DÖNEM: 23 CİLT: 12 YASAMA YILI: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
51inci
Birleşim
17 Ocak 2008 Perşembe
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- YOKLAMA
IV.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmir Çamlı Barajı ve baraj
havzasında altın madeni aranmasına ilişkin gündem
dışı konuşması ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Gülerin cevabı
2.- Mersin
Milletvekili Mehmet Zafer Üskülün, Hrant Dink cinayetine ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, elektrik zamları ve kesintileri ile
yanlış enerji politikalarına ilişkin gündem
dışı konuşması ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Gülerin cevabı
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 28 milletvekilinin,
hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/96)
2.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan ve 22 milletvekilinin, arıcılık
sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/97)
3.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki
göllerin çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
B) Tezkereler
1.- İsrail
Parlamentosu ve Filistin Yasama Konseyi Dışişleri
Komisyonları Başkanları tarafından davet edilen Türkiye
Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu heyetinin davete icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/267)
2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptanın, Mısır Halk
Meclisi Başkanı Fethi Sururun davetine icabetle, beraberinde
Parlamento heyetiyle Mısıra resmî ziyarette bulunmasına
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/268)
3.- Slovenya
Parlamentosu Çevre ve Geniş Alanlar Ekonomisi Komitesi
Başkanlığı tarafından davet edilen Kütahya
Milletvekili TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Başkanı Soner Aksoy ile Ankara Milletvekili Çevre Komisyonu
Başkanı Haluk Özdalganın davete icabet etmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/269)
VI.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Temel Ceza
Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ( Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı) ve Adalet Komisyonu Raporu (1/335) (S. Sayısı:
56)
2.- Ses ve Gaz
Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun Tasarısı ve
İçişleri Komisyonu Raporu (1/437) (S. Sayısı: 54)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Konseyi
Arasında Askeri-Bilimsel ve Askeri-Teknik İşbirliği
Konusunda Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/294) (S. Sayısı: 68)
VII.-
SORULAR VE CEVAPLAR
A) Yazılı Sorular ve Cevapları
1.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, fındık ithalatı kontrol
belgesi düzenlenmesine,
- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, genetiği değiştirilmiş
gıda ürünlerine,
- Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçükün, doğrudan gelir desteği ve prim
ödemelerine,
- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, muz ithalatına ve muz üretiminin
desteklenmesine,
- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, pancar ve buğday üreticilerinin ürün bedeli
alacaklarındaki sorunlara,
- Edirne
Milletvekili Rasim Çakırın, Trakyada buğday üreticilerinin sel
zararlarının karşılanmasına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/1157, 1158, 1159, 1160, 1161, 1162)
2.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Balkan
göçmenlerinin sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı Mustafa Said
Yazıcıoğlunun cevabı (7/1177)
3.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, özürlü çocukların eğitim giderlerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin
cevabı (7/1179)
4.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Milas Ovası Sulama İkmali işine,
- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
İstanbul-Tuzlada sanayi kaynaklı çevre kirliliğine,
- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homrişin, Karacabeydeki bir köyde
kurulması planlanan kireç tesisine,
İlişkin
soruları ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/1183, 1184, 1246)
5.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysalın, İstanbulun 2010 Avrupa Kültür
Başkenti olmasına ve bazı tarihi yerlere ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/1203)
6.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ali Özpolatın, bir öğretmenle ilgili bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin
cevabı (7/1207)
7.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, bir okulun isminin
değiştirilmesine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelikin cevabı (7/1209)
8.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, öğrenim ve borç kredisi geri ödemelerine
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin
cevabı (7/1210)
9.- Adana
Milletvekili Mustafa Vuralın, pamuk üreticilerinin desteklenmesine,
- Bursa
Milletvekili Onur Öymenin, Marmarabirliğin zeytin bedeli ödemelerine,
- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Milas Avşar Ovasında toprak
tuzlanmasına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/1216, 1217, 1218)
10.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Hurma ve Lara arıtma tesislerine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/1249)
11.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, narenciye üretimine ilişkin sorusu ve
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
(7/1281)
12.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Diyanet İşleri Başkanlığına
personel alımı ile ilgili bir iddiaya ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Mustafa Said
Yazıcıoğlunun cevabı (7/1283)
13.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, kamu kurum ve
kuruluşlarındaki yolsuzluk iddialarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/1289)
14.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Bodrum-İçmeler mevkiindeki arıtma
tesisine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/1297)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.00te açılarak beş oturum yaptı.
Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, Amasrada
kurulması düşünülen termik santralin çevreye vereceği zarara
ilişkin gündem dışı konuşmasına, Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler cevap verdi.
Giresun
Milletvekili Murat Özkan, Karadeniz Sahil Yolu ve Giresun geçişinde
yaşanan trafik kazalarına,
Edirne
Milletvekili Necdet Budak, Edirneye yapılan yatırımlar ve
hizmetlere,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin ve 19 milletvekilinin, insan kaçakçılığı ve
yasa dışı göçmen
hareketlerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/95) Genel Kurulun bilgisine
sunuldu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve ön görüşmesinin
sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kararlaştırılmış olan Temel Ceza Kanunlarına Uyum
Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının (Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı) (1/335) (S. Sayısı: 56)
görüşmelerine devam edilerek yirminci bölümüne kadar kabul edildi.
17 Ocak 2008
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00te toplanmak
üzere, birleşime 22.56da son verildi.
Eyyüp
Cenap GÜLPINAR
Başkan
Vekili
Fatoş GÜRKAN Yaşar TÜZÜN
Adana Bilecik
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Yusuf
COŞKUN
Bingöl
Kâtip
Üye
No.: 71
II.- GELEN KÂĞITLAR
17 Ocak 2008 Perşembe
Rapor
1.- Bazı
Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde
Yaptırılması Hakkında Kanun ile Devlet Su İşleri
Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/480) (S. Sayısı: 94)
(Dağıtma tarihi: 17.1.2008) (GÜNDEME)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 28 Milletvekilinin,
hayvancılık sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/96) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/01/2008)
2.- Muğla
Milletvekili Ali Arslan ve 22 Milletvekilinin, arıcılık
sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/97) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/01/2008)
3.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner ve 25 Milletvekilinin, Isparta İlindeki göllerin
çevre sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/01/2008)
17 Ocak 2008 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 51inci
Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN - Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayımız vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı
söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, İzmir Çamlı
Barajı ve baraj havzasında altın madeni aranması
hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahiye aittir.
Buyurun Sayın Sipahi. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Sipahi.
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- İzmir Milletvekili Kamil
Erdal Sipahinin, İzmir Çamlı Barajı ve baraj havzasında
altın madeni aranmasına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler in cevabı
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Sayın
Başkan, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
İzmir Çamlı Barajı ve baraj havzasında
altın işletme ruhsatı verilmesi konusunda Milliyetçi Hareket
Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, konu
hakkında yazılı bir dosya muhteviyatı içerisinde
teferruatlı bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesine de
teşekkürlerimi iletiyorum.
Küresel ısınma nedeniyle su konusunda en büyük
olumsuzluğun tarımda ve büyük şehirlerimizde söz konusu
olduğu bilinmektedir. Geçen yıl su problemi nedeniyle Türk
tarımının kaybı bilinen rakamlarıyla 5 milyar
doların üzerindedir. Buna karşılık, Türkiye Ziraat
Odaları Birliğinin raporuna göre, sadece gübre fiyatları yüzde
31 ile 54,5 arasında artmıştır. Buna yüzde 19,5a varan bu
yılın elektrik zammını da eklerseniz Türk çiftçisinin 2008
yılında da yoksulluk ve açlıkla mücadeleye devam edeceği
doğal olarak anlaşılır. Tarımda AKP Hükûmetinin tek
icraatı daha çok kredi, yani borç verip susuzluğa borç
batağını eklemektir.
İzmir büyükşehir nüfusu hâlen 3 milyon 200 bine
yakındır. 2030 perspektifiyle 5 milyonu geçeceği tahmin
edilmektedir. İzmir havalisinde yağış azdır,
yakınlarında önemli bir nehir yoktur. Yer altı suları
sürekli daha derine çekilmektedir. Metropol su ihtiyacının yüzde
36sı Tahtalı Barajından, yüzde 2si Balçova Barajından,
yüzde 62si derin kuyulardan temin edilmektedir. Ancak derin kuyular gittikçe
kullanım dışı kalmaktadır.
1987 yılından kalma bir Devlet Su İşleri
Planlaması olan Çamlı Barajı bitirildiğinde 21,5 milyon
metreküp aktif hacimle asgari olarak 250 bin kişiye temiz su imkânı
sağlayacaktır. Ancak, 3 Ocak 2008de Resmî Gazetede yayımlanan
Bakanlar Kurulu kararıyla Çamlı Baraj havzasındaki Efemçukuru
köyü arazisindeki 35 parselde yurt savunması gerekçesiyle acele
kamulaştırma kararı alınmıştır.
ÇED raporu verilen şirket yüzde 100 yabancı sermayeli
TÜPRAG olup merkezi Kanadadaki Eldoradogold Corporationın alt
kuruluşudur. TÜPRAG isimli şirketin ruhsatı baraj
havzasında olduğu için 2005te iptal edilmiştir. Şirket,
mahkeme kararına rağmen işletme ruhsatı ve iznini iade
etmemiştir.
Aynı şirketin Uşak Kışladağdaki
altın madeni işletmesi de Danıştay 6. Dairesince 2007
yılında durdurulmuştur. Ruhsat verilen bölge su
havzasıdır, tarım bölgesidir, turizm ve termal bölgesidir ve ana
teması sağlık olan ve İzmirin geleceği olan EXPO
2015in mücavir alanıdır. Menderes ilçesine bağlıdır,
ancak Menderes, Seferihisar, Urla, Güzelbahçe, Balçova ilçe hudutlarının
kesişme noktasındadır.
Bu yabancı şirketin menfaatleri, yabancı sermayenin
çıkarları 250 bin kişinin su ihtiyacından daha mı
önemlidir, binlerce köylünün üzüm ve narenciye gelirinden, İzmirin turizm
ve termal gelirinden ve sadece İzmir değil tüm Egenin geleceğini
kurtaracak ve 31 Mart 2008de karar verilecek olan EXPO 2015in
getireceklerinden, İzmiri bir dünya kenti yapacak olmasından daha
mı önemlidir sorusu ister istemez her İzmirlinin aklına
gelmektedir. EXPO 2015in karar aşamasında bu ruhsat, İzmire ve
İzmirliye yapılan bir sabotajdır.
Acele kamulaştırma kararında yurt savunması
gerekçesi nasıl açıklanacaktır? Yurt savunmasını,
TÜPRAG isimli yabancı sermayeli şirket, İzmir halkından ve
Efemçukuru köylüsünden daha mı iyi yapacaktır?
Ben, basında, bu, yurt savunması gerekçesini
okuduğumda gözlerime inanamadım ve Bakanlar Kurulu kararını
getirdim. Gerekçede yurt savunması yazmıyordu. Onun üzerine, Acele
kamulaştırma bölümünü inceledim. Kamulaştırma Kanununun
27nci maddesinde Acele kamulaştırma şu şekilde ifade
ediliyor, takdirlerinize sunuyorum: 3634 sayılı Milli Müdafaa
Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına
veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde
diye
gidiyor.
Şimdi sizlere soruyorum: Baraj havzasında yabancıya
altın ruhsatıyla, milli müdafaa mükellefiyetinin ve vatan
savunmasının ne ilgisi, ne alakası var? Yurt savunması ne
zamandan beri yabancı şirketlere ihale edildi? İzmirliler
adına bu sorunun cevabını bekliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Sipahi, lütfen konuşmanızı
tamamlar mısınız.
KAMİL ERDAL SİPAHİ (Devamla) - Bergama, Uşak,
Kozak Yaylası, Kaz Dağları, Madra Dağı ve şimdi
İzmirin yakını Menderes ilçesi, Seferhisar ilçesi.
Peki, çıkarılan altının bize bir faydası
var mı? Hayır. Bize düşük oranlı gösterilen cevher yurt
dışına 4-5 kat zenginleşmiş olarak gidiyor ve külçe
altının tamamı yurt dışından ithal ediliyor.
Sadece kuyumculuk sektörü geçen yıl 239 ton külçe altın ithal edip
5,8 milyar dolar ödemiş. Güya çıkartılan altın nerede diye
soruyorum. Geriye topraklarından olmuş Türk insanı ve
kirlenmiş, zehirlenmiş topraklar kalmakta. Bu topraklara ve bu
toprağın insanına reva görülen zihniyete ve peşkeş
çekmeye yeter diyorum.
Bu büyük yanlıştan geri dönülmesi dileğiyle
sözlerime son veriyor, yüce Meclise saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Sipahi.
Gündem dışı konuşmaya Enerji Bakanı
Sayın Hilmi Güler Bey cevap verecektir.
Buyurun Sayın Güler.
Süreniz yirmi dakika.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. İzmir
Milletvekili Sayın Erdal Sipahinin, İzmir Çamlı Barajı ve
baraj havzasında altın madeni aranması hakkında
yaptığı konuşmaya açıklayıcı bilgiler sunmak
ve bu noktada sizi aydınlatmak için söz almış bulunuyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Hepinizin bildiği gibi Türkiyede altın üretilmesi
siyanür ve çevreye yönelik olarak ortaya atılan bazı ifadelerle zaman
zaman tartışma konusu hâline geliyor. Ancak dünyada da
altının yüzde 85i bu metotla üretiliyor. Bunun
dışında, tabii olarak bulunan altın da, daha evvel belki
filmlerde gördüğünüz gibi, ırmak kenarlarında o saf
altının birbiriyle sulu gravimetrik metotla üretilmesi
gerçekleştiriliyor. Ama yaygın olarak dünyadaki usul bu.
Ancak bu nokta Türkiyede biraz daha farklı
algılanıyor. Türkiyede, nedense, diğer madenlerin yanında,
altın özel bir ilgi konusu oluyor. Kroma, bora, mermere, bakıra,
çinkoya ilgi gösterilirken, altın noktasında zaman zaman çok
farklı yaklaşımlar ele alınıyor. Bunu, tabii, biz,
ilgiyle ve ibretle izliyoruz. Tabii Sayın Erdal Sipahi Beyi bundan tenzih
ederek söylüyorum, çünkü onun o konudaki hassasiyetinin bu noktadaki paralellik
içinde olmadığını biliyorum. Ancak size şunu
söyleyeyim: Buradaki siyanür, sodyum siyanürdür, bildiğimiz hidrojen
siyanür değil.
Ayrıca, bununla ilgili yapılan, çevreyle ilgili
yapılan çalışmalarda da, bunun, direkt temas olmadıkça bir
sorun olmadığını da biliyoruz ve bununla ilgili olarak da
dünyada zaten bilinen usullerle bu çalışmalar sürdürülüyor.
Bunun dışında da, ayrıca, atık
havuzlarında kireçle muamele edildiği zaman, herhangi bir sorun
olmadan da, çevreye duyarlı olarak da bu elimine edilebiliyor.
O bakımdan, siyanürü, burada farklı bir boyutta ele
alarak bu tartışmaların konusu etmemek lazım. Çünkü, yüz
yirmi yıldan beri dünyada bu sistem kullanılıyor. Dünyada,
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Fransa, İsveç, İtalya,
İspanya, Avustralya gibi çevre açısından çok duyarlı
ülkelerde de bu kullanılıyor ve yaklaşık olarak da sekiz
yüze yakın madende de bunlar kullanılıyor. Ülkemizde de
aynı şekilde kullanılıyor. Ben, daha evvelden
Etibankın Genel Müdürlüğünü yaptım. Kütahyada da bu
şekilde, gümüş tesislerinde kullanılıyor. En ufak bir sorun
olmadı, çünkü bu nokta teknik olarak ele alındığı
için, hiçbir sorun olmadan da sürdürülüyor.
Ayrıca, dediğim gibi, kireç ilavesi de siyanürün gaz
hâline geçmesini önlüyor. Dünyada altın ve gümüş tesislerinde
çalışan binlerce kişi ve mühendisten, siyanürden dolayı
ölen bir kişiye rastlanmamıştır. Bunu bilhassa ifade etmek
istiyorum. Çünkü devamlı kontrol altında tutulur bu.
Ayrıca, dünya, madenciliğin, tarımın ve
turizmin iç içe olduğu pek çok örnek de geçerli ve Kanadada olsun,
diğer ülkelerde olsun, turizm tesisleriyle bu iç içe olabilmektedir. O
bakımdan, bunun çok fazla abartıldığı kanaatindeyim.
Çünkü, madenler insanların istediği yerde olmuyor. Madenlerin
oluş şekli, petrolde de olduğu gibi, istediğimiz yerde değil,
istenilen yerde oluyor. Yani, kainatın yaratılmasıyla beraber,
o, kendine özgü bir şekilde, yer kabuğunda, yer kabuğunun
derinliklerinde bulunabilmekte. Onun için, bizim isteğimize göre olmuyor.
Biz mühendisler, teknik insanlar, işte, bu şartlar altında
insana ve diğer canlılara zarar vermeyecek, çevreye zarar vermeyecek
şekilde bunu üretebilmesi, işte, tekniğin konusu oluyor.
İşte, esas bilgi, esas tecrübe burada devreye giriyor, bilim ve
teknoloji burada metotlarını ortaya çıkarıyor ve bunu da
ekonomik bir şekilde uygulamak gerekiyor.
Dolayısıyla, bunu, biz Türkiyede de çok ciddi olarak
ele alıyoruz, Çevre ve Orman Bakanlığımız bu konuda
hassas, ayrıca, halkımızın çevreye olan bilinç düzeyi
bizleri mutlu edecek kadar yüksek. Yani, bunu iftiharla söylüyorum. Çünkü,
netice itibarıyla biz bugün varız yarın yokuz ama bu çevre, bu
ülke, bu güzellikler her zaman devam edecek. Onun için de, biz, bu çevreye
duyarlı hâlimizle geleceğe bunu güzel bir şekilde devretmeyi
esas hedef olarak aldık.
Burada da, ayrıca, 2001 yılında Bergama
Ovacıkta kullanılan tesiste, Uşak Kışladağda
2006dan beri aynı yöntemle altın üretiliyor, bugüne kadar hiçbir
çevre sorunu olmadı. Bizzat, ben, kendim giderek orayı gezdim, yani,
bir yerde teftiş ettim. Ayrıca, Maden İşleri Genel
Müdürlüğümüz burayı devamlı inceliyor. Çevre ve Orman
Bakanlığımızın değerli uzmanları bu noktada
çok hassaslar, hatta, en ufak bir taviz göstermeden bu
çalışmaları sürdürüyor, burada, biz, çevreye en ufak bir terslik
görmedik. Bunu, oradaki canlılarla olan dengeyi de etüt ediyoruz, sorun
yok.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Ama yargı kararlarına
rağmen Sayın Bakan. Bergamadaki olay yargı kararına
rağmen ortaya çıktı.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Şöyle söyleyeyim, o yargı
kararını farklı olarak almak lazım. Yani, onu hukuki bazda
değerlendirmeyi hukukçulara bırakalım, çünkü biz onlarla da
görüşerek bu işi sürdürüyoruz. Bizim, herhangi bir şekilde yasa
dışı veya yasaya aykırı bir hareketimiz söz konusu
olamaz. Bu, kendimizi reddetmek olur. Bu bakımdan bunu çok
saygılı biçimde yapıyoruz. Yani bunu yaparken sadece ona
değil, etik kurallara da yazılı olmayan kurallara da biz
ayrıca dikkat ediyoruz, çünkü çevreye gerçekten saygılıyız.
Bu, hem inancımızın gereği hem bilim ve teknolojiye olan
saygımız gereği hem de bu noktada kalkınmak için bunu biz
bir esas umde, esas bir ilke kabul ettik.
Ayrıca şunu söyleyeyim: Ulu Önder Atatürk, MTAyı
1936 yılında kurarken yer altı zenginliklerimizi de
insanımızın hizmetine sunmayı amaçlayarak bunu
kurmuştur ve kurduğu birimlerden bir tanesi de altınla ilgili
birimlerdir. Netice itibarıyla da MTAnın kuruluş amacında
da bizden birtakım mesut sürprizlerle
karşılaşmamızı, mesut sürprizler yapmamızı
beklemiştir. Kendi ifadesidir. Biz de bu çalışmaları
tıpkı kromda, borda, mermerde, bakırda, çinkoda olduğu
gibi, zeolitte olduğu gibi, diğer endüstriyel minerallerde
olduğu gibi aynı hassasiyeti buna gösteriyoruz.
Burada biraz önce bahsettiğiniz -kamulaştırmayla
ilgili- kanunla ilgili olarak da şunu ifade edeyim: Burada tabii ki bir
millî güvenlik veya herhangi bir ulusal bütünlükten ziyade
O cümle orada
virgülle geçen bir ifadedir. Onun dışında, gerektiğinde bu
kamulaştırma yapılır diye ifade edilmiştir. Bunun
yapılmasını, ikisini o amaçla olmuş gibi yapmak biraz
kelimeleri ve cümleleri zorlamak demektir, anlamı zorlamak demektir. Orada
virgülle geçen ifadeler bu kamulaştırmaya örnek olabilecek
durumları ifade ediyor. Onlardan bir tanesi de, gerek görüldüğünde
denmesinin sebebi bu tip yatırımların fazla uzamaması
içindir. Daha evvelden de iki emsal uygulaması daha vardır. Bu
uygulamadan dolayı da bir farklılık olmasın, bir
ayrıcalıklı hareket yapılmasın diye bu da aynı
kategoriye konulmuştur ki süratli bir şekilde bu yatırım
yapılsın. Aksi takdirde bu yatırımlar uzadıkça, biz,
aynı zamanda bol miktarda altın ithal eden ülke durumunda oluyoruz.
Hâlbuki Türkiyenin altın kaynakları
bakımından bakıldığı takdirde, bizim 6.500 ton
altın bulma ihtimalimiz var. Şu anda 600 tonluk kısmı
ispatlanmış vaziyette. Biz bu hâliyle bile dünyada 9uncu
durumdayız. Eğer, 6.500 tonluk altını bulup
gerçekleştirdiğimiz zaman dünya 2ncisi olacağız. En az 5
milyar dolarlık altın ithalatımız var. Her ne kadar bu
ithal ettiğimiz altını işleyerek sattığımız
için katma değeri yüksek ürünlere döndürüyorsak da bunu kendi
altınımızdan yaparsak bu daha önemli olacak. Bunun için de Maden
Kanunundaki birtakım maddeleri düzeltmek istiyoruz, yeniden düzenliyoruz.
Yani, bu altının daha fazla ülkemizde kalması, işlenmesi ve
bizim ekonomimize daha fazla katkıda bulunması için Maden
Yasasını ayrıca düzenliyoruz. Bu bakımdan, herhangi bir
sorun söz konusu değil. Zaten bu firma oradaki arsaların bir
kısmını satın almıştır,
almadığı kısımlarla ilgili bu kamulaştırma
kararı alınmıştır.
Ayrıca, bizim yaptığımız
çalışmalarda
ÇED raporunu da çok güzel bir çalışma yaparak
almıştır. Burada da eğer herhangi bir sorun olmuş
olsa, Çevre ve Orman Bakanlığımızın değerli
uzmanları, ilgili birimleri bu noktada zaten bu izni vermezlerdi.
Dolayısıyla, ÇED raporu alınmış, yasaya
uygun çalışmaları sürdüren bir müteşebbise
yardımcı olmak ayrıca da bizim görevimizdir. Çünkü bu da bir
yatırımdır. Yani, buradaki mermer yatırımı neyse
bu da onlardan bir tanesidir. Çevreye uyarlılığını
sağlamak da zaten bizim görevimizdir.
Bunun
dışında yapılan
Gene su ile ilgili söyleyeyim: Daha
evvelden (İZSU) İzmir Sular İdaresi Genel Müdürlüğü,
21/9/1999 tarihli yazısıyla Çamlı Barajının
inşaatını yapmaktan
vazgeçtiğini bildirmiştir. Yani burada, biraz, bahane diye nitelendirebileceğimiz
birtakım engellemeler söz konusudur. Yani Çamlı Barajının
inşaatını yapmaktan vazgeçtiğini belirterek, barajın
DSİce uygulama programına konulmasını istemiştir.
Ayrıca, biz, İzmirin -ki, üzerine titrediğimiz
şehirlerimizden bir tanesi- barajlarını zaten süratli bir
şekilde yapmaya çalışıyoruz ve şu anda İzmir içme
suyu Gördes Barajıyla yapılacaktır. Gördesin de şu anda
inşaatı devam ediyor. Eğer, ilgili değerli belediyemiz,
İzmir Belediyemiz -ki ben Başkanını da aradım ama
ulaşamadım kendilerine- Sayın Başkan, eğer
yapabiliyorsa, bu noktada gayretlerini gösterebiliyorsa bu Gördes
Barajının isale hatlarını
yapmaya çalışsın. Biz de ona ayrıca
Gene,
DSİmiz, Çevre ve Orman Bakanlığımız zaten bu
desteği sürdürüyor.
O bakımdan, burada, ne altın meselesi bir engel olabilir
ne siyanür diye işin saptırılması ayrı bir boyutunu
oluşturabilir. Eğer içme suyu meselesiyse, zaten İZSU,
Çamlı Barajının yapımından vazgeçmiştir,
yazısıyla. O zaman, geriye kalan da -biz zaten, onun, Gördes Barajını
da yapıyoruz- Gördes Barajının da isale hattını
yapsın.
SELÇUK AYHAN (İzmir) Yanlış söylüyorsun,
doğruyu söyle.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Dolayısıyla, ben bu noktada, Çevre
ve Orman Bakanlığımızdan aldığım bu bilgiyi
de size ayrıca saygılarımla sunmak istiyorum. Eğer bu
noktada ilave tereddütleriniz veya aydınlatılması gereken
noktalar varsa Çevre ve Orman Bakanımız da zaten buradalar; size,
gerek şimdi gerekse uygun gördüğünüz bir anda daha detaylı
bilgiler sunabilir.
Bizim yapmak istediğimiz şey, ülkemizin yer altı
zenginliklerine gereken önemi bu dönemde biz fazlasıyla veriyoruz.
Çıkarttığımız Maden Kanunuyla
ruhsatlarımızı artırdık. Bu, aynı zamanda,
MTAnın kuruluş felsefesinde, kuruluş amacında Ulu Önder
Atatürkün ifade ettiği sözlere de uygun bir çalışmadır. O
İstikbal göklerdedir. demişti, biz de İstikbal
derinlerdedir. diyoruz ve daha fazla derinlere inerek, hem petrolümüzü hem
doğal gazımızı hem madenlerimizi buna altın,
gümüş de dâhil- bunları da çıkaracağız.
Bu arada da, biz, altın hakkındaki gösterilen çevre
hassasiyetini saygıyla karşılıyoruz, bu bilincin yüksek
olması bizi son derece mutlu ediyor. Ama onun dışındaki
engellemeleri de ibretle izliyoruz ve bu amacımızdan da vazgeçecek
değiliz. Ancak, Maden Kanunundaki aksaklıkları da ayrıca
düzeltmek üzere çalışmalarımızı hazırladık.
Meclisimizin uygun bir gündeminde bunu da devreye alarak, çevreyle olan,
taş ocaklarıyla olan, hatta bu altın madeniyle ilgili
birtakım düzenlemeleri de içerecek çalışmaları da bununla
ele alacağız.
Benim bu noktadaki açıklamalarımı bu çerçevede
kabul edin.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Gündem dışı ikinci söz, Hrant Dink cinayeti
hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Zafer Üsküle aittir.
Buyurun Sayın Üskül. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika Sayın Üskül.
2.- Mersin Milletvekili Mehmet
Zafer Üskülün, Hrant Dink cinayetine ilişkin gündem
dışı konuşması
MEHMET ZAFER ÜSKÜL (Mersin) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemiz, bir yıl önce, yürekli, vatansever
evlatlarından birisini daha yitirdi. Gazeteci, yazar Hrant Dinki, 19 Ocak
2007 günü İstanbulda alçak bir saldırıyla aramızdan
aldılar. Hrant Dink cinayeti toplumumuzun kalbine
sıkılmış bir kurşun oldu. Bizi bir arada tutan
barışa, kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe,
farklı kimliklere ve fikirlere yüzyıllardır gösterilen
saygıya sıkılan bu kurşun, umarım son kurşun
olur. Daha demokratik, daha özgürlükçü, daha hoşgörülü bir ülkeyi bizlere
çok görenlerin, ülkemizdeki kardeşliği, birliği,
beraberliği içlerine sindiremeyenlerin hedefi olan Hrant Dink, emin olun
ki, katillerinden çok daha samimi bir şekilde bu ülkeye bağlıydı.
Buradan, huzurunuzda Hrant Dinki bir kez daha saygıyla anmak istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet,
olayın gerçekleştiği andan itibaren büyük bir
duyarlılıkla cinayeti aydınlatmaya çalışıyor,
samimi bir çaba harcıyor. Bildiğiniz gibi, failin kimliği çok
kısa bir süre içinde tespit edildi ve ardından da silahıyla
birlikte yakalandı.
Başbakanımız Hrant Dinkin eşiyle ve
kardeşleriyle görüştü, üzüntülerini ileterek
başsağlığı diledi ve bazı bilgileri onlarla
paylaştı. İçişleri Bakanımızın da iki gün
önce belirttiği gibi Hükûmet, olayın bütün boyutlarını
ortaya çıkarma konusunda üstüne düşeni yapmaktadır. Olayda idari
açıdan sorumluluğu ve kusuru bulunan kamu görevlileri hakkında
işlem yapılması ve kamuoyuna yansıyan iddiaların
araştırılması için de mülkiye ve polis
başmüfettişleri ile jandarma müfettişi görevlendirildi.
Müfettiş raporlarının bir kısmı ilgili yargı
mercilerine sevk edilmiş, bir kısmı için de gerekli disiplin
işlemi yapılmak üzere ilgili idari birimlere gönderilmiş
bulunmaktadır. Hiçbir karanlık nokta kalmayacak şekilde, önemli
ya da önemsiz ayrımı yapılmaksızın, ortaya atılan
tüm iddialar için müfettişler inceleme yapıyor. Konuyla ilgili yeni
ipuçlarının bulunması hâlinde derhal bunların da üzerine
gidileceğini Sayın Bakanımız buradan ifade etti.
Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu olarak bizler de bir alt komisyon oluşturarak
olayda ihmali bulunan kamu görevlilerinin tespiti için bir araştırma
yürütmekteyiz.
Türkiyede hiç kimse çeteleri, çapulcuları, katilleri,
teröristleri kollayarak bu ülkenin barışına,
kardeşliğine ve geleceğine hizmet ettiğini sanmasın.
Bu ülkeye gerçekten hizmet etmek isteyenler, Hrantın özlediği gibi,
demokratik kurumlarına güvenilen, hiçbir düşüncenin tahakkümüne izin
vermeyen, farklı görüşlerin ve kimliklerin kendilerini sürekli bir
güvercinin ruh tedirginliğinde değil, özgür ve güven içinde
hissettiği bir ülke yaratmak için çalışanlardır. Nitekim,
ülkemiz, şu anda bu zihniyetteki bir hükûmet tarafından yönetilmektedir
ve böyle bir ülke yaratmak için kararlılıkla
çalışılmaktadır. Sadece son altı yılda ülkemizde
yaşanan insan hakları ve demokratikleşme çabalarına bakarak
bile bunu görmek mümkündür. Bu çabalar hâlen de sürdürülmektedir. Kısa bir
süre sonra 301inci maddeyle ilgili yeni düzenleme Parlamentoya gelecek ve yine
aynı dönemde AK Partinin anayasa taslağı da kamuoyunun
tartışmasına açılacaktır.
Daha demokratik, insan hakları ve özgürlükler temelinde
yükselen, vatandaşlarıyla barışık bir devleti hak
ediyoruz. Bebeklerden katiller yaratan karanlığı aşmak için
çalışmak başta devlet olmak üzere hepimizin görevidir. Hrant
Dinki kaybetmenin acısını ancak daha demokratik,
barış ve kardeşlik duygularının kökleştiği
bir ülke yaratarak bir parça hafifletebiliriz.
Bu duygularla yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK
Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Üskül.
Gündem dışı üçüncü söz, elektrik zamları ve
elektrik kesintileri hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Selçuk
Ayhana aittir.
Buyurun Sayın Ayhan. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakika.
3.- İzmir Milletvekili Selçuk
Ayhanın, elektrik zamları ve kesintileri ile yanlış enerji
politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması
ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Mehmet Hilmi Gülerin cevabı
SELÇUK AYHAN (İzmir) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; son dönemlerde elektriğe yapılan zamlar, elektrik
kesintileri ve yanlış enerji politikalarına dönük söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dört yılı aşkın bir süredir elektriğe zam
yapmamakla övünen Hükûmetimiz, yeni yıldan geçerli olmak üzere, konutlara
yüzde 15, sanayiye yüzde 10 oranında zam yapmıştır.
Sanıyorum bu zamlar Hükûmetimizin vatandaşa yeni yıl hediyesi.
Her ne kadar Hükûmet sözcülerimiz en ucuz enerjinin ülkemizde
olduğunu söyleseler de OECD ülkeleri içinde sanayi elektriğinin
pahalı kullanımında dördüncü sırada idik bu zamlardan önce,
şimdiki konumu bilemiyorum. Geçtiğimiz Parlamento döneminde önceki
dönemlere dönük uygulamalardan yakınan, işletme hakkı devir
sözleşmelerinin yeniden masaya yatırılmasını isteyenler
hâlen bu santrallerden pahalı elektrik alımını
sürdürmektedirler. Bununla birlikte, dengeleme ve uzlaştırma
sistemini 1 Ağustos 2006 tarihinden itibaren nakdî olarak uygulamaya
başlayarak özel sektörün kamuya yüksek fiyatlı elektrik
satışına olanak sağlamaktadırlar.
Özellikle Türkiyenin elektrik üretiminin yarıya
yakınının doğal gaza dayalı olduğu ve giderek
ithal kaynaklara bağımlılığının
arttığı düşünülürse, düşük kur politikasına
karşın elektrik fiyatları zammı kaçınılmaz hâle
gelmiştir. Özel sektörün de elektrik üretiminde yüzde 85 oranında
ithal kaynakları kullandığını,
değerlendirdiğini göz önüne alırsak önümüzdeki seçimlere kadar
birkaç zam daha görebileceğimizi tahmin etmek kehanet olmaz.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım;
yanlış planlanma nedeniyle elektrik enerjisi
sıkıntısıyla karşı karşıya kalan
ülkemizde, şimdilerde yeniden pahalı elektrik alımına neden
olacak sözleşmeler ve doğal gaz, ithal kömüre dayalı santraller
gündemdedir. Tüm bunlar enerji konusunda ülkemizin içinde bulunduğu
kısır döngüyü daha da derinleştirmektedir. Hidrolik enerjiyi,
rüzgâr ve güneş gibi doğaya zararsız ve Türkiye
koşullarına uygun enerji yatırımlarını, yerli
kömüre dayalı santralleri yatırım programına almazsak,
doğal gaza dayalı enerjiyi yüzde 40lardan makul sınırlara
çekmezsek enerji ve pahalı elektrik sorunu giderek kronik hâle gelecektir.
Son günlerde İranla yaşanan doğal gaz krizi gelecek kara
günlerin habercisi olarak görülmelidir.
Artan fiyatlarla elektrik alımı nedeniyle 2006
yılında elektriğin toptan satış fiyatına yüzde 24
zam yapan TEDAŞ, 1 Ocak 2008den geçerli olmak üzere de yüzde 10,4
oranında yeni bir zam daha yapmıştır. Maliyetleri
düşürecek yatırımlara ağırlık vermediğimiz
sürece pahalı üretimin faturasını halkımız,
sanayicimiz, çiftçimiz ödemeye devam edecek, üzerine dolaylı vergiler de
eklenince ihracatta rekabet şansımız iyice düşecek,
istihdam sorunu da büyüyerek devam edecektir.
Bu kürsüden, Hükûmeti, enerji politikalarını yeni
baştan masaya yatırmaya, bir an önce enerji konusunda ciddi yatırımlar
yapmaya ve pahalı elektrik alımına neden olan uygulamalara son
vermeye çağırıyorum. Elektrik zammının
açıklandığı günlerde İzmirde yoğun elektrik
arıza ve kesintileri başladı. Sorun, başta bölge gazetesi
Yeni Asır olmak üzere İzmir basınında ve Ege TVde enine
boyuna ele alındı. Elektrik Mühendisleri Odası İzmir
Şubesince kamuoyu önüne taşındı. Çalışan
sayısında yaşanan azalma, yetersiz ekipman, yatırım ve
en önemlisi teknik ve bilimsel öngörüyü yok eden siyasal yandaşlık
ilişkileri bugünlerde elektrik şebekesinde kesinti olarak ortaya
çıkıyor. İzmirin göç ve benzeri sebeplerle hızlı
büyümesi ve tüketimin artmasına karşın planlama ve
yatırım çalışmalarındaki eksiklik sonucu indirici
trafo merkezleriyle besleme kabloları anormal sıcaklık
koşullarında bile ancak nominal yüklerinde
çalışmaktadır.
Dağıtım trafo merkezleri sayısı ve alçak
gerilim şebekeleri nitelik açısından uygun değildir.
Dağıtım trafolarının yapımının üçüncü
şahıslar üzerinden çözülme yanlışlığı devam
etmekte, özellikle yapılaşmanın tamamlandığı
alanlarda yeraltı elektrik şebekesi yapımına, görev
alanı olmamasına karşın İzmir Büyükşehir
Belediyesi kadar destek ayrılmamaktadır.
Değerli arkadaşlarım, İzmir elektrik
şebekesi hava sıcaklıklarının bir miktar
değişmesiyle çökmekte, trafo yangınları çıkmakta ve
kesintiler zorunlu olmaktadır. Arızaların giderilmesi, saatleri,
bazen günleri almaktadır. Bugünlerde nitelikli personel yerine tercih
edilen taşeron yöntemi de yeni işletme kazalarına gebedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Ayhan, konuşmanızı
tamamlar mısınız lütfen.
SELÇUK AYHAN (Devamla) Tabii efendim.
Elektrik tüketiminin üç ana unsuru olan kaliteli, sürekli ve
ekonomik elektrik enerjisi artık bir düş olmuştur. Abonelerin
kaliteli ve sürekli elektrik talebi karşılanamamaktadır. Evlerde
yaşanan kesintiler elektrikli ev araçlarını kullanılmaz
hâle getirmekte, sanayide olan benzer arızalar ve iş durmaları
ise üretimi düşürmektedir. Türkiyenin giderek derinleşen enerji
sorununu öncelikle elindeki temiz enerji kaynaklarını kullanarak
çözmesi gerekecektir.
Değerli arkadaşlarım, son olarak, biraz önce
Sayın MHP Milletvekilimizin İzmirle ilgili gündeme getirdiği
baraj havzasında altın madeni arama konusunda Sayın
Bakanımızın uzun açıklamalarında eksikler ve
yanlışlar olduğunu söylüyorum.
Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Ayhan.
Gündem dışı konuşmaya Enerji Bakanı
Sayın Hilmi Güler cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Süreniz yirmi dakikadır.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; İzmir Milletvekili Sayın Selçuk Ayhanın
elektrik zamları ve elektrik kesintileri hakkındaki konuşmasına
cevaben söz almış bunuyorum, hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Bildiğiniz gibi, 2003 yılında göreve
geldiğimizde Bulgaristandan elektrik alan ve büyük ölçüde kesintiler
olan, elektriği yetmeyen bir ülke vardı ve bu ülkede
yaşıyorduk. Doğal gazını anlaşmalarla
pahalıya alan, elektriği de gene dünyada sayılı pahalı
ülkelerden biriydik. Hem doğal gazda hem elektrikte pahalı ürün
kullanan, elektrik ve doğal gaz kullanan bir ülkeydik ancak göreve gelir
gelmez çok önemli adımlar attık. Bunlardan bir tanesi, Rusyayla
yaptığımız doğal gaz anlaşmasını masaya
yatırarak orada hem fiyat indirimi aldık hem de al ya da öde diye
bahsedilen, kullanmadığımız hâlde parasını ödemek
zorunda olduğumuz doğal gazın yaklaşık 40 milyar
metreküpünü sildirdik, üzerimizden bir yük kalktı. Ondan
dolayıdır ki doğal gaza büyük bir talep oldu. Hava
kirliliğiyle mücadelede biz bunu çok önemli bir enstrüman olarak
kullandık. Daha evvelden de İstanbuldan tecrübemiz vardı. Ben
İstanbulda doğal gazın başındaydım.
Dolayısıyla, şehirlerin doğal gaza dönüşümünde bu
ucuzlayan doğal gazı kullandığımız için
halkımız birbiriyle yarıştı ve bunun neticesinde de
biz 9 vilayetten bugün 51 vilayete, ile çıktık doğal gaz
dağıtımında. Bunun dışında da fiyatı
düştüğü için biz elektrik maliyetinde de daha düşük bir
miktarla, daha doğrusu mali yükle bunu üretmeye devam ettik.
Bu arada kayıp-kaçakla mücadele ettik. Kayıp-kaçak
oranı yüzde 25ten şu anda yüzde 15e düştü ve bunu yoğun
çalışmalarla inşallah daha da düşüreceğiz, çünkü
kayıp-kaçağın içinde bir kayıp var, bir kaçak var.
Kaybın içinde teknik kayıplar var. Bu teknik kayıpta da
şimdi kabloları yer altına indirerek, trafoları yenileyerek
çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Yani bu yaptığımız
yatırımlar zaten kendini hissettiriyor. Eskiden evlerimizde gaz
lambası ve mumlar hemen yanı başımızda bulunurdu.
Şimdi, zaruretten dolayı, zaman zaman bakımdan dolayı,
belediyelerin yaptığı çalışmalardan dolayı bazen
de bizim eksikliğimizden dolayı oluyor, ama eskisi kadar
olmadığını hepimiz rahatlıkla görüyoruz.
Bunun dışında kömüre ve suya ağırlık
verdik. Yenilenebilir Enerji Yasasını çıkarttık ve burada
da yerli kaynaklara döndük. Sonuç olarak şunu söyleyeyim: Biz şu anda
uyguladığımız beş yıldır elektriğe zam
yapmamanın neticesini, ben burada enflasyonun düşmesiyle ilgili bir
tablo olarak size bunu göstermek istiyorum. Burada şu eğri enflasyon
eğrisidir, şu çubuk şeklinde olanlar da enerji
fiyatlarıdır dönemimizde. Bu, bizden önceki dönem. Biz şurada
görevi aldık. Bizden önce enerji fiyatlarının fazla oluşu
enflasyonu da yukarı çıkartmıştı, biz enerji
fiyatlarını aşağı çektiğimiz için enflasyon da
burada aşağı doğru inmiş oldu. Yani bizim beş
yıllık elektriğe zam yapmamamızın ve aynı zamanda
doğal gazda da bunu çok uygun şekilde, hem fiyatını
indirdiğimiz için enflasyonun düşmesine son derece önemli
katkılarda bulundu. Sadece bunun
Yani elektrikle ilgili
yaptığımızı size şöyle ifade edeyim:
Yaklaşık 20 milyar dolar ekonomimize katkıda bulunduk bunu yapmakla,
enflasyon oranında yapmamakla. Yani bizim şu beş yıllık
çok başarılı ekonomi yönetimimizde beş yılın
toplam enflasyon oranı yüzde 63 civarındadır. Biz, ayrıca
elektrikte sanayide bir yüzde 5 indirim yaptık, bir de yüzde 1,5 indirim
yaptık, dolayısıyla 6,5 da indirim yaptık. Buna
karşılık yapılan bu zam miktarı, aslında bir
yerde yükselen maliyetlere göre bir fiyat ayarlamasıdır ve bizim
beş sene yapmadığımız bu zam daha önceden her ay
yapılıyordu. Yani her ay yapılan zammı biz bir defaya mahsus,
o da mecburiyetten dolayı yaptık. Çünkü, biz bilhassa bu tip
çalışmaların, fiyat artışlarının ekonomideki
etkilerini bildiğimiz için bunu tek başımıza da
yapmıyoruz. İlgili bakan arkadaşlarımızla enine boyuna
tartışıyoruz, ilgili birimlerle görüşüyoruz, Hazineyle
görüşüyoruz, icabında Merkez Bankasıyla dahi bunun en
azından istişaresini yapıyoruz. Bu bakımdan,
uyguladığımız enerji politikasının neticesinde
fiyatın düşmesi ekonomimize de aynen yansıdı.
Bu bakımdan, yapılan çalışmaların çok
sık yapılan bir zam gibi gösterilmesinin sebebi de uzunca bir süredir
yapmadığımız zam Niye zam yapmıyorsunuz?a
dönüştü. İlk defa Niye zam yapmıyorsunuz? diye
eleştirilen bir bakan durumuna geçtiğim için, basında da bu çok
fazla yer aldığı için sanki çok fazla zam
yapılmış gibi bir hava oldu. Aslında, bir defa bu, beş
yıl boyunca ilk defa olan bir zamdır, üstelik yüzde 63 toplam
enflasyon oranına karşı yapılan bir miktardır ve artan
petrol fiyatlarına göre yapılması zaruret hâline gelmiş bir
durumdur, çünkü biz göreve geldiğimizde 22 dolardı petrolün varili
ABDÜLKADİR AKCAN (Afyonkarahisar) Hayır Sayın
Bakan, 37 dolardı.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla)
geçtiğimiz günlerde 100 doları
buldu. Dolayısıyla, elektriğin yaklaşık yüzde 50si
-bu 46 ile 50 arasında değişiyor- neticede doğal gazdan
alınıyor. Yani, bunu eğer yapmamış olsaydık, bu
sefer de bu neticede yine KİTlerden çıkacaktı, yine sizlerden
çıkacaktı.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Doğru değil!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Kaldı ki bu yapılan fiyat
ayarlaması neticede cebimize attığımız bir para
değil. Bu yine yatırıma dönecek, yine bu trafolara
dönüşecek, yine bu kablolara dönüşecek, yine bu diğer
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Ayarlama değil, zam.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) İsterseniz zam, isterseniz ayarlama
deyin. Netice itibarıyla ekonominin gereği neyse yaptık bunu ve
ben de burada savunuyorum. Yani, bundan çekindiğim de yok, çünkü bunu
yapmak zorundaydık. Nasıl ki beş sene yapmayıp
vatandaşımıza fazla fazla kaynak aktarmışsak,
şimdi de bunu yapmak zorunda kaldık ve yaptık. Yani bu
ekonominin gereği. Tıpkı bir arabanın
kullanılması gibi, bu. Direksiyonda da biz olduğumuz için, bunu
da biz rahatlıkla burada size söyleyebiliyoruz. Rakamları size
söyleyeceğim... (CHP sıralarından gürültüler) Biraz müsaade
ederseniz
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen yerinizden
müdahale etmeyiniz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Müsaade ederseniz şöyle izah edeyim.
Bakınız, daha bitmedi benim söyleyeceklerim. Çünkü, bu, çok
değişik şekillerde ele alındı. Ben size burada 2002
ile 2007 arasındaki fiyat farkını göstereyim: Eğer, biz
normal olarak enflasyon oranında yapmış olsaydık, şu
yukarıya çıkan fiyatlar olacaktı. Bu, konut ve sanayi diye
değişiyor. Biz bunu sabit tuttuk. Dolayısıyla, burada
yaklaşık 20 milyar doları dar gelirli
vatandaşımıza, aynı zamanda sanayicimize, turizmcimize,
ihracatçımıza aktardık. Bir misal vereyim: Dar gelirli
vatandaşımız, biz göreve geldiğimizde asgari ücretinin
yüzde 20sini elektriğe harcıyordu değerli milletvekilleri, maaşının
yüzde 20sini elektriğe ödüyordu. Şu anda ödediği rakam yüzde
8dir. Bu herhâlde bir başarı işaretidir, başarı
hikâyesidir ve biz bunu rahatlıkla... Şu andaki rakam gene de düşüktür.
Çünkü biz bunu bir politika olarak yapıyoruz, halkımızın
kalkınması için yapıyoruz. Biz bunu yaparken kömür de
dağıtıyoruz. Bu kömürü beş yıldır
dağıttık. 6 milyon ton kömür dağıttık. Neden yaza
rastladı? Seçim dönemi dendi. Halbuki, her akıllı insan
kömürünü, odununu yazın alır, kuruyken alır. Kış
gelince de zaten bu alınmaz. Sonra 6 milyon ton kömür de -her yıl 1,5
milyon ton gibi düşünecek olursanız- öyle bir ayda, kar yağarken
dağıtılmaz. Onun için bunun bir planlaması vardır. Biz
bu kömürümüzü çıkarıyoruz, kırıyoruz, yıkıyoruz,
paketliyoruz ve evlere de bunları dağıtıyoruz. Yani, bunun
yaza rastlamasının sebebi, seçimi öne aldınız
Yoksa biz
seçimin öne alınacağını da bilmiyorduk. Her sene yaza
rastladı bu, çünkü yazın olması lazım gelen bir
çalışma bu. Onun için bunları da özellikle bilesiniz.
Elektrikte
OSMAN DURMUŞ (Kırıkkale) Maşallah,
dağıtım şirketi gibisiniz!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Tekrar elektriğe devam edeyim. Yani, bu,
bizim enerji politikamızın bir devamıdır. Burada da
diğer ülkelerle mukayesesi var. Zaman zaman bunu anlatırken çok
kişi elma ile armudu birbirine karıştırıyor. Çünkü,
yaptıkları çalışmanın tarihlerini de, verileri de
mukayese etmeleri lazım. Bu, konut fiyatlarıdır. Avrupa Birliğinin
25 ülkesi ile bizim ülkemizdeki evlerde kullanılan elektriğin fiyatıdır.
En pahalısı Danimarka, İtalya, Hollanda, Almanya, Norveç,
İsveç diye gidiyor. Biz şuradayız, şu sarı olan
bizimki ve biz
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) Bakanım, orayla biz
aynı parayı mı alıyoruz?!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Ve burada -bunu özellikle ifade edeyim-
bizden daha ucuz Litvanya, Estonya, Letonya gibi ülkeler var. Bunlar da
elektriğini, doğal gazını daha evvelden Rusyayla
farklı fiyatlarla yapan ülkeler diye yorumluyoruz.
Yani, biz burada en ucuz ülkelerden bir tanesiyiz. Onun için
şöyle söyleyeyim: Eskiden -bir misal vereyim- pazarda pazarcılar,
biliyorsunuz, portakal sandıklarını yakarlardı
ısınmak için, ellerini ovuşturarak elini, ayağını
ısıtırdı. Şimdi, pazarlarda birtakım
ısıtıcılarla bunu yapıyorlar. Demek ki ucuz. Evler de
öyle. Hemen hemen eskiden bir vantilatörümüz olmazdı bizim evimizde.
Şimdi, odalarında klimalar, ısıtıcılar. Bunlar
aynı zamanda bize mutluluk da veriyor, ama bu tabii ki tüketimi de
artırdı.
Şimdi bir misal vereyim size: 2001 ve 2007 yılları
arasındaki elektrik ve doğal gazın tüketim artış
oranlarını inceledik dünyada. Biz, şu anda hem elektrikte hem
doğal gazda tüketim artış oranı olarak Çinden sonra dünya
ikincisiyiz ve biz bunu yönetiyoruz. İşte İrandan gaz gelmediğini
biraz önce Sayın Milletvekilim söyledi. Öyle olduğu hâlde
Şu
anda son yılların, son yetmiş seksen yılın en
soğuk kışlarından birini yaşıyoruz. Avrupada da
böyle, Tuna Nehrinin donduğunu söylüyorlar. Yanı
başımızda Gölbaşı dondu. Biz, buna rağmen bir
ülkeden, hem de ana kaynak ülkelerden birinden doğal gaz gelmediği
hâlde koskoca bir ülkeyi doğusuyla batısıyla, dağıyla
deniziyle yönetiyoruz. Bu bir yönetim biçimidir ve biz bunu
aldığımız tedbirlerle ve yaptığımız
yatırımlarla yaptık. Ne yaptık? Şah Denizi
gazını getirdik. Daha evvelden Rusya ve İrana
bağımlılık vardı. Şimdi, Şah Denizi
gazını getirdik, şimdi onu kapasitesinin üstünde
kullanıyoruz. Bu çok önemli bir şey ve bunu Yunanistana da verdik.
Bu, enerji politikamızın bir gereği. Boş durmadık,
bunları yaptık ve üstelik risk aldık. Onları eğer biz
mahkemelerin kararlarına bıraksaydık ki pekâlâ tahkim
neticesinde durabilirdik, biz üstüne üstüne gittik, o gazı getirdik.
Yer altı deposu. Yer altı depomuz yok. deniyordu,
şu anda denizin altında, Silivride yer altı deposuna 1,6 milyar
metreküp gazı yazın doldurduk tedbirli olarak çok şükür,
şimdi onu, o güzel kendi depomuzu kullanıyoruz. Bu da gene
mahkemeliktir, şu anda tahkimde. Eğer biz tahkimde diye el frenini
çekip dursaydık, şimdi sıkıntıda olacaktık.
Şimdi o gazı kullanıyoruz.
Ege Gaz vardı. Bizden önce İzmir Aliağada boş
yatan tesis orada duruyordu, biz onu devreye aldık. Onun
dışında, ayrıca Marmara Ereğlisindeki LNG
terminalinin günlük çekiş miktarını artırdık. 16-17
milyon metreküptü, 22 milyon metreküpe çıkarttık.
Şimdi, bunlar alınan tedbirler. Bunlar tabii neyle
olacak? Parayla olacak ve biz buna rağmen şu anda
Tekrar söylüyorum: Bu konut elektrik fiyatıydı, bu da
sanayi elektrik fiyatı. Sanayicilerimiz de, sizler de lütfen görün. Burada
da en pahalı bu sefer İtalya, İrlanda, Almanya, Hollanda,
Lüksemburg diye gidiyor. Biz burada en ucuzlar arasındayız. Avrupa
Birliğinin ortalamasının yarısıyız biz.
Diğer ülkelerin de, en çok kullanan, en pahalı ülkelerin de üçte 1i
durumundayız. Bu da sanayi elektriği.
Bunun dışında doğal gazı
göstereceğim. Bu da konutun doğal gaz fiyatı. Konut doğal
gazında en pahalısı Danimarka, İsveç, Almanya, Hollanda.
Biz şu anda en düşükler arasındayız. Bizden düşük
Letonya, Macaristan, Litvanya ve Estonya var konut doğal gazında.
Bu da sanayi doğal gazı. Sanayide doğal gaz
kullanımında en pahalısı Almanya, İsveç, Avusturya,
İngiltere, Lüksemburg. Biz burada en ucuzlar arasındayız, gene
biraz önceki dediğim oranlar arasında.
Burada da
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Sayın Bakanım,
Marmara Ereğlisindeki santrale doğal gaz verebiliyor musunuz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Veriyoruz tabi.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Hayır, şu an mazot
kullanıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Hayır, veriyoruz.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Mazot kullanıyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Hayır, şöyle. Bakınız,
aradaki fark şu Sayın Milletvekili. Burada da gene bir incelik var. Bu
inceliği bilmek için biraz işin içine girmek lazım. Size de ben
bunu izah edeyim. Şimdi, bizim yakıtlarımızın
BAŞKAN Sayın Bakan, lütfen
Genel Kurula hitap edin
Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Sağ olun Sayın Başkanım.
Şimdi, bizim bazı santrallerimiz ikili yakıt
kullanıyor, hem doğal gaz hem mazot kullanıyor.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Pahalı değil mi
mazot?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Tercihen doğal gaz kullanıyor.
Herhangi bir kritik durumda biz ona -mukavelenin gereğidir o- fuel oile
geç, mazota geç diyoruz.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Veremediğiniz için
mazota geçiyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Gayet tabii, sıkışınca
vermiyoruz. Bu bir yönetim tarzıdır. İşi bilen adam
Ben
şimdi ihtiyacım varken
Bu planlamadır. Körü körüne dümdüz
gidemezsiniz. Onun için
Bütün yollar dümdüz olurdu. Arada sırada burada
direksiyonu kullanın.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Önümüzdeki günlerde elektrik
kesintisi olmayacağına buradan söz verebilir misiniz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bazı hâllerde ikinci yakıta
geçilir. Bu, mukavelenin gereğidir.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Söz verebilir misiniz
elektrik kesintisi olmayacağına?
BAŞKAN Lütfen yerinizden müdahale etmeyiniz. Böyle bir usul
yok yani.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Şimdi şöyle söyleyeyim. Şimdi
ben burada bir başka şey daha göstereyim.
BAŞKAN Sayın Bakan, lütfen, Genel Kurula hitap edin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bizim, esas buradaki
başarımızın püf noktası burada. Konut
elektriğiyle sanayi elektriğinde Avrupa Birliğinin
rakamları ve Türkiyenin rakamları burada, grafik burada. Biz,
şu aradaki boşluğu sanayicimize kullandırdık ve
vatandaşımıza kullandırdık, burada da sanayicimize.
Bu da doğal gazdaki grafik. Doğal gazda da şu
kavuniçi renk Avrupanın rakamıdır, alttaki Türkiyenindir. Bu
aradaki boşluklar, lehimize hareket edilmiştir. Burada sanayicimiz
bir avantaj sağlamıştır ve biz bunu bilinçli yaptık.
Bu bilinçliliğin neticesinde de ihracatımızda artışlar
ve diğer artışlar bu şekilde oldu, enflasyondaki düşüşlerde
de önemli katkılarımız oldu. Bir misal vereyim: Bizim IMFden
dönemimizde aldığımız para 6,4 milyar dolardı, o da
kredidir. Enerji politikası neticesinde sanayimize katkımız,
ticarethanelere, vatandaşımıza, doğrudan doğruya
ülkemize katkımız 20 milyar dolardır. Biri kredidir, biri
doğrudan doğruya sağladığımız bir
avantajdır. İşte bunu sürdürmeye devam ediyoruz ve biz, şu
anda, bütün bunlara rağmen hâlâ çok ucuzuz. Bunu özellikle bilesiniz, hem
elektrik hem doğal gaz hâlâ çok düşüktür.
SELÇUK AYHAN (İzmir) O zaman biraz daha yükseltin!
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Maaşlar yüksek, elektrik
ucuz! Vatandaşa hikâye anlatıyorsunuz.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Biraz önce de söyledim, bakın, tekrar
söyleyeyim: Dar gelirli vatandaşımızınki burada ölçüdür,
onu alalım. Dediğim gibi, biz göreve geldiğimizde dar gelirli
vatandaşımız asgari ücretin yüzde 20sini elektriğe
harcıyordu, şimdi yüzde 8ini harcıyor. Burada rakamlar
konuşuyor ve biz de bu çalışmaları, bu
yatırımları bilinçli bir şekilde, bu şekilde
sürdürüyoruz.
İranla olan meselemizi de, inşallah, havaların
düzelmesiyle
Onlar da bunun farkındalar, onu atlatacaklar.
Onun dışında da şöyle söyleyeyim size: Bu bir
yönetim tarzıdır. Bu yönetim tarzında güzel günlerimiz olacaktır
ama zor günleri de yönetebilmek bir başarıdır. Ayıca
şunu da ifade edeyim: Yerli kaynaklara ağırlık vererek
rüzgâr enerjisinin
İşte, sizlere de birer tane ayrıca rüzgâr
atlası dağıtacağım, onlardan da bölgenizdeki -hatta
köylere varıncaya kadar- rüzgâr hızlarının kaç
olduğunu orada göreceksiniz.
Jeotermal haritasını hazırlıyoruz, başta
Ege olmak üzere, jeotermal kaynaklarımızı ortaya
çıkaracağız.
Suda zaten çok büyük bir atak yaptık. Binin üzerindeki proje
sahiplerini buldu. Herkesin bir enerji projesi var. Bir zaman gelecek, belki
bunların açılışlarına yetişemeyeceğiz ve bu
dönem, bu yenilenebilir enerjinin ele alındığı,
başarıyla uygulandığı bir dönem olacak.
Kömürde çok güzel çalışmalar yapılıyor.
Bunları size ifade edeyim. Biraz önce arkadaşlarımla
toplantı yaptım. 800 milyon ton kömür sahası bulmuştuk,
buna 600 milyon ton ekliyoruz. Ayrıca, Trakyada ve Konyada yeni sahalar
bulduk, bunların rezerv hesaplarını yapıyoruz. Bunlar bir
yandan ortaya çıkıyor. Bunları yaptıkça da dışa
bağımlılığımız azalacak. Dışa
bağımlılığımız azalınca da tabii ne
olacak? Bu sefer biz maliyetleri de daha sıkı kontrol edeceğiz.
Elektrik fiyatlarıyla ilgili de otomatik fiyat sistemine
geçmek üzere çalışmamızı Bakanlar Kuruluna sunduk. Burada
da tıpkı petrol piyasasında olduğu gibi
Petrol
piyasasında, göreve geldiğimizde, her an sıkıntı
içindeydik, fiyat artacak, düşecek, bunların izahı zor oluyordu.
Şimdi, piyasa bir yerde liberalize oldu. Biz, olduğu gibi sistemi
liberalize ettik. Şimdi, elektrikte de doğal gazda da bu böyle
olacak.
Bu arada, son cümlem olarak da şunu söyleyeyim: Petrol ve
doğal gaz aramalarımızda da çalışmalar iyi gidiyor.
İnşallah, şu anda mütevazı ölçülerde olan buluş
miktarımız ve çıkarttığımız miktar,
önümüzdeki günlerde daha iyi bir noktaya da gelecek.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Bu verimli
çalışmalarınızın sonucunda elektrik kesintisi olacak
mı, olmayacak mı? Bunu da söyler misiniz Sayın Bakan.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Bundan sonraki hedefimiz, jeotermal ve
güneştir. İnşallah, bu yatırımları da birlikte,
sizlerle beraber, başarıyla çıkarttığımız
yasalarla birlikte, bunları da uygulayacağız.
Ben, bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır.
Önergeleri okutuyorum
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Sayın
Başkan, söz istemiştim. Yandı ışık, müsaade
ettiniz efendim, ondan sonra iptal ettiniz.
BAŞKAN Pardon.
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Gündem
dışı konuşmayla ilgili Sayın Bakandan bir bilgi
isteyeceğim. Onun için kısa bir söz istiyorum.
BAŞKAN Yerinizden mi?
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Evet, yerimden.
BAŞKAN Çok kısa olmasını rica ediyorum.
Sayın Sipahi, buyurun.
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Efendim, bu
Çamlı Barajıyla ilgili Sayın Bakanın verdiği cevaba
teşekkür ediyorum ancak İZSUnun bu projeden vazgeçtiğine dair
bir bilgiden bahsettiler -böyle bir bilgi varsa- bizde böyle bir bilgi yok.
Buna karşılık, böyle bir bilgi olmadığı gibi, bu
yabancı şirkete ÇED raporu verilirken, baraj projesine ÇED raporu
verilmediğine dair bir bilgi var elimizde. Konu, altın madeni konusunun
bir yönü bizim için önemli, 4 milyon kişinin yaşadığı
bir çevrenin ortasında bu baraj havzası ve bu altın madeni,
bizim endişemiz ondan dolayıdır.
Diğer bir konu bu millî şey konusu, acele
kamulaştırma konusu. Sayın Bakan, eğer, millî müdafaa
mükellefiyeti veya yurt savunması gerekçesi yoksa bir tek gerekçe
kalıyor geriye, olağanüstü durumlar. Hangi olağanüstü durum söz
konusu onu anlamış değilim bu sefer. Biz bu siyanür konusunda,
adam öldürüyor demedik ama uzun süreçte zehirliyor dedik. Örneği, Kozak
Yaylasıdır. Orada bir göletin içerisinde dört tane ördek, gelenlere,
zehirlenme olmadığının belgesi olarak gösterilir. Ee, siz
bu ördeklerin, bir haftada, on günde bir rahmetli olan ördeklerin yerine
yenilerini ikame ederseniz ördeklere bir şey olmamış gibi
görünür.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Sipahi, teşekkür ederim.
Cevap verecek misiniz?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Evet.
BAŞKAN Yerinizden mi?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Hayır, kürsüden.
BAŞKAN Buyurun.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Ordu) Sayın Başkanım, değerli
milletvekilleri; tekrar söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Şimdi, bendeki rakamlar şöyle: İZSU Genel
Müdürlüğünün 21/9/1999 tarihli sayısı. Onu lütfen, Sayın
Milletvekilim incelerlerse Çamlı Barajının
inşaatını yapmaktan İZSU vazgeçtiğini belirtilerek
barajın DSİce uygulama programına konulmasını
istiyor. Bendeki bilgi bu.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) 21/9 mu?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) - 21/9/1999.
Bakın, ben, böyle
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Efendim, barajdan
vazgeçmiyor Sayın Bakanım.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Hayır, bu, bir
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Barajdan
vazgeçmiyor.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Anlatayım. Onun yerine, Gördes
Barajını biz yapıyoruz. Ben de diyorum ki yani neticede
İzmirin susuz kalacak hâli yok. Zaten İzmirin
Beydağını filan DSİ başarıyla yaptı.
Sayın Bakanımızın da katılımıyla,
Başbakanın katılımıyla atıldı. Şimdi,
Gördes Barajı da yapılıyor, eğer, Sayın Belediye
Başkanı ki çok da sevdiğim bir arkadaşımız-
eğer arzu ediyorlarsa isale hatlarını yapsın, bir an evvel
bitirsin.
Efem Çukuruna gelince. Efem Çukurunda, bakınız, orada
bir yanlışlık var, yanlış ifade edilmeye
çalışılma var. Sizi tenzih ediyorum, sizin böyle bir şey
yapmadığınızı biliyorum. Sanki orada siyanürler suyun
içinde çıkarılacak gibi bir şey var. Hayır, orada
çıkacak, taşınacak ve öbür tarafta yapılacak, Uşaka
gidecek bu yani orada herhangi bir muamele görmeyecek maden. Tıpkı
mermer çıkarılır gibi, alınacak, taşınacak ve
Uşakta bu yapılacak. O bakımdan, gazetelere öyle bir veriliyor
ki bu, işte, millî müdafaaydı, şuydu, buydu
Böyle bir şey
söz konusu değil. Orada, virgüllerle geçen ifadelerden bir tanesi,
yatırım süratli yapılsın diye, hukukçulardan da görüş
aldık. Ben bir mühendis olarak, biz bakanlar olarak buna müdahale
edemeyiz, görüş alınmış, ÇED raporu alınmış,
neticede de buna karar vermiş.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Hukukçular takiye
yapmışlar Sayın Bakanım.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET
HİLMİ GÜLER (Devamla) Daha evvelden de var, uygulamaları da
var. Daha evvelden, benzer uygulama da var. Buna da farklı muamele
yapmayalım diye aynı yol takip edilmiştir. Olay bundan ibaret.
Ördeklerin de rahmetli olma meselesi ayrı bir mesele. Biz,
orada, ördekleri ve diğer canlıları, hatta,
cansızların da onlara da hürmetimiz vardır, taşın dahi
hakkı vardır bizim inancımızda, onun için, merak etmeyin.
Saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakanım.
Önergeleri okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Afyonkarahisar Milletvekili
Abdülkadir Akcan ve 28 milletvekilinin, hayvancılık sektöründeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/96)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Hayvancılık sektöründe pek çok sorun bulunmaktadır.
Bu sorunların büyük çoğunluğu hatalı uygulamadan
kaynaklanmaktadır. Küresel ısınmanın gözle görünür
etkilerini yaşadığımız bu günlerde gıda
üretiminin giderek değer kazanması, ülkemizde
hayvancılığa özel bir önem verilmesini gerekli
kılmaktadır. Bundan dolayı gerekçelerini ekte sunduğumuz
hayvansal üretimimizdeki düşüşün asıl sebeplerinin ve
uygulamaların toplumun bütününün çıkarına olup olmadığının
ortaya konması amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince bir Meclis
Araştırması açılması hususunda gereğini
saygılarımızla arz ederiz.
1) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Mehmet Şandır (Mersin)
4) Yılmaz Tankut (Adana)
5) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
6) Mehmet Serdaroğlu (Kastamonu)
7) Rıdvan Yalçın (Ordu)
8) Hasan Çalış (Karaman)
9) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
10) Mustafa Enöz (Manisa)
11) Sabahattin Çakmakoğlu (Kayseri)
12) Muharrem Varlı (Adana)
13) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
14) Münir Kutluata (Sakarya)
15) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
16) Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)
17) Hamza Hamit Homriş (Bursa)
18) Akif Akkuş (Mersin)
19) Mustafa Kemal Cengiz (Çanakkale)
20) Ali Torlak (İstanbul)
21) Mustafa Kalaycı (Konya)
22) Nevzat Korkmaz (Isparta)
23) Metin Ergun (Muğla)
24) Osman Durmuş (Kırıkkale)
25) Hüseyin Yıldız (Antalya)
26) Recep Taner (Aydın)
27) Süleyman Latif Yunusoğlu (Trabzon)
28) Ahmet Deniz Bölükbaşı (Ankara)
29) Hasan Özdemir (Gaziantep)
Gerekçe:
İnsanlar için temel besin maddelerinden ikisi et ve süt
olduğundan hayvancılık hem ekonomik hem sosyal açıdan en
önemli sektörlerdendir. Son yıllarda kişi başı günlük
hayvansal protein tüketimi gelişmekte olan ve az gelişmiş
ülkelerde artış gösterirken, ülkemizde azalmaktadır. Ülke
geleceği açısından stratejik öneme sahip bu durumun ve bunu
yaratan faktörlerin çok iyi irdelenmesi gerekmektedir.
Üretimin azalmasının ana sebebi arz-talep dengesini
bozan piyasa müdahaleleridir. Bunların başında ithalat
gelmektedir. Yapılan ithalatlar insan sağlığı da dahil
oluşturacağı olumsuzluklar düşünülmeden
yapılmaktadır. Örneğin insanlarda ölümcül bir
hastalığa sebep olan Deli Dana Hastalığı (BSE)
sebebiyle ithalatın yıllardır kapalı olduğu ABD'den 2007
yılında, ABD'nin anılan hastalıkla ilgili durumunda bir
değişme olmamasına rağmen Uluslararası Salgın
Hastalıklar Ofisi'nin bu ülkeyi gruplandırmada "kontrol
edilebilir riskli ülke" statüsüne taşımasıyla
damızlık sığır ithalatı
açılmıştır. Canlı hayvanda teşhisi mümkün olmayan
ve insanlarda etkenin alınmasından çok uzun yıllar sonra
hastalık görülebilmesine rağmen bu hayvanların ithaline izin
verilmesi, halk sağlığı açısından onarılamaz
bir hatadır. Üstelik kaçak kesim miktarının bir hayli yüksek
olduğu tahmin edilen ülkemizde, ithal edilen bu
sığırların kesimlerinin takibi ve BSE yönünden
muayenelerinin sağlıklı bir şekilde
yapılacağına şüpheyle yaklaşılmaktadır.
Piyasa dengesini bozan bir diğer sebep ise hayvan
kaçakçılığıdır. Ülkemiz
hayvancılığına hem taşıdığı yeni
hastalıklarla, hem kayıtsız ekonomik bir sektör oluşturarak
hem de en önemlisi ülke insanımızın
sağlığını riske atan hayvan
kaçakçılığı ne yazık ki devam etmektedir. Hatta
Bakanlığın TÜRKVET'e kayıt yaşındaki
sınırı kaldırmasıyla teşvik edildiği bile
düşünülecek kaçakçılık üzerinde ayrıntılı biçimde
durulmalıdır. Koyun kaçakçılığı sebebiyle son 10
yıldır koyun eti fiyatları neredeyse hiç artmamış
üstelik koyun sayımız %25 azalmıştır.
Diğer yandan, gelişmenin sağlanabilmesi iyi bir
planlama ve uygun desteklemelerle mümkündür. Ülkemizde her ikisinde de hata
yapılmaktadır. Örneğin hayvancılık desteklemelerinde
2006 yılı için öngörülen destekleme ödemesi 650 trilyon TL iken bunun
iki katı tahakkuk etmiştir. Oluşan bu tabloda 2007
yılı bütçesi 2006 yılı ödemelerinde
kullanılmış ve 2007 yılı için öngörülen miktar da
yeterli gelmemiştir. 2008 için de aynı tablo tekrar edecektir. Bu
desteklemelere uygun planlama yapan işletmeler de buna uyum
sağlayamayacak ve işletmelerin sürdürülebilirliği
etkilenecektir. Koyunculuk desteklemelerinde, veritabanına kaydetmeden
sadece küpe takılmasına prim verilmesi hatalı desteklemelere örnek
olarak gösterilebilir.
Planlama doğru rakamlar üzerinden
yapılmadığında alınacak sonuçların doğru
olmayacağı herkes tarafından bilinmektedir. Örneğin
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Eker'in süt üretimini 3
milyon ton artırdıklarını iddia etmektedir. Oysa bu
artışın, istatistiklerde kullanılan katsayılarla
oynanması sonucu ortaya çıkmış olma ihtimali oldukça yüksek
görünmektedir. Bu sebeple telaffuz edilen değerlerin Türkiye
İstatistik Kurumu'nun 2002-2005 yıllarına ait rakamlarında
yapılan değişiklik sonucu ortaya çıkıp
çıkmadığı araştırılmalıdır.
Sonuç itibariyle hayvancılıkta pek çok sorun
bulunmaktadır. Bu sorunların büyük çoğunluğu hatalı
uygulamadan kaynaklanmaktadır. Küresel ısınmanın gözle
görünür etkilerini yaşadığımız bu günlerde gıda
üretiminin giderek değer kazanması, ülkemizde hayvancılığa
özel bir önem verilmesini gerekli kılmaktadır. Bundan dolayı bir
an önce hayvansal üretimimizdeki düşüşün asıl sebeplerinin ve
uygulamaların toplumun bütününün çıkarına olup olmadığının
ortaya konması amacıyla Anayasanın 98, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince bir Meclis
Araştırması açılması hususunda gereğini
saygılarımızla arz ederiz .
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum:
2.- Muğla Milletvekili Ali
Arslan ve 22 milletvekilinin, arıcılık sektöründe yaşanan
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/97)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Arıcılık Anadolu insanının kültüründe yer
edinmiş geleneksel tarımsal faaliyettir. Türkiye'nin her yöresinde
arıcılık yapılmaktadır. DİE'nin 2000
yılı verilerine göre ülkemizde 200 bin tarım işletmesinde
arılı kovan bulunmaktadır. Otuz bin ailenin ortalama 100 koloni
ile arıcılıktan geçimini sağladığı tahmin
edilmektedir. 1970'li yıllarda 2 milyon olan koloninin
varlığı 1990'lı yıllarda 500 bine, bal üretimi ise 20
bin tondan 60 bin tona yükselmiştir. Sonraki 10 yıllık süreçte
koloni varlığımız 1 milyon daha artmasına karşın
bal üretimimiz yıllara bağlı dalgalanmalarla birlikte 60-70 bin
ton arasında kalmıştır.
Ülkemizde 1990-2004 yılları arasında yürütülen
arıcılık politikaları ile arıcı ve koloni
sayıları artış göstermiş olsa da bu artış
üretime dönüşememiş aksine arıcıların gelirlerinin
azalmasına neden olmuştur. Oysa emeği ve tüm
yatırımı ile üretim sürecine katılan
arıcıların yaşam standartlarının
iyileştirilmesi ve devletin temel politikalarından olması
gerekmektedir. Varolan yapı içinde arıcılıkta yeni istihdam
olanaklarının yaratılması mümkün değildir.
Arıcılık işletmelerinin verimliliğinin
arttırılması ve insani, yapısal ve teknik
sorunlarının çözümü konularında gerekli
çalışmaların yapılması zorunluluktur.
Türkiye arıcılığının bugünkü
yapısı geleceğe yönelik umutlarımızı giderek
azaltmaktadır. Türkiye'de arıcılık işletmeleri azalan
gelirlerini korumak için koloni sayılarını
arttırmaktadır. Oysa yapılması gereken mevcut kolonilerden
daha fazla verim alınmasına yönelik çalışmaların
başlatılmasıdır. Koloni sayısını
arttırma uygulaması az sayıda ve güçlü koloniler yerine
zayıf kolonilerle çalışmaya neden olmuştur.
Ticari ilişkilerimiz açısından önemli olan AB
ülkeleri, ürün miktarı ve çeşitliliği ve kalitesi
bakımından bal da dahil tüm tarım ürünlerinin
dışalımında son derece seçici davranmaya başlamış
bu nedenle dış satımcı ülkelerin AB pazarına girmesi
her geçen gün zorlaşmıştır. 2003 yılında AB
ülkelerine sattığımız balların önemli bir
kısmının iade edilmesi dikkate alınması gereken ve
durumun vahametini ortaya koyan bir örnektir.
Geçtiğimiz yıl A.B.D.'de 200 bin arılı kovan
öldüğünde ABD senatosu arıcıların tarımsal üretime
katkısı nedeniyle konuyu ciddiyetle ele almış, acilen
toplanarak Üniversite ve Arıcılar Birlikleri ile birlikte
araştırmalar yapmıştır. Ülkemizde maalesef
arıcılık sektörüyle ilgili araştırmalar da
yapılmamakta dolayısıyla gereken önlemler zamanında
alınmamaktadır.
Ülkemiz, dünya arı ırklarının %20'sini
barındırmakta; dünya çam balı üretiminin %90'ını
karşılamakta, genetik çeşitlilik açısından
dünyanın en zengin ülkesi konumundadır. Üretim alanlarının
ve üretimin %80'i Muğla'dan karşılanmaktadır. Ortalama
20-25 bin ton bal üretilen Muğla ilimizde bal üretilmediği
yıllarda ihracatımız sıfıra düşmektedir.
Muğla'da daha fazla üretim sahası oluşturulabilecek potansiyel
vardır. Ancak bu potansiyeli harekete geçirecek çalışma bu güne
kadar yapılamamıştır. Maalesef bugün Muğla ilimizdeki
üreticilerimiz kendi ürün ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz
duruma gelmişlerdir.
Muğla'da kırsalda yaşayan 5000 ailenin geçimini
sağlayan arıcılık bugün bitme noktasına
gelmiştir. 2007 yılında küresel iklim değişikliği
nedenine dayalı olarak Muğla ilinde kayda değer bal üretimi
yapılamamıştır. Açlığa dayalı olarak
arı ölümleri başlamıştır. Üreticiler şu ana kadar
%20 oranında arılarını boşaltmışlardır.
Kışlatma faaliyetleri sonucunda arı ölümlerinin 2-3 kat daha
fazla artmasından endişe edilmektedir. Büyük mağduriyet
yaşayan arıcılarımız tek başlarına ayakta
durma mücadelesi vermektedirler.
Bu tabloda sağlıklı üretim yapılması ve
uluslar arası pazarlarda söz sahibi olmamız gün geçtikçe
zorlaşmaktadır.
Arıcılıkta ve bal pazarlamasında yaşanan
sıkıntıları ortadan kaldırmaya yönelik çözüm
önerilerini geliştirmek amacıyla Anayasamızın 98. ve Meclis
İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Ali Arslan (Muğla)
2) Şevket Köse (Adıyaman)
3) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
4) Hulusi Güvel (Adana)
5) İsa Gök (Mersin)
6) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
7) Turgut Dibek (Kırklareli)
8) Rahmi Güner (Ordu)
9) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
10) Ahmet Ersin (İzmir)
11) Tekin Bingöl (Ankara)
12) Sacid Yıldız (İstanbul)
13) Ahmet Küçük (Çanakkale)
14) Orhan Ziya Diren (Tokat)
15) Faik Öztrak (Tekirdağ)
16) Fevzi Topuz (Muğla)
17) Vahap Seçer (Mersin)
18) Çetin Soysal (Isparta)
19) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
20) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
21) Muharrem İnce (Yalova)
22) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
23) Abdulaziz Yazar (Hatay)
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum.
3.- Isparta Milletvekili Mevlüt
Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki göllerin çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Isparta ili sınırları içerisinde yer alan ve Göller
Bölgesi'nin en büyük doğal zenginliklerinin başında gelen;
ayrıca balıkçılık, sulama ve enerji üretimi
bakımından da son derece büyük önem taşıyan Eğirdir
Gölü, Hoyran Gölü, Kovada Gölü ve Beyşehir Gölleri'nin günümüzde ortak
acil çözüm gerektiren kirlilik nedenlerinin ve buna bağlı olarak
çevresel etkilerinin araştırılması ve çözüm
yollarının bulunması amacıyla Anayasa'nın 98 inci
maddesi ve İç tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir
"Meclis Araştırması" açılmasını
saygılarımla arz ederim.
1) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
2) Gürol Ergin (Muğla)
3) Atila Emek (Antalya)
4) Ahmet Ersin (İzmir)
5) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
6) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
7) Rahmi Güner (Ordu)
8) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
9) Bülent Baratalı (İzmir)
10) İsa Gök (Mersin)
11) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
12) Tekin Bingöl (Ankara)
13) Turgut Dibek (Kırklareli)
14) Hulusi Güvel (Adana)
15) Sacid Yıldız (İstanbul)
16) Ali Oksal (Mersin)
17) Faik Öztrak (Tekirdağ)
18) Ahmet Küçük (Çanakkale)
19) Orhan Ziya Diren (Tokat)
20) Fevzi Topuz (Muğla)
21) Ali Arslan (Muğla)
22) Vahap Seçer (Mersin)
23) Çetin Soysal (
İstanbul)
24) Muharrem ince (Yalova)
25) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
26) Abdulaziz Yazar (Hatay)
Gerekçe:
Eğirdir Gölü'nün kuzey tarafına doğru hoyran
boğazıyla ayrılan ve daha küçük bir alanı kaplayan
kısmı Hoyran Gölü; güneyde kalan büyük kısmı potansiyel
içme suyuna sahip Eğirdir Gölü olarak adlandırılır ve
Türkiye'nin 4. büyük gölüdür. Gölün Can Ada ve Yeşilada isimli 2
adacığı vardır. Bu büyük göl
Beyşehir Gölü ise, Türkiye'nin üçüncü büyük gölüdür Büyük bir
bölümü Konya İli'nde yer alan Beyşehir Gölü'nün 1/7'si Isparta
İl sınırlarında bulunmaktadır. Küçük bir paya sahip
olsa da Gölün bu Isparta'da kalan kısmı çevresinde birçok köy
bulunmakta olup köy halkının geçim kaynağı Beyşehir
Gölünden balıkçılıktır.
Eğirdir ve Beyşehir Gölleri'nin doğal
yapıları dikkate alınmaksızın uygun olmayan ve sadece
ekonomik kazanç göz önünde tutularak; 8-10 yıl gelir getiren balıklar
(Sudak, Çin Sazanı ve Gümüş Balığı) göle
bırakılmıştır. Bu durum göllerin doğal canlı
yapısını büyük oranda yok etmiştir. Yıllar önce
göllere atılan Sudak Balığı'nın
yarattığı sorun bir örnek iken 2003 yılında Gümüş
Balığı'nın atılması aynı hatanın
tekrarı olmuştur. Birbiri ile uyum sağlamayan balık
türlerinin bir araya getirilmesi örneğin Gümüş
Balığı'nın diğer balık türlerinin larvalarından
beslenmesi ve bu balıkların türlerini yok etmesi sonucu bu göllerden
balıkçılıkla geçinen yöre halkı da mağdur
olmuştur. Öyle ki; Beyşehir Gölü avlak sahasının kira
bedelini yöre halkı ödeyemez hale gelmiştir. 1952 yılından
günümüze kadar olan dönemde Sıraz, Dudaklı Balık, Eğrez,
Sazan, Ot Balığı ve 77-85 yılları arasında ciddi
bir ihracat geliri getirmiş olan Kerevit artık bu göllerde var
olmamakta ya da yok denecek kadar azdır. Bunun tek sebebi ise bilinçsizce
yapılan balık üretimidir.
Diğer önemli bir sorun tarımsal alanların
tamamına yakını "vahşi sulama" olarak
adlandırılan salma sulama sistemi ile sulanmasıdır. Oysa
damla sulama sistemi ve göllerin çevresinde daha az su ihtiyacı olacak
fide ve fidanların dikimi ile alınabilecek ve uygulaması basit
önlemler büyük fayda sağlayacaktır.
Göllerimiz her türlü atık bırakma yeri olarak
görülmektedir. Evsel, tarımsal, endüstriyel atıklar sözde
arıtılarak bu alanlara bırakılmaktadır. Arıtma
Sistemlerinin var olması yeterli değildir. Aynı zamanda
arıtma sistemlerinin günün koşullarına göre düzenlenmesi,
yenilenmesi ve çalıştırılması gerekmektedir.
Soğuk hava ünitelerinin temizlik dönemleri Mayıs-Eylül ayları
arasındadır. Bu dönemlerde göl ve kanallarda kitleler halinde
balık ve diğer su canlıları ölümleri belirlenmiştir.
Göllerin kıyı çizgilerinin hala ihlal edilmesi, göl
kenarlarının işgali diğer önemli bir faktördür. Çünkü
göllerde dolgu alanları oluşturarak tarım alanları,
yerleşim ve endüstri alanları elde edildikçe göllerdeki kirlilik
artmaktadır.
Uzmanlardan alınan bilgilere göre göllerin kirliliğinde
özellikle Eğirdir Hoyran Gölünde kullanılan nitratlı gübreler
ve zehirli ilaçlar ilk sırada yer almaktadır. Bu durum insan ve
diğer canlı türlerinin yaşamını tehlikeye
attığı gibi göllerde otlanmayı da
arttırmıştır. Özellikle mavi ve yeşil alglerin
çoğalması ayrı bir tehdit yaratmaktadır. Bu otlanma en
kısa zamanda temizlenmeli hatta göller etrafında ise
ağaçlandırmaya gidilmeli ve ağır metalleri emen türdeki
bitki örtüsü setler halinde gölleri çevrelemelidir. Isparta İlinin sahip
olduğu bu göller çok iyi içme su kaynaklarıdır aynı
zamanda. Ancak kirliliğin bu şekilde devam etmesi durumunda özellikle
Eğirdir gibi değerli içme su kaynaklarımız yakın bir
gelecekte yok olup gidecektir. Bununla ilgili 4 Eylül 1988 tarihinde ve 19919
sayı ile Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği Resmi Gazete'de
yayımlanmış ve bu göllerin nasıl korunacağı
burada açık, net bir şekilde belirtilmiştir. Günümüzde bu yönetmeliğin
20 yıldan bu yana uygulanmaması göllerimizin bu hale gelmesinde en
önemli faktördür.
Yukarıda belirtilen sorunlar çözümü olan gerekli sağduyu
ile üstesinden gelinebilecek sorunlardır. Öncelikle yaşam
kaynağı olan; yöre halkının geçiminde önemli rol oynayan;
Kovada I ve II Hidroelektrik Santralleri ile enerji üretimini sağlayan;
tarımsal alanda sulamada fayda sağlayan ve turizm açısından
bölge ekonomisine katkıda bulunan göllerimizin yukarıda detaylı
bir şekilde belirtilen sorunlarına acil bir şekilde çözüm
bulabilmek ve daha kötü bir hale gelmeden biran önce tedbir almak; yetkilileri
harekete geçirmek için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması
yerinde olacaktır.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının üç tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
İlk tezkereyi okutuyorum:
B) Tezkereler
1.- İsrail Parlamentosu ve
Filistin Yasama Konseyi Dışişleri Komisyonları
Başkanları tarafından davet edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu heyetinin davete icabet etmesine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/267)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
İsrail Parlamentosu ve Filistin Yasama Konseyi
Dışişleri Komisyonları Başkanları, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu heyetini İsrail ve
Filistine davet etmektedirler.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 Sayılı Kanunun 6 ncı Maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Tezkereyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Köksal Toptanın, Mısır Halk Meclisi
Başkanı Fethi Sururun davetine icabetle, beraberinde Parlamento
heyetiyle Mısıra resmî ziyarette bulunmasına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/268)
15 Ocak 2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal
Toptanın, İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği
(İKÖPAB) V. Konferansı nedeniyle Mısır Halk Meclisi
Başkanı Fethi Sururun davetine icabetle, beraberinde bir Parlamento
heyetiyle, Mısıra resmi ziyarette bulunması hususu Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında 3620 Sayılı Kanunun 6. Maddesi uyarınca Genel
Kurulun tasviplerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Tezkereyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Tezkere
kabul edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
3.- Slovenya Parlamentosu Çevre ve
Geniş Alanlar Ekonomisi Komitesi Başkanlığı
tarafından davet edilen Kütahya Milletvekili TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy ile
Ankara Milletvekili Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalganın
davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/269)
16 Ocak 2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Slovenya Dönem Başkanlığı çerçevesinde,
Slovenya Parlamentosu Çevre ve Geniş Alanlar Ekonomisi Komitesi
Başkanlığı tarafından, Enerji ve Çevre Komisyonu
Başkanları için Slovenyanın başkenti Ljubljanada 20-21
Ocak 2008 tarihlerinde düzenlenecek toplantıya Kütahya Milletvekili TBMM
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu
Başkanı Soner Aksoy ile Ankara Milletvekili Çevre Komisyonu
Başkanı Sayın Nazmi Haluk Özdalga davet edilmektedirler.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanunun 9uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Nevzat
Pakdil
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Vekili
BAŞKAN Tezkereyi kabul edenler
Etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın Milletvekilleri, gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Temel Ceza Kanunlarına Uyum
Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
VI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Temel Ceza Kanunlarına
Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (Temel
Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı) ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/335) (S. Sayısı: 56)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.23
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.29
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 51inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
1inci sırada yer alan, Temel Ceza Kanunlarına Uyum
Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
1.- Temel Ceza Kanunlarına
Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı) ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/335) (S. Sayısı: 56) (x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Yirminci bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
Yirminci bölüm 571inci madde ile 600üncü maddeleri
kapsamaktadır.
Yirminci bölüm üzerinde söz isteyen; gruplar adına ilk söz,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Balıkesir Milletvekili Sayın
Ergün Aydoğana aittir.
Buyurun Sayın Aydoğan. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakika.
CHP GRUBU ADINA ERGÜN AYDOĞAN (Balıkesir) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun
tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Kültür, tüketilerek biriktirilen tek olgudur. Kültürümüzün
geliştirilerek sürdürülmesi, kültür ihraç eden bir ülke olmamız ile
mümkündür. 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve
Girişimleri Teşvik Kanunu 22nci Parlamento Döneminde uzlaşma
ile çıkmış bir kanundur. Kültür yatırımlarının
devlet tarafından teşvik edilmesi, ülkemizin kalkınmasına
ve tanıtılmasına hizmet edecektir.
Amerikayı ayakta tutan en önemli sektörlerden birisi sinema
sektörüdür. Türkiyenin de özellikle sinema sektörüne destek vermesi,
Türkiyenin sinema filmi ithal eden bir ülke konumundan çıkması,
izleyici sayısının artırılması, Türkiyenin
tanıtımı açısından önümüzde duran hedeflerden birisi
olmalıdır. Ancak, AKP döneminde bu yönde yasal düzenlemeler
yapılmasına rağmen, Kültür Yatırımları ve
Girişimleri Teşvik Kanunu, Sinema Filmlerinin
Sınıflandırılması ve Desteklenmesi Hakkında
Kanun, yine aynı şekilde 5846 sayılı Fikir ve Sanat
Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
gibi birçok değişikliklere rağmen, uygulamada sorunlar
yaşadığımız bir dönem olmuştur. Örneğin,
özel tiyatrolara verilen devlet desteğinin bir dönem için
kaldırılması gibi. Türkiye'nin tiyatro duayeni Yıldız
Kenter, özel tiyatrolara verilen devlet desteğinin
kaldırıldığı dönemde tek kelimeyle Utanıyorum.
değerlendirmesi yapmıştır.
Kanun yapma tekniği açısından bir noktayı da
vurgulamayı faydalı görüyorum. Özel tiyatrolara devlet desteği
veren kanun, Seyahat Acentaları Birliği Kanun
Tasarısının içinde görüşülmüştür. Bu bile, sinemaya,
tiyatroya verilen önemi göstermesi bakımından önemlidir.
Bir diğer nokta, Avrupa sinemasının
yaşatılması için ortak yapımlara, dağıtıma
ve sinema salonlarına destek sağlayan Euroimageın Türk
filmlerine de desteğinin sağlanmasında başarılı
çalışmalar yürütmüş olan bürokratın, AKP
İktidarında görevinden alınması üzüntü vericidir. Bir
milletvekili olarak merak ediyorum, başarılı
çalışmalara imza atan bürokratın görevinden
alınmasından sonra kaç Türk filmi Euroimage desteği
alabilmiştir?
Bir taraftan Hükûmet Eylem Planında özel sektörün kültürel
ve sanatsal faaliyetlerinin artırılması için
çalışmalar yapacağını vaat ederken, diğer tarafta
dünya çapında ünlü sanatçılarımızın destek taleplerini
reddetmiştir. Yine, aynı şekilde turizm gelirlerinin
artırılması konusunda Sayın Bakan iyi niyetli çalışmaları
yürütürken, Türkiye'nin tanıtımına hizmet edecek kültür
yatırımları devlet desteğinden mahrum edilmektedir.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; kültür,
yaşam, ekonomi, demokrasi bir bütündür. Kültür
varlıklarımız, tarihî ve doğal mirasımız
aşındırılarak, yıpratılarak, yok edilerek
ekonomik kalkınma sağlanamaz. Antalya-Belekte golf alanları
için 100 binden fazla ağacını kesen bir ülke doğal
mirasına sahip çıkan bir ülke olamaz. Yine, aynı şekilde
Sultan Ahmette inşa edilen bir otelin, tarihî dokuya zarar vermesi kabul edilemez.
AKP Hükûmeti, iktidara geldiği günden bugüne, yine yasa ve
yönetmeliklerde yapılan değişikliklerde madenciliğin
önündeki engelleri kaldırma ifadesiyle, tarihî ve kültürel mirası,
ormanları, tarım alanlarını, kıyıları, sulak
alanları, meraları yok etme yönünde önemli adımlar
atmaktadır. Siyasi iktidarın bu yöndeki girişimlerinin
sonucunda, doğal, tarihî ve kültürel varlıklar yok edilmektedir.
Bunun görünen yüzü, şimdi de Balıkesir ve Çanakkale illerimiz
içerisinde yer alan Biga Yarımadası ve özellikle de Kaz
Dağlarıdır. Başta Kaz Dağları olmak üzere,
Türkiyeyi hafriyat alanına ve kimyasal çöplüğe dönüştürecek
uygulamalardan vazgeçilmelidir. Doğal, tarihî ve kültürel
varlıklarımız yok edilmemelidir.
Bu kanun tasarısıyla, Kültür Yatırımları
ve Girişimlerini Teşvik Kanunu kapsamında destek alan işletmecilerin
uymak zorunda olduğu düzenleyici işlemlere uymaması hâlinde
uygulanacak yaptırımlar düzenlenmektedir. Burada dikkat çekici bir
nokta, değerli arkadaşlar, idari para cezalarının 2 bin
Türk lirası ve 3 bin Türk lirası olduğu ifade edilmektedir. Bizim
şu anda kullanmakta olduğumuz para birimi yeni Türk
lirasıdır. Cezanın, YTL olarak mı yoksa TL olarak mı
ifade edilmesi gerekmektedir? Dünden beri, bazı
arkadaşlarımız cezaların TL, bazı
arkadaşlarımız YTL olduğunu söylemekte. Oysa, bugün
üzerinde çalıştığımız kanun çıkmak üzere ve
şu anda biz YTL kullanıyoruz. Burada da bir ayrıntıya
ihtiyaç var diye düşünüyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın
Başbakan İspanyaya her ziyaretinde bir bomba patlatmaktadır. Bu
seferki bomba, bir itiraf bombasıdır. Türbanın siyasal simge
olarak kullanıldığını kabul etmiş
bulunmaktadır. Hangi kültür yatırımını teşvik
ederseniz edin, Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının, özellikle
yurt dışında yaptığı bu açıklamalar,
Türkiyenin kötü tanıtılmasıdır. Türkiyeyi iyi
tanıtamadığınız ve iyi yönetemediğiniz sürece,
Türkiyedeki turist sayısını ve turizm gelirlerini
artırmanız mümkün değildir. Türkiyeyi kötü yönetiyorsunuz.
Bakın, size bir örnek daha: 5174 sayılı Kanunun
81inci maddesinin on üçüncü fıkrası şöyle der: Oda, borsa ve
Birlik organlarının seçimlerinde siyasi partiler, sendikalar ve
sendika üst kuruluşları aday gösteremezler ve belirli adayların
leh ve aleyhlerinde faaliyette bulunamazlar ve propaganda yapamazlar. Bu hükme
aykırı davrananlar altı aya kadar hapis veya adli para
cezasıyla cezalandırılır. Burada böyle bir hüküm varken,
diğer taraftan özerk kurumları ele geçirme operasyonları
yapıyorsunuz. TÜBİTAK ile başladınız,
FİSKOBİRLİK ile devam ettiniz, TESK ile devam etmek istediniz.
Türkiye Futbol Federasyonuna müdahale etmek istediniz. Meclis Genel Kurulunda,
seçimin yapılıp yapılmayacağına ve seçimin hangi
tarihte yapılacağına dair kanun çıkardınız.
Mahkemeleri uğraştırdınız. Federasyonda yönetim
kaosuna sebep oldunuz. Bugün, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu
yapılıyor. Şimdi, bütün bunlar getirmek istediğimiz
düzenlemeler ile örtüşüyor mu?
Değerli arkadaşlar, bu, biraz önce de söylediğimiz
gibi, bütün sendika, sivil toplum örgütü kuruluşlar üzerinde
iktidarın ele geçirme, egemen olma anlayışını, ne
yazık ki, görüyoruz. Demokrasi tek seslilik değildir.
Değerli arkadaşlarım, demokratik ülkelerde hiçbir
hükûmet yönetimi kendisinde olmayan kurumları ele geçirmek için kanun
çıkarmaz, operasyon yapmaz. Hukuki olarak bu yönde bir düzenleme
yapıyoruz. Ama, Hükûmetin kurumları fethetme, ele geçirme
mantığı nedeniyle fiilî olarak işletilmeyecek olan bir
kanun olarak çıkarıyoruz.
Değerli arkadaşlarım, burada, çıkarmakta
olduğumuz bu kanunlarla ilgili, iktidarın bütün kurum ve
kuruluşları ele geçirmeye çalıştığını,
kendi anlayışında yönlendirmeye
çalıştığını görüyoruz. O nedenle, demokrasinin
tek sesli de olmadığını, demokrasinin bir çoğunluk,
çoğunluğa dayalı bir demokrasi olmadığını
bilmemiz gerekiyor.
Yine, burada, biraz önce de ifade edildiği gibi, bizi de
doğrudan ilgilendiren, Kaz Dağlarını doğrudan
ilgilendiren maden çalışmalarının gözden geçirilmesi
gerektiği, özellikle tarihî, mitolojik değeri olan, termal turizmi
olan, doğal kaynakları olan, denizi, yer altı sularıyla Kaz
Dağlarının, çıkarılacak madenlere feda edilmemesi
gerektiğini; Kaz Dağlarının yer üstü zenginliklerinin yer
altı zenginliklerinden çok daha önemli olduğunu, madeni bir dönem
alabileceğimizi, ama o doğal zenginlikleri tarih boyunca
korumamız gerektiğini ve sahip çıkmamız gerektiğini
sizlere ifade ediyor, bu konuda Meclisin ve sizlerin desteğini bekliyor,
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Aydoğan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut.
Sayın Bulut, buyurun efendim.
MHP GRUBU ADINA AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Temel Ceza Kanunlarına
Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine partim adına,
grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yapılan değişiklikler kapsamında 5224
sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve
Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında
Kanunla ilgili bölümde, Türk filmciliğinin,
sinemacılığının sorunlar yumağı hâline dönen
problemlerini sizlere kısaca ifade etmek istiyorum.
Telif haklarında büyük boşluklar bulunmaktadır.
Senaristlerin ellerindeki senaryolar birilerince alınmakta, bazı
konular çıkartılıp değiştirilmekte, esinlenme
adı altında yeniden servise konmaktadır. Bu bir suçtur, ama
cezalarda bunun karşılığı yeterince yer almamaktadır.
Devlet ve yerel kaynaklarla filmlerin desteklenmesinde kaynakların doğru
kullanıldığını düşünemiyoruz. Bu anlamda, Türk
kültürünü, Türk milletinin örf, âdet, gelenek, görenek, yaşantı
biçimlerini değerlendirmeksizin, bu değerlerimizi
tartışmaya bile açan konulara, zaman içerisinde bu kaynakların
harcandığını, maalesef, gördük. Kültür
Bakanlığımız, bu sektörde dev projelere, yani bir Dede
Korkut Destanına, bir Ergenekon Destanına, bir Manas
Destanına, dünya çapında böyle olacak, gerekirse
tanıtımın yanında ülkeye para da kazandıracak, kendi
kültürümüzü dünyaya tanıtacak projelere destek olmalıdır. Biz,
büyük başbuğlarımız Cengiz Hanları, Atillaları
yabancıların çevirdiği filmlerden görmekte, öğrenmekteyiz,
seyretmekteyiz.
Sinemacıların çalışma,
çalıştırılma ortamları konusundaki düzenlemeler çok
yetersizdir. Firmalar, iş gücünü neredeyse köle gibi
çalıştırıyorlar, hiçbir sosyal güvenlik imkânı
sunmuyorlar. Gelecek kaygısı olmadan çalışmak, neredeyse,
sektörde imkânsız. Türk filmciliğinin desteklenmesi için 6183 amme
alacakları konusunda teminat mektubu kapsamında kültür eserlerinin de
teminat mektubu olarak kabul edilmesi sektör mensuplarınca istenmektedir.
Telif haklarında 1995 öncesi-1995 sonrası yapımcı
ayrımı kaldırılmalıdır. Sinema salonlarından
alınıp Maliye Bakanlığında biriktirilen rüsum
bedelleri Maliye Bakanlığından Kültür ve Turizm
Bakanlığına devredilmelidir. Kültür
Bakanlığının sinema filmlerini destekleme ödeneklerinin
yetersizliği yine görülmektedir. Bu bakımdan, nitelikli filmleri
kazanmak adına Bakanlığın ciddi desteği
şarttır.
Değerli milletvekilleri, 5188 sayılı Özel Güvenlik
Hizmetlerine Dair Yasada belirtilen konu şu:
kamu güvenliğinin
tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine
getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemektir. Tanımdan da
anlaşılacağı üzere özel güvenlik şirketleri kamu
hizmetlerini tamamlayıcı niteliktedir.
Türkiye'de özel güvenlik hadisesinde, gerek güvenliği
sağlamakla ilgili şirketler gerekse bu şirketlere eleman
yetiştiren okullar noktasında büyük sorunlar vardır.
Değerli milletvekilleri, sayı itibarıyla, beş
yüzün üzerinde açılan okul ve sekiz yüzün üzerinde de güvenlik
şirketi bulunmaktadır. Bu okulların çeşitli sorunları
var. Diyelim şunlardan bir tanesi: Polis Akademisi Döner Sermayesine,
Saymanlığına yatırılması gereken özel güvenlik
sınav harçlarının tahsilatı konusunda, zamanın
darlığı sebebiyle öğrenciler sınav hakkını
kaybetmektedirler, bunun uzatılması gerekir. Diğer taraftan,
sürücü kurslarında beş sınav hakkı olduğu halde, özel
güvenlik okullarında dört sınav hakkı vardır. Bu da onunla
eşit seviyeye ulaşmalı, beş sınav hakkı
olmalıdır.
Sürücü kurslarında yüzde 8 KDV alınırken, özel
güvenlik okullarında alınan yüzde 18lik KDV yüzde 8e indirilmeli,
yüzde 10luk pay hizmet satan şirketlerden alınmalıdır.
Diğer taraftan, Millî Eğitim Bakanlığı
sürücü kurslarının denetimini yapmaktadır. Aynı
şekilde güvenlik okullarının denetimi de Millî Eğitim
Bakanlığına verilmelidir. Ancak güvenlik şirketlerinin
denetimi İçişleri Bakanlığı tarafından
yapılabilir.
Değerli milletvekilleri, gelelim konunun en önemli bölümüne:
Dikkatlerinizi çekiyorum, bir ülkenin güvenliği, o ülkenin millî
kurumlarınca sağlanır. AKP Hükûmeti, en stratejik
kurumlarımızı özelleştirme adı altında
yabancılaştırdı, yani PETKİM, TÜPRAŞ, Telekom,
limanlar. Daha sonra bu kurumların güvenliği özel güvenlik
kurumlarına, şirketlerine verildi. Sicili temiz asker ve polis
emeklileri özel güvenlik şirketleri kurdular.
Değerli milletvekilleri, özel güvenlik şirketini
kurmanın maliyeti 14 bin liradır. Ankarada AKPnin eski İl
Başkan Yardımcısı Hasan Gazi Özer Beyin sahibi olduğu
DAK Güvenlik, Telekomun, TOBBun ve AKP Genel Merkezinin güvenliğini
sağlamaktadır. Bu kurumu, 14 bin liraya kurmuş olduğu bu
kurumu Securitas isimli İspanyol şirketine 2,7 milyon dolara
satmıştır. Kişi başına kârı çok az
olduğu hâlde, bu sektörü İspanyolların,
Hollandalıların, yani yabancıların Türkiyede bu sektöre
göz dikip böylesine iştahlı bir şekilde satın
almalarının sebepleri ne olabilir acaba? Lütfen düşününüz bunu.
Değerli milletvekilleri, diğer taraftan MET Grup
İstanbul Ticaret Odasının güvenliğini almış
durumda. Securitas isimli şirket hem Türk Telekomun, TOBBun
güvenliğini sağlayan DAKı alıyor, ondan sonra da İTO
ihalesini alan MET Grubu satın alıyor. Topluyor bu şirketleri.
Yani, Türkiyede iktidardan da belki güç alarak veyahut da kendi güçleriyle,
imkânlarıyla, pazarlık gücüyle almış oldukları bu
ihaleleri alan büyük şirketleri Securitas topluyor efendim. Esenler
Otogarını, Metro City gibi merkezlerin güvenliğini
sağlayan Kare Güvenliği de Securitas satın aldı. Grup 4
isimli bir yabancı şirket yine Pentagon elektroniğin
güvenliğini sağlıyor. Türk vatandaşı Joseph
Venturanın Müdürü olduğu bu yabancı şirket
İstanbuldaki tüm silahlı para nakil işlemlerini yapıyor.
Yahudilerin sahip olduğu Pronet ilk kurulduğu günden beri Türkiyede
yaşayan Yahudi vatandaşlarımızın güvenliğini
sağlıyor. Bir denizci emekli albayın kurduğu Etkin
adlı güvenlik şirketi, ISS adlı bir şirkete satılmak
üzere. Bu Securitasın MET Grubu ile Etkin Grup, Denizcilik
Müsteşarlığı tarafından uluslararası liman
alanları ve tekne güvenliği belgesi aldılar. Niye aldılar
bu belgeyi? Yabancılara satılacak olan limanların yarın
bunlar güvenliğini sağlayacaklar.
Değerli milletvekilleri, havaalanlarının
güvenliğini Tepe Güvenlik şirketi yapıyor. Yabancılar
bununla da pazarlık hâlindeler, orayı almaya
çalışıyorlar. Yabancılar Türkiyede bütün liman,
havaalanı, banka, şirket, baraj, garaj, santral, fabrika ne varsa
buraları satın alıp, buraların güvenliklerini sağlayan
şirketleri satın alıyorlar. Bu kurumlarda çalışan
personel sekiz saat görev yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlar mısınız lütfen.
AHMET DURAN BULUT (Devamla) Bu kurumlarda görev yapan görevliler
sekiz saat görev yapıyor. Dışında kalan zamanda,
Türkiyenin Telekomu, güvenliği, ticaret odalarının, TOBBun,
yani şirketlerimizin bütün güvenlikleri yabancılara teslim
edilmiş durumda. Havaalanlarında Türkiyeye girenler, limanlarda
Türkiyeye inen mallar, Türkiyeye giren çıkan, uçan kaçan yabancıların
kontrolünde. Para kazanmadıkları bu sektöre neden giriyorlar? Çünkü,
bu bilgiye sahip olacak, yarın bu bilgiyi satacaklar.
Güvenliğimizi sağlama noktasında biz, yeri
geldiğinde güvenliğimizi sağlarız değerli AKPli
milletvekilleri. Bize güvenmeyin. Siz güvenliğinizi eğer Securitasa
teslim ediyorsanız vay memleketin haline diyor, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bulut.
Şahısları adına, Ordu Milletvekili Sayın
Mustafa Hamarat.
Buyurun Sayın Hamarat. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA HAMARAT (Ordu) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa tasarısının
yirminci bölümüyle ilgili şahsım adına söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğimiz gibi, toplumsal ilişkileri düzenleyen
kurallar içerisinde hukuk kurallarını diğer kurallardan
ayıran en önemli özellik yaptırıma bağlanmış
olmasıdır. Maddi yaptırımla desteklenmemiş olan hukuk
kuralı ya ölü doğmuş olur ya da sonra uygulama
imkânını kaybetmiş olur.
Yakın zamanda ceza hukukunda değişiklik
yapılarak, temel ceza sistemimizde kavramsal olarak
değişiklikler olduğunu hepimiz biliyoruz. Temel ceza sisteminde
yapılan bu değişiklikle, çeşitli kanunlarda yer alan ceza
hükümleri arasında, yani tali ceza sistemimiz arasında hem kavramsal
hem de para cezaları açısından rakamsal bir uyuşmazlık
ortaya çıkmıştır. Bu, uygun olmayan kavramsal ve rakamsal
durumun ortadan kaldırılması için çok teferruatlı bir
değişiklik çalışması yapılmış, şu
anda görüşmekte olduğumuz altı yüz elli bir maddelik bu titiz
çalışma ortaya konmuş. Bu çalışmada geçen dönem
milletvekillerimizin ve Adalet Komisyonumuzun, Adalet Komisyonuna gelmeden önce
de bürokrasimizde görev alan uzman hocalarımızın ve
bürokratlarımızın büyük emeği geçmiştir, onlara
huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Bu düzenlemeyle Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda,
Optisyenlik Hakkında Kanunda, Hayvanları Koruma Kanununda,
Tarımsal Üretici Birlikleri Kanununda, Sinema Filmlerinin
Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile
Desteklenmesi Hakkında Kanunda, Kültür Yatırımları ve
Girişimlerini Teşvik Kanununda birtakım değişiklikler
getirilmektedir. Yine Dernekler Kanununda ve Odalar ve Borsalar Birliği
Kanununda değişiklikler getirilmektedir. Bu
değişikliklerin genel mahiyeti, kavramlar arasındaki ortaya
çıkan, ceza isimlendirmelerinde ortaya çıkan uyumsuzluğun
giderilmesidir.
Bu çalışmamızın Türk hukuk sistemine büyük bir
hizmet olacağı kanaatindeyim. Bu nedenle zaten Genel Kurulumuzda da
oy birliğiyle çıkmaktadır. Yapılan değişiklik
önergeleri de yine birlikte verilmektedir. Çok güzel bir çalışma
ortamında Türk hukuk sistemimizde bu güzel hizmeti hep beraber
yapmaktayız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Hamarat.
Şahısları adına ikinci söz, Aksaray
Milletvekili Sayın İlknur İnceöze aittir.
Buyurun Sayın İnceöz. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 571 ve 600üncü maddelerini içeren yirminci bölümü
üzerine şahsım adına söz almış bulunuyor, bu vesileyle
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insanın
olduğu her yerde toplumun düzeninin sağlanması, kişi hak ve
özgürlüklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla insanlar başta
toplumsal, siyasal, ekonomik alanlar olmak üzere hayatın her alanıyla
ilgili pek çok düzenlemeler yapmışlardır. Böylece
toplumların ve insanlığın adalet ve güven, barış
içinde yaşamasına çalışmışlardır. Ancak
hepimizin de bildiği gibi, yine insanın olduğu her yerde
değişimin olması da kaçınılmazdır. Bu nedenle,
yapılan düzenlemeler gelişen, değişen, şartlara göre
yeniden belirlenmiş, zamana uygun hukuk teorileri uygulamaya
konulmuştur. Bu değişimlerin bir sonucu olarak da ceza
kanunlarında pozitif teoriler etkili olmaya
başlamıştır. Birinci ve ikinci dünya savaşı
arasındaki dönemde ise temel ceza kanunlarını
tamamlayıcı, sosyal ve ekonomik alanlara ilişkin ceza
hükümlerini içeren pek çok özel yasa çıkarılması yolu takip
edilmiştir.
Hukuk devleti ve hümanizm ilkeleri çerçevesinde çağdaş
normlara uygun hukuk sistemini oluşturmak her hükûmetin asli görevidir. Bu
amaçla Hükûmetimizce hazırlanan bu yasa tasarısı ile temel ceza
kanunu prensiplerine aykırılık teşkil eden yüz
yetmişten fazla kanun değiştirilmiş ve böylece kanunlar
arasında ikiliklerin önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi
tasarının yirminci bölümünde yapılan değişikliklerin
neler olduğu hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.
Tasarının yirminci bölümünde 5174 sayılı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 76,
81 ve 83üncü maddeleri değiştirilerek Temel Ceza Kanunumuza uyumu
sağlanmıştır. Tasarının 574üncü maddesiyle 5174
sayılı Kanunun 83üncü maddesinin (d) bendiyle oda, borsa ve birlik
organlarının seçimlerinde aday gösteren ve onun
propagandasını yapan siyasilere bir ila üç ay arasında öngörülen
hapis cezası altı aya çıkarılmış, bunun
yanında adli para cezası da öngörülmüştür.
Yine, tasarının 575 ve 576ncı maddesiyle 5179
sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair
Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkındaki
Kanunun bölüm başlığı ve 29 ve 30uncu maddeleri
değiştirilmiştir.
Tasarının 577 ve 583üncü maddeleriyle de 5188
sayılı Kanunun 7nci maddesinin (c), (d), (j) ve (k) bentleri,
10uncu maddenin birinci fıkrasının (d) bendi, ayrıca
aynı Kanunun 19, 20, 21, 23 ve 25inci maddeleri değiştirilmiş
ve bu maddelerin Türk Ceza Kanunuyla çelişkileri ortadan
kaldırılmıştır. 5188 sayılı Özel Güvenlik
Kanununun 10uncu maddesinin (d) bendinde belirtilen özel güvenlik
kuvvetlerinde aranılacak şartlar kısmındaki
ağır hapis cezası ifadesi hapis cezası ifadesiyle
değiştirilmiş, böylece maddenin Türk Ceza Kanununa uyumu
sağlanmıştır. Türk Ceza Yasasında ağır
hapis cezası hukuk sistemimizden kaldırılmış ve hapis
cezaları, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezası olarak
düzenlenmiştir.
Ayrıca, özel güvenlik izni almadan özel güvenlik görevlisi
istihdam edenler ile faaliyet izni almadan özel güvenlik faaliyetinde bulunan
şirket yöneticilerinin hapis cezaları artırılmış
ve para cezaları da adli cezaya çevrilmiştir.
Yine bu tasarıyla 5193 sayılı Optisyenlik
Hakkında Kanunun 14 ve 15inci maddesindeki değişiklikle,
optisyen ünvanına haiz olmadığı halde optisyenlik yapanlara
ve optisyen olduğunu ilan edenlere ve 5193 sayılı Kanunun
hilafına hareket edenlere verilecek idari para cezalarını
düzenlemektedir.
Tasarıyla 5224 sayılı Sinema Filmlerinin
Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile
Desteklenmesi Hakkındaki Kanunun, 5225 sayılı Kültür
Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanununun
bazı maddeleri ile 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun
28inci maddesinde hayvanları korumak adına önemli idari para
cezalarını getirmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime
burada son verirken, bu tasarının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini
temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın İnceöz.
Sayın milletvekilleri, bölüm üzerindeki konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi, soru-cevap işlemine başlıyoruz.
Buyurun Sayın Tütüncü.
ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Aracılığınızla Sayın Bakana iki
sorum olacak. Birincisi, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğiyle ilgili. Bilindiği gibi, bu kesimin sosyal güvenlikleri
Sosyal Sigortalar Yasasındaki geçici 20nci madde çerçevesinde kurulan
sandıklar tarafından düzenleniyordu. Şimdi, yeni düzenlemeyle bu
sandıklar bir yere aktarılacak. Yeni düzenleme konusunda acaba bir
bilgi vermek mümkün müdür? Bu bir.
İkincisi, bu konuyla ilgili, bu sandıkların mali
durumları hakkında bilgi rica edeceğim.
İkinci sorum Sayın Başkan: Bu 5188 sayılı
Yasanın -ki, özel güvenlik hizmetleriyle ilgilidir- 21inci maddesinde
belirtilen özel güvenlik mali sorumluluk sigortası yaptırmadan özel
güvenlik görevlisi istihdam eden kişi, kurum, kuruluş ve
şirketlerin şimdiye kadar sayısı nedir ve bunlara
şimdiye kadar ödenen, daha doğrusu getirilen yaptırım,
uygulanan müeyyide nedir? Bu çerçevede yanıt rica edeceğim.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tütüncü.
Sayın Akkuş
AKİF AKKUŞ (Mersin) Sayın Başkan, Sayın
Bakanım; piyasada gözlükçü olarak bilinen optisyenlerin denetimlerini
yapan yetkili doktorlar genellikle göz mütehassıslarıdır. Bunlar
ayrıca bir optisyenlik eğitimi almakta mıdırlar? Bu konuda
nasıl bir çalışmanız bulunmaktadır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Akkuş.
Başka soru soran yok.
Buyurun Sayın Bakan.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Sayın Başkanım, Sayın Tütüncü 5174 sayılı Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinin kuruluşuyla ilgili Kanunda öngörülen
sandıkla ilgili bir soru sordu. Sayın Tütüncünün bu sorusuna
yazılı olarak cevap vermek durumundayım. Şu anda
sorduğu soruyla ilgili detaylı bir malumat yanımda
bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 2004
yılında, 10 Haziranda çıktı. Bu uygulama ülkemizde
yenidir. Siz, sanıyorum Ne kadar özel güvenlik firması var? Bu özel
güvenlik firmalarında ne kadar özel güvenlik hizmeti gören insan
çalışıyor ve ayrıca 5188 sayılı Özel Güvenlik
Hizmetlerine Dair Yasaya muhalefetten dolayı kaç tane özel güvenlik
görevlisi hakkında cezai işlem yapıldı? diye sordunuz.
Bütün bu sorularla ilgili İçişleri Bakanlığından
alacağım cevabı size yazılı olarak takdim
edeceğim.
Çok teşekkür ederim.
Sayın Akkuş, yine, 22 Haziran 2004 tarihinde
yürürlüğe giren Optisyenlik Hakkında Kanun, bu da yeni bir uygulama,
yani, bu, geçtiğimiz dönem içerisinde çıktı, bu görevi yapacak
kişilerin eğitimiyle ilgili bir soru sordu.
Şimdi Yasanın 3üncü maddesi şöyle diyor:
-Optisyen kimdir?- Optisyenlik alanında en az ön lisans seviyesinde
mesleki eğitim ve öğretim veren yüksek okul mezunu kişiyi
Demek ki bu okuldan mezun olmuşsa kişi, ayrıca bir
eğitim ve kurs almasına ihtiyaç olmadan gerekli yerlere
başvurarak oralardan alacağı izne göre optisyenlik
mesleğini icra edebilecektir.
Sayın Başkanım, cevaplarım bu kadar.
Çok teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, yirminci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, yirminci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde
üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım.
571inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
572nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
573üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
574üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Sayın Başkan
BAŞKAN Pardon
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Sayın Başkanım, maddelerle ilgili önergeler
vardı, imzası yetişmedi herhâlde.
BAŞKAN Hangi maddeler efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) 571de var, 574te var.
BAŞKAN Yetişmedi
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Orada, imzalıyorlar.
Geçti artık ama hiç değilse 574ü oylamazsak o bari
geçsin, yani müşterek önerge.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Bir ara
verilmesi lazım o zaman Sayın Başkanım.
BAŞKAN Beş dakika ara veriyorum birleşime.
Kapanma Saati: 16.05
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.16
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Yaşar
TÜZÜN (Bilecik), Fatoş GÜRKAN (Adana)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 51inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
56 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Tasarının 574üncü maddesi üzerinde bir adet önerge
vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 574 üncü maddesiyle değiştirilen 5174
sayılı Kanunun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının
(d) bendinde geçen milli savunmaya karşı suçlar, devlet
sırlarına karşı suçlar ve casusluk ibaresinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Nihat Ergün Hüseyin Tanrıverdi Rıdvan Yalçın
Kocaeli Manisa Ordu
Veysi
Kaynak Kemal
Anadol
Kahramanmaraş İzmir
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum efendim:
Gerekçe:
Bir suçtan mahkumiyete bağlı hak yoksunlukları
bakımından mevzuattaki hükümler arasında
yeknesaklığı sağlamak amacıyla iş bu
değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda ibare metinden
çıkarılmıştır.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
575inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
576ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
577nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
578inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 578 inci maddesiyle değiştirilen 5188
sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendinde geçen milli savunmaya karşı suçlar, devlet
sırlarına karşı suçlar ve casusluk ibaresinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Nihat Ergün Hüseyin Tanrıverdi Rıdvan Yalçın
Kocaeli Manisa Ordu
Veysi
Kaynak Kemal
Anadol
Kahramanmaraş İzmir
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum efendim:
Gerekçe:
Bir suçtan mahkumiyete bağlı hak yoksunlukları
bakımından mevzuattaki hükümler arasında
yeknesaklığı sağlamak amacıyla iş bu
değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
578inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
579uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
580inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
581inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
582nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
583üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
584üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
585inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
586ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
587nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
588inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
589uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
590ıncı madde üzerinde bir adet önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 590 ıncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Hasip Kaplan Hakkı Suha Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Ali
Koyuncu Rıdvan
Yalçın
Bursa Ordu
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 590ıncı maddesiyle, 5237
sayılı Türk Ceza Kanununda değişiklik
yapılmaktadır. Ancak, söz konusu değişiklik, daha sonra
yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
1 inci maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
591 inci madde üzerinde bir adet önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 sıra sayılı Kanun
Tasarısının 591 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Hakkı Suha
Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Ali
Koyuncu Rıdvan
Yalçın
Bursa Ordu
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 591 inci maddesiyle, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 2 nci maddesiyle
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir
Kabul edilen önergeyle, madde, metinden
çıkarılmıştır.
592nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının
592 nci maddesinin Tasarı metninden çıkarılmasını ve
diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Hasip Kaplan Hakkı Suha
Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Rıdvan
Yalçın Ali
Koyuncu
Ordu Bursa
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 592 nci maddesiyle, 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 4 üncü maddesiyle
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
593üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 593 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Hakkı
Suha Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Rıdvan
Yalçın Ali
Koyuncu
Ordu Bursa
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 593 üncü maddesiyle, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 4 üncü maddesiyle
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
594üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 594 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Hakkı Suha
Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Ali
Koyuncu Rıdvan
Yalçın
Bursa Ordu
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu önergeye?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 594 üncü maddesiyle, 5237 sayılı Türk
Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 7 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
595inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 595 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş
Hasip Kaplan Hakkı Suha Okay
Kayseri Şırnak Ankara
Abdulkerim
Aydemir Oktay Vural
Ağrı İzmir
BAŞKAN Komisyon katılıyorlar mı?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 595 inci maddesiyle, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 8 inci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden çıkarılmıştır.
596ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 596 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Hakkı
Suha Okay
Kayseri Şırnak Ankara
M.
Yılmaz Helvacıoğlu Oktay
Vural
Siirt İzmir
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 596 ncı maddesiyle, 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 10 uncu maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
597nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 597 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hakkı Suha Okay
Kayseri İzmir Ankara
M. Yılmaz
Helvacıoğlu Hasip
Kaplan Cemal
Taşar
Siirt Şırnak Bitlis
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarının 597 nci maddesiyle, 5252 sayılı Türk
Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 12 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden çıkarılmıştır.
598inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 598 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hakkı
Suha Okay
Kayseri İzmir Ankara
Hasip
Kaplan Abdulkerim Aydemir
Şırnak Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarının 598 inci maddesiyle, 5252 sayılı
Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 13 üncü maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
599uncu madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 599 uncu maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip
Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz de katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 599 uncu maddesiyle, 5252
sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanunda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 14 üncü maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda, madde, metinden
çıkarılmıştır.
600üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, yirminci bölümde yer alan maddelerin
oylaması tamamlanmıştır.
Şimdi, yirmi birinci bölümün görüşmelerine
başlıyoruz.
Yirmi birinci bölüm 601inci madde ile 630uncu maddeleri
kapsamaktadır.
Bu bölüm üzerinde söz isteyen, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Mersin Milletvekili Sayın Vahap Seçer.
Buyurun Sayın Seçer. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA VAHAP SEÇER (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
56 sıra sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum
Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının yirmi birinci
bölümü hakkında Grubum Cumhuriyet Halk Partisi adına söz
almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, yirmi birinci bölümde otuz madde var
ve içerisinde on değişik kanun ve bunların çeşitli
maddelerinde yapılan değişiklikler yer alıyor. Kanun
tasarısının 603 ve 604üncü maddesi 5262 sayılı
Organik Tarım Kanununun 12 ve 13üncü maddesinde; 618 ve 619uncu
maddeleri 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk
Kanununun 7 ve 34üncü maddesinde, bu kanun hükümlerine uymayanlara
uygulanacak cezai hükümleri ve kimler tarafından
uygulanacağını düzenleyen değişiklikleri içermektedir.
Değerli milletvekilleri, kimyasala dayalı endüstriyel
tarımın neden olduğu sağlık sorunlarının
endişe verici boyutlara ulaşmasından sonra organik tarım
veya diğer bir anlatımla ekolojik tarım dünyada önem kazanmaya
başlamıştır. Organik tarım, bir aile tarımı,
bir köylü tarımı yani aile işletmelerinin yapmasına uygun
bir tarım türüdür. O anlamda, ülkemizde nüfusun üçte 1 oranının
tarımdan geçindiğini göz önüne alırsak ve bu işletmelerin
Türkiyede faaliyet gösteren tarımsal işletmelerin de büyüklükleri
Avrupa standartlarına göre veya gelişmiş ülkelerdeki ortalama
işletme büyüklükleriyle kıyaslandığı zaman
onların ortalamasının çok daha gerisinde kaldığı
göz önüne alınırsa, organik tarım, bizim gibi küçük tarım
işletmelerine sahip ülkelerde bana göre cazip bir tarım çeşidi
olarak algılanabilir. Tabii, Organik Tarım Yasası, şahsen
benim desteklediğim bir yasa. Bu daha önce, 22nci Dönemde
çıktı. Ama, tabii ki her çıkan kanunda, özellikle bu yüce
Meclisten jet hızıyla çıkan kanunların uygulanmasında
yaşanılan sıkıntılar yine bu kanunda gözümüzün önüne
geliyor.
Burada tespit edilmesi gereken, organik tarım yapan
üreticilere yoğun destekler verilmediğidir. Başta da
söylediğim gibi hem istihdama katkısı hem de üretilen organik
ürünlerin katma değerinin yüksek olması, yani fiyatlarının
normal şartlarda ürettiğimiz tarım ürünlerinden çok daha fazla
oranda yüksek olması, ihracata uygunluğu, dolayısıyla
dış ticaretimize sağlayacağı katkıyı,
gayrisafi millî hasılamıza sağlayacağı
katkıyı, tarımın gayrisafi millî hasıladaki
payının artmasına sağlayacağı katkıyı
göz önüne alırsak, bu konuda hükûmetlerin gerekli hassasiyeti göstermeleri
gerektiğini düşünmekteyim.
Değerli arkadaşlarım, ülkemizde 30-35 milyon ton
civarında -bunun içerisinde buğdayı, mısırı,
arpası, çavdarı, bakliyat çeşitleri olmak üzere- bir üretim söz
konusudur. Tabii ki bu üretim, sezonlar göz önüne
alındığında, küçük bir hasat döneminde, hasat periyodunda
yapılmak zorunda. Eğer ki ürettiğiniz bu ürünleri hasat ettikten
sonra uygun hijyenik şartlarda depolama alanına, kapasitesine sahip
değilseniz, özellikle üretici anlamında, üreticinin o kısa
süreli hasat periyodunda bu ürünü hem hasat edip hem satması
düşünüldüğünde, maalesef, o sıkışıklıktan
dolayı, ürünlerini üretici hak ettiği değerden
pazarlamamaktadır.
Ancak, yine 2005 yılında çıkan Lisanslı
Depoculuk Kanununu bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya
yönelik olumlu bir yasa veya çaba olarak ben şahsen addediyorum. O günden
bugüne, tabii ki, yasa çıktı ama, maalesef istenilen bir gelişme
elde edilemedi. Hemen ardından 2007 yılında da lisanslı
depoculukla ilgili bir şirket kuruldu. Bu şirketin ortakları
arasında Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği,
Tarım Kredi Kooperatifleri, Umumi Mağazalar Türk AŞ, Gümrük ve
Turizm Şirketi gibi ortaklar yer almakta. Ama dediğim gibi,
yasanın çıktığı günden bugüne pratikte, uygulamada
maalesef istenilen gelişme sağlanamadı. Bu yasayla ilgili
yönetmelikleri incelediğinizde, âdeta, sanki özel sektöre Siz
lisanslı depoculuk yapmayın. gibi bir ikazda bulunulduğu
görülmektedir.
Oysa, lisanslı depoculuğun sağlayacağı
faydalar göz önüne alınırsa bu yasanın bir an önce pratiğe
dökülmesi, eğer aksaklıklar varsa, yönetmeliklerde aksaklıklar
varsa onların giderilmesi ve hayata tatbiki gerekmektedir.
Değerli arkadaşlarım, daha önce Toprak Mahsulleri
Ofisi vasıtasıyla Türkiyede üretilen tarım ürünlerinin,
tahılın
Piyasada fiyat anlamında denge oluşturabilmesi
için regülatör görevi yapan kurum Toprak Mahsulleri Ofisi idi, yani ne
üreticinin hak ettiği değerden aşağı bir fiyattan
ürünün pazarlanmasına müsaade ediyordu ne de bu ürünü alan sanayicinin,
yani nihai tüketiciye ulaştırmak için alıp işleyecek olan
sanayicinin gerçek değerinin üzerinde bir fiyatla bu ürünü almaması
için TMO devreye giriyor ve gerekli zamanda müdahalelerde bulunarak bu
regülasyonu sağlıyordu.
İşte, lisanslı depoculuk Türkiyede tam
anlamıyla uygulanırsa TMOnun bu görevi, bu yasa
vasıtasıyla, özel sektör marifetiyle gerçekleştirilecektir.
Lisanslı depoculuğun diğer bir faydası: Ürünü
alacaksınız, standardizasyonunu sağlayacaksınız,
kayıt altına alacaksınız, elinizde hangi üründen ne kadar
olduğunu tespit edeceksiniz, dolayısıyla ileriki dönemlerde
muhtemel açık verecek cinsler konusunda hangi çeşitlerde, hangi
cinslerde ülkemizin ithalat gereksinimi olup veya
olmadığının tespitinde daha objektif davranabileceksiniz.
Bir diğer faydası da: Üretici, lisanslı depolara
teslim ettiği ürünün karşılığında bir ürün senedi
alacak veya makbuz senedi alacak; bu makbuzlar, makbuz senetleri
vasıtasıyla finans kurumlarından, onu teminat göstererek, onu
rehin vererek kredi alma imkânı ortaya çıkacak.
Dolayısıyla, üretici, eğer piyasalar düşükse ürününü
satmayabilecek, o rehin makbuzu vesilesiyle bankalardan geçici olarak kredi
kullanma imkânı sağlayacak.
Ayrıca, sanayici açısından da lisanslı
depoculuk önem arz etmekte. Zira, sanayici de yılın on iki
ayında, istediği dönemde, istediği kalitede, istediği
miktarda bu ürünleri sağlama imkânına sahip olacak. Zaten, bu yöntem,
bugün Amerika Birleşik Devletlerinde gayet başarıyla uygulanan
bir yöntem. Bizim de bu yöntemi aldığımız merkez, Amerika
Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliğine üye ülkeler. Bu anlamda
lisanslı depoculukla ilgili çıkan yasayı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Seçer, konuşmanızı
tamamlar mısınız.
VAHAP SEÇER (Devamla) Ancak bunun uygulanmasındaki
birtakım aksaklıkların giderilmesi kaydıyla Türk
üreticisine, tarıma dayalı sanayiyle uğraşan sanayiciye
sayılamayacak katkılar getireceğini umut ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Seçer.
Demokratik Toplum Partisi Grubu adına Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan
Yoklar herhâlde.
Şahısları adına ilk söz, Van Milletvekili
Sayın Kayhan Türkmenoğluna aittir.
Buyurun Sayın Türkmenoğlu.
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Van) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla
Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 601inci maddesinden 630uncu maddesine kadar olan
yirmi birinci bölüm hakkında şahsım adına söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
Tasarının 601 ve 602nci maddeleri 5253 sayılı
Dernekler Kanununun ceza hükümlerini içeren 32nci ve 33üncü maddelerinde
değişiklikler getirmektedir.
AK Parti İktidarımızın birinci döneminde
çıkarılarak yürürlüğe giren yeni Dernekler Kanunumuz daha
demokratik, daha özgürlükçü bir anlayışla hazırlanmış olup
ceza hükümleriyle, Dernekler Kanununa aykırı
davranışların bir kısmının para cezasıyla,
bir kısmının da hapis cezasıyla
cezalandırılmasını öngörmüştür. Tasarıyla,
Dernekler Kanununa aykırı davranışlara uygulanacak cezalar
yeni Türk Ceza Kanunumuzdaki sisteme uygun hâle getirilmiştir.
Tasarının 603üncü maddesi, 5262 sayılı
Organik Tarım Kanununun ceza hükmünü içeren 12nci maddesinde
değişiklikler getirmektedir.
Tasarımızın 618 ve 619uncu maddeleriyle 5300
sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun 7nci
ve 34üncü maddelerinde de değişiklik öngörülmektedir.
Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak,
depolanması için yaygın bir sistem oluşturmak, ürün sahiplerinin
mallarının emniyetini sağlamak ve kalitesini korumak, ürünlerin
sınıf ve derecelerinin yetkili
sınıflandırıcılar tarafından
saptanmasını sağlamak, tarım ürünleri lisanslı depo
işleticilerinin kişiler arasında ayırım
yapmaksızın tarım ürünlerini kabul etmelerini temin etmek,
ürünlerinin mülkiyetini temsil eden ve finansmanını, satışını
ve teslimini sağlayan ürün senedini çıkartmak ve standartları
belirlenmiş tarım ürünlerinin ticaretini geliştirmek üzere
22nci Yasama Döneminde çıkarılan Tarım Ürünleri Lisanslı
Depoculuk Kanununa aykırı davrananlara verilecek cezalar, yeni Türk
Ceza Kanunumuzun sistemine uyarlı hâle getirilmiştir.
Tasarımızın 620den 623üncü maddesine kadar olan
bölümü de 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 51, 55, 56
ve 60ncı maddelerinde değişiklikler içermektedir.
Tasarının 624ten 627nci maddesine kadar olan hükümler,
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol
Gazları Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, idari para
cezaları, yaptırımlar, soruşturma, dava hakkına
ilişkin değişikliklerle yeni Ceza Kanunumuza uygun hâle
getirilmiştir.
Tasarının 627nci maddesiyle, 5320 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun
8inci maddesinin birinci fıkrasında yapılması öngörülen
değişiklik de 5560 sayılı Kanunun 29uncu maddesiyle
değiştirildiğinden, bu hükümlerin de tasarıdan
çıkarılması önergeyle sağlanacaktır.
Tasarının 629uncu maddesiyle, 22nci Yasama Döneminde
çıkarılan, kozmetik ürünlerin, topluma güvenli etkili ve kaliteli
şekilde ulaşmasını temin etmek üzere, ürünlerin piyasaya
arz edilmesinden önce bildirimde bulunulması, piyasa gözetim ve
denetiminin yapılmasıyla, bu ürünlerin üretim yerlerinin denetimi
konularındaki esasları belirleyen 5324 sayılı Kozmetik
Kanununun 5inci maddesinde değişiklik yapılmış, bu
Kanuna muhalefet hâlinde verilecek idari para cezaları yeni sistemimize
uygun hâle getirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, tasarı hakkında
görüşmelerin sonuna geldik. Yirmi birinci bölümü görüşüyoruz. Yirmi
ikinci bölüm, son bölüm. Tasarının maddeleri hakkında siz
saygıdeğer milletvekillerimizin önemli görüşleri ve
katkıları olmuştur, muhalefete mensup
arkadaşlarımızın da bu kanun tasarısının
şekli bakımından eleştirilerine maruz
kalmıştır. Bir kısım arkadaşlarımız
torba kanunu yönetimi dediler, Meclis tarihinde örneği yok. dediler,
çok tehlikeli kanun tasarısı dediler. Tüm bunları ileri
sürdükten sonra da uygulamadaki sıkıntıların giderilmesi
için ve yargı camiasının hatırı için Bu kanun
tasarısını destekliyoruz. dediler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Türkmenoğlu,
konuşmanızı tamamlar mısınız.
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Devamla) 2002 yılından bu
yana, AK Partinin torba kanun şeklinde yasalar çıkarmasını
eleştirdiler.
Tabii ki Meclis tarihimizde, AK Parti Hükûmetlerine kadar, bugüne
kadar yoğun yasa çalışması görülmemiştir. Ülkemizin
her alanda gelişmesi için, öncelikle mevzuatımızın günümüz
gereklerine uygun hâle getirilmesi için, bu millet gece gündüz
çalışan bir 22nci Dönem izlemiştir ve ardından da 23üncü
Dönemi izlemeye başlamıştır. Muhalefete mensup
arkadaşlarımızın bazıları, yasa
tasarısı değişikliği hakkında, içeriği için
Uygulamada, başlığına bakıyoruz,
aradığımızı bulmakta güçlük çekiyoruz. dediler.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Meclisimizin,
mesai sınırlarının dışına taşarak, yoğun
bir çalışma temposuyla görüşüp sonuna
yaklaştığı tasarıyla, ceza hükmü içeren
kanunlarımız 22nci Yasama Döneminde değişen temel ceza
kanunlarımızla uygun hâle getirilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Türkmenoğlu.
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Devamla) Bu duygu ve düşünceyle,
tasarı hazırlayanlara, görüşmelerimizde tasarıya
yaptıkları katkı nedeniyle herkese teşekkür ediyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Şahısları adına ikinci söz,
Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akmana aittir.
Buyurun Sayın Akman. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; 56 sıra sayılı Kanun
Tasarısının yirmi birinci bölümü üzerinde şahsım
adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Yaklaşık iki haftadır, yorucu sayılabilecek,
uzun sayılabilecek bir görüşme maratonunun sonuna doğru
yaklaşmaktayız. Bu iki hafta içerisinde Meclisimiz örnek
sayılabilecek bir çalışma göstermiştir. Burada, bütün
partilerin, grupların oy birliği ile bir kanun
tasarısını çıkarıyoruz ve aynı zamanda,
yıllar öncesine dayanan bazı sorunları, problemleri kanunlarımızdan
ayıklayarak, kanunlarımızı daha güncel hâle getirmeye
çalışıyoruz. Faydalı ve hayırlı bir
çalışmadır.
Daha önceki konuşmamda da ifade ettiğim gibi, benim,
şahsen beklentim, gerek uygulayıcıları gerek
vatandaşlarımızı rahatlatmak adına, bütün cumhuriyet
tarihinde hatta cumhuriyet tarihinden önce çıkarılmış olup
da bugün yürürlüğü devam eden kanunları baştan sona elden
geçirmek, bunları dilleri itibarıyla güncelleştirmek, içerikleri
itibarıyla güncelleştirmek ve halkımıza,
uygulayıcılara yeni, anlaşılabilir, daha düzgün bir mevzuat
kazandırmak hedefimiz olmalıdır. Bakanlığımızdan,
bürokratlarımızdan beklentimiz bu yöndedir.
Görüşmekte olduğumuz bölüm, diğer bölümlerde
olduğu gibi, yaklaşık dokuz kanunda otuz civarında maddede
değişiklikler öngörüyor. Getirmiş olduğu bu
değişiklilerin büyük çoğunluğu bu kanunlardaki cezaların
günümüz şartlarına uyarlanması anlamında
değişikliklerdir. Bu neviden değişiklikler kanunlar,
yaşayan birer organizma gibi oldukları için- ihtiyaçtır, her
zaman yapılması gerekir. Çok şükür ki bu vesileyle şöyle
bir şeyi de ifade etme ihtiyacı hissediyorum: AK Parti döneminde,
enflasyon oranlarının bir hayli aşağı çekilmiş
olması nedeniyle, özellikle para cezaları noktasında, bundan
sonra değişiklikler yapıldığı zaman, öyle bin
misli, 10 bin misli artışlar yerine, belki birkaç yılda bir,
on-on beş yılda bir, 1 misli artışlarla da bunlar telafi
edilebilecek değişiklikler olacaktır.
Ben, kanunun, ülkemiz için ve uygulayıcılar için
hayırlar getirmesini temenni ediyorum, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Akman.
Sayın milletvekilleri, bölüm üzerindeki konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi, soru-cevap işlemini başlatıyorum.
Buyurun Sayın Tütüncü.
ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Tarım ürünleri lisanslı depoculuk konusunda, gerçekten,
özellikle Toprak Mahsulleri Ofisinin işlevinin azaltılmasından
sonra, çok önemli bir talep meydana geldiği anlaşılıyor.
Tarım ürünleri lisanslı depoculuğun, acaba, en fazla ihtiyaç
duyulan bölgeler itibarıyla bir değerlendirilmesi ya da bilgilendirilmesi
mümkün müdür? Burada olmayabilir ama Sayın Bakandan mümkünse
yazılı olarak bunu talep edebiliriz.
Bir de Organik Tarım Kanunu, gerçekten, özellikle
tarımdaki bu çöküşü, gerilemeyi önleyecek ya da dengeleyecek bir alan
olarak gözüküyor. Organik Tarım Kanununun Türkiye çapında
desteklenmesi için yine yazılı olabilir- kooperatifçilikte,
kooperatifçiliğin teşvikinde yeni bir anlayışa gereksinim
duyulmakta mıdır?
Son bir konu da Sayın Başkan,
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları
Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunu'yla ilgili. Özellikle
elektrikte kaçak kullanımla ilgili son zamanda bazı aflar, bölge
çapında bazı af düşünceleri
tartışılmaktadır. Bu konuda eğer
bilgilendirilebilirsek memnun olurum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tütüncü.
Buyurun Sayın Özdemir.
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) Sayın Başkan,
Sayın Bakanıma sormak istiyorum: 04/11/2004 tarihli 5253 sayılı Dernekler
Kanunu'nda yapılan değişiklikle vilayetlerde -malumları
olduğu gibi- dernekler il müdürlükleri kurulmuş ve derneklere
başvurular polis ve jandarmadan alınmıştır. Bu zaman
içerisinde demokratikleşme adı altında yapılan bu
gelişmeyi olumlu buluyoruz ancak bu zaman içerisinde yıkıcı
ve bölücü derneklerin amaçları
dışına çıkarak sayılarında artış
görüyoruz. Bu zaman içerisinde bu derneklerle ilgili yapılan adli ve idari
işlemlerle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Özdemir.
Sayın Enöz
MUSTAFA ENÖZ (Manisa) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakanıma soruyorum: Dünyada zararlı
ilaçlardan arındırılmış kalıntısız
üretimin insan sağlığı ve ekolojik dengenin korunması açısından
son derece önemli olduğu gerçeği
anlaşılmıştır ve dünya da süratle bu üretim yoluna
üretimlerini kaydırmaktadır. Ancak ülkemizde organik
tarımın, tarım üretimi içindeki payının binde 30'larda
olduğu biliniyor. Hükûmetin tarım politikaları içinde organik
tarım hususunda bir hedef planlaması var mıdır? Organik
tarımın geliştirilmesi için ne gibi tedbirler alıyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Enöz.
Sayın Kaplan
HASİP KAPLAN (Şırnak) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, bu bölümde zorla getirmeyle ilgili bir düzenleme
var. Tanık, şüpheli veya sanıklar, bazı durumlarda zorla
savcılık ve mahkemece getirilebilecek. Zaman zaman, son zamanlarda
özellikle, daha çok milletvekillerine yönelik bazı
savcılıklardan bazı davetiyeler, celpler geliyor ve aynen bu
davetiyelerde Üç gün içinde gelin ifade verin, vermediğiniz takdirde
hakkınızda yakalama, tutuklama çıkartılacaktır.
şeklinde matbu yazışmalar yapılıyor.
Bunun dışında, çok cüzi, kabahat nevinden olan
suçlardan suç övme gibi bir iki ay müeyyidesi olan suçlara kadar
milletvekilleriyle ilgili yargılamalar devam ettiriliyor ve bu konuda
geçmişte uygulanmayan bir yöntem uygulanıyor.
Anayasanın 83üncü maddesi, çok açık,
dokunulmazlıkları kapsıyor. Yine bir milletvekili
sıfatı olunduğu zaman, İç Tüzükümüzün 131 ve 135inci
maddesine göre böylesi durumlarda dokunulmazlıkların nasıl
kaldırılacağı prosedürü, Meclis iç hukuku belirtilmiştir.
Nitekim, 26 milletvekili hakkında bugün Hazırlık
Komisyonunun çağrısı vardı, gelen fezlekeler üzerinde
beyanlar alınıyordu. Ben de bir arkadaşımın temsilcisi
olarak bu komisyona katıldım ve gerçekten üzüldüm. Bir fezleke
gelmişti, çok cüzi, Meclisi meşgul eden, zamanı ve ekonomiyi
harcayan gereksiz bir soruşturma nedeniyle bir durum.
BAŞKAN Sayın Kaplan, sorunuzu sorar
mısınız lütfen.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bu durumda uygulamada ne
yapılması gerekiyor? Doğru mudur bu yapılanlar? Sayın
Bakandan, bizzat kendisinden dinlemek istiyorum.
Bir de Meclis Başkanlık Divanı ve Adalet
Bakanının ayrı ayrı yapacağı bir şey var
mıdır? Bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Kaplan.
Sayın Koçal
ALİ KOÇAL (Zonguldak) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın Bakanıma sormak istiyorum: Yurt içinde ve yurt
dışında bazı dernek ve kuruluşların
vatandaşlarımızdan para topladığı,
vatandaşlarımızı zaman zaman dolandırdığı
bilinen bir gerçektir. Bu doğrultuda,
vatandaşlarımızın büyük mağduriyeti var. Hatta
haklarını arayan bazı vatandaşlarımız da zaman
zaman azarlanmıştır, yurt içinde ve yurt dışında.
Dolayısıyla, vatandaşların bu durumlarıyla ilgili,
hâlâ ortalıkta dolaşanlarla ilgili bir çalışmanız var
mıdır? Bunlara yönelik ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Koçal.
Sayın Korkmaz
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkanım, benim
sorum da bir önceki soru soran değerli milletvekilimizle benzeşiyor,
ama anlaşılması açısından ben sorumu sormak istiyorum.
Sayın Bakanım, malumualiniz olduğu üzere
yardım amaçlı kurulmuş bir derneğin bir siyasi partiye,
topladığı kaynaklardan değişik yöntemlerle para
aktardığı hususunda Almanyada açılmış bir
soruşturma basınımıza yansımıştır.
Türkiyede de büyük miktarlarda, yardım adı altında para
toplayan ve kitlelere yine yardım adı altında tonlarca yiyecek
ve gıda dağıtan bu dernek ile ilgili olarak gerçeklerin ortaya
konabilmesi açısından ülkemizde şu ana kadar gerek idarece ve
gerekse adalet mercilerimizce herhangi bir inceleme ve soruşturma
başlatılmış mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Korkmaz.
Sayın Genç
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ben Komisyona sormak istiyorum: Efendim, bu kanunun 555inci
maddesinde, Petrol Piyasası Kanununun 19uncu maddesinde
(a) bendinde
diyor ki: Aşağıdaki hallerde, sorumlulara altıyüzbin Türk
Lirası idarî para cezası verilir:
1) Lisans almaksızın lisansa tabi faaliyetlerin
yapılması. Bu da petrol.
Yine buradaki 624üncü maddesinde de, 5307 sayılı
Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG)
Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 16ncı maddesinde de aynı konuda
500 milyar liralık para cezası getirilmiştir.
Bu, hangisi doğru? Yani şimdi, ikisi de petrol, biri
sıvılaştırılmış petrol gazı birisi de
Petrol bayilerinin, ana dağıtıcı bayilerinin veyahut da
petrol bayilerine verilen cezalar birisinde 600 milyar, birisinde 500 milyar.
Bunlardan hangisi uygulanacaktır? Onun açıklanmasını
istiyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Genç.
Sayın Komisyona ve sayın Bakanlığa cevap
hakkı vereceğim ama hanginiz evvela konuşacaksınız?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Sayın Komisyon Başkanımız ilk
BAŞKAN Buyurun Sayın Başkan.
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Şimdi, biz esas itibarıyla Kanunda yazılı
olan para cezalarını sadece güncelleştirdik. Bunların
içeriğine fazla girmedik. Birisi 500, birisi 600 milyar olabilir.
KAMER GENÇ (Tunceli) 5015 sayılı Kanunda da 500 bin
lira.
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Doğrudur, 500 bin olabilir. Biz geriye dönüş
olmasın diye, cezalarda indirimden dolayı yeni bir hak talebi
doğmasın düşüncesiyle mevcut cezanın bir miktar üzerinde
bir ceza tayin ettik.
Ayrıca, bu kanunun yürürlüğe
hazırlandığı zamanla, şimdiki şu zaman
arasında yaklaşık iki sene geçmiştir. Esasında,
şu anda bu cezanın, eğer güncelleştirmek gerekirse, 600
değil 750 falan olması gerekirdi, ama tasarıya o şekilde konulmuştur,
öyle de kalmıştır.
Haddizatında bu cezalar belki de fazladır. Bunun fazla
oluşunun gerekçesi şudur: Daha önce petrol
kaçakçılığı Türkiyede kolay kolay önlenemiyordu. Bu Petrol
Piyasası Kanununda bu yakın zamandaki değişiklikler
yapılmadan önce, ancak bu şekilde yüksek cezalarla petrol
kaçakçılığının bir nebze de olsa önlenmesine imkân
tanınır diye düşünülüyordu ve o maksatla yüksek cezalar
getirilmişti. Fakat, bugün haddizatında bu türlü yüksek cezalara
ihtiyaç da yoktur. Onu da belirtmek istiyorum. Zira, petrol
kaçakçılığını önlemek için Petrol Piyasası
Kanununda ulusal marker yöntemi getirilmiştir. Ulusal marker
kullanmayanlara iki yıldan beş yıla kadar bir ceza
öngörülmektedir. Ulusal markerı sahte olarak üretenlere aynı ceza
vardır. Ayrıca ulusal marker kullanmadan petrol ürünlerini satanlara,
tevzi edenlere kaçakçılıktan dolayı ilave bir yıldan
beş yıla kadar bir ceza verilmektedir, ki bunlar bir araya
geldiği zaman kaçakçılığı önlemeye yetecek
durumdadır. O bakımdan, cezaların bugün için belki de fazla
olduğunu düşünüyorum.
Takdirlerinize sunuyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, biri 600 bin, biri
500 bin.
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) İkisinin de aynı olması şart değil diye
düşünüyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Peki.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Başkan.
Buyurun Sayın Bakanım.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Sayın Başkanım, ben de bana kalan süre içerisinde sorulara
kısaca cevap vermek istiyorum.
Sayın Tütüncü ve Sayın Enöz bu bölümde birtakım
değişiklikler yaptığımız Tarım Ürünleri
Lisanslı Depoculuk Kanunu ve Organik Tarım Kanununa atıfta
bulunarak sorular yönelttiler. Gerçekten bu iki kanun da geçtiğimiz yasama
yılında, yani 22nci Dönemde çıkarılmış ve Türk
tarımının daha da gelişmesini sağlayacak çok önemli
kanunlardı.
Sayın Tütüncü Lisanslı depoculuk daha çok hangi
bölgelerde ihtiyaç hissettiriyor? dediler. Daha çok meyve üretilen
bölgelerimizde, patates, soğan gibi hem iç pazara hem de dış
pazara hitap eden ürünlerin üretildiği yerlerde daha çok
hissettirildiğine dair bir bilgi aldım.
Organik Tarım Kanunu kooperatifçiliğe ihtiyaç duymakta
mıdır? dediniz. Yasanın 3üncü maddesinde Müteşebbis
olarak organik tarım faaliyeti yapan gerçek ve tüzel kişi.
dediğine göre, kooperatif de bir tüzel kişi olduğundan, demek ki
vatandaşlarımız kooperatif adı altında da organik
tarım yapabilirler, yapmalarına mani bir düzenleme ilgili kanunda
bulunmamaktadır.
Sayın Özdemir, Dernekler Kanunu gereğince il
müdürlüklerinde de dernek faaliyetleriyle ilgili birimler oluşturuldu, ama
bundan sonra da yıkıcı ve bölücü dernek sayısında bir
artış oldu. diye bir değerlendirmede bulundunuz. Yani, il
müdürlüklerinin kurulması sanki yasa dışı derneklerin
artmasına neden olmuş gibi bir anlam çıkardık, ama ben buna
katılamıyorum. Çünkü il müdürlüklerimizde derneğin
kuruluşuyla ilgili işleri yakinen takip etmek, eksikler varsa
yasalara uygun faaliyeti olan dernekler varsa bunları kontrol
bakımından çok daha ciddi çalışma yapması gereken bu
derneklerimiz, inanıyorum ki yasa dışı faaliyette bulunan
dernekler üzerinde de çok ciddi bir denetim sağlamaktadırlar. Tabii,
bütün bu derneklerin, tüzel kişilerin de faaliyetleri hem idari
bakımdan hem de adli bakımdan ciddi bir denetim altındadır.
Sayın Kaplan, milletvekillerinin zaman zaman adliyelere ve
savcılıklara davet edildiğini,
çağrıldığını, bunu dokunulmazlık ilkesiyle
bağdaştırmanın mümkün olmadığını ifade
ettiniz. Doğrusu, hemen ifade edeyim, bundan bir süre önce ben de
Ankarada, sanıyorum bir sulh ceza mahkemesinden davet
almıştım tanıklık için. Sonra ilgili hâkimi
aradım ne zaman geleyim diye, hâkim bey özür diledi benden,
Yanlışlıkla göndermişiz Sayın Bakanım,
sanıyorum arkadaşlar dikkat etmediler. dedi. Ben, hâkim ve
savcılarımızın milletvekilleriyle ilgili bu konuda çok
titiz davrandıklarını biliyorum, ama gözden kaçan, benim demin
ifade ettiğim gibi durumlar olmuşsa, tabii, hâkimlerimizin ve
savcılarımızın bu konuda daha dikkatli olmalarını
hatırlatmamız gerekeceği kanaatindeyim. Çünkü -siz de ifade
ettiniz- Anayasanın 83üncü maddesi çok açık şekilde
milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya
çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. ifadesini
taşımaktadır.
SIRRI SAKIK (Muş) Bizim arkadaşlarımız
yargılanıyorlar ama.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) O
bakımdan, uygulamada eğer bu tür sorunlarla
karşılaşılıyorsa, tabii, Bakanlık olarak biz
cumhuriyet savcılarımızı belki bir genelgeyle, tekrar bu
konuda, hassas olmaları konusunda uyarırız.
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Bakan,
arkadaşlarımızın yargılanma süreci devam ediyor.
BAŞKAN Sayın Bakan, süreniz doldu, devam edecek
misiniz?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Sürem
doldu, diğer sorulara yazılı cevap vereyim Sayın
Başkan.
BAŞKAN Oldu efendim, teşekkür ederiz.
Sayın milletvekilleri, yirmi birinci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, yirmi birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa, o
madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı
ayrı oylarınıza sunacağım.
601inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
602nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
603üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
604üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
605inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 605 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hakkı
Suha Okay Oktay
Vural
Kayseri Ankara İzmir
Hasip
Kaplan Abdulkerim Aydemir
Şırnak
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 605 inci maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 16 ncı maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
606ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 606 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Hakkı Suha Okay Oktay Vural
Kayseri Ankara İzmir
Hasip
Kaplan M.
Yılmaz Helvacıoğlu
Şırnak
Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 606 ncı maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 17 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
607nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 607 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Hakkı Suha Okay Oktay Vural
Kayseri Ankara İzmir
Hasip
Kaplan M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Şırnak
Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 607 nci maddesiyle, 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 19 uncu maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
608inci madde üzerinde bir adet
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN Daha durun bakalım, önerge var, önergeyi
okutalım müsaade ederseniz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 608 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 608 inci maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 20 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunup karar yeter
sayısı arayacağım efendim: Önergeyi kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir, karar yeter sayısı
vardır.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
609uncu madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 609 uncu maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 609 uncu maddesiyle, 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik
yapılmaktadır. Ancak, söz konusu değişiklikler, daha sonra
yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
21 inci maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
610uncu madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 610 uncu maddesinin Tasarı metninden çıkarılmasını
ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 610 uncu maddesiyle, 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik
yapılmaktadır. Ancak, söz konusu değişiklikler, daha sonra
yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
22 nci maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
611inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 sıra sayılı Kanun
Tasarısının çerçeve 611 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Nihat Ergün Kemal Anadol Bekir Bozdağ
Kocaeli İzmir Yozgat
Rıdvan
Yalçın Mehmet
Şandır Mustafa
Hamarat
Ordu Mersin Ordu
Madde 611 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer
alan bir yıl ibaresi iki yıl olarak, maddenin on dördüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
(14) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü
maddesinde koruma altına alınan İnkılap Kanunlarında
yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Hükmün açıklanmasının geri
bırakılması müessesesine işlerlik kazandırmak ve
müessesenin uygulanamayacağı suçları belirlemek amacıyla,
işbu değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 611inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
612nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 612 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hakkı
Suha Okay Oktay Vural
Kayseri Ankara İzmir
Hasip
Kaplan M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Şırnak
Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyorlar mı?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 612 nci maddesiyle, 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 24 üncü maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 612nci madde metinden
çıkarılmıştır.
613üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 613 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim Aydemir
Ankara
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) - Takdire
bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 613 üncü maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 25 inci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 613üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
614üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 614 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) - Takdire
bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 614 üncü
maddesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 26 ncı maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 614üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
615inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 615 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) - Takdire
bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 615 inci maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 26 ncı maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 615inci madde
metinden çıkarılmıştır.
616ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 616 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş
Oktay Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim Aydemir
Ankara
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 616 ncı maddesiyle, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklikler, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 27 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 616ncı madde
metinden çıkarılmıştır.
617nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 617 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara
Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 617 nci maddesiyle, 5275 sayılı Ceza
ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak söz konusu değişiklik, daha sonra
yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
28 inci maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 617nci madde metinden
çıkarılmıştır.
618inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 618 inci maddesiyle değiştirilen 5300
sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen
milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına
karşı suçlar ve casusluk ibaresinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Nihat Ergün Kemal Anadol Bekir Bozdağ
Kocaeli İzmir Yozgat
Rıdvan
Yalçın Mustafa
Hamarat Mehmet
Şandır
Ordu Ordu Mersin
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu önergeye?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum efendim.
Gerekçe:
Bir suçtan mahkumiyete bağlı hak yoksunlukları
bakımından mevzuattaki hükümler arasında
yeknesaklığı sağlamak amacıyla iş bu
değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 618inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
619uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
620nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
621inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
622nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
623üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
624üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Karar yeter sayısı aranacaktır
efendim.
624üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
.
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, madde kabul
edilmiştir.
625inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
626ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
627nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 627 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Oktay Vural Hakkı Suha Okay
Kayseri İzmir
Ankara
Hasip
Kaplan M.
Yılmaz Helvacıoğlu
Şırnak
Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 627 nci maddesiyle, 5320 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 29 uncu maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 627nci madde
metinden çıkarılmıştır.
628inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 628 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hakkı
Suha Okay Oktay
Vural
Kayseri Ankara İzmir
Hasip
Kaplan M.Yılmaz
Helvacıoğlu
Şırnak
Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 628 inci maddesiyle, 5320 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 30 uncu maddesi ile gerçekleştirildiğinden,
iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
629uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
630uncu madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 630 uncu maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 630 uncu maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanunun 31 inci maddesi ile gerçekleştirildiğinden,
iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 630uncu madde
metinden çıkarılmıştır.
Sayın milletvekilleri, yirmi birinci bölümde yer alan
maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Birleşime yirmi dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.31
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.58
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 51inci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
56 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Şimdi yirmi ikinci bölümün görüşmelerine
başlıyoruz.
Yirmi ikinci bölüm, geçici madde 1, geçici madde 2, geçici madde 3
ve 631 ila 651inci maddeleri kapsamaktadır.
Yirmi ikinci bölüm üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Muğla Milletvekili Sayın Fevzi Topuz.
Buyurun Sayın Topuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA FEVZİ TOPUZ (Muğla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 56 sıra
sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 631 ve 651inci maddeleri arasındaki maddeler
üzerine, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere
söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmetin
temel yasa adı altında getirmiş olduğu ve on dakika gibi
bir sürede yüce Meclisin bilgilendirilmesini istediği bu yasa
tasarısı, 7 ayrı yasada 18 maddenin değiştirilmesi ve
eklenmesi, 51 yasa maddesinin ya da fıkranın yürürlükten
kaldırılması olmak üzere 21 maddeden oluşmaktadır.
Böyle bir yasa çalışması üzerindeki görüşlerimizi bu
kısa süre içinde anlatmaya çalışacağım.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek
Kuruluşları Kanununun 50nci maddesinin birinci
fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde yapılan
değişiklikle söz konusu fıkra Türk Ceza Kanununun 53üncü
maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir
suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin
güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin
işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı
suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp,
rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık,
sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma,
edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından
hapis cezasına mahkûm olmamak. olarak düzenlenmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada
dikkat edilmesi gereken konu, sayılan suçların kasten
işlenmiş dahi olsa belli bir süre ile ilişkilendirilmesidir. Söz
konusu suçların belli bir süre ile birlikte değerlendirilmesi
Faizsiz helal kazanç sloganıyla
faaliyet gösteren ve yabancı ülkelerdeki ve ülkemizdeki işçilerimizin
elde ettikleri birikimlerini hortumladıkları iddiasıyla
hakkında yargı kararları bulunan ve AKP Hükûmetinin derin
hoşgörüsü ile elini kolunu sallayarak gezen Yeşil sermaye olarak
adlandırılan holding yöneticilerinin kurtarılmasına yönelik
olarak hazırlandığı kuşkusu bulunmaktadır.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 2003
yılında vergi barışının
çıkarılması ve kapsamının genişletilmesinin
ardından Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan bir kez daha af
uygulaması yapılmayacağını söylemişti. Ancak,
Referans gazetesinin 11 Ocak 2008 tarihli haberinde, Maliye
Bakanlığının, naylon fatura kullananlara, usulsüzlük ve
özel usulsüzlük cezaları için Bazı kamu alacaklarının
uzlaşma yolu ile tahsili adı altında yeni vergi affı
hazırlığı içinde olduğu öğrenilmiştir.
Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtanın naylon
fatura usulsüzlüğü nedeniyle hakkında 213 sayılı Vergi Usul
Kanununa muhalefet suçunu işlediği iddiasıyla
açılmış olan dava, hepinizin bildiği gibi,
dokunulmazlık zırhı nedeniyle görüşülememiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5368
sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları
Hakkında Kanunun 2nci maddesinin ikinci fıkrasının (d)
bendi Türk Ceza Kanununun 53üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş
olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha
fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli
savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı
suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik ve güveni kötüye kullanma,
hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına
fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı
değerlerini aklama, kaçakçılık ve vergi
kaçakçılığı ile haksız mal edinme suçlarından
hapis cezasına mahkûm olmamak. olarak düzenlenmiştir.
Değerli milletvekilleri, Lisanslı Harita Kadastro
Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun 29/6/2005 tarihli Resmî
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ne yazık ki bu
yasa iki buçuk yıldır uygulanamamaktadır. Zira Bu kanunun
11inci maddesinde öngörülen yönetmelikler Harita ve Kadastro Mühendisleri
Odasının görüşleri alınmak suretiyle doksan gün içerisinde
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce hazırlanarak yürürlüğe
konulur. denilmesine karşın, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
kendisine verilen bu görevi iki buçuk yıldır yerine getirememiş
ve uygulamaya geçirememiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
tasarıda, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 19, 23, 24üncü
maddelerinde değişiklik öngörülmektedir. AKP Hükûmetinin
çocuklarımızın korunması konusunda başarılı
olduğunu söylemek mümkün değildir. 25/10/2005 akşamı Star
TVde yayınlanan Deşifre programında, Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumuna bağlı Malatya Çocuk Yuvasında devletin
koruması altındaki çocuklara ilişkin tüm Türkiyeyi ayağa
kaldıran uygulamalar henüz hafızalardan silinmemiştir.
Devlet Bakanı Sayın Nimet Çubukçunun Hürriyet
gazetesinden Sayın Yener Süsoyla yaptığı 7/8/2005
tarihinde Hürriyet gazetesinde yayınlanan röportajındaki Ziyaret
ettiğim kurumların hepsinde şu anda en az 4er muhbirim var;
bana mektup yazıyorlar, telefon açıyorlar, bilgi veriyorlar.
açıklaması AKP Hükûmetinin çocuk koruma yöntemlerinin hiç de yasal ve
bilimsel yanının olmadığını göstermektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
tasarıda 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
Kanununun 22nci maddesi Bu Kanunda yazılı olan idarî cezalar mahallî mülkî idare amir
tarafından verilir. şeklinde değiştirilmiştir.
Tabii ki Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasası
denilince, birinci sınıf tarım alanı üzerinde tarım
dışı amaçlı kullanıma açılmış bulunan
arazilerdeki işletmelerin faaliyetlerinin durdurulması için verilen
yargı kararlarının idarece uygulanmadığını
görmekteyiz.
Hatırlanacağı gibi Bursada tarım arazileri
üzerinde izin almadan tesis kuran ABDli Cargill şirketinin faaliyetine
izin veren Bursa Valiliğinin 20/2/2007 tarihli kararı hakkında,
Bursa 3. İdare Mahkemesinin 8/11/2007 gün ve 2007/1338 sayılı
kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiş, karara
yapılan itiraz ise reddedilerek 22/11/2007 tarihinde durum valiliğe
bildirilmiştir.
Ancak mahkemenin kararına rağmen Cargilli kapatmayan
idare suç işlemeye devam etmektedir. Anayasaya göre yargı
kararlarının derhal, gecikmeksizin uygulanması Anayasanın
amir hükmü gereğidir. Bu emre aykırı davranmak ise suçtur.
22/11/2007 tarihinde karar tebliğ edilmesine rağmen gereğini
yerine getirmeyen Bursa Valiliği açıkça suç işlemektedir.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 5352
sayılı Adlî Sicil Kanununun 13üncü maddesinden sonra,
yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin yeni bir
madde eklenmektedir.
Söz konusu maddede Türk Ceza Kanunu dışındaki
kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete
bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi
için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir.
hükmü getirilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Başbakan Sayın Recep
Tayyip Erdoğanın, 1986 yılında, Sultanbeyli
Şalgamlı bölgesinde ormanlık araziye kaçak villa
yaptırmaktan dolayı Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesinde yargılandığı
ve mahkeme tarafından
sanığın devlet ormanından açma
yaparak gecekondu inşa ettiği
gerekçesi ile 6831 sayılı
Orman Kanunu uyarınca, 1990 yılında on aylık cezaya
çarptırıldığı bilinmektedir.
Yine hatırlanacağı gibi, bu ceza, önce paraya
çevrilmiş ve ardından 17 Mart 1998 tarihinde adli sicilden kaydı
silinmiştir.
Bu ve benzeri suçlardan mahkûm olmuş kimselerin hak
yoksunluklarının giderilmesini amaçlayan bu yasanın Türkiyede
orman arazisine gecekondu yapan ilk Başbakan olarak tarihe geçen
Sayın Recep Tayyip Erdoğan zamanında getirilmiş olması
dikkat çekicidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzlaşma
kültürünü yok sayan, kamuoyunun gerçekleri öğrenmesinden ve bilgi
edinmesinden rahatsız olan AKP Hükûmeti, böylesi önemli yasaları
temel yasa gerekçesiyle, maddelerin görüşülmesini ve
tartışılmasını engellemektedir.
Böylesi düzenlemelerden sağlıklı sonuçların
çıkmayacağı artık anlaşılmalı ve yüce
Meclisin sağlıklı çalışmasının önü
açılmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Topuz.
Demokratik Toplum Partisi Grubu adına Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan.
Buyurun Sayın Kaplan.
DTP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Dalay Lamanın bize
hatırlattığı bir cümleyle başlamak istiyorum:
Şiddetten arınmışlık yalnızca şiddetin
yokluğunu ifade etmez. Bundan çok daha pozitif, çok daha anlamlı bir
şeydir. Şiddetten arınmışlığın en
gerçek ifadesi şefkattir ki, bu, pasif bir duygusal tepki değil,
eyleme dönük rasyonel bir adımdır. Samimi bir şefkat duygusu,
başkalarına yakınlık hissetmeyi ve onların
iyiliğinden kendini sorumlu görmeyi içerir. Şiddetten
arınmış bir mücadele pasif kalmak değildir, gücün
karşısına doğruyla çıkmanın en etkin
yöntemlerinden biridir.
Bundan bir yıl önce Hrant Dink, her türlü savaş
söylemine karşı doğrudan etkileşimi,
karşılıklı anlayışı ve şefkate
dayalı bir şiddetten arınmışlık etiğini
savunuyordu. Bize Martin Luther Kingi hatırlattı,
yaşamları da ölümleri de birbirine benziyordu. Hrant da King gibi,
herkesin özgür ve adil bir biçimde yaşayacağı bir dünya, bir
Türkiye hayal ediyordu; Türklerin, Kürtlerin, Müslümanların, Yahudilerin,
farklı dinlerin, farklı kökenlerin. Ancak, bir yıl önce Hrant Dinki
yitirdik.
Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan
hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim. demişti Rakel Dink.
Şırnakta büyümüş Rakel Dinkin bu sözlerini bir
Şırnak Milletvekili olarak söylemek ve onun arkadaşlarının
yazdığı bu dizelerden karanlığı
sorgulayamadıkça, geçmişle, bugünle ve aynadaki suretimizle
yüzleşemedikçe, kendimizle ve birbirimizle barışamadıkça,
şiddetin, ölümün ve korkuların karanlık ülkesi olmaya devam
edeceğimiz ortadadır.
Bu nedenle, Sayın İçişleri Bakanının,
faillerin bulunması, karanlıkların aydınlığa kavuşturulması
konusundaki buradaki açıklamalarını, Hükûmetin bu
yaklaşımını önemsiyoruz ve Türkiyenin aydınlık
geleceği için bu karanlıkları parçalamamız gerektiğini
ifade etmek istiyorum.
Bu torba yasa dediğimiz altı yüz elli bir yasanın
birçoğu, birçok konuda- üzerinde bir çalışma yaptık. Bu
çalışmaların Mecliste grubu bulunan dört grubun da
temsilcilerinin katıldığı bir çalışma
ortamında hazırlanması sonucudur ki altı yüz elli bir tane
yasayı çok rahatlıkla burada tartışarak, konuşarak
Meclis yasalaştırabiliyor. Bu diyalog, bu ortaklaşma ruhunu, bu
birlikte ülkemiz için bir şeyler yapma ruhunu her alanda
geliştirmemiz gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.
Bizler, bu yasaların Türk Ceza Kanununa uyumunu
sağlarken hak ve özgürlüklerden de -bir önceki oturumda- toplantı ve
gösteri yürüyüşünden de bahsetmiştik ve demokrasinin en önemli
konularından biri düşünce ve örgütlenme özgürlüğü ve bunun ifade
araçları olduğunu söylemiştik. Bunların içinde Toplantı
ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası da vardı. Çok yakında bunları
da konuştuk.
Bugün sosyal güvenlik reformu Meclise gelmek üzere, alt komisyonda
çalışmaları yapılıyor. Binlerce emekçi
İstanbuldan, İzmirden, Mersinden, Trabzondan, Diyarbakırdan
Ankaraya akın akın geldiler, seslerini duyurmak için geldiler, emek
ve meslek örgütleri geldiler, ama ancak Kızılaya kadar gelebildiler,
Kızılaydan sonra önleri kesildi. Artık bu ülkede emek ve meslek
örgütlerinin, bu ülkenin en onurlu insanlarının,
çalışanların ve üretenlerin de kendilerine
yakışır çağdaş tepkilerini istedikleri biçimde
koyabilmelerinin zamanı geldi diye düşünüyoruz. Yani Beyaz
Sarayın önünde, Amerikalı ve Amerikalıların,
olmadığı kadar, her ülke insanının gidip Beyaz
Sarayın önünde rahatlıkla tepkisini ve önerisini koyabileceği
demokratik haklarının DİSKten, Türk-İşten, Kamu
Emekçileri Sendikalarından, Türk Tabipleri Birliğinden ve meslek
örgütlerimizden alınması, onların Meclisin dışına
bir suçlu gibi uzak tutulması, onların sloganlarının,
sesinin buradan duyulmasının istenmemesini 21inci yüzyılda
anlamış değilim ve buradan açıklıkla ifade etmek
istiyorum ki, Kızılayda önleri kesilen, Sıhhiyede, Sakarya
Caddesinde önleri kesilen ve orada bir kısmı da engellenen bu
emekçilerin haklı seslerini, istemlerini elbetteki bu kürsüde dile getirme
hak ve yükümlülüğü altındayız.
Yine, bir konuda bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bu, diyaloga
ihtiyacımızı, tekrar, ortak sorunları birlikte çözmemizi
gerektiren bir konu. Asurlulardan kalma hukuk belgelerinde evli ve dul
kadınlarla ilgili bazı hükümler görebilirsiniz. Yahudanın
kerametinde Tamarranın gördüğünü ve yüzünün örtüsünü de
okuyabilirsiniz. Heraklit, Yunanistana, Mısırdaki
kadınların giyimlerini destanlarında anlatabilir. Aziz Paulus
kadınlarla ilgili bir şeyler söyleyebilir veya Kuranı Kerimde
El Ahzâb Suresinde veya Nur Suresinde farklı şeyler söylenebilir.
Dinler, kültürler Asurlulardan günümüze kadar giyimi
tartışmıştır. Bu giyim konusundaki düşünceler,
değişimler, moda değişmiştir. Bugün kadın giyimi
sadece bir lüks, süs olmanın ötesinde din, inanç ve felsefik
yaklaşımı dışında, aynı zamanda, kültürel
yaklaşım dışında bir kadın hakları sorunu
olarak gündemimizde olması kadar doğal bir şey yok. Bunu
artık çözmemiz gerekiyor. Nasıl çözeceğiz? Toplumsal mutabakatla
bunu çözmemiz gerekiyor; birbirimize yüksek perdeden okunuşlarda bulunarak
ve dışardan değil, burada, Mecliste, makul ölçülerle olayı
getirerek. Biz, programımızda da ve düşüncelerimizde de din ve
vicdan hürriyetinden yana olduğumuzu her zaman ifade ettik ve her zaman
için de üniversitede bir baş örtüsü nedeniyle bir kız çocuğunun
okuldan edilmesine karşı olduğumuzu da ifade ettik ve her zaman
da ederiz. Ancak, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinin makul
ölçülerinin çerçevesini de bilmemiz gerekiyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini de hiçbirimizin
doğru dürüst okumadığı kanısındayım. Ben, o
kararları, özellikle dikkatle okudum. Anayasal yargımız,
mahkemelerimizin yargı içtihatları elbette ki orada değerlendirilmiştir,
ancak şunu da söylemiştir: Ulusal yasaları çıkarma takdir
marjı yine o ulusal parlamentolara aittir. demiştir, yani Türkiye
Büyük Millet Meclisine aittir.
Bu bağlamda baktığımız zaman, Avrupa
Mahkemesinin kamusal alan ölçütünde de bir tavzihe gitmediğini görürüz,
kamusal sınır konusunda da kafalarının karışık
olduğunu görürüz. Bu nedenledir ki Sayın Başbakanın
İspanyadan basın önünde ortaya attığı ve gündem
oluşturmak istediği yaklaşım tarzını son derece
tehlikeli, toplumu gerebilecek ve mutabakatı zedeleyebilecek bir
anlayış olarak görüyor, varsa -Başbakanın, Hükûmetin,
Kabinesinin- buraya yasa tasarısıyla gelmesini veya gruplarla
konuşmasını öneriyoruz.
Yine şunu da açıkça ifade edeyim: Külliyen ret
anlayışını da kabul edemiyoruz, laikliği de
tartışmak gerekiyor bu yüce Mecliste
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Konuşmanızı tamamlar
mısınız Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Devamla) -
ve aynı şekilde, durup
dururken, Anayasa konusu olmayacak, bir yasayla düzenleme konusu olabilecek bir
konuyu, yine alelacele, bir parti grubumuzun önerge olarak getirmesini ve
üstelik de sınırsız olarak hizmet alan da hizmet veren de
şeklinde, kapasitesi, sınırı belli olmayan bir
yaklaşımın da mutabakat konusunda engel olduğunu ifade
etmek istiyorum.
Yani şunu tartışacağız: Yani
yüzbaşı türbanlı olur mu? Yani polis türbanlı olur mu? Yani
baş örtüsü nedir? Türban nedir? Tesettür nedir? Yani, bunu
Hepimiz
biliyoruz ki, Türkiyede on binde 1 kişinin türbandır, gerisi
baş örtüsüdür, eşarptır, tülbenttir. Analarımız,
bacılarımız, dinî inançları gereği bunu
takıyorlar. Bunu tartışmadan, germeden, laik-antilaik
kamplaşmasına götürmeden bu Mecliste tartışabiliriz,
çözebiliriz. Anayasal yargı konusu yapmadan, Anayasa Mahkemesine
kapıları açmadan, bunu tekrar sürünceme yokuşuna vermeden
Anayasaya götürürseniz bu iş yokuşa sürer.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Devamla) Anayasadan sonra da yasa
çıkarmak zorunda kalırsınız, uyum yasası çıkar.
Onun için bu bir yasa konusudur. Gelin birlikte konuşalım,
mutabakatla bu işi çözelim deriz.
NESRİN BAYTOK (Ankara) Yakışmıyor Sayın
Kaplan, yakışmıyor.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili
Sayın Mehmet Şandır.
Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; iki haftadan bu yana Temel Ceza
Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu üzerinde görüşmelerde bulunuyoruz, son bölüme
geldik. Başka bir, yürürlük ve yürütme maddesinde, konuşma
imkânı olmayacağı için bir değerlendirme
konuşması yapmak maksadıyla Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz aldım. Muhterem heyetinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli Başkanım, gerçekten bir usul olduğu
için temel kanun mahiyetinde görüşüyoruz, bir başka isimlendirme
yapılamadığı için temel kanun dedik. Aslında,
anlamı itibarıyla, keyfiyeti itibarıyla gerçekten bir temel
kanun. Ama, birçok kanunun birçok maddesinde değişiklik yapmayı
amaçlayan zorunlu bir kanun. Geçmiş dönemlerde bu tür kanunlara torba
kanunlar deniliyordu. Torba kanun veya temel kanun, ama toplum
hayatını, devlet hayatını tanzim eden çok temel Ceza Kanununda
yapılan köklü değişikliklerin diğer kanunlardaki
yansımalarını, birlikte, topluca, bir arada düzenleyen
kapsamlı bir kanunu bitirmek üzereyiz. İşte, yaklaşık
600 maddeyi geçkin -zannediyorum, çıkartılan maddelerden sonra geriye
kalan 600ün üzerinde madde olacak- 170ten fazla kanunda değişiklik
yapıyoruz. Saydığıma göre, 61 kanunda 96 maddeyi
çıkartıyoruz ve bu 171 kanunda muhtemel 600 madde değil, 1.000e
yakın maddede de değişiklikler yapıyoruz. Gerçekten,
23üncü Dönemde şu güne kadar yaptığımız en
kapsamlı çalışma.
Bu çalışmaya muhalefet partileri olarak bizler de
katkılarda bulunduk. Tabii, geçen dönemde İç Tüzükün 77nci
maddesinde yapılan değişiklik doğrultusunda bu kanunu
komisyonda maddeleriyle görüşmek imkânı olmadığı için
ve bu kapsamda, bu hacimde bir kanunu da burada, Genel Kurulda bilinçli bir
görüşme imkânı olmadığı için, iktidar partisi
grubundan, bu kanunun gündeme alınmasının
tartışıldığı Danışma Kurulunda bize
süre verilmesini, o süre içerisinde oluşturulacak komisyonda bu kanunun
görüşülmesini, gerekiyorsa değişiklik önergelerinin birlikte
verilmesini, ben, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkan
Vekili olarak ısrarla istemiştim. Bu sonuç hasıl oldu. Sonuçta,
dört milletvekili, zannediyorum her gruptan bir milletvekilinin katılımıyla,
bir haftayı geçkin bir süre bu kanun üzerinde
çalışıldı. Orada da görüldü ki, bu kanun
hazırlandığından bu yana da değişiklikler
olmuş, bazı kanun maddelerini değiştirmek, hatta
çıkarmak gerekti ve muhtemel, iki yüze yakın da önerge
hazırlandı. Birlikte bu önergeler de oylanarak, ümit ediyorum ki,
mümkün olabildiği kadar mükemmele yakın bir kanun
çıkartılmaya çalışıldı.
Bu kanuna Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak biz, samimiyetle
ve iyi niyetle katkı vermeye çalıştık. Bazen yorulduk,
gergin anlar da yaşadık, tartışmalar da oldu ama sonuçta
emeğe saygı duymak, teşekkür etmek gerekiyor. Türkiye Büyük
Millet Meclisi komisyonlarıyla, Genel Kuruluyla, yapılması
gereken, olması gereken çok temel bir konuda, çok önemli bir iş
başarmıştır. Türk Ceza Kanununun uygulanmasında
yargı organları, mahkemelerimiz bir anlamda bu kanunu beklemektedir,
bu kanunla yapılan değişiklikleri beklemektedir. Bu
değişiklikler yapılamadığı için dosyalar raflarda
bekletilmekte, dolayısıyla vatandaşımız da mağdur
edilmekteydi. İnanıyorum ki, bu kanunun çıkmasından,
yayınlanmasından sonra da çok uzun bir süre ciddi bir
çalışma yapılarak, burada yapılan değişiklikler
ilgili kanunlarında işlenerek yargının
kullanımına sunulacaktır.
Bu sebeple, değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket
Partisi olarak milletimize hizmet etmek sorumluluğunda, Hükûmetin
hazırladığı veya milletvekillerimizin teklifler
şeklinde hazırladığı kanun tasarılarına
ciddiyetle, iyi niyetle ve yoğun bir gayretle katkı vermeye
çalıştığımızı ifade ediyorum.
Bu kanunun hazırlanmasında, tartışılmasında
emeği olan, katkısı olan herkese, bürokrasisiyle, Hükûmetiyle,
Komisyon üyesi, Genel Kurul üyeleri ve tüm grubum üyesi arkadaşlarım
başta olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum. Kanunun ülkemize,
milletimize, Hükûmete, yargıya hayırlı sonuçlar getirmesini
diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Şandır.
Şahısları adına ilk söz, Konya Milletvekili
Sayın Hüsnü Tunaya aittir.
Buyurun Sayın Tuna. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
HÜSNÜ TUNA (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri, görüşülmekte olan kanun tasarısının yirmi
ikinci bölümüyle ilgili olarak şahsım adına söz almış
bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Muhtelif kanunların ceza içeren hükümlerinin temel ceza
yasalarına uyumunu sağlamak amacıyla getirilen
tasarının bu bölümünde, Kabahatler Kanunu, Adli Sicil Kanunu, Çocuk
Kanunu gibi muhtelif kanunların bazı maddelerinin
değiştirilmesi, bazı kanunların da yürürlükten
kaldırılması sağlanmaktadır. Türk Ceza Kanunu ile özel
suç tanımına yer veren diğer kanunlar arasındaki
ilişkinin, hukuk devleti, adalet ve eşitlik ilkelerine uygun olarak
belirlenmesi gerekmektedir. Belirli bir kanuna yollama yaparak, mücerret olarak
bu kanuna aykırı davranışın ceza
yaptırımına bağlanması suçta kanunilik ilkesi ile
bağdaşmadığından hangi fiillerin suç
oluşturduğunun kanunda açık bir şekilde belirlenmesi
gerekmektedir. Ayrıca, ceza içeren birçok kanunda yeni Türk Ceza Kanununda
benimsenen ilkelerle çelişen hükümler bulunmaktadır. Hem bu
çelişikliğin giderilmesi hem de hukuk uygulamasında
birliğin ve hukuk güvenliğinin sağlanması
açısından, Türk Ceza Kanununda belirlenen genel ilkelerin özel
kanunlarda tanımlanan suçlar açısından da
uygulanmasının temin edilmesi gerekmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; idari
nitelikli yaptırımlarla ilgili genel kanun olan Kabahatler
Kanunundaki idari yaptırımları gerektiren fiiller, yani
kabahatler açısından kanunilik ilkesi, zaman bakımından
uygulama ve sorumluluk esasları, zaman aşımı, idari
yaptırımların hukuki niteliği, çeşitleri ve
sonuçları bir sistematik içerisinde düzenlenmiştir. İdari
yaptırım kararlarına karşı kanun yolu da
düzenlenmiştir. Kabahatler Kanunundaki genel hükümlerin özel kanunlarda
tanımlanan kabahatler açısından da uygulanması
sağlanmıştır. Kabahatler Yasasındaki
değişiklikle bazı üst kurullar tarafından verilen idari
para cezalarına karşı yargı yoluna gidilebilmesine imkân
tanınmıştır. Kanunda idari para cezasının alt ve
üst sınırının gösterildiği kabahatten dolayı
müşahhas olayda idari para cezasına karar verilmesinin gerekmesine
rağmen verilmiş olan idari para cezasının kabahat fiilinin
oluşturduğu haksızlıkla orantılı olmaması
hâlinde mahkemenin verilen idari para cezasında değişiklik
yaparak kabul edebilmesine imkân sağlanmıştır.
Bu çerçevede, Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin
hükümleri diğer kanunlarda yer alan idari para cezası gerektiren
bütün fiiller açısından da uygulanabilecektir. Türk Ceza Kanunu
dışındaki çeşitli kanunlardaki kasıtlı bir suçtan
dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan
dolayı bir cezaya mahkûm olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan
yasaklandıkları hakları tekrar kullanabilmelerine imkân
tanıyan bir düzenlemeye de ihtiyaç duyulmuş, bu nedenle Adli Sicil Yasasında
bu yönde bir değişiklik getirilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının
açılmasının ertelenmesi, hüküm açıklamasının geri
bırakılması ve uzlaşmaya ilişkin hükümlerini de Çocuk
Koruma Kanununa koyarak çocuklara yüklenen suçlarla ilgili uygulanması da
sağlanmıştır. Bazı suçlarla ilgili olarak Türk Ceza
Yasasında getirilen müeyyideler yeterli görülmüş, bu nedenle özel
kanunlardaki bazı hükümler de yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu çerçevede, bu yasa
değişikliğinin ülkemiz için hayırlara vesile
olmasını diler, saygılarımı sunarım. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tuna.
Şahısları adına ikinci söz, Sakarya
Milletvekili Sayın Ayhan Sefer Üstüne aittir.
Buyurun Sayın Üstün. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Sakarya) Sayın Başkan,
saygıdeğer milletvekilleri; 56 sıra sayılı Temel Ceza
Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde
şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, evet, on beş günlük bir sürecin
sonuna geldik. Burada, muhalefetiyle iktidarıyla çok uyumlu bir
çalışma sergiledik. Bu kanun tasarısını İç
Tüzükümüzde yer alan temel kanunların görüşülmesi usulüne göre
görüştük, ama aslında bütün önergeler, görüşmeler ortak bir
şekilde yapıldı, büyük bir olgunlukla gerçekleştirildi.
Aslında daha önce de yine, bu sürecin başlangıcında Türk
Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu, Ceza Usul Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu
olmak üzere temel ceza kanunlarını da yine bu yaklaşım
tarzıyla bu Meclisten geçirmiş idik. O bakımdan, isterseniz
temel kanun olarak da bir yasayı görüşsek, uzlaşma olduktan
sonra bu olgunluk içerisinde, uzlaşarak, suhuletle yasaları
görüşeceğimizin en güzel örneğini burada verdik.
KAMER GENÇ (Tunceli) Uzlaşma, grupları olan partiler
arasında oldu. Ben dâhil değilim.
AYHAN SEFER ÜSTÜN (Devamla) - Değerli arkadaşlar,
Türkiyenin gerçekten önemli sorunları var. Bunları da mutlaka yine
uzlaşarak, anlaşarak çözebiliriz. Önümüzde bir demokratik sivil
anayasa yapma çalışması var. Bu aynı
anlayışı burada da sergilediğimizde 23üncü Dönem gerçekten
tarihe geçecek bir iş yapacaktır, çünkü 22nci Dönemde ve ilaveten
şu anda çıkardığımız ceza kanunları,
Anayasadan sonra toplumu en fazla ilgilendiren temel kanunlardır.
Eğer biz bu uzlaşıyı burada gösterebilmiş isek ve bunu
becerebilmiş isek, önümüzdeki yasama çalışmalarında da,
hele hele Anayasa gibi uzlaşma gerektiren bir konuda da bu hususu
sergileyeceğimizi ümit ediyorum.
Değerli arkadaşlar, biraz sonra burada verilecek
önergelerle bazı maddeler metinden çıkartılacak, çünkü burada
yapılmak istenen düzenlemeler 6/12/2006 tarihinde 5560 sayılı
Kanunla zaten gerçekleştirilmiş idi. O bakımdan 632, 633, 634,
635, 636, 637, 638, 642, 643 ve 644üncü maddeler metinden
çıkartılacaktır.
Değerli arkadaşlar, burada, 632nci madde aslında
bu madde metinden çıkartılacak ama- soruşturma zaman
aşımını düzenlemektedir. Burada soruşturma zaman
aşımı vardır, bir de dava zaman aşımı
vardır. Maalesef, son yıllarda, sanki bu dava zaman
aşımı süreleri kısaltılmış da davalar zaman
aşımına uğramakta ve bu şekilde sanki suçlular suçsuz
kalmakta veya cezaya çarptırılmamakta gibi bir anlayış var.
Oysa geçen dönemde Ceza Usul Kanununda yaptığımız
değişikliklerle zaman aşımları sürelerini
uzatmış idik. Ancak, maalesef, ne hikmetse, özellikle nitelikli
davalarda veya çete davalarında, biraz vasıflı davalarda bu
davalar bir türlü bitmiyor. Oysa bir uygulamacı önündeki bir dosyaya
baktığında bu dosyanın zaman aşımına ne zaman
uğrayacağını pekâlâ bilebilir. Efendim altı ay talik
etmeler, altı ay atmalar, bir yıl atmalar gerçekleşirse
dosyalarda, elbette zaman aşımına uğrayabilir. O
bakımdan, uygulayıcılar, bu dosyadaki zaman aşımı
tarihini tahmin ederek, kestirerek çalışma tarzını buna
göre düzenleseler, kesinlikle dosyalar zaman aşımına uğrama
gibi bir akibetle sonuçlanmazlar. Çünkü zaman aşımlarını
gerçekten uzattık. On yıl, on beş yıllık zaman aşımları
var. Bir soruşturma zaman aşımı var, bir de dava zaman
aşımı var. O bakımdan, kanaatimce, biraz daha dikkatli
çalışıldığında bu davaların da zaman
aşımına uğramayacağı kanaatindeyim.
Ben tekrar bu kanunun ülkemize hayırlı
olmasını temenni eder, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Üstün.
Sayın milletvekilleri, bölüm üzerindeki konuşmalar
tamamlanmıştır.
Şimdi soru-cevap işlemine başlıyorum.
Sayın Tütüncü, buyurun efendim.
ENİS TÜTÜNCÜ (Tekirdağ) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
İki soru soracağım Sayın Bakanımıza.
Birincisi 640ıncı maddeyle ilgili. 640ıncı madde,
Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında
Kanunda bir değişiklik öngörüyor. Bildiğimiz kadarıyla ki
Sayın Topuzun konuşmasında da açıklandığı
gibi- söz konusu yasa iki buçuk yıldan bu yana yönetmeliği
çıkarılamadığı için bir çeşit askıda
bırakılmış konumda. Neden iki buçuk yıldan bu yana
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlık görevini
yapmamıştır, bu yönetmeliği
çıkarmamıştır? Şimdi, bir bakıma uygulanmayan bir
kanunla ilgili bir değişiklik yapma durumunda kalıyoruz. Bu
birinci sorum.
İkinci sorum 642nci maddeyle ilgili. Bu 642nci madde Çocuk
Koruma Kanununda değişiklik yapıyor. Çocuğun
işlediği üst sınırı üç yıl veya daha az süreli
hapis cezasını gerektiren suçlarla ilgili yeni bir düzenleme
öngörülüyor.
Şimdi, son yıllarda çocukların,
hırsızlık, yankesicilik, gasp, kapkaç gibi suçlara
karışma oranında hızla artış gözlenmektedir.
Çocuk Koruma Kanununda -ki burada değişiklik yaptığımız
kanunda- çocuk yaşı sınırı kaçtır?
Çocukların az önce söylediğim suçlara karışma
oranındaki hızlı artış karşısında acaba
yasadaki çocuk yaş sınırında yeni bir düzenleme
yapılması düşünülmekte midir Avrupa Birliği normları
çerçevesinde?
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tütüncü.
Sayın Sakık
SIRRI SAKIK (Muş) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Ben, aracılığınızla Sayın Bakana bir
soru iletmek istiyorum. İki gündür, Diyarbakırdan buraya gelen bir
hastanın dramını Parlamentoyla paylaşmak istiyorum.
Sayın Başbakanımızın da açıklaması oldu,
Sayın Sağlık Bakanının da. Doktorların tek 1 lira
talep etmeden hastaların bütün tedavisinin
karşılanacağı söyleniyordu. Oysa, Diyarbakırdan sevk
edilerek buraya gelen hasta İbni Sina Hastanesine başvuruyor.
İki gündür oradaki doktorlarla
Yeşil kartlı bir hasta ve 24
milyar lira para talep edilmektedir.
Ben, bizzat o doktorla görüştüm. Bu rakamların neyi
ifade ettiğini kendisiyle paylaştığımda bizde
uygulamanın bu olduğunu söyledi, ama ikinci pazarlık sonucu 10
milyara kadar düştüğünü
Oysaki, Sayın Başbakanın
açıklamasıyla Sağlık Bakanımızın
açıklaması arasındaki bu tezadı nasıl ifade edersiniz?
İkincisi: Yeşil kart sahibi olan birinden nasıl
para talep ediliyor? Bunu öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Sakık.
Sayın Sipahi
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) Sayın
Başkan, teşekkür ederim. Sayın Bakana bir konuyu iletmek
istiyorum.
Efendim, nakliye sektörünün çok ciddi sorunları var.
Bunların birçoğu Ulaştırma Bakanımızı
ilgilendiriyor, ancak Adalet Bakanımızı da ilgilendiren bir
önemli konu var. Sanıyorum Sayın Bakan bu konuda ziyaret edildi
nakliye sektörü temsilcileri tarafından. Bu son zamanlarda nakliye
sektöründe hırsızlık olayı çok arttı. Şoförler
yüklü araçları alıp götürüyorlar, boşaltıyorlar, birilerine
satıyorlar. Daha sonra yakalandıklarında bunlar emniyeti
suistimal suçundan yargılanıyorlar, çok cüzi bir cezayla
kurtuluyorlar. Bu konu gerçekten nakliye sektörü ve büyük firmalar için bir
prestij konusu olmaya başladı. Nakliye sektörünün bu suçun emniyeti
suistimalden çıkartılıp nitelikli
dolandırıcılık hâline gelmesi konusunda bir talepleri var.
Bu konuda sanıyorum Sayın Bakan da nakliye sektörü temsilcileri
tarafından Ulaştırma Bakanımızla beraber ziyaret
edildi. Bizler ziyaret edildik. Bu konuda bir gelişme var mı? Çünkü
ben bu konuda nakliye sektörü temsilcilerinden ciddi talepler alıyorum.
Sayın Bakanın cevaplamasını istirham edeceğim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Sipahi.
Sayın Özkan
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) Sayın Başkan, teşekkür
ederim.
Burdur ili Karamanlı ilçesi Kağılcık köyü
arazi toplulaştırması uygulamalarında haksızlık,
adaletsizlik, iltimas, adam kayırma yapıldığı yönünde
duyumlar alıyoruz. 5 dekardan küçük tarla olmayacağı
söylenmiştir, ancak 3-4 dekarlık tarlalar
birleştirilmemiştir. Bazı tarlalar alakasız kişilerle
birlikte birleştirilmiş olup ayrılması için
başvurulmasına rağmen ayrılmamıştır. Bu ve
buna benzer şikâyet ve müracaatlar Konya Bölge Müdürlüğüne
iletilmesine rağmen, gerekli düzeltmeler
yapılmamıştır. Söz konusu 20 bin dekar arazidir.
Sonuç itibarıyla toplulaştırılması
değil, arazinin en iyi yerleri birilerine peşkeş
çekilmiştir. Bu sebeple devlet de zarara sokulmuştur. Köy halkı
ve tarla sahiplerinin yüzde 70i bu uygulamalardan memnun değildir.
Bazı tarlalarda verilen metrekareden daha azdır. Mağduriyetlerin
giderilmesi için gerekli girişimlerin yapılmasını
düşünür müsünüz? Yerinde incelemenin yapılmasını
sağlarsanız memnuniyetimiz artacaktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Özkan.
Sorular tamamlanmıştır Sayın Bakanım,
cevap verecek misiniz?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Tamam
mı efendim, sıra bana geldi mi?
BAŞKAN Tabii efendim, buyurun.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim.
Sayın Tütüncü, bir kanunun yönetmeliğinin üç
yıldır çıkmadığını ifade etti. Soruyu
sorarken ses tonu çok düşüktü. O nedenle hangi kanundan bahsettiğinin
notunu doğrusu alamadım, ama arkadaşlarımız tespit
etmişler. Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları
Hakkında Kanunun, bu kanunda yazılı olduğu şekilde
belirli sürede çıkması gereken yönetmeliğinin
çıkmadığını ifade ettiler. Ben bu konuyla
ilgileneceğim. Gerçekten süresi geçtiği hâlde çıkmamış
mıdır yoksa daha süresi var mıdır, konuyu inceleyerek
zatıâlinize yazılı malumat vereceğim Sayın Tütüncü.
Çocuk Koruma Kanununda yaş sınırı
kaçtır? diye bir soru sorduğunuzu zannediyorum yanlış not
etmedimse. Çocuk Koruma Kanununun 3üncü maddesinde çocuk şu
şekilde tarif edilmektedir: Daha erken yaşta ergin olsa bile, on
sekiz yaşını doldurmamış kişiye çocuk
denmektedir. Çocuk Koruma Kanunu, on sekiz yaşını
doldurmamış herkesi çocuk saymaktadır ve bu kanun
kapsamında değerlendirmektedir.
Sayın Sakık, bir hastanın İbni Sina
Hastanesinde müracaatı ve tedavi talebi karşısında
yeşil kartlı olmasına rağmen kendisinden para talep
edildiğini ifade etti. Hastanın ismini lütfederseniz, ben
ilgileneceğim efendim.
SIRRI SAKIK (Muş) Dilşa Efe.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Tamam,
peki, teşekkür ederim.
SIRRI SAKIK (Muş) Ben teşekkür ederim.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) -
Sayın Sipahi, nakliye sektörü temsilcilerinin beni ziyaret etmiş
olabileceğini ifade ettiler. Böyle bir randevu talebi gelmedi Sayın
Sipahi. Gelirse memnuniyetle kendilerini dinlerim. Ama nakliye sektörünün bir
sorun yaşadığını, zaman zaman nakliye esnasında
araçlarındaki malların çalındığını ve
emniyeti suiistimal maddesinden haklarında takibat yapıldığını,
ama bunun bir nitelikli dolandırıcılık kabul edilmesi
gerektiğini ifade ettiniz. Böyle bir ziyaret vuku olduğu takdirde
kendilerini memnuniyetle dinlerim, sorunlarını takip ederiz.
Eğer gerçekten yasal açıdan bir problem varsa bu konuda kendilerine
yardımcı oluruz.
Nakliyecilerle ilgili emniyeti suiistimal suçu Türk Ceza Kanunu
155inci maddesinde yaptırıma bağlanmış, bir
yıldan yedi yıla kadar hapis cezası var. Ama söylediğiniz
istikamette konuyu ilgili arkadaşlarımız ayrıca
değerlendirecekler.
Sayın Özkan, Burdurda arazi
toplulaştırmasıyla ilgili sorunlar
yaşandığını ifade ettiniz. Tabii ki bu konu Tarım
Bakanlığını, ama bunun yanında Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğünü de yakından ilgilendirmektedir.
Bakanlığımla ilgili olmadığı için şu anda
size hemen konuyla ilgileneceğim diyemiyorum, ama mutlaka yazılı
cevap verirken ilgili kuruluşlardan sorunuz ve sorunla ilgili bilgi alarak
sizi malumatlandıracağım.
Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
BAŞKAN Ben teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Sayın milletvekilleri, yirmi ikinci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır. Şimdi, yirmi ikinci bölümde
yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
631inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 631 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 631 inci maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 32 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 631inci madde metinden
çıkarılmıştır.
632nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 632 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M.
Yılmaz Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 632 nci maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 33 üncü maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 632nci madde
metinden çıkarılmıştır.
633üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 633 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 633 üncü maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanunun 34 üncü maddesi ile gerçekleştirildiğinden,
işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 633üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
634üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 634 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip
Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay M. Yılmaz
Helvacıoğlu
Ankara Siirt
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 634 üncü maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 35 inci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 634üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
635inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 635 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip
Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Cemal
Taşar
Ankara Bitlis
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 635 inci maddesiyle, 5326 sayılı
Kabahatler Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 36ncı maddesiyle
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
636ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 636 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip
Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Cemal
Taşar
Ankara Bitlis
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 636 ncı maddesiyle, 5352 sayılı
Adli Sicil Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 37 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 636ncı madde metinden
çıkarılmıştır.
637nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 637 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Cemal
Taşar
Ankara Bitlis
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 637 nci maddesiyle, 5352 sayılı Adli
Sicil Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 38 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 637nci madde metinden
çıkarılmıştır.
638inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 638 inci maddesiyle değiştirilen 5362
sayılı Kanunun 50 nci maddesinde geçen millî savunmaya
karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve
casusluk ibaresinin metinden çıkarılmasını arz ve teklif
ederiz.
Nihat Ergün K. Kemal Anadol Bekir Bozdağ
Kocaeli İzmir Yozgat
Mehmet
Şandır Mustafa
Hamarat Rıdvan
Yalçın
Mersin Ordu Ordu
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet Katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bir suçtan mahkûmiyete bağlı hak yoksunlukları
bakımından mevzuattaki hükümler arasında
yeknesaklığı sağlamak amacıyla işbu
değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 638inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
639uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
640ıncı madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 640 ıncı maddesiyle değiştirilen
5368 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının
(d) bendinde geçen millî savunmaya karşı suçlar, devlet
sırlarına karşı suçlar ve casusluk ibaresinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Nihat Ergün K. Kemal Anadol Bekir Bozdağ
Kocaeli İzmir Yozgat
Mehmet
Şandır Mustafa
Hamarat Rıdvan
Yalçın
Mersin Ordu Ordu
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bir suçtan mahkûmiyete bağlı hak yoksunlukları
bakımından mevzuattaki hükümler arasında
yeknesaklığı sağlamak amacıyla işbu
değişiklik önergesi verilmiştir.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 640ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
641inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
642nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 642 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Katılıyoruz
efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 642 nci maddesiyle, 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 39 uncu maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 642nci madde
metinden çıkarılmıştır.
643üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 643 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Oktay
Vural Hasip
Kaplan
Kayseri İzmir Şırnak
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ (Kastamonu)
Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 643 üncü maddesiyle, 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 40 ıncı maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 643üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
644üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 644 üncü maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş Hasip Kaplan Oktay Vural
Kayseri Şırnak İzmir
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Biz
katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 644 üncü maddesiyle, 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz
konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli
ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 41 inci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 644üncü madde metinden
çıkarılmıştır.
645inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 645 inci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Oktay
Vural
Kayseri Şırnak İzmir
Hakkı
Suha Okay Abdulkerim
Aydemir
Ankara Ağrı
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının 645 inci maddesiyle, 5402 sayılı
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununda
değişiklik yapılmaktadır. Ancak, söz konusu
değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 42 nci maddesi ile
gerçekleştirildiğinden, işbu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
646ncı madde üzerinde bir adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 646 ncı maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Oktay Vural
Kayseri Şırnak İzmir
Hakkı
Suha Okay Ali
Koyuncu
Ankara Bursa
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 646 ncı maddesiyle, 5402
sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma
Kurulları Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 43 üncü maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu
önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
647'nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 647 nci maddesinin Tasarı metninden
çıkarılmasını ve diğer maddelerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Oktay Vural
Kayseri Şırnak
İzmir
Hakkı
Suha Okay Ali Koyuncu
Ankara Bursa
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının 647 nci maddesiyle, 5402
sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma
Kurulları Kanununda değişiklik yapılmaktadır. Ancak,
söz konusu değişiklik, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006
tarihli ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanunun 44 üncü maddesi ile gerçekleştirildiğinden, iş bu
önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda madde metinden
çıkarılmıştır.
648'inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
649'uncu madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 56 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 649 uncu maddesinin "ee", "gg"
ve "aaa" bentlerinin madde metninden
çıkarılmasını ve diğer bentlerin buna göre teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Hasip
Kaplan Oktay
Vural
Kayseri Şırnak
İzmir
Hakkı
Suha Okay Ali
Koyuncu
Ankara Bursa
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
ADALET KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ HAKKI KÖYLÜ
(Kastamonu) Takdire bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya)
Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarının 649 uncu maddesinin ee bendinin yürürlükten
kaldırılmasının, 1136 sayılı Avukatlık
Kanununun 5 inci maddesinin uygulamasında bazı sakıncaları
ortaya çıkaracağından söz konusu bendin Tasarı metninden
çıkarılması gerekmektedir.
Tasarının 649 uncu maddesinin gg bendiyle, 1618
sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanununun 31 inci maddesi yürürlükten
kaldırılmaktadır. Ancak, söz konusu madde, daha sonra
yürürlüğe giren 28/12/2006 tarihli ve 5571 sayılı Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu, Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları
Birliği Kanunu ile Turizm Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 29 uncu maddesiyle
yürürlükten kaldırıldığından,
Keza Tasarının 649 uncu maddesinin aaa bendiyle, 5237
sayılı Türk Ceza Kanununun 73 üncü maddesinin sekizinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmaktadır. Ancak
anılan fıkra, daha sonra yürürlüğe giren 06/12/2006 tarihli ve
5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanunun 45 inci maddesiyle yürürlükten
kaldırıldığından,
iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Böylece, kabul edilen önerge doğrultusunda 649uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici 1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici 2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Geçici 3üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.07
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.18
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Fatoş
GÜRKAN (Adana), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 51inci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
56 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Hükûmet? Yok.
Böylece, ertelenmiştir.
Şimdi, 2nci sırada yer alan, Ses ve Gaz
Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun Tasarısı ve
İçişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
2.- Ses ve Gaz Fişeği
Atabilen Silahlar Hakkında Kanun Tasarısı ve İçişleri
Komisyonu Raporu (1/437) (S. Sayısı: 54)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Konseyi Arasında Askeri-Bilimsel
ve Askeri-Teknik İşbirliği Konusunda Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Sırbistan ve Karadağ Bakanlar Konseyi Arasında
Askeri-Bilimsel ve Askeri-Teknik İşbirliği Konusunda
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/294) (S.
Sayısı: 68)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, boşuna
yorulmayın, Hükümet yok. Birleşime son verin.
BAŞKAN Öyle yapacağız Sayın Genç.
Sayın milletvekilleri, anlaşıldığı
gibi, bu saatten sonra Komisyon ve Hükümeti yerinde
bulamayacağımızdan, alınan karar gereğince, sözlü soru
önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla görüşmek
için 22 Ocak 2008 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.19