DÖNEM: 22 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT : 127-1
124 üncü Birleşim (Olağanüstü)
5 Eylül 2006 Salı
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - BU BİRLEŞİM TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Çeşİtlİ İşler
1.- Genel Kurulu ziyaret eden Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev ve beraberindeki heyete, Başkanlıkça "Hoşgeldiniz" denilmesi
B) Tezkereler ve Önergeler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Bursa Milletvekili Faruk Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ve 171 milletvekilinin, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek için Anayasanın 93 üncü ve TBMM İçtüzüğünün 7 nci maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplantıya çağırılmasına ilişkin önergesi (4/399)
2.- TBMM Genel Kurulunun 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00'te olağanüstü toplantıya çağırıldığına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1105)
3.- Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1104)
V.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiş olan Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresiyle ilgili işlemlere geçilmesinden önce, Anayasanın 92 nci maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı ve anılan tezkerenin görüşülmesine yer olup olmadığı hakkında
VI.- ÖNERİLER
A) Sİyasî Partİ Grubu Önerİlerİ
1.- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, konuşmaların, Hükümet ve siyasî parti grupları adına 60 dakika olması ve gruplar adına konuşmaların birden fazla kişi tarafından yapılmasına ilişkin CHP Grubu önerisi
2.- 5.9.2006 Salı günü olağanüstü toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olan Lübnan’a asker göndermeyle ilgili Hükümet tezkeresi üzerinde Hükümet ve siyasî parti gruplarının 45’er dakika süreyle konuşmalarına ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi
VII.- SORULAR VE CEVAPLAR
A) YazIlI Sorular ve CevaplarI
1.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, İzmir’in Aliağa İlçesinde imara aykırı yapılaşmaya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/13081)
* Ek cevap
2.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, bazı köylere ibadethane yapımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN’ın cevabı (7/13284)
* Ek cevap
3.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, kıyı turizmine ve kıyıların korunmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/13947)
4.- Antalya Milletvekili Tuncay ERCENK’in, turizmle ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/13950)
5.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, koyların turizm tesisleri yapılması için tahsis edilmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14167)
6.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Beyşehir-Mesutlar Köyü’nün yol sorununa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14175)
7.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE’nin, Millî Eğitim eski Bakanı Mustafa Necati’nin evinin kiralanmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14233)
8.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, THY’nin bir yönetim kurulu üyesinin pilotluk yaptığı iddiasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14248)
9.- Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ’nin, Millî Eğitim eski Bakanı Mustafa Necati’nin evinin kiralanmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14298)
10.- Tokat Milletvekili Resul TOSUN’un, Millî Eğitim eski Bakanı Mustafa Necati’nin evinin kiralanmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14299)
11.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, THY’nin açtığı yeni dış hatlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14325)
12.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, basın müşavirliğine yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14329)
13.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, insan kaçakçılığı konulu davalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14330)
14.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, Sinop’ta yapılan ihalelere ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14340)
15.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Bilecik’te bir şirkete verilen ihalelere ilişkin Başbakandan sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14341)
16.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, Başbakanlık başdanışmanı ve danışmanlarına ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14342)
17.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, infaz koruma memurluğu sınavıyla ilgili bir iddiaya ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14347)
18.- Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ’ın, Bitlis’teki karayollarının bakım ve onarım ihtiyacına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14352)
19.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE’nin, Isparta DSİ Bölge Müdürlüğünün bir bilgilendirme toplantısı girişimine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14357)
20.- Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİR’in, Ege Linyit İşletme Müessesesiyle ilgili YDK raporlarının sonuçlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14358)
21.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir gayrimenkul yatırım ortaklığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14360)
22.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Bilecik İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ve bazı ihalelere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14363)
23.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Bilecik Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ihalelerine ve Bilecik İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14366)
24.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Millî Eğitim eski Bakanı Mustafa Necati’nin evinin bir derneğe tahsis edilip edilmeyeceğine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14367)
25.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, tarihi Ankara evlerinin korunmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14368)
26.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendinin doğduğu evin restorasyonu ve yeniden inşasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14369)
27.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, vergi kayıp ve kaçağı ile çeşitli meslek mensuplarının vergilendirilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14370)
28.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, akaryakıt ürünlerindeki vergi oranlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14371)
29.- İstanbul Milletvekili Gürsoy EROL’un, noterlik ücretlerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14373)
30.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Bilecik’te yapılan ihalelere ve sağlık personeli açığına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14389)
31.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN’in, özel hastanelerle yapılan hizmet alım sözleşmelerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14391)
32.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, gayrimenkul edinmede karşılıklılık esası bulunan ülkelere ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Vekili M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14397)
33.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir Tekel Balatçık Yaprak Tütün İşletmesinde çalışan kadın işçilerin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14406)
34.- İstanbul Milletvekili Hasan AYDIN’ın, Cumhuriyet Gazetesine yapılan bombalı saldırılara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14407)
35.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, Hatay’da düzenlenen uluslararası bir organizasyona ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14408)
36.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, pratisyen hekimler, diş hekimleri ve veteriner hekimlerin maaşlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14409)
37.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya ziyaretinde dolmuşların ücretsiz yolcu taşımasına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14410)
38.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN’ın, Bingöl-Karlıova’da yapılacak Kazan Barajına ve bazı köylerin nakline ilişkin Başbakandan sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14412)
39.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, istihdam üzerindeki vergi ve prim yüküne ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14416)
40.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Danıştaya ve Cumhuriyet Gazetesine yapılan saldırılara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14417)
41.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, GÜBRETAŞ’ın Yarımca ve Sarıseki fabrikalarının nakliye işleri ihalesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14418)
42.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’de yapılan ihalelere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14421)
43.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ünye Çevre Yolu Projesine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14422)
44.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Rize-Erzurum karayolunda yapımına başlanan kar tünellerine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14423)
45.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, Sivas’ın İmranlı İlçesi ile Karacaören Nahiyesi arasındaki yola ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14424)
46.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Türk Telekomdan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne naklen atanan müfettişlerin görev yerine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14425)
47.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, kadastro çalışmalarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14426)
48.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Bern Mutabakatına aykırı bir araştırmaya ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Vekili M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14431)
49.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Telsimin kâr-zarar bilançosu ile yapılan telefon dinlemelerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14433)
50.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ’ın, İzmir’in Kalkınma Ajansları Kanunu kapsamında pilot bölge olarak belirlenip belirlenmeyeceğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14435)
51.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Alanya’nın su sporları parkuru ihtiyacına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14440)
52.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleştirilen ithalat ve ihracata ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14442)
53.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, Çankırı Milletvekili Hikmet Özdemir’in hazırladığı bir kitapçığa ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN’ın cevabı (7/14444)
54.- Manisa Milletvekili Hasan ÖREN’in, Alaşehir sulama şebekesinin yenilenmesi ihtiyacına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14448)
55.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, Danıştayda yapılan saldırıya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14449)
56.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Danıştay 2 nci Dairesi üyelerinin koruma taleplerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14450)
57.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu’da meydana gelen bombalı saldırılara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14451)
58.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’deki ihalelere ve belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14452)
59.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, Danıştayda yapılan saldırıya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14453)
60.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Beyoğlu Belediyesinin ilköğretim öğrencilerine dağıttığı trafik rehberine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14454)
61.- Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİR’in, Salihli Sol Sulama Birliği Başkanının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14455)
62.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Alanya-Süleymanlar Köyünün yol ve su sorununa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14456)
63.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcuna ve bazı uygulamalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14458)
64.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Danıştaydaki güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14459)
65.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Antalya-Elmalı Özel İdare Müdürlüğünün personel ihtiyacına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14460)
66.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Antalya-Elmalı-Karagöl-Kazanpınar bölgesinde doğa ve yol tahribatına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14461)
67.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün yaptığı ihalelere ve Denizli İlindeki belediyelere yapılan yardımlara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14463)
68.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Frankfurt Kitap Fuarına katılım organizasyonuna ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14464)
69.- Giresun Milletvekili Mehmet IŞIK’ın, SEKA Aksu İşletmesinin özelleştirilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14466)
70.- Giresun Milletvekili Mehmet IŞIK’ın, SEKA Aksu İşletmesinin elektrik borcuna ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14467)
71.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, serbest muhasebeci ve mali müşavirler için tatil uygulamasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14468)
72.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt ASLANOĞLU’nun, THY kamu paylarının bir kısmının halka arzına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14471)
73.- Yalova Milletvekili Muharrem İNCE’nin, eğitim komisyonlarında görevlendirilen öğretmenlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14473)
74.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’de yapılan ihaleler ile öğretmen ve yardımcı personel açığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14476)
75.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, Beyoğlu Belediyesinin ilköğretim öğrencilerine dağıttığı trafik rehberine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14477)
76.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, meslek lisesi açılması kriterlerine ve Alanya’da Denizcilik Meslek Lisesi açılıp açılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14479)
77.– Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, öğrencilerin siyasi parti faaliyetlerine katılmalarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14480)
78.– Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’de yapılan ihalelere ve sağlık personeli açığına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14481)
79.– Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Alanya Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinin yetersizliğine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14483)
80.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Alanya-Bıçakçı Köyünün atıl durumdaki sağlık ocağı binasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14484)
81.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Ardahan İlinde doğrudan gelir desteği ödemelerinin ne zaman yapılacağına,
- Kırşehir Milletvekili Hüseyin BAYINDIR’ın, Kırşehir’de soğuklardan zarar gören çiftçilere yönelik çalışmalara,
- Malatya Milletvekili Muharrem KILIÇ’ın, Malatya’da don afeti mağduru çiftçilere ve doğrudan gelir desteği ödemelerine,
- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’de yapılan ihalelere,
- Çanakkale Milletvekili İsmail ÖZAY’ın, Çanakkale-Çıplak Köyündeki kaçak çeltik tarımına,
- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Mavikent Beldesi Karaöz sahilinde kurulan balık çiftliğine,
İilişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14485, 14486, 14487, 14488, 14489, 14490)
82.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında avukatların Devletten olan alacaklarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14498)
83.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadın Koordinasyon Merkezinin organize ettiği bir gezinin finansmanına ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14502)
84.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, ilaç harcamalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14505)
85.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Danıştay saldırısıyla ilgili önceden istihbarat olup olmadığına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14506)
86.- İzmir Milletvekili Yılmaz KAYA’nın, Batman-Sason yoluna ayrılan ödeneğe ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14507)
87.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli-Bekilli’deki dolu afeti nedeniyle gönderilen ödeneğe ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14508)
88.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, bölünmüş yol çalışmalarına ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14509)
89.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, Aydın’ın Kuşadası İlçesinin Davutlar ve Güzelçamlı beldelerinin kanalizasyon sorununa ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14510)
90.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Ardahan-Göle’deki kadastro sorununa ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14511)
91.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT’in, Kars-Kağızman’da meydana gelen sel afetine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14512)
92.- Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ’ün, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/14513)
93.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA’nın, Muğla-Fethiye-Babadağ Millî Parkı giriş ücretine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/14514)
94.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU’nun, ilaç harcamalarına ve SSK harcamalarındaki artışa ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14515)
95.- Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ’ün, SSK ve Bağ-Kur prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14516)
96.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, kadın bürokrat ve diğer kadın personele ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14517)
97.- Adana Milletvekili Kemal SAĞ’ın, bir genelgenin yürürlükten kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Vekili Mehmet Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14518)
98.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Mersin İlindeki bazı belediyelerde işten çıkarılan ve işe alınan işçilere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14522)
99.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Kadın Koordinasyon Merkezine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14523)
100.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, ASKİ’de işten çıkarılan işçilere ve özelleştirme yoluyla yürütülen hizmetlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14524)
101.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, kadın bürokrat ve diğer kadın personele ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14525)
102.- İzmir Milletvekili Oğuz OYAN’ın, Yalova Subaşı Tersane Projesiyle ilgili yargı kararının uygulanmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14526)
103.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Danıştay saldırısıyla ilgili istihbarata ve yürütülen soruşturmaya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14527)
104.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ’nün, bir talimatnamede yer alan Roman vatandaşlarla ilgili ibareye ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14528)
105.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Ankara yolu Aksaray kavşağındaki köprü çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14529)
106.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Kadınhanı Minibüsçüler Kooperatifine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14530)
107.- İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL’in, Hazineye ait taşınmazların satış yetkisinin valiliklerden alınmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14531)
108.- İstanbul Milletvekili Ahmet Sırrı ÖZBEK’in, İstanbul’da imar planı yapılmadan satılan Hazine arazilerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14533)
109.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, öğrencilerin siyasî parti toplantılarına götürüldüğü iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14534)
110.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, öğrencilerin, öğretmen ve idarecilerin siyasî parti faaliyetlerine katıldığı iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14535)
111.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, öğrencilerin, öğretmen ve idarecilerin siyasî parti faaliyetlerine katıldığı iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14536)
112.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Marmaris İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün bir etkinliğiyle ilgili iddiaya ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14537)
113.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN’in, İstanbul-Ümraniye-Alemdar beldesinde inşaatı biten bir okulun açılmamasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14538)
114.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Millî Eğitim Vakfının son Genel Kuruluna ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14539)
115.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Millî Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu seçimlerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14540)
116.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, Adana’daki devlet hastanelerinin yatak kapasitesi, hasta ve doktor sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14541)
117.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU’nun, performans ödeneği uygulamasına, doğu illerindeki personel sayısına ve bazı ithal ilaçlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14542)
118.- Adana Milletvekili Kemal SAĞ’ın, kullanılan bir araca ve bir inşaat firmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14543)
119.- Antalya Milletvekili Atila EMEK’in, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaşamını yitiren bir hastaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14546)
120.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, bir ilaç şirketi ile ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporuna ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14549)
121.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, taksicilerin sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14550)
122.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, doğrudan gelir desteği ve destek primi ödemelerine,
- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, tabiî afetlerden dolayı çiftçilerin uğradığı zararların karşılanmasına
Tarım ürünleri girdilerinin fiyatlarına,
- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU’nun, çay taban fiyatına, don zararına ve Muratlı Çay Fabrikasına,
- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, bakliyat ürünlerinin desteklenmesine,
- Kars Milletvekili Selami YİĞİT’in, Kars İlinde görülen şap hastalığına,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14551, 14552, 14553, 14554, 14555, 14556)
123.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN’in, sağlık harcamalarındaki artışa ve öngörülen tasarruf politikasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/14560)
124.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, tanıtım günleri etkinliklerine ve Kütahya’da bir sanatçının şiddete maruz kaldığı iddialarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14561)
125.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, mahkûmları topluma kazandırma çalışmalarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14562)
126.- Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİR’in, Manisa-Soma Linyit İşletmesine personel alınıp alınmayacağına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14563)
127.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, kadın bürokrat ve diğer kadın personele ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14564)
128.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, Maliye Bakanının İstanbul’daki bir arsasıyla ilgili koruma kurulu kararına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14567)
129.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, askerî hastanelerde başörtüsüyle ilgili uygulamaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14571)
130.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, tasfiye halindeki İhlas Finans Kurumunun borçlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14572)
131 – Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK’ün, boş tarım arazilerine, destekleme politikasına ve hububat alımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14573)
132.– Konya Milletvekili Atilla KART’ın, ilaç yolsuzluğu iddialarının soruşturulmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14574)
133.– İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, ihale ilanlarının yerel basında yayımlanmasıyla ilgili düzenleme çalışmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14575)
134.– İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, bazı siyasetçi ve gazetecilerin banka hesap bilgilerinin basına sızdırıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14576)
135.– İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, RTÜK’ün idari yargı kararlarını uygulamadığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/14578)
136.– Çanakkale Milletvekili Ahmet KÜÇÜK’ün, emekli aylıklarında artış yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14579)
137.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Gelibolu Millî Parkındaki kütüphaneye ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14580)
138.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Vakıflar Kanunu Tasarısının azınlık vakıflarına yönelik düzenlemelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (714581)
139.- İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL’in, THY’ye engelli eleman alımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14582)
140.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Tekel Balatçık Yaprak Tütün İşletme Müdürlüğüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14583)
141.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Emniyet Teşkilâtınca yürütülen çete operasyonlarıyla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14586)
142.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Ulum el-Hikme adlı bir okul olup olmadığına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14587)
143.- Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN’in, Sakarya-Hendek-Çakallık Köyündeki köprü ve barajın onarımı ile beton santralinin çevreye etkisine ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14589)
144.- Tunceli Milletvekili Hasan GÜYÜLDAR’ın, Erzincan’ın Kuzulca Köyünde öldürülen bir şahsa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14590)
145.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, dalgıç polislerin eğitimine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14591)
146.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borçlarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14592)
147.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, arama ve kurtarma personelinin özlük haklarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14593)
148.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, sivil savunma dalgıçlarının çalışma koşullarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14594)
149.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, arama ve kurtarma birliklerinin çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14596)
150.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, bazı kişileri hedef gösterdiği iddia edilen internet sitesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14597)
151.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, AK Parti Antalya İl Kongresi için yapılan afişleme çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14598)
152.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, AK Parti Antalya İl Kongresinde dolmuşlara ve billboardlara parti afişlerinin asılmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14599)
153.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Davud el-Kayseri adlı bir dernek olup olmadığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14600)
154.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, özel güvenlik görevlilerinin eğitimine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14601)
155.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER’in, Samsun sahilinden deniz kumu alınmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14603)
156.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Emniyet Teşkilatı personelinin Genel Müdürlük aleyhine açtığı idari davalara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14604)
157.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Iğdır İl Millî Eğitim Müdürünün çeşitli tarihlerde il dışında görevlendirilmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14605)
158.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, okullarda yapılmak istenen araştırmalarla ilgili izin prosedürüne ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14606)
159.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, emekli olan öğretmenlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14607)
160.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, bir ilköğretim okulunda siyasî parti toplantısı düzenlenmek istendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14608)
161.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, okullardaki şiddet ve uyuşturucu kullanımının önlenmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14609)
162.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, bilgi taleplerinin karşılanmadığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14610)
163.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bazı ilaçların karşılanmasında getirilen kısıtlamalara,
Bazı ilaçların kullanımındaki artışa,
İlişkin soruları ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14611, 14614)
164.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14612)
165.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, kamu yararına çalışan statüsü verilen dernek ve vakıflara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14613)
166.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Tekelin alkollü içki bölümünün satışına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14615)
167.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt ASLANOĞLU’nun, Başak Sigorta ve Başak Emeklilik AŞ’nin kamu paylarının satışına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14616)
168.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER’in, Yalvaç Belediyesinin hammadde üretim izin belgesiyle yürüttüğü faaliyetlere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14618)
169.– İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14622)
170.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, İzmir 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun aldığı bir karara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14624)
171.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, belediyelerin sahil beldelerindeki imar izin yetkilerinin kaldırılacağı iddiasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14625)
172.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, müzelerdeki güvenlik önlemlerine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14626)
173.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, Karaman Derbe Höyüğünde arkeolojik kazı yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14627)
174.- Zonguldak Milletvekili Harun AKIN’ın, Karabük-Yenice-Zonguldak karayoluna ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14629)
175.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, İzmir-Çeşme kıyı bölgesindeki sit alanlarında alım-satımı yapılan arazilere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14630)
176.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, TMO’nun hububat alımına,
- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Doğu Karadeniz Bölgesindeki don zararının tazminine ve fındık fiyatlarına,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14631, 14632)
177.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Ankara Onkoloji Hastanesiyle ilgili bir iddiaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14633)
178.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN’ın, kolesterol ilaçlarında yapılan kısıtlamaya ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14634)
179.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, TMSF’nin döviz satışına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14635)
180.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Cilvegözü Sınır Kapısına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14636)
181.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER’in, çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun cevabı (7/14638)
182.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, başörtüsü konusundaki uygulamalara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/14639)
183.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, bir işadamıyla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14640)
184.- Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ’nin, özürlülerin hizmet alırken karşılaştığı sorunların çözümüne ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/14641)
185.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/14642)
186.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ’nin, memurlara ek zam verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14643)
187.- Balıkesir Milletvekili Sedat PEKEL’in, çalışanların ve emeklilerin aylıklarında iyileştirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14644)
188.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN’ın, Poliklinik Hizmetlerinde Etkinlik adlı kitaptaki ankete ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (714645)
189.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, terör olaylarına ve terörle mücadeleye ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14648)
190.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, Altınözü Belediye Başkanıyla ilgili bir iddiaya ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14649)
191.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, IMF’ye olan borcun erken ödenip ödenmeyeceğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/14651)
192.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, TMSF’nin döviz satışına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14652)
193.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, TMSF’nin döviz satışına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14653)
194.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, bir dernek toplantısıyla ilgili iddiaya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14654)
195.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, Niğde Valisinin bir uygulamasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14655)
196.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, Emniyet Genel Müdürlüğünün telefon dinleme ve takip işlemlerine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14658)
197.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, yurtdışı fonlardan yararlanan dernek ve vakıflara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14659)
198.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Hatay İlindeki faili meçhul olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14660)
199.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Niğde Valisinin bir uygulamasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14661)
200.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Diyarbakır Çocuk Yuvasındaki kayıp çocuklara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14663)
201.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Kemer otogarı ve kent meydanı çalışmalarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14664)
202.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Düden Çayı Projesi kapsamında sit alanına inşaatlar yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14665)
203.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya Falez Kavşağına üst geçit yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14666)
204.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki otoparkların denetimine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14667)
205.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın Boğa Çayındaki bazı faaliyetlerin oluşturduğu kirliliğe ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14668)
206.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Çamyuva Beldesindeki çöp sorununa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14669)
207.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, Güney Azerbaycan Millî Uyanış Hareketi Liderinin İstanbul’da tutuklanmasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14670)
208.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Amerikan ajanlarının İstanbul’da bir operasyon düzenlediği iddiasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14671)
209.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM’ın, Kırım Kongo hastalığına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14674)
210.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Bolu Köroğlu Devlet Hastanesiyle ilgili basına yansıyan bazı iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14675)
211.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN’ın, sağlık hizmeti alımındaki sevk zincirine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14676)
212.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, hastanelere yönelik Yap-İşlet-Kirala Projesine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14677)
213.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN’ın, Devlet hastanelerinin kamudan olan alacaklarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14678)
214.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde basın mensuplarına karşı gösterilen tutuma ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14680)
215.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, sağlık harcamalarına ve ilaç giderlerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14681)
216.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, piyasada bulunamayan bazı ilaçlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14683)
217.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, belediyelerin koruma evi açma yükümlülüğüne,
- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarındaki kaçak ve kayıp çocuklara,
- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, SHÇEK yurt ve yuvalarındaki sağlık hizmetlerine ve kaybolan çocuklara,
- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, SHÇEK yurt ve yuvalarına kayıtlı kayıp çocuklara,
- Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU’nun, SHÇEK yetiştirme yurtları ve çocuk yuvalarının yönetimine,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun cevabı (7/14684, 14685, 14686, 14687, 14688)
218.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, ilk ve ortaöğretim çağındaki kız çocuklarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14689)
219.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, meslek liselerinde yaşlı ve özürlülerin bakımıyla ilgili bölümlerin bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14690)
220.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, İstanbul Bahçelievler Anadolu Lisesi halı sahasının kiraya verilmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14691)
221.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, bir ilköğretim okulunda öğrencilere para karşılığı kitap satıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14692)
222.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ’un, Star Gazetesinin satışına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14693)
223.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, SPK personeline yapılan ödemelerde usulsüzlük tespit edilip edilmediğine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14694)
224.- Hatay Milletvekili Fuat GEÇEN’in, TMSF’nin döviz satışına ilişkin sorusu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14695)
225.- Muğla Milletvekili Ali ARSLAN’ın, Bodrum’dan yurtdışına kaçırılan tarihi eserlere ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14696)
226.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, müzelerde yaşanan hırsızlık ve sahtecilik olaylarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14697)
227.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesinde zindan girişindeki bir yazının sildirileceği iddiasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14698)
228.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, kamu personeli alımında yapılan sözlü sınavlarla ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (714699)
229.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Hatay’da yabancılara satılan arazilere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14702)
230.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Sarısu Deresindeki balık ölümlerine,
- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, kırmızı palmiye böceği zararlısına karşı alınan önlemlere,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14703, 14704)
2 nci Cilt
231.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, faiz oranlarının yükselmesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/14705)
232.- Gaziantep Milletvekili Ahmet YILMAZKAYA’nın, Suriye’ye kısa süreli çıkışlardan alınan harca ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14706)
233.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU’nun, KBİAŞ özelleştirme ihalesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14707)
234.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, emekli maaşlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14710)
235.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN’ün, Muğla-Yatağan-Yeşilbağcılar Beldesinin taşınmasına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14711)
236.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Amerikan ajanlarının İstanbul’da bir operasyon düzenlediği iddiasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL’ün cevabı (7/14712)
237.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, cevaplandırılmayan soru önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/14713)
238.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, bir firma hakkındaki çeşitli iddiaların soruşturulmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14717)
239.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Danıştay’a yapılan saldırıya ve güvenlik önlemlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14718)
240.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, Göksu Vadisi Sulama Projesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14719)
241.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Başbakanlık Müsteşarının yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14721)
242.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Başbakanlık Teftiş Kurulunun halterdeki doping skandallarıyla ilgili raporuna ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14722)
243.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, bazı gazeteci ve siyasetçilerin banka hesap bilgilerine girilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14724)
244.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, lisans alamayan otogaz istasyonlarına yönelik düzenlemeye ilişkin Başbakandan sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14725)
245.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Atabey Operasyonunda basına verilen bilgilere ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14726)
246.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, Cilvegözü sınır kapısında yaşanan sorunlara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14727)
247.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Ömerli su havzasında organize sanayi bölgesi kurulmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14730)
248.- Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ’ün, bir milletvekiline yönelik isnatların incelenmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14731)
249.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, tüccarın üreticiyi mağdur etmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14732)
250.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, TÜBİTAK’ın ODTÜ’nün bazı projelerini iade etmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14733)
251.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, Turizm Eğitim Merkezlerindeki sözleşmeli personelin özlük haklarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14734)
252.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, taş ve mermer ocaklarının çevreye verdiği zararlara ilişkin Başbakandan sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/14735)
253.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, yabancıların satın aldıkları gayrimenkullere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14739)
254.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/14740)
255.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Ankara’nın Gölbaşı İlçesinde toprakta yüksek miktarda asbest olduğu iddialarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/14742)
256.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Ömerli su havzasında organize sanayi bölgesi kurulmasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/14743)
257.- Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİR’in, vize uygulamasına ilişkin sorusu ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL’ün cevabı (7/14746)
258.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Telsim’in yeni abonelerinin kayıt maliyetlerine,
TMSF’nin İmar Bankası alacağı dolayısıyla yaptığı satışlara,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/14747, 14748)
259.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, Kamu Personeli Seçme Sınavına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14749)
260.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU’nun, TÜBİTAK’ın ODTÜ’nün bazı projelerini iade etmesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/14750)
261.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Hazinenin dövize endeksli tahvil itfasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/14751)
262.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Çin’den yapılan ithalata,
Eşek ve at ithalatına,
İlişkin soruları ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/14753,14754)
263.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ’un, Anadolu Ajansının personel politikasına ve bazı görüntülü servislerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/14755)
264.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA’nın, TRT Genel Müdür Vekilinin bir açıklamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/14756)
265.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, TRT’nin Disney Şirketinden yaptığı alımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/14757)
266.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR’ın, Edirne-İpsala-Yenikarpuzlu Beldesinde istimlak bedeli ödenmeyen çiftçilere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14758)
267.- Zonguldak Milletvekili Harun AKIN’ın, Zonguldak’ta yapılan uluslararası kömür kongresine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14759)
268.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/14760)
269.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, ASKİ’de işten çıkarılan kadrolu personele ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14762)
270.- Çorum Milletvekili Feridun AYVAZOĞLU’nun, Çorum’da düzenlenen bir anma törenine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14763)
271.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ’un, Sivas Valisi hakkındaki iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14764)
272.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, emekli aylıklarına, işsizliğe ve asgari ücrete ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/14765)
273.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI’nın, Atabey Operasyonunda basına bilgi veren şahsa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14766)
274.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, Adana-Yumurtalık-Haylazlı Köyünün içme suyu sorununa ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı(7/14767)
275.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, yurt dışına çıkarılmış tarihi eserlere ve tarihi eserlerin envanterine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14769)
276.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesindeki zindan girişindeki bir yazıya ve müze envanterlerine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14770)
277.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Çavdır-Palamut-Saklıkent bölgesinin yollarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14771)
278.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14772)
279.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, Adana’da Çağdaş Sanatlar Müzesi kurulup kurulmayacağına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14773)
280.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, atıl haldeki Karataş Kültür Merkezine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14774)
281.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, bazı eserlerin Topkapı’daki Mukaddes Emanetler Dairesinde bulunup bulunmadığına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/14775)
282.- Ankara Milletvekili Bayram Ali MERAL’in, memur ve emekli aylıklarına enflasyon farkının yansıtılmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14776)
283.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Tekelin alkollü içkiler bölümünün özelleştirilmesiyle ilgili iddialara ve içkilerdeki ÖTV oranına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14777)
284.- Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜN’ün, Türk Telekomun özelleştirilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14778)
285.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in Uzan Grubunun TMSF’ye olan borçlarına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/14779)
286.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, özel dershanelere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14780)
287.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14781)
288.- Sivas Milletvekili Nurettin SÖZEN’in, Sivas İl Millî Eğitim Müdürlüğünün bir banka şubesi ile imzaladığı maaş ödemesi sözleşmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14782)
289.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, Kınık İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün bir oyunu yasakladığı ve okullarda ideolojik çalışmalar yapıldığı iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14783)
290.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, üstün yetenekli çocukların eğitimine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14784)
291.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi ve Kültür Merkezi bahçesinin Üsküdar Belediyesine devrine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/14785)
292.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14786)
293.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, yüksek nüfus artışı politikası uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14787)
294- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bazı hastanelerdeki bebek ölümlerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14788)
295.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, aile planlaması yerine üreme sağlığı programının uygulanmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/14789)
296.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14791)
297.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Ömerli Su Havzasında organize sanayi bölgesi kurulmasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/14792)
298.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, elma ihracatında yaşanan sorunlara,
- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Denizli’den Rusya’ya çekirdeksiz üzüm ihracatına,
Kirazın ihraç fiyatına,
- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu İlindeki yatırımlara,
- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU’nun, Uşak’ta çiftçilerin dolu afetinden uğradığı zarara,
İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/14793, 14794, 14795, 14796, 14797)
299.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT’in, yetiştirme yurtları ve çocuk yuvalarından kaybolan çocuklara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun cevabı (7/14802)
300.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Bolu İlindeki bazı köylerin yol ve su sorunlarına ilişkin soruları ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/15411, 15412, 15413, 15414, 15415, 15416, 15417, 15418, 15419, 15420, 15421, 15422, 15423, 15424, 15425, 15426, 15427, 15428, 15429, 15430, 15431, 15432, 15433, 15434, 15435, 15436, 15437, 15438, 15439, 15440, 15441, 15442, 15443, 15444, 15445, 15446, 15447, 15448, 15449, 15450, 15451, 15452, 15453, 15454, 15455, 15456, 15457, 15458, 15459, 15460, 15461, 15462, 15463, 15464, 15465, 15466, 15467, 15468, 15469, 15470, 15471, 15472, 15473, 15535, 15536, 15537, 15538, 15539, 15540, 15541, 15542, 15543, 15544, 15545, 15546, 15547, 15548, 15549, 15550, 15551, 15552, 15553, 15554, 15555, 15556, 15557, 15558, 15559, 15560, 15561, 15562, 15563, 15564, 15572, 15573, 15574, 15575)
301.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Elazığ İlindeki bazı köylerin yol ve su sorunlarına ilişkin soruları ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/15635, 15636, 15637, 15638, 15639, 15640, 15641, 15642, 15643, 15644, 15645, 15646, 15647, 15648, 15649, 15650, 15651, 15652, 15653, 15654, 15655, 15656, 15657, 15658, 15659, 15660, 15661, 15662, 15663, 15664, 15665, 15666, 15667, 15668, 15669, 15670, 15671, 15672, 15673, 15674, 15675, 15676, 15677, 15678, 15679, 15680, 15681, 15682, 15683, 15684, 15685, 15686, 15687, 15688, 15689, 15690, 15691, 15692, 15693, 15694, 15695, 15696, 15697, 15698, 15699, 15700, 15701, 15702, 15703, 15704, 15705, 15706, 15707, 15708, 15709, 15710, 15711, 15712, 15713, 15714, 15715, 15716, 15717, 15718, 15719, 15720, 15721, 15722, 15723, 15724, 15725, 15726, 15727, 15728, 15729, 15730, 15926)
302.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki kanun hükmünde kararnamelere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15987)
303.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki Danışma Kurulu toplantılarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15988)
304.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki Meclis soruşturması önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15989)
305.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki Meclis araştırması önergelerine ve komisyonlarına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15990)
306.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki özel gündemli toplantılara ve genel görüşmelere ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15991)
307.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılındaki soru önergelerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15992)
308.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılında Cumhurbaşkanınca geri gönderilen ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen kanunlara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15993)
309.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, 4 üncü yasama yılında kabul edilen kanunlara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili İsmail ALPTEKİN’in cevabı (7/15994)
310.- İzmir Milletvekili Yılmaz KAYA’nın, bir ilaç firması hakkında açılan davaya ilişkin Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/15997)
311.- Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPE’nin, TOKİ’nin Erzincan’daki konut projelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/15998)
312.- Hatay Milletvekili Fuat ÇAY’ın, Hatay’daki Hazine arazilerinin satışıyla ilgili uygulamalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/15999)
313.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, bazı ilaçların temininde sorun yaşandığı iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16001)
314.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, TÜBİTAK’ın, bir sempozyuma katkı sağlayıp sağlamadığına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/16002)
315.- Samsun Milletvekili Haluk KOÇ’un, Tekelin, tütün imha işlemlerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16003)
316.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, işsizlik oranlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/16004)
317.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Cüneyd Zapsu hakkındaki iddiaların soruşturulmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/16008)
318.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, özelleştirilen Et ve Balık Kurumu işçilerinin istihdamına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/16009)
319.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, Dünya Şarap ve Üzüm Bağı Kongrelerine katılıma ve bağcılığın teşvikine ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16013)
320.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16014)
321.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Yivli Minarenin bakımına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN’ın cevabı (7/16015)
322.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, hakim ve savcı dışındaki adliye çalışanlarının özlük haklarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/16018)
323.- İstanbul Milletvekili Hasan AYDIN’ın, kamuoyunun yakından takip ettiği bazı davalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/16019)
324.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK’in cevabı (7/16020)
325.- Yozgat Milletvekili Emin KOÇ’un, Yozgat-Şefaatli-Karalar Köyünde 2002’de meydana gelen sel felaketine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/16023)
326.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, Ankara-Ayaş karayoluna ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız ÖZAK’ın cevabı (7/16026)
327.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU’nun, geçmişte erken emeklilik imkânı veren düzenlemelere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/16030)
328.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, yaşlıların yeşil kart almalarında yaşadıkları sorunlara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/16031)
329.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, genel sağlık sigortası kapsamında verilen sağlık hizmetlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/16032)
330.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU’nun cevabı (7/16033)
331.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Elmalı-Afşarlı bölgesindeki madencilik faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/16034)
332.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Mavikent beldesindeki bir orman arazisinin tahsis edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/16035)
333.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Ankara Çayının doğurduğu çevre sorunlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/16036)
334.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir çıkışındaki taş ve mıcır ocaklarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/16037)
335.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPE’nin cevabı (7/16038)
336.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Bosna-Hersek’lilere çifte vatandaşlık hakkı verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah GÜL’ün cevabı (7/16040)
337.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, TMSF’nin malî portföyünü kullanımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16042)
338.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, TMSF’nin elindeki döviz ve fonları kullanımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16043)
339.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Adabank’ın 2005 yılı zararına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16044)
340.- Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ’ün, Dokuzuncu Kalkınma Planında öngörülen bazı hedeflere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16045)
341.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif ŞENER’in cevabı (7/16046)
342.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, bir soru önergesine verilen cevaba ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/16047)
343.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN’in cevabı (7/16048)
344.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, toplam borç stoğuna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/16050)
345.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU’nun, kredi kartı kullanımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/16051)
346.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN’ın cevabı (7/16053)
347.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, TRT Genel Müdür Vekilinin bir açıklamasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/16054)
348.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, TRT’nin film alımlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/16055)
349.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAY’ın cevabı (7/16057)
350.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/16058)
351.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ithal ettiği ağaçlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN’in cevabı (7/16059)
352.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, SHÇEK yurt ve yuvalarından kaçan çocuklara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun cevabı (7/16060)
353.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun cevabı (7/16061)
354.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Çubuk 1 Barajının Ankara Büyükşehir Belediyesine devrine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLER’in cevabı (7/16065)
355.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, Diyarbakır Çocuk Yuvasındaki kayıp çocuklara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16067)
356.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, Emniyet görevlilerinin müdahaleleriyle ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16068)
357.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER’in, Samsun-Vezirköprü 1 numaralı sağlık ocağının bulunduğu binaya ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16069)
358.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Akşehir’de KÖYDES kapsamında yürütülen hizmetlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16070)
359.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, emniyet güçlerinin bir olayda engelli vatandaşlara müdahalesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16071)
360.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, taksici esnafın can ve mal güvenliğine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16072)
361.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu binasının restorasyonuna ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16075)
362.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Akşehir’de kamu ihalelerine fesat karıştırıldığı iddialarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16076)
363.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU’nun, Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16077)
364.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil edilen belediyelerde ticarî taşımacılık yapan esnafın sorunlarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16079)
365.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Meram Belediyesinin bir tesisinde çıkan yangınla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16080)
366.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin Çubuk 1 Barajı ile ilgili bir projesi olup olmadığına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16081)
367.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16082)
368.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesi kuruluşu ANFA’nın ağaç, fidan ve diğer süs bitkisi alımlarına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16083)
369.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ithal ettiği ağaçların kurumasına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16085)
370.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya Atatürk Parkındaki çalışmaların çevreye verdiği zarara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Abdülkadir AKSU’nun cevabı (7/16087)
371.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU’nun, Ayasofya Müzesinin dış cephesinin rengine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/16089)
372.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA’nın, Muğla-Fethiye-Yeşilüzümlü Beldesindeki tarihi kentin yoluna ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla KOÇ’un cevabı (7/16091)
373.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, zamanında ödenmeyen elektrik faturalarına karşı yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16095)
374.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Malî Suçları Araştırma Kurulunun hazırladığı bir rapora ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16096)
375.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDI’nın, faiz oranındaki artışa ve stopaj oranına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16097)
376.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM’ın, özelleştirilen Kastamonu-Taşköprü Sigara Kâğıdı Fabrikasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16099)
377.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM’ın, özelleştirme kapsamındaki Kastamonu Sümerbank Kendir Fabrikasının kiralanmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın cevabı (7/16100)
378.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, ücretsiz kitap uygulamasındaki kâğıt alım ihalelerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16103)
379.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kilis İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16104)
380.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Siirt İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16105)
381.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16106)
382.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Amasya İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16107)
383.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16109)
384.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Elazığ İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16110)
385.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16111)
386.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bitlis İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16112)
387.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Çankırı İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16113)
388.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kayseri İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16114)
389.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16115)
390.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Ağrı İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16116)
391.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Adıyaman İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16117)
392.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kars İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16118)
393.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16119)
394.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Düzce İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16120)
395.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16121)
396.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Aksaray İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16122)
397.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bolu İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16123)
398.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16124)
399.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bartın İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16125)
400.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane İlindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16126)
401.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, bazı kişilerin adres tespiti için okullardan bilgi istendiği iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16127)
402.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, öğrencilerden karne parası alındığı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16128)
403.- Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKA’nın, yurt dışındaki Türk öğrencilere verilen Türkçe derslerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16129)
404.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, öğrenciler üzerinden icra takibine ve ÖSS’ye ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16130)
405.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, öğrencilerin siyasî parti faaliyetlerine yönlendirildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16131)
406.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Açık Öğretim Lisesi sınavlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16132)
407.- Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU’nun, İMKB ile imzalanan protokol kapsamında Artvin’de yapılacak okullara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16133)
408.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, Ortaöğretim Kurumları Sınavı sonuçlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16134)
409.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya Lisesinin kapalı olması nedeniyle Açık İlköğretimokulu sınavlarının yapılamamasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16135)
410.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, öğrencilerin katıldığı bir parti toplantısına yönelik soruşturmaya ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16137)
411.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Aşıkşenlik Beldesi Çok Programlı Lisesinin kapatılma kararına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16138)
412.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Köprülü Beldesi Çok Programlı Lisesinin kapatılma kararına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16139)
413.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Ortakent Beldesi Çok Programlı Lisesinin kapatılma kararına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16140)
414.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK’in cevabı (7/16141)
415.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, ABD’den füze alımı yapılacağı iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/16143)
416.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, ABD’nin Türkiye’de nükleer silah depolayıp depolamadığına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/16144)
417.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı M. Vecdi GÖNÜL’ün cevabı (7/16145)
418.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, kamu sağlık tesislerinde özel sektöre kiralama yapıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16146)
419.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, aile planlaması ile ilgili bir açıklamasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16147)
420.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, anne, bebek ve çocuk ölümlerine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16149)
421.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Ankara Çayından yapılan sulamaların neden olduğu sağlık sorunlarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16150)
422.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, bazı ilaçların temininde yaşanan sıkıntılara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16151)
423.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16152)
424.- Gaziantep Milletvekili Abdülkadir ATEŞ’in, Gaziantep 25 Aralık Devlet Hastanesinin çocuk poliklinik ve servislerinin kapatılmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16153)
425.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da açılışı yapılan bir hastaneye ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16154)
426.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, trafik kazasında yaralanan bir kişiye yapılan tıbbi müdahalelere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16155)
427.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, trafik kazasında yaralanan bir kişiye yapılan tıbbi müdahalelere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın cevabı (7/16157)
428.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, Hatay’daki veteriner hekimlerle ilgili bazı uygulamalara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16158)
429.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR’ın, Ergene Nehrinin taşması sonucu oluşan zarara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16159)
430.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Ankara Çayından yapılan tarımsal sulamaya ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16160)
431.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16161)
432.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, fidan, ağaç ve diğer süs bitkisi ithal eden belediyelere ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16162)
433.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, topraklı ağaç, fide ve diğer bitki türlerinin ithalatına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16163)
434.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ithal ettiği ağaçlara ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER’in cevabı (7/16164)
435.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN’un cevabı (7/16175)
436.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Acil Eylem Planında öngörülen faaliyetlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDIN’ın cevabı (7/16176)
I.- BU BİRLEŞİM TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak üç oturum yaptı.
Genel Kurulu ziyaret eden Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev ve beraberindeki heyete, Başkanlıkça “Hoşgeldiniz” denildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Bursa Milletvekili Faruk Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ve 171 milletvekilinin, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek için Anayasanın 93 üncü ve TBMM İçtüzüğünün 7 nci maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplantıya çağırılmasına dair önergesi,
TBMM Genel Kurulunun 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00’te olağanüstü toplantıya çağırıldığına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı duyurusu,
Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi okundu.
Ankara Milletvekili Önder Sav’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiş olan Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresiyle ilgili işlemlere geçilmesinden önce, Anayasanın 92 nci maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı ve anılan tezkerenin görüşülmesine yer olup olmadığı konusunda TBMM İçtüzüğünün 63 üncü maddesi uyarınca usul görüşmesi açılmasına ilişkin önergesi üzerine yapılan usul görüşmeleri sonunda, Oturum Başkanınca, yaptığı işlemin Anayasaya ve İçtüzüğe uygun olduğu, bu nedenle de herhangi bir oylamaya gerek duyulmadığı açıklandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, konuşmaların, Hükümet ve siyasî parti grupları adına 60 dakika olması ve gruplar adına konuşmaların birden fazla kişi tarafından yapılmasına ilişkin CHP,
5.9.2006 Salı günü olağanüstü toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olan Lübnan’a asker göndermeyle ilgili Hükümet tezkeresi üzerinde Hükümet ve siyasî parti gruplarının 45’er dakika süreyle konuşmalarına ilişkin Anavatan Partisi,
Grubu önerilerinin, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edilmedikleri açıklandı.
Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin, görüşmelerini müteakiben, istem üzerine elektronik cihazla yapılan açıkoylamadan sonra kabul edildi.
Anayasa ve İçtüzüğün ilgili maddeleri gereğince, 1 Ekim 2006 Pazar günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 20.56’da son verildi.
Nevzat Pakdil
Başkanvekili
Bayram Özçelik Yaşar Tüzün
Burdur Bilecik
Kâtip Üye Kâtip Üye
No.: 172
II.- GELEN KÂĞITLAR
5 Eylül 2006 Salı (Olağanüstü)
Cumhurbaşkanınca Geri Gönderilen Kanunlar
1.- 15.6.2006 Tarihli ve 5521 Sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/1227) (Anayasa ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.7.2006)
2.- 1.7.2006 Tarihli ve 5541 Sayılı Yükseköğretim Kurumları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/1232) (Anayasa ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.7.2006)
Tasarılar
1.- Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1228) (Plan ve Bütçe ile Millî Savunma Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.7.2006)
2.- Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı (1/1229) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.7.2006)
3.- Sendikalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1230) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 7.7.2006)
4.- Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun Tasarısı (1/1231) (Avrupa Birliği Uyum; Dışişleri ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.7.2006)
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Uluslararası Telekomünikasyon Birliği Arasında 2006 Yılı Tam Yetkili Temsilciler Konferansının Organizasyonu, Gerçekleştirilmesi ve Finansmanına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı (1/1233) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.7.2006)
6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Gürcistan Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1234) (Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.7.2006)
7.- Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1235) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 27.7.2006)
8.- 2005 Mali Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/1236) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.7.2006)
9.- 2005 Mali Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/1237) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 31.7.2006)
10.- Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1238) (Adalet; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.8.2006)
11.- Uygulama İmkanı Kalmamış Bazı Kanunların Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1239) (Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.8.2006)
12.- Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı (1/1240) (İçişleri; Plan ve Bütçe ile Adalet Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.8.2006)
13.- Harp Akademileri Kanunu ile Harp Okulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1241) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Millî Savunma Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.8.2006)
14.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1242) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 9.8.2006)
15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kolombiya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kültür Anlaşması ile Notaların Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1243) (Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 16.8.2006)
16.- Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/1244) (Adalet ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 18.8.2006)
17.- Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı (1/1245) (Avrupa Birliği Uyum; Plan ve Bütçe ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.9.2006)
Teklifler
1.- Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ve 2 Milletvekilinin; Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/844) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.7.2006)
2.- Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ve 2 Milletvekilinin; Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/845) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.7.2006)
3.- İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz’un; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/846) (Adalet ile İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.7.2006)
4.- Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu’nun; Kastamonu İline Bağlı İnebolu İlçesinin Adının Yiğitinebolu Olarak Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/847) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.8.2006)
5.- Ankara Milletvekili Faruk Koca’nın; Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/848) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 2.8.2006)
6.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu’nun; Fındık Üreticisinin Korunması ve Fındık İçin Devlet Politikası Oluşturulması ile İlgili Kanun Teklifi (2/849) (Plan ve Bütçe ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.8.2006)
7.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün; Don Olayları ve Kuraklık Sebebiyle Ürünleri Zarar Gören Çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden Kullandıkları Tarımsal Kredilerin Geri Ödenmesinin Ertelenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/850) (Tarım, Orman ve Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 10.8.2006)
8.- İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz’un; Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/851) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.8.2006)
9.- İzmir Milletvekili Yılmaz Kaya’nın; Özel Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/852) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 23.8.2006)
10.- Antalya Milletvekili Burhan Kılıç ve 3 Milletvekilinin; Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/853) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.8.2006)
Tezkereler
1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1099) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.7.2006)
2.- İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in Yasama Dokunlmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1100) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.7.2006)
3.- Sinop Milletvekili Cahit Can’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1101) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.7.2006)
4.- Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Yıldız’ın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1102) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.8.2006)
5.- Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı’nın Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1103) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 22.8.2006)
6.- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 11.8.2006 Tarihli ve 1701 Sayılı Kararında Öngörülen Amaçlar Doğrultusunda Görev Yapacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü Bünyesinde Faaliyette Bulunmak Üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a Gönderilmesi ve Bununla İlgili Gerekli Düzenlemelerin Hükümet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılmasına Anayasa’nın 92 nci Maddesi Uyarınca 1 Yıl Süreyle İzin Verilmesine İlişkin Başbakanlık Tezkeresi (3/1104) (Başkanlığa geliş tarihi: 1.9.2006)
Raporlar
1.- Kimyasal Silahların Geliştirilmesi, Üretimi, Stoklanması ve Kullanımının Yasaklanması Hakkında Kanun Tasarısı ve Dışişleri ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonları Raporları (1/1111) (S. Sayısı: 1229) (Dağıtma tarihi: 5.9.2006) (GÜNDEME)
2.- Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile İçişleri Komisyonları Raporları (1/1192) (S. Sayısı: 1232) (Dağıtma tarihi: 5.9.2006) (GÜNDEME)
3.- Konya Milletvekili Atilla Kart ve 45 Milletvekilinin; 6207 Sayılı Avukatlar Yardımlaşma Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Adalet Komisyonu Raporu (2/753) (S. Sayısı: 1233) (Dağıtma tarihi: 5.9.2006) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt ASLANOĞLU’nun, Malatya’daki don olayı nedeniyle oluşan zararın tazminine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2467) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
2.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt ASLANOĞLU’nun, şike iddialarının incelenmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) sözlü soru önergesi (6/2468) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
3.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt ASLANOĞLU’nun, Malatya’daki doğalgaz abone bağlantı bedeline ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/2469) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili fezlekeye ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/16178) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
2.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, milletvekillerinin telefonlarının dinlenilip dinlenilmediğine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/16179) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
3.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, 19 uncu dönemde SHP’den istifa edip DEP’e geçen milletvekillerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/16180) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/8/2006)
4.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’daki adliye kavşağı inşaatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16181) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
5.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, basına yönelik bazı açıklamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16182) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
6.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, Almanya’daki bir toplantıda Büyükelçiye yönelik tutumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16183) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
7.- Aydın Milletvekili Mehmet Mesut ÖZAKCAN’ın, istisnai memurluklara yapılan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16184) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
8.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya-Haşim İşcan Kültür Merkezine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16185) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/7/2006)
9.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, iç ve dış borç stokuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16186) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
10.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, bazı toplantı ve faaliyetlere yapılan müdahalelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16187) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
11.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN’ın, Niğde-Bor’daki TOKİ 1. Etap konutlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16188) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
12.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, Stratejik Vizyon Belgesi çerçevesinde ABD ile ilişkilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16189) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
13.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Amerika’da yayımlanan bir dergide çıkan Türkiye ile ilgili bir habere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16190) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
14.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, Yasin El Kadı hakkındaki iddialara ve bir açıklamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16191) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
15.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN’ın, Yasin El Kadı hakkındaki açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16192) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
16.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Ordu’daki sel felaketi zararının tazminine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16193) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
17.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, basın mensuplarıyla ilgili açıklamalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16194) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
18.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN’ın, Yasin El Kadı’nın Türkiye’deki durumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16195) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
19.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, hukuka aykırı telefon dinleme olaylarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16196) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
20.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, vatandaşlarca yaptırılan kamu tesislerine uygulanan KDV oranına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16197) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
21.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, AK Parti il kongrelerinde Devlet imkânlarını kullandığı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16198) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
22.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Minibüsçüler Odası Başkanının bir siyasi partinin etkinliğine yönelik uygulamasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16199) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
23.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, kredi borcunu ödeyemeyen çiftçilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16200) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
24.- Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIK’ın, Bursa-Mustafakemalpaşa-Karaköy’de yapılacak TOKİ konutlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16201) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
25.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, terör örgütlerini finanse ettiği iddia edilen bir kişiye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16202) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
26.- Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN’ün, bölgesel teşvik projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16203) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
27.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Karadeniz Sahil Yoluna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16204) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
28.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir’deki bir temizlik şirketinin kamudan aldığı işlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16205) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
29.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Cüneyd Zapsu’nun bazı büyükelçilerle görüşmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16206) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
30.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Cüneyd Zapsu’nun bazı büyükelçilerle görüşmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16207) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
31.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, Burdur-Antalya bölünmüş yolundaki bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16208) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
32.- İstanbul Milletvekili Algan HACALOĞLU’nun, Yasin El Kadı hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16209) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/7/2006)
33.- Şanlıurfa Milletvekili Turan TÜYSÜZ’ün, parti teşkilatları ve bazı yerel yönetimlerdeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16210) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
34.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, bir soru önergesine cevap verilmemesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16211) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
35.- Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN’ün, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16212) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
36.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, milletvekili dokunulmazlığını kaldırma veya sınırlandırma çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16213) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
37.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, Burdur-Bucak Devlet Hastanesindeki uzman doktor eksikliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16214) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
38.- Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN’ın, dahilde işleme rejimi kapsamında TMO’nun zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16215) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
39.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, belediyelerin şirket kurmalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16216) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
40.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Alanya Limanında İsrailli turistleri Mossad ajanlarının koruduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16217) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
41.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik fezlekeye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16218) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
42.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, bir atama önerisinin iadesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16219) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
43.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT’in, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin maaşlarına ilave zam yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16220) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
44.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, Başbakanlığa yapılan açıktan atamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16221) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
45.- Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCI’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ ve TEDAŞ’a olan borçlarına ve doğalgaz zammına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16222) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
46.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, doğrudan gelir desteğine ve destekleme politikasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16223) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
47.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, bireysel silahlanmaya karşı alınacak önemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16224) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
48.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Ordu’daki fındık mitingine yapılan müdahaleye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16225) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
49.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, Burdur-Merkez Hacılar Köyü camisine baz istasyonu kurulmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16226) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
50.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bir bütçe uygulama talimatının sağlık sektöründeki istihdama etkisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16227) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
51.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Cüneyd Zapsu’nun görevine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16228) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
52.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Denizli’deki dokumacı esnafın sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16229) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
53.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Yüksek Askeri Şura kararlarına ve bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16230) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
54.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Ordu Emniyet Müdür Vekilinin görevden alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16231) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
55.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa Kambiyo Müdürlüğünün kapatılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16232) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
56.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, güvenlik görevlilerinin lojman imkânlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16233) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
57.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, fındık borsası kurulmasına ve geçimini fındıktan sağlayanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16234) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
58.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN’ın, ABD’nin Türkiye üzerinden İsrail’e silah ve mühimmat sevk ettiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16235) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
59.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, güvenlik görevlilerinin lojman imkânlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16236) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
60.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN’ın, bir şirketin Ziraat Bankasından kullandığı kredinin geri ödemesiyle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16237) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
61.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Maliye Bakanının oğlunun karıştığı bir trafik kazasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16238) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
62.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, makroekonomik dengelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16239) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
63.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, TMO’nun fındık alımlarına ve taban fiyata ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16240) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
64.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, TOKİ’nin doğu ve güneydoğuda yapmayı planladığı lojmanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16241) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
65.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, ABD’nin Türkiye üzerinden İsrail’e silah ve mühimmat sevk ettiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16242) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
66.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Konyaaltı bölgesinin turizm koruma ve geliştirme alanı ilan edilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16243) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
67.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Şile’de koruluğa tahvil edilen ormanların değerlendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16244) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
68.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Güney Kıbrıs’ta Fransa’ya askeri üs tahsisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16245) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
69.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, kamu görevlilerinin ücretlerine enflasyon farkının yansıtılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16246) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
70.- Zonguldak Milletvekili Harun AKIN’ın, bir Rus petrol şirketinin Zonguldak-Filyos’ta yapmayı düşündüğü yatırıma ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16247) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
71.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, mesleki eğitimin yetersizliğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16248) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
72.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, doğal afetlerin önlenmesine yönelik çalışmalara ve yasal düzenleme ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16249) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
73.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, Gaziantep ekonomisindeki duraklamaya ve alınacak önlemlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16250) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
74.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, inşaatı devam eden İzmir kuzey çevre yoluna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16251) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
75.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, tarım ürünlerindeki tekelleşme iddialarına ve denetime ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16252) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
76.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, özel tiyatrolara yapılan Devlet desteğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16253) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
77.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Kızılay’a ait Altıntepe, Adatepe, Atifet Duhani tıp merkezlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16254) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
78.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, bazı yerlere isminin verilmesine ve İsmet İnönü’nün isminin Esenboğa Havaalanının yenilenen ünitelerinden birine verilip verilmeyeceğine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16255) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
79.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, askeri hastanelerde başörtüsü konusundaki uygulamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16256) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
80.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Halk Bankasının özelleştirilmesi kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16257) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
81.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, dolar kurundaki artışa ve akaryakıt ürünlerine yapılan zamma ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16258) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
82.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, akaryakıt ürünlerinin fiyatlarına ve akaryakıttan alınan vergilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16259) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
83.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, döviz kuru ve faizde yaşanan dalgalanmanın ekonomiye getireceği maliyetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16260) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
84.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, ülkemizdeki gelir dağılımına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16261) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
85.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, bazı ekonomik verilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16262) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
86.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, ihracatın ithalatı karşılama oranına ve üretimi artırıcı tedbirlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16263) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
87.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, sosyal güvenlik kurumlarının gelir ve gideri ile açıklarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16264) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
88.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, TMO’nun fındık alımıyla görevlendirilmesi ve fındıkta arz fazlalığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16265) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
89.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Nemrut Dağının volkanik faaliyete geçtiğine dair iddialara ve çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16266) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
90.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, Antalya Lara Parkın özel bir şirkete tahsisine ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16267) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
91.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Star Gazetesinin sahibine ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16268) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
92.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, İzmir-Dikili’de düzenlenen bir panelin saldırıya uğradığı iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16269) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
93.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya SSK Sağlık İşleri Müdürlüğündeki yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16270) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
94.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kurulan Aile Danışmanlık Bürolarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16271) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
95.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, CMK Uygulama Servisi avukatlarına ve ücret ödemelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16272) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
96.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinde yapılan değişikliğe ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16273) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
97.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, bazı ilaçların bedeli ödenecek ilaçlar listesinden çıkarılmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16274) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
98.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, 3 Kasım 2002 tarihinden sonra yapılan özelleştirmelere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16275) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
99.- İzmir Milletvekili Yılmaz KAYA’nın, motorine ÖTV ve KDV istisnası uygulanacak sınır kapılarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16276) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
100.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, akaryakıt kaçakçılığını önlemek için oluşturulması düşünülen “Ulusal Marker Sistemi”ne, ihalelere ve sorumlulara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16277) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
101.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR’ın, ABD’nin Irak operasyonunda kimyasal ve biyolojik silahlar kullandığı ve İskenderun Limanının temizlik amacıyla kullanılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16278) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
102.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya-Konyaaltı Süleyman Erol Yüzme Havuzuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16279) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
103.- İzmir Milletvekili Muharrem TOPRAK’ın, arz fazlası üzüme ve çekirdeksiz kuru üzüm fiyatına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16280) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
104.- Niğde Milletvekili Orhan ERASLAN’ın, İstanbul Asliye 14 üncü Ticaret Mahkemesinde görülen bir davaya müdahale iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16281) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
105.- İstanbul Milletvekili Lokman AYVA’nın, özürlülerin oy verme haklarını kullanmalarına yönelik tedbirlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16282) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
106.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan davalar sebebiyle ödenen tazminatların personele rücu edilmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16283) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
107.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, adli yardım kapsamında görevlendirilen avukatların ücretlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16284) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
108.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, bir milletvekilinin Van Adliyesindeki bazı savcı ve hâkimleri ziyaret etmesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16285) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
109.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Toprakbank davasındaki zamanaşımına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16286) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
110.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ’nin, Bodrum ve civarındaki belediyelerle ilgili imar yolsuzluğu iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16287) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
111.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK’in, Şanlıurfa’da Adli Tıp Kurumu açılıp açılmayacağına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16288) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
112.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, Almanya’da yaşayan Sivas olayları sanıklarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16289) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
113.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, 4616 sayılı Kanun çerçevesinde serbest bırakılan hükümlülere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16290) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
114.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Anadolu’da Vakit gazetesinin suç unsuru içerdiği iddia edilen yayınlarına ve yapılan işlemlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16291) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
115.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Bingöl’ün Karlıova İlçesi Kazanlı köylüleri için yapılacak deprem konutlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16292) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
116.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Demre-Finike karayolundaki bazı sorunlara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16293) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
117.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ’nin, Bodrum yarımadasındaki imar sorunlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16294) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
118.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, Gaziantep-Şanlıurfa otoyoluna ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16295) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
119.- Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLU’nun, Akseki-İbradı yolunun 2007 yatırım programına alınmasına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16296) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
120.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya kent merkezinde yapılan adliye kavşağına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16297) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
121.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER’in, Samsun-Yakakent ve 19 Mayıs-Bafra arası bölünmüş yol yapım çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16298) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
122.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da kavşak yapım çalışmalarının doğal ve antik yapıya zarar verdiği iddialarına ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/16299) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
123.- Karaman Milletvekili Mevlüt AKGÜN’ün, işsiz sayısına ve İŞKUR’un yaptığı işe yerleştirmelere ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16300) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
124.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, bir vatandaşın malulen emeklilik sorununa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16301) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
125.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, sosyal güvenlik kuruluşlarının hastanelere olan borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16302) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
126.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, Tuzla Belediye Başkanı hakkındaki bir iddiaya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16303) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
127.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, bazı ilaçların kullanılmasının kısıtlanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16304) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
128.- Antalya Milletvekili Osman KAPTAN’ın, Antalya Sağlık İşleri İl Müdürlüğündeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16305) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
129.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, işsizlik fonu kesintilerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/16306) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
130.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER’in, Eğirdir ve Kovada göllerindeki çevre sorunlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16307) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
131.- Aydın Milletvekili Mehmet BOZTAŞ’ın, Aydın-Didim’de kurulacak bir balık çiftliğine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16308) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
132.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU’nun, Uşak-Eşme’deki içme sularında zehirli madde bulunduğu iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16309) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
133.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya Düzlerçamı ormanında yapılan villalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16310) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
134.- Aydın Milletvekili Mehmet BOZTAŞ’ın, kanserojen madde içeren bir gemiye ithal izni verilmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16311) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
135.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Lübnan’da bombalanan petrol depolarından denize dökülen petrole ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16312) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
136.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, Lübnan’da bombalanan petrol tesislerinden sızan petrolün oluşturduğu tehlikeye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16313) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
137.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Çatalağzı Termik Santralinin arıtma tesisine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16314) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
138.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da kavşak yapım çalışmalarının doğal ve antik yapıya zarar verdiği iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16315) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
139.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, zararlı madde içeren yabancı bandıralı Otopan adlı gemiye ve denetimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16316) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
140.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da yağmur drenaj kanallarının deşarjının doğrudan denize yapılacak şekilde inşa edildiği iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16317) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
141.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir-Bornova-Gökdere Köyü civarında ortaya çıkan zehirli varillere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16318) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
142.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Hollanda bandıralı zehirli atık yüklü Otopan adlı gemiye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16319) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
143.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Uşak-Eşme-Kışladağ Altın Madeni yöresinde yaşanan sağlık sorunlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16320) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
144.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM’ın, orman yangınlarına karşı alınması gereken önlemlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16321) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
145.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, orman yangınlarıyla mücadeleye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16322) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
146.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, orman yangınlarına yönelik tedbirlere ve bazı iddialara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16323) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
147.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, son günlerde meydana gelen orman yangınlarına ve neden olduğu zarara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16324) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/8/2006)
148.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, orman yangınlarıyla mücadeleye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/16325) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/8/2006)
149.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ’ın, Gümrük Birliği Ek Protokolüne ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16326) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/7/2006)
150.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Rusya Federasyonunda Türkiye turizmi aleyhindeki kampanyaya karşı alınan önlemlere ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16327) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
151.- İzmir Milletvekili Serpil YILDIZ’ın, şehit başkonsolosun eşine borç çıkarılmasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16328) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
152.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, Cüneyd Zapsu’nun bazı büyükelçilerle görüşmesine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16329) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
153.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, Cüneyd Zapsu’nun bazı büyükelçilerle görüşmesine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16330) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
154.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, Anamur-Güzelyurt arasındaki su boru hattı projesinin durdurulup durdurulmadığına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16331) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
155.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, Güney Kıbrıs’ta Fransa’ya askeri üs tahsisine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16332) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
156.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, Başbakanın Kuzey Irak’a yönelik bir açıklamasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16333) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
157.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, KKTC’nin bazı Türkçe köy isimlerini değiştirme kararına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16334) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
158.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin PKK’ya verdiği destek konusunda bir girişimde bulunulup bulunulmadığına ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16335) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
159.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, ABD ve Türkiye’nin karşılıklı olarak PKK koordinatörü atayacağı iddiasına ve bazı yurtdışı gezilerine ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi (7/16336) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
160.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Türk Millî Takımlarının uluslararası spor müsabakalarındaki başarısızlıklarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16337) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
161.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, özelleştirme kapsamında istihdam fazlası personele ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16338) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
162.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, sporda şiddet ve şikenin önlenmesine yönelik çalışmalara ve futbolda seyircisiz oynama cezasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16339) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
163.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Türkiye İsrafı Önleme Vakfının teftişine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16340) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
164.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, sporcuların sağlık kontrollerinin yeterliliğine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16341) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
165.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir Üniversiade Oyunlarının bütçesine ve tasfiyesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16342) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
166.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Avrupa Atletizm Şampiyonasında karşılaşılan sorunlara ve bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16343) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
167.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, TOKİ tarafından Konya-Selçuklu’da yapımı sürdürülen konutlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16344) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
168.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, yabancı futbolcuların Türk vatandaşlığına geçişlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/16345) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/8/2006)
169.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, konut finansman sistemine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16346) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
170.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, TMSF’nin Egebank ortaklarına yönelik farklı uygulama yaptığı iddialarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16347) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
171.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Uzan grubu şirketlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16348) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
172.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Telsim’in kiraladığı araçlara ve yaptırdığı inşaat işlerine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16349) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
173.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, TMSF yöneticilerinin icraat ve fiillerinin Anayasaya uygunluğuna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16350) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
174.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Telsim’in Hazineye olan borcuna ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16351) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
175.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, TMSF ile Bilgin Grubu arasında anlaşma olup olmadığına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16352) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
176.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, Telsim’in bazı borçlarının ödeme şekline ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16353) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
177.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, TMSF yönetimindeki bazı çimento fabrikalarının çimento satışına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16354) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
178.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Kablo TV yayınında yaşanan sorunlara ve bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdullatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/16355) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
179.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü binasına yerleştirilen kameralara ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16356) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
180.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, şans oyunları adı altında yayınlanan televizyon programlarına ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16357) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
181.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, RTÜK ve TRT’ye yapılan atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16358) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
182.- Tekirdağ Milletvekili Enis TÜTÜNCÜ’nün, TRT’deki bir yayın kesintisine ve kadrolaşma iddialarına ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16359) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
183.- Kars Milletvekili Selami YİĞİT’in, Anadolu Ajansının bürolarına ve personeline ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16360) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
184.- Iğdır Milletvekili Yücel ARTANTAŞ’ın, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğüne personel alımına ve ücret ödemelerine ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/16361) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
185.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Merkez Bankası müdahalelerinin ekonomik etkilerine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16362) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
186.- Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU’nun, Gümrük Birliği Anlaşmasının hukuki niteliğine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16363) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
187.- Muğla Milletvekili Gürol ERGİN’in, tarım satış kooperatiflerinin finansmanına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16364) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
188.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Ziraat Bankası İnsan Kaynakları Yönetmeliğindeki bir değişikliğe ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16365) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
189.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Merkez Bankasının idare merkezinin İstanbul’a taşınmak istenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16366) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
190.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, IMF’den kredi talebine ve Merkez Bankası döviz rezervine ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16367) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/8/2006)
191.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, kamu bankalarının batık kredilerinin tahsiline ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16368) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
192.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, bazı temel ekonomik göstergelere ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı soru önergesi (7/16369) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
193.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE’nin, Afyonkarahisar’daki Gümrük Müdürlüğünün personel ve teknik altyapı ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/16370) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
194.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Hatay-Cilvegözü Sınır Kapısının TIR ve kamyon geçişlerine kapatılmasına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/16371) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/8/2006)
195.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR’ın, İpsala Gümrük Kapısındaki bazı seyyar satıcılara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/16372) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
196.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Bosna-Hersek’ten ithal edilen ayçiçek ve ayçiçek yağına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/16373) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
197.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Hatay Yayladağ Sınır Kapısındaki eksikliklerin giderilmesine ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/16374) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
198.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, AB 2007 Eşit Fırsatlar Yılı kapsamında yapılacak çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/16375) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
199.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’da sokakta yaşayan ve çalışan çocuklara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/16376) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
200.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, Diyarbakır Valiliği ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Gözlemevindeki çocuklara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/16377) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
201.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, THY’de kadın kabin memurlara imzalatılan sözleşmedeki bir şarta ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/16378) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
202.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, anne ve bebek ölümlerinin önlenmesine yönelik çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/16379) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
203.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlarımızın Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporundaki tespitlere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16380) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
204.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Kuran kurslarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16381) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
205.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, imam kadrolarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16382) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
206.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, imam ve vaizlere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16383) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
207.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Diyanet İşleri Başkanlığının kadro ihtiyacı ve personeline ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16384) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
208.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kurulan Aile Danışmanlık Bürolarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16385) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
209.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kurulan Aile Danışmanlık Bürolarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16386) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
210.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Diyanet İşleri Başkanlığının kadınlara şiddeti öven ve doğruluğu olmayan hadisleri ayıklama çalışmalarına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/16387) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
211.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Aliağa Belediyesine ait bir şirkete Soma Ege Linyitleri İşletmesinden yapılan kömür tahsisine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16388) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
212.- Aydın Milletvekili Mehmet Mesut ÖZAKCAN’ın, 1 Temmuz 2006’daki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16389) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
213.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, elektrik üretim santrallerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16390) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/7/2006)
214.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, enerji kaynakları ve politikalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16391) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
215.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Yortanlı Baraj gölü altında kalacak tarihi kalıntılara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16392) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
216.- İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN’in, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı konsorsiyumuna tanınan haklar ile hattın vatandaşlara etkisine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16393) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/7/2006)
217.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, bir elektrik santralinin tahliye sularının köylülerin arazilerine etkisine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16394) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
218.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Iğdır-Kasımcan Köyünün beton su kanalı ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16395) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
219.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, BOTAŞ’ın bir şirketinde işe alınan personele ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16396) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
220.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, ruhsatlı MR, CT ve radyoterapi cihazlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16397) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
221.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, ülkemizde faaliyet gösteren yabancı madencilik firmalarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16398) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
222.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki enerji nakil hatlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16399) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
223.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki LPG istasyonlarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16400) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
224.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Alagür Çayında enerji üretimi için yapılan ölçümlere ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16401) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
225.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki bir su kaynağının tahsisine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16402) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
226.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, 2005 yılında Irak’a satılan ve İran’dan satın alınan elektriğe ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16403) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/8/2006)
227.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin BOTAŞ’a olan borcuna ve lisansına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16404) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
228.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, bor madenlerinin işlenmesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16405) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
229.- Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN’ın, Ilısu Barajının yapımı ve Hasankeyf’in kurtarılmasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16406) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
230.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, belediyelerin elektrik borcuna ve yapılacak ek zamma ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16407) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
231.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, sokak aydınlatma bedellerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16408) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
232.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, enerji sektöründeki yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16409) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
233.- Kastamonu Milletvekili Mehmet YILDIRIM’ın, Kastamonu’daki bazı baraj projelerine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16410) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
234.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Ilısu Barajı inşaatı ihalesine ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/16411) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
235.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, Ankara’daki bazı alanlara yönelik projelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16412) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/7/2006)
236.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, polis lojmanlarına ve fazla çalışma ücretine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16413) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
237.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Keçiören Belediyesinin Çubuk’ta yol açma çalışması yaptığı iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16414) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
238.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Aliağa Belediyesi şirketlerinin Soma Ege Linyitleri İşletmesinden kömür alımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16415) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
239.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Finike’deki Kafi Baba Türbesinin çevre düzenlemesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16416) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
240.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya Atatürk Parkındaki çalışmalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16417) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
241.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, KÖY-DES Projesi kapsamında Antalya’da yapılan bir ihaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16418) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
242.- Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCI’nın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bazı ihaleleriyle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16419) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
243.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, belediyelerin denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16420) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
244.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK’in, bir belediyenin yaptığı arsa tahsisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16421) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
245.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, vekil kaymakam görevlendirilen ilçelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16422) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
246.- Gaziantep Milletvekili Mustafa YILMAZ’ın, Emniyet Teşkilatı personeline ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16423) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
247.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bulvar ve caddelerdeki ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16424) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
248.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, müsteşarı hakkındaki iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16425) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
249.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Ankara’nın bazı noktalarındaki trafik altyapısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16426) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
250.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesiyle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16427) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
251.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, Ankara-Tatlar Köyündeki arıtma tesisinin çalıştırılmadığı iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16428) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
252.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Ankara-Ulus’taki Modern Çarşı esnafının desteklenmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16429) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
253.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, bireysel silahlanmaya karşı alınacak önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16430) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/7/2006)
254.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Maltepe Belediyesinin Güney İmar Planlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16431) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
255.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, İstanbul’daki imar planı değişikliklerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16432) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
256.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, bir derneğin kurultayında yapılan bazı konuşmalarla ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16433) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
257.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, bir emniyet amirinin görev yerinin değiştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16434) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
258.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Adana raylı sistem inşaatına ve Raybüs alımına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16435) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
259.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, büyükşehirlerdeki asayiş olaylarına ve bazı emniyet mensuplarına yönelik iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16436) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
260.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’da yağmur sularının uzaklaştırılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16437) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
261.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Alanya’nın kapalı pazar yeri ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16438) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
262.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’da Lara-Büyükliman bölgesindeki bir çevre sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16439) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
263.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Kaleiçi kent planına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16440) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
264.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Gebiz Beldesindeki kum ocağının işletme ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16441) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
265.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki Kumluca-Gödene yoluna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16442) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
266.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki Söğütcuması-Dere yoluna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16443) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
267.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Kumluca-Karacaören Köyünün yol, su ve elektrik sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16444) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
268.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’da ruhsatsız çalışan kum ve taş ocaklarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16445) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
269.- İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz KETENCİ’nin, Bodrum ve civarındaki belediyelerle ilgili imar yolsuzluğu iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16446) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
270.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Finike-Günçalı Köyüne ayrılan ödeneğe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16447) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
271.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, Konak göleti suyunun Kilis şehir içme suyu şebekesine bağlanmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16448) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
272.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Silifke İlçesine asaleten kaymakam atanmamasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16449) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
273.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali ÖZPOLAT’ın, izinsiz açılan Kuran kurslarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16450) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
274.- Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ’nin, Ankara’daki bir yol genişletme ve metro çalışmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16451) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
275.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, Tuzla Belediye Başkanı hakkındaki bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16452) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
276.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN’ın, Ordu Emniyet Müdür Vekilinin görevden alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16453) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
277.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Ordu Emniyet Müdür Vekilinin görevden alınmasına ve demokratik kitle eylemlerine müdahalelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16454) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
278.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, Ordu Emniyet Müdür Vekilinin görevden alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16455) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
279.- Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLU’nun, Antalya-Korkuteli-Söbüce Yaylasında kurulan köye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16456) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
280.- Antalya Milletekili Nail KAMACI’nın, Antalya nüfus müdürlüklerindeki personel sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16457) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
281.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, nüfus müdürlüklerinde çalışan personelin özlük haklarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16458) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
282.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Başbakanlık önünde eylem yapan bir milletvekiline yönelik müdahaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16459) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
283.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’da sera atıklarının yakılmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16460) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
284.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Başbakanlık önünde eylem yapan bir milletvekiline yönelik müdahaleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16461) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
285.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’daki otopark sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16462) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
286.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır’ın Dicle İlçesindeki bir kaldırım inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16463) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
287.- Hatay Milletvekili Abdulaziz YAZAR’ın, İskenderun’un il yapılmasına yönelik çalışma olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16464) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
288.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Çorum Belediyesince yapılan bir uygulamaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16465) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
289.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, Tunceli ve terör tehdidi altındaki diğer bölgelerdeki karayolu asfaltlama çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16466) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
290.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya Büyükşehir Belediye Başkanının Dubai Veliaht Prensi ile yaptığı görüşmeye ve bazı projelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16467) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
291.- İzmir Milletvekili Ali Rıza BODUR’un, İzmir-Karaburun’da yaşandığı iddia edilen bir saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16468) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
292.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, İstanbul Gümüşsuyu Mahallesi Muhtarının polislerce dövüldüğü iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16469) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
293.- Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR’un, İzmir-Karaburun’da yaşandığı iddia edilen bir saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16470) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/8/2006)
294.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, Cumhuriyet Gazetesi ve başyazarına yönelik muhtemel saldırılara karşı alınan önlemlere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16471) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
295.- Iğdır Milletvekili Yücel ARTANTAŞ’ın, kamu yararına çalışan derneklere ve Deniz Feneri Derneğine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16472) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
296.- Iğdır Milletvekili Yücel ARTANTAŞ’ın, Kızılay’ın hukuki statüsünde yapılan değişikliğe ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16473) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
297.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya adliye kavşağı inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16474) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
298.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya-Haşim İşcan Kültür Merkezine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16475) (Başkanlığa geliş tarihi: 7/7/2006)
299.- İzmir Milletvekili Bülent BARATALI’nın, kütüphanelere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16476) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
300.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, özelleştirilen bir sosyal tesisin imar durumunda yapılan değişikliğe ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16477) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
301.- İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİR’in, İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürü hakkındaki iddialara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16478) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
302.- Aydın Milletvekili Mehmet BOZTAŞ’ın, Aydın-Didim’de kurulacak bir balık çiftliğine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16479) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
303.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Rusya’da Türk turizmi aleyhindeki kampanyaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16480) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
304.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Yortanlı Baraj gölü altında kalacak tarihi kalıntılara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16481) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
305.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, Gaziantep’te koruma kurulu oluşturulup oluşturulmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16482) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
306.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, Pamukkale’de turizmin geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16483) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
307.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Noel Baba kilisesindeki fresklerin ziyarete kapatılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16484) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
308.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Aspendos Antik Tiyatrosundaki oturma düzenine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16485) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
309.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir’in Çeşme İlçesindeki bazı otellere ve plajlardaki bir uygulamaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16486) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
310.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da kavşak yapım çalışmalarının doğal ve antik yapıya zarar verdiği iddialarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16487) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
311.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir’in tatil beldelerindeki bazı uygulamalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16488) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
312.- İzmir Milletvekili Canan ARITMAN’ın, personel hareketleri ve bazı iddialara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16489) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
313.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, ören yerleri gelirlerine ve kullanım yöntemine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16490) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
314.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, İzmir-Çeşme-Alaçatı-Karaburun ve Seferihisar’daki otel ve tatil köyü amaçlı arazi tahsislerine ve bazı iddialara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16491) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/8/2006)
315.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16492) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
316.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, Hazine bonolarına uygulanan vergi stopajına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16493) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
317.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16494) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
318.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, deniz teknelerine uygulanan motorlu taşıtlar vergisine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16495) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
319.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16496) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
320.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, özelleştirilen bir sosyal tesisin imar durumunda yapılan değişikliğe ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16497) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
321.- Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT’un, tıp fakültesi bulunan üniversitelerin bütçelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16498) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
322.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16499) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
323.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, özelleştirme kapsamındaki KİT’lerin yönetim ve denetim kurulları üyelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16500) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
324.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, KDV’den muaf tutulan vakıf ve dernek hastanelerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16501) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
325.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, bazı yaprak tütün işletmelerinin kapatılmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16502) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
326.- Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN’ün, vergi cezalarına ve matrah artırımına zorlama iddialarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16503) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
327.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Taşucu Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş.’nin satış ihalesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16504) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
328.- Gaziantep Milletvekili Abdulkadir ATEŞ’in, THY’nin yurtdışı açılış törenlerine gönderilen kişilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16505) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
329.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Emekli Sandığının hastanelere olan borçlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16506) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
330.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, İmar Bankasına tahakkuk ettirilen vergiye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16507) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
331.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, bütçenin fazla vermesine ve ödenmeyen bazı borçlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16508) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
332.- Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLU’nun, sahil ve yayla köylerindeki Hazine arazilerinin satış koşullarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16509) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
333.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, radyolojik görüntülemede kullanılan maddelere yapılan ödemelere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16510) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
334.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16511) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
335.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Kumluca vergi dairesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16512) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
336.- Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN’ın, kaçakçılıkla mücadele konusundaki bir kanun tasarısında yer alan bir düzenlemeye ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16513) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
337.- Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESAN’ın, Eskişehir’de kamulaştırılan arazilerin ödenmeyen bedellerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16514) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
338.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır’ın Dicle İlçesinin elektrik alt yapısına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16515) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
339.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Maliye Teftiş Kurulunca yürütülen bir soruşturmaya ve Kurul Başkanlığına vekalet eden kişi hakkındaki iddialara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16516) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
340.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, vergi yükümlüleri, beyan edilen toplam gelir ve vergi kaçaklarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16517) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
341.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, vergi gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16518) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
342.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya’da yaz aylarında yaşanan elektrik kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16519) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
343.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, yerli üreticilerin şarap üretim ve satışında yaşadıkları sorunlara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/16520) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/8/2006)
344.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, sözleşmeli öğretmenlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16521) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/7/2006)
345.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, sözleşmeli öğretmenlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16522) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
346.- İstanbul Milletvekli Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, İstanbul’daki bir lisenin imar durumundaki değişikliğe ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16523) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/7/2006)
347.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, Dış İlişkiler Genel Müdürü hakkındaki iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16524) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
348.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, üniversiteye girişte uygulanan sınav sistemine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16525) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
349.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, sözleşmeli öğretmenlere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16526) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/7/2006)
350.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, OKS’ye ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16527) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
351.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, 100 Temel Eser listesinde yer alan bir kitaba ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16528) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/7/2006)
352.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’nın 2006 yılı ÖSS’de başarısız olmasının nedenlerine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16529) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
353.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, okullara kayıt yaptırırken alınan ücretler ve okullara ayrılan ödeneklere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16530) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
354.- Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞ’ın, eğitim aracı alımı ihalesiyle ilgili soruşturmaya ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16531) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/7/2006)
355.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, okullardaki bilgisayar odalarının düzenlenmesine yönelik projeye ve bazı iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16532) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
356.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Korkuteli-Küçükköy Beldesindeki ilköğretim okulunun bina sorununa ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16533) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
357.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’nın İbradı İlçesindeki branş öğretmeni eksikliğine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16534) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
358.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü hakkındaki iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16535) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
359.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, bir öğrencinin OKS tercih formunun değiştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16536) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
360.- Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞ’in, Anadolu Meteoroloji Meslek Lisesinin kapatılacağı iddiasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16537) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
361.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Gemlik’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16538) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
362.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-İnegöl’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16539) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
363.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-İznik’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16540) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
364.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Karacabey’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16541) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
365.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Keles’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16542) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
366.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Mustafakemalpaşa’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16543) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
367.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Mudanya’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16544) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
368.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Orhaneli’ndeki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16545) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
369.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Orhangazi’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16546) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
370.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Yenişehir’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16547) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
371.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Nilüfer’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16548) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
372.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Osmangazi’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16549) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
373.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Yıldırım’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16550) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
374.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Büyükorhan’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16551) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
375.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Harmancık’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16552) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
376.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Gürsu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16553) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
377.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Kestel’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16554) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
378.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, bir kamu görevlisinin özel bir okulun reklamında yer almasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16555) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
379.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Çavdarhisar’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16556) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
380.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Elazığ’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16557) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
381.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bitlis’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16558) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
382.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Çankırı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16559) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
383.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kayseri’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16560) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
384.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kars’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16561) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
385.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Adıyaman’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16562) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
386.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Ağrı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16563) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
387.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Amasya’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16564) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
388.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Siirt’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16565) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
389.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kilis’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16566) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
390.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Düzce’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16567) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
391.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Aksaray’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16568) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
392.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bolu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16569) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
393.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bartın’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16570) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
394.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Ürgüp’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16571) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
395.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Gülşehir’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16572) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
396.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Avanos’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16573) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
397.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Hacıbektaş’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16574) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
398.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Kozaklı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16575) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
399.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Acıgöl’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16576) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
400.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Nevşehir-Derinkuyu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16577) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
401.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane-Şiran’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16578) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
402.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane-Kürtün’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16579) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
403.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane-Torul’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16580) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
404.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane-Köse’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16581) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
405.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-İyidere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16582) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
406.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Derepazarı’ndaki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16583) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
407.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Güneysu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16584) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
408.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Çayeli’ndeki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16585) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
409.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Gümüşhane-Kelkit’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16586) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
410.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-İkizdere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16587) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
411.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Kalkandere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16588) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
412.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Hisarcık’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16589) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
413.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Akyazı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16590) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
414.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Karapürçek’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16591) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
415.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Sapanca’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16592) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
416.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Fındıklı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16593) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
417.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Domaniç’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16594) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
418.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Tavşanlı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16595) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
419.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Emet’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16596) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
420.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Hemşin’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16597) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
421.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Çamlıhemşin’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16598) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
422.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Pazar’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16599) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
423.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Rize-Ardeşen’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16600) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
424.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Horasan’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16601) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
425.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Pazaryolu’ndaki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16602) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
426.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-İspir’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16603) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
427.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Narman’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16604) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
428.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Uzundere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16605) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
429.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Oltu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16606) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
430.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Tortum’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16607) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
431.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Aşkale’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16608) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
432.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Ilıca’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16609) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
433.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Pasinler’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16610) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
434.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Köprüköy’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16611) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
435.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Hınıs’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16612) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
436.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Çat’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16613) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
437.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Tekman’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16614) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
438.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Karayazı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16615) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
439.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Geyve’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16616) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
440.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Taraklı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16617) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
441.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Pamukova’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16618) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
442.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Karaçoban’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16619) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
443.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-İdil’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16620) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
444.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-Cizre’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16621) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
445.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-Silopi’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16622) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
446.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-Uludere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16623) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
447.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Kocaali’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16624) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
448.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Karasu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16625) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
449.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Kaynarca’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16626) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
450.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-Güçlükonak’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16627) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
451.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Genç’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16628) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
452.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Hendek’teki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16629) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
453.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Söğütlü’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16630) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
454.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Sakarya-Ferizli’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16631) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
455.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Solhan’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16632) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
456.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Kiğı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16633) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
457.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Adaklı’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16634) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
458.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Yayladere’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16635) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
459.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Şenkaya’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16636) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
460.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Erzurum-Olur’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16637) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
461.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Yedisu’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16638) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
462.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bingöl-Karlıova’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16639) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
463.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Şaphane’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16640) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
464.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Gediz’deki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16641) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
465.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Dumlupınar’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16642) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
466.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Altıntaş’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16643) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
467.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Aslanapa’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16644) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
468.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Şırnak-Beytüşşebap’taki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16645) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
469.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Simav’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16646) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
470.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kütahya-Pazarlar’daki taşımalı eğitime ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16647) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
471.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, 2006 OKS’deki bazı sorunlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16648) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
472.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, okullardaki zorunlu bağış iddialarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16649) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
473.- İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARI’nın, Danıştayca iptal edilen okul müdürlerinin yer değiştirmeleriyle ilgili yönetmelik hakkında Bakanlığın tutumuna ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16650) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/8/2006)
474.- Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCI’nın, OKS’de tercih dışı yapılan yerleştirmelere ve kıstaslarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16651) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
475.- Isparta Milletvekili Mehmet Sait ARMAĞAN’ın, ilköğretim öğrencilerine bedava dağıtılan kitaplara ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16652) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/8/2006)
476.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Orhangazi İlçesinde Anadolu öğretmen lisesi açılıp açılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16653) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
477.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Orhangazi İlçesinde fen lisesi açılıp açılmayacağına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16654) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
478.- Sinop Milletvekili Engin ALTAY’ın, ilköğretim öğrencileri için belirlenen 100 temel esere ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16655) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/8/2006)
479.- Iğdır Milletvekili Yücel ARTANTAŞ’ın, Iğdır’a yapılan atamalara ve ilin ÖSS’deki başarısına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16656) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
480.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Finike Cengiz Topel İlköğretim Okulu binasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/16657) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
481.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, ABD’nin Şırnak-Silopi’de üs kuracağı iddiasına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16658) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
482.- İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN’in, bir emekli korgeneralin beyanlarına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16659) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
483.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, gazilerin ve gazi yakınlarının özlük haklarına ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16660) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
484.- Ankara Milletvekili Bayram Ali MERAL’in, İncirlik Üssünde yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16661) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
485.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT’in, Antalya Sağlık il Müdürlüğündeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16662) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
486.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Bağlar Sağlık Ocağının kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16663) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
487.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, katkı maddeli hazır gıda ürünlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16664) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
488.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, immünolojinin özürlüler raporundaki hastalık grupları arasında sayılmamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16665) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
489.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bir ilacın ithal iznine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16666) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
490.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, sağlık harcamalarındaki tasarruf tedbirlerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16667) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
491.- Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN’ın, Kadıköy Acıbadem Hastanesinin yabancı bir sağlık kuruluşuyla ilişkilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16668) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
492.- Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLAN’ın, bir doktor hakkındaki iddiaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16669) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
493.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, SSPE hastalarına yönelik çalışmalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16670) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
494.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, bedeli ödenmeyecek olan ilaçlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16671) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
495.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16672) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
496.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Eskişehir’de aile hekimliği uygulaması kapsamındaki görevlendirmelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16673) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
497.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, alınan, vekaleten görev yapan personele ve personelin öğrenim durumuna ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16674) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
498.- Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT’ün, Ardahan Devlet Hastanesindeki bazı eksikliklere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16675) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
499.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN’ın, Burdur-Gölhisar Devlet Hastanesinin kadrolu göz doktoru ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16676) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
500.- Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU’nun, Uşak-Eşme’deki içme sularında zehirli madde bulunduğu iddialarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16677) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
501.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, Devlet hastanelerinde ve sağlıkta yaşanan sorunlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16678) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
502.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Strateji Geliştirme Başkanlığına yönelik incelemenin sonuçlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16679) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
503.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, Muş-Bulanık-Kotanlı Köyünün içme suyuna ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16680) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
504.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Akseki Devlet Hastanesinin uzman doktor eksikliğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16681) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
505.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Akseki-Cevizli Beldesindeki doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16682) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
506.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, hastanelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından alacaklarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16683) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
507.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ali ÖZPOLAT’ın, İstanbul’un bazı bölgelerindeki kuduz hastalığı tehlikesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16684) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
508.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16685) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
509.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16686) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
510.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16687) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
511.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16688) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
512.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16689) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
513.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16690) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
514.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16691) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
515.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16692) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
516.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16693) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
517.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16694) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
518.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16695) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
519.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16696) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
520.- Mardin Milletvekili Muharrem DOĞAN’ın, Mardin’deki bazı sağlık ocaklarının kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16697) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/8/2006)
521.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16698) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
522.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16699) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
523.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16700) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
524.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16701) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
525.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16702) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
526.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16703) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
527.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16704) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
528.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16705) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
529.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16706) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
530.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16707) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
531.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16708) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
532.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16709) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
533.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Diyarbakır Devlet Hastanesi Baştabipliğince yapılan bazı ihalelere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16710) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
534.- Diyarbakır Milletvekili Muhsin KOÇYİĞİT’in, Tuzla Belediye Başkanı hakkındaki bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16711) (Başkanlığa geliş tarihi: 1/8/2006)
535.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bir Verem-Savaş Merkezinin kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16712) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
536.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, bazı ilaçların bedellerinin ödenmemesi kararına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16713) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
537.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, üniversite hastanelerindeki sağlık hizmetlerine yönelik açıklamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16714) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
538.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, tıbbi bir tetkikin kullanımına yönelik açıklamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16715) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
539.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, bir başhemşirenin görevden alınmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16716) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
540.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, hastane personelinin atama ve görevde yükselmelerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16717) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
541.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinin borçlarının ve harcamalarının denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16718) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
542.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN’in, bir başhemşire atamasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16719) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
543.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya-Kumluca 2 numaralı sağlık ocağına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16720) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
544.- Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİN’in, Tokat-Yeşilyurt-Kuşçu Beldesi Sağlık Ocağının kapatılmasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16721) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
545.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, İstanbul’daki kuduz vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16722) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
546.- Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER’in, Dicle Devlet Hastanesinin ne zaman hizmete gireceğine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16723) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
547.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Strateji Geliştirme Başkanlığınca çıkarılan bir kitaba ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16724) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
548.- Hatay Milletvekili Züheyir AMBER’in, Kırım-kongo kanamalı ateşi hastalığı vakalarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16725) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/8/2006)
549.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, milletvekillerinin genel sağlık sigortası sistemindeki durumuna ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16726) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
550.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, üniversite hastanelerinin yatak kapasitesine ve kamu alacaklarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16727) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
551.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, Ankara’da yapım çalışmaları devam eden Ümitköy 50 yataklı Devlet Hastanesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16728) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
552.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, hastanelerdeki bazı uygulamalara ve bakanlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16729) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
553.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, Ketek adlı antibiyotikle ilgili iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16730) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
554.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, Antalya merkezindeki yıkılma tehlikesi bulunan Sağlık Bakanlığına ait bir binaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16731) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
555.- Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLU’nun, tedavi kurumlarında asılmak üzere bilgilendirme amaçlı dağıtılan afişlere ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/16732) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/8/2006)
556.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, Fiskobirlik yönetimine ve fındık piyasasına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16733) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/7/2006)
557.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, belediyelere bağlı şirketlere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16734) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
558.- Ankara Milletvekili Faruk KOCA’nın, oda ve birlikler ile federasyon ve konfederasyonların gelir kaynaklarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16735) (Başkanlığa geliş tarihi: 2/8/2006)
559.- Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU’nun, Fiskobirlik’in soruşturulmasına ve fındıkla ilgili bazı hususlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16736) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
560.- Trabzon Milletvekili M. Akif HAMZAÇEBİ’nin, Dünya Ticaret Merkezine ait bir arazinin kiraya verilmesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16737) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/8/2006)
561.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, AB’ye üyelik çerçevesinde esnaf ve sanatkarlar için oluşturulan kriterlere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16738) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
562.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, esnaf ve sanatkarların sayısına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16739) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
563.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, esnaf ve sanatkarların Halk Bankasından kullandıkları kredilere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16740) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
564.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, esnaf ve sanatkarlarla ilgili IMF’ye verilen taahhütlere ve bu konudaki projelere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16741) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
565.- Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNER’in, Isparta halinde yaşanan bazı sorunlara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/16742) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
566.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, hazır gıda ürünlerinde kullanılan katkı maddelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16743) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/7/2006)
567.- Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ’in, Toprak Mahsulleri Ofisinin görev zararlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16744) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/7/2006)
568.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, hayvan ve et kaçakçılığına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16745) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/7/2006)
569.- İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜ’nün, domuz çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16746) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/7/2006)
570.- Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPE’nin, Afyonkarahisar’da yaş sebze ve meyve ihracatında yaşanan bazı bürokratik sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16747) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/7/2006)
571.- Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK’in, Ankara Büyükşehir Belediyesinin yol ve metro yapımı çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16748) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/7/2006)
572.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Bursa-Mudanya-Arnavutköy’e balıkçı barınağı yapımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16749) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/7/2006)
573.- Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞAN’ın, çay üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16750) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
574.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16751) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
575.- Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER’in, trafik kazalarındaki artışın nedenlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16752) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/7/2006)
576.- Mersin Milletvekili Vahit ÇEKMEZ’in, narenciyeye verilecek teşvik primlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16753) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
577.- Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN’ün, don olayı nedeniyle mağdur olan çiftçilerin zararlarının tazminine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16754) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
578.- Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞAR’ın, kenelerle mücadelede alınan önlemlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16755) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
579.- Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREK’in, havadan ilaçlama yasağına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16756) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
580.- Edirne Milletvekili Rasim ÇAKIR’ın, çeltik gübresine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16757) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
581.- Edirne Milletvekili Nejat GENCAN’ın, dahilde işleme rejimi kapsamında TMO’nun zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16758) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
582.- Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAY’ın, doğrudan gelir desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16759) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
583.- Antalya Milletvekili Nail KAMACI’nın, Antalya’nın orman içi köylerinde yaban domuzu mücadelesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16760) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
584.- Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN’ın, Alanya Ziraat Odasının fidan üretme istasyonu sözleşmesinin iptal edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16761) (Başkanlığa geliş tarihi: 8/8/2006)
585.- Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU’nun, taşınır tarihi eserlerin restorasyonuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/16762) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
586.- Konya Milletvekili Atilla KART’ın, Konya-Karatay Ziraat Odası yönetimiyle ilgili iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16763) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/8/2006)
587.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16764) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/8/2006)
588.- Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN’ın, ithal edilen tarım ürünlerine ve tarım sektöründeki istihdam ve üretime ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16765) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
589.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, çiftçilerimizin üretim maliyetlerinin düşürülmesine yönelik çalışmalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16766) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
590.- Hatay Milletvekili Mehmet ERASLAN’ın, AB üyelik sürecinde tarım ve hayvancılık sektörüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16767) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
591.- Mersin Milletvekili Hüseyin ÖZCAN'ın, Mersin'de doğal afet mağduru üreticilere yapılacak yardımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16768) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/8/2006)
592.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, üzümün üretim, tüketim, ihracat ve ithalat miktarlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16769) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
593.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, zoonotik hastalığına ve alınan önlemlere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16770) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
594.- İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM’in, mısırın üretim-tüketim-ihracat-ithalat miktarlarına ve bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16771) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
595.- Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİK’in, TİGEM bünyesinde düzenlenen sertifikalı tarım işçisi kurslarına ve bazı iddialara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16772) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
596.- İzmir Milletvekili Yılmaz KAYA’nın, çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ihracatında yaşanan sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/16773) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
597.- İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEK’in, THY’ye hostes alımındaki bazı iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16774) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/7/2006)
598.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, Milas-Bodrum Hava Limanına yapılacak yeni terminal binasının gerekliliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16775) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
599.- İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLU’nun, THY’nin Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamından çıkarıldığı iddiasına ve bir sponsorluk sözleşmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16776) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/7/2006)
600.- Ankara Milletvekili İsmail DEĞERLİ’nin, Ankara-Temelli’deki hemzemin geçidin trafik güvenliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16777) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/7/2006)
601.- İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOL’un, Adnan Menderes Havaalanına ve İzmir’in yeni bir havaalanı ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16778) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/7/2006)
602.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, bazı THY çalışanlarıyla ilgili çeşitli iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16779) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
603.- Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL’in, Kırklareli-Geçitağzı Köyünün iletişim sorunlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16780) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
604.- İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN’in, THY’nin bazı kabin memurlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16781) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/7/2006)
605.- Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDER’in, Samsun-Yakakent sahilindeki deniz dolgusuna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16782) (Başkanlığa geliş tarihi: 31/7/2006)
606.- Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU’nun, 22 yaşın üzerindeki taşıma araçlarının trafikten kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16783) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/8/2006)
607.- Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİR’in, Esenboğa Havaalanındaki ve THY uçaklarındaki karasineklere ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16784) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/8/2006)
608.- Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN’un, TCDD İskenderun Kızaklama Tesisinin kiralanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16785) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/8/2006)
609.- Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLU’nun, Kablo TV yayını ve internet hizmetlerinde yaşanan sorunlara ve bazı iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16786) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/8/2006)
610.- İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL’in, Bodrum-Milas Havaalanı Dış Hatlar Terminali ihalesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/16787) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/8/2006)
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
5 Eylül 2006 Salı
BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasanın 93 üncü, İçtüzüğün 7 nci maddelerine göre, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Bursa Milletvekili Faruk Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ve 171 milletvekili tarafından Başkanlığımıza verilen önerge üzerine olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin 124 üncü Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN – Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için 2 dakika süre vereceğim.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır; görüşmelere başlıyoruz.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, gündeme geçiyoruz.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) ÇEŞİTLİ İŞLER
1.- Genel Kurulu ziyaret eden Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev ve beraberindeki heyete, Başkanlıkça “Hoşgeldiniz” denilmesi
BAŞKAN – Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in davetlisi olarak ülkemizi ziyaret etmekte olan Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev ve beraberindeki heyet şu anda Meclisimizi teşrif etmiş bulunuyorlar; kendilerine, Yüce Meclisimiz adına “hoş geldiniz” diyorum. (Alkışlar)
Gündemimizin “Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları” kısmında yer alan olağanüstü toplantı çağrı önergesini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının çağrı yazısını okutuyorum:
B) Tezkereler ve Önergeler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Bursa Milletvekili Faruk Çelik, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Hatay Milletvekili Sadullah Ergin ve 171 milletvekilinin, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresini görüşmek için Anayasanın 93 üncü ve TBMM İçtüzüğünün 7 nci maddeleri uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplantıya çağırılmasına ilişkin önergesi (4/399)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Anayasanın 93 üncü ve TBMM İçtüzüğünün 7 nci maddesi gereğince, Lübnan’daki BM Barış Gücüne destek vermek amacıyla, ekte yer alan ilgili hükümet tezkeresini görüşmek üzere, 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00’te Türkiye Büyük Millet Meclisinin olağanüstü toplanmasını arz ve talep ederiz.
Saygılarımızla.
Faruk Çelik İrfan Gündüz Salih Kapusuz
Bursa İstanbul Ankara
AK Parti Grup Başkanvekili AK Parti Grup Başkanvekili AK Parti Grup Başkanvekili
Eyüp Fatsa Sadullah Ergin
Ordu Hatay
AK Parti Grup Başkanvekili AK Parti Grup Başkanvekili
Gerekçe:
Birleşmiş Milletlerin 1701 sayılı Kararına istinaden, uluslararası sorumluluklarımız da dikkate alınarak; Lübnan ile İsrail arasında sağlanan ateşkesin izlenmesi ve insanî yardımların sivillere ulaştırılmasına yardım etmek ve gönüllü olarak geri dönen kişilerin güvenli bir şekilde yerlerine yerleştirilmesini temin etmek gibi görevlerde bulunmak üzere, Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Barış Gücüne destek verme konusundaki hükümet tezkeresinin Genel Kurulda ivedilikle görüşülmesi amacıyla Meclisin olağanüstü toplanması gerekmektedir.
1 – Atilla Başoğlu (Adana)
2 – Recep Garip (Adana)
3 – Vahit Kirişci (Adana)
4 – Ziyattin Yağcı (Adana)
5 – Mahmut Göksu (Adıyaman)
6 – Fehmi Hüsrev Kutlu (Adıyaman)
7 – Mehmet Özyol (Adıyaman)
8 – Ahmet Koca (Afyonkarahisar)
9 – Halil Özyolcu (Ağrı)
10 – Mehmet Kerim Yıldız (Ağrı)
11 – Ali Rıza Alaboyun (Aksaray)
12 – Ramazan Toprak (Aksaray)
13 – Hamza Albayrak (Amasya)
14 – Haluk İpek (Ankara)
15 – Telat Karapınar (Ankara)
16 – Faruk Koca (Ankara)
17 – Remziye Öztoprak (Ankara)
18 – Nur DoğanTopaloğlu (Ankara)
19 – Mustafa Tuna (Ankara)
20 – Mustafa Said Yazıcıoğlu (Ankara)
21 – Fikret Badazlı (Antalya)
22 – Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya)
23 – Burhan Kılıç (Antalya)
24 – Orhan Yıldız (Artvin)
25 – Ahmet Ertürk (Aydın)
26 – Semiha Öyüş (Aydın)
27 – Ali Aydınlıoğlu (Balıkesir)
28 – Ali Osman Sali (Balıkesir)
29 – Hacı İbrahim Kabarık (Bartın)
30 – Afif Demirkıran (Batman)
31 – Ahmet İnal (Batman)
32 – Mehmet Ali Suçin (Batman)
33 – Fahrettin Poyraz (Bilecik)
34 – Abdurrahman Anik (Bingöl)
35 – Abdurrahim Aksoy (Bitlis)
36 – Vahit Kiler (Bitlis)
37 – Mehmet Güner (Bolu)
38 – Metin Yılmaz (Bolu)
39 – Abdulmecit Alp (Bursa)
40 – Şerif Birinç (Bursa)
41 – Mustafa Dündar (Bursa)
42 – Zafer Hıdıroğlu (Bursa)
43 – Sedat Kızılcıklı (Bursa)
44 – Niyazi Pakyürek (Bursa)
45 – Mehmet Emin Tutan (Bursa)
46 – Mehmet Daniş (Çanakkale)
47 – Hikmet Özdemir (Çankırı)
48 – Agâh Kafkas (Çorum)
49 – Muzaffer Külcü (Çorum)
50 – Murat Yıldırım (Çorum)
51 – Mehmet Salih Erdoğan (Denizli)
52 – M.İhsan Arslan (Diyarbakır)
53 – Ali İhsan Merdanoğlu (Diyarbakır)
54 – Mehmet Fehmi Uyanık (Diyarbakır)
55 – Metin Kaşıkoğlu (Düzce)
56 – Şemsettin Murat (Elazığ)
57 – Talip Kaban (Erzincan)
58 – Mücahit Daloğlu (Erzurum)
59 – Muzaffer Gülyurt (Erzurum)
60 – Mustafa Ilıcalı (Erzurum)
61 – Ömer Özyılmaz (Erzurum)
62 – Fahri Keskin (Eskişehir)
63 – Hasan Murat Mercan (Eskişehir)
64 – Muharrem Tozçöken (Eskişehir)
65 – Mahmut Durdu (Gaziantep)
66 – Fatma Şahin (Gaziantep)
67 – Ahmet Uzer (Gaziantep)
68 – Hasan Aydın (Giresun)
69 – Ali Temür (Giresun)
70 – Temel Yılmaz (Gümüşhane)
71 – Fehmi Öztunç (Hakkâri)
72 – Mehmet Soydan (Hatay)
73 – İsmail Soylu (Hatay)
74 – İlhan Albayrak (İstanbul)
75 – Mustafa Ataş (İstanbul)
76 – Mustafa Baş (İstanbul)
77 – Nusret Bayraktar (İstanbul)
78 – Alaattin Büyükkaya (İstanbul)
79 – Nimet Çubukçu (İstanbul)
80 – Mehmet Beyazıt Denizolgun (İstanbul)
81 – Nazım Ekren (İstanbul)
82 – Ekrem Erdem (İstanbul)
83 – Gürsoy Erol (İstanbul)
84 – Ali İbiş (İstanbul)
85 – Halide İncekara (İstanbul)
86 – Ünal Kacır (İstanbul)
87 – Muharrem Karslı (İstanbul)
88 – Burhan Kuzu (İstanbul)
89 – İnci Özdemir (İstanbul)
90 – Gülseren Topuz (İstanbul)
91 – Tevfik Ensari (İzmir)
92 – Fazıl Karaman (İzmir)
93 – İsmail Katmerci (İzmir)
94 – Fatih Arıkan (Kahramanmaraş)
95 – Mehmet Ali Bulut (Kahramanmaraş)
96 – Ali Sezal (Kahramanmaraş)
97 – Mehmet Ceylan (Karabük)
98 – Zeki Karabayır (Kars)
99 – Sinan Özkan (Kastamonu)
100 – Musa Sıvacıoğlu (Kastamonu)
101 – Mustafa Duru (Kayseri)
102 – Mustafa Elitaş (Kayseri)
103 – Niyazi Özcan (Kayseri)
104 – Vahit Erdem (Kırıkkale)
105 – Murat Yılmazer (Kırıkkale)
106 – Ahmet Gökhan Sarıçam (Kırklareli)
107 – Hacı Turan (Kırşehir)
108 – Hasan Kara (Kilis)
109 – Veli Kaya (Kilis)
110 – Eyüp Ayar (Kocaeli)
111 – Mehmet Vecdi Gönül (Kocaeli)
112 – Hasan Anğı (Konya)
113 – Ahmet Büyükakkaşlar (Konya)
114 – Muharrem Candan (Konya)
115 – Remzi Çetin (Konya)
116 – Abdullah Çetinkaya (Konya)
117 – Orhan Erdem (Konya)
118 – Sami Güçlü (Konya)
119 – Kerim Özkul (Konya)
120 – Harun Tüfekci (Konya)
121 – Halil Ürün (Konya)
122 – Abdullah Erdem Cantimur (Kütahya)
123 – Alaettin Güven (Kütahya)
124 – Hasan Fehmi Kinay (Kütahya)
125 – Ahmet Münir Erkal (Malatya)
126 – İsmail Bilen (Manisa)
127 – Mehmet Çerçi (Manisa)
128 – Hakan Taşçı (Manisa)
129 – Mehmet Beşir Hamidi (Mardin)
130 – Ali Er (Mersin)
131 – Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu (Muğla)
132– Seracettin Karayağız (Muş)
133 – Medeni Yılmaz (Muş)
134 – Rıtvan Köybaşı (Nevşehir)
135 – Mahmut Uğur Çetin (Niğde)
136– Erdoğan Özegen (Niğde)
137 – Hamit Taşçı (Ordu)
138– Cemal Uysal (Ordu)
139 – Enver Yılmaz (Ordu)
140 – Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye)
141 – Mehmet Sarı (Osmaniye)
142 – Abdülkadir Kart (Rize)
143 – Hasan Ali Çelik (Sakarya)
144 – Süleyman Gündüz (Sakarya)
145 – Ayhan Sefer Üstün (Sakarya)
146 – Recep Yıldırım (Sakarya)
147 – Mustafa Çakır (Samsun)
148 – Mustafa Demir (Samsun)
149 – Mehmet Kurt (Samsun)
150 – Cahit Can (Sinop)
151 – Mustafa Öztürk (Sinop)
152 – Ömer Kulaksız (Sivas)
153 – Orhan Taş (Sivas)
154 – Selami Uzun (Sivas)
155– Zülfükar İzol (Şanlıurfa)
156 – Mahmut Kaplan (Şanlıurfa)
157 – Müfit Yetkin (Şanlıurfa)
158 – İbrahim Hakkı Birlik (Şırnak)
159 – Tevfik Ziyaeddin Akbulut (Tekirdağ)
160 – İbrahim Çakmak (Tokat)
161 – Ali Aydın Dumanoğlu (Trabzon)
162 – Kemalettin Göktaş (Trabzon)
163 – Ahmet Çağlayan (Uşak)
164– Alim Tunç (Uşak)
165 – Maliki Ejder Arvas (Van)
166 – Hacı Biner (Van)
167 – Cüneyit Karabıyık (Van)
168 – Bekir Bozdağ (Yozgat)
169 – Mehmet Yaşar Öztürk (Yozgat)
170 – Fazlı Erdoğan (Zonguldak)
171– Polat Türkmen (Zonguldak)
BAŞKAN - Başkanlığın çağrı yazısını okutuyorum:
2.- TBMM Genel Kurulunun 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00’te olağanüstü toplantıya çağırıldığına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1105)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından Bildirilmiştir
Türkiye Büyük Millet Meclisinin; Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla, Anayasanın 92 nci maddesine göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresinin görüşülmesi için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine, 5 Eylül 2006 Salı günü saat 15.00’te, Anayasanın 93 üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 7 nci maddeleri gereğince olağanüstü toplantıya çağırıyorum.
Sayın milletvekillerinin belirtilen gün ve saatte Genel Kurul toplantısına katılmalarını rica ederim.
Bülent Arınç
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri, şimdi, olağanüstü toplantı çağrı önergesi uyarınca görüşülecek olan, Başbakanlığın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihli ve 1701 sayılı Kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda görev yapacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılmasına Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesine dair tezkeresini okutuyorum:
3.- Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1104)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Lübnan’da 12 Temmuz 2006 tarihinde başlayan ve çok tehlikeli biçimde tırmanan çatışmalar bu sorunlu bölgede barışın yeniden tesisi için sürdürülen uluslararası çabalar sonucu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 günü oybirliğiyle kabul ettiği 1701(2006) sayılı Kararla durdurulmuştur.
Bir aydan fazla süren Lübnan krizi büyük can kaybına yol açmış, Lübnan’ın nüfusunun dörtte birini oluşturan yaklaşık bir milyon kişi yerlerinden edilmiş ve sivil altyapı büyük ölçüde tahrip olmuştur.
Tarafların, 14 Ağustos 2006 tarihi itibariyle uyacaklarını açıkladıkları çatışmaların durdurulmasını, kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını ve ihtilafa uzun dönemli bir çözüm bulunmasını amaçlayan 1701 (2006) sayılı Kararda;
Çatışmaların tam olarak durdurulması, özellikle, Hizbullah’ın bütün saldırılarına ve İsrail’in bütün saldırı amaçlı askerî operasyonlarına derhal son vermesi,
Lübnan ordusunun onbeşbin askerinin ve halihazırda ikibin kişi olan Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücünün (UNIFIL) onbeşbine kadar çıkartılacak birliklerinin Mavi Hat ile Litani Nehri arasında kalan ve yabancı silahlı unsurlardan arınmış tampon bölgeye konuşlandırılması, bu konuşlandırmanın başlamasıyla birlikte ve buna paralel olarak İsrail ordusunun Güney Lübnan’dan çekilmesi,
UNIFIL’in sayı ve teçhizat bakımından takviye edilmesi, görev yönergesi ve görev bölgesinin genişletilmesi ve görev süresinin 31 Ağustos 2007 tarihine kadar uzatılması,
öngörülmüştür.
1701 (2006) sayılı Kararın tüm yönleriyle uygulanmasını sağlayacak olan UNIFIL’e mevcut görev yönergesine ek olarak şu görevler verilmiştir:
Çatışmaların durdurulmasını gözlemlemek.
İsrail kuvvetleri Lübnan’dan çekilirken, Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin Mavi Hat boyunca olan bölgeler dahil, bütün Güney Lübnan’a konuşlanmasına nezaret etmek ve destek olmak.
Bu konudaki faaliyetlerini İsrail ve Lübnan Hükümetleriyle koordine etmek.
Sivil halka insanî yardım ulaştırılmasına ve yerlerinden olmuş kişilerin gönüllü ve güvenlik içinde geri dönüşlerine yardımcı olmak.
Tampon bölgenin oluşturulması için atılacak adımlarda Lübnan ordusuna yardımcı olmak.
Lübnan Hükümetinin talebi üzerine Lübnan’ın sınırlarının ve diğer giriş noktalarının silah veya bağlantılı maddelerin girişine karşı güvenlikli hale getirilmesine yardımcı olmak.
Bunun yanı sıra UNIFIL, birliklerinin konuşlu bulunduğu alanlarda ve yeteneklerinin elverdiğini değerlendirmesi halinde;
Operasyon sahasının çatışma amaçlı faaliyetler için kullanılmamasını sağlamak üzere gerekli bütün önlemleri almaya,
- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi görev yönergesi altında yürüttüğü faaliyetleri engellemeye yönelik teşebbüslere güç kullanarak karşı koymaya,
- Birleşmiş Milletler personeli, tesisleri ve tesisatını korumaya, Birleşmiş Milletler personelinin ve insanî yardım çalışanlarının güvenliğini ve hareket özgürlüğünü teminat altına almaya ve ani fizikî şiddet tehdidi altında bulunan sivilleri korumaya,
yetkili kılınmıştır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu Kararı İsrail ve Lübnan Hükümetleri ile bu hükümetleri oluşturan tüm koalisyon ortakları ve liderleri tarafından da kabul edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin anılan Kararında yer alan, görev yönergesi ve bilahara hazırlanan “harekât konsepti” ve “çatışma kuralları”, UNIFIL’in meşru savunma ve çok istisnaî durumlar dışında muharip görev üstlenmesini ve çatışmalara girmesini öngörmemektedir. Temel amacı Lübnan ve İsrail arasındaki istikrar ortamının sürmesine katkıda bulunmak olan Birleşmiş Milletler Gücünün temel işlevi Lübnan Hükümetinin egemenliğinin tüm ülke sathında tesisinde ve Güney Lübnan’daki güvenlik sorumluluklarını yerine getirmesinde Lübnan ordusuna yardım etmek olacaktır.
Söz konusu kararda, ayrıca, tüm devletlerin vatandaşları tarafından veya toprakları üzerinden ya da bandıralarını taşıyan gemiler veya uçaklarla Lübnan’a Lübnan Hükümetinin veya UNIFIL’in yetkilendirmediği her türlü silah, mühimmat veya benzeri maddelerin satışını veya ulaşımını engellemek için gerekli önlemleri almaları ve bu tür teçhizatın kullanımına ilişkin teknik eğitim sağlanmasının da engellenmesi istenmektedir.
Çatışmaların durdurulmasını mümkün kılan 1701(2006) sayılı Kararda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın UNIFIL’in öngörülen bu işlevleri yerine getirebilecek hale gelmesini teminen gerekli önlemleri acilen alması istenmiş ve Birleşmiş Milletler üyesi ülkelere UNIFIL’e uygun görecekleri katkılarda bulunmayı değerlendirmeleri ve bu Gücün yardım taleplerine olumlu karşılık vermeleri konusunda çağrıda bulunulmuştur.
Bugüne kadar UNIFIL’e katkı yapmaya hazır olduklarını açıklayan ülkeler şunlardır: İtalya, İspanya, Almanya, Bangladeş, Belçika, Hırvatistan, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Endonezya, Finlandiya, Fransa, Gana, Hindistan, Hollanda, İrlanda, İsveç, Malezya, Lüksemburg, Nepal, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, Ukrayna ve Yunanistan.
Türkiye, geniş bir bölgeye yayılma ve çok ciddi boyutlar kazanma istidadı gösteren Lübnan krizinin başlangıcından itibaren bu tehlikeli gidişatın önlenmesi amacıyla yoğun çaba harcamıştır.
Bunun yanı sıra Türkiye, Lübnan'daki insanî sorunların hafifletilmesi için gerekli katkılarda bulunmuş, Lübnan ve Filistin halkına acil insanî yardımları sürdürmüş ve Lübnan'dan ikibin vatandaşımızın Türkiye'ye dönüşünün yanı sıra onbinden fazla üçüncü ülke vatandaşının Türkiye üzerinden tahliyesini sağlamıştır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 (2006) sayılı Kararı, sıcak çatışmalara dönüşme riski yüksek gerginliğin hüküm sürdüğü bu bölgede ihtilafların uzun vadeli ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için bir fırsat penceresi aralamış ve bunun için gerekli şartların ve zeminin hazırlanmasına imkân sağlamıştır.
Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler Lübnan Görev Gücünün Güvenlik Konseyi Kararında öngörülen görev ve işlevleri yerine getirmede başarılı olması, sürekli ateşkesin sağlanması, soruna kalıcı bir çözüm bulunması ve Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerinde güven ve istikrarın tesisi bakımından önem arz etmektedir.
Lübnan'da çatışmaların durdurulmasından sonra Türkiye bu fırsat penceresinin çok iyi değerlendirilmesini teminen diplomatik çabalarını yoğun biçimde sürdürmüş ve bu kapsamda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve dost ve müttefik ülkelerin liderleriyle sürekli temas halinde olunmuş, Dışişleri Bakanımız, Lübnan, İsrail, Filistin ve Suriye'yi ziyaret ederek, üst düzey siyasî temaslarda bulunmuş; bunun yanı sıra, birçok ülkenin dışişleri bakanlarıyla da çeşitli vesilelerle görüşmeler yapmıştır...”
BAŞKAN – Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, iki aylık bir süreden sonra bir araya geldik ve Genel Kurul çalışmalarını yürütüyoruz; fakat, saygıdeğer arkadaşlarımızın Genel Kurul içerisindeki konuşmaları Meclis Kâtibimizin konuşmasının anlaşılmasına fırsat vermiyor. Arkadaşlarımız, lütfen, daha sükûnetle dinlesinler.
Buyurun, devam edin:
“Bu görüşme ve temaslardan Lübnan'daki tüm grupların, İsrail, Suriye ve Filistin yetkililerinin Türkiye'nin bölgede barış ve istikrarının tesisindeki rolüne ve UNIFIL'e katkı sağlamasına büyük önem verdikleri anlaşılmıştır.
Bölge ülkelerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ile birçok dost ve müttefik ülke de, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Gücüne katkıda bulunmasına büyük önem verdiklerini dile getirmişlerdir.
Lübnan krizinin gündeme girmesinden bu yana Hükümetimizin savunduğu üç temel ilkeden birincisi, çatışmaların durdurulmasını ve ihtilafa uzun dönemli bir çözüm bulunmasını amaçlayan, bir, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının kabul edilmesi; ikincisi, bölgedeki tarafların krizin bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde çözümüne ülkemizin katkısını istisnasız arzu etmeleri ve üçüncüsü de ülkemizin katkısının çatışmalara değil, barışa destek olacak şekilde saptanması olmuştur. 1701 (2006) sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararının kabulü ve ilgili bütün taraflarla gerçekleştirilen temaslar ışığında, halihazırda oluşan ortamın her üç ilke bakımından da Hükümetimizin aradığı koşulları karşıladığı değerlendirilmektedir.
Türkiye'nin uluslararası barış ve istikrarın korunması konusundaki rolü ve ağırlığına ilişkin beklentilerin yüksek olmasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin başta Balkanlar ve Afganistan olmak üzere çeşitli ihtilaf bölgelerinde üstün başarıyla yaptığı görevlerin büyük payı olduğu muhakkaktır.
Türkiye, bölgesinde istikrar unsuru olan güçlü bir ülkedir. İçinde yaşadığımız bölgede hüküm süren gerginlik ve ihtilafların Türkiye'nin güvenliği üzerinde olumsuz yansımaları olduğu bir vakıadır. Bu nedenle barış ve istikrarı tehlikeye düşürecek gelişmelere karşı kayıtsız ve ilgisiz kalamayacak olan Türkiye'nin barış ortamının korunması yönündeki uluslararası çabalara etkin destek vermesi millî sorumluluğumuzun icabı olarak görülmektedir.
Hükümetimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 (2006) sayılı Kararında, üye ülkelere yapılan UNIFIL'e destek ve katkı çağrısını bu temel mülahazalar ışığında değerlendirmiştir.
Bu çerçevede, UNIFIL'in faaliyetlerine katkıda bulunmak amacıyla Türkiye'deki bazı liman, havaalanı, tesis ve üstlerin dost ve müttefik ülkeler tarafından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda kullanımına izin verilmesi Bakanlar Kurulunca 28 Ağustos 2006 tarihinde kararlaştırılmış ve keyfiyet Birleşmiş Milletlere bildirilmiştir. Buna göre, dost ve müttefik ülkeler ihtiyaca göre belirlenecek havaalanı, liman, üst ve tesislerden 1701 (2006) sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda yararlanabilecektir.
Bu düşüncelerle hareket eden 59 ucu Cumhuriyet Hükümeti, uluslararası meşruiyetin gereklerini karşılayan ve uluslararası toplumun ortak iradesini temsil eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701(2006) sayılı Kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda Lübnan’da görev yapacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücünün faaliyetlerine iştirak ederek bölgenin barış ve istikrara kavuşmasına yardımcı olmak üzere aşağıda belirtilen katkıları sağlamayı ve bu amaçla Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca Yüce Meclisimizden izin istenmesini kararlaştırmıştır.
Yüce Meclisimizin bu konuda vereceği karara bağlı olarak, UNIFIL’e katkımızın askerî ve teknik yönlerine ilişkin düzenlemeler Hükümetin vereceği görev ve yetki çerçevesinde ilgili kuruluşlarca yapılacaktır.
Türkiye’nin UNIFIL’e katkısı aşağıda belirtilen konularda olacaktır:
Doğu Akdeniz’de devriye görevi yapacak Deniz Görev Gücü için yeterli kuvvet tahsisi,
Taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması,
Lübnan ordusuna eğitim verilmesi,
Ayrıca bölgede Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından icra edilecek insanî yardım faaliyetlerinin gerektireceği ve başta bu unsurların güvenliğini sağlayacak kuvvet koruma birlikleri olmak üzere, hudut, şümul ve miktarı Hükümetçe belirlenecek askerî unsurlar.
Söz konusu kuvvet, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere, yukarıda belirtilen taahhütlerin dışında hiçbir görevde kullanılmayacaktır.
Yeterli kuvvetle katılacağımız Deniz Görev Gücü, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 (2006) sayılı Kararının verdiği yetkiye uygun olarak Doğu Akdeniz’de ve Lübnan kıyılarına mücavir bölgelerde deniz kontrolünü sağlamak için keşif ve devriye görevlerini icra edecektir.
Bu düşüncelerle; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 11 Ağustos 2006 tarihli ve 1701 (2006) sayılı Kararında öngörülen amaçlar doğrultusunda görev yapacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesinde yukarıda belirtilen çerçevede faaliyette bulunmak üzere, gereği, kapsamı, zamanı ve süresi Hükümetçe belirlenecek şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılmasına, Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca bir yıl süreyle izin verilmesini saygılarımla arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Ankara Milletvekili Önder Sav’ın bir önergesi vardır.
Önergeyi okutuyorum:
5 Eylül 2006
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirilmiş olan, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla, Anayasanın 92 nci maddesine göre Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresiyle ilgili işlemlere geçilmeden önce, anılan tezkerenin görüşülmesine yer olup olmadığı konusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 63 üncü maddesi uyarınca usul hakkında söz talebimi, Sayın Başkanlığın benzer bir konuda, 1 Mart 2003 tarihindeki talebin usulüne uygunluğuna yönelik görüşleri doğrultusunda saygılarımla bilgi ve takdirlerinize sunarım.
Önder Sav
Ankara
BAŞKAN – Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, bu konuyla ilgili olarak, tabiî ki, gündem belirlenmiş, olağanüstü gündem bellidir; ama, anılan, Sayın Sav’ın belirttiği tarihte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının yönettiği o oturumda, bu konuyla ilgili olarak Başkan bunu uygun görmüş, lehte ve aleyhte söz vermiştir. Başkanın uygulamasını ben de yapacağım.
Yalnız, Danışma Kurulu önerisi olmadığı için, grupların önerileri vardır, anlaşma sağlanamamıştır. Usul hakkındaki konuşmalarda ve grup önerisi üzerinde söz alacak olan arkadaşlara, konuşma sürelerine ilaveten sadece 2 dakikalık eksüre vereceğim. Arkadaşlarımın bu sürelere riayet etmelerini istirham ediyorum.
Evet, usul hakkında, Sayın Sav, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
V.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiş olan Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresiyle ilgili işlemlere geçilmesinden önce, Anayasanın 92 nci maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı ve anılan tezkerenin görüşülmesine yer olup olmadığı hakkında
ÖNDER SAV (Ankara) – Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; cumhuriyet tarihimizin en önemli birleşimlerinden birini yapıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi. İçtüzüğün 63 üncü maddesine göre vermiş olduğum önergeyi, 1 Mart 2003 tarihinde Sayın Başkanlığın uygulaması doğrultusunda işleme koyduğu için Sayın Başkana teşekkürlerimi sunuyorum.
Bir, karmaşık, kendi içinde çelişkili tezkereyi görüşeceğiz bugün. Bize göre, tezkere, ustaca yazılmış bir senaryonun çok önemli bir aşamasıdır. Yeni bir durum ortaya çıkmıştır. 12 Temmuz günü, İsrail’in 2 askerinin kaçırılması nedeniyle başlattığı saldırılar Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere tarafından da görmezlikten gelinerek uzun bir süre devam ettirilmiştir. Temmuz ayında, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice “yeni bir Ortadoğu’nun zamanı geldi, yeni bir Ortadoğu istemeyenlere bizim galip geleceğimizi söylemenin zamanı geldi” diyebilmişti. Şimdi, işte, bu tezkere, Amerika Birleşik Devletlerinin Ortadoğu’da düğmeye basmasından sonra gündeme gelmiş olan bir tezkeredir.
Yine, ağustos ayının ortalarında, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Mark Brown, aynen “Türkiye’nin Lübnan’daki Barış Gücüne katılma konusunda istekli olduğunu dile getirdiğini tespit ettik; güçte Müslüman askerler olacak; muhtemelen komşu ülkelerden değil; Endonezya ve Türkiye katılım konusunda istekli” diyor. Hükümet “bölgede yaşananlara maç seyreder gibi seyirci kalamayız; canım, orası, bizim eski vilayetimiz; biz gitmeyelim de Amerikalılara, Fransızlara mı bırakalım” mantığıyla yola çıkarak bu tezkereyi gündeme getirmiş bulunuyor.
Tezkerede “Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü çalışmaların durdurulmasını gözlemlemeye, görev yönergesi altında yürüttüğü faaliyetleri engellemeye yönelik teşebbüslere güç kullanarak karşı koymaya yetkili kılınmıştır…” Tezkereden aynen okuyorum. 1 Eylül 2006 tarihine kadar –yine tezkereden öğrendiğimize göre- 26 ülke, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücüne katkı yapmaya hazır olduklarını bildirmişler. Sayın Başbakan, İslam Konferansı Örgütünün Gençlik Forumu Genel Merkezinin açılışında aynen şunları söylüyor: “ Burada, eğer, 22 Avrupa Birliği üyesi katılıyorsa, en az o kadar da İslam Konferansı Örgütü üyesi ülke de orada yer almalıydı.” Bıraktık 22 İslam ülkesini, daha dün karara varan Katar’ın dışında hiçbir İslam ülkesi, bölgedeki hiçbir İslam ülkesi Birleşmiş Milletler Barış Gücüne katılma kararı almamıştır. Çin katılıyor, Hindistan katılıyor; İngiltere katılmıyor, Amerika Birleşik Devletleri katılmıyor. Bölgede Mısır katılmıyor, Suudi Arabistan, Ürdün katılmıyor. Hiçbir İslam ülkesi katılmazken şu soruyu sormak hakkımızdır: “Bu kadar İslam ülkesinin -bölgedeki İslam ülkesinin katılmadığı- Barış Gücüne Türkiye’nin katılmasının anlamı nedir; Türkiye’nin Lübnan’da ne işi var; Hükümet neyin peşinde” sorularını sormak elbette hakkımızdır.
Angajman Kuralları Belgesinde “süngü dahil her türlü silah ve çatışma olacaktır” ibaresi yer alıyor. Süngü meraklılarına ünlü bir sözü hatırlatmak isterim. “Biz yaptık, oldu” felsefesinin dünyadaki en mahir ve ustalarından birisi olan Taleran bile “süngülerle çok şey yapılabilir; ama, üstlerine oturulamaz” diyordu. Uyanın!.. Lübnan’da süngülerin üstüne oturmayın! (CHP sıralarından alkışlar)
Tezkerede, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Geçici Gücüne katkıları arasında, Doğu Akdeniz’de devriye görevi yapacak deniz görev gücü için yeterli kuvvet tahsisi ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteği sağlanması da sayılmaktadır. İşin dikkat çekici yanı, tezkerede yazılı olduğu gibi, Türkiye’deki bazı liman, havaalanı, tesis ve üslerin Birleşmiş Milletler Gücü tarafından kullanılmasına, Bakanlar Kurulunca, 28 Ağustos 2006 tarihinde karar verildiği bildiriliyor ve bu kararın da Birleşmiş Milletlere iletildiği anlatılıyor. Mersin ve İskenderun Limanları, Adana ve Sabiha Gökçen Havaalanlarının kullanıma açıldığı da izah ediliyor. “Bu kullandırma Birleşmiş Milletler kararına dayanıyor” denilerek, kolaycılığa kapılarak işin içinden Hükümet çıkamaz. Tezkere, hukuken yürürlüğe girmeden –eğer kabul edilirse, bugün hukuken yürürlüğe girecektir- Hükümetin sakat bir tasarrufuyla fiilen yürürlüğe sokulmak istenmektedir; hatta sokulmuştur. Birleşmiş Milletlere sığınmayın. Türkiye Büyük Millet Meclisinin daha size vermediği yetkiyi kim verdi size; Amerika Birleşik Devletleri mi verdi, İsrail mi verdi? Hangi yetkiyi, kimden alarak kullanıyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Amerika Birleşik Devletlerine, İsrail’e, Birleşmiş Milletlere şirin görüneceksiniz. Peki, tüm dünyadaki Müslümanlara, Müslümanların yüzüne nasıl bakacaksınız?! İslam dünyasının Müslümanı Müslümana kırdırtmak oyununa alet olduğunuz ithamından nasıl kurtulacaksınız?!
Tezkerede “içinde yaşadığımız bölgede hüküm süren gerginlik ve ihtilafların Türkiye’nin güvenliği üzerinde olumsuz yansımaları olduğu bir vakıadır. Bu nedenle, Türkiye, barış ve istikrarı tehlikeye düşürecek gelişmelere kayıtsız ve ilgisiz kalmayacak” diye yazılı.
Lübnan’a asker gönderilince, gerginlik ve ihtilafların kalkması ve Türkiye’de güvenliğin sağlanması mümkün mü olacak?! Bu ne biçim çelişkidir?! Bu ne aymazlıktır?! Siz, önce, her gün yeni şehit cenazeleriyle ülke insanlarına, analara babalara, çocuklara tarifsiz acılar yaratan teröre karşı güvenliği sağlayın, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın.(CHP sıralarından alkışlar)
Son olarak Şırnak, Hakkâri, Van, Diyarbakır’da terörist saldırılarda 7 askerin şehit olması üzerine “Hükümet, Lübnan’a asker göndereceğine, önce bu acıyı dindirsin. Artık, şehit cenazesi görmek istemiyoruz” diyen anaları babaları azarlamak marifet değil. “Askerlik yan gelip yatmak değildir” demek, uygar bir ülke Başbakanına yakışan bir üslup, söz hiç değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
Gücünüzü, gariban vatandaşa, Lübnan’a asker göndererek değil, gücünüz yetiyorsa Kandil Dağına göndererek gösterin ülkeye. Irak’ta askerimizin başına çuval geçirilirken hesabını soramayan, görevli giden polislerimiz nedensiz yere öldürülürken müdahale edemeyen, Türk şoförlerinin katledilmesine müdahale edemeyen âciz Hükümet mi Lübnan’da Mehmetçiği koruyacak, sormak istiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
Lübnan’a asker gönderilmesini Anamuhalefet Partisi istemiyor, Mecliste grubu bulunan Anavatan Partisi istemiyor, Meclis dışında bulunan Milliyetçi Hareket Partisi istemiyor, emekli subaylar istemiyor, muharip gaziler istemiyor…
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Doğru Yol Partisi istemiyor.
ÖNDER SAV (Devamla) – Şimdi, bugün öğrendiğimize göre, Mecliste temsil edilen Doğru Yol Partisi istemiyor…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖNDER SAV (Devamla) – Tamamlıyorum…
BAŞKAN – Sayın Sav, ek 2 dakikalık sürenizi başlatıyorum.
Buyurun efendim.
ÖNDER SAV (Devamla) - …sivil toplum örgütleri istemiyor, kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları istemiyor, “bizim orada ulusal çıkarımız yok, orada başkalarının çıkarı var, onların güvenliğini korumak bizim işimiz değil” diyerek Sayın Cumhurbaşkanı istemiyor; ağabeyiniz, eski ustanız Erbakan istemiyor, “asker gönderecek olursanız, ilk gelecek cenaze sizin sorununuzdur” diye sizi uyarıyor; bir televizyon kuruluşunun yaptığı kapsamlı anket sonucuna göre Türk Halkının yüzde 25’i Lübnan’a asker gönderilmesini istemiyor.
DENİZ BAYKAL (Antalya) – Yüzde 75’i…
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Yüzde 75’i…
ÖNDER SAV (Devamla) – Yüzde 75’i Lübnan’a asker gönderilmesini istemiyor; ama, artık, ülkede iyice etkisizleşmiş, tükenmeye yüz tutmuş, bataklığa saplanmaya doğru yol alan Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki parmak çoğunluğuna güvenerek asker göndermek istiyor.
AHMET RIZA ACAR (Aydın) – Baraj sizi bekliyor, baraj…
ÖNDER SAV (Devamla) – Onu göreceğiz… Zamanı gelince göreceğiz onu…
Tarih önünde sorumlu olursunuz, çocuklarınıza torunlarınıza hesap veremezsiniz, gözbebeklerine dik bakamazsınız, Müslüman ve mazlum ülkelere örnek olan 30 Ağustos Zaferinden hemen sonra taa Hindistan’da, hapishanede, Nehru ve arkadaşlarına bayram yaptırtan Türk Ulusuna mahcup olursunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başbakan, Lübnan’a asker gönderme konusunda “bize neci bir anlayışla sorumluluklarımızdan geri durmak, tarihimize, geleceğimize ve milletimizin yüksek menfaatlarına ihanet olacaktır” diyor. Bir Başbakana yakışmayan sözler. Yani, şimdi bu Yüce Meclis, aynen 1 Mart 2003’te olduğu gibi, Irak tezkeresini reddettiği gibi…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Sav, lütfen, tamamlayınız konuşmanızı; buyurun.
ÖNDER SAV (Devamla) – …Lübnan tezkeresini de reddederse, oy kullanan ulusun yüce temsilcileri, milletvekilleri ihanet mi etmiş olacaklar?!
Ne yapalım, siyasî terbiyenin okulu yok, bu bir ahlak ve kültür meselesi. Sonradan da kolay kazanılmıyor. Allah, siyasî terbiyesi erozyona uğrayanlara sağlık versin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor. (CHP sıralarından alkışlar)
Ülkemizi işgal eden düşmanlara karşı yokluk içinde direnen, ulusal kurtuluş ve bağımsızlık savaşını kazanan bir ulusun milletvekilleri olarak, mazlum ulusların, ezilenlerin umudu olmak, onlara örnek olmayı sürdürmek istiyorsak, Lübnan işine bulaşmayalım, asker göndermeyelim. Ulusumuzun beklentilerine ters olduğu açıkça görülen bu tezkerenin görüşülmesine yer olmadığına karar verelim diyor, Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, 63 üncü maddenin son fıkrasında “bu görüşme sonucunda oya başvurmak gerekirse, oylama işaretle yapılır” deniyor. Buna gerek duymuyorum ve yaptığım işlemin İçtüzüğe ve Anayasaya uygun olduğunu düşünüyorum.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisidir vardır; okutup, oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) SİYASÎ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresinin Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, konuşmaların, Hükümet ve siyasî parti grupları adına 60 dakika olması ve gruplar adına konuşmaların birden fazla kişi tarafından yapılmasına ilişkin CHP Grubu önerisi
5.9.2006
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 5.9.2006 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında, siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki önerisini İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Ali Topuz
İstanbul
Grup Başkanvekili
Öneri:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresinin Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, Hükümet ve siyasî parti grupları adına 60’ar dakika olması ve gruplar adına konuşmaların birden fazla kişi tarafından yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN – Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, önerinin lehinde, Ali Topuz, İstanbul Milletvekili; Şükrü Elekdağ, İstanbul Milletvekili; aleyhinde, geliş sırasına göre, Ümmet Kandoğan, Denizli Milletvekili; Salih Kapusuz, Ankara Milletvekili; Ünal Kacır, İstanbul Milletvekili.
Lehte, Ali Topuz, İstanbul Milletvekili…
Sayın Topuz, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Lübnan’a Türk Silahlı Kuvvetlerinden bir grubun gönderilmesine ilişkin hükümet tezkeresinin görüşüleceği ve karara bağlanacağı bu oturumda, gruplara İçtüzük gereğince ayrılan 20 dakikalık konuşmanın bu olayın önemiyle mütenasip olmadığını, bu olayın çeşitli yönleriyle ilgili, Meclisi bilgilendirmek ve Anamuhalefet Partisinin görüşlerini aktarmak için süreye ihtiyacımız olduğunu düşünerek, Danışma Kurulunda bu sürelerin artırılmasını talep ettik. Ne yazık ki, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu ne kadar az konuşursa o kadar iyi olur anlayışıyla, bu önerimizi kabul etmedi. Kabul etmeyince, İçtüzüğün bize verdiği yetkiyi kullanarak, hakkı kullanarak, konuyu Genel Kurulun gündemine taşımak zorunda kaldık.
Değerli milletvekilleri, neden zamana ihtiyacımız var, 20 dakika neden yetmiyor, neden 60 dakika talep ediyoruz:
Değerli arkadaşlarım, bugün karara varacağımız konu, bu Meclisin, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşundan bu yana aldığı kararlar içerisinde çok önemli ve çok özel bir yeri olacak konudur, çok istisnaî durumlarda Meclisimize gelen konulardan bir tanesidir. Böyle bir konunun oldubittiye getirilmesi, böyle bir konunun yeteri kadar açıklama yapılmadan karara bağlanmak istenmesi, gerçekten, bu Meclisin şerefine, şanına yakışır bir durum değildir.
Ortada büyük karanlık noktalar vardır. Bir kere, bu konuyla ilişkili gerçekler saptırılmıştır Sayın Başbakan tarafından, kamuoyu yanlış yönlendirilmek istenmiştir. Bu tezkerenin dayanağı olan, tezkerenin sebebi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı Kararı topluma yanlış aksettirilmiştir, eksik aksettirilmiştir, kasıtlı olarak olay saptırılmıştır; birincisi bu. Birleşmiş Milletler gücünün Lübnan’da üstlendiği, üstleneceği görevin kapsamıyla ilgili olarak, gerçekler tersyüz edilerek, toplum çok yanlış bilgilerle saptırılmak istenmiştir.
Bir kere, daha bu olay ortaya yeni çıktığı sırada, Sayın Başbakan, hiçbir yere danışmadan, Bakanlar Kurulunda bunu bir gündem konusu yapmadan, Millî Güvenlik Kurulumuzun bu konuda bir görüşünü almadan, Sayın Cumhurbaşkanının bu konulara ilişkin hassasiyetlerini gözardı ederek, kişisel inisiyatifiyle, ABD yetkililerine, Lübnan Başbakanına ve başka ülkelerin temsilcilerine bu karara uygun hareket edeceklerini ve asker göndereceklerini beyan etmiştir. Bu beyanın ne kadar yanlış olduğunu, bu beyanın ne kadar gayri ciddî bir davranış olduğunu anlatmak için zamana ihtiyacımız var. Burada, bunu gerçekleriyle, delilleriyle koyacağız ortaya; onun için zaman istiyoruz.
Değerli arkadaşlar, şu anda bile Millî Güvenlik Kurulunun bu konuyla ilgili bir kararı yoktur ve Sayın Cumhurbaşkanı, ilk defa, çok önemli bu konuda çok açık bir tavır alarak asker göndermeye karşı olduğunu ifade etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanının bu hassasiyetiyle ilgili olarak hiçbir duyarlılık Hükümet tarafından gösterilmemiştir, gösterilmemeye devam edilmektedir. Bir oldubitti yaratmak istiyorsunuz.
Biraz evvel bir canlı yayın programında AKP grup başkanvekillerinden sayın bir arkadaşımla birlikte yaptığımız değerlendirme sonrasında gördüm ki, o sayın arkadaşımız, Birleşmiş Milletlerin 1701 sayılı Kararının Lübnan’da Hizbullah gibi kurumların, kuruluşların, silahlı güçlerin Güney Lübnan’dan temizlenmesini amaçladığı yolundaki tespitini, hâlâ “yoktur” diyerek onun farkında olmadığını ifade etmiştir veya öyle ifade etmeye çalışmaktadır. Şartlanmanın boyutunu görebiliyor musunuz?! Bir grubumuzun sayın başkanvekillerinden birisi, hâlâ “o metnin içinde böyle bir şey yoktur, o metin böyle bir şey öngörmüyor” diyebilmektedir toplumun karşısında bir televizyon canlı yayınında. Burada konuşmak için çok zamana ihtiyacımız var. Onun için bu zamanı istiyoruz, bunları anlatabilmek için istiyoruz.
Değerli arkadaşlar, bakınız, bu olay 12 Temmuzda başladı ve İsrail, 2 askerinin kaçırılmasını bahane ederek Lübnan topraklarını otuzdört gün boyunca bombaladı. Çok sayıda sivil insan, kadın-erkek, çoluk çocuk öldürüldü ve Lübnan nüfusunun dörtte 1’inden fazlası Lübnan dışına çıkmak mecburiyetiyle karşı karşıya kaldı. Bunları anlatacağız burada, bunları konuşmamız lazım, bu olayın gerisinde ne var, görmemiz lazım.
Değerli arkadaşlarım, bu olay sadece bir Hizbullahı tasfiye etme olayı değildir, son görüntüsü odur. Bunun gerisinde asıl önemli sebep Filistin-İsrail meselesidir. Filistin-İsrail meselesi çözülmeden, İsrail ikna edilip bağımsız bir Filistin devleti kurulup barış sağlanmadıkça bu olayların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Bunu anlatmamız lazım. Daha derinlemesine gitmemiz lazım. Bu olay, Haçlı Seferlerinden bu yana devam eden bir dinler savaşının günümüzdeki uzantısıdır. Bunu anlatmamız lazım burada. Bu olayın gerisindeki bu olayları anlatırken, bu olayın ilerisinde ne var, onu burada konuşmamız lazım. Onun için zamana ihtiyacımız var.
Condoleezza Rice’ın “yeni bir Ortadoğu’nun zamanı geldi” sözcüğüyle başlayan bu olaylar, Ortadoğu’da yeni bir yapılanma öngörüyor. Bu yeni yapılanma içinde Türkiye’nin göreceği zararları görüp tartışmadan, bu olayın içerisine hevesli olarak gidip katılmanın hangi devlet ciddiyetiyle ilgisi, alakası olabilir? (CHP sıralarından “bravo” sesleri, alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, belki bir-birbuçuk sene içerisinde Irak coğrafyasında meydana gelecek değişikliklerin, orada meydana gelecek yeni yapılanmaların, yeni bağımsız devletlerin, Türkiye’nin güvenliği açısından neler ifade edeceğini burada tartışmazsak, bu asker gönderme kararını doğru gerekçelere dayandırarak verebilmiş olabilir miyiz?!
Değerli arkadaşlarım, bütün bunların hepsi çok ciddî konulardır. Bu ciddî konuları burada bütün genişliğiyle konuşmamız gerekir. Onun için bizim konuşma zamanına ihtiyacımız var.
Sayın Başbakan, çok yanlış değerlendirmeler yapıyor, toplumu rencide eden açıklamalar yapıyor ve bu da, Türkiye’de var olan heyecanı ve var olan tedirginliği artırıyor.
Bakın, tarafsız kamuoyu organlarının yaptığı anketlerin tamamında, yüzde 75 veya 80’e kadar, toplumun bu konuya karşı görüşü ortaya çıkıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, toplumdaki bu gelişmenin hiçbir şekilde etkisi altında kalmayacak mıdır, onları dikkate almayacak mıdır?! Nüfusumuzun yüzde 80’ini temsil ettiği varsayılan bu karşı koyuşun hiç mi ağırlığı yoktur, hiç mi dikkate alınacak tarafı yoktur?! Bununla ilgili burada tartışma yapmayacak mıyız?!
Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan, demin de söyledim, çok yanlış konuşmalar yapıyor, özellikle dün yaptığı bir konuşma milletin vicdanında büyük rahatsızlık yaratmıştır, askerlikle ilgili yaptığı yorumlar rahatsızlık yaratmıştır. Yani, bir umursamazlık içinde. Karşımızda bir sorun var. “Askerlik yan gelip yatılacak yer değil, askere gidiyorsan ölümü de göze alacaksın…” Yani, ölenler ölür, kalan sağlar bize yeter demek istiyor Sayın Başbakan.
Değerli arkadaşlarım, askerler, ancak kendi vatanını, kendi milletini savunurken eğer ölürse, o, yüce bir makama, şehitlik makamına ulaşır. (CHP sıralarından alkışlar) Kendi milleti, kendi yurdu için canını verenler için öngörülen yaklaşımı, başkalarının çıkarını korumak için, Mehmetçiği Lübnan’a göndererek, onları da bu şekilde motive ederek, biz, size, askere gidin, şehit olun, gazi olun, en büyük şerefi böyle kazanırsınız diyerek, vatanı savunmak için kullanabileceğimiz bir motivasyon yöntemini, Amerika Birleşik Devletlerinin çıkarını savunmak için, siz, Mehmetçikten istiyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, meydanlardaki sese kulak verin, vatandaşın tepkisine kulak verin…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Topuz; konuşmanızı tamamlayın.
ALİ TOPUZ (Devamla) – Muhalefetin sesini kısmayın. Muhalefet istediği kadar konuşsun, bundan size zarar gelmez. Sokaktaki sese dikkat etmezseniz bunu çok acı ödersiniz.
Bakın, o Türk toplumunun yüzde 80’inin karşı koyduğu asker gönderme işi dolayısıyla Ankara’nın sokaklarında hangi sloganlar söyleniyor; “çıkarsa tezkere, Bilal gitsin askere” diyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Siz onu düşünün, bunu niçin söylediklerini düşünün. Bunu söylemek mecburiyetinde kalan vatandaşlarımızın hissiyatını anlamaya çalışın ve sadece liderinizin, Beyaz Sarayda kabul görebilmek, Amerika’ya yaranabilmek için, sürdürdüğü bu politikaya, o partiye mensup bile olursanız, alet olmayın sevgili Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri. Bu Meclisteki en onurlu görev, yanlış bir işi eğer senin genel başkanın yapıyorsa, ona yanlış diyebilmektir. Bu kadar yanlışı yapan bir genel başkanın karşısında, eğer, siz, “yanlış yapıyorsun, bu yanlıştır” diyemiyorsanız sizden hiçbir şey beklemek mümkün değildir.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Topuz.
Lehte, ikinci konuşmacı İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ.
Sayın Elekdağ, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Lübnan’da görev yapacak Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücüne Türkiye’nin asker göndermesi konusu, Türkiye’nin dış siyaseti ve bölge barış ve güvenliği açısından son derece önemli bir konudur. Bu bakımdan, bu konunun etraflı bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında tartışılması önem kazanmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye’nin, ulusal politikasına ve çıkarlarına hizmet ettiği ve dünya barış ve istikrarına katkıda bulunduğu takdirde, uluslararası barış güçlerine katılması yararlıdır. Nitekim, bu koşullara uygun olarak Birleşmiş Milletler şapkası altında veya dışında oluşturulan barış güçlerine katılan Türk askerî birlikleri, uluslararası övgüye layık olacak nitelikte görev yapmış ve ülkemize itibar kazandırmışlardır. Bu bakımdan, belirttiğimiz koşullarla Türkiye’nin Birleşmiş Milletler barış güçlerine katkıda bulunmasına hiçbir itirazımız yoktur; ancak, bu konuda bir karar alınacağı zaman hassasiyetle üzerinde durulması gereken husus, barış gücünün amacının ne olduğu, nasıl bir projeye hizmet ettiği ve bu projenin Türkiye’nin çıkarlarıyla bağdaşıp bağdaşmadığıdır.
Sayın Başbakan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı Kararı uyarınca, Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücüne askerî birliklerle katılmasını, adil ve Ortadoğu’ya barış getirecek bir girişime katkıda bulunmak olarak tanımlamıştır. Aynı şekilde, onayınıza sunulan tezkerede de, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler görev gücüne katkıda bulunma gerekçesi “bu bölgedeki ihtilafların uzun vadeli ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasına, Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerinde güven ve istikrarın tesisine yardımcı olmak üzere” olarak belirtilmiştir.
Değerli arkadaşlarım, bu değerlendirmeler gerçekleri yansıtmıyor. Sayın Başbakanın ifadelerinin ve tezkerede belirtilen gerekçelerin tam tersine, Türkiye, Birleşmiş Milletler Barış Gücüne katıldığı takdirde, Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Lübnan savaşıyla gerçekleştirilmek istenen hedef olarak açıklamış olduğu yeni Ortadoğu projesinin öngördüğü sürece angaje olmuş olacaktır. Bu proje, İsrail’in çıkarlarına odaklanan, tek yanlı, adaletsiz, Filistinlilerin ve diğer Arap-Müslüman halkların haklarını zerrece kale almayan bir tasarımın bu halklara kanla ve kıyımla dayatılmasını öngörüyor.
Türkiye, insanlığın temel değerlerini, adalet ve hakkaniyet kıstaslarını hiçe sayan bu girişime katılırsa, büyük bir yanlış yapacak, Ortadoğu bölgesindeki tarihî misyonuna ters düşecektir; bölge sorunlarına çözüm değil, çözümsüzlük getiren bir girişime destek vermiş olacaktır.
Değerli arkadaşlarım, 1950’li yıllardan bu yana Lübnan’da vuku bulan savaşlar ve çatışmalar hep Filistin sorunundan kaynaklanmıştır. Bugün Lübnan’da tanık olduğumuz savaşın temelinde de Arap-İsrail ihtilafı, yani Filistin sorunu yatmaktadır. 1948 ile 1973 yılları arasında bölgede Yahudiler ile Araplar arasında 4 savaş yaşandı; fakat, ne bu savaşlardan ne de çok sayıdaki çözüm planlarından barış çıkmadı ve bu nedenle de Ortadoğu’da gerilim ve çatışma kesintisiz devam etti.
Bu ortamda, İsrailli şahinler bölgeye yönelik uzun vadeli “parçala ve böl” stratejilerini uluslararası konjonktüre göre Amerika’dan destek buldukça devreye sokup uyguladılar.
1982 yılında kendini Judaizm ve Ziyonism dergisi olarak tanımlayan Kivunim Dergisinde tümü yayımlanan ve aynı yıl İsrail’de çıkan Ha’aretz gazetesinde de bazı bölümlerine yer verilen bu strateji, bölgede İsrail açısından tehdit oluşturan tüm Müslüman ülkelerin etnik ve mezhep bazında bölünüp parçalanmak suretiyle etkisiz hale getirilmesini öngörüyor.
İsrail-Amerikan ikilisi, bunu, bazen, Mısır’ın durumunda olduğu gibi, siyaset ve rüşvetle gerçekleştirdiler.
Nitekim, Mısır, Amerika’dan yılda aldığı 2 milyar dolarlık hibe yardım karşılığında İsrail’le barış anlaşması imzalayarak İsrail’e karşı bir savaşa katılmama taahhüdünde bulunmuştur.
Sözünü ettiğim İsrail stratejisinin temel hedeflerinden biri de Irak’ın parçalanarak üçe bölünmek suretiyle bir tehdit odağı olmaktan çıkarılması ve İsrail’e bölgede ortaklık yapacak bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasıdır.
Başkan Bush yönetimine hâkim olan yeni-muhafazakâr düşüncenin “İsevî ve Musevî” inançları kaynaştıran yapısı, Amerika ile İsrail’in güvenliğini ve çıkarlarını eşdeğerde görmesi ve dünyayı bir tarafta “demokrat Hıristiyanlar ve Yahudiler”, öte tarafta da “İslamcı faşist Müslümanlar” diye ikiye ayıran bir yaklaşımı benimsemiş olması, İsrail’in sözünü etmiş olduğum hedeflerinin kolaylıkla Amerika’nın 11 Eylül sonrasında oluşturulan Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi ile bunun siyasî kanadı olan büyük Ortadoğu projesine entegre edilmesine imkân vermiştir.
Amerika’nın Irak’ı işgal etmesi, Washington’un global enerji kaynaklarının denetimini öngören dünya hegemonyası stratejisi bağlamında gerçekleştirilmiş olsa da temel hedeflerinden biri İsrail’in güvenliğidir.
Lübnan Savaşıyla da, Hizbullah etkin bir güç olmaktan çıkarılmak ve böylece, İsrail’i tehdit eden bir unsur daha likide edilmek istenmiştir. Bu sürecin bundan sonraki aşamalarındaki hedefler, Suriye ve İran’dır.
Ancak, sözünü ettiğim bu strateji, yani, İsrail’e yönelik hedeflerin teker teker parçalanıp bölünmesini, çökertilmesini veya etkisiz hale getirilmesini öngören bu strateji, Filistin sorununu ortadan kaldırmıyor.
3 Eylül 2006 tarihli, yani, bundan iki gün önce çıkan İsrail gazetesi Ha’aretz, Lübnan savaşı gölgesinde, İsrail bombardımanlarıyla enkaza dönen Filistin kent ve kasabalarının feci durumunu anlatıyor. Şu ifadeler Ha’aretz gazetesinde aynen yer alıyor: “Şu anda Gazze’nin yaşadığı dehşeti anlatmaya kelimeler yetmez. İsrail, yine işgal ettiği Gazze’de eskisinden daha vahşi bir politika izliyor. Uzun vadede terörü artırması kaçınılmaz olan bu durumdan tüm bakanlar sorumludur. Bir soruşturma komisyonu kurulmalı…”
Değerli arkadaşlarım, bir İsrail gazetesinin, Condoleezza Rice’ın “yeni Ortadoğu’nun yaratılmasının sancıları” diye tanımladığı sürecin bölgeye vahşet, yıkım ve adaletsizlik getirdiğini, bunun da bölgede terörü körüklediğini vurgulamış olmasına dikkatinizi çekerim.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, onayına sunulan bu tezkereyi kabul ederek bu sürece alet olması, tarihî bir hata oluşturacaktır; Ha’aretz gazetesinin belirttiği vahşet ve yıkıma ortak olmasına yol açacaktır.
Amerika ve İsrail, Gazze’yi ve Lübnan’ı yerle bir etmeyi sürdürdükçe, Arap/Müslüman halklarının karşılaştığı adaletsizlik ile çaresizliğin yarattığı aşağılanmışlık duygusu, Amerika ile İsrail’e kin ve nefrete dönüşüyor. Bölge insanlarının tehdit unsuruna, canlı bombalara, öfke dolu cihat kuşaklarına dönüşmesi, bu çaresizliğin ve aşağılanmışlık duygusunun ürünüdür.
Lübnan’da görev yapacak Birleşmiş Milletler Barış Gücü, bu soruna çözüm getirmenin değil, tam tersine, Filistinlilerin ulusal haklarını kazanma umutlarını yıkmayı öngören İsrail-Amerikan ortak stratejisini bölge halklarına dayatmanın bir aracıdır.
İşte, Türkiye’nin asker göndermemesinin temel gerekçesi budur.
Bu bakımdan, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Gücü’ne katılması, Sayın Başbakanın belirttiği gibi adil ve Ortadoğu’ya barış getirecek bir girişime katkıda bulunmayacak, tam tersine, Türkiye’yi ABD ile İsrail’in hak…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Elekdağ, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (Devamla) – … Hukuk ve adaleti çiğneyerek kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu bölgesini zorbalıkla şekillendirmeyi öngören projelerine ortak edecektir.
Değerli milletvekilleri, burada bir noktanın altını önemle çizmek istiyorum. Türkiye’nin geleneksel politikası, ulusal çıkarları gereği, Amerika’yla ilişkilerini ve işbirliğini karşılıklı saygı temelinde, karşılıklı çıkar ve yarar dengesini gözeterek, mümkün olan en üst düzeyde yürütmektir.
Dışpolitikamızın bu öncelikli hedefi, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından da benimsenmiştir.
Ben de devlete verdiğim uzun hizmet döneminde, Türkiye’nin dışpolitikasını bu öncelikli hedefi doğrultusunda çalıştım ve bu hedefi hiçbir zaman gözden kaybetmedim.
Keza, İsrail’le de karşılıklı yarar bazında sağlıklı ve düzeyli ilişkileri daima destekledik.
Ancak, Birleşmiş Milletlerin de ahlakî bulmadığı Lübnan’a karşı orantısız ve insafsız güç kullanımı, insanlık vicdanını yaraladığı gibi bizleri de son derece rahatsız etmiştir.
Bu bakımdan, değerli arkadaşlarım, yaptığımız değerlendirmelerde,en ufak bir bir ”anti şu” veya “anti bu” izi yoktur. Böyle bir yorum, çok büyük bir haksızlık ve insafsızlık olur.
Değerli arkadaşlarım, Ortadoğu’daki sorunların anası Filistin sorunudur. Bu bakımdan. Filistinlilere kendi devletlerini kurma hakkı tanınmadan Ortadoğu’da ve Lübnan’da silahların susmasını, şiddet sarmalının sona ermesini ve kalıcı barışın tesisini beklemek hayaldir. En önemlisi, bu sorun halledilmeden global terörün de etkisiz hale getirilmesi mümkün değildir.
1701 sayılı Karar, Amerika ile İsrail’in Ortadoğu’nun siyasî ve ideolojik haritasını zorbalıkla değiştirilmesini öngören ve Filistinlilerin de umutlarını yıkan soysuz bir sürecin parçasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Elekdağ.
ŞÜKRÜ MUSTAFA ELEKDAĞ (Devamla) – Teşekkür ediyorum efendim.
Bu karar bağlamında Lübnan’a gidecek güç, Türkiye’nin çıkarlarına değil, Amerika’nın ve İsrail’in uygulamak istediği bölgeyi şimdiden yangın yerine çeviren adaletsiz bir projeye hizmet edecek, Türkiye’yi medeniyetler çatışmasına angaje edecek, Türkiye’nin Amerika ile İsrail’den yana, Hizbullah, Suriye ve İran’a karşı taraf olmasına yol açacak ve Türkiye’den daha büyük ve tehlikeli taleplerde bulunulmasına zemin hazırlayacaktır.
Tezkerenin kabul edilmesi Türkiye’nin yararına değildir değerli arkadaşlarım. Bölge barış ve istikrarına hizmet etmeyecektir. Bölgede yeni acımasız kıyımlara yol açacaktır. Bu tezkereye olumlu oy vermenin vebali büyüktür.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Grup önerisinin aleyhinde, Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan.
Sayın Kandoğan, buyurun.
ÜMMET KANDOĞAN (Denizli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihî günlerinden birini yaşıyor. Yetmiş milyon vatandaşımız bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkacak kararı merakla bekliyor.
Biz, Doğru Yol Partisi olarak bu konuda son derece duyarlı hareket ettiğimiz inancındayız. Biz, öncelikle, bu meselenin, Hükümet tarafından, siyasî parti liderlerine, kamuoyuna ve vatandaşlarımıza bu konunun sağlıklı bir şekilde anlatılması gerektiği inancındaydık. Ancak, ne yazık ki, daha tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelmeden, Sayın Başbakan, daha henüz dünyada hiçbir ülke Lübnan’a asker gönderme konusunda herhangi bir taahhütte bulunmamış iken, Sayın Başbakan Lübnan’a asker gönderileceğini ifade etmiştir.
AHMET RIZA ACAR (Aydın) – O, Başbakan!..
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Kapalı kapılar ardında, kimlere, hangi sözler verildiğini bilmiyoruz. Biz isterdik ki, Sayın Başbakan, öncelikle siyasî parti liderlerine bu konuyla ilgili gerekli bilgi ve belgeleri ulaştırsaydı.
Şimdi, Sayın Abdullah Gül -Dışişleri Bakanımız biraz önce buradaydı, ayrılmışlar- 10 Ekim 2001 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Afganistan’a asker gönderilmesiyle ilgili görüşmelerde Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış, şahsı adına değil Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış…
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Fazilet Partisi, Fazilet Partisi...
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Sayın Gül diyor ki: “Pazartesi günü, Sayın Hükümet, takdir edilecek bir davranış içerisinde, parti başkanlarını Başbakanlığa davet etmiş ve olup bitenler hakkında bilgi vermek istemiştir. Burada da parti başkanları zihinlerindeki çeşitli soruları yöneltmişlerdir.”
Şimdi, 2001 yılında muhalefet adına bu kürsüden konuşan Sayın Abdullah Gül, dönemin başbakanına siyasî parti liderlerine bilgi vermiş olmasından dolayı teşekkür ederken, bugün aynı Sayın Gül ve o Sayın Gül’ün içinde bulunduğu Hükümetin Sayın Başbakanı, niçin siyasî parti liderlerine, genel başkanlarına bu konuyla ilgili bir bilgi verme zahmetinde bulunmamıştır? Keşke verselerdi de, biz de, bugün, gelip, Sayın Abdullah Gül gibi, biz de Sayın Başbakana teşekkür etseydik burada. Maalesef, maalesef bu imkânı bulamadık.
Sayın Abdullah Gül, tezkerenin Türkiye Büyük Millet Meclisine geç sevk edildiğini söylüyor konuşmasında. Bugün de aynı manzarayla karşı karşıyayız, aynı durumla karşı karşıyayız. Cuma günü geç saatlerde hükümet tezkeresi Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuluyor.
Şimdi, çok daha önemlisi, Sayın Gül, kapsamı, sınırı ve süresi belli olmayan bir tezkerenin Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmesini Anayasaya bile aykırı görüyor değerli milletvekilleri. Bunun altını çizmek istiyorum. İşte burada, ifadeler burada. Böyle bir yetkiyi almak, aslında, Hükümet için de tehlikelidir; çünkü, bu işin nereye gideceğini Hükümet de bilmiyor, samimî olarak bilmiyor. Böyle samimî olarak nereye gittiği bilinmeyen bir hareket karşısında böyle bir yetkinin peşinen alınmasını mahzurlu buluyoruz.
“Ayrıca, Anayasanın da buna tam yetki vermediği kanaati bizde hâkim.” Kim söylüyor; bugün bu tezkerenin altında imzası olan ve bu görüşmeleri yürüten Sayın Abdullah Gül söylüyor. Biz, o kadar söylemiyoruz, bunun Anayasaya aykırı olduğunu falan ifade etmiyoruz. Aynı tezkerenin son cümleleri, 2001 yılında gönderilen tezkerenin son cümleleriyle aynı ifadeleri taşıyor.
Şimdi, tabiî, bu kadar acele etmenin altında yatan bir sebep var. Nedir o sebep; bu Hükümet, 1 Mart tezkeresi dolayısıyla Amerika’ya karşı duymuş olduğu derin mahcubiyetten dolayı, bu tezkereyi ve bu tezkerenin neticesinde Lübnan’a asker gönderme meselesini alelacele Türkiye’nin gündemine getirmiştir.
Şimdi, Sayın Başbakan diyor ki: “Lübnan’da asker bulunması, Lübnan’a asker gönderilmesi, büyük devlet olan Türkiye’nin yapması gereken bir husustur.” Şimdi, eğer, büyük devlet olma özelliğini sadece Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde yurt dışına asker göndermeyle ölçerseniz, bugüne kadar Birleşmiş Milletlerin bütün kararları ile dünyanın bütün gönderilen ülkelerine asker gönderen Bangladeş’in dünyanın en güçlü, en büyük devletlerinden birisi olması lazım. Bangladeş, bütün Birleşmiş Milletler kararlarına uyan, dünyadaki tek devlet.
Şimdi, büyük devlet olmamız gerekiyor. Evet, biz bunu kabul ediyoruz; ama, büyük devlet olmanın gereği otuzüç gün süreyle orada binlerce insanın, masum çoluk çocuğun hayatını kaybetmesi karşısında masaya yumruğunu vuramayan bu Hükümet, maalesef, Türkiye’yi büyük devlet olma özelliğinden uzaklaştırmıştır.
Şimdi, diyor ki Sayın Başbakan: “Efendim, o günlerde diyordunuz ki ‘çocukların gözyaşlarını dindirelim, analar babalar ağlamasın’ diyordunuz. İşte, biz, bugün, çocukların gözyaşları dinsin, oradaki analar babalar hayatlarını kaybetmesinler diye asker gönderiyoruz. Şimdi bunu söyleyenler tutarsız davranıyorlar.” Sayın Başbakan, siz, otuzüç gün süreyle ne yaptınız? Yetmiş milyonluk dev bir ülkenin Başbakanı olarak ve Ortadoğu’da söz söyleme noktasında en öncelikli söz hakkına sahip olan bir ülkenin Başbakanı olarak hangi diplomatik faaliyetler içerisinde bulundunuz? Neler yaptınız?
Şimdi, yaptığınız şu: Gittiniz, orada, kaçırılan iki İsrail askerinin ailesini ziyaret ettiniz. Şimdi, ben de buradan Sayın Gül’e soruyorum: Pazar günü de bizim Acıpayam-Yeşilyuva beldesinde bir üsteğmenimiz şehit oldu, bu millet ve memleket yolunda hayatını feda etti. Niçin orada, o şehit ailesini ziyaret etmiyorsunuz? Niçin orada değilsiniz? Vatandaş, halk, sizlerden bunu bekliyor.
Şimdi, bu meselede, Sayın Başbakan çok daha büyük bir yanlışlık yaptı. Elbette, yurt dışına asker gönderilebilir. Geçmişte çeşitli defalar olmuştur; ama, bugün, bu tezkere vesilesiyle, Sayın Başbakan, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir Başbakan örneği sergileyerek, tezkerenin aleyhinde olacağını söyleyenlerle ilgili olarak “ihanet” sözcüğünü kullanmaktan kaçınmamıştır. Basın Sözcüsü tevil etmeye çalışıyor. Türkiye’de şu anda maaşını hakkıyla kazanan birisi var, o da Başbakanlık Basın Sözcüsü. Niye; çünkü, Sayın Başbakanın her sözünü nasıl tevil ederim diye gecesini gündüzüne katıyor.
Şimdi, dün de bir şehit ailesiyle ilgili olarak, spontane bir şekilde, bir törende bir vatandaşın “artık şehit cenazeleri istemiyoruz” sözleri üzerine, bir başbakanın yapmaması gereken bir konuşma yapılıyor.
Bu tezkere vesilesiyle, maalesef, vatandaşlar, ihanet edenler- etmeyenler şeklinde bir kamplaşma içerisine sokulmaya çalışılmaktadır. Bizim itirazımız bunadır. Yoksa, tezkere asıl amacından ve maksadından şaşmıştır. O mesele bir tarafa bırakılarak, maalesef, mesele başka mecralarda, zeminlerde tartışılmaya başlanmıştır.
Sayın Başbakan risk almaktan bahsediyor. Şimdi ben de Sayın Başbakana buradan soruyorum: Dört yıldan beri iktidardasınız; hangi noktada risk aldınız?! Bölücü terör örgütünün faaliyetlerinin önlenmesi noktasında bir risk aldınız mı Hükümet olarak?! Var mı bir riskiniz?! Hatta, tam tersine, bu konuyla ilgili olarak genel görüşme açılma meselesini dahi, dışarıda çay kahve içerek, içeriye girmeyerek engellemeye, Meclisin açılmasını engellemeye çalıştınız.
Ben, şu anda şunu da ifade etmek istiyorum: Terör meselesinin geldiği nokta itibariyle, bugün, Lübnan meselesinden ziyade, bu Meclisin, bugün bir genel görüşmeyle terör meselesini masanın üzerine yatırması gerekiyordu. Öncelikli mesele budur. 11 tane şehit vermişiz son iki günde değerli milletvekilleri. Belki, Lübnan’a gönderdiğimiz birlik hiç şehit vermeden geri dönecek; ama, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bölücü terör örgütü karşısında 11 şehit vermişiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kandoğan, konuşmanızı tamamlayınız lütfen.
Buyurun.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) - Şimdi, bölücü terör örgütleriyle ilgili bir risk aldınız mı?! Başörtüsüyle ilgili bir risk aldınız mı?! YÖK’le ilgili bir risk aldınız mı?! Yasaklarla ilgili bir risk aldınız mı?! Niçin o konularda risk almıyorsunuz da -Birleşmiş Milletler zaten riski paylaşmış, diğer ülkelere de paylaştırmış- şimdi risk aldığınızı ifade etmeye çalışıyorsunuz.
Şimdi bu tezkere vesilesiyle öğreniyoruz ki, Bakanlar Kurulu 28 Ağustosta bir karar daha almış. Eğer bu tezkere olmasaydı, Bakanlar Kurulunun almış olduğu karardan hiçbirimizin haberi olmayacaktı. Bakanlar Kurulu 28 Ağustosta karar alıyor, limanlarını ve havaalanlarını dost ve müttefik ülkelere açtığını belirten bir kararı Birleşmiş Milletlere tebliğ ediyor; ama, ben bir milletvekili olarak bu konudan habersizim.
Onun için, ben, Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Bu süre de yetmez bunları konuşmak için, bu süre de yetmez sayın grup başkanvekilim. “60 dakika” demişsiniz; ama, bu 60 dakika da yetmez. (CHP sıralarından “doğru, doğru” sesleri)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Doğru.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Kaldı ki burada bir eksiklik daha var. Şahıslar adına meselesini hiç dile getirmemişsiniz. Bizim burada grubumuz yok; ama, şahıslar adına olan konuşmanın da 10 dakika yerine daha uzun süreyle getirilmemesi de mutlaka bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Doğru.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Değerli milletvekilleri, biz bu tezkereye, Hükümete olan güvenimizin sarsılmış olmasından dolayı, Hükümetin, krizi yönetebilecek bir hükümet olmadığından dolayı, tam tersine, krizi yaratan, krizi tetikleyen bir hükümet olduğu için, milletimizi “ihanet edenler ve etmeyenler” diye bölmeye çalıştığı için… Ve dün çok daha tehlikeli bir şey söyledi Sayın Başbakan “kendisini şehit olarak kabul edenler, etmeyenler” diye bir tartışmayı da Türkiye’nin gündemine sokarak çok tehlikeli bir noktalara doğru ülkeyi sürüklemekte olduğunun da altını çizmek istiyorum.
Biz inanıyoruz ki, şehitlik en yüce mertebedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kandoğan, son cümlenizi alayım.
Buyurun.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Bu yüce mertebenin bir ülkenin başbakanı tarafından bu şekilde tartışmaya açılmasından dolayı da üzüntülerimi ve teessüflerimi kendilerine bildirmek istiyorum. Son günlerde şehit cenazelerinde görmüş olduğumuz bir manzara da bizi rahatsız ediyor, üzüyor.
BAŞKAN – Sayın Kandoğan, süreniz doldu; lütfen, son cümlenizi alayım, yoksa mikrofon kapanacak.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – Tamam, son cümlem.
Geçmişte, bugünkünden çok daha şehit verdiğimiz dönemler olmuştur; ama, vatandaşlar, o dönemde, hükümetlerine, silahlı kuvvetlerine olan güvenlerinden dolayı “vatan sağ olsun” demişlerdir; ama, şimdi, şehit cenazelerinde görüyoruz ki, anneler, babalar, haklarını helal etmemeye başlamışlardır. O nedenle…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kandoğan, teşekkür ediyorum.
ÜMMET KANDOĞAN (Devamla) – O nedenle, bu meselenin de mutlaka ciddî bir şekilde ele alınması gerektiği inancımı ifade ediyor, Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisinin aleyhinde son konuşmacı, Ankara Milletvekili Salih Kapusuz.
Sayın Kapusuz, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; böyle bir olağanüstü toplantı vesilesiyle burada birlikte olmaktan mutluluk duyduğumuzu, sizleri, sıhhat, afiyet üzere burada bir kez daha beraber bulduğumuz için, memnuniyetimi ve selamlarımı arz ederek sözlerime başlıyorum; bu çalışmaların da hayırlı olmasını Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum.
Değerli arkadaşlar, sizler de, yapılan tartışmalardan gördüğünüz kadarıyla, herhalde, şu anda, bir usul tartışmasından sonra Danışma Kurulu önergesi konuşulmuyor; direkt olarak tezkerenin göbeğinden içine girildi. Tartışılan şey tezkere haline geldi.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Neresinden girelim Salih Bey?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – O zaman, zannedersem, Cumhuriyet Halk Partisinin bu önergeyi vermesindeki maksada ulaşmış oldu; yani, istemiş olduğu süre 60 dakikaydı, bu vesileyle 120 dakikayı kullanmış olacak; ama, aslolan bu değil. Aslolan şu: Siz, bu ve benzeri konularda bir kural koymuşsunuz. İçtüzük hepinizi bağlıyor, hepimizi bağlıyor. Şayet bu konuyla alakalı olarak uzlaşma sağlanırsa ki, uzlaşmaya yakın bir tavır izlenmiştir, bir orta yol bulunsun istenmiştir. Siz 1 saat istemişsiniz, arkadaşlarımız kendi aralarında 45 dakikaya razı olmuşlar. “Bu çalışmalar biraz da toleranslı gider” denilmiş; ama, maksat bu olmadığı için, sizin tavrınız belli olmuştur ve şu anda, siz, daha fazla şahsı konuşturmak, değişik konularda konuşma fırsatı yakalamak için, âdeta, İçtüzükten hareketle bir yere varmak istiyorsunuz; bu, doğru bir yaklaşım değildir.
K.KEMAL ANADOL (İzmir) – İçtüzükte tolerans yok! Burada tolerans yazmıyor.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız, tartışacağımız konuyu biraz sonra Hükümetimiz takdim edecek.
HARUN AKIN (Zonguldak) – Konuya gel, konuya!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Hükümet takdim ettikten sonra, gruplarımız, şahıslarımız konuşma yapacaklar. Bu konuşmalarda, ne geliyor, ne gidiyor, bunların hepsi enine boyuna orta yere konulmuş olacak ve Türk Milletinin huzurunda, herkesin gözünün önünde bu tartışmalar gerçekleşecek.
Şimdi, ben, nereden başlayıp hangisini düzelteceğim konusunda gerçekten tereddüt ediyorum, o kadar çok şey konuşmalarda düzeltilmeye muhtaç ki, bunlardan birkaç tanesini hatırlatacağım, birkaç tanesini sadece.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) – Kendini düzelt, kendini!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bakınız, biraz önce usul tartışmasında da konuşuldu; biraz önce -bu gezegende mi yaşıyor, bu Mecliste mi yaşıyor, bu ülkede mi yaşıyor?! bugüne kadar bu Hükümetin akan kan konusunda, bu savaşın durdurulması konusunda ne yapıp yapmadığı konusunda habersiz olanların var olduğunu görünce taaccüp etmemek elde değil! Yaklaşık birbuçuk aydır, gece gündüz, bu Hükümetin kan ve gözyaşının durması için çaba sarf ettiğini dünya âlem biliyor…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Eve dönüş yasası çıktı, eve dönüş!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – …gören göz var, duyan kulak var, dünya âlem de buna şahit; ama, duymayanlar da varmış.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Eve dönüş yasası çıktı!
ATİLA EMEK (Antalya) – Ne yaptı, ne yaptı?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Üzülerek söyleyelim ki, bazılarının, demek ki bazı başka şeylere ihtiyacı var.
ATİLA EMEK (Antalya) – Hassasiyet bildiriyorsunuz, başka ne yapıyorsunuz?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, biraz önce, Bakanlar Kurulu kararıyla bazı liman ve hava üslerimizin açılışıyla alakalı olarak “efendim, Meclisten bir şey mi kaçırıyorsunuz; yetki buradadır, bu yetkiyi buradan almadan nasıl siz kanun hükmünde kararname çıkartıyorsunuz” diye, tecrübesine güvendiğim şahsiyetler dahi bu konuşmaları yapabiliyor; ben de burada taaccüp ediyorum açıkçası.
ÖNDER SAV (Ankara) – Dikkatle dinlemiyorsunuz!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Nedir o biliyor musunuz; bakın değerli arkadaşlarımız, Bakanlar Kurulu ilk defa böyle bir karar almamış; bu, 5 inci karardır, 4 kez bundan önce bu karar alınmıştır. 2001-2002 yılında, Birleşmiş Milletlerin Irak’a yardım konusunda böyle bir Bakanlar Kurulu kararı var. Aynı yılda, o yıllar için, Afganistan için aynı Bakanlar Kurulu kararı var. Yine, dost ve müttefik ülkelerle ilgili olarak, bunların uzatılması, bu alınmış olan kararlarla ilgili olarak, Nisan 2005’te, aynı şekilde çıkmış bir Bakanlar Kurulu kararı daha var. Ayrıca, bunların uzatılmasıyla ilgili -biraz önce söyledim- 2006 yılında, bir kez daha, Bakanlar Kurulu kararı çıktı; en son da 28 Ağustosta. “Bunu duymadık” diyor arkadaşlarımız. Televizyonlar, gazeteler, açıklamalar, herkes, böyle bir Bakanlar Kurulu talebinin Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini, Cumhurbaşkanının da, bütün bu gönderilmiş olan Bakanlar Kurulu kararlarını onayladığını herkes duydu, bildi; ama, hâlâ, bildikleri halde, bunu, farklı takdim etmek isteyenler oluyor mu; işte, biraz önce, örneklerini beraberce izledik.
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Peki, tezkereye niye yazdınız bunu?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bir başka husus daha söyleyeceğim; o da şu…
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Tezkereye niye yazdınız?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Şimdi, Sayın Topuz…
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Niye yazdınız?!.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - …biraz önce, siz, bir şehit tarifinde bulundunuz. Şöyle bir hatırlayın, biz, bu devlet olarak, Kore’ye de asker gönderdik, orada da şehitlerimiz oldu. Onlar size göre şehit değilse bilmem!.. (AK Parti sıralarından alkışlar)
İki: Değerli arkadaşlar, ülkelerin, şehit olmak gibi bir duyguyu…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Gaziler madalyalarını hep geri gönderdiler, Kore Gazileri.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – …sınırları içerisinde görmek kadar yanlış bir şey olmaz. Bir ülkenin menfaatı, büyük bir devletin menfaatı, eğer sınır ötesi bir yerde olmaksa, bunu da yerine getirmek ve…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Kandil Dağı!.. Kandil Dağı!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - …orada şehit olmak en büyük şereftir. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler, sıra kapaklarına vurmalar)
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandile gitmeye yüreğin yetiyor mu?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır…
ATİLA EMEK (Antalya) – Ayıp!.. Ayıp!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Eğer, uğrunda ölen varsa, bu toprak vatandır.
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandil Dağına yüreğin yetmiyor değil mi…
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Biz, inanıyoruz, şehitlik konusunda…(CHP sıralarından gürültüler)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Yüreğin yetiyorsa Kandil Dağına gönder…
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Arkadaşlarımız ne söylüyorlar Başkanım; anlamakta zorlanıyorum. Tek ağızdan söyleseler anlayacağım. Tek tek konuşun, tek tek… (CHP sıralarından gürültüler) Müsaade eder misiniz… Değerli arkadaşlar, birazcık sabırlı olursanız… Bakınız, herhalde, birazcık sabırlı olmaya ihtiyaç olduğu kanaatini taşıyorum. Birazcık sabredin; birkaç cümle, onları da söyleyeceğim; birkaç cümle, birkaç cümle…
Değerli arkadaşlar, bakınız, bir husus daha dikkatlerinizi çekti mi arkadaşlarım bilmiyorum; ama, ben, hatırlatmakta yarar görüyorum. Şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, bu milletten yetki alarak görev başında bulunduğu 59 uncu Hükümet, Recep Tayyip Erdoğan Hükümetidir, bu Parlamentodan güvenoyu almıştır. Defalarca güvensizlik oyu vermenize rağmen, önergesi getirmiş olmanıza rağmen, bu Parlamento, taş gibi onun arkasında durmuştur. Milletten aldığı desteği sonuna kadar kullanmaktadır. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler) Şimdi… Bir dakika… Bir dakika… Sabırlı olun…
Şimdi, bu Hükümet, söylediğim gibi, yaklaşık birbuçuk aydır, gece- gündüz bu meseleyle ilgilendiği halde, herkes de, dünya âlem buna şahit olduğu halde; ki, Sayın Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Lübnan Başbakanı, Devlet Başkanı, Filistin Başbakanı, İsrail Başbakanı, Suriye Devlet Başkanı ve Amerika, Rusya, Avrupa Birliğinin bütün başbakanlarıyla, önce kanın ve gözyaşının durdurulması için her türlü çabayı sarf ettiler.
ALİ KEMAL DEVECİLER (Balıkesir) – Amerika’nın başbakanı yok!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Her türlü çabayı sarf ettiler, bunlarla bire bir konuştular, görüştüler, özel ziyaretler yaptılar. Bu yapılan ziyaretlerden sonra, görüşmeler yaptıktan sonra, elbette, kendi Cumhurbaşkanımızla da konuştuk…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) - Kendi Cumhurbaşkanımız ne dedi peki?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – …Millî Güvenlik Kurulunda da konuşmalar yapıldı, komutanlarımızla, Türk Silahlı Kuvvetleriyle, diplomatlarımızla, her çevreyle görüşme yapıldı. Bunlar, bire bir bu görüşmeleri yaptığı halde, bir kanaat, bir tezkere orta yere koydular.
K.KEMAL ANADOL (İzmir) – Kandil Dağına bir gelsene!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Sizler, lütfedip de, Başbakanımızdan, Dışişleri Bakanlığından, Dışişleri Bakanımızdan bilgi almadan, okuduğunuz yorumlara, ne kadar doğru olduğu belli olmayan haberlere dayanarak bu işe karşı çıkıyorsunuz.
ATİLA EMEK (Antalya) – Niye bilgi vermiyor Dışişleri Bakanı?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Ama, onlar ise, bizzat bu işin taraflarıyla yüz yüze, göz göze, saatler ve günler süren toplantılardan sonra böyle bir sonucu orta yere getiriyor. Demek ki, gazete haberine dayanmak, yorumlara göre karar vermek…
K.KEMAL ANADOL (İzmir) – Kandil’e gel!..
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandil’e gel!..
BAŞKAN – Sayın arkadaşlarım, lütfen hatibi dinleyelim…
ATİLA EMEK (Antalya) - Kandil’den bahset!..
BAŞKAN – Sayın Emek, lütfen…
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – … elbette, sizin gideceğiniz sonucu göstermektedir ve gideceğiniz sonuç da yanlış bir sonuçtur.
ORHAN SÜR (Balıkesir) – Halka söyle… Halka söyle…
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, onun için, biz, size her zaman için şunu öneriyoruz: Eğer siz, sağlam bir dayanaktan, sağlam bir karineden, sağlam bir noktadan hareket ederseniz, sağlam bir yere gitmeniz mümkün olabilir. Başlanılan yanlış, elbette, yanlış noktaya götürecektir.
TUNCAY ERCENK (Antalya) – Yüzde 80 ne diyor?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Her şeyden önce, bu Hükümet, göndermiş olduğu tezkereyle neyi gerçekleştirmiş oldu; biraz önce konuşmacıları dinledim, gerekçelerini ifade ettiniz; bu ifade ettiğiniz gerekçeler bile bu tezkere gereği asker göndermesinin gereğine işaret ediyor. Eğer sizin söylediklerinizin arkasından doğru bir teşhis yaparsanız, o bile asker göndermeyi gerekli kılmaktadır. Onun için, bunlar…
NECATİ UZDİL (Osmaniye) – Hikâye bunlar, hikâye…
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Şimdi, bakınız, Sayın Başbakanımız, kapalı kapılar arkasında konuştuğunu, milletine, Meclisine ve dünya kamuoyuna konuşacak, mert, cesur, cesaretli ve açık bir liderdir… (AK Parti sıralarından alkışlar, CHP sıralarından “Oo” sesleri)
ORHAN SÜR (Balıkesir) – Kandil’e... Kandil’e…
ATİLA EMEK (Antalya) – Helal olsun[!]
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Bu kadar açık…
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandil’e… Kandil’e… Sayın Kapusuz, Kandil’i unutuyorsunuz; Kandil’i!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Buna sizler de şahitsiniz.
BAŞKAN – Sayın Kapusuz, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Sürem bittiyse Sayın Başkan, nasıl olsa bir önerge daha var; o önergede de kalan kısmını tamamlamak ister, hepinize saygılar sunarım. (AK Parti sıralarından alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Kandil kaçakları!..
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandil ne oldu?! Unuttunuz! Kandil’e gel, Kandil’e!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Hepinize saygılar sunuyorum.
Biraz sonra sözlerimi tamamlarım.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Kandil kaçakları!..
ATİLA EMEK (Antalya) – Kandil’i unuttunuz Sayın Kapusuz.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmemiştir.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Anavatan Partisi Grubunun İçtüzüğün 19 uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.
2.- 5.9.2006 Salı günü olağanüstü toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olan Lübnan’a asker göndermeyle ilgili Hükümet tezkeresi üzerinde Hükümet ve siyasî parti gruplarının 45’er dakika süreyle konuşmalarına ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
5.9.2006 Salı günü (bugün) yapılan Danışma Kurulu toplantısında siyasî parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından, aşağıdaki grup önerimizin İçtüzüğün 19 uncu maddesi uyarınca Genel kurulun onayına sunulmasını arz ederiz.
Süleyman Sarıbaş
Grup Başkanvekili
Öneri:
5.9.2006 Salı günü (bugün) olağanüstü toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olan Lübnan’a asker göndermeyle ilgili Hükümet tezkeresi üzerinde Hükümet ve siyasî parti gruplarının 45’er dakika süreyle konuşmaları önerilmiştir.
BAŞKAN – Anavatan Partisi grup önerisinin lehinde, Süleyman Sarıbaş, Malatya; Ömer Abuşoğlu, Gaziantep.
Aleyhinde, Bayram Meral, Ankara; Recep Garip, Adana; Vahit Erdem Kırıkkale.
Evet, lehinde ilk söz, Malatya Milletvekili ve Grup Başkanvekili Sayın Süleyman Sarıbaş. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
Buyurun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Anavatan Partisi Grubu önerisi lehine söz aldım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi yine tarihî günlerden birine tanıklık etmektedir. Bu Meclis, Türkiye Cumhuriyetini kuran bir meclistir, dolayısıyla Kurtuluş Savaşını da yürüten bir meclistir; geçmişte aldığı kararlarla, bu ülkeyi seksenbeş yıldır huzur ve güven içerisinde bugünlere taşımış, zaman zaman ülkenin kaderinde terör gibi, zaman zaman ülkenin kaderinde ekonomik krizler gibi olumsuzluklar olmasına rağmen, yetmişiki milyon milletimizi huzur ve güven içerisinde bugünlere getiren bir yapıyı muhafaza etmiştir.
Bugün görüştüğümüz tezkere, maalesef, bu Meclisin tarihinde, yani, 1920’den sonra, kuruluşundan bugüne, dışpolitika tarihinde kırılma noktalarından birine -aslında karar vermesi diyemiyorum; çünkü, Hükümet kararı verdi- Hükümetin verdiği kararı dikte ettirdiği bir kurul olarak gördüğü bir meclis durumuna gelmiştir.
Baştan beri söyledik, dedik ki, bu sistem doğru değil. Bu sistem doğru değil. Yani, yürütmenin tahakkümü altındaki bir meclisin, meclisin peşin iradesini sürekli açık çek olarak kullanan bir yürütme sisteminin bu Meclisin iradesine ipotek koyduğunu, bu Siyasî Partiler Yasasıyla seçilen milletvekillerinin, milletin vekili olma özelliklerinden ziyade, tamamen liderin vekili olduklarını; bu yapının değişmesinin, esasında, demokratik sistemde parlamentoların karar almasında ne kadar etkili olacağını izah etmeye çalıştık.
Biraz önce Salih Kapusuz, birbuçuk aydır terörle ilgili neler yaptıklarını söyledi. Tabiî, dörtbuçuk yıllık iktidarda eğer birbuçuk aydır bununla uğraşıyorlarsa, bu çok, çok yazık bir şey.
Değerli arkadaşlar, gönderdiğiniz ordu, bu milletin çocuklarından müteşekkil Türk Ordusudur; gönderdiğiniz ordu, bu cumhuriyeti kuran ordudur; gönderdiğiniz ordu, on yıldır terörle mücadele eden; gönderdiğiniz ordu, bu uğurda şehitler vermiş, gaziler vermiş, hükümetlerinin, siyasî iktidarlarının kendisine verdiği emri harfiyen yerine getiren bir ordudur.
Peki, ne diyorsunuz; diyorsunuz ki: “Askerlik yan yatma yeri değildir.” Bundan birkaç hafta evvel, yine bir Grup sözcünüz, Parti sözcünüz “biz askeri boşuna mı besliyoruz” dedi. Şimdi, bu anlayış, askere karşı içinizde bulunan bir uhdeyi, bir kompleksi açığa vurma anlayışıdır. Ne demek “askeri bedava mı besliyoruz” demek?! Ne demek “askerlik yan yatma sanatıdır” demek?! Elbette askerlik, yan yatma sanatı değil; elbette askerlik, 14 500 dolarlık lüks villalarda tatil yapma yeri değil. O, sadece sizin Başbakanınıza yakışır. Böyle bir şey yok. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Çok ayıp bir şey konuşuyorsun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) - Asker, vatanı ve milleti korumak için, bu milletin evlatlarından müteşekkil bir şeydir. Onun için, asker kompleksinden vazgeçin; önce, onu bir tarafa bırakalım.
İki; bu ülke uğruna, bakın, bu Meclis tatil olduktan bugüne 87 tane güvenlik kuvvetimiz şehit olmuş. Öncelikle, bu kürsüye çıkarken, bu şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum, onların yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bir tanesine dahi destek olmadınız. Biraz önce söyledi arkadaşım; İsrail’in kaçırılan iki askerinin ailesiyle görüştünüz; ama, bu vatan için şehit olan insanların aileleriyle görüşme lütfunda bulunmadınız.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Açıkça iftira ediyorsun, çok ayıp konuşuyorsun, istismar ediyorsun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) – Bırakınız onu, şehitliğin tarifini, şehitliğin mertebesini değiştirmeye kalktınız; ama, bu ülke ilk defa bunları yaşamıyor arkadaşlar. Damat Ferit Paşa Hükümetini de gördü bu ülke. Bu ülke Düyunu Umumiyeleri yaşadı. Bugün, bu tezkerenin altında yatan gerçek, Lübnan’a barış götürmek veyahut da orada istikrarı sağlamak, insanî yardım sağlamak falan değil. Bugünkü tezkerenin altında yatan gerçek, Türkiye’nin Düyunu Umumiye borç batağına batmış olması ve bunun bedelini bu borç verenlere ödemiş olmasından geçer. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
Herkes biliyor ki, bugün Ortadoğu’da yaşanan bu savaşın iki cephesi var, iki tarafı var. Bir tarafında Amerika ve İsrail var. Çok açıkça söylüyorlar; “bu bölgeyi, yeniden sınırları yapılandıracağız” diyorlar. Bir tarafında da Müslüman halk milisleri var; yani Hizbullah dediğimiz milis var, ona destek veren İran var. Şimdi, burada elbette bir karar alacaksınız, taraflardan birinden taraf olacaksınız; ama, asıl olmanız gereken yer tarafsızlık olmaktır. Şimdi, siz, taraf oldunuz. Kimden taraf oldunuz; Düyunu Umumiyeyi size dayatanlara taraf olmak zorundasınız; çünkü, 350 milyar dolar borcunuz var, 67 milyar dolar sıcakparayla bir sahte cennet yaşatıyorsunuz. Çıkıyorsunuz “mikro dengeler, makro dengeler şu kadar iyi” derken, biliyorsunuz ki, iktidara geldiğiniz günden bugüne bu ülkenin gelirlerini artırıcı, kaynaklarını artırıcı, üretimini artırıcı hiçbir faaliyette bulunmadınız. Sadece dünya konjonktüründen, emperyalist güçlerin size gönderdiği sıcakparalarla bir sahte cennet yaşattınız. Düyunu Umumiyeye… Borç batağına batırdınız bu ülkeyi ve onlar bu paralarını çekerse iktidarınızdan olacaksınız. Sizin en korktuğunuz şey iktidarınızdır; çünkü, iktidarınızda nimeti yaşadınız; çünkü, iktidarınızda haram sofralarında oturdunuz; çünkü, iktidarın nimetlerinden vazgeçemezsiniz artık. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
İhale ettiniz; neyi ihale ettiniz; her yerde söylüyorsunuz: “Türk Silahlı Kuvvetlerine her türlü yetkiyi verdik, gitsin savaşsın.” Sizin hiç sorumluluğunuz yok mu?! Güvenliği Türk Silahlı Kuvvetlerine ihale ettiniz, dışpolitikayı Amerika’ya ihale ettiniz. Siz neyle uğraşıyorsunuz; siz, okul ihaleleriyle, Ali Dibo ihaleleriyle uğraşıyorsunuz. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Küçük işlerden vazgeçin, büyük işlerin adamı olun. Bu millet, sizi, büyük işlerin Meclisi olun, büyük işleri çözün, bu sistemi değiştirin, bir daha yaşadığım krizleri yaşatmayın diye seçti; demokratik gelenekleri yerleştirin diye seçti. Biraz önce arkadaşım söyledi; hiçbirine yanaşmadınız, hiçbirinde risk almadınız. Şimdi bir seneniz kaldı; bütün telaşınız, içeride bulamadığınız meşruiyeti Amerikan destekli, dış destekli güçlerle bir dönem daha devam ettirip iktidar nimetinden faydalanmaktan başka bir düşünceniz yok. Ee, bunun için de askeri göndermenize gerek yok, vatan evlatlarının Arap çöllerinde ölmesine falan gerek yok. Kaderin cilvesine bak; hepinizin yaşı -kırk yaşına kadar- Siyonizmi telin mitinglerinde geçti, hepiniz kırk yaşına kadar Siyonizmi telin mitinglerinde boy gösterdiniz; kırk yaşından sonra Siyonizme hizmet etmenin mutluluğunu, bahtiyarlığını yaşayacaksınız bu tezkereyle. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
CEMAL UYSAL (Ordu) – Utan!.. Utan!..
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) – Evet… Çünkü, gönderdiğiniz askerler… Gönderdiğiniz tezkerede açık var; göndereceğiniz askerler…
BAŞKAN – Sayın Sarıbaş, bakınız, konuşmalarınız sırasında eleştiriyi aşan cümleler var.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) – Eleştiriyi aşmıyor Sayın Başkan. Bu arkadaşların birçoğu, kırk yıllarını, kırk yaşına kadar Siyonizmi telin mitinglerinde geçirdiler; ama, bugün bu karar, Birleşmiş Milletlerin bu kararı İsrail’in güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Demek ki, geçmiş düşüncelerinizde sizde bunlar yanlış. “Musevi düşmanlığı yapmayın, insan her tarafta insandır” diyenleri haklı çıkardı ki, bugün bu düşünceye geldiniz; bugün İsrail’in yanında, İsrail paktının yanında yer alma gayreti, telaşı içerisinde hareket ediyorsunuz.
NUSRET BAYRAKTAR (İstanbul) – O sizin görüşünüz.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bir arkadaşım dedi ki: “Özal olsaydı, Özal da gönderirdi.” Evet, Özal da gönderirdi; ama, önce, Özal, Kandil Dağını müzakere ederdi; önce, Özal, Condoleezza Rice’ın “haritalar yeniden değişecek” sözünün anlamını müzakere masasında sorardı; nasıl değişecek bu haritalar, kim, nereden, nereye kaydırılacak, Türkiye var mı bu haritanın içerisinde, Türkiye bölünecek mi; gayeniz bu mu, amacınız bu mu, diye herhalde müzakere ederdi. Hiçbir şeyi müzakere etmediniz. Hiçbir şeyi müzakere etmediniz. Damat Ferit Paşa da hiçbir şeyi müzakere etmemişti zaten. Onun için, millet, Kurtuluş Savaşında kaderini kendi tayin etti. Ben inanıyorum ki, bu millet, tekrar kaderini tayin etme noktasına gelmiştir. Bugün, Amasya Tamiminin yayınlandığı noktadayız; vatan bölünmek üzere. Her gün ülkenin değişik yörelerine şehit cenazeleri gidiyor; ama, kılını kıpırdatmayan, tamamen Washington’un ağzına bakan bir hükümet –o günkü hükümet de İngiltere’nin ağzına bakıyordu, Damat Ferit Paşa Hükümeti- tamamen Amerika’nın ağzına bakan bir hükümet, tamamen, bir daha iktidara nasıl gelirimin hesaplarını yapan bir hükümet…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Devamla) - …ve uluslararası güçlerden destek almaya çalışan bir hükümet var. Yazıktır; bu vatanın evlatları o çöllerde çok öldü. Üç milyon vatan evladı, Yemen’de, Bağdat’ta, Lübnan’da öldü. Bu milletin daha o bölgede öldürecek evladı, çocuğu yok. 355 kişisiniz; kendi çocuklarınızdan kurun bir birlik, gönderin! Kurun, gönderin! (Anavatan Partisi ve CHP sıralarından alkışlar) Benim gönderecek çocuğum yok, bu milletin de gönderecek çocuğu yok. Buradan herkese sesleniyorum, milletin huzurunda sesleniyorum: Bizim, İsrail’i korumaya gidecek, Hizbullah’ı, silahsızlandırmaya gidecek bir çocuğumuz yok. Eğer, bugün bunu kabul edersek, yarın mazlum milletlerin yaptığı milis hareketleri, bizim de geçmişte Kurtuluş Savaşında yaptığımız hareketlere, Batılı güçlerin silahsızlandırma anlayışını şimdiden kabul etmiş oluruz ve Ortadoğu’da bu hikâyemiz biter; Ortadoğu’da Hizbullah ve İran öne çıkar. Hizbullah ve İran öne çıkar.
Sayın Gül’ün 10 Ekim 2001’deki konuşma metni elimde; ne diyor Sayın Gül; en son paragrafını okuyorum; diyor ki: “Değerli arkadaşlar, biz tabiî ki halkı yönlendireceğiz, halka liderlik yapacağız; ama, başka bir görevimiz de, halkın düşüncelerini yansıtmamız gerekir. Bu konuda yapılan kamuoyu anketleri yüzde 86, Afganistan’a asker göndermemizi istemiyor; biz de halkın liderliğini yapıp bunu kabul ediyoruz.”
Şimdi, ne oldu Sayın Gül, parti programında bu tür konularda referandum yapacaktın, hani “parti programımıza uymayanlar çıksın” diyordunuz. Parti programınızda referandum vardı, niye yapmıyorsunuz?! Bırakın referandumu, temayül yoklaması niye yapmıyorsunuz?!. Yapamazsınız… Yapamazsınız; çünkü, siz, düyunu umumiyeyi IMF politikalarıyla kabul ettiniz, diz çöktünüz, biat ettiniz. Bundan vazgeçin, bu ülkenin hükümeti olmaya bakın.
Hepinize saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Lehte ikinci konuşmacı, Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu.
Sayın Abuşoğlu, buyurun. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
ÖMER ABUŞOĞLU (Gaziantep) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık bir aydır Türk kamuoyunu yakından ilgilendiren, gerek İktidarı gerekse muhalefeti gerekse siyasî sempatizanı -partiler açısından olsun gerekse olmasın, politikanın uzağında olsun- tüm Türk Halkını çok yakından ilgilendiren ve tartışma konuları içerisine çeken Lübnan’a asker gönderilmesiyle ilgili hükümet tezkeresini görüşmek için olağanüstü toplandık ve bu toplantıda Türk Halkı gerçekleri daha net anlaşılabilir bir şekilde kavrayabilsin diye de bugün Danışma Kuruluna bir öneri getirdik. Normalde, İçtüzüğümüzde 20 dakikadır konuşmacılara verilecek süre. Biz, 20 dakikanın az olacağını, bunu 45 dakikaya çıkaralım ve böylelikle Türk Halkı siyasîlerin konuya bakış açısını daha net anlayabilsin, kavrayabilsin diye. Ama, Danışma Kuruluna getirdiğimiz bu parti teklifimiz İktidar Partisi tarafından kabul edilmedi ve biz de İçtüzüğün verdiği yetkiye dayanarak bu önerimizi Genel Kurula getirdik.
Sizden istediğimiz şu anda şudur -ben, bu talebimizi yenilemek üzere kürsüye çıkmış bulunuyorum- tezkerenin müzakeresinde gruplara verilecek 20’şer dakikalık süre azdır. Bunun 45’er dakikaya çıkarılması gerektiğine inanıyoruz ve önergemiz üzerinde, grup teklifimiz üzerinde görüşmeler bittikten sonra da, 45 dakikaya çıkaralım mı çıkarmayalım mı konusunu oylayacağız. Eğer diyorsanız ki 20 dakika yetersizdir, 45 dakika üzerinde konuşalım, uzun uzadıya müzakere edelim -çünkü, hayatî bir meseledir- o zaman bu önergemizin lehinde oy kullanmaya davet ediyorum sizi. 20 dakika niçin yeterli değildir; çünkü, konu oldukça karmaşık, oldukça detaylarına, alt detaylarına inilinceye kadar tartışılması ve konuşulması gereken bir konu.
Günlerdir İktidar Partisi sözcülerinin ve Hükümet kanadının ve gerekse gazetelerin, basının ve gerekse muhalefetin çeşitli konularda meselenin her tarafını tümüyle kapsayıcı nitelikteki birtakım tartışmalarına şahit olduk; ama, bu tartışmalardan birtakım sorular ortaya çıktı, bizim siyasiler olarak, milletvekilleri olarak ve Türk kamuoyunun da aynı çerçevede kafasında bu sorular belirdi.
Nedir bu sorular; birincisi şudur: Acaba Türkiye, Lübnan’a asker göndermekle, yani, Birleşmiş Milletler tarafından teessüs edilen görev gücüne katılmakla ne gibi bir çıkar elde edecektir? Bu soru cevapsızdır, halihazırdaki bir aya varana kadar süren tartışmalardan bu soruya net ve açık bir cevap ortaya çıkmamıştır, Hükümet bunu net bir şekilde cevaplayamamaktadır, cevap verememektedir.
Ayrıca, sadece asker göndermenin faydası, getirisi nedir; bu yetmez, ayrıca, riski nedir? Öyleyse asker göndermenin riski ve getirisi nedir sorusu halihazırda cevapsızdır. Buna, mutlak surette, biz, biraz sonra Hükümet temsilcisi ve İktidar Partisi Grubu adına çıkacak sözcülerden net cevap bekliyoruz. Asker gönderildiği anda bunun Türkiye’ye getirisi ne olacaktır, riski ne olacaktır? Sadece bu da yetmez. Ayrıca, şu ikinci sorunun da mutlak surette net ve açık bir şekilde cevaplandırılması lazım. O da şudur: Asker gönderilmemesi durumunda bunun riski nedir, bunun getirisi nedir? Bu konunun da net ve açık bir şekilde ortaya konulması lazım. Milletvekillerinin burada net bir şekilde, gönül rahatlığı içerisinde karar verebilmesi için, bu iki sorunun mutlak surette İktidar Partisi sözcülerince ve Hükümet sözcülerince cevaplandırılması gerekir; çünkü, bugüne kadarki yapılan açıklamalarda bu soruların cevaplarına âdeta hiç değinilmeden geçilmektedir. Sadece duyduğumuz şudur: Türkiye’nin tarihî sorumlulukları vardır, mutlak surette bu görev gücüne -üstelik görev gücü de değil, barış gücüne- katılmak gerekir; Türkiye büyük devlettir, bölgesel güçtür, öyleyse buraya katkıda bulunması gerekir. Bunlar laf-ü-güzaftır. Bunlar bir argüman teşkil etmez, bunlar bir delil teşkil etmez Türkiye’nin oraya asker göndermesi açısından.
Üstelik, yine Hükümet sözcülerince açıklanan “İsrail de istiyor, Lübnan da istiyor, Hizbullah da istiyor, her iki taraf da istiyor…” Bakın, elimde Sayın Başbakana karşı yayımlanmış açık bir mektup var. Mektubun yazarı Muhammed Nurettin, Beyrut Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı. Diyor ki Sayın Nurettin, mektubun başında Sayın Başbakana birtakım iltifatlardan sonra: “Burada önemli olan, uluslararası gücün görevi, şekli ve üstleneceği misyondur. Bu gücün oluşturulması özellikle İsrail'in talebidir…” Çok net ve açık. Öyleyse, Lübnan tarafının, Arap tarafının bu olaya bakışı budur. “Bu gücün oluşturulması özellikle İsrail'in talebidir. Nitekim İsrail, Lübnan'a yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve tahrip operasyonunda başarısız kalınca, emellerini, Lübnan'ın güneyinde konuşlandırılacak, Hizbullah’ı silahsızlandıracak ve İsrail-Lübnan sınırından uzaklaştıracak bir uluslararası güç aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışacaktır. Türkiye, böyle bir göreve iştirak edecek midir?”
Evet, sizin iştirak edeceğiniz, sizin göndereceğiniz askerin iştirak edeceği görev budur; net ve açık; İsrail’in talebi sonucunda oluşturulan bir Birleşmiş Milletler Görev Gücü ve bunun da yapacağı görev meydanda.
Yine aynı mektuptan devam ediyorum: “Lübnan’ın güneyinde yaşayan insanlar, kendilerini savunma konusunda devletlerine ve hükümetlerine güvenmemektedirler. Lübnan Devleti, geçen elli yıl boyunca İsrail saldırılarına karşı kendi ordusunu güçlendirememesi ve silahlandıramamasının gerekçelerini ‘Lübnan’ın gücü, zayıflığında saklıdır’ sloganıyla aklamaya çalıştı. Bu bölge halkı, Hizbullah sayesinde sadece kendilerini savunmakla kalmamış, dahası, topraklarını işgalden kurtararak, bu devletin kuruluş tarihi olan uğursuz 1948’den beri ilk kez İsrail’i askerî hezimete uğratmıştır. Bu halk, hiçbir uluslararası gücün kendilerini koruyacağına inanmayacaktır, özellikle bu önerinin ve oluşumun ardında İsrail, Birleşmiş Milletler ve Fransa yatıyorsa.”
Mektup, yine benzer birtakım ifadelerle devam ediyor; şurası çarpıcı: “Bu nedenle, Lübnan ahalisi, Hizbullah’ı silahsızlandırmaya ve İsrail sınırından uzaklaştırmaya çalışacak herhangi bir uluslararası güce…” Bakınız, burada “Hizbullah” demiyor. “Lübnan ahalisi, Hizbullah’ı silahsızlandırmaya ve İsrail sınırından uzaklaştırmaya çalışacak herhangi bir uluslararası güce, İsrail lehine çalışan karşı bir güç ve Birleşmiş Milletler kisvesi giymiş İsrail işgal gücü gözüyle bakacaktır. Türk Hükümetinin böyle çirkin bir görevi kabul etmesi mümkün müdür?”
Son bir paragraf okuyacağım: “Arap kamuoyunun size yönelik bakış açısını değiştirmesini ve Türkiye-Arap ilişkilerinin, gerginlik, kuşku ve çatışma dolu eski günlerine dönmesini arzulamıyoruz.” Tekrar ediyorum bunu: “Türkiye-Arap ilişkilerinin, gerginlik, kuşku ve çatışma dolu eski günlerine dönmesini arzulamıyoruz. Son açıklamanızda değindiğiniz gibi –Sayın Başbakana hitap ediyor- Türkiye’nin üzerinde tarihî sorumluluklar bulunmaktadır. Evet, bu doğrudur. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk’ün yürüttüğü mücadele sırasında, Türkiye emperyalist güçlere karşı koymada mazlum halklara örnek olmuştur.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Abuşoğlu; tamamlayınız.
ÖMER ABUŞOĞLU (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan.
“Ayrıca, İsrail’in Filistinlilere ve Lübnanlılara uyguladığı ve zatıâlinizin ‘devlet terörü’ olarak, Bülent Ecevit’in de bizzat ‘soykırım’ olarak nitelediği zulme karşı Türkiye tavır alabilmiştir. Filistin’de, Lübnan’da, Kıbrıs’ta ve her yerde haklının yanında yer almanızı diliyoruz.”
Buyurun, sizin göndereceğiniz, çok yüce insanî birtakım değerler ortaya koymak üzere göndereceğiniz Görev Gücüne katkınızın taraflardan birisi tarafından bakış açısı ve onların değerlendirmesi.
Ben, kendiliğimden bir şey söylemiyorum. Lübnan Halkının, bizzat Lübnan’da yaşayan ve strateji konusundaki araştırmalarla meşgul bir merkezin yöneticisinin, müdürünün ifadesi bu.
Sayın milletvekilleri, bu mektubu, oy verecek olurken, oy verirken tekrar zihninizde canlandırmanızı bekliyorum.
Burada, mesele, Türkiye’nin bölgede üstleneceği rolün, gelip geçici birtakım hevesler uğruna, başka devletlerin, başka ulusların oyunlarının bir parçası şeklinde değil, bizzat kendi düzenlediği, kendi ortaya koyduğu projelerin takipçisi, projeleri gerçekleştirmek üzere bölgeye gitmesi gerekmektedir; büyük devlet olmanın gereği budur. Büyük devlet olmanın gereği, başkalarının projelerine “uydum hazır olan imama” der gibi uymakla olmaz. Büyük devlet, ancak, proje ortaya koyup projenizi gerçekleştirmek uğruna çalışmakla, güç kullanmakla olunur. Türkiye büyük devlet olmak istiyorsa, AK Parti Hükümeti böyle bir büyük devletin hükümeti olmak istiyorsa…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER ABUŞOĞLU (Devamla) – Son cümlem Sayın Başkan…
BAŞKAN – Lütfen buyurun, son cümlenizi…
ÖMER ABUŞOĞLU (Devamla) – … kapsamlı bir Ortadoğu barış projesi hazırlasın, Filistin’in haklarını, Lübnan’da yaşayan insanların haklarını, İsrail’in haklarını koruyacak ve bölgeye istikrar getirecek bir projeyi hazırlasın getirsin ve biz de muhalefet olarak arkasında destekleyelim ve Türkiye büyük devlet olma uğrunda ilk adımını böylelikle atmış olsun.
Emekli Genelkurmay Başkanı törende şunu diyordu; çok hoşuma gitti bu laf...
BAŞKAN – Sayın Abuşoğlu, lütfen…
ÖMER ABUŞOĞLU (Devamla) – Son cümle efendim… Son cümle…
BAŞKAN – Ama, son cümle değil, beş cümle oldu Sayın Abuşoğlu; lütfen…
ÖMER ABUŞOĞLU (Devamla) – “Türkiye, artık, yönlendirilen ülke konumundan uzaklaşıp yönlendiren ülke konumuna gelmelidir” diyordu.
Hepinize saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Grup önerisinin aleyhinde, Ankara Milletvekili Bayram Meral.
Sayın Meral, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Sayın Başkan, saygıdeğer arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum; grup önerisi hakkında söz aldım.
Bu kadar önemli bir konu gündemdeyken, bunu hemen geçiştirmenin doğru olmadığını, inanıyorum ki sizler de düşünüyorsunuz. Bugün, yetmiş milyonun gözü kulağı burada, binlerce insan meydanlarda olaya ilgi gösteriyor, bu kadar zatı muhteremler bu konunun üzerinde fire vermeden dinliyor; ama, bunu 30 dakikada, 40 dakikada geçiştirelim; doğru bir hareket değildir saygıdeğer milletvekilleri.
Bakınız, müsaade ederseniz, ben bu Lübnan olayının biraz daha ilerisine gitmek istiyorum; neden böyle oldu, nasıl bir plan hazırlandı: Birileri Lübnan Başbakanını öldürttü, ortalık karıştı. Birileri bastırdı; dostlarınız, müttefiklerimiz bastırdı: “Buradan Suriye askerleri çekilecek…” Onu da çektirdi. Ondan sonra bir bahane, iki asker kaçtı, bombaladım, otuzdört gün!..
Peki, değerli arkadaşlarım, Filistin’de de bakanlar götürüldü, askerler götürdü, insanlar öldürüldü; niye orada hiçbir tedbir alınmadı da, hemen, Lübnan’a gelince birilerinin direktifiyle bu yollara başvuruldu değerli arkadaşlarım?!
“Efendim, büyük devletiz.” Elbette ki büyük devletiz. O büyük devleti Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları bu noktaya getirdi, siz değil. Maazallah, eğer siz o dönemde işbaşında olsaydınız, İngiliz askerine, Fransız askerine, İtalyan askerine, Yunan askerine, elinizi kaldırıp teslim olurdunuz. (CHP sıralarından alkışlar, AK Parti sıralarından gürültüler)
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Yazıklar olsun!.. Yazıklar olsun!..
(Başkan tarafından mikrofon kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Meral, bu sözlerin muhatabı kim?
EYÜP FATSA (Ordu) – Sayın Başkan! Sayın Başkan!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Müsaade eder misiniz Sayın Başkan. Zamanımı öldürmeyin.
BAŞKAN - Bu sözlerin muhatabı kim?.. Ben bu şartlar altında size söz veremem.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Sayın Sözcü, o söz size yakışır.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Yazıklar olsun!..
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Yazıklar bana değil, yazıklar İsrail’e…
BAŞKAN – Sayın Meral…
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Yazıklar…
BAŞKAN - Sayın Meral, bu sözlerin muhatabı kim?.. Bu şartlar altında size söz veremem. Böyle bir üslup olmaz. (AK Parti sıralarından “sözünü geri alsın” sesleri)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE (Kocaeli) – Sözünü geri alsın. O sözü geri alması lazım.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Ne bu Meclisin altında ne Türk Milletinin hiçbir ferdi, hiç kimseye böyle bir şey olmaz, böyle bir iş olmaz.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Sayın Başkan, açar mısınız…
BAŞKAN – Sayın Meral, öncelikle sözünüzü tashih edeceksiniz, mikrofonunuzu açacağım, yoksa, açmayacağım. Lütfen…
MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) – Onu hemen dışarı atmanız lazım. Milletvekili değil bu.
BAŞKAN – Arkadaşlar, bir dakika… Sayın milletvekilleri…
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Mikrofonu açar mısınız Sayın Başkan; izah edeceğim.
BAŞKAN – Sayın Meral, sözlerinizi tashih etmek üzere açacağım. Eğer sözlerinizi tashih etmezseniz, bu üslup içerisinde konuşmanıza müsaade edemem; kusura bakmayın… Böyle üslup olmaz!
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Böyle üslup olmaz!
BAŞKAN - Mikrofonunuzu açıyorum, lütfen tashih edin sözünüzü.
Buyurun.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – İşbirlikçi yok muydu o savaşta?!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Sayın arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisi bu asker göndermeye karşı çıktı…
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Ne olursa olsun!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - … halkımız karşı çıktı. Bir Başbakan çıktı dedi ki: “Lübnan’a asker göndermek vatana ihanettir.” Gelsin Başbakan da sözünü tashih etsin burada, o da gelsin, gelsin tashih etsin sözünü! (CHP sıralarından alkışlar)
(Başkan tarafından mikrofon kapatıldı)
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Sayın Başkan, eğer kendisi yabancı asker görünce teslim olacaksa, buyursun kendisi teslim olsun! (CHP sıralarından gürültüler)
Sen önce teslim ol! Önce sen teslim olursun, tamam mı! Siz teslim olursunuz önce. Yakışıksız sözler ancak size yakışır! (CHP sıralarından gürültüler)
Ayıp diye bir şey var ya!..
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Mikrofonu açar mısınız…
BAŞKAN – Sayın Meral, Türk Milletinin hiçbir ferdi, ne bu Genel Kurulun içinde ne de dışında, dışarıdan gelen hiçbir kimseye teslim olmaz, tarih boyunca da olmamıştır. Sözlerinizi bu şekilde tashih etmezseniz mikrofonunuzu açmayacağım. Lütfen… Sözlerinizi tashih edin.
Buyurun.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Sayın Başkan, ifadenizi anlayamadım; bir daha tekrar eder misiniz…
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Ayıp denen bir şey var yahu!
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Ayıp ya!
BAŞKAN – Buyurun.
V. HAŞİM ORAL (Denizli) – İşgal kuvvetleriyle birlikte olanlar yok muydu?!
BAŞKAN – Buyurun.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, bakınız, Kurtuluş Savaşında, inanıyorum ki, şurada oturanların birçoğunun dedesi, büyüğü şehit olmuştur.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Evet…
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - O günleri göz önüne alarak, anneler türkü yazmıştır “burası Muş’tur, havası hoştur, giden gelmiyor, bu nasıl iştir” diye. Şimdi yeni bir Muş daha icat ediyorsunuz. Bunu izah etmeye çalışıyoruz. (AK Parti sıralarından gürültüler)
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – O ayrı bir şey!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Onu izaha çalışıyoruz. …(AK Parti sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar, susun, bir duyayım… Lütfen…
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Kardeşim, o zaman oğlunuzu gönderin, biraz önce söylediği gibi, kendi çocuklarınızı gönderin.
AHMET YENİ (Samsun) – Geç onu!
EYÜP FATSA (Ordu) – Hayır Sayın Başkan…
İBRAHİM KÖŞDERE (Çanakkale) – Sayın Başkan, önce sözünü geri alsın.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Ben ne söylediğimin farkındayım.
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Sözünü geri alsın.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Efendim, ben diyorum ki… (AK Parti sıralarından gürültüler)
Müsaade eder misin…
Ben diyorum ki, Kurtuluş Savaşı sırasında o kadar mücadele verildiği bir ortamda, dönemde, bizim atamız, bizim dedemiz savaşmış, ülkeyi kurtarmış. Kime karşı; işgal güçlerine karşı kurtarmış. Bugün bize Avrupa Birliğine kapılarını kapatanlara karşı şey yapmış. Adam bugün diyor ki “Ermeni soykırımını kabul etmezseniz müzakereye başlamayız” diyor; sesinizi çıkarsanız ya; bunu demek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK Parti sıralarından “sözlerini geri alsın” sesleri, gürültüler)
EYÜP FATSA (Ordu) – Lütfen müdahale edin Sayın Başkan!..
BAŞKAN – Sayın Fatsa, bir dakika efendim… Buyurun, oturun siz.
Arkadaşlar, lütfen…
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Saygıdeğer arkadaşlarım, her nedense, ben bu kürsüye geldiğim zaman sizlere bir şey oluyor. (AK Parti sıralarından gürültüler)
Her nedense…
FAHRİ KESKİN (Eskişehir) – Üslubunu düzelt.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) - Ya, ben inanıyorum ki, sizin yüzde 70’iniz buna karşısınız. Bu seçimin gözü kör ola; seçim yaklaştı, sesiniz çıkmıyor. Hangi biriniz, gidin de İsrail’in yanında yer alın diye düşünürsünüz, Amerika’nın dediklerini yapın diye düşünürsünüz; ama, sesiniz çıkmıyor; doğrusu bu. (AK Parti sıralarından gürültüler)
FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa) – Deminki söz ne oldu Sayın Başkan?!
BAŞKAN – Sayın Meral, bu üslup içerisinde konuşmanıza müsaade edemeyeceğim! Kusura bakmayın; böyle üslup olmaz! (AK Parti sıralarından alkışlar, CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar) Olmaz!..
(Başkan tarafından mikrofon kapatıldı)
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Neden Sayın Başkan?!
HALUK KOÇ (Samsun) – Olmaz Sayın Başkan!
(Samsun Milletvekili Haluk Koç, İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve birkısım CHP milletvekilinin Başkanla kürsü önünde konuşmaları)
HALUK KOÇ – İçtüzüğe aykırı…
BAŞKAN – Hayır efendim, hayır, böyle bir şey yok. Bütün milleti teslimiyetçi…
Yok Sayın Koç, lütfen yerinize oturun.
Sayın Başkanım, bak, söyleyeyim; böyle üslup olmaz. Bak, hepimizi, herkesi teslimiyetçilikle suçluyor..
ATİLA EMEK (Antalya) – Böyle şey olur mu, Grup Başkanvekili Meclis Başkanı olmuş!
BAŞKAN - Hayır Sayın Koç, lütfen!...
Böyle bir üslup olmaz. Herkese hakaret ediyor, olur mu böyle bir şey?!
HALUK KOÇ (Samsun) – Kürsüde söz kesilmedi Sayın Başkan; yanlış yapıyorsunuz!
BAŞKAN – Ama, bak, düzeltmiyor. Ne düzeltiyor, ne ediyor. Olmaz böyle bir şey.
Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.15
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.25
BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 124 üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Sİyasî Partİ Grubu Önerİlerİ (Devam)
2.- 5.9.2006 Salı günü olağanüstü toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülecek olan Lübnan’a asker göndermeyle ilgili Hükümet tezkeresi üzerinde Hükümet ve siyasî parti gruplarının 45’er dakika süreyle konuşmalarına ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN - Sayın Meral konuşma süresini tamamlayacak.
Buyurun Sayın Meral.
Ben tutanakları getirdim, burada ifadeler var; ümit ediyorum ki, Sayın Meral o konuda sürçü lisan eylemiştir.
Buyurun.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Değerli Başkan, saygıdeğer arkadaşlarım, belli ki çok hararetli bir toplantı yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti dönem içerisinde çok farklı konular yaşadı. Belki de benim söylediğim konunun AK Parti Grubuyla hiç ilgisi yoktu; ama, geçmişte, hepimiz izliyoruz ki, Kurtuluş Savaşında mandacıların, bazı işbirlikçilerin ülke başına neler yaptığını hep yaşadık, gördük. Yoksa, biraz önce de söylediğim gibi, Kurtuluş Savaşında omuz omuza verdiğimiz atalarımızın geçmişine hepimiz saygı duyuyoruz, hepimizin onlara hürmeti vardır.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bilmem, hiç Filistin’e gittiniz mi; orada insanları peynir gibi doğruyorlar. Bunlar Müslüman. Müttefiklerimiz… Sizler niye hiç oraya ses çıkarmıyorsunuz?! Deseniz ya Barış Gücünü oraya da gönderin. Oranın Barış Gücüne ihtiyacı var demeyi, bunu sizden istemeyi hakkımız değil mi değerli arkadaşlarım?! Eğer, hakikaten barış isteniyorsa… Yıllardır orada insanlar yok ediliyor, körpe çocukların taşla kolları kırılıyor ve biz oraya seyirci kalıyoruz. Diğer taraftan, İsrail “aman, ben yok edemedim, bunlar yok olmuyor, siz, gelin, bunların elini kolunu bağlayın ve bunların elinden silahı alın” demek için bizi çağırıyor. Şimdi, buna tepki göstermek, milyonlarca insanların sokaklara dökülmesinde “gitmeyin” dediği… Hakkı yok mu bunların değerli arkadaşlarım?!
Şu anda utanç duvarı kuruldu Filistin’in ortasında, niye sesinizi çıkarmadınız; hükümetsiniz?! Kahramanlıksınız, gazisiniz, büyük devleti yönetiyorsunuz, işyerlerini geziyorsunuz, köyleri geziyorsunuz, diyorsunuz ki “efendim, biz… Asker var, asker gitsin, teröristlerin hakkından gelsin, polis gitsin hakkından gelsin…”
Bakınız, Sayın Başbakanın bir zamanlar güzel bir üfledi. Kendi de burada yok… Büyük devlet burada, Büyük Millet Meclisi burada, büyük devletin Başbakanı burada yok, gel de söyleme!.. Gel de söyleme, Başbakanı burada yok!.. (CHP sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar) Bundan daha ciddî bir konu olur mu değerli arkadaşlarım; böylesiniz, ne söyleyeyim işte! Sizi, ben, evin ikinci katından da tanıyorum, birinci katından da tanıyorum.
Şimdi, tamam da, neden bu taraflara gidilmiyor?.. Efendim, biz büyük devletiz, büyük olacağız… Ne yaparız; askeri göndereceğiz. Evet; hiçbir şeye karışmayacak. Ne işi var o zaman hiçbir şeye karışmayacaksa, niye gönderiyorsunuz o zaman, ne işi var?! Denizin kenarında, gemilerde denizi mi seyredecek bizim askerler?! Var mı böyle bir şey değerli arkadaşlarım?!
Saygıdeğer arkadaşlarım, inanıyorum ki, bizden daha rahatsızsınız. Bakınız, büyük devletin büyük hükümetinden bir şey istiyorum; Türk subayının başına çuval geçirdiler, onlardan bir özür dilettiremediniz, özür; hangi büyüklükten bahsediyorsunuz?! Şimdi, kusura bakmayın, buranın bir daha havasını değiştirmek istemiyorum; ihanetten bahsediliyorsa, ihanetin büyüğü burada; benim subayımın başına çuval geçiriliyor, benim sesim çıkmıyor; bunun adı nedir soruyorum şimdi size?! Olmaz değerli arkadaşlarım!..
İncirlik’te-Adana’da binbaşıyı yere yatırıyor asker, kellesine ayağıyla basıyor; yazı geliyor, yanlış yoldan girmiş! Girmişse ne oldu?! Yani, girmişse, onu yere yatırıp, eline kelepçe vurup, hanımının yanında dövmek mi gerekir? Yazı geliyor, önerge veriyoruz… Ne oldu? Efendim, memleketine gönderdi... Oh be!
O zaman siz de gidin Amerika’da birisini, bir subayı dövün, bakın nereye gidiyorsunuz!
Büyüklük bu mu?! soruyorum şimdi size! Bunları söylemek suç mu?! (CHP sıralarından alkışlar) Ne söyleyelim burada değerli arkadaşlarım.
Hiç mi içiniz rahatsız olmuyor, hiç mi sıkıntıya girmiyorsunuz?!
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Komik olduğu için gülüyorsunuz değil mi?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Yahu, Amerika’nın Büyükelçisi meydan okudu Hükümete ya, meydan okudu size arkadaşlar.
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Komik olduğu için gülüyorsunuz değil mi?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Meydan okudu; sağ olsun, Sayın Başbakanım da çıktı, dedi ki, efendim…
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Gülünecek bir şey mi var ortada?!
ATİLA EMEK (Antalya) – Halinize bakın ya!
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Gülünecek bir şey mi var ortada?! Sayın Baykal gülüyor; kardeşim, gülüyor…
BAŞKAN – Arkadaşlar lütfen… Lütfen…
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Gülecek bir şey mi var?!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Kurban olduğum bacım, sen yine başladın!..
AYHAN ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) – Gülecek ne var yani?!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Sayın Başbakan, efendim, öyle bir ifade şey yaptı, onlar dedi, bilmem iki asker gidiyor, bilmem nereden nereye geliyor da, biz niye –dedi- buraya gidemiyoruz. Helal olsun dedim Sayın Başbakanıma. Bir baktım ki aradan Zapsu’yu büyükelçilere gönderdi, tansiyonu düşürüyor. Ne oldu; efendim, terörü çözecek bir adam atıyor Amerika’dan.
Ya arkadaşlar, siz bunlara inanıyor musunuz?! Allah, Peygamber aşkına! Siz bunlara inanıyor musunuz değerli milletvekilleri?! Etmeyin yahu!
Bakınız, 1 Mart tezkeresinde yeri yerinden oynattınız. Rahatsız oldular. Şu Irak’ın halini görüyor musunuz; adam kalmadı değerli arkadaşlarım. Hiç ciğeriniz sızlamıyor mu? Bunlar Müslüman değil mi, bunlar insan değil mi?! Gâvur da olsa içimiz sızlamaz mı?!
Eğer Cumhuriyet Halk Partisi mani olmasaydı, içinizden bir bölüm arkadaş mani olmasaydı -onlara teşekkür ediyorum- şimdi o kanın içinde biz de yuvarlanırdık değil mi; bu da bunun bir benzeri değerli arkadaşlar.
Bunları söylüyoruz. Niye rahatsız oluyorsunuz saygıdeğer milletvekilleri? Bu sizin de sorununuz değil mi?!
O annelerin… Annesiniz, maazallah, sizin birinizin çocuğuna orada bir şey olsa ne ederseniz? O anne, anne değil mi değerli arkadaşlarım; o baba, baba değil mi?! Ne diyoruz; “çocuklarımız ölmesin.” Ama, o zatı muhterem, ta bilmem okyanus aşırı Lübnan’ı gelip yerle bir ettiren, Irak’ı yerle bir ettiren Kuzey Irak’ta teröristleri besliyor. Bunu bilmiyor musunuz? Bilmiyor musunuz bunları? Biliyorsunuz. Niye sesiniz çıkmıyor? Hani büyük devletsiniz, büyük Hükümetsiniz!.. Yazıklar olsun be!..
Bunları söylediğimiz zaman da, efendim, yok, yok şöyle oldu, böyle oldu…
Bakınız, bir vatandaş, Ahmet Ali -Yusuflu Köyü, Fatsa- rozeti de takmış, göndermiş. “Sayın Baykal, hata yaptım” diyor “onlara oy verdim, kandırıldım; bundan sonra oyum senin, al rozeti.” Yere düşmesin, benim, rozetinize saygım var, biriniz gelin alın. Biriniz gelin alın, yere düşmesin. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, değerli arkadaşlarım, vatandaş diyor ki, sizin içinizde diyor ki… Ah bu seçimin gözü kör olsun…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Meral, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa) – Çeçenistan’da da Müslümanlar vardı, onlara kıyım olduğunda bir şey demediniz.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Onlara da dedik, onlara da dedik.
FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa) – Hiçbir şey demediniz.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Bizim, kim olursa olsun, bir insanın parmağına diken batsa -o bir insandır- ondan acı duyarız, kim olursa olsun, bu kim olursa olsun; ama, siz, “barışa gönderiyoruz…” Ne efendim: “Bizimkiler bir tarafta durur.” Niye duruyor?.. “Karışmıyoruz.” Karışsana, Lübnan’ın yanında yer al, oradaki Müslümanların yanında yer al -niye gidiyorsun o zaman- Müslümansan… Kimin yanında yer alıyorum; İsrail’in. Kim istiyor; Amerika. Size yakışmıyor değerli arkadaşlarım. Gelin, bu görüşünüzü bir daha değerlendirin. Bu dünya hiç kimseye kalmaz. At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır. Şanınızı bir ortaya koyun. Bırakın, bugün milletvekili oldunuz ne oldu ki! Aldığınız 6,5 milyon lira para, nefesiniz kokuyor! Ne korkuyorsunuz?! Ne korkuyorsunuz?! (CHP sıralarından alkışlar) Nefesiniz kokuyor!.. Onun için…
FARUK ANBARCIOĞLU (Bursa) – Sizinki kokuyor!
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla) – Benimki de kokuyor sayenizde.
Onun için, gelin, doğru neyse onu yapalım. Sizden bunu bekliyoruz. Sizin şanınıza, şöhretinize o yakışır değerli arkadaşlarım. Sizden bunu bekliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. Çok teşekkür ediyorum. (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Grup önerisi üzerinde, aleyhte, Ankara Milletvekili Sayın Salih Kapusuz; buyurun. (AK Parti sıralarında alkışlar)
Sayın Kapusuz, Recep Garip söz hakkını kendisine verdiği için konuşacak.
SALİH KAPUSUZ (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önceki konuşmam yarım kaldığı için, süreye riayeti prensip olarak ihmal etmeme çabamdan dolayı toplamadan sözlerimi tamamlamış oldum, şimdi sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Biraz önce de söyledim, artık, konuşulan bir önerge değil, şu anda yapılan bir müzakeredir. Bu müzakereyi, arkadaşlarımız, İçtüzükteki bir fırsatı bilerek kullandılar. Bu da, evet, İçtüzükte olduğu için söylenecek bir sözümüz yok; ancak, burada birtakım değerlendirmeler yapılıyor; ki, bu yapılan değerlendirmeler -biraz önce üzücüsünü gördük- milletimize, ülkemize, Parlamentomuza yakışmayan üslup ve yaklaşımlar, doğrusu hiçbir milletvekili arkadaşıma da yakıştıramıyorum, yakışmıyor; buna azamî dikkat göstermeliyiz.
Biz, kendi kendimize, kendi pozisyonumuza, bulunduğumuz konumumuza dikkat etmezsek başkaları daha başka şeyler yapar. Onun için, başka şekilde olan birçok şeyin Parlamentoda küçücük şekilde bir yansıması olsa, yanlışı olsa ne kadar abartıldığını sizler çok iyi bilirsiniz.
TUNCAY ERCENK (Antalya) – Danışmana söyleyin, sizin danışmanınız söylüyor!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Herkesin maaşını artırırsınız; ama, 25 kuruşluk artış yapsanız sizinle ilgili olarak, kıyamet kopar. Biraz önce arkadaşım sözlerini böyle bağladığı için hatırlatma yapmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, birkaç hususu düzeltmek istiyorum dedim. Bir tanesi şu: Sayın Başbakanımız Ulusa Sesleniş konuşmasını mutat olarak yapıyorlar. Bu yapılan konuşma da bütün televizyonlarda yasa gereği yayımlanıyor; metinleri de kamuoyuna duyuruluyor.
Siz… Sayın Başbakanın bu konuşmasından kendilerine göre yorum yaparak, bir haber çıkarttılar. Bir gazete, Milliyet Gazetesi “asker göndermemek vatana ihanettir” diye manşet ve başlık attı, haber yaptı, bir gün sonra da özür diledi ve düzeltti.
Siz, alıyorsunuz bunu ele, düşüyorsunuz yola. Sözler tamamıyla yerini, nasıl söylenmişse iyice takip edilip, net olarak okunmadan, ne ifade edildiği düşünülmeden değerlendirilmeye kalkılırsa yanlışların sonu gelmez. Ben de sizin her cümlenizden… Hani malum, akşamdan akşama gibi birtakım değerlendirmeler yapılır ördek Hasan meselesinde olduğu gibi, bu tip değerlendirmelerin böyle ciddî konulara taşınmaması lazım. Burası önemli bir konuyu müzakere ediyorsa -ki, bu Meclisin bütün gündemi önemlidir- o zaman, hassasiyetle, dikkatle ve milletimizin de rahatsız olacağı, rencide olacağı bir üslupla konuşmamak prensibimiz olmalıdır.
Değerli arkadaşlar, biz, Türkiye olarak dört sebeple burada olmalıyız: Tarihî sebeplerimiz var, siyasî sebepler var, insanî sebepler var, bölgesel sebepler var. Biz, Türkiye olarak bunları yok kabul edip bir tarafa bırakarak, eğer, birtakım mülahazalarla, gözünün üstünde kaşın var gibi birtakım, şu olursa şöyle olursa, bu olursa böyle olursa gibi varsayımlardan hareketle, bir büyük devlete yakışan tavrın dışına çıkmamız doğru olmaz.
NECATİ UZDİL (Osmaniye) – Çok doğru!.. Bravo!.. Tebrik ediyoruz!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, savaşın devam ettiği yerde barış olur mu?!
NECATİ UZDİL (Osmaniye) – Doğru!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Herkes biliyor ki, Ortadoğu’da temel problem Filistin’dir. Filistin problemini çözmediğiniz takdirde, onu bir sonuca kavuşturmadığınız müddetçe yapabileceğiniz başka bir şey yok. Ama, sadece bu olay değil, bu Hükümet işbaşına geldiği günden bugüne kadar… Biraz önce arka tarafta arkadaşlarımla paylaştım; bugünkü oturumdan önce, Filistin’de uzun müddet Dışişleri Bakanlığı yapmış bir arkadaşımızla beraberdik. Onunla, bölgesel meselelerin falan konuşulduğu bir ortamdaydım. Ben de, orada, samimî olarak, bir, bölgeyi bilen, Dışişleri Bakanlığı yapmış, İsrail’le, Lübnan’la iç içe yaşamış, birçok sıkıntıları göğüslemiş, El Fetih’de, yaklaşık kırk yıldır o bölgede hizmet vermiş olan bir arkadaşın düşüncelerini almak istedim; çünkü, biraz önce bir mektup okundu burada. Bazı arkadaşlarımız, bazı haberlere, yorumlara dayalı burada ifadeler kullandı, onun için ifade etmek istedim. Dedim ki: “Türk askeri Birleşmiş Milletler Geçici Gücüne katılmalı mı?” Emin olun -şahitleriyle beraber söylerim- arkadaşımızın söylediği aynen şudur…
CANAN ARITMAN (İzmir) – Tabiî ki “katıl” diyecek, “yok, katılma” mı diyecek?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Dediği şey şudur: “Filistin’in davasına bütün hükümetler sahip çıkmıştır. Bugüne kadar -isimler de saydı- falan hükümet, falan hükümet, falan başbakan, falan başbakan, bunların hepsi sahip çıktı bu Hükümet gibi. Ancak, bir gerçeği daha ifade etmek durumundayım ki, bu Hükümet dönemindeyse sıçrama oldu...”
NECATİ UZDİL (Osmaniye) – Bravo!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – “Bu bölgeye çaba ve gayretleriyle önem veren bu İktidar döneminde güven de geldi, bakış açılarında da değişiklikler oldu.”
OSMAN KAPTAN (Antalya) – Sıçrama geriye mi oldu?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – “...Biz, Türkiye’nin bu bölgede olmasını, buraya asker göndermesini, Filistin olarak bütün taraflarımızla destekliyoruz.
Ayrıca, o bölgede, o coğrafyada taraf olan ülkeler de bunu doğru buluyorlar, buna sahip çıkıyorlar, ilgileniyorlar. Siz, eğer, bugün olmazsanız, yarınki Ortadoğu gelişmelerinin hiçbir safhasında olamazsınız” dedi. (CHP sıralarından gürültüler)
Bu kadar net, bu kadar açık olan bir hususu, efendim, siz, Türkiye’nin başından beri... (CHP sıralarından gürültüler)
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Ne olacak orada?! Ne olacak?!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Başından beri... (CHP sıralarından gürültüler)
TUNCAY ERCENK (Antalya) – Lozan’ı hatırla, Lozan’ı...
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Başından beri sıkıntı çektiği, yaklaşık otuz yıldır mücadele verdiği terör konusuyla karıştırarak bir kokteyl yaparsanız yanlış olur. Terör başlıbaşına bir millî musibettir.
CANAN ARITMAN (İzmir) – Yapmayın!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Ciddî bir, Türkiye için beladır; bu, partiler üstü, iç siyaset üstü bir görevdir. Bugüne kadar, bütün iktidarlar, bütün hükümetler, askerimiz, polisimiz, silahlı güçlerimiz, güvenlik konusunda, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü konusunda elinden gelen her türlü katkıyı, mücadeleyi yapmışlardır, bu mücadele de, aynı şekilde, aynı çaba ve gayretler artırılarak devam etmektedir. Terörle Mücadele Üst Kurulu Türkiye’deki bütün gelişmeleri bütün safahatıyla takip etmektedir. Millî Güvenlik Kurulumuz her iki ayın... Mutlaka bir toplantısı var, iki ayda bir toplantı yapıyor. Bu toplantılarda birinci gündemi terördür.
Türk Silahlı Kuvvetleri için bir İktidar, bir Başbakan ne söyleyecekse, onu açıkça kamuoyunda söylemiştir, gerekli talimat verilmiş, ne gerekiyorsa yapılacaktır ve yapın demiştir. Elbette bundan sonraki süreçte görev Türk Silahlı Kuvvetlerinindir.
Siz, zaman zaman bizi tenkit ederken, siyasî mülahazalarla bazı şeyleri söylerken, Türk Silahlı Kuvvetlerini rencide ettiğinizin farkına varmıyorsunuz. (CHP sıralarından “Ayıp, ayıp” sesleri, gürültüler)
ATİLA EMEK (Antalya) – Ayıp!.. Bu yaptığın ayıp Sayın Başkan! Ne söylediğinin farkına var.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Bazı şeyleri tekrar etmeyin. Yanlış yapıyorsunuz. (CHP sıralarından gürültüler)
Çok açık bir şey söylüyorum değerli arkadaşlar... (CHP sıralarından gürültüler)
Değerli arkadaşlar, bakınız, biz, asker göndersek de, göndermesek de büyük bir devletiz, bu bölgenin en önemli ülkesiyiz, tarihte de böyleyiz, bugün de böyleyiz, yarın da böyleyiz. Bu, hükümetlere göre yeniden şekil değiştirmez. (AK Parti sıralarından alkışlar) Ama, siz… Siyasî polemik yapmak isteyen birtakım çevreler, bu konuyu alıyor, ne söylüyorlar: “Efendim büyük devlet olacak mıyız, olmayacak mıyız?” Böyle bir teste falan tabi değiliz. Bizim büyüklüğümüz orta yerdedir, tarih de bunun şahididir. (AK Parti sıralarından alkışlar)
TUNCAY ERCENK (Antalya) – Çuval geçerken iyiydi ama!..
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bir başka hususu daha ifade etmek istiyorum. Bakınız, şehitlerle ilgili olarak herkes bir şey söylüyor. Biraz önce söyledim, ülkenin birliği meselesi, bütünlüğü meselesi, terör meselesi politik mülahazaların üzerinde, siyasî mücadelelerin üzerinde, iç politika malzemesi olmayacak kadar önem arz eden bir husustur. Elbette, bizim…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Salih Bey, geçen sene, Meclise niye gelmediniz?
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Sayın Anadol, bakınız, biz, burada olağanüstü toplantı yaptık, değişik zamanlarda da bu konuyu konuştuk. Ben, şimdi, milletimizin vicdanına seslenerek bir soru sormak istiyorum: Terörle ilgili olarak konuşmaktan başka, bugüne kadar, hangi projeyi önerdiniz? Var mı böyle bir projeniz? (AK Parti sıralarından alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Çok.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Var var.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – O zaman neyi konuşacağız, kardeşim ya?!. (AK Parti sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Konuşmakla değil, gereğini yapmakla bir yere varmak mümkün olabilir. Onun için geçmişte de şehitleri… (CHP sıralarından gürültüler)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Meclise gelmediniz.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, lütfen… Bakın, biz, sizleri dinliyoruz…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Terörle ilgili olağanüstü toplantı için gelmediniz.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, biz, sizleri dinliyoruz; ama, anladığım kadarıyla sabrınız, tahammülünüz yok. Biraz sabırlı olun. Galiba, biraz Meclisten uzak kaldığınız için, heyecanınız artmış. Onu da normal göreyim.
Değerli arkadaşlar, bakın, şehitleri ve şehitliği istismar edenler, her zaman için musibetle karşılaşırlar. Bu, siyasiler için de geçerlidir, fertler için de. Hani, bizde, Anadolu’da bir tabir var “gerekirse şehitler çarpar sizi” diye. Şehitlere çarpılmayın.
ATİLLA EMEK (Antalya) – Kime söylüyorsunuz?
A. İSMET ÇANAKÇI (Ankara) – Size söyleyin, sizi çarpacak.
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Biz, şehitlerimizle ilgili olarak, gazilerimizle ilgili olarak ve güvenlik güçlerimizle ilgili olarak, Hükümet olarak, azamî dikkati gösteriyoruz. İnsanî olarak görevlerimizi yaptığımız gibi, şehitlerimizle ilgili, devletimiz de, her türlü tedbiri, dikkati, yapılması gerekli olanları yerine getiriyor. Onun için, buraya gelip de bu konularla ilgili ileri geri konuşmanın… (CHP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Kapusuz, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun lütfen.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Eve dönüş yasası çıkartıyorsunuz!
SALİH KAPUSUZ (Devamla) – Değerli arkadaşlar, evet, ben biraz önce de söyledim, sözlerimi uzun tutmayacağım; çünkü, süreye riayet etmek, sizlere saygının bir gereğidir diye düşünüyorum.
Şunu ifade ediyorum: Evet, bugün Hükümetimiz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri başta olmak üzere, taraf ülkeler, Filistin, İsrail, Lübnan, Suriye -ki, Suriye taraf ülkelerdendir biliyorsunuz, anlaşmalar da gereğidir- dolayısıyla, bunlarla görüştüğü gibi, Amerika, Rusya, Avrupa Birliği ülkeleriyle müteaddit defalar telefonla, yüz yüze, bölgeyi ziyaret ederek tarafların tamamıyla görüşerek bir kanaat edinmiştir, görüşe ulaşmıştır. Bu sizin ifade ettiğiniz karara ulaşmadan önce bütün bu çalışmaları yapmış, ondan sonra da buraya, bir tezkere olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmiştir.
Elbette, bu kadar çalışmaları yapmış olan İktidarın sözlerini dinlemeden siz zaten tartışmayı bitirdiniz, kararı verdiniz, hükmü ilan ettiniz; ama, biz ise, bütün bunlardan sonra oylama yapacağız, dinleyeceğiz, karar vereceğiz. (CHP sıralarından gürültüler)
Grup olarak da –lütfen dikkat buyurun- Grup olarak da dün geç saatlere kadar Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız, yetkili arkadaşlarımız, milletvekillerimize verilmesi gerekli olan bütün bilgileri aktarmıştır. Dolayısıyla, bize yakışanı yapıyoruz; biz, Türkiye’ye yakışanı yapıyoruz, devletimize, milletimize yakışanı yapıyoruz.
Memleket için hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, Anavatan Partisi Grubunun önerisi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmemiştir.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)
3.- Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1104) (Devam)
BAŞKAN - Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, şimdi, okunmuş bulunan Başbakanlık tezkeresi üzerinde, İçtüzüğün 72 nci maddesine göre görüşme açacağım. Gruplara, hükümete ve şahsı adına iki üyeye söz vereceğim.
Konuşma süreleri, gruplar ve hükümet için 20’şer dakika, şahıslar için 10’ar dakikadır.
Saygıdeğer milletvekilleri, bu tür tezkerelerde bugüne kadar yapılan görüşmelerde Yüce Meclisin aydınlatılmasını teminen, hükümete, görüşmelerin başlangıcında da söz verme usulümüz teamül haline gelmiştir.
Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Sayın Bakanım, bir aydınlatma konuşması yapacak mısınız?
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Kayseri) – Evet Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükümet adına, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah Gül, Sayın Bakanım; buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Kayseri) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1701 sayılı Kararı çerçevesinde Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü UNIFIL’in güçlendirilmesi kararını almıştır. Oluşturulmasına başlanan bu güce katkıda bulunmak üzere, Anayasamızın 92 nci maddesi uyarınca Yüce Meclisimizden izin istemiş bulunuyoruz. Bu konuda sunulmuş bulunan tezkerede, kayıtlı hususlar ve bunları şekillendiren mülahazalarla ilgili açıklamalar yapmak için huzurlarınızdayım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, bölgemizdeki gelişmeler büyük bir sürat kazanmıştır. Bunları daima ulusal stratejimizin ve değerlerimizin süzgecinden geçirerek yakından izlemekteyiz. Etrafımızda cereyan eden tüm gelişmeleri Türkiye’nin yüksek çıkarları ışığında değerlendiriyor, siyasî tavır ve duruşlarımızı buna göre tespit ediyoruz.
Türkiye’nin uzun vadeli stratejileriyle uygun düştüğü hallerde gücümüz, imkânlarımız ve kabiliyetlerimize yakışan tarzda uluslararası oluşumların içinde yer almamızın da doğru olduğuna inanıyoruz. Bu mecrada, Türkiye’nin tarihî mirası, cumhuriyetimizin ilkeleri, kalıcı güvenlik ihtiyaçlarımız ve ülkemizin bugün eriştiği düzey yol gösterici olmaktadır.
Türkiye’nin menfaatı, bölgesindeki istikrar, barış ve huzurdan geçmektedir.
Türkiye aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Doğu Akdeniz’deki istikrar, şüphesiz ki, Türkiye’nin çıkarınadır. Zira, bölgedeki istikrarsızlık ve çatışmalar, bugün olmasa bile, yarın bizi de etkiler. Bu nedenle, bölgenin barış ve istikrarına katkı yapmak bizim de çıkarımızadır. Nitekim, Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” şiarı, cihandaki sulhun yurttaki sulha doğrudan katkıda bulunduğu gerçeğini en veciz şekilde ifade etmektedir. Lübnan krizine yaklaşımımız da farklı olmamıştır. Komşumuz sayılabilecek uzaklıktaki bu ülkede meydana gelen gelişmeler, başından itibaren, yukarıda saydığım kıstaslar dahilinde ele alınmıştır. Lübnan’da konuşlandırılacak bir uluslararası güce katkımızın söz konusu olduğu ilk günden itibaren, diplomasimiz, asgarî üç esas şartın yerine getirilmesi gerekliliğinin altını çizmiştir. Bunu, Sayın Başbakanımız, ben, her ortamda dile getirdim. Bunlardan birincisi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla uluslararası meşruiyetin sağlanması; ikincisi, bu gücün, barışı tesis etmek için herhangi bir çatışmaya girmemesi, silahsızlandırma gibi bir benzeri görevi üstlenmemesi, yani, barışı yapmak için değil, barışı korumak için gitmesi; üçüncüsü ise, çatışmayla doğrudan ilgili tüm tarafların, Türkiye’nin katılımını arzu ettiklerini açık-seçik bir şekilde beyan etmeleri ve Türkiye’yi davet etmeleri. Bugün geldiğimiz noktada, bu üç olmazsa olmaz şartın tam olarak yerine geldiğini görüyoruz; şöyle ki: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ittifakla alınmıştır; 15’e sıfır; tam ittifakla alınmıştır. 15 üyenin tümü, 1701 sayılı Karara “evet” demiştir. Ülkedeki tüm grupların temsil edildiği Lübnan Hükümeti, ki, Lübnan Hükümeti bir koalisyon hükümetidir, koalisyonun içindeki bütün gruplar dahil ve İsrail Hükümeti de Konseyin bu kararını onaylamışlardır. Gücün, silahsızlandırma ya da benzeri bir görevi olduğu hiçbir yerde zikredilmemiştir 1701 sayılı Kararda. Esasen, Türkiye dahil UNIFIL’e katılmayı öngören çeşitli ülkelerin liderleri de, yaptıkları açıklamalarda, Lübnan’da silahsızlandırma görevi icra etmeyeceklerini açıkça dile getirmişlerdir; İspanya, İtalya, Malezya, Bangladeş, Türkiye; buraya katılan bütün ülkelerin ilgilileri, dışişleri bakanları, başbakanları bu açıklamayı yapmışlardır. Ayrıca, Türkiye olarak, Birleşmiş Milletlere sunduğumuz niyet mektubunda bunu yazılı olarak da teyit etmişizdir. Türkiye’nin katkısı tüm taraflarca samimiyetle arzulanmakta, açıkça da desteklenmektedir. Dolayısıyla, bu üç şart yerine getirilmiştir.
Böylece, yeni UNIFIL’e katılımımız konusunda başından itibaren koyduğumuz şartlar gerçekleştikçe, gayretlerimiz de askerimize yönelik risklerin en asgarî düzeye çekilmesi üzerine yoğunlaştırılmıştır. Barış ve Lübnan Halkının esenliğinden yana bir görevde yer alabileceğimizi söylerken, taraflarla karşı karşıya gelmememizi sağlayacak bir görev çerçevesinin ortaya çıkması da beklenmiştir. UNIFIL Angajman Kuralları Belgesinde, kuvvet kullanımı, ağırlıklı olarak meşru müdafaayla sınırlı tutulmuştur; bunun ötesine geçen, örneğin ön alıcı kuvvet kullanımı gibi seçeneklere bile sınırlar getirilmiştir.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, 16 Ağustos günü Lübnan, 20 Ağustos günü İsrail, Filistin ve 22 Ağustos günü de Suriye’ye vaki ziyaretlerimde de en fazla aradığım ve en fazla gözettiğim husus -Türkiye o zaman karar vermemişti- şayet karar verirsek oradaki risklerimizi minimize etmek için yerli unsurlarla çok yakın temas içerisinde olmak olmuştur. Bu sebepledir ki, söz konusu ziyaretlerimin tümünde Dışişlerindeki mesai arkadaşlarımın yanı sıra, Genelkurmay ve İstihbarat Teşkilatımızdan da arkadaşlarımı yanımda götürmüşümdür.
Lübnan’ın bir parçası olan Hizbullah, Başbakan Sinyora’nın 1701 sayılı Karara yol açan 7 maddelik planını başından beri desteklemiştir. Sinyora’nın, kararının Güvenlik Konseyinde ittifakla kabul edilmesinin ardından dile getirdiği “bu, Lübnan diplomasisinin zaferidir” sözünü hatırlatmakta yarar görüyorum.
Türkiye’yi Lübnan’a davet eden, uluslararası toplumun yanı sıra, iki bakanlığı Hizbullah mensubu olan Lübnan Hükümetidir. Lübnan Hükümeti, Lübnan Halkı adına ve Lübnan’daki bütün gruplar adına, Başbakanları vasıtasıyla, Türkiye’yi davet etmişlerdir ve ısrarlı bir şekilde bu davet Türkiye’ye yapılmıştır. Hizbullah’ın Lübnan Parlamentosundaki grup başkanıyla da bir görüşme yapılmıştır. Burada, Türkiye’nin askerî katkısının arzulandığı, hiçbir tereddüde yer bırakılmayacak şekilde tarafımıza ifade edilmiştir. Yine, Lübnan’daki, Dürzilerin lideri Velid Canpolat, Emel grubunun ve Meclis Başkanı Nebih Berri gibi, bütün grupların başkanlarıyla, Saad Hariri’yle ve birçok bakanla da, bu görüşmeler, bizzat ya benim tarafımdan yapılmıştır veyahut da oradaki büyükelçimiz tarafından yapılmıştır. Ayrıca, savaş sırasında, Türk Hükümetinin, Türk Halkının ve tüm sivil toplum kuruluşlarımızın, bütün dünyaya örnek olacak bir tutum sergilemiş olmasının Lübnan Halkını ne denli memnun etmiş olduğu da, tarafımıza, daima, büyük bir duygu, memnuniyetle ifade edilmiştir. Lübnan’ın önde gelen bir Şii din adamı da, 3 Eylül tarihli basınımızda yayımlanan mülakatında “Türk Ordusu bizim için herkesten farklı, Türk askerinin gelmesini teşvik ediyoruz” diye, açık bir ifadede bulunmuştur.
Değerli arkadaşlar, gerçekten, Ortadoğu’daki genel siyasî durum ve bunun küresel gelişmelere etkisi karşısında, kendi jeopolitik açımızdan bakarak takınmamız gereken tutum, Lübnan Halkının ve uluslararası toplumun bizden beklentilerinin ne olduğu, imkânlarımızın nelere elverdiği gibi esaslı sualler çerçevesinde, Lübnan’a yönelik tercihlerimizin anlaşılması zor değildir. En kısa şekilde ifade etmek gerekirse, denebilir ki, Lübnan krizi, Türkiye’nin doğu ile batıyı buluşturan stratejik konumunu iyice gözler önüne sermiş, Akdenizlilik vasfımızı açıklıkla ortaya çıkarmıştır. Akdeniz’in güvenliğinin sağlanması, sadece, Fransa’nın, İspanya’nın, İtalya’nın değil, şüphesiz ki, Türkiye’nin de sorumluluğu içerisinde olacaktır. Başında söylediğim, barış, istikrar ve çevremizdeki huzur söz konusu olduğunda, Doğu Akdeniz’i ihmal etmemiz tabiî ki beklenemez. Lübnan’ın bir Doğu Akdeniz ülkesi olduğunu tabiî ki unutamayız. Irak’taki askerlerini iktidara geldikten sonra çeken sol iktidarlar, sosyalist iktidarlar, İtalya’da ve İspanya’da, eğer, 2 000, 3 000 seviyesine uzanan askerlerini Lübnan’a gönderiyorlarsa, Akdeniz’le olan ilgilerinden dolayıdır. Dolayısıyla, biz de bu çerçeve içerisinde baktığımızda, tabiî ki, bu konuya duyarsız kalamazdık.
Değerli milletvekilleri, bu noktada biraz geriye gidip, içinde bulunduğumuz aşamanın ardında yatan süreç üzerinde bir miktar durmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Böylece, UNIFIL’e katkıda bulunmamız yönündeki kararın bir günde ortaya çıkmadığı, geçmiş aylardaki yaklaşım ve gayretlerimizle uyum içinde olduğu da görülecektir.
Ortadoğu’daki tüm sorunların kalbinde yatan Filistin meselesi kalıcı ve kapsamlı bir çözüme kavuşturulmadığı müddetçe bölgenin sıkıntıdan kurtulması imkânsızdır. Meselenin aslı Filistin meselesidir. Bunun gözardı edilmesi herkesi yanıltacaktır. Dolayısıyla, bu meselede kapsamlı bir çözüme ulaşılmadan, muhakkak ki, bölgedeki sıkıntılar devam edecektir. Bu sebeple, Filistin meselesinin öncelik taşımaya devam ettiği her fırsatta vurgulanmalıdır, Hükümetimiz de bunu vurgulamaya devam etmiştir. Nitekim, Lübnan krizinin ardında da Filistin sorununun yattığını teşhis etmek mümkündür. Aslında Lübnan krizinin de, yine ucu Filistin’e giden ve bölgedeki durumu ağırlaştıran bir sürecin parçası olduğu görülmektedir.
Filistin’de 25 Ocak günü yapılan seçimler, Ortadoğu’da yeni bir realite ortaya çıkarmıştır. Ne var ki, bu seçimlerin galibi olan Hamas’ı, makul ve yaşama şansı olan politikalara, Filistin’in uluslararası taahhütlerine bağlılığa doğru yönlendirmek, çıkmaz sokaklar içine girmelerini engellemek yerine, dışlayıcı bir yaklaşım izlenmesi, bölgede mevcut gerilimi daha da yukarı çekti. Hamas’ın da hataları, bölgede radikalizmin artmasında menfaatları bulunan çevrelerin işine geldi.
Bu ortamda, aralarında üç çocuğun da bulunduğu yedi sivilin 9 Haziran günü Gazze’de öldürülmesinin ardından bir İsrail askerinin kaçırılması durumu daha da kötüleştirdi ve uzun süre fiilî olarak var olan ateşkesin bu şekilde sona ermesini ortaya çıkardı.
O günlerde gayet aktif bir tutum izledik. Taraflardan, sorunun çerçevesi dışına taşmasının önlenmesi yolunda ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istedik. Bu yolda kendilerine yardımcı olmaya da çalıştık. Lakin, gerilimin büyümesi engellenemedi, korktuğumuz şekilde, çatışma zinciri yerini savaşa bıraktı. Neticede, Lübnan’da yaşanan trajedi, Ortadoğu’nun ötesinde geniş bir coğrafyada tepkilerin yoğunlaşmasına ve derinleşmesine yol açmıştır. Ne yazık ki, Ortadoğu’da yıllardır özlemi duyulduğu gibi, bölge insanlarının birlikte barış ve güvenlik içinde yaşama arzuları körelmiştir.
Çatışma tüm hızıyla devam etmekteyken, 26 Temmuz günü Roma’da toplanan, kısıtlı, uluslararası konferansa katıldım. Bu konferans, Birleşmiş Milletler himayesinde oluşturulacak bir uluslararası gücün acilen Güney Lübnan’da konuşlandırılması üzerinde mutabakata vardı; fakat, kendisinden esas beklenileni, yani, Lübnan’la acil ateşkes sağlanması kararını alamadan dağıldı.
Değerli arkadaşlarım, o günlerde, Lübnan’a nasıl bir askerî güç gitsin; bu tartışılıyordu; NATO gücü mü olsun, Avrupa Birliği gücü mü olsun; bütün bunlar tartışılıyordu ve bu konuyla ilgili birçok mahzurlar da vardı. Neticede, Birleşmiş Millet gücü olması, bütün bunlar tartışıldıktan sonra, Lübnan Hükümetinin teklifi üzerine kabul edilmiştir.
Roma Konferansını takiben, 3 Ağustos günü Malezya’da düzenlenen İslam Konferansı Örgütü Genişletilmiş İcra Komitesi Toplantısı, Lübnan’la ilgili bir diğer önemli gelişme olmuştur. Burada, Sayın Başbakanımız, Fuat Sinyora Planına destek verilmesini savunmuş; toplantı, bu yönde güçlü bir çağrıyla sona ermiştir.
Neticede, geç karara bağlanmış da olsa, 1701 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı, yeni bir güç oluşturulması yerine mevcut UNIFIL’in güçlendirilmesi seçeneği üzerine inşa edildiği cihetle, Sinyora Planının en belli başlı unsurlarını gözetmiş olmaktadır. Kararın esas hedefi de, Lübnan’ın siyasî egemenliğinin ayağa kaldırılması ve hükümetin, ülke topraklarının tümü üzerinde kontrolünün tesisidir.
Burada tekrar açıklamak istediğim husus şudur: Daha önce NATO veya diğer seçenekler düşünülürken, bütün bunlar Arap Ligi ve Lübnan Hükümeti tarafından reddedilmiş ve neticede, Lübnan Başbakanının teklifi üzerine, mevcut olan UNIFIL’in, Birleşmiş Milletler Lübnan Gücünün güçlendirilmesi ve büyütülmesi kararı kabul edilmiştir.
Bu karar, Lübnan ve bağlantılı sorunların hemen hal yoluna girmesini, bu sorunların hiçbir geçmişi yokmuşçasına kolaylıkla sağlayacak sihirli bir değnek değildir; ancak, Lübnan Halkının esenliğe kavuşması, son defa yaşanan trajedinin tekrarının önlenmesi ve Lübnan’ın yeniden imarının gerçekleştirilebileceği bir döneme geçilmesi için bir önşarttır; kalıcı bir çözüm de, ancak o ilerideki noktalara varılmasıyla mümkün olabilecektir. Türkiye'nin esirgemediği, işte bu kritik aşamada Lübnan Halkının yanında yer almaktır. Ayrıca, 1701 sayılı Güvenlik Konseyi Kararının, bölgede barış ve istikrar için aradığı fırsat penceresine destek çıkmaktır.
Değerli milletvekilleri, 1701 sayılı Kararın alınması sonrasında, Lübnan’da konuşlandırılacak güce katkıda bulunmamız yönünde, Lübnan Hükümetinin yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin telkinlerine de muhatap olduk. Gerek Sayın Başbakanımız gerek ben, bu konuda çok çeşitli temaslar içinde bulunduk.
Yüce Meclisin onayına sunulan tezkerede de işaret edildiği üzere, ülkemizin, uluslararası barış ve istikrarın korunması konusundaki rolü ve ağırlığına ilişkin beklentilerin yüksek olmasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, başta Balkanlar ve Afganistan olmak üzere, çeşitli ihtilaf bölgelerinde üstün başarıyla yerine getirdiği görevlerin büyük payı bulunmaktadır.
Bugüne kadar UNIFIL’e katkıda bulunacağını açıklamış olan ülkeler arasında, bir yandan Almanya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Polonya, Portekiz ve Yunanistan gibi NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler, diğer yandan Bangladeş, Endonezya, Katar, Malezya gibi İslam Konferansı Örgütü üyeleri ile Bulgaristan, Çin Halk Cumhuriyeti, Gana, Hindistan, Nepal, Slovenya, Ukrayna gibi yakın ve uzak coğrafyadan farklı ülkeler bulunmaktadır.
Değerli arkadaşlar, bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Türkiye'nin, diğer bir Doğu Akdeniz ülkesi olan Lübnan’ın istikrarıyla ilgilenmesinin doğal olduğunu vurgulamak istiyorum. Esasen, Lübnan’da istikrar sağlanmasının Türkiye'nin güvenliği açısından ne denli önemli olduğu yakın tarihte de görülmüştür; ancak, 1970’li yıllardan bu yana ülkemizin gelişimine paralel olarak, Doğu Akdeniz’le olan ekonomik, siyasî ve sosyal bağlarımız daha da pekişmiş ve büyümüştür. Bu bağlamda, sadece bir enerji ağ merkezi olmak yönündeki atılımın devam ettirilmesi, örneğin, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının güvenliği gibi gerekçeler dahi, bu ilişkiyi ortaya koymak için yeterli olduğu kanaatindeyim.
Yeni UNIFIL için öngörülen toplam 15 000 kişilik gücün yarısına yakınının NATO ve Avrupa Birliği üyeleri tarafından karşılanacağı, ilk dönemlerinin liderliğinin müttefiklerimiz tarafından üstlenileceği de hatırda tutulmalıdır. Hatta, Irak’taki kuvvetlerini geri çekmiş olan ve sol iktidarların işbaşında bulunduğu İtalya ve İspanya, yeni UNIFIL’de çok ağırlıklı bir şekilde yer alacaklardır.
Gerçekten, değerli arkadaşlar, yalnız Avrupa Birliği nezdinde değil, uluslararası alanda da Türkiye’nin saygın duruşunu tamamlayan medeniyetlerarası köprü niteliğimizle, Avrupa Birliğinin, Türkiye’yle birlikte küresel bir güç haline dönüşebileceği yolundaki haklı iddialarımızla da tutarlılık arz etmektedir bu davranış.
Diğer taraftan, 2008 yılında yapılacak seçimlerle, 2009 ve 2010 dönemi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin geçici üyesi olmayı hedeflediğimizi de Yüce Meclise hatırlatmak isterim, ki, elli senedir, bu büyük ülke, Birleşmiş Milletlerde gerektiği gibi temsil edilememiştir. İlk defa adaylığımızı açıkladık; daha önceki adaylıklarımız geri çekilmişti. Güvenlik Konseyinin üyelik seçimleri de önümüzdeki yıllarda söz konusu olacaktır.
Bölgenin en güçlü ülkesiyiz ve bu tanımlamamızı yansıtan bir siyasî-askerî donanımı yıllardır ayakta tutuyoruz. Bölgemiz ise olağanüstü bir konjonktür içinden geçmektedir. Hal böyleyken, uluslararası toplum ve müttefiklerimizle bir arada hareket etme kapasitemiz hakkında yanılgılara yol açılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Yol ayrımına gelindiğinde, risk taşımayan bir tercih hiçbir zaman yoktur; ancak, biz, UNPROFOR vasıtasıyla Bosna’da, KFOR vasıtasıyla Kosova’da, ISAF vasıtasıyla da Afganistan’da temsil edilmiyor olsaydık, söz konusu bölgelerde bugünkü etkinliğimizden de söz edilmiyor olacaktı. Kaldı ki, bunlara katıldığımız sırada hiçbiri için Birleşmiş Milletlerin bir kararı yoktu ve çatışmaların durdurulması kararı mevcut değildi. Lübnan’da ise, Birleşmiş Milletler tarafından çatışmaların durdurulması kararı alınmıştır. UNPROFOR çerçevesinde, bünyesinde muharip unsurlarda yer alan kapsamlı bir birlik katkısında bulunduğumuz dönemde Bosna-Hersek’te çatışmalar devam etmekteydi. Bu durum da, Dayton Anlaşması imzalanıncaya kadar yaklaşık iki sene sürmüştü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakanım, konuşmanızı tamamlayınız.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Sayın Başkanım, bitirmek üzereyim.
UNPROFOR çerçevesinde, bünyesinde muharip unsurlarda yer alan kapsamlı bir birlik katkısında bulunduğumuz dönemde Bosna-Hersek’te çatışmalar devam etmekteydi ve Dayton Anlaşması yapılmamıştı. Aynı durum, Kosova’da gerçekleştirilen NATO harekâtlarına katkılarımız açısından da geçerlidir. Nitekim, bu harekâtlara katkımız konusunda Yüce Meclis tarafından 8 Ekim 1998 tarihinde karar verildiğinde taraflar arasında çatışmalar devam etmekteydi. Üstelik, o dönemde, henüz bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı da ortada yoktu. Keza, ISAF çerçevesinde iki dönem kuvvet komutanlığı görevini de üstlenerek kapsamlı kuvvet katkısında bulunduğumuz Afganistan’da da çatışmalar sona ermiş değildi. Kaldı ki, ISAF’a katkımız, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı alınmadan önce, 10 Ekim 2001 tarihinde Mecliste karara bağlanmıştı ve Mecliste o zaman karar alınırken hiçbir Birleşmiş Milletler kararı ortada yoktu. Ayrıca, ISAF’a yaptığımız katkıların bünyesinde muharip unsurlarımız da yer almaktadır. UNIFIL’de ise uluslararası meşruiyetin tesisine yönelik tüm şartlar karşılanmış olup, sorunun tarafları arasında çatışmalar sona ermiş ve gücün konuşlandırılmasına ilişkin mutabakata varılmıştır.
Şu halde, daha önceki belli başlı örnekler olan UNPROFOR, KFOR ve ISAF’ta çatışmalar durdurulmadığı ve çatışmaya taraf olanların rızaları alınmadığı halde, Türkiye, muharip güç göndermiştir. UNIFIL’e ise, meşruiyet, Birleşmiş Milletler kararıyla ve tarafların rızası ve çatışmaların durdurulması bakımından tüm şartlar gerçekleştirildiği halde muharip güç yine gönderilmemektedir.
Ayrıca, bir hususu da belirtmek istiyorum: Söz konusu güçler için belirlenmiş olan Birleşmiş Milletler angajman kurallarına; yani, görev sırasında riayet edilecek hususlar manzumesine çatışma riski açısından bakıldığında, UNIFIL için belirlenmiş olan kurallardan çok daha ileri giden unsurlar içerdiği görülmektedir. Şu var ki, UNIFIL Lübnan’a barışı götürebildiği ölçüde uluslararası toplumun da katkıları muhafaza edilebilecektir. UNIFIL’in herhangi bir tarafla çatışmaya girmesi, aslında, misyonunun zaten sona ermesi demektir, ki, bu, söz konusu olamaz.
Değerli arkadaşlar, bölgemizdeki sorunlar birbiriyle bağlantılıdır. Hepsinin etkileri de doğrudan ya da dolaylı olarak ülkemizde hissedilmektedir. Bu bakımdan, Lübnan’da istikrar sağlanması diğer sorunların çözümünü de teşvik eden bir ortam oluşturacaktır. Bu süreçte, her zaman, dürüst, gerçekçi ve yapıcı olduk. Savaş devam ederken güçlü mesajlar vermekten geri durmadık. Haksızlık ve yanlışlıklar karşısında olduğumuzu ortaya koyduk ve uluslararası camianın en aktif üyesi olarak hareket ettik, ki, Lübnan Halkı, Filistin Halkı bunun şahididir; oraya giden bütün Türkler, bunu, orada görmektedir.
Bugün, bu sayede diyebiliyorum ki, onayınıza sunulan tezkere, Türk askerinin karşılaşabileceği risklerin en aza indirgenmesini amaçlayan bir çerçeve çizmiştir. Lübnan’a gönderilecek gücümüz insanî ve lojistik yardımla mükelleftir.
Türkiye’nin UNIFIL’e katkısı aşağıda belirtilen konularda olacaktır:
Doğu Akdeniz’de devriye görevi yapacak deniz görev gücü için yeterli kuvvet tahsisi, taleplerin tek tek değerlendirilmesi kaydıyla dost ve müttefik ülkeler için deniz ve hava ulaşım desteğinin sağlanması, Lübnan ordusuna eğitim verilmesi.
Ayrıca, bölgede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından icra edilecek insanî yardım faaliyetlerinin gerektireceği ve başta bu unsurların güvenliğini sağlayacak kuvvet koruma birlikleri olmak üzere, detayları İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenecek askerî unsurlar olacaktır.
Değerli arkadaşlarım, altını çizmek istediğim nokta burada şudur: Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapılacak insanî yardımlardır. Yıkılmış yakılmış bir Lübnan’la karşı karşıyayız. Şu anda işgal altındadır, şu anda İsrail askerleri Lübnan’ın bir kısmını işgal etmektedir. Uluslararası güç gidince bu işgal sona erecektir ve uluslararası güce verilen bir görev de, orada yıkılan yerlerin tekrar yapılması -nasıl tsunamide olduğu gibi- okulların, evlerin, hastanelerin tekrar ayağa kaldırılması olacaktır.
Söz konusu kuvvet, bölgedeki silahlı unsurların silahtan arındırılması dahil olmak üzere –ki, bu, açıkça Hizbullah demektir- yukarıda arz ettiğim taahhütlerin dışında hiçbir görevi kullanmayacaktır. Bu konuda, maalesef, hâlâ tartışmaların yapıldığını ve bu kürsüden hâlâ birçok iddiaların ileri atıldığını görmekten büyük bir üzüntü duyuyorum. Belgeler ortadadır. Bunun ötesinde, biraz önce Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okunan Hükümet tezkeresi ortadadır. Gayet açık seçik bir şekilde bunun olmayacağı tezkerede söylenmiştir.
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Sizin tezkerenizde var; Birleşmiş Milletler kararı o değil.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Yetki verirseniz, bu yetki çerçevesi içerisinde gidecektir Türk askeri ve yapacağı işler gayet net, açık bir şekilde belirtilmiştir ve yapmayacağı işler de açıkça ortaya konmuştur. O açıdan, bu konularda halkın kafasını karıştırmanın doğru bir siyaset olmadığı kanaatindeyim değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından gürültüler)
Bunları söyledikten sonra, tabiî ki, kararı Yüce Meclis verecektir; fakat, kararı Yüce Meclis verdikten sonra, hepimizin, hep beraber, oraya gidecek askerlerimizin arkasında dimdik durmamız, onlara moral vermemiz, dua etmemiz ve onların arkasında, bütün Türk Devleti olarak arkalarında olduğumuzu göstermemiz de hepimizin görevi olduğuna inanıyorum ve bu tartışmaların, burada yapılan tartışmaların, karar çıktıktan sonra kesileceğini ümit ediyorum. Nasıl Afganistan’da, Bosna’da, Kosova’daki askerlerimizin arkasındaysak, nasıl iktidar muhalefet olarak bu bölgelere gittiğimizde, oradaki güçlerimizi, askerlerimizi ziyaret etmekten büyük bir gurur ve şeref duyuyorsak, bu karar çıkarsa, çıktıktan sonra, askerimiz oraya gittiğinde aynı tavrı göstermek hepimizin de vazifesi olacaktır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, tezkere üzerinde söz alan sayın milletvekillerinin isimlerini okuyorum: Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Onur Öymen, Anavatan Partisi Grubu adına Isparta Milletvekili ve Genel Başkan Sayın Erkan Mumcu, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Egemen Bağış; şahıslar adına, Ahmet Işık, Konya Milletvekili; Recep Garip, Adana Milletvekili; Yaşar Nuri Öztürk, İstanbul Milletvekili; Mehmet Ağar, Elazığ Milletvekili ve DYP Genel Başkanı; Göksal Küçükali İstanbul Milletvekili.
Eğer, bu ilk iki şahsı adına söz isteyen milletvekili arkadaşımız söz hakkını başka birisine devretmemişse, sadece ilk iki sırada okuduğum arkadaşıma söz verebileceğim.
Sayın Bakanın konuşması sırasında kullanmış olduğu ek 7 dakikalık süreyi, eğer süreleri yetişmezse diğer grup adına konuşan arkadaşlarıma da vereceğim.
İlk söz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Onur Öymen’e aittir.
Sayın Öymen, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ONUR ÖYMEN (İstanbul) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Hükümetin, Lübnan’da oluşturulması kararlaştırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücüne Türkiye’nin de asker göndermesini öngören tezkeresi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere söz almış bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Heyeti saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, 12 Temmuzda Lübnan’da başlayan ve çok sayıda masum insanın hayatına mal olan çatışmaları derin bir üzüntü ve kaygıyla izledik. Ne yazık ki, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası toplum bu çatışmalar sırasında başarılı bir sınav verememiştir. Lübnan’da, her gün, masum kadınların ve çocukların bulunduğu sivil hedefler bombalanırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bir ayı aşkın süre içinde ateşkes çağrısında bulunamamış, bu saldırıların sorumluluğunu kınayan bir karar dahi alamamıştır. Birleşmiş Milletler gözlem postasında İsrail’in açtığı ateş sonucunda öldürülen barış gücü askerleri için dahi bir kınama kararı Birleşmiş Milletlerden çıkmamıştır. Bu olaylar sırasındaki tutumu dolayısıyla Birleşmiş Milletler, saygınlığından ve güvenirliliğinden çok şey kaybetmiştir. Avrupa Birliğinin ve diğer uluslararası kuruluşların tepkileri de son derece yetersiz ve geç olmuştur.
Böyle bir ortamda, biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ilk günden itibaren, savaşın ilk gününden itibaren bu saldırıların sorumlularını şiddetle ve cesaretle kınadık, çatışmaların durdurulması için uluslararası toplumu göreve davet ettik.
Değerli arkadaşlar, Lübnan’daki gelişmeler, insanlık açısından çok vahim, çok kaygı verici olmuştur. Kökü İsrail-Filistin çatışmasına giden bu çatışmaların bütün Ortadoğu’yu kapsayacak daha büyük çatışmalara yol açması ihtimali kuvvetlidir. İsrail, daha şimdiden, İran’la olası bir savaşta görev alacak komutanını tayin etmiştir. Suriye’yle yapılacak savaşta görev alacak Genç Aslanlar denilen tugayını oluşturmuştur. İşte, Hükümetin hazırladığı tezkere, Türk askerini böylesine büyük çatışmaların beklendiği bir yangının ortasına atma tehlikesi taşıyor.
Bu tezkerenin içeriğine biraz sonra değineceğim. Önce, müsaade ederseniz, işin siyasî boyutundan kısaca söz edelim. Bu endişe verici gelişmeler olurken, Türkiye, ne oluyor, ne yapıyor; Hükümet, Lübnan konusunda yaptığı bazı temas ve girişimlerden, telefon konuşmalarından övünçle bahsediyor. Sayın Başbakan “ben, Abdullah Beyi –biz, Sayın Gül diyoruz; onun üslubu böyle- bölgeye gönderdim. Bütün bu konuları, ilgili ülkelerle konuştu, koalisyon ortaklarıyla konuştu. Herkes bizim asker göndermemizi istiyor” diyor. Yapılan çeşitli açıklamalara baktığımız zaman görüyoruz ki, herkes, bizim bu çalışmalarımızdan, temaslarımızdan çok memnun; herkes bizimle aynı görüşte, herkes bizi çok beğeniyor! Acaba, gerçekten öyle mi. Değerli arkadaşlarım, temas yapmak iyidir, kuşkusuz çok yararlıdır; ama, yeterli midir; bu temaslarda ne söylüyorsunuz ve ne sonuç alıyorsunuz; mesele o.
Şimdi, Hükümetimizin politikası belli. Örneğin, Sayın Gül İran’a gittiğinde, İranlılar çok memnun kendisiyle yaptıkları görüşmeden. Acaba, İranlılara, siz, İsrail’in uluslararası alanda tanınmış sınırlar içinde yaşama hakkını desteklediğimizi söylüyor musunuz?! Söylüyorsanız, İranlılar, aferin, biz de öyle düşünüyoruz mu diyorlar?! Tam tersine, İran Cumhurbaşkanı diyor ki: “Bizim hedefimiz, İsrail’i haritadan silmektir.” Yani, temas marifet değil; sonuç almak, ikna etmek, doğru görüşleri bildirmek marifet.
Efendim, siz, İsrail’e gittiğinizde diyor musunuz, biz, Hizbullah’la çatışmak istemeyiz, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında görev almak istemiyoruz, Hizbullah’a karşı bir politikamız yok; bunu diyor musunuz?! Dediğiniz zaman, İsrailliler, çok iyi yapıyorsunuz, biz de sizinle aynı kanaatteyiz mi diyorlar?! Lübnan’a gittiğiniz zaman, şunu mu diyorsunuz; efendim, ben orada sadece deniz gücü bulunduracağım, insanî yardımı korumak için kara askeri gönderebilirim diyorsunuz; Lübnanlılar da, aferin, çok memnun olduk diyorlar; öyle mi?!
Bakın, Ankara’daki Lübnan Büyükelçisi ne diyor; Ankara’daki Lübnan Büyükelçisi diyor ki: “Biz, çarpışacak asker istiyoruz; çarpışmayacak olanlar, evde otursun, bebek baksın” diyor. Basında yayımlandı. Bu kadar aşağılayıcı, küçültücü tepkilere muhatap oluyorsunuz. Ondan sonra diyorsunuz ki, herkes bizden çok memnun, herkes, bütün görüşlerimizi kabul ediyor. Birbiriyle can düşmanı olan, birbiriyle her konuda uzlaşmazlık içinde olan, birbirinin varlığına tahammül edemeyen devletler, sırf siz gittiniz, konuştunuz diye bir anda tutumlarını mı değiştirdiler?! Yani, biz, o kadar etkili bir devletiz ki, bir anda, İran’ı etkiliyoruz İsrail’i tanısın diye; efendim, İsrail’i etkiliyoruz Hizbullah’la uzlaşsın diye! Bunlar, gayriciddî şeyler. Türkiye gibi büyük ve ciddî devletler, başka ülkelerle konuştuğu için övünmez; bunlar, küçük devletlerin yapacağı işlerdir; sonuç aldığı zaman övünür. Şunu derseniz, biz sizi alkışlarız: Çatışma başladı, biz müdahale ettik, hemen Amerika’yla konuştuk, ilgili devletlerle konuştuk, derhal ateşkes çağrısı yaptırdık. Daha önceki Lübnan müdahalesinde dört günde ateşkes çağrısı yapılmıştı, bu defa otuzdört günde yapıldı. Ne yaptınız siz o otuzdört gün içinde?! Kimi etkilediniz?! Dost ülkeleri etkileyebildiniz mi?! Müttefikleri?!. Hiç kimseyi etkileyemediniz. Fazla övünmeyin. Ancak başarılı sonuç aldığınız zaman övünün.
Efendim, Lübnanlılar çok istiyorlar bizim asker göndermemizi! Ne diyor Lübnan Cumhurbaşkanı “İsrail’le askerî işbirliği yapan ülkeler Lübnan’a asker göndermesin” diyor; yani, istemiyor Türk askerini. Kim diyor; Lübnan Cumhurbaşkanı. Biz ne diyoruz; Lübnan bizi çok istiyor diyoruz.
Değerli arkadaşlar, ciddî olalım. Yani, kendimizi başarılı göstermek için, lütfen, gerçekleri çarpıtmayalım.
Şimdi, bunun bir tek izahı var, bizim görebildiğimiz kadarıyla; o da şudur: Her gittiğiniz ülkede, o ülkenin duymak istediği sözleri söylüyorsunuz; İran’a gidiyorsunuz, İran sizden neyi duymak istiyorsa onu söylüyorsunuz; Amerika’ya gittiğiniz zaman, Amerika ne duymak isterse onu, İsrail’de onu, Lübnan’da onu!.. Herkes sizden çok memnun! Değerli arkadaşlarım, bunun adına “nabza göre şerbet verme politikası” derler. (CHP sıralarından alkışlar) Bunun adına “mavi boncuk politikası” derler ve bir gün, bu oyun çıkar ortaya, herkes sizin gerçek tutumunuzu anlar; bugün anladıkları gibi.
Şimdi, aynı şekilde, Türk Halkına da doğru bilgi vereceksiniz, Meclise doğru bilgi vereceksiniz, Adalet ve Kalkınma Partisine mensup değerli milletvekillerimize doğru bilgi vereceksiniz. Onların oyunu isteyebilirsiniz; ama, önce, gerçekleri anlatın, belgeleri anlatın. Çok üzülerek söylüyorum, son günlerde dehşet içinde kalıyoruz; halkımıza, Meclisimize verilen bilgilerin çoğu gerçekleri yansıtmıyor. Sayın Dışişleri Bakanı, daha dün, bir televizyon programında, İran’ın, Birleşmiş Milletler kararını desteklediğini söyledi. Değerli arkadaşlarım, gerçeklerden bu kadar uzak bir beyan olamaz. İran da, Hizbullah da, herkes çatışmalar durduğu için sevindi; ama, İran Cumhurbaşkanı, İran Dışişleri Bakanı, Lübnan Dışişleri Bakanı “bu karar son derece tek yanlıdır, son derece İsrail yanlısıdır, dengesizdir” diye beyanda bulundu. Şimdi, siz, kalkıp da, Türk Halkına “İran, Birleşmiş Milletler kararından çok memnundur” derseniz, bu halkı yanıltmış olmaz mısınız?! Milletvekillerini yanıltmış olmaz mısınız?!
Şimdi, onun için, bu beyanlarımızda çok dikkatli olmak zorundayız. “Efendim, biz herkesi memnun ediyoruz; ama, işte, oraya sadece deniz gücü göndereceğiz, insanî yardımı koruyacak güç göndereceğiz…” İsrail Başbakanı Olmert diyor ki: “Biz burada çarpışacak güç istiyoruz, çarpışmayacak güç istemiyoruz buraya.” Yani, o, nasıl memnun olur sizin bu tavrınızdan?!
Şimdi, bu örnekleri çoğaltmak kabil; fakat, şunu açıkça ifade edeyim ki, bizim bu çabalarımız, bu tavrımız, bu politikamızın sonucunda Lübnan’da ne kazanırız diye sorarsanız, ben size bir tek şey söylerim: Biz bu politikaları uygulayarak Lübnan’da düşman kazanırız, başka hiçbir şey kazanamayız. Bunlar, son derece yanlış politikalardır ve Türkiye’nin itibarını, güvenirliğini sarsacak politikalardır.
Değerli arkadaşlarım “Türkiye büyük devlettir, bölgede siyasî ağırlığımız var, asker göndermezsek bu siyasî ağırlığı kaybederiz” diyorsunuz. Yani, çok büyük ağırlığımız var da, asker göndermezsek bunu kaybedeceğiz! Savaş sırasında Roma’da bir toplantı yapıldı Ortadoğu konusunu görüşmek üzere, kimsenin aklına bile gelmedi Türkiye’yi davet etmek; Amerika’nın müdahalesi olmasa, biz orada bulunamayacaktık. Daha üç gün önce, Helsinki’de, Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Ortadoğu konusunu görüştüler; bundan önce, benzeri toplantılara, Sayın Başbakanımızı, Sayın Dışişleri Bakanımızı davet ederlerdi, bu defa, hiç kimsenin aklına bile gelmedi; acaba Türkiye ne düşünüyor, Türkiye’nin tavsiyeleri nelerdir, tecrübesi nedir, kimsenin sormak aklına bile gelmedi; biz katılamadık bu toplantıya.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bütün bu gelişmeleri, bölgedeki genel gelişmelerin çerçevesi içinde değerlendirmemiz gerekiyor. Bölgemizde çok önemli gelişmeler var. Irak, bir iç savaşın eşiğindedir. İran’a yönelik büyük bir saldırı ihtimali gündemdedir nükleer projesi dolayısıyla ve Ortadoğu’daki çatışmaların bütün bölgeye yayılması, gerçekten, kuvvetle muhtemeldir. Şimdi, o bakımdan, bizim, böyle bir dönemde, kendimizi Lübnan’da ateşe atmadan önce, Türkiye’nin güvenlik çıkarlarını düşünmemiz lazım. Nedir bizim birinci güvenlik çıkarımız; Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yönelik terörist saldırıları bertaraf etmektir. Bunun için asker göndermek gerekiyorsa, oraya göndereceksiniz. Bunun için Meclisimizden yetki aldı Hükümet 20 Mart 2003 tarihinde. Kuzey Irak’taki durumu aynen size anlattığım gibi anlattı, Meclisten yetki aldı Kuzey Irak’a asker göndermek için. Gönderebildi mi; gönderemedi. Sonra ne oldu; 7 Ekim 2003’te bir daha yetki aldı. Bir daha yetki aldı; orada da gönderemedi. Şöyle bir şey oldu: 7 Ekimde yetki aldıktan bir ay sonra 6 Kasım 2003 tarihinde Amerika Dışişleri Bakanı Colin Powell’la Sayın Dışişleri Bakanımız bir telefon konuşması yaptı ve o günden itibaren Türkiye, politikasını değiştirdi ve Kuzey Irak’a asker göndermekten vazgeçti. Hani büyük devlettik?! Büyük devletler böyle mi yapar?! Kendine yönelik terörist tehdide karşı asker göndermeye cesaret edemeyeceğiz, başka ülkelerin saldırılarını durdurmak için askerimizi ateşe atacağız, mayın tarlasına atacağız! Büyük devletler böyle mi yapar arkadaşlar?! Hangi büyük devlet yapıyor bunu?!
Ayrıca, bu vesileyle şunu söyleyeyim size: Büyük devletler, önce kendi çıkarını korur, kendi çıkarını düşünür. Efendim, biz, fedai gibi, Ortadoğu’nun her ihtilafında askerimizi cepheye süremeyiz. Bakınız, vaktiyle Bismark “bütün Balkanlar bir tek Pomeranyalı askerin kaval kemiğine değmez” demiş. Daha o devirde, herkes, askerinin canını böyle koruyor, ondan sonra biz ne diyoruz; hiç gereksiz alanlara, mayın tarlalarına askerimizi sürüyoruz.
Değerli arkadaşlarım, orası bir piknik alanı değildir, Irak bir izci kampı değildir. Daha önceki İsrail saldırılarından kısa bir süre önce Amerika asker çıkardı; bir tek günde, Hizbullah saldırıları sonunda, Amerika 238 askerini kaybetti, bir tek günde, Fransa, 58 paraşütçüsünü kaybetti. Şimdi, öyle bir alana askerinizi yolluyorsunuz. Üstelik, yalnız oradaki Hizbullah saldırısından filan ölme tehlikesi yok, şehit olma tehlikesi yok; siz biliyor musunuz ki, İsrail’in savaş sırasında attığı ve bütün dünyanın eleştirdiği misket bombalarının sayısı tam 100 000’dir ve her bombanın içinde 60 ilâ 200-300 öldürücü misket bulunmaktadır. Siz biliyor musunuz ki, ateş kesildikten sonra 13 kişi hayatını kaybetmiştir bu misket bombaları yüzünden. Onların patlaması sonucunda, birçok insan, bebekler dahil, altı yaşında çocuklar dahil, ağır yaralanmıştır. Siz böyle bir araziye yolluyorsunuz askerinizi ve bu misket bombalarının çoğu, sizin askerinizin gideceği Güney Lübnan’dadır. Bunları bilmeden, bunları sizlerle tartışmadan, paylaşmadan, sizi karar almaya zorlayanlar, bizce çok yanlış bir iş yapıyorlar.
“Efendim, biz Hizbullah’ı silahsızlandırmayız.” Çok güzel. Hizbullah’ı siz nasıl tanımlıyorsunuz? Defalarca sorduk, cevap alamadık. Bizim, Ortak Stratejik Vizyon Belgesi imzaladığımız Amerika “Hizbullah terör örgütüdür” diyor. İsrail’den bahsetmiyorum. “Hizbullah terör örgütüdür” diyor. Kanada da öyle diyor, İngiltere de öyle diyor, Hollanda da öyle diyor. Bazı Avrupa ülkeleri “Hizbullah terör eylemi yapan bir örgüttür” diyor. Siz ne diyorsunuz? Amerika ile hani ortak görüşteydiniz, Hizbullah’ı siz de Amerikalılar gibi mi görüyorsunuz?! Hayır, öyle görmediğiniz belli; çünkü “onların silahsızlandırılmasında biz görev alamayız” diyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, burada ciddî olalım. Birleşmiş Milletlerin aldığı kararı herkes doğru okusun. Kalkıp, Sayın Dışişleri Bakanı, burada, Meclisin kürsüsünde “Birleşmiş Milletler kararlarında böyle, silahsızlanma filan lafları yoktur” derse, biz çok üzülürüz. Belgeler elimizde. İsterseniz, vakit verirse Sayın Başkan, size kelime kelime burada tercüme ederim. Çok açık. Maddesini söyleyeyim: 1559 sayılı Karar 2 Eylül 2004 tarihinde alınmış. “Madde 3- Amaç, oradaki, Lübnan’daki Lübnanlı olan ve olmayan bütün milislerin tasfiye edilmesi ve silahsızlandırılmasıdır” diyor. Buyurun. Son olarak alınan 1701 sayılı Karar, aynen buna atıfta bulunuyor, bunun uygulanmasına atıfta bulunuyor, silahsızlanmaya tekrar atıfta bulunuyor, Lübnan Ordusuna görev veriyor, Birleşmiş Milletlere de Lübnan Ordusunu destekleme görevi veriyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu belgeler ortada. Başka belge söyleyeyim size: Son olarak ortaya çıkan ve biraz da Hükümeti şaşırtan, belki de biraz tezkerenin üslubunu yumuşatmaya sevk eden belge, Çatışma Kuralları Belgesi. Çatışma Kuralları Belgesini açınız, isterseniz maddesini söyleyeyim, A ekinin 4.16 maddesi, Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanına, orada, Birleşmiş Milletler askerlerinin bulunduğu bölgede “hasım” telakki ettiği güçleri şahıs olarak ve grup olarak silahsızlandırma yetkisi veriyor, tevkif etme yetkisi veriyor, ateş açma yetkisi veriyor. Biz bunu söyledik; Sayın Gül diyor ki: “Gayet tabiî, üstüne ateş açılırsa o da cevap verir.“ Öyle değil efendim; çok açık bir şekilde, hangi hallerde üzerine ateş açılmadan Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanının emriyle ateş açacak; bunlar yazılı; biliyor musunuz? Bunlar yazılı, bunları size anlattılar mı? Siz bunları bilerek mi oy kullanacaksınız?! Benim size dostane bir tavsiyem var: İleride tarihe karşı mahcup olmamak için, çoluğunuza çocuğunuza, vatandaşlarımıza karşı mahcup olmamak için, lütfen, bu görüşmeyi erteleyiniz, belgeleri satır satır okuyunuz, ondan sonra geliniz burada tartışalım. Belgeler elimizde, daha neler var, hepsini anlatmıyorum; süngü kullanmak dahil hepsi var. Bütün bunları okuyarak sizinle konuşuyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bir şey daha söyleyeyim. Bu belge İsrail yanlısı mıdır, Lübnan yanlısı mıdır; bu belge, çok açık bir şekilde, İsrail’in savunma amaçlı saldırı yapmasını engellemiyor, sadece tecavüzî amaçlı saldırı yapmasını engelliyor. Onun içindir ki, birçok insan, bu belgeyi İsrail yanlısı buluyor. Biz diyoruz ki, herkes oybirliğiyle kabul etti, biz de destekliyoruz. Okuyarak mı destekliyorsunuz, yoksa herkes benimsediği için mi destekliyorsunuz? Dikkatli okudunuz mu? İsrail’in, bu belgeye göre, askerî operasyon yapma hakkı olduğunu bilerek mi destekliyorsunuz, bilmeden mi destekliyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Yani, bu gerçekleri herkes çok iyi bilsin.
Şimdi, efendim, orada, asker gönderdiniz; ama, ne olacak; bu asker Barış Gücü Komutanının emrine girecek. Asker, orada bir çatışma durumu çıkınca Sayın Başbakanımıza, Sayın Gül’e telefon ederek “ne yapalım efendim” demeyecek, komutan ne derse onu yapacak. “Efendim, orada, böyle, Hizbullah’ı silahsızlandırın diye bir emir verirlerse hemen askerimizi geri çekeriz.” Bunu nasıl anlatırsınız, dünyaya nasıl anlatırsınız?! Sizin oraya gitmenizin sebebi, mevcudiyeti bu, sizin oradaki varlık sebebiniz bu. Bütün belgeler de bunu yazıyor. Siz, belgenin en temel unsuruna karşı çıkacaksınız, “bunu benden isterseniz, ben, orada sizin emrinizi uygulamam, çeker gelirim geriye…” Böyle şey olur mu, kimse sizi ciddiye alır mı?! Bugün bir baskı yapıyorlarsa size, “askerimizi çekeceğiz” dediğiniz gün on baskı yaparlar, yirmi baskı yaparlar; bunu çok iyi dikkate alalım.
Şimdi, bunların daha ayrıntısını anlatmaya vakit yok; yalnız, şunu bilesiniz ki, bu belgeler ortadayken oraya asker göndererek çok büyük bir risk alıyoruz. Cumhuriyet tarihimizde biz hiçbir çatışmaya girmedik. Cumhuriyet tarihimizde, biz, bölgede barış içinde yaşayan tek ülke olduk. İlk defa, Türkiye Cumhuriyetini, Ortadoğu’da şimdiden kestiremediğimiz çatışmaların içine girme tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaksınız. Niçin bırakacaksınız; çünkü, açık söyleyelim; yani, Cumhurbaşkanımız karşı, siyasî partiler karşı, halkımızın yüzde 75’inden fazlası karşı, efendim, vatandaşlarımızın içinde çeşitli eğilimlere mensup insanlar karşı, buna rağmen siz ısrar ediyorsunuz. Acaba niçin ısrar ediyorsunuz? “Büyük devletiz…” Mısır küçük devlet mi?!..
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öymen, Sayın Bakana da verdiğim eksüreyi başlatıyorum.
Buyurun.
ONUR ÖYMEN (Devamla) – Teşekkür ederim.
Bölgenin en büyük Arap ülkesi Mısır asker göndermiyor; küçük devlet mi oldu şimdi?! Biz, yirmisekiz yıldır Lübnan’da Birleşmiş Milletler Barış Gücü var, asker göndermiyoruz; bunun için küçük devlet mi olduk?! Suudi Arabistan asker göndermiyor; küçük devlet mi oldu?!
Değerli arkadaşlarım, dikkatli olalım. Amerika asker göndermiyor; İngiltere “ben, sadece havadan uçarım” diyor, Almanya “deniz gücü gönderirim sadece” diyor; Danimarka, İsveç, Yunanistan, hepsi “biz, sadece deniz görevi yaparız” diyor; onlar devlet değil mi?! Hayır, biz, cepheye gideceğiz, biz, asker olarak gideceğiz, orada bütün tehlikeleri göğüsleyeceğiz, patlamamış bombaların içine askerlerimizi göndereceğiz; niçin? Değerli arkadaşlarım, bu sorunun cevabını Sayın Başbakan veriyor, benim onun söylediğine ilave edecek bir şeyim yok, Sayın Başbakan 28 Temmuzda yaptığı bir konuşmada diyor ki: “Amerikalılar istedi bizden asker göndermemizi, göndermememiz uygun olmaz.” Yani, Amerikalılar bizden bunu istiyor. Hangi Amerika; sizin, PKK’ya karşı Kuzey Irak’a asker göndermenizi engelleyen Amerika. Yani, Amerika bizim dostumuz, müttefikimiz, düşmanımız değil; ama, kendi ülkemize yönelik saldırıyı defetmek için asker göndermemizi yasaklayacak, İsrail’e yönelik saldırıları durdurmamız için bizden asker göndermemizi isteyecek, biz de başüstüne diyeceğiz. Yani, size sunulan tezkerenin özü budur, hiç tereddüdünüz olmasın. Amerika istediği için asker göndereceğiz ve ondan sonra da büyük bir sıkıntıya gireceğiz.
Sayın Başbakandan rica ediyorum, lütfen, bizim söylemediğimiz sözleri bize atfen söylemesin. Efendim, muhalefet diyormuş ki: “Türkiye’de biz hem teröristlerle mücadele edip, hem Lübnan’da savaşamayız, Lübnan’a asker gönderemeyiz.” Kim söyledi size bunu, hangimizin ağzından, Sayın Genel Başkanımız mı söyledi bunu, biz mi söyledik, kimin ağzından duydunuz bunu? Hiç öyle bir şey söylemedik. Bizim söylediğimiz, bizim öncelikli hedefimiz Kuzey Irak, asker göndereceksek oraya asker gönderelim; yoksa, Türk askeri bu işi beceremez demedik.
Sayın Başbakan kalkıyor, Türkiye’nin nerelere daha önce asker gönderdiğini söylüyor, o sırada da terör vardı diyor; doğru, o sırada hem yurt dışına asker gönderiyorduk hem terörle mücadele ediyorduk hem de Kuzey Irak’a asker gönderiyorduk; sizin yapamadığınız budur.
Bir de, bakıyoruz tezkereye, efendim, limanlarımızı, havaalanlarımızı, üslerimizi, oraya yönelik yardım faaliyetleri için yabancı ülkelere açacakmışız. Kimin yetkisinde bu? Yabancı ülkeler nasıl oraya gönderecek bu yardımları, askerlerini kullanmadan? Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde değil mi 92 nci maddeye göre? Siz, nasıl Meclisten yetki almadan bunu yaparsınız?! Nasıl Meclisten yetki almazsınız?! “Efendim, biz, sadece malzeme, teçhizat göndereceğiz, asker göndermeyeceğiz oralardan…” Yok öyle şey...
Sizin, Irak için çıkarttığınız gizli kararname sonra açıklandı, baktık içine, personeli de koymuşsunuz. Acaba, kaç tane yabancı asker, Irak’a destek olmak için, Türkiye Büyük Millet Meclisinin izni olmadan Türkiye’den geçti? Şimdi de aynı şeyi yapacaksınız. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisini elinden alıyorsunuz; buna hakkınız yok.
Sayın Başbakan diyor ki: “Efendim, geçmişte bazıları Türkiye’nin diğer ülkelere asker göndermelerine, diğer barış gücü operasyonlarına asker göndermesine karşı çıktılar.” Biz değiliz o. Bizi kastediyorsanız, o biz değiliz. Onu bir kere söyleyelim. Kimdir; bir de baktık ki zabıtlara, 10 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a asker gönderilmesi görüşülmüş ve orada çok değerli bir arkadaşımız kalkmış demiş ki: “Türkiye’nin böyle bir olayın içinde sıcak savaşa girmesi Türkiye’yi Asya’ya yabancı düşürecektir. Savaşın nereye varacağı belli değildir.
Hükümet, teşekkür ederiz, siyasî parti başkanlarını davet etti, bilgi verdi.” O zaman demek ki öyle bir âdet varmış. Şimdi, Allah’a şükür, kimsenin kimseye bilgi verdiği yok.
Ondan sonra, işte “kapsamı, sınırı, süresi hükümetçe tayin edilecek bir operasyon için yetki isteniyor. Böyle şey olmaz” diyor, “Anayasaya aykırıdır” diyor, “biz size böyle yetki veremeyiz” diyor hükümete bu arkadaşımız.
DENİZ BAYKAL (Antalya) – Kim bu?
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Kim bu?
ONUR ÖYMEN (Devamla) - Ve neticede bu uzun konuşmasından sonra diyor ki: “Biz” diyor “görüyoruz ki, halkımızın yüzde 71’i Afganistan’a asker göndermeye karşıdır. Biz devleti idare ederken halkın eğilimlerini dikkate almak zorundayız.” Şimdi yüzde 76’sı karşı.
Değerli arkadaşlar, acaba kim bu arkadaş; bu arkadaşımız, bu değerli arkadaşımız şu sırada Sayın Başbakanımızın yanında oturuyor. Bu söylediğim sözler Sayın Abdullah Gül’e aittir. Özür dilerim, demin orada oturuyordu. Hükümet mensubu olarak bugün huzurunuzdadır. Sayın Abdullah Gül o zaman öyle diyordu, bugün böyle diyor. Demek ki çok değişmiş, çok değişmiş. Yani, Afganistan’a asker göndermeye bu kadar hararetle karşı çıkıyor, ondan sonra da Lübnan’a asker göndermeyi bu kadar hararetle destekliyor… Vallahi bravo!
Şimdi, değerli arkadaşlarım, size şunu söyleyeceğim: Askerlerle ilgili konuşurken dikkatli olalım. “Askerin moralini bozmayalım” diyor Sayın Dışişleri Bakanı. Doğrudur. Hepimize görev düşüyor. Biz bu konuda çok titiz davranıyoruz; ama, zannediyorum ki, aynı görev size de düşüyor. Türk askerinden “yan gelip yatma yeri değildir” filan diye söz etmek, hiç Sayın Başbakana yakışmıyor. Cumhuriyet tarihimizde ne zaman bir başbakan Türk askerinden böyle bahsetmiştir?! Türk askerini incitecek olan budur. Ne demek yan gelip yatmak?! “Askeriye yan gelip yatma yeri değildir.” Böyle bir şey söyleyen mi var size?!
Daha önceki devlet adamlarımız, bakın, ne derdi böyle konular gündeme geldiğinde; derlerdi ki; okuyorum:
“Türkiye Büyük Millet Meclisinin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan münezzehtir. İnsanca ve müstakil yaşamaktan başka gayesi olmayan milletin aynı ideale bağlı ve yalnız onun emrine tabi ve sadık öz evlatlarından mürekkep muhterem ve kuvvetli bir heyettir.”
Mustafa Kemal Atatürk
(CHP ve Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
İşte o zaman devlet adamları böyle diyordu, şimdi böyle diyorlar.
Değerli arkadaşlarım, sözlerimi bitiriyorum. Şunu bilesiniz ki, oraya asker gönderdiğiniz zaman, farklı dinlere, mezheplere mensup din ve mezhep çatışmasının ortasına göndereceksiniz askerinizi. Türkiye’de yansımaları olacak. Sayın Genel Başkanımız anlattı, Türkiye’deki Yahudi cemaati, Yahudi azınlığı daha şimdiden tedirginlik içindedir. Yabancı basın “Türkiye’de Yahudi düşmanlığı artıyor” diyor; dikkat ediniz. Bu gibi sıkıntıları yaşatmak, Türkiye’ye…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Öymen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurun lütfen.
ONUR ÖYMEN (Devamla) – Sözlerimi tamamlıyorum.
Şunu da unutmayınız, İsrail’in kuzeyine siz bir kalkan oluşturduğunuz zaman, bu, Filistin meselesini nasıl etkileyecek; onu düşününüz. Birleşmiş Milletler kararı çıktı, ertesi sabah İsrail Başbakanı dedi ki: “Batı Şeria’dan geri çekilme projemizi iptal ediyoruz.” Aynı gün Filistin Başbakan Yardımcısını tevkif ettiler. Bu alacağınız karar, Filistinli kardeşlerimizi rahat mı ettirecek; yoksa, onları sıkıntıya mı sokacak; düşününüz.
Bizim sizden bir tek beklediğimiz var: Lütfen, düşünmeden, vicdanınızın sesini dinlemeden karar vermeyiniz. Arkadaşlarımız söyledi, ben daha kısa söyleyeyim, sandığın sesini değil, vicdanın sesini dinleyin. Hiçbir seçim başarısı, tek bir askerimizin hayatından daha değerli değildir değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, özetle size şunu söylüyorum: Dış baskılar karşısında çaresiz, güçsüz, dirençsiz bir ülke olmadık biz hiçbir zaman. En zor şartlar altında bile ulusal çıkarlarımızı…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN –Tamamlayınız.
ONUR ÖYMEN (Devamla ) – Sayın Başkan, son cümlemi söylüyorum.
BAŞKAN – Buyurun.
ONUR ÖYMEN (Devamla ) – Bizim iktidarımızda Türkiye hiçbir zaman böyle bir duruma düşmeyecektir.
Özetle diyorum ki, lütfen, Hükümetin tezkeresine “hayır” oyu veriniz, 1 Mart tezkeresinde gösterdiğiniz cesareti gösteriniz, halkın sesine kulak veriniz, hepsinden önemlisi annelerin sesine oy veriniz. Sizden rica ediyorum, eğer, oy verecek arkadaşlarınız arasında şu veya bu etkiyle ve baskıyla oy vermek zorunda kendini hisseden anneler varsa, lütfen, oylama sırasında çıksınlar. Bir annenin bu sorumluluğa ortak olmasını biz arzu etmiyoruz.
Yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.(CHP sıralarından kalkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
İkinci konuşmacı, Anavatan Partisi Grubu adına Isparta Milletvekili ve Genel Başkan Sayın Erkan Mumcu.
Buyurun. (Anavatan Partisi sıralarından kalkışlar)
ANAVATAN PARTİSİ GRUBU ADINA ERKAN MUMCU (Isparta)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce Heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Aslına bakarsanız, buraya gelmeden önce, daha doğrusu buraya gelirken elimde sadece bir tek metinle geldim; biraz önce Sayın Öymen’in de size kısa pasajlar aktardığı bir konuşma metni. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Sayın Abdullah Gül’ün, Afganistan’a asker göndermeyle ilgili tezkerenin görüşüldüğü 10 Ekim 2001 tarihli Genel Kurulda, oturumda söylediği sözler. Keşke biraz vaktimiz olsaydı ve ben bu sözlerin tamamını olduğu gibi size okuyabilseydim. Çünkü, bu sözlerde gerçekten ibret alınacak ve gerçekten ibret alınacak ve gerçekten milletin vicdanını yakalayacak doğru yaklaşımlar var, son derece doğru yaklaşımlar, ahlaklı yaklaşımlar var.
Sadece bunların hatırlatılması bile bugünkü kararın ne yönde alınması gerektiği yolunda bize ipuçları verecektir ve bunun milletimiz tarafından ne kadar kabul gördüğü de, zaten, yaşadığımız genel seçimlerde ortaya çıkmıştır.
Şimdi, bu sözleri baştan aşağıya okuyacak imkânım yok; ama, üzerime düşen bir borç daha var, onu da yaptıktan sonra konuya ilişkin olarak, olabildiğince Sayın Gül’ün konuşmalarından da yararlanarak, kendi yaklaşımımızı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Biraz evvel Meclis çalışanlarından bir hanımefendi yanıma geldi ve bana, Grubumuzun tezkere konusundaki görüşünün, reyinin ne olduğunu sordu. Kendisini on yıldır Meclis komisyonlarından tanırım, eminim pek çoğunuz da tanırsınız.
Dedim ki: Sen ne yönde olmasını istiyorsun? Cevabı şu: “18 yaşında bir oğul annesi olarak hiçbir şekilde, hiçbir ananın evladının Lübnan’a gönderilmesine razı olamam, gönderilsin diyemem.”
Evet, ola ki bu söz ana duygusallığı içerisinde söylenmiş duygusal bir yaklaşımdır; ama, ateş düştüğü yeri yakar.
Ben, bir başkasının duygularını bu kürsüye getirip siyasî bir enstrüman haline getirmek amacında değilim; biraz sonraki sözlerimi dinlerseniz amacım biraz daha berraklaşacak.
Değerli arkadaşlar, bir insan doğrunun, hakkaniyetin ne olduğunu bilmek istiyorsa başvurabileceği bir evrensel, bir cihanşümul, bir ilahî terazi vardır ve her insanda aynı tartar; her çağda, her dönemde, her insanda, her kültürde aynı tartar; vicdan. Bir şeyin hakkaniyetini bilmek istiyorsanız vicdan terazisine vuracaksınız.
Peki, bu vicdan terazisi dediğimiz şey nedir; çok basit bir ölçüsü vardır, öyle, bilinmeyen bir şey değildir: Kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmayın, başkasına layık gördüğünüzü kendinize layık görün, kendinize layık gördüğünüzü başkasına layık görün. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Ben de, şimdi, asıl duygularımı ve vicdanımın sesini sizlerle paylaşıyorum; ben de 18 yaşında bir oğul babasıyım. Bu sözleri buradan bir siyasetçinin söylemesi belki siyaseten doğru bulunmayabilir; ama, bir baba olarak kendime soruduğumda “evladımı Lübnan’a bugün gönderir miydim” diye sorduğumda “gönderirdim” cevabını ben veremiyorum arkadaşlar. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Siz kendi kendinize bu soruyu sorun, kendi kendinize bu cevabı verin; çünkü, biraz önce karşılaştığım uzman hanımefendi bana dedi ki: “Allah korusun, oradan bir vatan evladı hayatını yitirmiş olarak dönerse ‘vatan sağ olsun’ diyebilecek miyiz?” Diyebilecek miyiz? Herkes kendi kendisine bu soruyu sorsun ve bu sorunun cevabını versin. Ha, diyorsanız, tebrik ediyorum sizi! Yani, diyen arkadaşlarımızın terazileri, demek ki, bizim “vicdan” dediğimiz ilahî teraziyle aynı şekilde tartmıyor, demek ki, bizim bilgimizde bir yanlış var.
Şimdi, geçtiğimiz hafta, evladını kaybeden bir ana feryat ediyordu “devlete hakkımı helal etmiyorum” diye.
Değerli arkadaşlar, binlerce yıldır “Allah devlete zeval vermesin” diyegelen bir milletin “üç evladım daha var, onları da alın askere” diyegelen bir milletin birden bire nasıl bu duruma geldiği hakkında biraz kafa yormamız lazım, bunu biraz düşünmemiz lazım, bu ateşin yaktığı yeri anlamamız lazım. Ne oldu da “Allah devlete, millete zeval vermesin”den “devlete hakkımı helal etmiyorum” noktasına geldik?!
Biraz önce, burada, özellikle kürsü ve Genel Kurulun mehabeti hakkında konuşan arkadaşımız, kendilerine, geçen yıl, terör konusunda bir genel görüşme yapılması talebi, yani, bir olağanüstü toplantı talebi hatırlatıldığında -ki, sizlerin oylarınızla reddedilmişti görüşülmesi- birçok şey söyledi ve dedi ki: “Allahaşkına, bir projeniz mi var?” Var. Siz bir genel görüşme yapın, gelin, biz, projemizin olup olmadığını, çözümümüzün olup olmadığını, şu kürsüden, size ve millete gösterelim. Yoksa eğer -sizin söylediğiniz gibi- sadre şifa, derde derman bir çözümümüz, iyi ya işte, millete mahcup oluruz, milletin karşısında rezil oluruz. Yani, o zaman, bir fırsat verin.
Sayın Gül 2001’deki konuşmasında diyor ki: “Sayın Hükümet takdir edilecek bir davranışla parti genel başkanlarını toplayarak bu konuyla ilgili bilgi verdi; ama, verdiği bilgiler gazetelerde yazanlardan öteye hiçbir şey değil.”
Ben de, şimdi, buradan, Sayın Bakana soruyorum: Sayın Bakan, aynı nezaketin bir kısmını hiç olmazsa siz gösterseydiniz. Meclis mehabetinden, Meclisin saygınlığından bahsediyorsunuz. Hangi hükümet, tezkeresi hazır olmadan daha Genel Kurulun toplanacağı tarihi ilan etti? Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisine saygı göstermenin biçimi midir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının kulakları çınlasın. Kuvvetler ayrılığı ve hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesinin gereği bu mudur?
Ben, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının yerinde olsam, bu toplantıyı bir gün önceye alırdım; yani, mademki aciliyeti var, bir gün önceye alırdım; ama, Hükümetin tayin ettiği tarihte Meclisi toplantıya çağırmazdım; çünkü, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ayrı ve özel bir yer olduğunun ve bu milletin mabedi olduğunun altını çizmek gerekiyor. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
Şimdi, burada, askerlerimiz şu riske mi girecekler, bu riske mi girecekler, girmeyecekler mi gibi tartışmalarla, şurada yer alacaklar, burada yer almayacaklar gibi teknik ayrıntılarla milletin kafası karıştırılıyor. Ben, buradan, Sayın Bakandan rica ederek, cevaplamasını rica ederek sorular yöneltiyorum.
Sayın Bakan, siz, samimiyetle, Lübnan’a uluslararası bir gücün yerleştirilmesinin bölgeye barış getireceğine, barışa hizmet edeceğine inanıyor musunuz, inanmıyor musunuz? Nasıl daha önceki sözleriniz tutanaklara geçtiyse, lütfen, bu sözlerinizi, bu düşüncenizi de tutanaklara geçirin ve arkadaşlarıma da söylüyorum ki, lütfen, siz de bu sorunun cevabını kendi kendinize verin.
Gerçekten inanıyor musunuz arkadaşlar? Gerçekten bölgeye bir uluslararası gücün bu biçimde yerleştirilmesi, bölgeye barış getirecek mi? Ve soruyorum: Orada, uluslararası güç bulundurma kararı, gerçekten tarafsız ve barış amaçlı bir karar mı? Öyleyse, eğer, bu soruların cevabı “evet” ise, benim soracağım bir soru var: Niye iki askerin kaçırılmasından başlayan, son derece kanlı ve vahşi bir süreç otuzbeş gün devam ederken, bu Birleşmiş Milletler kınamak tenezzülünde dahi bulunmamıştır?
Allah’ın bildiğini, milletin bildiğini kuldan saklamanın manası yok; şahsiyetini ve dirayetini ve gücünü göstermenin yolu, gerçeği herkesin gözünün içine baka baka söyleyebilecek cesarete sahip olmaktır. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Gerçek şudur: otuzbeş gün boyunca Hizbullah’ın, İsrail’i vurabilen menzil noktasında; yani, Güney Lübnan’da konuşlandığı pozisyondan püskürtülmesi için bir hava bombardımanı yapılmış, bu hava bombardımanı sürecinde çoluk çocuk denilmemiş, insanlar katledilmiş, orada bir daha insan yaşayamayacak şekilde altyapı tahrip edilmiş ve kimsenin gıkı çıkmamış, Birleşmiş Milletlerin ateşkes çağrısında bulunması yönündeki çağrılar azarlanarak, paylanarak karşılanmıştır. Türkiye’nin bu yönde, arabuluculuk tarzında girişimlerde bulunması yönlü talepleri de son derece olumsuz karşılanmış, kimseden arabuluculuk işlevinin beklenmediği ifade edilmiştir.
Ne zaman ki, o mevzii karadan tutmak söz konusu olduğunda, işler sarpa sarmıştır ve işlerin sarpa sardığı yerde, bu karar alınmıştır. Bu karar, bahse konu bölgede, yani, tezkereye de konu olan bölgede, Hizbullah’ın bölgeden çıkarılıp -ki, bir kısmında İsrail yerleşmiştir- uluslararası gücün yerleştirilmesi ve İsrail menzilinden uzaklaştırılmasıdır.
Şimdi, burada diyorsunuz ki: “Tezkereyi okumuyor musunuz allahaşkına; biz, orada muharip güç bulundurmayacağız, kara gücünü sınırlı bulunduracağız.”
Tezkereyi okuyoruz. Ben şimdi soruyorum -deniz gücü bulunduracağınızı söylediniz Sayın Bakan- tam da Sayın Başbakanın sorduğu gibi soracağım: Siz oraya turistik seyahat için mi gidiyorsunuz?! (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Deniz gücünüz oraya niye gidiyor? Ne yapacak deniz gücünüz; ne yapacak; yani, mehtapta sandal sefası mı yapacak?! Deniz gücünüzün orada bulunma sebebi, Lübnan’ın denizden izolasyonu. Ne amaçla izolasyonu; işte, belgelerde söylüyor: “Hizbullah ve benzeri milis güçlerinin, silah, mühimmat ve benzeri lojistik destekleri sağlamasının önüne geçmek.” Bu, silahsızlandırmak değil mi?! Bu, Hizbullah’ın silahsızlandırılması değil mi?!
Şimdi, Hizbullah’ın silahsızlandırılması, CHP sözcüleri, gerekir mi gerekmez mi tartışmasına gelelim. Hükümet, hakikaten, Hizbullah’ın silahsızlandırılıp silahsızlandırılmaması konusunda net bir tavır ortaya koymayarak, aslında, iddia ettiği faydayı da bir taraftan bertaraf ediyor. Sayın Başbakan diyor ki: “Menfaat ve risk birbirinin ikiz kardeşidir.” Eyvallah, kabul ettik. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Riskin ne olduğunu da anladık. Yani, riski siz söylemeyin, herkes söylüyor zaten. Menfaatımız neymiş; onu, bir, gelin bu kürsüden anlatın. Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri Türkiye’nin menfaatının ne olacağını gerçekten bilsinler, biz de bilelim. Hakikaten bizi ikna ediyorsanız, biz de bilelim, biz de bu biçimde oy kullanalım.
Ha, ben bir soru daha soruyorum şimdi, hem sayın milletvekillerine hem Sayın Bakana hem Hükümete: Acaba, bölgede, çevre ülkelerde konuşlanmış silahlı güçlerin kendisine yönelik tacizlerinden, saldırılarından, güvenliğine yönelik tecavüzlerinden rahatsız olan tek ülke İsrail mi? Siz, komşu bir ülkeden kendi topraklarına girilerek evleri basılan, askerî araçlarına suikastlar düzenlenen, sivil hedeflere saldırılar düzenlenen, bebekleri öldürülen, yavruları öldürülen, evlatlarının canı alınan başka bir ülke daha biliyor musunuz, bilmiyor musunuz?! Ben biliyorum; Türkiye, ben biliyorum; Türkiye. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar) Kuzey Irak’tan Türkiye’ye dönük tecavüz olmuyor mu? Bu Hükümetin Başbakanı “sabrımız taştı” demedi mi, “yarın, çok şeylere gebe” demedi mi? Ne oldu o doğum?
Türkiye’nin, bölgede kendi güvenliğine tecavüz eden, kendi birliğine, bütünlüğüne tecavüz eden varlık karşısında bir şey yapması icap etmiyor mu? İsrail’in güvenliğini korumak Türk askerinin görevi olacak da, Türk askerinin, acaba, Kandil Dağında Türkiye’nin güvenliğine saldırı planlayan, lojistik destek alan şer odaklarının icabına bakmak görevi olmayacak mı? Bunun için bir uluslararası güce Türkiye’nin ihtiyacı mı var -soruyorum- bir Birleşmiş Milletler kararına mı ihtiyacımız var? Çünkü, Sayın Başbakan, zannediyorum haşivle, zannediyorum kastını aşan bir biçimde, PKK ile mücadele için Kuzey Irak’a bir uluslararası gücün yerleşmesi gereğinden bahsetti. Acaba söylerken ne söylediğinin farkında mıydı? Bunun, Türkiye’yi bölmek demek olacağını; eğer oraya bu amaçla bir güç yerleşirse, Çekiç Güç harekâtının tam tersine bir misyonla, yani yönü itibariyle tam tersine bir misyonla Türkiye’ye tehdit olmak üzere yerleşeceğinin farkında mıydı Sayın Başbakan?
Eğer İsrail’in güvenliği korunacaksa, uluslararası bir camia içinde olmanın mükellefiyetleri vardır; evet, ama, uluslararası camia içinde çıkarlar vardır ve çıkarlar karşılıklıdır. Biz şuradan Kuzey Irak’a gidemeyeceğiz; gidişimiz, uluslararası kararlarla ve uluslararası güçlerle engellenecek; ama, biz İsrail’in güvenliğini korumak için Güney Lübnan’da görev yapacağız, buna karşı çıkanlar da, buna karşı çıkmak da ihanet olacak, öyle mi?!
Bakın Sayın Bakan, siz ne söylüyorsunuz; sizin sözlerinizi okuyacağım size. Sizin sözlerinizi, ki, şahsınıza saygı duymamı sağlayan sözlerdir bunlar; sadece bunlardan ibarettir demiyorum. Şimdi, diyorsunuz ki: “Değerli arkadaşlar, eğer, şuna inansak ki, yarın Ortaasya’nın dizaynında Türkiye aktif bir rol alacak; Türkiye çok dinamik bir rol oynayacak, Türkiye, orada, yeni çizilmesi muhtemel olan haritalarda aktif rol alacak, bunu anlayışla karşılayabilirdik. Bırakın uluslararası krizi, Türkiye, üç senedir, kendi krizini yönetemeyen bir hükümetle karşı karşıyadır. Kendi krizini yönetemeyen, kendi krizini kontrol edemeyen bir hükümetin, uluslararası krizi yönetebilmesi veyahut da takip edebilmesini biz mümkün görmüyoruz” diyorsunuz. Devam ediyorsunuz: “Yine, tezkerede ortaya konulan şu ki; kapsamı, sınırı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenmek üzere, terörizme karşı başlatılan sürekli özgürlük operasyonu çerçevesinde, Silahlı Kuvvetlerin yabancı ülkeye gönderilmesi, kapsamı, sınırı ve zamanı, süresi belirsiz. Böyle bir yetkiyi almak, aslında, hükümet için de tehlikelidir; çünkü, bu işin nereye gideceğini, hükümet de bilmiyor” diyorsunuz; “Samimi olarak bilmiyor. Böyle samimi olarak nereye gittiği bilinmeyen bir hareket karşısında, böyle bir yetkinin peşinen alınmasını mahzurlu buluyoruz. Ayrıca, Anayasanın, buna tam yetki vermediği kanaati bizde hâkim; çünkü, Türkiye Büyük Millet Meclisinin temel fonksiyonlarından biri, âdeta, bir çarşaf liste, bir çarşaf yetkiyle devredilmektedir. Kapsamı iyice belli olmayan böyle bir yetkinin bulunması Anayasaya aykırıdır” diyorsunuz. Ben de size yürekten katılıyorum. Bunu Afganistan için söylüyorsunuz, bunu, Afganistan için söylüyorsunuz. Türkiye’nin komutasında yürüyecek, Türkiye’nin liderliğinde yürüyecek bir süreç için söylüyorsunuz. Aslında, Afganistan’ın stratejisi ve oradaki varlığımız hakkında uzunca da bir konuşmak lazım; ama, onu bir tarafa bırakalım.
Şimdi, siz, Anayasaya aykırı olduğunu düşündüğünüz yetkinin aynısını istiyorsunuz. Şimdi, siz, daha önce 1 Mart tezkeresini reddetmiş bir Meclise, âdeta bir kompleks altında bırakırcasına “o gün yanlış yaptık, bugün doğrusunu yapalım” diyorsunuz. O gün, 1 Mart tezkeresinin kabulü yönünde inançla oy kullanan milletvekillerinden birisi de bendim ve bunun Türkiye’nin hayrına olacağına inandım ve apaçık da ilan ettim; ama -hem Sayın Bakan tanıktır, ben de naçizane tanığım ki- o süreçte, Türkiye, müdahale sonrası Irak’ının anayasasının madde madde nasıl olacağını daha müdahale başlamadan, muhatapla, yani Amerika Birleşik Devletleriyle müzakere ediyordu. O kadar ki, Irak Halkı kimlerden oluşur maddesinin tartışılması günler almış ve Türkiye, tezlerinde önemli bir noktaya kadar da gelmişti. Kaldı ki, doğrudan doğruya kendi güvenliğine tehdit oluşturan bir alanda kendi askerî varlığını bulundurmak Türkiye için bir öncelikti; ama, “aman Türk askeri Kuzey Irak’a girmesin” lobisi bir biçimde ortalıkta fink atarken hiç kimse sesini çıkarmadı. Sonuçta, öyle veya böyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir karar verdi. Kararı veren Türkiye Büyük Millet Meclisidir ve herkes bunu öpüp baş tacı etmek zorundadır. Sayın Başbakan, şimdi bundan pişmanlığını ifade ediyor; düne kadar, yurt dışında, dünyanın dört bir tarafında, bunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Türkiye’nin itibarı olarak sunuyordu, satıyordu; bence de haklı olarak sunuyordu; çünkü, Türkiye’nin demokratik bir kamuoyuna, demokratik bir Meclise sahip bir ülke olduğunun, kendisinden her isteneni yapacak bir ülke olmadığının delili olarak bu karar ortaya çıkmıştı. Şimdi diyorsunuz ki, bu işten biz bir şey kazanacağız. Ben size bir şey söyleyeyim: Bu kararınızla Ortadoğu’ya girmiyorsunuz…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN MUMCU (Devamla) – Sayın Başkan, ek süreyi mi?..
BAŞKAN – Buyurun efendim.
ERKAN MUMCU (Devamla) – Türkiye, böyle bir kararla Ortadoğu’ya girmiyor, Türkiye böyle bir kararla Ortadoğu’dan ihraç oluyor; bunu biliniz. Şunu biliniz ki, aktif tarafsızlık politikasıyla yarın Türkiye’nin etkili rolüne ihtiyaç duyulacağı bir zamanda, Türkiye, böylesine taraflı bir karara ortak olmakla, âdeta taşeronlaştırılmakla, etkili bir rol oynama imkânından da tamamen uzaklaşıyor; çünkü, bu sürecin bizi götüreceği yer, tıpkı Sayın Bakanın Afganistan meselesinde söylediği gibi, ucu bucağı belirsiz bir tasarım süreci. Sayın Bakan o günkü konuşmasında diyor ki: “Bu sözler gazetelerde, makalelerde yazılıyor, çiziliyor, söyleniyor; ciddiyet düzeyini bilmiyoruz ama” diyor. Şimdi, ben, Amerikalı meslektaşının söylediği sözü Sayın Bakana bir kez daha hatırlatayım. Tam da bu sürecin, yani, Lübnan sürecinin orta yerinde Amerikan Dışişleri Bakanı çıkıp “Ortadoğu’da haritaları yeniden çizmenin, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmenin vakti geldi de geçti bile” dedi mi, demedi mi? Muhatabınızın sözünü ben duydum da siz duymadınız mı?! Amerikan Dışişleri Bakanı, bu sözü, fantezi olsun diye mi söyledi?! O zaman ben soruyorum: Amerika Birleşik Devletlerinin stratejik ortağı olarak, Türkiye’ye bu konuda herhangi bir bilgi verildi mi? Çok açık seçik, net söylüyorum. Sayın Başbakanın da, aslında bana da tuhaf gelen bir biçimde, övüne övüne “BOP projesinin ortağıyız, BOP projesinin ortağıyız” dediği mesele, demokratikleşmeye ilişkin olarak, sadece bir şubede eşbaşkanlıktır, Yemen, İtalya ile beraber. Yani, stratejik hiçbir noktada zaten yoksunuz. Ama, ben, bu BOP projesinden ne anladığınızı artık sormak istiyorum; çünkü, bugün, Ortadoğu’da gelişmekte olan süreç bize gösteriyor ki, bu projenin, bölgenin dikta yönetimlerini demokratik rejimlerle değiştirmek, bölgenin ulusal servetlerini, dikta yönetimlerinin ve oligarşik yapıların elinden alıp piyasa ekonomisi yoluyla halka vermek gibi bir niyeti olsaydı, Türkiye bu süreçte gerçekten çözüm ortağı, müzakere ortağı, müzakere tarafı ve lider ülke konumunda konumlandırılmış olurdu. Halbuki, bugün sürmekte olan gelişmeler gösteriyor ki, amaç, Ortadoğu’da sürekli bir çatışma dinamiği icat edip, bu çatışma dinamiğinin sağladığı -sözüm ona- meşruiyetle askerî varlığını Ortadoğu’da bulundurup ve silahlı güçleriyle Ortadoğu’yu özellikle enerji havzalarının gerektirdiği politikalar doğrultusunda tasarlamaktır. Eğer amaç bu olmasaydı, bugün İsrail-Amerikan ittifakıyla ortaya çıkan, Hizbullah-İran ittifakıyla karşı eksenini oluşturan sürecin böyle işlemiyor olması gerekirdi. Tam tersine, bu sürecin, tüm İslam dünyasında İran’ın politik önderliğini ve İran’ın politik rehberliğini ortaya çıkaracak bir süreç olduğunu, bu süreci planlayanların hesaplayamıyor olması diye bir ihtimal yok arkadaşlar, böyle bir ihtimal yok. Onlar bunu biliyorlar; ama, onlar, sürekli bir çatışma dinamiğinin varlığını istiyorlar.
Ben burada, değerli arkadaşlarıma soracağım. Değerli arkadaşlarım, eğer bu tezkereyi, sizin de güvenoyu verdiğiniz bir hükümet yerine, sözgelimi bir Anavatan Partisi hükümeti, sözgelimi bir Cumhuriyet Halk Partisi hükümeti getirseydi, oy verecek miydiniz? Vicdanınızda cevap verin; oy verecek miydiniz? Sayın Gül’ün tutumunun en azından -ki, Lübnan’a göre çok daha meşru bir durumdur- hayır yönünde olacağı ve Partinizin bir önceki tutumunun bu yönde olduğu bellidir. Yaptığınız iş de doğruydu, onun için de millet size güvendi, emaneti verdi. Yalnız, ben diyorum ki, bu milletin verdiği emanet bugün ne işe yarıyor; bugün ne işe yarıyor?! Bugün, acaba, boşluktan aşağı süpürmeyin, yararlanın ya da kullanın diyenlerin sözünün en azından nasıl anlaşılabileceği konusunda zihninizde bir ışık beliriyor mu? Ben söyleyeyim size: Hükümetimiz, ne yazık ki, ekonominin içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla kendisini çaresiz ve alternatifsiz görüyor. Mayıs ayında yaşanan türbülansın öğrettikleri şudur: Aman ha kıpırdamayalım. George Soros, Türkiye’de de spekülasyon yapan, bütün dünyada da finans spekülasyonları yaparak rejim değiştirmekle marifetli George Soros demişti ki: “En değerli varlığınız, ihraç varlığınız askeriniz.” Onun küstahlığını ona havale ediyorum; ama, âdeta ona hak verdirircesine, Türkiye’de bugün bu sürece itiraz edebilecek, bu sürece vicdanıyla katılmayacak, isyan edecek ve böyle bir sürecin karşısında milletin irfanının, milletin vicdanının sesi olabilecek milyonlarca insan size oy verdi ve şimdi, iktidarda muhafazakâr, iktidarda Müslüman halkların haklarına duyarlı bir kadro vardır diye ne yaptığınıza bakıyor. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
Size millet böyle bakarken, birileri de şöyle bakıyor, bunu bilin: Bundan daha iyisini nerede bulacağız. Muhalefette olsalardı, bizim Ortadoğu’yu keyfimize göre şekillendirmemiz sürecinde, Türkiye, karşımıza çok şiddetli bir muhalif ülke olarak çıkacaktı ve bütün İslam dünyasını ayağa kaldırabilecek bir liderlik olarak ortaya çıkacaktı; ama, tıpkı bağışıklık sisteminde olduğu gibi, aşı mikrobu haline getirilmiş bir örnek bizi bu tehlikelerden korur.
Şimdi, ben, Sayın Başbakanın “bu işte Türkiye’nin menfaatı var” derken neyi dediğinin altını net çizeyim size: Bir müddet daha, yani, Ortadoğu istenildiği gibi dizayn edilirken muhalefet etmeyecek bir Türkiye için, hakikaten, Hükümetin tutumu çok elverişli bir araç olarak gözüküyor. Hakikaten, böyle gözüküyor ve göreceksiniz, önümüzdeki süreç…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN MUMCU (Devamla) – Sayın Başkan, bitirmem için sadece 1 dakika…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Mumcu, tamamlayın.
ERKAN MUMCU (Devamla) – Göreceksiniz, önümüzdeki süreç böyle devam edecektir.
Arkadaşlar, tarihin cilvesi mi diyeceğiz, talihin cilvesi mi diyeceğiz, ne diyeceğiz bilmiyorum; ama, sonuç olarak, hepimiz millete hesap vereceğiz. Millete hesap vermek de bir taraftan çok da önemli değil. Türkiye Büyük Millet Meclisine gelirsiniz, gelmezsiniz, çok önemli değil. Bu, eğer millete emanet sadakatiyle yapılan bir işse mürüvvettir; ama, millete emanet sadakatiyle yapılmıyor da âdeta emanete hıyanete dönüşüyorsa bir zillettir. Allah, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün üyelerini böyle bir zilletten korusun. Ben, arkadaşlarımın hiçbirine de bunu yakıştıramıyorum; ama, Anavatan Partisinin görüşünü ve kendi görüşümü şu cümleyle anlatıyorum: Ben, vicdanen, kendi evladımı gönderebilecek kadar kendimi hazır ve bu davayı haklı görmüyorum. Benim, İsrail’in güvenliği için feda edilecek evladım yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN MUMCU (Devamla) – Sayın Başkanım, hemen tamamlıyorum.
Benim, Türkiye'nin tarihî rolünü İsrail’in güvenliği için feda etmeye de niyetim yok; bu milletin de niyeti yok, bu milletin de İsrail’in güvenliği için feda edecek evlatları yok.
Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. Sağ olun. (Anavatan Partisi sıralarından ayakta alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
AK Parti Grubu adına, İstanbul Milletvekili Egemen Bağış.
Sayın Bağış, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA EGEMEN BAĞIŞ (İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 1701 nolu Kararı uyarınca, Hükümetimizin Meclisten bir yetki isteğiyle ilgili olarak tezkere konusunda mensubu olmaktan onur duyduğum Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım; Yüce Meclisimizi ve Aziz Türk Milletini saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK Parti, iktidara geldiğinden beri dışpolitikasını üç temel çizgi üzerinde ortaya koymuştur. Bunlar, küresel barış, bölgesel barış ve Türkiye'nin ulusal çıkarlarıdır. Partimiz, komşularla kültürel, ticarî ve sosyal ilişkilerini götürürken, aynı zamanda dünya ülkeleriyle de ilişkilerinde saygı, dostluk ve barış ilkeleri üzerine ilişkilerini kurmuştur. Bu ilişkiler sonucunda sağlanan iç siyasî istikrar ortamında, AK Parti, Türkiye'yi, bölgesinde ve dünyada sözü dinlenir, itibarlı bir konuma taşımıştır. AK Parti, Türkiye'yi, giderek artan global çatışma ortamında, Batı ile İslam dünyası arasında bir barış ve diyalog köprüsü haline getirmiştir. Batı’nın ve aslî üyelik sürecinde olduğumuz Avrupa Birliğinin İslam dünyasına köprüsü, çağdaş, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetidir. Demokrasi ve refahın, güvenliğin ve huzurun Batı’yla yapıcı bir ortaklık içinde mümkün olduğu Türkiye tarafından sergilenmiştir.
İktidarda olduğumuz son dört yılda, Türkiye, dışpolitikasını, proaktif tavır üzerine kurmuştur. Türkiye, İktidarımızdan önce, dışpolitikada belli kalıpların dışına çıkamayan, olayları geriden izleyen, gelişmelerin neticesinde tavır alabilen ve geç kaldığı için de hep zarar eden bir ülke konumundaydı. Bu, belki de, soğuksavaş döneminden bize kalmış bir alışkanlıktı. Şimdi ise, 21 inci Yüzyılda, uluslararası ilişkiler çok boyutlu mecralara yönelmiş, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası sorumlulukları artmıştır. Yaygınlaşan uluslararası istikrarsızlık, bölgeleri ve geniş coğrafyaları kapsamaktadır. İstikrarsız ortam, sorunların çok yönlü değerlendirilmesini ve sorunlar kapımızı çalmadan, sınırlarımızı zorlamadan çare bulunmasını gerektirmektedir. Yine, 21 inci Yüzyılın şartları, krizlere proaktif bir yaklaşım sergiliyor ve buna, patlak vermeden bu gelişmeleri önlemeye çalışan bir politika izlemeye bizleri itiyor. Biliyoruz ki, sorunları görmemezlikten gelmek, sorunların gitmesine sebep olmamaktadır.
Yeni uluslararası sistem, riskleri, istikrarsızlıkları, yeni tehdit unsurlarıyla geleneksel diye tabir edilen rahat alışkanlıkları artık rafa kaldırmıştır. Türkiye, coğrafyası, sosyolojisi, tarihi, ittifak ilişkileri, Doğu ile Batı arasındaki bir köprü oluşuyla, yeni bir global imaja kavuşmuştur.
Baştan vurgulamak gerekir ki, AK Parti, Türkiye’nin AB üyelik sürecini başlatan partidir. Halkımızdan aldığımız destekle, bu süreci tamamlayıp, AB üyelik evraklarını imzalayacak olan, yine AK Parti İktidarı olacaktır. Bugün Ortadoğu’yu konuşuyor olmamız, Türkiye’nin bir AB ülkesi, bir NATO ülkesi, bir Ortadoğu ülkesi, bir Kafkas ülkesi, bir Akdeniz ülkesi olma gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Sayın milletvekilleri, son zamanlarda bölgemizde yaşanan gelişmeler, bölgemizi ve bütün dünyayı etkilediği gibi, bizi de tedirgin etmektedir ve üzmüştür. Bütün bu süreçte, uzak-yakın bütün komşularımızda yaşanan sıkıntıların bizi de etkileme potansiyelini hiçbir zaman gözardı etmedik. Biz, her zaman, bölgemizdeki bütün gerilimlerde, yumuşamanın sağlanması yönünde etki kullandık. Biliyoruz ki, bölgesel barış sağlanmazsa, ne küresel barış sağlanır ne de Türkiye’nin ulusal çıkarları korunabilir. Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” talimatı uyarınca, çok iyi biliyoruz ki, Ortadoğu’da barış olmadıkça dünyada barıştan söz etmenin pek bir anlamı yoktur. Şu an, 21 inci Yüzyılda yeni bir dünya düzeninin halen şekillenmekte olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Bu, aslında, riskli, çalkantılı ve çoğu zaman düzensiz bir dünya halidir.
Biraz evvel sordular, “Birleşmiş Milletler neden otuzbeş gün ateşkes ilan etmek için bekledi” diye. İşte, zaman zaman hukuk ve adaletten uzak, bazen de güçlü olanın, ordusu veya ekonomisi güçlü olanın kazandığı bir dünya sistemiyle karşı karşıyayız. Onun için, olaylara seyirci kalamayız. Türkiye’nin AK Parti İktidarıyla dışpolitikada izlediği ve yeni dünya düzeninin getirdiği çalkantıları en aza indirmeyi amaçlayan proaktif tutumu, ilk başta, hem içeride hem dışarıda biraz yanlış algılandı ve anlayamayanlar oldu; ama, bizi eleştirenler, daha sonra, ne kadar yerinde bir siyaset uyguladığımızı gördüler, anladılar, idrak ettiler, daha sonra da teşekkür ettiler ve sıkıştıklarında da yardım istemeye başladılar. Bu yüzden, artık, herkes bizimle iletişim içerisinde. Türkiye, hem küresel güçlerle hem bölgesel güçlerle konuşup diyalog kurabilen tek ülkedir. Türkiye, krizlerde bütün taraflarla konuşabilen tek ülkedir. Türkiye, bu noktaya AK Partinin proaktif dışpolitikası sayesinde gelmiştir. Askerleri kaçırıldığında İsrail’in ilk arayıp yardım istediği ülke biz olduk. İsrail Lübnan’a saldırdığında, Lübnan’ın arayıp yardım istediği ülke yine biz olduk. Lübnan olayı halkımızı da kendiliğinden harekete geçirdi ve birçok yardım kuruluşu para ve yardım malzemesi topladı. Bu, Türkiye’nin hem Hıristiyan hem Müslüman nüfusuyla ağırlık taşıyan Lübnan’a bir bölge ülkesi olarak yakınlığını gösterdi. Lübnan’da savaştan vatandaşlarını tahliye eden ülkeler bizim limanlarımızı kullandılar. Başta Kızılay olmak üzere sivil toplum örgütlerimiz, Lübnan’da köy köy dolaşarak ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırdılar. Lübnan’da savaşın bütün aşamalarını, hem Lübnan hem de İsrail’deki yıkımı, patlamaları ve trajediyi hep birlikte televizyon kameralarından, ekranlardan izledik; izlerken de şunu düşündük: Bizim göremediğimiz, izleyemediğimiz, bize yansıtılmayan kim bilir daha ne acı hikâyeler vardır. Ama, Dışişleri Bakanımız gitti ve bizzat yerinde gözlemledi. Birçok ülkenin temsilcileri oraya gittiğinde 10 dakika orada geçirip, sokaklarda, gelirken, kendisi, saatlerce, bir tam gününü orada halkla bütünleşerek geçirdi ve durumun ne kadar vahşi olduğunu döndüğünde bizlerle paylaştı. Bu olayları izlerken de bize daha da yakın bir coğrafya olan Irak’ta süren dramı hep birlikte içimizde bir kez daha hissettik. Her zaman mazlumun yanında olan Türk Halkının merhametkâr, yardımsever ve adil olma özelliği bir kez daha ortaya çıktı. Bu dramın önlenmesi için vatandaşlarımız ve parti teşkilatımız bizim Meclis Grubumuza ve Genel Merkezimize “bir şeyler yapın” çağrısıyla yaklaştı. Bir örnek olarak… Kanada vatandaşlarının tahliyesi sırasında Kıbrıs Rum kesiminde birçok ilgisizlik ve keşmekeş yaşanırken, Kanada Devleti, gazetelere ilan vererek, Türk yetkililerinin kendi vatandaşlarını nasıl iyi karşıladığını söylediler. Aynı şekilde, Avustralya Büyükelçiliği, Brezilya Büyükelçiliği Başbakanlığımıza hemen hemen her gün telefon açarak teşekkür ettiler; çünkü, Türkiye, olaya ilk günden beri yardımcı olmak ve çözüm üretmek için çaba gösteren bir ülkeydi.
Lübnan olayı, Türkiye’nin yeni, itibarlı ve ağırlıklı uluslararası profilini bir kez daha ortaya çıkardı. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, İngiltere, Fransa, Çin, yani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin tüm üyeleriyle ve küresel tüm güçlerle, İsrail, Lübnan, İran, Suriye gibi tüm bölgesel güçlerle ve hatta, Hizbullah gibi, Hamas gibi farklı taraflarla kesintisiz ve sağlıklı iletişim kurabilen başka bir ülke var mıdır?! Soruyorum arkadaşlar size: Bu, bir itibar ve kuvvet göstergesi değil midir?! Bu dünyada bu saydığım ülkelerin liderlerini ve gerek küresel gerek bölgesel ülkelerin liderlerini telefon açtığı zaman bulabilen kaç tane lider vardır; fazla sayabilir misiniz?! Biz, Başbakanımızın bu becerisinden gurur duyuyoruz; utanmayın, siz de gurur duyun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Bırak bunları!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bu süreçte Türkiye’nin yaptıklarını tekrarlamaya çalışan bazı Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri de oldu; Türkiye benzeri etkinlik sahası kurmak istediler. Başarabildiler mi; hayır; çünkü, istenmediler.
Şimdi, biraz evvel burada konuşan Anamuhalefet temsilcisi dedi ki: “Yahu, görüşmelerinden övgüyle bahsediyorlar. İşte, Başbakanımız şununla konuştu, Dışişleri Bakanımız bununla görüştü…” Yahu, sizin hayalleriniz bile yetmez bizim yaptığımız temasları yapmaya. (AK Parti sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Yapma yahu!
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Vay, vay, vay!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bu ortamda her iki tarafla iyi ilişki içinde olan ve iki tarafın da güvenini taşıyan Türkiye’ye ihtiyaç daha da artmıştır. Biz, bugün bu ihtiyaca cevap vermek için burada toplanmış bulunmaktayız. Bildiğiniz gibi, bu ihtiyaç, geçtiğimiz aylarda Ortadoğu’da yaşanan çatışmalar ve İsrail’in Lübnan’ı işgaliyle ortaya çıkmıştır.
Sayın milletvekilleri, Ortadoğu ülkeleri arasında şimdiyedek radikaller ve ılımlılar diye, doğru ya da yanlış, bir ayırım vardı; ama, İsrail’in Lübnan’a saldırısından sonra radikallerin sayısının gittikçe arttığını görüyoruz. Artık Ortadoğu’da ılımlı olmak çok zor hale geldi. Ortadoğu’da diğer ülkeler, ılımlı olmayı fazla benimseyemiyorlar, kendi halklarına bunu anlatamıyorlar; ama, Türkiye’nin sağduyu temelinde giden siyaseti bu yüzden çok önem taşımaktadır. Gerek milletvekili arkadaşlarımızın gerekse bazı müttefiklerimizin bunu iyi tahlil etmesi gerekir.
Böyle hassas bir ortamda bazılarının radikalizmin daha da tırmanmasını sağlayacak, âdeta ateşe benzin döken yaklaşımlarını, ben, anlamakta zorluk çekiyorum. Bütün bu endişe verici çatışma ortamı içerisinde, Türkiye ve tabiî ki AK Parti, Ortadoğu için gururlu ve onurlu bir ilham kaynağıdır. Türkiye ve AK Parti, Ortadoğu için haklı bir modeldir.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Abdullah Gül’ün kitlelere güven veren ve kitleleri sürükleyebilecek o liderlik etkilerini itidal ve sağduyu yolunda kullanmaları, bütün dünyanın saygı duyması gereken bir tutumdur. Ortadoğu’da kin, çatışma ve gerilim arayan başka liderlerin öne çıktığı bugünlerde, Türkiye liderlerinin, hoşgörüyü, barışı ve uzlaşmayı, karşılıklı anlayışı ısrarla telkin etmeleri, dünya barışı için büyük bir şanstır. AK Parti ve Türkiye’nin kıymetini anlamayanlara, Ortadoğu’nun sokaklarındaki silah sesleri belki yeteri kadar uyarı olabilir. Bölgede barış ve huzur için en çok çaba sarf eden ülkelerin ve yönetimlerin başında geliyoruz.
Sayın milletvekilleri, Lübnan’ın bağımsızlığı, Lübnan’ın toprak bütünlüğü ve siyasî birliği çok ama çok önemlidir ve korunmalıdır. Askerimizin oradaki varlığı da bunu sağlayacaktır. Filistin’de, Lübnan’da yaşanan olayların sadece o ülkelerle sınırlı kalmayacağı hepinizin malumudur. Bu bölgede yaşananlar, Ortadoğu’yu, dünyayı ve yurdumuzu yakından ilgilendirmektedir. Bu yüzden, bölgede sağlanması gereken barış sürecine tüm gücümüzle destek vermeliyiz. Biliyoruz ki, aynen önceden olduğu gibi, kıymetli muhalefet sözcüleri, biraz sonra belki yine çıkacaklar buraya “Lübnan’da ne işimiz var” diyecekler; hatta bazıları “turistik seyahate mi gidiyoruz” diye soracaklar.
Arkadaşlar, bizim Lübnan’da çok işimiz var ve orada yapılması gereken çok önemli işler var. Lübnan’ı kendi haline bırakırsanız, sorun gelir sizin sınırınıza dayanır.
MUHARREM KILIÇ (Malatya) – Çocuklarınızı gönderecek misiniz?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Tekrar ediyorum: Bölgesel barış sağlanmazsa, ne küresel barış ne Türkiye’nin ulusal çıkarları korunabilir.
Biraz evvel soruldu, vicdan terazisinden bahsedildi, “vatan sağ olsun diyebilir miyiz” dedi. Eğer, Lübnan’daki ateş büyür de bizi de sararsa ve bizi de yakmaya başlarsa, o zaman vatan sağ olsun mu diyeceğiz, yoksa, bugün gidip orada yangını söndürmek için mi uğraşacağız ve vatan sağ olsun diyebileceğiz?! Bunu da sizlere soruyorum.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Kaç kişiyle yangını söndüreceksiniz?!
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Çocuklarınızı gönderecek misiniz?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bu kriz çıktıktan sonra Ortadoğu’yu adım adım dolaşıp telkinlerde bulunan Sayın Dışişleri Bakanımız ve ayrıca bütün dünya liderleriyle, Sayın Sinyora’yla, Sayın Annan’la, Sayın Bush’la, Sayın Esat’la, Sayın Chirac’la, Putin’le konuşan Başbakanımız, krizin büyümesini engellemek ve risklerin azaltılması için ellerinden geleni yaptılar. Muhalefet ne yaptı; soruyorum arkadaşlar. Muhalefet, bu dış krizden bir iç kriz yaratabilmenin yollarını aradı. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Biraz evvel sordular… “Sizi karar almaya zorlayanlar var” dedi Anamuhalefet Liderinin sözcüsü.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Amerika, Avrupa…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Arkadaşlar, biz, dün akşam, AK Parti Grubu olarak saatlerce toplandık, en ufak soruya kadar kendi aramızda tartıştık. Herkesin serbest konuşmasına imkân tanındı değil mi arkadaşlar. Acaba muhalefet partisinde bu kadar demokrasi, bu kadar özgürlük, bu kadar fikir alışverişi var mı, bu kadar istişare var mı?! (AK Parti sıralarından alkışlar) Bize, tutup, demokrasi dersi vermeyin; önce, kendi üyelerinizin kendi fikirlerini net bir şekilde söylemesine müsaade edin.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Bizde fikir birliği var, 8 tane tarikat yok.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Kimisi kalkıyor, diyor ki: “Doğru bilgileri vereceksiniz.” Yani, zamanında gazete manşetlerinden, gazete köşelerinden devletin kriptolarını gizlediğini okuduğumuz birileri, kalkıp, bize burada ahlak dersi verecek!.. Ben bunu kabullenemiyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Dediler ki: “Sayın Gül çok değişmiş; Afganistan’da farklı konuşuyordu, şimdi farklı konuşuyor.”
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Doğru.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Afganistan olayı geldiği zaman Meclise, ne Birleşmiş Milletler kararı ne de başka bir uluslararası örgütün kararı vardı; ancak, Türkiye’de, Mecliste o karar çıktıktan daha sonra NATO kararı alındı.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Bırakın da Sayın Gül kendisi savunsun.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Şimdi, hazır, değişimden bahsederken, ben de sizlere buradan bir cümle okumak istiyorum.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Avukatlığın bu kadarı fazla.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bakın, şu cümleyi iyi dinleyin arkadaşlar. Siz, hele siz, iyi dinleyin.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Sayın Gül savunsun, bırakın avukatlığı.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – “Uluslararası hukuku ve insanî kaygıları gözeten her türlü girişimde Türkiye’nin de sorumluluk üstlenmesi, ülkemize kazandırmak istediğimiz etkinlik açısından değerlendirilmelidir. Bunu bir ortak sorumluluk konusu olarak düşünüyoruz.” Bu laf 6 Aralık 1992 yılında söylenmiş. Kim söylemiş biliyor musunuz; Anamuhalefet Partimizin Sayın Genel Başkanı Deniz Baykal söylemiş.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Doğru; ama, İsrail’in bekçiliği var mı?! İsrail bekçiliği var mı?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Şimdi, biz, bugün, aynı şekilde, Türkiye’nin itibarı diyoruz; ne işimiz var canım, aman yardım etmeyelim, aman ellemeyelim, böyle izolasyonuz... İçine kapanık bir şey ortamı içerisine girmişler.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – İsrail bekçiliği var mı Egemen Bey?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.
HÜSEYİN EKMEKCİOĞLU (Antalya) – Anlayamazsın!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bir de kalkıp 1 Martla karşılaştıranlar oluyor. 1 Martta Türkiye topraklarına yabancı bir ülkenin askerinin girmesi söz konusuydu. Türkiye’nin bir yere asker göndermesiyle ilgili bir tezkere değildi.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – İstiyordunuz ama!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Elma ile armudu karıştırmayalım, insanların kafasını karıştırmayalım.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – O işgale de olumlu oy verdiniz!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bakın, ben size bir anekdot anlatmak istiyorum. Geçen hafta, İtalya’nın Savunma Bakan Yardımcısı, ki NATO Parlamenterler Asamblesinden çok yakın arkadaşlığımız olan Senatör Forcieri, Formula 1 yarışlarını izlemek için İstanbul’a gelmişti. Kendisiyle biraz sohbet etme imkânımız oldu ve sordum: İtalya Lübnan’a asker gönderecek mi? “Evet, göndereceğiz” dedi. Muhalefetinizin tepkisi ne, diye sordum. Kendisi de gerçek, samimi bir sosyal demokrattır, öyle bizdeki gibi statükocu sosyal demokratlara benzemez. Dedi ki…(AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Hop!.. Hop!..
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Allah Allah!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Üstünüze alınmayın efendim, üstünüze alınmayın. Yarası olan gocunur.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Şimdi şeriatçı devrimcilik var!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Dedi ki: “Anamuhalefet Partisinin Lideri Sayın Berlusconi bize bu konuda en çok desteği veren siyasetçi oldu.”
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Şeriatçı olmaktan iyidir!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Yani, İtalya’da da muhalefet var arkadaşlar; bilmiyorum, bundan çıkarılması gereken birtakım dersler vardır herhalde.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Kuzey Irak’tan bahset!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Şimdi, burada yanlış olan, demokratik tartışma görüntüsü altında süren demagoji ve kışkırtmadır.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Kuzey Irak’tan bahset! Savunuyorsun, değil mi?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Burada yanlış olan, maksatlı çarpıtmalardır.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Evet!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Yanlış olan, millî ve stratejik bir meselede muhalefetin sağduyudan her geçen gün uzaklaşmasıdır. Muhalefet, kulağa hoş gelen kelimeler, yok misket bombası, yok süngü, yok çatışma…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Yok mu?! Öyle mi?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Yahu, çatışma kuralları diye bir şey yok. Onun adı engagement rules, Türkçesi de angajman kuralları. Siz, tercümeyi bir kere yanlış yapıp, insanların kafasını karıştırıyorsunuz.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Senin işin o!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Muhalefet sözcüleri, korku ve abartmayla Meclisi sindirmeye, kamuoyunu korkutmaya çalışmaktadırlar.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – O senin Genel Başkanının yaptığı...
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadırlar.
Bir de, Lübnan konusu açılınca PKK’yla mücadele konusunda demagoji başlıyor.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Ne demagojisi?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Lübnan’a sınırlı bir barış gücü yollayacağız eğer bu tezkere burada kabul edilirse. Türk Ordusunun PKK’yla mücadele kabiliyetinde herhangi bir, çok şükür ki herhangi bir eksikliği yoktur ve de olmayacaktır. (CHP sıralarından gürültüler) Her zaman, gücümüz ve kararlılığımızla, terör örgütüyle içeride de dışarıda da mücadeleye azimle devam edeceğiz.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Utanmaz adam! Ne zaman gittin?! Utanmaz.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Mücadele, Türkiye içindeki teröristler yanında, Türkiye sınırı dışında yuvalanan teröristleri de kapsamaktadır.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sen ne zaman gittin devletin adına?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Hiçbir terörist hiçbir yerde Ordumuzun pençesinden uzakta ve dokunulmaz değildir.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Utanmaz, sen ne zaman gittin devletin adına?! Utanmaz adam!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Hiçbir terörist hiçbir mağarada rahat uyuyamaz. PKK terörü ve bununla mücadele hiçbir zaman hiçbir şekilde zaafa uğramaz, uğratılamaz. Terörle mücadele…
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Senin PKK’yla ilişkin var mı yok mu; onu açıkla!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - …başka konularla sulandırılamaz.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Tabiî tabiî!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Buna teşebbüs edenler varsa da karşısında bizi bulurlar. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Utanmaz!.. Utanmaz!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - PKK’yla mücadele, süregelen bir devlet politikasıdır.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Önce Kandil’e gideceksin, Kandil’e! Utanmaz!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Partimiz ve hükümetimiz, bütün kararlılığıyla bu politikanın arkasındadır.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – İsrail Başbakanı gözlerinden öpüyor senin!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Amerika’ya git sen, Amerika’ya!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Tekrar ediyorum, muhalefetimiz, dış krizlerden kendine bir iç kriz çıkarma fırsatı arıyorsa, boşuna uğraşıyor.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – İsrail Başbakanı gözlerinden öpüyor senin!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Sayın milletvekilleri, biz, Lübnan Savaşı sırasında da sonrasında da, tüm taraflarla samimi ve açık olduk. İşte bu yüzdendir ki, Türkiye’ye asker gönderme teklifi hukuken yetkili iki ayrı yerden gelmiştir. Bir tanesi, Lübnan Başbakanı Sayın Fuad Sinyora’dır; diğeri ise Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan’dır. Türkiye’nin başka bir ülkenin talimatıyla oraya asker göndereceğini savunmak abesle iştigaldir.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Kılavuzu bunlar olursa, Başbakan zordan kurtulmaz.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Bize Lübnan’a asker gönderme teklifi geldiğinde, biz bazı şartlar koştuk. Neydi bu koyduğumuz şartlar:
1- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı istiyoruz dedik, meşruiyet istiyoruz dedik, mutabakat istiyoruz dedik. Bunu sağladık mı; evet, bu sağlandı.
2- Bu kararın tüm taraflarca kabul edilmesini istedik. İsrail Hükümeti kabul etti; koalisyonunda Hizbullah’ın da yer aldığı Lübnan Hükümeti de kabul etti; yani, tüm dünyanın kabulüyle bu da sağlandı.
3- Lübnan’a çokuluslu bir güç olması şartını koştuk.
GÖKHAN DURGUN (Hatay) – Almanya göndermiyor, göndermiyor!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - 22’si Avrupa Birliği üyesi ülkesi olan 30’dan fazla ülke asker göndereceğini açıkladı.
GÖKHAN DURGUN (Hatay) – Almanya göndermiyor!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Dolayısıyla, üçüncü şartımız da kabul edildi.
4- Bu misyonun herhangi bir grubu silahsızlandırma görevi olmamasını şart koştuk ve 1701 de bunu sağladı. Bunu, ben söylemiyorum; bakın, bunu kim söylüyor; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri söylüyor, Almanya Şansolyesi söylüyor…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – O, neler söylüyor neler!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Finlandiya Dönem Başkanı başta olmak üzere AB üyesi birçok ülkenin dışişleri bakanı söylüyor…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Siz, PKK’ya karşı ne yaptınız, onu söyleyin, onu anlatın!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - İran Dışişleri Bakanı da söylüyor; çünkü, Hizbullah’ı silahsızlandırma görevi Lübnan Ordusunundur…
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Lübnan’ın ordusu var mı?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - …ve sonradan böyle bir talep gelirse, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden bir karar almak zorundadır; o da öyle kolay bir iş değildir.
Her şeye rağmen, böyle bir talep geldi; bunun cevabını da Sayın Başbakanımız çok açık ve net bir şekilde söyledi… (CHP sıralarından gürültüler) “o zaman, derhal askerimizi geri çekeriz” dedi.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Yalan söyleme, yalan!.. Doğru söylemiyorsun!
ŞÜKRÜ ÜNAL (Osmaniye) – Ne bağırıyorsun?!
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Bağıracağım!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - 5- Çokuluslu gücün yapısında, sadece Batı ülkeleri ve Türkiye olmasın dedik. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Türkiye’nin dışında da, başka Müslüman ülkeler de oraya asker göndersin dedik ve…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Amerika’ya gideceksin…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – …bunu sağlamak için de, ta Malezya’daki İKÖ Genişletilmiş Başkanlık Zirvesine gidip bu konuda temaslarda bulunduk.6 saatlik bir toplantı için 22 saat yol gittik, 6 saat toplantıyı bitirip tekrar geldik ve hiçbir zaman da gocunmadık. Bu ülke için, biz, her türlü özveriye hazırız ve bunun neticesinde…
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Hiçbir şey yapmadın…
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Amerikan vatandaşlığın var mı, Amerikan?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bakın, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Brunei ve son olarak da Katar gibi ülkeler, bu çabaların sonucunda tavır değiştirdiler ve asker gönderme kararı aldılar. Yani, bu beşinci şartımız da yerine geldi. Yani, önceden şart koştuğumuz, sağladığımız koşulların yerine gelmesini sağladık. Askerimizi oraya göndermeden evvel, riski azaltmak, en aza indirebilmek için her şeyi yaptık.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Lübnan’da başlayan ve bölgesel büyük bir yangına dönüşebilecek olan soruna kayıtsız kalamayız. Türkiye kayıtsız kalırsa, bölge de Türkiye’nin taleplerine ve isteklerine karşı kayıtsız kalır.
Ayrıca, Lübnan’ın ata yadigârı olduğunu unutmayalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Peki, 100 000 kişi mi göndereceksiniz Lübnan’a da...
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sizin sayenizde…
BAŞKAN – Sayın Bağış, buyurun; konuşmanızı tamamlayınız.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Sırf bu bağlantı bile bizi Lübnan’a bağlıyor, bizim varlığımızı gerekli kılıyor. Yok, o köhne bir tarih ise, tarihinden utananlar, oradan uzak kalmak isteyenler... (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler) Onlara da bir lafım var; o zaman, seçimle işbaşına gelmiş, meşru Lübnan Hükümeti, uluslararası hukuka da uygun bir biçimde, bizden yardım istedi.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Senin deden utansın, biz neden utanacağız!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Onlara sırtımızı nasıl döneriz?! Lübnan Halkı, Lübnan Başbakanı bizim yardımımızı istiyor arkadaşlar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Amerika istiyor, onlar istemiyor…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Neredeyse her gün arıyor, günaşırı arayıp yardım istiyor. Biz onlara sırtımızı dönemeyiz.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sen Amerika’ya git, Amerika’ya…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bizim şanlı tarihimizde, böyle, dostlarına, müttefiklerine sırtını dönmek yoktur, ata yadigârı toprakları unutmak yoktur.
MUHARREM KILIÇ (Malatya) – Lübnan Başbakanı…
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Türkiye’nin Lübnan’la ilgilenmesinin hem ahlakî hem de siyasî bir gerekliliği vardır.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Çok özlüyorsan, git Lübnan’a yerleş!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Ahlakîdir; çünkü, Lübnan’daki acılar televizyonlarımızın düğmesini kapayınca bitmiyor. Gazete manşetlerinde artık fotoğrafları görmüyor olabilirsiniz; ama, oradaki acı, oradaki dram devam ediyor arkadaşlar. Siyasî bir gerekliliktir; çünkü, artık, 2006 Eylülü itibariyle, bazılarının dediği gibi “bana dokunmayan Ortadoğu bin yaşasın” deme lüksümüz kalmamıştır.
22 AB üyesi oraya asker gönderirken, İslam Konferansı Örgütünün birçok üyesi oraya asker gönderirken, Türkiye, hem İslam Konferansı Örgütünün…
GÖKHAN DURGUN (Hatay) – Hangi ülkeler istedi?!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - …hem Avrupa Birliğinin üyeliği yolunda ilerleyen bir ülke iken tavırsız kalamaz. Herkes oraya gidip sorumluluğunu üstlenirken, elini taşın altına koyarken Türkiye kaçak oynayamaz. Artık, bu izolasyonist tavırlarınızdan vazgeçin arkadaşlar! Üstelik, Türkiye’nin bu gücü ilk kez ortaya çıkmıyor. Türkiye, Irak’ta huzurun sağlanması için Amerikalı yetkililer ile Iraklı Sünnî liderleri birleştirebilen, bir araya getirebilen tek ülkedir. Türkiye, İslam Konferansı Örgütü ve AB dışişleri bakanlarını bir araya getirebilen tek ülkedir. Türkiye, İsrail ve Pakistan Dışişleri Bakanlarını bir araya getirebilen tek ülkedir. Türkiye, Ortadoğu’da, radikalizme karşı sağduyunun, Batılı ve demokratik değerlerin ve adaletin temsilcisidir. Türkiye, bir NATO üyesidir. NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahiptir ve NATO’nun tek Müslüman ülkesidir. Türkiye, aynı zamanda, bir Avrupa, bir Balkan, Ortadoğu, Akdeniz ve Kafkas bölgesi ülkesidir. İşte bu yüzdendir ki, şimdiye kadar, Avrupa Birliği barış misyonlarının tamamına katıldık. Ordumuz bugüne kadar 28 uluslararası barış gücü ve gözlem görevinde, 10 000’i asker, 1 000’i aşkın sivil, yüzlerce subay, polis ve danışmanla görev üstlenmiştir. Bugün, halen, 1 700’ün üzerinde askerimiz, dünyanın çeşitli ülkelerinde, uluslararası barış güçlerinde görev yapmaktadır. Türkiye, bu görevlerde, 2’si trafik kazasında olmak üzere toplam 7 şehit vermiştir ve onları rahmetle anıyoruz; ama, muhalefetin sözcülerinin bazı gazetelere verdikleri demeçler gibi, işte en çok şehidi biz verdik falan şeyleri de yanlıştır; toplumu yanlış bilgilendirmeyelim, kışkırtmayalım arkadaşlar.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Her gün Türkiye’de şehit veriyoruz! Her gün be!
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) – Dedenin zihniyeti de öyleydi!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Lübnan’a asker göndermeyi taahhüt etmiş ülkeler arasında, Avrupa Birliği Dönem Başkanı Finlandiya, İspanya, Belçika, Almanya, Norveç, Yunanistan, Danimarka, Bangladeş, Endonezya, Nepal, Malezya, Katar, Fas gibi ülkeler var.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Yakında Amerika’ya gideceksin! Türkiye’de yaşayamayacaksın!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Hatta, Fransa, İtalya, İrlanda, Polonya, Hindistan, Çin, Ukrayna ve Gana, halen, şu anda orada görev yapıyor askerleriyle. Onun için, arkadaşlar, insanları yanıltmayalım.
ALİ RIZA BODUR (İzmir) – Senin vatandaşı olduğun ülke neden yok?
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Benim başka bir ülkenin vatandaşı olduğumu iddia eden birileri var. Ya onlar bu iddialarını ispat edecekler, edemiyorlarsa, ben onları burada suçluyorum, en ağır terimlerle suçluyorum. Eğer…
GÖKHAN DURGUN (Hatay) – Suçlayamazsın!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sen oraya gideceksin, oraya!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Edemezler; çünkü, ben hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyetinin dışında hiçbir ülkenin vatandaşı olmadım, hiçbir ülkenin pasaportunu taşımadım. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Oraya gideceksin, oraya!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Hiçbir zaman böyle bir iftiraya sığınmayın, saklanmayın! (AK Parti sıralarından alkışlar)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Geldiğin yere gideceksin, geldiğin yere!..
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Arkadaşlar, burada gerçekleri konuşuyoruz, palavralarla işimiz yok.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Amerika’nın havası seni bozmuş, fena bozmuş!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Sormak istiyorum size; bu asker gönderen ülkeler -saydım biraz evvel- hangisi Lübnan’a bizden daha yakın, hangisi bizden daha stratejik görüyor Lübnan’ı? Kosova, Bosna, Somali, bu bölgelere barış gücü giderken, hepsinin karar sürecinde Türkiye vardı. Hatta, bugün muhalefette olanlar o gün ya iktidardalardı ya da bu Meclisin çatısı altında o tezkerelere destek veriyorlardı ve bu hararetle de ülkelere asker gönderilmesini savunmuşlardı.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Seni fena gazlamışlar! Karambole gitme!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Meclis tutanakları da var.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Tarih oku, tarih!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Soruyorum: Lübnan, Somali’den daha mı az önemli, daha mı az stratejik, yoksa Lübnan, Afganistan’dan daha mı az tehlikeli?! Aklım almıyor sizin bu iddialarınızı.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Farklarını anlattım; ama, anlayamamışsın.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bakın, Avrupa Birliği, kurumsal olarak Lübnan konusunda ilk defa ortak bir tutum sergiliyor. Çok önemli bir konu, Avrupa Birliği askerî gücünün yetersizliği, Lübnan konusundaki taleplerin de karşılanamaması yüzünden yeniden ortaya çıkmaya başladı. Türkiye, ekonomisi, genç nüfusu, yanında ordusu ve ordusunun görev kabiliyetiyle Avrupa Birliği için stratejik önem taşımaktadır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine aday olan bir ülkenin böyle bir tavırda çekimser ve içine kapanık kalmasının nasıl bir etki yaratacağını herhalde siz de takdir edersiniz. Bilmiyorum, zor, ama, anlayabileceğinizi ümit ediyorum.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Sen çok zekisin! Ne biçim konuşuyorsun sen yahu! Ne biçim konuşuyor Başkan! Zekâ seviyemizi o mu ölçecek!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Türk Ordusunun kabiliyet ve gücüne bütün dünya saygı duymaktadır. Biz de ordumuzla gurur duyuyoruz. Hem ben Afganistan’a Sayın Başbakanımızla gittiğimizde bizzat şahit oldum.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Hakaret etmekten vazgeç.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Güneş gözlüğüyle maskelenmiş birtakım Batılı askerlerin, her tarafı silah teçhizatıyla dolu askerlerin gördüğü tepki ile bizim o samimi, içten davranan Türk askerinin gördüğü sevecenlik ve teveccüh arasında dağlar kadar fark vardı.
Arkadaşlar, biz Lübnan’a işgal için gitmiyoruz, biz Lübnan’a muharip güç göndermiyoruz; Lübnan’da, galibi olmayan ve sonu gelmeyecek bir çatışmanın içine sürüklenmiş iki tarafı birbirinden ayırmaya gidiyoruz, iki taraf için de onurlu bir çıkış fırsatı tanımak için gidiyoruz, bundan sonra silahların susması ve Lübnan’da başlayarak, Filistin dahil Ortadoğu’da yıllardır kangren olmuş sorunların çözümüne bir başlangıç fırsatı vermek için gidiyoruz. Aksini yaparsak tarihe hesap veremeyiz.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Arkadaşlar, birisi Egemen Beyi tutsun! Vallahi gidiyor şarampole, bakın! Fena gazlamışlar!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Şunun altını çizmek istiyorum: Biz herhangi bir ülke veya grubu korumaya gitmiyoruz. Bu iddiaların tamamı abesle iştigaldir. Biz kimsenin taşeronu değiliz.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Aynen öyle.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Kimse de bizi onunla suçlayacak kadar burada o ahlak şeyini aşamaz.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara) – Sayın Başkan, tutsun birisi, fena gidiyor!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Arkadaşlar, tezkerenin metninde niçin gittiğimiz o kadar net yazıyor. Sayın Dışişleri Bakanımız o kadar net anlattı ki, ben tekrar okumayacağım size.
ATİLA EMEK (Antalya) – Amerika’nın hatırı için gidiyoruz!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Ama, şunu söylüyorum: Bu bölgede söz sahibi olmak ve oyuna gelenlerin değil, oyunu belirleyenlerin safında olmak istiyorsak, biz, sadece askerimizle değil, diplomatımızla, müteahhidimizle, mühendisimizle, doktorumuzla, hemşiremizle Lübnan’a gitmek zorundayız.
ATİLA EMEK (Antalya) – Milletin çıkarlarının yanında olacağız, Amerika’nın değil.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Biz, Ortadoğu’ya, korkuyla değil, kararlılıkla, güçle gidiyoruz; güçle, güvenle bakıyoruz. Ortadoğu, İskenderun’un, Mardin’in, Diyarbakır’ın bir taş atımı uzaklığındadır. Ortadoğu Türkiye’dir arkadaşlar; Ortadoğu, NATO üyesi olan ve AB yolunda hızla ilerleyen Türkiye’nin kendi hinterlandı içindedir, kendi coğrafyası içerisindedir. Bundan korkmayın, milleti korkutmaya çalışmayın, demagoji yapmayın, korkmayın arkadaşlar, korkmayın!
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sen korkma!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Korkmak yerine Türkiye’ye güvenin. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Sen Amerika’dan korkuyorsun, İsrail’den korkuyorsun.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Lübnan’a gitmeliyiz. Lübnan’a, büyük bir ülke olmanın sorumluluğu ve bilinciyle gitmeliyiz.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Bende korku yok, sen kendine bak!
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Lübnan’a, tarihî görevimiz olduğu için gitmeliyiz; Lübnan’a, Bayrağımızın dalgalandığı yerde… (CHP sıralarından gürültüler)
Dinleyin…Dinleyin…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) – Bitiriyorum Sayın Başkan. (CHP sıralarından gürültüler)
FERİDUN FİKRET BALOĞLU (Antalya) – Gücün yetiyorsa bunları köy kahvelerinde söyle de cevabını halktan al sen!
BAŞKAN – Saygıdeğer arkadaşlarım; Sayın Baloğlu, Sayın Nas, Sayın Emek; böyle bir üslup yok; yani, bir hatibin her konuşmasına her dakika müdahale… (CHP sıralarından gürültüler) Hayır efendim, böyle bir üslup yok. Lütfen… Lütfen… (CHP sıralarından gürültüler)
ATİLA EMEK (Antalya) – “Korkmayın” diyor; kimden korkacağız?!
BAŞKAN – Lütfen Sayın Emek… Lütfen, buyurun. Niye bağırıyorsunuz ki?!. Bağırmakla neyi halledeceksiniz?! Hiçbir şey hallolmaz. Lütfen, buyurun…
ATİLA EMEK (Antalya) – Milletin vekilleri olarak, millet için buradayız. Kimden korkacağız?! Üslubuna dikkat etsin!
Biz milletvekilleriyiz, kimseden korkumuz yok. Sen Amerika’dan korkma yeter. Allah’tan kork, Allah’tan!
BAŞKAN – Sayın Bağış, eksüreniz doldu. Ek 1 dakika süre vereceğim. Konuşmanızı tamamlayınız efendim.
Buyurun. (CHP sıralarından gürültüler)
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Arkadaşlar, son dakika… Son 1 dakika; ona da sabredin.
Lübnan’a tarihî görevimiz için gitmeliyiz.
ATİLA EMEK (Antalya) – Sen git.
EGEMEN BAĞIŞ (Devamla) - Lübnan’a, bayrağımızın dalgalandığı yerde barış ve huzurun yeşerdiğini insanoğluna tekrar hatırlatmak için gitmeliyiz. Çağdaş, demokratik, laik, özgürlükçü, müreffeh bir Türkiye olarak, bir model olarak gitmeliyiz. Daha çok çocuğun ölmemesi, daha çok annelerin ağlamaması için gitmeliyiz. Yaşama hakkı adına Lübnan’a gitmeliyiz. Oradaki acıyı görüp, oradaki dramı görüp üzülüyorsak, siz de akşamleyin başınızı yastığa koyduğunuzda sizin de yüreğiniz benimki gibi sızlıyorsa, o zaman bu tezkerenin gereğini siz anlıyorsunuz demektir. O zaman neden Lübnan’a gitmemiz gerektiğini anlıyoruz demektir.
Arkadaşlar, gelin, bu işleri iç siyasete malzeme yapmayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum ve bu kararın ülkemiz için, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar; CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) – Altı ay sonra Amerika’ya gidecek.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri… (CHP sıralarından gürültüler)
Saygıdeğer arkadaşlarım, bakınız, sizler de izliyorsunuz, bizler de izliyoruz; üzülerek beyan edeyim ki, bu kadar gürültünün sebebi, maalesef, iki üç tane arkadaşımızın sürekli olarak müdahaleleridir; takdirlerinize arz ediyorum.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Tahrik edici konuşma yapmasın.
BAŞKAN – Konuşmalara, Hükümet adına, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah Gül cevap verecektir.
Sayın Bakanım, buyurun efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; her şeyden önce, burada, bu tezkereyle ilgili, bu önemli konuyla ilgili görüşlerini açıklayan arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum.
Hükümet olarak, şüphesiz ki, bütün görüşleri, bütün eleştirileri ve tavsiyeleri gayet dikkatli bir şekilde burada dinledik ve bunların hepsini not ettik. Şüphesiz ki, İktidar Partisi olarak getirdiğimiz… (Siirt Milletvekili Öner Ergenç ile Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki arasında karşılıklı laf atmalar)
ÖNER ERGENÇ (Siirt) – Hadi ya!.. (CHP sıralarından “Otur yerine” sesleri, ayağa kalkmalar)
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) – Otur yerine. (Siirt Milletvekili Öner Ergenç ile Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki arasında karşılıklı itişmeler)
BAŞKAN – Saygıdeğer arkadaşlarım… ( AK Parti ve CHP sıralarından ayağa kalkmalar, gürültüler) Sayın milletvekilleri, lütfen, yerimize oturalım. (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler) Sayın İdare Amirleri, lütfen müdahale ediniz. Saygıdeğer arkadaşlarım…(Gürültüler) Lütfen, yerlerimize oturalım.
Sayın Tiryaki, Sayın Ergenç… Lütfen, arkadaşlar, buyurun… (Gürültüler)
Sayın Bakanım, buyurun efendim.
Arkadaşlar yerlerimize oturalım lütfen. (Gürültüler) Sayın milletvekilleri, lütfen yerlerimize oturalım efendim.
Arkadaşlar, lütfen…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Sayın Başkan, 5 dakika ara ver.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti ve CHP sıralarından gürültüler)
Sayın milletvekilleri, lütfen yerlerimize oturalım.
Sayın Bakanım, buyurun efendim, Genel Kurula hitap ediniz. (Gürültüler)
Arkadaşlar, oturalım, lütfen Sayın Bakanı dinleyelim.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Değerli arkadaşlar, bir kez daha, Hükümetimiz adına, bu kürsüye gelip görüşlerini ifade eden bütün grup temsilcilerine teşekkür ediyorum. Muhakkak ki, arkadaşlarımızın tenkitleri, tavsiyeleri, eleştirileri, bunlar bizler tarafından gayet dikkatli bir şekilde dinlenmiştir ve bunların hepsiyle ilgili notları tuttuk ve eminim ki, hepsi de değerlidir.
Şüphesiz ki, Hükümet olarak getirdiğimiz tezkerenin sorumluluğunu… (Siirt Milletvekili Öner Ergenç ile Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki arasında karşılıklı laf atmalar)
HALİL TİRYAKİ (Kırıkkale) – Sen kendine bak, daha ne olacak; bende kalp yok, bende sağlam yürek var.
BAŞKAN – Sayın Tiryaki, lütfen efendim.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Ara verecekseniz ara verin, devam edeceksek devam edelim. (Gürültüler)
BAŞKAN – Sayın Ergenç, istirham ediyorum.
Arkadaşlar, lütfen Sayın Bakanın konuşmasını dinleyelim sükûnetle. Lütfen, kendi aramızda da konuşmayalım.
Buyurun efendim.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Ara verin, daha sağlıklı…(Gürültüler)
BAŞKAN - Arkadaşlar, Hükümet adına Dışişleri Bakanımız konuşmalara cevap veriyor, lütfen dinleyelim.
Buyurun efendim.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Şüphesiz ki, Hükümet olarak biz, getirdiğimiz tezkerenin sorumluluğunu alma siyasî ahlakını gösterecek durumdayız. Muhalefetin, şüphesiz ki, desteklemesini bekleme gibi arzumuz olamaz, onların eleştirilerinden sadece faydalanma durumunda kalırız. O bakımdan, hepsine teşekkür ediyorum, burada görüşlerini ifade eden arkadaşlara.
Değerli arkadaşlar, her şey çok söylendi; burada açık bir tartışma ortamının olmasından da büyük bir mutluluk duyduk. Ben, özet olarak size şunları söylemek istiyorum bir kez daha:
Önce, Lübnan, Doğu Akdeniz’in bir parçasıdır, Türkiye’nin içinde bulunduğu bir bölgedir; oradaki barış ve istikrar, muhakkak ki Türkiye’nin de ulusal çıkarlarının bir parçasıdır. Doğu Akdeniz’in güvenliğiyle muhakkak ki bizim de ilgilenmemiz gerekir. Akdeniz ülkelerine baktığımızda, Fransa’dan, İspanya’dan Portekiz’e kadar hepsi, eğer burada bulunmayı ve buranın istikrarıyla ilgili güç göndermeyi tercih ettilerse, Türkiye’nin buna duyarsız kalmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz. Üstelik, sadece Avrupa ülkeleri, Batı ülkeleri değil, Doğu ülkeleri de buradadır.
Şimdi, herkes şöyle bir düşünsün; İspanya’dan, Portekiz’den, Finlandiya’dan, Yunanistan’dan, Avrupa’nın bütün ülkelerinden; bu tarafa baktığınızda, Bangladeş’ten, Pakistan’dan, Malezya’dan, Katar’dan herkes bu bölgeye gelecek ve bu bölgede barışın tesisine yardımcı olmak için bazı katkılarda bulunacak; ama, bu bölgenin ülkesiyim diyen Türkiye buraya duyarsız kalacak; bunun doğru olmadığı kanaatindeyiz. Böyle bir kanaate vardıktan sonra, şüphesiz ki, gözü kara bir katkı da söz konusu olmaması gerekir. Bunun için başından beri ortaya koyduğumuz üç tane temel şart vardı; bunlardan birisi, dünyanın bu işte ittifak içerisinde hareket etmesi, uluslararası bir meşruiyetin ortaya çıkması ve açık, net bir Birleşmiş Milletler kararının olmasıydı. Bunu başından beri söyledik, bugün baktığımızda da bunun sağlandığını görüyoruz.
Bu noktada, Irak’la veyahut da başka bir olayla, Afganistan’la bunun karşılaştırılması hiç mümkün değildir. Irak olayına baktığımızda, Irak olayında bütün dünya bölünmüştü. Ortada bir Birleşmiş Milletler kararı yoktu. Bırakın bunları, Avrupa Birliği kendi içinde bölünmüştü. NATO üyesi ülkeler bile kendi içinde bölünmüştü. Dolayısıyla, çok büyük tartışmalar söz konusuydu. Buraya baktığımızdaysa, tam tersine, bütün dünya, Batı âlemi, İslam âlemi, Ortadoğu, hepsi birleşmiş ve hepsi, oybirliği içerisinde, bu gelinen noktayı desteklemektedir. Afganistan da yine çok farklı bir şekildeydi.
Değerli arkadaşlarım buraya çıkıp, benim, 2001 yılında bu kürsüden yaptığım konuşmama atıfta bulundular ve konuşmamla ilgili birçok şeyleri konuştular.
Değerli arkadaşlar, hatırlatıyorum size, o gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu kürsüsünde Afganistan olayı tartışılırken dünya bölünmüştü. Bir birlik yoktu. Ortaya çıkmış bir Birleşmiş Milletler kararı yoktu. Bir uluslararası hukukun meşruiyeti söz konusu değildi. Bugün ise, uluslararası meşruiyet var, yani bir Birleşmiş Milletler kararı var.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta yoktu…
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Dolayısıyla…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta yoktu, 1 Martta…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – 1 Martta yoktu, Birleşmiş Milletler kararı yoktu.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …benim bir tutarsızlığım söz konusu değil.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta da yoktu.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konu 10 Ekim 2001 tarihinde görüşülmüş ve karara bağlanmıştı o zaman. Diğer bir ifadeyle, uluslararası meşruiyetin sağlanmadığı bir ortamda…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Çok güzel!
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …konunun Yüce Meclise getirilmesi eleştiri konusu olmuştu...
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta da yanlış yapıldı.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …ve ayrıca…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta da yanlış getirdiniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …iki ay sonra Birleşmiş Milletler kararı ve uluslararası meşruiyetle ilgili kararlar alındığında…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Martta niye getirdiniz?
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …orada Birleşmiş Milletlerin yedinci faslı altında kararlar alındı ve orada çatışma dahil, çarpışma dahil, barışı yapmakla ilgili güç kullanma dahil, bütün bu şartlar altında Afganistan’la ilgili kararlar alındı.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Mart…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – 1 Mart…
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Mart… 1 Mart…
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Bugün ise Lübnan’da bunların hiçbiri geçerli değildir. Bunlar tamamen farklıdır.
SÜLEYMAN SARIBAŞ (Malatya) – Peki, halkın temayülü, Sayın Bakan?..
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – O açıdan, ben o günkü yaptığım konuşmamda tutarlıyım, bugün getirdiğim noktada da…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – 1 Martta…
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – …uluslararası meşruiyetin olduğunu söylüyorum.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – 1 Mart… 1 Mart…
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla)- Ayrıca…
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – 1 Mart da tutarsız…
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Lütfen… Müsaade eder misiniz… Bakın, hiçbirinize saygısızlık yapmıyorum. Hepinize teşekkür ettim. Burada görüşlerimi açıklıyorum. Lütfen… Şurada sükûnet içerisinde bir tartışma yapıyoruz.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Soru soruyoruz; biz de anlamaya çalışıyoruz.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) – Sonunda çıkacak karar ne ise, hep beraber muhakkak ki bunun arkasında duracağız.
Değerli arkadaşlar, bu bakımdan, bugün önem verdiğimiz, ta ilk günden beri İsrail’e giderken de, Filistin’e giderken de, Şam’a giderken de, Beyrut’a giderken de havaalanında yaptığım basın toplantılarının hepsinde söylediğim şey, Birleşmiş Milletlerin açık, net kararı olması gerekir Türkiye’nin karar alabilmesi için demişimdir ve bugün geldiğimiz nokta, bu kararlar çıkmıştır. Onun için, kuvvetli şekilde bunun arkasında duruyoruz.
Yine, Irak’la ilgili de, 1 Mart tezkeresiyle de hiç alakası yoktur bunun. 1 Martta bu Mecliste tartışılan konu neydi, şöyle bir hatırlayın.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Uluslararası meşruiyeti tartıştık.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) - Yabancı bir ülkenin ordusunun Türkiye’ye gelip, Türkiye’ye yerleşip, Türkiye’den başka bir ülkeye savaş açmasıyla ilgiliydi, tamamen ayrı bir meseleydi. Doğruydu, yanlıştı; bunları tarih gösterecektir. Ama, bugün tartıştığımız konu ise, Lübnan’a, Birleşmiş Milletlerin kararı çerçevesinde, bütün uluslararası camianın işbirliği içerisinde yaptığı katkıya Türkiye’nin de katkı yapması ve bu katkı, savaşmak için, zorla orada barış tesis etmek için değil; tam tersine, kesilmiş olan ateşkesin muhafazası için ve barışın korunması için yapılmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı konulardır. Bunları açıkça görmemiz gerekir.
Değerli arkadaşlarım, bazı arkadaşlarım, burada “Birleşmiş Milletlerin angajman kuralları çok tehlikelidir” dediler. Şimdi, eğer, bu kuralları çok tehlikeli buluyorsak, o zaman bize şu çağrıda bulunmanız gerekirdi: Kosova’dan, Bosna’dan, Afganistan’dan Türk askerlerini hemen yarın çekin demeniz gerekirdi; çünkü, orada bulunan askerlerimizin uyduğu kurallar, bu kurallarla mukayese edildiğinde, çok daha ileri düzeydedir. Burada ortaya konan angajman kuralları ise çok kısıtlıdır. Bununla ilgili belgeleri hepinize verdik. Bu belgelerin bir kısmı, Birleşmiş Milletlerin aslında dışarı dağıtılmaması gereken belgeleridir; ama, bu belgeleri istediğiniz için bu belgeleri verdik -ki, açık- bakın, okuyun ve tartışmalar sıhhatli bir ortamda yapılsın diye.
Ayrıca, bütün bunları, biz, değerli milletvekillerimize, kendi Grubumuz olarak da dağıttık, tercümelerin hepsini verdik. Kendi içimizde açık toplantılarımızı, açık tartışmalarımızı da yaptık. O açıdan, gayet şeffaf ve dürüst bir şekilde hareket ediyoruz.
Ben, tabiî ki, şunu anlıyorum, siyasetin doğasında var olan muhalefet anlayışını anlıyorum. Bu, ayrı bir konudur. Bundan dolayı da, sizlerin zorla bunu desteklemenizi beklemek durumunda olamayız.
MUSTAFA ÖZYÜREK (Mersin) – Olabilir. Niye?! İkna ederseniz olur.
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) - Sizin kararınıza da saygı duyuyoruz; ama, önemli olan konu, ne konuşuyoruz, ortada ne var, bunları doğru şekilde de halkımıza yansıtmak durumundayız.
Değerli arkadaşlarım, limanları ve havaalanlarımızı Lübnan’a Birleşmiş Milletler doğrultusunda yardımcı olacak ülkelere açmamız da, ne Anayasamıza aykırıdır ne kanunlarımıza aykırıdır. Bu da ilk defa olmamıştır; ta 2001 yılında -ki, o zaman biz hükümette değildik, sizler hükümetteydiniz veyahut da burada bulunmayan bazı partilerimiz o zaman hükümetteydi- o zaman alınmış karardır; o zaman da Anayasaya aykırı olsaydı herhalde alınmazdı. Ondan sonra en az 4 kez aynı uygulama yapılmıştır. Dolayısıyla, ortada yeni bir durum söz konusu değildir.
Değerli arkadaşlarım, bir şeyden de emin olmanızı istiyorum. Burada ne konuşuyorsak, bunu, biz, gittiğimiz yerlerde de aynı şekilde açık, dürüst konuşuyoruz.
ATİLLA KART (Konya) – Emin olamıyoruz Sayın Bakan!
DIŞİŞLERİ BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI ABDULLAH GÜL (Devamla) - Tahran’da da konuşurken, Lübnan’da da konuşurken, Tel-Aviv’de de, Washington’da da, Brüksel’de de konuşurken, açık ve dürüst oluyoruz, doğruyu söylemekten hiçbir zaman kaçınmıyoruz. Açık söylüyorum, Tahran’da nükleer meseleleri konuşurken de, dost ve komşu olan bir ülkeye doğru mesajları dürüstçe veriyoruz. Tel-Aviv’de İsrail Başbakanıyla konuşurken de, ona da dürüst ve doğru bir şekilde, yanlışları neyse bunları gayet açık bir şekilde söylüyoruz ve açıkça onlara da, nihayet şu gözükmüştür ki, güç kullanmakla, tek taraflı adımlar atmakla çözüm ortaya çıkmıyor; çözüm, karşılıklı oturmakla, diyalogla, konuşmakla ve Filistin sorununu çözmekten geçiyor diye bunları da açıkça konuşuyoruz.
İsrail’e gittiğimde de, Türk askeri Lübnan’a girerse ne yapacağını, bu tezkerede yazıldığı gibi, onlara da açıkça söylemişimdir ve ayrıca onlara şunu da söylemişimdir: Başka ülkeler de bu doğrultuda hareket edecek ve nitekim, demin de saydığım gibi, Fransız, İtalyan, İspanyol, bütün bu ülkelerin dışişleri bakanları açık ve net açıklamalarda bulunmuşlardır, giden askerlerin herhangi bir şekilde Lübnan’ın bir silahlı grubunun silahsızlandırılması faaliyetine girmeyeceklerini söylemişlerdir.
Biz, bunu o kadar açık, net bir şekilde söyledik ki, karşınıza getirdiğimiz tezkerede çok detaylı yazdık.
Değerli arkadaşlar, ben, Afganistan’la ilgili 2001 yılında yaptığım konuşmada yine söylediklerimde haklıydım. Birçok belirsizlik vardı o zaman; uluslararası alınmış bir karar yoktu, getirilen tezkerelerde detay yoktu. Burada ise, ne yapacaklarımızı yazdığımız gibi, ayrıca, ne yapmayacaklarımızı da burada yazarak gayet dürüst ve ilkeli davrandık. Bunun tersinde herhangi bir gelişme söz konusu olursa, o zaman da oradaki birliklerimizi geri çekeceğimizi hem Sayın Başbakanımız hem… Defalarca da bunları söyledik. O açıdan, tutarlı hareket ettiğimize inanıyorum.
Şüphesiz ki, öngördüklerimizin dışında herhangi bir gelişme olursa buna göre hareket edeceğimizden de hiç kimsenin tereddüdü olmaması gerekir.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Türkiye, hepimizin gurur duyduğumuz Silahlı Kuvvetlerimiz dünyanın dört büyük ordusundan biridir. Tabiî ki, gönül ister ki buna ihtiyaç olmasın; ama, tarihî gelişmeler, bugün içinde bulunduğumuz durum Türkiye’nin silahlı güçlerini kuvvetli ve güçlü tutmak zaruretini hâsıl etmiştir ve bu güç de devam edecektir.
Yine, onur duyduğumuz, gurur duyduğumuz konu, dünyanın dört güçlü ordusundan birinin Türk ordusu olmasıdır.
Türk Ordusu, kendisine verilen vazifeleri her yerde başarıyla yapmıştır; bugün Afganistan’da nasıl yapıyorsa, Bosna’da nasıl yapıyorsa, eminim ki, yarın oraya gittiğinde de en dikkatli şekilde ve en başarılı şekilde bu görevini yapacaktır. Bu yetki Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarsa, o zaman hepimize düşen bir görev vardır; hep beraber, iktidarıyla muhalefetiyle bu kararın arkasında durmaktır.
Ümit ediyorum ki, bu tartışmalar biraz sonra, oylamadan sonra bitecektir.
Tekrar, hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, birleşime 5 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati. 20.03
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 20.16
BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 124 üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) TEZKERELER VE ÖNERGELER (Devam)
3.- Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde faaliyette bulunmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a gönderilmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1104) (Devam)
BAŞKAN – Başbakanlık tezkeresi üzerinde, şimdi, şahısları adına ilk söz, Konya Milletvekili Ahmet Işık’a aittir.
Sayın Işık, buyurun efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AHMET IŞIK (Konya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı unsurlarının Lübnan’da oluşturulacak genişletilmiş Birleşmiş Milletler gücüne katkıda bulunmak üzere bu ülkeye gönderilmesine dair hükümet tezkeresi üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; istikrarsızlığın ve çatışmaların hüküm sürdüğü Ortadoğu’da barış ve adalet tesis edilmedikçe dünyanın huzur bulması mümkün değildir. Türkiye’nin bölgeyle olan tarihî, kültürel ve ekonomik bağlarının yanı sıra, son yıllarda, yine giderek artan ve büyük çoğunluğu din ve mezhep çatışmalarının bir neticesi olan krizlerin, başta Doğu Akdeniz olmak üzere, Ortadoğu bölgesinde yayılma istidadı göstermesinin, Türkiye’nin güvenliğine yapacağı olumsuz etkileri açıkça görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, 21 inci Yüzyılda yaşadığımız dünya giderek küçülmekte, mesafeler kısalmaktadır. Cephelerde olan savaş, neredeyse canlı yayınlarda, oturma odalarımıza kadar girmektedir. Masum sivillerin, çocukların öldürüldüğü çatışmalara, bu savaş sınırlarımızın ötesinde oluyor gerekçesiyle kayıtsız kalmamız, yüzlerce yıl bu coğrafyada sözünü dinletmiş bir milletin torunları olarak, bizlere uygun tavır ve davranış değildir.
Kaldı ki, bu savaş, bölgedeki diğer sorunlardan bağımsız bir çatışma da değildir. Sadece, son üç dört yıl içerisinde Irak’ta, Filistin’de, Afganistan’da ve Lübnan’da yaşananları ibretle, dehşetle izlemekteyiz ve bunların bir kısmından da milletçe doğrudan etkilenmiş bulunmaktayız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, Türk Milletinin temsilcileri 8 Aralık 1992’de, Bosna’da devam eden çatışmaların önlenmesi için ve yine aynı gün aynı oturumda, Somali’deki iç savaşın sona erdirilmesi amacıyla oluşturulan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararları doğrultusunda, tam bir uluslararası meşruiyete dayanarak, bu ülkelere Türk askerlerinin gönderilmesi kararını almak suretiyle kayıtsız kalınmadığı da tarihî bir gerçektir.
Değerli milletvekilleri, büyük devlet büyük millet olmak, yanı başımızda yaşanan insanlık dramına seyirci kalmakla değil, ancak, gereğini yapmakla olur.
Bugün, yine, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin oybirliğiyle aldığı ve yine çatışan tarafların oybirliğiyle kabul ettikleri bir karar doğrultusunda, Cumhuriyet Hükümetimizin talebi üzerine, sınırlarımıza çok yakın bir bölgeye, barışı koruma amaçlı Mehmetçiğin katkısını görüşmekteyiz. Bizim gibi en az 20 ülke parlamentosunda aynı konuyu ele almak üzere bugünlerde toplantılar yapılmaktadır. Aralarında Nepal, Norveç gibi, Lübnan’a binlerce kilometre ötedeki ülkeler bulunduğu gibi, Fransa, Almanya, İtalya gibi AB’nin önde gelen üyeleriyle Bangladeş, Endonezya ve Malezya gibi Müslüman ülkeler de bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, 34 günden fazla süren savaş, 1 000’den fazla Lübnanlının ölümüne yol açarken, ülke nüfusunun 1/4’ünü oluşturan 1 000 000 kişiyi de yerlerinden etmiştir. Şunu açıkça ve bir kez daha ifade edelim ki, Mehmetçik, ne çatışmaya ne de silahsızlandırmaya gitmektedir. Barışın korunması yanı sıra, Güney Lübnan’ın yeniden inşaı, imarı ve bölge halkının güven içerisinde geri dönüşlerinin sağlanmasına da katkı sağlamayı hedeflemekteyiz.
Öte yandan, oluşturulacak yeni gücün mevcudiyetinin neredeyse yarısı AB üyesi ülkelerce sağlanırken, AB ile müzakerelere başlamış bir Türkiye’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekten kaçınması da mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, hemen yanı başında sürüp giden çatışmalara kayıtsız kalamayacak derecede Ortadoğu’daki kardeşleriyle müşterek bir geçmişi paylaşırken, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını ilke edinmiş Batı camiasının bir parçası olarak da kalmaya devam edecektir. Sadece içinde yaşadığımız coğrafya değil, tarihimiz ve geleceğimiz de bize bunu dikte etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Güney Lübnan’da savaş sürerken, Başbakanımız başta olmak üzere Dışişleri Bakanımızın dünyada etkin kamuoyu oluşturan diplomasi ataklarından dolayı kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye’yi sorunların bir parçası değil çözümlerin unsuru haline getiren 58 inci ve 59 uncu Cumhuriyet Hükümetini tebrik ediyorum.
Görüşmekte olduğumuz tezkerenin de akan kan ve gözyaşlarının son bulması ve dünya barışına katkı sağlamasını temenni ediyor, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şahsı adına ikinci konuşmacı, Elazığ Milletvekili ve DYP Genel Başkanı Sayın Mehmet Ağar.
Sayın Ağar, buyurun. (DYP sıralarından alkışlar)
MEHMET KEMAL AĞAR (Elazığ) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; geçtiğimiz günlerde, televizyon ekranlarından, gazetelerden Lübnan’da yürütülen zalim bir savaşı acı ve elem hissederek takip ettik. Gün geldi Kana’da katledilen masum çocukların fotoğraflarına bakarak gözyaşı döktük, gün geldi dünyada barışın tesisi ve korunması için kurulmuş olan Birleşmiş Milletlerin, her dince masum sivillere yönelik saldırıları engelleyecek kararlılığı gösterememesini üzüntüyle seyrettik. Aynı Birleşmiş Milletler, maalesef, kendi görevlilerine yapılan saldırılara da gerekli tepkiyi gösterememenin zafiyetini yaşadı.
Dünyanın her tarafından yükselen itiraz seslerine otuzdört gün sonra da olsa bir ateşkes çağrısı yapılması icap etti. 1701 sayılı Kararda ortaya çıkan ateşkesin yürütülebilmesini teminen, bölgeye bir Birleşmiş Milletler görev gücü gönderilmesi hususu uluslararası kamuoyunun gündemine geldi ve bugün görüşmekte olduğumuz tezkereyi de hükümet hazırlayarak buraya gönderdi, Büyük Millet Meclisinin tasvibine sundu.
Türk hâkimiyeti altında kaldığı 4 asır boyunca, huzur, sükûnet, güven içerisinde yaşayan bölgenin insanları, Birinci Dünya Savaşı sonundaki büyük hercümercin neticesinde, son Mehmetçiğin buradan çekilmesine kadar, o çekilmeyle birlikte, sonu belirsiz maceralar devam edegeldi ve bugün de, artarak devam eden bir işgal ve terör döngüsünün mengenesi altında yaşama devam etmektedir.
Bölgenin son elli yılında, Lübnan’daki mülteci kamplarından Halepçe’ye, Gazze Şeridindeki açık hava hapishanesinden Ebu Gureyb ve Telefer’den Necef’e kadar geniş bir coğrafya’da kan, gözyaşı ve ıstırap, işgal, bir türlü eksik olmadı. Lübnan’daki otuzdört gün boyunca ortaya çıkan tablo da bu silsilenin acı bir devamı olarak gözlerimizin önündedir.
Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden itibaren, kendi bölgesinde ve tüm dünyada, barışın, adaletin tesis ve teminine sıcak bakmıştır. Dahası, bunu, kendi dışpolitikasının temel şiarı addetmiştir ve Türkiye, Kore’de, Bosna’da, Afganistan’da, Kosova’da, El Halil’de konuşlandırılan, gayesi barışı tesis ve koruma olan bütün Birleşmiş Milletler güçlerinde de görev almıştır.
Partimiz, iktidar ve muhalefette olduğu her süreçte, cumhuriyetin bu geleneksel dışpolitika çizgisine bağlı kalmıştır. Bölgeyle tarihsel, kültürel, siyasal ve iktisadî bağlar sahibi olmanın yanında, kendi sınırlarının güvenliğini bu sınırların çok ötesinden sağlama yaklaşımını benimsemiş olan cumhuriyetimiz, bölgede ve dünyanın geniş coğrafyasında, manevî coğrafya olarak adlandıracağımız bu alanda, Bosna’dan Yemen Körfezine, Taşkent’e, Semerkant’a kadar olan bütün bölgelerde, öncelikle meseleye sahip olmanın dikkatini yaşamıştır. Ancak, son süreçte, özellikle 11 Eylülden sonra meydana gelen yeni kaos ortamı içerisinde, Birleşmiş Milletlerin, çeşitli olaylar karşısında tepkilere ciddiyetle cevap veremediği, bir maluliyet içerisinde olduğu görülmektedir. Son olaylar da bunun bir göstergesidir. Nitekim, ateşkes kararının muhtevası, bölgeye gönderilecek barış kuvvetlerinin, görev kuvvetlerinin angajman yönergeleri, Birleşmiş Milletlerin Lübnan’da neyi amaçladığını çok açık olarak ortaya koyamamaktadır. Dolayısıyla, Barış Gücünü oluşturan unsurların Lübnan’a ilişkin beklenti ve stratejileri, bu gücün zaman içerisinde yönelebileceği istikameti de tayin edecektir. Bu durumun tabiî neticesi, bölgeye ilişkin tasavvur ve hedefleri olan ülkeler, Birleşmiş Milletler kuvvetlerine katılıp katılmama hususunu tüm boyutlarıyla şeffaf bir biçimde kendi kamuoyları önünde tartışmışlar; hatta, bu ölçüden bakıldığında Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkeler gerek muhalefet partileriyle gerek Meclis dışındaki diğer toplum kuruluşlarıyla da bu tartışmayı sağlıklı biçimde yaparak gönderme veya kuvvetlerinin durumunu belirlemeyi ortaya koyabilmişlerdir.
Şimdi, gerek terör konusunda gerekse son dönemde içpolitika konusunda ülkemizde meydana gelen sıkıntı verici olayları, Meclisin nasılsa, yüksek bir sorumluluk duygusu içinde bir genel görüşmeyi yapacağı düşüncesiyle, bugünkü konuşmamda gündeme getirmeyi düşünmüyordum. Ancak, İktidar Partisi sözcüsünün konuşmalarında, âdeta 83 yıllık cumhuriyet hükümetlerinde hiçbir dışpolitika geleneği oluşturulmamış gibi, itibarın, meseleler arasında Türkiye’nin kabulünün sadece bu Hükümet dönemine mahsusmuş gibi anlatmasını ve terörle ilgili birtakım yaklaşımlarını yadırgamamak mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan bu yana, hep, itibarlı olmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanları da, başbakanları da, dışişleri bakanları da, her türlü ilişkilerinde, Türkiye’nin mehabetine yaraşır bir kabulün, saygının, hep, muhatabı olmuşlardır. Bu, böyle gelmiştir, böyle gitmiştir. Üzülerek ifade etmek gerekirse, bu dönemde olduğu gibi, hiçbir Türkiye Hükümeti Başbakanı, bir başka başkentten aktarmalı olarak Washington yolculuğu da yapmamıştır; böylesine bir maluliyeti hatırlatmak mecburiyetinde bizi bırakmamış olmasını, şahsen temenni ederdim.
Terörle ilgili meseleler açısından bakıldığında, Türkiye’de, gerçekten, son onbeş yılda görülmedik ölçüde, olağanüstü zorluklar içerisine girdiğimiz bir dönemin içerisinde olduğunu herkesin anlaması lazım. Terörle mücadelenin en yoğun olduğu dönemlerde, onlarca cenazenin gözyaşları içerisinde kaldırıldığı…
BAŞKAN – Sayın Ağar, bir 5 saniyenizi rica edeyim.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, salonda çok uğultu var, hatibin konuşması da anlaşılmıyor; lütfen, sükûneti sağlayalım.
Buyurun.
MEHMET KEMAL AĞAR (Devamla) – Yürekleri dağlayan cenaze törenlerinin olduğu dönemlerde bile, herkes bir güven içerisinde, yaralarını, acılarını içeriye gömmek suretiyle, Türkiye’nin geleceğine olan güvenini, mütevekkilâne bir edayla, hep, ifade edegelmişlerdi; ancak, iki üç günden beri devam eden olaylar ve bu olaylarda ortaya çıkan tepkiler karşısında, Sayın Başbakanın ortaya koyduğu söylemlerin kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. İnsanlar, ateşlerin düştüğü yeri yaktığını bilmeleri lazım. Bu acıları, çok candan, çok içeriden paylaşmış, yaşamış birisi olarak, bir büyük üzüntü, tehevvür anında bir ana ve babanın söylediği her şeyin, onun iradesi içinde veya dışında, makul olarak kabul edilmesi lazımdır. Yeni şehit tarifleri herkesi yürekten yaralamıştır. Söylenecek olan şey, analar babalar haklıdır. Meclis içinde şahsen ben, Hükümet Başkanı olarak kendisi, Hükümet üyelerinin tamamı ve İktidar Grubu olarak, meseleleri çözme yönünde millet önünde sorumlu olan sizler, hepimiz, bu konuda bir sorumluluk hissetmek durumundayız. Evet, analar babalar haklıdır. Daha profesyonel güçler, çeşitli dezinformasyonlar karşısında kaldırdığımız güçleri daha da güçlendirerek devreye sokacağımıza, manyetik elektronik uzaktan kumandalı mayınları tesirsiz hale getirecek cihazları daha farklı ödenekler kullanmak suretiyle devreye sokacağınızı, asfalt yolları güçlendirerek yapımına devam edeceğiniz ve bu topraklar içerisinde doğup büyüyüp yaşayan hiç kimsenin, kendi devletine, güvenlik gücüne silah çeker hale gelmemesi için bütün demokratik açılımlar içerisinde yirmidört saat seferberlik esasına dayalı olarak çalışacağınızı, Türkiye’nin kendi iç meselesi olan terörle mücadeleyi hiç kimseye havale etmeksizin doğrudan doğruya ülkenin bir iç meselesi olarak kabul edip uluslararası alanda paylaşılmış riskleri almak yerine bütün bu risklerin ziyadesini üzerimize alacağımızı, bu konuda yardıma, desteğe ihtiyacınız olduğu her noktada bu Meclisin her ferdinin arkanızda olacağının bilinmesini söyleyerek, insanların tehevvür, üzüntü ve acıları üzerinden karşı duruş yerine, onları anlayışla karşılayan ve bir daha, bu konulardaki, olumsuz gelişmelerin engellenmesi konusundaki yapacaklarınızı gelip burada bizimle ve milletle paylaşmanızın daha doğru bir düşünce olacağını ifade etmek istiyorum.
Türkiye, sürgit bu şekilde devam edemez. Son iki üç gün içerisinde ortaya gelen atmosferin, ortaya çıkan psikolojik havanın ağırlığını her şekilde bu çatı altında hizmet yapan bütün milletvekillerimizin hissetmesi lazım. Geçtiğimiz yıl içerisinde, burada yerimden konuşurken, bu iş böyle devam edip gidemez, ettiği takdirde…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Ağar, konuşmanızı tamamlayınız.
MEHMET KEMAL AĞAR (Devamla) - … herkes sokağa çıkamaz hale gelir dediğim vakit, İktidar Partisi sıralarından gürültüler yükselmişti. Üzülerek ifade ediyorum ki, bugün gelinen nokta, bu tarafa doğru gitmektedir. Mesele, her zaman dikkat ettiğimiz gibi, bir içpolitika meselesi yapmamaya, bir istismar alanı içerisine sokmamaya gayret etmemize rağmen, mesele, adım adım üzerimize gelmektedir. Meselenin tehir edilecek hali ve noktası kalmamıştır. Türkiye, bütün bunların üstesinden gelecek güce ve iradeye sahip olan bir ülkedir. Hükümetin bu konuda ne yaptığını, neler yapacağını söylenebildiği kadar açıkça, söylenemediğini de diyalog yoluyla paylaşmak suretiyle, milleti ferahlatacak beraberlikler içerisinde olmak mecburiyeti vardır. Türkiye, bundan sonra, yanan, ağlayan, kavrulan bir Türkiye, bütün bu hainane faaliyetlere karşı güçlü, güvenilir ve milleti gerçek anlamda geleceğe güven sağlayacak sesi duymak mecburiyetindedir.
Türkiye’de son onbeş gün içerisinde yaşananları dikkate aldığımızda, Türkiye’de farklı bir tutumu sergilemek istedik; sürecin başlangıcında dedik ki: Türkiye bir demokratik süreç içerisinde; Hükümetin, Batı demokrasilerinde rastlanır biçimde bir bilgilendirme sürecini yaşatmak suretiyle, bu meselenin ak ile kara arasında, kesin karşıtlıklar arasında değil, bütün bilgilerin paylaşılması suretiyle şeffaf biçimde tartışılmasının uygun olacağını söylemiştik; ama, ortaya konan süreç, Hükümetin, bu süreci şuurlu, dikkatli, paylaşımcı bir şekilde takip etmek yerine, televizyon konuşmalarıyla başlayan, ülkeyi parçalara ayıran tavır ve yanlışlıkların sonucunda, bugün ortaya çıkan tablo, maalesef, yönetilemeyen bir krizi yönetmek yerine daha da büyüten bir hükümet tablosunu karşımıza çıkarmıştır. Tüm boyutlarıyla olayı millet ve muhalefet partileriyle paylaşmak yerine, bu kararlara karşı çıkanları ihanetle suçlayan bir Başbakan söyleminin uygun ve doğru olmadığını hepimizin kabul etmesi lazım; özellikle sizlerin. Bunların bir daha tekerrür etmemesi lazım.
Milletçe, gerçekten, önemli ölçüde bir büyük beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz dönemdir. Çok doğru, Sayın Bakan Gül’ün söyledikleri gibi, bu tezkerenin sonucu eğer tezkerenin kabulü yönünde tecelli ederse, elbette ki, bizim muhalefetimiz Habur’dan, Cilvegözü’nden öteye geçmeyecektir. Ordunun arkasında, Mehmetçiğin arkasında bir kale gibi Türk toplumu topyekûn beraber olmalıdır; ama, insaf ile söylemek lazım; bugün Türkiye'de böyle bir ortam var mı?! Türkiye'nin hangi köşesinde, böyle bir güven içerisinde, Hükümetin söylediklerine bir büyük inanç içerisinde böylesine bir beraberlik var?! Bu, Hükümetin başlangıçtan beri doğru olarak götürebildiği bir politika olsaydı, bu meseleyi bu şekilde sağlayabilmek mümkündü. Dolayısıyla, bu mübarek çatı altında hizmet yapan kimsenin birbirinden daha fazla vatanperver olduğunu düşünmemiz söz konusu olamaz. Bu tezkereye “evet” diyenlerin de “hayır” diyenlerin de ülkenin menfaatları penceresinden baktığı gerçeğini kabul ettiğimiz vakit, bu Meclisin millete yaraşır bir meclis olduğunu bir kez daha göstermek mümkündür.
Karşıt fikirlerin sağlıklı bir şekilde tartışılmadığı, çok sesliliğin olmadığı bir demokrasiye demokrasi diyebilmek mümkün müdür? Ve çok sesliliğe tahammül, sabır ve hoşgörü içerisinde bakmak, öncelikle iktidarın görevi değil midir? Kendi görüşlerinin aynısını kabul etmeyen muhalefet görüşlerinin tamamını ihanetle suçlamanın insafla, siyasetle ve demokrasi anlayışıyla bağdaşır bir tarafı var mıdır? Baktığımız vakit, sonuçta “evet” de “hayır” da Türkiye içindir. Hükümetin bugüne kadar sergilemiş olduğu bu performansın, Lübnan’ın hassas dengelerini iyi okuyabileceği, Lübnan’ın iç dengelerini -fevkalade önemli bir şey söylüyorum- zora dayalı olarak değiştirme çabalarından uzak kalabileceği ve doğrudan doğruya ülkemizi etkileyebilecek krizleri iyi kontrol edebileceği konusundaki kanaatlerimiz olumlu anlamda gelişememiştir. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki, burada olumlu bir bakış açımız maalesef olmamıştır. Keşke Hükümetin bu yanlış tutumları, keşke Hükümetin bugün Türkiye’nin dört bir tarafında krizi yönetemediğine dair olan kanaat olmasaydı da, tarihimizden, kültürümüzden, manevî coğrafyamızdan bir parça olan Cebeli Lübnan’a şanlı bayrağımızın dönüşünü sağlayacak bu…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ağar, konuşmanızı tamamlar mısınız efendim.
Buyurun.
MEHMET KEMAL AĞAR (Devamla) – Tamamlıyorum Sayın Başkan, son cümlemi söylüyorum.
…“evet” diyebilme imkânını bulabilseydik; ancak, bugünün şartları içerisinde görünen odur ki, bugün, Türkiye’nin defalarca, cumhuriyet tarihi içinde, dışpolitika geleneği içinde rutin olarak ortaya koymuş olduğu kararın Hükümet tarafından ardının ve arkasının iyi yönetileceğine dair kamuoyunda yaygın bir kanaatin olmadığını ifade ediyoruz ve bu haliyle, meseleye ret oyu vereceğimi ifade ediyor, Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (DYP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Ağar, teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Başbakanlık tezkeresi üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır; ancak, Başbakanlık tezkeresi üzerinde, İçtüzüğün 72 nci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır; önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmekte olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a Gönderilmesine İzin Verilmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi üzerindeki görüşmelerde yeterli derecede açıklık sağlanamamıştır.
İçtüzüğün 72 nci maddesine göre görüşmelere devam edilmesini arz ve teklif ederiz.
Deniz Baykal
Antalya
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanı
Önder Sav Ali Topuz Kemal Anadol
Ankara İstanbul İzmir
Haluk Koç
Samsun
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…Önerge kabul edilmemiştir.
Saygıdeğer arkadaşlarım…
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK (İstanbul) – Sayın Başkan, iki cümle bir tespit yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Başbakanlık tezkeresinin oylamasının açıkoylama şeklinde yapılmasına ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna mensup milletvekillerinden ve AK Parti Grubuna mensup milletvekillerinden yeteri kadar imzayı havi 2 adet önerge vardır.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK (İstanbul) – Efendim, iki cümleyle bir tespit yapmak istiyorum.
BAŞKAN – Sayın Öztürk, İçtüzük açık… İki kişiye konuşma hakkı verdim.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK (İstanbul) – Konuşma istemiyorum efendim, bir tespit yapmak istiyorum.
BAŞKAN – Hayır efendim; şu anda geçtim; devam ediyorum.
ALİ TOPUZ (İstanbul) – Oturduğu yerden efendim, oturduğu yerden…
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK (İstanbul) – Bu kürsüden… Ama, bunların takdir hakkı olarak kullanıldığını, bunları yaşadık. Bir tek partiye, 520 birimde teşkilatlanmış bir partinin görüşlerine burada 5 dakika yer vermediniz; üç gündür ben sizden konuşma istiyorum. Bunun tespitini istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, ilk önergeyi okutup, imza sahiplerini arayacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmekte olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin Lübnan’a Gönderilmesine İzin Verilmesine İlişkin Başbakanlık Tezkeresi oylamasının İçtüzüğün 143 üncü maddesine göre açıkoylama yöntemiyle yapılmasını arz ve teklif ederiz.
BAŞKAN – Deniz Baykal?.. Burada.
Önder Sav?.. Burada.
Ali Topuz?.. Burada.
Kemal Anadol?.. Burada.
Haluk Koç?.. Burada.
Uğur Aksöz?.. Burada.
Nevin Gaye Erbatur?.. Burada.
Kemal Sağ?.. Burada.
Tacidar Seyhan?.. Burada.
Mehmet Ziya Yergök?.. Burada.
Halil Ünlütepe?.. Burada.
Zekeriya Akıncı?.. Burada.
Oya Araslı?.. Burada.
Yılmaz Ateş?.. Burada.
Ayşe Gülsün Bilgehan?.. Burada.
Evet, yeteri kadar imza vardır ve imza sahibi milletvekili arkadaşlarımız da buradadır.
Açıkoylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını alacağım.
Açıkoylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince açıkoylama elektronik cihazla yapılacaktır. Oylama için 2 dakika süre vereceğim ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Lübnan’a Asker Gönderilmesine İzin Verilmesine İlişkin Başbakanlık Tezkeresinin açıkoylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 533
Kabul : 340
Ret : 192
Çekimser : 1 (x)
Meclisimizin almış olduğu kararın milletimiz için ve insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, olağanüstü toplantıyı gerektiren konu üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Gündemde bulunan konuları sırasıyla görüşmek için, Anayasa ve İçtüzük gereğince, 1 Ekim 2006 Pazar günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati : 20.56