DÖNEM: 22 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
CİLT : 139
30uncu
Birleşim
12 Aralık 2006 Salı
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
YOKLAMA
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.-
Bursa Milletvekili Zafer Hıdıroğlunun, Tutum, Yatırım
ve Türk Malları Haftası münasebetiyle, yerli mallarına
sahip çıkmanın sanayinin ve ekonominin gelişmesine
yapacağı katkılara ilişkin gündem dışı
konuşması
2.-
Sinop Milletvekili Engin Altayın, orman köylülerinin sorunları
ile orman idare ve işletmelerinde çalışan geçici
işçilerin durumuna ilişkin gündem dışı konuşması
ve Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepenin cevabı
3.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Atilla Maraşın,
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünün 58inci
yıl dönümü ve İnsan Hakları Günü münasebetiyle, insan
onurunun korunması ve insana olan saygının artması
noktasında, insan hak ve özgürlüklerinin gündemde tutulmasının,
insanın bu gezegenin en saygın üyesi olduğu bilincine
varılmasının ve bu bilincin yaygınlaştırılmasının
önemine ilişkin gündem dışı konuşması
B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.-
Manisa Milletvekili Mehmet Çerçinin, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin
önergesi (4/423)
2.-
Mardin Milletvekili Muharrem Doğanın, Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyeliğinden çekildiğine
ilişkin önergesi (4/424)
3.-
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Muhtar Ödeneklerinin
Artırılmasına ve Sosyal Güvenliklerine İlişkin
Kanun Teklifinin (2/757) doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/425)
4.-
Ankara Milletvekili Yılmaz Ateşin, Ankara İline
Bağlı Çayyolu Adıyla Yeni Bir İlçe Kurulmasına
İlişkin Kanun Teklifinin (2/741) doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/426)
C) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Ateş ve 23 milletvekilinin,
bankacılık sektöründe yabancı sermaye payındaki
artışın doğuracağı etkilerin araştırılması
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/403)
V. - AÇIKLAMALAR
VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili İrfan Gündüzün, Sinop Milletvekili
Engin Altayın, konuşmasında, Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
2.-
İstanbul Milletvekili İrfan Gündüzün, İzmir Milletvekili
Enver Öktemin, konuşmasında, Partisine sataşması
nedeniyle konuşması
VI. - ÖNERİLER
A) SİYASİ
PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.-
(8/28) ve (8/33) esas numaralı genel görüşme önergelerinin
ön görüşmelerinin birlikte yapılmasına ve görüşme
gününe ilişkin CHP Grubu önerisi
VII. - SEÇİMLER
A) KOMİSYONLARDA
AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
1.-
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm,
Plan ve Bütçe, Avrupa Birliği Uyum ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere seçim
VIII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
1.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşderenin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı
Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu
İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
2.-
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine
İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)
3.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri
Hükümeti Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına
Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı:
1147)
4.-
Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (2/874) (S. Sayısı: 1249)
5.-
Diyarbakır Milletvekili Osman Aslanın; Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporu (2/843) (S. Sayısı:
1241)
IX. - SORULAR
VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Ankara Milletvekili Yakup KEPENEKin, aile içi şiddet konusundaki
yasal düzenlemelere ve uygulamasına ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEKin cevabı (7/17931)
2.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun,
şeker sanayisinde çalışan geçici işçilerin kadro
sorununa ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİNin cevabı
(7/18019)
3.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, Yurtkura bağlı yurtlara
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİKin
cevabı (7/18022)
4.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, nafta ile üretim
yapan otoprodüktör enerji üretim tesislerine ilişkin sorusu
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLERin cevabı
(7/18046)
5.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Spor-Toto
Teşkilatına yeni personel alındığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITANın cevabı
(7/18068)
6.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, meslekten ihraç edilen
Van eski Cumhuriyet Savcısının durumuna ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEKin cevabı (7/18133)
7.-
Gaziantep Milletvekili Ahmet YILMAZKAYAnın, Adıyaman'daki
petrol üretimine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Mehmet Hilmi GÜLERin cevabı (7/18161)
8.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Mehmet Hilmi GÜLERin cevabı (7/18163)
9.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACInın, Antalya-Kemer-Kuzdere
Köyünde verilen maden arama ruhsatına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi GÜLERin cevabı
(7/18164)
10.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehir, Siirt, Sakarya,
Rize, Aksaray, Adıyaman, Ağrı, Kütahya, Kilis, Kayseri,
Bingöl, Bartın, Amasya, Çankırı, Bursa, Bolu, Bitlis,
Kars, Gümüşhane, Erzurum, Elâzığ, Düzce ve Şırnak
illerinde 2006 yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
soruları ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/ 18366, 18367, 18368, 18369, 18370, 18371, 18372, 18373,
18374, 18375, 18376, 18377, 18378, 18379, 18380, 18381, 18382, 18383, 18384,
18385, 18386, 18387, 18388)
11.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kilis, Kayseri, Siirt, Sakarya,
Rize, Nevşehir, Amasya, Aksaray, Adıyaman, Ağrı,
Kütahya, Kars, Gümüşhane, Erzurum, Elâzığ, Düzce,
Şırnak, Çankırı, Bursa, Bolu, Bartın ve Bingöl
illerinde 2006 yılı için planlanan yatırımlara
ilişkin soruları ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Mehmet Hilmi GÜLERin cevabı (7/18435, 18436, 18437, 18438, 18439,
18440, 18441, 18442, 18443, 18444, 18445, 18446, 18447, 18448, 18449, 18450,
18451, 18452, 18453, 18454, 18456, 18514)
12.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, özel sektörce işletilen
alanlara girişteki ücretlendirmeye ilişkin sorusu ve Kültür
ve Turizm Bakanı Atilla KOÇun cevabı (7/18581)
13.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, Gebze Anadolu
Lisesi İngilizce ders kitabına ilişkin sorusu ve
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİKin cevabı
(7/18583)
14.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahandaki bir köy okulunun
ihtiyaçlarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİKin cevabı (7/18586)
15.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, velisi bağış
yapan öğrencilere özel sınıf uygulaması yapıldığı
iddiasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
ÇELİKin cevabı (7/18587)
16.-
Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKAnın, daire başkanlarının
ek göstergelerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
UNAKITANın cevabı (7/18609)
17.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, üzüm üreticilerinin
sorunlarına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali COŞKUNun cevabı (7/18611)
18.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, Bursa'daki bazı sağlık
ocaklarının mesai saatlerinin değiştirilmesine
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/18666)
19.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, Kral TV'nin
TMSF'ye devrinden sonraki yönetimine ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif
ŞENERin cevabı (7/18675)
20.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞANın, afetlerden dolayı
Bayındırlık ve İskân Bakanlığına verilen
ödeneklere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITANın
cevabı (7/18746)
21.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, ilik ve organ nakline
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep AKDAĞın
cevabı (7/18753)
22.-
Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet KOCAnın, Afyonkarahisar'a
yapılan yatırımlara ilişkin sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Ali COŞKUNun cevabı (7/18761)
23.-
Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜNün, kuş gribine karşı
alınan önlemlere,
Bazı
illerimizde yapılan suni tohumlamaya,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
EKERin cevabı (7/18819,18820)
24.-
Manisa Milletvekili Hasan ÖRENin, Manisa'da üzümlerde görülen bozulmaların
araştırılmasına ilişkin sorusu ve Tarım
ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKERin cevabı
(7/18821)
25.-
Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜNün, tarım ürünlerinden
kesilen Bağ-Kur primlerine ilişkin sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLUnun
cevabı (7/18823)
26.-
İzmir Milletvekili Serpil YILDIZın, bir kanser ilacının
bedeli ödenecek ilaçlar listesinden çıkarılmasına ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITANın cevabı
(7/17878)
27.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERARSLANın, dolaylı ve dolaysız
vergilere ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal UNAKITANın
cevabı (7/18938)
28.-
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEKin, hizmete
giren camilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet AYDINın
cevabı (7/19019)
I. GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM
Genel Kurulu saat 14.00te açılarak dört oturum yaptı.
Konya
Milletvekili Özkan Öksüz, 733üncü vuslat yıldönümü münasebetiyle
mutasavvıf, şair, bilgin ve düşünür Mevlânâ Celâleddin
Ruminin eserlerine ve düşüncelerine,
Giresun
Milletvekili Mehmet Işık, İstanbul Beykozda bulunan
Serdaroğlu Ormanındaki orman ve çevre yağmalaması
iddialarına,
İstanbul
Milletvekili İnci Özdemir, 2010 Avrupa Kültür Başkenti
ilan edilen İstanbulda çevre, yerleşim ve ulaşım konularında
yapılan çalışmalara,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında 23/11/2006 tarihli ve 5557 sayılı
Kanunun 6ncı maddesinin Anayasanın 89uncu ve 104üncü maddelerine
göre bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderildiğine
ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Genel Kurulun
bilgisine sunuldu.
Gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmının 198inci sırasında
yer alan 596ya 1inci ek sıra sayılı Komisyon Raporunun
bu kısmın 4üncü sırasına alınmasına
ilişkin CHP Grubu önerisinin, yapılan görüşmelerden
sonra, kabul edilmediği açıklandı.
Gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmının:
1inci
sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/212) (S. Sayısı: 305)
görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin
komisyon raporu henüz gelmediğinden;
2nci
sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030) (S. Sayısı:
904),
3üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika
Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın
Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının
Kolaylaştırılması İçin İşbirliğine
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair (1/1115) (S. Sayısı: 1147),
Kanun
Tasarılarının görüşmeleri, ilgili komisyon yetkilileri
Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
4üncü
sırasında bulunan, Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem
Cantimur'un, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifinin (2/874) (S. Sayısı: 1249), görüşmelerine
devam olunarak 3üncü maddesine kadar kabul edildi; 3üncü madde
üzerinde bir süre görüşüldü.
12
Aralık 2006 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere, birleşime
19.57de son verildi.
Nevzat
Pakdil
Başkan
Vekili
Ahmet Gökhan Sarıçam Türkân
Miçooğulları
Kırklareli
İzmir
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
No.:
44
II. - GELEN
KÂĞITLAR
8 Aralık
2006 Cuma
Yazılı
Soru Önergeleri
1.-
Ankara Milletvekili Yakup KEPENEKin, Pursaklar Belediyesince
bir mağazanın kültür merkezi olarak kiralanmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19112) (Başkanlığa geliş tarihi:
6/11/2006)
2.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞANın, Kızılayın
yönetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/19113) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
3.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, Çinden otobüs ithaline ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19114) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/11/2006)
4.-
Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIKın, ilaç ücretlerinin
eczanelere ödenmesindeki gecikmelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19115) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/11/2006)
5.-
Ankara Milletvekili Yılmaz ATEŞin, asayiş sorununa
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19116)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
6.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, kapanan ve yeni açılan
işyerlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19117) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
7.-
Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAYın, su ve enerji politikalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19118)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
8.-
İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİRin, Cevahir
Alışveriş Merkezinin İstanbul Büyükşehir Belediyesine
ait hissesinin satışına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19119) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/11/2006)
9.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERASLANın, bazı yurt dışı
ziyaretlerde diplomatik nezaketle bağdaşmayan uygulamalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19120)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/11/2006)
10.-
Tunceli Milletvekili V. Sinan YERLİKAYAnın, bir televizyon
kuruluşu ile ilgili basında yer alan iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19121) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/11/2006)
11.-
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEKin, yurt
dışında çalışan vatandaşlarımızdan
çıkış harcı alınacağı iddiasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19122)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/11/2006)
12.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, zeytin üreticilerinin
desteklenmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19123) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/11/2006)
13.-
İzmir Milletvekili Serpil YILDIZın, AK Parti İzmir
İl Gençlik Kollarının düzenlediği konferansta
bir akademisyenin yaptığı konuşmaya ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19124) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/11/2006)
14.-
İzmir Milletvekili Erdal KARADEMİRin, DSİnin özel bir
şirkete patlayıcı madde hibe etmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19125) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21/11/2006)
15.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, SSK ve BAĞ-KUR prim ödemelerine
ve sağlık harcamalarına ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19126) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
16.-
Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDERin, tarımda kendi
adına ve hesabına çalışanların sigorta prim
keseneklerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19127) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/11/2006)
17.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, İZAYDAŞın
atık kabulüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/19128)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
18.-
Ordu Milletvekili Kazım TÜRKMENin, bir çevre düzenleme planına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19129) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/11/2006)
19.-
Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLUnun, bölücü terör
örgütünün çıkardığı gazeteye ilişkin Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı
soru önergesi (7/19130) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
20.-
Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİRin, yurt dışında
bakan ve milletvekillerinin üstünün ve eşyasının
aranmasına ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/19131) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
21.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, İstanbulda
amatör spor faaliyetlerinin mali nedenlerle askıya alındığı
iddiasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/19132) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/11/2006)
22.-
Erzincan Milletvekili Erol TINASTEPEnin, Vakıflar Bankasının
emekli maaşı ödemelerinde komisyon kesmesi ve işletim
ücreti olmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı
soru önergesi (7/19133) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
23.-
Yozgat Milletvekili Emin KOÇun, EGOnun BOTAŞa olan doğalgaz
borcuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19134) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
24.-
Ankara Milletvekili Mehmet TOMANBAYın, DSİdeki personel
hareketlerine ve hidroelektrik santrallere ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19135) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
25.-
Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLUnun, DSİnin özel
bir şirkete patlayıcı madde hibe etmesine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19136) (Başkanlığa geliş tarihi: 21/11/2006)
26.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERASLANın, Elazığın Alacakaya
İlçesinin emniyet binası ihtiyacına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19137) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
27.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun, Belediye
Meclisi toplantı salonlarının kamusal alan olup olmadığına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19138) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
28.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun,
İl Genel Meclisi toplantı salonlarının kamusal
alan olup olmadığına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19139) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/11/2006)
29.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun, bir
okulda Atatürk büstüne yapılan saldırıya ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/19140)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
30.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, Bursada sebze hali konusunda
belediyeler arasındaki anlaşmazlığa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19141) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
31.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, Osmangazi Belediyesinin
kamulaştırılan bir binaya yapı kullanım izni
verdiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19142) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/11/2006)
32.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, Konya İl Emniyet Müdürü
hakkındaki bir iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19143) (Başkanlığa geliş
tarihi: 21/11/2006)
33.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERASLANın, Elazığın Alacakaya
İlçesinin sağlık ocağı ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19144) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
34.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, kuş gribi koordinatörlüğüne
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19145) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/11/2006)
35.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, Mersin-Anamur Devlet Hastanesinin
tam teşekküllü hastane statüsüne getirilmesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19146) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
36.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Ordu-Fatsa-Bolamanda
fındık depolarında çıkan yangına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19147) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/11/2006)
37.-
Ordu Milletvekili Kazım TÜRKMENin, Ordu-Fatsa-Bolamanda
fındık depolarında çıkan yangına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19148) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/11/2006)
38.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, TMO fındık
alım merkezi personeline ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19149) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/11/2006)
39.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin BAYINDIRın, Kırşehir
Lisesinde Cumhuriyet Bayramında bir öğrencinin okuduğu
şiire ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19150) (Başkanlığa geliş tarihi:
15/11/2006)
40.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERASLANın, Elazığ-Alacakaya
yolunun asfaltlanmasına ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/19151)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/11/2006)
41.-
Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLUnun, cinsel taciz
mağdurlarının korunmasına ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/19152) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/11/2006)
42.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, TMSF Başkanının
bir açıklamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı
soru önergesi (7/19153) (Başkanlığa geliş tarihi:
21/11/2006)
43.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, Türk Telekomu
devralan firmanın taahhütlerine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19154) (Başkanlığa
geliş tarihi: 21/11/2006)
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18298)
2.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18299)
3.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18300)
4.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18301)
5.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18302)
6.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18303)
7.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18304)
8.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18305)
9.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18306)
10.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18307)
11.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18308)
12.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18309)
13.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18310)
14.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18311)
15.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18312)
16.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18313)
17.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18314)
18.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18315)
19.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18316)
20.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18317)
21.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18318)
22.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18319)
23.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18320)
24.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18455)
25.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Siirtte 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18479)
26.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Sakaryada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18480)
27.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Rizede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18481)
28.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kayseride 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18482)
29.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Nevşehirde 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18483)
30.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Aksarayda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18484)
31.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adıyamanda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18485)
32.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ağrıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18486)
33.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kütahyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18487)
34.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kiliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18488)
35.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Karsta 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18489)
36.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gümüşhanede 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18490)
37.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Erzurumda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18491)
38.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Elazığda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18492)
39.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzcede 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18493)
40.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Şırnakta 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18494)
41.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Çankırıda 2006
yılı için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18495)
42.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bursada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18496)
43.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Boluda 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18497)
44.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bitliste 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18498)
45.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bingölde 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18499)
46.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Bartında 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18500)
47.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Amasyada 2006 yılı
için planlanan yatırımlara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18501)
48.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18524)
49.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18525)
50.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18526)
51.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18527)
52.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18528)
53.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18529)
54.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18530)
55.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18531)
56.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18532)
57.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18533)
58.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18534)
59.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18535)
60.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18536)
61.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18537)
62.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18538)
63.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18539)
64.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18540)
65.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18541)
66.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18542)
67.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan-Posoftaki bir köyün
yol sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18543)
No.:
45
11 Aralık
2006 Pazartesi
Cumhurbaşkanınca
Geri Gönderilen Kanun
1.-
23.11.2006 Tarihli ve 5557 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince Cumhurbaşkanınca
Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme Tezkeresi (1/1278) (Anayasa
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.12.2006)
Raporlar
1.-
2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1252) (S. Sayısı: 1269)
(Dağıtma tarihi: 11.12.2006) (GÜNDEME)
2.-
2005 Mali Yılı Genel Bütçeye Dahil Dairelerin Kesinhesaplarına
Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin
Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2005
Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/1236, 3/1139) (S. Sayısı: 1270) (Dağıtma
tarihi: 11.12.2006) (GÜNDEME)
3.- 2005 Mali Yılı Katma Bütçeye
Dahil İdarelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin
Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı
Tezkeresi ile 2005 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap
Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1237,
3/1140) (S. Sayısı: 1271) (Dağıtma tarihi:
11.12.2006) (GÜNDEME)
4.-
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Tasarısı; Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan ile Van Milletvekili Mehmet Kartalın;
4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda Değişiklik
Yapılması ve Bu Kanuna Bir Ek Geçici Madde Eklenmesi Hakkında
Kanun Teklifi ve Van Milletvekili Yekta Haydaroğlunun; Kaçakçılıkla
Mücadele Kanununa Bir Madde Eklenmesi ile İlgili Kanun Teklifi
ile Adalet Komisyonu Raporu (1/1240, 2/403, 2/644) (S. Sayısı:
1275) (Dağıtma tarihi: 11.12.2006) (GÜNDEME)
5.-
15/11/2006 Tarihli ve 5556 Sayılı Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanunu, Yükseköğretim Kanunu, Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Telsiz Kanunu ile 78 ve 190 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun ve Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü Maddeleri Gereğince
Cumhurbaşkanınca Bir Daha Görüşülmek Üzere Geri Gönderme
Tezkeresi ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu
(1/1268) (S. Sayısı: 1276) (Dağıtma tarihi: 11.12.2006)
(GÜNDEME)
Sözlü Soru
Önergesi
1.-
Balıkesir Milletvekili Sedat PEKELin, Balıkesirdeki
destekleme ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2503) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
Yazılı
Soru Önergeleri
1.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, hayali ihracatla ilgili
düzenleme çalışmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19155) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
2.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, hastanelerdeki bazı
hizmetlere yönelik bir genelgeye ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19156) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
3.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, Anayasa Mahkemesinin kamu
emeklileri hakkındaki bir kararına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19157) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
4.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, depreme yönelik çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19158)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/11/2006)
5.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, internetteki çocuk pornografisine
karşı alınan tedbirlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19159) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
6.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, çocukların cinsel istismarına
yönelik iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19160) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
7.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Başbakanlık
personeli maaşlarının yatırıldığı
bankadan araçlar alındığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19161) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
8.-
Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMENin, Yuvacık Barajı
ile ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19162) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
9.-
Iğdır Milletvekili Dursun AKDEMİRin, Iğdırda
verimliliği artırmaya yönelik çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19163)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
10.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısının yeğeni hakkındaki
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/19164) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
11.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, sel felaketlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19165)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
12.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİKin, Şanlıurfadaki
DSİ Sondaj Şubesinin kapatılacağı iddiasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19166)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2006)
13.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, ABnin parasal yardım
yaptığı dernek ve vakıflara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19167) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24/11/2006)
14.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, icra ve iflas dairelerinde
toplanan paraya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19168) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/11/2006)
15.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Ali ÖZPOLATın, İstanbulun
trafik sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19169) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/11/2006)
16.-
İzmir Milletvekili Türkan MİÇOOĞULLARInın, Kaz
ve Marda Dağlarındaki madencilik faaliyetlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19170)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2006)
17.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, bir katılım
bankasının bazı ortaklarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19171) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/11/2006)
18.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, seçmen, seçmen sandığı
ve siyasi parti sayılarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19172) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/11/2006)
19.-
Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIKın, Bursa toptancı
halinin yer seçimine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19173) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
20.-
Ankara Milletvekili Yakup KEPENEKin, orman ve tarım arazilerindeki
kaçak yapılaşmaya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19174) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
21.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, Şanlıurfada
bir derneğin düzenlediği öğretmenler günü etkinliğine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19175)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/11/2006)
22.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, sözleşmeli öğretmenlerin
özlük haklarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19176) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
23.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, asgari geçim indiriminin
kapsamına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19177) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
24.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, Konyadaki kavşak köprüleri
çalışmalarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19178) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
25.-
Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKANın, KPSSye katılan
görme özürlülere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19179) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
26.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, üniversitelerin
ödeneklerindeki kesintiye ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19180) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
27.-
Burdur Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKANın, kamu personelinin
maaş ödemelerini yapan bankaların promosyonlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19181)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
28.-
İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜnün, belediye şirketlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19182)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
29.-
Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKAnın, depremde hasar gören
Datça Hükümet Konağına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19183) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
30.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, BOTAŞın doğalgaz
zammına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/19184) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
31.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, İzmirin deprem riskine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19185)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
32.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, İzmirdeki hastanelerin
açtığı ihalelere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19186) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
33.-
Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDERin, Samsun Hafif Raylı
Sistem Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19187) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
34.-
Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLUnun, eczanelerin
alacaklarına ve Sosyal Güvenlik Kurumunun borçlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19188)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
35.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, İstanbul-Beykozda
bir ormanlık alandaki yapılaşmanın soruşturulmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19189)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
36.-
Mersin Milletvekili Şefik ZENGİNin, Mersin-Mut Devlet Hastanesi
Başhekiminin astırdığı afişlere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/19190)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
37.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, Cumhuriyet savcılarının
kararlarının onaya tabi tutulmasına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19191) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
38.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19192) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
39.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19193) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
40.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, yaptığı iddia
edilen bir görüşmeye ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19194) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
41.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, idam edilen bir hükümlünün
defnedildiği yere ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19195) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
42.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, bölünmüş yol projesine
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19196) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
43.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, Isparta-Eğirdir
bölünmüş yol çalışmalarına ilişkin Bayındırlık
ve İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/19197)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/11/2006)
44.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19198) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
45.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19199) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
46.-
Trabzon Milletvekili Asım AYKANın, deprem konusunda yapılan
açıklamalara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19200) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27/11/2006)
47.-
Sinop Milletvekili Engin ALTAYın, Ayancık-Boyabat karayoluna
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19201) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
48.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, açlık sınırına
ve açlık sınırının altında yaşayanlara
yapılan yardımlara ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/19202)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/11/2006)
49.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19203) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
50.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19204) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
51.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, işsizliğe
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19205) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
52.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, çeşitli sosyal kesimlerin
ekonomik sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19206) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
53.-
Samsun Milletvekili Mustafa ÇAKIRın, prim alacaklarının
tevkifat yoluyla tahsiline ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/19207)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
54.-
Kocaeli Milletvekili Mehmet Sefa SİRMENin, Kızılayın
hazırlattığı madalya ve nişan tasarımıyla
ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19208) (Başkanlığa geliş tarihi:
15/11/2006)
55.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Gaziantepte kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19209) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
56.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Eskişehirde kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19210) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
57.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Antalyada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19211) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
58.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Samsunda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19212) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
59.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, İzmirde kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19213) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
60.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Mersinde kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19214) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
61.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Kocaelide kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19215) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
62.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Konyada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19216) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
63.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Diyarbakırda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19217) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
64.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Adanada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19218) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
65.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, İstanbulda kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19219) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
66.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Ankarada kirliliğe
maruz kalan su kaynakları ile katı ve sıvı atıkların
işlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19220) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
67.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, Fırat Nehri
ve Keban Baraj Gölündeki kirlenmeye ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19221) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/11/2006)
68.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Düzce İlinde kiralanan
orman arazilerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19222) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
69.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun,
İstanbul-Beykozda ormanlık alandaki yapılaşmaya
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19223) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/11/2006)
70.-
İzmir Milletvekili Sedat UZUNBAYın, İzmirde tehlikeli
atıkların bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19224) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/11/2006)
71.-
İzmir Milletvekili Canan ARITMANın, İstanbul-Beykozda
ormanlık alandaki usulsüz yapılaşmaya ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/19225)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
72.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, İzmir ve Ege Bölgesindeki
tehlikeli atık sorununa ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19226) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/11/2006)
73.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, kimyasal atıkların
bertarafına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19227) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
74.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, İzmir-Urlada verilen
bir taş ocağı ruhsatıyla ilgili iddialara
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19228) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
75.-
Giresun Milletvekili Mehmet IŞIKın, bir yerleşim yerindeki
mülk sahiplerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19229) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
76.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, dış temsilciliklerdeki
personel sayısına ilişkin Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/19230) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
77.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/19231) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
78.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/19232) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
79.-
Konya Milletvekili Nezir BÜYÜKCENGİZin, Suudi Arabistanda tutuklu
Türk vatandaşlarına ilişkin Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/19233) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
80.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, Papanın
Türkiye ziyaretinde gazetecilerin akreditasyon işlemlerine
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
yazılı soru önergesi (7/19234) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
81.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, Papanın ziyaretine ve
dış ziyaretlerde yöneticilerin karşılaştıkları
davranışlara ilişkin Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/19235) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
82.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, AB tarama sürecinin
sonuçlarına ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/19236) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/11/2006)
83.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/19237)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
84.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı
soru önergesi (7/19238) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
85.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, kamu bankalarının
Yunanistanda şube açıp açmayacağına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif
ŞENER) yazılı soru önergesi (7/19239) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28/11/2006)
86.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, TMSFnin el koyduğu
Egebanka borçlu bir şirketin yönetim kurulu üyesine ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif
ŞENER) yazılı soru önergesi (7/19240) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/11/2006)
87.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, TMSFnin el koyduğu
bir hazır beton şirketinin yönetimine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Abdüllatif
ŞENER) yazılı soru önergesi (7/19241) (Başkanlığa
geliş tarihi: 30/11/2006)
88.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, TMSF yönetimindeki
Göltaş Enerji A.Ş.nin yapmayı planladığı
bir yatırıma ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Abdüllatif ŞENER) yazılı
soru önergesi (7/19242) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
89.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, TMSFnin kontrolündeki
bazı şirketlere yapılan yönetici atamalarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Abdüllatif ŞENER) yazılı soru önergesi (7/19243)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
90.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/19244)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
91.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı
soru önergesi (7/19245) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
92.-
Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESANın, Eskişehir
Büyükşehir Belediyesi Hastanesine ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/19246) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/11/2006)
93.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, futboldaki şike iddialarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Mehmet Ali ŞAHİN) yazılı soru önergesi (7/19247)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/11/2006)
94.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, 2006 Kamu Personeli Seçme
Sınavına ve atamalara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Mehmet Ali ŞAHİN)
yazılı soru önergesi (7/19248) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/11/2006)
95.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU) yazılı
soru önergesi (7/19249) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
96.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU)
yazılı soru önergesi (7/19250) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
97.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı
soru önergesi (7/19251) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
98.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN)
yazılı soru önergesi (7/19252) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
99.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, bir imamın görev
yerinin değiştirilmesine ilişkin Devlet Bakanından
(Mehmet AYDIN) yazılı soru önergesi (7/19253) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
100.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı
soru önergesi (7/19254) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
101.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY)
yazılı soru önergesi (7/19255) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
102.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, TRT çalışanlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Beşir ATALAY) yazılı
soru önergesi (7/19256) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
103.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN) yazılı
soru önergesi (7/19257) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
104.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Ali BABACAN)
yazılı soru önergesi (7/19258) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
105.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı
soru önergesi (7/19259) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
106.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad
TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/19260) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
107.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, Gümrük Müsteşar
vekili hakkında soruşturma izni istendiği iddiasına
ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı
soru önergesi (7/19261) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
108.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, teknik cihaz, donanım ve
yazılım alımlarına ilişkin Devlet Bakanından
(Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/19262) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24/11/2006)
109.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, dahilde işleme rejimi
kapsamındaki işlemlerin incelenmesine ilişkin Devlet
Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı soru önergesi
(7/19263) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2006)
110.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, el konulan kaçak eşyalara
ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad TÜZMEN) yazılı
soru önergesi (7/19264) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
111.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir köyün
sulama göleti ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19265) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
112.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir köyün
sulama suyu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19266) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
113.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir köyün
sulama suyu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19267) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
114.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir kasabanın
sulama suyu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19268) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
115.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir köyün
sulama suyu ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19269) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
116.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir kasabanın
sulama göleti ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19270) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
117.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir köyün
sulama göleti ihtiyacına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19271) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
118.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir sulama
göletine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19272) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
119.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, Niğdedeki bir kasabaya
yapılacak olan sulama göletine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19273) (Başkanlığa
geliş tarihi: 22/11/2006)
120.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, Ispartada yapılan
tarımsal sulamaya ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19274) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
121.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19275) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
122.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19276) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
123.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, elektrik enerjisi ihtiyacına
ve enerji açığına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19277) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23/11/2006)
124.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, intihar eden BOTAŞ
başmüfettişine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19278) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
125.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, BOTAŞla ilgili
bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19279) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
126.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, EGOnun BOTAŞa
olan borcuna ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19280) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
127.-
Adana Milletvekili Tacidar SEYHANın, Garp Linyitleri Müessesesine
yönelik bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19281) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24/11/2006)
128.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, Türkiye Kömür
İşletmeleri Kurumunun finansal durumuna ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19282) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/11/2006)
129.-
Hatay Milletvekili Mehmet ERASLANın, Garp Linyitleri
İşletmesinin kömür satışıyla ilgili bir iddiaya
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19283) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
130.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, TPAOnun mühendis
alımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19284) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
131.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, TPAOnun mühendis alımına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19285) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
132.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, Bursadaki bir mahallenin su
sorununa ve ulaşım ücretleri ile afet planlamasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19286) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
133.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, asayiş olaylarındaki
artışa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19287) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
134.-
Antalya Milletvekili Osman ÖZCANın, Antalyanın Gazipaşa
İlçesindeki bazı köylerin su sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19288) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/11/2006)
135.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19289) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
136.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19290) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
137.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin vatandaşlara yaptığı yardımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19291) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
138.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun,
Kırklareli-Lüleburgaz-Kırıkköy Beldesindeki derenin
ıslahına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19292) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
139.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, kaçırılan
yabancı uyruklu kişilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19293) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
140.-
Samsun Milletvekili İlyas Sezai ÖNDERin, Samsun Büyükşehir
Belediyesinde bazı personelin görev yerlerinin değiştirilmesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19294) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/11/2006)
141.-
Yozgat Milletvekili Emin KOÇun, Ankarada bir sulama göletinde balık
çiftliği kurulacağı iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19295) (Başkanlığa geliş tarihi: 24/11/2006)
142.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun, bazı
konferanslardaki oturma düzenine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19296) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/11/2006)
143.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, İstanbuldaki
bir orman arazisine yapılan kaçak yapılara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19297) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
144.-
Hakkâri Milletvekili Esat CANANın, Hakkâri-Yüksekova-Dağlıca
Köyünde yaşanan bir olaya ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19298) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
145.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Havacılık
Dairesi Başkanlığının faaliyetlerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19299) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
146.-
İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜnün, personele ek ödeme yaparak
yargılanan ya da takibata uğrayan belediye yöneticilerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19300) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
147.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun, hizmet
içi eğitimlerde görev alan bir öğretim üyesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19301) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
148.-
İstanbul Milletvekili Kemal KILIÇDAROĞLUnun, Boğaziçindeki
kaçak yapılara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19302) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/11/2006)
149.-
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEKin, yurt
dışındaki bazı derneklere yapılan yardımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19303) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
150.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19304) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
151.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19305) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
152.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUNun, Devlet Opera ve Balesi
sanatçılarına yönelik bir yasaklama iddiasına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19306) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
153.-
Antalya Milletvekili Tuncay ERCENKin, Antalyanın turistik tanıtımına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19307) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/11/2006)
154.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLANın, Muğla-Fethiye-Erendağı
Kayak Merkezine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19308) (Başkanlığa geliş tarihi:
28/11/2006)
155.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, lojman satışlarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19309) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/11/2006)
156.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, benzin ve mazota yapılan
zamlar ile ÖTV artış oranına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19310) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
157.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19311) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
158.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19312) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
159.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, Milletvekili Lojmanları
satış ihalesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19313) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
160.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun, vergi
politikasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19314) (Başkanlığa geliş tarihi:
24/11/2006)
161.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun, vergi
iadesi uygulamasının kaldırılmasının
çalışanlara etkisine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19315) (Başkanlığa geliş
tarihi: 24/11/2006)
162.-
Ankara Milletvekili Yakup KEPENEKin, Maliye müfettişlerinin
iletişiminin izlendiği iddiasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19316) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27/11/2006)
163.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun,
alışverişlerde belge düzeninin denetimine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/19317)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
164.-
Ankara Milletvekili Muzaffer R. KURTULMUŞOĞLUnun, zorunlu
istihdamla ilgili sorunlara ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19318) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
165.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, eczanelerin yeşil kartlılara
verilen ilaç bedeli alacaklarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19319) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/11/2006)
166.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, Bursadaki okulların bazı
sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19320) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/11/2006)
167.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19321) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
168.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19322) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
169.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, öğretmen ihtiyacı
ile okulların yapım ve onarımına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/19323)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
170.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, Milli Eğitim
Şurasındaki bir ifadesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19324) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
171.-
İzmir Milletvekili Ali Rıza BODURun, Şanlıurfada
bir derneğin düzenlediği öğretmenler günü etkinliğine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19325) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
172.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, sözleşmeli öğretmenlerin
özlük haklarına ve öğretmen açığına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19326) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/11/2006)
173.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, Şanlıurfada
bir derneğin düzenlediği öğretmenler günü etkinliğine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19327) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/11/2006)
174.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19328) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
175.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19329) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
176.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, asker kaçaklarına
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19330) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/11/2006)
177.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19331) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
178.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19332) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
179.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, kolestrol ilaçlarının
kısıtlanmasına ve sağlık harcamalarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19333) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
180.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, yeşilkartlıların
ilaç bedellerinin eczanelere ödenmesinde yaşanan gecikmelere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19334) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/11/2006)
181.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, Fransadan
aşı ithal edileceği iddiasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19335) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/11/2006)
182.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLANın, diyabet hastalarının
yaşadıkları bazı sorunlara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19336) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/11/2006)
183.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, bir sağlık ocağının
personel ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19337) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
184.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, Van-Başkalede görev yapan
bir doktorun tayin talebine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19338) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/11/2006)
185.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19339) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
186.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19340) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
187.-
Niğde Milletvekili Orhan ERASLANın, çiftçilerin Tarım
Kredi Kooperatiflerine olan borçlarına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19341) (Başkanlığa geliş tarihi: 23/11/2006)
188.-
Bursa Milletvekili Mehmet KÜÇÜKAŞIKın, süt üreticilerine
yönelik desteklemeye ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19342) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/11/2006)
189.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19343) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
190.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19344) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23/11/2006)
191.-
İzmir Milletvekili Ali Rıza BODURun, zeytin dikim yardımına
ve zeytin sahalarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19345) (Başkanlığa
geliş tarihi: 24/11/2006)
192.-
Sinop Milletvekili Engin ALTAYın, ecrimisil usulle tarım
yapan çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19346) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/11/2006)
193.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, idari kadrolara yapılan
atamalara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19347) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
194.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, statülerine göre personel
sayısına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19348) (Başkanlığa geliş tarihi:
23/11/2006)
195.-
Antalya Milletvekili Atila EMEKin, Manavgat tekne yapım ve çekek
yeri projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19349) (Başkanlığa geliş tarihi:
27/11/2006)
196.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19350) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
197.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19351) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
198.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19352) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
199.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19353) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
200.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19354) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
201.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19355) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
202.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19356) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
203.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19357) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
204.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19358) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
205.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19359) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
206.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19360) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
207.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19361) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
208.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19362) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
209.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19363) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
210.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19364) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
211.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19365) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
212.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19366) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
213.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19367) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
214.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19368) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
215.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19369) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
216.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19370) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
217.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19371) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
218.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19372) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
219.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19373) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
220.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19374) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
221.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19375) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
222.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19376) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
223.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19377) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
224.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19378) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
225.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19379) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
226.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19380) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
227.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19381) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
228.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19382) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
229.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19383) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
230.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19384) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
231.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19385) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
232.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19386) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
233.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19387) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
234.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19388) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
235.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19389) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
236.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19390) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
237.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19391) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
238.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19392) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
239.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19393) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
240.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19394) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
241.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19395) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
242.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19396) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
243.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19397) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
244.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19398) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
245.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19399) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
246.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19400) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
247.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19401) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
248.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19402) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
249.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19403) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
250.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19404) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
251.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19405) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
252.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19406) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
253.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19407) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
254.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19408) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
255.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19409) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
256.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19410) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
257.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19411) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
258.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19412) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
259.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19413) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
260.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19414) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
261.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19415) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
262.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19416) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
263.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19417) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
264.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19418) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
265.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19419) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
266.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19420) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
267.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19421) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
268.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19422) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
269.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19423) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
270.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19424) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
271.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19425) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
272.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19426) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
273.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19427) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
274.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19428) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
275.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19429) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
276.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19430) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
277.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19431) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
278.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19432) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
279.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19433) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
280.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19434) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
281.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19435) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
282.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19436) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
283.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19437) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
284.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19438) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
285.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19439) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
286.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19440) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
287.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19441) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
288.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19442) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
289.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19443) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
290.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19444) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
291.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19445) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
292.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19446) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
293.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19447) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
294.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19448) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
295.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19449) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
296.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19450) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
297.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19451) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
298.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19452) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
299.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19453) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
300.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19454) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
301.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19455) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
302.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19456) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
303.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19457) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
304.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19458) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
305.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19459) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
306.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19460) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
307.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19461) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
308.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19462) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
309.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19463) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
310.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19464) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
311.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19465) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
312.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19466) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
313.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19467) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
314.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19468) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
315.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19469) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
316.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19470) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
317.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19471) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
318.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19472) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
319.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19473) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
320.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19474) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
321.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19475) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
322.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19476) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
323.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19477) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
324.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19478) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
325.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19479) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
326.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19480) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
327.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19481) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
328.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19482) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
329.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19483) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
330.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19484) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
331.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19485) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
332.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19486) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
333.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19487) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
334.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19488) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
335.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19489) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
336.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19490) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
337.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19491) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
338.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19492) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
339.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19493) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
340.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19494) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
341.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19495) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
342.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19496) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
343.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19497) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
344.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19498) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
345.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19499) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
346.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19500) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
347.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19501) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
348.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19502) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
349.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19503) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
350.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19504) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
351.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19505) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
352.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19506) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
353.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19507) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
354.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19508) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
355.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19509) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
356.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19510) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
357.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19511) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
358.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19512) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
359.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19513) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
360.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19514) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
361.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19515) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
362.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19516) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
363.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19517) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
364.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19518) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
365.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19519) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
366.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19520) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
367.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19521) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
368.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19522) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
369.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19523) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
370.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19524) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
371.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19525) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
372.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19526) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
373.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19527) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
374.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19528) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
375.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19529) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
376.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19530) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
377.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19531) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
378.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19532) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
379.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19533) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
380.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19534) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
381.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19535) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
382.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19536) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
383.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19537) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
384.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19538) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
385.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19539) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
386.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19540) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
387.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19541) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
388.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19542) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
389.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19543) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
390.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19544) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
391.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19545) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
392.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19546) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
393.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19547) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
394.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19548) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
395.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19549) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
396.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19550) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
397.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19551) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
398.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19552) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
399.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19553) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
400.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19554) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
401.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19555) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
402.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19556) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
403.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19557) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
404.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19558) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
405.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19559) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
406.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19560) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
407.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19561) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
408.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19562) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
409.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19563) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
410.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19564) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
411.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19565) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
412.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19566) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
413.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19567) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
414.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19568) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
415.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19569) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
416.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19570) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
417.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19571) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
418.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19572) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
419.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19573) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
420.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19574) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
421.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19575) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
422.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19576) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
423.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19577) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
424.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19578) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
425.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19579) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
426.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19580) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
427.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19581) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
428.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19582) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
429.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19583) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
430.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜTün, Ardahan İlinin bir köyünün
yol ve su sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19584) (Başkanlığa geliş
tarihi: 1/12/2006)
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.-
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEKin, Yurt
Dışında Yaşayan Vatandaşlarımızın
Sorunlarının Araştırılarak Alınması
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu Raporundaki tespitlere
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet AYDIN) yazılı soru
önergesi (7/16380)
2.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞANnın, NATO Savunma Kolejinde
ortaya konulan haritaya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18003)
3.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, Diyarbakır-Bismil-Sinan
köylülerinin iskan ve bağlı
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18007)
4.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, basında
çıkan bölücü terör örgütüne yönelik bir plan oluşturulduğu
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18009)
5.-
İzmir Milletvekili Hakkı ÜLKÜnün, yurt dışı
gezilerine katılan gazetecilerin belirlenmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18010)
6.-
İzmir Milletvekili Bülent BARATALInın, güvenlik güçlerinin
operasyonları konusundaki bir beyanına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18011)
7.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, peyzaj mimarlarının
sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18012)
8.-
Kırşehir Milletvekili Hüseyin BAYINDIRın, ABD gezisine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18017)
9.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEMin, Doğu ve Güneydoğu
illerindeki öğrencilerin Kuzey Iraktaki üniversitelere yönlendirildiği
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18021)
10.-
İstanbul Milletvekili Onur ÖYMENin, bir Bakanlar Kurulu kararında
Kıbrıs adının geçmesine ilişkin Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı
soru önergesi (7/18034)
11.-
Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜNün, KKTCdeki siyasi gelişmelerle
ilgili iddialara ilişkin Dışişleri Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından yazılı soru
önergesi (7/18035)
12.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Karadenizde
hamsi üzerine yapılan uluslararası araştırmaya
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
yazılı soru önergesi (7/18036)
13.-
Eskişehir Milletvekili Mehmet Vedat YÜCESANın, bor madeninin
etkin değerlendirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18045)
14.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, bir şirkete
alınan geçici işçilerin kadrolu olarak BOTAŞa geçiş
yaptığı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18047)
15.-
Gaziantep Milletvekili Ahmet YILMAZKAYAnın, Belkıs Barajı
Projesine ve konsorsiyumla yapılan anlaşmaya ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18048)
16.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLUnun, Ankarada
toplu taşımada gece seferi uygulanmamasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18050)
17.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali BULUTun, Cumhuriyet Gazetesinin
Çankaya Belediyesince bedava dağıtılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18052)
18.-
Denizli Milletvekili Mehmet YÜKSEKTEPEnin, Denizlideki arazi
toplulaştırmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18054)
19.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Antalyadaki
bir çevre sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18055)
20.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Sırrı ÖZBEKin, İstanbul-Üsküdardaki
bir taşınmazın imar durumunda değişiklik yapılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18057)
21.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil ÜNLÜTEPEnin, kamu kurum ve kuruluşların Afyonkarahisardaki ihalelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18058)
22.-
Isparta Milletvekili Mevlüt COŞKUNERin, kamu kurumlarının
Ispartadaki ihale ve işlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18059)
23.-
Antalya Milletvekili Osman ÖZCANın, Antalya-Serikte ruhsat
süresi dolduğu halde çalışmalarını sürdüren
bir taş ocağına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18060)
24.-
Tekirdağ Milletvekili Erdoğan KAPLANın, bir milletvekili
sekreterinin belediye başkan yardımcılığı
görevine atanmasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18061)
25.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, Diyarbakırın
Lice İlçesindeki bazı köylerin yol sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18062)
26.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, Diyarbakır-Bismil-Alıncak
Köyünün su sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18063)
27.-
Muğla Milletvekili Fahrettin ÜSTÜNün, Ankarada Atatürk Bulvarı
ve Cinnah Caddesinde yürütülen projeye ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18064)
28.-
Manisa Milletvekili Hüseyin TANRIVERDİnin, öğretim üyelerinin
bilimsel yayın ortalamalarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18071)
29.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Zonguldak Devlet
Hastanesinde ölüme sebebiyet veren anestezi cihazına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18080)
30.-
Antalya Milletvekili Atila EMEKin, Alanya Devlet Hastanesinin doktor
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18081)
31.-
Sivas Milletvekili Nurettin SÖZENin, bir hastanedeki bazı
ebelerin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18082)
32.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, Strateji Geliştirme
Başkanlığındaki görevlendirmelere ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18083)
33.-
Eskişehir Milletvekili Mehmet
Vedat YÜCESANın, Eskişehirin demiryolu ile Mudanya Limanına
bağlanması projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/18089)
34.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞERin, Diyarbakır-Bismil-Alıncak
Köyünün telefon santrali ihtiyacına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18090)
35.-
Malatya Milletvekili Süleyman SARIBAŞın, El-Kadının
malvarlığının dondurulması kararına ve
bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18095)
36.-
Denizli Milletvekili Mustafa GAZALCInın, okullardaki bilgisayar
ve internet imkanına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18102)
37.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATURun, Adana havaalanının
kapasitesinin artırılmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18107)
38.-
Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞARın, kullanılmayacak
durumdaki tıbbi cihazlara ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18109)
39.-
Konya Milletvekili Atilla KARTın, bir çete operasyonuna ve TESEVin
bir raporuna katkı veren Polis Akademisi mensuplarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18113)
40.-
Giresun Milletvekili Mehmet IŞIKın, Ordu ve Giresun illerinin
havaalanı ihtiyacına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18114)
41.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİNin, Emniyet Teşkilatı
ile ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18115)
42.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLANın, AK Partinin bir belde
teşkilatına yönelik iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18116)
43.-
Ordu Milletvekili Kazım TÜRKMENin, muhtarların mali sorunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18117)
44.-
Antalya Milletvekili Osman KAPTANın, Papanın ülkemizi
ziyaretinde Fener Rum Patrikhanesi ile ikili anlaşma imzalayacağı
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18118)
45.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, Lübnana
asker gönderilmesine ve bazı kişilerin askerlik ödevlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18119)
46.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, okullardaki
bilgisayar kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18120)
47.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, BOTAŞın
doğalgaz ithalat sözleşmesi devir ihalesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18121)
48.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, bir Türk vatandaşının
KKTCden sınırdışı edilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18123)
49.-
Çorum Milletvekili Feridun AYVAZOĞLUnun, Çorum Belediyesindeki
bazı görevlendirmelere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18125)
50.-
Hatay Milletvekili Gökhan DURGUNun, resmi yurt dışı gezilerine
kızının katılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18126)
51.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin,
dış politikayla ilgili bazı durumlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18130)
52.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Vedat MELİKin, Şanlıurfada
bir alanın iskana açılacağı iddiasına
ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18134)
53.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, bazı
alanlara aktarılan kaynaklara ilişkin Bayındırlık
ve İskan Bakanından yazılı soru önergesi (7/18137)
54.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, AB sürecinde KKTC ile ilgili
taleplere ilişkin Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından yazılı soru önergesi
(7/18144)
55.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACInın, ABD ziyaretinde
Başbakanın kızının resmi kafilede yer almasına
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
yazılı soru önergesi (7/18145)
56.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİNin, banka sahipliği
hususunda Kuveytle mütekabiliyet olup olmadığına
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
yazılı soru önergesi (7/18146)
57.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, aile içi şiddetin önlenmesine
yönelik çalışmalara ilişkin Devlet Bakanından
(Nimet ÇUBUKÇU) yazılı soru önergesi (7/18151)
58.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACInın, Kadının Statüsü
Genel Müdürlüğünün uzman yardımcılığı
sınavına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU)
yazılı soru önergesi (7/18152)
59.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin Devlet Bakanından (Nimet ÇUBUKÇU)
yazılı soru önergesi (7/18153)
60.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad
TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/18159)
61.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞANın, tahkimde kaybedilen
davalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18160)
62.-
Muğla Milletvekili Ali Cumhur YAKAnın, Yatağan Termik
Santrali baca gazı arıtma tesisi ihalesine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18162)
63.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATURun, Emniyet personelinin çocuk
suçlulara yönelik eğitimine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18166)
64.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATURun, çocuk suçluluğuna
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18167)
65.-
Antalya Milletvekili Hüseyin EKMEKÇİOĞLUnun, Antalya-Kaş
Merkez İlköğretim Okulunun yapı güvenliğine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18168)
66.-
Ankara Milletvekili Zekeriya AKINCInın, KÖYDES Projesi kapsamında
Ankaranın ilçelerinde yapılan ihalelere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18169)
67.-
Yozgat Milletvekili Emin KOÇun, Yozgat-Çayıralan Devlet Hastanesi
ihalesiyle ilgili usulsüzlük iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18170)
68.-
Zonguldak Milletvekili Harun AKINın, Zonguldakın Alaplı
İlçesinde toplu taşımacılıkla ilgili uygulamalara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18171)
69.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, bir yerel yönetim
birliğinin 2006 yılı yatırım programına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18172)
70.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18174)
71.-
Zonguldak Milletvekili Harun AKINın, KÖYDES Projesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18176)
72.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLUnun, Diyanet
İşleri Başkanlığından naklen atanan personele
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18194)
73.-
İstanbul Milletvekili Berhan ŞİMŞEKin, öğretmen
istihdamına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18198)
74.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBERin, bir projenin saha koordinatörlüğü
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18202)
75.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLERin, bir projenin saha koordinatörlüğü
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18203)
76.-
Aydın Milletvekili Mehmet Mesut ÖZAKCANın, bir projenin saha
koordinatörlüğü kadrolarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18204)
77.-
Aydın Milletvekili Özlem ÇERÇİOĞLUnun, bir projenin
saha koordinatörlüğü kadrolarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18205)
78.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDUnun, bir projenin saha
koordinatörlüğü kadrolarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18206)
79.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURTun, bir projenin saha koordinatörlüğü
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18207)
80.-
Denizli Milletvekili Mehmet U. NEŞŞARın, bir ilaç firmasının
kamuyu zarara uğrattığı iddiasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18208)
81.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLANın, bir projenin saha koordinatörlüğü
kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18209)
82.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18210)
83.-
Sinop Milletvekili Engin ALTAYın, İstanbul-Şişli-Ayazağa
Semt Polikliniğinin doktor ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18212)
84.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, THYnin yolcu ve uçuş
güvenliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18221)
85.-
İstanbul Milletvekili Onur ÖYMENin, THYnin personel seçiminde
uygulanan bir ankete ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18222)
86.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİRELin, Dünya Bankası kredili
veya hibeli projelere ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18223)
87.-
Erzurum Milletvekili İbrahim ÖZDOĞANın, emniyet hizmetlerindeki
bazı sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18230)
88.-
Manisa Milletvekili Nuri ÇİLİNGİRin, Uluslararası
Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezine ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18550)
No.:
46
12 Aralık
2006 Salı
Tasarılar
1.-
Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı (1/1279) (Adalet; Plan ve Bütçe ile
İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6.12.2006)
2.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Gümrük Konularında İşbirliği ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/1280) (Plan ve Bütçe
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.12.2006)
3.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Guyana Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/1281) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
ile Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.12.2006)
4.-
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/1282) (Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.12.2006)
Teklif
1.-
Adana Milletvekili Atilla Başoğlunun; Devlet Memurları
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/904) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 5.12.2006)
Meclis
Araştırması Önergesi
1.-
Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Ateş ve 23 Milletvekilinin,
bankacılık sektöründe yabancı sermaye payındaki
artışın doğuracağı etkilerin araştırılması
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105
inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/403) (Başkanlığa
geliş tarihi: 8/12/2006)
12
Aralık 2006 Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 30uncu Birleşimini açıyorum.
III.
- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik cihazla
yoklama yapacağız.
Sayın milletvekillerinin oy
düğmelerine basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini,
bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin
salonda hazır bulunan teknik personelden yardım istemelerini,
buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama pusulalarını,
görevli personel aracılığıyla, beş dakikalık
süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Beş dakikalık süre veriyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç sayın
milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz,
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası münasebetiyle
söz isteyen Bursa Milletvekili Zafer Hıdıroğluna aittir.
Buyurun Sayın Hıdıroğlu.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
IV.
- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.-
Bursa Milletvekili Zafer Hıdıroğlunun, Tutum, Yatırım
ve Türk Malları Haftası münasebetiyle, yerli mallarına sahip
çıkmanın sanayinin ve ekonominin gelişmesine yapacağı
katkılara ilişkin gündem dışı konuşması
ZAFER HIDIROĞLU (Bursa) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 12-18
Aralık tarihleri, yani, bu hafta, Tutum, Yatırım ve Yerli
Malı Haftası. Bu münasebetle, hepinizi saygı ve muhabbetlerimle
selamlıyorum.
Yetmiş yedi yıldan beri
slogan haline gelen, yani, yerli malı yurdun malı, herkes
onu kullanmalı yetmiş yedi yıldan beri söylenen, zaman
zaman etkinliklerle kutlanan, okullarda öğrencilerimizin gelecekte
yerli mallarına sahip çıkabilmeleri için hazırlanan
birçok programları hayatımız boyunca takip etmeye çalıştık.
Ama, son zamanlarda, maalesef, yerli mala sahip çıkma konusunda,
kampanyalar da dâhil, pek istenilen seviyede olmadığımız
görülüyor.
Dünya ekonomik sıkıntılarının
baş gösterdiği dönemlerde, Türkiyenin de bundan
aşırı derecede etkilendiği yıllarda, 18 Aralık
1929da, Atatürkün himayelerinde kurulan Millî İktisat ve Tasarruf
Kongresinde, kendi yerli malımıza sahip çıkma, yatırımları
artırma ve millî ekonomiye katkı sağlama anlamında
Mustafa Kemal Atatürkün yaptığı konuşmayla bu hareket
ivme kazanmış, daha doğrusu başlamış ve
bunun etkileri de aynı yıllarda görülmeye başlamış,
tarihte ilk defa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, yüzde
17lik bir büyüme ve dış ticaret fazlası -yani,
dış ticaret açığı değil dış ticaret
fazlası- veren bir ülke konumuna gelmişiz. Biz de, 2007
yılını, bu konuda seferberlik yılı ilan edebilir,
yerli mallarına sahip çıkan ülke konumuna gelebiliriz
diye düşünüyorum.
Tabii, o yıllarda dikkat çeken
bir örneği de size vermek istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk gazetecileri
toplayıp onlara yerli malıyla ilgili kamuoyu oluşturmaları
gerektiğini vurgularken, bir taraftan da, onlara, o zamanın
yerli içeceğimiz olan ıhlamuru ikram ederek, kendilerine
yerli mallarına sahip çıkmaları gerektiğini vurgulamış,
kendisinin de sahip çıktığını bu arada göstermiştir.
Değerli arkadaşlar, Türk
malları, artık, son yıllarda dünya çapında markalaşmaya
başlamıştır. Artık, gelişmiş ülkeler
bile Türk mallarının markalarını ön plana almışlar
ve 5 kıtada 135 ülkeye yaptığımız ihracat miktarı
84 milyar dolara kadar çıkmıştır ve dikkat çekici
bir husus daha, bu ihracatı yaptığımız ülkelerin
yüzde 50sinden fazlası gelişmiş olan ülkeler. Yani teknolojisi,
sanayisi, fert başına millî geliri, gayrisafi millî hasılası
bizden daha yukarıda olan, daha iyi durumda olan ülkeler bizim
mallarımızı alma konusunda duyarlı olup bizim
mallarımızı kullanırken, bizim, kendi mallarımıza
sahip çıkma konusunda gereken hassasiyeti gösterdiğimiz
kanaatinde değilim.
Ama, bu arada şunu da vurgulamak
istiyorum: Yerli mallardan kastımız, yerli veya yabancı,
Türkiyede imal edilen mallardır. Son zamanlarda, biliyorsunuz,
Hükûmetimizin aldığı makroekonomik kararlardan, Türkiyeye
duyulan güvenin artmasından sonra yabancı yatırımlar
artmış, dokuz ayda yabancı yatırımlar 13 milyar
dolara çıkmıştır. Öyleyse, burada, yerli veya yabancı,
bütün yerli imalatımızı kastediyoruz ve ülkemizde
yatırım yapan yabancılara da bu konuda teşekkür
ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, yerli
mallarını koruma konusunda birçok ülke çeşitli tedbirler
almaktadır; gerek sivil toplum örgütleriyle gerek kampanyalarıyla
gerek yasalarıyla buna sahip çıkmaktalar. Amerika Birleşik
Devletlerinde her ithal edilen malın işsizliğe, her ithal
edilen malın, yatırımların azalmasına, mâni
olduğu vurgulanmakta; ki, bu 1933 yılında çıkan yasa
hâlâ değiştirilmemiş, yerli mallarına sahip
çıkma konusunda duyarlı hâle gelmişlerdir. Şimdi,
Türkiyede -sadece bir örnek vereyim vaktimin kısıtlılığından
dolayı- her 6.500 dolarlık ithalat, 1 kişinin işsiz
kalmasına neden oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Hıdıroğlu,
lütfen toparlar mısınız.
Buyurun.
ZAFER HIDIROĞLU (Devamla) Evet,
toparlamaya çalışayım.
Yine, Avrupada, özellikle Almanya
ve İngilterede, yerli mallarına sahip çıkma konusunda
çeşitli kampanyalar düzenleniyor, sadece bir haftaya sıkıştırılmıyor,
yıl boyu bunun kampanyaları devam ediyor.
Şimdi, tabii, böyle bir önemli
konuda bu konuşma süresinin beş dakika olmaması lazımdı,
ama, İç Tüzük gereği böyle. Onun için, çok kısaca özetlemek
istiyorum Sayın Başkanım.
Tabii, bu arada şunu da unutmamak
lazım: Bizim yerli imalatımızda, yabancı marka,
yerli marka; hangisi yerlidir, hangisi yabancıdır, bu konuda
da sıkıntılar var. Bu vesileyle, dünyada, bizim malımızın
beğenilmesi, Türk markalarına olan güvenin artmasından
sonra, artık, müteşebbisimizin, imalatçımızın,
sanayicimizin de bizim yerli Türk isimlerini koymasında artı
faydalar sağlayacağına inanıyorum ve halkımıza
da şunu söylemek istiyorum: Bir mağazaya girdiğimizde
hangi malın yerli, hangi malın yabancı olduğunu
anlamanın en kestirme, en belirgin yolu ise 869 numaralı
uluslararası barkod numaramızdır; yani, ismi yabancı,
yerli olsun, yani Türk ismi veya yabancı ismi olsun, 869 barkod
numaralı malı aldığımızda yerli imalatımıza
destek vermiş oluruz.
Biz, bu konuda Bursada bir kampanya
başlattık. Burada, ben, milletvekili arkadaşlarımın
hepsine birer mektup yazarak böyle bir kampanya, bir çalışma
yapmalarını istirham etmiştim. Sağ olsun, milletvekili
arkadaşlarımız buna duyarlılık gösteriyorlar,
çalışma yapacaklarını söyleyen arkadaşlarımız
var. Ama, özellikle, çok büyük zahmetleri olmayan, ama bu bilincin
yerleşmesi, yani yerli malı yurdun malı, herkes onu
kullanmalı sloganını belediyelerimiz, yerel yöneticilerimiz
başta olmak üzere sivil toplum örgütlerimiz, şehrin muhtelif
yerlerine pankartlar, afişler, el ilanlarıyla
Yani, Malcolmun
bir sözü vardır: Eğer insanları harekete geçirmek istiyorsanız,
önce onu uyandırın. Yani, ben inanıyorum ki, hangi zihniyetten,
hangi fikirden, hangi yapıdan olursa olsun, ülkesini seven
Türk halkının tamamı yerli malı konusunda duyarlı.
Ama, duyarlılığını harekete geçirmek için onları
uyandırmak, hepimizi uyandırmak ve bu vatandaşlık
bilincinin gelişmesiyle, ekonomide olan işsizliğin
azalmasıyla -ki, işsizlik oranı yüzde 8,5lara kadar inmiş-
gereksiz ithalatın azalmasıyla yatırımlar çoğalacak,
istihdam artacak ve gerçekten biz Türkiye Cumhuriyeti devletine
sahip çıktığımızın bir en önemli örneğini
göstermiş olacağız diyorum ve hepinize, bu konuda yapacağınız,
yapacağımız çalışmalardan dolayı saygılar
sunuyorum ve bütün Türk halkına da bu konuda duyarlı olmaları
gerektiğini vurguluyor, tekrar hepinize saygı ve hürmetlerimi
sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Hıdıroğlu.
Gündem dışı ikinci
söz, orman köylülerinin sorunlarıyla ilgili söz isteyen Sinop
Milletvekili Engin Altaya aittir.
Buyurun Sayın Altay.
2.-
Sinop Milletvekili Engin Altayın, orman köylülerinin sorunları ile
orman idare ve işletmelerinde çalışan geçici işçilerin
durumuna ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre
ve Orman Bakanı Osman Pepenin cevabı
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; orman köylülerimizin yaşadığı
sorunlarla ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum.
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; hepiniz ve hepimiz takdir ederiz ki, bu memlekette
780.500 kilometrekarelik coğrafyamızın her metre karesinde
yaşanan acı, her metre karesine düşen ateş bu Parlamentoya
da düşmüş sayılır. Bu yüce çatıda görev yapan
bizlerin de, bu acıyı, bu çileyi, bu sıkıntıyı
hissetmemiz gerekir ve çok genel bir kaidedir ki, Türkiyenin her metre
karesinde yaşanan güzelliklerden de bu Parlamento sorumludur;
Türkiyenin her metre karesinde yaşanan sıkıntılardan
da bu Parlamento sorumludur, çözüm mercisi de bu Parlamentodur; bu
Parlamentonun, içinden çıkardığı ve bu Parlamentonun
denetlediği hükûmettir. Bu yönüyle, güzel ülkemizin yüzde
27sinin ormanlarla kaplı olduğunu biliyoruz. Gene, toplam
34.460 köyümüzün 20.970 tanesinin orman köyü olduğunu ve bu
20.960 köyde yaklaşık 7,5 milyon insanın yaşadığını
biliyoruz.
Yine, hepimizin bildiği bir
durum, Anayasa, toplumun çok az kesimlerini koruma altına almıştır.
Yürürlükteki Anayasamızın 169 ve 170inci maddeleriyle,
orman köylüsü anayasal da bir koruma altındadır. Ancak,
yıllardır süregelen uygulamalarla, ne yazık ki, orman
köylüsünün Anayasadaki koruması, sadece o Anayasa kitapçığının
sayfaları arasında kalmıştır.
Orman işletmeciliğinde
yaklaşık 400 bin aile, insan, kesme, sürütme, soyma, yükleme,
nakliye ve istif gibi üretim aşamalarında çalışıyor.
Birçoğunuz bilmezsiniz sayın milletvekilleri -Sayın
Bakan bilir- bir de bir kış kesimi hikâyesi vardır.
İşin doğası gereği, bazı emvalin kışın
üretilmesi, kar altında üretilmesi gerekir. Bir metre kar altında,
bu memleketin ekonomisine tomruk sağlayan, ağaç sağlayan
insanlarımızın yaşadığı dramı
birçoğunuzun bilmediğini biliyorum. Ama, bu dramı
bilmemeniz, onların yaşamsal sorunlarını çözmemize
engel değildir.
Bugün, orman köylüsünün, orman emvali
üretiminde aldığı ücret, gerçekten kabul edilemez. Orman
Genel Müdürlüğü, orman köylüsünün, ormanlarımızdan
ürettiği, elde ettiği ürünleri işletme, pazarlama yoluyla
satarak yaklaşık 1 katrilyon gelir elde ediyor ve bu gelirden,
köylünün kullandığı mazot parası, araç-gereç,
alet-edevat dahil, orman köylüsüne dönebilen para 400ü geçmiyor.
Bu doğru mudur? Bu ormanın üreticisi de, bu orman ürününün
gerçek emek sahibi de, bu ormanın gerçek sahibi de orman köylüsüdür.
Bir dönem bir siyasetçi Orman köylüsünü ormancılardan kurtarmak
lazım. diye söylemişti. Zaman zaman insanın bu söze
hak veresi geliyor. Şimdi, biraz önce Sayın Başesgioğlu
buradaydı. Sayın Başesgioğlu, bir fabrikada, bir
fırında, bir lokantada bir kişiyi sigortasız çalışırken
yakalasa kulağından tutuyor, çalıştırana,
çalışana çeşitli cezai müeyyideler uyguluyor. Burada
da Sayın Orman Bakanımız, Sayın Pepe var. Orman Bakanımız,
Türkiyede 350-400 bin insanı hiçbir sosyal güvenliğe tabi
olmadan sigortasız çalıştırıyor. Şimdi,
bu olacak iş midir? Bu doğru mudur? Bu, başta Sayın
Bakanın ve siz değerli milletvekillerimizin içine sinebilir
mi değerli arkadaşlarım?
Orman idare ve işletmelerinde
çalışan geçici işçilerin durumu yıllardır
çözülemedi, biliyoruz. Köy Hizmetlerinde daha önceki hükûmet döneminde
yapılan bu kadroya geçiş, bu orman idare ve işletmelerindeki
geçici işçilerimiz için de yapılmalıdır.
Üretim çalışmaları
esnasında -birçok arkadaşınız onu bilir- orman
üretimi, orman emvalinin taşındığı yollar aynı
zamanda köy yollarıdır. Büyük yüklü tonajlı kamyonlar
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Altay, lütfen
toparlar mısınız.
Buyurun.
ENGİN ALTAY (Devamla) Çok teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
çok küçük tonajlara göre yapılmış
köy yollarını bozmakta, bir yandan devletin bir ünitesi köy
yolu yaparken, diğer ünitesi o yolu tahrip etmektedir. Demiyoruz
ki, odun oradan geçmesin. Tabii ki geçecek, ama iki kurum, eş güdüm
ve istişare içinde o odunun, o tomruğun da geçeceği,
otomobilin de geçeceği yol yapacaklar. Bugün, Türkiyedeki bütün
orman köylülerinin, esasen bütün köylerin ciddi bir yol sorunu vardır.
Şimdi çıkıp KÖYDESten şu kadar para harcadık
diyebilirsiniz. Sizin KÖYDESle yaptığınız menfezleri
yağmur aldı, sel aldı götürdü, haberiniz olsun. Bakkal
karnesiyle giden adama KÖYDESten ihale verdiniz, adamı müteahhit
yaptınız, Tekel bayisine köy yolu yaptırdınız.
Şimdi, orman işletmeciliğinde
yeni bir yöntem ve yaklaşıma gidildiğini takip ediyoruz,
bütünüyle karşı çıkmıyoruz. Örneğin, dikili
satış
Ama, dikili satışla
ilgili orman köylülerinin ve onların örgütlerinin ciddi kaygıları
vardır. Görüşmelerin devam ettiğini de biliyoruz. Temennimiz,
bir yasal düzenleme gelecekse, bu yasal düzenlemede orman köylülerinin
temsilcilerinin de sürece dahil olmasıdır, bu sürecin demokratik
yollardan tamamlanmasıdır.
Sayın milletvekilleri, orman
köylüsü ve bütün köylülerimiz sizden mağdur, sizden mustarip.
Ama, bu aylarda orman köylüleri, hatta, Türkiyenin birçok -Karadeniz
Bölgesi, İç Anadolu başta olmak üzere- köylüsü sizden daha
çok -komik gelebilir, abes karşılamayın- domuzlardan
mağdur ve mustarip. Bugün kırsal kesimde zaten çok atıl
kapasiteyle tarım yapıldığını biliyoruz
ve bugün Türkiyede -Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere- köylerde
bir anket yapın, en acil sorununuz nedir diye sorarsanız,
önce domuz, sonra AKP Hükûmeti diyeceklerdir. (AKP sıralarından
gürültüler)
FATİH ARIKAN (Kahramanmaraş)
Ayıp, ayıp!
ÜNAL KACIR (İstanbul)
Ayıp be, ayıp!
ENGİN ALTAY (Devamla) Hükûmetin
kırsal kesimdeki bu domuzların... (AK Parti sıralarından
gürültüler)
Bu bir faaliyettir.
Hükûmetin kırsal kesimdeki bu
domuz sorunuyla ilgili olarak
(AK Parti sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Lütfen, sayın milletvekilleri.
AHMET IŞIK (Konya) Adabını
bil!
ENGİN ALTAY (Devamla) Bir sorunu
gündeme getiriyorum ben. Köylü perişan senin haberin var
mı ondan? Türkiyenin bütün köylerinde böyle bir sorun var.
Hükûmet yok diyebilir mi? Var böyle bir sorun. Bu soruna çare olunması
lazım. Millet perişan, onu söylüyorum ben. Siz ekonomik olarak
perişan ettiniz, o hayvanlar da başka türlü perişan
ediyor. Ne var bunda? Bunu konuşmayacak mıyız yani?
FATMA ŞAHİN (Gaziantep)
Adam gibi anlat
ASIM AYKAN (Trabzon) Tam yakışıyor
sana o sözler.
ENGİN ALTAY (Devamla) Orman
köylülerinin kırk elli yıllık samanlıklarının
yıkılması söz konusu. Bütün köylüler, bu konuda, Sayın
Bakandan bir mesaj, bir cevap bekliyor. Elli yıllık orman
içindeki samanlık, elli yıldır kullanılan samanlık
yıkılacak mı yıkılmayacak mı? Elde bir
mahkeme kararı var. Hükûmetin bir memuru gidiyor bunu uygulayacağım
bir memuru geliyor uygulamayacağım
Bütün köylülerin
merak ettiği bir durumdur.
Değerli arkadaşlar, Sayın
Başkan hemen bitiyorum.
Diyorum ki
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ENGİN ALTAY (Devamla) Bir örnek
daha vereyim, bu da hoşunuza gidecektir: Devlet
Sayın Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN Lütfen, Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Devamla) Sayın
Başkan, teşekkür edeceğim.
BAŞKAN Hayır.
Teşekkür eder misiniz Sayın
Altay, lütfen.
Üç dakika süre verdim, ek süre.
ENGİN ALTAY (Devamla) Teşekkür
edeyim.
BAŞKAN Teşekkür için buyurun.
ENGİN ALTAY (Devamla) Çok teşekkür
ediyorum.
Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum.
Devletin, ormanlardaki karacalara
verdiği önem kadar insanlara da önem vermesini diliyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Altay.
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul)
Sayın Başkanım
ÜNAL KACIR (İstanbul)
Ayıptır yahu!
ENGİN ALTAY (Sinop) Karacadan
da örnek verdim. Domuz bir realite kardeşim. Gidin köylülere sorun.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ)
Mikrofondan dinledik yeter be!
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul)
Sayın Başkanım, arkadaşımızın sözleriyle
ilgili
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
bir saniye
Sayın Bakan, bir saniye bekler
misiniz. Sayın Bakan, oturur musunuz lütfen.
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul)
Arkadaşımızın sözleriyle ilgili 69a göre söz talep
ediyorum Sayın Başkan. Ortada çok ağır bir hakaret
var.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ne hakareti
ya!
BAŞKAN Nedir Sayın Gündüz?
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul)
Grubumuza yönelik, Hükûmetimize yönelik çok ağır bir hakaret
var. Köyleri tahrip eden bir domuzlar, bir de sizsiniz diyerek
Bu,
bir defa bizim kültürümüzde de olmayan bir iştir.
BAŞKAN Sayın Gündüz, yeni
bir sataşmaya mahal vermeden, buyurun. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
V.
- AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili İrfan Gündüzün, Sinop Milletvekili Engin
Altayın, konuşmasında, Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
İRFAN GÜNDÜZ (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz önce söz
alan arkadaşımızın yaptığı hakareti
önce kendisine iade ediyoruz. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (Sinop) Ben hakaret
falan yapmadım.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) Kem
söz sahibine aittir.
ENGİN ALTAY (Sinop) Sen hiç
köye gitmedin mi hayatında?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) Burada,
kalkarsınız, yapılan politikaların yanlışlığını
dile getirebilirsiniz; ama hiçbir hukuk, hiçbir hak, bir gruba, hatta
bir şahsa bile hakaret hakkını size vermez.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ne alakası
var?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) O yüzden,
bin defa düşünüp bir defa söylemeniz lazım.
İlk defa bu Hükûmet, KÖYDES projesini
kapsamına almış, her köye yol gidiyor, su gidiyor. O
yüzden, siz, böyle oturduğunuz yerden ahkâm kesmeyin ve hakarete
hiç hakkınız yok. Aynen size iade ediyorum ben.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ben hakaret
etmedim, realiteyi söyledim.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) Bak,
sadece şahsınıza
Bütün muhalefet milletvekillerine
saygım sonsuz.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ben bir
realiteyi söyledim.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) Her
insana saygımız sonsuz
ENGİN ALTAY (Sinop) Sen hiç
köye gitmedin mi memleketinde?
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla)
ama, ne olursa olsun, senin böyle bir şey söylemeye hakkın
yok.
ENGİN ALTAY (Sinop) Bütün
köylüler perişan.
İRFAN GÜNDÜZ (Devamla) O yüzden
Sayın Başkanım, bu hakaretinin bir defa cezasını
bulması ve tutanaklardan çıkarılmasını talep
ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
ENGİN ALTAY (Sinop) Bütün
köylüler perişan.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elazığ)
Ne bağırıyorsun!
BAŞKAN Sayın Altay, lütfen
Sayın milletvekilleri
Teşekkür ediyorum Sayın
Gündüz.
Gündem dışı konuşmaya
Hükûmet adına Orman Bakanı Osman Pepe cevap vereceklerdir.
HALUK KOÇ (Samsun) Osman Pepeyi
mi bekleyeceğiz Sayın Başkan?
BAŞKAN Sayın Bakan yok.
Gündem dışı üçüncü
söz, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünün 58inci
yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen, Şanlıurfa Milletvekili
Mehmet Atilla Maraşa aittir.
Buyurun Sayın Maraş. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul)
Eğer realiteyi böyle benzetecek olursak
ENGİN ALTAY (Sinop) Ya, benzetme
yapmadım, bir realiteyi söylüyorum. Köylü domuzdan şikâyetçi
mi değil mi?
BAŞKAN Sayın Altay, lütfen
ÜNAL KACIR (İstanbul) Sen de
bir realitesin, mikrop da bir realite; bu ikisini bir arada söylemek
doğru olur mu?
ENGİN ALTAY (Sinop) Senin
yaptığın terbiyesizlik, terbiyesiz adam; ne alakası
var? Ben fiilî bir durumu söyledim, bir çare bulun. Devlet elinizde,
bir çare bulun.
BAŞKAN Sayın Altay
Sayın Maraş, buyurun siz.
IV.
- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
A)
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
3.-
Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Atilla Maraşın, İnsan
Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünün 58inci yıl dönümü ve
İnsan Hakları Günü münasebetiyle, insan onurunun korunması ve
insana olan saygının artması noktasında, insan hak ve
özgürlüklerinin gündemde tutulmasının, insanın bu gezegenin en
saygın üyesi olduğu bilincine varılmasının ve bu
bilincin yaygınlaştırılmasının önemine
ilişkin gündem dışı konuşması
MEHMET ATİLLA MARAŞ
(Şanlıurfa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
10 Aralık 1948de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi ve Birleşmiş Milletlerce de daha sonra kabul
edilen 10 Aralık İnsan Hakları Günü ile ilgili şahsım
adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Haklar ve sorunlar iki insanın
olduğu yerde başlar. Tarihin akışı içinde süzülerek
oluşan tecrübeler, deneyimler nesilden nesile geçerek yürüyüşünü
sürdürür. Bu anlamda, tarih boyunca insan haklarına ilişkin
olarak oluşan önemli birkaç oluşumdan söz etmek mümkündür.
Bunlardan ilki, Hılfıl Fudul Teşkilatıdır.
İslamiyetten önce Mekkede can emniyeti kalmamıştı,
şehre gelen yabancıların mallarına, canlarına,
ırzına ve namuslarına saldırılar düzenleniyordu.
Bu zulümlere karşı koymak gayesiyle, Mekkede bu teşkilat,
yani Hılfıl Fudul Teşkilatı kurulmuştu.
Hammurabi Kanunları, dünyanın
ilk şehir devleti olan Babilde Kral Hammurabinin yaptığı
kanunlar olup, bunlar arasında insan haklarıyla ilgili
olanları vardı. Mesela, baktığı davalarda hata
yaptığı anlaşılan hâkimlerin görevden uzaklaştırılması,
para cezası verilmesi, yalancı şahitlik yapanların
ise ölümle cezalandırılmaları gibi suç ve ceza anlayışları
vardı.
Medine Vesikası, Medinede
Hazreti Peygamberin Yahudi ve diğer gruplarla yaptığı
anlaşmadır. Özeti şudur: Herkesin kendi inanç ve ibadetlerinde
serbest olması, Medinenin savunmasında ortak tavır
alınmasını kapsıyordu.
Magna Carta (19 Haziran 1215)
İngilterede Kral Yurtsuz John ile baronlar arasında imzalanan
bir belgedir. Kralın baronlara yenilmesiyle kabul edilen bir
özgürlük fermanıdır. Demokrasi tarihinde kralın yetkilerini
sınırlayan ilk temel belgedir.
Bunlardan başka Avrupada çeşitli
tarihlerde insan haklarına ilişkin, özellikle İngiltere
ve Fransada temel insan hak ve hürriyetlerine ait birçok bildiri ve
sözleşme görmekteyiz.
10 Aralık 1948 tarihinde kabul
edilen ve insan hak ve özgürlüklerinin 20nci yüzyıldaki bir manifestosu
hükmünde olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, insanlık
ailesinin tüm üyelerinin onurunu ve onların eşit ve ayrılmaz
haklarının tamamının dünyada özgürlük, adalet ve
barışın temeli olduğunu kapsar.
Değerli milletvekilleri, kabul
edildiği günden bu yana çeşitli haklı eleştirilere
de konu olan bildirgenin en büyük başarısı insan hak ve
özgürlüklerinin evrensel olduğu idealini, söylem düzeyinde
de olsa, tüm siyasal yönetimlere hatırlatması, idarenin
haksız ve hukuksuz uygulamaları karşısında
başvurabilecekleri açık ve pozitif bir referans olarak ortaya
çıkmıştır.
Dünyanın neresinde yaşanırsa
yaşansın, kim, niçin ve kime karşı yapılırsa
yapılsın her bir insan hakkı ihlali, buna maruz kalmayan
diğer şahıslara veya toplumlara da yapılmış
olarak algılanmakta ve tepki gösterilmektedir. İnsan hakları
mücadelesinin temelinde insan onurunun korunması vardır.
Bu haklar, insanın insan olarak doğmasından dolayı
kazandığı, başta yaşama hakkı olmak üzere,
evrensel, vazgeçilmez ve devredilmez haklardır.
İnsan hakları, ırk,
renk, cinsiyet, din, dil, siyasal görüş ve felsefi kanaat, ulusal
ideoloji, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet veya başka hiçbir
ayrım kabul etmez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Maraş,
buyurun, lütfen, toparlar mısınız.
MEHMET ATİLLA MARAŞ (Devamla)
Ne var ki, insan hak ve özgürlüklerini sadece kendi toplumlarına
ya da sadece kendi siyasal tasarımlarına dönük emperyal
bir araç olarak algılayan kimi devletler, bu umutlarımıza
gölge düşürmektedir. Bunlar, insan hakları adına, özgürlükler
adına, milyonlarca insanın hak ve özgürlüğünü çiğnemekte,
âdeta, yok saymaktadır. Daha kötüsü, işin böyle devam etmesi
durumunda, tüm dünya insanlık ailesinin hak ve özgürlüklerinin
tehdit altına gireceğidir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde
insan hakları eğitiminin yaygınlaştırılması,
radyo, televizyon, gazete ve benzeri yayın araçları yoluyla
sağlanabilir. Okullarda ders olarak öğretilmesi, insan
hakları konusunda çalışan sivil toplum örgütlerinin
sayılarının artması, bu konunun önemini daha da
artıracaktır.
İnsan onurunun korunması
ve insana olan saygının artması noktasında insan
hak ve özgürlüklerinin gündemde tutulması, insanın bu gezegenin
en saygın bir üyesi olduğu bilincine varılması ve
bu bilincin yaygınlaştırılması hepimizin en
önemli görevleri arasında olmalıdır. Bütün bunların
üstünde, insan denen en yüce varlığın yeryüzünde özgür
ve güven içinde yaşama hakkının her hak ve hukukun üstünde
olduğunun bilincinde olmalıyız.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; tüm dünya, bu iletişim ve bilgi çağında
bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Ülkemiz
de bu değişim sürecinin içindedir. İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesinin kabulünden bu yana geçen elli sekiz
yıl sonra insan haklarının evrenselliğini savunanlar
ile insan haklarını ihlal edenlerin arasında bir mücadele
sürmektedir. Bu mücadeleyi, elbette ki, insan hak ve özgürlüklerini
savunanlar kazanacaktır. Bu süreçte, bizler, insan haklarının
evrenselliği idealini hayata geçirmek adına daha çok çaba
sarf etmek zorundayız.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi
en derin saygılarımla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Maraş.
Gündem dışı ikinci
sıradaki konuşmaya Hükûmet adına Orman Bakanı Osman
Pepe cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakanım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Kocaeli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sözlerime başlamadan hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gündem dışı olarak
söz alan Sinop Milletvekili Engin Altayın orman köylülerinin
sorunlarıyla alakalı olarak dile getirmiş olduğu
hususlara, Bakanlığımızın dört yıl içerisinde
yapmış olduğu çalışmalarla
Hükûmet olarak orman
köylüsünün dününü bugün nereye getirdik, onu, bu vesileyle, bu konuşmamda
ifade edeceğim.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiyede yaklaşık olarak 20 bin civarında
orman içi veyahut da orman civarı köy olduğunu biliyoruz.
Bu orman içi veyahut orman civarı köylerin ilan edilmesinde siyasetin
çok önemli bir katkısı vardır. Yani, bu köylerin,
doğrusunu söylemek gerekirse, çok önemli bir kısmı orman
içi veyahut da civarı köy olmak hakkına sahip olmamalarına
rağmen, Orman Kanununun 31inci ve 32nci maddelerinden doğan
haklardan istifade etmek için böyle bir statü kazandırılmıştır.
Orman köylerinde ne kadar insan
yaşıyor? Orman köylerindeki insan, nüfus olarak baktığımız
zaman 7,5-8 milyon deniliyor; ama, gerçekte orman köylüsü tanımına
sığan ve yılın on iki ayını orman köyünde
geçiren insanlarımızın sayısı bu kadar değildir.
Yani, bunların önemli bir kısmı yazın orman köyünde
yaşarlar, ama kışın şehirde veyahut da kasabada,
giderler oradaki konutlarında hayatlarını idame ettirirler.
Elbette ki, Türkiyenin orman köylülerinin
genel millî gelirden, refahtan yeterince istifade edemediklerini,
ülkenin en alt gelir gruplarını temsil ettiklerini,
oluşturduklarını ifade etmekte, öyle zannediyorum
ki, fayda var. Doğru, ülkenin millî gelir ortalamasından onda
1 civarında pay alan orman köylüsünün, mutlaka ve mutlaka, Türkiyenin
orman varlığının sürdürülmesi açısından
korunması, refah düzeyinin yükseltilmesi, özellikle sosyal
politikalar açısından desteklenmesi elzemdir.
Bununla alakalı olarak Hükûmetimizin
yapmış olduğu çalışmalardan Bakanlığımız
marifetiyle, ağaçlandırma faaliyetlerinde orman köyleriyle
alakalı kurulmuş olan ve Bakanlığımızın
bağlı kuruluşu olan Orköy marifetiyle ve de Orman Genel
Müdürlüğünün yapmış olduğu istihsal faaliyetlerinden
total olarak orman köylerine yaklaşık 1 milyar dolara yakın -takribî olarak- bunu YTLyle söylediğimiz
zaman 1 milyar YTLden daha fazla destek, orman köylüsüne direkt veyahut
da ki endirekt olarak
Bu, ya ağaçlandırma faaliyetlerinde
istihdam edilen köylülere verilen rakamlardır
TUNCAY ERCENK (Antalya) Sayın
Bakanım, bu ağaçlar kesiliyor, kesiliyor!
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla)
veyahut da ki, Orman Genel Müdürlüğünün
BAŞKAN Sayın Ercenk, lütfen
TUNCAY ERCENK (Antalya) Sayın
Bakan, ağaçlar kesiliyor. Bakın, şurası Doyran
BAŞKAN Sayın Ercenk, lütfen
oturur musun.
Sayın Bakan, lütfen Genel Kurula
hitap edin.
Buyurun.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Doyran
beldesi Töngüşlü köyündeki orman katliamını gördünüz
mü Sayın Bakan? İlgilenin bunlarla biraz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Arkadaşlar, elmalarla armutları birbirine
karıştırmayın. Ben şu anda elmadan bahsediyorum,
günü geldiği zaman armudun da cevabını veririm ben size.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Ağaçlar
kesiliyor, ormanlar tahrip ediliyor, siz Orman Bakanısınız
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Arkadaşlar
TUNCAY ERCENK (Antalya) Şu
fotoğrafı gördünüz mü Sayın Bakan? Lütfen, gördünüz mü
bu fotoğrafı? (AK Parti sıralarından gürültüler)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Arkadaşlar, şov yapmayın lütfen ya! Şov
yapmayın, şov!
TUNCAY ERCENK (Antalya) Hayır
ama, görmenizi istiyorum.
BAŞKAN Sayın Ercenk, lütfen
Sayın Ercenk
TUNCAY ERCENK (Antalya) Görmenizi
istiyorum, bakın
BAŞKAN Sayın Bakan, lütfen,
siz konuşmanıza devam eder misiniz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim,
her yıl, 300 bin orman köylüsü ailesine yapmış olduğumuz
bu destek elbette ki önemlidir. Türkiyede,
sadece bizim Bakanlığımızın orman köylüsüne
desteği yoktur. Hükûmetimizin Sosyal Yardımlaşma Fonundan
yılda 1,8 milyon ton kömürü ihtiyaç sahiplerinin ayağına
kadar gönderiyoruz. Bu son derece önemlidir. Burada kentlisi-köylüsü
ayrımı olmaksızın bu yardımdan istifade ediliyor.
Ayrıca, Hükûmetimizin KÖYDES
kapsamında yapmış olduğu bir çalışma var
ki, bu cumhuriyet dönemine -evet- not düşecek, cumhuriyet döneminde
takdirle anılacak çok önemli bir hizmeti yerine getiriyoruz.
KÖYDES kapsamında, 2006 ve 2007 yılları içerisinde, ülkemizde
suyu ve yolu olmayan hiçbir köy kalmayacak. Sayın Başbakanımızın
Hükûmet olarak, bu konuyla alakalı gösterdiği desteği,
vermiş olduğu desteği, burada, elbette ki kamuoyuna
bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
Bizim Sinopla alakalı -Sinop
özelimiz olduğu için- 2005 yılı içerisinde Sinopta
Özel İdarenin toplam bütçesi 2,7 trilyondu. Bugün 2006 için Sinoptaki
kullanılacak olan -evet- rakam 27 trilyona çıkmıştır.
10 katından daha fazla artmıştır. Sinopta 283 kilometre
yolun bu yıl içerisinde yapılması söz konusudur. Bunları
Sayın Altay da biliyor. Ama, şunu söyleyeyim: Bizim Türkiyedeki
orman köylüsüne veyahut da ki orman köylüsü olmayan köylü insanımıza
sağlamış olduğumuz bu ve benzer destekler, Hükûmetimizin,
milletimizin içerisinde bulunmuş olduğu uzun yıllardır
ihmal edilmişliklere çok önemli bir neşter vurmaktan ibarettir.
Biz de bunu yapıyoruz.
Yine, bizim, Bakanlık olarak,
Orman Genel Müdürlüğümüzün vermiş olduğu istihsal
planlarına göre, evet, üretimde orman kooperatifleri işçiler
çalıştırıyor. Onların sigortasından bahsettiği
için bunlar ya kendi adlarına çalışırlar veyahut
da ki kooperatiflere çalışırlar. Yani, bizim Bakanlığımızın
genel müdürlüklerinde istihdam edilen insanlar değildirler.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ferdî kredilerle alakalı birkaç rakam vermek
istiyorum. 2004-2006 döneminde, bu ferdî krediler, yüzde 165 oranında
artırılmıştır. Biz, orman köylüsünün yüzünü
ormandan çevirmesini istiyoruz. Yani, yegâne geçim kaynağı
olarak ormanın görülmesinin, artık, zamanının
geçtiğini biliyoruz. Bununla alakalı olarak yapmış
olduğumuz çalışmalarda, bizim ferdî kredilere daha
fazla destek veriyoruz. Bu sayede, dam örtüsü, alternatif projeler
veyahut da ki, güneş enerjisi sistemleri dağıtılarak,
orman köylüsünün yakacak ihtiyacını karşılamak
için ağaç kesmesine, ormanı tahrip etmesine de engel olmaya
çalışıyoruz.
Elbette ki, havza bazında yapmış
olduğumuz, Bir Havza Bir Ürün kapsamında yapmış olduğumuz
projelerden, Türkiyenin çok önemli orman bölgeleri, bundan önemli
paylar almıştır. Bir tek havzaya 3 trilyon kadar belli
bir üründe destek verip, aynı zamanda, burada bir pazarlama
imkân ve potansiyelini de oluşturuyoruz.
Hedefimiz, 2007 yılı içerisinde,
inşallah, 10 bin aileye güneş enerjisi sistemi dağıtacağız,
20 bin aileden daha fazlasına alternatif geçim kaynakları
temin etmek açısından ferdî krediler vereceğiz.
Yine, bizim, Bakanlık olarak,
hem Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü hem de Orman Genel Müdürlüğü
marifetiyle yapmış olduğumuz çalışmalardan
birisi, 2004 yılı içerisinde, 170 bin hektar olan, daha sonra
175 bin hektara, bu yıl 300 bin hektara çıkartmış olduğumuz
ağaçlandırma çalışmalarını, 2007 yılı
içerisinde, biz 400 bin hektara çıkartıyoruz. 400 bin hektara
çıkan ağaçlandırma çalışmalarında, elbette
ki orman köylüsünü çalıştırıyoruz.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Bunlar
ne Sayın Bakanım?..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Bu 400 bin hektarlık çalışma, Türkiyede 400
bin hektarlık ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışması,
cumhuriyet tarihinde söz konusu olan bir rakam değildir. Yani,
bizim Hükûmetimizin Türkiyedeki çevre ve ormancılık politikalarına
yeni bir çığır açtığını rahatlıkla
söylüyoruz, gururla söylüyoruz. Türkiyenin ne tarafına giderseniz
gidin, daha önce hiç tanık olmadığınız kadar
ağaçlandırma çalışmasını, en küçük ilden
en büyük metropole kadar görme imkânı vardır. Burada, elbette
ki, biz, orman köylüsünü istihdam ediyoruz. Bu da, sosyal projelerin
çok önemli bir bileşenidir.
2007 yılı içerisinde, orman
köylüsüne verecek olduğumuz, vermekte olduğumuz destek
daha da artarak sürecektir. Ancak, şunu söyleyeyim ki, 2007
yılı içerisinde KÖYDES çalışmalarına devam
ederken, biz, hem Orköy hem Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü
hem de Orman Genel Müdürlüğü marifetiyle, orman köylüsüne bugüne
kadar aldığından çok daha fazlasını vermek
için Bakanlık olarak elimizden geleni yapıyoruz. Ancak, Sayın
Altay, hiç de nazik olmayan, hiç de yakışık almayan bir
ifadeyle, orman köylüsünün mutazarrır olmuş olduğu
domuzlardan bahsetti.
ENGİN ALTAY (Sinop) Yanlış
mı Sayın Bakan!..
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Tabii, bir milletvekilinin, milletin Meclisinin kürsüsünü
bu şekilde işgal etmesi, bu tür ifadelerle kamuoyunun önüne
çıkması, milletvekillerinin huzurunu işgal etmesi,
hiç de doğru değildir.
ENGİN ALTAY (Sinop) Yani,
böyle bir sorun yok mu Sayın Bakan? Böyle bir sorun var mı yok
mu?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Domuzlarla alakalı olarak, Türkiyedeki yaban hayatının
popülasyonunda belli artışlar vardır. Bu hayvanların
bölgesel olarak artışlarındaki, evet, farkı biliyoruz.
Ancak, bu konuyla alakalı, valiliklere, köy muhtarlıkları
vasıtasıyla müracaat edilirse, onlara, sürek avı yapmak
için gerekli izinler verilir, gerekli, evet, kontroller sağlanır.
Ancak, bu konuyla alakalı, tabii,
arkadaşımızın ifade etmiş olduğu husus,
son derece incitici bir ifadedir. Kendisine, Grup Başkan Vekili
arkadaşımız da cevap vermiştir ama, ben Bakan olarak
bu kürsüden şunu ifade ediyorum: Orman köylüsünün, evet, acaba,
samanlıkları tapu alabilecek mi, samanlıkları
yıkılacak mı yıkılmayacak mı? diye bir
soru sormak kolay. Ama, biz bu konuyla alakalı ve benzer meselelerin
halliyle alakalı getirmiş olduğumuz kanun tekliflerinde,
Cumhuriyet Halk Partisinin nasıl karşı durduğunu
da iyi biliyoruz. Yani, Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda, gerçekten,
orman köylüsünün orman arazileri üzerindeki samanlığıyla,
eviyle alakalı
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Elmayla armudu karıştırdınız yine.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla)
evet, bir endişesi varsa, getirsinler tekliflerini
veyahut da ki getirsinler tekliflerini, biz onlara destek verelim.
(CHP sıralarından gürültüler) Ama, bugüne kadar bizim ortaya
koymuş olduğumuz çözüm tekliflerine, evet, onların
herhangi bir olumlu katkısı olmamıştır, destek
değil, köstek olmuşlardır.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ormanları
sizden Cumhuriyet Halk Partisi kurtardı.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI OSMAN PEPE
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar,
CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Elmayla armudu karıştırma Sayın Bakan.
BAŞKAN Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Komisyonlardan istifa tezkereleri
vardır iki adet, ayrı ayrı okutuyorum.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Sayın
Bakan, bunları vereyim mi?
BAŞKAN Sayın Milletvekili,
lütfen
Sayın Ercenk
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Resim vermek istiyor, resim, hatıra!..
BAŞKAN Okur musunuz.
B)
TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.-
Manisa Milletvekili Mehmet Çerçinin, Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin önergesi (4/423)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonu üyeliğimden istifa ediyorum.
Gereğini arz ederim. 11/12/2006
Mehmet
Çerçi
Manisa
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğerini okutuyorum:
2.-
Mardin Milletvekili Muharrem Doğanın, Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu üyeliğinden
çekildiğine ilişkin önergesi (4/424)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Plan ve Bütçe Komisyonunda görev
alacağımdan, üyesi bulunduğum Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyeliğinden istifa
ediyorum. 07/12/2006
Gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Muharrem
Doğan
Mardin
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:
C)
GENSORU, GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Ateş ve 23 milletvekilinin,
bankacılık sektöründe yabancı sermaye payındaki
artışın doğuracağı etkilerin
araştırılması amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/403)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
1- Bilindiği gibi son iki
yılda bankacılık sektöründe hızlı bir yabancılaşma
yaşanmaktadır.
Demirbank HSBCye, Sitebank Yunan
Novabanka, TEBin yüzde 50si Fransız BNPye, Yapı Kredi Unicredito-Koç
ortaklığına, Dışbank Fortise, Garanti Bankasının
kontrol hissesinin yarısı GE Financea, C Bankın kontrol
hissesinin tamamı İsrail Bank Hapoalime, Finansbank Yunan
NBGye, Tekfenbank Yunan EFGye, Denizbank Dexiaya, Adabank bir Kuveyt,
finans kuruluşuna, MNG Bank Hariri ailesine satılmıştır.
Şekerbankın kontrolü Kazakistandan Bank Turana geçmiştir.
Citigroup, Akbankın yüzde yirmisini satın almıştır.
Alternatifbank, Alfabanka satılmıştır. Oyakbankın
satışı tamamlanmak üzeredir. Halkbank 2007 yılı
içinde özelleşecektir.
Buna koşut olarak piyasa yapıcısı
12 banka içinde İş Bankası, Ziraat Bankası, Vakıfbank
ve Halkbank olmak üzere, sadece 4 yerli banka kalmıştır.
Halkbankın özelleştirilmesinden sonra sayı, 3e inecektir.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin de, süreçteki tehlikeye
işaret etmiş ve 7 Kasım 2006 tarihinde verdiği demeçte
Türkiye Bankalar Birliğinin başında Mr. Bilmem Kimi
görmek istemem demiştir.
2- Doğu blokundan ayrılan
AB ülkelerinde yabancılar, bankacılık piyasasına
hakim olmuştur. Bankacılık sektöründe yabancı payı,
Polonyada yüzde 67, Çek Cumhuriyetinde yüzde 95, Macaristanda yüzde
90, Slovakyada yüzde 93, Estonyada yüzde 100dür. Güney Amerika ülkelerinde
de yabancılaşma oranı artmaktadır. Meksikada sistemin
yüzde 82si, Arjantinde yüzde 48i, Şilide yüzde 45i, Peruda
yüzde 47si yabancıların elindedir. Üstelik bankacılık
sektöründeki yabancılaşma çok hızlı gelişmektedir.
Örneğin, Meksikada 1997 Martında bankacılık kesimi
varlıklarının yüzde 14ünü yabancı bankaların
kontrolünde iken, bu oran Aralık 2002de yüzde 66ya, 2006da yüzde
82ye yükselmiştir.
Oysa, gelişmiş AB ülkelerinde
bankacılık sektöründe yabancı sermayenin payı
düşüktür. Avusturya ve Fransada yüzde 19, Danimarkada yüzde
17, Hollandada yüzde 11, İspanyada yüzde 10, İtalyada yüzde
8, Almanyada yüzde 5.
Üstelik ABnin tüm uyarılarına
karşın İtalya, Fransa ve Almanya, bankacılık
sektörüne yabancıların girişini kısıtlamaktadır.
İtalya, tezgâh altından yabancıların banka almasını
engellediği gerekçesiyle Avrupa Birliğinden göstermelik
bir uyarı almış, ancak, AB, Fransa ve Almanyayı
uyarmayı göze alamamıştır. Almanyada doğrudan
veya borsa yoluyla yüzde 0,01lik bir el değiştirme bile hemen
devletin yetkili kurumları tarafından takibe alınmaktadır.
3- Bankacılık sektöründeki
yabancılaşma açısından ilginç bir gelişme, yabancılaşmada
TMSFnin katkısıdır. Sitebank, Adabank ve Yapı Kredi,
TMSF tarafından satılmıştır. BDDK başkanı,
yabancılaşmadan şikâyet ederken, TMSF bankacılık
sektörünün yabancılaşmasına kolaylık sağlamaktadır.
4- Gelişmiş Batı ülkeleri,
bankacılık sektöründe yabancıların payını
fiilen sınırlamakta, bankalarının millî sermaye
elinde kalmasını sağlamaya çalışmaktadırlar.
Çünkü, reel sektörün kredi gereksinimi mali sektör, yani bankalar
tarafından karşılanır. Mali sektörün kontrolü yabancıların
eline geçmiş bir ülkede, reel sektörün rekabet ve gelişme
kapasitesi de yabancıların kontrolüne girer.
Avrupa Birliği ülkelerindeki
firmalarla Gümrük Birliği içinde zaten haksız rekabete
muhatap olan Türk şirketleri, Türk bankacılık sistemini
ele geçiren Avrupa kökenli bankalar kredi musluklarını
kapattıklarında, AB firmaları karşısında
rekabet edemez duruma bile düşebileceklerdir.
Türkiye, bölgesinde iddialı
olmak için, kamu ve özel sektör şirketleriyle elbirliği
içinde çalışması gereken bir ülkedir. Bu süreçte reel
sektörün can damarı sayılan bankaların büyük bölümünün
yabancıların eline geçmesi, Türkiye açısından büyük
bir sorun yaratacaktır.
Bu durumda, bankacılık
sektöründeki yabancılaşma yalnızca özel kişilere
ait bir bankanın satışı biçiminde düşünülmemeli,
reel sektör ve ekonomi üzerindeki etkileriyle birlikte ele
alınmalıdır. Bu konunun, Türkiye açısından yaratabileceği
tehlikelerin bütün boyutlarıyla araştırılması,
bankacılık sektöründeki yabancılaşmanın
sınırlanması da dahil çözüm önerilerinin ortaya konması
amacıyla Anayasanın 98., TBMM İç Tüzüğünün 104. ve
105. maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasını dileriz.
Saygılarımızla.
1) Abdulkadir Ateş (Gaziantep)
2) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
3) Ferit Mevlüt Aslanoğlu (Malatya)
4) Berhan Şimşek (İstanbul)
5) Emin Koç (Yozgat)
6) Harun Akın (Zonguldak)
7) Atilla Kart (Konya)
8) Feridun Ayvazoğlu (Çorum)
9) Muharrem Kılıç (Malatya)
10) Mustafa Özyurt (Bursa)
11) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
12) Ahmet Ersin (İzmir)
13) Ersin Arıoğlu (İstanbul)
14) Ali Kemal Kumkumoğlu (İstanbul)
15) Orhan Eraslan (Niğde)
16) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
17) Halil Akyüz (İstanbul)
18) İlyas Sezai Önder (Samsun)
19) İzzet Çetin (Kocaeli)
20) Bihlun Tamaylıgil (İstanbul)
21) Engin Altay (Sinop)
22) Erdal Karademir (İzmir)
23) Mehmet Boztaş (Aydın)
24) Muharrem Toprak (İzmir)
BAŞKAN Önerge gündemde yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması
konusundaki ön görüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun,
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır,
okutup oylarınıza sunacağım.
VI.
- ÖNERİLER
A)
SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.-
(8/28) ve (8/33) esas numaralı genel görüşme önergelerinin ön görüşmelerinin
birleştirilerek birlikte yapılmasına ve görüşme gününe
ilişkin CHP Grubu önerisi
12.12.2006
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulunun,
12.12.2006 Salı günü (Bugün) yaptığı toplantısında,
siyasi parti grupları arasında oy birliği sağlanamadığından,
Grubumuzun aşağıdaki önerisinin, İçtüzüğün
19 uncu maddesine gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Prof.
Dr. Haluk Koç
Samsun
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Gündeminin
Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına
Dair Öngörüşmeler Kısmının, 298 inci sırasında
yer alan (8/28) ile 313 üncü sırasında yer alan (8/33) Esas Numaralı
Genel Görüşme Önergelerinin görüşmelerinin, Genel Kurulun;
09.01.2007 Salı günlü birleşiminde ve birlikte yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Önerinin lehinde söz
isteyen Onur Öymen, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Öymen. (CHP
sıralarından alkışlar)
ONUR ÖYMEN (İstanbul) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım;
bildiğiniz gibi, biz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, Batı
Trakya sorununu defalarca yüce Meclisin gündemine getirdik. Maalesef,
şimdiye kadar, bütün girişimlerimize rağmen, bir genel
görüşme açmak mümkün olamadı. Ümit ediyoruz ki, yakında,
Adalet ve Kalkınma Partisinin Grubu da bir genel görüşme açma
lüzumunu hissedecektir ve bu konuyu ayrıntılı olarak
konuşacağız.
Değerli arkadaşlarım,
Batı Trakya konusunu niçin bu kadar sık gündeme getiriyoruz?
Bir kere, orada yaşayan soydaşlarımıza karşı
bir vicdan borcumuz var. Bu soydaşlarımız, çok uzun
yıllardan beri, Balkan Savaşından bu yana, cumhuriyetin
kurulduğu yıllardan bu yana Türkiye ile Yunanistan arasında
yapılmış bulunan çeşitli anlaşmalara
rağmen, maalesef, çok büyük sıkıntılar içindedirler,
hakları sürekli olarak kısıtlanmaktadır, sürekli
olarak vatandaşlık hakları kısıtlanmaktadır.
Şimdi, biz, bu konuyu, yalnız
yüce Mecliste dile getirmiyoruz, birkaç gün önce Rumeli Türkleri
Kurultayında da dile getirdik. Yalnız, Batı Trakyalı
Türklerin değil, bütün Rumeli Türklerinin çok sorunları
var, problemleri var. Ama, şunu ifade etmek istiyoruz ki, özellikle
Batı Trakyada, bir Avrupa Birliği ülkesi olan Yunanistandaki
soydaşlarımızın çektiği sıkıntıların,
başka yerlerdeki sıkıntılarla mukayese edilmesi
bile mümkün değildir.
Şimdi, değerli arkadaşlarım,
biz bu konuları Avrupa Birliği toplantılarında
gündeme getiriyoruz. Karma Parlamento Komisyonunun hemen hemen
her toplantısında Batı Trakya sorunlarını
gündeme getiriyoruz. Niçin gündeme getiriyoruz? Çünkü, görüyoruz
ki, Avrupa Birliği, sürekli olarak Türkiyeden, İstanbuldaki
Rum azınlığı hakkında taleplerde bulunuyor,
sürekli olarak taleplerde bulunuyor. Sayfalarca, bütün raporlarda
bu talepleri görüyoruz.
Şimdiye kadar bu talepler ne
zaman önümüze geldiyse, biz onlara dedik ki: Güzel, ama aramızda
bir anlaşma var, Lozan Anlaşması var. Bu Lozan Anlaşmasının
37 ile 44üncü maddeleri, gerçekten, İstanbuldaki Rumların
haklarıyla ilgilidir. Ama bir
de 45inci madde var. 45inci madde eşitliği öngörüyor:
Batı Trakya Türklerine, İstanbulda Rum azınlığa
tanıdığımız hakların aynısını
tanıyacağını söylüyor. İşte diyoruz, sizin
üyeniz olan, Avrupa Birliğinin üyesi olan Yunanistan, bu maddeyi
ihlal ediyor, bizim İstanbulda Rumlara tanıdığımız
hakları, Batı Trakyadaki Türklere tanımıyor. Ne
yazık ki, değerli arkadaşlarım, size büyük bir
üzüntüyle söylüyorum ki, bunları dile getirdiğimiz Avrupa
Birliği toplantılarında, bir tek kere bile, bir kere
bile bir Avrupa Birliği yetkilisi kalkıp da, evet, Batı
Trakya Türklerinin uğradığı bu sıkıntıların
bilincindeyiz, Avrupa Birliği olarak ilgi göstereceğiz
dememiştir. Son derece hazindir, son derece hazindir ve bu, çok
açık bir çifte standarttır. Bunu huzurunuzda protesto ediyoruz.
Gerçekten, Batı Trakyada yaşayanlar da, Avrupa Birliğinin
diğer taraflarında, diğer ülkelerinde yaşayanlar
kadar eşit haklara sahiptirler.
Bakınız, Yunanistan, Avrupa
Birliği üyesi olduktan sonra yaklaşık yirmi yıl vatandaşlık
yasasındaki 19uncu maddeyi muhafaza etmiştir. Bu 19uncu
madde, değerli arkadaşlarım, çağ dışı
ve ırkçı bir maddedir. Çünkü, maddede diyor ki: Helen
asıllı olmayan Yunan vatandaşları -yani Türkler-
uzun süreli sınır dışına giderlerse, başka
ülkelere giderlerse vatandaşlıktan atabiliriz ve bu maddeye
dayanarak tam 60 bin soydaşımızı Yunan vatandaşlığından
atmışlardır. Şimdi, biz diyoruz ki bunları geri
alın; almıyorlar. Bu, son derece ciddi bir konudur ve bu konuda
Hükûmetin bir kere daha dikkatini çekiyoruz, Yunanistanla yaptığınız
görüşmelerde bunları dile getirin diyoruz.
Dinî haklarını anlattık.
Hükûmet başka yerlerde dinî konularda çok duyarlı, fakat, Batı
Trakyadaki Türklerin dinî haklarının bu kadar ezilmesi,
ayaklar altına alınması, ne yazık ki, Hükûmetimizde
duyarlılık yaratamıyor. Avrupa Birliği de Türkiyeye
geliyor, boyuna dinî haklardan bahsediyor, azınlıkların
dinî hakları diyor; ama, Batı Trakyadaki Müslüman Türklerin
dinî azınlık haklarından bahseden yok.
Eğitim hakları öyle, müftü
seçimi öyle, vakıflar konusu öyle; yani, anlatacak o kadar
çok sorunumuz var ki, bir genel görüşmede bütün bunları mutlaka
dile getirmeliyiz.
Değerli arkadaşlarım,
size bu vesileyle bir hususu daha dile getirmek istiyorum, o da
şudur: Avrupa Birliğine biz ne zaman bunu anlatsak, AB yetkililerine,
bize diyorlar ki, bizim bu azınlık hakları konusunda,
insan hakları konusundaki eleştirilerimiz ancak bir üye,
bir aday ülke aday olduğu sürece geçerlidir. Bir ülke üye olduktan
sonra onlara bizim söyleyecek hiçbir sözümüz kalmaz. İşte,
bunu kabul etmiyoruz. Eğer
azınlık hakkı bir insan hakkıysa, üye olsa da olmasa
da bunu takip edeceksiniz, bunun peşinden gideceksiniz. Yani,
bir ülke üye olmakla azınlıklara karşı yükümlülüklerini
ortadan mı kaldırıyor? Avrupa Birliğinin bu konudaki,
maalesef, duyarsız tutumunu huzurunuzda, yüce Meclisin huzurunda
kınamak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım,
Avrupa Birliğinin bu çifte standardını aynı
şekilde Kıbrıs konusunda da görüyoruz. Bakınız,
dün kabul edilen karar Türkiye açısından hiçbir şekilde
kabul edilemeyecek bir karardır. Dün kabul edilen kararla Avrupa
Birliği Kıbrıs dolayısıyla Türkiyeye ceza
vermiştir, 8 görüşme maddesinin görüşülmesini durdurma
kararı vermiştir, geri kalan bütün maddelerin sonuçlandırma
aşamasına gelmesini Türkiye'nin Kıbrıs konusunda
taviz vermesi şartına bağlamıştır, yani
Türkiye üyelik yolunda ilerlerken mutlaka Kıbrısı tatmin
edecek, başka çareniz yok diyor. Peki, Kıbrıs aday olduğu
zaman onlara dediniz mi, Türkiyeyle ilişkileri düzeltin de öyle
gelin? Tam tersini yaptınız. Kıbrıs devletini kuran
Londra ve Zürih Anlaşmalarını ihlal ederek, o anlaşmalara
göre Avrupa Birliği üyesi olamayacak olan Kıbrıslı
Rumları üye yaptınız ve şimdi de onların taleplerini
esas alarak, onların taleplerine arka çıkarak Türkiye'yi
cezalandırıyorsunuz. Bugünkü İngiliz gazeteleri,
Times gazetesi başta olmak üzere Türkiye'ye hak etmediği
bir ceza verilmiş. diyor.
Şimdi, değerli arkadaşlarım,
bu kadar ağır bir muameleye maruz kalacağız.
Hükûmet bile sonunda artık şikâyet etmeye başladı.
Şimdiye kadar Efendim, çok iyi gidiyor, işlerimiz yolunda.
diyordu, şimdi Önümüze kayalar yuvarladılar. diyor. Bu
kayaları yeni mi gördünüz? Bu kayalar her zaman vardı önümüzde,
ama, ne yazık ki Hükûmet her şeyi iyimser bir hava içinde halka
göstermeye çalıştı, şimdi duvara çarptınız.
Bizim için çok hazin bir durumdur. Bu durumdan kurtulmak için Hükûmet
bir son dakika manevrası yapmaya kalktı, büsbütün sıkıntıya
soktu bizi. Orada diyor ki: Efendim, karşılığı
olmasa bile biz tek taraflı taviz veririz, bir limanı açarız,
bir havaalanını açarız. Ondan sonra da karşı
tarafın taviz vermesi ümidini dile getiriyor.
Yani, gerçekten, değerli arkadaşlarım,
böyle tek taraflı taviz verilmesinin örneğini biz yaşamadık,
cumhuriyet döneminde yaşamadık ve Hükûmetin bu tavizkâr politikası
maalesef hiçbir şeyi çözemedi ve Türkiye bu tavizi vermeden
önce komisyon hangi önerilerde bulunduysa, işte, Dışişleri
Bakanları toplantısından aynı karar çıktı.
8 maddeyi askıya alacak, geriye kalan bütün maddeleri Kıbrıs
konusunda Türkiye'nin taviz vermesine bağlayacak. Bu da yetmiyor.
Orada diyor ki bir de: 21 Eylül 2005 tarihli kararınızı
uygulayacaksınız.
Ne diyor orada? Hem bütün limanlarınızı
açacaksınız hem bütün havaalanlarınızı açacaksınız
Rumların gemilerine ve uçaklarına diyor. Bu da yetmiyor.
Biz, hepimiz Rumlarla diğer devletler gibi eşit muamele görüyoruz,
eşit muamele yapıyoruz onlara, siz de Rumlarla ilişkilerinizi
normalleştireceksiniz diyor. Yani, Kıbrıs Rum kesimini
meşru Kıbrıs devleti olarak tanıyacaksınız.
Değerli arkadaşlar, bunu
kabul etmek mümkün müdür? Kendine saygısı olan bir hükûmet bunu
kabul edebilir mi? Derhal reddeceksiniz, derhal reddeceksiniz. Bu
gibi önerileri Türkiyenin kabul etmesi kabil değil.
Yüce Meclis bu konularda üç tane
karar almıştır. Üçüncüsü bu iktidar zamanında
alınmıştır. Hepsi oy birliğiyle alınmıştır.
Ne yazık ki, Hükûmetin bu defa izlediği tutum yüce Meclisin
aldığı kararlara taban tabana zıttır. Meclisin
haberi yok, Cumhurbaşkanının haberi yok, Genelkurmay
Başkanının haberi yok, Millî Güvenlik Kurulunun haberi
yok. Böyle tek taraflı tavizler veriyorsunuz. Ne hakla? Düşünebiliyor
musunuz, Kıbrıs Rum Başbakanı Papadapulos bilecek
Türk önerisini Türkiye Cumhurbaşkanı bilmeyecek. Böyle
bir durum olabilir mi? Yaratılan durum bu ve yabancılar
açıklıyor, biz onlardan duyuyoruz. Yabancı diplomatlardan
duyuyoruz ki, Türkiye karşılıksız
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ONUR ÖYMEN (Devamla) Sayın
Başkan, toparlıyorum.
Bu, son derece önemli bir konudur.
Müsaade buyurursanız, bir iki cümle daha söyleyeyim.
BAŞKAN Buyurun.
ONUR ÖYMEN (Devamla) Son derece
büyük bir haksızlıktır Türkiyeye yapılan. Türkiyeye
yapılan son derece büyük bir haksızlıktır. Bir taraftan,
Avrupa Birliği çok büyük bir haksızlık yapıyor. Bizim
tam üyeliğimizin önünü, gerçekten, Sayın Hükûmet Sözcüsünün
dediği gibi kayalarla kapatıyor. Bir taraftan da, biz,
bu kayaları kaldıracağız diye tarihimizde yapmadığımız
işleri yapıyoruz. Hiç kimseye haber vermeden, devletin en
yetkili organlarına haber vermeden çok büyük tavizler veriyoruz
ve bu yükün altından kalkamayız değerli arkadaşlarım.
Hükûmet bu yükün altından kalkamaz. Sizi çok açık bir şekilde
uyarmak istiyorum. Bunlar millî davalar. Millî dava böyle yürütülmez.
Yani, karşınıza Avrupa Birliğinden böyle büyük
engeller çıkınca, kalkacaksınız muhalefeti suçlayacaksınız.
Yetmeyecek, elli yıldan beri Kıbrıs davasının
kahramanı olan Sayın Denktaşı suçlayacaksınız,
Türkiyeye gelme diyeceksiniz, Türkiyede konuşma diyeceksiniz,
Konferans verme diyeceksiniz.
Değerli arkadaşlarım,
çok değerli Adalet ve Kalkınma Partisine mensup milletvekilleri,
sizin vicdanınız sızlamıyor mu bu sözleri duyduğunuz
zaman? Bir millî kahramanın konuşmasının engellenmesi,
sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu? Sizi rahatsız
etmiyor mu? Bizim vicdanımızı sızlatıyor.
ŞEVKET ARZ (Trabzon) Hiçbiri
dinlemiyor ki.
ONUR ÖYMEN (Devamla) Sayın
Denktaş bir partici değildir, hiçbir partinin üyesi değildir,
bir millî davanın sahibidir ve hepimiz, sizler de bizler de, aynı
davaya baş koymuş insanlarız. Nasıl olur da, bu davanın
kahramanlarını karşınıza alırsınız?
Nasıl olur, Cumhurbaşkanınızı yok farz edersiniz,
Millî Güvenlik Kurulunu yok farz edersiniz, Meclisi yok farz edersiniz?
Biliyor musunuz, Sayın Dışişleri
Bakanı birbuçuk yıldan beri, Dışişleri Komisyonuna
gelip, herhangi bir konuda, bir kere izahat vermiş değildir.
Bu, Meclisi yok saymak. Meclisi hiçe sayıyorsunuz. Böyle bir rejim,
böyle bir demokrasi olabilir mi? Rejime zarar veriyor bu davranışlar.
Avrupada, bütün hükûmetler şu anda Türk önerisini biliyor ve
meclisleriyle tartışıyorlar. Bir ülke hariç, Türkiye.
Değerli arkadaşlar, bunu
esefle karşılıyoruz, esefle karşılıyoruz
ve huzurunuzda, Hükûmetin bu tutumunu protesto ediyoruz. Türkiye
böyle bir muameleye layık değildir, Türkiye Büyük Millet
Meclisi böyle bir muameleye layık değildir.
Yüce Meclisi, bu vesileyle saygılarla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Öymen.
Önerinin lehinde söz isteyen, Haluk
Koç, Samsun Milletvekili.
Buyurun Sayın Koç.
HALUK KOÇ (Samsun) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; önemli bir konunun grup
önerisi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
Sayın Öymen değindiler; gerçekten, Batı Trakyada yaşayan
Türk ve Müslüman soydaşlarımız yaşamın çeşitli
alanlarında, çok değişik baskılar altında hayatlarını
idame ettirmeye çalışıyorlar. Bunları kısaca
özetlemek gerekirse, bir defa, her şeyden önce, önemli bir insan
hakkının reddi söz konusu Batı Trakyada, etnik kimliğin
inkârı söz konusu, hem de devlet politikası olarak.
Değerli arkadaşlarım,
kısaca anımsatmak istiyorum: Bilindiği gibi, Lozan
Anlaşması, Batı Trakyada Karasunun batısında
kalan Kavala, Drama, Selanik, Sarışaban bölgeleriyle bazı
adalardaki soydaşlarımızın yeni Türkiye Cumhuriyetine,
İstanbul dışındaki, Anadoludaki Rumların da
Yunanistana mübadil olarak gönderilmelerini kararlaştırmıştı.
Bu şekilde, çok sayıda soydaşımız Türkiyeye
mübadil olarak geldi. Aynı anlaşma, Karasunun doğusunda
kalan İskeçe, Gümülcine ve Dedeağaç bölgelerindeki Türklerle
İstanbulda yaşayan Rumları mübadele dışında
bırakmıştı. Lozan görüşmelerinde, Türk tarafı,
Batı Trakya nüfusunun kendi geleceğini tayin etmesi için
plebisite gidilmesini savunmuş; ancak, itilaf devletleri temsilcilerinin
direnişi karşında bu gerçekleşememiştir,
tam anlamıyla gerçekleşememiştir.
Sonuçta, Türkiye ve Yunanistanda
bırakılan yerleşik Türkler ve Rumlar, anlaşmanın
38inci ile 45inci maddeleri ile azınlıkların uluslararası
korunmasıyla ilgili hükümler çerçevesinde korunmaya
alınmışlardır. Böylece, Yunanistan, Batı Trakyada
yaşayan Türk ve Müslüman azınlığıyla ilgili
Lozan maddelerini kendi hukukunda kabul etmiş, bu hükümlere
aykırı bir iç yasal uygulama gerçekleştirmemeyi taahhüt
etmiştir.
Bugüne gelene kadar yaşananları,
tabii, çok kısa bir konuşmada özetlemek mümkün değil,
ama, varılan mutabakatla -sevinerek ifade edeyim- 9 Ocak günü,
bayramdan sonraki gün, bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi bir
tavır sergileyecek ve bir genel görüşme açacaktır. Bunu
muhtemelen oylayıp kabul edeceğiz.
Değerli arkadaşlarım,
Batı Trakyada yaşananları, bir Avrupa Birliği
üyesi olarak Yunanistanın soydaşlarımızın
etnik kimliklerini nasıl inkâr ettiğini, onları sadece
bir Müslüman azınlık olarak isimlendirmeyi nasıl zorladığını,
adında Türk kelimesi geçen tüm birlik ve dernekleri kapattığını,
buna karşı direnenleri, mücadele edenleri yıldırmak
için her türlü cezai yaptırımı devreye soktuğunu
iyi bilmemiz gerekiyor.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Yunanistana göre, bu Müslümanların içinde
sadece Türkler değil, Pomaklar var, Çingeneler var. Oysa, Müslüman
olan azınlıktan hiç kimse, bugün, Batı Trakyada Türklükten
başka bir isimlendirmeyi kabul etmemektedir. Batı Trakya
Türk azınlığına Yunan devleti tarafından neredeyse
baskı önlemleri de kullanılarak yapay bir şekilde benimsetilmek
istenen üç farklı etnik köken tanımı, maalesef, maalesef,
hani o, her gün çalışmalarıyla Türk basınında
ya da gündemimizde yer tutan Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği,
Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan ve azınlık
haklarıyla ilgilenen kuruluşların -ki ne menem kuruluşlarsa
onlar- Batı Trakyayla ilgili rapor ve değerlendirmelerine
de ne acıdır ki yerleşmiş gözüküyor.
Değerli arkadaşlarım,
içinizden der gibisiniz siz de ah bu çifte standartlar, ah bu sahte
demokrasi, sahte özgürlükler, sahte insan hakları kavramları
ve bunların arkasına saklananlar; asıl emelleri, emperyalist
emellerini, bu sahte, bu sihirli sözcüklerin arkasına saklayanlar.
Değerli arkadaşlarım,
soydaşlarımız mücadelelerini Yunan iç hukukunda ve
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde sürdürüyorlar. Soydaşlarımız
yirmi dört yıldır bir Avrupa Birliği ülkesi vatandaşı
olarak yaşadıkları Yunanistanda eğitim konusunda
ağır baskılar, ihmaller ve engellerle karşı
karşıyadırlar. Batı Trakyadaki Türklerin, Gümülcine
Celal Bayar ve İskeçe Muzaffer Salihoğlu Azınlık
Ortaokul ve Lisesi dışında, bütünüyle Yunan devletinin
kontrolünde bulunan, Arapça ve Yunanca ağırlıklı
altı yıllık ortaöğrenim düzeyinde program uygulayan,
diploması lise diplomasına eşdeğer iki medresesi
-oradaki ismiyle söylüyorum- Şahin ve Gümülcine Hayriye Medresesi
ve Batı Trakya sathına dağılmış toplam 215
ilkokulu bulunmaktadır. Azınlık ilkokullarının
sayısı her yıl azalma eğilimi göstermektedir. Bunun
en önemli nedeni öğrencisizlik nedeniyle okulların kapanması
ve/veya çok az öğrencili okulların birleştirilmesi uygulamasıdır.
Azınlığa ait teknik
okul veya meslek lisesi yoktur değerli milletvekilleri. Devlet
teknik okullarına azınlık öğrencileri kabul edilmemektedir
sayın milletvekilleri.
Devlet tarafından açılan
anaokullarında görevli soydaş öğretmenlerin sayısı
yok denecek kadar azdır. Bu alanda azınlığın
kendine özgü eğitim kurum ve düzenlemelerinin bulunmaması
nedeniyle, istihdam garantisi arayan azınlık gençleri, yani
Türk ve Müslüman gençler, anaokulu öğretmenliğini mesleki
ihtisas branşı olarak tercihe zorlanmaktadırlar. Lisans
veya iki yıllık mesleki öğrenim düzeyinde Türkiyeden
mezun olmuş anaokulu öğretmenlerinin sayısı bugün
20nin altındadır. Batı Trakya Azınlığı
Yüksek Tahsilliler Derneği bünyesinde faaliyet gösteren sadece
9 çocuk kulübünde görev yapmaktadırlar. Yunan devleti, her
Türk köyüne bir anaokulu açarak, azınlık çocuklarına
Yunan dilini, Hristiyan örf ve âdetlerini küçük yaşta
aşılamak istemektedir. Bu uygulama soydaşlarımızda
tepkiye yol açmakla beraber, çocuklarının hayata daha
iyi hazırlanmalarını isteyen ve çaresizlik içerisinde
bu okullara kayıt yaptıran ailelerin sayısı her
geçen yıl artmaktadır. Özel Eğitim Kurumları Kanun
Tasarısı görüşülürken burada dile getirdiğimiz
hususları, bir kere daha sizlere hatırlatmak istiyorum.
Değerli arkadaşlarım,
Yunan Anayasasına göre ülkede zorunlu eğitim dokuz
yıl iken, azınlık eğitim rejiminin ihtiyacı
karşılayacak düzeyde yeni ortaokul ve liselerle tahkim
edilmesine olanak verilmemektedir. Bu şekilde eğitim sorunları
gidiyor ve esas önemli konulardan bir tanesi, dinî ve vicdani özgürlükler
konusu ve müftü seçimi.
Değerli arkadaşlarım,
şimdi, Batı Trakyadaki Türk ve Müslüman azınlığın
din ve vicdan özgürlüğü alanında karşı karşıya
kaldığı sorunlar çok önemli. Şu anda, mütekabiliyet
ilkesi tamamen göz ardı edilerek -yine o konuda konuşan
arkadaşlarımızın kulakları çınlasın,
Vakıflar Yasası süresince- Lozana da aykırı olarak,
Yunan makamlarının atadığı iş birlikçi
müftüler, resmî makam olarak tanınmaktadır. Bu atama müftüler,
bütünüyle yönetimin arzu ve direktifleri doğrultusunda çalışmaktadırlar.
Bu insanlar, soydaşlarımız nezdinde muteber kabul
edilmemektedir. Türk azınlığın seçmiş olduğu
Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ve eylül ayında rahmetli
olan -bir kere daha Tanrıdan rahmet diliyorum- mücadele insanı
İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga, soydaş toplumunun, yaşadığı
sürece, her türlü etkinliğine katılmakta ve itibar görmekteydi.
Değerli arkadaşlarım,
bakın, Kurban Bayramının ilk günü İskeçede, rahmetli
Mehmet Emin Aganın yerine, soydaşlarımız, müftü seçimi
yapacaklar. Yunan makamları, daha önce olduğu gibi, yine
onu tanımayacak ve kendi atadığı resmî müftüyü muhatap
olarak kabul edecek.
Değerli arkadaşlarım,
mütekabiliyetten bahsediyoruz. Ben, şimdi, Türkiyeye dönüp
düşünmek istiyorum. Fener Rum Patriğini Türkiyenin atadığını
bir düşünün. Fener Rum Patriğinin bugün çeşitli ziyaretlerde
vesile olan ekümenlik sıfatını kullanmasının
önüne yasalar çerçevesinde geçtiğimizi gösterecek bir siyasi
irade koyduğunu düşünün Türkiyenin. Türkiyenin bu iddiaları
ortaya koyması durumunda nasıl gürültüler çıkabileceğini
düşünebiliyor musunuz dünyanın dört bir köşesinden,
hemen sınırımızın ötesinden değil! O, her
gün televizyonda haber almaya alıştığımız
Brükselden ne kadar gürültü çıkacağını düşünebiliyor
musunuz! Ama, bu hak, Lozana rağmen, Batı Trakyada iğdiş
edilirken kimsenin çıtı çıkmıyor. O insanlar darp
ediliyor, o insanlar hapse atılıyor ve o insanlar, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinde, Yunan iç hukukunu tükettikten
sonra, dava açıp kazanıyorlar, ama, Brükselde konu dahi
edilmiyorlar.
Değerli arkadaşlarım,
Avrupa Birliği üyeliği böyle çifte standart bir üyelik midir?
Bazılarına Sen her türlü şeyi yapabilirsin, sen benim
üyemsin. deme hakkı var mı Avrupa Birliğinde? Orada yaşayan
insanlar rehin mi? Bu rehin lafını özellikle söylüyorum;
çünkü, Vakıflar Yasa Tasarısı görüşülürken Cumhuriyet
Halk Partisinin ortaya koyduğu iddialara, tutanaklara geçirdiği
sözlere karşın, medyada, televizyon kanallarında aynı
kişiler, Cumhuriyet Halk Partisini, Türkiyenin vatandaşı
olan ve Lozandaki haklarını kullanan, bizimle eşit,
kardeş durumunda olan gayrimüslim azınlığımızı
rehin tutmakla eleştirdiler bizi. Ben, şimdi, çifte standartlarını
söylemek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
HALUK KOÇ (Devamla) Toparlıyorum
BAŞKAN Sayın Koç, lütfen,
toparlar mısınız.
Buyurun.
HALUK KOÇ (Devamla) Her biri toplum
bilimci, siyaset bilimcisi, üniversite öğretim üyesi özel vakıf
üniversitelerinde, bir gün, Batı Trakyada yaşanan insanlık
dramı için, bir gün, bir kâğıt üzerinde kalem oynattınız
mı? Ah bu çifte standartlar! Ah bu sahte demokrasi, insan hakları
rüzgârları! Ah bu küresel emperyalist emeller nelere kadir değerli
arkadaşlarım!
Değerli arkadaşlarım,
bu genel görüşmenin yapılacağı garantisini
İktidar Grubundan almış bulunuyoruz. Buna mutluluğumu
ifade etmek istiyorum ve İskeçede soydaşlarımız
müftülerini seçecektir, haklarını kullanacaklardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizim koyacağımız
iradeyle de Yunan devletine, Batı Trakyadaki soydaşlarımızın
hiçbir zaman yalnız olmadıklarını bu Meclisten 9
Ocak 2007 günü hep beraber haykıracağız.
Değerli arkadaşlarım,
onlar bizden bir tek ses bekliyorlar. Batı Trakyadakiler bizden
bir tek ses bekliyorlar. Bize sahip çıkın diyorlar. Biz,
kendi isteğimizle burada kalmadık diyorlar. O günün koşulları
içerisinde burada kaldık diyorlar.
Değerli arkadaşlarım,
onların gönüllerine gönüllerimizi katmamız lazım,
onların yüreklerine yüreklerimizi sokmamız lazım,
onları unutmamamız lazım ve hep birlikte tüm zeminlerde haykırmamız lazım. Bu zeminin
en önemli yeri Türkiye Büyük Millet
Meclisidir.
Batı Trakyada hak arayan soydaşlarımız,
hiçbir zaman yalnız değilsiniz; arkanızda, güçlü, dik
duran 73 milyon kardeşiniz var. Bu genel görüşmenin yapılacağı
günü sabırsızlıkla bekliyorum. Yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Koç.
Sayın milletvekilleri, birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati
: 16.26
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.32
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
30uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grup önerisi üzerindeki konuşmalara devam edeceğiz.
VI.
- ÖNERİLER (Devam)
A)
SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ (Devam)
1.-
(8/28) ve (8/33) esas numaralı genel görüşme önergelerinin ön
görüşmelerinin birleştirilerek birlikte yapılmasına ve
görüşme gününe ilişkin CHP Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN
Önerinin aleyhinde söz isteyen Ümmet Kandoğan, Denizli Milletvekili.
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sizleri saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi
Grup önerisi aleyhinde söz aldım.
Çok
önemli bir meseleyi, bugün, Cumhuriyet Halk Partisi, Grup önerisi
olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine getirdi. Ancak, biraz önce
öğrendik ki, iktidar partisi de 9 Ocakta bu genel görüşme
açılmasıyla ilgili olarak destek vermişler. Benim konuşma
talebim bu desteği öğrenmeden önce yapıldığı
için aleyhte söz almıştım.
Değerli
milletvekilleri, şu anda Meclis Genel Kurul salonuna bakıyorum,
20 milletvekilimiz burada. 550 kişilik Türkiye Büyük Millet
Meclisinde, Batı Trakya davasıyla ilgili bir konunun görüşülmesi
sırasında, Türkiye Büyük Millet Meclisinde sadece 20 milletvekilinin
olmasından büyük bir utanç duyuyorum. Şimdi, bu görüşmeleri
Yunanistandan izliyorlar, Yunanlılar izliyor bu görüşmeleri,
Batı Trakyada, boynu bükük, gözleri yaşlı soydaşlarımız
izliyor. İşte, Türkiye Büyük Millet Meclisinin hâli bu değerli
milletvekilleri; değerli vatandaşlarım, işte
Meclisimizin hâli bu. Bu kadar önemli bir meselede, milletvekillerinin
göstermiş olduğu ilgi bu, alaka bu, Batı Trakya davasına
sahiplenme bu.
Şimdi,
bundan yaklaşık birbuçuk ay önce, burada, sözde Ermeni soykırımıyla
ilgili olarak Fransa Parlamentosunda çıkan bir kanun üzerine,
burada, Mecliste bir toplantı yaptık. O toplantının
neticesinde de bir bildiri yayınlayacaktık. O gün de Meclisin
hâli bundan farklı değildi değerli milletvekilleri. O
gün de 50 milletvekili vardı burada. Biz feryat ediyorduk. Fransa
Parlamentosunun almış olduğu o kararın ne kadar
insafsız ve vicdansız bir karar olduğunu burada bütün
dünya âleme göstermek için toplandık, burada bir bildiri hazırladık,
ancak, o gün de Türkiye Büyük Millet Meclisinde, maalesef, 50 milletvekili
vardı. O gün de Fransızlar izliyordu Türkiye Büyük Millet
Meclisini. O gün de Ermeniler izliyordu Türkiye Büyük Millet Meclisini.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekillerinin sözde Ermeni
soykırımıyla ilgili getirilen kanun tasarısı
üzerinde ne kadar duyarsız olduklarını Fransızlar
ve Ermeniler görmüşlerdi. İşte, bugün de aynı manzara!
Ne söyleyeyim ben! Ne diyeyim ben bugün Batı Trakyayla ilgili!
Orada, gözleri yaşlı, Türkiyeden bir ümit ışığı
bekleyen binlerce soydaşımızın bugün vicdanını
karartmaya kimsenin hakkı var mı? Gözyaşlarının
o pınarlardan sel olup akmasına müsaade etmeye kimsenin
hakkı var mı? Yok. Ama, bir başka konu olduğunda, bir
vergi affı olduğunda, vergi kaçakçılarının
affı olduğunda, bu salonlar doluyor değerli milletvekilleri
ve buradan kalkan parmaklarla vergi kaçakçılarına af geliyor,
hayalî ihracatçılara af geliyor, dolandırıcılara
af geliyor değerli milletvekilleri. Ama, bugün, Batı Trakya
davasında nerede milletvekilleri? İşte, 20 kişiyiz
burada. Utanıyorum bu durumdan. Vicdan azabı çekiyorum
böyle bir Mecliste bulunmaktan şu anda.
Değerli
milletvekilleri
MEHMET
GÜNER (Bolu) Durma, git!
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Sayın Milletvekilim, aynı
şeyleri siz de düşünüyorsunuz, sizin de vicdanınız
sızlıyor Meclisin bugünkü şu hâlinden, biliyorum.
BAŞKAN
Sayın Kandoğan, lütfen, Genel Kurula konuşur musunuz.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Sayın Başkanım, oradan bir sataşma
olduğu için cevap vermek ihtiyacı hissettim.
BAŞKAN
Lütfen
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Değerli milletvekilleri, bakınız,
16 Mayısta, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yine bir genel görüşme
açılması önerisi geldi. O gün, iktidarın oylarıyla
bu genel görüşme açılması önerisi reddedildi. Niye
reddedildi? İşte, Grup Başkan Vekili çıktı, haziran
ayında bir komisyon toplantısı varmış, o komisyon
toplantısından önce böyle bir genel görüşme açılması
uygun olmazmış. Siz böyle dedikçe, dış politika
noktasında bu kadar duyarsız oldukça, Yunanistanda bir
şehirde, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili
anıt dikmeye çalışırlar, Fransadaki parlamentodan
Sözde Ermeni soykırımı yoktur. diyenlere hapis cezası
çıkar ve bu şekilde duyarsız olmaya devam ettiğimiz
sürece, ne Avrupa Birliğinde ne de Kıbrısta haklı
davalarımızda bir adım mesafe atamayız.
İşte, Kıbrıs meselemiz. İşte, Kıbrıs
meselemiz. Kırk yıldan beri bu davanın yılmaz savunuculuğunu
yapan ulu çınar Rauf Denktaşa, bu ülkenin Başbakanı
Git ülkende seçim propagandası yap. demektedir.
FARUK
KOCA (Ankara) Hayret bir şey.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Evet, iki ayrı devlettir ama, iki ayrı
devletiz ama, iki ayrı millet değiliz, biz tek bir milletiz.
Bugün Sayın Başbakan ilkokul sıralarında öğrenciyken,
Rauf Denktaş bu Kıbrıs davasının yılmaz savunuculuğunu
yapıyordu.
FARUK
KOCA (Ankara) Ayıp ya! Ayıp!
BAŞKAN
Sayın Milletvekili, lütfen
FİKRET
BADAZLI (Antalya) Bugüne kadar niye söylemedin!
BAŞKAN
Lütfen, sayın milletvekilleri
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Değerli milletvekilleri, şimdi,
bugün, siz geldiğiniz günden beri Kıbrısta kazan kazan
politikası uyguluyoruz. diyordunuz. Şimdi, gelin Allah
aşkına bu kürsüden söyleyin.
BAŞKAN
Sayın Kandoğan
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Kıbrıs davasında hangi olumlu
adım atıldı, hangi olumlu neticeyi aldık, gelin söyleyin.
Annan Planında, Sayın Başbakan, Dışişleri
Bakanı diyordu ki: Annan Planının kabul edildiği
günün ertesi günü, Kıbrısta izolasyonlar kalkacak. Bunlar
resmî beyanlardı, kürsülerden, televizyonlardan söylendi bunlar.
Ne oldu? Annan Planını biz kabul ettik, kalktı mı
izolasyonlar? İzolasyonların kalkması Annan Planına
bağlıyken, bugün, limanların ve havaalanlarının
açılması karşılığında izolasyonların
kaldırılması söz konusudur. İşte size bir geri
adım daha, bir geri adım daha.
Şimdi,
Avrupa Birliğiyle ilgili olarak 8 başlıkta görüşmelerin
askıya alınması söz konusu muydu? Söz konusuydu. Siz
Bir adım attık. dediniz Kaleye golü attık. dediniz.
O 8 başlık 1e mi indi veya sıfıra mı indi? Yoo,
o 8 başlık orada duruyor. Siz bir adım daha attınız,
bir taviz daha verdiniz: Limanları ve havaalanlarını
açabiliriz. Üstüne bir şey daha ilave ediyorsunuz: 1 liman, 1
havaalanı daha açabiliriz. Sanki bonus veriyorsunuz! 1 liman,
1 havaalanı açıyoruz; üstelik 1 liman, 1 havaalanı daha
açacağız! Böyle bir anlayışla Türk dış politikasını
yönetmek kesinlikle söz konusu değil değerli milletvekilleri.
İşte onun için bizler bu kadar haklı davalarımızda
dahi Meclis olarak bunları sahiplenemediğimiz için dünyanın
birçok ülkesinde ardı ardına Türkiyeyle ilgili olumsuz
kararlar birbiri peşi sırasına geliyor.
Hani
Avrupa Birliğiyle ilgili olarak şu Kızılay Meydanında
güpegündüz havai fişek gösterisi yapanlar şimdi nerede?
Nerede şimdi o gösteriyi yapanlar? O gün bir zafer elde ettiklerini
söyleyenler üç gün sonra Dışişleri Bakanlığı
kanalıyla Avrupa Birliğine bir nota vermek mecburiyetinde
kaldılar. Bir nota verildi üç gün sonra. Peki, o Avrupa Birliğiyle
ilgili, ek protokolle ilgili o imzayı niye attınız?
Beşir Atalaya o imzayı niye attırdınız? Niye
attırdınız? Ek protokolle ilgili imzayı niye attınız?
Şimdi
diyorlar ki: Fin Başbakanı çok ketummuş, Sayın Erdoğandan
aldığı bilgiyi altı gün kimseye söylememiş.
Şimdi Fin Başbakanı ketum da, siz Sayın Cumhurbaşkanına
bu konuyla ilgili bilgi verseniz, Sayın Cumhurbaşkanı
gidip Avrupa Birliği ülkelerine bunu mu anlatacaktı? Genelkurmay
Başkanına en azından bu konuyla ilgili bir ön bilgi verilmesi
hâlinde Genelkurmay Başkanı gidip bunu Avrupa Birliği
ülkelerine jurnalleyecek miydi? Böyle bir anlayış olabilir
mi? Siz Fin Başbakanına güveneceksiniz, George Busha güveneceksiniz,
Yunan Başbakanına güveneceksiniz; ama, kendi ülkenizdeki
Parlamentoya bile güvenmeyeceksiniz! Hangi milletvekilinin haberi
var, ben size soruyorum; iktidar partisi milletvekillerine soruyorum,
bakanlara soruyorum. Bakanlar yok burada. Bakanların haberi
yok değerli milletvekilleri. Sayın Erdoğan Fin
Başbakanına ne söylemiş, Türkiyede kimse bilmiyor,
bakanlar bile bilmiyor. Yazılı da değil, sözlü. Böyle
bir dış politika anlayışını kabul etmemiz
kesinlikle mümkün değil.
O
bakımdan, değerli milletvekilleri, Meclis olarak bu tür meseleleri
bizim sahiplenmemiz lazım. Bu davalar millî davalardır. Bu
davalardan ödün verdiğimiz sürece, işte, Avrupada ve dünyanın
değişik yörelerinde karşılaştığımız
muamelelerle karşılaşmaya devam ederiz. Onun için, Meclis,
bugün bir sınav verecek.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Değerli milletvekilleri, bakınız,
Batı Trakyada ne problemlerimiz var: Vatandaşlık Yasasından
dolayı 50 bin civarında vatandaşımız vatandaşlıktan
çıkarıldı, daha az sayıda o bölgede öğretmen
görevlendirilmeye başlandı, okul kitapları yenilenmiyor,
isminin başında Türk ismi olan dernekler kapatılıyor
(Yunanistan Yüksek Mahkemesi 2 derneği kapattı.), onarılması
gereken camiler onarılmıyor o bölgede, müftü seçimleriyle
ilgili çok ciddi sıkıntılar var, araziler istimlak ediliyor,
tütün üretiminde ciddi kısıtlamalar var o bölgede, milletvekilliği
seçimlerinde bağımsız olarak seçilebilmek için toplam
oyların yüzde 3ünü alma şartı gibi hiçbir demokratik
ülkede örneği görülmeyen uygulamalar sadece oradaki soydaşlarımızdan
birilerinin milletvekili seçilmesinin önünde bir engel olarak
gösterilmeye çalışılıyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Ben teşekkür ediyorum. Sağ olun.
BAŞKAN
Önerinin aleyhinde söz isteyen Mustafa Dündar, Bursa Milletvekili.
Buyurun
Sayın Dündar. (AK Parti sıralarından alkışlar)
MUSTAFA
DÜNDAR (Bursa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisi Grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçi
Grup önerisi verildikten sonra gruplar arasında mutabakata varıldı.
9 Ocak 2007 tarihinde Batı Trakya hakkında genel görüşme
yapılacaktır Meclisimizde. Onun için burada aleyhinde söz
alıp ve yine de konuyla ilgili görüşlerimi, düşüncelerimi
açıklayacağım.
Bugünlerde
Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin en yoğun olarak konuşulduğu
günleri yaşıyoruz. Avrupa Birliğini genel manada vatandaşlarımız,
kuralların uygulandığı, insan haklarına verilen
değerin en üst seviyede olduğu, azınlık haklarının
korunduğu bir değerler bütünü olarak algılamaktadırlar.
Fakat, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin bugününde
Avrupa Birliği tarafına baktığımızda,
Avrupa Birliği kuralları ve değerleri içerisinde Avrupa
Birliği üyelerinin ilişkilerinde kişisel kaygıların
ön plana çıktığı görülmektedir. Avrupa Birliği
ve Avrupa-Türkiye ilişkileri bugün tüm boyutlarıyla konuşulmaktadır.
Ben ise bugün sizlere, Batı Trakya Türk azınlığını
anlatacağım.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Batı Trakya Türk
azınlığı, her zaman ana vatanına bağlı
olmuş, sevgisini hiç eksiltmemiş, aynı şekilde yaşadığı
Yunanistanın da kanunlarına, düzenine saygılı
vatandaşları olmuştur. Batı Trakyanın yakın
tarihine baktığımızda, soydaşlarımızın,
yeri geldiğinde Çanakkale ve Yemende şehit düştüklerini,
yeri geldiğinde de Yunan vatandaşları olarak ülkelerinin
savunmasına koştuklarını görmekteyiz. Millî kimliğini,
dinî, kültürel değerlerini tamamen demokratik usullerle savunma
dışında, hiçbir soydaşımız, hiçbir zaman
herhangi bir yasa dışı yola başvurmamıştır.
Nitekim, Yunanlı bazı yerel yöneticilerin, yeri geldiğinde
soydaşlarımızı dünyanın en iyi ve barışçı
azınlığı olarak değerlendirdiklerini de bilmekteyiz.
Ancak, bu barışçıl ve huzurlu tablonun ardında, ne
yazık ki, insan azınlık ve haklarının bütün boyutlarıyla
ihlal edildiği de görülmektedir ve bu hususta İslam Kurtuluş
Örgütünün de çeşitli kararlarına yansımış
tespitleri vardır ve Yunanistan bu konuda uyarı almıştır.
Bizler
Türkiye açısından olaya baktığımızda,
22nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde, gerek Türkiye Büyük
Millet Meclisi içerisindeki arkadaşlarımın gerekse
Başbakanımızın, bakanların Batı Trakya
ziyaretleri olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Karma Parlamento
Komisyonu, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Batı Trakyaya
gitmişlerdir. Hiçbir dönemde Batı Trakyaya bu kadar yoğun
ziyaret gerçekleşmemiştir ve hiçbir dönemde Batı Trakya
konusu bu kadar fazla gündeme gelmemiştir.
Bu
ziyaretler vesilesiyle buradan giden heyetler, özel veya resmî ziyaretçiler.
Gümülcine, İskeçe ve diğer bölgelerde soydaşlarımızla
görüşmeler yapmışlar, dernek başkanları, seçilmiş
müftüler, milletvekili ve Yunanlı yetkililerle görüşmeleri
olmuştur. Bu nedenle, bu ülkedeki soydaşlarımızın
sorunları genel hatlarıyla hepimiz tarafından bilinmektedir.
Buna rağmen ben bugün bu sorunlara ana hatlarıyla değinmek
istiyorum ve bu sorunları gruplara ayırdığımızda,
birinci grup sorunlar olarak da, doğrudan, azınlığın
Batı Trakyadaki mevcudiyetine ilişkin azınlık
haklarıyla ilgili sorunlardır.
Bunlardan
birincisi, müftülük meselesidir. Müftülük, Batı Trakyada çok
önemli bir kurumdur. Çünkü, müftülerin Batı Trakyada dinî görevleri
yanında yargısal yetkileri de bulunmaktadır. Müftüler
görev bölgelerinde şeriat hükümlerini uygulamakta, din görevlilerini
denetleyebilmekte, vakıfların gelirlerini kontrol edebilmekte,
Türkler arasında şahsın hukuku ve aile hukuku konusunda
çıkan sorunları çözmekle yükümlü olup, evlenme, boşanma,
nafaka, vesayet, velayet, miras gibi konularda karar verebilmektedir
ve verilen bu kararlar da Yunan makamları tarafından tanınmaktadır.
Fakat, bu kadar önemli bir kurum olmasına rağmen ve uluslararası
anlaşmalarla, başta Lozan Barış Anlaşması
olmak üzere, bu kurumun hakları yasalarla güvence altına
alınmış olmasına rağmen, ne yazık ki, bugün
Batı Trakya Türkleri müftülerini seçememektedir.
Bugün
Batı Trakyada, Batı Trakyadaki soydaşlarımızın
kendilerinin aralarında seçmiş olduğu seçilmiş
müftüler, diğer taraftan da Yunanistan tarafından atanmış
müftüler bulunmaktadır. Yani, yetkiyi kullanabilen, oradaki
soydaşların işlemlerini yapabileceği atanmış
bir müftü vardır, bir de kendilerinin seçmiş olduğu, tanıdıkları
ve herhangi resmî işlem yapamayan seçilmiş müftü. Dolayısıyla,
oradaki soydaşlarımız, bir ikilem içerisinde müftülük
sorunu yaşamaktadırlar.
Bizler
bu konuda Yunanistanın kendi ülkesindeki kiliselerine baktığımızda
durumu mukayese etmek açısından, ne yazık ki, Yunan
devletinin bir kilisenin papazını dahi atama yetkisinin
bulunmadığını görmekteyiz. Türk azınlığın
müftülerini atayabilme hakkını kendinde görmesi,
azınlık hakları konusunda bize göre en açık ihlallerden
birini teşkil etmektedir. Buna mukabil İstanbuldaki Rumlara
baktığımızda, patrik, Sen Sinod tarafından özgürce
seçilebilmektedir.
Yine,
müftülerle ilgili, seçilmiş müftülerin büyük baskılara
maruz kaldıklarını biliyoruz. Örneğin, rahmetli
İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aganın yayınladığı
mesajlardan dolayı yüz ayı aşkın hapis cezasına
mahkûm olduğu ve bu cezaların bir kısmını da
fiilen hapishanede geçirdiğini hatırlamaktayız.
Şimdi, kendileri rahmetli oldular. Kendilerine buradan Allahtan
rahmet diliyorum.
Yine,
Batı Trakyada, müftülük kadar önemli bir kurum da vakıflardır.
Batı Trakyada Müslüman Türk azınlığının
müftülükler sorunuyla paralel olan, çözümlenemeyen problemlerinin
başında gelen vakıflar, azınlık için hayati
önem taşımaktadır. Toplumun hizmetinde kullanılmak
için ecdadımız tarafından bırakılan gayrimenkullerin
toplandığı, yönetildiği, korunduğu idarelerdir.
Ne yazık ki yine müftülükler gibi, aynı şekilde, uluslararası
anlaşmalar, yasalar olmasına rağmen, vakıflarda
da seçimler yapılamamakta ve çeşitli sebeplerle yapılan
kamulaştırmalarla vakıfların gayrimenkullerine
el konmakta ve mülk edinmesine müsaade edilmemektedir.
Yine,
Batı Trakyada tarihî eserlerle ilgili de sıkıntılar
vardır. Bugün birçok tarihî eser harap vaziyettedir, bakımı
yapılmamaktadır, bakım için izin dahi verilmemektedir.
Yine,
Batı Trakyayla ilgili en önemli sorunların, azınlık
hakları olarak gördüğümüz sorunların başında
da eğitim konusu gelmektedir. Çok fazla bu konularla ilgili detaya
girmiyorum, sürem çok kısıtlı. Eğitimle ilgili
de, Batı Trakya Türk toplumu, hâlen çok daha eski günlerin
şartlarında eğitimini sürdürmektedir. Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkan Vekilim de eğitimle ilgili detaylı
bilgiler verdi. Bugün, Türkiye ile Yunanistan arasında varılan
mutabakata göre, her yıl karşılıklı azınlık
okulları ve liselerine gönderilmesi kararlaştırılan
35 kontenjan öğretmenin ancak 16sına müsaade edilmektedir.
Kitap sıkıntısı da aynı şekildedir. Müsaade
edilmesi gereken kitapların, 50 kitaptan ancak 21ine müsaade
edilmiştir.
Yine,
son yıllardaki önemli bir sorun da eğitimle ilgili, Yunanistan,
üniversiteye girişlerde Batı Trakya Türk gençliğine
binde 5lik bir kontenjan tanımıştır, fakat bu kontenjan
ile Batı Trakya Türk gençliği, üniversiteye giden gençlik,
iki kişi bir araya gelmeyecek şekilde değişik bölgelere
dağıtılmaktadır. Bu da, pek tabii ki, oradaki gençlerin
asimilasyonunu hızlandıracak bir politikadır bize
göre.
Bir
de, ikinci grup sorunlar olarak, Batı Trakya Türklerinin hak ve
özgürlükler alanında yaşamış olduğu sorunlardır.
Bunlardan bir tanesi, etnik kimliğin tanınmaması, yani
Sen Türk değil Müslümansın. denmesi; halbuki, buna karşılık,
İstanbulda her kurumda Rum adının çok açık bir
şekilde kullanıldığını görmekteyiz: Balıklı
Rum Hastanesi, Rum Zoğrafyon Lisesi, Rum Fener Lisesi, Özel Kadıköy
Rum İlköğretim Okulu gibi.
Yine,
Batı Trakya Türklerinin yaşadığı diğer
bir sorun da vatandaşlıktan çıkarılanlar sorunudur.
1998 yılında yürürlükten kaldırılmış olan
Yunan Vatandaşlık Kanununun 19uncu maddesi, Yunan
ırkından olmayan bir vatandaş, geriye dönmemek üzere
Yunanistandan ayrıldığına kanaat getirilmesi
hâlinde vatandaşlıktan çıkarılır. hükmü gereği,
Avrupa Birliği Konseyi Irkçılığı ve Ayrımcılığı
Önleme Komitesi Raporuna göre 60.004 kişi vatandaşlıktan
çıkarılmış; ki, bununla ilgili Yunanistan
İçişleri Bakanlığının yapmış olduğu
açıklamaya göre de bu rakamın 46.638 kişi olduğu
açıklanmıştır. 60.004 veya 46.638, demek ki burada
vatandaşlıktan atılanlar vardır, fakat bugüne kadar
bunlarla ilgili herhangi bir gelişme, bu sorunu giderecek herhangi
bir gelişme olmamıştır.
Yine,
yüzde 3lük seçim barajı, Batı Trakyadaki Türklerin toplam
mevcudiyeti 150 bin iken, kullanılan oy oranı 60 bin civarında
iken, 200 bin oy gerekmektedir yüzde 3lük barajını aşmak
için. Burada da, tamamen onların kendi özgür iradeleriyle bağımsız
olarak listelere girebilmelerine, milletvekili olabilmelerine
engel teşkil etmektedir bu karar.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, bu sorunların
yanında, son dört yılda
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Dündar, lütfen toparlar mısınız.
Buyurun.
MUSTAFA
DÜNDAR (Devamla)
Batı Trakyaya yapılan yoğun ilgi,
ziyaretler olduğunu sizlere söyledim ve Batı Trakya Türklerinin
de Türkiyeden ilgi beklediklerini, ülkemizin bugüne kadar sürdürdüğü
yakın ilgi ve hassasiyeti aynen devam ettirmesini beklediklerini
söylüyorum.
Bu
dönemde bölgeye yapılan ziyaretleri tarihî bir gelişme
olarak görmekteyim. Bu ziyaretler oradaki azınlığımızın
öz güvenini artırmakta, ayrıca ülkemizdeki bilgi birikimini
güçlendirmektedir. Bu sürecin artarak devamını diliyorum.
Türkiye
ile Yunanistan arasında var olan bu sorunlara rağmen, söylemiş
olduğum iyi ilişkilerin, Avrupa Birliği çatısı
altında, Batı Trakya Türklerinin sorunlarının çözümüne
de katkı sağlayacağını ben ümit ediyorum ve
oradaki soydaşlarımızın da beklentisi bu yöndedir.
Bu iyi ilişkiler, iki ülke Başbakanlarının yakın
diyaloğu, Dışişleri Bakanının yapmış
olduğu ziyaretler, Hükûmetler arası iyi ilişkiler, ekonomideki
ticaret hacminin yükselmesi, bu tür olumlu gelişmeler, önümüzdeki
günlerde ümit ediyorum ki azınlık sorunlarının da
gündeme gelmesine vesile olacak ve bunların, sorunların
çözümüne bir bir adım atılacağını düşünüyorum
ve oradaki soydaşlarımızın beklentileri de bu
yöndedir.
Benden
önce -buraya gelen konuşmacı arkadaşlarım- tabii
gündemin özellikle yoğun bir şekilde Avrupa Birliği
ve Kıbrıs meselesi olmasından dolayı ısrarla
Kıbrıs konusu gündeme getirildi, Kıbrısla ilgili
sözler söylendi. Kıbrısla ilgili ben de birkaç bir şey
söylemek istiyorum.
1997
yılında Türkiyenin Avrupa Birliğine tam üyelik için
müracaatı vardır. Fakat, o zaman, 1997 yılında bu
üyelik müracaatı reddedilmiştir. 1999 yılında tam
üyelik müracaatı kabul edilmiş ve Annan Planı çerçevesinde
Kıbrısta yapılan referandum sonrasında 17 Aralıkta
müzakere tarihi verilmiş ve 3 Ekimde de müzakereler başlamıştır
ve bu süreçte Avrupa Konseyinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin
gözlemci sıfatıyla katılımı Türkiye tarafından
sağlanmıştır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA
DÜNDAR (Devamla) Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN
Lütfen, Sayın Dündar, teşekkür edin. Teşekkür için
açıyorum. Lütfen
HALUK
KOÇ (Samsun) Mustafa Bey, Kıbrısa gitme.
MUSTAFA
DÜNDAR (Devamla) Toparlıyorum Başkanım.
HALUK
KOÇ (Samsun) Sen, Batı Trakyada kal!
BAŞKAN
Lütfen, Sayın Dündar, teşekkür için açtım.
MUSTAFA
DÜNDAR (Devamla) Yine, İslam Konferansı Örgütüne de devlet
sıfatıyla Kıbrısın katıldığını,
davet edildiğini görüyoruz. Yine, resmî bir ziyaret için Pakistana
Cumhurbaşkanı Sayın Talatın gittiğini görüyoruz.
BAŞKAN
Sayın Dündar, lütfen, teşekkür eder misiniz.
MUSTAFA
DÜNDAR (Devamla) Çok teşekkür ediyorum Başkanım.
Bugüne
kadar Kıbrısta hiçbir kazanımımızı kaybetmedik
ve artı kazanımlarımız olmuştur.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş iki adet doğrudan
gündeme alınma önergesi vardır, ayrı ayrı okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER (Devam)
3.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Muhtar Ödeneklerinin
Artırılmasına ve Sosyal Güvenliklerine İlişkin Kanun
Teklifinin (2/757) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/425)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/757) esas numarasıyla
6/4/2006 tarihinde, Muhtar Ödeneklerinin Arttırılmasına
ve Sosyal Güvenliklerine İlişkin Kanun Teklifi kırk
beş gün içerisinde komisyonlarda görüşülmediğinden,
İç Tüzük hükümlerinin 37nci maddesi uyarınca doğrudan
Genel Kurulda gündeme alınmasını arz ederim.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
BAŞKAN Önerge sahibi olarak
söz isteyen Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Malatya Milletvekili.
(CHP sıralarından alkışlar)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) Sayın Başkan, yüce Meclisin çok değerli üyeleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
2002 3 Kasımdan bu yana hep söyledik ve en son 2 Kasım 2006 Perşembe
günkü birleşimde üç grubun ortak Danışma Kurulu kararı
var, okuyorum: Sayın Nevzat Pakdil imzalamış, Sayın
Faruk Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Sayın Atilla
Kart, Anavatan Grubu adına Sayın Muzaffer Kurtulmuşoğlu.
Diyorlar ki, bu yasanın gündemin 5inci ve 6ncı sırasına
alınması
Yani, hemen getirin, diyor Meclis ve burada ortak
karar
Aradan yaklaşık birbuçuk
ay geçti ve bir sürü yasa geldi geçti. Bu kadar önemsiz
Yani, Meclis
iradesi, her üç grup, bunu 5inci, 6ncı sıraya alalım diyor,
mutabakat yapıyor; ama, her nedense, bakıyorum Meclis gündemine,
6ncı sıraya alınmasına rağmen nedense getirilmiyor.
Değerli milletvekilleri,
dün beni Malatyadan bir muhtarım aradı. Birbuçuk ay önce
eşi ölmüş. On gün hastanede yatmış. Hastaneden 6
milyar lira para istiyorlarmış. Hekimhanın bir köyünün
muhtarı. Hiçbir güvencesi yok. Evine hacze geliyorlarmış.
Yani, bu insanlar bu durumda. Hangi dille anlatayım? Hakikaten
bu insanların yüzde 70i icralık. İcralık olduğu
için doktora gidecek parası, icralık olduğu için çoluk
çocuğunun sağlığı için bir kuruş paraları
yok bu insanların. 250 milyon lira veriyoruz, 250 milyon lirayı
Bağ-Kur primine kesiyoruz, onu da ödeyemiyorlar. Onun için, yüce
Meclis artık bu yasayı bir an evvel
Yılbaşı öncesi
görüşelim. Bayram öncesi görüşelim. Hakikaten bu insanlar
mağdur. Sakın ola ki, her muhtarı Ankara ve İstanbuldakiler
gibi düşünmeyin. Hakikaten perişan bu insanlar. Hangi dilde
anlatayım? Siz karar verdiniz, tüm gruplar karar verdi öncelikle
bu yasanın görüşülmesine; ama, bir şekilde gelmiyor
sayın milletvekilleri.
Benim ricam, benim istirhamım:
Bunun siyaseti olmaz. Muhtarların ekmeği, muhtarların
sağlığı, çoluk çocuğunun ekmeği, çoluk
çocuğunun geçimi, hastalık
Hasta oluyor bu insanlar. Yeşil
kartları yok. Bu insanlar köyünde yaşayan insanlara yeşil
kart vermek için imza veriyorlar; ama, kendileri Bağ-Kurlu olduğu
için maalesef, yeşil kart alamıyorlar, yeşil karttan faydalanamıyorlar
ve hepsi Bağ-Kura borçlu olduğu için, Bağ-Kur, kendine
borçlu insanların, kesinlikle, hastane ücretlerini kabul etmiyor
değerli milletvekilleri. Bu kadar açık, bu kadar aleni.
Onun için, hepimizin muhtar emmileri diyoruz. Yazık ediyoruz
bu insanlara. Hakikaten yazık ediyoruz. Gelin, Bayram öncesi,
bu yasayı, hep beraber, tüm grupların ortak
Çünkü, üç grup
da bunu böyle yapalım diye imza koydu, Meclis iradesi tecelli
etti, ama getirilmiyor görüşmeye. 6ncı sıraya
alındı.
Değerli milletvekilleri, hakikaten
anlamıyorum. Burada yüce Meclisin iradesi karar veriyor, ama
her nedense, 6ncı sıraya alınmasına rağmen,
15inci sırada bekletiliyor ve hep önüne başka yasalar geçiyor.
Bakıyorum bu haftaki görüşülecek yasalara: İşte,
Kimyasal Silahların Geliştirilmesi, Üretimi, Stoklanması;
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Hükûmeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki; bakıyorum, Mısırla
Serbest Ticaret Anlaşması
Yani, benim muhtarlarımın
bu yasayla ilgili hakları, hakikaten, bu gelecek yasalardan
çok mu önemsiz? Bu insanlar bu kadar mı önemsiz?
Değerli milletvekilleri,
Meclis iradesi bir şeye karar vermişse Hükûmet bunu uygulamak
zorundadır, bunu getirmek zorundadır. Yüce Meclis üç defa
karar verdi. Bir defa doğrudan Mecliste görüşelim dedi, ta
2005 yılında. Yaklaşık
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu,
buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) 2005 yılında, doğrudan burada görüşelim
ve bu sorunu çözelim dedi yüce Meclis, her üç parti de, her üç grup da.
Ama, daha sonra, buraya gelmesine rağmen, gündeme getirilmedi.
En son, 2 Kasım, birbuçuk ay önce gruplar 6ncı sıraya
alalım dedi, ama her nedense yine sıraya alınmıyor.
Değerli milletvekilleri, hepimizin
muhtar emmileridir. Hepimiz içindir. Bu insanların sağlık
sorunu var. Eşlerini boşuyorlar ki, eşlerine yeşil
kart versinler. Bu kadar açık ve net. Ben, size birkaç örnek gösterebilirim.
Değerli milletvekilleri, bu
yasanın, Bayram öncesi, yani bütçe öncesi, bu hafta
Araya bütçe
girerse, bu yasa daha bayram öncesi görüşülmez. Ben, hepinizden
yardım bekliyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar
sunuyorum. (CHP ve Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Aslanoğlu.
Bir milletvekili olarak söz talebinde
bulunan Yaşar Tüzün, Bilecik Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Evet, vermiş olduğumuz kanun
teklifinin doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili söz
almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, hepinizin
bildiği gibi, muhtarlık kurumu, ülkemizde yurttaşlarımızın
devletle ilk karşılaştıkları kurumdur. Mahalle
ve köyler elbette yerel yönetimlerin ilk basamağıdır.
Muhtarımız, köy ve mahallerde yaşayan yurttaşlarımızın
ortak sorunlarına çözüm bulmak amacıyla büyük çaba ve gayret
sarf etmektedir.
Değerli arkadaşlar, ülkemizde
35.113 adet köy, 16.750 adet de mahalle muhtarı bulunmaktadır.
Muhtarımızın göreceği işler, devlet işleri
ve köy işleri diye de, hepinizin bildiği gibi, ikiye ayrılmaktadır.
Köyün içerisinde kanun ve nizamları ilan etmek, emniyet ve asayişi
sağlamak, köylülere öğüt vermeye kadar yüzlerce görevi vardır.
Özellikle son yıllarda, köylere giden diğer hizmetlerin,
yani, telefon ücretlerinin, elektrik ücretlerinin, telgraf gönderilmesi
konusundaki girişimlerin ve buna benzer birçok görevi muhtarlarımız
yapmaktadır.
Bu kadar çok sayıda görev ve
yetki verilmiş olan muhtarlarımız, muhakkak ki, köy halkı
tarafından da devlet adına tanınmaktadır. Ancak,
geldiğimiz noktada, devletimiz, dolayısıyla hükûmetlerimiz,
muhtarların sosyal güvencesine, maalesef, bir çözüm bulamamıştır.
Değerli arkadaşlarım,
özellikle bu dönem, bu konu Parlamentomuza defalarca geldi, getirildi.
Vermiş olduğumuz kanun teklifi bu Mecliste görüşüldü.
Parlamentoda bulunan üç siyasi partinin de gündeminde olması
nedeniyle, bu kanunun en kısa zamanda çıkarılması
konusunda hepiniz görüş belirttiniz, bizler de görüş belirttik.
Peki, bu kanun neden çıkarılmıyor, muhtarlarımızdan
neden esirgeniyor, bu kanunun çıkması konusu gündeme neden
alınmıyor? Burada konuşmalar güzel, hoş. İktidar
partisi milletvekilleri arkadaşlarım da bu konuşmaları
yapıyorlar; ancak, her ne hikmetse, bir türlü bu kanun gündemde
yerini alıp görüşülmüyor ve yürürlüğe girmiyor.
Değerli arkadaşlar, ülkede
52 bin muhtarımız var. Yani, 52 bin muhtarımıza vereceğimiz
sosyal ve yasal güvence gerçekten total rakam olarak hiçbir şey
tutmuyor. Bunu bilmenizi istiyorum. Özellikle, Hükûmetin, bu Parlamento
döneminde, 22nci Dönemde bazı kişi ve kuruluşlara yapılan
jestleri ve kıyakları diyebileceğimiz konuları
dikkate aldığımızda, muhtarlara yapacağımız
bu sosyal güvence iyileştirilmesi, bu yapılanların
yanında hiçbir şey değildir. Biz bu konunun ısrarcı
bir şekilde takibini yapıyoruz.
Şimdi diyeceksiniz ki: Bu
Parlamento döneminde Hükûmetimiz muhtarların maaş zammını
yüzde 100 oranında artırdı.
Değerli arkadaşlar, yüzde
100 oranında artmasına rağmen, bugün muhtarımız
250 yeni Türk lirası maaş almaktadır. Düşünebiliyor
musunuz, 250 yeni Türk lirasıyla, bir muhtar, köyünün sorunlarını,
mahallesinin sorunlarını hangi platformlarda gündeme getirip
bunları taşıyabilecek? Bunun en azından sosyal güvencesi
diyebileceğimiz Bağ-Kur primlerinin ödenmesi, karşılanması ve diğer köylerin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Tüzün.
YAŞAR TÜZÜN (Devamla) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
Sonuç olarak, muhtarlarımız,
hepimiz için, özellikle milletvekilleri için, siyaset yapan insanlar
için de, elbette, bizim orada temsilcilerimizdir. En az onlar da bizim
kadar seçilmiş insanlardır, seçimle işbaşına
gelmişlerdir. Öyle ki, muhtarlarımız, bildiğiniz
gibi, siyasi partilerin kadrolarından, siyasi partilerin
listelerinden seçilmemektedirler, halkın tam kendisiyle bire
bir yapmış olduğu diyalog ve ilişkiden seçilmişlerdir.
Dolayısıyla, böyle bir göreve gelen bu insanları onurlandırmak,
bu insanlara sosyal ve ekonomik olarak katkı vermek bu Parlamentonun
görevidir diye düşünüyorum.
O nedenle, vermiş olduğumuz
teklifin, bugün, bu Genel Kurulda, diğer tüm siyasi partilerin
de katkısı ve desteğiyle kabul edilmesini muhtarlarımız
adına istirham ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Tüzün.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum
ÜMMET KANDOĞAN (Denizli) Karar
yeter sayısı
BAŞKAN Arayacağım
Sayın Kandoğan.
Kabul edenler
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) Muhtarlar
seyrediyor arkadaşlar, muhtarlar seyrediyor! Haydi, Sayın
Bakan
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI
MEHMET ALİ ŞAHİN (İstanbul) Tekrar niye koyuyorsunuz
arkadaşlar, gündemde var. Gündemin 9uncu sırasında
var aynısı.
BAŞKAN Kabul etmeyenler
Sayın
milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.13
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 17.29
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
30uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
IV. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) TEZKERELER
VE ÖNERGELER (Devam)
3.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Muhtar Ödeneklerinin
Artırılmasına ve Sosyal Güvenliklerine İlişkin Kanun
Teklifinin (2/757) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/425) (Devam)
BAŞKAN
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun kanun teklifinin
doğrudan gündeme alınması önergesinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi,
önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım. Kabul edenler
Kabul etmeyenler...
Sayın
milletvekilleri, Kâtip Üyeler arasında anlaşmazlık olduğu
için elektronik cihazla oylama yapacağız.
Beş
dakika süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı vardır,
önerge reddedilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
4.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, Ankara İline Bağlı
Çayyolu Adıyla Yeni Bir İlçe Kurulmasına İlişkin Kanun
Teklifinin (2/741) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/426)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(2/741) esas numaralı, Ankara
İline Bağlı Çayyolu Adıyla Yeni Bir İlçe Kurulmasına
İlişkin Kanun Teklifimin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 37 nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul
gündemine alınmasını arz ederim.
Yılmaz
Ateş
Ankara
BAŞKAN Önerge sahibi
Yılmaz Ateş, Ankara Milletvekili.
Buyurun Sayın Ateş.
YILMAZ ATEŞ (Ankara) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Ankaranın
güneybatısında, 1968 yılında kentleşmeye
başlayan bir bölgemiz var. Bu bölgemiz, 28 mahalle ve köyden, 450
siteden, 60 bin konut ve 220 bini aşan nüfusuyla, gerçekten Türkiyenin
çağdaş, modern bir kenti. Başbakanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğanın da büyük bir beğeniyle bahsettiği,
gerçekten örnek kent dediği bir bölgemiz Çayyolu.
Bu doğrultuda da, Refah Partisinden
başlayarak, örneğin, Refah Partisinden o günlerde milletvekili
olan Sayın Ersönmez Yarbay, Demokratik Sol Partiden Sayın
Uluç Gürkan, Doğru Yol Partisinden Sayın Saffet Arıkan
Bedük, Anavatan Partisinden Sayın Dursun Akdemir ve o tarihlerde
SHPde olan dört sayın milletvekili ve en son da benim önerimle,
Çayyolunun ilçe olması doğrultusunda kanun teklifleri
verilmiş. Zaman zaman, Meclis gündemine de alınmış,
gündeme de girmiş, ama zaman aşımı nedeniyle de bir
türlü kanunlaşma olanağı bulamamış. En son,
Sayın Dursun Akdemirin de teklifi, 263 sıra sayı ile
Ümitköy adı altında ilçe olması doğrultusunda
Meclis gündemine alınması konusunda karar alınmış,
ama, ne yazık ki, 212nci sırada değerli arkadaşlar.
Şimdi, biz, aynı bölgenin Çayyolu ilçesi olmasını
istiyoruz. Bu iki teklifimiz birleştirilebilir, ilçe haline
getirilebilir.
Ve gerçekten de, pergel yasasıyla,
Ankaranın 60 kilometre uzağında olan köyleri, Büyükşehirin
mahallesi haline getirildi. Balâ, Ankaraya 60 kilometre.
Balânın merkezine 30 kilometre mesafede de Büyükdavdanlı
diye bir köyümüz var. Orman Bakanımız Sayın Pepe, az önce
orman köylerine yaptığı hizmeti anlattılar, ama
daha önce de bu Meclis kürsüsünde dile getirmiştim, bu Büyükdavdanlı
köyümüzün yolunun 30 kilometrelik bölümünde, maalesef, doğum
sancısına tutulan kadınlarımız ne hastaneye
yetişebiliyorlar ne de sağlığına kavuşabiliyorlar,
ya yolda can veriyorlar ya da yolda doğum yapıp geri dönüyorlar.
Bu kadar tam bir zulüm, tam bir işkence
O nedenle, değerli arkadaşlar,
bu bölgemizin içinde yedi üniversite var ve bu otuz ilden de büyük
bir yerleşim bölgesi. Şimdi, köyleri, Büyükşehirin mahalleleri
yaptık, ama, maalesef, hiçbir hizmet gitmiyor. Örnek kent olarak,
Sayın Başbakanın da örnek kent olarak gösterdiği
bölgeyi de, maalesef, giderek kırlaşan, giderek sağlıksız
bir yapılaşmaya doğru itiyoruz. O nedenle, Ankaranın
bu bölgesinin ilçe olmasında büyük yarar var.
Çayyoluyla beraber bir de Batıkentimiz
var. İkisi de Türkiyenin en önemli yerleşim birimlerinden
biri. Köyleri biz Büyükşehirin mahallesi hâline getirirken,
Büyükşehirin sınırları içerisinde, Ankaranın
merkezinde olan yerleşim birimlerini de köyleştiriyoruz.
Şimdi, bir anket yapmış
sivil toplum örgütlerimiz burada. Sayın milletvekilleri,
2.340 kişi bu ankete katılmış. Bu 2.340 kişinin
yüzde 92si ilçe olması doğrultusunda oy kullanmış.
Şimdi, hizmet gelmiyor, deniyor.
Ama, Belediye Başkanı, yüzde 75inin bağlı olduğu
Yenimahalle Belediyesi Başkanı diyor ki: Efendim, bu Çayyolunun
bir sorunu yok. Onların sorunu, sadece, köpeklerine, tatile
gittikleri zaman bir otel aramaktır. Ama, aynı yerleşim
biriminden, bağlı olunan Yenimahalle Belediyesine gidebilmek
için de, maalesef, dört tane vasıta değiştiriliyor. Peki,
vasıta koyun, dendi bize, vatandaşlar başvurdu. Maalesef,
Büyükşehir Belediyesi, efendim vasıtaya da gerek yok dedi,
bu öneriyi dahi geri çevirdi.
Şimdi sayın milletvekilleri,
sizden ricamız, dileğimiz şu: Bu önerimize destek verip,
zaten Ümitköy adı altında bir sıraya girmiş durumda,
gündeme alınmış durumda
Çayyolu olarak da gündeme girmesini talep ediyoruz ve gündeme
girdikten sonra da Danışma Kurulu kararıyla, bunun
bir an önce ilçe olması için desteklerinizi bekliyor, Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önerge üzerinde, bir milletvekili
olarak, Zekeriya Akıncı, Ankara Milletvekili.
Buyurun Sayın Akıncı.
(CHP sıralarından alkışlar)
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
siyasal yaşamımızda, geçmişte örneklerine çokça
tanık olduğumuz, kimi yerleşim merkezlerinin il, kimilerinin
ilçe yapılmasına dönük uygulamalara hepimiz tanığız.
Bazen siyasal kaygılarla bazen oy hesabıyla kimi yerleşim
merkezlerinin ilçe ve ile dönüştürüldüğünü de biliyoruz.
Ama, sözlerimin başında şunu ifade etmek isterim ki,
Çayyolunun ilçe olmasıyla ilgili teklifin arkasında ne
bizim ne de başkaca arkadaşlarımızın hiçbir
siyasi hesabı yoktur. Bu talep, bir ihtiyaçtan doğmuştur.
Bir anlamda, yaşam zorlamıştır, yaşam dayatmıştır
oraların ilçe olmasını ve bu dayatmaların, bu zorlamaların
sonucunda oradaki yurttaşlarımız örgütlenmişlerdir,
bir platform oluşturmuşlardır ve bu Çayyolu Platformu
çok düzenli yayınlarla Çayyolunun sorunlarını gündeme
getirmiştir, Çayyolunun ilçe olması için çok çeşitli
etkinlikler düzenlemiştir. Platformun etkinliklerinin bir
parçası olarak da çok çeşitli katılımcıların
bulunduğu toplantılar düzenlenmiştir, yemekler yenilmiştir.
Ayrıca, biraz önce Sayın Ateş de söyledi, bu yerleşim
merkezimizin ilçe olması için de çok sayıda yasa teklifi
verilmiştir.
Ama, görünen o ki, değerli arkadaşlarım,
sorun, burada yasa teklifi vermenin de ötesinde, özellikle iktidar
milletvekillerimizin bir irade sergilemesidir. Kuşkusuz, bu
önergenin özellikle sizlerin oyuyla kabulü söz konusudur. İktidar
partisinin milletvekillerinin de bunda büyük rolü olacaktır.
Doğrusu, bu önergenin akıbetini ben de merak ediyorum. Umudum
odur ki, arkadaşlarımız bu konudaki önergeye destek
vereceklerdir, hatta, ben, sadece destek vermenin yetmeyeceği
ve bölgemiz milletvekili olan Sayın İsmail Alptekinin de
bir Danışma Kurulunda bu yerleşim merkezimizin ilçe
olması için öne alınması doğrultusunda bir çaba
göstermesini de bekliyorum.
İnşallah yanılmıyorumdur,
inşallah, Çayyolu Platformunda yer tutmuş çok çeşitli
derneklerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların Çayyolunda,
Lagostaki toplantısında balık yerken, o platformun
üyesi derneklere, yöneticilere vermiş olduğumuz sözü,
Ankara milletvekilleri başta olmak üzere, unutmamışlardır.
Yani, balığı yerken Elbette Çayyolu ilçe olmalıdır,
elbette bunun için elimizden geleni yapacağız. diye, o
platformun temsilcilerine mikrofonların önünde söz vermek,
ama Genel Kurulda bunun tersi bir davranış sergilemek,
herhâlde Sayın Başbakanın anlatmaya çalıştığı
yeni siyaset yöntemlerinden birisi olmaz diye de umut ediyorum.
Değerli arkadaşlarım,
ayrıca Sayın Alptekinin, bu konuda, yine bir İnternet
sitesinde, bu platformun cayyolum.comda bir değerlendirmesine
tanık oldum. Kuşkusuz, Sayın Alptekin de Bu iş ortaya
çıktığında herkes sahiplensin. diyor Ancak bütün
Ankarayı baz alma yararlı olacak. diyor. Kabul, bütün Ankarayı
baz alalım. Örneğin Batıkent de aynı sıkıntıların
içerisinde, Batıkent de çoktan ilçe olmayı hak etmiş
bir yerleşim merkezimiz. Ama, bir şeye üzüldüm, Sayın
Gökçekin görüşlerinin önemli olduğunu söylüyor. Kuşkusuz
Anakent Belediye Başkanımızın görüşleri
önemlidir, ama, değerli arkadaşlarım, burası Türkiye
Büyük Millet Meclisi. Yani, biz, Pergel Yasası çıkarken, Sayın
Gökçek acaba ne düşünüyor, ona göre adım atalım, uygun
davranışlar sergileyelim, diyeceksek, Kuzey Ankara Girişi
Projesi ile ilgili bir yasa teklifi geldiğinde Melih Gökçek nasıl
istiyor diye düşüneceksek, hatta, yetmedi, bunun için yeni düzenlemelere
gerek var deyip, bu doğrultuda yasa teklifleri vereceksek, çoktan
ilçe olmayı hak etmiş Çayyolunun ve Batıkentin ilçe
olması doğrultusunda bir mütevazı yasa teklifine bile
destek vermek söz konusu olduğunda, Melih Gökçek ne diyor acaba
diye düşüneceksek, ee, bizim burada, Meclis çatısı altındaki
özgür irademiz nerede kaldı? Yani, Sayın Gökçekin, üçüncü
dönemdir yönettiği Ankaranın bu önemli yerleşim merkezleriyle
ilgili olarak, ilçe olup olamayacağı konusunda henüz bir
fikri yok mudur, bir fikir oluşmamış mıdır? Bunun
gereğini yapmaya hazır değil midir bizim Anakent Belediyemiz?
O nedenle, bu tür gerekçelerin arkasına
hiç sığınmadan, arkadaşlarımızın
söz konusu yerleşim merkezinin bir ilçe olması doğrultusunda
çaba göstermesini bekliyorum, çünkü, burası, artık -biraz
önce ilçe olmalıdır, bu bir ihtiyaca dönüştü derken
Sayın Ateş ayrıntılı anlattı- çok geniş
bir yerleşim alanı ve gelişme doğrultusunda önü
açık, 250 bine yakın insan yaşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın
Akıncı.
ZEKERİYA AKINCI (Devamla)
İki ayrı belediyenin sınırları içerisinde
ve belediyeler, hiç olmazsa belediye hizmetlerinin vatandaşın
ayağına götürülüp, işlerin kolaylaştırılabilmesi
için de temsilcilikler açmış.
O yöredeki insanlarımızın
son derece sınırlı, yetersiz bir hizmet alımları
var. Var olan hizmetleri almada zorlukları var. Yani, küçük bir
işlerini yapabilmek için, Çayyolundan Ulusa gelecekler,
Ulustan Yenimahalleye gidecekler, Yenimahalleden tekrar Ulusa
gelecekler, Ulustan tekrar Çayyoluna dönecekler. Bu sıra içerisinde
de üç tane ilçenin sınırlarını dolaşacaklar.
Bu, orada yaşayan insanlara eziyetten başka hiçbir şey
değildir. Ulaşım sorunu vardır, sağlık sorunu
vardır, eğitim sorunu vardır, -orası bir jandarma
bölgesidir- güvenlik sorunu vardır.
Bütün bunlara arkadaşlarımızın
özellikle dikkatini çekmek istiyorum ve bütün bu sorunlar nedeniyle
de Çayyolunun ilçe olması gereğini anlatmaya çalışıyorum.
Bir siyasi hesabın ötesinde, bunun, yaşamın getirdiği
bir temel ihtiyaca, bir zorunluluğa dönüştüğünü anlatmaya
çalışıyorum.
Aynı şey biraz önce söylediğim
gibi Batıkent için de geçerli değerli arkadaşlarım.
Yani, orası da, dar bir alanda 300 bine yakın hatta 400 bine
yakın insanı barındırıyor. Orada da hastane
yok, emniyet tedbirleri yetersiz, sosyal yaşam neredeyse
sıfır denilecek noktada. Orada da Batıkent Birlikteliği
diye bir önemli platform oluşturulmuş, mitingler yapılmış,
yüzbine yakın imza toplanmış, yetkililere ve ilgililere
ulaştırılmış.
Benim önergelerim var, ama, itiraf
etmeliyim, üzülerek söylüyorum ki, Meclisteki birçok denetim mekanizmasının
önü kapandı. Hiç olmazsa, elimizde yazılı önergeler biçiminde
bir silah vardı, ama, o silahı bile kullanamıyoruz. Burada
hazır birkaç bakanımızı görmüşken rica ediyorum,
ne olursunuz şu yazılı soru önergelerine doyurucu,
tatmin edici cevaplar verin. Ben, bazı önergelerin cevabını
okurken kendimle dalga geçilmiş gibi hissediyorum. Halbuki,
biz, o önergelerin yanıtlarını kamuoyuyla paylaşmak
istiyoruz, yurttaşlarımızla paylaşmak istiyoruz,
onları bilgilendirmek istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Toparlayın Sayın
Akıncı.
ZEKERİYA AKINCI (Devamla)
Bitiriyorum Sayın Başkan,
selamlayayım.
O nedenle, yeri gelmişken bu
önergelere ilişkin yanıtlarla ilgili de talebimi aktarmayı
gerekli gördüm.
Bir kez daha arkadaşlarımızın
bu önergeye desteğini beklediğimi ifade ediyor, hepinizi
sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Akıncı.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Gündemin Seçim kısmına
geçiyoruz.
VII.
- SEÇİMLER
A)
KOMİSYONLARDA AÇIK BULUNAN ÜYELİKLERE SEÇİM
1.-
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Plan ve
Bütçe; Avrupa Birliği Uyum ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonlarında açık bulunan üyeliklere seçim
BAŞKAN Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda boş bulunan
ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Malatya Milletvekili
Miraç Akdoğan aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Plan ve Bütçe Komisyonunda
boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için
Mardin Milletvekili Muharrem Doğan aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda
boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için
Kars Milletvekili Selami Yiğit aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonunda boş bulunan ve Anavatan Partisi Grubuna düşen
1 üyelik için Muğla Milletvekili Hasan Özyer aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan karar gereğince,
sözlü soru önergeleri ile diğer denetim konularını
görüşmüyor ve Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
VIII.
- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER
1.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşderenin,
Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici Bir Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S.
Sayısı: 305)
BAŞKAN Birinci sırada
yer alan kanun teklifinin geri alınan maddeleriyle ilgili komisyon
raporu gelmediğinden, teklifin görüşmelerini erteliyoruz.
2nci sırada yer alan, Bazı
Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlıyoruz.
2.-
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin
Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S.
Sayısı: 904)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti
Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına Yönelik
Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti
Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım
Sağlanmasının Kolaylaştırılması İçin
İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı:
1147)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4üncü sırada yer alan, Kütahya
Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4.-
Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (2/874) (S. Sayısı: 1249) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Geçen birleşimde, 3üncü madde
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına yapılan konuşma
tamamlanmıştı.
Şimdi, söz sırası,
Anavatan Partisi Grubu adına, Mersin Milletvekili Hüseyin Gülere
aittir.
Buyurun Sayın Güler. (Anavatan
Partisi sıralarından alkışlar)
ANAVATAN PARTİSİ GRUBU
ADINA HÜSEYİN GÜLER (Mersin) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlar; kanunun 3üncü maddesi üzerinde Anavatan
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
(x)
1249 S. Sayılı Basmayazı 7/12/2006 tarihli 29uncu Birleşim
Tutanağına eklidir.
Geçenlerde, tabii ki, geçenler dediğimiz
geçen duruşmada kaldığımız yerde görüşlerimizi
dile getirdim, ama, gördüğüm kadar, rahatsız olan arkadaşlarımız
oldu. Bu konuda emeklilerin sorunlarını çözmek hepimizin
temel özlemi. Biz, Anavatan olarak, tüm emeklilerimizin insanca yaşayabileceği
bir koşulların, özellikle de başta maaşları
olmak üzere kendilerinin insanca yaşayabileceği koşulların
önerilmesi
Ama, görüyorum ki, gerek Sayın Bakanın ve gerekse
iktidar milletvekillerinin savunmasına baktığımda,
rakamlar yuvarlak olarak, her şey AK Partinin istediği gibi
biz şöyle verdik, böyle verdik
Ama, sonuç cebe gelince maalesef
elde sıfır.
Ben sadece hafta sonu iki tane
emeklilerle ilgili bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hürriyetin Ankara hafta sonu, tarih 10.12.2006
İşçi Emeklisinin
Borç İntiharı
İkincisi ise bugün Cumhuriyetten aldığımız
Emekli, emekli olamıyor
Bu iki tane haber, inanıyorum ki,
vicdanlarınızda yer edinmiştir. Çünkü, bu ülkede emeklilere
layık gördüğünüz, emeklilere gördüğünüz bu layık
unsuru hepinizle paylaşmak istiyorum. Bugün, emekli, neden
emekli olamıyor? Sayın Bakan, kısmen, açıklamasında
şunu söylüyor, diyor ki: Ne yapalım, istihdamda yer açmak
için emeklileri bir kenara çekilsin, yeni işsizlere umut olsun.
İkinci ise, haksız rekabet
koşulları oluşuyor, bir taraftan emekli yüzde 10 sosyal
katılım primini öderken diğeri ise yüzde 33 prim ödüyor.
Bu, haksız rekabete neden oluyor.
Peki, o zaman ben de şunu sormak
istiyorum, Sayın Bakan dahil olmak üzere, siz iktidar milletvekillerine:
Birincisi, bu konu tamamıyla yanlış. Birincisi, altını
çizmek gerekirse, bugün emeklilerimiz neden çalışmak zorunda?
Önce vicdanlarınızda ve yüreğinizde onun, sorunun cevabını
verin.
İkincisi ise, bugün istihdamda,
AK Parti İktidarında emeklinin çalışma oranı
yüzde 51i buldu. Düşünün, yüzde 51i. 7 milyon küsur emeklinin 3
milyon küsuru, pardon 3 milyon 600 küsuru çalışmak zorunda.
Sizin döneminizde 1 milyon 600 emekli daha çok çalışmak zorunda
kaldı. Bu da sizin gurur duyacağınız bir tablo.
İkincisi ise, asıl emeklinin
yerine kimi koyacaksınız? Emeklinin yaptığı
iş nedir diye oturup bir düşünün. Emekli tüm birikimiyle,
tazminatıyla ya bir bakkal dükkânı açmıştır ya
da küçük bir esnaf. O ancak emeğiyle geçinirken siz onun yerine
eleman istihdam edip de çalışma koşullarını
yaratabilir misiniz? İkincisi ise, istihdamdaki özellikle yarattığınız,
hep övündüğünüz ihracata baktığımızda süre
çok önemli. İthalata bağımlı bir ihracat. Söyler
misiniz
İşsizlik oranının her geçen gün düştüğüyle
övünürsünüz, ama rakamlar öyle değil. Bu yüzden emeklilerin yaşadığı
sıkıntı, çilekeş emektarlar dediğimiz emeklilerimizin
yaşam koşulları çok zor. Asıl esnaf içerisindeki
rekabet koşulları
Bakanlarınız burada, dört
yıldır çıkartamadığınız süpermarketler
kanunu, niye çıkarmadınız sormam gerekiyor. Esnafta
rekabet... Bu kadar eşitsizliğin olduğu, verimsizliğin
olduğu bir yerde maalesef esnafı boğdunuz. Bugün -size
bir rakam daha vereyim, övüneceğiniz bir rakam- Bağ-Kurlu
Önümüzdeki 2007 1 Ocaktan itibaren de sosyal güvenlik ve genel
sağlık sigortası uygulamaya geçecek. 7 milyon
Bağ-Kurlunun, bugün, içinde 3 milyon küsurunun hiç Bağ-Kur
borcunu, primini ödemediğini biliyor musunuz, ödeyemediğini
biliyor musunuz? Çünkü, benim emeklim, benim Bağ-Kurlum namusludur,
borcunu ödemek istiyor, ama, ödeyecek bir takati kalmadı. Bu
yüzden, süreyi çok iyi irdelemek lazım.
Eğer bu ülkede rekabeti ve istihdamı
artırmak istiyorsanız, size çarpıcı bir örnek daha
vereyim. Biraz önce, tabii ki, Tek Gıda-İş Sendikası
Güney Anadolu Bölge Şube Başkanının bize çektiği
faks. Bu bir isyandır. Üretmek istiyoruz diyor. Adana Tekel
işçilerinin sesi. Otuz yıl önce kurulmuş Adana Sigara
Fabrikası, 500 kişiyle üretim bekliyor. İşçiler
direniyor, ama, siz ise, üretmemek için direniyorsunuz. Yabancı
şirketler yirmi dört saat sigara üretirken, kaçakçılar serbest
kaçak sigaraları yurda sokarak büyük rant elde ederken, neden
devletin fabrikaları paslanıyor, çürüyor? Bunu sizlerin
yüreğinize soruyorum. Tekelin önce tuzu, birası, şarabı
ve dünyaca ünlü rakısı elinden alındı, şimdi
ise Tekelin sadece imtiyazı, yani, sigara alanında yaratılan
bu boşluk sonucunda, maalesef peşkeş
Bugün özellikle vurgulanması
gereken şu: Tabii ki, kanadı kolu kırılan Tekel,
gerçek gücünden edildi ve Tekelin içki bölümünün yüzde 80inin hangi
rakamlarla satıldığını hepimiz biliyoruz.
292 milyon dolar Tekelin içki bölümünü satın aldığında,
Tekel depolarındaki içkilerin değeri 200 milyon dolardı.
Yani, kısaca, Tekelin içki bölümü 92 milyon dolara gitti.
Kısaca söylenmesi gereken,
bugün, Tekelin Özelleştirme İdaresine geçmeden önceki değeri
5 milyar dolar iken, sizin elinizde 400-500 milyon dolara özelleştirmenin
kavgasında. Biz, Anavatan olarak, özelleştirmeye değil,
peşkeş çekilmesine karşıyız.
Bir ülke düşünün ki, üretimini
planlamak, düzenlemek yerine, en büyük rakiplerine kendi pazarını
peşkeş çeksin. Bir ülke düşünün ki, en bol ürettiği
ürünlerden birinden elde ettiği dövizin gelirinin yüzde
80ini o ürünün ithalatında kullansın. Yani, işte o ülke
Türkiye, o madde de tütün. Hem Tekel işçilerini hem tütün üreticilerini
yok ettiniz. Yani, kısaca, istihdamı da yok ettiniz, verimi,
bereketi
Burada, bir önceki konuşmasında
Sayın Agâh Kafkas
İnşallah buradadır. Remziye Öztoprak
Hanım da burada. İkisine seslenmek istiyorum, hele Agâh
Kafkasa: Senin yaptığını Çorumlular yapmaz, çünkü,
sen yıllardır emekten, yıllardır üreticiden,
yıllardır sendikal mücadelenin önderlerinden sayılırdın;
ama, bugün ise emeklinin cebinde eli olan sisteme hizmet etmekten
başka yaptığın hiçbir şey yok.
Bugün, size, IMFin dayattığı
tek nokta var. Türkiye her yıl 50 milyar dolar ranta, rantiyeye,
faize para öderken, zaten bu köylü, bu tüketici, bu halk -toplanan
vergilerin yüzde 78i dolaylı vergilerden elde edildiğine
göre- bu faizleri zaten Türk halkı ödüyor. Ama, sizin yaptığınız,
bu rantiyeye sadece hizmet etmekten başka bir şey değil.
Bakıyoruz ki, IMF sizden istedi, emeklilerin yüzde 10 olan sosyal
prim, destekleme primini yüzde 33e çekin dediler, siz de çekmenin
eşiği içerisindesiniz. Yani, IMF, ekonomik koşulları
belirliyor. Avrupa Birliği de, tamamıyla yasal düzenleme
içerisinde dayatmalar, hem de ekonomik koşullar içerisinde.
Bu doğrultuda, gerek emeklilerimizin isyanı gerekse Türkiyedeki
halkın büyük bir kısmının -açlık ve sefalete
doğru sürüklenirken- ülke değerlerinden yoksunlaşması
gayet doğal.
Bugün, emekliler için sarf ettiğiniz
bu sözler, getirdiğiniz bu kanun teklifi, maalesef yetersiz.
Emeklilerimizin, onurlu, insanca yaşayabilmesi için, ne merdine
ne de namerdine muhtaç olmaması için emeğin karşılığını
istemekte. Bu da son derece doğal hakkı.
Sayın Bakana burada da sormak
isterim. Konuşmasında, Türkiyede yüksek prim yatırılırsa,
alacağı emekli maaşı da bu oranda artar ifade etmektedir.
Peki, Sayın Bakana hatırlatmak istiyorum, bir emekliler
içerisinde yüzde 2,3ü geçmeyen, yüksek -sözde, 1 milyarın üzerinde
emekli maaşı aldığını iddia eden oran yüzde
2,3- diğeri ise, büyük bir kısmı yoksulluk ve sefalet
içerisinde. Daha önce, yine, yüksek primlerle, bu ülkede çeşitli,
zamanında enflasyonun en düşük, yoğun olduğu dönemlerde
yüksek primle emekli olanların bugünkü hâli perişan. Bu yüzden,
emeklilere gördüğünüz bu ilgi, alaka, inanıyorum ki emeklilerin
de yüreğinde cız etmiştir ve sizin bu yaptıklarınızı
da asla unutmayacaktır.
Biz, Anavatan olarak, bu ülkenin
değerlerine hizmet etmiş, katkıda bulunmuş, emeğiyle,
yüreğiyle ne merdine ne namerdine muhtaç olmamak için onurlu
yaşayan emekli kesime sesleniyoruz: Yüreğiniz rahat olsun, AK Partiden
kurtulma yılları az kaldı, yaklaşık bir
yıl; geriye sayım, ne derseniz
deyin, ama yüreğiniz rahat olsun umutlarınız bitmesin.
MEHMET KILIÇ (Konya) Senin ömrün
yetmez.
HÜSEYİN GÜLER (Devamla) Bizim
net olarak söylediğimiz bir şey var: Size bunları görenleri
siz unutmayın diyoruz Anavatan olarak.
CAVİT TORUN (Diyarbakır)
Hüseyin Bey sizi özleyeceğiz.
HÜSEYİN GÜLER (Devamla) Bu
doğrultuda hepimizin mücadelesi, büyük emekler içerisinde
emeğiyle çocuklarının hayallerini kuran emeklilerimiz için verdiğimiz bu
değerin, maalesef, AK Parti yılları içerisinde,
başta alım gücü olmak üzere
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Güler, lütfen
toparlar mısınız.
Buyurun.
HÜSEYİN GÜLER (Devamla) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Bu yüzden emeklilerin içleri rahat
olsun. Biliyoruz bugünkü sıkıntılarını ve
kurtuluş bu ülkede üretmektir, üreten kitleye de sahip çıkmaktır.
Nasıl sahip çıkılacağını, nasıl insanca
yaşanacağını çok net olarak biliyoruz. Yürekleri
rahat olsun.
Bizler AK Partiden kurtuluş
yıllarının geriye sayma yılları olarak
başladığımız bu dönemde, inanıyorum ki,
bu halkın iradesi de bunu kendine net olarak altını çizecektir
ve size uygulanan bu süreci lütfen unutmayın. Emeklinin yolda
çilekeş ve özellikle de maaş alırken dâhil olmak üzere
kuyruklarda nasıl sorunlar ve sıkıntılar yaşadığını
biliyoruz. Daha torunlarının muradını görmeden
bu ülkede nasıl sıkıntılar ve açlığa
mahkûm olduğunu da biliyoruz. Ama burada amacımız içlerinizi
karartmak değil, tam tersine umut vermek için geldik ve açlık
sınırının ve yoksulluk sınırının
ne olduğunu bildiğimiz için size görülen bu emekli maaşının,
tüm sosyal güvenlik şemsiyesi içerisinde ortalama 500 YTL civarında
olan bir emekli maaşınızın size yetmediğini
biliyoruz. Avrupa Birliğine girerken maaş yetmezse sosyal
yardımlarla bunlar desteklenir. Ben de AK Partililere sesleniyorum:
Gelin, burada, hodri meydan, emeklileri rahatlatmak için buyurun
bir şeyler yapın, bizler de sizleri saygıyla analım.
Ama, böyle bir niyetinizin olmadığını da biliyoruz.
Emeklilerin içi rahat olsun diyorum,
bu ülkenin kurtuluş günü yakındır diyorum, hepinize
saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Güler.
Madde üzerinde, AK Parti Grubu
adına söz isteyen, Abdullah Erdem Cantimur, Kütahya Milletvekilli.
Sayın Cantimur, buyurun. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDULLAH
ERDEM CANTİMUR (Kütahya) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; görüşmekte olduğumuz,
1249 sıra sayılı Kanun Teklifim üzerinde, 3üncü maddesi
üzerinde, AK Parti Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz
almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu
kanun teklifini perşembe günü görüşmeye başladık.
Görüyorum ki, AK Parti sözcüleri dışında, arkadaşlarımız
bu kanun teklifiyle alakalı hiç konuşma yapmıyorlar.
Gerçekten, toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren, dul ve yetimini
ilgilendiren böyle önemli bir kanun teklifinde, herhâlde, başka
şeylerden bahsetmek, bu insanların sorununu giderme
adına, atılan bu adımı gizleme adına, herhâlde
fayda sağlayacaklarını düşünüyorlar. Esasen, gerek
ana muhalefet, gerekse yavru muhalefetin ifade ettiği her soruya
cevap var, ama, sanırım burada çok fazla vaktimiz olmayacağı
için o konulara girmek istemiyorum.
Değerli milletvekilleri,
vermiş olduğum kanun teklifi, 5 maddelik bir kanun teklifidir.
Şu anda 3üncü maddesini görüşüyoruz. 4üncü ve 5inci maddeleri
yürütme ve yürürlük maddeleri. 1inci maddeyle Anayasa Mahkemesinin
18 Ekim 2005 tarihinde iptal etmiş olduğu ve 18 Ekim 2006dan
itibaren de yasal bir boşluk bulunmasından dolayı bir
düzenleme yapıldı ve bu madde, yani, Anayasa Mahkemesinin
iptal etmiş olduğu bu madde, 1981 yılında yasalaşan
bir madde, yani, yaklaşık yirmi beş yıldır uygulanmakta
olan bir madde ve Anayasa Mahkemesi diyor ki yirmi beş yıl
sonra, bu yasa maddesi Anayasaya aykırı, burada, dul ve yetimin
hakkı yenmektedir diye karar veriyor ve biz de, bu mahkeme kararına
uygun bir şekilde yeni bir yasal düzenleme yapıyoruz.
Değerli arkadaşlar,
2nci madde ise Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla alakası
olmayan, yine, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununun 26ncı maddesini ilgilendiren bir husus.
Burada, Anayasa Mahkemesinin iptali söz konusu değil. Ancak,
aynı içeriği taşıdığı için, herhangi
bir şekilde dava açılması durumunda Anayasa Mahkemesinin
bu maddeyi de iptal edebileceği düşünüldüğünde veyahut
diğer madde gibi bu maddeden dolayı da bazı dul ve yetimlerimizin
mağdur olabileceğini düşünerek, ayrıca, burada,
bir yasal düzenleme için 2nci maddeyi kanun teklifimize koymuş
bulunuyoruz. Bu madde de yirmi üç yıldan beri uygulanmakta
olan bir madde.
Şimdi görüştüğümüz
3üncü madde ise 1inci maddedeki yirmi beş yıllık uygulama,
2nci maddedeki yirmi üç yıllık uygulama esnasında
mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetini
gidermeye dönük bir maddedir. Yani, bu kanun teklifi kabul edilmeden
önce gerekli şartları taşıyamadığı
için dul ve yetim aylığı bağlanamayan binlerce insanımıza,
bu kanun teklifi çıktıktan sonra maaş bağlama
imkânı bulacağız. Dolayısıyla, bu kanun teklifinin
çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Diğer taraftan, bu kanun teklifi,
18 Ekim 2006 tarihinden itibaren geçerli olacak. Dolayısıyla,
televizyonları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızın,
ona göre, gerekiyorsa, aylık talebini şimdi dahi bulunabilirler.
Bunu, burada ifade etmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, gerek
ana muhalefet gerekse yavru muhalefet partisi konuşmacıları,
hem bugün hem de perşembe günü yaptığı konuşmalar
esnasında, hakikaten bu kanun teklifiyle alakası olmayan
birçok konuya değindiler. Ben, geçen haftaki konuşmaları
aldım, konuşma metinleri dosyamın içerisinde. Çok değer
verdiğim, yıllarca sendika başkanlığı
yapmış olan CHP Kocaeli Milletvekilimiz İzzet Çetin
Beyin de bu manada bazı ifadeleri var. Diyor ki: Kanun tasarısı
olarak, Hükûmet olarak getirmek var iken, bir milletvekili arkadaşımız
kanun teklifi getirmiş boşluğu dolduralım diye.
Değerli arkadaşlar, hepinizin verdiği kanun teklifleri
var, hepimizin var. Yani, bir milletvekilinin kanun teklifi olarak
buraya bunu getirmesinden daha doğal ne olabilir? 1 maddelik
bir kanun teklifidir.
ALGAN HACALOĞLU (İstanbul)
Ama, sizin kanunlar buraya geliyor, bizim getirdiklerimiz gelmiyor.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Kaldı ki, bir milletvekili diye ifade etmiş olduğu
kişi, yani ben, on beş yıldan beri, gerek vergi konusunda
gerek sosyal güvenlik konusunda gazetelerde köşe yazısı
yazan bir kişiyim; üniversitede, bu konuda ders veren bir kişiyim.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Biz, öyle bir şey söylemiş miyiz, onu söylesene.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Yani, böyle, kanun teklifi olarak verilmesinin, sanki yanlışmış
gibi ifade edilmesinin yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Hükûmetin vermeyişini bir eksiklik olarak koydum Sayın Cantimur.
Bu, seni yücelten bir şey.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Diğer taraftan, milletvekili olduktan sonra, dört yıldan
beri, hem Bağ-Kur hem SSK hem de Emekli Sandığında alt
komisyon başkanıyım. Bu kurumlarda ne kadar sıkıntı
varsa, ne kadar problem varsa, Sayın Bakanımızın
destekleriyle elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz.
Yine, CHP içerisinde bazı alt komisyon üyesi arkadaşlarımız
var. Yani, o alt komisyon toplantılarında ne kadar etkili
ve güzel çalışmalar yaptığımızı hepsi
biliyorlar. Dolayısıyla, böyle bir ithamın yanlış
olduğunu düşünüyorum.
Yine, İzzet Çetin kardeşimin
geçen haftaki konuşma metnine baktığım zaman, 13
kez maluliyet demiş. Şimdi, maluliyetle ilgili bir yasa
burada görüşmüyoruz biz. 13 kez maluliyet ismi var. Maluliyet
başka bir madde.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Hükûmetle ilgili
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Ölüm aylığına ilişkin bir kanun teklifi bu. Yani,
bu kanun teklifinin yeterince okunmadığını burada
görmüş oluyoruz.
Değerli arkadaşlar, yine
sosyal güvenliğe ilişkin bir düzenleme var diye, işte
emeklinin hakkı yeniliyor işte muhtarlar mağdur gibi
birçok itham var.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Sen daha bilmiyorsun, 506nın ilgili maddesini iyi okumamışsın.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bakın, bu kürsüye çıkan birçok
arkadaş bu konuda birçok bilgi verdi. Bakın, ben de size
kısaca bilgi vereyim, Ocak 2006 itibarıyla bilgiler var. Tarım
Bağ-Kur, 66 YTLden 241 YTLye, yüzde 255 artış; muhtar maaşı
-biraz önce arkadaşımızın bu konuda bir kanun teklifi
vardı- 98 YTLden 267 YTLye, yüzde 174 artış.
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara)
Ele geçen ne Abdullah Bey?
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Esnaf emekli, 6ncı basamaktan, 165 YTLden 384 YTL, yani yüzde
131 artış. Altmış beş yaş aylığı
-2022 sayılı Kanuna göre- 24,5 YTLden 66 YTLye, yani yüzde
175 artış; özürlü aylığı ise 24,5 YTLden 198
YTLye, yani yüzde 692 artış. Bunu çoğaltmak mümkün. Yani,
Hükûmet olarak, bu geliri düşük olan emeklimize daha fazla imkân
vermenin gayreti içerisindeyiz. Yani, bunun yeterli olduğunu
söyleme imkânı yok, ancak, bu dönemde, enflasyonun kat kat üzerinde
-bu dönemde enflasyon yüzde 38lerde olmasına rağmen, yüzde
690lara varan- artış sağlanmıştır. Bunu
da, emeklimizin bildiğini biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, yine,
değerli arkadaşım Çetin dedi ki: Halkın içine
çıkamıyorsunuz.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Bu doğru, buna ben de katılıyorum.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Sen madde üzerinde mi konuşacaksın, bana mı cevap vereceksin?
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Değerli arkadaşlarım, biz halkın içerisindeyiz.
Afyonda Başbakanla beraberdik, milletvekillerimiz orada
idi. Vatandaşlarımızın, gerek AK Parti milletvekillerine
gerek Sayın Başbakanımıza ve bakanlarımıza
göstermiş olduğu teveccühü orada gördük. Devamlı halkın
içerisindeyiz, başka bir yerde değiliz. Fakat, tabii,
şunu düşünmek lazım: CHPnin Sayın Genel Başkanı
-yeni bir genel merkez yapıldı- sadece Grup toplantısı
için geliyor Meclise, oval ofisinden çıkmıyor hiç. Diyor ki
(CHP sıralarından gürültüler) Ancak, Salı günleri
Grup toplantısı için Meclise geliyor.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Sayın Başkan, CHP Genel Başkanına laf atmaya ne hakkı
olabilir?
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) CHPde Genel Başkan ol istersen, çok meraklıysan!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
lütfen
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Halkın içinde değil
BAŞKAN Sayın Cantimur,
lütfen
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Yurt dışında gezmiyor benim Genel Başkanım,
yurt dışında gezmiyor, Türkiyeye misafir olarak gelmiyor.
BAŞKAN Sayın Çetin, lütfen
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Sana ne o binadan?
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Terbiyeni takın!
BAŞKAN Sayın Çetin
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya)- Rüşvetle yapılmadı, halkın parasıyla
yapıldı. Ne ilgisi var? Ayıp yahu!
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Başbakan Türkiyeye misafir olarak geliyor.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Diğer genel başkanlardan bazıları yılda bir
defa Erciyese çıkarak halkın içinde bulunmaya çalışıyor;
bazı genel başkanlar da, Acaba dağa mı çıksam,
ovaya mı insem? bunun tereddüdü içerisinde.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Ne ilgisi var oval ofisle? Oval sensin! Ayıp! Asabını
bozma milletin akşamüstü.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Başbakanın nerde? Yurt dışında.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Ama, AK Parti milletvekilleri, AK Parti Genel Başkanı her
zaman halkın içerisinde. Bunu burada ifade etmek istiyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Bırak, akşamüstü asabımızı bozma
bizim burada! Ne bu yahu? Ne ovali movali ya, ne ovali?
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Değerli arkadaşlar, bakın, üç sene önceki bir gazete
haberini size ifade etmek istiyorum. Üç sene evvel
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Bırak ya, sen işine bak! Gel seni gezdirelim. Gel
de Genel Merkezi bir gezdirelim.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Atıyorsun! Oval ofisin ne olduğunu da bilmiyorsun. Orası
MYK salonu.
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Bundan üç sene evvel
Orada diyordu ki: CHPli bir milletvekili,
ayağı çamur olmasın diye, karşıdan karşıya
geçmek için vatandaşın sırtına bindi. Gazetede
yer aldı bu. Evet, CHP her zaman vatandaşın sırtına
binmiştir; ama, AK Parti, vatandaşı sırtında
taşımaya taliptir.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Yürü, anca varırsın sen!
ABDULLAH ERDEM CANTİMUR (Devamla)
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar, CHP sıralarından
gürültüler)
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Senin sırtına bindi mi CHP?
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Cantimur.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Bir sorun arkadaşa: Nerde bindi CHP sırtına?
Nerede bindi CHP senin sırtına?
BAŞKAN Madde üzerinde
şahsı adına söz isteyen, Remziye Öztoprak.
Sayın Öztoprak, buyurun.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Sizin sırtınıza bindi mi CHP?
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Bir gün gel de, Genel Merkezi gezdireyim!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
lütfen
ENVER ÖKTEM (İzmir) Sayın
Başkan, Abdullah Beyi ikaz etmeniz lazım. Siz görevinizi
yapmıyorsunuz.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Abdullah Bey, bir gel de oval ofisi gezdireyim sana!
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Dünyadan haberi yok Sayın Başkan. Ayıp ya!
Ne ilgisi var bunun? Ayıp ya! Yapma ya!
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Yanlış biliyorsun. Gel de gezdireyim.
ENVER ÖKTEM (İzmir) Abdullah
Bey bizim Genel Merkeze ne zaman gelmiş ki, oval ofisi görmüş?
BAŞKAN Lütfen sayın milletvekilleri
Buyurun Sayın Öztoprak.
REMZİYE ÖZTOPRAK (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Bak emekliler telefon ediyor Kütahyadan: O Emete geldiği zaman
Bağ-Kurlunun ne aldığını bilmeyecek kadar cahil
bir milletvekili. diyor.
REMZİYE ÖZTOPRAK (Devamla)
Sayın Çetin, sıranız geldiği zaman burada konuşursanız
daha iyi olur.
NAİL KAMACI (Antalya)
Başkanla konuşuyoruz.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Konuşacağım
REMZİYE ÖZTOPRAK (Devamla)
Sayın Çetin, lütfen
Dinlemeyi bilelim.
BAŞKAN Sayın Öztoprak,
buyurun siz lütfen. Sayın Öztoprak, lütfen Genel Kurula hitap
eder misiniz siz.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Remziye Hanım, siz Çayyolu Platformunda bulundu-nuz mu?
REMZİYE ÖZTOPRAK (Devamla)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
3üncü madde üzerinde söz almış bulunuyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun
tasarısında, 506 sayılı SSK Kanununun 66ncı
maddesinin (c) bendi ile 17/10/1983 tarihli 2925 sayılı Tarım
İşçileri ve SSK Kanununun 26ncı maddesinin (a) bendi
aynı doğrultuda değiştirilerek, beş yıldan
beri sigortalı olup da 900 gün prim yatırmış olan kişi
öldüğü takdirde, geride kalan bakmakla yükümlü olduğu kişilere
aylık bağlanma tarihi, bu Kanunun 3üncü maddesinde geçici
madde 93 ile belirlenmektedir. Bu da, geçici madde 93e göre hak sahiplerinin
aylıkları, kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip
eden ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere başlatılır
şeklindedir. Anayasa Mahkemesince iptal edilen yasa maddelerinin
yürürlüğe girdiği tarih olan 18/10/2006 tarihi ile yerini
dolduracak olan 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe gireceği
1/1/2007 tarihleri arasında, durumu bu yasaya uyanların ölmesi
hâlinde, geride kalanların mağduriyetinin giderilmesi,
bu yasanın 3üncü maddesiyle bu şekilde olacaktır.
Yasanın hayırlı olmasını
diliyor, ancak selam vermeden önce Sayın CHPli arkadaşların
bana söylediği sözlere de cevap vermek istiyorum. Çayyolu
Platformunda tabii ki, ben de bulundum, ama yüce Meclis kürsüsünde,
sandalyelerinde bu şekilde laf atmanızın hiçbir anlamı
yok.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Siz niye
atıyorsunuz?
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Niye ret oyu verdin?
BAŞKAN Sayın Öztoprak
REMZİYE ÖZTOPRAK (Devamla)
Sizin düşündüğünüz kadar, Çayyolunu biz de düşünüyoruz
ve İçişleri Bakanlığımızda bununla ilgili
çalışma yapılmaktadır. Burada bir önerge getirmekle
bu işin hâllolmayacağını, artık, bilmeniz gerekir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Öztoprak.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Sizin de sahip çıkacağınızı sandık, nereden
bilelim yan çizeceğinizi.
TUNCAY ERCENK (Antalya) Ne büyük
laf ettin ya!
BAŞKAN Madde üzerinde,
şahsı adına söz isteyen Ünal Kacır, İstanbul
Milletvekili.
Buyurun Sayın Kacır. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz
kanun teklifinin 3üncü maddesi üzerinde şahsım adına
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
17/7/1964 tarihinde kabul edilen ve yürürlüğe girmiş olan
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 66ncı maddesinin
(c) fıkrası, ölen sigortalıların hak sahiplerine
ne şekilde aylık bağlanacağını izah etmektedir.
Burada, toplam olarak 1.800 gün veya en az beş yıldan beri sigortalı
bulunup sigortalılık süresinin her yılı için ortalama
olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi ödenmiş durumlarda ölen sigortalıların hak sahiplerine
maaş bağlanabileceğini, aylık bağlanabileceğini
amirdir.
Ancak, bir sigortalının
vârisleri tarafından mahkeme ile konu Anayasa Mahkemesinin
önüne getirilmiş, Anayasa Mahkemesi, az önce okuduğum maddenin
(c) bendinde en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık
süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün ibaresini
madde metninden çıkaracak şekilde madde yeniden düzenlenmiş,
yani, bu kısmını iptal etmiştir ve bu kısmın
yeniden belirlenmesi için de bir yıl süre vermiş ve o bir
yıl da 18/10/2006 tarihinde dolmuştur. 18/10/2006 tarihinden
beri, sadece ve sadece toplam olarak 1.800 gün prim yatırmış
olanların ölmeleri halinde vârisleri bu haktan yararlanmaktadır.
Şimdi, getirdiğimiz teklif,
arkadaşımızın verdiği ve şu anda görüştüğümüz
teklif, dokuz yüz gün prim ödeyen sigortalıların
Nedir dokuz
yüz gün? Dokuz yüz gün demek otuz ay demektir, otuz ay demek ikibuçuk
yıl demektir. Beş yıldan fazla sigortalılık süresi
içerisinde ikibuçuk yıl prim
ödemiş olanlar, öldüğünde -kaç yıl sonraysa- onun çocuklarına,
vârislerine, eşine, hak sahiplerine daha doğrusu, aylık
bağlanmasını getiren bir tekliftir bu teklif. Yani, daha
önce, 18/10/2006 tarihinden önce, yaklaşık on yıllık
sigortalı olduğu hâlde 1.799 gün prim yatırmış
olanların vârisleri bundan yararlanamıyor idi. Dokuz
yıldan fazla sigortalı olduğu hâlde 1.619 gün prim yatıranlar
yararlanamıyor idi. Şimdi, makas genişletilmiş,
daha geniş bir kitleye bu hizmet verilmeye başlanıyor,
bu aylık verilmeye başlanıyor.
Peki, Sayın Çetin, geçen hafta
perşembe günü yapılan buradaki konuşmasında
yurttaşlara sesleniyor ey yurttaşlar, AK Parti hakkınızı
gasbediyor diyor.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Evet
ÜNAL KACIR (Devamla) Enteresandır!
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
1/1/2007de yürürlüğe girecek yasaya bak sen.
ÜNAL KACIR (Devamla) Lütfen dinleyin.
Değerli arkadaşlar, bizim
getirdiğimiz teklif, yani arkadaşımızın vermiş
olduğu teklif, yürürlük tarihi 18/10/2006dır.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
O, Anayasa Mahkemesinin kararı.
ÜNAL KACIR (Devamla) Dolayısıyla,
hiçbir hak kaybı yoktur. Aslında, hiçbir hak kaybı olmadığı
gibi, 18/10/2006 tarihinden önce, üç sene önce, beş sene önce, on
sene önce, kaç sene önceyse, böyle bir eşi ölmüş yahut yakını
ölmüş, sigortalı ölmüş, yakınları, işte,
az önceki söylediğim 1.799 gün prim yatırılmış
olduğu hâlde, 1.619 gün prim yatırılmış olduğu
hâlde maaş alamayanlara
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Kacır,
lütfen, toparlar mısınız.
Buyurun.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Sayın Kacır, onu sen vermedin AKP olarak, Anayasa Mahkemesi
işaret ediyor onu.
ÜNAL KACIR (Devamla) Değerli
arkadaşlar
Hayır, Anayasa Mahkemesinin
kararı o değil. Anayasa Mahkemesi kararı karşısında
Meclis yeni bir kanun çıkarmadığı takdirde 1.800
gündür asıl olan. Ama, Meclis karar vermiş, kanunu çıkarıyor
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Senin çıkardığın kanun 1/1/2007den itibaren yürürlüğe
girecek. Orada ne oluyor?
ÜNAL KACIR (Devamla)
diyor ki:
Ey vatandaş, 1.799 gün senin baban prim yatırmıştı;
ama, on yıllık sigortalıydı, öldü, sen bunu alamadıydın,
şimdi, gel sana bu hakkı veriyorum. Kötü mü yapıyor? Niye
rahatsız oluyorsunuz?
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Kötü yapan sizsiniz. On beş gün sonra 1.800 gün oluyor.
ÜNAL KACIR (Devamla) Bu büyük bir
imkândır. Teşekkür etmeniz lazım. Hem arkadaşımıza
hem Hükûmetimize hem de AK Partiye.
Ben, emeği geçen herkese teşekkür
ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Kacır.
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Emekliler size teşekkür edecek.
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Emekliler her yakaladığı yerde size teşekkür
edecek defalarca!
HARUN AKIN (Zonguldak) Emekliler
sizi öpecek!
BAŞKAN Madde üzerinde soru-cevap
işlemi yapılacaktır.
Soru sorma süresi beş dakikadır.
Sayın Özdoğan, buyurun.
İBRAHİM ÖZDOĞAN (Erzurum)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Aracılığınızla
Sayın Bakana birkaç sorum var.
Birinci sorum: Sayın Bakan,
bireysel emeklilik sistemi ortanın üstü ve nispeten yüksek gelirli
vatandaşların teveccüh gösterdiği bir sistemdir.
İktidarınız döneminde bireysel emeklilik sistemi
teşvik edilmiş midir? Hükûmetiniz döneminde bireysel emeklilik
sistemine katılanların oranındaki artış sayısal
olarak nedir? Hükûmetiniz orta vadede devlet emekli sistemini bireysel
emekli sistemiyle ikame etmeyi planlamakta mıdır? Devlet
emekli sistemine bakışınızın felsefesi
sağlık sistemindeki özelleştirme eğiliminiz ile
benzeşmekte midir?
İkinci sorum: Sayın Bakan,
bu yasa tasarısına göre iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu ilgili raporlarla meslekte kazanma gücünün en az yüzde 10
oranında azaldığı tespit edilen sigortalılar
sürekli iş görmezlik gelirine hak kazanacaktır. Hükûmetiniz
döneminde çalışan nüfusun yüzde kaçı oranında malulen
emeklilik başvurusu olmuş ve yüzde kaçı olumlu olarak
neticelendirilmiştir? Başvuruların ortalama sonuçlandırılma
süresi nedir?
Son sorum: İş kazalarının
yüksekliği ülkemizin çok utanç verici ve ülkemizi dünya klasifikasyonunda
üçüncü dünya kategorisine sokan bir tablodur. Hükûmetiniz döneminde
hangi iş kollarında, hangi sayısal tabloda iş kazaları
gerçekleşmiş, bunlardan kaçı ölüm ve kalıcı maluliyet
ile sonuçlanmıştır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Özdoğan.
Sayın Işık
AHMET IŞIK (Konya) Sayın
Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanıma şu soruyu
yöneltmek istiyorum: Sayın Bakanım, Aralık 2006 tarihi
itibarıyla yasa teklifi kanunlaştığı takdirde
çıkacak yasadan muhataplar noktasında sayı mevcut mudur?
Ne kadar muhatap faydalanacaktır?
Bir de son olarak şunu sormak
istiyorum ki, 2007 bütçesinde sağlık, emeklilik ve sosyal
yardım giderlerine ayrılan pay 31,6 katrilyon gözükmekte.
Cumhuriyet tarihine baktığımız zaman 475 katrilyon
hazineden aktarılan para mevcuttur. 2005te 23,75 milyar YTL. Bunu
da bir değerlendirmenizi istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Işık.
Sayın Bakan, buyurun.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Soru soran arkadaşlarımıza
da katkıları için teşekkür ediyorum.
Bu sayısal verilere ilişkin
yahut da sorulara ilişkin cevaplarımız yazılı
olarak arz edilecektir sağlıklı bir bilgi verme açısından.
Bunun dışında, Sayın
Özdoğanın sorduğu zorunlu emeklilik sisteminin veyahut
da kendi ifadeleriyle devlet emeklilik sisteminin yerine bireysel
emekliliği ikame etmeyi düşünüyor musunuz diye bir önemli
soru sordu. Böyle bir düşüncemiz yok. Türkiyede kamu zorunlu
sigortacılığının veyahut da emekliliğinin
devam etmesi, Türkiyenin şartlarına uygun bir sistemdir.
Ancak, bunun yanında, bireysel
emekliliğin de ikinci ayak emeklilik sistemi olarak gelişmesi
önemlidir. Hükûmet olarak, bireysel emekliliğin, gerek katılımcı
açısından gerekse diğer yönleriyle gelişmesi
için bazı teşvik tedbirleri uyguluyoruz. Örneğin,
primlerin belli oranlarında muafiyet getiriyoruz. Yeni sosyal
güvenlik reformumuzda da bu anlayışı hâkim kıldık.
Bireysel emeklilik sisteminde bulunan vatandaşlarımızın
bazı ödemelerinin muaf tutulduğu, sosyal güvenlik reformunun
yeni anlayışında da aynen devam etmektedir. Dolayısıyla,
zorunlu emeklilik sistemi devam edecek, bireysel emeklilik sistemi
de bunun yanında tamamlayıcı bir sistem olarak sistemdeki
yerini koruyacaktır.
Sağlıktaki anlayışımız
da budur. Yani, özel sağlık kuruluşlarının sistemde
olması, kamunun sağlık hizmeti sunumundan vazgeçtiği
anlamına gelmemektedir. Bizim anlayışımız
şudur: Sağlık hizmeti, bir kamu hizmetidir. Bu vasfını
bozmadan, hizmetin kamu veyahut da özel sektör eliyle verilmesi arasında
fark yoktur. Yani, bizim itina göstereceğimiz, dikkat edeceğimiz
husus, sağlık hizmetinin bu vasfının bozulmaması,
sağlık hizmetinde hizmet sunucularının, vatandaşı
müşteri olarak görmeksizin, onları sağlığına
kavuşturmanın öncelikleri olduğunu bilmeleri, dolayısıyla,
bu konuda bir ticari anlayışın ön planda olmaması
gerektiğini yasalarımıza yansıttık. Uygulamada
da bunu özenle takip edeceğimizi ifade etmek istiyorum.
Sayın Işık, bu görüşmekte
olduğumuz tekliften sayı olarak kaç kişi yararlanacak
diye bir soru sordular. Arkadaşlarımızın verdiği
bilgiye göre, 54.686 vatandaşımız bu kanunun getirdiği
imkânlardan yararlanacaktır.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Çetin, buyurun.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Sayın Bakanım, açıklığa kavuşması
açısından soracağım. 506 sayılı Yasada
ölüm aylığı bağlama, malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortası primi ödemiş olma koşulu en az 5
yıl ve 900 gün idi. Şimdi, biraz evvel, Sayın Kacır
da, diğer arkadaşlar da bunun iyileştirildiğini
söylüyor bir Anayasa Mahkemesi kararına dayalı olarak verilen
teklifle.
Şimdi, ben çok açıkça sizden
duymak istiyorum: 1/1/2007de yürürlüğe girecek 5510 sayılı
Yasada, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasından
yararlanma koşulları 5 yıl yerine 10 yıl, 900 gün
yerine 1.800 gün oluyor mu olmuyor mu? Başkalarının bakımına
muhtaç olanlar istisnadır; istisnayı sormuyorum. 5510da
durum nedir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Çetin.
Sayın Bakan, buyurun.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Sayın
Başkanım, tabii, Sayın Çetinin sorduğu soru bu görüşmekte
olduğumuz teklifle ilgili değil, yeni sosyal güvenlik sisteminin
getirdiği
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Yeni sosyal güvenlikle ilgili, evet.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul)
malullük
aylığı ile ilgili hususları soruyor, geçenki konuşmasında
da bunu ifade ettiler.
Şimdi, tabii, üç sosyal güvenlik
kuruluşunun kapsamındaki kişiler birleştirildiği
için, burada bir norm ve standart birliği söz konusudur.
Sadece tek cümleyle şunu ifade
edebilirim: Yani, getirilen düzenlemeler, maluliyet aylığı
açısından olsun gerekse diğer özürlüler açısından
olsun daha vatandaşımızın lehine kolaylıklar
getiren bir sistemdir.
Ama, bu 1.800 gün, 3.600 gün
İsterseniz
sizi tam tatmin etmek adına bunu yazılı vereyim ki, bir
daha polemik konusu olmasın; bunu sık sık gündeme getiriyorsunuz.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Kanun elimizde 5510
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Bunu yazılı
olarak ben size takdim edeyim.
İZZET ÇETİN (Kocaeli)
Yazılı cevabınızı bekliyorum Sayın Bakan.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Bakan.
Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına
göre okutup, aykırılıklarına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
teklifinin 3. maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ali
Topuz Bayram Meral Sezai Önder
İstanbul Ankara Samsun
Mehmet
Işık İsmet
Atalay Feramus Şahin
Giresun İstanbul Tokat
İzzet
Çetin Mehmet
Kartal
Kocaeli Van
Md. 3- 17-07-1964 tarih ve 506 Sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
Geçici Md. 93: Bu Kanunun 66. maddesinin
(c) bendi ile 17.10.1983 tarih ve 2925 Sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 26. maddesinin (a)
bendinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği
tarihten önce bu değişiklikle öngörülen şartları
yerine getiren sigortalının hak sahiplerine ölüm tarihlerini
takip eden ödeme dönemi başından geçerli olarak aylıkları
bağlanır.
BAŞKAN Diğer önergeyi
okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 1249 sıra
sayılı Kanun Teklifinin 3 üncü maddesi ile eklenen geçici
maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Hüseyin
Güler Ömer Abuşoğlu Hüseyin Özcan
Mersin Gaziantep Mersin
Prof.
Dr. Dursun Akdemir Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu İbrahim Özdoğan
Iğdır Ankara Erzurum
Geçici Madde 93- Bu Kanunun 66
ıncı maddesinin c) bendi ile 17-10-1983 tarihli ve 2925 sayılı
Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 26 ıncı
maddesinin a) bendinde yapılan değişikliğin yürürlüğe
girdiği tarihten önce bu değişiklikle öngörülen
şartları yerine getiren sigortalının hak sahiplerinin
aylıkları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi
takip eden ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere
başlatılır. Ancak bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce değişiklikle getirilen koşulları
yerine getiren sigortalıların hak sahipleri talepte bulunmuşlar
ise aylıkları talepte bulundukları tarihi takip eden
ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere başlatılır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA
VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL
(Trabzon) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor
mu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
HÜSEYİN GÜLER (Mersin) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe
Önceki düzenleme Anayasaya aykırı
olduğundan, hukuk devleti ilkesinin ve vatandaşlar arasında
ayrımcılık yapılmasının bir gereği
olarak bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce talepte
bulunanların hakları kendilerine verilerek aylıklarının
bağlanması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun teklifinin 3. maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali
Topuz (İstanbul) ve arkadaşları
Md. 3- 17-07-1964 tarih ve 506 Sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
Geçici Md. 93: Bu Kanunun 66. maddesinin
(c) bendi ile 17-10-1983 tarih ve 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 26. maddesinin (a)
bendinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği
tarihten önce bu değişiklikle öngörülen şartları
yerine getiren sigortalının hak sahiplerine ölüm tarihlerini
takip eden ödeme dönemi başından geçerli olarak aylıkları
bağlanır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor
mu?
SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA
VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET ERDÖL
(Trabzon) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK
BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergenin gerekçesini
açıklamak üzere, Bayram Meral, Ankara Milletvekili.
Buyurun Sayın Meral. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAYRAM ALİ MERAL (Ankara) Sayın
Başkan, saygıdeğer arkadaşlarım; 1249 sayılı
yasanın 3üncü maddesi üzerinde verilen önergemizle ilgili
söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım,
perşembe günkü konuşmamda, konuşmamı aldım,
baktım, 37 defa şu sıralarda
oturan arkadaşlarımdan laf atılmış, 37 defa.
Onun için, Sayın Başkandan rica ediyorum, benim bir iki dakika
söz hakkım var.
Değerli arkadaşlarım,
şimdi, birbirimizi kırmanın anlamı yok, bir. Gerçekleri
gizlemenin de anlamı yok, iki.
Şimdi, burada konuşuyoruz.
İşsizlik azaldı mı değerli arkadaşlarım?
Yoksulluk ortadan kalktı mı? Talan, vurgun devam ediyor mu,
etmiyor mu? Örneklerini vereceğim biraz sonra. Bugün açlık
sınırının altında asgari ücret var mı yok
mu? Şimdi, bunları gizleyebilir miyiz? Binlerce çifte diplomalı
gençler yanınıza iş için gelmiyor mu değerli arkadaşlarım?
Bunlar bir tek bize mi geliyor? Ne yapıyoruz bunlara? Bir çivi
çakıyor muyuz bir yere? Yok.
Şimdi, burada, bakınız,
Sayın Başbakanımız bir açıklama yaptı,
umarım hayata geçer, Geçici işçileri kadroya geçireceğim.
dedi.
Değerli arkadaşlarım,
burada, yapacaksanız, bir ayrım yapmayınız. Kim
bunlar? Şeker fabrikasında çalışan işçiler,
tarımda çalışan işçiler, ormanda çalışan
işçiler, Tekelde çalışan işçiler, belediyede çalışan
işçiler, Tapu Kadastroda çalışan işçiler, üniversitede
çalışan işçiler, Millî Eğitim Bakanlığının
bazı bölümlerinde çalışan ve saymakla bitmeyen
işçiler. Bunların hepsini kadroya geçirirseniz, ben gelir
size teşekkür ederim. Ne olur orada biliyor musunuz: Bu insanlar
bir güvenceye kavuşur ücretin ötesinde. Çünkü, üç ay çalışan,
dört ay çalışan bir işçinin, ne derseniz deyin, emeklilik
hakkı yoktur değerli arkadaşlarım.
Bir konu daha var: Meclisin içerisinde
size de şikâyete geliyorlar. 4/c maddesi diye bir iş icat ettik.
Sendika yok, kıdem tazminatı yok, yıllık izin yok,
farklı ücretler... Bunları da düzeltin değerli arkadaşlarım.
Bunlar size hizmet eden insanlar. Birisi 800 alıyor, birisi 600
alıyor, birisi 1.200 alıyor, birisi 1.600 alıyor. Aynı
işi yapan insanlar. Bunları da düzeltin değerli arkadaşlarım.
Göreviniz. Bunları burada konuşmazsak nerede konuşacağız?
Değerli arkadaşlarım,
ayrıca, benim yine sizden bir talebim var. Bakınız: SEKAda,
Malatya Tekel Fabrikasında, Adana Tekel Fabrikasında,
işçiler, aylardır boş oturuyor, aylık alıyor
sayın milletvekillerim. İş yaptırmıyorsunuz.
Niye biliyor musunuz: Zarar görünsün, o güzelim arsalara -Manisada
olduğu gibi, Malatyada olduğu gibi, o güzelim arsalara-
birisi konsun.
Şimdi, bu yaptığınız
doğru mu? Bunları konuşmayacak mıyız değerli
arkadaşlarım? İşçi çalışmak istiyor, siz
oturtturuyorsunuz. Para veriyorsunuz, işçiye ücret ödüyorsunuz.
Buna hayır diyeniniz var mı içinizde? Niye yapıyorsunuz
peki değerli arkadaşlarım? Verseniz ya, çalışsın.
AGÂH KAFKAS (Çorum) İhbarda
mı bulunuyorsun?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Bakınız, diğer bir konu: Sayın Başkanım,
Kayserilisin, Kayseri Milletvekilisin. Erciyes eteğinde Karayollarının,
Devlet Su İşlerinin, Yapı İşlerinin paha biçilmez
sosyal tesisleri vardır. Bunlar ne olmuş biliyor musunuz
değerli arkadaşlarım? Bir daire fiyatına birine
satmışlar, bir daire fiyatına bu üç müesseseyi, tesisi.
Ya değerli arkadaşlarım
-hepinizi kastetmiyorum- biraz Allahtan korkun ya. Bir insan bir
şey yaptığı zaman, ya Allahtan korkar ya insandan
utanır. Yani, bu perdeyi kaldırdık bir bölümümüz değerli
arkadaşlarım. Bir daire fiyatına satılıyor.
MEHMET KURT (Samsun) Kaça? Kaça?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
300 bin dolar, 300 bin dolar, 300 bin dolar.
Tesisler 30-40 odalı yerler değerli
arkadaşlarım. Kayseri Erciyeste. Yerini bilmiyorsanız
söyleyeyim.
AGÂH KAFKAS (Çorum) Yani, şimdi,
Allah korkusunun burayla ne alakası var kardeşim ya?
FERİDUN FİKRET BALOĞLU
(Antalya) Et Balığı bedava verdiler Kayseride.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Değerli arkadaşlarım, bunun adı hırsızlıktır,
bunun adı talandır, bunun adı vurgundur, bunun adı
soygundur! Bunun ötesi var mı!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Meral, lütfen
toparlar mısınız.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Toparlıyorum.
AHMET YENİ (Samsun) İhalesiz
mi almışlar?
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Hayır efendim, ihaleye çıkmış, iptal etmişler,
arkadan, haydi güle güle
Yolunu biliyorsunuz siz bu işlerin,
bana niye soruyorsunuz?
AHMET YENİ (Samsun) Biz bilmeyiz
onları.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Bilirsiniz, bilirsiniz
Bilirsiniz, nasıl olduğunu, nasıl
ettiğini biliyorsunuz.
AHMET YENİ (Samsun) Sizin
tecrübeniz vardır.
BAYRAM ALİ MERAL (Devamla)
Şimdi, saygıdeğer arkadaşlarım, yani, burada
-ben emeği geçene teşekkür ederim, iyi iş yapana- bir
teknik hata düzeltilmiştir. Ne olmuştur? Sayenizde binlerce
işçi işinden atılmıştır, birçoğu da intihar
etmiştir. Sayısını Sayın Bakanım benden
daha iyi biliyor, söylemek istemiyorum. Vicdanım, o kadar insanın
intihar ettiğini kabul etmiyor. Niye? İşinden olmuş,
intihar etmiş.
Şimdi, buradaki bir teknik hatayı
düzeltiyoruz. Siz düzeltmiyorsunuz, Anayasa Mahkemesi iptal ettiği
için, mecburen kaldık, düzeltiyoruz. Yoksa, Anayasa Mahkemesi
iptal etmese, gidip gidiyordu. Birbirimize şimdi burada niye
lolo satıyoruz, şunu yaptık, bunu yaptık?.. Özü bu
bunun.
Şimdi, değerli arkadaşlarım,
işi zora sokmak istemiyorum. Burada Genel Başkanımızla
ilgili sayın konuşmacı bir laf söyledi. Değerli
arkadaşlar, bakınız, eksiğimiz vardır, fazlamız
vardır. Bizim devlet edebine uyan, dürüst, hakkında tek bir
soruşturma açılmamış bir Genel Başkanımız
var. O, nerede oturursa otursun, ona yakışır, ona helal
olsun. Biz bundan utanmayız.
Ama, Genel Başkanınız,
durduğu yerde kimseyi bulamazsa duvarlarla dövüşüyorsa,
hakkında binlerce soruşturma dosyası varsa, hakkındaki
soruşturma dosyalarını gizlemek için dokunulmazlığının
kisvesine sığınıyorsa, böyle bir Genel Başkanımız
olsa ondan utanırdık.
Hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
AGÂH KAFKAS (Çorum) Bırak ya,
bırak be! Senin aklın bunu değerlendirmeye yetmez.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum
Sayın Meral.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Birleşime bir saat ara veriyorum.
Kapanma Saati:
18.46
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 19.54
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
30uncu Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
1249
sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
VIII.
- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
4.- Kütahya
Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (2/874) (S. Sayısı: 1249) (Devam)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin
4üncü maddesini okutuyorum:
MADDE
4- Bu Kanun hükümleri 18/10/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen
Ali Arslan, Muğla Milletvekili.
Buyurun
Sayın Arslan.
CHP
GRUBU ADINA ALİ ARSLAN (Muğla) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan kanun
tasarısının 4üncü maddesi üzerine Grubum adına söz
almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, Anayasa Mahkemesinin bir talebini biraz
gecikmeyle de olsa yerine getirmiş oluyoruz bu yasayla. Aslında
doğru. Çalışanlarımıza, emeklilerimize haklar
veren bir yasa, fakat Sayın Cantimur konuşmasında diyor
ki: İzzet Çetin beni eleştiriyor. Kötü bir şey mi yaptık?
Yok, hayır, iyi bir şey yaptınız. Ancak İzzet Çetinin
söylemeye çalıştığı şuydu: Niye, bu yasa,
Hükûmet değil de bir milletvekili tarafından gündeme getiriliyor;
ayrıca, Anayasa Mahkemesinin tarih belirten bir de kararına
rağmen?
Değerli
arkadaşlarım, dikkati çeken iki şey var aslında bu
yasada konuşulması gereken: Birisi, Anayasa Mahkemesi
bu karar hakkında 6/1/2005 tarihinde karar veriyor. Ben bir hukukçu
değilim; ancak merak ediyorum. 6/1/2005 tarihinde karar verilen
bir yasa Resmî Gazetede on ay sonra yayımlanıyor,
18/10/2005te yayımlanıyor ve bir yıl da süre tanınıyor,
18/10/2006da bu eksikliğin, vatandaşlarımıza haksızlık
getiren bu eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına
hükmediyor Anayasa Mahkemesi. Biz onu da yapmıyoruz,
18/10/2006da, bence biraz geç, dediğim gibi 6/1/2005te karar vermiş
Anayasa Mahkemesi; ancak Resmî Gazetede on ay sonra yayımlanmış;
biz, on ay sonra da bu işi yapamıyoruz, 18/10/2006dan iki ay
sonra neredeyse, bugün bu yasayı burada gerçekleştirmiş
olacağız, büyük bir haksızlığı ortadan
kaldırmış olacağız. Niye iki ay gecikti; yani,
bu süre zarfında Meclis çok mu meşguldü; yani, çok önemli yasalarla
mı uğraştık da bu yasayı neden 18/10/2006dan önce
bu Mecliste görüşemedik diye düşünüyorum. Geçmişe
doğru baktığımızda, mesela, bir Cargill Yasası
için günlerce uğraşmış. Bir şirkete bir hakkın
teslimi için, Meclis, günlerce uğraştı burada.
HALUK
KOÇ (Samsun) Hakkın değil, suistimalin teslimi!
ALİ
ARSLAN (Devamla) Hakkın
Tabii, hak olduğu da tartışılabilir,
tartıştık burada. Ama, milyonlarca yurttaşımızı
ilgilendiren böyle bir yasa, nedense, iki ay gecikmeden sonra ancak
Meclisin gündemine gelebiliyor. Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, Sayın Cantimur konuşmasında
ya, güzel bir yasa geçiriyoruz ama, herkes geliyor, başka
başka şeyler konuşuyor gibi eleştiriler yaptı.
Elbette, bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumda emeklilerimizin
büyük sıkıntıları var. Çalışanlarımızın,
tarım kesiminin, toplumun her alanında büyük sıkıntılar
yaşanıyor. Bu kürsüye gelen bir konuşmacı da, bu
konulara dikkat çekmek zorunda. Bakın, yasanın dışında
konuşan sadece Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri değil.
Sayın Bakan da konuşmasında, bu yasanın sunuş
konuşmasında, o da yasanın dışına
çıkmış. Sayın Bakan diyor ki, aynen tutanaktan okuyorum:
Şimdi, bu Hükûmete itiraz ediyorsunuz emekliye bakmadınız
diye. Şimdi, ben size tek bir rakam vereceğim değerli
arkadaşlarım, değerlendirmesini siz yapacaksınız:
1990 yılında çıkarılmış 4447 sayılı
Yasaya bağlı kalsaydık, yani, emekli aylıklarının
artışını sadece TÜFEye bağlı bıraksaydık,
bugün, Bağ-Kur, SSK emeklisine 12 milyar YTL daha az para ödemiş
olacaktık. Biz, 12 katrilyon para verdik dört yılda
Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı emeklilerine. diyor.
Değerli
arkadaşlarım, güncel bir konu, biliyorsunuz, yılbaşında
yürürlüğe girecek olan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık
Sigortası Yasası. Bununla ilgili, emeklilerimizin içini
sızlatan bir hüküm var içinde. Biliyorsunuz, bu Yasa geçerken,
Cumhuriyet Halk Partisinin büyük itirazlarıyla
Temel yasa haline
getirdiniz ve Cumhuriyet Halk Partisi o Yasanın görüşülmesi
sırasında, bu tutumunuzu protesto etmek için görüşmelere
katılmamıştı.
Neydi?
Ne olacak? Yılbaşında, bir emekli eğer çalışıyorsa,
emekli maaşının yüzde 33ü kadar, üçte 1i kadar kesinti
olacak.
Değerli
arkadaşlarım, Türkiyede 7 milyon emekli var. 4 milyon civarında,
4 milyondan biraz daha fazla emekli yurttaşımız, emekli
olduktan sonra yeniden çalışmak zorunda. Keyif olsun da değil.
Emekli olan bir insan, niye hayatın tadını çıkarmak
için uğraşmasın? Mecbur olduğu için, aç olduğu
için. Bakın, bugün emeklilerimizin büyük bir çoğunluğu,
yüzde 90a yakını, ilan edilen açlık sınırının
altında maaş alıyor. Bu insanlar çalışmasın
da ne yapsın?
Şimdi,
değerli arkadaşlarım, emeklilerimizin yüzde 58i, sizin
iktidarınız döneminde ikinci bir iş, emekli olduktan
sonra çalışmak zorunda kalmış. Bu rakam, siz iktidara
gelmeden önce yüzde 50 civarında. Yani, sizin döneminizde
emekliler rahata kavuşmamış, tam tersine, ikinci bir
iş yapma ihtiyacını sizden önceki dönemlerden daha
çok hissetmiş. O açıdan, bu yurttaşlarımız ikinci
bir işe başlamışlar.
Şimdi
siz bu yasayla
. Önümüzde 1 Ocakta yürürlüğe girecek. İnşallah,
Anayasa Mahkemesi bunu iptal eder. Eğer iptal etmezse, 1 Ocaktan
itibaren, emekli olup da ikinci bir iş yapan yurttaşlarımızın
maaşlarından kesilecek yüzde 33.
Değerli
arkadaşlarım, Sayın Bakan diyor ki Biz, dört yılda
12 katrilyon verdik. Şimdi, bakın, emeklilerimize verilen
ek para. Bu yasayla, verdiğiniz, dört yılda verdiğiniz
parayı bir yılda geri alıyorsunuz emeklilerden getireceğiniz
kesintiyle.
Bir
hesabını yapalım. 4 milyon civarında emekli yurttaşımız
var çalışan. Her ay iki yüzer milyon lira keserseniz -ben hesabını
yaptım- 9,6 katrilyon yapıyor bir yılda. Yani, emekliye
dört yılda verdiğinizi, bir yıl, bir-buçuk yıla bile
varmadan geri alacaksınız. Böyle bir adalet nerede var!
Bakın,
geçtiğimiz yıllarda çok söylenirdi: Kaşıkla verip
kepçeyle geri almak. Sizin de bugün aynen yaptığınız
bu. Kaşıkla veriyorsunuz, kepçeyle geri alıyorsunuz
emeklilerden. Dilerim, Anayasa Mahkemesi bir an önce bu yasayı
durdurur ve bu yasayla ilgili sıkıntıyı ortadan
kaldırır.
Değerli
arkadaşlarım, Anayasanın 2nci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin sosyal bir devlet olduğunu söylüyor. Laik bir devlet
olduğunu söylüyor dediğimizde çok kızıyorsunuz,
bir de sosyal devlet olduğunu söylüyor. Bakın, çıkaracağınız
bu yasa sosyal devlet ilkesine aykırı, göreceğiz Anayasa
Mahkemesinin kararlarını. Bakın
MUSTAFA
ÜNALDI (Konya) Kim kızıyormuş?
ALİ
ARSLAN (Devamla) Siz kızıyorsunuz; laikliği niye bu
kadar çok gündeme getiriyorsunuz, devletin sosyal tarafı da
var, niye sosyal tarafından bakmıyorsunuz, diye.
MUSTAFA
ÜNALDI (Konya) Niye uyduruyorsunuz ki?
ALİ
ARSLAN (Devamla) Sosyal tarafından da yaptığınız
bir şey yok. Sayın Başbakanın Mecliste yaptığı
bir konuşmadan söylüyorum ya da sizin kurultayınızda
yanılmıyorsam, Ya, hep laiklik, laiklik diye ayağa
kalkıyorsunuz, niye hiç sosyal tarafını dile getirmiyorsunuz?
Getiriyoruz değerli arkadaşlarım, herkes dile getiriyor,
konuyla ilgili herkes dile getiriyor.
Bakın,
Cumhuriyet Halk Partisine kızıyorsunuz, Danıştayın
bir kararı var, ben size onu okumak istiyorum. Biliyorsunuz, 1
Temmuzda bir yönetmelik çıkardınız vaka başı
ödemeleriyle ilgili. Türk Tabipler Birliği ve Ankara Ticaret
Odası, Danıştaya müracaat etti; 5. Dairesinin kararı,
bakın, çok enteresan, ders niteliğinde. Bize kızıyorsunuz,
Elbette muhalefet partisi eleştirir. diyorsunuz, ancak mahkeme
kararını size buradan okumak istiyorum. Karar aslında
çok uzun, sekiz sayfalık bir karar, ama tavsiye ediyorum hepiniz
alın okuyun, her milletvekilinin mutlaka okuması gerekiyor.
Ben, iki paragrafını okuyacağım, fazla da vaktinizi
almak istemiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, aynen şöyle diyor: Öte yandan, özellikle
son birkaç yılda, sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesiyle
ilgili olarak davalı idarece çıkarılan ve birçoğu
idari yargı mercilerinde dava konusu edilen düzenleyici nitelikteki
işlemlerin içerikleri göz önünde bulundurulduğunda, davalı
idarece bu düzenlemelerin gerçekleştirilmesi sırasında
yeterli ve gerekli inceleme ve araştırmaların yapılmaması
ve ayrıca düzenlenen hususlarla ilgili kurum ve kuruluşlarla
eş güdüm sağlanmaması nedeniyle, getirilen yeni düzenlemelerde
de kısa aralıklarla ve ardı ardına değişiklikler
yapılması yoluna gidildiği gözlemlenmekte; -gerçekten
aynen böyle, aynı yasayı defalarca görüşüyoruz- ayrıca,
davalı idarenin -burası da çok önemli, bakın dikkatinizi
çekiyorum- bu düzenlemeleri yaparken önceliği, bir kamu hizmeti
olan sağlık hizmetinin nitelikli bir biçimde sunulması
koşullarının sağlanmasına değil... Aynen
sosyal güvenlikte de yaptığınız bu. Bakın, geçtiğimiz
yıllarda bir kanun çıkardınız emeklilerden yüzde
1 oranında sağlık kesintisi yapılması konusunda.
O da yine mahkemeden dönmüştü. Sosyal devlet ilkesini de göz ardı
eden bir uygulama içindesiniz.
Değerli
arkadaşlarım, okumaya devam ediyorum: ...sağlık
hizmetiyle ilgili harcamalardan tasarruf edilmesini sağlayıcı
yöntemlerin uygulanmasına verdiği görülmektedir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Arslan, lütfen toparlar mısınız.
Buyurun.
ALİ
ARSLAN (Devamla) Yani, hizmetin kalitesine değil, ucuza getirilmesine,
tasarruf etmeye... Kim size bunu öneriyor? IMF.
Değerli
arkadaşlarım, Sayın Cantimur Konunun dışına
taşıyorsunuz. diyerek bir yandan Cumhuriyet Halk Partilileri
eleştirirken, bir yandan da kendisi, konuyla ilgisi olmayan
birçok şeyi Cumhuriyet Halk Partisi adına dile getirdi.
Bakın,
sanıyorum Sayın Başbakanın yurt dışı
gezilerini takip etmekten, Sayın Deniz Baykalın -Genel
Başkanımızın- yurt içi gezilerini takip etme
şansı bulamadı Sayın Cantimur. Cumhuriyet Halk
Partisi Genel Başkanı, son iki ay içinde, 40 bin kilometre
yol gitmiştir ve 32 bölgede toplantılar yapmıştır.
Yetmemiştir, daha dün, bir grup milletvekili arkadaşımızla,
Hataydan başlayıp Köyceğize kadar narenciye bölgelerini
dolaştı. Bir grup arkadaşımız şu anda zeytin
bölgelerini dolaşıyor, dolaşmaya devam edecekler.
Ben merak ediyorum; sizler nasıl gideceksiniz? Yaz öncesinde
de merak ediyordum, nasıl gidecekler diye. Bu yaz sihirli bir
formül buldunuz: KÖYDES projesi. Bir elinizde parke taşı,
öbür elinizde asfalt makinesi, köylere gidebildiniz. Ama inanıyorum
ki, seçim öncesi, elinizde bu olanaklar da olmayacağı
için, köylere gidemeyeceksiniz, gerçekten gidemeyeceksiniz.
Narenciye
bölgelerinde yangın var değerli arkadaşlarım.
İnsanlar, ağaçlarını söküyor, ağlamayı
beğenemiyorlar, yaşadıklarına pişmanlar,
gerçekten çok zor durumdalar. Siz, o bölgeye, yarın seçim döneminde
nasıl gideceksiniz, gerçekten merak ediyorum.
Değerli
arkadaşlarım, ama, sıkıntılar, önümüzdeki
kısa dönem içinde, dilerim, yapılacak seçimlerden sonra
Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında son bulacaktır.
Başka
bir şey söyledi: Cumhuriyet Halk Partisinin milletin sırtına
yük olduğunu. Bakın, ben sizin yerinizde olsam, özellikle
Başbakanın yerinde olsam, her sabah gider Deniz Baykalın
elini öper, işe öyle başlarım.
ZÜLFÜ
DEMİRBAĞ (Elâzığ) Sen olamazsın ki zaten.
ALİ
ARSLAN (Devamla) İşe öyle başlarım.
ZÜLFÜ
DEMİRBAĞ (Elâzığ) Sen Başbakanın yerinde
nasıl olasın ki?
ALİ
ARSLAN (Devamla) Neden öyle biliyor musun? Bakın, 1 Mart Tezkeresinde
bu ülkeyi beladan kurtaran Cumhuriyet Halk Partisinin Genel
Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubudur. Elbette
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Arslan, teşekkür ediyorum. Süreniz tamamlandı.
ALİ
ARSLAN (Devamla) Bağlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
Lütfen
ALİ
ARSLAN (Devamla) Bağlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
Teşekkür için ama Sayın Arslan.
ALİ
ARSLAN (Devamla) 90 civarında AKP milletvekilinin hakkını
da teslim etmem gerekiyor.
Bakın,
Iraka bulaşanlar kendileri pişman. Amerikada seçimleri
kaybetti Bush. İspanyada seçimleri kaybetti o zamanki Başbakan.
O savaşa bulaşanlar seçmeni tarafından cezalandırılıyor.
Sizi o beladan kurtaran Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı
Deniz Baykal ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubudur. Onun için, elini öpmeniz
lazım Deniz Baykalın diyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Sayın
Başkan, sabrınız için teşekkür ederim.
Hepinize
saygılar, sevgiler sunuyorum; bu yasanın hayırlı
uğurlu olmasını diliyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Arslan.
Madde
üzerinde, Anavatan Partisi Grubu adına söz isteyen İbrahim
Özdoğan, Erzurum Milletvekili.
Buyurun
Sayın Özdoğan.
ANAVATAN
PARTİSİ GRUBU ADINA İBRAHİM ÖZDOĞAN (Erzurum)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Sayın Kütahya Milletvekilimiz Abdullah Erdem Cantimurun Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi üzerine Anavatan Partisi Grubu adına 4üncü maddede
söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi en derin
saygılarımla saygılıyorum.
ALİ
İBİŞ (İstanbul) Saygılıyorum!
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Selamlıyorum. Onu da hafızanızın
bir yerine kaydedin, lazım olur size.
Değerli
arkadaşlar, çok sevdiğim arkadaşım Sayın Abdullah
Erdem Cantimur burada konuşurken bir madde üzerinde, sürekli
olarak ana muhalefet partisine ve yavru muhalefet dediği
Anavatan Partisine çattı durdu, herhâlde çok hoşuna gidiyor.
Değerli
arkadaşlar, maalesef, bu, AK Partinin yavru kelimesine takılmak,
yavru düşmanlığı yapmak, ana düşmanlığı
yapmak, AK Partinin kültürü hâline geldi. Onun için yavru muhalefet
dediği Anavatan Partisine de çatıyor.
Neden
kültürü hâline geldi? Sayın Başbakan, Mersinde bir çiftçimize
Ananı al da git! Yani, hem anasına hakaret etti hem de yavrusuna
hakaret etmiş oldu. Dolayısıyla, bu AK Partinin kültürü
hâline gelmiştir.
ZÜLFÜ
DEMİRBAĞ (Elâzığ) Senin akrabalığın
mı var?
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Değerli arkadaşlar
Fakat,
sana şunu söyleyeyim: İnşallah milletimiz, senin biraz
Elâzığa gidip dinlenmen lazım ama
BAŞKAN
Sayın Özdoğan... Sayın Özdoğan
ZÜLFÜ
DEMİRBAĞ (Elâzığ) Yahu, sen işine bak!
BAŞKAN
Lütfen Sayın Demirbağ
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Sayın Zülfü Demirbağ, bak şimdi
cevap veriyorum. Cevap veriyorum
ZÜLFÜ
DEMİRBAĞ (Elâzığ) İşine bak sen, işine!
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Şimdi, bakın, inşallah 4 Kasımda
seçimler yapılacak, bütün evlatlar, yavrular babalarıyla
gelecek, oy kullanacaklar, işte o zaman iktidar da, Sayın
Başbakan da iktidardan indiği zaman, babanızı alın
gidin, diyecektir. Bunu hiçbir zaman unutmayın.
FAHRİ
KESKİN (Eskişehir) O ne demek?
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) O Ananı al, git. ne demekse, o da o demektir
değerli arkadaşlar. Bunu söylemek istiyorum. Bu budur.
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen yasayla ilgili konuşur musunuz.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Evlat düşmanlığını
sadece burada yapmıyorsunuz. Eğitimde, milyonlarca çocuğumuz,
yavrumuz, maalesef perişan durumdadır, kalitesiz eğitim
bir taraftan, çocukların birbirlerini bıçaklamaları,
yaralamaları bir taraftan, uyuşturucuyla zehirlenmeleri
bir taraftan. Bu, sizin yavru düşmanlığınızdır.
Evet,
biz bugün yavruyuz Anavatan Partisi olarak, fakat seçimlere boğa
olarak gireceğiz, bunu bilin. Boğa olarak gireceğiz
ve iktidara geleceğiz Allahın izniyle. Bunu hiçbir zaman
unutmayın. Çünkü bizim milletimiz yavrularına çok şefkatlidir
ve düşkündür, bizi seçimlere kadar boğa yapacaktır.
Bunu hiçbir zaman unutmayın. Siz de, o zamana kadar, bugün tek haneli
rakamlara indiniz, o zamana kadar tamamen bitmiş duruma düşeceksiniz.
Bunu da unutmayın değerli arkadaşlar.
Bakın,
sizin yavru düşmanlığınız
Bak, şunu da
söylemek istiyorum: Şimdi, iktidarsız, Papa tarafından,
IMF tarafından, Avrupa Birliği tarafından iğdiş
edilmiş iktidarsız bir iktidar olmaktansa yavru vatan olmayı
ve yavru muhalefet olmayı yeğlerim. (Anavatan Partisi
sıralarından alkışlar) Sizin aynı zamanda
yavru vatan düşmanlığınız da var. Daha dün Sayın
Başbakan, evvelsi gün Sayın Başbakan konuşmasında,
millî kahraman, yavru vatanımızın millî kahramanı
Sayın Rauf Denktaşı buradan kovmadı mı, ülkeden
kovmadı mı?
BAŞKAN
Sayın Özdoğan
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Kendi halkının arasına git.
demedi mi?
BAŞKAN
Sayın Özdoğan
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Oradaki
insanlar bizim değil mi?
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Konuyla ilgili konuş lütfen.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Kıbrıs bizim değil mi? Kıbrıstaki
Türklerin vatanı Türkiye ne kadarsa, Kıbrıs da bizim
için o kadar vatandır değerli arkadaşlar.
BAŞKAN
Sayın Özdoğan
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Sayın Başkan, gündem neydi,
gündem?
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Bunu unutmayalım. Sizler yavru düşmanısınız.
Sizler ana düşmanısınız. Milletimiz bunu çok iyi
bilmektedir.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Onu millet takdir eder. Gündeme gel, gündeme.
Lütfen, gündeme gel. Sadede gel.
AHMET
YENİ (Samsun) Erzurumun oylarını satan konuşuyor
burada.
BAŞKAN
Sayın Yeni
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Hortumculuk yapmaktansa Erzurum koyunu
satmak daha şereflice bir iştir.
AHMET
YENİ (Samsun) Oyları, oyları
AK Parti oylarını
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Bak, sana bir şey söyleyeyim: Ben emeğimle
geldim, tamam mı? Senin gibi bedavadan gelmedim. Senin gibi, Ahmet
Yeni, Sayın Ahmet Yeni, sen, çünkü bankacılık sektöründen
geliyorsun.
BAŞKAN
Sayın Özdoğan
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Ben dolarlarla milletvekili olmadım.
Sen kafanı yeşil dolarlara takmış bir insansın.
Bunu biliyorum. Ne kadar doların var Sayın Ahmet Yeni?
AHMET
YENİ (Samsun) Yok, yok
Ben partimi satmadım.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Sayın Başkan, niye müdahale ediyorlar?
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Bunu bilmek
istiyorum, çok merak ediyorum. Ben emeğimle geldim. Bana oy veren
insanlara da
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen, sizi konuya davet ediyorum ve karşılıklı
konuşmayı lütfen bırakın Sayın Özdoğan.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Laf atmasınlar Sayın Başkan.
BAŞKAN
İç Tüzükün 66ncı maddesi gereğince uyarıyorum
Sayın Özdoğan, lütfen
Buyurun.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Teşekkür ediyorum.
Sadece
bir cümle söylüyorum ve bırakıyorum, konuya dönüyorum.
Bana oy veren insanlar da AK Partiden dönmüş insanlardır.
Bunu da böylece belirtmek istiyorum. Ben seçmenimin isteği
doğrultusunda AK Partiden ayrıldım, fahri hortumcu olmamak
için ayrıldım.
Değerli
arkadaşlar, Türkiyede yaklaşık 8 milyon emekli var. Hemen
hemen yarısına yakını, yarısına yakın
bölümü, yani 3,5 milyonu da çalışıyor, daha doğrusu
çalışmak zorunda; çünkü, emekli maaşları genellikle
ev kirasını bile karşılamayacak kadar düşük
bir durumda. Çalışanların primlerini tahsil etmekte
zorlanan Hükûmet, mali çöküntüde olan sosyal güvenlik sistemini kurtarabilmek
için, şimdi de, çalışan emeklilerin kazancına göz
dikmiş durumdadır. Primlerin ancak yüzde 80ini tahsil edebiliyor
Hükûmet, kalan yüzde 20sinin tahsiline ise Hükûmetin gücü yetmiyor
arkadaşlar. Tahsil edilemeyen primlerden doğan zararı
nereden ve nasıl karşılayacak bu Hükûmet? Kime gücü yetiyorsa,
onun ensesinde boza pişirerek karşılayacaktır
herhâlde diye düşünüyorum.
Çalışan
emeklilerin kazancına göz diken başka bir hükûmet var mı
bu dünyada, değerli arkadaşlar? Belki vardır, ama, emekli
aylıklarının yüksek olduğu, yani emeklinin insanca
yaşayabileceği kadar emekli aylığı alan ülkelerde
böyle bir durum olabilir ve bu durum da onları sarsmaz.
Yıllarca
çalışıp emekli olanlar emekliliğin tadını çıkaracaklarına
hâlâ çalışıyorlarsa, demek ki, güç durumlarda ve ihtiyaçları
var demektir. Emekli olduktan sonra şöyle veya böyle bir iş
yeri açıp birkaç kişiye de ekmek kapısı açanlara
kapa iş yerini, çalışanlara da yol ver mi dememiz lazım?
Bu, insafça bir iş mi, insanca bir iş mi, vicdanca bir iş
mi değerli arkadaşlar?
Çalışan
emeklileri kazançlarının yüzde 33,5unu destek primi olarak
ödemeye mahkûm etmenin anlamı bu mudur, diye soruyorum. Emekliye
sadece emekli maaşıyla sürünmeye devam et, kendinle birlikte
birkaç kişiyi de süründür demek anlamına geliyor bu icraatınız.
Değerli
arkadaşlar, bu yaptığınız icraatlar, elbette
ki, önümüzdeki genel seçimlerde sandığa mutlaka yansıyacaktır.
Bunu, inşallah, ömrümüz varsa hepimiz göreceğiz.
FAHRİ
KESKİN (Eskişehir) Çok şükür
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Sen merak etme, ben çok güçlü bir insanım;
inşallah, Allahın izniyle geleceğim. Sen bir defa bu
şansı yakaladın, bir daha yakalayamayacaksın.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sen hiç yakalayamayacaksın.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Milletim için geleceğim, vatanım
için geleceğim, fahri hortumcu olmamak için geleceğim.
Memur
ve işçi perişan, köylü ve çiftçi perişan, esnaf ve tüccar
perişan, emekli de perişan değerli arkadaşlar. Bu
toplumda perişan olmayan veya edilmeyen kesim kaldı
mı ki? Evet var, hortumcu kesim perişan edilmedi, göbeği
şişkin kesim perişan edilmedi, biraz daha göbeklerinin
şişirilmesine bu iktidar tarafından yardımcı
olundu ancak. Öyleyse, AK Parti iktidarı, önümüzdeki yıl
yapılacağı söylenen seçimlerde kimden ve nasıl
oy alacak ya da kimden hangi yüzle oy isteyebilecektir?
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sen hiç kafanı yorma.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Değerli Hocam, sizin oy oranınız
tek haneli rakamlara indi. Sahte anketlerle milletimizi kandıramazsınız.
Geçmiş iktidarlar nasıl kandıramadıysa siz de kandıramayacaksınız
Değerli Hocam, sizi de çok seviyorum.
Adamlar,
yani bu iktidarı yöneten değerli siyasilerimiz, Sevr koşullarını
kabul ettirmeye çalışıyorlar değerli arkadaşlar.
Biz, hâlâ bir Avrupa Birliği masalıdır tutturmuş
gidiyoruz.
Evet,
biz de Anavatan Partisi olarak Avrupa Birliğine girmek istiyoruz,
ama onurluca girmek istiyoruz; Kıbrısı vererek değil,
limanları Rum gemilerine, Rum uçaklarına açarak, Kıbrıs
Rum devletini tanıyarak değil. Bu, onursuzca bir giriştir.
Biz Anavatan Partisi olarak, onursuzca Avrupa Birliğine girmeye
kökten karşıyız, ama onurluca girmeye Avrupa Birliğine
kökten evet diyoruz değerli arkadaşlar.
Değerli
arkadaşlar, bu durumda Türk milleti, artık Avrupa Birliğinden,
AK Parti Hükûmeti sayesinde nefret eder bir duruma geldi arkadaşlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen toparlar mısınız.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) İnşallah, biz Anavatan Partisi iktidar
olduğumuzda, Avrupa Birliğine girişte onurluca yöntemleri,
metotları deneyerek milletimize Avrupa Birliğini tekrar,
sizin nefret ettirdiğiniz yoldan döndürerek sevdireceğiz,
çünkü Avrupa Birliği bir medeniyet yoludur, bunu da buradan
belirtmek istiyorum.
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Hikâye diyordun yirmi dakika evvel.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Devamla) Değerli arkadaşlar, milletimizin
bu nefretinin altında AK Parti Hükûmeti var. Bu nefretin seçim
sandığına nasıl yansıyacağını
sınamak bile, benim kanaatime göre, son derece yanlış
bir hesap olur. Türk milleti esir, köle ya da müstemleke olmak istemiyor.
Çünkü, bizim milletimiz, millî konularda son derece hassastır.
Hortumcuları, hırsızları, yolsuzları affeder,
ama, millî ve muhafazakâr değerlere düşman olanları hiçbir
zaman affetmeyecektir. Kendi şahsi emelleriyle müstevlilerin
şahsi emellerini tevhit edenleri, yani sizi inşallah sandığa
gömecektir.
Sizleri
saygıyla selamlıyorum. (Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Özdoğan.
Madde
üzerinde, şahsı adına söz isteyen Remziye Öztoprak, Ankara
Milletvekili
Ünal
Kacır, İstanbul Milletvekili.
Buyurun
Sayın Kacır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ÜNAL
KACIR ( İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 4üncü maddesi üzerinde
söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii,
bu kürsüde konuşan arkadaşları ibretle ve hayretle
izliyoruz. Anavatan Partisi bu ülkede yıllardır siyasetteydi
ve 3 Kasım seçimleri öncesinde de Anavatan Partisi diye bir
parti vardı ve iktidardaydı; ama, değerli Özdoğan
kardeşim o zaman Anavatan Partisinden değil, geldi, AK Partiden
aday oldu. Anavatan Partisi kapalı değildi, kapıları
da açıktı; ama, AK Partiden geldi aday oldu, tabii, seçilmenin
yolu buradan geçiyordu.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Kavun olsaydınız koklardım.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Arkasından, bizden ayrıldıktan sonra
Doğru Yol Partisine gitti
BAŞKAN
Sayın Kacır, lütfen, konuyla ilgili konuşur musunuz.
Lütfen Sayın Kacır.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Bizden önceki konuşanlar ne kadar ilgili konuştuysa
Başkanım, müsaade edin de ben de o kadar ilgili konuşayım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Kacır, lütfen.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Değerli Başkanım
BAŞKAN
Sayın Kacır
ÜNAL
KACIR (Devamla) Tamam, devam ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
AK Parti Grup Başkanının, Sayın Özdoğanın
konuşmasına cevap verme hakkı vardır.
Buyurun,
siz konuyla ilgili, lütfen, konuşur musunuz.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Ben de AK Parti Milletvekili olarak neden benim
hakkım yok?
BAŞKAN
Sayın Kacır, siz madde üzerinde söz istediniz.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Başkanı şey yapmayın
ÜNAL
KACIR (Devamla) Yani, olmadı, Anavatan
Şimdi oradan seçilebileceğini
umut ediyor, hayırlı olsun. Sayın arkadaşım,
senin partinin, şu anda içinde bulunduğun partinin bize
bıraktığı Türkiyede, gelir vergisi
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) 200 milyar dolar borç eklediniz.
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen
ÜNAL
KACIR (Devamla)
56 katrilyon toplanıyordu, 52 katrilyonu faize
gidiyordu ve bize bıraktığınız Türkiyede,
275 katrilyon, yıllık gayrisafi millî hasıla varken,
2003te 357 katrilyona, 2004te 429 katrilyona, 2005te 486 katrilyona,
2006da 562 katrilyona, şimdi bu senenin, 2007nin bütçesi 631 katrilyon
oluyor. Görüyor musun AK Partiyi neler yapmış ve sen gelirlerin
tamamını faize verirken, şimdi AK Parti döneminde gelirlerin
üçte 1i faize gidiyor, üçte 2si de bu millete harcanıyor,
evet.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Her yıl 50 milyar dolar faiz ödeniyor bu ülkede,
hatırlatalım.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Ne ödendiğini vatandaşlarımız
biliyor, hepimiz biliyoruz.
Değerli
arkadaşlar, memurlara, asgari ücretliye, emekliye ne vermişiz?
Emekli zor durumdaymış. Elbette emekli zor durumda. Bunun
bilincindeyiz. Biz emekliye verdiğimize bir iki tane örnek söyleyeyim
vaktim çok kısıtlı olduğu için: Mesela, Bağ-Kur
tarım, ortalama 2002de 110 lirayken, 315 lira 2006nın Temmuzunda.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Büyük para vermişsiniz!
ÜNAL
KACIR (Devamla) Yani, reel olarak yüzde 96 artış var. Enflasyonun
üzerindeki kısmını söylüyorum, yüzde 96, ama yetmez
bu. Biz de bunun bilincindeyiz. Kasaları açtığımızda
sizin bıraktığınız borç senetleri olmasaydı,
bu böyle olmazdı.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Diyorsun!
ÜNAL
KACIR (Devamla) Şimdi hangi yüzle çıkıp burada konuşuyorsunuz?
(AK Parti sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) 200 milyar dolar borcu niye artırdınız?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Hangi yüzle?
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Cari hesapta ne kadar açık verdin, kaç milyar dolar?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Asgari ücretliye bak
Evet,
onun için siz, ne Anavatan Partisine sahip çıkıyorsunuz? O
eskidendi, şimdi yeni, yeni olunca yavru derler. Niye bundan
alınıyorsun, yeni? Yoktan var oldunuz şuracıkta.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Seni niye ilgilendirir?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Yavru vatan denilmiş, yavru muhalefet demiş,
gayet doğal bir şey.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Sen onu da bulamayacaksın.
BAŞKAN
Sayın Özcan, lütfen
ÜNAL
KACIR (Devamla) Yavru demek, hakaret demek değil ki. Seçimlerden
boğa olarak çıkacakmışsınız.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Evet
ÜNAL
KACIR (Devamla) Vallahi, biz, insan olarak çıkacağız
ve insan olarak çıkmayı tercih ediyoruz. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Sen, edebiyattan da anlamayan bir bilmezsin.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Değerli arkadaşlar, şimdi buraya gelen
arkadaşlarımız -vaktimiz çok kısıtlı-
bir oradan, bir buradan, bir şuradan konuşuyorlar. Sanki,
ihaleleri milletvekilleri yapıyormuş, milletvekilleri
hazırlıyormuş gibi, siz şunu yaptınız,
siz bunu yaptınız
Hiç duymadığımız, bilmediğimiz
konularla
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Destek olmayın, fahri hortumcu olmayın.
BAŞKAN
Lütfen toparlar mısınız Sayın Kacır. Buyurun.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Hiç bilmediğimiz, ilgilenmediğimiz konularda
burada muhatap oluyoruz. Allahtan bir saatlik burada bir yemek arası
verildi de Özelleştirme İdaresinden bilgi alabildik ve o
bilgiyi size takdim edeceğim.
Kayseri
Erciyeste bulunan, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı,
Devlet Su İşleri ve Karayolları Genel Müdürlüğüne
tahsisliyken iptal edilen, Maliye Hazinesi adına kayıtlı
üç adet taşınmaz, 4046 sayılı Kanun uyarınca,
Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararıyla Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilmiş ve Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı da 3/5/2005 tarihinde verdiği
ilanla buraları satmış. Üç tesisin toplam satış
bedeli de 1 milyon 7 bin Amerikan Doları imiş. Şimdi, bunu,
Özelleştirme İdaresi bilgi notu olarak gönderdi, ben de size
takdim ettim. Bu iş sizi tatmin etmeyebilir, o zaman mahkemeye
gidersiniz kardeşim. Ne bileceğim ben bunun detayının
ne olduğunu sana anlatacağım?
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Bilmediğin konuda niye söylüyorsun?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Detayını bilmem, işte aldığım
notu size takdim ediyorum; ama, Özelleştirme İdaresinin veya
falanca kamu kuruluşunun veya başka bir kuruluşun
yaptığı ihalede, şu var, bu var... Varsa, bu memlekette
savcı var, hâkim var. Gidin, müracaat edin. Müracaat ettiniz mi
buna? Etmediyseniz, gidin yarın, edin. Alnımız ak, yüzümüz
açık. İlan verilmiş ve halkın huzurunda açık artırmayla
satılmış.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Ali Diboları örtemezsiniz, saklayamazsınız.
BAŞKAN
Sayın Özcan
ÜNAL
KACIR (Devamla) Evet, özelleştirmede
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Ali Diboları örtemezsiniz, saklayamazsınız.
BAŞKAN
Susar mısınız Sayın Özcan. Lütfen
ÜNAL
KACIR (Devamla)
her özelleştirilen şey için ucuz diyebilirsiniz,
pahalı diyebilirsiniz, ama mal pazarda belli olur. İlan verilmiş,
herkes müracaat etmiş, açık artırmayla satılmış.
Usulde bir yanlışlık var mı kardeşim?
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) İşportacı oldunuz.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Usulde bir yanlışlık var mı?
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) İşportacı oldunuz.
ÜNAL
KACIR (Devamla) Varsa, git şikâyet et; yoksa, neyi konuşuyoruz?
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Kaç tane yolsuzluk dosyası var?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum
efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kacır.
Madde
üzerinde, şahsı adına söz isteyen Feramus Şahin,
Tokat Milletvekili
Ümmet
Kandoğan, Denizli Milletvekili
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sizleri saygıyla selamlıyorum.
Kütahya
Milletvekilimiz Sayın Abdullah Erdem Cantimurun kanun teklifi
üzerinde söz almış bulunuyorum. Öncelikle bu teklifi Türkiye
Büyük Millet Meclisinin huzuruna getiren Çok Değerli Milletvekilimize
teşekkür etmek istiyorum. Bir boşluğu dolduran bir kanun
teklifi olmuştur, binlerce insan bu kanunun bir an önce yasalaşmasını
beklemektedir. İnşallah biraz sonra oylarımızla
da bu kanunu buradan geçireceğiz.
Değerli
milletvekilleri, yalnız, bu kanun teklifinin sahibi olan Çok
Değerli Milletvekilimiz çok talihsiz bir konuşma yaptılar.
O konuşmalarında, Mecliste temsil edilmeyen ve cevap verme
imkânı olmayan MHP Genel Başkanına bile sataşmada
bulundular. Bizim genel başkanlarımızla ilgili söylediklerine
bizler cevap veririz, ama Mecliste bulunmayan bir partinin genel
başkanıyla ilgili sözlerinizi, doğrusu, çok yadırgadım.
BAŞKAN
Sayın Kandoğan, lütfen, konuyla ilgili konuşur musunuz.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Sayın Başkanım, aynı kanun
teklifini veren Sayın Milletvekili, burada, gelip, genel
başkanlarla ilgili sataşmada bulundu, onu söylüyorum.
BAŞKAN
Her sayın milletvekilinin kürsüye çıkınca istediği
şekilde konuşma hakkı yoktur Sayın Milletvekili.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) O zaman, siz, onu susturmak durumundaydınız
Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, şimdi, Sayın Genel Başkanımızla
ilgili olarak, dağda mı gezecek, ovada mı gezecek, bilmiyor
şeklinde bir sataşmada bulundu.
Sayın
milletvekilleri, terör meselesinde Türkiyede söz söyleyecek bir
lider varsa, bu, öncelikle, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı
Sayın Mehmet Ağardır.
FİKRET
BADAZLI (Antalya) Allah, Allah!
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Evet! Yirmi dört yaşında kaymakam
olarak mesleğe başlayan, yirmi dokuz yaşında da,
1980 yılı öncesi Türkiyedeki anarşik hadiselerden dolayı,
dönemin hükûmeti tarafından
BAŞKAN
Sayın Kandoğan
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla)
terörle mücadelede görevlendirilen
bir Genel Başkan.
BAŞKAN
Sayın Kandoğan
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Geliyorum, kanuna geliyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Sayın Kandoğan, uyarıyorum Tüzükün 66ncı maddesi
gereğince. Lütfen, konuya gelin.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sayın Kandoğan, iki hafta evvel ne
söyledin peki?
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Değerli milletvekilleri, bakınız,
Sayın Genel Başkanın o konuşmasından sonra,
hem Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem de Dışişleri
Bakanı Sayın Abdullah Güle sordular: Ne diyorsunuz Sayın
Ağarın bu açıklamalarıyla ilgili olarak? İkisi
de söylediler ki: Çok doğru şeyler söyledi.
Şimdi,
Sayın Cantimur, sizin Sayın Genel Başkanınızın
ve Dışişleri Bakanınızın söylediği
öyle, sizin söylediğiniz böyle.
Değerli
milletvekilleri, şimdi, bir kanun teklifi huzurlarımızda.
Bununla ilgili çok şeyler söylendi. Özellikle emeklilerle ilgili
olarak, daha önce bu Meclisten geçen ve yasalaşan ve emeklileri
mağdur eden bir kanun burada kabul edildi. Ben, ondan önce bir kanun
teklifi vermiştim. Yüzde 10 kesinti çoktur, bunu kaldıralım
diye bir kanun teklifi getirdim Meclise. Ancak, sizin oylarınızla
bu reddedildi. Daha sonra da, getirdiğiniz kanunla, çalışanlardan
yüzde 33,5 oranında bir kesinti uygulamasına geçiliyor,
1 Ocaktan itibaren. Şimdi timsah gözyaşları akıtılıyor.
Efendim, bununla ilgili Sayın Başbakan talimat vermiş...
Gazetelerde soruyorlar milletvekillerine: Ne diyorsunuz Efendim,
yanlışlık yapılmış, bunu düzelteceğiz.
Biz burada söyledik, o yanlışlık yapılmadan önce
bu kürsülerden geldik söyledik, yanlış yapıyorsunuz
dedik. Emekliler, zaten çok zor şartlar altında yaşıyorlar,
hayatlarını idame ettiremiyorlar, eğer rahat bir
imkânları olsa niçin yeni bir işte çalışsınlar
diye sizlere söyledik; ama, o gün kabul etmediniz, şimdi timsah
gözyaşları akıtıyorsunuz.
Sayın
Bakan da diyor ki: Efendim, o dönemde sivil toplum örgütleri tepki
göstermemişler. Sayın Bakanım, Mecliste grubu bulunan
partiler ve ben burada geldim bunu söyledim, size yalvardık, yakardık,
yapmayın dedik, bu yanlıştır, emeklinin beline darbe
indiriyorsunuz dedik; siz bizlerin sözlerine, ikazlarına itibar
etmeyeceksiniz, efendim, hassasiyet göstermemiş sivil toplum
örgütleri, onu söyleyeceksiniz!..
Sayın
Bakan şimdi diyor ki: Çok iyi bir organize yapılıyor ve
bu organize neticesinde de bu mesele gündeme getiriliyor. Elbette
organize olacak Sayın Bakan. Yirmi gün sonra bu kanun yürürlüğe
giriyor. Yirmi gün sonra yürürlüğe girecek bir kanunla ilgili
olarak emekliler seslerini yükseltiyorsa bundan daha tabii ne olabilir?
Bundan daha doğru bir hareket olabilir mi?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Kandoğan, lütfen toparlar mısınız.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Onun için, değerli milletvekilleri,
bakınız, bu kanunun yürürlüğe girmesiyle ilgili olarak
yirmi günden daha az bir süre kaldı. Geliniz, bu yanlışlıktan
hep beraber dönelim. Geliniz, yılbaşına kadar Meclisten
çıkacak olan kanunu bekleyen emeklilerin yüzünü hep beraber
güldürelim.
Sayın
Bakanım, sizden de istirham ediyorum; emeklilerin durumunu
çok yakından bilen birisiniz. Siz de çok saygı duyduğum
bir Sayın Bakansınız. Ne olur, gelin, yılbaşından
önce, bu kanun yürürlüğe girmeden önce, belki de Anayasa Mahkemesinin
yürütmeyi durdurma kararı vermesinden önce
Bu şeref gene
sizin olsun, bunu gene siz yapmış olmanız nedeniyle
hep beraber sizi alkışlayalım; ama, ne olur, sizlerden
istirham ediyorum, bu meselenin bir an önce çözüme kavuşturulmasıyla
ilgili olarak, Meclisin üzerine düşen görevi yapmasını
özellikle sizlerden bekliyorum.
Bu
kanunla ilgili tarım da çok konuşuldu. Büyüme rakamları
açıklandı arkadaşlar. Büyüme rakamları burada.
Tarım ilk dokuz ayda küçülmüş arkadaşlar Türkiyede.
Geçen gün arkadaşlarımız çıktı buraya, tarımın
ne kadar iyi olduğundan, tarımın Türkiyede vatandaşların
yüzünü güldürdüğünden, ürün fiyatlarının yüksekliğinden
bahsettiler, tarımın büyüdüğünden bahsettiler.
İşte, rakamlar açıklandı, ilk dokuz ayda tarım
1,2 oranında küçülmüş.
Biz,
bunu söylüyorduk bu kürsülerden. Binlerce, yüzbinlerce insan tarım
alanları dışına, tarımdan kazancı, geliri
olmaması nedeniyle büyük şehirlere göç ediyor dediğimizde
inanmıyordunuz. İşte rakamlar meydanda. Onun için,
Hükûmet olarak, iktidar olarak, geliniz, bu tarımın da meselelerini
çözecek tedbirleri bir an önce almanızda fayda mülahaza ediyor
ve bu kanunun hepimize hayırlı olmasını temenni
ediyor, sizleri de saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
Madde
üzerinde on dakika süreyle soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Soru
sorma süresi beş dakikadır.
Sayın
Özdoğan, buyurun.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Birinci
sorum: Sayın Bakanım, Erzurumda bilhassa küçük ölçekli tarım
alanlarında aile fertleri çalışmakta ve bu aile fertleri
sosyal güvenceden mahrum şartlarda, hiçbir güvencesi olmamanın
riskiyle yaşamaktadırlar. Bu durumdan bilhassa da kadınlarımız
mustariptir. Bu sorunun çözümü yönünde Hükûmetinizin bir projesi
mevcut mudur?
İkinci
sorum: Yaşamı boyunca hiçbir sosyal güvenceye sahip olmamış
vatandaşlarımız -ki, bunlar içinde kadınlarımız
ağırlıklıdır- Hükûmetiniz döneminde hangi sosyal
destek ve koruma programlarından istifade etmişlerdir?
Üçüncü
sorum: Engelli olması nedeniyle hiçbir sosyal imkâna sahip olmayan
ve ömrünü acılar içinde tamamlayan vatandaşlarımız
ülkemizin kanayan yaralarından birisidir. Engellisine sahip
olmayan ülke görünümünden çıkmak için, Hükûmetiniz döneminde
engelli vatandaşlarımızın istihdam alanına
entegrasyonu için yürütülen projeler var mıdır? Varsa hangi
projeler yürütülmüş ve hangi neticeler alınmıştır?
Dördüncü
sorum: Hükûmetiniz döneminde hangi sayıda emekli davası
mahkemelerimizde konu olmuştur? Bu mahkeme davalarının
konulara göre dağılımı nedir?
Beşinci
sorum: Çok yaşlı, sağlıksız ve müşkül durumda
olduğu hâlde emeklilerimiz maaş kuyruklarında ezilmektedirler.
Hükûmetiniz döneminde maaş kuyruğunda hayatını
kaybedenlerin sayısı nedir?
Son
sorum: Emekli maaşı ödeme sistemi hâlen hangi kademelerde,
nasıl yürümektedir? Yaşlı ve sağlık engelli
emeklilerimize evde ödeme hangi oranda mümkün olmakta ve hangi
şehirlerde, ne şekilde, hangi sayısal tabloda gerçekleşmektedir?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Özdoğan.
Sayın
Güler, buyurun.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sizin
aracılığınızla Sayın Bakanımıza
iki sorumuz var.
Tabii,
zamanında süper emeklilikle ilgili, devlete güvenip bu konuda
ciddi birikimlerini aktarıp da süper emeklilikten faydalananların
konumu ne olacak? Çünkü, bugünkü görünen koşullar içerisinde
sıkıntıları had safhadadır.
İkincisi:
2007 yılı bütçe görüşmeleri önümüzdeki süreçte önümüze
gelmektedir. Emekliler için enflasyon farkı ve artı ne kadar
zam yapmayı düşünüyorsunuz?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Güler.
Sayın
Bakan, buyurun.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Soru soran arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Şimdi,
Sayın Özdoğan, bilhassa kırsal kesimde kadınlarımızın
sosyal güvenlik korumasından yararlanamadıklarını
ifade ettiler. Ona bağlı olarak, özürlüler ve diğer grupların
da sosyal güvenlik hakkı olmadığını ifade ettiler.
Değerli
Başkanım, kıymetli arkadaşlar; Hükûmet olarak, göreve
geldiğimiz günden bu tarafa, özellikle sosyal koruma anlamında
hem yeni kurumları geliştirmek hem de bu kapsama daha çok
vatandaşlarımızı almak için büyük bir gayret sarf
ettik. Örneğin, yüce Meclisimizin onayıyla çıkan Özürlüler
Yasası bu anlamda önemli bir yasadır. Hem kapsam itibarıyla
hem de özürlü vatandaşlarımıza, engelli vatandaşlarımıza
getirilecek sosyal koruma hizmetleri açısından önemli
bir açılım olduğunu ifade etmek istiyorum. İnşallah,
bu Yasanın uygulamasını birlikte takip edip, daha iyi
bir performans göstermesini sağlayacağız.
Diğer
taraftan, yeni sosyal güvenlik reformumuzun en temel amacı, bu
ülkede hiç kimseyi sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında
bırakmamaktır. Hedef budur. Şu anda -sizin de bildiğiniz
gibi- bir kısım vatandaşlarımızın sosyal
koruma dışında olduğunu, özellikle tarımsal
kesimde bunların daha çoğunluk teşkil ettiğini
bildiğimiz için, sosyal güvenlik reformu, kapsamı itibarıyla,
ülkemizde yaşayan herkesi kapsayacak bir anlayışla
dizayn edilmiştir. İnşallah, 2007 Ocağında yürürlüğe
girmesiyle birlikte bu konudaki sistemin eksikliğini de gidermiş
olacağız.
Maaş
kuyrukları konusunda... Daha önce de bunu sordunuz. Göreve
geldiğimizde altı gün olan maaş ödeme gün sayısını
on güne çıkardık. Yani, şu anda, belki, spesifik olarak
çok lokal bir iki noktada... Ki, onu da zannetmiyorum. Yani, maaş
alma konusunda, Bağ-Kur ve SSK emeklileri açısından büyük
bir rahatlık olduğunu ifade etmek isterim.
Ayrıca,
Bağ-Kurlular için, belli yaşın üzerindeki emeklilerimize
ikametgâhında ödeme yapma konusunda bir kolaylık getirilmiştir.
Önümüzdeki dönemde bu uygulamayı daha da yaygınlaştırmak
ve emeklilerimize daha zahmetsiz emekli aylıklarına kavuşma
imkânını sağlamak istiyoruz.
Evet,
süper emekliler-emekliler arasındaki farklar konusunda ve 2007
yılı emekli aylıkları konusunda sorular tevcih
edildi. Onları, izin verirseniz, yazılı olarak ifade
etmek istiyorum.
Belki,
bunu, bu konuşmayı kürsüden yapmak istiyordum ama, yüzde
33lerle ilgili... İki milletvekili arkadaşımız
da ifade ettiler.
Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; bu konuda değişiklik
yapacağımızı bu kürsüden çok net bir şekilde
söyledik. Buna rağmen, hâlâ, yüzde 33 kesinti yapılacak gibi
bir anlayışla bu konuşmalara devam etmenin hiçbir manası
yok. Bu Kanun, 2007 Ocak ayında yürürlüğe girecek bir kanun.
Ki, daha, şu ana kadar kimseden yüzde 33,5 nispetinde bir prim kesilmiş
değil. Bu olmamışken, bizim bunu düzelteceğimiz
yolundaki beyanatlarımıza hiçbir kıymet vermeden bunu
defalarca bu kürsüye getirip konuşmanın, açıkçası,
pek hakkaniyete uygun olmadığı kanaatindeyim. Bu vesileyle,
hem size hem de bizi izleyen vatandaşlarımıza bir kez
daha duyurmak istiyorum ki, yüzde 33,5luk prim kesintisini değiştirme
konusunda bir çalışmamız var. Bunu değiştireceğiz.
Makul ölçülerde bir düzenleme yapacağımızı, bir
kez daha, tekraren ifade etmek istiyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Sayın
Kafkas, dilekçenizde Anavatan Partisi Mersin Milletvekili Sayın
Hüseyin Gülerin sataştığından bahsetmişsiniz.
Ancak, bir önceki oturumda olduğu için
Tüzükün 69uncu maddesi
gereğince aynı oturumda olması gerekir.
AGÂH
KAFKAS (Çorum) Tutanakları ancak temin edebildik Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Bu vesileyle, söz veremiyoruz Sayın Kafkas.
Teşekkür
ediyorum.
5inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
5- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen
Enver Öktem, İzmir Milletvekili.
Buyurun
Sayın Öktem. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP
GRUBU ADINA ENVER ÖKTEM (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sizleri şahsım ve üyesi bulunduğum
Cumhuriyet Halk Partisi adına saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle
ilgili olarak benden önce Partimiz adına konuşan arkadaşlarım,
bu teklifin teknik ve hukuksal boyutuyla ilgili Partimizin görüşlerini
açıkladılar. İzin verirseniz, ben de olayın -konumuz
emeklilikle ilgili olduğu için- sosyal boyutuyla ilgili partimizin
görüşlerini açıklamak istiyorum.
Ancak,
bu görüşlerimizi açıklamadan önce, benden önce konuşan,
AKP Milletvekili olan Abdullah arkadaşımızın,
Partimizin Genel Başkanıyla ilgili yaptığı
vurguyu açmak istiyorum.
BAŞKAN
Sayın Öktem, lütfen
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Abdullah Bey
BAŞKAN
Sayın Öktem
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Buyurun.
BAŞKAN
Sayın Öktem, sataşmayla ilgili söz söylemediniz. Lütfen
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Hayır, konuyla ilgisi var efendim
BAŞKAN
Lütfen
Konuyla ilgili konuşur musunuz Sayın Öktem.
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Benim Genel Başkanım oval ofiste çalışmıyor.
Abdullah Bey ne zaman bizim partimizi ziyaret etti, bilmiyorum;
ama, sizin Genel Başkanınız bizim Genel Başkanımızı
ziyaret etmişti, ona sorsaydınız, oval ofiste çalışıp
çalışmadığını size söylerdi.
Ayrıca,
Genel Başkanınıza oval ofisin nasıl olduğunu
sorarsanız, o konuda uzmandır. Özellikle, Amerika Birleşik
Devletlerine arada bir başı sıkıştığında
gittiğinde, George Bushun Oval Ofisinde dünyanın paylaşım
politikalarının nasıl konuşulduğunu, ondan
çok rahatlıkla öğrenebilirsiniz. Büyük Orta Doğu politikasında
Türkiyenin yandaş olduğunu söyleyen Başbakanınız,
bu görüşmeleri Oval Ofiste yaptığında, bugün yaşadığımız,
Irakta 650 bin insanın öldürüldüğü de göz önüne alındığı
zaman, bu politikada AKPnin ne kadar suç ortaklığı yaptığını
da anlamış olurdunuz.
Değerli
arkadaşlarım, ekonomideki gelişmelere pembe gözlükle
değil, çıplak gözle bakıldığında, yaşananların
yalancı bahar olduğu gerçeğiyle karşı karşıya
gelirsiniz. Anlaşılan o ki, AKP Hükûmeti ekonomiyi sadece
rakamlarla açıklamakta ve rakamlarla ekonominin çok iyi gittiğini
her seferinde vurgulamaktadır. Elbette ki, ekonomiyi sadece
rakamlarla ifade etmeye kalkarsanız ve ekonomiyi rakamlara
tutsak hâle getirirseniz haklı konuma gelebilirsiniz. Ancak,
bu yaklaşımla sadece kendinizi kandırmış
olursunuz, halkımızı ve Cumhuriyet Halk Partisini kandırma
şansına sahip olamazsınız.
Değerli
arkadaşlarım, AKP Hükûmeti kendi taktığı pembe
gözlüğü halkımızın da takıp, ona göre ekonomiyi
değerlendirmesini istemektedir. Bu düpedüz halkı kandırmaktır,
halkla alay etmektir.
Sizin
gözlüğünüzle baktığımızda, evet, ulusal gelir
kişi başına 2.300 dolardan 5.500 dolara çıktı.
Türkiye ekonomisi yüzde 5 büyüdü. İhracat 2001de 35 milyar dolar
iken 2005 yılında 74 milyar dolara çıktı. Enflasyon
yüzde 10lar seviyesine geldi. Döviz kuru olabildiğince düşük
seviyede tutuldu. Türkiyede ne var ne yok satıp özelleştirildi.
Dış ve iç politikada emperyalist güçlere kayıtsız
şartsız teslim olundu. Kendi yandaşlarınıza
şirin gözükmek adına, cumhuriyet kazanımlarına
ve devrimlerine darbe vurmak sizin iktidarınızda marifet
sayıldı.
AHMET
YENİ (Samsun) Sayın Başkan!
BAŞKAN
Sayın Öktem
Sayın Öktem
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Bütün bu yaklaşımlarınızı,
Türkiyede iyi şeyler oluyor diye
(AK Parti sıralarından
gürültüler)
(Mikrofon
Başkan tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Bir saniye sayın milletvekilleri
ORHAN
SEYFİ TERZİBAŞIOĞLU (Muğla) Sayın
Başkan, lütfen müdahale eder misiniz!
BAŞKAN
Lütfen sayın milletvekilleri
(AK Parti sıralarından
gürültüler)
Lütfen
sayın milletvekilleri, oturur musunuz!
Sayın
Öktem, Tüzükün 66ncı maddesi gereğince uyarıyorum.
Oylamaya sunarım. Lütfen, konudan
ayrılmayın.
OSMAN
KILIÇ (Sivas) Miting yapıyor.
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Sayın Başkan, emeklilikle ilgili Türkiyenin
sosyal durumunu anlatmaya çalışıyorum. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
FARUK
ANBARCIOĞLU (Bursa) Ne alakası var?
BAŞKAN
Lütfen sayın milletvekilleri
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Burada konunun dışına çıkmak
söz konusu değildir.
BAŞKAN
Lütfen Sayın Öktem
Uyarıyorum Sayın Öktem
(Başkan
tarafından mikrofon açıldı)
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Sayın milletvekilleri, şimdi, sizin pembe
gözlüklerinizle değil, çıplak gözle ekonomiye bakalım
ve halkımızı nasıl yanılttığınızı
görelim: Buna göre, bugün memur maaşları 720 YTL, SSK emekli
maaşları 480 YTL, Bağ-Kur emekli maaşı 355 YTL,
asgari ücret 380, muhtar maaşı da 250 YTL. Buna karşılık,
ülkemizde asgari geçim, 4 kişilik aile için 1.800 YTL. Bu rakamın
altında ücret alanlar, yoksul insanlar olarak ifade edilmektedir.
Açlık sınırı ise 550 YTL olarak belirlenmiştir.
Bu rakamlar göz önüne alındığında, Türkiyede nüfusumuzun
yüzde 54ü yoksulluk ve açlık sınırında yaşamını
sürdürmektedir.
Hani,
millî gelirde fert başı gelir 2.300 dolardan 5.500 dolara
çıkmıştı? Demek ki, sizin pembe gözlüğünüzde
başka şeyler kaplı olduğu için siz de gerçekleri görmez
hâle geldiniz. Evet, AKP Hükûmeti ulusal geliri artırdı ama,
ulusal mutluluğu artıramadı. Aksine, halkımızı
daha da mutsuz hâle getirdi. Yani, sizin çok iyi dediğiniz ekonomik
rakamlar halkımızın cebine girmemiş, bir avuç bezirgânı
mutlu hâle getirmiştir.
Değerli
arkadaşlarım, ulusal mutluluğu belirleyen faktörler
vardır. Bunlar, istihdam yaratacak yatırımlardır,
gelir dağılımındaki adalettir, parasız ve kaliteli
sağlık hizmetidir, parasız ve kaliteli eğitimdir,
iyi ve yaşanılabilir bir çevredir, gençlerini gelecekten
umutvar kılacak politikalardır, yurttaşların can
ve mal güvenliğini sağlayarak suç oranlarını asgariye
indiren güvenlik politikalarıdır, uluslararası
ilişkilerde ulusal çıkarlarımızı koruyan politikalardır.
Bu faktörlere baktığımızda da halkın neden
mutlu olmadığını daha iyi anlamış olursunuz.
Sizin
Hükûmetiniz döneminde istihdam yaratacak üretim ekonomisine yönelik
hiçbir uygulama söz konusu değildir. İşsizlik yüzde
6lardayken şimdi yüzde 11lere çıkmıştır.
AGAH
KAFKAS (Çorum) Ne zaman 6ya indi?
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Bir kişi iş bulurken dört kişi iş
arar konuma gelmiştir. Gelir dağılımı ise içler
acısı konuma gelmiştir.
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Kaynakları da söyler misin,
kaynak? Hangi kaynakta yüzde 6?
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Ülkemizde bir avuç yeşil sermaye ve emperyalist
güç zevk ve sefa içinde yüzerken 30 milyon civarında yurttaşımız
açlık ve yoksulluk sefaleti içerisinde kıvranmaktadır.
Sağlık ve eğitim piyasaya
teslim edildi. Parası olanın sağlıkta yararlandığı,
parası olanın eğitimde yararlandığı bir
Türkiye yarattınız.
Ülkemiz
neredeyse dünyanın çöplüğü hâline geldi. Ülkemiz coğrafyasının
her yerinde atık kimyasal zehirler içeren varillerle karşılaşıyoruz.
Çevresi her taraftan kirletilen, giderek yeşil örtüsü yok edilen
bir Türkiye yarattınız.
Artık,
çocuklarımız evden çıktıklarında akşam
eve dönüp dönmeyeceklerini bilemiyoruz. Her gün kapkaç terörüyle
yaşar hâle geldik. Dükkânı, evi soyulmayan yurttaşımız
kendini şanslı sayar hâle geldi. Bu Türkiyeyi de siz yarattınız.
Sayın
iktidar milletvekilleri, iyi dediğiniz ekonomide, sizin döneminizde,
730 bin esnafımızın dükkânını kapattığından
haberiniz var mıdır?
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Senin de kaç esnafın dükkân açtığından
haberin var mı?
BAŞKAN
Sayın Dağcıoğlu, lütfen!..
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Sizin döneminizde 900 bin çiftçinin, üreticinin
işini terk ettiğinden haberiniz var mıdır? Yurttaşlarımızın
20 katrilyon kredi kartı borcu olduğundan haberdar mısınız?
2000 yılında 500 milyon YTL olan protestolu senet sayısının
bugün 3 milyar YTLye çıktığından haberdar mısınız?
Emekli bir yurttaşımızın, bir yere iş yeri açtığında
yüzde 10 olan destek primi yerine şimdi yüzde 33 destek primi ödeyeceği
gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu biliyor
musunuz? 370 milyar borcu olan bir Türkiye yarattığından
haberdar mısınız? Halkımızın, her ay, 20
tane bankaya çalışır hâlde olduğundan haberdar
mısınız? Memurun, işçinin, emeklinin, muhtarın,
işsizin, köylünün, çiftçinin, üreticinin, esnafın açlık
ve sefaletle boğuştuğundan haberdar mısınız?
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Veriler hep yanlış. Kime
yazdırdıysan, önce bir kontrol ettirseydin.
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Ekonomik gücü olmayanın, gençlerimizin hangi
şartlarda okuduklarından haberdar mısınız?
Bu gençlerimizin sokak bezirgânlarının tuzaklarına
nasıl düşürüldüğünü biliyor musunuz? Doğu ve Güneydoğu
Anadoluda sel felaketine uğrayan yurttaşlarımızın,
hâlâ devlet elinin kendilerine uzatılmasını beklediğini
biliyor musunuz? Avrupa Birliğine girme pahasına, kayıtsız
şartsız teslim olduğundan haberdar mısınız?
Neredeyse önüne eğilmeyi marifet sayar hâle geldiğiniz emperyalist
güçlerin, sizin de dış politikanız aracılığıyla
katkı sunduğunuz Irak savaşında 650 bin insanımızın
vahşice öldürüldüğünden haberdar mısınız?
Evet,
anlıyorum ki, pembe gözlüğünüzden bunların hiçbirini
göremez hâle geldiniz. Ama, gerçekler sizi yalanlamaktadır.
Çünkü, siz
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Öktem, lütfen toparlar mısınız.
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Çünkü, siz, Hükûmet olarak asli görevinizi yapmıyorsunuz.
Siz, başka şeylerle uğraşmayı kendinize görev
saydınız. Siz, İzmir AKP teşkilatınızda
Atatürk ve devrimlerini nasıl yok ederiz panelleriyle uğraşmaktasınız.
Siz, bu milleti inanan ve inanmayanlar diye nasıl ayrıştırırız
politikalarıyla uğraşmaktasınız. Anlaşılıyor
ki, siz, asli görevinizi, kafanızı duvara çarptığınız
gün hatırlayacaksınız. Bu açıklamalardan da anlaşılıyor
ki, siz, AKP Hükûmeti olarak, işçinin,
işsizin, memurun, emeklinin, dul ve yetimin, esnafın, çiftçinin,
üreticinin, gencin, ulusal sermayenin geleceklerini karartarak,
bu kitlelerin haklarına tecavüz etmeyi marifet sayıyorsunuz.
Siz, emperyalist güçler karşısında dirayetsiz olmayı
politika sayıp, ulusal hak ve çıkarlarımıza tecavüz
etmektesiniz.
AGÂH
KAFKAS (Çorum) Sayın Başkan, bu kadar hakaret olmaz!
BAŞKAN
Lütfen Sayın Kafkas
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Siz cumhuriyet kazanımlarına ve devrimlerine
nasıl tecavüz ederiz taktikleriyle uğraşmayı asli
göreviniz saydınız. Sizi uyarıyorum, bu anlayıştan
vazgeçin. AGÂH KAFKAS (Çorum) Ayıp yahu! Şu Mecliste bunlar
söylenmez.
ENVER
ÖKTEM (Devamla) Aksi durumda, tarihe tecavüzcü hükûmet olarak geçersiniz.
(AK Parti sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
Bizden uyarması, takdir halkımızındır.
Saygılar
sunarım. (AK Parti sıralarından gürültüler)
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sayın Başkanım
BAŞKAN
Buyurun Sayın Gündüz.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sayın Başkanım, hem konuyla hiç
alakası olmayan konuşmalarından hem de Grubumuza hakaret
içeren görüşlerinden dolayı sataşmaya cevap vermek
istiyorum.
BAŞKAN
Yeni bir sataşmaya mahal vermemek üzere, buyurun Sayın
Gündüz.
V. -
AÇIKLAMALAR VE SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
(Devam)
2.-
İstanbul Milletvekili İrfan Gündüzün, İzmir Milletvekili Enver
Öktemin, konuşmasında, Partisine sataşması nedeniyle
konuşması
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; aslında, toplumsal bir yarayı saracak
böylesine güzel bir yasanın -ki bunda muhalefet de iktidar da
olumlu görüşlerini beyan ettiler zaman zaman- son maddesinde,
bir arkadaşımızın çıkıp, ipe sapa gelmez
laflar söylemesini huzurlarınızda kınıyorum!
(AK Parti sıralarından alkışlar)
ERDAL
KARADEMİR (İzmir) Ne demek ya!
ENVER
ÖKTEM (İzmir)- Ne demek ipe sapa gelmez!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Şimdi, kesinlikle emperyalizme teslim olma
gibi bir iddiayı reddediyoruz.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Ne konuştuğunu bil! Türkiye gerçeklerinden
bahsediyorum.
BAŞKAN
Sayın Öktem
Lütfen oturur musunuz Sayın Öktem.
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Biz, emperyalizme karşı direne direne
bugünlere geldik.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Asıl sen ipe sapa gelmez konuşuyorsun!
BAŞKAN
Sayın Öktem, lütfen
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Bugün, bakın, 70 sent için Lüksemburga gidenlerin,
bugün Türkiyenin dış dünyaya kredi verdiği bir konuma
gelmesini iyi değerlendirmesi lazım.
Öbür
taraftan, çok değerli arkadaşlarım, bakın, evet,
Türkiyede sıkıntılar var. Şimdi, burada en düşük
memur maaşı 2002de 392 YTL, bugün 765 YTL.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) İn aşağıya in!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Oran yüzde 95,2.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) İn aşağıya.
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Bir dakika
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Yanlış beyan!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Hiç alakası yok. Resmî rakamları söylüyorum
ben.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Bile bile yalan söylüyorsun!
BAŞKAN
Sayın Bayındır, lütfen
Açıklama yapıyor Sayın
Başkan.
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) 2006 sonu enflasyonu yüzde 53. Net artış
yüzde 42,2.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Senin memurdan haberin yok Başkan!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Net asgari ücreti söyleyeyim ben: Bakın, net
asgari ücret, 2002de 184 YTL, ama bugün 380 YTL. Net artış yüzde
106. Dört senelik enflasyon yüzde 53; düşün, artış net
yüzde 53tür.
En
düşük SSK emeklisinin maaşı 2002de 257 YTL, bugün 477
YTL, artış yüzde 85,6; yüzde 53 enflasyonu düşün, artış
burada yüzde 32,6.
En
düşük tarım Bağ-Kur emeklisinin maaşını
söyleyeyim: 2002de 69 YTL, bugün 232 YTL
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Merkez Bankası Başkanının
maaşı ne kadar?
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla)
artış yüzde 235,8; yüzde 53ünü düşün,
yüzde 82,8 net artıştır.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) BDDKnın maaşı ne kadar?
RTÜKün maaşı ne kadar?
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Dinleyin lütfen
Lütfen dinleyin
BAŞKAN
Sayın Bayındır, lütfen
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) En düşük esnaf Bağ-Kur emekli maaşı,
2002de 136 YTL, bugün 349 YTL, bakın bugün 349 YTL, artış
yüzde 156,9; yüzde 53 enflasyonu düşün, net artış yüzde
103,9.
Şimdi,
en düşük memur emeklisi 2002de 356 YTL, ama bugün 620 YTL, net artış
yüzde 74; enflasyonu düşün, yüzde 21 artı.
Muhtar
maaşları -ikide bir buraya geliyor- bakın 2002de 98
YTL, ama bugün muhtar maaşı 267 YTL, artış yüzde 174,1;
enflasyonu düşün, yüzde 53, artış yüzde 121.
Özürlü
aylığı, 2002de 52 YTL
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) TRT Genel Müdürünün maaşı ne
kadar?
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla)
bugün 193 YTL, artış yüzde 271; yüzde
53ünü düşün, net artış yüzde 218.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Sizin adaletiniz batsın!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Biz, bütün bunların yeterli olmadığına
inanıyoruz, siz de böyle söylüyorsunuz.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) TRT Genel Müdürünün maaşı ne
kadar, söylesene!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla) Evet, Türkiyenin en önemli problemi, tabii, bugün,
180 milyar dolardan teslim aldığımız gayrisafi
millî hasılayı 410 milyar dolara çıkarmışız.
Bugünkü gazete sayfalarına bakın, 19 çeyrektir büyüyen
ekonomiyi
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) 11 milyar!.. Seni ikiye katlar! Konuşuyorsun
burada!
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Sayın Başkan, sataşmaya cevap verecekti,
lütfen müdahalede bulunun.
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla)
sadece biz değil, herkes söylüyor. O yüzden
herkes elini vicdanına koyup, ona göre değerlendirmede bulunsun.
AK Parti İktidarının ak yüreğine, ak yüzüne
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Adaletsiz AK Parti, adaletsiz!
İRFAN
GÜNDÜZ (Devamla)
hiç kimsenin böyle ipe sapa gelmez laflarla karalamada
bulunmasını kabul edemeyiz, bu tür lafları kınıyoruz.
Bu
gerçeklerin de kamuoyumuz tarafından bilinmesini arzu ediyor,
hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) TRT Genel Müdürü senin 2 katın maaş
alıyor!
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Gündüz.
VIII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
4.- Kütahya
Milletvekili Abdullah Erdem Cantimurun; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Raporu (2/874) (S. Sayısı: 1249) (Devam)
BAŞKAN
Madde üzerinde, Anavatan Partisi Grubu adına söz isteyen Hüseyin
Özcan. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
ANAVATAN
PARTİSİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖZCAN (Mersin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 1249 sıra sayılı
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi üzerinde Anavatan Partisi adına söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, cumhuriyetin değerlerini ve laik, çağdaş,
sosyal hukuk devletini yıkmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecek.
İpleri germesin kimse. Bu, Türkiye Cumhuriyeti yaşadığı
sürece, ebediyete kadar devam edecektir. Bunun için AK Partinin de
gücü yetmeyecektir ve bununla... (AK Parti sıralarından
gürültüler)
ÖZKAN
ÖKSÜZ (Konya) Yeter artık be!
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Müsaade edin.
...
hiçbir gücün...
BAŞKAN
Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) ...hiçbir gücün laik, çağdaş, demokratik...
BAŞKAN
Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Sayın Başkan, konuşmalar uzadı.
Halkı germeye gerek yok.
BAŞKAN
Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Düşüncelerimi anlatmak için geldim. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Sayın Özcan... Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Hiç kimsenin gücü yetmez!
Yani,
tavırlarınızla gösteriyorsunuz, ipleri germeyin.
Türkiyenin barışa ihtiyacı var.
BAŞKAN
Sayın Özcan... Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Sayın Başkanım, devam ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Özcan...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Değerli arkadaşlar, biraz önce AK Parti
sözcüleri, gerçekten, Türkiyeyi tozpembe gösterdiler, ne kadar büyük
içerisinde göründü. (AK Parti sıralarından Gerçekleri
söyle sesi)
Gerçekleri
söylemeye geldik. Cumhuriyet tarihinde, seksen üç yılda, 205
milyar dolar iken, sizin döneminizde 375 milyar dolara çıkmış.
Bu paralar nerede, soruyoruz.
NUSRET
BAYRAKTAR (İstanbul) Hortumcular götürdü...
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Değerli arkadaşlar,
hortumcuların kim olduğunu herkes biliyor.
NUSRET
BAYRAKTAR (İstanbul) Sizin döneminizde oldu, herkes biliyor.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Hâlâ İstanbul Belediyesinde hesabını
vermeyenler, bugün Hortumculardan hesap soracağız demeye
hakları yok. Önce kendi hesaplarını versinler. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
Değerli
arkadaşlar, bugün tozpembe gösterdiğiniz ülkemizde, cari
hesap, on aylık süre içerisinde 34 milyar dolara gelmiş.
Bunlar nereden? Dış ticaret açığıyla ilgili
konular malumunuz. Bakıyoruz, arkadaşlarımız,
Türkiyede emeklilerin geçim durumlarının iyi olduğunu
söylüyorlar. Soruyoruz: Değerli emekli kardeşlerim, hanginiz
gerçekten memnunsunuz bu aldığınız emekli maaşından?
Hiçbiri memnun değil. 4+4 vererek memuru memnun edemezsiniz.
Bugün gıdalarda bile yüzde 18 enflasyon varken, siz, biz enflasyonu
tek rakamlara düşürdük, diye şey yapamazsınız,
söyleyemezsiniz, konuşamazsınız. Vatandaş yaşıyor.
Yaşadığını vatandaştan esirgeyemezsiniz.
Doğal gazla ilgili şu altı ayda yüzde kaç zam geldi? Vatandaştan
bunu saklayabilir misiniz? Petrole kaç lira zam geldi? Bunu vatandaştan
saklayabilir misiniz?
Tarım
ürünleriyle ilgili konularda, tarım işçilerinin çekmiş
olduğu sıkıntıları görüyorsunuz. Hâlâ, tarım
işçileri
Eğer gezdiğinizde, Çukurovaya gidin, naylon
çadırlarda bu insanlar çoluğuyla çocuğuyla gelmiş,
perişan olduklarını, sosyal imkânlardan yararlanma konusunda
gerçekten mahrum olduklarını hiç görüyor musunuz?
Geliyorsunuz,
Mecliste, köylülerimiz memnun, işçilerimiz memnun, emeklilerimiz
memnun, diye böyle bol keseden laf atmanın sırası değil.
Bu insanlar bizim insanlarımız.
Emeklinin
sosyal olarak yaşayabilmesi için, bir insanca yaşayabilmesi
için, Avrupa Birliğine giderken Avrupa Birliği ülkesinde
bir emekli 1.000 euro alırken, biz hâlâ emeklilerimize vermiş
olduğumuz, Bağ-Kurlularda olsun, SSK olsun, diğer emeklilerimize
vermiş olduğumuz 400-500 milyonun lafını ediyoruz.
Bunları alın, buyurun çarşıya inelim, eğer iki
tane fileyi doldurabilecek bir paraysa ben de sizlerle olayım,
ama, yok.
OSMAN
KILIÇ (Sivas) Kabul etmeyiz.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Sizler bol keseden atıyorsunuz. Çünkü, siz
halkla değil, siz gerçekten hortumcularla uğraşıyorsunuz.
Bunlardan vazgeçin, yapmayın bunları.
Değerli
arkadaşlar, Sayın Bakanım biraz önce dedi ki, biz bu Yasayı
değiştireceğiz, tatmin edici bir rakam olarak emeklilere
verilen ikinci bir iş yaptıklarında
Sayın Bakanım,
bu rakamın adı nedir? Neredeyse yirmi gün sonra bu Yasa yürürlüğe
girecek. Bugüne kadar niye beklettiniz? Bu emeklilerin şimdiye
kadarki sıkıntılarını neden gidermediniz?
Eğer giderilecekse bir an önce Meclise getirin. Biz şu kadar
kesmek istiyoruz derse
Oysa kesmeye de hiç hakkımız olmadığına
inanıyorum, çünkü, emekliler, artık yaşamlarının
otuz-otuz beş yılını emek vererek emekli olmuşlar,
yaşamlarının sonunu daha mutlu geçirmek istiyorlar.
Bunlara engel olmaya, bunları dahi çok görmeye hakkımız
yoktur.
Değerli
arkadaşlar, işçilerimizin durumunu görüyoruz. Nakliyatçılarımızın
ve şoförlerin durumlarını görüyoruz. Bağ-Kur emeklilerinin
durumlarını görüyoruz. Hele esnafın durumlarını
görüyoruz. Perişanlar. Ne kiralarını ne vergilerini
ne de yaşamlarıyla ilgili yeni bir birikimleri olmuyor.
FAHRİ
KESKİN (Eskişehir) Maddeyle alakası yok Başkan!
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Evet, tabii ki maddeyle alakalı. Biz emeklileri
görüşmüyor muyuz? Sosyal Güvenlik Yasasıyla bu insanların
insan olarak yaşamaları için daha fazla çalıştıklarının
karşılığını almaya hakları yok mu?
Neden bu konuda ısrarcısınız? Bu insanlar yıllarını
vermiş, emek vermişler. Gelin bu insanlara sahip çıkalım.
Ek iş yapıyorlarsa yapsınlar. Çünkü, neden? Yokluk içerisinde
oldukları için, çocuklarını okutamadıkları
için, kiralarını ödeyemedikleri için bunlar çalışmak
zorunda. Eğer biz bunları görmemezlikten geldiğimizde,
bu insanlara haksızlık etmiş oluruz.
Değerli
arkadaşlar, tarım işçilerinin durumu. Bugün tarım
işçilerine baktığımızda, perişanlık
içerisindeler. Gelmişler, çadırlarda veyahut da toplu olarak
ailece gelmişler, o günkü yevmiyelerin durumuna göre on
iki-on altı saat çalışıyorlar, aldıkları
yevmiyeleri belki de o günkü ekmek paraları dahi değil.
Bunların hiçbir sosyal güvencesi yok. Bunları sosyal güvenceye
kavuşturmanın yolu, bütün olarak, Sosyal Güvenlik Yasamızla
ilgili bu şemsiyeyi genişletmek zorundayız.
Değerli
arkadaşlar, köylülerimizin perişan olduğunu söyledik
ve bugün narenciye başta olmak üzere, pamuğuydu, fındığıydı,
pancarıydı, üzümüydü
Bu insanlar, artık, mahsullerinin
karşılığını alamıyor. Bir çiftçi kardeşimiz
aradı. Ben, portakal bahçemi söküyorum. 7 dönüm de tarlamı
satmak zorunda kaldım. 2 tane çocuğum üniversitede okuyor
diyor. Ee, bunları duyunca vicdanınız sızlamıyor
mu? Bu köylülerin alın terine yeteri kadar destek vermeyip, yeteri
kadar bunların güvencesini sağlamadığınızda,
o çocuklarını okutmadığında bu köylünün psikolojisini,
ne duruma geldiğini görebiliyor musunuz? Çünkü göremezsiniz.
Siz, hep yukarıda, sizlerle ilgili, parası bol olan arkadaşları
kanalıyla Amerikada çocuk okutanların temsilcisi olarak
görülüyorsunuz. Elbette ki, bunu gören halkımız sizlere
gerekli cevabı vereceklerdir.
Eğer
bugün biz, bu insanların çığlığına ses vermezsek,
hele bu kredi kartlarıyla ilgili 510 bin insan icraya verilmiş.
510 bin insan. Hani kredi kartlarına yardımcı olacaktınız?
Bu kredi kartlarını kullanan kimler? Memurlar, işçiler,
emekliler, yoksul kesim. Ee, bunlar nasıl geçinecekler. Özellikle,
insanlarımızın yüzde 25i borçlu durumda. Bugün baktığımızda,
kredi kartı kullananlar 21 milyar YTL, konut için kullananlar
yaklaşık 20 milyar, araba kredisi olarak 6,5 milyar YTL; toplam
47 milyar YTL civarında bu insanların borcu var. Borçlu olarak
yaşayamazlar. Bizler, eğer bu kredi kartları konusunda
yüzde 85 olan faizlerini hatta yüzde 115e kadar çıkan faizler
konusunda hani biz bunların ödemede kolaylık yapılacağını,
bu faizlerin aşağıya çekileceğini söylemiştik,
vaat etmiştiniz. Ee, gelin, bu insanları icradan kurtarmanın
yollarını, bu faizleri, yetkili kurumlarla, bankalarla
görüşüp
Bu kadar fahiş faizle altından kalkamayacaklarını
görüyoruz.
Değerli
arkadaşlar, bizler, Anavatan Grubu olarak, yoksulluk neredeyse,
yoksulların yanındayız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özcan, lütfen toparlar mısınız. Buyurun.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Hırsızlığa, yolsuzluğa karşı,
Ali Dibolara karşı ant içtik, onların hesabını
soracağız, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın,
çünkü, orada yetimin hakkı var, alın teri var; şehitlerimizin
çocuklarının, orada hakkı var. Bu hakkı, haksızlara
yedirmeyeceğiz. Bizler, Anavatan Grubu olarak, inanıyoruz
ki, bu ülkenin geleceğine her yönüyle sahip çıkacağız.
Ayrımsız
bir ülke istiyoruz. Sağla, solla, birbiriyle çatışan,
birbiriyle boğuşan değil, herkesi kucaklayan bir yapı
içerisinde, herkesi kucaklıyoruz, kapımız açıktır.
Bunun
için, çıkıyorlar yavru muhalefet diye
Sizler belki yarın,
yavru muhalefet bile olamayacaksınız, çünkü, halkımız
gösterecektir sandıkta sizlere; nasıl kandırıldığının
hesabını, inanıyoruz ki, halkımız sizden soracaktır.
OSMAN
KILIÇ (Sivas) Seçimle mi geldiniz oraya?
HÜSEYİN
ÖZCAN (Devamla) Seçimle
Biz, hukukun olduğu yerde varız.
Eğer hukuk yoksa, biz, hukukun olmadığı yerde yokuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özcan, teşekkür ediyorum.
ZAFER
HIDIROĞLU (Bursa) Ya, nasıl olsa boş konuşuyor
ya!
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Ne demek boş konuşuyor ya?
ZAFER
HIDIROĞLU (Bursa) Boş konuşuyor. Yirmi seferdir konuşmasının
hepsi aynı.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına söz isteyen Agâh Kafkas, Çorum
Milletvekili.
Buyurun
Sayın Kafkas. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AGÂH
KAFKAS (Çorum) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi şahsım adına saygıyla selamlıyorum.
Bugün,
burada, bir sosyal yarayı saracak bir kanunun son maddesini görüşüyoruz
ve gerçekten, herkes bu yasayı bir şekliyle de desteklediğini
söylüyor, ama, hiç kimsenin yasa diye bir derdi de yok. Herkes çıkıp,
malum, bildiği konservesinde ne varsa onu açıyor ve aynı
konserveleri defalarca defalarca da dinlemek zorunda kalıyoruz.
ÖZKAN
ÖKSÜZ (Konya) Açıp açıp yiyorlar.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Şimdi, burada bu kürsü milletin kürsüsü ve
biz burada yemin ederek Mecliste duruyoruz. Her aklınıza
geleni her aklınıza geldiği gibi konuşamazsınız,
ayıptır.
BAŞKAN
Sayın Kafkas, lütfen
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Bu milletin gözünün içine baka baka bunları
söyleyemezsiniz.
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Sayın Başkan, kime söylüyor?
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Cumhuriyet hükûmetlerinin hiçbirisi emperyalistlerin
emrinde olmamıştır, bu hükûmet de emperyalistlerin emrinde
değildir. (AK Parti sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Kıbrısta gösterdiniz işte.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Bunu söyleyen adam, akıl yoksunu demektir.
Çünkü, burada çıkacaksınız diyeceksiniz ki: Siz ekonomiyi
rakamlarla açıklıyorsunuz. Neyle açıklayacağız?
Ekonomi rakamdır ya, ekonominin dili rakamdır. Ekonomiyi
rakamla açıklamayı mantık dışı bulan adamın
söylediği hiçbir sözün mantığını aramakta zaten
zorluk çekersiniz.
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Dede Korkut masalıyla
açıklamak lazım(!)
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Sen çıkacaksın tecavüzcü hükûmet diyeceksin.
Kardeşim, sokak ağzını, lütfen sizin kulisinizde
bırakabilirsiniz, orada konuşabilirsiniz, ama yüce Meclise
sokak ağzını taşımaya hakkınız yok.
BAŞKAN
Sayın Kafkas
Sayın Kafkas
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Sayın Başkan
BAŞKAN
Lütfen Sayın Kafkas
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Cumhuriyet hükûmetine hakaret ederken, burada
aynı duyarlılığı göstermiyordunuz.
HÜSEYİN
BAYINDIR (Kırşehir) Sokak ağzını en iyi Tayyipten
dinledik.
BAŞKAN
Değerli milletvekilleri, lütfen
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Değerli arkadaşlarım, ekonomiyi
rakamlarla açıklayamazsınız diyor ve peşinden
de diyor ki: İşsizlik yüzde 6 idi, 11e çıkardınız.
Sen rakam özürlüsün be kardeşim. Türkiyede işsizlik hiç yüzde
6 olmadı. Ne zaman 6ydı da biz 11e çıkardık? Bizim
geldiğimizde 11 küsurdu, şu anda 9. Sen rakamı bilmiyorsun
ya sayı saymayı bilmiyorsun ya dayak yememişsin derler
adama.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) Sen yedin mi?
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Yani, onun için, bir defa
Sağlığı
piyasalaştırdınız, eğitimi piyasalaştırdınız
SSK işçisine, SSK emeklisine, SSKda sağlıktan yararlananlar,
dün 63 milyon muayene olurken, bugün 95 milyon muayene olacak, her türlü
hastaneden yararlanacak -üniversite ve bütün devlet hastanelerinden-
ve ben, sağlıkta görevimi yapmış adam olmayacağım.
Yani sen, o zaman bu memlekette ve bu gezegende yaşamıyorsun
derler insana. Onun için
Bir
de şunu anlamıyorum: Biraz önce Sayın Bakan tekrar
Bağ-Kur emeklilerinden yapılan kesintilerle ilgili bir düzenlemenin
yapılacağını söylediği hâlde
Beyefendi,
telefonla konuşan kardeşim
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) Yasa yapılırken niye dinlemedin
Agâh?
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Söylerken, bunu söylerken
RASİM
ÇAKIR (Edirne) Yasa yapılırken neredeydin Agâh?
HÜSEYİN
ÖZCAN (Mersin) Vatandaş Urfadan arıyor, tebrik ediyor.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Bunu söylerken, sen, tekrar çıkacaksın,
aynı plağı, aynı yazılı metinlerde
Çünkü,
bunların ellerinde yazılı metinlerde var, yüzde 33te
sıkıntı var diye. Ee, bunu düzelteceğiz
Bunu düzelteceğiz.
Hâlâ aynı şeyi niye tekrar ediyorsun?
RASİM
ÇAKIR (Edirne) O Yasaya parmağı kim kaldırdı
Agâhçığım? Sen kaldırmadın mı?
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Şimdi, bakın, onun için
RASİM
ÇAKIR (Edirne) Parmağı kim kaldırdı Yasaya, sen
kaldırmadın mı?
AGÂH
KAFKAS (Devamla)
burada bir düzenleme yapılacağı
söylenildiği hâlde, ellerindeki yazılı metinleri illa
okuyacak ya arkadaşımız, çıkıp tekrar tekrar
aynı şeyi söylüyorsunuz.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Zamanında niye yapmadın?
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Hüseyin Bey, sana geliyorum
BAŞKAN
Sayın Kafkas, lütfen, karşılıklı konuşmayın.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Hüseyin Bey sana geliyorum, Hüseyin Bey sana geliyorum.
Sen
durup dururken çıkacaksın burada Senin yaptığını
Çorumlular yapmaz. Sen kimsin ya Çorumluları ağzına
alıyorsun? Çorumlulara hakaret etmeye senin hakkın ne? Nasıl
tevessül edersin buna? Nasıl tevessül edersin? (AK Parti sıralarından
Bravo sesleri, alkışlar)
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Sayın Başkan, hakaret yok orada.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Çorum ANAPı iyi bilir, Çorum Anavatanı
iyi bilir, iyi de boy ölçüsü alır. O iyi de boy ölçüsü alır, almıştır
da boy ölçüsünü. Onun için, burada durup dururken Senin yaptığını
Çorumlular yapmaz gibi, hakaretamiz, bu ülkenin topraklarının
herhangi bir parçasını, Çorum da dahil olmak üzere, kimsenin
aşağılamaya hakkı yoktur, haddi de değildir
ve gereken cevabı da alır.
Onun
için, değerli dostlar, değerli milletvekili arkadaşlarım;
burada hepimiz cumhuriyete, cumhuriyetin değerlerine sahip
çıkacağız. Hâlâ AK Parti İzmir teşkilatının
eğitim seminerinde bir bilim adamı konuşmuş ve oradaki
milletvekili, AK Parti Milletvekili ve teşkilatı gereken
tepkiyi vermiştir. Eğer Atatürk ilkelerini korumak senin
gibi rakam özürlülere kaldıysa vay geldi Atatürk ilkelerine
YAŞAR
TÜZÜN (Bilecik) Sayın Başkan, bu ne ya!
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Ve Atatürk ilkelerinin teminatı da biziz.
BAŞKAN
Sayın Kafkas
Sayın Kafkas
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Cumhuriyetin değerlerinin teminatı
da biziz, hiç kimse bize rağmen, bize karşı bunları
koruma
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) Sayın Başkan, ona niye müdahale
etmiyorsun?
BAŞKAN
Bir saniye Sayın Milletvekilim
Sayın
Kafkas, lütfen, hiçbir sayın milletvekili Türkiye Büyük Millet
Meclisinin kürsüsünden konuştuğunu unutmasın. Lütfen,
Sayın Milletvekili.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN
Lütfen Sayın Milletvekili, döner misiniz ön tarafa.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Bu konuda bana söz vereceksiniz, bana hakaret
ediyor.
BAŞKAN
Oturur musunuz yerinize. Lütfen oturur musun yerinize.
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) Agâh, otur yerine!
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) Otur yerine!
BAŞKAN
Buyurun Sayın Kafkas.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Ağzından çıkanı kulağın
duymuyor!
BAŞKAN
Sayın Öktem, lütfen oturun.
AGÂH
KAFKAS (Devamla) Sayın Başkanım, burada Atatürk ilkelerine
hakaret etmeyi kimse aklından geçirmemiştir. Cumhuriyetin
bütün kazanımları bu ülkenin bütün insanlarının
teminatındadır, cumhuriyet hükûmetlerinin teminatındadır.
AK Parti İktidarı olarak hiçbir problemimiz yok ve bu kazanımları
geliştirmek ve Atatürkün hedeflerine götürmek çabası ve
hedeflerine en yakın durma gayreti içerisindeyiz ve bunun
için
NAİL
KAMACI (Antalya) Gayreti! Gayreti içindesin daha!
AGÂH
KAFKAS (Devamla)
sen çıkacaksın, burada çıkacaksın,
eleştirildiği ve tekzip edildiği hâlde bunların istismarını
yapacaksın. Yok böyle bir şey.
Atatürk
de cumhuriyet de bu ülkenin kazanımlarıdır, hepimizindir.
Kimse bunun üzerinden siyaset yapmaya kalkmasın diyor, herkesi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kafkas.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Sayın Başkan
İZZET
ÇETİN (Kocaeli) Sayın Başkan, sataşma var.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Sayın Başkan, bana açıkça hakaret
etmiştir, söz istiyorum.
BAŞKAN
Oturur musunuz yerinize. Lütfen yerinizden. Yerinize geçer misiniz.
Buyurun
Sayın Güler.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Sayın Başkanım, Sayın Hatibin konuşmasında
Ben Çorumlu hemşehrilerime hakaret etmedim.
İRFAN
GÜNDÜZ (İstanbul) Ama, söylediniz.
BAŞKAN
Sayın Güler, tutanakları isteyeceğim.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Şimdi konuştu.
BAŞKAN
Sizin tutanaklarınızı da isteyeceğim, siz ne
söylediniz ona bakacağım.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Ben ne söylediğimi iyi biliyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Sayın Öktem, siz buyurun.
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Sayın Başkan, tutanak burada
var.
BAŞKAN
Lütfen oturun
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Var efendim, hazır burada.
AGÂH
KAFKAS (Çorum) Tutanak burada Sayın Başkanım.
MEHMET
ERGÜN DAĞCIOĞLU (Tokat) Çorumlularla ilgili söylediği
tutanakta var.
BAŞKAN
Sayın Dağcıoğlu, susar mısınız.
Sayın
Öktem, buyurun.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Hakaret etti.
BAŞKAN
Ne diye hakaret etti Sayın Öktem?
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Özürlü diyor. Özürlü ne anlama gelir?
BAŞKAN
Tutanakları isteyeceğim Sayın Öktem, inceledikten
sonra karar vereceğim.
NAİL
KAMACI (Antalya) Duymadın mı onu? Duymadınız
mı özürlüyü?
BAŞKAN
Sizin konuşmanızdan dolayı duymadım Sayın
Milletvekili. Susarsanız duyarım.
Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu
söz istemişlerdir.
Buyurun.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
sözlerimin başında yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet,
bu yasanın görüşmeleri esnasında değerli milletvekili
arkadaşlarımızın çok etraflıca görüşlerini
dinleme fırsatını bulduk.
Değerli
arkadaşlarım, aslında, bu kanun teklifi, bir mağduriyetin
giderilmesi ve bir yasal boşluğun doldurulması amacına
yönelik bir düzenlemedir. Açıkça konuşmak gerekirse, Mecliste
yarım saatlik bir mesai gerektiren bir kanun teklifidir, ama
siz de yakından şahit oldunuz ki, bu teklif epey bir süredir
Genel Kurulumuzun gündeminde tutuldu ve arkadaşlarımız
görüşlerini burada ifade ettiler. Yanlış anlaşılmasın,
burası Meclisin kürsüsü, herkes, bu Mecliste, bu kürsüde görüşlerini,
her türlü çekinceden, her türlü kısıtlamadan uzak, rahatlıkla
dile getirmesi lazım, bu kürsünün amacı ve misyonu budur.
Yalnız,
değerli arkadaşlarım, belki uzun süre Parlamentoda
görev yapmış bir arkadaşınız olarak bazı
şeyleri değerli Genel Kurulla paylaşmayı kendimde
hak olarak görüyorum. Şu tartışmaları, biraz bu
tartışmaların üzerine çıkıp, bu atmosferden
sıyrılıp baktığım zaman, gerçekten rahatsız
oldum. Şimdi, burada o kadar büyük sözler söylendi ki: Cumhuriyeti
yıkmak emperyalizmle iş birliği, Hükûmete burada benim
telaffuz etmekten imtina ettiğim yakıştırmalar.
Bunlar, bu Mecliste, bu kürsüde sarf edilmesi gereken sözler değil
arkadaşlar. Onun için, bu sözleri sarf eden arkadaşlarımızın,
bir daha bu tutanakları okuduktan sonra aklıselim bir değerlendirme
yapmalarını kendilerinden istirham ediyorum.
Şimdi,
Türkiye Parlamento tarihimiz, Meclis içerisindeki tartışmaların,
bu Parlamentonun toplum nezdindeki itibarını ne kadar düşürdüğünü
bize ispatlamıştır. Geçmiş dönemlerde, gün geldi,
Kızılayda, parlamenterler, parlamenter rozetini takamaz
oldular. Buradaki bütün davranışlarımız emin
olun halk nezdinde hem parlamenter olarak hem de toplu olarak bu yüce
çatının itibarını ne kadar koruduğumuzu bize
gösteriyor. Onun için, ben herkesten istirham ediyorum, buradaki görüşlerimiz
farklı olabilir, ama tartışma seviyemiz lütfen belli
bir seviyenin altına düşmesin.
Bir
de değerli arkadaşlarım, biz bu Parlamentoya -ben,
epey oldu gireli- geldiğimizde buranın bazı teamülleri
vardı, bazı centilmenlik anlaşmaları vardı
bizim de saygıyla karşıladığımız. Mesela
neydi: Milletvekilleri genel başkanlar hakkında konuşmazdı.
Genel başkanlar birbirleri hakkında konuşur, birbirlerine
cevap verirlerdi.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) Bravo, bu doğru.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Devamla)
Ama biz bu teamülü yıktık, epey süredir yıktık.
FERİDUN
FİKRET BALOĞLU (Antalya) O tarafa
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Devamla)
Her iki grup için de söylüyorum. Şimdi genel başkanlara direkt
konuşmalar oluyor.
Şimdi,
önümüzde bütçe görüşmeleri var, lütfen bunu yapmayın veyahut
da yapmazsanız iyi olur.
İkincisi,
yasaların yürütme maddesinde ve yürürlük maddesinde konuşulmazdı,
eski parlamenter arkadaşlarımız var, yürütmede, yürürlükte
konuşulmazdı, hiç
Uluslararası sözleşmelerde
hiç konuşulmazdı. Ama, biz bu gelenekleri yıktık,
bu teamülleri yıktık. Şimdi
HALUK
KOÇ (Samsun) O, temel yasadan sonra oldu Sayın Bakan.
ÖZKAN
ÖKSÜZ (Konya) Her maddede soru da sorulmazdı.
BAŞKAN
Lütfen karşılıklı konuşmayalım.
Sayın
Koç, lütfen
HALUK
KOÇ (Samsun) Temel yasa dayatmasından sonra oldu.
BAŞKAN
Sayın Koç
HALUK
KOÇ (Samsun) Siz biliyorsunuz ıstırabı.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Devamla)
Her maddede soru sorulmazdı. Yani, bu soru gelenek, şey
oldu, her maddede soru sorulur hâle geldi.
Bunlar,
bizim geçmiş parlamentodan tevarüs eden, bize intikal eden güzel
geleneklerdi, bir centilmenlik anlaşmasıydı. Bunların
açıkçası aşınmasına ben üzüldüm. Ama umuyorum
Parlamentomuz tekrar bu eski güzel geleneklerine kavuşur.
Bir
de, herhâlde erken bir seçim atmosferine girdik. Arkadaşlar, daha
var, 4 Kasıma epeyce bir zaman var. Yani, bu ağır tempoyla
hiçbirimiz yaşayamayız. Bu Parlamentoyu da taşıyamayız,
bu toplumu da bu ağır yükle 4 Kasıma kadar taşıyamayız.
ENGİN
ALTAY (Sinop) Yapalım martta, olsun bitsin! Nasılsa havaya
girdik yani.
TUNCAY
ERCENK (Antalya) Martta, nisanda yapalım, bitsin.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Devamla)
Hayır, bu kadar uzun bir seçim dönemine ne fert olarak bizler dayanabiliriz
ne toplum, buna dayanamaz.
Bizim
hep birlikte çözmemiz gereken bu toplumun önemli gündem maddeleri
var. Gelin, yoksullukla savaşalım, yolsuzlukla savaşalım,
işsizlikle savaşalım. Bunlarla, hep beraber, hiç parti
farkı gözetmeden savaşabiliriz, mücadele edebiliriz.
Cehaletle savaşalım. Bunları yapalım.
Onun
için, tekrar, ben, hepinizden rica ediyorum, belki, bu, haddimi biraz
aşmak oldu, aştıysam da kusura bakmayın. Ama, lütfen,
böyle, cumhuriyeti yıkmak gibi, emperyalizmle iş birliği
gibi, yani, burada hiçbirimizin içinden isteyerek söylemediği
yakıştırmaları yapmayalım.
Bu
ülkenin her ferdi azizdir, her ferdi bu devletin sonsuza kadar yaşaması
konusunda hemfikirdir. Anayasaya hepimiz bağlıyız,
yemin ettik. Oradaki cumhuriyetimizin temel niteliklerini, milletimizin
vazgeçilmezlerini koruma konusunda hemfikiriz. Bu toprakların
TUNCAY
ERCENK (Antalya) Başbakanlık Müsteşarı öyle düşünmüyor
Sayın Bakan.
BAŞKAN
Sayın Ercenk
TUNCAY
ERCENK (Antalya) Laiklik yeniden yorumlanmalı diyen, Meclis
Başkanı.
BAŞKAN
Lütfen Sayın Ercenk
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU (Devamla)
Bu toprakların bize bıraktığı güzel miraslar
var. Onun için, lütfen, bu kısa gerginlik ortamını devam
ettirmeyelim ve ülkemizin geleceği için, herkes, elinden gelen
katkıyı versin diyorum ve bu kanun teklifine yapmış
olduğunuz katkılardan dolayı hepinize teşekkür
ediyorum.
Sigortalılarımıza
hayırlı olsun diyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Madde
üzerinde, şahsı adına söz isteyen Ünal Kacır,
İstanbul Milletvekili.
Buyurun
Sayın Kacır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ÜNAL
KACIR (İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşmekte olduğumuz yasa teklifi üzerinde, 5inci maddede
şahsım adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
ERDAL
KARADEMİR (İzmir) Ne gerek var, Bakanı dinlemediniz
mi?
TUNCAY
ERCENK (Antalya) Sayın Bakan ne dedi size biraz önce?
ÜNAL
KACIR (Devamla) Değerli Bakanımızın izah ettiği
gibi, toplumun bir yarasını birlikte sarıyoruz. Güzel
bir teklif olduğuna inanıyorum. Bu teklifin detayıyla
ilgili görüşlerimi daha önceki maddelerde söyledim. Buradaki
tenkitlere cevap vermeme de artık bu saatten sonra lüzum kalmadı.
Bu
teklif yasalaşıyor. Desteğinizden dolayı hepinize
teşekkür ederken, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kacır.
Madde
üzerinde soru-cevap işlemi yapılacaktır.
Sayın
Özdoğan, buyurun.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Aracılığınızla
Sayın Bakana, birkaç
BAŞKAN
Sayın Özdoğan, lütfen, sorularınız -diğer
soru soracak sayın milletvekillerine de söylemek istiyorum-
maddeyle ilgili olsun.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Tamamen maddeyle ilgili.
BAŞKAN
Buyurun.
İBRAHİM
ÖZDOĞAN (Erzurum) Sayın Bakan, bilindiği gibi benzer
iş kollarında Avrupa ülkelerinde çok daha az iş kazası
gerçekleşmektedir. Bunun sebebi, Avrupada hükûmetlerin
iş yerlerini kontrol ve gerektiğinde müeyyide uygulama
konusundaki kararlı tutumlarıdır. Bizde ise, her sene,
yüzlerce ocak iş kazaları nedeniyle çökmekte, onulmaz yaralar
açılmaktadır. İş kazalarını engelleyecek
çalışma koşulu standartları hükûmetinizce hangi
mekanizmalarla kontrol edilmektedir? İktidarınız boyunca
hangi firmalara hangi ölçüde kontrol ve ceza uygulaması gerçekleşmiştir?
Teşekkür
ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Özdoğan.
Sayın
Güler, buyurun.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Bakanımı dinledikten sonra, yasama, denetleme ve soru-cevabı
bu Mecliste bir sorulana birbuçuk yıldan, iki yıldan önce
cevap verilmediğini de hatırlatmam gerekiyor Sayın
Bakanıma. Çünkü, milletvekilleri olarak, halkın ve milletin
merak ettiği soruları kamuoyuyla paylaşmak bizim temel
görevimizdir diye düşünüyorum. Bunu küçük bir anekdot olarak
hatırlatmak istiyorum.
Eğer
sataşmaya yanıt verdirecekseniz, buradan kısmen verebilirim,
yoksa, sorularıma geçeceğim Sayın Başkan.
Şimdi,
Bağ-Kurlu sayısı ne kadardır Sayın Bakanım?
Bağ-Kurlulardan ne kadarı hiç prim ödememiştir? Borçlu
Bağ-Kurluların 2007 yılında genel sağlık
sigortasından sağlık hizmetlerini alıp alamayacağını
bu ülkemde hepimizin bilmesi gereken bir sorun. Dördüncüsü, emeklilerden
kaç kişi banka kredisi çekmiştir ve kaçının maaşlarına
haciz işlemi yapılmıştır? Bugün, tarım
işçileri kamyonlarla veya traktörlerle insanlık dışı
taşınırken, bunların insanca taşınabilmesi
için ne gibi bir çalışma ve tedbirler vardır?
Teşekkür
ediyorum.
Sayın
Başkanım, Çorumla ilgili ben kısmen şunu açıklayayım
müsaade ederseniz. Soru yok zaten, Sayın Bakanım da yazılı
verecek.
BAŞKAN
Sayın Güler, lütfen
Soru sormak için kullanacaksınız.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Tamam o zaman.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Güler.
Sayın
Öğüt.
ENSAR
ÖĞÜT (Ardahan) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum;
aracılığınızla Sayın Bakanıma iki
soru soracağım.
Birincisi:
Geçen bütçede de sormuştum, Ardahanda Sosyal Sigortalar Kurumunun
binası yok. Kurum, şu anda orada kirada duruyor. Bu yılbaşında
da sözleşmesi bitiyor. Ardahanda da Kuruma uygun bina olmadığı
için, hakikaten Kurum zor durumda. En kısa zamanda Sosyal Sigortalar
Kurumuna bir bina yapılacak mı?
İkinci
sorum: İşsizlik sigortasında biriken ne kadar para
var? Ne kadar, işsizlere para ödendi birikenlerden? Diğer
kalan para, nerede, nasıl değerlendiriliyor?
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Öğüt.
Sayın
Oral...
V.
HAŞİM ORAL (Denizli) Sayın Bakanım, öncelikle deminki
konuşmanız için size teşekkür ediyorum.
Yalnız,
sizin iyi dileğinizden, temenninizden hiç şüphem yok. Bu
yüzde 33lük oranın geri çekileceğini söylediniz. Bunu kabul
ediyorum. Yani, tekrar aynı soruyu soracak değilim, ama bu
yüzde 33ü neye göre belirlediniz? İlk sorum bu. Yani, hangi ölçütleri
aldınız?
İkincisi:
Sizin bu konudaki
Yani, tabii ki, bu, Maliye Bakanıyla konuşulacaktır,
Bakanlar Kurulunda konuşulacaktır, bunun nereye kadar
çekileceği konusunda... Çünkü, 7 milyon emeklinin yaklaşık
3 milyonu çalışıyor. Dolayısıyla, sizin buradan
vereceğiniz ciddi bir rakam, sanıyorum insanların
önünü de açacaktır. Yani, insanlar belirsizliği yaşamasınlar
diyorum. Ölçüt nedir, bundan sonraki ölçüt ne olacaktır?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Oral.
Sayın
Altay.
ENGİN
ALTAY (Sinop) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Bakanım, Bağ-Kur prim borçlarını yeniden yapılandırma
sürecinden de şartları elvermediği için yararlanamayan
çok sayıda vatandaşımız, devlet hastanelerinden
tedavi hizmeti, sağlık hizmeti alamıyor.
Son
olarak, 2006 yılının bu son ayında, Sinop ilinde bir
muhtarımız otuz yıllık karısını bu
yüzden boşamak zorunda kaldı. Bu sosyal yaraya, biraz önce
çok iyi niyetle yaptığınız ve benim de altına
imza atacağım konuşmaya dayalı ve bir hemşerimiz,
eniştemiz olarak hüsnüniyetinize, iyi niyetinize de güvenen
bir arkadaşınız olarak, bu yaraya da el atacak mısınız?
Bu tür sorunları nasıl çözeceksiniz?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Altay.
Sayın
Bakan, buyurun.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkanım, değerli arkadaşlarım;
soru soran değerli milletvekillerimize katkıları
için çok teşekkür ediyorum.
Bu
emeklilerden kesilmesi düşünülen yüzde 33le ilgili arkadaşlarımız
soru yönelttiler. Yani, bir bölümü en azından anlaşıldı,
ona memnunum, yani, bu konuda bir düzenleme yapacağımızın
anlaşılmış olmasından. Ama, şu an itibarıyla
bu oran konusunda hangi noktada bir karara varılacak, bu, benim
Bakanlığımın dışında diğer bakanlıkları
da ilgilendiren bir konu olduğu için bir rakam veremiyorum. Bu
konuda bürokrat arkadaşlarımızın bir çalışması
var. Zaten bu yasa 2007 yılında yürürlüğe gireceği
için, yani, önümüzdeki bu on beş gün içinde
Yani, yarından
itibaren yüzde 33 kesilecek gibi bir durum yok. Yani, kimse bugüne
kadar mağdur olmadı, bu süreçte de mağdur olmayacak.
Yüzde
33ü nasıl buldunuz, nasıl bulundu? Bildiğiniz gibi,
Bağ-Kurlulardan, emekli aylıklarından yüzde 10 destek
primi alıyorduk, diğer SSKlılardan ise yüzde 30 nispetinde
prim alınmakta idi. Yani, buradaki düşünce: Çalışanların,
diğer çalışanların sisteme vermiş oldukları
prim oranı en düşüğü yüzde 33, yani, çalışanlara
eşit bir orana getirilmek amaçlandı yüzde 33ü bulurken. Burada
da, tabii, bütün emekliler, değerli arkadaşlarım, bu
işin içerisinde değil. Örneğin, tarım sigortalıları
emekli olsa bile, bu yüzde 33 veyahut da yeni alınacak prime tabi
değil. Eğer vergiden muafsa, yine bu emeklilerimiz de bu yeni
düzenlemeye tabi değillerdi. Kimler tabi olacaktı?
Şirket ortakları, şirket ortakları ve vergi mükellefi
olan Bağ-Kur emeklileri.
Şimdi,
bu, aslında çok tartışılacak bir konu. Belki, hepimizi,
geldi, etkiledi bu konu ama... İki işletme düşünün, birini
emekli işletiyor, birini emekli olmayan işletiyor; yani,
ikisi arasındaki rekabeti ve maliyeti düşünün.
Bir
de, esas, burada -bunu çok açık ve çıplaklığıyla
konuşmak lazım- Türkiyedeki emeklilerin kompozisyonuna
baktığımız zaman, yüzde 60ı, yüzde 62si genç
emekli. Şimdi, genç emekli ne demek: Hem sisteme prim ödemiyor hem
de sistemden aylık almak suretiyle sosyal güvenlik sisteminin
sürdürülebilirliği açısından çok tartışılması
gereken bir durum yaratıyor.
Şimdi,
geçmişe dönüp, niye bu genç emekliler, kim yaptı, nasıl
yaptı, bu popülizm miydi, bunlara girmek istemiyorum; buna girmenin
de, hiç kimseye, hiçbirimize faydası yok. Ama şu gerçeği
biliyoruz ki: Emeklilerimizin yüzde 60ı-62si -Emekli Sandığında
bu süre daha fazla- genç emekli.
Peki,
genç emekli olduğu zaman, geride, bu genç işsizlerin durumu
ne olacak? Yani, onlar bir örgütlü olmadığı için, onlar
size ulaşamadığı için, onlar seslerini duyuramadığı
için, bu genç işsizlerin hakkını koruma konusunda bir
hassasiyetimiz olmayacak mı? Olacak. Yani, biz, işte, sorumlu
mevkide insanlar olarak meselenin tüm taraflarını düşünüyoruz.
Ama, geldiğimiz noktada, yüzde 33ler konusunda bir düzenleme
yapıldığını bir kez daha sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Burada,
niye o zaman dinlenmedi, veyahut da -burada bir arkadaşımızın
söylediği gibi- sivil toplum örgütleri gereken hassasiyeti
göstermedi, gibi ifadeler kullanıldı. Bunların da
doğru bir yaklaşım olduğu kanaatinde değilim.
Değerli
arkadaşlarım, her şey bir tarafa, hepimiz, çalışanıyla,
emeklisiyle, bu milletin aziz fertlerini mutlu etmek için görev yapıyoruz.
Bizim sorumluluğumuz bu. Onun için, hiçbir hükûmet emeklisine
zulmetmek istemez, çalışanına zulmetmek istemez;
imkânlar ölçüsünde, emeklisinin, çalışanının, herkesin,
bütün vatandaşlarının yüzünü güldürmek, onlara refah
konusunda imkân sağlamak için çalışır. Bu Hükûmet
de, aynı anlayış içerisinde, aynı hassasiyet içerisindedir.
Sayın
Özdoğan iş kazalarıyla ilgili bir soru yöneltti.
İş kazaları ve meslek hastalıkları da çalışma
hayatımızın önemli bir sorunudur. Özellikle inşaat
sektöründe ölümlü kaza sayısının çok olması, bu
sektörde bizim daha hassas olmamızı gerektirmektedir.
İş sağlığı, güvenliği ve iş müfettişi
arkadaşlarımız, inşaat sektörü ve yer altındaki
maden, taş ocakları gibi diğer hassas sektörlerdeki
teftişlerini ve denetimlerini yoğun bir şekilde yapmaktadırlar.
Biz Hükûmete geldiğimizde bir daire başkanlığı
seviyesinde olan İş Sağlığı ve Güvenliği
birimimizi genel müdürlük seviyesine çıkardık, yeni uzman
arkadaşlarla takviye ettik; ayrıca, sosyal taraflarla
birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini
kurduk. Bu konuda, çeşitli bölgelerde, bir duyarlılaştırma
ve iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı
toplumda bir hassasiyet yaratmak için, sivil toplum örgütleriyle,
sendikalarımızla yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
Bu konudaki mağduriyetleri, iş kayıplarını
ve ölümlü kazaları en aza indirmek istiyoruz.
BAŞKAN
Sayın Bakan, süre tamamlanmıştır.
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU
(İstanbul) Zamanım doldu zannediyorum. Diğer sorulara
da
ENGİN
ALTAY (Sinop) Muhtar ne olacak Sayın Bakan?
BAŞKAN
Lütfen Sayın Altay
Sayın
Bakan
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MURAT BAŞESGİOĞLU
(İstanbul) 2007den sonra, inşallah, yeni genel sağlık
sigortası sistemimizde hiçbir vatandaşımız genel
sağlık sigortası güvencesi dışında kalmayacak.
Bunun için uğraşıyoruz. Kapsama bütün vatandaşlarımız
girsin. Hatta, yabancılar bile bu sistemden, bu güvenceden istifade
etsin anlayışıyla, çok geniş bir güvencesi olan genel
sağlık sigortası yüce Meclisimizin onayıyla buradan
geçti.
İnşallah,
2007 yılı ve daha sonraki yıllarda bunu uygulayarak
Türkiyede sağlık alanındaki yaşadığımız
sıkıntıları gidermeyi hep birlikte başaracağız
diye düşünüyor, yüce Meclisi ve Sayın Başkanımızı,
Başkanlık Divanını saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi,
oyunun rengini belli etmek üzere ve lehte olmak üzere Denizli Milletvekili
Ümmet Kandoğan söz istemişlerdir.
ENVER
ÖKTEM (İzmir) Söz hakkı istemiştik.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Oylamadan evvel sataşmaya söz hakkı verecek
misiniz?
BAŞKAN
Niye acele ediyorsunuz? Tutanaklar gelecek Sayın Milletvekilim.
Buyurun
Sayın Kandoğan.
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
sizleri saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan kanun
teklifiyle ilgili olarak oyumun renginin olumlu olduğunu ifade
etmek istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, bizler, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan
milletvekilleri olarak toplumumuzun meselelerini, problemlerini
ve çözüm yollarını elbette bu kürsüden tartışacağız.
Yalnız, bu tartışmayı yaparken, burada söylediğimiz
her sözün tutanaklara geçtiğinin bilinmesinde fayda var.
Şimdi,
bu kanun, uzun zamandan beri mağdur olan bir kesimin, mağduriyetini
gidermek için hazırlanmıştır ve inşallah, hep
beraber, bizlerin de oylarıyla biraz sonra kabul edilecektir.
Yalnız,
bu kanun vesilesiyle burada söylenen bazı hususlarla ilgili
de düşüncelerimi -Sayın Bakanım da burada iken- iletmek
istiyorum. Öncelikle bir milletvekilimiz, işsizlikle ilgili
olarak Türkiyede hiç 6-6.5lar seviyesinde işsizlik olmamıştır.
Nereden bunu çıkarıyorsunuz? diye ifadelerde bulunmuştur.
Ben, bu milletvekiline buradan bildirmek istiyorum ki, 2000 yılının
işsizlik rakamları, resmî rakamları yüzde 6,5tur ve bu
senenin rakamları, o söylediğiniz rakamlar, yüzde 9 rakamı
da yanlıştır. Bu senenin ilk sekiz aylık işsizlik
rakamları yüzde 10dur ve yıl sonuna doğru bu rakam daha
da artacaktır. Devraldığınız Türkiyede
işsizlik rakamları yüzde 10,3tür ve bu senenin sonunda bu
rakam yine 10,3ün üzerinde olacaktır. Sizin orta vadeli programınızda
AGÂH
KAFKAS (Çorum) 9,8; 9,8
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Sayın Kafkas, dinler misiniz.
orta
vadeli programınız, Bakanlar Kurulunun hazırladığı
programda 2007 yılı hedefiniz 9,8dir. Yani, daha 2007
yılında, siz, 9,8i hedefliyorsunuz. Bunu yapabilmeniz de
mümkün değil. Yani, onun için bu seneki işsizlik rakamları,
o söylediğiniz 9 rakamları değildir, bunu öğrenin.
İki:
Hep söyleniyor büyüme rakamları, bu kadar büyüdük
Tebrik
ediyorum ve bundan da mutluluk duyuyorum, büyümeden. Ancak, sanki,
geçmişte hiç büyümemiş gibi bir durum söz konusu.
Bakınız,
size bu rakamları vermek istiyorum: 1995te yüzde 8 büyümüş,
96da 7,1; 97de 8,3; 98de 3,9; 99da 6,1; 2000de 6,3. Bunlar, Türkiyenin
büyüme rakamları. Cumhuriyet kurulduğundan 2002 yılına
kadar Türkiyenin ortalama büyüme rakamları 4,5tur. Yani, güçlük
olan yılları da göz önüne alacak olursanız, 4,5tur.
İhracatta
rekor
Güzel! Tebrik ediyorum. Ama, Türkiyede, her yıl, geçmişten
günümüze, ihracat rakamları, bir önceki yılın rakamlarından
yukarıda olmuştur. Yani, günümüze kadar her yıl rekor
kırılmıştır. Ama, burada, dikkat etmeniz gereken
bir husus var.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Kandoğan.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Son cümlemi söyleyeyim.
BAŞKAN
Uzatılması yok Sayın Kandoğan. Zaten, oyunuzun
rengini belli etmek üzere Tüzükün 86ncı maddesine göre söz istediniz.
Tüzükün 86ncı maddesi Bu konuşma kısa, açık ve gerekçeli
yapılır. diyor Sayın Kandoğan.
Teşekkür
ediyorum.
ÜMMET
KANDOĞAN (Devamla) Ben teşekkür ediyorum.
MUSA
SIVACIOĞLU (Kastamonu) Rengi?
ÜMMET
KANDOĞAN (Denizli) Söyledim.
BAŞKAN
Teklifin tümünü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Teklif kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.
5inci
sırada yer alan, Diyarbakır Milletvekili Osman Aslanın,
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ve İçişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
5.-
Diyarbakır Milletvekili Osman Aslanın; Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
İçişleri Komisyonu Raporu (2/843) (S. Sayısı: 1241) (x)
BAŞKAN
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet?
Yerinde.
Komisyon
raporu 1241 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.
Teklifin
tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz isteyen
Mesut Değer, Diyarbakır Milletvekili.
(x) 1241 S. Sayılı
Basmayazı Tutanağa eklidir.
Buyurun
Sayın Değer. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP
GRUBU ADINA MESUT DEĞER (Diyarbakır) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce,
Diyarbakırda subay lojmanının kalorifer kazanının
patlaması sonucu ölen vatandaşlarımızın ailelerine
başsağlığı, yaralılar için de hayırlı
şifalar diliyorum, Türk Silahlı Kuvvetlerimize de geçmiş
olsun dileklerimi arz ediyorum.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında
Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
tümü üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış
bulunmaktayım.
5233
sayılı Kanunun geçici 1inci maddesinde iki yıllık
süre dört yıla çıkartılmaktadır. Geçici 3üncü
madde ile bir yıllık ek süre ve Bakanlar Kurulunun, bu süreyi,
her defasında, bir yılı aşmamak üzere uzatabileceğinden
süre uzatımına gidilmektedir.
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu olarak, getirilen bu süre uzatımı yönündeki
kanun değişiklik teklifine kabul oyu vereceğimizi
öncelikle belirtmek isterim.
5233
sayıl Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanuna ek geçici 3üncü
maddesi eklenmesi uygulamadan doğan zorunluluktan hasıl
olmuştur ve zorunlu ek süre verilmesi gündeme gelmişti.
Kanunun uygulanması ve sıkıntıların ortadan
kaldırılması açısından bu ek süre verilmelidir.
Bu
ek süre niçin talep edilmektedir? 81 ilde terörle mücadeleden dolayı
kurulan terör zararlarının tespiti yönünde 79 ilde zarar
tespit komisyonları kurulmuştur ve bugün de 104 komisyon
görev yapmaktadır.
Ekim
2006 sonu itibarıyla terör ve terörle mücadeleden doğan
zararların karşılanması yönünde, Türkiye genelinde,
223 bin başvuru yapılmıştır. Başvuruların
daha çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve bölgelerin
belirli illerinde yoğunlaştığı görülmektedir.
İller sıralamasında Diyarbakır, Hakkâri,
Şırnak, Bingöl ve Tunceli ilk beş sırada gelmektedir
ve özellikle Olağanüstü Hâl Bölgesindeki iller önemli başvuru
yapan illerimizdir. Sulh yoluyla başvuru yapanların sayısı
ise Haziran 2006 itibarıyla 194 bin, Ağustos 2006 itibarıyla
220 bin, Ekim 2006 itibarıyla 225.773 adettir. Karara çıkan
dosya sayısı 44.639dur Ekim 2006 itibarıyla. 17.593
başvuru sahibinin zararlarının karşılanması
yönünde yetkili komisyonlarca karar verilmiştir. Yani, sonuçlandırılan
dosya sayısı yüzde 15-yüzde 20 civarındadır.
2006
yılına kadar -bugüne kadar- terör ve zarar tazminatı
ödenmesi: 140 milyon 768 bin 961 YTL para terörden mağdur olan vatandaşlarımıza
tazminatlar şeklinde ödenmiştir. Bu kadar başvuru nedeniyle,
başvuruların erken sonuçlanmasının önünde engel
oluşmuştur. 5233 sayılı Kanun, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi için yeni bir iç başvuru yolu üretildiği
için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yükünde ciddi düşüşler
olmuştur. Bu nedenle, zarar tespit komisyonlarının,
geçen sürede yoğun çalışmaları sonucunda, bu süre
yetmediği için ek bir süre talep edilmiştir. Komisyona
başvuru tarihinden itibaren iki yıl içinde başvurunun
sonuçlandırılacağı, 5233 sayılı Kanun
ile düzenlenmiştir.
Başvuruların
yoğun olduğu illerde özellikle -yani Olağanüstü Hâl
Bölgesi illerimizde- kadastro çalışmalarının
tamamlanmamış olması, bilgi ve belge teminindeki güçlükler,
zararların tam ve doğru tespit amacıyla başvuruların
mahallinde keşif incelemesinin gerçekleştirilmesi; komisyonların
başarılı çalışmalarına rağmen, iki
yıl içinde sonuçlandırılamayacağı, komisyonların
daha etkili ve verimli çalışmalarına katkı
sağlayacağı düşüncesiyle, bu madde kapsamında
yapılan başvuruların sonuçlandırma süresinin
uzatılmasına yönelik olarak bu kanun teklifi hazırlanmıştır.
Ancak, burada 5233 sayılı Kanunda, geçen iki yıllık
süreçte uygulamadan doğan aksaklıklar, sıkıntılar
ve sorunlara değinmeden de geçemeyeceğim.
5233
sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanun, tasarı hâlinde
Meclise ilk geldiğinde ve o gün ortaya koyduğumuz kanundaki
mevcut eksiklikler ve yapılması gerekenler, Cumhuriyet
Halk Partisinin ikazları, Hükûmet tarafından değerlendirmeye
alınmamıştır. Bugün, bazı aksaklıkları,
yani kanundan doğan sıkıntıları geçen iki
yıllık süreçte yaşamazdık. Bugün de bu ek sürenin
uzatılmasına gerek kalmayacaktı. Bir kez daha, Kanundan
doğan ve uygulamada yaşanan aksaklıklara değinmekte
fayda vardır. Zira gelecekte bir sorun yumağı olarak
tekrar önümüze gelecektir.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 5233 sayılı Terör
ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkındaki Kanunu irdeleyelim. Kanun uygulamasındaki
illere göre birkaç örnek verirsek:
Bingöl
ilimiz: Zarar tespit komisyonu tarafından başvurusu kabul
edilenlere takdir edilen tazminat miktarları günün ekonomik
koşullarına göre çok düşüktür. Müracaatçı evini
kaybetmişse, aynı talebi hiçbir zaman değerlendirilmeyerek,
50 metrekarelik evine 5 bin YTL gibi komik bir miktar karar verilmiştir.
Kişinin,
ahır, samanlık, ağıl, bahçe, ağaç ve diğer tarımsal
ürünleri dikkate alınmamaktadır. Bunlarla ilgili maddi
tazminatlar verilmemektedir.
1987
öncesi göç iddiasıyla başvurucuların talepleri reddedilmektedir.
Örneğin, Bingöl ili Genç ilçesi Yolaçtı köyünün zararlarının
karşılanması için zarar tespit komisyonuna başvuran
(A) şahsın çocukları 1987 yılından önce Diyarbakır
ilinde doğmuşsa, (A) şahsın köyde evinin bulunduğu,
evini terk ettiği için evinin yıkıldığı,
komisyon tarafından görevlendirilen bilirkişilerce tespit
edilse dahi, (A) şahsın başvurusu, 1987 öncesinde göç
ettiği varsayılarak reddedilmektedir. Özelde, Yolaçtı
köyü başta olmak üzere, benzer durumda olan diğer köylerle
ilgili olarak zarar tespit komisyonun yapılan, Yolaçtı köyü
idari olarak Bingöl iline bağlı olmasına rağmen Diyarbakır
iline coğrafi olarak yakın olduğu, burada yaşayan
kişilerin birçoğunun ekonomik, sosyal ve bu gibi faaliyetlerini
Diyarbakır ilinde icra ettikleri yönündeki itirazlar dikkate
alınmamaktadır. Yani, zarar görenin evli olmaması veya
çocuğunun başka yerde doğması veya kendisinin nüfus
kaydının başka yerde kayıtlı olması gibi
yasada olmayan ve nerede bulunduğu da anlaşılamayan
hukuk dışı zorlamalarla, zarar görenin aleyhine olacak
şekilde kararlar çıkmaktadır.
Komisyon,
olay tarihinde evli olmayan kişilerin zararlarını
karşılamamaktadır. Zarar tespit komisyonu, olay tarihinde
başvurucunun evli olmaması hâlinde, mülkiyeti bulunsa
dahi başvurucuların zararlarını karşılamamaktadır.
Komisyon
tarafından istenilen belgeler, kanunda bile belirtilmeyen
belgelerdir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu tam uygulanmayarak,
kişinin zamanında ulaştıramadığı
evraktan dolayı dosyası reddedilmekte, usuli basit eksiklikler
nedeniyle hak kaybı olmaktadır. Zarar görenin evli olmaması
veya çocuğunun başka yerde doğması veya kendisinin
nüfusunun başka yerde kayıtlı olması gibi yasada
yeri olmayan kanun dışı veriler kullanılmaktadır.
Halk
diliyle anlatırsak, doğum yapmayın, çocuk doğurmayın,
yani, köyün yakıldı, yıkıldı, göç ettin; Genç
ilçesiyle bitişik ilin Diyarbakıra gittin; 1989, 1990,
1991, Diyarbakırda bu yıllarda çocuğun doğduysa,
doğum nedeniyle çocuk Diyarbakır nüfusuna mecburen kayıtlı
olacak. Yıllarca köyüne gidemedin, evin de var, evin de yakıldı,
yıkıldı, terör mağdurusun, bu da ortada,
İçişlerince Efendim, çocuğun Diyarbakır doğumlu,
sen köyü terk etmişsin, tazminat alamazsın. denilmektedir.
Vatandaşımız unuttu herhâlde, İçişlerinden bir
gün doğum yasağıyla karşılaşacak. Bugün,
vatandaşımız, terör yerine AKP mağduru durumundadır.
Sayın Bakanım, bu hukuksuzluğun da ivedi olarak giderilmesi
gerekir.
İlimiz
Tunceli: Zarar hesaplamasında hayvancılık değerlerinin
hesaba katılmamasıdır. Bölgede hayvancılık
en büyük geçim kaynağıdır, bu da dikkate alınmamaktadır.
Keşiflerde ve hazırlanan bilirkişi raporları da
komisyonca dikkate alınmamaktadır. Bilirkişi raporunda
yer alan miktarlar en az yüzde 50 oranında azaltılmaktadır,
komisyonun takdir yetkisidir; nedense, bu takdir yetkisi, hep köylünün
aleyhine yapılmaktadır. Tuncelide 19 bin civarında
müracaat vardır. Karara çıkan dosya sayısı
1.900dür. Verilen kararların üçte 4ü rettir. Karar verilen dosyaların
kabul oranları son derece düşüktür. Komisyon, faili meçhul
cinayet ve kayıp mağdurlarına tazminat ödememektedir.
Failleri kim olursa olsun, bu ölümlerin sebebi terör ortamıdır.
Bu nedenle, bu durum hukuka aykırıdır.
Bütün
illerimizi anlatabilirim, ancak zamanımız sınırlıdır,
bu nedenle son ilimiz Diyarbakır: 5233 sayılı Kanun ile
kurulu zarar tespit komisyonlarında uygulamadan doğan
sorunlara bakarsak, yapılan keşiflerden örnekler verelim.
İlçe komisyonları köylerde keşif yaptığı
sırada komisyonda tek inşaat bilirkişisi olduğu
hâlde, iki ve bazen üçe ayrılarak tespitler yapılmaktadır.
Bu durum da, uzmanı olmayan personellerce takdir edilmektedir.
Bu da mağduriyete yol açmaktadır.
5233
sayılı Yasayla açıkça delil olarak sayılan beyan
delili dikkate alınmamaktadır. Köylerde yapılan keşifler
sırasında, başvurucuların tarım arazileri
gezilmemekte, ölçüleri alınmamaktadır. Memleket haritasından
elde edilen toplam arazi miktarları, muhtar ve keşif ekibince
köylüler arasında rastgele bölüşülerek keşif zabıtlarına
geçirilmektedir. Keşif yapan ekip, köylerde mevcut meyve
ağaçlarının tespitini yapmamaktadır. Başvurucuların
daha sonra keşiflerde tespit edilen mal varlıkları, dilekçelerinde
açıkça belirtilmedikleri gerekçesiyle keşif zabıtlarına
işlenmemektedir.
Tazminat
esas verilerinden örnekler verirsek: Keşiflerde tespit edilen
yapıların tamamı taş duvar ve çamur harçlı olduğu
hâlde, tazminat hesabına kerpiç yapı olarak ele alınarak
tazminat tutarları belirlenmektedir. Kerpiç yapı için tazminat
miktarlarından yüzde 45 indirim yapılırken, taş
duvarlı yapıda bu indirim oranı yüzde 32dir. Evlerin
gerçek durumuna bakılmaksızın, yüzde 30-yüzde 45 arasında
yapılan bir tazminat indirimine gidilmektedir.
Ağaç
bedeli uygulamasında, her bir ağaç için 20 YTL takdir edilmektedir.
Oysa 5233 sayılı Yasa, takdir hakkından ziyade bilimsel
ve teknik hesaplamayı öngörmektedir. Unutmayalım ki, bir
ceviz ağacının bugünkü rayiç bedeli 500 YTLdir ve bu ceviz
ağacının bir yıllık üründen getirdiği gelir
de ayrıca hesaplanmalıdır.
Fak
Fuk Fon, Sosyal Yardımlaşma Vakfı gibi yardım kuruluşlarının,
herhangi bir ayrım gözetmeksizin, ihtiyacı olan vatandaşlarımıza
ayni veya nakdî yardım yapabilmektedir. Alınan bu yardımlar,
faiziyle beraber güncellenerek, ortaya çıkan tazminatlardan
mahsup edilmektedir. Devletin, sosyal karakteri niteliği gereği,
fakir ve ihtiyaç sahibi kişilere yaptığı bu yardımlardan
sonra bu şekilde geri alması düşünülemez. 5233 sayılı
Yasa da, bu konuda bir düzenleme de içermemektedir. Varsa ben mi göremedim?
Kırsal
yerlerde yaşayan ve ani gelişen olaylar sonucu bulundukları
yerleri terk etmek zorunda kalan mağdur başvurucuların
çoğunlukla eşyalarının yandığı gibi,
hayvanlarının da telef olduğu yönünde beyan ve tanıklıklar
mevcuttur. Ancak, bu konudaki talepler de yine dikkate alınmamaktadır.
Bütün
başvuruculardan, gereksiz ve hukuksal mesnedi olmadığı
hâlde, sabıka kaydı istenmektedir. Ölüm vakalarında,
başvuran bütün mirasçılardan sabıka kaydı istendiği
gibi, ölen kişinin bile sabıka kaydı istenmektedir.
Yasayla sulhnamelerin imzalanmasından itibaren üç ay içerisinde
ödemenin yapılabileceği düzenlenmiştir. Ancak, karara
çıkan sulhnamelerin imzalanmasının üzerinden altı-yedi
ay geçmesi ve halen ödemesi yapılmayan dosya sayısı,
Diyarbakırda binleri geçmektedir. Bu nedenle, yasada, üç aylık
süre sonunda ödenmeyen tazminat alacaklarına faiz işletileceği
yönünde bir düzenleme getirilmesi hakkaniyete uygun olacaktır.
Boşaltılan
yerleşim biriminin yakılma ve boşaltılma tarihi
yerel kaynak ve beyanlarla doğru tespit edilmektedir. Ancak, bu
sürenin sonu, -bütün yerleşim birimi ve bütün başvurucular
için doğru olmadığı hâlde- 1999 yılı olarak
kabul edilmektedir. Bu tarihin PKK terör örgütü liderinin yakalandığı
tarih olduğu, dolayısıyla, bu tarihten sonra güvenlik
sorununun kalmadığı, geri dönüş koşullarının
oluştuğu ve bu tarihten sonra kişilerin mülklerini
kullanabilecekleri şekildedir. Bu düşüncenin de doğru
olmadığını belirtmek isterim.
Sıfır
terörle iktidara geldiniz ve bugün terörde gelinen sürece bakmanızı
öneriyorum.
Bölge
genelinde resmî olarak belirtilen 905 köy, 2.523 mezra toplam 3.428
adet yerleşim biriminin birçoğunun yakılarak boşaltıldığı
bilinmektedir. Türkiye Büyük Millet
Meclisinin araştırma komisyonu 14 Ocak 1998 tarihli raporunun
verilerine göre belirlenmiştir.
Tespit
edilen arazilerin sulu, kuru olduğuna yönelik ciddi araştırma
yapılmaksızın tazminat miktarı az tutulacak, kuru,
düşük taban arazi nitelendirmesi yapılarak tutanaklar
tutulmaktadır.
Yerleşimin
bir bütün olarak yıllarca boş kaldığına bakılmaksızın,
bütün başvurucular için, tek tek, güvenlik güçleri tarafından
tutanaklar tutulmaktadır. Güvenlik güçleri tutanağının
takdir ve ifasına kalan başvurucunun bir kısmı
için kendi isteğiyle yerleşim biriminden göç ettiği
şeklinde tutanaklar tutulduğu yönünde şikâyetler gelmektedir.
Zarar
tespit komisyonlarının ayrı bir sekreteryası olmadığından
sekreterya hizmetleri il özel idaresinden yürütülmekte. Bu amaçla
bir kısım güvenlik güçlerimiz çalıştırılmaktadır.
Komisyonların tarafsız ve bağımsız olmadıklarına
karine teşkil etmektedir.
5233
sayılı Kanun Mecliste ilk gündeme geldiğinde avukatların
komisyonda yer alması önerim son anda kabul edildi ve bugün de
bu önerimin ne kadar doğru olduğu ortadadır. Komisyonların
tarafsız yapılması gerekir.
Başvuru:
Reddeden ve kendisine önerilen tazminat miktarını az bulan
kişilerin yargı yoluna başvurarak dava açma hakları
mevcuttur. Ancak, yargı yolu pahalı bir yoldur, harca tabidir.
Yargı yolunun da harçsız olması gerekmektedir.
Yasa,
ölüm olaylarında ölen kişinin mirasçılarına memur
aylık katsayısının 7.000 gösterge rakamıyla
bulunacak tutarın 50 kat oranında tazminat ödemeyi düzenlemiştir.
Bu, formülasyon sonucu 15 bin YTLdir. Tazminat miktarının
komikliği bir yana, yasayla herkes için eşit tutarda düzenlenmiş
olması, tazminat hukukumuzda olduğu gibi bu konudaki evrensel
kriterleri de altüst etmiştir. Ölenin yaşı, ölenin mesleği,
gelir durumu, çocukları ve cinsiyeti vesaire kriterler göz
önüne alınmamaktadır.
Kanun
manevi tazminatı öngörmemektedir, bu da bir eksikliktir. Daha
çok Avrupa Birliği yolunda Katılım Ortaklığı
Belgesiyle yapılan bir taahhüdün yerine getirilmesi amacını
taşıyan ve genel gerekçesinde açıkça ortaya konulduğu
gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılacak
başvuruların önünü kesmeyi, yapılmış başvuruları
ise boşa çıkarmayı hedefleyen 5233 sayılı Yasa,
yasa olarak sakat doğmuş ve uygulamadan anlaşılacağı
üzere topallayarak yürümektedir. Manevi zararları kapsam
dışı bırakıp sadece maddi zararları tazmin
etmeyi öngörmesi, öngörmeyi hedeflediği maddi zararların
ise yaşam hakkının ihlalinde olduğu gibi genel hukuk
prensiplerinden de ayrılarak düzenlendiği ya da uygulamada
ortaya konulan irade ve çalışmaların da bu konudaki
hedefinden saptığı görülmektedir.
Zarar
tespit komisyonlarının tarafsız ve bağımsız
olmayacağı mevcut pratikten de anlaşılmaktadır.
Yasa işler kılınarak bu doğrultuda uygulanmadığı
ve bu başvurular açısından iç yargı mekanizması
işler kılınmadığı sürece sorunun
aşılamayacağını, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine bireysel başvuruların yeniden yoğunlaşacağını
belirtmek isterim.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin son dönemdeki bir kararını da irdeleyelim.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararından bazı
alıntılarına da bakarsak, köylülerin köylerine dönüşlerinde
ciddi sorunlar bulunmaktadır. Kentlerden köylerine dönebilmek
için seyahat ve taşınma masraflarını karşılayabilecek
mali kaynaklara sahip değillerdir.
İkinci
olarak, köylerin altyapısı iyi değildir. Köylerin büyük
çoğunluğunda elektrik, su, sağlık hizmetleri ve bu
gibi hizmetler yoktur.
Üçüncü
olarak, yeterli güvenlik sağlanmadığından eski
ikametlerine dönme konusunda hâlâ kaygı duymaktadırlar.
Son
olarak, bölgede yaşayanların ölmesine ya da yaralanmasına
neden olan kara mayınlarının varlığına
dikkat çekmektedirler.
5233
sayılı Yasanın çıkarılmasını memnuniyetle
karşılamakta ve zorla yerinden edilmeden kaynaklanan insan
hakları ihlalleri, giderim sağlanması için olumlu bir
adım olarak değerlendirmektedir. 5233 sayılı Yasa,
manevi zararlara ilişkin bir hak içermemekte. Bu yüzden, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine başvurmayı tercih etmektedir.
5233
sayılı Yasanın uygulanması bakımından
üç temel sorun bulunmaktadır:
1)
Tazmin komisyonlarının üyelerinin kararlarını
verirken son derece sınırlı takdir marjları bulunmaktadır.
2)
Komisyon üyeleri iyi niyetli olsalar bile, devlet memurları
olduklarından herhangi bir risk almak istememektedirler.
3)
Bazı komisyon üyelerinin tazminat talep edenleri fırsatçılar
ya da Yasayı kötüye kullanan PKK sempatizanı saydıkları
görülmektedir.
Bakanlar
Kurulunun 15 Eylül 2005 gün ve 9239 sayılı Kararı ile
hak sahiplerinin iddialarını herhangi bir bilgi ya da belge
ile kanıtlama olanağı tanınmaktadır.
Yasanın
adaletin yerine gelmesi ve amaçlandığı gibi giderim
sürecinin başarılı bir şekilde yerine getirilebilmesi
için ertesi yıla kadar yürürlükte kalması önerilmektedir;
yasa geldi.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 5233 sayılı Kanunla
getirilen değişiklik, yani, süre uzatımı, uygulamadan
doğan anlattığım bu zorunluluktan kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle, Yasanın uygulanmasına değinmeden ve gelecekte
de bu konuda önümüze gelecek sorunların şimdiden altını
çizmeden geçemedim.
Bu
nedenle, beni dinlediğiniz için yüce Meclise saygılarımı
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Değer.
Sayın
Güler, Sayın Kafkasın konuşmasıyla ilgili bir söz
talebiniz vardı.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Evet.
BAŞKAN
Ne için istemiştiniz?
Buyurun.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Sayın Başkanım, biraz önce, tabii ki,
konuşmamda, ben, aslında Çorumlu hemşehrilerime ne
hakaret etme gibi düşüncem olabilirdi.
Sayın
Agâh Kafkasa söylediğim, espri mahiyetiyle. Eğer düzeltme
fırsatı verirseniz, buradan, yerimden bir söz hakkı istiyorum.
BAŞKAN
Daha önceki konuşmanızı tavzih etmek maksadıyla,
Tüzükün 60ıncı maddesi gereğince yerinizden kısa
bir söz.
Buyurun.
HÜSEYİN
GÜLER (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ben,
önce, Çorumlu hemşehrilerimle gurur duyuyorum. Onlara asla
hakaret etmek gibi bir düşüncem olmadı, olmaz da asla.
Mizah
bir zenginliktir ve bu da kültürümüze yerleşmiş bir espri
mahiyetiyle onu sorgularken, asla bir hakaret etme gibi bir derdim
olmadı. Ama, sadece Sayın
Agâh Kafkasa hatırlatmam gerekiyor. İki yıl önce aynı
sözü sen sarf ettin ve bugün, Çorumlu yerel gazetelerde manşetlerde
olurken, acaba, dervişin fikri neyse zikri de odur mu diyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Güler.
Sayın
Öktem? Yok.
Sayın
milletvekilleri, birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
22.05
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 22.18
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Ahmet KÜÇÜK (Çanakkale)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
30uncu Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
1241
sıra sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
VIII. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
5.-
Diyarbakır Milletvekili Osman Aslanın; Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
İçişleri Komisyonu Raporu (2/843) (S. Sayısı: 1241) (Devam)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Teklifin
tümü üzerinde, Anavatan Partisi Grubu adına söz isteyen Muharrem
Doğan, Mardin Milletvekili.
Sayın
Doğan, buyurun. (Anavatan Partisi sıralarından alkışlar)
ANAVATAN
PARTİSİ GRUBU ADINA MUHARREM DOĞAN (Mardin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan
önce, Diyarbakırda kalorifer kazanının patlaması
ve bugün de Ankarada trafik kazası sonucu hayatını
kaybetmiş silahlı kuvvetlerimizin mensuplarına ve
çocuklarına Allahtan rahmet diliyorum; ölenlerin ailesine
ve silahlı kuvvetleri mensuplarımıza da başsağlığı
diliyorum.
Değerli
arkadaşlar, görüşülmekte olan 1241 sıra sayılı,
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifinin geneli üzerinde, Anavatan Partisi Grubunun görüşlerini
belirtmek üzere söz almış bulunuyorum. Öncelikle, bu teklifi
veren Diyarbakır Milletvekilimiz Sayın Osman Aslan Beye
teşekkür ediyorum. Gerçekten çok önemli, verimli bir kanun teklifi
yapmışlar. Aynı zamanda da, burada emeği geçen herkese
de teşekkür ediyorum.
Diyarbakır
Milletvekili Sayın Osman Aslanın vermiş olduğu
teklif, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna yeni
bir geçici madde eklenmiştir.
Dolayısıyla,
sürenin iki yıldan dört yıla çıkarılması,
başvuru dosyalarının sayısını azaltarak
vatandaşlarımızın lehine sonuçlandırılmasına
imkân tanımaktadır. Dolayısıyla, Hükûmetin bu konuda
hiçbir bahanesi de kalmayacaktır. Başvuru süresinin uzatılması
için verilen teklif iyi olmuştur. Başvuruların çok uzun
sürelerde sonuçlandırılması mağduriyetleri
arttıracağı gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
açısından sıkıntılı sonuçlar yaratabilir.
Bu nedenle, görüştüğümüz kanun teklifini, sosyal boyutu
bakımından ve getirisi bakımından çok faydalı
görüyorum. Bu nedenle, Anavatan Partisi olarak canı gönülden
destekliyoruz.
Ancak,
Sayın Bakanımıza da bir öneride bulunmak istiyorum.
79 il kapsamında kurulan 104 adet hasar tespit komisyonu sayı
bakımından yetersizdir, az geldiğine inanıyorum.
İllerde vali yardımcılarımızın başkanlığında
sadece bu komisyonun kurulmuş olması, ilçelerde kurulmamış
olması, kaymakamlarımızın da burada görev almaları
gerektiğine inanıyorum ve burada bir eksiklik olduğunu
vurgulamak istiyorum. Büyük Önder Atatürkün bir sözünü de tutanaklara
geçirmek bakımından sizlerle paylaşmak istiyorum.
Atatürk diyor ki: İcra eden, tatbik eden, karar verenden daima daha
kuvvetlidir. Bu nedenle, biz o bölgede yaşıyoruz ve bu sorunları
yaşayarak buralara geldik.
Sayın
Bakanım, zaman kaybı bakımından bu komisyonların
sayısının artırılmasında çok büyük fayda
görüyorum. Dilerim bunu dikkate alırsınız ve en
kısa zamanda mağdur vatandaşlarımızın
dosyalarını da sonuçlandırmış oluruz.
Amaç,
terörden kaynaklanan zararların karşılanması olduğuna
göre, önemli olan bu zararların tazmin edilmiş olmasıdır.
Bunu süreye bağlamak doğru bir uygulama değildir. Bu
sürenin de yeterli olmayacağını da şimdiden
aşikâr görüyorum, ileride bir daha süre uzatımı söz konusu
olacaktır. 79 ilimizde bugüne kadar meydana gelen terör ve terörle
mücadelede hem vatandaşlarımız hem de millî ekonomimiz
zarar görmüştür. Terörün açtığı yaralar aynı,
fakat yarattığı tahribatlar farklı olmuştur.
Yine,
terörden dolayı doğan mağduriyetlerin adaletli bir
şekilde sonuçlandırılması çok önemlidir. Büyük
şehirlerde doğan zararlar farklı, Doğu, Güneydoğu
bölgelerimizde farklıdır. Şehirlerimizde tespit komisyonları
hazır, bilirkişi hazır, tapusu, faturası var, ama
köylerde bu imkânlar maalesef yok. Köylerimizde meydana gelen zararlar,
komisyonu var, ama bazı illerimizde kadastro çalışmalarının
ikmal edilmemiş olması, bilgi ve belge teminini güçlendirmektedir
ve komisyonlarımızı zor duruma sokmaktadır.
Değerli
arkadaşlar, başvuruların yerinde keşif ve inceleme
gerektirmesi göz önünde bulundurularak çözümleyici önlemler
alınmalıdır. Biraz önce Diyarbakır Milletvekilimiz
de bu hususa değinmiştir. Şimdi, ben, çok araştırmalar
yaptım bu konuda ve komisyon başkanlarıyla da görüştüm.
En büyük sıkıntıları Sayın Bakanım, ceviz
ağaçlarıyla ilgilidir. Mesela, komisyon, tespitini yapmadan
önce köylü kendisi rapor getiriyor, fakat normal ağaç olarak
yazdırmış. Sonradan aklına geliyor, ceviz ağacım
vardı, ceviz ağacının da fiyatları bu kadar diye
itirazda bulununca, bu sefer komisyon ikinci bir keşif yapmak
zorunda kalıyor ve dolayısıyla, hem zaman kaybı
meydana geliyor hem de vatandaşımızın mağduriyeti
devam ediyor. Süreç bakımından bu konunun üzerinde durulmasında
fayda görüyorum.
Diğer
bir husus hayvan telefiyle ilgili. Değerli arkadaşlar, mesela
bir köyde hayvan telef edilmişse, eğer o köyde jandarma karakolu
yoksa, jandarma karakoluna gidecek, orada tutanak hazırlayacak.
Eğer, tutanak hazırlama imkânı doğmamışsa,
mağduriyeti daha da artacaktır. Bunun da önüne geçilmesi
gerekir.
Başka
bir tespit Sayın Bakanım, Doğu ve Güneydoğuda beher
hanede ortalama 8,25 kişi ikamet etmektedir. Dolayısıyla,
benim demek istediğim şey şudur: Bizim burada sonuçlandıracağımız
her bir dosya, 8 kişiyi üretime kazandırmış olacaktır.
Şimdi,
bu terör ve terörden kaynaklanan zarar gören illerimizin başında
birinci sırayı Diyarbakır çekmektedir, ikinci sırayı
Hakkâri, üçüncü sırayı Şırnak, Bingöl, Tunceli, Mardin,
Batman ve öyle devam ediyor.
Tabii,
ben, Diyarbakırdan başlamak istiyorum: Sayın Bakanım,
çok özverili çalışmalar neticesinde, gerçekten, emniyetimiz
olsun, valiliğimiz olsun, hepsi çok ciddi ve özverili çalışmalar
sonucunda 42 bin dosya başvuru yapılmış bugüne kadar.
7.600 kabul. Ödenmiş dosya sayısı 1.800dür. Talep edilen
100 trilyon para ama, bugüne kadar gönderilen para 40 trilyondur. Diyarbakırda
durum iyi, fena değil fakat, Hakkâriden bir örnek vermek istiyorum.
Başvuru sayısı 27.389 dosya. Karara bağlanan
1.223tür, yüzde 10 bile değildir. Bekleyen dosya sayısı
26.166.
Şırnakla
ilgili tespitlerim Sayın Bakanım: Başvuru sayısı
23.145, görüşülecek dosya 20.027, kabul edilen dosya sayısı
3.111, ödenen dosya sayısı sadece 981dir.
Bingölden
örnek vereyim Sayın Bakanım: Başvuru dosya sayısı
23.130, kabul sayısı 5.730 dosya. Ret 2.157, kabul 3.573 dosya.
Tuncelide
müracaat dosya sayısı 18.738 adet, işleme alınan
2.295. Sonuçlandırılmış dosya sayısı, parası
ödenmiş, 677 dosyadır. Bu da yüzde 5e tekabül ediyor. Bu da
çok yetersiz bir rakam olarak karşımıza çıkıyor.
Mardinle
ilgili, Sayın Bakanım, 16.200 başvuru var, 4.520 karara
bağlanmış, 2.500 olumlu, 2.020 kişi reddedilmiş.
Çoğu da ölmüş. Bulamıyorlar, adresleri belli değil,
ölmüşler, hayatta değiller, dolayısıyla bu dosyalar
da işleme konulmamış.
Yine,
Batmanla ilgili bir örnek verecek olursam: 12 bin başvuru var.
1.250 karara bağlanmış dosya sayısı. O da yüzde
10a tekabül ediyor. Yani, 6,5 trilyon para istenmiş, oraya da yeteri
miktarda para gelmiş, fakat ödenek konusunda da sıkıntı
var.
MEHMET
ALİ SUÇİN (Batman) 8 trilyon 600 milyar para gitmiş Batmana
Sayın Vekilim. 8 trilyon 600 milyar
Bu Valiliğin emrine
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Anladım. Zaten aynısını söylüyorum,
6,5 trilyon Sayın Vekilim, ben de aynı
MEHMET
ALİ SUÇİN (Batman) 8 trilyon 600 milyar lira Başbakanlık
tarafından gönderilmiş.
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Benim aldığım rakam bu. Olabilir
BAŞKAN
Sayın Suçin, lütfen
MEHMET
ALİ SUÇİN (Batman) Ama yanlış söylüyor. Biz, oranın
milletvekilleriyiz
BAŞKAN
Lütfen Sayın Suçin
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
mevcut dosya sayısı 220 binin üzerindedir. Bugüne kadar
26.880 dosya sonuçlandırılmıştır.
Terör
ve terörle mücadeleden en çok zarar gören ve bugüne kadar en çok
mağdur olan köylüdür, üretim yapan çiftçidir. Yine, hayatını
kaybetmiş veya sakat kalmış çiftçi, köylüdür. Tabiri
caizse, tefecilerin kucağına düşen yine köylüdür ve
çiftçidir. Nasıl olsa, devlet baba şefkat elini uzatacak,
zararımı ödeyecek diye borç para almıştır.
Ama, devlet baba, ya parasını ödeyememiş veya sonuçlandıramamıştır.
Dolayısıyla, köylü, çiftçi, üretim aracını kaybetmiştir.
Sonuç aynıdır.
Bir
de, Sayın Bakanım, terör ve terörle mücadeleden zarar gören
geçici köy korucuları da var. Bunları, sosyal güvenceye
bağlamak, sosyal bir güvence şemsiyesi altında toplamak
gerekir. Sayın Bakanım, sizin bununla ilgili güzel bir çalışmanız
vardır. Gerçi 100 YTL de ek ücret verdiniz, size teşekkür ediyorum.
Ama, şu anda, Türkiye genelinde mevcut bulunan geçici köy korucu
sayısı 57.860 kişidir. Bunların sosyal güvencelerinin
artık bir şemsiye altında toplanması zamanı
gelmiş ve geçmiştir.
Bir
şeyi de açıklamak istiyorum değerli arkadaşlar.
Bu 57.860 köy korucusuyla ilgili yakından uzaktan bir yakınlığım
da yoktur. Ben, burada, sadece insanlık görevimi yapmaya çalışıyorum.
Eş
ve çocukları yeşil kartlıdır. Bu da onur kırıcı
bir şeydir. Yani, sigortalı olarak sağlık karnesi
sahibi olmaları onların da hakkıdır. Bu durum,
1982 Anayasası ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere
açıkça aykırıdır. Bu nedenle, Anavatan Partisi
olarak verdiğimiz kanun teklifi ile sizin çalışmalarınızı
birleştirelim ve bunu Genel Kurula getirelim, buradan da, onaylansın,
çıksın. Bu insanlarımızın, gerçekten, özverili
çalışmaları, başarılı çalışmaları
Jandarma Genel Komutanlığımızca da benimsenmiş
ve takdirle karşılanmıştır. Cumartesi pazarları
yok. Her gün en az on beş saat görev başındalar. Eğer,
Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde eritilmesi noktasında
bir çalışmanız olursa, çok iyi olur. Eğer, bundan sonra
geçici köy koruculuğu devam ettirilecekse ve geçici köy korucusu
alınacaksa en az lise mezunu olması şartını
koyalım. Bugün, çalışmakta olan geçici köy korucuları
da emeklilik yaşına gelmiş durumdalar. Yirmi yıldır
hizmet gören köy korucularımız var.
Bugün,
Doğu, Güneydoğuda olsun, diğer bölgelerimizde olsun,
okullarımızın, sağlık ocaklarımızın
ve hastanelerimizin kaloriferlerini yakacak personel de yok,
bunları orada da değerlendirebiliriz, orman koruma
işlerinde de değerlendirebiliriz. Yeter ki, biz, bu kanunu
çıkaralım ve bu arkadaşlarımız da özlük haklarını
almış olsunlar, emekli olsunlar, çocukları da okusunlar
ve millî ekonomimize de rahatça bir katkı sağlasınlar.
Değerli
arkadaşlar, başka bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Büyük Önder Atatürkün hayatından bir örnek vermek istiyorum.
Atatürk ve Nuri Conker bir eylül sonu Çekmeceye doğru giderlerken,
Atatürkün gözleri çift süren bir köylüye takılır. Yaşlı
bir çiftçi, çiftin bir yanında öküz, diğer yanında bir
merkeple çift sürmeye çalışmaktadır. Ama, eşit güçle
çekilmediği için saban yalpa yapmaktadır. Atatürk sigara
yakma bahanesiyle köylünün yanına giderek Kolay gelsin. Ateşin
var mı? Ateş alır ve sigarasını yakar. Köylüye
adını sorar. Köylü: Benim adım Halil, ama köylük yerde
sorarsan Halil Ağa derler. Atatürk: Demek varlıklısın
Ağa dediklerine göre. Köylü azıcık çiftimiz, çubuğumuz
varken adımız Ağaya çıktı. der. Atatürk: Bakıyorum,
sabanın bir yanında merkep, bir yanında öküz. Öküzün yok
mu senin? Halil Ağa: Var olmasına vardı ya, Hıdırellezde
vergi memurları sattılar. Atatürk: Hiç vergi memurları
köylünün üretim aracını satarlar mı? Olmaz böyle
şey! Hemen muhtarla birlikte kaymakama, valiye gitseydin, derdini
anlatsaydın ya. Halil Ağa Vergi memurları onların
memurları. Adresi veren muhtar, memurları gönderen kaymakam
ve vali. Nasıl gideyim? der. Atatürk: Peki, Başvekil
İsmet Paşa hemen her hafta Florya Köşküne iniyor.
Keşke bir gün kapıda bekleseydin, derdini anlatsaydın
veya Atatürk koca yaz şuracıkta oturup duruyor. Gitseydin,
her hâlde çaresini bulurdu deyince, Halil Ağa: Düşün ki
gittim, işinden gücünden bizim öküzün arkasından mı bakacaklar.
Devlet sağ olsun! Atatürk Peki Halil Ağa, senden hoşlandım.
Bir gün inşallah gelir, bir ayranını içerim der. Hakkını
kimseye bırakma sakın. Halil Ağa: Meraklanma Beyim,
hakkımızı yedirmeyiz, ama, bu, devlet babaya borçtur,
ödenmesi gerekirdi, ödedim. Bunun üzerine Atatürk Ne mübarek millettir
bu millet. Adamın öküzünü satmışız, hâlâ devlet baba
diyor. der ve ayrılır.
Atatürk
Köşke döndükten sonra, rahmetli İsmet Paşa başta
olmak üzere İstanbulda ne kadar bakan, milletvekili varsa hepsini
yemeğe çağırır. Nuri Conkere de Halil Ağaya
git zengin bir adam falan de, sana öküz alıverdi de, çaktırmadan
getir der.
Yemekte,
rahmetli İnönü, bakanlar, milletvekilleri ve İstanbul Valisi
Muhittin Üstündağdan oluşan 25 kişi vardır. Atatürk
yanında bir koltuk boş bıraktırarak, boş koltuk
için Efendimiz gelecek. diyor. Biraz sonra kapı açılır.
Halil Ağa, gelince şaşırır. Atatürkün yanına
oturtulur. Atatürk gündüz olan olayı anlatır, Halil Ağa
mahcubiyetinden dolayı çok sıkılır ve konuşamayınca,
Atatürk Halil Ağaya döner Şu gördüğün 6 bay hükûmet. Memlekete
göz kulak olacaklar, işleri çevirecekler. Bir kanun gerekti
mi, İsviçreden, İtalyadan getirirler, basıp gönderirler
Türkiye Büyük Millet Meclisine. Şu alt baştan yanına
kadar oturan beyler de Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Kanun bunlara
gelir
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Doğan.
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Teşekkür ediyorum.
Şimdi,
mübarek milletin karşısında adam olmak bize düşüyor.
Bu çark iyi dönmüyor beyefendiler. diyerek izlenmesi gereken yolu
işaret etmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu çark bugün de iyi dönmüyor.
Halil Ağa gerçeği bize örnek olsun. Terör ve terörle mücadeleden
zarar gören vatandaşlarımızın sıkıntılarını
çözelim. Sürenin iki yıldan dört yıla çıkarılması
çok faydalı olmuştur.
Burada
düzeltmek istediğim bir husus var, sayfa atlamışım.
Atatürk şöyle diyor: Bunlar da Hükûmet incelemiş, gerekeni
düşünmüş derler ve kaldırırlar parmaklarını,
olur sana bir kanun. Ama, sonra, vergi memuru çeker, Halil
Ağanın öküzünü satar. Halil Ağa da tarlasını
ırgalana ırgalana sürmeye çalışır
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Sayın Doğan, teşekkür ediyorum. Lütfen
MUHARREM
DOĞAN (Devamla) Teşekkür ediyorum, bitiriyorum.
Üretim düşermiş, ekin zorlanırmış kimin umurunda?
Sonra, ben, bunları görürüm, içim kan ağlar, tasalanırım.
Değerli
arkadaşlar, Ulu Önder Atatürkün bu sözlerinin bize örnek olmasını
diliyorum. Görüşmekte olduğumuz yasa tasarısının
ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını
diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizlere
saygılarımı arz ediyorum. (Anavatan Partisi sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Doğan.
Tümü
üzerinde AK Parti Grubu adına söz isteyen Osman Aslan, Diyarbakır
Milletvekili.
Buyurun
Sayın Aslan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA OSMAN ASLAN (Diyarbakır) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım;
ben de konuşmama girmeden, Diyarbakırımızda, beklenmedik
bir anda vuku bulan kalorifer kazanının patlaması sonucu,
güzide Silahlı Kuvvetlerimizin istirahatgâhları olan lojmanlardaki
kardeşlerimizin can kaybından duyduğumuz üzüntüyü,
tabii, hep beraber paylaşırken, bu olayda vefat eden kardeşlerimize
Allahtan rahmet, yaralılara da Cenabı Allahtan acil
şifalar dileyerek, konuya girmek istiyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşülmekte olan 1241 sıra sayılı, Terör ve Terörle
Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasıyla ilgili
yapmış olduğum teklifim üzerinde, hem AK Parti Grubum
adına hem de şahsım adına sözlerimi ifade etmek üzere
huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, sizleri tekrar, saygıyla
selamlıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; terör,
bugün, sadece ülkemizin değil, tüm medeni dünyanın en büyük
sorunu. Tabirimiz mazur görülürse, en büyük baş belası dediğimiz
bir bela.
Terör
üzerine, bu Parlamento çatısı altında, bugüne kadar,
birçok görüşmeler yaptık, birçok kanun ve düzenlemeler
çıkardık. Fakat, ne yazık ki, terör ülke gündemimizin
birinci sırasını sürekli meşgul etti ve etmeyi
de sürdürüyor.
Bunun
nedeni alınan tedbirlerin eksikliği değildir. Bunun
nedeni Hükûmetimizin, şanlı Silahlı Kuvvetlerimizin,
Türkiyenin laik, demokratik ve üniter yapısına inanan siyasi
partilerimizin ve Anayasaya bağlı sivil toplum örgütlerimizin
başarısızlığı da değildir. Aksine,
bunların her biri üzerine düşen vazifeyi en güzel bir
şekilde yapmıştır ve yapmayı da sürdürmektedir.
Peki,
nedir terörü sürekli gündemde tutan etken? Terör bir nevi virüstür.
Nasıl, bir virüs içine girdiği bünye ve kendisiyle mücadele
eden unsurlardan kurtulup yaşamak için sürekli mutasyona
uğrarsa, terör de, benzer bir biçimde, sürekli olarak kendini
yenilemekte, yaşam kaynaklarını, farklı şekillere
girerek, farklı alanlarda aramaktadır. Bu nedenle, terörle
mücadele ancak dinamik bir yapıyla yürütülebilir. Terörün
sürekli değişen kaynaklarına karşı, bu kaynakları
kurutacak tedbirlerin sürekli yenilenmesi, güncelleştirilmesiyle
mücadelede başarılı olunabilir.
Türkiyenin
laik, demokratik ve üniter yapısına inanan tüm siyasi partilerimizin
ve Anayasaya bağlı tüm sivil toplum örgütlerimizin görüşleriyle
bu mücadeleye katkı koymayı ve bizlerin de bu ülkenin en
büyük fikir arenası olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuyu
sürekli gündemde tutmamız ve değerlendirmemiz gerekmektedir.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; terör, yalnızca silahlı
mücadele ve yasalarla çözülebilecek bir olgu değildir. Öyle
olmadığı, ülkemizin bu konuda yürüttüğü seksen
yıllık mücadele tecrübesinden ortaya çıkmıştır.
Terörü önlemede silahlı mücadelenin önemi elbette inkâr edilemez.
Terörün, özellikle ekonomik kaynaklarını kurutmada elbette
yasal tedbirler ve yasaklar da uygulanmalıdır.
Ancak,
terörü bitirebilmenin yegâne yolu onu insan gücünden yoksun bırakabilmektir;
yani, terörist unsurların bir şekilde kendine çekmeyi başardığı
insanları yasal zeminde tutabilecek tedbirleri bulabilmektir.
İşte, bu noktada ortaya konulması gereken yapı
baskıcı, kışkırtıcı ve ayrımcı
değil, tam da aksine, insanların toplumla daha hızlı
entegrasyonunu sağlayacak bir yapıya sahip olmasıdır.
Bu da, ancak, daha çok demokrasi ve daha çok fikir, inanç ve teşebbüs
hürriyeti ve daha çok toplumsal katılımla mümkündür. Bu nedenle,
diyebiliriz ki, kaynağını halktan almayan ve halkın
desteğine mazhar olmayan hiçbir mücadele başarılı
olamaz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; benzer bir örnek yakın
coğrafyamız içinde söz konusudur. Amerika Birleşik
Devletlerinin inisiyatifinde gerek Afganistanda ve gerekse
Irakta sürdürülen küresel terörle mücadele politikalarının
netice almaktan ne kadar uzak olduğu aşikârdır.
Toplum
mühendisliği gayretleri, cetvelle sınır çizme düşünceleri
ve coğrafya toplumlarının yapısına ters, kerameti
kendinden menkul bir demokrasi anlayışının silah
zoruyla ve kukla liderler gölgesinde yerleştirilme çabaları
bugüne kadar hiçbir netice vermediği gibi, bölge halkları
arasında tamiri mümkün olmayan kalıcı hasarlar açmıştır.
Özellikle Irakta demokrasiyi yerleştirme çabasının
bugüne kadarki bilançosu 600 bin sivil ölümüdür.
Yakın
bir zamanda, bazılarının hazırladığı
haritalar istikametinde resmî olarak üç parçaya bölünecek olan
Irakta, maalesef, daha uzun yıllar bu felaketleri izlemeye devam
edeceğiz.
Saygıdeğer
milletvekilleri, ülkemize ve konumuza dönecek olursak, 17 Temmuz
2004 tarihinde yüce Meclisimizce kabul edilen ve 27 Temmuz 2004 tarihinde
Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5203 sayılı
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanun, az önce de zikrettiğim, teröristle halkı
birbirinden ayıran ve terörle mücadelede halkın desteğini
arama anlayışından doğmuştur.
Türkiye
Cumhuriyeti, 1984 yılından beri bölücü terör belasıyla
yaşamaktadır. Yirmi yıl zarfında Türk halkının
yaklaşık kırk bin ferdini canından eden terör, aynı
zamanda, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
birçok vatandaşın da evini, köyünü, işini, tarlasını,
hayvanını ve en önemlisi, geleneksel yaşam tarzını
terk etmesine neden olmuştur.
Yaşanan
bu olağanüstü hâl döneminin ardından AK Parti Hükûmeti döneminde
verilen bir kanun tasarısı ve yüce Meclisimizin iktidar
ve muhalefet kanadı milletvekillerinin ortak hareketiyle
mağdurların zararlarının tazmini konusu yasal dayanağa
bağlanmıştır.
5233
sayılı Yasa öncesi, terör nedeniyle zarara uğrayıp
da iç hukuktaki boşluk nedeniyle hakkını Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinde aramak zorunda kalan binlerce
vatandaşımız yüce Meclisimizin kabul ettiği bu
Yasa sonrası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından
Türkiyedeki tazmin komisyonlarına yönlendirilmiştir.
Yani, bu Yasa, bir yandan masum vatandaşın devletine olan
güvenini tazelemesine yol açmış diğer yanda da
dış dünyada da ülkemiz için büyük bir diplomatik başarının
kaynağı olmuştur.
Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 5233
sayılı Yasada değişiklik yapılması hakkında
verdiğim kanun teklifine gelince: Terör eylemleri ve terörle
mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarara
uğrayan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin
maddi zararlarının sulh yoluyla karşılanması
amacıyla hazırlanan 5233 sayılı Kanunun geçici
1inci maddesi, hatırlanacağı gibi, olağanüstü
hâl uygulamasının başladığı 19/7/1987 tarihinden
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar meydana gelen olaylar
nedeniyle uğranılan zararları da kapsama almıştır.
Madde, bu kapsamda yapılacak müracaatların da iki sene
içerisinde karara bağlanması hususunu düzenlemiştir.
Ne var ki, on yedi yıl geçmesine uzanan bu zararların tespiti
hususu komisyonlarımızın yoğun ve başarılı
çalışmalarına rağmen gerek başvuruların
yoğunluğu gerek belge ve bilgilere ulaşmaktaki
sıkıntı gerek başvuruların yerinde keşif
ve inceleme gerektirmesi ve gerekse Kanunun ruhundaki haksız
zenginleşmenin önlenmesi olgusu nedeniyle, iki yıl gibi
bir sürede sonuçlandırılamamaktadır. Bu nedenle, komisyonun
daha verimli çalışabilmesi adına, Kanunca tanınan
iki yıllık sürenin uzatılması hususu gündeme getirilmiştir.
Esasen, verdiğim kanun teklifinde süre uzatımını
iki yıl olarak öngörmüş olsak da, bu sürenin bir yıla düşürülmesiyle
birlikte, şayet yetmezse, şayet yetmezse bu süre, Bakanlar
Kurulu kararıyla yılda bir
uzatım hakkı vermesiyle alakalı, uzatılması
hususu teknik olarak daha doğru ve daha uygun görülmüştür.
Sayın
Başkan, saygıdeğer arkadaşlar; süre uzatımına
ihtiyaç duyulmasının gerekçesini rakamlar vererek
açıklarsam, meramımı daha iyi anlatmış olacağım
düşüncesindeyim. Haziran ayında kanun teklifini verdiğimde
müracaat sayısı 194.353 idi. İçişleri Bakanlığından
edindiğim rakamlara göre, müracaat sayısı, bugün itibarıyla,
tam 226.773 olmuştur. Yani, beş ayda 32 bin başvuru olmuş.
Toplam başvuruların, yine, bugün itibarıyla 44.639u
sonuçlandırılmış, bunlardan 28.656 başvuruya
tazminat verilmesine karar verilmiştir. 15.983ü ile sulhname
imzalanmış, 495 başvuru sahibi ise sulhname imzalamayı
reddetmiş. Bu kapsamda, bugüne kadar, toplam 140 milyon 768 bin
774 YTL ödenek gönderilmiştir.
Rakamlarla
fazla vaktinizi almak istemiyorum. Ancak, bazı önemli ayrıntıları
vererek, kanunun gerekçesini daha doğru açıklayabileceğimi
umuyorum.
Şöyle
ki, Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 81 ilimizin
12sinde hiçbir müracaat olmamış. 25 ilimizde 1 ila 10 arasında
değişen müracaatlar olmuş. Değerlendirilen müracaatlar
içerisinde -ki, bunların yaklaşık yüzde 90ı değerlendirilip
karara bağlanmıştır- sadece 1 ilimizde 1 kişiye
tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Listede
iki ilimiz var ki -ben, şimdi onların isimlerini zikretmeyeyim-
her iki ilimizde de 40 bin kişi müracaat etmiş, tüm müracaatlar
değerlendirilmiş ve neticede, Kanun kapsamında hiçbirinin
tazminat almaya hak kazanmadığı tespit edilmiştir.
Kanun
kapsamında en yoğun başvuru, seçim bölgem olan Diyarbakırdan
yapılmıştır. Diyarbakırdan yapılan toplam
42.830 başvurunun 7.326sı sonuçlandırılmış
ve neticede 5.330 başvuruya tazminat ödenmesi karara bağlanarak
4.696sıyla sulhname imzalanmış, 39 başvuru sahibi
sulhname imzalamayı reddetmiştir ve toplam 38 milyon 978
bin 750 YTL ödenek yollanmıştır.
Diyarbakırı
27.389 başvuruyla Hakkâri, 23.128 başvuruyla Şırnak,
22.465 başvuruyla Bingöl, 18.182 başvuruyla Tunceli ve
15.746 başvuruyla Mardin illeri izlemektedir.
Sayın
Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım;
bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi, Kanun kapsamında
yapılan başvurular, doğal olarak özellikle Doğu
ve Güneydoğu Anadolu illerimizde yoğunlaşmaktadır.
Bu da, bölgedeki komisyonların iş yükünü artırmakta
ve sürenin yetersiz olmasına neden olmaktadır. Rakamların
ortaya koyduğu tablo, komisyonların çalışmalarını,
Kanunun zarara uğrayan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel
kişilerinin maddi zararlarının sulh yoluyla karşılanması
amacıyla, yine Kanunun ruhundaki haksız zenginleşmenin
önlenmesi olgusu arasındaki dengeyi hassasiyetle koruyarak
sürdürdüklerini göstermektedir.
Bu
nedenle, bu kadar önemli olan bu kanun teklifime, siz saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarımızın oy vererek, komisyonların
çalışmalarında zaman sağlanması hususunu
yüce heyetinizin takdirlerine sunar, beni dinlediğiniz için
sizlere teşekkür ederken, bu kanunun hem bölgemize hem mağdur
insanlarımıza ve diğer illerdeki vatandaşlarımıza
da hayırlı olmasını temenni eder, hepinizi saygıyla
selamlarım. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Aslan.
Sayın
milletvekilleri, çalışma süremiz tamamlandığı
için, alınan karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini
sırasıyla görüşmek için, 13 Aralık 2006 Çarşamba
günü saat 14.00te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 23.00