DÖNEM: 22 YASAMA
YILI: 5
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK
DERGİSİ
CİLT
: 145
53üncü
Birleşim
23 Ocak 2007 Salı
İ Ç İ N D E K İ L
E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.-
Malatya Milletvekili Süleyman Sarıbaş'ın, gazeteci-yazar
Hrant Dink'in öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
2.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Sırrı Özbek'in, gazeteci-yazar
Hrant Dink'in öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
3.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Baş'ın, gazeteci-yazar
Hrant Dink'in öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu ve 39 milletvekilinin,
orman varlığımıza yönelik sorunların
araştırılarak, orman alanlarının korunması
ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/415)
2.-
Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu ve 27 milletvekilinin,
Uluabat Gölü'ndeki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/416)
3.-
Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ve 19 milletvekilinin, küresel
ısınmanın neden olduğu sorunların ve oluşturduğu
riskin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/417)
C) ÇEŞİTLİ
İŞLER
1.-
Genel Kurulu ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'ye
Başkanlıkça "Hoş geldiniz" denilmesi
D) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye yaptığı
resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1192)
2.-
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un Ürdün'e yaptığı
resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1193)
3.-
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül'ün, Irak'la ilgili gelişmeleri ve içinde bulunduğu
durumu ele almak üzere verilen genel görüşme önergelerinin
İç Tüzük'ün 70'inci maddesine göre, kapalı oturumda görüşülmesine
dair önergesi
4.-
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül'ün, Dışişleri Bakanlığını
temsilen listede adları bildirilen görevlilerin de oturuma
katılmasına ilişkin önergesi
IV. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
1.-
Eskişehir Milletvekili Mehmet Ali Arıkan'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1003) (S.Sayısı: 1283)
2.-
Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki'nin yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1016) (S. Sayısı: 1284)
3.-
Samsun Milletvekili Haluk Koç'un yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1023) (S.Sayısı: 1285)
4.-
Tokat Milletvekili Feramus Şahin'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1024) (S.Sayısı: 1286)
5.-
Samsun Milletvekili Mustafa Çakır'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1025) (S. Sayısı: 1287)
6.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1026) (S.Sayısı: 1288)
7.-
Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1027) (S.Sayısı: 1289)
8.-
Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa'nın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1055) (S. Sayısı: 1290)
9.-
Şırnak Milletvekili Mehmet Tatar'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1056) (S.Sayısı: 1291)
10.-
Hatay Milletvekili İsmail Soylu'nun yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1057) (S.Sayısı:1292)
11.-
Mersin Milletvekili Ali Oksal'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1061) (S.Sayısı: 1293)
12.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu ( 3/1097) (S.Sayısı: 1294)
13.-
Konya Milletvekili Halil Ürün'ün yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1098) (S.Sayısı: 1295)
14.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1099) (S.Sayısı: 1296)
15.-
İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1100) (S.Sayısı: 1297)
16.-
Sinop Milletvekili Cahit Can'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1101) (S.Sayısı: 1298)
17.-
Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Yıldız'ın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1102) (S.Sayısı:
1299)
18.-
Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı'nın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1103) (S.Sayısı:
1300)
19.-
Kırklareli Milletvekili Yavuz Altınorak'ın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1106) (S.Sayısı:
1301)
20.-
Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Yıldız'ın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1113) (S.Sayısı:
1302)
21.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1131) (S.Sayısı: 1303)
22.-
Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1110) (S.Sayısı:
1304)
V. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.-
(8/36) ve (8/37) esas numaralı Irak'taki gelişmeler konusundaki
genel görüşme önergelerinin, görüşme gününe ve çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
VI. - GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI
A) GÖRÜŞMELER
1.-
Ankara Milletvekili Faruk Koca ve 29 milletvekilinin, Irak'taki
gelişmeler ile ülkemizin ve uluslararası toplumun bu ülkenin
sorunlarının çözümüne yapabileceği katkılar
hakkında genel görüşme açılmasına ilişkin
önergesi (8/36)
2.-
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı Antalya
Milletvekili Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri, İstanbul
Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve
Samsun Milletvekili Haluk Koç'un, bölücü terör örgütünün Kuzey
Irak'taki faaliyetleri ve Kerkük'ün durumu başta olmak üzere
Irak'taki son gelişmeler hakkında genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/37)
VII. - SORULAR
VE CEVAPLAR
A) YAZILI
SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Çanakkale Milletvekili İsmail ÖZAY'ın, BM İşkencenin
Dünya Çapında Önlenmesi-İşkenceye Karşı Sözleşme
Seçmeli Protokolüne ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet
Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/18855)
2.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, ceza ve tutukevlerinde görevli
personelin denetimine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil
ÇİÇEK'in cevabı (7/18869)
3.-
Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, Anayasa Mahkemesi
üyelerinin yapacağı bir yurt dışı ziyaretine
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı
(7/19034)
4.-
Adana Milletvekili Atilla BAŞOĞLU'nun, bazı ülkelerin
cezaevleri kapasiteleri ile hükümlülerin suçlara göre dağılımına
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı
(7/19035)
5.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, Anayasa Mahkemesinin kamu
emeklileri hakkındaki bir kararına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/19157)
6.-
İzmir Milletvekili Enver ÖKTEM'in, icra ve iflas dairelerinde
toplanan paraya ilişkin Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı
Cemil ÇİÇEK'in cevabı (7/19168)
7.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, Şanlıurfa'da
bir derneğin düzenlediği Öğretmenler Günü etkinliğine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/19175)
8.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, statülerine göre personel
sayısına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil
ÇİÇEK'in cevabı (7/19193)
9.-
Diyarbakır Milletvekili Mesut DEĞER'in, idam edilen bir hükümlünün
defnedildiği yere ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil
ÇİÇEK'in cevabı (7/19195)
10.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, çeşitli sosyal kesimlerin
ekonomik sorunlarına ilişkin sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat BAŞESGİOĞLU'nun
cevabı (7/19206)
11.-
Hakkâri Milletvekili Esat CANAN'ın, Hakkâri-Yüksekova-Dağlıca
köyünde yaşanan bir olaya ilişkin sorusu ve İçişleri
Bakanı Abdülkadir AKSU'nun cevabı (7/19298)
12.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, zorunlu özürlü istihdamına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı
(7/19593)
13.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, olası kuraklık
tehlikesine karşı alınan önlemlere ilişkin
Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/19594)
14.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, çocuk tutukevlerine
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK'in cevabı
(7/19640)
15.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, yem bitkileri kredisine
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Ali BABACAN'ın cevabı
(7/19646)
16.-
Balıkesir Milletvekili Turhan ÇÖMEZ'in, çeltik ve pirinç ithalatına,
Çeltik
ve pirinç ithalatına,
Ayakkabı
ithalatına,
-Denizli
Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, Kazakistan sınır
kapısında bekletildiği iddia edilen Türk tırlarına,
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Kürşad TÜZMEN'in cevabı
(7/19651, 19652, 19657, 19658)
17.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, TOKİ'nin, Antalya'da
yaptığı inşaatın ruhsatına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet Ali ŞAHİN'in cevabı (7/19656)
18.-
Bursa Milletvekili Mustafa ÖZYURT'un, okulların bazı sorunlarına
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı
(7/19671)
19.-
İstanbul Milletvekili Ali Rıza GÜLÇİÇEK'in, İstanbul'daki
bir okulun bitişiğindeki baz istasyonuna ilişkin sorusu
ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı
(7/19673)
20.-
Artvin Milletvekili Yüksel ÇORBACIOĞLU'nun, TMO'nun Artvin'deki
fındık alımlarına,
-Kocaeli
Milletvekili Mehmet Sefa SİRMEN'in, Kocaeli-Kandıra'daki
çiftçilerin tarım ve kredi kooperatifi borçlarına,
-Çanakkale
Milletvekili Ahmet KÜÇÜK'ün, Çanakkale'de bazı tarım alanlarında
görülen bir hastalığa,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
EKER'in cevabı (7/19682, 19683, 19684)
21.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TMSF'nin iletişim
danışmanlığını yürüten firmaya yapılan
ödemelere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdüllatif ŞENER'in cevabı
(7/19699)
22.-
İstanbul Milletvekili Bihlun TAMAYLIGİL'in, bir holdingin
özel bir TV kanalına para aktardığı iddiasına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdüllatif ŞENER'in cevabı (7/19700)
23.-
Konya Milletvekili Atilla KART'ın, KPSS'ye katılan görme engellilere
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in
cevabı (7/19718)
24.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'daki bir köy ilköğretim
okulunun bazı ihtiyaçlarına ilişkin sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK'in cevabı (7/19719)
25.-
Bursa Milletvekili Kemal DEMİREL'in, taşımalı
eğitime ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
ÇELİK'in cevabı (7/19720)
26.-
Antalya Milletvekili Osman ÖZCAN'ın, Rekabet Kurumu personelinin
görevde yükselmesinin düzenlenmesine ilişkin sorusu ve Sanayi
ve Ticaret Bakanı Ali COŞKUN'un cevabı (7/19730)
27.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, organize sanayi
bölgelerine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ali COŞKUN'un cevabı (7/19731)
28.-
Denizli Milletvekili Ümmet KANDOĞAN'ın, yabancı sermaye
hareketlerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad
TÜZMEN'in cevabı (7/19734)
29.-
Giresun Milletvekili Mehmet IŞIK'ın, Giresun Fındık
Araştırma Enstitüsünün Ordu iline taşınacağı
iddiasına ilişkin sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi EKER'in cevabı (7/19736)
30.-
Ordu Milletvekili İ. Sami TANDOĞDU'nun, Başbakanlık
Takip Kuruluna ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali ŞAHİN'in
cevabı (7/19744)
31.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, Suriye sınırındaki
mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN'ın cevabı (7/19771)
I. - GEÇEN
TUTANAK ÖZETİ
TBMM
Genel Kurulu saat 14.00'te açılarak üç oturum yaptı.
17/1/2007
tarihinde bastırılarak dağıtılan ve
18/1/2007 tarihli gelen kâğıtlar listesinde yayımlanan
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül hakkındaki (11/7) esas numaralı gensoru önergesinin
gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına
alınmasına ve gündeme alınıp alınmaması
hususundaki ön görüşmelerinin Genel Kurulun 18/1/2007 Perşembe
günkü birleşiminde yapılmasına, bu birleşimde
çalışma süresinin, (8/36) ve (8/37) esas numaralı genel
görüşme önergelerinin birlikte yapılacak ön görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar uzatılmasına; Genel Kurulun
23/1/2007 Salı ve 24/1/2007 Çarşamba günkü birleşimlerinde
sözlü sorular ile diğer denetim konularının görüşülmemesine,
23/1/2007 Salı günkü birleşimde kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesine; 23/1/2007 Salı günü 15.00-20.00, 24/1/2007 Çarşamba
ve 25/1/2007 Perşembe günleri 14.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesine ilişkin AK Parti
Grubu önerisinin, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edildiği
açıklandı.
Anavatan
Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Malatya Milletvekili
Süleyman Sarıbaş ve Gaziantep Milletvekili Ömer Abuşoğlu'nun,
Avrupa Birliği üyelik süreci, sözde Ermeni iddiaları ve
Kıbrıs konuları ile Irak'taki gelişmeler ve ABD'yle
ilişkilerde etkili bir dış politika izlenmesinde görev
ve sorumluluklarını yerine getirmediği iddiasıyla
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Abdullah Gül hakkında gensoru açılmasına ilişkin
önergesinin (11/7) gündeme alınıp alınmamasına
ilişkin ön görüşmesi tamamlandı; yapılan oylama
sonucunda, önergenin gündeme alınmasının kabul edilmediği
açıklandı.
Bayındırlık,
İmar, Uaştırma ve Turizm Komisyonunda açık bulunan
ve Anavatan Partisi Grubuna düşen 1 üyeliğe, Grubunca aday
gösterilen Muğla Milletvekili Hasan Özyer seçildi.
Ankara
Milletvekili Faruk Koca ve 29 milletvekilinin, Irak'taki gelişmeler
ile ülkemizin ve uluslararası toplumun bu ülkenin sorunlarının
çözümüne yapabileceği katkılar (8/36),
Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı Antalya Milletvekili
Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri, İstanbul Milletvekili
Ali Topuz, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve Samsun Milletvekili
Haluk Koç'un, bölücü terör örgütünün Kuzey Irak'taki faaliyetleri
ve Kerkük'ün durumu başta olmak üzere Irak'taki son gelişmeler
(8/37),
Konusunda
genel görüşme açılmasına ilişkin önergelerinin
birlikte yapılan ön görüşmelerinden sonra kabul edildiği,
genel görüşme gününün Danışma Kurulu tarafından
daha sonra tespit edilerek Genel Kurulun onayına sunulacağı
açıklandı.
23
Ocak 2007 Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere, birleşime
19.48'de son verildi.
Sadık
Yakut
Başkan
Vekili
Ahmet Gökhan Sarıçam Türkân
Miçooğulları
Kırklareli
İzmir
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
No.: 67
II. - GELEN
KÂĞITLAR
19 Ocak 2007
Cuma
Geri
Alınan Yazılı Soru Önergesi
1.-
Bursa Milletvekili Mehmet Emin TUTAN, TESK'in CHP ile düzenlediği
Esnaf Kurultayına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesini 20/1/2007 tarihinde geri almıştır.
(7/19904)
No.: 68
22 Ocak 2007
Pazartesi
Tezkereler
1.-
Denizli Milletvekili V. Haşim Oral'ın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1187) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.1.2007)
2.-
Denizli Milletvekili V. Haşim Oral'ın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1188) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.1.2007)
3.-
Denizli Milletvekili V. Haşim Oral'ın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1189) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.1.2007)
4.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1190) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.1.2007)
5.-
İzmir Milletvekili Enver Öktem'in Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1191) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu
Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
19.1.2007)
Rapor
1.-
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme
Komisyonunun Milli Saraylar Daire Başkanlığına
Bağlı Milli Saray, Köşk ve Kasırlarda, 26.11.2006 -
1.12.2006 Tarihleri Arasında İçtüzüğün 177 ve Müteakip
Maddeleri Gereğince Yaptığı Denetimle İlgili
Rapor (5/24) (S. Sayısı: 1316) (Dağıtma tarihi:
22.1.2007) (GÜNDEME)
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.-
Eskişehir Milletvekili Cevdet SELVİ'nin, tütün mamulleri
ve alkollü içki sektörüne ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19586)
2.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun,
DSİ'nin Kırklareli'de yürüttüğü bazı işlerle
ilgili yolsuzluk iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19588)
3.-
Uşak Milletvekili Osman COŞKUNOĞLU'nun, Bilsat uydusunun
kaybolduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/19589)
4.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Irak'ta hayatını
kaybedenlere ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/19590)
5.-
Antalya Milletvekili Feridun Fikret BALOĞLU'nun, Kamu İhale
Kurumunun yaptığı incelemelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/19595)
6.-
Giresun Milletvekili Mehmet IŞIK'ın, ormanlık alanlardaki
yapılaşmayı düzenleyen yönetmelikte yapılan değişikliğe
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19597)
7.-
İzmir Milletvekili Ahmet ERSİN'in, İzmir'deki balık
çiftliklerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19598)
8.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, TBMM'nin
Kıbrıs konusundaki kararlarına ilişkin Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından yazılı
soru önergesi (7/19600)
9.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, AİHM'de
Rumların açtığı tazminat davalarına
ilişkin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
yazılı soru önergesi (7/19601)
10.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, anne ve çocuk sağlığına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19602)
11.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, DSİ'nin Antalya'daki
bir sondaj şube müdürlüğünün kapatılacağı
iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19608)
12.-
Bilecik Milletvekili Yaşar TÜZÜN'ün, ithal kömür fiyatlarındaki
artışa ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19609)
13.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Antalya'da taş ocağı
işletme ruhsatı alan kişilere ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19610)
14.-
Kırklareli Milletvekili Mehmet S. KESİMOĞLU'nun,
DSİ Lüleburgaz Sondaj Şube Müdürlüğünün taşınması
kararına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19611)
15.-
Adana Milletvekili Tacidar SEYHAN'ın, lağvedilen DSİ
Adana Sondaj Şube Müdürlüğüne ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/19612)
16.-
Mersin Milletvekili Hüseyin GÜLER'in, Azeri ve Rus doğalgazı
fiyatlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19613)
17.-
Antalya Milletvekili Nail KAMACI'nın, Avrupa Yatırım
Bankası ve Dünya Bankasından kredi kullanan belediyelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19614)
18.-
Ordu Milletvekili İdris Sami TANDOĞDU'nun, belediyelerce
tahakkuk ettirilen taşınmaz kültür varlıklarının
korunması katkı payına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19615)
19.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, çocuk pornosuyla mücadeleye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19616)
20.-
İstanbul Milletvekili Emin ŞİRİN'in, AK Parti'nin
İstanbul'daki köprü ve üst geçitlerde yaptırdığı
reklamlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19617)
21.-
Ankara Milletvekili Yakup KEPENEK'in, Atatürk Orman Çiftliği
koruma planı çalışmalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/19618)
22.-
Hatay Milletvekili Gökhan DURGUN'un, İskenderun'da bazı gazetecilerin
saldırıya uğramasına ve çeşitli iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19619)
23.-
İzmir Milletvekili Oğuz OYAN'ın, Şırnak İlinin
içme suyu sorununa ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19620)
24.-
Yozgat Milletvekili Emin KOÇ'un, Yozgat'taki ihalelerle ilgili usulsüzlük
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19621)
25.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan-Çıldır'daki
bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19623)
26.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'ın bir köyündeki
yol ve su çalışmalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19624)
27.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, Ardahan'ın bir köyündeki
yol ve su çalışmalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/19625)
28.-
Muğla Milletvekili Ali ARSLAN'ın, eczanelerin alacaklarının
ödenmesindeki gecikmelere ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19628)
29.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, cinsellik eğitimine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19630)
30.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, 0-6 yaş grubu çocukların
eğitimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19631)
31.-
İstanbul Milletvekili Onur ÖYMEN'in, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'daki sağlık personeli açığına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/19637)
32.-
Adana Milletvekili N. Gaye ERBATUR'un, Adana-Ceyhan'da tren yolu üst
geçidi ihtiyacına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19639)
33.-
Kocaeli Milletvekili İzzet ÇETİN'in, ilaç harcamalarındaki
artışa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/19642)
34.-
Ardahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT'ün, havayolu taşımacılığıyla
ilgili bir soruna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/19645)
35.-
Hatay Milletvekili Züheyir AMBER'in, AB'nin zeytinyağı kotası
uygulamasına ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad
TÜZMEN) yazılı soru önergesi (7/19647)
No.: 69
23 Ocak 2007
Salı
Teklifler
1.-
Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin'in; Gelir Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/933) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 23.1.2007)
2.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın'ın;
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi (2/934) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23.1.2007)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.-
Çorum Milletvekili Feridun AYVAZOĞLU ve 39 Milletvekilinin,
orman varlığımıza yönelik sorunların
araştırılarak orman alanlarının korunması
ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/415) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/1/2007)
2.-
Bursa Milletvekili Faruk ANBARCIOĞLU ve 27 Milletvekilinin,
Uluabat Gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/416) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/1/2007)
3.-
Gaziantep Milletvekili Fatma ŞAHİN ve 19 Milletvekilinin,
küresel ısınmanın neden olduğu sorunların ve
oluşturduğu riskin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98
inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/417) (Başkanlığa geliş tarihi:
15/1/2007)
23 Ocak 2007
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.03
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER : Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Türkiye Büyük Millet Meclisinin 53'üncü Birleşimi'ni açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline
gündem dışı söz vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, gazeteci-yazar Hrant Dink'in öldürülmesine
ilişkin olmak üzere, Malatya Milletvekili Sayın Süleyman
Sarıbaş'a aittir.
Buyurun
Sayın Sarıbaş.
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.- Malatya
Milletvekili Süleyman Sarıbaş'ın, gazeteci-yazar
Hrant Dink'in öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
SÜLEYMAN
SARIBAŞ (Malatya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli
arkadaşlar, geçen hafta cuma günü, ülkemizde, yüreği
olan, insani değerlere önem veren herkesi gönülden üzen ve kanatan
bir cinayet işlendi. Hrant Dink, İstanbul'da, kendi çıkardığı
gazetesi önünde bir cinayete kurban gitti.
Fikirlerine
katılırız katılmayız -ben şahsen fikirlerine
katılmıyordum- ama, bir fikir adamını, bir gazeteciyi
hunharca öldürmenin bu millete ne büyük zararlar verdiğini,
bu milletin, bu ülkenin dış dünyada itibarına ne büyük
zararlar verdiğini bir kez daha görmüş olduk.
Cinayetin
arkasında kim olursa olsun, cinayeti kim işlemiş olursa
olsun, benim ülkemde fikrinden dolayı, görüşlerinden dolayı,
düşüncelerinden dolayı, etnik kimliği, inancı ne
olursa olsun, bir insanın yok edilmesi, öldürülmesi hakikaten
hepimizi derinden üzmüş, toplumda derin bir infial uyandırmıştır.
Değerli
arkadaşlar, Türkiye buralara neden geldi, niye geldi? Cumhuriyet
kurulduğundan beri Türkiye'nin üzerinde oyun oynamak isteyen,
Türkiye'nin huzuruna, Türkiye'nin bütünlüğüne, Türkiye'nin
menfaatlerine zarar vermek isteyen hep olmuştur, olmaya da devam
edecektir.
Hrant
Dink olayı Türkiye'de bir ilk olay değil. Bu ülkede daha önce
de fikir adamları, gazeteciler, akademisyenler hakikaten hunharca
katledildiler. Bu ülkede sağcı-solcu diye 5 bin vatandaşımız,
etnik çatışmalardan dolayı 30 bin vatandaşımız
anlamsız yere, hesapsız yere, ne için olduğu belli olmadan,
hangi amaçla olduğu belli olmadan maalesef katledildiler.
Bugün
artık 2007 Türkiye'sinde, Türkiye bu sorunlarını
aşmış olması gerekirdi. Türkiye kendisiyle barışmış,
Türkiye geleceğe bakan, geçmişi bir tarafa bırakıp
geleceğe bakan ve "Kendi sorunlarımı, -yani- ekonomik
sorunlarımı, huzur sorunlarımı nasıl çözerim"i
tartışması gerekirken, maalesef, Türkiye hâlâ bu tür
cinayetlerle bir infiali yaşamakta, bir acıyı yaşamakta,
bir üzüntüyü yaşamakta.
Türkiye'nin
düşmanları çok arkadaşlar, hakikaten çok. Bir büyüğümüzün
bir kitabında okumuştum: "Kendi ülkesine hain yetiştiren,
Türkiye kadar bir başka ülke yok." diye yazıyordu.
Şimdi,
bu cinayeti işleyenlere bakıyorsunuz, bir şehrin ismi
veriliyor ki, kesinlikle, o şehrimizin insanları bu ülkenin
hakikaten çok değerli insanları. Yani, bir psikopata, bir
manyağa bakarak bir şehri suçlamak asla mümkün olmamalı
veya "Sırf Ermeni olduğu için öldürüldü, biz de Ermeni'yiz."
şeklinde bir slogana da katılmam asla mümkün değil. Ermeni
olduğu için öldürülmedi. O, fikirlerini açık söylediği
için, o, çağdaş düşüncenin sahibi olduğu için -düşüncelerine
katılırım, katılmam, ben katılmıyorum-
kendince vatan kurtaran, kendince kafasında vatanı kurtarmak
için hesaplar yapan manyaklar tarafından öldürüldü. Ben
"manyaklar" diyorum; çünkü, aslında vatanı kurtardığını,
ülkeyi kurtardığını zannedenler, bu ülkeye en büyük
kötülüğü yaptıklarının farkında olmalılar.
Değerli
arkadaşlar, bakın, geçenlerde de söyledim: On dokuz ülkede
kabul edildi, biz tarihimizle barışığız, biz
tarihimizle, Türklerin Ermenilere bir soykırım yapmadığı
noktasında hakikaten samimi ve barışığız.
Bunu ileri sürenler, Türkiye'nin dostları olamaz. Eğer, bir
tehcir olayı yaşanmış ise, bunun baş sorumlusu,
yüzyıllar savaşlarını sürdürenler, milyonlarca
insanların Avrupa'da ölümüne, katline, ırkçı katliamlara
sebep olan Batı'dır. Türkiye'de kendi resmî üniformalarını
Ermenilere giydirip, Türklere karşı
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun, konuşmanızı tamamlayın efendim.
SÜLEYMAN
SARIBAŞ (Devamla) -
tahrik eden, savaştıran ve bu milletin
içinde dört yüz yıl, beş yüz yıl kardeşçe yaşamış
olan insanları, bu millete karşı tahrik eden Batı'nın
ta kendisidir.
Son
olarak şunu söylemek istiyorum: Bir katilin, bir manyağın
yaptığı bir olay nedeniyle, asla, büyük bir milletin,
milletimizin kendisini bir ezilmişlik kompleksine büründürmesine
hiç gerek yok. Bu millet bu meseleleri aşar. Tarihimizle de gurur
duyuyoruz ve barışçıyız. Kınadığımız
şey, bir fikir adamının, bir düşünce adamının,
sırf düşüncelerinden dolayı -düşüncesi ne olursa
olsun- hunharca katledilmesidir. Bunu kınıyorum, bunu lanetliyorum.
Bizim ülkemizde bu tür oyunları oynamak isteyenlerin artık
devletin takipçisi olmasını istiyorum. Bu tür olaylar olmadan
evvel önleyici tedbirleri alma gücüne bu devlet muktedirdir, almalıdır
ve kesinlikle benim ülkemde bu tür olaylar yaşanmamalıdır;
bir yürek, bir can, bir baba, bir fikir adamı böyle ucuz gitmemelidir
diye düşünüyorum.
Bu
vesileyle, bugün Ankara-İstanbul otoyolunda tünellerin de
açılışı var, bu tünellerin temelini atan, bu tünellere
emeği geçen, bu vizyonu ortaya koyan, yani Ankara'yı dolaylı
olarak Avrupa'ya bağlayan rahmetli Özal'a da, hürmetlerimi, bir
kez daha saygılarımı sunuyor ve Allah rahmet eylesin
diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (Anavatan Partisi
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz.
Gündem
dışı ikinci söz, yine aynı konuda olmak üzere,
İstanbul Milletvekili Sayın Ahmet Sırrı Özbek'e
aittir.
Buyurun
Sayın Özbek. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Sırrı Özbek'in, gazeteci-yazar Hrant
Dink'in öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
AHMET
SIRRI ÖZBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
şu anda huzurlarınızda ben bu konuşmayı yaparken
"Evet, gözümüz var bu vatan toprağında; ama, koparıp
götürmek için değil, en dibine gömülmek için." diyen ve bu saatlerde
sanki bu vasiyeti yerine getiriliyormuşcasına, yüz binlerce,
barış ve kardeşlik isteyen, ayrımcılığa
karşı çıkan yurttaşlarımızın katılımıyla,
ölesiye sevdiği ve sevdiği için de terk edip gidemediği
bu toprakların kanıyla ıslattığı bağrına
gömüyoruz Hrant Dink'i. Umuyor ve diliyorum ki, elli üç yıllık
ömründe huzur, güven ve rahat yüzü görmediği bu toprakların
karanlık bağrında huzur bulur.
Değerli
milletvekilleri, Türkiye, 19 Ocak 2007 Cuma günü, tarihinin en alçak
ve hain cinayetiyle sarsıldı. Bizler, ulus olarak bu alçak
ve hain saldırının ağırlığını
yaşamaktayız. Ülkemizde her geçen gün gelişen linç kültürüne
karşı çıkmak yerine, Trabzon Valisi ve İstanbul Emniyet
Müdürü gibi, demeçleriyle dolaylı olarak destek verenler,
Trabzon'da işlenen Rahip Santaro cinayetinin derinliklerini
hiç araştırmayanlar, yargılanan aydınlarımıza,
yazarlarımıza yönelik kitlesel şiddet, baskı ve
yıldırma hareketlerine çanak tutanlar varken, göz göre göre
gelen bu alçak ve hain cinayetin ağırlığını
duymamak mümkün müdür? Tüm bu olanlara duyarsız kalan Hükûmet, adli,
idari yöneticiler, güvenlik yetkilileri ve kimi medya mensupları,
bir aykırı sesi, bir Hrant Dink'i bu ülkede yaşatamamış
olmamızın utancına nasıl katlanacaksınız?
Değerli
milletvekilleri, Hrant Dink'in yargılandığı yerlerden
birisi Şişli Adliyesi. Yargılanmaya gidip gelirken
darp, taciz ve tehdit edildiği yer Şişli Adliyesinin
önü. "Tehdit ediliyorum, ailemle birlikte hayatım tehlikede."
diyerek şikâyette bulunduğu yer Şişli Cumhuriyet
Savcılığı ve nitekim, güpegündüz, onca kalabalığa
rağmen alçakça öldürüldüğü yer yine Şişli. Yazılarını,
konuşmalarını ve demeçlerini sırf bir suçlama unsuru
bulabilmek için hece hece, kelime kelime didik didik edenler, ölümle
tehdit edildiğini haykırdığı cümlelerini
görmezlikten geldiler.
Şimdi,
buradan Sayın Adalet Bakanına soruyorum: Üç dört yıldır
ellerindeki soruşturma dosyalarını savsaklayan
Şişli Cumhuriyet Savcılığının bu
olaydaki duyarsızlığı ve sorumsuzluğu sizi
ilgilendirmiyor mu? Sizin hiç mi sorumluluğunuz yok? Koruma
istememesi onu korumasız bırakmanız anlamına
mı geliyordu? Bir yıl önce Trabzon'da güvenlik toplantısı
yapıp olası eylemleri önlemeyi tartışanlar,
başta İçişleri Bakanı olmak üzere bütün yetkililer,
Trabzon'dan yola çıkan ve eline silah tutuşturulan bu yasa
dışı örgütlülüğü görmediler mi? Bu sonucu göremeyenler
neden hâlâ görevlerinde duruyorlar?
Trabzon'daki
bu gelişmelerle ilgili olarak tam bir yıl önce Cumhuriyet
Halk Partisi Trabzon Milletvekili Sayın Şevket Arz ve 45 tane
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilinin verdiği araştırma
önergesini görmezlikten geldiniz. Ne Trabzon Valisinin ne de
İstanbul Emniyet Müdürünün linç kültürünü meşrulaştıran
demeçleri karşısında hiçbir işlem yapmadınız.
Hele hele dünkü demecinden sonra İstanbul Emniyet Müdürünü o
makamda tutmak, tarafımızdan en büyük basiretsizlik olarak
kabul edilmektedir. Ordu ve Bilecik Emniyet Müdürlerini olayları
engellediği için görevinden aldınız. Onları görevinden
alan irade, İstanbul Emniyet Müdürünün karşısında
maalesef acze düşmüştür. Sanıkların ve mağdurların
dinlerine, mezheplerine ve etnik kimliklerine göre korunmaya veyahut
da suçlanmaya çalışılmasına gayret gösteren bu
yetkililer en büyük ayrımcılığı yapıyorlardır.
Sayın
Adalet ve İçişleri Bakanları, ne çığlığını
duydunuz ne de yaşamasını sağlayabildiniz, bağıra
bağıra gelen bu cinayeti herkes gibi siz de izlediniz; lütfen
sorumluluğunuzu kabul edin ve gereğini yapınız.
Değerli
milletvekilleri, farklı düşünceleri zenginlik olarak görüp
bu zenginlikten yararlanmak gerektiğini anlayamayanların
başlattığı, kaba milliyetçilikle bezenmiş
ırkçı linç kampanyasının vardığı bu
nokta hepimizin içini acıtıyor.
Kızı
Sera'nın dediği gibi, alçaklar onu ancak sırtından
vurabilirlerdi, maalesef öyle yaptılar, ama sırtından
vurulan Türkiye olmuştur.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayın.
AHMET
SIRRI ÖZBEK (Devamla) - Sayın milletvekilleri, Hrant Dink, Türklüğe
hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığında
"Ben bu davadan mahkûm olursam Türkiye'de yaşayamam, ülkemi
terk ederim, ama o zaman da yolda ölürüm. Türklüğe hakaret iddiası,
alnıma sürülmüş kara bir lekedir." diyebilecek,
"Ermeni meselesinin her yıl gündeme getirilmesi, ahlaksızlık
ve sofrada çirkin bir meze." derken, Fransa'da kabul edilen Ermeni
soykırımını inkâr suçu yasasına şiddetle
karşı çıkabilecek kadar cesur ve yurtseverdi.
"Terörün
gücüne de, gücün terörüne de boyun eğmeyeceğiz." diyebilecek
kadar demokrasiye inanıyordu. Üstelik o, Avrupa Parlamentosu
toplantısında, ondan, soykırımı içeren bir konuşma
yapmasını bekleyenlere "Lütfen, bizim acılarımızı
istismar etmeyin. Kimse kalkıp da, biz, Türkiye Ermenilerine
iyilik ediyormuşçasına, bizlerle konuşmadan kendi
parlamentolarında karar almasınlar." diyecek kadar
onurluydu.
Eşine
yazdığı şiirde;
"Sevgilim,
İnan
ben seni onursuz hiçbir sevdayla aldatmadım.
Bedelini
pahalıya ödedim... Ödeyeceğim.
Ve
günün birinde sevgilim, gözlerim yorulanda...
Çağır
çocukları yanına.
Aç
gözlerimi son bir kez.
Onlara
bebeklerimi göster ve de ki:
Sizin
babanız beni işte bunlarla sevdi"
mısralarını
yazabilecek kadar naif ve sevgi doluydu.
"Bir
güvercin gibiyim; bir yanım dikkat, bir yanım ürkeklik. Yapayalnızım
İnsanı güvercin ürkekliğine hapsetmenin nasıl
bir bedel olduğunu bilir misiniz? Siz hiç mi güvercin izlemezsiniz?
Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Kim
bilir, daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya
kalacağım, ama tüm bunlar olurken, şu gerçeği de tek
güvencem sayacağım: Evet, kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği
içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere
dokunmazlar." diyecek kadar insanlarımıza güveniyordu.
Ama, ne yazık ki birlikte yaşama, aykırı düşünceye
hoşgörü ve yüreğinde sevgi zerrecikleri taşımayanlar
güvercini öldürdüler.
Saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyorum Sayın Özbek.
Gündem
dışı üçüncü söz isteği, yine aynı konu üzerinde
olmak üzere, İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa
Baş'a aittir.
Buyurun
Sayın Baş. (AK Parti sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Baş'ın, gazeteci-yazar Hrant Dink'in
öldürülmesi nedeniyle gündem dışı konuşması
ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın cevabı
MUSTAFA
BAŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım;
bugün ülkemizi, hepimizi, aklı başında, Türkiye'de,
herkesi derinden üzen ve yaralayan menfur bir cinayet hakkında
bu kürsüde hitap ettiğim için son derece üzgün olduğumu
ifade etmek istiyorum.
Sözlerimin
başında Hrant Dink'in başta ailesine, sevenlerine ve
milletimize başsağlığı diliyorum.
Basın
ve fikir dünyamız önemli bir şahsiyeti kaybetti. Türkiye
önemli bir evladını yitirdi. Hangi ırk, hangi düşünce,
hangi soydan olursak olalım büyük bir millet olarak hepimiz âdeta
bir uzvumuzu kaybettik.
Sayın
Başbakanımızın da ifade ettiği gibi ve hepimizin
de katılıp kabul ettiğimiz gibi kurşunlar sadece
Hrant Dink'e sıkılmamıştır; milletimize, vatanımıza
ve hepimize sıkılmıştır bu kurşunlar. Bu
kurşunlar Türkiye'de demokrasiye sıkılmıştır,
barışa sıkılmıştır, kardeşliğe
sıkılmıştır, iç huzura sıkılmıştır
ve Türkiye'de istikrara sıkılmıştır. Hele, bazı
ülkelerde, sözüm ona Ermeni soykırım iddialarının
gündemde bulunduğu bir dönemde, bu kurşunlar Türkiye'ye
sıkılmıştır.
Bu
olaydaki tek tesellimiz, katilin ve onunla beraber hareket edenlerin,
onun yardımcılarının, müteveffa henüz -vefatından
sonra- defnedilmeden önce, otuz saatlik kısa bir süre içerisinde
yakalanmasıdır. Geçmişte birçok faili meçhul olayın
dünyada ve Türkiye'de olduğunu düşünecek olursak, otuz saat
içerisinde faillerin yakalanması, bizim tek teselli kaynağımız
olmuştur.
ALİ
TOPUZ (İstanbul) - Öyle planlanmıştır o.
MUSTAFA
BAŞ (Devamla) - Güvenlik ve adli birimlerimize ve bu konuda
gayret eden Hükûmetimize teşekkür etmekle birlikte, inanıyorum
ki ve temenni ediyorum ki, bu karanlık olayın bütün yönleri
titiz bir çalışmayla, hızlı bir şekilde ortaya
çıkarılacaktır. Bu karanlık olayın arka planı,
arkasında hangi örgütler var, kimler var ve bunu hangi maksatlarla
yapmışlardır, bunların kısa sürede ortaya
çıkarılacağına inanıyorum, temenni ediyorum
ve faillerin de hak ettikleri cezaya, adli birimlerce çarptırılacağına
inanıyorum.
Hrant
bu toprakların bir evladıydı. Ermeni meselesinde,
çok tartışılan, çok gündemde olan Ermeni meselesinde
uzlaştırıcı bir rol üstlenmişti. Fanatizme
karşı çıkıyordu ve barışı sağlamak
istiyordu.
Hrant,
bazılarının iddia ettiği gibi, konuşmalarında
ve yazılarında Türklüğü aşağılamadığı
gibi, yalnız Ermeni kimliği dolayısıyla da
aşağılanmaya karşı çıkıyordu. Hrant
Türk kimliğini ve Türklüğü aşağılamak isteyen ve hakaret eden Ermeni ırkçılığına
da cesaretle karşı çıkıyordu. Bu yüzdendir ki, Ermeni
diasporasıyla hiçbir zaman yıldızı barışmamıştır.
Maalesef,
onu ne diaspora anladı ve ne de
Ne yazık ki, o, konuştuklarını
ve yazdıklarını anlayamayacak durumda olanlar tarafından
öldürüldü. Ama, bugünkü cenaze töreni gösterdi ki, onu Türkiye'de
anlayan on binler var.
Bu
cenaze merasimi ve onun ölümüyle verilen beyanatlar bir şeyi
daha ortaya koymuştur.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
- Buyurun efendim.
MUSTAFA
BAŞ (Devamla) - Milletimizin bütünü, hangi inanç, hangi fikir,
hangi soy, hangi kesimden olursa olsun, bazı fanatik ve ırkçı
ayrılıkçıların ve kışkırtıcıların
dışında herkes ülkemizin bir önemli evladının
kaybı ve üzüntüsü içinde saygı, sevgi, barış, kardeşlik
ve büyük bir kadirşinaslık ortaya koymuştur. O ölmüştür,
cenazesi bir bütünlük mesajı ortaya çıkarmıştır.
Bu
cenaze töreni bir şey daha ortaya koymuştur: Hiç kimsenin
veya karanlık gücün, Türkiye'de kin ve düşmanlık, nefret
duygularını yeşertmeye gücü yetmeyecektir. Buna,
başta Türkiye Büyük Millet Meclisi, Hükûmetimiz, bütün kurumlarımız
ve yüce milletimiz müsaade etmeyecektir.
Arkadaşlar,
kabul etmek lazım ki, kim kimin fikirlerine bütünüyle katılıyor
ve kabul ediyor? Bazen aynı parti içerisinde bile yer alan insanlar
önemli fikir aykırılıklarına düşüyorlar ve
birbirleriyle çatışıyorlar. Akademik dünyamızdaki
anlaşmazlıklar ne boyuttadır, bunları hep biliyoruz.
Hiçbir fikir ve düşünce ayrımı Allah'ın verdiği
canı almayı bir başkasına haklı sebep gösteremez
ve hiç kimse böyle bir yola tevessül edenlere karşı sessiz
kalamaz. Milletimiz bu duyarlılığı bugün bütünüyle
ortaya koymuştur. Bu ülkede aklı başında olan hiç
kimse, Ermeni kökenlidir diye bu olay karşısında sevinmez
ve sevinemez, velev ki onun fikirlerini kabul etmesin, onun fikirlerine
itiraz etsin.
Değerli
arkadaşlar, dünyada ve Türkiye'de fikir ayrılıkları
dolayısıyla birçok cinayetler işlenmiştir. Ama,
bu dönem artık çok geride kalmıştır. Buna rağmen
Türkiye'de bugün böyle bir olay ortaya çıkıyorsa, demek ki
hepimizin yapacağı çok şeyler vardır.
Hazreti
Ömer ölüm döşeğindeyken yanındakiler ona sormuşlar:
"Ya Ömer, bize son bir vasiyetin var mı, son bir tavsiyen var
mı?" Hazreti Ömer de onlara şunu söylemiştir son
tavsiyesi olarak ölüm döşeğinde: "Müslüman çoğunluğun
yaşadığı ülkelerdeki ehlikitabı size emanet
ediyorum, onlara iyi davranın."
Anadolu
kökenli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink'i bugün
uğurlarken milletimizin başı sağ olsun.
Hepinize
saygılarımı sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Baş.
Hükûmet
adına, Devlet Bakanı Sayın Beşir Atalay söz istemiştir.
Buyurun
Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
DEVLET
BAKANI BEŞİR ATALAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Malatya Milletvekili Sayın Süleyman Sarıbaş,
İstanbul Milletvekili Sayın Ahmet Sırrı Özbek ve
yine İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Baş arkadaşlarımızın
Hrant Dink cinayeti konusunda yapmış oldukları gündem
dışı konuşmalar üzerine söz almış bulunuyorum.
Konuşmama başlamadan önce yüce heyetinizi saygılarımla
selamlıyorum ve merhum Dink'in defnedildiği şu saatte
biz de kendisini yüce Meclisimizde bu şekilde anmış
oluyoruz, kendisini saygıyla anıyoruz.
Değerli
arkadaşlar, ben, öncelikle, 19 Ocak 2007 tarihinde değerli
gazeteci Hrant Dink'e yapılan menfur saldırıyı nefretle
ve şiddetle kınıyorum. Şüphesiz, bu menfur saldırı,
hepimizi derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Bu saldırı,
ülkemizdeki huzur, güven ve istikrar ortamına yapılan
bir saldırıdır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, bu
tür eylemlerle bir yere varılması, bir amaca ulaşılması
da mümkün değildir ve yine, bundan böyle bu gibi elim hadiselerin
bir daha meydana gelmemesini de bütün kalbimle temenni ediyorum
ve değerli gazeteci Hrant Dink'in ailesine, çalışma arkadaşlarına,
tüm basın mensuplarına ve vatandaşlarımıza
başsağlığı diliyorum.
Hrant
Dink, bir düşünce adamıydı, saygın bir gazeteciydi,
hem düşüncesini özgürce söyleyen, ifade eden hem düşünceye
saygı duyan bir aydınımızdı ve bütün bu özellikleri,
bu kimliği, zaten, bugün, cenaze töreninde, oraya gelen, toplanan
kalabalığı da, âdeta, bir araya getirmiştir ve bu
büyük topluluk, onun kimliğiyle ilgili de, âdeta, bir tespiti
de bize göstermektedir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sizlerin de bildiğiniz
gibi, 19 Ocak 2007 günü, saat 15.00 sıralarında, İstanbul
ili, Şişli ilçesi, Halaskargazi Caddesi, Sebat Apartmanında
faaliyet gösteren Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink, gazete binası önünde uğradığı silahlı
saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Olay
Bakanlar Kurulumuzun toplantısı esnasında öğrenilmiştir.
15.10 gibi Bakanlar Kuruluna bu bilgi gelmiştir ve Bakanlar Kurulu
hemen görüşmesini kesmiş ve hepimizi, tabii, büyük bir
üzüntü kaplamıştır.
Kısa
sürede gelen taze bilgilerle durum değerlendirilmiş ve
bunun üzerine Sayın Başbakanımız hemen bir
açıklama yapmış -basın açıklaması- ve iki
bakanımız da hemen İstanbul'a gitmek üzere görevlendirilmiştir
ve Bakanlar Kurulu çalışmasına da o anda zaten son verilmiştir.
Ben,
izninizle, Sayın Başbakanımızın o günkü basın
açıklamasını da burada aynen -kısa bir açıklama-
okumak istiyorum. Yaklaşık saat 16.30 civarında, o gün
bu açıklama yapılmıştır.
"Değerli
basın mensupları, bugün öğleden sonra, Agos gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'i menfur bir suikasta kurban verdik.
Hepimizi sarsan bu menfur cinayet sebebiyle üzüntümüz büyüktür.
Karanlık eller, bir kez daha, hain emellerine ulaşabilmek
için kan dökmüştür. Açık söylüyorum, bu saldırı,
Hrant Dink'in şahsında hepimize, millet olarak birlik ve beraberliğimize,
huzur ve istikrarımıza yapılmıştır. Özgür
düşünceye, demokratik yaşamımıza kurşun
sıkılmıştır. Her şeyden önce, ailesine,
yakınlarına, basın ve düşünce dünyamıza,
aziz milletimize başsağlığı diliyorum.
Şahsım, Hükûmetim ve milletim adına, alçakça işlenen
bu cinayetin arkasındaki kanlı elleri telin ediyorum. Fail
ya da faillerin, planlayan ve azmettirenlerin en kısa sürede
ortaya çıkarılarak adalete teslim edilmeleri için
İçişleri ve Adalet bakanlarımızı görevlendirmiş
bulunuyorum. İlgili bütün birimlere de gerekli talimatlar
cinayetin hemen arkasından verilmiştir.
Değerli
basın mensupları, kanlı ellerin bu kez Hrant Dink'i kurban
seçmiş olması son derece manidardır. Özellikle bazı
ülkelerde sözde Ermeni soykırımı iddialarının
gündemde olduğu günlerde bu cinayetin işlenmiş olmasını
manidar buluyoruz. Cinayeti bütün yönleriyle araştırıyoruz.
En kısa sürede aydınlatmak için ne gerekiyorsa yapacağız.
Biz,
asırlardan beridir bu topraklarda barış ve huzur içinde
bir arada yaşamayı başarmış bir milletiz.
Şunu herkes bilmelidir ki, hiçbir kanlı provokasyon, hiçbir
karanlık mihrak, hiçbir hain plan birlik ve beraberliğimizi
bozamayacaktır. Başta Ermeni kökenli vatandaşlarımız
olmak üzere, aziz milletimiz bu sınavı da aşacak
sağduyu ve basirete sahiptir.
Ben,
gazete ve televizyonlarımızın da yöneticilerini,
bu hassasiyeti paylaştıklarına inanarak, sağduyunun
sesini öne çıkarmaya davet ediyorum.
Tekrar
milletimize başsağlığı diliyorum."
İşte,
bu basın açıklamasıyla, zaten Hükûmetin ne kadar kararlılıkla
bu işin üzerine gittiği anlaşılıyor ve bunun
gereği de yapılmıştır.
GÖKHAN
DURGUN (Hatay)- Tetikçi yakalandı da, arkasında kimler
var?
DEVLET
BAKANI BEŞİR ATALAY (Devamla) - Sayın Bakanlarımız
önce İstanbul Valiliğinde bütün yetkililerin katılımıyla
bir toplantı yaparak durum değerlendirmesi yapmış
ve gerekli çalışmalara ciddiyetle ve hassasiyetle hemen
başlanılmıştır. Bu arada, bilgi kirliliğini
önlemek üzere net olan ve verilmesi gereken hususlar basınımızla
ve halkımızla anında paylaşılmıştır.
Bu bilgilendirme belirli zaman dilimlerinde yapılarak, tekrar
edilmiştir.
Olay
sonrasında iki cumhuriyet savcımız nezaretinde
başlatılan çalışmalarda, olay yerini görüntüleyen
resmî ve sivil kurumların kamera kayıtları incelemeye
alınmış, görgü şahitlerinin tariflerine uyan ve
kamera kayıtlarında net olarak görülen beyaz bereli, kot
pantolon ve kot ceketli, siyah ayakkabılı şahıs
olayla ilgili şüpheli olarak tespit edilmiştir.
Sürdürülen
çalışmalarda, şüpheli durumundaki bu şahsın
fotoğraflarının medyaya verilmesinden sonra babası
tarafından yapılan ihbarla, Trabzon Düzköy Çal köyü nüfusuna
kayıtlı Ahmet-Havva oğlu, 1990 Üsküdar doğumlu
Ogün Samast isimli şahıs olduğu anlaşılmıştır.
Bu tespit üzerine, adı geçen şahıs, soruşturmayı
yürüten cumhuriyet savcımızın talimatı üzerine,
polis birimleri tarafından anında yurt genelinde aranmaya
başlanılmıştır.
İstihbarat
birimlerimizce yapılan hassas çalışmalar sonucunda,
Ogün Samast'ın, 20 Ocak 2007 günü saat 10.30'da İstanbul'dan hareket
eden şehirler arası bir otobüs firmasına ait otobüsle
Trabzon iline gitmekte olduğu tespit edilmiştir. Bu bilgi
üzerine, Samsun Emniyet Müdürlüğüyle kurulan koordine sonucu,
Ogün Samast, üzerinde 1 adet tabanca, mermiler, olay sırasında
giydiği beyaz bere, 1 SIM kartıyla, saat 23.00 sıralarında,
Samsun ilinde, jandarma birimleriyle kurulan koordine sonucu yakalanmıştır.
Aynı
anda devam eden operasyonlar çerçevesinde, Ogün Samast'la irtibatlı
olduğu değerlendirilen Trabzon ilinden 5 ve Bursa ilinden
1 kişi yakalanmış olup, şu anda toplam 7 şahıs
gözaltında bulunmaktadır.
Soruşturma,
cumhuriyet savcılarımızın nezaretinde geniş
kapsamlı olarak sürdürülmektedir. Trabzon'da gözaltına
alınanlar arasında, 24 Ekim 2004 tarihinde Trabzon ilinde
bir restorana bomba atma eylemini gerçekleştirmekten hüküm
giyen ve cezaevinden tahliye olan bir şahsın da olduğu
anlaşılmıştır.
Çalışmalar
büyük bir titizlikle ve kararlılıkla sürdürülmektedir.
Perde arkası üzerinde ciddiyetle durulmaktadır ve son noktasına
kadar, titizlikle, bu olayın peşi takip edilecektir.
Olay,
baştan sona ciddiyetle takip edilmiş, Sayın
İçişleri ve Adalet bakanlarımızın başkanlığında
devletin tüm kurumları, güvenlik birimlerimiz, adli makamlarımız
ahenk ve koordinasyon içinde çalışarak otuz iki saat gibi
kısa bir sürede failler yakalanarak büyük bir başarı
örneği verilmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği üzere Türkiye,
1970'li yıllarla başlayan geniş terör eylemleriyle karşı
karşıya kalmış, terörden çok ıstırap çekmiş
bir ülkedir. Bu bakımdan, Türk kamuoyu bu gibi olaylar konusunda
çok hassastır ve toplumumuz çok büyük bir hassasiyet göstermiştir.
Bugün yüce Meclisimizde bu konuyu konuşuyoruz ve yüce Meclisin
hassasiyetini de zaten biliyoruz, görüyoruz. Benden önce konuşma
yapan üç değerli milletvekili arkadaşımız da -üç
partimizden- bu hassasiyeti ifade etmiştir. Çünkü, biliyoruz
ki, bu gibi olaylara prim vermek, sosyal barışa, toplumsal
huzura ve ekonomik gelişmeye karşı girişilen eylemlerin
ortak adıdır. Biz asırlardan beri bu topraklarda barış
ve huzur içinde bir arada yaşamayı başarmış
bir milletiz ve yaşayacağız.
Düşünce
özgürlüğünü genişletmek için, Hükûmetimiz döneminde ve
22'nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi çok önemli çalışmalar
yapmış, çok önemli kanunlara imza atmıştır ve
ülkemizde farklılıkların korunması yönündeki,
hepimizin, düşüncemiz, çalışmalarımız bilinmektedir
ve gerçekten bu dönem bu konuda en ileri adımların atıldığı
bir dönemdir. Özgürlüklerin genişletilmesi, farklılıkların
korunması, açık toplumun tam manasıyla gerçekleştirilmesi,
demokrasinin tam manasıyla işlemesi için yüce Meclisin
çıkardığı düzenlemeleri ve Hükûmetimizin bu yönde
gösterdiği çabaları hepimiz biliyoruz.
Şunu
herkes iyi bilmelidir ki, hiçbir kanlı provokasyon -tekrar ediyorum-
hiçbir karanlık mihrak, hiçbir hain plan birlik ve beraberliğimizi
bozamayacaktır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Bu tür karanlık mihrakların üzerine kararlılıkla
gidilecek ve kirli oyunları bozulacaktır. Bunun, herkes
tarafından böyle bilinmesi gerekir.
Ayrıca,
burada, yüce Meclisimizde, bütün olaylara büyük titizlikle, büyük
çalışmalarla müdahale eden güvenlik güçlerimize ve bu
olaya zamanında, yerinde müdahalede bulunarak canla başla
mücadele eden bütün güvenlik güçlerimize huzurlarınızda
teşekkür ediyorum. Ayrıca, adalet teşkilatımıza
teşekkür ediyorum. Sorumlu yayın politikası sebebiyle
bütün basınımıza teşekkür ediyorum ve duyarlılıkları
için, yardımları için, iş birliği için bütün vatandaşlarımıza
teşekkür ediyorum. Gerçekten, vatandaşlarımızın
çok büyük hassasiyeti, ilgisi olmuş, mesela ilgilinin görüntüleri
yayınlandıktan sonra çok sayıda ihbar gelmiştir.
Netice
olarak, ülkemizde büyük bir kararlılıkla ve büyük bir bütünlük
içinde bu menfur olay üzerine el birliğiyle gidilmiş ve sonuç
alınmıştır ve daha ileri sonuçlar da bunun peşinde
umuyoruz alınacaktır, onun da üzerinde olunacaktır.
Ben,
bu bilgileri sunuyorum ve tekrar, hem Sayın Dink'i burada saygıyla
anıyorum hem de sizlere saygılar sunuyorum.
Sağ
olun. (Alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Sayın
milletvekilleri, gündem dışı konuşma yaparak hissiyatlarını
ve düşüncelerini yüce heyetimize sunan ve daha sonra Hükûmet
adına biraz önce konuşarak, yine Hükûmetin düşüncelerini
Genel Kurulumuza sunan, sayın milletvekillerimize ve Bakanımızın
bu düşüncelerine Başkanlık Divanı olarak aynen
katılıyoruz ve gazeteci-yazar Hrant Dink'in öldürülmesi
olayını şiddetle kınıyoruz.
Şimdi
gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç adet
önerge var. Bu önergeleri ayrı ayrı okutacağım,
bilgilerinize sunacağım.
İlk
önergeyi okutuyorum:
B) GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Çorum
Milletvekili Feridun Ayvazoğlu ve 39 milletvekilinin, orman
varlığımıza yönelik sorunların araştırılarak,
orman alanlarının korunması ve geliştirilmesi
için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/415)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemiz
dört mevsimi yaşaması bakımından, bitki örtüsü
çeşitliliği nedeniylede ve geniş orman alanlarıyla
da şanslıdır. Ancak devlet ve toplum olarak buna ne kadar
önem verdiğimizi sorgulamamız gerekmektedir.
Ormanlar,
çeşitli bitki örtüsüyle karbon miktarını bünyesinde
biriktiren ve hava kalitesini yükselten doğanın önemli
bir unsurudur. Orman, ağaçlarla birlikte diğer bitkiler,
hayvanlar ve mikroorganizmalar gibi canlı varlıklarla
toprak, hava, su, ışık, sıcaklık gibi fiziksel
çevrenin birlikte oluşturduğu birbirleriyle ilintili
olan doğal bir yapıdır. Doğal afetler, toprak kayması,
yangınlar, yağmur sularına bağlı oluşan
erozyon v.b gibi olaylar ağaçların yok olmasıyla beraber
toprağında yok olması gerçeğini her geçen gün göstermektedir.
Buda demektir ki ormanların varlığı bu dengeyi
sağlamakta büyük önem kazanmaktadır. Bu önemi İnsanoğlunun,
doğadaki tüm canlıların yaşamı adına göstermesi
zorunludur.
İnsanlığın
barışa daha fazla ihtiyaç duyduğu dünyamızda,
canlılara hayat veren tabiata karşı barış ta
bir o kadar önemlidir. Bir insan - bir ağaç gibi kampanyaların,
Devlet eliyle toplumun tüm kesimlerine kabul ettirmek, bunun için
çok sıkı ve ciddi çalışmalar yapmak gerektiği
de ortadadır. Bu yönde tüm sivil toplum örgütlerine destek vermek
ve bunlarla birlikte hareket etmek önemlidir. Orman bölgesinde yaşayan
halkımızın kontrol altında ağaç kesimi için orman
muhafaza memurları ile diğer orman çalışanlarının
sayısını artırmayla beraber orman köylülerinin
ormandan doğan, ulaşım, geçim, ısınma gibi yaşam
biçimi zorluklarını gidermek amacıyla ciddi çalışmalar
yapılması da kaçınılmazdır.
Orman
alanlarına tecavüz ve kaçak yapılaşmaya karşı
alınan tedbirler, orman alanlarının iskana açılmasının
önüne geçilmesi, yanan ormanların tekrar orman alanı haline
dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Ormanlarla ilgili
yasaların dokunulmazlığı olmalı, bu yasalar
rant için hükümet politikalarına göre uyarlanmamalıdır.
Anayasamızın 169. Maddesinde de yer alan ormanların korunması
ve geliştirilmesi açıkça ifade edilmesine rağmen, ormanlara
zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme maalesef dur denilememektedir.
Ormanlardaki piknik alanları tamamen kaldırılmalı,
sadece dinlenme ve yürüyüş alanları bulunmalıdır.
İnsanoğlunun yarattığı çevre kirliliği
(dönüşümü olmayan maddeler, izmarit, mangal külleri, kimyasal
atıklar vb.) ormandaki yaban hayatı için de büyük sorun olmaktadır.
Yararlarının
ancak bir kısmını dile getirebildiğimiz orman
kaynakları dünya ve ülkemiz ölçeğinde büyük tehlikeyle
karşı karşıyadır. Bu gerçekler bizleri aynı
konuda daha duyarlı olmaya ve ciddi atılımlar yapmaya,
davet etmekte ve mecbur kılmaktadır. Bu amaçla Anayasanın
98. Maddesi, TBMM İçtüzüğünün 104. Maddesi ve 105. Maddesi
gereğince Meclis araştırılması açılmasını
arz ve teklif ederim.
1- Feridun Ayvazoğlu (Çorum)
2- Feramus Şahin (Tokat)
3- Yakup Kepenek (Ankara)
4- Vezir Akdemir (İzmir)
5- Muharrem Kılıç (Malatya)
6- Mehmet Nuri Saygun (Tekirdağ)
7- Mehmet Küçükaşık (Bursa)
8- Mehmet Mesut Özakcan (Aydın)
9- Feridun Fikret Baloğlu (Antalya)
10- Nail Kamacı (Antalya)
11- Mehmet Vedat Yücesan (Eskişehir)
12- Halil Tiryaki (Kırıkkale)
13- Abdulaziz Yazar (Hatay)
14- Uğur Aksöz (Adana)
15- N. Gaye Erbatur (Adana)
16- Mevlüt Coşkuner (Isparta)
17- Ali Cumhur Yaka (Muğla)
18- Mehmet Vedat Melik (Şanlıurfa)
19- Sedat Pekel (Balıkesir)
20- Nuri Çilingir (Manisa)
21- Muharrem İnce (Yalova)
22- Türkân Miçooğulları (İzmir)
23- Bülent Baratalı (İzmir)
24- Ahmet Ersin (İzmir)
25- Zeynep Damla Gürel (İstanbul)
26- Ufuk Özkan (Manisa)
27- Nurettin Sözen (Sivas)
28- Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya)
29- Tuncay Ercenk (Antalya)
30- İlyas Sezai Önder (Samsun)
31- Mehmet Işık (Giresun)
32- Osman Özcan (Antalya)
33- Orhan Ziya Diren (Tokat)
34- Kâzım Türkmen (Ordu)
35- İsmail Değerli (Ankara)
36- Erdal Karademir (İzmir)
37- Mehmet Yıldırım (Kastamonu)
38- Fahrettin Üstün (Muğla)
39- Mustafa Özyürek (Mersin)
40- Atilla Kart (Konya)
Gerekçe:
Dünyamızın
ortak değeri olan ormanların, şimdi ve gelecekte yaşayan
tüm canlıların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi
için korunması, yeni ağaçlandırmalar yapılarak
geliştirilmesi, gelişen ve değişime uğrayan
dünyamız için zorunludur.
Dünyamızda
orman varlığı sürekli azalıp maalesef çölleşme
sınırına da yaklaşırken bu soruna ciddi bir
şekilde dur denilmelidir. Ülkemizde ormanların yoğun
olduğu bölgelerimizden Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde
sık sık orman yangınları meydana gelmekte ve önüne
geçilemeyen bu yangınların ülke ekonomisine büyük zararlar
verdiği gibi, insanlar da kasten rant amaçlı kullanım
alanı olarak ormanları açmaya devam ederek bu zararı
daha da ağırlaştırmaktadırlar. Dünyamızda
ve Ülkemizde ormanların azalmasının ana unsurunun insan
faktörü olduğu bir gerçektir.
Ormanlar
dünyamızın doğal akciğeridir. Akciğerleri
olmayan ve oksijen bulunmayan bir yerde hayatın düşünülemeyeceği
temel bir anlayıştır. Bu nedenle devlete ve topluma
esaslı görevler düşmektedir. İnsanoğlu tarafından
yakılan bilinçsizce ve kasten kesilen ormanlarımızı
korumak, bugünkü insanlığın yaşamını ve
gelecek nesillerin yaşamlarını sağlıklı
bir biçimde sürdürebilmeleri için, yurt çapında köklü çözümler
ve politikalarla buna ilişkin sorunlara çare bulunması
gerekmektedir.
BAŞKAN
- Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge
gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki ön görüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Şimdi
ikinci önergeyi okutuyorum:
2.- Bursa
Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu ve 27 milletvekilinin,
Uluabat Gölü'ndeki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/416)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Marmara
Bölgesi ve ülkemiz için önemli olan, Uluabat Gölü'nde kirliliğin
önlenmesi, balıkçılığın sürdürülebilirliğinin
sağlanması, doğal kaynakların akılcı kullanımının
sağlanması ve yaban hayatının zenginleştirilmesi
amacıyla Anayasa'nın 98'inci, TBMM İçtüzüğünün 104
ve 105'inci maddeleri gereğince bir "Meclis Araştırması"
açılmasını arz ve teklif ederim.
1- Faruk Anbarcıoğlu (Bursa)
2- Mehmet Emin Tutan (Bursa)
3- Mustafa Dündar (Bursa)
4- İlhan Albayrak (İstanbul)
5- Adem Baştürk (Kayseri)
6- Murat Yıldırım (Çorum)
7- Yüksel Çavuşoğlu (Karaman)
8- Ahmet Büyükakkaşlar (Konya)
9- Alim Tunç (Uşak)
10- Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye)
11- İrfan Rıza Yazıcıoğlu (Diyarbakır)
12- Mustafa Nuri Akbulut (Erzurum)
13- Mustafa Ilıcalı (Erzurum)
14- Cahit Can (Sinop)
15- Recep Yıldırım (Sakarya)
16- Sedat Kızılcıklı (Bursa)
17- Eyüp Ayar (Kocaeli)
18- Ali Yüksel Kavuştu (Çorum)
19- Muharrem Candan (Konya)
20- Osman Kılıç (Sivas)
21- Mustafa Ünaldı (Konya)
22- Ali Ayağ (Edirne)
23- Yekta Haydaroğlu (Van)
24- Mehmet S. Tekelioğlu (İzmir)
25- Hasan Ali Çelik (Sakarya)
26- Hasan Anğı (Konya)
27- Muharrem Karslı (İstanbul)
28- Mehmet Çiçek (Yozgat)
Gerekçe:
Uluabat
Gölü, Bursa ili sınırları içerisinde ve Bursa'ya 25 km
uzaklıkta, sığ bir tatlı su gölüdür. Gölün havzası
yaklaşık 10.500 km2 alan kaplar. Gölü beslediği zannedilen
Kirmasti çayı aslında Apolyont olarak da bilinen Uluabat'ın
sonunu hazırlamakta, buradan gelen erozyon göle dolgu yapmaktadır.
Gölün
en önemli olayı, yazın suların 3 metreye kadar düşmesi,
kışın ise 6-7 metreye kadar yükselmesidir.
Anadolu'ya
kuzeybatıdan giren kuş göç yolu üzerinde yer alması,
önemli kuş alanlarından Kuş Gölü'ne çok yakın bulunması
nedeniyle Uluabat Gölü, kuş varlığı yönünden yalnızca
ülkemizin değil, Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak
alanlarından biridir.
Uluabat
Gölü, Türkiye'deki en geniş nilüfer
yatakları olan göl olma özelliğine de sahiptir.
Büyük
ve sığ bir göl olan Uluabat, sucul bitkiler açısından
Türkiye'deki en önemli göllerden
biridir.
Gölde
genellikle turna, sazan, yayın, yılan, kadife, kızıl
kanat, sarı kanat, muskufya, İsrail sazanı ve kerevit
de dahil olmak üzere 17 değişik balık türü bulunmaktadır.
Bölge halkının, feki adını verdiği ekonomik
değeri düşük değişik balıklar da yaşamaktadır.
Son zamanlarda göldeki olumsuzluklardan etkilenen ve ihraç edilen
kerevit artık yetişmemektedir.
Uluabat
Gölü çevresinde 17 yerleşim birimi bulunmaktadır. Gölyazı,
gölden yararlanan ve geçim kaynağı balıkçılık
olan bir belde olması nedeniyle öne çıkmaktadır. Tarımsal
arazi yetersizliği nedeniyle % 85'i balıkçılıkla
geçinen belde halkı, gölün kirlenmesinden ya da göle yönelik
herhangi bir tehditten doğrudan etkilenmektedir.
BAŞKAN
- Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge
gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki ön görüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Şimdi,
üçüncü önergeyi okutuyorum:
3.- Gaziantep
Milletvekili Fatma Şahin ve 19 milletvekilinin, küresel
ısınmanın neden olduğu sorunların ve oluşturduğu
riskin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/417)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Çevre,
küresel ısınmanın etkisi ile küresel bir soruna dönüşmüştür.
Aynı gök kubbe altında yaşıyor, aynı havayı
teneffüs ediyor, aynı suları kullanıyoruz. Aynı
geminin yolcuları ya da mürettebatı gibiyiz. O nedenle
bu yakın tehlike hepimiz için aynı düzeyde tehdit oluşturuyor.
Çevre
Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinde de önemli yer tutmaktadır.
Hem maliyeti hem AB süreci açısından çevrenin bilinenin
dışında da bizim için hayati olduğu görülmektedir.
Çevre
konusu aynı zamanda Türkiye'nin iç politikasından
dış politikasına, kalkınmadan yatırım
stratejilerine kadar bir çok konuyu yakından ilgilendirmektedir.
Bilim adamları, gelecek 100 yıl içinde, Türkiye'yi bugün Kuzey
Afrika'da egemen olan kurak ve sıcak iklimin kuşatacağını,
çölleşme tehlikesinin baş göstereceğini bildirmektedir.
Çocuklarımızın
geleceği ve daha yaşanabilir bir dünya için Türkiye Büyük
Millet Meclisine büyük görevler düşmektedir.
Bu
nedenlerle anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci
maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını
arz ve talep ederiz.
Saygılarımızla.
1- Fatma Şahin (Gaziantep)
2- Cemal Uysal (Ordu)
3- Mustafa Çakır (Samsun)
4- Ahmet Yeni (Samsun)
5- Hanefi Mahçiçek (Kahramanmaraş)
6- Öner Ergenç (Siirt)
7- Mehmet Ali Bulut (Kahramanmaraş)
8- İsmail Özgün (Balıkesir)
9- Musa Sıvacıoğlu (Kastamonu)
10- Niyazi Özcan (Kayseri)
11- Kemalettin Göktaş (Trabzon)
12- Mustafa Dündar (Bursa)
13- Hüseyin Tanrıverdi (Manisa)
14- Nihat Eri (Mardin)
15- Mehmet Sarı (Osmaniye)
16- Fahri Çakır (Düzce)
17- Ali İbiş (İstanbul)
18- Hasan Ali Çelik (Sakarya)
19- Tevfik Ziyaeddin Akbulut (Tekirdağ)
20- Ali Aydın Dumanoğlu (Trabzon)
Gerekçe:
Çevre,
küresel ısınma ile birlikte, dünyanın geleceğini
yakından ilgilendiren küresel bir soruna dönüşmüştür.
Küresel
ısınma, iklim değişikliklerini beraberinde getirmiştir.
Havamız, suyumuz, çevremiz her geçen gün biraz daha zehirlenmekte
ve zehirlemektedir. İnsan tabiat için, tabiat insan için giderek
daha ölümcül hale gelmektedir.
Çevre
sorunları nedeni ile karbondioksit oranı artıyor, okyanuslar
ısınıyor, buzullar eriyor, deniz seviyesi yükseliyor,
sel felaketlerinin her gün bir yenisi yaşanıyor, kuraklık
her geçen gün kendini biraz daha hissettiriyor, kış aylarında
bahar havası yaşanıyor. Bütün bilimsel araştırmalar,
önümüzdeki 30-40 yıl içinde dünyanın en az üçte birinin kuraklıkla
karşı karşıya kalacağı tehlikesine
işaret ediyor.
Yapılan
araştırmalara göre 1960'larda yaşanan ısınma,
buzulların yüzde 20'sini eritti. 300 bilim adamının yürüttüğü
çalışma sonuçlarına göre, Kuzey Kutbundaki
ısınma, dünyanın geri kalanındakinden iki kat daha
fazla. Isınmanın bu trendle devam etmesi halinde 2070
yılında dünya buzulsuz kalacak, küresel çölleşme olacak,
denizler yükselecek. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan
araştırmaya göre, dünya küresel ısınmanın etkisi
ile gelecek 50 yıl içinde 11 derece daha ısınacak. Newsweek
dergisinin haberi ise önümüzdeki 60 yıl içinde Avrupa'da kuraklık
sonucu çöllerin oluşacağı kehanetinde bulunuyor.
Çevre
konusu, Türkiye'nin AB ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinin
de en önemli başlığını oluşturuyor. AB yaklaşan
tehlikenin farkında; meseleyi sıkı tutuyor. Entegre
Uyumlaştırma Stratejisi taslağı çerçevesinde
Türkiye'nin 2007-2023 yılları arasında yapacağı
yatırımların tutarının 60 milyar Euro'yu bulacağı
tahmin edilmektedir.
Ayrıntılı
tarama toplantısında, 2/97 sayılı Ortaklık
Konseyi Kararı çerçevesinde müktesebatın uyumlaştırılmasına
önem verilmesi üzerinde önemle durulmuştur. Ulusal mevzuatımızın
hava kalitesi, entegre kirlilik önleme ve kontrolü, kimyasallar
konusundaki AB müktesebatına uyumu konusunda daha çok çaba
gösterilmesi gerektiği, özellikle entegre stratejisinin
onaylanması ve çevre müktesebatına uyum maliyetlerinin
karşılanmasına ilişkin finansman stratejisinin
netleşmesinin önemi Komisyon tarafından vurgulanmıştır.
Çevre,
bize 'havadan sudan' sebepler olarak gözükebilir, ancak aslında
"hava kadar, su kadar" önemli olduğu bilincine varılmalıdır.
Şu bir gerçek ki, dünya S.O.S. veriyor. Aynı gök kubbe altında
yaşıyor, aynı havayı teneffüs ediyor, aynı su
kaynaklarını kullanıyoruz. Yakın tehlike hepimizi
tehdit ediyor. Aynı geminin yolcuları gibiyiz.
Türkiye
de küresel ısınma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Öyle ki, bilim adamlarının söylemlerine göre, gelecek 100
yıl içinde Türkiye'yi, bugün Kuzey Afrika'da egemen olan kurak ve
sıcak iklim kuşatacak, çölleşme tehlikesi baş gösterecektir.
Çevre
ile ilgili duyarlılık, Türkiye'nin iç politikasından
dış politikasına ve yatırımından kalkınma
stratejilerine varıncaya kadar her konuda belirleyici olacak
görünüyor. Yatırım ve kalkınma stratejilerini belirlerken,
çevre değişkenine gereken önem verilmezse, yaşanabilir
bir çevrenin maliyeti çok daha yüksek olacak, ancak buna rağmen,
çevreyi kurtarmak belki yine de mümkün olamayacaktır.
Bu
nedenle, sera etkisine bağlı iklim değişikliğinin
su kaynakları, kuraklık ve çölleşme üzerindeki olası
etkileri, gelecekteki iklim değişikliği dikkate
alınarak buna uygun tarımsal bitki çeşitlerinin belirlenmesi,
tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımının
önlenmesi gibi konuların periyodik izlenmesinin sürdürülmesi
gerekmektedir.
Türkiye'de
iklim değişikliklerinin, kişisel çalışmaların
dışında takip edildiğini söylemek zordur. Bu nedenle
Türkiye'nin uluslar arası arenadaki haklı tezleri dahi bilimsel
destekten yoksun kalmaktadır. Çevre, söz konusu olduğunda,
"Hele dursun bakalım", "Yarın bir şeyler yaparız",
demek mümkün değildir; çevre öyle bir konu ki, yarın çok geç
olabilir. Çevre konusunda afet bilinci kamuoyuna yerleştirilmelidir.
Çocuklarımızın
geleceği ve daha yaşanılabilir bir dünya için
Araştırma önergesinin kabulü ile komisyon çalışmaları
yolumuza ışık tutacaktır.
BAŞKAN
- Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge,
gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki ön görüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:
16.03
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.07
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
53'üncü Birleşimi'nin İkinci Oturumu'nu açıyorum.
C) ÇEŞİTLİ
İŞLER
1.- Genel Kurulu
ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski'ye
Başkanlıkça "Hoş geldiniz" denilmesi
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, şu anda, Genel Kurulumuz salonunu
Polonya Cumhurbaşkanı Sayın Lech Kaczynski teşrif
etmişlerdir. Kendilerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi
adına "hoş geldiniz" diyorum. (Alkışlar)
Sayın
milletvekilleri, Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden
kurulu Karma Komisyonun bazı sayın milletvekillerinin
yasama dokunulmazlıklarının raporları vardır;
sırasıyla okutup bilgilerinize sunacağım.
IV. - KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER
1.- Eskişehir
Milletvekili Mehmet Ali Arıkan'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1003) (S.Sayısı: 1283) (x)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Yaralamaya
neden olmak suçunu işlediği iddia olunan Eskişehir
Milletvekili Mehmet Ali Arıkan hakkında düzenlenen Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkında Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Eskişehir
Milletvekili Mehmet Ali Arıkan, Komisyonumuza sözlü olarak dokunulmazlığının
kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma
Komisyonumuz, isnat olunan eylemin niteliğini dikkate alarak
Eskişehir Milletvekili Mehmet Ali Arıkan hakkındaki
kovuşturmanın Milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.
Raporumuz,
Genel Kurulun bilgilerine arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa
saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1283 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğerini okutuyorum:
2.- Kırıkkale
Milletvekili Halil Tiryaki'nin yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1016) (S. Sayısı: 1284) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İzinsiz gösteri ve yürüyüşte
bulunmak suçunu işlediği iddia olunan Kırıkkale
Milletvekili Halil Tiryaki hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Kırıkkale Milletvekili
Halil Tiryaki hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1284 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
3.- Samsun
Milletvekili Haluk Koç'un yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1023) (S.Sayısı: 1285) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kamu görevlisine karşı
görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği iddia olunan
Samsun Milletvekili Ahmet Haluk Koç hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Samsun Milletvekili Haluk
Koç hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesine karar vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispî ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1285 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
4.- Tokat
Milletvekili Feramus Şahin'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1024) (S.Sayısı: 1286) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görevli memura hakaret suçunu
işlediği iddia olunan Tokat Milletvekili Feramus Şahin
hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Tokat Milletvekili Feramus
Şahin hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispî ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1286 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
5.- Samsun
Milletvekili Mustafa Çakır'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1025) (S. Sayısı: 1287) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Özel evrakta sahtecilik suçunu
işlediği iddia olunan Samsun Milletvekili Mustafa Çakır
hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Samsun Milletvekili Mustafa
Çakır hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispî ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1287 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
6.- İzmir
Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1026) (S.Sayısı: 1288) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Mal beyanında bulunmamak suçunu
işlediği iddia olunan İzmir Milletvekili Enver Öktem
hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak İzmir Milletvekili Enver
Öktem hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispî ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1288 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
7.- Mersin Milletvekili
Dengir Mir Mehmet Fırat'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1027) (S. Sayısı: 1289) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Hakaret suçunu işlediği
iddia olunan Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat hakkında
düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkında Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Mersin Milletvekili Dengir
Mir Mehmet Fırat hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispî ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1289 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
8.- Ordu Milletvekili
Eyüp Fatsa'nın yasama dokunulmazlığının kaldırılması
hakkında Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet
Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu
(3/1055) (S. Sayısı: 1290) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
298 sayılı Kanun'a aykırı
hareket suçunu işlediği iddia olunan Ordu Milletvekili
Eyüp Fatsa hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkındaki Hazırlık Komisyonu Raporu,
Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa
hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1290 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında,
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yılmaz
Kaya
Konya Malatya İzmir
Tuncay
Ercenk Yüksel Çorbacıoğlu Uğur Aksöz
Antalya Artvin Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri,
16.45'te toplanmak üzere birleşime ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.31
ÜÇÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 16.52
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 53'üncü Birleşimi'nin Üçüncü
Oturumu'nu açıyorum.
Karma Komisyon raporlarını
okutmaya devam ediyoruz.
9.-
Şırnak Milletvekili Mehmet Tatar'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1056) (S.Sayısı: 1291) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
298 sayılı Kanuna muhalefet
suçunu işlediği iddia olunan Şırnak Milletvekili
Mehmet Tatar hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Şırnak Milletvekili
Mehmet Tatar hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
(x)
1291 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi diğer raporu okutuyorum:
10.- Hatay
Milletvekili İsmail Soylu'nun yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1057) (S. Sayısı:1292) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kaçak elektrik kullanmak suçunu
işlediği iddia olunan Hatay Milletvekili İsmail Soylu
hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Hatay Milletvekili İsmail
Soylu hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
(x)
1292 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi, diğer raporu okutuyorum:
11.- Mersin
Milletvekili Ali Oksal'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1061) (S. Sayısı: 1293) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Taksirle ölüme sebebiyet vermek
suçunu işlediği iddia olunan Mersin Milletvekili Ali Oksal
hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Mersin Milletvekili Ali Oksal Komisyonumuza sözlü olarak dokunulmazlığının
kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Mersin Milletvekili Ali Oksal hakkındaki kovuşturmanın
Milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar
ertelenmesine karar vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
(x)
1293 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi, aynı konuda
başka bir raporu okutuyorum:
12.- İzmir
Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu ( 3/1097) (S.Sayısı: 1294) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
3167 sayılı Çekle Ödemelerin
Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki
Kanuna aykırılık suçunu işlediği iddia olunan
İzmir Milletvekili Enver Öktem hakkında düzenlenen Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkında Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak İzmir Milletvekili Enver
Öktem hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
(x)
1294 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın Milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
13.- Konya
Milletvekili Halil Ürün'ün yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1098) (S. Sayısı: 1295) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Resmî nikâhlı eşini kasten
yaralama suçunu işlediği iddia olunan Konya Milletvekili
Halil Ürün hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Konya Milletvekili Halil Ürün Komisyonumuza
yazılı olarak dokunulmazlığının kaldırılması
talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Konya Milletvekili Halil
Ürün hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık nispi ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
(x)
1295 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Şimdi diğer raporu okutuyorum:
14.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1099) (S.Sayısı: 1296) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kamu görevlisine görevinden dolayı
alenen hakaret suçu işlediği iddia olunan İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigen hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
İstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigen Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının
kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
(x)
1296 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında,
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
15.- İstanbul
Milletvekili Emin Şirin'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1100) (S.Sayısı: 1297) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kamu görevlisine karşı
görevinden dolayı hakaret ve iftira suçlarını işlediği iddia olunan İstanbul
Milletvekili Emin Şirin hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
İstanbul Milletvekili Emin
Şirin Komisyonumuza yazılı olarak dokunulmazlığının
kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak İstanbul Milletvekili
Emin Şirin hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1297 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararıyla açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında,
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
16.- Sinop
Milletvekili Cahit Can'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1101) (S. Sayısı: 1298) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Yayın yoluyla hakaret suçunu
işlediği iddia olunan Sinop Milletvekili Cahit Can hakkında
düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkında Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Sinop Milletvekili Cahit
Can hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte bir
ayrıcalıktır.
(x)
1298 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
17.- Şanlıurfa
Milletvekili Mahmut Yıldız'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1102) (S. Sayısı: 1299) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Silahlı yağma suçuna azmettirmek
suçunu işlediği iddia olunan Şanlıurfa Milletvekili
Mahmut Yıldız hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Şanlıurfa Milletvekili
Mahmut Yıldız hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve Üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1299 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için, gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
18.- Afyonkarahisar
Milletvekili Reyhan Balandı'nın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1103) (S. Sayısı: 1300) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Hakaret suçunu işlediği
iddia olunan Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı hakkında
düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkındaki Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Afyonkarahisar Milletvekili
Reyhan Balandı hakkındaki kovuşturmanın milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
sunulmak üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1300 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın Milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
19.-
Kırklareli Milletvekili Yavuz Altınorak'ın yasama
dokunulmazlığının kaldırılması hakkında
Başbakanlık tezkeresi ve Anayasa ve Adalet Komisyonları
üyelerinden kurulu Karma Komisyon Raporu (3/1106) (S. Sayısı:
1301) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
1918 Sayılı Kanuna muhalefet
suçunu işlediği iddia olunan Kırklareli Milletvekili
Yavuz Altınorak hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Kırklareli Milletvekili Yavuz
Altınorak Komisyonumuza sözlü olarak dokunulmazlığının
kaldırılması talebini iletmiştir.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Kırklareli Milletvekili
Yavuz Altınorak hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yön-
den
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
(x)
1301 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın Milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
20.- Şanlıurfa
Milletvekili Mahmut Yıldız'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1113) (S. Sayısı: 1302) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
1163 sayılı Kanuna muhalefet
suçu işlediği iddia olunan Şanlıurfa Milletvekili
Mahmut Yıldız hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Şanlıurfa Milletvekili
Mahmut Yıldız hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
(x)
1302 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için, gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
21.- İzmir
Milletvekili Enver Öktem'in yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1131) (S. Sayısı: 1303) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
3167 sayılı Çekle Ödemelerin
Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki
Kanuna aykırılık suçunu işlediği iddia olunan
İzmir Milletvekili Enver Öktem hakkında düzenlenen Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılmasına
Dair Başbakanlık Tezkeresi ve eki dosya hakkında Hazırlık
Komisyonu Raporu, Karma Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli
toplantısında görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak İzmir Milletvekili Enver
Öktem hakkındaki kovuşturmanın Milletvekilliği
sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar
vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak
milletvekillerine görevlerinin
gereği tanınmış bir ayrıcalık olan yasama
dokunulmazlığının, kişisel bir ayrıcalığa
dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla kabul edilmesi mümkün olmayan
bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM
(x)
1303 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
tarafından derhal kaldırılması"
kalmıştır. Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının
kaldırılması istenen milletvekillerinin savunma
hakkından bir an önce yararlanabilmelerine de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Diğer raporu okutuyorum:
22.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Yıldırım'ın yasama dokunulmazlığının
kaldırılması hakkında Başbakanlık tezkeresi
ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Raporu (3/1110) (S. Sayısı: 1304) (x)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kamu görevlisine görevinden dolayı
hakaret suçunu işlediği iddia olunan Kastamonu Milletvekili
Mehmet Yıldırım hakkında düzenlenen Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılmasına Dair Başbakanlık Tezkeresi
ve eki dosya hakkında Hazırlık Komisyonu Raporu, Karma
Komisyonumuzun 29 Kasım 2006 tarihli toplantısında
görüşülmüştür.
Karma Komisyonumuz, isnat olunan
eylemin niteliğini dikkate alarak Kastamonu Milletvekili
Mehmet Yıldırım hakkındaki kovuşturmanın
Milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar
ertelenmesine karar vermiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun bilgilerine
arz edilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
Burhan
Kuzu
İstanbul
Komisyon
Başkanı ve üyeler
Karşı Oy Yazısı
Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci ve sonraki fıkralarında kurala bağlanan yasama
dokunulmazlığı; yasama organı üyelerinin sorumsuz
ve cezasız kalmaları için değil, görevlerini her yönden
özgür, bağımsız ve endişesiz yerine getirmelerini
sağlamak için öngörülmüştür. Yasama sorumsuzluğundan
farklı olarak dokunulmazlık, nispi ve geçici nitelikte
bir ayrıcalıktır.
Gerek kapsamı ve kaldırılma
usulü gerek uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle yasama dokunulmazlığı,
TBMM'nin saygınlığını zedeler bir kurum haline
gelmiştir. Kamu yararı dikkate alınarak milletvekillerine
görevlerinin gereği tanınmış bir ayrıcalık
olan yasama dokunulmazlığının, kişisel bir
ayrıcalığa dönüşmesi, bir hukuk devletinde asla
kabul edilmesi mümkün olmayan bir husustur.
Kamu yararı ile açıklanamayacak
ölçüde ceza adaleti ve dolayısıyla "temiz toplum"
özlemi aleyhine sergilenen bu ayrıcalıklı durumun
ortadan kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğinin
şu güne kadar gerçekleştirilememiş olması karşısında
başvurulabilecek tek yol olarak, "hakkında dokunulmazlığının
kaldırılması istemi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının
TBMM tarafından derhal kaldırılması" kalmıştır.
Bu, aynı zamanda dokunulmazlığının kaldırılması
istenen milletvekillerinin savunma hakkından bir an önce yararlanabilmelerine
de imkân verecektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle
Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonun,
kovuşturmanın milletvekilliği sıfatının
sona ermesine kadar ertelenmesi yolundaki kararına katılmıyoruz.
(x)
1304 S. Sayılı Basmayazı Tutanağa eklidir.
Oya
Araslı Mehmet Küçükaşık Feridun Ayvazoğlu
Ankara Bursa Çorum
Atilla
Kart Muharrem
Kılıç Yüksel Çorbacıoğlu
Konya Malatya Artvin
Yılmaz
Kaya Tuncay Ercenk Uğur Aksöz
İzmir Antalya Adana
Sezai
Önder
Samsun
BAŞKAN - Bilgilerinize sunulmuştur.
Sayın milletvekilleri,
Başbakanlığın Anayasa'nın 82'nci maddesine göre
verilmiş tezkereleri vardır. İki tezkereyi de ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
Birinci tezkereyi okutuyorum:
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) TEZKERELER
VE ÖNERGELER
1.- Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye yaptığı
resmî ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1192)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşmelerde bulunmak üzere
bir heyetle birlikte 6 Aralık 2006 tarihinde Suriye'ye yaptığım
resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin
de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar
Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine
göre gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Egemen Bağış İstanbul
Milletvekili
Yüksel Çavuşoğlu Karaman Milletvekili
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2.- Kültür
ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un Ürdün'e yaptığı resmî
ziyarete katılacak milletvekillerine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/1193)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla
Koç'un, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-23
Aralık 2006 tarihlerinde Ürdün'e yaptığı resmî ziyarete,
ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de
iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu
Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine
göre gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Faruk Anbarcıoğlu Bursa
Milletvekili
Osman Aslan
Diyarbakır Milletvekili
Mehmet Yıldırım Kastamonu Milletvekili
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.33
DÖRDÜNCÜ
OTURUM
Açılma
Saati: 17.52
BAŞKAN:
Başkan Vekili İsmail ALPTEKİN
KÂTİP
ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 53'üncü Birleşimi'nin Dördüncü
Oturumu'nu açıyorum.
Danışma Kurulunun bir
önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:
V. - ÖNERİLER
A) DANIŞMA
KURULU ÖNERİLERİ
1.- (8/36) ve
(8/37) esas numaralı Irak'taki gelişmeler konusundaki genel
görüşme önergelerinin, görüşme gününe ve çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 212 Tarihi:
23.1.2007
18.1.2007 tarihli 52 nci Birleşimde
açılması kabul edilen, Irak'taki gelişmeler konusundaki
Genel Görüşmenin, Gündemin Özel Gündemde Yer Alacak İşler
kısmında yer alması, Genel Görüşmenin 23.1.2007 Salı
günkü (bugün) Birleşimde yapılması ve Genel Görüşmenin
tamamlanmasına kadar çalışma süresinin uzatılmasının
Genel Kurulun onayına sunulması Danışma Kurulunca
uygun görülmüştür.
Bülent
Arınç
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Faruk
Çelik Ali
Topuz
AK
Parti Grubu Başkanvekili CHP
Grubu Başkanvekili
Ömer
Abuşoğlu
Anavatan
Partisi Grubu Başkanvekili
BAŞKAN - Önerinin lehinde olmak
üzere, Denizli Milletvekili Sayın Ümmet Kandoğan.
Buyurun efendim.
ÜMMET KANDOĞAN (Denizli) - Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Danışma Kurulu önerisi üzerinde, lehinde olmak üzere, söz
almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün,
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak tarihî günlerimizden birini
yaşayacağız. Özellikle, son dönemde Türkiye için son
derece büyük bir tehlike arz etmeye başlayan Kuzey Irak'la ilgili,
oradaki gelişen son olaylarla ilgili yapılacak olan gizli
oturumun milletimiz ve memleketimize hayırlar getirmesini
temenni ediyorum. İnşallah, bu toplantıda, özellikle
Hükûmet kanadının Kuzey Irak'taki son gelişmelerle ilgili
olarak, milletvekillerimize, doyurucu bilgiler vermeleri en büyük
temennimiz, arzumuzdur.
Değerli milletvekilleri,
son günlerde, Türkiye'de, son derece önemli olaylar gelişiyor.
Özellikle, bir genel yayın yönetmeninin öldürülmesi, terör meselelerinin
yeniden gündeme gelmesi, Kıbrıs'taki gelişmeler, Kuzey
Irak'taki gelişmeler nedeniyle hassas günlerden geçmekteyiz.
Biz, Doğru Yol Partisi olarak, bu hassas dönemde, yapıcı
ve dengeli ve sorumlu bir muhalefet anlayışı içerisinde
hareket ediyoruz. Özellikle, din ve laiklik üzerinden yapılan
siyasetin, eşler üzerinden yapılmaya çalışılan
siyasetin, Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde yapılmaya
çalışılan siyasetin, dış politikayla ilgili
yapılmaya çalışılan siyasetin Türkiye'yi germemesi,
Türkiye'de yeni sıkıntılara sebebiyet vermemesi noktasında,
Doğru Yol Partisi olarak, son derece duyarlı davranmaya çalışıyoruz.
Bu noktada, eğer, Hükûmete destek verilmesi gerekiyorsa,
Doğru Yol Partisi olarak, bu noktada üzerimize düşenleri
fazlasıyla yerine getirdiğimizi, son sekiz-on aydırki
politikalarımızla Türk milletine göstermekteyiz. Bundan
sonra, Doğru Yol Partisinin politikaları aynı olacaktır.
Sorumlu bir muhalefet anlayışı içerisinde, Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin ve genel seçimlerin sağlıklı bir ortamda
yapılabilmesinin bütün şartlarının oluşması
noktasında, Doğru Yol Partisi olarak, aynı duyarlılığı
göstermeye devam edeceğiz.
Şimdi, Doğru Yol Partisi
olarak, özellikle terörle ilgili olarak, bundan yaklaşık
dört ay önce Sayın Genel Başkanımızın yapmış
olduğu yeni açılımın, terörle ilgili olarak
Doğru Yol Partisinin yeni görüşlerinin Türkiye'de nasıl
karşılık bulduğunu, bütün milletimiz tarafından
memnuniyetle karşılanmasından anlıyoruz ve terör
meselesinden çok çeken bir ülkenin insanları olarak, özellikle
terör meselesinin, artık, Türkiye'nin gündeminden çıkarılması
gerektiği yolundaki düşüncelerden yola çıkarak Sayın
Genel Başkanımızın yapmış olduğu
açılımların, vatandaşlarımız tarafından
takdirle karşılandığının da farkındayız.
Ancak, bu noktada bir meselenin
altını özellikle çizmek istiyorum: Hrant Dink'in cenazesi
daha orta yerdeyken ve katili dahi bulunmamış iken Sayın
Başbakanın Kızılcahamam'dan yapmış olduğu
konuşmayı şiddetle reddettiğimizin altını
da çizmek istiyorum. Sayın Başbakan, bu kadar önemli hadiselerin
cereyan ettiği bir günde, Kızılcahamam'dan, iç politika
malzemesi olarak, Doğru Yol Partisinin bu son açılımlarından
sonra oylarının düşmekte olduğunu ifade etmesini,
bunu, bir oy meselesi olarak görmesini şiddetle reddediyoruz.
Sayın Başbakan, terörle ilgili son derece büyük açılımlar
yapan, ezberleri bozan ve terörün ortadan kaldırılmasıyla
ilgili olarak yeni önerilerle ortaya çıkan bir partinin genel
başkanı olarak, Sayın Başbakan, bu sözlerin akabinde
kendisine sorulduğunda "Sayın Ağar doğru
şeyler söylemişti." demişti. Sayın Abdullah
Gül'e de sordular aynı şeyi, "Sayın Ağar böyle
açılımlarda bulunuyor, ne dersiniz?" dediğinde,
Sayın Dışişleri Bakanı da "Sayın
Ağar Türkiye için doğru şeyler söylüyor." demişti.
Ama, şimdi ne oldu ki, Sayın Başbakan, bu sözlerinin arkasından,
üç ay sonra, bu meseleyi bir iç politika malzemesi olarak görmekte.
Bu açılımları yapan bir partinin oylarının
düşmekte olduğunu söylemesi karşısında, ben
de buradan, Sayın Başbakana sormak istiyorum: Sayın
Başbakan, sizin, terörle ilgili olarak hangi önerileriniz
var, hangi tedbirleriniz var, hangi çalışmalarınız
var? Bu konuyla ilgili olarak dört buçuk yıldan beri Türkiye'de
ne yaptınız? Çok samimi duygularla bunu Türkiye gündemine
taşıyan bir partinin bu nedenle oylarının düşmekte
olduğunu söylemeniz, bu kadar önemli bir konuda bu meseleyi
bir iç politika malzemesi, bir oy malzemesi olarak niçin görüyorsunuz?
Sayın Ağar şunu söylemiştir... Yetmiş yaşında
bir hanım kardeşimiz, Sayın Ağar'a, Diyarbakır
sokaklarında sarılarak şunları söyledi: "Benim
iki oğlum dağda kaldı. Torunlarımın dağda
kalmasını istemiyorum, torunlarımın dağa
çıkmasını istemiyorum." Ve yine bir başka yerde
şehit aileleri Sayın Ağar'a şunu söylediler:
"Bizim evladımız vatan için, bölünmez bütünlük için,
bayrak için şehit oldular, ama, yeni şehitler vermeyelim."
Ve yine bir başka bölgede "Benim evladımı, ölüm korkusundan
dolayı okuttuğum, yetiştirdiğim evladımı
memur olarak belirli yerlere gönderemiyorum. Artık bu meseleyi
çözün. Bu mesele Türkiye'nin gündeminden çıksın." demişlerdi
ve Diyarbakır'daki sivil toplum örgütleri sabaha kadar Sayın
Genel Başkanımıza: "Bu meseleyi siz çözersiniz,
bu meseleyi halledersiniz. Artık, terörü, Türkiye'nin gündeminden
çıkarın. Bakınız, Diyarbakır sokaklarında
on dört yaşın altında 100 bin çocuk dolaşıyor.
Bunlara iş, ekmek ve aş lazım. Artık Diyarbakır'da
yatırımların olması lazım. Diyarbakır'da
turizmin olması lazım. Bu meselelerin halledilmesiyle
ilgili olarak terörün kökünün kazınması lazımdır."
demişti ve Sayın Ağar da bu seslere kulak tıkayamadı.
Türkiye'nin otuz yıllık kaderini etkileyen ve devletin 100
milyar dolarına mal olan bir meselede, artık dağlarda
silahlı insanların dolaşmaması lazım geldiğini
söyleyen bir Genel Başkana bunun aksini söyleyebilecek bir insan
var mı ülkemizde? Diyebilir misiniz ki, hayır, dağlarda
silahla dolaşmaya devam etsinler; kim diyebilir? Dağlarda
kuş sesleri olsun derken, dağlardaki çiçek kokularını
o bölgedeki, o yöredeki insanlar alabildiğince teneffüs etsin
derken, bunun karşılığını söyleyebilecek
bir tek insan çıkabilir mi Türkiye'de? Bizim oyumuz bunları
söylediğimiz için düşerse düşsün Sayın Başbakan.
Biz, bunun düşüncesi, korkusu ve endişesi içerisinde değiliz.
Eğer bunları söylediğimiz için, Türkiye'nin bu bölgesinde
huzur olacaksa, yeni ölümler olmayacaksa, yeni şehitler olmayacaksa
varsın bizim oylarımız düşsün, hiç önemli değil.
Hani, Sayın Başbakan: "Ben ülkemin kaderi, menfaati
söz konusu olduğunda doğruları yaparım. Oy kaybedeceğimi
bilsem bile bu gerçekleri hayata geçiririm." derken, Sayın
Ağar'ın konuşmasından dolayı Doğru Yol Partisinin
oy kaybetmekte olduğunu söylemesinin altında yatan sebepler
nelerdir? Bir Sayın Başbakanın, terörle ilgili meselede
çözüm yolları üreten bir Sayın Genel Başkana, ezberleri
bozmaya çalışan bir Genel Başkana, önümüzdeki günlerde
o bölgede gelişebilecek olaylar karşısında huzur
ve sükûnun olması lazım geldiğini söyleyen bir Genel
Başkana, önümüzdeki günlerde olası gelişmelerle bölücü
terör örgütüne çeşitli statüler kazandırmaya hazır
olan dış güçlerin önünü kesmek ve ezberini bozmak düşüncesiyle,
bu düşüncelerle yola çıkan bir Genel Başkanın söylemlerini
siz yanlış buluyorsanız, geliniz bu kürsülerden: Ey Sayın
Ağar, biz sizin söylediklerinize katılmıyoruz, deyin.
Ama, bunu bir oy kaygısıyla, bir oy endişesiyle
eğer bu doğruları doğru olduğu hâlde savunamıyorsanız,
bunun hesabını bu millete vereceksiniz diye düşünüyor
ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum
Sayın Kandoğan.
Sayın milletvekilleri, öneri
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Öneriyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, birleşime
19.15'e kadar ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.04
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 19.22
BAŞKAN:
Bülent ARINÇ
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 53'üncü Birleşimi'nin Beşinci
Oturumu'nu açıyorum.
Alınan karar gereğince
gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına
geçiyoruz.
Bu kısımda yer alan, Ankara
Milletvekili Faruk Koca ve 29 milletvekilinin (8/36) esas numaralı,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı ve Antalya
Milletvekili Deniz Baykal ile Grup Başkan Vekilleri İstanbul
Milletvekili Ali Topuz, İzmir Milletvekili Kemal Anadol ve Samsun
Milletvekili Haluk Koç'un (8/37) esas numaralı Irak'taki gelişmeler
konusundaki Anayasa'nın 98'inci, İç Tüzük'ün 102 ve 103'üncü
maddeleri uyarınca bir genel görüşme açılmasına
ilişkin önergeleri üzerine Genel Kurulun 18 Ocak 2007 tarihli
52'nci Birleşimi'nde açılması kabul edilen genel görüşmeye
başlıyoruz.
VI. - GENSORU,
GENEL GÖRÜŞME, MECLİS SORUŞTURMASI VE
MECLİS
ARAŞTIRMASI
A) GÖRÜŞMELER
1.- Ankara
Milletvekili Faruk Koca ve 29 milletvekilinin, Irak'taki gelişmeler
ile ülkemizin ve uluslararası toplumun bu ülkenin sorunlarının
çözümüne yapabileceği katkılar hakkında genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/36) (x)
2.- Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanı Antalya Milletvekili
Deniz Baykal ile Grup Başkanvekilleri, İstanbul Milletvekili
Ali Topuz, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve Samsun Milletvekili
Haluk Koç'un, bölücü terör örgütünün Kuzey Irak'taki faaliyetleri
ve Kerkük'ün durumu başta olmak üzere Irak'taki son gelişmeler
hakkında genel görüşme açılmasına ilişkin
önergesi (8/37) (x)
BAŞKAN - Hükûmet? Yerinde.
Genel görüşmenin kapalı
oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük'ün 70'inci maddesine
göre verilmiş bir önerge vardır.
Kapalı oturum istemine dair
önergeyi okutuyorum:
III. -
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) TEZKERELER
VE ÖNERGELER (Devam)
3.- Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah
Gül'ün, Irak'la ilgili gelişmeleri ve içinde bulunduğu durumu
ele almak üzere verilen genel görüşme önergelerinin İç Tüzük'ün
70'inci maddesine göre, kapalı oturumda görüşülmesine
dair önergesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Irak'la ilgili gelişmeleri
ve içinde bulunduğu durumu ele almak üzere verilen Genel Görüşme
önergesinin İçtüzüğün 70 inci maddesine göre Kapalı
Oturumda görüşülmesini arz ve teklif ederim.
Abdullah
Gül
Başbakan
Yardımcısı
Dışişleri
Bakanı
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin
ve görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
(x) (8/36) ve (8/37) esas numaralı
genel görüşme önergelerinin ön görüşmeleri 18/1/2007 tarihli
52nci Birleşimde, birleştirilerek yapılmıştır.
Sayın
idare amirlerimizden salonun boşaltılmasını temin
etmelerini rica ediyorum.
Bu
arada, yeminli stenografların ve yeminli görevlilerin salonda
kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Abdullah
Gül'ün bazı görevlilerin kapalı oturum süresinde salonda
bulunmalarına dair bir tezkeresi vardır, okutup oylarınıza
sunacağım.
4.- Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah
Gül'ün, Dışişleri Bakanlığını temsilen
listede adları bildirilen görevlilerin de oturuma katılmasına
ilişkin önergesi
23 Ocak 2007
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Irak'a
ilişkin gelişmeler hakkında bugün kapalı oturumda
gerçekleştirilecek Genel Görüşmeye Bakanlığımı
temsilen aşağıda isim ve unvanları kayıtlı
yetkililerin katılmalarına izin verilmesini müsaadelerine
saygılarımla arz ederim.
Abdullah
Gül
Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Büyükelçi
Ertuğrul Apakan-Müsteşar
Büyükelçi
Altay Cengizer-Bakan Özel Müşaviri
Elçi
Murat Özçelik-Irak Özel Temsilci Yardımcısı
Fazlı
Çorman-Şube Müdürü
BAŞKAN
- Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
idare amirlerimizden salonun tamamen boşaltıldığına
dair işaret bekliyorum.
BURHAN
KILIÇ (Antalya) - Tamam efendim, salon boşaltılmıştır.
BAŞKAN
- Teknik olarak da bazı bağlantıların kesilmesini
bekliyorum, o yüzden birkaç dakika daha bekleyeceğim.
Kapanma Saati
: 19.26
ALTINCI,
YEDİNCİ VE SEKİZİNCİ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
DOKUZUNCU
OTURUM
Açılma
Saati: 00.14
BAŞKAN
: Bülent ARINÇ
KÂTİP
ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, 53'üncü Birleşim'in kapalı
oturumdan sonraki Dokuzuncu Oturumu'nu açıyorum.
Bildiğiniz
gibi, kapalı oturum konusu görüşmeler tamamlanmıştır.
Alınan
karar gereğince, kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla
görüşmek için 24 Ocak 2007 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Hepinize
iyi geceler.
Hayırlı
olsun.
Kapanma Saati:
00.15