DÖNEM: 22 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
CİLT : 133
12nci
Birleşim
31 Ekim 2006 Salı
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - YOKLAMA
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.-
TBMM Başkanı Vekili İsmail Alptekinin, Yozgat Milletvekili
İlyas Arslanın vefatı nedeniyle, kendisine Allahtan
rahmet, ailesine ve Parlamentoya da başsağlığı
dileyen konuşması
B) ÇEŞİTLİ
İŞLER
1.-
Yozgat Milletvekili İlyas Arslanın vefatı nedeniyle
saygı duruşu
C) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.-
Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğanın, KÖYDES projesinin
olumlu yansımaları ile uygulamada karşılaşılan
bazı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
2.-
Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşıkın, nişasta
bazlı şeker üretimine uygulanan kotalara, Orhangazide
birinci sınıf tarım arazisi üzerinde kurulan Cargille
ait şeker fabrikasının imar planı ve yapı ruhsatının
mahkeme kararıyla iptal edilerek kapatılması sonrasındaki
gelişmelere ilişkin gündem dışı konuşması
ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali Coşkunun cevabı
3.-
Kars Milletvekili Yusuf Selahattin Beyribeyin, Karsın düşman
işgalinden kurtarılışının 86ncı
yıl dönümü münasebetiyle, ilin tarihçesine ilişkin gündem
dışı konuşması
D) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.-
İstanbul Milletvekili Emin Şirinin, Milletlerarası
İddia İtham ve Saptırmalara Karşı ve Çeşitli
Ülkelerin Gerçekleştirdikleri Mezalimler ve Soykırımların
Tanınması ve Anma Günlerinin Tesisi Hakkındaki Kanun
Teklifinin (2/976) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/408)
2.-
Mersin Milletvekili Hüseyin Özcanın, Uzman Erbaş Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
(2/810) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/409)
V. - AÇIKLAMALAR
VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlunun, Bursa
Milletvekili Mehmet Küçükaşıkın, konuşmasında,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
VI. - ÖNERİLER
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.-
(8/32) esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi
2.-
(8/25) esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin CHP Grubu önerisi
3.-
Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine
ilişkin AK Parti Grubu önerisi
VII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
1.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşderenin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı
Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu
İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
2.-
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine
İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)
3.-
Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonu Raporu (1/822) (S. Sayısı:
662)
VIII. - OYLAMALAR
1.-
Tohumculuk Kanunu Tasarısına verilen oyların sonucu
IX. - SORULAR
VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, gelir dağılımındaki
adaletsizliğe ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
Beşir ATALAYın cevabı (7/4723)
2.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin Rize ilindeki branş
öğretmen eksikliğine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin ÇELİKin cevabı (7/16108)
3.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğde Bordaki TOKİ
1. Etap konutlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali
ŞAHİNin cevabı (7/16188)
4.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, CMK Uygulama Servisi avukatlarına
ve ücret ödemelerine ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet
Bakanı Cemil ÇİÇEKin cevabı (7/16272)
5.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, bazı ilaçların bedeli
ödenecek ilaçlar listesinden çıkarılmasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/16274)
6.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, bir Milletvekilinin
Van Adliyesindeki bazı savcı ve hâkimleri ziyaret etmesine
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEKin cevabı
(7/16285)
7.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİKin, Şanlıurfada
Adlî Tıp Kurumu açılıp açılmayacağına
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEKin cevabı
(7/16288)
8.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun, Anadoluda
Vakit Gazetesinin suç unsuru içerdiği iddia edilen yayınlarına
ve yapılan işlemlere ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı
Cemil ÇİÇEKin cevabı (7/16291)
9.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, TRT İstanbul
Bölge Müdürlüğü binasına yerleştirilen kameralara
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAYın cevabı
(7/16356)
10.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, 100 temel eser listesinde
yer alan bir kitaba ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİKin cevabı (7/16528)
11.-
İzmir Milletvekili K. Kemal ANADOLun, okullardaki bilgisayar
odalarının düzenlenmesine yönelik projeye ve bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
ÇELİKin cevabı (7/16532)
12.-
Sinop Milletvekili Engin ALTAYın, ilköğretim öğrencileri
için belirlenen 100 temel esere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin ÇELİKin cevabı (7/16655)
13.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, bir ilacın
ithal iznine ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
AKDAĞın cevabı (7/16666)
14.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, SSPE hastalarına yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep AKDAĞın cevabı (7/16670)
15.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, bedeli ödenmeyecek olan ilaçlara
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/16671)
16.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Tedavi Yardımına
İlişkin Uygulama Tebliğine ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın cevabı
(7/16672)
17.-
Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLUnun,
Uşak-Eşmedeki içme sularında zehirli madde bulunduğu
iddialarına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep AKDAĞın cevabı (7/16677)
18.-
Tokat Milletvekili Feramus ŞAHİNin, Tokat-Yeşilyurt-Kuşçu
beldesi sağlık ocağının kapatılmasına
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/16721)
19.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, Ketek adlı antibiyotikle
ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep AKDAĞın cevabı (7/16730)
20.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞANın, esnaf ve sanatkârların
sayısına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali COŞKUNun cevabı (7/16739)
21.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, Hatay-Antakya-Günyazı TOKİ
konutları projesinin eksiklerine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali ŞAHİNin cevabı (7/16795)
22.-
Muğla Milletvekili Hasan ÖZYERin, son dönemlerde yaşanan
orman yangınlarına ve bazı iddialara ilişkin sorusu
ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPEnin cevabı (7/16816)
23.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, son dönemlerde
yaşanan orman yangınlarına ve alınacak önlemlere
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPEnin cevabı
(7/16817)
24.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Antalya-Kaş
bölgesindeki orman yangınını söndürme çalışmaları
sırasında düşen helikoptere ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPEnin cevabı (7/16818)
25.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Antalyada
deniz suyu kirliliğinin tespitine yönelik tahlillere ve bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Osman PEPEnin
cevabı (7/16819)
26.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16821)
27.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede kirliliğe maruz
kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16823)
28.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16824)
29.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16825)
30.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16827)
31.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16830)
32.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16831)
33.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16832)
34.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda kirliliğe maruz
kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16835)
35.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16836)
36.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16837)
37.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16842)
38.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Osman PEPEnin cevabı (7/16843)
39.-
Yozgat Milletvekili Emin KOÇun, TRTde yayınlanan siyasi ve
dinî içerikli programlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Beşir ATALAYın cevabı (7/16853)
40.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, okullara tavsiye
edilen 100 temel esere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİKin cevabı (7/17679)
41.-
İzmir Milletvekili Canan ARITMANın, yurt dışında
görev yapan asker ve sivil personelin hayat sigortasına, ödenen
tazminata ve bazı bakan ve milletvekili çocuklarının
askerlik durumuna ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
M. Vecdi GÖNÜLün cevabı (7/17693)
42.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Antalyada
deniz suyu kirliliğinin tespitine yönelik tahlillere ve bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
AKDAĞın cevabı (7/17696)
43.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACInın, Antalyada bağışıklık
sistemi tedavisinde kullanılan ilaçların bulunamadığı
iddiasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
AKDAĞın cevabı (7/17699)
44.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, GSMH verilerinin
hesaplanmasında yaşanan sorunlara ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Beşir ATALAYın cevabı (7/17751)
45.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, Anadolu
Ajansının yaptığı bazı haberlerle ilgili
iddialara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir ATALAYın
cevabı (7/17752)
46.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Anadolu Ajansına
alınan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Beşir
ATALAYın cevabı (7/17753)
47.-
Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜNün, palm yağı ithalatına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMENin cevabı
(7/17917)
48.-
İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİRin, çim sulama sistemi
ve bazı tadilat işlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili İsmail ALPTEKİNin cevabı
(7/18110)
49.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, Topkapı
Sarayının Milli Saraylar kapsamına alınıp
alınmayacağına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili İsmail ALPTEKİNin cevabı
(7/18111)
50.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, Sayıştay
üyelikleri seçiminin gecikme nedenine ilişkin sorusu ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili İsmail ALPTEKİNin
cevabı (7/18112)
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM
Genel Kurulu saat 15.00te açıldı.
Genel
Kurulda Başkanlık Divanı teşekkül etmediğinden,
31 Ekim 2006 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere, birleşime
15.01de son verildi.
Ali Dinçer
Başkan
Vekili
Bayram
Özçelik
Burdur
Kâtip
Üye
No: 17
II. - GELEN
KÂĞITLAR
27 Ekim 2006
Cuma
Rapor
1.-
Erzurum Milletvekili Muzaffer Gülyurt'un; Bazı Kamu Personeline
Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/787) (S. Sayısı: 1248) (Dağıtma tarihi:
27.10.2006) (GÜNDEME)
No: 18
30 Ekim 2006
Pazartesi
Yazılı
Soru Önergeleri
1.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18231) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
2.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18232) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
3.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18233) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
4.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18234) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
5.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18235) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
6.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18236) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
7.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18237) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
8.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18238) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
9.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18239) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
10.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18240) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
11.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18241) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
12.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18242) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
13.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18243) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
14.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18244) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
15.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18245) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
16.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18246) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
17.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18247) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
18.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18248) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
19.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18249) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
20.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18250) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
21.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18251) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
22.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18252) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
23.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18253) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
24.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18254) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
25.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18255) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
26.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18256) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
27.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18257) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
28.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18258) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
29.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18259) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
30.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18260) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
31.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18261) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
32.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18262) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
33.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18263) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
34.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18264) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
35.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18265) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
36.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18266) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
37.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18267) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
38.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18268) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
39.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18269) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
40.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18270) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
41.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi
(7/18271) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
42.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18272) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
43.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18273) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
44.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Beşir ATALAY) yazılı soru önergesi (7/18274) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
45.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18275) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
46.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18276) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
47.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18277) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
48.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18278) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
49.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18279) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
50.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18280) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
51.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18281) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
52.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18282) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
53.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18283) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
54.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18284) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
55.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18285) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
56.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18286) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
57.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18287) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
58.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18288) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
59.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18289) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
60.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18290) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
61.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18291) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
62.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18292) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
63.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18293) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
64.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi
(7/18294) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
65.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18295) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
66.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18296) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
67.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18297) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
68.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18298) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
69.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18299) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
70.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18300) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
71.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18301) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
72.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18302) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
73.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18303) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
74.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18304) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
75.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18305) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
76.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18306) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
77.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18307) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
78.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18308) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
79.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18309) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
80.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18310) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
81.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18311) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
82.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18312) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
83.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18313) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
84.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18314) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
85.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18315) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
86.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18316) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
87.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18317) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
88.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18318) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
89.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18319) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
90.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18320) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
91.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18321) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
92.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18322) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
93.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18323) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
94.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18324)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
95.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18325) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
96.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18326) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
97.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18327) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
98.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18328) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
99.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18329) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
100.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18330)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
101.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18331) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
102.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18332) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
103.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18333)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
104.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18334) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
105.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18335) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
106.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18336) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
107.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18337) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
108.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18338)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
109.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18339)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
110.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18340) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
111.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18341) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
112.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18342)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
113.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18343)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
114.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18344)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
115.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18345) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
116.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18346) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
117.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18347) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
118.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18348) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
119.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18349) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
120.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18350) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
121.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18351)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
122.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18352)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
123.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18353) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
124.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18354) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
125.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18355) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
126.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18356) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
127.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18357) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
128.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18358) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
129.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18359) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
130.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18360)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
131.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18361) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
132.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18362)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
133.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18363) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
134.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18364) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
135.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18365)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
136.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18366) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
137.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18367) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
138.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18368) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
139.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18369) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
140.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18370) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
141.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18371) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
142.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18372) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
143.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18373) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
144.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18374) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
145.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18375) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
146.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18376) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
147.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18377) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
148.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18378) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
149.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18379) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
150.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18380) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
151.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18381) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
152.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18382) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
153.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18383) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
154.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18384) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
155.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18385) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
156.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18386) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
157.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18387) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
158.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18388) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
159.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18389) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
160.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18390) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
161.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18391) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
162.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18392) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
163.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18393) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
164.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18394) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
165.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18395) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
166.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18396) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
167.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18397) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
168.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18398) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
169.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18399) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
170.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18400) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
171.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18401) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
172.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18402) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
173.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18403) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
174.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18404) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
175.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18405) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
176.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18406) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
177.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18407) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
178.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18408) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
179.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18409) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
180.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18410) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
181.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18411) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
182.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18412) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
183.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18413) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
184.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18414) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
185.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18415) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
186.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18416) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
187.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18417) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
188.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18418) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
189.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18419) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
190.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18420) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
191.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18421) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
192.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18422) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
193.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18423) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
194.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18424) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
195.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18425) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
196.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18426) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
197.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18427) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
198.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18428) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
199.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18429) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
200.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18430) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
201.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18431) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
202.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18432) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
203.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18433) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
204.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18434) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
205.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18435) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
206.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18436) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
207.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18437) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
208.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18438) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
209.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18439) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
210.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18440) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
211.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18441) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
212.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18442) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
213.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18443) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
214.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18444) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
215.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18445) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
216.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18446) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
217.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18447) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
218.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18448) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
219.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18449) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
220.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18450) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
221.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18451) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
222.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18452) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
223.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18453) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
224.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18454) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
225.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18455) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
226.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18456) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
227.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18457) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
228.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18458)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
229.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18459) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
230.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18460) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
231.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18461) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
232.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18462) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
233.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18463) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
234.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18464)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
235.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18465) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
236.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18466) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
237.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18467) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
238.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18468)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
239.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18469) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
240.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18470)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
241.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18471) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
242.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18472)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
243.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18473) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
244.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18474)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
245.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/18475)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
246.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18476) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
247.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18477) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
248.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18478) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
249.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18479)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
250.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18480)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
251.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18481)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
252.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18482)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
253.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18483)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
254.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18484)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
255.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18485)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
256.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18486)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
257.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18487)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
258.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18488)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
259.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18489)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
260.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18490)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
261.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18491)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
262.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18492)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
263.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18493)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
264.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18494)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
265.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18495)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
266.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18496)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
267.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18497)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
268.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18498)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
269.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18499)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
270.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18500)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
271.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18501)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
272.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18502)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
273.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18503) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
274.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18504) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
275.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18505) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
276.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18506) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
277.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18507) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
278.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18508) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
279.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18509)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
280.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18510)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
281.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18511) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
282.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18512) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
283.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18513) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
284.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18514) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
285.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18515) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
286.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18516) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
287.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18517) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
288.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18518)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
289.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18519)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
290.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18520)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
291.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18521) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
292.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi
ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18522)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/10/2006)
293.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18523) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
294.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18524) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
295.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18525) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
296.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18526) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
297.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18527) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
298.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18528) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
299.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18529) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
300.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18530) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
301.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18531) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
302.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18532) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
303.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18533) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
304.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18534) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
305.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18535) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
306.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18536) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
307.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18537) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
308.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18538) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
309.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18539) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
310.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18540) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
311.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18541) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
312.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18542) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
313.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18543) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
314.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/18544) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/10/2006)
315.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali
ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/18545) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/10/2006)
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, Milli Eğitim eski
Bakanı Mustafa Necatinin evinin kiralanmasına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/14168)
2.-
Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLUnun, Seyhan Nehri üzerindeki
tarihi taş köprüye ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14300)
3.-
Ankara Milletvekili Oya ARASLInın, Milli Eğitim eski Bakanı
Mustafa Necatinin evinin kiralanmasına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/14301)
4.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, sağlık harcamalarında
alınacak tasarruf tedbirlerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14584)
5.-
İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜnün, Ovacık Altın Madeni
ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14585)
6.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun, grizu
patlamalarına ve maden ocaklarının denetimine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14617)
7.-
Adana Milletvekili Tacidar SEYHANın, bir araştırma ve
teknoloji geliştirme projesine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/14619)
8.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACInın, şirket yöneticiliği
yaptığı iddia edilen bir doktor hakkında soruşturma
açılıp açılmadığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14623)
9.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, para politikasındaki
bazı gelişmelere ilişkin Devlet Bakanından (Ali
BABACAN) yazılı soru önergesi (7/14637)
10.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, Samsun-Ceyhan
boru hattının görevlendirmeyle yaptırılacağı
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14646)
11.-
Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan BALANDInın, Bakü-Tiflis-Ceyhan
Boru Hattının açılış töreniyle ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14650)
12.-
Mersin Milletvekili Mustafa ÖZYÜREKin, Mersin Gar Müdürlüğündeki
görevlendirmelere ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14708)
No: 19
31 Ekim 2006
Salı
Raporlar
1.-
Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (2/874) (S. Sayısı: 1249) (Dağıtma tarihi:
31.10.2006) (GÜNDEME)
2.-
Sendikalar Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler Komisyonu Raporu (1/1230) (S. Sayısı:
1250) (Dağıtma tarihi: 31.10.2006) (GÜNDEME)
3.-
İstanbul Milletvekili Lokman Ayva'nın; 2828 Sayılı
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun Ek 7 nci Maddesinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/855) (S. Sayısı: 1251) (Dağıtma
tarihi: 31.10.2006) (GÜNDEME)
4.-
Bursa Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlu'nun; Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi
Hakkında Kanun Teklifi ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
Raporu (2/762) (S. Sayısı: 1252) (Dağıtma tarihi:
31.10.2006) (GÜNDEME)
31 Ekim 2006
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.05
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
12nci Birleşimini açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
IV.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- TBMM
Başkanı Vekili İsmail Alptekinin, Yozgat Milletvekili
İlyas Arslanın vefatı nedeniyle, kendisine Allahtan
rahmet, ailesine ve Parlamentoya da başsağlığı
dileyen konuşması
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, gündem dışı söz isteyen
sayın üç milletvekiline söz vermeden önce, aramızdan ayrılan
Yozgat Milletvekilimiz Değerli Arkadaşımız
İlyas Arslan Beye Allahtan rahmet diliyorum, ailesine başsağlığı
diliyorum, AK Parti camiasına da başsağlığı
diliyorum.
HALİL
AKYÜZ (İstanbul) - Sadece AK Partiye olur mu, bütün Parlamentoya
dileyeceksiniz Sayın Başkan.
ŞEVKET
ARZ (Trabzon) - Bütün Meclise Sayın Başkan, hepimizin arkadaşı.
BAŞKAN
- Bütün Parlamentoya başsağlığı diliyorum
özellikle.
B) ÇEŞİTLİ
İŞLER
1.- Yozgat
Milletvekili İlyas Arslanın vefatı nedeniyle saygı
duruşu
BAŞKAN
- Evet, arkadaşlar, bu, tabii, bizim biraz önceki beyanımız,
gönlümüzden gelen bir beyandı. Önümüzdeki gündeme göre, vefat
eden Yozgat Milletvekilimiz merhum İlyas Arslanın aziz hatırası
önünde Genel Kurulu bir dakikalık saygı duruşuna davet
ediyorum.
(Saygı
duruşunda bulunuldu)
BAŞKAN
- Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçmeden önce üç milletvekilimize söz
vereceğiz.
Gündem
dışı ilk söz, KÖYDES projesiyle ilgili olmak üzere, Zonguldak
Milletvekilimiz Sayın Fazlı Erdoğana aittir.
Buyurun
Sayın Erdoğan.
Süreniz
beş dakika.
C) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.- Zonguldak
Milletvekili Fazlı Erdoğanın, KÖYDES projesinin olumlu
yansımaları ile uygulamada karşılaşılan
bazı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
FAZLI
ERDOĞAN (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir Ramazan
Bayramını geride bırakırken, Türkiye Cumhuriyetinin
kuruluşunun 83üncü yıl dönümünü, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı
coşkuyla kutlamanın ardından, Türkiye Büyük Millet
Meclisi çatısı altında yine bir arkadaşımızın
ölüm haberini yâd ederek çalışmalarımıza başlıyoruz.
KÖYDES projesi, gerek Türkiye gündeminde gerek Zonguldak gündemindeki
artılarıyla beraber değerlendirmek üzere söz almış
bulunuyorum; hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
2002
seçimlerinden sonra, Türkiyenin bütün geçmişe ait iktidarları,
köyümüze, kanalizasyon konusunda, su konusunda, yol konusunda
planlanan programları çerçevesinde hizmet götürmeye çalışmışlardır.
2003-2004 yılı bütçesinde ayrılan pay gerçekten geçmişe
göre, Türkiye köylüsüne yeteri derecede AK Parti Hükûmetinde de
arzu edilen seviyede bir başarı olarak tam manasıyla
yansımamıştır; ama, 2005-2006 yıllarında
yeniden ele alınmış, özellikle 2006 yılında
Sayın
Başkanım, biraz fazla uğultu var
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Sayın Hatibi dinleyelim lütfen.
FAZLI
ERDOĞAN (Devamla) - Paylaşacağımız şeyler,
Türkiyemizin güzellikleri, AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisinin
birlikte dört yıl içerisinde Türkiyeye kazandırdıkları
değerlerdir. İktidarıyla muhalefetiyle gerçekten
2002 yılının sonunda iki partiyi Türkiye Büyük Millet
Meclisine taşıyan milletimiz, iktidarı da, muhalefeti
de yetkililerine vermiştir. Ehliyet olarak, muhalefeti Cumhuriyet
Halk Partisine, iktidarı da AK Partiye vermiştir. AK Parti
İktidarı döneminde köylü milletin efendisidir felsefesini
uygulamaya taşıyan bir konumda hizmetlere başlamıştır.
Gerek enflasyonda gerek faizde gerek dövizde gerek ihracatta gerek
altyapı ve üstyapı yatırımlarında gerek Avrupa
Birliğine taşıma noktasındaki çabalarında
Türkiyede ilkleri başaran AK Parti, KÖYDES projesini de gerek
aldığı kararlarla gerek yerel yönetimlere verdiği
yetkilerle yeniden ele almış, önce bütçedeki yeterli payı
artırarak, tabii ki çalışmalarına temelden
başlayarak tavana yansıtmıştır. Özellikle bu
çatı altında özel idarelere yeni yetkiler vererek, Köyişlerini
yeniden değerlendirip, Devlet Su İşlerini, Karayollarını
da yeniden ele alıp, Türkiyenin gündemine, bütçesinden 2006
yılında 2 katrilyon gibi bir pay ayırmıştır.
Bu payın, özellikle Türkiyenin bütün köylerinde eşit
şartlarda kullanımını vilayetlerde valilere ve
ilçelerde kaymakamların emrine vermiştir.
Takdir
edersiniz bu bir yeni yapılanmadır. Gerek valilerimizin
gerek kaymakamlarımızın kendi elinin altında yeterli
derecede profesyonel ekip olmayabilir. Bir geçiş sürecidir.
Türkiyede bir yapılanma süreci devam ederken KÖYDES projesinin
uygulanmasında da bazı eksiklikler, bazı uygulama
hataları olmuştur, ama genele baktığımız
zaman bu artılarla doludur. Bütün arkadaşlarımız
seçim bölgelerine gittikleri zaman, inanıyorum ki geçmişten
farklı olarak KÖYDES projesinin yansımasına şahit
olmuşlardır. Bu, iktidar için de böyledir, muhalefet için
de böyledir.
Özellikle
Türkiye genelinde yapılan bu güzel çalışmaların
Zonguldak bölgesine yansımasını ben sizinle paylaşmak
istiyorum: Zonguldak daha önce Türkiye ortalamasına göre
yüzde 30,2, ama şu anda yüzde 51,6 seviyesinde bu yapılanmadan
payını almıştır. Özellikle 380 tane köyümüzün
yaklaşık olarak yüzde 70ine yakın sorunları çözümlenmiş,
su konusunda 93,7ye gelmiştir. Zonguldak, KÖYDES projesinin uygulanmasında
yüzde 86,3 oranıyla Türkiye birincisi olmuştur. Bu birincilikte
imzası olan Valimize, kaymakamlarımıza, Özel İdarede
çalışanlara, İl Genel Meclisi Başkanımız
ve diğer arkadaşların hepsine teşekkür ediyoruz.
Bu
seçim bölgesinde biz köylerimizi gezdiğimiz zaman dünden farklı
olarak bazı şeylere şahit olduk: Köylümüz kanalizasyon
istiyordu, köylümüz çöp konteyneri istiyordu, köylümüz artık
internet istiyordu. Demek ki, su ve yol konusu yeteri derecede çözümlenmemiş
olsa bile yeni talepler, yeni arzular, yeni istekler gündeme gelmişti.
Bu da, AK Partinin, gerek Türkiye genelinde gerek Zonguldakta atmış
olduğu adımların bir aşamasıydı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAZLI
ERDOĞAN (Devamla) - İnanıyorum ki, 2007 bütçesi, takriben
2006 bütçesine paralel olarak, 16 katrilyonluk 2006 bütçesindeki
pay 2 katrilyon olarak köylümüze yansırken, şimdi BELDES
projesinin de gündeme geldiği bu günlerde, yine, en azından
Türkiye genelinde KÖYDES ve küçük belediyeleri de kapsayacak
şekilde BELDES projesiyle, 20 katrilyonluk yatırım
bütçesinden en az 3 katrilyonu köyün hizmetine sunma noktasında,
bu Hükûmet, kararını alıp bütçede bu payı ayıracaktır.
O zaman, iktidar ve muhalefet köye gittiği zaman, yol sorunu,
su sorunu ve hizmet sorunu belli noktada çözülmüş olacaktır.
Bu da, AK Partinin Türkiyeye kazandırdığı artılardır.
Size
şunu iftiharla söylüyoruz ki, bu bir istikrarın sonucudur,
bu bir güvenin sonucudur; bu, karşılıklı diyaloğun,
karşılıklı hoşgörünün, karşılıklı
hizmet anlayışının sahaya, araziye yansımasının
sonucudur. O nedenle, ben, bu güzel günlerde, hem cumhuriyetimizin,
29 Ekim gününün arkasından, biz, Mevlânâ gibi herkesi bağrımıza
basıp Türkiyede bütün 73 milyon insana hizmet için gel diyoruz,
birliğe beraberliğe çağırıyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Son cümlenizi alayım efendim.
FAZLI
ERDOĞAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Yine,
Yunus Emre gibi diyoruz ki, yaratılanı Yaradandan ötürü
hoş görüp kent merkezlerinde yaşayan insanların hizmetine
koşarken, özellikle yüzde 40ın üzerinde köylümüzün hizmetine,
onun da gerekli hizmetini yaparak sevmeye ve birbirimizi anlamaya
davet ediyoruz.
Yine,
Hacı Bektaş Veli gibi, iktidarıyla muhalefetiyle,
bu ülkede, özellikle Fransa gibi birtakım gelişigüzel değerlendirmeleri
ve parlamentolarından yanlış kararlar çıkan devletleri
uyandırmak adına, bir olalım, diri olalım, birlik
olalım, beraberlik içerisinde, gerek Avrupa Birliğini gerek
Türkiyemizdeki köylümüzün hizmetini gerek güzel yasalarımızı
çıkararak bu tarihe damgasını vuran, ilk defa beş
yıl hükûmet olan AK Partiyle beraber iktidarın nimetlerini
ülkemize taşıyalım. Muhalefet de, beş yıllık
muhalefet durumuyla, liyakatli bir şekilde muhalefet yapmıştır.Bu
muhalefetinden aldığı tecrübelerle
BAŞKAN
- Sayın Erdoğan, lütfen, konuşmanızı tamamlayın.
FAZLI
ERDOĞAN (Devamla) - Bitiriyorum.
görevini yapmanın şuuru içerisinde, Cumhurbaşkanını
seçelim, 2007de genel seçimleri yapalım, milletimizin takdiriyle,
yeniden, Türkiye Büyük Millet Meclisi şekillensin, hizmet devam
etsin. Cumhuriyet ilelebet payidar olsun. Devletimizin üniter yapısı,
bu Meclis çatısı altında, tabii ki, gök kubbeyi, arşıâlâyı
titretecek şekilde devam etsin diyor, gerek Değerli
Başkanıma gerek siz değerli milletvekillerime gerek
Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan ben Türküm, çalışkanım,
doğruyum diyen herkese saygılar sunuyor, teşekkür
ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Erdoğan.
Gündem
dışı ikinci söz isteği, nişasta bazlı
şeker üretimi hakkında olmak üzere, Bursa Milletvekili Sayın
Mehmet Küçükaşıka aittir.
Buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
2.-Bursa Milletvekili
Mehmet Küçükaşıkın, nişasta bazlı şeker
üretimine uygulanan kotalara, Orhangazide birinci sınıf
tarım arazisi üzerinde kurulan Cargille ait şeker fabrikasının
imar planı ve yapı ruhsatının mahkeme kararıyla
iptal edilerek kapatılması sonrasındaki gelişmelere
ilişkin gündem dışı konuşması ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali
Coşkunun cevabı
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlamadan önce, geçen hafta kutladığımız
Şeker Bayramınızı ve Cumhuriyet Bayramınızı
tekrar kutluyorum ve hepinize sevgi ve saygılarımı
sunuyorum.
Şeker
Bayramı deyince, geçen on gün önce, Şeker Bayramı öncesi,
gerek Türkiyede gerekse Bursada, nişasta bazlı şekerlerle
ilgili çok büyük bir tedirginliğe sahne oldu. Yine, Mecliste,
nişasta bazlı şeker üretiminde başrol oynayan Cargill
firmasıyla ilgili, 19 Ekim 2006 tarihinde, bir yasa teklifi hemen
gündeme getirildi ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu
tarafından geçirildi. Bursadaki sivil toplum örgütleri, Cargillin
kapatılmasıyla ilgili uzun süre bir tedirginlik yaşadı.
Hatta, bayramdan sonraki perşembe günü, bütün Bursa, acaba, Meclisin
olağanüstü bir şekilde açılıp da, bu Cargilli kurtarma
yasasının Meclisten geçip geçmeyeceği konusunda da
büyük tedirginlikler yaşadı.
Şimdi,
önce, ben, Cargill nedir, onu anlatmak istiyorum. Çünkü, Türkiyede,
nişasta bazlı şeker deyince, herkes biraz farklı
anlıyor. Türkiyede, bugün, yüzde 10 nişasta bazlı
şeker kotası var, Bakanlar Kuruluna da, her yıl yüzde
50 oranında artırma yetkisi veriliyor, oran yüzde 15e
çıkıyor. Türkiyede, nişasta bazlı şeker üreten
firmalar ve bunların oranlı üretim kotalarını ben
biraz belirtmek istiyorum. Cargill 161.858 ton, Amylum Nişasta
96.498 ton, Pendik Nişasta 48.260 ton, ama baktığımızda
bir gerçek var, Cargill firması, Amylum Nişastanın tamamına
ve Pendik Nişastadaki yüzde 50 hisseye sahip. Yine, bu firmaların
toplam 282.486 tonluk üretimiyle, nişasta bazlı şeker
sektöründe yüzde 80 paya sahip. Pendik Nişastanın diğer
yüzde 50 hissesi de Ülker firmasına ait.
Şimdi
arkadaşlar, Cargill firması, uzun süreçten beri Bursa Barosu
ve Bursadaki sivil toplum örgütlerinin direnmesi ile Hükûmet arasında
bir direnmeye sahne oldu. Bakınız, ben size, tarihi geçmişinden
haber vermek istiyorum: 1997 yılında, Cargill Tarım
AŞnin kurulmasına izin verildi. 7/6/1998 tarihinde, Bursa
Valiliği İl İdare Kurulu, 1/1.000 ölçekli hazırlattığı
mevziî imar planına istinaden inşaat ruhsatı verdi.
1/7/1998 tarihinde, Bursa 2. İdare Mahkemesinde, hazırlanan
mevziî imar planının İznik nâzım planına uymadığı
için dava açıldı. 14/8/1998, Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı plan değişikliğini
onayladı ve ilk dava düştü. 27/6/2000, Bursa 2. İdare Mahkemesi,
imar planı ve yapı ruhsatının iptaline karar verdi.
24/7/2002, Bakanlar Kurulu, faaliyetine devam etmesini uygun buldu.
Bakınız, Türkiye hukuk tarihinde ve sisteminde ve idari
mevzuatında, prensip kararı diye hiçbir karar olmamasına
rağmen, bizden önceki dönemde, yani, DSP-MHP ve ANAP Hükûmeti prensip
kararıyla, Cargillin çalıştırılmasına
izin verildi ve ne yazık ki, 57nci Hükûmet tarafından verilen
bu izin, prensip kararı, 58 ve 59uncu Hükûmetler tarafından
da aynen uygulandı ve hiçbir karar bırakılmadı.
Arkasından, 26/12/2002 tarihinde, Danıştay 6. Dairesi,
1/25.000lik nâzım imar planında yapılan plan değişikliğini
iptal etti. 8/11/2004 tarihinde, Bursa 2. İdare Mahkemesi, inşaat
ve yapı ruhsatını iptal etti. 5/7/2005 tarihinde, Cargillin
bulunduğu alan, Bakanlar Kurulu kararıyla özel endüstri
bölgesi ilan edildi. Danıştay, özel endüstri bölgesi kararının
yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazı reddetti
ve en sonunda, 11 Ekim ve 21 Ekimde de Cargill kapatıldı.
Şimdi,
arkadaşlar, burada çok ilginç bir şey var. Biliyorsunuz, Sayın
Başbakanımız her Amerikaya gidişinde ve gitmeden
önce, Başkan Bush tarafından, Ocak 2004te ilk önce, Cargill ne olacak, bizim Cargill kurtarılacak
mı? diye sorulmuştu.
Yasal
düzenlemeler yaptınız. Bakınız, AKP döneminde
sırf Cargille yönelik olarak, Cargillin kurtarılmasıyla
ilgili olarak yaptıklarınızı ben biraz anlatmak
istiyorum.
4738
sayılı Özel Endüstri Bölgeleri Kanununda 22/6/2004 tarihli
ve 5195 sayılı Kanunla yaptığınız değişiklikle,
Cargill firmasının yatırım yaptığı
arazi Bakanlar Kurulunun 5/7/2005 gün ve 2005/8944 sayılı Kararıyla
özel endüstri bölgesi ilan edilmiştir. Bu yetmedi. Danıştay
10. Dairesi tarafından iptal edildikten sonra bu sefer Büyükşehir
Belediye Yasasını çıkardınız. Fabrikanın,
Cargillin kurulu bulunduğu Orhangazi ilçesinin Gemiç ve Gürle
köylerini Gemlik ilçesine bağladınız. O da iptal edildi.
Bu sefer yine de pek rahat etmediniz, kani olmadınız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Arkasından da, 5403 sayılı
ve 3/7/2005 günlü, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun
geçici 1inci maddesinde, altı ay içinde başvurulması
kaydıyla Cargillin kurtarılması için bir düzenleme yapılmıştı.
Cargill altı aylık yasal düzenlemede buna başvurmadı.
Cargill, altı aylık yasal düzenleme içerisinde başvurulmaması
üzerine, Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu tarafından
22/2/2006 tarihinde AKP Grubuna bir kanun teklifi verildi ve Tarım
ve Köyişleri Komisyonunda 13/4/2006 gün ve 2/762 esas numarası
alarak Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda beklemeye
alındı. Bursa Valiliğinin 11 Ekimde fabrikayı
yıkacağını ilan etmesi nedeniyle Cargill fabrikası
bir hafta süre aldı. Ne olduysa, birdenbire bir baktık ki,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım ve Köyişleri Komisyonu
toplandı ve Altan Karapaşaoğlunun nisan ayında
vermiş olduğu bu Kanun Teklifi birdenbire kabul edildi. Ancak,
o anki Meclisin yoğunluğu nedeniyle Türkiyede Meclis Genel
Kurulunu anlamadınız ve Cargill kapatıldı.
Şimdi
arkadaşlar, insanlar herhalde geçmişle beraber baktığında
çok ilginç şeylere gebe oluyorlar. Ben bir anıyı vermek
istiyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Küçükaşık, lütfen cümlelerinizi tamamlayın.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Bitireceğim efendim, bitireceğim.
Sayın
Altan Karapaşaoğlu, 9 Şubat 1999 tarihinde, bu Meclis
Genel Kurulunda, Fazilet Partisi milletvekili iken aynen şu
açıklamayı yapıyor: Ne yazık ki, bu karara ve halen
hukuki tartışmaları devam etmiş olmasına
rağmen Cargill inşaatı devam etmekte, fabrika yapılmakta,
sanki hukuki mercilerden bu firmaya, Siz merak etmeyin, siz yatırımınızı
yapın, biz bu işleri düzeltiriz dercesine büyük bir cesaretle
yatırımlar yapılmaya devam edilmektedir. Ne değişti
de 99dan bugüne, Altan Karapaşaoğlu, Cargilli; kurtarmaya
çalışıyor?
Başbakanın,
Cargill gibi nişasta bazlı şeker üreten Ülker firmasının
taşımacılığını yaptığı
üç şirketle ilgili, Şeker Kurumuyla ilgili, burada ben,
daha önce, Başbakana sözlü soru önergesi vermiştim.
Başbakanın hiçbir ortaklığının olmadığını
ve Ülkerin hiçbir firmasıyla ilişkisi bulunmadığı
belirtilmişti. 2004 tarihinde, biliyorsunuz, Hürriyet gazetesinin
manşeti: 1,2 trilyona devredip çıktı. Aslında 3
trilyona devretti Sayın Başbakan, 3 tane Ülkerin mamullerini,
yani nişasta bazlı şekerle üretilen mamullerini taşıyan
taşıyıcı firmalarını 3 trilyona satmış
idi. Şimdi, ben size soruyorum: Acaba, Bushun Sayın Başbakanla
görüşmesinde, Ocak 2004 tarihindeki görüşmesinde Cargillin
kurtarılmasını istemişti
Endüstri Bölgesi Yasasını
çıkarttınız, Büyükşehir Belediyesi Yasasını
çıkarttınız, Tarım Koruma Kanununu çıkarttınız,
en son 19 Ekimde değişiklik yaptınız. Başbakan,
ekimde yine Bushla görüşmek için Amerikaya giderken, acaba, Sayın
Sanayi ve Ticaret Bakanı, Sayın Orman Bakanı, Sayın
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer
BAŞKAN
- Sayın Küçükaşık
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Bitiriyorum efendim, bitiriyorum.
BAŞKAN
- Efendim, bitirmiyorsunuz, siz devam ediyorsunuz.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Şimdi bitiriyorum.
Sayın
Bakanımız da burada, ona sormak istiyorum: Cargillle ilgili
bir yasal düzenleme yapması için toplantı yapmışlar
mıdır? O toplantıya Sayın Ömer Dinçer katılmış
mıdır, Sayın Ali Coşkun katılmış
mıdır, Sayın Orman Bakanımız katılmış
mıdır?
Teşekkür
ederim.(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Efendim, teşekkür ederim.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın
Başkan, cevap vereceğim.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Bakan.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (İstanbul) - Sayın
Başkan, çok değerli arkadaşlar; Bursa Milletvekili Sayın
Mehmet Küçükaşıkın, nişasta bazlı şeker
üretimine ilişkin gündem dışı konuşmasıyla
ilgili konuda bilgi sunmak üzere söz almış bulunuyorum;
sözlerime başlarken nice bayramlarda, Aziz Atatürkün hedef gösterdiği
muasır medeniyetler seviyesine aşabilmek dileklerimle
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, şeker, ülkemiz açısından gıda
güvenliğinin sağlanması başta olmak üzere, katma
değer ve istihdam sağlayıcı özelliği nedeniyle
stratejik bir üründür. Pancar şekeri ile nişasta bazlı
şeker piyasalarının düzenlenmesi ve denetlenmesi
2001 yılından beri 4634 sayılı Şeker Kanunu ve
bu Kanunla kurulmuş bulunan Şeker Kurumu eliyle yürütülmektedir.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, lütfen Sayın Bakanı dinleyelim.
AHMET
ERSİN (İzmir) - Biz dinliyoruz Sayın Başkan, öbür taraf
dinlemiyor.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Değerli
arkadaşlar, çok uğultu geldiği için anlatamıyorum,
lütfen!..
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - O taraftan geliyor Sayın Bakan.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Şeker piyasası
ilk olarak şirketlere kota tahsisi suretiyle düzenlemektedir.
Özellikle ve öncelikle üretim, kotalar ve kapasite hakkında
kısa bir bilgi arz etmek istiyorum, defalarca da bu kürsüden bunu
arz ettim.
Değerli
arkadaşlar, Türkiyenin şeker ihtiyacı hesaplandıktan
sonra bu şeker ihtiyacının ne şekilde karşılanacağı,
pancar ve mısırdan elde edilen nişasta bazlı
şekere göre fabrikaların işleme kapasiteleri ortaya
çıkmakta ve fabrikaların fazla stok yapmaları, hazineye
yük olmalarından kurtarmak için ancak aldıkları kota
nispetinde üretim yapmaları sağlanmıştır.
Böylece, şeker piyasasına bir denge ve sağlıklı
bir politika kazandırılmıştır. Ülkemizde,
nişasta bazlı şeker üretimi 1980li yılların
ikinci yarısında başlamıştır. 1999-2001
yılları arasında 300 ilâ 440 bin ton olarak gerçekleşen
nişasta bazlı şeker üretimi -ki, bu, özellikle meşrubat
sanayii başta olmak üzere, sıvı şeker kullanan tatlı
sanayiinde teknolojik bir ihtiyaç olarak da ortaya çıkmıştır-
arzda istikrar sağlamak amacıyla, pazarlanacak şeker
miktarının kotalar ile belirlenmesini yasal düzenleme
altına alan ve bizden önceki hükûmetler tarafından ve Büyük
Millet Meclisimiz tarafından yürürlüğe sokulan 4634 sayılı
Şeker Kanununun 2001 yılında yürürlüğe girmesiyle
birlikte ülke toplam iç pazar kotasının yüzde 10u oranında,
yani 234.100 ton olarak nişasta bazlı şeker kotası
belirlenmiştir. Aynı Kanunun tanımış olduğu
yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunca 2002-2003, 2003-2004, 2004-2005
ve 2005-2006 pazarlama yılları kotaları yüzde 50 oranında
artırılarak 351.150 tona yükseltilmiştir. Artışın
başlıca nedeni, nişasta bazlı şekere olan talebin
eski yıllardaki düzeyine yakın şekilde karşılanması,
kaçakçılığın önlenmesi, faturasız, kayıt
dışı üretimin önlenmesi yönündedir. Ayrıca da 2
milyon tonun üzerinde ithal edilen mısırın yerli olarak
üretilmesiyle ithalatın önlenmesi kapsamındadır.
Nitekim
-2002 yılında 2 milyon 250 bin ton mısır ithal eden
Türkiye- tarlalar boş, sular boşa akıyor, biz mısır
ithal ediyoruz. Alınan tedbirlerle geçen yıl 4 milyon ton
mısır üretilmiş ve 1 gram mısır ithal edilmemiştir.
Dolayısıyla
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Kotayı kaldıracağız dediniz
seçimlerde. Sayın Bakanım kotayı kaldıracağız
demediniz mi? Pancar kotasını kaldıracağız
demediniz mi seçimlerde?
BAŞKAN
- Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Anlatıyorum.
Bu
konuda beş ayrı şirket, bünyesindeki altı fabrika
tarafından üretim yapmaktadır. Türkiyede nişasta bazlı
şeker üretmek üzere kurulmuş bulunan fabrikaların kurulu
kapasitesi 936 bin ton olup kota miktarı, kapasitenin yüzde
37sine tekabül etmektedir. Sizin buyurduğunuz, kotayı
kaldırdığımız zaman hiç pancar ekemeyecek hale
geleceksiniz; biraz hesap yapın. Evet
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Niye gelelim? Gereğini yaparsa
Hükûmet, geliriz, ekeriz.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Çünkü, fiyat
farkı vardır.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Pancarın ne kadar önemli olduğu belli,
Avrupa Birliğinden belli.
BAŞKAN
- Sayın Uzdil, lütfen
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Nişasta
bazlı şeker üretimi için yılda 550-600 bin ton mısır
kullanılmaktadır. 2002de 2 milyon ton ithalat, daha önce
de belirttiğim gibi, önlenmişti. Son yıllarda nişasta
bazlı şeker üretiminde yüzde 100 oranında mısır
kullanılmaya başlanmıştır.
Değerli
milletvekilleri, en büyük nişasta bazlı şeker üreticisi
ülke Amerika Birleşik Devletleridir. Fiyatlar, yıllara
ve ürün cinsine göre 350 dolar/ton arasında değişmektedir.
Oysaki, pancar şekerinin maliyeti, sadece bizde değil,
Avrupa ülkelerinde de 800 dolarla 1.100 dolar arasında değişmektedir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Dolayısıyla,
burada dengelenmek isteyen, çok ucuz bir maliyeti olan nişasta
bazlı şekerle pancar şekeri arasındaki dengeyi
koruyabilmektir.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Bakan, Avrupada yüzde 2 kota,
bizde niye yüzde 10 hâlâ ve niye her yıl yüzde 50 artırılıyor?
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Geliyorum, müsaade
et; biraz sabırlı ol, biraz sabırlı ol.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Avrupa Birliği
ülkelerinde, nişasta bazlı şekerlerden sadece izoglikoz
kota kapsamındadır. Birlik izoglikoz kotası toplamı
500 bin ton düzeyindedir. İzoglikoz kotası, Birlik içerisinde
yer alan ülkelerde değişik oranlarda uygulanmakta olup, bu
oran bazı ülkelerde yüzde 25 seviyesine kadar çıkmaktadır.
Ancak, 25 Avrupa Birliği ülkesinin hepsinde izoglikoz üretilmediği
için, pancar şekeri üretildiği için, genel toplam içinde, basında
da bilinmeden istismar edilen rakam olan yüzde 2,8 oranında gözükmektedir.
Türkiyede neden yüzde 15 diye tenkit edilmektedir.
Değerli
arkadaşlar, Türkiye bir ülke olarak pancarla nişasta bazlı
şeker mukayese ediliyor, Avrupada 25 ülkenin ortalaması
ediliyor, bu rakam bundan dolayı düşük gözükmektedir. Yoksa,
bazı ülkelerde yüzde 25e kadar çıkmaktadır.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Yok, yok, hayır; ortalama yüzde 2, bütün
Avrupa ülkelerinde yüzde 2.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Kotalara dahil
edilmeyen glikozun üretim miktarı 5 milyon ton civarındadır.
Ülkemizde nişasta bazlı şekerlerin ana ürünü olan izoglikozun
yanı sıra glikoz ve şurupları da, yasa gereği
olarak, kota kapsamının içindedir.
Nişasta
bazlı şeker için Şeker Kurulu tarafından belirlenen
kotayla ilgili son gelişmelere bakacak olursak: 2006-2007 pazarlama
yılı için nişasta bazlı şeker (A) kotası,
geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, Şeker Kurulu tarafından
ülke toplam (A) kotasının yüzde 10u oranında, yani 234
bin 100 ton olarak belirlenmiştir, ki, bu rakam 2001 yılının
rakamıdır.
Burada
teknik bir konu olduğu için 4/4/2001 tarih 4634 sayılı Kanunla
düzenlenen (A) kotası, (B) kotası ve (C) şeker kotalarını
açıklamakta yarar görüyorum.
(A)
kotası, yurt içi talebin tamamını kapsamaktadır.
(B) kotası -güvenlik bakımından zamanla oranlar değişebilir-
(A) kotasının yüzde 2 nispetinde alınan miktarıdır.
Bunu aşan miktar (C) kotasındadır. Bu fazla üretimi yapan,
işte arkadaşımızın söylediği gibi, pancarı
istediğin kadar ek, fabrikalar, devlet fabrikaları
işlesin, fazla stoku hazine satın alsın, depolarda
bekletsin, böyle yapıldığı takdirde, tabii, dengeler
bozuluyor.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Özelleştirildi, şeker fabrikaları
özelleştirildi Sayın Bakan.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Onun için, (A)
ve (B) kotasını aşan üretim (C) kotasında -yasaya
göre, bizden önceki Hükûmet tarafından uygulanan yasaya göre-
ihraç edilmesi lazım. İhraçta, fiyat farkı olduğu
için hazinenin sübvanse etmesi lazım. Hazine sübvansiyonu
kaldırdığı için ihraç cazip olmamakta, bunu üreten
bazı özel fabrikalar -işte kaçak şeker olarak basına
da yansıyan- ihraç gösterip bunu iç piyasaya satmaktadır.
Dolayısıyla, üç fabrikaya 40 trilyonun üzerinde ceza kesilmiş
ve konu yargıda olduğu için, daha fazla bu konuya değinmek
istemiyorum.
Bu
arada
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Vergiyi kaldırırsanız ucuzlar,
merak etme. Girdilerde vergiyi kaldırın, serbest piyasayla
rekabet edersiniz.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - İsterseniz Bakanlığa buyurun,
isterseniz dışarıda görüşelim.
Fazla
müdahale ediyorsunuz
BAŞKAN
- Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
Sayın
Uzdil müdahale ediyor
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Şeker Kurumunun Başkanı
İçişleri Bakanının kardeşi mi, değil mi?
BAŞKAN
- Sayın Küçükaşık, lütfen
Siz
devam edin efendim.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Bu arada,
Şeker-İş Sendikası tarafından, Başbakanlık,
Bakanlığımız ve Şeker Kurumu aleyhine Danıştay
13. Dairesinde açılan davayla ilgili olarak söz konusu mahkeme,
2005/06 pazarlama yılı nişasta bazlı şeker kotalarının
yüzde 50 artırımına ilişkin işlem hakkında
yürütmeyi durdurma kararı almış ve böylece, bu
yıl için, bu karar uygulanmaya konmuştur; ancak, kotalar
kullanıldığı için bir sonuç da elde edilememiştir.
Yürütmeyi durdurma kararı, idare tarafından süresi içinde
uygulanmakta, hassasiyet gösterilmektedir.
Dolayısıyla,
2006-2007 pazarlama yılı ülke toplam (A) kotasının
yüzde 10u oranında Şeker Kurumu şimdilik kota belirlemiş
bulunmaktadır. Ancak, yıl içinde, gelişmelere göre,
Bakanlık olarak, piyasada herhangi bir şekilde karaborsa
ya da kaçakçılık olmaması için takip edilecek ve zamanında
karar alınacaktır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; son günlerde basında
yer alan Cargill Orhangazi Fabrikasının üretim faaliyetinin
durdurulması hususuyla ilgili olarak şunları ifade
etmek istiyorum: Milletvekili arkadaşımızın
söyledikleri tarihler doğrudur. Ancak, Cargill organize fabrikasının
kapatılmasıyla ilgili konu, tamamen, birinci sınıf
tarım arazisinde kurulmuş olması ve çevrecilik
açısındandır. Bunun, şeker mevzuatıyla,
Şeker Kanunuyla bir ilgisi yoktur. Bunu karıştırmayın
lütfen.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Karıştırmadık, onu söylemedim
zaten.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Tabii ki, yargıya
saygılıyız, yargı kararıdır, ama, şunu
söyleyeyim: Topkapıdan Edirneye kadar, bütün o beğendiğimiz,
ihracatta önemli rol oynayan fabrikalar, maalesef, tarım arazileri
üzerine kurulmuştur. Yani, burada da ülke menfaatini çok iyi
değerlendirmek lazım. Şimdi, Cargill fabrikasını
yıktınız; ne kazanacaksınız, bunu düşünmek
lazım.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - O zaman her türlü yasa dışılığa
izin mi verelim?
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Tatmin olursunuz
Beyefendi.
Şimdi,
bu gerçekten hareket ederek, firma, Bakanlığımıza,
endüstri bölgesi ilan edilmesiyle ilgili dosyasını sunmuş,
bu dosya üzerine -bizzat, uzmanlarla ben gittim, yerinde inceledim-
ve dosyadaki bilgiler doğru olduğu için endüstri bölgesi
kapsamına aldık.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Hayır, yaparken niye yasal yollardan
yapmamış?
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Siz yaptınız ama o düzenlemeyi! Nasıl
yaptınız?
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Fakat, yargı,
endüstri bölgesi kapsamına
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Sayın Bakan, yaparken yasalara uymuş
mu, uymamış mı?
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Yasalara uygun
aldık Beyefendi, çünkü, Meclisten geçen yasada şöyle bir
ifade var.
BAŞKAN
- Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Diyor ki: Altı
ay içinde bu tip fabrikalar müracaat ettiği takdirde, kurulduğu
anda bütün mevzuata -gerek belediyeler gerek çevrecilik gerek diğer
mevzuat bakımından- uygun belgelerini almış ise,
bu belgeler on beş gün içinde yenilenir ve endüstri bölgesi olarak
ilan edilir. Bütün mevzuata uygun olduğu için biz bu kararı
aldık, fakat, yargı, tekrar yürütmeyi durdurdu.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Yargı hukuksuzluk yaptı yani!
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Dolayısıyla,
değerli arkadaşlar, ben, bu ülkede yetişmiş bir mühendis
ve sanayici olarak, şimdi de Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak
açıklıkla söylüyorum, ne yazık ki, Cargill üzerinden yabancı
sermaye düşmanlığı yapılmaktadır; bunun,
ülkeye bir faydası yoktur.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Hayır
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Yargının
aldığı karar doğrultusunda biz o karara uyarız.
Ama, bunu istismar etmek ve bu kadar gündemde tutmanın ülke ekonomisine
faydası yoktur, çünkü, 2002 yılından önce
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Herkes yaparken yasalara uymalı Sayın
Bakan.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Yabancı
sermaye gelişi Türkiye'ye 1 milyar doların altındayken
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Yasalar sermayeye uydurulmamalı.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) -
geçen sene
9,8 milyar dolar yabancı sermaye geldi; bu sene, inşallah,
20 milyar doları aşacak arkadaşlar. Ülkenin yatırıma
ihtiyacı var. Onun için, herkesin, söylediği sözün vebalini
düşünmesi, ona göre konuşması lazım. O bakımdan,
biz yaptığımızdan eminiz, yasalara aykırı
herhangi bir işlem yapmış değiliz.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Toprak Koruma Kanunu ve sizin yaptığınız
toplantı ne olacak Sayın Bakanım?
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Bakanlar Kurulu mu yürütecek Toprak Koruma
Kanununu?
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, rica ediyorum, şu yaptığınız
hareket, aldığınız tavır, doğrusu,
şu Parlamentonun müzakerelerine uyuyor mu?! Rica ediyorum size
Siz de kürsüye geliyorsunuz
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Tatmin olmak istiyoruz Sayın Başkan.
Tatmin olma hakkımız değil mi? Lütfen
BAŞKAN
- Tatmin olmadınızsa ayrıca sorarsınız, yerinizden
konuşamazsınız.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - İç Tüzükte böyle bir usul yok.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Bakan, siz Genel Kurula hitap edin.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Ne yapıyoruz Başkanım, ne yapıyoruz,
her zaman olan şey!
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI ALİ COŞKUN (Devamla) - Değerli arkadaşlar,
Meclis komisyonları Meclise niyabeten görev yapar. Meclis komisyonundan
geçmişse saygılı olmanızı diliyorum. Ayrıca
da, Büyük Millet Meclisi olarak Genel Kurul her şeyin üzerindedir,
karar geldiğinde değerlendirirsiniz.
Kusura
bakmayın, böyle tartışmayla memlekette ne yatırımları
geliştirebiliriz ne de yabancı sermayeyi getirebiliriz.
Cargill firması, dünyada oldukça etkili, yabancı sermayede
söz sahibi bir kuruluştur. Yargıya herkes uyacaktır,
onlar da uyacaktır. Biz de, yargı çerçevesinde, yargı
kararları çerçevesinde ve mevzuata uygun olarak, Hükûmet olarak,
görevimizi yapacağız.
Bu
bakımdan, bugüne kadar, bizim, Bakanlık olarak, Hükûmet olarak
yaptığımız uygulamalarda, kararlarda mevzuata
aykırı hiçbir şey yoktur. Şeker pancarı üreticisini
düşündüğümüz kadar mısır üreticisini de düşünüyoruz
ve bu dengeleri kurmaya çalışıyoruz. Tabii ki, takdir
yüce Meclisindir.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Sayın
milletvekilleri, gündem dışı üçüncü söz isteği,
Karsın düşman işgalinden kurtuluşunun 86ncı
yıl dönümü münasebetiyle, Kars Milletvekili Sayın Yusuf
Selahattin Beyribeye aittir.
Buyurun
efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
3.-Kars Milletvekili
Yusuf Selahattin Beyribeyin, Karsın düşman işgalinden
kurtarılışının 86ncı yıl dönümü münasebetiyle,
ilin tarihçesine ilişkin gündem dışı konuşması
YUSUF
SELAHATTİN BEYRİBEY (Kars) - Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; Kars ilinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 86ncı yıl dönümü nedeniyle gündem
dışı söz almış bulunmaktayım; 83 yaşındaki
Cumhuriyetimizin ilelebet payidar olması dileklerimle yüce
Meclisimizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, doğu fatihi Kâzım Karabekir Paşanın,
düşmanı doğu illerimizden kovalayarak, Doğu Anadolu
illerimizde ve hemen akabinde Misakımillî sınırları
içerisinde huzur, barış ve her şeyden evvel tam bağımsızlık
ve özgürlük ortamını tesis etmesinden bu yana tam seksen
altı yıl geçti. Bize bu cennet vatanı yurt yapan aziz
şehitlerimizin hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Kars vilayetimiz,
1950lere kadar, ticaretin canlılığı, aktif nüfusun
ticaretle uğraşması nedeniyle kentleşme hızında
Türkiye ortalamasının çok üzerinde yer alan bir ilimizdi.
Ancak, sonraki yıllarda sınır ticaretinin azalmış,
kısıtlanmış olması nedeniyle ekonomik canlılık
azalmış, yüksek doğurganlık hızı kişi
başına düşen toprak miktarını düşürünce
büyük kentlere göç etmek zorunda kalan Karslılar, Ankara,
İzmir, Ardahan, İstanbul, İzmit gibi illere göç etmişlerdir.
Karsımız
ülkemizin güvenliği açısından önemi çok büyük bir ildir.
Zira, Anadolunun savunması Karstan başlar. Anadolunun
Oğuz boylarının yurdu olması Ani Kalesinin fethiyle
mümkün olmuş. Kars, Kâzım Karabekir Paşanın da söylediği
gibi, önemini ifade ettiği gibi Boğazlar, boğazımız;
Kars, Ardahan belkemiğimizdir. demiştir.
Ülkemizin
belkemiği vasfını haiz olan Karsımız, tarımıyla,
hayvancılığıyla, sanayisiyle ve turizmiyle ayağa
kaldırılmalıdır. Marka şehri olan -bugünlerde
karar verilmiş olan- ve özellikle Sarıkamıştaki
şehitliğimizle ilgili, Turizm Bakanlığımızın
yapmış olduğu katkılardan
dolayı kendisine teşekkür ediyorum.
Değerli
milletvekilleri, 1878 tarihinde gerçekleşen, 93 Harbi olarak
bilinen Osmanlı-Rus Harbi sonrasında kırk yıl esaret
altında kalan Karsın, 3 Mart 1918de Rusların, Kars, Ardahan
ve Batumu Türklere bırakmalarıyla, 25 Nisan 1918de
kırk yıllık hasreti sona ermiş, kent, Türk ordusuna
ve ay yıldızlı bayrağına kavuşmuştur.
Türk ordusu gelmeden önce, Ermeniler, Rus subaylarının komutasında,
Kars ilinde çok vahşi katliamlar yapmışlardır. Birinci
Dünya Savaşını sona erdiren 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesiyle,
Türk ordusu 1914 sınırlarına çekilmeye mecbur kalınca,
Ermeni istilası tekrar başlamıştır. 5 Kasım
1918de, Karslılar, Millî İslam Şûrası adıyla, demokratik
bir hükûmet kurmuşlar -bu işgal hareketinden ve katliamlardan
Karsı korumaya çalışmış- bu yerli hükûmete, Batum,
Artvin, Ahıska, Ahılkelek, Serdarabad, Ordubad ve Nahçıvan
Türkleri de katılmışlar, sancak ve ilçe teşkilatları
kurmuşlardır. Böylece, Kars, 1914 tarihinde, sınırların
doğusunda, 36 bin kilometrekarelik bir bölgede yerli bir Türk
hükûmetinin merkezi olmuştur. Bu hükûmet, 18 Ocak 1919da, 131 temsilcinin
katılmasıyla büyük kongreyi yapmış, Cenub-i Garbi
Kafkas Hükûmeti adında bir hükûmet kurmuştur.
Ne
yazık ki, serhat Karsımızın çilesi burada bitmemiş,
maalesef, Rusların işgalinden sonra bu kez de İngilizler
Karsı işgal etmişlerdir. 1919da Karsa gelen ve Türklüğün
yeniden dirildiğini gören İngiliz temsilci Pate, Cenub-i Garbi Kafkas Hükûmetini tanımayacağını
ilan ederek, Arpaçayın doğusundaki Ermenilerin Karsa yerleşmelerini
istemiş. Amaç, Karsı ve Doğu Anadoluyu Türklerden
arındırmak, Doğu Anadoluyu Ermenilere teslim etmekti.
3
Mart 1918 tarihinde, Rusların, Rus ordusunun geriye çekilmesiyle
birlikte Ermeniler toplu katliama başlamış, özellikle
1918 ve 1920 yılları arasında, Kars ve çevresinde 120 köyde
toplu katliamlar yapmış...
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUSUF
SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN
- Buyurun efendim.
YUSUF
SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - ...Karsta, Subatanda, Derecikte,
Çamurlu köyünde, Vezin köyünde, Katranlıda ve diğer köylerimizde,
çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden, komlara, mereklere
zorla soktukları insanları canlı canlı yakmışlar
ve katletmişlerdir. Ayrıca, Ermeniler, 1918 ve 1920 yılları
arasında birçok küçük Türk çocuklarını yanlarına
alarak Ermenileştirmiş, daha sonra, bunları ülkemizin
aleyhine kullanmışlardır.
Ermenilerin
bu dönemde ve sonrasında Anadolu topraklarında toplu olarak
katledildikleri bir tane bile toplu mezar yoktur. Oysaki, Ermenilerin,
Türkleri katlettikleri yüzlerce toplu mezar bulunmaktadır.
Ermeniler o kadar hırslanmış ki, taraftarı olmayan
kendi soydaşları Ermenileri bile Delice ve Karakil köylerinde
katletmişlerdir. Fransızlar, aslında, bu ölen Ermenilerin
hesabını sormalıdır diye düşünüyorum. Fransız
Parlamentosunun özellikle sözde Ermeni soykırımıyla
ilgili almış olduğu bu kararı da kınıyorum
bu vesileyle.
Karsın
bu işgalden kurtulduğu tarih 30 Ekim 1920dir. Bu tarihte,
Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki Türk ordusu,
Karsa girerek, Karsı ve Karslıları esaretten kurtarmıştır.
Kurtuluşu
sağlayan, milletin azim ve kararıdır. Bu azim ve karar
ise, Atatürkün başkanlığında kurulan Türkiye Büyük
Millet Meclisinde tecelli etmiştir.
Kırk
yıl esaret altında kalan ve geri alınan Karsla ilgili
olarak Çıldırlı Âşık Şenlik şöyle söylemiştir:
Asker
olan bölük bölük bölünür,
Sandınız
mı Kars Kalası alınır,
Boz
atlar üstünde kılıç çalınır,
Can
sağ iken yurt vermeniz düşmana.
Düşmana
tırpanla, baltayla, nacakla saldıran, kurtuluş mücadelesine
vatan borcu can borcudur şiarıyla kahramanca destek veren
kahraman Kars halkına şükranlarımı sunuyorum.
Millî
mücadele yıllarından günümüze değin, Türkiye, makro
ekonomik yapılanmada, maalesef, ülkenin bazı bölgelerinin
daha çok gelişmesi sonucu, doğu ve batı arasında,
gelir dağılımında uçurumlar ortaya çıkmıştır.
Örneğin, Batı Anadoluda aşağı yukarı bütün
köy yolları asfaltken, benim bölgemdeki köy yollarındaki
asfalt oranı yüzde 5lerde bile değildir.
Bulunduğu
coğrafi konumu nedeniyle son derece önemli olan serhat şehrimiz
Kars, her zaman devletinin yanında olmuş; ama, maalesef, hak
ettiği yatırımı alamadığı kanaatindeyim,
daha fazla yatırıma ihtiyacı olduğu kanaatindeyim.
BAŞKAN
- Sayın Beyribey, konuşmanızı tamamlayınız.
YUSUF
SELAHATTİN BEYRİBEY (Devamla) - Hemen bitiriyorum efendim.
Bunu
bir Kars milletvekili olarak söylemiyorum. Sebebi: Emperyalist
güçler ve Türk düşmanları, hâlâ, Karsı ve Doğu Anadolunun
birçok bölgelerini ele geçirmek, buraları Türkiye Cumhuriyetinden
koparmak hayalleri peşindedirler. Bilsinler ki, Türk milleti
ve Kars halkı buna izin vermeyecektir, Türkiye Cumhuriyeti payidar
kalacaktır.
Bana
söz verdiğiniz için Başkanım sana ve beni sabırla
dinlediği için heyetimize, Meclisimize saygılarımı
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Beyribey.
Karsın
düşman işgalinden kurtuluşunu, Türkiye Büyük Millet
Meclisi olarak biz de kutluyoruz, coşkuyla kutluyoruz, tebrik
ediyoruz.
Sayın
milletvekilleri, gündem dışı konuşmalar bitti;
ancak, Başkanlığımıza yazılı olarak
müracaat eden Bursa Milletvekili Sayın Altan Karapaşaoğlu,
gündem dışı konuşmalar çerçevesinde, Sayın
Mehmet Küçükaşıkın, şahsıyla ilgili, isim bahsederek
sataşma mahiyetinde ithamlarda bulunduğunu, bu konuda
bir açıklama yapmak istediğini ifade etti.
Sayın
Karapaşaoğlu, neydi, yerinizden, önce bir açıklar
mısınız?
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Sayın Başkanım,
Tarım Komisyonunda vermiş olduğum bu Kanun Teklifinin
Cargill ile ilgili olduğu iddiasında bulundular.
BAŞKAN
- Neyle ilgili olduğu?..
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) - Bizim Kanun Teklifimizin ilgisi,
Türkiyede mevcut bulunan tarım arazileri üzerinde kurulmuş
bulunan 20 bin civarındaki işletmeyi ilgilendiriyor.
BAŞKAN
- Tamam, anladım.
Buyurun,
üç dakikayı geçmemek üzere durumunuzu bir açıklayın
efendim.
V. - AÇIKLAMALAR
VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Bursa
Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlunun, Bursa Milletvekili
Mehmet Küçükaşıkın, konuşmasında, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
ALTAN KARAPAŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; amacım, buraya gelip cevap vermek değil,
size doğru bilgileri aktarmaktır.
Cargill
ile ilgili 1997 yılında faaliyetler sürdüğünde, ben,
burada, Parlamentoda milletvekiliydim. Cargillin yatırımına
karşı değil ama, konumuna, yani, konduğu yere karşı
olduğumuzu dile getirdik. Tutanaklarda da var bu.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - O zaman muhalefettiniz, değil mi?
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - O zaman, evet efendim, muhalefetteydik.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Şimdi iktidardasınız, şimdi
destek veriyorsunuz.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Müsaade eder dinlerseniz,
sonucunda bir bilgi sahibi olacaksınız.
BAŞKAN
- Efendim, izin verirseniz, açıklasın; ama, siz, izin vermiyorsunuz.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Ne açıklaması canım!..
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Bakın, ben size özet
bir bilgi vereyim, yanlış bilgilenmeyin.
Cargillle
ilgili davalar daha neticelenmeden önce, bize, çeşitli sanayi
bölgelerinden, sanayinin yoğun olduğu bazı bölgelerden
talepler geldi. Bu Toprak Kanununda yapılan bir düzenleme var:
İşte, metre karesine 5 bin lira yatırırsanız,
5 lira yatırırsanız, sizin kuruluşunuza izin vereceğiz,
diye bir kanun çıkarıldı. Bu Kanunu çıkaran arkadaşlar
Bu Kanun çıkarken amacına uygun olmadı, akıbeti,
nasıl olacağı hakkında bilgi verilmedi, yani, kim
bu izinleri verecek, Kanunda vazedilmedi. Dolayısıyla,
sanayicilerimizin yoğun baskısı üzerine bize geldiler.
Biz de, Komisyona, tuttuk, daha Cargill davası gündemde değilken,
Komisyona bu Kanun Teklifini verdik. Ama, arkadaşlarımız
merak ediyorsa
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Başbakanlıkta görüşüldü, elimizde
yazı var.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Efendim, nezaketle dinlerseniz,
susarsanız, size cevap veriyorum. Nezaketle dinleyin efendim.
BAŞKAN
- Sayın Uzdil, lütfen efendim...
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Bakın, arkadaşlar,
1997 tarihinde Cargille izin verilmiş.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Bile bile yanıltıyor efendim.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - O günün iktidarı kimse,
o izin vermiş. 1998 gün ve 1998/4118 sayılı, İl İdare
Kurulunca onaylanarak yapı ruhsatı verilmiş. Ondan
sonra, Bursa Barosu dava açmış. Bursa Barosunun açtığı
yürütmeyi durdurma davasının iptali, bilahare, İl
İdare Kurulu tarafından sağlanmış. Gene 1999
yılında, 1/1000 ölçekli mevzi imar planı yapılmış.
Bu mevzi imar planında buna imkân verilmiş.
Yine
1990 tarihinde, Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
İmar Kanununa bağlı yönetmelikler de değiştirilmek
suretiyle bu yapının yasallığı ifade edilmiş.
Efendim,
bunun üzerine Bursa Valiliği İl İdare Kurulu, 1999
yılında, nişasta fabrikasının kurulmasına
ilişkin 1/1.000 ölçekli mevzi imar planını 3707 sayılı
Yasanın 8/B maddesine göre uygun görmüş ve 2000 yılında
bu işler tamamlanarak ruhsat verilmiş, ruhsata bağlanmış.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Bitiyor efendim.
2000
tarihinde, yine, yapı kullanma izni verilmiş. Yine 2000 tarihinde
tesis izni verilmiş. 2000 tarihinde -geçerli olmak üzere- altı
aylık deneme süresi izni verilmiş.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Benim sorumun cevabı değil bu.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Yine 2000 tarihinde bir
yıllık, iki yıllık izin verilmiş.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Lüzum yok.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar,
bunlara lüzum yok diyorsanız, siz, o zaman, uluslararası
hukuk kaidelerine de lüzum yok diyorsunuz. Türkiye, eğer siz,
bu Cargilli kapatırsanız -şimdi iş Cargille geldi-
kapatırsanız, Cargillin uluslararası tahkim kuruluna
gitme hakkı var. Sizden kuruşuna kadar bütün masraflarını
aldıktan başka, manevi tazminat olarak, Türkiyedeki bütün
yatırımlarının bedelini de sizden tahsil eder.
Biz de buna karşıydık vakti zamanında ama, yatırıma
değil yerine karşıydık.
NAİL
KAMACI (Antalya) - Hiç olmazsa ondan ders alın.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Şimdi de yerine karşıyız,
Cargille karşı olan yok, tarım arazisine karşıyız.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Şimdi, buradan ahkâm
keserek, bunu kapatın, kaldırın, atın
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Yabancı sermayeye karşı değiliz,
saptırmayın olayı.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Türkiye, programı uygulayacak.
Türkiye yabancı sermayeye düşman değildir. Türkiye
yabancı sermayeyi ülkesine çağırıyor, ama, siz,
bir taraftan da Amerikan düşmanlığı yapıyorsunuz.
Sizin bu yaptığınızın yasalara uygun olmadığını,
hukuka uygun olmadığını
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Sizin yaptığınızın yasaya
uygunluğu mu var? Mahkeme kararına uymuyorsunuz!
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) -
bilgisizlik içinde bulunduğunuzu,
Hükûmetimize ve Başbakanımıza iftirada bulunduğunuzu
ben ifade ediyorum. (CHP sıralarından gürültüler)
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Sayın Başkan, böyle bir usul var
mıdır?
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Başkan
BAŞKAN
- Sayın Karapaşaoğlu, son cümlelerinizi alayım.
(CHP sıralarından gürültüler)
Son
cümlelerinizi rica ediyorum lütfen!
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla, bu
konuda, basiretli bir şekilde, oturup tekrar gözden geçirmeniz,
tekrar düşünmeniz ve tekrar bu konuyu irdelemeniz lazım.
BAŞKAN
- Sayın Karapaşaoğlu, son cümle...
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Bizim davranışımız
Türkiyede 20 bin civarındaki sanayi kuruluşunu ilgilendiriyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Dün öyle, bugün böyle! Toprağı koruyacaksın,
toprak, gelecek nesillerin malı.
MEHMET
ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Devamla) - Bilgilerinize sunuyorum.
Saygılar
sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Toprağı koruyacaksın, koruyacaksın
Toprak, gelecek nesillerin malı.
ORHAN
SÜR (Balıkesir) - Tamam, Cargillden alkış aldınız.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Başkan, o kelimeleri de kullanmadım,
yabancı sermaye düşmanlığı da yapmadım.
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Lütfen
BAŞKAN
- Böyle bir usulümüz
Biz, gündemimizi takip edelim. O da kendine göre
açıklama yaptı efendim.
NAİL
KAMACI (Antalya) - Sayın Başkan, ben de söz alabilir miyim.
NECATİ
UZDİL (Osmaniye) - Sayın Başkan,biz de söz alabilir miyiz.
VEZİR
AKDEMİR (İzmir) - Sayın Başkan
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
NAİL
KAMACI (Antalya) - Sayın Başkan, biz de söz almak istiyoruz.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Sayın Başkan
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Başkan
BAŞKAN
- Sayın Küçükaşık, karşılıklı, gidin
beraber konuşun, aynı ilin milletvekilisiniz.
Sayın
milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula sunuşlarını
arz ediyorum.
Anavatan
Partisi Grubunun, İçtüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş
bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:
VI. - ÖNERİLER
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- (8/32)
esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
31.10.2006
Salı günü (bugün) yapılan Danışma Kurulu toplantısında,
Siyasi Parti Grupları arasında oybirliği sağlanamadığından,
aşağıdaki Grup önerimizin İçtüzüğün 19 uncu
maddesi uyarınca Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz ederiz.
Saygılarımızla.
Süleyman
Sarıbaş
Grup
Başkanvekili
Öneri:
Genel
Kurul Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırmasına
Dair Öngörüşmeler Kısmının 318. Sırasında
Bulunan 8/32 esas numaralı Asayiş Olaylarındaki Artış
ve Alınması Gereken Önlemler konusunda verilmiş olan
Genel Görüşme Önergemizin Öngörüşmesinin, Genel Kurulun
31 Ekim 2006 Salı günkü Birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
- Öneri üzerinde, lehte olmak üzere, Gaziantep Milletvekili Sayın
Ömer Abuşoğlu.
Buyurun.
Süreniz
on dakika.
ÖMER
ABUŞOĞLU (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şahsım ve Grubum adına, hepinizin
geçmiş Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
Bayramda,
güzel ve dostane bir atmosfer içerisinde tüm milletimiz Bayramı
idrak etti. Dileriz bu ağız tadımız, dirliğimiz
devam eder, ama bu konuda da pek iyimser olamıyoruz. Sebebi: Daha
dün haberlere yansımıştır, Afyonda, iki aile veya
iki grup arasında -sayı önemli değil, yedi olur, sekiz
olur; hatta belki daha da artabilir- bir çatışma yaşanıyor
ve çok ciddi sayılabilecek bir zayiat ve kayıp ortaya
çıkıyor. İnsanlarımızın bu şekilde
birbirine tahammül edemez hale gelmesi
Sadece kırsal kesimde
değil, aynı şekilde şehirlerimizde, günlük hayatımızda,
trafikte giderken, yolda yürürken, alışveriş ederken,
her zaman için karşımıza benzer hadiseler çıkıyor
ve bu, sonuç olarak şu soruyu ister istemez insanın aklına
getiriyor: Toplum olarak bu kadar suça hazır, suçun hemen
eşiğinde, suç işlemeye çok yakın bir duruşa niçin
geldik? Bunun, ciddi bir şekilde araştırılması
gerekir. Büyük şehirlerimizdeki asayiş meseleleri, trafik
karmaşası, trafik keşmekeşi, trafiğe düzen
vermek için çaba gösteren emniyet görevlilerimize vatandaşımızın
tepkisi, emniyet görevlilerinin arasında zaman zaman görev
yapma sırasında ortaya çıkan istenmeyen davranışlar,
vatandaşa karşı, topluma karşı hoş olmayan
davranışlar; bunların hepsinin, tamamının
ciddi bir şekilde araştırılması ve toplumumuzun,
bu, âdeta kaos ortamı denilebilecek, toplumsal açıdan, kaos
ortamı içerisindeki psikolojiye niçin girdiğini ve bundan
kurtulmanın yollarının mutlak surette araştırılması
gerekiyor. Aksi takdirde, insanlar, ne devlete, devlet görevlilerine
ve ne de daha da kötüsü insanların insana, komşunun komşuya
olan itimatsızlığı, her geçen gün, giderek, insanlar
arasındaki olması gereken yakınlığı ortadan
kaldırdığı gibi, biraz daha insanları birbirinden
uzaklaşmaya, insanları konu komşusuyla ilişkiden,
daha dar bir çevre içerisinde yaşamaya itmek durumuna geliyor.
Bu, bir toplumun kendi açısından isteyebileceği ve
kendi açısından kabul edebileceği en son, kötü bir durumdur.
Bir toplum için en kötü durak neresidir dendiğinde, insanların
birbirleriyle olan, arasındaki yakınlığın ortadan
kalkması ve insan ilişkilerine giderek bir uzaklığın,
bir mesafenin ve ister istemez bir güvensizliğin hâkim olmasıdır.
Mutlak surette, Türk toplumunun bundan sonraki günlerine daha
emin, daha güven dolu bir atmosfer içerisinde girebilmesi için, mutlak
surette bu konuların ciddi bir şekilde araştırılmasına
ve varsa bunlarla ilgili alınacak tedbirlerin ve varsa bununla
ilgili sorumlunun veya sorumluların mutlak surette ortaya
çıkarılması gerekiyor.
Büyük
şehirlerimizdeki asayiş meselesinden, kapkaçtan,
hırsızlıktan, güpegündüz yol kesip araba gasbetmekten
insanları zorla alıkoymaya kadar varan hadiselere kadar,
büyük şehirlerimizde meydana gelen olayları hepimiz biliyoruz.
Daha dün televizyon kanallarından izlediğimiz kadarıyla,
güpegündüz, bir bayan -yanında çocuğuyla beraber- arabasına
el konuluyor, arabası gasbediliyor ve kendisi de arabanın
içerisinde olmak suretiyle İstanbulun caddelerinde ve sokaklarında,
gaspçıyla beraber, kadıncağız ve çocuğu saatlerce
dolaştırılıyor. Emniyet görevlilerine buradan
teşekkür ediyoruz, olay emniyete intikal ettikten kısa
bir zaman sonra yakalanıyor. Ama burada esas sorulması gereken
soru şudur: Emniyet görevlileri kısa zaman içerisinde
suçluları veya zanlıları yakalıyor ama, suçlu ve
zanlı olan veya suça eğilimli olan insanlar, güpegündüz,
herhangi bir arabayı, yolun ortasında, içindeki sürücüsüyle,
çocuğuyla beraber gasbetme, alıkoyma cesaretini nereden
alıyor? Eğer buna benzer olaylara gerekli dikkati ve gerekli
özeni gösterip üzerinde araştırmayacak ve bununla ilgili
gerekçeleri, sebepleri yeterince araştırmayacak olursak,
bugün büyük şehirlerimizde meydana gelen benzer olayların,
yarın Anadolunun küçük şehirlerine, vilayetlerine varana
kadar sirayet etmeyeceğini hiç kimse garanti edemez.
O
bakımdan, toplum olarak ciddi bir problemle karşı karşıyayız.
Bırakınız ben kendi çocukluğumu, Türkiyenin anarşi
ortamında, en hassas yaşadığı dönemlerde dahi
sokaklarımız bu kadar güvensiz olmamıştı.
Bahsettiğim dönem 70 ve 80 arası dönem. Bu dönemde dahi, günde
birkaç kişinin öldürüldüğü, anarşiye kurban verildiği
dönemde dahi büyük şehirlerin, Anadoludaki vilayetlerin hiçbirisindeki
genel asayiş ve düzensizlik bu ölçüde yaygın bir özellik,
yaygın bir karakter göstermiyordu, ama bugün çok farklı bir
durumdayız. Olan olaylar bir tarafa, olan olayların önlenmesi
için alınan tedbirler bir tarafa, bunun sebepleri nedir? Acaba,
insanların günlük geçim sıkıntısının,
içerisinde bulunduğu fakirliğin, toplumun içerisinde yaşadığı
gelir adaletsizliğinin bunun üzerinde hızlandırıcı
bir etkisi var mı? İnsanların birbirine tahammül edememesi
noktasında, tahammül edemez hale gelmesi noktasında, acaba,
günlük ekonomik sıkıntılarımızın etkisi
ne ölçüdedir? Mutlak surette bunların araştırılması
gerekir.
İnsanların
yarına karşı duydukları güvensizlik, çocuklarının
geleceğiyle ilgili güvensizlik, çocuklarının yaşadığı,
ailelerin bizzat kendilerinin yaşadığı işsizlik
problemi, iş problemi, acaba, toplumsal olarak bu şekilde
suça hazır bir mekanizma oluşmasında katkılı
mı? Katkılı ise bunun ne ölçüde bir katkısı gerçekleşiyor?
Mutlak surette, bunların, toplumsal huzuru ve sükûnu elde edebilmemiz,
yakalayabilmemiz açısından araştırılıp
incelenmesi gerekir.
Bu
konuda yapılacak, partizanca atılacak, hele şimdi bunun
acelesi mi, muhalefetin getirdiği bu teklif, Meclisin normal
çalışma düzenini engellemek veya aksatmak noktasında
bir stratejisi mi gibi algılayıp buna ret oyu verebilirsiniz.
Ama, biliniz ki, böyle bir ret oyu vermeniz karşısında,
toplumun bu yarasının giderek daha şiddetli kanıyor
olduğunu da görmeniz lazım. Bunu size hatırlatmak istiyorum.
Gerçekten, toplumun bu yarası ciddi şekilde kanamaya devam
ediyor ve bu kanama şiddetlenecektir de.
Elbette,
suçluları yakalayıp adalete teslim etmek, bunların
hak ettiği cezayı bunlara vermek devlet olmak için önemli
bir unsur, ama, bundan daha önemlisi, insanların suç işlemesini
kolaylaştıran ortamın da tümden kökünün kazınması,
şartların, sosyal şartların, toplumsal mekanizmaların
ve ekonomik şartların düzeltilmesi, en az bunlar kadar ve
bunlardan daha önemli öncelikli bir konudur. Mutlak surette bu konuda
yapılacak bir araştırma, ortaya çıkaracağı
sonuçlar itibariyle, gerek bu Hükûmetin alacağı tedbirlere
ve gerekse de bundan sonraki hükûmetlerin bu konudaki atacağı
adımlara ciddi bir temel oluşturacaktır. Bu konunun
araştırılması ve bu önergemizin bugün burada kabul
edilmesi, İktidarın günlük politikalarının seyri
ve işleyişi noktasında herhangi bir aksaklığa
meydan vermeyecektir
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
ÖMER
ABUŞOĞLU (Devamla) -
Meclisin çalışmasına
da sekte vurmayacaktır.
Vereceğimiz
bir evet kararı, evet oyu, neticede bu konuyla ilgili bir komisyon
kurulmasıyla sonuçlanabilecek belki ve neticede toplumun
ciddi bir yarası burada ele alınmış, işlenmiş
olacaktır. Ama, bundan daha önemlisi, bir genel görüşme çerçevesi
atmosferi içerisinde gerçekleşeceği için, acaba,
İçişleri Bakanlığı, acaba Adalet Bakanlığı,
acaba ekonomik şartların bu gidiş üzerinde etkisi varsa
ekonomiyle ilgili bakanlıklar bu konuda neler düşünüyorlar?
Bunu bilmek, gerek Meclisin ve gerekse de Türk toplumunun bir hakkıdır.
Gelin, bu genel görüşmeyi burada açalım ve neticede, toplumumuzda
gerçekten toplumdaki bu gidişten şikâyetçi olan, mustarip
olan insanlarımızın gönlüne belki bir nebzecik olsun
ferahlık getirecekse, en azından bu katkıyı burada
yapmış olalım.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Efendim, son cümlenizi alalım lütfen.
ÖMER
ABUŞOĞLU (Devamla) - Bu vesileyle hepinize saygılar
sunuyorum. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Abuşoğlu.
Aleyhte
söz isteyen, Adana Milletvekili Sayın Recep Garip.
Buyurun
efendim.
RECEP
GARİP (Adana) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Anavatan Grup önerisinin aleyhinde söz aldım; sözlerime
başlarken, çok sevgili dostumuz Yozgat Milletvekili İlyas
Arslan Beyi kaybettik, Rabbimden rahmet diliyorum, kalanlara sabırlar
temenni ediyorum ve geçmiş bayramlarımız da kutlu olsun.
Tabii,
geçen haftalardan belli olan gündemlerimiz var. Görülen odur ki,
gruplar arasında bundan sonraki süreçte grup önerilerinin tartışmaları
devam edecek ve vakti ve zamanı böylece geçirmeye, kullanmaya
devam edeceğiz ve bunu da halkımız izlemeye devam edecek.
Gündemdeki
kanun tasarı ve tekliflerinin normal şartlarda devam etmesi
niyetiyle gündemimiz belli, ancak, bütün buna rağmen, Anavatan
Grubu bir grup önerisi verdi ve bunun aleyhinde sözlerimi sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Tabii
ki, Türkiye, 73 milyon bir nüfusa sahip ve böyle bir Türkiyenin mutlak
surette, doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyinde bir
şekliyle problemler olur; ama, küçük olan, münferit olan olayları
toplumsal bütün, toplumun bütününde olan olaylar gibi yansıtmanın
da çok fazla doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu nedenle,
emniyet güçlerimiz, yirmi dört saat içerisinde, gasbedilen aracı
yakalıyor, gerekli olan yasal çalışmalar devam ediyor.
Bütün bunları iyi tahlil etmek lazım, münferit olayları
getirip halkın bütününde birtakım olaylar varmış
gibi yansıtmanın da çok doğru olduğunu düşünmüyorum.
Çok
değerli arkadaşlar, önümüzde görüşmemiz gereken önemli
yasalar var. Bugün, salı ve çarşamba günleri sözlü sorularla
diğer denetim konularının görüşülmemesi konusunda
Grubumuz gündemini getiriyor. Ancak, Tohumculuk Yasasına geçen
haftadan başlamıştık ve bugün, iki sözleşmeyle
beraber, mutlak surette onun akabinde Vakıflar Yasasını
görüşeceğiz.
Bu
nedenle, Anavatan Grubunun önerisine katılmadığımızı
bildiriyor, hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
ÖMER
ABUŞOĞLU (Gaziantep) - Sayın Garip, sadece parmak kaldıracaksın,
yapacağın fazla bir şey yok.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Garip.
Önerinin
lehinde, Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan.
Buyurun
efendim.
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sizleri saygıyla selamlıyorum.
Anavatan
Partisinin Grup önerisinin lehinde söz aldım. Yalnız, benden
önce Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Sayın Recep
Garipin konuşması üzerine de birkaç cümle etmek istiyorum.
Şimdi,
Sayın Recep Garip dediler ki: Demek ki, bundan sonraki Meclis
çalışmalarında, vakitlerimizi geçirmeye yönelik,
muhalefet partilerinin girişimleri olacak.
Şimdi,
ben buradan sormak istiyorum Sayın Garipe ve Adalet ve Kalkınma
Partisi milletvekillerine: Şimdi, Türkiyede asayiş olaylarındaki
artış sebeplerinin ortaya konulması ve bununla ilgili
alınması gereken tedbirlerin Mecliste görüşülecek
olması, bununla ilgili bir genel görüşme talebinin buraya
getirilmesi, Meclis çalışmalarının vakit geçirilmesine
yönelik bir anlayış olarak görüyorsanız Sayın Garip,
bu anlayışı şiddetle reddediyorum. Türkiyede,
eğer asayiş meseleleri, problemleri, Vakıflar Yasası
kadar önemli değildir diyorsanız, bu anlayışı
da şiddetle reddediyorum.
RECEP
GARİP (Adana) - Meseleleri saptırıyorsun gene!
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Şimdi, diyorsunuz ki, münferit olaylarmış
efendim
Şimdi,
Türkiyede son dönemde ortaya çıkan olayları şöyle bir
değerlendirin; bayram öncesindeki, bayram içerisindeki olaylara
bir bakın
Türkiyede 7 kişi seri bir şekilde öldürülüyor;
öldürenler, 1.944 kilometre yol kat ediyorlar, 10 ilden geçiyorlar
ve siz diyorsunuz ki: Türkiyedeki bu hadiseler münferit olaylardır.
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, eğer 7 kişi,
farklı illerde, farklı günlerde, bu kadar kilometre kat edilerek
öldürülüyorsa ve aracın plakası da sabitse ve birçok yerde
de görüntüler elde edilmişse, dünyanın hiçbir ülkesinde,
o içişleri bakanı, o bakanlık koltuğunda oturamaz.
Şimdi,
bakın, bugün, Anavatan Partisinin bu konuyla ilgili bir genel
görüşme önergesinin ön görüşmesinin yapılacağını
Sayın İçişleri Bakanı bilmiyor muydu? Bugün Sayın
İçişleri Bakanı, gelip, niçin, Türkiyedeki bu son olaylarla
ilgili olarak Mecliste bir açıklama yapmak ihtiyacı hissetmiyor?
Nerede İçişleri Bakanımız, nerede İçişleri
Bakanımız?
Değerli
milletvekilleri, bakınız, bu meseleleri hafife alırsanız,
bu meseleleri önemsemezseniz bundan şer güçler cesaret
alır, güç alır. O nedenle, bu meselelere ehemmiyet vereceksiniz,
ehemmiyet göstereceksiniz. Yoksa, işte, biraz sonra sizin önergeniz
de geliyor. Sizin önergenizde sözlü sorular ve diğer denetim
konularının görüşülmemesi
Peki, siz, bu kadar önemli
bir asayiş meselesini niçin bu kadar ehemmiyetsiz hale getiriyorsunuz?
Bakınız,
bugün okullarımızda, artık, ciddi manada bir can güvenliği
problemi söz konusudur. Son yıllarda, geçmişte görülmediği
şekilde, okul önlerinde asayiş ve müessir hadiseler cereyan
etmektedir. Anne ve babalar, çocuklarını okul önlerinde
örgü örerek derslerden çıkmalarını beklemektedir.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Böyle bir Türkiye mi hayal ediyorsunuz?
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Evet, yaşadığımız
Türkiye. Siz hangi Türkiyede yaşıyorsunuz Sayın Bilen?
Türkiyedeki bu asayiş olayları sizi rahatsız etmiyor
mu, huzursuz etmiyor mu?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Siz böyle bir Türkiye mi hayal ediyorsunuz?
SÜLEYMAN
SARIBAŞ (Malatya) - Sayın Başkan, her şeye müdahale
ediyorsun, buna müdahale etmiyorsun ama! Bu taraftan konuşan
herkese müdahale ediyorsun.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Okullardaki uyuşturucu, fuhuş ve
cinayetlere varan ölçüde olayların olmasından bir milletvekili
olarak rahatsızlık duymuyor musunuz?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Sen böyle bir Türkiye mi hayal ediyorsun?
BAŞKAN
- Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Gasp, kapkaç hadiseleri son yıllarda
geçmişte görülmediği ölçüde artmıştır. Artık,
büyük şehirlerde en öncelikli mesele güvenlik meselesi olmuştur.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Hangi Türkiyede yaşıyorsun?
BAŞKAN
- Sayın Bilen, lütfen
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Şimdi, ben size soruyorum Sayın
Bilen: Akşam 21.00den sonra hadi Kızılay Meydanında,
Güvenparkın yanından tek başınıza bir geçin
göreyim, milletvekili olarak.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Her gün geçiyorum. Beraber geçebiliriz bir
gün.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, İzmir,
Ankara, İstanbul bu hale geldi sizin döneminizde. Bunun sebeplerinin
araştırılmasından niye korkuyorsunuz, niye kaçıyorsunuz?
Eğer böyle bir mesele varsa -var- bunun tedbirlerinin alınmasını
istemekten daha tabii ne olabilir ki? Getirilen genel görüşme
önergesi de buna matuf. Diyor ki: Olaylar artıyor, bu olaylarla
ilgili olarak bir genel görüşme açalım. Bununla ilgili tedbirler,
ne varsa, Meclisin alması gereken tedbirler varsa Meclis alsın,
Hükûmetin alması gereken tedbirler varsa Hükûmet alsın. Bundan
daha güzel bir öneri olabilir mi? Niçin reddediyorsunuz? Niçin karşı
çıkıyorsunuz bu önergeye?
Şimdi
değerli milletvekilleri, terör olayları, Türkiyenin en
önemli meselelerinden birisi de terör olayları. Dört yıldan
beri Allah aşkına terör olaylarıyla ilgili hangi tedbiri
aldınız, hangisini? Gelin, burada söyleyin.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Çok tedbir aldık.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Yan gelip yatıyor bunlar.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Gelin, burada söyleyin. Yan gelip yatmakla
olmuyor bu işler. Bu işlere kafa yoracaksınız, gönül
yoracaksınız, gözyaşı akıtacaksınız,
dökeceksiniz. İktidar sorumluluğu budur. İktidar sorumluluğu
budur. Ne diyor du, hep sizler de söylüyordunuz: Fırat kenarında
bir kurt kuzuyu kapsa, bunun hesabını Hazreti Ömer verir.
diye sizler de söylediniz, bizler de söyleyerek geldik. Şimdi,
Türkiyede bu kadar olaylar oluyor, bu kadar insan hayatını
kaybediyor, her gün töre cinayetleri işleniyor, siz orada geçip
karşımıza diyorsunuz ki: Bunlar münferit olaylardır.
Hangi Türkiyede yaşıyoruz: İşte, biz, bu Türkiyede
yaşıyoruz. Siz, sırça köşklerde yaşıyorsunuz.
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) - Demagoji yapma!
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Halktan almış olduğunuz o oyların
karşılığı olarak, o demagoji yapma diyen
milletvekiline de buradan söylüyorum, varsa söyleyeceğin
bir şey, buraya gelir, kürsüden söylersiniz.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Çeşmeye iki ay tatile ben gitmedim.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bakınız,
elimde rakamlar var. Rakamları söylüyorum: 2002de faili meçhul
olaylar yüzde 51
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) - Denizlide
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) -
2003te yüzde 60, 2004te yüzde 61. Bunlar,
resmî rakamlar. Bakınız,
faili meçhul olaylar Türkiyede her geçen gün artıyor. Bundan,
milletvekili olarak, İktidar olarak niye rahatsızlık
duymuyorsunuz? Bununla ilgili varsa çözüm önerilerinin burada
tartışılmasından niye rahatsız oluyorsunuz?
Değerli
milletvekilleri, ben, bu genel görüşme önergesini buraya getiren
değerli milletvekillerimize huzurlarınızda teşekkür
etmek istiyorum. Bu mesele, Türkiyenin en öncelikli meselesidir.
Bu mesele, Vakıflar Kanunundan da
daha önemlidir. Bunun da altını çizmek istiyorum.
Sizler Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdınız
19 Eylülde; dokuz tane de kanun getirdiniz, bunları Avrupa Birliği
İlerleme Raporu yayınlanmadan önce çıkaracağız
diye. Peki, ben şimdi size soruyorum: Ne oldu o kanunlar? Nerede
o kanunlar? Perşembe günü neredeydiniz, milletvekilleri, soruyorum
size?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Seçim bölgesindeydik.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Madem Türkiye için bu kanunlar çok öncelikli
kanunlardı, mutlaka çıkarılması gerekiyordu,
bu nedenle de Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdınız,
perşembe günü neredeydiniz? Niye gelmediniz Meclise perşembe
günü? Neredeydiniz?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Seçim bölgesindeydik, halkımızla bayramlaşıyorduk.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Niçin perşembe günü Türkiye Büyük Millet
Meclisi toplantıya çağırılmadı? Niçin burada
gelip bulunmadınız? Ama, çıkarılan kanunlar olursa
ona sahipleniyorsunuz. Burada muhalefetin de desteğiyle yirmi
beş yaşla ilgili kanun kabul edildi, yürürlüğe girdi,
panolarda AK Parti reklamlara başladı: yirmi beş yaşı
getirdik. Peki, geçirdiğiniz kanunları, muhalefetin de
desteğiyle geçirdiğiniz kanunları sahipleniyorsunuz
da Meclisin çalışmadığı günün hesabını
bu millete vermekten niye kaçıyorsunuz Sayın Bilen?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Biz kaçmayız.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Evet, evet size soruyorum. Sayın Bayram
Bey, neredeydiniz?
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) - Ben buradaydım.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Evet, burada olmanız önemli değil.
Meclisi iktidar grubu çalıştırır. Meclisi iktidar
grubu çalıştırır.
BAYRAM
ÖZÇELİK (Burdur) - Yoktun, neredeydin?
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Ben Meclisteydim. Televizyon kayıtlarında
da mevcut Ümmet Kandoğanın o gün Türkiye Büyük Millet Meclisinde
olduğu, meydanda, görülüyor. O nedenle değerli milletvekilleri,
hem diyeceksiniz ki, Meclisin -Sayın Garipin söylemiş olduğu
gibi- muhalefetin bu önerileri Meclisin çalışmasına
engel, vakit geçirmek için getirilen önergeler, konular, ama perşembe
günü, Meclisin açık olması gereken günde İktidar
sıralarında sadece 7 tane milletvekili. Bunun hesabını
millete verirsiniz, vermek mecburiyetindesiniz. O nedenle, geliniz,
bu asayiş meselesi Türkiyenin bugün için en öncelikli meselelerinin
başında yer almaktadır. Gazete sayfalarına bakınız;
bütün gazetelerde iki sayfa, uyuşturucu, fuhuş, gasp, kapkaç,
hırsızlık, cinayet, töre cinayetleri gibi olaylara
ayrılıyor. Hangi gazeteye bakarsan bak, iki sayfası
bu olaylara ayrılıyor. Eğer bütün bunlara rağmen,
biz, bu meselenin bir genel görüşme olarak görüşülmesi fikrinde,
kanaatinde değiliz diyorsanız, bunun hesabını
da bu yüce Türk milleti sizlerden soracaktır.
Ben,
bu düşüncelerle, Anavatan Partisi Grubunun önergesinin lehinde
söz aldım; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
Önerinin
aleyhinde, Kütahya Milletvekili Sayın Alaettin Güven.
Buyurun
efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ALAETTİN
GÜVEN (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Anavatan Partisi Grubu önerisi aleyhinde
söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ancak, önde gidenler arasına katılan İlyas Arslan Milletvekilimize
de Allahtan rahmet dilerken, geride kalanlara başsağlığı
dileklerimi iletiyorum.
Asayiş
önemli, emniyet önemli, eğitim önemli, sağlık önemli. AK
Parti İktidarı da iktidara gelmeden önce, millete deklare
etti, söz verdi eğitim, sağlık, adalet, emniyet baş
konularımızdan gelir, mutlaka üzerinde durulması gerekir
derken, dört yıldır bu konuları halletmek üzere çalışıyoruz
hep beraberce.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) - Hangisini yaptınız?
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) - Ancak, ne yazık ki, biraz önce burada konuşan
arkadaşımız, daha önce konuşan arkadaşımız,
kaostan bahsederken, biraz önce konuşan arkadaşımızın
çizdiği manzarada, ben, şahsen, acaba, başka bir ülke
mi tarif ediyor diye kuşkulanmamış değilim. Türkiye
öyle değil, Türkiye güzel.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - 2002 Kasımına kadar güzeldi.
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) - AK Parti İktidarını temsil eden milletvekillerinin
de sırça köşkleri yok. Belki şöyle olabilir: AK Parti
İktidarında milletvekili seçilip de bu iktidarı
sırça köşk zannedip de bulamayanlar, belki geçmiş gitmiş
olabilirler. (AK Parti sıralarından alkışlar) O, onların bileceği iş.
Ancak, İktidarımız, Acil Eylem Planıyla, hükûmet
programlarıyla, özellikle asayiş ve emniyet konusunu birinci
öncelikli halledilmesi konuları olarak ele almış, devam
ediyor.
Asayiş,
gasp, kapkaç önlenmeli demekle olmuyor, hukuk devletinde yasalar
çıkarmakla oluyor. Bunu da hep beraber çıkarıyoruz ve
devam ediyoruz. Mesela, yeni, Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet
Komisyonunda, kapkaç, gasp, hırsızlık gibi suçlardan
yakalanan zanlıların tutuklu yargılanmasını
hükme bağlayan düzenleme olumlu şekilde çıktı,
herhâlde gündeme, Meclisimize gelecek, önlem alınacak.
Bu
gibi suçlarda çocuklar kullanılıyor değerli arkadaşlar,
genellikle büyük şehirlerde çocuklar kullanılıyor.
Neden; maddi, manevi, neyse sıkıntılardan ve büyük
şehirlere göçlerden. KÖYDES programı boşuna değil,
köyde kalmalı, mutlu olmalı, bunların önüne geçmeli
diye düşünüyoruz ve ayrıca, belli merkezlerdeki kameralarla
bu olayların takip edilmesi, suçluların yakalanması,
biraz önce, yine, arkadaşımız, yirmi dört saat içinde
suçlunun yakalanması, yakalandığını beyan
etmesi, Hükûmetin ve İktidarın icraatlarını, gerçekten
gaspın, kapkaçın önlenmesi için ulu orta ve sürekli çalıştığının
göstergesidir.
SÜLEYMAN
SARIBAŞ (Malatya) - Rakamları ver bakalım.
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) - Yine yasalarımızı çıkararak
bunların önüne geçmeye çalışacağız, çalışmaya
devam edeceğiz.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Dursun Bey nerede?!
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) - Ve dört yıldır yapılırken sadece
hiçbir şey yapılmamış gibi bir grup önerisiyle böyle
bir konunun gündeme gelmesi ve getirilmesini, ben, şahsen uygun
bulmuyor ve
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Gurbetçileri dolandıranlar ne oldu?!
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Yimpaşçı Dursun nerede?!
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) -
aleyhine oy kullanıyorum.
Teşekkür
ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Güven.
Sayın
milletvekilleri, Anavatan Partisinin
SÜLEYMAN
SARIBAŞ (Malatya) - Karar yeter sayısı, Sayın
Başkan
BAŞKAN
- ...önerisi üzerindeki konuşmalar tamamlanmıştır.
Öneriyi
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Öneriyi
kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı bulunamamıştır.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.30
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.41
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
12nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
VI. - ÖNERİLER
(Devam)
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)
1.- (8/32)
esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin Anavatan Partisi Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN
- Anavatan Partisi Grup önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi,
öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Öneriyi kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir ve karar yeter sayısı
vardır.
İkinci
öneri
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine
göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza
sunacağım:
2.- (8/25)
esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin CHP Grubu önerisi
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulunun, 31.10.2006 Salı günü (Bugün) yaptığı toplantısında,
siyasi parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından,
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün
19 uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Ali
Topuz
Grup
Başkanvekili
Öneri:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
Kısmının 286 ncı sırasında yer alan (8/25)
Esas Numaralı Genel Görüşme Önergesinin görüşmesinin,
Genel Kurulun; 31.10.2006 Salı günlü (Bugün) birleşiminde
yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
- Önerinin lehinde, Balıkesir Milletvekili Sayın Orhan
Sür.
Buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ORHAN
SÜR (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun verdiği, uygulanan ekonomik
politikaların esnaf ve sanatkârlarımızın üzerindeki
olumsuz etkilerini değerlendirmek için Anayasanın 98inci
ve İç Tüzükün 101, 102 ve 103üncü maddeleri uyarınca genel
görüşme açılması talebi üzerine söz almış bulunuyorum;
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, elbette, şimdi bazı İktidar
Partisi milletvekili arkadaşlarım yine muhalefet Meclisi
tıkamaya başladı, yine gündeme gelmemesi gereken konuları
tartışıyorlar, zamanımızı boşa geçiriyorlar
falan diye sözler söyleyecekler, ama, ben inanıyorum ki, muhalefet
partilerinin buraya getirdikleri konular, bu ülkenin gerçek konuları.
Burada sadece ABnin dayatmaları görüşülmemeli, burada
ABnin getirdiği, bize dikte ettirdiği yasalar görüşülmemeli;
bu ülke insanının sorunlarının çözüm önerileri
bulunmalı, onlar görüşülmeli.
Şimdi,
niye esnaf ve sanatkârların bugünkü konumunu inceliyoruz: Bakın,
Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun sitesine girdiğinizde
bazı istatistikler görüyorsunuz. 2005 yılında tescil
olan yeni esnaf ve sanatkâr 196.494, esnaf ve sanatkârlığı
bırakan, terkin eden 282.600.
FARUK
ÇELİK (Bursa) - Yanlış bilgiler bunlar, yanlış
bilgiler
ORHAN
SÜR (Devamla) - 2006 yılının ilk sekiz ayının rakamını
veriyorum, orada, internet sayfasına girerek görürsünüz: Tescil
olan yeni esnaf ve sanatkâr 192.782, terkin eden 257.886. Yani, bu rakamlar,
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Sicil Gazetesinin rakamları
değerli arkadaşlarım. Demek ki bir sorun var.
Şimdi,
esnaf ve sanatkâr camiasının tarihine baktığımızda,
ahiliğin önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Ahilik, ahlak
ve sanatın uyumlu bir birleşiminden oluşuyor. AKP
İktidarı, öncelikle, esnaf ve sanatkârımızın
yüz yıllarda oluşturduğu bu kültürü değiştirmekle
işe başlamıştır. Her konuda olduğu gibi,
söylediği ve yaptığı farklı olan AKP İktidarı,
sözde, ahiliği yayacağını öne sürmüş, ama,
onun zayıflaması için öncelikle esnafın tanımını
değiştirmiştir. Esnaf ve sanatkârlarımızın
geleneğinde, işçi-işveren ilişkisi değil, baba-oğul
ilişkisi vardır. Çıkarılan yasalarla, bu ilişkiler
maalesef zedelenmiştir.
Sanayi
ve Ticaret Bakanlığımıza göre, e-esnaf ve sanatkâr
veri tabanına göre, kayıtlı yaklaşık 1 milyon
846 bin civarında esnaf ve sanatkârımız vardır. Ama,
Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonumuzun rakamlarına bakarsanız,
bu rakam 5 milyon 350 bindir. Aradaki fark, işte, AKP İktidarının
esnaf anlayışını, esnaf tanımını değiştirmesinden
gelmektedir.
Değerli
arkadaşlarım, hangi rakamı esas alırsak alalım,
bu ülkede, ister 1 milyon 846 bin esnaf olsun, ister 5 milyon 350 bin
esnaf olsun, esnafımız, bu ülkenin ana unsurlarından
birisi ve yaklaşık 20 milyon civarında insanımız,
bu kesim üzerinde, bu camia üzerinde yapılan her oynamadan etkilenen
bir nüfusa sahip. Şimdi, devletten iş istemeyen, yarattığı
iş olanaklarıyla milyonlarca insanımıza iş
ve aş sağlayan, milyonlarca insanımıza iş ve
aş sağlamasının yanında devlete büyük katkılarda
bulunan bu camiaya uygulanan son ekonomik tedbirler, maalesef, büyük
acılar çektirmekte. Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, esnaf ve sanatkârlar
ile küçük işletmeler, sermayenin ve refahın tabana yayılmasında,
gelir dağılımının iyileştirilmesinde
ve sosyal dengelerin kurulmasında büyük görevler yüklenmekteler.
Sokağa
adım attığımızda, esnaf ve sanatkârlarımızın
acı durumuyla karşı karşıya kalıyoruz.
Ben, seçim bölgem Balıkesirde, hiçbir esnaf ve sanatkârın
önünden böyle rahat rahat geçemiyorum. Gören, ya, sevgili vekilimiz,
gel bir derdimizi anlatalım diyor ve saatlerce dert yanıyor.
İnanıyorum ki, sizler de memleketlerinizde, sizler de seçim
bölgelerinizde, esnaf ve sanatkârdan aynı dertleri duyuyorsunuz,
aynı şeyleri işitiyorsunuz. Ama, bu çok doğal. Yaşam
bir bütün değerli arkadaşlarım. Önce, köylüyü yok ettiniz.
Önce, köylüyü perişan ettiniz. Köylü olmayınca esnaf da
olmuyor. Elbette, esnaf da olmayınca, sanayici de olmayacak.
Tabii, bunları neden yapıyoruz? Bunları yaparken, AB
diretmeleri, ABnin bize sunduğu her şeyi peşinen kabul
etmemizin getirdiği sonuçlar.
Şimdi,
bir de, Anayasamızın 173üncü maddesi var. Diyor ki Anayasamız:
Devlet, esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbirler
alır. Şimdi, bu, sadece Anayasada kaldı, AKP İktidarı
bunu unuttu gözüküyor. İşte, böyle bir ortamda, Cumhuriyet
Halk Partisi olarak, esnafımızın ve sanatkârımızın
sorunlarının bu yüce çatı altında görüşülmesini
ve çözüm yollarının araştırılmasını
talep ediyoruz. Eğer, gerçekten, seçim meydanlarında söylediklerinizin
arkasındaysanız, bu talebe destek verirsiniz. Bu Meclis,
sadece AB talimatlarıyla çalışan bir Meclis değildir.
Bu Meclis, önce kendi vatandaşlarının sorunlarını
görüşmek ve çözüm yollarını bulmakla görevlidir.
Uygulanan
antienflasyonist sıkı para ve maliye politikaları talebi
geriletmiş ve esnafı zora sokmuştur. Buraya çıkan
her İktidar Partisi milletvekilimiz, hep Acil Eylem Planlarından
bahsediyor. Ya, arkadaşlarım, bu esnafı, sanatkârı
ayağa kaldırmak için, hiç Acil Eylem Planınızda iki
satır bir şey yok mu sizin?! Hep Oferler mi ayağa kalkacak?!
Hep buraya birileri gelip Cargillleri mi savunacak?! Esnafı
savunmayacak mısınız?! Esnafın hakkı nerede?!
Kim savunacak?! (CHP sıralarından Bravo sesleri, alkışlar)
Şimdi,
esnafın çok sorunu var, bunları kısaca sizlere hatırlatmak
istiyorum ve bunlara, gelin, beraber çözüm önerileri bulalım,
burada bir genel görüşme açalım diyorum. Bakın, bir hipermarketler
zinciri var, ülke genelinde. Buna, değerli arkadaşlarım
da büyük olasılıkla değinecekler ve bu sorun, sizin
geldiğinizde, iktidara geldiğinizde vardı, bugün de
var. Ama, ısrarla, buradan çeşitli defalarda yapılan
konuşmalarda, bu sorunu çözeceğinizi söylediniz, bunun
için yasa teklifi hazırladığınızı söylediniz
ve gerçekten de, 24 Şubat 2006da Büyük Mağazacılık
Kanun Tasarısını Başbakanlığa sevk ettiniz,
ama ne oldu değerli arkadaşlarım, rafa kaldırıldı,
rafa. Şimdi, geri çekildiğini duyuyoruz. Şimdi size
soruyorum: Milyonlarca esnafın yanında mısınız,
üç beş büyük mağazacının yanında mısınız?
Bunun yanıtını, gelin, burada verin.
Değerli
arkadaşlarım, esnafımıza verilen bazı destekler
var. Biliyorum ki, bu konunun aleyhinde konuşacak arkadaşlarımız
işte, iktidara geldiğimizde kredi faiz oranları
şuydu, kredi faiz oranları buydu, şimdi şuralara
düşürdük, şimdi yüzde 13ten kredi veriyoruz diyecekler.
RECEP
GARİP (Adana) - Niye, doğru değil mi yani?
ORHAN
SÜR (Devamla) - Ama, değerli arkadaşlarım, enflasyon
yüzde 10sa, yüzde 13ten kredi vermek, esnafın üzerinden para kazanmak
değil midir, birilerine kaynak aktarmak değil midir? (AK
Parti sıralarından Hayır sesleri) Yoo, değildir
diyorsunuz değil mi?! Evet, aslında üretim ve verimliliği
gözetmeyen bu tip yardımlar, bu tip destekler kalıcı da
değil. Zaten Halk Bankasını da satmaya çalışıyorsunuz.
Halk Bankasını satarak, esnafa birazcık destek olmaya
çalışan bankayı da yok ederek, aslında, esnafı
tamamen yok edeceksiniz.
Burada,
çeşitli defalarda, kayıt dışıyla mücadele
edeceğinizi söylüyorsunuz. Esnaf, kayıt dışı
çalışanlar yüzünden perişan. Bugüne kadar bu konuda
ne yaptınız değerli arkadaşlarım? Gelin, bir
çare bulalım. Yasalara uyduğu için, her gün neredeyse vergi
ödeyen esnaf ve sanatkârımızı koruyalım.
Şimdi,
bakın, kamyonculara bir K belgesi çıkardınız, önce
milyarlarca lira para aldınız, arkasından bu rakamı
düşürdünüz, düşürdünüz, düşürdünüz ve büyük paralar
yatıranlara da dediniz ki: Biz size bu paraları geri iade
edeceğiz. Nerede kamyoncunun fazla yatırdığı
para? Alacağınız olduğu zaman faizle alıyorsunuz
da, kamyoncuya olan borcunuzu niye ödemiyorsunuz? Ayrıca, bu
K belgeleri ne işe yarıyor arkadaşlar? Bir yerde soran
yok. Niye verdi kamyoncu bu parayı? Yani, kamyoncu, sağmal
inek gibi sağılacak, haraç alınacak bir kesim miydi, bu
kadar para alındı. Yazıktır bu kamyoncuya.
Bakın,
AB uyum yasalarını, devamlı, buraya getirdiğinizi
söylüyorum. Peki, ABde uygulanan, esnafa uygulanan, sanatkâra uygulanan
yasalar niye Türkiyeye, buraya getirilmiyor? Niye onları öncelikle
getirmiyorsunuz? Mesela, Avrupa Birliğinde esnaf ve sanatkârların
teşvik edilmesi için sosyal güvenlik primleri, yaratılan
istihdama ve yatırıma göre azalıyor; siz niye bunları
getirmiyorsunuz AB uyum yasaları çerçevesinde?
Şimdi
burada söylenecek çok şey var. Bakın, 2003 yılında
esnaf sorunlarının, sanatkâr sorunlarının incelenmesi
amacıyla bir komisyon kurun diye Cumhuriyet Halk Partisi olarak
bir önerge vermiştik.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
ORHAN
SÜR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
O
zaman AKP Grubu adına çalışan arkadaşımız
çok ilginç şeyler söyledi: Orta ve büyük işletmelerden devlet
tarafından desteklenenlerin yan sanayi oluşturmaları
ve ölçeklerine göre belli sayıda küçük işletmelerle kontrat
yapmaları sağlanmalıdır. dedi. Devletin kamu
ve tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarının her
türlü işlemlerinde esnaf ve sanatkâra kota tahsisi yapılmalı
dedi. Ustalık belgesi olan kişileri çalıştıran
küçük işletmelerde vergi indirimine gidilmelidir dedi. Bunları
siz söylediniz. Aradan üç yıl geçti. Ne oldu arkadaşlar; unutuldu
mu, rafa mı kaldırıldı bunlar?
Bakın
değerli arkadaşlarım, sosyal güvenlikte bile esnaf,
sanatkâr, yani, BAĞ-KUR üyesi, ikinci sınıf vatandaş.
Şimdi o insanlar merak ediyor, bu kuruluşlar birleştirilse
bile biz ne olacağız diye. Her gün gazete sayfalarında
BAĞ-KURluların hastanelerden, üniversitelerden nasıl
dışlandığını, nasıl çıkarıldığını
izliyoruz.
Ve
son olarak da 1 Ocak 2007de yeni bir uygulamayı yürürlüğe
koyuyorsunuz. BAĞ-KUR tarafından yaşlılık aylığı
bağlananlardan -ticari kazancı dolayısıyla gerçek
veya basit usulde Gelir Vergisi mükellefi olanlardan- 1479 sayılı
Kanunun ek 20nci maddesine göre yüzde 10 prim kesiyordunuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Sür. Sayın Sür, selamlamanız
için açıyorum.
ORHAN
SÜR (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
1
Ocak 2007den itibaren, emekli olan herkesten yüzde 33 prim keseceksiniz.
Emekli maaşı olarak ne veriyorsunuz ki ne kesiyorsunuz değerli
arkadaşlarım? Bunun hesabını emekliler sizden soracak.
Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Sür.
Önerinin
aleyhinde olmak üzere, Sakarya Milletvekili Sayın Ayhan Sefer
Üstün; buyurun.
MUHARREM
İNCE (Yalova) - Sakaryada nasıl gezeceksin esnafı,
merak ediyorum.
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisinin Grup önerisi aleyhinde söz aldım; yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisiyle, uygulanan
ekonomik politikaların esnaf ve sanatkârlara olumsuz etkilerine
ilişkin genel görüşme açılması talebinin görüşülmesini
istiyor. Bu talep aslında gündemimizin 286ncı sırasında;
yani, normal olarak Meclisin yasa çıkarmasıyla ilgili gündemini
bir tarafa bırakalım, 286ncı sırada bulunan bir
denetim görevini yapalım diye bir önerileri var.
Değerli
arkadaşlar, muhalefetiyle iktidarıyla bu Meclis dört
yıl boyunca gerçekten yoğun bir şekilde çalıştı.
Bakın, önümde denetim konularını içeren istatistikler
var. Yani, kendimize haksızlık etmememiz lazım. Bu Meclis,
evet, kanun da çıkarmıştır, yeri geldiği zaman
denetim de yapmıştır.
Bakın,
21inci Dönemde hazırlanan araştırma önergelerinin
sadece 44 tanesini görüşebilmişiz. Aşağı yukarı,
aynı dönemde, yani bu dönemde, bu 2 katına çıkmış,
75 araştırma önergesini görüşebilmişiz.
Bakın,
yine önceki dönemde 467 tane sözlü soru görüşülmüş veya
cevaplandırılmış, bu dönemde ise 900-956 tane sözlü
soru cevaplandırılmıştır.
Yine,
yazılı sorularda çok çarpıcı bir rakam var. Önceki
dönemde 6.600 tane yazılı soru cevaplandırılmış,
bu dönemde ise, aşağı yukarı aynı süre içerisinde,
9.899 tane yazılı soru cevaplandırılmıştır.
Bunlar hep denetim faaliyetleriyle ilgili çalışmalardır.
HALUK
KOÇ (Samsun) - Esnafa gel, esnafa!
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Elbette, bu Meclis, yeri geldiği zaman
denetim faaliyeti yapacaktır, ama, yeri geldiği zaman da
yasama faaliyetini devam ettirecektir.
Bakın,
şu anda, peki, önümüzde bekleyen hangi kanunlar var? Önümüzde
AK Parti Grubunun da önerisiyle belki gündeme gelecek olan, çiftçimizin
de beklediği Tohumculuk Kanunu Tasarısı var. Yine
önümüzde, ülkemizi çok yakından ilgilendiren Vakıflar Kanunu
Tasarısı var.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Neyi ilgilendiriyor? Avrupa
Birliği ile ilgili
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Bakın, Vakıflar Kanunu Tasarısı
80 maddelik bir tasarıdır. Ben hukukçuydum. Bundan önce mesleğim
icabı vakıflarla ilgileniyordum. Vakıflarla ilgili
bir sürü kanunlarda değişik düzenlemeler var; ne uygulayıcılar
bunları anlayabiliyor ne hâkimler ne avukatlar.
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Esnaflar ne olacak?
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Bunların yeniden tanzim edilmesi ve ülkemizin
vakıf medeniyetinin yeniden canlandırılması
açısından bu Kanunun çıkması lazım.
MUHARREM
İNCE (Yalova) - Esnafın sorunlarından niye bahsetmiyorsun?
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Elbette, belki muhalefetin bir iki tane maddesine
itirazı olabilir, ama hatırlayın, bundan yaklaşık
iki yıl önce Dernekler Kanununu da çıkaracağımız
zaman, muhalefet, âdeta, Türkiyeyi ayağa kaldırmıştı.
İşte, bu Dernekler Kanunu şöyledir, bu Dernekler Kanununu
çıkarırsak Türkiye bölünebilir, bu Dernekler Kanunu
çıkarsa irtica hortlar vesaire
Ama, Dernekler Kanunu çıktı,
hiç de böyle bir şey olmadı, aksine, o Dernekler Kanunu
çıktıktan sonra Türkiyede sivil toplum neşvünema buldu.
Bakın,
istatistiklere bakın, daha önceki yıllarda kurulan derneklerle, geçtiğimiz, Dernekler Kanunu
çıktıktan sonra kurulan dernekleri bir inceleyin, 2-3 kat
artmış.
MUHARREM
İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, konuyla ne alakası
var?
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Dernekleri, biz, ilk kez, bir asayiş sorunu
olmaktan kurtardık ve bir dernekler il müdürlüğü adı
altında
BAŞKAN
- Sayın Üstün, siz öneriye gelir misiniz.
AYHAN
SEFER ÜSTÜN (Devamla) -
bir sivil toplum yapısı altında
birleştirdik. Şimdi, önümüzde Tohumculuk Kanunu gibi, Türkiyenin
yine dört gözle beklediği Vakıflar Kanunu gibi, çok ihtiyacı
olan bir kanunu çıkarmamız gerekirken, sırf Meclisi
tıkamak için, görüşülmeyeceğini de bile bile
286ncı sıradaki bir genel görüşmeyi görüşmemiz
için bir önerge verdi Cumhuriyet Halk Partisi.
Bu
önergenin aleyhinde olduğumu söylüyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Üstün.
Önerinin
lehinde olmak üzere, Ankara Milletvekili Sayın Bayram Meral.
Buyurun
Sayın Meral.
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; esnafın içinde bulunduğu sorunları
görüşmek üzere, bir genel görüşme açılmasını
istemek üzere Cumhuriyet Halk Partisinin önerisi hakkında söz
almış bulunmaktayım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca,
yakın bir tarihte kaybettiğimiz Yozgat Milletvekili
İlyas arkadaşımıza Allahtan rahmet diliyor ve
geçmiş iki bayramı da kutluyorum.
Değerli
arkadaşlarım, biraz önce, milletvekili arkadaşımız,
burada, esnafın sorunlarıyla ilgili, daha doğrusu
bizim verdiğimiz önergenin aleyhinde söz aldı, esnafla ilgili
bir tek kelime etmedi.
Şimdi,
muhterem arkadaşlarım
Ve şunu da söyledi: Efendim,
sırada bekleyenler -yasa- var. Neymiş bu? Vakıflarla
ilgili yasa. Kim istiyor bu yasayı? Avrupa Birliği. Ne olacak?
Agopun mallarını vereceksiniz. Gözünüz aydın, tebrik
ederim sizi; esnafı bir tarafa bıraktınız, köylüyü
bir tarafa bıraktınız, işçiyi bir tarafa bıraktınız,
çiftçiyi bir tarafa bıraktınız Agopun işiyle
uğraşıyorsunuz! AK Partiye de bu yakışır.
RECEP
KORAL (İstanbul) - Onlar da Türk vatandaşı ya! Ne biçim
öyle düşünüyorsun?
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bir konuyu
da özellikle merak ediyorum: Genelde esnafı geziyoruz, çiftçiyi
geziyoruz, gelip, bazen milletvekili arkadaşlarımızla
sorunları tartışıyoruz, AK Partili milletvekili
arkadaşlarımızla. Sanki, sizin köylü, sizin çiftçi ayrı,
bizim çiftçi ayrı; sizin, sanki esnaf ayrı, bizim esnaf ayrı.
Acaba yanılıyor muyuz diye bakıyoruz...
Türkiye
Esnaf Sanatçılar Konfederasyonunun Başkanı Sayın
Günday, hepinize birer mektup yazdı, esnafın sıkıntılarını
bizlere anlattı. Bu yetmedi,birçok milletvekili arkadaşlarımızla
birlikte Sayın Derviş Gündaydan, uzmanlarından bunların
doğruluğu hakkında bilgi aldık. Anlatıyor,
kamyon şoförünün derdini anlatıyor, taksi şoförünün
derdini anlatıyor, lokantacının sıkıntılarını,
sorunlarını anlatıyor; berberi anlatıyor, ayakkabıcıyı
anlatıyor, terziyi anlatıyor, kahveciyi anlatıyor
Dertlerini anlatıyor da anlatıyoruz, yine yetmiyor değerli
milletvekillerim.
Bu
defa, bunların, bu saydığım veya sayamadığım
bir sürü esnafın yanına gidiyoruz, bir de bunların
ağzından bunları duymaya çalışıyoruz.
Yalan mı, şimdi burada, biraz önce bir parti, Anavatan Partisi
önerge verdi, Türkiyedeki bazı sıkıntıları,
asayiş konusunu dile getirdi? Peki, İstanbul milletvekilleri,
İstanbulda 100e yakın taksi şoförü öldürülmedi mi?
Ne tedbir aldınız? Şoför diyor ki: Bir şey istemiyorum,
KDVden, ÖTVden biraz indirim yapın, koruyucu bir kabin oluşturayım,
benim müşteriyle ilişkim kesilsin, müşteri de sapasağlam
gitsin gideceği yere, ben de ölüm tehlikesinden kendimi koruyayım,
diyor. Aldınız mı böyle bir teklif? Böyle bir teklif geldi
de yerine getirdiniz mi? Yok. Ama neyi yerine getiriyorsunuz? Agop
bekliyor, Agop! Vakıflarda alacağı var, onun için
yıldırım hızıyla koşmaya çalışıyorsunuz.
Dahası
var değerli arkadaşlarım, esnafın dünya kadar sorunu
var. Ne yaptınız kamyon şoförü?.. Allah göstermesin,
bir bayrama gidiyoruz -gidelim mi gitmeyelim mi hepimiz düşünürüz-
binlerce vatandaşımız hayatını kaybediyor
trafik kazasında, binlerce millî servet de kayboluyor. Hangi
tedbiri alıyoruz? Yol yaptırdık
Değerli
arkadaşlarım, ben, bir sene arkadaşlarıma şunu
söyledim: Beypazarından Nallıhana giderken dedim, böbreğinde
taşı olanlar doktora gitmesin, Ayaşa doğru gitsinler,
orada o zikzaklara mutlaka vura kalka böbrek taşları düşer
dedim, hiç korkmasınlar. Sekiz defa yıkıldı, sekiz
defa o yol yapıldı değerli arkadaşlarım. Yalan
mı bunlar? Hep birlikte gördüğümüz şeyler.
Ne
yapmak lazım şimdi değerli arkadaşlarım esnafa?
Değerli
arkadaşlarım, bakınız, bir şeyi gözden kaçırmayın:
Şu hipermarket dediğimiz, süpermarket dediğimiz, esnafın
belini kırdı değerli arkadaşlarım.
Bakkallar
ne yapıyor? Bakkalların yaptığı tek bir
şey var, gazete satıyor, ekmek satıyor. Bakkal diye bir
müessese ortada kalmadı.
Esnafın
müşterisini ne yaptınız? Kim esnafın müşterisi?
Emekli, memur, işçi veya işsiz. Ne verdiniz BAĞ-KUR emeklisine?
10 lira. Ne verdiniz SSK emeklisine? 13 lira. Ne verdiniz memur emeklisine?
16 lira. Esnafın müşterisine verdiğiniz bu, değerli
arkadaşlarım başka yerlere trilyonları dağıtıyorsunuz.
Burada
Sayın Bakan da konuştu: Efendim yabancı sermaye, yabancı
sermaye
Yabancı sermayeye kesinlikle karşı değiliz.
Yabancı sermaye, değerli arkadaşlarım, nereye
yatırıldı? Sayın milletvekilleri, yine alelacele
çıkardığınız yasalarda bankalara gitti. Bankalar
Bankalar nereye gidiyor biliyor musunuz? Bankalar gitti.
Kârlı müesseselere gitti. Hipermarketleri, süpermarketleri
açtılar. Hiçbir tabela okuyor musunuz? Türkçe tabelalar kalmadı.
Esnafın ne sıkıntıya girdiğini biliyor musunuz?
Artık, esnaf, müşteri beklemez hale geldi. Halen biz oturmuşuz,
esnafın bu kadar sorunu varken, bunları bir tarafa bırakalım,
neyi görüşelim, vakıfları... Onu da görüşelim değerli
arkadaşlarım.
Terzilik
müessesesi diye bir şey kaldı mı?
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Var var, devam ediyor.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, yabancı
sermaye gelse
Bakınız, siz bazı kaynakları kaçırıyorsunuz.
IMFye 1 milyona, 1 milyon dolara, bilmem neye rica edeceğine,
öyle kaynak var ki
YİMPAŞ 7 milyar doları götürdü, KOMBASSAN
da 6 milyar doları götürdü, etti 13 milyar dolar. Bunları
elde tutsanız da
Sizin ilişkileriniz çok sağlıklı,
ben biliyorum. Bunları elde tutsanız da IMFye boyun eğmeseniz
olmaz mı? Buradaki kayıpları, değerli arkadaşlarım,
esnafa yansıtsanız olmaz mı? Ne ödüyorsunuz, esnafa
kredi mi veriyorsunuz? Bakın, şurada var. Ne diyor? Halk Bankası
kredi veriyor esnafa, kredi veriyor şoföre
Ne yapıyor biliyor
musun? Kafadan, yüzde 8 birçok fonlara para kesiyor. Zaman dar olduğu
için okumuyorum. Neye geliyor yıllık faiz? Yüzde 26,68e geliyor.
Aylık neye geliyor? Yüzde 2,22ye geliyor. Halk Bankası, yani,
halkın bankası
Ama TESK ne yapıyor biliyor musunuz, Esnaf
ve Sanatkârların Genel Başkanı, yönetimi ne yapıyor?
Başka bankalarla, gidiyor, pazarlık yapıyor, bunun daha
düşüğünü alıyor. Niye böyle yapıyorsunuz biliyor
musunuz? Esnafı Halk Bankasından soğutmak, Halk Bankasını
da birilerine kaptırmak, amacınız bu.
RECEP
KORAL (İstanbul) - İnsaf et, insaf!
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Burada, burada deliller. İnanmayan
varsa takdim edebilirim.
Değerli
arkadaşlarım, ne oldu biliyor musunuz, ne yaptınız?
Öyle bir program uyguladınız ki, çiftçiyi, ektiğine
biçtiğine pişman ettiniz, ektiğine biçtiğine
pişman ettiniz; köylüyü, yumurtaya, yoğurda muhtaç ettiniz.
MUSTAFA
DURU (Kayseri) - Niye buğday üretimi 18 milyon tondan 20 milyon
tona çıktı? Habire atıyor!
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Emekliyi yaşadığına
pişman ettiniz. Sayın Bakanımızla, sabahleyin,
birlikte emeklilerin genel kuruluna gittik değerli arkadaşlarım,
birlikte emeklilerin genel kuruluna gittik, emeklilerin genel kuruluna
gittik. Bir tek Sayın Bakanı gönderiyorsunuz, bir tane milletvekiliniz
yok orada değerli arkadaşlarım.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Şu anda hiç bakan yok, hiç hükûmet yok.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Bu nedir biliyor musunuz, bu nedir? Emekliden,
vatandaştan, esnaftan kaçmaktır, köylüden kaçtığınız
gibi.
AGÂH
KAFKAS (Çorum) - Bakanlar milletvekillerinden oluyor.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Agâh, oturduğun yerde laf atma!
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Esnafı hipermarketlere, süpermarketlere
yem ettiniz yem, esnaf diye bir şey kalmadı, yem ettiniz.
Bir
şey daha söyleyeyim değerli arkadaşlarım,
acıdır: Kahvelere gidiyorsun, oradaki emekli işçiler
veresiye çay içiyor. Vatandaşı bu hale getirdiniz. Veresiye
Bunu, benim oradaki vatandaş söylüyor, kahveci söylüyor, diyor
ki: Emekli buraya geliyor, parası yok, çay içiyor, yazdırıyor.
İşte sizin yarattığınız Türkiye değerli
arkadaşlarım, işte esnaf!
Ne
oldu değerli arkadaşlarım? Hani işsize iş,
aşsıza aş idi? Çifte diplomalar boş geziyor. Bu vakıflarda
Agopu düşüneceğine, üniversiteyi bitirmiş boş
gezen gençleri niye düşünmüyorsunuz?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Onlarla ilgili ne yapacağımızı
niye gündeme getiriyorsunuz? Esnaf kan ağlıyor, malını
satamıyor. Gidin, şöyle bir gezin değerli arkadaşlarım.
Belki çok güzel semtlere gitmiş olabilirsiniz. Ne olur bir de bizimle
komşuluk yapsanıza, birlikte gezelim. Geziyorsunuz tabii,
yanınızda belediye başkanı, yanınızda
belediye meclis üyeleri, bazen kaymakam, bazen vali yardımcısı
Vay sevsinler sizi! Ne güzel gezi! Turistik gezi mi yapıyorsunuz?!
Böyle geziyorsunuz, vatandaş da derdini açamıyor. Nasıl
açsın, bir şey söylese belediye sırtına binecek.
Esnafı bu hale getirdiniz, konuşamaz hale getirdiniz.
İşte esnaf!..
Memur
ne oldu? Senin memurun ne oldu, 657 sayılı devlet memurun?
Sokaklara döktünüz. Yüzde 3 verdim, yüzde 4 verdim
Değerli
arkadaşlarım, bakınız, batan bankalara verdiğinizin
yarısını veya onda 1ini
memura verseniz, emekliye verseniz, çiftçiye verseniz, esnafa
kredi olarak verseniz, bunların yüzünü güldürürsünüz. Ne yapıyorsunuz
şimdi? Allahtan ki, bu YİMPAŞ mimpaş
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Meral.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Bir iki dakika alacağım vardı
Sayın Başkanım
BAŞKAN
- Bir dakikayı verdim.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Bir dakika daha verirseniz şey yapıyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Esnafın dünya kadar sorunu var.
BAŞKAN
- Sayın Meral, selamlamanız için mikrofonu açıyorum.
Lütfen, son cümlenizi alayım.
BAYRAM
ALİ MERAL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli
arkadaşlarım, bazı konularda siyaseti, iktidarı,
muhalefeti bir tarafa bırakalım. Bakınız, bir zamanlar,
terörle ilgili, burada, yine Cumhuriyet Halk Partisi bir önerge
verdi, bir görüşme istedi. Binbir türlü oyundan sonra, geldiniz,
bunu reddettiniz. Esnafımızın ciddi sorunu var. Gelin,
bu öneriye sıcak bakın, görüşelim. Yani, esnafın
sorununu görüşemezsek, memurun sorununu görüşemezsek,
çiftçinin sorununu görüşemezsek, işçinin sorununu görüşemezsek,
halkın sorununu görüşemezsek neyi görüşeceğiz?
Onları görüşelim, arkasından da Agop yasasını
görüşürüz.
Hepinize
saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Meral.
Önerinin
aleyhinde olmak üzere, Manisa Milletvekili Sayın İsmail
Bilen. (AK Parti sıralarından alkışlar)
İSMAİL
BİLEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilen önergenin aleyhinde
söz almış bulunmaktayım; geçmiş Ramazan Bayramınızı,
Cumhuriyet Bayramınızı tebrik ediyor, Hakkın rahmetine
kavuşan İlyas Arslan Beye de Cenabıhaktan rahmet diliyor,
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Esnafın
sanatçı olduğunu Sayın Meralden öğrenmiş
bulunuyoruz. Ayrıca
(CHP sıralarından Ne!.. sesi)
Evet, Sayın Meral, esnafın tarifini yaparken sanatçı
olarak bir ifade kullanmıştı.
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Esnaf ve sanatkâr
ŞEVKET
ARZ (Trabzon) - Sanatçılık kötü bir şey değil ki. Zanaatkâr
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Neyse
Evet, değerli arkadaşlar
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Sen istersen otur. Bence sen otur.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sürekli, Sayın
Meral Agopun hakkını vereceksiniz
HALİL
TİRYAKİ (Kırıkkale) - Doğru
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Doğru değil mi? Hakkı ise kimden
esirgeyeceğiz bu hakkı? Ecdadımızın tarihinde
var mı böyle bir şey? Demokrasi kültürümüzde, inancımızda
var mı böyle bir şey?
HALİL
TİRYAKİ (Kırıkkale) - Var, var.
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Yunanistandaki bizim haklarımız
ne olacak?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Hakkı olanın hakkını teslim
edeceğiz, ancak Agopu Recepe, Bayrama tercih etmeyeceğiz.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Müslümanlar ne yapacak?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - İnsana insan olarak bakacağız,
insana insan olarak bakacağız. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Yunanistandaki bizimkiler ne olacak?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Agopun hakkı varsa onu da teslim edeceğiz.
Varsa yanlış, onu da düzelteceğiz. Bu, hepinizin, hepimizin
görevi. (CHP sıralarından gürültüler)
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Batı Trakyada Müslümanlar ne yapacak? Müslümanlar
perişan.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Niye rahatsızlık duyuyorsunuz, niye
rahatsızlık duyuyorsunuz? Hakkı teslim etmek bu kadar
zor mu? (CHP sıralarından gürültüler)
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Bak şimdi Recep Bey resim yapıyor, sanatçı
o şimdi!
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Size verdiriyorlar, siz vermiyorsunuz. Onlar
size talimat veriyorlar, siz talimatla veriyorsunuz, yoksa gönülden
vermezsiniz.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri
Sayın milletvekilleri
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, seçim yaklaştıkça, maalesef
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Hayır, talimatla veriyorsunuz.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) -
bu tür araştırma önergeleriyle veya
çok elzem olmayan kanun teklifleriyle Meclis çalışması
bloke edilmeye çalışılıyor. Bunu
OYA
ARASLI (Ankara) - Araştırma önergesi ne zaman Meclis çalışmasını
bloke ediyor?! Neresinde yazılı Anayasanın?! Milletvekillerinin
en tabii görevi
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Doğrusunu isterseniz, saat üçte başladık
çalışmaya, saat beşi
yirmi geçiyor ve şu ana kadar, maalesef, asıl görevlerimizden
biri olan yasama faaliyetimizi bugüne kadar olduğu gibi bugün
de zorlamayla yapmak durumundayız. (CHP sıralarından
gürültüler)
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Bugün Salı günü, denetime ait.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Meclisin görevi değil mi denetim?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, o da görevimiz.
OYA
ARASLI (Ankara) - Kaçmayın,
kaçmayın
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Ama, öncelikli görevlerimizden birisi, yasama
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, lütfen
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Sayın Başkan, bu şekilde bir konuşma,
bu şekilde bir tartışma usule de aykırı,
İç Tüzüke de aykırı.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - O zaman bilerek
konuş.
BAŞKAN
- Efendim, siz Genel Kurula hitap edin lütfen.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Sayın Başkanım, Genel Kurula hitap
ediyorum.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Salı günleri denetim günleridir, bilerek konuş
o zaman.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Otur istersen sen.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlar
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Perşembe günü neredeydiniz?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Ben perşembe günü seçim bölgesindeydim
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Ne işiniz vardı? Meclis açıktı.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) -
ve bayramlaşma programından yeni
çıkmıştık, halkımızla birlikteydik, Sayın
Meralin de, sık sık, konuşmacıların da söylediği
gibi.
Bir
de şunu anlamakta zorluk çekiyorum
MEHMET
VEDAT YÜCESAN (Eskişehir) - Sen otur, otur!
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Yani, çok üzülüyorum, milletin, esnafın,
memurun, işçinin
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Denetimden kaçmayın milletvekilleri, denetimden
kaçmayın.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) -
niye moralini bozmaya çalışıyoruz?
Hangi Türkiyede yaşıyoruz?! (CHP sıralarından gürültüler)
OYA
ARASLI (Ankara) - Moral bozmak mı oldu?!
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Literatüre inciler döktürüyorsunuz.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Aynı Türkiyede yaşıyor isek, esnafın
arasındaydım.
OYA
ARASLI (Ankara) - Siz kaçıyorsunuz.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Seçim bölgenizde esnafa hiç uğradınız
mı?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Daha düne kadar Halk Bankası esnafa kredi
veremiyordu, daha düne kadar esnaf kefalet kooperatifleri plasman
kullanamıyorlardı.
HALİL
TİRYAKİ (Kırıkkale) - Haa!..
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, esnaf kefalet kooperatiflerine Halk
Bankası tarafından sağlanan plasmanlar geri istenmişti,
esnafa tek kuruş kredi verebilecek imkânları yoktu. Bu
İktidar döneminde Halk Bankası toparlandı, batık
bir bankaydı. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Bu İktidar döneminde, evet, ayakları üstünde duran, esnafa
da yardımcı olan, esnafa da kredi sağlayan bir kuruluş
haline dönüştürüldü.
ŞEVKET
ARZ (Trabzon) - Enflasyonun altında! Doğru, enflasyonun altında!
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Halk Bankasını satıyorsunuz.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Halk Bankasını satmıyoruz, özelleştiriyoruz.
Esnafın
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Satıyorsunuz! (Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, özelleşmesi, esnafın, yine esnafla
birlikte, esnafın kullanacağı plasmanla, krediyle
birlikte yapılacak.
HALİL
TİRYAKİ (Kırıkkale) - YİMPAŞı kim hotrumladı
YİMPAŞı? Onu söyle.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Şimdi, demin, esnafla ilgili konuş
diyordunuz demin konuşmacı arkadaşımıza,
Ayhan Sefer Üstüne. Ben esnafla ilgili konuşuyorum, niye rahatsızlık
duyuyorsunuz Halil Bey?
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Ayrancıda 300 esnaf kepenk kapattı.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, daha dün seçim bölgemizden geldik ve ben
seçim bölgemde, ilçem olan Salihlide, Somada esnaf kefalet kooperatifleriyle,
esnaf odalarıyla zaman zaman da toplantılar yapıyorum,
İktidarımıza, Hükümetimize teşekkür ediyorlar.
(CHP sıralarından Ha, ha sesleri) Evet, teşekkür ediyorlar.
Şunun için teşekkür ediyorlar: Sizden önce kredi kullanamıyorduk,
kullandığımız dönemdeki kredinin de 5 katını
şu anda düşük faizle kullanıyoruz.
Sayın
Meral, demin bahsettiğiniz yerlere gittiğinizi zannetmiyorum.
Hangi çay bahçesiyse...
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Sana teşekkür edenler, Sümerbankın
arsalarını götürenlerdir. Sümerbankın arsalarını
götürenler sana teşekkür etmişlerdir.
BAŞKAN
- Sayın Bilen, siz Genel Kurula hitap edin.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Sizinle birlikte o bahsettiğiniz
mekânlarda bir gün bir çay içelim, o bahsettiğiniz bakkallardan
alışveriş yapıp yapmadığınızı
özellikle mahallenizde bir tespit edelim. Beraber gidelim.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Peki. Tespit için Çıkrıkçılar
Yokuşunda buluşalım mı?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, seçim bölgemdeki çalışmalarımızı
yaparken, bu esnaf kefalet kooperatiflerini ve esnaf derneklerini
ziyaret ediyoruz. Buradaki bütün kuruluş temsilcileri ve yönetim
kurulu üyeleri, partili partisiz herkes, bize, İktidarımıza
teşekkür etmişlerdir. İlk defa bizim derdimizle dertlenen,
sorunlarımızla ilgilenen bir iktidar, bir milletvekili
profili görüyoruz. demişlerdir ve biz de bundan memnuniyet duyuyoruz.
Esnafın
sorunu yok değil. Esnafın birtakım sorunları da
var, doğrudur. Sorunları tamamen çözülmüş, bitirilmiş
de değil. Belki işletme kredilerinin limiti daha da artırılmalı,
belki faiz oranları biraz daha aşağıya çekilmeli,
ama geçmişle mukayese ettiğimizde biliniz ki çok daha iyi
bir durumdayız.
Yine
esnafla ilgili bir başka şey: Sektörel bazda sıkıntılar
var esnaf arasında. Bunu hiçbiriniz dile getirmediniz, verdiğiniz
araştırma önergesinin içerisinde de yok.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Kabul edin, tartışalım.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Esnafın sektörel düzeyde, sektörel bazda
da sıkıntıları var. Evet, gelişen Türkiyede,
maalesef, yok olmaya yüz tutmuş birtakım meslekler var, sanatlar
var ve burada esnaf sıkıntılı durumda.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Esnafın tek sorunu İktidar.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Bunlarla ilgili hem bakanlığımızın
hem partimizin çalışmaları var, ama önümüzde, Meclisin,
evet, Meclisimizin gündeminde yoğun, çıkması gereken
kanun teklif ve tasarıları var. Avrupa Birliği Uyum Yasalarıyla
da alakalı.
Demin
arkadaşımız konuşurken Cumhuriyet Halk Partisi
sıralarından bir arkadaşımız laf atıyor:
Avrupa Birliğinin istediği kanunları mı çıkarıyorsunuz?
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Yalan mı?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Doğru olsa bile milletimizi ilgilendirmiyor
mu, milletimizin refah düzeyini ilgilendirmiyor mu, vatandaşımızın
refah düzeyini ilgilendirmiyor mu, demokratik temel hak ve hürriyetlerini
ilgilendirmiyor mu?
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Hiç alakası yok!
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Sayın Başbakanımız söyledi:
Kopenhag kriterleri olmaz da, bunun adını, gerekirse Ankara
kriterleri olarak değiştirir, ama yolumuza devam ederiz.
Avrupa Birliği eğer bizden yanlış bir şey istiyorsa,
onun karşısında hep beraber duralım. Eğer
doğru bir şey ise, buna hep beraber, hep birlikte katkı
sunalım. Zamanı da israf etmeden, zamanı da ekonomik
kullanarak hem esnafımızın hem BAĞ-KURlumuzun hem
emeklimizin hem de memurumuzun hayat standardını artıralım.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - 6 Kasım yaklaşıyor, göreceksiniz.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Şimdi, iktidara ilk geldiğimiz günlerde
ilk zam yaptığımız kesim emekli ve BAĞ-KURlu,
SSKlı kesimdi. O günden bugüne sürekli enflasyon geriye
düştü. Belki maaşlarında istenen oranda, enflasyonun
üstünde olmasına rağmen istenen oranda -belki- iyileştirme
yapamadık, ama karşısında, enflasyonun ve faizlerin
düşmesi nedeniyle hayatta bir ucuzlama, pazarda bir ucuzlama
sağladık. Memurumuzun, emeklimizin, işçimizin, aldığı
maaşla alım gücünü artırdık. Bunun neresini
eleştireceğiz?
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Bunu inanarak mı söylüyorsun?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Bunun neresini eleştireceğiz?
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Doğru mu söylüyorsun?
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - İsmail Bey, on yıl borçlandırdınız.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Söylediklerin doğru mu şimdi?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Yani, benim kendi seçim bölgemle ilgili söylüyorum.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Demin söylediğin doğru mu senin?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Eskiden boş dükkânlar vardı, boş
dükkânlar, ana caddeler üzerinde. Özellikle kendi vilayetimle ilgili
de söylüyorum. Şimdi, en ücra köşedeki bir bakkal
dükkânı bile hava parasıyla devredilir hale geldi. (CHP
sıralarından Aaa sesleri)
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) - Nerede bu ya?!
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, hava parasıyla devredilir hale geldi.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Malatyada iki bin beş yüz tane esnaf kepenk kapattı,
Malatyada iki bin beş yüz tane esnaf kepenk kapattı bir senede.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Bakın, o verdiğiniz bilgiler de yanlış.
Bilgiler şöyle yanlış: Hayalî kayıtları esas
alarak söylüyorsunuz. (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri
Sayın milletvekilleri, lütfen
Dinleyelim efendim.
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Bakın, esnaf sicil kayıtları güncellendiği
için, değerli milletvekilleri, esnaf sicil kayıtları
güncellendiği için, abartılı bulunan kayıtlar,
abartılı bulunan veya tekrar olarak yapılan kayıtlar
güncellendiği için azalmıştır. 4,5 milyonluk esnaf
sayısı 1,5 milyona düşmüştür. Dolayısıyla,
bu verilen bilgiler, buradan, yanlıştır. Görevi terk
eden, esnaflığı terk eden veya ölen veya görev değişikliği
yapan veya branş değişikliği yapan insanlar da sicilden
kayıtlarını silmiştir. Bu da bu rakamın içerisine
dahildir. Yoksa, bütün hepiniz de biliyorsunuz ki
Sizler de görüyorsunuz,
ama bir hakkı teslim etmek zor olsa gerek.
Terörle
ilgili de bir iki cümle söylemek istiyorum. Terör, elbette ki bu ülkenin
birincil sorunu, hepimizin de üzerinde ciddiyetle durmamız
gereken bir konu, ama terörle ilgili felaket tellallığı
yapmak da bize yakışmaz. Sanki, öyle bir Türkiyede yaşıyoruz
ki, bu Kuzey Iraktan daha beter veya Avrupa ülkelerinden çok daha
kötü bir durumda. Amerikayla mukayese edin. İçeride bir vilayetimizde
istenmeyen bir hadise, bir kavga yüzünden, istemeyen bir olay yüzünden
birkaç vatandaşımız Hakkın rahmetine kavuşmuş.
Amerikada daha dün, Amerikada daha geçen hafta okullar basıldı,
okullarda belki körpecik çocuklar öldürüldü.
BAYRAM
ALİ MERAL (Ankara) - Bizimkiler de mi öyle olsun? Ne demek istiyorsun?
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Amerikada mı yaşıyorsun?
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Bununla ilgili bir genel görüşme
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL
BİLEN (Devamla) - Evet, bununla ilgili bir genel görüşme mi
istendi? Avrupa Birliğinde de aynı hadiseler yaşandı.
Bununla ilgili bakanın istifası mı istendi? Bu felaket
tellallığı da bize yakışmıyor.
Halkın,
vatandaşımızın, milletimizin moral şeyini
düşürmemiz yüce Meclise yakışmıyor diye düşünüyorum.
Yüce Meclisin mehabetine yakışır konuşmak gerekir.
Olayları olduğundan fazla göstermek, ne muhalefete ne iktidara
bir yarar getirmez. Olsa olsa, belki bu, terör olaylarına veya
münferit olaylara davetiye veya teşvik çıkarır. Bunları
da bu şekilde abartılı göstermemek gerekir diye düşünüyorum
ve esnafın sorununu ileriki bir tarihte görüşmek ümidiyle
CHPnin Grup önergesine katılmadığımı, aleyhinde
olduğumu beyan ediyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Bilen.
Sayın
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre vermiş olduğu önergeyi şimdi
oylarınıza sunacağım.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Sayın Başkan, karar yeter sayısı
BAŞKAN
- Karar yeter sayısı istiyoruz. Önergeyi oylarken karar
yeter sayısı da arayacağım.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun önergesini kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı bulunamamıştır.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.25
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 17.35
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
12nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
VI. - ÖNERİLER
(Devam)
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)
2.- (8/25)
esas numaralı genel görüşme önergesinin ön görüşmesinin
görüşme gününe ilişkin CHP Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN
- Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisinin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi,
öneriyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar
yeter sayısı arayacağım. Cumhuriyet Halk Partisi
Grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı
vardır.
Adalet
ve Kalkınma Partisi Grubunun, İç Tüzükün 19uncu maddesine
göre verilmiş bir önerisi vardır; okutup, oylarınıza
sunacağım:
3.- Genel Kurulun
çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin
AK Parti Grubu önerisi
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulunun, 31.10.2006 Salı günü (bugün) yaptığı toplantıda
siyasi parti grupları arasında oybirliği sağlanamadığından,
İçtüzüğün 19. uncu maddesi gereğince, Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz ederim.
Faruk
Çelik
Bursa
Ak
Parti Grup Başkan Vekili
Öneri:
Genel
Kurulun; 31.10.2006 Salı günkü (bugün) Birleşiminde Sözlü
Sorular ve diğer Denetim Konularının görüşülmeyerek
Kanun Tasarı ve Tekliflerinin görüşülmesi, 1.11.2006 Çarşamba
günkü Birleşimde ise Sözlü Soruların görüşülmemesi;
çalışma sürelerinin de 31.10.2006 Salı günkü (bugün)
Birleşimde saat 22.00ye kadar, 1.11.2006 Çarşamba günkü Birleşimde
saat 14.00den 22.00ye kadar olması, 2.11.2006 Perşembe günkü
Birleşimde ise saat 14.00den 1239 Sıra Sayılı Vakıflar
Kanunu Tasarısının görüşmelerinin bitimine kadar
çalışmalarına devam edilmesi,
Önerilmiştir.
BAŞKAN
- AK Parti Grup önerisi lehinde, Adana Milletvekili Sayın Recep
Garip.
Buyurun.
RECEP
GARİP (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; AK Parti Grup önerisinin lehinde söz aldım,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte
olduğumuz önergemiz, normal bu hafta gündeminin nasıl
oluştuğu ve neleri görüşmemiz gereken konularla ilgili
görüşmeyi yapıyoruz. Bugün itibarıyla, saat 15.00te
başlayıp 22.00ye kadar devam etmesi gereken gündemimizin
Henüz gündemimize başlayamadık ve üç saate yakın zamandır
gündemleri tartışıyoruz.
Salı
günü saat 15.00-22.00, çarşamba 14.00-22.00 arasında çalışmanın
olmasını ve perşembe günü normal çalışmalarımızın
saat 14.00te başlayıp Vakıflar Yasasının bitimine
kadar devam etmesini teklif olarak getiriyoruz. Dolayısıyla,
bugünkü gündemimizde sözlü sorular ile diğer denetim konularının
görüşülmemesini ve gündemdeki kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesini öneriyoruz.
Hemen
bunun arkasından da Tohumculuk Yasasına, geçen haftalardan
kalan Tohumculuk Yasasına geçilmesini ve arkasından iki
sözleşmeyle ve devamıyla da Vakıflar Yasamıza geçilmesini
ve bu hafta içerisinde de Vakıflar Yasasının bitirilmesini
amaçlıyoruz.
Bugün
saat 15.00te başlayan görüşmelerimizde görmüş olduğumuz
genel gündemdeki, gündemin oluşmasındaki konuşmalarda
dikkatimi çeken ifadelerde, eleştiri mutlak surette muhalefetin
hakkıdır, ama olumlu eleştiriler yapılmalıdır
ve mutlaka, toplum açısından ve kendimiz açısından
bunun toplumsal değer olarak olumlu katkılarının
bulunacağını düşünmekteyim.
Ancak,
dört yıldan bu yana icraat içerisinde olan AK Parti İktidarının
yapmış olduğu bütün eylemleri, bütün icraatları,
bütün yasal düzenlemeleri göz önünde bulundurduğumuzda, sekiz
yüzün üzerinde yasal çalışmanın hayata geçirildiğine
tanık olmaktayız.
Ne
var ki, muhalefet, kendi varlığının toplum nezdinde
bittiğini hissetmektedir. (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Ağır ol da molla desinler!
RECEP
GARİP (Devamla) - Gezip gördükçe, halkın yüreği olmuş
olan AK Parti İktidarının bu yüreği olmayı
hazmedemediğini görmektedir. Bundan dolayı da çırpınışını
sürdürüyor.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Sen resim yapmaya devam edeceksin!
RECEP
GARİP (Devamla) - Bu çırpınışınızı,
mutlak surette, halk burada izliyor ve burada görmeye ve dinlemeye
devam ediyor.
Yaz
dönemlerinde, dört yıldan bu yana, bütün köyleri, bütün kasabaları,
bütün yaylaları mutlak surette bizler de gezmeye devam ettik
ve bu sene, ellinin üzerinde köy, kasaba, on üç tane belde ve birçok
vilayetimizi gezip görme fırsatı bulduğumda, halkımızla
temas kurduğumuzda, sizin söylediklerinizin aksine, köylerimizin
KÖYDES projeleriyle son derece mesrur olduğunu, kırk
yıldır, otuz yıldır gelmeyen hizmetlerin köylere
geldiğini gördük, 7 metrelik yolların açıldığını
gördük.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Anlat, anlat!..
RECEP
GARİP (Devamla) - Bir şeyi eleştirirken mutlaka
eleştirmelisiniz, ama doğru eleştiriyle Türkiyeye
ufuk açabilecek, katkıda bulunabilecek, Türkiyeyi kucaklayabilecek
bir alternatifin oluşması konusunda sözler söylenmelidir
diye düşünüyorum. Bu anlamda, açıkçası, muhalefet yaparken
ciddi muhalefet yapmadığınızı, kıvrak
yollardan, millette olmayan şeyleri gündeme getirerek milleti
ajite etmek için gayret ettiğinizi
Ne var ki, bir gün, hep beraber
-seçim sandıkları mutlak surette konulacak- seçim sandıkları
için seçime gittiğimizde, orada nelerin söylendiğini ve
oyları kullanan halkımızın, kimi, nasıl desteklediğini
hep birlikte yaşamış olacağız.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Sayın Başbakanınız görür
gibi oldu, sen hâlâ görememişsin!
RECEP
GARİP (Devamla) - Çok değerli arkadaşlar, dört yıldır
yapmış olduğumuz bütün icraatlarda, mutlak surette
yapmış olduğumuz olumlu olan hizmetleri halkımız
görüyor ve yediden yetmişe bütün halkımız bu yapılmış
olan hizmetlerin ne anlama geldiğini bilmektedir. Elbette ki,
esnafın da, çiftçinin de, köylünün de, memurun da problemleri
bitmiş değildir. Ama, geriye doğru dönüp baktığınız
zaman, otuz yıldır ihmal edilmiş olan yasal düzenlemeler,
bu ülkede yapılmamış, yerine getirilmemiş, on
yıl önce, on beş yıl önce, yirmi yıl önce yasal düzenlemeler,
yapılması gereken düzenlemeler keşke yapılmış
olsaydı da, halkımız, bizden önceki hükûmetlerin yapmış
olduğu bu olumlu katkıları, bugün, olumlu şekilde
size geriye dönüş sağlamış olsaydı; ama, yapmadığınızın
karşılığını, yapmadığınız
için, size oyunu vererek göstermiş ve bugünkü gündemler, bugünkü
şekliyle, AK Parti İktidarının şanlı bir
şekilde hizmet ederek, halkın güzelliğini artırarak,
huzurunu artırarak, barışını artırarak,
sevgisini ve muhabbetini kazanarak yollara devam ediyor.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) - Sen resim yap!
RECEP
GARİP (Devamla) - Elbette ki, Türkiyede problemler, bir anda
derlenip toparlanmış, gün yüzüne getirilmiş olan problemler
değil. Bu problemlerin bitmesi konusunda, hep birlikte, daha
güçlü, daha beraber, daha müreffeh bir Türkiyenin ve Türk ulusunun
güçlülüğünü ve huzurunu sağlayabilecek ortak yolculuklar
ve ortak beraberlikler yapmalıyız diye düşünüyorum.
Bu
duygularla
Bu haftanın gündemi AK Partimiz tarafından
bellidir. Dolayısıyla, bu gündemin olumlu bir şekilde
oylanacağını ve gündeme, üç saat içerisinde geçemediğimiz
gündemimize bir an evvel geçebileceğimizi düşünüyor ve
biraz sonra Tohumculuk Yasasını görüşeceğiz, arkasından,
perşembe günü, inşallah, Vakıflar Yasasının
bitimine kadar çalışmasıyla birlikte, yasal düzenlemenin
sağlanmasına olumlu katkıda bulunacağınızı
düşünüyor, hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz Sayın Garip.
Önerinin
aleyhinde olmak üzere, Ankara Milletvekili Sayın Oya Araslı.
(CHP sıralarından alkışlar)
OYA
ARASLI (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup önerisinin aleyhinde söz almış
bulunuyorum ve sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu önerinin birinci maddesi, salı ve çarşamba
günleri sözlü sorularla ilgili denetime yer verilemeyeceğine
ilişkin. Eğer anımsayacak olursanız geçtiğimiz
haftaları, mütemadiyen bu tür öneriler huzurumuza geldi ve
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun olumlu oylarıyla, milletvekillerinin
sözlü öneriler doğrultusundaki denetiminin yapılmasına
imkân tanınmadı. Sözlü soru en etkin denetim aracıdır,
soru en etkin denetim aracıdır, çünkü milletvekilinin tek
imzasıyla kullanılır, milletvekili bir sorunu
anında ilgili bakana iletmek, ondan cevabını almak ve
sorunun muhatabına da bunu bildirmek imkânına kavuşur,
ama maalesef, bu uygulama o kadar yaygın bir hale gelmiştir
ki, artık denetim yapılamıyor ve önerinin kaleme
alınış biçimine bakarsak, yalnız sözlü sorular değil,
diğer denetim araçları da, onlarla ilgili görüşmeler
de yapılamayacak, yani Meclis araştırmaları, genel
görüşmelerle ilgili denetime de, bu, imkân vermiyor.
Arkadaşlar,
denetimden niçin kaçıyor Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu?
Burada yaptıkları icraattan fevkalade memnun olduklarını,
toplumu fevkalade memnun ettiklerini dile getiriyorlar. Ee, bu
durumdaki bir iktidarın denetimden kaçacak hiçbir nedeni olmamak
gerekir. Siz ise, Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Grubu ise mütemadiyen
bu denetimden kaçmaya çalışıyorsunuz. Demek ki çekindiğiniz,
demek ki korktuğunuz bir şey var. Evet haklısınız
korkmakta, çünkü burada sözcülük yapan arkadaşlarımız
ne kadar aksini ifade etseler de, hepimiz, yaptığımız
görüşmelerde, memurun yüzünün gülmediğini, işçinin
yüzünün gülmediğini, çiftçinin perişan olduğunu,
dul ve yetimin aldığı maaşla geçinemez hâle geldiğini,
insanların hastane kapılarında parasının
yetmemesi, şifa alabilmek için parasının yetmemesinin
sıkıntısı içerisinde ölümün kapısına biraz
daha yaklaştığını biliyoruz, görüyoruz. Sosyal
devleti kâğıt üzerinde bıraktı bu Hükûmet ve onun getirdiği
kanunları burada kabul eden Adalet ve Kalkınma Partisi çoğunluğu.
Sosyal devlet artık kâğıtta kaldı, insanlara bir
şey veremez hâle geldi. İnsanlar artık sosyal güvenceden
bir şey anlamıyorlar, çünkü avuçlarında kalan bir
şey yok. Devletin himayesi altında -kendisini- hissetmiyorlar
ve siz, burada Biz herkesin yüzünü güldürdük. diyorsunuz. Müsaade
edin de, kendinizi inandırmaya çalıştığınız
gerçeğin bu olmadığını sorularımızla
ifade edelim. Şu halkın dertlerini siz belki duymuyorsunuz,
belki duyduğunuzu anlamamak işinize geliyor, belki köylere
gitmiyorsunuz, çünkü, biz gittiğimiz zaman hayır gelmediler,
ah bir gelseler de biz yapacağımızı biliyoruz, onlara
bu dertlerimizi nasıl anlatacağız. diyorlar bize.
Bilmiyorum, biraz önce Sayın Meral de söyledi, ya bizim muhatap
olduğumuz insanlar, köyler veya içinde yaşadığımız
memleket farklı ya sizinki farklı, çünkü, insanlar bunu
açıkça söylüyorlar. Çiftçi, Utanmasam bırakacağım
artık ekip dikmeyi, çünkü, bana masraflı hale gelmeye
başladı. diyor. Perişan vaziyetleri. Rakamlar meydanda.
Yani, memnunum dese çiftçi, inanmamak lazım, çünkü, rakamlar
meydanda, girdiler meydanda, ekim dikim için yaptığı
masraf meydanda, satıştan elde ettiği gelir meydanda.
Eğer memnunum diyorsa, inanmamak lazım, çünkü, bu sayılara
baktığınızda doğru söylemediğine hükmetmek
lazım.
Gerçekten,
yurttaşlarımız büyük bir sıkıntı yaşıyorlar.
Müsaade edin, bilmiyorsanız
İyi şeyler yaptık,
kimse şikâyetçi değil. diyor; o zaman bilmiyorsunuz, biz size
sorularımızla anlatalım, denetim yapalım. Ve
bir arkadaşımız kalktı, doğrusu fevkalade
üzüntüye düştüm, Meclisin çalışmasını, bu
verdiğiniz araştırma, denetim araçlarıyla, kullandığınız
denetim araçlarıyla bloke ediyorsunuz. dedi. Arkadaşlar,
böyle bir zihniyeti hiçbirimizin kabul etmemesi lazım. Meclis,
sadece yasa çıkaran ve iktidar grubu, sadece hükûmetin getirdiği
yasalara, iyisine kötüsüne bakmadan, parmak kaldıran bir
işleyişe sahip olmamalı. Bizlerin burada çok önemli
görevleri var. Yasa çıkarmak önemli bir görev ise, denetim yapmak
da en az onun kadar değerli bir görevdir ve parlamenter sistemin
temel direğidir.
Yasama
ve yürütme arasında bir yumuşak ayrılık vardır
ılımlı ve yasama, her zaman yürütmeyi Anayasanın
verdiği denetim araçlarıyla denetlemek durumundadır.
Siz,
Anayasanın milletvekiline verdiği denetim yetkisini
Meclisin çalışmalarını bloke etmek olarak nitelendirirseniz,
değerli arkadaşlarım, bu açtığınız
kapıdan, sonra, bu zihniyetin açtığı kapıdan
neler geçmez.
Çoğunluk
Burada yasa yapacağım, denetim yapamayacaksın. diyecek
ve aslında Meclisi felç hale getirecek, Hükûmeti denetimsiz
bırakacak. Buna imkân var mı? Buna hangi hukuk devleti imkân
tanır? Buna hangi anayasa göz yumar? Bunu, hangi, görevlerini,
sorumluluğunu müdrik milletvekili evet diyerek karşılar,
kabul eder? Doğrusu fevkalade hayretle karşıladığımı
ifade etmeliyim. Diliyorum ki böyle bir zihniyet yaygın bir vaziyette
değildir. Diliyorum, ama hep denetim imkânını ortadan
kaldıran grup önerileriyle karşılaştığım
zaman da bu zihniyet karşısında dehşete düşmekten
kendimi alamıyorum.
Bu
yola çok tevessül edenler olmuştur. Olaylara bu zihniyetle bakanlar
çok olmuştur, ama bu zihniyetler demokrasiyi yıkıntıya
götürür. Önce Parlamento içindeki, sonra toplumdaki demokrasiyi
yıkıntıya uğratır ve o yıkıntının
enkazı altında da en fazla kendilerini böyle bir zihniyete
teslim etmiş olanlar kalarak zarar görürler. Bunun örnekleri
var. Tarihi inceleyin, geçtiğimiz dönemleri düşünün ve
bunun ne kadar tehlikeli bir gelişme olduğunu fark edin.
Değerli
arkadaşlarımız, neyi görüşeceğiz gece yarılarına
kadar? Çalışmayı umut ediyorsunuz da, burada planlıyorsunuz
da, ne öneriyorsunuz? Vakıflar Kanunu gibi 88 madde ve 6 da geçici
madde eklediğiniz zaman 91 maddeden oluşan bir kanunu bir
güne sıkıştırmayı düşünüyorsunuz, perşembe
gününe. Aynı zamanda denetim de yapılacak perşembe
günü. İnsaf! 91 maddelik bir kanun bir gün içerisinde görüşülüp
bitebilir mi? Bitene kadar. diyorsunuz. Uykusuz, burada iki gün,
üç gün çalışmanız gerekir gereğince görüşecekseniz;
gereğince bu Yasanın görüşülmesine milletvekili gibi,
milletvekili yetkileriyle donatılmış, onların
tümünü kullanarak katkıda bulunacaksak. Ama, ne yapıyorsunuz;
onun da tedbirini almışsınız, bu Yasayı temel
yasa olarak görüşeceksiniz.
Bunun
neresi temel yasa değerli arkadaşlar? Uzun yasa olmaktan
başka hiçbir vasfı olmayan bir yasa bu. Bir hukuk dalını
bütünüyle mi kapsıyor? Yoo. Medeni Kanun, vakıflarla ilgili
temel ilkeleri koymuş zaten. Temel kanun, Medeni Kanun vakıflar
konusunda. Bir temel kanun değil. Bir ana hukuk dalını
mı kapsıyor? Hayır, değil. Hayır, o da değil.
Bir uyum mu sağlıyor birtakım kanunlar arasında? Öyle
bir olay da yok. Birtakım telifler meydana getiren bir düzenleme
de yok bu Kanun içerisinde. İkinci kere görüşülüyor da, bundan
önce özel görüşme prosedürüyle mi görüşüldü? Hayır,
öyle bir şey de yok.
Amaç
nedir? Her kanunu, bu tanıma uysun veya uymasın, buraya getirip,
milletvekillerinin konuşma imkânı olmadan, parmak kaldırıp
geçirmek. Ve şimdi bir olayı merak ediyorum, Sayın
Başkana da o konuda ikazda bulunmak istiyorum: Temel kanunlarla
ilgili özel yasama prosedürünü düzenleyen İç Tüzükün 91inci
maddesinde Anayasa Mahkemesi bir iptal kararı vermişti.
Bu iptal kararı, milletvekillerinin vereceği önerge sayısıyla
ilgili düzenleme hakkında.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun efendim.
OYA
ARASLI (Devamla) - Anayasaya aykırılık
önerileri dahil, milletvekilleri en fazla iki öneri verir. diyor
ve bildiğimiz, bundan önceki uygulamalarda da, engel bir hüküm
olmadığı zaman, iktidar partisinin, bu iki öneri
imkânını kullanıp, muhalefete öneri bile verme
imkânı tanımaması. Şimdi bu hüküm iptal edildi ve
Danıştayımızın bir kararı var: Süre bile
vermiş olsa Anayasa Mahkemesi, belli bir süre yürürlükte tutsa
bile, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının yasama organı
çalışmalarında dikkate alınması gereğini
ifade ediyor. Çok da doğru bir karar. Hukuk devleti olmanın,
anayasaya saygının ve anayasanın üstünlüğü ilkesinin
bir gereği bu.
Şimdi,
ben merak ediyorum; Sayın Başkan yönetirken bu gereği
yerine getirerek, iki öneriyle mi donduracak? Yoksa, yasa önerileriyle
ilgili bu hüküm iptal edildiği için, genel hükmü mü burada uygulayacak?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Araslı, son cümlenizi alayım.
OYA
ARASLI (Devamla) - Doğrusu, genel hükmün uygulanması, anayasanın,
hukukun üstünlüğünün ve anayasanın üstünlüğünün gereğinin
yerine getirilmesidir. Bu bir ölçüdür. Bu çatının altında
Anayasaya ne kadar saygı duyduğumuzun ölçüsü olacaktır.
Milletvekilinin önerge imkânını kısıtlamadan yana
bir Meclis mi, yoksa demokrasiden yana Meclis mi olduğumuzun
göstergesi olacaktır.
Değerli
arkadaşlarım, demokrasiler ve parlamenter rejimler muhalefetin
kendini ifade etmesi imkânı üzerinde ayakta durur. Avrupa Birliği
kriterlerine uygun yasa çıkartacağız diye burada
bir acele içinde görüyorum İktidar Partisi Grubunu, ama Avrupa
Birliği kriterlerinin içerisinde en baş yeri, hukuka saygı,
anayasaya saygı, muhalefetin konuşma imkânına saygı
teşkil eder. Bunun gereğini önce yerine getirmemiz lazım.
Sonra, niçin bizi Avrupa doğrultusunda demokrasi anlayışı
benimsemeyen bir toplum diye nitelendiriyorlar, bunu kendi kendimize
sormayalım. Cevabı elimizde, buradadır. Bunun cevabını
olumlu hale getirmek, buradaki tavırlarımızla ortaya
çıkacaktır. Zaten, bu temel kanun uygulaması, ikide
birde, her kanun için başvurulmaması gereken bir uygulamadır.
Aslında, yüce Meclis, koskoca bir Türk Ceza Kanununu, böyle bir
temel kanun prosedürüne girişmeden, iktidarıyla muhalefetiyle,
uyum sağlayarak çıkartabilmiştir.
BAŞKAN
- Sayın Araslı, lütfen
OYA
ARASLI (Devamla) - Mesele de bu uyumu kurmaktır. Bakın, bu
uyumu kurmadığınız zaman ve muhalefetin katkılarını
almadığınız zaman pek çok yanlışlıklar
olabiliyor. Muhalefetin uyarılarına, denetimde de, yasa
yapımında da kulak vermek lazım. Bakın, daha yeni
bir iptal kararı; Anayasa Mahkemesi yürürlüğü durdurma
kararı verdi kamu denetçiliği konusunda.
BAŞKAN
- Sayın Araslı, üç buçuk dakika oldu
OYA
ARASLI (Devamla) - Çok uyarıda bulunduk, Sayın Cumhurbaşkanı
da bulundu. Bunların dikkate alınması gereğini
bir kere daha ifade ederek saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Öneri
üzerinde, lehte olmak üzere, İstanbul Milletvekili Sayın
Ünal Kacır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ÜNAL
KACIR (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
AK Parti Grup önerisinin lehinde söz almış bulunuyorum; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime
başlamadan önce, değerli arkadaşımız Yozgat
Milletvekili İlyas Arslan kardeşimizin vefatından
dolayı kendisine Allahtan rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyorum. Milletvekili arkadaşlarımın
ve yüce milletimizin geçmiş Ramazan ve Cumhuriyet Bayramlarını
kutluyorum.
Değerli
arkadaşlar, şu anda saat 18.00, Meclis saat 15.00te açıldı,
üç saattir konuşuyoruz.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Beş dakika var, saatin yanlış.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Üç saattir konuşuyoruz, ama, neyi konuşuyoruz?
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) - Konuşma o zaman.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Biz, bugün, yarın ve öbür gün ne uygulayalım,
nasıl çalışalım?
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Aynı hatayı yapmayın o zaman.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Niçin konuşuyoruz? İç Tüzükün 19uncu
maddesi Danışma Kurulu oy birliğiyle karar verememişse
gruplar önerilerini sunarlar. diyor. Değerli Başkanım,
Gruplar önerilerini sunarlar. diyor, ama, hangi önerinin önce,
hangi önerinin daha sonra işleme konulacağı hakkında
burada bir husus belirtilmemiş ve hep ve her zaman sayısal
olarak en küçük gruptan başlanıyor. Öyle olunca, üç grubun
da önerileri detaylı olarak burada, daha doğrusu, o öneriler
görüşülüyormuş gibi yapılıp burada detaylı
olarak siyaset yapılıyor. Elbette ki siyaset yapılacak,
burası siyaset kürsüsü; ama, bizim yasama görevimiz var, denetim
görevimiz var. Bu görevleri yerine getirmemiz gerekiyor. Bizim
bugünlerde görüşmek için çalıştığımız
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Sayın Kacır, bugün denetim günü yalnız.
ÜNAL
KACIR (Devamla) -
geçtiğimiz günlerde çalıştığımız
yasalara baktığımız zaman, hepimiz, bildiğiniz
gibi, Meclisin normal çalışma tarihinden on beş gün önce
toplanarak Avrupa Birliğiyle ilgili uyum yasalarının
bir an önce çıkarılması doğrultusunda çalışmalar
yaptık ve bunlardan bir iki tanesi kaldı. Bunların da tamamlanması
lazım gelirken, açıktan Avrupa Birliğine karşı
çıkamayanlar Avrupa Birliği yolunda Hükûmeti nasıl
tökezletiriz? ya da Oraya gidişi
nasıl engelleriz?in gayreti içerisindeler.
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Allah Allah!.. Yahu bırak! Zaten ortada
her şey yahu!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Evet.
Tabii,
bu arada, ciddi, burada eleştiriler de getiriliyor. Eleştiriler
mutlaka getirilecek, ama, efendim, sözlü soru önergeleri çok önemli,
bunları görüşmemiz lazım
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - Bin yetmiş sekiz tane soru sorulmuş Sayın
Kacır, bin yetmiş sekiz tane! Birikmiş
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Doğru söylüyorsunuz, çok önemli ve işte,
az önce arkadaşımız rakamları söyledi: 21inci
Dönemde dört yüz altmış küsur, 22nci Dönemde dokuz yüz elli
küsur sözlü soru önergesine bu kürsülerden bakanlarımız
cevap vermişlerdir. Peki, sözlü soru önergelerine bakalım.
Elinizde, arkadaşlar, lütfen, açın, bakın. Bu gündemin
45inci sayfasında 334üncü sırada başlayıp 73üncü
sayfanın sonunda 1.067yle biten
Yani, evet, sözlü soru önergesi
kaç tane?
HASAN
ANĞI (Konya) - Yedi yüz otuz dört tane.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Yedi yüz otuz dört tane! Yedi yüz otuz dört tane! Bir
arkadaşımız vermiş. Cumhuriyet Halk Partili bir
arkadaşımız Amasyanın ve Ağrının köylerinin
listesini bir yerden ele geçirmiş ve soruyor
Ardahan Milletvekili
arkadaşımız...
HASAN
ÖREN (Manisa) - Konuşacak bir şeyin kalmadı
Laf atmak
ne kadar kolay, konuşmak ne kadar zor bak oradan, gördün mü?
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Evet, diyor ki Ardahan Milletvekili
Bak, ben sürçülisan
etmedim.
HASAN
ÖREN (Manisa) - Konuşmak ne kadar zor, oradan laf atmak kolay.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Ardahan Milletvekilimiz soruyor, ama Ağrının
köylerini soruyor; Ardahan Milletvekilimiz soruyor, ama Amasyanın
köylerini soruyor.
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - O köylerin sorunları sorun değil mi peki?
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Alfabetik sırayla, bütün köylerin
MUHARREM
KILIÇ (Malatya) - O sadece Ardahanın milletvekili değil,
Türkiyenin milletvekili.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Yedi yüz küsur soruyla bütün köylerin yol ve suyunu
kime soruyor?
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Sen daha ilkokulun yurttaşlık dersini
okumamışsın.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Sen konuyla ilgili konuşsana!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Kime soruyor? İçişleri Bakanına.
ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Anayasayı da okumamışsın.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Sizin çıkardığımız yasalardan
haberiniz yok.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) - Senin konuştuğun konudan haberin
yok.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Bizim çıkardığımız yasalarda
diyor ki, artık bunları köylere hizmet götürme birlikleri
yapacak ve sizin KÖYDES projesinden haberiniz yok mu? Köylere gitmiyor
musunuz?
ALİ
RIZA BODUR (İzmir) - Kendini bakan zannediyorsun, cevap veriyorsun.
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Ama, sizler köylere gidince -gazetelerde görmüştük-
ya köylünün sırtına binerek tarlayı, çamuru geçiyorsunuz
OYA
ARASLI (Ankara) - Aaa! Aaa! Aaa!
ÜNAL
KACIR (Devamla) -
ya da oynayan kızın alnına para yapıştırarak.
(AK Parti sıralarından alkışlar) Efendim, biz gezi
yapıyormuşuz da yanımızda valiler, kaymakamlar,
belediye başkanları
Elbette valiyle gidilecek yer vardır,
belediye başkanıyla gidilecek yer vardır; ama,
Bağcıların Yüzyıl Mahallesinin kenar sokağındaki,
sokaklarındaki bodrum katları, ben sadece eşimle beraber
gezdim, yanımda kimse de yoktu, gece saat ondu. Gidiyoruz kardeşim,
gidiyoruz, ama siz başka yere gidiyorsunuz. Biz
Demek ki sizin
gittiğiniz yerler farklı ve biz gittiğimiz yerlerde
hep şunu görüyoruz: Size teşekkür ediyoruz. İşlerin
zorluğunu biliyoruz, her şeyi çok kısa zamanda halletmenin
mümkün olmadığını da biliyoruz; ama, Allaha
şükürler olsun, ülke, bir istikrar dönemini yakalamıştır,
bir huzur dönemini yakalamıştır ve bu huzur dönemini
devam ettirmek istiyoruz diyorlar ve bize teşekkür ediyorlar.
HÜSEYİN
EKMEKCİOĞLU (Antalya) - Konuya dönelim, konuya!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Elbette ki, biz de onların ihtiyaçlarını
dinliyoruz, dileklerini dinliyoruz, temennilerini dinliyoruz,
gerekirse tenkitlerini de dinliyoruz. Çünkü, bizim halkımızın
dileği, temennisi, tebriği, tenkidi, hepsi başımızın
tacıdır. Biz, buna böyle inanıyoruz ve böyle çalışıyoruz.
Evet,
Sevgili Başkanım, bundan sonraki grup önerilerinin görüşülme
sırasının Başkanlıkça yeniden gözden geçirilmesi
mümkün müdür diye
Hiç olmazsa, başlangıcını kurayla
mı belirleriz? Yazıktır, üç saat böyle grup önerileriyle
vaktimizi geçiriyoruz.
Tabii,
bu arada, öyle tenkitler var ki, mesela Siz emeklilere ne verdiniz?
diyor Sayın Meral. Vereyim örneğini, bir tanesini vereyim;
hepsini verirsem belki vaktimiz yetmeyecek.
NAİL
KAMACI (Antalya) - Ver ver, hepsini ver!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Evet, tarım BAĞ-KURlusu emeklisinin, değerli
arkadaşlar, biz geldiğimizde, yani 2002nin Kasımında,
Aralığında en düşük aldığı maaş
95 lira 47 kuruş. Enflasyon -2005 sonuna göre söylüyorum- kümülatif
olarak yüzde 39,7. Enflasyona göre artış olsaydı, 133
lira 30 kuruş olması gerekirdi; ama, Aralık 2005 itibarıyla
273 lira. Enflasyona göre 133 lira olması lazımdı. Biz
ne vermişiz? 273 lira vermişiz.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Açlık sınırından bahseder misin
Sayın Vekil?!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - 273 milyon 290 bin lira
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Açlık sınırı ne kadar, açlık
sınırı?
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Evet, BAĞ-KUR, normal, esnaf için söyleyeyim,
bir de onu örnek verelim: 2002 Aralığında BAĞ-KUR emeklisi
en düşük aldığı maaş 165 milyon 760 bin lira,
enflasyon yüzde 39,7 kümülatif, 231 milyon 500 bin lira olması
gerekirdi enflasyona göre olsaydı. Biz ne vermişiz? 372
milyon 250 bin lira. Elbette ki bunlarla geçinilmez. Biz bunu biliyoruz,
halkımız da biliyor, ama imkânlar nispetinde bunlar yapılıyor
ve değerli dostlar, AK Parti ülkeyi güzel idare ediyor. Halk, AK
Partiden memnun; bize teşekkürlerini iletiyorlar.
ŞEVKET
ARZ (Trabzon) - Nasıl memnun?!
ÜNAL
KACIR (Devamla) - Ve inşallah, bir sonraki dönem, çok daha
hızlı çalışmayla, halkımızın geri kalan
kısmının da büyük oranda problemlerini çözeceğiz
ve bu duygularla hepinizi, tekrar, saygıyla selamlarken, AK
Parti Grup önerisinin lehinde oy kullanmanızı diliyor;
saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz Sayın Kacır.
Grup
önerisi aleyhine olmak üzere, Adana Milletvekili Sayın
Uğur Aksöz.
Buyurun
Sayın Aksöz. (CHP sıralarından alkışlar)
UĞUR
AKSÖZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
AKP Grup önerisi aleyhinde söz aldım; sözlerime başlarken
sizleri biraz yerinizden uyandırmak için şu sözü söylemek
istiyorum: İktidar Partisi bu Meclisi kilitlemiştir ve
çalıştırmamaktadır. (CHP sıralarından
alkışlar) Size ters geliyor değil mi? Hayır, ters
gelmesin. Söylüyorum: Biraz evvel, bundan sadece bir saat önce iki
kere karar yeter sayısı bulunamadı. Bundan biz mi sorumluyuz,
siz mi sorumlusunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
ŞEVKET
ARZ (Trabzon) - İktidar sorumlu tabii
UĞUR
AKSÖZ (Devamla) - Peki, başka bir şey söyleyeyim: Konuşmacılarınız
deminden beri anlatıyorlar, efendim, üç saattir konuşuyoruz,
zaman israfı
Beyler, bu üç saati biz mi icat ettik? Siz bu Grup önerisini
vermeseydiniz, bu konuşmalar olur muydu? Siz Grup önerisi veriyorsunuz,
siz konuşturuyorsunuz. Bu nedenle de, bu Meclisi siz kilitliyorsunuz.
Bakın,
neden kilitlediğinizi de anlatayım; onu da tespit ettik:
Tohumculuk Yasasının Türk çiftçisini dışarıya
bağımlı kılacağını vicdanınızda
biliyorsunuz. Türk çiftçisi kendi tohumunu kullanamayacak, hep
dışarıdan alacak, bağımlılık olacak,
vicdanınız kanıyor. Onun için, ne yapalım? Şu
şöyle dursun.
Vakıflarda
da Türk vatandaşının bir hakkı varsa, azınlık
cemaatlerine iki hak verildiğini biliyorsunuz; orada da vicdanınız
kanıyor. Peki, ne yapalım? Aşağısı sakal,
yukarısı bıyık misali; orada Avrupa Birliği
var, burada da yüce Meclis var. Ne yapalım? Avrupa Birliğine
verdiğimiz sözü tutar görünelim, ama, burada da Meclisi kilitleyelim,
her salı ayrı önerge verelim, üç saat, beş saat böyle
geçsin, hiçbir yasa çıkmasın.
Evet,
Adalet ve Kalkınma Partisinin stratejisi budur. Aslında
yasaları çıkarmak istemiyorsunuz. Neden? Söyleyeyim:
Bir, bugün karar yeter sayısını bulamadınız
iki kere; taze taze. İki, tutanakları açıp bakalım,
yoklama istiyoruz, çoğunluğu bulamıyorsunuz. Karar
yeter sayısı istiyoruz -bu bizim hakkımız- onu da
bulamıyorsunuz. Her salı bu gündemi allak bullak edecek değişik
önergeler getiriyorsunuz.
Peki,
şimdi, bu, terazinin bir kefesinde; öbür kefeye bakalım:
CHP Grubuyla oturup anlaştığınız yasalarda
bir tek sorun çıktı mı? CHPyle oturup anlaştığınız
yasalar tıkır tıkır geçmedi mi?
Peki,
siz, elinizde böyle bir imkân var iken bunu kullanmıyorsanız,
biz CHPyle hiç anlaşmayız, bildiğimizi yaparız diyorsanız,
o zaman, bu Meclisi elinizde çözüm imkânı var iken kullanmıyorsunuz
ve kilitliyorsunuz demektir. Siz kilitliyorsunuz.
Değerli
arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi hiçbir zaman
-burada hukuk, hukuk, hukuk konuştuk- hukuku ciddiye almadı.
Ciddiye almadığı her konu Anayasa Mahkemesinden geldi,
hukuku böyle öğrendiler.
Adalet
ve Kalkınma Partisi hiçbir zaman, demokrasi, demokrasi, demokrasi
dedik, onu da anlamadı; bütün köylerde vatandaşları
azarlamak sandı demokrasiyi, onu da anlamadı. Peki, dünyada
hiçbir şeyden anlamayan bir Grup neden anlar diye düşündüm
taşındım, matematikten anlar, çünkü rakamlar yanılmaz.
Size azıcık da matematik konuşacağım,
başka çarem kalmadı.
Bakınız,
Adalet ve Kalkınma Partisinin bugün verdiği önergede diyor
ki Adalet ve Kalkınma Partisi, bakın ne diyor: Her gün
14.00ten 22.00ye kadar çalışalım. 14.00ten 22.00ye kadar
yarın, öbür gün. Perşembe günü de bitimine diyor. Hangi yasanın?
Vakıflar Yasasının.
Değerli
arkadaşlar, Vakıflar Yasasını şöyle bir önünüze
alın. Biliyorum, Grup size hiç bilgi vermiyor, neyi görüşeceğinizi
bilmiyorsunuz, ama, biz baktık. Bakın ne diyor Vakıflar
Yasası: Üç grup konuşacak Vakıflar Yasasında bir
de Hükûmet, yirmişer dakikadan seksen dakika. Şahıslar
konuşacak, onar dakikadan yirmi dakika. Soru-cevap on beş
dakika. Dört bölüme ayırmışsınız, her bölümde
gruplar konuşacak; altmış dakikadan dört çarpı altmış,
iki yüz kırk dakika. Yüz yetmiş altı adet önerge var Vakıflar
Yasasında, beşer dakikadan sekiz yüz seksen dakika. Önergelerin
sadece okunması üç yüz altmış dakika. Bunları hep
hesap ettik. Toplam otuz saat ediyor. Yani, hiçbir şey yapmazsak,
karar yeter sayısı istemezsek, yoklama istemezsek, yemek
arası vermezsek, Vakıflar Yasası otuz saat istiyor.
Peki,
bugün saat oldu altı, bugün gitti. Çarşambaya geldik,
14.00ten 22.00ye sekiz saat var. Onun da bir kısmı gündem dışılar,
şunlar bunlar, beş saat çalışacağız; geriye
kaldı yirmi beş saat. Yirmi beş saati perşembeye
yıkmışsınız, oraya da demişsiniz ki: Perşembe
bu Yasanın bitimine kadar. Şimdi, ben size soruyorum: Yirmi
beş saatlik çalışma perşembe günü nasıl bitecek?
Nasıl bitimine kadar çalıştıracaksınız
bu Meclisi?
FAHRİ
KESKİN (Eskişehir) - Cuma var, cumartesi var.
UĞUR
AKSÖZ (Devamla) - Yahu arkadaşlar, hukuktan anlamazsınız,
demokrasiden anlamazsınız tamam da, yahu matematikten
de mi anlamıyorsunuz? Bu bir hesap. (CHP sıralarından
alkışlar)
Peki,
başka bir şey söyleyeyim: AKP bugüne kadar yaptığını
yaptı, yanlışlar geçti. Şimdi, yeni bir döneme giriyoruz,
değil mi? AKPli arkadaşlarla konuşuyoruz, diyorlar
ki: Önümüzde daha bir yıl var, her şeyi toparlarız seçime
kadar. Yani, seçimi 4 Kasım 2007de sayarsak, arkadaşlarımız
daha bir yıl var zannediyorlar. Öyle değil.
Değerli
arkadaşlar, biz, ayda sadece on iki gün çalışan bir Meclisiz,
haftada üç gün, ayda on iki gün. 30 Haziran 2007de bu Meclisi kapatmak
zorundayız. Çıkardığımız yasaya göre,
20 Temmuz seçimin başlangıcıdır. Demek ki, 30 Haziran
2007de Meclis kapanacak. Elimizde ne var? Sadece altı ay var, altı
ay; biraz kâğıt, kalem, hesap makinesi alın. Altı
ay, ayda on iki günden yetmiş iki gün yapar. Önünüzde, kendinizi
affettirmek için, bu Meclisi çalıştırdık diyebilmeniz
için, sadece yetmiş iki iş günü var, iş günü.
FAHRİ
KESKİN (Eskişehir) - Cumartesi var, pazar var
UĞUR
AKSÖZ (Devamla) - Öyle, cumartesi, pazarları saymayın.
Kurban Bayramı var, bütçe gelecek, Aralık bütçeyle geçecek.
Yetmiş iki iş gününde, bakın ne yapacaksınız;
ben hatırlatayım: Şu anda, önünüzdeki gündemde yazıyor,
bin yetmiş sekiz soru önergesi,
üç yüz doksan yasa tasarı ve teklifi, üç yüz otuz üç Meclis
araştırması ve genel görüşme önergesi var. Yetmiş
iki iş gününde bütün bunların çıkması mümkün mü,
böyle bir şey olabilir mi? Bu, şunu gösteriyor: Bugüne kadar
beceremediğiniz yönetimi, şu Meclis yönetimini, şu
önümüzdeki bir yıl, yani yetmiş iki iş gününde asla beceremeyeceksiniz.
Onun için, ben, size, şairin söylediği gibi söyleyeyim: Yolun
sonu görünüyor. Size hayırlı yollar.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Aksöz.
Sayın
milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun, İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre vermiş olduğu önerisi üzerindeki
konuşmalar tamamlanmıştır.
III. - YOKLAMA
(CHP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ALİ
TOPUZ (İstanbul) - Yoklama istiyoruz efendim.
BAŞKAN
- Yoklama istiyorsunuz, tamam.
Sayın
Topuz, Sayın Özkan, Sayın Araslı, Sayın Kılıç,
Sayın Çetin, Sayın Arz, Sayın Bodur, Sayın Koç, Sayın
Küçükaşık, Sayın Kaya, Sayın Ercenk, Sayın Çekmez,
Sayın Ekmekcioğlu, Sayın Diren, Sayın Çerçioğlu,
Sayın Emek, Sayın Yücesan, Sayın Pekel, Sayın Özcan,
Sayın Demirel.
Sayın
milletvekilleri, yoklama için beş dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı
vardır.
VI. - ÖNERİLER
(Devam)
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)
3.- Genel Kurulun
çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin
AK Parti Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN
- AK Parti Grubunun önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
iki adet doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, ayrı
ayrı okutup işleme alacağım, oylarınıza
sunacağım.
Birinci
önergeyi okutuyorum:
IV. BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.-İstanbul
Milletvekili Emin Şirinin, Milletlerarası İddia
İtham ve Saptırmalara Karşı ve Çeşitli Ülkelerin
Gerçekleştirdikleri Mezalimler ve Soykırımların
Tanınması ve Anma Günlerinin Tesisi Hakkındaki Kanun
Teklifinin (2/976) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/408)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlişikte
kopyası bulunan 16.05.2006 tarih ve 53596 kayıt numaralı
Milletlerarası İddia İtham ve Saptırmalara Karşı
ve Çeşitli Ülkelerin Gerçekleştirdikleri Mezalimler ve
Soykırımların Tanınması ve Anma Günlerinin
Tesisi Hakkındaki Kanun Teklifimin İçtüzüğün 37. maddesine
göre Genel Kurul gündemine doğrudan alınması hususunu
arz ederim.
Saygılarımla.
11.10.2006
Emin
Şirin
İstanbul
BAŞKAN
- Sayın Şirin, teklif sahibi olarak söz istemiştir.
Süreniz
beş dakika.
Buyurun.
EMİN
ŞİRİN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Milletlerarası İddia, İtham ve Saptırmalara
Karşı ve Çeşitli Ülkelerin Gerçekleştirdikleri
Mezalimler ve Soykırımların Tanınması ve Anma
Günlerinin Tesisi Hakkında -mayıs ayında vermiş
olduğum- Kanun Teklifinin İç Tüzükün 35inci maddesi gereğince
gündeme alınması konusunda söz almış bulunuyorum;
hepinizi saygıyla selamlarım.
Bundan
iki hafta evvel yine bir salı günü, Fransa Meclisinin kabul ettiği
Ermeni tasarısı üzerine Meclisimiz, hepimizin iştirak
ettiği bir karar aldı. Bu kararın geçen iki hafta içinde
etkisinin ne olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.
Doğrusu, burada aldığımız kararın hiçbir
pratik neticesi olmadı. Ben bu Kanun Teklifini verdiğim
zaman mayıs ayında, ekim veya kasım ayı
BAŞKAN
- Sayın Şirin, bir dakikanızı rica edeyim.
EMİN
ŞİRİN (Devamla) - Teşekkür ederim.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, değerli arkadaşlar; lütfen
yerimize bir oturalım, şöyle bir oturalım yerimize,
rica ediyorum. Yani, ben takipte zorlanıyorum. Arkadaşlarımız
bir yerine otursunlar.
Arkadaki
arkadaşlar duyamadı herhalde. Arkadaşlar, yerinize
oturur musunuz.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Bayramlaşma devam ediyor!
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) - Başkanım, Meclisi işte böyle çalıştırıyorlar!
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Şirin.
EMİN
ŞİRİN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
İki
hafta evvel almış olduğumuz, Fransız Meclisinin
aldığı kararı kınama kararının pratikte
bir netice getirip getirmediğini takdirlerinize getiriyorum.
Ben bu Kanun Teklifini verdiğim zaman Mayıs ayında, bu
Teklifin Ekim veya Kasım ayında Fransa Meclisine geleceği
ve kanunlaşacağı aşağı yukarı belliydi.
Beş ay bir süre kaybettik. Bazı lobi faaliyetlerini yapmış
olmamıza rağmen bu tip faaliyetlerden ciddi bir netice alamadığımız
da ortada.
Meclisimiz
bu konuda iki teşebbüste bulundu. Bunlardan bir tanesi, İngiliz
Meclisine yazmış olduğumuz Mavi Kitap konusundaki
mektuptur. Hepimiz imzaladık. Aldığımız netice,
netice olmamak bir tarafa, gurur kırıcı bir netice oldu.
İngiliz Meclisinden bizi neredeyse tekdir eden bir cevapla karşılaştık.
Arkasından, Fransız Meclisi, beş ay, altı ay süren
görüşmelerden sonra, lobi faaliyetlerimizin hiçbir netice
vermediği şekilde bu kanunu geçirdi. Senatodan geçme ihtimali
de var. Bu konuda teyakkuz içinde olmak gerekiyor.
Benim
getirdiğim Kanun Teklifi, herhangi bir cezai müeyyide ortaya
koymayan, fikir hürriyetini sınırlamayan; ancak, Cezayirde
olanları, Rusyada da Çeçenlere karşı yapılanları,
zamanındaki Çerkez katliamını, hatta Balkanlarda
Türk nüfusun, Müslüman nüfusun başına gelenleri anacak
günlerin tesisiyle ilgili bir Kanun Teklifi. Dolayısıyla,
bu Kanun Teklifini, sadece gündeme alınması ve zamanı
geldiğinde görüşülmesi için huzurlarınıza getirmiş
bulunuyorum.
Yalnız,
kalan vakit içerisinde, bu Ermeni meselesi için de hepinizin dikkatini
çekmek istediğim bir konu var. Konu, zannettiğimizden daha
ciddi. Burada aldığımız kararlardan bir netice
alamıyoruz. Konu, sadece meclislerden, senatolardan geçip kanunlaşmıyor,
Ermeni soykırımı yoktur diyenlere ceza getirmekle
kalmıyor, daha önemlisi, başta Amerika, sonra Avrupa olmak
üzere, okul kitaplarına girmiş vaziyette. Bugün Amerikada
yetişen bir lise talebesi, Ermeni katliamını, yani
Türklerin, Osmanlıların Ermeni soykırımını
yaptığını öğrenerek okulu bitiriyor. Bunun
aksini söylediği takdirde de sınıfta kalıyor tarih
dersinden. Bu kadar ciddi bir konu. Sayın Abdullah Gülün burada
yaptığı konuşmada kısaca değindiği,
Belki hukuki alanlara da bu konuyu taşırız. dediği
şekilde, hukuki mecralara taşınmadığı
takdirde hallolabilecek bir konu değildir. Zira senatoların,
meclislerin kararlarını, bir hukuki geçerli karar elinizde
olmadan değiştirme kabiliyetine sahip değiliz. Keza,
Amerikadaki okul kitaplarının değiştirilmesini,
Fransız okul kitaplarının değiştirilmesini
istiyorsak, bunu da ancak uluslararası bir mahkemede alınacak
bir kararla temin edebiliriz.
Bizler
arşivlerimize güveniyoruz, bizler tarihimize de güveniyoruz.
Dolayısıyla,
burada herkesin dikkatine getirmek istediğim husus, Hükûmetimizin
de, zaten mektupla daha evvel arz ettiğim ve dikkat etmelerini
talep ettiğimiz husus
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİN
ŞİRİN (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika daha
müsaade ederseniz toparlayacağım sözlerimi.
BAŞKAN
- Buyurun efendim.
EMİN
ŞİRİN (Devamla) - Teşekkür ederim.
konunun,
uluslararası bir mahkemede bir tespit davası halinde gündeme
getirilmesidir. Bu tespit davasında şunların tespit
edilmesi lazım: 1915te ne oldu?
İkincisi:
Olanların terminoloji olarak karşılığı
nedir, tehcir midir, soykırım mıdır, insanlığa
karşı bir suç mudur? Burada kendimize güvendiğimiz
için ortaya çıkacak netice aşağı yukarı belli.
Ondan
sonra, üçüncü olarak da, yapılacak tespit, olan hadisede kimin
ne kadar mesuliyetinin olduğunun tespitidir. Burada, Osmanlı
Devletinden daha fazla, Ermeni çetelerinin, Rusyanın, bazı
azınlıkların ve emperyal bazı devletlerin dahli
olduğu da meydanda. Dolayısıyla, ben, bu Kanun Teklifimin
gündeme alınması teklifinin yanı sıra, bu vesileyle
bu konuyu da Hükûmetimizin dikkatine getirmek istiyorum. Müspet
oylarınız bekliyorum.
Hepinize
hürmetlerimi sunarım.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Şirin.
Başka
söz talebi?.. Yok.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
İkinci
önergeyi okutuyorum:
2.- Mersin
Milletvekili Hüseyin Özcanın, Uzman Erbaş Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin (2/810) doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/409)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
30.05.2006
tarihinde Başkanlığınıza sunmuş olduğum
2/810 Esas numaralı Uzman Erbaş Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifim havale edildiği komisyonlarca
45 gün içerisinde görüşülmediğinden, İçtüzüğün
37 nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Hüseyin
Özcan
Mersin
BAŞKAN
- Önerge sahibi önergesini açıklayacak.
Buyurun
Sayın Özcan.
Süreniz
beş dakika.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;
Uzman Erbaş Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifim üzerinde (2/810) İç Tüzükün 37nci maddesi
gereğince söz almış bulunuyorum.
Değerli
arkadaşlar, 1986da yürürlüğe giren 3269 sayılı Uzman
Erbaş Kanunu günümüzde yetersiz kalmış, yapıcı
ve teşvik edici özelliğini yitirmiştir, günümüze uyarlanmamaktadır.
Değerli
arkadaşlar, 47 bin civarında, hatta 50 bine yakın uzman
erbaş vardır. Çeşitli konularda, her çeşit güçlükler
karşısında canlarını veren bu insanlar -yerine
göre çok şehit de verdik, rahmetle anıyoruz- gazilerimiz
ve bugün de görevde olan arkadaşlarımız vardır.
Bunların özlük haklarıyla ilgili sorunları var, terfiyle
ilgili sorunları var, emeklilikle ilgili sorunları var
ve bunların sağlıkla ilgili sorunları var, akademik
eğitim alanıyla ilgili sorunları var, bu sorunlara değineceğiz.
Bu
Kanun Teklifimiz 47 bin insanın
geleceği, yaşamı ve çocuklarının geleceğiyle
ilgili. Meclis olarak, bu insanların istediklerine, insancıl
istediklerine ve sorunlarına aşağıda değineceğiz.
Gelin, Meclis olarak, bu arkadaşlarımızın isteklerini,
hep birlikte Meclise getirdiğimiz bu Teklifi destekleyelim
ve gündeme alarak, bu insanların serzenişlerini, sıkıntılarını
bir nebze de olsun gidermiş oluruz.
Değerli
arkadaşlar, neler istiyorlar: İhtisas ve branş yetersizliği,
yani eğitim istiyorlar, okullarda da eğitim görülsün. 4346
sayılı Kanuna tabi jandarma uzman çavuşlarda olduğu
gibi, 3269 sayılı Kanuna tabi tutulan erbaşların
da sınıf ve branşlarına göre okullarda eğitilmesini
istiyorlar. Diğer bir sorunları ise, ek göstergenin olmaması
sorunu. Bu konuda da hak kayıplarının önlenmesi için,
tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, emsali olan 3466 sayılı
Kanuna tabi uzman jandarmalarda olmasına rağmen, 3269 sayılı
Kanuna tabi uzman erbaşlarda ek göstergenin olmaması...
Bunların hak kayıplarını önlemek için yapılacak
şey, uzman jandarmalarda olduğu gibi, astsubaylarda olduğu
gibi, ek göstergenin 3/2sinin uzman erbaşlara da uygulanması
gerekirdi.
Üçüncü
sorunları sağlık işlemleriyle ilgili sorunlar.
3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununun 10uncu maddesinde
yer alan ifadeye göre, uzman erbaşların muayene ve tedavi
hakkındaki Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin tabi olduğu
hükümler uygulanır; ancak, uzman erbaşlar, hava değişiminin
toplamı bir yıl içerisinde üç ayı geçmemesi gerekir,
deniliyor.
Değerli
arkadaşlar, öyle örnekler yaşanmış ki, örneğin,
dört yıl sözleşmeli olan bir uzman erbaş, dağda çeşitli
nedenlerden dolayı hasta olmuş ve kanser olmuş, lenf
kanseri olmuş. Bu vatandaş, bu insan geliyor, Ben üç aydan
fazla hava değişimi aldığım için görevimden
ayrıldım, ayrılmak zorunda kaldım. Hiçbir devlet
dairesi, tabii ki, sağlık raporum olmadığı
için, sakat olduğum için, hasta olduğum için beni bir göreve
almıyor, yedi aylık çocuğum ve ailemle dışarıda
kaldım. diyor. Bu konunun düzeltilmesi ve gerçekten bu mağduriyetlerin
giderilmesi için, sağlık konusunda, 10uncu maddenin, üç
aylık sürenin makul bir seviyeye çıkarılması,
mevcut mağduriyetin ortadan kaldırılması gerekir.
Değerli
arkadaşlar, özel olarak bunların zatî tabancalarıyla
ilgili sorunları var. Görev sıralarında nasıl tabancalarını
taşıyorlarsa, emekli olduklarında da aynı statüden
faydalanmaları gerekir.
Diğer
bir konu, kılık ve kıyafetleriyle ilgili. Bu konuların
da düzeltilmesi, özellikle, Uzman Erbaş Kanununa tabi uzman
erbaşların da, 3466 sayılı Kanuna tabi jandarma
uzman çavuşlar gibi sınıfını belirten spolet
ve kokart takma hakkı verilmesi, uzman erbaşların moral
ve motivasyonu için çok önemlidir.
Değerli
arkadaşlar, emeklilik haklarıyla ilgili
Bunlar kırk
beş yaşına kadar çalışabilen insanların
Maalesef, kırk beş yaşından sonra, eğer, emekli
işlemleri altmış yaşında olunca on beş
yıl daha beklemesi gerekir. Bu arkadaşların da aynı
diğer 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa
göre
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) - Biraz süremizi fazla verirseniz
Çünkü, 47-50 bin
insanın bu konularına değinmek zorundayız. Bu konuda
Meclisle paylaşmak istiyoruz.
5434
sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre 3269 sayılı
Uzman Erbaş Kanununda gerekli düzenlemeler yapılarak hayatın
en verimli yıllarında vatana hizmet etmeleri gerekir.
Değerli
arkadaşlar, sosyal tesisler konusunda da sıkıntıları
var. Sosyal tesisleri, gerekirse uzman erbaş ve çavuşlara
da ayrıca bir sosyal tesisler kurulmalı veyahut da Türk Silahlı
Kuvvetleri bünyesinde bunlarla ilgili, bu sosyal tesislerden faydalanması
konusunda çalışılması gerekir.
Değerli
milletvekilleri, eğer gerçekten bu insanların, bu sıkıntılar
ki insancıl bir sıkıntılardır, bunların
giderilmesi için hep Mecliste birlikte bu vermiş olduğum
Kanun Teklifine sahip çıkılarak bu insanların sıkıntılarını
çözmek için hep birlikte, hepimize, bu Meclise de mal olacak şekilde
çalışmamız gerekir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Özcan, ek süreyi de verdim. Lütfen, son cümlenizi rica
ediyorum.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, eğer AK Parti
İktidarı bu teklifimize olumlu cevap verdiğinde, yasamız
Mecliste görüşüldüğünde bu insanların serzenişi
gerçekten giderilecektir. Eğer sizler bu insanların
çığlıklarına, bu sıkıntılarına
kulak vermeyecekseniz, biz, Anavatan Partisi olarak, iktidara geldiğimizde
bu insanlara yardımcı olacağımıza söz veriyoruz,
yüce milletin huzurunda söz veriyoruz.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz Sayın Özcan.
AHMET
YENİ (Samsun) - İktidara gelmeyeceğinize göre
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) - Önergeler burada işte, önerimiz burada.
BAŞKAN
- Bir milletvekili olarak, Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin
Güler söz istemiştir.
Buyurun
efendim.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Anavatan
Partisi Mersin Milletvekili Sayın Hüseyin Özcanın, 3269
sayılı Uzman Erbaş Kanunundaki Teklifinin üzerinde
olumlu görüşmek üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Evet,
Anavatan olarak, bir kitlenin sesi daha olmaya özen gösterdik. Erkek
Meclisin, daha doğrusu, Meclisin erkek oranının çok
yüksek olduğunu, herkesin askerliğinin hangi standartlarda
ve hangi koşullarda yapıldığını çok iyi
bilirsiniz. Türk Silahlı Kuvvetleri gibi güzide bir kurumda,
özverili, gece gündüz demeden, vefakârlı, tüm olumsuz koşulları
dahil olmak üzere, görevinden kaçmayan bir kitlenin sorunlarını
burada sizlerle paylaşmaya geldik.
Bu
Kanun Teklifiyle, inanıyoruz ki, biraz önce Sayın Vekil
de, aynı şekilde, tüm Kanunun özetini içerdiğinde
Bu
Kanunun gündeme alınarak, 60 bine yaklaşan kitlenin her geçen
gün artan sıkıntılarının bir an önce çözümlenmesi
konusunda sizlerden olumlu destek bekliyoruz. Ama, birazdan, oylarınızla,
göreceğiz ki, reddedeceksiniz; çünkü, muhalefetin yapıcı
ve muhalefetin
Kamunun sorunlarının çözümüne en ufak
bir olumlu katkıda bulunmadınız, olmamaya da özen göstereceksiniz.
Burada da, uzman erbaş kitleler de sizleri merakla izliyor.
Bizler
diyoruz ki, uzman erbaş sayısının her geçen gün artması
gereken bir Türk Silahlı Kuvvetleri yapısını düşündüğümüzde,
yarı profesyonel diyebileceğimiz bir yapılanmada
uzman erbaşın görevleri çok belli. Bu yüzden, bunlara vereceğimiz,
başta özlük hakları, ikincisi çalışma koşulları,
üçüncüsü yıllık izin, dördüncüsü, kısaca, insan yerine
konulmak, yani, Türk Silahlı Kuvvetlerinde astsubay orduevlerine
girilmesi gibi temel hizmetlerden faydalanmak istiyor.
Sözleşmeli
çalışmak çok zordur. Bugün, binlerce uzman erbaşın,
bu konuda, gecesiyle gündüzüyle, her gün yaşadığı
stresi göz önünde bulundurduğumuzda, özlük haklarının
da göz ardı edilmemesi gerekmekte. Biz, Anavatan olarak, hem bunlara
katkıda bulunmak, şu anda çalışan, emekli olan ve
aynı anda da bundan sonra sayısı hızla artacak
olan bu uzman kadrolarına gereken değerin verilmesini istiyoruz.
Bu, çok şeyler değil. Üretken, verimli ve Türk Silahlı
Kuvvetlerinin daha hareketli, mobilize olabilecek bir uzmanlık
Adı uzman
Ne kadar sıfatı erbaş da olsa, çavuş
da olsa, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sorumlulukları son
derece olumlu ve son derece gerekli olan bir statüdeki uzman erbaş,
çavuşların sorunlarının giderilmesi konusunda
biz milletvekilleri olarak üzerimize düşen duyarlılığı
göstermek zorundayız. Ben, bu konuda Sayın Hüseyin Özcanı
yürekten tebrik ediyorum, kutluyorum, hassas bir konuya parmak bastı
ve biz, Anavatan olarak bu konunun takipçisi de olacağız.
Evet,
sizler yapmaya niyetiniz yok, koskoca dört yıl geçti. Beşinci
yılda muhalefet adına verdiğiniz bir destek var -onu da
hatırlatmak isterim- onun haricinde hiçbir şekilde destek
vermediniz: Siyasi Partiler Kanunundaki değişiklikte,
partilere yardım konusunda. Gerisi?... O da işinize geldi,
hemen sıcak bir destek verdiniz.
Bu
yüzden, biz, Anavatan olarak diyoruz ki, gelin, çalışan kitlelerin
sorunlarına sahip çıkın. Sizlere de sevap lazım
olacak, dört yılınız geçti. Dört yıl boyunca yaptığınız
artı değerler ile eksik değerleri tarttığınız
zaman, eksik değerleriniz ağır basıyor. Yani, sevaplarınızı
artırın demekle altını çizmek istiyoruz.
ZAFER
HIDIROĞLU (Bursa) - Gaipten haber mi veriyorsun?
HÜSEYİN
GÜLER (Devamla) - Çalışan kitlelere sıcak mesajlar verin.
Bugün
enflasyonun yüzde 10 olduğunu iddia ettiğiniz bir dönemde,
eğer, siz, sıcak paraya yüzde 23,5 gibi, altını net
çiziyorum, dövizin de sıfıra yakın bir hareket alanı
olduğu bir yerde yüzde 23 gibi bir faiz. Dünyanın neresinde
verilir böyle sıcak paraya faiz, söyler misiniz? Paraya evet
diyorsunuz, çalışana gelince hayır. Bu, sizin, işte,
adaletiniz, anlayışınız. Bu yüzden, vereceğiniz
hiçbir şey yok.
Biz
Anavatan olarak vurguladığımız, her unsurda çalışan
kitlelerin sıkıntılarını iyi biliyoruz. Toplumsal
barışa, toplumsal sevgiye, üretkenliğe ve rekabete
açık olan bir Anavatan olarak diyoruz ki, verimliliği artıralım.
Evet,
gerek hizmet içi eğitim süreci gerekse hizmet sürecinde, gerek
emeklilik gerekse günlük mesai içerisinde verimliliği artırıcı
bir anlayışa sahibiz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN
GÜLER (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
Bu
çalışan kitleler, şu anda, bizi, binlercesi televizyonlarının
başında bizi merakla bekliyor. Siz AK Partili Grup olarak,
çoğunluğun, yani, kısaca, Meclisin tüm inisiyatifinin
sizin elinizde olduğunu bu halk biliyor ve kimseden, lütfen,
başta da IMF olmak üzere, icazet almadan, gelin bu Kanun Teklifine
olumlu desteğinizi verin.
Bizler
de Anavatan olarak bu konuda olumlu desteğimizi vereceğimizi
bildirir, hepinize saygılar sunarım. (Anavatan Partisi
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Güler.
Sayın
milletvekilleri, önergeyi şimdi oylarınıza sunuyorum
ÖMER
ABUŞOĞLU (Gaziantep) - Karar yeter sayısı istiyoruz.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunarken karar yeter sayısı
talep edilmiştir. Arayacağım karar yeter sayısını.
Önergeyi
kabul edenler
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) - Hani şehitlerimize ve askerlerimize sahip
çıkıyordunuz, nerede? Hani, bu vatanı koruyanlara,
nerede, niye yardımcı olmuyorsunuz?
BAŞKAN
-
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı
vardır.
Sayın
milletvekilleri, birleşime 19.30a kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati:
18.43
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 19.39
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
12nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Alınan
karar gereğince, sözlü soru önergeleri ile diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
VII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale
Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşderenin,
Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici
Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa
Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN
- 1inci sırada yer alan Kanun Teklifinin geri alınan maddeleriyle
ilgili komisyon raporu gelmediğinden Teklifin görüşmelerini
erteliyoruz.
2nci
sırada yer alan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve
Terkinine İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
2.- Bazı
Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S. Sayısı:
904)
BAŞKAN
- Komisyon?.. Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü
sırada yer alan, Tohumculuk Kanunu Tasarısı ile Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Tohumculuk
Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/822) (S. Sayısı: 662)
(x)
BAŞKAN
- Komisyon ve Hükûmet yerinde.
7nci
Birleşimde, ikinci bölümde yer alan 34üncü maddeyi oylamış
ve kabul etmiştik.
Şimdi,
35inci maddeyi okutuyorum:
Alt
birlik ve Birlik organları seçimlerine katılma nitelikleri
MADDE
35. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır.
Şimdi
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
35. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Hüseyin
Ekmekcioğlu Ali Kemal
Deveciler Osman Kaptan
Antalya Balıkesir Antalya
M.
Vedat Melik M. Mesut
Özakcan Ahmet Yılmazkaya
Şanlıurfa Aydın Gaziantep
(x) 662 S.Sayılı Basmayazı
4.10.2006 tarihli 3üncü Birleşim Tutanağına eklidir.
Alt
birlik ve Birlik organları seçimlerine katılma nitelikleri
Madde
35.- Alt birlik ve Birliğe kayıtlı, onsekiz yaşını
bitirmiş gerçek kişilerle, tüzel kişilerin tescilli
ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler
yapma yetkisi verilen gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine
göre alt birlik ve Birlik organlarının seçimlerinde oy kullanabilirler.
Alt
birlik ve Birlik organlarına seçilebilmek için;
a)
Türk vatandaşı olmak,
b)
En az bir yıldır alt birliğe kayıtlı olmak,
c)
Seçim tarihinde yirmibeş yaşını doldurmuş olmak,
d)
İflas etmemiş ya da iflas etmiş olsa bile itibarını
yeniden kazanmış olmak,
e)
Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya iki
yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış
olmak yahut affa uğramış veya tecil edilmiş olsalar
bile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık, inancı
kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, kaçakçılık,
hileli iflas, görevi kötüye kullanma, resmî ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, kara para aklama, Devlet sırlarını
açığa vurma, terör, vergi kaçakçılığına
iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak,
f)
Ticaret ve sanayi icrasından hükmen yasaklanmamış olmak,
HALUK
KOÇ (Samsun) - Sanat, sanat; sanayi değil, sanat.
KÂTİP
ÜYE BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Ticaret ve sanat icrasından
hükmen yasaklanmamış olmak,
g)
Ticarî, ziraî ve sınaî kazanç dolayısıyla gelir veya
kurumlar vergisi mükellefi olmak,
h)
Okur, yazar olmak,
Şartları
aranır.
Yerli
ve yabancı tüzel kişilerin, tescilli ana sözleşmelerinde
temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen
ve yukarıdaki özellikleri taşıyan gerçek kişi
temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre alt birlik ve Birlik organlarına
seçilebilirler. Seçilme yeterliliğini kaybedenlerin alt
birlik ve Birlikteki görevleri sona erer. Organların seçimlerine
katılma niteliklerine ilişkin diğer hususlar Birlik
tüzüğünde belirlenir.
Alt
birlik ve Birlik üyelerinin haklarının kullanılabilmesi
için tüzel kişilerin; sahibi, ortağı, yönetim kurulu
üyesi, genel müdürü, murahhas azası seviyesinde üst düzey yöneticisi
ve şirketi temsile, ahzükabza yetkili olması ve bu hâlinin
seçimden en az altı ay öncesini kapsaması şarttır.
Üye
tüzel kişinin münfesih olması hâlinde, üyeliği ile birlikte
seçilmiş olduğu alt birlik ve Birlik organlarındaki
görevi sona erer.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Önerge sahipleri?..
Buyurun
Sayın Kaptan. (CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz
beş dakika.
OSMAN
KAPTAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlarım.
Bir
ülkenin tarım sektörünün en stratejik, en temel unsuru tohumdur.
Tohumun üretim ve dağıtımını yabancıların
ve çok uluslu şirketlerin eline bırakan ülkelerin bağımsız
bir tarım politikası oluşturmaları ve uygulamaları
olanaksızdır. Türkiyede sebze tohumculuğunun yüzde
90ı dışa bağımlıdır. Hollanda,
İspanya, İsrail gibi ülkelerin firmaları ve yerli ortakları
tohum üretmekte, dağıtmakta ya da doğrudan ithal satış
ağını oluşturmaktadır. Bu durum, yerli çeşitlerimizin
neredeyse tamamının kaybolmasına neden olmaktadır.
İthal
tohum, altından pahalıdır. Sebze üreticisi bittik
diyor, sebze tüketicisi pahalı, alamıyoruz, yiyemiyoruz
diyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinde de şimdi kanun çıkarıyoruz.
Tohumculuk uluslararası şirketlerin eline bırakılıyor.
Kamu, bu alandan çıkarılıp, tohumculuk tamamen piyasaya
teslim ediliyor. Bu konuda deneyim kazanmış Avrupa Çiftçiler
Koordinasyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisine, bize mektuplar yazıyorlar
yanlış yapıyorsunuz diyorlar dikkatli olun ey Türkiye
Cumhuriyetinin milletvekilleri diyorlar.
Sayın
milletvekilleri, dünyanın her yerinde tarım destekleniyor,
her ülke tarım sektörünü destekliyor. Japonya, dünyada teknoloji
üretiminde en önde gelen bir ülke; ürettiği pirinç, dünya piyasasının
3-4 kat daha üzerinde pahalıya mal oluyor. Buna rağmen, Japonya,
pirinç üreticilerini daima destekliyor. Bunun nedenini de
şöyle açıklıyor: Elektronikte birinciyiz. Bir gün gelir,
bize, diğer ülkeler pirinç vermezlerse, o zaman makineleri yiyemeyiz.
İşte, onun için, pirinç üreticilerimizi destekliyoruz.
diyorlar. Bizde ise Hükûmet Tarım sektörünü destekliyoruz. diyor,
ama, lafta destekliyor. Narenciyeye verdiği ihracat desteği,
Hükûmetin iktidarda olduğu dört yıl boyunca, 2002 yılındaki
desteğin sürekli altında olmuştur.
Bakınız,
Mersindeki narenciye üreticisi bir muhtar bu konuda ne diyor: Köylerinde,
geçen yıl, on bahçenin kökünden söküldüğünü, portakalın
kilogramı 340 bin liraya mal olurken, 100 bin liraya zar zor satabildiklerini
anlatarak şöyle devam ediyor: Üç yıldır, narenciye satarak
cebine para sokan görmedim. Mesela, son sezonda 98 kişinin ürünü
dalında kaldı, satılmadı. İcra geliyor,
kâğıt geliyor, ödeyemezsen ne yapacaksın? Mülkünü satacaksın.
Bazı tüccarlardan çek alıyoruz, bakıyoruz karşılığı
yok, sonra bul bulabilirsen. Çekin karşılıksız
çıkınca BAĞ-KUR primini ödeyemiyorsun, hastane sana
bakmıyor, borcunu döndüremiyorsun.
Yine,
bir başka çiftçi diyor ki: Tarım bitirildi bence. Bahçem
var, ama şehirde iş buldum, orada çalışıyorum;
yani, şehirdeki işsiz adamın da işini engelliyorum.
Oysa, ben çiftçiyim, tarım yapmam lazım. Hükûmet bu gerçeği
anlamıyor. Evet, çok doğru söylüyor bu çiftçi kardeşimiz.
Hükûmet bu gerçeği anlamıyor. Ben, bu konudaki önerilerimi
17nci maddedeki konuşmamda Genel Kurula arz etmiştim, tekrar
etmeyeceğim.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet ve Tarım Bakanı,
lafa gelince, sanki Konya Ovasına su getirmiş gibi, sanki
GAP projesini bitirmiş gibi, sanki köylüyü, çiftçiyi destekleyerek
başını göğe çıkarmış gibi Hükûmet övünüyor;
ama, Hükûmetin bitirdiği bir şey var, o da, tarımı bitirdi,
köylüyü bitirdi, çiftçiyi bitirdi. Sanki bu millet yemeyip içmeyip
sizi mi besleyecek siz demediniz! Sanki, anamız ağladı
diyen çiftçiye, ananı da al git diyen siz değilsiniz!
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
OSMAN
KAPTAN (Devamla) - Sanki, portakaldan, limondan, domatesten yüzde
8 KDV alırken, bunların suyundan yüzde 18 KDV alan siz değilsiniz!
Sanki, buğdayın sapıyla samanını karıştıran
siz değilsiniz! Buğdaydan yüzde 1 KDV alınırken, samanından
yüzde 8, sapından yüzde 18 KDV alan bu Hükûmet değil mi? Bu
Hükûmet değil mi ki, 1 Ağustos 2004te pırlanta, elmas, inci
gibi değerli taşların KDVsini yüzde 18den sıfıra
indiren?! Bu Hükûmet değil mi ki, pastörize ve likit yumurtadan
yüzde 18 olan KDVyi yüzde 8e indiren?! Sizin hiç vicdanınız
sızlamıyor mu? Bu vergi indirimleri, Maliye Bakanının
oğluna var da, çiftçiye, köylüye niye yok? Bu vergi indirimleri,
zenginin kullandığı inciye, pırlantaya yapılırken,
fakirin, üreticilerin girdilerine niye yapılmıyor? Sizin
adalet anlayışınız bu mu? Bu anlayış sizin
sonunuzu getirecektir. Hayırlı olsun.
Teşekkür
eder, hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Kaptan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
35inci madde kabul edilmiştir.
36ncı
maddeyi okutuyorum:
Alt
birlik ve Birlik organlarının seçim esasları
MADDE
36. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
36. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Özlem
Çerçioğlu A. Kemal Deveciler M.
Mesut Özakcan
Aydın Balıkesir
Aydın
Osman
Kaptan M. Vedat
Melik Ahmet
Yılmazkaya
Antalya Şanlıurfa Gaziantep
Alt
birlik ve Birlik organlarının seçim esasları
Madde
36. - Alt birlik ve Birliğin organlarının bu Kanunda belirtilen
seçimleri, yargı gözetimi altında, gizli oy ve açık
tasnif esasına göre aşağıdaki fıkralarda belirtilen
şekilde gerçekleştirilir.
Seçim
yapılacak genel kurul toplantılarından en az yirmi
gün önce seçime katılacak üye veya temsilcileri belirleyen
listeler iki nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı
olan hâkime tevdi edilir. Ayrıca, toplantıların gündemi,
yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde
yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususlar da belirtilir.
Toplantı tarihlerinin, gündemde yer alan konular da göz önünde
bulundurularak görüşmelerin bir cumartesi günü akşamına
kadar sonuçlanması ve müteakip pazar gününün dokuz-onyedi saatleri
arasında seçimlerin yapılmasını sağlayacak
şekilde düzenlenmesi zorunludur. Birden fazla ilçe seçim kurulu
bulunan yerlerde görevli hâkim il seçim kurulunca belirlenir.
Hâkim,
gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip incelemek
suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan sonra
seçime katılacak üye veya temsilcileri belirleyen liste ile
yukarıda belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan
liste ile toplantıya ilişkin diğer hususlar görevli ilçe
seçim kurulu binası ile ilgili alt birlik veya Birliğin
ilan yerinde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilan edilir.
İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hâkim tarafından
incelenir ve en geç iki gün içinde kesin karara bağlanır. Bu
suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer
hususlar ilgili alt birlik veya Birliğe gönderilir.
Hâkim,
kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler arasından bir
başkan ve iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar.
Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık
kurulu başkanının yokluğunda kurula en yaşlı
üye başkanlık eder. Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun
öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların
tasnifi ile görevli olup bu görevleri seçim ve tasnif işlemleri
bitinceye kadar aralıksız devam eder.
Dörtyüz
kişiden fazla üyesi bulunan alt birlik veya Birlikte her dörtyüz
kişi için bir oy sandığı bulunur ve her seçim sandığı
için ayrı bir kurul oluşturulur. Yüze kadar olan üye fazlalığı
sandık sayısında nazara alınmaz. Seçimlerde kullanılacak
araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan sağlanır ve sandıkların
konacağı yerler hâkim tarafından belirlenir.
Genel
kurullarda yapılacak seçimlerde toplantıya katılma
hakkı olanlar imzalı yazı ile aday olabilir veya gösterilebilir.
Seçimlerde aday olanların listeleri organlara göre ayrı
ayrı olmak üzere tek liste hâlinde veya her organ için ayrı
listeler hâlinde genel kurul başkanlık divanınca adayların
soyadı alfabetik sırasına göre sıralanıp
yeteri kadar çoğaltılarak o seçimde görevli hâkime mühürlenmek
üzere verilir. Listedeki isimlerin yanına herhangi bir unvan
veya işaret konulmaz. Genel kurul toplantılarına katılma
hakkı olanları gösteren listede adı bulunmayan üye oy
kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin alt birlik, Birlik veya
resmî kuruluşlarca verilmiş kimlik kartı ile ispat edilmesinden
ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından
sonra, oy verme sırasında sandık seçim kurulu başkanı
tarafından verilen ilçe seçim kurulu mührünü taşıyan
ve adayları gösterir listedeki isimlerin karşısına
seçilecek organın asıl üyeleri kadarı işaretlenip
ilçe seçim kurulu mührünü taşıyan zarflara konularak kullanılır.
Bunların dışındaki kâğıtlara yazılan
veya seçilecek organı oluşturan üye sayısından
fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları ile mühürsüz
zarflardan çıkan pusulalar geçersiz sayılır.
Sayım
ve döküm sırasında en fazla oy alanlar asıl üyeliklere
diğerleri de aldıkları oy sırasına göre yedek
üyeliklere seçilir. Oylarda eşitlik halinde kura çekilir. Seçim
süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim
sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır.
Tutanakların bir örneği seçim yerinde asılmak suretiyle
geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer
belgeler, tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süre
ile saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına
tevdi edilir.
Seçimin
devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların
düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak
itirazlar, hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak
karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların
karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, yukarıdaki
hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili alt birlik
veya Birliğe bildirir. Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek
ölçüde usulsüzlük veya Kanuna aykırı uygulama nedeniyle
seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, bir aydan az ve
iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere, seçimin yenileneceği
pazar gününü tespit ederek ilgili alt birlik veya Birliğe bildirir.
Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri
bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere göre yürütülür.
Görevli
hâkim ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine
26.4.2004 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri
ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre
ödenecek ücret ve diğer seçim giderleri ilgili alt birlik veya
Birlik bütçesinden karşılanır. Seçimler sırasında
seçim sandık kurulu başkanı ve üyelerine karşı
işlenen suçlar Devlet memurlarına karşı işlenmiş
gibi cezalandırılır.
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Aydın Milletvekili Sayın Çerçioğlu, buyurun.
Süreniz
beş dakika.
ÖZLEM
ÇERÇİOĞLU (Aydın) - Bayın Başkan, değerli
milletvekilleri; söz aldığım değişiklik önergesiyle
ilgili görüşlerime geçmeden önce, yüce heyetinizi saygıyla
selamlarım.
Sayın
milletvekilleri, tohum bitkisel üretimde verimi artırmanın
en önemli unsuru gibi görülse de, üretimi artırmanın yolu
tüm girdilerin en iyi şekilde çiftçiye sunulmasından geçer.
Tarımda, ne yazık ki, AKP Hükûmeti, Türk milletinin refahını
artıracak bir politika belirleyememiştir, hayvancılığı
ve tarımı büyük bir sıkıntı içine sokmuştur.
Sayın
milletvekilleri, bir zamanlar kendi kendine yeten Türkiye, bugün
Yunanistandan pamuk ithal eder duruma gelmiştir. Sayenizde tarım
küçüldü, çiftçi perişan. Hükûmet çiftçiye verdiği sözleri
unutmuştur. Seçim beyannamenizde ve Acil Eylem Planınızda
önemle altını çizdiğiniz tohum, gübre, mazot, tarım
ilaçları gibi girdilerde ağır vergileri düşürmek
yoluyla çiftçinin üzerindeki yükü azaltacaktınız, ne oldu?!
Daha artırdınız. Ne olacağını ben size
söyleyeyim: Bu çiftçi sizi götürecek. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiyede ilk kez yaşanan
bir olayı sizlere anımsatmak istiyorum. Çiftçi, perişan
olmuş, nefes almak istiyor ve bir gelir artışı beklemektedir,
2002 yılında verdiğiniz sözlerin yerine getirilmesini
bekliyor. Çiftçi, bu düşünceyle, Hükûmetten daha yüksek fiyat talep
ediyor ve bunun karşılığında, AKP Hükûmeti Sizin
gözünüz doymaz, sizin gözünüzü kara toprak doyursun. diyor. Çiftçinin
istediği fiyatı veremeyebilirsiniz, IMF izin vermeyebilir,
o fiyatı istedi diye çiftçiye hakaret etmeye hiç kimsenin hakkı
yoktur. O çiftçi, haklıdır, hakkını alamamış,
AKP politikalarının sıkıntısını
çekmiş, devletin kaynaklarının nasıl israf edildiğini
izlemiş, Ali Diboları görmüş, ama o çiftçi, hiçbir zaman
devletinin sırtına yük olmamıştır; o, sadece
hakkını aramaktadır. İşte, AKPnin çiftçiye bakış
zihniyeti budur.
Sayın
milletvekilleri, 1930lu yıllarda Türk çiftçisi perişan durumda,
tarım araçları yok, cebinde parası yok, karnı aç,
bugünkü gibi, Türkiyenin sıkıntısı onun omuzlarında.
O dönemde, Mustafa Kemal çıkıyor ve diyor ki: Beyler, bu
çiftçiye dikkatli bakın; kıyafeti, kıyafet değil,
cüzdanı dolu değil, boynu eğik, mazlum bir insan. Bu durumuna
bakmayın, memleketin gerçek efendisidir. Sakın çiftçiyi
unutmayın demek istiyor. Bunu, 1930larda, Mustafa Kemal söylüyor.
Mustafa Kemalin o dönemde çiftçiye saygısına ve anlayışına
bakınız; bir de, şimdiki İktidarın çiftçiye
tavrına bakınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın
milletvekilleri, toplumun ihtiyaç duyduğu en büyük güç olan kadınlarımız,
ülkemizin en önemli geçim kaynağı tarım sektörünün yükünü
omuzlarında taşımaktadırlar. Tarımsal üretimde
en büyük rolü üstlenmiş olan kadın işçilerimiz, ekim
ayı içinde kutladığımız Dünya Çiftçi Kadınlar
Gününü, bu yıl da sosyal güvenceden yoksun, emeklerinin karşılığını
alamadan geçirdi. Tarım işçisi kadınlarımızın
iş gücünün sömürülmesine Hükûmet yine seyirci kalmıştır.
Bu olumsuz durum da, Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında sona
erecektir.
Sayın
milletvekilleri, seçim bölgem olan Aydın ili, Türkiye tarımının
en ileri olan illerinden biridir. Aydında bile tarım ölmüş,
çiftçi perişandır. Maalesef, Aydın ili, teşvik kapsamlı
iller arasında değildir. Dünyada sadece Aydında yetişen
kutsal meyve incir üretimi de dibe vurmuştur. Halbuki, teşvikler
sektörel bazda olsa idi, bugün, Aydının inciri, zeytini,
pamuğu değerlenecek ve çiftçinin yüzü gülecekti.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
ÖZLEM
ÇERÇİOĞLU (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Oysa,
Türk çiftçisi çok fazla bir şey istememektedir. Hükûmetinizin
likit yumurtada yaptığı KDV indiriminin bir benzerini
tarım ürününde de yapmanızı istiyor.
Dört
yıldır çiftçinin sorunlarını çözemediğiniz
gibi, daha da artırdınız. Bu nedenle, çiftçimiz ve tüm
halkımız ilk seçimde sizi iktidardan indirecek ve kurulacak
olan Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çiftçimizin de, halkımızın
da yüzü gülecektir.
Yüce
Meclisi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
36ncı
maddeyi oylarınıza sunuyorum
HALUK
KOÇ (Samsun) - Karar yeter sayısı istiyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Ve karar yeter sayısı arayacağım.
36ncı
maddeyi kabul edenler
HALUK
KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, yetersiz, yok. Bu kadar açık.
BAŞKAN
- Kabul etmeyenler
36 ncı madde kabul edilmiştir. Karar yeter
sayısı vardır.
37nci
maddeyi okutuyorum:
Cezaî
takibat
MADDE
37.-
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
37. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
A.
Kemal Deveciler Osman
Kaptan M. Vedat
Melik
Balıkesir Antalya Şanlıurfa
M.
Mesut Özakcan Ahmet
Yılmazkaya Mehmet
Küçükaşık
Aydın Gaziantep Bursa
Cezaî
takibat
Madde
37.- Alt birlikler ve Birliğin paraları ile para hükmündeki
evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen ve bilanço,
zabıtname, rapor ve diğer her çeşit kâğıt ve defterler
üzerinde suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları
kasten yok eden organlara dahil üyeler ile personel hakkında Devlet
memurlarına uygulanan hakkındaki cezalar uygulanır.
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)-
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Küçükaşık, buyurun.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
37nci madde hakkında verdiğimiz değişiklik önergesi
hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum.
Biz,
birlikler ve Tohumculuk Yasası ile ilgili birlikler ve alt birlikleri
söz konusu etmişken, biliyorsunuz, 5200 sayılı Üretici
Birlikleri Yasasını çıkarttık. Bu 5200 sayılı
Üretici Birlikleri Yasasında üst birliklerin kuruluşuyla
ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın
o kadar çok çelişkili davranışları var ki, ben öncelikle
Sayın Bakana, acaba yaş meyve komisyonuna zeytin ve
fındığın niçin alındığını,
fındık üreticileri birlikleriyle zeytin üreticileri birliklerinin
yaş meyve üretici birliğinin üst birliğe nasıl dahil
edildiğini bir öğrenmek istiyorum. Bunu bir soru olarak
sormak istiyorum. Cevaplanırsa çok sevineceğim. Acaba bu
Marmarabirliki ya da FİSKOBİRLİKi devre dışı
bırakarak üretici birlikleri içerisinde AKPnin örgütlenmesini
sağlamaya yönelik bir aşama mı? Bunu hep beraber göreceğiz
ve tahmin ediyorum ki, ben üretici birliklerine telefon ettiğimde,
sizin tüzüğünüzü isteyebilirim dendiğinde, bana gösterilen
adres AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü
Ayalandan isteyebilirsiniz dendi.
Şimdi,
acaba üretici birlikleriyle ilgili kurum AK Parti Genel Merkezi
mi, yoksa direkten direkt Tarım ve Köy işleri Bakanlığı
mı, yoksa Sanayi ve Ticaret Bakanlığı mı? Bunun
bir ortaya çıkmasını istiyorum.
Bugün
Cargillle ilgili bahsetmiştim. Cargillle ilgili konuşmamda,
bir kısmını tam olarak anlatamadım; ama, Bursada
sadece İznik Gölünü kirletmek veya yok edilmeye çalışılmıyor.
Yine, benim ilçem olan Mustafakemalpaşada hazineye ait 3 200
dönüm alan Ormankadı köyüne kiralandı Mustafakemalpaşa
Mal Müdürlüğü tarafından. Bir çeltik ekicisine, Ormankadı
köyü tarafından alt kiracı olarak kiralandı ve çeltik
ekicisi kaçak çeltik ekti buraya. Tam dört yıl dört ay baktık
ki, çeltik ekicisine devletten müdahale edecek herhangi biri var
mı diye, gittik tespit yaptık. Basını götürdük, dedik
ki: Burada izinsiz çeltik ekiliyor. Mustafakemalpaşa Kaymakamlığı,
izinsiz çeltik ekimini yasakladı, fakat öyle bir şey öğrendik
ki, Bursa Devlet Su İşleri, kaçak çeltik ekimine su veriyor;
Bursa TEDAŞ Bölge Müdürlüğü, kaçak çeltik ekimine elektrik
veriyor. Mustafakemalpaşa Kaymakamlığı Bursa
Valiliğine yazıyor: Arkadaş, ben çeltik ekimini yasakladım.
Sen, Bursadan Devlet Su İşlerinden su verilmesini engelle.
diyor. Hayır, müdahale yok. TEDAŞa diyor: Engelle. Yok.
Ben, bizzat Sayın Valiyi aradım, sesini çıkarmadı.
30 Temmuz 2006 tarihinde, Mustafakemalpaşa Kaymakamlığı,
izinsiz çeltik eken kişileri, hazine arazisinden 3091 sayılı
Yasa gereğince meni müdahale kararı verdi ve meni müdahale
kararı uygulandı. Meni müdahale kararı uygulanması
ne demektir? O tarlaya, o taşınmaza tecavüz edenin bir daha
girmemesi demektir. Dört yıl devlet cinayeti izledik hep beraber
Bursada. Hiç kimse müdahale etmedi ve adam gitti çeltiğine teker
teker baktı, topladı. Yine bizzat Valiyi aradım, yine
bizzat Kaymakama gittim: Bu adam, bu tarlayı kim toplayacak,
çeltiği hasat edecek? dedik. El cevap
Valinin söylediği,
basın açıklaması var, bakınız burada gazetelerde.
Hepinizin okumasını istiyorum. Bir devletin iflasının
ne hale geldiğini göreceksiniz burada. Sayın Kaymakam basına
verdiği açıklamada diyor ki: 31/7/2006 tarih ve 2006ya 15 sayılı
Kaymakamlık kararıyla, tecavüzcü çeltik ekicisi, 2613 nolu
parselden 3091 sayılı Kanun gereğince men edilmiştir;
ancak, su ve enerji temin etmekte güçlük çekmediği için tecavüzüne
devam etmiştir. İkinci kez tecavüzü devam ettirdiği
tespit edilerek, hakkında cumhuriyet başsavcılığına
dava açılması hususu yazılmıştır.
Devam
ediyorum: Mustafakemalpaşa hazine avukatı Maliye Bakanlığından
görüş istiyor, diyor ki: Burada çeltik ürünü var, bu kadar masraf
var, bu kadar da çeltik ürünü var. Ben ne yapayım? Devam ediyoruz
tekrar: Hazine avukatına talimat yazılmasına
rağmen Maliye Bakanlığı Muhakemat Genel Müdürlüğünden
görüş sorulmasına gerek duyulduğu belirtilmiştir.
6/9/2006 tarih ve 155 sayılı hazine avukatının yazısına
20/9/2006 tarih ve 29224 sayılı cevabi yazısında,
bu aşamada şirkete tahliye davası açılması
gerekmediği; ancak, taşınmaz üzerinde şirket tarafından
ekilen çeltik var ise bunun kaldırılması için şirkete
yazılı bildirim yapılması yönünde görüş bildirilmiştir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Sayın Başkanım, bitireceğim.
BAŞKAN
- Buyurun.
MEHMET
KÜÇÜKAŞIK (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, 3091 sayılı
Yasa gereğince, o taşınmazdan men edilen bir kimsenin
o ürünü toplaması mümkün mü? Tüm Türkiye Büyük Millet Meclisine
soruyorum ben bunu, buradaki hukukçulara soruyorum. Böyle bir kararı
hangi Maliye Bakanlığı Muhakemat Genel Müdürlüğü
verebilir? Mümkün mü bu? Bu, açıkça suç işlemektir. Basında
bunu ihbar ettik; hâlâ, hiç kimse davranmadı.
Türkiye
kamuoyuna buradan sesleniyorum: Müdahale edin. İznik Gölünü
yok etmek için Cargillle işbirliği yaptınız sesimizi
çıkartmadık; yabancı sermaye düşmanlığıyla
suçladınız; ama, Uluabat Gölüne organize sanayi bölgesi
kurmak için girişimler yapıldı onu engelledik arkadaşlarımızla
beraber; ama, çeltik efeleriyle, tecavüz edenlerle de
Ne olur bizim
göllerimizi kirletmeyin.
Saygılarımla.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Küçükaşık.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
37nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
38inci
maddeyi okutuyorum:
Muafiyet
MADDE
38.-
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge var, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
38. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
A.
Kemal Kumkumoğlu Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay
İstanbul Aydın Sinop
Hüseyin
Ekmekcioğlu Atila
Emek Mehmet Semerci
Antalya Antalya Aydın
M.
Nuri Saygun
Tekirdağ
Muafiyet
Madde
38.- Alt birlikler ve Birlik, 24.4.1969 tarihli ve 1163 sayılı
Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflere sağlanan
her türlü vergi ve harç muafiyetinden yararlanırlar.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Önerge sahibi?..
Evet,
Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın Saygun; buyurun efendim.
(CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz
beş dakika.
MEHMET
NURİ SAYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; Tohumculuk Yasa Tasarısının
38inci maddesindeki değişiklik önergesiyle ilgili söz
almış bulunuyorum; bu vesileyle, yüce Meclise saygılarımı
sunuyorum.
Değerli
arkadaşlarım, şu kürsüden her fırsatta sürekli yinelediğim
bir iddiam var: Yasa düzenlemek, sadece Meclis çatısında
veya sadece yasayı düzenleyenlerin kendi yakınlarıyla
kuracakları irtibat sonucu oluşturulacak bir düzenleme
olmamalı. Düzenleme, ilgili kurumlarla, kuruluşlarla,
sivil toplum örgütleriyle mutlaka irtibat kurulduktan sonra yapılmalı
ki, o topluma, o örgütlere, o yapılanmaya uygun bir yasa olsun;
ama, diğer yasalarda olduğu gibi bu Yasada da görüyoruz
ki, gene ne ilgili çiftçi kuruluşlarına ne ilgili meslek
kuruluşlarına bir talepte bulunulmamış, görüşleri
alınmamış. Eğer hayır efendim, bu görüşleri
aldık derseniz, o zaman tüm basında ve internet sayfalarında
ziraat odaları başkanının, mimar mühendisler odaları
başkanlarının demeçlerini, yazılarını
gördüğümüzde hepsinin bu Yasaya karşı çıktıklarını
ve bu Tasarının yasalaşmaması konusunda ciddi
iddialar olduğunu görüyorum. Ama, ilginç olan şu: Biz, bir
Tohumculuk Yasası düzenliyoruz ve böylece çiftçiye hizmet götüreceğiz,
destek götüreceğiz, onlara yararlı bir şey götüreceğiz
diye yola çıkıyoruz; şöyle bir arkamı dönüyorum,
dört yıllık AKP İktidarının tarım sektöründeki
uygulamalarına bir bakıyorum ve ne yazık ki, tüm uygulamalarda
ciddi başarısızlıklar görüyorum.
Değerli
arkadaşlarım, ben Tekirdağ Milletvekiliyim. Benim yöremde,
özellikle Şarköy yöresinde binlerce üzüm üreticisi ailemiz
var. Sizin, bir taraftan tarım politikasındaki yanlışlıklarınızla,
öbür taraftan özelleştirmedeki yanlışlıklarınızla,
o yöredeki tüm üzüm üreticilerimiz şu anda perişan. Geçmiş
senelerde belirlenmiş olan üzüm fiyatının üçte 1i fiyata
üzümler satılamıyor. Tabii, bunun sebebi ne derseniz, bir
kere, her şeyden önce, piyasa koşullarını belirleyen
bir Tekelimiz vardı, ama Tekeli özelleştirdiniz. Şimdi,
üzümlerimizi Tekele veriyorduk ve böylece piyasa koşullarını
oluşturuyorduk. Şunu sorabilirsiniz: Tabii özelleştirdik,
çünkü Tekel zarar ediyordu. Bakın, şimdi üzüm üreticisi
üzümlerini veremiyor. Hayır, Türkiyede en fazla kâr eden
KİTlerin içinde, özellikle Tekirdağ Şarap Fabrikasıyla,
Şarköy Şarap Fabrikaları en önde gelen sıradaydılar.
Yani, zarar etmiyorlardı, ama o üzümlerini, üreticilerin üzümlerini
almak suretiyle o yöredeki çiftçilere yeterli desteği veriyorlardı.
Bir taraftan özelleştirme, bir taraftan AKP Hükûmetinin tarım
politikası o yöredeki insanları perişan etti.
Sadece
üzüm üreticisini değil dostlarım, bu perişanlık,
hele ki şu Tohumculuk Yasa Tasarısı yasalaşırsa,
daha çok geniş kitlelerde perişanlığa neden olacak.
Bakın, yörede kendi tohumunu üreten ve bu tohumundan istifade
eden, özellikle eğitimli çiftçiler ve onlara destek veren çiftçilerin
kurum ve kuruluşları şu yapılandırılmadan
sonra artık kendi tohumlarını depolandırmak ve
onlardan istifade etme şansından uzaklaşıyorlar.
En önemlisi, bu Yasayla birlikte uluslararası birkaç firmanın
Türkiyedeki tüm çiftçiler üzerinde egemen olmasına imkân
sağlıyorsunuz. Bu çok dikkat çekici, üzerinde çok düşünülmesi
gereken bir husus. Bu ülkede eğer kendi tohumumuzu üretemez hale
gelirsek, dışa bağımlı bir hale gelirsek, bu
ülkede artık tarımdan da, çiftçilerimizin huzurlu ve mutlu
yaşamlarından da, ekonomik olarak ayakta durmalarından
da bahsedemez hale geliriz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
MEHMET
NURİ SAYGUN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Değerli
arkadaşlarım, bir değişiklikle ilgili söz aldım.
Temel yasa olarak getirilmiş olması nedeniyle, Muhalefet
Partisinin, bu Yasanın ilgili maddelerinde yeterince kendini
ifade edememiş olmasından biz üzüntü duyuyoruz. Türkiyede
demokrasiye inanan milyonlarca insan da üzüntü duyuyor. Ama ne yazık
ki, İktidar Partisinin değerli milletvekilleri Ana Muhalefet
Partisinin şu kürsüden konuşma imkânını elinden almak
suretiyle demokrasiye saygılı davranmıyorlar diye
düşünüyorum ve sizlerin de bu hususta daha dikkatli, daha hassas
olmanız konusunda sizlere de bir öneride bulunuyorum, bir talepte
bulunuyorum: Yasa, kanaatimizce tümüyle gündemden çekilmesi gereken
bir yasadır. Bu konuda şu dakikaya kadar tüm konuşmacı
arkadaşlarım kendilerini ifade ettiler. Toplumun çeşitli
kesimlerinden gelen iddiaları ifade ettiler.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Efendim, son cümlenizi
MEHMET
NURİ SAYGUN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Arkadaşlarımız süreye riayet etsinler.
MEHMET
NURİ SAYGUN (Devamla) - Tamam efendim.
Bu
Yasanın gerçek sahibi olan çiftçilerin iddialarını
sizlere getirdik, anlatmaya çalıştık. Çoğunluk
sizde, takdir sizde; ama, bu çıkacak Yasanın çiftçilerimize
en ufak bir yararı olmayacağını biliyoruz. Size
bunu bir kez daha yineliyoruz.
Saygılarımı
sunuyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz efendim.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
HALUK
KOÇ (Samsun) - Karar yeter sayısı
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yetersayısı bulunamamıştır.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
20.21
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 20.27
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
12nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
662
sıra sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
3.- Tohumculuk
Kanunu Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (1/822) (S. Sayısı: 662)
(Devam)
BAŞKAN
- Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının
38inci maddesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi,
38inci maddeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve
karar yeter sayısı arayacağım: 38inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir ve karar yeter
sayısı mevcuttur.
39uncu
maddeyi okutuyorum:
Denetim
MADDE
39. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge var, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
39. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
A.
Kemal Kumkumoğlu Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay
İstanbul Aydın Sinop
Hüseyin
Ekmekcioğlu Atila
Emek Mehmet Semerci
Antalya Antalya Aydın
Yılmaz
Kaya Türkân
Miçooğulları
İzmir İzmir
Denetim
Madde
39.- Bakanlık alt birlikler ve Birliğin organları üzerinde
idarî ve malî yönden gözetim ve denetim hakkına sahiptir.
Amaçları
dışında faaliyet gösteren alt birlik ve Birliğin
sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine
yenilerinin seçilmesine, Bakanlığın veya bulundukları
yer Cumhuriyet başsavcılığının istemi
üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama
yapılarak karar verilir ve dava en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.
Ancak,
millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun
devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hâllerde gecikmede sakınca varsa, alt birlik ile Birlik, vali tarafından
faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört
saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını
kırksekiz saat içinde açıklar, aksi hâlde, bu idarî karar kendiliğinden
yürürlükten kalkar.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon katılıyor mu önergeye?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- İzmir Milletvekili Sayın Kaya, buyurun.
YILMAZ
KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşmekte olduğumuz Tohumculuk Yasasının 39uncu
maddesi üzerinde verdiğimiz önergenin gerekçesini açıklamak
üzere söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz Tohumculuk Yasası
eğer çıkarsa, bu Tohumculuk Yasasından hangi çiftçi,
hangi köylü yararlanacak, gerçekten merak ediyorum.
Buraya
çıkan AKPli milletvekili arkadaşlarımızı
dinliyoruz. Tahmin ediyorum, Türkiye dışına yaptıkları
gezilerde, o ülkenin çiftçileriyle görüşüp, o ülkedeki tarım
arazilerini gezip, sanki o gördükleri çiftçilerin ve tarım
arazilerinin Türkiyede olduğunu düşünerek, çıkıp
burada, köylünün, çiftçinin durumunun iyi olduğunu söylüyorlar.
Değerli
arkadaşlarım, biraz önce de -tekrar bu konuya dönmek üzere
bir parantez açmak istiyorum- Cumhuriyet Halk Partisinin Meclis çalışmalarını
tıkadığını söyleyen arkadaşlarım
vardı. Onları arıyorum, neredeydi bilemiyorum. Üç kere,
karar yeter sayısı bulunmadığı gerekçesiyle
oturuma ara verildi, görüşmelere ara verildi. Demek ki, Sayın
Uğur Aksözün dediği gibi, görüşmeleri ve Meclisi
tıkayan gerçekten AKP Grubuymuş.
Değerli
arkadaşlarım, biz de çiftçilerle görüşüyoruz, köyleri
dolaşıyoruz. Bakın, Tarım Bakanımız da
burada. Olumlu bir şey yapıldığını bir kişi
bile söylemiyor. Sökede
Ki, dünyanın kalite açısından
ilk üç sırasında gelen pamuk türü yetişir Söke Ovasında:
Birincisi, Amerikan akala pamuğudur; ikincisi, Mısır
pamuğudur. Söke Ovasında çiftçiler pamuk tarlalarını
söküyor, pamuk ekmekten vazgeçiyorlar.
Değerli
arkadaşlarım, ne yapıyorlar biliyor musunuz Sayın
Bakanım: Narenciyecinin durumu bu haldeyken narenciye
ağacı dikmeye başladılar Söke Ovasına, nar
ağacı dikmeye başladılar. Bu kadar kaliteli pamuk
artık Sökede üretilmiyor. Çiftçi bu durumda, pamukçu bu durumda.
Bakın, biz, ocak ayında, Cumhuriyet Halk
Partisi Meclis Grubu olarak narenciyecinin sorunlarını
araştırma komisyonu kurduk. Taa İzmirin Selçukundan
başlayarak, Hatayın Samandağına kadar gittik narenciye
üretilen yerlere.
Size,
orada, bu olayla ilgili, yayınlanan bir gazeteden alıntı
yapmıştık, raporu, onu göstereceğim. Çiftçimiz
öldü, açız. Çiftçimiz öldü açız, vekilimiz nerede?
Çiftçinin
feryadı bunlar değerli arkadaşlarım ve Mersindeki,
ziraat odasında yaptığımız toplantıda,
ziraat odasındaki yetkililer -başkan da vardı- ve çiftçilerimiz
bize şunu söyledi: Mehmet Mir Dengir Fırat buraya geldi
-AKP Genel Başkan Yardımcısı- biz durumumuzu kendisine
anlattık. Bize verdiği cevap neydi biliyor musunuz? dediler.
Ya, niye üzülüyorsunuz? Benim de burada narenciyem var, ağaçlarım
var. Benimki de ağaçta kaldı. Üzülmeye değmez. Ben de aynı
durumdayım diye cevap verdi.
Değerli
arkadaşlarım, devlet yönetmek, hükûmette olmak çok ciddi
bir iştir ve sorumluluk gerektirir. Bir iktidar partisinin genel
başkan yardımcısı çiftçiye böyle cevap veremez,
bu hak kendisinde yoktur. Ama, tabii, Genel Başkan Yardımcısı
ya, Genel Başkanının izinden gidiyor demek ki o konuda.
Genel Başkanı da çiftçiyi azarlamayı âdet haline getirmişti,
Genel Başkan Yardımcısı da farklı bir şey
yapacak değil.
Değerli
arkadaşlarım, pamukçunun durumu böyle. Zaten, şeker
pancarı konusunda, Konyalı arkadaşım, Konya Milletvekili
burada, kota olayını çok iyi biliyor. Pancarını
veren şeker pancarı üreticisine, para yerine perakende
fiyattan şeker verildiğini de çok iyi biliyor. Para alamadığı
için şeker alıyor pancar üreticisi. Narenciyecinin durumu
böyle...
Bakın,
biz, her konuda, bağcılıkta, zeytinde, fındıkta,
tütünde, kurduğumuz komisyonlarla, bu çiftçilerin sorunlarını
dinledik ve diyorsunuz ya, muhalefet olsun diye muhalefet yapıyorsunuz.
Öneriyorum AKP Grubuna, bu kitapçıklardan birer tane edinsin.
Hepsinin sonunda çözüm önerilerimiz de vardır. Yani, biz, muhalefet
olsun diye muhalefet yapmıyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
MÜCAHİT
DALOĞLU (Erzurum) - Sayın Vekilim, bize de dağıtır
mısınız.
YILMAZ
KAYA (Devamla) - Evet, istifade edin.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; inanın, çiftçinin durumu,
ne üretiyorsa, ne ekip biçiyorsa biçsin, pek sizin anlattığınız
gibi değil.
Siz
bir de şunu yapıyorsunuz: Tarım konusunda gündem
dışı söz alıyorsunuz. Ortalık güllük gülistanlık.
Bakanla paslaşıyorsunuz, Sayın Bakan çıkıyor
buraya, cevap veriyor ve çok enteresandır -benim de çok ilgimi
çekiyor- ansiklopedik bilgilerle konuşmaya başlanıyor:
İşte, fındığın ana vatanı şurasıdır,
Türkiyede şurada yetişmektedir, yıllık üretimimiz
şudur. Sorun çözme adına hiçbir şey söylenmiyor ama
açıp bir ansiklopedide okuyup öğrenebileceğiniz bilgiler
o konuşmada yer alıyor.
Şimdi,
şu sözlerimle bitirmek istiyorum: Biz muhalefet olsun diye muhalefet
yapmıyoruz, ama iddia ediyorum, AKP, hükûmette olmasına
rağmen muhalefet ediyor, hem de Türk çiftçisine muhalefet ediyor.
Lütfen, bu muhalefetten vazgeçin, çiftçiyi öldürmeye devam etmeyin
veya bu işi yapmayın diyorum.
Hepinize
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Kaya.
Önergeyi,
şimdi, oylarınıza sunacağım.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
40ıncı
maddeyi okutuyorum:
ALTINCI
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Orman
bitki türlerine ilişkin hükümler
MADDE
40. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde iki önerge var, geliş sırasına göre
okutup, aykırılığına göre işleme alacağım.
Birinci
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 Sıra Sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının
40 ıncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
Madde
40.- Bu Kanun hükümleri çerçevesinde orman bitki türlerine
ilişkin olarak genetik kaynakların kaydı, tohumlukların
üretilmesi, sertifikasyonu, ticareti ve piyasa denetimi iş
ve işlemleri bir protokol çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığına
devredilir.
BAŞKAN
- Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
40. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ali
Kemal Kumkumoğlu Mehmet
Semerci Atila
Emek
İstanbul Aydın Antalya
Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay Hüseyin Ekmekcioğlu
Aydın Sinop Antalya
Enis
Tütüncü
Tekirdağ
Orman
bitki türlerine ilişkin hükümler
Madde
40. - Bu Kanun hükümleri çerçevesinde orman bitki türlerine ait;
genetik kaynakların kaydı, tohumlukların üretilmesi,
sertifikasyonu, ticareti, ithalatı, ihracatı ve denetimi
ile ilgili uygulama yapmaya Çevre ve Orman Bakanlığı
yetkilidir.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon, bu önergeyi işleme alıyorum ve Komisyona
soruyorum: Katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet, katılıyor musunuz?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Gerekçesini...
HALUK
KOÇ (Samsun) - Sayın Tütüncü konuşacaklar.
BAŞKAN
- Sayın Tütüncü, buyurun.
ENİS
TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
önerge üzerinde söz almış bulunuyorum; hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum.
Aslında,
bu Yasa Tasarısı Türk çiftçisinin, Türk tarımının
geleceği açısından, Türkiye açısından olağanüstü
yararlı bir şekilde çıkarılabilirdi. Bakınız,
bu konuda, biz, 3 Nisan 2003 tarihinde, yüce Meclise, tohumculuk konusunda
bir Meclis araştırması önergesi verdik. Müteaddit defalar
ısrar etmemize rağmen, konuyu gündeme getirmemize
rağmen, AKP Grubu, bu Meclis araştırma önergemizi gündeme
almaktan kaçındı. Biz, yaklaşık üçbuçuk yıl önce
bu araştırma önergesini verirken, neleri murat etmişiz,
neleri istemişiz:
Bakınız,
tohumculukta üretim, verim ve kalitenin nasıl artırılabileceğini
öncelikle araştırmak istemişiz, sizlerle beraber, bir
arada araştırılsın demişiz. İkinci olarak,
o zaman, tohumculuk alanında ülkeye en faydalı organizasyon
nasıl yapılabilir, bunun tartışılmasını
istemişiz, bu yüce çatı altında.
Üçüncü
olarak, tohumculukta araştırma ve geliştirme faaliyetleri
daha iyi nasıl yapılabilir, bunun belirlenmesini istemişiz
ve dördüncü olarak, bu alana hem yurt içinden hem yurt dışından
daha fazla nasıl taze kaynak ve nasıl en ileri teknolojiler
aktarılabilir, hep birlikte bunların alternatiflerinin
ortaya konulmasını istemişiz ve yine tohumculukta
Avrupa Birliğine uyum sürecinde olan Türkiyede tohumculuk
alanında acaba nasıl sorunlar ortaya çıkabilir, bunların
ortaya konulmasını talep etmişiz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tam üç buçuk yıl önce
yüce Meclise vermiş olduğumuz bu araştırma önergemiz
eğer görüşülebilmiş olsaydı, bu Yasa Tasarısı
burada baştan itibaren dile getirilen eksikliklerden, yanlışlardan
arındırılmış olacaktı; büyük olasılıkla,
biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu Yasa Tasarısına
en doğru katkıyı yapmanın onurunu, mutluluğunu
taşıyacaktık ve hep birlikte bu Yasa Tasarısını
buradan çıkaracaktık. Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ne yazık ki, bu gerçekleşemedi ve Türkiye
gerçeklerinden tamamen kopuk bir yasa tasarısı şimdi
önümüze geldi.
Bakınız,
Türkiyeye her yıl 2 milyon tona yakın genetiği değiştirilmiş
mısır, soya, pamuk ve kolza giriyor Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri. Bunların girişinde hiçbir
denetim yok. Bunlar yem rasyolarına katılıyor, işleniyor;
sonunda, bu, genetiği değiştirilmiş bu organizmalar
bizim soframıza ulaşıyor. Nasıl ulaşıyor?
800 dolayında ürün olarak bizim soframıza ulaşıyor.Böyle
bir başıbozukluk dünyanın hangi ülkesinde var?
Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; burası sömürge ülkesi
mi? İşte, bu Yasa Tasarısı bu duruma yeni bir olanak,
bu durumun düzeltilmesi için yeni bir olanak, ne yazık ki,
sağlamıyor. Ulusal Biyogüvenlik Yasasını üç
yıla yakındır bekletiyorsunuz. Neden çıkarmadınız?
Neden çıkarmadığınızı hemen söyleyelim:
İşte, belirli ölçüde bu Tohumculuk Yasasında da bunu yapıyorsunuz, ithalat lobilerinin
daha rahat çalışacağı bir ortamı hazırlamak
için çıkarmadınız ve şimdi de tüy dikiyorsunuz bu
Yasa Tasarısıyla.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bakınız, Türkiye
coğrafyası bir gen bankası niteliğindedir. Bizim
Anadolumuzda 13 bin dolayında bitki çeşidi var. Bu, öylesine
muhteşem bir zenginlik ki, tüm Avrupa kıtasında ancak
ve ancak, koskoca bir kıtada ancak ve ancak bu kadar bir bitki
zenginliği çeşidi var. Bu, bize ne olanağı veriyor?
Biyoteknoloji alanında, tohumculuk alanında
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENİS
TÜTÜNCÜ (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.
Türkiyenin
dünya çapında yer tutabileceğini, başarılı
olabileceğini, bu potansiyeli elinde bulundurabileceğini
gösteriyor.
Sayın
Başkan, değerli arkadaşlarım; biz, yıllardan
beri bir hedefi sürekli olarak dile getirdik. Dedik ki, Türkiyeyi
geleceğin dünyasında artık kazananlar safına geçirmemiz
lazım. Türkiye geleceğin dünyasında hangi üretim dallarında
başarılı olabilir, başarılı olmalıdır?
Geleceğin dünyasında dünya talebi hangi mal ve hizmetlere
yönelecektir, hangi endüstrilerin güneşi yükselecektir, hangi
endüstrilerin güneşi batacaktır? Bunları, biliyorsunuz,
yıllardan bu yana tartıştık. Güneşi yükselecek
olan endüstrilerin başında biyoteknoloji vardır.
İşte, Anadolunun bir gen bankası konumunda olmuş
olması, bize tohumculuk alanında, biyoteknoloji alanında
dünya çapında, önümüzdeki yıllarda
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Tütüncü, lütfen
Son cümleniz için açıyorum.
ENİS
TÜTÜNCÜ (Devamla) -
önümüzdeki dönemde dünya çapında yer tutma
olanağını verecekti; ama, ne yazık ki bu olanağı
bu Yasa Tasarısı tam anlamıyla ortadan kaldırmıştır.
Bu
nedenle, tekrar ediyorum, bu konularda araştırma yapan, belirli
ölçüde bilgi sahibi olmaya çalışan bir arkadaşınız
olarak, bir milletvekili olarak söylüyorum: Türkiyeyi gerçekten
avantajlı olacak bir konumdan geriye çekiyorsunuz. Durumu tekrar
dikkatlerinize sunuyorum. En iyi dileklerimi, sevgilerimi ve
saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Tütüncü.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 Sıra Sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının
40 ıncı maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
Madde
40.- Bu Kanun hükümleri çerçevesinde Orman bitki türlerine
ilişkin olarak genetik kaynakların kaydı, tohumlukların
üretilmesi, sertifikasyonu, ticareti ve piyasa denetimi iş
ve işlemleri bir protokol çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığına
devredilir.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Olumlu görüşle takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Gerekçe
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Gerekçeyi okutun.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Orman bitki türlerine ilişkin uygulamalar Çevre ve Orman Bakanlığınca
yürütülmekte olduğundan ve AB müktesebatına uygun olarak
yetki devriyle ilgili usul ve işlemlerin yapılması
için bu düzenleme yapılmıştır.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi
kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
41inci
maddeyi okutuyorum:
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE
41. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
41. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Özlem
Çerçioğlu Atila
Emek Engin
Altay
Aydın
Antalya Sinop
Hüseyin
Ekmekcioğlu Mehmet
Semerci Hüseyin
Bayındır
Antalya Aydın Kırşehir
Enis
Tütüncü Ali Kemal
Kumkumoğlu
Tekirdağ İstanbul
Yürürlükten kaldırılan hükümler
Madde
41. - 308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu
Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer
mevzuatla 308 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna
yapılmış sayılır.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Önergeyi açıklamak üzere, Sayın Bayındır, buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) - Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; hepinizi şahsım adına saygıyla
selamlıyorum.
Sözlerime
başlamadan önce
Bayramdan önce yaptığım, yine bu
Tasarı üzerinde yaptığım konuşmada Kırşehirle
ilgili bir belgeyi, bir mahkeme kararını açıkladım.
Türkiye Cumhuriyetinin Sayın Bakanı, benim bu konuşmamdan
sonra, böyle bir belge olmadığını, benim doğru
söylemediğimi Sayın Bakan söylediler. Daha sonra, Sayın
Bakana, vakit yetişmedi, kapıda, çıkarken, Sayın
Bakana Sayın Bakanım, belge bende dediğimde, bir Türkiye
Cumhuriyetinin bakanına yakışmayacak üslup ve davranışta
bulundu.
Sayın
Bakan, işte elimde belge. Dört yıldır o koltukta oturuyorsunuz,
dört yılın sonunda Türk çiftçisine kredi borçlarından
dolayı, tarımdaki fiyatların düşük tutulmasından
dolayı, Türkiyenin neresinde hangi çiftçi ne ekerse eksin zarar
ettirdiğinizden dolayı mahpus kararı buradadır
Sayın Bakan. Bir Türkiye Cumhuriyetinin sayın bakanı
yargıya inanmayacaksa kime inanacak?! Eğer size bilgi verenlerde
bir hata varsa -etrafınızda oturanlardan- Sayın Bakan,
onları da bir gözden geçirin.
İkinci
olarak, Sayın Bakana, ben, bu konuşmadan önce, Sayın
Başbakanımızın bir konuşmasında, çiftçiye
buğday fiyatını açıklarken buğdaya 35 kuruş
prim, arpaya 25 kuruş prim -Sayın Başbakan- söz verdi.
Ben de bunu dokuzuncu ayın içerisinde Sayın Bakana bir soru
önergesiyle sordum; dedim ki soru önergemde: Sayın Başbakan
bu açıklamalardan sonra prim ödemelerini takip etmiş midir?
Herhangi bir ödeme yapılmış mıdır? Ödeneceği
söylenen bu primler buğday fiyatlarını daha yüksek göstermek
veya çiftçiyi susturmak için yapılan bir aldatmaca mıdır?
İllerde ziraat odalarına, tarım il müdürlüklerine
prim ödemeleriyle ilgili herhangi bir talimat gelmemiştir. Bu
durumda, çiftçi, size olan güvenini korumalı mıdır?
Çiftçiye -4üncü madde- müjde gibi haber verilen prim ödemeleri siyasi
bir aldatmaca mıdır, seçim politikanız mıdır;
yoksa, yaşam biçiminiz midir? Sayın Bakandan cevap geliyor.
Dört maddeyi sıralamış, dalga geçer gibi üzerine de
acele ve ivedi yazmış ve Sayın Bakan diyor ki: Cevap
1,2,3,4: 5488 sayılı Tarım Kanununa göre ürünlere verilecek
prim miktarları Tarımsal Destekleme Yönlendirme Kurulu
tarafından belirlenmektedir.
Sayın
Bakan, dalga mı geçiyorsunuz, benden mi rahatsızsınız?
Olabilir, beni sevmiyor olabilirsiniz; ama, çiftçi de, çiftçinin de
sizi sevmediğini bilin. Yüzünüze söyleyenler varsa, başka
kaynaklardan geçinenler varsa onu bilmem.
Sayın
Bakan, siz Tarım Bakanısınız. Sanayide kullanılan
elektriğin kilovat saati 121,127 TL, ama tarımda sulamada
kullanılan, çiftçinin kullandığı tarımsal
elektriğin fiyatı ise 135,995 TL, yüzde 11 daha fazla. Türk
çiftçisi çok mu kazanıyor Sayın Bakan? Hayır. İlginiz
yok, haberiniz yok. Neden mi? Sayın Bakan sıcak yerde, Sayın
Bakan sıcak odasında, Sayın Bakan kırmızı
plakada, Sayın Bakan bu işin havasında; ama, çiftçi soğukta,
karda, kışta, yağmurda, şu anda pancar tarlasında.
Sayın
Bakan, onların bu emeğinin karşılığını
vermek, onları hissetmek durumundasınız, bu görevi
yapmaya talipseniz; değilseniz bırakın gidin. (CHP
sıralarından alkışlar)
Şimdi,
Türkiye
BAŞKAN
- Sayın Bayındır, süreniz bitti ama, bir de önergenize
iki cümleyle dokunursanız
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) - Evet, evet Sayın Başkanım.
Şimdi,
Köy Hizmetlerini kapattınız, yerine KÖYDES adı altında,
işte, eşe dosta, Ali Dibolara kıyak çekme adına yine
bir model getirdiniz.
Sayın
Bakan, 21inci yüzyılda Kırşehirde 250 köyden 50 tanesinde
su yok. Bir köyün de adını veriyorum
ALİ
YÜKSEL KAVUŞTU (Çorum) - Hangi köy?
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) -
köy, Mucura bağlı Yeşilyurt köyü.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HALUK
KOÇ (Samsun) - Şimdi önergeyi açıklayacak Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Buyurun.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) - Köyde hâlâ arkadaşlar, acıdır; sayın
milletvekillerim, acıdır bu- tankerlerle su içiliyor. Her
köyün önünde tanker var. Üzerine de ne yazmışlar biliyor musunuz:
Bizim günahımız yok, AKPnin ayıbı yazmışlar,
haberiniz olsun.
Sayın
vekillerim, ben diyorum ki size, siz oy alamayacaksınız.
Genel Başkan Yardımcınız Necati Çetinkaya
çıkmış televizyonlara, diyor ki: Yüzde 40 oy alacağız.
HASAN
ANĞI (Konya) - Sen kendi alacağını söyle.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) - Hayır, asla alamayacaksınız yüzde
40ları filan. Size oyu dört kesim verecek: Şu koltuğunu
korumaya çalışan milletvekilleri oy verecek size, örgütlerinizdeki
Ali Dibocular verecek, Galataportçular verecek, bir de IMFden
çıkarı olan rantçılar verecek. Öbür türlü alamayacaksınız.
Necati Çetinkayaya söylüyorum, bırakın yüzde 40ı,
yüzde 20 oy alırsanız ben bıyıklarımı keseceğim.
(CHP sıralarından alkışlar, AK Parti sıralarından
gürültüler)
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) - Son cümlem Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Bayındır, son cümleniz için mikrofonu açtım.
Buyurun.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Devamla) - Dileğimiz, IMFsiz bir Türkiye, ayaklarının
üzerinde kalkınabilen bir tarım politikası, onun geliriyle
geçimini sağlayan bir çiftçi. Bundan yanaysanız, buyurun.
Bundan yana değilseniz, hiç burada oturmayın. Zaten zorla
geliyorsunuz. Küme düşmüş takımın seyircileri
gibisiniz. Karar yeter sayısıyla sizi buraya zor topluyoruz.
Birbirinize itimadınız kalmamış. Ama üzülmeyin,
bir dahaki dönem biz buradayız, siz de buradasınız.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Bayındır.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini biraz önce dinlediğiniz önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Geçici
madde 1i okutuyorum:
GEÇİCİ
MADDE 1. -
BAŞKAN
- Madde üzerinde iki önerge var; geliş sırasına göre
okutup, aykırılığına göre işleme alacağım.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 Sıra Sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının
Geçici 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
5inci
maddenin birinci fıkrası hükmü ile 7nci maddenin birinci
fıkrası hükmü, kayıtlı çeşidi bulunmayan bitki
türleri ile kayıtlı çeşidi bulunmakla beraber Bakanlığın
gerekli göreceği tohumluk çeşitleri hakkında bu kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süre
ile uygulanmaz.
BAŞKAN
- Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının Geçici
Madde 1in aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Atila
Emek Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay
Antalya Aydın Sinop
Mehmet
Kesimoğlu Mehmet
Semerci A.Kemal Deveciler
Kırklareli Aydın Balıkesir
A.Kemal
Kumkumoğlu
İstanbul
Geçici
Madde 1. - Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 308
sayılı Kanun ile ilgili mevzuat hükümlerine göre tescil
edilen, üretim izni verilen ve ticarî sebze çeşit kayıt listesine
alınan çeşitler, bu Kanun kapsamında kayıt altına
alınmış sayılır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 308 sayılı
Kanun ile ilgili mevzuat hükümlerine göre özel sektör tarımsal
araştırma kuruluşu olarak tescil edilen kuruluşların,
araştırma ve ıslah yetkileri devam eder.
5
inci maddenin birinci fıkrası hükmü ile 7 nci maddenin birinci
fıkrası hükmü, kayıtlı çeşidi bulunmayan bitki
türleri ile kayıtlı çeşidi bulunmakla beraber, Bakanlığın
gerekli göreceği tohumluk çeşitleri hakkında, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süre ile
uygulanmaz.
Bu
Kanunun uygulanması ile ilgili yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, Bakanlıkça
hazırlanarak yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe
konuluncaya kadar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
308 sayılı Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan
yönetmeliklerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin
uygulanmasına devam edilir.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon önergeye katılıyor mu?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Gerekçeyi mi okutalım efendim?
Kırklareli
Milletvekilimiz Sayın Kesimoğlu gerekçeyi açıklayacak.
Buyurun.
(CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET
S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; görüşülmekte olan Tasarının geçici
1inci maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz önerge
doğrultusunda söz almış bulunuyorum; yüce heyetinizi,
bu vesileyle, saygıyla selamlıyorum.
Sayın
milletvekilleri, Tohumculuk Yasa Tasarısının yerli
üreticileri yok edeceğine, Türk çiftçisini yabancı tekellerin
kucağına atacağına ilişkin düşüncelerimizi,
benden önce söz alan değerli milletvekili arkadaşlarım
ifade ettiler. Ben, bu anlayışı doğrulayan bir
özelleştirme kararını dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Bu özelleştirme kararı da, benim ilimde bulunan, Lüleburgaz
Sarmısaklı Tohum Üretme Çiftliği değerli milletvekilleri.
Bu
Sarmısaklı Tohum Üretme Çiftliği, 1926 yılında,
Ulu Önder Atatürkün emriyle kurduruldu. Ülkeye ve bölgeye, korunması
düşüncesiyle emanet edilen bir kurumdur. Bu Sarmısaklı
Tohum Üretme Çiftliği, her dönemde kârlılığını
korumuş bir işletmedir sayın milletvekilleri. 12.500
dönümü ekilebilir, 15 bin dönümü sulanabilir, yaklaşık
18 bin dönüm büyüklüğe sahip bir tohum üretme çiftliğinden
bahsediyorum sayın milletvekilleri. Trakya çiftçisinin tüm
tohum ihtiyacı buradan giderilmektedir. Ayrıca, bu topraklarda
tarım yapılmaktadır. Gelişmiş tarım teknikleri
bu çiftlikte uygulamaya konmaktadır. Ayrıca, Avrupada
en iyi seçilen damızlık hayvanlar da bu çiftlikte yetiştirilmektedir.
2005 yılında, ekim yapılan alanlarda tüm üretimlerdeki
verim, ülke ortalamasının çok çok üzerindedir sayın
milletvekilleri. Hâl böyle iken, 1 Aralık 2005 tarihinde Özelleştirme
Yüksek Kurulunun kararıyla bu işletme özelleştirme
kapsamına alındı, 6 Aralık 2005 tarihinde de Resmî
Gazetede yayımlandı ve aynı tarihte Sümer Holdinge
devredildiğini Sayın Sanayi Bakanına yönelttiğim
soru önergesinden öğreniyoruz sayın milletvekilleri.
Özelleştirme kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından
sonra çiftlikte hayat durdu, hayvanlar alelacele satıldı,
çalışanlar Alpullu Şeker Fabrikasına ve diğer
fabrikalara gönderilerek açıkça mağdur edildi. Çiftlikte
şu anda kimse yok, in cin top oynuyor sayın milletvekilleri.
Doğal
olarak, Lüleburgaz halkı demokratik tepkisini ortaya koydu,
onurlu bir mücadele başlattı, kapalı kapılar ardında
alınan bu özelleştirme kararına karşı bütün
kapıları açarak Lüleburgaz Demokrasi Platformunu
oluşturdu. Dernekler, sendikalar, siyasi partiler, çiftçi kuruluşları
düştüler yollara, haykırdılar Lüleburgazda, Satışı
kabul etmiyoruz, KİTler, nüfus kâğıdında Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı yazan herkesin malıdır
dediler, satmayacağız, sattırmayacağız dediler,
bu süreçte ekilmeyen topraklar için cumhuriyet savcılığına
suç duyurusunda bulundular; geçtiğimiz günlerde bu suç duyurusunu
üçüncüye tekrarladılar değerli arkadaşlar, binlerce
imza topladılar, kampanyalar düzenlediler, bildiriler yayınladılar,
paneller düzenlediler, mitingler düzenlediler. Bütün siyasi partiler
geldi, bir tek siyasi parti yoktu, adında Adalet ve Kalkınma
olan siyasi parti yoktu, yani siz yoktunuz sayın milletvekilleri.
Ben, bölge milletvekili olarak bu konuda çok soru önergesi yönelttim,
ayrıca Özelleştirme Yüksek Kurulu kararına karşı
yürütmeyi durdurma talepli Danıştay 10. Dairede iptal davası
açtım, yargılama süreci devam ediyor. O açıdan da bakacak
olursak, bu karar açıkça hukuka aykırıdır sayın
milletvekilleri. Çiftliğin durumu bu, Lüleburgaz, Kırklareli
halkının yaptıkları bunlar. Peki, AKPnin, yani sizin
buna bakış açınız nedir diye sorgulayacak olursak,
Sayın Maliye Bakanı Babalar gibi satarım. diyor,
Babalar gibi satarım. Ayrıca, yine bu kürsüde Parayı
veren düdüğü çalar. diyor. Dördüncü Yasama Yılının
sonunda, bu konuyla ilgili, Meclis kürsüsünde yaptığım
konuşmanın ardından kürsüye gelen Sayın Devlet Bakanı
Mehmet Ali Şahin aynen şöyle diyor değerli milletvekilleri:
Bunlar, yapılması gereken işlerdir. Kamunun üstündeki
birtakım kamburlardan kurtulma işlemleridir. diyor Sayın
Bakan Mehmet Ali Şahin. Sayın Bakana göre, Sarmısaklı
Tohum Üretme Çiftliği, devletin sırtında bir kamburdur.
Sarmısaklı Tohum Üretme Çiftliği bir kambur değildir
değerli milletvekilleri.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
MEHMET
S. KESİMOĞLU (Devamla) - Devlet kasaplık yapamaz dedik,
Et Balık Kurumunu sattık; devlet süt üretemez dedik, SEKi
sattık; devlet telefonculuk yapamaz dedik, Telekomu sattık;
devlet tohumculuk yapamaz diyoruz, Sarmısaklıyı satıyoruz.
Eğer, yakında, devlet emekli bakmaz, sosyal güvenlik kuruluşlarını
da kapatalım dersek şaşmamamız lazım diye düşünüyorum.
Sarmısaklı,
her dönemde kârlılığını korumuş bir
işletmedir derim sayın milletvekilleri. Bu açıdan bakacak
olursak Sarmısaklının satılması bir cinayettir,
Lüleburgaz halkı da bu cinayetin mağduru olmak istemiyor.
Bayramdan önce, bu kürsüde, fındıkla ilgili görüşmeler
yapılırken, Karadeniz milletvekili, bir AKP milletvekili,
sayın milletvekili, biraz da müstehzi bir ifadeyle, turistik
turlar düzenleneceğini ifade etti fındıkla ilgili
olarak. Ben Kırklareli milletvekiliyim, fındıktan anlamam;
ama ben buğdayı bilirim, ayçiçeğini bilirim, şeker
pancarını bilirim. Kırklareli halkı da AKPyle ilgili
turistik turlar düzenliyor, bilginiz olsun; hazırlıklar
tamamlandı, biletler
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Son cümlenizi alayım.
Buyurun.
MEHMET
S. KESİMOĞLU (Devamla) - Kırklareli çiftçisi de
AKPyle ilgili turistik tur düzenledi sayın milletvekilleri,
hazırlıkların hepsi tamam, biletler hazır; ama, biletler
yalnızca gidiş, bilginiz olsun. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
İkinci
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Yasa Tasarısının
geçici 1inci maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
5inci
maddenin birinci fıkrası hükmü ile 7nci maddenin birinci
fıkrası hükmü, kayıtlı çeşidi bulunmayan bitki
türleri ile kayıtlı çeşidi bulunmakla beraber Bakanlığın
gerekli göreceği tohumluk çeşitleri hakkında bu kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süre
ile uygulanmaz.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Olumlu görüşle takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılıyoruz Sayın Başkan. Gerekçe
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Ülkemizde yeter sayıda kayıtlı çeşidi bulunmayan
bitki türlerinde halen devam eden çeşit geliştirme ve çoğaltım
faaliyetlerinin sürekliliğinin sağlanması gerekmektedir.
Ayrıca kayıtlı çeşit olsa bile bazı özellikleri
ile ülke ekonomisi bakımından önem taşıyan bitki
türlerinde yeni çeşitlerin ülke tarımına kazandırılması
için öngörülen süreden daha uzun bir süreye ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle geçiş dönemi beş yıl olarak düzenlenmiştir.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Geçici
madde 1i kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Geçici madde 1 kabul
edilmiştir.
Geçici
madde 2yi okutuyorum.
GEÇİCİ
MADDE 2.-
BAŞKAN
- Madde üzerinde 2 önerge vardır. Geliş sırasına
göre okutup, aykırılıklarına göre işleme
alacağım.
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sayılı tasarının geçici 2. maddesinin 1.
fıkrasındaki altı ay ifadesinin bir yıl olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Necdet
Budak Ayhan Zeynep Tekin
Börü Recep Özel
Edirne Adana Isparta
Fahri
Keskin Hüseyin
Besli
Eskişehir İstanbul
BAŞKAN
- İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının geçici
madde 2nin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ali
Kemal Kumkumoğlu Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay
İstanbul Aydın Sinop
Hüseyin
Ekmekcioğlu Atila
Emek Mehmet Semerci
Antalya Antalya Aydın
Ali
Kemal Deveciler Rasim
Çakır
Balıkesir Edirne
Geçici
Madde 2.- Bu Kanuna göre seçilmeye engel bir hâli olmayan gerçek ve
tüzel kişiler, alt birlik kurucusu olmak istedikleri takdirde,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir
yıl içinde Bakanlığa başvurarak birer kuruculuk
belgesi alırlar. Başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde
kurucu üyeler, Bakanlığın tespit edeceği merkezlerde
beş üyeden oluşan birer geçici yönetim kurulu seçerler.
Başvurularda Bakanlık, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte faaliyet gösteren dernek ve meslek kuruluşlarına
öncelik tanır.
Bakanlıkça
belirlenen merkezlerdeki geçici yönetim kurulları, geçici
yönetim kuruluna seçildikleri tarihi takip eden bir ay içinde üye
kayıt işlemlerini tamamlayarak 20 nci maddeye uygun olarak
ilk genel kurullarını toplantıya çağırarak,
organlarının seçimini gerçekleştirirler. 35 inci maddenin
ikinci fıkrasının (b) bendi, organların ilk seçimlerinde
uygulanmaz. Bu madde kapsamındaki alt birlikler, seçim sonuçlarını
Bakanlığa bildirmekle tüzelkişilik kazanırlar.
En
az üç alt birlik tüzel kişilik kazandıktan sonra Bakanlık,
alt birliklerce seçilen Birlik genel kurulu temsilcilerini, Birlik
organlarını seçmek üzere Ankarada toplantıya çağırır.
Birlik, organ seçimlerinin kesinleşmesiyle tüzel kişilik
kazanır.
Bu
madde kapsamına giren alt birlikler tüzel kişilik kazanıncaya
kadar, alt birlik kurmak için gerekli olan ve bu Kanunda öngörülen hazırlık
çalışmalarında ve temaslarda bulunabilir.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon, katılıyor musunuz önergeye?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Gerekçesini
Sayın
Kamacı buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
NAİL
KAMACI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;
görüşülmekte olan Kanun Tasarısının geçici 2nci
maddesinde, önerge üzerine söz almış bulunuyorum; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, bugün bahsedeceğim konu, aslında tohumculuk
sektöründe en pahalı girdileri sağlayan örtü altı seracılıktan
ve onun son günlerde yaşadığı felaketlerden bahsetmek
istiyorum. Özellikle bayramdan hemen önce, ayın 18inde Antalyada
yaşanan sel felaketlerinden dolayı bu bölgemizde yaşayan
birçok çiftçimiz bu konuda mağdur olmuştur değerli arkadaşlar.
Şimdi, bölgede yaşanan bu felaket ilk değildir. Geçtiğimiz
dönemlerde, 21 Ocak 2003te, yine bu konuyla ilgili, bu Mecliste gündem
dışı konuşma yapmıştım ve sorunları
burada bir bir dile getirmiştim. Fakat ne yazık ki, geçen
dört yıl süre içerisinde hiçbir önlem alınmadı, önlem
alınmaması bir yana, çalışma da yapılmadı
ve bu noktaya gelinceye kadar beklenildi. Ayın 18inde meydana
gelen sel felaketiyle bu bölgemizde inanılmaz derecede sorunlar
yaşanmaya başlandı. Bu bölgemizde sadece Kumluca, Mavikent,
Beykonak, Finikede değil, Kaş-Karadağ ve Demrede birçok
çiftçimizi mağdur eden doğal bir afet yaşandı. Sanki
Türkiyede doğal afetler artık kanıksandı, doğal
olaylar oldu; herkes, nasıl olsa bir olay olur, daha sonra belki
iki üç sene gidebilir diye düşünüyor.
Değerli
arkadaşlar, bu olay olan alanlara Antalyada bulunan 6 milletvekili
arkadaşımızla beraber gittik ve gördüğümüz manzara
gerçekten içler acısı. Nedir bu? Örtü altı seracılık,
yaklaşık birbuçuk-iki ay önce başladı değerli
arkadaşlar. Bu başlanılan kısımdan itibaren
bugün domatesler erimeye, biberler olgunlaşmaya başladı
değerli arkadaşlar. Bu noktaya gelinceye kadar çiftçilerimiz,
500 bin liradan başlamak üzere fide, tohum parası verdiler
ve geldiğimiz noktada, bu sel felaketinden dolayı birçok
alanda bu sebze ve fideler, maalesef, suyun altında kaldı
ve milin altında kalarak, maalesef, artık gelecekle ilgili
hiçbir şeyi kalmaz hale geldi, üretim yapılmaz hale geldi
değerli arkadaşlar.
Şimdi,
bu bölgelerle ilgili daha önce yapılan çalışmalardan
sonra AKP İktidarı bir tasarı getirdi Meclise. Nedir
bu? Tarım Sigorta Kanunu diye
14 Haziran 2005 Salı günü
çıkarılan bu Tarım Sigorta Kanunu
Şöyle deniyordu
O dönemde Tarım Sigorta Kanunu, hatırlarsınız,
Sayın Bakanın değiştirildiği bir güne denk
gelmişti ve uzun sürmüştü hatta ve ilk Bakanımız
şunu söylüyordu: Nedir getirmeye çalıştığımız
çözüm? Biz son yıllarda tabii afetlere maruz kalan çiftçilerimize
destek yapamıyoruz. Bu, 80den beri devam eden bir olay, ama özellikle
2000den sonra biz çiftçilerimizin mağduriyetini gidermekte
çok düşük bir seviye gerçekleştirebildik. Hatırlarsınız,
2004 yılı bu bakımdan çok olumsuz bir yıldı. 74
ilimizde tabii afet yaşandı, toplam 600 trilyon zarara karşılık
biz 50 trilyon lira ödeyebildik diyordu.
Yine,
o Tasarının geçişinden sonra Sayın Bakan Mehdi
Eker, Evet, artık, Türk çiftçisinin Tarım Sigorta Kanunu
var ve bu, sizlerin çok değerli katkılarıyla gerçekleşti
diyor. Tarım, bu süre zarfında sık sık dile getirildiği
gibi, tabiat şartlarına bağlı bütün risklere
açık bir üretim faaliyetidir. Bunun içindir ki dünyanın gelişmiş
ve gelişmemiş bütün ülkelerinde tarım desteklenmektedir
diyor değerli arkadaşlar.
Şimdi,
bu Kanun Tasarısı çıktı, evet bu Kanun Tasarısı
çıktı; ama, tam birbuçuk yıl geçtikten sonra bu havuzda
biriken ne kadar para var? Şu anda Tarım Sigorta Kanunuyla
ilgili birimlerle görüştüm, bu havuzda birikmesi gereken paradan
hiçbir şekilde 5 kuruş para yok değerli arkadaşlar.
Eğer varsa, Sayın Tarım Bakanı der ki: Evet, biz
çıkardığımız bu Kanun Tasarısıyla,
evet, bugün havuzda -atıyorum- 100 bin Türk lirası var veya 1
milyon Türk lirası var diye söyleyebilir; ama, benim aldığım
bilgilere göre, bugün çiftçimizin bu mağduriyetini önleyecek
tarım sigorta havuzunda herhangi bir Türk lirası yoktur değerli
arkadaşlar. Bunu açıkça söylemek istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, bunları burada bahsediyoruz, ama önlemler almak
lazım.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
NAİL
KAMACI (Devamla) - Bu bölge, hem işçisiyle hem üretimiyle Türkiyede
önemli bir yere sahip olan bir bölgemiz. Yani, bu bölgeye başka
illerden gelip kendi emeklerinin karşılığında
gelir sağlamaya çalışan binlerce insan var değerli
arkadaşlar. Bunun için bu bölgeye önem vermek lazım. Ne yapmak
lazım? Bu bölgede -Finike, Kumluca bölgesinde- havza planlaması
yapılması lazım. Havza planlamasıyla yeterli olmayan
dere kaynaklarının yanına yeni kaynaklar açılarak
denize indirilmesinde fayda var değerli arkadaşlar. Bunun
yanında, aynı şekilde bu bölgelerde yapılabilecek
şekilde gölet alanları var: Beşikçi ve Toptaş. Bu
alanlardaki göletler yapıldığı takdirde sel baskınlarının
büyük çoğunluğunu önlemiş olacağız. Sadece
oturmakla ve konuşmakla bu işler olmuyor değerli arkadaşlar.
Bunları yapmadığımız zaman, bugün birisi, yarın
bir başkası daha olabilecektir.
Biz,
yine, bu arada, 2003 yılındaki bu sel felaketinden sonra
bir araştırma önergesi verdik
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Kamacı, son cümlenizi rica edeyim.
NAİL
KAMACI (Devamla) - Bitiriyorum.
fakat,
araştırma önergesi, verdiğimiz yerde bekliyor, hâlâ daha
Meclisin Genel Kuruluna gelmiş değil değerli arkadaşlar.
Hâlbuki, Türkiyenin birçok alanlarında kayısıdan üzüme,
fındığa, her şeye kadar doğal afetler olmakta
ve biz bunları sadece seyretmekteyiz değerli arkadaşlar.
Yine
söylüyorum: Çıkarılan Tarım Sigorta Kanunu 14 Haziran
2005, geçmiş birbuçuk yıl. Birbuçuk yıl içerisinde havuzda
biriken herhangi bir nakit yoktur değerli arkadaşlar. Varsa,
ben bilmiyorsam, Sayın Bakan ve yetkililer bunu açıklayabilirler.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Kamacı.
Sayın
milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sayılı tasarının geçici 2. maddesinin 1.
fıkrasındaki altı ay ifadesinin bir yıl olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Necdet Budak (Edirne) ve arkadaşları
BAŞKAN
- Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Olumlu görüşle takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Gerekçesini mi?..
Buyurun.
Gerekçeyi
okutuyoruz.
NECDET
BUDAK (Edirne) - Hayır efendim.
BAŞKAN
- Kabul ettikleri için gerekçeyi okutuyorum.
NECDET
BUDAK (Edirne) - Takdire bıraktı efendim.
BAŞKAN
- Buyurun.
Gerekçe:
Gerçek
ve tüzel kişilere daha makul bir süre kazandırmak için.
BAŞKAN
- Ufak bir usul hatası var, ama maksat hasıl olmuştur, gerekçe
de okunmuştur.
Şimdi
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Geçici
madde 2yi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir madde.
Sayın
milletvekilleri, şimdi, yeni bir geçici madde ilavesine dair
bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Tohumculuk Kanunu Tasarısının
geçici 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
geçici 3 üncü maddenin ilave edilmesinin Genel Kurulun tasvibine
sunulmasını arz ederim.
Mehmet
Mehdi Eker
Tarım
ve Köyişleri Bakanı
GEÇİCİ
MADDE 3.-
233
sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında olup, kayıt
altına alınmış çeşitlere ait tohumlukları
üreten kamu kuruluşunun memur ve sözleşmeli personeline;
bir yıllık tutarı onaltı yaşını doldurmuş
işçiler için geçerli olan bir aylık brüt asgari ücret tutarının
üç katını geçmemek kaydıyla üretimi teşvik primi
ödenebilir. Bu ödeme, kuruluşun tohumluk üretimine devam ettiği
sürece ödenir ve damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi
tutulmaz. Bu şekilde ödenecek üretimi teşvik priminin ödeme
dönemi ile bu bu dönemde bu ödemeden yararlanmaya ilişkin usul
ve esaslar, personelin unvanı, görev mahalli ve elde edilen tohumluk
satış hasılatına katkısı dikkate
alınarak Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenir.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon katılıyor mu önergeye?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Olumlu görüşle takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Evet, katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutalım mı efendim?
FARUK
ÇELİK (Bursa) - Evet, gerekçeyi okutalım.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Son
yıllarda yapılan çalışmalarla hububatta sertifikalı
tohumluk kullanımı, 2001 yılına göre beş kat
artırılmış olmasına rağmen hâlâ ihtiyacın
yüzde 32si kadar kullanım söz konusudur. Kullanım yetersizliği,
son üç yıla gelinceye kadar çiftçi talebinin azlığından
kaynaklanıyor iken, gönümüzde arz noksanı ortaya çıkmıştır.
Üretilen
mahsulün başka amaçlar yerine, tohumluk olarak kullanılması
ve arzın artırılması için üretim ve dağıtıma
katılan personelin bu yönde teşvik edilmesi uygun olacaktır.
Çünkü, tohumluk üretimi, sorumluluk ve tecrübe gerektiren, meşakkatli
ve kârlılığı düşük bir faaliyet alanıdır.
Eğer bir şekilde teşvik edilmez ise üretilen mahsulün tohumluğa
dönüştürülmesi yerine, mahsul olarak satışı gündeme
gelmektedir.
Ülkemizin,
üç yılda bir tohumluk yenileme kriterine göre takriben 870.000
ton hububat tohumluğuna ihtiyaç bulunmaktadır. Tohumluk
üretimine uygun arazilerin yerleşim yerlerinden uzak olmasının
yanı sıra, üretimin normal mesai dışında ve
yılın her mevsiminde çalışmayı gerektirir nitelikte
olması, üretim zincirinde doğrudan ve dolaylı olarak
çalışan kurum personelinin teşvik edilmesini gerektirmektedir.
Tohumluk
ıslahı ile uğraşan kurum ve kuruluşlar için
5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı
Haklarının Korunmasına İlişkin Kanunda yapılan
düzenleme ve teşvikler kısa sürede bu alanda kayda değer
gelişmelere neden olmuştur. Islah ve çeşit geliştirmede
sağlanan iyileşmenin, sektörün bütünlüğü göz önüne
alınarak, üretim faaliyetleri için de sağlanması kamu
yararının bir gereğidir.
Tohumluğun
üretimini teşvik amacıyla verilen bu primin ödenmesi kuruluşun
tohumluğu ürettiği suretiyle sınırlandırılmıştır.
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, gerekçesini dinlediğiniz geçici
madde ihdası olarak istenen önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir geçici
3üncü madde olarak.
42nci
maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
MADDE
42.-
BAŞKAN
- Bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 662 sıra sayılı Kanun Tasarısının
42. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
A.
Kemal Kumkumoğlu Özlem
Çerçioğlu Engin
Altay
İstanbul Aydın Sinop
Hüseyin
Ekmekcioğlu Atila
Emek Mehmet Semerci
Antalya Antalya Aydın
A.Kemal
Deveciler Orhan
Eraslan
Balıkesir Niğde
Yürürlük
Madde
42.- Bu Kanun 31.12.2006 tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
- Sayın Komisyon, katılıyor musunuz?
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet?..
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılmıyoruz Sayın Başkan.
HALUK
KOÇ (Samsun) - Sayın Eraslan konuşacak.
BAŞKAN
- Gerekçeyi Sayın Eraslan açıklayacak.
Buyurun.
ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Tohumculuk Yasası görüşülüyor.
Daha önce Grubumuz adına konuşan arkadaşlarım bu
konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalar yaptılar.
Bunlara tekrar değinmeyeceğim, ama bu düzenlemeyle, bu Yasayla
iki şey yapılıyor:
1)
Tohum, tarımsal üretimin en önemli faktörlerinden olan tohum tamamen
özel şirketlere devrediliyor ve kamu buradan çekilmiş oluyor,
kamuyu tamamen çekiyoruz.
2)
Çiftçi, tohum tekellerinin eline teslim edilmiş oluyor.
Bunun
pek çok sonuçları vardır. Genetiği değiştirilmiş
organizmalar, biyolojik çeşitliliğin yok edilmesi, bunlar
anlatıldığı için tekrara girmiyorum, ama, lütfen,
bu Yasa Tasarısında bir şeyi dikkatlerden kaçırmayın.
Bu Tasarıya herkes karşı arkadaşlar. Bizlere ulaşılabilen,
bizim ulaşabildiğimiz üreticiler karşı, üretici
birlikleri karşı, sendikalar karşı, ziraat mühendisleri
karşı, tarımla ilgili bütün kuruluşlar karşı,
tarımla ilgili aydınlar karşı, bilim adamları
karşı, ama siz ısrar ediyorsunuz ki bu çıksın.
Cumhuriyetin
kuruluşundan sonra tarımda gelişmeyi sağlamak
için bir formül yapılmıştı. Bu formül, devlet üretme
çiftlikleri, tarım enstitüleri ve fidanlık müdürlükleri
biçimindeydi. Kamuyu buradan çekip, işi, özel sektöre, tamamıyla
özel sektöre devrettiğiniz zaman olabilecek şeyleri söyleyeyim.
Bu saate kadar yaptığımız çalışmaların
tamamı İsrailin tohum tekelleri içindir, tohumculukta
ileri giden İsrailin tohum tekelleri için TBMMyi çalıştırıyorsunuz,
çiftçiyi onların kaderine terk ediyorsunuz.
Bakınız,
tohumun önemiyle ilgili iki olayı sizlerle paylaşmak istiyorum
değerli arkadaşlarım.
Sayın
Başkanım, çok uğultu var, herhâlde sesim anlaşılmıyor.
BAŞKAN
- Siz buyurun, Genel Kurula hitap edin.
Arkadaşlar,
Sayın Hatibi takip edelim.
ORHAN
ERASLAN (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, benim
yöremde patates ekimi yapılır, üstelik Avrupa ölçeğinde
üretim yapılır. Patates tohumu da, ne yazıktır ve
ne üzücüdür ki, dışarıdan ithal edilir. 1970li yıllarda
ithal edilen tohumlarla benim bölgeme patates böceği denilen
bir zararlı geldi. Bu zararlı bizim habitatımızda
olmayan bir zararlı, yeni dünyada olan bir zararlı, yani Avrasya
ve Afrika kıtasında, eski kıtada olmayan bir zararlı
patates böceği; Kanadadan ve Birleşik Devletlerden ithal
edilen tohumlarla geldi, şimdi benim ülkemde, benim coğrafyamda
Bu zararlıya karşı kullanılan DDTnin 1970li
yıllarda kullanımı yasaklanmasına rağmen,
biz bu böceğin gelmesi sebebiyle tonlarca DDTyi bu zararlıyla
mücadele için toprağımıza atmak zorunda kaldık,
toprağımızı kirlettik, suyumuzu kirlettik, milyarlarca,
milyonlarca dolar dövizimizi dışarıya akıttık.
Bu, tohumculukta dışarıya bağlı olmanın
bir sonucu.
Bununla
bitmiyor değerli arkadaşlarım, bir örnek daha vermek
istiyorum. Daha sizin döneminizde, sizin de içinde yer aldığınız
Hükûmetin, sizin Hükûmetiniz döneminde synchyhtrium endioboticum
denilen bir mantar, Hollanda ve Almanyadan ithal edilen, özel sektör
aracılığıyla ithal edilen tohumlarla getirildi.
Bu patates siğili denilen ve toprakta çok uzun yıllar kalabilen,
yirmi yıldan fazla kalabilen bir zararlıya, ürün kalitesini
bozan bir zararlıya karşı bugün bilinen mücadele yolları
etkili olamıyor. Kimi ziraat uzmanlarına göre, yine
1990lı yıllarda kullanımı yasaklanan metil bromürün
kullanılması öneriliyor, kimileri buna karşı
çıkıyor. Ama ortada bir şey var ki, karantina uygulaması
oldu bu zararlının önüne geçmek için, karantina uygulaması
yapıldı. Nevşehir ilinin Kaymaklı kasabasında,
Derinkuyu ilçesinde, Niğde ilinin Ağcaşar köyünde bu
karantina uygulamasıyla patates ekicileri tarlalarına
patates ekemez oldu.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun.
ORHAN
ERASLAN (Devamla) - Bundan doğan kayıplar da çeşitli vaatlerle,
parlak vaatlerle, çiftçiye Hükûmetinizce giderileceği söylendiği
hâlde bugüne kadar tatmin edici bir zarar giderme olmamıştır,
tatmin edici bir alternatif geliştirilmemiştir, tatmin
edici bir alternatif ürün konulamamıştır.
Ne
acıdır ki, ürününü, tohumunu tarlaya ekemeyen
Yine devletin
ihmali sonucu, devletin tohumluk konusunda çiftçiyi özel sektöre
mahkûm etmesi sonucu bir kısım tarım topraklarımız,
ne yazık ki, patates üretiminde kullanılamaz hale gelmiş,
halkımız fakru zaruret içerisinde bırakılmıştır.
Bu hususu burada dikkatinize çekiyorum ve bu Tohumculuk Yasasının
çıkmamasını, bu Yasanın çiftçiyi tekellere
bırakacağını bildiriyor, hepinize saygılar,
sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Eraslan.
Gerekçesini
dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmemiştir.
43üncü
maddeyi okutuyorum:
Yürütme
MADDE
43.-
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
İkinci
bölümde yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Tasarının
tümünün oylamasından önce, İç Tüzükün 86ncı maddesine
göre, lehte olmak üzere, Ümmet Kandoğan.
Aleyhte,
Züheyir Amber
Yok.
Buyurun
Sayın Kandoğan.
Sayın
Kandoğan, beş dakika süre veriyorum.
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Tohumculuk
Kanunu Tasarısı üzerinde oyumun rengini belirtmek üzere
söz aldım, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Tohumculuk Kanunu, Türkiyede üzerinde çok tartışılan,
birçok maddesi çok ciddi manada eleştirilen bir Kanun Tasarısı.
Benim de karşı olduğum, çok eleştirdiğim bir
hayli maddesi var. Ama, genel olarak, tohumculuğun bir disiplin
altına alınması düşüncesinden yola çıkarak
böyle bir kanunun ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ancak,
ne yazık ki, bu Kanunun yine bir temel yasa olarak getirilmesinden
dolayı, maalesef, bu konuyla ilgili olarak eleştirilerini,
düşüncelerini ve önerilerini iletmek isteyen milletvekillerimiz,
maalesef, yeterli ölçüde söz alamadılar. Ne hikmettir ki, Adalet
ve Kalkınma Partisi, getirmiş olduğu birçok kanunu temel
yasa olarak getiriyor.
Bakınız,
Anayasa Mahkemesi, temel yasa olarak buradan geçen bir kanunun yürütmesini
durdurdu: Kamu Denetçiliği Kanunu. Biliyorsunuz, bununla ilgili
olarak, biz, buradan dedik ki: Bu Kanun Anayasaya şu, şu,
şu gerekçelerle aykırıdır, Sayın Cumhurbaşkanı
bunu geri gönderir. Sayın Cumhurbaşkanı, Kamu Denetçiliği
Kanununu bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderdi. Biz tekrar
bu kürsüye çıktık, dedik ki: Aynen geçiriyorsunuz. Bu, Anayasa
Mahkemesine gider. Anayasa Mahkemesinden de bu Kanunla ilgili
çıkacak olan karar mutlaka olumsuz olur. İtiraz ettiniz.
İşte, şimdi, Anayasa Mahkemesi, kamu denetçiliğiyle
ilgili çıkan kanunun yürütmesini durdurdu.
Şimdi,
akşamdan beri, öğleden sonradan beri, Adalet ve Kalkınma
Partisi milletvekilleri ısrarla diyordu ki: Muhalefet Meclisin
çalışmasını engelliyor. Nasıl engelliyor?
Meclisin denetim yapmayla ilgili hakkını kullanmak isteyen
muhalefet milletvekillerine
Muhalefetin çalışmasını
engelliyor diye itham edilen milletvekilleri olduk. Ama, bugün
gördük ki, Sayın Cumhurbaşkanından Anayasa Mahkemesine
gönderilen ve Anayasa Mahkemesince yürütmenin durdurulması
kararı verilen kamu denetçiliğiyle ilgili, biz, burada,
saatlerce çalıştık.
Şimdi,
ben, buradan sormak istiyorum. Israrla dile getirmiş olmamıza
rağmen, hangi gerekçelerle Anayasaya aykırı olduğunu
söylememize rağmen, o Kanun üzerinde ısrar edip, Meclisi
saatlerce çalıştıran İktidar Partisi Grubuna ve
milletvekillerine soruyorum: Bunun hesabını nasıl
vereceksiniz? Demek ki, Meclisi boşa çalıştıran,
Meclisin kıymetli vakitlerini... Israrla, inatla bu kanunları
buradan geçirerek, Meclisin çalışmasını nasıl
engellediğiniz çok açık bir şekilde ortada.
Şimdi,
tarımla ilgili çok şey söylendi. Tarımın son dört
yıldan beri içinde bulunduğu durum yürekler acısı
değerli milletvekilleri.
Bakınız,
yeni, basında çıkan bir haber: Türkiyenin çeltik üretiminin
önemli bir kısmını karşılayan Çankırının
Kızılırmak ilçesindeki çeltik üreticileri, ürettikleri
çeltiği satamamalarını protesto etmek amacıyla
ilçeyi kente bağlayan yol üzerindeki köprüyü trafiğe kapatıp
eylem yaptı.
İşte,
çok taze bir haber. Çeltik üreticilerinin durumlarının
iyi olduğunu, fiyatın iyi olduğunu
Milletvekili
şu anda karşımda. Eğer o milletvekilimizin dediği
doğru idiyse, Çankırının Kızılırmak
ilçesindeki bu vatandaşlar ana yolu, trafiği niye kapattılar?
Fındık ile ilgili olarak, Karadeniz milletvekillerimiz,
geldiler, söylediler. Eğer fındık fiyatları, 2,6
milyon lira -2,6 YTL fiyatı- iyi bir fiyat ise, 100 bin fındık
üreticisi Karadenizde niye toplandı değerli milletvekilleri?
Elimde
rakamlar var. Son üç yıldaki girdi fiyatlarındaki artışlar:
Mazotta yüzde 62, gübrede yüzde 63, tohumluk buğdayda yüzde
49la yüzde 98, traktörde yüzde 93, yem fiyatlarında yüzde 110.
Ben
şimdi soruyorum: Hangi tarım ürününde bu girdi
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Kandoğan, İç Tüzükün 86ncı maddesi kısa
ve öz diyor. Buna rağmen, herkese beş dakika verdim, sadece
oyunuzun rengini belirtmek üzere. Bu bakımdan, sizin sözünüzü
uzatamayacağım, sadece selamlayın efendim.
Buyurun.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Girdi
fiyatlarının artışı bu şekildeyken ürün
fiyatlarının da nerelerde olduğunu bütün çiftçilerimiz,
köylülerimiz çok yakından biliyorlar.
Ben,
Tohumculuk Kanunu Tasarısının birçok maddesine karşı
olmama rağmen, tohumculukla ilgili, Türkiyede belli bir sistemi
getireceği, bunu disipline edeceği düşüncesiyle
olumlu oy kullanacağımı ifade ediyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
Aleyhte,
Niğde Milletvekili Sayın Orhan Eraslan.
Sayın
Eraslan, aynı ricayı size de yapıyorum, kısa ve
öz.
ORHAN
ERASLAN (Niğde) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
oyumun rengini belirtmek üzere söz almış bulunuyorum, hepinizi
saygıyla selamlarım.
Önemli
bir yasayı, ne acıdır ki, temel yasa biçimine getirdiniz.
Ne izleyenler ne buraya çıkıp konuşanlar meramını
ifade edemedi. Beşer dakikayla, beşer dakikayla Türk çiftçisinin
geleceğini, beşer dakikayla muhalefete bu imkânı vermeden,
beşer dakikayla zayi ettiniz arkadaşlar. Bu doğru değil.
Bu Yasanın neresi temel yasa? Bunu enine boyuna tartışarak
yapmamız gerekirdi.
Bakın,
anlatamadık derdimizi. Tohumculuk nedeniyle benim ilimde,
bir köyümde patates ekilemez durumda. Nevşehir ilimizin bir ilçesinde
ve bir kasabasında patates ekilemez durumda. Ordu ilimizin
bir ilçesinde patates ekilemez durumda. Tohum nedeniyle gelen zararlılar,
nematotlar, mantarlar vesaire nedeniyle. Bunlar dışarıdan
geliyor. Tohum konusunda bir millî politika oluşturmazsanız,
tohum meselesini İsrail tekellerinin hatırına,
İsrailin arzu ettiği şekilde, İsrailli tohum tekellerinin
arzu ettiği şekilde düzenlerseniz, çiftçiye hizmet etmezsiniz.
Bu doğru olmaz.
Şunu
enine boyuna tartışalım: Bakın, biz, patates üretmek
zorundayız. Bizim toprağımız patatese uygun, bizim
iklimimiz patatese uygun, bizim karnımız patatesten doyar.
Patates, çünkü, yumurtadan sonraki en tam besindir. Biz, genç nüfusuz,
bu nüfusu beslemek zorundayız. Patatesin yerine buğday
ekerek besleyemeyiz. Patatesin yerine başka bir şey ikame
edemeyiz. Bizim ektiğimiz patates on dört ay dayanır depoda,
dikkat buyurun, bir yıl demiyorum, on dört ay dayanır. Böyle
bir imkânı bizim elimizden alıyorsunuz. Yani, bunun karşılığında,
bakın, çiftçilerimiz patates ekemedi, toplandı geldi köylülerimiz,
Tarım Bakanına götürdüm, köyün ileri gelenleriyle birlikte,
rahmetli oldu Ağcaşar muhtarımız, rahmetliyle
birlikte, kooperatif başkanıyla birlikte. Adamlar mağdur,
soruyorlar bana: Ne yapalım, kapkaç mı yapalım? diyorlar
köyün gençleri. Yani, o zaman yaldızlı parlak vaatler söylendi,
çok vaatler verildi. Size inekler vereceğiz, size hayvancılık
kredisi açacağız, size bilmem şunu yapacağız,
size alternatif ürün
Çok cilalı şeyler söylendi
AYHAN
ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) - Verdik, verdiğimiz yerler var.
ORHAN
ERASLAN (Devamla) - Yok, öyle bir şey doğru değil. Bakın
verdik diyorsanız, Ağcaşarlıları yığarım
buraya, mahcubiyet yaşarsınız, doğru değil.
Üç kuruş parayla, Bunu telafi ettik, telafi edici ödeme. diyorsanız,
bu, doğru değil arkadaşlar, doğru değil. Bizi
dinliyor insanlar. Şimdi, mağduriyet yaşandı.
İnsanlar mağdur durumda. Bu, tohumculuktan kaynaklanan
bir şey; yani, üreticinin piyasada satılan, tohumcuda satılan
ürünü alıp, tohumu alıp tarlaya atmaktan başka bir kusuru
yok, özel bir laboratuvarı yok, onu denetleyebilme imkânı
yok. Böyle bir denetimsiz ortamda tohumculuğu, bütünüyle, devletin
elini çekip özel sektöre, bütünüyle ithalata veriyorsunuz. Hani,
tohumculuk konusunda teknolojiniz ileri olur, gelişirsiniz,
dünya çapında söz sahibi olursunuz da o zaman deriz ki, tamam,
bu işi bir liberalize edelim, liberasyonda fayda var, bizim ülkemizin
menfaatine, şirketlerimiz gider, Avrupada para kazanır,
başka ülkelerde para kazanır deriz. Öyle bir şey yok.
Biz, tohum alıcısı durumundayız. Üstelik de bir
avuç tohuma milyonlarca lira ödeyen durumdayız. Yani, böyle
bir haldeyken -nasıl olur anlayamıyorum, bunu kabul edemiyorum-
yani, devletin üretme çiftliklerini, Atatürk yadigârı üretme
çiftliklerini -tohum yetiştirsin diye- kapatarak, satarak,
yok ederek, devleti, tümüyle fidanlık müdürlüklerini kapatarak,
araştırma enstitülerini işlemez hale getirerek tümüyle
kamuyu buradan çekip özel sektörün insafına çiftçiyi terk ediyorsunuz;
yani, bu, doğru değil değerli arkadaşlarım.
İhtimal ki, çiftçiye şunu demek istiyorsunuz, Sayın
Başbakan bunu dedi: Ananı al da git. demek istiyorsunuz.
Analarını alıp gittiler, ama, babalarıyla geliyor;
haberiniz olsun.
Saygılar
sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
AYHAN
ZEYNEP TEKİN (BÖRÜ) (Adana) - Orhan Bey, o adam deli, deli.
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Eraslan.
Sayın
Çorum Milletvekili Ali Yüksel Kavuştu, Başkanlığımıza
yazılı bir müracaatta bulunarak 69uncu maddeye göre söz
verilmesini talep etmiştir. Ancak, şu müzakere çerçevesinde
69uncu maddeye göre sayın milletvekilimize bir söz verme
imkânımız yoktur; teşekkür ederim.
Komisyonun
bir talebi var; buyurun.
ALİ
YÜKSEL KAVUŞTU (Çorum) - Sayın Başkan, çeltiği kim
konuşacak? Ben çeltikçiyim. Geçen de söz verilmedi. Bu hususta
son söz milletvekilinindir. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Efendim Son söz milletvekilinindir. diyorsunuz, ama, burada öyle
bir prosedür de, şu anda size uygun bir söz verimi imkânı yok.
Sizi anlıyorum. Başka şartlarda, inşallah, düşüncenizi
açıklarsınız.
Komisyon
Başkanı Sayın Kirişci söz istemiştir.
Buyurun
Sayın Başkan.
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI VAHİT
KİRİŞCİ (Adana) - Sayın Başkanım, son
oylamaya geçilmeden önce bir konunun açıklığa kavuşturulması
amacıyla Komisyon olarak ve İç Tüzükün 85inci maddesine
göre teknik bir düzeltme talebimiz vardır. Buna göre, Hükûmet tarafından
verilen ve kabul edilen önergeyle 12nci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü
ve beşinci fıkralarında geçen lira ibareleri yeni
Türk lirası olarak değiştirilmiştir, fakat, buralarda
geçen meblağlar YTLye çevrilmemiştir. Bu sebeple, ikinci
fıkrada geçen on milyar liranın on bin yeni Türk lirası,
üçüncü fıkrada geçen on milyar liranın on bin yeni Türk lirası,
dördüncü fıkrada geçen yirmi beş milyar liranın ise
yirmi beş bin yeni Türk lirası, beşinci fıkrada
geçen üç milyar liranın üç bin yeni Türk lirası olarak değiştirilmesini
bilgilerinize arz ediyorum.
BAŞKAN
- Sayın Hükûmet bu düzeltmeye katılıyor mu?
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Katılıyoruz Sayın Başkan.
HALUK
KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, bu şekilde düzeltilen maddelerin
hepsinin ayrı ayrı oylanması gerekir.
BAŞKAN
- İzin verir misiniz
Başkanlık gereğini yapacak.
Bu, zaten bir madde.
Şimdi,
Hükûmetin de katıldığı, Komisyonun açıklamasını
yaptığı maddeyi bu düzeltme çerçevesinde yeniden oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, Tasarının görüşmeleri tamamlanmıştır.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Oylama
için üç dakikalık süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme
giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini,
bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını,
oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ancak,
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana
vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin
ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını,
yine oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum
ve oylamayı başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Tohumculuk Kanunu Tasarısının
açık oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı
: 264
Kabul : 236
Ret : 27
Çekimser : 1(x)
Böylece,
Yasa kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır; Hayırlı
olsun dileğimizi ifade ediyoruz ve Sayın Bakan çok kısa
bir teşekkür konuşması yapacak.
Buyurun
Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
TARIM
VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tohumculuk
Kanun Tasarısının görüşmeleri tamamlandı
ve yüce Meclisin tasvibiyle biraz önce kanunlaştı.
Tabii,
burada, ben, öncelikle, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Kim bunlar, emeği geçenler? Üniversiteler, Ziraat Mühendisleri
Odası, Ziraat Odaları Birliği, diğer kamu kuruluşları
ve diğer sivil toplum kuruluşları ve hatta Ana Muhalefet
Partisinin, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonundaki çok
değerli temsilcilerine -çünkü, hepsi, Komisyonda görüşülürken
bu Yasaya katkı sağladılar, olumlu destek verdiler-
hepsine huzurunuzda, ben, teşekkür ediyorum.
Tabiî,
bu Yasa görüşmeleri, aslında, bir, neredeyse rekora da vesile
oldu; çünkü, ilk defa, bu kadar uzunca süre bir kanun görüşüldü.
Burada, tabii, değerli sözcüler konu dışında -çoğu
olmak üzere- önergelerde de esasen hiçbir değişiklik öngörmeden,
esasa ait hiçbir değişiklik yapmadan, aynı, Tasarıdaki
metnin tamamını önergeye çevirip sadece bir kelime, bir
virgül bazen, bir kelime değiştirmek suretiyle, bunu, burada,
uzunca süre konuşma vesilesi haline getirdiler. Tabii, bu,
bir muhalefet anlayışı. Biz, muhalefet partisinin çalışmalarını,
tabii, saygıyla karşılıyoruz; ama, bu vesileyle,
tabii, Kanun Tasarısının hak etmediği bir biçimde,
Türk milletine de kafa karıştıracak yanlış
bilgiler burada verildi. Bunlar doğru değil. Ben daha önceki
görüşmelerimde birkaç kere bunu söyledim. Bir kere daha -bugün çünkü tekrar bunlar
aynı şekilde tekrarlandı- bir kere daha ifade ediyorum:
Bu Kanun, Türk tarım sektörüne fayda getirecek, fayda sağlayacak
bir kanundur. Kesinlikle, söylenilenlerin, iddia edilenlerin,
doğrulukla bir alakası yoktur; çünkü, yanlıştır,
yanlış şeyler söylendi. Ne Türk tarımı uluslararası
firmalara peşkeş çekilmekte ne yerli çiftçiler korumasız
bırakılmakta. Bunların hepsinin tedbirleri alınmıştır
ve bu Kanun, Türk tarım sektörüne de, Türk tohumculuk sektörüne
de hizmet edecek, hayırlı hizmetlere vesile olacak önemli
bir kanundur. Ben teşekkür ediyorum.
Bu
arada, Sayın Kamacıyı ben burada göremiyorum, demin
söyledi, çıktı, ısrarla, üç-dört kere altına basa
basa söyledi, dedi ki:Bu, işte sigorta havuzunda hiç para yoktur,
bir kuruş para yoktur, eğer varsa bana söylesinler. Ben de
kendisine ve değerli milletvekillerimize şu bilgiyi veriyorum:
2,6 trilyon TL para vardır sigorta havuzunda birikmiş.
10.234 poliçe kesilmiş, yani bundan 10.234 çiftçimiz istifade
etmiştir bu Kanundan ve 2,6 trilyon lira da bu havuzda para birikmiştir;
onu da ben bilgilerine sunmak istiyorum.
Esasen,
bütün değerli konuşmacıların burada söyledikleri
hususların hepsine verilecek cevap vardır; fakat, vakit
olmadığı için ben sizin daha fazla zamanınızı almak istemiyorum.
Bu Kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Sayın
milletvekilleri, çalışma saatimiz tamamlanmak üzeredir;
bu nedenle, alınan karar gereğince, kanun tasarısı
ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 1 Kasım
2006 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
İyi
akşamlar.
Kapanma Saati
: 21.55