DÖNEM: 23 CİLT: 16 YASAMA YILI: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
75inci
Birleşim
11 Mart 2008 Salı
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Erzurum
Milletvekili Muhyettin Aksakın, Erzurumun düşman işgalinden
kurtuluşunun 90ıncı yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakıkın, milletvekili
dokunulmazlığına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahinin cevabı
3.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, Dünya Kadınlar
Günü dolayısıyla kadınlarımızın sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER
1.-
Yenilendiği bildirilen (1/1286) esas numaralı Dernekler Kanunu, Türk
Medeni Kanunu ve İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının geri gönderilmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/359)
B) MECLİS
ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel ve 19 milletvekilinin, İstanbuldaki
kayıt dışı istihdam, taşeronlaşma ve iş
güvenliği sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/144)
2.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaraşta
Narlı Ovasına kurulması planlanan katı atık depolama
tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/145)
3.- Isparta
Milletvekili Haydar Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve
Havzasındaki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/146)
C) GENEL GÖRÜŞME
ÖNERGELERİ
1.- Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili K. Kemal Anadolun, Türk
Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak Operasyonu konusunda genel görüşme
önergesi (8/4)
D) ÖNERGELER
1.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, Türk Ceza Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin
(2/27) İç Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/33)
V.-
ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU
ÖNERİLERİ
1.- Genel
Kurulun, 11/3/2008 tarihli birleşiminde, bir saat sözlü sorulardan sonra,
(10/3), (10/8), (10/12), (10/28), (10/31), (10/33), (10/38), (10/42), (10/47),
(10/56), (10/59), (10/62), (10/64), (10/65),(10/68), (10/71), (10/84), (10/87),
(10/89), (10/98), (10/101), (10/119) (10/145) ve (10/146) esas no.lu Meclis
araştırması önergelerinin birleştirilerek
görüşülmesine; 12/3/2008 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü
soruların görüşülmemesine ve çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
VI.-
SEÇİMLER
A) KOMİSYONLARA ÜYE
SEÇİMİ
1.- (10/27, 34,
37, 40, 102) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna
üye seçimi
VII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, teşvik kapsamında
yatırımcılara verilmesi gereken enerji desteklerine ilişkin
Devlet Bakanı Mehmet Şimşekten sözlü soru önergesi (6/196) ve
Devlet Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı
2.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, yatırımların ve istihdamın
teşvikine ve Gaziantepin durumuna ilişkin Devlet Bakanı Mehmet
Şimşekten sözlü soru önergesi (6/360) ve Devlet Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı
3.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep Havaalanındaki kargo ve uçak
seferlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/231) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
4.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrulun, Konya-Aksaray bölünmüş yol ihalesine
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/268) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
5.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Karayolları Genel Müdürlüğüyle
iş yapan müteahhitlere verilen bitüme ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/273) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
6.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep-Şanlıurfa otoyolu ile
Gaziantep-Habur bölünmüş yol çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/274) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
7.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Karadeniz Sahil Yolunun Giresun
geçişindeki sinyalizasyon ve işaretleme eksikliklerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/275) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
8.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, havalimanlarındaki ILS
sistemlerine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/278) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
9.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, Konya Havaalanına ILS Sistemi
alımına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/287) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
10.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Edremit-Çanakkale karayoluna
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/297) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
11.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde
nitelikli personel istihdamına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/302) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
12.- Ordu
Milletvekili Rahmi Günerin, Orduya havaalanı, liman ve çevre
yolları yapımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/315) (Cevaplanmadı)
13.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, karayollarındaki
bakım ve onarım çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/317) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
14.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, THYnin Elazığ uçuşlarındaki
bir uygulamaya ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/327) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
15.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat Havaalanının
uçuşlara engel bir risk taşıyıp
taşımadığına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/354) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
16.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, PTT çalışanlarına
prestij cezası verildiği iddialarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/373) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
17.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adana-Karataş yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/396)
(Cevaplanmadı)
18.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adana-Ankara otoyol projesinin
Pozantı-Ulukışla ve Pozantı-Kemerhisar
kısımlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/398) (Cevaplanmadı)
19.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Türk Telekomda personelin güvenlik
soruşturmalarının yapılıp yapılmadığına
ve haberleşme güvenliğine ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/434) (Cevaplanmadı)
20.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Türk Telekom ihale şartnamesi taahhütlerinin
yerine getirilip getirilmediğine ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/443) (Cevaplanmadı)
21.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Manisadaki bölünmüş yol
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/473) (Cevaplanmadı)
VIII.-
MECLİS ARAŞTIRMASI
A) ÖN GÖRÜŞMELER
1.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 milletvekilinin, termik
santrallerin çevreye verdiği zararların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/3)
2.- Tekirdağ
Milletvekili Enis Tütüncü ve 38 milletvekilinin, Trakya ve İstanbul ilinde
çevre konularındaki gelişmelerin Ergene Çevre Düzeni Havza
Planına etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/8)
3.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 23 milletvekilinin,
Kırklareli ili Vize ilçesindeki bir arazi ile ilgili iddiaların ve bu
arazi üzerinde kurulması planlanan çimento fabrikasının çevre
üzerindeki muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/12)
4.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur ve 23 milletvekilinin, Adanadaki lagünlerin
karşı karşıya bulunduğu çevresel risklerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/28)
5.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 22 milletvekilinin,
Bartında kurulması planlanan termik santralin olumlu ve olumsuz
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/31)
6.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçük ve 22 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki
madencilik faaliyetlerinin araştırılarak çevreye olumsuz
etkilerinin önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/33)
7.- Konya
Milletvekili Hasan Angı ve 19 milletvekilinin, Konya Kapalı
Havzasındaki su kaynaklarının karşı karşıya
bulunduğu sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/38)
8.- Konya
Milletvekili Orhan Erdem ve 28 milletvekilinin, Akşehir ve Eber
Göllerindeki kirlilik ve diğer çevre sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/42)
9.- Çanakkale
Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz ve 27 milletvekilinin, Kaz
Dağlarındaki madencilik faaliyetlerinin araştırılarak
çevrenin korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/47)
10.- Aydın
Milletvekili Ahmet Ertürk ve 21 milletvekilinin, Büyük Menderes Nehrindeki
kirliliğin ve çevreye etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/56)
11.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan ve 25 milletvekilinin, balık çiftliklerinin
çevreye ve turizme olumsuz etkilerinin araştırılarak su ürünleri
yetiştiriciliğinin çevreyle uyumlu gerçekleştirilmesi için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/59)
12.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe ve 23 milletvekilinin, Eber
Gölündeki çevre kirliliğinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/62)
13.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam ve 29 milletvekilinin, altın arama
faaliyetlerinin hukuki durumu ile çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/64)
14.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 23 milletvekilinin, Van
Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve Van ilinde turizmin geliştirilmesi
için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/65)
15.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı ve 26 milletvekilinin, Küçük Menderes
Nehrindeki kirliliğin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/68)
16.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu ve 24 milletvekilinin, Artvin
Cerattepedeki madencilik faaliyetlerinin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/71)
17.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 21 milletvekilinin, Eber
Gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak gölün
korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/84)
18.- Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu ve 19 milletvekilinin, Van Gölündeki
çevre sorunlarının ve gölün potansiyelinin
araştırılarak korunması ve değerlendirilmesi için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/87)
19.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 23 milletvekilinin,
başta Afşin Elbistan olmak üzere termik santrallerin çevreye
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/89)
20.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki
göllerin çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
21.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin ve 22 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre
ve turizm üzerindeki etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/101)
22.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu ve 39 milletvekilinin, denizlerdeki
kirliliğin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/119)
23.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaraş'ta
Narlı Ovası'na kurulması planlanan katı atık depolama
tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/145)
24.- Isparta
Milletvekili Haydar Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve
Havzasındaki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/146)
IX.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, Alevi inanç ve kültürüne yönelik
çalışmalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlunun cevabı (7/1721)
2.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, özel eğitim
kurumları öğretmenlerinin SSK primlerine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/1736)
3.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, mahkeme kararıyla iptal edilen
görevde yükselme sınavına ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/1738)
4.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, 2022 sayılı
Kanuna göre maaş alanlardan maaşı kesilen ve yersiz ödemenin
tahsili istenen kişilere ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/1739)
5.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, AB üzerinden ithal edilen ürünlerin
denetimine,
Kimya sektörünü ilgilendiren bir AB
tüzüğüne,
- Van Milletvekili Fatma Kurtulanın,
Vandaki sınır ticaret merkezi uygulamasına,
İlişkin soruları ve Devlet
Bakanı Kürşad Tüzmenin cevabı (7/1745, 1746, 1747)
6.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bingöl ilindeki bir köprünün durumuna
ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalayın
cevabı (7/1758)
7.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Mudanya Çayönü Köyü göletinin sulama
boruları ihalesine ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı
Beşir Atalayın cevabı (7/1760)
8.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, ekonomide muhtemel krizlere
karşı alınacak tedbirlere ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin
cevabı (7/1807)
9.- İzmir
Milletvekili Recai Birgünün, işçi emeklilerinin aylıklarına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/1820)
10.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, turizm sektörüne istihdam ve enerji
desteği verilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/1827)
11.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, BAĞ-KUR
emeklilerine bazı konularda iyileştirme yapılmasına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/1828)
12.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, işçi emeklilerinin
maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelikin cevabı
(7/1829)
13.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, prim borçları yeniden
yapılandırılan bazı BAĞ-KURluların
mağduriyetine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/1830)
14.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Merkez Bankası ve bazı
kuruluşların İstanbula taşınmasına ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Nazım Ekrenin cevabı (7/1854)
15.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, tüberkülozla mücadeleye ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/1859)
16.-
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, bir gıda
şirketinin işçilerin sendikal haklarını engellemeye yönelik
girişimlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/1875)
17.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, bazı orman alanlarındaki
uygulamalara,
- Adana Milletvekili Hulusi Güvelin,
Adanadaki orman köylülerinin kalkındırılmasına,
- Muğla Milletvekili Metin Ergunun,
afetlerde zarar gören köylüye faizsiz kredi verilmesine,
Afet mağdurlarının
kredilendirilmesine,
İlişkin soruları ve Çevre
ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/1877, 1878, 1879,
1880)
18.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, yeniden gelen turistlerle ilgili istatistiki bilgi
teminine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın cevabı (7/1893)
19.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın,
sağlıklı beslenme ile verem hastalığındaki
artışa ve tedavi kurumlarına ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/1906)
20.-
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun,
ithalatçı birliklerine toplanan paraların akibetine ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmenin cevabı (7/1919)
21.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
bankaların uyguladıkları ücret ve komisyonlardaki
farklılığa ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı
(7/1920)
22.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, ABD yönetiminden, Türkiye ile ilgili açıklamalarda
laik ifadesi kullanılmamasının istendiği iddiasına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Dışişleri Bakanı
Ali Babacanın cevabı (7/1923)
23.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, esnaf kayıtlarındaki
değişikliklere ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı
Mehmet Zafer Çağlayanın cevabı (7/1958)
24.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, büyük marketlerin küçük esnafı
mağduriyetine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayanın cevabı (7/1959)
25.- Ordu
Milletvekili Rahmi Günerin, Mesudiye eski müftüsüyle ilgili iddialara
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa Said
Yazıcıoğlunun cevabı (7/1965)
26.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, yurt dışında yapılan bir
turizm fuarındaki bir görevliye ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/1968)
27.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgunun, AK Parti Genel Merkezinde askeri uzmanlarca
bazı konularda brifing verildiği iddiasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/1980)
28.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, bez dokumacılığının
canlandırılmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/2031)
29.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, ulusal ve uluslararası toplantılar
konusunda bilgilendirmeye ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı (7/2051)
I. GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.00te açılarak beş oturum yaptı.
Birinci Oturum
4 Mart 2008
tarihli 72nci Birleşimde yapılan kapalı oturuma ait tutanak özetinin
okunabilmesi için, Başkanlıkça, İç Tüzükün 71inci maddesi
uyarınca kapalı oturuma geçilmesi gerektiği açıklandı
ve kapalı oturuma geçildi.
İkinci Oturum
(Kapalıdır)
Üçüncü, Dördüncü ve Beşinci Oturum
Balıkesir
Milletvekili Ayşe Akbaş, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe,
Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugay, Erzurumun düşman işgalinden
kurtuluşunun 90ıncı yıl dönümüne,
Artvin
Milletvekili Ertekin Çolak, Artvinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 87nci yıl dönümüne,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekici ve 22 milletvekilinin, Manisa Turgutlu Çaldağ
nikel yatağının işletilmesi konusunun
araştırılması (10/141),
Van Milletvekili
Özdal Üçer ve 19 milletvekilinin, Van ilindeki enerji sorununun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
(10/142),
Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 29 milletvekilinin, tekstil ve hazır
giyim sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi (10/143),
Amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri
Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini
alacağı ve ön görüşmelerinin sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Sağlık
Bakanı Recep Akdağın Kuveyte yaptığı resmî
ziyarete refakat eden heyete iştirak etmesi uygun görülen milletvekiline
ilişkin Başbakanlık tezkeresi kabul edildi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının (1/498) (S. Sayısı: 110),
2nci
sırasında bulunan, Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ve Adana
Milletvekili Necdet Ünüvarın, Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin (2/65)
(S. Sayısı: 72),
4üncü
sırasında bulunan, Bursa Milletvekili Mehmet Altan
Karapaşaoğlu ve 3 milletvekilinin, Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun ve Diğer Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin (2/146) (S. Sayısı:
111),
Görüşmeleri,
ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır
bulunmadıklarından, ertelendi.
3üncü
sırasında bulunan, Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Tasarısının (1/529) (S. Sayısı: 117) görüşmeleri
tamamlanarak kabul edilip kanunlaştığı açıklandı.
11 Mart 2008
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere, birleşime 21.30da son
verildi.
|
|
|
Nevzat
PAKDİL |
|
|
|
|
Başkan Vekili |
|
|
|
Harun
TÜFEKCİ |
|
Yaşar
TÜZÜN |
|
|
Konya |
|
Bilecik |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.:105
II.- GELEN KÂĞITLAR
10 Mart 2008 Pazartesi
Süresi
İçinde Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Akdamar Adasındaki kilisenin
restorasyonuna yönelik açıklamasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/1726)
2.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, TPAO eski genel müdürüyle ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1730)
3.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, yabancı sermaye
yatırımlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/1732)
4.-
Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcının, bir firma
işçilerinin sendikal faaliyetleri nedeniyle işten
çıkarıldıkları iddialarına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1737)
5.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, İskenderundaki
taşocaklarının yerleşim birimlerine etkisine ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1748)
6.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, acil yardım ödeneklerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1751)
7.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, Kuzey Ankara Girişi Kentsel
Dönüşüm Projesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1753)
8.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, Sarıgazi Belediyesinin
imar ıslah planı değişikliğine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1754)
9.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, Fener Rum Patrikhanesinin internet
sitesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1755)
10.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, İzmirdeki bazı köylerin
altyapı çalışmalarındaki usulsüzlük iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1759)
11.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Kuzey Iraktaki üniversitelerde
Türk öğrencilerin tahsiline ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1772)
12.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, ithal ürünlerin denetimine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/1779)
13.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, üniversite hastanelerinin alacaklarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1780)
14.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlide hastane ve sağlık
ocaklarının depreme karşı güçlendirilmesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/1781)
15.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Teftiş Kurulunda
yapılan bazı atamalara ve bir iddiaya ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1782)
16.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlunun, Artvindeki sağlık
personeli ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1783)
17.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, vekaleten görev yapan personelden asaleten
atananlara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1784)
18.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepenin, Dinar Devlet Hastanesindeki
uzman doktor ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1785)
19.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, çiftçilere yönelik desteklemelere
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1786)
20.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, gübre fiyatlarındaki
artışa ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1787)
21.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, bal ithalatına ve
arıcıların sorunlarına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1788)
22.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarızın, Edirnedeki çiftçilerin
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1789)
23.-
Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcının, Marmara Denizindeki
salya salgınına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1790)
24.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, hayvansal ve bitkisel üretim destekleme
ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1791)
25.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, gübre fiyatlarındaki artışa
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1792)
26.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, sulu tarımın desteklenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1793)
27.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlunun, Artvindeki ana arı
üreticilerinin destekleme ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1794)
28.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, tohumluk üretimi teşvik
primine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1795)
29.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Silifke-Kırobası
karayolunun bakım ve onarımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1796)
30.- Giresun Milletvekili
Eşref Karaibrahimin, Giresundaki bazı yollara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1797)
31.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, koster filosunun
geliştirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1798)
32.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, LPG
ithalatının Türk gemileriyle yapılmasının
teşvikine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1799)
33.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, tersane
sayısının artırılmasına ve tersanelerin
geliştirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1800)
34.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Söke-Milas yolunun yapımına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1801)
35.-
İstanbul Milletvekili Atila Kayanın, HAVAŞın
havaalanları ile yerleşim yerleri arasında yolcu
taşımacılığı yapmasına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1802)
36.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, tren kazalarına ve bakım-onarım
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1803)
37.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, vekaleten görev yapan personelden asaleten
atananlara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/1804)
38.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Kütahyada yaşanan tren kazasına ve
hat bakımına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1805)
39.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, Kütahyada yaşanan tren
kazasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/1806)
40.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, Fener Rum Patrikhanesinin ekümenlik
iddiasına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1813)
41.- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, Giresundaki KÖYDES uygulamalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1815)
42.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhanın, doğrudan gelir desteği ve
fiğ desteği ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1816)
No.:106
11 Mart 2008 Salı
Tasarılar
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Ortaklık ve İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/535) (Dışişleri Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.2.2008)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti
Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi
Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşmasının ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/536) (Plan ve Bütçe ile
Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 28.2.2008)
3.- Sanayi ve
Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun, Devlet Memurları Kanunu ve Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/537) (Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 3.3.2008)
4.- Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden
Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine,
İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı
Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısı (1/538) (Adalet; Tarım, Orman ve
Köyişleri; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.2.2008)
Teklifler
1.- Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ve 3
Milletvekilinin; İzmir İline Bağlı Pınarkent Adı
Altında Yeni Bir İlçe Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/171)
(İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2008)
2.- Mersin
Milletvekili İsa Gök ve 12 Milletvekilinin; 7.4.1969 Tarih ve 1136
Sayılı Avukatlık Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/172) (Adalet Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2008)
3.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin; 3269 Sayılı Uzman Erbaş
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/173)
(Millî Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 25.2.2008)
4.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın; Kredi Kartları
Faizlerinin İndirilmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/174) (Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.2.2008)
Tezkereler
1.- İstanbul
Milletvekili Necat Birincinin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/338) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
2.- İstanbul
Milletvekili Necat Birincinin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/339) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
3.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/340) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
4.- Bitlis
Milletvekili Mehmet Nezir Karabaşın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/341) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
5.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/342) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
6.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/343) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden
Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi:
26.2.2008)
7.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/344) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
8.- İstanbul
Milletvekili Necat Birincinin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/345) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
9.- İstanbul
Milletvekili Necat Birincinin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/346) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
10.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/347) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
11.- Muş
Milletvekili Mehmet Nuri Yamanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/348) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
12.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/349) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
13.-
Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğlukun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/350) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
14.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/351) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
15.- Konya
Milletvekili Abdullah Çetinkayanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/352) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
16.- Denizli
Milletvekili Mehmet Yükselin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/353) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
17.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/354) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
18.-
Balıkesir Milletvekili Mehmet Cemal Öztaylanın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/355) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
19.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/356) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26.2.2008)
20.- Mardin
Milletvekili Emine Aynanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/357) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
21.- Artvin Milletvekili
Ertekin Çolakın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/358) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona) (Başkanlığa geliş tarihi: 26.2.2008)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Düzlerçamı Yaban Hayatını
Geliştirme Sahası dışına çıkarılan alana
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından sözlü soru önergesi (6/494)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
2.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyada kaçak akaryakıt kullanımına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/495) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
3.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, personel maaşlarını
iyileştirme çalışmalarına ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından sözlü soru önergesi
(6/496) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
4.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, bazı yöneticilerin özlük
haklarına ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/497) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
5.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Afşin ve
Elbistandaki kömür rezervinin planlı değerlendirilmesine
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi
(6/498) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
6.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep ve çevresinde turizmin
geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/499) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
7.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep Organize Besi Bölgesine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü soru önergesi (6/500)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
8.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, kredi kartı borçlularına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım
Ekren) sözlü soru önergesi (6/501) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
9.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, polislerin özlük haklarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/502)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
10.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, belediye başkanlarına makam
ve temsil tazminatı ödemesine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/503) (Başkanlığa
geliş tarihi: 26/2/2008)
11.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, İl Genel Meclisi üyelerinin
sosyal ve özlük haklarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/504) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/2/2008)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, şans oyunlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2160)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
2.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, Alparslan 1 Barajı
kamulaştırma bedellerine ve köylülerin iskânına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2161)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
3.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, özelleştirme sonucu işsiz
kalanlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2162)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
4.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, akaryakıt
kaçakçılığı konusunda kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu raporu uyarınca yapılan
girişimlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2163) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
5.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, muhtarlara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2164)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
6.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, yeni Anayasa
taslağının yurt dışında bir konferansta
açıklanacağı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2165) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
7.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Sivil Havacılık Genel Müdürü
hakkındaki iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2166) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
8.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, gübre fiyatlarındaki
artışa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2167) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
9.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, bir parktaki Atatürk heykeline yapılan
saldırıya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2168) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
10.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, BOTAŞ soruşturmasıyla ilgili bir
iddiaya ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2169) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
11.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2170)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
12.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, yargı
çalışanlarının özlük haklarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2171)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
13.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Ulusal Yargı Ağı Projesine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2172)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26/2/2008)
14.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, depremde hasar gören Datça Hükümet
Konağına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2173) (Başkanlığa geliş tarihi: 26/2/2008)
15.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2174) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
16.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, nüfusları mevsimlere göre
farklılık gösteren belediyelerin ödeneklerine ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2175) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
17.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, İller Bankasında
görevden alınan bürokratlara ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2176)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
18.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2177) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
19.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, özelleştirilen kurumlardaki
işçilerin diğer kurumlara nakline ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/2178)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
20.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2179) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
21.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, çevre kirliliği
oluşturduğu iddia edilen bir deterjan firmasına ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/2180)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
22.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyaman Çamgazi Sulama
ve Derivasyon Tesisi Projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2181) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
23.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Nazım Ekren) yazılı soru önergesi (7/2182)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
24.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, TMSFnin yaptığı
tahsilata ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Nazım Ekren) yazılı soru önergesi
(7/2183) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
25.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Murat Başesgioğlu)
yazılı soru önergesi (7/2184) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
26.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, Spor Toto Teşkilat
Müdürlüğündeki personel politikasına ilişkin Devlet
Bakanından (Murat Başesgioğlu) yazılı soru önergesi
(7/2185) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
27.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı soru
önergesi (7/2186) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
28.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, kadın sığınma
evlerine ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı
soru önergesi (7/2187) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
29.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2188) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
30.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhanın, yurt dışı ziyaretlerine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2189) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
31.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Cumhurbaşkanının Tanzanya
ziyaretine ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2190) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
32.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, BOTAŞ soruşturmasıyla ilgili bir
iddiaya ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2191) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
33.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2192) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
34.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanada konutlarda doğalgaz
kullanımına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2193) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
35.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Yüreğir Belediyesinin gelirlerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2194) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
36.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Seyhan Belediyesinin gelirlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2195)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
37.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2196) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
38.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, ülkemizde kaçak çalışan Ermenilere
ve il özel idarelerinin tarım birimlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2197)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
39.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, şehit ve malul
yakınlarının kamuda istihdamına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2198)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
40.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, İstanbul ve Ankara
Büyükşehir Belediyelerinin doğalgaz sayacı ihalelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2199) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
41.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcanın, bazı motorlu kara
taşıtlarının sayılarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2200)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26/2/2008)
42.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/2201)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
43.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, yürüyen merdiven ihalelerinde
Avrupa kökenli firma şartı arandığı iddiasına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/2202)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
44.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, mera vasfı nedeniyle iptali istenen
tapulara ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2203) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
45.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, özelleştirmelerin
çalışanlara etkisine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2204) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26/2/2008)
46.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, 107 numaralı Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2205) (Başkanlığa geliş
tarihi: 26/2/2008)
47.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, kamu maliyesi verilerine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2206)
(Başkanlığa geliş tarihi: 26/2/2008)
48.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, Talim Terbiye Kurulu Başkanının
görevden alınmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2207) (Başkanlığa geliş
tarihi: 20/2/2008)
49.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, YÖK Genel Kurulunun bir
kararına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2208) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
50.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2209) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
51.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkinin, satışa sunulacak okul arsalarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2210) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
52.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, öğretmenlere yönelik sosyal tesislere
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2211) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
53.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2212) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
54.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel
Müdürlüğünün gelirlerinin Hazineye aktarılmasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/2213)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
55.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2214) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
56.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, coğrafi işaret tesciline ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/2215)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
57.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2216) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
58.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, gübre fiyatlarındaki artışa
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2217) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
59.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, personel politikasında tarım
uzmanlığının gözetilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2218)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
60.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, il özel idarelerinin tarım birimlerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2219) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
61.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, küçükbaş
hayvancılığın teşvikine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2220)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
62.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, ihraç edilen yaş sebze ve
meyvede ilaç kalıntısı analizlerine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2221)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
63.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2222) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
64.- Ankara
Milletvekili Nesrin Baytokun, Sivil Havacılık Genel Müdürü
hakkındaki iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2223) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
65.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Ispartada düşen uçağın
enkazına ve Sivil Havacılık Genel Müdürü hakkındaki
iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2224) (Başkanlığa geliş tarihi: 25/2/2008)
66.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/2225)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
67.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2226)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
68.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Millî Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2227) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
69.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Kürşad Tüzmen) yazılı soru
önergesi (7/2228) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
70.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı
soru önergesi (7/2229) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
71.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Mustafa Said Yazıcıoğlu)
yazılı soru önergesi (7/2230) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
72.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/2231)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
73.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, hizmete açılmayan yatırımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/2232) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/2/2008)
74.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
işçilerle toplu sözleşme imzalamayıp üretimi durduran bir
firmaya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2233) (Başkanlığa geliş
tarihi: 22/2/2008)
75.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantepteki çiftçilerin sulamada
kullanılan elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2234) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25/2/2008)
Genel Görüşme Önergesi
1.- Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu
ve İzmir Milletvekili Kemal Anadolun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
Kuzey Irak Operasyonu konusunda Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün
102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir genel görüşme
açılmasına ilişkin önergesi (8/4) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/03/2008)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel ve 19 Milletvekilinin, İstanbuldaki
kayıt dışı istihdam, taşeronlaşma ve iş
güvenliği sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/144)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2008)
2.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 Milletvekilinin, Kahramanmaraşta
Narlı Ovasına kurulması planlanan Katı Atık Depolama
Tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/145)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2008)
3.- Isparta
Milletvekili Haydar Kemal Kurt ve 23 Milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve
Havzasındaki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/146) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/03/2008)
11 Mart 2008 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Murat ÖZKAN
(Giresun)
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 75inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı
yeter sayımız vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Erzurumun düşman işgalinden
kurtuluşu münasebetiyle söz isteyen Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksaka
aittir.
Buyurun
Sayın Aksak. (AK Parti sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksakın,
Erzurumun düşman işgalinden kurtuluşunun 90ıncı
yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
MUHYETTİN
AKSAK (Erzurum) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
dadaşlar diyarı güzel Erzurumumuzun düşman işgalinden
kurtuluşunun 90ıncı yıl dönümü münasebetiyle, istiklal,
hürriyet, vatan uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi
anmak ve aziz ruhlarını şad etmek üzere yüce Meclise hitap
etmekten son derece bahtiyarım. Yüce Meclisimizi ve temsilcilerini saygıyla
selamlıyorum.
12 Mart 1918
günü, Erzurumun esaretten hürriyete, ölümden hayata kavuştuğu bir
gündür. Bağımsızlığımızın temelleri,
Kurtuluş Savaşımızdan cumhuriyete giden yolun en önemli
kilometre taşı Erzurumda atılmıştır. Atatürk, 23
Temmuz 1919da Erzurum Kongresini gerçekleştirmiş, üniformasını
burada çıkartıp Erzurumun hemşehrisi ve Erzurum mebusu
olmuştur. Böylelikle, kurtuluşa giden yol 12 Mart 1918de
kurtarılan Erzurumdan geçmiş ve Türk Bayrağı göndere
Erzurumdan çekilmiştir. Ne güzel tesadüftür ki Erzurumun
kurtuluşundan üç yıl sonra, 12 Mart 1921de Mehmet Âkif Ersoyun
Mehmetçike armağan ettiği şiir İstiklal Marşı
olarak kabul edilmiştir.
İstiklal
Marşı, topyekûn Türk milletinin mücadele ruhunu yansıtır.
Vatanın bütünlüğü, Türk milletinin birlik ve beraberliği sonsuza
kadar payidar kalacaktır. Her karışı
atalarımızın mukaddes kanlarıyla sulanan aziz vatan
Çanakkalede, Aziziye ve Mecidiye tabyalarında, Egede ve güneyde
aynı destanın farklı namelerini inletti. Her cephede bedenleri
küçük, yürekleri büyük kahramanlar medeniyet canavarlarına insanlık
dersi vermiştir.
İstiklal
Marşımızın şairi Mehmet Âkif Ersoy,
Bastığın
yerleri toprak deyip geçme tanı,
Düşün
altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit
oğlusun incitme yazıktır atanı.
Verme
dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Diyerek verilen
mücadelenin kutsallığını anlatmıştır.
Bu şehrin ve
bu ülkenin kurtuluş günlerinin hatırlanması, en az kurtuluş
için verilen mücadele kadar önemlidir. Bu vatan topraklarının
kıymetinin hakkıyla bilinmesini ve bizler için ne kadar değerli
olduğunu anlatmak istiyorsak, tarihimizde milletimizin kazandığı
zaferlerin önemini gençlerimize aktarmak, onları bilgilendirmek, onlara bu
duyguları aşılayarak yetişmelerini sağlamamız
gerekir. Bize hür bir vatan bırakmak için mücadele eden, eziyet çeken,
canlarını veren şehitlerimizi, gazilerimizi, vatan kahramanlarımızın
adını gençlerimizin ruhlarına nakşetmemiz bizim tarihî bir
borcumuzdur.
Yaşlısıyla
genciyle, kadınıyla erkeğiyle destan yazan dadaşı
Saadettin Akatay Bar şiiriyle çok güzel anlatmıştır.
Dadaş çelik
bir yaydır, onu germeye gelmez,
Çağlayan bir
sel olur, dağlara da baş eğmez.
Yayla bulutu gibi
yükselir yavaş yavaş,
Sonra birden sel
olur, köpürür coşar dadaş.
Doğunun
sınır taşı, Erzurumun dadaşı,
Efesi var
İzmirin, eğilmez Türkün başı. demiştir.
Her zaman vatana
kale olan Erzurumumuz üniversitesiyle, uluslararası havaalanıyla,
hayvancılık ve tarımdaki gelişmeleriyle, köylerimizin
KÖYDES projeleri neticesinde yaşanabilir hâle gelmesiyle, şehrimizi
çevreleyen duble yollarıyla, eğitimde, sağlıkta ve turizmde
merkez olma yolundaki çalışmalarıyla, tarihî eserleriyle, tabiat
güzellikleriyle ve Başbakanımızın 2011 Üniversite
Kış Oyunlarını Erzuruma kazandırmasıyla dünya
şehri olma yolundaki adımlarımız hızlanmıştır.
12 Mart,
Erzurumun kurtuluş ruhuna uygun olarak yapılan kutlamalar, Erzurum derneklerimiz
vasıtasıyla ülkemizdeki illerde kutlanmakla birlikte, dünyada da
birçok ilde, ülkede kutlanmaktadır. Bütün Erzurumluların ve bütün
milletimizin, 90ıncı kurtuluş yıl dönümünü kutluyor, bu
kutlamalarda emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Çanakkale
Zaferinin 93üncü yıl dönümü, İstiklal
Marşımızın kabul edilmesinin 87nci ve Erzurumumuzun
kurtuluşunun 90ıncı yıl dönümü vesilesiyle aziz
şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, yüce Meclisimizi
saygıyla selamlıyorum. (AK Parti ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Aksak.
Gündem
dışı ikinci söz, milletvekili dokunulmazlığı
hakkında söz isteyen Muş Milletvekili Sırrı Sakıka
aittir.
Buyurun
Sayın Sakık. (DTP sıralarından alkışlar)
2.- Muş Milletvekili Sırrı
Sakıkın, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin
gündem dışı konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahinin cevabı
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; fezlekelerle
ilgili söz talebinde bulundum. Bu vesileyle kendi adıma ve grubum
adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, son günlerde özellikle DEP Grubuyla ilgili, fezlekelerle
ilgili kamuoyunda çok olumsuz bir tablo oluşturulmaya başlandı.
Anayasanın hükmü çok açık olmasına rağmen sorun DTP
olunca, fezlekeler sudan bahaneler de olsa, kamuoyunda ciddi şekilde
tartışılıyor ve konuşuluyor.
1994lü
yıllarda, DEP sürecinde bile böyle bir fırtına
estirilmemişti. 1994te DEP milletvekillerinin
dokunulmazlığının kaldırıldığı
süreçte yargı işleyişi hiç olmazsa hazırlık
komisyonunda, karma komisyonda tartışmaya açılmış ve
Genel Kurula indirilen fezlekeler, Genel Kuruldan sonra yasal işlemler
başlamıştır. Ama ne yazık ki bizim birkaç
arkadaşımızın Genel Kurula fezlekeler gelmeden,
tartışılmadan, konuşulmadan Anayasanın 14üncü
maddesine dayanılarak, arkadaşlarımızın yargılama
süreci devam etmektedir. Bu, Anayasaya aykırıdır ve son
günlerde özellikle bizimle ilgili sekiz fezlekeyle
Ve bunları aldım
baktım sekiz fezlekede ne var? Muşta seçim çalışmalarında,
arkadaşıma dönmüşüm Kürtçe demişim: ..., (*) Bir bardak
su getirin. Bu bir bardak su, fezleke oluşturmak için yeterli bir neden!
Bir başka
arkadaşımız, Muş Milletvekilimiz Nuri Yaman, Kürtçe Çok
yaşayın., ... (*) demiş. Bunun hakkında fezleke
açılmış. Yani ne demesi gerekiyordu arkadaşlar? Yani o
insanlara Çok yaşayın. demek dışında ne diyebilirdi?
Çok ölün. mü demesi gerekiyordu? Fezlekelerden biri bu.
Tunceli
Milletvekili arkadaşımız Ben Dersimliyim. Ben emekçiyim. Ben
bir Kürtüm. dediği için hakkında dava
açılmıştır ve bir başka arkadaşımız,
sadece kendi seçim çalışmalarında Kürtçe müzik
çaldırdığı için hakkında dava
açılmıştır. Yine, biz seçim bölgemizde panolara
afişler ve resimler astığımız için
hakkımızda dava açılmıştır ve nitekim, o davalar
açılmadan önce panolardan resimler, flamalar indirilmiş, yerine
AKPnin flamaları asılmış, yerine Başbakanın
posterleri asılmış. Bunları da biz tespit etmişiz ama
bunların hiçbiri hakkında da dava açılmamıştır.
Takdir edersiniz
ki Kürt coğrafyasında Kürtçe konuşmadan çok fazla siyaseten yol
alma şahsı yoktur. Şimdi, bölge milletvekilleri, özellikle AK
Partili arkadaşlarımız, özellikle Diyarbakır
milletvekilleri seçim çalışmalarında sürekli Kürtçeyi
kullanmışlardır, bakanlar dâhil Kürtçeyi
kullanmışlardır; bunlarla ilgili tek işlem
yapılmamıştır ve yapılmamalıdır. Ama sorun
DTP olunca yargıçlar durumdan vazife çıkarıyor ve bu durumdan
vazife çıkaran yargıçlar, milletvekili
arkadaşlarımızı hedef gösteriyor. Kimi milletvekili
arkadaşımız Batmanın orta sokağında
saldırıya maruz kaldı, kimi güvenlik güçleri fütursuzca
partililerimize saldırıyor ve bu iş, buradan tetikleniyor. Biz,
bu noktayı Sayın Meclis Başkanımızla görüştük,
Adalet Bakanımızla görüştük, Anayasa Komisyonu Başkanımızla
görüştük, Adalet Komisyonu Başkanımızla görüştük; bu
uygulamanın haksız olduğunu söylediler. Ama ne yazık ki bu
saate kadar bu uygulamayla ilgili küçük bir şey yapılmadı.
Değerli
arkadaşlar, sizleri buraya getiren irade neyse bizi de buraya getiren
irade budur, Anayasa güvencesi sizin için ne kadar geçerliyse bizim için de o
kadar geçerli olmalıdır. Şunu unutmayın: Bugün bizimle
ilgili dava açan yargıçlar, yarın sizinle ilgili de açacaklar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun Sayın Sakık.
SIRRI SAKIK
(Devamla) Teşekkür ediyorum.
Ve biz bunlara
alışığız, biz hayatın en zor
koşullarından geliyoruz ama siz bunları
kaldıramazsınız. Çünkü geçmiş dönemde bizim
dokunulmazlıklarımız kaldırıldığı zaman
hepimiz dimdik buradaydık ama Refah Partisinden bir
arkadaşımızın dokunulmazlığı
kaldırıldığında dışlanmıştı,
tek başına oradaydı. Yarın, bu, sizin
başınıza da gelebilir. Demokrasi hepimiz için gereklidir. Bu
vesileyle, Parlamento, bir an önce meslektaşlarına, hukuka,
demokrasiye sahip çıkmalıdır. Ancak böylelikle kardeşlik
sağlanır, ancak iç barışımızı böylelikle
sağlayabiliriz. Gerisi uluslararası platformlarda gidip nutuk atmak
Kürtçe üzerinde yasak yok, baskı yok. diyorsanız o zaman ben
şuradan size
(*) Buyurun, bunun nasıl bir yasak olduğunu
Eğer içinize sindiriyorsanız afiyet olsun!
Teşekkür
ediyorum. (DTP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Sakık.
Gündem
dışı konuşmaya Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali
Şahin cevap verecektir.
Buyurun
Sayın Bakan. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Süreniz yirmi
dakikadır.
(*)
Bu bölümlerde Hatip tarafından, Türkçe olmayan bir takım kelimeler
ifade edildi.
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Önce, gündem
dışı konuşmayla Erzurumun düşman işgalinden
kurtuluşuyla ilgili bir değerlendirme yapan Erzurum Milletvekili
arkadaşımız Muhyettin Aksak Beyin burada dile getirdiği
hususlara aynen katıldığımı ifade etmek istiyorum.
Kurtuluş Savaşında, gerçekten, ülkemizin düşman işgalinden
kurtuluşu için, vatanımızın üstünde bağımsız
olarak yaşamamızı temin etmek için kahramanlıklar
göstermiş olan Erzurum halkına ben de minnetlerimi ve
saygılarımı sunmayı konuşmamın başında
bir görev biliyorum.
Huzurunuzda,
biraz önce sizlerle düşüncelerini paylaşan Demokratik Toplum Partisi
Muş Milletvekili arkadaşımız Sırrı Sakık
Beyin milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili konuşması
üzerinde bir değerlendirme yapmak için bulunuyorum.
Değerli
arkadaşlarım, milletvekili dokunulmazlığı müessesesi,
1924 Anayasasının 17nci maddesinde, 61 Anayasasının
79uncu maddesinde ve hâlen yürürlükte bulunan 82 Anayasasının da
83üncü maddesinde düzenlenmiştir. Aslında, parlamenter demokrasiye
sahip olan tüm ülkelerde milletvekilleriyle ilgili bu tür muafiyetler söz
konusudur. Aslında, bu tür muafiyetler, milletvekilinin
şahsından ziyade, parlamentoya tanınmış olan bir
haktır; parlamenterlerin Parlamentoda görevlerini çok
sağlıklı şekilde yapmalarını temin için ortaya
konmuş olan bir müessesidir. Anayasanın 83üncü maddesi
incelendiğinde, kürsü dokunulmazlığının birinci
fıkrada ve yasama dokunulmazlığının da diğer
fıkralarda düzenlendiğini görürsünüz. Milletvekilleri, şu
kürsüde -yani sizler ve bizler- söylediğimiz sözlerden, ileri
sürdüğümüz fikirlerden ve düşüncelerden dolayı herhangi bir
takibata uğramayalım diye 83üncü maddenin birinci fıkrası
düzenlenmiştir.
Adalet
Bakanlığı olarak, 83üncü maddede düzenlenmiş olan
milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili uygulamaların,
cumhuriyet savcılıklarımızca, Anayasanın 83üncü
maddesinin ruhuna ve özüne, gerekçesine uygun şekilde yerine getirilmesi
konusunda zaman zaman genelgeler yayımlarız. En son genelge de 2006
yılında 20 Ocakta yayımlandı. İzin verirseniz bir iki cümlesini
sizlerle paylaşmak istiyorum. Tüm cumhuriyet
başsavcılıklarımıza gönderilmiş olan bu genelge
aynen şöyledir: Bazı yer cumhuriyet
başsavcılıklarınca, suç işledikleri ihbar veya
şikâyet edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri hakkında
soruşturma yapılmaksızın yalnızca ihbar veya
şikâyeti kapsayan dilekçeler ya da yapılan soruşturma sonunda
kamu davasını açmaya yeterli delil elde edilip edilmediği
incelenip değerlendirilmeden, yahut deliller tam olarak toplanılmadan
evrakın; Bakanlığa, kimi zaman da doğrudan doğruya
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderildiği
Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden
anlaşılmıştır.
Bunu söyledikten
sonra, bu genelge şu beş hususa dikkati çekmektedir. Bu beş
hususu sizlerle değerlendirirken, aynı zamanda Sayın
Sakıkın gündeme getirdiği konuları da bir şekilde
cevaplandırmış olacağım.
Bu genelge
cumhuriyet başsavcılıklarımıza şu uyarılarda
bulunuyor biraz önce ifade ettiğim kürsü dokunulmazlığıyla
ilgili: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bu arada Meclis üyesi olmayan
bakanların da Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden,
Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık
Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar
alınmadıkça, bunları Meclis dışında tekrarlamak
ve açığa vurmaktan mutlak olarak sorumlu tutulamayacakları göz önünde
bulundurularak, bu tür eylemlerin takibine tevessül edilmemesi, Adalet
Bakanlığı diyor ki: Bir milletvekili Meclis kürsüsünde
konuşmuş, bununla ilgili herhangi bir işlem
yapamazsınız. Çünkü milletvekili burada mutlak bir sorumsuzluğa
tabidir. Buna riayet edin. Bu genelgedeki ilk husus budur.
İkincisi:
Görevde bulunan veya görevinden ayrılan Başbakan ve bakanlar
hakkında Bakanlar Kurulunun genel siyaseti veya Bakanlıkların
görevleriyle ilgili olarak yapılan şikâyet ve ihbarların, ancak
Anayasanın 100üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç
Tüzüğünün 107nci maddelerine göre işleme tabi tutulacağı,
bu gibi başvuruların belirtilen şartlar oluşmadan TBMM
Başkanlığına intikal ettirileceğine dair yasal bir
dayanak bulunmadığı ve Bakanlığımızca da
yapılacak başkaca bir işlem olmadığı cihetle bu
tür evrakın Bakanlığımıza gönderilmemesi,
Yani, görevi
esnasında bir suç işlediği iddia edilen başbakan veya
bakanlarla ilgili de yetki ancak Anayasanın 100üncü maddesine göre
Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Soruşturma komisyonu kurulur ve
gerekirse Anayasa Mahkemesine, Yüce Divana gönderilir. Bunun
dışında, cumhuriyet başsavcılıklarının
herhangi bir görevi yoktur, bununla ilgili de herhangi bir işlem yapmayacaksınız
uyarısında bulunuyor.
Üçüncü olarak bu
genelge: Kişisel suç niteliğindeki iddialarda ise, Başbakan,
bakanlar ve milletvekillerinin ifadesine başvurulmadan, altını
çiziyorum, ifadesine başvurulmadan- soruşturmanın bizzat
cumhuriyet başsavcısı ya da cumhuriyet başsavcı vekili
tarafından yapılarak
Burası da önemlidir. Milletvekilleriyle
ilgili yapılacak soruşturmaları her savcı yapmayacak, ya o
yer cumhuriyet başsavcısı yapacak yahut da başsavcı
vekili yapacak. Bu genelge, aynı zamanda, yaptığımız
işin, daha doğrusu milletvekillerinin yaptığı işin
önemine binaen bu sorumluluğu cumhuriyet
başsavcılıklarına veya vekillerine vermektedir.
leh ve
aleyhte eksiksiz olarak toplanan deliller suçun işlendiği hususunda
yeterli şüphe oluşturuyorsa, varsa maktul, mağdur, suçtan zarar
gören kişi veya şikâyetçinin kimliği, yüklenen suçu,
işleniş şeklini, delilleri ve suça temas eden kanun maddelerini
de içerecek şekilde yasama dokunulmazlığının
kaldırılmasına ilişkin olarak düzenlenecek fezlekeye
bağlı evrakın, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulmak üzere
Bakanlığımız Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne
gönderilmesi,
Demek ki
kişisel olarak bir suç isnadı karşısında kalan
milletvekiliyle ilgili de tüm deliller toplanacak eksiksiz olarak; ondan sonra,
Adalet Bakanlığı kanalıyla bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına göndereceksiniz diyor.
Şimdi
dördüncü hususa geliyorum bu genelgede dile getirilen. Biraz önce,
sanıyorum Sayın Sakık da bu hususla ilgili bir
değerlendirme yaptı. Ağır cezayı gerektiren suçüstü
hâli ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış
olmak kaydıyla Anayasa'nın 14'üncü maddesinde belirtilen durumlar
sebebiyle soruşturmaya başlanıldığı takdirde,
milletvekillerinin tutulmalarının, sorguya çekilmelerinin, tutuklanmalarının
ve yargılanmalarının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararına
bağlı olmadığının hatırdan
çıkartılmayarak, keyfiyetin en süratli şekilde Türkiye Büyük
Millet Meclisine ve Bakanlığımız Ceza İşleri
Genel Müdürlüğüne bildirilmesi, gereksiz yazışmalara ve
gecikmelere sebebiyet verilmemesi,
Değerli
arkadaşlarım, biraz önce ifade ettiğim, Anayasanın 83üncü
maddesinin, izin verirseniz, ikinci fıkrasını okuyorum:
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir
milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez,
tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren
suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına
başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü
maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır.
Demek ki
değerli arkadaşlarım, seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı
olmadıkça tutuklanamayacak -kural bu- sorguya çekilemeyecek, tutulamayacak
ve yargılanamayacak.
Ancak, biraz önce
okuduğum gibi, bunun iki tane istisnası var:
Bir tanesi,
ağır cezalık bir suç işlenmiş olması ve suçüstü
suçu işleyen milletvekilinin yakalanmış olması, yani eski
tabirle -hukukçu arkadaşlarımız bilirler- cürmümeşhut
hâlinde yakalanmış olması. Bu durumda Meclisin kararı
olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve
yargılanamaz. hükmü uygulanmıyor bu Anayasanın maddesine göre,
genelge de zaten bunu hatırlatmış.
Bir istisna da
şudur: Anayasanın 14üncü maddesindeki durumlar da bu hükmün
dışındadır. Nedir Anayasanın 14üncü maddesi? Temel
hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmamasını düzenlemektedir:
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, kısaltarak okuyorum-
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı amaçlayan
faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Peki, devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü bozma, bir suç mudur? Suçsa ne suçudur?
Değerli
milletvekili arkadaşlarım, bunun da cevabını 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1inci maddesinden
çıkarıyoruz. Terörle Mücadele Kanununun 1inci maddesi, terörün
tanımını yapmakta; sadece konuyla ilgili olan bölümü
kısaltarak okuyorum: Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü
bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler
tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemler terör
tanımı içerisinde değerlendirilir. Dolayısıyla, bu
nitelikte suç işlediği iddia edilen milletvekilleriyle ilgili 83üncü
maddesinin ikinci fıkrasındaki ilk cümle Meclisin kararı
olmadıkça yargılanamaz, tutulamaz, sorguya çekilemez. hükmü
uygulanmamaktadır. Bunun geçmişte de tatbikatı olmuştur.
Hatta ben merak ettim geçmişte Meclisin tatbikatı var mı diye.
Mesela, 1935 yılında böyle bir uygulama olmuş.
SIRRI SAKIK
(Muş) O dönemde Terörle Mücadele Yasası vardı, değil mi?
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) Bu, cürmümeşhutla ilgili, yani
suçüstü hâli ve ağır cezalık bir suç. Sinop milletvekili bir
zatın -ismi de Recep Zühtü- bir yaralama sonucu bir kadının
ölümüne neden olduğu için, milletvekilliği
dokunulmazlığı kaldırılmadan yargılaması
yapılmış.
Yine, benim de
burada bulunduğum, sanıyorum 22nci Dönem Parlamentosunda da böyle
bir uygulamaya tanık olmuştuk. Yine bir milletvekili
arkadaşımız, burada, maalesef, bir kargaşa anında
hayatını kaybetmişti. Bir başka milletvekili
arkadaşımız da bu olaydan sorumlu tutulmuştu.
Dokunulmazlığı kaldırılmadan, onun hakkında da
ağır cezada dava açılmıştı. Demek ki 14üncü
maddenin istisnalarıyla ilgili uygulama bizim parlamenter tarihimizde
bulunmaktadır.
Şimdi, biraz
önce Sayın Sakıkın gündeme getirdiği konular,
Anayasanın 14üncü maddesinin ikinci fıkrasında ifade edilen
İstisnalar kapsamına girmektedir. Seçimden önce işlenmiş
ve 14üncü madde kapsamına girmiş bazı suçlar nedeniyle,
bazı milletvekilleriyle ilgili yargılamaları, cumhuriyet
başsavcılıkları, eğer dava açılmışsa,
mahkemeler devam ettirmektedirler. Bunun, Anayasaya, Meclis İç Tüzüküne
ve biraz önce sizlere okuduğum Adalet Bakanlığının tüm
cumhuriyet başsavcılıklarına gönderdiği fezlekeye
baktığımızda, yasalara aykırı bir uygulama
olmadığı kanaatindeyim.
Şimdi,
burada -aslında elimde liste de var- bu fasılda
değerlendireceğimiz, yani bu kapsamda
değerlendirebileceğimiz, milletvekili
arkadaşlarımızın hakkında hangi iddialarla fezleke
düzenlenmiş veya 14üncü madde kapsamında değerlendirilmiş;
herhangi bir polemiğe girmemek için, o dosyalarla ilgili ve yargıda
da bulunduğu için bir değerlendirme yapma ihtiyacını
duymuyorum. Ancak biraz önce Sayın Sakık şöyle bir
değerlendirmede bulundu, dediler ki: Ben bir yerde Kürtçe su
istemiştim, bu nedenle hakkımda bir fezleke düzenlendi. Bende,
Sayın Sakıkın buraya gönderilen fezlekeleriyle ilgili
dosyalarının özeti var, bir baktım, Sayın Sakık, 298
sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanuna muhalefetten dolayı dosyanız sizin. 23üncü Dönem
milletvekili seçimleri esnasında Muşta tüm bağımsız
adaylar
Duvar ilanı, bayrak, flama gibi propaganda araçlarının
kullanımında uygulanacak yer, güzergâh ve noktalar ayrı
ayrı usulüne uygun biçimde tespit olunmasına rağmen, adı
geçenin bu karara aykırı şekilde hareket ettiğinden, 298
sayılı Yasaya aykırılıktan dolayı fezleke
düzenlenmiş. Bir tane daha var sizin hakkınızda, yine, o da 298
Dolayısıyla sizinle ilgili gelen fezlekeler, benim önümdeki listeye
göre, kendi ana lisanınızla su istediğiniz için değil, 298
sayılı Yasaya muhalefetten dolayı buraya fezleke
gönderildiği anlaşılıyor. Ancak biraz önce bir ifadede
bulundunuz, bu doğrusu beni birazcık rahatsız etti, şu
cümleyi kullandınız, Kürt coğrafyası. dediniz. Bu,
değişik yorumlara sebep olacak bir cümledir. 783 bin kilometrekarelik
bu alan Türkiye Cumhuriyeti devleti alanıdır ve
coğrafyasıdır. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Hepimiz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız ve
dolayısıyla bu tür tabirler
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başbakan 75 Kürt milletvekili. derken neyi
kastediyordu?
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla)
son derece yanlış
tabirlerdir ve üstelik bizim günlük hayatımızda herkes ana
lisanını konuşabilmektedir.
SIRRI SAKIK
(Muş) Savcıları göreve davet etti Sayın Bakan.
Kapalı kapılar ardında öyle konuşmuyorsunuz!
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) Günlük hayatımızda ana
lisanını kullanmayı yasaklayan herhangi bir yasak da söz konusu
değildir.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Nasıl birinci parti oldunuz biliyoruz Doğu,
Güneydoğuda!
BAŞKAN
Lütfen dinler misiniz sayın milletvekilleri.
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) Sayın Başkanım,
endişe etmeyiniz ben polemik içerisine girmem.
BAŞKAN Siz
Genel Kurula hitap edin Sayın Bakan.
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) Özetle ifade etmek istediğim
şudur: Şu anda cumhuriyet başsavcılıkları bir
işlem yapıyorsa Anayasanın 83üncü maddesinde ölçüleri
konmuş olan o sınırlar içerisinde işlem
yapmaktadırlar. Adalet Bakanlığı olarak da biz, biraz önce
ifade ettiğim genelgeyle, cumhuriyet
başsavcılıklarının nelere dikkat etmeleri
gerektiği, nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda
kendilerine uyarıcı anlamda, yol gösterici anlamda genelgelerle
ışık tutmaya çalışıyoruz. İhtiyaç olursa,
önümüzdeki dönemde de bu dönemde de eğer farklı ve yanlış
uygulamalar görürsek bunları düzeltici adımları Adalet
Bakanlığı olarak yaparız. Ama sözlerimin sonunda şunu
ifade etmek istiyorum ki: Bu ülke insanının kendilerini temsilen
seçerek buraya gönderdiği milletvekilleri olarak, Türkiyede, başta
Anayasa olmak üzere, kanunlarımıza tabii ki uyma konusunda herkesten
daha çok hassas davranmalıyız. Yasaları ihlal edici
birtakım iddialar hakkımızda olmamalı,
olmamalıdır. O bakımdan, ben milletvekilleriyle ilgili
fezlekelerin Meclise çokça gelmiş olmasından dolayı da üzüntü
duyduğumu ifade etmek istiyorum.
SIRRI SAKIK
(Muş) Ama, aynı uygulama içerisinde olan diğerleri hakkında
işlem yapılmıyor diyoruz.
ADALET BAKANI
MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) Sorumluluk mevkisindeki
kişilerin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan kişilerin,
ülkenin birliği, beraberliği, bütünlüğü konusunda herkesten daha
çok hassas davranmaları gerektiği hususunu huzurunuzda ifade ediyor
ve hepinize saygılarımı sunuyorum efendim. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
SIRRI SAKIK
(Muş) Ülke birliği ve bütünlüğüyle ne alakası var
Sayın Bakan?
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Gündem
dışı üçüncü söz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle
kadınlarımızın sorunları hakkında söz isteyen
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşa aittir.
Buyurun
Sayın Ağırbaş (DSP sıralarından
alkışlar)
3.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale
Ağırbaşın, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla
kadınlarımızın sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
AYŞE JALE
AĞIRBAŞ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebiyle emekçi
kadınlarımızın sorunlarına ilişkin gündem
dışı söz almış bulunuyorum. Konuşmama
başlamadan önce yüce heyetinizi şahsım ve Demokratik Sol Parti
adına saygıyla selamlıyorum.
8 Mart Dünya
Emekçi Kadınlar Günü, çalışan kadınların mücadelesini
simgeleyen büyük öneme sahip bir gündür. Günümüzde Dünya Emekçi Kadınlar
Gününün tarihsel önemi ve anlamının içi
boşaltılmaktadır.
Kapitalist
sömürüye ve eşitsizliklere karşı tepki olan 8 Mart,
kadınlara resmî kutlama mesajları gönderilen bir gün Sevgililer
Günü gibi bir hoşluğa dönüşmüştür. Bunun üzüntüsünü
derinden hissetmekteyim. Oysa 8 Mart, kadınların insanca yaşam
için isyanının tarihidir. Bugün bu isyanın bir örneği de
Tekelde çalışan emekçi kadınlarımız tarafından
verilmektedir.
Cumartesi günü,
Kartal Cevizli fabrikasında çalışan Tekel işçilerini
ziyaret ettim. Oradaki emekçilerin, özellikle kadın emekçilerin
feryadı içimi dağladı. Ailesiyle fabrikada eylem yapan,
çocuklarıyla fabrikaya kapanan kadınlarımız 8 Mart Dünya
Kadınlar Gününe büyük bir umutsuzluk ve karamsarlık içerisinde
girdiler.
Sayın
milletvekilleri, 22 Kasım genel seçimlerinden hemen sonra İktidar,
57nci Hükûmetin çıkardığı bir yasayı askıya
alarak ilk icraatını yapmıştı. Hangi yasa
mıydı? Hani, rahmetli Ecevitin gece sabaha kadar Hükûmet
sıralarında oturarak çıkmasını
sağladığı İş Güvencesi Yasasıydı.
Çalışma yaşamımızda bugün İş Güvencesi
Yasası yoktur. Şayet o yasa yürürlüğe girseydi, bugün, Kartal
Cevizlideki bu dram yaşanmamış olacaktı. Bu haklı
eylemlerinde daima Tekel işçilerinin yanında olacağımı
ifade etmek istiyorum.
Özelleştirme
sonucunda, çalışan erkek ve kadın emekçilerin sahip
oldukları hakları ellerinden alınmakta, 4/C maddesine göre daha
düşük ücretlerle ve sözleşmeli olarak
çalıştırılmak istenmektedirler.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde 15-19 yaş grubundaki
genç kızların yüzde 47,5i; 20-24 yaş grubundakilerin yüzde
58,3ü; 25-29 yaş grubundakilerin yüzde 65,8i ne öğrenim görmekte ne
de çalışmaktadır.
Kadınların
iş gücüne katılma oranı 2002 yılında yüzde 26,9ken,
2007 yılında bu oran 23,4e gerilemiştir. Son bir yılda 237
bin kadın iş gücü piyasasından çıkarak evine
çekilmiştir.
Çalışan
kadınların ortalama ücretleri erkeklerinkinden düşüktür.
Diğer taraftan, Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en az kadın
sendikalının bulunduğu ülke konumundadır. Ülke nüfusunun
yarısını oluşturan kadınlar siyasal
katılımın dışına itilmekte, kamu yönetimlerinden
dışlanmakta, söz hakları kısıtlanmakta, emekleri sömürülmektedir.
Kadınlar
kayıt dışı işlerde, ücretlerin düşüklüğü,
sosyal güvencenin olmaması, örgütsüzlük ve denetlenme eksikliği gibi
nedenlerden dolayı çalışsalar bile yoksulluktan
kurtulamamaktadırlar. Doğum ya da çocuk bakımı gibi
nedenlerden işten ayrılan kadınlar yeniden iş bulmakta
zorlanmakta ya da aynı nitelikteki işlere girememektedirler.
Demokrasinin
kökleşmesi, kadınların siyasette, okulda, çalışma
hayatında, kısacası yaşamın her alanında söz ve
karar sahibi olmasından geçmektedir. Nitekim bu bilinç içerisinde,
kadın haklarına büyük önem veren Demokratik Sol Partinin
ortaklığındaki 55inci Hükûmet döneminde tüm engellemelere
rağmen çıkardığımız sekiz yıllık
ilköğretimle kız çocukları arasında eğitim düzeyinin
yükselmesinin yolu açılmıştır.
Yine 57nci
Hükûmet döneminde çıkardığımız Medeni Yasa ile
Türkiyede kadın - erkek eşitliği çok ileri ölçülere
varmıştır.
Türkiyeyi her
alanda bir kaosa ve karanlığa sürükleyen iktidarın sahip
olduğu zihniyet, yönetim anlayışı,
kadınlarımızın eğitim olanaklarından
çağdaş yaşama katılımlarına ve ülke yönetiminde
yer almalarına engel olabilecek uygulamalarla doludur. Özellikle sosyal
güvenlik sistemini çökertecek, çalışma yaşamında
barış ve esenliği tahrip edecek olan sözde reform
tasarısı ile kadınlarımızın bu alanda hak ve
kazanımları yok edilecektir. 16 milyon 500 bin ev kadını
sosyal güvenlik kapsamı dışında
bırakılacaktır. Emeklilik yaşı kadın
sigortalıda altmış beşe yükseltilecektir.
Kadınların yüksek oranda istihdam edildiği mesleklerde fiilî
hizmet zammı kaldırılacak, doğum yapan sigortalılara
öngörülen altı ay emzirme yardımı bir aya düşürülecek
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun Sayın Ağırbaş.
AYŞE JALE
AĞIRBAŞ (Devamla) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Hükûmet
kadınları eve hapsetmek istemektedir. Şunu ifade etmek isterim
ki, kadınları eve hapsetmek hem kadını hem de Türkiyeyi
geri götürür. Demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından biri, o
ülkedeki kadınların özgür olması, çalışma
yaşamına ve yönetim mekanizmalarına katılabilmesidir.
Kadınların
çalışma hayatına katılımı, güvenceli işlere
sahip olması, kariyer yapabilmesi ve yönetici konumuna gelmesinin önündeki
engellerin ortadan kaldırılması dileğiyle, 8 Mart Dünya
Emekçi Kadınlar Gününü kutlar, Genel Kurulu saygıyla
selamlarım. (DSP, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Ağırbaş.
Gündem
dışı konuşmaya Devlet Bakanı Sayın Nimet Çubukçu
cevap verecektir.
Buyurun
Sayın Çubukçu. (AK Parti sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI
NİMET ÇUBUKÇU (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; uluslararası platformda kadın haklarını
1977 yılında anma günü olarak kabul eden Birleşmiş
Milletlerin bu kararından sonra 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü olarak
kutlanmaya başlanmıştır ve bu kabulün altında yatan
belki de en önemli nedenlerden birisi
Sosyal gelişimin, temel insan
haklarının geçerli olabilmesi, her şeyden önce kadın ve
erkek arasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması,
toplumsal yaşama tam ve eşit katılımlarının
sağlanması, bu konuda bilinç ve farkındalık
yaratılması ve bu hakların tanımlanmasıyla mümkündür.
Her şeyden
önce, bütün ülkeler toplumsal cinsiyet eşitliği bilincine ve
duyarlılığına ulaştığında, gerçekten o
toplumun tam anlamıyla ve gerçek bir demokrasiye
ulaşacağının da kabulü evrensel bir gerçekliktir.
Çağdaş bir toplum ancak bilgi düzeyi yüksek,
başkalarının haklarına saygı gösteren kadın ve
erkeklerden oluşan bireylerle yaşatılabilir.
Bütün insan
hakları belgelerinde ve uluslararası sözleşmelerde
tanımlanan kadın hakları, bunun
karşılığında cinsiyet
ayrımcılığı reddedilmiş olmasına
rağmen, tüm dünyada hâlâ daha kadınlara yönelik cinsiyet
ayrımcılığının sürdüğünü, kadın ve
erkeklerin eşit fırsatlardan yararlanamadığını,
dünyada üretilen değerlerin, gayrimenkullerin yüzde 99una sahipken
erkekler, sadece, gayrimenkullerin ve üretilen değerlerin çok düşük
bir oranına sahip olan kadınlar, yoksulluğun ve
eşitsizliğin, olanaksızlığın doğurduğu
sonuçlardan çok daha fazla pay almaktadırlar.
Dolayısıyla
temel insan hakları belgelerinde de yerini bulan ve insan
haklarının vazgeçilmez bir parçası sayılan kadın
hakları, dolayısıyla toplumların gelişmesi ve
demokratikleşmesi için çok önemli, olmazsa olmaz koşullardan
birisidir.
Uluslararası
platformda, son yirmi beş yılda, dört tane büyük kadın
konferansının Birleşmiş Milletler çatısı
altında gerçekleştirilmiş olması ve kadınları
eşitlik ve barış temelinde ortak ülkülerde
birleştirmiş olması, aynı zamanda bütün ülkelere ulusal
mekanizmalar kurmak suretiyle bu sorunların çözümü yolunda adım
atmaları istenmiştir.
Bildiğiniz
gibi, Türkiye, Birleşmiş Milletler Kadınlara Yönelik
Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine ilk imza
koyan ülkelerden biri olup bu konudaki tüm çekincelerini de
kaldırmıştır. Dolayısıyla CEDAW sözleşmesi
doğrultusundaki yükümlülüklerimiz bir yana, bu yükümlülüklerini yerine getirme
konusunda da son derece gayretli ve önemli çalışmalar yapıyoruz.
Şöyle ki:
Her şeyden önce, CEDAWın bir yükümlülüğü olarak kabul
ettiğimiz yasalarımızda kadın-erkek eşitliğini
sağlayacak düzenlemelerin oluşturulması ve bunun evrensel
mekanizmalarla uyumlu hâle getirilmesi ki, dönemimizde, son beş
yıllık dönemde Anayasanın 10uncu maddesinden başlayarak
Anayasanın 90ıncı maddesindeki değişiklikler, Türk
Ceza Kanunundaki değişiklikler, İş Kanunundaki
değişiklikler ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun olmak üzere çok
sayıda yasal değişiklik bu dönemde gerçekleştirildi.
Gerçekten,
konuşmamda da yer vereceğim, çünkü önemsiyorum, geçtiğimiz
dönemde de gerçekleştirilen Medenî Kanun değişikliğini son
derece önemsiyorum. Bu değişikliklerin sadece bir dönemle
sınırlı olmadığını
Gerçekten istenmiş
olmasına rağmen, önemli bir gayret sarf edilmiş olmasına
rağmen, bütün bu düzenlemelerin de bizim dönemimizde
gerçekleştirilmiş olması AK Partinin bu alanda sorumlu bir
Bakanı olarak bana doğrusu gurur veriyor. İsterdim ki, burada
söz alan Sayın Milletvekilimiz de bu dönemde gerçekleştirilenleri de
bu anlamda söylesin. Çünkü bizim her şeyden önce görevimiz
Bu
Parlamentodaki kadınların, kadın haklarının hangi
noktaya geldiğini ve bu ülkenin kadınlarının hakları
alanında ne tür iyileştirmeler yapıldığını
her şeyden önce kadınlarımız bilmeli. Çünkü kadın
hakları da diğer bütün insan hakları gibi toplum tarafından
bilinmesi ve talep edilmesi durumunda çok hızla
yaygınlaşacaktır. Gerçekten, bu dönemden önce, cumhuriyetin
kuruluşuyla birlikte, kadınlar için belki de en önemli haklar,
toplumun eşit bireyi olarak kabulü döneminden sonra belki de ilk kez ve
çok kapsamlı değişiklikler bizim dönemimizde
gerçekleştirildi. Özellikle 1926 yılında Medenî Kanunun kabulü,
1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının
verilmesi, ülkemiz için birçok ülke karşılaştırmasında
çok daha öne çıkmamıza yol açıyor.
Toplumsal
gelişmeler de aynı hızla olsaydı eğer, bugün bu yasal
değişikliklerin tekrar tekrar altını çizme gereğini
duymazdık. Özellikle az önce söylediğim gibi, hakların gerçekleşmesi,
tam anlamıyla karşılık bulabilmesi, bu hakların
tanımlanmasından ziyade tanınması, bilinmesiyle çok
doğru orantılıdır. Dolayısıyla bu ülkenin belki
de en büyük problemi, yasalarca gerçekleştirilen bu önemli reform
niteliğindeki değişikliklerin hayatımıza geçirilmesi
ve uygulanması. Belki de en büyük problemimiz bu. Biliyoruz ki, yasal
değişiklikler, eğer toplumda bir irade oluşmuşsa
Parlamentoya yansıyan bu irade en önemli yasal değişiklikleri
bile Mecliste çok hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliriz.
Nitekim, bu söylediğim değişiklikler Mecliste herhangi bir
ihtilafa konu olmadan çok hızlı bir şekilde gerçekleşti.
Fakat yasal değişikliklerin gerçekleştirilmesi kadar,
hızlı bir şekilde yasaların hayata geçirilmesi mümkün
olmuyor ve gerçekten bu sadece Türkiyede değil, dünyanın her yerinde
olumsuz gelenekleri ve yanlış anlayışları
değiştirmek, yasaları değiştirmekten çok daha zor.
Biliyoruz ki,
kadın-erkek eşitliğinin gerçek anlamda yasal düzeyde, en ileri
ülkelerle eşit düzeyde sağlandığı ülkemizde
Yasaları çıkardık, ne yapalım, bu bir süre sonra
kendiliğinden benimsenir. gibi bir anlayışı da uygulamaya
koymadık. Tam tersine, çıkardığımız tüm
yasaların uygulama yönetmelikleriyle birlikte uygulanması konusunda,
başta kamu otoriteleri olmak üzere, halkın bilinçlendirilmesine
yönelik çok sayıda kampanya yaptık. Bugün, kız
çocuklarının okullaşmasına yönelik olarak Haydi
Kızlar Okula kampanyası, toplumun tüm kesimleri tarafından
bilinen ve bu konuda çok yüksek düzeyde bir duyarlılık
geliştirmiştir.
Bunun yanı
sıra, yine kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda, bilinç
oluşturulması konusunda Kadına Yönelik Şiddete Son
başlığıyla yürüttüğümüz kampanya da yine toplumun
birçok kesimi tarafından geniş bir şekilde
anlaşılmıştır.
Yine,
çıkartılan tüm yasaların aynı zamanda kamu görevlileri
tarafından anlaşılması, öğrenilmesi için ve
uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi için, başta emniyet
görevlilerimiz olmak üzere, sağlık görevlilerimiz, din görevlilerimiz
hepsiyle birlikte, bütün bu eşit imkân ve eşit şartların
gerçekleşmesi için topyekûn bir mücadele veriyoruz. Özellikle kız
çocukların eğitim düzeyinin yükseldiği ve 2010 yılına
kadar hedefimiz olan kız çocukların okullaşma oranını
yüzde 100e ulaştırma konusunda, son derece başarılı
bir şekilde, kız çocukların okullaşmasına destek
kampanyası çerçevesinde, kız çocuklarımız okullara
kazandırılmıştır.
Bugün, özellikle
eğitim görme konusunda maddi olanaksızlıklar nedeniyle okullara
gönderilmeyen çocuklarla ilgili uygulanan ve Sosyal Riski Azaltma Projesi
çerçevesinde yürütülen şartlı nakit transferinden -kız
çocuklarına ödenen ücret ki, daha fazla biliyorsunuz- bugüne kadar
1.757.187 çocuğumuz yararlanmıştır.
Bu
çalışmaların belki de en önemli hedefi, eğitim kalitesinin
artırılmasıyla birlikte, kadın okuryazarlık
oranının yükseltilmesi ve yaygın eğitim programlarıyla
yeniden gözden geçirilmesidir.
Bir taraftan
kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın
okul hayatlarının daha da uzatılmasına yönelik olarak çaba
gösterirken, diğer taraftan da kadınların iş gücüne
katılımı ve toplumsal hayata katılımının
olmazsa olmazı kabul ettiğimiz düzenlemelerdir ki, bugün hepinizin de
bildiği gibi, iş yasalarımızda, kadınların
erkeklerle iş gücüne katılımında herhangi bir olumsuz
ayrımcılığa yol açacak bir düzenleme
olmadığı gibi, cinsiyet eşitliğini gözetmek konusunda
da bir Başbakanlık genelgesi mevcuttur. Ülkemizdeki
kadınların iş gücüne katılımı ve istihdam
oranlarının artırılmasına yönelik olarak da yürütülen
projelerin, her şeyden önce iş gücüne katılım oranları
arasındaki dengesizliğin giderilmesine katkı
sağlayacağına inanıyoruz.
Benden önce bu
konuda söz alıp konuşan Sayın Milletvekilimize göre, 2003
yılından bu yana kadın istihdamında bir düşüş
var. Evet, kadın istihdamında bir düşüş var ama bu rakam
son on yılın rakamıdır ve son on yılı beş
yıla böldüğümüz zaman, yüzde 39dan yüzde 27ye düşmüştür.
Yani bir önceki dönem beş yıllık periyoda
baktığınız zaman yaklaşık yüzde 12lik bir
kadın istihdamı düşüşü vardır. Dönemimizde yüzde
27yle başlayan kadın istihdamındaki düşüşte, son
beş yılda yüzde 3 oranında bir düşüştür. Kaldı
ki, kadınların istihdamdan uzaklaşmasını
sağlayacak veya kadınların istihdama
katılımını engelleyecek bir düzenleme
yapılmadığı gibi, az önce de söylediğim gibi,
başta iş yasaları, doğum öncesi ve doğum sonrası
izinleriyle birlikte sayısız olumlu, pozitif düzenleme
yapılmıştır.
Bugün, bir
taraftan kadınların yoksulluğunun azaltılması için
mikro kredi uygulamalarıyla desteklediğimiz, il özel idaresi
kaynaklarıyla uyguladığımız projeler, diğer taraftan
eğitim gören ve bir taraftan girişimci olmaya çalışan
kadınlara yönelik destek projelerimizin yanı sıra gerçekten en
önemli çalışmalarımızı
2008 yılını
istihdam yılı ilan ediyoruz -kadınlarla ilgili- ve bu alandaki
çalışmalarla, mücadeleyle geçireceğiz.
Bilindiği
gibi, ülkemizde eğitim olanaklarından yararlanan üniversite mezunu
kadınların istihdama katılımı Avrupa Birliği
üyesi ülkelerin çoğundan ileri. Genellikle, sermayeye ulaşamayan,
herhangi bir nakdî birikimi olmayan, eğitimi olmayan kadının istihdama
katılımı da bir hayli güçlükler arz ediyor. Öncelikle, az önce
söylediğim gibi, temel sorun olan eğitim ve kadınların
eğitilerek bir şekilde istihdama katılımının
önündeki engellerin kaldırılmasına çalışıyoruz.
Her şeyden önce, şu anda kadınların aleyhine bir düzenleme
gerçekleştirilmediği gibi bunun böyle olduğunu iddia etmek de
her şeyden önce haksızlık olur diye düşünüyorum.
Bugün, Türk
kadını profesyonel mesleklerde bir çok Avrupalı hemcinslerinden
çok ileri olmakla birlikte seçme-seçilme hakkının verilmiş
olduğu 1934 yılından bu yana ilk kez bu dönemde Parlamentoda bir
sıçrama yapılmış ve 50 kadın milletvekili Parlamentoya
girmiştir. Bunu tabii ki yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde artmasını
da temenni ediyoruz ama bugün sağlanan sıçramanın da önemli bir
başarı olduğunun altını çizmek istiyorum.
Daha önce
bahsettiğim gibi, kadın-erkek eşitliğini
sağlamanın ve yasal alanda kaydedilen gelişmeleri önemsemekle
birlikte bunun tek başına yeterli olmadığını, tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de olumsuz yargıların
kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının önünde son
derece önemli bir engel olduğunu biliyoruz ve bu konudaki mücadeleye
yönelik olarak da toplumsal bir zihniyet dönüşümünün paylaşılması
gerekmektedir. Buna yönelik olarak da öncelikle eğitim
kurumlarını başta almak üzere bir zihniyet değişimi ve
dönüşümü çabasını da başlattık.
Daha önce burada
defaatle dile getirdiğim gibi, kadınların toplumsal
fırsatlardan, eşit olanaklardan yararlanmaları konusunda
yaptığımız mücadeleler, bir taraftan da Avrupa Birliği
ve Birleşmiş Milletlerle yürüttüğümüz projelerle sürüyor ve
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği forumlarından
yararlanmak üzere yürüttüğümüz projelerin en önemlisi Toplumsal Cinsiyet
Eşitliğinin Güçlendirilmesi Projesidir ki, bu projenin alt
bileşenlerinden birisi de kadına yönelik şiddetle mücadeledir.
Her iki projede yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşlarıyla
birlikte sivil toplum kuruluşlarına yönelik hizmet modelleri gibi çok
geniş alanları da kapsamaktadır.
Bu alanda, her
şeyden önce kadınlara yönelik alanlarda göstergelerin iyileşmesi
ve bu göstergelerin iyileşmesiyle birlikte toplumumuzun gerçekten
demokrasi ve kalkınma alanında önemli hamleler yapması
gerektiğinin farkındayız ve gerçekten kadınların tam
ve eşit olarak katılmadığı bir toplumun gerçek anlamda
demokrasi ve kalkınma olanağını
yakalayamayacağının da bilincindeyiz.
Bu nedenle, her
şeyden önce bu konuda özellikle, tüm taraflara çok önemli bir sorumluluk
düşüyor ve Hükûmet olarak biz kadınlarımızı toplumsal
yaşamın tüm alanlarında güçlü kılmak üzere iş
birliği yaptığımız ve yürüttüğümüz
çalışmaların çok daha iyi bir noktaya geleceği konusunda
hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
YAŞAR
AĞYÜZ (Gaziantep) Ne lüzumu var, evde oturup çocuk baksınlar!
DEVLET BAKANI
NİMET ÇUBUKÇU (Devamla) Sözlerimi burada tamamlarken kadın ve
erkeğin eşit bireyler olarak paylaştıkları bu dünyada
herkesin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü en içten şekilde kutlar,
sayın heyeti saygıyla selamlarım. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakanım.
Sayın
milletvekilleri, gündem dışı konuşmalar
tamamlanmıştır.
Gündeme
geçiyoruz.
Devlet
Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 1 ve 70inci sıralarındaki soruları
birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın
Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine
getireceğim.
Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 2, 15, 19, 20, 21, 24, 29, 34, 38, 44, 46, 53, 69, 80,
101, 103, 138, 147 ve 177nci sıralarındaki soruları birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir.
Sayın
Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine
getireceğim.
Sayın
milletvekilleri, Başkanlığın Genel Kurula
sunuşları vardır.
Kanun
tasarısının geri alınmasına dair bir tezkere
vardır, okutuyorum:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) TEZKERELER
1.- Yenilendiği bildirilen (1/1286) esas numaralı
Dernekler Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve İçişleri
Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının
geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/359)
6/3/2008
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi:
29/11/2007 tarihli ve B.02.0.KKG/196-279/4638 sayılı
yazımız.
İlgide
kayıtlı yazımız ile yenilendiği bildirilen 1/1286 esas
numaralı Dernekler Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve İçişleri
Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
75 inci maddesine göre geri gönderilmesini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN
İçişleri Komisyonunda bulunan tasarı geri verilmiştir.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin, üç genel
görüşme açılmasına ilişkin önerge vardır.
Önergeleri
okutuyorum:
B) MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve 19
milletvekilinin, İstanbuldaki kayıt dışı istihdam,
taşeronlaşma ve iş güvenliği sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/144)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
İstanbulda
Kayıt dışı işçilik ve taşeronlaşma
konusunun Anayasamızın 98., İçtüzüğün 104. ve 105.
maddeleri gereğince araştırılması için bir Meclis
Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
1) Sebahat Tuncel (İstanbul)
2) Ahmet Türk (Mardin)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Fatma Kurtulan (Van)
5) Emine Ayna (Mardin)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
8) Bengi Yıldız (Batman)
9) Sırrı Sakık (Muş)
10) M. Nuri Yaman (Muş)
11) Özdal Üçer (Van)
12) Aysel Tuğluk (Diyarbakır)
13) Pervin Buldan (Iğdır)
14) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
15) Akın Birdal (Diyarbakır)
16) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
17) Hasip Kaplan (Şırnak)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Şerafettin Halis (Tunceli)
20) Osman Özçelik (Siirt)
Gerekçe:
Türkiye
İstatistik Kurumu'nun son verilerine göre Türkiye'de 10 milyon 700 bin
kişi, yani toplam çalışan nüfusun yaklaşık
yarısı kayıt dışı olarak istihdam edilmektedir.
Sanayileşme, hızlı ve plansız kentleşmenin bir sonucu
olarak ortaya çıkmış bulunan kayıt dışı
ekonomi, İstanbul' un şehir hatları vapurlarında, banliyö
trenlerinde işportacılık yapanlardan, otomobil tamircilerinde ve
deri tabaklama atölyelerinde kaçak çalışan çocuk yaşta
çıraklara, sokak satıcılarına kadar pek çok alanında
mevcut bulunmaktadır. İstanbul'daki sigortasız işçi
sayısının %70'lerde olduğu tahmin edilmektedir. Yüksek
maliyet ve ucuz işgücü ile özellikle gıda, deri, tekstil, metal ve
kimya sektöründe üretim yapan işyerleri ruhsatsız ve denetim olmadan
çalışmaktadır. Bugün İstanbul'daki konfeksiyon
atölyelerinde çocuk ve kadın yaklaşık 700 bin işçi
sigortasız ve sağlıksız koşullarda
çalışıyor.
Bilindiği
üzere, İstanbul "merdiven altı" olarak tabir edilen
binlerce işyeri tarafından sarılmış durumdadır.
İstanbul'un her iki yakasındaki yüz binlerce atölyedeki milyonlarca
işçinin sağlıksız koşullarda kayıt
dışı olarak çalıştırıldığı
bir gerçektir. Öte yandan zor koşullar altında üretim yapan küçük
işyeri sahipleri de işe aldıkları işçilerin sigorta
primlerini ödeyemeyeceklerini belirtmektedir. Kentleşen işgücüne
üretken iş sağlamada yetersiz kalınması, düzenleyici
yasalar ve idari yüklerden kaynaklanan sıkıntılar ve işgücü
piyasasına ilişkin mevzuatın eksikliği ve sayıca çok
fazla olan küçük işletmelerin denetimi zorlaştırması gibi
nedenlerle kayıt dışı istihdam ülkemizde belirleyici bir
olgu olmaya devam etmektedir. Kayıt dışı ve düzensiz
istihdam konusu pek çok örnekte etnik ve toplumsal cinsiyete dayalı bir
işbölümünü de beraberinde getirmektedir. İstanbul'da
işportacılık, tekstil gibi sektörlerde Anadolu'nun birçok
yerinden göç etmek zorunda kalmış yurttaşlarımız,
kadınlar ve çocuklar kaçak olarak asgari ücretin altında ücretlerle
çalışmakta, istenildiği zaman işten
çıkarılmaktadır.
Öte yandan,
işverenin bizzat ürettiği ürünün belli parçalarını fabrika
dışında alt sözleşme ile başka bir birime devretmesi,
üretim sürecinde daha hantal ve daha maliyetli aşamaların mekansal
olarak başka birimlerce yapılmasını olanaklı
kılan taşeronlaşma ilişkileri de kayıt
dışı ve düzensiz istihdam olgusunda önemli bir pay sahibidir. Bu
durum, iş sözleşmesinin tanziminde işçilerin herhangi bir
hakkının bulunmaması, işçilerin sendikalaşmaya
gittikleri takdirde taşeron işveren tarafından işlerine son
verilmesi, kadrolu işçilerle aynı işi yapan taşeron
işçilerin farklı ücret ve çalışma koşullarına
tabi tutularak ayrımcılığa uğraması, normal
çalışma süreleri ve günlerinin dışında yapılan
işlerde fazla mesai ücretinden yoksun bırakılması gibi
uygulamaları da yaygınlaştırmıştır.
Ayrıca 2005 yılında Bursa'da kadın işçilerin yanarak
can vermesi, Davutpaşa'daki maytap atölyesinde yaşanan patlamada
kaybettiğimiz yurttaşlarımız ve Tuzla tersanelerinde hâlen
devam eden işçi ölümleri gibi acı örneklerini bildiğimiz iş
kazalarında iş sağlığı ve işçi
güvenliği konularını düşük maliyetle üretim yapabilmek
adına göz ardı eden taşeron veya ruhsatsız iş
yerlerinin sorumluluğu büyüktür.
Kayıt
dışı ekonominin yapısını analiz etmek, bu konuya
yönelik politikalar geliştirmek isteyen yerel siyasetçiler, kent
planlamacıları ve ilgili kurumlara önemli veriler sağlaması
açısından konuyla ilgilenen araştırmacıların
desteğinin alınması, yine bu çerçevede ilgili üniversiteler ve
sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği ortamının
yaratılması gerekmektedir.Yine kayıt dışı
istihdam ve taşeronlaşma olgusu çalışan bireylerin sosyal
güvenlik hakkını ortadan kaldıran, hatta kimi zaman
yaşamlarını tehdit eden bir boyuta ulaşmış
durumdadır.
Sonuç olarak, bu
konu devletin, iş dünyasının, üniversite ve sivil toplum
kuruluşlarının el ele vererek çözmesi gereken bir olgu olarak
karşımızda durmaktadır. Bu hususta Meclisimizin de üstüne
büyük sorumluluk düşmektedir. Meclisin bu sorumluluğu yerine
getirebilmesi için TBMM bünyesinde bir Araştırma Komisyonu
kurulması öneriyoruz.
2.- Van Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin,
Kahramanmaraşta Narlı Ovasına kurulması planlanan
katı atık depolama tesisinin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/145)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Kahramanmaraş
İli Pazarcık İlçesi Narlı Ovasına kurulacak olan
Katı Atık Çöp Depolama Tesisinin insan sağlığı
başta olmak üzere çevreye, ekolojik dengeye, tarımsal alanlara ve doğal
kaynaklara vereceği zararların araştırılarak,
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98. TBMM İç Tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılması için
gereğini arz ederim.
1) Fatma Kurtulan (Van)
2) Ahmet Türk (Mardin)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Emine Ayna (Mardin)
5) Ayla Akat Ata (Batman)
6) Sebahat Tuncel (İstanbul)
7) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
8) Bengi Yıldız (Batman)
9) Sırrı Sakık (Muş)
10) M. Nuri Yaman (Muş)
11) Özdal Üçer (Van)
12) Aysel Tuğluk (Diyarbakır)
13) Pervin Buldan (Iğdır)
14) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
15) Akın Birdal (Diyarbakır)
16) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
17) Hasip Kaplan (Şırnak)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Şerafettin Halis (Tunceli)
20) Osman Özçelik (Siirt)
GEREKÇE
Türkiye'nin en
verimli ovalarından biri olan Pazarcık-Narlı Ovası'nda,
bölgedeki sekiz belediyeye ait kentsel ve tıbbi atıkların
depolanacağı bir katı atık depolama tesisi kurulması
çalışmaları hızla sürmektedir. Ülkemizin doğal,
tarihi, kültürel ve ekonomik zenginliğe sahip seçkin yörelerinden biri
olan Narlı Ovası'na böyle bir tesisin kurulacak olması
Kahramanmaraş halkı ve çevre örgütleri tarafından da tepkiyle
karşılanmaktadır. Zengin ve sulak tarım toprakları ile
pamuk, buğday, domates, karpuz, patates başta olmak üzere her türlü
sebze ve meyve yetiştiriciliğinin yapıldığı bu
alanın Katı Atık Çöp Depolama tesisi için kullanılacak
olması yöre halkını kaygılandırmaktadır. Son
yıllarda zeytinciliğin Avrupa Birliği'nden alınan
teşviklerle hızla yaygınlaşmaya
başladığı, Türkiye'nin toplam biber ihtiyacının
yüzde 80'n'inin de karşılandığı herkesçe bilinen bir
gerçektir. Ayrıca bölgede Kurulu Kartalkaya Barajı ve sulama sistemi
ovanın yüzde 90'dan fazlasında sulu tarım
yapılmasını sağlamaktadır. Bu sayede bölgenin
neredeyse tamamına yakın bölümü, 1 'inci sınıf sulanabilir
tarım alanı niteliği kazanmıştır.
Pazarcık-Narlı Ovası'nda uluslar arası anlaşmalara
göre, korunması gereken bitki ve hayvan türleri de yaşamaktadır.
Çöp tesisi faaliyete başladıktan sonra yörede havanın, suyun ve
toprağın kirlenmesi ve önemli sağlık sorunlarının
yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Depolanacak
çöplerinden çıkacak metan gazının yakılacak olmasından
dolayı çöp tesisi, doğal iklim koşullarını da olumsuz
etkileyecektir. Ayrıca zamanla verimli tarım arazileri
kullanılamaz hale gelecek, yörede tarıma dayalı endüstri çökecek
ve geçimini tarımdan sağlayan yöre halkı bundan olumsuz
etkilenecektir. Katı Atık Çöp Deposu'nun kurulduğu yerde çevreye
saçılacak zararlı gazlar, tarımsal üretimde verimi
düşüreceği gibi üretilen ürünleri de insan
sağlığı açısından riskli hale getirecektir.
Bununla birlikte tesisin kurulacağı alanın geçirgen bir toprak
yapısına sahip olması nedeniyle, mikroorganizmaların içme
sularına karışması sonucu yöre halkının çeşitli
hastalıklarla karşı karşıya kalacağı
aşikardır.
Ayrıca bölge
maden sahası olarak kullanılmakta ve şu anda Nil-Ay
İnşaat Tic. Tur. San. A.Ş. krom madeni çıkarmaktadır.
Katı Atık Depolama Tesisi kurulacak alan Denizli, Halkaçayır,
Maksutuşağı köylerine çok yakın bir mesafede
bulunmaktadır. Bölgedeki hâkim rüzgar yönü 10 bini aşkın nüfusa
sahip Narlı Kasabasına doğrudur. Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'nın 56. maddesinde tüm yurttaşlara "sağlıklı
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı"
tanınmıştır. Bu proje bu maddenin açık bir
şekilde ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca alan askerî
tatbikatlar sırasında girişlere kapatılıyor. Bu sürede
çöplerin nasıl ve nerde bekletileceği de belirsizliğini koruyan
bir başka sorun olarak görülmektedir. Diğer yandan bölgede bir baraj
projesi de ihale aşamasındadır. Kahramanmaraş iline
bağlı ilçe, belde belediye başkanları, köy muhtarları
ve sivil toplum örgütleri temsilcileri bu tesisin bu alanda kurulmasına
karşı çeşitli faaliyetlerde bulunmuş ve imza
kampanyası başlatmışlardır.
Türkiye'nin en
fazla hava kirliliği yaşayan illeri arasında bulunan
Kahramanmaraş'ta kurulacak Katı Atık Çöp Depolama Tesisinin,
başta insan sağlığı olmak üzere ilin ekolojik
dengesine; Narlı Ovasının doğal, tarihî, kültürel ve
ekonomik zenginliğine vereceği zararların yerinde tespiti için
bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasının yararlı
olacağı kanaatindeyiz.
3.- Isparta Milletvekili Haydar Kemal Kurt ve 23
milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve Havzasındaki çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/146)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Eğirdir
Gölü, bilindiği üzere Isparta İli sınırları içinde yer
alan ve Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su gölü olan bir su
kaynağıdır. Dünyadaki su kaynaklarının son derece
kısıtlı olması ve buna karşın suya olan talep
baskısının hızlı bir şekilde artması göz
önüne alındığında, su rezervlerinin önemi bir kez daha
anlaşılacaktır.
Ülkemizde yer
alan su havzalarında genelde olduğu gibi, Eğirdir Gölü ve
Havzasında da; fazla su tüketimi, evsel, tarımsal ve endüstriyel
atıkların yol açtığı kirlilik, kontrolsüz
avcılık, ötrofikasyon tehdidi, su bitkileri ve su canlılarının
yok olma riski gibi sorunlar hızla artarak tehlikeli boyutlara
ulaşmıştır.
Eğirdir Gölü
ve Havzasında hızla artan ve tehlikeli boyutlara ulaşan kirlilik
ve çevre sorunlarının; 'Havza Bazlı Su Yönetimi' esasları
ile tespiti ve çözüm için gerekli önlemlerin alınması amacıyla Anayasa'nın
98. ve İç Tüzüğün 104. Maddesi uyarınca bir Meclis
Araştırması açılmasını arz eder,
Saygılar sunarız.
1) Haydar Kemal Kurt (Isparta)
2) Süreyya Sadi Bilgiç (Isparta)
3) Mehmet Sait Dilek (Isparta)
4) Mustafa Demir (Samsun)
5) Mahmut Dede (Nevşehir)
6) İbrahim Yiğit (İstanbul)
7) Mustafa Ataş (İstanbul)
8) Mehmet Yaşar Öztürk (Yozgat)
9) Kerem Altun (Van)
10) Fehmi Hüsrev Kutlu (Adıyaman)
11) Cemal Taşar (Bitlis)
12) Halil Aydoğan (Afyonkarahisar)
13) Mehmet Mustafa Açıkalın (Sivas)
14) Hasan Kara (Kilis)
15) İkram Dinçer (Van)
16) Edibe Sözen (İstanbul)
17) Cumhur Ünal (Karabük)
18) Sedat Kızılcıklı (Bursa)
19) Ayşe Nur Bahçekapılı (İstanbul)
20) Bayram Özçelik (Burdur)
21) Hasan Fehmi Kinay (Kütahya)
22) Mehmet Ceylan (Karabük)
23) Mehmet Ocakden (Bursa)
24) Murat Yıldırım (Çorum)
Gerekçe:
Eğirdir
Gölü; Eğirdir ilçesi ve Isparta il merkezinin içme ve kullanma,
havzasında yer alan onlarca belde ve köyün tarımsal sulama ve
kullanma suyu talebini karşılayan ülkemizin ikinci büyük tatlı
su kaynağıdır.
Eğirdir Gölü
Havzası; sahip olduğu verimli topraklar nedeniyle, yoğun
tarım faaliyetlerinin baskısı altındadır.
Tarımsal sulama için gölden aşırı su çekilmesi, yoğun
pestisit ve gübre kullanımı ve bunların bilinçsizce
yapılması (ilaç ve gübre seçimi, kullanım
miktarlarının tespiti, uygulama zamanı ve
sayısının belirlenmesi vb.) tarımsal atıkların
havzada kontrolsüzce depolanması (yüzey ve yeraltı su
kaynaklarının yakını ve kuru dere yataklarının
tercih edilmesi) ve kontrol-denetlemenin yeterli olmaması hususları
bu baskıyı artırmaktadır.
Diğer
yandan, göl havzasındaki yerleşimlerin evsel atıkları,
havzadaki yüzey ve yeraltı su kaynakları için tehdit unsuru
olmayı artarak sürdürmektedir. Özellikle yerleşimlerde kanalizasyon
sisteminin yeterli olmayışı ve foseptiklerin tercih edilmesi,
arıtma tesislerinin yeterli olmaması, katı atık ve çöp
depolama sistemlerinde yer seçiminin doğru yapılmaması,
havzadaki yerleşimIere ilişkin kirliliğin tetikleyicisidir.
Havzada
gelişen endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan atıklar da önemli
bir sorundur. Sanayi tesislerine ait arıtma sistemlerinin olmaması
veya yetersiz kapasiteyle çalışması, kontrol ve denetim
eksikliği sorunu daha da artırmaktadır.
Yine havza içinde
yer alan, göl kıyısındaki sulak alanların kurutularak
verimli tarım arazisi elde etme çabaları, su kalitesi ve havza
klimasını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca; su kuşu,
balıklar, su kıyısı ve içi bitkilerin yaşam
ortamı yok edilerek biyo çeşitlilik azaltılmaktadır.
Eğirdir
Gölü'nde doğal su döngüsüne yapılan müdahaleler, su seviyesinde
değişimlere neden olmuştur. Arazinin eğimli olması ve
önleyici tedbir alınmaması; erozyon ve sediment
taşınmasına, kıyı boyunca göl tabanının
dolmasına neden olmaktadır.
Önceleri, havzada
yaşayan yüzlerce ailenin geçim kaynağı olan
balıkçılık; balık türlerinin ve potansiyelinin giderek
azalması nedeniyle ekonomik bir uğraş olmaktan
çıkmıştır.
Yukarıda
sıraladığımız ve benzer sorunların çözümü için
çeşitli çalışmalar yapılmıştır, halen devam
eden çalışmalar da vardır. (TBMM Dilekçe Komisyonunun
'Eğirdir Gölü ve Çevresinde Yaşanan Çevre ve Kıyı
Sorunlarının Giderilmesi' ile ilgili çalışmalar, Isparta
İl Çevre Orman Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen
'Eğirdir Gölü Yönetim Planı' çalışması, Eğirdir
Gölü Özel Hüküm Belirleme Çalışmaları vb.) Ancak, bugüne kadar
sorunlar çözülemediği gibi, ağırlaşarak devam etmektedir.
Eğirdir Gölü
Havzası'nda sorunlar kontrolden çıkmakta ve geri dönülemeyecek
noktaya gelinmektedir. Benzer sorunların çözümünde başarılı
olan ülkelerin ve AB'nin su kaynakları yönetiminde hareket noktaları
'Havza Ölçekli Yönetim'dir. (Hatta; üyelik müzakerelerini yürüttüğümüz
AB'nin 'Su Anayasası' sayılan "Su Çerçeve Direktifi"nin en
önemli özelliği, havza ölçekli yönetime dayanmasıdır.)
Eğirdir Gölü
ve havzasından canlı ve cansız çevre için sağlanan
faydanın devamı amacıyla; doğal ortamın yeniden
sağlanması, bunun için de; gerekli adımların yeni bir
bakış açısıyla ve daha fazla gecikilmeden
atılması gerekmektedir.
C) GENEL GÖRÜŞME ÖNERGELERİ
1.- Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Grup
Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili K.
Kemal Anadolun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak Operasyonu konusunda
genel görüşme önergesi (8/4)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
17 Ekim 2007
tarihinde hükümetin önerisi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi büyük bir
çoğunlukla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'a yönelik bir
sınır ötesi operasyon yapmasına karar vermiştir. Bu konuda
alınan kararda Türkiye'nin PKK teröristlerinin Irak'ın kuzeyindeki
mevcudiyetine ve faaliyetlerine son verilmesi için yoğun siyasi ve
diplomatik girişimlerde bulunduğu, bu girişimlerden beklenen
sonuçların alınamaması üzerine, Türk Silahlı Kuvvetleri
unsurlarının Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin
ve saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla
Irak'ın PKK teröristlerinin yuvalandığı kuzey bölgesiyle
mücavir alanlarına gönderilmesinin
kararlaştırıldığı belirtilmektedir. Kararda
sınır ötesi harekâtın hudut, şümul, miktar ve
zamanının hükümetçe belirleneceği de kaydedilmektedir.
Bu metinden
açıkça Türkiye'nin hedefinin PKK teröristlerinin Irak'ın Kuzeyindeki
faaliyetlerine son vermek olduğu anlaşılmaktadır. Esasen
daha önce 7 Ekim 2003 tarihinde Mecliste kabul edilen hükümet tezkeresinde de
"Türkiye'nin milli birliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden
terör unsurlarının Irak'ta yuvalanmalarının önlenmesi
Türkiye için birinci öncelikli hayati konudur. Bu amaçla Irak'ın PKK/KADEK
terör unsurlarından temizlenmesinde ve Irak topraklarının
ileride teröristler için melce olmaktan çıkartılması için
gerekli tüm tedbirlerin alınmasında Türkiye kesin
kararlıdır" denilmekteydi. Bu metinlerden hükümetin niyetinin
Kuzey Irak'tan PKK'nın tasfiyesi olduğu açıkça ortaya
çıkmaktadır.
Hal böyleyken, 22
Şubat 2008 tarihinde başlayan sınır ötesi operasyonun
PKK'yı Kuzey Irak'tan tümüyle tasfiye etme amacının gerisinde
kalan, kapsamı, zamanı ve hedefi sınırlı bir operasyon
olarak gerçekleştiği görülmüştür. Operasyonun bitmesinden çok
kısa bir süre önce Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates'in bu
operasyonun birkaç gün içinde sonuçlandırılması, aksi takdirde
Amerika'nın askeri istihbaratı keseceği yolunda beyanlarda
bulunduğu görülmüş ve Gates'in aynı görüşleri Ankara'da
devlet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde tekrarladığı
anlaşılmıştır. Gates'in Ankara'dan dönerken
gazetecilere, operasyonu sona erdirme talebini dört kere
tekrarladığını vurgulaması dikkat çekici
olmuştur. Bu görüşmelerden birkaç saat sonra ABD Başkanı
George W. Bush'un da aynı doğrultuda bir demeç vererek TSK'nın
bir an önce Irak'tan çekilmesini istediği görülmüştür.
Operasyonun
Savunma Bakanı Gates'in ziyaretinden ve Başkan Bush'un
beyanından birkaç saat sonra sona erdirilmesi kamuoyunda Amerika'nın
etkisiyle bu yola gidildiği kuşkusunu
uyandırmıştır. Türk Birliklerinin 29 Şubat 2008 günü
geri çekilmeye başladıklarının önce Irak hükümet
yetkilileri tarafından açıklanması ve saatlerce Türk hükümet
yetkililerinin bu konuda sessiz kalması halkın kuşkularını
arttırmıştır.
Neticede, Kuzey
Irak'a yönelik operasyonun PKK'nın tamamen tasfiyesini veya Türkiye'ye bir
daha saldıramayacak derecede etkisiz kılınmasını
sağlayacak bir hedefe yönelik olmadığı
anlaşılmaktadır. TSK'nın çetin şartlarda ve çok
sayıda şehit verme pahasına yüksek başarıyla
gerçekleştirdiği bu operasyon maalesef hükümetin hedefi ve
kapsamı kısıtlı tutması neticesinde Meclisten yetki
alırken dile getirdiği amaçlara tümüyle ulaşılmasına
imkan vermeden sonlandırılmıştır.
Hükümetin
Meclisten aldığı yetkiyi niçin sınırlı
amaçlı bir operasyonu gerçekleştirmek için kullandığı,
Türkiye'nin müttefiki Amerika'nın niçin PKK'nın Kuzey Irak'tan
tasfiyesi amacına ulaşılmamışken operasyonun sona
erdirilmesini talep ettiği, Irak Hükümetinin Türkiye'nin operasyonuna
niçin karşı çıktığı, Gates'in Ankara'da operasyonun
bir an önce sona erdirilmesi talebine devlet yetkililerinin ne cevap verdikleri
gibi konuların TBMM'de kapsamlı olarak görüşülmesi bir zaruret
haline gelmiştir.
TBMM'de bu
amaçla, Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri
uyarınca genel görüşme açılmasını arz ve teklif
ederiz.
|
|
Hakkı Suha
Okay |
Kemal
Kılıçdaroğlu |
Kemal Anadol |
|
|
Ankara |
İstanbul |
İzmir |
|
|
CHP Grup
Başkanvekili |
CHP Grup
Başkanvekili |
CHP Grup
Başkanvekili |
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması ile genel
görüşme açılıp açılması konusunda ön görüşmeler,
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Danışma
Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza
sunacağım:
V.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- Genel Kurulun, 11/3/2008 tarihli birleşiminde, bir
saat sözlü sorulardan sonra, (10/3), (10/8), (10/12), (10/28), (10/31),
(10/33), (10/38), (10/42), (10/47), (10/56), (10/59), (10/62), (10/64),
(10/65), (10/68), (10/71), (10/84), (10/87), (10/89), (10/98), (10/101),
(10/119), (10/145) ve (10/146) esas no.lu Meclis araştırması
önergelerinin birleştirilerek görüşülmesine; 12/3/2008 Çarşamba
günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine ve çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma Kurulu
önerisi
Danışma
Kurulu Önerisi
No.: 27 Tarihi:
11.3.2008
Genel Kurulun 11.3.2008 tarihli Birleşiminde; bir saat sözlü
soruları müteakiben gündemin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler"
kısmının 3, 4, 5, 15, 19, 21, 22, 23, 27, 34, 37, 40, 42, 43,
46, 48, 61, 64, 66, 75, 78, 94. sıralarında yer alan 10/3, 10/8,
10/12, 10/28, 10/31, 10/33, 10/38, 10/42, 10/47, 10/56, 10/59, 10/62, 10/64,
10/65, 10/68, 10/71, 10/84, 10/87, 10/89, 10/98, 10/101 ve 10/119 ve biraz önce
okunan 10/145 ve 10/146 esas nolu, çevre ve çevre kirliliğinin önlenmesi
ile ilgili Meclis araştırması önergelerinin birleştirilerek
görüşülmesi, 12.3.2008 Çarşamba günkü Birleşiminde sözlü
soruların görüşülmemesi, Genel Kurulun; 12.3.2008 Çarşamba günkü
Birleşiminde 14.00-23.00 ve 13.3.2008 Perşembe günkü
Birleşiminde 14.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesinin Genel Kurulun onayına
sunulması Danışma Kurulunca önerilmiştir.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
|
|
Sadullah Ergin |
|
Hakkı Suha
Okay |
|
|
|
Adalet ve
Kalkınma Partisi |
|
Cumhuriyet Halk
Partisi |
|
|
|
Grubu
Başkanvekili |
|
Grubu
Başkanvekili |
|
|
|
Mehmet
Şandır |
|
Selahattin
Demirtaş |
|
|
|
Milliyetçi
Hareket Partisi |
|
Demokratik
Toplum Partisi |
|
|
|
Grubu
Başkanvekili |
|
Grubu Başkanvekili |
|
BAŞKAN Öneri üzerinde söz isteyen?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın Genç, buyurun efendim.
Aleyhte değil mi?
KAMER GENÇ (Tunceli) Aleyhte efendim.
BAŞKAN Hayır, belirtelim de, ona göre. Belki
şaşarsınız!
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, lehte de
konuşabilirim de siz aleyhte deyince, sizi kırmamak için aleyhte
dedim.
BAŞKAN Buyurun.
Süreniz on dakika.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Mecliste siyasi parti grupları olan partilerin genel
başkanları, her salı günü grup toplantısı yapar, o
haftaki günlük olayları kamuoyuyla paylaşır. Tabii, bizim gibi
tek, bağımsız olunca, biz de bu vesileyle, Danışma
Kurulu önerileri vesilesiyle de olsa ülkedeki sorunları dile getirme
fırsatını yakaladığımız için ve bunları
burada dile getirdiğimiz için arkadaşlarımızın
alınmaması lazım, tepki de göstermemeleri lazım.
Değerli milletvekilleri, işte, aşağı
yukarı dört beş gündür kendi seçim bölgemde gezdim geldim. Hakikaten,
çok büyük sıkıntı var, insanlarımız çok büyük
sıkıntı içinde. Tabii, çok ağır kış
şartlarının gelmesi nedeniyle, oradaki tabii çalışan bürokrat
arkadaşlarımızın kusurlarından kaynaklanan bir hizmet
eksikliği değil de ama kış şartlarının
getirdiği sıkıntılar nedeniyle çok büyük yol
tahribatları var. İnsanlar son derece yoksul vaziyette. Değerli
milletvekilleri, inanmanızı istiyorum, genç genç çocuklar, genç genç
insanlar ille iş istiyorlar. Yani, böyle, diyor ki: Sayın
Milletvekilim, özel konuşmak istiyorum. Evime getirecek ekmek parası
yok cebimde. Bakın, bunlar çok önemli. Bakın, yani Meclisin
çalışmasının her şeyden önce bu ülkedeki yoksulluk
meselesine bir çare bulması lazım. Türkiye'nin kaynakları buna
elverişli arkadaşlar. Bakın, hiç olmazsa her aileye asgari ücret
seviyesinde bir gelir seviyesini sağlayabilecek bir düzenleme
yapalım. Yani insanları açlığa mahkûm etmeyelim.
Bakın, Tayyip Bey hanımlara diyor ki: Üç çocuk
doğurun. Üç çocuk doğurmak kolay ama onların eğitimini
yapmak, onlara iş bulmak, onları açlığa mahkûm etmemek
meselesi önemli. Yani siz insanları kaybedecek bir şeyi olmama
durumunda bıraktığınız zaman, o insanlar, o memlekette
hakikaten çok sıkıntı yaratabilir. Onun için, hepimizin Türkiye
Cumhuriyeti devleti hudutları içerisinde yaşayan
insanlarımızı asgari, onların geçimlerini
sağlayabilecek bir gelir düzeyine kavuşturmamız lazım. Buna
kavuşturacak imkânlar vardır. Eğer devlet hakikaten
kaynaklarını rasyonel bir şekilde kullanırsa, vergiyi
rasyonel bir şekilde tahsil ederse, harcamaları dürüst yaparsa,
suistimaller olmazsa Türkiyedeki kaynaklar, Türkiyedeki birçok insanı,
bütün nüfusu, yani bugün 70 milyon nüfusu besler, belki 100 milyonluk nüfusu
rahat besler. Ama yeter ki devleti yönetenler ceplerini doldurma peşinde
koşmasınlar, ihalelerde suistimaller olmasın, herkes gelirine
göre vergisini ödesin ve hakça bir gelir dağılımı meselesi
olsun. Eğer bunlar olduğu takdirde, sayın milletvekilleri,
inanınız ki bu memleket, bu nüfusu hem rahat besler hem de bu
memlekette kimse sıkıntı içinde olmaz.
İşte, geziyoruz, mesela korucular var, diyorlar ki:
Sayın Milletvekilim, bakın, biz hayatımızı tehlikeye
koyduk, gittik, silahlı mücadeleye katkıda bulunduk. Peki, bizim
durumumuz ne olacak? Yani, bir muallaklık içinde. Bekçi,
maaşından şikâyet ediyor; polis, maaşından
şikâyet ediyor, hele emekliler Ya, yani, bizi o kadar bir sefalet
ücretine mahkûm ediyorsunuz ki ve üstelik de tabii, hedef de milletvekillerini
gösteriyorlar hep kendinizi düşünmeyin, biraz da bu dar gelirliyi,
emekliyi, yoksulu düşünün. diyorlar. Bu itibarla, bu konularda bence
Meclisimizin öncelikle bir düzenleme yapması lazım. Yani, emeklilerin
maaşlarının yükseltilmesi, işte, bekçinin, korucunun
statüsünün bir sosyal güvenceye kavuşturulması lazım. Bunlar
Hükûmetin düşünmesi gereken konular. Bu itibarla, bu konularda ciddi
tedbirler almamız lazım, ciddi bir vergi incelemesi
yapılması lazım, ciddi bir vergi reformu getirmek lazım ve
bunlarla Türkiyedeki yoksul insanlara sıkıntılarını
giderebilecek durumlar yaratmak lazım.
Özellikle siyasi iktidar
Tabii, KPSS yoluyla kamu personeline
memur alınıyor ama işte, bu, birçok yerlerde, bu temizlik
işleri, güvenlik meseleleri özel şirketlere veriliyor ama bu özel
şirketlere de, işte, oradaki mülki idare amirleri
Mesela bir
vatandaş gidiyor, işte, farz edelim Ziraat Bankasının,
işte, güvenlik hizmetlerini alıyor ama Hükûmet -iktidar partisi-
diyor ki: Kardeşim, ille benim göstereceğim kişileri oraya
atayacaksınız. Bu kişiler kimler? AKPnin milletvekilleri ile
özellikle il ve ilçe teşkilatlarının gösterdiği
kişiler. Bari bunları da hiç olmazsa KPSSdeki bir sisteme göre
oturtursanız sizler de rahat edersiniz hem de bu şaibe de kalkar,
yani ille siyasi iktidarın emrindeki kişiler belirli bir yerlere
atanıyor, ötekilere bir hak tanınmıyor. Bu vesileyle de bu
görüntü ortadan kalkar. Bence eğer AKP, iktidar partisi hakikaten biraz bu
yönden adaletli görünmek istiyorsa bu yolda bir düzenleme yaparsa ülkede
birtakım sıkıntılar da yok olur.
Sayın milletvekilleri, geçen gün Danıştay bir karar
verdi. Danıştay, özellikle bir vatandaşın
açtığı davada Anayasanın 24üncü maddesindeki hükmü aynen
uyguladı, işte, dedi ki
Biliyorsunuz 24üncü madde Din kültürü ve
ahlak dersi zorunlu dersler arasındadır. Bunun dışında
din eğitimi, büyüklerin kendi rızalarıyla, küçüklerin de
ebeveynlerinin isteği doğrultusunda olur. Bu karar kadar doğal,
dürüst -zaten temeli dürüst de- hukuka uygun olan bir karar yok. Ama,
şimdi, Anayasamızın 136ncı maddesinde tarifi yapılan
ve çok saygıdeğer bir makam olan Diyanet İşleri
Başkanlığımızın
İşte, Anayasada, laiklik
ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin
dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve
bütünleşmeyi amaç edinen bir kurum Diyanet İşleri
Başkanlığı, hakikaten hepimizin de saygı duyduğu
bir kurum, ama, nedense bu kurumun başındaki arkadaş, siyasi
iktidara hemen sahip çıktı: Efendim, Danıştay böyle bir
karar veremez, bize danışması lazım.
Arkadaşlar, şimdiye kadar bir hukuk devletinde hangi
konuda hâkimler gitmiş de ille din bilgisi sahibi olan kişilere
sormuş? Böyle bir şey olamaz yani. Sayın Diyanet
İşleri Başkanımıza biz saygı duyuyoruz, o kuruma
çok saygı duyuyoruz, hakikaten çok kutsal bir kurum, ama o kurumun
başında bulunan insanların, siyasi iktidara çok, böyle, onlara
fedakârlık yapabilecek davranış biçiminde olmamaları
lazım. Yani, Anayasada tarifi yapılmış olan bir kurum
niteliğini koruduğu takdirde, bütün insanlar tarafından
saygı görür, saygı beslenir.
Nitekim, bu konuda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de
programları incelemiş, diyor ki: Din kültürü, işte, şudur
kardeşim. Ahlak dersi şudur. Yani, bunlar genel kavramlar. Yani, din
kültürü derken, sen tek bir mezhebe dayalı bir dinin ilkelerini
açıklayamazsın. İşte, İslam dininde çok yüce
kişiler var, Pir Sultan Abdal var, Hacı Bektaş Veli var, Mevlânâ
var, yani sayabildiğimiz kadar çok değerli zatlar var. Bunların
insanlığa yaklaşımları, bunların kültür ve ahlak
konularında verdikleri genel bilgiler var. İşte, bana göre en
güzel ahlak da Eline, diline, beline sahip ol. cümlesinde kendisini bulan
ahlak türüdür. Yani bu tip, bu kadar tarafsız, en azından o
memlekette -yani hadi bırakalım Hristiyanlığı,
Museviliği de ama bunun dışında- İslam dini içindeki
bütün güzel fikirleri öğrencilere öğretebilecek bir programla
öğrencilerin karşısına çıkması lazım.
Danıştayın da verdiği bu; diyor ki: Kardeşim, 24üncü
maddeye uygun program yap. Yani Ders kitabını bastır. Ama,
Danıştay kelimesini duyunca bazıları, hemen, işte kan
görmüş boğa gibi bilmem başlıyorlar şey etmeye, yani
belli bir tepki göstermeye başlıyorlar. Bu da doğru bir şey
değil. Bence, burada Danıştayın verdiği karara
saygı duymak lazım. Zaten, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
de programı incelemiş, yani Türkiyede eğitimde verilen
programı incelemiş.
Bunun dışında Din eğitimini vereceksen,
eğer zaten on sekiz yaşından büyükse kendi isteğiyle o din
eğitimini alabilir, ama on sekiz yaşından küçükse ebeveynlerin
rızası gerekli. diyor. O itibarla, bu çok açık ve netken, buna
rağmen çıkıp da birilerinin, efendim Danıştay bilmem
şeyi kaldırdı. demesi, yani efendim Din eğitimi zorunlu
değildir. deme gibi veya efendim Anayasaya uymak zorunda demesi kadar
bu kararı gaflet ve delalet sayılabilecek bir düşünce
tarzıyla yorumlaması, hakikaten Türkiyede bazı çevrelerin
olaylara bakış açısının göstergesini göstermektedir ki
bu da çok ilkel bir düşünce tarzıdır. Bu gibi şeylerde
bence, hele özellikle bazı kurum ve kurumun başında bulunan
insanların da o kurumlarına zarar vermemesi için buna dikkat etmesi
lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Devamla) Değerli milletvekilleri, yine kendi
ilimden de bir iki cümle daha bahsedeyim.
İşte, öğrenci yurdu
Yüksekokula gittim, hâlâ
ilimizde bir pansiyon yok, yurt yok yükseköğretim öğrencilerimizin
kalabileceği. İşte, 510 kişilik öğrenci yurdunda
İşte, ancak ev bulabilen, çeşitli kamu kurumlarına
dağılan öğrenciler dışında 150 öğrenci
kaydını dondurmuş. Rica ediyoruz, bunlara sahip
çıksın, orada bir yurt yapılsın.
Bir de kara yolları
Bizim ilimiz de çok hassas bir bölgedir,
silahlı eylemlerin olduğu bir bölgedir. O kara yollarının
muhakkak sağlıklı bir şekilde asfaltlanması
lazım. Eğer sağlıklı bir şekilde asfaltlanmazsa
oraya konulacak bir bombanın orada yaratacağı zayiatın
sorumluluğu o hizmeti yapmayanlara aittir. Buradan Hükûmeti
uyarıyorum.
Saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Genç.
Başka söz isteyen var mı lehte veya aleyhte? Söz isteyen
yok.
Danışma Kurulu Önerisini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, İç Tüzük'ün 37nci maddesine göre
verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI(Devam)
D) ÖNERGELER
1.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplanın, Türk Ceza Kanununda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin (2/27) İç
Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/33)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
(2/27) esas numaralı Türk Ceza Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifinin
kırk beş gün içerisinde Adalet Komisyonunda
görüşülemediğinden dolayı İç Tüzük'ün 37nci maddesine göre
doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.
Hasip
Kaplan
Şırnak
BAŞKAN Sayın Kaplan, konuşacak
mısınız efendim?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Evet efendim.
BAŞKAN Buyurun. (DTP sıralarından
alkışlar)
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 301inci madde Türkiye'de demokrasiyi bire bir
ilgilendiren, son yıllarda en çok tartışılan, Nobel ödülü
almış yazarlarımızın, gazetecilerin, bilim
insanlarının yargılandığı ve ne yazık ki bu
madde nedeniyle Hrant Dinkin katledildiği ve toplumsal gerilim
kaynağı olan bir maddeyle ilgili teklifimiz bu maddenin tümden Ceza
Yasasından kaldırılmasıyla ilgilidir.
Bu Yasa nedeniyle yargılanan isimlere bir kez
baktığımızda bile vahamet ortaya çıkmaktadır.
Orhan Pamuk, Elif Şafak, Hrant Dink, Perihan Mağden, Baskın
Oran, İbrahim Kaboğlu, Murat Belge, Haluk Şahin, İsmet
Berkan, Hasan Cemal, Ragıp Zarakolu, Sarkis Seropyan, Arat Dink ve daha
nice insanlar bu nedenle yargılanmışlardır ve bu maddeyle
ilgili seksen yıldır Türkiye, 1926da faşist İtalyan
yasasından aldığı, eskiden 159uncu madde olarak bilinen bu
madde nedeniyle hâlâ düşünce
örgütleme özgürlüğü ihlal edildiği gibi şu an 199
kişiden birçoğunun yargılandığı bu dava
nedeniyle, ne yazık ki, Ergenekon çeteleri, ırkçı bazı
örgütlenmeler, yazarların yargılandığı adliye
binalarına saldırılara giderek gerçekten bu maddeyle ilgili
yargılanan yazarlarımıza karşı eylemler
yapmışlardır ve bu madde nedeniyle hem gazetecilerin
ihbarcılığa zorlanması hem yoğun otosansürün
kullanılması hem sokak baskısının
uygulandığı bir madde olduğu gibi sadece geçtiğimiz
yıl içinde 34 gazeteci, 12 medya organının saldırıya
uğraması, 18 gazeteci, toplam 22 kişinin ve 6 medya
organının tehdit edilmesi, yargı önüne çıkarılan 254
kişiden 55inin yine bu madde nedeniyle olması bu maddenin vahametini
ortaya koymaktadır.
Şimdi, Avrupa Birliği sürecinde bu maddenin
kaldırılmasıyla ilgili ilerleme raporunda yer alan verilere
baktığımız zaman, Avrupa Birliği 301inci maddenin tamamen
kaldırılmasını söylüyor. Evet, bu konuda Hükûmet, AKP de
bir yasa taslağı olduğunu söylüyor. Biliyoruz, ikide bir
kamuoyuna açıklamalar yapılıyor ama nedense bir türlü Meclise
getiremiyorlar. Niye getirmiyorsunuz? diye soracağım
Gülüyor
arkadaşımız ama
Yani makyaj yapılarak 301inci maddenin
Meclise getirilmesi dahi ertelenirken yani şunun şurasında bu
yasa teklifimiz reddedildiği zaman, üstelik AKP oylarıyla
reddedilirse İç Tüzük gereği iki ay süreyle bu yasayı
getiremeyeceksiniz. Demek ki iki ay daha sallamış
olacaksınız. Böyle bir niyet gözüküyor. Hâlbuki bu teklifin
görüşülmesinin kabulü karşında siz de teklifinizi
getirebilirsiniz, açabilirsiniz. Bu, burada, Mecliste bunlar birlikte
görüşülebilir diye düşünüyoruz.
Şimdi, burada hep Avrupa örnekleri de veriliyor, Yok bu
madde başka yerlerde var
Hayır. Size çok açık söylüyorum:
Bakın, 301inci maddenin kaldırılma gerekçesini ne Avrupa
Birliğine ne başka nedenlere bağlıyoruz. Bu maddeyle ilgili
çok çok açık olarak Türk Ceza Kanununun 216ncı maddesinin ikinci
fıkrasında hüküm var. Farklı kesim, sınıf, ırk,
din, mezhep, cinsiyetleri aşağılamak suç kapsamına
alınmış 216ncı maddede. Aynı şeyi tekrar 301de
tekrarlıyorsunuz.
Şimdi, aynı konuda, 299uncu maddede
Cumhurbaşkanına hakaret var, 300üncü maddede devletin alametlerinin
aşağılanması ve egemenliğine yönelik var, 305inci
maddede temel yararlar var, 311inci maddede yasama organına
karşı suçlar var, 313te Hükûmete karşı suçlar var. Şimdi
bu kadar kapsam içine alınmış, Türk Ceza Kanununun kapsama
aldığı bir konuda, 301inci maddede, İtalyanların dahi
vazgeçtiği bu yasada biz hâlâ niye ısrar ediyoruz?
Kamuoyu, burada, gerçekten Hükûmet ve AKP tarafından da çok
ciddi bir şekilde, yanlış bir şekilde bilgilendiriliyor,
deniliyor ki: Efendim, Avrupa devletlerinde bu var. Avrupa devletlerinde söz
konusu maddeyle ilgili olarak baktığımız zaman, 1926
Mussolini İtalyasındaki hükmü bizimkiler değiştirerek
almış kendilerine.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Devamla) Bağlıyorum.
İtalyadan almışlar, kendilerine uydurmuşlar.
Bir de Polonyada var. Orada da
Polonya ile İtalyada yer alan bu yasa
hükmü, bakıyoruz, diğer ülkelerde yer almıyor. Nasıl
almıyor? Çok açık. Bunun örneklerine baktığımız
zaman, Almanya, Fransa, Portekiz, İspanya, Avusturya, Hollandadaki mevcut
şekilleriyle bu şekilde yargılama oranlarını
koyduğunuz zaman, hiçbirisi 301inci maddeyle örtüşmemektedir.
301inci maddeyi biz geçmişten bu yana, cumhuriyetin seksen
beş yılı boyunca 159uncu madde olarak
Sürekli olarak
yazarların, aydınların yargılandığı,
düşünce özgürlüğünün önünün kısıtlandığı,
bununla ırkçılık yapıldığı,
ayrımcılık yapıldığı, bunun sonucu olarak
oluşan gerginlik sonucu olarak da Hrant Dinkin öldürülmesine neden
olduğu için 301inci madde katil bir maddedir. Katil olan bir maddeyle
anılan bir Türkiye çağdaş uygarlık dünyasında yer
bulamaz.
Bu duygularla, teklifimize desteklerinizi bekliyorum sayın
milletvekilleri. (DTP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Kaplan.
Önerge üzerinde, Veysi Kaynak, Kahramanmaraş Milletvekili söz
istemişlerdir.
Buyurun Sayın Kaynak. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
HASİP KAPLAN (Şırnak) Vallahi, saatinde Bengi Bey
dilekçe vermişti. Nasıl oldu Başkanım? Yani
BAŞKAN Nasıl? Anlamadım.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Kanunlar Dairesinden
öğrendiğimiz anda Bengi Bey de dilekçe vermişti.
BAŞKAN Bana gelen liste bu.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Yani, vallahi
Başkanım, biz de şaşırıyoruz bazen. Gerçekten de
şaşırıyoruz.
BAŞKAN Ben de şaşırırım o zaman,
yani öyle bir şey varsa. (Gülüşmeler)
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bizi
şaşırtıyorsunuz. Vallahi billahi,
aldığımız anda bunu, dilekçe verdik,
arkadaşımız söz istedi. Bu kadar da olmaz yani. Beş
dakikadır hepsi.
BAŞKAN Ben buna bağlıyım efendim, buraya
gelen Listeye bağlıyım.
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Bakan, bizim okuduğumuz
fezlekelerde su diye bir şeyin olmadığını
Oysaki
açık bir şekilde olmasına rağmen, Parlamentoyu
yanıltan bir açıklama yaptı.
BAŞKAN Buyurun Sayın Kaynak.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın
Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Teklifinin Meclisimiz İç Tüzükünün 37nci
maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Türk Ceza Kanununun 301inci maddesi
Türklüğü, cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisini, hükûmeti, devletin
yargı organlarını, askerî veya emniyet
teşkilatını alenen aşağılamayı
yasaklamaktadır.
SIRRI SAKIK (Muş) - Peki, diğer halklar ne olacak?
VEYSİ KAYNAK (Devamla) - Ancak maddenin 4üncü
fıkrası, eleştiri amacıyla yapılan düşünce
açıklamalarını suç saymamaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu maddeye benzer düzenlemeler
esasında birçok Avrupa Birliği ülkeleri kanunlarında da
mevcuttur. AK Parti olarak biz de 301inci maddenin tamamen Türk Ceza
Yasasından, Türk Ceza Yasası metninden çıkartılmasına
taraftar değiliz, çünkü korumayı amaçladığı
değerler, hepimizin üzerine titrediği hepimizin ortak
değerleridir. Ancak bu maddenin uygulanmasından kaynaklanan bir
kısım sıkıntıların, bir kısım
problemlerin varlığını da kabul ediyoruz. Bu sebeple,
uygulamadan kaynaklanan bu sıkıntıların, yorum
farklarından kaynaklanan sıkıntıların giderilmesi
amacıyla partimizce de bir kanun teklifi hazırlanmaktadır. Bu
sebeple, hazırlanan bu kanun teklifi Büyük Millet Meclisi gündemimize
geleceğinden, Şırnak Milletvekili Sayın Hasip
Kaplanın, bu maddenin tamamen Türk Ceza Yasası kapsamından
çıkartılmasına ilişkin önergesine ret oyu vereceğimi
belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Kaynak.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Sayın milletvekilleri, gündemin Seçim kısmına
geçiyoruz.
VI.- SEÇİMLER
A) KOMİSYONLARA ÜYE
SEÇİMİ
1.- (10/27, 34, 37, 40, 102) esas
numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi
BAŞKAN - Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer
Bitkisel Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan
Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken
Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Genel Kurulun 22/1/2008 tarihli 52nci
Birleşiminde kurulan (10/27, 34, 37, 40, 102) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu üyeliklerine siyasi parti gruplarınca
gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere
dağıtılmıştır.
Şimdi listeyi okutup oylarınıza
sunacağım:
Zeytin ve Zeytinyağı ile Diğer Bitkisel
Yağların Üretiminde ve Ticaretinde Yaşanan Sorunların
Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi
Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Üyelikleri
Aday Listesi (10/27, 34, 37, 40, 102)
Adı Soyadı Seçim
Çevresi
AK Parti (10)
Ahmet Ertürk Aydın
A. Edip Uğur Balıkesir
İsmail Özgün Balıkesir
Ali Koyuncu Bursa
Mehmet Salih Erdoğan Denizli
Abdülhadi Kahya Hatay
Hüseyin Devecioğlu Kilis
Recai Berber Manisa
İbrahim Mete Doğruer Osmaniye
İlhan Evcin Yalova
CHP (3)
Ergün Aydoğan Balıkesir
Kemal Demirel Bursa
Gürol Ergin Muğla
MHP (2)
Ali Uzunırmak Aydın
İsmet Büyükataman Bursa
DTP (1)
İbrahim Binici Şanlıurfa
BAŞKAN Listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş
bulunan sayın üyelerin 11/3/2008 Salı günü (bugün) saat 17.30da
Halkla İlişkiler Binası, B Blok 2nci kat, 4üncü bankoda
bulunan Meclis Araştırası Komisyonları Toplantı
Salonunda toplanarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini
yapmalarını rica ediyorum.
Komisyonun toplantı yer ve saati ayrıca plazma
ekranlarında duyurulacaktır.
Sayın milletvekilleri, gündemin Sözlü Sorular
kısmına geçiyoruz.
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, teşvik kapsamında
yatırımcılara verilmesi gereken enerji desteklerine ilişkin
Devlet Bakanı Mehmet Şimşekten sözlü soru önergesi (6/196) ve
Devlet Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı
2.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekicinin,
yatırımların ve istihdamın teşvikine ve Gaziantepin
durumuna ilişkin Devlet Bakanı Mehmet Şimşekten sözlü soru
önergesi (6/360) ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı
BAŞKAN - Devlet Bakanı Sayın Mehmet
Şimşek gündemin Sözlü Sorular kısmının 1 ve 70inci
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Teşvik yasası uyarınca yatırımcılara
verilmesi gereken enerji destekleri,
1) Ne zamandan beri
ödenmiyor?
2) Yatırımcıların
bugüne kadar birikmiş ne kadar alacağı vardır?
3) Yatırımcılara
ödenmesi gereken alacakları ne kadardır?
4) Yatırımcıların
bu alacakları için mahsup sistemi getirmeyi düşünüyor musunuz?
5) Bu alacaklar ne zaman
ödenecektir?
6) Yatırımcıların
bundan sonra doğacak alacaklarını aksatmadan her ay ödemeyi
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Sayın Mehmet Şimşek tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Akif
Ekici
Gaziantep
Uygulamada olan 5084 sayılı Kanunun etkin
olmadığı, yatırımcıyı özendirmek ve
yönlendirmek için yetersiz oluşu kamuoyu tarafından kabul
edilmektedir.
Bir teşvik sistemi uygulanacaksa sektörel bazda
olmalıdır. Gaziantep gibi son 15 yılda büyük atılımlar
gerçekleştirerek 24 milyon m2 den oluşan 4 Organize Sanayi Bölgesi
kuran, 65 000 kişiye istihdam sağlayan bir şehir
cezalandırılmıştır.
1) Mevcut teşvik sistemini nasıl
değerlendiriyorsunuz? Değişiklik yapmayı düşünüyor
musunuz?
2) Teşvik kapsamındaki illerde yapılan
yatırımlar hangi orandadır? İller bazında ne kadar
yatırım yapılmıştır?
3) Gaziantep ve benzeri şehirler, teşvik kapsamı
dışında bırakılarak
cezalandırılmıştı. Cezalandırma devam mı
edecek? Gaziantepin zararının telafisi için nasıl bir uygulama
yapılacaktır?
BAŞKAN Sayın Bakan, buyurun efendim.
Süreniz on dakika.
DEVLET BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Önce, Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun bana tevcih ettiği (6/196) esas numaralı soru
önergesiyle başlamak istiyorum.
Bildiğiniz gibi, enerji desteği ödemeleri, Hazine
Müsteşarlığınca hazırlanan Enerji Desteği
Tebliğinin 7nci maddesinde yer alan Komisyonca belirlenen enerji
desteği tutarları, genel bütçeden ayrılan kaynaktan Komisyonun
Müsteşarlığa müracaat sırası dikkate alınarak,
Müsteşarlıkça Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
aracılığı ile işletmelerin T.C. Ziraat
Bankasındaki hesaplarına aktarılır. hükmüne istinaden
Maliye Bakanlığınca serbest bırakılan ve nakdî temin
edilen ödenekler çerçevesinde valiliğin Müsteşarlığımıza
müracaat sırası dikkate alınarak her ay yapılmaya
çalışılmakta ve yapılan ödemeler valiliğe düzenli
olarak bildirilmektedir.
2004-2007 yıllarını kapsayan dönemde,
yaklaşık 470 milyon YTLlik bir enerji teşviki desteği
yapılmıştır, yani 470 milyon YTLlik bir ödeme
yapılmıştır. Ocak sonu itibarıyla
baktığımızda, yapılan, yani değerlendirmesi
tamamlanan müracaatları dikkate aldığımızda,
yatırımcıların yaklaşık 73 milyon YTLlik bir
alacağı olduğu tespit edilmiştir. Enerji desteği
ödemelerine ilişkin mevzuat nakit ödeme şeklinde düzenlenmiş
olduğundan mahsuplaşma imkânı bulunmamaktadır. Tabii, bu
mevcut teşvik sistemi içerisinde, bir bakıma biz işletme
giderlerine ortak konumundayız. İşletmelerin ne kadar enerji
tüketeceğini önceden yüzde yüz tahmin etmek biraz zor olabiliyor. Bu
nedenle dönemsel olarak, geçici olarak ödeneklerden kaynaklanan bazı
sorunlar yaşanabiliyor ama bunlar geçici. Önümüzdeki dönemlerde gecikmenin
olmaması ve bu türden sıkıntıların yaşanmaması
için tabii ki bütün ilgili birimler gerekli tedbirleri alacaklar ve ilgili
merciler titizlik içerisinde bu ödemeleri zamanında yapmaya
çalışacaklardır. Buradaki temel sorun, dediğim gibi, bir
miktar bir ödenek ayrılıyor bir yıl öncesinden ama işletme
giderlerini biz yüzde yüz tahmin edemediğimizden dolayı o türden
bazı sıkıntılar
Ama bunlar geçici
sıkıntılar ve daha önce de ifade ettiğim gibi,
yaklaşık 470 milyon YTL ödenmiş. Şu ana kadar kalan sadece
73 milyon YTLlik bir alacak vardır, onu da ödeyeceğiz.
Gaziantep Milletvekili Sayın Akif Ekici tarafından
tevcih edilen (6/360) esas numaralı sözlü soru önergesindeki sorulara
gelince: Tabii, en iyi teşvik sistemi, aslında ekonomik
istikrarın sağlandığı ve adil rekabet
ortamının oluşturulduğu ülkelerde
Yani bence en iyi
teşvik budur. Ama ülkenin kalkınma stratejisi çerçevesi içerisinde
tabii ki birtakım spesifik teşvikler de vermek gerekiyor. Nitekim,
Hükûmetimiz döneminde 5084 sayılı bir Kanun
çıkartılmış ve bu çerçevede bu Teşvik Yasasının
amaçları zaten orada 1inci maddede ifade edilmiş, denilmiş ki:
Bu Kanunun amacı; bazı illerde vergi ve sigorta primi
teşvikleri uygulamak, enerji desteği sağlamak ve
yatırımlara bedelsiz arsa ve arazi temin etmek suretiyle
yatırımları ve istihdam imkânlarını
artırmaktır. Yani temel amaç bu.
Yine aynı Kanunun Kapsam başlıklı 2nci
maddesi: Vergi ve sigorta primi teşvikleri ile enerji desteği
açısından 2001 yılı için belirlenen fert başına
gayri safi yurt içi hâsıla tutarı, 1500 ABD Doları veya daha az
olan iller ile bu iller dışında kalan ve Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığınca 2003 yılı
için belirlenen sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına
göre endeks değeri eksi olan illeri kapsar.
Şimdi dikkat ederseniz, burada, Gaziantep, bu iki kriteri de
o dönemde ve şu an itibarıyla da tabii ki yerine getiremiyor ve bu
nedenle de Hükûmetimiz, bu kriterleri yerine getiremediği için Gaziantepi
maalesef bu teşvik sistemi içerisine alamamıştır. Ancak,
bilindiği gibi, Hazine Müsteşarlığınca, Yatırımlarda
Devlet Yardımları Hakkında Karar uyarınca yatırım
ve işletmeler desteklenmekte olup Gaziantep ilinde yapılacak bütün
yatırımlar için gümrük muafiyeti, katma değer vergisi
istisnası sağlanmakta, bunun yanında KOBİ, ar-ge ve çevre
yatırımları için birtakım tabii ki ek faiz desteği de
uygulanmaktadır.
Bu geçtiğimiz dönemde, baktığımız zaman,
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar
kapsamında, 2004-2007 yılları arasını kapsayan
dönemde, 5084 sayılı Kanun kapsamı 49 ilde 3.814 adet
yatırım teşvik belgesi düzenlenmiştir. Bu belgeler
çerçevesi içerisinde toplam sabit yatırım tutarı 21,5 milyar
YTLdir ve toplam istihdam yaklaşık olarak 159.500 kişi
civarında öngörülmüştür.
2008 yılı Programı ve 60ıncı Hükûmet
Eylem Planında Hazine Müsteşarlığının sorumlu
olduğu eylemler arasında yer alan devlet yardımlarının
bölgesel ve sektörel önceliklerinin yeniden tanımlanması için gerekli
çalışmalar yapılacaktır. ifadesi önümüzdeki dönemde
teşvik sisteminin daha rasyonel bir zemine oturtulması konusunda
çalışmaların yapılacağını zaten ifade
etmektedir.
Tabii, biz, Hükûmetimizin ikinci döneminde, ülkemizi, hem
uluslararası ölçekte daha rekabetçi bir hâle getirmek için hem de ülke
içinde rekabet ortamını geliştirip bu vasıtayla
verimliliği ve yenilikçiliği artırmak için birtakım reform
çabaları içerisindeyiz. Bu reformların başında,
bildiğiniz gibi, bir ARGE Yasası geçtiğimiz bir iki hafta
içerisinde yüce Meclisimiz tarafından kabul edilmiştir. Bence,
Türkiyenin, bilgi yoğun, yüksek teknoloji, katma değeri yüksek, bir
anlamda kâr marjı yüksek ürünlere geçmesi için bu Yasa çok önemlidir.
Bunun ötesinde, bir istihdam paketi üzerinde
çalışıyoruz. Özellikle iş gücü piyasasının bir
miktar esnek hâle getirilmesi hem de istihdam üzerindeki yüklerin
aşağıya çekilmesi çerçevesi içerisinde, iş gücüne
eğitim imkânlarının sağlanması çerçevesinde bir reform
düzenlemesi üzerinde de çalışıyoruz.
Buna ek olarak, bildiğiniz gibi, tabii ki önümüzdeki dönemde
enerji piyasası reformunun birtakım bileşenlerini de ortaya
koyduk. Bundan sonraki dönemde de enerji piyasasında daha rekabetçi, daha
etkin bir yapıya gidiş için de birtakım çalışmalar
yapılacaktır. Yine, eğitim reformu o anlamda önem
kazanmaktadır.
Dolayısıyla, baktığımız zaman,
teşvik sistemi
Tabii ki spesifik teşvikler yapılacaktır.
Önümüzdeki dönemde, Sanayi Bakanlığımız, sanayi envanteri
çalışmasını bitirdikten sonra, gerek sektörel bazda gerek
bölgesel bazda ve belki de hatta proje bazında bile bakmak gerekiyor. O
nedenle, daha esnek, daha rasyonel, kaynakların daha iyi
kullanıldığı bir teşvik sistemine doğru gitmemiz
gerekiyor. O konuda da çalışmalarımız devam ediyor.
Gaziantepin, önümüzdeki dönemde, bu bahsettiğim çerçeve
içerisinde, mutlaka teşviklerden payını alacağına ben
inanıyorum.
Sorularınız için teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın Aslanoğlu açıklama yapacaksınız.
Buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Kendim için asaleten,
Sayın Ekici için vekâleten konuşacağım.
BAŞKAN Anladım, buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakanım,
bir kere bu Teşvik Yasasının sahibi yok, bunu iyi bilin. Bu
Yasa çıktığından beri
Burada milletvekili
arkadaşlarım var. Bu Yasa geri kalmış yörelerde
yatırım için getirildi. Herkes vicdanıyla söylesin, bu Yasa üç
dört ile yaradı. Bunların biri de Malatyadır. Bunu da ifade
ediyorum.
Bu Yasa yürümemiştir. Şınnakta, Hakkâride,
Ağrıda, Tuncelide hiçbir tane çöp
çakılmamıştır, bir baca tütmemiştir; Yasa gerçek
amacına gitmemiştir. Bir kere bunu söylüyorum. Eğer bu Teşvik
Yasası değişmezse sosyal amaçlı olmayacak
Önemli olan,
geri kalmış yörelerimize hiçbir faydası
olmamıştır, tek çivi çakılmamıştır. Dönün, o
Yasa görüşülürken bizim söylediklerimiz neyse bir bakın
Bunu Sayın Başbakan Giresunda söyledi, değil mi
arkadaşlar Bu Yasa yürümüyor. diye?
Sayın Bakanım, bu Yasa yürümüyor.
İki: Devlet sözünün eri olmalı. Devlet sanayiciye
demiş ki: Ben sana enerji teşviki vereceğim. Siz de ifade
ettiniz, ortalama 470 milyon, yani böldüğünüz zaman on bir aylık
sanayicinin alacağı duruyor. 73 milyon. Demek yılda on bir
aylık sanayicinin alacağı duruyor sizde. Dün beş aylık
ödendi. Ben söyleyeyim onu size, dün ödendi beş aylık ve kasım,
aralık, ocak ve şubat ödendi. Hangi yılın? 2007nin Nisanından
itibaren -2008 yılı- yine on aylık alacakları duruyor
Sayın Bakanım. Eğer devlet sanayiciye söz verdiyse bunu
ödemelidir. Bir kere bu Yasanın sahibi Maliye Bakanlığı
değil, siz olmalısınız. Bu sahipsiz bir yasa. Maliye
Bakanlığı ancak vergi almasını bilir, vermesini
bilmiyor. Bir kere siz ve Sanayi Bakanlığı
Antep konusuna gelince: Sayın Bakanım, Antepte
sanayicisiz Antep Milletvekilisiniz- Antepte sanayici
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) İki kelime
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, bakın, ben size
müsamaha ettim. Asaleten olur da vekâleten böyle bir sistem yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Efendim, bana
devretti şeyini.
BAŞKAN Var mı devir belgesi?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Var efendim, bana
devretti.
BAŞKAN Olur mu devrediyor diye, yani herkese devretme
şeyi var mı?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Devretti, onun için
BAŞKAN - Ben, ispat edin, vereyim size söz. Olur mu böyle
şey!
Tamam, konuşmanız bitmiştir efendim.
Zabıtlara geçmesi açısından söylüyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkanım, devretti bana.
BAŞKAN - Tekrarlanmasın diye, zabıtlara geçmesi
açısından bunu söylüyorum efendim, tekrar olmasın.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Devir belgesini
getireyim mi efendim?
BAŞKAN Vekâleten olmaz efendim. Vekâleten varsa buyurun.
Sayın Bakanım, tekrar cevap verecek misiniz?
DEVLET BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep) Evet.
BAŞKAN Buyurun.
Beş dakika süreniz var efendim.
DEVLET BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Gaziantep)
Değerli arkadaşlar, size birtakım rakamlar verdim. Aslında,
sadece bir iki değil, aslında epey bir ilimiz bundan yararlandı.
Tabii ki belli bazı bölgelerdeki illerimizde teşvik
sisteminin rasyonel olup olmamasından kaynaklanan problemlerden
değil, başka problemler var o bölgelerde ve geçmişte de verilen
birtakım teşvik modelleri çalışmamış. Yani 80li
yıllarda da 90lı yıllarda da birtakım teşvik
modelleri uygulamaya konulmuş ve bahsettiğiniz yerlerde
çalışmamış. Belki, tamam, çok farklı bölgesel bir
teşvik sistemine geçmek gerekiyor. Nitekim, ben de Bölgesel teşvik
sistemi üzerinde çalışıyoruz. dedim. Yine, sektörel bazda
teşviklerin verilmesi konusunda da çalışmalar devam ediyor.
Bu teşvik sistemi mükemmel değil, bunu kabul ediyoruz.
Dünyanın hiçbir yerinde aslında mükemmel bir teşvik sistemi yok.
Dolayısıyla, biz ne yapacağız? Önümüzdeki dönemde bu
teşvik sisteminin daha rasyonel hâle gelmesi için, gerek bölgesel bazda
gerek sektörel bazda gerekse -belki de diyorum- proje bazında da büyük
projeler bazında da bakmak lazım uluslararası yükümlülüklerimizi
de tabii dikkate alarak. Bu çerçevede, bakın, rakamlar da verdim. Yani
verilen teşvik belgesi üç bin sekiz yüzün üzerinde. 21,5 milyar YTLlik
bir sabit yatırım öngörülmüş ve ortaya çıkartılan
istihdam da az değil, yani yaklaşık 160 bin kişi
civarında da bir istihdam öngörülmektedir.
Şimdi, gecikmelere gelince: Dediğim gibi, yani
birtakım ödenekler konuluyor bir yıl öncesinden. O ödenekler
birtakım tahminlere göre konuluyor ve maalesef, tabii ki burada biz
işletme giderine ortak konumunda olduğumuz için, kimin, ne kadar
enerji tüketeceğini önceden bizim yüzde 100 tahmin etmemizin imkânı
yok. Dolayısıyla, burada aslında, sorunun kökeninde, geçen sene
bu ödeneklerde geçici olarak yaşanan birtakım
sıkıntılardan ötürü bir gecikme söz konusu. Bu gecikmenin
giderilmesi için, biz -hem kendim hem de Maliye Bakanımız- tabii ki
elimizden geleni yapacağız. Bu konuda en ufak bir şey
olmasın.
Gaziantepe gelince
Gaziantep -burada da söyledim- yani, sermaye
birikimi açısından, yaratılan katma değer
açısından en güzide şehirlerimizden bir tanesi.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Hepsi gitti.
DEVLET BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla)
Geldiğimiz günden beri de şunu söylüyorum: Yani bu teşvik
sistemi, tabii ki birtakım unsurlarıyla bazı yerlerde çok iyi
çalışmış, bazı yerlerde de tabii ki bazı olumsuz
etkileri de olabiliyor. Bu çerçevede baktığımız zaman
Gaziantep tek başına değil, Denizli de var, başka taraflar
da var.
O nedenle, biz, önümüzdeki dönemde bu ortaya
koyacağımız daha kapsamlı, daha rasyonel bir teşvik
sistemi çerçevesinde, gerek bölgesel bazda Antepin yararlanması gerek
sektörel bazda gerekse -dediğim gibi- belki de proje bazında Gaziantep
de bu teşvik sisteminden de hak ettiği katkıyı tabii ki
alacaktır.
Burada önemli olan, bizim ekonomik ve siyasi istikrarı
koruyarak, şirketlerimizin gerek ülke içerisinde adil bir ortamda rekabet
etmeleri gerekse küresel ölçekte bir rekabet gücüne kavuşmaları ve
dünya markası oluşturmaları.
Bizim dönemimize bakın, son beş altı
yıldır birçok bölgesel bazda, hatta artık giderek dünya
çapında, şirketlerimiz ön plana çıkmıştır ve
bunlar, tabii ki yapılan bu düzenlemeler, verilen bu destekler sayesinde
de olmuştur.
Burada bence de en önemli teşvik, bizim ekonomik ve siyasi
istikrar ortamını koruyup, yapacağımız düzenlemelerle
özellikle araştırma-geliştirme, özellikle eğitim, özellikle
iş gücü piyasası reformu, enerji piyasası reformu gibi daha
kalıcı, daha uzun soluklu çözümler çerçevesi içerisinde ülkemizi daha
ileri bir noktaya getirmemizdir.
Türkiye son birkaç yıldır, bence, tahayyül edilemeyecek
düzeyde bir gelişme göstermiştir. Tabii ki hiçbir sistem mükemmel
değildir. Biz de bu sistemi uygularken ortaya çıkacak
aksaklıkları gidermek üzere yeni bir sistem üzerinde
çalışıyoruz. Bu çalışmalardan da ülkemiz
faydalanacaktır.
Tekrar teşekkür ediyorum. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Soru önergeleri cevaplandırılmıştır.
3.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Gaziantep Havaalanındaki kargo ve uçak seferlerine
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/231) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
4.- Aksaray Milletvekili Osman
Ertuğrulun, Konya-Aksaray bölünmüş yol ihalesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/268) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
5.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Karayolları Genel Müdürlüğüyle iş yapan
müteahhitlere verilen bitüme ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/273) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
6.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Gaziantep-Şanlıurfa otoyolu ile Gaziantep-Habur
bölünmüş yol çalışmalarına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/274) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
7.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Karadeniz Sahil Yolunun Giresun geçişindeki sinyalizasyon
ve işaretleme eksikliklerine ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/275) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
8.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, havalimanlarındaki ILS sistemlerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/278) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
9.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, Konya Havaalanına ILS Sistemi alımına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/287) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
10.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulutun, Edremit-Çanakkale karayoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/297) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
11.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde nitelikli personel
istihdamına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/302) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
12.- Ordu Milletvekili Rahmi
Günerin, Orduya havaalanı, liman ve çevre yolları
yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/315) (Cevaplanmadı)
13.- Balıkesir Milletvekili
Ergün Aydoğanın, karayollarındaki bakım ve onarım
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/317) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
14.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, THYnin Elazığ uçuşlarındaki bir uygulamaya
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/327) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
15.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Tokat Havaalanının uçuşlara engel bir risk
taşıyıp taşımadığına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/354) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
16.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, PTT çalışanlarına prestij cezası
verildiği iddialarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/373) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
17.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adana-Karataş yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/396)
(Cevaplanmadı)
18.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adana-Ankara otoyol projesinin
Pozantı-Ulukışla ve Pozantı- Kemerhisar
kısımlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/398) (Cevaplanmadı)
19.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Türk Telekomda personelin güvenlik soruşturmalarının
yapılıp yapılmadığına ve haberleşme
güvenliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/434) (Cevaplanmadı)
20.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Türk Telekom ihale şartnamesi taahhütlerinin yerine getirilip
getirilmediğine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/443) (Cevaplanmadı)
21.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Manisadaki bölünmüş yol çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/473)
(Cevaplanmadı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım gündemin Sözlü Sorular
kısmının 2, 15, 19, 20, 21, 24, 29, 34, 38, 44, 46, 53, 69, 80,
101, 103, 138, 147 ve 177nci sıralarındaki soruları birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğini
saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Büyük gayretler sonucunda terminal binası ve pist
çalışmaları tamamlanmış bulunan Gaziantep
Havaalanında kargo seferlerinin başlatılmamış
olmasının yarattığı ekonomik kayıplar devam
etmektedir.
Havaalanında bulunan eski terminal binasını, kargo
gümrük binası haline getirilmesi mümkünken; bina hâlihazırda boş
olarak çürümeye terk edilmiş durumdadır. Gümrük idaresi kendilerine
bir yer gösterildiği takdirde kargo gümrüklemesinin
yapılabileceğini bildirmektedir. Bu durumda sadece
ulaştırma bakanlığının eski terminal
binasını bu işe tahsis etmesi yeterli olacaktır. Bu
çerçevede;
1- Sanayi, ticaret ve ihracat potansiyeli ile bölgede önder kent
olan Gaziantepin havaalanında kargo gümrük binası ile ilgili olarak
ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
2- Gaziantep havaalanında kargo seferleri ne zaman
başlayacaktır?
3- Gaziantep havaalanının doluluk oranı, yolcu
yoğunlu ve sirkülasyonun en üst düzeyde olduğu bir dönemde uçak
seferlerinin üç güne düşürülmesi uygulaması 10 Aralıkta son
bulacak mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımı Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması için gereğini arz ederim.
27.11.2007
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
- Konya-Aksaray Karayolu Bölünmüş Yol olarak ihale edildi mi?
- İhale edildiyse işin keşif bedeli ne
kadardır?
- İşe başlama ve işin bitiş süresi ne
zamandır?
- İhale altyapı sanat yapıları ve
üstyapıları hepsi birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı
yapıldı?
- İşin Müteahhidi veya Müteahhitleri kimdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim. 29.11.2007
Murat
Özkan
Giresun
1) Karadeniz Sahil yolunda iş yapan müteahhitlere idare
malı bitüm verildi mi? Verildi ise bu bitüm için hakkedişlerde
herhangi bir kesinti yapıldı mı?
2) Karayolları Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüklerinde
iş yapan müteahhitlere son beş yıl içinde ne kadar idare
malı bitüm verildi? Verilen bu bitümün parasal tutarı ne
kadardır? Bitüm için hakkedişlerden ne kadar kesinti
yapıldı? Bitüm için alınan ödeneğin ne kadarı
müteahhitlere idare malı bitüm verilmesi için kullanıldı?
Ödeneğin bu şekilde kullanılması ile ilgili olarak TBMM
bilgilendirildi mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğini
saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli kenti Gaziantepin
şehirlerarası ulaşımını rahatlatacak olan ve
sekiz yıl önce ihale edilip, yapımına 2001 yılında
başlanan Gaziantep-Şanlıurfa otoyolunun tamamlanması bölge
için çok önemlidir. Ayrıca, Gaziantepten Habur Sınır
Kapısına kadar olan karayolu güzergâhının duble yol hâline
getirilmesi çalışmalarının bitirilmesi de kentimiz ve
bölgemiz açısından ayrı bir öneme sahiptir.
Bu çerçevede;
1- Gaziantep-Şanlıurfa otoyolu
çalışmaları ne aşamadadır? Yolun bitirilmesi neden bu
kadar gecikmiştir? Çalışmalar ne zaman bitirilecek ve yol ne
zaman kullanıma açılacaktır?
2- Gaziantepten Habur Sınır Kapısına kadar
olan karayolu güzergâhının duble yol hâline getirilmesi
çalışmaları ne durumdadır? Çalışmalar ne zaman
bitirilecektir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim.
Murat
Özkan
Giresun
Giresun ilimizin,
Karadeniz Sahil yolunda il merkezi ile ilçelerin giriş ve
çıkışlarının trafik işaret ve sinyalizasyon
sistemi kurulmadan yolun hizmete açıldığı bilinmektedir.
Bugüne kadar 16 insanın hayatına mal olan ve en son olarak da M.
Kemal İlköğretim Okulunda görevli Zafer Tanerin vefatıyla
sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
1) Bu konuyla ilgili 14.08.2007 tarihinde verdiğim
yazılı soru önergesine şu ana kadar cevap verilmedi, sebebi
nedir?
2) Bu eksikliklerin giderilmesi hususunda şu ana kadar
yapılan çalışmalar nelerdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
İstanbul-Diyarbakır seferini yapan THY uçağı
iniş sırasında düştü. Uçakta yolcu ve mürettebattan 77
kişi hayıtını kaybetti. (Ocak-2003)
İstanbul-Isparta seferini yapan World Fokus
Havayollarına ait Atlasjet Havayolları tarafından kiralanan MD
83 tipi yolcu uçağı iniş sırasında düştü. Uçakta
bulunan yolcu ve mürettebattan 57 kişi hayatını kaybetti.
(Kasım-2007)
Her iki uçak kazasında da Diyarbakır ve Isparta
Havaalanlarında, uçakların otomatik olarak indirilmesini
sağlayan ILS (Instrument Landing System)nin bulunmayışı
tartışmalara neden olmuştur.
Bu bilgiler ışığında:
1- Ülkemizdeki
havaalanlarımızdan kaçında ILS bulunmamaktadır? Bu
havaalanlarına ILS konusunda bir çalışmanız var
mıdır?
2- Bir havaalanına
kurulacak olan ILSnin maliyeti ne kadardır? ILS bulunmayan
havaalanlarımızın toplam maliyeti ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
ILS (Instrument Landing System) yani aletli iniş sistemi
havaalanları için hayati önem taşımaktadır. ILS,
uçakların en kötü hava şartlarında bile inişini
kolaylaştırmaktadır.
Bu bilgi doğrultusunda;
1- Konya havaalanına takılmak üzere 3 yıl önce yani
2005 yılında ILS alımı yapılmış
mıdır? Alım yapılmış ise bu cihaz için kaç para
ödeme yapılmıştır?
2- Alımı yapılan ILS, Konya havaalanına
takılmış mıdır? Şayet takılmamış
ise niçin takılmamıştır ve 3 yıl bekletilmiştir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim. 05.12.2007
Ahmet
Duran Bulut
Balıkesir
Edremit Çanakkale yolunu oluşturan E-87 yolu
yıllardır bitirilememiş durumdadır. Halen yağmurun
yağması ve trafiğe açık olması sebebiyle delik
deşik vaziyette ciddi araç hasarlarına, istenmeyen kazalara sebebiyet
vermektedir.
1- E-87 yolu niçin
tamamlanmadı?
2- E-87 yolunun hangi tarihte
tamamlanması planlandı?
3- Küçükkuyu-Ayvacık
yolu yapılacak mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Ulaştırma Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 11.11.2007
Kamer
Genç
Tunceli
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü 2 Mayıs
2007 tarihinde hazırladığı raporda, Türk Sivil
Havacılığını düzenleyen ve denetleyen S.H.G.M.nin
personel politikası yetersiz bulunarak Türkiyenin uluslararası
yükümlülüklerini yerine getirmesi için uygun personel istihdam etmesini
bildirmiştir. Bu uyarı üzerine;
1) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne siyasi
ehliyetsiz yandaş yerine mesleki ehliyetli personel ataması
yapılacak mıdır?
2) 30 Kasımda Ispartada düşmesinde yeterli bilgiye
sahip olmayan personelin katkısı var mıdır?
3) Uluslararası Sivil Havacılığın bu
uyarısı yerine getirilmediği takdirde Türk uçaklarının
Avrupa semalarında yasaklanması halinde bunun sorumlusu kim
olacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim.
Rahmi
Güner
Ordu
Soru1) Ordu ve Giresun halkının ülkemiz ve
uluslararası ülkelere ulaşmasını sağlayacak Ordu
havaalanının yapılması için proje dâhil herhangi bir
çalışma yapılıyor mu?
Soru 2) Ordu ili Türkiyenin sayılı ihraç yapan
illerindendir. Ordu Limanı yapılması için çalışmalarınız
var mıdır? Ne aşamadadır?
Soru 3) Ordu sahil yolu trafik yoğunluğunun artması
nedeniyle sağlık ve trafik açısından tehlikeli durum arz
etmektedir. Yine çevre yolunun geçecek olduğu güzergâhtaki
taşınmaz malikleri mağdur duruma düşmüşlerdir. Bu çevre
yolu çalışmalarınız var mıdır? Varsa ne
aşamadadır?
Soru 4) Ünye çevre yolunun yapımına
başlanmıştır. Fakat hiçbir gelişme yoktur.
Yapımın ne aşamada olduğu konusunda bilgi vermenizi arz
ederim.
Soru 5) Dereyolunun-Topcam beldesinden itibaren Mesudiye ve
Koyunhisarı birleştirecek çalışmalarımız var
mıdır? Varsa ne aşamadadır?
Soru 6) Fatsa ilçemizin sahil yolu Doğu Karadeniz ve
Kafkaslar ve Türki Cumhuriyetlere geçiş sağlayan yoldur. Bu yol
trafik kazalarının artması ve ayrıca sağlık
nedeniyle ilçemiz için tehlike arz etmektedir. Fatsa çevre yolu
çalışmalarınız var mıdır? Varsa ne
aşamadadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
06.12.2007
Ergün
Aydoğan
Balıkesir
Son yıllarda yapılan duble yolların kısa
sürede bozulduğu, seyir hâlinde kazaya sebebiyet veren çukurların
meydana geldiği, trafik işaretlerinin, bariyer ve yol çizgilerinin
yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple;
1) Kış mevsimi öncesinde karayollarında can ve mal
kayıplarını aza indirmek amacıyla yapılan
çalışmalar nedir?
2) Trafik işaretlerinin yetersiz kaldığı,
çukurların oluştuğu Balıkesir-Ankara karayolu üzerinde
hangi çalışmalar yapılmıştır? Yapılmadı
ise yapılması düşünülmekte midir?
3) Hükümetleriniz döneminde yapılan karayollarında
bakım ve onarım çalışmalarının maliyeti nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 19.12.2007
Kamer
Genç
Tunceli
T.H.Yollarının Yurt içi seferlerinde hemen her yere
Business Klas olduğu hâlde Elazığa yapılan seferlerde
yoktur.
1) Bu ayrımcılık değil midir?
2) Bu ile yapılan seferlere de Business klas konulacak
mı? Konulacaksa ne zaman konulacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı
Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Reşat
Doğru
Tokat
Soru: Bir özel havayolu şirketi tarafından Tokat
İline yapılmakta olan uçak seferleri uçuşlar bazı riskler
bulunduğu gerekçesiyle durdurulmuştur. Tokat Havaalanında
uçuşlara engel bir risk var mıdır, bugüne kadar yapılan
uçuşlar risklere rağmen mi yapılmıştır, risk yok
ise havayolu şirketinin keyfi tutumu hakkında herhangi bir işlem
yapılmış mıdır, Tokat Havaalanına uçak seferleri
tekrar ne zaman başlayacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Bazı basın yayın organlarımızda PTT borç
batağına sürüklenen personeline kurumun prestijini zarara
uğrattıkları için disiplin cezası veriyor. Cezalar
maaş kesiminden iş akdinin feshine kadar varabiliyor şeklinde
haberlere yer verilmektedir.
Bu bilgiler ışığında:
1) Her geçen gün biraz daha ağırlaşan hayat
şartları kamu çalışanlarımızı dara
düşürmektedir. Elektrik, doğalgaz, motorlu araç, çevre temizlik,
ulaşım vb. zammı karşısında borçlarını
ödeyemez duruma gelen PTT çalışanlarına karşı prestij
cezası adı altında her hangi bir ceza uygulaması
başlatılmış mıdır?
Başlatılmış ise hangi tarihte
başlatılmıştır.
2) Uygulama kapsamında bugüne kadar kaç personele disiplin ve
maaş kesme cezası verilmiş, kaç personelin de iş akdi fesih
edilmiştir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Yıllardır hükümetinizin acil eylem planında
olmasına rağmen bir türlü bitirilemeyen Adana-Karataş yolu Adana
tarımı ve turizmi açısından son derece önem arz etmektedir.
Bu çerçevede;
1) Bu bölünmüş yol
çalışmaları ne aşamadadır? Yolun bitirilmesi neden bu
kadar gecikmiştir?
2) Çukurovanın
hasretle beklediği bu yol için 30 milyon YTLlik ödenek gerektiği
bildirilmektedir. Bu kadar bir kaynağı bulamamakta
mısınız?
3) Çalışmalar ne
zaman bitirilecek ve yol ne zaman kullanıma açılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Adana-Ankara Otoyol Projesi, Türkiyenin en önemli projelerinden
biri olup, ülkenin Batısı ile Doğusunu, Güneyi ile Kuzeyini daha
ulaşılabilir kılmaktadır.
Bize göre bu Projenin en önemli kısmı
Pozantı-Ulukışla bölümüdür. Bu nedenle özellikle projenin bu kısmına
daha çok önem ve öncelik verilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Aynı tarihlerde ihale edilen bazı projeler
hızlandırılarak bitime yakın hale getirilirken,
Pozantı-Ulukışla, Pozantı-Kemerhisar arasındaki otoyol
neden ihmal edildi?
2) Bu projenin Yılan hikayesinden kurtarılıp
hangi tarihte gerçekleştirileceğini söyleyebilir misiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Türk Telekomun %55i özelleştirme yolu ile 15.11.2005
tarihinde Dubai Merkezli Oger firmasına devredilmiştir. Türk
Telekomda o tarihten sonra personel hareketleri yeni yönetim tarafından
yapılmaktadır.
Sorular
1) Özellikle millî güvenlikle ilgili telefonların
haberleşme güvenliği nasıl sağlanmaktadır?
2) Türk Telekomda göreve başlatılan personelle ilgili
Türk Telekom çalışanlarının istihdamında mevcut yasa
hükümlerine göre Güvenlik soruşturması yaptırılır
hükmü uygulanmakta mıdır?
3) Türk Telekomda yönetim kurulu dâhil olmak üzere yabancı
uzmanların güvenlik soruşturması yapılmakta
mıdır? Yapılıyorsa prosedür ne şekilde
işlemektedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Türk Telekomun % 55i özelleştirme yolu ile 15/11/2005
tarihinde Dubai Merkezli Oger firmasına devredilmiştir.
Sorular:
1) Türk Telekomun % 55ini alan Oger firmasının ihale
şartnamesi, hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan iş
planları nelerdir? Oger firması imzalanmış olan
taahhütlerini yerine getirmekte midir? Bu sözleşmelerdeki taahhütlerin
yerine getirilip getirilmediği hakkında denetimler yapılmakta
mıdır?
2) Türk Telekomun özelleşmeden önce devlete ödediği
gelir vergisi ile özelleştikten sonra devlete ödediği gelir vergisi
arasında kamunun lehine bir gelişme olmuş mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Hükûmetinizce ülkemizde bölünmüş yol
çalışmalarına büyük önem verildiği ve çok hızlı
bir şekilde bu çalışmaların devam ettiği sık
sık dile getirilmektedir. Manisa ilimizdeki çalışmalara
bakıldığında ilimizin bu çalışmalar
kapsamında olduğunu söylememiz mümkün değildir.
Sorular:
1) Manisa ili, Kula-Salihli-Manisa Bölünmüş yol
çalışması ve Salihli-Gölmarmara-Akhisar yolu için
Bakanlığınız 2008 yılı bütçesinden ne kadar
ödenek ayrılmıştır?
2) Söz konusu yolları ne zaman tamamlamayı
düşünüyorsunuz?
BAŞKAN Soruları cevaplandırmak üzere
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım.
Buyurun Sayın Bakanım. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Sayın Başkan, Meclisimizin değerli milletvekilleri;
milletvekillerimizin sorularını cevaplandırmak üzere
huzurunuzdayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Balıkesir Milletvekilimiz Sayın Ahmet Duran Bulutun
sorusu, E-87 yolunun neden tamamlanmadığı üzerinedir.
E-87 yolu üzerinde 77 kilometrelik Havran-Edremit-Ayvacık
yolunda 37 kilometrelik kısım tamamlanarak trafiğe
açılmıştır. Geri kalan kesim ise ihaleli olarak
çalışmaları devam etmekte olup bitirilmesi için planlanan tarih
2009 yılının sonudur.
Yine, bu güzergâhta Ayvacık-Küçükkuyu yolunun 0 ila 3üncü
kilometresiyle, 35-41 kilometreleri arasında hâlen çalışmalar
devam etmektedir. Bu 3 ve 15 kilometreleri arası 10 kilometrelik
kısım tamamlanmıştır. 15-31inci kilometreleri
arası ise sit, doğal sit alanı olması dolayısıyla
çalışmalara başlanamamış, kurullarla bunların
görüşmesi devam etmektedir. Sorun çözüldüğünde, bu kesimde de
çalışmalara başlanabilecektir.
Sayın Ergün Aydoğan Milletvekilimizin sorusu, yine
Balıkesir ilimize ait.
Soru, kış mevsiminde kar mücadelesi, trafik
işaretlemeleri ve bakım yapım çalışmalarıyla
ilgilidir.
Karayolları Genel Müdürlüğü her yıl kış
programı çerçevesinde kar yağışı süresince tüm
yöneticileri, teknik personeli ve işçisiyle, ağında bulunan
yaklaşık 63 bin kilometrelik yol üzerinde ki bunlar otoyol, devlet
yolu, il yolu- kar ve buzdan temizlemek ve sürekli trafiğe açık
tutmak için yirmi dört saat esaslı olarak çalışma
yapmaktadır. Trafik güvenliği yönünden can ve mal
kayıplarını en aza indirmek bakımından bölünmüş
yol, tırmanma şeridi ilavesi, yolların geometrik standardı
ile üstyapısının iyileştirilmesi çalışmaları
da yine kış mevsimi gelmeden önce yapılmaktadır.
Öte yandan Balıkesir-Bursa-Ankara devlet yoluda
bakım-onarım, trafik güvenliği yönünden öncelikli olarak ele
alınmakta ve yolda sürekli çalışma yapılmaktadır. 2002
ile 2007 arasında, devlet il yollarında bu bölgemizde trafik
hizmetleri ve yolların trafik güvenliği bakımından
iyileştirilmeleri dahil olmak üzere yaklaşık 2,8 milyon YTL
harcama yapılmıştır.
AHMET ERSİN (İzmir) İzmir-Ankara duble yolu için
ne diyorsunuz Sayın Bakanım? Ne zaman bitecek?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
İzmir-Ankara oto yolu
AHMET ERSİN (İzmir) Duble, duble yol.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Bölünmüş yol.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
İzmir-Ankara bölünmüş yolu, bu soruda yok ama ona da cevap verelim.
AHMET ERSİN (İzmir) - Soruda yok da yani merak ettim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Evet,
İzmir-Ankara yolunda çalışmalar devam ediyor. Ancak
çalışmalar, maalesef kaynak yetersizliğinden istediğimiz
düzeyde değil. Ancak biliyorsunuz, bu yol, iki büyük şehrimiz
arasında önemli bir ulaşım ağını oluşturmaktadır.
Özellikle Afyondan sonraki kesimde, önümüzdeki, bu yıl da dâhil olmak
üzere çalışmalara hız vereceğiz, buraya biraz daha fazla
kaynak ayıracağız eldeki imkânlarla.
AHMET ERSİN (İzmir) İyi olur.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Efendim?
AHMET ERSİN (İzmir) Çok yoğun bir yol.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Evet,
çok yoğun bir yol, haklısınız.
Bu vesileyle şunu söylemekte yarar var:
Karayollarının portföyünde bin yedi yüzün üzerinde proje var.
Projelerin başlangıç tarihine baktığımızda en
eskisi otuz beş yıllık, en yenisi de bu sene itibarıyla
başlanan yollar. Dolayısıyla toplam proje tutarı 53
katrilyon. Bu bin yedi yüz proje için harcanan paraya bakıyoruz, 23
katrilyon harcanmış otuz beş yıl içerisinde. Geriye kalan
miktar 30 katrilyon veya 30 milyar YTL. Eğer biz bunu mevcut bütçe imkânlarıyla
yapmaya gayret edersek ortalama on beş ila yirmi yılda -bu bütçe ayrıldığı
müddetçe- ancak yaparız.
Onun için, biliyorsunuz, önümüzdeki hafta veya bu hafta yüce
Meclise bir tasarı gelecek; yap-işlet-devret ve katkı payı
vermek suretiyle, özellikle yol ağırlıklı olmak üzere
ulaştırma altyapı projelerinin finansmanını düzenleyen
bir tasarı gelecek. Bununla, bir ölçüde, bütçe kaynakları
dışında alternatif imkânlarla yolları yapmayı ve bu
süreyi kısaltmayı hedefliyoruz.
Bunun yanı sıra da, tabii, bütçe imkânlarımız
elverdiği oranda ek bütçe kaynağını kullanmak suretiyle
yıl içinde de bir ilave kaynak oluşturarak olabildiğince
öncelikli olan, bitirilmesi daha kolay olan ve trafik debisi yüksek olan yollarda
çalışma yapacağız. Bu seneki yapacağımız çalışmalarda
koridor oluşturacak şekilde yol güzergâhlarına
ağırlık vereceğiz. Bir başka deyişle, il içinde
başlayıp il içinde biten yollar değil, ilden ile devam eden yol
güzergâhlarında daha fazla çalışacağız. Bunları
yapmak suretiyle
Gerek Ankara-İzmir gerekse -aynı şey
İzmir-İstanbul arasında var- İzmir-İstanbul
arasındaki yol da maalesef çok yoğun olmasına rağmen,
özellikle Balıkesir-Bursa arası, Susurluk mevkiinde çok ciddi
sıkıntılar var. Öncelikle bu yolu bu sene bitirmeyi
hedefliyoruz.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) İzmir-Akhisar
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
İzmir-Akhisar da aynı şekilde. Hatırlattınız,
teşekkür ediyorum.
Şimdi, diğer bir sorumuz, Karaman Milletvekilimiz
Sayın Hasan Çalışın sorusu, esas itibarıyla, 2003 ve
2007 Kasımında meydana gelen uçak kazalarıyla ilgilidir. ILS,
yani aletli iniş sisteminin gerek Diyarbakırda gerekse Isparta
Havaalanında olmamasının, bu kazanın olmasında,
meydana gelmesinde bir etkisi olmuş mudur, olmamış
mıdır? Özü itibarıyla soru böyle.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde 68 havaalanımız
var. Bunların bir kısmı tamamen sivil, bir kısmı
askerî havaalanı, sivil-askerî amaçlı ortak kullanılan
havaalanı, bir kısmı özel, belediye, il özel idareleri
tarafından işletilen, bir kısmı da, 1 tane Savunma Sanayii
Müsteşarlığı tarafından işletilen Sabiha Gökçen
Havaalanı ve 2 tane de özel işletilen havaalanımız var;
toplam 68 havaalanı. Bunlardan 20sinde ILS, yani aletli iniş sistemi
mevcut değil. Peki neden mevcut değil? Uluslararası Sivil
Havacılık Örgütü teknik dokümanlarında belirtilen kriterlere
göre bütün havaalanları incelendi. Bu havaalanlarından hangilerinde
aletli iniş sisteminin olmasının teknik olarak mümkün
olduğu, hangilerinde mümkün olmadığı tespit edildi. Hiçbir
şekilde ILS, aletli iniş sistemi kurulamayacak havaalanları
şunlardır: Adıyaman, Zonguldak Çaycuma, Kahramanmaraş,
Mardin, Siirt, Isparta Süleyman Demirel, Van, Tokat, Erzincan. Bu
meydanlarımızda bugünkü teknolojiye göre aletli iniş sistemi
kurmak mümkün değil. Neden? Yaklaşma sahası içerisinde mânialar
var, dağlar var.
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Adıyamanda böyle bir mâni
yok Sayın Bakan, ben iyi biliyorum.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Efendim, şimdi, mâni var, yok; teknoloji böyle diyor, senin benim mânia
var, yok demem, Sayın Vekilim, bir şey ifade etmez
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Gayet geniş bir alanda,
çok geniş sahalar ve
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Şimdi, bu şuna benziyor: İstanbul süt liman, Bandırmada
feribot yanaşamıyor. Çarşaf gibi deniz
Şimdi,
İstanbulda yolcu bekleyenler diyor ki: Yahu bu ne biçim kaptan, bu
havada da gemi seferi iptal olur mu? Çünkü, orada poyraz var, İstanbulda
lodos var. Poyrazla lodosun farkını bilmezsek, o zaman bu işe
Vay hâlimize. diyeceğim. Çünkü, lodos olduğu zaman İstanbulu
kasıp kavuruyor, poyraz olduğu zaman Bandırmayı kasıp
kavuruyor. Dolayısıyla, Saygıdeğer Milletvekilim, o iş
teknik bir iş. Yani bizim gözümüzün gördüğü şekliyle değil
de, aletler ölçüyor biçiyor, burada olur diyor yahut olmaz diyor.
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Bir sorum var efendim. Pist
dar, genişletme imkânı olur mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) ILS
olmadı, bir başka şey! Peki, tamam, onu da izah edeyim.
Bazı meydanlarda ise tahditli kurulabilir. Yani tam olarak
görevini yapmasa da, kısmen görev yapacak şekilde bu cihazlardan
konulabilir. Bunlar hangi meydanlara konabilir: Edremit Körfez, Sinop ve
Uşak Havaalanları. Son zamanlara kadar, geçen yıla kadar
Diyarbakır Havaalanında tahdit yok idi. Ancak, askerî meydan
olduğu için, askerî amaçlı uçuşlarda seyrüsefer
cihazlarını bu aletli iniş sistemi frekansları bozduğu
için konulamıyordu. Şimdi teknoloji gelişti, özel anten imal
edildi, Diyarbakıra da geçtiğimiz aylarda ILS, yani aletli iniş
sistemi kondu, Diyarbakırın sorunu böylece giderildi.
Şu anda aletli iniş sistemi kurulacak üç
havaalanında çalışmalar devam ediyor. Bunun bir tanesi GAP, bir
tanesi Hatay, bir tanesi de Elâzığ. Bunlar da yakın zamanda, bu
yıl içerisinde faaliyete geçecek. Bunlar, bu cihazlar harcıâlem
cihazlar değil. Yani, her havaalanının bütün noktalarında
ölçüm yapılıyor, âdeta ısmarlama bir elbise yapar gibi. Oradaki
coğrafi şartlara göre, koordinatlara göre, mânia durumlarına
göre tespit yapılıyor ve bu şekilde imal ediliyor,
yaklaşık bir yıl imalatı sürüyor. Tabii, Değerli
Milletvekilimizin belki bu soruda değil, ama buna benzer bir soruda -evet,
bir sonraki soruda- Bunların bedeli ne kadardır? diye bir sorusu
var, onda cevap vereceğim.
İkinci soru
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Konya Havaalanını
söylemediniz.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Konyada konuldu.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Yeni konuldu o zaman.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Şimdi oraya geliyorum, sırayla. Soru nerede sorulduysa, orada cevap
vereyim diye söylemedim. Konyaya alet alındı ve montajı
yapıldı, bu ay sonu çalışmaya başlayacak. Denilebilir
ki niye bu kadar uzun sürdü? Onu da izah edeyim.
Konya Havaalanı da bir askerî alan, sivil uçuşlar için
ortak kullanılan bir meydan. Burada, başlangıçta bir yer tespit
edildi Hava Kuvvetleriyle. Daha sonra, Hava Kuvvetleri Biz buraya taksirut
yapacağız. dedi, bunun yerini değiştirdi. Bir başka
yer verilmesi için biraz zaman geçti. O zamandan sonra, orası da
belirlendi ve bu montaj yapıldı. Zannediyorum nisanda faaliyete
geçecek. Şimdi onu da -yanılmıyorsam- burada göreceğiz.
Diğer bir soru, yine Karaman Milletvekilimiz Hasan
Çalış Beyin. Soru, Konya ILS
Bahsettim
Bilgileri bir daha kontrol
edeyim. Mart ayı sonu itibarıyla bitmesi hedefleniyor, montajı
hemen hemen bitmiş. Yani, bu ay sonu, ifade ettiğim gibi bitmiş
olacak. Maliyetleri sormuş: ILS maliyeti nedir? Bu alet kaça
alınmış? Ne kadar ödeme yapılmış? diyor
Sayın Milletvekilimiz.
Bunlar 670 bin YTL -aletin altyapı maliyeti ve üstyapı
maliyeti- aletlerin kendisi de 600 bin YTL. Yani, toplam 1 milyon 270 bin
YTLye mal olmuş. Maliyeti ne olursa olsun, değerli milletvekilleri, önemli
olan, tabii, fiziki olarak bu aletin konulup konulamayacağıdır.
Yoksa, insan hayatının bedeli olmaz. Hiçbir zaman, bu aletlerin
maliyetlerinden imtina ederek buralara konulmama gibi bir yol, asla ve asla,
geçmiş dönemde de, bu dönemde de düşünülmemiştir,
düşünülemez.
Ben size bir misal vereyim: Komşumuz Yunanistanın 25
havaalanında ILS yoktur, çünkü konulamıyor. Amerikada 3.500
havaalanından 2.400ünde yoktur, konulamıyor. Yani bu iş
parayla, zenginlikle alakalı bir konu değil, tamamen teknik bir konu.
Kaldı ki, uçakların iniş, seyrüsefer güvenliğini
sağlayan tek alet de bu değildir. Ne var? VOR dediğimiz cihaz
var. Ne var? NDB var. Ne var? DME denen cihaz var. Bu cihazların yanı
sıra bu aletli inişi de koyuyorlar. Daha ziyade, diyelim ki uçak pist
başına 300-
Evet, diğer bir sorumuz, Gaziantep Milletvekilimiz Sayın
Hasan Özdemirin sorusu. Gaziantep Havaalanıyla ilgili üç tane soru var.
Kargo tesisleri ve kargo seferleri ne zaman olacak ve sefer
sayılarıyla ilgili sorular.
Bildiğiniz gibi, Gaziantep Havalimanı da önemli
sorunları olan bir havalimanımızdır. Neden? Pistin bir ucu
ile diğer ucu arasında
Efendim, tabii, şimdi biz havaalanını
yapıyoruz, pistlerini yeniliyoruz, terminalini yeniliyoruz ama
unutmayalım ki, devlet eskiden hem havaalanı yapıyordu hem uçak
işletiyordu, uçak şirketi vardı hem gemi
çalıştırıyordu. Şu anda trenden başka devletin
yaptığı iş kalmadı, bir tek tren bizde. O da bizde olmak
durumunda, çünkü demir yollarımızın hâlâ çok yapısal
sorunları var. Kimsenin, bu yapısal sorunları,
altyapıyı iyileştirmeden burada gelip iş yapmaya niyeti
yok. Onun için, devlet olarak biz, bu kamu hizmetini vermek durumundayız
ama bir yandan da burada yapısal iyileştirmeleri gerçekleştirmemiz
lazım.
Dolayısıyla, ne yapmışız? Burada bir de
yazılanlardan okuyayım Hasan Bey, bu anlattıklarım ama
bakalım arkadaşlar ne yazmış
Şimdi, Gaziantep Havalimanı eski terminal
binasının bir bölümü, barış şartlarında geçici
intikal meydanı, harekât şartlarında ise üs olarak
kullanılmak üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığına, bir
kısmı ise iç hat kargo geçiş hizmeti için PTTye verildi.
Gaziantep Havalimanında yaklaşık 4.042
metrekarelik kısmın, bir arazinin kargo tesisi yapılarak
işletilmeye açılmak üzere, ihale yoluyla kiraya verilmek üzere, 16 Kasım
2007de bir ihale yapmışız. Maalesef katılım
olmadığı için herhangi bir gelişme olmamış.
Gaziantep Havalimanında hâlihazırda yolcu-kargo
seferleri birlikte yürütülüyor. Ne var? Koltuk altı kargo dediğimiz,
yolcuyla beraber kargo hizmetleri de paralel yürüyor. Birçok meydanda böyle
yürüyor. Kargo seferlerinin artması durumunda, trafiğin artması
durumunda, kargonun ayrı taşınması için bir kargo terminali
mutlaka ve mutlaka gerekir ileriki yıllarda. Dolayısıyla, bu,
daha önce ihaleye çıkılan arazi için, biraz daha şartları
da gözden geçirerek yeniden çıkmayı planlıyoruz. Bunun
çalışmalarını yapıyoruz.
Gaziantep Havalimanı, 28/10 sol, 28 sağ pisti
dış banketlerinde bir çatlak oluşmasından dolayı,
uçuş emniyeti bakımından 31 Ekim-12 Aralık arası
-demek ki bir buçuk ay- bir zorunlu onarım süresi olmuş ve bu süre
içerisinde de emergency pist trafiğe açık tutulmuştur. Yani
taksi yolu dediğimiz yol, pist, seferler durdurulmayarak trafiğe
açık tutulmuştur. Ancak bunda Türk Hava Yolları, bazı
şirketler uçuşa devam etmiş, bazıları etmemiştir
ve bu sürede Türk Hava Yolları, zannediyorum, yanılmıyorsam
seferlerini bir buçuk ay durdurmuştur. Esasen seferlerdeki
düzensizliğin ana nedeni budur.
Şimdi, şu anda uçuş programında neler var,
onlara bir göz atalım: Türk Hava yolları, Ankara-Gaziantep parkurunda
her gün bir sefer, İstanbul-Gaziantep parkurunda her gün üç sefer
yapıyor. Fena değil. Eskiden bunlar yoktu; Ankara yoktu mesela,
İstanbul daha azdı. Pegasus, İzmir-Gaziantep
İzmirden
Gaziantepe uçuş mu vardı? Şu anda İzmir-Gaziantepte
salı günü ve pazar günü
Sabiha Gökçen-Gaziantep parkurunda, yani sadece
İstanbul Atatürkten değil, Anadolu yakasından da haftanın
birinci, ikinci, dördüncü, altıncı günleri, yani pazartesi,
salı, perşembe, cumartesi günleri düzenli seferler
yapılıyor. Sun Ekspres İzmir-Gaziantepe salı,
çarşamba, perşembe ve pazar günleri sefer yapıyor. Onur Hava
Yolları haftanın her günü bir sefer yapıyor. Görüyorsunuz,
Sayın Vekilim, Gaziantepe muazzam bir sefer artışı
olmuş. Eskiden bir tek Türk Hava Yollarının, o da haftada her
gün olan ama haftanın iki günü, üç günü yapılmayan böyle bir
meydandı. Şimdi şu saydıklarıma bakıyorum,
neredeyse haftada elli seferi geçiyor. Evet, vaziyet böyle.
Geliyoruz ikinci sorunuza: İkinci soru da Gaziantep-Şanlıurfa
otoyolu hakkında, bir de Güney Tetek dediğimiz Habur
Kapısına giden yol. Hakikaten bu iki yol da çok önemli yol, bölge
için. Buruda ne yapmışız, isterseniz buradan yazılı
olanlardan okuyalım:
Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu Projesi 180 kilometresi otoyol,
41 kilometresi bağlantı olmak üzere toplam
Gaziantep-Bilecik parkuru toplam
Yine, bu yolun devamı, Birecik-Suruç kesiminde toplam 53
kilometrelik bir yol olup bunun 41 kilometresi otoyol, 12 kilometresi de
bağlantı yollarından oluşmaktadır. 41 kilometrelik
kısmın 12 kilometresi, batı bağlantı yolu tamamlanarak
devlet yolu standardında ulaşıma açılmıştır.
Suruç-Şanlıurfa kesimi toplam 71 kilometredir, bunun 51
kilometresi otoyol, 20 kilometresi ise bağlantı yoludur.
Suruç-Şanlıurfa arası 37 kilometresi,
Toplam
Şimdi bir not geldi, bir milletvekilimizin sorusunu
cevaplandırmamışız. Neyse, sonunda bakarız ona.
BAŞKAN Sayın Bakan, süreniz az kaldı. Onun için,
eğer cevaplandıracaksınız, buyurun.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Sayın Başkan, daha çok soru var.
BAŞKAN Sözlü sorulara bir saat ayrılıyor efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Öyle
mi?
Yoğun gündemimiz yok, eğer tensip buyurursanız
şunları cevaplandırayım.
BAŞKAN Peki, o zaman, buyurun efendim.
Yani, ben hatırlatma açısından söyledim efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Yani,
bilemiyorum, tabii, takdir yüce heyetinizin. Ben hazır
ısınmışken
BAŞKAN Devam edebiliriz değil mi?
OKTAY VURAL (İzmir) Tamamlayıncaya kadar Sayın
Başkan
BAŞKAN Buyurun efendim.
Gayet güzel anlatıyorsunuz ve dinliyoruz efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Peki,
teşekkür ediyorum.
Efendim, Tunceli Milletvekilimiz Sayın Kamer Gençin sorusu.
Kamer Bey, burada mısınız?
KAMER GENÇ (Tunceli) Buradayım, buradayım.
BAŞKAN Buradalar.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Zaten
olmazsanız şaşarım.
AHMET ERSİN (İzmir) Sayın Bakan, yolları
mucurla kaplıyorsunuz. Bu çok sağlıklı değil, mucur
kaplamadan vazgeçin.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Sorular Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüyle ilgili, personel
atamaları hakkında; bir de Isparta uçağı ile ilgili
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan, sürenizi uzatıyorum.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan.
Efendim, bir de Isparta uçağı ile ilgili
Ben biraz yavaş konuşuyorum; ondan, zamanı
BAŞKAN Hayır efendim, ben sadece süreyi ikaz ettim,
devam edebilirsiniz.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Teşekkür ederim.
Üçüncü soruda, sivil havacılığın işte bu
uyarılar yerine gelmediği için Avrupa sahalarına
kapanacağı yönünde bir sorunuz var. Soruyu tekrar okumuyorum zaman
kaybı olmasın diye.
Şimdi, Ulaştırma Bakanlığı ile
bağlı, ilgili kuruluşlarının tümünde olduğu gibi
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde de personel atamaları
mevcut mevzuata göre yapılmaktadır ve burada da mesleki ehliyete
dikkat edilmektedir.
Siz sorunuzda ehliyetsiz yandaş diye bir tabir
kullanmışsınız. Bunu, eğer biraz Sivil
Havacılık Kanununu inceleseydiniz, bunun gerçekle ilgisi
olmadığını görürdünüz.
AHMET ERSİN (İzmir) Birazcık var
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Çünkü,
mevcut personelden sadece Genel Müdür yenidir, diğerleri, hepsi, orada
çalışan arkadaşlar terfi ettirilmiştir. Bir tek atama
yapmışım, o da Genel Müdürdür.
AHMET ERSİN (İzmir) Rüşvet iddiaları var.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Bakan, her şey genel müdüre
bağlı.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Eğer her şey genel müdüre bağlı olsa kurumlarda, bunu siz
söylüyorsanız vay hâlimize.
Kurumları yöneten birimlerdir. Uzmanlar, şube müdürleri,
daire başkanları, genel müdürler, mutfakta uzmanlar vardır.
Genel müdürlük temsil makamıdır Sayın Milletvekili.
KAMER GENÇ (Tunceli) Direkt emri o verince
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Yılların deneyimine sahip olmanıza rağmen böyle
düşünüyor olmanız açıkçası üzücüdür.
AHMET ERSİN (İzmir) Sayın Bakanım,
rüşvet iddiaları var Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğünde.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Arkadaşlar, Isparta uçağıyla ilgili kaza tahkik heyeti
çalışmalarını hâlen sürdürüyor. Zaman zaman da kamuoyuyla
bunları paylaşıyor.
Şimdi, Türk sivil havacılığı ne
yaptı son yıllarda, bir bakalım: 2003te Türkiye'de, yurt içinde
uçan vatandaşımızın sayısı 8,3 milyon. 2007
yılında ne olmuş? 32 milyon. Dünya
İç ve dış
uçuşların sayısı 32 milyondan 2007de 73 milyona
çıkmış. Artık vatandaşımız uçuyor. Hava
yolları halkın yolu hâline geldi. İmtiyazlı olmaktan
ihtiyaç hâline geldi. Bu, bu dönemde gerçekleşti. Tek, Türk Hava
Yolları tarifeli uçuş yaparken, artık, birçok hava yolu
şirketi de uçuş yapıyor.
Kapatılan meydanların hepsi teker teker
açıldı. Hatay Havaalanı, yıllarca kaderine terk
edilmiş, açtık; şimdi her gün sefer var; dolu; torpille yer
ayırtıyorlar. Daha hangisini sayayım? Adıyaman, Siirt,
Tokat -daha burada liste var- Eskişehir, Çanakkale
Yani, şu anda, 23
meydanda faaliyet varken 41 meydanda faaliyet var; düzenli seferlerin
yapıldığı faaliyet var.
Şimdi, Türk sivil havacılığı bir kere
dünyada eşi ve örneği olmayacak şekilde büyüdü. Yani bunu ne
kadar görmemezlikten gelirsek de bu insafsızlık olur. Bütün
vatandaşlarımız bunun farkında çünkü uçak seyahati
artık her kesimden insanın kullandığı bir seyahat
şekli hâline geldi, güzel de oldu.
Peki, emniyete yönelik ne yapmışız? 2006-2007
yılları arasında Türk uçaklarına ve yirmi üç ayrı
ülkenin uçaklarına yedi yüz yirmi sekiz tane denetim
yapmışız ve yaptığımız bu denetimlerle
birlikte Türkiye, Avrupa Sivil Havacılık Örgütünce Avrupa
Birliği sıralamasında altıncı olarak yerini
almıştır. Emniyete verdiği ehemmiyet vasıtasıyla
ve Avrupa Birliği üyesi olmadan ECAC yönetim kuruluna seçilen tek ülke
olmuştur. Bu vesileyle bunu da sizlerle paylaşmak istedim.
Ispartada düşen uçağın elverişlilik
denetimleri yapılmış, uçuş emniyeti bakımından
herhangi bir tehlike olmadığı tespiti yapılmış ve
düşen uçağın bütün belgelerinin, bütün teknik
donanımlarının elverişli olduğu tespit edilmiştir.
Ama hâlen, uçağın düşüşüyle ilgili çalışmalar
ekip tarafından sürdürülmektedir.
Diğer bir soru, Sayın Başbakanımıza
Sayın Kamer Gençin yönelttiği soru: Türk Hava Yollarının
iç hat seferlerinde her yere business class var, Elâzığa niye
yok? diyor. Doğrusu ben Elâzığ için
Necati Bey, business yok mu Elâzığda?
KAMER GENÇ (Tunceli) Yok efendim, Necati Beyin haberi yok ki!
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Teyit
edelim bakalım.
MEHMET NECATİ ÇETİNKAYA (Elâzığ)
Uçuşlar ful olarak devam ediyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) Haberi yok, haberi yok!
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Business, kısmı var mı?
MEHMET NECATİ ÇETİNKAYA (Elâzığ) Yok.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Yok.
Tamam, yokmuş.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Bakan, biz oraya gidip
geliyoruz. Tunceli, Elâzığ
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Biliyoruz tamam, sen gidiyorsun da Sayın Valime de sorayım. Ne var
yani?
KAMER GENÇ (Tunceli) Haberi yok ki!
MEHMET NECATİ ÇETİNKAYA (Elâzığ) Hayır,
uçuşlar ful.
OKTAY VURAL (İzmir) Her yerde business şart mı?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Ya
tamam, aranızda muhabbeti bırakın da beni dinleyin; burada daha
güzel şeyler söyleniyor.
Şimdi, sayın vekillerim, bakın yalnız
değilsiniz; bu business hizmetinin verilmediği diğer
vilayetler de var. Şanlıurfa, Malatya, Konya, Kayseri
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Kahramanmaraş
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Kahramanmaraşta da mı öyle?
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Evet.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Esasen, dünyanın birçok yerinde artık yurt içi uçuşlarda
business tamamen terk edilmiştir. Business ne zaman lazım? Üç
beş saat, on saat gibi yolculuklar olursa insanlar
Bizim businessimiz
de business değildir, onu söyleyeyim. Bir paravan perde var, talebe göre
arkaya öne hareket eder; koltuklar tamamen aynıdır. Ön tarafa
binilince önce inme şansınız da yoktur, yani uçağın
arkası da önü de aynı zamanda meydana varmaktadır!
(Gülüşmeler)
Şimdi, bu bizim sivil havacılık çok gelişti ya
fıkralar da çok arttı. Şimdi, yolcular uçağa binmiş,
fuldolu. En arkada oturan birisi kesiyor ön tarafı. En ön koltuktan birisi
kalkmış, perdeyi açmış, öne doğru gitmiş. Bunu
görünce koşa koşa geliyor, oraya oturuyor, sağ taraftaki ilk
koltuğa oturuyor. Beş dakika sonra adam geri dönüyor, bakıyor ki
koltuk dolu. Ya hemşehrim hayrola, burası benim yerim, sen nereden
geldin? diyor. Ağabey, ben, sen indin zannettim. diyor!
(Gülüşmeler)
Yani, uçak seyahat kültürümüz yeni fıkraları da
literatürümüze soktu. Böyle onlarcası var ama, zamanınızı
almayayım. Başkan zaten
Efendim, şimdi, Giresun Milletvekilimiz Sayın Murat
Özkanın soru önergesi, Karadeniz sahil yoluyla ilgili.
Karadeniz sahil yolunda taahhüdü bulunan müteahhit firmalardan
sözleşmelerinde bitümün idare tarafından verileceği belirtilen
işlerde idare, belirtilmeyen durumlarda da müteahhit kendi temin
etmektedir. Dolayısıyla, hak edişlerde üstyapı yapımında
bitüm bedeli ödenmemektedir. Ancak, idare bitüm vermediği durumlarda da
bunun bedelini müteahhide ödemektedir.
Şimdi, Çarşıbaşı-Trabzon-Araklı
yolunda 3 milyon 98 bin 956 ton, Piraziz-Espiye-Çarşıbaşı
yolunda 5 milyon 77 bin 333 ton bitüm firmanın kendisi tarafından
temin edilmiş, bedeli de Karayollarınca ödenmiştir.
Karayolları Trabzon Bölge Müdürlüğü yahut 10. Bölge
Müdürlüğünce yaptırılan işlerde son beş yıl
içerisinde 27.490 ton bitüm verilmiş, bunun da 2007 birim
fiyatlarıyla bedeli 13 trilyon 744 bin 700 Türk lirasıdır. Bitüm
bedeli için hak edişlerde bitüm bedeli hariç fiyattan ödeme
yapıldığından ayrıca bir kesinti söz konusu
değildir.
Bilgilerinize sunulur.
Giresun Milletvekili Sayın Murat Özkanın diğer bir
sorusu Giresun sahil yolu geçişinde trafik güvenliğinin zayıf
olduğu ve ölümlerin olduğuna ilişkin bir sorudur. 2006-2007
yıllarında Bulancak Kavşağı, Espiye
Kavşağı, Tirebolu - Yeni Yıl Bağlantı
Kavşağı, Giresun şehir geçişi, Liman Kavşağı,
Bulancak Sanayi Kavşağı sinyalizasyonları tamamlanarak
buralarda trafik güvenliği tamamen gerçekleşmiştir. Valilik
Kavşağında ise, orta refüjün kapatılmasıyla
sinyalizasyon sistemi ihtiyacı, sinyalizasyon ihtiyacı tamamen
ortadan kalkmıştır.
Giresun şehir geçişindeki Hastane Köprülü
Kavşağı ile Polisevi Kavşaklarının da
sinyalizasyona kavuşturulması gereken kavşaklardan olup
bunların yapılması, gerçekleşmesi için ihale
yapılmış ve kısa zamanda da bunlar tamamlanmış,
trafik güvenliği sağlanmış olacaktır.
Sahil yolunda trafik güvenliğini sağlamak için gereken
düşey işaretlemeler de yapılmıştır, eksik olanlar
da yapılmaya devam etmektedir.
Kavşakların baş üstü levhaları, (T) ve (L)
konstrüksiyon kullanılarak bilgi levhaları dikilmiştir ve
yerlerine montajı gerçekleşmiştir. Gayet tabii bu yol, sahil
yolu olduğu için, iki gidiş, iki geliş, eski yola göre daha
geniş sürücülerimiz, hem sıcak karışım kaplama, otoyol
gibi bir standarda da kavuştuğundan, maalesef tabii hız
kurallarına da burada riayet etmemektedir. Bu, bir etkendir ama bundan
daha önemlisi sahil ile sahil yolu arasındaki bağlantı üst
geçitlerle yer yer de alt geçişlerle sağlanmaktadır. Ama eski
alışkanlık, insanlarımız ihmalkârlık ediyor,
yoldan geçiyor. Halbuki
Efendim, diğer bir sorumuz Aksaray Milletvekili Sayın
Osman Ertuğrulun sorusu. Yine, kara yollarıyla ilgili bir sorudur.
Konya-Aksaray devlet yolu, 2007 yılı yatırım
programında, Konya-Aksaray il sınırı toplam
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakanım, süreniz, maalesef
Anlatım tarzınız çok güzel. Hakikaten dinlemek isteriz, ama süre
de doldu efendim. Yani, İç Tüzükün verdiği imkânları
zorladım.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Bir
saat oldu mu Sayın Başkan?
BAŞKAN Efendim, elli dakikayı sadece size
ayırdım. Sorular okundu, Sayın Bakanımız cevap
verdiler.
Açıklamada bulunmak isteyenler var, o zaman size söz veririm
efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Diğer sorular için -açarsanız- bir açıklama yapayım
isterseniz, son bir cümle.
BAŞKAN Peki, iki dakika daha vereyim size efendim.
Kusura bakmayın efendim, başka çare yok.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Estağfurullah. Başkan sizsiniz, bizim diyecek bir şeyimiz olmaz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi soru kaldı.
Gördüğünüz gibi, her zaman olduğu gibi zaman yetmedi. Sayın
Rahmi Güner, Sayın Reşat Doğru, Sayın Yılmaz Tankut,
Sayın Mustafa Enözün sorularını bizatihi kendilerine
cevaplandıracağım, burada olacağım. Eğer
kendileri de uygun olursa bizzat, başa baş görüşmede
cevaplandırırım.
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum bana
gösterdiğiniz müsamaha için ve yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakanım,
teşekkür ederiz, sağ olun.
Sayın Doğru, yerinizden herhâlde bir açıklama
yapacaksınız.
Buyurun efendim.
REŞAT DOĞRU (Tokat) Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Gerçi Sayın Bakan benim soruma cevap vermedi, ama
Tokat
Havaalanı Isparta uçağının düşmesinden sonra
kapatıldı. Daha sonra halkın tepkisiyle beraber açılma
durumuyla karşı karşıya kaldı, şu anda
açıktır. Ancak, açılmasında Tokat Valisi ve Tokat
halkı çok büyük bir gayret sarf ettiler. Yalnız, bu açılma
esnasında, apronun kısa olduğu ve uzatılması
gerektiği konusu dile getirildi; apronun uzatılmasını
bekliyoruz.
Ayrıca, sadece İstanbula uçak çalışıyor,
bunun dışında, özellikle Ankara ve dış hatlara da
açılması noktasında çalışma yapılabilir mi, bu
konularda bilgi istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Vural
OKTAY VURAL (İzmir) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Bakan, Balıkesir Milletvekilimiz Ahmet Duran Bulut
Beyin, Edremit-Çanakkale kara yoluyla ilgili sorusuna cevap verdi,
teşekkür ediyorum. Kendileri açık kalp ameliyatı oldukları
için, bu sorunun cevaplandırmasında burada bulunamadılar, hem
kendisi adına hem de Balıkesirliler adına teşekkür
ediyorum, sağ olun efendim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Vural.
Sayın Genç
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, tabii, sorularımıza cevap verirken
dedi ki, efendim, işte, Sivil Havacılık Genel Müdürü yalnız
meslek dışından geliyor. Tabii ki, genel müdür bir
işletmenin beynidir. Bu genel müdürle ilgili basında birtakım
şeyler de çıktı. Tabii, beynin sağlıklı
işlemesi lazım ki kurum sağlıklı
çalışsın. O itibarla, her şeyden önce, bu kurumda
birtakım siyaset yapıldığı, yandaşların
atandığı konusunda, ciddi, basında yazılar var. Yani,
biz bunları kendimiz üretmiyoruz. Soru da geç sorulduğu için, şu
andaki bilgi yanımda olmadığı için Sayın Bakana bu
konuda bir şey söylemiyorum.
Elazığda business class yok, kendisinin de haberi
yok, partisine mensup milletvekillerinin de haberi yok. Şimdi,
Elazığ çok önemli bir ilimiz, Bingöl oraya gidiyor, Tunceli oraya
gidiyor, Malatya zaman zaman oraya gidiyor ve
BAŞKAN Sayın Genç, açıklamanızı lütfen
kısa tutar mısınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet, kısa tutayım da
Bu itibarla, yani, Elazığ ilimize de uçan uçaklarda
business classın olması lazım.
Aslında soru böyle olmaz da Sayın Bakan, yani 98inci
maddeye göre Sayın Başkanım, soruların tek tek
cevaplanması lazım ve arkasından da milletvekilinin
düşüncesini söylemesi lazım ama siz yanlış uygulama
yapıyorsunuz.
Peki, teşekkür ederim, çok fazla Sayın Bakanı da
üzmeyelim.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Yine polemik yapmayın, bakın
yanlış uygulama yapmıyorum ben.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yanlış yapıyorsunuz.
BAŞKAN Yerinizden kısa bir açıklama diyor,
İç Tüzük önünüzde, okuyun, bakın. Okuyunuz
KAMER GENÇ (Tunceli) Anladım ama Sayın Başkan,
İç Tüzük yanlış uygulanıyor.
BAŞKAN Tamam, İç Tüzük yanlış, o zaman ne
yapalım.
Sayın Çalış, buyurun efendim.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Sayın Bakana, sorularımın ikisine gösterdiği
ilgi için teşekkür ediyorum. Öbür sorumuza inşallah cevap gelecektir
diye bekliyoruz.
Bu, aletli iniş sistemleriyle ilgili sorumun nedeni,
işte Sayın Bakanın açıklamalarından da
anlaşıldığı gibi, gerçekten iniş güvenliği
açısından bu cihazlar son derece önemli. Mümkün olan
havaalanlarımıza da konulması gerekiyordu. Tabii ki Karamanlıların
ve Konyalıların merak ettiği bir konu vardı, o soruyu
soruş nedenim oydu, cihazlar alınmış olmasına
rağmen üç yıldır niye monte edilemediği yolunda sorular
vardı. Sayın Bakanım bu konuya da açıklık
getirmiş oldu. Teşekkür ediyorum. Bundan sonra inşallah daha
güvenli bir iniş oluşur.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Çalış.
Buyurun Sayın Özkan.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Bakanımız Giresun sahil yolu geçişinin
tüm işaretlerinin tamam olduğunu ifade etti ancak daha sonra sözünün
son kısmında ise bunların tamamlanmadığını,
özellikle hastane geçişinin yapılması gerektiğini ifade
etti. Ben sorumda zaten, geçişler yapılmadığı için, bu
işaretler yapılmadığı için kazalara sebebiyet
verdiğini ifade ettim. Ayrıca kazaların sebebinin, yol
standardının neredeyse otoyol standardına yakın
olduğunu ifade etti. Demek ki biz yol standartlarını
yükseltirsek can kaybına sebebiyet vereceğiz. gibi sakat bir
zihniyetle ifade ettiğini üzülerek burada belirtmek istiyorum. İkinci
bir hadise, yol standartları yükselmiş olsa bile, trafik
kurallarına uymanın, uymayanlara da gereken müeyyideleri
uygulamanın da devletin görevleri arasında olduğunu
hatırlatmak istiyorum.
Diğer bir sorum ise, denetim raporlarında yer alan bitümlü
verilen ihalelerde ayrıca bitüm bedelinin ödendiği kısmı
vardı ki, bunu da ifade etmedi. Bunun da açıklanması
gerektiğini huzurlarınızda bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Özkan.
Sayın Bakan, yerinizden çok kısa cevap verebilirsiniz
efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Teşekkür ediyorum.
Efendim, Sayın Reşat Doğru Milletvekilimizin
sorusuna tabii sıra gelmediği için cevaplayamadık. Tokatta, biz
geldiğimizde, havaalanı kapalıydı. Havaalanını
elden geçirdik, tekrar seferleri başlattık ve uzun süre de seferler
devam etti. Daha sonra, bir ara bir haber çıktı, orada -sefer yapan
kaptanlar- havaalanının civarındaki bir minarenin, inişi,
kalkışı tehlikeye soktuğu yönünde. Bunun gerçekle alakası
yoktu ve nitekim, firma uyarıldı, 1 Ocakta kapatılan seferler 7
Ocakta tekrar başladı. Bir yanlış böylece önlenmiş
oldu.
Sayın Murat Özkanın Giresunla ilgili konusuna gelince:
Ben burada izah ettim ama herhâlde yanlış anlaşıldı.
Yani güvenliği artırıcı gerek geometrik düşey, yatay
işaretlemenin gerek sinyalizasyonun büyük oranda
yapıldığını ve yapılmayanların da
yapılmaya devam ettiğini söyledikten sonra, burada yayalara da düşen
görevler olduğunu ifade ettim. Yani siz, eğer yayaların
geçeceği alt ve üst geçişleri, yaya geçitlerini kullanmazsanız,
hayatınızı riske atarsınız. Yoksa, kabahati ölenlere
yahut yayalara bulmak gibi bir niyetim asla olamaz, böyle bir şeyi de
ifade etmedim, bunu düzeltmek istiyorum.
İkincisi: Yine, bu bitümlü ihaleyi, bitümsüz ihaleyi de
tamamen çok net, nokta virgül izah ettim. Buna rağmen siz ikna
olmadıysanız, daha fazlasını
Bakanlığımızdaki dosyaları inceleyerek kendiniz de
belirleyebilirsiniz, size her zaman açıktır. Teşekkür ediyorum.
Efendim, Kamer Beye diyecek bir şey yok. Maalesef bu
şartlar altında business seyahat veremeyeceğiz, çünkü
halkın vekili halkın arasında beraber seyahat eder, businessle
gitmesine gerek yok. (AK Parti sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakanım.
Sorular böylece cevaplandırılmıştır.
Gündemin Genel Görüşme ve Meclis Araştırması
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmına geçiyoruz.
Alınan karar gereğince; 3üncü sırada yer alan
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat ve 20 milletvekilinin, termik
santrallerin çevreye verdiği zararların; 4üncü sırada yer alan
Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ve 38 milletvekilinin, Trakya ve
İstanbul ilinde çevre konularındaki gelişmelerin Ergene çevre
düzeni havza planına etkilerinin; 5inci sırada yer alan
Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve 23 milletvekilinin,
Kırklareli ili Vize ilçesindeki bir araziyle ilgili iddiaların ve bu
arazi üzerinde kurulması planlanan çimento fabrikasının çevre
üzerindeki muhtemel etkilerinin; 15inci sırada yer alan Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbatur ve 23 milletvekilinin, Adanadaki lagünlerin
karşı karşıya bulunduğu çevresel risklerin; 19uncu
sırada yer alan Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya ve 22 milletvekilinin, Bartında kurulması planlanan
termik santralin olumlu ve olumsuz etkilerinin; 21inci sırada yer alan
Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük ve 22 milletvekilinin, Kaz
Dağlarındaki madencilik faaliyetlerinin; 22nci sırada yer alan
Konya Milletvekili Hasan Angı ve 19 milletvekilinin, Konya Kapalı Havzasındaki
su kaynaklarının karşı karşıya bulunduğu
sorunların; 23üncü sırada yer alan Konya Milletvekili Orhan Erdem ve
28 milletvekilinin, Akşehir ve Eber Göllerindeki kirlilik ve diğer
çevre sorunlarının; 27nci sırada yer alan Çanakkale
Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz ve 27 milletvekilinin, Kaz
Dağlarındaki madencilik faaliyetlerinin; 34üncü sırada yer alan
Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk ve 21 milletvekilinin, Büyük Menderes
Nehrindeki kirliliğin ve çevreye etkilerinin; 37nci sırada yer alan
İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan ve 25 milletvekilinin, balık
çiftliklerinin çevreye ve turizme olumsuz etkilerinin; 40ıncı
sırada yer alan Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe ve 23
milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre kirliliğinin; 42nci sırada
yer alan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ve 29 milletvekilinin,
altın arama faaliyetlerinin hukuki durumu ile çevreye etkilerinin; 43üncü
sırada yer alan, Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 23
milletvekilinin, Van Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve Van ilinde turizmin
geliştirilmesi konusunun; 46ncı sırada yer alan İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı ve 26 milletvekilinin, Küçük Menderes
Nehrindeki kirliliğinin; 48inci sırada yer alan Artvin Milletvekili
Metin Arifağaoğlu ve 24 milletvekilinin, Artvin-Cerattepedeki
madencilik faaliyetlerinin çevreye etkilerinin; 61inci sırada yer alan
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 21 milletvekilinin, Eber
Gölündeki çevre sorunlarının; 64üncü sırada yer alan Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu ve 19 milletvekilinin, Van Gölündeki
çevre sorunlarının; 66ncı sırada yer alan
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 23 milletvekilinin,
başta Afşin-Elbistan olmak üzere termik santrallerin çevreye
etkilerinin; 75inci sırada yer alan Isparta Milletvekili Mevlüt
Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki göllerin çevre
sorunlarının; 78inci sırada yer alan İzmir Milletvekili
Ahmet Ersin ve 22 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre ve turizm
üzerindeki etkilerinin; 94üncü sırada yer alan İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulu ve 39 milletvekilinin, denizlerdeki
kirliliğinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla ve bugün okunarak bilgiye sunulan Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaşta
Narlı Ovasına kurulması planlanan katı atık depolama
tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Isparta Milletvekili Haydar
Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve havzasındaki çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98inci, İç Tüzükün
104 ve 105inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergelerin birlikte yapılacak ön
görüşmelerine başlıyoruz.
VIII.- MECLİS ARAŞTIRMASI
A) ÖN GÖRÜŞMELER
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 milletvekilinin, termik santrallerin çevreye
verdiği zararların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/3)
2.- Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü ve 38 milletvekilinin, Trakya ve İstanbul ilinde çevre
konularındaki gelişmelerin Ergene Çevre Düzeni Havza Planına
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/8)
3.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barış ve 23 milletvekilinin, Kırklareli ili Vize
ilçesindeki bir arazi ile ilgili iddiaların ve bu arazi üzerinde
kurulması planlanan çimento fabrikasının çevre üzerindeki
muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/12)
4.- Adana Milletvekili Nevingaye
Erbatur ve 23 milletvekilinin, Adanadaki lagünlerin karşı
karşıya bulunduğu çevresel risklerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/28)
5.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 22 milletvekilinin, Bartında
kurulması planlanan termik santralin olumlu ve olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/31)
6.- Çanakkale Milletvekili Ahmet
Küçük ve 22 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki madencilik
faaliyetlerinin araştırılarak çevreye olumsuz etkilerinin
önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/33)
7.- Konya Milletvekili Hasan
Angı ve 19 milletvekilinin, Konya Kapalı Havzasındaki su
kaynaklarının karşı karşıya bulunduğu
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/38)
8.- Konya Milletvekili Orhan Erdem
ve 28 milletvekilinin, Akşehir ve Eber Göllerindeki kirlilik ve diğer
çevre sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/42)
9.- Çanakkale Milletvekili Mustafa
Kemal Cengiz ve 27 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki madencilik
faaliyetlerinin araştırılarak çevrenin korunması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/47)
10.- Aydın Milletvekili Ahmet
Ertürk ve 21 milletvekilinin, Büyük Menderes Nehrindeki kirliliğin ve
çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/56)
11.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhan ve 25 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevreye ve
turizme olumsuz etkilerinin araştırılarak su ürünleri yetiştiriciliğinin
çevreyle uyumlu gerçekleştirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/59)
12.- Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ünlütepe ve 23 milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre kirliliğinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/62)
13.- İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam ve 29 milletvekilinin, altın arama faaliyetlerinin hukuki
durumu ile çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/64)
14.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 23 milletvekilinin, Van Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve
Van ilinde turizmin geliştirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/65)
15.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı ve 26 milletvekilinin, Küçük Menderes Nehrindeki
kirliliğin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/68)
16.- Artvin Milletvekili Metin
Arifağaoğlu ve 24 milletvekilinin, Artvin Cerattepedeki madencilik
faaliyetlerinin çevreye etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/71)
17.- Afyonkarahisar Milletvekili
Abdülkadir Akcan ve 21 milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre
sorunlarının araştırılarak gölün korunması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/84)
18.- Van Milletvekili Kayhan
Türkmenoğlu ve 19 milletvekilinin, Van Gölündeki çevre
sorunlarının ve gölün potansiyelinin araştırılarak
korunması ve değerlendirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/87)
19.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 23 milletvekilinin, başta Afşin
Elbistan olmak üzere termik santrallerin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/89)
20.- Isparta Milletvekili Mevlüt
Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki göllerin çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
21.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin ve 22 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre ve turizm
üzerindeki etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/101)
22.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu ve 39 milletvekilinin, denizlerdeki kirliliğin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/119)
23.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaraş'ta Narlı Ovası'na
kurulması planlanan katı atık depolama tesisinin çevreye
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/145)
24.- Isparta Milletvekili Haydar
Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve Havzasındaki çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/146)
Hükûmet burada.
Meclis araştırması önergeleri sırasıyla
Genel Kurulun, 2/10/2007 tarihli 2nci, 3/10/2007 tarihli 3üncü, 23/10/2007
tarihli 10uncu, 1/11/2007 tarihli 15inci, 6/11/2007 tarihli 16ncı,
7/11/2007 tarihli 17nci, 8/11/2007 tarihli 18inci, 14/11/2007 tarihli 20nci,
15/11/2007 tarihli 21inci, 27/11/2007 tarihli 25inci, 28/11/2007 tarihli
26ncı, 29/11/2007 tarihli 27nci, 30/11/2007 tarihli 28inci, 25/12/2007
tarihli 41inci, 26/12/2007 tarihli 42nci, 8/1/2008 tarihli 46ncı,
9/1/2008 tarihli 47nci, 10/1/2008 tarihli 48inci, 17/1/2008 tarihli 51inci,
22/1/2008 tarihli 52nci ve 7/2/2008 tarihli 60ıncı ve bugünkü
birleşimlerinde okunduğundan tekrar okutmuyorum.
İç Tüzükümüze göre Meclis araştırması
açılıp açılmaması hususunda sırasıyla Hükûmete,
siyasi parti gruplarına ve önergelerdeki birinci imza sahibine ve onların
göstereceği bir diğer imza sahibine söz verilecektir. Konuşma
süreleri, Hükûmet ve gruplar için yirmişer dakika, önerge sahipleri için
onar dakikadır 102, 104 ve 60ıncı maddeler hükümlerine göre.
Şimdi, söz alan sayın üyelerin isimlerini okuyorum: Hükûmet
adına Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu.
Buyurun Sayın Eroğlu.
Süreniz yirmi dakika.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar)
Değerli Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Özellikle çevre konusunda verilen
araştırma önergeleri hakkında yüce Meclise bilgi arz etmek
konusunda söz aldım.
Önergeleri bir araya getirdiğimiz zaman, bunların
genelde balık çiftlikleri, termik santrallerin çevreye tesirleri, maden
arama faaliyetleri ve su kaynaklarının kirlenmesiyle alakalı
olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla, ben de bu konularda yüce
Meclise, değerli milletvekillerimize bilgi arz edeceğim.
Önce balık çiftlikleriyle alakalı önergeler var, onlara
kısaca cevap vermek istiyorum: Bilindiği üzere, balık
çiftliklerinin, ülkemizde balık üretimi ve aynı zamanda
balıkların ihracatından elde edilen gelirler konusunda büyük bir
katkısı var. Esasen, biz Çevre ve Orman Bakanlığı
olarak balık çiftliklerine karşı değiliz ancak balık
çiftliklerinin uygun yerlerde, uygun alanlarda yapılması, çevreyi
kirletmeden yapılması konusunda bir hassasiyetimiz var. Yoksa
balık çiftliklerinin gerçekten ülke ekonomisine büyük katkısı
var.
Şimdi, bilindiği üzere, bu konuda 24 Ocak 2007
tarihinde, balık çiftliklerini bir düzene sokmak maksadıyla bir
genelge yayınlandı, daha doğrusu tebliğ. Bu tebliğin
adı: Denizlerde Balık Çiftliklerinin Kurulamayacağı Hassas
Alan Niteliğindeki Kapalı Koy ve Körfez Alanlarının
Belirlenmesine İlişkin Tebliğ. Bu tebliğ
doğrultusunda, gerçekten, Çevre ve Orman Bakanlığımız,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın
uzmanları, yetkilileri, Ulaştırma
Bakanlığımızın -bilhassa Denizcilik
Müsteşarlığı- Kültür ve Turizm
Bakanlığımızın elemanları, valiliklerle birlikte,
biz, özellikle bu yıl şubat ayı içinde her ilde toplantılar
yaptık. Neticede yaptığımız çalışmalarda,
özellikle balık çiftlikleri için uygun olan alanlar ve uygun olmayan
alanlar teker teker belirlendi ve neticede mutabık kaldık: Bu
balık çiftliklerinden uygun olmayan yerlerde olanların,
bakanlıklar tarafından, bu koordinasyon ekibi tarafından
belirlenen alanlara taşınması
kararlaştırıldı. İnşallah önümüzdeki turizm
mevsimine kadar bunlar tamamen yerlerine taşınmış
olacaklardır. Hatta, biz -kolaylık olmak üzere- bunların
taşınacakları yerlerde ortak ÇED çalışmaları yapmalarına
da imkân sağladık. Böylece taşınmaları kısa
sürede gerçekleşecek diye düşünüyorum.
Bunun dışında, termik santrallerle ilgili kısa
bir bilgi arz etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, termik santraller, tabii, ülkemizin
bir ihtiyacı. Bilindiği üzere, ülkemizde enerji ihtiyacı her
yıl yüzde 7 ile 8 arasında bir artış gösteriyor.
Yıllık artış hızı dünya ortalamasının
çok üzerinde. Yani geçen yıl yüzde 8,3tü. Dolayısıyla, bu
enerji ihtiyacının karşılanması için, tabii ki
değişik enerji kaynakları var. Bunlardan hidroelektrik enerji
santralleri, bilindiği üzere, doğal gaz çevrim santralleri
-doğal gazdan, aynı zamanda- bunun dışında kömür
santralleri ve diğer termik santraller -kömüre bağlı veya
doğal gaza bağlı termik santraller- ve nükleer santraller önemli
oluyor bildiğiniz üzere. Bu ihtiyacın karşılanması
için, tabii ki biz, hidroelektrik enerji kaynaklarını sonuna kadar
kullanmayı, rüzgâr, güneş gibi birtakım yenilenebilir enerji
kaynaklarını kullanmayı arzu ediyoruz. Fakat maalesef, sadece yenilenebilir
enerji kaynakları, gerek rüzgâr gerekse hidroelektrik santraller ihtiyaca
kâfi gelmiyor.
Dolayısıyla, mutlaka ülkemizin elektrik
ihtiyacının karşılanması maksadıyla termik
santrallere ihtiyaç var. Ancak Çevre ve Orman Bakanlığı olarak
bizim talebimiz şu: Bu termik santrallerin kurulacağı yerlerin
gerek iklim özellikleri, topoğrafik özellikleri, rüzgâr
açısından, coğrafi konum açısından uygun alanlarda
olması lazım. Ayrıca, gerek baca gazlarını, kontrollü
şekilde, mutlaka standartları sağlayacak şekilde gerekli
tedbirlerin, baca gazlarıyla birtakım toz tutma ve diğer
gazları tutma tesislerinin mutlaka yapılması gerektiği
kanaatindeyiz.
Nitekim, bilindiği gibi, son yıllarda, özellikle bu
termik santrallerin, gazların ve tozların kontrolü maksadıyla
çok ileri teknolojiler, çevre koruma teknolojileri geliştirilmiştir.
Bunlar kullanıldığı takdirde, özellikle, problem
olmayacaktır. Ama yeteri kadar tedbir alınmadığı
zaman, arıtma tesislerini, baca gazı arıtma veya toz giderme
tesislerini kullanmadığı zaman problem olacaktır. Bu
maksatla Bakanlığımız, Türkiye genelinde, hava
kirliliğinin izlenmesi maksadıyla, ulusal hava kalitesi izleme
istasyonları ağının yapım
çalışmalarını seksen bir ilde tamamlayarak hizmet
almıştır. Dolayısıyla, bunları, bu ölçümleri,
daha doğrusu ölçüm istasyonlarından elde ettiğimiz bu
değerleri Bakanlığımızın web sitesinde her an
görmek mümkündür.
Bir diğer husus da maden arama faaliyetleri:
Saygıdeğer milletvekilleri, eğer maden çevreyle uyumlu bir
şekilde işletilmezse, çevreyi tahrip ederse tabii böyle bir
vahşi madenciliğe hepimiz karşıyız. Ancak tabii ki
ülkemizin ekonomik kalkınması, aynı zamanda madenlerin en
azından ekonomik hayatta, ekonomik faaliyetlerde kullanılması,
üretimde kullanılması bakımından bu madenlerin de
çıkarılması ve bunların ekonomik olarak faydaya
dönüştürülmesi gerektiği de izahtan varestedir.
Bu maksatla, biz, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak
şöyle bir slogan geliştirdik: Çevreyle uyumlu madenciliğe evet,
vahşi madenciliğe hayır. Sloganımız bu.
Bu maksatla, bilindiği üzere, birincisi: Madenle ilgili
faaliyet göstermek isteyenler eğer orman sahasında faaliyet göstermek
istiyorlarsa, malumunuz olduğu üzere, 6831 sayılı Orman
Kanununun 5177 sayılı Kanunla değişik 16ncı maddesi
gereğince izin verilmekte.
Özellikle şunu ifade etmekten fevkalade mutlu olduğumu
burada belirtmek istiyorum: Biz şu anda bütün madencileri toplayarak,
derneklerini ve birliklerini toplamak suretiyle, bundan böyle, artık,
vahşi madenciliğe müsaade etmeyeceğimizi, bilhassa ormanlık
alanlarda izin verildiği zaman bunların mutlaka izin talebiyle
beraber, rehabilitasyon yani ıslah planlarını vermeleri
gerektiğini ifade ettik ve 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren, izin talebinde
bulunan bütün madencilere böyle bir rehabilitasyon planı vermeleri
şartı koyduk. Hakikaten çok faydalı oldu. Çünkü bu arada gerçekten
çevreyle çok uyumlu bir şekilde maden işletmeciliği yapan
firmalar var. Ama bazen, maalesef, çevreye uymayan, çevreyle uyumlu faaliyet
göstermeyen, ormanları ve tabiatı tahrip edip ıslah yapmayan
madenciler de var. Böyle az da olsa bu şekildeki madenciler diğer
uygun faaliyet gösteren madencileri de töhmet altında bırakıyor.
Buna müsaade etmemek için, biz, az önce arz ettiğim üzere, 1 Ocak 2008
tarihinden itibaren, mutlaka rehabilitasyon planlarını veya termin
planını talep ediyoruz, buna göre işlem yapılacak. Bundan
sonra sıkı bir şekilde kontrol edeceğimizi ifade etmek
isterim.
Bunun dışında su kaynaklarının
korunması konusunda: Bilindiği üzere, bu konuda bir kere, su
kaynaklarını korumak için zehirli-zararlı atıkların,
evsel atıkların, katı atıkların yani çöplerin -evsel
çöp, sanayi çöplerinin- bir defa, uygun şekilde toplanması, bertaraf
edilmesi gerekiyor. Bakanlık olarak katı atık eylem planı
hazırladığımızı ifade etmek isterim. Şu ana
kadar yaklaşık olarak otuz iki katı atık düzenli depolama
tesisinde 28 milyonluk bir nüfusun katı atıkları ayrı
olarak toplanarak uygun şekilde bertaraf edilmektedir. Ancak bizim 2012
yılı sonuna kadar hedefimiz şudur: 51 milyon kişinin
katı atıklarını düzenli olarak toplayarak bertaraf edecek
olan sistemi geliştirmektir. Böylece, bildiğiniz gibi, gerek evsel
katı atıklar, çöpler veya tıbbi atıklardan kaynaklanan su
kirlenmesi gerek yüzeysel suların kirlenmesi gerekse yer altı
sularının kirlenmesinin katı atıklar açısından
önüne geçilmiş olacaktır.
Bunun dışında bir diğer husus da atık su
arıtma tesislerinin bir an önce inşa edilmesidir. Biliyorsunuz, bu
konuda süreler, iş termin planları belediyeler tarafından
verilmiştir. Bu sıkı bir şekilde takip edilmektedir ve bu
konuda da çok hassas olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Burada, önergelerde isim geçtiği için birkaç havzadan da
bahsetmeden geçemeyeceğim. Bunlardan birisi Trakyadaki Ergene
Havzası. Ergene Havzasının kirliliğinin önlenmesini, bu
konuda gerekli yatırımlar yapılmasını çok önemsiyoruz
ve zaten o bölgedeki, Ergene Havzasındaki ilgili muhtarlar, sivil toplum
kuruluşlarıyla Bakanlığımızda toplantı
yaptık. İnşallah, önümüzdeki aylarda Trakyada Ergene
Havzasına giderek bu konuda gerekli çalışmaları
hızlandıracağımızı buradan ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, Ergene Havzasında, gece saatlerinde veya cumartesi, pazar
günlerinde kaçak olarak, arıtma tesislerini işletmeden
alıcı ortama atık sularını veren kuruluşlar
hakkında da gerekli işlem yapılıyor. Hatta bu konuda
Bakanlığımızda özel bir ekip kurduk, anlık
baskınlar yapılmakta. Bu, gerçekten çok faydalı olmuştur
çünkü daha önce, geçtiğimiz haftalara kadar, maalesef, mesai saatleri
içinde kontrol yapılıyordu ancak bunu biz değiştirdik.
Merkezde oluşturduğumuz ve illerde oluşturduğumuz ekipler
vasıtasıyla herhangi bir saatte, gecenin yarısında veya
cumartesi, pazar günü herhangi bir saatte kontrolleri yapacağız.
Sanayicilerimizin, buradan ifade ediyorum, dikkatli olmaları lazım.
Kimsenin çevreyi kirletmeye hakkı yoktur. Dolayısıyla,
arıtma tesislerini düzgün şekilde, her saat, gece gündüz, cumartesi,
pazar çalıştırmaları mecburiyeti vardır.
Çalıştırmayanlar hakkında gerekli kanuni işlemler
yapılacaktır, cezaları verilecektir. Ayrıca, atık su
arıtma tesislerinden çıkan çamurların da uygun şekilde
bertaraf edilip edilmediğini de kontrol etmeye başladığımızı
ifade etmek istiyorum.
Bu arada, zamanım çok sınırlı olduğu için
çok hızlı şekilde, Büyük Menderes Havzasıyla ilgili,
Avrupa Topluluğu Eşleştirme Projesiyle ilgili bir proje
başlattığımızı, bu konuda da bilindiği
üzere, ihaleyi kazanan ekibin çalışmaya
başladığını ifade etmek istiyorum.
Ayrıca, Akşehir Gölü ve Eber Gölüyle ilgili de,
bilindiği üzere, bir eylem planı hazırladık. Bu konuda
detaylarını, ben, ileride araştırma komisyonu
kurulduğu zaman onlara da arz edeceğimi ifade etmek isterim.
Konya Kapalı Havzasıyla ilgili soru soruldu. Ben çok
özetle şunu söylemek istiyorum: Bilindiği üzere -Konya
milletvekillerimiz de bilir- Konyayla alakalı, Konya Ovası Projesi
yani KOP projesi adıyla anılan bir proje vardı. Bu proje
gerçekten çok ciddi bir şekilde ele alınmıştır.
Bunların KOP projesi dediğimiz Konya Ovası Projesi -ki GAPtan
sonraki en büyük projelerden birisidir
Bu maksatla Bakanlığıma
bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü gerek
Beyşehir Gölünü kurtarmak, Konya Ovasındaki su eksikliğini
gidermek maksadıyla ciddi yatırımlar yapmıştır,
bir kısmının da ihalesi yapılmıştır. Misal
olarak, bilindiği üzere, Beyşehir Gölünü kurtarmak maksadıyla
Derebucak mevkisinde Profesör Doktor Yılmaz Muslu Barajı
inşaatı tamamlanmıştır. 6 Temmuz 2007 tarihinde
buradaki sular bir Gembos derivasyonu vasıtasıyla bir tünelden
geçirilmek suretiyle Akdenize boşa akacak olan sular Beyşehir
Gölüne yönlendirilmiştir. Böylece, yılda 130 milyon metreküp su
Beyşehir Gölüne 6 Temmuzdan itibaren akmaya
başlamıştır. Bununlada iktifa etmiyoruz, bilindiği
üzere BSA Kanalı adıyla büyük, muazzam bir kanal inşa ediliyor
Beyşehir, Seydişehir, Suğla, Apa istikametinde. Bu kanalın
inşaatını da inşallah önümüzdeki yıl
tamamlayacağız.
Bunun dışında Konya Ovasında -tabii, Karaman,
Konya Ovasında- yağışlar az -Türkiyede en az
yağış düşen yerlerden birisi- dolayısıyla talep
fazla fakat gelen yağış miktarı az olduğu için, bu
eksikliği tamamlamak için iki yol takip ettik: Birincisi, Akdenize
boşa akan suları buraya yönlendirerek eksiği kapatmak. Bir
diğer önemli adım da kullanılan suların en uygun
şekilde, optimum şekilde kullanılmasını sağlamak.
Bu maksatla, biz, Karaman ve Konyada pilot bölge ilan etmek suretiyle tamamen
damlamalı veya yağmurlama sistemlerine açık sulama sistemlerinin
dönüştürülmesi yönünde büyük adımlar atıyoruz. Şu anda
hızlı bir dönüşüm başladı. İnşallah birkaç
yıl içinde tamamen açık kanallarda sulamak yerine bilhassa yer
altı suyundan sulanan bütün şebekeler, sulama tesisleri kapalı
sisteme dönüşmüş olacak. Böylece damlamalı ve yağmurlama
sulamasıyla önemli miktarda tasarruf yapmış olacağız.
Tabii, bir diğer eksikliği tamamlamak için Konya
Kapalı Havzasında, bilindiği gibi, asırlık rüya olan
Mavi Tünel Projesi de başlatılmıştır. Bu maksatla,
bilindiği gibi, Bağbaşı Barajı ve
Van Gölüyle ilgili de çalışmalarımız devam
ediyor. Şu anda, hakikaten bu Van Gölünün etrafındaki kirliliklerin
azaltılması, özellikle Van vilayetimizin turizme açılması
açısından Bakanlığımız da şu anda ciddi bir
çalışma içerisinde. Bunu da burada arz etmek istiyorum.
Kaz Dağlarıyla ilgili kısa bir bilgi arz edeyim:
Kaz Dağlarında altın aranan yer tamamen millî parklar alanı
dışındadır. Özellikle Kaz Dağlarındaki millî
parklar alanında bir santimetrekarelik dahi bir alan altın aramak
veya altın madeni işletmek maksadıyla müsaade edilmemiştir.
Zaten bu konuda Sayın Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanımız da
bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl bizzat bölgeye giderek
incelemeler yapmıştır. Ayrıca, ben de özel bir ekip
göndererek tabiatın tahrip edilmemesi, bu Kaz Dağları Millî
Parkının mutlak suretle en iyi şekilde korunması, oraya
tecavüz edilmemesi konusunda gerekli kontrolleri sürekli olarak
yaptığımızı ifade etmek istiyorum.
Bunun dışında, Küçük Menderes ve Gedizle
alakalı da sualler vardı, onu da cevaplandırmak istiyorum:
Özellikle Küçük Menderesin ve Gedizin kirlenmesi gerçekten had safhada. Bu
konuda, zaten, bundan iki ay önce İzmir ve Manisaya gittiğim zaman
orada Bakanlığıma bağlı ve diğer
bakanlıklara bağlı bütün ekipleri toplayarak mart ayı
sonunda, Gedizle alakalı çalışmaların
değerlendirileceği, alınacak tedbirlerin bir an önce uygulamaya
konulması için bir çalışma yapacağımızı
belirlemiştik. Bu ay sonunda, İzmire bütün Çevre ve Orman
Bakanlığı ekipleriyle beraber giderek civarda ilgili
valiliklerdeki elemanları, sayın valilerimiz ve ilgili belediye
başkanlarını da davet etmek üzere, İzmirde bu ay sonunda
bir hafta sonunda toplantı yapacağız ve inşallah, buradan
çok önemli neticeler alınacak ve Gedizi de kurtarmanın, Küçük
Menderesi de Büyük Menderesle beraber kurtarmanın, inşallah,
mutluluğunu hep birlikte yaşayacağız. Bu konuda
kararlıyız. Sizlerin de bu mevzuda yardımlarınızı
talep ediyorum.
Özellikle bu önerge
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Hemen toparlıyorum.
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakanım.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Söylenecek
çok şey var ancak gerçekten bu önergeler çok faydalı. Yani
Bakanlığımıza verilecek birtakım bilgiler,
birtakım tenkitler, tavsiyeleri çok önemsediğimi burada ifade etmek
istiyorum.
Bütün bu araştırma önergelerinin bir araya çevre
araştırma önergesi olarak toplanmasının çok faydalı
olduğunu ben mütalaa ediyorum. İnşallah, çevreyi hep birlikte,
bütün milletvekillerimizin gayretiyle, sizlerin tenkit ve tavsiyeleriyle
korumaya gayret edeceğiz.
İnşallah, ben, bu araştırma önergelerinin bir
araya toplanıp çevre araştırma önergesi şeklinde
görüşülmesinin çok faydalı olacağını, bundan gerçekten
istifade edeceğimizi, bu konuda kendimizi daha da gayrete getirmek
suretiyle çevre konusunda ciddi adımlar atacağımızı
ifade etmek istiyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca, önerge veren değerli milletvekillerimize de
teşekkür ediyorum. Onları teker teker okudum. İstifade ediyoruz.
Yaptıkları güzel değerlendirmelerden, bizlere verdiği
katkılardan dolayı şükranlarımı sunarım.
Saygılarımla efendim. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, çalışma süremize çok az
kaldığından gruplara söz veremiyorum.
Bu bakımdan, alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 12 Mart
2008 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 18.53