DÖNEM: 23 CİLT: 23 YASAMA YILI: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
121inci
Birleşim
24 Haziran 2008 Salı
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMA
IV.-
OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- TBMM
Başkan Vekili Nevzat Pakdilin, A Millî Futbol
Takımımızın 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında
gösterdiği başarının devamını dileyen
konuşması
V.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
1.- Antalya
Milletvekili Abdurrahman Arıcının, A Millî Futbol
Takımımızın 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında
gösterdiği başarıya ilişkin gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlunun
cevabı
2.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmakın, A Millî Futbol
Takımımızın 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında
gösterdiği başarıya ve maç sonrası meydana gelen üzücü
olaylara ilişkin gündem dışı konuşması ve Adana
Milletvekili Mustafa Vuralın aynı konuda açıklaması
ile Devlet Bakanı Murat Başesgioğlunun
cevabı
3.- Çorum
Milletvekili Cahit Bağcının, organize sanayi bölgelerindeki
doğal gaz iskontosunun iptal edilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Gülerin cevabı
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan ve 19 milletvekilinin, ATAK Helikopter
Tedarik İhalesi ile ilgili iddiaların araştırılarak
sürdürülebilir koruma için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/224)
2.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkun ve 23 milletvekilinin, yaş sebze ve meyve
başta olmak üzere tarım ürünlerindeki gıda güvenliği
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/225)
3.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 34 milletvekilinin,
Kahramanmaraş ilinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/226)
B)
ÖNERGELER
1.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, 5237 Sayılı Türk Ceza
Kanununun 103. Maddesine Bir Fıkra Eklenmesi Hakkında Kanun
Teklifinin (2/1) İç Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesini geri çektiğine ilişkin
önergesi (4/64)
VII.-
ÖNERİLER
A)
SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki
sıralama ve çalışma saatleri ile denetim ve "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısımlarında yer alan işlerin görüşülme gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; gelen kâğıtlar listesinde
yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 255
sıra sayılı Kanun Tasarısının kırk sekiz
saat geçmeden bu kısmın 15inci sırasına
alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna
göre teselsül ettirilmesine; 9/2 esas numaralı Meclis
soruşturması önergesinin gündemin Özel Gündemde Yer Alacak
İşler" kısmına alınarak görüşmelerinin
1/7/2008 Salı günkü birleşiminde yapılmasına; Meclis
soruşturması önergesinin görüşmelerinin bitiminden sonra
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan işlerin görüşülmesine;
255 sıra sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu
Tasarısının, İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel
kanun olarak görüşülmesine; TBMMnin 1 Temmuz 2008 tarihinde tatile
girmeyerek yeni bir karar alınıncaya kadar çalışmalara
devam etmesine; TBMMnin 24/6/2008 Salı günü 233 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerinin bitimine
kadar çalışmalarını sürdürmesine ilişkin AK Parti
Grubu önerisi
VIII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, yurt dışı seyahatlerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/239)
2. - Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün, Antalya'da şehiriçi minibüslerin
yenilenmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin
cevabı (6/246)
3. - Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün, sezon sonunda işsiz kalan turizm
çalışanlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/247)
4. - İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel'in, basın yayın kuruluşlarına
yönelik idari yaptırımlara ve açılan davalara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/271)
5. - Karaman
Milletvekili Hasan Çalış'ın, geçici personel statüsündeki
çalışanlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/277)
6. - Karaman
Milletvekili Hasan Çalış'ın, sınır ötesi askeri
harekat yetkisinin kullanılmasına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/279)
7. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, Bakanlar Kurulu üyelerinin yurt dışı
gezilerine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı
(6/295)
8. - Tunceli
Milletvekili Kamer Genç'in, bazı gazete yazarlarına ve tele-vizyon
programı yapımcılarına ödenen ücretlere ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/339)
9. - Karaman
Milletvekili Hasan Çalış'ın, sera gazları
salımına ve Kyoto Protokolünün imzalanmasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/347)
10. - Karaman Milletvekili
Hasan Çalış'ın, Konut Edindirme Yardımlarının
ödenmesine ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin
cevabı (6/352)
11. - Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu'nun, hane halkı borç yüküne ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/364)
12. - Karaman
Milletvekili Hasan Çalış'ın, kaçak elektrik
kullanımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/377)
13. - Karaman
Milletvekili Hasan Çalış'ın, Merkez Bankası ve kamu
bankalarının İstanbul'a taşınmalarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/378)
14. - Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu'nun, Suudi Arabistan'daki bazı
Osmanlı eserlerinin yıkılacağı iddiasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/384)
15. - Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz'ün, Alevi vatandaşların bazı
talep ve sorunlarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/385)
16. - Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Cem evlerinin ibadet yeri
sayılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/392)
17. - Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun, Halkbank ve Vakıfbank Genel
Müdürlüklerinin İstanbul'a taşınmasına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/393)
IX.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A)
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
1.- Tapu
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/568) (S. Sayısı:
223)
2.- Sivas
Milletvekili Hamza Yerlikayanın, Başarılı Sporculara
Aylık Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi
Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/68) (S.
Sayısı: 254)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Demiryolu
Taşımacılığı Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/312) (S. Sayısı: 27)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanlığı ile Ukrayna
İçiş-leri Bakanlığı İç Birlikler Ana
Departmanı Arasında Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve
Öğretimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/306) (S. Sayısı: 81)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Savunma Sanayi
İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/447) (S. Sayısı: 85)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Kişilerin
Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/321) (S. Sayısı: 113)
7.- Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu ile Ukrayna Devlet Nükleer Düzenleme Komitesi Arasında
Nükleer Düzenleme Konularında Teknik İşbirliği ve Bilgi
Değişimi Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/356) (S. Sayısı: 233)
X.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Hatay
Milletvekili Sadullah Erginin, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
konuşmasında partisine sataşması nedeniyle
konuşması
XI.-
OYLAMALAR
1.-
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin oylaması
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Demiryolu
Taşımacılığı Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanlığı ile Ukrayna
İçiş-leri Bakanlığı İç Birlikler Ana
Departmanı Arasında Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve
Öğretimi İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Savunma Sanayi
İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Kişilerin
Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
XII.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, cezaevlerine
alınacak gazete ve dergilerin belirlenmesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin
cevabı (7/3417)
2.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Özyürekin, bir ifadesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve
Ticaret Bakanı Mehmet Zafer Çağlayanın cevabı (7/3457)
3.- Mersin
Milletvekili İsa Gökün, Yargı Reformu Stratejisi
Taslağına ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin cevabı (7/3554)
4.- Mersin
Milletvekili Kadir Uralın, Silifke Adliye Sarayı Projesine
ilişkin sorusu ve Adalet
Bakanı Mehmet Ali Şahinin cevabı (7/3590)
5.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, inşaat sektöründeki
tıkanıklığa ilişkin Başbakandan sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Faruk Nafız Özakın cevabı (7/3542)
6.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, bir katılım
bankasının logosuna ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin
cevabı (7/3573)
7.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, nüfus ve seçmen
kayıtlarında yanlışlıklar olduğu iddialarına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (7/3594)
8.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, oluşturulacak bazı veri
tabanlarına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (7/3595)
9.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin,
-Diyarbakırdaki
yatırımlara,
-Muş
İlindeki yatırımlara,
-Siirt
İlindeki yatırımlara
İlişkin
soruları ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız
Özakın cevabı (7/3641, 3644, 3645)
10.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Gümrük Müsteşarlığı
Teftiş Kurulundan ilgili Bakanın soruşturmalar hakkında bilgi
istemesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/3734)
11.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, kaçakçılıkla mücadeleye
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/3750)
12.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Gümrük Müsteşarlığı
Teşkilat Yasasına ve vekaletle yürütülen başmüdürlüklere
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/3751)
13.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, KPSS sonuçlarına göre göreve
başlatılan kişilere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
Murat Başesgioğlunun cevabı (7/3783)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir göletin tadilatına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/3788)
15.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın,
bağış ve promosyon kabulüne ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Mustafa Said
Yazıcıoğlunun cevabı (7/3817)
16.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, hükümlü ve tutuklulara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin
cevabı (7/3038)
17.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, iki tutuklunun
görüşme haklarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin
cevabı (7/3039)
18.- Kocaeli
Milletvekili Muzaffer Baştopçunun, bazı eski belediye
başkanları döneminde açılan davalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin
cevabı (7/3102)
19.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, bazı F tipi
cezaevlerinde yapıldığı iddia edilen uygulamalara
ilişkin sorusu ve Adalet
Bakanı Mehmet Ali Şahinin cevabı (7/3298)
20.- Kocaeli
Milletvekili Muzaffer Baştopçunun, zaman aşımına
uğrayan bazı davalara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin
cevabı (7/3299)
21.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, öğrencilerin
yönlendirildiği iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/3441)
22.- Sinop
Milletvekili Engin Altayın, okul arsalarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin
cevabı (7/3550)
23.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, felsefe grubu dersleri alan öğrencilere
ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelikin cevabı (7/3581)
24.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın,
bağış ve promosyon kabulüne ilişkin Başbakandan sorusu
ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/3789)
25.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın,
bağış ve promosyon kabulüne ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Murat Başesgioğlunun cevabı (7/3818)
26.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsalın, TBMM Lojmanlarında kalan milletvekili
olup olmadığına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanvekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/4139)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.00te açılarak altı oturum yaptı.
Zonguldak
Milletvekili Ali Koçal, Zonguldakta taş kömürünün bulunuşu ve ilin
sorunlarına,
Adana
Milletvekili Mustafa Vural, 10 Mayıs günü Adananın Karataş
ilçesinde meydana gelen sel baskınına,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Kırgız Yazar Cengiz Aytmatovun ölümü
nedeniyle yazarın edebî ve fikrî kişiliğine ilişkin gündem
dışı konuşmasına Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik cevap verdi.
Bilecik
Milletvekili Yaşar Tüzün ve 21 milletvekilinin, TOKİnin kurumsal
yapısı ve faaliyetleri ile bazı iddiaların
araştırılarak (10/223),
Edirne
Milletvekili Rasim Çakır ve 35 milletvekilinin, Saros Körfezindeki
doğa tahribatının araştırılarak sürdürülebilir
koruma için (10/221),
Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateş ve 34 milletvekilinin, inşaat sektöründeki
durgunluk ve daralmanın
araştırılarak (10/222),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu;
önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin
sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Millî Eğitim
Bakanlığının Gönül Köprüsü Projesi çerçevesinde Genel
Kurulu ziyaret eden
öğrencilere Başkanlıkça Hoş Geldiniz denildi.
Slovenya Ulusal
Meclisi ile Avrupa Parlamentosu tarafından 26 Haziran 2008 tarihinde
Brükselde düzenlenecek olan Avrupa Birliği ve Genişleme konulu
Karma Komisyon Toplantısına
davet edilen Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Başkanı Soner Aksoy ve AB Uyum Komisyonu Üyesi Mustafa
Öztürkün davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık;
İrana resmî
ziyarette bulunan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmene,
Kuveyte resmî
ziyarette bulunan Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğluna,
Refakat eden
heyetlere iştirak etmesi uygun görülen milletvekillerine ilişkin
Başbakanlık;
Tezkereleri kabul
edildi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan Tapu Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının (1/568) (S.
Sayısı: 223) görüşmeleri, daha önce geri alınan maddeye
ilişkin komisyon raporu henüz gelmediğinden;
3üncü
sırasında bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekili Kocaeli Milletvekili
Nihat Ergün ve 16 Milletvekilinin, İl Özel İdarelerine ve
Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun
Teklifi (2/241) (S. Sayısı: 248),
4üncü
sırasında bulunan Avrupa Yatırım Bankasının
Türkiyede Temsilcilikler Açmasına
Dair Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Yatırım
Bankası Arasındaki Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/592) (S.
Sayısı: 247),
İlgili
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından;
Ertelendi.
2nci
sırasında bulunan Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının (1/478) (S. Sayısı: 93)
yapılan görüşmelerden sonra kabul edilip
kanunlaştığı açıklandı.
24 Haziran 2008
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 19.31de son
verildi.
Meral AKŞENER
Başkan
Vekili
Yusuf
COŞKUN Yaşar
TÜZÜN
Bingöl Bilecik
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Fatoş GÜRKAN
Adana
Kâtip
Üye
No.:
172
II.- GELEN KÂĞITLAR
20 Haziran 2008 Cuma
Raporlar
1.- Kütahya
Milletvekili Soner Aksoyun Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/117) (S.
Sayısı: 154e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
2.- Karabük
Milletvekili Mehmet Ceylanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/119) (S.
Sayısı: 156ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
3.- Zonguldak
Milletvekili Polat Türkmenin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/120) (S.
Sayısı: 157ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
4.- Trabzon
Milletvekili Asım Aykanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/121) (S.
Sayısı: 158e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
5.- Mersin
Milletvekili Ali Erin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/122) (S.
Sayısı: 159a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
6.- İstanbul
Milletvekili İdris Naim Şahinin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/123) (S. Sayısı: 160a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
20.6.2008) (GÜNDEME)
7.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sekmenin Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ordu
Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü
Maddesine Göre İtirazı (3/124) (S. Sayısı: 161e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
8.-
Şanlıurfa Milletvekili Abdurrahman Müfit Yetkinin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/125) (S.
Sayısı: 162ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
9.- Erzincan
Milletvekili Erol Tınastepenin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Erzincan Milletvekili Erol
Tınastepenin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazı (3/126) (S. Sayısı: 163e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
10.-
İstanbul Milletvekili Recep Tayyip Erdoğanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/127) (S. Sayısı: 164e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
20.6.2008) (GÜNDEME)
11.-
Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/128) (S. Sayısı: 165e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
20.6.2008) (GÜNDEME)
12.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Konya Milletvekili Atilla Kartın İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre İtirazı (3/129) (S. Sayısı: 166ya 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
13.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelikin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/130) (S.
Sayısı: 167ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008)
(GÜNDEME)
14.- Bursa
Milletvekili Mehmet Emin Tutan ve Giresun Milletvekili Ali Temürün Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporlarına Sivas Milletvekili Malik
Ecder Özdemir ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazları (3/131) (S. Sayısı: 168e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
15.-
İstanbul Milletvekilleri Recep Tayyip Erdoğan, İdris Naim
Şahin, Sivas Milletvekili Mehmet Mustafa Açıkalın ve
Kırşehir Milletvekili Mikail Arslanın Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporlarına Sivas Milletvekili Malik
Ecder Özdemir ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazları (3/132) (S. Sayısı: 169a 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
16.- Sivas Milletvekili
Hamza Yerlikayanın; Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/68) (S. Sayısı:
254) (Dağıtma tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
17.- Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Anayasa Komisyonu Raporu (1/598) (S. Sayısı: 256) (Dağıtma
tarihi: 20.6.2008) (GÜNDEME)
No.:
173
23 Haziran 2008 Pazartesi
Raporlar
1.- Elektronik
Haberleşme Kanunu Tasarısı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı Tezkeresi ve Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporları (1/566) (S.
Sayısı: 255) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
2.- Konya
Milletvekili Özkan Öksüzün Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/133) (S.
Sayısı: 170e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008)
(GÜNDEME)
3.- Kütahya
Milletvekili Hüsnü Ordunun Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/134) (S.
Sayısı: 171e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008)
(GÜNDEME)
4.- Şanlıurfa
Milletvekili Abdurrahman Müfit Yetkinin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre İtirazı (3/135) (S. Sayısı: 172ye 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
5.- Tokat
Milletvekili Zeyid Aslanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ordu Milletvekili Rahmi Güner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/136) (S. Sayısı: 173e 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
6.- Antalya
Milletvekili Deniz Baykalın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Antalya Milletvekili Deniz Baykalın İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre İtirazı (3/137) (S. Sayısı: 174e 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
7.- Zonguldak
Milletvekili Polat Türkmenin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/138) (S. Sayısı: 175e 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
8.-
Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Ekerin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/139) (S. Sayısı: 176ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
9.- Sakarya
Milletvekili Ayhan Sefer Üstünün Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/140) (S.
Sayısı: 177ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008)
(GÜNDEME)
10.-
Afyonkarahisar Milletvekilleri Ahmet Koca ve Sait Açbanın Yasama
Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporlarına Ankara Milletvekili Nesrin
Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazları (3/141) (S. Sayısı: 178e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
11.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Adana Milletvekili Tacidar
Seyhanın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/142) (S. Sayısı: 179a 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
12.- Karabük
Milletvekili Mehmet Ceylanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/143) (S.
Sayısı: 180e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008)
(GÜNDEME)
13.- Kütahya
Milletvekili Soner Aksoyun Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün
133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/144) (S. Sayısı: 181e 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 23.6.2008) (GÜNDEME)
14.-
Kırşehir Milletvekili Mikail Arslanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/145) (S. Sayısı: 182ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
15.-
Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçamın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/146) (S. Sayısı: 183e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
16.- Zonguldak
Milletvekili Fazlı Erdoğanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/147) (S. Sayısı: 184e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
17.-
Balıkesir Milletvekili İsmail Özgünün Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/148) (S. Sayısı: 185e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
18.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sekmenin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/149) (S. Sayısı: 186ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
19.-
Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/150) (S. Sayısı: 187ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
23.6.2008) (GÜNDEME)
No.: 174
24 Haziran 2008 Salı
Tasarılar
1.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Maldivler Cumhuriyeti Arasında Kapsamlı
İşbirliğine Dair Anlayış Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/611) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12.6.2008)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Romanya Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/612) (Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.6.2008)
3.- Türkiye
Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı (1/613) (Plan ve Bütçe; Avrupa Birliği Uyum ile Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.6.2008)
4.- Dünya
Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Türkiyede Bir DSÖ Ülke Ofisi Kurulması Üzerine Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/614) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler;
Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.6.2008)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Elektrik, Petrol, Gaz ve Maden Kaynakları Alanlarında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/615) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 13.6.2008)
Teklifler
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt ve 22 Milletvekilinin; 23.11.2004 Tarihli ve 5253
Sayılı Dernekler Kanununun 27. Maddesinde Kızılay ile
İlgili Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
(2/286) (İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.6.2008)
2.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı ve 14 Milletvekilinin; İstiklal
Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref
Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/287) (Plan ve
Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.6.2008)
3.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebi ve 10 Milletvekilinin; Seçimlerin Temel Hükümleri
ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Milletvekili Seçimi Kanununda
Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/288)
(Dışişleri ile Anayasa Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13.6.2008)
4.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkin ve 4 Milletvekilinin; Çiftçilerimizin,
Tarımsal Sulamadan Dolayı Devlete Ait Elektrik Dağıtım
Şirketlerine Olan Vadesi Geçmiş Elektrik Borçları ile Tarım
Kredi Kooperatifleri ve T.C. Ziraat Bankası A.Ş.ye Olan Zirai Kredi
Borçlarının Yeniden Yapılandırılmasına
İlişkin Kanun Teklifi (2/289) (Tarım, Orman ve Köyişleri
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.6.2008)
5.- Tekirdağ
Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulutun; Dernekler Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/290)
(İçişleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.6.2008)
Raporlar
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38
Milletvekilinin; Denizcilik Müsteşarlığının
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/266, 2/268) (S. Sayısı: 257)
(Dağıtma tarihi: 24.6.2008) (GÜNDEME)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Slovak Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Ekonomik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/444) (S. Sayısı: 258 )
(Dağıtma tarihi: 24.6.2008) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, BOTAŞ eski Genel Müdürünün bir iddiasına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/804) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, bir kaymakamın sözlerine ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/805)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
3.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, bazı yerlerdeki
yatırımlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/806)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
4.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, Taşköprü Organize Sanayi
Bölgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi
(6/807) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
5.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Erbaaya geçici fındık
alım merkezi açılmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/808)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
6.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, patates üreticiliğine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/809)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
7.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, gübredeki KDV oranlarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/810) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/6/2008)
8.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, emekli maaşlarının
iyileştirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/811) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/6/2008)
9.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, iletişimin izlendiği
iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/812)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, karayollarında
hız sınırlarının artırılmasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/813)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
11.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, sosyal güvenlik prim borçlularına
kredi sağlanmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Nazım Ekren) sözlü soru önergesi (6/814)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
12.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Erzurumda OKS sınavında
yaşanan bir aksaklığa ilişkin Millî Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/815) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/6/2008)
13.- Aydın
Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlunun, İngiltere ve Güney
Kıbrıs Rum Yönetimi arasında imzalanan mutabakat metnine
ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/816) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
14.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Van Valisi ve Emniyet Müdürünün bazı
olaylardaki müdahalelerine ilişkin İçişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/817) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/6/2008)
15.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrulun, Aksarayın merkezinden geçen
Uluırmak üzerindeki sabit yapılara ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından sözlü soru önergesi (6/818) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/6/2008)
Yazılı Soru Önergeleri
1.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, merkeze alınan bir
valiye ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3966)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/5/2008)
2.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, bir yasama dokunulmazlığı
dosyasının akibetine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/3967) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
3.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, Ankara Büyükşehir
Belediyesinin borçlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/3968) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
4.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, Halk Bankası Genel Müdürünün bir holdinge
verilen kredi ile ilgili açıklamasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3969) (Başkanlığa geliş
tarihi: 4/6/2008)
5.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, bazı telefon
kuruluşlarının abonelerinden vatandaşlık
numaralarını mesaj yolu ile istemesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/3970) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/6/2008)
6.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, işverenlerin bazı fonlara olan
borçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/3971) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
7.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, bir kaymakam ve ilçe
millî eğitim müdürü hakkındaki iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3972)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
8.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, yoğun bakımdaki bir tutuklunun
durumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3973)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
9.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Aksufat-Limonlu Havzası
Barajı projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/3974) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
10.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Kayrak Tepe Barajı projesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/3975)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
11.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin iş müfettişlerinin denetim ve
teftişlerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3976)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
12.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, özürlü ve eski hükümlü
çalıştırmayan işverenlerden kesilen para cezalarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3977) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/6/2008)
13.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, kirlilik izlemelerine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3978)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
14.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Şebinkarahisardaki hidroelektrik santrallerinin
sulamaya etkisine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3979) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
15.- Kayseri
Milletvekili Sabahattin Çakmakoğlunun, Kayseride yapılan sulama
kanallarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3980) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
16.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, tehlikeli atıkların bertarafına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3981) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
17.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Çarşamba ve Terme ovaları
drenaj çalışmalarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3982) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
18.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, SHÇEKde barınan bir çocuğun
kaybolduğu iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet
Çubukçu) yazılı soru önergesi (7/3983) (Başkanlığa
geliş tarihi: 4/6/2008)
19.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, yetiştirme yurtlarında
barınan çocuklara ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu)
yazılı soru önergesi (7/3984) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
20.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, inanç
yaşamında sorunlar olup olmadığına ilişkin Devlet
Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru
önergesi (7/3985) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
21.- Aydın
Milletvekili Mehmet Fatih Atayın, Karabükteki bir cenaze töreninde
imamın yaptığı konuşmaya ilişkin Devlet
Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru
önergesi (7/3986) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
22.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, dini özgürlüklerle ilgili
konuşmasına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3987) (Başkanlığa geliş
tarihi: 4/6/2008)
23.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, dini özgürlüklerle ilgili
konuşmasına ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3988) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
24.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, bir kaymakam ve ilçe millî eğitim
müdürüyle ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3989) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/6/2008)
25.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Samsundaki bazı belediyelerin
borçlarına ve bazı harcamalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3990)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
26.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, TÜKODER Beykoz Şube
Başkanlığının kira sözleşmesinin feshine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3991) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
27.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karakoçan Kaymakamı hakkındaki bir
iddiaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/3992) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
28.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, Karakoçan
Kaymakamının bir ifadesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3993)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
29.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersin İl Özel
İdaresinin projelerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3994) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
30.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, bazı festivallere sağlanan devlet
desteğine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3995) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
31.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, Hataydaki bazı projelerin
ödeneklerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/3996) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
32.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, bir kayak merkezi projesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/3997) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
33.- Kayseri
Milletvekili Sebahattin Çakmakoğlunun, Kayserideki işyeri ve
istihdam edilen işçi sayılarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/3998)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
34.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, sosyal güvenliği olmayanların
sağlık hizmetleri borçlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/3999) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/6/2008)
35.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersinle ilgili bazı
verilere ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4000) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
36.- Kayseri
Milletvekili Sebahattin Çakmakoğlunun Kayseride yeni bir üniversite
açılıp açılmayacağına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4001)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
37.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, son sınıf
öğrencilerinin izinli sayılmalarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4002)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
38.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, öğrenim ve harç kredilerinin
geri ödemesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4003) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
39.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karakoçan İlçe Millî Eğitim Müdürü
hakkındaki iddialara ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4004) (Başkanlığa geliş tarihi:
5/6/2008)
40.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersindeki okullara ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4005)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
41.-
Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, Ankara Şerife
Uludağlı Olgunlaşma Enstitüsüyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4006) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
42.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, Kırım Kongo
Kanamalı Ateşi Hastalığına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4007)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
43.- Bursa
Milletvekili Necati Özensoyun, Bursadaki hastane projelerine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4008)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
44.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, bir hastane ek binası inşaatı
ihalesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4009) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
45.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Bozyazı Devlet Hastanesine
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4010) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
46.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, yaş sebze ve meyvelerdeki ilaç
kalıntısı sorununa ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4011)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
47.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, Rusyanın yaş sebze ve meyve
alımını durdurmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4012)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
48.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, ecri misil ödemesiyle tarım
yapılan alanlara ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4013) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
49.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersin sahillerine kurulacak
balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4014)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
50.- Kayseri
Milletvekili Sebahattin Çakmakoğlunun, Kayserideki hızlı tren
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4015) (Başkanlığa geliş
tarihi: 4/6/2008)
51.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersin-Antalya karayoluna
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4016) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
52.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mara-Karaman karayolunun
yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4017) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
53.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Erdemli Kumkuyu Havaalanı
projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4018) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
54.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlakın, Denizcilik
Müsteşarlığı projelerine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4019)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
55.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, Ankaranın şebeke suyu ile ilgili
açıklamasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi
(7/4020) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
56.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhanın, Denizli Sanayi Odasına
bağlı firmaların KOSGEB destek başvurularına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4021) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/6/2008)
57.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, yağda gümrük vergilerinin
artırılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Hayati Yazıcı) yazılı soru
önergesi (7/4022) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
58.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, TRT haberlerinde
tarafsızlığın gözetilmediği iddialarına
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/4023) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/6/2008)
59.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, bankaların kullandırdığı
kredilere ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek)
yazılı soru önergesi (7/4024) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/6/2008)
60.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Silifkeye yeni bir adliye
binası yapımına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4025) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/6/2008)
61.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersinde kredi borcu olan
çiftçilere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Nazım Erken) yazılı soru önergesi
(7/4026) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/6/2008)
62.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın,
balıkçıların bazı sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4027)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
63.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, enerji arz güvenliğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4028)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
64.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Futbol Millî Takımının forma
renklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4029)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
65.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, büyük marketlerin şehir
dışına taşınmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4030) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
66.- Samsun
Milletvekili Cemal Yılmaz Demirin, bir merkez valisi hakkında Kamu
Görevlileri Etik Kurulunca işlem yapılıp
yapılmadığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4031) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
67.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, bazı kurumlara açıktan
atamaların yapıldığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4032)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
68.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Cumhurbaşkanlığı seçimine
yönelik yasa tasarısı çalışmalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4033)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
69.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, bazı uluslararası tahkim
davalarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4034) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
70.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsalın, lojmanlarda oturan milletvekili bulunup
bulunmadığına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4035) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
71.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, çiftçi borçlarının
ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4036) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
72.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, Halkbankın esnaf ve
sanatkarlara ayırdığı bütçeye ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4037)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
73.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Genel Sağlık
Sigortası Genel Müdürlüğünün yer değişikliğine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4038) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
74.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, prim borcu olan esnaf ve
sanatkarlara sağlık hizmeti verilmemesine ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4039) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
75.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, kot
taşlamanın işçilerde oluşturduğu sağlık
sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4040)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
76.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, ağaçlandırma
çalışmalarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4041) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
77.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Demirköy İlçesindeki orman
kadastrosuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4042) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
78.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Kofçaz İlçesindeki bazı
çalışmalara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4043) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
79.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, TRTde yayınlanan bir belgesele
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/4044) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
80.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, TRTde program yapan bir gazeteciye
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/4045) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
81.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, TRTde program yapan bir kamu görevlisine
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/4046) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
82.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kırıkkaledeki içme ve sulama suyu
projelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4047) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
83.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir köyün yol sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4048)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
84.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir köyün su sorunlarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4049)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
85.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyadaki köpek itlafına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4050)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
86.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, korsan taksiciliğe
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4051) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
87.- Samsun
Milletvekili Cemal Yılmaz Demirin, bir merkez valisi hakkında
işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4052)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
88.- İzmir
Milletvekili Abdürrezzak Ertenin, bazı gösterilere müdahale edilmemesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4053) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
89.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçükün, Çan İlçesinde kömür çıkaran bir firmayla
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4054) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
90.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden
giren kaçak akaryakıta ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4055) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
91.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, plakaya ceza
yazılması uygulamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4056)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
92.-
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, Emniyet
Teşkilatının bir garajına ait görüntü kayıtlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4057) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
93.- Antalya
Milletvekili Mehmet Günalın, Antalyada toplu taşımdaki kart
uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4058) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
94.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Hakkarideki yatırım programına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4059) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
95.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Ağrıdaki yatırım
programına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4060) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
96.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, Ispartadaki elektrik
kesintilerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4061) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
97.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sulamada kullanılan elektriğin
kesilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4062) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
98.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, esnafın vergi ve prim
borçlarının ertelenmesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4063) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
99.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Giresun SEKA Kağıt
Fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4064)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
100.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir kampanyada kullanılan fotoğrafa
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4065) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
101.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, milletlerarası özel öğretim
kurumlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4066) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
102.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Ana-Kız Okuldayız kampanyasına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4067) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
103.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, okul öncesi eğitime ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4068)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
104.- İzmir
Milletvekili Recai Birgünün, bir kamu görevlisinin siyasi bir etkinliğe
katıldığı iddiasına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4069)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
105.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, kanser
hastalığıyla ilgili bazı hususlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4070)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
106.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, Manisadaki sağlık personeli planlamasına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4071) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
107.-
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, bir
hastanenin boş kadrolarına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4072)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
108.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Dursunbey Devlet Hastanesinin kapasitesine ve
eksik kadrolarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4073) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
109.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, Kars Devlet Hastanesinin eski
binasına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4074) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
110.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, sözleşmeli personelin
sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4075) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
111.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, kot
taşlamanın işçilerde oluşturduğu sağlık
sorunlarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4076) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
112.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, nişasta bazlı şeker üretimine
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4077) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
113.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlide KOSGEB desteklemelerine
başvuran firmalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4078) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
114.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, Kars Şeker
Fabrikasının özelleştirme programına alınmasına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4079) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
115.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, TSEde göreve
başlatıldığı iddia edilen bir şahsa ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/4080)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
116.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, Tarım Kredi Kooperatiflerinden kredi
alan çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4081) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
117.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, fiğ desteklemesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4082) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
118.- Edirne
Milletvekili Rasim Çakırın, baraj yapımından etkilenecek
bir köyün durumuna ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4083) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10/6/2008)
119.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, Kocaelide dolunun yol
açtığı zarara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4084)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
120.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Bursada doludan zarar gören
çiftçilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4085) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/6/2008)
121.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, yeniden yapılandırılan üretici
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4086) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/6/2008)
122.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Gazipaşa İlçesinin yat limanı
ihtiyacına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4087) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
123.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, karayolu
taşımacılığındaki bazı sorunlara
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4088) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/6/2008)
124.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, Isparta bağlantılı
tren seferlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4089) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
125.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüyle
ilgili bazı iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4090) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/6/2008)
126.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, icra dairelerinin iş yüküne
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/4091)
(Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
127.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Abhazyaya uygulanan ambargoya ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4092) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
128.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir uyuşturucu operasyonu ile ilgili
iddialara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Hayati Yazıcı) yazılı soru
önergesi (7/4093) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
129.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Nilüfer Spor Kompleksine ilişkin Devlet
Bakanından (Murat Başesgioğlu) yazılı soru önergesi
(7/4094) (Başkanlığa geliş tarihi: 9/6/2008)
130.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyadaki enerji sorununa ve enerji
ithalatına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4095) (Başkanlığa geliş
tarihi: 9/6/2008)
131.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, yabancı bir firmanın rüşvet
dağıttığı iddialarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4096)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
132.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebinin, Kosovaya büyükelçi atanmamasına ve Kosovadaki
soydaşların sorunlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4097) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/6/2008)
133.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, TEDAŞ müfettişlerinin bazı
kurullarda görevlendirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4098) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
134.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İstanbul-Bursa Ro-Ro hattı projesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4099)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
135.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Tarsusta kilise talebinde
bulunulduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/4100) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
136.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Tarsusta kentsel dönüşüm
projesi uygulanmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4101) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
137.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, bir TOKİ projesinde yüklenici firmanın
bazı yükümlülüklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4102) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
138.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlunun, TOKİ
konutlarının denetimine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4103) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
139.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, Tarsusta kurulacak kimyasal atık
tesisinin yer seçimine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4104) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
140.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Berdan Nehrinin
ıslahına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4105) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
141.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, Zonguldakta kurulacak termik santral için
yapılacak kamulaştırmalara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/4106)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
142.- İzmir
Milletvekili Abdürrezzak Ertenin, İzmir-Kınıkta taş
kömürü bulunduğu iddialarına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4107)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
143.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, mermer sektöründeki sorunlara
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4108) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
144.- İzmir
Milletvekili Recai Birgünün, korsan taksilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4109)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
145.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, bir cami derneğinin yönetimiyle ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4110) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
146.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir köyün içme suyu sorununa ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4111)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
147.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Celal Bayar Üniversitesinin ödenek
ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4112) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
148.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, İzmirdeki Açıköğretim Lisesi
sınavlarıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4113)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
149.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, bir öğretmenin tayinine ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4114)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
150.-
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, ithal
ilaçlarla ilgili bazı iddialara ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4115)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
151.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Adana Numune Araştırma ve
Eğitim Hastanesi yönetimine ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4116) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/6/2008)
152.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, Yalvaç İlçesindeki ve
köylerdeki sağlık personeli ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/4117)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
153.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, Şarkikaraağaç
İlçesindeki ve köylerdeki sağlık personeli ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4118) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
154.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, Kumluca Devlet Hastanesinin uzman doktor
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4119) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
155.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, denetim
elemanlarına baskı uygulandığı iddialarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4120) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
156.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Ağrıdaki yatırımlara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4121) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
157.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bornova Zeytin Araştırma Enstitüsüne
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4122) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
158.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kırıkkaledeki yatırımlara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4123) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
159.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Hakkarideki yatırımlara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4124) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
160.- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homrişin, bazı tarım ürünlerinin
gıda güvenliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4125) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/6/2008)
161.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Rusyanın yaş sebze ve meyve
ithalatını durdurmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4126)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
162.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, şeker kaçakçılığına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4127) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
163.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlunun, Kayseri Tarım İl
Müdürünün görevden alınmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4128)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
164.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, tarım kooperatiflerinin
kullandığı kredilere ve yatırımlara ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4129)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
165.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, baz istasyonlarının yer seçimine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4130) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
166.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, şubeye dönüştürülen PTT
merkez müdürlüklerine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4131) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
167.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, bir havayolu şirketinin
denetim raporlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4132) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
168.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, bir cami derneği denetimi ile ilgili
iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said
Yazıcıoğlu) yazılı soru önergesi (7/4133) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/6/2008)
169.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, tutuklu ebeveynlerini göremeyen
çocuklara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4134) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/6/2008)
170.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Tarsusun tarihi ve turistik
yerlerine yönelik çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4135)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
171.- Aydın
Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlunun, Özelleştirme
İdaresinin giderlerine ve özelleştirme gelirlerine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4136)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/6/2008)
172.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Futbol Millî Takımının forma
renklerine ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu)
yazılı soru önergesi (7/4137) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
173.- Muğla
Milletvekili Gürol Erginin, Türkiyenin AB üyeliği konusundaki bazı
haberlere ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4138) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/6/2008)
174.- Amasya Milletvekili
Hüseyin Ünsalın, TBMM Lojmanlarında kalan milletvekili olup
olmadığına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/4139)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/6/2008)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgan ve 19 Milletvekilinin, ATAK Helikopter
Tedarik İhalesi ile ilgili iddiaların araştırılarak
sürdürülebilir koruma için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/224) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16.06.2008)
2.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkun ve 23 Milletvekilinin, yaş sebze ve meyve
başta olmak üzere tarım ürünlerindeki gıda güvenliği
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/225) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17.06.2008)
3.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 34 Milletvekilinin,
Kahramanmaraş ilinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/226) (Başkanlığa geliş tarihi:
18.06.2008)
24 Haziran 2008 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Fatma SALMAN
KOTAN (Ağrı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121inci
Birleşimini açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Konuşma
süreleri beşer dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara cevap
verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdilin, A Millî
Futbol Takımımızın 2008 Avrupa Futbol
Şampiyonasında gösterdiği başarının
devamını dileyen konuşması
BAŞKAN
Gündem dışı söz vermeden önce, Avrupa Futbol
Şampiyonasında ülkemizi, Türk milletini başarıyla temsil
eden ve bir tarih yazan Türk Millî Futbol Takımını,
yöneticilerini, emeği geçenleri ve Sayın Bakanımızı
tebrik ediyorum. Ümit ediyoruz ki, inşallah, ayın sonunda kupayı
alarak Türkiyeye dönerler. Dileklerimiz, dualarımız kendileriyle
beraberdir. (Alkışlar)
Gündem
dışı ilk söz, A Millî Futbol Takımımızın
Avrupa Kupasındaki başarıları hakkında söz isteyen
Antalya Milletvekilimiz Abdurrahman Arıcıya aittir.
Sayın
Arıcı, buyurun efendim. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
1.- Antalya Milletvekili Abdurrahman
Arıcının, A Millî Futbol Takımımızın 2008
Avrupa Futbol Şampiyonasında gösterdiği başarıya
ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet
Bakanı Murat Başesgioğlunun cevabı
ABDURRAHMAN ARICI
(Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; A Millî
Futbol Takımımızın 2008 Avrupa Futbol
Şampiyonasında göstermiş bulunduğu başarı
üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
3813
sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısıyla ilgili yaptığım konuşmada
Özerkleşme ve demokratikleşme ufukları açılmış
böylesi bir oluşumu, Türkiye Futbol Federasyonumuzun geleceği ve
futbolumuzun başarısı adına önemli bir gelişme olarak
değerlendirmemiz gerekiyor. demiş ve şunu eklemiştim: Bu
oluşum futbolumuzun başarılarına katkı sağlayacaktır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Fenerbahçemizin Şampiyonlar
Ligindeki başarılarından sonra, Türk Millî Futbol
Takımımızın 2008 Avrupa Şampiyonasındaki
almış olduğu başarılı sonuçlar neticesi yarı
finale yükselmesi 70 milyon insanımızı aynı duygu
yoğunluğu ve coşkusu içerisinde kenetlerken, dünyanın dört
bir yanındaki Türkleri de bayraklarını alarak meydanlara
çıkarmış ve aynı coşkuyu Viyanada, Pariste,
Berlinde, Bükreşte, Baküde, Tebrizde, Şamda ve Türki
cumhuriyetlerinde yaşatmıştır. Göğüslerinde ay
yıldızı taşıyan formayı giyen gençlerimiz
insanımızın azmettiğinde neleri yapacağını
bir kez daha dünyaya göstermesini sağlamıştır. Dünya
basınının bu başarıya yaklaşımında da
anlaşılıyor ki azim ve kararlılıkla üstesinden
gelinmeyecek sorun ve başarılamayacak amaç yoktur.
Ülkemizin son
yıllarda göstermiş olduğu gelişme ve kalkınma
yolundaki adımlar hiç şüphesiz ki dünyanın dikkatini
çekmiş, futboldaki bu başarıda hiçbir şeyin
rastlantısal olmadığını, uzun süren çalışma
ve yılmadan son ana kadar mücadeleyi sürdürmenin toplumdaki bütün birim ve
bireyleri etkilediğinin ve örnek olduğunun bir göstergesi
olmuştur.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; A Millî Futbol
Takımımızın bu başarısı ülke
tanıtımına ve turizmine katkısı da çok büyük
olmuştur. Geçtiğimiz hafta sonu Meclis Futbol Takımı olarak
Romanyadaydık ve Bükreşte Hırvatistan maçını
izledik. Galibiyetimizle beraber caddelerde ve meydanlarda
vatandaşlarımızla beraber galibiyet coşkusunu
kutladık. Cumartesi günü de Romanya Parlamentosu Futbol
Takımıyla yaptığımız maçı 4-2
kazandık. Bu vesileyle Meclis Futbol Takımımızı da
kutluyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bize bu gururu ve tarihî zaferleri
yaşatan, başta spordan sorumlu Devlet Bakanımız Sayın
Murat Başesgioğluna, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı
Sayın Hasan Doğan ve Yönetim Kuruluna, teknik heyetimize ve sahada
her biri birer kahraman gibi mücadele eden futbolcularımızı
tebrik ediyor, yarı finalde de başarılar diliyorum.
Millî
takımımızı yalnız bırakmayan ve
takımımızı coşkuyla destekleyen milletimize
teşekkür ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Arıcı.
Gündem
dışı ikinci söz, millî maçların
yaşattığı heyecan ve neticesinde yaşanan üzücü olaylar
hakkında söz isteyen Aydın Milletvekili Sayın Ali
Uzunırmaka aittir.
Sayın
Uzunırmak, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
2.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmakın, A
Millî Futbol Takımımızın 2008 Avrupa Futbol
Şampiyonasında gösterdiği başarıya ve maç
sonrası meydana gelen üzücü olaylara ilişkin gündem dışı
konuşması ve Adana Milletvekili Mustafa Vuralın aynı
konuda açıklaması ile Devlet
Bakanı Murat Başesgioğlunun cevabı
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
2008 Avrupa Şampiyonasında millî takımımızın
aldığı başarı ve bu sevincin neticesinde meydana gelen
bazı üzücü olaylara dikkat çekmek için gündem dışı söz
aldım. Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, her şeyden önce, başarıya
susamışlığımızın böyle bir
zamanlamasında bizleri sevindiren millî takımımıza,
masöründen, malzemecisinden, teknik heyetinden futbolcusuna varıncaya
kadar, tribünlerde onları destekleyen vatandaşlarımıza
yürekten teşekkür ediyorum.
Değerli
arkadaşlar, bu olaylar göstermiştir ki bu sevinç yumağı,
Türk milletinin akraba ve dostlarının da aynı derecede sevincine
mazhar olmuştur. Sevinç, Mısırlı bir spikerin
ağlayarak maçı anlatmasından tutun, Bosnada, Hırvatistan
karşısında bizleri destekleyen oradaki din kardeşlerimize,
Azerbaycandaki kan kardeşlerimize, Doğu Türkistandaki kan
kardeşlerimize varıncaya kadar, aynı tarihte olduğu bir
birlik, bütünlük, bir duygusal bağ içerisinde bir anlam ifade eden
neticeler yüklenmiştir. Tabii ki bu sevinç, bu moral kaynağı
başka alanlara da mutlaka tesir etmeli ve değerlendirilmelidir.
Kıymetli
milletvekilleri, tabii ki, bu sevinçlerin neticesinde de maalesef, ülkemizde
üzücü olaylar meydana gelmektedir. Ortak sevinçlerimizin olduğu, gerek
böyle millî heyecan duyduğumuz günlerde gerekse aile efradıyla,
dostlarla paylaşılan düğün törenlerinde hiç ama hiç arzu etmediğimiz
olaylar meydana gelmektedir. Bu bir, öncelikle mantalite meselesidir. Önce
vatandaşlarımızdan, biz sevinirken başkalarının
üzülmesine sebep olacak hadiselerden kaçınılması
gerektiğini, sevinmenin de bir sınırının olması
gerektiğini hissetmek bir mesuliyet ister. Ama biz yasama organı
olarak, hükûmet eden iktidar olarak sadece bunu iyi niyetlilere bırakmamak
gibi bir yükümlülükle sorumluluk hissetmemiz gerekir.
Kıymetli
arkadaşlar, elimizde birtakım veriler var ki bu veriler dünyada bizim
üzülmemizin ne dereceye, hangi sınırlara geldiğini
hatırlatmaktadır. İşte, elimde, Amerika Birleşik
Devletlerinin Ateşli Silahlardan Korunma Merkezi Ajansının 2006
yılında yaptığı araştırmada Türkiyede
yılda ortalama 700 kişinin böyle günlerde hayatını
yitirdiğini anlatmaktadır. Bunun yanında, gene aynı
şekilde Uluslararası Af Örgütü üyesi Özlem Dalkıranın,
Türkiyede yılda yaklaşık 300 kişinin artık toplumda
genel kabul gören maganda tabiriyle tanımlanan bu sevinç türlerinden
dolayı hayatını kaybettiği raporlara geçirilmiştir. 13
Ekim 2007 yılında Jandarma Genel
Komutanlığımızın serseri kurşun olayları
konusunda yaptığı araştırmalarda 81 ilde 250
vatandaşımızın hayatını kaybettiği
devletimizin kayıtlarına geçirilmiştir.
Kıymetli
milletvekilleri, bunlar çok önemli konulardır. Biz bu konuda bir
hazırlık yaptık. Böyle sevinç günlerinde toplumun
kaynaştığı günlerin bir başkalarına üzüntü
getiren hadiselere sebep olmaması için bazı yasalarda mutlaka değişiklik
yapmak, tedbir almak gerekmektedir. Bu konuda yaptığımız
çalışmalar, biz bir muhalefet milletvekili, bir muhalefet partisi
olduğumuz için muhtemeldir ki vereceğimiz kanun teklifi
sıralarda uzun süre beklemek mecburiyetinde kalır. Buradan şunu
sizlerle paylaşmak istiyorum: Eğer mümkünse Hükûmetimizi bu konuda
mesuliyetli davranışa, Hükûmet tasarısı olmasa bile
Parlamentodaki iktidar-muhalefet grupları ile bir ortak teklif vererek bir
an önce yasalardaki bu düzenlemeleri temin edip ve öncelikle bu
acıların
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Uzunırmak, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
ALİ
UZUNIRMAK (Devamla) -
meydana gelmemesi için tedbir almayı siz
kıymetli milletvekili arkadaşlarımıza, grup
başkanlarımıza teklif ediyorum ve bu sevinç günlerimizin daha da
büyüyerek yarı finalde de, finalde de takımımızın iyi
oynayarak bu başarıyı sürdürmesini Cenabı Allahtan niyaz
ediyorum.
Kıymetli
arkadaşlar, burada bir yanlışı ifade etmek istiyorum: Türk
Millî Takımının gösterdiği bu başarıyı bir
mucize olarak adlandırmaktadırlar. Bir mucize, beklenmeyen bir
neticenin doğmasıdır. Bir mucize olarak adlandırmak bu
çocuklarımıza bir haksızlıktır bir yandan ama
diğer yandan da belki çok büyük bir başarı demek
haklılıktır. Türk Millî Takımı 2008 Avrupa Futbol
Şampiyonasının âdeta geriden gelip öne geçerek bir rengi
olmuştur. Uzun yıllar 2008 Avrupa Şampiyonası Türk Millî
Takımının bu rengi katmasıyla hatırlanacaktır.
Çok teşekkür
ediyorum, başarılarının devamını diliyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Uzunırmak.
Buyurun
Sayın Vural.
MUSTAFA VURAL
(Adana) Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Şahsım
ve Demokratik Sol Parti Grubu adına millî takımımızın
başarısını yürekten kutluyoruz.
Sevinçlerimiz ne
kadar büyükse kutlama anında çıkan bazı tatsız olaylar,
ölüm olayları da yüreğimizi burkuyor. Onların bir daha son
olması dileğiyle millî takımımızın final
oynayacağı inancıyla hepinize teşekkür ediyorum. Sağ
olun.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Vural.
Gündem
dışı konuşmalarla duygularını dile getiren
arkadaşlarımızın konuşmalarına Devlet
Bakanımız Sayın Murat Başesgioğlu cevap vereceklerdir.
Sayın
Bakanım, buyurun efendim. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Antalya Milletvekilimiz Abdurrahman
Arıcı ve Aydın Milletvekilimiz Ali Uzunırmakın gündem
dışı yapmış olduğu konuşmalara cevap vermek
üzere huzurunuzdayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, belki de
itiraf etmem lazım ki gündem dışı konuşmaya bu kadar
heyecanla, bu kadar gururla cevap vermek büyük bir mutluluk. Onun için,
başta Başkanlık Divanı olmak üzere bütün
gruplarımıza ve değerli milletvekillerimize çok teşekkür
ediyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; A Millî Futbol
Takımımız, Avrupa 2008 Şampiyonasında şu ana
kadar oynamış olduğu maçlarda büyük bir başarı
göstermiştir. Bu başarıyla birlikte bütün milletimize büyük bir
gurur, sevinç yaşatmıştır. Bu başarılarını
ne kadar konuşsak, ne kadar övsek azdır. Gerçekten, futbolun ötesini
aşan birçok yansımaları olmuştur. İnşallah,
önümüzdeki günlerde de bu güzel yansımalar devam edecektir.
Değerli
milletvekilleri, hepinizin bildiği gibi Futbol Federasyonumuzun
kuruluşu 1923tür. Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte Futbol
Federasyonumuz kurulmuş ve FIFAya üye olmuştur. Seksen beş
yıllık futbol tarihimizde 2002 Dünya 3üncülüğü futbol
tarihimizin önemli başarılarından biridir ve 2008 Avrupa
Şampiyonasında A Millî Futbol Takımımızın
yarı finale kalması bu seksen beş yıllık futbol
tarihimizin en önemli başarılar listesi arasında yer
almış bulunmaktadır.
A Millî Futbol
Takımımız, 1960lı yıllarda başlayan Avrupa
Şampiyonasına 3 kez katılma hakkını
kazanmıştır. Bunlardan ilki 1996 yılı, ikincisi 2000
yılı ve üçüncüsü 2008 yılı olmak üzere üç kez Millî
Takımımız Avrupa şampiyonalarında mücadele
etmiştir. 1996 yılında katıldığımız
Avrupa Şampiyonasında maalesef grubumuzdan çıkamadık,
elendik; 2000 yılında yapılan şampiyonada çeyrek finale
kadar yükselebildik, daha ileriye gidemedik; bu sefer, 2008 yılında
ilk kez çeyrek finali geçerek yarı finale kalma
başarısını gösterdi A millî takımımız.
Bu işin
başlangıcında Avrupa Şampiyonası 50 takımla
başladı, 50 takım girdi bu mücadeleye. Millî
takımımız bu 50 takım arasından önce 16 takım
arasına girme başarısını gösterdi, çeyrek finale
kalarak 8 takım arasına girdi ve yarı finale gelmiş olmakla
da Avrupanın başarılı 4 takımı arasına
girmiş oldu.
Millî
takımımız 16 Mayıstan itibaren yurt dışında,
Almanyada bir hazırlık kampı geçirdi. O günden bu tarafa
hazırlık dönemi ve maçları yurt dışında devam
ediyor.
Değerli
arkadaşlarım, bu müsabakalarda grubumuzda olan takımlara bir
baktığımız zaman, FIFA istatistiklerine bir
baktığımız zaman şöyle bir tabloyla
karşılaşıyoruz: FIFA dünya sıralamasında,
örneğin çarşamba günü oynayacağımız Almanya 5inci
sırada, yenmiş olduğumuz Çek Cumhuriyeti 6ncı sırada,
Portekiz 11inci sırada ve Hırvatistan 15inci sırada. Sadece
İsviçre 44üncü sırada yer almaktadır. A millî
takımımız ise 25inci sırada idi, bu hazırlık
maçları dolayısıyla 5 puan birden yükseldi. Şu anda dünya
futbol sıralamasında millî takımımız 20nci
sırada bulunmaktadır. Ama bu çeyrek final ve yarı finale
yükselmiş olması elbette bu sıralamadaki yerini yükseltecektir.
Değerli
arkadaşlarım, bildiğiniz gibi ilk maçımızı
Portekizle oynadık, 2-0 kaybettik. Ardından İsviçre
maçını 2-1 kazandık, Çek Cumhuriyetini 3-2 yendik ve en sonda
Hırvatistan maçını da alarak yarı finale gelme
hakkını takımımız elde etmiş oldu.
Tabii, bu
maçların hepsi zor maçlardı, geriden gelip galip gelmek bu Avrupa
şampiyonalarında zor iştir. Oynadığımız
takımlarım hepsi dünya futbolunda, Avrupa futbolunda söz sahibi
ülkelerdir ama millî futbolcularımız bu başarıyı gösterdiler
ve âdeta Avrupa Şampiyonasına damgasını vurdular. Uzun
yıllar Türk Millî Takımının bu başarısı
futbol dünyasında görüşülecektir, konuşulacaktır.
Ancak, bu
zorluğu başarırken çocuklarımız mesleki kariyerlerini
hiç dikkate almadan 70 milyon Türk insanını temsil etmenin yüksek
duygusuyla hareket ettiler ve güçlerini çok zorladılar, güçlerinin
sınırlarını aştılar. Bu sebeple
bazıları sakatlandı, bazıları sarı kart ve
kırmızı kart görmek zorunda kaldı. Şu anda 10
sarı kart ve 1 kırmızı kartla turnuvanın en çok kart
gören takımıyız. Sakatlıklar itibarıyla da en çok
sakat veren bir takımız. Şimdi, Fatih Terimin elinde on üç
futbolcu var, 13 tane kahraman var. Bu 13 kahramanla Millî
Takımımızı sahaya sürecek ve Almanyaya karşı
mücadele edecekler.
Sayın
milletvekilleri, Değerli Başkanım; bir söz var: Futbol sadece
futbol değildir. Evet, futbolun sadece futbol olmadığı,
sadece stadyumlarda kalmadığı bir kez daha ortaya
çıktı. Birçok yansımaları var. Örneğin, bu
organizasyonun, Millî Takımımızın Avrupa
Şampiyonasına katılmasının ekonomimize doğrudan
etkisinin 500 milyon dolar olduğu hesap edilmektedir. Tekstil, elektronik
ve diğer sektörlere doğrudan katkısı 500 milyon dolar
civarındadır. Bunun ülkemizin imajına, tanıtımına
ve diğer sektörlere yapacağı katkılar hariçtir. Yunanistan
2004 yılında şampiyon olduğu zaman 2,5 milyon kişi
daha ilave olarak Yunanistanı görmeye gitti, yani turizm potansiyeline
2,5 milyon yeni insan daha katıldı. Mutlaka futbolumuzun bu
başarısı, ülke ekonomisi başta olmak üzere, diğer
sektörlere yansıyacaktır. Bundan da büyük bir mutluluk
duyacağız.
Tabii, bu
başarı hepimizde büyük bir sevinç yarattı. Yurt
dışında yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız,
diyelim ki, Balkanlardan Uzak Doğuya kadar bu topraklara en ufak
sempatisi olan kişiler, Türkiyeyi sevenler Türkiyenin bu
başarısından büyük bir mutluluk duydular. Avrupanın bütün
başkentleri âdeta kırmızı-beyaz gelincik tarlasına
dönüştü. Viyana sokakları Bağdattan farksızdı. Bern,
Basel, İsviçre, Kızılaydan ve ülkemizin bu alandaki kutlama
yapılan alanlarından farksızdı. Şunu fark ettik:
Başarıya susamışız, başarıya
ihtiyacımız var. Umarım millî takımımızın
yaratmış olduğu bu başarı iklimini diğer
sektörlerde de devam ettirebiliriz ve milletimizi bu anlamda sevindirebiliriz.
Sayın
Başkan, değerli arkadaşlarım; Türk Futbol
Takımının bu başarısı birçok hususa da sirayet
etti. Örneğin, Almanlar vatandaşlık politikalarını ve
göç politikalarını sorgulamak zorunda kaldılar. Niye Hamit
Alman Millî Takımında oynamıyor da Türk Millî
Takımında oynuyor diye entegrasyon politikalarını, göç
politikalarını ciddi bir şekilde gözden geçirme ihtiyacında
olduklarını gördüler. Şu anda kendi iç politikalarında bunu
yoğun bir şekilde tartışıyorlar.
Bunun
dışında, İsviçrede oynayan 3 Türk çocuğu var. Bir
tanesi, bize gol atan Hakan Yakın; Avusturyada oynayan 2 çocuğumuz
var. Dolayısıyla bunlar da o millî takımlarda oynasalar bile
bizim gururumuz oldu, başarılı sporcular,
başarılı oyuncular. Onlar da turnuvaya değişik bir
renk kattılar.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, bu kutlamaları yaparken
ölçülü olmak, bu başarıya gölge düşürmememiz lazım.
Şundan büyük memnuniyet duyuyorum: Yurt dışında, maç
izlemeye gelen vatandaşlarımız büyük bir centilmenlik içerisinde
maçları izlediler, hiçbir taşkınlığa mahal vermediler;
İsviçrelilerle, Portekizlilerle, Hırvatlarla, Çeklerle yan yana
maçları seyrettiler ama hiçbir taşkınlığa, sportmenlik
dışı bir davranışa şahit olmadık, bundan da
büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ancak, ülkemizde maalesef, geçmiş dönemlerde
olduğu gibi, bu kutlamalar sırasında ateşli silahların
kullanılması bizi, hepimizi üzmüştür. Emniyet Genel
Müdürlüğümüzün vermiş olduğu bilgiye göre, 11 Haziran-20 Haziran
2008 tarihleri arasında oynanan millî maçlar sonrası ülkemizde
yapılan kutlamalar esnasında, on ilde meydana gelen silahla ateş
edilmesi olaylarında toplam 30 vatandaşımız maalesef
yaralanmıştır, şu ana kadar bir ölüm olayı meydana
gelmediği belirtilmektedir. Emniyet mensuplarımız, meskûn
mahalde silah kullanan bu vatandaşlara gerekli cezai
yaptırımları derhâl uygulamışlar ve silahlarına
el konmuştur. Ama bir kez daha bu kürsüden hepimiz adına ifade etmek
istiyorum ki, bütün vatandaşlarımız, lütfen, kutlamaları,
asla ve asla sportmenlik dışında, hele hele silah gibi bir
araçla kutlama yolunu denemesinler, bunu kendilerinden rica ediyoruz; yoksa bu
büyük coşkuya, bu büyük sevince büyük bir gölge düşürürler ve
hepimizi bu sevinçten mahrum bırakırlar, kendilerinden bunu özellikle
rica ediyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; çarşamba günü A Millî Futbol
Takımımız Almanyayla yarı final maçı oynayacak.
Demin de ifade ettim, kadromuzda 9 cezalı ve sakat futbolcu bulunuyor.
Şimdi, futbolu bilen arkadaşlarımız gayet iyi
değerlendirecektir ki 23 kişilik bir kadroda 9 kişinin sakat ve
cezalı olması rakip takıma çok büyük avantaj sağlayan bir
husustur; bunu, futbol otoriteleri, tarafsız gözle baktıkları
zaman çok açık bir şekilde göreceklerdir. Biz de şu andaki
duygularımızdan bir an arınıp Millî Futbol
Takımımızın bu eksik ve cezalı durumunu görmeliyiz,
bu bir dezavantajdır. Ancak tabii, gönlümüz arzu ediyor ki
imkânsızı başarsınlar, geçmiş maçlarda olduğu
gibi tekrar geriden gelip başarı kazansınlar, goller
atsınlar ve rakiplerini elesinler.
Şimdi,
hepimizin gönlünden geçen şudur ki, sahaya çıkacak 11 millî futbolcu
sorumluluklarının farkındadırlar, 70 milyon insan
adına oynadıklarının farkındadırlar. Bu bilinçle,
bu sorumlulukla sahaya çıkacaklardır ve nefeslerinin sonuna kadar o
millî formanın hakkını vereceklerdir. Ancak maçın sonucu ne
olursa olsun, bu çocukları biz her türlüsüyle bağrımıza
basmaya hazırız. Onun için millî takımımıza
çarşamba günü Almanyayla oynayacakları millî maçta üstün
başarılar diliyoruz ve Türkiyeye yaşattıkları bu
sevinçten dolayı, Türkiyede yarattıkları bu güzel iklimden
dolayı onlara binlerce teşekkür ediyoruz. Başka ülkeler bu
şekilde bir iklimin yaratılması için milyarlarca dolar para
harcıyorlar, ülkedeki birlik ve dirliği kurmak adına özel
projeler yapıyorlar ama bu, maliyeti çok ucuz, 11 kahraman Türk
çocuğunun Türk milletine güzel bir hediyesidir. Bu birlik, beraberlik
atmosferini -sadece kendi sınırlarımız içerisinde
değil- Balkanlardan Orta Asyaya kadar uzanan bu büyük iklimde
yaratmış oldukları bu güzel havayı bizim
değerlendirmemiz lazım, bunun çıktılarını
almamız lazım, bunun üzerine güzel projeler inşa etmemiz lazım.
Bu bir nefeste harcanacak bir atmosfer değildir çünkü hani bazen
söylüyorlar, hep birlikte bir direnç gösterdiğimiz zaman, bir
dayanışma gösterdiğimiz zaman Ya, eyvah, Türkiyede yine millî
duygular yükseldi, vatanseverlik yükseldi. Bu, Avrupa Birliğine girme
konusunda sıkıntılı olur. filan diyenler, bunun için özel
gayret sarf edenler, uğraşanlar gördüler ki bu topraklarda
doğanların yüreklerindeki bu sevgiyi, bu vatanseverliği, bu
yurtseverliği, bu milliyetçiliği sökmek mümkün değil. Bu bizim
satın aldığımız bir şey değil, bu bizim
tarihimizin, coğrafyamızın ilmik ilmik bize dokuduğu güzel
bir mozaiktir. Onun için bundan bir şekilde vazgeçmek mümkün değil.
Zaman zaman külleniyor ama işte, böyle başarılar
kazandığınız zaman bütün berraklığıyla, bütün
güzelliğiyle bu duygular ortaya çıkıyor. Bu bizim yaşama
azmimizdir.
Avrupa
Birliğinde bir kez daha gördük ki dünya, ulusların mücadelesidir,
ulusların rekabet alanıdır. Bu rekabet alanının da en
somut, en görsel platformu futboldur. Bu acımasız yarış ekonomide
var, kültürde var, her şeyde var. Avrupa Birliğine gelen
takımların çoğu Avrupa Birliği üyesiydi, Avrupa
Birliği vatandaşıydı ama orada gördük ki Portekiz,
Portekizin millî duygularını, Çek, Hırvat, herkes kendi
benliklerini en iyi şekilde yaşamak ve yansıtmak için elinden
geleni gösteriyor, istiklal marşlarını, millî
marşlarını büyük bir coşkuyla söylüyorlar.
Bütün bunlar bize
gösteriyor ki millî duygularımızla birlikte evrensel değerleri
örtüştürerek dünya milletler arasındaki rekabet
yarışında güçlü kalmamız lazım. Bizi güçlü
kılacak en büyük dinamizmlerden biri de bu millî birlik ve beraberlik
duygusudur. Onun için, kahramanlarımıza, böyle bir duyguyu tekrar
canlandırdıkları için çok teşekkür ediyorum. Fatih Terim
başta olmak üzere bütün futbolcularımıza, teknik heyete, Futbol
Federasyonumuzun eski ve yeni başkanlarına, siyasi partilerimizin
sayın genel başkanlarına, grup başkanlarına, herkese
şükranlarımı sunuyor, millî takımımıza
çarşamba günü üstün başarılar diliyor, hepinize saygılar,
sevgiler sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Duamız,
ümidimiz, şampiyonluk kupasını millîlerimizin alarak Türkiyeye
dönmesidir. Ay yıldızlı bayrağımızı göndere
çekmeyi canı gönülden ümit ediyoruz ve dua ediyoruz.
Gündem
dışı üçüncü söz, organize sanayi bölgelerindeki doğal gaz
indiriminin iptal edilmesi hakkında söz isteyen Çorum Milletvekili Cahit
Bağcıya aittir.
Sayın
Bağcı, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Bu kadar millî
heyecandan sonra doğal gaz nasıl olacak bakalım!
3.- Çorum Milletvekili Cahit Bağcının,
organize sanayi bölgelerindeki doğal gaz iskontosunun iptal edilmesine
ilişkin gündem dışı konuşması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet
Hilmi Gülerin cevabı
CAHİT
BAĞCI (Çorum) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
organize sanayi bölgelerindeki doğal gaz iskontosunun yüzde 3ten yüzde
1e indirilmesi üzerine gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli
milletvekilleri, ülkemizde ticaret ve sanayinin gelişmesi yönünde
atılan adımlar, cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren
sürdürülmektedir. Sanayi bölgelerinin yüksek standartlarla işletilebilecek
şekilde planlanmaya başlanması sonucu organize sanayi bölgeleri
kavramı doğmuştur. Organize sanayi bölgeleri,
ihtisaslaşmış sanayilerin bir arada üretim
yapmalarının sağlayacağı imkânlardan faydalanmak
amacıyla geliştirilmiş bir sanayileşme yöntemi ve
aracıdır. Organize sanayi bölgeleri, kısaca, devletin
işletmeleri bir araya getirerek çevreye verilen zararın
azaltılmasının yanında onlara daha uygun imkânlar yaratarak
düşük faizli kredi sağlamak, doğal gaz ve elektrik gibi
bazı maliyet kalemlerinde indirim yapmak ve benzeri destekler aracılığı
ile bu işletmelerin belirli bölgelerde toplanmaya
çalışılması sonucu oluşmuşlardır. Toplu
hâlde üretim faaliyetlerinde bulunmanın sonucu, dışsal
ekonominin etkisiyle kaynak kullanımında da daha rasyonel
olunmaktadır. Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri, genel
anlamda elektrik, yol, su, kanalizasyon, haberleşme, banka, postane, ilk
yardım istasyonu, eğitim ve araştırma merkezleri, destek
hizmeti gibi kolaylıklara sahip olan ve işletmelere uygun bir konumda
iş yeri sağlayan iş merkezleridir. Organize sanayi bölgelerinin
bir diğer önemi, bölgeler arası kalkınma
farklılıklarını azaltarak göçü önlemesidir.
Değerli
milletvekilleri, organize sanayi bölgelerinin işletmelere
sağladığı başlıca avantajlar şunlardır:
Altyapısı hazır ucuz arsa olanağı, arsa bedelini
taksitle ödeme kolaylığı, yapı ruhsatı harcı
istisnası, yapı kullanma izin harcı istisnası ve her
yıl teşvik kararnameleriyle getirilen yatırım indirimi,
gümrük vergisi muafiyeti, fon maliyetlerinin daha düşük oranda
alınması gibi ek ayrıcalıklardır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin sosyoekonomik durumu
dolayısıyla organize sanayi bölgelerinin düzgün bir şekilde
hayata geçirilmesi önem teşkil etmektedir. Organize sanayi bölgelerinin
gelişmesi önündeki iç ve dış engeller birer birer kaldırılmaktadır.
Ancak 1 Mart 2008 tarihi itibarıyla BOTAŞ Genel Müdürlüğünün
organize sanayi bölgelerine verdiği doğal gaza
uyguladığı yüzde 3lük indirimi yüzde 1e düşürmesi,
OSBlerimiz için, OSBlerimizin yasalardan aldığı yetkiyle tek
durak ofis olarak Türk sanayisine minimum maliyet, maksimum verimlilik
ilkesiyle hizmet vermeye çalışması önünde önemli bir engel
olmuştur. 2003 ve 2004 yıllarında yüzde 3,85; 2005, 2006,
2007de yüzde 3 olarak uygulanmıştır.
BOTAŞın
2007 doğal gaz satışının yüzde 10una isabet eden 3,8
milyon metreküp doğal gaz miktarı, kırk yedi organize sanayi
bölgesi tarafından tüketilmektedir. Öte yandan, BOTAŞın sanayi
için 2007 yılı doğal gaz satışının yüzde
51ini, yani 7,5 milyon metreküpünü organize sanayi bölgeleri tüketmektedir.
Organize sanayi
bölgelerinin mütevazı bütçesi içinde önemli bir gelir kaynağı
olan bu yüzde 2lik iskonto tutarı, BOTAŞ gelirleri içerisinde çok
küçük bir yer tutmaktadır. Çünkü organize sanayi bölgeleri BOTAŞtan
aldıkları iskontoyu bölge içerisindeki doğal gaz şebeke ve
yeni şebeke inşası, yeni abonelikler tesisi, şebeke
bakım-onarımı, yedek malzeme, istasyon bakımı,
personel istihdamı gibi konularda kullanmaktadırlar. Ancak, söz
konusu tarihten itibaren organize sanayi bölgelerinin bu hizmetleri üretme
imkânı zayıflamıştır.
Unutulmamalıdır
ki, organize sanayi bölgeleri 2008 bütçelerini çoktan
yapmışlardır ve altyapı yatırımlarını
yapmakta ve borçlanmaktadırlar. Birçok organize sanayi bölgesi yüzde 3lük
indirimi göz önünde bulundurarak banka kredisi kullanmıştır ve
uygulama dolayısıyla zarara uğramaktadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sadece Çorum Organize Sanayi
Bölgesinde faaliyette bulunan işletme sayısı 78, istihdam edilen
kişi sayısı 5.250dir. Hâlihazırda Çorumda 41
işletmeye tahsis yapılmış, bunlardan 16 tanesine ruhsat
verilerek inşaatı başlamıştır. 25 adet proje
safhasında işletme bulunmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun efendim, konuşmanızı tamamlayınız.
CAHİT
BAĞCI (Devamla) Bitiriyorum Sayın Başkan.
Çorum Organize
Sanayi Bölgesinin Mart 2008den bu yana yaşadığı kayıp
ve kaçaklar, sıcaklık değişimleri ve benzeri sebepler
nedeniyle zararı 6 milyar YTLnin üzerindedir. Organize sanayi
bölgelerinin hizmet giderlerini karşılaması amacıyla
BOTAŞın sanayi tarifesinden yüksek bir fiyata doğal gaz satmaya
zorlanması rekabet piyasasına da uygun olmayacaktır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; kendi kendini yöneten, geliri olan,
1 milyon 150 bin kişilik istihdam sağlayan, sanayicisi yararına
yatırım yapabilen organize sanayi bölgeleri yönetimlerinin bütçeden
pay almak için çabalamalarıyla karşı karşıya
kalacağız. Organize sanayi bölgelerinin tek sayaçtan ölçülen
doğal gaz bedelini muntazam olarak BOTAŞa ödemekte, buna
karşılık ödeme yapamayan sanayiciler finanse edilmektedir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; organize sanayi bölgelerinin ülke
kalkınmasındaki önemini de düşündüğümüzde
hâlihazırdaki uygulamanın özellikle OSBler yönetimlerince yeni
işletmelere yönelik tahsis ve projelendirme süreçlerine olumsuz etki
yaratacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, hiçbir şekilde
başka geliri olmayan OSBlere uygulanan doğal gaz iskontosunda
yaşanan sorunun bir an önce çözülmesi dileklerimle hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bağcı.
Gündem
dışı konuşmaya Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanımız Sayın Mehmet Hilmi Güler cevap vereceklerdir.
Buyurun
Sayın Bakanım. (AK Parti sıralarından alkışlar)
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Çorum
Milletvekili Sayın Cahit Bağcının konuşmasına
Sayın Zafer Çağlayan Bey adına cevap veriyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Burada tabii
Sayın Milletvekilimiz organize sanayi bölgeleriyle ilgili önemli bir
noktaya dokundular. Bu noktada birkaç açık kısım var, onlara
ilaveten bazı katkılarda bulunmak istiyorum. Sebebi de şu:
Çıkan yeni kanunlarla bu düzenlemeleri yapmak durumundaydık. Biz,
aslında, doğal gazı yaygınlaştıran bir Hükûmet
olarak, göreve geldiğimizde 9 vilayette doğal gaz vardı, biz
bunu 59 vilayete çıkardık -bu önemli bir rakam- ve yeni projelerle de
bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bunlar içinde
en önem verdiğimiz yer de tabii ki organize sanayi bölgeleri çünkü
organize sanayi bölgelerine biz elektriği de ucuz veriyoruz özel bir
tarifeyle. Hükûmetimiz, bilhassa sanayinin kalkınması çerçevesinde,
bu amaca uygun olarak böyle bir uygulamayı yapıyor. Ancak yeni
kanunla bazı değişiklikler oldu, dağıtım
şirketleri de bu işin içine girdiler. Dolayısıyla, bir
haksız rekabetten bahsedilir oldu yaygın bir şekilde ve
şikâyetler oldu.
Bunun
dışında, çapraz sübvansiyonlar zaten söz konusu değil. Yani
organize sanayi bölgesi içindeki sanayicilerimizin OSB dışındaki
sanayiciler tarafından sübvanse edilmesi de söz konusu
olamayacağı için, biz burada, hepsi aynı seviyede olsun istedik
ve tedricen de 3ten 1e düşürdük bunu. Yani OSB dışındaki
sanayicilerimizin OSBdeki sanayicilerimizi finanse etmesi uygulaması
büyük ölçüde ortadan kalktı. Ayrıca diğer ülkelerde de, Avrupa
Birliği uygulamalarında da bu çapraz sübvansiyon bulunmamakta.
Ayrıca bunun bir makul sebebi de yok.
Bu arada,
BOTAŞın tekel konumu da ortadan kalktı. Bu çok
tartışma konusudur. Yani BOTAŞ tekel. falan deniliyor,
BOTAŞ artık tekel değil. Hem dağıtımda özel
şirketler bu görevi büyük ölçüde paylaştılar, ayrıca da
tedarik konusunda da kontratların 4 milyar metreküpünü devrettik biz.
Şimdi, bu BOTAŞa ilaveten yeni şirketler çıktı
tedarik konusunda da, dağıtım konusunda da. Her iki durumda da tekel
konumu sona erdi. Bu bakımdan onların da şikâyetleri söz konusu.
Yani burada farklı uygulamalarla, değişik standartlar, çifte
standartlar uygulayamıyoruz.
Ayrıca,
abone ve serbest tüketici olmak üzere iki kategori var biliyorsunuz. Abonelerin
kullandıkları doğal gazı dağıtım
şirketinden alma mecburiyeti var, serbest tüketiciler ise tedarikçisini
seçme hakkına sahip. Dolayısıyla, burada, organize sanayi
bölgeleri de serbest tüketici kategorisine girdiği takdirde kendi
gazını istediği yerden alma durumu var. Bu bakımdan
artık BOTAŞın bir tekel durumu söz konusu değil.
Ayrıca biz
daha evvelden bunları yaygınlaştırmak için, bu Kanun
çıkmadan önce organize sanayi bölgelerine doğal gazı götürdük,
dağıtım hatlarına katkıda bulunduk, onların ölçüm
aletlerine, hepsine, altyapısına yardımcı olduk. Ancak
dediğim gibi, şimdi artık bu söz konusu olamıyor. Bunu da
ayrıca ifade etmekte yarar var.
Bunun
dışında rekabete aykırı düşmesi en büyük
eleştiri konusuydu. Bu bakımdan biz piyasa koşullarını
da dikkate alarak OSBlere doğal gaz satış fiyatını,
indirim oranını yüzde 1e düşürdük. Bu arada şunu da
söyleyeyim: Buna rağmen, doğal gaz hâlen en ucuz yakıtlardan bir
tanesi, diğer yakıtlarla mukayese ettiğimiz zaman. Eğer
birim enerji bazında olaya bakacak olursak fuel-oilden yüzde 108 daha
ucuz, motorinden yüzde 329 daha ucuz, kalorifer yakıtından yüzde 183
daha ucuz, LPGden de yüzde 359 daha ucuz, bu kalorifik bazda olaya bakarsak.
Bunun
dışında, ayrıca biz uyguladığımız
enerji politikasının gereği olarak da şu anda Avrupada en
ucuz doğal gazı kullandıran ülkelerden bir tanesiyiz. Yani biz
elektrikte de doğal gazda da -bu hep söyleniyor, pahalı filan
deniyor- Türkiye olarak hem doğal gazı hem elektriği en ucuz
kullanan ülkelerden bir tanesiyiz. Bunu da rakamlarla size ifade edeyim: Bir
kere Avrupa Birliğinin istatistik kurumu Eurostatın
rakamlarıyla söyleyeceğim. 27 ülke içinde KDV hariç bakarsak sanayide
biz 6ncı durumdayız ucuzlukta yani geri kalan ülkeler bizden daha pahalı.
Bizim rakamımız 7,41 Euro/gigajoule, ortalama ise 11 civarında.
Evlerde, eğer konutlarda bakarsak yani normal
vatandaşımızın kullandığı doğal gaza
bakacak olursak da burada 4üncü durumdayız yani bizden daha pahalı
23 ülke var, biz bunu da tespit ettik.
Ayrıca,
vergi hariç olarak söyledim, vergi dâhil olarak bakarsak, burada da konutta
yine 4üncü durumdayız doğal gazda. Hâlbuki, bildiğiniz gibi
göreve geldiğimizde petrolün varil fiyatı 22 dolardı, şu
anda 140 doları bulduğu hâlde, yani yaklaşık 7 kat
arttığı hâlde, biz, bunu, hem halkımıza hem
sanayicimize hem ihracatçımıza hem dar gelirli
vatandaşımıza yük olmasın diye çok makul seviyelerde
tuttuk, buna rağmen de zarar etmeden bunu yaptık, verimli
çalışarak. Ve bu arada da önemli yatırımları
gerçekleştirdik. Dediğim gibi 9 ilden 59 ile çıkardık.
Şahdeniz devreye girdi. Nabucco Projesi şu anda büyük bir hızla
devam ediyor, biraz sonra bununla ilgili bir toplantıya da
katılacağız.
Biz elektrikte de
benzer şeyleri yaptık. Elektrikte üretim yüzde 58 arttı, yani
biz, üretim artış oranında, hem doğal gazda hem elektrikte,
dünyada Çinden sonra 2nci durumdayız, bunu da bizler
gerçekleştirdik. Elektriğin yüzde 58i bizim dönemimizde, yani
altmış yılda üretilen elektriğin yüzde 58i bu dönemde oldu.
Doğal gazda da yüzde 140 arttı, bu senenin sonunda bu rakam yüzde
150ye ulaşacak, yani 15 milyar metreküpten aldık, geçen sene 37
milyar metreküpe çıktı, bu sene de nasip olursa bu 39a
yaklaşacak. Dolayısıyla, bu çalışmalarda gene
aynı düşünce ve politikanın gereği olarak bunu
gerçekleştirdik.
Bu arada, bütün
yumurtaları bir sepete koymamak için de Rusya, İran, Cezayir ve
Nijeryanın dışında yeni kaynakları devreye sokmaya
çalışıyoruz, bunlardan bir tanesi Şahdenizde devreye girdi
ve biz, kardeş Azeri gazını, Azerbaycanın gazını
kullanıyoruz. Mısır gazını Türkiye'ye getirmek üzere
çalışmaları sürdürüyoruz. Bu arada Irakla ilgili güzel
gelişmeler var ve Türkiye Petrolleri ayrıca Irakın listesine
dâhil edildi, o da büyük bir enerji diplomasisi
çalışmasının sonucu olarak gerçekleşti.
Kısacası,
dışa bağımlılığımızı
azaltacak çalışmaları da bu çerçeve içinde geliştirmeye
çalışıyoruz.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Gündeme
geçiyoruz.
Sayın
milletvekilleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sayın Nazım Ekren, gündemin Sözlü Sorular kısmında yer
alan sorulardan 1, 2, 3, 6, 9 10, 12, 28, 30, 32, 34, 39, 40, 45, 46, 51, 52,
53, 57, 71, 74, 144, 149 ve 161inci sıralarındaki soruları
birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu
talebini sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır.
Önergeleri
okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan ve 19
milletvekilinin, ATAK Helikopter Tedarik İhalesi ile ilgili
iddiaların araştırılarak sürdürülebilir koruma için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/224)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
ATAK Helikopter
Tedarik İhalesi ile ilgili iddiaların araştırılarak,
alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasamızın 98
ve içtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması Komisyonu kurulmasını arz ve teklif
ederiz.
1) Kürşat Atılgan (Adana)
2) Behiç Çelik (Mersin)
3) Hasan Çalış (Karaman)
4) Oktay Vural (İzmir)
5) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
6) Beytullah Asil (Eskişehir)
7) Recep Taner (Aydın)
8) Süleyman Latif Yunusoğlu (Trabzon)
9) Necati Özensoy (Bursa)
10) Ahmet Orhan (Manisa)
11) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
12) Osman Durmuş (Kırıkkale)
13) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
14) Hüseyin Yıldız (Antalya)
15) Şenol Bal (İzmir)
16) Rıdvan Yalçın (Ordu)
17) D. Ali Torlak (İstanbul)
18) Mustafa Enöz (Manisa)
19) Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
20) Yılmaz Tankut (Adana)
Gerekçe:
Atak Helikopter
Tedarik ihale şartnamesine kazanan firmanın imzalayacağı
standart olduğu ifade edilen bir kontrat metni konulmuştur.
Dünyanın önemli helikopter üreticileri bu standart kontrat metninin
bazı maddelerinde değişiklik talep etmişler ancak ihale
makamı hiçbir değişiklik olmayacağını
belirtmiştir. Bu durumda 2,5 (iki buçuk) milyar dolar bedelli bu ihaleye
önemli helikopter üreticileri teklif verememişler ve rekabet
şartları sağlanamamıştır. Bu konunun
açıklığa kavuşması gerekmektedir. Çünkü çok önemli ve
çok pahalı bir projenin her aşaması açıklanabilir
olmalıdır.
İhalenin son
aşamasında 2 (iki) firma kısa listeye kalmıştır.
- Agusta Westland
: İtalyan
- DENEL
: Güney Afrika
DENEL teknik puan
olarak önde ve 350 milyon dolar daha düşük fiyat teklif etmiştir. En
son ve en iyi teklif (BAFO : Best and Final Offer) istendiğinde, tüm ihale
mevzuatlarına aykırı olarak DENEL fiyatını azaltmak
yerine, 700 (yedi yüz) milyon dolar arttırarak karşı
tarafın kazanmasını sağlamıştır. Bu durumun
neden kaynaklandığının ortaya çıkarılması
gerekmektedir. Ayrıca en iyi teklif yapılma aşamasında
böyle bir fiyat artırımı normal görünmemektedir. Aksine fiyat
azaltılması veya en azından aynı fiyatta
kalınması gerekir.
Teknik
değerlendirmede en düşük puanı Agusta Westland-İtalyan
firmasının aldığı bilinmektedir. Buna rağmen bu
firmaya helikopterini geliştireceği ve yeni bir motor adapte
edeceği taahhüdü esas alınarak ihale verilmiştir. Oysa bu husus
yüksek maliyet ve ilave zaman unsurlarını ihtiva eden yeni bir
tasarım ve sertifikasyon gerektirmektedir.
Yukarıda
belirttiğimiz hususlar çerçevesinde savunma gibi son derece stratejik ve milli
bir konuda yapılan bu ihalenin Meclisimiz tarafından anayasanın
98 ve içtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca
araştırılarak, sonuçlarının kamuoyuyla
paylaşılması gerekmektedir.
2.- Osmaniye Milletvekili Hakan Coşkun ve 23
milletvekilinin, yaş sebze ve meyve başta olmak üzere tarım
ürünlerindeki gıda güvenliği konusunun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/225)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde
yaş sebze meyve ihracatında ve iç piyasada yaşanan
sorunların tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması
amacıyla Anayasanın 98 inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105
inci maddeleri gereğince "Meclis Araştırma Komisyonu"
kurulmasını saygılarımızla arz ederiz. 7.06.2008
1) Hakan Coşkun (Osmaniye)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Hasan Çalış (Karaman)
4) Recep Taner (Aydın)
5) Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
6) Hüseyin Yıldız (Antalya)
7) Cemaleddin Uslu (Edirne)
8) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
9) Ertuğrul Kumcuoğlu
(Aydın)
10) Osman Çakır (Samsun)
11) Akif Akkuş (Mersin)
12) Hamza Hamit Homriş (Bursa)
13) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
14) Metin Ergun (Muğla)
15) Hasan Özdemir (Gaziantep)
16) Ahmet Orhan (Manisa)
17) Metin Çobanoğlu (Kırşehir)
18) Mümin İnan (Niğde)
19) Kürşat Atılgan (Adana)
20) Mehmet Günal (Antalya)
21) Beytullah Asil (Eskişehir)
22) Yılmaz Tankut (Adana)
23) İzzettin Yılmaz (Hatay)
24) Mithat Melen (İstanbul)
Gerekçe:
Uluslararası
alanda yaşanan gelişmeler doğrultusunda tüketicilerin çevreye
dost, insan sağlığına duyarlı güvenli gıda
talepleri, tarımsal arzı yönlendiren en önemli etken haline
gelmiştir. Tüketicilerin bu talepleri, uluslar arası ticareti de
etkilemekte ve tüm uluslar satın alacakları ürünlere karşı
güveni artıracak teknik tedbirlerin alınmasını zorunlu
kılmaktadır.
Bu
gelişmeler özellikle herhangi bir işleme tabi tutulmadan tüketilen
yaş meyve ve sebzenin, üretim teknikleri şeklini önemini
kılmaktadır. Özellikle ihracatta bulunduğumuz Avrupa ülkeleri,
yaş meyve ve sebze sektöründe EurepGAP (GlobalGAP), BRC vb.
sertifikaları talep etmeye başlamıştır. Bu talep
sadece AB ülkeleri ile sınırlı kalmamakta, her hangi bir
sertifika adı ile anılmasa da özellikle Rusya gibi ülkelere
yaptığımız yaş meyve ve sebze ihracatında da
benzer sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bugün için Rusya
zirai ilaç kalıntısından kaynaklanan sorunları gündeme
getirmektedir. Ancak çok yakın gelecekte, artan gelirine paralel olarak
fiyatı uygun olan her hangi bir sebzeyi, meyveyi değil de, daha
kaliteli sebzeyi, Bu sebzenin nerede üretildiğini, Üretim
aşamasında hangi üretim tekniklerinin
kullandığını, Hangi gübrenin, hangi zirai ilacın
uygulandığını sorgulayacaktır.
Bu durumda
ülkemiz, Dünya'da yaşanan değişim ve gelişmelerin
ışığı altında hem ulusal beslenmesini
sürdürülebilir bir şekilde güvence altına alabilmek, hem de uluslar
arası piyasaların talep ettiği koşullarda tarımsal
ürün ihracatında bulunabilmek için uygun üretim tekniklerini ve
standartlarını oluşturmalı, bu standartlar hem
dünyanın taleplerini hem de iç piyasanın taleplerine hitap etmelidir.
Ülkemizde,
yıllık ortalama 25 milyon ton sebze ve 15 milyon ton meyve
üretilmektedir. Üretilen meyve ve sebzenin ancak 2.1 milyon tonu (yüzde 5'i)
doğrudan ihraç edilmektedir. İhracattan elde edilen döviz girdisi ise
1.4 milyar dolardır.
Rusya
Federasyonu, ülkemiz yaş meyve sebze ihracatı açısından en
büyük ve en önemli ihraç pazarımızdır. Geçen yıl Rusya
Federasyonu'na 501 milyon dolarlık yaş meyve-sebze ihraç eden Türkiye,
bu yılın ilk 5 ayında da 322 milyon dolarlık ihracat
yapmıştır. Türkiye'den her yıl ihraç edilen meyve ve
sebzenin % 35'i Rusya'ya gitmektedir.
Dünya'da
yaşanan gelişmeler, geleceğin en önemli sektörünün tarım,
stratejik ürünün ise gıda olacağını göstermektedir.
Gıda arzını sağlayan tarımsal üretimi yönlendiren en
önemli unsur da tüketici talebi olmaktadır. Tüketiciler ise kendilerine
sunulan ürünün güvenli olduğuna dair kanıtları aramaktadır.
Bu durumda Türkiye, Dünya'da yaşanan değişim ve gelişmelerin
ışığı altında hem ulusal beslenmesini
sürdürülebilir bir şekilde güvence altına alabilmek, hem de uluslar
arası piyasaların talep ettiği koşullarda tarımsal
ürün ihracatında bulunabilmek için doğru üretim tekniklerini
yaygınlaştırarak devam ettirmelidir. Bununla ilgili
çalışmalar ülkemizin AB uyum çalışması içerisinde
yapılmakta olup, bu konunun ciddiyetini ve eksikliklerinin bir an önce
giderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda gerekli mevzuatların ilgili
kurumlar tarafından bir an önce çıkarılması, üreticilerimizin
altyapılarının iyileştirilerek desteklenmesi,
çiftçilerimizin eğitimi ve bilinçli tüketici kitlelerinin
oluşması çok önem kazanacaktır.
Bu itibarla,
ihracatta yaşanan sorunların giderilmesi, iç piyasada tüketilen
ürünlerin gıda güvenliğine uygun üretilmesi, çitçilerimizin
uygulamada yaşadıkları sorunların ve gerekli alt yapı
tedbirlerinin alınabilmesi ve standartları olan bir ülke olabilmemiz
için bu konuda Araştırma Komisyonu Kurulmasına ihtiyaç
bulunmaktadır.
3.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve
34 milletvekilinin, Kahramanmaraş ilinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/226)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Kahramanmaraş
1.004.414 nüfusu ile Türkiye'nin 18 inci, 14.346 km²'lik yüzölçümü ile 11 inci
büyük ili durumundadır. Ülkemizin göç vermeyen nadir illeri arasında
bulunan, hatta bir miktar da göç alan Kahramanmaraş'ın acil çözüm
bekleyen sorunları bulunmaktadır.
Hükümetin takip
ettiği yüksek reel faiz düşük kur politikasından vazgeçilerek
üretim ve istihdamı teşvik edici politikaların benimsenmesi
şehrimizi olumlu etkileyecektir. İlimiz sorunlarına çözüm
üretilebilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla
Anayasamızın 98 ve İç Tüzüğün 104. ve 105. maddeleri
gereğince "Meclis Araştırma Komisyonu"
kurulmasını arz ve teklif ederiz.
1) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Mehmet Ekici (Yozgat)
4) Hakan Coşkun (Osmaniye)
5) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
6) Ahmet Bukan (Çankırı)
7) Metin Çobanoğlu (Kırşehir)
8) Yılmaz Tankut (Adana)
9) Mümin İnan (Niğde)
10) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
11) Bekir Aksoy (Ankara)
12) Mehmet Günal (Antalya)
13) Mithat Melen (İstanbul)
14) İzzettin Yılmaz (Hatay)
15) Akif Akkuş (Mersin)
16) Sabahattin Çakmakoğlu (Kayseri)
17) Gürcan Dağdaş (Kars)
18) Mehmet Şandır (Mersin)
19) Kürşat Atılgan (Adana)
20) Süleyman Turan Çirkin (Hatay)
21) Hasan Çalış (Karaman)
22) Mustafa Cihan Paçacı (Ankara)
23) Recai Yıldırım (Adana)
24) Reşat Doğru (Tokat)
25) Erkan Akçay (Manisa)
26) Hüseyin Yıldız (Antalya)
27) Alim Işık (Kütahya)
28) Ahmet Deniz Bölükbaşı (Ankara)
29) Mustafa Kalaycı (Konya)
30) Metin Ergun (Muğla)
31) Hasan Özdemir (Gaziantep)
32) Münir Kutluata (Sakarya)
33) Osman Durmuş (Kırıkkale)
34) Necati Özensoy (Bursa)
35) İsmet Büyükataman (Bursa)
Gerekçe:
Kahramanmaraş
sanayisi yılda 1,5 milyar kwh elektrik tüketen dev bir üretim merkezi
olup, Türkiye'nin ilk 15 ili arasında yer almaktadır. Enerji alt
yapısının yetersizliği ve Kahramanmaraş 2 Trafo
Merkezinin kapasitesini doldurmuş olması nedeniyle neredeyse sanayiye
enerji verilemez hale gelmiştir.
İlimiz
havaalanının teknik eksiklikleri tamamlanmamıştır.
Acil Eylem
Planında bitirilmesi hedeflenen 60 km'lik Kahramanmaraş-Narlı
otoyolunun yaklaşık 18 km'lik kısmı tamamlanabilmiş,
130 km'lik Kahramanmaraş-Kayseri Otoyolu ise bitirilememiştir Bu yol
tamamlandığı takdirde Şanlıurfa Gaziantep yönünden de
kullanılarak İçanadolu'ya bağlantı sağlanabilir.
Kahramanmaraş
Organize Sanayi Bölgesinin 5350 sayılı Teşvik
Yasasının çıkması ile doluluk oranı % 80'e
ulaşmıştır. Ancak, genişleme
çalışmaları kapsamındaki 3.000 dönüm arazinin istimlâk çalışmaları
yavaş yürütülmektedir. Hızlı sanayileşme sonucu ilimizde
anorganize sanayi bölgeleri oluşmuştur. Mevcut OSB de boş parsel
kalmadığından, Erkenez Sanayi Bölgesi fiziki olarak tek
başına büyük bir OSB niteliği kazanmıştır. Söz
konusu bölgenin organize sanayi bölgesi olarak ilan edilmesi için müracaat
yapılmıştır.
Kartalkaya
Barajı'nın % 80'inin, Mizmilli Gölünün ise tamamının
Gaziantep içme suyuna verilmesi Pazarcık ve Türkoğlu
Ovasının susuz kalmasına sebep olmuştur. Bu ovaların
sulanması için hayati önem arz eden Kılavuzlu Barajı
sulamasının bir an önce tamamlanması gerekmektedir.
Türkiye'nin
dördüncü büyük ovası olan Elbistan Ovasında toplam 35.840 ha araziyi
cazibeyle sulayacak, 32 gwh elektrik enerjisi üretecek, Afşin Elbistan C
ve D Termik Santrallerine de su sağlayacak olan Adatepe ve Karakuz
Barajları tamamlanamamıştır.
Ayrıca,
termik santralin A ünitesinin çevreye yaydığı kirlilik konusunda
bir önlem alınmadığı gibi, yapılmasına
başlanılacak olan C ve D santralleri sahasındaki
kamulaştırmalarla ilgili sorunlar çözülememiştir.
Kahramanmaraş'a
yılda 52 hm3 içme suyu temin etmek, 500 ha araziyi taşkından
korumak, 1.680 ha tarım arazisini sulamak amacıyla yapılan ve
inşaatı bitmiş olan Ayvalı Barajı'nın
tarımsal sulama projesinin ihalesi yapılamamıştır.
Kartalkaya
Barajı daha önce suladığı arazilerin bir kısmına
bugün su veremez duruma gelmiştir. Hem Kahramanmaraşlı
çiftçilerin, hem de Gaziantep'in içme suyunun çözümü Göksu üzerine kurulacak
Çetintepe Barajının yapılmasına bağlıdır.
1992
yılında kurulan Üniversitemizin Avşar Kampüsü
tamamlanamamıştır. Yaklaşık 20.000 öğrencinin
barınma ihtiyacını karşılamak üzere 1.500 kişilik
mevcut öğrenci yurduna ek olarak Avşar Yerleşkesinde 3.000
kişilik kız, 3.000 kişilik erkek öğrenci yurdunun
yapılması gerekmektedir. 400 yataklı 99.000 m2 lik hastane
inşaatına 1997 yılında başlanmasına rağmen
bugüne kadar % 42 fiziki gerçekleşme sağlanabilmiştir.
Üniversitenin altyapı sorunlarının öncelikle çözümlenmesi
gerekmektedir. Yine Tıp Fakültesinin Kadro Kanununun acilen
çıkartılması gerekmektedir.
Kahramanmaraş
altı bin yıllık tarihi, ilginç doğa yapısı,
zengin bitki örtüsü, yaylaları, arkeolojik bölgeleri, kaleleri, jeolojik
özellikleri nedeniyle oluşan içme ve kaplıcaları turizm
konusunda birer önemli hazinedir. Kahramanmaraş vazgeçilmez bir alternatif
turizm alanı olabilecek konumdadır.
Kahramanmaraş'ta
mesleki eğitimin istenen seviye ve niteliğe ulaşabilmesi için
acilen bir Mesleki Eğitim Kampüsü kurulması gerekmektedir.
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün
19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
Buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, gündemde bir hata var efendim.
Şimdi,
gündemin Sözlü Sorular kısmının 1inci sırasında yer
alan sorumda, iki birleşimde cevaplandırılmadığı
hâlde Bir birleşim cevaplandırılmamış şeklinde
yazılmış, onu düzeltiniz.
BAŞKAN
Tamam, Sayın Genç, arkadaşlarımız şu anda geldiler, o
hususta bilgi verdiler.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Tamamla olmaz Sayın Başkan, doğru dürüst gündem
düzenlesinler efendim.
BAŞKAN
1inci, 2nci, 3üncü sıradaki sorular iki kez cevaplandırılmamış,
4üncü ve 5inci sıradaki sorular bir kez
cevaplandırılmamıştır.
Teşekkür
ederim.
Buyurun.
VII.- ÖNERİLER
A) SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
1.- Gündemdeki sıralama ve çalışma saatleri
ile denetim ve "Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısımlarında yer alan işlerin görüşülme gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; gelen kâğıtlar listesinde
yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 255 sıra
sayılı Kanun Tasarısının kırk sekiz saat
geçmeden bu kısmın 15inci sırasına alınmasına ve
diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine; 9/2 esas numaralı Meclis soruşturması önergesinin
gündemin Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına
alınarak görüşmelerinin 1/7/2008 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına; Meclis soruşturması önergesinin
görüşmelerinin bitiminden sonra gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
yer alan işlerin görüşülmesine; 255 sıra sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısının, İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine; TBMM'nin 1 Temmuz
2008 tarihinde tatile girmeyerek yeni bir karar alınıncaya kadar
çalışmalara devam etmesine; TBMMnin 24/6/2008 Salı günü 233
sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerinin bitimine kadar çalışmalarını sürdürmesine
ilişkin AK Parti Grubu önerisi
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu, 24.06.2008 Salı günü (Bugün) toplanamadığından,
TBMM İçtüzüğünün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Sadullah
Ergin
Hatay
AK
Parti Grup Başkan Vekili
Öneri:
Genel Kurulun;
24.6.2008 Salı günkü (bugün) birleşiminde 1 saat sözlü sorulardan
sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek, Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi,
25 Haziran 2008
ve 2.7.2008 Çarşamba günlerindeki Birleşimlerde, sözlü soruların
görüşülmemesi,
Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan 254, 27, 81, 85, 113, 233, 256 ve 232 sıra
sayılı kanun teklifi ve tasarılarının bu
kısmın 2, 3, 4, 5, 6, 7, 12 ve 14 üncü sıralarına
alınması, Gelen Kağıtlar listesinde yayınlanan ve
bastırılarak dağıtılan 255 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden bu kısmın 15 inci
sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi;
9/2 esas
numaralı Meclis Soruşturma Önergesinin gündemin Özel Gündemde Yer
Alacak İşler" kısmına alınarak,
görüşmelerinin 1.7.2008 Salı günkü birleşimde yapılması,
bu birleşimde sözlü sorular ve diğer denetim konularının
görüşülmemesi, Meclis Soruşturması Önergesinin
görüşmelerinin bitiminden sonra Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
yer alan işlerin görüşülmesi,
255 Sıra
Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısının,
İçtüzüğün 91. Maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi ve
bölümlerinin ekte yer alan cetveldeki şekliyle olması,
TBMM'nin 1 Temmuz
2008 tarihinde tatile girmeyerek, yeni bir karar alınıncaya kadar
çalışmalara devam etmesi,
TBMMnin
24.6.2008 Salı günü (bugün) 233 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerinin bitimine kadar, 25.6.2008
Çarşamba günü 13.00-20.00, 26.6.2008 Perşembe günü 13.00-20.00,
1.7.2008 Salı günü 15.00-21.00, 2.7.2008 Çarşamba günü 13.00- 20.00,
3.7.2008 Perşembe günü 15.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesi,
Önerilmiştir.
255 Sıra
Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısı
(1/ 566)
BÖLÜMLER BÖLÜM MADDELERİ BÖLÜMDEKİ
MADDE
SAYISI
1. BÖLÜM 1 ila 30 uncu Maddeler 30
2. BÖLÜM 31 ila 60 ıncı Maddeler 30
3. BÖLÜM 61 ila 69 uncu Maddeler 23
(5 tane EK MADDE ile 9
GEÇİCİ MD. dahil)
Toplam Madde
Sayısı 83
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, usulle ilgili bir şey söyleyebilir
miyim?
BAŞKAN
Evet, buyurun Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Efendim, şimdi, bu grup önerisinde
arkadaşlarımız getirmişler, 254, 27, 81, 85
Böyle devam
ediyor. Bu gündemin hangi sırasında olduğunu lütfen
yazsınlar karşısına. Çünkü, mesela ben 254 sıra
sayılı Kanun Tasarısının gündemin hangi maddesinde
olduğunu görmedim.
Yani bu grup
önerileri böyle gelirse milletvekilleri de hangi sırada
olduklarını rahatlıkla tespit edebilirler. Gündemde yer
alıyor mu almıyor mu?
Yani siz
Başkanlık Divanı olarak bunu gruplara lütfen telkin edin. Bizim
karşımıza gelen, gündemin hangi sırasının
değil, hangi sıra sayılı kanunun hangi sıraya
alındığını burada belirtsinler efendim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Genç.
Arkadaşlarımız
o hususta grup başkan vekili arkadaşlarımızı
bilgilendirecekler, bilgi arz edecekler efendim.
Arkadaşlarımızın
çektiği kura sonucunda aleyhte İsa Gök, Mersin Milletvekili; Hikmet
Erenkaya, Kocaeli Milletvekili.
İlk söz,
aleyhte, İsa Gök, Mersin Milletvekilimiz.
Buyurun
Sayın Gök.
OKTAY VURAL
(İzmir) Aslında lehte olanlar bir açıklasalardı
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Buyurun.
İSA GÖK
(Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, zaten
Danışma Kurulu önerisi olarak özellikle AKPden gelen tüm önerilerde
klasik bir satır var: Denetim konularının görüşülmemesi.
Bu zaten düsturumuz. Meclis denetim görevini yapmayacak. Bu kesin. Bir tek
salı günleri bir saat sözlü sorulara cevap verilecek, onun haricinde
denetim yok.
Lütfen
Anayasayı, Meclis İç Tüzüğünü açıp okuyun. Meclisin iki
asli görevi var: Yasa yapmak ve yürütmeyi denetlemek. İkinci
ayağı öldürüyorsunuz, yalnızca yasa yapmayı
değerlendiriyorsunuz.
İç Tüzük,
madde 54, lütfen bir okuyun. Lütfen okuyun çünkü İç Tüzük tümüyle AKP
tarafından rafa kaldırılıyor, İç Tüzük
uygulanmıyor.
Arkadaşlar,
bakın, bu işin nereye varacağını kimse kestiremez.
Ama -AKP sıralarında toplam
20 arkadaşımız oturuyor şu anda- AKPli vekiller dâhil hiç
kimse hangi saatte Meclise neyin geleceğini bilemiyor. Muhalefeti es
geçiyorum zaten. Kimse bir şey bilmiyor. Herkes geliyor, yalnızca iki
elini koyup başının üstüne oturtuyor: Acaba ne buyurulacak?
Gelen konuda da -birileri bir yerde
bir şey hazırlıyor- yalnızca el
kaldırılıyor. Yahu, böyle Meclis olur mu? Ben bir
yıldır buradayım, hâlâ olayı idrak edemedim ki ben
çalıştığımı sanıyorum. Ben gece gündüz
çalışmayı seven bir adamım, okurum sürekli, mümkün değil
anlayamıyorum. Acaba birileri ne buyuracaklar, ne fetva verilecek de neyi
görüşeceğiz, hangi gün hangi kanun konuşulacak, belli değil
arkadaşlar. Allah aşkına, Mecliste biraz ciddiyet, şuradaki
yasama faaliyetine ciddiyet, bu millete karşı saygı. Millete
saygı Bana oy verdiniz, artık susun. şekliyle olmaz. Millete
saygı, yapılan işin gereğinin yapılmasıyla olur.
Arkadaşlar,
bugün geldik ki Tapu Kanunu vardı. Yabancılara, özellikle
yabancı tüzel kişiliklere, Türkiyede, alakasız bir kanunun Tapu
Kanununa dâhil edilmesiyle yani Doğrudan Yabancı
Yatırımlar Kanunundaki Anayasa Mahkemesi iptalini, Hazır
elimizde Tapu Kanunu var, burada çözümleyelim. diye bir önerge verdiniz geçen
hafta, apar topar komisyona getirdiniz bunu, geçirdiniz. Biz bugün Tapu
Kanununu görüşmeye geldik. Çünkü verilen önergede Tapu Kanunu vardı.
Tapu Kanunu ne oldu? Ne oldu gene Tapu Kanunu? Gitti.
VEYSİ KAYNAK
(Kahramanmaraş) Gelecek.
İSA GÖK
(Devamla) - Bir anda sporcularla alakalı kanun gelmiş. Niye? Çünkü
millî takımımız Euro 2008de büyük bir başarıya imza
attı.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Ne güzel!
İSA GÖK
(Devamla) - Ne güzel! Ağzına sağlık, ne güzel! Aynen
katılıyorum. Ben de sporcu bir insanım. Ne kadar sevindik,
yollara düştük.
Ama bakın,
konjonktüre göre kanun yapılmaz. Konjonktürel durumlar kanun belirlemez.
Şimdi o başarıdan dolayı apar topar gene bir toplantı
oldu AKP içerisinde, pat diye ön sıraya sporcularla alakalı
-işte maaştı, VIP salonu kullanmak, yeşil pasaport, unvan
verilmeyle alakalı- kanun gündeme geldi. Peki, arkadaşlar, o aslanlar
gibi 11 tane yiğit sporcumuz Hırvatistana elenseydi, bu sefer de
Türk Ceza Kanununda fıkra getirip görevi ihmalden yargılayacak
mıydınız yani, bunlara ceza mı verecektiniz?
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Öyle bir düşüncemiz yok bizim.
İSA GÖK
(Devamla) Vallahi, şimdi, bakın Sadullah Bey, konjonktüre göre
tavır koyarsanız, başarı oldu, Hırvatistanı
eledik, haydi hemen buraya kanun getirelim, bir şeyler verelim bu
insanlara; başarısızlık, o zaman ceza verelim. Böyle bir
mantığı var mı bunun arkadaşlar? Kanun yapmanın
tekniğinde böyle bir şey var mı Allah aşkına!
Konjonktüre göre, dengelere göre veya o anda birilerinin esmesine göre kanun
yapmak.
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Yok öyle bir şey.
İSA GÖK
(Devamla) Ama bunu yapıyorsunuz.
Bakın,
şu anda asgari ücret 435 YTL. Bir tek teklifiniz var mı bu konuda?
Bir tek çalışmanız var mı? KEY ödemeleri hâlâ
yapılamadı, günleri atlatıyorsunuz. KEY ödemeleri konusunda
konut edindirme yardımından kaynaklanan bu insanlara borcunuz var,
altı yıldır bu insanlara borcunuz var. Bunun ödenmesi konusunu
şu kürsüde konuşuyor musunuz? Hayır, onu da
konuşmuyorsunuz.
Arkadaşlar,
emekli ve memurların enflasyondan kaynaklanan maaş
farklarını hâlâ ağzınıza almadınız.
Eğer konjonktür diyorsanız işte konjonktür budur, budur.
İnsanlar aç, insanlar maaşına gelecek zammı biliyor, bunu
bekliyor. Hâlâ bunları konuşmuyorsunuz, Hırvatistan
başarımız üzerinden pay kapmaya, Hırvatistan
başarısı üzerinden şirin görünmeye
çalışıyorsunuz. Yapmayın ya! Bu manevi değerleri kullanmayın
siyasette. Hakikaten hoş değil. Kanun böyle yapılmaz, böyle
kanun yapılmaz.
Arkadaşlar,
şu ana kadar hanginiz bugün kaça kadar
çalışacağımızı biliyordunuz? Bilmiyordunuz.
Herkes geldi ben gibi, bütün AKPli arkadaşlar masum masum bana
bakıyorlar. Bugün arkadaşlar
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Kocaeli) 20.00.
İSA GÖK
(Devamla) 20.00 değil Hanımefendi.
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Kocaeli) 20.00 21.00.
İSA GÖK
(Devamla) 20.00 21.00 değil. Yine bilmiyorsunuz, çünkü Grup
Başkan Vekilinizin imzasında bitimine kadar yazıyor.
Günaydın! Bitimine kadar yazıyor, şu anda okudum. Yani
bakın, hiç kimse bilmiyor. Yarım saat önce 21.00 dendi, şu
anda gelende bitimine kadar yazıyor, 233 sıra sayılı
kanunun bitimine kadar.
Arkadaşlar,
ön sırada oturup laf atmayı biliyorsunuz ama akşam kaça kadar
çalışacağınızı bilemiyorsunuz, kendi grubunuzun
önergesini bilemiyorsunuz. Bu hoş değil, bu hoş değil.
Bakın,
burada oturanlar milletvekili. Yoldan geçerken maç kutlamaya buraya gelmedik,
milletvekilliği yapmaya geldik, yasama organında görev
yapıyoruz.
Arkadaşlar,
çalışma saatlerimizi bilmiyoruz, çalışma takvimimizi
bilmiyoruz. Yalnızca, birilerine bir yerden vahiy gelip buraya
kâğıtla ulaştırılmasını bekliyoruz. Ben bunu
kendime karşı aşağılanmışlık olarak görüyorum,
aşağılanıyorum ben.
Ben iki gün kanun
çalıştım evimde. Tapu Kanununu çalıştım, temel
Ceza Kanunu
Tabii konjonktür ya! Seçimlere gideceksiniz, şimdi yerel
seçimler var. Bir anda arkadaşımız, belediye
başkanlarına
Gecekondulara hizmet götürülmesini yasaklayan Türk Ceza
Kanununun 184üncü maddesi vardı, yasak getirildi. Ama olmaz! Niye? AKP
seçime gidiyor, yasağı kaldıralım. Yani ruhsatsız
yerlere hizmet götüren belediye başkanlarına ceza veren maddeyi
değiştirmek lazım.
VEYSİ KAYNAK
(Kahramanmaraş) Teklifi okumamışsın.
İSA GÖK
(Devamla) - Arkadaşlar, bunun adı popülizmdir. Bunun adı
Argoda
çok kelime var da şimdi onları kullanmak istemiyorum. Bunun
adına dalkavukluk denebilir, her şey denebilir ama bunun adına
yasama faaliyetinde ciddi kanun teklifi vermek denmez. Ama ne yazık ki
arkadaşlar, Meclisi bu şekilde kullanıyorsunuz.
Meclisin tatile
girip girmeyeceğini bilemiyorsunuz. Aynı, bana böyle
bakıyorsunuz, hepimiz birbirimize bakıyoruz böyle. Ne zamana kadar
çalışacağız? Bilmiyorsunuz. Ne zaman tatil olacak?
Bilmiyorsunuz.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Hükûmet
İSA GÖK
(Devamla) Efendim?
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Yürütme organı yasamaya tahakküm
ediyor.
İSA GÖK
(Devamla) Bakın arkadaşlar, İç Tüzük rafa kalkarsa, İç
Tüzükün Meclise verdiği yetkileri orada otururken kullanmayıp bu
hakkınızdan feragat ederseniz -parantez- biattır bu biat
ederseniz, bu yetkinizi kullanmazsanız
Denetleme yetkisini muhalefet
kadar iktidar vekilleri de kullanmak zorundadır. Siz, iktidar partisinin
vekili olabilirsiniz ama halkın vekilisiniz. Bu İç Tüzük size biat
demiyor Sorgula. diyor, Denetle. diyor, Önerge ver. diyor, Sözlü soru
ver. diyor, Araştırma iste. diyor yani Denetim yap. diyor.
Denetim yapmıyorsunuz. Koltukta oturuyorsunuz, onun hakkını
vermiyorsunuz. Hakkı, yalnızca koridorda oturup buraya koşup
sağ elini kaldırıp oy vermek değil, sorgulamaktır, her
kanunu sorgulamaktır Doğru mu yapıyoruz, yanlış
mı yapıyoruz
Bakın
arkadaşlar, yasama burada, yürütme orada. O yüzden Meclis
ayrılır. Burada halkın temsili, yasama, burada da yürütme var.
Siz bunu karıştırıyorsunuz. Burası gibi, orası
gibi, orası gibi farklı. Bunun farkına varın. Mimari olarak
değil, İç Tüzük olarak farklı, kanun olarak farklı, Anayasa
olarak farklı.
Arkadaşlar,
çok bir şey istemiyoruz. Biz CHP olarak tek şunu istiyoruz:
Milletvekilliğinizin, Anayasanın, hukuk devletinin farkına
varın. Çok mu bir şey istiyoruz?
Teşekkür
ediyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Gök.
Lehte,
Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Veysi Kaynak.
Buyurun
Sayın Kaynak. (AK Parti sıralarından alkışlar)
VEYSİ KAYNAK
(Kahramanmaraş) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım; Türkiye Büyük Millet Meclisi
Danışma Kurulu bugün toplanamadığından, Meclis İç
Tüzüğümüzün 19uncu maddesi uyarınca hazırlanan grup önerimizin
lehinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Grup önerimize
geçmeden önce, Avrupa Şampiyonasında göğsümüzü kabartan Millî
Futbol Takımımıza bir kez daha ben de tebriklerimi sunuyorum ve
yarın yapılacak olan yarı final maçında başarılar
diliyorum.
Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; grup önerimiz iki
haftalık bir süreyi kapsamaktadır ve bu iki hafta içerisinde
Meclisimizin gerek çalışma saatlerini ve gerekse görüşülmesini
önerdiğimiz kanun tasarı ve tekliflerini içermektedir. Özellikle, yüce
Meclisimizin bugün görüşeceği kanun teklifi, Sivas Milletvekilimiz
Hamza Yerlikayanın Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu, yarın önemli bir maça
çıkacak olan ve bu sınavda da başarılı
olacağına inandığımız Millî Futbol
Takımımıza ilave bir şevk, ilave bir heyecan verecektir
diye düşünüyorum.
Ayrıca,
görüşülmesini istediğimiz diğer teklifler bu iki hafta
içerisinde: Tapu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Demiryolu Taşımacılığı
Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Türkiye
Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanlığı ile Ukrayna
İçişleri Bakanlığı İç Birlikler Ana
Departmanı Arasında Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve
Öğretimi İşbirliği Protokolünün Onaylanması gibi
beş uluslararası anlaşma ile Partimiz Grup Başkan Vekili
Sayın Nihat Ergün ve 16 arkadaşının İl Özel
İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi
Hakkında Kanun Teklifi, Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı, Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun, Elektronik Haberleşme Kanunu
Tasarısı yer almaktadır.
Bu tekliflerden,
tasarılardan, İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe
Vergi Gelirlerinden Pay verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin ne kadar
önemli olduğu aslında bütün milletimiz tarafından bilinmektedir.
Yaz sezonu, yaz mevsimi, belediyelerimiz ve özel idarelerimizin aynı
zamanda çalışma sezonudur. Bu tasarı ve tekliflerin bir an önce
yasalaşması o sebeple çok önemlidir ve çok hayırlı
olacaktır.
Yine Meclisimiz
bu iki hafta içerisinde, bugün 233 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşülmesinin bitimine kadar, çarşamba
ve perşembe günleri 13.00-20.00 saatleri arasında, gelecek hafta da
salı günü 15.00-21.00, çarşamba günü 13.00-20.00 ve perşembe
günü de 15.00-20.00 saatleri arasında çalışacaktır.
Gizli saklı
hiçbir şey yoktur. Benden önce söz alan Değerli Milletvekilimiz,
Mersin Milletvekili Sayın İsa Gök, az önce, Ceza Kanununda bir
değişiklik yapılmak istendiğini ve bununla
gecekonduların önünün açılmak istendiğini, parantez içinde
dalkavukluk yapılmaya çalışıldığını
söylediler. İsa Beyin hukukçuluğuna güvenirim. Teklifi bir kez daha
okumasını tavsiye ediyorum çünkü yarın Adalet Komisyonunda
birlikte görüşeceğiz. Görecektir ki hiçbir gecekonduya, hiçbir kaçak
yapıya hiçbir af içermemektedir. Tamamen inşaat ruhsatına uygun
yapılmış binaların yapı kullanma izni
almalarındaki gecikmelerden dolayı elektrik, su aboneliklerinin
verilmesi hâlinde, verilmesine izin veren kamu görevlilerinin
cezalandırılmamaları öngörülmektedir. Burada herkes bilir ki bir
inşaat eğer ruhsata uygun yapılmışsa zaten kaçak
değildir, ruhsata uygun yapılmışsa zaten gecekondu
değildir. Yarın bu konu Adalet Komisyonumuzda görüşülecektir.
Dediğim gibi, Sayın İsa Gökün bu teklifi yarına kadar bir
kez daha incelemesini tavsiye ediyorum.
Grup önerimizin
bu iki haftalık çalışma süresi içerisinde görüşülmesini
istediği kanun tasarı ve tekliflerinin milletimizin hayrına
olacağını beyan ediyorum ve hepinize saygılar sunuyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Grup önerisinin
aleyhinde İzmir Milletvekili Sayın Oktay Vural, buyurun efendim. (MHP
sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL
(İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Çok değerli
milletvekili arkadaşlarım, bugün yine karşınızda, bir
sürpriz olarak âdeta yine bir Danışma Kurulu, yeni çalışma
saatleri, yeni bir gündem. Dolayısıyla, âdeta her hafta Danışma
Kurulu kararıyla, İç Tüzükle düzenlenmiş Türkiye Büyük Millet
Meclisinin çalışma usul ve esasları, milletvekillerinin
çalışma usul ve esasları istisna hâle dönüştürülüyor,
İç Tüzükün yerine Danışma Kurulu... İstediği zaman,
istediği şeyleri gündeme getirmek için Danışma Kurulunu bir
araç olarak kullanıyor.
Bakın,
bugüne kadar bizim yaptığımız Danışma Kurulunun
-yaklaşık yirmi iki tane yapmışız- iki tanesinde
toplanamamış, çoğunluk sağlanamamış, otuz adet de
elden Danışma Kurulu yapmışız.
Değerli
arkadaşlarım, bu İç Tüzük niye var? Yani bu İç Tüzük niye
var? Bu İç Tüzükün esas olması gerekirken bugün
huzurlarınızda Danışma Kurulu İç Tüzükün yerine
geçmiş, esas Danışma Kurulu olmuş, çoğunluk iradesi
olmuş. Daha önce de söyledim, milletvekillerimiz de burada ifade ettiler.
Değerli arkadaşlarım, burada muhalefet partilerinin sesini
kısmak, soru sormasını engellemek, verdiği
araştırma önergelerinin görüşüleceği salı günlerine
Bu araştırma önergeleri içerisinde milletimizin işsizlik
sorununu, tarımla ilgili sorunlarını, yöreleriyle ilgili
sorunlarını bu Meclisten kaçırmanın ne faydası var?
Bunu dile getirelim diyoruz, siz çoğunluğun iradesiyle bizim
hakkımızı, hukukumuzu gasbediyorsunuz. Böyle bir demokrasi
olabilir mi ya? Size bu hakkı kim veriyor? Kim veriyor size ya kim
veriyor? Benim sesimi kısma hakkını kim veriyor size? Hepimiz
seçime gidiyoruz. Yüzde 47 oy aldık. diyorsunuz. Siz yüzde 47
almışsanız biz de yüzde 15 oy aldık, diğeri de yüzde
20 aldı, ne aldıysa aldı. Ama burada milletvekillerimizin
sesini, muhalefet yapmasını engellemeye yönelik çoğunluk
iradesini kullanmak bizatihi demokrasiyi anlamamak, millî iradeyi anlamamak
demektir. Yok ediyorsunuz. Dolayısıyla, bu yaklaşımı
benimsemediğimizi daha önce de söyledim. Beraber, birlikte, anlaşarak,
Türkiyenin gündemiyle ilgili konularda gerekirse az konuşma yapıp
gündemimizi belirleriz. Ama nedir bu yahu? Denetim konuları
görüşülmesin, sözlü sorular çarşamba günü görüşülmesin! Bugün
lütfediliyor, bir saatlik bir sözlü soru dönemi var. Ama, Meclis
çalışmalarının normalleşmesi gerekiyor, bu
normalleşmeyi temin etmemiz gerekiyor.
Şimdi
milletvekillerimiz burada sabaha kadar, bitimine kadar
Değerli
arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve milletvekillerini bu
şekilde çalıştırmak doğru değil. Verimli bir
çalışma değildir. Hele hele bu siyasi konjonktürde -çok özür
dileyerek söylüyorum- yani milletvekillerini burada tutmak için Meclisi
çalıştırmak gibi bir siyasal amaç doğru olmaz. Biz buraya
yasama için, milletimizin hakkını hukukunu ifade etmek için, korumak
için geldik. Bütün bunlar ortadayken Danışma Kurulunda geldi, Ara
verilmesin, tatil yapılmasın
Tamam. Ne konuşacağız
değerli arkadaşlarım? Önümüzdeki hafta neleri
konuşacağız, Türkiyenin en önemli konularından? Hepinizin
muhakkak seçmenlerden gelen talepler konusunda
Ne
konuşacaksınız, bir gündem yok, bir öngörü yok. Bugün
başarılı sporcuları konuşacağız, tamam.
Mahallî idarelerin gelirleri, yerel seçimler vardır, onu da
konuşalım; tamam, bir diyeceğimiz yok. Başka ne var
Türkiyenin elzem konularıyla ilgili? Çözüm önerileriyle ilgili
getirdikleriniz, neler var? Yok.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Çiftçilerle ilgili ne getiriyorsunuz?
İşsizlik
OKTAY VURAL
(Devamla) - Tarım var mı? Sıkıntıda olan çiftçilerin,
memurların, esnafın sıkıntılarını çözmek
için herhangi bir kanun teklifi var mı? Yok. Değerli
arkadaşlarım, o bakımdan, Meclis çalışmalarında
gündemi belli olmayan
Ara vermeyelim
Beraber, birlikte belirleyelim. Ne
ihtiyacınız varsa Türkiye Büyük Millet Meclisinde, bu milletin
ihtiyacı ne varsa, Milliyetçi Hareket Partisi olarak o ihtiyaç
çerçevesinde beraber, birlikte onları görüşmeye hazırız.
Ama, Türkiyenin ihtiyacı olan kanunları görüşmek için
değil de, âdeta başkalarına nispet yaparcasına, bu Meclisi
başkalarının istekleri doğrultusunda ya da
baskısı doğrultusunda çalışıyor göstermenin
doğru olmadığını ben şahsen düşünüyorum.
Bu bakımdan,
Meclisin çalışmasını, verimli
çalışmasını biz istiyoruz, gerçekten istiyoruz ama önünüze
hangi programla gelindi? Bugün beş tane, Ukraynayla ilgili
uluslararası anlaşmayı görüşeceğiz. Evet,
görüşelim; az konuşalım, bitirelim, yapalım ama soruyorum
size: Gelecek hafta ne konuşacağız? Çok acil olan gündeminiz
nedir? Bu memleketin ihtiyacı olan kanunlar nelerdir? Onları getirirseniz,
o çerçevede bir program yaparız, milletvekilleri de seçim bölgeleriyle
ilgili ya da sosyal hayatıyla ilgili kendilerine özgü
programlarını yapabilir, milletten koparılmaz milletvekilleri.
Milletten kopartmamak lazım.
O bakımdan,
bu Danışma Kurulu, Meclisin tatil yapmamasına ilişkin
Danışma Kurulu, bir çalışmayı öngören
Danışma Kurulu kararı değildir maalesef. Sadece ve sadece,
Meclisin çalıştığını göstermek için verilen bir
Danışma Kurulu grup önerisidir. O bakımdan, böyle bir önerinin
doğru olmadığını
Eğer gerçekten Hükûmetin
isteği varsa, çoğunluk partisinin isteği varsa, gelsinler bize,
getirsinler.
Şimdi
gündemde 120 tane tasarı ve teklif var değerli
arkadaşlarım. Bunun 51 tanesi uluslararası, 30 tanesi
dokunulmazlık, 2 tanesi de 37ye göre doğrudan gündeme alma.
Şimdi, bütün bunlarla ilgili, 51 tane uluslararası sözleşmeyi
geçirmek mi istiyorsunuz? Hodri meydan. Bir hafta içerisinde 51 tanesiyle
ilgili görüşlerimizi ifade ederiz, burada geçiririz ama sizin Türkiyeyle
ilgili gündeminiz ne? Ne getirmek istiyorsunuz, ne yapmak istiyorsunuz? Bu grup
önerisinde ya da Hükûmetin bu konuda bir talebi varsa, bunu görebilmiş
değiliz. Çok acil çıkarılması gereken bir kanun mu var, yok
mu, gerçekten onu kabul etmemiz mümkün değil.
Danışma
Kurulu önerisi
İktidar son dönemdeki ilginç tavırlarıyla
muhalefeti yok saymak gibi bir üslubun içerisine girmiştir, evet.
Sayın
Başbakan başta olmak üzere, Parlamento çalışmasın diye
kanun tasarı ve tekliflerini âdeta dayattınız. Peki,
kış uykusundan yeni uyanan birileri gibi Meclis tatil dönemine
gelmiş, mevsim yaz olmuş, okullar kapanmış, iktidar
uyanmaya başlamış
Değerli arkadaşlar, hayrola, sabah
yeni mi oluyor yoksa? Koskoca bir dönemi geride bıraktınız;
şimdi, gece gündüz çalışma getiriyorsunuz. Şimdi, buraya
getirmiş olduğunuz çalışmalarda sadık olarak
çalışacağınıza inansak
Değerli
arkadaşlarım İnanmıyoruz. diyor. Bütün mesuliyet sanki
yasamadaymış gibi yürütme topu yasamaya atıyor, kendi
görevlerini ihmal ediyor. Siz yürütme olarak liyakatle milletin arzuladığı
hizmetleri verdiniz de bu millet size karşı mı çıktı?
Hayır. Siz yürütme olarak başarısızsınız ama
başarısızlığınızı birine fatura etmek
istiyorsunuz. Orada da hedef olarak Parlamentoyu ve milletvekillerini
gösteriyorsunuz. Bu aleni olarak bir haksızlıktır. Parlamento
bugüne kadar ve bundan sonraki çalışmalarda da elbette elinden geleni
yapacaktır. Önünüzde daha dört yıllık bir süre var. Dokuz
aylık diyor burada. Kim söylemiş bunu? Eski Grup Başkan Vekili
Sayın Kapusuz söylemiş 1998 yılında Meclisin tatile
girmesiyle ilgili bir öneri üzerinde.
Şimdi,
değerli arkadaşlarım, milletvekillerinin
çalışması, Parlamentonun verimli çalışması
doğrudur. Ama Parlamentoyu önü belli olmayan, gündemi belli olmayan bir
çalışma yerine, bizim AKP Grubuna önerimiz, Hükûmete önerimiz:
Türkiyenin acil ihtiyacı olan kanun tasarı ve teklifleri nelerdir,
bu konularda nasıl bir çalışma takvimi yapabiliriz, bunları
bizim önümüze getirmeleri ve bu konuda bir mutabakat sağlanması. Ve
Parlamentoda çalışırken muhalefeti ve denetimi göz ardı
etmeden bu çalışmaları yapması gerekmektedir. Böyle bir
çalışma modeli gerçekten Meclis çalışmalarını
normalleştirmez değerli arkadaşlarım. Zaten, yani bugüne
kadar yedi yüz saat kadar bir çalışma, yedi yüz saati aşan bir
çalışma gerçekleştirdi sayın milletvekilleri, oldukça
fedakâr ve feragat içerisinde çalışma yapan milletvekilleri. Ama
görüyorsunuz, bakın, bazı tekliflerde, bazı kanunlarda,
bazı önergelerde yapılan yanlışlıklar ve yasama
kalitesinin azlığı gerçekten eleştiri konusu oluyor.
Bu bakımdan,
biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisinin verimli
çalışmasından yanayız ama böyle çoğunluk iradesinin
milletvekillerini tahakküm altına alıp bitimine kadar, ara
verilmemesi, tatile girmemesi şeklinde belirsiz bir ortamda
milletvekillerini âdeta burada toplamayı amaçlayan
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Vural, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
OKTAY VURAL
(Devamla) -
bir siyasal amaca yasamanın hizmet etmemesi gerektiğini
düşünüyorum.
O bakımdan,
böyle bir ortam içerisinde, bu kadar yoğun çalışma temposu
içerisinde, maalesef gelecek hafta da dâhil olmak kaydıyla, yine her hafta
yeni bir Danışma Kurulu gelecektir muhtemelen. Bundan sonraki süreç
içerisinde milletvekillerimizin hangi kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşüleceğini, ne zaman görüşüleceği konusunda bir
belirsizlik ortamında çalışmalarını doğru
bulmuyoruz.
Milliyetçi
Hareket Partisi olarak bizim önerimiz, normal çalışma dönemi
içerisine girmek, eğer acil birtakım hususlar varsa, memleketimizin,
milletimizin ihtiyacı olan bu kanun tasarı ve tekliflerini
görüşmeyi temin edecek bir uzlaşma zemininin
oluşmasını temin etmektir.
O bakımdan,
Danışma Kurulunun aleyhinde olduğumu ifade ediyor, hepinize
saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Vural.
Grup önerisinin
lehinde Hatay Milletvekili Sayın Sadullah Ergin.
Sayın Ergin,
buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK
Parti Grubunun önerisinin lehinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Grup önerimizle
bu hafta ve önümüzdeki hafta çalışma gün ve saatlerine dair
açıklamayı benden önce konuşan Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Kaynak ifade ettiler. Ben aynı konulara tekrar
girmeyeceğim ancak önerimizin aleyhine konuşan 2 değerli
milletvekilimiz birtakım değerlendirmelerde bulundular. Kısaca
bu değerlendirmelere katılmadığımı ifade etmek
istiyorum. O da şudur: Hem Sayın İsa Gök hem de Sayın Oktay
Vural, Parlamento çalışmalarında denetim konusunun ihmal
edildiğini, bu Parlamentonun milletvekillerimizin soru sorma
hakkını, araştırma önergelerini görüşme isteğini
ötelediğini ve iktidar grubunun denetimden âdeta
kaçtığını ifade etmişlerdir ki buna
katılmamız mümkün değil. Bunu söylerken kuru bir temenni olarak
ifade etmiyorum.
Burada,
değerli arkadaşlarım, bu Parlamentonun bugüne kadar
yaptığı çalışmalara dair istatistikler elimizde. Hem
geçen 22nci Yasama Döneminde hem şu andaki Parlamento, 23üncü Yasama
Dönemi milletvekilleri olarak ve AK Parti Grubunun ortaya koyduğu
tavrı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin
18inci Dönem, 19uncu Dönem, 20nci Dönem, 21inci Dönem
çalışmaları AK Partiden önceki dönemlere ait
çalışmalardır. Ki bunlardan 21inci Dönem, içinde Milliyetçi
Hareket Partisinin de ortağı olduğu koalisyon dönemine ait
parlamento dönemidir.
Şimdi
bakıyorum, milletvekillerince hazırlanan sözlü sorular ve
cevaplananlar, sayı ve oran itibarıyla vereceğim: 18inci Dönem,
üç yıl on ay görev yapmış o dönem, 1.255 soru sorulmuş, 98
tanesi cevaplandırılmış, oran olarak yüzde 7,8.
NECATİ
ÖZENSOY (Bursa) Bunları anlattınız; bir daha bir daha
anlatmayın.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) 19uncu Dönem, dört yıl iki ay, 1.824 soru
sorulmuş, 276 cevaplandırılmış, toplam yüzde 15
karşılanma oranı.
20nci Dönem, üç
yıl üç ay sürmüş, 1.261 soru sorulmuş, 353 tanesi
cevaplandırılmış, toplam yüzde 28 cevaplandırılan
oran.
21inci Dönem,
içinde MHPnin de olduğu dönem, üç yıl altı ay sürmüş,
1.980 sözlü soru önergesi gelmiş, cevaplandırılan 467, oran
itibarıyla yüzde 23,6; ötekilere göre fena değil.
Ama, 22nci
Dönem, geçen yasama dönemi, AK Partinin olduğu dönem, 2.297 soru
gelmiş, bunun 981 tanesi cevaplandırılmış
HASAN ÇALIŞ
(Karaman) Kaç yılda?
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Dört yıl altı ay. Önemli olan,
oranını veriyorum ben, yıl uzayınca soru sayısı
da artıyor çünkü, oranda bir değişiklik olmuyor. Toplam yüzde
42,7 cevaplandırılma oranı. MHP döneminde yüzde 23,6.
Yaklaşık 2 kat
HASAN ÇALIŞ
(Karaman) Bir yıla ne kadar düşüyor?
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) O dönemi bırak, bu dönemden konuşalım
ya!
RECEP TANER
(Aydın) O dönemde iki parti vardı Mecliste.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Müsaade edin
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) O dönemi bırak, o dönem geçti.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Bu Parlamentonun denetim
yapmadığını, denetimden kaçtığını
söyleyen arkadaşlarıma
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Yapılan işler güzelmiş, soru sorulacak bir şey
yokmuş demek ki.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) - Ben sizi saygıyla dinledim
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Ama o dönem geçti.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) - Ama ben burada Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının istatistiklerini veriyorum.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Ama o dönem bitti, yok o dönem.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) - Bu dönem, 23üncü Yasama Dönemimizin onuncu ayında,
818 soru sorulmuş, 350 tanesi cevaplandırılmış. Bugün
de bir saat süreyle sözlü soruları cevaplayacağız.
Karşılanma oranı yüzde 42,8.
Değerli
arkadaşlarım, bu sözlü sorulardaki oranları, 18, 19, 20 ve
21inci dönemlerle mukayese ettiğinizde bizim grubumuzun
cevaplamış olduğu, bu dönem bu Parlamentoda yapılan
cevaplandırmalar, önceki dönemlerin yaklaşık 2 katı kadar
fazla
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Büyük başarı!
OSMAN DURMUŞ
(Kırıkkale) Siz yalan söylüyor, yalan cevap veriyorsunuz.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Onun dışında araştırma
önergeleri var, hemen onu da müsaadenizle ifade edeyim. Bakınız,
20nci Dönem, üç yıl üç ay, yüzde 22. Araştırma önergesi
verilmiş araştırma komisyonu kurulmasına dair, yüzde 22si
karşılanmış.
21inci Dönem,
yine Sayın MHPlilerin içinde olduğu dönem, 294 araştırma
önergesi verilmiş, 44 tanesi görüşülmüş; yüzde 15.
Geçen döneme,
22nci Döneme bakıyoruz: 434 araştırma önergesi var, 89 tanesi
görüşülmüş; yüzde 20,5. Yüzde 15-yüzde 20,5.
Şimdi, bu
döneme bakıyoruz: On ay içerisinde 223 tane araştırma önergesi
verilmiş, bunun 55 tanesi görüşülmüş; yüzde 24,7.
Eleştirenlere bakıyorsunuz, kendi dönemlerinde yüzde 15ini
görüşmüşler. Ben, şimdi, bu yeterlidir diye söylemiyorum, ancak,
değerli arkadaşlar, Parlamentomuzun 22 ve 23üncü yasama dönemlerinde
görev yapan bu Meclisimiz, önceki dönemlere oranla denetim faaliyetlerini daha
fazla icra etmiş. Ha, yeterli değildir dersiniz, daha fazla
yapalım dersiniz, saygıyla karşılarım.
Onun
dışında, Değerli İsa Gök, İç Tüzükün 54üncü
maddesini bir okuyun bakalım. diye bir öneride bulundu. Ben de Sayın
Gökün önerisini dikkate alarak 54üncü maddeyi okudum. 54üncü madde aynen
şöyle söylüyor: Resmî tatile rastlamadığı takdirde Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Salı, Çarşamba, Perşembe
günleri saat 15.00ten 19.00a kadar toplanır. Zannediyorum, Sayın
Gök, burayı hatırlatıyor bize, ama bu, birinci
fıkrası; hemen altında bir ikinci fıkra var Sayın Gök,
onu da okumaya devam ediyorum: Danışma Kurulunun teklifi üzerine
Genel Kurul, toplantı hafta, gün ve saatlerini değiştirebileceği
gibi, diğer günlerde de toplantı yapılmasına karar
verebilir.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Her gün mü? Her hafta mı?
SADULLAH
ERGİN (Devamla) - 54üncü maddenin
bir ve ikinci fıkralarını birlikte okuduğumuzda,
Meclisimizin şu anda yaptığı faaliyetin anormal bir
yanı olmadığını düşünüyorum.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(İstanbul) İstisna genel kurala dönüşmez!
SADULLAH
ERGİN (Devamla) - Onun
dışında, Biz, bugün Tapu Kanununu görüşecektik, ama
sürpriz olarak, başarılı sporcularla ilgili kanun teklifi
geldi. dediler. Sayın Gökün haberi olmayabilir, ama biz haftalık
gündemi, Parlamento çalışmaları başlamazdan en az bir gün
önce yani pazartesi günü, bazen cuma günleri, muhalefet partilerimizin
değerli grup başkan vekilleriyle, gruplarıyla
paylaşırız ki, o hafta muhalefet partilerimiz kendileri
açısından hazırlıklarını yapabilsinler ve Genel
Kurulda görüşülecek konularla ilgili konuşmacılarını,
sorularını hazırlayabilsinler. Bu Parlamento çalışmaya
başladığından beri buna itina gösteriyoruz değerli
arkadaşlar ve bu neticededir ki, birçok Danışma Kurulunu elden
imzaladık, Sayın Oktay Vural da bunu ifade ettiler. Bu bir olumsuzluk
değil, bu bir meziyettir. Gruplarımızın kendi
aralarında Meclisin çalışma gün ve saatleri konusunda
anlaşmaları, bu konuda elden Danışma Kurulu yapmaları,
aslında bu Parlamento açısından olumlu bir örnektir, olumlu bir
göstergedir, bunun olması da lazım geldiğini ifade ediyorum, ama
zaman zaman da anlaşamadığımız noktalar oluyor. Biz de
her hafta Danışma Kurulu yapmaktan, grup önerisi getirmekten memnun
değiliz, zaman zaman iki haftalık, üç haftalık öneriler
götürdüğümüz oluyor arkadaşlarımıza, ama iki haftalık
öneri olduğunda, değişik gruplardan değişik
şekilde iki hafta olmasın diye talepler de gelebiliyor, mecburen bazen
haftalık getirme durumu da hasıl olabiliyor.
Gene, sözcülerden
kıymetli bir arkadaşım Bu Parlamento konjonktüre göre kanun
yapmaz, yapmamalı. dediler. Evet, Türkiyenin temel ihtiyacı olan
yasalar ihtiyaca göre belirlenir, ama bu Parlamento, dünyada ve Türkiye'de
akıp giden hadiseleri dinamik olarak takip etmekle de görevlidir. Allah
korusun, ülkemizin bir yerinde bir sıkıntı olur, dünyanın
başka bir bölgesinde bir hadise gelişir, dış politikada
istemediğimiz bir gelişme olur, anında gündem değişir,
bu Genel Kurul olaya el koyar ve o konuyla ilgili görüşme de yapar, kanun
da çıkartır.
OKTAY VURAL
(İzmir) Nerede? Bakan yok ki! El koyacak bakan yok.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişen şartlara,
değişen koşullara göre bu Parlamentonun inisiyatif alması
kadar doğal bir şey olamaz.
Onun
dışında, değerli arkadaşlar, bir milletvekilimize
Sayın Gök Bugün Meclis kaçta kapanacak? diye sordu,
arkadaşımız da haklı olarak 21.00 dedi. Değerli
arkadaşlar, bugün biz Danışma Kuruluna giderken saat önerimiz
21.00di, arkadaşlarımız da onu biliyor. Ancak, Meclis
Başkanımız Sayın Köksal Toptan, değerli siyasi
partilerin temsilcileriyle beraber yarın Ukraynaya bir ziyaret
yapacaklarını ve -bugün başarılı sporcularla ilgili
kanun teklifinden sonra- Ukraynayla ikili anlaşmaları içeren kanun
tasarıları olduğunu ve
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Ergin, konuşmanızı tamamlayınız.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Tamamlıyorum Sayın Başkan.
gruplarımızın da bu konuda büyük ölçüde mutabakatı
olduğunu, mümkünse bunun çıkartılması hâlinde heyetimizin
elinin daha güçlü olarak Ukraynaya gideceğini ifade ettiler. Grup
başkan vekillerimizle Danışma Kurulunda, Meclisin
Başkanımızın da huzurunda bunları konuştuk ve bu
uluslararası sözleşmeler bitinceye kadar çalışma
noktasında orada âdeta bir mutabakata varıldı diyebilirim.
Danışma Kurulumuzun ya da grup önerimizin diğer hususlarına
muhalefet partilerimiz karşı çıkıyorlar, saygı
duyarım. Buradaki saat değişikliği bundan
kaynaklanmıştır. Bu konuda da Genel Kurulu bilgilendirmeyi görev
addediyorum.
Değerli
arkadaşlar, bir de Sayın Vural Milletvekillerini burada tutmak için
Meclisi açık tutmak, çalıştırmak doğru değil.
dedi. Değerli arkadaşlarım, bu Parlamento 2003 yılında
31 Temmuzda tatile girmiş, 2004te 16 Temmuzda tatile girmiş, 2005te
13 Temmuzda tatile girmiş, sadece 2006 yılında vaktinde tatile
girmiş. 2007de ise seçimden dolayı otomatik olarak zaruretten
kaynaklı bir durum
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Sayın Başkanım
BAŞKAN
Buyurun.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Dolayısıyla, bu Parlamentonun bugün tatil
yapmama ya da 1 Temmuz itibarıyla çalışmalara devam etme
kararı olağanüstü bir hâl değil, daha önce de bu Parlamentonun
yaptığı uygulamaların bir devamı olarak düzenlemeyi
getirdiğini ifade ediyorum.
Bu grup
önerimizin gündemi de vardır, o da şudur: Bugün görüşülecek
kanun tasarı ve tekliflerinden sonra, bilindiği gibi
belediyelerimizin, il özel idarelerimizin gelirini artırıcı bir
kanun tasarısı var; çok önemli ve bütün yerel yönetimlerin beklediği
bir tasarı. Onun dışında, Avrupa Yatırım
Bankasının Türkiyede temsilcilikler açmasına dair çok önemli
-yine dış ticareti ilgilendiren- bir uluslararası
anlaşmanın onaylanması var, Çin Halk Cumhuriyetiyle ilgili
anlaşma var, RTÜK Kanununda değişiklik var, Elektrik
Piyasası Kanununu düzenleyen önemli bir kanun var ve Türkiye'nin enerji
sorununa önemli ölçüde çözüm getirmesi düşünülüyor, gene Elektronik
Haberleşme Kanunu var. Hülasa, biz, milletvekillerimizi burada tutma
ihtiyacı için değil, Türkiye'nin çözüm beklediği konularda yasal
altyapıyı yapmak üzere bu çalışma kararını
alıyoruz.
Genel Kurulu
saygıyla selamlıyor, önerimize desteklerinizi bekliyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Ergin.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN
Tamam Sayın Genç.
III.- YOKLAMA
(MHP
sıralarından bir grup milletvekilli ayağa kalktı)
BEHİÇ
ÇELİK (Mersin) Başkanım, grup olarak yoklama istiyoruz.
BAŞKAN -
Sayın Şandır, Sayın Vural, Sayın Bal, Sayın
Çelik, Sayın Korkmaz, Sayın Nalcı, Sayın İnan,
Sayın Enöz, Sayın Orhan, Sayın Yıldız, Sayın
Tankut, Sayın Çalış, Sayın Yalçın, Sayın
Serdaroğlu, Sayın Asil, Sayın Özkan, Sayın Yunusoğlu,
Sayın Genç, Sayın Dibek.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, isimlerini kaydetmiş olduğumuz
arkadaşlarımız lütfen sisteme girmesinler.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum ve yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
B) SİYASİ PARTİ GRUBU ÖNERİLERİ
(Devam)
1.- Gündemdeki sıralama ve çalışma saatleri
ile denetim ve "Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler"
kısımlarında yer alan işlerin görüşülme gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; gelen kâğıtlar listesinde
yayımlanan ve bastırılarak dağıtılan 255
sıra sayılı Kanun Tasarısının kırk sekiz
saat geçmeden bu kısmın 15inci sırasına alınmasına
ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesine; 9/2 esas numaralı Meclis soruşturması önergesinin
gündemin Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına
alınarak görüşmelerinin 1/7/2008 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına; Meclis soruşturması önergesinin
görüşmelerinin bitiminden sonra gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında
yer alan işlerin görüşülmesine; 255 sıra sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu Tasarısının, İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine; TBMM'nin 1 Temmuz
2008 tarihinde tatile girmeyerek yeni bir karar alınıncaya kadar
çalışmalara devam etmesine; TBMMnin 24/6/2008 Salı günü 233
sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerinin bitimine kadar çalışmalarını
sürdürmesine ilişkin AK Parti Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN -
Grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
(Devam)
B) ÖNERGELER
1.- İzmir Milletvekili Canan Arıtmanın,
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 103. Maddesine Bir Fıkra
Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/1) İç Tüzükün 37nci
maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesini geri çektiğine ilişkin önergesi (4/64)
BAŞKAN -
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır. Ancak, teklif sahibi İzmir Milletvekili
Sayın Canan Arıtman bu önergesini geri çekmiştir.
Bilgilerinize
sunuyorum.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, gündemin Sözlü Sorular kısmına
geçiyoruz.
Sayın
milletvekilleri, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sayın Nazım Ekren, gündemin sözlü sorular kısmının 1,
2, 3, 6, 9, 10, 12, 28, 30, 32, 34, 39, 40, 45, 46, 51, 52, 53, 57, 71, 74,
144, 149 ve 161inci sıralarındaki soruları birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Sayın Başkan, usulle ilgili bir şey
söyleyeceğim.
Sayın Bakan
yirmi dört tane soruyu birden cevaplandırıyor. Şimdi iki
dakikadan kırk sekiz dakika eder Sayın Bakanın
konuşması. Bir dakika da milletvekilinin cevap verme hakkı olsa
altmış iki dakika eder. Yani, böyle sorulara cevap vereceklerse hiç
vermesinler. On tane soruya cevap versin. Biz de sorularımıza
karşı verilen cevabın doğru olup
olmadığını kamuoyuna duyuralım. Yani böyle soru soran
milletvekillerimizin cevap verme hakkını ortadan
kaldırmasınlar efendim. Burada yirmi dört tane soru var Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Tamam, okudum Sayın Genç.
Sayın
Bakanın konuşma üslubuna, cevap süresine bakarak değerlendirme
yaparım ben.
Teşekkür
ediyorum sizlere de ikazınız için.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Nasıl yapacaksınız efendim? Yani her sorudan sonra
bize söz hakkı mı
Bir de soruyu
okuyan arkadaşımız yavaş okusun soruyu, millet anlasın
ne sorduğumuzu.
BAŞKAN
Tamam, anlaşılabilir şekilde okunmasını tavsiye
edeceğim.
Şimdi bu
soruları sırasıyla okutuyorum:
VIII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, yurt
dışı seyahatlerine ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/239)
2.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün, Antalya'da
şehiriçi minibüslerin yenilenmesine ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/246)
3. - Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün, sezon sonunda
işsiz kalan turizm çalışanlarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/247)
4.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in,
basın yayın kuruluşlarına yönelik idari
yaptırımlara ve açılan davalara ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/271)
5.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
geçici personel statüsündeki çalışanlara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/277)
6. - Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
sınır ötesi askeri harekat yetkisinin kullanılmasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/279)
7. - Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Bakanlar Kurulu
üyelerinin yurt dışı gezilerine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/295)
8.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, bazı gazete
yazarlarına ve televizyon programı yapımcılarına
ödenen ücretlere ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin
cevabı (6/339)
9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
sera gazları salımına ve Kyoto Protokolünün imzalanmasına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/347)
10.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
Konut Edindirme Yardımlarının ödenmesine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/352)
11. - Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu'nun,
hane halkı borç yüküne ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/364)
12.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
kaçak elektrik kullanımına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/377)
13.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış'ın,
Merkez Bankası ve kamu bankalarının İstanbul'a
taşınmalarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/378)
14.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu'nun,
Suudi Arabistan'daki bazı Osmanlı eserlerinin
yıkılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (6/384)
15.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz'ün, Alevi
vatandaşların bazı talep ve sorunlarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/385)
16.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun,
Cem evlerinin ibadet yeri sayılmasına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı (6/392)
17.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun,
Halkbank ve Vakıfbank Genel Müdürlüklerinin İstanbul'a
taşınmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım
Ekrenin cevabı (6/393)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 20.11.2007
Kamer
Genç
Tunceli
Başbakan
olarak yurt dışına sık sık seyahat düzenleyen Tayyip
Erdoğan:
1- Başbakan
olduktan sonra bu güne kadar kaç tane yurt dışı seyahati
yapmıştır?
2- Bu seyahatlerin
kaçında eşiyle ve kaçında da kaç çocuğuyla seyahat
etmiştir?
3- Bu
seyahatlerde aldığı şahsi ve aile harcırah (ayrı
ayrı) miktarı kaç liradır?
4- Yurt
dışına gidişte Türkiye'den kendisini korumak için her
seyahat için kaç koruma gidiyor? Ve bunlara kaç lira harcırah
ödenmiştir?
TBMM
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan
Sayın R. Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanması için gereğini arz ederim. 22.11.2007
Hüsnü
Çöllü
Antalya
Antalya'da
çalışmaları yürütülen ANTKART uygulaması kapsamında,
şehir içi taşımacılık yapan minibüslerin yenilenmesi
gündeme gelmiş, ancak alınacak araçların nitelikleri,
markası ve ihale yöntemi konusunda kamuoyunda ciddi tartışmalar
yaşanmaktadır.
Bu kapsamda;
1- Antalya'da
şehir içi taşımacılıkta kullanılacak
araçların teknik özelliklerinin belirlenmesi ile yetinilmeyerek, özel
girişimci olan minibüsçü esnafının, bir özel ticari
işletmeden, aynı marka araç satın almaya
zorlandığı doğru mudur? Böyle bir kararın ve
uygulamanın yasal dayanağı nedir? Serbest piyasa ekonomisi
içerisinde, teknik özellikleri taşıması koşuluyla minibüsçü
esnafının, istediği aracı istediği yerden alma
hakkı, hangi yetki ve yasal dayanakla engellenmektedir?
2- Antalya'da
şehir içi taşımacılıkta kullanılacak minibüslerin
yenilenmesi kararı, ihale süreci, minibüsçü esnafının bir
firmadan araç almaya zorlandıkları yakınmaları ve ANTKART
uygulamasına yönelik itirazlar gibi konularda, kamuoyunda oluşan
şüphelerin giderilmesine yönelik olarak bir inceleme yaptıracak
mısınız? Sonuçlarını kamuoyuna açıklayacak
mısınız?
TBMM
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan
Sayın R. Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
yanıtlanması için gereğini arz ederim. 22.11.2007
Hüsnü
Çöllü
Antalya
Her yıl
turizm sezonunun kapanması ile birlikte ortaya çıkan "işsiz
turizmciler" olgusu, bu yıl da çarpıcı bir şekilde
yaşanmaktadır. Turizm örgütleri, işsiz turizmcilerin
sayısını 180 bin olarak açıklamışlardır.
Bu kapsamda;
1- Ülkemize
milyarlarca dolar girdi sağlayan bir sektörde, emekleri ile bu sektörü
ayakta tutan turizm çalışanlarının her yıl aynı
sorunu yaşamaması için ne gibi önlemler alacaksınız?
2- Turizm
alanında faaliyet gösteren örgütlerin, kış aylarında SSK
primleri ve vergilerde gerekli desteğin sağlanması durumunda, bu
sorunun yaşanmayabileceği yönündeki görüşleri, size
ulaşmış mıdır? Bu önerileri yaşama geçirmek için
bir adım atacak mısınız?
3- Turizm
sektörünün temelini oluşturan turizm emekçilerinin, işsiz
kaldıkları dönemlerde desteklenmesi için bir çözüm geliştirecek
misiniz?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafın-dan sözlü olarak cevaplanmasını saygılarımla
arz ederim.
Sebahat
Tuncel
İstanbul
Türkiye'de son
dönemde muhalif basın ve yayın kuruluşlarına yönelik
olarak; yayın durdurma, gazete kapatma kararları ve habercilere
açılan davalarla yoğun biçimde karşılaşmaktayız.
Ağustos 2006-Kasım 2007 arasında 7 gazetenin yayını
toplam 15 kez durdurulmuştur. Nisan-Mayıs- Haziran ay-larında
TCK'nın "Türklüğü ve devlet kurumlarını
aşağılamak" başlıklı 301. maddesinden,
"kin ve düşmanlığa sevk etmek" başlıklı
216. maddeden ve "terör propagandası" iddiasıyla toplam
yirmi bir dava açılmıştır.
1- Yargı
unsurları tarafından yürütülen kovuşturmalar, hükümetinizce
ülkemizde demokratik sürecin gelişmesini sekteye uğratan bir müdahale
olarak değerlendirilmekte midir?
2- Hükümetçe
TCK'nın ilgili kovuşturma ve kapatma kararlarında
kullanılan hükümlerinin kaldırılması ve ifade
özgürlüğünün genişletilmesi yönünde bir çaba ve girişiminiz
bulunmakta mıdır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Sorular:
1- Kamu kurum ve
kuruluşlarında 4/C statüsünde toplam kaç kişi
ça-lışmaktadır? Bu kişilerin kurumlara ve illere göre
dağılımı ne şekildedir?
2- Bugüne kadar sözleşmesi yenilenmeyen
işsiz bırakılan toplam 4/C statüsündeki personel
sayısı kaç kişidir? Bu personellerin sözleşmesi niçin
yenilenmemiştir?
3- 4/C statüsünde
çalışan personel bir yıllık süre içinde kaç gün
çıkış yapmaktadır? Bu çıkış süreleri
kurumlara göre değişmekte midir?
4- Bu statüde
çalışan personelin maaş iyileştirme ve sosyal
haklarına yönelik herhangi bir çalışmanız var
mıdır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Kuzey Irak'taki
PKK unsurlarına karşı sınır ötesi askeri harekât yapı-labilmesi için hükümete bir
yıl süreyle yetki verilmesini öngören tezkere TBMM Genel Kurulunda 17
Ekim 2007 tarihinde kabul edilmişti.
1- Hükümet,
tezkereyi niçin 40 gün elinde bekledikten sonra 28 Kasım 2007 tarihinde
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sınır ötesi operasyon yetki
vermiş-tir?
2- Ağır
kış şartlarını dikkate alacak olursak, şu an için
TSK'ne verilen bu yetkinin bir anlamı var mıdır? Bu 40 günlük
bekleme süre zarfında PKK ile mücadele konusunda ne gibi bir
çalışma yapılmıştır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Başbakan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 07.12.2007
Kamer
Genç
Tunceli
Bilindiği
üzere gerek siz ve gerekse Bakanlarınızın yaptığı
yurt dışı gezilerine çoğunluğu partiliniz olmak üzere
bir çok Milletvekili yanında eş ve çocuklarını hazineden
harcırah ödemek suretiyle götürmektesiniz.
1- İktidara
geldiğiniz günden bu güne siz ve Bakanlarınız hangi Milletvekillerini
Anayasanın 82. maddesine göre yurt dışına götürdünüz?
2- Bunların
her birine yol ve harcırah olarak ödenen miktar kaç YTLdir?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 31.12.2007
Kamer
GENÇ
Tunceli
T.M.S.F. nin
elinde bulunan sabah gazetesi ve ATV televizyonundan:
1- Nazlı
Ilıcak, Ergun Babahan, Emre Aköz, Hasan Bülent Kahraman isimli yazarlara
aylık maaş ve saire adlar altında kaç lira ödenmektedir?
2- Bu
kişilere transfer adı altında herhangi bir ödeme
yapılmış mıdır?
Yapılmış
ise kaç liradır?
3- Fehmi Koru ile
Bülent Kahraman'ın ATVde yaptığı programlar nedeniyle
kendilerine ne kadar ödeme yapılmıştır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Sera etkisi
yaratan gazlar, kısmi de olsa küresel ısınmanın
yeryüzündeki hayatı tehdit eden derecede artmasının nedenleri
arasında gösterilmektedir. Bu nedenle, sera etkisi yaratan gazların
salımlarını (emisyon) kısmak üzere 178 ülke tarafından
Kyoto Protokolü imzalanmıştır.
Bu bilgiler
ışığında;
1- Türkiye, bu
178 ülke ile birlikte Kyoto protokolünü imzalamış mıdır?
İmzalamış ise hangi tarihte imzalamıştır?
İmzalamamış ise niçin imzalamamıştır?
2-
Sanayileşmiş ve/veya sanayileşmekte olan ülkelerde, sera
gazları salımları bir tehlike oluşturmakta mıdır?
Hangi durumlarda tehlikeleri oluşturmaktadır? Ülkemizde böyle bir
tehlike söz konusu mudur?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
1- Konut
Edindirme Yardımlarının hak sahiplerine geri ödenmesi konusunda
bir çalışmanız var mıdır? Bu çalışma
konusunda hangi aşamaya gelinmiştir?
2- Hak sahipleri
ile ilgili bilgi ve arşivlere ulaşma konusunda herhangi bir
sıkıntı yaşanmakta mıdır?
3- Bu kapsamda
toplam kaç kişiye ne kadar ödeme yapmayı planlıyorsunuz?
4- Konut
Edindirme Yardımlarını hak sahiplerine hisse senedi olarak
mı, yoksa nakden mi ödemeyi düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Faiz
oranlarının düşmesi ile birlikte kredili alış
verişe yönelen vatandaşlarımızın gelirindeki
artış, borçlarını ödeyecek durumdan geride
kalmıştır.
Merkez
Bankası-BDDK ve TÜİK verilerine göre, son 5 yılda hane
halkı borç yükü 13 katrilyondan 90 katrilyona çıkarak yüzde 572
oranında artmıştır.
Oysa, son 5
yılda hane halkı harcanabilir gelirindeki artış ise 180
katrilyondan 340 katrilyona çıkarak yüzde 89da kalmıştır.
Konut-otomobil-tüketici-Ziraat
Bankası-Tarım Kredi-Esnaf Kefalet ve kredi kartı borcu olan
vatandaşlarımızın ödeme güçleri tıkanmış,
çark dönmez, evdeki tasarruflar tükenmiş, icra dairelerinin
yoğunluğu artmıştır.
1- Son 5
yılda yüzde 572 oranında artan hane halkı borç yükü, aynı
dönemde yüzde 89 artan hane halkı harcanabilir gelirindeki artış
ile nasıl karşılanacaktır?
2- Toplumun borç
yükü ile ilgili aldığınız bir önlem var mı?
3- Borçlular
icraya düştüklerinde ortaya çıkacak sosyal, hukuksal ve
yaratacağı diğer sorunları nasıl aşmayı
düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış Karaman
AKP
Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurtun Diyarbakır
İlimizdeki kaçak elektrik ile ilgili yapmış olduğu
şok açıklamayı tüm Türkiye hayretle izlemiştir.
Diyarbakırda kaçak elektrik kullanımının yüzde 60-70
olduğunu ifade eden Kurt, yıllık zararın 250-350 milyon
YTLyi aştığını belirtmektedir.
Bu bilgiler
ışığında;
1-
Açıklamayı ihbar kabul ederek, kaçak elektrik konusunda başta
Diyarbakır İlimiz olmak üzere, Doğu ve Güneydoğu
İllerimiz ve Türkiye genelindeki İllerde çalışma
yapmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız
var mıdır?
2- Ülkemizde
kaçak elektrik kullanımı suç mudur, değil midir? Suç
diyorsanız son 5 yıl içinde Diyarbakır İlimiz, Doğu ve
Güneydoğu İllerimiz ile Türkiye genelindeki İllerimizde kaçak
elektrik konusunda kaç kişiye işlem yapılmıştır?
3-
Diyarbakır İlimizde kaçak elektrik teşvik mi edilmek isteniyor?
Kaçak elektrik kullanmayı teşvik eden sebepler nelerdir? Kaçakla
mücadele konusunda yeterli denetimler yapılamıyor mu?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
1- Merkez
Bankası ve kamu bankaları binalarının İstanbula
taşınma işlemi devlete kaç milyon YTLye mal olacaktır? Bu
para ile ülkemizde kaç okul yapılabilir?
2- Merkez
Bankası ve kamu bankalarının taşınma işlemleri 6
bine yakın personeli ve ailesini ilgilendirmektedir. 6 bin personelden
büyük bir çoğunluğu çeşitli mazeretleri nedeniyle
İstanbula gitmek istemeyeceklerdir. Bu kişilerin yerine kamu kurum
ve kuruluşlarından yatay geçiş yapılacak veya yeni personel
alınacaktır. Taşınmaların altında bu kurumlarda
kadrolaşma mı yatmaktadır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Başbakan
Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 15/01/2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Ecyad Kalesini
yıkan, Hz. Muhammed'in Annesi Hz. Amine'nin mezarını
dağıtan, Hz. Hatice'nin (Efendimizin ilk eşi) evinin yerine
şadırvan yapan, Hz. Ebubekir'in evinin üstüne Hilton Otelini yapan
Suudi yönetimi, son olarak Medine'deki Osmanlı eserleri Hz. Ali, Hz. Ömer,
Hz. Ebubekir Camilerini de yıkarak otel yapacağı basında
yer almıştır.
Her biri kültür
varlığı olan bu eserler, öncelikle İslam dini ve
medeniyeti, sonra da Osmanlı eserleri açısından önem
taşımaktadır.
Sorular
1- Hz.
Muhammed'in Annesinin mezarı sadece Suudilerin değildir. Tüm
İslam Âleminin annesinin mezarıdır. Bu konuda bir Müslüman
ülkenin Başbakanı olarak ne gibi bir girişiminiz oldu?
2- Hz. Ali, Hz.
Ömer, Hz. Ebubekir camilerini yıkarak yerine otel yapacak olan Suudilere
tepkinizi koyup, Dünya Kültür Mirası Komitesi'ne müracaat etmeyi
düşünüyor musunuz?
3- Temayüller
dışına çıkarak, kaldığı otelde ziyaret
ettiğiniz Suudi yetkililerini, dostluğunuza dayanarak bu işten
vazgeçiremez misiniz?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Son günlerde
Alevi açılımı iddiasıyla düzenlenen "Muharrem Orucu
İftarı'nın" Alevilerin sorunlarını öğrenmek,
tartışmak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla yapılacağı
beklentisi kamuoyunca ilgiyle izlenmiştir.
Katılımınızla gerçekleşen bu yemek ile,
1- inançları
ile çağdaş yaşamak isteyen Alevi toplumunun sorunları için
ne açılım kazandırılmıştır?
Alevi köylerine
kendi istem ve önerileri olmadan, Diyanet işleri
Başkanlığı ve bazı il müftülüklerince yönlendirilen
cami yapma, yaptırma baskıları devam edecek mi?
2- Bazı
eğitim kurumlarında Alevi öğrencilere Alevi oldukları için
yapılan, insan hak ve özgürlüklerine aykırı baskılar
bitecek mi?
3- Demokratik bir
talep olan zorunlu din derslerinin kalkması talebi değerlendirilecek
mi?
4- Cemevlerini
kendi olanakları ile yapan Alevilere, bu konuda ne yerel ne de genel
iktidarlar katkıda bulunmadı, somut taleplerine hep kulak
tıkandı. Bundan sonra da böyle mi devam edecek, yeni bir yasal
düzenleme yapılmasını düşünüyor musunuz?
5- 2008
yılı Diyanet işleri Başkanlığı bütçe
görüşmeleri sırasında, Plan Bütçe Komisyonu'nda Alevilere bir
tahsisat yapılırsa, Aleviliğin diğer kolları da bize
tahsisat yapın derse ne olacak? Mecusiler, Satanistler gibi gruplar da
benzer taleplerle gelebilir" diyerek Alevi toplumuna hakaret eden AKP'li
Milletvekili uyarılıp, kınanmaz iken,
Bu
açılımı iyi niyetli kabullenmek mümkün müdür?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
1) Cem evlerinin
ibadethane sayılması konusunda tarafınıza herhangi talep
gelmediği yönündeki sözleriniz size mi aittir?
2)
Geçtiğimiz 5 yıldaki hükümetiniz döneminde Cem evlerinin ibadethane
sayılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı
bütçesinden pay verilmesi konusunda defalarca hükümetinizi uyarmama
karşı böyle bir talebin karşılanamayacağı Diyanet
İşlerinin bağlı olduğu Devlet Bakanı
tarafından açıkça söylenmiştir.
3) 2007
yılı Bütçe görüşmeleri sırasında Plan ve Bütçe
Komisyonunda tarafımızdan verilen önergeyle Cem evlerinin tamir,
bakım ve diğer ihtiyaçlar için 10 milyon YTL ödenek talebinde
bulunmamıza karşın Plan ve Bütçe Komisyonunun AKPli üyeleri ve
hükümet temsilcisi tarafından bu önergemiz ret edilmiştir.
4) Cem evlerinin
ibadet yeri sayılması konusundaki yasal düzenlemeleri ne zaman
yapacaksınız?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
1) Halk
Bankası ve Vakıflar Bankasının Genel Müdürlüklerinin
İstanbula taşınma gereksinim nedenlerini açık ve net bir
dille izah edebilir misiniz?
2) Özellikle Halk
Bankası kamunun diğer kurumlarıyla KOBİler ve Küçük ve
Orta işletmeler için Sanayi Bakanlığı ve Türkiye Esnaf
Kefaletleri ile sürekli işbirliği yapmak zorunda değil midir?
3) Bu
Bankalarımızda kaç kişi çalışmakta ve kaç
çalışanın eşi kamu kurumlarında görev
yapmaktadır. Kamu kurumlarında görev yapan bu çalışanlara
İstanbulda istihdam edecek kadro var mıdır?
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, yirmi dakika oldu efendim.
BAŞKAN
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, şu anda on
altı tane soruyu okudu arkadaşımız. Sayın Bakanın
cevap vermesini isteyeceğim, eğer Sayın Bakanın cevap
vermesinden ve soru soran arkadaşlarımızın ek
izahatlarından vakit kalırsa diğer sorulara devam edeceğiz.
Sayın
Bakanım, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAŞKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; farklı bakanlık, kamu kurum
ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren konularla
ilgili olarak Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğandan
sözlü olarak yanıtlanması talep edilen değişik esas no.lu
soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz aldım. Sayın
Başkan, sizi, yüce Meclisi ve halkımızı saygıyla
selamlıyorum.
(6/239) esas
no.lu sözlü soru önergesine cevabı kısaca okumak istiyorum.
Başbakanlık Özel Kalem yurt içi-yurt dışı geçici görev
yolluklarıyla ilgili rakamsal verileri de paylaşmak isterim.
Özellikle 2003 yılından başlayarak ödenekleri, harcamaları
ve kişi sayılarını ana hatlarıyla
aktaracağım: 2003 yılında ödenek tutarı 1 milyon 500
bin YTL, harcama 1 milyon 325 bin 989 YTL, kişi sayısı da 1.026dır.
Aynı şekilde, 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarında da
ödeneklerin bütçe imkânları çerçevesinde arttığını,
buna paralel olarak da kişi sayısının da 2004te 1.103,
2005te 1.439, 2006da 1.113 ve 2007 yılı için ödenek
tutarının 2 milyon 700 bin, harcamanın da 1 milyon 600 bin 386
YTL olmuştur.
(6/246) esas
no.lu sözlü soru önergesine ilişkin olarak da minibüs ve esnaf
odasının yazılı talebi ile 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7nci ve 9uncu maddelerine göre UKOME
Yönetmeliğinin 18inci maddesi çerçevesinde Ulaşım Koordinasyon
Merkezi Genel Kurulunun 18+1 kapasiteli ve Kurulun belirlediği teknik
özelliklerden ilgili araçların yenilenmesi ve değiştirilmesi
kararı alınmıştır.
Akıllı
kart uygulamasına yönelik olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi
Ulaşım Koordinasyon Merkezinin 24/05/2005 tarih ve 2005/08-14
sayılı kararı ile kentte çalışan toplu taşım
araçlarını
Akıllı kart sisteminin otobüs ve minibüslere
takılması kararı da alınmış bulunmaktadır.
Alınan karar doğrultusunda Büyükşehir Belediye Encümeninin
22/02/2007 tarih ve 2007/96 sayılı kararı ile ihalesi
yapılmış ve katılan firmalar arasından Antkart
firması kazanmış olup sözleşmenin imzalanmasıyla
birlikte başta Büyükşehir Belediyesi raylı sistem
tramvayında kullanılmaya başlanmış ve etap etap
minibüs ve otobüslerde de uygulanmaya başlanacaktır.
Minibüs
alımı için yapılan ihaleyi
Önergede belirtilen şekilde
ihale yapılmamış; belediye, İhale Kanununa tabi olup resmî
ilan suretiyle ihalelerini gerçekleştirmektedir. Yenilenecek ve
alınacak araçların markasını UKOME Genel Kurulunun
belirlemiş olduğu teknik özelliklere göre minibüsçüler esnaf
odası ve odaya kayıtlı üyeler tarafından belirlenmektedir.
Belediye tarafından minibüslerin değiştirilmesi ve
akıllı kart sistemine geçiş ile ilgili yasal gerekçeler de
ilgili düzenlemelerde belirtilmiştir.
(6/247)
sayılı soru önergesine ilişkin olarak da serbest rekabet
ortamı içinde turizm sektöründeki işletmeler, pazarlama ilkelerini,
işletmecilik anlayışı ve talep doğrultusunda
çalışma dönemlerini kendileri belirlediğinden çalışma
dönemlerinin resmî olarak belirlenmesi söz konusu değildir. Bu nedenle,
sezonun bitmesi gerekçesiyle kapanan faaliyetlerine ara veren ve işsiz
kalan çalışan sayısına ilişkin istatistiki
çalışmanın derlenmesi de zaman almaktadır. Buna
karşılık, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre turizm
sektöründe faaliyet gösteren iş yerleri, eğlence hizmetleri ile
oteller, pansiyonlar, hanlar ve talebe yurtları olmak üzere iki iş
kolu içerisinde de sınıflandırma
yapılmıştır. Bu istatistikler dikkate
alındığında, gereken öğrenci yurtlarının da
aynı iş kolu içinde yer aldığını söyleyebiliriz.
Bu çalışmalar sonucunda turizmin tüm yıla ve ülke sathına
yayılması sayesinde, sektörde çalışanların mevsimsel
olarak değil bütün yıl ve süreli olarak istihdamı da önemlidir
ve sağlanacaktır. Turizm sektörünün içinde bulunduğu sorunlar
Hükûmetimizce malum olup, sadece turizm sektörüne değil tüm sektörlere
yönelik işletme hedef ve çabalarımız devam etmektedir.
Sosyal Sigortalar
Kurumunun amacı ve işlevi, ülkemiz çalışanlarının
büyük bir bölümünün sosyal güvenliklerini sağlamaktır. Sosyal
güvenliğin sağlanması ise her şeyden önce bir finans
sorunudur. Kurumun en önemli finans kaynağı da elbette ki sigorta
primleridir. Sigorta primleri açısından hizmet iş kolundaki
iş yerlerinin prim tahakkuk ve tutarları; oteller, pansiyonlar,
hanlar ve talebe yurtları iş kolundaki iş yerlerinin prim ve
tahakkuk tutarları ilgili kurumlar tarafından kendi sitelerinde de
açık şekilde yayınlanmaktadır. 6183 sayılı
Kanunun 48inci maddesi hükümlerine göre ödeme güçlüğü içinde
bulunduğu anlaşılan işverenlerin sosyal güvenlik kurumuna
olan borçlarının taksitle ödenmesi mümkün bulunduğundan, talep
edilmesi hâlinde, yasa maddesinde belirtilmiş olan şartların
yerine getirilmesi kaydıyla borçları en fazla yirmi dört ay ile tecil
ve taksitlendirilebilmektedir.
Nitekim, benzer
şekilde 5073, 5084, 5198 ve 5350 sayılı Kanunlarla
istihdamın artırılması ve işverenlerin prim yükünün
azaltılması yönünde kanuni düzenlemeler
yapılmıştır. Bununla birlikte, ülkemizin sanayisinin
desteklenerek istihdam odaklı büyümeyi gerçekleştirmek üzere tüm
sektörler için işveren sigorta priminde yüzde 5lik indirim
yapılmasına ilişkin düşünceler kamuoyunda istihdam paketi
olarak bilinmektedir ve burada da 5 puanlık bir düşüş
sağlanmıştır. Öte yandan, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren
turizm sektörü için KDV oranları da yüzde 18den yüzde 8e
düşürülmüştür.
(6/271) esas
no.lu soru önergesiyle ilgili olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisi İç
Tüzüğünün Soru kenar başlıklı 96ncı maddesinde
sorunun kısa, gerekçesiz ve kişisel görüşler ileri
sürülmeksizin, kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları
içermeyen bir önergeyle hükûmet adına sözlü ve yazılı olarak
cevaplandırmak üzere Başbakan veya bir bakandan açık ve belli
konular hakkında bilgi istemekten ibaret olduğu hükme
bağlandığından, önergenin bilgi istemeye yönelik
olmayıp kişisel görüş ileri sürülmek suretiyle düşünce
öğrenmeyi amaçlayan 1 numaralı sorusunun Anayasa ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İç Tüzüğünün yukarıda belirtilen hükümleri
karşısında cevap verilmesi yasal bakımdan mümkün
gözükmemektedir.
Türk Ceza
Kanununun 301inci maddesinin yerleşmiş Yargıtay
içtihatları da dikkate alınmak suretiyle değiştirilmesi
yönünde yapılan çalışmalar son aşamaya gelmiş
bulunmaktadır.
Bilgilerinize arz
ederiz.
(2/277)
sayılı soru önergesinde de, genel olarak 4/C statüsünde
çalışanların toplamı 2007 yılı sonu
itibarıyla 47.933tür Bunların kurumlar arasındaki
dağılımında, özelleştirme işlemleri
dolayısıyla kullanılacak pozisyonlar ise 21.193 olarak da
belirlenmiştir.
Usulüne uygun
olarak tahsis yapılmış geçici personel pozisyonları
ataması yapılan geçici personel, atama tarihi itibarıyla ilgili
kamu kurum ve kuruluşlarının personeli konumuna da gelmektedir.
657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 4üncü maddesinin (C) fıkrasında,
geçici personel, bir yıldan daha az süreli veya mevsimlik hizmet
olduğunda Devlet Personel Başkanlığının ve Maliye
Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar
Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet
sınırları içinde sözleşmeyle
çalıştırılan, işçi sayılmayan kimselerdir.
Yukarıda
teferruatlı şekilde açıklandığı veçhile geçici
personel, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda müstakilen bir
istihdam biçimi olarak tarif edilmiş ve personel, sözleşmeyle
çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimseler olarak
tanımlanmıştır.
Geçici personelin
statüsünün değiştirilmesi hususunda kanun değişikliği
gerekmekte olup bu aşamada söz konusu kanun değişikliği
çalışması bulunmamaktadır.
(6/279)
sayılı sözlü soru önergesinde ise, terörle mücadelede ulusal
sorumluluk kapsamında yürütülen bir mücadeledir. Türkiyenin birliği
ve ulusal bütünlüğüne ilişkin her millî konu devlet politikası
olarak şekillenmekte ve yürütülmektedir. Terör ve terörizm ile mücadele
hem ulusal hem de uluslararası çapta yürütülmektedir. Devletimiz ve
cumhuriyet hükûmetleri, bu ulusal sorunla ilgili mücadelesini bu hassasiyetle,
dikkatle sürdürmüş ve sürdürmektedir.
Türk Silahlı
Kuvvetleri dünyanın en önemli askerî gücüdür. Her koşulda Türkiyenin
güvenliğini sağlayacak güce ve düşmanlarını bertaraf
edecek yeteneğe sahiptir; bundan kimsenin şüphesi
olmamalıdır.
(6/295)
sayılı sözlü soru önergesinde de, Sayın
Başbakanımız ve bakanlarımız tarafından
yapılan yurt dışı gezilerine milletvekillerimizin
katılımları, ziyaretlerin amaçları ve bu görevin
gereklerine uygun olup üyelikle bağdaşmayan işlere ilişkin
hususları düzenleyen Anayasanın 82nci maddesiyle bir ilgisi
bulunmamaktadır.
(6/339)
sayılı soru önergesinde TMSFyle ilgili kısmı da şu
şekilde açıklamak mümkün: Meclis İç Tüzüğünün Soru
başlıklı 96ncı maddesi, aynı Tüzükün 97nci
maddesinin (a) bendi, Başka bir kaynaktan kolayca öğrenilmesi mümkün
olan
hükümleriyle 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 57nci ve
devamı maddeleri uyarınca, Fondan bağımsız tüzel
kişiliklere sahip şirketlerin Fon ile hukuksal
bağlantısı bulunmayan çalışmalarına ait
bilgilerin ilgili şirketlerden temin edilmesi uygun olacaktır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, sözlü soru önergesine böyle cevap verilmez!
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) - (6/347) sayılı soru
önergesi Kyoto Protokolüne ilişkin açıklamalar söz konusuydu. Kyoto
Protokolüne ilişkin tasarı Bakanlar Kurulunca imzalanmış olup,
05/06/2008 tarih ve 2467 sayılı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine
de sevk edilmiştir.
(6/352) esas nolu
sözlü soru önergesinin cevabı konusunda: Konut edindirme
yardımlarına ilişkin olarak, konut edindirme
yardımlarının hak sahiplerine geri ödenmesi amacıyla 22/05/2007
tarihinde kabul edilen 5664 sayılı Kanunla, Mülga 3320
sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine
Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun
uyarınca hak sahibi olanlara nakit veya hisse senedi olarak ödeme
yapılmasına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir.
Başta SSK
olmak üzere, ilgili kuruluşlar, hak sahipleriyle ilgili bilgi ve
belgeleri, yasayla kendilerine verilen süre içinde temin etme konusunda gerekli
çalışmaları yapmış, ilgili kuruma da
göndermiştir.
Mülga 3320 sayılı
Kanun uyarınca kurumlarca adına ödeme yapılan ve 5664
sayılı Kanun uyarınca belirlenen formatta ve sürede bildirimi
yapılan tüm hak sahiplerine ödeme yapılacaktır. Ödeme
yapılacak hak sahibinin sayısı ve ödenecek tutarlar
çalışma tamamlandıktan sonra netleşecektir.
5664
sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme
Yapılmasına Dair Kanunun 4üncü maddesinin üçüncü bendine göre ne
tür ödeme yapılacağı açık şekilde yer
almıştır. Önümüzdeki günlerde bu ödemenin yapılabilmesi
için bir yasa değişikliği de yüce Meclisin takdirlerine arz
edilecektir.
(6/364) esas
no.lu sözlü soru önergesiyle ilgili olarak: Türk bankacılık
sektörünce kullandırılan konut ve araç kredilerinin hacmi son
yıllarda belirgin bir artış göstermiştir. Bu
artışta, elbette ertelenen tüketim harcamaları, ekonominin
içinde bulunduğu konjonktür, kişi başına düşen
gelirdeki yükselme ve bankaların da elindeki fon miktarındaki
artışlar temel belirleyicidir. Bu çerçevede, özellikle hane
halkı bireysel kredilerinin reel gelişimi incelendiğinde,
2003-2005 arasında yıllık yüzde 100 dolaylarında
gerçekleşen toplam kredi genişleme hızı olduğu
görülmektedir. Ancak 2006 yılında söz konusu artış
hızının yavaşladığını, 2007
yılında da benzer eğilimini koruduğunu söyleyebiliriz.
Hane halkı
borçlarına ilişkin kendi hesaplarını ve tahminlerini
düzenli olarak BDDK Finansal Piyasalar Raporunda yayınlamaktadır.
Genel eğilimler incelendiğinde, gerek gelişmiş ekonomiler
gerekse yükselmekte olan ülke ekonomileriyle
kıyaslandığında, Türkiyede hane halkı finansal
yükümlülüklerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı hâlâ düşük
seviyededir. Bu çerçevede 2002 yıl sonu ile 2007 yılı ekim
ayı arasındaki yaklaşık beş yıllık dönemde
konut kredileri 460 milyon YTLden 65 kat
artış göstererek 30
milyar 355 milyon YTLye ulaşırken, taşıt
kredileri 10 katlık artışla 541 milyon YTLden 5 milyar 939
milyon YTLye ulaşmış bulunmaktadır.
Müşteri
sayılarında da 2004 yılı sonu ile 2007 yılı Ekimi
arasında da artışlar 112.189dan 628.320ye, taşıt
kredilerinde de 460.662den 812.359a yükselmiştir.
Bireysel krediler
hacmindeki artış ile yükselen hane halkı borç yükü
incelendiğinde, daha önce ifade edildiği gibi, baz etkisinden
dolayı yüksek oranlı bir artış söz konusudur. 2006
yılı sonu itibarıyla Türkiyede kişi başına düşen
tüketici kredisi yaklaşık olarak 360 avro iken, bu değerin
Almanyada 2.386 avro, İspanyada 1.792 avro, Yunanistanda 1.882 avro ve
Portekizde de 893 avro olduğu görülmektedir. Benzer şekilde,
gelişmiş ülkelerde tüketici kredilerinin tutarı millî gelire
yakın, hatta millî geliri aşan tutarlarda iken, ülkemizde bu oran
hâlâ yüzde 10lar civarında seyretmektedir.
Uluslararası
en iyi uygulamalara paralel olarak yapılan düzenleme ve gözetim
yapısı çerçevesinde başta tüketici birlik ve dernekleri, meslek
kuruluşları ve finansal kuruluşlar olmak üzere ilgili tüm
taraflarca tüketici bilincini geliştirmeye dönük programlara
ağırlık verilmesi, tüketici bilincinin
artırılması finansal hizmetleri ilgilendiren her konu için
şüphesiz fayda sağlayacaktır.
(6/377) sayılı
sözlü soru önergesinde: Elektrik kayıp ve kaçak özel yöntemler ve
teknikler kullanılarak ülke genelinde takip edilmekte, özel olarak
oluşturulmuş mobil ekiplerle sürekli kontrolü
yapılmaktadır. Bu çerçevede, kayıp kaçak oranının
yüksek olduğu yerlere daha fazla önem verilmektedir. Nitekim
Diyarbakır, Mardin, Batman, Şanlıurfa, Şırnak ve Van
illerimizde diğer bölgelerden 328 personel görevlendirilerek
oluşturulan mobil ekiplerle 18-28/1/2008 arasında yapılan
çalışmalarda 31.500 abone taranmış, 2.187 adet büyük
tüketimli kaçak yakalanmıştır. Ekipler bölgede tekrar
görevlendirilmiş olup, yoğun çalışmalar ve taramalar da
devam etmektedir.
Kaçak elektrik
kullanıcılarının anılan bölgelerde yoğun
olmasının yanında, diğer tüm bölgelerde kaçak olanlar da
mevcuttur. Türkiye genelinde son beş yıl içinde toplam 341.176
kişi için savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuştur.
Elektrikte kaçak
kullanımı teşvik için veya teşvik gibi bir politikamız
yoktur ve olamaz. Kaçak elektrik kullanmak Türk Ceza Kanununun 142nci maddesine
göre nitelikli hırsızlık suçudur. Kaçak elektrik
kullanmanın elbette birçok nedeni vardır; ekonomik, sosyal ve
kültürel olanlar bunların başında yer almaktadır. Kaçak
önleme çalışmaları aralıksız devam etmektedir ve devam
edecektir.
(6/378), (6/394)
esas no.lu sözlü soru önergelerine ilişkin olarak: 1211 sayılı
Kanunla anonim şirket olarak kurulmuş ve örgütlenmiş Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası, merkezî idare veya hizmet, yerinden yönetim
kuruluşu, KİT olmayan, bağımsız idari otorite olarak
nitelendirilmeyen, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluş
tanımları dışında kalan, idari hiyerarşi ve
vesayete tabi bulunmayan, bütçe kanunları kapsamında yer almayan,
bağımsızlık, özerklik olarak ifade edilen, bütünüyle
kendine özgü hukuki bir statüye sahiptir.
1211
sayılı Kanunun 4üncü maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası, kanun ile kendisine verilen görev ve yetkileri kendi
sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve
kullanır. Ancak, kanun değişikliğini gerektiren bir hususun
Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde bulunduğu da tabiidir.
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası idare merkezinde 2.559 kişi
çalışmakta olup eşi banka dışında Emekli
Sandığına tabi olarak çalışan 292 kişi
bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 1211 sayılı
Kanunla belirlenmiş görev ve yetkileri ekonomik ve finansal tüm
birimlerle ilişki içinde olunmasını da gerekli
kılmaktadır.
Finans
kurumlarının İstanbula taşınma sürecine ilişkin
tercih ve önceliklerimiz kamuoyuna açık bir şekilde ifade
edilmiştir. Gerekli kararlar ilgili kurumlarda, gerekli yasal
değişiklik ise Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde
bulunmaktadır.
(6/384) esas
no.lu sözlü soru önergesine cevabımızı sizlere kısaca arz
ediyorum: Hazreti Peygamberin annesinin defnedilmiş olduğu mekânda
Mekke-Medine arasındaki Ebva köyü yakınlarında- zaman zaman
bazı Suudlular ve yabancı ziyaretçiler bir mezar türbe
yapımı teşebbüsünde bulunmakta ancak bu teşebbüse Suudi
makamlarınca müsaade edilmemektedir.
Hazreti Ali,
Hazreti Ömer ve Hazreti Ebubekir Camilerinin durumu hakkında Cidde
Başkonsolosluğumuzca Medinede 2007 yılında yapılan
temas ve araştırmalar neticesinde, anılan camilerin restore
edilerek korunacağı bilgisi edinilmiştir. Bahse konu restorasyon
işini üstlendiği belirtilen Suudi şirketiyle 2008 Ocak
ayında yapılan temaslar neticesinde adı geçen üç caminin restore
edilerek korunacağı bilgisi aynı zamanda da teyit
edilmiştir.
Öte yandan,
kültürel ve doğal mirasın korunmasıyla ilgili konular, UNESCO
çerçevesinde, Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması
Sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. 1978
yılında anılan Sözleşmeye taraf olan Suudi
Arabistanın dünya miras listesine kaydedilmiş bir alanı
bulunmamaktadır. Suudi Arabistanın geçici listesinde ise üç alan yer
almaktadır. Mezkûr sözleşme çerçevesinde, taraf devletler kendi
topraklarında, sözleşmenin 1inci maddesinde tanımı
yapılan, kültürel mirası tespit etmek, korumak, sunumunu düzenlemek
ve gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğu çerçevesinde ve
imkânları ölçüsünde gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; (6/385) esas no.lu sözlü soru
önergesinin içeriği konusundaki cevabımızı sizlere
kısaca arz etmek istiyorum. Anayasamızın 10uncu maddesinde
Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç,
din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. denilmektedir.
(Ek:
7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.
Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla
yükümlüdür. Hiçbir kimseye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün
işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadırlar. denilmektedir. Gerekçesi ne olursa olsun, hiçbir
öğrencimize baskı yapılmasına müsaade edilmemektedir.
Diğer
taraftan, okullarımızda din dersi adıyla okutulan herhangi bir
ders bulunmamaktadır. Anayasamızın 24üncü maddesi gereği,
din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarımızda
okutulan zorunlu dersler arasında yer almakta olup bu dersle ilgili olarak
söz konusu kapsamda herhangi bir çalışma bulunmamaktadır.
Yine aynı
soru önergesi çerçevesinde, Diyanet İşleri
Başkanlığının 633 sayılı Kuruluş
Kanununda, Başkanlığın görevleri içerisinde cami yeri
tespiti, cami yapımı ve cami onarımı gibi görevler yer
almamaktadır. Dolayısıyla, cami yapımı,
bakımı, onarımı için bütçeden herhangi bir ödenek de
ayrılmamaktadır. Ülkemizde camiler, vatandaşların
katkılarıyla, şahıslar ya da dernekler gibi özel ve tüzel
kişilerce yapılmaktadır. Bu noktada
Başkanlığın görevi, inşası tamamlanmış
camilerin ibadete açılış beratlarını vermek, camileri
yönetmek, denetlemek ve din hizmetinin sunulmasını sağlamak
amacıyla kadro taleplerini karşılamaktır. Bu görevler
dışında Başkanlığımızın bir görev
ve yetkisi de bulunmamaktadır.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; (6/392) esas no.lu soru önergesine
ilişkin olarak da bütün Müslümanların ortak ibadet yeri camidir.
İslam tarihinin hiçbir döneminde kendisini İslam içinde görüp de
camiye alternatif başka bir ibadethane kuran mezhep ve tarikat
olmamıştır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Cemevleri neden ibadet yeri olamazmış?
MUZAFFER
BAŞTOPÇU (Kocaeli) Dinle, dinle! Dinlemesini öğren!
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) - Yine İslam tarihinde,
tasavvufi adap ve erkânın yürütüldüğü mekânlar hiçbir zaman caminin
alternatifi bir ibadethane olarak da algılanmamış ve
isimlendirilmemiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Cemevi niye ibadet yeri olmasın?
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) - Dolayısıyla, adap ve
erkânın yürütüldüğü mekânları ibadethane olarak kabul etmek de
mümkün değildir.
Bütün bu
gerekçeler göz önünde bulundurulduğunda soru önergesine ilişkin yasal
düzenleme yapmanın uygun olmadığını da ifade edebilirim.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; (6/393) esas no.lu soru önergesine
ilişkin olarak: Kamu bankalarının İstanbula ilişkin
yerleşim yerlerinin değiştirilmesi konusu -az önce ifade ettim-
ilgili bankaların genel kurullarının alacağı bir
karardır. Dolayısıyla, bu karar, kendileri açısından
hem mali tablolarının hem müşteri ilişkilerinin hem ulusal
ve uluslararası bağlantılarının ortaya
çıkartacağı kararın da bir sonucu olacaktır.
Bankanın İstanbula fiilen taşınması durumunda,
KOBİler, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TESKOMB ve
diğer kamu kurum ve kuruluşları ile gerek İstanbulda
gerekse Ankarada bulunan Genel Müdürlük ve bölge koordinatörlük birimleri
vasıtasıyla ilişkiler devam ettirilecektir. Bu nedenle, adı
geçen kuruluşlar ile sürekli bir ilişki açısından bir sorun
yaşanmayacağı ifade edilebilir.
Halkbankasının
hâlen 11.520 personeli olup bankanın personel kayıtlarında 878
personelin eşi kamu kurum ve kuruluşlarında görev
yapmaktadır.
Vakıfbankla
ilgili olarak: Sermaye yapısında ağırlıklı olarak
kamu kontrolü olmakla birlikte özel hukuk hükümlerine tabi olan bankanın
en az özel bankalar kadar iyi ve basiretli bir şekilde yönetilerek
sektörde rekabette geri düşmemesinin sağlanması da önemli bir
zorunluluktur. Bankamız, sektördeki rekabet gücünü ve pazar
payını müşterilere sunduğu farklı ürünlerle kredi
portföyünün çeşitliliğini sağlayarak, bölgesel ve sektörel
risklerini dengeleyecek ve rekabet gücünü daha da artıracaktır. Bu
hedefleri gerçekleştirmek amacıyla faaliyetlerinin İstanbulda
yoğunlaştırılması kararını bankanın
genel kurulu verecektir. Bankanın Genel Müdürlüğünde
yaklaşık bin personel görev yapmaktadır. Bu personelin
İstanbulda görevlendirilmesine ilişkin olarak gerekli
çalışmalar yapılmakta olup, herhangi bir mağduriyete sebep
verilmemesi için özel çalışmalar devam etmektedir. Genel Müdürlükte
görev yapan personelin 135inin eşleri İstanbul kamu
kurumlarında görev yapmaktadır.
Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bu genel
değerlendirmeden sonra vaktim var ise esas numaralı sözlü soru
önergelerine biraz daha detaylı cevap verebilirim.
BAŞKAN
Sayın Bakanım, şimdi arkadaşlarımıza çok
kısa bir açıklama için ek süre vereceğim. Eğer ondan sonra
süre kullanmak gerekirse o sürenizi kullanırsınız.
Teşekkür
ediyorum size. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Buyurun
Sayın Çöllü.
HÜSNÜ ÇÖLLÜ
(Antalya) Efendim, önergemin yanıtına yedi ay gecikmeli de olsa
cevap verdiği için Sayın Bakanıma teşekkür ederim.
O günden bugüne
kadar Antalyada çok sıkıntılar yaşandı Sayın
Bakan. Dolmuşlar, otobüsler bağlandı, vatandaşlar yollarda
bırakıldı. Önergemde de belirttiğim gibi, bütün
dolmuşların bir firmadan alınması gibi bir zorunluluk
getiriliyor. Buna kimin hakkı var, soruyorum?
Ayrıca,
Antkart, Antalyada ciddi bir şekilde tartışılıyor ve
ciddi sorunlar yaşanıyor. En son, araçlara zabıta bindirilerek
Antkart kontrolü yaptırıldı. Belediye araçlarında bu sistem
uygulanabilir. Yani Antalya dışında hangi illerde
dolmuşlarda ve özel halk otobüslerinde kart uygulaması var? Ben
yaptım oldu anlayışıyla ulaşım sorunu çözülemez.
Burada yapılması gereken, ilgili tüm kesimlerin
katılımlarıyla ulaşımı planlamak ve
uygulamaları bu doğrultuda yapmak olmalıdır.
Biz soruyoruz ama
sağlıklı bilgi alamıyoruz. Bu konunun tüm boyutlarıyla
ortaya konulmasında ve sizler tarafından yerinde bir kez daha
incelenmesinde fayda mütalaa ediyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Çöllü.
Sayın
Aslanoğlu
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakanım, bu sorduğum soruyu,
muharrem ayında, Sayın Başbakanın cemevlerinin ibadethane
sayılması konusunda tarafına herhangi bir talep gelmediğini
belirtmesi nedeniyle sormuştum.
Şimdi,
cemevleri Alevi-Bektaşi kardeşlerimiz için son derece manevi önemde
yerlerdir. O zaman bir daha bu Hükûmet, cemevleri ve cemevlerine yapılan,
Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin inanç özgürlüğü nedeniyle
yaptıkları olayı ağızlarına almasınlar.
Eğer buranın manevi bir değeri varsa ve böyle bir şey kabul
ediliyorsa
En azından, buraların su, elektrik ve diğer
masrafları için yardım edeceğiz. diyorlar, ama ondan sonra
etmiyorlar. O zaman, bundan böyle Alevi-Bektaşi kardeşlerimize gidip
cemevlerinin manevi değerini belirtmesinler. Çünkü bu altıncı
yılda aynı şeyi söylüyorum.
Yine Sayın
Bakan verdiği yanıtta da, herhangi bir şekilde hiçbir
yardım yapılamayacağını ve ibadethane kabul
edilmeyeceğini belirtiyor. O zaman bu sorunu bitirelim; bir daha, Hükûmet,
cemevlerinin Alevi-Bektaşi kardeşlerimizin manevi özellikli
değeri olmadığını artık kabullensin.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Genç,
buyurun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
İmam
bildiğini okur. diye bir laf var. Burada Hükûmet adına
sorularımıza cevap veren Bakan maalesef hiçbir sorumu
cevaplandırmadı.
Ayrıca bir
şeyi düzeltmesini istiyorum. Müslümanların ibadet yeri yalnız
camidir. dedi. Müslümanlar her yerde ibadet yapar, cemevinde de yapar, camide
de yapar, evinde de yapar, dağın tepesinde de yapar.
Sayın
Başkan, şimdi, bu gerçekleri kimden saklıyor Bakan? Gerçeklerden
neden korkuyor?
Benim sorum
şu: Tayyip Erdoğan Başbakan olarak kendisi, çocukları ve
karısı kaç defa yurt dışına gitmiştir, ne kadar
harcırah almıştır; bunu soruyorum. Buna karşı
verilecek cevap açık ve netken, Sayın Bakan diyor ki: Efendim,
Başbakanlık geçici ödenek yokluğu bilmem şu tarihte 2
trilyon 700 milyar liradır, şu tarihte 3 trilyon liradır.
diyor. Efendime söyleyeyim, diyor: 1.439 kişi gitmiş, 1.113
kişi gitmiş. Ben bunları sormuyorum. Ben size açık ve net
diyorum ki: Tayyip Erdoğan, karısı ve çocukları kaç defa
yurt dışına geçmiştir? Ne kadar harcırah
almıştır? Bunun sorusunu soruyorum.
İkinci
sorum: Her bakan ve Başbakan yurt dışına gittiklerinde, AKP
içinde her defasında -işte geçen hafta okundu- bir bakan ve Tayyip
Erdoğan yurt dışına yanında 10 tane bakan götürüyor.
Bu 10 tane bakan nasıl götürülüyor? Anayasanın 82nci maddesine göre
götürülüyor. Bunların her birisine -bazıları çoluk
çocuklarını da getiriyor- devletin kesesinden harcırah ödeniyor.
Bunlar, yapılan bir suistimaldir. Bakanlar veya milletvekilleri yurt
dışına gidiyorsa kendi cebinden para çıkarsınlar,
harcırahlarını ödesinler, uçak paralarını versinler,
kaldıkları otellerin paralarını versinler ve böylece
gitsinler. Yani, benim, Ahmetin, Mehmetin verdiği vergiyle benim
kesemden yurt dışına gitmesinler Sayın Başkan ve
inanmanızı istiyorum, her defasında 5 milletvekili, 10
milletvekili yurt dışına gidiyor. Böyle bir şey olur mu? Bu
devlet böyle talan edilir mi? Böyle, devletin kaynakları israf edilir mi?
Bize burada açık ve net söyleyecek Sayın Bakan, diyecek ki: Şu
tarihte, şu yılda şu kadar bakan şu kadar milletvekilini
götürmüş. Başbakan şu kadar milletvekilini götürmüş,
şu kadar harcırah almışlar. Ailelerini götürmüşlerse o
ailelerin de aldığı harcırahları bize söylemesi
lazım. Sayın Başkan, soruya verilecek cevap buyken hiç Efendim,
Bakanlar Anayasanın 82nci maddesine göre götürmüşler. demekle bu
soru cevaplandırılmaz, Sayın Başkan. Gerçekleri kimden
saklıyorlar, niye korkuyorlar?
Yine, ATV ve
Sabah gazetesi Tasarruf Mevduat Sigortasına bağlı. Ben soruyorum:
Nazlı Ilıcak buradan ne kadar maaş alıyor? Mehmet Barlas
buraya transfer olduğu zaman 900 milyar lira para aldı. Bu
parayı iade etti mi etmedi mi? Ayrıca, Sabah ve ATVde, özel, bu
AKPye yakın birtakım gazetecilere
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, sorumu bitirmedim.
BAŞKAN
Sayın Genç, şu şekilde: Bütün arkadaşlarıma, her
sorusu için bir dakikalık süre verdim, size de üç dakikalık süre
verdim, üç sorunuz vardı burada. Eğer kalırsa
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, öyle bir şey yok.
BAŞKAN
Efendim, şöyle: Bir sistem içinde çalışmamız lazım.
Katkınız için teşekkür ediyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, siz de yardımcı olmuyorsunuz
yani.
BAŞKAN -
Sayın Süner, sizin sorunuz yoktu, ben size onun için soru sorma hakkı
veremeyeceğim, özür dilerim. Kendi sorunuz olmadığı için,
beni bağışlayın.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Ben diyorum ki, ATV ile Sabah gazetesinde çalışan şu
şu muhabirlere ne kadar para ödenmiştir? Devletin vergisiyle bu
paralar ödeniyor efendim. Bizim verdiğimiz vergilerle bu paralar ödeniyor.
BAŞKAN
Sayın Çalış, buyurun efendim.
HASAN ÇALIŞ
(Karaman) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle,
Başkanlık makamından bir istirhamım olacak:
Sorularımız soruluyor, Sayın Bakan sonra soruları toplu
olarak sorulup ve toplu cevap verdiği için kopukluk oluyor. Sizlerden
istirhamım, bundan sonraki uygulamalarda, Bakanımız her soruya
anında cevap verirse daha kolay anlaşılır, hem bizim açımızdan
hem de izleyiciler açısından hem de dinleyiciler açısından
diye düşünüyorum. Bunu uygulayabilirsek iyi olur diye düşünüyorum,
bir.
Bir diğer
husus: Sayın Bakana teşekkür ediyorum; sorularımıza geç de
olsa, güncelliğini kaybetmiş de olsa cevap verme lütfunu gösterdiler.
Tabii ki, bizler milletvekili olarak arzu ediyoruz ki, sorularımız
bir anlamda seçmenlerimizin talebidir, milletimizin talebidir, bunlara
zamanında ilgi gösterilsin ve zamanında cevap verilsin.
Bunun
yanında da, Sayın Bakanım, sizlerden özellikle istirham
ediyorum, bu soruları çalışan arkadaşlarımız,
bürokrat arkadaşlarımız soruların cevabı olacak
şekilde hazırlık yapsınlar. Yani lütfen, sizi kamuoyu
önünde yasak savar duruma düşürmesinler diyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Çalış.
Sayın
Doğru, aynı şekilde, sizin de sorunuz yok burada. Onun için,
size de soru sorma hakkı veremeyeceğim, kusura bakmayın.
Sayın
Serdaroğlu, buyurun efendim.
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum.
Sayın
Bakanıma, verdiği cevaplardan dolayı teşekkür ediyorum
ancak yeterli olmadığını ifade etmek istiyorum.
(6/364)
sayılı önergemle ilgili düşüncelerimi bir kere daha dile
getirmek istiyorum. Hane halkı borç yükü son beş buçuk yılda
yüzde 600 artış sağlamıştır, 13 katrilyondan 100
katrilyona çıkmıştır. Bunun yanında hane halkı
harcanabilir gelirindeki artış ise yüzde 90larda
kalmıştır. Bu durumda vatandaşın borcunu ödeme gücü
hem teorik olarak hem de pratik olarak fiilen yoktur. Borçlarını
ödeyemez duruma düşen halkın bıçak kemiğine
dayanmıştır. İcralardaki dosya sayısı son üç
yılda yüzde 300 artmıştır. Sosyal patlamaya sebep olacak,
ailelerin yıkılmasına, intiharlara vesile olan bu borç yüküyle
ilgili bir önlem almak iktidarın görevidir. Hatırlatmak, uyarmak ise
muhalefete düşer.
Milliyetçi
Hareket Partisi olarak, ülkenin dört önemli sorunundan birinin borç
batağındaki vatandaşlarımızın sorununa çare
bulunmasıdır. Ayrıca kredi kartı borçları da ayrı
bir problemdir. Kart faizleri yüksektir ve bankaların usulsüz
aldıkları paralar da vardır. Bu konuda kanun teklifimiz de
vardır ve bu kanun teklifimizle birlikte AKPnin de bir kanun teklifi
vardır. Bu manada iki teklifin birleştirilerek en kısa süre
içerisinde Meclis gündeminde görüşülmesi talebimizdir. Eğer bu
talebimiz yerine gelmediği takdirde iktidar bir testten geçecektir, ya az
sayıdaki bankaların yanında olduğunu ifade edecek veya Türk
milletinin yanında olduğunu, hep beraber göreceğiz.
Bunun
yanında, (6/415) sayılı önergemle ilgili düşüncelerimiz de
şunlardır, sorularımız da vardır: Altı
yıldır iktidarınız devam etmektedir değerli
Bakanım. İktidarınız döneminde yapmış
olduğunuz birkaç ufak yasal düzenlemelerle
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Serdaroğlu teşekkür ediyorum.
Sayın
Bakanım, ek açıklamalara bir cevap verecek misiniz?
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Üç dakikaydı Sayın Başkanım.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) Evet.
BAŞKAN -
Buyurun efendim.
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Üç dakika dolmadı henüz. Üç soru sordum ben.
OKTAY VURAL
(İzmir) Üç soru.
BAŞKAN
Hayır iki dakika.
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Üç efendim benim.
BAŞKAN
Hayır, buradaki şeyin içinde, Serdaroğlu, iki sorunuz var birisi
daha sonra. O soruyu okutmadım ben efendim.
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Öyle mi?
BAŞKAN -
Evet efendim.
MEHMET
SERDAROĞLU (Kastamonu) Teşekkür ederim.
BAŞKAN Ben
teşekkür ederim.
OKTAY VURAL
(İzmir) Zor bir soru galiba!
BAŞKAN
Buyurun Sayın Bakanım.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (İstanbul) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; teşekkür ediyorum.
Ben de (6/415)
sayılı sözlü soru önergesi ile ilgili cevap vermediğim için bu
konuyu daha sonra kısaca açıklayacağım.
BAŞKAN
Sayın Bakanım, (6/415)i okutmadık.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) Tamam, ona sonra cevap
vereceğiz.
BAŞKAN Bu
arkadaşlarımızın izahat verdikleri ek, tekrar soru
sordukları hususları cevaplandırırsanız
Çünkü ben
soru önergelerini okutmaya saat tam 17.00de başlamıştım.
Süremiz de zaten dolmak üzere.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) Tamam Sayın Başkan.
Kısaca, çok özet olarak ben de cevap vereceğim.
Sayın
Çalışa teşekkür ediyorum. Burada belirttiği hususları
elbette dikkate alacağız. Önemli bir diğer husus, Sayın
Başbakanımızın ve bakanlarımızın yurt
dışı gezilerine milletvekillerimizin katılımları,
ziyaretlerin amaçları, görevin gereklerine uygun olup
olmadığı, üyelikle bağdaşmayan işlere
ilişkin hususları düzenleyen Anayasanın 82nci maddesiyle bir
ilişkisi bulunmamaktadır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Efendim, öyle değil. Aldıkları parayı
soruyorum, parayı. Ben parayı soruyorum.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) Kredi kartlarına
ilişkin olarak ana hatlarıyla şunu söylemek lazım: Konut ve
taşıt kredilerindeki takibe dönüşüm oranlarıyla ilgili
birkaç rakam verirsem az önce sorulan sorunun da bir kısmını
cevaplamış olurum.
2002
yılından itibaren belirgin bir şekilde düştüğünü
söylemek mümkün. 2005, 2006 yılından itibaren de bir miktar yükseldiğini
söyleyebiliriz ama konut kredilerinde 2002 yılı sonunda 2,3 olan
takibe dönüşüm oranı 2005 yılında 0,1e düşmüştür
yüzde olarak. Ancak 2006 yılında hafif bir artışla 0,2ye
yükselmiş ve 2007 yılı ekim ayı sonu itibarıyla 0,6ya
yükselmiştir. Benzer şekilde taşıt kredilerinde de 2002
yıl sonunda yüzde 3,7 olan takibe dönüşme oranı 2007
yılı ekim sonunda yüzde 3,6dır. Bu da genelde Türk banka
sektöründe takibe düşme oranıyla paralellik göstermektedir. Bunu da,
yine, hem müşterilerin hem de bankaların tolere edebileceği
limitler dâhilinde olduğunu söyleyebiliriz.
TMSFyle ilgili
olarak da az önce açıklamıştım, tekrar vurgulamakta fayda
görüyorum. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 57nci ve devamı
maddeleri uyarınca Fondan bağımsız tüzel kişiliklere sahip
şirketlerin Fon ile hukuksal bağlantısı bulunmayan
çalışmalarına ait bilgilerin ilgili şirketlerden temini
uygun olacaktır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Devletin parasını harcıyorlar, devletin
parasını. Nazlı Ilıcaka örtülü maaş ödüyorsunuz.
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Devamla) İkinci önemli olan bir
başka husus, İslam tarihinin değişik dönemlerinde ve bütün
dönemi boyunca alternatif ibadethane ile tasavvufi adap ve erkânların
sergilendiği yerler farklı şekilde ele alınmış
-burada da ifade etmiştim- buna ilişkin düzenleme uygun
olmamaktadır ve uygun görülmemektedir.
CHP
Milletvekilimiz Hüsnü Çöllünün az önce ifade ettiği -ama zannediyorum
şu anda aramızda değil- konuyla ilgili çok kısa bir
açıklama yapıp ben de konuşmalarımı bitirmek
istiyorum.
Minibüslerin
yenilenmesi kararı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye
Kanununun 7nci ve 9uncu maddeleri ile UKOME Yönetmeliğinin 18inci
maddesinde çok açık şekilde belirtilmiştir: Yenilenecek araçlar,
UKOME Genel Kurulunun belirlediği teknik özelliklerdeki araçlar
olmalıdır. Markası ve alınacak araçlar, minibüsçüler, esnaf
odası ve odaya kayıtlı üyeler tarafından belirlenecektir.
Minibüsçüler Odası ve üyelerin, firmalar arasındaki ticaret ve akit
işleri olup, belediyeyi doğrudan ilgilendirmemektedir.
Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; saygılar sunuyorum,
teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın
milletvekilleri, soru önergeleri cevaplandırılmıştır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, itiraz ediyorum, hiçbir soruma cevap
alamadım efendim. Tutanaklara geçsin diye söylüyorum.
BAŞKAN -
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 18.01
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.15
BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Fatma SALMAN
KOTAN (Ağrı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121inci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Alınan karar
gereğince, diğer denetim konularını görüşmüyor ve
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleriyle Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmına geçiyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
1.- Tapu Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/568) (S. Sayısı: 223)
BAŞKAN
1inci sırada yer alan, Tapu Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının Adalet Komisyonuna
geri verilen maddesiyle ilgili komisyon raporu
Başkanlığımıza henüz verilmediğinden
tasarının görüşmeleri ertelenmiştir.
2nci sıraya
alınan, Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya'nın,
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi ile Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
2.- Sivas Milletvekili Hamza Yerlikayanın,
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi
Hakkında Kanun Teklifi ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (2/68) (S. Sayısı: 254) (x)
BAŞKAN
Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu
254 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Teklifin tümü
üzerinde, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen, AK Parti Grubu adına Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Mehmet Günal; şahısları
adına Van Milletvekili Gülşen Orhan ve Şanlıurfa
Milletvekili Ramazan Başakın söz talepleri vardır.
İlk söz
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Sayın
Mehmet Sevigene aittir.
Sayın
Sevigen, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
MEHMET SEVİGEN (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; önce hepinizi sevgi, saygıyla selamlıyorum.
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinde, Cumhuriyet Halk
Partisi adına ve kendi adıma bütün milletvekili
arkadaşlarımı tekrar sevgi, saygıyla selamlıyorum.
(x)
254 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Hamza
arkadaşım, bir dünya yıldızı, biliyorsunuz kendisini.
Bir sporcu dünyasında böyle çok başarılı, yetişmiş,
kendi dalında gerçekten emeğiyle, alın teriyle gelen bir Anadolu
delikanlısı, hele bir de başarılı olmuş.
Diğer milletvekillerinden biraz farklı o. Diğer milletvekilleri
buralara geldikten sonra özlerini, köylerini, atalarını,
geçmişlerini, kendi meslektaşlarını unutuyor ama Hamza
unutmamış onları, demiş ki; hiç olmazsa bunlardan geride
kalan, mağdur olan ama Türkiyeyi temsil eden
OKTAY VURAL
(İzmir) Diğer milletvekilleri de unutmuyor.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Unutuyor diğer milletvekillerinin büyük bir
kısmı. Ben iktidar partisi için bahsediyorum yani sizin üzerinize
alınmanıza gerek yok. MHPliler de unutuyorsa bir şey
diyemiyorum ama iktidarda olup da iktidar gücünü elinde bulunduran, o iktidar
gücünü, böyle, kendi yandaşlarına, kendi eşlerine, dostlarına
harcamaktan ziyade
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Bazı milletvekilleri diyelim.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Kendi yandaşlarından ziyade ben kendi
meslektaşlarıma, geride kalan benim gibi
Ama herkes milletvekili
olma şansına sahip değil, herkesin milletvekili olma ihtimali
olmuyor. Ama Hamza Yerlikaya gibi çalışmış, onun kadar
başarılı olmuş, onun kadar bu ülkeye alın teri
dökmüş, emek vermiş, çaba sarf etmiş, onun kadar bu ülkeyi seven,
sayan, onun kadar bu ülkenin bayrağını havada tutmak için
Kendi
çocuklarının, belki de babalarının, ailelerinin,
kardeşlerinin kursağına gidecek o gıdaları bir
başkalarına vermeden kendisi harcamış olduğu için
Hamza Yerlikaya, geriye dönüp bakıyor, aslan gibi Bizden sonra ortada
kalacaklar boynu bükük olmasın, mağdur olmasın, hiç olmazsa
onlara biraz sahip çıkalım. düşüncesiyle, böyle, Hükûmeti de
ikna ederek
Çünkü, daha önce de bu birkaç defa geldi, AKP Grubundan pek
geçiremediler. Geçen dönem de bir AKP milletvekili böyle bir teşebbüs etti
ama AKPliler bunu nedense kabul etmediler.
Balede devlet
sanatçısı var, devlet sanatçılarını koruyoruz
işte biliyorsunuz. Ama şimdi devlet sporcularının da
olmasında büyük yarar var diye düşünüyoruz.
Sevgili
arkadaşlarım, bu konuda gerçekten -ben tekrar Hamza Beyi tebrik ediyorum-
çok mağdur olan sporcularımız var. Yani dünyaya kendi isimlerini
duyurmuşlar
Mesela bir Ali Rıza Alan arkadaşımız,
olimpiyat ve dünya şampiyonu. Ali Rıza Alan çobanlık
yapıyor bu yaşına rağmen, çok yaşlı, kimse sahip
çıkmıyor buna. Ama inanın, yaşlı olduğundan
dolayı çobanlığı bile elinden almışlar,
demişler ki: Kardeşim, sen çobanlık bile yapamazsın
artık. Sen artık evinde oturacaksın.
Yok para,
çalışamıyor, evine götüreceği ekmeği yok, mecbur
kalıyor. Ama şimdi böyle bir kanun çıktığı zaman,
zannediyorum ki o da -kimseye, muhannete muhtaç olmadan- Ben bu ülke için bu
kadar hizmet ettim, bu ülke de bana sahip çıkıyor. diye geriye dönüp
yapanlara da bir Allah razı olsun. der diye düşünüyorum. Yine, Ali
Akbaş, zannediyorum vefat etti, değil mi Hamza?
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) Evet.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Ali Akbaş vefat etti
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) Hüseyin.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Hüseyin Akbaş, özür dilerim.
Vefat etti ve
şimdi eşi mağdur, ortada, perişan, hiçbir geliri yok,
sahipsiz. Belki de buradaki milletvekillerinin böyle, Hamzanın
önerisiyle, iktidar ve muhalefet partisi bütün milletvekillerinin ortak olarak
sahiplendiği kanunla çıkacak. Belki de, o şimdi yine kimseye
muhtaç olmadan eşinden geri dönüp, eşinin kokusunu da böyle koklaya
koklaya, onun ürettiği, emek verdiği,
çalıştığı ülkeden kendisine de bir maaş
bağlanacak. O da kimseye boynu bükük kalmayacak, muhannette muhtaç
olmayacak. Fakirlik, yoksulluk birileri için çok zor sevgili
arkadaşlarım.
Yine, geriye
dönüp baktığımız zaman, Türkiye olarak gerçekten sporcu
konusunda, hangi branşlarda olursa olsun, çeşitli branşlarda
büyük başarılar elde ediyoruz. Geriye dönüp
baktığımızda gerek güreşte gerek atletizmde gerekse
çeşitli spor kollarında ülkemizi çok başarıyla temsil eden
sporcu arkadaşlarımız var. Bütün bunların sayısı
yaklaşık zannediyorum 250 civarında. Maaş bağlanacak
sayı da yaklaşık 700 civarında. Yani 250 kişiye devlet
sporcusu unvanı vereceğiz, onun VIPten geçmesini
sağlayacağız, herhâlde yeşil pasaport vereceğiz,
onları onure etmiş olacağız. Yaptıkları
işlere, başarılarından dolayı sahip
çıkacağız.
Bunların,
tabii, ölçüleri nelerdir, bilemem. Buradaki kanuna
arkadaşlarımız derece derece koymuşlar, gençlik ve spordan
sorumlu Bakan da burada. İşte, olimpiyat şampiyonlarına,
dünya şampiyonlarına ve Avrupa 1incilerine, dünya 3üncülerine
karşı üst kademede, kademe kademe kademeleştirmişiz
bunları. Her kademeye göre, belli bir başarıya göre onları
ödüllendirme projesi burada daha mevcut. Ama şimdi, zannediyorum buna,
2002de dünya 3üncüsü olan Sayın Haluk Ulusoyun
başkanlığındaki Futbol Federasyonu üyeleri de giriyor bu
kapsama değil mi Sayın Bakanım? O Yönetim filan da giriyor
galiba, o dönemin yöneticileri de
Yöneticileri yok galiba?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Yöneticiler girmiyorlar.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) - Ama, işte o yöneticiler de, mesela şimdiki
Futbol Federasyonu, o dönemin futbol federasyonları da bu konuda çok
başarılı oldular. Yani eğer bir millî takım
CEMAL KAYA
(Ağrı) Paraya ihtiyacı yok.
MEHMET
SEVGİEN (Devamla) Yani paraya ihtiyaç değil, bu parayla ilgili bir
şey değil bu, unvanla ilgili bir şey, yani bunlara maaş
bağlanmıyor zaten. Yani bunları mesela, Fatih Terime
veriyorsanız eğer bu unvanı -o da bir antrenör- teknik kadroya
veriyorsanız, bu da Futbol Federasyonunun
Başkanlığını yapmış ve dünya 3üncüsü
yapmış bir ekip. Yani iyi-kötü, seversiniz-sevmezsiniz, alt
tarafı bunların yedişer kişilik bir yönetim kurulu üyeleri
vardır. Öyle bir imkân verirseniz onlara, o imkân da, eğer
becerebilirsek, hepimiz sahiplenebilirsek geçen dönemin yöneticilerini de, bu
dönemin yöneticilerini de ödüllendirmiş oluruz diye düşünüyorum.
Çünkü, o dönem, biliyorsunuz, biz Korede, Japonyada çok büyük destanlar
yazdık. Yani yine o dönem de Türkiyede yer yerinden oynadı. O
dönemin ve
Buradan sevgiyle anıyorum, Sevgili Şenol Güneşin
teknik adamlığında Türk Millî Takımı büyük harikalar
yarattı. Sonra Haluk Ulusoy gerçekten o dönemde Hükûmetle çelişki
içerisinde olmasaydı, Sayın Bakan ona karşı gelmeseydi,
Haluk Ulusoyla bir kavga etmeseydi ve zannediyorum ki şimdi onlar da daha
çok başarılı olur, bu da ortada kalmazdı.
Maalesef, sevgili
arkadaşlarım, biz her şeyi birbirine
karıştırır konumdayız. Eğer siyaset şu
sporun üzerinden elini çekebilse, çok başarılı
olacağız. Yani nasıl bazı eleştiriler vardı,
herkes yerinde oynasa daha başarılı oluruz diye Fatih Terime de
eleştiriler vardı, sporun üzerinden çekebilirsek elimizi çok
başarılı oluruz diye düşünüyorum.
Sevgili
arkadaşlarım, ikinci bölümü, sporla, Türkiyeyi tanıtma
bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığının
harcadığı paraların çok çok azına bir spor
müsabakasıyla yüzlerce televizyonun ve de yüzlerce ülkenin o ülke hakkında
büyük bilgi sahibi olduğunu görüyoruz. Yani bu sporcular hem ülkesine para
kazandırıyorlar hem bu sporcular o ülkenin
tanıtımında, o ülkenin var oluşunda Türkiyeye, dünyaya
herhangi bir konuda, kültürel konuda, turizm yerleri konusunda, turistik
açıdan, her açıdan ülkenin tanıtımı
açısından büyük imkânlar sağlıyor. Bu çocuklarımız,
bana göre, her şeyi hak ediyorlar diye düşünüyorum. Geride kalan,
geçmişte başarılı olan arkadaşlarım da her
şeyi hak ediyorlar.
Bu
sporcuları, sevgili arkadaşlarım, eğer, yetiştirirken
hükûmetler daha dikkatli olup altyapılarını böyle biraz sağlam
yapabilirse, yani amatör spora da biraz önem verebilirsek, o amatör spordaki
Mesela Derwalldi galiba zannediyorum, Trabzona bir geziye gitmiş,
Galatasaray-Trabzonspor maçından sonra Trabzonu gezerken, bir sokaktan
geçerken bakmış ki, alt tarafta eczaneler, üst tarafta doktorlar, Ya
burada eczaneler, doktorlar ne kadar çok. Ama yeşil saha hiç göremedim.
demiş. Yani biz eğer bakabilirsek, bunun altyapısını
yapabilirsek Türkiyede sporcuların, dışarıdan, işte
Almanyadan futbolcu ve yurt dışından Elvanları getirmeyiz.
Yani getiririz tabii, onlar da gelsinler, Türkiyeyle ilgili, onlara
karşı değilim, onlarla da başarırız ama, kendi
çocuklarımıza, o amatör spora biraz daha eğilebilirsek, o
sahaları çoğaltabilirsek, bu konuda partizanlık yapmazsak, hükûmette
görev yapan insanların ta köşedeki amatör spor kulüplerine kadar eli
uzanmazsa
Ya ne olur, amatör spor kulübü federasyonu başkanı
hükûmetten de olmayıversin, o amatörler kimi seçerse seçsin! Niye bu kadar
böyle ta onun içine kadar iktidar partileri giderler oradakileri iyice
kurcalarlar; hükûmet girer, bakan girer, o bölgenin belediye
başkanları girer, girer, girer de girer. Ya bırakın sporu!
İnanın, serbest bıraktığımız zaman o kadar
çok çabuk başarı gelecek ki. Ama biz, maalesef, hükûmete gelince,
elimiz kolumuz bağlı, her şey benden olsun! Olsun kardeş,
ne olacak senden olursa? İşte Futbol Federasyonu senden oldu, ne
yaptın, ne geçti eline? Senin adamların geldi. Gelsin, geldikten
sonra ne olacak? Başarı sana mı yazılacak? Yine Türkiyeye
yazılıyor. Yani siyaset adamlarının siyaseti er
meydanında yapmaları lazım. Böyle derneklerle, şoförler
cemiyetiyle, spor kulüpleriyle, bu kurum ve kuruluşların üzerine
giderek bunları yapmaları çok doğru değil, çok
sağlıklı da değil diye düşünüyorum. Bu bakımdan,
ben Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bu konudan, bütün federasyon
konularından
Çünkü, içinde bulunduğumuz durumu
Arkadaşlar
dinlerse, Sayın Bakan dinleyecek meşgul etmezseniz. Sevgili
arkadaşım, bilemiyorum milletvekilini
Eğer önemli değilse
tabii, konuşmayalım hiç!
Halterin durumunu
biliyorsunuz, şu Süreyyanın başına geleni biliyorsunuz.
Eğer siz devlet olarak bu federasyonlara el attığımız
zaman rezil oluyoruz dünyaya. Halterde dünyada en çok başarısızlık
dönemimizi yaşadığımız dönem devletin, devlet
adamlarının, spordan sorumlu bakanların, hükûmetlerin spor
federasyonlarına el atmasıdır. Halterde böyleyiz, atletizmde
böyleyiz. Yani eğer bunları özgür bırakabilirsek biz daha çok
başarılı oluruz diye düşünüyorum.
Bir de
belediyelerimizin
Biliyorsunuz sevgili arkadaşlarım, hiç böyle
durmadan maalesef spor kulüpleri üretiriz, altyapılarına yardım
etmeyiz, amatörlere yardım etmeyiz. Ben söylemiştim,
kızıyordu Melih Bey bana 250 milyon dolarlık oyuncak aldı
oğluna. demiştim. Ankarasporu kurdu belediyenin paralarıyla,
nereden kurduğu belli değil. İstanbul Büyükşehir var bir
tane daha Birinci Ligde. Yani biz, Birinci Ligdeki spor kulüpleri, futbol
kulüpleri işte Diyarbakır olsun, Adana olsun, Şanlıurfa
olsun, doğu ve güneydoğuya gitsin, çeşitli illerde olsun, hem
ekonomik açıdan hem sportif açıdan hem kardeşlik
açısından çok faydalı olur diye düşünüyoruz, ama bakın
Birinci Ligdekine, dört tane: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa,
Kocaeli tamam, başka bir ilimiz yok sanki Türkiye'de.
SADULLAH
ERGİN (Hatay) İzmir yok.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) İzmir yok tabii.
Yani
daraltıyoruz, onu demeye çalışıyorum, yani beş tane,
on tane ille daraltıyoruz. Bir şehirde dört tane Birinci Lig kulübü,
ama belediyeler eğer bunlardan ellerini, eteklerini çekerlerse
Belediyenin
işi değil ki bu! Belediye amatör küme yapsın, altyapı
yapsın, şehir kulüplerinin göçük sahalarını yapsın.
Sahalarının kiralarını ödeyemeyen o kadar çok amatör kulüp
var ki sevgili arkadaşlarım, ama nedense feryatları
çıkmıyor, feryatları çıkıyor da sesleri duyulmuyor.
Neyse, bu kadar, hepsine biz gerekeni yapacağız, elimizden
geldiği kadar uğraşacağız, geleceğiz.
Biliyorsunuz
yarın büyük bir maçımız var. Bu şampiyonada Türk Millî
Takımı çok büyük başarı elde etmiştir. Kim ne derse
desin, çocukların alın teridir. Onlar ter içinde koşarken böyle
nefes alışları bile bizim yüreğimizi hoplatıyordu,
onların her soluk alışı Türkiye'de 70 milyonun soluk
alışı gibiydi. Başarı, herkesin
başarısıdır -bilin diye söylüyorum- yalnız oradaki 18
tane çocuğumuzun değil, Türkiye'de bütün herkesin, o top oynayanlar,
kadrodan çıkartılanlar, millî takıma çağrılmayanlar,
bütün sporcuların başarısıdır, yeter ki bu
başarı
Sevgili arkadaşlarım, işte, zannediyorum biraz
sonra da onları ödüllendireceğiz, maddi açıdan olmasa bile
manevi açıdan onları ödüllendireceğiz diye düşünüyorum.
Tabii, bütün
bunlara geriye dönüp baktığımız zaman sevgili
arkadaşlarım, bunlar cumhuriyetin eserleridir. Mustafa Kemal ve
arkadaşlarının kurduğu bu rejim düzeni var ya, hani bu
cumhuriyet, bazılarının travma yarattı dediği
cumhuriyet. Kan döküldü. 1920lerde sevgili arkadaşlarım, Almanyada
Nazizm, Rusyada komünizm, İtalyada faşizm, yani kısacası,
kısmi demokrasi olan ülkelerden alınıyordu bunlar, tek bireylere
veriliyordu, ama Türkiye'de bir kişiden alınıp millete
dağıldı ve o proje sayesinde, bizim çocuklarımız
Avrupada bugün başarıdan başarıya koşuyor. Gerçi
Türkiyede Mustafa Kemal devrimlerine travma diyenler bunları
anlamayabilirler, bunları pek içlerine sindiremeyebilirler, ama bilsinler
ki, şu bayraklar dalgalanıp, şu ezanlar söyleniyorsa, bu,
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sayesinde olmuştur. Bunu
böyle bilin diye söylüyorum. (CHP ve MHP sıralarından
alkışlar)
Sevgili
arkadaşlarım, insanlar şunu unutmayacak: Millî bayramları
olmayanların dinî bayramları olmaz. Herkes kafasına
yerleştirsin, herkes kafasında netleştirsin, herkes
kafasının içine koysun. Bu başarı geliyorsa, bu
başarı Mustafa Kemal ve arkadaşlarının
yaptığı projeden geliyor, onların Avrupaya dönük yüzünden
kaynaklanarak geliyor. Yoksa Türkiyeyi karanlığa götüren zihniyetle
mücadele ederek neler kazanmışız hepiniz biliyorsunuz. Burada
oturan arkadaşımın kravatı
Ve burada bulunan milletvekili
arkadaşlarımın hepsi Anadolu çocukları. Hanginiz
burjuvanın çocuğusunuz? Hanginiz aristokratın çocuğusunuz?
Hepimiz öyleyiz. Ben Malatyadan gelen Kürt Mevlütün oğluyum. Eğer
bu koltuklarda oturuyorsam, Dengir Mir Mehmet Fırat bu koltuklarda oturup
Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkan
Yardımcılığını yapıyorsa, eğer Tayyip
Erdoğan -beğenirsiniz beğenmezsiniz, kimisine göre eksik
olabilir- Başbakanlık yapıyorsa bu ülkede, bu, Mustafa Kemal
devrimleri ve bu rejim sayesinde olmuştur. Herkes haddini bilecek, sözünü
geri alacak sevgili arkadaşlarım. Neyin taravmasıymış
bu, kimin beyni karışık, onu merak ediyorum. Mustafa Kemal ve
arkadaşları, bu devrimleri yaptıktan sonra, Anadoluya
gittikleri zaman -Anadolunun bütün
şehirlerinde, hangi şehre giderlerse gitsinler- o milletin
sevgisiyle, milletin coşkusuyla bağırlarına basa basa
karşılandılar. İnsanlarımız sokakta
ağlıyorlardı, Mustafa Kemali görmek için yarış
ediyorlardı. Böyle kan dökeceğiz, böyle mücadele edeceğiz, böyle
çaba sarf edeceğiz, çıkacak birisi, gelecek diyecek ki: Mustafa
Kemal devrimleri travma yarattı.
Sevgili
arkadaşlarım, buna önce Adalet ve Kalkınma Partisinin
karşı çıkması lazım. Şurada ne diyor bak:
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ne güzel
söylemiş Mustafa Kemal. (AK Parti sıralarından gürültüler)
Sizden söylüyorum, sizden, sevgili arkadaşlarım, biliyorsanız
bunu mesele yok. Biliyorsanız, kulağını çekeceksiniz,
diyeceksiniz ki: Arkadaş, niye söylüyorsun sen bunu? Biz burada
oturuyorsak, bu yazılar varsa Mustafa Kemalin devrimleri sayesinde olmuştur,
devrimleri sayesinde. 50lilerde İsmet Paşa kendi eliyle teslim etti
bize demokrasiyi sevgili arkadaşlarım. Etmeyebilirdi,
hatırlarsanız, 1946da seçim yapıldıktan sonra Teslim
etme dediler. Dediler ki: Ben demokrasiye inanan bir insanım. Kendi eliyle
götürdü İsmet Paşa, teslim etti. Biz, böyle bir soydan gelen, kökten
gelen bir siyasi partinin mensuplarıyız. Siz burada
oturuyorsanız, milletvekili oluyorsanız, hepiniz yörenizden gelip
buralarda bu yemini ederek burada yaşıyorsanız, bu rejimde
yaşıyorsanız, o sizin beğenmediğiniz, Atatürkçü
diyordunuz ya, Biz Atatürkçüyüz diyordunuz... Atatürkçüyseniz,
çıkın savunun Atatürkü. Arkadaşlarınız hakaret
ediyor, direkt saldırıyorlar artık, karşıdan
saldırıyorlar. Artık öyle şey yok. Hani Kenardan
saldıralım diye yok, artık direkt kafadan saldırıyor.
Direkt karşıdan saldırıyor artık, devrimleri bahane
ederek önce arkadaşlarına, sonra Atatürkün yaptığı
devrimlere. Bunlar çok yanlış şeyler. Bu şeylere tevessül
etmemek lazım. Onu anlatmaya çalışıyorum. Bizim, kendi
tarihimize dönüp bir bakmamız lazım, nereden nereye geldik. Hangi
sayede geldik? Nasıl geldik? Hangi rejimle geldik? Bu devrimler
olmasaydı, bir anda biz nerelerde olurduk sevgili arkadaşlarım?
Bunları çok iyi bilmek lazım. Bunları çok iyi bilerek
konuşmak lazım diye düşünüyorum.
Genel
Başkanlık yapan arkadaşlarımıza bakın Allah
aşkına: Süleyman Demirel bir köylü çocuğu, gelmiş, bu
ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış. Deniz
Baykalın babası 6ncı dereceden bir devlet memuru. Tayyip
Erdoğanın babası bir esnaf, bir çalışan. Abdullah
Gülün babası bir esnaf. Böyle insanlardan geliyor. Sizlerin çoğu,
hepiniz emekle geliyorsunuz, çalışıyorsunuz, didiniyorsunuz.
Çoğunuz memur çocuğu, işçi çocuğu, köylü çocuğusunuz.
İşte, burada oturmamızın bedeli, Mustafa Kemal ve
arkadaşları sayesinde olmuştur.
İKRAM
DİNÇER (Van) Aksini söyleyen yok ki!
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Aksini söyleyen, işte Dengir Mir Fırat.
Söylüyorsunuz kardeşim! Bazı zaman o söylüyor. Söylüyorsunuz.
Söylemiyor musunuz aksini? Söylüyorsunuz.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Travma geçirenler var. Beyin travması
geçirenler var!
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Travma geçiren
Ne demek Travma geçirmek? Travma
geçirmek ne demek sevgili arkadaşlarım? Mustafa Kemal devrimleri
travma geçirtti. demek ne demek?
İKRAM
DİNÇER (Van) Siz anlamak istediğiniz gibi anlıyorsunuz.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Ne demek Travma geçirdi demek? Bunu anlamaya
çalışıyorum. Bu ne demek? Bunu bir açıklasınlar
bakalım ya!
Ben bunu
sosyolojik anlamda söyledim. diyor. Sosyolojik anlamda söylediysen, git,
beyefendi, üniversitede hocalık yap, hocalık! Siyaseti bırak!
OKTAY VURAL
(İzmir) Tramvay mı demiş! Tramvay çarpmış
olmalı!
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Siyaseti bırak, git hocalık yap! (CHP
sıralarından alkışlar) Siyaset adamının
söyleyeceği söz değil o. Ya söyleyeceğin sözü
Allah ne
demiş biliyor musunuz? İki dudak, bir dil vermiş İki
düşünün, bir söyleyin demiş. Ama alıştık biz, Adalet
ve Kalkınma Partisinin iki ileri, bir geri adım gidip gelmesine. Onun
için, çok fazla yadırgamıyoruz diye düşünüyorum. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
Sevgili
arkadaşlarım, tabii moda oldu, Ali Babacan gidiyor yurt
dışına Türkiyeyi şikâyet ediyor, diyor ki: Türkiyedeki
Ermeniler, Rumlar, Yahudiler değil Müslümanlar bile baskı
altında.
ERTEKİN
ÇOLAK (Artvin) Sen futboldan konuş.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) İşte bak, diyorum ki: Bu spor var ya, bu
aydınlık yüzüyle işte, Avrupaya dönük olduğumuz için, bu
rejimlerden kaynaklanıyor. Eğer, siz bunları yok etmeye
çalışırsanız o kızımız gibi
Ne diyor? Ben Atatürkü
sevmiyorum, Humeyniyi seviyorum. Keşke Fransız İhtilali devam
etseydi. Aynı kafada mısınız kardeşim?
BAYRAM ALİ
BAYRAMOĞLU (Rize) Ya, kişisel meseleleri böyle genel mesele hâline
getirme.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Ya, mesele hâli yok. Ama bak, bu nereden
kaynaklanıyor? Bu, böyle boşuna söylenmiş sözler mi, arka arkaya
takip eden sözler mi? İnanıyor musunuz buna? Bir Dengir Mir
Fırat söylüyor, televizyondaki bir kızımız söylüyor. Bir
Dışişleri Bakanı gidip de yurt dışına
Türkiyeyi şikâyet eder mi Allah aşkına ya? Biz
Müslümanlığı Türkiyede aslan gibi yaşıyoruz, bize hiç
kimse karışmıyor. Biz Müslümanlığı Müslüman gibi
yaşıyoruz.
BAYRAM ALİ
BAYRAMOĞLU (Rize) Elhamdülillah yaşıyoruz.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Ama biz Müslümanlığı Ali Babacan gibi
yaşamıyoruz. Ali Babacan Türkiyedeki Müslümanlığın
yaşam şeklini beğenmiyorsa yolu açık kardeşim,
işte şurada. Dön bak, İran var, Irak var, şurası;
gitsin, yaşasın, görsün. Eğer beğenmiyorsa görsün
BAYRAM ALİ
BAYRAMOĞLU (Rize) Bir kişiye indirgiyorsun.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Onu anlatmaya çalışıyorum.
Yani biz
Türkiyeyi şikâyet etmeye, Türkiyeyi hor görmeye
alışmışız. Ya, ne geçiyor elinize anlamadım ki.
Sen bu ülkenin Dışişleri Bakanısın kardeşim,
eğer Türkiyede gerçekten insanlar dinini özgürce kullanamıyorsa
altı yıldır hükûmettesin, ne işe yarıyorsun?
Gereğini yapsana! Gereğini yapmıyorsun, dışarıda
şikâyet ediyorsun. Olmaz sevgili arkadaşlarım, bunlar yanlış
şeyler ama biz bunlara alıştık. (AK Parti
sıralarından Demagoji yapıyorsun. sesleri, gürültüler)
Demagojiyle
alakası yok. Eğer bunların başarısı varsa tamamen
bu rejimin, bu cumhuriyetin getirdiği başarılardır, bu
cumhuriyetin getirdiği kazanımlardır, cumhuriyetin
getirdiği birlik beraberliktir. O bakımdan hiç kimse endişe
etmesin, hangi çabalar içerisinde olursak olalım biz laik, demokratik
cumhuriyetle yaşamaya devam edeceğiz. Biz bu ülkede
çocuklarımızın geleceğiyle ilgili
çalışmalarımıza devam edeceğiz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Sevigen, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
MEHMET
SEVİGEN (Devamla) Sayın Hamza Yerlikayanın getirdiği bu
öneriyi sevinçle karşılıyoruz ve destekliyoruz. Getirdiği
için teşekkür ediyorum.
Beni
dinlediğiniz için hepinize de saygılar, sevgiler sunuyorum, eksik olmayın.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
AK Parti Grubu
adına Sivas Milletvekili Sayın Hamza Yerlikaya.
Sayın
Yerlikaya, buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
AK PARTİ
GRUBU ADINA HAMZA YERLİKAYA (Sivas) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanun Teklifi üzerinde grubumuz adına söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle,
Değerli Milletvekilimiz Mehmet Sevigen Beye çok teşekkür ediyorum
katkılarından dolayı. Bizler de Türkiyedeki, Türkiyemizdeki
sporcularımızın, yurt dışında ülkemizi onuruyla,
şerefiyle, layıkıyla temsil etmiş
sporcularımızın Meclis çatısı altındaki
temsilcileri olmaya bir nebze gayret ediyoruz ve bu konuda da desteklerinden
dolayı kutluyorum, çok sağ olun, var olun.
Ülkemiz
adına çok önemli bir haftayı geride bıraktık. Hepimizin
bildiği gibi, Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finale
kalmamız tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. A Millî
Futbol Takımımızın bu başarısı, yurt içinde
ve yurt dışında tüm vatandaşlarımızın
göğsünü kabartmış ve büyük sevinç gösterileriyle
kutlanmıştır. Vatandaşlarımıza bir konuda
hatırlatma yapmak istiyorum: Hiçbir başarı insan hayatından
önemli değildir. Silahları artık bir kenara bırakalım.
Silah bir kutlama aracı değildir. Sevinçler hüzünlere
dönüşmesin, davullarla, zurnalarla, halaylarla sevinen bir Türkiye olmaya
artık alışalım.
Bu büyük başarıda
emeği olan herkese huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Teknik ekibi, federasyonu, yönetimi, idaresi, masörüne kadar, sporcularına
kadar herkesin bu başarıda büyük katkısı olduğuna inanıyor,
çarşamba günkü mücadelede de millî takımımızı
canıgönülden destekliyor, büyük başarıya imza atacaklarına
inanıyorum.
Değerli
milletvekilleri, ben bugün size sporun, ülkelerin kültürel, sosyal,
coğrafi yönden tanıtımına, uluslararası itibarın
artmasına, ekonomik yönden kalkınmasına ve birçok olumlu
etkilerinden bahsetmek istiyorum. Ama, yaşamış olduğumuz
son on beş gün bize bunları fazlasıyla
anlatmıştır. Sporun insanın kişiliği üzerinde
olan etkileri göz önünde tutulduğunda, insanın kişilik
gelişimi açısından sporun önemi yadsınamaz; insanların
başarılı olma ihtiyacı, psikososyal gelişim süreci
içerisinde kendine olan güvenini kazanması ve tazelemesi
açısından büyük önem taşır. Kişinin kendisini
başarılı kılabilmesi ve hissetmesinin en kolay yolu spor
ile olmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, ülkemiz ve milletimiz adına yurt dışında
çok zor başarılar elde ediyoruz ve bu başarıların bir
kısmı aynı sporcularımız tarafından
tekrarlanmakta. Biz bu değerlerimizi el üstünde tutmalı,
yaşatmalı ve çoğaltmalıyız.
Üzülerek
belirtmek isterim ki -belki bu, bizlerin istemediğimiz yönü- bir
değerimizin yaşarken kıymetini maalesef bilemiyoruz.
Kıymetini bilmek için illaki onu musalla taşında görmeye
alışmış bir toplum olmaktan vazgeçmek gerektiği
kanaatindeyim.
Saygıdeğer
milletvekilleri, bundan sonra şampiyonlarımızın
değerini yaşarken bileceğiz, onlara layık olduğu
değeri vereceğiz. Yeni şampiyonların
çıkmasının önündeki engelleri kaldırmış
olacağız. Gençliğe örnek olarak onları gösterecek, bu
çalışmalarla hazırlıklarımızı
sürdüreceğiz. Sporu bıraktıktan sonra muhtaç olmadan daha iyi
imkânlarla yaşamak ve yaşatmak için elimizden gelen ne varsa onu
yapmak gayreti içindeyiz.
Değerli
milletvekilleri, olimpiyat ve dünya şampiyonaları gibi önemli ve
büyük spor organizasyonlarında başarı kazanan üst düzey
performans sporcularının faal sporculuk dönemlerinde söz konusu
başarıları kazanabilmesi için yapmak zorunda oldukları
sportif çalışmalar çoğu zaman öğrenim ve çalışma
hayatını aksatabilmekte ve bu durum faal sporculuk döneminin sona
ermesiyle birlikte söz konusu sporcuların maddi yönden çok zor durumda
kalmalarına neden olmakta, zaman içinde söz konusu
başarıların unutulması da sporcuları manevi yönden
yıkmakta ve yeni nesillerin de spor yapma azmini olumsuz yönde
etkilemektedir. Bu kanun teklifiyle başarılı sporculara ve ailelerine aylık bağlanması
maddi yönden, devlet sporcusu unvanı verilmek suretiyle de manevi yönden
takdir edildiklerini görmek, onları refaha ulaştırmanın
yanı sıra spora yeni başlayan çocuklarımıza büyük bir
şevk katacaktır. Devletimizin ve kurumlarımızın verdiği
maddi ve manevi destek çok büyük moral kaynağıdır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin çocukları var.
Onların en iyi şekilde eğitim almaları için şahsen
elimizden ne gelirse fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz. Çünkü,
bizden sonra kimseye muhtaç olmasın, iyi eğitimli,
donanımlı olsun istiyoruz ve en önemlisi, gelecekte bu memleketi
onlara emanet edeceğiz.
Şimdi tüm
milletvekillerimize bir soru sormak istiyorum: Çocuğunuzun öğretmeni
size gelse, Evladınız derslerinde başarılı, fakat
karate, judo, halter, güreş gibi başka branşa yeteneği var.
Üstünde durulursa ileride ülkemize uluslararası alanda başarı
getirebilir. dese, siz evladınızın eğitimini yarıda
kesmesini ya da aksamasını göze alabilir misiniz?
Bakınız
sayın milletvekilleri, ben olimpiyat şampiyonu bir sporcu olarak
inanın Göze alırım. diyemiyorum. Bizler hayatta en büyük
riskleri kendi isteğimizle göze aldık. İşte ben
yükseköğrenimimi daha yeni tamamladım. Normal süremden on yıl
geriden geliyorum. Ama benim için zarar değil. Neden? Çünkü,
akranlarım üniversitede öğrenim görürken ben daha mühim işler
yaptım, milletim ve ülkem adına her gün çok uzun süren idmanlar
yaparak ülkeme çok ciddi başarılar getirmiş bir milletvekili
olarak buradan konuşuyorum. Siz bu riskleri çocuğunuz için alabilir
misiniz ya da müsaade eder misiniz?
Her iyi sporcu
şampiyon olamayabilir. Binlerce iyi seviyede sporcu var ama her
defasında yalnızca bir tanesi şampiyon oluyor. Şöyle geriye
dönüp hafızanızda yaşadıklarınızı bir
tazeleyelim. Hayatınızda girdiğiniz risklerin kaç tanesini kendi
çocuğunuzun yaşamasını istersiniz?
İşte,
değerli milletvekilleri, bu kanunla şampiyonlarımızı,
dolayısıyla evlatlarımızı daha güzel bir gelecek
bekliyor. Artık spor yapmak isteyen çocuğumuza cevaben Evladım,
bunun sonu yok; işsiz kalırsın, aç kalırsın.
demeyeceğiz ve bundan sonraki cümleyi literatürümüzden
çıkaracağız. Şampiyonlarımız sporu
bıraktıktan sonra da maddi anlamda örnek bir yaşam sürecek, çocuklarımız
spora yönelecek, hem fikren hem de bedenen sağlıklı nesiller yetişmiş
olacak. Sigaraya ve uyuşturucuya
başlama yaşının dünyada ilköğretim
çağlarına indiği günümüzde evlatlarımızı bu kötü
alışkanlıklardan bu sayede uzak tutmuş olacağız.
İçinde
yaşadığımız bilgi çağında her geçen gün daha
cazip hâle getirilerek evlatlarımızı sosyal hayattan
uzaklaştıran bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik ürünlerin
bundan sonra çocuklarımızın daha az vaktini alacağı
kanaatindeyim. Her geçen gün daha
karmaşık hâle gelen sanal dünyanın olumsuz etkilerinden
çocuklarımızı kurtaracağız. Sağlıklı
bir bedene ve beyne sahip nesiller için imkânlarımızı bugün
seferber etmezsek gelecekte bizleri bekleyen tehlikeleri, hele de üzerinde
yaşadığımız bu coğrafyada nasıl bertaraf edeceğiz?
Yarın Geç kaldık, eyvah! dememek için, devletimiz ve milletimizin
aydınlık geleceği için bu kanunun vatanımıza,
milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Sporu ve sporcuyu
hiç yalnız bırakmayan başta Sayın
Başbakanımıza, spordan sorumlu Devlet Bakanımıza ve
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüze, siz değerli milletvekillerimize,
Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve 22nci Dönemde Grup
Başkan Vekillerimiz Eyüp Fatsa ve İrfan Gündüz Hocama
katkılarından dolayı çok çok teşekkür ediyorum.
Bu kanunumuzun
Türkiyemize, milletimize, millî
takımlarımıza hayırlı olmasını
canıgönülden diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Yerlikaya.
Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Sayın Mehmet Günal.
Sayın Günal,
buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
MEHMET GÜNAL (Antalya) Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Milliyetçi Hareket
Partisi adına, görüşülmekte olan tasarı hakkında söz
aldım.
Değerli
arkadaşlarım, öncelikle az
önce konuşmasını yapan Sayın Hamza Yerlikaya başta
olmak üzere, emeği geçen bütün bürokrat arkadaşlara, Komisyondaki
arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Burada, spor,
barış, dostluk, kardeşliktir diyoruz. Son dönemde hakikaten
üzerinde uzlaşarak çıkardığımız ender kanunlardan
bir tanesi yani her ne kadar bazı ayrıntılarda
tartıştıysak da. Dolayısıyla, bunun da iktidar grubu
açısından bir örnek olmasını, diğer kanunlarda da
benzer yaklaşımların izlenmesini istirham ediyorum. Böylece daha
sağlıklı bir şekilde kanun yapma sürecini yürütürüz diye
düşünüyorum.
Bu çerçevede
diğer bir teşekkür ve başarı mesajı da Millî Futbol
Takımımıza. Bu, sadece bizim 70 milyon olarak hepimizin
kenetlendiği bir başarı değil, tüm dünyaya örnek olan, bir
nevi büyük takımlara karşı bir başkaldırı
örneği gibi diğer az gelişmiş ülkelere de turnuvadan elenen
ülkelere de örnek olduğumuzu gördük.
Öbür yandan,
yalnız bu kutlamalarda da yine birtakım sıkıntılı
işler olduğunu gördük. Konuşmama başlamadan önce bu konuda
da vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum. Kutlama
yapmasını hâlâ bazı durumlarda beceremiyoruz. Bu konularda da
hassas olunmasını, bir kutlamanın
Bir canın bütün
şampiyonluklardan daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Dolayısıyla, spora uygun şekilde kutlamaların da
yapılmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle
hatırlatmış olmak istedim.
Diğer bir,
spor vesilesi gündeme gelmişken
Değerli arkadaşlarım, biz,
maçın oynandığı sırada Romanyada Meclis Futbol
Takımının Romanyayla yapacağı maç için
oradaydık. Oradaki tepkileri görünce, gerçekten Türkiye'nin
başarısının önemini bir defa daha kavradık. Bu
vesileyle yine futbol takımındaki arkadaşlarıma da
teşekkür ediyorum, emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Son bir, spor
günü, bugün spor günü, onun için az önce de Meclisin tenis turnuvasına
katılım plaketini alıp geldik. Değerli
arkadaşlarım, bu tip sportif faaliyetler, parti ve siyaset gözetmeden
arkadaşlarımızın bir araya gelmesine vesile oluyor ve
başta, ben de konuşmamın başında sporun siyasete alet
edilmemesini, spordaki başarıların da tüm milletin
başarısı olarak tüm Türk milletine mal edilmesi için bu konuda
da hassas olmamız gerektiğini düşünüyorum. Baştan
belirtmiştim, spor, dostluk, kardeşlik, barışın
sembolüdür diye. Dolayısıyla bu müesseseyi yıpratmadan tüm Türk milletine
mal etmeye hep beraber gayret edersek mutlu oluruz.
Şimdi,
sporun toplumsal boyutu var. Öncelikle arkadaşlar, sporu yapan
açısından, kazanmaya dönük teknik ve fiziki bir çaba; izleyen yani
seyirci açısından, yarışmaya dayalı estetik bir süreç;
toplum genelinde oluşturulan bütün içinde de yerine göre o toplumun
çelişki ve özelliklerini olduğu gibi yansıtan bir ayna, yerine
göre de yönlendirmede bulunabilen etkili bir amaç olarak
tanımlayabiliyoruz. Ancak son tahlilde baktığımız
zaman sporun toplumsal bir etkisi olduğu, toplumsal bir müessese
olduğu kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza
çıkıyor.
Değerli
arkadaşlarım, burada bir başka açıdan
baktığımız zaman da spor ülkelere saygınlık
kazandırmak, çeşitli olay ve durumlara tepki göstermek, bazen bir ülkenin
propagandasını yapmak veya belli ülkeleri uluslararası
topluluğa kazandırmak ya da ondan soyutlamak için de kullanılan,
çok yararlı ve etkili olan bir diplomatik araç olarak da
kullanılabilmektedir.
Günümüzde
gelişmiş ülkeler siyasi yapılarına göre belirledikleri spor
politikalarını en etkin şekilde gerçekleştirecekleri spor
örgütlenmeleriyle ve spor yönetimi sistemleriyle yönlendirebilmektedirler.
Zaman içerisinde sporun örgütsel bir yapıya kavuştuğunu ve
yönetsel bir sistemin oluştuğunu görüyoruz.
Toplumun spora
bakış açısı dolayısıyla sporun yönetim ve
organizasyonu büyük bir önem taşıyor. Bu vesileyle bu
saygınlık mücadelesinde önemli bir yeri olan spor faaliyetlerinin
daha organize bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Başarıları
sürekli olan ülkelere baktığımızda, sporun bu
toplumların bir yaşam biçimi hâline geldiğini görüyoruz.
Dolayısıyla başarılı sporcuların ödüllendirilmesi
-bugün bu kanun tasarısında olduğu gibi- veya kendilerinin
teşvik edilmesi ve sporcu yetiştirmeye ilişkin
altyapının oluşturulması bu anlamda büyük önem
taşımaktadır.
Bu amaçla sporun
toplumun çeşitli kesimlerine yayılabilmesi ve yaygın bir hâl
alabilmesi için hem devlet tarafından yerine getirilmesi şart olan
fonksiyonlar hem de fertlerin ve sosyal grupların önemli
katkıları gerekmektedir. Esas itibarıyla bütün insanlar için
spor gereklidir. Sporla birlikte her insan kendine özgü bir yaşam
tarzı geliştirir ve bu esnada da bütün insanlarla bütünleşerek
bir sosyal etkinliğe girmiş olur. Burada, Anayasamızın 59uncu
maddesinde de, her yaştaki vatandaşlarımız için beden
eğitiminin sağlanması yine devletin temel görevi olarak
belirlenmiş bulunmaktadır.
Değerli
arkadaşlarım, diğer bir boyutu sporun, ülkelerin
tanıtım aracı olarak kullanılmasıdır. Bizde
yaygın bir şekilde kulüpler aracılığıyla spor
yapılmakta. Ancak, esas itibarıyla sporun temel kaynağı
olabilecek olan okullarımızdaki spor anlayışı maalesef
gelişmemiş bulunmakta, aynı zamanda altyapısı da
yetersiz bulunmaktadır. Eğer sporda uluslararası
başarıları kalıcı hâle getirmek istiyorsak,
yaygın olarak sporun yapıldığı kulüplere eşit
imkânların yanı sıra bunları çalıştıracak,
süreklilik sağlayacak sağlam bir sistemin de tesis edilmesi
gerekmektedir.
Diğer bir
husus da sporda toplam kalite yönetiminin yaygınlaştırılması
olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada spor
kulüplerimizin yapısının geliştirilmesi ve antrenörlerin
yetiştirilmesi, altyapı sorunlarının giderilmesi ve mahallî
idareler tarafından ve spor kulüpleri tarafından sistemli bir
şekilde spor tesislerinin kazandırılması ve
taraftarların ve seyircilerin de tatminini sağlayacak bir sistemin
oluşturulması önem kazanmaktadır.
Değerli
arkadaşlar, sporun yaygınlaşması açısından
diğer önemli bir husus ise medya unsurudur. Geçmişten günümüze
doğru baktığımız zaman hem sporun medyaya hem de
medyanın spora karşılıklı etkisi görülmektedir.
Özellikle sporun tüm dünyada bir sosyal olgu olarak gelişmiş
olduğu konumda kitle iletişim araçlarının büyük rolü olmuştur.
Medya, sporun
bunca değişik çeşidi, fizyolojisi, anatomisi, antrenman
planlaması ve periyotlaması, organizasyon ve yönetimi, psikolojik ve
sosyolojik yönü karşısında gerekli uzmanlaşmayı henüz
sağlayamamıştır. Bu çerçevede, değerli arkadaşlar,
özellikle profesyonel sporun gazetelerde daha çok yer
aldığını ve birçok amatör spor dallarındaki
başarılarımızın maalesef bu derece
önemsenmediğini ve küçük puntolarla iç sayfalarda yer
aldığını görüyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, burada diğer bir husus da sporun millî bir
politika hâline getirilmemiş olmasıdır. Bu çerçevede Milliyetçi
Hareket Partisi olarak her zaman çözümden yana olduğumuzu ve her konuda da
çözümlerimizi sizlerle paylaştığımızı
biliyorsunuz. Bu hususlara geçmeden önce Atatürkün iki önemli sözünü sizlerle
paylaşmak istiyorum. Ulu Önder diyor ki: Spor yalnız beden
yeteneğinin bir üstünlüğü sayılamaz. Anlayış ve zekâ,
ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı geri
olan kuvvetliler, zekâ ve kavrayışı yerinde olan daha az
kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ve arkasından o meşhur
sözünü söylüyor: Ben, sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda
ahlaklısını severim. Ve diğer bir sözünde ise Her
çeşit spor faaliyetlerini Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana
unsurlarından saymak lazımdır. Bu işte Hükûmetin
şimdiye kadar olduğundan daha ciddi ve dikkatli davranması, Türk
gençliğini spor bakımından da millî heyecan içinde özenle
yetiştirmesi önemli tutulmalıdır." diyor.
Bu çerçevede,
demek ki millî bir politika hâline sporu getirmeden ve gençliği buna
yönlendirmeden başarılı olmamız mümkün değildir. Biz
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk toplumunun her ferdinin, özellikle
gençliğin beden ve ruh sağlığını geliştirmek
için millî bir spor politikası uygulanması gerektiğini
düşünüyoruz. Bu çerçevede sigara, alkol ve her türlü uyuşturucu madde
kullanımına, kumar ve benzeri alışkanlıklara,
fuhuş, anarşi ve teröre karşı gençleri korumak ve
bilinçlendirmek amacıyla aile müessesesinin güçlendirilmesine, gençlerin
kendilerini ifade edebilecekleri sosyal ve kültürel ortamların
oluşturulmasına önem verilmeli, spor ve sosyal faaliyet
imkânları geliştirilmelidir.
Diğer bir
önemli husus ise, millî spor politikamız doğrultusunda, gerekli insan
gücünün yetiştirilmesine ağırlık verilmeli, mevcut
eğitim-öğretim kurumları iyileştirilerek yeterli tesis ve
öğretim elemanına sahip olanlar spor bilimleri fakültesine
dönüştürülmeli, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine
hız kazandırılmalıdır.
Ayrıca bu
çerçevede, sporcunun sağlığına önem verilerek bu amaçla
spor hekimliği yaygınlaştırılmalı, sporcular
sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmalıdır.
Modern spor
dallarıyla birlikte az önce de bahsetmiş olduğum amatör
sporların yanı sıra geleneksel sporların -örneğin
yağlı güreş ve cirit gibi-
yaygınlaştırılması ve uluslararası hâle
getirilmesi için de tedbirler alınmalıdır.
Ayrıca bu dostluk,
barış ve kardeşlik timsali sporun Türk dünyasında da
yaygınlaşması ve bu ülkelerin birbiriyle kaynaşması
için Türk dünyası spor şenliklerinin organize edilmesi
gerektiğini düşünüyoruz.
Dolayısıyla,
sonuç olarak, millî bir spor politikası çerçevesinde hem spor
altyapısının hem de spor üstyapısının
geliştirilmesi gerekmektedir ve bu çerçevede de bütün yerel yönetimlerin,
kamu kurum ve kuruluşlarının, millî eğitim
kurumlarının bu altyapının yapılmasına destek
vermesi ve topyekûn, gençlik politikasıyla birlikte bir spor
politikasının oluşturulması gerekmektedir.
Bu vesileyle, son
bir hususu daha dikkatlerinize sunmak istiyorum. Komisyonlarda da
tartışmıştık ama bu süreçte gerçekleşmedi. Sporun
dışında da bilim dallarında, bilim olimpiyatlarında,
uluslararası alanda Türkiye'nin tanıtımına katkıda
bulunan, Türkiye çapında değil sadece, dünya çapında
başarılı olan diğer insanlarımıza da bu kapsamda
teşvik verilmesi, onların yetiştirilmesine de destek
olunması gerekmektedir.
İnşallah
diğer kanun teklif ve tasarılarıyla bunları da yüce Meclis
olarak gerçekleştiririz diyorum.
Tekrar millî
takımımıza ve emeği geçenlere başarılar
diliyorum. İnşallah finalde de şampiyon olmak üzere hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Günal.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, gruplar adına konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şahsı
adına söz talebi var mı efendim? Yok.
Teklifin
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
BAŞARILI SPORCULARA AYLIK BAĞLANMASI İLE
DEVLET SPORCUSU UNVANI
VERİLMESİ HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Amaç
MADDE 1- (1) Bu
Kanunun amacı; Türk vatandaşlarından uluslararası düzeyde
üstün başarı kazanmış amatör sporculara ve bunların
ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile
takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör
sporcuların milli takım teknik direktörlerine aylık
bağlanması ve uluslararası düzeyde üstün başarı
kazanmış sporcular ile bunların milli takım teknik direktör
ve antrenörlerine "Devlet Sporcusu" unvanı verilerek, bu başarılarının
taltif edilmesi suretiyle Türk vatandaşlarının spora özendirilmesi
ve bu çerçevede Devlet tarafından yapılacak yardımların
şekli ile bu yardımlardan yararlanma usul ve esaslarının
tespit edilerek Devlet Sporcusu unvanı verilmesine ilişkin
şartların belirlenmesidir.
BAŞKAN
1inci madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut.
Buyurun
Sayın Bulut. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; 254 sıra sayılı
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi isimli teklif hakkında grubumun
düşüncelerini ifade etmek üzere -1inci madde hakkında-
huzurlarınızdayım. Yüce Türk milletini ve muhterem heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, önümüzde bizlere büyük mutluluklar yaşatan millî
takıma Almanya maçında başarılar diliyor, maç
sonrasında, geçtiğimiz günlerde şehir
eşkıyalarının yapmış oldukları bu büyük
üzüntüye bir şekilde dur denilmesini, faillerinin tespit edilerek
cezalandırılıp daha sonra akıl ve ruh hastanelerinde
bunların tedavi ettirilip düzelmeden çıkarılmamasını
diliyorum. Millî Futbol Takımımızın bu
başarısı hepimizi mutlu etmiştir. İnşallah,
Almanya zaferini de hep birlikte coşkuyla, ama zararsız, ama
kavgasız bir şekilde karşılayacağız diyorum.
Değerli
milletvekilleri, Anayasanın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler
başlıklı Üçüncü Bölümünde yer alan Gençliğin
korunması başlıklı 58inci madde ve 59uncu maddede,
devletin başarılı sporcuyu koruması emredilmektedir.
Ben, bizim bayrağımız
olan, başımızın tacı olan, İstiklal
Marşını dünyaya dinletmiş, bayrağımızı
dalgalandırmış Değerli Milletvekilimiz Hamza Yerlikayaya,
Sayın Bakanıma ve bu işin mutfağı olan Beden Terbiyesi
yetkililerine teşekkür ediyorum, geç de olsa devletin görevi olan bu
görevi yerine getirmek adına böyle bir teklifi gündeme getirdiler. Bu
teklif tabii ki aynı zamanda bir ihtiyaçtan da meydana geldi. Ülkede böyle
başarılara imza atmış birçok sporcu, eğer imkânı
ve çevresi varsa hayatını iyi şekilde, bir şampiyona yakışır
vaziyette devam ettirmiştir. Ama bir sporcumuzun, Yozgatın bir
köyünde çobanlığa mahkûm edilmiş eski bir şampiyonun o
acı kaderini görmenin üzüntüsü içerisinde, bunun milletimizin bir
ayıbı olduğunu huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.
Başarı
çok ihtiyacımız olan, bulunduğumuz coğrafyada mecburiyetten
bizi mahkûmiyete götüren çok önemli bir kavram. Sadece sporda değil
sanatta, bilimde, bu noktada büyük başarılara, şampiyonluklara
ihtiyacımız var. Ülkede bunların ihmal edilmediğini,
haklarının verildiğini, layık oldukları kıymetin
kendilerine tanındığını ifade etmek çok zor. Gerçi,
hangi kesimin hakları ihmal edilmemiştir diye bakarsanız, genel
nüfusta toplam gelirden en az pay alan yüzde 20lik kesim ile en çok pay alan
yüzde 20lik kesim arasındaki açının giderek büyüdüğünü ve
bu farkın 8 kata ulaştığını düşünecek
olursak, asgari ücretin 630 lira, bir devlet memurunun ortalama 850 lira
aylığının olduğunu da düşünürsek, ülkede
gerçekten şartların hiç de iç açıcı
olmadığını, insanların zor ayakta durduğunu ifade
etmek gerekiyor.
Ben, bölgemden
bugün sabah geldim. Manyas ilçesini gezdim. Manyas ilçesinde, çiftçiler
buğdayı başakta, kilosunu 25 kuruşa satmışlar.
Niye sattınız? dediğimde, kendileri Tarlam ipotekliydi.
Bankaya mı verseydim? Mecburen sattım. diye ifade ettiler.
Değerli
milletvekilleri, bölgemizde halkımızın içinde bulunmuş
olduğu bu durum tabii ki sporla
Sporun yeri ayrı.
Başarıları gölgelendirmemesi lazım. Türk gençliğinin
sağlıklı bir spora kavuşması, bunun beden ve ruh
sağlığının karşılanması için devlet
olarak, millet olarak üzerimize ne düşüyorsa mutlaka yapmamız
gerekiyor. Okullarda ders programları, müfredat programları buna göre
planlanmalı, buna göre düzenlenmelidir.
Eğitimde
başarı gencin yeteneklerini tespit etmek, yetenekleri
doğrultusunda onun eğitimini sağlamakla mümkündür.
Okullarımızda yabancı dil eğitimi veririz. Üniversite
öncesi altı yıl, üniversitede dört yıl, on yıl yabancı
dil eğitimi alan çocuğumuz, on yıl sonunda bir yabancı dili
konuşamaz. O hâlde, bu dili ders olmaktan çıkaralım, bunun
eğitimini vermeyelim veyahut da bilimsel, çocuklara faydalı,
öğretilebilir bir şekle sokalım. İşte, beden
eğitimi derslerinin de okullarda sporun gelişmesine bu noktada yeteri
kadar bir temel oluşturmadığını ifade etmek istiyorum.
İşte,
bir teknik arıza da var. Sporla ilgili birim, Beden Terbiyesi Genel
Müdürlüğü bir bakana bağlıdır. Yine, gençlerin beden
eğitimleriyle ilgili Millî Eğitim Bakanlığı ayrı
bir şekilde eğitim, faaliyet sürdürmektedir. Bunların bir arada,
bir araya gelip koordinasyonunun sağlanması konusunda zaman zaman
tesislerin kullanılmasında, programların yapılmasında
güçlükler de çekilmektedir. Ülkemizde spor faaliyetlerinde bu anlamda kurumlar
arasında birlikteliğe, paylaşıma, iş birliğine
ihtiyaç büyüktür.
İlköğretim
çağından itibaren her çocuğun, eğitim, sağlık,
güvenlik adı altında çocukların bir takibinin olması
lazım. Türkiyede gençlerimizi, çocuklarımızı
gelişigüzel yetiştiriyoruz. Sporda da böyle. İlgilenen
ailelerin, özellikle iyi yetişmiş öğretmenlerin tespit
ettiği yetenekler, daha sonra çevre imkânlarıyla elinden tutularak
bir yere getiriliyor. Yoksa çocuğumuzun ilkokuldan itibaren,
ilköğretim okulundan itibaren eğitimdeki başarısı
nedir, bu çocuğumuzun bir disiplin suçu, meyli, temayülü var
mıdır, spordaki istidadı, yeteneği nedir? Bunların
düzenli bir şekilde takip edilmesi mümkün değildir. Öğrenci
takip dosyaları vardır okullarda, sadece âdet yerini bulsun diye
doldurulur. Çocuk ilkokulda, ilköğretim okulunda
arkadaşının çantasından hırsızlık yapar,
hırsızlık gibi bir hastalığa sahiptir. Bunun tedavisi
değil, disipline verilir, ceza alır. Eğer bu çocuk çok zeki,
akıllı ise başarılı olur, üniversiteyi bitirir ama bu
özelliği bilinmediği için bir kurumun başına getirilir, o
kurumu soyar. Bu anlamda spordaki bu tespitin yapılarak çocuğun
yetenekleri doğrultusunda ve imkânlar ölçüsünde eğitilmesiyle ondan
çok iyi bir sporcu elde edilmesi mümkün olabilir. Spor için ülkede yeterince
tesislerin varlığından da söz etmek mümkün değildir çünkü
yerel yönetimler yeterince
Bu anlamda çalışmalar gösteriliyor.
Bir
yanlış kanaat, ülkede spor deyince sadece futbol akla geliyor.
Hâlbuki kendi imkânlarımızla ata sporumuz güreşten tutun, üç
tarafı denizlerle çevrili, 7.333 kilometre sahil şeridine sahip,
dünyada en uzun sahil şeridine sahip ülke olarak, Avrupada her
ilköğretim okulunda yüzme ve oralardaki göllerde yelkencilik dersi
verilirken biz bu zengin sahillerin fakir insanları, sahipleri, kaderini
bize dayatanlara karşı yıllarca hep suskun kaldık.
İşte, benim yetiştirdiğim yelkenci, Avrupa şampiyonu
olmuş çocuklarımın da şu an yaşları tutmuyorsa
bile önümüzdeki yıllarda, yaşı kırka geldiğinde bu
çıkacak yasadan faydalanarak hayatını idame ettireceğini
görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Yine, babalar,
aileler çocuklarını İleride iyi bir futbolcu olsun, para
getirsin. diyerek, İstikbalini sağlasın. diyerek sadece o
yöne kanalize etmek yerine, Eğer başarılı bir sporcu
olursa yarın devlet ona bakacak. kanaatinin de olması
değişik spor dallarında çocukların yetişmesinin
fırsatını yakalayacaktır.
Bu anlamda bu
gelen yasayı biz canıgönülden destekliyoruz. Geç kalmış
olsa bile, bizim bayrağımızı dünyanın her
tarafında dalgalandıran, İstiklal Marşımızı
söyleten, dinleten o kahramanları saygıyla, sevgiyle bizler selamlıyoruz.
Önümüzdeki yıllarda, çıkacak bu yasadan moral alarak, inanarak
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun Sayın Bulut.
AHMET DURAN BULUT
(Devamla) -
büyük başarılara imza atacak olan çocuklarımız
inşallah Türk milletine layık olmanın, onların onurunu,
gururunu, arkasında varlığını hissederek büyük
başarılara imza atarak bizim göğsümüzü yine
kabartacaklardır.
Bu yasanın
hazırlanmasında, tekraren, emeği geçen herkese teşekkür
ediyorum. Spor dünyamıza, Türk milletine hayırlı olması
dileğiyle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu.
Sayın
Aslanoğlu, buyurun efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
Değerli
arkadaşlarım, Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Yasa Teklifinde grubum adına söz aldım. Değerli
arkadaşlarım, demek ki sevgi, barış, dostluk adına
olduğu zaman bu yüce Meclis, ortak değerimiz olan birtakım
şeylerde birleşebiliyor. Bakın bu yasaya, tek bir tane -tüm partilerin,
grubu olan olmayan- tek bir milletvekilinin muhalefet şerhi yoktur.
Herkes, Plan Bütçe Komisyonundaki tüm arkadaşlarım, Sayın
Yerlikayanın -teşekkür ediyorum- hazırladığı bu
teklif görüşülürken tüm milletvekilleri, Plan Bütçe Komisyonundaki
arkadaşlarımız, sevgiyle, dostlukla ve gurur duyarak buna imza
attılar. Demek ki bazı şeyleri, ortak değerde
bulaşabilirsek bu Meclis ortak bir değer yakalayabiliyor. Bunun için,
bu Mecliste bu yasa, ortak bir değerdir, başarının
değeridir. Ülkemizdeki sevginin, dostluğun
Ülkenin buna
ihtiyacı vardır. Ülkenin sevgiye, dostluğa, birliğe,
beraberliğe ihtiyacı vardır. Çünkü spor birliktir,
beraberliktir, başarıdır, hedeftir. Bu Meclis dilerse, demek ki
istediği zaman, ülkenin sorunlarına, birlik, beraberlik, hedef ve
başarı noktasını yakalayabilecek noktaları
bulabiliyor. Bu bir örnek olsun arkadaşlar, hepimize örnek bir yasa
teklifi olsun.
Değerli
arkadaşlarım, tabii, ben öncelikle millî takımımıza
teşekkür ediyorum. Hepimize gurur yaşattı, yaşatıyor
ve yarınki maçta da bir kez daha hepimiz onunla gurur duyacağız.
Ben bugünden millî takımımıza, Hocamıza ve tüm futbolcu
kardeşlerime bir kez daha başarı dileklerimi iletiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bu yasa
Bu dönem, yasama yılında yine bu
Meclis sporla ilgili iki yasayı ortak yasa olarak aldı. Yani demek ki
spor hepimizin ortak noktası, sevgi noktası olduğu zaman
Örneğin, spor kulüplerimiz çok büyük bir mali bataklık içindeydi.
Türkiyedeki özellikle Birinci Ligden sonraki, yani Süper Ligden sonraki
kulüplerimiz bir borç batağındaydı.
Yine Sayın
Arıcı, Sayın Ali Uzunırmak, her iki gruptan ve Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu Türkiyedeki kulüplerimizin sorunlarını hep burada
dile getirdik. Ama Sayın Bakanıma teşekkür ediyorum, çok
sıcak baktı ve geçtiğimiz günlerde, biliyorsunuz, Meclisimiz bu
yasayı kabul etti ve Türkiyedeki spor kulüplerinin
Artık
batmış kulüpler vardı. Yani 50 milyar borcu olan kulüplerimiz
vardı. Süper Ligde değil arkadaşlar, yıllardan gelen bir
kangren borçları vardı. Bir şekilde artık bunu çözdük, bir
şekilde artık on yıla yaydık. Artık kulüplerimiz bunu
Basit faize indirgendi. Çünkü arkadaşlar, bileşik faizdi yani Amme
Alacakları Kanununa tabiydi ve çok yüksek faiz yiyordu. Her yıl
faizi ödeyemezdi bu kulüpler. Bu nedenle ben bir kez daha tüm Meclisimize
teşekkür ediyorum.
Yine sporcu
kardeşlerimizin askerlik yaşlarıyla ilgili bir yasa teklifi
vardı. Yine burada arkadaşlarımız hep beraber baktık,
gerekiyordu ve bu yasa da artık Sayın Cumhurbaşkanı
tarafından imzalandı, bugünden itibaren yürürlüğe girdi
arkadaşlar. Demek ki ortak nokta yakalayabiliyoruz. Türkiye'nin buna
ihtiyacı var, Türkiye'nin sevgiye ihtiyacı var, Türkiye'nin
barışa ihtiyacı var. Türkiye'nin dışarıya,
Türkiye dışına, birlik, beraberlik verdiğine, buna
ihtiyacı var arkadaşlar.
Değerli
arkadaşlarım, başarı toplumu motive eder, başarı
toplumda huzur getirir, başarı toplumda barış getirir ama
eğer başarısızlık varsa o toplumda huzursuzluk
vardır, o toplumda her şey vardır. Bu nedenle, eğer biz,
her dalda, ilimde, bilimde, sporda, her şeyde bir şekilde iyi hedefli
bir ülke olursak ülkede herkes huzurlu ve mutlu olur arkadaşlar.
Değerli
arkadaşlarım, tabii sporcularımız bizim kültür elçilerimiz,
ülkenin yurt dışında tanınmasında yurt
dışında ülkenin vizyonunu, ülkenin kültürel değerlerini
yansıtan bir aynamızdır onlar. Her sporcumuzun
kişiliği, yapısı, karakteri, tavrı bizim ülkemizi
temsil ediyor. Ülke olarak karakterli, kişilikli, namuslu
sporcularımız olduğu sürece ülkemizi dışarıda en
iyi şekilde temsil ediyorsa bu hepimize gurur verir ve ülkenin
imajına büyük yarar getirir. Bu, çok önemli bir etkendir ülkenin
tanıtımında.
Tabii, ben,
dilerseniz işin biraz ekonomik boyutuna girmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, öyle ülkeler var ki
Bakın o ülkenin döviz
girdisine, bir numaralı döviz girdisi futbolculardan
sağladığı döviz girdisidir. Gidin -Afrikada küçük ülkeler
var biliyorsunuz- bakın Ganaya, dünyanın her tarafına futbolcu
ihraç ediyor. Ülkenin en büyük geçim kaynağı, ülkedeki ailelerin en
büyük geçim kaynağı sattığı futbolculardandır
arkadaşlar. Yani, başarı, bir şekilde ülkeye gelir de
getirir hâle geldi. Bugün Türkiyeye baktığınız zaman,
Türkiyede başarılı sporcularımız yurt
dışında görev aldığı zaman, yurt
dışında görev yaptığı zaman mutlaka
kazandığı bu parayı ülkemize getiriyor. Olaya bir de bu
boyutuyla bakın. Biz, ne kadar başarılı sporcu
yetiştirip bu sporcularımızı bir şekilde eğer
uluslararası arenaya gönderirsek hepimiz bundan gurur duyarız. Bir
şekilde bu arkadaşlarımız da ülkeye çok büyük bir ekonomik hizmet
vermiş olur arkadaşlar. Olaya ben bir tarafıyla böyle bakmak
istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, tabii amatör sporcularımız, amatörlerimiz,
hakikaten çok cefa çeken ve sporun çilesini çeken
Özellikle amatör futbol
kulüplerimiz, yağmurda çamurda, bir şekilde hakikaten Türkiyede en
büyük çileyi çeken, en büyük imkânsızlığı olan
kulüplerimizdir. Yani, tüm illerimizde amatör kulüplerimiz -mutlaka yardım
ediliyor ama- son derece güç durumda ve çaresiz, biçare, kendi
eşofmanını kendileri yıkıyor, çantaları yok. Bir
şekilde, bu amatör kardeşlerimize, Türkiye'deki tüm amatör kulüplerimize,
mutlaka, malzeme yardımı yapmak zorundayız. Bu hepimizin görevi.
O insanlar bunu geçim için yapmıyorlar, ekmek için yapmıyorlar,
sadece amatörce yapıyorlar. Amatör sporlara destek olmak hepimizin görevi.
Ben, bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Değerli
arkadaşlarım, tabii, tesisler
Tabii, özellikle amatör sporların
yapıldığı alanlarda hâlâ daha önemli sorunlarımız
var tesisleşme yönünde. Gerçi, ben Sayın Bakana teşekkür
ediyorum. Yani birçok ilde o çok kötü tesislerde önemli aşamalar yapıldı
ve en azından o çamur sahalar, yani yürünmeyecek sahaların çoğu
gitti, ama hâlâ daha amatörlerimizde semt sahaları dediğimiz
Buralarda kulüplerimize amatör evleri yapmak zorundayız. Ben Sayın
Bakandan istirham ediyorum. Tüm kulüpleri bir çatı altında
toplayacak, her birinin birer odası ve ortak soyunma odaları, ortak
duş, ortak kullanımı olan, restoranıyla ve birtakım
dinlenme alanlarıyla ortak amatör evleri olması gerekir. Her ilde, bu
amatör sporcularımızın rahatça kendi evi gibi gidip kullanabileceği
amatör evlerine ihtiyacı var amatör sporlarımızın. Ben, bir
kez daha Sayın Bakana rica ediyorum.
Değerli
arkadaşlar, tabii -vaktim çok dar ama- burada uluslararası arenadaki
şampiyonlarımıza biz bunları getirdik. Doğrudur,
objektif kriterdir, teşekkür ediyorum ama bizim bir de ata sporumuz var:
Yağlı güreşlerimiz. Tabii, bunu nasıl yaparız? Ama bu
ata sporumuz hepimizin ananesi, hepimizin geleneğidir. Örneğin, bir
Kırkpınar yaklaşık altı yüz yıldır devam
eden bir ananedir, bir kültürdür. Bir şekilde, en azından
yağlı güreşler konusunda, yani Kırkpınarda belli
kriterler getirerek bir şekilde bu arkadaşlarımızı da
mutlaka motive etmek zorundayız.
Tabii, bu yasa,
hakikaten belli evrede çok iyi bir yasa olacaktır ve hepimiz biliyoruz
birçok başarıyla şampiyon olmuş
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) -
birçok başarıya imza atmış
millî sporcularımızın nasıl bir şekilde
hastalandığını, bakıma muhtaç olduğunu ve çaresiz
kaldığını
Her gün bunları gördük biz. Onun için, bu
yasa, en azından bu başarılı sporcularımızın
onurunu Türk milletinin onuru gibi başında taç edeceğimiz bu
sporcuları
Bu yasa bu
açıdan çok önemlidir arkadaşlar. Bunlar bizim değerlerimizdir.
Bunları perişan etmeyecektir bu yasa ve bu nedenle tüm Meclisin
katıldığı, tüm milletvekillerinin ortak değeri olan
barış, sevgi, sporun ülkemize başarılar getirmesini
dileyerek hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Madde üzerinde
bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 1 inci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Abdurrahman
Arıcı Yılmaz
Helvacıoğlu Hüseyin
Gülsün
Antalya Siirt Tokat
Hamza
Yerlikaya Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Sivas Malatya
Madde 1- Bu
Kanunun amacı; Türk vatandaşlarından uluslararası düzeyde
üstün başarı kazanmış amatör sporculara ve bunların
ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile
takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör
sporcuların milli takım teknik direktör ve antrenörlerine aylık
bağlanması ve uluslararası düzeyde üstün başarı
kazanmış sporculara Devlet Sporcusu unvanı verilerek, bu
başarıların taltif edilmesi suretiyle Türk
vatandaşlarının spora özendirilmesi ve bu çerçevede Devlet
tarafından yapılacak yardımların şekli ile bu
yardımlardan yararlanma usul ve esaslarının tespit edilerek
Devlet Sporcusu unvanı verilmesine ilişkin şartların
belirlenmesidir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Hükûmet önergeye katılıyor mu?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yapılan
düzenleme ile antrenörlerin şeref aylığı almalarına
imkân sağlanmıştır.
BAŞKAN
Komisyonun takdire bıraktığı, Hükûmetin
katıldığı önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 19.26
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.42
BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Canan
CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121inci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
254 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
1inci maddeyi
kabul edilen önerge doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu
Kanun, müsabakaların yapıldığı dönem itibariyle
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından olimpik veya
paralimpik spor dalları içinde kabul edilmiş spor
dallarının büyükler kategorisinde; Olimpiyat Oyunlarında, Dünya
veya Avrupa şampiyonalarında ferdi ya da takım sporlarında
takım halinde birinci, ikinci ve üçüncü olan amatör sporcular ile
bunların ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve
çocuklarını ve takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu
olmuş amatör sporcuların milli takım teknik direktörlerini ve
Devlet Sporcusu unvanı verilmesi açısından da milli takım
antrenörlerini kapsar.
(2)
Katılımcı ülkeler ve yarışma kategorisi itibariyle
birinci fıkra kapsamına girmekle birlikte belirli nüfus veya sosyal
gruplar ya da meslekler ile sınırlı olarak düzenlenen oyun veya
şampiyonalar ile bu oyun veya şampiyonalarda alınan dereceler bu
Kanunun kapsamı dışındadır.
BAŞKAN
Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Isparta Milletvekili
Sayın Nevzat Korkmaz.
Sayın
Korkmaz, buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Başarılı Sporculara Aylık
Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında
Kanun Teklifi ile ilgili söz almış bulunuyorum partim ve şahsım
adına görüşlerimizi ifade etmek üzere. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, son yıllarda artan bir ağırlıkta hem
ülkemizin hem de dünyanın gündemini üç konunun belirlediğini
dikkatlerinize sunmak istiyorum. Nedir bunlar? Bunlar spordur, kültürel
aktivitelerdir, sanattır. Bir dönem hobi gibi değerlendirilen,
ihtiyari bir uğraş gibi görülen bu alanlar, bugün, tüm devletlerin
özel önem verdiği, milyarlarca dolarlık kaynaklarını
ayırdığı alanlardır. İşte en bariz
örneği, yaklaşık on beş-yirmi gündür tüm dünya 2008 Avrupa
Futbol Şampiyonasını konuşuyor. Ne mutlu ki, yine bütün
dünya Türk millî takımının olağanüstü mücadelesini ve
başarısını alkışlıyor. Uzmanlar
araştırmış, millî takımın başardığı
ülke tanıtımını yapmanın bedeli 200 milyon euro kadar.
Bu
başarı sadece sportif sonuçlar doğuran bir netice değil,
diğer ülkelerin ve dünya kamuoyunun ülkemize bakış
açısının değişmesinden tutun
sporcularımızın yabancı ülkelere ihracına yani
transferine kadar, reklam sektöründen medyaya kadar birçok alanda
kazanımlar sağlayan bir sektör. Bu yüzden altın yumurtlayan bu
sektöre ve sektörün kahramanlarına, aktörlerine yatırım yapmak
lazım.
Hem ülke
insanının sporla tanıştırılması, sportif
alanlarda yetiştirilmesi hem de ülke tanıtımına büyük
katkılar yapması sebebiyle devletler spora ve sporcuya büyük destekler,
primler vermekte, onları âdeta başarılı olmaya mecbur
bırakmaktadırlar.
İsimleriyle
bayraklaşmış, markalaşmış öyle sporcular
vardır ki onun ismiyle ülkeleri anılır hâle gelmiştir.
Bugün futbolun Brezilyaya, Arjantine, voleybolun Çine, Japonyaya, boksun
Kübaya, güreşin Türkiye, İran ve Rusyaya tanıtım
katkılarını kim inkâr edebilir. Futbolda Brezilya ekolü ,
Alman ekolü, basketbolda Amerikan ekolü boşuna mı
söylenmiştir.
Milliyetçi
Hareket Partisi olarak bu tasarıyı genel olarak desteklediğimizi
ancak katkı mahiyetinde birkaç hususa da değineceğimizi
belirtmek istiyorum. Sporun geliştirilmesi ve sporcunun desteklenmesi ile
uluslararası alanda başarılı sporcuların
yetiştirilmesi, özellikle aleyhinde kampanyalar düzenlenen bizim gibi
ülkeler açısından son derece önem arz etmektedir.
Başarılı sporcuların tanıtım atağında
ülkenin vitrinine konulan biblolar olduğunu ancak bu tür sporcuların
yetiştirilmesinin ve başarılı konumlarının
muhafaza edilmesinin önemli bir maliyet getirdiğini, elbette ülke
tanıtımına katkı sağlayan sporcuların bu manada
desteklenmesinin gerekli olduğunu ifade etmeliyiz. Çünkü, çok iyi
biliyoruz ki spor vitrinindeki sporcular kendisinden sonra gelen birçok genci,
çocuğu etkileyip, onları spora sevk edebiliyor. 12 dev adam değil
mi ülkemizde basketbolun yeniden keşfedilmesini sağlayan?
Galatasarayın, Fenerbahçenin, millî takımın
başarıları değil mi ülkede çocuklarımızı
Arda, Nihat, Semih olmaya özendiren? İşte, Hamza Yerlikaya, eminim
arkasında kendisini örnek almış birçok güreşçi sporcu
bıraktı.
Profesyonel spor
dalları değil sadece kastettiğimiz. Asıl olarak ve bununla
birlikte, profesyonel sporcuları yetiştiren ve gündeme
kazandıran amatör spor dalları ve amatör sporcular. Amatör spor
dalları ve sporcular desteklenmeli, bu alana yapılan
yatırımlara da teşvik kolaylıkları getirilmelidir
diyoruz. Meşhur söz: Futbol sadece futbol değildir. Spor
dallarının tüm dünyada belki de en popüleri olan futbol ve tabii ki
diğerleri aynı zamanda milyonlarca insanın karnını
doyurmaktadır. Önemli bir sektördür ve istihdam sağlamaktadır.
Bu alanlara getirilecek yatırım kolaylıklarını da
istihdam paketi çerçevesi içerisinde değerlendirmek daha doğru
olacaktır.
Bu
düşünceyle sadece başarılı sporcuları değil bu
sporcuları yetiştiren kulüplere de destek olmak gerekmektedir.
Şampiyonluklar kazanmış, ülkelerini en iyi biçimde temsil
etmiş bazı kulüplerin borç batağına düştüklerini ve
âdeta kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını
üzüntüyle izlemekteyiz. Başarılı sporcular ile kucaklaşmak ve
onlarla aynı fotoğraf karelerine girmek bir maharet olmasa gerek.
Bundan daha önemlisi, bu kulüplerin yaşayabilmesi, ülkeye sporcu
kazandırmaları konusunda önlerinin açılması ve destek
verilmesidir.
Dünyadaki spor
pastasından büyük paylar alan ülkeler, kulüpleri ve sporcuları bu
oyunda önemli aktörler olarak görmektedirler. Açıkçası, profesyonel
anlamda ülkeye gelir kazandıran ve ülkeyi tanıtma konusunda
altın yumurtlayan tavuğu kesmemekte, aksine beslemektedirler. Sporu
okullaştırmakta, okula sporu sokmaktadırlar, sporcunun
eğitimli olmasına büyük önem vermektedirler ve böylece ülke
tanıtımında azami faydayı temin etmeye
çalışmaktadırlar. Başarılı sporculara burs
vererek diğer sporcuların da ondan istifade etmesine zemin
hazırlamaktadırlar.
Bu ve benzeri
önerilerin bütün olarak bir araya getirildiği ve Türk sporunun
geliştirilmesini, Türk sporcusunun desteklenmesini amaçlayan bir yasa
çalışmasının vakit geçirilmeden Meclise getirilmesini
istediğimizi, beklediğimizi, sadece maaş ve unvan verilmesi
teklifinin palyatif bir teklif olduğunu, buna rağmen, özellikle zor
durumda olan sporcularımızı düşünerek bu yasaya destek
vereceğimizi belirtiyor, yarın İsviçrenin Basel kentinde
yapılacak 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası yarı finalinde
Almanya ile karşılaşacak Millî Futbol Takımımıza
üstün başarılar diliyor, perşembenin yeni bir zaferi
getirmiş olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN -
Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.
Şahsı
adına başka bir söz talebi var mı? Yok.
Madde üzerinde
iki adet önerge vardır; önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hamza Yerlikaya
Yılmaz Helvacıoğlu Abdurrahman
Arıcı
Sivas Siirt Antalya
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Ertekin
Çolak
Malatya Artvin
(1) Bu Kanun,
müsabakaların yapıldığı dönem itibarıyla
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından olimpik, paralimpik
ve defolimpik spor dalları içinde kabul edilmiş spor
dallarının büyükler kategorisinde, Olimpiyat Oyunlarında, Dünya
veya Avrupa şampiyonalarında ferdî ya da takım sporlarında
takım hâlinde birinci, ikinci ve üçüncü olan amatör sporcular ile
bunların ölümü hâlinde bakmakla
yükümlü oldukları eş ve çocuklarını ve takım hâlinde
olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların millî
takım teknik direktör ve antrenörlerini kapsar.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 sıra sayılı Başarılı Sporculara
Aylık Bağlanması ve Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi
Hakkında Kanun Teklifinin Kapsam başlıklı 2 nci
Maddesinin (1) nolu fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
R. Kerim Özkan Ali Rıza Öztürk Bihlun Tamaylıgil
Burdur Mersin İstanbul
Mevlüt
Coşkuner İsa
Gök Hikmet
Erenkaya
Isparta Mersin Kocaeli
Yaşar
Tüzün Rasim
Çakır
Bilecik Edirne
Kapsam
(1) Bu Kanun,
müsabakaların yapıldığı dönem itibarıyla
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından kabul edilen spor
dallarının Olimpiyat Oyunlarında, Dünya ve Avrupa
şampiyonalarında ferdi ya da takım sporlarında takım
halinde birinci, ikinci veya üçüncü olan amatör sporcular ile bunların
ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarını
ve takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör
sporcuların milli takım teknik direktörlerini ve Devlet Sporcusu
unvanı verilmesi açısından da milli takım antrenörlerini
kapsar.
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Gök, buyurun efendim.
İSA GÖK
(Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Kapsamı
taşıyan 2nci maddenin ilk cümlesi şunu diyor: Bu Kanun,
müsabakaların yapıldığı dönem itibarıyla
Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik veya parolimpik spor
dalları içinde kabul edilmiş spor dalları... diyor.
Arkadaşlar, şimdi bu olimpik ve parolimpik spor dalları,
malumunuz, olayı sınırlıyor.
Olimpik spor
dalları: Bildiğimiz gibi, kış sporları yedi daldan
oluşuyor; yaz sporları, su sporlarını tek dal kabul
edersek, toplam yirmi sekiz daldan oluşuyor. Malum, parolimpik çok daha
dar. Mademki bu konuda başarılı sporculara bir teşvik, bir
aylık bağlanma ve bir unvan vermeye çalışıyoruz,
olimpik veya parolimpik spor dalları içinde sayılmayan,
arkadaşlar, satranç, karate, dağcılık, wushu, vücut
geliştirme, su altı, otomobil, motosiklet, bowling, bilardo, golf,
briç gibi yirmiden fazla spor dalı var. Biliyor musunuz ki, Avrupa satranç
şampiyonu bizim çocuğumuz, on altı yaşındaki Kübra
Öztürk Avrupa satranç şampiyonudur. Yine, sekiz yaşında Deniz
Can Temizkan var. Bunlar yarın büyükler kategorisine girecekler. Neden
olimpik, parolimpik diyerek sınırlandırıyoruz? Gelin, bunu,
önergemizde olduğu gibi Bu Kanun, müsabakaların
yapıldığı dönem itibarıyla Uluslararası Olimpiyat
Komitesi tarafından kabul edilen spor dallarının
Yani olimpik
ve parolimpiği kaldıralım. Kaldıralım ki, olimpik veya
parolimpik sınıfına girmeyen yirmi civarında spor
dalında da başarılı olan gençlerimizin, hiç olmazsa o
devlet unvanı ve aylık bağlanmasından
faydalanmasını sağlayalım -ki bu konuda Sayın Bakan ve
Genel Müdürümüz herhâlde olumsuz görüş belirtmezler- çünkü hakikaten bu
konuda çok az sporcumuz var ve başarılı insanlarımız
var. Bunun değerlendirilmesini talep ediyoruz. Bu iki kelimenin
çıkarılması durumunda, yani sınırlandırma
kelimelerini çıkardığımızda, yirmi spor
dalını da kattığımızda önümüz çok daha
açılacaktır.
Sayın
Bakanım, efendim, bir hususa daha değinmek istiyorum. Bir ödül
yönetmeliğimiz var malumunuz. Ödül yönetmeliğimiz,
yıldızlar ve miniklerde çok cüzi, çok komik ödüllerden bahsediyor. Bu
yönetmeliğin değiştirilerek, en azından, bu
çocuklarımız için eğitiminde başarılı olduğu
sürece burs verilmesi, burs olarak takviye edilmesi; yine bu
çocuklarımızın, malumunuz üniversitelerin beden eğitim spor
bölümleri var, buralara sınavsız veya farklı bir sistemle
alınmasına bu yönetmeliğin değiştirilerek imkân
verilmesinin çok daha olumlu olacağını düşünüyoruz.
Biz, Cumhuriyet
Halk Partisi olarak teklife olumlu oy veriyoruz, sıcak bakıyoruz.
Aynı şekilde, yarınki büyük maç için millî
takımımıza başarılar diliyoruz.
Önergemizin
kabulü durumunda -özellikle sana bakıyorum Hamza- o çok
başarılı, Avrupa şampiyonu olan kızımız
Kübra Öztürkle, en azından Deniz Canı da unutmamamız
gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Gök.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 2 nci
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hamza
Yerlikaya (Sivas) ve arkadaşları
(1) Bu Kanun,
müsabakaların yapıldığı dönem itibarıyla
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından olimpik, paralimpik
ve defolimpik spor dalları içinde kabul edilmiş spor
dallarının büyükler kategorisinde, Olimpiyat Oyunlarında, Dünya
veya Avrupa şampiyonalarında ferdî ya da takım sporlarında
takım hâlinde birinci, ikinci ve üçüncü olan amatör sporcular ile
bunların ölümü hâlinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve
çocuklarını ve takım hâlinde olimpiyat veya dünya şampiyonu
olmuş amatör sporcuların millî takım teknik direktör ve
antrenörlerini kapsar.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yapılan
düzenleme ile antrenörler Kanun kapsamına alınmıştır.
OKTAY VURAL
(İzmir) - Sayın Başkanım, burada bir hususu öğrenmek
istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun.
OKTAY VURAL
(İzmir) Bu bir önceki önergede parolimpik, burada paralimpik.
Hangisi?
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) Paralimpik, ayla.
OKTAY VURAL
(İzmir) Paralimpik
Dolayısıyla iki önerge
Birisinde
parolimpik yazıyor, diğerinde paralimpik yazıyor.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Redaksiyonla düzeltilir.
OKTAY VURAL
(İzmir) Doğru olanı?
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) Paralimpik.
İSA GÖK
(Mersin) Sıra sayısı hatalı gelmiş, paralimpik
yazıyor, böyle bir şey yok.
OKTAY VURAL
(İzmir) Parolimpik olması gerekir diye
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) a, paralimpik.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen
önerge istikametinde 2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
Sporcu şeref
aylığı
MADDE 3- (1) Bu
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren amatör
sporcular ile olimpiyat veya dünya şampiyonalarında takım
sporlarında takım halinde şampiyon olmuş amatör
sporcuların milli takım teknik direktörlerinden, daha sonra ömür boyu
hak mahrumiyeti cezası almadıkları ve başarı
derecelerinin doping dahil herhangi bir sebeple geçersiz olarak kabul
edilmediği Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından
belgelendirilecek veya bildirilecek olanlara; Maliye Bakanlığına
yazılı olarak müracaatları halinde ve başarı
derecesinin kazanıldığı tarihten önceki bir tarih olmamak
kaydıyla, 40 yaşını doldurdukları tarihten
başlatılmak üzere ve Türk vatandaşlığını
korudukları müddetçe Bakanlar Kurulu kararı ile Sporcu Şeref
Aylığı adı altında aylık bağlanır.
(2) Kapsama dahil
amatör sporculardan, 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Özürlüler ve
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesi çerçevesinde
alacakları sağlık kurulu raporu neticesinde özür durumuna göre
tüm vücut fonksiyonlarının en az % 40ını kaybetmiş
olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına
Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca oluşturmuş olduğu sağlık
kurullarınca karar verilenlere yaş kaydı aranmaksızın
bu fıkradaki usul ve esaslara göre aylık bağlanır ve
ödenir. Özür durumuna göre aylık bağlananlardan, özürlülük durumunun
geçici olduğu anılan sağlık kurulunca karara
bağlananlar, 40 yaşını doldurdukları tarihe kadar üç
yılda bir muayeneye tabi tutulurlar. Özürlülük durumu ortadan kalkan veya
% 40ın altına düşenlerin aylıkları, rapor tasdik
tarihini takip eden ay başından itibaren kesilir ve haklarında
birinci fıkra hükümleri uygulanır. Sporcu şeref
aylığı bağlanmasını gerektirecek bir
başarı derecesi bulunan amatör sporcular ile bu sporcuların
milli takım teknik direktörlerinin aylık bağlanmasına hak
kazanmaları ile ilgili bilgi ve belgeler Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü tarafından kayıt altına alınır ve
aylık bağlanma işlemleri bu Genel Müdürlükçe takip edilir.
(3) Sporcu
Şeref Aylığının bir aylık tutarı, 16
yaşından büyük işçiler için uygulanan 30 günlük net asgari
ücretin;
a) Olimpiyat
Oyunlarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara % 200ü, ikinci
olan amatör sporculara yüzde 160ı, üçüncü olan amatör sporculara ise %
140ı,
b) Dünya
şampiyonalarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara %
140ı, ikinci olan amatör sporculara yüzde 120si, üçüncü olan amatör
sporculara ise % 100ü,
c) Avrupa
şampiyonalarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara %
100ü, ikinci olan amatör sporculara yüzde 80i, ferdi olarak üçüncü olan
amatör sporculara ise % 60ı, olarak tespit edilir.
(4) Olimpiyat
Oyunları ile Dünya veya Avrupa şampiyonalarında takım
sporlarında takım halinde birinci, ikinci veya üçüncü olan amatör
sporculara, aynı seviyedeki bir şampiyonada ferdî
başarıları sebebiyle aylık
bağlananların
başarı dereceleri esas alınarak hesaplanacak aylık
tutarının % 75i oranında aylık bağlanır.
Takım sporlarında takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu
olmuş amatör sporcuların milli takım teknik direktörlerine ise
bu sporculara bağlanan aylık oranında aylık
bağlanır.
(5) Amatör
sporcular ile milli takım teknik direktörlerinin, bu Kanun kapsamında
belirtilen derecelerden birden fazlasına sahip olmaları halinde,
kendilerine sadece sahip oldukları derecelerden en yüksek
olanının karşılığı olan aylık
bağlanır.
BAŞKAN
Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına
Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil
Yok.
Şahsı
adına başka bir konuşmacı? Yok.
Madde üzerinde
iki adet önerge vardır, önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 Sıra Sayılı yasa teklifinin 3. maddesinin (1) nolu
fıkrasında geçen (40) ibaresinin (50) olarak
değiştirilmesini saygılarımla arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 3 üncü maddesinde
geçen direktörlerinden ibaresinin direktörlerinden ve antrenörlerinden,
direktörlerinin ibaresinin direktörlerinin ve antrenörlerinin,
direktörlerin ibaresinin direktör ve antrenörlerine şeklinde
değiştirilmesini ve aynı maddenin birinci fıkrasında
geçen takım sporlarında ibaresinden sonra gelmek üzere veya
takım tasnifi yapılan branşlarda ibaresinin eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
Abdurrahman
Arıcı Yılmaz
Helvacıoğlu Mehmet
Günal
Antalya Siirt Antalya
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Hamza
Yerlikaya
Malatya Sivas
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yapılan
düzenleme ile antrenörler kapsama dahil edilerek şeref
aylığından yararlanmalarına imkan sağlanmış,
ayrıca takım tasnifi yapılan spor dalları ile takım
sporları arasındaki eşitsizlik giderilmiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 Sıra Sayılı yasa teklifinin 3. maddesinin (1) nolu
fıkrasında geçen (40) ibaresinin (50) olarak
değiştirilmesini saygılarımla arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
50 yaş
ibaresi gerçeklere daha uygun bulunmaktadır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Kabul edilen
önerge istikametinde maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4üncü maddeyi
okutuyorum:
Aile fertlerine
aylık bağlanması
MADDE 4- (1) Bu
Kanunun 3 üncü maddesine göre sporcu şeref aylığı almakta
iken ölen amatör sporcular ile 3 üncü maddenin birinci fıkrasında
belirtilen diğer şartları haiz olmakla birlikte 40
yaşını doldurmamış olmaları sebebiyle henüz
aylık bağlanmaksızın ölen amatör sporcuların;
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre ölüm
aylığı bağlanması şartlarını haiz olan
eşlerine bu şartları haiz olmaya devam ettikleri müddetçe,
aylık bağlanan eşin ölümü veya aylık bağlanması
şartlarını kaybetmesi halinde ise yine 5510 sayılı
Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanması
şartlarını haiz çocuklarına bu şartları haiz
olmaya devam ettikleri müddetçe aylık bağlanır. Eş veya çocuklara
bağlanacak aylıkların ödenmesine, hak sahiplerinin Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazılı talepleri
üzerine ve ölüm tarihini izleyen aylık ödeme döneminden itibaren
başlanır. Aylık ödenmesine ilişkin şartlara, ölüm
tarihinden daha sonraki bir tarihte haiz olanlara ise, bu şartlara haiz
olduktan sonraki yapacakları müracaatı izleyen aylık ödeme
döneminden itibaren aylık ödenmeye başlanır.
(2) Eşe
bağlanacak aylık tutarı, 3 üncü maddeye göre belirlenecek
aylık tutarının %75inin; çocuklar için bağlanacak
aylığın toplam tutarı ise, 3 üncü maddeye göre belirlenecek
aylık tutarının %50sinin hesaplanması sonucu bulunacak
tutardır.
(3)
Aylığa müstahak birden fazla çocuk olması halinde, yukarıda
belirtilen yönteme göre yapılacak hesaplama neticesinde bulunacak tutar
çocuklar arasında eşit olarak paylaştırılır.
Evlenmesi sebebiyle bu Kanuna göre bağlanmış aylıkları
kesilmiş olanlardan tekrar dul kalanlara, birinci fıkrada belirtilen
şartları haiz olmalarının yanı sıra sonradan
evlendikleri eşlerinden dolayı gelir veya aylık
bağlanmasına hak kazanamamış olmaları kaydıyla
aylıkları yeniden bağlanır. Dul eşe yeniden aylık
bağlanması durumunda aylık bağlanmış olan
çocukların aylıkları kesilir.
(4) Bu Kanun
hükümlerine göre eş ve çocuklara bağlanacak aylıklar, ölen
amatör sporcunun ödemiş olduğu prim veya kesenekler
karşılığında sosyal güvenlik kurumları
tarafından bağlanacak aylık ya da gelirlere hak
kazanılmasında veya aylık ya da gelirlerin miktarının
hesabında dikkate alınmaz.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz talebi yoktur.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
5inci maddeyi
okutuyorum:
Aylıkların
ödenme zamanı, vergi muafiyeti ve haczi
MADDE 5- (1) Bu
Kanuna göre bağlanan aylıkların ödeme dönemleri, 8/6/1949
tarihli 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun aylık ödeme dönemine ilişkin hükümlerine uy-gun olarak
belirlenir, bu aylıklar hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve nafaka
borçları hariç hiçbir suretle haczedilemez.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz talebi yoktur.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
6ncı
maddeyi okutuyorum:
Hazineden tahsil
MADDE 6- (1) Bu
Kanunun 3 üncü ve 4 üncü maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu
Baş-kanlığı tarafından yapılan ödemeler,
faturası karşılığında iki ay içerisinde Hazineden
tahsil edilir.
BAŞKAN -
Madde üzerinde söz talebi yoktur.
6ncı
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
7nci maddeyi
okutuyorum:
Devlet Sporcusu
unvanının verilmesi ve geri alınması
MADDE 7- (1)
Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik veya paralimpik
spor dalları içinde kabul edilmiş spor branşlarının
büyükler kategorisinde yapılan olimpiyat oyunlarında veya dünya
şampiyonalarında; ferdi spor dallarında birinci olanlar ile
takım veya takım tasnifi yapılan spor dal-larında
takım halinde ilk üçe giren sporculara ve bu sporcuların milli
takım teknik direktör ve antrenör-lerine Devlet Sporcusu unvanı
verilir. Devlet Sporcusu unvanı verileceklerin sporda şiddet,
şike veya doping suçundan dolayı ömür boyu hak mahrumiyeti
cezası almamış olmaları gerekir.
(2) Devlet
Sporcusu seçilen adaylara Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün
bağlı olduğu Bakanın teklifi ve
Cumhurbaşkanının onayı ile Devlet Sporcusu unvanı
verilir. Devlet Sporcusu seçilenlere veri-len berat Cumhurbaşkanı tarafından
imzalanır.
(3) Devlet
Sporcusu unvanı; Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bağlı
olduğu Bakanın Baş-kanlığında Gençlik ve Spor
Genel Müdürü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi Başkanı ve ilgili Federasyon Başkanından
oluşacak Kurulun gerekçeli kararı, Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanın teklifi ve
Cumhurbaşkanının onayı ile geri alınır.
BAŞKAN
Madde üzerinde bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına,
Görüşülmekte
olan Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile
Devlet Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin 7.
maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal R. Kerim Özkan Hamza Yerlikaya
Antalya Burdur Sivas
Muharrem
Selamoğlu Tuğrul
Yemişci
Niğde İzmir
Madde 7- (1)
Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik, paralimpik ve
defolimpik spor dalları içinde kabul edilmiş spor
branşlarının büyükler kategorisinde yapılan olimpiyat
oyunlarında veya Dünya şampiyonalarında;
a) Ferdi spor
dallarında birinci olanlara,
b) Takım
veya takım tasnifi yapılan spor dallarında takım halinde
ilk üçe giren sporcular ile bu sporcuların millî takım teknik
direktör ve antrenörlerine,
c) Avrupa
şampiyonalarında final oynayan millî takım sporcuları ile
bunların teknik direktör ve antrenörlerine,
Devlet Sporcusu
unvanı verilir. Devlet Sporcusu unvanı verileceklerin sporda
şiddet, şike veya doping suçundan dolayı ömür boyu hak
mahrumiyeti cezası almamış olmaları gerekir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet ?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Devlet Sporcusu
unvanı verilecek olanların kapsamına, Avrupa
şampiyonalarında final oynayan sporcular ile bunların teknik
direktör ve antrenörleri de alınarak, ülkemizi Avrupa
şampiyonalarında başarı ile temsil eden futbolcular teknik
direktör ve antrenörlerin de bu haktan yararlanmalarına olanak
sağlanmıştır.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkanım, bu önergeyle ilgili, sadece
Avrupa şampiyonasında var, Avrupa ve dünya
şampiyonalarında demek gerekmiyor mu?
DEVLET BAKANI MURAT
BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Dünyada ilk üç var zaten
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen
önerge istikametinde 7nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati : 20.12
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 20.22
BAŞKAN: Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Canan
CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 121inci
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
254 sıra
sayılı Kanun Teklifinin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
8inci maddeyi
okutuyorum:
Diğer haklar
MADDE 8- (1)
Devlet sporcusu seçilenler VIP salonlarını kullanabilme ve devlet
törenlerinde protokolde ağırlanma haklarından
faydalanırlar. Bu Kanun kapsamında Sporcu Şeref
Aylığı bağlanan sporculara müracaatları halinde
15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun 14/A maddesinde
düzenlenen Hususi Damgalı Pasaport verilir.
(2) Bu Kanuna
göre aylık bağlanan amatör sporcuların kendileri 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş
Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrası ile Ek 1 inci
Maddesinde düzenlenen haklardan, aynı usul ve esaslar çerçevesinde
yararlandırılırlar.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz talebi yok.
Bir adet önerge
vardır, önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte
olan (254) sıra sayılı Kanun Teklifinin 8 inci maddesinin
birinci cümlesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini ve ikinci cümlesinde geçen bağlanan
ibaresinden sonra gelmek üzere ve devlet sporcusu unvanı verilen
ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Hamza
Yerlikaya Mehmet Günal Ertekin Çolak
Sivas
Antalya Artvin
Hüseyin
Gülsün Ferit Mevlüt
Aslanoğlu Lütfi
Çırakoğlu
Tokat
Malatya Rize
Devlet sporcusu
seçilenler VIP salonları kullanabilirler.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) - Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Katılıyorsunuz
Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Fıkradaki
anlam bozukluğu giderilmiştir. Ayrıca devlet sporcusu
unvanı verilenler kapsama alınmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen
önerge istikametinde 8inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
9uncu maddeyi
okutuyorum:
Diğer
kanunlardaki atıflar
MADDE 9- (1) Bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 11/10/1983 tarihli ve 2913
sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu
Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık
Bağlanması Hakkında Kanuna ve aynı Kanuna göre aylık
bağlanmış olanlara yapılmış olan atıflar, bu
Kanuna ve bu Kanuna göre aylık bağlanmış olanlara
yapılmış sayılır.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz talebi yoktur.
Bir adet önerge
vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Kanun Teklifinin 9. maddesinin başlığının
Diğer kanunlardaki atıflar ve yönetmelik şeklinde
değiştirilmesini, maddenin sonuna aşağıdaki
fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Hamza Yerlikaya Ertekin Çolak
Antalya Sivas Artvin
Celal
Erbay Ferit Mevlüt
Aslanoğlu İsmail Hakkı
Biçer
Düzce Malatya Kütahya
(2) Bu Kanunun
uygulanmasına dair usul ve esaslar Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Kanunun
uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle
belirleneceği amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen
önerge istikametinde 9uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
10uncu maddeyi
okutuyorum:
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 10- (1)
11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa
Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların
Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun yürürlükten
kaldırılmıştır.
BAŞKAN
10uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici madde 1i
okutuyorum:
GEÇİCİ
MADDE 1- (1) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2012
olimpiyat oyunlarına hazırlanmak amacıyla olimpik ve paralimpik
spor dallarında en az yıldızlar seviyesinde olmak kaydıyla
seçilecek 1000 sporcu yetiştirilir.
(2)
Yetiştirilecek sporcuların iaşe, ibate ve yol giderleri Gençlik
ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır.
Ayrıca bu sporculara 16 yaşını doldurmamış
işçiler için tespit edilen asgari ücretin net tutarını geçmemek
üzere; yaş grupları, branş farklılıkları,
sporcuların karşılaması gereken kişisel giderler gibi
hususlar da dikkate alınarak, gerektiğinde farklı tutarlarda
belirleme yapılmak suretiyle her ay harçlık ödenir.
(3) Spor
branşlarının ve sporcuların tespiti, verilecek
harçlığın miktarı, iaşe, ibate ve yol giderlerinin
karşılanması ile harçlık ödenmesine ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılacak
yönetmelikle belirlenir.
(4) Bu maddeye
göre yapılan harçlık ödemeleri hiçbir vergi ve kesintiye tabi
tutulmaksızın ayda bir ödenir, bu ödemeler hiçbir suretle
haczedilemez.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkanım, biraz önce Sayın Bakana ve
Komisyona da ifade ettim; bu maddenin geçiciliği neyle temin ediliyor?
Dolayısıyla, yani 2012 yılına hazırlanacak
yıldızlar yetiştirildi ama ödeme ne zaman bitecek, bununla
ilgili bir hüküm yok. Dolayısıyla, kanaatimize göre burada bir geçici
sonlandırma
Hiç olmazsa, belki de bu çıkartılacak yönetmelikte
2012 yılına kadar ne şekilde
sonlandırılacağı belirlenir. diye bir hüküm konması
lazım. Bu bir geçici madde değil. O bakımdan, kalıcı
bir madde hükmündedir. Dolayısıyla, bunun bu şekilde
düzenlenmesi, zannederim, bundan sonraki problemleri biraz artırır
diye düşünüyorum. Ama her açıdan, hiç olmazsa Komisyon ya da
Sayın Bakan bununla ilgili, tutanaklar açısından bir
değerlendirme yaparsa
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Bakanım, Sayın Kılıçdaroğlunun da bir söz
talebi var.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Şimdi, dördüncü fıkrada
hiçbir
vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ayda bir ödenir. deniyor.
Buraya parantez içinde sosyal sigorta primleri hariç demek lazım. Yani
bunlar her hâlükârda aylık alıyorlar ama en azından o primlerin
yatması lazım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Harçlık alıyorlar, aylık değil
herhâlde.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Efendim?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Harçlık değil mi?
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Hayır.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Harçlıklar vergiye tabi mi?
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Harçlık ödemeleri diyor. Ama yani
bir ödeme yapılıyor bunlara, adı harçlık ama
Yani,
ayrıca bir aylık ödeniyor mu acaba bunlara?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Aylık yok, harçlık var sadece.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sadece harçlık, iaşe-ibate
karşılığı harçlık.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Harçlık maaşa girmiyor.
KEMAL
KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Eğer sadece öyleyse mesele yok.
BAŞKAN
Sayın Bakanımızı dinleyelim.
Buyurun
Sayın Bakanım.
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Evet, teşekkür ediyorum
değerli grup başkan vekillerimize.
Öncelikle sigorta
ilişkisi açısından, yani matraha tabi olmayan bir ödeme
olduğu kanaatindeyiz. Bir iş ilişkisi söz konusu olmayacak. O
konuda SSK noktasında herhangi bir ilave yapılması
gerekmediği kanaatindeyim.
Oktay Beyin söylediği
konu maddenin açıklığa kavuşması açısından
önemli. Tutanaklara bu konuşmalarımız da geçti.
Çıkarılacak yönetmelikte bu projenin 2012 yılıyla
sınırlı olduğunu arkadaşlarımız yazacaklar,
o şekilde de bu ihtilaflara ve belirsizliğe meydan vermeyeceğiz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Madde üzerinde
bir adet önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 sıra sayılı yasa teklifinin geçici birinci maddesinin
sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Cümle: Bu
ödemeler, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönemleri
kapsar.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Maddenin
yayımındaki muğlaklığı gidermek amacıyla bu
cümle ilave edilmiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Geçici madde 1i
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici madde 2yi
okutuyorum:
GEÇİCİ
MADDE 2- (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 2913
sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış veya aylık
bağlanması işlemleri devam etmekte olanların
aylıkları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla alabilecekleri aylık tutarından daha az olmamak
kaydıyla ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
ayın aylık ödeme döneminden itibaren bu Kanunun kendi
durumlarına uygun hükümlerine göre hesaplanacak tutar üzerinden ve daha
önceki aylığa hak kazanma şartları esas alınmak
suretiyle ödenmeye devam olunur.
(2) Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce, 2913 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık bağlanması hakkını
kazandıracak bir derecesi veya böyle bir dereceye sahip; eşi,
babası ya da annesi olmakla birlikte, bu Kanun hükümleri gereğince
aylık bağlanması hakkı ortadan kalkmış
olanların aylık bağlanmaya hak kazanmalarında, önceki
hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz talebi yok.
Bir adet önerge
vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 sıra sayılı yasa teklifinin geçici ikinci maddesinin
(2) fıkrasının madde metninden çıkarılmasını
arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Yasanın
genel ilkesine aykırı olan bu fıkranın
çıkarılması uygun görülmüştür.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici madde 3ü
okutuyorum:
GEÇİCİ
MADDE 3- (1) Bu Kanunun;
a) 3 üncü ve 4
üncü maddesine göre aylık bağlanmış olanlardan tabi
oldukları sosyal güvenlik mevzuatı gereğince tedavi
yardımından yararlanamayanlar,
b) 3 üncü maddesi
gereğince aylık bağlanmış olanların eş ve
çocukları ile 4 üncü maddesi gereğince aylık
bağlanmış olan dul eşin çocukları,
5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu gereğince genel sağlık sigor-talısı
sayılıncaya kadar, 5434 sayılı Kanunun Geçici 139 uncu
maddesinin sekizinci fıkrasına göre Vatani Hizmet Tertibinden
aylık alanlara sağlanan tedavi yardımından
yararlandırılmaya devam olunur.
BAŞKAN
Geçici madde 3ü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici madde 4ü okutuyorum:
GEÇİCİ
MADDE 4- (1) 2913 sayılı Kanuna göre aylık bağlanması
hakkından yararlanama-yanlardan bu Kanun ile aylık
bağlanmasına hak kazananlar, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
dönemler için Devlet Sporcusu unvanı verilmesi hariç bu Kanunla
getirilen diğer haklardan yarar-landırılmaz.
(2) Bu Kanuna
göre ilk defa aylık bağlanması kapsamına
alınanların aylıklarının ödenmesine ve diğer
haklardan yararlandırılmasına, müracaatlarını izleyen
aylık ödeme döneminden itibaren başlanır.
BAŞKAN
Geçici madde 4ü oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Yeni geçici madde
ihdas edilmesine ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 254 sıra sayılı yasa teklifine aşağıdaki
geçici maddenin eklenmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Geçici Madde 5:
Bu kanun uyarınca sporculara yapılacak ödemelerin bu kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl için hiçbir vergi
alınmaz.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Sporu
teşvik etmek amacıyla verilen bu paralardan vergi
alınmaması uygun görülmemiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
BAŞKAN
Madde 11i okutuyorum:
Yürürlük
MADDE 11- (1) Bu
Kanun, yayımı tarihini izleyen aybaşından geçerli olmak
üzere yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
12nci maddeyi
okutuyorum:
Yürütme
MADDE 12- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, teklifin tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama için üç
dakika süre vereceğim. Bu süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik
personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme
giremeyen üyelerin oy pusulalarını oylama için öngörülen üç dakikalık
süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, 254 sıra
sayılı, Sivas Milletvekili Hamza Yerlikayanın,
Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ve Devlet
Sporcusu Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun Teklifinin açıkoylama
sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 210
Kabul : 208
Ret :
1
Çekimser : 1 (x)
Böylece, teklif
kanunlaşmıştır. Ülkemiz, milletimiz ve
sporcularımız için hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın
Bakanımızın kısa bir teşekkür konuşması
olacaktır.
Buyurun
Sayın Bakanım. (Alkışlar)
DEVLET BAKANI
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; biraz önce, oylarınızla
başarılı sporcularımıza sporcu şeref
aylığı bağlanması ve Devlet Sporcusu unvanı
verilmesine ilişkin hükümler yasalaşmış bulunmaktadır.
Meclisimizin Türk
sporuna ve başarılı sporculara göstermiş olduğu bu
yakınlıktan ve hassasiyetten dolayı her birinize ayrı
ayrı teşekkür ediyorum.
Yasanın
görüşülmesine imkân sağlayan değerli grup başkan
vekillerimize, milletvekillerimize ve Başkanlık Divanımıza
çok teşekkür ediyor; bu Yasanın Türk sporuna yeni şampiyonlar,
yeni yıldızlar kazandıracağına olan inancımı
tekrar sizlerle paylaşarak hepinize teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Saygıdeğer
milletvekilleri, 3üncü sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Demiryolu
Taşımacılığı Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Demiryolu Taşımacılığı
Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/312) (S. Sayısı: 27)
(xx)
BAŞKAN
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon raporu
27 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
(x)
Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa
eklidir.
(xx)
27 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi yoktur.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE UKRAYNA BAKANLAR KURULU
ARASINDA DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI ALANINDA
İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN TASARISI
MADDE 1- 7
Haziran 2005 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Demiryolu
Taşımacılığı Alanında
İşbirliği Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2 Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3 - Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Oylama için iki
dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, 27 sıra sayılı, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Demiryolu
Taşımacılığı Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısının
yapılan açık oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan
Oy Sayısı : 190
Kabul : 190 (x)
Ülkemiz,
milletimiz ve Ukrayna Hükûmeti için hayırlı olmasını
diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekilleri, 4üncü sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti Jandarma
Genel Komutanlığı ile Ukrayna İçişleri
Bakanlığı İç Birlikler Ana Departmanı Arasında
Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve Öğretimi İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Genel
Komutanlığı ile Ukrayna İçişleri
Bakanlığı İç Birlikler Ana Departmanı Arasında
Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve Öğretimi
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/306) (S. Sayısı: 81) (xx)
(x)
Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa
eklidir.
(xx)
27 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon Raporu
81 sıra sayısı ile bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına İzmir
Milletvekili Sayın Kamil Erdal Sipahinin söz talebi vardır.
Sayın
Sipahi, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Sayın Başkan, yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
81 ve 85
sıra sayılı ve her ikisi de Ukrayna ile yapılmış
anlaşmaların onayı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi
adına söz almış bulunuyorum.
Her iki konu da
geçen yasama döneminden kalmış olup Dışişleri
Komisyonunda tekrar görüşülmüş ve Genel Kurul kararına sunulmak
üzere gündeme getirilmiştir.
Sovyetlerin
dağılmasından sonra kıyıdaş ülke konumuna gelen
Ukrayna ile aramızda, geçmişte Karadenizli
balıkçılarımıza yönelik silahlı müessif müdahaleler
hariç, ciddi bir sorun olmamıştır. Ancak, ekmek parası
uğruna gittikleri sularda, yasa ihlali yapsalar bile, kasten ateş açılarak
ölümle sonuçlanan olayların acısını da unutmuş
değiliz.
Sovyetler
döneminde ağır sanayi ve özellikle silah sanayisi
altyapısının önemli bir bölümü Ukrayna bölgesindeydi. Bu
altyapı, Sovyetlerin dağılmasıyla, Ukraynayı âdeta
kurulu bir harp sanayisinin mirasçısı durumuna getirmiştir.
Dolayısıyla, özellikle harp sanayisi iş birliği konusunda
ilişki kurulabilecek ve teknoloji transferinin mümkün olduğu bir
ülkedir. Ancak bu yararlı ilişki potansiyelinden şu ana kadar
yeterince yararlanabildiğimiz söylenemez.
81 sıra
sayılı konu, Jandarma Genel Komutanlığımız ile
Ukraynadaki karşıtı olan İç Birlikler
Komutanlığı arasındaki iş birliğini
kapsamaktadır.
Bilindiği
gibi Jandarma Genel Komutanlığımız, ülkenin yüzde 92sinde
huzur ve güvenlik için görev yapan, 1984 yılından itibaren de terörle
mücadeleyi başlangıçta kendi başına, bilahare Kara
Kuvvetleri Komutanlığıyla müşterek yürütün güzide bir
kuruluşumuzdur. En hassas sınır olan Irak sınırı
jandarma sorumluluğundadır. Bu teşkilatın vefakâr, cefakâr
ve fedakâr mensupları, bir yandan Türk Silahlı Kuvvetlerinin
ayrılmaz parçası, diğer yandan İçişleri
Bakanlığı kuruluşunda, kısmen Adalet
Bakanlığıyla ilişkili, karmaşık fakat
başarılı bir ilişki yumağında, güvenlikten
teröre, asayişten hudut sorumluluğuna, trafikten kriminal görevlere,
dağ arama kurtarma timinden hapishane dış emniyetine kadar
onlarca görevi başarıyla yürütmektedirler.
Jandarma Genel
Komutanlığı ile Ukrayna İç Birlikler
Komutanlığı arasında, önce 14 Nisan 1994te Ankarada suça
karşı iş birliği mutabakat zaptı imzalanmış,
bilahare 16 Kasım 2000de Kievde iş birliği zaptı
tekrarlanmıştır ve bunların doğrultusunda 14
Aralık 2004te Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve
Öğretimi İş Birliği Protokolü
hazırlanmıştır. Bugün, bu protokolün uygun bulunduğu
konusunu görüşmekteyiz. Protokol on sekiz maddeden ibaret olup iş
birliği sağlanacak alanlar şunlardır: Birlik ve karargâh
ziyaretleri
Sayın
Başkan, devam edeyim mi?
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, arkadaşlar, çok uğultu var salonda.
Lütfen
Sayın Hatibin konuşması engelleniyor.
Buyurun
Sayın Sipahi.
KAMİL ERDAL
SİPAHİ (Devamla) Bu iş birliği alanları: Birlik,
karargâh ziyaretleri; okullar, eğitim öğretim kurumları ve
birliklerde verilecek karşılıklı eğitim öğretim;
zabıtaya ait bilgi değişimi, karşılıklı
görev başı eğitimi, kurslar, eğitimde teçhizatın
geliştirilmesi ve en önemli gündem maddelerinden birisi terörizm, organize
suçlarla mücadele; uyuşturucu madde, silah, insan ve radyoaktif madde
kaçakçılığı konusunda tecrübe transferi; bilgi ve personel
mübadelesi, eğitime ilişkin lojistik, teknik yardımlaşma ve
danışmanlık; eğitim ve tatbikatlara gözlemci gönderme,
ortak tatbikat yapma ve ihtiyaç duyulacak diğer alanlardır.
Biz, Milliyetçi
Hareket Partisi olarak bu iş birliğinin faydalı ve başarılı
olacağına inanıyoruz ve Jandarma Genel
Komutanlığımıza ve onun değerli personeline en iyi
dileklerimizle bu konuya evet diyeceğimizi iletiyoruz.
Jandarmamız
sadece yurt içi görevlerde değil, Türk jandarması olarak
uluslararası ilişkilerde de büyük başarılara sahiptir.
Birçok ülke personeline son derece yararlı eğitim verilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, bugün, Afrikanın ortasında, örneğin Gambiada
Yaylalar Türküsüyle spor yapan Afrikalı askerler görürseniz
şaşmayın. Çünkü onlara Türk jandarması eğitim
vermektedir.
Görüşeceğimiz
ikinci konu, 85 sıra sayılı ve Hükûmetimiz ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu arasında Savunma Sanayi İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasına Dair Kanun
Tasarısıdır.
Konuşmamın
başlangıcında belirttiğim gibi, Ukrayna dönemin silah sanayisi
mirasına konmuş bir ülkedir. Türkiye ise savunma sanayisini
dışa bağımlılıktan kurtarmak ve millî harp
sanayisini asgari dışa bağımlı hâle getirmekten
kurtarmak zorunda olan bir ülkedir.
Bu vesileyle,
bugün imzalanmış olan ATAK Projesine kısaca değinmek
istiyorum. Türk Kara Kuvvetlerinin taarruz helikopterleri edinme konusundaki
projeye hiç kimsenin söyleyeceği bir şey yoktur. Bu proje gereklidir,
yararlıdır ve özellikle kısa vadede terörle mücadele
açısından da büyük yararlar sağlayacaktır. Ancak mevcut
proje, başlangıcından bu yana birtakım şaibelerin,
dedikoduların, basına taşan birtakım görüşlerin,
olumsuz fikirlerin odağı olmuş bir projedir. En son 19 Haziran
günü, bu konuda büyük bir gazetemizde birtakım sorular sorulmuştur.
Yine partimiz milletvekillerince bu konu muhtelif defalar soru önergesi hâlinde
Hükûmete sorulmuş, ancak yeterli ve tatmin edici bir cevap
alınamamıştır. Dolayısıyla, bu ATAK Projesinin
evet, onaylanması hayırlı olsun, bugün imzalanması
hayırlı olsun diyoruz ama projeyle ilgili birtakım
şüphelerimiz ve projenin şaibe kokan konularıyla ilgili de ciddi
sakıncalarımız ve şüphelerimiz devam etmektedir. Bunu da
belirtmekte yarar var.
Tekrar, Ukrayna
ile savunma iş birliği konusundaki anlaşmanın
onaylanması konusuna dönüyorum. Önce, 27 Temmuz 1994 tarihinde iki ülke
arasında Askerî Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel
İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Daha
sonra, 21 Mayıs 1998de imzalanıp 9 Ocak 2001de yürürlüğe giren
Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması ile bu iş
birliği konusundaki ortak ve karşılıklı niyetler bir
kez daha vurgulanmıştır. Ancak, daha sonra Ukraynadaki
bakanlık sorumluluk alanlarında değişiklik
yapılması nedeniyle Ukrayna tarafımıza müracaatla bu
anlaşmanın yenilenmesini talep etmiş ve 17 Ocak 2007de
aynı anlaşma tekrar imzalanmıştır. Geçen yasama
döneminde yetişmediği için de Dışişleri Komisyonu
tekrar Meclis gündemine getirmiştir.
Biraz önce
belirttiğim gibi, Ukrayna ile her konuda olduğu gibi özellikle
savunma sanayisi iş birliği konusunda yapılabilecek çokça
iş birliği alanları vardır. Bu iş birliği
alanlarının ülkemize ve savunma sanayimize, Milliyetçi Hareket
Partisi adına, hayırlı ve uğurlu olmasını
diliyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Sipahi.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI İLE UKRAYNA
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İÇ BİRLİKLER ANA DEPARTMANI ARASINDA
GÜVENLİK ALANINDA
PERSONEL
EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ
İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜNÜN ONAYLANMASININ
UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- 14
Aralık 2004 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Jandarma
Genel Komutanlığı ile Ukrayna İçişleri
Bakanlığı İç Birlikler Ana Departmanı Arasında
Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve Öğretimi
İşbirliği Protokolünün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Oylama için iki
dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Genel
Komutanlığı ile Ukrayna İçişleri
Bakanlığı İç Birlikler Ana Departmanı Arasında
Güvenlik Alanında Personel Eğitimi ve Öğretimi
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylama sonucunu
açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 195
Kabul : 195 (x)
Her iki ülke için
de hayırlar getirmesini diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, 5inci sıraya alınan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Savunma Sanayi
İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Savunma Sanayi İş Birliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/447) (S. Sayısı: 85) (xx)
BAŞKAN -
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu
85 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
üzerinde söz talebi yoktur.
Tasarının
maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
(x)
Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa
eklidir.
(xx)
85 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE UKRAYNA BAKANLAR KURULU
ARASINDA SAVUNMA
SANAYİ İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ
UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 17
Ocak 2007 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Savunma Sanayi İş Birliği
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu
Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu
Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Oylama için iki
dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Savunma Sanayi İş Birliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan
oy sayısı : 197
Kabul : 197
(x)
Hayırlı
olmasını diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, 6ncı sıraya alınan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Kişilerin
Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
6.-Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu
Arasında Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/321) (S.
Sayısı: 113) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu
113 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz talebi yoktur.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
KAMER GENÇ
(Tunceli) Ben söz istiyorum Sayın Başkan.
(x)
Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa
eklidir.
(xx)
113 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Geçti, geçti.
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Maddede, maddede verirsiniz.
BAŞKAN
Sayın Genç, biraz sonra madde üzerinde söz vereyim size.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Hayır efendim, tümü üzerinde konuşacağım.
BAŞKAN
Nasıl hayır efendim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Meclisi doğru dürüst yönetin.
BAŞKAN
Biraz sonra söz vereceğim size.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Siz Söz isteyen var mı? dediniz mi?
BAŞKAN
Dedim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Ben duymadım. (AK Parti sıralarından Dedi, dedi
sesleri)
BAŞKAN Hayır
Buyurun, buyurun.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Ama oylamaya geçtiniz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Genç.
Uluslararası
anlaşmanın tasarısının tümü üzerinde şahsı
adına Sayın Kamer Genç. [AK Parti sıralarından
alkışlar(!)]
Buyurun
Sayın Genç.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi
ben anlamıyorum, yani siz bu Parlamentoda bazı insanları yok
sayıyorsunuz. Böyle bir şey olur mu ya! Bu Parlamentoda 550
milletvekili var, bu 550 milletvekilinin hepsi de eş değerdir. Ha,
siz 340 milletvekilisiniz. O sizin 340 milletvekili olmanız önemli
değil. Önemli olan, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, bir
anayasası vardır, bir iç tüzüğü vardır, buna göre insanlar
buraya kendi temsilcilerini göndermişlerdir. Bu temsilcileri, burada
kendisinin duygularını, düşüncelerini, Türkiyenin gerçeklerini
dile getirecekler.
Yani niye bu
kadar aceleci davranıyorsunuz Sayın Meclis Başkan Vekili? Bugün
burada çok ciddi sorular sorduk. Hükûmet sırasından buraya gelen
bakan her şeyi gizliyor. Bu gizlilik size ne kazandırır? Her
şeyi inkâr etmekle, gerçeklerden kaçmakla siz nereye
varacağınızı zannediyorsunuz? Devleti soyan insanları
gizlemekle
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Konuya gel!
KAMER GENÇ
(Devamla) Konuya geliyorum.
Bu, devletin
itibarıdır. Eğer bir devlette itibar yoksa o devlet bitmiş
demektir.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Konuya gel, konuya!
KAMER GENÇ
(Devamla) Konu ne? Anlaşma.
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) - Anlaşmaya gel!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Anlaşma diyorum, tamam.
Yani şimdi
ben konuşacağım
Bakın, herhangi bir kanun
tasarısının tümü üzerinde konuşmak demek, o kanun
tasarının tümü üzerindeki yapılan görüşmelerde hükûmetin
genel politikalarını eleştirmek demektir. Şimdi,
bakın
(AK Parti sıralarından Vay vay! sesleri)
Ya, anladım,
yani isterseniz
Beyler, yani ne demek istiyorsunuz siz? Ben burada
konuşmayacak mıyım? (AK Parti sıralarından
Konuş, konuş! sesleri, gürültüler.) Daha ne
karışıyorsunuz?
Sayın
Başkan, susturur musunuz bunları. Susturun bunu.
BAŞKAN
İkaz edeceğim Sayın Genç.
Sayın
milletvekilleri, lütfen dinleyiniz.
KAMER GENÇ
(Devamla) Yani şu Parlamentonun bir adabı var, bir
saygınlığı var. Yani böyle bir şey olur mu? Ben
kürsüye çıktığım zaman, bakın, tutanakları
inceleyin, ben bir laf söylüyorum, AKPliler bir laf söylüyor; ben bir laf
söylüyorum, AKPliler bir laf söylüyor. Böyle bir şey olmaz değerli
milletvekilleri. Yani eğer sizin sabrınız tükenmişse,
buyurun gidin, istirahat edin. Böyle bir şey olur mu yahu?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sessiz olalım arkadaşlar.
KAMER GENÇ
(Devamla) Hayır hayır Mustafa Bey, senin de hiç şey etmene
gerek yok yani. (Gülüşmeler)
Onun için,
bakın, değerli milletvekilleri
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sana yardım etmeye
çalışıyorum.
KAMER GENÇ
(Devamla) Bana yardım etmene gerek yok, sen kendine yardım et.
Senin yardıma ihtiyacın var, benim yardıma ihtiyacım yok.
Şimdi,
bakın, Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Bakın,
Lizbon Anlaşmasını, Çek Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi
çıktı, dedi ki: Ben bu Anayasanın Çek Hükûmetine, Çek
milletine, onun egemenlik haklarına zararı mı vardır,
faydası mı vardır diye Anayasa Mahkemesi olarak
inceleyeceğim. İrlanda da referandumla reddetti.
Şimdi,
Türkiye de bir hukuk devletidir. Uluslararası birtakım
kuruluşlar, işte Avrupa Birliği, birtakım insanlar
Türkiyenin hukukuna, yargısına müdahale ediyor. Amerikalı diyor
ki: Sen karar verirken, halkın oyuna herhâlde değer vereceksin.
Sana ne ya! Sana ne! Yani bir yargı, hukukta bir mahkeme karar verirken,
incelemeye aldığı, hakkında dava
açıldığı kişiyle ilgili olarak verdiği kararda,
efendim bu şu kadar oyu almış, bu kadar oyu almış, ona
göre mi karar verecek, yoksa onun suçlu olup olmadığına mı
karar verecek? Yani
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Anlaşmayla ilgili bir şey söyle de anlayalım.
KAMER GENÇ
(Devamla) Anlaşma tabii
Sayın Başkan, şimdi
bunların kafaları ermez benim konuştuğum şeylere.
Böyle bir şey olur mu?
BAŞKAN
Sayın Tutan lütfen.
Sayın Genç,
siz Genel Kurula hitap ediniz efendim.
KAMER GENÇ
(Devamla) Böyle bir şey olur mu
Bakın, ben uluslararası
kanunun tümü üzerinde görüşüyorum ve düşüncelerimi söylüyorum.
Bakın
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Benim kafam senden çok çalışır, ne demek
istiyorsun?
KAMER GENÇ
(Devamla) İşte, çalışıyorsa susarsın sen,
susarsın.
BAŞKAN
Sayın Genç, Sayın Tutan
Karşılıklı
konuşmayınız arkadaşlar, lütfen.
KAMER GENÇ
(Devamla) Şimdi, değerli milletvekilleri, bu İktidar
zamanında
Bakın, 22 Temmuzda seçim yapıldı, daha bir sene
dolmadan bu Parlamento fonksiyonunu kaybetti. Bugün bir erken seçim meselesi
gündeme geldi
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Konuyla ne alakası var?
KAMER GENÇ
(Devamla) Bu erken seçim niye gündeme geldi? İşte, bu Bakanlar
Kurulu sırası boş, çünkü bu Bakanlar Kurulu bu Meclise
değer vermiyor. Niye değer vermiyor? Bakın, ben 1980den beri bu
Parlamentonun çatısı altında görev yapıyorum. Eğer, bu
Bakanlar Kurulu, bu Parlamentoya değer verseydi, buraya gelip
otursalardı, bu Parlamento kısa zamanda fonksiyonunu yitirmezdi.
Gelmedikleri için, ondan sonra
Zaten genel başkanlar diyorlar ki:
Nasıl olsa işte bizim iki dudağımızın
arasından çıkan bir lafla milletvekilliği müessesi tayin
ediliyor, biz gitsek de gitmesek de onlar gelecek, orada oturacak, karar
verecek.
Şimdi,
uluslararası anlaşmalar konusu çok önemli. Bir uluslararası
anlaşmanın enine boyuna tartışılması, incelenmesi
lazım, komisyonların bunları tartışması,
incelemesi lazım. Maalesef, bizde komisyonlar bu konuda ciddi bir inceleme
yapmıyorlar. Bakın, bizim Anayasamıza göre uluslararası
anlaşmaları Anayasa Mahkemesine iptal davasına konu
edemiyorsunuz, ama bakın bir Çek Cumhuriyeti, Avrupa Birliği Lizbon
Anlaşmasını getiriyor, Ben bunu inceleyeceğim diyor.
Ben bunu inceleyeceğim, eğer Çek Cumhuriyetinin menfaatlerine,
egemenlik haklarına, demokratik haklarına aykırı ise ben
bunu icabında iptal ederim diyor. Yani şimdi Türkiyede, bizim
göreve gelen, özellikle AKP İktidarının
kavramadığı bir şey var: Millî irade ile Meclis iradesini
birbirine karıştıran bir kafa yapısına
HALİL
AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Danışma Meclisinde o Anayasayı
siz yapmadınız mı?
KAMER GENÇ
(Devamla) Ben, Danışma Meclisinde o Anayasayı yaparken
karşı çıktım, o Anayasa 25 defa değişti, bugün de
o Anayasanın değişmesine gerek yok. Neden gerek yok? Ben size
onu zaman verirseniz açıklarım. Çünkü, siz Türkiyede bir tek
kurumdan şikâyetçisiniz: Yargıdan. Diyorsunuz ki, -yani sizin işte bu genel başkan
yardımcılarınızın Atatürkün kurduğu laik Türkiye
Cumhuriyetini ve onun kurumlarını travma olarak kabul etmesinin
nedeni- bizi kapatın, bizi kapattıktan sonra gideceğiz,
diyeceğiz ki: Ey halk, biz 340 milletvekiliyle iktidara geldik, bizi
çalıştırmadılar. Ne yapacağız: Erken seçime
gidelim ve ondan sonra bu yargıyı kaldıralım. Yani
diyorsunuz ki: 380-400 milletvekili ile gelelim, ne yapalım?
Yargıyı kaldıralım. Yargıyı
kaldırdıktan sonra, Anayasayı da değiştirelim. O
zaman ne yapalım? Türkiyeye bir şeriat rejimini getirelim.
FATİH ARIKAN
(Kahramanmaraş) Halt etme!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Şeriat rejimini getirdikten sonra
MEHMET
ERDOĞAN (Gaziantep) Öyle bir şey yok.
KAMER GENÇ
(Devamla) Şimdi, sizin korkunuz var, sizin yöneticilerin korkusu var. O
korku şuradan kaynaklanıyor: Çünkü devlette çok ciddi soygun var.
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Doğru söyle, doğru!
KAMER GENÇ (Devamla)
- Yani sizin Genel Başkanınız kendi damadına 1 katrilyon
200 trilyon lira devlet bankalarından kredi aldı mı almadı
mı? (AK Parti sıralarından Almadı sesleri) Aldı
Aldı
Ondan sonra Kuveytten o 350 milyon dolar hangi parayla geldi?
Kuveytte o parayı gönderen adam belli mi değil mi? Değil, belli
değil.
FATİH ARIKAN
(Kahramanmaraş) Kuveytle ne ilgisi var?
KAMER GENÇ
(Devamla) - Belliyse, buyursun getirelim orada
Türkiyeden devletin
kaynaklarını hırsızlık yaparak yurt
dışına çeken, oraya kara para götüren insanların Türkiyeye
o parayı getirip aklama meselesi vardır.
Ha şimdi
diyorsunuz ki: Biz nasıl olsa, eğer normal bir seçim
yapılırsa, eğer seçim yapılırsa, seçimi
kaybettiğimiz zaman
Yöneticileriniz diyorlar ki: Bizim gideceğimiz
yer hapishanedir! Onun nasıl önünü keselim? En iyisi biz bu Anayasa
Mahkemesinin üzerine gidelim, Atatürkün kurduğu cumhuriyetin
niteliklerine, kurumlarına hakaret edelim
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Zavallı! Zavallı!
KAMER GENÇ
(Devamla) -
Anayasa Mahkemesinde açılmış bir dava var, bu
davayı biz kaybedelim, kaybettikten sonra erken seçim kararı
alalım, halka gidelim: Ey halk, bakın biz 340 milletvekiliydik orada,
bunlar bizi çalıştırmadılar. Ee ne yapalım? Bize 500
milletvekili verin. Ee ne yapalım? O zaman Anayasayı
değiştirelim
MEHMET
ERDOĞAN (Gaziantep) Müsterih ol, öyle bir şey yok.
KAMER GENÇ
(Devamla) -
o Atatürkün getirdiği bütün kurumları yok edelim, bir
şeriat devletini getirelim, bizim bugünkü yöneticilerimiz de bu
şeriat devletinde hesap vermesinler. Bakın, sizin bütün korkunuz bu.
Onun için
MEHMET
ERDOĞAN (Gaziantep) Öyle bir şey yok.
KAMER GENÇ
(Devamla) Bakın, sayın milletvekilleri
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Konuş! Konuş!
MEHMET
ERDOĞAN (Gaziantep) Yok Kamer Bey.
KAMER GENÇ (Devamla)
Ya bakın
Değerli arkadaşlarım, bakın ben size bir
şey söylüyorum. Bakın, benimle laf yarışına
katılmayın. Sizin değil, yöneticilerinizin istediği bu. Ya
eğer bir devlette yönetim kadrosunda bulunan insanlar hesap vermekten
korkuyorsa
İşte, bugün Bakan benim dört tane sorumun bir tanesine
cevap vermedi.
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Vermez, niye versin!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Ben diyorum ki: Ey Bakan, Tayyip Erdoğan, çocuklarıyla,
karısıyla kaç tane dış geziye katıldı, ne kadar
harcırah aldı?, Ey Bakan, senin bakanların hangi
milletvekillerini yurt dışı gezisine götürdü, ne kadar
harcırah aldı? Bunu söyle. Söylemiyor. Ben diyorum ki: TMSFnin
kontrolünde olan ATV ile Sabah gazetesinde
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Genç, konuşmanızı tamamlayınız lütfen.
Buyurun.
KAMER GENÇ
(Devamla) Diyorum ki: Köşe yazarlığını yapan
Nazlı Ilıcak ve onun benzeri kişiler benim verdiğim
vergiyle ayda kaç milyar para alıyor? Bunu söyle., Söylemiyorum diyor.
Niye söylemiyor? Çünkü korkusu var, çünkü bu milletten sakladığı
gerçekler var. Onun için, değerli milletvekilleri, bu korku sizin içinizde
olduğu sürece bu memlekette gerçekler su yüzüne çıkmıyor. Ama
ben size bir tavsiyede bulunuyorum: Beyler, bakın, çok onurlu ve soylu insanların
oturduğu bu sandalyelerde daima milletin menfaatini göz önünde
tutalım, memleketimizi ve milletimizi büyütecek davranış ve
akıl birliği içinde olalım, o davranışlar içinde
olalım. Yoksa, bugün varız
Bakın, 1980 ve 2008, yirmi sekiz
sene geçmiş. Değerli milletvekilleri, sanki arkada hiçbir şey
yok. Ben sizden ricada bulunuyorum, ne olur kendimizi aşalım, bu
memleketin gerçeklerini kabul edelim, bu memleketin potansiyelini en iyi
değerlendirelim.
Bundan sonraki
maddede de konuşacağım.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Başkan, Değerli Hatip
konuşması esnasında AK Partiyi ve grubumuzu itham etmiştir.
Bu ithamından dolayı, İç Tüzük 69uncu maddeye göre
sataşmadan söz talep ediyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, söz alsın, sataşmadan dolayı
söz alsın.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Ergin. (AK Parti sıralarından alkışlar)
X.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Hatay Milletvekili Sadullah Erginin, Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, konuşmasında partisine sataşması
nedeniyle konuşması
SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce
konuşan Hatip, AK Partiyle ilgili olarak, AK Partinin kendini
kapattırmak istediği, ondan sonra mağduriyet söylemiyle halka
gidip daha büyük bir güçle Meclise gelmek istediği ve bundan sonra da
yargı kurumunu Türkiye'de kaldırarak, arkasından da şeriat
düzeni getirmek gibi bir hedefi olduğunu ifade etti. Ben, Sayın
Gençin bu konuşmasında söyledikleri tüm sözün iftira olduğunu
buradan ilan ediyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
İftirasını ispat etmezse müfteridir.
AK Parti, 2001
yılında kurulmuş, programı, tüzüğü açık,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
programını vermiş, tüzüğünü vermiş, kurulduğu
günden bir sene sonra bu milletin tensibiyle, tercihiyle tek başına
iktidara gelmiş bir parti. İktidara geldikten kısa bir süre
sonra yerel seçime girmiş, halk, icraatlarından memnun olduğu
için yüzde 34,5 olan oyunu yüzde 41e çıkartmış, 2007de
yapılan seçimde bu oy oranı yüzde 47ye gelmiş ve milletimizin
her geçen gün memnuniyeti artarak devam ediyor.
Biz gidip,
dolaşıp dolaşıp gelip, burada aklına estiği
lafları söyleyen bir milletvekilinin laflarıyla itham edilemeyecek
bir partiyiz. Biz milletin gönlünde taht kurmuş bir partiyiz. (AK Parti
sıralarından alkışlar) Türkiye'nin 81 vilayetinin 80inde
milletvekili çıkartmış ve Türkiye'nin her
coğrafyasında halkın desteğini gören, tüm sosyal
katmanlardan oy alan bir partiyiz. Biz Türkiye'nin partisiyiz, Kamer Gençin
değil! (AK Parti sıralarından alkışlar)
Değerli
arkadaşlar, buraya çıktığı zaman Bu Bakanlar Kurulu
sıraları boş, bunlar nerede, şunlar nerede? Üç beş
tane basmakalıp: Soyguncular, hırsızlar deyip
Belli bir
konuşma kalıbı var Sayın Gençin. Ama buradaki
bakanlarımız Türkiye'nin değişik yerlerinde, yurt
dışında, Türkiye'nin gelişimi için, ihracatını
artırması için, Türkiye'nin kalkınması için
çalışıyorlar. Milletvekillerimiz on altı ihtisas
komisyonunda çalışmak suretiyle
Milletvekilinin bütün işi Genel
Kurulda değil, yurt dışı komisyonlarda çalışanlar
var, on altı ihtisas komisyonunda çalışan
arkadaşlarımız var, dolayısıyla her zeminde
çalışmak gerekiyor. Türkiye'nin ihracatı 33 milyar dolardan
şimdi 120 milyar dolara çıkmışsa, bakanlarımız,
Başbakanımız gezdiği için, adım adım, bucak bucak
dolaştığı için, dünyanın dört bir yanını
fellik fellik gezdikleri için bu böyle olmuş. Burada oturarak, laf ederek
olmamış. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Değerli
arkadaşlar, ikide bir bu ülkenin kurucusu ve ortak paydası olan
Mustafa Kemal Atatürkün arkasına saklanıp siyaset yapmak kimseye
yakışmıyor. Biz, Atatürkün lafını değil,
gösterdiği hedefi gerçekleştirmek için
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Ergin, konuşmanızı tamamlayınız.
SADULLAH
ERGİN (Devamla) Hemen toparlıyorum Sayın Başkanım.
Biz, Mustafa
Kemalin lafını, onun istismarını değil, bu millet
için, bu ülke için göstermiş olduğu çağdaş medeniyetler
seviyesini yakalamak ve üstüne çıkmak noktasında gayret sarf
ediyoruz. Geldiğimiz günden bugüne kadarki icraatlarımız
ortadadır. Bizim referansımız icraatlardır, iftiralar
değil, dedikodular değil. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Değerli
arkadaşlarım, bu ülkede parametreler ortada, AK Parti geldiği
gün ekonominin değerleri ortada, Türkiyenin bölgesinde ve dünya
üzerindeki itibarı ortada, bugün geldiğimiz nokta ortada, en önemlisi
şaşmaz hakem milletimizin tercihi ortada. Siz ne derseniz deyin,
Sayın Genç, bu millet gördüğü icraatlarla, AK Parti Hükûmetinin
yaptığı hizmetler sonrasında AK Partiye olan sevgisini
sandıkta gösteriyor. Bu bize yeter. Biz aziz milletimizle gönül
bağımızı kurup yürüyüşümüze devam edeceğiz.
Bu duygu ve
düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ (Devam)
6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/321) (S.
Sayısı: 113) (Devam)
BAŞKAN
Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi
okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE UKRAYNA BAKANLAR KURULU ARASINDA
KİŞİLERİN GERİ KABULÜNE İLİŞKİN
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ
UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- 7
Haziran 2005 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Kişilerin Geri Kabulüne
İlişkin Anlaşmanın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN -
Madde üzerinde söz talebi var mı?
KAMER GENÇ
(Tunceli) Söz istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun. (AK Parti sıralarından Maddeyle ilgili konuşsun.
sesleri)
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Maddeden haberin var mı senin?
KAMER GENÇ
(Tunceli) Maddeden niye haberim olmasın ya! Benim, maddede
Madde okundu.
Madde, bir uluslararası anlaşmanın uygun bulunmasına
ilişkin bir madde. (AK Parti sıralarından gürültüler)
MUSA
SIVACIOĞLU (Kastamonu) - Hangi madde?
KAMER GENÇ
(Devamla) Ya, bakın beyler, efendiler; biraz sükûnetinizi muhafaza edin.
Ben sizden rica ediyorum. Ben, burada birtakım şeyler
Sizin grup
başkan vekiliniz çıktı, bana dedi ki: Biz 33 milyar dolardan
şu kadara çıkardık.
ÜNAL KACIR
(İstanbul) Sayın Başkan, tekrar tekrar bunlarla ilgili mi
olacak?
KAMER GENÇ
(Devamla) Acaba, siz o 33 milyar dolarda, Türkiyedeki işçilerin,
köylülerin, esnafın kazandığı ve gerçek emekle yapılan
ihracatla, bugün ithalata dayalı ihracatın farkında
mısınız?
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Bir de konuşmasını öğrensen var ya!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Şimdi bakın değerli arkadaşlarım
ÜNAL KACIR
(İstanbul) Sayın Başkanım, lütfen madde üzerinde
konuşsun.
KAMER GENÇ
(Devamla) Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin siz
hiç farkında değilsiniz. Türkiyede çok ciddi
sıkıntılar var. Bu sıkıntıların en
başında, Türkiye Cumhuriyeti devletini, yurt dışında,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyüklüğüyle, şanıyla,
şöhretiyle temsil eden bir hükûmet yok. Ben sizin Hükûmetinize diyorum ki:
Ali Babacan -Bebecan veya- sen gidip de Avrupalılardan,
Amerikalılardan destek isteyeceğine bu Türk halkının gücüne
güven.
BAŞKAN
Sayın Genç
KAMER GENÇ
(Devamla) Türk halkı, gücünü size
(AK Parti sıralarından
gürültüler)
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Özür dile!
BAŞKAN
Sayın Genç, lütfen sözünüzü tashih ediniz.
KAMER GENÇ
(Devamla) Uluslararası anlaşmayı anlatıyorum
arkadaşlar.
BAŞKAN
Sayın Genç, lütfen sözünüzü tashih ediniz.
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Terbiyeli olsun,
edepli olsun, özür dilesin!
YILMAZ TUNÇ
(Bartın) Terbiyesizlik yapma! Bu kadar da terbiyesizlik olmaz ya!
KAMER GENÇ
(Devamla) Yani anlamadım ya, böyle bir müzakere sistemi yok.
Sayın
Başkan, böyle bir müzakere sistemi yok.
BAŞKAN
Hayır, siz, bakınız Sayın Genç, Dışişleri
Bakanının
KAMER GENÇ
(Devamla) Anladım, yani uluslararası anlaşma
BAŞKAN -
Dinliyor musunuz Sayın Genç?
KAMER GENÇ
(Devamla) Bakın, biraz önce çıkan Grup Başkan Vekilinin
söyledikleri şey
(AK Parti sıralarından gürültüler)
Sayın
Başkan
BAŞKAN -
Sayın Genç, Dışişleri Bakanının ismi
-bilmiyorsanız- Sayın Ali Babacandır.
KAMER GENÇ
(Devamla) Ya olabilir yani, Bebecan da olur, Babacan da olabilir. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Hayır, Bebecan olmaz, Babacan.
KAMER GENÇ
(Devamla) Şimdi, burada Enerji Bakanımız var. Sayın
Enerji Bakanı, bir şey soracağım sana: Sen, 426
bürokratı emeklilik için bir yerde toplamış mısın
toplamamış mısın? Geçen gün, onları topladın
Bakın,
beyler, 426 tane
Burada yahu, çıksın bana cevap versin. 426 tane üst
bürokratı görevden almış, bir yerlerde
barındırıyor. Geçen gün toplantı yapıyor, diyor ki:
Ya arkadaşlar, gelin bana yardım edin. 426 tane daire
başkanı, müsteşar, genel müdür yardımcısı bunlar.
Böyle, Türkiye yönetilir mi değerli milletvekillerim?
Ya şimdi
bakın, ben anlamıyorum şimdi, ben burada milletvekili miyim
değil miyim?
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Sen ne anlarsın terbiyeden!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Bir onu söyleyin, benim burada konuşma hakkım var mı
yok mu? (AK Parti sıralarından Madde üzerinde konuşsun.
sesleri)
Madde üzerinde
konuşuyorum. Yani sizin
SERACETTİN KARAYAĞIZ
(Muş) Ne maddesi! Saçmalıyor ya!
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Hangi madde?
KAMER GENÇ
(Devamla) - Yani Sayın Başkan, o zaman burada sükûneti sağlamak
zorundasınız. Bu ne demek yani?
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Özür dilesin!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Biz burada konuşmayacak mıyız yani?
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Türk milletinin bakanından özür dilesin, Türk
milletinden özür dilesin!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Niye özür dileyeceğim ki, ben Türk milletinin onurlu bir
ferdiyim,
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Hakaret edemez Bakana!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Ben Türk milletini her yerde temsil eden bir insanım ama siz
gidip de yurt dışında Aman bizim şunları
AHMET GÖKHAN
SARIÇAM (Kırklareli) Sayın Başkanım, sarhoş
olabilir, ağzı dolanıyor sürekli.
KAMER GENÇ
(Devamla) - Şimdi, o sizi ilgilendirmez, ben burada bir yasama görevini
yapıyorum. Ama şimdi, böyle bir şey olmaz ki yani, siz bizi
konuşturmak da istemiyorsunuz.
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Edepli, terbiyeli konuş!
BAŞKAN
Arkadaşlar, konuşmaları anlamıyoruz.
KAMER GENÇ
(Devamla) - Yani, siz şunu bilesiniz ki burada beni susturmakla bir
şeye varamazsınız.
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Terbiyeli konuş, terbiyeli!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Ben terbiyeli konuşuyorum.
SERACETTİN
KARAYAĞIZ (Muş) Saçmalıyorsun ya, saçmalıyorsun!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Şimdi, Sayın Başkan, yani böyle kürsüye
çıktığımız zaman eğer burada
dokunulmazlığımız yoksa nasıl olacak burada
vaziyetimiz?
BAŞKAN Siz
Genel Kurula hitap edin Sayın Genç.
Buyurun efendim.
KAMER GENÇ
(Devamla) Susturun bunları o zaman.
BAŞKAN
Buyurun, Genel Kurula hitap ediniz, buyurun.
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Madde üzerinde konuş!
KAMER GENÇ
(Devamla) Susturun! (AK Parti sıralarından gürültüler)
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Kimi susturuyorsun sen be! Kimi susturuyorsun!
BAŞKAN
Arkadaşlar dinleyelim.
KAMER GENÇ
(Devamla) Ben milletvekiliyim beyefendi, çık burada konuş! Burada
çık konuş!
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Konuşacağım, görürsün!
KAMER GENÇ
(Devamla) Çık konuş!
Niye benim
konuşma hakkımı elimden alıyorsunuz?
Yani şimdi
burada beni konuşturmamakla siz büyük bir avantaj mı
sağlayacağınızı zannediyorsunuz? Böyle bir şey
olmaz ya! Burada konuşmamızı istemiyorsanız, o zaman bizim
dokunulmazlığımızı da kaldırın, bir kanun
çıkarın Kamer Genç burada konuşmasın. deyin.
BAYRAM ALİ
BAYRAMOĞLU (Rize) - Ne kadar iyi olur!
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Millet kaldıracak seni, millet!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Efendim, gelin, yiğitliğiniz varsa Tunceliye gelin,
benim karşımda aday olun. Buyurun, buyurun!
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Millet kaldıracak senin
dokunulmazlığını!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Onun için yani, burada niye bu kadar bana müdahale ediyorsunuz ki!
Yani daha ağzımdan kelime çıkmadan beni burada böyle
susturmanızın bir anlamı yok, böyle bir parlamento sistemi yok!
Ben burada milletvekiliyim, çıkıp da düşüncelerimi söyleme
özgürlüğünden yoksun tutuluyorum.
LÜTFİ
ÇIRAKOĞLU (Rize) Sen kimsin ya! Kapkaranlık bir adamsın.
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Hakaret ediyorsun, hakaret!
KAMER GENÇ
(Devamla) - Ben baskı altında tutuluyorum. Böyle bir şey olmaz
ki Sayın Başkan! Böyle bir şey olur mu yani? Burada
konuşmayalım mı yani?
BAŞKAN
Konuşuyorsunuz Sayın Genç, bir şey yok, problem yok.
KAMER GENÇ
(Devamla) Ama herkes müdahale ediyor efendim.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN -
Konuşmanızı tamamlayınız siz.
KAMER GENÇ
(Devamla) Değerli milletvekilleri, bakın, beni bu yolla
susturamazsınız. Susturmaya
çalıştığınız zaman siz çok zarar görürsünüz.
SERACETTİN
KARAYAĞIZ (Muş) Yok ya!
KAMER GENÇ
(Devamla) Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir milletvekiliyim ve siz
Türkiye Cumhuriyeti devletini, Genel Başkan
Yardımcınızın söylediği o bilgiler Türkiye
Cumhuriyetini bir travma olarak kabul ediyor.
FEHMİ HÜSREV
KUTLU (Adıyaman) Ne demiş?
KAMER GENÇ
(Devamla) Ben bunlara karşı elbette ki Türkiye Cumhuriyeti
devletinin kurumlarını savunacağım. Onun için, niye bunu
engelliyorsunuz, ben anlamıyorum. (AK Parti sıralarından Ne
biçim konuşuyorsun! sesleri)
O zaman,
Sayın Başkan, rahatsız oluyorsa arkadaşlar ben susayım
o zaman, peki.
BAŞKAN
Hayır, siz Genel Kurula hitap edin, dinliyor arkadaşlar sizi.
Sayın
milletvekilleri, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan.
Sayın Tutan,
buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri, 113
sıra sayılı uluslararası anlaşma üzerinde söz
almış bulunuyorum.
Bu
anlaşmanın hayırlı ve uğurlu olmasını
diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Şahsı
adına Van Milletvekili Gülşen Orhan.
Sayın Orhan,
buyurun efendim. (AK Parti sıralarından alkışlar)
GÜLŞEN ORHAN
(Van) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 113 sıra
sayılı Kanun Tasarısı üzerinde söz almış
bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Tasarının
ülkemize ve Ukraynaya hayırlı olmasını temenni ediyor,
saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
3üncü maddeyi
okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Madde üzerinde şahsı adına Bursa Milletvekili Sayın Mehmet
Emin Tutan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
MEHMET EMİN
TUTAN (Bursa) Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri;
anlaşmanın sonuna geldik. Hayırlı ve uğurlu
olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Şahsı adına Van Milletvekili Gülşen Orhan.
Sayın Orhan,
buyurun. (AK Parti sıralarından alkışlar)
GÜLŞEN ORHAN
(Van) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 113 sıra
sayılı Kanun Tasarısı üzerinde şahsım adına
söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Kanunun
hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Saygılar
sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, aleyhte oyumun rengini belirtmek için söz
istiyorum.
BAŞKAN
Geçti.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Ne demek geçti?
BAŞKAN
Biraz önce söyleyecektiniz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Efendim, geçmedi.
BAŞKAN
Geçti, tabii
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, geçmedi. Ben aleyhte oyumun rengini
belirtmek üzere söz istiyorum!
BAŞKAN
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, çok yakışıyor size bu
hareket! O kadar çok yakışıyor ki size! Tebrik ederim!
BAŞKAN
Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar
Kurulu Arasında Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının açık oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 195
Kabul : 195 (x)
Evet,
tasarının hayırlı olmasını diliyorum.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, 7nci sıraya alınan, Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu ile Ukrayna Devlet Nükleer Düzenleme Komitesi Arasında
Nükleer Düzenleme Konularında Teknik İşbirliği ve Bilgi
Değişimi Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile Ukrayna Devlet Nükleer
Düzenleme Komitesi Arasında Nükleer Düzenleme Konularında Teknik
İşbirliği ve Bilgi Değişimi Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/356) (S.
Sayısı: 233)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Saygıdeğer
milletvekili arkadaşlarım, bu anlaşmanın bitimine
kadardı görüşmelerimiz. Şu anda Komisyon yok.
Komisyonunun
tekrar bulunamayacağı da
dikkate alınarak, alınan karar gereğince kanun tasarı ve
tekliflerini sırasıyla görüşmek için 25 Haziran 2008
Çarşamba günü saat 13.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati : 21.35
(x)
Açıkoylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa
eklidir.