalar %6 oranındaki kaynak kullanımı destekleme fonu ödemişler midir? Ödeme söz konusu değilse, Demir-Halkbank tarafından açılan krediler nedeni ile kaynak kullanma fonu kesilmemesinden ötürü Hazine’nin Ağustos 1997 tarihi itibariyle uğradığı kaybın miktarı nedir?
Cevap 14. 12.5.1988 tarih 19835 sayılı Bakanlar Kurulu’nun Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu hakkındaki kararın 3. maddesine göre 2 yıldan uzun vadeli kredilerde fon kesintisi yapılmamaktadır.
Denizli Milletvekili Adnan Keskin’in Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği 7/3256-8170 esas nolu soru önergelerinde yeralan ve Bankamız faaliyet alanlarına giren hususlarla ilgili bilgiler aşağıda arzedilmiştir.
Soru 8. HBB Televizyon ve Pazarlama şirketine Halk Bankası Yönetim Kurulu’nun 6.5.1994 gün ve 11/26 sayılı kararı ile 2 milyar dolar dövize endeksli kredi açılmış mıdır?
Soru 9. Bu krediye karşılık özel bir bankaya 40 milyar lira bedelle ipotekli 76.1 milyar ekspertis değerli gayrimenkul 2. derecede 140 milyar lira üzerinden ipotek yapılmış mıdır?
Cevap 8-9. Bankamız Yönetim Kurulu’nun 6.5.1994 tarih ve 11/26 sayılı kararı ile HBB Televizyon ve Pazarlama Şirketine 2 milyon $ kredi açılmış ve karşılığında 2. derecede 140 milyar liralık ipotek temin edilmiştir.
Soru 10. Bu kredi vadesinde ödenmiş midir? Ödeme yapılmamış ise yapılan yasal takibin sonucu ne olmuştur? Bankanın bu krediden dolayı kuruluştan ne kadar alacağı bulunmaktadır?
Cevap 10. Sözkonusu kredinin dönem faizinin tahsilinde aksamalar olması üzerine kredi takip hesaplarına alınmıştır. Bu süreçte firmanın protokolle ödeme talebi değerlendirilmiş, Banka alacağı anapara ve faiz kaybı olmadan Aralık/1995 tarihinde 2.8 milyon $ üzerinden tasfiye planına bağlanmıştır.
Tasfiye planı doğrultusunda 31.7.1996-30.4.1997 dönemi 4 taksit tutarı 757 bin $ tahsil edilmiş, 31.7.1997 tarihli taksidin tahsili için firmaya gerekli tebligatlar yapılmıştır.
Soru 11. HBB Televizyon kuruluşuna 1995 yılında Ziraat Bankası, Emlak Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Özelleştirme İdaresinden kaçar paralık reklâm ödemesi yapılmıştır.
Cevap 11. 1995 yılında Bankamızın toplam 116 milyar 971 milyon lira olan televizyon reklâm gideri içinde HBB tarafından yapılan reklâmlar karşılığı 10.9 milyar lira ödenmiştir.
Soru 12. 1996 yılı için aynı televizyon kuruluşuna Vakıflar Bankasınca 150 milyar liralık, Halk Bankasınca 750 000 dolarlık, T.C. Ziraat Bankasınca 16.5 milyar liralık reklâm yaptırılmış mıdır? Reklâmlar henüz başlamadan bu kuruluşlara yukarıda sözünü ettiğimiz miktarlar avans olarak mı ödenmiştir?
Cevap 12. HBB ile 1996 yılı başında Banka faaliyetleri ve KOBİ kredileri hakkında bilgilendirme amaçlı bir tanıtım anlaşması yapılmış olup, 20.5.1994 tarih ve B.02.0.PPG.0.12-383-8108 sayılı Başbakanlık talimatları doğrultusunda, 26.1.1996 tarih ve B.02.0.EMB.622.61/01336 sayılı yazıyla onay alınarak yayımlanmıştır.
Bankamız tarafından 3 ay süre ile her hafta bir faaliyetin anlatıldığı ve toplam 360 dakika süre olan bu tanıtım yayımı için Başbakanlıktan 700 bin $’lık müsaade alınmasına rağmen HBB’ye 315 bin $ karşılığı KDV dahil 22 milyar lira ödeme yapılmıştır.
61. – İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar’ın, Almanya’dan iade talebinde bulunulan bir kişi hakkında ileri sürülen iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleriBakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3258)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Yazılı olarak yanıtlandırılmasını saygıyla dilerim.
D.Fikri Sağlar İçel
Başta Abdi İpekçi cinayeti olmak üzere birçok terörist faaliyette bulunduğu iddiasıyla aranan; kendi açıklamalarında da İpekçi cinayeti öncesi Mehmet Ali Ağca’ya para yardımında bulunduğunu, Mehmet Ali Ağca’nın Kartal Maltepe Askerî Cezaevinden kaçırılmasında kullanılan arabanın kendisine ait olduğunu kabul eden ve Ağca’yla Yapı Kredi Bankası Gebze şubesinde ortak hesabı olduğu bilinen ülkücü terörist Yalçın Özbey, Türkiye’ye iade edilmesi gerekirken Temmuz 1997’de uyuşturucu kaçakçılığından tutuklu bulunduğu Almanya’nın Detmold Cezaevinden salıverilmiştir. Basında da yer aldığı üzere Yalçın Özbey ile ilgili en son iade talebinin tarihi 19 Aralık 1995’tir. Bu tarihten sonra her hangi bir işlem yapılmadığı gibi, bu konuyla ilgili yetkililerin “Bu kişinin adını çok duymamıştık. Bizde böyle yüzlerce dosya var.” şeklindeki izahı mümkün olmayan gerekçelere sığınmaları, son zamanlarda benzer örneklerine sıkça rastladığımız devlet yasadışı kişi/örgüt ilişkilerinden kaynaklanmıyor ise, büyük bir ihmalkârlığın göstergesidir.
1. Türkiye’de işlenmiş birçok cinayet ve karanlık olayla ilgili önemli bilgilere sahip olduğunu söyleyen ülkücü terörist Yalçın Özbey’in iadesi, 1995 tarihinden sonra Alman Hükümetinden neden talep edilmemiştir? Bu konuda sorumlularla ilgili herhangi bir soruşturma açmayı düşünmekte misiniz?
2. Yalçın Özbey’in Türkiye tarafından Aralık 1995’te iade talebi Alman Hükümetince niçin yerine getirilmemiştir?
3. Ülkücü terörist Yalçın Özbey’e de Abdullah Çatlı, Oral Çelik ve Haluk Kırcı gibi diğer örgüt arkadaşlarına “Şerefli vatandaş” statüsü ile tanınan devlet olanakları kullandırılmış kolaylıklar sağlanmış mıdır? Yalçın Özbey’le Dışişlerinden iki kişi ve Türk polisinden bir heyetin Detmold Cezaevinde görüştüğü iddiası doğru mudur? Bu iddia konusunda bir araştırma yapacak mısınız?
4. Frankfurt Konsolosluğu’nda güvenlik görevlisi olduğunu söylenen Nebil Aydın isimli kişinin Yalçın Özbey’le görüştüğü iddia edilmektedir. Ayrıca Türk yetkililer tarafından Yalçın Özbey’e yeni kimlik ve pasaport verildiği de söylenmektedir. Bu iddialar doğru mudur? Bu iddialarla ilgili herhangi bir araştırma yapmayı düşünüyor musunuz?
5. Yalçın Özbey’in Alman Hükümetinden iki gün izin alınarak Nebil Aydın ve başka yetkililerce cezaevinden çıkarılıp Fransa’ya götürüldüğü iddia edilmektedir. Böyle bir olay gerçekleşmişse bu hangi nedenlerle yapılmış ve Yalçın Özbey Fransa’da kimlerle görüştürülmüştür? Bu konuda İnterpol’ce Türk güvenlik ve istihbarat birimlerine bildirilmiş herhangi bir bilgi var mıdır? İnterpol nezdinde bu iddiaları araştırmayı düşünüyor musunz?
T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 19.9.1997 Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01/199247
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: a) TBMM Başkanlığının 15.8.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3258-8172/21655 sayılı yazısı.
b) Devlet Bakanlığının 27.8.1997 tarih ve B.02.005-00049 sayılı yazısı.
İçel Milletvekili D.Fikri Sağlar tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve Sayın Başbakanımıza yöneltilen ve Başbakanımızca da kendileri adına tarafımdan cevaplandırılması istenilen yazılı soru önergesinde ileri sürülen hususlarla ilgili cevap aşağıya çıkarılmıştır.
1978 yılında Almanya’ya kaçan Yalçın Özbey’in Gelsenkirchen Mahkemesinde yargılanması sırasında “Mehmet Ali Ağca ile birlikte Abdi İpekçi ve Papa suikastine adının karıştığı ve Türkiye ‘ye iadesi halinde idam cezasına çarptırılacağını belirten savunmasına istinaden yaptığı iltica talebinin Alman makamlarınca kabul edilerek, mülteci statüsünü kazandığı ve bu nedenle 1984 yılında Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 11. Maddesine istinaden ülkemize iadesinin reddedildiği,
Yalçın Özbey’in 1993 yılında Alman makamları tarafından 1,5 kilogram Eroin’in yakalanmasıyla ilgili olarak tutuklandığı ve verdiği ifadenin önemine binaen alınan ülke polisince koruma altına alındığı,
Adı geçenin talebi üzerine ilgili polis birimleri nezaretinde dış temsilciliğimiz yetkililerince ön görüşme yapıldığı, bu görüşmede kendisinin koruma altına alınmasını ve yeni bir kimlik verilmesini talep ederek Türkiye’den görevlendirilecek yetkili şahıslarla ayrıntılı olarak görüşmesinin sağlanması halinde faydalı bilgiler temin edilebileceğini ifade ettiği,
Görüşmeye ilişkin talebin Dışişleri Bakanlığı’nca da uygun görüldüğünün belirtilmesi üzerine Almanya’da bulunan Emniyet İrtibat Görevlisi Nail Aydın’ın görevlendirildiği, 3.4.6-8.2.1995 tarihlerinde anılan ülke yetkililerinden oluşan heyetle görüşmenin gerçekleştirildiği ve görüşme neticesinde elde edilen tutanakların gereği için ilgili makamlara gönderildiği anlaşılmıştır.
Bu gelişmelerden sonra, adı geçenin 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun geçici maddelerinden yararlanması sebebiyle “ölüm cezası” uygulanması ihtimalinin ortadan kalktığı Adalet Bakanlığınca vurgulanarak iadenin talebinin yeniden değerlendirilmesi hususundaki talebin Bonn Büyükelçiliğimizin 10.1.1996 tarihli Notası ile Alman Federal Cumhuriyeti makamlarına yeniden iletilmiş ancak, Alman tarafı son iade talebimizi cevapsız bırakmıştır.
Ayrıca, Yalçın Özbey’e başka bir kimlik veya pasaport verildiği ve Almanya’da bulunduğu cezaevinden belirtilen görevliler nezaretinde Fransa’ya götürüldüğü hususunda Bakanlığım kayıtlarında mevcut bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu İçişleri Bakanı
62.– Antalya Milletvekili Yusuf Öztop’un, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Anasözleşmesine ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa R.Taşar’ın yazılı cevabı (7/3259)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Tarım ve Köyişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını dilerim. 11.8.1997
Yusuf Öztop Antalya
Bilindiği gibi 23.7.1995 tarihindeki 4121 sayılı değişiklikten önce Anayasamızın 171 inci maddesi Kooperatiflere ve onun üst kuruluşlarına siyasetle uğraşma, partilerle işbirliği yapma yasağını getirmekteydi.
Bu yasaklar 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 92 nci maddesinde sayılmış, Ek 2 nci madde de bu yasalara aykırı hareket edenlerin cezaî sorumlulukları belirtilmişti.
Anayasa ve Kooperatifler Yasasına uygun olarak hazırlanan Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Ana Sözleşmesinin 22 nci maddesinin (g) bendi “siyasî partilerin merkez ve taşra organlarında görevli olanların yönetim kuruluna seçilemeyeceğini” , aynı Ana Sözleşmenin 25 inci maddesinin (d) bendi “22 nci maddede sayılan yönetim kurulu üyeliğine seçilmeye mani hallerin üyede bulunduğunun sonradan anlaşılması veya seçilme şartlarından birini kaybetmeleri hallerinde üyelikleri sona ereceği” hükmünü getirmiştir. Bakanlık, Anasözleşmenin bu hükümlerine dayanarak 1996 ve 1997 yılı içinde pek çok kooperatif yöneticisini bir siyasî partinin taşra örgütlerinde görev aldıkları, parti delegesi oldukları ya da parti üyesi olmaları nedeniyle görevden almıştır. Örnek: Antalya/Kaş-Kalkan Tarım Kredi Kooperatifi Yönetim Kurulu Ast Başkanı Kâzım Kocakahya. Bu kişi parti yöneticisi olmadığı halde Bakanlığın 5.2.1997 tarih ve TD-ztm.012/142-0585 sayılı emirleri ile görevden alınmıştır. Bu ve buna benzer uygulamaların bazıları Kanuna uygun olsa bile hukuka uygun değildir. Anayasanın 171 inci maddesindeki yasak hükümleri 23.7.1995 tarihinde ortadan kaldırılmıştır. O halde yapılması gereken 1163 Sayılı Yasada gerekli değişikliği yapmak, Anasözleşmeyi de bu yasa ile uyumlu hale getirmektir. Bu düzenlemeleri TBMM zamanında yerine getirmemişse bunun sorumlusu hukuka uygun biçimde seçilen kooperatif yöneticileri olamaz.
Sorular:
1. Anayasamızın 171 inci maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacı ile 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 92 nci ve Ek 2 nci maddesinde gerekli değişiklik yapıldığına göre;
Bu değişikliklere paralel olarak Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Anasözleşmesinde değişiklik çalışması yapılmakta mıdır? Henüz böyle bir çalışma yoksa, çalışma başlatmayı düşünüyor musunuz?
2. Anayasanın 171 inci maddesindeki yasakların kaldırılmasından ve buna paralel olarak 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasında değişiklik yapılmadan önce 1996-1997 yılları içinde “bir siyasî partinin yöneticisi, delegesi ya da üyesi olmaları nedeniyle” görevlerinden alınan Yönetim Kurulu üyelerinin durumları ne olacaktır?
3. Bakanlığınızın 5.2.1997 gün ve TD-ztm.012/142+0585 sayılı emirleri parti yöneticisi olmadığı sadece parti İl delegesi olması nedeni ile Ast Başkanlık görevinden hukuka, Kanuna ve Anasözleşmeye aykırı biçimde görevden alınan Kâzım Kocakaya’nın durumu ne olacaktır?
T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 18.9.1997 Sayı: KDD.G-4/2672-65512
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: T.B.M.M. Genel Sekreterliği’nin 15.8.1997 tarih ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.0.10.-
00.02-7/3259-8173/21656 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde gönderilen Milletvekili Yusuf Öztop’a ait Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Anasözleşmesi konusundaki 7/3259-8173 esas no’lu yazılı soru önergesi incelenmiş olup, konu ile ilgili Bakanlığımız görüşü ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Taşar Tarım ve Köyişleri Bakanı
Antalya Milletvekili Sayın Yusuf Öztop’un yazılı soru önergesinde yer alan Bakanlığımızla ilgili soru ve bunlara ait cevaplar aşağıda belirtilmiştir.
Soru 1. Anayasamızın 171 inci maddesinde yapılan değişikliğe uyum sağlamak amacı ile 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 92 nci ve Ek 2 nci maddesinde gerekli değişiklik yapıldığına göre;
Bu değişikliklere paralel olarak Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Anasözleşmesinde değişiklik çalışması yapılmakta mıdır? Henüz böyle bir çalışma yoksa, çalışma başlatmayı düşünüyor musunuz?
Cevap 1. Bakanlığımızca, bu konuda herhangi bir çalışma başlatılmamış bulunmaktadır.
Soru 2. Anayasanın 171 inci maddesindeki yasakların kaldırılmasından ve buna paralel olarak 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasında değişiklik yapılmadan önce 1996-1997 yılları içinde “bir siyasî partinin yöneticisi, delegesi ya da üyesi olmaları nedeniyle” görevlerinden alınan Yönetim Kurulu üyelerinin durumları ne olacaktır?
Cevap 2. 1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun değişik 7 nci maddesi ile 553 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre Bakanlığımızca hazırlanan Tarım Kredi Kooperatifleri anasözleşmesinin 27 nci Tarım Kredi Kooperatifleri Bölge Birlikleri anasözleşmesinin 24 üncü ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği anasözleşmesinin 22 nci maddesinde “Siyasi Partilerin Merkez ve Taşra organlarında görevli olanlar Merkez Birliği, Bölge Birlikleri ve Koperatiflerin Yönetim Kurullarına seçilemezler” denilmektedir.
Soru 3. Bakanlığımızın 5.2.1997 gün ve TD-ztm.012/142-0585 sayılı emirleri parti yöneticisi olmadığı sadece parti il delegesi olması nedeni ile Ast Başkanlık görevinden hukuka, Kanuna ve Anasözleşmeye aykırı biçimde görevden alınan Kâzım Kocakahya’nın durumu ne olacaktır?
Cevap 3. Yürürlükte bulunan Anasözleşme hükümleri ve Bakanlığımızın konuya ilişkin talimatı gereğince, Siyasî Partilerin Merkez ve Taşra Genel Kurul (Kongre) üyelerinin İl Genel Meclisi ve Belediye Başkanları da dahil olmak üzere Siyasî Parti organlarında görevli olanlar Tarım Kredi Kooperatifleri; Bölge Birlikleri ve Merkez Birliği organlarına seçilemeyeceği gibi, seçilmiş olanların da üyeliklerinin düşmesi gerekmektedir.
63. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un;
– Erzincan-Merkez-Sütpınar Köyünün sulama kanalı ihtiyacına ilişkin ve,
– Erzincan’a bağlı bazı köylerin yoluna,
– Erzincan’a bağlı bazı yerleşim birimlerinin köprü ihtiyacına,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın yazılı cevabı (7/3260,3275,3276)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Köy Hizmetlerinden Sorumlu Devlet Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa Kul Erzincan
Erzincan Merkez ilçeye bağlı Sütpınar Köyü tarım ve hayvancılık açısından Erzincan’da en yüksek potansiyele sahip bir köyümüzdür.
Köyde oturan vatandaşlarımızın tamamı geçimini tarımsal faaliyetlerden temin etmektedirler.
Köy arazisinin tamamı sulanabilir özelliğe sahiptir. Köyde daha önce sulama havuzu yapılmış olmasına karşın sulama kanalları bugüne kadar yapılmamıştır. Köyün mevcut suyunun yetersiz olmasının yanında, sulama kanallarının yapılmamış olması önemli ölçüde su kaybına neden olmaktadır.
1. Sözkonusu köyümüzün sulama kanallarının yapımıyla ilgili herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2. Sözkonusu sulama kanallarının etüd ve projesi hazırlanmış mıdır?
3. Sütpınar köyümüzün sulama kanallarının yapımı 1997 yılı içerisinde mümkün olabilir mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Köy Hizmetlerinden Sorumlu Devlet Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa Kul Erzincan
Erzincan Merkeze bağlı Mecidiyeköy’e ait arazi yollarının yapımı ve Kemah’a bağlı Çakırlar köyünün yolunun kumlanması konusunda bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmamıştır. Çakırlar köyüne şu anda araç çıkamamaktadır.
1. Sözkonusu köylerimize ait yolların yapımı konusunda herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2. Var ise; bu yolların yapımı 1997 yılı içerisinde mümkün olabilir mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Köy Hizmetlerinden sorumlu Devlet Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa Kul Erzincan
Erzincan İliç ilçemize bağlı Doruksaray, Çilesiz ve Büyük Armutlu köylerinin İl ve İlçemiz ile ulaşım bağlantısı zorlukla yapılmaktadır. Bu köyler büyük sıkıntı içerisindedir. Ulaşımlarının daha kolay sağlanması için Kuruçay üzerine acilen köprü yapımına ihtiyaç duyulmaktadır.
1. Sözkonusu köprü yapımı için herhangi bir çalışmanız var mıdır?
2. Etüd-projesi yapılmış mıdır?
3. Sözkonusu köprünün yapımı ne zaman başlayıp, ne zaman bitirilecektir?
T.C. Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 28.8.1997 Sayı : B.02.1.KHZ.0.01e.00.01-3309
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Genel Sekreterliğine
(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)
İlgi : 18.8.1997 tarih ve 8244 sayılı yazınız.
İlgi yazınız ekinde Devlet Bakanlığıma intikal eden Soru Önergeleri incelenmiştir.
15.4.1997 tarih 6/506-6053-16982 sayılı soru önergesi 12.5.1997 tarih ve 3671 sayılı yazımızla cevaplamış olup, yazımızın fotokopisi ekte gönderilmektedir.
21.3.1997 tarih ve 6/474-5817-16354 sayılı soru önergesi konusu Erzincan-Merkez-Sütpınar Köyü sulama tesisi tamamlama projesi hazırlanmış olup, bütçe imkansızlıkları nedeniyle bugüne kadar uygulanamamıştır.
27.3.1997 tarih 6/496-5921/16683 sayılı ve 27.3.1997 tarih 6/495-5920/16682 sayılı soru önergelerindeki konular mahallinde tetkik ettirilmiş olup, soru önergesindeki konulara ait çalışmalar aşağıda belirtilmiştir.
Erzincan ili–İliç İlçesi–Doruksaray Köyyolu stabilizeli ve sanat yapılı yol olup, ulaşıma açık tutulmaktadır. Yılı içerisinde periyodik bakımı yapılacaktır.
Erzincan–İliç–Çilesiz köyyolunun 1996 yılı sonunda belirli bölümlerine dozerle onarım yapılmıştır. Hava şartlarının uygun olmaması nedeniyle malzemeli bakımı yapılamamıştır. Yol yaz-kış ulaşıma açık tutulmaktadır.
Erzincan–İliç–Büyük Armutlu Köyyolunun güzergâh değişikliği 1996 yılı içinde tamamlanmıştır. Ayrıca adı geçen yol 1997 yılı onarım programına alınmış olup, yılı içerisinde onarımı yapılacaktır. Stabilize kaplaması ve sanat yapıları önümüzdeki yıllar programında değerlendirilecektir. Adı geçen yolun bakımı 1997 yılı bakım programında yeralmakta olup, yol yaz-kış ulaşıma açık tutulmaktadır.
Erzincan–İliç İlçesi Donuksaray–Çilesiz ve Büyük Armutlu yolları Erzincan – İliç karayoluna iltisak yapmakta olup, bu yolda önergede bahsedilen köprü ile ilgili herhangi bir istek bulunmamaktadır.
Erzincan–Merkez–Mecidiye Köyüne ait yol, yol ağımız dışında olduğundan, Devlet Bakanlığıma bağlı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce bir çalışma yapılması söz konusu değildir.
Erzincan–Kemah–Çakırlar Köyyolu 1997 yılı bakım programında olup, yılı içerisinde bakımı yapılacaktır.
Bilgilerinize arz ederim.
Mustafa Yılmaz Devlet Bakanı
64. – Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, tartı toleransları yönetmeliğin ne zaman çıkarılacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3263)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soru önergemin, İçişleri Bakanı Sayın Meral Akşener tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arzederim.
Saygılarımla.
Feridun Pehlivan Bursa
17.10.1996 tarihinde kabul edilen 4199 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 25. maddesi gereğince “yük nakli yapılan aracın azami toplam ağırlığının dikkate alınarak yüklenmesi” zorunluluğu getirilmiştir. Bu hükme aykırı hareket edenler hakkında aynı Kanunun Ek 3 üncü maddesine göre şoföre 3 600 000- araç sahibine 7 200 000- ve yükü verene 72 000 000- TL ceza verilmesi öngörülmüştür. Ancak aynı kanunun 65 inci maddesinde “Ancak, Ağırlık Kontrolü ile Tartı Toleransları Yönetmelikte Belirlenir” hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede;
1. Bu Kanun 17.10.1996 tarihinde kabul edilmiş olması ve aradan 5 ay zaman geçmesine rağmen niçin Tartı Toleransları Yönetmeliği hazırlanarak yürürlüğe konmamıştır? Bu yönetmelikle ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?
2. Bu yönetmeliğin hazırlanması sırasında taşınacak yükün çeşidine göre dökme malzemeler dahil; kum, çimento, tahıl, şeker pancarı, domates, yaş meyva sebze vs. olmak üzere her türlü malzemenin yüklenmesinden, taşınmasından ve tonaj hatalarından meydana gelen % 10 fazlalıkların ceza kapsamı dışında bırakılmasında yarar vardır. Hükümetiniz de aynı görüşü paylaşmakta mıdır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 3.9.1997 Sayı : 05.1.EGM.0.12.01.01–187079
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 18.8.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-7/3263-5850/16465 sayılı yazısı.
Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliğindeki tartı toleransı % 2 olup, dökme malzemeler ile zirai ürünlerin kısa mesafeli taşınmalarında araçların istihap hadlerini % 15 oranında aşabilmeleri düzenlendiğinden tartı Toleransları adı altında ayrıca bir yönetmelik çıkarılmayacaktır.
Karayolları Trafik Kanununun 4262 sayılı Kanunla değişik 65 inci maddesinde maden ocaklarından çıkarılan dökme ve blok yüklerin ziraî ürünlerin stok mahalline ve kısa mesafede taşınmalarında araçların istihap hadlerini % 15 oranında aşabilmeleri imkanını sağlayacak düzenleme yapılmıştır.
Ayrıca 18.7.1997 tarih ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 128 inci maddesi ikinci fıkrası ile “Karayollarında yapılacak sabit veya seyyar ağırlık kontrolü esnasında, aracın azami toplam ağırlığının en çok % 2’si kadar tartı toleransı tanınır. Ancak, ocaklardan çıkarılan ve ocak sahasının içinde tartılamayan madenlerin, paketlenmemiş veya herhangi bir şekilde ambalajlanmamış dökme yüklerle mermer ocaklarından çıkarılan blok yüklerin, ocak içi yolların bitiminden tartım yapabilecek şekilde seçilecek stok sahalarına depolanması, ziraî ürünlerin üretildiği arazi parçasından stoklama alanlarına yapılacak seri taşıma amaçlı depolamalar sırasında, her türlü karayolu üzerine 1 kilometreye kadar yakın mesafeli taşımalarda, taşıtların hızı 60 km/s’i geçmemek kaydı ile azami toplam ağırlıklarına %15’lik bir ilave yapılabilir.” hükmü getirilmiştir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
65. – Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, SEKA Yönetim Kuruluna ve Genel Müdürlüğüne atama yapılmamasının nedenine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3264) 14.3.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Yüksek Müsadelerinizle Aşağıdaki sorularımın Seka Genel Müdürlüğü’nü Bünyesinde Bulunduran Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Yalım Erez Tarafından Sözlü Olarak Cevaplandırılmasını Saygılarımla Arz Ederim.
Sayın Bakanım; Bakanlığınıza bağlı kuruluş olan Türkiye selüloz ve kâğıt fabrikaları yönetim kurulu, görevden alınan yönetim kurulu üyelerinin yerlerine yenileri atanmadığı için 6 aydır toplanamamaktadır.
1– 6 aydır Seka yönetim kuruluna ve genel Müdürlüğe atama yapmıyarak kurumu yönetim boşluğu içinde tutmaktaki amacınız nedir?
2– Kuruma bu süre içinde Doğru Yol Partisi Kocaeli il başkanına yönetim kurulu üyesi olarak atadığınız diğer bir yönetim kurulu üyeliği için yine Doğru Yol Partisi Balıkesir il başkanını atayacağınız söyleniyor.
TBMM genel kurulunda, bakanlığınıza kesinlikle siyaset karıştırmadığınızı defalarca ifade ettiniz.
İktidardaki siyasî partilerin il, ilçe başkanı gibi aktif siyasetin içinde bulunan kişilerin KİT’lerin yönetim kurullarına atanması doğru mudur?
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 8.9.1997 Sayı : B 14.0.BHİ 01-361
Konu : Yazılı soru önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
İlgi : a) 24.3.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-5944 sayılı yazınız.
b) 18.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8247 sayılı yazınız
Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, SEKA Yönetim Kuruluna ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği 24.3.1997 tarihli sözlü soru önergesi bu kez yazılı önergeye dönüştürülmüş olup, 18.8.1997 tarihli yazınızla Bakanlığımıza gönderilmiştir.
Sözkonusu soru önergesi ile ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı
Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin Yazılı Sorularına İlişkin Cevabımız
SEKA Yönetim Kurulu, Eylül 1996 tarihinde üye değişikliği nedeniyle, bir süre toplanamamış ancak gerekli yeni atamaların tamamlanmasını takiben Ocak 1997 tarihinde yeniden çalışmalarına başlamıştır.
SEKA Yönetim Kuruluna yapılan tayin ve atamalar, hukuk kuralları içerisinde ve SEKA Personel Yönetmeliğinin öngördüğü prensipler doğrultusunda üretimi ve kaliteyi artırıcı, kuruluşun amacına uygun, tarafsız yönetim oluşturmaya özen gösterilerek yapılmaktadır.
Bu çerçevede, sizin de belirttiğiniz gibi Meclis Genel Kurulunda ifade ettiğim ‘‘Bakanlığımdaki atamalara kesinlikle siyaset karıştırılmayacağına” ilişkin sözlerimin bugünde arkasındayım.
Bakanlığıma bağlı KİT Yönetimlerinin siyasîlerden arındırılması yani özerkleştirilmesi yönünde tüm Bakanlık yöneticilerine bizzat tarafımdan gerekli talimatlar verilmiştir.
Ayrıca, Yönetim Kurullarında yeniden yapılanmanın sağlanması amacıyla Sendikalardan Sanayi ve Ticaret Odalarına, Üniversitelere kadar çeşitli meslek kuruluşlarına bir çağrı yazısı gönderilerek Bakanlığımın faaliyet alanları ile ilgili meslekî bilgi ve ihtisas sahibi kişilerin Bakanlığımın Yönetim ve Denetim Kurullarına atanmak üzere isimlerinin bildirilmesi istenmiştir.
Bu doğrultuda, SEKA Yönetim Kurulu üyeliği içinde Yayıncılar Birliğinden üye bildirimi için çağrı yapılması planlanmıştır.
66. – Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, Çaycuma Organize Sanayii Bölgesi alanı içinde yer alan arazilerin kamulaştırma bedellerinin ne zaman ödeneceğine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in cevabı (7/3265)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına 14.3.1997
Yüksek Müsadelerinizle Aşağıdaki Sorularımın Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Yalım Erez Tarafından Sözlü Olarak Cevaplandırılmasını Saygılarımla arz ederim.
Sayın Bakanım;
Zonguldak Çaycuma organize sanayi bölgesi altyapı inşaatı 1997 yılı içinde bitirilmesi planlanmaktadır. Yazıhası ve Velioğlu köylerinde 1993 yılında kamulaştırılan arazilerin kamulaştırma bedelleri bugüne kadar ödenmemiştir. Bakanlığımızın 22.1.1997 gün 140 KSB 0 00 00 09 sayılı yazıları ile tezyid-i bedel davaları neticesi kesinleşen 100 645 903 971 TL kamulaştırma bedellerinin bakanlık imkanlarının yetersizliği nedeniyle ödenemiyeceği, bu bedelin müteşebbis heyet başkanlığınca ödenmesi istenmiştir. Bu mevcut yasalara aykırı değil midir?
Müteşebbis heyet başkanlığının böyle bir meblağı ödeme olanağı yoktur.
Kamu alacaklarına yıllık % 180 faiz uygulanırken, vatandaşın kamulaştırma alacağına %30 faiz veriliyor.
Ödemeler daha da gecikirse bu araziler vatandaştan yok pahasına alınmış olacaktır.
Çaycuma organize sanayi bölgesi kamulaştırma bedellerini hangi tarihte ödemeyi düşünüyorsunuz.
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 9.9.1997
Sayı : B.140.BHİ.01-367
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na
İlgi : a) 24.4.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.5944 sayılı yazınız.
b) 18.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8247 sayılı yazınız.
Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin, Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi alanı içinde yer alan arazilerin kamulaştırma bedellerinin ne zaman ödeneceğine ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği sözlü soru önergesi ilgi (b) de kayıtlı yazınızla bu kez yazılı önergeye dönüştürülmüş olup, sözkonusu soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.
Sözkonusu soru önergesi ile ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Yalım Erez Sanayi ve Ticaret Bakanı
Zonguldak Milletvekili Hasan Gemici’nin Yazılıya Dönüşen Sorularına İlişkin Cevabımız
Zonguldak–Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi alanı olarak kamulaştırılan arsaların maliklerince açılan tezyid-i bedel davası sonuçlanan 341 adet dosya için bugüne kadar ödeme yapılamaması hususu dikkate alınarak, arsası istimlak edilen arsa sahiplerinin daha fazla mağdur edilmemelerini teminen, ihtiyaç duyulan 100 646 000 000-TL’nın Maliye Bakanlığının “Yedek Ödenek Tertibi”nden 30.5.1997 tarih, 103/4-236 sayılı yazımız ile Bakanlığımız bütçesine ek olarak tahsisi talep edilmiştir. Ancak Bütçe Dairesi Başkanlığının 24.7.1997 tarih ve 334 sayılı yazısında; 1997 Malî Yılı bütçesindeki kamulaştırma ödeneklerinin tamamı kullanıldıktan sonra ödeneğin kalmaması durumunda yedek ödenek tertibinden ek ödenek istenebileceği ve dava sonucu ortaya çıkan kamulaştırma bedel farklarının ise öncelikle bütçedeki mevcut kamulaştırma ödeneğinden ödenmesinin gerektiği, ödeneğin tamamının kullanılması ve bitmesi halinde tezyid-i bedel davaları sonucu meydana gelen bu farkların veya bakiyelerin, Maliye Bakanlığından talep edilebileceği belirtilmiştir.
1997 Yılında kamuşlaştırmaları devam eden OSB’lerin 3 962 700 milyon TL kamulaştırma bedeli taleplerine karşılık, 1997 yılı “Kamulaştırma” ödeneği, kesintilerinden sonra 1.140 milyar-TL.dır.
Zonguldak - Çaycuma OSB’nin 131 ha. alanının kamulaştırılması için, talep edilen 16 231 799 178 TL ödenmiştir.
Bu durumda, 1997 yılında tahsis edilen kamulaştırma ödeneğinin yetersizliği nedeniyle, arsa satış durumuna gelen OSB’lerin tezyid-i bedel taleplerinin Müteşebbis Teşekkülün imkânlarından karşılanması zorunluluğu doğmaktadır.
67. — Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, SSK İnegöl Hastanesinin ne zaman hizmete açılacağına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan’ın yazılı cevabı (7/3268)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soru önergemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Necati Çelik tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.
Feridun Pehlivan Bursa
Gerek nüfusuyla, gerekse organize sanayii gelişmesiyle çoktan il olmayı hak etmiş olan Bursa İnegöl İlçemizde 60 bin sigortalı ve bakmakla yükümlü eş ve çocuğu bulunmaktadır. 29 Ekim 1994 tarihinde büyük ve gösterişli törenle hizmete açılan “50 yataklı SSK İnegöl Hastanesi” teknik donanımı da tamamlanmasına rağmen hizmet vermemekte ve SSK’lı hastalar Bursa’ya gitmek zorunda kalmaktadırlar. Bu çerçevede;
1. Katıldığımız İnegöl’ün Kurtuluşu Şenlikleri ve İnegöl Mobilya Fuarının açılışında, SSK’lılara bu hastanenin kadrolarının derhal tamamlanacağına ve faaliyete geçeceğine dair söz vermenize rağmen niçin kadroları tamamlayıp hastaneyi çalıştır mıyorsunuz?
2. Siz bakan olduktan sonra bu hastenede hizmet üretmek için personel bulup ücretini ödeyen, böylece hiç olmazsa röntgen çekip laboratuvar hizmetlerini yapan derneğin kapatıldığını ve bu hizmetlerin de durduğunu biliyor musunuz?
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Güvenlik Kuruluşları Genel Müdürlüğü 22.8.1997 Sayı : B.13.0.SGK.0.13.00.01/15998-022141
Konu : Yazılı soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 18.8.1997 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02.7/3268-5876/16550 sayılı yazınız.
Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan tarafından hazırlanan “Sosyal Sigortalar Kurumu İnegöl Hastanesinin ne zaman hizmete açılacağına ilişkin” 7/3268 Esas No’lu yazılı soru önergesi Bakanlığımca incelenmiştir.
58 yataklı olarak inşa edilen ve 29.10.1994 tarihinde açılışı yapılan Sosyal Sigortalar Kurumu İnegöl Hastanesinde, personel kadrolarının henüz tamamlanamamış olması nedeniyle yataklı sağlık hizmeti verilememektedir.
Başbakanlıkça muhtelif tarihlerde yayımlanan tasarruf tedbirlerine ilişkin genelgeler dolayısıyla 1993 yılından itibaren Sosyal Sigortalar Kurumuna ilave kadro alınamadığından anılan hastane ile birlikte çok sayıda idarî ve sağlık tesisinin eksik kadroları tamamlanamamıştır.
Sosyal Sigortalar Kurumunun sağlık personeli ihtiyacının giderilmesini teminen hazırlanan kardo ihdas tekliflerine ilişkin olarak Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar son aşamaya gelmiş bulunmaktadır.
Bunun yanında, hastanede mevcut boş kadrolara pratisyen hekim, eczacı, hastane müdür yardımcısı, şef, memur, sağlık teknisyeni, şöför, aşçı, bekçi ve hizmetli personel atanmış ve görevlerine başlamışlardır.
Ayrıca, Sosyal Sigortalar Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren Koruma ve Hizmetleri Geliştirme Derneklerinin çalışmalarının denetim altına alınması, kurulmuş ve kurulacak olan derneklerin standart bir yapıya kavuşturulması ve dernek faaliyetleriyle ilgili tereddütlerin giderilebilmesi için yapılan çalışmalar sonucu Kurum Yönetim Kurulunun 1.3.1997 tarih ve 932 sayılı kararı ile; mevcut derneklerin, eczane otomasyonuna geçmiş ve uygulamaya başlamış yataklı sağlık tesislerinde, kurumca yeni hazırlanan “Tip Tüzük” hükümlerine uygun olarak faaliyetlerine devam etmesi, kurumun aslî ve sürekli işlerinde personel istihdam etmemesi kabul edilmiştir.
Diğer taraftan; kurumda görev yapan personelin istihdamının usul ve esasları, 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 123 üncü maddesi ve Sosyal Sigortalar Kurumu Personel Yönetmeliği ile düzenlendiğinden, bu kanunî düzenlemeler dışında dernekler tarafından istihdam edilen personelin kurumda çalıştırılmasının hukukî dayanağı bulunmamaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.
Prof. Dr. Nami Çağan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
68. – Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un, Erzincan’a bağlı bazı yerleşim birimlerinin grup şebekesi ve otomatik telefon ihtiyaçlarına ilşkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3274)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa Kul
Erzincan
Erzincan Kemaliye ilçesine bağlı Harmankaya, Dilli, Ağıl, Gözaydın, Gümüşçeşme köyleri ile Kemah ilçesine bağlı Uluçınar köyü, ilçelerimizin en uzak köylerindendir.Bu köylerimiz haberleşme açısından çok güçlük çekmektedir.
Kemaliye ilçesine bağlı Harmakaya köyü ile Kemah ilçemize bağlı Uluçınar köyünün otomatik telefon ihtiyacı ile yine Kemaliye’ye bağlı Dilli, Ağıl, Gözaydın, Gümüşçeşme köylerinin grup şebekesinin kurulması konusunda daha önce yaptığımız başvurularımıza rağmen bugüne kadar bir çalışma yapılmamıştır.
1. Sözkonusu köylerimizin otomatik telefon ihtiyacı ne zaman karşılanacaktır?
2. Grup şebekelerinin kurulması konusunda herhangi bir çalışmanız var mıdır? Var ise; ne zaman başlayıp, ne zaman bitirilecektir?
T.C.
Ulaştırma Bakanlığı
Araştırma Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı
Sayı :B.11.0.APK.0.10.01.21.E.A/1335-16109 4.9.1997
Konu : Erzincan Milletvekili
Mustafa Kul’un sözlü soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 27.3.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/494-5919-16681 ve
b)18.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8245 sayılı yazıları.
Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un 7/3274 sayılı yazılı soru önergesine dönüşen 6/494-5919 sayılı sözlü soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Necdet Menzir
Ulaştırma Bakanı
Erzincan Milletvekili Mustafa Kul’un 7/3274 Sayılı Yazılı Soru Önergesine Dönüşen 6/494-5919 Sayılı Sözlü Soru Önergesi ve Cevabı
Sorular :
Erzincan Kemaliye ilcesine bağlı Harmankaya, Dilli, Ağıl, Gözaydın, Gümüşçeşme köyleri ile Kemah ilçesine bağlı Uluçınar köyü, ilçelerimizin en uzak köylerindendir.Bu köylerimiz haberleşme açısından çok güçlük çekmektedir.
Kemaliye ilçesine bağlı Harmankaya köyü ile Kemah ilçemize bağlı Uluçınar köyünün otomatik telefon ihtiyacı ile yine Kemaliye’ye bağlı Dilli, Ağıl, Gözaydın, Gümüşçeşme köylerinin grup şebekesinin kurulması konusunda daha önce yaptığımız başvurularımıza rağmen bugüne kadar bir çalışma yapılmamıştır.
1. Sözkonusu köylerimizin otomatik telefon ihtiyacı ne zaman karşılanacaktır?
2. Grup şebekelerinin kurulması konusunda herhangi bir çalışmanız var mıdır? Var ise; ne zaman başlayıp ne zaman bitirilecektir?
Cevaplar :
Kemaliye ilçesi Harmankaya, Dilli, Ağıl, Gümüşçeşme köyleri 1997 yılı yatırım programı kapsamında olup iş programına göre şebeke tesisleri yapılacaktır. Kemah ilçesi Uluçınar köyü ise Alp köyü toplama merkezinde bulunup, şebeke tesisi önceki yıllarda yapılarak işletmeye açılmıştır. Köyü beslemekte olan kablo avcıların hasar vermesi nedeniyle arızalı olup arıza ıslah çalışmaları devam etmektedir.Alp merkezinde 304 hatlık Dicle tipi santral mevcuttur. 237 adet abone olup bekleyen abone bulunmamaktadır.
Erzincan ili Kemaliye ilçesine bağlı Harmankaya merkezine 304 hatlık Dicle tipi santral 8.12.1996 tarihinde sevk edilmiş olup, kablosuz telefon sisteminin (WLL) kurulmasına müteakip Ekim 1997’de servise verilecektir.Dilli, Ağıl, Gözaydın ve Gümüşçeşme köyleri bu merkezden beslenecektir.
69. – Kırklareli Milletvekili Necdet Tekin’in, Emlak Bankası tarafından bir yerel TV’ye reklam verildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Refaiddin Şahin’in yazılı cevabı (7/3278)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Yüksek müsaadelerinizle aşağıdaki sorumun T. Emlakbankası’ndan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ufuk Söylemez tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 27.3.1997
Saygılarımla.
Prof. Dr. Necdet Tekin
Kırklareli
Çoğunluk hissesinin Edirne Milletvekili Ümran Akkan’ın eşine ait olduğunu öğrendiğimiz Edirne TV’ye T. Emlak Bankası tarafından 500.000.000 TL’lik bir reklam verilmiş midir?
T. Emlak Bankası’nın Edirne’de hiçbir konut faaliyeti olmadığına göre bu reklamın amacı nedir?
T.C.
Devlet Bakanlığı
Sayı : B.02.0.015/S-746 18.9.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : 18.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3278-6012/16871 sayılı yazınız.
Kırklareli Milletvekili Necdet Tekin’in T. Emlak Bankası tarafından yerel bir TV’ye verilen reklamlarla ilgili yazılı soru önergesi incelenmiştir.
Edirne TV’ye, 09-27.03.1997 tarihleri arasında yapılan konut kampanyasında 300 000 000 TL.+KDV’lik yayın verilmiştir.
Bilgilerinize arz ederim.
Refaiddin Şahin
Devlet Bakanı
70. – İzmir Milletvekili Mekin Öney’in, Liman hizmetleri konteyner tarifesine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevbı (7/3279)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Sayın Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunu arz ederim.
Saygılarımla.
Metin Öney
İzmir
Soru 1. Ülkemizin ana limanlarını işletmekle görevli TCDD Genel Müdürlüğü Limanlar Dairesi Başkanlığı tarafından kamu limanlarında uygulanan “liman hizmetleri konteyner tarifesi” ne, yaklaşık % 350 zam yapıldığı ve bu tarifenin 01.05.1997 tarihinde uygulanmaya başlanacağı doğru mudur?
Soru 2. Bu zam kararı alınırken ihracatçılarımızın olumsuz etkileneceği, taşıma maliyetlerinin bu kadar artmasının ihracatçılarımıza caydırıcı etki yapacağı göz önüne alındı mı?
Soru 3. Rekabet koşullarını zorlaştıracak, maliyetleri yükseltecek ve ihracatçıya olumsuz etkileri olacak söz konusu zammın makul seviyelere çekilmesi düşünülüyor mu?
T.C.
Ulaştırma Bakanlığı
Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı
Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.21.E.A/1336-16110 4.9.1997
Konu : İzmir Milletvekili Metin Öney’in sözlü soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 7.4.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02- 6/504-6024-16892 ve
b) 18.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8245 sayılı yazıları.
İzmir Milletvekili Metin Öney’in 7/3279 Sayılı Yazılı Soru Önergesine dönüşen 6/504-6024 sayılı sözlü soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Necdet Menzir
Ulaştırma Bakanı
İzmir Milletvekili Metin Öney’in 7/3279 Sayılı Yazılı Soru Önergesine dönüşen
6/504-6024 Sayılı Sözlü Soru Önergesi ve Cevabı
Sorular :
1. Ülkemiz ana limanlarını işletmekle görevli TCDD Genel Müdürlüğü Limanlar Dairesi Başkanlığı tarafından kamu limanlarında uygulanan “ liman hizmetleri konteyner tarifesine, yaklaşık %350 zam yapıldığı ve bu tarifenin 01.05.1997 tarihinde uygulanmaya başlanacağı doğru mudur?
2. Bu zam kararı alınırken ihracatçılarımızın olumsuz etkileneceği, taşıma maliyetlerinin bu kadar artmasının ihracatçılarımıza caydırıcı etki yapacağı göz önüne alındı mı?
3. Rekabet koşullarını zorlaştıracak, maliyetleri yükseltecek ve ihracatçıya olumsuz etkileri olacak söz konusu zammın makul seviyelere çekilmesi düşünülüyor mu?
Cevaplar :
1. 1.6.1997 tarihinde yürürlüğe giren yeni konteyner tarifesinde, dolu konteyneri gemiden indirme ücretlerinde herhangi bir zam yapılmayıp, sadece yükleme ücretlerinde uygulanan ihracatı teşvik indirimi kaldırılmıştır. Bir yükün gemiden indirilmesi için ne masraf yapılıyorsa, bindirilmesi içinde aynı emek, masraf yapılmakta olduğu malumunuzdur. Boş Konteyner elleçlemesinde 80 dolara mal olan hizmet için alınan 13 dolarlık ücret, 25 dolara çekilmiştir. İzmir’de bir konteyner yapım firması Bakanlığımıza yazılı baş vurarak “ Boş Konteyner Elleçleme Fiyatlarımızın Çok Ucuz olduğu, bu durumun ihracatlarını olumsuz etkilediği ve Türk malı konteynerler için Haksız Rekabete sebep olduğu, dışardan gelen konteynerlerin İzmir Limanını, ucuz elleçleme ve ardiye nedeniyle, depo gibi kullandığı ve fiyatları normalleştirmemiz gerektiği” yolunda yazılı şikâyetleri bulunmuştur.Yazısının ekine koyduğu tablo ile de TCDD Limanlarındaki fiyatların, dünya limanlarına göre çok ucuz olduğunu açıkça belirtmiştir. (Ekli Tablo)
Limanda yapılması zorunlu bir hizmet olmayan konteyner için doldurulup boşaltılması hizmetleri, dünya ülkelerinde genel olarak fabrikasında doldurulmakta, ihtiyaç yerinde boşaltılmaktadır.Yani konteynerin limanda doldurulup - boşaltılması zorunlu bir hizmet değildir.Şayet liman bu hizmeti verecek ise, maliyet analizine göre hizmetin makul ücretinin alınması gerekir.Limanlarımızda bu hizmet 134 dolara mal olmasına rağmen, 24 dolar gibi çok düşük bir ücret alındığı için, konteynerler limandan çıkarılmaz olmuştur.Bu durum limanda sıkışıklık ve izdihama da sebep olmaktadır. Hatta bir çok firma TCDD Genel Müdülüğüne başvurarak, “ Dünya fiyatı 150 dolar olan bir hizmeti, bedava denecek fiyata (24 dolara) yapmanız, limanda sıkışıklık ve kilitlemeye yol açıyor” diye şikâyet edilmiştir.
Uluslararası kriterlere göre yapılan maliyet analizine göre, TCDD limanlarına 134 dolara mal olan ve dünya limanlarında ortalama 150 dolara yapılan bir hizmeti, 24 dolardan 55 dolara (Yine maliyetin altında ve zararına bir fiyata) çıkardığımız için, olay saptırılarak bazı basın organlarında % 358 oranında zam yaptığımız haberleri yer almıştır.
Liman Tarifeleri dolar üzerinden ödendiği için, ayrıca zam yapılmasına gerek yok denilmektedir. Oysa başlangıçta fiyatlar, maliyet esasına göre tespit edilmemiş olup, 14 yıldır önemli bir değişiklik yapılamamıştır. İki yıl içinde dolar %197 artmasına karşın, liman hizmetlerindeki maliyet artışı %970 olmuştur. Tarifenin dolara bağlı olması, liman hizmetlerindeki maliyet artışını karşılayamamaktadır. Ayrıca doların kendi içindeki yıllık %3’lük enflasyon, 14 yılda %50 oranında, başlangıçtaki düşük ilk fiyatlara, ek değer kaybettirmiştir.
Limanlarımızın konteyner hizmetlerini daha modern ve yeterli sayıda araçla yapabilmesi için “Avrupa Yatırım Bankasından” 85 Milyon Dolarlık kredinin %50’si temin edilmiş ve ekipman alımı için Uluslararası ihale yapılmıştır. Böylece mevcut limanlarımızdaki makina-ekipman gücü ikiye katlanmış olacaktır. H.Paşa ve İzmir Limanlarındaki Gantry-Crane sayısının 4’e çıkarılmasıyla gemilerin rıhtım sırası beklemesine son verilmiştir. H.Paşa Liman sahası sıkışıklığına ise, “Yeni Konteyner Kara Terminali” ile kesin çözüm getirildiği, limanlarımızın ehil yöneticiler, altyapı, ekipman, tamir-bakım vb. konularına hassasiyet gösterildiği malumunuzdur. TCDD Genel Müdürlüğü Limanları, Birleşmiş Milletler AGTC sözleşmesine göre Uluslararası konteyner terminali olma nitelikleri de tescil edilmiştir.
Bu modernizasyon projeleri, ülkemizin kıt kamu kaynakları kullanılarak yapılmakta olup, çağdaş limancılığın tüm gerekleri yerine getirilmektedir. Limanlarımızın hizmetlerini başarıyla yürütebilmesi için verdiği hizmetin karşılığını alması esastır.
İhracatı teşvik indirimi nedeniyle Limanlarımızda uğranılan zararın devletçe subvanse edilmesi Hazine Müsteşarlığından talep edilmişse de bu mümkün olmamıştır. Son olarak Hazine Müsteşarlığının 14.02.1997 tarih ve 7060 sayılı yazısında “maliyet unsuru da dikkate alınarak liman hizmet tarifesinde bir artış yapılmasının” uygun olacağı bildirilmiştir,
1 Haziran 1997’de uygulamaya giren yeni tarifeyle 76 Milyon dolarlık teşvik indiriminin ancak 15 Milyon dolarlık bölümünün geri alınabileceği, 61 Milyon dolarlık kayıbın ise yeni tarifeye rağmen devam edeceği görülmektedir.Yeni tarifede tespit edilen ücretler, Dünya ve Akdeniz limanlarından çok daha ucuzdur.
2. Bahis konusu tarife ithalatı ve ihracatı olumsuz yönde etkilemeyeceği, aksine verdiği hizmetin makul ölçüde ücretini alacak TCDD’nin limanlarda yatırımları ve hizmet kalitesini daha da artıracağı ve dolayısıyla ithalat ve ihracatı olumlu etkileyeceği düşünülmektedir.
3. 1.6.1997 tarihinde uygulamaya konulan yeni konteyner liman hizmet tarife ücretlerinde genel olarak ve özellikle ihracat hizmetlerine daha önce artırılan miktarın yaklaşık %70’i oranında indirim yapılmıştır. Şöyleki, ihraç konteyner yüklemeleri 85 dolardan 55 dolara, boş konteyner yüklemeleri 35 dolara, boş konteynerin gemiden boşaltma ücreti ise 25 dolara indirilmiştir.
İhraç konteyner içi doldurulması, ebatlarına göre 60 dolarlık ücret 40 dolara 110 dolarlık ücret 55 dolara indirilmiştir.
H.Paşa ve İzmir Limanlarında ihraç konteyner ardiye ücretine 3 gün muafiyet, Mersin ve diğer limanlarda ise, hem ihraç hem de ithal konteyner ardiyesine 5 gün muafiyet getirilmiş olup, ayrıca ardiye ücretlerine de önemli indirimler yapılmıştır.
Bu indirimli ücretlere ilişkin detaylı bilgiler limanlarımıza gönderilmiş olup, indirimli yeni tarifenin uygulanmasına 1.6.1997 tarihinden itibaren başlanmıştır.
Yürürlüğe, konan yeni tarifeden dolayı herhangi bir şikâyetle karşılaşılmamıştır.
Med Unıon Contaıners A.Ş.
TCDD Limanlarında gemiden boşaltılan şifting ve Limbo yapılan boş konteynırların hizmet ücreti olarak 13 ABD doları ve terminel ücreti olarak 5 ABD doları olmak üzere toplam 18 ABD dolar alınmaktadır.
Aynı ücret dolu konteynırların, boşaltılmasında ise 90 ABD dolarıdır.(85+5)
Belli başlı Kuzey Akdeniz Limanlarında karşılaştırmalı boş konteynıra uygulanan ücret listesi ise şöyledir :
20’ 40’
Türkiye 18 18
Pire 90 130
Malta 40 40
Valancia 105 128
Barcelona 105 128
Laspezia 92 92
Commercial
Laspezia 103 103
Contship
Marseille 130 130
Fos 140 140
Bu listeden anlaşılacağı üzere, Malta’nın bir transit limanı olması haricinde ülkemizin diğer limanlara nazaran ne kadar ucuz olduğu ve ne büyük bir döviz kaybına uğradığıdır.
Ayrıca, boş konteynırın bu kadar ucuz elleçlenmesi limanlarımıza boş konteynırın gelmesini teşvik etmekte , bu da yerli üretilen konteynırların ihraç şansını olumsuz etkilemektedir.
Bu durumda, bu ücretin Pire Limanı ve limanlarımızdaki dolu konteynırın boşaltma ücreti ile aynı olan 90 ABD doları olması gerçekçidir.
1995 yılında sadece İzmir Limanında boş olarak indirilen konteynır sayısının 46.000 adet olması, Liman hizmetleri gelirine x (90-18=72) ne büyük ilave sağlayacağının göstergesidir.
Diğer tarifelerin, ihracatın olumsuz yönde etkilenmemesi için değiştirilmesine gerek yoktur.
71. – Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, Hatay-Yayladağ’a bağlı bazı köylerin santrallerine ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir’in yazılı cevabı (7/3281)
Türkiye Büyük Millet Meclici Başkanlığına
Aşağıdaki soru önergemin Ulaştırma Bakanı Sayın Ömer Barutçu tarafından sözlü olarak cevaplandırması için gereğini arz ederim.
Saygılarımla. 31.03.1997
Feridun Pehlivan Bursa
Hatay İlimizinYayladağ İlçesi Aşağıpuluyazı ve Kışlak Köyü santralları arızalı olup, çalışmamaktadır. Sınır yöremizde yer alan on köyün bağlı olduğu bu ilin santralinin bozuk olması sonucu iletişimde büyük aksaklıklar doğmaktadır.Bu çerçevede;
1. Bu iki telefon santralinin tamiri mümkün değilse yeni teknoloji ile büyük kapasiteli santraller kurulması sınır güvenliği açısından daha uygun değil midir?
2. Bu yörede TV yayınları izlenmemekte, köylü vatandaşlarımız Suriye televizyonlarını izlemeye mecbur kalmaktadır. TV kanallarının izlenebilmesi için hangi tedbirleri almayı düşünüyorsunuz?
T.C.
Ulaştırma Bakanlığı
Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı 4.9.1997
Sayı : B.11.0.APK.0.10.01.22.E/1334-16108
Konu : Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın sözlü soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) TBMM Başkanlığının 7.4.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/507-6054-16983 ve
b) 18.8.1997 gün ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8245 sayılı yazıları
Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın 7/3281 sayılı yazılı soru önergesine dönüşen 6/507-6054 sayılı sözlü soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Necdet Menzir
Ulaştırma Bakanı
Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın 7/3281 Sayılı Yazılı Soru Önergesine Dönüşen 6/507-6054 Sayılı Sözlü Soru Önergesi ve Cevabı
Sorular :
Hatay İlimizin Yayladağ ilçesi Aşağıpuluyazı ve Kışlak köyü santralları arızalı olup, çalışmamaktadır.Sınır yöremizde yer alan on köyün bağlı olduğu bu ilin santralinin bozuk olması sonucu iletişimde büyük aksaklıklar doğmaktadır. Bu çerçevede;
1. Bu iki telefon santralinin tamiri mümkün değilse yeni teknoloji ile büyük kapasiteli santraller kurulması sınır güvenliği açısından daha uygun değil midir?
2. Bu yörede TV yayınları izlenmemekte; köylü vatandaşlarımız Suriye televizyonlarını izlemeye mecbur kalmaktadır. TV kanallarının izlenebilmesi için hangi tedbirleri almayı düşünüyorsunuz?
Cevaplar :
1. Aşağıpuluyazı, Kışlak merkezinde hizmet veren santrallarda herhangi bir problem bulunmamaktadır. Ancak Transmisyon ortamının havai hat olması sözkonusu merkezlerde sık sık meydana gelen enerji kesintilerinden dolayı, zaman zaman santrallar devre dışı kalmaktadır.
Bu nedenle Hatay Ünitesine tahsis edilen 2 adet 10 KWA gücünde jeneratör montajı yapılarak servise verilmiştir. Havai hattan dolayı oluşan arızalara da ivedilikle müdahale edilmektedir.
2. Hatay ili Yayladağ ilçesinde ve köylerinde TV yayınları Kışlak, Yayladağ II ve Yeditepe vericilerinden TRT-1,2,3 programları kaliteli olarak izlenmekte olup Yayladağ-II’nin güçlü olması nedeniyle sınır ötesi kapsamayı da sağlamaktadır. Bu istasyonlarımızın dışında Yayladağ ilçesi Kulaç köyünün Yassıdağ mevkiine bir TV vericisi daha planlanmış olup altyapı çalışmaları tamamlanarak hizmete verilmiştir.Kulaç istasyonundan bölgedeki yerleşim merkezlerimizin daha kaliteli olarak TV yayınlarını izlemeleri sağlanmıştır.
72. – Bursa Milletvekili Feridun Pehlivan’ın, asgari ücretten vergi alınmamasına yönelik projeye ilişkin Maliye Bakanından sorusu ve Devlet Bakanı ve Maliye Bakanı vekili Hüsamettin Özkan’ın yazılı cevabı (7/3283)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soru önergemin Maliye Bakanı Sayın Abdüllatif Şener tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.
Saygılarımla
Feridun Pehlivan
Bursa
T.B.M.M.Çevre Komisyonu Başkanı
Asgari ücretle geçimini sağlayan insanlarımızın çok sıkıntı çektikleri malumunuzdur.Beslenme, Sağlık, Kira, Eğitim giderlerinin yükü altında ezilen vatandaşlarımızı bir nebze rahatlatacak :
1. Asgari ücretten verginin kaldırılması projeniz ne zaman gerçekleştirilecektir ?
2. Yoksa, diğer seçim öncesi vaadleriniz gibi sözde mi kalacaktır?
T.C. Maliye Bakanlığı 25.8.1997 Gelirler Genel Müdürlüğü
Sayı :B.07.0.GEL.0.42/4236-1-36174
Konu :Soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı)
İlgi :a) 7.4.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/510-6080/17011 sayılı,
b) 18.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3283-6080/17011 sayılı yazılarınız.
c) 29.4.1997 tarih ve B.07.0.GEL.0.42-4236-1/16881 sayılı yazımız.
Tarafımdan cevaplandırılmak üzere, Bursa Milletvekili Sayın Feridun Pehlivan tarafından verilen ve süresi içerisinde cevaplandırılmadığı için 7/3283 esas numarasıyla yazılı soru önergesine çevrilen ilgi (a) yazınız eki 6/510-6050 sayılı sözlü soru önergesi ile ilgili Bakanlığım görüşü aşağıda belirtilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3824 sayılı Kanunla değişik 31 inci maddesinde, “Bakanlar Kurulu özel indirim tutarlarını, sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücret tuturına kadar artırmaya yetkilidir. Bu yetki sürekli olarak fiilen kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yörelerde çalışanlar ile bu yörelerdeki il ve ilçelerde çalışanlar ve kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yöreler veya diğer yörelerde çalışan asgari ücretlilere farklı özel indirim tutarları tespit edilmek suretiyle kullanılabilir.” Hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ile özel indirim tuturlarını asgari ücret tutarına kadar artırarak asgari ücreti tamamen veya kısmen vergi dışı bırakma konusunda Bakanlar Kurulu’na, yetki verilmiş bulunmaktadır. Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak 1 800 000 lira olan aylık özel indirim tutarını 1.1.1997 tarihinden itibaren 3 150 000 liraya yükseltmiş bulunmaktadır.
Ancak, kısa vadede bütçenin gelir ihtiyacı da dikkate alındığında, özel indirim tutarının yıllar itibariyle kademeli olarak artırılması yönünde çalışmalara devam edilecektir.
Ayrıca, ücretlilerin eğitim, sağlık, gıda, giyim ve kira harcamalarının belgelendirilmesi kaydıyla, ertesi yılda kendilerine belli bir vergi indirimi de yapılmaktadır.
Öte yandan, belli bir zaman içerisinde vergi tarifesinde iyileştirmeler yapılmak suretiyle, tedrici olarak vergi oranlarında da indirime gidilmesi hedeflenmektedir.Böylece, ücretliler üzerindeki vergi yükünde bir azalma sağlanacaktır.
Hükümetimizce, bir yandan bütçe açıklarının azaltılması, vergi gelirlerinin artırılması ve kamu harcamalarının hızının yavaşlatılması yönünde programlar uygulanmakta; diğer taraftan ekonomide yapısal sorunları aşacak bir dizi reform çalışmaları başlatılmış bulunmaktadır. Enflasyonu aşağıya çekmeye yönelik bu çalışmaların sonuçlarının alınmasının zaman alacağı şüphesizdir. Ancak, bu çalışmaların sonuçları alındığında, Bakanlar Kurulu, yukarıda sözü edilen yetkilerini kısmen veya tamamen kullanabilecektir.
Bilgi edinilmesini arz ederim.
Hüsamettin Özkan
Maliye Bakanı V.
73. – İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin ürün bedellerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez’in yazılı cevabı (7/3285)
15.4.1997
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorunun Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Yalım Erez tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.Saygılarımla,
Atilla Mutman
İzmir
Zeytin ve zeytinyağı üreticileri, ocak’tan beri teslim ettikleri ürünlerinin bedellerini alamamaktadır.Bu bedellerin ödenmemesine Tariş’in kaynak bulamaması sebep olarak gösterilmektedir.
Benzeri darboğazdan Fiskobirlik 17 trilyon TL’lik kaynak bularak kurtulduğu söylenmektedir.
Malumunuzdur ki, bu da piyasa fiyatlarının düşmesine, ortak olan veya olmayan üreticilerin mağdur olmasına, sebep olmaktadır.Dolayısıyla haksız kazanç sahiplerine ortam hazırlanmaktadır.
Tariş’in bir üretici kuruluşu olarak, üreteciyi koruyan politikalar üretmesi ve maddî kaynak imkânı yaratması sizin Bakanlığınızın sorumluluğundadır.
Bu mağdur insanların, sorunlarını acilen çözmek için kısa ve uzun vadede projeniz nedir?
T.C.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği 9.9.1997
Sayı :B 140 BHİ 01-369
Konu :Yazılı soru önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : a) 29.4.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-6/515-6331/17578 sayılı yazınız.
b) 18.8.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8247 sayılı yazınız.
İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın, Zeytin ve Zeytinyağı üreticilerinin ürün bedellerine ilişkin olarak tarafımdan cevaplandırılmasını istediği sözlü soru önergesi ilgi (b) de kayıtlı yazınızla bu kez yazılı önergeye dönüştürülmüş olup, sözkonusu soru önergesiyle ilgili cevabımız ekte takdim edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Yalım Erez
Sanayi ve Ticaret Bakanı
İzmir Milletvekili Atilla Mutman’ın Yazılıya Dönüşen Sorularına İlişkin Cevabımız
Cevap : Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği 1996/97 kampanya döneminde üretici ortaklarından 11 653 485 milyon lira bedelle 40.045 ton zeytinyağı almış ve 20 Ağustos 1997 tarihi itibariyle ürün bedelinin tamamı Birlikçe ilgili kooperatiflere gönderilmiş olup, üreticilere zeytinyağı ürün bedeli borcu kalmamıştır.
74. – İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin’in, Erzurum Jandarma Bölge Komutanı hakkında bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı ve Millî Savunma Bakanı İsmet Sezgin’in yazılı cevabı (7/3286)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun, Sayın Millî Savunma Bakanımız tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasına tavassutlarınızı arz ederim.
Mehmet Ali Şahin
İstanbul
Soru : Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek’in, yazılı ve görüntülü basına da yansıyan demeci üzerine, Türk Silahlı Kuvvetler İç Hizmet yönetmeliği ve diğer meri mevzuata göre, adı geçen hakkında bir işlem yapılmış mıdır? Yapılması düşünülmekte midir?
T. C.
Millî Savunma Bakanlığı 8.10.1997
Kanun : 1997/422-TÖ.
Konu : Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 18 Ağustos 1997 tarihli ve Kan. Kar. Md. A.01.0.GNS.00.02-7/3286-6406/17745 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin tarafından verilen ve ilgi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünün 98 inci maddesi uyarınca yazılı soruya dönüştüğü bildirilerek cevaplandırılması istenilen 7/3286 sayılı yazılı soru önergesinin cevabı Ek’te gönderilmiştir.
Arz ederim.
İsmet Sezgin
Başbakan Yardımcısı ve
Millî Savunma Bakanı
İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Şahin Tarafından Verilen
7/3286 Esas Sayılı Yazılı Soru Önergesinin Cevabı
Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığından Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığına atanan Tuğgeneral Osman Özbek hakkında, soru önergesinde belirtilen hususlara ilişkin olarak yapılan incelemede, şahsın iradesi dışında basına yansıtılan beyanların, mer’i mevzuata göre, herhangi bir işlem yapılmasını gerektirir nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Arz ederim.
İsmet Sezgin
Başbakan Yardımcısı ve
Millî Savunma Bakanı
75. — İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur’un, İzmir-Menemen Belediye Başkanına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3292)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Sayın İçişleri Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanmasına aracılığınızı arz ederim.
Ali Rıza Bodur
İzmir
İzmir İli Menemen İlçesi Belediye Başkanı İlhami Gürsoy, 3 yıl 6 ay hapis cezası almış ve kamu hizmetlerinden yasaklanmasına Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesince karar verilmiştir. Aynı kişi yine yüzkızartıcı bir suç iddiası ile 7 Mart 1997 günü tutuklanmış ve 4 ay tutuklu kaldıktan sonra salıverilmiş, dava devam etmektedir. Daha önce Meral Akşener tarafından görevden alınan Gürsoy siyasî baskılar sonucu göreve iade edilmiştir. Ancak, göreve döndükten sonra kendisinin yolsuzluklarını yargı önüne götürmekte halk yararına tavır koyan tüm Menemenlilerden öç alır bir uygulama içine girmiştir. Örneğin CHP İlçe Başkanının Belediye Encümeni tarafından verilen geçici işletme ruhsatını iptal ederek işyerini kapatmıştır. Böylesine bir kişinin görevde kalmasını nasıl karşılıyor sunuz?
Menemen halkını işkenceden kurtarmak için görevden alma yetkinizi kullanmayı düşünüyor musunuz?
T. C.
İçişleri Bakanlığı
Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü 30.9.1997
Sayı : B.05.0.MAH.0.65.00.02/80837
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 2.9.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8465-7/3292-8191/21740 sayılı yazısı.
İlgi yazı ekinde alınan ve tarafımdan cevaplandırılması istenilen İzmir Milletvekili Ali Rıza Bodur’un “İzmir-Menemen Belediye Başkanına ilişkin” yazılı soru önergesi ile ilgili olarak İzmir Valiliğinden alınan bilgilerden :
Adı geçen Belediye Başkanı hakkında; İzmir Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesince 18.10.1996 tarihinde belediye parasını zimmetine geçirdiği gerekçesiyle Türk Ceza Kanununun 202/3 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 6 ay ağır hapis, 1 049 690 000 TL. ağır para cezası ve 219/son maddesine göre sürekli olarak memuriyetten yasaklanması kararı verildiği, bu kararın ilgili tarafından 27.11.1996 tarihinde temyiz edildiği ve Yargıtayca henüz karar verilmediği,
Diğer taraftan, adı geçenin Menemen C. Başsavcılığının 10.3.1997 tarih ve 1996/867 Hz. 1997/10 fezleke yazıları ile ihtilasen zimmet suçu işlediği iddiası ile tutuklanmasına karar verildiği, ancak tutuksuz yargılanmak üzere 17.7.1997 tarihinde tahliye edildiği,
anlaşılmıştır.
Adı geçen hakkında verilen mahkeme kararı kesinleşmemiştir. Kesinleştiği takdirde yasal gereği yerine getirilecektir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
76. — İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, polis üniformalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3300)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
1. Polis memurlarının üniforma ihtiyaçları nasıl karşılanmaktadır?
2. Alımlar açık ihale, davet, sipariş gibi hangi usullere göre yapılmaktadır?
3. Motosikletli polislerin düşme ve çarpmalara karşı, dayanıklı olması gereken üniformaların teknik şartnamesi var mıdır? Varsa nasıldır?
T. C.
İçişleri Bakanlığı
Emniyet Genel Müdürlüğü 25.9.1997
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01-203424
Konu : Yazılı Soru Önergesi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 2.9.1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-8465-7/3300-8233/21836 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensuplarının kıyafetleri, 9.10.1991 tarih ve 21016 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 1.1.1992 tarihinden itibaren yürürlüğe giren “Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği”nde ve 7.3.1994 tarih ve 21870 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde belirtilen giyim-kuşam malzemeleri olmak üzere, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 71 inci maddesine göre ve her yıl Maliye Bakanlığınca yayımlanan Devlet İhaleleri Genelgesinde genel uygunluk görüşü verilen kuruluşlardan olması nedeniyle Sümer Holding A. Ş. Genel Müdürlüğünden sipariş verilerek protokol yapılmak suretiyle karşılanmaktadır.
Sümer Holding A.Ş. Genel Müdürlüğünce temin edilemeyen kask, kalkan ve robokop elbiseleri ve diğer giyim-kuşam malzemeleri ise 2886 sayılı Kanunun 35 ve 51 inci maddeleri kapsamında kapalı teklif, açık teklif ve pazarlık usullerinden biriyle piyasadan temin edilmektedir.
Motorlu polislerin hava şartlarına ve dışa etkenlere karşı dayanıklılık gösteren kıyafetlerle hizmet vermelerini sağlamak için “Emniyet Genel Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri (Yunuslar) Kıyafeti Teknik Şartnamesi” hazırlanmıştır. Bu şartnamade kullanılacak kumaşın yanmaya, sürtünmeye, yıkamaya, hızlı hava akımlarına karşı dirençli, vucut nemini ve buharını dışarı atacak nitelikte olması için kalınlığına kadar gerekli tespitler yapılmış ve çarpmaya karşı mukavemet gösterecek kaskların teknik özelliklerine yer verilmiştir.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
77. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı’nın, polis Vakfı ve Trafik Vakfının malî denetimine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yazılı cevabı (7/3302)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sn. Murat Başesgioğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
1. Polis Vakfı, Trafik Vakfı gibi kamu otoritesiyle elde edilen gelirlerden yapılan satınalmaların şeffaflığı ve denetimi nasıl olmaktadır?
2. İstanbul Trafik Vakfı’nın kurulduğundan bu yana olan gelir ve harcamaları ana kalemler itibarıyla nelerdir? Hangi alımlara ne kadar ödeme yapılmıştır?
T.C.
İçişleri Bakanlığı 25.9.1997
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı : B.05.1.EGM.0.12.01.01.203425
Konu : Yazılı Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi : TBMM Başkanlığının 2.9.1997 gün ve A.01.GNS.0.10.00.02-8465-7/3302-8235/21833 sayılı yazısı.
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı tarafından TBMM Başkanlığına sunulan ve tarafımdan yazılı olarak cevaplandırılması istenilen soru önergesinin cevabı aşağıya çıkarılmıştır.
Vakıflar; 903 sayılı Kanunun uygulanmasını gösterir tüzüğün 20 nci maddesi gereğince en az iki yılda bir defa teftiş edilmektedir. Her teftişte, vakfın bir önceki teftişinden itibaren geçen bütün işlem ve hesapları incelenerek, vakıf senedindeki hükümlerin yerine getirilip getirilmediği, vakfın mallarının ve gelirlerinin amaca uygun şekilde idare edilip edilmediği, harcanıp harcanmadığı araştırılmaktadır. Vakıfların mal edinmeleri veya ellerindeki malları satmaları da 903 sayılı Kanunun 80/A maddesi ve bu Kanunun uygulanmasını gösterir tüzüğün 27 nci ve 36 ncı maddesi çerçevesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetimi ve talimatı doğrultusunda yapılmaktadır.
Türk Polis Teşkilâtını Güçlendirme Vakfı; 16.5.1975 tarihinde 74 Kurucu üye tarafından kurulmuş ve Vakıf Senedi 28.5.1975 tarihinde Ankara Asliye 4 üncü Hukuk Mahkemesince tescil edilmiştir. Vakfın kuruluş amacı; Türk Polis Teşkilâtının güçlendirilmesi ve her yönü ile teşkilâtın en ileri düzeye yükseltilmesi hususunda Vakıfça gerçekleştirilebilecek her türlü hizmeti ifa ile bu amaca ulaşabilmek için Türk Ulusunun maddî ve manevî desteğini sağlamaktır. Kamu yararına çalışan Türk Polis Teşkilâtını Güçlendirme Vakfına Bakanlar Kurulunun 25.1.1980 tarih ve 8/218 sayılı Kararı ile Vergi Muafiyeti tanınmış ve bu muafiyet halen devam etmektedir.
Vakfın gelirleri Kanun, Tüzük ve Yönetmelikler ve İçişleri Bakanlığının vermiş olduğu onayla elde edilmektedir. Vakıf her yıl Maliye Bakanlığı adına Yeminli Malî Müşavirlerce ve ayrıca da Vakıflar Genel Müdürlüğü Müfettişlerince denetlenmektedir. Yapılan bu denetmelerde, Vakıf faaliyetleri ile harcamaların mer'i usul ve esaslara uygun olarak yapıldığı tespit edilmiş ve gerek gelirlerini toplarken gerekse harcamaları yaparken tutulan kayıtlar ve muhasebe işlemlerindeki düzenlilik ve şeffaflık her defasında takdirle karşılanmıştır. Vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğünce 1995 yılında emsal Vakıflar içinde yılın vakfı seçilmiş ve gümüş plaketle ödüllendirilmiştir.
İstanbul Trafik Vakıfı ise sivil toplum örgütüdür ve Vakfın kamu otoriteleri alacılığı ile elde ettiği hiçbir geliri olmadığı gibi, kamu giderlerinden elde ettiği herhangi bir pay da sözkonusu değildir.
İstanbul Trafik Vakfının kurulduğundan bu yana olan gelir ve harcamaları ana kalemler itibariyle; Gelir Kalemi; Otopark Gelirleri 1995 yılı 24 689 362 000 TL., 1996 yılı 114 204 917 000 TL. Çekici Gelirleri; 1996 yılı 59 410 700 000 TL., Diğer Gelirler; 1995 yılı 144 086 788 000 TL., 1996 yılı 57 097 638 000 TL.'dir.
Harcama kalemleri ise; Personel Giderleri 1995 yılı 5 712 439 000 TL., 1996 yılı 79 530 822 000 TL., İşletme Giderleri; 1995 yılı 12 918 215 000 TL., 1996 yılı 8 901 570 000 TL., Vakıf giderleri; 1995 yılı 86 195 036 000 TL., 1996 yılı 76 134 216 000 TL., Vergi Karşılıkları; 1995 yılı 6 058 750 000 TL., 1996 yılı 29 091 660 000 TL.'dır.
Bilgilerinize arz ederim.
Murat Başesgioğlu
İçişleri Bakanı
78. – İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı'nın, yurtdışına çıkışlarda vatandaşların karşılaştıkları vize sorunlarına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in yazılı cevabı (7/3303)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Dışişleri Bakanı Sn. İsmail Cem tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent Akarcalı
İstanbul
Yurtdışına gitmek durumunda olan vatandaşlarımızın ilgili ülke Elçilik ve Konsolosluklarından vize elde edebilmek için çektikleri sıkıntılar ve maruz kaldıkları küçültücü muameleler ortadadır.
1. Bu duruma ciddî ve kapsamlı bir şekilde nasıl el atmayı düşünürsünüz?
2. Vize konusundaki keyfilikleri ortadan kaldırmak için ilgili ülke yetkilileri nezdinde bir girişimde bulunmayı düşünür müsünüz?
3. Elçilik ve Konsoloslukların önündeki sürekli kuyrukların giderilmesini teminen neler yapmayı düşünüyorsunuz?
4. Elçilik ve Konsolosluklarda haksızlıklara maruz kalan vatandaşlarımızın şikâyetlerini takip için Ankara ve İstanbul'da Danışma ve Şikâyet İzleme Büroları açarak, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermeyi düşünür müsünüz?
T.C.
Dışişleri Bakanlığı 19.9.1997
(Konsolosluk, Hukuk ve
Emlâk Genel Müdürlüğü)
Sayı : KOGY/IV-1728
Konu : Soru Önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Genel Sekreterliğine
İlgi : 2 Eylül 1997 tarih ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3303-8236/21834 sayılı yazıları
Yurtdışına gitmek üzere, ülkemizdeki ilgili yabancı dış temsilciliklere vize başvurusunda bulunan vatandaşlarımızın karşılaştıkları güçlükler hakkında, İstanbul Milletvekili Sayın Bülent Akarcalı tarafından Bakanlığıma yöneltilen yazılı soru önergesinin cevabı ekte sunulmuştur.
Saygılarımla arz ederim.
İsmail Cem
Dışişleri Bakanı
Soru :
Yurtdışına gitmek durumunda olan vatandaşlarımızın ilgili ülke Elçilik ve Konsolosluklarından vize elde edebilmek için çektikleri sıkıntılar ve maruz kaldıkları küçültücü muameleler ortadadır.
1. Bu duruma ciddî ve kapsamlı bir şekilde nasıl el atmayı düşünürsünüz?
2. Vize konusundaki keyfilikleri ortadan kaldırmak için ilgili ülke yetkilileri nezdinde bir girişimde bulunmayı düşünür müsünüz?
3. Elçilik ve Konsoloslukların önündeki sürekli kuyrukların giderilmesini teminen neler yapmayı düşünüyorsunuz?
4. Elçilik ve Konsolosluklarda haksızlıklara maruz kalan vatandaşlarımızın şikâyetlerini takip için Ankara ve İstanbul'da Danışma ve Şikâyet İzleme Büroları açarak, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermeyi düşünür müsünüz?
Cevap :
Bilindiği gibi, Batı ülkeleri 1970'li yıllardan itibaren, yasadışı göçü ve ilticacı akımını önlemek gibi nedenlerle vatandaşlarımıza peyderpey vize mecburiyeti getirmişlerdir. Ancak bu uygulama iltica akımını ve yasadışı göçü önleyemediği gibi, iyi niyetli vatandaşlarımızın seyahat özgürlüğüne kısıtlamalar getirmiştir.
Her devletin kendi topraklarına hangi yabancıların girebileceğini belirlemesi temel egemenlik haklarından olmasına ve Türkiye'nin de yaptığı gibi vize rejimlerinin bu egemenlik hakkının tabiî bir sonucu olarak belirlenmesine rağmen, vatandaşlarımıza yönelik vize sınırlamalarının kaldırılması için Batı ülkeleri nezdindeki girişimlerimiz sürdürülmüş; ancak, yukarıda belirtilen nedenle maalesef bugüne kadar olumlu bir sonuca ulaşılması mümkün olmamıştır.
Türk vatandaşları sözkonusu ülkelerin temsilciliklerinden vize alırken genelde şu güçlüklerle karşılaşmaktadırlar :
– Yüksek vize harcı,
– Uzun süre kuyrukta bekletme,
– Vize başvurusunun sonuçlandırılmasının uzun süre alması,
– Çok sayıda belge ibrazı istenmesi,
– Vizenin verilmemesi halinde başvuru sırasında alınan vize harcının iade edilmemesi
Karşılaşılan güçlükler her temsilciliğin iç uygulamasına göre farklılık göstermektedir.
Diğer taraftan vize başvurusunda bulunan vatandaşlarımıza Türkiye'deki yabancı temsilciliklerde ender de olsa zaman zaman kötü davranışlarda bulunulduğuna ilişkin şikâyetler Bakanlığımıza ulaşmakta, bunların önlenmesi için tarafımızdan gerekli girişimlerde bulunulmakta ve bu gibi olaylar takip edilmektedir.
Ülkemizde bulunan yabancı temsilcilikler tarafından vize başvurusu reddedilen vatandaşlarımız sık sık Bakanlığımızla temas kurarak kendilerine karşı haksızlık yapıldığından yakınarak bunun düzeltilmesi için yardım talep etmektedirler. Bakanlığımızca bu gibi durumlarda yardımcı olunmaya çalışılmakla birlikte, yukarıda belirtildiği gibi, vize verilip verilmemesi her devletin egemenlik haklarına giren bir husus olduğu cihetle red kararının nedeni konusunda izahat verilmesi veya kararın değiştirilmesi için ilgili temsilciliği zorlayıcı bir imkân bulunmamaktadır.
Nitekim aynı kurallar tarafımızdan, Türkiye için vize başvurusunda bulunan yabancılara da uygulanmaktadır.
Ancak, vize talebinin reddedilmesi idarî bir karar olduğundan başvuruları reddedilmiş Türk vatandaşlarının, reddeden ülkenin iç hukuk kuralları çerçevesinde, o ülkede bir vekil tayin ederek, idarenin bu red kararı aleyhine yargı yoluna başvurmaları mümkün olmaktadır.
Vatandaşlarımızın şikâyetleri Bakanlığımızca yakından takip edildiği için Ankara ve İstanbul'da Danışma ve Şikâyet İzleme Büroları açılmasını düşünmüyoruz.
79. – Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz'ün, Genel Kurulda pankart açan İzmir Milletvekili Sabri Ergül hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kalemli'nin yazılı cevabı (7/3518)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun TBMM Başkanı Sayın Mustafa Kalemli tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını delaletlerinize saygılarımla arz ederim.
Dr. Ahmet Feyzi İnceöz
Tokat
1. TBMM'de uygunsuz bir şekilde pankart açan İzmir Milletvekili Sabri Ergül hakkında ne gibi bir müeyyide uygulanacaktır?
2. Geçmiş dönemde Meclis'de pankart açan bazı öğrencilere 10-15 yıl hapis cezası verilmiş olup, Sayın Ergül'de aynı suçtan mı yargılanacaktır?
3. Bugüne kadar Sayın Ergül hakkında ne gibi işlem yapılmıştır? Soruşturma ne zaman başlamış, ne zaman bitirilecektir? Tahmini olarak Sayın Ergül hakkında dokunulmazlığın kaldırılması konusunda oluşturulacak dosya ne zaman TBMM Genel Kuruluna gelecek?
T.C.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı 30.9.1997
Genel Sekreterliği
Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı
Sayı :KAN.KAR.MD :
A.01.0.GNS.0.10.00.02-7/3518-7985/21220
Sayın Ahmet Fevzi İnceöz Tokat Milletvekili
İlgi : 29.7.1997 tarihli yazılı soru önergeniz.
Genel Kurulda pankart açan İzmir Milletvekili Sabri Ergül hakkında yapılan işleme ilişkin ilgi önergenizde yeralan sorular aşağıda cevaplandırılmıştır.
Bilgilerinizi rica ederim.
Saygılarımla.
Mustafa Kalemli
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Cevap : TBMM Genel Kurulunun 12.7.1997 tarihli 120 nci Birleşiminde 55 inci Hükümet hakkındaki güvenoylaması sırasında "Deyyusu Ekber Dışarı" yazılı bir levhayı sıra üzerine koymak suretiyle Genel Kurulun çalışma düzenini ve sükunetini bozan İzmir Milletvekili Sabri Ergül, tarafımdan derhal Genel Kurul salonunun dışına çıkarılmış ve aynı Birleşimde kendisine İçtüzüğün 156,157 ve 158 inci maddeleri uyarınca "uyarma" cezası verildiği açıklanmıştır.
İlgili Milletvekili hakkında İçtüzük hükümleri çerçevesinde başkaca bir işlem yapılması mümkün bulunmamaktadır.
VI. – KOMİSYONLAR BÜLTENİ
1. – 28 Şubat 1997 tarihinde komisyonlarda bulunan işler ile 16 Ağustos 1997 tarihine kadar komisyonlara gelen, neticelenen ve kalan işler (1)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
GÜNDEMİ
1 İNCİ BİRLEŞİM
1 . 10 . 1997 ÇARŞAMBA
Saat : 15.00
1
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
1. — Cumhurbaşkanının, Anayasanın 104 üncü maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisinin 20 nci Dönem 3 üncü Yasama Yılını açış konuşması.
2. — Cumhurbaşkanlığı tezkereleri.
3. — Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi.
4. — Başbakanlık tezkereleri.
5. — Meclis Araştırması önergesi.
2
ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER
3
SEÇİM
4
OYLAMASI YAPILACAK İŞLER
5
GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI
YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER
6
SÖZLÜ SORULAR
7
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİYLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
BİRLEŞİM 1'İN SONU