DÖNEM: 22 CİLT: 143 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
46ncı
Birleşim
28 Aralık 2006 Perşembe
İ Ç İ N D E K İ L
E R
Sayfa
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.-
Kütahya Milletvekili Alaettin Güven'in, bayramlarımızın,
birlik, beraberlik ve sosyal dayanışmayı pekiştirmesinde
sağladığı katkıya ilişkin gündem dışı
konuşması
2.-
Bolu Milletvekili Mehmet Güner'in, KÖYDES projesi çerçevesinde yürütülen
hizmetler ile bu proje uygulamalarının genel bir değerlendirmesine
ilişkin gündem dışı konuşması
3.-
Antalya Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, kültür mantarı
yetiştiricilerinin sorunlarına, ucuz konserve mantar ithaline
karşı üreticilerin korunması için alınması
gereken tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve 40 milletvekilinin,
İstanbul Boğazı'nın doğal ve tarihî değerlerinin
sürdürülebilir korunmasını sağlamak için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/411)
IV. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.-
Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
1.-
Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim
Köşdere'nin, Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı
Kanununa Geçici Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu
İhale Kanununa Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi)
ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
2.-
Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine
İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (1/1030) (S. Sayısı: 904)
3.-
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri
Hükümeti Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına
Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı:
1147)
4.-
Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin; 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası
Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/901) (S. Sayısı:
1278)
5.-
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat
Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve
Spor Komisyonu Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
Tezkeresi ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonu Raporları (1/1257) (S. Sayısı:
1305)
VI. - OYLAMALAR
1.-
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat
Acentaları Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı'na verilen oyların sonucu
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM
Genel Kurulu saat 15.00'te açılarak altı oturum yaptı.
Tunceli
Milletvekili Vahdet Sinan Yerlikaya, Elâzığ-Tunceli kara
yolunda 7 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine
neden olan trafik kazasına, Mazgirt ilçesi Akpazar beldesi yatılı
bölge okulunda meydana gelen cinsel istismar olayına ve bu tür
olayların tekrarının önlenmesi için alınması
gereken tedbirlere,
Samsun
Milletvekili Musa Uzunkaya, yaklaşan Kurban Bayramı ve yeni
yıl münasebetiyle 2006 yılının genel bir değerlendirmesine,
Ankara
Milletvekili Eyyüp Sanay, Gazi Mustafa Kemal ve Sivas Kongresi üyelerinden
oluşan heyetin 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelişinin
87'nci yıl dönümüne,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Çorum
Milletvekili Feridun Ayvazoğlu ve 41 milletvekilinin, su kaynaklarının
korunması için (10/409),
Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 47 milletvekilinin,
kayısı üretimindeki ekonomik değer kaybının
ve kayısı üreticilerinin sorunlarının araştırılarak
(10/410),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine
sunuldu, önergelerin gündemdeki yerlerini alacakları ve ön
görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Genel
Kurulun 27/12/2006 tarihli 45'inci Birleşiminde çalışma
süresinin gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler" kısmının 9'uncu
sırasına kadar olan işlerin tamamlanmasına kadar
olmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi, kabul
edildi.
Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmının:
1'inci
sırasında bulunan, Kamu İhale Kanununa Geçici Madde
Eklenmesine Dair Kanun Teklifi'nin (2/212) (S. Sayısı: 305)
görüşmeleri, daha önce geri alınan maddelere ilişkin
komisyon raporu henüz gelmediğinden;
2'nci
sırasında bulunan, Bazı Kamu Alacaklarının
Tahsil ve Terkinine İlişkin (1/1030) (S. Sayısı:
904),
3'üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika
Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Yayılmanın
Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının
Kolaylaştırılması İçin İşbirliğine
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair (1/1115) (S. Sayısı: 1147),
Kanun
Tasarılarının,
5'inci
sırasında bulunan, 15/11/2006 Tarihli ve 5556 Sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu, Yükseköğretim
Kanunu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Telsiz Kanunu ile 78
ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun'un (1/1268) (S. Sayısı: 1276),
Görüşmeleri,
ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından,
ertelendi.
4'üncü
sırasında bulunan, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin
Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması
Hakkında Kanun Tasarısı'nın (1/1267) (S. Sayısı:
1312) görüşmeleri tamamlanarak, elektronik cihazla yapılan
açık oylama sonucunda,
6'ncı
sırasında bulunan, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin, Kamu
Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi
Kullandırılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/875) (S.
Sayısı: 1254), görüşmelerini müteakiben,
Kabul
edilip kanunlaştıkları açıklandı.
7'nci
sırasında bulunan, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin,
15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat
Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye
Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/901) (S. Sayısı:
1278) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine
geçilmesi kabul edildi. 1'inci maddesi için yapılan oylamalar
sonucunda Genel Kurulda karar yeter sayısı bulunmadığı
anlaşıldığından;
28
Aralık 2006 Perşembe günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime
21.16'da son verildi.
İsmail
Alptekin
Başkan
Vekili
Mehmet Daniş Yaşar
Tüzün
Çanakkale
Bilecik
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Türkân Miçooğulları Ahmet
Gökhan Sarıçam
İzmir
Kırklareli
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci
Konya
Kâtip
Üye
No.: 58
II. - GELEN
KÂĞITLAR
28 Aralık
2006 Perşembe
Tezkereler
1.-
İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol'un Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1173) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.12.2006)
2.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1174) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.12.2006)
3.-
Hatay Milletvekili Gökhan Durgun'un Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1175) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.12.2006)
Meclis
Araştırması Önergesi
1.-
Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri SAYGUN ve 40 Milletvekilinin,
İstanbul Boğazı'nın doğal ve tarihi değerlerinin
sürdürülebilir korunmasını sağlamak için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/411) (Başkanlığa geliş tarihi:
15/12/2006)
Geri
Alınan Yazılı Soru Önergesi
1.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM, İzmir'deki bir sağlık
kuruluşunun binasının ruhsatsız olduğu iddiasına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesini 28/12/2006 tarihinde geri almıştır.
(7/19638)
28 Aralık
2006 Perşembe
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.04
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Mehmet DANİŞ (Çanakkale)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46'ncı Birleşimi'ni açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı
söz vereceğim.
Konuşma
süreleri beşer dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara cevap
verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.
Gündem
dışı ilk söz, birlik, beraberlik, dayanışma ve
bayramlarımız hakkında söz isteyen Kütahya Milletvekili
Alaettin Güven'e aittir.
Sayın
Güven, buyurun.
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.- Kütahya
Milletvekili Alaettin Güven'in, bayramlarımızın, birlik,
beraberlik ve sosyal dayanışmayı pekiştirmesinde
sağladığı katkıya ilişkin gündem dışı
konuşması
ALAETTİN
GÜVEN (Kütahya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; 31 Aralık 2006 Pazar günü hem Kurban Bayramı'nı
hem de yeni yılı aynı günde idrak etmiş olacağız.
Bu nedenle birlik, beraberlik ve dayanışmanın simgesi
bayramlarımız hakkında gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlar sosyal yapımızın pozitif duygularla beslendiği
müstesna günlerdir. Bayram hatırlamadır. Bayram hatırlanmadır.
Bayram iyiliklerin akla düşürüldüğü, kötülüklerin belleklerden
sürgün edildiği günlerdir, öyle de olmalıdır. Bayramlar
dostlukların kavileştiği, insanların arasına
girme zamanıdır, etkileşim günleridir, barış
günleridir. Abdurrahim Karakoç'un dizeleriyle:
"Bayram
af günüdür, barış günüdür
Bayramlar
rahmete giriş günüdür
Bayram,
Hak menzile varış günüdür
Gönlümü
verdiğim bayramlar hani?"
Bayramlar
toplumsal barışın ulu orta ortaya konduğu günlerdir.
Bu barışı tüm kişi ve kurumlar, bütün imkânlarını
ortaya koyarak beslemeli, canlı tutmalıdır. Bu, aynı
zamanda, sosyal devlet olma gereğidir. Bayramlar yardımlaşmayı
da hatırlatan bir toplumsal olaydır, fakirin fukaranın,
garibin gurebanın gözetildiği günlerdir. Ancak, sadece
bu günleri beklemek doğru değildir.
AK
Parti İktidarında, 2003 yılında 646 milyon YTL,
2004 yılında 1 milyar 360 milyon YTL, 2005 yılında 1
milyar 410 milyon YTL, 2006 yılında ise 1 milyar 240 milyon YTL
olmak üzere, toplam yaklaşık 5 milyar YTL muhtaçlara çeşitli
yardımlar yapılarak toplumda sosyal çalkantıları
önleyici tedbirler alınmıştır.
Ülkede
ulaşım sorununun çözülmesi de bayramları anlamlı
kılan bir olgudur kuşkusuz. Bölünmüş yollarla hızlı,
güvenli bir şekilde dostlarımıza daha çabuk ulaşmaya
başladık. Uçak yolculuğu lüks olmaktan neredeyse
çıktı. Hızlı tren çalışmaları Ankara-İstanbul,
Ankara-İzmir, Ankara-Konya arasındaki yolculuğu eziyet
değil meziyet ve zevk hâline getirecek inşallah.
Şüphesiz,
toplumda birlik, beraberlik, dayanışmayı hem ferdî hem
de toplumsal faaliyetler olarak yerine getirmeliyiz. Bayramlar,
aynı zamanda ortak nefes alma, nefes verme, ortak soluma ve soluklanma
vakitleridir. Bayram günleri suçlar ve suçlular azalır. Hem bayramın
getirdiği asude atmosfer, faydaya yönelik faaliyet alanlarının
çoğaldığı ve yerine getirildiği zaman dilimleridir.
Bayram iklimi hep ilkbahar iklimi gibi sevinç ve coşku vakitleri
olmuştur. Bir anlamda bayram, egoizmin en alt seviyede seyrettiği
günlerdir. Ben ve bencillikten uzaklaşılırken, kendi
dışımızdaki insanların farkına varılır.
Sanki o günler, sevinç, sevgi, dostluk, birlik ve beraberlik, dayanışma,
yardımlaşma duygularıyla boyanmış günlerdir.
Orhan Seyfi Orhon'un dizeleriyle de, bugünlerde "Gökteki
yıldızlara dalarak uyuyoruz/ beraber düşünüyoruz,
beraber duyuyoruz."
Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlarda herkeste bir telaş ve heyecan gözlenir. Özellikle
çocuklarımızın bayram heyecanını Yahya Kemal,
"Çok
şükür Tanrı'ya, gördüm bu saatlerde yine
Yaşayanlarla
beraber bulunan ervahı
Doludur
gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı." dizeleriyle
anlatır. Yahya Kemal'in öğrencisi ve izleyicisi Ahmet Hamdi
Tanpınar da, "Bayram sabahı güneş bile başka
türlü; âdeta ruhani doğardı." derken, mutlulukların
paylaşıldığı, paylaştıkça çoğaldığı
bayramları, millî şairimiz Mehmet Âkif Ersoy,
"Gelin
de bayramı Fatih'te seyredin bir
Hayale,
hatıra sığmaz o hercü merc-i safa
Çoluk
çocuk birer onluk verip de girmek için
Nöbetleşe
bekliyorlar; acep içinde ne var?
Bu
kâinat-ı sürurun içinde gezdikçe,
Çocukların
tarafındaydı en çok eğlence." dizeleriyle anlatmaktadır.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
bayramlar sıra dışı günlerdir, buluşma ve kaynaşma
vakitleridir
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Güven, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
ALAETTİN
GÜVEN (Devamla) - Sosyal bağlarımız bu vakitlerde daha
bir sıklaşır, akrabaları ziyaret bugünlerde hayatı
daha da güzelleştirir ve anlamlı kılar. Bayramlar, neşe
ve sevinçtir, ilahî rahmet ve mağfiretin bol bol yeryüzüne indiği
mübarek gündür, duaların kabul olduğu kutsal vakitlerdir.
Bayramları
bizlere en güzel anlatan düşünürlerden Sezai Bey, "Hayatın monotonluğu,
sıradanlığı yeni zaman ile bayram ile değişir.
Başka bir kapı açılır âdeta. Bu kapıda umut, sevinç,
gül aydınlığı
Hayatın bunaltan, usandıran
tekrarları kaybolur. Yeniden başlamanın vaktidir bayramlar."
yorumunu yapar.
İnsanların
birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları,
barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları,
insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının
perçinlendiği aydınlık günlerde "bayram olsun bayramlarımız"
diyerek, yaklaşan Kurban Bayramı'nızı ve yeni
yılınızı kutlar, selam ve saygılar sunarım.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Güven.
Gündem
dışı ikinci söz, KÖYDES çalışmalarıyla ilgili
söz isteyen Bolu Milletvekili Mehmet Güner'e aittir.
Sayın
Güner, buyurun.
2.- Bolu Milletvekili
Mehmet Güner'in, KÖYDES projesi çerçevesinde yürütülen hizmetler
ile bu proje uygulamalarının genel bir değerlendirmesine
ilişkin gündem dışı konuşması
MEHMET
GÜNER (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kısacası KÖYDES olarak bilinen Köylerin Altyapısının
Desteklenmesi Projesi ve bu projenin uygulanması hususunda
gündem dışı söz almış bulunuyorum. Sözlerime
başlarken yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, çağdaş uygarlığın demokrasi,
insan hakları ve toplumsal dayanışmayı hedefleyen,
bu esaslara dayalı bir Türkiye oluşturmayı amaçlayan
reformlar bu dönemde gerçekleştirilmiştir. Bu reformların
en önemlilerinden bir tanesi de yerel yönetimler reformudur. Bu reformlar
sayesinde idari vesayet yetkisi sınırlandırılmış,
daha özerk ve daha katılımcı bir mahallî idare sistemi
getirilmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmalara
ilave olarak mahallî idarelere daha iyi ve kaliteli hizmet sunma
imkânı sağlayacak olan İl Özel İdareleri ve Belediye
Gelirleri Kanun Tasarısı Meclis gündemindedir. Bu tasarı
yasalaştığında mahallî idarelerin en büyük problemlerinden
birisini oluşturan kaynak sorunu çözüme kavuşturulmuş
olacaktır. Mahallî idarelere vatandaşlarımızın
hizmetinde kullanacakları daha geniş imkânlar sağlanacaktır.
Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; bilindiği üzere,
13/1/2005 tarihli ve 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun uyarınca Köy Hizmetleri
Genel Müdürlüğü kaldırılmış ve 3202 sayılı
Kanun'da belirtilen hizmetler İstanbul ve Kocaeli illeri
dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli
illerinde ise il sınırları dâhilinde yapmak üzere büyükşehir
belediyelerince yerine getirilmesi öngörülmüştür.
Değerli
arkadaşlar, Hükûmetimiz köylerin altyapı sorunlarını
en kısa zamanda çözmek amacıyla, 2005 yılında,
kısacası KÖYDES olarak adlandırılan Köylerin Altyapısının
Desteklenmesi Projesi'ni uygulamaya koymuş bulunmaktadır.
Hükûmetimiz bu projeyi, cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden
birisi olarak görmektedir. Yıllardır kendi kaderlerine
terk edilmiş köylerimiz bu proje sayesinde hızla içme suyuna
ve yola kavuşmaktadırlar. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
kapatılmasından sonra, köylerin içme suyu ve yol ihtiyaçlarının
giderilmesi görevi il özel idarelerine verilmiştir. Bu çerçevede,
illerde seçimle gelen il genel meclisi üyelerinin de sorumlulukları
ve yetkileri artırılmıştır. KÖYDES kapsamında
yapılacak yatırımlar için, ilgili mevzuat gereğince,
il özel idare ve köylere -hizmet götürme birlikleri- Yüksek Planlama
Kurulu kararlarıyla kaynak aktarılmaktadır.
Bu
hizmetlerin yapımında köylere hizmet götürme birlikleri
ön plana çıkmaktadır. Hepimizin bildiği gibi, köylere
hizmet götürme birlikleri, kaymakam, iki il genel meclisi üyesi ve
iki muhtar tarafından oluşturulmaktadır. Bu yapı,
yetkilerin, partizanlık yapmadan, ilçelere kadar uzanan demokrasi
anlayışının yaygınlaşmasını
sağlamaktadır. Burada, hem il genel meclisi üyelerimiz
hem de muhtarlarımız seçimle gelen insanlarımızdır.
Bu uygulamada projeler, eskisiyle mukayese edilemeyecek kadar
hızlı yürütülmektedir.
Bu
proje kapsamında yapılan harcamalar, devletin harcama
sistemine uygun olarak ihaleyle yapılmakta ve İçişleri
Bakanlığı ile Sayıştayın denetimine tabi
tutulmaktadır. Dolayısıyla, zaman zaman eleştiri
konusu yapıldığı üzere, bu projelerin denetim
dışına çıkarılması kesinlikle söz konusu
değildir.
Bu
kapsamda, köylerimizin altyapısının desteklenmesi
amacıyla, uzun yıllardan beri ihmal edilen köylümüzün yol,
içme suyu, kanalizasyon ve tarımsal sulama ihtiyaçlarını
karşılamak üzere büyük bir seferberlik başlatmış
bulunmaktayız.
Değerli
arkadaşlar, bu noktada, bu dönemde yapılan işleri gündeme
getirdiğimizde, bazı arkadaşlarımız
"Sizler, sanki geçmiş yıllarda hiçbir iş yapılmamış
gibi, bütün işlerin sanki bu dönemde yapıldığını
anlatıyorsunuz." diyerek bizi eleştirmektedirler.
Tabii ki, bizler, geçmiş yıllarda hizmetlerin yapılmadığını
iddia etmiyoruz. Geçmiş hükûmetler de, sorumlulukları gereği,
birçok hayırlı işe imza atmışlardır. Ancak,
bizler, yaptıklarımızın değerlendirmesini,
geçmişle mukayese ederek yapıyoruz.
Şimdi,
buradan bir bakalım: Değerli arkadaşlar, 1923 yılından
2005 yılına kadar köy yollarında asfaltlanan toplam
miktar 93.109 kilometre.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Güner, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
MEHMET
GÜNER (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
KÖYDES
projesi kapsamında 2006 yılı içerisinde yaklaşık
17 bin kilometre köy yolu asfaltlandı, yine bu kapsamda 9.625 kilometre
köy yolu stabilize malzemeyle kaplandı ve 1.216 kilometre yolun
onarımı yapıldı. Bu demektir ki, seksen iki yılda
yapılan toplam köy yolu asfaltının yüzde 18'i 2006
yılı içerisinde gerçekleştirilmiştir. Bu rakamlar
da gösteriyor ki, cumhuriyet tarihinde köylere yönelik olarak ayrılan
en büyük kaynak 2006 yılında gerçekleştirilmiştir.
Değerli
arkadaşlar, bizler burada, köylerimizin üzerinden siyaset
yapmaya çalışmıyoruz, sadece icraatlarımızı
değerlendiriyoruz ve icraat yapmaya çalışıyoruz.
Hiçbir zaman için gerçekçi olmayan şeyleri hiçbir zaman vaat etmedik,
her zaman içinde bulunduğumuz gerçeklere göre hareket ediyoruz.
Bu zamana kadar da halkımız çok aldatıldı, bizler
dürüst olmaya çalışıyoruz.
Tabii
ki, bu kapsamda, geçtiğimiz günlerde, Devlet Su İşleri
Genel Müdürümüzün bir daveti üzerine, 106 tane işletmenin
açılışını gerçekleştirdik. Bu arada, Genel
Müdürümüz çok önemli bir şey söyledi, dedi ki: "Biz, bu
açılışları, bu tür küçük açılışları
kendi aramızda yapıyoruz, daha büyük açılışlara
Başbakanımızı davet ediyoruz."
Bu
küçük açılışlar dediğimiz rakam 400 trilyonluk 103
tane tesisin açılışıydı. Bizler, bu dönemlerde,
yapmış olduğumuz hizmetlerin açılışına
yetişmekte bile zorluk çekiyoruz.
Değerli
arkadaşlar, KÖYDES projesi için 2007 yılında da merkezî
yönetim bütçesinden 2 milyar YTL tutarında ödenek konulmuş
bulunmaktadır. 2007 yılı sonunda içme suyu ve yol sorunu
olan köyümüz inşallah kalmayacaktır. Bu proje, hem Başbakanımızın
vizyonunun hem de Türkiye sevgisinin bir örneğidir.
Hükûmetimiz,
2007 yılı başından itibaren diğer önemli bir
projeye daha imza atmaktadır. Küçük belediyelerin altyapısının
desteklenmesi amacıyla, 2007 bütçesine 300 milyon YTL tutarında
ödenek konulmuş
BAŞKAN
- Sayın Güner, iki dakikalık süreniz aşıldı.
Ben, bayram öncesi sözünüzü kesmek istemiyorum ama
MEHMET
GÜNER (Devamla) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Buyurun.
MEHMET
GÜNER (Devamla) - İnşallah, önümüzdeki günlerde bu küçük
belediyelerimizin de problemi çözülmüş olacaktır.
Sürem
bittiği için ben konuşmamı burada bitirmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, bizler, AK Parti Hükûmeti olarak bu dönemde birçok
ilklere imza attık. İnşallah, bundan sonra da birçok
ilklere imza atmaya devam edeceğiz. Ülkemiz insanının
karamsarlığa düşmesine gerek yoktur, daha huzurlu ve
daha mutlu günler bizi beklemektedir.
Sözlerimi
bitirirken, tüm vatandaşlarımızın Kurban Bayramı
mübarek olsun diyorum. 2007 yılının da tüm ülkemizde
mutlu ve huzurlu geçmesi dileğiyle, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Güner.
Gündem
dışı üçüncü söz, kültür mantarının yetiştirilmesi
ve sorunlarıyla ilgili söz isteyen Antalya Milletvekili Hüseyin
Ekmekcioğlu'na aittir.
Sayın
Ekmekcioğlu, buyurun efendim. (Alkışlar)
3.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Ekmekcioğlu'nun, kültür mantarı yetiştiricilerinin
sorunlarına, ucuz konserve mantar ithaline karşı üreticilerin
korunması için alınması gereken tedbirlere ilişkin
gündem dışı konuşması
HÜSEYİN
EKMEKCİOĞLU (Antalya) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; kültür mantarının ana ham maddesi olan
kompostta ve kültür mantarı sektöründeki sorunlar hakkında
gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlarım.
Kültür
mantarı üretimi ülkemizde kendi olanaklarıyla, sessizce
ve hızla büyümektedir. Bu sektör kendi kendine gelişmeye
çalışan, ama, hiçbir destek bulamayan, ekonomik değeri
çok yüksek olan bir üretim koludur. Son on üç yıl içinde 23 kat büyümüştür.
Türkiye'nin yemeklik mantar üretim potansiyeli 50 ila 55 bin ton civarındadır.
Bu miktarın 25 bin tonu Antalya ilinde üretilmektedir. Antalya'nın
Korkuteli ilçesindeki yıllık mantar üretimi 20 bin ton civarında
olup, büyük bir istihdam yaratmaktadır. Ülkemizin en modern kompost
ve mantar üretim tesisleri bu ilçededir. Türkiye'nin mantar üretiminin
yarıya yakınını üreten Korkuteli ilçemizin sulama
ve elektrik sorunları acilen çözüm beklemektedir. Özellikle
Korkuteli için hayati önem taşıyan Kargalık Barajı'nın
bir an önce temeli atılıp inşaatına başlanması
gerekmektedir. AKP tarafından söz verilmesine rağmen, maalesef,
buraya dört yıldır bir çivi bile çakılmamıştır.
Lütfen, verdiğiniz sözlerin arkasında durunuz ve gereğini
yapınız. Aksi hâlde, vatandaş bunun hesabını
mutlaka sizden soracaktır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; kültür mantarı üretimi
yüzde 80 oranında atık maddeler üzerine kurulmuştur.
Ana ham madde, yakılan ve atılan buğday sapı, tavuk
gübresi ve organik değeri olmayan at gübresidir. Ekonomik değeri
olmayan bu atıklar, kültür mantarı üretiminin ham maddesi
olan pastörize komposta dönüştürülerek ekonomiye kazandırılmaktadır.
Kültür
mantarı üretimi tarımsal bir üretim olup, ana ham maddesi de
komposttur. Kompost, kültür mantarı üretiminde maliyetlerin
yüzde 70'ini oluşturmaktadır. Bu ana ham maddenin yüzde 18 gibi
çok yüksek oranda KDV'ye tabi tutulması üretimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu da sektörün uluslararası rekabet gücünü büyük oranda baltalamaktadır.
Oysaki, KDV oranlarının yüksek olduğu Avrupa ülkelerinde
bile komposttaki KDV oranı sıfır ila 6 arasında değişmektedir.
Bu oranlar İngiltere ve İrlanda'da yüzde sıfır,
İtalya'da yüzde 4, Fransa'da ise yüzde 5,5 ila 6 arasında belirlenmiştir.
Bu
oranlardan da görüldüğü gibi, bir tek ülkemizde komposta yüksek
oranda vergi uygulanmaktadır. Uluslararası rekabet ve
mantar ihraç edebilmek için, komposttaki KDV oranının
sıfırlanması veya makul bir seviyeye düşürülmesi
gereklidir.
Bu
konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
verdiğim bir de kanun teklifi bulunmaktadır. Ayrıca,
bu kadar gelişmiş ve büyümüş bir sektörden vergi kanunlarında
hiç bahsedilmemekte ve hiçbir açıklama getirilmemektedir. Yapılan
üretimin zirai bir üretim olduğu kabul edilmesine karşın,
Gelir Vergisi, Vergi Usul ve Katma Değer Vergisi Kanunlarında
zirai kazançlar içinde hiç bahsedilmemekte, vergilendirilmemekte,
vergi uygulaması konusunda hiç açıklamada bulunulmamaktadır.
Sektörün vergi kanununda yerini alması ve bazı vergi indirimlerinden
ve kolaylıklarından yararlanması gerekmektedir. Gerekli
yasal düzenlemeler yapılmadan, "mantar sektörü tarımsal
bir sektördür" demek yeterli değildir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sektörün kendi olanaklarıyla
uzun vadede rekabet şansı yoktur. KDV oranları, enerji,
motorin ve ham madde maliyetlerinin yüksek oluşu, bütün bunlara
ek olarak bürokratik engellerden dolayı, bu sektördeki firmalar
ciddi yatırım yapmakta tereddüt etmektedirler.
Sektörün
girdi maliyetlerinin düşürülmesi için Burdur-Bucak hattından
geçerek Antalya'ya bağlanan doğal gaz boru hattının
Korkuteli ilçesinden geçirilmesiyle birlikte mantar sektörünün
önü de açılacaktır.
Yurt
dışından, özellikle Çin'den gelen mantar konservesinin
ve salamurasının iç piyasaya girmesi, ülkemizde bulunan
konserve ve salamura tesislerini zor durumda bırakmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Ekmekcioğlu, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
HÜSEYİN
EKMEKCİOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım, tamamlıyorum.
İthal
edilen salamura veya konserveye gümrüklerde ek maliyet konulabilirse
veya ihracat teşvik primleri yeterli seviyeye çıkarılabilirse,
yurt içi üreticisine önemli avantajlar sağlanabilir. Aksi
hâlde, ülkemizin, yurt dışından ithal edilen konserve
mantarla rekabet etme şansı yoktur.
Değerli
milletvekilleri, belirtilen sorunların çözülmesi hâlinde,
bugün ihracat yapamayan bu sektör, inanıyorum ki, bir yıl
içerisinde on milyonlarca dolar ihracat yapar duruma gelecektir.
Sektörün büyümeye devam ederek daha fazla ekonomik girdi ve daha
fazla kişiye istihdam olanağı sağlaması amacıyla
bu konulara gereken hassasiyetin gösterilmesi mutlaka gereklidir.
Korkuteli
ilçesinin mantar ve kompost üretimi ile pazarlaması bakımından
örnek uygulama bölgesi hâline getirilmesi üzerinde durulmalıdır.
Bu amaçla, kamu ve özel sektörün ortak çalışmasını
sağlayacak uygun teşvikler verilmelidir.
Mantar
üreticilerinin üretimde kullandığı kompost, örtü toprağı
ve ilaçların tarımsal desteklemeler kapsamına
alınması gerekmektedir. Desteklemeden yararlanacak üreticilerin
Birliğe üye olma koşulunun getirilmesi zorunlu tutulmalıdır.
Antalya-Korkuteli
ve Elmalı, Burdur'un Bucak ilçeleri, Bursa ve İzmit'teki
mantar üreticileri, artık, üretimini bodrum koşullarından
çıkarıp, çağımıza uygun, hijyenik, teknik donanımlı
entegre tesislerde yapmak istemektedirler. Bundan dolayı mantar
üretiminin daha da büyümesi veya daha düzenli bir hâle gelmesi
için organize mantar sanayisi bölgeleri kurulmalıdır.
Mantar
sektörünün desteklenmesi, sorunların çözülmesi ve sektöre
sahip çıkılması gerekmektedir. Bununla birlikte gerekli
mali ve teknik desteğin sağlanarak, bürokratik engellerin
çözülmesiyle yaratılacak istihdam, gün geçtikçe ciddi boyutlara
ulaşan işsizlik sorununa da kısmen çözüm olabilecektir.
Geçen dört yıl içinde sektörün sorunlarıyla ciddi şekilde
ilgilenilmemiştir. Bu önemli konuya Hükûmetin bir kez daha dikkatini
çekiyorum.
Bu
arada, yüce ulusumun ve sizlerin yaklaşmakta olan Kurban Bayramı'nı
ve yeni yılını kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır. Meclis araştırması
açılmasına ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Tekirdağ
Milletvekili Mehmet Nuri Saygun ve 40 milletvekilinin, İstanbul
Boğazı'nın doğal ve tarihî değerlerinin sürdürülebilir
korunmasını sağlamak için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/411)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Asya
ile Avrupa kıtalarını buluşturan, 31 Km uzunluğu
ile büyük bir ırmak görüntüsü sergileyen, dünyada bu kadar dar
bir alanda bu kadar çok çeşitli ağaçları bünyesinde barındıran,
dünyanın en güzel manzarasına sahip, uygarlıklar merkezi,
Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprülerinin inci gerdan gibi
süslediği, uğruna şiirlerin yazıldığı,
şarkıların bestelendiği, dünya mirası, doğa
harikası, fethi ile çağların değişimine neden
olan, İstanbul şehrinin de içinde yer alan İstanbul Boğazı,
ne yazık ki; bünyesinde saymakla bitiremeyeceğimiz özelliklere,
güzelliklere sahip olmasına karşın, bu özellikleri
ve güzelliklerinin farkında olmayan bir anlayış ve yönetimleri
de içinde barındırmaktadır.
Dünyada
bir eşi daha olmayan, bu dünya harikası "İstanbul
Boğazı" o kadar hor, hovarda ve hızla yok edilmeye,
talan edilmeye çalışılırken ne yazık ki bu ilden
sorumlu genel ve yerel yöneticilerin bilerek ve göz yumarak (istisnalar
hariç) yok olmasına seyirci kaldıklarına tanıklık
etmekteyiz.
Bu
dünya mirasının ne yazık ki kıymetini bilmeyen,
bu kıymetin farkında olmayan, sorumlu fakat sorumsuz davranan
yetkililerin elinde tamamen yok olmadan, kafamızı
taşlara vurmadan, gelecek kuşaklardan bize miras kalan bu
hazineye kol kanat gerecek bir yapı ve anlayışla tedbirler
alarak, kurtarmalı ve sahip çıkmalıyız.
Son
günlerde yine gündemde orman talanları ve yağmalamalarla
gündemimize oturan "Boğaziçi" ne yazık ki döneminden
sorumlu etkili ve yetkililerin de katkı vererek, göz yumarak
talan edilmesine göz yumulduğuna, beton yığını
ve villa çöplüğü hâline gelmesine, medyamızın ve duyarlı
insanlarımızın üzerine gitmesi ile bir kez daha canlı
tanığı olmaktayız. Ülkemizin değerleri gözlerimizin
önünde yağmalanıp yok edilirken, bu yağmalama ve yok
edilmelere de birilerinin göz yumarak çıkar sağlayarak
katkıda bulunmasına vicdan sahibi hiçbir parlamenterin
duyarsız kalacağını tahmin etmiyorum.
Bu
nedenle, gelecek kuşaklarımızdan bize miras kalan
dünya harikası kültür hazinemiz Boğaziçi'mizin yağmalanmasına
dur dememiz, bugüne kadar bilerek veya çıkar sağlayarak
göz yumulmasına sebep olan sorumluların ortaya çıkarılması
ve Boğaziçi'mizin gelecek kuşaklara aktarılması,
hiç olmazsa kalanına sahip çıkmak amacı ile alınması
gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98'inci İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince
bir Meclis araştırması açılmasına karar verilmesini
arz ederiz.
1- Mehmet Nuri Saygun (Tekirdağ)
2- Uğur Aksöz (Adana)
3- Harun Akın (Zonguldak)
4- Abdulaziz Yazar (Hatay)
5- Özlem Çerçioğlu (Aydın)
6- Feridun Fikret Baloğlu (Antalya)
7- Nezir Büyükcengiz (Konya)
8- Feridun Ayvazoğlu (Çorum)
9- İdris Sami Tandoğdu (Ordu)
10- Mehmet Sefa Sirmen (Kocaeli)
11- Mehmet Parlakyiğit (Kahramanmaraş)
12- Rasim Çakır (Edirne)
13- Nadir Saraç (Zonguldak)
14- Tuncay Ercenk (Antalya)
15- Ali Cumhur Yaka (Muğla)
16- Gürol Ergin (Muğla)
17- Necati Uzdil (Osmaniye)
18- Osman Özcan (Antalya)
19- Atila Emek (Antalya)
20- Ahmet Yılmaz Kaya (Gaziantep)
21- Mehmet Ziya Yergök (Adana)
22- Yakup Kepenek (Ankara)
23- Muharrem Kılıç (Malatya)
24- Mustafa Gazalcı (Denizli)
25- Erdal Karademir (İzmir)
26- Nail Kamacı (Antalya)
27- Osman Kaptan (Antalya)
28- Zeynep Damla Gürel (İstanbul)
29- Mehmet Işık (Giresun)
30- Yüksel Çorbacıoğlu (Artvin)
31- Abdurrezzak Erten (İzmir)
32- Mehmet Vedat Melik (Şanlıurfa)
33- Nurettin Sözen (Sivas)
34- Sıdıka Sarıbekir (İstanbul)
35- Hasan Ören (Manisa)
36- Yılmaz Kaya (İzmir)
37- Ali Arslan (Muğla)
38- Mehmet Küçükaşık (Bursa)
39- Orhan Eraslan (Niğde)
40- Mehmet Semerci (Aydın)
41- Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya)
BAŞKAN
- Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge
gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki ön görüşme, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Danışma
Kurulunun bir önerisi vardır; okutup oylarınıza sunacağım.
IV. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki
sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine
ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma
Kurulu Önerisi
No:
210 Tarihi:
28.12.2006
Gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmının 6 ncı sırasında
yer alan 1305 sıra sayılı Kanun Tasarısının
bu kısmın 5 inci sırasına alınmasının,
28.12.2006 tarihli Birleşimde (bugün) sözlü soruların görüşülmeyerek
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesinin, bu Birleşimde
çalışma süresinin 1305 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerinin bitimine kadar uzatılmasının ve
bu Kanun Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasından
sonra başka kanun tasarı veya teklifinin görüşülmemesinin
Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca
uygun görülmüştür.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Eyüp
Fatsa Kemal Anadol
Muzaffer R. Kurtulmuşoğlu
AK
Parti Grubu Başkan Vekili CHP
Grubu Başkan Vekili Anavatan
Partisi
Grubu
Başkan Vekili
BAŞKAN
- Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan
karar gereğince sözlü soru önergelerini görüşmüyor ve
gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyondan Gelen
Diğer İşler" kısmına geçiyoruz.
V. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER
1.- Çanakkale
Milletvekilleri Mehmet Daniş ve İbrahim Köşdere'nin,
Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kanununa Geçici
Bir Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi (Kamu İhale Kanununa
Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi) ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu (2/212) (S. Sayısı: 305)
BAŞKAN
- 1'inci sırada yer alan kanun teklifinin geri alınan maddeleri
ile ilgili komisyon raporu gelmediğinden teklifin görüşmelerini
erteliyoruz.
2'nci
sırada yer alan, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve
Terkinine İlişkin Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
2.- Bazı
Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1030) (S. Sayısı:
904)
BAŞKAN
- Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3'üncü
sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Amerika Birleşik
Devletleri Hükûmeti Arasında Yayılmanın Önlenmesi
Amaçlarına Yönelik Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu
Raporu'nun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti
Arasında Yayılmanın Önlenmesi Amaçlarına Yönelik
Yardım Sağlanmasının Kolaylaştırılması
İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1115) (S. Sayısı:
1147)
BAŞKAN
- Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4'üncü
sırada yer alan, Samsun Milletvekili Ahmet Yeni'nin; 15/11/2000
Tarihli ve 4603 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası,
Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası
Anonim Şirketi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu'nun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4.- Samsun
Milletvekili Ahmet Yeni'nin; 15/11/2000 Tarihli ve 4603 Sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası
Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/901) (S. Sayısı:
1278)
BAŞKAN
- Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
MUSTAFA
ÖZTÜRK (Sinop) - Komisyon burada.
K.
KEMAL ANADOL (İzmir) - Evet, evet, ertelendi, tamam. Evet, ertelendi,
tamam.
MUSTAFA
ÖZTÜRK (Sinop) - Sayın Bakan geldi, burada.
K.
KEMAL ANADOL (İzmir) - Evet efendim
Devam efendim
BAŞKAN
- 5'inci sıraya alınan, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile
Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları'nın
görüşmelerine başlayacağız.
5.- Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları
(1/1257) (S. Sayısı: 1305)
BAŞKAN
- Komisyon?
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
15.36
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.49
BAŞKAN
: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER : Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Mehmet DANİŞ (Çanakkale)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46'ncı Birleşimi'nin İkinci Oturumu'nu açıyorum.
1305
sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Millî Eğitim Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları
(1/1257) (S. Sayısı: 1305) (x)
BAŞKAN
- Komisyon? Yerinde.
Hükûmet?
Yerinde.
Tasarının
tümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına, Eskişehir
Milletvekili Mehmet Vedat Yücesan. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın
Yücesan, buyurun efendim.
CHP
GRUBU ADINA MEHMET VEDAT YÜCESAN (Eskişehir) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği
Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde,
Cumhuriyet Halk Partisinin görüşlerini belirtmek üzere söz almış
bulunuyorum. Konuşmama başlamadan önce, Grubum ve
şahsım adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, tasarı, Kültür ve Turizm Bakanlığının
görev alanına giren mevzuatta, son yıllarda ülkemizde ve
dünyada meydana gelen gelişmelere paralel olarak ve uygulamada
ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla düzenlemeler
getirmekte ve yedi ayrı kanunda değişiklik yapılmaktadır.
3'üncü
maddeyle, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na
"ikramiyeler" başlığı altında, ek
bir madde eklenmiştir. Getirilen düzenlemeyle, 5846 sayılı
Kanun'un 81'inci maddesine aykırı olarak çoğaltılan
nüsha ve yayınların yakalanması hâlinde, bu Kanun hükümleri
ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, suça konu olan materyalleri
yakalama işlemine fiilen katılan, önleme, izleme ve soruşturmakla
görevli olan denetim komisyonu başkan ve üyelerinden kamu görevlisi
olanlara ikramiye ödenmesi öngörülmektedir. Maddeyle, bu ikramiyenin
miktarının tespiti ve hangi hâllerde ödeneceğine dair
hükme bağlanmaktadır.
Değerli
arkadaşlarım, korsan yayıncılık faaliyetleri,
gerçekten, ülkemizin kanayan yaralarından bir tanesidir. Korsan
yayıncılığın önlenmesi hususunda, yüce Meclis
çatısı altında, kanun değişiklikleri gündeme
girdi. Burada, beraberce, bu kanun tasarısı ve tekliflerinin
yasalaşmasına katkıda bulunduk. Gerek Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu'nun uygulanması gerekse polisiye tedbirlerin
alınmış olması, korsan sorununu çözmek için
atılmış önemli adımlardır. Ancak, bugün baktığımızda,
hâlâ, korsan yayıncılık faaliyetlerinin devam ettiğini
gözlemekteyiz.
Değerli
arkadaşlarım, Türkiye'nin önemli sorunlarından biri
hâline gelmiş olan, eser sahiplerini maddi ve manevi açıdan
zarara uğratmanın yanı sıra, kayıt dışı
ekonominin oluşmasına sebep olan korsan yayıncılığının
bitirilmesi için ek tedbirler alınması gerekmektedir.
(x) 1305 S. Sayılı Basmayazı
Tutanağa eklidir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu, Belediye Yasası gibi kanunlarda yapılan değişikliklerle,
2004 yılında korsan yayınla mücadelede önemli
adımlar atıldı. Yasalardaki bu değişikliklerin
etkisi olumlu olmasına rağmen, mücadele kısa sürede
bitti. Korsan yayının her geçen yıl daha da artarak devam
ettiğini gözlemekteyiz.
Arkadaşlarım,
2005 yılında sektörün yüzde 40'ını çalan korsan yayıncılar,
bu yıl da bu oranı yüzde 60'a yükseltmiş bulunmaktadır.
Bunların, yayıncılardan, yazarlardan ve devletten çaldıkları
tutar 300 trilyonu bulmaktadır. Yayıncılık sektörünün
toplam cirosunun 500 trilyon olduğunu göz önüne alırsak,
yaklaşık 300 milyon YTL'lik bir korsan pazarının ne
kadar yüksek bir tutar olduğu görülmektedir. Üniversite ders
kitaplarında bu oran yüzde 90'lara ulaşmıştır.
İthal kitaplarda yüzde 60, kültür yayınlarında yüzde
40 oranında korsan yayın olduğu tahmin edilmektedir.
Büyük boyutlara ulaşan rakamlar, dünyanın en kötü korsan
kitaplarından biri olarak bakılmasına yol açmaktadır.
Değerli
arkadaşlarım, yapılan yatırımların boşa
gitmesine neden olan korsan satışlar, sektöründeki gelişimi
olumsuz etkilemektedir. Kendilerine profesyonel anlamda besteciliği,
söz yazarlığını, ses sanatçılığını,
aranjörlüğü, editörlüğü, yapımcılığı
meslek edinmiş kişilerin gelirleri gasbedilerek, hiçbir
vergi ödemeden paralar kazanan korsan yayıncılar, yasal
yollardan üretilmiş olan yapımların önüne geçerek,
ucuz kopyaların satılmasıyla, yapımcıların
satışını sekteye uğratmaktadır. Ciddi
ölçülerde gelir kaybına sebep olmakla birlikte haksız kazanç
da elde eden korsan yayıncıların geliri kontrol edilmediği
için, maalesef, bu gelirin büyük bir bölümü organize suç örgütlerinin
finansmanında kullanılmaktadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz
kanun tasarısı turizm alanında bazı düzenlemeler
öngörmektedir. Türkiye, dünya turizminde giderek önemli bir yer kazanmakta
ve önemli sayıda turistin uğrak yeri olan ülkeler arasında
yer almaktadır. Bir yandan bu gelişmeyi sürdürmek, öte yandan
mevcut sorunları gidermek bakımından önlemler almak
için kanun tasarısı ile yeni düzenlemeler getirilmektedir.
Güncel ve önemli değişikliklerin getirildiği bu düzenlemelere
konuşmacı arkadaşlarım ayrıntılı
bir şekilde yer vereceklerdir.
Ben,
izninizle, ülkemizin keşfedilmemiş önemli tarihî, kültür
merkezlerinden biri olan Eskişehir'deki Frigya Vadisi'nden bahsetmek
istiyorum, kamuoyunun dikkatini buraya çekmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bünyesinde gelecek kuşaklara aktarmakla
yükümlü olduğumuz çok değerli kültür hazinelerini barındıran,
Anadolu'nun en güzel bölümlerinden olan, kültür ve doğa turizmi
potansiyeline sahip olan Eskişehir, Kütahya ve Afyonkarahisar
ili il sınırları içerisinde kalan Frigya Vadisi'dir.
Görenlerin hayran kaldığı bu yerler yıllarca ihmal
edilmiştir. Buranın ayağa kaldırılması
gerekmektedir. İlk girişim olarak Frigya Vadisi'nin millî
park ilan edilmesine ilişkin kanun teklifimiz var. Bunun AKP tarafından
da desteklenmesini ve gündemin ilk sıralarına çekilmesini
istiyoruz. Eskişehirliler, bunu büyük bir heyecanla beklemektedir.
Hem ülkeye hem Eskişehir'e hem de bölgedeki illere katkı
verecek bu projenin hayata geçirilmesi ülkemizin menfaatidir.
Biliyorsunuz,
işsizlik ülkemizin en temel sorunlarındandır. Uzmanlar,
ülkelerin nüfuslarının tümünün sanayide iş bulamayacaklarını,
gelişmiş ülkelerin nüfusunun çok büyük kısmını
hizmet sektöründe değerlendireceğini öngörmektedir. Ülkemizin
giderek büyüyen genç nüfusuna acilen yeni iş sahaları açmak
gerekiyor. En önemli sıkıntılarımızdan birini,
sahip olduğumuz kültürel değerleri iyi değerlendirerek
aşabiliriz. Önemli tarihî yerleşim alanlarının
millî park olarak kabul edilmesi, bu türlü yerlerin turizm merkezleri
olarak değerlendirilmesi, hem ekonomik hem de sosyal açıdan
ülkemize büyük yararlar sağlayacaktır.
Dikkatinize
sunmak istiyorum değerli arkadaşlarım: 10 milyon nüfusu
olan Macaristan, sahip olduğu kültürel zenginliklerini en iyi
şekilde değerlendirerek, nüfusunun 3 misli turist çekmektedir.
Ülke olarak bizler de bu istatistiklere ulaşmak için, Anadolu'daki
önemli tarih ve kültür merkezlerini canlandırmak zorundayız.
Ülkemizin hemen her yeri bu tür tematik kültür turizmi için elverişli
koşullara sahiptir. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekmektedir.
Turizmin tüm yıla yayılması ve bu amaçla ürün çeşitliliğinin
sağlanmasına yönelik çalışmaların yoğunlaşması
ülkemizin yararına olacaktır. Bu amaçla, Türkiye'nin, kaplıca-sağlık
turizmi, kış turizmi, dağ turizmi, golf turizmi, yayla
turizmi, kültür turizmi gibi çok değişik turizm çeşitlerinin
ayrıntılı envanterinin çıkarılması,
bunların geliştirilmesi, iç ve dış turizmin hizmete
hazırlanması ve sunulması gerekmektedir.
Türkiye,
sahip olduğu yüksek turizm potansiyeline rağmen, elde ettiği
dış turizm geliri yeterli seviyede değildir. Ülkemizin
dünya turizminden düşük bir pay alması, kabul edilir bir durum
değildir değerli arkadaşlarım.
Daha
çok turist çekmek amacıyla yerli seyahat acentelerinin güçlendirilmesi
ve daha çok tur operatörleriyle bağlantı kurularak, pazar
olarak seçilen hedef ülkenin talebini, eğilimini belirledikten
sonra, etki oranı yüksek ve sonuç alıcı bir turistik tanıtımla
pazarlama faaliyetleri en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.
Mevcut potansiyelimizin etkin bir şekilde değerlendirilmesi
için gerekli tedbirlerin alınmasında Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtir,
hepinize saygılar sunarım. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Tasarının
tümü üzerinde AK Parti Grubu adına, Adana Milletvekili Recep
Garip.
Sayın
Garip, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA RECEP GARİP (Adana) - Sayın Başkan,
çok değerli milletvekili arkadaşlarım; Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın
geneli üzerinde AK Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Fikir
ve düşünce bir milletin vicdanı, sanat ise yükselen değeridir.
Mutlak surette, fikir ve düşünce, aynı zamanda sanat
işçiliği yeryüzünde en zor, en zahmetli işçiliklerdendir.
Her ikisine verilen önem ve değer, sahip olduğumuz kültür
ve medeniyet anlayışımızı geliştirir,
pekiştirir ve bugünü yarına bağlar.
Bilge
insanlar, bulgucu insanlar, yani doğurgan insanların bir
ülke açısından değeri maddesel açıdan ölçülemez.
Onlar, toplumun sözcüleridir, önderleridir, toplumların
yıldızlarıdır.
Düşüncenin
geliştirilmesi ve korunmasının sanat eserlerinde olduğu
gibi, bir toplumun gelişmesinde, siyasetinde, edebiyatında
ve ekonomisinde son derece etkili olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Elbette ki, fikir ve sanat eserleriyle ilgili çıkan yasalar etkin
bir şekilde uygulanmış, ancak, ortaya çıkan kimi
aksaklıkların yapılacak hukuki düzenlemelerle giderilmesi
zarureti doğmuştur. Bu nedenle, burada bazı yasalar
üzerinde görüşmeler yapıyoruz. Bu düzenlemelerle mutlak
surette, korsanlarla mücadelede görev alan insanlarımızın
mutlak surette ödüllendirilmesi gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar
var. Mutlak surette, diğer alanlarda yapılmış olan
yasal çalışmalarla ilgili düzenlemeleri de mutlak surette,
hep birlikte gözden geçirerek hayatiyet kazandırmış
olacağız.
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu üzerinde yapılan çalışmalarla
ilgili 1618 sayılı Seyahat Acentaları Kanunu'nda
14/09/1972'den bu yana ilk kez bir düzenleme yapılmaktadır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun deniz turizmiyle
ilgili bölümünde ise, 12/3/1982'den bu yana, yine ilk kez değişiklik
yapılması çalışmasını bugün gerçekleştirmiş
olacağız.
Çok
değerli arkadaşlar, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yapılan
değişiklikler, fikir ve sanat eserlerinin korsan nüshalarını
yakalayan denetim komisyonu üyelerine ikramiye ödenmesi, kişi
başına yıllık yaklaşık 1.500 YTL ödeme yapılması
ilk kez bu yasayla hizmete konulmuş olacak. Dolayısıyla,
mutlak surette, bir mücadele yaparken, bir yasayı hayata geçirirken,
kültür ve sanatla ilgili, mutlak surette, düzenlemeleri yaparken,
dünden bu yana bir medeniyet anlayışı içerisinde insanımızı
beslemek, gençlerimizi beslemekle muhtacız ve mecburuz.
Süreli
yayın basan yerlerin de, yani gazetelerin sertifika alma zorunluluğu
bu yasal düzenlemeyle tanzim edilmektedir ve sürekli çıkmış
olan gazetelerdeki sertifika alma zorunluluğu da ortadan
kaldırılmaktadır. Dolayısıyla, 1 Ocak 2007 tarihinde
bu yasa da böylece yürürlüğe girmiş oluyor.
Turizm
mevzuatında yapılan değişiklikler, Seyahat Acentaları
Kanunu, zorunlu sigorta ile seyahat acentelerinin paket tur programlarında tur programında
taahhüt edilenlerin, iflas da dâhil, getirmemelerine karşın,
turistin sigortalanması zorunluluğu yasalaştırılmış
oluyor ve böylece, mutlak surette, bu değişiklikler yapıldığı
zaman gerekli olan boşlukların kapatılması da
sağlanmış oluyor. Sadece konaklanma ve ulaşım
içeren paket turlar dışındaki bütün turlarda ve paket
turlarda rehber bulundurma zorunluluğu da bu yasayla birlikte
tanzim altına hep beraber almış oluyoruz.
Çok
değerli arkadaşlar, izinsiz seyahat acenteciliği ve
rehberlik yapanlara mutlak surette bir hapis cezası uygulanması
da yine bu yasada gerekli olan çalışmayla tanzim altına
alınmış oluyor. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu değişikliğinde
değişiklik yapıyoruz. Böylece, günübirlik tur düzenleyenlerle
diğer mal ve hizmet satanların duyurularında ve
müşteriyi kabul ederken müşteriyi ve çevreyi rahatsız
edecek yöntemler kullanmaları hâlinde bir aya kadar faaliyetten
men etme cezası getiriliyor. Bir yıl içerisinde eğer
ıslah olmamışsa, yine aynı anlamda turlar yapmaya
devam ediyorsa, üç kez tekrarı hâlinde, mülki idari amirce kapatma
cezası uygulamasını getirmiş oluyoruz. Bu çok
önemli yasa çalışması içerisinde, mutlak surette, hep
birlikte düzenlemeye çalıştığımız bu yasanın,
Anayasa'nın 28'inci maddesi hükmü dikkate alınarak uygulamada
tereddüde yer vermemek bakımından, sertifika zorunluluğu,
biraz önce ifadelendirdiğim gibi, sadece süreli yayınlar
basan yayınevlerinin muaf tutulacağı gündeme böylece
alınmış oluyor ve gerçekleştirilmiş oluyor.
Çok
değerli Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
özellikle yapmış olduğumuz çalışmada turizme
yönelik önemli hizmetler veriliyor ve doğa, tarih ve kültürel
zenginliğimiz açısından Türkiye'nin dört mevsimi içerisinde
barındırdığını, hem sonbahar hem ilkbahar
hem yaz ve hem kış mevsiminde doğal güzellikler açısından
dünyanın bulunmaz ülkelerinden bir tanesi hâlinde olan ülkemizde,
mutlak surette ifadelendirmekte yarar gördüğüm, özellikle Efes
Harabeleri, Aspendos, Antalya, Adıyaman Nemrut Dağı,
İstanbul -özellikle İstanbul başlı başına-
bu dört mevsimde turizmin, dünya turizminin çekilmesi açısından
çok önemli kentlerimiz arasında yer alan kentlerdir.
Yine,
ayrıca, Konya Mevlânâ'yla, ki, 2007 yılı Mevlânâ'yı anma
programı UNESCO'nun yapmış olduğu açıklamayla
"Mevlânâ Yılı" ilan edilmiş ve bütün dünya ülkelerinde
Mevlânâ'yı anıyoruz ve inanıyorum ki, 81 vilayetimizde de mutlak surette bütün
kurum ve kuruluşlar, bütün kültürel dokusu olan insanlarımızın
Mevlânâ'yı anma programıyla da bunu zenginleştirecekler
ve dünya turizmi açısından da önemli bir kent hâlinde yerini
almış oluyor.
Yine,
Bursa, Kayseri, özellikle Mersin'e bağlı olan Tarsus Kleopatra
Kapısı'nın, Antakya gibi çok tarihsel dokuyu, çok dinleri
içinde barındıran bu kentlerimizin de mutlak surette kayıtlara
düşerek burada çok coşkulu hizmetlerin yapıldığı
ve yapılmaya devam etmesi gerektiği konusunu vurgulamakta
yarar görüyorum.
Yine,
Adana'mızın tarihsel dokusu açısından, özellikle
Tufanbeyli'de bulunan Şar'ın ciddi noktada uluslararası,
çağlar öncesinde, beş bin yıl öncesinde orada üniversitenin
bulunduğu, Toros Dağları'nın zirvesinde bunun yer
aldığını ve bunların da mutlak surette bir an
evvel uluslararası hizmetlerde, kültürel dokuda turizm
açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağını
ifadelendirmekte yarar görüyorum.
Yine,
Mardin gibi, Diyarbakır gibi, Urfa gibi vilayetlerimizi de
mutlaka ifadelendirmek lazım.
Çok
değerli arkadaşlar, özellikle 1618 sayılı Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nda
günün koşullarına uygun olarak teknik düzenlemeler yapıyoruz
ve yeni düzenlemelere yer veriyoruz. Bu çerçevede, anılan Kanun'da
yer alan 50 bin Türk lirası 5 yeni kuruş teminat güncelliğini
yitirmiş oluyor ve teminatların güncellenmesi her turist
bakımından doğabilecek gerçek zararı tazmine yeter
teminat almak her seyahat acentesi bakımından ayrı değerlendirme
yapmayı gerektirdiği gibi maliyet bakımından seyahat
acenteciliği faaliyetini gerçekleştirmeyi de güçleştireceğinden
çözüm olarak görülmemiştir. Daha kaliteli ve etkin bir yöntemi
devreye koymak, sorunun kalıcı şekilde çözümlenmesine
katkı sağlayacak şeklinde düzenlenmiştir. Bu durum
karşısında, teminat yerine, seyahat acentelerince
taahhüt edilen hizmetin verilmemesi veya taahhüt edildiği
şekilde de verilmemesine, kazalara, kaza ve hastalık
hâlinde dönüş masraflarına karşılık olmak üzere
zorunlu sigorta sistemi getirilmiş ve zorunlu sigorta yaptırmayan
seyahat acentelerinin belgelerinin iptali öngörülmüştür.
Çok
değerli arkadaşlar, bu durum tüketici haklarıyla da
örtüştürülmüş. Yabancı konukların ve gerekse insanımızın
daha güvenli ve çağdaş koşullarda seyahat etmelerini
amaçlamaktayız. Dünya ülkeleri içerisinde, biraz önce ifadelendirdiğim
gibi, Türkiye coğrafik açıdan cidden dört mevsimi içerisinde
barındırdığı için, bütün mevsimlerde de çok
ciddi noktada turizmin akışı sağlanabilecek bitkisel
örtüye, görsel örtüye sahiptir. Aynı zamanda, hem tarihsel
açısından hem dinsel açıdan, dinî açıdan, dinî turizm
açısından, yayla turizmi açısından, dağ turizmi
açısından da çok önemli malzemeler ülkemizde yer almaktadır.
Çok
değerli arkadaşlarım, özellikle bu alanda yapılmış
olan hizmetlerde rehber hizmetleri verilmektedir. Rehber hizmetleri
verilirken burada rehberin konuşmasıyla, giyim ve kuşamıyla,
dil bilgisi açısından, diksiyon açısından, Türkçe'yi
kullanım açısından, ifadelendirmesi açısından
önem arz ediyor. Kullanmış olduğu, rehberlik yapmış
olduğu dili kullanma açısından, yabancı dillere
vukufiyeti açısından önem arz ediyor ve konulara hâkimiyeti
önem arz ediyor. Dolayısıyla, hem giyimi kuşamı
hem diksiyonu açısından ve halkla diyalogları ve oradaki
insanlarla iletişimi açısından bir liderlik vasfıyla
o insanlara yaklaşması, iletişimi sağlayarak o
insanlara kültürel dokumuzu anlatırken cidden onların
algılayabilecekleri, onların görsel malzemeyi sunarken
gözlerine, akıllarına ve bedensel diliyle onları örtüştürerek
sağlaması açısından da rehber hizmetlerinin çok
önem arz ettiğini ifadelendirmekte yarar görüyorum.
4848
sayılı Kanun'da rehberlikle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığının
görevleri belirlenmişse de rehberlik mesleğinin faaliyet
alanları ve kaçak rehberlik yapmanın müeyyideleri belirlenmemiştir
daha önce. Tasarıyla, Türkiye'nin tarihi, doğası, kültürü
ve turizmiyle ilgili rehberlik hizmeti niteliğindeki bilgilerin
rehberlik aracılığıyla verilmesi, özellikle paket
tur ve turlar kapsamında araçlarda rehber bulundurulması
zorunlu hâle getirilmiş ve uygulamadaki tereddütler giderilmiştir.
Ancak, paket tur ve programı, sadece turistin konaklama tesisine
ulaşımı ve konaklamasını kapsıyor ve bunlar
dışında herhangi bir etkinlik veya bilgi vermeyi içermiyorsa,
rehber bulundurma zorunluluğu getirilmemiştir. Bunların
yanı sıra, 1618 sayılı Kanun'un günümüz koşullarına
uygun bulunmayan döviz getirme zorunluluğu, kredi müessesesi
ve teminat miktarlarına ilişkin düzenlemeler yürürlükten
kaldırılmıştır.
Çok
değerli milletvekili arkadaşlarım, Avrupa Birliği
üyesi ülkelerin deniz turizmi araçlarının Birlik üyesi ülkeler
arasında seyirle ilgili engellemelerinin kaldırılmasıdır.
Ülkemizde ise mevzuat düzenlemeleri sadece özel ve ticari yatları
kapsamakta ve Türk limanları arasında seyir esnasında
sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu açıdan,
özellikle limanlarımızı rahatlatmak, Mersin, Antalya,
İzmir, Bodrum, İstanbul gibi limanlarımıza gelmiş
olan özellikle yatların ya da büyük turizm amaçlı gemilerin
mutlak surette giriş ve çıkışlarının kolaylaştırılması
düşünülmüş ve bu düzenlemeler yapılmıştır.
Özellikle kruvaziyer gemiler, neredeyse küçük bir köy nüfusunu
aşan binlerce yolcu ve çok sayıda mürettebat bulundurmakta
ve bütün dünyada deniz turizmi hareketliliğinde yatlarla birlikte
en önemli payı almaktadır.
Bu
sorunların çözülebilmesi için, 2634 sayılı Kanun'a deniz
turizmi araçları ile deniz turizmi tesisleri tanımlarının
eklenmesi zaruretiyle, kruvaziyer gemi, dalabilir deniz araçları
ve bunlara ait limanların 2634 sayılı Kanun'un yatırıma
ilişkin teşvikleriyle Türk kara sularında seyir ve bayrak
çekmeyle ilgili kolaylıklarından yararlanması
sağlanmaktadır.
Yine,
tiyatrolarımızla ilgili olarak, Türk Medeni Kanunu'na göre
kurulan vakıflar dışındaki dernek ve vakıflar
ile özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere
nakdî yardımda bulunmak ibaresi eklenmek suretiyle, sivil toplum
örgütlerine, yerel yönetimlere ve özel tiyatrolara mali yardımda
bulunmaya ilişkin uygulamadaki sorunların giderilmesi
de amaçlanmıştır. Dolayısıyla, teşvik, yeni
eserlerin yazılmasına, mutlak surette, entelektüel, aydın,
yazarlarımızın mutlak surette yeni tiyatro eserlerini
yazmalarını teşvik edebilecek çok önemli bir yasal düzenlemeyi
de böylece yapmaktayız. Dolayısıyla, tiyatro eserleri
gibi, romanlar gibi eserlerin hayata kazandırılması
derneklerin, sivil toplum örgütlerinin, vakıfların mutlak
surette bunu teşvik ederek ödünlendirmesi de ve bu anlamda da
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın teşvik altına
alıyor olması, gerçekten, bütün entelektüelleri, bütün
aydınları, bütün yazarlarımızı, bütün roman
ustalarını ve üstatlarımızı son derece memnun
etmektedir diye düşünüyorum, edeceğini umuyorum.
Yapılan
bu teşvik, yeni tiyatro eserlerinin sahnelenmesine, özgün çalışmaların
ortaya konmasına büyük ivme ve hareketlilik kazandıracak.
Bu değişikliklerin özel tiyatrolarımızı daha
da güçlendireceğine, kültürel yaşamımıza katkılar
sağlayacağına inanıyorum. Ben, özellikle hem üniversite
yıllarımda hem sonraki yıllarda tiyatro eseri de yazmış
olan bir arkadaşınız olarak, gerçekten, tiyatro eserlerinin
yerel yönetimlerde, vakıflarda, derneklerde ilgi görmesi mutlak
surette tiyatro ekiplerinin kurulması ve ortaya konulmuş
olan eserlerden dolayı da Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan
teşvik görüyor olması, mutlak surette son derece kabul edilir,
son derece alkışlanır bir yasal düzenlemedir diye düşünüyorum.
Değişim
her alanda kaçınılmazdır. Önemli olan bunların,
sağlıklı bir bünye içerisinde hukuksal zemin kazandırılmak
suretiyle hayata geçirilmesi ve uygulanmasıdır. Kültürden
ulaşıma, turizmden ekonomiye birçok alanda AK Parti Hükûmetimiz
bu duyarlılıkla hareket etmekte, sorunlarının
çözümü için gerekli tüm çaba ve gayretleri göstermektedir. Özellikle
bu yasal düzenlemede muhalefet partilerimiz de katkıda bulunuyorlar,
kendileri de bu yasal düzenlemeyi destekliyorlar, onlara da kalbî
teşekkürlerimi arz etmekte yarar gördüğümü belirtmek istiyorum.
Çok
değerli arkadaşlarım, kanun kapsamında hâlihazırda
yatlara uygulanan Kabotaj Kanunu'nun, 2634 sayılı Kanun'da
mevcut istisnası ile ilgili aksaklıkları gidermek
için yapılan düzenlemeyle bir kez Türk limanlarına girip
gerekli kontrolden geçen deniz turizmi araçlarının, Türk
limanları arasında seyrettikleri sürece bakanlıktan
belge almaları koşuluyla yeniden kontrolden geçmemeleri
imkânını da böylece getirmiş oluyoruz ki, çok önemli kolaylıkları
da böylece sağlamış oluyoruz.
Mahallî
İdare Birlikleri Kanunu açısından biraz önce bahsetmiş
olduğum konuyla ilgili, kültür ve turizm bölge ve merkezlerindeki
altyapı problemlerinin çözülmesi için bu alanlarda mahallî idarelerin
altyapı konusunda bir hizmet birliği kurması ve bu birliklerin,
Mahallî İdare Birlikleri Kanunu uyarınca dışarıdan
atanabilecek Meclis üyelerinin 1/3'ünün yöredeki turizm belgeli
konaklama ve deniz turizmi tesislerinin sahiplerinden oluşması
da öngörülmüştür.
Teşkilat
kanununda yapılan değişikliklerle kültür ve turizm
faaliyetleri yerel yönetimler ve sivil inisiyatif ile birlikte yürütülen
ve az evvel belirtmiş olduğum dernekler, vakıflarla ilgili
projelerle etkin olabilmektedir ve ancak, 5072 sayılı, kamu
kurumlarının vakıf ve derneklerle irtibatını
düzenleyen Kanun ile 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanunu
mali yardıma engeldir. Bu nedenle yerel yönetimler kamu kurum
ve kuruluşları tarafından kurulan veya kamu personelini
desteklemek için kurulan dernekler ve aynı amaçlarla Medeni Kanun'a
göre kurulan vakıflar dışındaki dernek ve vakıflar
ile özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere
de nakdî yardımda bulunmak imkânı böylece düzenlenmiş
oluyor.
Birleşme
nedeniyle doğan kadro sıkışıklığını
gidermek için 18 bakanlık müşaviri kadro altına
alınmıştır. Bunlar emekli olunca, kadrolar iptal
edilecektir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Sayın Garip, buyurun, konuşmanızı tamamlayınız.
RECEP
GARİP (Devamla) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sinema
filmlerinin desteklenmesi konusunda da, özellikle çok önemli, altı
çizilmesi gereken bir düzenleme geliyor: 5018 sayılı Kanun
uyarınca, ödeneklerin takvim yılı içerisinde harcanması
esastır. Yani, herhangi bir senaryonun karşılığında
teşvik almış olan bir film, aynı yıl içerisinde
teşvikin bitirilmesi, ödeneğin harcanması eskiden
kayıt altına alınmıştı. Ancak, sinema
filmlerinin takvim yılı esasına göre tamamlanması
kimi zaman mümkün olmamakta ve bir diğer yıla kalmaktadır.
Bu nedenle, yılı ödeneklerinin yarısının bir
sonraki yıl kullanılmasına, yeni bir düzenlemeyle aktarımı
sağlanmış ve böylece, sinema dünyasına önemli katkılar
oluşturulmuştur. Dolayısıyla, son yıllarda
sinema filmlerinin ve dizilerin çok ciddi noktada yükseldiğini,
arttığını gördüğümüz ve uluslararası
film ödüllerine, çok ciddi ödüller aldığına tanık
olduğumuz bugünlerde, bu katkıların da önemli katkılar
sağlayacağını kayıtlara düşmek istiyorum.
Kanunda
yapımın kâr etmesi hâlinde desteğin tamamen geri
alınacağı öngörülmüşse de, Avrupa Birliğiyle
yapılan görüşmeler sonucu, sadece kâr eden yapımlardan
ve yapımın bütçesine sağlanan destek oranında geri
ödeme yapılması, yapımı kâr etmeyen yapımcıların
ise sadece üç yıl süreyle desteklenmemesi hükme bağlanmıştır.
Özellikle
bu yasal düzenleme hem kültürel açıdan hem tarihsel açıdan
hem sanat eserleri açısından hem turizm açısından
hem acenteler açısından son derece önemli katkılar
sağlayacaktır. Bu anlamda, katkıda bulunan muhalefet
partilerimize, iktidar partimize, özellikle Kültür ve Turizmdeki
çalışan arkadaşlarıma, katkıda bulunan arkadaşlarıma,
Komisyondaki arkadaşlarıma
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Garip.
RECEP
GARİP (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
katkıda
bulunan bütün arkadaşlara, kalbî teşekkürlerimizi, Grubum
adına teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
Bu
duygularla, bu kanun düzenlemesi, yasal düzenlemeler yapılmıştır
ve özellikle bu ayın sonunda gerçekleştireceğimiz yeni
yılın ve Kurban Bayramı'mızın, ulusumuza,
İslam coğrafyasına ve dünya insanlığına
hayırlar getirmesini temenni ediyor, herkese sevgiler ve saygılar
sunuyorum.
Çok
teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim Sayın Garip.
Anavatan
Partisi Grubu adına, Ankara Milletvekili ve Grup Başkan Vekili
Muzaffer Kurtulmuşoğlu
Sayın
Kurtulmuşoğlu, buyurun efendim.
ANAVATAN
PARTİSİ GRUBU ADINA MUZAFFER R. KURTULMUŞOĞLU (Ankara)
- Sayın Başkan, sayın milletvekili arkadaşlarım;
sözlerime başlamadan evvel, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
hakkında, Grubum adına söz almış bulunuyorum.
Bir
ülkenin gelişmişliğinin önemli göstergelerinden birisi
de o ülkede emeğe gösterilen saygı ve emeğin korunması
olması gerekmektedir ve yine ülkede fikir ve sanat adamlarının
çokluğu ve kalitesi de o ülkenin medeniyet alanında aldığı
yolun göstergesidir. Ancak, fikir ve sanat adamlarının yetişebilmeleri
ve eser verebilmeleri için de ürettikleri eserlerin korunma görmesi
gerekmektedir. Parası olan bir insan, bugün, birçok iş yapabilir,
binalar inşa edebilir, yollar yapabilir, fabrika kurabilir,
ama, parayla fikir ve sanat eseri üretilemez. Fikir ve sanat eseri
üretmek uzun yıllar süren bir birikim, uykusuz geçen geceler ve
devamlı sıkı bir şekilde düşünmekle ve çalışmakla
gerçekleşir. O nedenle, fikir ve sanat eserleri koruma görmeye
ve değer verilmeye en fazla layık olan eserlerdir. Üzülerek
belirtmek gerekir ki, bugün, fikir adamlarımız ürettikleri
eserlerden yeteri kadar yararlanamamaktadırlar. Gelişen
basım ve yayım teknolojileri nedeniyle, yazarın veya
yapımcının eserleri normal baskısından daha
fazla olarak korsan şekilde üretilmekte, dağıtılmakta
ve satılmaktadır. Bu faaliyetleri de, maalesef, organize
suç çeteleri, terör örgütleri yürütmekte, her alanda olduğu
gibi bu alanda da kayıt dışılık suç örgütlerini
ve terör örgütlerini beslemekte, finans kaynaklarını
oluşturmakta ve devletin bunlarla mücadelesi etkisiz kalmaktadır.
Bugüne kadar, bu alanda çeşitli mevzuat değişiklikleri
yapılmasına rağmen, korsanla mücadelede başarılı
olunduğunu söyleyebilmek de mümkün olmamaktadır. Caddelere
çıktığınız zaman, hemen hemen her köşe başında
korsan kitap, korsan CD, korsan DVD satan kişileri görmektesiniz.
Hatta, biraz dikkat ettiğiniz zaman, bu satıcıların
bireysel olmadığını ve hepsinin bir elden yönetildiğini
de müşahede etmekteyiz.
Önümüze
gelen tasarının 3'üncü maddesiyle 5846 sayılı Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu'na bir ek madde eklenmekte ve maddede, korsan
çoğaltılan nüsha ve yayınların yakalanması
hâlinde, suça konu olan materyalleri yakalama işlemine fiilen
katılan, önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim
komisyonu başkan ve üyelerinden kamu görevlisi olanlara ikramiye
ödeneceği belirtilmektedir. Suç örgütleriyle ve kayıt
dışılıkla mücadelede ikramiye ve prim verilmesi
bir yöntem olarak düşünülebilir, ancak, Hükûmet, suç örgütleri
ve terör örgütlerinin üzerine gitmediği sürece, sokaklara
hâkim olmadığı müddetçe, kamu görevlilerine ikramiye
veya prim ödeyerek bu gibi işlerin önünü almak mümkün olmayacaktır.
Fikir
ve sanat eserlerinde vergi uygulamaları maliyeti artırmakta,
bu nedenle de, bu eserlerin satış fiyatları yükselmektedir.
Bu durum da, kayıt dışı üretimi ve satışı
cazip hâle getirmektedir. Korsan yayın ve çoğaltımların
önlenebilmesi için fikir ve sanat eserleri üzerindeki vergi yükünün
asgariye indirilmesi de büyük önem arz etmektedir.
Tasarının
4'üncü maddesi ve devamında 1618 sayılı Seyahat Acenteleri
ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu'nun bazı maddelerinde
değişikliğe gidilmektedir. Elbette ki, her alanda olduğu
gibi, turizm sektöründe de değişen şartlara göre mevzuatın
geliştirilmesi gereklidir. Ancak, bu değişiklikler
yapılırken, sektörün iyi tanınıp analiz edilerek,
gerçekten bekleneni sağlayacak, uzun süre ihtiyaca cevap verecek
düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Tasarıyla,
1618 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi tamamen değiştirilmektedir.
Mevcut Yasa'da yer alan personel istihdamıyla ilgili hükümler
de çıkarılmaktadır. Seyahat acenteleriyle ilgili daha
ileri düzenlemeler yapılması gerekirken, bu konuda değişiklik
tasarısında bir hükmün yer almaması da büyük bir eksikliktir.
1618
sayılı Yasa'nın hazırlandığı 1970'li
yılların başlarında Türkiye'de, sadece, yükseköğrenim
düzeyinde ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu ile Ankara
Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi varken, bugün turizm alanında
eğitim-öğretim gören okul ve program sayısını
kesin olarak belirlemek için epey mesai harcamak gerekmektedir.
Kısaca hesaplanacak olursa, 30'dan fazla lisans, 110'dan fazla
ön lisans, 80 civarında otelcilik ve turizm meslek lisesi faaliyet
göstermektedir. 10 binden fazla öğrenci hâlen turizmde okumakta
ve 40 bin civarında da turizm eğitimi almış insan
bulunmaktadır. Böyle bir manzara karşısında, tasarıdan,
bu yetişmiş insan potansiyelini değerlendirecek düzenlemeler
getirmesini de beklerdik. Hem turizm sektöründe faaliyet gösteren
işletmelerin kalitesinin artırılması hem de bu
alanda yetişmiş personelin değerlendirilmesi için,
çalıştırılacak personel hususunda yasal zorunluluklar
getirilmesi gerekmektedir. Şu anda, Avrupa seyahat endüstrisinin
en büyük iki ülkesi Almanya ve İngiltere, turizmde, esas olarak
turist gönderen ülkelerdir. Bu özellikleriyle söz konusu ülkelerde
turisti gönderen kesimin, yani tur operatörleri ve seyahat acentelerinin,
ağırlıklı olması, bunun örgütlenme ve kurumlara
yansıması, o ülkelerin turizmdeki yapısının
doğal sonucudur.
Buna
karşılık, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu
ülkeler, turizmde müşteriyi ağırlayan ülkelerdir. Bu
nedenle, turisti ağırlayan ülkelerde sektörün konaklama
ağırlıklı olması, örgütlenme ve yasal mevzuata
da yansıması gerekmektedir.
Ancak,
Türkiye'deki durum bunun tersidir. Bunun da nedeni, bugün değişikliği
gündemde olan 1618 sayılı Yasa'nın çıktığı
yıllarda Türkiye'nin turizmdeki konumudur. Türkiye'nin turizmde
bugünkü durumu, o günden çok farklı da değildir. O günden bu
yana çok şey değişmiştir. Turizm mevzuatımızın
da bu değişmelere ayak uydurması gerekmektedir.
Yine,
tasarının 13'üncü maddesi ve devamında 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu'nda çeşitli değişiklikler
yapılmak istenmektedir. Tasarıyla, kruvaziyer gemi, dalabilir
deniz araçlarının Türk kara sularında seyir ve bayrak
çekmeleriyle ilgili kolaylıklar getirmekte, turizm bölge ve
merkezlerindeki mahalli idarelerin katılımıyla bir
mahallî idare birliği kurulması ve bu birliğin, dışarıdan
atanabilecek temsilcilerin üçte 1'inin alandaki, konaklama, turizm
belgesi sahibi yatırım ve işletmecilerden oluşması
amaçlanmıştır.
Turizm,
ülkemiz için önemli bir gelir kaynağıdır ve henüz değerlendirilemeyen
birçok zenginliğimiz bulunmaktadır. Bu nedenle turizme
daha fazla eğilinmesi gerekmektedir. Bu yapılırken,
tarihî ve doğal dokunun da korunması, kısa vadeli düşüncelerle
kıyılarımızın beton bloklarla dolmasını,
denizlerimizin kirlenmesini, tarihî ve doğal dokumuzun tahrip
edilmesini de engellemek, geleceğimiz açısından ve
sürdürülebilir bir turizm politikası yönünden de çok önemlidir.
Fakat, görünen odur ki, beşinci yılına giren Hükûmetin
turizm konusunda enerjisi bitmiş gibidir. 2006 yılı Eylül
ayında, geçen yılın aynı ayına göre giriş
yapan yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 9,4 oranında
azalarak 2 milyon 267 bin 146 kişi olarak gerçekleşti. Bu rakam,
geçen yılın aynı döneminde 2 milyon 502 bin 123 kişi
olmuştu. Yılın ilk dokuz ayında ise yabancı ziyaretçi
sayısı, yüzde 5,5 düşüşle 17 milyon 201 bin 91'den 16
milyon 158 bin 843'e gerilemiştir.
Sayın
Başbakan, turizm alanındaki bu duraksamayı, kendilerinden
önceki dönemle ilgili kıyaslamalar yaparak kapatmaya çalışmaktadır.
Fakat bu kıyaslamalardan önceki döneme ait rakamların küçültülerek,
kendi dönemlerinin abartılması ve rakamların çarptırılması
ise biraz üzücü olmaktadır. Anadolu Ajansının
08/09/2006 tarihinde geçtiği haberde, Başbakanın, göreve
geldiklerinde Türkiye'ye gelen turist sayısının 7 milyon
olduğunu, bugün ise rakamın 21 milyona ulaştığını
belirttiği ifade edilmiştir. Hâlbuki, Kültür ve Turizm Bakanlığı
sitesindeki verilere baktığımızda, AKP'nin iktidara
geldiği 2002 yılında Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısının
7 milyon değil 12 milyon 256 bin 28 kişi olduğunu görmekteyiz.
Bu durumda, Sayın Başbakan da ya iktidara geldiğinde
ne devralındığını bilmiyor ya da sürekli övündüğü
çok büyük işler yaptıkları iddiasından da hareketle,
burada, büyük işler yaptıklarını varsayarak turist
sayısının 3'e katlandığını söylemektedirler.
Her
alanda olduğu gibi bu alanda da yapılması gereken, var
olduğu söylenen ve geçmişteki başarısızlıklara
sığınmak değil, ne yapılması gerekiyorsa
o yapılmalıdır.
Tasarının
15'inci maddesiyle, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun
26'ncı maddesi değiştirilmektedir. Madde gerekçesinde
"deniz turizmi tesisleri" tanımı doğrultusunda,
madde metninde düzenleme yapıldığı belirtilmekte
ise de mevcut yasada yer alan "Ancak; yabancılar tarafından
kurulacak işletmelerde Türk uyruklu gerçek veya tüzel kişilerle
ortaklık şartı aranır." ibaresiyle "Birinci
fıkra kapsamında faaliyet gösterecek yabancılar, Yabancıların
Çalışma İzinleri Hakkında Kanun hükümlerine tabidir."
ibareleri madde metnine alınmamıştır. Bu şekilde,
turizm yatırımlarının da bankacılık veya
haberleşme sektöründe olduğu gibi, yabancı yatırımcılara
teslim edilmesi tehlikesi baş göstermektedir.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; ben, bu kürsüden, çoğu
zaman, diyorum ki, muhalefetin de önerisi alınsın muhalefetin
de görüşleri alınsın diye söylüyorum. Bugün, her üç parti
grubu da anlaşarak bu yasanın çıkması için birlikte
oy verdik. Demek ki, ülkemizin lehine olan, ülkemizi ilgilendiren,
insanları ilgilendiren yasalarda, gerektiğinde bir araya
gelinebiliyor. O zaman, hep söylüyoruz, iktidara çok iş düşüyor.
İktidar, iletişimi kurmak mecburiyetinde. O küçük, bu falan,
bu muhalefet
Muhalefet her istediğinde, "tenkit ediyor
"
Hayır, etmiyoruz. Şimdi burada diyoruz ki, bu yasanın
çıkması her üç partinin de onayıyla olmuştur ve emeği
geçen her üç partili milletvekili arkadaşlarımı kutluyorum.
Ha, eksiği yok mu? Var. Eksiğini de tamamlarız.
Şimdi
söylüyorum, Türk turizmi, eksik yapılmaktadır, hep dışa
bağımlıdır. Neden bu seyahat acenteleri yerli turistlere
ayrı fiyat, yabancı turistlere neden ayrı fiyat uyguluyor?
Bunu buradan soruyorum. Açınız otel sitelerini, şu
gün, bir kişilik oda 265 milyon, yarın, üç gün sonra "indirdim."
diyor. Peki, tamam. Peki, yazın, neden yabancı ülkeden gelen
insanlar 100 liraya kalırken, kendi iç turizmimde, kendi vatandaşım,
benim insanım neden 200 liraya, 250 liraya kalıyor? Bana
cevap verdiler seyahat acentesinden: Efendim, onlar kıştan
paralarını peşin yatırıyorlarmış,
benim vatandaşım, tam mevsiminde "ben Antalya'ya gideceğim"
diyormuş ve işte, o zaman, yer bulunmuyormuş. Ben de, o
zaman, şimdi öneriyorum: Oteller, kapasitelerinin yüzde
40'ını benim yerli vatandaşıma ayırsın. Neden
yapmasın! Yani, benim 73 milyon insanımın, hiç mi seyahat
etmeye hakkı yok? Karınca kaderince gidecek, üç gün gidecek,
beş gün gidecek; ama, neden yabancıya, gelen turiste 50-100
milyon uygularken, benim vatandaşıma 200-250 milyon gecelik
yatak ücreti uyguluyor? Sayın Bakan, bunu, seyahat acenteleriyle
konuştum, size de söylüyorum: Türk turizmine, iç turizme, oteller,
yüzde 40 bir kontenjan ayırsın ve her zaman da, yazın da,
kışın da bütün oteller dolar.
Şimdi
soruyorum turizmcilere "Bu sene turizm çok kötü." diyorlar.
Sorun öğrenin yani, söyleyecekler size, "Turizm çok kötü."
Tabii, İngiltere'de bir rüzgâr çıkar, Almanya'da eser, Türkiye'de
fırtına olursa öyle olur. Ama, sen, eğer, bunu, on iki mevsime
yayarsan, Türk turizmine de açarsan ne senin iç turizminde sıkışma
olur ne bugünkü gibi de bir yakınman olmaz.
İlgililer,
hep günü birlik düşündüğü an, plan ve program yapmadığı
an, bunları her zaman yaşarız. Otel izni verirken veya
otelleri kontrol ederken
Doğru, parasıyla yaptı, adama
"buraya, ben, devlet olarak el koyacağım" diyemezsin,
ama bir şartname koyarsın, bir şey koyarsın. Yani,
benim de vatandaşım otelin kapısından içeri girdiğinde,
Avrupalıya yapılan, Amerikalıya yapılan muameleyle
karşılaşsın, ikinci sınıf vatandaş muamelesi
görmesin. Benim ülkemin insanları, bunu hak etmiyor diye düşünüyorum.
İster beğenirsiniz ister beğenmezsiniz, ama, ben, aklımın
erdiği doğruları hep söyleyeceğim. Bu kürsüden
tenkit etmek kolay. Ben, yol gösteriyorum, tenkit etmiyorum, bu eksiktir
diyorum. Her gün şikâyet alıyorum, "aç İnterneti,
bak" diyorlar. Baktım, söyledim ben.
Bir
de, 1 kişi, 2 kişi arasında da fark var. Tek yataklı
odada fark şu kadar, tek kişilik alırsan bu, iki yataklıda
kalırsan şu kadar fark ediyor tekrar diye, bir de kişi başı sayıyorlar.
Neymiş? Dünya seyahat acentelerinin uyguladığı
fiyatmış. Oraya gelince onu uyguluyor, benim Türkiye kanunlarıma
gelince o uygulanmıyor. O, yanlış.
Bu
yasanın -tekrar söylüyorum- çıkmasında, her üç partinin
okeyi vardır.
Bu
yasanın, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını
diliyorum. Türkiye insanımızın, Müslüman âleminin
yaklaşan Kurban Bayramı'nı ve yeni yıllarını
kutluyor, hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum.
Esen
kalınız. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Şahısları
adına:
Sayın
Güven
Yok.
Sayın
Koca
Yok.
Sayın
Koç
Yok.
Sayın
Kandoğan
Yok
Sayın
Eraslan
Yok.
Tasarının
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1'inci
maddeyi okutuyorum:
FİKİR
VE SANAT ESERLERİ KANUNU, SEYAHAT ACENTALARI VE SEYAHAT
ACENTALARI
BİRLİĞİ KANUNU İLE TURİZMİ TEŞVİK
KANUNU VE BAZI
KANUNLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
MADDE
1- 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet
Kanununun 8 inci maddesine aşağıdaki bent eklenmiştir.
"F)
Her türlü denize elverişli araçlarla günübirlik tur düzenleyen
veya her türlü mal ve hizmet satanlardan, müşteriye faaliyetlerini
duyururken veya müşteri kabul ederken çevreyi veya müşteriyi
rahatsız edecek yöntemler kullananlar,"
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.44
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma
Saati: 16.54
BAŞKAN
: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER : Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46'ncı Birleşimi'nin Üçüncü Oturumu'nu açıyorum.
1305
sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Tasarı'nın
1'inci maddesi okunmuştu.
Şimdi,
1'inci madde üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Gaziantep
Milletvekili Abdülkadir Ateş... Yok.
Anavatan
Partisi Grubu adına Sayın Muzaffer Kurtulmuşoğlu,
konuşacak mısınız?
MUZAFFER
R. KURTULMUŞOĞLU (Ankara) - Hayır.
BAŞKAN
- AK Parti Grubu adına Recep Garip... Yok.
Şahısları
adına:
Alaettin
Güven... Yok.
Faruk
Koca... Yok.
Haluk
Koç... Yok.
Ümmet
Kandoğan... Yok.
Mehmet
Eraslan... Yok.
1'inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
2'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
2- 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci
cümlesinde yer alan "amacıyla," ibaresinden sonra gelmek
üzere "sadece süreli yayınlar basan yerler dışında,"
ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
3- 5846 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"İkramiye
EK
MADDE 12- Bu Kanunun 81 inci maddesine aykırı olarak çoğaltılan
nüsha ve yayınların yakalanması halinde, bu Kanun hükümleri
ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde suça konu
olan materyalleri yakalama işlemine fiilen katılan, önleme,
izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim komisyonu
başkan ve üyelerinden kamu görevlisi olanlara ikramiye ödenir.
Bir
denetim faaliyeti çerçevesinde yapılan el koymalar neticesinde
denetim komisyonu başkan ve üyelerine verilebilecek ikramiyenin
toplam tutarı, ellibin gösterge rakamının memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı
geçemez. İkramiye tutarı ilgililere eşit olarak paylaştırılır.
Bir kişiye ödenecek ikramiyenin yıllık toplam tutarı
kırkbin gösterge rakamının memur aylık katsayısı
ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez.
Ödenecek
ikramiyenin yüzde ellisi, nüsha ve yayınlar sahipsiz yakalanmışsa
mahkemesince verilecek olan müsadere kararını, sahipli
yakalanmış ise kamu davası açılmasını,
kalan yüzde ellisi ise müsadereye veya mahkûmiyete ilişkin hükmün
kesinleşmesini takip eden bir ay içinde Bakanlık bütçesinin
ilgili tertibinden ödenir.
Bu
Kanunun 81 inci maddesinin yedinci fıkrası ile satış
yapılması yasaklanmış olan yerlerde satılan
yasal nüshalara el konulması halinde ikramiye ödenmez.
Bu
maddeye göre ödenecek ikramiyelerden herhangi bir vergi ve kesinti
yapılmaz.
Denetim
komisyonlarının oluşumu ve çalışma esasları
ile ödenecek ikramiyenin hesabında el konulan materyalin niteliği
ve miktarı dikkate alınarak belirlenecek göstergeler ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar
İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının
uygun görüşü alınarak Bakanlık tarafından çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
4- 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun l inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE
1- Bu Kanunun uygulanmasında;
a)
Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
b)
Birlik: Seyahat Acentaları Birliğini,
c)
İşletme belgesi: Bakanlıkça verilen seyahat acentası
belgesini,
ç)
Paket tur: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanunda tanımlanan paket turu,
d)
Tur: Türkiye'nin tarihi, doğal, kültürel, turistik değerlerinden
en az birini tanıtma ve ulaştırmayı birlikte kapsayan,
bu hizmetlerin dahil olduğu tek bir fiyatla satılan veya
satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten
kısa bir süreyi kapsayan ticari faaliyeti,
e)
Seyahat acentası: Kâr amacı ile turistlere turizm ile ilgili
bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya,
turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve
eğlence hizmetlerini görmeye yetkili olan, oluşturduğu
ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtası
ile pazarlayabilen ticarî kuruluşu,
f)
Rehber: Bakanlıkça verilen rehber belgesini haiz kişiyi,
ifade
eder."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
5'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
5- 1618 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE
4- Türkiye'de seyahat acentalığı faaliyeti göstermek
için Bakanlıktan işletme belgesi almak zorunludur.
İşletme
belgesi almak isteyenlerin başvurularına ilişkin
usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
İşletme
belgeleri bir işletmeye mahsus olmak üzere tüzel kişilere
verilir. İşletme belgeleri devredilemez.
Yurt
dışında ve/veya yurt içinde yolcu taşımacılığı
yapan otobüs işletmelerinin hizmetleri nakliyecilik hizmeti
niteliğinde olup, bu Kanun hükümlerine tâbi değildir.
Seyahat
acentaları, işletme belgesi almak sureti ile seyahat acentalığı
faaliyeti yapabilirler. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümleri saklıdır."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
6'ncı
maddeyi okutuyorum:
MADDE
6- 1618 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE
10- Seyahat acentaları aşağıdaki hususlara uymak
zorundadır:
a)
Turlarda veya sadece tek bir otelde konaklamayı ve konaklanacak
otele ulaşımı içerenler hariç olmak üzere paket turlarda;
paket tur veya tur başına kırkbeş kişiye kadar
en az bir rehber bulundurmak; tek araç kapasitesi kırkbeş kişiyi
aşan araçlarda bir rehber bulundurmak; turistlere, rehberler
dışında herhangi bir kimse vasıtasıyla Türkiye'nin
tarihi, doğası, kültürü ve turizmi ile ilgili rehberlik
faaliyeti niteliğinde bilgi vermemek.
b)
Müşteriyi aldatıcı, kamu güvenini sarsıcı
ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmamak.
c)
Sunulan tüm hizmetlere ilişkin detaylı program ve bilgiler
ile paket tur programının hangi sigorta şirketi tarafından
sigortalandığını gösteren sözleşmenin bir
nüshasını tüketiciye vermek.
ç)
Diğer seyahat acentaları ile birlikte müteselsilen sorumlu
olarak düzenleyecekleri faaliyetlere ve aracılık hizmetlerine
ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmek.
d)
Şubeleri de dahil olmak üzere adres değişikliklerini
değişiklik yapılmadan en az on gün önce Bakanlığa
bildirmek.
e)
Müşterileri ile biletlerini satacakları ulaştırma
müesseselerine sunacakları hizmetler ve sigorta kapsamındaki
yükümlülükler hariç olmak üzere tüm seyahat acentalığı
işlemlerinden doğacak yükümlülüklerini yerine getirmek,
karşılığı olmak ve bu yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi halinde Bakanlıkça paraya çevrilerek ilgililere
ödeme yapılmak üzere seyahat acentasının grubuna göre
asgari beşbin Yeni Türk Lirası azami otuzbin Yeni Türk Lirası
arasında Bakanlıkça belirlenecek teminatı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun
34 üncü maddesinde belirtilen değerler üzerinden vermek ve teminatın
eksilmesi halinde, otuz gün içerisinde
tamamlamak.
f)
Tur programındaki yerlerde yönetmelikte belirtilen kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından hazırlanan
tanıtıcı materyallerin müşterilere sunulmasını,
bu kuruluşların talebi halinde sağlamak.
Bakanlıkça
gerekli görülen hallerde bu maddenin (e) bendinde belirtilen teminatın
alt ve üst limitleri, geçmiş yıllar için 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit
ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak
uygulanabilir.
Seyahat
acentaları ve şubelerine, teminatlara, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarının tanıtımlarına,
personel, işyeri, turist taşıma araçları, transfer
elemanlarının nitelikleri ile (a) bendindeki hususlara
ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir."
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Kanun tasarısının çerçeve 6'ncı maddesine,
birinci cümlesinde yer alan "maddesi" ibaresinden sonra
gelmek üzere "başlığıyla birlikte" ibaresinin
eklenmesini, bu Madde ile değiştirilen 1618 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesine "Seyahat acentalarının yükümlülükleri"
başlığının eklenmesini ve aynı maddenin
(e) bendinde yer alan "sigorta" ibaresinden sonra gelmek üzere
"limiti" ibaresinin eklenmesini arz ederiz.
İrfan
Gündüz Berhan
Şimşek Mücahit
Daloğlu
İstanbul İstanbul Erzurum
Mehmet
Kartal Zeynep Karahan Uslu Abdulkadir Ateş
Van İstanbul Gaziantep
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz efendim.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Uygun görüşle
katılıyoruz.
K.
KEMAL ANADOL (İzmir) - Gerekçe
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Başlık maddeyle uyumlu hale getirilmesi ve müşterinin
sigorta limitini aşan zararının teminattan karşılanacağına
açıklık getirilmek istenmiştir.
BAŞKAN
- Gerekçesini dinlediğiniz önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
6'ncı
maddeyi kabul edilen önerge istikametinde oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
7'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
7- 1618 sayılı Kanunun (IV) numaralı bölüm başlığı
"Sigorta" olarak, 12 nci maddesi ise başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Zorunlu
sigorta
MADDE
12- Seyahat acentaları, Türkiye'de satılan paket turlarda:
a)
Düzenledikleri paket tur kapsamında; müşteriye taahhüt
ettikleri hizmetlerin acentanın iflası da dahil olmak üzere
herhangi bir nedenle verilmemesi veya taahhüt edilen şekilde
verilmemesinden kaynaklanabilecek sorumluluklarını
sigorta ettirmek zorundadır. Bu durumda sigortacının
sorumluluğu en az paket tur bedeli kadar olmalıdır.
Müşteri, sigorta kapsamındaki zararını doğrudan
doğruya sigorta şirketinden talep edebilir.
Seyahat
acentaları ve sigorta şirketleri, sigorta sözleşmelerini
yaptıkları andan itibaren beş iş günü içerisinde
sözleşmenin bir örneğini Bakanlığa göndermekle
yükümlüdürler. Sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde,
bu durum aynı süre içerisinde seyahat acentaları ve sigorta
şirketleri tarafından Bakanlığa bildirilir.
İlgili
branşta ruhsatı bulunan sigorta şirketlerinin paket
tur sigortası yapmaları zorunludur. Hazine Müsteşarlığı
gerekli durumlarda sigorta primlerini belirlemeye yetkilidir.
b)
Paket tur sözleşmesi düzenlenirken, müşteriye;
1-
Müşterinin kaza ve hastalık halinde çıkış noktasına
dönüş masraflarını,
2-
Her türlü kazadan doğan zararını ve tedavi masraflarını,
poliçe
limiti kadar karşılayacak
şekilde sigorta ettirilebileceğini bildirmekle yükümlüdürler."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
8'inci
maddeyi okutuyorum :
MADDE
8- 1618 sayılı Kanunun 27 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"İdarî
para cezaları ve belge iptali
MADDE
27- Bu Kanun ile ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uymayan seyahat
acentalarına, fiilleri başkaca bir suç oluştursa bile
bu suça ilişkin ilgili makamca verilecek cezadan ayrı olarak,
Bakanlıkça aşağıda belirtilen cezalar uygulanır.
a)
İdarî para cezaları ve bu cezaların uygulanacağı
durumlar aşağıda belirtilmiştir:
1-
Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (a) ve (f) bendinin ihlali halinde
binbeşyüz Yeni Türk Lirası.
2-
Bu Kanunun 7, 17, 19, 20 veya 21 inci maddelerinden birinin veya 10
uncu maddesinin (c), (ç) veya (d)
bentlerinden birinin ihlalinin tespiti halinde bin Yeni
Türk Lirası.
3-
Bu Kanunda belirtilen veya Bakanlıkça istenilen bilgi ve belgelerin
süresi içerisinde verilmemesi veya yanıltıcı bilgi
veya belge verilmesi halinde ikibin Yeni Türk Lirası.
4-
Bu maddede belirtilen fiiller dışında, bu Kanun ve ilgili
mevzuat hükümlerine uymayan seyahat acentaları durumu düzeltmeleri
veya bir daha mevzuata aykırı davranmamaları konusunda
Bakanlıkça uyarılırlar. Uyarıya rağmen otuz
gün içerisinde gerekli düzeltmelerin yapılmaması veya
bir yıl içerisinde uyarmayı gerektiren aynı veya
başka fiil veya fiillerin tespiti halinde bin Yeni Türk Lirası.
b)
Seyahat acentası işletmesi belgesi aşağıdaki
hallerde iptal edilir:
1-
Bu Kanunun 12 nci maddesi hükümleri uyarınca zorunlu sigortanın
yaptırılmaması.
2-
Bir yıl içerisinde üç kez idarî para cezası almayı gerektirir
fiillerin tespiti.
3-
Seyahat acentasının belge almaya esas niteliklerini kaybettiğinin
veya bu Kanunda yer almayan faaliyetlerde bulunduğunun tespiti.
4-
Bu Kanunun 10 uncu maddesinin (b) veya (e) bendini ihlal eden bir fiilin
tespiti.
Bu
madde uyarınca işletme belgesi iptal olunan seyahat acentalarının
isimleri veya iltibasa yol açacak bir isim hiçbir seyahat acentasına
yeniden verilemez. İşletme belgesi iptal olunan seyahat
acentaları ve bunların şubelerine ve bunların iptale
neden olan işlemi sırasındaki ortakları ile bunların
eşleri ve birinci dereceye kadar kan ve kayın hısımlarına
beş yıl, bu maddenin (b) bendinin (1) ve (4) numaralı alt
bentlerinin ihlali halinde ise on yıl süreyle yeniden belge verilmez.
Birlikçe geçici faaliyetten men cezası verilen seyahat acentalarının
belgeleri, fiilleri bu maddenin (b) bendi uyarınca bir cezayı
gerektirmiyorsa, geçici men süresince iptal edilir.
Bu
maddede belirtilen idarî para cezaları her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit
ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak
uygulanır."
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Kanun tasarısının çerçeve 8 inci Maddesi ile değiştirilen
1618 sayılı Kanunun 27 nci Maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "ve" ibaresinin
"veya" olarak değiştirilmesini, aynı bendin
(2) numaralı alt bendinde yer alan (20) ibaresinin madde metninden
çıkartılmasını ve Maddenin ikinci fıkrasının
son cümlesinde yer alan "geçici faaliyetten men" ibaresinin
"geçici ve uzun süreli üyelikten çıkarma" olarak değiştirilmesini
arz ederiz.
İrfan
Gündüz Berhan
Şimşek Mücahit
Daloğlu
İstanbul İstanbul Erzurum
Zeynep
Karahan Uslu Abdulkadir
Ateş Mehmet Kartal
İstanbul Gaziantep Van
Hacı
Biner Mehmet
Işık
Van Giresun
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz efendim.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Uygun görüşle
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı
alt bendinde "ve" ibaresi yer alması halinde, birbiriyle
ilgisi bulunmayan her iki eylemin birlikte gerçekleşmesi halinde
suç oluşacağından bunun düzeltilmesi, Kanun 20 nci maddesinde
belirtilen hususlar zaten bir alt bentte cezalandırıldığından
bunun çıkartılması, ve "geçici faaliyetten
men" cezalarıyla ilgili teknik ibarenin düzeltilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul
edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
9'uncu
maddeyi okutuyorum:
MADDE
9- 1618 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE
30- Bakanlıktan belge almaksızın bu Kanun uyarınca
seyahat acentalarının yapabileceği faaliyetlerde
bulunanlar hakkında, 29 uncu maddede belirtilen idarî soruşturmadan
ayrı olarak, üç aydan altı aya kadar hapis ve bin güne kadar
adlî para cezasına hükmolunur.
Bakanlıktan
belge almaksızın rehberlik faaliyetinde bulunanlar hakkında,
bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Seyahat
acentaları ve anlaşmalı rehberlerin müşterilerine
verdikleri hizmetler sırasında, müşteri ile yapılan
sözleşmede açıkça taahhüt edilen ve verilen hizmetle
doğrudan ilgili olanlar hariç olmak üzere ve müşterinin
bilgisi dışında, müşterilerin yaptıkları
alışveriş veya müşterilerin sözleşmede belirtilenler
dışında belli bir işletmeye gönderilmeleri karşılığında
herhangi bir menfaat temin etmeleri halinde, seyahat acentalarını
temsil ve ilzama yetkili kişiler ve rehberler aleyhinde üç aydan
altı aya kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezasına
hükmolunur. Hakkında bu fıkra hükümleri uyarınca
mahkûmiyet kararı kesinleşen seyahat acentalarının
ve rehberlerin belgeleri Bakanlıkça iptal edilir ve bunlar
beş yıl süreyle seyahat acentacılığı veya
rehberlik yapamaz."
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Kanun tasarısının çerçeve 9. maddesi ile değiştirilen
1618 Sayılı Kanunun 30. maddesinin son fıkrasında
yer alan "seyahat acentalarını temsil ve ilzama yetkili
kişiler ve rehberler aleyhinde üç aydan altı aya kadar hapis
ve bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Hakkında
bu fıkra hükümleri uyarınca mahkumiyet kararı kesinleşen"
ibaresinin madde metninden çıkartılmasını arz
ederiz.
Abdulkadir
Ateş İrfan
Gündüz Mücahit Daloğlu
Gaziantep İstanbul Erzurum
Mehmet
Kartal Kemal Anadol Berhan Şimşek
Van İzmir İstanbul
Abdullah
Erdem Cantimur
Kütahya
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Hapis yerine kapatma cezası verilmesi hakkında düzenleme
yapılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul
edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
10'uncu
maddeyi okutuyorum:
MADDE
10- 1618 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin (A) bendinin (g)
alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
aynı bende aşağıdaki alt bentler ve maddeye
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"g)
Gerekli olduğu takdirde taşınmaza bağlı mülkiyet
ve diğer sınırlı aynî hakların edinilmesine
ve satışına karar vermek. Ancak, taşınmazların
satışı için Genel Kurulun üçte iki çoğunluğunun
olumlu oyu gereklidir."
"ğ)
Üyelerini diğer meslek kuruluşları ile kamu kurum ve
kuruluşları nezdinde temsil etmek, dava açmak, dernek, vakıf
ve iktisadi işletmelerini kurmak, Birliğin amacını
gerçekleştirmek için şirket kurulması veya kurulu
olanlara ortak olunması konusunda karar vermek.
h)
Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek hizmetlerin ücretini
tespit için Yönetim Kuruluna yetki vermek.
ı)
Genel Kurul yetkisi dahilindeki konularda Yönetim Kuruluna yetki
vermek."
"Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde,
Disiplin Kurulu ve disiplin cezaları ile Genel Kurul toplantıları,
seçimler ve yasaklara ilişkin olarak 5362 sayılı Esnaf
ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 24 üncü maddesi
ile aynı Kanunun üçüncü kısmının birinci bölümünün
esnaf ve sanatkâr odalarına ilişkin hükümleri uygulanır."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
11'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
11- 1618 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrasına
aşağıdaki bentler ile
maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"ç)
Birlikçe onaylanacak belgeler ve verilecek hizmetlerin gelirleri,
d)
Yayınlardan, sosyal, kültürel ve eğitim faaliyetlerinden
elde edilecek gelirler,
e)
Fuar, sergi ve benzeri organizasyonlardan elde edilecek gelirler,
f)
Birliğin menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, iştirak
ve şirket karlarından elde edilecek gelirler,
g)
Diğer gelirler."
"Birliğe
kayıt ücreti yirmibin Yeni Türk Lirası olup, nakden ve bir
defada tahsil edilir. Yıllık aidat, üye kayıt ücretinin
yüzde beşidir. Üye kayıt ücreti ve yıllık aidat her
takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl
için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi
uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılarak uygulanır. Yıl içinde tahsil edilmeyen
yıllık aidatlara 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı
uygulanır."
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Kanun tasarısının çerçeve 11. maddesi ile eklenen
fıkrada yer alan "6183 Sayılı Amme Alacaklarının
Tahsili Usulü Hakkında kanun hükümlerine göre" ibaresinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ederim.
Abdulkadir
Ateş İrfan
Gündüz Mücahit Daloğlu
Gaziantep İstanbul Erzurum
Kemal
Anadol Abdullah Erdem Cantimur Mehmet Kartal
İzmir Kütahya Van
Berhan
Şimşek
İstanbul
"genel
kurul kararı ile yönetim kuruluna verilecek yetkilendirme
ile "
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz efendim.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
6183
Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun hükümlerinin sonuçları ile birlikte kamu kurumu tüzel
kişiliği niteliğine haiz meslek birliğine uygulanması
mümkün olamayacağından, değişiklik talebimiz
doğrultusunda yasalaşmasını arz ederiz.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul
edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
17.17
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.28
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
46'ncı Birleşimi'nin Dördüncü Oturumu'nu açıyorum.
1305
sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine
kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
Tasarının
12'nci maddesini okutuyorum:
MADDE
12- 1618 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Seyahat
acentaları
GEÇİCİ
MADDE 3- Gerçek kişilere ait seyahat acentalarının
işletme belgeleri bir defaya mahsus olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde tüzel kişiliğe
devredilebilir.
Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kurulmuş bulunan
seyahat acentaları, bu Kanunun 10 uncu maddesinin (e) bendinde
belirtilen teminatı aynı maddenin son fıkrası
uyarınca hazırlanacak yönetmeliğin yayımından
itibaren iki yıl içerisinde Bakanlığa ibraz etmekle
yükümlüdürler. Bu teminat mektuplarının ibrazı halinde
Bakanlıkta mevcut teminat mektupları iade edilir. Bu yükümlülüğe
uymayan seyahat acentalarının belgeleri bu Kanunun 27
nci maddesinin (4) numaralı alt bendi uyarınca iptal edilir."
BAŞKAN
- Madde üzerinde önerge vardır, önergeyi okutuyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Tasarının
çerçeve 12 nci maddesinde yer alan "27 nci maddesinin" ibaresinden
sonra (b) bendinin ibaresinin eklenmesini arz ederiz.
Eyüp
Fatsa Kemal Anadol Muzaffer Kurtulmuşoğlu
Ordu İzmir Ankara
Mehmet
Kartal Yılmaz
Kaya
Van İzmir
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyorum efendim.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Atıf
yapılan yerin tam olarak gösterilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul
edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
13'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
13- 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun
3 üncü maddesinin (i) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş
ve maddeye aşağıdaki (k) ve (l) bentleri eklenmiştir.
"i)
Deniz turizmi araçları: Gezi, spor, eğlence ve turizm amaçlı
olarak, denize elverişlilik belgesine sahip gerçek ve tüzel
kişilere ait özel ve ticari yatları, kruvaziyer gemileri
ve dalabilir deniz araçlarını,
1)
Yat: Kamarası, tuvaleti, lavabosu, mutfağı olan, ticari
olarak veya ticari olmadan gezi ve spor amacıyla kullanılan,
yük, yolcu ve balıkçı gemisi niteliğinde olmayan, taşıdığı
yolcu sayısı onikiyi geçmeyen veya kabotaj seferinde yüz
mille sınırlı, en yakın karadan yirmi milden fazla
uzaklaşmamak şartıyla taşıdığı
yolcu sayısı otuzaltıyı geçmeyen ve tonilato belgesinde
yat olduğu belirtilen gemiyi,
2)
Kruvaziyer gemi: Gezi, eğlence
ve spor amacı ile önceden belirlenmiş program ve rotada seyreden,
deniz turizmi ticaretinde kullanılmaya uygun, içerisinde
lüks kamaralar, yüzme havuzları bulunan, kıtalararası
seyahate elverişli, yüksek yolcu kapasitesine sahip ve denize
elverişli olan gemiyi,
3)
Dalabilir deniz aracı: İnsan taşıyan, fiziksel
olarak su altında ve su üstünde seyir esnasında bir desteğe
bağlı olmadan hareket edebilen veya her durumda su üstü
desteği ile su altında çalışan deniz aracını,
4)
Günübirlik gezi teknesi: Gezi, spor, eğlence ve turizm amacı
ile limandan aldığı yolcuyu aynı gün aynı limanda
indiren Denize Elverişlilik Belgesine sahip tekneleri,
"k)
Deniz turizmi tesisleri: Münhasıran deniz turizmi araçlarına
güvenli bağlama, karaya çekme, bakım, onarım ve sosyal
hizmetlerden birkaçını veya tamamını sunan turizm
tesislerini,
l)
Sınıflandırma: Deniz turizmi tesisleri dışındaki
turizm işletme belgeli tesislerin asgari nitelikler, kapasite,
fizikî özellikler, kullanılan malzeme standardı, işletme
ve hizmet kalitesi ile personelinin nitelikleri ve eğitim düzeyi
gibi ölçütlerinin sektör temsilcisinin de yer aldığı
sınıflandırma komisyonunca değerlendirilerek
tür veya sınıfının Bakanlıkça belirlenmesidir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
14'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
14- 2634 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin (H) bendinin birinci
fıkrasının ikinci cümlesi "Bölgenin tamamının
veya alt bölgenin tek bir ana yatırımcıya tahsisi için
yapılan başvuruların tamamı Bakanlar Kurulu tarafından
değerlendirilerek seçilen yatırımcıya ön izin
verilmesine ve ön izin koşullarına karar verilir.
İşlemler, ön izin koşullarına göre Bakanlıkça
yürütülür." şeklinde değiştirilmiş ve bu bentten
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Kültür
ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yeni işe başlayan
ana yatırımcı, alt yatırımcı ve yatırımcıların
bu bölgelerde yapacakları yatırımlara yatırım
teşvik kararnamesi çerçevesinde hangi teşviklerin verileceği
ve verilecek teşviklerin hangi yatırımlara ne şekilde
ve ne ölçüde uygulanacağı hususlarında Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
Kültür
ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yatırım yapmak
isteyen ana yatırımcı, alt yatırımcı veya
yatırımcılar, 2872 sayılı Çevre Kanununun 10
uncu maddesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmekle
mükelleftirler. Ancak, bu yatırımlar yer tetkiki kararından
muaftır. ÇED raporunun sunulması üzerine Çevre ve Orman
Bakanlığınca, yatırımın niteliğine
bağlı olarak, ÇED mevzuatında belirtilen kuruluşların
temsilcilerinden oluşan inceleme ve değerlendirme komisyonu
kurulur. Raporun Çevre ve Orman Bakanlığına intikali
tarihinden itibaren inceleme, değerlendirme ve nihai karar
verme süreci en geç iki aydır. Bu süreye, ana yatırımcı,
alt yatırımcı veya yatırımcının raporu
düzeltmesi için tanınan süre dahil değildir. Ana yatırımcı,
alt yatırımcı veya yatırımcı, düzeltilmek
üzere kendisine geri verilen raporunu onbeş gün içinde düzeltmek
zorundadır.
Kültür
ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde; ÇED olumlu kararı
veya ÇED gerekli değildir kararı verilen yatırımlar
hakkında, yukarıda sayılan işlemlerin tamamlanmasının
ardından, yatırımın gerçekleşmesi için
alınması gereken tüm izin, onay ve ruhsatlar, ilgili kurumlarca
başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın onbeş
gün içinde verilir. İrtifak hakkı dahil diğer bütün
işlemler ise en geç üç ay içerisinde tamamlanır. Yatırımın
tamamlanıp tesisin işletmeye geçebilmesi için alınması
gereken izin ve ruhsatlar da ilgili kurumlarca onbeş gün içinde
verilir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
15'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
15- 2634 sayılı Kanunun Dördüncü Bölüm başlığı
"Deniz Turizmi" olarak, 26 ncı maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz
turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği:
MADDE
26- Gerçek ve tüzel kişiler, Denizcilik Müsteşarlığından
işletme izni ve Bakanlıktan belge almak koşulu ile deniz
turizmi tesisleri yatırım ve işletmeciliği yapabilirler."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
16'ncı
maddeyi okutuyorum:
MADDE
16- 2634 sayılı Kanunun 27 nci maddesi başlığı
ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz
turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği:
MADDE
27- Gerçek ve tüzel kişiler, Bakanlıktan
belge alarak deniz turizmi araçları yatırım ve işletmeciliği
yapabilirler.
Bakanlıktan
belgeli deniz turizmi araçları bu Kanunda belirtilen amaçlar
dışında faaliyette bulunamazlar.
Türk
Bayrağı çekemeyen deniz turizmi araçlarına, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun
823 üncü maddesine bağlı kalmaksızın, Türk Bayrağı
çekilmesine izin vermeye Bakanlık yetkilidir.
Yabancı
bayraklı deniz turizmi araçlarının Türk karasuları
ve limanları arasında turizm amacıyla kullanılmasına
ilişkin esaslar yönetmelikle belirlenir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
17'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
17- 2634 sayılı Kanunun 28
inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Türk
karasuları ve limanları arasında seyir esasları:
MADDE
28- Özel veya ticari Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi
araçlarının Türkiye'ye giriş ve çıkış
işlemleri deniz hudut kapılarında yapılır.
Deniz turizmi araçları için yapılan bu işlemler sonradan
uğrayacakları Türk limanları ve kışlama yaptıkları
alanlarda da geçerlidir.
Deniz
turizmi araçlarına Türk limanlarında yapılan
sıhhî muamele yabancı bir limana uğramadıkları
ve Türkiye'de kaldıkları sürece geçerlidir ve bunlara vize
uygulanmaz. Ancak ölüm ve bulaşıcı hastalık halinin,
en yakın liman başkanlığına veya en yakın
mülki idare amirliğine bildirilmesi zorunludur.
Türkiye'ye
giriş işlemini tamamlamış Türk ve yabancı bayraklı
deniz turizmi araçları; Türk karasuları ve limanları
arasında serbestçe dolaşabilirler. Yabancı bayraklı
veya yabancıların kullandıkları deniz turizmi
araçları, Bakanlar Kurulunca, Genelkurmay Başkanlığı
ve Bakanlığın uygun görüşü alınarak tespit ve
ilan edilen seyir haritalarına işlenmiş yasak bölgeler
dışında kalan kıyı ve koylara gezi amacıyla
yanaşabilir ve demirleyebilirler.
Türk
ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının Türkiye'ye
giriş ve çıkış işlemleri ile Türk limanları
arasında yapacakları seferler ve kışlama işlemleri
ilgili idarelerince düzenlenecek belge üzerinde yapılır.
Ancak Türk bayraklı özel deniz turizmi araçları; Türk limanları
arasında yapacakları seferlerde bu belgeyi kullanmak zorunda
değildir.
Kruvaziyer
gemilerde casino varsa Türk karasularında seyir esnasında
kapalı tutulmasına ilişkin gerekli tedbirler ilgili
idarelerce alınır."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
18'inci
maddeyi okutuyorum :
MADDE
18- 2634 sayılı Kanunun 29
uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Deniz
turizmi araçlarının Türkiye'de kalış süresi ve kabotaj
hakları:
MADDE
29- Yabancı bayraklı deniz
turizmi araçları, gezi, bakım, onarım, kızaklama
veya kışlamak amacıyla Türkiye'de beş yıla kadar
kalabilirler. Bu süre yönetmelikte belirtilen esaslara göre Bakanlıkça
beş yıl daha uzatılabilir.
Türk
ve yabancı bayraklı yatlar, gezi, spor ve eğlence amacıyla
kullanılmak üzere Türk ve yabancı uyruklu kişilere kiraya
verilebilir. Bu şekilde kiralanan yatların kiracıları
tarafından ticari amaçla kullanımı yasaktır.
Türk
ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi,
spor ve eğlence amacıyla kullanılması yolcu taşımacılığı
sayılmaz."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum : Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
19'uncu
maddeyi okutuyorum :
MADDE
19- 2634 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE
33- Belge sahibine, ilgili diğer Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla aşağıda
belirtilen durumlarda ve miktarlarda idari para cezası uygulanır
:
a)
Uyarma cezasına rağmen, otuz gün içinde gerekli düzeltmenin
yapılmaması veya bir yıl içinde yeni uyarma cezasını
gerektiren fiil veya fiillerin tespiti ile bu Kanunda belirtilen
veya Bakanlıkça istenilen bilgi veya belgelerin süresi içerisinde
verilmemesi veya yanıltıcı bilgi veya belge verilmesi
hallerinde üçbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
b)
Bakanlığa bilgi verilmeksizin, işletmenin bir
yıl içinde otuz günden fazla süreyle aralıksız olarak
belgelendirme için zorunlu bir kısmının veya tamamının
kapalı tutulması halinde üçbin Yeni Türk Lirası idarî
para cezası.
c)
Yazı, reklam, afiş, broşür ve benzeri araçlarla Bakanlığın
veya müşterilerin yanıltılması veya yanıltıcı
unvan kullanılması veya müşteriye taahhüt edilen hizmetin
verilmemesi veya eksik verilmesi veya bu hizmetin en az eşdeğer
nitelikleri haiz bir işletmede verilmesinin sağlanmaması
hallerinde beşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
d)
Müşterinin can veya mal güvenliğinin sağlanmasında
işletme sahibi veya sorumlusu veya personelin katkısı,
kusuru veya ihmaliyle işletmede suç işlendiğinin
tespiti halinde beşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası.
e)
İzinsiz olarak yatırım veya işletmenin tümünün veya
belgelendirme için zorunlu bir kısmının devredilmesi,
kiraya verilmesi, ortaklık statüsünün, unvanının veya
türünün değiştirilmesi hallerinde üçbin Yeni Türk Lirası
idarî para cezası.
f)
Onaylı fiyat tarifelerinin üzerinde fiyat uygulanması
halinde fazladan alınan ücretin yirmi katı idarî para cezası.
(f)
bendi hariç bu maddede belirtilen idarî para cezaları her takvim
yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi
uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılarak uygulanır."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
20'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
20- 2634 sayılı Kanunun 34
üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Belge
iptali:
MADDE
34- Turizm yatırımı veya turizm işletmesi belgesi;
a)
Bir yıl içerisinde üçüncü kez idari para cezasını gerektiren
bir fiilin tespiti,
b)
Yatırım belgesi süresi sona ermesine rağmen yatırımın
tamamlanmaması veya turizm işletmesi belgesi alınamaması,
c)
Tesisin belgelendirilebilecek işletme türleri dışında
faaliyet göstermesi veya turizm işletmesi faaliyetine son verilmesi,
ç)
Tesisin belgeli olarak faaliyet göstermesinin ülke turizmi
açısından sakınca yaratması,
d)
Tesisin belgelendirilmesi için gerekli olan ilgili kurumdan
alınan işletme iznine esas belgenin geçerliliğini yitirmiş
olması,
e)
Tesisin yatırım veya işletme döneminde belgelendirilmesine
esas niteliklerini önemli ölçüde kaybetmiş olması,
hallerinde
Bakanlıkça iptal edilir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
21'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
21- 2634 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin (A) bendinin (4)
numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(4)
Deniz turizmi tesisleri ve deniz turizmi araçları yatırım
ve işletmeciliği ile bu Kanunun 28 ve 29 uncu maddelerinin
uygulanmasına ilişkin Denizcilik Müsteşarlığının
görüşü alınarak tespit edilecek hususlar."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
22'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
22- 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanununun 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Yukarıdaki
hükümlere göre, taşınmaz kültür varlıklarının
korunmasına katkı payı olarak tahsil olunan miktarlar
tahsil edildiği ayı takip eden ayın onuncu günü akşamına
kadar il özel idarelerine bir bildirim ile beyan edilerek aynı
süre içinde ödenir. Tahsil ettikleri katkı payını yukarıda
belirtilen süre içinde il özel idarelerine yatırmayan belediyelerden,
bu katkı payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı
tatbik edilerek tahsil edilir.
Belediye
başkanları, belediyelerin tahsil ettikleri paylardan il
özel idarelerine ödemeleri gereken taşınmaz kültür varlıklarının
korunmasına katkı paylarının, zamanında ve
tam olarak ödenmesini sağlamakla yükümlüdür. Ödenmeyen paylar,
ilgili il özel idaresinin talebi üzerine ilgili belediyenin
İller Bankasından aldığı genel bütçe vergi gelirleri
payından kesilerek talep eden özel idareye gönderilir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
23'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
23- 16/4/2003 tarihli ve 4848 sayılı
Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri
Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendine "yapmak"
ibaresinden sonra gelmek üzere "; yerel yönetimler, kamu kurum
ve kuruluşları tarafından kurulan veya kamu personelini
desteklemek için kurulan dernekler ve aynı amaçlarla Türk Medeni
Kanununa göre kurulan vakıflar dışındaki
asıl amacı kültür, sanat, turizm ve tanıtım faaliyeti
olan dernek ve vakıflar ile özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek
projelere nakdi yardımda bulunmak," ibaresi eklenmiştir.
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
24'üncü
maddeyi okutuyorum:
MADDE
24- 4848 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"GEÇİCİ
MADDE 7- Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Kültür
ve Turizm Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir.
4848
sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilât
ve Görevleri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca
kadrosu iptal edilenlerden anılan Kanun uyarınca Bakanlık
Müşavirliği kadrolarına bu Kanunun yayımı
tarihinden önce atanmış olanlar, bu madde ile ihdas edilmiş
kadrolara herhangi bir işleme gerek kalmaksızın atanmış
sayılır. Bunlar dışında söz konusu kadrolara
atama yapılamaz. Bu kadroların herhangi bir sebeple boşalması
halinde kadrolar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal
edilmiş sayılır."
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan kanun tasarısının çerçeve 24'üncü maddesi ile
4848 sayılı Kanuna eklenen geçici 7'nci maddenin eki kadro
cetvelinde 18 (onsekiz) olarak yer alan "Bakanlık müşaviri"
kadrosunun 20 (yirmi) olarak değiştirilmesini arz ederiz.
İrfan
Gündüz Hacı
Biner Mücahit Daloğlu
İstanbul Van Erzurum
Mehmet
Kartal Mehmet
Işık Berhan
Şimşek
Van Giresun İstanbul
Zeynep
Karahan Uslu Abdulkadir
Ateş
İstanbul Gaziantep
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
tasarısının Meclise sevkinden sonra 4848 sayılı
Kanun uyarınca kadrosu iptal edilenlerden bu kadroya atananların
sayısı yirmiye çıktığından düzeltme yapılması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Maddeyi
önergede yapılan değişiklik cetveliyle birlikte oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
25'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
25- 14/7/2004 tarihli ve 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi
ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında
Kanunun 8 inci maddesinin altıncı fıkrasının
birinci cümlesinden sonra gelmek üzere "Yapımın gösterime
girdiği yılı takip eden takvim yılı sonu itibarıyla,
yapımdan elde edilen toplam hasılattan, bu yapım için
yapılan giderler düşüldükten sonra kalan net tutardan, toplam
proje giderlerine yapılan destek oranında ve bu desteği
geçmeyecek miktarda geri ödeme yapılır. Yapımın
gösterime girmemesi veya tarihinin tespit edilememesi halinde,
en geç desteğin yapıldığı yılı takip
eden takvim yılı sonu itibarıyla gösterime girmiş
sayılır." cümleleri eklenmiş, aynı fıkranın
üçüncü cümlesinde yer alan "yönetmeni üç yıl süreyle, yapımcısı
ise bir daha," ibaresi "yapımcısı üç yıl süreyle"
olarak değiştirilmiş ve sekizinci fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "yapım ve yapım sonrası
destekler için toplam giderlerinin % 30'unu, proje destekleri
için" ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
26'ncı
maddeyi okutuyorum:
MADDE
26- 5224 sayılı Kanunun 11
inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Kültür
ve Turizm Bakanlığı, film yapım destekleri için
yılı ödeneğinin % 50'sini geçmemek ve Maliye Bakanlığının
uygun görüşünü almak kaydıyla gelecek yıllara sari
taahhüt ve sözleşmeler yapmaya yetkilidir."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
27'nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
27- 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri
Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Turizm
alt yapı hizmet birlikleri
EK
MADDE 1- Kültür ve turizmi koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm
merkezlerinde, alanın bütüncül bir anlayışla korunması,
geliştirilmesi, tanıtımı, kültür ve turizme
ilişkin sosyal ve teknik alt yapının gerçekleştirilmesi
ve işletilmesini sağlamak amacıyla alandaki bütün mahalli
idarelerin katılımı ile bir mahalli idare birliği
kurulur. Bu amaçla kurulan mahalli idare birliklerinin meclis üyelerinin
üçte biri, alandaki Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm
belgeli konaklama tesislerinin ve deniz turizmi tesislerinin
temsilcilerinin kendi aralarından, birlik tüzüğünde belirlenen
sayıda ve gizli oyla belediye meclis üyeliğine seçilme
şartlarını taşımak kaydıyla seçecekleri
üyelerden oluşur. Seçim, birlik merkezinin bulunduğu yer
il özel idaresi encümenlerinin gözetiminde yapılır.
Birliğin
görev ve yetki alanında bulunan konaklama tesisleri, üye mahalli
idarelerin ödediği aidatın üçte birinden az olmamak üzere
konaklama tesislerinin yatak sayıları deniz turizmi tesislerinin
ise bağlama kapasiteleri dikkate alınarak birlik meclisince
belirlenecek miktarda üyelik aidatı öder. Üye olmayan diğer
turizm tesisleri ve hizmetten yararlananlar, birlik meclisince belirlenecek
miktarda katılım payı veya ücreti öder."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
28'inci
maddeyi okutuyorum:
MADDE
28- 5355 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Turizm
alt yapı hizmet birliklerinin kuruluşu
GEÇİCİ
MADDE 3- Bu Kanunun ek 1 inci maddesinde
belirtilen turizm alt yapı hizmet birliklerinin kurulma
işlemleri bölge veya merkezde yetkili valiler tarafından
bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde
tamamlanır. Bölge veya merkezin birden fazla il sınırını
kapsaması halinde, bu konuda İçişleri Bakanlığınca
görevlendirilecek valilik, kuruluş işlemlerini yürütür.
Bu
Kanunun yayımı tarihinden önce kurulmuş turizm alt yapı
hizmet birlikleri, tüzüklerini en geç bir yıl içerisinde Kanuna
uygun hale getirirler."
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
29'uncu
maddeyi okutuyorum:
Yürürlükten
kaldırılan ve değiştirilen hükümler
MADDE
29- 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları
ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun 2, 9, 11, 13, 14,
15, 16, 18, 22, 23, 25, 28 ve 31 inci maddeleri ile 3 üncü maddesinin
üçüncü fıkrası, 6 ncı maddesinin son fıkrası
ve 29 uncu maddesinin son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
1618
sayılı Kanunun 3, 20 ve 34 üncü maddelerinde yer alan
"Turizm ve Tanıtma Bakanlığınca" ibareleri
"Bakanlıkça"; 6, 17 ve 19 uncu maddelerinde yer alan
"Turizm ve Tanıtma Bakanlığına" ibareleri
"Bakanlığa"; 24 üncü maddesinde yer alan "Turizm
ve Tanıtma Bakanlığı" ibaresi "Bakanlık"
ve 26 ncı maddesinde yer alan "Turizm ve Tanıtma Bakanlığında"
ibaresi "Bakanlıkta" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN
- Madde üzerinde bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan çerçeve 29. maddenin ikinci fırkasının sonunda
yer alan "Bakanlıkta" ibaresinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki ibarenin eklenmesini arz ederiz.
"ve
32. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Ankara"
ibaresi "İstanbul"
Abdulkadir
Ateş İrfan
Gündüz Berhan
Şimşek
Gaziantep İstanbul İstanbul
Kemal
Anadol Abdullah Erdem Cantimur Mehmet Kartal
İzmir Kütahya Van
BAŞKAN
- Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK,
İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU SÖZCÜSÜ ASIM AYKAN
(Trabzon) - Uygun görüşle takdire arz ediyoruz efendim.
BAŞKAN
- Hükûmet?
KÜLTÜR
VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ (Aydın) - Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN
- Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Seyahat acentalarının çoğunluğunun merkezinin
İstanbul olması nedeni ile Birliğin merkezinin
İstanbul'a alınması amaçlanmıştır.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul
edilen önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
30'uncu
maddeyi okutuyorum:
Yürürlük
MADDE
30 - Bu Kanunun;
a)
7 nci maddesi yayımı tarihinden üç ay sonra,
b)
Diğer maddeleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe
girer.
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
31'inci
maddeyi okutuyorum:
Yürütme
MADDE
31- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
- Madde üzerinde, AK Parti Grubu adına Ordu Milletvekili ve
Grup Başkan Vekili Eyüp Fatsa.
Sayın
Fatsa buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK
PARTİ GRUBU ADINA EYÜP FATSA (Ordu) - Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; yaklaşık
iki hafta gece gündüz demeden devam eden yoğun bütçe maratonundan
sonra, yine, bir hafta, arkasından, Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kanun tasarı ve tekliflerini görüştük, nihayet 2006
yılının Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma
takvimini, programını bu şekliyle nihayetlendirmiş
bulunuyoruz.
Ben,
bütün bu süreçte, bu, gerek 2007 Merkezî Bütçe Kanun Tasarısı'nın
görüşülmesinde gerekse diğer kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesinde katkı sağlayan bütün siyasi parti
gruplarına hassaten teşekkür ediyorum. Yine, bu çalışmaların
arka planında sorumluluk alan bürokrat arkadaşlarımıza,
özellikle Genel Kurul içerisinde gerek Başkanlık Divanında
gerekse stenograf olarak sorumluluk alan, görev yapan gerekse kavas
olarak görev yapan bütün arkadaşlara da hassaten teşekkür
ediyorum.
Yeni
bir yıla gireceğiz inşallah, yeni yılda ben bütün
aziz milletimizin hem yeni yılını hem mübarek Kurban
Bayramı'nı tebrik ediyorum. Hassaten siyasi parti gruplarına
mensup ve Meclis çalışmalarında hangi safhada olursa
olsun, hangi kademede olursa olsun görev ve sorumluluk almış
bütün arkadaşlarımızın da hem yeni yılını
hem mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bu Bayram'ın
ülkemize, milletimize, insanlık âlemine huzur, barış,
kardeşlik getirmesini Cenabı Allah'tan temenni ediyorum
ve bütün arkadaşlarıma hayırlı bayram diliyorum.
Sıhhat,
afiyetle gidin, inşallah, yine sıhhat, afiyetle 2007 yılında
burada tekrar buluşmak üzere Genel Kurulu ve Başkanlık
Divanını saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının
tümünün oylanmasından önce, İç Tüzük'ün 86'ncı maddesine
göre oyunun rengini belirtmek üzere, lehte, İzmir Milletvekili
Sayın Kemal Anadol, buyurun. (Alkışlar)
K.
KEMAL ANADOL (İzmir) - Sayın Başkan, yüce Meclisin saygıdeğer
üyeleri; demin, çok değerli arkadaşım, AKP Grup Başkan
Vekili Sayın Eyüp Fatsa'nın belirttiği gibi, yeni
yılın son çalışmasını idrak ediyoruz ve
burada, hep birlikte, halkımızın ve ülkemizin yararı
için bir yasayı, hep birlikte, Parlamento olarak çıkarmış
bulunuyoruz.
Burada,
ders çıkarılacak bir olay var. Bir iyi örnek, bugünkü yaptığımız
çalışmadır. Bu çalışma, iktidar partisinin,
çoğunluk partisinin, muhalefetle diyalog kurması hâlinde
ve çoğunluk partisinden önce, bu tasarıyı hazırlayan,
tasarının sahibi Bakanlığın, Sayın Kültür
ve Turizm Bakanının ve Bakanlık personelinin bu diyalogda
titiz davranması sonucu Parlamento örnek bir çalışma
yapıyor. Bunu yaşadık bugün ve bundan çok mutluyum
şahsen.
Kötü
örnek ne? Kötü örnek, böyle uzlaşmacı değil, dayatmacı
bir anlayış. Bu dayatmacı anlayışın çok
somut örneği temel yasadır arkadaşlar. Herhangi bir
tartışmayı tazelemek için söylemiyorum, içten duygularımı
söylüyorum. Sosyal güvenlik kurumları gibi tüm milleti ilgilendiren,
Bağ-Kurluları, Emekli Sandığı, SSK'lıları
ilgilendiren ve ülkedeki yaşayan insanların, çalışan
insanların, emeklilerin günlük yaşamını etkileyecek
olan çok önemli bir yasayı temel yasa olarak buraya getirip, madde
başına bir dakika bile konuşma hakkı muhalefete
tanımadığı vakit, o zaman uzlaşma ortadan
kalkıyor, örnek olmaması gereken olaylar oluyor, muhalefet-iktidar
restleşmesi oluyor, oturumları terk etmek zorunda kalıyor
muhalefet partisi ve bu, halkımıza da iyi örnek olmuyor.
Ben, diliyorum ki, süresinin dolmasına çok az kalan bu Parlamentoda
yapacağımız çalışmalar, hiç olmazsa, 23'üncü
Dönem Parlamentosuna örnek teşkil edecek biçimde diyalogla,
uzlaşmayla, düşüncemiz sorularak, tartışılarak
-her şeyi aynı şekilde düşünmek zorunda elbette
değiliz- bu içtenlikle, bu çalışmaları gerçekten
hayata geçirebiliriz.
Ben
de, bu 2006 yılının son konuşmasını tamamlarken,
siz parlamenter arkadaşlarıma, hizmeti geçen Meclis çalışanlarına,
başta stenograflar olmak üzere, kavas arkadaşlarım olmak
üzere ve tüm Türk milletine yeni yılda mutluluklar, esenlikler
diliyorum ve milletimizin Kurban Bayramı'nı kutluyorum,
hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederim.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Oylama
için üç dakika süre vereceğim. Bu süre içerisinde sisteme giremeyen
üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma
rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını,
oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca,
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana
vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin
ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını,
yine, oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
- Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizmi Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın,
açık oylama sonucu:
Oy sayısı : 265
Kabul : 264
Çekimser : 1 (x)
Tasarı'nın
ülkemiz için hayırlar getirmesini diliyorum.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını
gösteren tablo tutanağın sonuna eklidir.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, 2006 yılının son
çalışma takvimini bu saatte noktalamış oluyoruz.
Bir yıl boyunca emeği geçen bütün arkadaşlarımıza,
Bakanlar Kurulu üyelerimize, grup başkan vekili arkadaşlarımıza,
milletvekili arkadaşlarımıza, Meclis çalışanlarına
teşekkür ediyorum.
Bütün
milletimizin, yeni yılını, hayırlar getirmesi
dileğiyle, tebrik ediyorum ve önümüzde kutlayacak olduğumuz
Kurban Bayramı'nın, Türk milletine ve bütün İslam âlemine
hayırlar getirmesi dilek ve temennisiyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sözlü
soru önergeleri ile alınan karar gereğince, Batı Trakya'da
Türk azınlığının sorunlarına ilişkin
(8/28) ve (8/33) esas numaralı genel görüşme önergelerinin
ön görüşmelerini birlikte yapmak için, 9 Ocak 2007 Salı günü
saat 15.00'te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Hepinize
hayırlı akşamlar diliyorum. 2007 yılı, bütün
milletimize hayırlar getirsin. Hayırlı bayramlar.
(Alkışlar)
Kapanma Saati:
18.07