DÖNEM: 23 CİLT: 24 YASAMA YILI: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
128inci
Birleşim
9 Temmuz 2008 Çarşamba
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, dar ve sabit gelirlilerin ekonomik
durumlarına ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Manisa ilinin sorunlarına ve
alınması gereken önlemlere ilişkin gündem dışı
konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
3.- Mersin
Milletvekili Ömer İnanın, Mersin ili Gülnar ilçesinde meydana gelen
ve üç gündür devam etmekte olan orman yangınına ilişkin gündem
dışı konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersin ili Gülnar ilçesinde
meydana gelen orman yangınına ilişkin açıklaması
2.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, Mersin ili Gülnar ilçesinde
meydana gelen orman yangınına ilişkin açıklaması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün (6/689) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/75)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun (6/766) esas numaralı sözlü
sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/76)
3.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın (6/762), (6/763), (6/772), (6/775)
esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına
ilişkin önergesi (4/77)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kars
Milletvekili Mahmut Esat Güven ve 19 milletvekilinin, Kuyucuk Gölündeki çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/241)
C) Tezkereler
1.- Asya
Parlamenter Asamblesinde 3 üyeyle temsil edilen Türkiye Büyük Millet
Meclisinin, APA Şartı gereğince 5 üyeyle temsil edilmesine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/494)
2.- Bazı
milletvekillerinin izinli sayılmalarına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/495)
3.-
İsviçreye resmî ziyarette bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelike refakat eden heyete iştirak etmesi uygun görülen
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/496)
VI.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/554) (S.
Sayısı: 249)
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
konuşmasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.-
OYLAMALAR
1.- Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının oylaması
IX.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Cumhurbaşkanının 3628
sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat
Pakdilin cevabı (7/3534)
2.- İzmir
Milletvekili Recai Birgünün, güvenlik güçlerinin gelen ziyaretçilerin özel
evraklarının incelemesine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/3535)
3.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhanın, biyoyakıt üretimine,
- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Şanlıurfa-Suruçtaki su sorununa,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/3569, 3570)
4.- İstanbul
Milletvekili Atila Kayanın, tarım ürünlerindeki gümrük vergisine,
- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Kırım Kongo Kanamalı
Ateşi Hastalığıyla mücadeleye,
- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugayın, Erzurumdaki hayvan üreticilerinin
desteklenmesine,
Bal
ithalatına ve bal üreticilerinin desteklenmesine,
-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, kene mücadelesi için yapılan
ilaç alımına,
- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Mardin ilindeki yatırımlara,
- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, kesme çicek ihracatındaki sorunlara,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/3683, 3684, 3685, 3686, 3687, 3688, 3689)
5.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, bağış ve
promosyon kabulüne ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayanın cevabı (7/3826)
6.-
Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmezin, Ulusal Deprem Konseyinin
lağvedilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
Mehmet Aydının cevabı (7/3840)
7.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, sulamada kullanılan
elektriğin borçtan dolayı kesilmesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/3841)
8.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Tarım Sigortaları Havuzundaki kaynak
kullanımına,
- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, hayvancılıktaki
desteklemelere,
Bal
ithalatına,
- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, TMOnun fındık
alımına ve arzına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/3879, 3880, 3881, 3882)
9.- İstanbul
Milletvekili Halide İncekaranın, milletvekillerine yönelik
suçlamalara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/3898)
10.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, bir gruba
jandarmanın yaptığı arama ve kontrollere ilişkin
sorusu ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalayın cevabı (7/3924)
11.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, şeker
kaçakçılığına,
- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, arıcılıktaki destekleme primlerine,
- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, kene ısırmasına bağlı
ölüm vakalarına,
Pancar
kotalarına,
Gübre
kullanımına,
- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, TMOnun fındık
satışına,
- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, başka kurumlardan da maaş alan
kişilere,
- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Çiftçi Kayıt Sistemine,
Tarım ve
kırsal kalkınmayla ilgili proje ve faaliyetlere,
Gıda denetim
ve kontrollerinin yürütülmesine,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/3946, 3947, 3948, 3949, 3950, 3951, 3952, 3953, 3954, 3955)
12.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, sosyal tesislerde
yapıldığı iddia edilen bazı uygulamalara ilişkin
sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdilin
cevabı (7/4275)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 15.00te açılarak iki oturum yaptı.
İstanbul
Milletvekili Algan Hacaloğlu, Avrupa Birliğiyle ilgili gelişmelere,
Muş
Milletvekili Sırrı Sakık, 2001 yılında gözaltına
alınan ve bugüne kadar haber alınamayan bazı kişilerin
akıbetlerine,
Sakarya
Milletvekili Münir Kutluata, Sakarya ilinin sorunlarına,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
TBMM
Başkanlığınca, Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonunun, (2/273) esas numaralı Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile (2/297) esas
numaralı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin
tali komisyon olarak kendisine havale edilmesine ilişkin istemi Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; tezkerede belirtilen istem Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunca da uygun bulunduğundan,
gereğinin Başkanlıkça yerine getirildiği bildirildi.
Genel Kurulun
8/7/2008 ve 15/7/2008 Salı günlerindeki birleşimlerinde sözlü
soruların ve diğer denetim konularının
görüşülmemesine; 22/7/2008 ve 29/7/2008 Salı günlerindeki
birleşimlerinde ise bir saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim
konularının görüşülmeyerek, bu birleşimlerde gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan işlerin
görüşülmesine; 9/7/2008, 16/7/2008, 23/7/2008 ve 30/7/2008 Çarşamba
günlerindeki birleşimlerinde sözlü soruların görüşülmemesine;
gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler" kısmının 137, 134, 70, 80, 130,
65, 62, 61 ve 45inci sıralarında yer alan 264, 261, 236, 252, 257,
228, 222, 221 ve 96 sıra sayılı Kanun Tasarı ve
Tekliflerinin bu kısmın 2, 4, 8, 9 10, 11, 12, 13 ve 14üncü
sıralarına alınmasına ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun 8, 15,
22 ve 29 Temmuz 2008 Salı günlerinde 15.00-20.00; 9, 16, 23 ve 30 Temmuz
2008 Çarşamba günlerinde 13.00-20.00; 10, 17, 24 ve 31 Temmuz 2008
Perşembe günlerinde 13.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesine; 96 sıra sayılı
Türk Ticaret Kanunu Tasarısının, İç Tüzükün 91inci
maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesine ve bölümlerinin ekte yer
alan cetveldeki şekliyle olmasına ilişkin AK PARTİ Grubu
önerisi,
Birleşmiş
Milletler Geçici Görev Gücü bünyesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin 5 Eylül
2008 tarihinden itibaren bir yıl daha UNIFIL Harekâtına iştirak
etmesine izin verilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi,
Yapılan
görüşmelerden sonra kabul edildi.
Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Ağaçlandırma ve Erozyonla
Mücadele Kurumu Kanun Teklifinin (2/154) İç Tüzükün 37nci maddesine
göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi,
yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kararlaştırılmış olan Elektrik Piyasası Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının (1/554) (S. Sayısı: 249)
görüşmelerine devam edilerek tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı,
maddelerine geçilmesi kabul edildi.
9 Temmuz 2008
Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 13.00te toplanmak
üzere birleşime 20.00de son verildi.
|
|
|
Şükran
Güldal MUMCU |
|
|
|
|
Başkan
Vekili |
|
|
|
|
|
|
|
|
Fatoş
GÜRKAN |
|
Canan
CANDEMİR ÇELİK |
|
|
Adana |
|
Bursa |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.:183
II.- GELEN KAĞITLAR
9 Temmuz 2008 Çarşamba
Raporlar
1.- Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordunun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/151) (S. Sayısı: 188e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
2.- Ordu Milletvekilleri Eyüp Fatsa ve Enver Yılmazın
Yasama Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporlarına Ankara Milletvekili Zekeriya
Akıncı ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre İtirazları (3/152) (S. Sayısı: 189a 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
3.- Antalya Milletvekili
Deniz Baykalın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın Milletvekilliği
Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, Antalya Milletvekili Deniz Baykalın
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/153) (S. Sayısı:
190a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
4.- Samsun Milletvekili Haluk Koçun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, Samsun Milletvekili Haluk Koçun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/155) (S.
Sayısı: 191e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
5.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, İzmir Milletvekili Bülent
Baratalının İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazı (3/156) (S. Sayısı: 192ye 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
6.- Samsun Milletvekili Haluk Koçun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, Samsun Milletvekili Haluk Koçun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/157) (S.
Sayısı: 193e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
7.- Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fıratın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, Ankara Milletvekili Nesrin Baytok
ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazı (3/158) (S. Sayısı: 194e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
8.- Ordu Milletvekili Eyüp Fatsanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, Ankara Milletvekili Zekeriya
Akıncı ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre İtirazı (3/159) (S. Sayısı: 195e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
9.- Mersin Milletvekili Ali Oksalın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun, Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna, Mersin Milletvekili Ali Oksalın İçtüzüğün 133
üncü Maddesine Göre İtirazı (3/160) (S. Sayısı: 196ya 1
inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
10.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, İstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigenin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/161) (S. Sayısı: 197ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
11.- İzmir Milletvekili K. Kemal Anadolun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun,
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine
Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadolun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/162) (S.
Sayısı: 198e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
12.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/163) (S. Sayısı:
199a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
13.- Edirne Milletvekili Rasim Çakırın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Edirne Milletvekili Rasim
Çakırın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazı (3/164) (S. Sayısı: 200e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
14.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/165) (S.
Sayısı: 201e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
15.- Zonguldak Milletvekili Polat Türkmenin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Ankara Milletvekili Zekeriya
Akıncı ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine
Göre İtirazı (3/166) (S. Sayısı: 202e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
16.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Adana Milletvekili Nevin Gaye
Erbaturun İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/167) (S. Sayısı: 203e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
17.- İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlunun Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/168) (S.
Sayısı: 204e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
18.- Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin
Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması
Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonun Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının
Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Tayfur
Süner ve 4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre
İtirazı (3/188) (S. Sayısı: 205e 1 inci Ek)
(Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
19.- Antalya Milletvekili Deniz Baykalın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Deniz
Baykalın İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/189) (S. Sayısı: 206ya 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
20.- Hakkari Milletvekili Hamit Geylaninin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/209) (S. Sayısı: 207ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
21.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/215) (S. Sayısı:
208e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008) (GÜNDEME)
22.- Tunceli Milletvekili Şerafettin Halisin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/217) (S. Sayısı: 209a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
23.- Mardin Milletvekili Ahmet Türkün Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve
4 Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/219) (S. Sayısı: 210a 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
24.- Hakkari Milletvekili
Hamit Geylaninin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun Kovuşturmanın
Milletvekilliği Sıfatının Sona Ermesine Kadar Ertelenmesine
Dair Raporuna Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 4 Milletvekilinin
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/220) (S.
Sayısı: 211e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
25.- Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Hatay Milletvekili Gökhan Durgunun
İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı (3/221) (S.
Sayısı: 212ye 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi: 9.7.2008)
(GÜNDEME)
26.- Niğde Milletvekili Mümin İnanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonun
Kovuşturmanın Milletvekilliği Sıfatının Sona
Ermesine Kadar Ertelenmesine Dair Raporuna Antalya Milletvekili Atila Emek ve 4
Milletvekilinin İçtüzüğün 133 üncü Maddesine Göre İtirazı
(3/234) (S. Sayısı: 213e 1 inci Ek) (Dağıtma tarihi:
9.7.2008) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalışın, ihale ilanlarının yerel gazetelerde
yayımına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/822)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
2.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, bazı televizyon programlarına ilişkin
Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) sözlü soru önergesi (6/823)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
3.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, ithalatta koruma önlemlerine ilişkin Devlet
Bakanından (Kürşad Tüzmen) sözlü soru önergesi (6/824) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/6/2008)
4.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, yerel gazetelerde ilan yayımına ilişkin
Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) sözlü soru önergesi (6/825)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
5.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, orman yangınlarına havadan müdahale
ekipmanına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi
(6/826) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
6.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, kutlamalarda silah kullanımına yönelik
yaptırımlara ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/827) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
7.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, Oyak Sigortanın yabancı bir sigorta
şirketine satışına ilişkin Milli Savunma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/828) (Başkanlığa
geliş tarihi: 20/6/2008)
8.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, motorlu araçlarda farklı yağlar
kullanımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
sözlü soru önergesi (6/829) (Başkanlığa geliş tarihi:
20/6/2008)
9.- Niğde Milletvekili
Mümin İnanın, yabancı bankalardan ipotek
karşılığı zirai kredi kullanılmasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/830) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz Yazarın, ihale ilanlarının yerel gazetelerde
yayımlanmasıyla ilgili düzenlemeye ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4224) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/6/2008)
2.- İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlunun, Ceyhandaki rafineri yatırımı
ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/4225) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
3.- Çorum Milletvekili Derviş Gündayın, Çorumdaki KÖYDES uygulamalarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4226)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
4.- Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzünün, KEY ödemelerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4227)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
5.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin, Düzcedeki çöp depolama
alanı ve tesisi çalışmalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4228) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/6/2008)
6.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Adanadaki bir TOKİ projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4229)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
7.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersinin, Özel Kalem Müdürlüğünün harcamalarına ve
müşavirlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4230) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
8.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, TOKİye devredilen arazilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/4231) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
9.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, TMMOB Genel Kurulunun bazı bakanlara yönelik bir
kararına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/4232) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
10.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Aksu İlçesindeki bazı sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/4233)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
11.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, hazır beton üretimine ilişkin
Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4234) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
12.- Edirne Milletvekili
Cemaleddin Uslunun, Edirne İlindeki yatırımlara ilişkin
Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4235) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
13.- Tokat Milletvekili Orhan
Ziya Direnin, Erbaa HES projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4236) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
14.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, belediyelerin katı atık ve arıtma tesislerine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4237) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
15.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Menderes Nehrinin kurumasına ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/4238)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
16.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Eğridir ve Beyşehir Gölleri
havzasındaki iskan sorunlarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4239)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
17.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, Van İlinin çeşitli sorunlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/4240)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
18.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, TMSF çalışanlarına ve yönetimindeki
banka ve şirketlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi
(7/4241) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
19.- Çorum Milletvekili
Derviş Gündayın, taksici esnafının sorunlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4242) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
20.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, yüzme havuzlarının denetimine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4243)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
21.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, lunaparklardaki güvenlik önlemlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4244)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
22.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Sabancı Merkez Camii Kapalı Otoparkı
inşaatına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4245) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/6/2008)
23.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesinin çevre düzenlemesi
harcamalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4246) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/6/2008)
24.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, sığınma evlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/4247)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
25.- Edirne Milletvekili
Cemaleddin Uslunun, Edirne ve Kırklarelideki araç sayısına ve
verilen cezalara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4248) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
26.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdalın, bir çocuğun ülkeye girişine
izin verilmemesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4249) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
27.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, bazı belediye başkanları
hakkındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4250)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
28.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, turizm amaçlı tahsis edilen orman alanlarına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4251) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
29.- Yalova Milletvekili
Muharrem İncenin, Yatırım ve İşletmeler Genel
Müdürlüğüne yapılan atamaya ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4252)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
30.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, AK Parti milletvekillerinin ortağı oldukları
şirketlerin aldıkları ihalelere ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4253)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
31.- Edirne Milletvekili
Cemaleddin Uslunun, bazı yüksekokulların kuruluşuna
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/4254)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
32.- Aydın Milletvekili
Ertuğrul Kumcuoğlunun, İstanbulda son üç ayda
hayatını kaybeden vergi memurlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4255)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
33.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, KEY ödemelerine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4256)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
34.- Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, bir lisenin mazot alım
ihalesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4257) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
35.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, bir liseyle ilgili bazı iddialara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/4258)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
36.- Ordu Milletvekili Rahmi
Günerin, Ordu İl Milli Eğitim Müdürlüğünün banka promosyonu
protokolüne ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/4259) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
37.- Çorum Milletvekili
Derviş Gündayın, Çorumdaki bir hastanenin
kapatılacağı iddiasına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4260)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
38.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, bir müfettişin
aldığı sağlık raporuna yönelik işlemlere
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4261) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
39.- Afyonkarahisar
Milletvekili Abdülkadir Akcanın, Dinardaki doktor ve diğer
sağlık personeline ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4262) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
40.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, kene vakalarına karşı
alınan önlemlere ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/4263) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/6/2008)
41.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, bir müfettişin görevden alınmasına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4264) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
42.- Çorum Milletvekili
Derviş Gündayın, kırsal kalkınma projelerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4265) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
43.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, tarım arazilerinin yabancı
yatırımlara konu edilmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4266)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
44.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Yenişehir ve İnegölde doludan zarar gören çiftçilere
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4267) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
45.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, Samsundaki kırsal kalkınma
yatırımlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4268)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
46.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Rusyaya tarım ürünleri ihracatında
yaşanan sorunlara ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4269)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
47.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Şarkikaraağaç İlçesindeki
çiftçilerin sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/4270)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
48.- Afyonkarahisar
Milletvekili Abdülkadir Akcanın, Çay İlçesi
bağlantılı bazı yol çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/4271) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
49.- Ordu Milletvekili Rahmi
Günerin, Ordu İlindeki ulaşım projelerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/4272)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/6/2008)
50.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlunun, üretimin durduğu bir traktör
fabrikasındaki çalışanların durumuna ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/4273) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
51.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Diyanet İşleri Başkanlığı
internet sayfasında yer alan bir yazıya ilişkin Devlet
Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu) yazılı soru
önergesi (7/4274) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/6/2008)
52.- İzmir Milletvekili
Canan Arıtmanın, sosyal tesislerde yapıldığı
iddia edilen bazı uygulamalara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/4275)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/06/2008)
Meclis Araştırması
Önergesi
1.- Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven ve 19 Milletvekilinin,
Kuyucuk Gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/241)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04.07.2008)
9 Temmuz 2008 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Canan
CANDEMİR ÇELİK (Bursa), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, dar ve sabit gelirlilerin
ekonomik durumları hakkında söz isteyen Denizli Milletvekili Hasan
Erçelebiye aittir.
Buyurun Sayın Erçelebi.
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Denizli Milletvekili Hasan
Erçelebinin, dar ve sabit gelirlilerin ekonomik durumlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
HASAN ERÇELEBİ (Denizli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; az ve
sabit gelirlilerin ekonomik durumlarıyla ilgili söz aldım. Yüce
heyetinizi Demokratik Sol Parti ve şahsım adına saygıyla
selamlıyorum.
Sözlerime başlarken, bugün saat 10.30 sıralarında
İstanbulda Amerikan Konsolosluğu önünde nöbet tutan polislerimize
yapılan menfur saldırıyı nefretle kınıyorum.
Şehit düşen polislerimize Allahtan rahmet diliyorum. Polislerimizin
ailelerine, polis camiamıza ve yüce milletimize
başsağlığı diliyorum. Yaralı polislerimize acil
şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, geçen hafta Trakya bölgesinde dört
gün incelemelerde bulunduk. 5 Temmuz Cumartesi günü Lüleburgazda
Yoksulluğa Başkaldırı mitingi yaptık. Trakyada
hasat mevsimi harman zamanı. Bu sene, Allah Trakyadaki çiftçilerimize
yardım etmiş, mahsul bol
olmuş, ancak Hükûmet Toprak Mahsulleri Ofisini devreye sokmayarak çiftçiyi
kendi kaderiyle baş başa bırakmış, onu tefecilere
mahkûm etmiştir. Tüccar 45 kuruştan buğday almaktadır.
Çiftçinin kara gün dostu diye bilinen Toprak Mahsulleri Ofisi buğday
almamaktadır. Tüccarın verdiği para, çiftçinin maliyetini bile
karşılamamaktadır. Hükûmet,
bir an önce Toprak Mahsulleri Ofisiyle piyasaya girmeli, daha iki ay
önce dışarıdan buğdayı kaça ithal ettiyse o fiyattan
çiftçiden almalıdır. Yabancı ülkelerin buğdayına verilen para Türk
çiftçisine fazla görülmemelidir. Trakyada çiftçinin toprakları özel
yabancı bankaların ipoteği altındadır. Hükûmeti,
çiftçimize destek vermeye davet ediyorum. Önümüzdeki yıl çiftçiler
tarlalarını ekmeyecekler, ekemeyecekler çünkü bu Hükûmet döneminde
eken diken zarar ediyor. Her geçen gün kepenk kapatan esnaf sayısı
artıyor. Seçim bölgem Denizli ili Tavas ilçesinde esnafın hemen hemen
tümü icralıktır. İnsanlar birbirlerine kefil oldukları için
her ailenin kapısında icra memurları beklemektedir. Türkiye
Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Sayın
Palandöken Enflasyon bu kadar düşük ise esnafın veresiye defteri
neden kabarık? diye Hükûmete soruyor. Esnafın işçiye, memur ve
emekliye yapılacak olan maaş zammını beklediğini
kaydederek, esnafın ödeme yapamadığını,
sattığını yerine koyamadığını,
çeklerini senetlerini ödeyemediklerini ifade ediyor Sayın Palandöken. Ben
de Hükûmete soruyorum: Cumhuriyet kurulduğundan bu yana görev yapan Ankara
Ulus Vergi Dairesini neden kapattınız? Vergi mükellefleri devri
iktidarınızda nereye gittiler?
Değerli milletvekilleri, Devlet Bakanı Sayın Mehmet
Şimşek Elektrik zamları tasarrufu artıracak. demektedir.
Sayın Bakan, elektrik sadece evlerde değil, fabrikalarda, sanayide,
tarımda, yani üretimde kullanılmaktadır. Üretimde elektrik
tasarrufu olmaz. Sizin söylemek istediğiniz üretmeyin, ithal edin
demektir.
Şimdi soruyorum Sayın Bakana: Sayın Bakan, siz,
Türkiyede, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığınız
yemine mi, yoksa vatandaşı olduğunuz ülkenin çıkarları
için yaptığınız yemine mi sadıksınız?
Değerli milletvekilleri, Hükûmet, elektrik zammını
ücretlilerin maaşlarına zam yapılacağı aylarda
yapıyor. Ocak ayında yüzde 20, temmuz ayında yüzde 21 elektrik
zammı yapıyorsunuz. Memur ve işçilerin maaşlarına
gerekli zammı yapmamak için haziran ayı enflasyon oranı ne
hikmetse eksi çıkıyor. Oysa halkımızın büyük bölümü
için enflasyon demek, tencerenin kaça kaynadığıdır;
elektriğe, gaza, dolmuşa kaç para gittiğidir. 2008
yılında mercimek yüzde 80, pirinç yüzde 58, ayçiçeği
yağı yüzde 48, kuru fasulye yüzde 38, ekmek yüzde 26 oranında
pahalılaştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
HASAN ERÇELEBİ (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Bunun yanında mevsim gereği hıyarın, domatesin
ve sivri biberin fiyatı yüzde 25 ucuzlamıştır. Belli ki
Hükûmetin enflasyon hesabı hıyar, domates fiyatlarına göre
hesaplanmıştır.
Hükûmet bir taraftan kadrolaşmak, bir taraftan da Türkiye'nin
istatistiksel belleğini silmek için Devlet İstatistik Enstitüsünün
adını TÜİK olarak değiştirdi. Şu anda
TÜİKin rakamları inandırıcı olmaktan çok
uzaklaşmış ve uluslararası geçerliliğini
yitirmiştir.
Değerli milletvekilleri, 2002 yılında emeklilere
seyyanen 100 YTLyi biz verdik, siz sahip çıktınız. Hadi gelin
şimdi siz emeklilere seyyanen 200 YTL verin, biz destekleyelim. Memurlara,
işçilere verdiğiniz küçük zamlarla beraber seyyanen 200 YTL verin,
hiç olmazsa yaptığınız elektrik, doğal gaz, su ve
gıda maddeleri zamlarının yarısını
karşılasınlar.
Sürem bitti. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sağ olun.
(DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Erçelebi.
Gündem dışı ikinci söz, Manisa ilinin sorunları
hakkında söz isteyen Manisa Milletvekili Erkan Akçaya aittir.
Buyurunuz Sayın Akçay. (MHP sıralarından
alkışlar)
2.- Manisa Milletvekili Erkan
Akçayın, Manisa ilinin sorunlarına ve alınması gereken
önlemlere ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre
ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
ERKAN AKÇAY (Manisa) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Manisa ilinin çözüm bekleyen yüzlerce sorunlarından bir
kısmına değinmek için söz almış bulunuyorum. Muhterem
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bundan önce, Mersinde meydana gelen yangında
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet
diliyorum ve yangından zarar gören vatandaşlarımızın
bir an evvel yaralarının sarılmasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, Manisa, üretmiş olduğu
tarımsal üretim değerleriyle ülkemizin en başta gelen illeri
arasındadır. Üzüm üretiminde girdilerin artmasından dolayı
üzüm üreticileri sıkıntılıdır. Eskiden dekar
başına 200-
Üzüm üreticilerinin yaşadığı
sıkıntıların giderilmesi için, arz fazlası olan
yıllarda bu fazlalığı alıp stoklayacak
mekanizmaların oluşturulması gerekmektedir. TARİŞ arz
fazlası ürüne cevap verememekte, ancak serbest piyasaya ayak uydurmaya
çalışmaktadır. Bu yüzden TARİŞin desteklenmesi
gerekmektedir.
Ayrıca, üzümün sanayide işlenmesini sağlayacak
teşvikler yapılmalı, üzümün iç ve dış tüketimi
toplumda kültürel alışkanlık kazandırılarak
artırılmalıdır.
552 sayılı Toptancı Halleri Kanunu nedeniyle üretim
bölgelerinin toptancı halleri etkinliğini kaybetmiştir. Üretim
bölgelerinin köylerde bulunması ve üretici hallerinin yetki
sınırlarının belediye ve mücavir alanlarıyla
kısıtlı olması, üretici bölge hallerinin
fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucunu doğurmuştur.
Müstahsil mahsul ticaretini hal dışında
gerçekleştirdiği için ticari güvenlikten mahrum kalmakta, mahsulün
parasını almakta zorlanmakta, hatta zaman zaman da
dolandırılabilmektedir.
Alaşehir ilçemizde milyonlarca ton sebze ve meyve
üretilmesine rağmen Alaşehir Toptancı Halinin sahasında
neredeyse tarım arazisi yoktur. Pek çok konuda belde ve köylere destek
veren belediyelerin, kendilerine bağlı ve toptancı hali
bulunmayan köylerde ve beldelerde hal mevzuatını uygulamakla görevli
olmasında fayda vardır.
Manisada nüfusun yüzde 65i geçimini tarımdan
sağlamaktadır. Tarımsal üretimde verimliliğin
artmasında en önemli etkenlerden birisi de sulamadır. Alaşehir
ve Sarıgöl ilçelerinin sınırları içinde bulunan Avşar
Barajının sulama havzası 120 bin dekardır. Ancak,
çeşitli nedenlerle 70 bin dekar arazi sulanabilmektedir. Diğer
alanlar derin kuyu pompalarıyla sulanmaktadır. Genellikle üzüm
yetiştirilen bölgemizde salma sulama sistemiyle ihtiyaçtan neredeyse 10
kat fazla su harcanmakta, yani su kaynakları israf edilerek verimli
kullanılamamaktadır. Bu yüzden en iyi yöntem olan kapalı
taşıma ve damlama sulama sisteminin Avşar Barajında
uygulanması gerekmektedir. Bu uygulamayla sadece elektrikten yılda
tahminî 2 milyon YTL tasarruf yapılacaktır. Kapalı
taşıma ve damlama sulama sistemine geçildiği zaman, kendi
cazibesiyle akan Avşar Barajının su rezervi bölgedeki tüm
arazilere yetecektir. Bu uygulamayla yetiştirilen ürün miktarı ve
kalitesi artacak, bunun sonucunda çiftçimizin ekonomik gücü artacak ve yüzü
gülecektir.
Manisadaki üreticilerimiz başta zeytin olmak üzere 2007
yılının onbirinci ayında ödenmesi gereken sertifikalı
fidan desteklerini hâlâ alamamışlardır. Çiftçimiz bu desteklere
güvenerek borçlanmış, ancak destek paralarını alamayınca
tarlasına, traktörüne hacizler gelmeye başlamıştır.
Parası banka faizlerine giden çiftçimiz gırtlağına kadar
borçlanarak bitme noktasına gelmiştir. Fidan destek paraları
derhâl ödenmelidir.
30 Kasım 2008 tarihinden itibaren su tutulmaya
başlanacak olan Gördes Barajının su havzası içinde kalan
Karayakup köyünün kamulaştırma işlemlerinin henüz üçte 1i
yapılabilmiş, ancak köyün yerleştirileceği iskân yerleri
hâlâ gösterilmemiştir. Karayakup köylüleri telaş ve endişe
içindedirler. Barajda su tutulmasına bu kadar az bir süre kalmasına
rağmen hâlâ neden yeni yerleşim yerleri gösterilmemiştir?
2002 Kasım seçimleri öncesi Manisa merkezde seçim vaadi
olarak gündeme getirilen 400 yataklı uygulama hastanesinin
bırakın inşaatını, hastanenin yeri belirlenip, arsası
dahi temin edilememiştir. Turgutlu da 300 yataklı, Alaşehirde
200 yataklı devlet hastanelerinin inşaatına ne zaman
başlanıp bitirileceğini merak ediyoruz. Ahmetli ilçemizde devlet
hastanesi yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Celal Bayar Üniversitesi Hastane
inşaatı ödenek kısıtlılığı nedeniyle
yarım kalmış, beklemektedir. Manisa Doğumeviyle Çocuk
Hastanesinin arasındaki mesafe çok uzaktır, bu iki hastanenin
birleştirilmesi gerekmektedir.
37 bin nüfuslu Sarıgöl ilçesinin ISO 9001 kalite belgesine
sahip 100 yataklı devlet hastanesinden siyasi müdahaleler sonucu 2007
yılında 5 doktor istifa etmiş, uzun süredir doktorsuz kalan
hastane büyük bir sağlık
ocağına dönüşmüştür. Sarıgölde sağlık
meslek lisesi, Anadolu meslek lisesi ve meslek yüksek okulunun 400
öğrencisi vardır ancak bir devlet öğrenci yurdu yoktur.
Günde yaklaşık 40 bin aracın geçtiği
İzmir-Manisa-Balıkesir yolu ile Manisa-Turgutlu yolu ve
Saruhanlı Köprüsü çalışmaları beş yıldır
bitirilemedi. Manisa-Menemen çevre yolu projesi hayata geçirilemediğinden
binlerce ağır vasıta şehir içinden geçmektedir.
Kamulaştırma çalışmaları
hızlandırılmalıdır. Salihli-Gölmarmara-Akhisar yol
çalışmaları başladı yedi yılda ancak 25
kilometresi yapılabildi, 38 kilometrelik kısmı bekletilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
ERKAN AKÇAY (Devamla) Muhterem milletvekilleri, kısaca
bahsettiğimiz Manisanın sorunlarına Hükûmetin bir an önce ilgi
göstermesini bekliyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Akçay.
Sayın Şandır, size üç dakika yerinizden söz
veriyorum.
Buyurunuz.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Mersin ili Gülnar ilçesinde meydana gelen orman
yangınına ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkanım, çok
teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Mersin ili Gülnar ilçesinin dokuz
adet köyünde üç gündür bir felaket yaşanmaktadır, ormanlar
yanmaktadır. Kavakoluğu, Korucuk, Delikkaya, Tepe, Çavuşlar,
Kapaklıoğlu, Kurucuk, Koçaşlı ve Lapa köyleri, bu köylerden
özellikle Kavakoluğu köyü yangının altında
kalmıştır ve büyük zarar görmüştür, insanlar
ölmüşlerdir. Özellikle Değerli Milletvekilimiz İsa Gökün
yakınları olan bir büyük anne ile torun hayatını
kaybetmiştir, 50nin üzerinde de yaralı insanımız
hastanelere taşınmıştır.
İnsanlarımızın evleri yanmıştır, hayvanları
telef olmuştur, tarlaları, mahsulleri, bahçeleri, bağları
yanmıştır, ormanlar yanmıştır, ciğerimiz yanmıştır. Bu
yangınlar yöreye özel, poyraz dediğimiz bir rüzgârın önünde,
gerçekten önlenmesi çok zor bir seyir izlemektedir. Orman teşkilatı,
yoğun bir gayretle, fedakârlıkla yangınları önlemek için
bölge halkıyla beraber, bölge yöneticileriyle beraber -Sayın Valimiz,
Sayın Kaymakamımız- yoğun bir gayret içerisindedir. Zarar
büyüktür. Sayın Bakanımız sahaya intikal etmiştir -gereken
tedbirlerin alındığını buradan izlemekteyiz- bölge
milletvekillerimiz sahadadır, Sayın Kadir Ural, Sayın Behiç
Çelik, Sayın İsa Gök sahadadır, çalışmaktadırlar.
Bizler de cumartesi günü inşallah topluca gideceğiz. Zarar büyüktür,
devletimiz büyüktür, toplumumuz bu sosyal yaraları kapatacak güçtedir.
Dolayısıyla, Meclis olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak,
bölgemizin, ülkemizin bir bölgesinde yaşanan bir felakete dikkatinizi
çekmek, o acıları paylaşmak, o acılarla ilgili devletimizin
dikkatini çekmek, bu yaraların en kısa sürede
sarılmasını talep etmek üzere söz aldım. Sayın
Başkana çok teşekkür ediyorum. Özellikle de Gülnar halkına,
özellikle de saydığım bu köylerin halkına Meclis olarak
geçmiş olsun diliyorum. Allah böyle felaketleri bir daha
yaşatmasın, ülkemizin başka bölgelerine, başka bölgelerde
yaşayan insanlarımıza da yaşatmasın temennisiyle, bu
konuda, bu yangının söndürülmesi konusunda emeği geçen, gayreti
olan, başta orman teşkilatı olmak üzere mahallî idare
yöneticilerine ve Sayın Bakanlığa çok teşekkür ediyorum.
Tekrar halkımıza geçmiş olsun diliyor,
teşekkürlerimi sunuyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.
Sayın Kılıçdaroğlu, buyurunuz.
2.- İstanbul Milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlunun, Mersin ili Gülnar ilçesinde meydana
gelen orman yangınına ilişkin açıklaması
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Önce, bugün yaşamını yitiren 3 polis görevlisinin
ailelerine başsağlığı, kendilerine de Allahtan rahmet
diliyoruz. Terörün bir ülke için ne kadar ciddi sorunlar doğurduğunu
yaşayan bir ülkeyiz. Umuyoruz terör konusunda daha ciddi önlemler
alınır ve insanlarımız yaşamlarını
yitirmezler.
Gülnarda üç gündür devam eden olay gerçekten de hepimizin
yüreğini yakıyor. İnsanlarımız bu yangında
yaşamlarını yitirdiler. Şu anda 5 milletvekili
arkadaşımız yangın bölgesinde, olaylarla yakından
ilgileniyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yangını ve bundan
önceki yangınları da takip ediyoruz. Umuyorum, Orman Genel
Müdürlüğünün değerli yöneticileri ve bu yangında görev alan
personel üzerine düşeni yapar, doğanın da yardımıyla
-çünkü şiddetli rüzgârın etkisiyle kontrol altına almakta biraz
zorlanılıyor- umuyorum, bir an önce bu çözülmüş olur, bu sorun
giderilmiş olur. Ölenlere de Allahtan rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyoruz. Tabii, orman
yangınından sonra yanan bu alanların tekrar orman olarak topluma
kazandırılması da en büyük beklentimiz ve en büyük arzumuzdur.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Kılıçdaroğlu.
Gündem dışı üçüncü söz Mersin Gülnar ilçesinde
devam eden orman yangını hakkında söz isteyen Mersin
Milletvekili Ömer İnana aittir.
Buyurunuz Sayın İnan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR (Devam)
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
3.- Mersin Milletvekili Ömer
İnanın, Mersin ili Gülnar ilçesinde meydana gelen ve üç gündür devam
etmekte olan orman yangınına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
ÖMER İNAN (Mersin) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Değerli arkadaşlar, İstanbuldaki olayda
hayatlarını kaybeden polislere Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerime
başlıyorum. Saldırganları teşvik edenlerin de bir an
evvel yakalanması temennisi, umuduyla sözlerime başlamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Gülnarın önemli bir bölümünde,
ormanlar yanıyor şu anda. Pazartesi günü saat 12.15te başlayan
yangın hâlâ devam ediyor, elli saattir süren bir yangın bu. Bir
anız yakma olayıyla başlıyor. Bu olayda bir insan unsuru
var yine, anız yakıyor bahçesinde ve binlerce hektar orman, 2 de can
kaybı var. Orman geri gelir, ama gidenler geri gelmez, o can
kayıpları.
Başbakanın özel ilgi ve talimatıyla, Sayın
Orman Bakanımız, Zafer Üskül arkadaşımız, Ali Er Bey,
ben, bölgeye gittik dün, incelemede bulunduk. Orada muhalefet milletvekili
arkadaşlar da vardı 2 tane, onlar da yakından ilgileniyorlar.
Vali Bey iznini kesti, döndü. Orman Genel Müdürü
başkanlığında bir ekip hızla çalışmaya devam
ediyor, fakat rüzgârın etkisi o kadar büyük ki -saatte 70-
O 2 kişi de hayatını kaybetti. Kavakoluğu
köyünde başlamıştı bu yangın, yangının yön
değiştirmesi dolayısıyla, mallarını kurtarmaya
giden, hayvanlarını kurtarmaya giden Hatice Hanımlar -2si de
Hatice, nene, torun- rüzgârın yön değiştirmesi dolayısıyla
dumanın içinde kalıp, evvela karbondioksitten, arkasından da
yanıkla hayatlarını kaybediyorlar. Allahtan onlara rahmet
diliyorum, kalanlara da başsağlığı diliyorum,
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlar, orada yaban hayatı bitti, öyle
bir şey yok şu anda, yaban hayatı diye bir şey yok. Benim
tahminim, tespitim, 3 bin hektar civarında bir alan yandı -daha fazla
değilse, bilemiyorum ne rakam verecekler- benim gözlemim o.
Tabii, burada zarar gören köyler var. Toplam 9 tane köy zarar görmüş
vaziyette. Nüfus itibarıyla fazla büyük değil, bu köylerin
toplamının 1.500 nüfusu var, 480 hane. Delikkaya, Karadere,
Emirhacılı, Ulupınar, Beydili, Lapa, Korucuk, Çavuşlar
köyleri; bir de yangının çıktığı Kavakoluğu
köyü. Bunlar büyük ölçüde zarar görmüşler. Malları telef olmuş,
hayvanları telef olmuş. Karbondioksitten hayvanlar ölmüş veya
yanarak ölmüşler; inekler, koyunlar, keçiler. 40 tane de insan yaralı
orada, 35i ayakta tedavi görüyor.
Tabii, elektrik direkleri yanmış, teller
yanmış. Orada, elektrik de alamıyor insanlar. En zaruri
ihtiyaçlarını dahi gideremiyorlar. Bir kısmı
Kızılayın gönderdiği çadırlarda kalıyor, bir
kısmı spor salonunda kalıyor, bir kısmı da yanan
evlerde kalıyorlar.
Oraya, İl Özel İdaresi, Valilik güzel bir
çalışma yapmış. Bugünden itibaren, o insanlara sıcak
yemek veriliyor. Ama, bunlar geçici tedbirler. Bu insanların evlerinin bir
an evvel yapılması gerekiyor; şartlara uygun, kendilerine uygun,
köye uygun evler. Hatta, köylerden bir tanesinin heyelan dolayısıyla
boşaltılması gerekiyordu; belki, bu bir fırsattır
deyip, güzel bir köy yapmak lazım onlara köylerin biraz daha
uzağında. Kendilerine hayvan vermek lazım, keçi, koyun, inek,
neyse. Bunlar fakir insanlar.
Yani, yapılması gereken tedbirleri şöyle
sıralayayım ben: Evvela, bir maddi yardım yapmak lazım.
Hasat etmişler, ürünleri ambarda dururken yanmış. O ürünler
yanmış. Ürün diye bir şey yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN- Lütfen, buyurunuz.
ÖMER İNAN (Devamla) Malları yok, hayvanları yok.
Çok fakir insan bunlar, yıllık geliri 2 milyar lira olan insanlar.
Onun için, devletin buraya acilen maddi yardımda, para
yardımında bulunması lazım. Koyun, keçi, inek, neyse, bunu
vermesi lazım. Bir de evlerini yapması lazım; ahırı
filan olan evlerini yapması lazım.
İlk etapta, il özel idaresi, bugün, oraya 100 milyar lira
çıkarmış. 100 milyar lira fazla bir şey tutmaz ama ilktir
diye bakıyoruz. Bunun devam etmesi gerektiği kanaatindeyim.
Benim Orman Bakanlığından istediğim çok önemli
bir şey var: Ormanın etrafında bir güvenlik hattı
oluşturmalılar. Mesela bahçesi sebze bahçesi olan yerler zarar
görmemiş, bir güvenlik hattı giriyor. Böyle şeyleri
düşünmek lazım.
Bir de yangını önlemek için, söndürmek için iyi bir ekip
olması lazım. yanlış iş yapıldığı takdirde
insanların kendilerine zarar veriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
İnan.
ÖMER İNAN (Devamla) Şöyle bir misal vereceğim
size: İnsanlar yardım etmek istiyor yangın için. Yangına
gidiyorlar, yardım etmek
Bilmedikleri için kendi hayatlarından da
olabiliyorlar. 16 tane orman işçisi yangın söndürmeye gidiyor,
bakıyor alev var, geliyor alev kendisine doğru; alevi söndürmeye
gitmiyor çünkü rüzgâr öyle bir esiyor ki mümkün değil suyla onu söndürmesi.
Kaçsa, hayatından olacak. Maskeyi takıp alevin içine dalıyor ve
hayatlarını öyle kurtarıyor bu 16 insan. 16 tane ormancı da
yanabilirdi orada. Yani, orada o insanların, ormanla iç içe olan
insanların eğitilmesi gerekir, yangının söndürülmesi konusunda,
yardım edilmesi konusunda.
Her kafadan bir ses çıkıyor çünkü. Teknik nedir
bilmediklerinden, insanlar yanlış şeyler söyleyebiliyorlar.
Benim evim yanıyor, niye müdahale edilmiyor? Hâlbuki müdahale edilecek
bir durumu yok. Dolayısıyla bu yönden de
aydınlatılması gerekir insanın.
Arkadaşlar, vaktinizi aldım ama Mersinin ciğeri
yanıyor. Bir an evvel buraya el atılmasında fayda mülahaza
ediyorum. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın İnan.
Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu.
Buyurunuz Sayın Eroğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar)
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Ben önce, bugün menfur bir saldırı neticesinde
hayatlarını kaybeden polislerimize, şehit olan polislerimize
Allahtan rahmet diliyorum ve milletimize de
başsağlığı diliyorum.
Ben, değerli milletvekilleri, özellikle Gülnar
yangınıyla, bir de Manisa iliyle alakalı meseleler hakkında
sizlere bilgi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum.
Tabii ki önce Gülnar yangınında ölen, -az önce
Sayın Milletvekilimizin de isimlerini söylediği
Her ikisinin de ismi
Hatice, nine-torun bunlar. Bunların hayatlarını kaybetmiş
olmalarından dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Ölenlere Allahtan rahmet
diliyorum, yakınlarına ve aziz milletimize de
başsağlığı diliyorum.
Efendim, özellikle şunu ifade edeyim: Yangın 7 Temmuz
Pazartesi günü saat on ikiyi on geçe başladı. Esasen, Orman Genel
Müdürlüğümüzün yangın takibiyle, yangınla mücadeleyle ilgili çok
modern bir sistemi var. Hemen haber alındı ve aşağı
yukarı 12.30da o civara ilk yangın müdahalesi yapıldı.
Yangının çıkışı, esasen, özellikle
Kavakoluğu ve Korucuk köyleri var -ben bizzat da gittim gördüm- o iki köy
arasında vatandaşın anız yakması neticesinde ortaya
çıkmış. Kuvvetli bir rüzgâr olduğu için, bu kuvvetli
rüzgârla ormana sıçraması suretiyle ormanda da yangın hızla
büyümüştür. Özellikle şunu belirteyim: Helikopterlerimiz on dakika
içinde hareket etmiş ve aşağı yukarı
Sadece o
civardaki helikopter değil, biz, Kahramanmaraş, Antalya, Denizli,
Fethiye helikopterlerini de alana hemen sevk ettik. Hatta 12.50de
helikopterler ilk müdahaleye başladı.
Özellikle şunu belirteyim: O civarı ben de bildiğim
için, özellikle rüzgârı ve
Neticede bunun büyük bir yangın
olabileceği ihtimaline binaen, hemen Orman Genel Müdürünü ve ekibi, genel
müdür yardımcılarını oraya gönderdim. Zaten Bölge Müdürümüz
ve diğer ekipler, Yangınla Mücadele Daire Başkanımız
hepsi oraya intikal etmişlerdi. Hatta pazartesi günü akşamüzeri de
Sayın Başbakanımıza bilgi arz ettim ve ertesi gün, hemen
salı günü, yani dün, bazı milletvekillerimiz, burada görüyorum Ömer
Bey, Ali Er Bey, Zafer Bey
Ayrıca, orada çok değerli
milletvekillerimiz vardı. İsa Gök Beyi gördük, kendisinin
yakınları ölen kişiler; Mersin Milletvekilimiz Kadir Beyi
gördük. Dolayısıyla, birlikte yerinde incelemeler de yaptık,
köye bizzat giderek taziyede bulunduk. Hatta şu anda bile gözümün önünde:
Orada, tahmin ediyorum Haticenin ya ablası veya çok yakın bir
arkadaşı, cenaze gelince tam gözümün önünde hemen bayıldı
ve yere düşüyordu, ben tutmak durumunda kaldım. Hakikaten çok
acı, ateş düştüğü yeri yakıyor. Bundan çok büyük
üzüntü duyduk.
Ancak, tabii birtakım maddi kayıplar da var, onu
biliyoruz; devletimiz bu yaraları kesinlikle saracaktır. Hatta
şu anda, Başbakanımızın talimatıyla, o bölgedeki
insanlara acil bir yardım olarak Başbakanlık makamından 1
trilyon Türk lirası Mersin Valiliğine intikal etmiştir. Az önce,
ben buraya gelince Valiliğimizi aradım; para geldi, hemen gerekli
tedbirleri alacağız
Bu, bir ilk yardım olarak
vatandaşlarımıza verilecek, ailelere verilecek olan bir
yardım, acil. Ancak, az önce de Bayındırlık İskân
Bakanımızla görüştüm. Tabii ki hem biz Çevre Orman
Bakanlığı olarak hem de Bayındırlık İskân Bakanlığı
olarak -Afet İşleri, Bayındırlık İskân
Bakanlığına bağlı olduğu için- diğer büyük
yaraların sarılması, yanan evlerin, birtakım hayvan telefatı
varsa bunlarla ilgili diğer zararların karşılanması
için gerekli çalışmalar yapılacaktır. Onu özellikle
vurgulamak istiyorum.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Evlerini yapalım.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Yani,
devletimiz yaraları saracak güçtedir.
Yalnız, özellikle şunu belirteyim: Yangın
hakikaten
Çok yangın gören arkadaşlarımız, tecrübeli arkadaşlarımız
var, zaten burada orman teşkilatından olan değerli
milletvekillerimiz de var, kendileri de biliyor; gerçekten oradaki rüzgâra,
esen poyraza karşı durulması mümkün değil. Yani, helikopter
belli bir süre çalışamadı ve gece geç saatlere kadar ancak kara
ekipleriyle müdahale etmek durumunda kaldık. Hatta Sayın
Milletvekilimiz Ömer Beyin de ifade ettiği gibi 16 tane
elemanımız yangın içinde kaldı; yangına
karşı giderek, yangının içinden geçerek canlarını
kurtardılar. Hatta pazartesi akşamı biz onlardan haber
alamadık, irtibat kesildi; büyük bir telaş içindeydik ama salı
sabahı onların da kurtulduğunu gördük.
Özellikle şunu ifade edeyim: Valimiz hemen iznini iptal etti
ve görevinin başına döndü.
Özellikle şunu da belirteyim: Şu anda yangına
müdahale eden 5 helikopter var, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden
amfibik bir yangın söndürme uçağı talep ettik, o gelmişti,
dün müdahale etti; 95 arazöz, 20 dozer, 15 loder, 42 tane yangın
uzmanı teknik eleman var, 500 adet de yangın işçisi var. 300
tane de diğer kurumlardan, sivil savunma, civardaki belediyelerden
gelenlerle şu anda 800 kişi yangına müdahale ediyor. Son
aldığımız habere göre, şu anda yangın büyük
ölçüde kontrol altına alındı. Bu gerçekten sevindirici bir
husus. Hatta Bozyazıda da bir yangın çıkmıştı
Mersinde, onu da kontrol altına aldık. Bugün itibarıyla
Türkiye'deki bütün yangınlar kontrol altına
alınmıştır. Onu özellikle sevinçli bir haber olarak vermek
istiyorum.
Ayrıca, Sayın Bakanımız Kürşad Tüzmen de
bugün orada. Kendisi tetkiklerde bulunuyor. Ben akşamüzeri ondan da son
durumu alacağım. Ayrıca Orman Genel Müdürümüzden bilgi alıp
yapılacak başka ne varsa bunları yapacağız. Bundan
dolayı vatandaşlarımız endişe etmesin. Devletimiz bu
gibi afete uğrayan vatandaşlarımızın
yanındadır, yaraları sarılacaktır. Onu özellikle
vurgulamak istiyorum.
Bunun dışında şunu belirteyim: Aslında,
tabii, bu yangınlar, maalesef, büyük ölçüde ihmalden kaynaklanıyor.
Vatandaş ya sigara izmariti atıyor veyahut da büyük ölçüde anız
veya topladığı çalı çırpıyı yakmak için
böyle bir teşebbüste bulunuyor ve bundan dolayı -büyük ölçüde-
yangın çıkıyor. Ben buradan, vatandaşlarımızdan,
özellikle bu konuda hassasiyet göstermelerini istirham ediyorum çünkü
yangın büyüdükten sonra bunun kontrol edilmesi fevkalade zordur, onu
özellikle belirteyim. Ancak bu yangınla mücadelede de
yaptığımız çalışmaları, bu vesileyle çok
kısa olarak bilgilerinize arz etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, özellikle yangınla mücadele
konusunda 2007 yılı sonunda çok büyük sayıda arazöz, yangın
söndürme cihaz ve ekipmanı satın aldık. Ayrıca, çok modern
bir yangın takip sistemi kurduk. Şu anda herhangi bir
yangını Ankaradaki merkezden izlemek mümkün, hatta helikopterlerin
yangın yerine kaç kilometre mesafede olduğu, kaç dakikada
ulaşabileceği, arazözü kullanan şoförün telefon
numarasından aracın plakasına, arazözün aldığı su
miktarına, hangi yöne hareket ettiğine kadar, Ankaradaki bizim
yangın kriz merkezinden, bütün bilgileri görmek, harita üzerinden her an
takip etmek mümkün -böyle muhteşem- bunu özellikle belirtmek istiyorum.
Zaten, bu yüzden yangınlarda biz, diğer Akdeniz ülkelerine nazaran
fevkalade başarılıyız. Biz, geçen sene 11.500
hektarlık yangınla yılı kapattık ama diğer
Akdeniz ülkelerinde bu miktar Yunanistanda vesaire- bizdeki yanan
miktarın 5-10 katı civarında olmuştur. Ancak şunu
ifade edeyim: Daha da gayret etmemiz lazım. Sizlerin, değerli
milletvekillerimizin yardımlarıyla, inşallah, biz, yangına
karşı daha da güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz, onu
belirteyim.
Ben, buradan, gerçekten cansiparane bir şekilde yangına
karşı, yangını söndürmek için mücadele eden gerek Orman
Genel Müdürlüğümüzün bütün elemanlarına, diğer belediyelerin ve
sivil savunma teşkilatının güzide elemanlarına
şükranlarımı arz etmeyi bir borç biliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir de
özellikle gündem dışı konuşma yapan Sayın Erkan Akçay
Beyefendi, Manisa Milletvekili, Manisa ile ilgili sorunlar hakkında
konuştu. Benimle ilgili olarak, biliyorsunuz, daha ziyade sulamadan
bahsedildi. Ama şunu belirteyim: Bildiğiniz gibi, Devlet Su
İşleri tarafından Aşağı Gediz Projesi
yürütülmektedir. Bir de özellikle sizin de işaret ettiğiniz üzere,
Akhisar Gördes Barajı orada çok önemli bir alanı sulayacaktır.
Bunun da bu yıl sonunda su tutmasını planlamıştık.
Biliyorsunuz daha iki sene sonra bitmesi planlanmıştı ama
şu anda ilave ödenek gönderdik ve bu çok önemli olduğu için,
aynı zamanda İzmire su temin edeceği, sulama maksadıyla
kullanılacağı için Gördes Barajını hızla
bitiriyoruz. Sulama projesinin yapımına da geçtik, onu da müjde
olarak belirteyim. Bunun dışında Kelebek Barajı,
Güneşli, Çaltıcak, Bakır Göleti gibi birtakım projelerin de
yapımı hızla devam ediyor, bunların da projeleri bitince
ihalesi gerçekleştirilecektir.
Ancak, sizin de ifade ettiğiniz üzere, burada artık, su
çok kıymetli olduğu için mutlaka kapalı sistem
basınçlı sulama sistemlerine dönmemiz şarttır. Zaten biz bu
konuda bütün yeni projeleri, hatta devam eden projeleri dahi kapalı sistem
basınçlı sulama olacak şekilde tadil ediyoruz. O konuda
endişe etmeyin, biz mutlaka en modern sistemi uygulayacağız.
Manisa gibi yerde, suyun kıymetli olduğu ve arazinin de çok verimli
olduğu alanda suya ve sulamaya çok büyük önem veriyoruz. Öncelikli
projelerimiz arasında bunlar, onu özellikle belirteyim.
Diğer hususlara da, hastane vesaire konularına,
katı atık meselelerine de herhâlde zamanı gelince cevap
vereceğiz.
Ben sözlerimi burada noktalıyorum. Hepinize en derin
saygılarımı arz ediyorum efendim. Sağ olun. (AK PARTİ
ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Eroğlu.
Sayın milletvekilleri,
şimdi gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair üç önerge
vardır, okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A)
Önergeler
1.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün (6/689) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına
ilişkin önergesi (4/75)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin sözlü sorular kısmının 281inci
sırasında yer alan (6/689) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
2.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun (6/766) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/76)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin sözlü sorular kısmının 344üncü
sırasında yer alan (6/766) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
3.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın (6/762), (6/763), (6/772), (6/775) esas numaralı
sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi
(4/77)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin sözlü sorular kısmının 340, 341, 350 ve
353üncü sıralarında yer alan (6/762, 763, 772 ve 775) esas
numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
BAŞKAN Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kars Milletvekili Mahmut Esat
Güven ve 19 milletvekilinin, Kuyucuk Gölündeki çevre sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/241)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Bölge ekonomisiyle birlikte doğal yaşamın
geleceğini etkileyecek Kars-Arpaçay Kuyucuk Gölünün kirlenmesinin
önlenmesi ve bu konuda yasal düzenlemenin oluşturulması
amacıyla Anayasanın 98. TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105.
maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması
hususunda gereğini saygılarımızla arz ederiz.
1) Mahmut Esat Güven (Kars)
2) Necip Taylan (Tekirdağ)
3) Mehmet Müezzinoğlu (İstanbul)
4) Avni Doğan (Kahramanmaraş)
5) Zeki Ergezen (Bitlis)
6) Hakkı Köylü (Kastamonu)
7) Cemal Yılmaz Demir (Samsun)
8) Rıtvan Köybaşı (Nevşehir)
9) Aşkın Asan (Ankara)
10) Fuat Bol (İstanbul)
11) Zekeriya Aslan (Afyonkarahisar)
12) Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş)
13) İsmail Özgün (Balıkesir)
14) Harun Tüfekci (Konya)
15) Ahmet Koca (Afyonkarahisar)
16) Osman Coşkun (Yozgat)
17) Necdet Ünüvar (Adana)
18) Zeki Karabayır (Kars)
19) Halide İncekara (İstanbul)
20) Yahya Doğan (Gümüşhane)
Gerekçe:
219 hektarlık bir alanı kaplayan Kuyucuk Gölü,
Karsın en önemli sulak alanı olup, uluslar arası önemli
Doğa Alanı (Key Biodiversity Area) ve Yaban Hayatı
Geliştirme Sahası statüsüne sahiptir. Kars-Akyaka Platosunda yer alan
göl, kaynak suyuyla beslenmektedir ve en derin noktası 13 metredir. Yer
yer küçük Phragmites saz öbekleri olsa da, göl kıyısı bitki
örtüsü fakirdir. Göl kıyısı ve çevresinde koyun ve inek
otlatılmaktadır. Ağaçsız steple çevrelenmiş olan gölün
etrafında tahıl ve yem bitkileri yetiştirilmekte ve
hayvancılık yapılmaktadır. Bundan dolayı göle nitrat,
fosfat ve diğer kimyasal maddeleri taşıyan sular
sızmaktadır.
Göl en büyük doğa turizm potansiyeline sahip olan zengin
kuş toplulukları, özellikle de bayrak tür niteliğini
taşıyan angıt (Tadorna Ferruginea) ördekleri açısından
çok önemlidir. Kuyucuk gölü kuşlar açısından Kars ilindeki en
önemli alandır ve Türkiyede nesli tehlike altında bulunan dikkuyruk
(oxyura leucocephala) ördeğinin ve Sibirya kazının (Branta
ruficollis) yanı sıra en az 161 türden on binlerce kuşu
barındırmaktadır. Kuyucuk gölü her ne kadar koruma altında
olsa da alanda kaçak avcılık yapılmakta ve bunun önüne geçmek
mümkün olmamaktadır.
Konunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulacak Meclis
Araştırma Komisyonunda incelenmesi ve gerekli tedbirlerin
belirlenmesini gerekli görmekteyiz.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önerge gündemdeki yerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşme sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
C)
Tezkereler
1.- Asya Parlamenter Asamblesinde
3 üyeyle temsil edilen Türkiye Büyük Millet Meclisinin, APA Şartı
gereğince 5 üyeyle temsil edilmesine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/494)
3
Temmuz 2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
İranın başkenti Tahranda 17-21 Kasım 2007
tarihleri arasında yapılan Asya Parlamenterler Asamblesi 2. Genel
Kurul toplantısında kabul edilen Asya Parlamenterler Asamblesi (APA)
Şartı gereğince, üye ülkeler Genel Kurul
toplantılarında ülkelerin nüfus oranları çerçevesinde üye
sayısıyla temsil edilecektir.
Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek Uluslararası
Grubun, APA Şartının 8. maddesinin 2. fıkrasında yer
alan ek üyelik düzenlemesi gereğince üye sayısı 5 olarak
belirlenmiştir.
Buna göre, Türkiye Büyük Millet Meclisini Asya Parlamenterler
Asamblesinde (APA) temsil eden 3 üyeye, 2 üye ilave edilerek toplam 5 üye ile
temsil edilebilmesi hususu Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısının
aranmasını istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Karar yeter sayısını
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 13.47
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 13.56
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Canan
CANDEMİR ÇELİK (Bursa), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının tezkeresinin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi, tezkereyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir, karar
yeter sayısı vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bazı sayın milletvekillerinin
izinli sayılmalarına dair bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım:
2.- Bazı milletvekillerinin
izinli sayılmalarına ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/495)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Aşağıda adları yazılı sayın
milletvekillerinin hastalıkları nedeniyle hizalarında gösterilen
süre ile izinli sayılmaları Başkanlık Divanının
11 Haziran 2008 tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
İstanbul Milletvekili Ali Topuz, 29/04/2008 tarihinden
itibaren 31 gün
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Samsun milletvekili Haluk Koç, 07/05/2008 tarihinden itibaren 16
gün
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Başbakanlığın, Anayasanın 82nci
maddesine göre verilmiş bir tezkeresi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım:
3.- İsviçreye resmî
ziyarette bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelike refakat eden heyete iştirak etmesi uygun görülen milletvekillerine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/496)
8/7/2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin,
Uluslararası Çalışma Örgütünün 28 Mayıs-13 Haziran 2008
tarihlerinde Cenevrede gerçekleştirilen 97 nci Genel Konferansına
katılmak üzere bir heyetle birlikte İsviçreye yaptığı
resmî ziyarete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de
iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu
Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste
Agâh Kafkas Çorum
Milletvekili
Kemallettin Aydın Gümüşhane
Milletvekili
Ahmet Gökhan Sarıçam Kırklareli
Milletvekili
Mehmet Cevdet Selvi Kocaeli
Milletvekili
Mustafa Kalaycı Konya
Milletvekili
Mehmet Nil Hıdır Muğla
Milletvekili
Enver Yılmaz Ordu
Milletvekili
Durdu Mehmet Kastal Osmaniye
Milletvekili
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince sözlü
soru önergelerini görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri
ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına
geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Elektrik Piyasası Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Elektrik Piyasası Kanunu
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/554) (S. Sayısı: 249)(x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Geçen birleşimde, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmış ve maddelerine geçilmesi kabul edilmişti.
Şimdi, birinci bölümün görüşmelerine
başlıyoruz.
Birinci bölüm, geçici 13,14,15 ve 16ncı maddeler dâhil olmak
üzere 1 ila 14üncü maddeleri kapsamaktadır.
Birinci bölüm üzerine gruplar adına ilk söz Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına Tacidar Seyhana aittir.
Adana Milletvekili Sayın Tacidar Seyhan, buyurunuz efendim.
(CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakikadır.
TACİDAR SEYHAN (Adana) Sayın Başkan,
şahsım adına da söz talebim var, birleştirilmesini talep
ediyorum.
BAŞKAN Siz şimdi grup adına buyurunuz Sayın
Seyhan.
CHP GRUBU ADINA TACİDAR SEYHAN (Adana) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan tasarı, aslında, Türkiye'nin
geldiği noktayı açıkça ortaya koymaktadır.
Değerli arkadaşlar, aslında, bu tasarı
içerisinde alınan tedbirlerden büyük bir çoğunluğunu bütçe
görüşmeleri sırasında veya daha önceki kanun görüşmeleri
sırasında, biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinden, yapılması
gereken, alınması gereken tedbirler olarak dile getirmiştik ama
zamanında bu tedbirler alınmadı. Şimdi, ne zaman ki
Türkiye'nin bir enerji sorunu çıktı ortaya, ne zaman ki acil önlem
almak gerekti, bu kanunlar hep bir araya getirilerek toplu bir önlem hâline
dönüştürüldü ve birbirine karıştırıldı.
Biz şundan yanayız: Ülkede enerjinin arz
güvenliğini sağlayabilmek için mutlak tedbirler
alınmalıdır, değişiklikler yapılabilir,
zamanında yapılabilir ancak bu değişiklikleri yaparken büyük
bir özveri ve paylaşım gereklidir değerli
arkadaşlarım.
Birincisi; Sanayi ve Ticaret Komisyonu 24 kişilik uzmanlardan
oluşuyor. Bu Kanun, bu Komisyonun dikkatinden ve gündeminden sadece Plan
Bütçeye yönlendirilmiştir, buradaki arkadaşların birikimi yok
sayılmıştır, bu bir hatadır, bu
yapılmamalıydı, bu, arkadaşlarımıza
haksızlık.
İkincisi, değerli arkadaşlar, böyle önemli bir
konuda Hazırlık yaptık. deniliyor, tıpkı kumpir gibi
birbirinden farklı konular bir araya getiriliyor,
karıştırılıyor ve alt komisyona gittiğinde bir
bakıyoruz ki önümüzde elliye yakın önerge var.
Değerli arkadaşlar, bu kadar ciddi bir konuda madde
sayısının 2 katı kadar önerge olur mu? Şimdi Genel
Kurulda da önerge var. Bu şunu gösteriyor: Kanunun hazırlanması
sırasında ne kadar deneyimsiz, bilgisiz, araştırmadan uzak
bir çalışma yapıldığını ortaya koyuyor
değerli arkadaşlarım.
Bakın, Sayın Bakan konuşmasında birkaç
şey söyledi: Biz bu işi biliyoruz, işi bize bırakın.
dedi.
Değerli arkadaşlar, bir de -öcü gibi şundan
kaçılıyor- deniliyor ki, Liberalleşen piyasada kamu
yatırım yapmayacak. Yapmayacak. dedi Sayın Bakan. Oysa,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonundan geçirdiği Nükleer Yasa
Tasarısında da ve oradaki linyitlerin değerlendirilmesi için
kömür santrallerinin Afşin-Ebistana kurulmasıyla ilgili
tasarıda da kamu-özel sektör ortaklığıyla bir santral
yapılabileceğini beyan etti ve kanunlaştırdı.
Şimdi, arkadaşlar, kamudan korkmamak lazım. Serbest
piyasada kamunun yeri olmaz diyemezsiniz. Kamu, üstüne düşen görevi
yapacak, piyasaya müdahale etmeyecek, serbest piyasa da kendi işinde,
kendi yönünde dönecek. Kamunun yapması gereken, kamu
yatırımlarıyla özel sektör yatırımları
arasında rekabette haksızlığı ortadan kaldırmaktır,
kamunun yatırımlarını ortadan kaldırmak değildir.
Buna öcü gibi bakmamalısınız.
Sayın Bakan Bu işi biliyoruz. dedi. Sayın
Bakanın söylediği ve tutanaklara geçen ama
farklılaştırılmış birkaç şeyi de ben burada
söyleyeceğim. Biz bu ülkenin arz güvenliği sıkıntısına
düşmesini elbette istemeyiz. Ama ben Sayın Bakanın Bu var.
diyen arkadaşlarımıza, Bu ülke elektriksiz kalacak. diyen
arkadaşlarımıza mazohist benzetmesiyle
yaklaşmış olmasını kınıyorum. Bir
bakanın ağzından çıkmamasını isterdim böyle bir
lafın. Hepimiz bu ülkeyi seviyoruz. Acaba benim Bakana yönelttiğim
suçlamalardan dolayı Sayın Bakan vereceği cevapta bana hangi
tıbbi terimi yakıştıracak diye merak etmeye
başladım. Bakanın görevi sorulara cevap vermektir, bizlere
konuşmalarımızdan, eleştirilerimizden dolayı ruhsal
bir hastalık atfetmek değildir.
Sayın Bakan geliyor buraya Beş ampule üç ampul
ekledim. diyor. Evet, beş ampule üç ampul eklendi ama yedek kapasiteden
eklediniz Sayın Bakan. Bu ülkede kullanılan elektriğin üçte 1i
kadar yedek kapasite vardı 2002 yılında. İktidara
geldiğiniz günden bugüne kadar Bulgaristandan elektrik almadık,
kestik onu. diyorsunuz. Evet, doğru yaptınız ama elektrik
üreterek onu kapatmadınız, yedek kapasiteyi kullanarak
kapattınız. Bir doğruyu doğru söylemek lazım, yerinde
söylemek lazım. Bulgaristandan aldığımız elektriğin
kesilmesinin nedeni veya oradan elektrik almamızın nedeni elektrik
yokluğu değildi. Elektriğimiz vardı, sözleşme
yapılıyordu, hatta bu ülkenin yedek kapasitesi de vardı,
sözleşme gereği alınıyordu. Kesilmesi ve yerli
kaynaklarımızın kullanılması doğru karardır
ama O gün elektrik yoktu, bugün elektrik var. demek yanlış bir
anlatımdır değerli arkadaşlar. O gün Türkiye'nin yedek
kapasitesi vardı. Sayın Bakan Enerji Bakanlığında 50
milyar kilovat saatlik yedek kapasiteyi aldı, 2008de bu kapasiteyi
sıfıra getirdi. Sadece bu bile Sayın Bakanın altı
yılda Türkiyeyi getirdiği noktayı gösterir.
Ben iyi yaptım, işimi iyi yaptım, bana
bırakın. diyorsunuz. Sayın Bakan, işini iyi yaptın.
BOTAŞ alacaklarını EÜAŞtan alamadı, BOTAŞ
alacaklarını belediyeden alamadı ve siz müdahale etmediniz.
BOTAŞ da gitti yurt dışından kredi aldı, ona faiz
ödedi, bu milletin, fakir fukaranın cebindeki parayı yabancı
bankalara verdiniz. Sayın Bakan, siz bu milletin cebinden, doğal gaz
zammı yaparken parayı aldınız ancak BOTAŞ, Ankara
Belediyesinin, EGOnun borçlarını kamu zararı göstererek sildi.
700 milyon dolara yakın parayı sildi ve BOTAŞ da bunu görev
zararı gösterdi. BOTAŞ gitti kredi aldı. Bu para kimin cebinden
çıktı? Kimin parasını sildin sen Sayın Bakan? Hani iyi
yönetim? Bu muydu iyi yönetim değerli arkadaşlar? Yani bunu söylemek
bizi mazohist mi yapıyor? Saptırmayın, tarihi
hatırlayın. diyor.
Sayın Bakan geldikten sonra ne yaptı? Bir pembe dizi.
Değerli arkadaşlarım, pembe dizinin de bir şeyi var. Bekaa
Vadisinde pembe dizi çekilir mi? Olmaz. Söylediğiniz şeylerde
Ben
Bakandan, şu kürsüye çıktığında Ya arkadaşlar,
biz şunları yaptık ama burada da eksiğimiz var. Sizin de
desteğinizle şunları yapacağız. demesini beklerdim.
Yok böyle bir şey. Yenilenebilir Enerji Kanununda bas bas
bağırdık, iki defa geçen Kanunu yenilemek zorunda kaldık.
Teşvikleri gündeme getirdiğimizde Bu teşvik olmaz. dediler,
bugün bizim söylediğimiz teşvikler kanunun içerisinde yer
alıyor. Kim verecek bunun cevabını? Değerli
arkadaşlar, olmaz böyle bir şey. Biraz da
E, Bakan hiç mi bir şey yapmadı? Elbette yaptı. Bir
ülkede devletin sürekliliği esastır. İşin
başında, bakanı bırakın, o kurumların
yöneticileri bile bu kadar işi yapar. Deniliyor ki: Biz 3 bin küsur
megavat devreye aldık. Sayın Bakan, o devreye
aldığınız bütün santrallerin yatırımı siz
iktidara gelmeden önce yapılmıştı. Şimdi
yatırımlar yapılmıyor mu, şimdi projeler yok mu? Var.
Şimdiki projeler içerisinde önemli projeler de var. Ama Türkiyeye Bu
yenilenebilir enerji yatırımları rahatlatacak. diye bir mesaj
verirseniz bu ülkeyi karanlığa götürürsünüz.
Değerli arkadaşlar, o projelerin en az yüzde 60ı
gerçekleşebilir projeler değildir ve yüzde 40ı için de
Türkiyede büyük bir finans sıkıntısı vardır. Bu
nedenle, Türkiye'nin geleceğine doğru bakmak lazım. Türkiyede
geç kalınmıştır, yenilenebilir enerji
kaynaklarının harekete geçirilmesinde, yatırım
planlaması yapılmasında geç kalınmıştır.
Burada tarihe not düşüyorum: Bu ülke geçmişte
eleştirdiğimiz, yüzde 51e çıkan, yüzde 60lara doğru
yürüyen doğal gaz çevrim santrallerine mahkûm
bırakılmıştır. 2020 yılına kadar hangi
iktidar gelirse gelsin, bugünden sonra, yenilenebilir enerji
yatırımlarıyla bu ülkenin enerji ihtiyacını
karşılayamayacak. Maalesef, yerli kaynakların oranı artamayacak. Aksi olacak, bu ülke doğal gaz çevrim
santralleri yapmaya devam edecektir. Bunun sorumlusu Sayın Bakandır,
bunun sorumlusu Hükûmettir, zamanında tedbir almamaktır.
Daha geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonunda
Sayın Bakan Biz nükleeri de getiriyoruz. dedi ve hepimize ne dedi
biliyor musunuz orada? Beş yılda bu iş tamam. Sayın Bakan
cevap versin, bir yıl geçti, daha ihale edemediniz. Geriye kaldı dört
yıl. Sayın Bakan, soruyorum: Dört yılda, söylediğiniz gibi,
2,5 milyar dolara bu nükleer santrali yapıp Türkiyeye dört yılda bir
nükleer santral kazandırabilecek misiniz? Arkadaşlar, bu işler
lay lay lom değil ki. Çocukluk hastalığıyla, Yaparım,
ederim. demekle olmuyor. Altı senedir Bakanın bütün
konuşmalarını inceledim. Ne zaman enerji krizi gündeme gelse ya
Kömür buldum. diyor ya Doğal gaz buldum. diyor ya Petrol buldum.
diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız,
buyurunuz.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Allah rızası için, lütfen,
çıkın, Türkiyede doğal gaz, petrol üretimine bir bakın
bakalım. Yüzde kaçtı, yüzde kaça geldi? Miktarı artmış
olabilir. Ama ithal kaynakların yüzdesi Türkiyede düşmemiştir,
artmıştır. Türkiyede kaçak gerilememiştir,
kaçakçılık artmıştır. Ortaya atmış
olduğu hiçbir kanun teklifi, yürütmede ısrarlı ve
kararlılık olmadığı için işlememiştir
değerli arkadaşlarım. Bugün rafinerilerimizden çıkan rafine
edilmiş petrole bakarsanız, bugün çıkan petrol miktarı
2006da çıkan petrol miktarından azdır. Tüketim artıyor.
Rafine edilmiş petrol miktarı, rafinerilerden çıkış
azalıyor. Bu nerede arkadaşlar, bu kullanılan petrol? Nereden
geliyor? Yani ne yapalım? Bu saatten sonra Sayın Bakanla biz abaküs
alıp yeniden hesaba mı başlayalım? Hiç mi hesap yok
kafamızda?
Değerli arkadaşlar, konuya doğru bakmak lazım,
meseleye doğru bakmak lazım. Ben konuşmamın diğer
bölümünde diğer aksaklıkları da dile getireceğim. Beni
dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Seyhan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Denizli Milletvekili
Emin Haluk Ayhan.
Buyurunuz Sayın Ayhan. (MHP sıralarından
alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, komisyonun
temsilcisi yok orada efendim. Boyuna önergelerle uğraşıyorlar.
BAŞKAN Komisyonun özel sözcüsü oturuyor efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır, sözcü yok orada.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Tanımıyorsun
Kamer Bey, tanımıyorsun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Plan ve Bütçenin sözcüsü değil efendim.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Dikkatli
bakarsanız
BAŞKAN Özel sözcüsü diye not yazılmış
efendim, kararda var. Raporda yazıyor.
Sayın Ayhan, buyurunuz efendim.
Süreniz on dakikadır.
MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik Piyasası
Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının birinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubunun görüşlerini arz etmek üzere söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İstanbuldaki elim olay nedeniyle şehit olan
polislerimize Allahtan rahmet diliyorum, yaralı olanlara da acil
şifalar diliyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkelerin
gelişmişlik durumunu yansıtan, enerji talebini belirleyen üç
temel faktör olarak; nüfus artışı, ekonomik kalkınma ve
teknolojideki ilerleme sayılabilir. Türkiyenin birincil enerji tüketimi
2007 yılında dünya toplamının yüzde 0,95idir. Bununla
beraber, Türkiyenin aynı yıl 31,1 milyon ton petrol tüketimi ve 35,1
milyar metreküp doğal gaz tüketimi olan, bu miktarların tamamına
yakınını ithal eden önemli bir enerji pazarı ve
ithalatçısı konumundadır.
Petrol, doğal gaz gibi enerji kaynakları
sınırlı olan Türkiyenin, zengin kaynaklara sahip
komşularla sarılı konumu, kendi kaynaklarımızın
kıtlığı sebebiyle talihsiz bir konu olarak
değerlendirilse de uluslararası enerji geçiş
yollarının kavşağında yer alması bunu bir
avantaja çevirmesi gerekirken, maalesef, bu Hükûmet döneminde bu da
gerçekleştirilememiştir. Türkiye, başta Orta Doğu ve Hazar
havzası olmak üzere dünyanın ispatlanmış gaz rezervlerinin
yüzde 72sinin ve ispatlanmış petrol rezervlerinin yüzde 73ünün bulunduğu
bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle, Türkiye, kaynak ülkeleriyle
tüketici pazarları arasında doğal bir köprü işlevi görmekte
ve kaynak ve güzergâh çeşitlendirmesi yoluyla enerji güvenliğinin
sağlanmasında önemli bir ülke olarak ön plana çıkmaktadır.
Türkiye, dünyada en süratli büyüyen enerji pazarlarından biri
hâline gelmiştir. Türkiye, enerji sektörünün her alanında hızla
artan bir taleple karşı karşıyadır. Türkiyenin artan
enerji talebi karşısında kendi enerji kaynaklarının
sınırlı olması, başta petrol ve doğal gaz olmak
üzere enerji kaynaklarının ithaline
bağımlılığı da beraberinde getirmiştir.
Türkiyenin enerji ve ekonomi politikalarında son derece
kritik bir durum yaşanmaktadır. Enerji ithalatı için 2006
yılında 28,7; 2007de ise 33,9 milyar dolar ödenmiştir. 2008de
enerji ithalatı faturasının 40 milyar doları
aşması beklenmektedir.
Türkiye, enerji tüketiminde yüksek bir dışa
bağımlılık yaşamaktadır. 2007 yılı
enerji tüketiminin yalnızca yüzde 27si yerli kaynaklarla
karşılanabilmiştir. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki
artışın sürmesi durumunda toplam enerji tüketiminde petrole
yüzde 33, doğal gaza yüzde 29 bağımlı olan Türkiye
ekonomisinin ne hâle geleceğinin ayrıca hesaba katılması da
gereklidir.
Artan talebin en büyük bileşenini elektrik enerjisi üretimi
için doğal gaz tüketimi oluşturmaktadır. İthal bir enerji
kaynağı olan doğal gazın elektrik enerjisi üretimi içindeki
payı 2006 yılında yüzde 45,8den 2007de yüzde 48e, 2008
yılı tahminlerine göre ise yüzde 49-50lere çıkması
beklenmektedir. Elektrik üretiminde ithal bir enerji kaynağına bu
denli bağımlı olmamız hiç rasyonel değildir ve millî
çıkarlarımıza da aykırıdır.
Enerji ithalatının genel ekonomi üzerindeki
ağır baskısı yanı sıra, 2005 başından
bu yana doğal gaza açıklanmış enflasyon
rakamlarının çok üzerinde bir düzeyde zam yapılmış
olması sanayi sektörleriyle halkı olumsuz şekilde
etkilemektedir.
Yüksek ithalat bağımlısı olduğumuz
ülkelere yönelik arz güvenliği kaygıları enerji
sorunlarımızın başında yer almaktadır. Gerçekçi
bir gözle değerlendirildiğinde, bu ve benzeri göstergeler, Türkiye
enerji politikaları ve genel ekonomi dengeleri açısından altüst
edici değerlerdir ve birer kriz faktörü oluşturmaktadırlar. Aksi
takdirde, Hükûmet niye bu tasarıyı getirme ihtiyacını
hissedecektir?
Tasarının 3üncü maddesiyle, yenilenebilir enerji
kaynaklarına dayalı enerji üretim tesislerine birtakım
kolaylıklar sağlanmıştır. Küçük ölçekli yenilenebilir
enerji kaynaklarının kullanımının hızla
yaygınlaşması için bu tesisler tarafından üretilecek
elektriğin sisteme nasıl bağlanabileceğinin ve nasıl
bir tarife uygulanacağının geciktirilmeden düzenlenmesinin
yararlı olacağı düşünülmektedir.
Tasarının 4üncü maddesinde 4628 sayılı
Kanunun 14üncü maddesinin sonuna ilave edilen fıkrayla getirilen hükmün,
şu ana kadar 4046 sayılı Kanun kapsamında uygulanıp
uygulanmadığı hususunun değerlendirilmesinde yarar
vardır çünkü yetki aşamasında farklı kuruluşlara
bağlı olmanın bazı problemlerin ortaya çıkmasına
neden olacağı bir gerçektir. Alt komisyon görüşmeleri
sırasında da şimdiye kadar böyle bir uygulama
olmadığı Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı yetkililerince ifade edilmiştir.
Ayrıca, özelleştirmeden elde edilecek gelirlerin enerjiyle ilgili
kuruluşlara özel ödenek olarak kaydedilme durumu söz konusu
olmaktadır. Bu uygulama, 5018 sayılı Kanuna
aykırılık arz etmektedir. Artık bu husus Hükûmet
tarafından her konuda gelenek hâline getirilmektedir.
Tasarının 5inci maddesinde yapılan ilaveyle, kamu
tüzel kişiliğini haiz tüzel kişilere yürütülen üretim, iletim ve
dağıtım faaliyetleri kapsamında tesislerin işletilmesi
ve bakım-onarım işlerinin hizmet alınmak yoluyla
yürütülmesi imkânı getirilmektedir. Bu durum, zaman içerisinde kamudaki
mevcut nitelikli personelin erimesine yol açabilir. Hatta zamanla bu hizmeti
alabilecek veya alınan hizmeti kontrol edebilecek kadar niteliğe
sahip personelin bulunmasında dahi sıkıntılar
doğurabilir. Bu sebeple, bu tesisler kamu tarafından
işletildiği sürece hizmetlerin kamu personeli eliyle yürütülmesi
öncelikli olarak düşünülmeli ve personel politikası buna göre
belirlenmelidir.
Tasarının 7nci maddesiyle fiyat eşitleme
mekanizmasının uygulanacağı geçiş dönemi 31/12/2012
tarihine çekilmektedir. Uygulama, özellikle ülkemizin yüksek olan kayıp ve
kaçakların daha da artmasına sebep olabilir. Ulusal tarife
uygulamasının politikalarının da etkisiyle bazı
bölgelerimizde kayıp ve kaçaklar çok yüksek boyutlara
ulaşmıştır. Bu sebeple, çapraz sübvansiyonlar yerine
gerekirse başka bir formül bulunarak herkesin tükettiği enerjinin
bedelini ödemesi gerektiği bilincinin yerleştirilmesi hususu
değerlendirilmelidir. Elektrik kayıp kaçağının en
düşük olduğu il olan Denizlili sanayiciler inim inim inlerken kaçak
kullanım problemlerini niye Denizlili sanayicilere yüklüyorsunuz?
AKP Hükûmetleri döneminde kamu enerji sektörü
yatırımlarının toplam kamu sektörü
yatırımları içindeki payı giderek
azalmıştır. Enerji sektöründe, 2002 yılında yüzde 20,8
olarak gerçekleşen bu pay, 2008 yılı programında yüzde 9,1
olarak hedeflenmiştir. Sabit fiyatlarla 2004, 2006 ve 2007
yıllarında kamu enerji sektörü yatırımlarında önemli
azalmalar meydana gelmiştir. Bunun sorumlusu muhalefet değildir.
Birincil enerji tüketimi ve kaynakların oranları dikkate
alındığında 2002 yılında doğal gaza olan
bağımlılık yüzde 26 düzeyindeyken 2008
yılının programında bu oranın yüzde 30,2lere
ulaşması öngörülmektedir.
AKP Hükûmeti döneminde Hükûmetin enerji politikalarının
temelinde, ulusal çıkarların korunması, enerji arzı ve
güvenliğinin ve devamlılığının
sağlanması, serbest rekabete dayalı bir enerji piyasası
oluşturulması konuları yer almaktadır. 60ıncı
AKP Hükûmeti Programında, enerji güvenliği ana unsur olarak yer
almış ve konutlarda tüketilen elektriğe hiç zam
yapılmadığı, sanayide tüketilen elektrik fiyatında
yüzde 5 indirim yapıldığı konularına yer
verilmiştir. Ancak 2008 yılında elektrik fiyatlarında yüzde
40ları aşan zamlar meydana gelmiştir.
Hiç kimse enerji talebi ile büyüme ilişkisinden
bahsetmemektedir. Olmayan enerjinin ekonomiye maliyeti nedir? İhtiyaç
fazlası kapasitenin maliyeti nedir? Elimizde bir çalışma var
mıdır? Niçin kamuoyuyla paylaşmıyoruz? Bunların
Türkiye Büyük Millet Meclisinde tartışılması gerekmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
2002 yılında başlatılan elektrik sektörünün
serbest piyasaya dönüşüm çalışmalarında AKP Hükûmeti
maalesef önemli bir dönüşüm sağlayamamıştır. 2007
yılı seçimleri öncesi elektrik sektöründeki özelleştirmeler
kamuoyunca anlaşılamayan nedenlerle ertelenmiştir. Erteleme
kararından ilgili bakanın haberi olmadığını
medyadan öğrenmiş bulunuyoruz. Enerji sektöründeki
yatırımların yapılamaması sonucunda AKP Hükûmetleri
döneminde yedek kapasite erimiş ve enerji açığı problemi
ülke gündemine belirgin bir şekilde oturmuştur.
Gerçekten, alt komisyon çalışmaları
sırasında büyük özveri gösteren Alt Komisyon Başkanına
huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Aksi takdirde bu
tasarının mevcut hâliyle bile Genel Kurul gündemine gelmesi mümkün
değildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sözlerinizi toparlayınız lütfen.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) Çünkü aynı
bakanlığa bağlı ilgili kuruluşların her birinin
dörder beşer tane farklı önerge, teklifleri bulunmaktaydı. Bu
bile Hükûmetin konuya ne kadar duyarlı olduğunu göstermesi
açısından önemlidir.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ayhan.
Şahsı adına Siirt Milletvekili Sayın Afif
Demirkıran.
Buyurunuz Sayın Demirkıran. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, kişisel söz
alanları lütfen baştan okuyun, çünkü bize gelen bu basılı
kâğıtta arkadaşların isimleri yok. İsimleri olmayan
kişiye de söz vermeniz bana göre mümkün değil
BAŞKAN Sayın Genç, geçen oturumda da sizinle
konuşmuştuk bu konuyu. Devirler var, İç Tüzükü benden daha iyi
bilirsiniz efendim
KAMER GENÇ (Tunceli) Biliyorum ama art niyetli
Sayın
Başkan, siz Başkanlık olarak söz isteyenleri önceden sıraya
koyacaksınız, ama adam ellinci sıradan gelip de birinci
sıradan konuşamaz. Lütfen açıklık getiriniz efendim
BAŞKAN İç Tüzüke göre devir hakkı vardır
efendim. Lütfen bu konuyu bir daha tartışmayalım Sayın
Genç.
Buyurunuz Sayın Demirkıran.
AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu sabah
Devlet Su İşlerinde gerçekten Türkiyenin gururu olan bir tören
yapıldı; özel sektör tarafından gerçekleştirilecek 61 adet
hidroelektrik santralinin temel atma töreni. Toplam 2.750 megavatın
üzerinde. Esasen şu ana kadar lisansı alınmış
hidroelektrik santral sayısı 20 bin megavatın üzerindedir. 1.460
adet
Toplam 60 milyar -65 milyar kilovat saat yıllık enerji üretimi.
Buraya katıldık. Sayın Maliye Bakanı veya bir
bakanımız dedi ki: Geçmişte yabancı bir uzmana Türkiye nasıl
kalkınır? diye sormuşlar. O da Türkiye kalkınmasına
kalkınır da mevzuat yeterli değil. demiş. Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısını bugünün sonunda,
Yüce Mecliste ümit ediyorum, inşallah geçirmiş olacağız.
Yine 2001 yılında bu Parlamentodan çıkan 4628 sayılı
Elektrik Piyasası Kanunundan ki, o günden bu güne
karşılaşılan aksaklıklar, yeni şartlar
altında yapılması gereken ilaveleri içeren bir
değişikliktir.
Esasen, Türkiyede elektrikte rekabete dayalı
özelleştirmeye baktığımız zaman tarihçesi 1984lere
gitmekte. 3096 sayılı, TEKin dışındaki özel
kuruluşların elektrik üretimini öngören kanun; derken, yap-işlet-devret, yap-işlet
kanunlarıyla bu süreç devam etti ve 2001 yılında, biraz önce de
ifade ettiğim gibi, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
çıktı bu Parlamentodan.
Buradaki amaç, kaliteli, yeterli, sürekli, düşük maliyetli ve
çevre dostu bir elektrik enerjisinin, özel hukuk kurallarına göre
çalışan, mali yönden güçlü, rekabete açık firmalar
tarafından temin edilmesi, iletilmesi ve nihai tüketiciye
sağlanmasıdır. Şimdi, biz baktığımız
zaman bu kanunda
Dünden itibaren arkadaşlarımız bu kanunun
içeriğiyle ilgili bilgiler verdiler. Ancak şu bir gerçek ki,
Türkiyenin kendi kaynakları, maalesef 2020 yılına
geleceğimiz zaman yeterli değildir, Türkiyedeki yüzde 8
civarındaki yıllık elektrik talebini karşılamaya. 2
adet senaryo var değerli arkadaşlar; malumunuz olduğu gibi,
yüzde 6lık bir artışla öngörülen senaryo, yüzde 8
artış öngörülen senaryo. Ama geçmişe dönemsel olarak
baktığımız zaman, kriz dönemlerini hariç tutar isek,
Türkiyede elektrik enerjisi talep artışı yüzde 8in altına
hiçbir zaman düşmemiştir. Böyle baktığımız zaman
2010 yılında 240 milyar kilovat saat, 2020 yılında 499-500
milyar kilovat saat bir elektrik enerjisine ihtiyaç var. 80 bin megavat
civarında ilave bir yatırıma ihtiyaç var. Bunu kamu
kaynaklarından karşılamak, malumunuz olduğu gibi mümkün
değildir. O zaman, özel sektörün önünü açıp, özel sektörün rekabetçi
bir ortamda, halkımızın ihtiyacı olan elektrik enerjisini
zamanında, sürekli ve kaliteli olarak üretip halkımıza,
sanayicimize teslim etmesini öngörmemiz gerekir. Bu yasadaki
değişiklikler bunu öngörmektedir.
Yasada daha birçok husus söz konusudur. Rüzgâr enerjisi mesela, 79
bin megavat civarında bir müracaat oldu malumunuz olduğu gibi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) Sayın Başkan,
devam ediyorum.
BAŞKAN Evet, buyurunuz efendim.
AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) Ekim 2007de EPDKya 79 bin
megavatlık bir rüzgâr enerjisi müracaatı oldu, tabii ki burada
mükerrerlikler vardır. Dolayısıyla, bir rekabet ortamında,
ihale usulüyle, bu rüzgâr enerjisi müracaatlarının
değerlendirilmesi esastır. Bunun önünü açmaktadır bu
tasarı.
Öte yandan, malumunuz özelleştirme başlamış
bulunuyor. İki tane dağıtım bölgesi, Ankara ve Sakarya, 1
milyar 800 milyon doları aşkın bir fiyatla özelleştirildi.
Ümit ediyoruz ki, sonunda işletmenin kayıp-kaçakları da önemli
seviyede düşecektir. Bildiğiniz gibi, İktidarımız
yüzde 27yle kayıp-kaçağı almıştı, şimdi
yüzde 14ler civarındadır. Dolayısıyla, bu
özelleştirme gelirlerinin de enerji sektöründe
kullanılmasını öngören bir düzenleme söz konusu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
AFİF DEMİRKIRAN (Devamla) İkinci bölümde de
eğer söz alırsam devam ederim.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, hayırlı olsun
diyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Demirkıran.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Gülerin
bir konuşması vardır.
Buyurunuz Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakikadır.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün görüştüğümüz maddeler eğer yasalaşırsa,
şu anda gerek muhalefetin gerekse diğer çevrelerin en azından
eleştirdiği konular büyük ölçüde zaten gündemden çıkacak.
Yalnız burada, yatırımlarla ilgili temel noktalar hakkında
Hükûmetimizin ana felsefesini benim tekrar vurgulamam gerekiyor.
İnşallah, bundan sonra böyle bir açıklama durumunda kalmam çünkü
bu defalarca ifade edilen bir konu ama nedense tekrar tekrar gündeme geliyor.
Bunlardan bir tanesi, izlemekte olduğumuz yatırım
politikası. 2001 yılında çıkan yasa, enerji üretim
yatırımlarının özel sektör tarafından
yapılmasını öngörüyor, yani kamu yapmayacak diyor, usul bu.
Böyle olduğu hâlde, neden hâlen bu Hükûmet yatırım yapmadı,
üretim yatırımı yapmadı diye eleştirilmesini bir türlü
anlamak mümkün değil çünkü aynı yasayı çıkaranlar
arasında bulunan partiler bunu tekrar tekrar tartışıyor.
Yani biz enerjide, doğal gazda 9 vilayetten 59 vilayete çıkaracak
parayı buluyoruz
TACİDAR SEYHAN (Adana) Efendim, yasaya siz koydunuz
yapılabilir diye.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) ...kabloları yer altına
indiriyoruz, trafoları yeniliyoruz.
TACİDAR SEYHAN (Adana) Sayın Bakanım, siz
koydunuz kanuna yapılabilir diye.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Antalyayı ikinci bir Antalya
yapıyoruz, İzmiri yeniliyoruz, Türkiyeyi yeniliyoruz. Neticede,
Türkiye'nin ürettiği elektriğe yüzde 58 daha katıyoruz. Tabii ki
bunun kimi eskiden başlamıştır, kimi şimdi
yapılandır. Devlette devamlılık esastır. Bolu Tüneli
de aynı şekilde olmuştur, diğer yatırımlar da
aynı şekilde olmuştur. Neticede, biz de
aldıklarımızı, yetiştiremediklerimizi bizden
sonrakilere bırakacağız. Bu gayet normal bir şeydir yani bu
devletin büyüklüğü, güzelliği bu zaten. İdarenin ciddiyeti
budur. Nitekim, biz 90lı yıllarda temelinin atılmasına
karar verilen, yatırım kararı verilen, on yıl kadar sonra
yatırımı yapılan şeyleri aldık, üç sene içinde
bitirdik. Mesela, Afşin B, 2 milyar dolarlık bir yatırımdır.
1,5 milyar dolarını biz harcadık bunun, bunu yetiştirdik.
Bakü-Tiflis-Ceyhan inşaatı yaklaşık yüzde
sıfırdı, bunu bitirdik. Yani, bunları gayet tabii ki
bitireceğiz. Bizden sonrakileri de biz
Şu anda 30 milyar
dolarlık bir yatırım paketi sürüyor. Bunları tamamen bizler
geliştirdik. Mesela, bir Afşin-Elbistan C ve D diye bir yatırım
yoktu. Burada A vardı, B vardı. Bunun kömürünü biz bulduk, ortada
kömürü tespit edilmiş bir rezerv falan yoktu. Bunları MTAyla
yaptık. Sonra modelini geliştirdik, ihalesini yaptık. Çok
şükür, şimdi teklifler aldı, değerlendiriliyor.
Bunlar zaten yapılması gereken işler. Ama
diyeceksiniz ki, bunları biz eski usul de yapabilirdik. Alırdık,
ihalelerini biz yapardık. Kamu bunu kısa bir zamanda yapamazdı,
ihalelerinde bir sürü dedikodu olurdu, kayrıldı olurdu, bilmem ne
olurdu ve hazineden de para çıkardı. Biz beş kuruş para
çıkmadan bu yatırımları yapıyoruz. Bundan daha güzel
ne olabilir? 30 milyar dolar hazineye yük olmadan bunu yapıyoruz. Yani, bu
sabah, Afif Beyin de söylediği gibi, 61 tane tesisin temel atma töreni
durumuna gelmesi çok güzel bir şey. Hatta, bunların bir
kısmı gayet iyi bir şekilde de yürüyor, inşaatları da
yürüyen çalışmalar ve bunlar bizim geliştirdiğimiz
modellerle oldu. Yanlış yöne giden bir tren vardı. Biz bu trenin
yönünü değiştirmek için önce raylarını söktük, sonra
doğru olan yöne bunu döşedik. Şimdi de, tren doğru olan
yöne doğru gidiyor. Bu da nedir? Yenilenebilir enerjidir. Bu nedir? Yerli
kaynaklardır. Yani, biz kömür bulduk diyoruz, gayet tabii,
bulduğumuzu söylemeyelim mi? Aslında, biz,
anlattıklarımızı, yetişme tarzımız
açısından ayıp gibi kabul eden bir gelenekten geliyoruz. Biz, bu
yaptıklarımızı, siz böyle söyledikçe anlatmak durumunda
kalıyoruz. Yoksa, biz yaptıklarımızı anlatmaya kalksak
ne dakikalara sığar ne saatlere sığar. Yani, biz burada
tevazuyla hareket ettikçe üstümüze geliyorsunuz. Yani, gayet tabii ki rüzgâr
Daha evvelden neredeydiniz? Siz de bu yaşa geldiniz. 17 megavattı
Türkiyenin toplam rüzgârı. 17 megavattı
TACİDAR SEYHAN (Adana) Altı yıldır
söylüyoruz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bu rüzgârlar eserken neredeydiniz?
TACİDAR SEYHAN (Adana) Altı yıldır
arkanızdan koşuyorum Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bu sular boşa akarken neredeydiniz? Bu
doğal gaz yatırımları yapılırken neredeydiniz?
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
TACİDAR SEYHAN (Adana) Bunları biz yaptırdık
size.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Neredeydiniz daha evvelden? Bu enerji
bağımlılığı olurken neredeydiniz? Biz, bu yerli
kaynakları, bu çevre dostu yatırımları devlete bir
kuruş bağlı olmadan yaparken neredeydiniz? En azından bunu
kabul edin.
AHMET KÜÇÜK (Çanakkale) Hepsini siz yaptınız! Bugüne
kadar olanların hepsini siz yaptınız!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) - Sizlerin de katkısı oldu, size
teşekkür ediyoruz, bunu söylüyoruz.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Kurulu güç belli şurada.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ayrıca sayın milletvekilim, benim
takdir ettiğim de bir arkadaş. Oturup kendisiyle enerji
konularını konuşuyoruz. Kendisine söylediğimiz herhangi bir
söz yok, herhangi bir sıfatla nitelendirmedik.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Üç dört ay sonra vatandaş
bağıracak, o zaman ne yapacaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) - Bir duygudan bahsediyor. Çünkü
bazıları diyor ki: Kriz de kriz. Yani Bir kriz yok. diyoruz.
Niye kriz çıkmadı? Ne olur bir kriz çıksa. der gibi
bazıları bir beklenti içinde. Gayet tabii ki biz de görevimizi
yapıyoruz. En soğuk kışları geçirirken, otuz dört gün
doğal gaz kesilmişken sizi üşütmüyoruz, elektrikleriniz devam
ediyor. Bir enerji bakanının karnesinde dört tane önemli ders
vardır: Elektriğin var mı? Var. Doğal gazın var
mı? Var. Petrolün var mı? Var. Kömürün var mı? Var. Üstelik
fakir fukaraya da dağıtıyoruz, daha ne istiyorsunuz? Bir enerji
bakanı başka ne yapabilir? Yani başka ne yapabilir, bunu
soruyorum size. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Altmış bin ihale yapmışız, Altmış
bin ihale. Dört yüz tane firmayı yasaklamışız. Bu
Altmış binin içinde bir iki tane de yanlış tabii ki
çıkar. Yani bu, bütün ihtimal hesaplarında bile daha fazla
çıkar. Biz de onların kimini kanuna teslim etmişiz. Bir
ÇEAŞ, Kepez meselesini yapan bir hükûmet var. Yedi vilayeti haraca
kesmiş bir yönetim vardı. Bir 12 Haziran günü biz buna son verdik ve
bu yüzden bütün sanayi kan ağlıyordu. On bir barajını,
kırk üç trafo merkezini aldık. Yağdan kıl çeker gibi
alındı. Şu anda biz bir dava yürütüyoruz, bazı şeyleri
bana söyletmeyin. Doğal gazda indirim yaptık, Ruslarla uzun uzun
pazarlık yaptık. Ben bunun detayını size
anlattığım zaman, üç sene sonra, iki sene sonra bu adamlarla
tekrar aynı masaya oturacağız. Yani biz de bu vatanı
seviyoruz. Yani bu sular boşa akarken, bu kömürler çıkarılmazken
bunları çıkarttık.
YILMAZ TANKUT (Adana) - Sizden önce hiç baraj yok muydu Sayın
Bakan?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) - Petrol de arıyoruz, doğal gaz da
arıyoruz. Bunlar öyle daldırıp çıkartmakla olacak
şeyler değil. Bir sondaj 150 milyon dolar Karadenizde. 2009
yılında yani gelecek sene beş tanesini TPAO delecek, iki
tanesini Petrobras delecek, yedi tane sondaj yapacağız. Bulursak
hepimiz sevineceğiz, sizin de sevineceğinizi biliyoruz. Ama bir bilgi
kirliliği var. Elektrik kesiliyor., yok efendim Düzenli kesiliyor.,
Kesintiler var., Kesinti gezdiriliyor. deniyor. Enerji Bakanı olarak
söylüyorum, şu an itibarıyla, şu ana kadar hiçbir kesinti
uygulanmadı. Tabii ki bir yerlerde tamirat yapılırken
Yatırım yapıyoruz biz, kablolar yer altına iniyor,
cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını yapıyoruz,
trafolar yenileniyor.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Ya, kim yapıyor bu
yatırımları, özel sektör mü yapıyor, kamu mu yapıyor?
Tartıştığımız konu bu.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) 880 bin kilometre TEDAŞın kablosu
var. Bu kabloların kimi yağlı kablo, bunlar hep
değiştiriliyor, trafolar değiştiriliyor. Hatta elektrik
varken bu tamiratı, bakımı yapabilir misiniz? Siz kendi evinizde
herhangi bir ampulü değiştirirken bile şalteri kapatmıyor
musunuz? Usulü bu, herhangi bir kesinti yok, inşallah da olmayacak. Allah
bizi inşallah mahcup da etmeyecek, şu an çalışıyoruz,
çalışıyoruz yani. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Şimdi, böyle bir durumda, niye tekrar tekrar kriz var, kriz
var diye olmayan bir krizi ortaya çıkarıyoruz? Kaldı ki ülkemiz
hızlı büyüdüğü için biz buna ayak uyduruyoruz. Avrupada
elektrik üretimi ve tüketimi yüzde 1-1,5tur. Gelişmelerini tamamlamışlar,
unlarını elemişler, eleklerini asmışlar, yüzde 1-1,5.
Bizimki yüzde 8,5. Aslında biz tabii ki buna ayak uydurmak
durumundayız, biz şikâyet etmiyoruz. Şikâyet etmesi gereken
varsa benim olmam lazım. Üstelik yatırım konusunda da dar bir
bütçeyle yatırım yapıyoruz. Türkiye hızlı büyüyor,
yirmi beş çeyrektir büyüyen bir Türkiye var, ona ayak uyduruyoruz,
elektriksiz bırakmıyoruz, kömürsüz bırakmıyoruz. Fakir
fukaraya 7,5 milyon ton kömür dağıtmışız. Bu fakir
fukara soğuk kış günlerini sıcak evlerinde yaşıyorlar,
bu güzel bir şey değil mi? Yani, bunlara sevinmeniz gerekirken
Üstelik bu yasaları çıkarırken hepinize teşekkür ettik.
Yani, ben bu nezaket kurallarına uymayı çok iyi bilen birisiyim.
Sizlere her zaman, size özellikle teşekkür ettim ama o cümleleri söylerken
aklıma dahi gelmediniz siz çünkü zaten sizinle diyaloğumuz var,
konuşuyoruz. Yani olmayan bir şeyleri böyle tartışıp
etmenin bir âlemi yok ki. Bu, üstelik millî bir dava, bu kanunlar hepimize
lazım; size de lazım, bize de lazım.
Netice itibarıyla güneşi daha yeni keşfediyoruz
21inci asırda. Bu, aslında hepimizin utanacağı bir
şey.
YILMAZ TANKUT (Adana) Güneş de boşa doğuyor!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Güneşi de siz keşfettiniz!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Rüzgârı yeni keşfediyoruz. 17
megavattan 475 megavata çıkıyor. Bu, böyle demeyle olacak şey
değil. Jeotermal öyle. Ege Bölgesinde şu anda jeotermal gündemde.
Organize sanayi bölgesi gibi, organize sera bölgeleri çıkıyor, yeni
bir OSB çıkıyor şu anda. Yani bu tertemiz çevre dostu. Ne
Rusyaya muhtaç olacağız ne İrana olacağız. Biz bu
yenilenebilir kaynaklara ağırlık verdiğimiz takdirde
doğal gazdaki payımızı düşürünce belki fiyatları
bile etkileyecek. Biz diğer ülkelere de örnek olmaya çalışan bir
ülkeyiz, tıpkı Kurtuluş Savaşındaki gibi. Enerjide de
bir kurtuluş savaşı veriyoruz. Yoksa isteseydik biz bütün
yatırımları altı ay içinde yapar, Türkiyeyi
yatırıma boğardık. Ama ondan sonra çocuklarımız,
torunlarımız o yüksek elektrik fiyatlarıyla, doğal gaz
fiyatlarıyla uğraşırdı.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Şimdi çok mu düşük
fiyatlar Sayın Bakan?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Neticede esas zorluğu çeken biziz, gece
gündüz uyumayan bu arkadaşlarım. Onlarla beraber bu çalışmaları
yapıyoruz.
Bakın, dün de söyledim size
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Sayın Başkan, lütfen
Şunu özellikle söylemem lazım: Bizim EÜAŞın,
yani kamu santrallerinin, termik santrallerin yüzde 35ti verimi.
Geldiğimizde yüzde 35ti, biz bunu yüzde 74e çıkardık. Püf
noktası burada.
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Çatalağzı yüzde 33te.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bunun dışında kabloları
yeniledik, teknik kayıplar azaldı. Bunlar bir kayıp,
bunları giderdik. Reaktif güç diye bir şey vardı, herkes
klimaya girince reaktif güçten dolayı kablolardan elektrik geçmiyordu
-teknik olarak böyle ifade ediliyor- şimdi bunları
-kışın gece gündüz çalıştık- düzelttik, şu
anda da çok şükür gidiyor. Ama her şey güllük gülistanlık
mı? Hayır. Şu anda barajlarımızdaki suyumuz çok fazla
değil, geçen senekinden daha az. Ama biz bunu da yönetiyoruz -bizim
görevimiz de yönetmek- olmadığı zaman da yönetiyoruz,
olduğu zaman da yönetiyoruz.
Yani böyle bir yönetim varken ne kesintimiz var Kesinti var.
diyorsunuz- ne kriz var. Petrol krizi var, enerji krizi yok. Petrol
fiyatları yükseldikçe bize de yansıyor. Fakat nedense kendi
arkadaşlarım dahi enerji krizi diye bahsediyor. Bu bir galat hâline
gelmiş. Petrol krizi var.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Üç dört ay sonra göreceğiz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) 22 dolardan 140 doları geçen petrol
gayet tabii o doğal gazı etkiliyor. Olay budur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakan, lütfen sözünüzü
tamamlayınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) - Peki efendim.
Ben katkılarınıza peşinen teşekkür ediyorum,
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Güler.
Şahsı adına Adana Milletvekili Tacidar Seyhan.
Buyurunuz Sayın Seyhan. (CHP sıralarından
alkışlar)
TACİDAR SEYHAN (Adana) Sayın Başkan, değerli
arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ya ben Sayın Bakan konuşurken bir algılama
güçlüğü çekiyorum ya da cümlelerim o tarafa farklı gidiyor.
Sayın Bakan, Kamu yatırım yapmayacak. diyorsunuz.
Nükleer Yasa Tasarısına ve o yasa tasarısının
ekindeki Afşin-Elbistan C ve Dye yüzde 99 oranında dahi özel sektör
ya da kamu yatırımını birlikte yapar. ibaresini koydunuz
mu koymadınız mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Oradaki özel bir yasadır.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Özel bir yasa
Kamuyu oraya
sokarım, buraya sokmam., Kamu yatırım yapmayacak, tedbirimi
alırım. Böyle ikircikli konuşmayın.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Özel bir yasa o, alım garantisi.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Eğer yasaya imza
koyduysanız ikircikli konuşmayın. Kamuyu öcü gibi göstermeyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) O bir yarışmadır.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Orada kamuya ihtiyaç vardı,
koydunuz, doğru yaptınız, yaptığınızın
arkasında durun. Bu bir.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Hayır, o bir yarışmadır.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) İkincisi: Yerli birincil
kaynaklarda biz görevimizi yaptık. diyorsunuz. Hükûmete geldikten sonra
yerli birincil kaynakların oranı düştü mü, arttı mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Orana değil miktara bakın, miktar
başka şey.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Üretiminiz artar, ama tüketime de
bakarım. Yüzde 50den yüzde 41e düşmüştür. İşte bu,
yanıltma. Bardakta bir damla su var, gösterirseniz o bir damla suyu o
görünür. Boş tarafa niye bakmıyorsunuz?
Sayın Bakan, Hiçbir şeyi zarara uğratmadık.
diyorsunuz. BOTAŞın yüksek basınçlı hatlarını
AGDAŞ mahkemeye verdiğinde, EPDKya görüş sorduğunda,
birinci görüşte O yüksek basınçlı hatlar BOTAŞın
kontrolündedir. dendi. İkinci görüşte Hayır, yüksek
basınçlı hatlar da devredilir. dendiğinde eliniz kolunuz
bağlı oturdunuz, mahkeme BOTAŞ aleyhine karar aldı, 1
milyar dolara yakın orada hükûmeti, devleti zarara uğrattınız.
Evet mahkeme kararı ama, siz Bakan olarak seyirci
kalmayacaktınız. Türkiye Petrollerinin başındaki insana
Petrol Kanununu çıkarttırdınız, daha sonra o size
yakın bir şirkete transfer oldu, genel müdürlük yaptı Kanunda
yapamaz ibaresi olmasına rağmen, hakkında kovuşturma
açmadınız, Cumhuriyet Halk Partisi suç duyurusunda bulundu.
Sayın Bakan, su diyorsunuz. Evet, su var, hidroliği
artırdınız. Doğal gazda gerekli tedbirleri
alamadınız, İran doğal gazı kesti. Su
kullanımında planladığınızın yüzde 60ı
ile yüzde 80i oranında su kullandınız bu ülkede, ama barajlara
gelen su maalesef beklenenin yüzde 50 altına düştü. Değerli
arkadaşlar, ülkeyi susuzluğa doğru götürdük.
Sayın Bakan, Hidrolik santraller yapılıyor, temel
atılıyor. diyoruz. DSİde denetimde çalışan bilinçli
elemanları Çevre Bakanlığına verdiniz, şimdi
kuracağınız o nehir tipi santralleri denetleyecek bilinçli kamu
kurumu elemanını ortalıkta sahipsiz bıraktınız,
bir denetleme kurulu veya kanunu oluşturmakta sıkıntı
çektiniz. Bunlar sizin döneminizde yapılmıyor mu Sayın Bakan?
BOTAŞ sözleşmesinde, BOTAŞ operasyonunda
gözaltına alınan onca insan varken, hakkında bir tane
usulsüzlük, bir tane rüşvet konusunda iddianame varken insanlar
gözaltına alındı, ancak hakkında 4 kez ihaleye fesat
karıştırmak, 3 kez de rüşvet konusunda iddia olan,
iddianamede adı bulunan Sayın Şakir Arıkana -savcılık mahkemeye
vermemiş, orada tutuklama kararı çıkarmamış ama- terfi
vererek görevinin başında durmasına izin verdiniz. Bunları
ben söylemeyeceğim kim söyleyecek? Vatandaşın
vicdanını kürsüden seslendirmeyeyim mi? Bunun içindesiniz demiyorum,
demek istemiyorum. Burada soruşturma raporları var. Ama ben bu ülkede
yolsuzluk yapan mahkemeye gitmese dahi, bu ülkenin Enerji Bakanının
görevde tutup, onu onurlandırmasını beklemem, bekleyemem. Burası Türkiye
Cumhuriyeti.
Murat Akkaya hakkında da 2 defa ihaleye fesat
karıştırmak, 3 kere rüşvetten hakkında iddianamede,
dava var, görevine devam ediyor. Görevinizi yapın Sayın Bakın.
Bize bir şey söylemeyin. Sondaj yapılacak. diyorsunuz, yine Türkiye
Petrollerinde yapılan bir sondajda üç tane derin sondaj
anlaşması yapılıyor, ikisinde derin sondaj
yapılıyor, bir tane derin sondaj kuyusu bulunamıyor o bölgede. Bir
başka bölgede, derin sondaj makinesi kullanılmasa da olur, derin
sondaj makinesi kullanılarak doksan günde 27 milyon dolar devlet zarara
uğratılıyor. Ben söylemeyeceğim kim söyleyecek bunu
Sayın Bakan? Allah aşkına söyler misiniz?
KAMER GENÇ (Tunceli) Bunlar, onlar için hiçbir şey ifade
etmiyor.
TACİDAR SEYHAN
(Devamla) Altı yıldır
depolama yapılacak diyorsunuz, Silivriyi yaptınız. Silivride
GESTOCK danışmanlık firmasına, çıkan arızadan
dolayı 1,6 milyon dolar para ödediniz. Ondan sonra işi çözemeyince
adamlar, geldiniz Bakü-Tiflis-Ceyhanda uzman var diyerek o insanlara 400 bin
YTLye bu işi yaptırdınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayın.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Doğrusu o idi. Niye öbür
firmaya danışmanlık verdiniz? Niye paranızın peşinde
koşmadınız? Bu milletin hakkını siz
korumayacaksınız, ben mi koruyacağım tek başıma?
Bu sizin sorumluluğunuz değil mi? Bırakın Allah
aşkınıza!
Elektrikte kriz var diyorlar. diyorsunuz. Sayın
Bakanım, yedek kapasitesi yok bu ülkenin. Yedek kapasitesi olmayan bir
ülkede enerji arz güvenliği tehdit altında demektir. İlkokul
kitaplarını da açsanız bunun böyle yazması lazım.
Yapmayın ne olursunuz! Evet, böyle bir sıkıntı var,
birlikte aşalım. diyeceksiniz. Yenilenebilir Enerji Kanununda
neredeydiniz? Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda olduğu dönemlerde çok
kısa bir dönem- bunların hepsini dile getirmiştir, bizim parti
programımızda var. Altı yıldır peşinizde
koşuyorum. Ali Babacan bu koridorlarda Oy vermeyin. diye
milletvekillerinize Bu teşviki kaldıramayız. dediğinde,
ben sizin ayaklarınızın dibinde Ne olur bu Kanun geçsin
diyordum. Siz de Kanunu desteklediniz. Komisyon Başkanımız da
burada, ona teşekkür ediyorum, Sayın Soner Aksoy. O da destekledi.
Maliye Bakanına rağmen bu Kanun buradan geçti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Seyhan, lütfen tamamlayınız
sözünüzü.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) - Ben bunları
yapmadınız demiyorum, ama herkesin hakkını herkese verin.
Ama bırakın, bir eksiklik varsa bunu
biz söyleyelim. Daha bu elimdeki dosyada yüzlerce eksiklik var, birazdan
söyleyeceğim. Ama bir kırgınlık içerisine girmeyelim.
Severim
Ben de sizi severim ama hepimizin görev ve sorumluluğu
başkadır. Millet sevgisi, söylememiz gerekenleri
gırtlağımızda bırakmamızı gerektirmez. Size
olan sevgimiz, yanlışları dile getirmemeyi gerektirmez. Bu
duyarlılık içindesiniz. Biz, size bunları düzeltin diye
söylüyoruz. Kömür santrallerinde verimi 2 kat artırdım. dediniz,
sonuçlar öyle değil. Ya öylesine söylüyorsunuz, söylediğim gibi, ya
size bir hesaplama kitabı lazım Nimet Çalapaladan Matematiğe
Başlangıç, ya bana lazım. Birimiz hesabı yanlış
yapıyor. Böyle şey olur mu?
Açın Yüksek Denetleme Kurulu raporlarınıza
bakın. Benim bu raporuma koyduğum bütün eksiklikler denetleme kurulu
raporunda var. Onu da mı CHP yazdırdı, onu da mı ben
yazdırdım? Biraz vicdanlı olmak lazım. Memleketin sorunu
var
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN- Sözlerinizi lütfen
Teşekkür edin Sayın
Seyhan, süreniz bitti.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Arz güvenliğinde devlet de
görevini yapacak, Bakan da görevini yapacak.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Seyhan.
Sayın milletvekilleri, görüşmeler bitti.
Şimdi soru-cevap işlemine geçiyoruz.
On beş dakika soru-cevap işlemimiz var.
Soru sormak için Sayın Genç, Sayın Tankut, Sayın
Bulut, Sayın Çalış ve Sayın Uzunırmak söz
istemişler, sırayla veriyorum.
Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Efendim, Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığının ana sözleşmesinde olmamasına
rağmen Çalık Grubu ile doğal gaz santrali kurulması
konusunda anlaşma yapılmış mıdır? Yapılmışsa
her iki şirket ne kadar para koymuştur?
2) 1 kilo markerla kaç ton petrol kontrol edilmektedir? Petrol
Piyasası Başkanlığına getirdiğiniz kişinin
TÜPRAŞtan geldiği doğru mudur? Bu etik bir davranış
mıdır?
3) İstanbul Boğazında elektrik üretilmesi
konusunda bir araştırma var mıdır,
karşılıklı akımlardan dolayı?
Ankara Belediyesinin BOTAŞa kaç lira borcu vardır?
Silinen var mıdır?
Kaç bürokratınız tutukludur, kaçı hakkında
soruşturma var, kaçı hakkında soruşturma izni istenmiş
de tarafınızdan verilmemiştir? Bu kadar bürokratınız
hakkında soruşturma açılmışken, soruşturma
yapılmışken ve tutukluyken, siz Bakan olarak suçsuz musunuz?
Vicdan huzuruyla o makamda oturuyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Genç.
Sayın Tankut
YILMAZ TANKUT (Adana) Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, Türkiye'nin toplam rüzgâr enerji
potansiyeli kaç megavattır? Şu an bu potansiyelin kaçta
kaçını kullanmaktayız?
Diğer sorum: İktidar olduğunuz süre içerisinde özel
sektör dışında temelini attığınız
hidroelektrik santrali sayısı ve isimleri nelerdir?
Yine, özel sektör dışında sizden önce temeli
atılmış olan ve sizin döneminizde tamamlanan ve tamamlanamayan
hidroelektrik santrallerinin sayısı ve isimleri nelerdir?
Önümüzdeki dört yıllık dönem için kamu kesimi olarak
planlayıp tamamlamayı düşündüğünüz hidroelektrik santrali
var mıdır? Varsa isimlerini söyleyebilir misiniz?
Son olarak, bugün itibarıyla Türkiye'nin toplam
yıllık enerji ihtiyacı kaç milyar kilovat saattir? Bu
ihtiyacın ne kadarı mevcut hidroelektrik santrallerimizden
karşılanmaktadır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tankut.
Sayın Bulut
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Sayın
Başkanım, aracılığınızla Sayın Bakana
soruyorum: Kamu kesimi elektrik enerjisinde arz güvenliğini güvence
altına alacak yatırımları gerçekleştirememiştir.
Devletin enerji yatırımlarına aktardığı kaynaklar
toplam yatırımlar içinde oldukça düşük kalmıştır.
Bu yanlış politikalar neticesinde Türkiye ciddi bir elektrik enerjisi
arz sıkıntısıyla karşılaşmış
olmuyor mu? Hangi kaynaklarla bu sıkıntıyı telafi etmeyi
düşünüyorsunuz?
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bulut.
Sayın Çalış
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Bakanım, Karaman
Ermenek Barajı ve Hidroelektrik Santrali inşaatı 2001
yılında 57nci Hükûmet zamanında başladı, 2007
yılı içerisinde bitmesi gerekiyordu, maalesef bitirilemedi, iki üç
aydır da inşaat tamamen durmuş durumda.
Baraj ve santral inşaatı niye zamanında bitirilmedi
ve ne zaman bitirmeyi hedefliyorsunuz? Zamanında bitirilebilseydi,
yıllık ne kadar elektrik üretilecekti? Bu yıl ve inşaat
bitene kadar ilgili Avusturya bankasına hazinenin ödemesi gereken, geriye
ödemesi gereken borç ne kadardır? Zamanında bitirilemediği ve
üretilen elektrikle ödenmesi gereken borç hazinece ödendiği için hazine
zararı ne kadar olacaktır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Çalış.
Sayın Uzunırmak
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, seksen yıl kıyaslamalarıyla
gidiyoruz hep burada, bunu bir örnek olması açısından söylüyorum.
Seksen yıldır Bakanlık birimlerinde kaç üst düzey
genel müdür, müsteşar, müsteşar yardımcısı gibi
bürokrat cezai soruşturmayla görevden alınmıştır?
Altı yıldır aynı gerekçe ve seviyede kaç kişi görevden
alınmıştır? Geçmiş seksen yılda atamalarda, birbiri
ardına görevden üst düzeyde cezai soruşturmayla alınanlar
olmuş mudur? Altı yıldır şu ana kadar bağlı
veya ilgili kuruluşlarda birbiri ardına sıralı şekilde
atananlardan cezai soruşturmayla görevden alınan kaç kişi
olmuştur?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Uzunırmak.
Sayın Koçal
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Sayın Bakanımıza
soruyorum: 1 Temmuz 2008de Zonguldakı ziyaret eden Sayın
Başbakan Türkiye Taş Kömürü Kurumuna 1.500 + 1.500 işçi
alınacağını söyledi. Biz de memnun olduk. Daha önce
İşçi alırsak TTK kapanır. diyen Sayın
Başbakanın bu yeni açıklaması doğrultusunda Hükûmetin
veya Bakanlığınızın hazırladığı
bir takvim var mıdır? 1.500 + 1.500 işçi alımı ne
zamana kadar tamamlanmış olacaktır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Koçal.
Sayın Paksoy...
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, iktidara geldiğiniz andan itibaren
Bakanlığınızda yerli ve uluslararası tahkim,
avukatlık, danışmanlık hizmetleri alımı için
ödediğiniz para ne kadardır ve bu paralar kimlere ödenmiştir?
Ödenen bu tutarlar sizden önceki dönemde yapılan ödemeler ile
kıyaslanınca sizin döneminizde alınan hizmetlere yapılan
ödemeler çok fahiş ölçülerde olmuyor mu?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Paksoy.
Sorular sona ermiştir.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Önce Sayın Gençten başlayayım. Böyle bir
doğal gaz santrali yok. Yani ortak, TPAOyla Çalıkın
yapacağı böyle bir şey söz konusu değil.
Onun dışında, petrol piyasasında
çalışan, TÜPRAŞtan, özelleşmesinden sonra geçen bir
arkadaşımız var, evet, orada ama bunun herhangi bir mahzuru
olmadığını biliyoruz. Tam tersine yasal
KAMER GENÇ (Tunceli) Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
Başkanlığına getirildi.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Hayır, Başkanlığa gelmedi.
Başkanı farklı bir arkadaş
Yani sizin biraz daha
incelemeniz lazım bazı şeyleri veya ben yardımcı
olayım size. Bir tane başkanı var, oradan gelmedi,
Özelleştirme İdaresinden geldi.
Ankara Belediyesinden olan alacağımızı,
EGOnun özelleştirilmesinden sonra alacağız. Zaten parası
900 trilyon civarında. Burada da
Yalnız onun biz faizini sildik, ana
parasını alacağız.
Bu arada, bahsettiğiniz sorunlarla ilgili, şu anda
yaptığımız çalışmalarda gayet tabii ki 60 bini
aşan ihale -irili ufaklı- bunların içinde küçük de var, büyük de
var ama bunun yanında biz dört yüz firmayı da yasakladık.
Bunların içinde gayet tabii ki bu yasaklanan firmalarla beraber hukuki
muamelelerin, yasal muamelelerin olduğu işlemlerimiz de oldu.
Bunların kimi teftişte, kimi de adli yargıda. Gayet tabii ki biz
bunları aynı zamanda hem teşvik
Daha doğrusu cezayla
beraber. Mükâfat da mücazat da, bir yerde ikisi beraber oluyor.
Yaptıkları takdirde onu da uyguluyoruz.
Sayın Tankutun sorusuna cevap
KAMER GENÇ (Tunceli) İstanbul Boğazındaki
elektrikle ilgili
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Genç, ben size cevabını
verdim, vermediğim varsa yazılı veririm. Şimdi diğer
arkadaşıma geçiyorum müsaade ederseniz.
Sayın Tankutun sorularına cevabım: 48 bin
megavatlık rüzgâr potansiyelimiz var. Bunu da
hazırladığımız rüzgâr haritasıyla
çıkardık. İlk defa biz yaptık bunu. Güneş
haritasını çıkardık, jeotermal haritayı
çıkardık ve Türkiye'mizin ne kadar güneş, ne kadar rüzgâr, ne
kadar jeotermal potansiyeli olduğunu tespit ettik. Ayrıca, sularla
ilgili de bin altı yüz proje gerçekleşti. Bunların hepsi yerli
kaynaklarımızla oluyor. Bizim şu anda, belki de ileride
hatırlanacağımız en güzel projeler bunlar, yani
çocuklarımıza bırakacağımız en güzel şeyler
bunlar. Bunlar tamamen bizim dönemde, yani rüzgâr haritaları falan bizim
dönemde hazırlandı, sizlerin de desteğinizle oldu, ona da
teşekkür ederim. Yasayı birlikte çıkardık. Özel sektör
yapıyor bütün bu yatırımları. Bana tekrar tekrar devletin
yaptığını sormayın lütfen. Çünkü devletin
yatırımı öngörülmüyor kanunen. Yani biz
YILMAZ TANKUT (Adana) Bizden önce devletin
başlattığı
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Başlattığı var tabii, onlar
var. Onlar şu anda Torul Barajı, Alparslan Barajı,
Kılavuzlu, Doruk, Akköprü, Ermenek, Manyas, Çine, Deriner, Topçam,
Kirazlıköprü, Atasu, Kılıcı, Ilısu, Yusufeli. Bunlar
bizim dönemde sıkı takip ettiğimiz ve başka zaman
olsaydı belki ödeneklerden dolayı yirmi yılda bitmeyecek
çalışmaların kimini tekrar özel sektöre verdik, kimini de
DSİnin bütçesiyle bitirmeye çalışıyoruz. Çok şükür
bunları da
Önümüzdeki aylardan itibaren su tutmaya
başlayacağız. Bunlardan bir tanesi Sayın
Çalışın sorduğu Ermenek Barajıdır. Ermenek
Barajı: Şu anda DSİ bana bağlı değil ama çok
yakından ilgilendim, gittim gördüm de. Müteahhidiyle bir sorunu vardı
DSİnin özellikle oradaki kaya dolgu maddesiyle ilgili olarak, onu da
çözdük. Bu yılın içinde su tutmaya başlayacağız.
Ermenek, bizim çok üzerinde durduğumuz ve çok da tabiatın baraj için
oluşturduğu bir yapıya sahip. İnşallah o olursa
Antalya bölgesi, Isparta bölgesi de bundan yararlanacak. Onu çok sıkı
bir şekilde takip ediyoruz.
Bunun dışında, Sayın Tankutun
sorularında, biraz önce söylediğim gibi özel sektör bunları
oluşturuyor.
Sayın Bulut, gene aynı soruyu sordular: Devlet
oranı ne kadar? diye. Yani devlet şu anda yeni yatırım
yapmıyor yani yapmaması uygun görüldüğü için yapmıyoruz,
yoksa yapamadığımız için değil. Yani yasa böyle ama
çok kişi hâlâ bunu ifade ediyor. Ama çok daha uzun zamanda, 2023
yılında suları kullanacaktık yani su
yatırımları bitecekti, biz bunu 2013e çektik. Yani
Yenilenebilir Enerji Yasasının çok büyük katkısı oldu.
Evet, Tacidar Beyin dediği gibi burada
tartışmalarla bir iki yıl kaybettik: Yedi yıl mı
olsun, on yıl mı olsun? 5,5 sent mi olsun? Olmasın. Bu bizim
bir kaybımızdır. Ama şu anda çok iyi bir yatırım
ortamı var, herkes enerjiyi konuşuyor, bu bizi memnun ediyor. Bilen
de bilmeyen de konuşuyor belki ama herkesin enerjiye girmesi bizi mutlu
ediyor.
Onun dışında, Sayın Uzunırmakın
sorduğu sorulara yazılı
Çünkü bir hesap meselesidir ama sizin
sorunuz aynı zamanda bir fikir beyanı şeklinde olduğu için
şunu demek istiyorsunuz: Bu dönemde daha sıkıntılı
meseleler
Doğrudur, oldu ama biz göz yummadık Sayın Milletvekili,
biz göz yummuyoruz.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Seksen yılı
hesaplaşmayalım burada Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Bakın, göz yummuyoruz. Babamızın
oğlu olsa
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Siz elli sene önce Türkiyede
siyaset yapan biri olsaydınız bu hukukla mı acaba
yatırım yapardınız? O günkü hukukla yapar
mıydınız bunu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Ve biraz önce söyledim. Mesela bunların
içinde bazı müteahhitler var. Siz bu müteahhitleri iyi
tanırsınız, bazıları çok iyi tanıdığınız
müteahhitler.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Haksızlık
yapmayın seksen yıla, elli yıla!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) İsterseniz o tartışmayı
sonra yapalım.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Elli yıla
haksızlık yapmayın! Elli yıl önce siyaset
yapsaydınız burada böyle konuşmazdınız, sizi de
suçlarlardı. Ayıp!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Koçalın sorusuna cevap: Evet,
Sayın Başbakanımızla maden ocağına birlikte indik
ve orada ta en uca kadar da yer altında, o dehlizlerde o lağım
denen yerlerden geçtik ve 1.500 + 1.500 kişi söz verdi Sayın
Başbakanımız. Daha evvelden Bu alınırsa zarar eder.
diye bir söz söylemedi Sayın Başbakanımız. Ben hep,
devamlı yanındaydım. Başkası söylemiş olabilir
ama Sayın Başbakanımızın ağzından böyle bir
şey çıkmadı. Sayın Başbakanımız emeğe
çok önem veren biridir, kendisi de bir eski emekçidir. Dolayısıyla,
biz Zonguldak gibi emeğin kalesi olan bir yere 1.500 + 1.500 işçiyi
daha fazla üretime sokacak şekilde yaptık, ama bunlar hepsi güçlü
kuvvetli adamlar olacak, eskiden olduğu gibi 50 kiloluk adamlar
olmayacaklar bunlar.
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Ne zaman alacaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Alacağız onları, hemen bunlar
böyle
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Anladım, ne zaman
alacaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Seçimle olacak, bu seçimi de çok ciddi
şekilde yapıyoruz, bunların bir hesabı var, bunun
yazışması
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Kimi alacaksınız demiyorum,
ne zaman alacaksınız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Alınacak, merak etmeyin. Sizin ben
kronometre tuttuğunuzu biliyorum, ama ben de kronometre tutuyorum, merak
etmeyin, çünkü üretim benimle ilgili.
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Bir takvim yok mu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ
GÜLER (Ordu) İkinci olarak, Sayın Paksoyun tahkimle ilgili
sorduğu sorular var. Burada, şu anda, biz, aynı zamanda
geçmiş işler bakanlığı olarak, eski sorunlarla da
tartışıyoruz, onlarla da mücadele ediyoruz ve bununla ilgili
yaklaşık 40 milyar dolarlık tahkim davaları var. Sadece
bizim Bakanlıkla ilgili değil, yani bütün Türkiye Cumhuriyetinin
maruz kaldığı, sadece ÇEAŞ, Kepez meselesiyle ilgili. Gayet
tabii ki burada, kaliteli, verimli çalışan bürolarla
çalışıyoruz. Neticede bu gibi işlerde
karşımızdaki kişilerin de neler
yaptığını bildiğimiz için, burada gayet ciddi bir
savunma politikamız var, bunu da sürdürüyoruz, kendimize de güveniyoruz,
iyi bir çalışma yapılıyor diğer kurumlarla birlikte,
bunu da inşallah belli bir şekilde sürdüreceğimizi düşünüyorum,
fakat, burada, Ermenek Barajı da dâhil olmak üzere, DSİnin
yürüttüğü çalışmalar, mesela Topçam Barajı gibi,
bunların eskiden barajları yapılıyordu, türbini
yapılmıyordu, bazen sulaması yapılıyordu, barajı
yapılmıyordu, yani böyle garip garip işler vardı. Biz
bunlarla da mücadele ederek, bunların hemen hemen çoğunu, yani yüzde
80inden fazlasını özel sektöre verdik. Daha evvelden ikili
anlaşmalarla, bizden önce alelacele yapılan anlaşmalar
vardı, onları durdurduk, onları da yeniden ihale ettik ve şu
anda geçen zamanı telafi etmeye çalışıyoruz.
Tabii ki burada daha evvelden de belirtildiği gibi her
şey güllük gülistanlık değil. Tabii ki yedekleri
kullanıyoruz, doğrudur, ama dünyada yeni işletmecilik
anlayışında sıfır yedek, sıfır stok diye bir
şey var. Gönül ister ki bunların bir kısmı kenarda dursun,
istediğimiz zaman çalıştıralım diye
düşünülmüş olabilir, ama bizim şu andaki modelimiz,
birazcık da bu geçiş döneminin zorluğundan dolayı yedekleri
kullanıyoruz; doğrudur. Ama, kapasiteyi iyi kullanıyoruz.
Mühim olan şu: Elektriksiz kalıyor musunuz? Böyle bir
şey yok. Kömürsüz kalıyor musunuz? Yok. Petrolsüz kalıyor
musunuz? Devlet dairelerinde fuel oilsizlikten dolayı battaniyeyle
oturuyor musunuz? Yok. Dolayısıyla, doğal gaz da geliyor. Bu
anlaşmaları yaparken, Bakü-Tiflis-Ceyhan, bir Şahdeniz Projesi,
yer altı deposu
Yer altı deposunu biz yaptık, şimdi
kapasitesini artırıyoruz. Tuz Gölünün de ihalesi devam ediyor. Ne
yapalım biz? Müteahhitlerin huyunu da değiştiremiyoruz.
Yanlışlık yapınca da durduruyoruz. Yani, böyle mi devam
etseydik? Yani, bu, maalesef olabiliyor. Ama, bu noktada eğer ihale
usullerini düzeltelim diye bir teklif getirirseniz, biz de memnun oluruz,
bundan biz de mutlu oluruz.
BAŞKAN Sayın Güler, süremizin sonuna geldik efendim.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Peki, efendim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
On beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.08
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.28
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Canan
CANDEMİR ÇELİK (Bursa), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Görüşmeleri tamamlamıştık. Şimdi birinci
bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
1inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 1 inci
maddesi ile değişik 4628 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin
(18) ve (32) numaralı bentlerinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Öztürk, buyurunuz.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol Parti adına yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, enerjide darboğaz olduğunun
söylenmesinden memnun görünmüyor. Sayın Bakan, biz değil,
getirdiğiniz tasarı Enerjide darboğaz var. diye âdeta
bağırıyor. Onun için, sakin sakin eleştirileri dinleyiniz
ve alınacak dersler var ise almaya çalışınız. Evet,
ülke elektrik enerjisinde darboğazdadır, ülkenin elektrik enerjisinde
geldiği darboğazda Hükûmetin sorumluluğu olduğu
açıktır. Sayın Bakan çıkıp Görevi devraldığımızda
şu kadar megavat kurulu güç vardı, biz bunu şuraya
çıkardık. diyebilir, diyecektir ve diyor. Nitekim, yenilenebilir
enerjiden rüzgâr enerjisi için Sayın Bakan diyor ki: Geldiğimizde
rüzgâr enerjisi kurulu gücü 17 megavat idi, şimdilerde 475 megavata
ulaşmak üzereyiz. Peki, bu alanda ülkenin potansiyeli ne Sayın
Bakan? 48 bin megavat.
Değerli milletvekilleri, boş laf etmeyi bir kenara
bırakıp iş yapmaya bakalım. İnsana demezler mi:
Hükûmetsiniz, boş oturacak değildiniz ya, elbet bir şeyler
yapacaktınız. Önemli olan, yaptıklarınızla sorunu
çözdünüz mü? Size sorulan soru şu: Bugün Türkiye bir elektrik enerjisi
darboğazında mı değil mi? Evet, darboğazda. diyoruz.
Peki, siz altı yıldır iktidarda değil misiniz? Hükûmet bu
soruların cevabını vermelidir.
Tasarı, altı yıllık Hükûmetin elektrik
enerjisi konusunda arz açığını ortadan kaldırmaya ve
arz güvenliğini sağlamaya yönelik yeterli çaba göstermediğini
ortaya koymaktadır. Görüşülmekte olan tasarının, nereden,
kaça olursa olsun elektrik enerjisi temin etmeye yönelik günü kurtarma
yaklaşımı, bu tespitimizi doğrulamaktadır. Elektrik
enerjisi konusunda arz açığının ortadan
kaldırılması ve arz güvenliğinin sağlanması,
bazı teşvik mekanizmaları ve maliyete bağlı otomatik
zam yöntemiyle özel sektörden beklenmektedir. Ancak bu konuda yine de Hükûmetin
kafası net değildir. Piyasa mekanizmasının
sıkıntıyı ortadan kaldıracağı ve arz
güvenliğini sağlayacağı konusunda Hükûmet emin
değildir. Bir taraftan elektrik piyasasında faaliyet gösteren kamu
kurumları özelleştirilmeye çalışılırken
diğer taraftan özelleştirme gelirleriyle yeni kamu
yatırımları yapılabileceği önerilmektedir.
Teşviklerle ilgili olarak tasarıda yer alan geçerlilik tarihleri
komisyonda ileriye doğru yeniden uzatılmıştır. Bu
durum, söz konusu tarihlerin Hükûmet tarafından gerçekçi verilere
dayanılarak tespit edilmediğini ve teşviklerin geçerli
olması gereken tarihler konusunda Hükûmetin kafasının net
olmadığını göstermektedir. Hükûmet, bu teşviklere
rağmen arz açığının giderilmesinin ve arz güvenliğinin
sağlanmasının özel sektör tarafından yerine
getirilemeyeceği kuşkusu taşımaktadır. Bu nedenledir
ki böyle bir durumun ortaya çıkması hâlinde kamunun söz konusu
alanlara yatırım yapabileceğini öngörmektedir.
Kamunun kamu hizmeti olarak sunması gereken enerji
altyapı yatırımı için yasal bir dayanağa ihtiyaç
duyması ise -geçmişte şu yasa çıktı, bu yasa
çıktı, altı yıldır iktidardasınız- işin
hem düşündürücü hem de acı yönünü ortaya koymaktadır.
Kamunun içine düşürüldüğü kaynak
sıkıntısı nedeniyle zamanında gerekli
yatırımları yapamaması ve özel sektör
yatırımlarının da yetersiz kalması sonucunda
kapıya dayanan elektrik enerjisi arz sıkıntısı kamuyu
piyasa koşullarına teslim olmaya zorlamaktadır.
Sonuçta, uygulamaya konulması düşünülen maliyete
dayalı otomatik fiyatlandırma nedeniyle vatandaşlar
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
Öztürk.
HARUN ÖZTÜRK (Devamla) Tamamlıyorum Sayın Başkan.
piyasa mekanizmasının acımasız
işleyişine ve kâr güdüsüne terk edilmiş olacaktır.
Tasarı ile kamu ihale mevzuatı da enerji alanında bir kenara
bırakılmaktadır.
Değerli milletvekilleri, tasarı ile ilgili
düşüncelerimi izleyen önergelerde sizlerle paylaşmaya devam etmek
istiyorum. Bu önergemle ilgili olarak dikkatlerinize sunmak istediğim
tedarikçi tanımı değiştirilerek, tedarikçi konusunda,
sorumlu olduklarına, yani tedarikçilerin sorumlu olduklarına
ilişkin ifade yasa metninden çıkarılmaktadır.
Dolayısıyla bunun tekrar eski hâline dönmesinin uygun
olacağını düşünüyoruz. Dağıtım tesisi
tanımı değiştirilerek de, üretim noktasının
iletim hatlarına irtibatı maliyetli olan yerlerden de
bağlantı yapılması mecburiyeti nedeniyle kamu yük
altında kalacaktır. Bu nedenle önerge verilmiştir.
Desteğiniz için teşekkür ediyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (DSP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, karar yeter
sayısının aranılmasını istiyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum karar yeter
sayısı arayarak: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
1inci madde kabul edilmiştir.
2nci madde üzerinde üç önerge vardır. Madde üzerindeki bu üç
önergeyi önce geliş sırasına göre okutup sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının 2 nci maddesinin (a) bendinin (2) numaralı alt
bendinde yer alan yüzde yirmisini ibaresinin yüzde onunu olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Hüseyin Ünsal |
Halil Ünlütepe |
|
|
Trabzon |
Amasya |
Afyonkarahisar |
|
|
Atila Emek |
Hüsnü Çöllü |
Birgen
Keleş |
|
|
Antalya |
Antalya |
İstanbul |
|
|
|
Ali Koçal |
|
Zonguldak
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı yasa
tasarısının 2. maddesinin (a) bendinin (2 nolu) alt bendinin son
paragrafında geçen yüzde yirmi ibaresinin (% 15) olarak
değiştirilmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Şimdi, maddeye en aykırı önergeyi
okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 2 nci
maddesi ile değişik 4628 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin
dördüncü fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinin
birinci paragrafının ikinci cümlesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
Arz güvenliği açısından ihtiyaç duyulacak hallere
münhasır olmak üzere, Kurul bu oranı bir kat artırabilir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) -
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ
GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
Sayın Öztürk, buyurunuz.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol Parti adına tekrar
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, hem özel tekellerin
oluşmaması hem de sunulan hizmetin bir kamu hizmeti olması
nedeniyle kamunun vazgeçmemesi gerektiği düşünülen üretim, iletim ve
dağıtım faaliyetinin tümüyle serbest piyasa mekanizmasına
bırakılması doğru bir tercih değildir. Zira, kaynak
yetersizliği ve kamunun verimli çalışmadığı
gerekçesiyle özel sektöre devredilen enerji sektöründe, kamunun
verimsizliğiyle özel sektöre yapılan teşviklerin kamuya
maliyetini ortaya koyan bir hesap bulunmamaktadır.
Değerli arkadaşlar, ne yazık ki, ülkemizin
hükûmetlerüstü ulusal bir enerji politikası bulunmamaktadır.
Ekonomimizi büyütmek, yaşam standartlarımızı
geliştirmek ve ülkemizin rekabet gücünü artırmak için gerekli suyu ve
enerjiyi en az finansmanla, en az çevresel ve sosyal maliyetle ve sürekli
olarak temin etmeye olanak sağlayacak ulusal bir su ve enerji
politikası yaşama geçirilmelidir.
Ülkemizin su ve elektrik enerjisi talebinin sürekli, güvenilir,
kaliteli ve ekonomik bir biçimde karşılanabilmesi için, su ve
elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım planları
sürekli ve güncel olarak yapılmalı ve bu planlara titizlikle
uyulmalıdır.
Su, enerji, ekonomi, çevre dörtlüsünün en optimal koşullarda
yaşama geçirilmesi için insan ve çevre dostu teknolojiler
kullanılmalıdır.
Artan doğal gaz kullanımımız, hem rezervlerin
sınırlı olması hem de dışa
bağımlılığa yol açması nedeniyle lehimize
görülmemektedir. Bu itibarla, enerji üretiminde linyit ve taş kömürü
kaynaklarımızın, düşük karbon emisyonuna imkân veren
teknolojiyle birlikte ağırlıklı olarak kullanımı
hem stratejik hem de ekonomik açıdan gereklidir.
Ulusal ekonominin petrol ve doğal gaz gereksiniminin
istikrarlı fiyatlarla ve kesintisiz bir biçimde sağlanabilmesi için
özellikle Karadeniz, Akdeniz, Saros Körfezi gibi bölgelerimizde yurt içi arama
ve üretim faaliyetlerine ayrılan kaynaklar artırılmalı ve
ulusal kuruluşların bu alandaki girişimleri politik ve parasal
olarak desteklenmelidir.
Çevre koruma ve ülkemiz kaynaklarını kullanabilme
yönlerinden yenilenebilir enerji kaynaklarından olan güneş, rüzgâr,
deniz, jeotermal ve biyokütle enerji gibi enerji türleri de desteklenmelidir.
Ayrıca, enerji saklama kapasiteleri yüksek olan tuz
gölleriyle ilgili araştırma ve yatırım
çalışmalarına da ağırlık verilmelidir.
Görüşülmekte olan tasarı, yukarıda belirtilen
politikaları esas alan, kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler
içermeyen, el yordamıyla günü kurtarmaya çalışan çabaların
bir ürünüdür.
Tasarının, enerji kaynakları arasında
stratejik bir yönlendirmeyi, maliyetleri düşürmeye yönelik teknolojiyi,
üretim ve tüketimde kayıp ve kaçakları önlemeye yönelik bir
verimliliği, kamunun bu alandaki rolünü tam olarak belirlemeyi ve nihayet
çevre kaygılarını öne çıkarmayı hedefleyen politikalar
içermediği açıktır.
Değerli arkadaşlar, sonuç olarak enerji
piyasasının serbestleştirilmesi amaçlanmaktadır ancak
Hükûmet bunu gerçekleştirebileceğinden emin değildir. Enerji
arzı güvence altına alınamamaktadır. Enerji kaynakları
arasında dışa bağımlılığı
azaltacak stratejik tercihler ortaya konulamamıştır. Enerji
alanında serbest piyasadan yana tercih ortaya konulmaya
çalışılırken enerji altyapı
yatırımlarının kamu tarafından yapılmasıyla
bu alanın özel sektöre bırakılmasının maliyetleri
karşılaştırılmamaktadır. Geçmişte enerji
alanındaki kamunun zararları görev zararı adı
altında vergilerden karşılanırken, yeni sistemde maliyete
dayalı otomatik fiyatlandırma nedeniyle, nüfusun yüzde 20sine
ulaşan yoksul kesim tarafından ödenemeyecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HARUN ÖZTÜRK (Devamla) Tamamlıyorum Sayın
Başkanım.
Yoksul vatandaşlar tarafından ödenemeyecek boyuta
ulaşan elektrik faturaları ya devlet tarafından sosyal
yardım adı altında karşılanacak ya fakir fukara
televizyon ışığında oturmaya başlayacak, gaz
lambasına dönecek veya teknolojinin diğer nimetlerinden
yararlanamayacak ya da bugünden, bazı illerde yüzde 80lere ulaşan
kaçak kullanım daha da artacak ve yaygınlaşacak, kaçak
kullanımın bedeli, her zaman olduğu gibi, yine yasalara uyan
vatandaşlara daha çok yük yüklenerek ödettirilecektir.
Önergem de yüzde 20 sınırının
sınırsız olarak uygulamasını önleyecek bir
değişiklik önergesiydi. Değiştireceğinizi
düşünür, yüce heyetinizi tekrar saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı yasa
tasarısının 2. maddesinin (a) bendinin (2 nolu) alt bendinin son
paragrafında geçen (yüzde yirmi) ibaresinin (% 15) olarak
değiştirilmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Söz istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 249 sıra sayılı Yasa
Tasarısının 2nci maddesiyle ilgili olarak verdiğim önerge
üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bugün İstanbulda polisimize vaki haince saldırı
sonucunda şehit olan polislerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabır
diliyorum, yaralı polis arkadaşa da acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, Mersindeki yangın nedeniyle
hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet
diliyoruz, yakınlarına başsağlığı diliyoruz
ve diliyoruz ki, Hükûmet, burada meydana gelen büyük zararlara en kısa
zamanda bir tedbir alacaktır.
Değerli milletvekilleri, enerji piyasası gerçekten
Türkiyede çok önemli bir olgu. Şimdi, biraz önce Bakanı dinledik:
Efendim, elektriğiniz var, petrolünüz var, kaloriferiniz yanıyor.
Şimdi, bu bir günlük hesap yapan insanların
mantığıdır. Önemli olan, devlet yönetecek insanların o
devletteki potansiyelleri doğru olarak kullanıp
kullanmadığı, dürüst olarak kullanıp
kullanmadığı, bu memleketi aklıselimle idare edip
etmediği meselesidir. Şimdi, Enerji Bakanlığı ile
ilgili o kadar büyük söylentiler var ki, o kadar büyük suistimal iddiaları
var ki, o kadar keyfîlikler var ki
Yani bunları her gün basın
yazıyor, buraya soru olarak getiriyoruz ama maalesef hep
çıkıyorlar kürsüde kendilerini övüyorlar. Bu övünmeyle bir yere varamazsınız.
Bir defa, Bakan olarak siz kendi bürokratlarınızın
içinden 400 küsur üst düzey bürokratı görevden alıyorsunuz. Onlar
gidiyorlar, idare mahkemesinde yürütmenin durdurulması kararı
alıyorlar -bir kısmı bu yolda- ve onları atıl
bırakıyorsunuz orada ve bunlar yıllarca devlete hizmet
etmiş, belli bir yerlere gelmiş, bilgisi olan, deneyimi olan ve bu
memlekete fayda sağlayabilecek bürokratlar. Ama kaprislerinizle ve
birtakım tarikat düşünceleriyle bu insanları görevin
dışına atıyorsunuz.
Ayrıca, AKP İktidarlarının takip ettiği
bir başka sistem daha var. Kendi yandaşlarının, müdür
olmaya hiçbir hakkı yokken, yasaları bir tarafa bırakarak
Bir
genel müdür yardımcısı, daire başkanı olmak için
personel mevzuatına göre en azından on yıllık hizmeti
olması lazım. Bunlar, hayır, bunları dinlemiyorlar,
getiriyorlar kendi yandaşlarını. Hatta bazen de hiç imtihana da
tabi tutmadan -bakanlıkların yetkileri var- özel kalem müdürlüklerine
veyahut da basın danışmanlıklarına kendi
adamlarını atıyorlar, bir süre orada çalıştırdıktan
sonra getiriyorlar, bir daire müdürlüğüne tayin ediyorlar. Adamın
daire müdürlüğüyle ne bilgisi var ne ilgisi var ama bir süre sonra onu
oradan alıyor, başka bir yere veriyor. Daire başkanı olunca
tabii 1inci dereceden maaş
alıyorlar, emeklilik hakları var tabii, personel hukukunun o
tarafını ayrıntılı da izah etmek istemiyorum- ve
bunlara böylece kazanılmış haklar kazandırıyorlar.
Zaten, görevli de başka yere atandığı zaman da hemen idari
yargıya gidiyor Sen atayamazsın. diyor. Yani böyle, devlet
çarkının hurdahaş edilmesi için, işlemez hâle gelmesi için,
hak ve hukukun yok edilmesi için her türlü hileye başvuruluyor. Böyle bir
yönetimin olduğu bir yerde memleket nasıl sağlıklı
yönetilebilir? Yani bir bakanlıkta 450-460 tane üst düzey bürokratın,
eğer bir salonda, ne bileyim yani, bir yerde toplanıp da gücünden
faydalanılmıyor, sadece bunlar gidip de devletin en üst kademede maaş alan
bürokratlar seviyesinde maaş alıyorlarsa ve devlete bir
katkıları yoksa, bu başlı başına bir ihanet
değil mi arkadaşlar? Soruyorum
kendisine, 400 kaç tane bürokratı sen bu vesileyle
almışsın, çektirmişsin, adamları pasifize
etmişsin? Böyle bir yönetim olur mu? Yani, bunlar vatan haini de sen mi
vatansever bir insansın?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Böyle bir şey yok.
KAMER GENÇ (Devamla) Var. İspatlarım ama.
İspatlarım, o zaman orada oturamazsın.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) İspatlayamazsan ayrılıyor musun
görevinden?
KAMER GENÇ (Devamla) Evvela sen ayrılacak mısın?
Sen söz ver.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Ben ayrılırım.
KAMER GENÇ (Devamla) Kaç tane bürokratı orada
oturtmuşsun, kaçını çektirmişsin, pasifize etmişsin?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) O 436 taneyi ben almadım. Ben onlardan
yararlanmak istiyorum.
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, sen geçenlerde onları
toplamışsın Gelin, beraber çalışalım.
demişsin, hiçbirisi kabul etmemiş.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ
GÜLER (Ordu) Yanlış.
KAMER GENÇ (Devamla) Yanlışsa, işte,
ispatlarım.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Peki, ispatla.
KAMER GENÇ (Devamla) İspatlarsam ama sen de
Yani, sizin
bir milletvekiliniz çıktı, bir şeyler söyledi, Ben şöyle
yaparım, böyle yaparım. dedi. Ben onu şey etmiyorum. Ama siz de
bana
İspatlarsam sonucuna katlanırsınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Peki, varım o zaman. Sen var
mısın?
KAMER GENÇ (Devamla)
Şimdi, değerli milletvekilleri, burada, bakın, her türlü
hile yapılıyor. Mesela, Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna hep
kendi adamlarını getiriyorlar. Geçen gün
Ben sordum biraz önce Bakana, dedim ki
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözünüzü tamamlayınız Sayın
Genç.
KAMER GENÇ (Devamla) 1 kilo markerdan kaç ton petrol kontrol
altında tutuluyor? Söylemiyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) 125 bin litre.
KAMER GENÇ (Devamla) Ama, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
Şimdi, öyle şeyler yapılıyor ki, kendi kendine düzenlemeler
yapılıyor, bir bakıyorsunuz, bazı
dağıtıcı firmaların markerı kontrol
edilmediği için, kullandıkları markera uygun olarak petrol de ortaya
koymadıkları için, bir bakıyorsunuz, orada onlarla ilgili bir
genelge çıkarıyorlar, affediyorlar.
Geçen gün Bitlis ve Muştan bana insanlar geldi, diyorlar ki:
Beyefendi, Doğu, Güneydoğuda petrol kaçakçılığı
almış yürümüş. Vanda, 800-900 tane katır İran
sınırından petrolü taşıyor, getiriyor. Artık, biz
Muş ve Bitliste bir dirhem şey satamıyoruz. diyor. Petrol
Ofisi bayileri diyor. Biz orada bir litre petrol satamıyoruz, çünkü hep
kaçak. Böyle bir yönetim olur mu? Tayyip Erdoğan dedi ki: 28 milyar
dolarlık kaçak var. Ee, nasıl bunları önleyemiyorsunuz,
nasıl bir Hükûmetsiniz? Devletin kaynakları nasıl, kimlerin
eline gidiyor, ortada.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Genç, süreniz doldu.
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, karar yeter
sayısını istiyorum önergemde.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısı arayarak: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.53
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.03
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Canan CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin 2nci madde
üzerindeki önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Önergeyi kabul etmeyenler... Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının 2nci maddesinin (a) bendinin (2) numaralı alt
bendinde yer alan yüzde yirmisini ibaresinin yüzde onunu olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif
Hamzaçebi (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Koçal
efendim.
BAŞKAN Önerge hakkında Sayın Koçal
Buyurunuz efendim.
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik
Piyasası kanununun 2nci maddesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına vermiş
olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce bugün sabah Zonguldak Kozlu Maden
İşletmesinde 1 madencimiz kaza sonucu şehit olmuş, 2
madencimiz ise yaralanmıştır. Şehit olan madencimize rahmet
diliyorum ve yaralılara da sağlık ve şifa diliyorum.
Değerli milletvekilleri, biraz önce Sayın Bakan cevap
vermek üzere söz aldığında 2002 yılında termik
elektrik santrallerinin kapasitesinin yüzde 30 civarında olduğunu ama
kendi Hükûmetleri döneminde bu kapasiteyi yüzde 70lerin üzerine
çıkardıklarını ifade ettiler. Oysaki durum böyle
değildir. Yine, Enerji Bakanlığının resmî
kayıtlarına göre, örneğin, Zonguldak Çatalağzı Termik
Elektrik Santralinin kapasitesi yüzde 33tür, yüzde 33 kapasiteyle çalışmaktadır.
Bunu bilgilerinize sunarak sözlerime başlamak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısının
2nci maddesi daha önce EPDK kararıyla yıllık ortalama elektrik
üretimlerinin yüzde 20sine kadar çıkarılabilen piyasaya elektrik
satış olanağı bu kez doğrudan, yasayla, yüzde 20
olarak belirlenirken EPDKya da bu oranı sınırsız
artırma yetkisi vermektedir.
Bizim Cumhuriyet Halk
Partisi olarak 2nci maddedeki değişiklik önergesindeki
amacımız, yüzde 20lik oranın yüzde 10a indirilmesi ve sektörde
kartel oluşmasını engellemektir. Ayrıca, bu maddede
EÜAŞla ilgili yeniden düzenlemelere gidilmektedir. İkinci AKP
Hükûmetinin 2006 yılında yaptıklarını bu Hükûmet
bozmakta, maddeyi eski hâline dönüştürmektedir. Bu
değişiklikleri yapan bakan aynı bakandır. Oysaki yasalar
yazboz tahtasına dönüştürülmemelidir. Önemli olan çok yasa
çıkarmak değil, sağlıklı yasa çıkarmaktır.
Hükûmetin bu hatası basit bir hata değildir. Bu hata devlet
ciddiyetiyle de bağdaşmamaktadır.
Elektrik alanında bugüne kadar sürdürülen özelleştirme
ve serbest piyasa uygulamaları, ülkemizi enerji
sıkıntısı ve pahalı elektrik fiyatlarıyla
karşı karşıya bırakmıştır. Elektrikte
piyasacı mantığın iflas ettiği ülkemizde, yüzde 22
zammın üstüne tekrar zam yapılacağı ve zam
oranının yüzde 50lileri bulacağı
konuşulmaktadır. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki
günlerde her bölgede elektrik kesintileri yapılacak ama kimsenin kendi
bölgesi dışındaki kesintiden haberi olmayacak ve bu kesintilerin
adı da arıza olacak. Belki de hastanelere elektrik verilemeyecek,
sanayi tümüyle sekteye uğrayacak ve bu zam yaşamın tüm
alanını ve Türkiye ekonomisini etkileyerek telafisi imkânsız
sonuçlara neden olabilecektir.
Altı yedi yıl önce elektrik fazlası olan ülkemiz bu
noktaya nasıl gelmiştir? Herkesin bu soruya gerçekçi bir yanıt
vermesi gerekmektedir. İşin esası kendi kaynaklarımıza
yönelmektir. Linyit kaynaklarımızın yüzde 60ı,
hidroelektrik kaynaklarımızın yüzde 70i ve rüzgâr ve jeotermal
kaynaklarımızın da neredeyse tamamı kullanılmamaktadır.
Elektrik Piyasası Yasasında değişiklikler öngören
tasarı ne serbest piyasa mantığı içerisinde ne de kamu
eliyle yatırım yapma anlayışı kapsamında
değerlendirilebilir. Ülkemizde enerji açısından gelinen nokta ne
yazık ki çok iç açıcı değildir.
Değerli milletvekilleri, enerjiyle ilgili kurumların
birbirlerinden olan borç ve alacaklarının takip ve tahsili
kurumların mali yapılarını olumsuz yönde etkilemiş,
eş güdüm eksikliği nedeniyle de bu kurumlar arasındaki
borç-alacak ilişkileri iyice bozulmuştur. KİTlere verilen
elektrik satışından doğan alacaklar her yıl artarak
devam etmektedir. Alacaklar tahsil edilememektedir. Hazinenin KİTlere
olan borcunu zamanında ödememesi kurumların mali
yapısını bozmakta, bankalardan kredi alma zorunda
bırakmaktadır. Abonelerden olan enerji alacaklarının
tahsilinde ise gecikmeler yaşanmaktadır. 2007 yılı
başı itibarıyla tahsilde bekleyen alacaklar toplamı 7
milyar YTL civarındadır. Alacakların bir önceki yıla göre
artış oranı da yüzde 40 dolaylarındadır.
Bugüne kadar yapılan tüm özelleştirmeler kamu
vicdanında rahatsızlık ve güvensizlik yaratmıştır.
Elektrik dağıtım bölgelerindeki
özelleştirmelerde ortak amaç, kayıp kaçağın önlenmesi ve
verimliliğin artırılmasıdır. Ancak
özelleştirmeyle özel şirketlere devredilmesi planlanan beş
bölge, Türkiye Elektrik Dağıtım AŞnin elektrik
satışının dörtte 1ini oluşturmaktadır. Bu
beş bölgenin kayıp kaçak içindeki payı ise yüzde 14
dolayındadır...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ALİ KOÇAL (Devamla) Söz konusu beş bölgenin özel
sektöre devredilmesiyle elektrik tüketimleri ve kayıp kaçak
miktarları açısından kamunun zarara uğraması
kaçınılmazdır.
Değerli milletvekilleri, bu konuda söylenecek çok şey
var ama bilinmelidir ki, 2003 yılından bu yana enerji sektöründe ne
kamu yatırım yapmıştır ne de özel sektörün bu
yatırımları yapması için gerekli ortam
hazırlanmıştır. Tüm bu yanlış politikalar
neticesinde, Türkiye, ciddi bir elektrik arz sıkıntısıyla
karşı karşıyadır. Açıkçası, AKP Hükûmeti
kamu yatırım yapmasın anlayışını
benimseyerek hareket etmiştir. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi mevcut
termik santrallerimizin de bakım ve onarımı yapılmamakta,
kapasitelerinin altında çalıştırılmaktadır. Buna
örnek olarak Zonguldak Çatalağzı Termik Santralini verebiliriz.
Çatalağzı Termik Santralinin çevreye olan olumsuz etkilerinin
giderilmesini sağlayacak, elektrofiltre ve baca gazı arıtma
tesisleri derhâl yapılmalı, yapımına başlanan ancak
bir türlü tamamlanamayan atık kül ve cürufunun
uzaklaştırılması ve depolanması
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi bitiriniz.
ALİ KOÇAL (Devamla)
ve değerli milletvekilleri,
böylece verim kaybının önlenmesi ve yakılan fuel oil
miktarının azaltılması için de gerekli çalışmalar
en kısa zamanda bitirilmelidir.
Önergemizin kabulünü diliyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Koçal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
2nci madde kabul edilmiştir.
3üncü madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 3 üncü maddesinin son fıkrasından sonra
gelmek üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
|
|
Ali
Bayramoğlu |
Mahmut Dede |
Veysi Kaynak |
|
|
Rize |
Nevşehir |
Kahramanmaraş |
|
|
Ayhan
Yılmaz |
Kayhan
Türkmenoğlu |
|
|
|
Ordu |
Van |
|
Rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak amacıyla
alınan lisanslar kapsamındaki tesisler için, Türkiye Elektrik
İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü ve ilgili dağıtım
şirketinden alınan tadil kapsamındaki bağlantı
görüşünün olumlu olması halinde, Kuruma yapılan ilk lisans
başvurusundaki sahada başka lisans başvurusu olmaması ve
kapasite artışı sonunda oluşacak yeni güç için mevcut
iletim/dağıtım hattı ile mevcut bağlantı
noktası ve gerilim seviyesinin kullanılması
koşullarıyla kapasite artışı, modernizasyon, yenileme
yatırımları ve tadilatlara izin verilir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ
GÜLER (Ordu) Katılıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi mi okutayım?
NİHAT ERGÜN (Kocaeli) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Rüzgâr enerjisine yatırımlarının
kurulması aşamasında ortaya çıkacak güç
artışı ihtiyacını karşılamak
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 3üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
3üncü madde
kabul edilmiştir.
4üncü madde üzerinde üç önerge vardır. Önergeleri önce
geliş sırasına göre okutup sonra da aykırılık
derecelerine göre işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Ali Bayramoğlu |
Veysi Kaynak |
Rüstem Zeydan |
|
|
Rize |
Kahramanmaraş |
Hakkâri |
|
|
Musa
Sıvacıoğlu |
Ayhan Sefer
Üstün |
|
|
|
Kastamonu |
Sakarya |
|
Elektrik Üretim Anonim Şirketi ve/veya müessese,
bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme
birimleri ile varlıkları özelleştirme programına
alınsa bile bunların bağlı oldukları Bakanlık
veya kurumları ile ilgileri ve mülkiyetinin bağlı
bulundukları kurum ve/veya kuruluşlara aidiyeti aynen devam eder.
Ancak, bu kuruluşların özelleştirmeye hazırlanmalarına
yönelik teknik, mali, idari ve hukuki işlemler, personele ilişkin
işlemler ve özelleştirilmelerine ilişkin iş ve
işlemler, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilir.
Ancak bu kuruluşların ve bu kapsamda oluşturulabilecek yeni
anonim şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı ve
üyelikleri, denetim ve tasfiye kurulu üyelikleri ve genel müdürlükleri ile ait
oldukları kuruluşlardan ayrı olarak özelleştirme
programına alınan ve anonim şirkete dönüştürülmelerine
gerek görülmeyen müesseselerde, müessese müdürlükleri ve yönetim komitelerine,
işletme ve işletme birimlerinde bunların müdürlüklerine
yapılacak atamalar ve bu görevlerden alınma işlemlerine
ilişkin olarak Başbakana teklifte bulunma yetkisi Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanına aittir. Başbakan bu maddeyle ilgili yetkisini
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına devredebilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı Tasarının Çerçeve 4 üncü maddesi
ile 4628 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine eklenmesi öngörülen ikinci
fıkrada yer alan yüzde yirmisini ibaresinin yüzde onunu hidroelektrik
santrallerin yapımı için tahrip edilmiş olan orman
sahalarının yenilenmesi için Çevre ve Orman Bakanlığı
bütçesine, yüzde onunu olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Hüseyin Ünsal |
Halil Ünlütepe |
|
|
Trabzon |
Amasya |
Afyonkarahisar |
|
|
Atila Emek |
Hüsnü Çöllü |
Birgen
Keleş |
|
|
Antalya |
Antalya |
İstanbul |
|
|
|
Ali Koçal |
|
|
|
|
Zonguldak |
|
BAŞKAN - Şimdi,
maddeye en aykırı önergeyi okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 4 üncü maddesi ile 4628 sayılı
Kanunun 14 üncü maddesine eklenen ikinci fıkranın madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN - Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Önergeniz
için, gerekçeyi mi okutayım efendim?
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Evet.
BAŞKAN - Gerekçe
Gerekçe:
Enerji alanında yapılan özelleştirmelerden elde
edilecek gelirlerin özelleştirme masrafları çıktıktan sonra
enerji yatırımlarında kullanılmak üzere bakanlık
bütçesine gelir ve ödenek kaydedilmesi, 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 13 üncü maddesinin (g) bendinde yer alan
Belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi esastır. hükmü
ile tarif edilen, bütçelerin hazırlanması ve uygulanmasında
gözetilmesi gereken ademi tahsis prensibine uymamaktadır. Maddenin Plan ve
Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında Hazine temsilcisinin,
sayın Bakan imzası ile Başbakanlığa söz konusu hükümle
ilgili olumsuz görüş bildirdiklerini ifade etmesi de, bu konuda Hazine ile
Başbakanlık arasında tam bir mutabakatın da
olmadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle anılan
fıkranın madde metninden çıkarılması önerilmektedir.
BAŞKAN Önergeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının Çerçeve 4 üncü maddesi ile 4628 sayılı Kanunun 14
üncü maddesine eklenmesi öngörülen ikinci fıkrada yer alan yüzde
yirmisini ibaresinin yüzde onunu hidroelektrik santrallerin yapımı
için tahrip edilmiş olan orman sahalarının yenilenmesi için
Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesine, yüzde onunu olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M. Akif Hamzaçebi (Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Ünsal konuşacak.
BAŞKAN Sayın Ünsal, buyurunuz.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının değişiklik
önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Sözlerime geçmeden önce, bugün bir olayda 3 tane polisimiz
şehit oldu. Şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, kederli
ailelerine de sabırlar diliyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, bugün görüşmekte
olduğumuz Enerji Piyasası Yasasındaki değişiklikle
ilgili, Elektrik Piyasası Yasasındaki değişikliklerle
ilgili konuşmaları dinlerken özellikle dikkat ettim, Sayın
Bakanımız ve AKP sözcüleri, sanki Türkiye'de enerjiyle ilgili hiçbir
sıkıntı yok, elektrik piyasasıyla ilgili, elektrik
enerjisiyle ilgili bir sıkıntı yok, her şey normal gidiyor
ama Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda bir kriz varmış gibi hava
yaratıyor konuşmaları yapıldı. Sayın
Bakanım, biz bu konuyla ilgili arkadaşlarımızın da
konuşmalarından
Tabii, saygıdeğer
arkadaşlarımız konuşurken, bizim muhalefet
anlayışımızla ilgili eleştirilerini de getirirken
dikkatimizi çekti. Biz bu konuya yaklaşırken kriz sözcüğünden
fazlaca bahsetmemeye çalıştık ama Sayın Bakanımız
burada gelip konuşmalarına devam ederken bize şu sözü lütfen
versin: 2009-2010 yıllarında biz Türkiyede elektrik kesintileri
yaşamayacağız. Bakmayın siz o Türkiye Elektrik
İletişim AŞnin projeksiyonlarına, olağanüstü
hâllerde, olağanüstü olmayan durumlarda yarattıkları senaryolara
göre elektrik tüketimine. Biz bunları yaşamayacağız. diye
sanırım Sayın Bakanımız burada bize bir bilgi
verecektir. Ama gelinen noktada Türkiyede elektrikle ilgili bu kadar da ucuz
bir durumun olmadığını da söylemek lazım. Biz kriz
demesek de bir sıkıntı var Sayın Bakan, enerjiyle ilgili
sıkıntı var. Konuşmanızda söylediniz: Petrol var,
elektrik var, doğal gaz var, kömür var. Fakirlere bile kömürleri dağıtıyoruz.
dediniz. Gerçekten de fakirlere kömür dağıtıyorsunuz. Her
yıl sanırım fazlalaşarak fakirleşme oranı
yükseliyor İktidarınızda, fakirlere kömür
dağıtıyorsunuz! Dağıttınız kömürlerin de
parasını hazineden ödetmeye çalışıyorsunuz. Türkiye
Kömür İşletmeleri de o açığını kapatmak için
bankalardan kredi alıyor. Yapı bu. Petrol var diyorsunuz, şu
anda dünyanın en pahalı petrolünü satıyorsunuz. Dünyanın en
pahalı petrolünü, benzinini, mazotunu kullanıyoruz. İleride
konuşmalarımızda doğal gazla ilgili söyleyeceğimiz çok
şeyler olacak. Doğal gazda o kadar değil. Ucuz diyorsunuz ama
doğal gazla ilgili anlaşmaların
tamamlanmadığını soru önergelerine verdiğiniz
cevaplardan anlıyoruz.
Ben burada rakamlara fazla girmeyeceğim ama uluslararası
enerji raporlarından anladığımız birtakım
şeyler var. Bakın, Türkiye iletişim kaybında Meksikadan
sonra OECD ülkeleri arasında 2nci sırada. Ben söylemiyorum bunu,
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda elde ettiğimiz
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlarından iletiyorum.
İletişim kaybıyla ilgili gelişmeler de çok
tehlikeli bir durumda. Kriz diyemeyeceğim, yine sinirleneceksiniz ama
bakın, iletişim şebekesinde taşınan enerji
miktarında yüzde 14lük bir artış
yapmışsınız son iki yılda, değerler onu gösteriyor.
Enerji kaybında ise yüzde 51lik bir enerji kaybı var. Her geçen gün enerji
kaybı var iletişim hatlarında. Bu konuda Meksikadan sonra 2nci
sırada geldiğimiz söyleniyor bu raporda.
Bir diğeri de: Sanki elektrik var ama elektriği kullanma
konusunda modern, çağdaş, Avrupa Birliği ülkeleri
sırasında bir ülke miyiz? Bakın, OECD ortalamasını
7.871 kilovat kişi olarak söylerken, Türkiye ortalaması hâlâ 1.801
kilovat kişi. Bununla da, enerji tüketimi konusunda 30 ülke içerisinde
neredeyse sondan 2nci pozisyondayız.
Değerli arkadaşlarım, tabii ki biz burada
eleştirilerimizi mutlaka yapacağız ve bu eleştirilerimizi
yaparken de yapıcı olmaya dikkat edeceğiz ama elektrik
enerjisiyle ilgili gelinen noktada çok da özel, iyi bir durum yok,
konuştuğunuz gibi. Bakın, gelinen noktada, iktidara
geldiğinizden beri neredeyse yüzde 40lara varan bir elektrik zammı
-en son yüzde 21- yapıldı ve gerçekten 2009, 2010, 2011
yıllarında tehlike çanları çalıyor ve bu konuyla ilgili
hiçbir çalışma yapılmıyor.
Değerli arkadaşlarımız, çok saygı
duyduğumuz arkadaşlarımız burada konuşmasını
yaparken, yatırımlar konusunda Artık, biz, kamu olarak bu
işten çekileceğiz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla)
ama özel sektöre
yaptıracağız. dediler ama göstergelerde öyle değil. Özel
sektörün payı 2002de 0,3; 2007nin ilk başlarında daha hâlâ
0,3; toplamında ise 0,7. Kamu sektörü ise tamamen çekilmiş. Kamu
sektörü gayrisafi yurt içi hasılada 2002de 1,3ü teşkil ederken, şu
anda 0,4 noktasına gelmiş.
Değerli arkadaşlarım, enerjiyle ilgili
rahatsızlık özellikle elektrik piyasasında ve elektrik enerjisi
konusunda sürmekte. Bu konuyla ilgili eleştirilerimizin ciddiye
alınmasını, önergemizin de lehinde oy kullanılmasını
talep ederek hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ünsal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali Bayramoğlu (Rize)
ve arkadaşları
Elektrik Üretim Anonim Şirketi ve/veya müessese,
bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme
birimleri ile varlıkları özelleştirme programına
alınsa bile bunların bağlı oldukları Bakanlık
veya kurumları ile ilgileri ve mülkiyetinin bağlı
bulundukları kurum ve/veya kuruluşlara aidiyeti aynen devam eder.
Ancak, bu kuruluşların özelleştirmeye hazırlanmalarına
yönelik teknik, mali, idari ve hukuki işlemler, personele ilişkin
işlemler ve özelleştirilmelerine ilişkin iş ve
işlemler, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde
gerçekleştirilir. Ancak bu kuruluşların ve bu kapsamda
oluşturulabilecek yeni anonim şirketlerin yönetim kurulu
başkanlığı ve üyelikleri, denetim ve tasfiye kurulu
üyelikleri ve genel müdürlükleri ile ait oldukları kuruluşlardan
ayrı olarak özelleştirme programına alınan ve anonim
şirkete dönüştürülmelerine gerek görülmeyen müesseselerde, müessese
müdürlükleri ve yönetim komitelerine, işletme ve işletme birimlerinde
bunların müdürlüklerine yapılacak atamalar ve bu görevlerden
alınma işlemlerine ilişkin olarak Başbakana teklifte
bulunma yetkisi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına aittir. Başbakan
bu maddeyle ilgili yetkisini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanına
devredebilir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) - Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılıyoruz.
NİHAT ERGÜN (Kocaeli) Gerekçe.
BAŞKAN Gerekçe, buyurun.
Gerekçe:
Özelleştirilecek kuruluşlarda çalışan
personele ilişkin işlemlerin 4046 sayılı Özelleştirme
Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında yapılabilmesine
imkan sağlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Maddede karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Kabul edilen önerge doğrultusunda 4üncü
maddeyi oylarınıza sunarken karar yeter sayısı da
arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı
yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.28
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.35
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
4üncü maddenin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi maddeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 4üncü maddeyi tekrar
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
5inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı yasa
tasarısının 5. maddesinin ancak, ilanen yapılacak
tebligatlar Resmi Gazetede yayımlanır. ibaresinin madde metninden
çıkarılmasını arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Genç, buyurunuz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 249 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
Tasarısının 5inci maddesi üzerinde verdiğim bir önerge
üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Önergenin mahiyeti bu. Kurumca bu Kanuna göre yapılacak her
türlü tebligat hakkında 11/2/1959 tarihli 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümleri uygulanır
Bundan sonraki
ancak, ilanen yapılacak
tebligatlar Resmi Gazetede yayımlanır. ifadesinin metinden
çıkarılmasını istiyorum. Çünkü bu tebligatların büyük
bir kısmı hak düşürücü tebligatlardır. Resmî Gazete her
tarafa gitmiyor, her tarafta okunmuyor. Niye öteki gazetelerde ilanı
önlüyorsunuz da Resmî Gazeteyi getiriyorsunuz? Ben bunu anlamış
değilim. Eğer Hükûmet de anlıyorsa söylesin burada. Resmî Gazeteyi kaç kişi alıyor?
Şimdi, bu kanuna göre istimlak yapılacak, işte
birtakım hak sahiplerinin hakları elinden alınacak.
Dolayısıyla bu hak düşürücü ilanen tebligat üzerine
vatandaş dava açacağı için, bu dava hakkının
kaçırılmaması için bunun uygun gazetelerle ilan edilmesi
lazım. Niye Resmî Gazete alındı bilmiyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın, siz iktidar
partisi olarak -aslında Meclisin tatile girmesi lazım- getirdiniz,
hem de İç Tüzükü askıya almak suretiyle, üç haftalık,
Danışma Kurulu kararı yerine geçecek karar aldınız.
Aslında bu, İç Tüzüke aykırıdır. Danışma
Kurulu kararını almak, 19uncu maddede, çok istisnai olması
lazım. Siz, Danışma Kurulu kararını almakla İç
Tüzükü askıya alıyorsunuz. Böyle bir yönetim sistemi olmaz.
İkincisi: Biraz önce burada bir önerge kabul edildi.
Bakın, sayın milletvekilleri, personel sistemiyle ilgili bir sistem
getirdiniz. Efendim, Enerji Bakanlığı bunu
Bakın,
personelin alınma sistemleri Devlet Personel Kanununda var. Peki, niye buraya
Öyle bir önerge getirildi ki zaten okuyan arkadaşımız da tam
Yani, belki biz arka sıralardayız doğru dürüst anlamıyoruz. Şimdi, bu son
önergelerle getirdiğiniz sistem ülkeye fayda vermiyor.
Bakın, şimdi, bu kanunun bir maddesi var -sonunda- 27nci
maddesi: 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununda bir
değişiklik yapıyorsunuz. Bununla şunu getiriyorsunuz: 5015
sayılı Petrol Piyasası Kanununda öyle bir değişiklik
getirdiniz ki vatandaşın birisi bir tanker petrol naklediyor, ona 75
milyar idari para cezasını getirmiştiniz. Hatta bir
vatandaş bana telefonda da söyledi, adam müteahhit, kendi şantiyeleri
var, şantiyeleri kanalıyla o şantiyelerine petrol
dağıtıyor. Vay efendim, senin Petrol Piyasası Kanununa
uygun olarak nakliye kamyonun yok. 650 milyar lira para cezası
kesmiş.
Bakın, şimdi, Danıştayı
araştırın, en azından yüz elli bin tane dava 5015
sayılı Petrol Kanununun uygulamasından kaynaklanan ve çok
fahiş, astronomik rakamlara dayanan bu tür cezalardan kaynaklanıyor.
Yani adam, daha önce, 5015 sayılı Kanun çıktığı
zaman müracaatını yapmış Enerji Piyasası Düzenleme
Kuruluna. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, buna zamanında
ruhsatını vermemiş. Vay efendim sen zamanında
ruhsatını almadan petrol sattın diye, adama tuttular 750 milyar,
o civarda, 1 katrilyon 600 trilyon lira cezalar kesildi.
Şimdi, bu kadar, bir hükûmet bir devlette vatandaştan
habersiz olamaz. Bir defa siz
kafası eren, çalışan insanların görevine son veriyorsunuz.
Sizin değer verdiğiniz kişi, ancak sizin kafanızdaki adam
olacak. Eh, sizin kafanızdaki adamla devleti yönetemezsiniz beyler.
İşte, bakın, kaç senedir bu 5015 sayılı Kanun
yürürlükte. Ne kadar ceza kestiniz? Bu insanların büyük bir
kısmı, hepsi aşağı yukarı Danıştaya
gitti ve bu paralar orada duruyor. Bir kısmı da şey etti. Yani
getirdiğiniz o maddeyle o cezaları kaldırıyorsunuz. Peki,
ödeyenlerin durumu ne oldu? Onlara da iade edecek misiniz? Yani devlet böyle,
çalakalem, cahil kafayla idare edilmez. Bunu bilesiniz yani.
Burada her şey enine boyuna tartışılırsa
burada doğru olan şeyler yapılabilir. Uygulamadan gelen
arkadaşlarımız var, Türkiye'nin gerçekleri var. Türkiye seksen
beş yıllık bir cumhuriyet, oturmuş, bürokrasisi
oturmuş, işte Parlamentosunun da oturması lazım.
Dolayısıyla, böyle herkesin kafasına bir şey
esiyor, getiriyor son anda bir önerge veriyor. Ben, özellikle bu AKP grup
başkan vekillerinin son anda verdikleri bu korsan önergelerden çok
şüphe duyuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
KAMER GENÇ (Devamla) Çünkü sayın milletvekilleri, zaten
biliyorsunuz cep telefonları var; cep telefonlarıyla hemen talimatlar
geliyor belirli bir holdingler grubunun menfaatlerinin korunması için.
Bunlar çok olan şeyler.
Onun için eğer hakikaten böyle bir zan altında
kalmıyorlarsa -ben söylüyorum- o zaman komisyonlarda bu kanunlar müzakere
edilsin gelsin buraya, biz de bilelim. Burada verilen korsan önergeyle hangi
menfaat şirketine, hangi menfaat grubuna ne menfaatlerin, devletin hangi
kaynaklarının gittiğini bilmiyoruz ki! Bizim
feryadımız, bağırmalarımız bundan.
Arkadaşlar, kanun yapmanın bir tekniği var.
Komisyonlara gitsin, orada tartışılsın, gelsin. Burada
biraz önce getirdiniz, Başbakana Özelleştirme İdaresinden,
işte, özelleştirilen personelin atama yetkisini verdiniz. Ama ne
sistemle verdiğiniz belli değil. Tabii zamanım -başka bir
önergede de onu dile getireceğim- kalmadığı için şey
edemem. Yani eğer şeffaflık ve dürüstlük istiyorsanız, bunları,
şeffaflık ve dürüstlüğü sağlayan burada kanunların
enine boyuna tartışılmasıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) - Önergemin oylamasında karar yeter
sayısı istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Peki.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
Sayın Milletvekili biraz önce konuşurken AK PARTİ grup
başkan vekillerinin son anda getirdiği korsan önerge diye bir ifade
kullandı. Birileriyle cep telefonlarıyla yaptıkları
görüşmeler çerçevesinde aldıkları talimat gereğince bunu
yaptı. dedi. İzin verirseniz bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN Sayın Elitaş, buyurunuz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, konuşmasında
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin enerjisiyle ilgili çok önemli bir yasa üzerinde
değerli milletvekili arkadaşlarımız burada görüşlerini
ifade ediyorlar. Biz Plan Bütçe Komisyonunda Hükûmet olarak getirilen
tasarı çerçevesinde yaptığımız işin doğru
olduğuna inanıyoruz, kanaatimiz de bu çerçevede.
Nasıl ki -birilerinin burada söylediği gibi- devlet
idare etmenin bir adabı varsa, bu milleti temsil ederken, 70 milyon
kişi adına konuşulurken bu kürsünün de bir adabı
olması gerekir. Ağzını doldura doldura burada, gelip
yapılan işlerin korsan önerge diye ifade edilip, birileri
hakkında Telefon talimatlarıyla aldıkları çerçevede
söylemler ve talimatlar doğrultusunda burada önerge getiriliyor. diye
atılan iftiralar şu kürsünün mehabetine hiç yakışmaz.
Eğer böyle bir iddian varsa, böyle bir şeyin varsa gelirsin burada
ispat edersin. Aksi hâlde sen iftiracı olursun, müfteri olursun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Yukarıda elinizi tutan mı
var?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) -
Yaptığımız önergelerdeki değişikliklerin hepsi
görüşülmüş, konuşulmuş. Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı çerçevesindeki yeni kurulacak şirketlerle
alakalı olarak, onlara atanacak memurların kimler tarafından
atanması ve bu konuda bilgi sahibi olan uzman şahısların
atanabilmesi amacıyla Enerji Bakanlığına bir yetki
veriliyor, teklif yetkisi veriliyor. Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının kanunu gereğince bunların
atanabilmesi -Başbakan emrine- Maliye Bakanlığı
tarafından yapılması gerektiğinden dolayı
Başbakana teklif edilen bu teklif
Başbakan eğer yetkiyi verirse
Enerji Bakanlığı tarafından teklifin de yerine getirilmesi
şeklinde ifade ediliyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yeni mi aklınız
başınıza geldi?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Burada peşkeşle
alakalı ne var? Aklın fikrin peşkeşte, başka hiçbir
şey düşünmüyorsun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Elitaş, lütfen sözünüzü
tamamlayınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Nerede peşkeş
çekilir de bulurum diye uğraşıyorsun. Buradaki dürüst, namuslu
milletvekillerini töhmet altında bulundurmaya çalışıyorsun
ve buradaki Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün üyelerine hakaret ediyorsun,
iftira ediyorsun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır efendim
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Hiçbir milletvekiline, hiçbir
gruba iftira etme hakkı yok sende. Nerede peşkeş var bunun?
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Bugün mü öğrendiniz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Aklın fikrin
peşkeşte. Nereden peşkeş çıkarabilirim diye burada
düşüncen.
Hani bir laf söylemişti bir arkadaşımız sana
Kişinin fikri neyse zikri de odur. (AK PARTİ sıralarından
Aynen öyle sesleri, alkışlar) Hani söylemişti bir
arkadaşımız, sen de 15 milyarlık dava
açmışsın.
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet, açtım. Onun sebebi başka.
Söyle bakalım
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) O şeyle dava
açmışsın, aynısını söylüyorum sana.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarı-sı ve Avrupa Birliği Uyum ile Plan ve Bütçe
Komisyonları Raporları (1/554) (S. Sayısı: 249)(Devam)
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunarken karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
5inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... 5inci madde kabul edilmiştir.
6ncı madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı yasa
tasarısının 6. maddesinin (b) bendinde geçen (Yönetmelik)
ibaresinin (Tüzük) olarak değiştirilmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 249 sıra sayılı Yasa
Tasarısının 6ncı maddesinde verdiğim bir önergeyle
ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar
sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, benim konuşmalarım çok
açık ve nettir. Ben diyorum ki her şeyi usulüne göre yapalım.
Burada milletvekili olarak ben, verilen bir önergenin ne anlama geldiğini
bilmek istiyorum. Mesela geçen gün, işte arazilerin yabancılar
tarafından satın alınmasıyla ilgili son anda bir önerge
verildi burada. Bu önergede ne denildi
Yani askerî yasak alanlardaki
arazilerin de yabancılar
tarafından satın alınması eskiden Genelkurmay
Başkanlığının iznine bağlıydı, o
yetkiyi kaldırdınız. Böyle bir şey olur mu? Bunun gibi daha
çok örnekler getiririm ben size.
Bizim burada kişisel menfaat peşinde
koştuğumuz yok. Biz Türkiye'nin gerçeklerini bilen insanlarız.
Ben size -eğer iyi dinledinizse- dedim ki: Eğer böyle bir zan
altında kalmak istemiyorlarsa önergeleri komisyonlarda getirin, Hükûmet
teklifinde getirin, kanun teklifinde getirin; enine boyuna
tartışılsın, bu anlaşılsın, ondan sonra
gelsin buraya böyle bir zan altında kalmak istemiyorsanız. Ama siz,
devamlı olayları ters anladığınız için böyle
şey ettiniz.
Sonra, yeni mi aklınız başınıza geliyor?
Yani bir Hükûmet altı senedir bu memleketi yönetiyor, bu Hükûmetin
aklı nerede? Zaten sıralar bomboş, kimse yok yani ondan sonra da
yeni mi aklınıza
Yani bu kanunların müzakere edildiği
saatte mi aklınız başınıza geliyor? Hükûmet etmek
ciddiyet ister. Dolayısıyla, ben de size bunları söylemek
istiyorum. Niye son anda şey ediyorsunuz?
Şimdi, benim önergemin esası şu sayın
milletvekilleri: Türkiye Anayasasında bir tüzük müessesesi vardır
fakat AKPliler bu tüzük müessesesini nedense işletmiyorlar, hep
yönetmelik... Yönetmelikler bu konuları düzenlemeye yeterli bir düzenleme
değil çünkü bunlar ülkenin enerji politikasını ilgilendiren çok
geniş düzenlemeleri gerektiren, en ince teferruatına kadar bazı
konuların incelenmesini gerektiren konulardır. Yönetmelik
Danıştaya gider, Danıştay bu yönetmeliklere getirilen
hükümleri bütün mevzuat çerçevesinde enine boyuna tartışır,
bütün bürokratları çağırır, dairede inceler,
dolayısıyla daha iyi bir düzenleme olur, daha ülke menfaatlerine
uygun bir düzenleme olur ama benim, işte- 2007den itibaren buradayım,
aşağı yukarı bir seneye yakındır burada görev
yapıyoruz, bir tane bu Anayasadaki tüzükle düzenlenir kelimesine ben
rastlamadım. Bu çok önemli şeyleri tüzüğe bırakalım,
niye yönetmeliğe bırakıyorsunuz?
Sonra, biraz önce, işte, Özelleştirme İdaresinden
bahsettiniz. Bakın, Ispartada bir yün iplik fabrikası var. Bunun
içinde 28 tane Tuncelili
Tuncelinin Pertek fabrikasının
kapatılmasından dolayı 28 tane işçi gitmişti oraya.
Efendim, tuttular
Fabrika hâlâ yürürlükte, özelleştirilmedi, üretime
devam ediyor; tuttular o 28 tane işçiyi, Tuncelilidir diye bunların
görevine son verdiler. Böyle bir şey olur mu? Attılar yani.
Özelleştirme kapsamına aldılar, ondan sonra bu insanları
Yani kırk yaşında, kırk iki yaşındaki
insanların ekmeğiyle oynamak insan vicdanına sığar
mı? Maalesef, işte, söylüyoruz söylüyoruz ondan sonra bunlar şey
etmiyor.
Şimdi, Sayın Bakan burada Biz yatırım
yapıyoruz... Bakın, bizim Tuncelinin Çemişgezek ilçesinde,
Mazgirt ilçesinde üç tane sulama projesi var. Bu sulama projelerinin niye
ihalesini yapmıyorsunuz? Bunların üretimi
Keban Barajında su
seviyesinin 831 metrenin altına düşmemesi lazım, 831 metrenin
üstünde olunca o çevredeki arazileri suluyorsunuz. Ama siz, elektrik üretiminde
bunu zorladınız, 830un altına düşürdünüz. Dolayısıyla,
orada sulama yapılamadı.
Yani devleti yönetecek insanların o ülkenin gerçeklerini
bilmesi lazım, onları yakından incelemesi lazım.
Bilinmiyor, ondan sonra da biz burada dile getirince birileri
alınıyor. Alınırsan alın kardeşim, bana ne yani!
Ben aklımdan geçen doğruları, soruları söylüyorum. Sonra
ben yıllarca bu kürsüde konuşan, inceleyen, araştıran
kişiyim. Olabilir yani tabii tek kişi olduğum için, partim de
olmadığı için bazı şeylerde ufak tefek
yanlış bilgim olabilir ama buraya daima doğru şeyleri
getirdim. Siz bu memleketi dürüst yönetin, doğru yönetin, biz de sizi
çıkalım, burada tebrik edelim. Bunun doğrusu bu. Ama burada
söylediğimiz şeyler ortada: Memlekette her taraf huzursuzluk içinde,
insanlar yarınımızın ne olacağı kuşkusu
içinde, memlekette bir ciddi terör var, ciddi bir güvensizlik var. Bunları
burada söylemeyelim mi yani?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
KAMER GENÇ (Devamla) Buraya bakanlarınız
çıkıyor, hep kendilerini övüyorlar. Ya, seni övecek, millet
olması lazım. Biz şu kadar yatırım yaptık.
diyorsunuz, sonuçlar ortada. Dolayısıyla,
çıkardığınız kanunların uygulamasından
mağdur olan insanların vaziyeti orada. 750 milyon ton kömür dağıtıyorsun
da kendi kesenden mi dağıtıyorsun? Onu siyasi amacın için
şey ediyorsun. O 750 milyon ton yarın iktidardan düştüğün
zaman seni Yüce Divana götürür. Sen onu siyasi amaç için şey ediyorsun.
Sonra getirdiniz işlenmeyen kömür ocaklarını
yandaşlarınıza aldırttınız ve fahiş
fiyatlarla oradan kömür aldınız. İhale veriyor musunuz? Ben
soruyorum sana: Ankara Belediye Başkanının BOTAŞtan borcu
nedir söyle. diyorum, söylemiyorsun. Niye bunların paralarını
tahsil etmiyorsun? Bunlardan para tahsil etmediğin için biz gidiyoruz
başkalarına faiz ödüyoruz ve burada Ankara Belediyesinin, İstanbul
Belediyesinin, İzmit Belediyesinin yaptığı bu kadar
sorumsuz yatırımlardan dolayı devlet büyük bir yük altına
giriyor. Devlet böyle mi yönetilir?
O bakımdan, önergemin kabulünü diliyorum.
Saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Genç.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Komisyonun bir düzeltme talebi var.
Buyurunuz.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Sayın Başkanım, bu çerçeve 6ncı maddeyle 4628
sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen ek 3üncü maddenin (a) bendinin
(1) numaralı alt bendinde yer alan katılımcılar
ibaresinin katılımcıları şeklinde düzeltilmesini
istiyoruz efendim yani redaksiyon.
BAŞKAN Evet, gereği yerine getirilecektir efendim.
Bu düzeltmeyle birlikte 6ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
7nci madde üzerinde önerge yoktur.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
8inci madde üzerinde üç önerge vardır, sırasıyla
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 8 inci maddesiyle değiştirilmesi önerilen,
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 10 uncu
maddesinde geçen Bakanlar Kurulu ibaresinin Kurul olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Ali
Bayramoğlu |
Burhan Kuzu |
Rüstem Zeydan |
|
|
Rize |
İstanbul |
Hakkâri |
|
|
Veysi Kaynak |
Ahmet Öksüzkaya |
|
|
|
Kahramanmaraş |
Kayseri |
|
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının çerçeve 8 inci maddesi ile 4628 sayılı Kanuna
eklenmesi öngörülen Geçici 10 uncu Maddede yer alan Bu süre, Bakanlık
görüşü alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla iki yıl
uzatılabilir cümlesinin madde metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
|
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Hüseyin Ünsal |
Halil Ünlütepe |
|
|
Trabzon |
Amasya |
Afyonkarahisar |
|
|
Atila Emek |
Hüsnü Çöllü |
Birgen
Keleş |
|
|
Antalya |
Antalya |
İstanbul |
|
|
|
Ali Koçal |
|
|
|
|
Zonguldak |
|
BAŞKAN Şimdi maddeye en aykırı önergeyi
okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı yasa
tasarısının 8. maddesinin son cümlesinin madde metninden
çıkarılmasını arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Genç, gerekçe mi yoksa konuşacak
mısınız?
KAMER GENÇ (Tunceli) Konuşacağım efendim.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Efendim, ben önergemde Bu anlaşmalar damga vergisinden
müstesnadır. İbaresinin tasarı metninden çıkarılmasını
istiyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ne var ki bunda?
KAMER GENÇ (Devamla) - Ne
var, olur mu?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ne var ki diyorum.
KAMER GENÇ (Devamla) - Yani, gayet normal. Şimdi, neyse
Arkadaşımız da müdahale ediyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Hayır
Doğru
söylüyorsun, diyorum.
KAMER GENÇ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, zaten, bu
elektrik üretim, dağıtım ve iletimiyle uğraşan
kurumlar büyük kâr sağlıyorlar. Bunlar, elektrik
fiyatlarını istedikleri gibi belirliyorlar. Hiç olmazsa bazı
vergileri de versinler.
Şimdi, Sayın Bakan, burada diyor ki: Bunlara devlet,
kamu kurumu yatırım yapmıyor. Ama, kamu kurumu
Siz, özellikle
getirdiğiniz şeylerde bazı yandaş şirketlere
yatırım yapmak için kredi desteğini veriyorsunuz. Ondan sonra,
bunlara vergi muafiyet ve istisnaları getiriyorsunuz. Yani, vergi muafiyet
ve istisnaları vergi kanunlarında düzenlenir. Böyle parça parça
kanunlarda düzenlemek vergi tekniğine, sistemine aykırıdır.
Bu itibarla, bu kanun gereğince yapılan sözleşmelerin damga
vergisinden müstesna tutulmasının bir mantığı da yok.
Ayrıca, devlet için de bunlar büyük kayıptır. Zaten, sizin
İktidarınız zamanında, devletin gelir kaynağını
artırıcı bir yasa getirdiğinizi ben daha görmedim. Yani,
geçen gün, belediyelere yardım kanunu getirdiniz. 7,5 katrilyon,
aşağı yukarı binde 1 de denkleştirmeyi getirdiniz, 8
katrilyona yakın açık veren bütçeye yeni bir yük getirdiniz.
İşte, siz bütçeyi yaparken burada sormuştuk biliyorsunuz, Maliye
Bakanı 44 katrilyonluk borçlanma sistemi getirdi, bütçe 18 trilyon
açık veriyordu. E, şimdi, orada belli ki oradaki açık 44
katrilyon liradır. Şimdi, oradan 8 katrilyon civarında
belediyelere mevcut bütçeden para aktarmayı getirdiniz ama kaynak yok.
Devlette -keşke- böyle gökten yağan bir kaynak yok ki. Türkiye'nin
kaynakları nedir? İşte, vergi kaynağıdır, petrolü
olsa petrol kaynağıdır veyahut da borçlanmadır. Bundan
vergi almadığınız takdirde ne olacaktır? Bütçe
devamlı açık verecektir; açık verdikçe de vatandaşın
sırtına bineceksiniz, vasıtalı vergilere zam. Her gün
petrole gidiyorsunuz
Evet, dünya piyasalarında petrol artıyor, tabii
ben buna bir şey demiyorum ama siz onu da bahane bularak
Yani, Hükûmet
-gerçek petrol fiyatı ile vatandaştan tahsil ettiği fiyat
arasında bir denge yok- maliyet 100 lira ise 100 lirayı tahsil
etmiyor. Onu fırsat bilerek 300 lira tahsil ediyor, yani böyle bir
dengesizlik var.
Zaten Türkiye'de devletin bütçesinin en fazla gelir
kaynağını oluşturan vasıtalı vergilerdir yani
vatandaşın günlük ihtiyaçlarında kullandığı,
elektrikmiş, petrolmüş, gazmış veyahut da istihlak
maddeleridir. Burada özellikle zenginden daha fazla vergi alma sistemine
gitmiyorsunuz.
Dolayısıyla, Maliyede ciddi bir inceleme yok, vergi
denetimi yok. Ondan sonra, denetim yapılan kişiler de ancak muhalif
kişiler. İşte, size kafa tutan birisi olursa, bir basın
olursa veyahut da bir şey olursa onların hesaplarını
inceliyorsunuz. Yandaş firmaların hiç hesapları incelenmiyor.
Dolayısıyla, bu vergi kaynakları da kesilince bütçe
de açık veriyor. Öyle bir açık zamanla gelecek ki, yani
göreceğiz ileride, devlet memurunun maaşını ödeyemeyecek
bir seviyeye geleceksiniz.
İşte görüyorsunuz, faizler yüzde kaça çıktı,
yüzde 22-23e gitti. Efendim, AKPye kapatma davası açıldı da
onun için faizler yükseldi. Yok efendim, AKP olsa ne olacak, olmasa ne olacak?
Yani şimdiye kadar hiç böyle bir parti
AKP gider, bilmem ne partisi
gelir. Burada o kadar parti var; otuz kırk tane parti var. O bakımdan
yani Efendim, bizim partimize kapatma davasını açtılar, piyasa
allak bullak oldu. Yok öyle bir şey. Bu sizin kendi uydurmanız.
Yoksa ki siz ciddi olarak devlet kaynaklarını kullanabilir, vergi
tahsil edilebilir hâle getirdiniz mi? Şimdi, 44 katrilyon liraya
yakın vergi alacağı var devletin, onları da tahsil
etmiyorsunuz. İşte kayıtlarda belli.
Ayrıca, inceleme yaptığınız
Mesela
bakın, banka sigorta muameleleriyle ilgili 2007 yılında 1
katrilyon 600 trilyon lira
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Genç, süreniz bitti, lütfen
KAMER GENÇ (Devamla) Gelir İdaresinin
yayınladığı yayınlara göre söylüyorum: 2007
yılında banka ve sigorta muamelelerine tabi işlemler üzerinden
beyan edilen 1 katrilyon 600 trilyon liralık matrah üzerinden inceleme
yapılıyor, 2 katrilyon 900 trilyon liralık bir matrah farkı
bulunuyor, yani ona göre. Ama onlar da Merkezî Uzlaşma Komisyonuna
gidiyor, yüzde 70i siliniyor. Böyle bir şey olmaz sayın
milletvekilleri.
Bakın, ben vergi işlerinde çalıştım.
Bizim zamanımızda bir vergi incelemesi yapıldığı
zaman, bir mükellefe bir vergi tespit ettiğiniz zaman, eğer zaten
haklıysa vatandaş gidecek vergi mahkemesinde onun davasını
açacak. Onda da vergi aslında uzlaşma olmazdı, cezada, işte
yüzde 40, yüzde 50, yüzde 70 indirim olurdu. Sizin Bakanınız öyle
değil ki. İşte, Maliye Bakanı Kemal Bey Citibankın
3,5 milyar dolarını Merkezî Uzlaşmada sildi, Amerikalılar
kendisini Yılın Maliye Bakanı ilan ettiler. Yani bu vergi
gelirlerini toplamak lazım. O bakımdan önergemin kabulünü diliyorum
efendim.
Saygılar.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının çerçeve 8 inci maddesi ile 4628 sayılı Kanuna
eklenmesi öngörülen Geçici 10 uncu Maddede yer alan Bu süre, Bakanlık
görüşü alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla iki yıl
uzatılabilir cümlesinin madde metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
Mehmet Akif Hamzaçebi
(Trabzon) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Ünsal, buyurunuz.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; 8inci madde üzerinde
değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Biraz önce konuşan Adalet ve Kalkınma Partisinin
Saygıdeğer Grup Başkan Vekili Arkadaşımızın,
tabii, sitemli konuşması, peşkeş çekiyor
eleştirisiyle sitemli konuşması haklı gibi gözüküp, sizler
tarafından alkışlandı.
Değerli arkadaşlar, bizler burada muhalefet
milletvekilleri olarak artık sütten ağzımız
yandığı için ayranı üfleyerek içmeye başladık.
Bakın, geçmiş dönemde yapılan işler var. Şimdi,
Sayın Bakanımız da hazır buradayken
soracağımız bazı konular var. O yüzden, bu kanunlar
çıkarken verilen o önergeleri dikkatle izliyoruz. Bir tanesi, bakın
5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu çıkarılması
aşamasında Elektrik Üretim Anonim Şirketi
ihraç edilmesi
kaydı ile toptan satış şirketlerine
elektrik enerjisi
satabilir. hükmünü içeren geçici bir 6ncı madde koydunuz o tarihte. Yani
meşhur şu KARTET işi. Ben, şimdi Sayın Bakandan bu
konuyla ilgili bir bilgi istiyorum ve sorumu da çok net ve açık soruyorum
burada bilgi sahibi olun diye: Ülkemizin ilk özel sektör yurt
dışı elektrik ihracatı ile ilgili yaşanan skandal
boyutuna varan süreç ile ilgili olarak çeşitli basın
kuruluşlarında yer alan haberlerde çok ciddi iddialar yer
almıştır. Ulusal çok sayıda gazetede günlerce yer alan bu
ciddi iddialarla ilgili olarak Bakanlık tarafından bir
soruşturma açıldı mı bu KARTET konusunda? Eğer
soruşturma açılmadıysa, iddia edilen bu iltimas içerisinde
bürokratik irade yoksa bir siyasi irade mi var? Bizim
rahatsızlığımız bu yüzden.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Açıldı.
HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla) Bu şirketin enerji ihracı
yapabilmesine imkân sağlamak için kanunda -çıkarmak üzere, işte
demin söylemeye çalıştığım konu bu-
değişiklik yaptınız.
Sadece bununla kalmadı, bir konuyu daha çok merak ediyorum.
Sayın Bakana yine soru önergesiyle sordum ama çok muğlak bir Enerji
Bakanlığı cevabı aldım. Aldığımız
cevap da doğal gaz alımlarıyla ilgiliydi. Çünkü Sayın Bakan
geldi, burada övünerek Doğal gazımız da var. dedi ama
doğal gaz alımıyla ilgili, kendisinin de ilk başlarda,
özellikle Komisyon toplantılarında ve çeşitli basına
verdiği mülakatlarda öğrendiğimiz kadarıyla Bu bir
kapitülasyon. diyerek karşı çıktığı Rus
gazıyla ilgili, daha sonra yapılan bir kanun
değişikliğiyle, Rus gazıyla ilgili özellikle bir iltimas sağlanmıştır.
Bu konuda şu anda yapılan iş şudur, doğal gazla ilgili
soruya Sayın Bakanlıktan cevap şu şekilde gelmiştir:
Filanca firma lisansını almıştır -ben firmaların
adını vermek istemiyorum- diğer iki firma lisans almak
üzeredir. Bir tanesinden de hiç bahsedilmiyor. Neden
kaçınılıyor? Ne oldu? BOTAŞla ilgili bir
sıkıntı mı var? Bu doğal gaz alımıyla ilgili
konunun da mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde
Çünkü bu çok önemli
bir konu. Bu ülke bağlandı, kapitülasyon şekliyle
bağlandı. Şu anda Gazprom şirketinin eline verildi bu konu.
Bu konunun açıklamasını detaylı öğrenmek istiyoruz, bu
konuyu da halkımızla birlikte paylaşmak istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım, piyasalaştırma ve
özelleştirme mutlak bir kavram değil. Dolayısıyla,
arkadaşlarımız elektrikle ilgili özelleştirme yapma
konusunda iddialı olabilirler. Kamuyu bu konudan çekmek istiyorlar ama
kamunun bu konudan çekilmemesi için çok net gerekçeler var. Bir tanesi,
elektrik üretimi depolanmayan bir iş, yani üretilince tüketilen bir
iş. İkincisi, ekonomik açıdan ikame edilmiyor, yani elektrik
yerine başka bir enerji kaynağını kullanarak
aydınlatma veyahut da başka bir enerji sağlayamıyoruz.
Çeşitlilik gösteren bir üretim teknolojisi var, hem sudan hem termikten
hem rüzgârdan -demin de söylediği- güneşten, jeotermalden ve en
sonunda ülkemize getirilmek istenen nükleer enerjiden. Başka bir amaçla
kullanılmayan bir yapılanma söz konusu. Bir diğeri ve
beşincisi de, merkezî bir sistem işletmecisine ihtiyaç olması.
Maalesef, o merkezî sistem parçalandı, parçalandığı gibi de
bu konu ayrıldı, ayrışmayla birlikte de özelleştirme
başladı.
Özelleştirmeyle ilgili de yakında basında
çıktı. Bakın, 6 yılda kendini amorti eden bir BEDAŞ,
3,8 yılda kendini amorti eden bir SEDAŞın olduğu ifade
ediliyor. . Türkiyenin kamu kaynaklarının, ülkemizin kamu
kaynaklarının bu şekilde birtakım çevrelere-
peşkeş deyince sinirleniyorsunuz ama- rant çevrelerine
sunulmasının doğru bir yaklaşım olmadığını
ifade ediyoruz.
Enerji üretimi ve elektrik üretimi kamusal bir kavramdır ve
doğal olarak da bir tekeldir. Doğal olarak bu tekeli alıp da
özel sektöre verirseniz o da
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla) Tamamlayacağım efendim.
özel sektör tekeli hâline gelir. Cumhuriyet Halk Partisinin
özelleştirmeyle ilgili hassasiyeti de bu noktadadır.
Dolayısıyla Türkiye için önemli olan, hayati önemi olan enerji
sektöründe ve özellikle elektrik sektöründe özelleştirmeye dikkat etmek
lazım, özelleştirirken de Türkiyenin enerji yapısıyla
oynamamak gerekiyor.
Önergenin lehinde oy kullanmanızı istiyorum ve
saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP Sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ünsal.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Karar yeter
sayısının aranılmasını istiyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunacağım ve
karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.11
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 17.22
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Canan CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Altıncı Oturumunu
açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının 8inci maddesi üzerinde verilen Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal ve arkadaşlarının önergesinin
oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar
yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 8 inci maddesiyle değiştirilmesi önerilen,
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun Geçici 10 uncu
maddesinde geçen Bakanlar Kurulu ibaresinin Kurul olarak değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Ali
Bayramoğlu (Rize) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) - Katılıyoruz.
NİHAT ERGÜN (Kocaeli) Gerekçe.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Elektrik Piyasası Kanununun uygulanması yetkisi Kurula
ait olduğundan bütünlük sağlanması amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 8inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
8inci madde
kabul edilmiştir.
Şimdi, madde 9a bağlı geçici 13üncü madde
üzerinde bir önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı yasa
tasarısının 9. maddesine bağlı geçici 13. maddesinde
geçen (Kurul) ibaresinin (Bakanlar Kurulu) olarak değiştirilmesini
arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Genç, konuşacak
mısınız?
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet efendim.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 249 sıra sayılı Yasa
Tasarısının 9uncu maddesiyle ilgili olarak verdiğim
değişiklik önergesi üzerinde şahsım adına söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, tabii, Türkiyenin idari
yapısı çok değiştirildi, birtakım kurullar getirildi
ortaya. Bu kurullar güya özerktir ama uygulamalara
baktığınız zaman hiçbirisi özerk değil, tamamen siyasi
iktidarın emri altında.
Şimdi, buradaki Kurulun Bakanlar Kurulu olarak
değiştirilmesinin amacı, Bakanlar Kurulu, tabii, enerji
politikasının yürütülmesinde daha sorumlu, daha geniş bir
bilgiye ve yetkiye sahip olan bir kurul olduğu için bu kararın
Bakanlar Kurulu tarafından verilmesinin ülke yararına olduğuna
inanıyorum.
Şimdi, siyasi iktidarın, Bakanlar Kurulunun bir
sorumluluk duygusu var, daha doğrusu Parlamentoya karşı bir
sorumluluğu var. Bu kurullarda çalışan kişilerin bir
kısmının, hem kamu memur yargılama usulü
bakımından dokunulmazlıkları var hem de bir kısmı
doğru dürüst, yani zaman zaman çok sorumsuzluk duygusu içinde hareket
edenler de var. İşte, bu kurulların bazı
kararlarını incelediğimiz zaman, hakikaten çok keyfî kararlar da
veriyorlar. Mesela, bu Petrol Piyasasını Düzenleme Kurulunda, bugün
gidin Danıştayda yüz binlerce dava var. Bu yüz binlerce davanın
nedeni, o Kurulun verdiği birtakım kararlar. Yani işte, 5015
sayılı Petrol Piyasası Kanununa göre o kadar çok keyfî
Daha
doğrusu, yani o kadar adaletsiz kararlar veriliyor ki, hiç olmazsa siyasi
iktidar, Bakanlar Kurulu böyle bir karar verdiği zaman bunlar enine boyuna
daha tartışılabilir, daha şey edilebilir.
Ben, işte, deminki konuşmamda da söyledim, bu kanunun
27nci maddesiyle getirilen bir istisna var, bu bana göre bir af ama bu affın
da herhâlde kapasitesi 1 katrilyon liranın üstündeki bir cezayı
affediyor. Tabii, bu konuda Bakan bize cevap vermedi, bilmiyorum, soruda da
soracağız. Yani bu kanun değişikliği yeni
yapıldığına göre
27nci maddede, 5015 sayılı
Petrol Piyasası Kanununun 2nci maddesinin birinci
fıkrasının 39uncu bendinde bir değişiklik getiriliyor
ve 9uncu maddesinin sekizinci fıkrası da yürürlükten
kaldırılıyor. Şimdi, bu kaldırılınca, tabii
o zaman bu kamyonlarla yapılan nakliyatlardaki çok yüksek derecedeki petrol
cezaları affediliyor. Affediliyor ama peki bu, cezaların
kesildiği tarihte yürürlükte olan Kanuna aykırı. Bu acaba
şimdi değiştirilince otomatikman bu affedilebilir mi?
Bir de, bu kanunun tümü üzerinde müzakere yapılırken bir
elektrik mühendisinin bana bir telefonu vardı, dedi ki: Ben İstanbul
Boğazı üzerinde inceleme yaptım. Bu İstanbul
Boğazında bir akım var, bu akımdan elektrik üretebiliriz.
Ben yine Bakana sormak istiyorum: Acaba, hakikaten bu konuda bir
inceleme var mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Var.
KAMER GENÇ (Devamla) - Boğazın ters
akıntılı bir su akıntısı var, alttan ve üstten.
Burada bir inceleme yapılarak hakikaten eğer burada elektrik
üretebilecek bir sistem kurulursa, bana göre Türkiyenin çok çok katı
üzerinde bir elektrik kapasitesine kavuşabiliriz. Bu arkadaş bana
birkaç defa da -elektrik mühendisiymiş- telefon etti, bana bazı
belgeler de gönderdi. Tabii ben, işin teknik tarafını
bilmiyorum, burada soruyla da sordum. Acaba Boğazdaki bu
akıntıyla ilgili bir inceleme yapılıyorsa
Bence buraya
epey de emek vermek lazım, epey de yatırım yapmak lazım,
çünkü burada üretilecek bir elektriğin kapasitesi çok büyük olur.
Bu itibarla önergemin kabulünü diliyorum, saygılar sunuyorum
efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Madde 9a bağlı geçici 13üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 9a bağlı geçici 14üncü madde üzerinde iki önerge
vardır, sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 9 uncu maddesiyle
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici Madde
14ün (d) bendinin başına 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji
Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı
Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında
gerçekleştirilecek hidroelektrik santral projeleri ile ibaresinin
eklenmesini ve (e) bendinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali
Bayramoğlu Burhan
Kuzu Rüstem Zeydan
Rize İstanbul Hakkâri
Veysi
Kaynak Ahmet Öksüzkaya
Kahramanmaraş Kayseri
e) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından
26/06/2003 tarihinden itibaren yapılmış olan ve ortak tesis
yatırım bedeli geri ödemesi ihtiva etmeyen Su Kullanım
Hakkı ve İşletme Esaslarına İlişkin
Anlaşmalar ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, damga
vergisinden ve yapılan işlemler harçtan müstesnadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 9 uncu
maddesi ile 4628 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 14ün birinci
fıkrasının (d) bendinin madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Öztürk, gerekçe mi, konuşacak
mısınız?
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik
Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji
Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 4üncü
maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yerli kaynaklara
dayalı elektrik üretimi amacıyla yapılacak
yatırımların gerçekleştirilmesi için demiryolu
ulaşım güzergahlarının değiştirilmesinin zorunlu
olduğu hallerde, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğünce
demiryolu ulaşım güzergahlarının değiştirilmesi
işi, enerji yatırımını gerçekleştirecek firmaya,
ilgili idareye ait birim fiyatlarla hesaplanacak yer değiştirmeye
ilişkin yatırım bedelinden yüzde yirmibeş oranında
indirim yapılarak belirlenen ve ilgili Bakan tarafından onaylanan
bedelle yaptırılır, denilmekte ve ödeme usulleri tespit
edilmektedir. Yasa çıkarılarak kamu adına yapılacak
ihalelerde gözetilecek ilkeler ile ihalenin yapılmasına ilişkin
esas ve usullerin belirlenmesi yerine, yasa çıkararak ve yasada bedel
dahil koşullar belirlenerek bizatihi yasa ile ihale yapılması
normal bir usul olmadığından, rekabetin sağlanmasına
yönelik ilkeler gözardı edildiğinden ve kamu yararı söz konusu
bulunmadığından kabul edilemez. Ayrıca, özelleştirme
gelirlerinin bu amaçla kullanılacağına ilişkin düzenleme
yukarıda da belirtildiği gibi, 5018 sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanununun 13üncü maddesinin (g) bendinde yer alan
Belirli gelirlerin belirli giderlere tahsis edilmemesi esastır. hükmü
ile tarif edilen, bütçelerin hazırlanması ve uygulanmasında
gözetilmesi gereken ademi tahsis prensibine uymamaktadır. Açıklanan
nedenlere dayanılarak iş bu değişiklik önergesi
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 9 uncu maddesiyle
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen Geçici Madde
14ün (d) bendinin başına 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji
Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı
Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında
gerçekleştirilecek hidroelektrik santral projeleri ile ibaresinin
eklenmesini ve (e) bendinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ali
Bayramoğlu (Rize) ve arkadaşları
(e) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
tarafından 26/06/2003 tarihinden itibaren yapılmış olan ve
ortak tesis yatırım bedeli geri ödemesi ihtiva etmeyen Su
Kullanım Hakkı ve İşletme Esaslarına İlişkin
Anlaşmalar ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar, damga
vergisinden ve yapılan işlemler harçtan müstesnadır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Takdire
bırakıyoruz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, benim elimdeki
önerge başka okunan önerge başka.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılıyoruz.
BAŞKAN Gerekçe mi?
BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU (Rize) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yerli kaynaklara dayalı elektrik üretim amacıyla
DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılmış ve
yapılacak olan ve hidroelektrik kaynak katkı payı ödemesine
ilişkin hüküm bulunanlar da dâhil olmak üzere Su Kullanım Hakkı
ve İşletme Esaslarına İlişkin Anlaşmalardan, 6200
sayılı Kanunun 24 üncü maddesi kapsamında ortak tesis
yatırım bedeli geri ödemesi olanlar hariç olmak üzere damga
vergisinden istisna edilen kâğıtlar arasında yer alması ve
harç istisnası amaçlanmaktadır.
4628 ve 5346 sayılı Kanun kapsamındaki projelerin
de söz konusu madde kapsamındaki uygulamalara dâhil edilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen bu önerge doğrultusunda madde 9a
bağlı geçici 14üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 9a bağlı geçici 15inci madde üzerinde önerge
yoktur.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 9a bağlı geçici 16ncı madde üzerinde bir
önerge vardır, önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 9 uncu maddesiyle
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenmesi önerilen Geçici
Madde 16daki 31/12/2008 ibaresinin 30/6/2009 olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Ali
Bayramoğlu |
Burhan Kuzu |
Rüstem Zeydan |
|
|
Rize |
İstanbul |
Hakkâri |
|
|
Veysi Kaynak |
Ahmet Öksüzkaya |
|
|
|
Kahramanmaraş
|
Kayseri |
|
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılıyoruz.
BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU (Rize) Gerekçe okunsun
Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Düzenlemede yer alan 6 aylık başvuru süresinin fiilî
olarak 31/12/2008 tarihini aşması nedeniyle uygulamada karşılaşılabilecek
sorunların aşılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen bu önerge doğrultusunda 9uncu maddeye
bağlı geçici 16ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, madde 9a bağlı yeni bir
geçici madde 17 ilave edilmesine ilişkin bir önerge vardır.
Önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 9 uncu maddesine aşağıdaki
geçici maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Nihat Ergün |
Ali
Bayramoğlu |
Yüksel
Coşkunyürek |
|
|
Kocaeli |
Rize |
Bolu |
|
|
Nusret
Bayraktar |
Orhan Karasayar |
|
|
|
İstanbul |
Hatay |
|
Geçici Madde 17 - Dağıtım şirketi,
dağıtım bölgesinde ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde
otoyollar hariç, kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokak
aydınlatmasından ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi
ve işletilmesinden sorumludur. Bu tür aydınlatmaya ve trafik
sinyalizasyonlarına ait tüketim giderleri, 1/1/2009 ila 31/12/2015
tarihleri arasındaki dönem için Hazine Müsteşarlığı
bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Kamuya ait park, bahçe, tarihî ve ören yerleri gibi halka
açık yerler ile reklam ve benzeri amaçlı panoların genel
aydınlatmalarına ilişkin tüketim giderleri, ilgisine göre ilgili
belediye veya il özel idaresince karşılanır. Belediyeler
tarafından ödenmeyen bu kapsamdaki genel aydınlatma tüketim
giderleri, ilgili belediyenin Elektrik ve Hava Gazı Tüketim Vergisi ile
genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere aktarılan paylardan kesinti
yapılmak suretiyle tahsil edilir.
Güvenlik amacıyla yapılan sınır
aydınlatmalarına ait tüketim giderleri, İçişleri
Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine
açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin
aydınlatma giderleri ise Diyanet İşleri Başkanlığı
bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Aydınlatma yükümlülüğünün kapsamı, aydınlatma
payının belirlenmesi, ölçüme ilişkin teknik esaslar ile ödemeye,
kesinti yapılmasına, uygulamaya ve denetime ilişkin esas ve
usuller Bakanlık ve Hazine Müsteşarlığının
görüşleri alınmak suretiyle Kurul tarafından yürürlüğe
konulacak yönetmelikle düzenlenir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, bu geçici madde
şeklinde değil, devamlı madde. Ayrıca da, geçici madde
eklenecekse bence kanunun sonuna eklenmesi lazım, bu devamlı bir
madde.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkanım, ücretsiz girilen
Arkadaşlar gerekçeyi okuttuktan
sonra söz istiyorum, iki kelime. Ücretli
girilen ibadethane hangisidir? Cemevleri bunun içine giriyor mu girmiyor mu,
açıklasın arkadaşlar.
BAŞKAN Komisyon?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılıyoruz.
NİHAT ERGÜN (Kocaeli) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Madde ile genel aydınlatma giderlerinin, hangi kurum ve
kuruluşlar tarafından ödeneceğine ilişkin düzenlemeler ile
bu hususla ilgili usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği konusu
öngörülmektedir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde 9a bağlı
yeni bir geçici madde, geçici madde 17 eklenmiştir.
Bu geçici 17nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi, geçici maddelerin bağlı olduğu madde
9u oylarınıza sunuyorum
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN Karar yetersayısına bakacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yok.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.42
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.51
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Canan CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Tasarının geçici maddelerinin bağlı
olduğu çerçeve 9uncu maddesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi çerçeve 9uncu
maddeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10 üzerinde bir önerge yoktur.
10uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
10uncu madde kabul edilmiştir.
Madde 11 üzerinde iki önerge vardır, sırasıyla
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı
"Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı"nın çerçeve 11 inci maddesi ile
değiştirilen 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanununun 4 üncü
maddesinin (c) bendinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
"c) Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı
yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve
perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere,
elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki
payı faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri
Türkiye Radyo- Televizyon Kurumuna intikal ettirirler. Organize sanayi
bölgeleri tüzel kişilikleri, serbest tüketici olarak tedarikçilerden
katılımcıları için temin ettikleri enerjiye ilişkin
olarak Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna ayrıca pay yatırmaz."
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 Sıra Sayılı
Tasarının 11 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
|
|
M. Akif
Hamzaçebi |
Hüseyin Ünsal |
Halil Ünlütepe |
|
|
Trabzon |
Amasya |
Afyonkarahisar |
|
|
Atila Emek |
Hüsnü Çöllü |
Birgen
Keleş |
|
|
Antalya |
Antalya |
İstanbul |
|
|
Ali Koçal |
Şevket
Köse |
|
|
|
Zonguldak |
Adıyaman |
|
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Kim konuşacak efendim?
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Ben konuşacağım
efendim.
Sayın Köse, buyurunuz.
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; verdiğim önerge üzerinde söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinize saygılarımı
sunarım.
Değerli arkadaşlar, ülkemiz enerji kaynaklarına
yakınlık açısından dünyadaki en şanslı yerlerden
biridir. Sadece yer altı kaynakları açısından değil,
su, rüzgâr ve güneş gibi enerji kaynakları açısından da
zengin bir coğrafyanın ortasında bulunmaktayız. Maalesef bu
kaynaklardan yeteri kadar yararlanamamaktayız.
Değerli milletvekilleri, enerjimiz de tıpkı
ekonomimiz gibi dışa bağımlı durumdadır.
Yabancı bir ülke Vanayı kısıyorum. dediği zaman ne
yapacağımızı bilemiyoruz. Oysa rüzgârımız var,
güneşimiz, suyumuz var. Bunlardan neden yeterince yararlanamıyoruz?
Su, güneş ya da rüzgâr gibi enerji kaynaklarını
kullansaydık bugün nükleer enerjiyi tartışmazdık,
insanlarımızın yaşamını tehlikeye atan sistemleri
konuşmazdık.
Değerli milletvekilleri, son günlerde ekonomide yaşanan
kötü gidişin nedenlerinden biri enerji piyasasında yaşanan
sorunlardır. Arz eksikliği nedeniyle yaşanan ve içinde
olduğumuz temmuzda başlayan otomatik fiyatlandırmayla tüketici
mağdur duruma düşecektir. Otomatiğe bağlanan zamlar
elektrik dışında kömür ve doğal gazda da
yaşanacaktır. Yani enerji piyasasındaki kötü gidişin ne
derece önemli boyutta olduğunu görmekteyiz. Son altı yılda
kamunun enerji alanına yatırım yapmaması arzın
kısıtlı kalmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda kâr
garantili elektrik üretimi dayatmasına teslim olunmuştur.
Dolayısıyla devlet denetimi olmayan piyasa koşulları
yaratılmıştır.
Sayın arkadaşlar, son yıllarda yaşanan küresel
ısınma sorunu enerji piyasasını olumsuz yönde
etkilemektedir. Küresel ısınmanın etkisiyle barajlardan
sağlanan hidroelektrik enerjisinin yüzde 70 oranında
azaldığı bilinmektedir. Millî Güvenlik Kurulu toplantısında
yapılan sunuma göre, 2009 yılından itibaren şu an var olan
30 bin megavat enerji üretimi Türkiyeye yetersiz gelecektir. 2016
yılına gelindiğinde Türkiyenin enerji
açığının yüzde 40ın üzerine çıkması
beklenmektedir. 2015 yılına kadar yılda ortalama yüzde 8,4
oranında artması beklenen elektrik talebinin
karşılanması için tedbir olarak, 8.778 megavat rüzgâr ve
hidroelektrik, 17.820 megavatı termik olmak üzere, toplam 26.298 megavat
yeni kapasite ilavesine gerek duyulacaktır. Bu da Türkiyede kurulu olan
30 bin megavatlık bir enerji ihtiyacına neredeyse eş
değerdir. Elektrik sektöründe yaşanan sıkıntı
yalnızca tüketicinin mağdur olmasıyla sonuçlanmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, sayın arkadaşlarım;
elektrik sektörü sıkıntısı enflasyon artışı
getirecek, sanayinin girdi fiyatlarında yükselme yaşanacak ve
sanayicilerimizin kârını azaltacaktır. Denetimsiz bir elektrik
sektörü olduğundan dolayı halkın parası garantili kâr
adı altında özel sektöre aktarılacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Adıyamanda yaşanan enerji sorunu, tüm Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde ve bu bölgenin tarım arazilerinin olduğu yerlerde kendini
belirgin bir biçimde hissettirmektedir. Tarımsal sulama alanlarında
çiftçiler enerjiyi çok yüksek fiyatta kullanmaktadır. Ayrıca
teşvik ve destekleme yeteri kadar yapılmayınca köylüler
mağdur durumdadır. Köylüler elektrik borçlarını ödeyemiyor.
Sayın Bakana yazılı olarak durumu sordum, aldığım
yanıt Adıyamanlı köylünün içerisinde olduğu
çıkmazı göstermektedir. Adıyamanda tarımsal sulama
amaçlı elektrik kullanan abone sayısı 2.117dir.
Şimdi vereceğim rakamlara lütfen dikkat ediniz.
Adıyamanda abonelerin, 23 milyon 500 bin YTLsi anapara olmak üzere
faizlerle birlikte toplamda yaklaşık 40 milyon YTL borcu
bulunmaktadır. Kısacası, Adıyamanlı köylü borç
batağı içerisindedir. İnsanlarımızın psikolojisi
bozuluyor, bu yüzden insanlarımız ya intihar ediyor ya da çoluk
çocuğunun canına kıyıyor. Bu kötü gidişin önüne
geçebilmek için, Adıyaman ve Adıyaman gibi illerimizde tarımsal
sulama amaçlı kullanılan elektrik en az yüzde 50 ucuz
olmalıdır diye düşünüyorum.
Yine, benzer sorunu sanayicilerimizle iş
adamlarımız yaşamaktadır. Göçün ve yoksulluğun
yaşandığı Adıyamanda ve diğer bölgelerdeki
illerimizde olduğu gibi sanayicilerimizin ve iş adamlarımızın
yaşadığı sorunun önüne geçebilmek için, yeni düzenlenen
teşvik yasasında bu konuya da çözüm bulunmalıdır.
Örneğin Adıyaman gibi illerde enerji desteği verirken en az 10
değil, 5 işçi çalıştırma şartı
konulmalıdır diye düşünüyorum.
Yine, teşvik bölgesinde yaşayan
insanlarımızın konutlarında ve esnaflarımızın
iş yerlerinde kullandıkları elektrik en az yüzde 30
oranında ucuz verilmelidir diye düşünüyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik
olarak
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
ŞEVKET KÖSE (Devamla) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ekonomik olarak büyük sorun yaşayan Güneydoğu Anadolu ve
Doğu Anadolu Bölgesinde enerji konusunda iktidarın kolaylık
sağlaması gerekir. Yani tarımsal alanlarda, sanayi bölgelerinde
ve konutlarda kullanılan elektrik daha ucuz olmalıdır diye
düşünüyorum.
Konuşmama son verirken önergeme destek vermenizi diler,
saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı
"Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı"nın çerçeve 11 inci maddesi ile
değiştirilen 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanununun 4 üncü
maddesinin (c) bendinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
"c) Nihai tüketiciye elektrik enerjisi satışı
yapan lisans sahibi tüzel kişiler, iletim, dağıtım ve
perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere,
elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde ikisi tutarındaki
payı faturalarında ayrıca gösterir ve bu kapsamdaki bedelleri
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna intikal ettirirler. Organize sanayi bölgeleri
tüzel kişilikleri, serbest tüketici olarak tedarikçilerden
katılımcıları için temin ettikleri enerjiye ilişkin
olarak Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna ayrıca pay yatırmaz."
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Öztürk, konuşacak
mısınız, gerekçe mi?
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçe
Buyurunuz.
Gerekçe:
TRT adına yatırılacak payın hesabında
dikkate alınan matrahın daraltılması dolayısıyla
TRT gelirlerinde meydana gelecek azalmanın önlenmesi amacıyla
işbu değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
11inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
12nci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan yasa tasarısının 12. maddesinin
sonuna gelmek üzere aşağıdaki ifadenin eklenmesini arz ederiz.
|
|
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
Şevket
Köse |
Tacidar Seyhan |
|
|
Malatya |
Adıyaman |
Adana |
|
|
Hüseyin Ünsal |
Tayfur Süner |
|
|
|
Amasya |
Antalya |
|
Madde 12: 5084 sayılı Teşvik Kanunu uyarınca
iki ay içerisinde yatırımcılara ödenmeyen bedeller için 6183
sayılı Amme Alacakları Kanununda belirlenen gecikme faizleri
uygulanır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, çok değerli arkadaşlarım; hepinize saygılar
sunuyorum.
Burada dediğimiz şu arkadaşlar: Katılmıyorum,
katılmıyorum diyorsunuz. Bir Teşvik Kanunu getirdik. Kırk
dokuz ildeki yatırımcılara, eğer siz bu kırk dokuz
yılda yatırım yaparsanız biz sizin enerjinizin organize sanayi
bölgelerinde yarısını, organize sanayi bölgesi değilse, o
il diğer teşvik kapsamındaysa yüzde 40ını geri
ödeyeceğiz dedik.
Yatırımcı elektriği harcıyor, bir ay
sonra fatura gidiyor. Size söylüyorum: 2007 Ekim ayından bu yana
yatırımcının faturası ödenmiyor. Eğer söz
verdiysek, eğer biz Sizin faturanızın yüzde 50sini ödeyeceğiz.
dediysek, buna devlet sözü verdiysek, bu insanlara sekiz buçuk aydır,
dokuz aydır bunun bedelini ödemiyorsak, bu bizim ayıbımız
arkadaşlar.
Burada diyoruz ki, sen nasılsa geç yatıran kurumlara
-6183e göre- faiz uyguluyorsun, o zaman yatırımcıya geç
ödeyince de sen faiz öde kardeşim. Bu kere bu 5084 sayılı
Yasanın sahibi yok arkadaşlar, sahipsiz bir yasa. Bu Yasayı
kim yürütüyor belli değil. Maliye Bakanlığı geldi burada
çıkardı, Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı bir bacağı, bir bacağı
Sanayi Bakanlığı, bir bacağı da Enerji
Bakanlığı. Ortada kalmış bu Yasa.
Yani, burada dediğimiz: Hepinizin ilinde
yatırımcılar var, kırk dokuz ilden olan insanlar var. Her
gün sanayiciler size ağlamıyor mu? Bunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
Sekiz aydır
Ben geçenlerde Plan ve Bütçe Komisyonunda da, bugün de
Hazineden sorumlu Sayın Bakanıma, ne zaman ödenecek diye
sorduğumda; bu konuda bir talimat hazırlandığını,
bu talimatın ilgili diğer bacaklarına yani Sanayi
Bakanlığını, Enerji Bakanlığını, Maliye
Bakanlığını dolaşacak, bu kesinleştikten sonra
ödeme yapacak.
Değerli arkadaşlarım, bu ülkenin ulusal
yatırımcısı hepimizin. Bu ülkenin ulusal
yatırımcısının içinde olduğu mali krizi hepiniz
biliyorsunuz. Çok zor koşullar altında üretim yapan bu insanlara
eğer parasını yatırıp, sekiz ay sonra bu
parasını eğer vermiyorsak, biz o zaman bu Teşvik
Yasasını inkâr etmiş oluyoruz. Çok bir şey istemiyorum.
Benim dediğim şu: Arkadaş, eğer biz bedelini geç ödüyorsak,
bu insanlara da bunun cezasını ödeyelim, çünkü, sen cezasıyla tahsil
ediyorsun. Niye Hükûmet katılmıyor, niye Komisyon
katılmıyor, bilmiyorum.
Ben bir kez daha özetliyorum: Ulusal
yatırımcımız, bu ülkenin geleceği, bu ülkenin
insanının yapacağı yatırımdadır.
Bunları korumak, rekabet dünyasında bunları büyütmek hepimizin
görevidir, ama biz büyütmüyoruz, hepimiz arkadan bir tane vuruyoruz.
Kırmızı gülü gösteriyoruz, ama yaşamlarında
kırmızı gül görmüyorlar. Sadece gösterdik. Onlara vermiyorsunuz.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Sarıgülü görüyor
musunuz?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Maraştaki
insanlara seni şikâyet edeceğim Veysi Bey, Sarıgülü
görüyorsun dediğin zaman. Ben tüm gülleri çok seviyorum, sizin de tüm
gülleri çok sevmenizi istiyorum.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Komisyonun bir düzeltme istemi vardır.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) Evet
Sayın Başkanım, bir düzeltme talebimiz var: Bu 12nci maddenin
son fıkrasında geçen 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında ibaresinden sonra gelmek
üzere Kanunda ibaresinin eklenmesini arzu ediyoruz efendim.
BAŞKAN - Bu
düzeltmeyle birlikte 12nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
13üncü madde üzerinde önerge yoktur, ama komisyonun yine bir
düzeltme istemi vardır. Buyurunuz.
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van) 13üncü
maddenin çerçeve metninde geçen ibareler ifadesinin cümleler şeklinde
değiştirilmesini talep ediyoruz efendim.
BAŞKAN - Bu düzeltme
doğrultusunda 13üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
13üncü madde kabul edilmiştir.
14üncü madde üzerinde bir
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan yasa tasarısının 14.
maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki ifadenin ikinci
cümle olarak eklenmesini arz ederiz.
|
|
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
Şevket
Köse |
Tayfur Süner |
|
|
Malatya |
Adıyaman |
Antalya |
|
|
Esfender
Korkmaz |
Ali Koçal |
|
|
|
İstanbul |
Zonguldak |
|
Ayrıca, sokak aydınlatması bedeli olarak
Belediyelerden hiçbir tahsilat yapılmaz. Bugüne kadar gönderilen faturalar
iptal edilir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ KEREM ALTUN (Van)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; şimdi, yılan
hikâyesine dönen sokak aydınlatması hikâyesi vardı, beş
yıldır bir yılan hikâyesine dönmüştü.
BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU (Rize) Önergemiz vardı.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Müsaade ederseniz,
müsaade edin
Biz önergemizi sizin önergeniz daha bize gelmeden önce
vermiştik. Yani, bu sokak aydınlatma hikâyesine artık son
verelim, çünkü belediyeler insanların kolluğundan sorumlu
değildir, belediyeler insana hizmet eden kurumlardır. Şimdi,
burada açık değil. Yani, sizin önergeniz kabul oldu, ama burada
şunu anlıyorum önergeden, ama anlamadığım şeyler
de var. Şimdi, belediye park bahçe yaptığı zaman, bu sosyal
amaçlıdır, o yöre halkına bir hizmettir, o yörenin halkına
hizmet amacıyla yapılıyordur, sayacını koyarsın,
bunu bu maddeye koymaya gerek yok. Burada açık ve seçik, sokak
aydınlatması faturası daha gönderilmeyecek mi? Bir kere bunu
öğrenmek istiyorum. Sizin önergenizden ben bunu henüz anlamış
değilim. Bir de tarihî ve ören yerlerine de, halka açık yerlere de
reklam
Tarihî ve ören yerleri hepimizin ortak malıdır, millî
değerimizdir, buradan elektrik parası almak bana göre olmaz
arkadaşlar. Tarihî ve ören yerleri, daha sonra şeyi yoktur.
Diğer bir konu, arkadaşlarım, şunu
öğrenmek istiyorum: Artık belediyelere sokak aydınlatma bedeli
faturası gönderilmeyecek mi? Önerge açık değil. İki, bugüne
kadar gönderilen faturalar ne olacak? Üç, belediyelerin bugüne kadar
TEDAŞa gönderdiği işgal parasını, yani direk
işgali, sokak işgali parasını TEDAŞ ödeyecek mi
belediyelere? Çünkü bir sürü belediye TEDAŞa fatura etti işgaliye
parasını ve bir sürü belediyenin de TEDAŞtan alacağı
var, çünkü bu sokak aydınlatma bedelini belediyelere fatura ettiği
zaman TEDAŞ, belediyeler karşı önlem olarak TEDAŞa o
faturanın birkaç katı yüksek bedelle her ay fatura etmeye
başladılar arkadaşlar. Bu, kangren olan bir yaradır. Bu, bu
önergeyle ortadan kalktı mı kalkmadı mı henüz bunu
bilmiyorum.
Tabii, önergenizde başka bir şey daha var. Şimdi
ben hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum. Acaba ücretli girilen ibadethane var
mı? Bağışlayın
Şimdi ücretsiz girilen
ibadethane diyorsunuz. Tabii, ibadethane insanların Yüce Allahına
yalvarmak için girdiği kurumlardır, girdiği ibadethanelerdir.
Acaba hangi
Yani herhâlde literatürde yeni bir şey bulduk. Hangi ibadethaneye
ücretli giriliyor? Bunu öğrenmek isterim. İki, -yani o zaman
şunu da anlıyorum ki- kilisenin, havranın, onların da
elektrik ücreti bedellerinin Diyanet İşleri
Başkanlığının bütçesinden ödeneceğini
anlıyorum. Burada bunu anlıyorum. Benim önergedeki yazılım
şeklinden -onlar da ücretli
olmadığı için- Diyanet İşleri bütçesinden artık
kilisenin ve havranın elektrik bedeli ödenecek diye anlıyorum. Tabii
tüm bunları şey yaparken, özellikle Alevi, Bektaşi
kardeşlerime -hep cemevlerinde, onların ibadet yeri olarak görülen-
hakikaten yine böyle bir şey getirmediğiniz için bunun da üzüntüsünü
duyuyorum arkadaşlar. Ben hakikaten çok üzülüyorum. Yani artık bir
şeyleri
. İnsanlar -ibadet veya orada birtakım duygularını-
Yüce Allaha yalvarmak için bir yerlerde ibadet ediyorlarsa bunlara saygı
göstermeniz lazım. Ben özellikle cemevi, havra gibi ibadet yerlerinin
elektrik bedellerinin burada ödeneceğini görüyorum. Doğrudur, biz
ödemeyin demiyoruz. Diyanet İşleri bütçesinden ödeneceğini
görüyoruz.
AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) Bir mahzuru var mı?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Hayır efendim,
bir şey demiyoruz. Eleştirmiyorum da ama tüm bunlara rağmen,
özellikle Alevi, Bektaşi kardeşlerimin cemevleriyle ilgili bugüne
kadar yaptığı tüm başvuruları hep reddettiniz.
Sayın Başbakan Bana cemevleriyle ilgili hiçbir talep gelmedi. dedi.
Ne zaman? Muharrem ayında yemeğe gittiğinde. Hemen ben sordum,
Talep gelseydi kabul ederdim. dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Toparlıyorum.
Yine, maalesef, Sayın Başbakan bunu söylemesine
rağmen Cemevleriyle ilgili bana talep gelmedi. Böyle bir sorun bana
gelseydi çözerdim. demesine rağmen, ben kendisine bir mektup yazarak bu
konuyu gündeme getirdim, Plan ve Bütçe Komisyonundaki ve buradaki
taleplerimizin, önergelerin reddedildiğini ama daha sonra, yine, buraya
geldi Sayın Bakan Cemevleri ibadet yeri sayılamaz dedi. O zaman,
bundan böyle, daha cemevlerini ve Alevi, Bektaşi kardeşlerimin
ibadethaneleriyle ilgili konuyu bu Mecliste tartışmayalım
mı?
Hepinize saygılar sunuyorum ama özellikle cemevleri konusunu
bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum. Saygılar sunuyorum, teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
14üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
14üncü madde kabul edilmiştir.
Böylece, birinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları
tamamlanmıştır.
Sayın milletvekilleri, on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.14
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.33
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Canan CANDEMİR ÇELİK (Bursa)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 128inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
249 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Şimdi ikinci bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
İkinci bölüm, 15 ila 30uncu maddeleri kapsamaktadır.
İkinci bölüm üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz isteyen Bursa Milletvekili Necati Özensoy.
Buyurunuz Sayın Özensoy. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakika.
MHP GRUBU ADINA NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 249 sıra
sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının ikinci bölümüyle ilgili grubum adına söz
almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunarım.
Öncelikle, görüşülmekte olan bu kanun tasarısına
Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek verdiğimizi ve vereceğimizi
ifade etmek istiyorum. Ancak, bu kanun tasarısıyla alakalı ve
enerji piyasalarındaki bazı uygulamalarla ilgili de
eleştirilerimizin olduğunu ifade etmek istiyorum.
Bu yasa, geç kalınmış ve geç
kalınmasından dolayı da bugünlere sıkıntıyla
geçeceğimiz noktasında açık işaretlerin olduğu bir
durum söz konusudur.
Biraz önce, bir konuşmacı Sadece Plan Bütçede bu yasa
görüşüldü, Enerji Komisyonunda görüşülmedi. dedi. Tabii, bir de
Büyük Millet Meclisinin KİT Komisyonu var. Bu KİT Komisyonunda,
Türkiye Taşkömüründen, Türkiye Kömür İşletmelerinden,
EÜAŞtan, TEİAŞ, TETAŞ ve TEDAŞa kadar bütün bu
enerji koridoru bir bir gelerek orada problemler konuşuluyor ve bütün bu
kurumlar denetleniyor. Dolayısıyla, KİT Komisyonu üyesi bulunan
35 milletvekilinin de bu konularda elbette söyleyecekleri bir şeyler
olmalıydı.
Ben bir mühendis olarak ve aynı zamanda sanayicilik yapan
birisi olarak da enerjinin ne olduğunu, elektriğin ne olduğunu,
nasıl üretildiğini ve ne kadar gerekli olduğunu bilenlerden
birisiyim. Mesela, öyle sektörler vardır ki -Bursa Milletvekili ve o
sektörün içinde olan birisi olarak ifade edeyim- tekstil sektöründe habersiz
bir saatlik kesinti o işletmenin bir aylık kârına mal olabilir.
Zaman zaman bu tür habersiz elektrik kesintilerinin, arızadan veya
başka sebeplerden olan elektrik kesintilerinin bu işletmelere ne
kadar büyük sıkıntılar verdiğini bilenlerdenim.
Yine, bu yasa gelirken eleştirdiğimiz konulardan bir
tanesi de, tabii, muhalefetin görüş ve önerilerinin de dikkate
alınmayışıdır. Hem Cumhuriyet Halk Partisinin hem de
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim grubumuzun verdiği bir
araştırma önergesi de var. Bu yasa Meclise gelmeden önce, yine bu
araştırma önergeleri de dikkate alınarak bir komisyon
marifetiyle bu yasanın daha iyi bir şekilde, daha mükemmel bir
şekilde görüşülmesi söz konusu olabilirdi.
Bu yasa tasarısı görüşülürken
konuşmacıların ve özellikle Sayın Bakanın buradan
söylediklerine bazen hayrete düşmemek mümkün değil. Sayın Bakan
Türkiyede petrol sıkıntısı olduğunu ama enerji
sıkıntısı, elektrik enerjisi sıkıntısının
olmadığını ifade etti.
Biraz önce ifade ettiğim gibi ben KİT Komisyonundayım.
Burada TEİAŞın ki bu konuyla alakalı, görevli olan
kurumun- bize verdiği birtakım rakamlar var. 2016 yılına
kadar yapılan projeksiyonla -bütün lisans almış ve işletme
hâlindeki santral üretimleri de dikkate alınarak yapılan projeksiyon-
bugün temeli atılan, yaklaşık 10 milyar kilovat saat elektrik
üreteceği ifade edilen santraller de dâhil olmak üzere 2016
yılında yaklaşık 229 milyar 493 milyon kilovat saat
elektrik üretebilecek kapasiteye gelebiliyoruz. Ancak, yine, 2016
yılında Türkiyenin elektrik ihtiyacı 386 milyar 63 milyon
kilovat saat, yani yüzde 68,2 enerji açığımız oluşuyor
2016 yılında. Bu, yıllar itibarıyla -2008 de dâhil olmak
üzere- devam eden açıklar, maalesef, Türkiyede elektrik konusundaki
sıkıntılarımızı devam ettirecek.
Biraz önce yine Sayın Bakan dedi ki: Elektrik
arızalarıyla birtakım enerji kesintileri gezdiriliyor diye
ifadeler söyleniyor. Doğru. Bunu biz söylemiyoruz, Elektrik Üreticileri
Birliği Başkanı söylüyor. Türkiyede bundan birkaç ay önce bin
megavatlık bir elektrik kesintisinin Türkiyenin çeşitli yerlerinde
gezdirilmeye başlandığını ifade etti.
Tabii, yine Sayın Bakan, döneminde çok ciddi anlamda
işler yaptığını ifade etti ama elektrik konusundaki
tablolar bunu maalesef söylemiyor. 2003 yılında 35.502 megavat olarak
aldığı kurulu gücü maalesef 2008de ancak 42.359 megavata
çıkarabildi. 2007 yılındaki artış sadece binde 5. Bu
rakamları yine Türkiye Elektrik İletişim AŞnin
rakamlarından sizlere veriyorum. Dolayısıyla, biraz önceki
projeksiyonla birleştirdiğimizde maalesef Türkiyeyi elektrik
konusunda güç zamanlar bekliyor, güç günler bekliyor diye düşünüyoruz.
Bakın yine bu enerji koridorunda birçok
sıkıntılar var. Bu kayıp kaçakların geçmişte daha
fazla olduğu ama bugün azaltıldığı ifade ediliyor.
Ancak, geldiğimiz teknolojide yine de şu anda kayıp kaçak
oranı yüzde 15leri buldu. Bursada bu kayıp kaçak oranı yüzde
6. Yani, Bursalı sanayici veya kayıp kaçak oranı çok düşük
olan illerdeki sanayiciler veya evinde oturan vatandaşlar bunun
faturasını bizzat ödüyor. Bazı illerde yine yüzde 80e varan
kayıp kaçak oranları var. Hükûmetin bu konuda bir uygulama ortaya koyması ve bu
sübvansiyonu vatandaştan veya sanayiciden değil de başka türlü
kanallarla halletmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zaten sanayi,
gerçekten, -özellikle Bursada olduğum için bildiğim bir konu-
maalesef can çekişir hâlde.
Yine, bakın, bir söz vardır bizde Evde olmayan, camiye
haram. diye. Son günlerde gazetelerde
okuyoruz, Komşumuz Yunanistana 200 megavatlık enerji ihraç
edeceğiz. diye. İşte, yine konuşmacılar ifade
ettiler,Irakın kuzeyine yıllık yaklaşık 1,5 milyar
kilovat enerji ihraç edildi, belli dönemler içerisinde. diye.
Şimdi, Türkiye zaten elektrik enerjisi
sıkıntısı çekerken, bir de buralara verilen elektrik
fiyatlarını da gözden geçirirken yapılan maliyet
hesaplamaları da ciddi anlamda gözden geçirilmesi gereken konular.
Bakın, EÜAŞ maliyet hesaplaması yaparken paçal maliyetten
bahsediyor. Mesela, hidrolik santrallerin maliyeti -2006 yılı itibarıyla
verilen rakamları söylüyorum- 0,68 kuruş, ama fuel oil santrallerinin maliyeti
-baktığımızda- 18,92 kuruş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) Daha buraya motorinle üretilen
elektrik de konulmamış. Ama
paçal maliyete baktığımızda, bu yıl itibarıyla
5,72 kuruş. Bu maliyetlerle birtakım anlaşmalar yapılarak
bu ihracatlar söz konusu.
Yine, piyasa mali uzlaştırma diye bir konu var.
Özellikle bu konu üzerinde de
durulması gerekiyor. Marjinal maliyet diye bir şey var.
Bakın, 22 milyar kilovat saat elektriği TEDAŞ buradan
karşılıyor. PMUM, enerji ihtiyacı olduğu zamanlarda,
talep ettiği saatlerde en yüksek fiyat neyse o fiyatlardan alınarak
TEDAŞa bunlar fatura ediliyor. Bugün itibarıyla PMUMdan alınan
enerjinin, elektriğin maliyetinin ortalaması 16,5 kuruş ve
bunlar özel sektör tarafından üretilip TEDAŞa aktarılan enerji
maliyetleri. Yine paçal maliyetlerle günü kurtarma çalışmaları
devam ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Özensoy
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) Daha sorunlar çok ama ben bu
kadarıyla ifade edebildim.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Özensoy.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Adana Milletvekili
Tacidar Seyhan.
Buyurunuz Sayın Seyhan. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA TACİDAR SEYHAN (Adana) Sayın
Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle şu enerji ihraç meselesine bir değinmek
istiyorum, çok sık kullanıldı. Zannediliyor ki Türkiye'nin
elektrik enerjisi üretiminde çok büyük bir yoğunluk var ve biz bunun büyük
bir bölümünü ihraç ederek büyük bir gelir elde ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu ihraç edilen elektrik devede
kulak. Yani burada ihraç anlamında gelir düzeyinde bakarsanız hiçbir
şey değil ama stratejik olarak bunun önemini yadırgamamak
lazım. Önemlidir tabii, bir komşu ülkeye, Türkiye'nin özellikle
stratejik ilişkileri olan ülkeye elektrik ihraç etmesi çok önemli bir
olaydır. Bunu küçümsemeyelim ama ihraç ettiğimiz miktarı da
Bakın, elektrik fazlamız var, biz öyle bir yere geldik ki elektrik
bile ihraç ediyoruz. diye sunmayalım. Bunun ikisi farklı
şeyler.
İkinci önemli unsur -bu bölümde tabii küçük
eleştirilerle geçiştirip biraz önerilere girmek istiyorum- bunu
birkaç kez söyledim ama yine söylemek istiyorum değerli arkadaşlar,
en büyük eksiklik dışa bağımlılık. Yani bu
İktidar geldiğinde, Sayın Bakan göreve geldiğinde
doğal gaz kullanım miktarı neydi, bağımlılık
oranımız neydi, şimdi ne? Üretimi bir kenara bırakın,
bağımlılığımız neydi?
Bağımlılığımız arttıysa, yerli
kaynaklarımız düştüyse buna doğru bakmak lazım.
Bir de sadece bağımlılığınız
artmakla kalmıyor değerli arkadaşlar. Burada bir uyarıda
bulunmak istiyorum: Bizim elimizde şimdi özellikle doğal gazda arz
güvenliği için kalan tek kuruluş BOTAŞ. BOTAŞa doğru
sahip çıkmak lazım.
Serbestleşme, liberal piyasa, evet ama, değerli
arkadaşlar, serbestleşmenin sistem olarak oturabilmesi için bir süreç
gereklidir, piyasa doygunluğu gereklidir. Bu, formel olarak bir adaptasyon
sürecine bağlıdır. Sanayinizle, ekonominizle, her şeyinizle
endekslenmiş olarak beraberinde gider, bu paraleldir. Kurumsal
yapılanmayla da paraleldir. Geçiyoruz. diyerek piyasayı serbestleştiremezsiniz.
O kurumların geliştiğini görmek zorundasınız. Siz
piyasa bu olgunluğa erişmeden serbestleşmenin arkasına
takıldınız mı, tıpkı elektrik enerjisi
üretimindeki gibi duvara toslarsınız. Elektrik enerjisinde bir yedek
kapasitemiz vardı, kullandık. Yatırımlar
yapılıyor. Hep birlikte göreceğiz, finans bulunacak mı, bu
yatırımlar zamanında yapılacak mı. Dileriz Türkiye
rahatlar. Ama benim ciddi endişelerim var.
Doğal gazda duruma baktığımız zaman,
değerli arkadaşlar, doğal gazda bir tek Rusyaya o kadar büyük
bağımlılığımız var ki... Hâlâ Rusya
bağımlılığımızı çözemedik biz.
Mısırdan geliyor bir miktar gaz, Şahdenizden geliyor bir
miktar gaz, oradan Yunanistana veriyoruz ama Rusyadan
aldığınızın yanında o da devede kulak. Bizim
asıl bağımlı olduğumuz yer Rusya.
İşte, Batıdan gelen gazın süresi de,
sözleşmesi de 2011de bitiyor. Türkiye şimdiden ne
yapacağını kararlaştırmak zorunda. Evet, Sayın
Bakan Aramalara yöneliyoruz. diyor, Buradan inşallah yerli kaynak
bulacağız. diyor. Bizim temennimiz de bu, ama siz bu
olmadığında ciddi bir kurum koymak zorundasınız
karşıya. Ya piyasadan bunu rekabet koşuluyla hallettireceksiniz;
ki, boru hatlarının döşenmesi, onların
kullanıcıya sunulması konusunda bir dolu eksikliklerimiz var.
Dış piyasadan doğal gaz vermek isteyenler
karşısında güçlü bir muhatap arıyor, devlet varken küçük
bir şirketi dikkate almıyor. Sadece spot LNG ithal ederek bu işi
düzeltemezsiniz ki. Sıkıştığında kamu devreye
girebilmeli. İşte, bu kanunda yer alan BOTAŞ spot piyasadan
sadece malını tedarik eder, LNGde de. ibaresinin
kaldırılmış olması çok önemlidir. Peki, spot piyasada
sıkıntı olduğu zaman ne yapacaksınız? Doğal
gazınız da kesildi, ülkeyi enerjisiz mi
bırakacaksınız? Haa, piyasa gidiyorsa siz o
hakkınızı kullanmayın, bırakın serbest piyasadan
bu işi halletsin. Ama, serbest piyasada özel sektör sorumluluğunu
yerine getirmemişse, ben kamu olarak görevimi yapmak zorundayım,
kamunun elini niye bağlayacağım; serbestleştirin. Mutlaka
iradeyi kullanalım diye oraya koymuyoruz. Bu çok önemli değerli
arkadaşlar.
Göreceksiniz, biz bu
şartlarda, bu finansal gelişimle, Türkiyede doğru dürüst bu
kontrat devirlerini de yapamayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihe
not düşüyoruz. Zaten, o kontrat devirleri hikâyesi de hikâyeydi,
zamanında da yanlıştı. Özelleştireceğiniz
piyasada kontrat devrini niye yapıyorsunuz; bırak, kurum orada
ithalatını yapsın. Burada da ithalat yapmak isteyen özel sektör
varsa yapsın, önünde engel mi var? Aç, kullansın. Bunu niye
devrediyorsun piyasa oturmadan? Yarın bir gün arasında
anlaşmazlık çıkarsa Falan şahsın gazını
kesiyorum, filan şahsın gazını kesiyorum. diyebilme
şansınız var mı? Oradaki basıncı
düşürdüğü zaman Türkiyenin bütünü zarar görecek. Buradaki
anlaşmazlıkta kamu ne zaman devreye girecek? BOTAŞın elini
kolunu bağlayarak bu işleri yapamayız. Şeye doğru
gidiyoruz
Nasıl bütçeler dengesini BOTAŞta koruyamadık,
BOTAŞı bir sıkıntıya soktuysak, şimdi burada da
arz güvenliği açısından dengeyi koruyamayıp
BOTAŞı sıkıntıya sokuyoruz. Bu kanunda onun için,
spot piyasa yerine LNG ithalatında mutlaka BOTAŞın
yetkilendirilmesi, hatta ikili anlaşma yapabilmesi çok önemlidir.
Değerli arkadaşlar, her şey istenildiğinden fazla boyutta
kullanılıyor.
Bakın, kamuoyuna çok büyük zararları olan ama bizim bu
kurumlarımızı kurtaran bir uygulama daha var, daha çok
onların işine yarıyor bu. Denge Uygulama Yönetmeliği var
biliyorsunuz, piyasadan ihaleyle -belli bir saatte ihaleye
çıkılıyor- enerji alınıyor.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Çok pahalı.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Şimdi buradan alınan
enerji çok pahalı, ama orada şöyle bir şey var: Buraya satan
kurum yine kamu kurumu büyük bir ölçüde.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Özel sektör
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Satan kurum
Hayır, buraya
satan kamu kurumları da var, EÜAŞ da satıyor. Onlar için bir
fayda gibi görülebilir ama totalde özel sektörde bir adaletsiz uygulama
çıkıyor. Dünyanın hiçbir yerinde ikili anlaşmalar söz
konusu olmadan Denge Uygulama Yönetmeliği kapsamında elektrik
enerjisi alınmaz.
Sayın Bakan, onu yapacaksanız önce şunu
demelisiniz: Denge Uygulama Yönetmeliğine
İhaleye girebilmek için
üretiminin yüzde 75ini en az ikili anlaşmalarla satmak zorundadır.
Sadece üretiminin yüzde 25 kapasitesini siz DUY sisteminden alabilirsiniz.
Yoksa insanlar -orada para nasılsa öyle, ihale açılıyor arz güvenliğinde
biraz kıpırdama olduğunda- ikili anlaşmaların hepsini
bırakır, bütün şeyi ihale sistemiyle satar değerli
arkadaşlarım. Bunu bir ülkenin kaldırması mümkün mü? Bir
yerde düzenleme getirmek lazım, dur demek lazım.
Değerli arkadaşlarım, çok önemsediğim bir
şey daha var. Türkiyede yerli kaynakların
artırılmasından hepimiz yanayız, ancak görünüyor ki arama
faaliyetlerinde o kadar büyük artış olmasına rağmen, üretim
ruhsatlarında ciddi artışlar göremiyoruz. Neden
kaynaklanıyor bu? Bu da Türkiyedeki hem MTAnın gücünün
zayıflığından -yani mali gücü yok MTAnın, arama
yapsın- hem de değerli arkadaşlar,
aramacılığın yeterince özendirilmemesinden
kaynaklanıyor.
Haa, şimdi Sayın Bakan diyecek ki: Arama
ruhsatları bizim dönemimizde 5 kat arttı. Doğru. Niye arttı?
Kum, çakıl ruhsatlarını da madencilik kapsamına aldık;
taş, mermer ocaklarını da ona aldık. İstanbulda döküm
sahası kullanan adam da geldi buradan döküm sahası
kullandığı yere maden arama ruhsatı aldı. Hepsi
birleşti. Arama ruhsatınız var.
Ben işletmeye bakarım. İşletmeye geçenlerde de
periyodik bir artış var. Ama üretim yüzdelerine
baktığım zaman pek önemli bir şey görünmüyor. Bütçe
açısından çıkardığım zaman yine önemli bir şey görünmüyor. Kamu
aramalarına bakıyorsunuz, kamu aramalarında da tüylerim
ürperiyor. Bunu açmak istemiyorum, ama kamu arıyor, bir yerde kömür
kesiyor. Kamu, orada ruhsat almak için müracaat ediyor pazartesi günü, saat
beşte kamu ruhsatını almadan önce bir başka özel sektör
gidiyor ruhsat alabiliyor. Nasıl oluyor bu iş? İçerden biri
bilgi sızdırıyor. Toplantı ne zaman yapılıyor?
Pazar günü. Yani şimdi burada nasıl içimiz cız etmesin. Oluyor
bunlar. Haa, üstüne gidilmedi mi? Üstüne gidiliyor. Ama değerli
arkadaşlar, böyle ciddi kurumlarda bunların olabiliyor olması
dahi bir yönetim zafiyetidir, onu anlatmaya çalışıyorum.
İstediğiniz kadar içinde olmayın bu işin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Tamamlıyorum Sayın
Başkan.
Aman kardeşim, BOTAŞta yolsuzluk yapılıyor,
benim ne alakam var üstüne gidiyorum! Aman kardeşim, Maden Tetkik Aramada,
maden işlerinde yolsuzluk yapılıyor, bana ne, üstüne gidiyorum!
diyemezsiniz. Eğer size bağlı kurumlarınızda yolsuzluk
periyodik bir işleyiş hâline gelmişse siz de oradaki zafiyetten
birinci derecede sorumlusunuz. Suçlu değilsiniz ama sorumlusunuz. Bunu
böyle bilmek lazım. Kimseye bir suç atfetmiyorum. Bu bir yönetim
zafiyetidir.
Sayın Bakan, bir de bu, özellikle şeyden şikâyet
alıyoruz, size bunu da bildirmek istiyorum: Trafolar o kadar fazla
yanıyor, o kadar fazla şirketler bu yanan trafolarda ihaleye giriyor
ve alıyorlar ki, lütfen bunları mercek altına alın. Burada
kişisel ihmallerin olduğunu
Burada genel müdürlerimiz de var, hiçbir
suçlama atfetmiyorum, ama bunlara bakmak lazım. Lütfen bize kaç trafonun
yandığını, yanan trafoların maliyetlerini -son iki
yılda- bir çıkarın. Yazılı olarak da verin bunu ya da
bize şifahen söyleyin, biz de Türkiye'nin geldiği noktayı bir
görelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen tamamlayınız.
TACİDAR SEYHAN (Devamla) Tamamlıyorum efendim.
Bir yerden başladığınız zaman çorap
söküğü gibi gidiyor değerli arkadaşlarım. Arz
güvenliğinden yanayız, yardımcı olmaya hazırız
ama siz görevinizi yaparken muhalefetin de kamunun da elini kolunu
bağlamayın. Daha sonra bir bakarsınız o ipin bir
parçası elinize geçmiş, yürüyüşünüzü bile kontrol edemezsiniz.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Seyhan.
Sayın milletvekilleri, gruplar adına başka söz yok.
Şahsı adına Mersin Milletvekili Ömer İnan söz
istemiştir.
Buyurunuz Sayın İnan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖMER İNAN (Mersin) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
249 sayılı Kanun Tasarısı üzerine söz
aldım. Heyeti saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun tasarısına eklenen bir geçici maddeyle
Türkiye'nin büyük bir problemi çözülmüş oluyor. Şöyle ki: Türkiye'nin
hemen her yerinde kullanma izni olmayan binaların elektrik aboneliği
yapılmıyordu. Bu geçici maddeyle artık abone olabilecek bu
insanlar, sıkıntısı olan insanlar. Dolayısıyla,
Türkiyede önemli bir rahatlama sağlanmış oluyor. Düşünün
ki kocaman bir site; yapı ruhsatı almış ama bir ihtilaf
sebebiyle yıllarca kullanma izni alamamış, iç bünyesinden
kaynaklanan sebeplerle ve elektrik kullanıyor bu site. Nasıl
kullanıyor? Kaçak kullanıyor. Bunu önlemiş oluyoruz, bu kaçak
olayı ortadan kalkmış oluyor geçici bir süreyle.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Şantiyeye bağlı
olduğu için savunuyorsunuz bunu.
Şantiye elektriği kullanıyor.
ÖMER İNAN (Devamla) Geçici bir süreyle bu imkân
sağlanmış oluyor, dolayısıyla insanlar
rahatlamış oluyorlar.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Aftır af! Rahatlama
değil, aftır bu! Bu, imar affıdır beyefendi!
ÖMER İNAN (Devamla) Bu vesileyle güzel bir iş
yapmış oluyoruz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Çok güzel, çok!
ÖMER İNAN (Devamla) Ya, oradan laf atacağına,
kocaman adamsın, gel de burada konuş be adam ya! Hayret bir
şeysin be!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Niye yanlış
söylüyorsun ki?
ÖMER İNAN (Devamla) Gel de lafın varsa burada söyle,
oturduğun yerde ne söylüyorsun?
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Niye yanlış
söylüyorsun?
ÖMER İNAN (Devamla) Saçlarına ak düşmüş,
yaşlı başlı adamsın, ayıp oluyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
karşılıklı konuşmayalım.
ÖMER İNAN (Devamla) Yakışıyor mu sana? Otur
oturduğun yerde.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Yalan söyleyip duruyorsun!
Doğruyu söyle. İmar affıdır bu. Bilmiyorsan konuşma.
ÖMER İNAN (Devamla) Değerli arkadaşlar, güzel bir
iş yaptık. Ben gönül rahatlığı içerisindeyim.
Bu vesileyle hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Kanunun hayırlı
olmasını temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın İnan.
Hükûmet adına Sayın Bakan, buyurunuz efendim.
Süreniz on dakikadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Burada, tabii, birkaç noktayı tekrar düzeltmekte yarar
görüyorum. Hem de daha evvelki
soru-cevap kısmında izah etme imkânım olmayan noktalara da
dokunacağım. Belki bunun ikinci bölümdeki zamanı daha ekonomik
kullanmak açısından faydası olur diye düşünüyorum.
Şimdi, burada ifade etmek istediğim şey şu:
Biraz önce de gene rakamlarda bir farklılık oldu bazı
arkadaşlarda. Şimdi, göreve geldiğimizde 31.752 megavattı
Türkiye'nin kurulu gücü ve bu 31.752 megavatın biz 19.500ünden
yararlanıyorduk. Yani kurulu güç vardı ama biz 19.500ünden
yararlanıyorduk. Haziran 2008 itibarıyla, şu anda 40.983
megavata çıktı, buna 41 bin diyebiliriz. Biz bunun 31.500ünü şu
anda çalıştırıyoruz. Yani bu ne demek? Türkiye'nin elektrik
ihtiyacını, görevi devraldığımızda kurulu güçten
yüzde 36 yararlanırken, şimdi bu oran yüzde 61e çıktı.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Yedekli çalışıyordu,
ihtiyaç yoktu. Şimdi açık veriyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Şimdi, yedek de olacak; yedeği de
kullanacaksınız, yeri gelecek barajı kullanacaksınız.
Hava kurak geçerse, barajlarında su olmazsa doğal gaza
ağırlık vereceksin, doğal gazın
sıkıntılı olursa kömüre geçeceksin. Yani bu bir yönetimdir.
Eğer öbür türlü olsa, otomatik pilota bağlarsınız,
dayanırsınız baraja, gidersiniz.
Zaman zaman bakıyorum, diyorlar ki mesela: Barajları
yeterince kullanmıyorsunuz. 7 ünitenin 1 tanesi çalışıyor.
Bu barajlar, sırasında bir depo olarak kullanılıyor. Yani
bu bir yönetim tarzıdır; bu bir yönetim biçimidir, enerji yönetimi ayrı
bir mesele.
Bir de şu deniyor. Daha evvelden, doğal gazı
Evet,
göreve geldiğimde birtakım şeyleri tenkit etmiştim,
Rusyadan alınan fiyatları tenkit etmiştim ve ondan sonra, biz,
oturduk, onlarla pazarlık yaptık. Orada iki konu bizi
sıkıyordu, aldanmışlık duygusuna bizi sokuyordu,
kullanmadığımız gazın parasını ödüyorduk. 40
milyar metreküp, bunu sildirdik. Take or pay dediğimiz al ya da ödeyi
sildirdik. Ayrıca, fiyatı aşağı çektik, gözden kaçan
nokta bu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Kaç dolar?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ama burada öyle bir menfaatler zincirine de
muhtemelen dokunduk ki çok büyük bir yaygara koptu. Ama biz bunu doğru
yaptığımızı şöyle anladık; neticede 9
vilayet doğal gaz kullanıyordu, 59 vilayete çıkardık. Ben
de daha evvelden göreve gelmeden, Makine ve Kimya, Etibank Genel
Müdürlüğünden sonra İstanbulda da doğal gazın
başındaydım; hava kirliliğinde de İstanbul hakikaten
çok zor durumdaydı. Orada da biz, günde bin abone olduğu zaman sevinilen
bir dönemden sonra, günde 17 bine çıkardığımız
kampanyalarla İstanbulun hava kirliliğini düzelttik. Yani doğal
gazı, bir parça ilgilendiğimizi söylemek için ifade ediyorum; ama
daha sonra, burada, elektrik üretimiyle ilgili, alımlarla ilgili
birtakım sıkıntıların üzerine gittik, masaya
yatırdık, iki ayrı avantaj sağladık; bunları da
hanemize, ülkemizin çıkarlarına dâhil ettik.
Burada bir başka şey daha oldu: Biraz önce, bir
arkadaşımız, daha önceki konuşmalarda,
TEİAŞın, İletim AŞnin kayıplarının yüzde
50 olduğundan filan bahsetti. Yani muhtemelen burada bir sıfır
hatası yaptı ki o sıfır hatası bile çok;
sıfır hatası yaptığı rakamı ikiye de bölse
belki ancak kurtarabilir. 2003-2008 yılları arasında 3
katrilyona yakın iletim yatırımı yapıldı.
TACİDAR SEYHAN (Adana) Yüzde 50lik artış
olmuş!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ya, izah ediyorum. Sizin aynı zamanda
denetim göreviniz var; ben de size bir arkadaşınız olarak, yani
bunu bir tenkit olarak almıyorum,
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Biz öyle demedik
Sayın Bakanım, kayıp artışı yüzde 50
artmış dedik!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Olur, insanım, ben de hata yapabilirim.
Rakamları söylüyorum, yani bu bir eleştiri değil.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) İki yıllık
artış, Yüksek Denetleme Kurulunun raporu var.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) 3 katrilyona yakın iletim
yatırımı yapıldı eski parayla. Şimdi, sadece
Antalya için 500 trilyonun üzerinde yatırım yaptık. İletim
gücü 60 bin MVAdan, 90 bin MVAya çıktı; ki, Antalya, üzerine
titrediğimiz turizm bölgelerinden bir tanesi. Son beş yılda
iletimde yapılan yatırımların toplamı neredeyse
Yunanistan ile Bulgaristanın toplamı kadar; yani, bizim iletimde
yaptığımız. Güneydoğuda da elektrik iletim ve
dağıtım probleminde de önemli avantajlar sağladık.
Tabii, bunları yaparken, ayrıca rakamlarda da epey
düşüşler meydana geldi. İletimdeki rakam, şu anda, dünya
ortalamasının daha altındadır; 2,5 civarında, bunun da
altına düşürdük. Dolayısıyla, buradan da büyük
kazancımız var. Türkiye, zaten engebelik, dağlık bir yer;
iletim hatları 50 bin kilometreyi geçiyor. TEDAŞın sadece kablo
uzunluğu 880 bin kilometre ve 255 binden fazla da trafo var.
Trafoların yandığından filan bahsedildi. Trafo, yanar da
arıza da olur; biz de düzeltiriz. Zaten bunların çoğu
eskimiş. 37 bin köy var. 37 bin köyün 12 bininin nispeten yeni, geri kalan
25 binin üzerinde; şimdi, KÖYDES gibi, bunları yeniliyoruz. Tabii,
bunları yaparken, mecburen elektriği kesmek durumundasınız,
elektrik varken bunu yapamazsınız. Buna elektrik gezdirme,
elektrik kesintisi filan diyemezsiniz. Ama, zaman zaman elektrik
fiyatlarına zam yapmamızı isteyen bazı gruplar, Türkiyede
bizim enerji konusunu çok eleştirmişlerdir. Ben de bunu zaman zaman
düzeltmeye çalıştım. Baktım ki, bunları düzeltmeye
çene yormaktansa
Biz işimizi yapıyoruz şu anda.
Yaptığımız çalışmalarla da kurulu gücü -yüzde
36ydı- yüzde 61e çıkardık. Bu da önemli bir şey.
İkincisi, sadece bizim -biraz önce buna da itiraz edildi-
kamunun santralleri, termik santrallerin kapasite kullanım oranı
yüzde 35ti. Biz bunu Haziran 2008 tarihi itibarıyla, yüzde 35 olan
kapasite kullanımını yüzde 74e çıkardık. Daha verimli
çalışıyoruz. Bu, kötü bir şey değil. Yüzde 74e
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Yeni değil ki bu. Lazım
olmayan çalışmıyordu o zamanda.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Gayet tabii ki, lazım olunca
çalıştıracaksınız. Yani o zaman
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Geçmişte elektrik
sıkıntısı var mıydı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bu kötü bir şey mi? Şimdi,
şöyle söyleyeyim: Kriz başka bir şey, zorluk veya
karşılaştığımız güçlükler farklı bir
şey.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Bir üniteyi kapatıyorlardı
yani şimdi.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Biz, şu anda kuraklık olduğu
için barajlarımızda
Kebanda geçen seneye göre yüzde 35
civarında suyumuz az. E, tabii ki bu iyi bir şey değil. Neticede
böyle olunca, biz ne için o zaman diğer kömür santrallerini, doğal
gaz santrallerini yaptık; onları devreye alıyoruz.
Aliağada, kurulduğundan beri, 1974 yılında
kurulduğundan beri çalışan bir santral vardı, zaman zaman
çalışan. Topladığınız zaman bir yıllık,
bir buçuk yıllık bir çalışma kadar toplam
çalışmıştır. Biz onu aldık doğal gaza
çevirdik, şimdi çalışıyor. Bir santral sahibi olduk. Bunlar
iyi şeyler, yani kaynakları iyi kullanmaya çalışıyoruz.
Yani, kriz olduğu zaman daha mı iyi olacak? Kriz dediğiniz
şey
Ki sıkıntıyı biz kriz şekline
dönüştürmedik.
Geçen sene yetmiş sekiz yılın en sıcak
yazını geçirdik ama onu da yönettik, kuraktı hakikaten.
Kışın, çok soğuk bir kış geçirdik. İran gaz
vermedi. Yer altı deposu yaptık. Yer altı deposunu biz
yaptık. Yer altı deposunun şu anda kapasitesini
artırıyoruz. Ayrıca TPAOnun daha evvel gazını
kullandığı yerlere de gaz basmak üzere yedi ayrı yerin de
etüdünü yapıyoruz. Amacımız bunları bir bütün hâlinde
kullanabilmek.
Bu arada, madenlerle ilgili yani aramayla ilgili de bahsedildi.
Şimdi, gayet tabii ki Maden Kanununa göre taş da bir madendir. Yani
ben bunun bilimsel tarafına girmek istemiyorum. Kum da bir madendir;
silikadır, silisyumdioksittir. E, şimdi, bunu
Siz taş
ocaklarını da çalıştıracaksınız. Bunu
yapmazsanız inşaat yapamazsınız, yol
yapamazsınız, köprü yapamazsınız. Yani, yol yapmak
Biz
duble yollara girdik. Duble yolları yapmak için çok daha uzaktan
getirirseniz taşınızı, bu sefer maliyetler yükselir.
Yapacağınız şey, bunu çevreyi de bozmadan yapmak.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Ocakları hep köylerin içme
sularının yanına koyuyorsunuz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ama Maden Yasasının da gerçekten
sorunlu yerleri var. Bu sorunlu yerlerinde, Maden Kanununda
değişiklik yapma kararını aldık, düzeltmelerimizi yaptık.
Eğer gündemimiz müsait olursa bunu da düzelteceğiz.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) TEİAŞın
projeksiyonuna ne diyorsunuz Sayın Bakan; yanlış mı?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Hangi anlamda?
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) TEİAŞın
projeksiyonu.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Biz yapıyoruz zaten. Yani bir
darboğaz olduğunu da söyleyen biziz. Bizim tahminlerimiz tuttu. Biz
göreve gelir gelmez
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Ama bu açık nasıl
kapanacak?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) TEİAŞ bana bağlı bir yer,
TEİAŞ tabii ki uyaracak bizi. Uyaracak, biz de bunun
politikasını yapacağız.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Tamam da açık nasıl
kapanacak?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Yani işin siyaseti anlamında
söylemiyorum, enerji politikasını yürüteceğiz. TEİAŞ
bizi uyaracak, EPDKya bildirecek, EPDK Hazineye bildirecek, e, bunun
neticesinde de yatırım yapılacak; bundan gayet tabii ne
olabilir. Bana bağlı bir yer, ben de aynı şeyi DPTye
söylüyorum. Sıkıntımız olacağını...
2009-2010 yıllarındaki uyarıları yapan benim, bana
bağlı bir yer yapıyor.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Bunu nasıl
kapatacağız?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Yani bunu siz söylüyorsunuz da ben
öğreniyor değilim, bunu yapan biziz.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Hayır, zaten buradan okuyoruz
yani.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Buradaki bütün mesele şu: Bu
yatırımı kamu mu yapsın, özel sektör mü yapsın? Kamu
yapmaya kalkarsa yirmi senede, yirmi beş senede yapıyor. Sağlam
yapıyor ama uzun sürede yapıyor. Özel sektöre verdiğimiz zaman
daha kısa zamanda yapılıyor. Boşa akan suyunu
kullanmış oluyorsunuz. Onları esas konuşalım. Yani burada
zaman kaybı mı, para kaybı mı
İşin bir
fizibilite denen şeyi var yani ben size burada işletmecilik
usullerini, fizibilite usullerini anlatmayı zait addederim,
ihtiyacınız da yok böyle bir şeye.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Biz biliyoruz onları Sayın
Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ama doğruyla yanlışı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Yani, bir taraftar psikolojisiyle hareket
etmeyin.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Hiç alakası yok.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ben sizi
Yani, saygı duyduğum bir
arkadaşımızsınız. Bursaya da güzel şeyler
yapıyoruz. Belki Bursaya, hani bir yerde seçmene selam şeklinde
olacaksa ben de selam veririm. Çünkü Bursayı ben de çok seviyorum.
Tekrar saygılar sunuyorum size, sağ olun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Güler.
Şahsı adına, Bursa Milletvekili Mehmet Emin Tutan.
Sayın Tutan
Yok. Başka da söz isteyen yok.
Soru-cevap işlemine geçiyoruz, on beş dakika.
Sayın Süner, Sayın Ağyüz, Sayın Paksoy,
Sayın Genç, Sayın Ünsal söz istemişlerdir. Sırayla söz
veriyorum.
Buyurunuz Sayın Süner.
TAYFUR SÜNER (Antalya) Sayın Başkanım, Sayın
Bakana sormak istiyorum. Son yıllarda enerji konusunda Antalyaya ne kadar
yatırım yapılmıştır? Yaz sezonunda
yaşanabilecek elektrik kesintilerine karşı ne gibi önlemler
almaktasınız?
İkinci sorum: Elektrik dağıtımının
özelleştirilmesi sonucunda bir kilovat elektrik ne kadara
çıkacaktır? Özelleştirmeyi yaparken bu konuda bir üst limit
belirlediniz mi?
Üçüncü sorum: Yaklaşık altı yıldır bu
kurumun Bakanlığını yapıyorsunuz. Siz göreve
geldiğinizde ülkemizin enerji ithalatı ne kadardı, bugün
itibarıyla ne kadardır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Süner.
Sayın Ağyüz, buyurunuz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, Millî Güvenlik Kurulunda
yaptığınız konuşmada, sunuşta çok karamsar bir
tablo çizdiniz, burada da Enerji krizi yoktur. diyorsunuz. Hangisine
inanacağız? 2009da yüzde 60ı ancak karşılanabilir
iddiası doğru ise gazetelere yansıyan, sizin iddianız.
Ayrıca, 2005 yılında kabul edilen yeni yasal
düzenlemeden sonra son üç yılda kaç megavat enerji üreten tesis devreye
sokulmuştur?
Hidroelektrik santrali için lisans başvurusu yapan firma veya
kişi sayısı ne kadardır? Sayı olarak verebilir
misiniz? İleride bunları yazılı olarak bildirme
şansımız var mı?
Rüzgâr enerjisi üretmek için lisans başvurusu yapan kaç
firma, kaç kişi vardır?
Ayrıca, BOTAŞta tutuklu sayısı kaça
ulaştı? BOTAŞın alacakları tahsil edilebiliyor mu
büyükşehirden ve elektrik üretim şirketinden?
Bunları cevaplandırırsanız sevinirim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Ağyüz.
Sayın Paksoy
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Teşekkür
ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, ülkemizin büyük bir enerji
ihtiyacını karşılayacak olan Afşin-Elbistan termik
santrallerinde yapılmış ve yapılacak olan ünitelerde
sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, A ünitesinde çevre
sorunları, B ünitesinde istimlak problemleri yaşanmaktadır.
İleriki günlerde C ve D üniteleri ihale edilecektir. Sayın
Bakanım, bölge halkı rahatsızdır. İstimlaktan
dolayı yerlerinden olacak 10 bine yakın kişiyi rahatlatacak
tedbirleri bir an önce almanız gerektiğini düşünüyorum. Sizin bu
konuda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
İki: B ünitesinin bakım onarımı için bir firma
vasıtasıyla alınan 290 kişinin tamamına
yakını sanat okulu mezunu olup, alındıktan bu zamana kadar
gerekli kurs ve eğitimlerden geçirilmişlerdir. Bunlar büyük bir
tecrübe kazanmışlardır. İleride başka bir firma
bakım onarımı işini aldığında aynı
elemanları işe alamayabilecektir. Söz konusu elemanları kadrolu
veya geçici işe almayı düşünür müsünüz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Paksoy.
Sayın Genç
KAMER GENÇ (Tunceli) -
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkanım, geçici 17nci maddeyle ilgili
olarak verilen bir önergede Ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin
aydınlanma giderleri Diyanet İşleri
Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
diyor. Şimdi, Türkiye'de herkesin merak ettiği, cemevleri de bu
kapsam içinde midir, değil midir? Yani cemevlerinde kullanılan
elektrik de Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine
konulacak ödenekten ödenecek midir? Bu birinci sorum.
İkincisi: EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu)
üyeleri hakkında kim soruşturma izni verecek?
Üçüncü sorum: İstanbul Boğazıyla ilgili -kürsüde
de söylemiştim- bir elektrik mühendisi ısrarla bana telefon ediyor,
diyor ki: Burada ciddi bir çalışma ve düzenleme ile elektrik
enerjisi üretilebilir. Bu konuda Bakanlığın bir incelemesi var
mıdır? Varsa, bunun ne safhada olduğunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Sayın Ünsal
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Bakan, biraz önceki konuşmamda KARTET ile ilgili
bir soru sormuştum. KARTET ile ilgili olarak
Bakanlığınızca yapmış olduğunuz bir
soruşturma var mıdır bürokratik yönden? Bu konuyu merak
ediyorum.
İkincisi: Yine aynı konuşma içerisinde Gazprom
şirketinin Türkiyeyle ilgili şirketlerle alakalı
yapmış olduğu işlemler şu anda ne
aşamadadır? Onu merak ediyorum.
Üçüncü soru: TEİAŞ ile ilgili söylemiş
olduğum, son iki yıllık artış, yani enerji nakil
hatlarından geçen enerji miktarlarındaki oranın yüzde 14,
kayıp oranının ise yüzde 51 olduğu Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında son iki yıllık
artış olarak gösterilmektedir. Bu konuda inceleme yapabildiniz mi?
Son bir soru da: Sulama birliklerinin kullandıkları
elektriklerin borçları çok fazla miktardadır. Çiftçimiz de bu konuda
çok dertlidir. Gittiğimiz seçim bölgelerinde -biraz seçmene selam oluyor
ama- bu şikâyetleri bol miktarda almaktayız, siz de
alırsınız bu şikâyetleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Sulama birliklerinin borçları
konusunda bir indirim düşünüyor musunuz? Borçlarının
yapılandırılması konusunda bir indirim veyahut da bir
yapılandırma düşünüyor musunuz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Yok.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Düşünmüyorsunuz, tamam.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) - Daha
doğrusu ben düşünüyorum da
Maliye Bakanlığı
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ünsal.
Sayın Akcan
ABDÜLKADİR AKCAN (Afyonkarahisar) - Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Sayın Bakanımıza sormak istiyorum: Türkiye, Kyoto
Protokolünü imzaladıktan sonra Kyoto Protokolüne taraf oldu. Bu, taraf
olmanın bir gereği olarak da sera gazlarıyla mücadele etme
zorunluluğu hasıl oldu. Pek çok Avrupa Birliği ülkesinde bu
olumsuzluğun önüne geçmek için biyogaz ve metandan üretilen elektriğe,
mesela hidroelektrikten daha fazla para ödenerek bir anlamda sera gazı
etkisinin olumsuzluklarından korunmak için mücadele ediyor. Türkiyede bir
farklı fiyat uygulamasıyla biyogaz veya metan kaynaklı elektrik
üretimini desteklemeyi düşünüyor musunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Akcan.
Son soru.
Sayın Yalçın
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Bakanım, ibadethanelerle ilgili ödenek
konması meselesine ilişkin ben daha evvel Diyanetten sorumlu Bakanlığımıza
bir soru önergesi yöneltmiştim. Şu anda da Bakanlığın
bütçesinde böyle bir kalem var ve ibadethane başına yıllık
51 YTL gibi sembolik bir rakamın belirlendiği ifade edilmişti.
Bu yasal düzenlemeden sonra da konulacak ödenek semboliklerde mi kalacak yoksa
ibadethanelerin reel giderleri karşılanacak mı?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Yalçın.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, baştan itibaren, Sayın Sünerin Antalyayla
ilgili rakamını söyleyeyim: Antalyaya
yaptığımız, sadece TEİAŞın
yaptığı yatırım 500 trilyonun üzerindedir, sadece iletim
hatlarıyla Antalyada yapılan. Ve bunu, aynı zamanda, biraz önce
Sayın Ünsalın iletim hatlarıyla ilgili rakamını
tekrar söyleyeyim, gene orada ben hâlâ bir hata olduğunu düşünüyorum.
Bunu, Devlet Denetleme de olsa böyle bir
Muhtemelen bir daktilo hatası
filan olabilir çünkü enerji iletiminde yüzde 50si iletimde kayboluyorsa, hani
şu meşhur hikâye gibi Kedi nereye gitti, ciğer nereye gitti?
olur o zaman.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) İki yıllık
artış
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Kaybın artışı
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Olur mu öyle şey! Hayır
Hayır
Bakın, 2003te yüzde 3,2yle aldık, 2007 yılı
da 2,6ya düşürdük. Yani bunu düşürebilmek için
uğraşıldı.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Raporu inceleyin Sayın Bakan.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Raporda tersi söyleniyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Dünya ortalaması da 2,5-3 arasında.
Yani böyle bir durum olması söz konusu değil. Ama konjonktürel olarak
belki o belli periyotta, bir bir yıllık sürede belki artış
oranı şeklindeyse onu tartışabiliriz. Ama öbür türlü
olunca, hani o kedi-ciğer meselesine döner biliyorsunuz.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) İnceleyin, Yüksek Denetleme
Kurulu raporu.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Şimdi, özelleştirme ve ithalatta
Biz
geldiğimizde Bulgaristandan elektrik alıyorduk, şu anda kestik
onu. Sadece Türkmenistandan, o da daha evvelden, Türkmenistandan doğal
gaz almayan eski döneme karşı, anlamlı bir jest olsun diye,
Türkmenistandan 300 milyon kilovat saat ki, çok fazla bir rakam, milyar
değil- onu alıyoruz, 600a çıkarttık sonra onu. Onun
amacı da şu: Elektrik doğal gazdan üretildiği için,
aslında biz alınamayan doğal gazı elektrik şeklinde
almış gibi olduk ve rahmetli Türkmenbaşıyla da şöyle
bir çak işareti yapmıştık; yani devlet başkanı,
onunu da hoşuna gitti. Böyle bir şeyi Türk birliği için,
ayrıca başka amaçlarla bunu gerçekleştirdik.
Bizim onun dışında aldığımız
şey yok ama alabiliriz de. Yani bunu almak, almamak
Biraz önce Taner
Beyin de söylediği gibi, petrol ithal ediyorsun, kömür ithal ediyorsun da
elektrik de alırsın, satarsın da. Şu anda biz Yunanistana
veriyoruz, -çok fazla elektriğimiz olduğundan değil,
ihtiyaçtır veriyoruz- Suriyeye veriyoruz, Iraka veriyoruz, Nahcivana
verdik. Yani yeri gelir verirsiniz, yeri gelir alırsınız, yani
bunun ayıp tarafı yok ama biz şu anda almıyoruz. Bunu
özellikle bilesiniz ama alabiliriz de. Şimdi, dolayısıyla, böyle
bir şey söz konusu değil.
Sayın Ağyüzle ilgili söyleyeyim. Bu MGKda öyle
karamsar bir tablo filan çizilmiş değil. MGKnın
toplantıları da bu kadar açık da değil. Nereden bilgi
aldığınızı bilemiyorum ama orada, ben gerçekleri,
Türkiyenin ileriye dönük enerji stratejisini zaten tartıştık.
Böyle bir şey söz konusu değil. Ben de bir gazetede böyle bir garip
şeyler okudum ama tekzip etmeye dahi tenezzül etmedim çünkü böyle bir
şey söz konusu olamaz. Yani orada biz
İleriye dönük Türkiyenin bir
enerji politikası vardır. Türkiye gibi güçlü devletlerin vardır
böyle politikası. Zaman zaman yok diyenlere de inanmayın. Yani
böyle bir şey olamaz, saçmalık olur. Bunu da yapıyoruz.
Onun dışında, lisans olarak rüzgârda 48 bin
megavatlık potansiyelimiz var. Bunu da rüzgâr atlaslarıyla biz
çıkarttık. Dolayısıyla bunun da şu anda 475 megavata
ulaşacak bir çalışma var. Hafta sonunda da Bergamada
açacağız, sizi de bekleriz oraya. Dolayısıyla
rüzgârları çalıştırıyoruz.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Rüzgâr düzenli değil Sayın
Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) - Bunun dışında BOTAŞla
ilgili şeyleriniz oldu. Yani, bunun içinde, BOTAŞın
aslında zor durumda, zarar ettiği filan diye bir şey yok. BOTAŞ şu ana kadar hiç zarar etmedi.
Hiç zarar etmedi BOTAŞ. BOTAŞın nakit
sıkıntısı var. Onu da alacaklarını tedarik
ettiğinde yapacağız. BOTAŞ, dünyada sayılı ve
itibarlı şirketlerden bir tanesidir. Bunu özellikle söyleyeyim.
Türkiye Petrolleri de BOTAŞ da öyledir. BOTAŞın bir kuruş
dahi zararı yoktur. Bunu özellikle bilin. Nakit akışından
dolayı sıkıntısı olmuştur. Onu da kendi
aramızdaki şirket politikası olarak bunu düzenliyoruz.
Onun dışında, Afşin-Elbistan
ağının hakikaten bir sorunu vardır, baca sorunu
vardır. Fakat onun bir mahkeme problemi olduğu için, mahkemeyi
kazanan şirkete devredip etmeme noktasında, bununla ilgili
teşebbüsümüz olmuştur tek. Diğer santralleri hep yaptık.
Yatağan, Kemerköy, oralarda herhangi bir sorun yok, Somada yok ama
Afşinde böyle bir durum var. Bunun için de yatırım yapmayı
düşünüyoruz. Zaten biz şu ana kadar 600 milyon dolara yakın
çevre yatırımı yaptık, çevreye saygımızdan. 1
milyar dolarlık da çevre yatırımı programımız
var.
Byle ilgili; bunun yüzde 75ini zaten biz bitirdik, 1,5 milyar
dolar para harcadık ve çok süratli bitirdik, çalışıyor
şu anda. C ve Dnin ve aynı zamanda bir de Çöllolar var. Yani, biz,
Afşin bölgesini, Elbistan bölgesini Almanyanın Ruhr bölgesi gibi
yapmaya çalışıyoruz. Daha evvelden C ve D diye bir şey
yoktu, böyle bir şey telaffuz dahi edilmiyordu; bunun kömürünü biz bulduk,
yatırımını da biz yaptık ve burada Çöllolar Projesi
şu anda ihalesi yapıldı, çalışıyor- 17 milyon
ton kömür sağlayacak yılda, 2 bin kişi şu anda
çalışma durumunda, işletme döneminde 1.500 kişi
çalışacak, 500 milyon dolara mal olacak.
Ayrıca, Afşin-Elbistan C ve Dyi de ihalesini
yaptık. Bu, cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden bir tanesidir; en
büyük projelerinden. 5 milyar dolara mal olacak. 1.200 megavatlık
yaklaşık, iki tane santralin kurulması söz konusu, 13 bin
kişi çalışacak. 13 bin kişi. 13 bin aile demek bu.
İşletme döneminde de 7 bin kişi çalışacak. Bunlar, bu
dönemin yapılan yatırımları. Ama nedense hiç kimse bunu söz
konusu etmiyor, hiç kimse bunları konuşmuyor. Hiç kimse Şahdeniz
Projesini, hiç kimse Bakü-Tiflis-Ceyhanda her gün 1 milyon varil petrolün
aktığını konuşmuyor. Şuraya, şu meydana 1
varil petrolü dökeyim, bir de 1 milyon varili düşünün! Sabahtan
akşama kadar her gün dağları taşları aşarak 1
milyon varil petrol akıyor ve bunlar tankerlere yükleniyor. 507 tane
tanker yüklendi şu ana kadar. Bunları Türk milleti yaptı,
bunları Türk mühendisleri yaptı, Türk müteahhitleri yaptı. Neden
kalkıp da hep böyle olayın farklı taraflarını
alıyorsunuz? Yani, bunlar aynı zamanda moralimizi de artıracak
noktalar.
Onun dışında, İstanbul Boğazı ile
ilgili çalışmayı geldiğim zaman başlattım. Ben
ARGEciyim aynı zamanda. Daha evvelden de, parti kurulurken de ARGEden
sorumlu genel başkan yardımcısıydım. Eski
TÜBİTAKlıyız. Dolayısıyla bu tip projelere özel bir
ilgimiz var. Üzerinde çalışıyoruz fakat İstanbul
Boğazı zannedildiği gibi düzgün akımın olduğu bir
yer değil, değişken yüzeyi var. Onun için orada
kullanılacak türbin ve akıntının mevsime göre
değişme durumu var. O arkadaşımızla görüşmeyi çok
arzu ederim. Size verdiği dokümanı da lütfederseniz, ondan yararlanma
imkânımız olur. Üzerinde çalıştığımız
bir noktadır. İrlandada da buna benzer çalışmalar var.
Biz, akıntıdan da elektrik elde etmeyi planladık. Teknik
Üniversitenin de donelerinden yararlanıyoruz.
KARTETe gelince, yani KARTETle ilgili Devlet Denetlemenin
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, cemeviyle ilgili
sorum çok önemliydi.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Oradaki önergeyi, önergedeki o cümleleri gördüm.
Onu Diyanet İşleriyle de görüşeceğiz, kararı oradan
alacağız.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yani bu sorunun özü
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) İbadethanelerin elektrik ödenmesi
noktasındaki
KAMER GENÇ (Tunceli) İbadethaneyse öyle deyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Ben o merci değilim bunu analiz edecek.
Gönül arzu eder ki, yani gayet tabii ki
KAMER GENÇ (Tunceli) Bakansınız siz, olur mu öyle
şey!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Tabii, ama benim saham değil. Bilen
arkadaşlarımıza soracağız onu.
Şimdi, bunun dışında, Devlet Denetlemenin
KARTETle ilgili bize önerdiği bir şeyi oldu. Başbakanlık
da bunun teftişini yaptı, bir şey çıkmadı.
Yalnız, Gazpromla bahsettiğiniz noktada bana yeni geldi bu ifade,
yani sizden ilk defa duyuyorum. Bununla ilgili eğer bana uyarı
niteliğinde bir şey söyleyecekseniz sizinle bunu tartışmaya
her zaman açığım ama bildiğim kadarıyla normal piyasa
koşullarında, kontrat devirleriyle birlikte çalışmalar
yapıldı. Ama bunun dışında sizin ilave bildiğiniz
bir şey varsa, bana iletirseniz, bununla ilgilenirim. Sulama
birliğiyle ilgili
BAŞKAN Sayın Güler, süreniz doldu.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, onu söyleyeyim, çünkü
çok kişiyi ilgilendiriyor. Bu işin para kısmı Maliye
Bakanlığında
Özelleştirme, çünkü TEDAŞ ona
bağlı. 2000 Nisanından beri TEDAŞ bana bağlı
değil. Dolayısıyla, TEDAŞ ile ilgili konuları Hazine
Bakanımız işin para pul kısmıyla ilgilendiği için
ve Maliye de onunla ilgilendiği için bu noktada kararı
ağırlıklı olarak onlar veriyor. Ama bildiğim
kadarıyla böyle bir uygulamamız yok, çünkü daha evvelden gereken
bütün kolaylıkları gösterdiğimiz hâlde maalesef para ödeme
alışkanlığı yok bizim arkadaşlarımızda
ama iyi ödeyenleri de, onları ayırıyoruz. Ödeyenler var fakat
ödememeyi âdet hâline getirenler var, onlara da herhangi bir taviz verecek
durumumuz yok. Bunu da size söyleyebilirim.
Biyogaz konusuna da olumlu bakıyoruz ama daha henüz bu
prensipler oluşmadı.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi ikinci bölümde yer alan maddeleri ve varsa o madde
üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım:
15inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan yasa tasarısının 15inci
maddesinin sonuna gelmek üzere aşağıdaki ifadenin eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
Hüseyin Ünsal |
Tayfun Süner |
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
|
|
Amasya |
Antalya |
Malatya |
|
|
Şevket
Köse |
Ali Koçal |
|
|
|
Adıyaman |
Zonguldak |
|
Sulama birliklerinin kullandığı elektrik
bedellerine de vergi, fon ve paylar uygulanmaz. Ayrıca, sulama
birliklerinin borçlarının cezaları silinerek yirmi dört ay
takside bağlanır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Katılamıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
Sayın Öztürk, buyurunuz efendim. (CHP sıralarından
alkışlar)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi adına hepinizi
saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Verdiğimiz önerge sulama birliklerinin
kullandığı elektrik bedellerine vergi fon ve payların
uygulanmamasına ve aynı zamanda borçların cezalarının
ertelenmesine, kalan borçların da yirmi dört ay taksitlendirilmesine
ilişkindir. Böylelikle, bundan önce BAĞ-KUR ve Sosyal
Sigortalılara getirilen kolaylık burada da sulama birliklerinin
abonelerine getirilirse tahsilat kolaylığı
olacağını düşünmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı denilince, her taşın altından
çıkıyor, her konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığının adı geçiyor. Orman yangınları
oluyor bu ülkede, orman yangınlarında mutlaka Enerji
Bakanlığına bağlı TEAŞın adı geçiyor
ve çoğu zaman, yapılan iddialar arasında, orman
yangınlarının elektrik iletişim hatlarından meydana
geldiği konusunda iddialar oluyor.
Benim seçim bölgem Mersin Gülnarda çok ciddi bir orman
yangını olmuştur ve biz dün Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkan Vekillerimizin verdiği talimatla oluşturulan komisyon
gereği Mersin Milletvekilimiz Vahap Seçer, ben ve diğer milletvekili
arkadaşlarımızla birlikte, Antalya Milletvekilimiz Osman
Kaptanla o bölgeye gittik. Yangının meydana geldiği Kavakoluk,
Delikkaya, Tepe, Ulupınar, Çavuşlar, Korucuk, Beydili ve
Emirhacı köylerini adım adım dolaştık.
Çalışmamız gece saat on bire kadar orada sürdü. Üzülerek
şunu gördük: Sayın Bakanımız dün oraya gitmiş.
Sayın Çevre ve Orman Bakanımız oraya giderken o bölgede, kendisi
sadece AKPnin bakanıymış gibi, Türkiye Cumhuriyetinin
bakanı değilmiş gibi sadece AKPli milletvekili
arkadaşlarımızı yanına alıp götürmüş.
Dilerdik ki, beklerdik ki giderken kendisi o seçim bölgesinden olan AKP ve
MHPden ve diğer partilerden varsa o kişileri de oraya götürsün. Kendileri
sadece Gedikpınarına inmişler. Gedikpınarı, tabii ki,
tamamen yok olmuş, oradan havalanıp tekrar gelmişler. Biz o
köylerin tamamında incelemeler yaptık.
Bir kere, yangının meydana gelmesi konusunda
yetkililerin söyledikleriyle, köylülerin ve köy muhtarlarının
söyledikleri örtüşmüyor, çünkü yetkililer yangının anız
yakmadan dolayı meydana geldiğini söylüyorlar, oysa muhtarlar ve
köylüler ise elektrik iletişim tellerinden meydana geldiğini
söylüyorlar. Nitekim, Kavakoluğu köyünde bir buçuk senedir elektrik
iletişim hatlarının yerlerde süründüğünü köyün muhtarı
bize söyledi ve köylüler söyledi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakan
duymadı söylediğini.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) Daha önce de, Gülnar Orman
İşletme Müdürlüğüne bağlı Aydıncıkta da
daha bundan bir sene önce yangın oldu, orada da 1.500 hektara
yaklaşan bir orman sahası yandı. Burada, her ne kadar,
yetkililer yanan bölgenin bin hektarı geçtiğini söylüyorlar ise de,
bu yangının 1.500 hektardan daha fazla olduğu söylenilmektedir.
Kavakoluğu köyünde 8 tane ev, Delikkayada -tamamen- 38-40 ev, Tepe
köyünde 6 ev ve Beydili köyünde 2 ev yanmıştır. Çok sayıda
mal ve hayvan -hayvansal olarak söylüyorum- kaybı vardır ve 40a
yakın insan yaralanmıştır, 2 tane insan ölmüştür.
Tabii ki ben ölenlere rahmet diliyorum.
Değerli arkadaşlarım, doğal afetler üzerinden
siyaset yapılma üslubunu ben şahsen çok doğru bulmuyorum, ancak
oradaki eksiklikleri de artık gidermemizin gerektiği
açıktır, çünkü bu orman yangınları sadece bir kader
değildir. İnsanlar aç, elektrik yok. Ben şimdi Sayın
Bakanıma soruyorum: Tabii ki orada koruma amaçlı elektrikler
kesilmiştir, onu biliyorum ama oraya elektrikler ne zaman verilecektir? Bu
konuda kendilerinin herhangi bir çalışması veya bilgisi var
mıdır? O insanlar bir an önce elektriklerinin verilmesini istiyor.
İnsanlar aç. Sadece Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz
Belediyesinin yardımları ulaşmış, onun
dışında hiçbir yardım yok. Sanıyorum, dün de AKPli
milletvekilli ve bakan arkadaşlarımız oraya gitti; onlar da
görmüşlerdir, biz de gördük.
Değerli arkadaşlarım, bu orman
yangınlarının -köy muhtarlarının bize söylediğini
söylüyorum- bölgeyi tanımayan kişilerin, daha henüz tecrübesiz,
ehliyetsiz kişilerin İşletme Müdürlüğüne atanmasından,
Bölge Müdürlüğüne atanmasından ve kadrolaşmadan meydana
geldiği söylenilmiştir. Orada, yangın söndürmek için geçici,
mevsimlik olarak alınan işçilerin bu işin uzmanı
olmadığı bilinmektedir ve...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
Buyurun.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Köylülerin ve muhtarların
tamamıyla bize söylediklerine dayanarak ben söylüyorum: Yangın
söndürme konusunda devlet sanki seyirci kalmıştır. Biz girmeden
zaten devlet yetkilileri bizi uyardılar, dediler ki Size köy muhtarları
ve köylüler şikâyette bulunacaklardır ama inanmayın. Biz
elimizden geleni yapıyoruz. Ama ben kendi gözlerimle
Milletvekili
arkadaşlarımla birlikte sadece, orada üç dört tane arazöz gördük. O
arazöz de yangınları seyrediyordu, yangın da arazözlere
bakıyordu. Ortalık sahipsizdi.
Değerli arkadaşlarım, devlet bu konuda çaresiz
kalmıştır. Çok ciddi bir şekilde yangın gören
köylülerin zararlarının giderilmesi gerekmektedir. Oraya gıda
yardımı yapılması gerekiyor. Başbakanlık Acil
Destek Fonundan yardımın bir an önce Gülnara
ulaştırılması gerekiyor ve Gülnarın acilen afet
bölgesi ilan edilmesi gerekmektedir. Elektrik iletişim
hatlarının mutlaka ve mutlaka bakımı yapılması
gerekmektedir çünkü aynı nedenle, aynı iddialarla
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Maddede karar yeter sayısı
istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Karar yeter sayısı arayarak 15inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
16ncı madde üzerinde önerge yoktur.
16ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
17nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
18inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
19uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
20nci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 20 nci maddesinin
3 üncü paragrafının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Ali
Bayramoğlu |
Burhan Kuzu |
Rüstem Zeydan |
|
|
Rize |
İstanbul |
Hakkâri |
|
|
Ahmet Öksüzkaya |
Veysi Kaynak |
|
|
|
Kayseri |
Kahramanmaraş |
|
Ancak bu hükümler,
sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG)
ithalatı için uygulanmaz. Ayrıca, yapılacak spot
sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG)
ithalatında bu Kanunun 4 üncü Maddesinin (4) üncü
fıkrasının (a) bendinin (2), (3) ve (4) numaralı alt
bentleri ve (4) numaralı alt bendini takip eden birinci paragrafta
belirtilen şartlar aranmaz.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Kabul ediyoruz.
BAŞKAN Konuşacak mısınız?
BAYRAM ALİ BAYRAMOĞLU (Rize) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Dünya spot LNG ve LNG piyasalarının içinde
bulunduğu durum dikkate alınarak işlemlerin basitleştirilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 20nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
21inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
22nci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Elektrik Piyasası ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 22.
maddesine bağlı fıkranın aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
3- Bu kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay süreyle 7
nci maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan asgari
sınırları sağlama şartı aranmaz.
|
|
Ahmet Duran Bulut |
Yılmaz
Tankut |
Necati Özensoy |
|
|
Balıkesir |
Adana |
Bursa |
|
|
Hasan
Çalış |
Süleyman L.
Yunusoğlu |
|
|
|
Karaman |
Trabzon |
|
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet ?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Necati Özensoy
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Özensoy. (MHP
sıralarından alkışlar)
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; verdiğimiz önerge üzerinde söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Bu madde, 21inci maddeyle alakalı Yakma tesislerinde yer
alan kazanların, brülörlerin, kat kaloriferi ve kombilerin, elektrik
motorlarının, klimaların, elektrikli ev aletlerinin ve
ampullerin sınıflandırılmasına ve asgarî verimlerinin
belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı tarafından belirlenir ve asgarî
sınırları sağlamayanların satışına izin
verilmez. maddesinin zamanıyla ilgili. Yani burada iki yıl olarak
öngörülmüş, biz altı ay olmasını istedik. Ancak biraz önce
Sayın Bakan ve ilgililerle görüştüğümüzde bu sürenin Avrupa
Birliği ile alakalı olduğunu ifade ettiler ama biz yine
komisyonlarda bu konuyu konuşurken özellikle kurum yetkilileri, yaz aylarında
klimaların ve verimi çok düşük olan klimaların devreye
girmesiyle birlikte elektrikte çok ciddi sıkıntılar
olduğunu ifade ettiler. Biz özellikle bunun için bu sürenin iki
yıldan altı aya çekilmesi için bir önerge verdik.
Ama bunun yanında ben yine elektrik üretimindeki verimlilikte
yaşanan sıkıntılardan bir örneği sizlerle
paylaşmak istiyorum. Yine, Çatalağzı Termik Santralinde,
santralde ana yakıt olarak kullanılan taş kömürü ve kazan dizayn
değerleri noktasında tam yükte çalışırken 2,435
kilokalori/kilovat saat olması gereken özgül ısı tüketimi 2003
yılında 2,686; sırasıyla 2004 yılında 2,780; 2005
yılında 2,800; 2006 yılında 3,138 kilokalori/kilovat saat
olmuştur. Yine, burada kullanılan fuel oil miktarı ve yine
motorin miktarı 11 gram/kilovat saat olması gerekirken 23,12
gram/kilovat saat olmuştur.
Dolayısıyla, bu değerlere
baktığımızda, kömürde yaklaşık yüzde 30
civarında fazla yakıtla elektrik üretilebildiği görülmektedir.
Yine, motorin ve fuel oile baktığımızda neredeyse 2
katına çıkmaktadır. EÜAŞın yıllık, kömür ve
bu tür malzemelerin alımının yaklaşık 6 milyar YTL
yani eski parayla 6 katrilyon lira olduğu düşünülürse buradaki
verimliliğin de ne kadar önemli olduğunu, bu konuların ne kadar
çok dikkate değer olduğunu da bu maddeyle birlikte belirtmek istedim.
Hem de bu bahsedilen santral, emre amadelik yönünden diğer katı
yakıtlı santrallere göre daha iyi durumda olduğu bilinen bir
santral. Bu konuda, daha önce yaklaşık 4 bin ton yakıtla
alakalı yapılan soruşturmadan da maalesef bir şey
çıkmamıştır. Yine, çapraz olarak, TTKda 21 bin tonluk
kömürle alakalı yapılan soruşturmanın da yine bu santralle
alakalı olduğu düşünüldüğünde, bu tür soruşturmalar
yapılırken bütün bu konuların dikkate alınması
gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuların, yine elektrik
üretimindeki bu verimliliğin de ne kadar önemli olduğunu ifade etmek
istiyorum.
Biraz önce, Sayın Bakan, benim konuşmamdan sonra belki
seçmene selamdan bahsetti ama kesinlikle seçmene selam değil, enerji
konusunda ülkemizin gelecekteki sıkıntılarına dikkati
çekmekle meşgulüz. KİT Komisyonundaki arkadaşlarımız
da bu konulardaki yaptığımız katkıların, olumlu
katkıların neler olduğunu iyi bilirler. Bizler elbette enerji
meselesinin yarınlarda sadece bu Hükûmetin meselesi
olmadığını, hepimizi ilgilendirdiğini, Türkiyenin
geleceğinin bu olduğunu her platformda ifade edenlerdeniz.
Dolayısıyla, ifade ettiğim biraz önceki o
sıkıntıları yaşayan sanayicilere de, bizzat bu
sektörden
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla)
kendi sektörlerinden artık
çıkmak isteyip de arayışta olan bütün sanayicilere de benim
tavsiyem, enerji sektörüne yatırım yapmaları olmuştur.
İnşallah, önümüzdeki bu projeksiyonla -Enerji
Bakanlığının önümüze koyduğu projeksiyonla- geniş
alanda bütün bu sıkıntıların
araştırılıp tedbirleri bir an önce alınarak
yarınlarda üretimde olmazsa olmaz olan enerjideki
sıkıntıları bir an önce aşmamız konusunda
katkılarımızın da olacağını ifade ederek
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Özensoy.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
22nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... 22nci madde kabul edilmiştir.
23üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... 23üncü madde kabul edilmiştir.
24üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... 24üncü madde kabul edilmiştir.
25inci madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı yasa
tasarısının 25. maddesine bağlı geçici 11. maddesinin
son cümlesinin madde metninden çıkarılmasını
saygılarımla arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısının çerçeve 25 inci maddesi ile 3194 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 11 nci maddenin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
|
Bekir Bozdağ |
Veysi Kaynak |
Ahmet Öksüzkaya |
|
|
Yozgat |
Kahramanmaraş |
Kayseri |
|
|
Mehmet Nil
Hıdır |
Zeynep
Dağı |
|
|
|
Muğla |
Ankara |
|
Geçici Madde 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre
yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan
yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi
alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının
götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler
doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu
maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine,
kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait
olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik
bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım
şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması
hâlinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik
bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil
etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve
buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden
önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan
abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür.
BAŞKAN Şimdi maddeye en aykırı önergeyi
okutacağım ve işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının çerçeve 25 inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Harun
Öztürk
İzmir
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Sayın Öztürk, buyurunuz efendim.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; şahsım ve Demokratik Sol Parti adına yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz madde 12/10/2004 tarihinden önce
inşaat ruhsatı alınmadan yapılan kaçak yapılara veya
bu yasanın yürürlük tarihine kadar inşaat ruhsatı alınarak
yapılan ancak iskân ruhsatı alınamayan yapılara elektrik
aboneliği imkânı getirmektedir.
Vatandaşların şantiye tarifesi yerine mesken
tarifesi yerine mesken tarifesinden elektrik faturası ödemesine kimsenin
bir itirazı olamaz. Ancak bu affın hukuk devleti
anlayışının yerleşmesine hizmet etmediğini
hepimizin görmesi gerekmektedir. Bu aftan sonra vatandaşlar teknik
eksiklikleri giderme çabası içinde olmayacaklardır. Örneğin,
eksiklik deprem mevzuatına aykırılıktan kaynaklanıyor
ise bu eksikliğin giderilmemesinin tehlikesinin bilincinde
olmalıyız. İktidar grubuna mensup arkadaşların
önergesinden birisinde kullanma izni alınıncaya kadar ibaresi de
metinden çıkarılarak aslında geçici düzenleme daimi düzenleme
hâline getiriliyor.
Değerli milletvekilleri, maddeyi dikkatle okur isek geçici
maddenin yazılım biçimi devamlı şekilde uygulanmak üzere
yorumlamaya açıktır. Şöyle dikkatlerinize tekrar sunarsam:
Yürürlüğe girdiği tarihe kadar, yapı ruhsatı
alınmış ve buna göre yapılmış olup kullanma izni
verilmeyen veya alınmayan yapılardan söz ediliyor. Hangi tarihe
kadar? Bunun ucu açık, yani yoruma açık bir şekilde düzenleniyor
ve yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine
deniliyor. Hangi tarihe kadar başvurulacak? Dolayısıyla, bu konu
da açık değil. Bu nedenle yazım itibarıyla devamlı
olarak uygulamaya açık bir düzenleme olduğunu dikkatlerinize sunmak
istiyorum.
Değerli milletvekilleri, söz konusu maddede yer alan
12/10/2004 tarihine -lütfen- dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Yani, bu tarih
nasıl seçilmiştir? Yani, aksini söyleyerek yani bu tarihten önce bir
af oldu da bu tarihten sonra yeni bir düzenleme yapıyor isek burada, bu
tarih ifade edilsin. Ancak bu tarihin size neyi ifade ettiği konusunda
dikkatinize getirmek istediğim mart ayında kabul ettiğimiz bir
yasa var ve 26/3/2008 tarih ve 5751 sayılı Yasa ve adı Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı ile Mera Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun ve bu Kanunun 2nci maddesinde ve o
Kanunun tartışmaları sırasında Genel Kurulda söz
konusu Kanunla getirilen affın Bursada faaliyet gösteren Cargill
firmasıyla ilgili olduğu ifade edilmişti ve bu yasanın
2nci maddesinde de -tekrar dikkatlerinize sunmak istiyorum-11/10/2004 tarihi
yer alıyor yani bu yasada öngördüğümüz tarihin bir gün öncesi. O
zaman akla ister istemez şu geliyor: O Yasada biz dedik ki: Söz konusu
arazi ve tesislerin istenilen amaçla kullanımı için çeşitli
kurumlardan alınması gerekli ruhsat, izin gibi işlemler iki
yıl içinde tamamlanıncaya kadar başvuru sahipleri faaliyetlerine
devam ederler. Benim aklıma gelen soru sizin de aklınıza
gelmiş olması gerekir. Acaba o Yasayla istediğimiz
ruhsatları da bu firma ibraz edebilmek durumunda değil mi ki biz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HARUN ÖZTÜRK (Devamla) Tamamlıyorum Sayın
Başkanım.
bu yasayla yeniden 12/10/2004 tarihi itibarıyla herhangi bir
inşaat ruhsatı bile alınmamış olan yapılara af
getiriyoruz? Dikkatlerinize sunmak istedim.
Önergemize destek vereceğinizi umar, yüce heyetinizi
saygıyla selamlarım.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, çalışma süremizin bitimine
çok az bir süre kalmıştır. Çalışmamızın bu
yasanın çıkmasına kadar uzatılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısının çerçeve 25 inci maddesi ile 3194 sayılı
Kanuna eklenmesi öngörülen geçici 11 inci maddenin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir
Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları
Geçici Madde 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre
yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan
yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi
alt yapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının
götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler
doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu
maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine,
kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait
olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik
bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım
şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması
hâlinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik
bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil
etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve
buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden
önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan
abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Kabul ediyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Önerge ile geçici elektrik aboneliğinin
sağlanması durumunda, ilgili kişilerin kullanma izni
almalarının sağlanmasını teminen belediyelere
aboneliklerin sona erdirilmesi konusunda dağıtım
şirketlerinden talepte bulunabilmesi amaçlanmaktadır. Diğer
taraftan, geçici elektrik ve/veya su aboneliğinin sağlanması
durumunda, abonelik grubunun ait olduğu gruba dönüştürülmesi
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, biraz önce kabul edilen önergeyle
25inci madde tümüyle değiştirilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ama Sayın Başkan, benim önergem
aykırı önergeydi, ben son fıkranın
çıkarılmasını istiyorum. Yanlış işlem
yaptınız. Biraz önceki önergede maddenin çıkarılması
isteniyordu. En aykırı ikinci önerge benim önergemdi. Bence
yanlış bir uygulama yaptınız.
BAŞKAN Sayın Genç, biraz önce kabul edilen önergeyle
Sizin önergeniz doğru şekilde işleme alınmış.
Biraz önce kabul edilen önergeyle 25nci madde tümüyle
değiştirilmiştir. Bu nedenle aynı maddede
değişiklik öngören Sayın Gençin önergesini işleme koyma
imkânı kalmamıştır. Önergeyi işlemden
kaldırıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, benim önergem aykırı
önergeydi.
BAŞKAN Sayın Genç
25inci maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
26ncı madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte olan yasa tasarısının 26. maddeye
bağlı 1. paragrafının
sonuna aşağıdaki ifadenin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
Saygılarımızla.
|
|
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
Ali Rıza
Öztürk |
Hüseyin Ünsal |
|
|
Malatya |
Mersin |
Amasya |
|
|
Vahap Seçer |
Sacid
Yıldız |
|
|
|
Mersin |
İstanbul |
|
Madde 26- Elektrik Nakil Hatlarının her yıl
bakımı yaptırılır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Bakım
yaptırıyoruz Sayın Bakan.
ENERJİ VE
TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) Zaten
yapılıyor.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
Sayın Vahap Seçer
BAŞKAN Sayın Seçer, buyurunuz.
VAHAP SEÇER (Mersin) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa tasarısının
26ncı maddesine bir ilave yapmak istiyoruz, elektrik nakil
hatlarının bakımının her yıl
yapılmasına dair bir cümle eklenmesini talep ediyoruz.
Biz hâlihazırda ayağımızın tozuyla
Gülnardan geldik, bir orman yangınından geldik. Tabii ki enerji
nakil hatlarında eğer bakımı her yıl yapar isek orman
yangınlarının çıkış sebeplerinden bir tanesi olan
enerji nakil hatlarında bu aksaklıkları gideririz
amacını gütmekteyiz. Onun için bu önergemizin kabul görmesini
sizlerden istirham ediyoruz.
Değerli arkadaşlarım, az önce Mersin
Milletvekilimiz Sayın Öztürkün de söylediği gibi, maalesef üzücü bir
hadiseyle karşı karşıya kaldık seçim bölgemiz
Mersinde. Gülnar ilçemizde çok ciddi orman alanları ciddi tahribatlar
gördü, maalesef yandı. Yangın da hâlâ devam ediyor, tam
anlamıyla kontrol altına alınmamış durumda.
Orman yangınlarının çıkış sebepleri
genelde ya orada yaşayan orman çiftçisinin bilinçsizliğinden
kaynaklanan anız yakma hadiselerinden yahut da büyük bir
olasılıkla, büyük bir oranda enerji nakil hatlarındaki
bakım yetersizliğinden kaynaklanan kıvılcım
atması neticesinde oluyor. Çıkan orman yangınları tabii ki
Türkiye'nin önemli olan tabiat varlıklarından bir tanesi olan orman
alanlarımızı ciddi anlamda katlediyor.
Orman alanları özellikle niçin önemli, ne kadar önemli? Son
yıllarda küresel ısınma kaynaklı kuraklık, bunun
nedenleri, çevre faktörleri, ekolojik dengenin bozulması
İşte,
bunlar içerisinde orman yangınlarının tahribatları da
çevreye büyük zarar verdiği düşüncesiyle bu konunun önemsenmesi
gerektiğini düşünüyoruz.
Bölgemizde bin hektara yakın bir ormanlık alanın
-resmî rakamlara göre, bize verilen rakamlara göre-
yandığını öğrendik. Ama, bunu samimiyetimle
söylüyorum, burada bir siyaset yapma arzusunda hevesinde değilim, tüm
samimiyetime inanmanızı istiyorum, orada en az 2 bin hektar
ormanlık alanımız yanmış durumda. Bunu Orman
Bakanlığı hep yapıyor, Orman Genel Müdürlüğü hep
yapıyor. Geçtiğimiz yıl, yine temmuz ayı içerisinde
Bozyazı-Aydıncık arasında bir ormanlık
alanımız yanmıştı. O gün söylenen rakamlarla -yine biz
o bölgeleri seçim dolayısıyla geziyorduk- inanın bana
baktım, rakamlar asla örtüşmüyor, 2 katı, 3 katı fazla
orman alanlarımız yok olmuş durumda. Tabii ki bürokratlar
sanıyorum kendi durumlarını kurtarma adına rakamlarda
oynama yapıyorlar. Tabii, bu, biz siyasetçileri de yanıltmasın,
gerçek böyle değil. Benim bu izlenimimde edindiğim intiba, en az bugün
Gülnarda bize resmî olarak bildirilen rakamın 2 katı bir alan
yanmış durumda.
Değerli arkadaşlarım, orada orman köylüsü
arkadaşlarımızla görüştük. Ben onların dilinden
oradaki durumu size anlatmaya çalışacağım. Oradaki mevcut
Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı kadroların
yetersizliğinden bahsediliyor. Bunu orman köylüsü söylüyor. Yani diyor ki:
Yangını sevk ve idare eden buradaki ekiplerin başındaki
müdür, amir bu konuda liyakat sahibi, yeterli eğitimi, bilgiyi,
donanımı almış bir insan olsa bu yangın zamanında
müdahale ile çok rahat önlenebilirdi. Ama gelin görün ki maalesef
kadrolaşmanın verdiği hırs, ihtiras, hız bugün bütün
birimlerde olduğu gibi orman dairelerinde, orman müdürlüklerinde de
aksaklık olarak karşımıza çıkıyor. Ben bizzat bu
şikâyetleri vatandaştan daha bugün dinledim, burada da sizlere aktarıyorum.
Oradaki orman köylüsünün gerçekten zararının telafi
edilmesi gerekiyor. İnsanlar tabii ki orada -fakir insanlar-
hayvancılık ile uğraşıyor, ufak tarım
yapıyor, sebze tarımı
yapıyor, meyve tarımı yapıyor, çok ufak alanlara hububat
üretimi yapıyor. İşte, haziran ayında
hububatlarını hasat ettiler -3 ton, 5 ton- bir kış boyunca
hayvanlarına yedirmek üzere, kendileri yemek üzere depolarına
koydular. Bu yangından dolayı da hububatları zarar gördü, meyve
bahçeleri zarar gördü, sebze bahçeleri zarar gördü, hayvanları telef oldu.
Tabii, günübirlik yardımlar gıda yardımı olarak elbette
ivedi yardımın devlet tarafından yapılması gerekir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
VAHAP SEÇER (Devamla) Ancak bu yangın neticesinde bu
bölgede Kavakoluğu köyü, Korucuk köyü, Tepe köyü, Delikkaya köyü, Beydili
köyü, Emirhacı köyü vesaire köylerin -ki Delikkaya köyünün tamamı,
otuz altı ev, otuz altı hane- tamamı yanmıştı. Bu
insanlara tabii ki kalıcı, sorunlarına çözüm olacak
yardımlarda bulunulması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın
Vali Başbakanlık Acil Destek Fonundan yardım talep ettiğini,
bu konuda girişimler yaptığını bizzat bize söyledi.
Siz iktidar milletvekillerinin de bu konuda bizlere, bizim seçim bölgesi olan
Mersinimize bu konuda yardımcı olmanızı rica ediyoruz.
Sizlerin de telkiniyle bu bölgelere, buranın afet bölgesi ilan edilmesi ve
yardımların bir an önce bu mağdur
vatandaşlarımıza ulaştırılması gerektiğini
ben düşünüyorum, bu yardımı da bizden esirgemeyeceğinizi
düşünüyorum.
Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Seçer.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
26ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
26ncı madde kabul edilmiştir.
27nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
27nci madde kabul edilmiştir.
28nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
28nci madde kabul edilmiştir.
Geçici 1inci madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı yasa
tasarısının geçici birinci maddesinde geçen (altmış)
ibaresinin (elli) olarak değiştirilmesini saygılarımla arz
ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Genç, buyurunuz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; geçici 1inci maddedeki altmış günlük sürenin elli
güne indirilmesi konusunda bir önerge verdim.
Şimdi, Sayın Başkanım, İç Tüzüke göre
önergeler geliş sırasına göre ve aykırılık
sırasına göre işleme alınır. Şimdi, benim önergem
nedir? 25inci maddede, Sayın Öztürkün önergesi maddenin tümüyle
çıkarılmasını, benim önergem de son
fıkrasının çıkarılması; birinci aykırı
önerge arkadaşımızın, ikinci aykırı önerge
benimdir. Yani oradaki tabii, maalesef o memur arkadaşlarımız
AKP grup başkan vekillerinin talimatıyla hareket ettikleri için
burada çok keyfîlikler meydana geliyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Çok ayıp oluyor, çok
ayıp! Başkanlık makamına hakaret ediyorsun, ayıp!
KAMER GENÇ (Devamla) Ayıp değil işte, sizin
yaptığınız ayıp.
Yani burada aykırılık nedir? Maddenin tümünün
çıkarılmasını öngören önerge ilk aykırı, bir
kısmının çıkarılmasını öngören önerge ikinci
aykırı, üçüncüsü de maddede yeni düzenleme getiriyor. Yani
bunların doğrusunu siz de biliyorsunuz ama illa ben kürsüye
çıkmayayım diye her türlü çareye başvuruyorsunuz. Bu olmaz bu,
böyle bir Meclis olmaz.
Şimdi, biraz önce bir önerge verildi. Bakana soruyoruz,
diyoruz ki: Efendim, ibadet yerlerinde harcanan elektrikler Diyanet
İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak bir
ödenekle ödenir. Ey Hükûmet, burada temsil
edilen Hükûmet, cemevlerini siz ibadet yeri kabul ediyor musunuz? Yani
Yahudilerin, gayrimüslimlerin işte, kilisesine, havrasına harcanan
elektriklerin parasını ödeyeceksiniz de yani Müslüman olan Alevi
vatandaşlarımızın, 25 milyon olan bu Alevi vatandaşlarımızın
cemevi olarak kullandıkları yerlerde harcanan elektrikleri bu Diyanet
İşleri Başkanlığı bütçesinden ödeyecek misiniz?
Efendim, ben bu konuda yetkili değilim. Yahu, bu şeriat devleti mi
kardeşim? Diyanet İşleri Başkanlığından
icazet mi alacaksın? Böyle bir şey olur mu? Çıkacaksın, ya
dersin ki: Evet efendim, bu da bir ibadet yeridir. İbadet yeri olarak
burada harcanan elektriklerin parasını Diyanet İşleri
bütçesinden öderiz. Yani kilisede, havrada Diyanet İşleri bütçesine
konulan ödenekten ödüyorsun da cemevi gibi bu memlekette vergisini veren, bu
memlekette ibadet yapan insanlarınkini neden ödemiyorsun veya bu konuda
neden fikrini beyan etmiyorsun? Bu, artık hükûmet etmenin acizliğini
ifade ediyor. Ya, ben hükûmetim ama fikir beyan etmekten acizim. Ee, kime
gidip danışacağım? Halife yok, Diyanet İşleri
Başkanı da Hükûmetin emrinde. Yoksa, bunlar böyle olmaz, devlet böyle
yönetilmez. Devleti yönetecek kişilerde bir irade olacak. İradesini açık
ve seçik koyacak ortaya. Bunun çekinecek bir tarafı yok. Biz burada çok
soru soruyoruz Yazılı cevap vereceğiz. Niye yazılı
cevap veriyorsun? Çünkü kamuoyunda bu soruları sorduğumuz zaman, halk
sizin gerçek yüzünüzü görecek, gerçek kimliğinizi tanıyacak. Yoksa ki
burada çıkıp da böyle ucuz kahramanlık yapıyorsunuz,
şöyle yaptık da, böyle yaptık da, Türkiye'yi cennete çevirdik
de, bilmem, 750 milyon ton, vatandaşa kömür dağıttık. Kimin
parasıyla dağıtıyorsun? Devletin parasıyla. Devletin parasını,
sen, iktidar olarak, böyle keyfî olarak kullanabilir misin? Kullanamazsın.
Devletin parasının devletin çıkardığı kanunlar
paralelinde harcanması lazım. Yoksa, efendim, Ahmet benim akrabam,
Mehmet benim akrabam, yok, bundan ben oy aldım, ben buna kömür vereceğim.
Böyle bir devlet düzeni olmaz.
EYÜP AYAR (Kocaeli) Hep aynı şeyler! Yeter artık!
KAMER GENÇ (Devamla) Bu, ağalık düzeninde; bu,
şeyhlik zamanında olur, bir hukuk devletinde bunlar olmaz.
EYÜP AYAR (Kocaeli) Aynı şeyleri anlatmaktan
bıkmadın mı?
KAMER GENÇ (Devamla) Hukuk devletinde hukuk kuralları
geçerli olur, hukuk kurallarında da eşitlik ilkesi vardır.
Eşitlik ilkesi kanunlar çerçevesinde yerine getirilebilir. Ee,
bunları getirmiyorsunuz, ondan sonra burada da her şey, her türlü
konuşmalar engelleniyor. Böyle bir şey olmaz sayın
milletvekilleri. Yani biz, burada doğru olan şeyleri size söylüyoruz.
Ha, yani altından kalkamayacağınız görevlere de talip
olmayın. Mademki altından kalkamıyorsunuz
İşte,
bakın, daha bir sene olmadı, bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin
toplanması bir sene olmadı, Meclis diye bir şey kalmadı,
Hükûmet diye bir şey kalmadı. Bu niye? Hükûmetin acizliğinden
kaynaklanan bir olgudur.
Değerli milletvekilleri, hani bakanlarınız Meclise
gelse, bu Bakanlar Kurulu buraya gelse, sizler de dışarıya
gitmezsiniz, buraya gelirsiniz, burada konuşulanları duyarlar. Ben,
size samimi tavsiye ediyorum: Bu bakanların hepsini değiştirin
çünkü bunlar yoruldu. Beyinleri yorulmuş, takatleri kalmamış,
ülkeyi yönetemez bir duruma düşmüşler. Böyle bir Hükûmet olmaz
arkadaşlar ya! Meclisi çalıştıracak hükûmettir ve burada
Bakın, gelen 1 tane Bakan; o da bizim sorularımıza cevap
vermiyor. Ben yetkili değilim. Yahu, ben yetkiliyi nerede arayayım,
gökyüzünde mi arayayım arkadaşlar?
Yetkiliyi nerede arayalım? Söyleyin bakalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Genç, lütfen, önergeniz hakkında
konuşun.
KAMER GENÇ (Devamla) Yani, lütfen
Türkiye Cumhuriyeti devleti
büyük bir devlettir, saygıdeğer bir devlettir. Saygıdeğer
bu devletin her türlü
organının bu büyük ve şanlı devlete uygun
davranış ve yönetim biçiminde olması lazım. Yoksa, böyle
olmaz değerli milletvekilleri. Yani ben de üzülüyorum hakikaten. Ya,
yıllarca bu memlekete hizmet ettik, çıkıyoruz bu kürsüye,
hoşlanmadığımız kelimeler kullanıyoruz. Niye
kullanıyoruz bu hoşlanmadığımız kelimeleri?
İşte bu Hükûmet, işte bu Bakanlar Kurulunda oturan
kişilerin sorduğumuz sorulara doğru dürüst cevap vermemesi,
ülkeyi doğru dürüst yönetmemesinden kaynaklanan bir davranış
biçiminden kaynaklanıyor.
Ben de konuşan Mersin milletvekili arkadaşlarım
gibi
Mersinde çıkan yangına Hükûmetin bir an önce el atması ve
orayı afet bölgesi ilan edip devletin imkânlarını
kullanması lazım. Ben, bir afetin ne olduğunu bilen bir insanım,
birkaç tane deprem gördüm, yangın gördüm. Rica ediyorum, inşallah,
yarın bu Hükûmet, buraya çıkan milletvekilleri Biz Mersini afet
bölgesi ilan ettik ve her türlü yardımı yaptık. derler.
Saygılar sunuyorum.
Önergemi oylarken de karar yeter sayısının
aranmasını istiyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısı arıyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
Geçici 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi, yeni geçici madde ilave
edilmesine ilişkin bir önerge vardır, onu okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 249 sıra sayılı Kanun
Tasarısına aşağıdaki geçici maddenin eklenmesini arz
ve teklif ederiz.
|
|
Veysi Kaynak |
Ali
Bayramoğlu |
Ali Temür |
|
|
Kahramanmaraş
|
Rize |
Giresun |
|
|
Afif
Demirkıran |
Hasan Ali Çelik |
|
|
|
Siirt |
Sakarya |
|
Geçici Madde 2: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunda Yerli ve Yabancı Uzman statüsünde
görev yapmakta olanlardan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
48 inci maddesinin (A) bendinde belirtilen şartları
taşıyanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bir ay içerisinde başvurmaları halinde, 657 sayılı Kanunun
sınav ve adaylık hükümlerine tabi olmaksızın Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumunda durumlarına uygun boş
kadrolarına atanırlar.
Birinci fıkra uyarınca ataması
yapılanların, daha önceki 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa tabi olmayan hizmet süreleri kazanılmış hak aylık
derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Atama sebebiyle
boşalacak Yerli ve Yabancı Uzman pozisyonları kendiliğinden
iptal edilmiş sayılır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ İBRAHİM HASGÜR
(İzmir) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Sayın Başkan,
bu konuda en azından Sayın Bakanın bilgi vermesi lazım.
Yani Sayın Bakanın en azından bu konuda, katılıyorsa,
yüce heyete bilgi vermesi lazım. Bu, kadroyla ilgili bir olay,
sınavsız
Nedir bu Sayın Bakan? Bir bilgi verirseniz yüce
Parlamento da bilgilenmiş olur.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Gerekçesinde zaten izah ediyoruz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) Ama siz
ayrıntıları verin Sayın Bakan. Gerekçe yeterli değil.
BAŞKAN Gerekçeyi okuttuktan sonra Sayın Bakan bir
izahta bulunsun efendim.
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunda Yerli ve Yabancı
Uzman statüsünde görev yapmakta olanlardan 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinde belirtilen
şartları taşıyanların, başvuruları üzerine
Kurumda durumlarına uygun boş memur kadrolarına atanmaları
amaçlanmaktadır. Ayrıca bu personelin daha önceki 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olmayan hizmet süreleri
kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde
değerlendirilmektedir. Memur kadrolarına atama sebebiyle
boşalacak Kurumun Yerli ve Yabancı Uzman pozisyonları
kendiliğinden iptal edilmektedir.
BAŞKAN Sayın Bakan, buyurunuz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Efendim, mesele şu: EPDKda hâlen
İş Kanununa tabi 30 kişi çalışıyor. Daha
evvelden bu 50 kişiydi. Daha sonra durumlarına da uygun bir vaziyet
var, zaten çalışıyor bu arkadaşlar. Biz şimdi bunu
kabul edince
Zaten davayı kazananlar da var içlerinde, geri kalan yani
30unu kabul edince- 20si iptal edilecek. Yani 50 kişilik bir problemdi
bu, 20si ayrıldı, 30u çalışıyor. Bu 30 kişi de
zaten çalışıyor memur olarak da, durum bu.
Yani uygun gördük biz bunu, intibakları
yapılmış olacak. Yani burada ilave kadro ihdas edip de eleman
filan alma durumu yok. Mevcut çalışanları hallediyoruz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) - Burada
Başbakanlığın görevde yükselme yönetmeliği baypas
ediliyor mu bu düzenlemeyle?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Evet, ediliyor,
ediliyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Hayır, bildiğim kadarıyla EPDKda
çalışan arkadaşlarımız bunlar, zaten davayı da
kazandılar. Bunların statülerine uygun
Şu andaki durumları
uygun, herhangi bir sorun da söz konusu değil. Bir problemi çözmüş
oluyoruz, mesele bu.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece yeni geçici madde 2 olarak ilave olunmuştur.
Madde 29u oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 30u oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İkinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları da
tamamlanmıştır.
Tümünün oylanmasından önce lehte, aleyhte görüş
bildirmek isteyen sayın milletvekilleri var mıdır? Yok.
Tasarının görüşmeleri
tamamlanmıştır.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama işlemi için üç dakika süre veriyorum ve oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının yapılan açık oylama sonucunu
açıklıyorum:
Kullanılan oy sayısı : 214
Kabul :
202
Ret : 10
Çekimser
: 2
(x)
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Sayın Bakan, teşekkür konuşması için
buyurunuz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinize özellikle teşekkür ediyorum, başta
Sayın Başkan olmak üzere. Fevkalade verimli bir gün geçirdik ve
ülkemiz için, geleceğimiz için önemli bir yasayı çıkarttık.
Başta Başkanımız ve Başkanlık Divanı olmak
üzere bütün partilere özellikle teşekkür ediyorum, bürokrat arkadaşlarımıza
teşekkür ediyorum ve komisyonlarda bu çalışmalara katkıda
bulunan herkese özellikle teşekkür ediyorum.
Bu arada Gülnardaki yangın dolayısıyla da bir
bilgi vermek istiyorum. Tabii ki Allahtan rahmet diliyorum. Bu arada, Valilik
emrine 1 trilyon lira para gönderildi. Ayrıca, evleri yanan kişilerin
de evlerinin yapılacağı bildirildi. Bu bakımdan, devletimiz
güçlü eliyle bu yaraları saracak.
Ayrıca, biraz önce bu iletim hatlarının
bakımıyla ilgili bir öneri gelmişti. Zaten bunlar
yapılıyor. Hele böyle bir yıl gibi bir sınır koymak
Bizim bazen senede iki üç defa yaptığımız da oluyor. Onu
sınırlandırması da düşünülerek biz buna kabul oyu
vermedik ama zaten bakımları periyodik olarak ve teknik gereklilik
olduğu her zaman fazladan da yapılıyor. Bunu da arz etmek
istedim.
Tekrar tekrar teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Bakan.
Kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla
görüşmek için, 10 Temmuz 2008 Perşembe günü, alınan karar
gereğince saat 13.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.27