DONEM: 23 CİLT: 1 YASAMA YILI: 1
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
3’üncü Birleşim
10 Ağustos 2007 Cuma
İ Ç İ N D E K İ L E R
Sayfa
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın, Almanya’ya yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/3)
2.- Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, İsveç’e yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/4)
3.- Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, Suudi Arabistan’a yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/5)
4.- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler’in, Türkmenistan ve Kazakistan’a yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/6)
III.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- TBMM Başkanlık Divanının üye sayısı ile siyasi parti gruplarına ayrılacak görev yerlerine ve komisyonların üye sayıları ile siyasi parti gruplarının dağılımına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
2.- Genel Kurulun çalışma günleri ile Cumhurbaşkanı seçimi için yapılacak oylamaların gün ve saatlerine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
IV.- SEÇİMLER
1.- Başkanlık Divanı üyeliklerine seçim
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te toplandı.
İstanbul Milletvekili Hayati Yazıcı ant içti.
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulunun istifasının kabulüne; yeni bir hükûmet kuruluncaya kadar Bakanlar Kurulunun görevine devam etmesinin rica edildiğine;
Bakanlar Kurulunun yeniden kurulması için İstanbul Milletvekili ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirildiğine; seçilecek bakanların atanmaları yapıldıktan sonra, Bakanlar Kurulu listesinin ayrıca gönderileceğine;
İlişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçiminin bu birleşimde yapılmasına ve çalışma süresi dolduğu takdirde Başkan seçilinceye kadar çalışma süresinin uzatılmasına; Genel Kurulun 10 Ağustos 2007 Cuma günü saat 15.00’te toplanmasının Genel Kurulun onayına sunulmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi, yapılan görüşmelerden sonra, kabul edildi.
TBMM Başkanı seçilmesi için yapılan birinci tur oylama sonucunda, Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan’ın 450 oyla TBMM Başkanı seçildiği açıklandı.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başkan seçilmesi dolayısıyla bir teşekkür konuşması yaptı.
Alınan karar gereğince, 10 Ağustos 2007 Cuma günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşime 16.28’de son verildi.
Şükrü Mustafa ELEKDAĞ
Geçici Başkan
Dilek YÜKSEL Özlem PİLTANOĞLU TÜRKÖNE
Tokat İstanbul
Geçici Kâtip Üye Geçici Kâtip Üye
10 Ağustos 2007 Cuma
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Köksal TOPTAN
KÂTİP ÜYELER: Geçici Kâtip Üye Dilek YÜKSEL (Tokat),
Geçici Kâtip Üye Özlem PİLTANOĞLU TÜRKÖNE (İstanbul)
BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 3’üncü Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayımız vardır, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.
Anayasa’nın 82’nci maddesine göre verilmiş tezkereleri ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:
II.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER VE ÖNERGELER
1.- Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın, Almanya’ya yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/3)
29.6.2007
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın, Kentsel Gelişim ve Bölgesel Uyum başlıklı Gayriresmî Bakanlar Toplantısına katılmak üzere bir heyetle birlikte 23-25 Mayıs 2007 tarihlerinde Almanya’ya yaptığı resmi ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Ayhan Zeynep TEKİN BÖRÜ Adana Milletvekili
Zeki ERGEZEN Bitlis Milletvekili
Mustafa DEMİR Samsun Milletvekili
BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan bu konuda bir şey söyleyebilir miyim efendim?
BAŞKAN – Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi efendim, geçmişte, maalesef sayın bakanlar kendilerine yandaş olan milletvekillerini devletin kesesinden dış gezilere götürerek devleti büyük zarara uğratıyorlar. Bundan sonra, bakanlar yurt dışı gezilerine giderken kendi yandaşlarını götürmesinler.
Sayın Genel Kurulun bilgisine arz ediyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – İyi dileklerinizi sayın bakanlar yahut yeni bakanlar dikkate alacaklardır umarım.
İkinci tezkereyi okutuyorum:
2.- Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, İsveç’e yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/4)
6/7/2007
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz’ın görüşmelerde bulunmak üzere 28-29 Mayıs 2007 tarihlerinde İsveç’e yaptığı resmi ziyarete, İstanbul Milletvekili Binali Yıldırım’ın da iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82’nci maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum arkadaşlar:
3.- Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, Suudi Arabistan’a yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/5)
20/7/2007
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 17-21 Haziran 2007 tarihlerinde Suudi Arabistan’a yaptığı resmi ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82’nci maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Taner Yıldız Kayseri Milletvekili
Cevdet Erdöl Trabzon Milletvekili
BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
4.- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler’in, Türkmenistan ve Kazakistan’a yaptığı resmî ziyarete katılması uygun görülen milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/6)
1/8/2007
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. M. Hilmi Güler’in, vaki davetlere icabetle, görüşmelerde bulunmak üzere, bir heyetle birlikte 10-12 Haziran 2007 tarihlerinde Türkmenistan’a, 13-14 Haziran 2007 tarihlerinde Kazakistan’a yaptığı resmi ziyarete, İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz’ün katılması uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82’nci maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Değerli arkadaşlarım, Danışma Kurulunun bir önerisi vardır; önce okutup işleme alacağım, sonra da oylarınıza sunacağım.
Buyurun:
III.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- TBMM Başkanlık Divanının üye sayısı ile siyasi parti gruplarına ayrılacak görev yerlerine ve komisyonların üye sayıları ile siyasi parti gruplarının dağılımına ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 2 Tarihi: 10.08.2007
Danışma Kurulunun 09.08.2007 Perşembe günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.
Köksal Toptan
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Sadullah Ergin Ali Topuz
AK Parti Grubu Başkanvekili CHP Grubu Temsilcisi
Oktay Vural Sırrı Sakık
MHP Grubu Başkanvekili DTP Grubu Temsilcisi
Öneriler:
1. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının Başkan dahil 17 üyeden kurulması ve görev yerleri dağılımının; Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna 2 Başkanvekili, 5 Katip Üye, 3 İdare Amiri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna 1 Başkanvekili, 1 Katip Üye, 1 İdare Amiri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna 1 Başkanvekili, 1 Katip Üye; Demokratik Toplum Partisi Grubuna 1 İdare Amiri şeklinde olması,
2. Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonlarından; Dilekçe Komisyonunun 16 üyeden, Plan ve Bütçe Komisyonunun Anayasa gereği 40 üyeden, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun 3346 sayılı Kanun gereği 35 üyeden, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile Avrupa Birliği Uyum Komisyonlarının 23’er üyeden, diğer komisyonların 25’er üyeden kurulması ve komisyon üyeliklerinin siyasi parti gruplarına dağılımının ilişik listedeki şekilde olması,
Önerilmiştir.
Komisyon Üyeliklerinin Siyasi Parti
Grupları ve Bağımsızlara Dağılım Listesi
Komisyonlar Komisyonun Siyasi Parti Gruplarına Düşen Üyelik
Üye Sayısı AK Parti CHP MHP DTP Bağımsız
Anayasa Komisyonu 25 16 5 3 1
Adalet Komisyonu 25 16 5 3 1
Millî Savunma Komisyonu 25 16 5 3 1
İçişleri Komisyonu 25 16 5 3 1
Dışişleri Komisyonu 25 16 5 3 1
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik
ve Spor Komisyonu 25 16 5 3 1
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonu 25 16 5 3 1
Çevre Komisyonu 25 16 5 3 1
Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonu 25 16 5 3 1
Tarım, Orman ve Köy İşleri
Komisyonu 25 16 5 3 1
Sanayi,Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu 25 16 5 3 1
Dilekçe Komisyonu 16 10 3 2 1
Plan ve Bütçe Komisyonu 40 25 7 5 2 1
Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonu 35 22 6 5 1 1
İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu 23 14 4 3 1 1
AB Uyum Komisyonu 23 14 4 3 1 1
BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, Danışma Kurulu…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu önerinin lehinde söz istiyorum.
BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi lehinde, Sayın Kamer Genç, buyurunuz efendim.
Süreniz on dakikadır Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkana da seçildiği için başarılar diliyorum. Gerçekten, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı olarak kendisinin seçilmesinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi büyük bir rahatlık içinde kendisini hissetmiştir.
Benim bu önerinin lehinde söz almamın nedeni: Geçen dönem bu Mecliste yapılan çok büyük bir hata vardı. Biliyorsunuz, İç Tüzük’ün 11’inci maddesinde diyor ki: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı teşekkülünde partilere oy oranında dağıtım yapılır. Biliyorsunuz, Mecliste en önemli görevlerden birisi Başkan Vekilliği görevidir. Başkan, Başkan Vekilliği çok önemli bir görevdir ve Meclisi yöneten, özellikle milletvekilinin Genel Kurulda çalışmasında en etkili rolü oynayan Başkan Vekilidir, onlar ekseriyetle kürsüye çıkıyorlar.
Geçen dönem, maalesef, bu Başkan Vekilliklerinin dağıtılmasında çok büyük bir haksızlık yapıldı. Şimdi, İç Tüzük’ün 11’inci maddesinde diyor ki: Başkan Vekilleri 4 kişiden oluşur, bunun ikisi salt çoğunluğu sağlayan partiye verilir. Bunun anlamı şudur: Salt çoğunluğu sağlayan partiye yalnız 2 kişi vereceksiniz, ötekiler de hep aldıkları oya göre dağıtılır.
Şimdi, geçen dönem Başkanlık Divanı usulüne göre oluşturulmayınca, usulüne göre oluşturulmamış bir Başkanlık Divanının çıkardığı yasalar da iptale bile mahkûmdur, çünkü usulüne göre oluşturulmamış bir Başkanlık Divanının yaptığı tasarruflar da usulsüz olur. Bu, hukukun genel ilkesidir.
Şimdi, geçen dönem AKP 3 tane Başkan Vekilini aldı, bir de Başkan kendilerindeydi, 4. Öte tarafta, ana muhalefet partisinin galiba başta 180 veya 176 civarında milletvekili vardı. Hâlbuki o Başkan Vekillerinin 2’sinin AKP’den olması lazımdı, 2’sinin muhalefet partisinden olması lazımdı. Eğer, matematik bilen arkadaşlarımız varsa bunları iyi hesaplaması lazım. Ama maalesef, o öyle sürdürüldü gitti. Zaten, başlangıçta, yine, bugünkü iktidar partisi 3 tane Başkan Vekilliğini alacağı konusunda ciddi bir seçim falan teşebbüsünde bulundu ama son anda bunu düzelttikleri için Danışma Kuruluna teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, bizim istediğimiz -bu çatı altında evvela Anayasa’ya sadakat göstereceğimize namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettiğimize göre- bundan sonra bu çatı altında yapılacak her şeyin usulüne uygun yapılmasıdır, yoksa böyle, çoğunluğun iradesini etkin kılarak, onların iradesi doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisini çalıştırmak ne bu millete ne bu memlekete fayda getirmez.
Bu temel kanunların getirilmesinde de -bu ilk günde özellikle rica ediyorum- böyle 100 maddelik, 200 maddelik kanunları getirip de, 3 madde hâlinde bu Meclisin yetkisini ortadan kaldıracak şekilde bunları buradan geçirmek de bu Meclise yakışmayan bir davranıştır. Geçmiş dönemde, maalesef, çok büyük kanunlar, 150-200 maddelik kanunlar buraya 3-4 madde hâlinde getirildi. Ne maddeler okunuyor ne maddelerde ne söylendiği belli. Hele o birtakım kanunlar geliyor ki, işte “torba kanun” adı altında “Falanca maddenin falanca fıkrasının falanca bendinde şu kelime şöyle değiştirilmiştir.” Bunlar o kadar büyük bir tuzaktır ki memleketin geleceğine, bunu uygulayanlar için. İnşallah, bu dönemde, özellikle Sayın Başkandan bu tip kanunların buraya gelmemesini diliyorum. Çünkü, bu Mecliste ciddi çalışmalar yapabilmemiz için bu kanunların sağlıklı incelenmesi gerektiğine inanıyorum.
Ayrıca da, biraz önceki sunuşlarda, Anayasa’nın 82’nci maddesine göre verilen şeylerde görüyorsunuz, hükûmet üyeleri, bakanlar seyahatlere gittikleri zaman, kendi dostları, milletvekili arkadaşları götürüyorlar, ondan sonra gezdiriyorlar, getiriyorlar ve devletin bütçesinden kendilerine harcırah ödeniyor. Bu olmaz bir şey yani! Şimdi, iktidar partisinin bakanı olabilirsiniz ama öyle dışarıya götürdüğünüz zaman, götürüyorsanız kendi cebinizden harcırahınızı verin, bunları götürün gezdirin. Yani, bunlar bu Meclisin ciddi konuları, ciddiyetle bu usulsüzlüklerle mücadele etmesi gereken konular. Bunları benim söylememe gerek yok, sizlerin de bunları engellemeniz lazım. Ama, ben, Meclisin bu ilk birleşimlerinde bunları hatırlatmak istedim. Daha başka konularda da, aslında… Bilmiyorum daha sonra nasıl bir karar alındı, Cumhurbaşkanı seçimi meselesine de eğer bugün girilecekse, o konuda da bir iki şey söylemek istiyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, Anayasa’nın 102’nci maddesinde, Cumhurbaşkanının Meclis tarafından seçilmemesi hâlinde Meclisin derhâl erken seçime gideceği kurala bağlanmış. Şimdi 22 Temmuzda yapılan bu seçim, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanını seçmediği için mi seçime gitti yoksa erken seçime mi gitti? Bu konu daha, henüz belirsizlik içinde. Önce erken seçim kararı alındı ama arkasından da Meclis, Cumhurbaşkanını seçemedi.
Şimdi Anayasa’nın bu 102’nci maddesinde, Meclisin yenilenmesi hâlinde, yani Cumhurbaşkanını seçmemesi hâlinde yeni Meclisin ne kadar bir süre içinde Cumhurbaşkanını seçeceğine dair hiçbir hüküm yok. Yani, şimdi bugün, işte bazı basın mensupları diyor, basında geçiyor: “Efendim, bugünden itibaren Cumhurbaşkanını seçmek için süreci başlatacağız.” Ama, neye göre başlatacaksınız? Var mı bir İç Tüzük hükmü? İç Tüzük hükmüyle de bu olmaz. Anayasa’da böyle bir hüküm var mı? Yok. Bana göre bu Meclisin öncelikle kurala bağlaması gereken husus şudur: Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanını seçemediği takdirde yenilemeye gittiğinde, yeni seçilen Meclis kaç gün içinde Cumhurbaşkanını seçecek? Bu Cumhurbaşkanını seçmediği zaman ne olacak? Bunların kurala bağlanması lazım. Biliyorsunuz, Anayasa’nın temel bir hükmü vardır: “Hiçbir kurum kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz.” Şimdi bugün neye istinaden biz Cumhurbaşkanının seçilme sürecini başlatıyoruz? Lütfen söylesinler. Anayasa’da bir hüküm var mı? Yok. Anayasa bu konuyu kurala bağlamamış. Çok ciddi bir boşluk var.
O hâlde bizim Meclisimizin yapması gereken şey, bugünden itibaren 102’nci maddedeki bu boşluğu doldurup, bir Anayasa değişikliğini yapıp, yeni Meclis şu kadar süre içinde ve şu usullerle Cumhurbaşkanını seçmesi gerekir… Aksi takdirde, bunu kurala bağlamazsak neye istinaden şey edeceğiz? Yani, burada, dediğim gibi, İç Tüzük değişikliği de olmayacağına göre, öncelikle bu konunun Mecliste ele alınması, bir Anayasa değişikliği yapılması ve ona göre karar verilmesi lazım.
Arkasından, bir başka durum var. Tabii, geçen Mecliste, böyle, çoğunluğun tek taraflı iradesine dayanarak Anayasa aniden değişince, açıkta çok şey kalıyor. Şimdi, bir Anayasa değişikliği yapıldı, 21 Ekimde referandum var. 21 Ekimde yapılacak referandumda, Anayasa’da değişiklik kabul edilir mi edilmez mi? Edilmediği zaman ne yapılacak? Edildiği zaman, geçici 19’uncu maddede hüküm var, diyor ki, efendim, bu referandum kabul edildikten sonra şu kadar süre içinde Cumhurbaşkanının ilk tur seçimi yapılacak, birinci turdan sonra da ikinci seçim şu tarihte yapılacak. Şimdi, o Anayasa… 21 Kasımda, siz Anayasa değişikliğini referanduma sunduğunuz zaman ve o açıkça halk tarafından kabul edildiği zaman, Anayasa’nın bu hükmü geçerli değildir, uygulayamayız diyebilir misiniz? Anayasa’ya açıkça sadakat yemini etmiş insanlarsınız. Bugün, Cumhurbaşkanı seçtiğiniz zaman, o zaman da referanduma gittiğiniz zaman ve o referandum da kabul edildiği zaman ne olacak? Mevcut Cumhurbaşkanının yeniden seçilmesi lazım, halk tarafından seçilmesi lazım, çünkü Anayasa’nın hükmünü siz kaldıramazsınız. O hüküm, 21 Ekimden sonra halkın vereceği referandum sonunda kabul edilecek. Bunların, bence, bu Meclis tarafından tartışılması lazım ve buradan acele bir karar almaya gerek yok.
Sayın Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanı hükûmet kurma görevini vermiştir, aşağı yukarı bir hafta geçmiştir, çoğunluk kendisindedir, hükûmet kurulamıyor. Neden yani? İstifa etmiş bir hükûmet var ortada. Neden bu hükûmet kurulmuyor? Bunun burada izah edilmesi lazım. Böyle… (AK Parti sıralarından gürültüler) Efendim, bakın, meseleleri karmaşık hâle getiriyorsunuz.
BAŞKAN – Arkadaşlar, laf atmayın lütfen. Lütfen arkadaşlar…
KAMER GENÇ (Devamla) – Burada, hukukçular bilir, bu memlekette her şeyin kuralına göre yapılması lazım. Bunun var mıdır bir örneği? Yani, Cumhurbaşkanı bir kişiye hükûmet kurma görevini vermiş ve bir hafta geçmiş, kıllarını kıpırdatmamış. (AK Parti sıralarından gürültüler) Böyle bir şey olmaz ki! Yani, evvela, hükûmet kurma görevi verildikten sonra… Şu anda istifa etmiş bir hükûmet var. İstifa etmiş bir hükûmet tasarrufta bulunamaz. Bulunamayacağına göre… Memleketin çok acil meseleleri var. Ankara susuzluktan yanıyor, her taraf kupkuru oldu. Memleketi mi yakacaksınız? Yani, herhâlde memleketi de yakmayı göze, onun da peşine… (CHP sıralarından alkışlar) Ankara, memleketin büyük şehirleri susuzluktan yanıyor, hükûmet rahat rahat yerinde oturuyor, belediye başkanları rahat rahat yerlerinde oturuyor. Acaba, bunun sorumlusu kim? Böyle bir şey olur mu? Bu memleket…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Devamla) – Cümlemi bitireyim Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Buyurun.
KAMER GENÇ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bunlar çok ciddi sorunlardır. Memlekette çok ciddi sorunlar vardır. Hemen gelip de kendi kafamıza göre gündemler belirlemeyelim. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde kişilerin tercihi değil, hukukun, Anayasa’nın kuralları geçerli olur.
Ben hepinize saygılar sunuyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Genç.
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Sayın Başkan, Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz istiyorum.
BAŞKAN - Danışma Kurulu önerisinin lehinde, Sayın Ergin, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; 23’üncü Dönem Parlamento çalışmalarının hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Tüm parti gruplarımıza, Parlamentoda görev yapan milletvekillerimize başarılar diliyorum.
Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz aldım. Bilindiği üzere, Parlamentoda Başkanlık Divanının oluşabilmesi için, Başkanlık Divanındaki üye sayılarının, bunların siyasi parti gruplarımıza göre dağılımının tespit edilmesi gerekiyor. Komisyon üye adetlerinin ve hangi partiye kaç adet üye düştüğünün belli edilmesi gerekiyor. Bütün bunlar Parlamentonun yapacağı ilk çalışmalardan.
Bunun için, dün, Mecliste temsil edilen siyasi parti gruplarımızın değerli temsilcileriyle beraber, Meclis Başkanımızın riyasetinde bir Danışma Kurulu toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, bugün buraya getirilen öneriler, hiç kimsenin kendi kafasına mahsus, kendi arzusu, önerisi değil, değerli siyasi parti temsilcilerimizin birlikte kararlaştırdığı hususlardır. Bu anlamda, mutabakatla bir Danışma Kurulu önerisi huzurlarınıza getirilmiştir. Dolayısıyla, ben, Sayın Genç’in bu yöndeki sözlerinin, bugün için görüştüğümüz konularla örtüşmediğini belirtmek istiyorum.
Ayrıca, sayın bakanlarımızın yurt dışı gezilerinde yanlarına refakatle aldığı milletvekilleriyle ilgili sözlerinin de içeriğini… Onlar geçen döneme ait gezilerdir.
Ancak, Hükûmet üyelerinin yurt dışı ziyaretlerinde geçen dönem yapılan uygulamalarda, hemen hemen tüm ziyaretlerde, muhalefet partilerimizden de belli oranda milletvekillerimizin yurt dışına götürüldüğünü geçen dönem görev yapan arkadaşlarımız da bilirler.
Yine, birçok konuya değindi Sayın Genç. Bunlardan bir tanesi de 21 Ekimde yapılacak referandumla ilgili konuydu. Bunlar, böyle, belki birkaç cümleyle dokunulacak, geçilecek konular değil ama belli birtakım ithamlar olduğu için de belki bir iki cümleyle cevap verme gereği var.
Geçici 19’uncu maddeye değindiler. Geçici 19’uncu maddenin içeriği, 11’inci Cumhurbaşkanının seçimine dönük olarak düzenlenmiş, geçici, istisnai bir maddedir. Eğer 23’üncü Dönem Parlamento bir Cumhurbaşkanı seçer ise bu madde ölü doğmuş olur ve uygulama, tatbik sahası kalmaz. Bunu da, burada, kayıtlara düşmek adına söyleme ihtiyacı duydum.
Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanımıza hükûmeti kurma görevi tevdi ettiğini, ancak, bir hafta geçmesine rağmen hükûmetin kurulmadığını… Bunu da bir eleştiri konusu yaptı Sayın Genç. Bu konuda da Anayasa’mız çok net ifade eder. Hükûmeti kurmak için kırk beş günlük Anayasa’da bir süremiz var. Bu anlamda, Sayın Başbakanımız, gerekli incelemeleri, temasları yapacaktır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, sayın konuşmacı olayı yanlış anlattı.
SADULLAH ERGİN (Devamla) – Sayın Genç, siz konuşurken ben saygıyla dinledim. Lütfen…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Kırk beş gün ayrı bir süre.
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Bu sürenin başlangıç tarihi Meclis Başkanlık Divanı oluştuğunda mı başlar, yoksa görevin tevdi edildiği tarihte mi başlar? Böyle de bir ihtilaf söz konusu olduğu için, elbette ki Meclis Başkanlık Divanının oluşumundan -ki bugün inşallah oluşacak- sonra bu görevin icra edilmesi daha şık olacağı için, siyaseten daha uygun olacağı için bugüne kadar bir adım atılmamıştır diye düşünüyorum ve Danışma Kurulu önerisinin lehinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, Genel Kurula saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ergin.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, sayın konuşmacı olayı yanlış anlattı.
BAŞKAN – Sayın Genç, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin daha başındayız, dönemin başındayız. Tecrübeli arkadaşlarımızın, yeni gelen arkadaşlarımıza, özellikle de gençlerimize örnek teşkil edecek davranışlarda bulunması beklenir. Bunların başında da kürsüde konuşan arkadaşımıza müdahale edilmemesi lazım geldiği, kürsü özgürlüğünün sonuna kadar korunması lazım geldiği, oturulan yerden mümkünse hiç laf atılmaması gereği gibi birtakım hususlar gelir. Bütün arkadaşlarımızın buna dikkat edeceğini umuyorum.
Danışma Kurulu önerisini ve ekli listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, gündemin “Seçim” kısmına geçiyorum.
IV. - SEÇİMLER
1.- Başkanlık Divanı üyeliklerine seçim
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı üyelikleri için seçim yapacağız.
Parti gruplarınca bildirilen adayları gösteren listeyi okutup oylarınıza sunacağım.
Buyurun:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı Üyelikleri Aday Listesi
Başkanvekillikleri
S. NoAdı SoyadıSeçim Çevresi Partisi
1 Meral Akşener İstanbul MHP
2 Şükran Güldal Mumcu İzmir CHP
3 Nevzat Pakdil Kahramanmaraş AK Parti
4 Eyyüp Cenap Gülpınar Şanlıurfa AK Parti
Kâtip Üyelikler
S. NoAdı SoyadıSeçim Çevresi Partisi
1 Fatoş Gürkan Adana AK Parti
2 Fatma Kotan Ağrı AK Parti
3 Yaşar Tüzün Bilecik CHP
4 Yusuf Coşkun Bingöl AK Parti
5 Canan Candemir Çelik Bursa AK Parti
6 Murat Özkan Giresun MHP
7 Harun Tüfekci Konya AK Parti
İdare Amirlikleri
S. NoAdı SoyadıSeçim Çevresi Partisi
1 Fehmi Hüsrev Kutlu Adıyaman AK Parti
2 Ahmet Küçük Çanakkale CHP
3 Muhyettin Aksak Erzurum AK Parti
4 Orhan Erdem Konya AK Parti
5 Sırrı Sakık Muş DTP
BAŞKAN – Değerli arkadaşlarım, listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiş ve Başkanlık Divanımız teşekkül etmiştir.
Divanda görev alan, seçilen bütün arkadaşlarımıza, milletvekillerimize başarılar diliyoruz.
Değerli milletvekilleri, Başkanlık Divanımız oluştuğundan, Anayasa’nın 102’nci maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı adaylarının Meclis Başkanlık Divanına 10 Ağustos 2007, yani bugünden başlayarak 19 Ağustos 2007 Pazar günü saat 24.00’e kadar bildirilmeleri gerekmektedir. Genel Kurulun bilgilerine sunuyorum.
Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı seçimi için otuz günlük bir süre gerekmektedir. Bunun ilk on günü Cumhurbaşkanı adaylarının Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına bildirilmesi, kalan yirmi günü de 4 sayısını geçmemek üzere turların yapılabilmesine dair bir takvimin oluşmasıdır.
Başkanlığımıza henüz, turlarla ilgili takvime ilişkin bir Danışma Kurulu önerisi gelmediğinden, bunu teminen birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.29
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.40
BAŞKAN: Köksal TOPTAN
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 3’üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
III. - ÖNERİLER (Devam)
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ (Devam)
2.- Genel Kurulun çalışma günleri ile Cumhurbaşkanı seçimi için yapılacak oylamaların gün ve saatlerine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No: 3 Tarihi: 10.08.2007
Danışma Kurulunun 10.08.2007 Cuma günü (bugün) yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.
Köksal Toptan
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Sadullah Ergin Ali Topuz
AK Parti Grubu Başkanvekili CHP Grubu Temsilcisi
Oktay Vural Fatma Kurtulan
MHP Grubu Başkanvekili DTP Grubu Başkanvekili
Öneriler:
1. Gündemde görüşülecek konu bulunmadığından Genel Kurulun 14.08.2007 Salı, 15.08.2007 Çarşamba ve 16.08.2007 Perşembe günleri çalışmaması,
2. Aday gösterme süresi 19 Ağustos 2007 Pazar günü saat 24.00’te sona erecek olan Cumhurbaşkanı seçimi için, TBMM Genel Kurulunun 20, 24 Ağustos ve 01 Eylül 2007 günlerinde de saat 15.00’te toplanması, Anayasanın 102’nci maddesi gereğince Genel Kurulda yapılacak oylamalardan;
a) Birinci oylamanın 20 Ağustos 2007 Pazartesi günü saat 15.00’te başlayacak birleşimde yapılması,
b) Birinci oylamada sonuç alınamadığı takdirde, ikinci oylamanın 24 Ağustos 2007 Cuma günü saat 15.00’te yapılacak birleşimde yapılması,
c) İkinci oylamada da sonuç alınamadığı takdirde, üçüncü oylamanın 28 Ağustos 2007 Salı günü saat 15.00’te başlayacak olan birleşimde yapılması,
d) Üçüncü oylamada da sonuç alınamadığı takdirde, dördüncü oylamanın 01 Eylül 2007 Cumartesi günü saat 15.00’te başlayacak birleşimde yapılması,
Önerilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, ben önerinin aleyhinde söz istiyorum.
BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi aleyhinde, Sayın Kamer Genç, buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz, Türkiye bir hukuk devletidir. Şimdi, Anayasa’mızın 6’ncı maddesinde “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”
Şimdi, Danışma Kurulunun getirilen önerisinde deniliyor ki: “Cumhurbaşkanını seçme sürecini başlattık.” Neye göre başlattık? Şimdi, önümüzdeki Anayasa hükmüne göre, Anayasa’nın 102’nci maddesinde diyor ki: “Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır…” Mevcut Cumhurbaşkanının süresi 16 Mayısta dolmuştur. Öyle zannediyorum, 16 Mayıs, tarihte yanılabilirim. O sırada, eski, 22’nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhurbaşkanının seçimini yapamamıştır ve Anayasa Mahkemesine gidilmiştir 367 oy meselesinden dolayı. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesince, 367 milletvekili Cumhurbaşkanı seçiminde irade beyan etmediği için bu Meclisin Cumhurbaşkanı seçemeyeceği, dolayısıyla, o kural gereğince seçimlerin derhâl yenilenmesi, yani 102’nci maddeye göre yenilenmesi gerektiği karara bağlanmıştır.
Anayasa Mahkemesinin bu kararından önce, aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir erken seçim kararını almıştır. Şimdi, ortada karışık bir durum var. Şimdi, 22 Temmuzda, yani 23’üncü Dönem milletvekilliği seçimi Cumhurbaşkanını seçememiş ve bu nedenle kendisini feshetmiş bir Meclis midir, yoksa erken karar üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin erken seçim kararı alması üzerine oluşturulmuş bir Meclis midir? Bu konunun bir defa açıkça karara bağlanması lazım.
Bence, benim kanaatime göre, bu Meclis, geçmişte Cumhurbaşkanını seçememiş bir Meclis yerine seçilmiş bir Meclistir. Aksi takdirde, o günkü Cumhurbaşkanı, süresi dolmuş, hâlâ o makamda bulunmaktadır.
Şimdi, -102’nci maddeyi, ben biraz önce okuduğum zaman da söylemiştim- 102’nci maddede, Meclisin, Cumhurbaşkanını seçmemesi hâlinde derhâl seçime gitmesi ve yeniden seçilmesinden sonra hangi safhalarda ne kadar bir sürede Cumhurbaşkanı seçeceğine dair bir hüküm yok Anayasa’da. Yani, varsa lütfen söyleyin.
Şimdi, Meclis Başkanımızın, “Anayasa’nın şu kuralına göre ben bugünden itibaren Cumhurbaşkanı seçilme sürecini başlatıyorum.” diye izah etmesi lazım -Türkiye bir hukuk devleti- ve Anayasa’nın hangi maddesinden bu yetki alınıyor? Yani, bu, mantıkla, kıyas yoluyla karara bağlanacak bir hüküm değil.
Eğer, Sayın Başkan bugünkü bu uygulamasına devam ederse, siz, şimdi, Danışma Meclisi kararını kurala bağlayacaksınız, burada bir eylemli İç Tüzük değişikliği anlamına gelir ve ben, Anayasa Mahkemesine dava açmayı düşünüyorum, ama tabii ki, Anayasa Mahkemesine dava açacak sayıda milletvekili bana imza verirse, ben bu nedenle, Anayasa Mahkemesine bu sürecin iptali için dava açacağım ve bana da milletvekili arkadaşlarımız destek verirlerse.
Bana göre, bu Meclisin önce karara bağlaması gereken husus şu: 102’nci madde gereğince Cumhurbaşkanı seçilmediği takdirde ve Meclis de seçimi yenileyip de yeniden geldiğinde ne kadar bir süre içinde Cumhurbaşkanı seçeceğini açıkça bir Anayasa kuralı hâline getirmesi lazım.
MUSA SIVACIOĞLU (Kastamonu) – Uygulama var zaten.
KAMER GENÇ (Devamla) - Efendim, uygulama yok şimdiye kadar. Bu, uygulamayla da olmaz, bu bir Anayasa hükmüdür, Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa’da yer alması gereken bir kuraldır. O zaman, 82 Anayasası yapıldığı zaman, maalesef bir boşluk bırakılmıştır, bu boşluk şimdiye kadar fark edilmemiştir, ama şimdi karşı karşıya bulunduğumuz gerçek, bu boşluğun doldurulması gerekir.
Değerli arkadaşlarım, biz burada Türkiye Büyük Millet Meclisi adına karar veriyoruz, hukukun bütün kurallarını göz önünde bulundurmamız lazım. Yani, yarına ben veya Anayasa Mahkemesine gittiniz: “Ey Meclis, sen hangi yetkiyi kullanarak, Anayasa’nın hangi maddesine istinaden sen Cumhurbaşkanı seçimini gündemine aldın?” Bu, Anayasa’da yok. 102’nci maddeyi açın, var mı? Yok. Demek ki, 102’nci madde, Cumhurbaşkanı süresi dolduktan ilk, yani, dolmadan bir aylık süre. Ama, mevcut Cumhurbaşkanı göreve devam, eski Cumhurbaşkanı, seçilemediği için devam ediyor, görevde; Cumhurbaşkanlığı da boşalmamış, süresi de geçmiş. Ama, bunlar, bana göre çok önemli hukuk kurallarıdır. Bunları burada kurala bağlamadan, bu yönden bir değişiklik yapmadan, efendim, iktidar partisi çoğunluğu istiyor diye, biz Cumhurbaşkanını seçelim… Böyle olmaz ki bu! Cumhurbaşkanı, senin istediğinle, benim istediğimle seçilmez. Burası bir Anayasa, bir hukuk devletidir. Anayasa’nın da -dediğim gibi- 6’ncı maddesinde “Hiçbir kimse ve makam kaynağını Anayasadan almayan devlet yetkisini kullanamaz.”
Şimdi, siz buradan çıkıp da gidip de gelen birini seçebilir mi Meclis? Seçemez. Ancak bir yetki verilecek ki kendisine, Meclis şu yetkiye istinaden, Anayasa’daki bir yetkiye istinaden herhangi bir işlemde bulunabilir. Yoksa, Anayasa’da bir hüküm yoksa, siz tutup da kendinize kıyas yoluyla, efendim, biz, Meclis, seçilmiş, gelmiş… Ee, yok, Anayasa’da böyle bir hüküm yok. “Ee, kıyas yoluyla uygularız…” Niye kıyas yoluyla uyguluyorsun efendim? Bunun kıyas yoluyla uygulanacak hâli yok ki. Sen Meclissin; önce Anayasa’nı değiştir, kendine kuralını getir, koy ve ona göre de Cumhurbaşkanını seçelim. Yani, böyle, kuralsız, önceden kuralları belirlenmemiş bir seçim sistemiyle nasıl gidebilirsiniz? Mesela, yeni yapılacak Anayasa değişikliğiyle bu süre kısaltılabilmeli. Mesela, 102’nci maddeye göre bir Meclis Cumhurbaşkanını seçememiş, ondan sonra seçime gidilmiş, geldikten sonra, hemen bir hafta içinde Cumhurbaşkanını seçmek zorunluluğunu da getirebilirsiniz veya on gün içinde Cumhurbaşkanını seçme zorunluluğunu da getirebilirsiniz. Cumhurbaşkanının, bu hâlde, ikinci seçilme hâlinde, daha böyle 367, millet… Yani, salt -salt çoğunluk neydi?- üçte 2 çoğunluk yerine daha uzlaşabilir bir rakamla da seçme ilkesini getirebilirsiniz veyahut da tabii, Anayasa Mahkemesi verdiği 367 kararında diyor ki: “Cumhurbaşkanı devletin başıdır.” Anayasa Mahkemesinin o kararının iyi okunması lazım. “Mümkün olduğu kadar bu konuda uzlaşma sağlanması lazım” diyor. Tabii ki, Cumhurbaşkanı devletin başı. Dolayısıyla, bu devletin başını seçerken, elbette ki… Bunun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin birlik ve bütünlüğünü temsil edecek, bunu sağlayacak, tarafsız, bilgili, nitelikli kişilerden olması lazım, Türkiye Cumhuriyeti devleti niteliklerini savunacak kişi olması lazım.
Onun için, bence, böyle bir karar almadan önce -ben, yüce Meclisten rica ediyorum- süratle bir Anayasa değişikliğiyle bir kural koyalım, bunu da Meclisten geçirelim, ondan sonra Cumhurbaşkanını seçelim. Sonra, Cumhurbaşkanlığı makamı boş da değil. Ama, bugünkü iktidar partisiyle aralarında… Olabilir, her şey iktidarın başının dediği gibi gidecek hâli yok ya. Türkiye’nin kuralları var, Türkiye bir hukuk devletidir ve bu hukuk devletinin kurallarının işlemesi lazım. Bu aceleler memlekete fayda getirmez değerli milletvekilleri. Yani, biz…
Bu arada başka bir şey de söylemek istiyorum: Efendim, birtakım insanlar “eh üçün birinde, yani, işte, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, üçünden birisinin hanımının başı açık olursa, eh, bu artık, demek ki, bu memlekete bir ferahlık getirebilir…” Bunların hepsi, bence -yani, bunu buradan söylemek de istemiyorum ama- çok…
BAŞKAN – Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Devamla) – Tamam efendim…
BAŞKAN - Yani, bunun ne alakası var şimdi söz aldığınız konuyla?
KAMER GENÇ (Devamla) – Var da… Yani bir şey daha söylemek istiyorum…
BAŞKAN – Rica ederim…
KAMER GENÇ (Devamla) – Arkadaşlar, Çankaya makamı önemli, Meclis Başkanlık makamında türban oturmuş, ama, Çankaya’ya daha oturmamış. Onun için, yani, bu hususları da dikkatlerinde tutmamız lazım. Yani, yine, çok da fazla… Arkadaşlarımız belki sabırsızlanıyorlar. Arkadaşlar, burada olayların enine boyuna tartışılması lazım. Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti hak ettiği nitelikte, kişilikte ve olgunlukta bir yönetimle karşı karşıya kalmaz. Onun için her şeyi baştan sonuna kadar iyi tartalım, tartışalım, doğru karar verelim.
Ben, Sayın Meclis Başkanına şu anda soruyorum: Siz, lütfen, bu Cumhurbaşkanı seçme sürecini Anayasa’nın hangi maddesine göre başlatıyorsanız bana söyleyin, ben de tatmin olayım.
Saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç.
Danışma Kurulu önerisi lehinde, Sayın Ergin, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
SADULLAH ERGİN (Hatay) – Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Danışma Kurulu önerisinin lehinde söz aldım.
Danışma Kurulumuz, yapmış olduğu çalışmayla, Cumhurbaşkanlığı adaylık müracaat süresi içerisinde Genel Kurulun gündeminde görüşülecek konu olmadığından bahisle -salı, çarşamba ve perşembe günleri- önümüzdeki haftanın çalışma günlerinde çalışılmamasını önermektedir.
Bunun yanında, Cumhurbaşkanlığı seçim takviminin, aday müracaatlarının, biraz önce 10 Ağustos tarihi itibarıyla başladığı ilan edildi. 19 Ağustos tarihi de adaylık müracaatının son günüdür. Bundan sonraki seçim günlerinin ve turlarının belirlenmesi için bir takvim belirtilmiştir; Danışma Kurulu önerisinin temelinde bu vardır. Bu takvimi de bugün getirmemizin sebebi şudur: Bu süre içerisinde milletvekillerimiz -yaz aylarında seçim kampanyası yaptılar- bir on gün seçim bölgelerine ayrılabilsinler ve bu süre içerisinde vekillerimizi tekrar Ankara’ya, Genel Kurula, Meclise çağırmak zorunda kalmayalım diye gruplarımız bugün bu öneriyi getirmeyi uygun buldu.
Burada, biraz önce Danışma Kurulu önerisi aleyhine söz alan Sayın Genç’in biraz önceki konuşmasında da ifade ettiği bir hususu tavzih etme ihtiyacı var, o da şudur: 23’üncü Dönem Parlamento, burada görev yapan milletvekili arkadaşlarımız; Anayasa’mızın 102’nci maddesinin son fıkrasına göre seçime gitmiş bir Parlamentonun oluşturduğu bir Genel Kurul değil burası. Geçen dönem Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, süreç sonuçlanmadan önce, Parlamento kendi iradesiyle, Parlamentoda bulunan tüm siyasi parti gruplarımızın ittifakıyla erken seçim kararı alması üzerine 22 Temmuz tarihinde yapılan seçimler sonucu bu Parlamento, 23’üncü Dönem Parlamento göreve başlamıştır. Bu konu o kadar açıktır ki ve o kadar da izahtan varestedir ki, bunu defalarca burada tekrarlamasını, Sayın Genç gibi tecrübeli bir hukukçunun bu şekilde bunu tekrar tekrar gündeme getirmesini ben yadırgadığımı ifade ediyorum. Bu konu tartışılmayacak kadar açık bir gerçekliktir.
İkincisi, Cumhurbaşkanının nasıl seçileceğine ilişkin itirazları var Sayın Genç’in. Değerli arkadaşlar, Anayasa’mız Cumhurbaşkanlarının seçim yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisine tevdi etmiştir, bu yetki tartışmasızdır. Geçen dönem 102’nci maddemiz doğrultusunda seçim süreci başlatılmış, ama o süreç içerisinde, hepinizin bildiği gibi, konu Anayasa Mahkemesine taşınmış ve oradan çıkan bir karar neticesinde, geçen Parlamentonun bu seçimi yapamayacağı anlaşıldığı ortaya çıktıktan sonra Parlamento kendi iradesiyle seçime gitmiştir.
Şimdi, Parlamentonun bir görevi var, Cumhurbaşkanı seçme görevi. Bu görev bu Parlamentonun. Dolayısıyla, bu Parlamentonun görevi ne zaman başlayacak? Başkanlık Divanı oluşumuyla beraber Parlamentoya yüklenmiş olan yükümlülükler hukuken işlemeye başlayacaktır. Bu açıdan, biraz önce gruplarımız Başkanlık Divanına kendi kontenjanlarına düşen üyeleri tevdi etmişler ve Başkanlık Divanı hukuken teşekkül etmiştir. Başkanlık Divanının teşekkülünden sonra, Anayasa’mızın emredici hükmü gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bir duyuruda bulunmuştur. Bunu yapmaması Anayasa’yı ihmaldir, Anayasa’nın emredici hükmünü ihmal etmektir, görevini yapmamaktır.
Şimdi, “Efendim, bir Anayasa değişikliği yapalım, bunları açıkça yazalım, ondan sonra da bu Cumhurbaşkanını seçelim.” diyor Sayın Genç. Peki, Anayasa’mızın 102’nci maddesinde Meclisi sınırlandıran bir süre var. Otuz gün içerisinde bu Cumhurbaşkanı seçimi yapılamaz ise, bu Parlamento, Anayasa 102’nci maddenin son fıkrası gereğince derhâl seçime gitmesi gereken bir Parlamento durumuna düşmeyecek midir? Burada, hemen Anayasa’yı okuyarak buradan bir hüküm çıkarmak mümkün değil.
Bu konuştuğumuz ya da getirdiğimiz öneri, siyasî parti gruplarımızın dün yapmış olduğu bir buçuk saatlik görüşmede, Meclis hukukçularının yaptığı çalışmalarla ortaya çıkarılmış bir Danışma Kurulu kararıdır, önerisidir. Genel Kurulumuz bunu kabul ettiği takdirde de Parlamentomuz, Anayasa’mızın kendisine vermiş olduğu yetkiyi kullanmış olacaktır.
Ayrıca, Parlamentonun açıldığı, çalışmalara yeni başladığımız bu günler içerisinde, benim Genel Kuruldan bir ricam, bir temennim olacak. O da şu: Burada, bu konuşmalar esnasında, hiç de gereği olmadığı hâlde bir türban tartışmasını Sayın Genç kürsüye taşımıştır. Türkiye’nin ihtiyacı bu değildir. Biz, Türkiye’yi parçalara bölme lüksüne sahip değiliz. “Türkiye” dediğimiz kavram, başörtülüsüyle başörtüsüzüyle, inananıyla inanmayanıyla, doğulusuyla güneylisiyle, kuzeylisiyle batılısıyla, yetmiş milyonun oluşturduğu organizmaya biz “Türkiye” diyoruz. Biz buna talibiz. (AK Parti sıralarından alkışlar) Yoksa, bu ülkeyi, doğulu batılı, kuzeyli güneyli, başı açık başı örtülü gibi kategorik birtakım sınıflara ayırmaya kalkarsak, bu ülkeye yapabileceğimiz en büyük kötülük bu olur. Biz, yetmiş milyonu kardeş yapacak ve kardeşçe yaşatacak bir çalışma süreci götürmek istiyoruz bu Parlamentoda. Bu kutsal çatı altında da, inanıyorum ki, milletimiz bizi bunun için görevlendirdi.
GÜROL ERGİN (Muğla) – Demagoji yapma!
SADULLAH ERGİN (Devamla) - Ben, yasama döneminin başlangıcında, temennim olarak, bir arzum olarak, milletimizi bir bütün olarak değerlendirme temayülündeyim. Grubumuz da bu yönde çalışma yapacaktır.
Bu duygularla Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum ve Danışma Kurulu önerisinin lehinde oy kullanacağımızı ifade ediyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Ergin.
Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi…
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Lehte…
BAŞKAN – Buyurunuz efendim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın Başkan, değerli üyeler; 23’üncü Dönem Parlamentosunun, umarım ki, Türkiye’de iç barışa en büyük katkıyı sağlayacağına inanıyorum. O inançla buradayız ve şunu ifade etmek istiyorum ki, Meclisin açıldığı ilk günden bu yana, ortak aklın, sağduyunun egemen olduğu bir anlayış içinde, ortaklaşarak alınan kararların hayata geçtiği bu Mecliste, ben de Danışma Kurulunun önerisi lehinde konuşmak istedim.
Meclisin açılışından bu yana… Özellikle Başkanımızı ve yeni Başkanlık Divanımızı seçilmesinden dolayı kutluyorum ve -içimde kalmasın- bir şey söylemek istiyorum: İç Tüzük’te, erkekler frak giyecek deniliyor. Umarım kadın cins eşitsizliği konusunda da Meclisimiz kısa sürede bir değişiklik yapar, kadın-erkek ayrımcılığına yol açan bu düzenlemeyi düzeltir.
Ben şunu anlatmak istiyorum: Bu Meclis, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana belki de en renkli, en coşkulu Meclis olarak tarihe geçecektir ve en önemli, seçimini yaptığı, anayasal yükümlülüğü olan Cumhurbaşkanlığı seçimini bir saniye dahi geciktirmeden yapmak görev ve sorumluluğundadır. Onun için, Danışma Kurulumuzun, tüm grubu bulunan siyasi partilerimizin saygın temsilcilerinin ortaklaşa olarak aldığı bu kararın hem Anayasa’ya hem yasalara hem bir hukuk devletine yaraşır bir önerge olduğunu, bir hukukçu olarak, düşünüyorum. Çünkü, hukukta boşluk yoktur, yeni Meclis seçilmiştir, görevine başlamıştır; Anayasa’nın 102’nci maddesi çok açıktır ve otuz gün içinde bu görevi yerine getirmek zorundadır.
Umuyorum ki, nasıl ki, Meclis Başkanımız ortak uzlaşı ve diyalog anlayışı içinde seçilmişse, Cumhurbaşkanımızın da bu anlayışla, bütün 73 milyon yurttaşını kucaklayacak bir anlayışla da seçileceğine olan inancımı burada ifade etmek istiyorum ve eşit ve özgür yurttaşları olan bir ülkenin, insan haklarına, hukuka, demokrasiye saygın ve olgun tavrını göstermemiz gerektiğini de Meclisin ilk gününde burada açıklamak istiyorum.
Ciddiyet İç Tüzük’ümüzde vardır, sorumluluk da vardır ve her üyenin de buna uygun davranması gerekir. Şimdiden, hiç kimsenin Meclis Başkanlık Divanımızı sıkıntıya sokmamasını özellikle istirham ediyorum.
Bir başka şey ifade etmek istiyorum: Birbirimizi iyi anlamak zorundayız, iyi konuşmak zorundayız. Ülkemizin hassasiyetleri vardır ve elbette ki, bu Meclis bunları konuşmak içindir, tartışmak içindir, çözüm bulmak içindir.
Bugün türban meselesi, yarın başka bir mesele, yarın başka bir mesele… Bunu, biz, bu sorumluluk ve bilinçle burada tartışmak ve olgun bir davranışla doğruları bulmak için halktan, seçmenden onay aldık, buraya geldik. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünün gerçek içeriği ve anlamı budur. Hukuk, kötüye kullanılmak için değildir. Hukuk, kamusal düzeni sağlamak içindir ve boşluk elbette olmamalı, Cumhurbaşkanı zamanında seçilmeli. Hükûmet de, umuyorum çalışmaları vardır, çoğunluk iktidar partisinin ve bir an önce o da kurulacaktır. Bir an önce Meclisin 1 Ekimden itibaren yasama dönemine tam hazır olması gerektiği anlayışıyla, yapılacak referandumun sonradan bir yasal düzenleme olması nedeniyle Meclisin, bugünkü, Cumhurbaşkanını seçme yetki ve görev ve sorumluluğunu etkilemeyeceğini, sonradan yapılan hukuki düzenlemelerin sonraya ilişkin olduğunu burada ifade etmek istiyorum ve hepinizi bu ilk Meclis konuşmamda saygıyla selamlıyorum ve öneri lehinde oy kullanacağımızı ifade etmek istiyorum.
Teşekkürler. (DTP ve AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kaplan.
Değerli arkadaşlarım, biraz evvel de ifade ettim, Anayasa’mız Cumhurbaşkanlığının seçimi süreciyle ilgili otuz günlük bir zaman dilimi öngörmüş, bunu da ikiye ayırmıştır. İlk on gün içerisinde aday gösterme işlemi yapılmakta, kalan yirmi gün içerisinde de dört tur, en çok, oylama yapmak suretiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi tamamlanmaktadır.
Anayasa’mız Cumhurbaşkanlığı adaylığı müracaatlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına yapılacağını öngördüğünden ve yeni seçimle gelen yüce Meclis bugünkü oturumunda Başkanlık Divanını seçip, tamamladığından, aslında, biz açıklama yapmak zorunda kalmasak bile, bir karar alınmasa bile Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci kendiliğinden başlamış sayılmak lazım gelir. Ama, biz, Başkanlığın bu kararını açıkladık ve bugünden itibaren Cumhurbaşkanlığı adaylarının Başkanlık Divanına başvurabileceğini ilan ettik. Danışma Kurulu önerisiyle de bunun ikinci etabı olan turların hangi tarihlerde yapılacağı öngörülmektedir. O nedenle, yapılan işlemde bir hukuki eksiklik yahut yanlışlık söz konusu değildir.
Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler…Danışma Kurulu önerisi kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, Cumhurbaşkanı seçiminin birinci oylamasını yapmak üzere, alınan karar gereğince, 20 Ağustos 2007 Pazartesi günü saat 15.00’te toplanmak üzere, birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 16.08