DÖNEM: 23 CİLT: 16 YASAMA YILI: 2
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
78inci
Birleşim
18 Mart 2008 Salı
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Muğla
Milletvekili Gürol Erginin, balıkçıların sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
2.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, dane mısır üreticilerinin
destekleme primlerine ilişkin gündem dışı
konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin cevabı
3.- Niğde
Milletvekili İsmail Gökselin, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri
Anma Gününe ilişkin gündem dışı konuşması
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGELERİ
1.-
Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ve 19 milletvekilinin,
1995te meydana gelen İstanbul Gazi Mahallesi olaylarının
araştırılması amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/153)
2.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 25 milletvekilinin,
Pazarcıkta kurulması planlanan katı atık depolama
tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/154)
3.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer ve 28 milletvekilinin, tahıl üretimi ve
tüketiminde planlamadan kaynaklanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/155)
B)
ÖNERGELER
1.- İstanbul
Milletvekili Atila Kayanın, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında
Kanuna Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/121) İç Tüzükün
37nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/35)
V.-
ÖNERİLER
A)
DANIŞMA KURULU ÖNERİLERİ
1.- Genel Kurulun
çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ve 19/3/2008 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü
soruların görüşülmemesine; (8/4) esas no.lu genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 20/03/2008 Perşembe günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu
önerisi
VI.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, uzlaşmaya konu vergi ve cezalara ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/235) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
2.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, köylerin elektrik borçlarına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/257) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, bir firmayla ilgili bir iddiaya ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/262) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
4.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın,
büyükşehirlerde enerji iletim hatlarının yeraltına
alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/264) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
5.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, futbol kulüplerinin vergi
borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/284)
ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
6.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, öğretim üyelerinin özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/286) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
7.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, çocuklarına ait şirketlere
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/300) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
8.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, kayıp ve kaçak elektriğe
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/324) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
9.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, elektrik zammına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/337) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
10.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, gazilere uygulanan elektrik
bedeli indirimine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/342) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
11.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, memurların tedavi
yolluklarının ödenmesine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/346) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
12.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, elektrik zammına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/362) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
13.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantepte sanayi elektriği için
ayrı bir fiyat uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/363) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
14.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, elektrik zammına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/367) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
15.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, vergi borç ve
cezalarının tahsiline ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/369) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
16.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, özel bir sınavla gelir
uzmanlığına atama yapılmasına ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/381) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
17.- Gaziantep
milletvekili Yaşar Ağyüzün, özelleştirme sonucu başka kamu
kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan
kişilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/433)
ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
18.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, tarımsal sulama aboneleri ve birliklerinin
elektrik borcuna ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/440) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
19.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, nüfusu azalan belediyelerin
gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/447) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
20.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, çift kabinli kamyonet sahiplerinden
geçmişe dönük faiziyle tahsil edilen vergilere ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/463) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
21.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, rüzgâr makinelerinde KDV
indirimi ve faizsiz kredi talebine ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/478) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
22.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, gübredeki KDV oranına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/490) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
VII.-
MECLİS ARAŞTIRMASI
A)
ÖN GÖRÜŞMELER
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 milletvekilinin, termik santrallerin çevreye
verdiği zararların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/3)
2.- Tekirdağ
Milletvekili Enis Tütüncü ve 38 milletvekilinin, Trakya ve İstanbul ilinde
çevre konularındaki gelişmelerin Ergene Çevre Düzeni Havza
Planına etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/8)
3.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barış ve 23 milletvekilinin, Kırklareli ili
Vize ilçesindeki bir arazi ile ilgili iddiaların ve bu arazi üzerinde
kurulması planlanan çimento fabrikasının çevre üzerindeki
muhtemel etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/12)
4.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur ve 23 milletvekilinin, Adanadaki lagünlerin
karşı karşıya bulunduğu çevresel risklerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/28)
5.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 22 milletvekilinin,
Bartında kurulması planlanan termik santralin olumlu ve olumsuz
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/31)
6.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçük ve 22 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki
madencilik faaliyetlerinin araştırılarak çevreye olumsuz
etkilerinin önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/33)
7.- Konya
Milletvekili Hasan Angı ve 19 milletvekilinin, Konya Kapalı
Havzasındaki su kaynaklarının karşı karşıya
bulunduğu sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/38)
8.- Konya
Milletvekili Orhan Erdem ve 28 milletvekilinin, Akşehir ve Eber
Göllerindeki kirlilik ve diğer çevre sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/42)
9.- Çanakkale
Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz ve 27 milletvekilinin, Kaz
Dağlarındaki madencilik faaliyetlerinin araştırılarak
çevrenin korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/47)
10.- Aydın
Milletvekili Ahmet Ertürk ve 21 milletvekilinin, Büyük Menderes Nehrindeki
kirliliğin ve çevreye etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/56)
11.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan ve 25 Milletvekilinin, balık çiftliklerinin
çevreye ve turizme olumsuz etkilerinin araştırılarak su ürünleri
yetiştiriciliğinin çevreyle uyumlu gerçekleştirilmesi için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/59)
12.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe ve 23 milletvekilinin, Eber
Gölündeki çevre kirliliğinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/62)
13.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susam ve 29 milletvekilinin, altın arama
faaliyetlerinin hukuki durumu ile çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/64)
14.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 23 milletvekilinin, Van
Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve Van ilinde turizmin geliştirilmesi
için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/65)
15.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı ve 26 milletvekilinin, Küçük Menderes
Nehrindeki kirliliğin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/68)
16.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu ve 24 Milletvekilinin, Artvin
Cerattepedeki madencilik faaliyetlerinin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/71)
17.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 21 milletvekilinin, Eber
Gölündeki çevre sorunlarının araştırılarak gölün
korunması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/84)
18.- Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu ve 19 milletvekilinin, Van Gölündeki
çevre sorunlarının ve gölün potansiyelinin
araştırılarak korunması ve değerlendirilmesi için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/87)
19.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 23 milletvekilinin,
başta Afşin Elbistan olmak üzere termik santrallerin çevreye
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/89)
20.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki
göllerin çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
21.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersin ve 22 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre
ve turizm üzerindeki etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/101)
22.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu ve 39 milletvekilinin, denizlerdeki
kirliliğin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/119)
23.- Van Milletvekili
Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaraş'ta Narlı
Ovası'na kurulması planlanan katı atık depolama tesisinin
çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/145)
24.- Isparta
Milletvekili Haydar Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve
Havzasındaki çevre sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/146)
VIII.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, bölücü terör örgütünün eylemlerine ve bu
eylemler sonucu hayatını kaybedenlere ilişkin Başbakandan
sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalayın cevabı
(7/1819)
2.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, tarımsal girdilerde KDV indirimine
gidilip gidilmeyeceğine ve destekleme ödemelerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı (7/1826)
3.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, eğitici bilişim teknolojileri
formatör sınavına sözleşmeli öğretmenlerin
alınmamasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelikin cevabı (7/1844)
4.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, esnafın ve tüketicilerin
sorunlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/1861)
5.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, özelleştirilen Kütahya
Şeker Fabrikasının taşınmazlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
(7/1863)
6.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Antalyadaki iki su temin projesine,
- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, ağaçlandırılan alanlara
ilişkin soruları ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/1876, 1942)
7.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, trafik kazalarına ilişkin sorusu ve
İçişleri Bakanı Beşir Atalayın cevabı (7/1890)
8.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, turizm rehberliğinin disipline edilmesine
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/1894)
9.- İstanbul
Milletvekili D. Ali Torlakın, tersanelere elektrik enerjisi desteği
verilmesine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı (7/1895)
10.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, bir holdingin
Malatya fabrikalarının elektrik borcuna ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı (7/1897)
11.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, Şanlıurfa-Viranşehirde
sulamada kullanılan elektrik bedellerini ödeyemeyen çiftçilere
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı (7/1898)
12.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkunerin, Uluborlu İlçe Millî Eğitim
Şube Müdürü hakkında açılan soruşturmaya ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/1899)
13.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, devredilen sağlık meslek
liseleri yöneticilerine ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelikin cevabı (7/1901)
14.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, yükseköğrenim kredilerinin geri
ödenmesinde yaşanan sorunlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/1902)
15.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, dinî inançları
nedeniyle baskı gördüğü iddia edilen eğitimci ve
öğrencilere ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelikin cevabı (7/1903)
16.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, halk kültürünün etkin öğretimine ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/1904)
17.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlunun, Artvindeki baraj projelerine,
- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, botanik bahçelerine,
- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, sığla ağaçlarının
korunmasına,
İlişkin
soruları ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/1941, 2003, 2071)
18.- Kocaeli
Milletvekili Cumali Durmuşun, Kocaelide işgal edilen orman
arazileri ile 2B kapsamındaki alanlara,
- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susamın, İzmirde iş akitleri
askıya alınan özürlü çalışanlara,
İlişkin
soruları ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/1944, 2127)
19.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, İzmirdeki elektrik kesintilerine ilişkin
sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı (7/1953)
20.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, palmiye böceğiyle mücadeleye,
- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, çiftçilere ödenen fark ödemesi desteğine,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/1960, 1961)
21.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarızın, Kapıkule Sınır
Kapısındaki araç ve kişi giriş
çıkışlarıyla ilgili sınırlamalara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/1975)
22.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, TOKİ konutları ile ilgili
şikayetlere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/1985)
23.- Hatay
Milletvekili Fuat Çayın, Serinyol Belediyesinin nüfus sayımına
göre aldığı paya ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekrenin cevabı
(7/2008)
24.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mut Kültür Sitesinin Mersin
Üniversitesine devrine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/2032)
25.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Balıkesirdeki kültür
merkezi inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/2034)
26.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Milasa zeytin ve zeytinyağı müzesi
kurulmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/2035)
27.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, KOSGEBte görevden alınan
personele ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/2039)
28.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Kâhta Organize Sanayi
Bölgesine ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/2040)
29.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, RTÜKün verdiği
cezalara ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet
Aydının cevabı (7/2058)
30.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Vandaki yatırımlara ilişkin
sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
(7/2089)
31.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Vandaki yatırımlara ilişkin
sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
(7/2090)
32.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, Milas ilçesine müze yapılmasına
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/2091)
33.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Spor Toto Teşkilatının
reklam harcamalarına ve personel alımına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı Murat Başesgioğlunun cevabı (7/2112)
34.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, Tuncelinin bazı köylerine imam
atanmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı
Mustafa Said Yazıcıoğlunun cevabı (7/2118)
35.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, cenaze
namazı kılınmayan kişilere ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlunun cevabı (7/2128)
36.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Balıkesir
Müftüsünün cuma vaazına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mustafa
Said Yazıcıoğlunun cevabı (7/2129)
37.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Milasta zeytin ağaçlarında görülen bir
hastalığa,
- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, fındığın
kuraklıkta tarım sigortası kapsamına alınmasına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/2156, 2157)
38.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, yeni Anayasa taslağının
yurt dışında bir konferansta açıklanacağı
iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/2165)
39.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir soru önergesinin
cevaplandırılmamasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/2295)
40.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, milletvekili araçlarının
aranmasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan
Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/2381)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.03te açılarak iki oturum yaptı.
Kırıkkale
Milletvekili Osman Durmuşun,
İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın,
14 Mart Tıp
Bayramı ve Sağlık Haftasına ilişkin gündem
dışı konuşmalarına, Sağlık Bakanı Recep
Akdağ,
Bursa
Milletvekili Ali Kulun, İstiklal Marşımızın
kabulünün 87nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşmasına, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,
Cevap verdi.
Mardin
Milletvekili Emine Aynanın Dilekçe Komisyonu üyeliğinden
çekildiğine ilişkin önergesi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan ve 19 milletvekilinin, Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun
uygulanmasında yaşanan sorunların araştırılarak
(10/150),
Kastamonu Milletvekili
Musa Sıvacıoğlu ve 22 milletvekilinin, Kastamonu başta
olmak üzere tarihî ve kültürel varlıklarımızın
araştırılarak etkin korunması için (10/151),
Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan ve 19 milletvekilinin, faili meçhul cinayetlerin
araştırılarak (10/152),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu;
önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Gündemin Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının (1/498) (S. Sayısı: 110) görüşmeleri
tamamlanarak kabul edilip kanunlaştığı açıklandı.
2nci
sırasında bulunan, Bursa Milletvekili Mehmet Altan
Karapaşaoğlu ve 3 milletvekilinin, Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun ve Diğer Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin (2/146) (S. Sayısı:
111),
3üncü
sırasında bulunan, Yükseköğretim Kurumları
Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının (1/478) (S. Sayısı: 93),
Görüşmeleri,
ilgili komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadıklarından,
ertelendi.
18 Mart 2008
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 19.46da son
verildi.
|
|
|
Nevzat
PAKDİL |
|
|
|
|
Başkan Vekili |
|
|
|
Yusuf
COŞKUN |
|
Murat ÖZKAN |
|
|
Bingöl |
|
Giresun |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
|
|
Fatoş
GÜRKAN |
|
|
|
|
Adana |
|
|
|
|
Kâtip Üye |
|
No.: 109
II.- GELEN KÂĞITLAR
14 Mart 2008 Cuma
Süresi İçinde
Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhanın, duble yol
çalışmalarına ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/1648)
2.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın,
dağıtılan bazı hediyelere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/1821)
3.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının,
Veremle Savaş Özel Sağlık Hizmetleri Şirketinin denetimine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1822)
4.- Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkayanın, illerin ve bölgelerin sosyo-ekonomik
gelişmişlik sıralaması araştırmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1824)
5.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın,
İstanbuldaki tarihi bir yerin plan tadilatına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1825)
6.- Manisa Milletvekili Erkan Akçayın, enerji
yatırımlarına ve enerji politikasına ilişkin Enerji ve
Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/1831)
7.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun,
Ankara-Çayyolu semtinin belediye otobüslerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1835)
8.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun Ankara-Çayyolu
metrosu çalışmalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1837)
9.- Yalova Milletvekili Muharrem İncenin,
İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü hakkındaki iddialar ile
okullara dernek ve spor kulübü kurma baskısı
yapıldığı iddialarına ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1845)
10.- Konya Milletvekili Atilla Kartın, Çay
İşletmelerindeki bazı işçilerin sözleşmeli personel
yapılmasına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1846)
11.- Muğla Milletvekili Metin Ergunun, Güllük
Körfezindeki balıkçıların kredi borçlarına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1847)
12.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale
Ağırbaşın, iletişim alanındaki vergilere
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1848)
13.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmezin,
demiryolu güvenliğine ve TCDD yönetimine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1849)
14.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin,
demiryollarının bakım ve onarımına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1850)
15.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif
Yunusoğlunun, Türk Telekomun sabit hat abonelerinden
aldığı sabit ücrete ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1851)
16.- İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun,
baz istasyonlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1852)
17.- İstanbul Milletvekili Süleyman
Yağızın, esnafın ve tüketicilerin sorunlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı
soru önergesi (7/1861)
18.- Yalova Milletvekili Muharrem İncenin, açık
lise sınavlarına katılan öğrencilerin kıyafetlerine
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1862)
No.: 110
17 Mart 2008 Pazartesi
Süresi İçinde
Cevaplandırılmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homrişin, mahkum edilmiş eski
milletvekillerinin özlük haklarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/1548)
2.- İstanbul
Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlunun, kamu görevlilerinin yurt
dışı seyahatlerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/1865)
3.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlide depreme karşı
dayanıklılık sağlamaya yönelik çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1866)
4.- İzmir
Milletvekili Harun Öztürkün, gazilerin özlük haklarındaki sorunlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1867)
5.- İzmir
Milletvekili Harun Öztürkün, kamuda işçi olarak
çalışmış bulunanların sosyal güvenlik haklarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1868)
6.- Ankara
Milletvekili Eşref Erdemin, TPAOnun üretimine ve yapılan bir
atamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1869)
7.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, cari açığa ve
yabancı sermayeye ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/1870)
8.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, patlayıcı madde imalathaneleri ile LPG
istasyonlarına ve LPGli araç satışı yapan oto galerilerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1871)
9.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanadaki kayıt dışı
yabancı, kaçak ve çocuk işçilere ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/1874)
10.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Dengeleme ve Uzlaştırma
Yönetmeliği kapsamındaki elektrik satışlarına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1882)
11.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, elektrik santrallerinin üretimine ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1883)
12.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, akaryakıt
kaçakçılığına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/1884)
13.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
Gaziosmanpaşa İlçesinde nüfus artışından kaynaklanan
sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/1885)
14.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
muhtarlık kurumunun işlevselleştirilmesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/1886)
15.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, meskun mahallerde parlayıcı ve
patlayıcı maddelerin bulundurulmasının denetimine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1887)
16.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Yalovadaki belediyelerce tahsil edilen
taşınmaz kültür varlıklarının korunması
katkı payına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1888)
17.- Yalova Milletvekili
Muharrem İncenin, Yalovadaki bazı belediyelerin borçlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1889)
18.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, muhtarlıkların bazı
sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1891)
19.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Üniversitelerarası Kurul
toplantısına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1900)
20.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
Gaziosmanpaşa İlçesinde açılacak devlet hastanesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/1905)
21.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, bir Amerikan sigara
şirketinin yeni ürününü Türkiyede test edeceği iddiasına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1907)
22.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, tren kazalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/1911)
23.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, tren raylarının
bakımına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1912)
24.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, TCDD personelinin statülerine göre
dağılımına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1913)
25.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, tren kazalarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1914)
26.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, TCDD teknik personelinin seçimi ve
eğitimine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1915)
27.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın,
taşımacılıkta 20 yaş üzeri araçların
yurtdışı çıkış yasağına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/1916)
28.-
İstanbul Milletvekili Atila Kayanın, Irakta Türkmenlere yönelik
şiddete ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/1921)
29.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin, Zeytinburnundaki bir iş
merkezinde meydana gelen patlamaya ve zararların giderilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/1924)
No.: 111
18 Mart 2008 Salı
Tasarılar
1.- Seyahat
Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/542) (Adalet ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.3.2008)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara
Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri
ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı
(1/543) (Dışişleri; Millî Savunma; Tarım, Orman ve
Köyişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 7.3.2008)
Teklifler
1.- Bursa
Milletvekili Hamza Hamit Homriş ve 4 Milletvekilinin; Türkiye Emekli
Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malulü Gaziler Şehit ve Dul Yetimleri
ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/183) (Millî Savunma ile
İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10.3.2008)
2.- Samsun
Milletvekili Osman Çakır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın;
Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/184) (Millî Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 10.3.2008)
3.- Yozgat
Milletvekili Osman Çoşkunun; Karayolları Trafik Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/185)
(Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile
İçişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.3.2008)
4.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin; 4733 Sayılı Tütün, Tütün
Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden
Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine,
İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı
Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/186) (Tarım, Orman ve Köyişleri ile
Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13.3.2008)
Rapor
1.- Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı ile İzmir Milletvekili Bülent
Baratalının; Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi;
İzmir Milletvekili Bülent Baratalının; Devlet Memurları
Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi;
İzmir Milletvekili Bülent Baratalının; Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi; Manisa Milletvekili Şahin
Mengünün; 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Teklifi; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve 19
Milletvekilinin; 17.7.1964 Tarihli ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi; Sivas
Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlunun; Engelli Memurların
Emekliliğini Düzenleyen 5434 Sayılı Kanunun 39 uncu Maddesinin
(j) Bendinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi; İzmir Milletvekili Bülent Baratalının; 3201 Sayılı
Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi; İzmir
Milletvekili Bülent Baratalı ve 24 Milletvekilinin; 5510 Sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 4
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi;
Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve 12 Milletvekilinin;
Sanatçıların Sosyal Güvenliklerinin Sağlanması
Hakkında Kanun Teklifi ile Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları
(1/465, 2/30, 2/31, 2/37, 2/64, 2/71, 2/79, 2/136, 2/147, 2/149) (S.
Sayısı: 119) (Dağıtma tarihi: 18.3.2008) (GÜNDEME)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, öğretmen atamalarındaki
kontenjanlara ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru
önergesi (6/505) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
2.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantepteki bazı belediyelerin
kapatılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/506) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
3.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, usta öğreticilerin sosyal güvenlik
haklarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından sözlü soru önergesi (6/507) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/2/2008)
4.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, adrese dayalı nüfus kayıt
sistemi verilerinin belediye gelirlerine etkisine ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/508) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/2/2008)
5.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, belediyelere yapılacak afet
yardımlarına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından sözlü soru önergesi (6/509) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29/2/2008)
6.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, kamuda bahşişle ilgili
bir açıklamasına ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından sözlü soru önergesi (6/510)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
7.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Turhal-Tokat demiryolu
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/511) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/2/2008)
8.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, özelleştirilen
kuruluşların değerlerine ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/512) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/2/2008)
9.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, İstanbul-Muş seferini yapan uçaktaki bir
arızaya ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/513) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
10.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, YÖK Başkanı hakkında
soruşturma izni verilmeyeceğine yönelik açıklamasına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/514)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
11.- Tunceli Milletvekili
Kamer Gençin, tasfiye halindeki bir finans kurumuna ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/515) (Başkanlığa
geliş tarihi: 4/3/2008)
12.-Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, özelleştirilen Kütahya Şeker
Fabrikasına ait arsayla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/516) (Başkanlığa geliş tarihi:
4/3/2008)
13.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, TPAO eski Genel Müdürünün bir enerji
şirketinde çalışmasına ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/517) (Başkanlığa geliş tarihi: 4/3/2008)
14.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, Haydarpaşa
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi
hakkındaki iddialara ilişkin Sağlık Bakanından sözlü
soru önergesi (6/518) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
15.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, televizyon dizilerindeki bazı
sahnelerin sürelerine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın)
sözlü soru önergesi (6/519) (Başkanlığa geliş tarihi:
5/3/2008)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, narenciye üretiminde don riskine
karşı alınacak tedbirlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2235) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
2.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Başbakanlık Basın Sözcüsünün
yazdığı iki kitabın basım ve tanıtım
maliyetine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2236) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
3.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Özyürekin, satılan Sabah-ATVnin devir
işlemlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2237) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
4.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, velayeti annede olan bir çocuğun babası
tarafından kaçırılmasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2238) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
5.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsalın, Amasyadaki bir dershaneye baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2239) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
6.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepenin, bazı kamu
kurumlarında ve liselerde türban takıldığı
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/2240) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
7.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin, Ceylanpınarda
Hazine arazilerinin tapuya dönüştürülmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2241) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
8.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, yurt dışından
soruşturma talepli bir dosya gelip gelmediğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2242)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
9.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, doğalgaz sayacı aboneliğinde
haksız kazanç sağlandığı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2243)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
10.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet
Kooperatifinin borçlarının yapılandırılmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2244)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
11.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, TRT haber bültenleri ile ilgili bir iddiaya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2245)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
12.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, türbanla ilgili açıklamalarına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2246)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
13.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Mavi Hat Operasyonu soruşturma safhasıyla
ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2247) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
14.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, YÖKe atanan bir danışmana
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/2248)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
15.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, işsizliğe ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2249) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
16.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, işsizlik sorununun çözümüne
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2250) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
17.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, sanayi sektöründeki ara eleman
açığına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2251) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
18.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, İzmir Sağlık İşleri
İl Müdürlüğüyle ilgili bazı iddialara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2252) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
19.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, balıkçılık sektöründeki
sorunlara ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2253) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
20.- Mersin
Milletvekili İsa Gökün, Mersin sahillerinde balık çiftlikleri
kurulacağı iddiasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2254) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
21.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, su
kaynaklarındaki azalmaya ve arıtma tesislerine ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/2255)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
22.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Melen Çayından su temini projesine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2256) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
23.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Adanadaki hava kirliliğine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2257) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
24.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Mavi Hat Operasyonu soruşturma
safhasıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabiî
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/2258)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
25.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, BOTAŞın vergi borcuna ilişkin
Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2259) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
26.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Adana Valilik binasının engelli
asansörüne ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2260) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesince
yaptırılan sosyal tesislere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2261)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
28.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, TEKELin
özelleştirilmesine tepki gösteren işçilere yapılan müdahaleye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2262) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
29.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, polislerin özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2263)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
30.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesi
taşınmaz tasarruflarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2264) (Başkanlığa
geliş tarihi: 27/2/2008)
31.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir
kuruluşunun eski genel müdürü hakkındaki iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2265)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
32.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Adananın ulaşım sorununa
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2266) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
33.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Bursada turizmin geliştirilmesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2267) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
34.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Bursadaki kültür ve tabiat
varlıklarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2268) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
35.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İznikte Roma dönemi
kalıntılarında yapılan çalışmalara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2269)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
36.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Perre Antik Kentindeki
çalışmalara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2270) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
37.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, Bodrum-Gümüşlük Beldesindeki bir
kazı çalışmasının durdurulmasına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2271)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
38.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, TEKELin
özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2272) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
39.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, maden üretimi yapan kurumların
özelleştirme şartlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2273) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
40.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, kurumlar vergisinde kaldırılan
yatırım indirimine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2274) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
41.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, teşvik kapsamındaki illerde
asgari geçim indirimine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2275) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
42.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, sağlık meslek lisesi
öğretmenlerinin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2276)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
43.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, müdür ve müdür
yardımcılığı sınavlarına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2277)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
44.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, giyim öğretmenliği
branşına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2278) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
45.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir köy ilköğretim okuluna
taşımalı eğitim uygulanıp uygulanmayacağına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2279) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
46.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanada öğretmenlerin yararlanabildiği
sosyal tesislere ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2280) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
47.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, hastanelerde yaşanan şiddet
olaylarına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2281) (Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
48.- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, Kale Devlet Hastanesinin Giresun
Üniversitesi Tıp Fakültesine devrine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2282)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/2/2008)
49.-
İstanbul Milletvekili Hüseyin Mertin, hizmete kapanan Beykoz Devlet
Hastanesine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2283) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
50.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarızın, bir sağlık
ocağında çalışan bir sağlık personeline
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2284) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
51.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, üretimin artırılmasına
yönelik çalışmalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2285) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
52.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanada kurulacak Tarımsal İhtisas
Organize Sanayi Bölgesine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2286) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
53.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, sanayi siciline kayıt
işlemlerine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2287) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
54.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Ertaburun, Adanadaki tarımsal destekleme
ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2288) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27/2/2008)
55.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Çukurova topraklarının
verimliliğine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2289) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
56.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Adanada destekleme primi ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2290) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
57.- Kars
Milletvekili Zeki Karabayırın, Kars-Ani bölünmüş yoluna
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2291) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
58.- Kars
Milletvekili Zeki Karabayırın, Selim-Göle yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2292)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
59.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Bursadaki bir inşaat
şirketinin vatandaşları mağdur ettiği iddiasına
ilişkin Bayındırlık ve İskân Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2293) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
60.- Kars
Milletvekili Zeki Karabayırın, Karstaki baraj
çalışmalarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2294) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
61.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir soru önergesinin
cevaplandırılmamasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/2295)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/2/2008)
62.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, siyasi parti
gruplarının parlamentolararası birlik gruplarında temsiline
ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
yazılı soru önergesi (7/2296) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/2/2008)
63.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, yurt dışı
ziyaretlere katılacak milletvekillerinin belirlenmesine ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru
önergesi (7/2297) (Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
64.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, dostluk
gruplarının üye seçimine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/2298)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/2/2008)
65.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Menderes Elektrik Dağıtım
A.Ş.nin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2299) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
66.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Millî Eğitim
Bakanının YÖK Başkanıyla ilgili bir açıklamasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2300)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
67.- Sivas
Milletvekili Malik Ecder Özdemirin, Dünya Bankasından alınan
krediyle ilgili iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2301) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
68.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, tekstil ve hazır giyim sektöründeki
sorunlara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2302)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
69.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin, yolsuzlukla ilgili bir ihbar
mektubu iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2303) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
70.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, şehit
ailelerinin tazminat davası açıp açmadığına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2304)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/3/2008)
71.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, enflasyon artışının memur ve
emekli maaşına yansıtılmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2305)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/3/2008)
72.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Suriye sınırındaki
mayınlardan temizlenecek araziye ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2306) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
73.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, bir enerji grubuyla ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2307)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
74.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, makine ve ekipman hibe desteğine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2308)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
75.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, Türkiye Kızılay
Derneği yönetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/2309) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
76.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muşta lale
yetiştiriciliğinin desteklenmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2310) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
77.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin, Feshanenin kiralanmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/2311)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
78.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin, Suruç Sulama
Projesine ve çiftçilerin teşvikine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/2312) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
79.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesine vergi
gelirlerinden verilen paya ilişkin Bayındırlık ve
İskân Bakanından yazılı soru önergesi (7/2313)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
80.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2314) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
81.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2315) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
82.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Sorgun Ormanındaki ağaçların ve
kumulların korunmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2316) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
83.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, İzmit Körfezinde yapılacak
yeni tersanelere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2317) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
84.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Marmaristeki bir ormanlık alanda verilen
madencilik iznine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2318) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
85.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyadaki bir taş ocağının
çevreye etkisine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2319) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
86.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TPAOya yapılan bir bürokrat
atamasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2320) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
87.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, TPAO ile bir enerji şirketinin elektrik
santrali konusunda gizlilik anlaşması yaptığı
iddiasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2321) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
88.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Marmaristeki bir ormanlık alanda ruhsat alan
madencilik firmasına ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2322)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
89.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyadaki termik santral inşaatına
ilişkin Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/2323) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
90.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, gazetelerin belirli niteliğe sahip
personel çalıştırmak zorunda bırakılmasına
yönelik düzenlemeye ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın)
yazılı soru önergesi (7/2324) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
91.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgunun, Antakya Huzurevinde kalanların emanetteki
paralarına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu)
yazılı soru önergesi (7/2325) (Başkanlığa geliş
tarihi:6/3/2008)
92.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, TRTnin yeniden
yapılandırılmasına ilişkin Devlet Bakanından
(Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/2326)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
93.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Fonundan yapılan yardımlara
ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu) yazılı soru
önergesi (7/2327) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
94.-
Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcının, kadına yönelik
şiddete ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu)
yazılı soru önergesi (7/2328) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
95.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, kadın istihdamına ve kadınlara
karşı ayrımcı uygulamalar yapıldığı
iddiasına ilişkin Devlet Bakanından (Nimet Çubukçu)
yazılı soru önergesi (7/2329) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
96.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkunerin, uzman jandarmaların özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2330)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
97.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesince kurulan
sosyal ve sağlık tesislerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2331)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
98.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana İl Özel İdaresinin çocuk
yuvası ve yetiştirme yurtları ile ilköğretim
kurumlarına yönelik hizmetlerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2332)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
99.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, il özel idarelerince kullandırılan
mikro kredilere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2333) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
100.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, Ankaradaki yolların ve
kaldırımların durumuna ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2334)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
101.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, polis teşkilatı olmayan ilçelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2335) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
102.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2336)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
103.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2337)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
104.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, yerel
medyanın sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2338) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
105.- Hatay
Milletvekili Fuat Çayın, Antakya Belediyesinin imar düzenlemesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2339) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
106.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, Davutpaşada yaşanan
patlamaya ve Ayazmadaki sit alanına yapılan inşaata
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2340) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
107.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Meram Çomaklı mevkiinde kurulacak et
kombinasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2341) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
108.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Erzurum ve Rizenin
kurtuluşu etkinliklerindeki temsili gösterilere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2342)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
109.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, TOKİnin Tarım Köy
Projesi kapsamında Siirtte yaptığı Bostancık
konutlarıyla ilgili iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2343)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
110.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Erzurumun Ilıca
İlçesinin isminin değiştirilmesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2344)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
111.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesinin kültür ve
tabiat varlıklarına yönelik çalışmalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/2345)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
112.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana Büyükşehir Belediyesinin su ve
kanalizasyon hizmetlerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2346) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
113.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalya Yüzüncüyıl Spor Kompleksi arazisi
üzerindeki ihaleye ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2347) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6/3/2008)
114.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Serik İlçesindeki bir antik kente ve
civarındaki tarihi değerlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2348)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
115.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Devlet Halk Dansları Topluluğu
genel sanat yönetmeni hakkındaki iddialara ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2349)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
116.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, İznikteki kazı
çalışmalarında iş makinelerinin
kullanıldığı iddiasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2350)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
117.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Marmaristeki bir ormanlık alanda verilen
madencilik iznine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2351) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
118.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, envanterden düşülen bir arkeolojik
esere ve müze müdürlerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2352) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
119.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2353)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
120.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/2354)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
121.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, yargılanan bir grup lise öğrencisine
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2355) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
122.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, eğitim yatırımlarına
ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/2356) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
123.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, Eğitim Teknolojileri Genel
Müdürlüğünce hazırlanan bir kitaba ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2357) (Başkanlığa
geliş tarihi: 3/3/2008)
124.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Çıldır Lisesindeki öğretmen
ihtiyacına ilişkin Millî Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2358) (Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
125.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kütahyadaki ilköğretim okullarında
derslik açığı olup olmadığına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2359)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
126.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kütahyada ikili eğitim verilen
ilköğretim okullarına ve sınıflardaki ortalama öğrenci
sayısına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2360) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
127.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kütahyadaki liselerde derslik
açığı bulunup bulunmadığına ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2361)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
128.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kütahyada ikili eğitim verilen liselere ve
sınıflardaki ortalama öğrenci sayısına ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2362)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
129.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kütahyadaki ilköğretim
okullarının yöneticilerine ilişkin Millî Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2363)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
130.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Tuncelideki bir kütüphanenin
kapatılmasına ilişkin Millî Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2364) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
131.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2365)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
132.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Millî Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2366)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
133.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Erzurum ve Rizenin
kurtuluşu etkinliklerindeki temsili gösterilere ilişkin Millî
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/2367)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
134.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, Özel Hastaneler
Yönetmeliğinde yapılan değişikliğe ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/2368)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
135.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Bodrumdaki sualtı hekimi ve
yardımcı teknik personel ihtiyacına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/2369)
(Başkanlığa geliş tarihi: 4/3/2008)
136.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/2370)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
137.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/2371)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
138.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, bal arılarının ölümüne ve bal
ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2372) (Başkanlığa geliş
tarihi: 3/3/2008)
139.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Marmariste bir ormanlık alanda verilen
madencilik iznine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/2373) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
140.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2374)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
141.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakaryadaki yatırımlara ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2375)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
142.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Bandırma
bağlantılı bölünmüş yol çalışmaları
sebebiyle kamulaştırılan arazilere ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/2376)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
143.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gümrük
Müsteşarlığında yargılaması sürdüğü halde
görevine devam eden bürokrat olup olmadığına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Hayati
Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/2377)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3/3/2008)
144.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Ziraat Bankası şubelerinin
dış cephe ve iç tadilat yenileme işine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Nazım Ekren)
yazılı soru önergesi (7/2378) (Başkanlığa geliş
tarihi: 5/3/2008)
145.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, yerel
yayın kuruluşlarına vergi kolaylığı
sağlanmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/2379) (Başkanlığa geliş tarihi: 5/3/2008)
146.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Hazine
Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimlerine
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Şimşek) yazılı
soru önergesi (7/2380) (Başkanlığa geliş tarihi: 6/3/2008)
147.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, milletvekili araçlarının
aranmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
yazılı soru önergesi (7/2381) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/2/2008)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ve 19 Milletvekilinin,
1995te meydana gelen İstanbul-Gazi Mahallesi olaylarının
araştırılması amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/153)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/03/2008)
2.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 25 Milletvekilinin,
Pazarcıkta kurulması planlanan Katı Atık Depolama
Tesisinin çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/154)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/03/2008)
3.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçer ve 28 Milletvekilinin, tahıl üretimi ve
tüketiminde planlamadan kaynaklanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/155) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/03/2008)
18 Mart 2008 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER:Harun
TÜFEKCİ (Konya), Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 78inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, balıkçıların
sorunları hakkında söz isteyen Muğla Milletvekili Gürol Ergine
aittir.
Buyurunuz Sayın Ergin. (CHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Muğla Milletvekili Gürol
Erginin, balıkçıların sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması ve Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
GÜROL ERGİN (Muğla) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
balıkçılarımızın kimi sorunlarını sizlerle
paylaşmak ve bu sorunların giderilmesi konusundaki düşüncelerimi
belirtmek üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken,
Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini ve büyük Türk
ulusunu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün 18 Mart. Bugün, tarihte
eşine az rastlanan destansı bir mücadele sonrasında
kazandığımız Çanakkale Zaferinin 93üncü yıl dönümü.
Bu yıl dönümünü büyük bir mutlulukla kutluyoruz. Tarihe altın
harflerle yazılan bu zaferin yıl dönümünde başta Ulu Önder,
Eşsiz Kahraman Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak
üzere, özgürlük ve bağımsızlığımız
uğruna hayatlarını yitiren kahraman şehitlerimizi,
sonsuzluğa ulaşan gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla
anıyor, milletimizin bu onurlu gününü kutlarken, tüm dünyaya büyük bir öz
güvenle Çanakkale bugün de geçilmez diyebilmenin onurunu yaşıyoruz.
Değerli milletvekilleri, 8 Şubat 2008 tarih ve 26781
sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Temel Ceza Kanunlarına
Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair 5728 sayılı Kanunun
120nci maddesi ile 4922 sayılı Denizde Can ve Mal Koruma
Hakkında Kanunun 20nci maddesi değiştirilmiştir.
Değiştirilen maddede gemi büyüklüğü ve kullanım amacı
gibi konular belirtilmemiş, 100 metrelik ticari gemi ile 9 metrelik bir
balıkçı teknesi aynı ceza kategorisine sokulmuş ve cezalar
5 bin ila 25 bin Türk lirası arasında geniş bir miktar
aralığında tutulmuştur. Ayrıca, cezaların
uygulanması da bu geniş aralıkta keyfîliğe
bırakılmıştır.
Son yasal değişiklik yapılmadan önce su ürünleri
sektörü özellikle Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanun gereği
denetimler sırasında ortaya çıkan ufak tefek eksiklikler
nedeniyle mahkemelere gitmekten şikâyetçiydi. Sancak borda feneri ampul
kesmiş veya can yeleğinde gemi ismi okunamayan 8 metrelik
balıkçı teknesi kaptanı yargıç karşısına
çıkıp savunma yapmakta, avukat tutmakta, davası da yıllarca
sürmekteydi. Özellikle can simitleri, ışıklı
şamandıraları devamlı arıza yaptığı
için her denetim mahkemeye sevkle bitiyordu; mahkemeler büyük iş yükü
altında kalıyor, yüzlerce dosyayla yıllarca
uğraşıyordu. İstenen çözüm, adli ceza hükümlerinin idariye
çevrilmesi, yani her basit eksik için üç aydan bir yıla kadar hapis
cezasıyla dava açılmamasıydı. Bunun yerine olay yerinde
anında kesilecek bir para cezası hem idarenin hem sektörün
istediği en etkili çözüm olarak görülüyordu.
İstenen sonunda gerçekleşti. Deniz mevzuatının
tüm önemli kanunlarının ceza hükümleri 8 Şubatta yayımlanan
5728 sayılı Kanunla değişti. Değişti ama,
yapılan değişiklik balıkçıların yağmurdan
kaçarken doluya tutulduklarını, yeni düzenlemenin
balıkçılar için çok daha büyük kâbus
oluşturacağını gösteriyor. 5728 sayılı Kanunun
balıkçıları ilgilendiren maddeleri yüksek miktarda idari para
cezaları öngörmektedir. Bu Kanun, ekmeğini denizlerimizden bin bir
özveriyle sağlayan balıkçılarımızın
kullandıkları balıkçı teknelerini hiçbir ayrım
yapmadan uluslararası sefer yapan gemiler ve yolcu gemileriyle aynı
kefeye koymakta, ticari gemiler ve yolcu gemilerine getirilen yüksek miktarda
para cezalarının balıkçı teknelerine de aynen
uygulanmasını öngörmektedir. Bu, balıkçılarımıza
yapılan büyük ve kabul edilmez bir haksızlıktır. Bir
gemideki her türlü cihaz ve donanım, ağır hava ve deniz
koşulları nedeniyle zaten her an arızaya maruz kalma riski
taşıyor. Böyle bir teçhizatın azizliğine uğrayan
kişi için, hele hele küçük tekne ilgilisi için en az 5 bin YTL ceza
kesilmesi son derece aşırı kaçmaktadır.
Kara yollarında giderken trafik çevirme yapsa, arka stop
lambası yanmayan arabamız için 5 bir YTL ceza yazsa, arabayı
parka çekse, acaba nasıl tepki verirdik? Konu deniz olunca cezalar birden
fazlalaşıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Ergin, lütfen, sözlerinizi
tamamlayınız.
Buyurunuz.
GÜROL ERGİN (Devamla) Elbette deniz emniyeti çok önemli ama
unutmayalım ki her gün ortalama 15-20 kişi denizde değil kara
yollarında can veriyor.
Ceza uygulamalarına ilişkin çok sayıdaki güncel
örneklerden birini dikkatlerinize sunuyorum: İskenderunda
balıkçı Şaban Ödüke, balıkçı teknesinde beş adet
can yeleği bulunması gerekirken dört adet can yeleği bulunması
nedeniyle sahil güvenlik tarafından 27 Şubat 2008de 5 bin YTL ceza
kesilmiştir. Geçimini sağlamak için çırpınan bir
balıkçıya kesilen bu cezaya adil demek mümkün müdür?
Su ürünlerini, avcılık yöntemiyle küçük çiftçi
kapsamında yapmakta olan balıkçılarımızın geliri
son yıllarda oldukça düşmüş, av miktarı
balıkçının masraflarını karşılayamayacak
kadar azalmıştır. Balıkçılarımız, çoğu
zaman, verilen para cezalarını bankalardan kredi alarak ödeyebilmekte
ve geri ödemesi için uzun süre mağdur yaşamaktadır.
Çözüm için, söz konusu 120nci maddenin ihlali durumunda,
teknesini dahi satsa ödeyemeyeceği bu cezaların tekne boylarına
göre değerlendirilmesi, uygulanan cezanın suça uygun ve adil
olması ilkesi açısından gereklidir. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Denizcilik
Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet
Bakanlığını, bu açık haksızlığı
giderecek yasal düzenlemeyi gerçekleştirecek çalışmayı en
kısa zamanda yapmaya çağırıyor; Sayın Başkan,
sizi, değerli milletvekillerini, balıkçı kardeşlerimi ve
yüce Türk ulusunu tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ergin.
Gündem dışı ikinci söz, dane mısır
primleri hakkında söz isteyen Adana Milletvekili Muharrem Varlıya
aittir.
Buyurun Sayın Varlı. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
2.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, dane mısır üreticilerinin destekleme primlerine
ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
MUHARREM VARLI (Adana) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dane
mısır destekleme primi hakkında gündem dışı söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlarım.
Sözlerime başlamadan, 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma
Günü münasebetiyle başta Mustafa Kemal Atatürk ve resmî verilere göre 250
bin şehidimizi minnet ve şükranla anmak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, mısır, Türk çiftçisinin
ürettiği önemli bir endüstri bitkisidir. Türkiye'nin yaklaşık
mısır ihtiyacı 4 milyon ton civarındadır. İki
yıldır üretilen mısır, ihtiyacı karşılayacak
miktara ulaşmıştır. Mısırdan boya, yem, yağ
ve glikoz gibi önemli sanayi ham maddeleri elde edilmektedir.
Sayın milletvekilleri, çiftçimiz çok zor günler
yaşamaktadır. Âdeta tarlasını ekmekten aciz hâle
getirilmiştir ama ısrarla, inatla üretmeye devam etme arzusu
içerisindeki Türk çiftçisi; Hükûmet tarafından yok sayılmaya,
toprağından koparılmaya çalışılmaktadır.
Gübre fiyatları ve akaryakıt fiyatları her gün yeni
zam görmektedir. Bunlar, çiftçinin en ağır girdileridir. Ziraat Odaları
verilerine göre, gübre, akaryakıt, tarla kirası, kimyasal ilaç,
işçilik maliyeti ve sulama giderleri ile 1 dönüm mısırın
çiftçiye maliyeti 390 milyon civarındadır. İyi
bakıldığı zaman 1 dönüm mısırdan bin kilogram ile
Bir de bunlar yetmiyormuş gibi, geçen yıl hem koçan hem
sap kurdu haşeresi yüzünden ikinci ürün mısırda çok
ağır zayiat yaşandı bölgede. Sayın
Başbakanın sayın valilere söylediği gibi, tarım il
müdürlüğü ve tarım ilçe müdürlüğü yetkilileri aracın
şoför mahalline binip bizzat tarla takım dolaşarak zarar ziyan
tespiti yaptılar, ilgili makamlara da bildirdiler. Ama, Sayın
Başbakanın gereğini yapın dediği gereği
yapılmadı. Yetkililerce gereği yapılmadı, zayiat
çiftçinin yanına kâr kaldı.
Değerli milletvekilleri, Hükûmet yetkilileri bu kürsüden
defalarca popülist politika yapmadıklarını zikrettiler, ama
görüyoruz ki dane mısırın, ama görüyoruz ki popülist
politikanın en âlâsını onlar yapmışlar. Dane
mısırın geçen yılki
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
Varlı.
MUHARREM VARLI (Devamla) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Enflasyon artışını da göz önünde bulundurarak
geçen yılki rakamın üzerinde bir destek prim verelim, çiftçimizi
sevindirelim. Çiftçimiz üretmek ve ürettiğinden kazanmak istiyor. Avrupa
Birliği, Avrupa Birliği diyorsunuz, peki, çiftçimize Avrupa Birliği
ülkelerinin verdiği pirim desteği oranında destek verin,
girdileri Avrupa Birliği seviyesinde ayarlayın; o zaman Türk
çiftçisine dünya ülkeleriyle rekabet etme şansını vermiş
olursunuz. Biz biliyoruz ki Türk çiftçisinin anasını da alıp
gideceği başka bir yer kalmadı!
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Varlı.
Gündem dışı iki söze de Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker cevap verecektir.
Buyurunuz Sayın Eker. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
Süreniz yirmi dakikadır.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle tabii ben 2 sayın milletvekilimizin gündem
dışı yaptıkları konuşma da tarımla ilgili
olduğu için, benim konumla ilgili olduğu için ikisine
birleştirerek cevap vereceğim.
Öncelikle tabii Sayın Gürol Erginin
balıkçıların sorunları ile ilgili gündem
dışı yaptığı konuşmaya cevap vermek üzere
şu hususları ifade etmek istiyorum: Tabii, balıkçılık,
Türkiye için tarımın önemli alt sektörlerinden bir tanesi ve her
zaman söyleriz, Türkiyenin 8.300 küsur kilometre kıyı uzunluğu
bulunmakta, çok sayıda da baraj gölü, gölet, vesaire su alanı bulunmakta
ama buna rağmen, gelin görün ki Türkiye, balıkçılıkta
maalesef olması gereken düzeyde değil, olması gereken seviyede
değil. Örneğin, ülkemizde 2006 yılındaki su ürünleri
istihsali sadece 662 bin tondur. Bunun da 533 bini avcılıktan ve çoğunu
da küçük balıklar oluşturmakta hamsi gibi. Bu sene, 2007 tarihi
itibarıyla, sadece 140 bin tonu da bunun yetiştiricilikten yani
kültür balıkçılığından elde edilmekte.
Bizim kişi başına balık tüketimimiz
Bizim, bu hususları dikkate almak suretiyle Hükûmet olarak
izlediğimiz politika, belirlediğimiz strateji, Türkiyede kültür
balıkçılığını geliştirmek üzerine
kurulmuştur ve 2003 yılından itibaren Türkiyede
balıkçılığı, balık yetiştiriciliğini
biz destekleme kapsamına aldık. Bu kapsamda, 2003-2007
yılları arasında 175 milyon YTL kültür
balıkçılığına destek yapılmış, 20
milyon YTL de bu ay içerisinde ayrıca ödenecektir geçen yıla ait
desteklerden. Sağlanan bu desteklerle yetiştiricilik üretimimiz son
beş yılda -biraz önce de belirttiğim gibi- 60 küsur bin tondan,
140 bin tona çıkarılmıştır. İhracatımız
da yüzde 238 oranında artarak 350 milyon dolar düzeyine
ulaşmış ve burada, bu sektörde 10 bin kişinin doğrudan
istihdamına imkân sağlanmıştır. Bu gelişmeler
sonucunda, Avrupa ülkelerinde pazara sunulan çupra ve levreğin yüzde 25i
Türkiye kaynaklıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir yandan
çevreye saygılı bir üretimi temin etmek amacıyla kurallar
geliştirilirken, regülasyonlar yapılırken, düzenlemeler
yapılırken, diğer yandan da üreticilerin örgütlenmesi,
eğitimi ve daha bilinçli üretim yapmalarını sağlamak
amacıyla da çalışmalar yürütülmektedir. Özel sektörün
problemlerinin çözülmesini temin amacıyla
başlattığımız sektörel ortak akıl
toplantıları çerçevesinde ekim ayında Bodrumda ve geçen hafta
da İzmirde geniş katılımlı toplantılar
düzenlenmiştir. Bu çerçevede, belirlenen sorunların çözülmesi için
ilgili kurumlar nezdinde de girişimlerimiz sürmektedir. Balık
çiftlikleriyle ilgili yapılacak planlamanın en güzel yanlarından
birisi de kurumlar arası mutabakatın yanında, ortak akıl
toplantılarıyla üreticilerin ve sivil toplum
kuruluşlarının da planlamanın her safhasına dâhil
edilmesi ve gönüllü olarak taşınmayı kabul etmiş
olmalarıdır.
Sektörün çevresel, ekonomik ve sosyal anlamda
sürdürülebilirliliğini sağlamak amacıyla Avrupa Birliği
uzmanları ve tüm paydaşlar ile bir ülkesel su ürünleri strateji
planı hazırlanmıştır tarafımızdan.
Yapılan bilimsel çalışmalar, balık üretim faaliyetlerinin
çevreye zarar vermeden de yapılabileceğini ortaya koymaktadır.
Bu maksatla Bakanlığımızca, çevre dostu su ürünleri
yetiştiriciliği ilkesi çerçevesinde planlamalar yapılmakta ve
üniversiteler, TÜBİTAK ve uluslararası düzeydeki yabancı bilim
adamlarıyla bu konuda çalışmalar müşterek olarak
yürütülmektedir.
Yıllardır tartışma konusu olan denizlerdeki
balık çiftliklerinin, ilgili bütün kurumların mutabık
olacağı alanlarda üretim yapmasını sağlamak üzere de
bir çalışma başlatılmıştır. Bu kapsamda,
Aydın, İzmir, Mersin ve Muğla illerinde yapılan yoğun
çalışmalar sonucunda yeni alanlar belirlenmiştir. Muğla
ilinde mevcut 139 balık çiftliği küçüklerin birleştirilmesi
suretiyle 85 adede düşürülmüştür. Çevresel etki değerlendirmesi
sürecinin tamamlanmasından sonra çiftlikler yeni yerlerine
taşınacaklardır. Bu alanlar, kıyıya en az 0,6 deniz
mili uzaklıkta, derinliğin en az
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; balık
yetiştiriciliği çerçevesinde ele aldığımız
diğer bir alan -çupra, levrek dışında- orkinos
yetiştiriciliğidir. Orkinos yetiştiriciliğinde de 2002
yılından itibaren başarılı çalışmalar
gerçekleştirilmiştir. Denizlerden avlanan orkinoslar
mayıs-haziran aylarında işletmelere yerleştirilerek aralık-ocak
ayına kadar taze balıkla bunlar beslenmekte ve daha sonra da
tamamı ihraç edilmektedir. Orkinos balıklarının
stokları, ülkemizin de üye olduğu ICAT tarafından yönetilmekte,
üye olan ve olmayan ülkelerin avlayabilecekleri orkinos miktarları bu komisyonca
belirlenmektedir. Bizim ülkemizde 2008-2009 av sezonu için tahsis edilen kota
887 tondur ancak diğer ülkelerin de kotalarının
kullanılması sonucu, her yıl 4 ila 5 bin ton orkinos ihraç
edilmekte ve 60 ila 80 milyon dolar civarında döviz girdisi elde
edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de avcılık yoluyla su ürünleri
istihsalinin daha fazla artırılamayacağı bir gerçektir. Bu
durum, mevcut düzeyin korunmasını ve sürdürülebilirliliğin
sağlanması yönünde tedbirler alınmasını zorunlu
kılmaktadır. Bakanlığımız, su ürünleri
politikasının sektör temsilcilerinin katkı ve
katılımlarıyla oluşturulmasına büyük önem vermektedir.
Bilindiği üzere, avcılığa ilişkin
düzenlemelerin yer aldığı sirküler hazırlanmakta ve Resmî
Gazetede yayınlanmaktadır. Bu sirküler ile su ürünleri
avcılığına zaman, yer, mesafe, derinlik, tür, boy ve
avlanma araçları bakımından düzenlemeler getirilmektedir. Bu
düzenlemeler, bilimsel araştırmaların,
balıkçılarımızın, sanayici ve
ihracatçılarımızın görüşleri doğrultusunda
oluşmaktadır.
Usulsüz avcılıkla mücadelede uzaktan algılama
yoluyla balıkçı gemilerinin izlenmesine yönelik
çalışmalarımız devam etmektedir. 1 Temmuz 2009 tarihinden
itibaren balıkçılık üretimimizin önemli kısmını
gerçekleştiren
Hükûmetimiz döneminde, ilk defa, 2003 yılında
çıkarılan bir kararname ile balıkçılarımıza
ÖTVsiz mazot temin edilmeye başlanmış ve bu çerçevede,
balıkçılarımızın daha düşük bir maliyetle
avlanmaları imkân dâhiline getirilmiştir. Keza, su ürünleriyle ilgili
düzenlemeleri, hem çağdaş dünyanın ihtiyaçları, onun
gerektirdiği ihtiyaçları dikkate almak suretiyle hem yeni
düzenlemeleri de ihtiva edecek şekilde bir su ürünleri kanunu
taslağı hazırlanmış ve geçen dönem, dönem sonuna denk
geldiği için -Mecliste bulunmasına rağmen-
Başbakanlığa gönderilmiş, tekrar, önümüzdeki günlerde
Başbakanlığa getirilecektir.
Ceza Kanununda, Sayın Erginin bahsettiği hususlarla
ilgili olarak da biz konuyu incelemekteyiz ve bu çerçevede,
balıkçılarımızın mağduriyetini giderecek tedbirleri
burada da almayla ilgili gerekli çalışmalar şu anda
yapılmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adana
Milletvekili Sayın Muharrem Varlının dane mısır
desteklemeleriyle ilgili olarak dile getirdiği hususlarla alakalı,
sizlere şu hususları arz etmek istiyorum: Bildiğiniz gibi,
mısır, Türkiyede Çukurova başta olmak üzere Akdeniz
Bölgesinde, Karadeniz ve Marmara Bölgesiyle Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde yetiştirilmektedir.
Türkiyenin mısır üretimi 2002 yılında -yani
AK Partinin hükûmete geldiği yıl- 2 milyon 100 bin ton
civarındaydı. 2007 yılında, alınan tedbirler, verilen
destekler ve verimliliğin artmasıyla birlikte bu miktar 3 milyon 700
bin tona çıktı. 2006 yılında 4 milyon ton civarına
çıkmıştı. Bu tabii, yaklaşık 2 kata varan bir
artıştır ki son derece de önemlidir.
Üretilen mısırın yüzde 75i yem sanayisinde, yüzde
15i nişasta, glikoz ve yağ sektöründe, yüzde 2si taze olarak, yüzde
6sı yöresel, yerel ihtiyaçlar için ve yüzde 2si de diğer
şekillerde kullanılmaktadır.
Dünyada hemen her ülkede olduğu gibi ülkemizde de tarım
sektörü uzun yıllardan beri çeşitli yollarla desteklenmektedir. Ancak
bu desteğin hem verimliliği hem üretimi hem kaliteyi ve
standardı hem de çiftçinin rekabet edebilme yeteneğini artırmaya
dönük olarak değiştirilmesi, farklı bir stratejiyle, farklı
bir politikayla ele alınması hususu uygulaması bizim Hükûmetimiz
döneminde başlamıştır. İşte bu nedenledir ki biz
2002 yılında sadece 1,8 milyar YTL civarında olan toplam
tarımsal destek miktarını 2007 yılında
yaklaşık 5,5 milyar YTLye çıkardık; bu, 3 katlık bir
artış demektir toplam desteklerde.
Aynı dönem itibarıyla, devraldığımız
noktada Türkiyede bütün tarımsal ürünlere verilen primin miktarı,
sadece ve sadece 186 milyon YTLydi. Bunu da biz, 186 milyon YTLlik desteği,
bakın 2007 yılında 1 milyar 248 milyon YTLye
çıkardık. Artış miktarı ne kadar? 7 kat. Primlerde 7
katlık bir artış sağladık çiftçilerimize. Ayrıca,
üreticilerimize hububat primi uygulaması getirdik.
Bunların hepsinden gayemiz şudur: Piyasa fiyatlarına
biz çok müdahale etmeyelim. Piyasanın kendi işleyişi içerisinde
arz ve talebe göre fiyatlar teşekkül etsin ama biz üreticiyi
destekleyelim. Üreticinin hem üretim gücünü hem verimliliğini hem rekabet
edebilme yeteneğini geliştirecek şekilde desteklerimizi yeniden
planlayalım istedik.
Aynı anlayış ile 2002 yılında, sadece 83
milyon YTL olan hayvancılığa verilen destekleri yani primleri,
biz 9-10 kat artırmak suretiyle 750-800 milyon YTLye çıkardık.
2008 yılında, toplam olarak, aynı şekilde 5
milyar 400 milyon civarında bir tarımsal destek verilecek ve bu
çerçevede ihtiyaçları da çiftçinin ihtiyaçlarını da dikkate
almak suretiyle, harcamalarını da dikkate almak suretiyle sadece mart
ayı içerisinde ödediğimiz ve ödeyeceğimiz miktar 1 milyar 850
milyon YTL civarındadır. Yani 2002 yılında, bütün bir
yılda, bütün çiftçilere ödenen desteği biz sadece mart ayı
içerisinde ödüyoruz.
Dane mısırda destekleme aracı olarak prim ödemesi
yanında doğrudan gelir desteği, mazot ve kimyevi gübre
destekleri de ödemekteyiz. Prim, Yüksek Planlama Kurulunca onaylanan,
Tarım Strateji Belgesine göre uygulanan destekleme araçlarından
birisidir. Dane mısır üretimini artırmak, arz
açığını kapatmak için 2004 yılından itibaren mısırda
biz destekleme primi uygulamasına başladık. Daha önce böyle bir
şey yoktu, biz başlattık ve bakın 2005 yılında
2004 yılı ürünü dane mısır için, Türkiye'nin 48 ilinde 44
bin üreticiye; 2,5 milyon dekar için, 2,3 milyon ton ürüne, 57 milyon YTL prim
ödemesi yaptık. 2006 yılında 2005 yılı ürünü dane
mısırı için, 51 ilde 66 bin üretici için, 3,7 milyon dekar
alanda, 3,8 milyon ton ürün için, 190 milyon YTL prim ödemesi yaptık. 2007
yılında 2006 yılı ürünü için, 45 ilde 208 milyon YTL prim
ödemesi yaptık. Toplam ne etti? 455. Yani Hükûmetimiz döneminde, son üç
yılda, 455 milyon YTL mısır için prim ödedik mısır
üreticilerine. 2008 yılında da 2007 yılı ürünü için
müracaatlar 30 Nisan 2008 tarihine kadar değerlendirilecek, prim ödemeleri
2008 Haziran ayında ödenmeye başlanacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, prim
ödemelerinde, son üç yılda 2,68 katlık bir artış
sağlanmıştır.
Yine, mısır üreticisine verilen toplam tarımsal
desteklerin maliyet içindeki oranı şudur: 2002 yılında
mısır üreticisine verilen desteğin toplam maliyet içerisindeki
payı yüzde 13tür, 2007 yılında bu destekleme oranı yüzde
36ya çıkarılmıştır, yüzde 36ya.
SÜLEYMAN TURAN ÇİRKİN (Hatay) 67den 20ye düştü
mü, düşmedi mi Sayın Bakan?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Şimdi
Hiç yoktan biz onu 67ye çıkardık, hiç
yoktan
SÜLEYMAN TURAN ÇİRKİN (Hatay) Yani siz verdiniz siz
alacaksınız!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Dünya fiyatlarını, maliyetin içerisindeki
payını
Değerli arkadaşlar, biz, Türkiyedeki bütün ürünler
için, bütün tarım sektörü için bir hesap yapmak zorundayız.
Türkiye'nin
Biz gerektiğinde mısırı
Hiç, bizden önceki
dönemde verilmiyorken, sadece DGD veriliyorken biz buna 455 milyon YTL -sadece
mısır üreticisine- sadece prim ödedik, sadece prim.
SÜLEYMAN TURAN ÇİRKİN (Hatay) Şimdi geri
alıyorsunuz!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Bugün, çok şükür, mısır fiyatları hem
Türkiyede hem dünyada mısır üreticisi açısından son derece
de iyi bir noktaya gelmiştir. Maliyete göre oldukça şu anda
kârlılığı yüksektir, dekar başına net kârı
şu anda 123-125 YTL civarındadır mısır ürünü
açısından. Dolayısıyla, fiyat, şu anda 440-450 YTLye
çıkmıştır mısırın tonu. Dünya fiyatları
keza oldukça yüksektir.
Dolayısıyla, böyle bir ortamda bütçe
imkânlarını dikkate alıp diğer ürünlerini, örneğin
pamuğu, örneğin ayçiçeğini, örneğin ihtiyacımız
olan diğer ürünleri dikkate almak ve bütün bunları bir denge
içerisinde ele almak, kaynaklarımızı en rasyonel şekilde kullanmak
durumundayız.
Biraz önce, bir arkadaşımız burada bizi popülizmle
suçladı. Değerli arkadaşım, siz, aslında kendi
kendinizle çelişiyorsunuz. Eğer popülizm olsaydı, biz bu
kararları almazdık. Bizim aldığımız
kararların hiçbirisinin ne popülizmle alakası var
MUHARREM VARLI (Adana) Seçimden önce dedik Sayın Bakan!
Seçimden önce popülizm yaptınız, onu söyledim ben!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Bakın, bağırmanız sizin haklı
olduğunuzu göstermez.
OKTAY VURAL (İzmir) Bağırmıyor ki!
SÜLEYMAN TURAN ÇİRKİN (Hatay) Sizin de çok oy
almanız haklı olduğunuzu göstermez!
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Çok bağırmayın. Çok bağırmayın.
Biz, ekonominin gereği neyse, tarım sektörü neyi icap
ettiriyorsa ve Türk çiftçisi bir bütün olarak nasıl kalkınacaksa,
nasıl gelişecekse, nasıl zenginleşecekse, verimliliği
nasıl artırılacaksa, o şekilde kararlarımızı
aldık, bundan sonra da bu yönde devam edeceğiz.
Biz, bu politikalarla, Türkiye'de destekleri 3 kat
artırdık, 186 milyon olan prim ödemesini 1,250 milyar YTLye
çıkardık ve Türkiye'nin tarımsal üretim değerini,
devraldığımız 2002 yılındaki 21,8 milyar dolardan
42 milyar dolara çıkardık. Yani bizim politikalarımızla
Türkiye tarım sektörü büyüdü, küçülmedi, 2 kat arttı, ithalatı
KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) İthalat
arttı, doğru!
TARIM VE
KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla)
ihracatı arttı, gelişmesi arttı, bundan sonra da
gelişmeye devam eder.
Ben bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Eker.
GÜROL ERGİN (Muğla) Sayın Bakan, benim sorum
havada kaldı, biliyorsunuz!
BAŞKAN Gündem dışı üçüncü söz, 18 Mart
Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 93üncü yıl dönümü
hakkında söz isteyen, Niğde Milletvekili İsmail Göksele aittir.
Buyurunuz Sayın Göksel. (AK Parti sıralarından
alkışlar)
3.- Niğde Milletvekili
İsmail Gökselin, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gününe
ilişkin gündem dışı konuşması
İSMAİL GÖKSEL (Niğde) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler
Haftası münasebetiyle gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Milletimizin zaferlerle taçlandırdığı binlerce
yıllık şanlı tarihinde kritik zamanlarda elde edilen,
birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek
varlığımızı ebedîleştiren birçok başarı
vardır. Bu başarılardan biri de Çanakkale
savaşlarıdır. Milletimizin zor şartlar altında
kendisinden çok güçlü ordulara karşı verdiği muhteşem
mücadele ile destanlaşmış tarihî dönüm noktalarından
biridir.
Çanakkale, bağrında taşıdığı
280 bin kefensiz aziz şehidimizle sadece bir kahramanlık beldesi
değil, aynı zamanda, bozulmasına hiçbir zaman müsaade
etmeyeceğimiz, daima özenle sahip çıkacağımız birlik
ve beraberliğimizin de en büyük sembollerindendir. Bu sembolü vatan
şairi Mehmed Âkif şöyle söylüyor:
Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi.
Çanakkalede teknik üstünlük, yurt ve ulus sevdası
karşısında bütün anlamını yitirmiş; zafer
mertlikle kucaklaşmış, ölüm şehit olmakla
yüceltilmiştir. Çanakkale, düşmanın zannettiği gibi
öylesine bir savaş ve sıradan bir ölüm yeri değildir. Çanakkale,
Türkün bitti sanılan askerî gücünün tükenmediğini, koşullar ne
kadar ağır olursa olsun, iyi yönetildiği takdirde tüm
zorlukların üstesinden gelebilecek güç ve inanca sahip bulunduğunu
dünyaya kanıtlamıştır. Kara harekâtı amacı, vatan
şairimizin şu mısrası ile özetlenebilir:
Tepeden yol bularak geçmek için Marmaraya,
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
derken, işte gür bir ses Çanakkale geçilmez! diyor.
Kara savaşlarının özetini ise Yahya Çavuş
Anıtındaki kitabe anlatmaya yetiyor:
Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuştular.
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.
Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri,
Allahı arzu ettiler, akşama kavuştular.
Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye Cumhuriyetinin birlik
ve beraberliğini, huzur ve güvenini yıkmak isteyen mihraklar,
doğulusu batılısı, kuzeylisi güneylisi, kadını
erkeğiyle bu güzel ülke insanlarının Çanakkalede ve daha birçok
yerde bu vatan için beraberce verdikleri mücadeleyi görüp ders
almalıdır.
Bu milletin kürsüsünden bir kez daha haykırıyorum:
Şehitlerimizin bize bıraktıkları bu kutsal emaneti sonsuza
kadar koruyacak, Türkiye'yi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri
yapacağız.
Değerli milletvekilleri, Çanakkalede 19uncu Fırkaya
bağlı 57nci Alayda Size, taarruz etmeyi değil, ölmeyi
emrediyorum! komutunu veren Mustafa Kemalin emrinde görev yapan, benim de
akrabam, Şehit Muallim Ethemden de biraz bahsetmek istiyorum.
Niğdenin Hacıabdullah köyünden çıkıp İstanbula
yerleşen, Beyazıt Numune Mektebinde edebiyat öğretmeni olarak
görev yaparken askerî hâkim yetiştirilmek üzere seçilmiş, hukuk
fakültesine kaydı yaptırılmış, hem öğretmen hem
öğrenci olarak, harbe gitmekten muaf olmasına rağmen, kendi
isteğiyle, 3 kardeşiyle birlikte Çanakkale Harbine katılıp
280 bin şehidimizin arasında yer almıştır. Tek
dileğimiz aziz şehidimizin adının Niğde
Üniversitesinde Niğde Şehit Muallim Ethem Üniversitesi olarak
yaşatılmasıdır.
Değerli milletvekilleri, Türk vatanının ve
milletinin, ebedî varlığıyla devletimizin bölünmez
bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda
eden başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere,
asil kanlarını bu topraklara akıtarak sonsuzluğa
ulaşan aziz şehitlerimize Allahtan rahmet diler, aziz
hatıraları önünde minnet ve şükranla eğilirken Çanakkale
şehitlerimiz için yazılmış bir şiiri sizlerle
paylaşmak istiyorum:
Ey Kirtenin, Anafartaların,
Kanlısırtın Ahmeti,
Bilerek görmeyeceğini üç dakika sonrayı,
Elinde Kuran, dilinde vatan,
Seni sipere atan iman
Ne muazzam bir imandı ki
Doksan üç sene sonra duyan,
Tekrar tekrar titredi.
Ey anasının son bir kez öpemediği,
Pırıl pırıl yüzündeki gülümsemeyle can veren
Muallim Ethem,
Ey 57. Alay, ey kefensiz 280 bin vatan yiğidi,
Ey bu toprakların ölümsüz şehitleri,
Belki bir gün gelir de
İzi kalmaz tarihin,
Sözü geçmez beşerin,
Ve hatırlanmaz olur da bir dakika öncesi,
Yine hatırası silinmez
Ahmetin, Mehmetin, Kemalin.
Gökler alıp başını gider,
Yerse çoktan küsmüştür,
Bir umman gibi sis çökmüştür
Ve rengi gridir artık her yerin,
Çevir kafanı ve bak,
Toprağı yine kırmızıdır
Çanakkalenin.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şehitlerimize
ise söyleyecek tek söz, son söz Mehmed Âkif Ersoyun mısralarında
gizlidir:
Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Göksel.
Sayın milletvekilleri, şimdi gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin üç önerge vardır, önergeleri okutuyorum:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) MECLİS ARAŞTIRMASI
ÖNERGELERİ
1.- Diyarbakır Milletvekili
Gültan Kışanak ve 19 milletvekilinin, 1995te meydana gelen
İstanbul Gazi Mahallesi olaylarının
araştırılması amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/153)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
12 Mart 1995te İstanbulun Gazi Mahallesinde yaşanan
olaylarda 22 yurttaşımız yaşamını
yitirmiştir. Aradan geçen 13 yıla rağmen bu olay hâlen
aydınlatılamamıştır. Ayrıca Gazi
olaylarının Susurluk ile bağlantısına dikkat çeken
birçok iddia gündeme gelmiş, ancak bu iddialar
araştırılmadığı için gerçekler ortaya
çıkmamıştır. Toplumda infial uyandıran ve kamuoyu
vicdanında derin yaralar açan bu olayı tezgâhlayan güçlerin ortaya
çıkarılması amacıyla, Anayasanın 98 inci, TBMM
İçtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca Meclis
Araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz. 12.03.2008
1) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
2) Ahmet Türk (Mardin)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Fatma Kurtulan (Van)
5) Emine Ayna (Mardin)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Sebahat Tuncel (İstanbul)
8) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
9) Bengi Yıldız (Batman)
10) Sırrı Sakık (Muş)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Özdal Üçer (Van)
13) Aysel Tuğluk (Diyarbakır)
14) Pervin Buldan (Iğdır)
15) Akın Birdal (Diyarbakır)
16) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
17) Hasip Kaplan (Şırnak)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Şerafettin Halis (Tunceli)
20) Osman Özçelik (Siirt)
Gerekçe:
Edinilen bilgilere göre; 12 Mart 1995 günü, saat 20.40'ta gasp
ettikleri bir taksiyle İstanbul'un Gazi Mahallesi'ne gelen bir grup
saldırgan, dört kahvehane ile bir pastaneye ateş açmış ve
Halil Kaya'nın ölümüne ve 25 kişinin de yaralanmasına neden
olmuşlardır.
Genellikle Alevi yurttaşlarımızın
oturduğu Gazi mahallesindeki saldırıdan sonra Cemevi önünde
toplanan halk, polisin ilgisizliğini protesto etmek amacıyla mahalle
karakoluna doğru ilerlemeye başlamış, panzerlerle barikat
kuran polis ise gruba sert müdahalede bulunmuştur. İki panzerden
kalabalığın üzerine ateş açılmış ve Mehmet
Gündüz hayatını kaybederken, 10 kişi de
yaralanmıştır.
Ertesi gün devam eden gösteriler sırasında, polis
ateşli silah kullanmış ve toplam 12 kişi daha
yaşamını yitirmiştir.
Gazi Mahallesi'ndeki olaylarda çok sayıda kişinin
yaşamını yitirmesi üzerine Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde
yapılan gösteriye polis silahla müdahale etmiş, burada da 5 kişi
ölmüş, 20'den fazla kişi yaralanmıştır. Böylece Gazi
Mahallesi'nde başlayan olaylarda toplam can kaybı 22'ye
yükselmiştir.
Gazi olaylarıyla ilgili dava süreci de deyim yerindeyse tam
bir skandala dönüşmüştür. Dava süreciyle ilgili gelişmeler
özetle şöyledir: Gaziosmanpaşa Savcılığı'nın
olayla ilgili fezlekesiyle Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı,
20 polis hakkında "Müdafaa ve zaruret sınırını
aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek"
iddiasıyla dava açmıştır.
Eyüp Ağır Ceza Mahkemesi, davanın güvenlik
gerekçesiyle başka bir şehre naklini istemiş ve dava Trabzon
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Yargılama 5 yıl
sürmüş, mahkeme heyeti, polislerin hedef gözeterek ateş ettiklerine
dair fotoğrafları ve Adli Tıp Kurumu'nun
hazırladığı otopsi raporlarını dikkate almamış,
müdahil avukatların dönemin yetkililerinin tanık olarak dinlenmesi
taleplerini reddetmiştir. Susurluk sanığı özel timci Ayhan
Çarkın'dan, Susurluk kazasında ölen İstanbul eski Emniyet Müdür
Yardımcısı Hüseyin Kocadağ'a, Oğuz Yorulmaz'dan,
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'a kadar birçok
kişinin olayla ilgisi olduğuna dair iddialar
araştırılmadan dava
sonuçlandırılmıştır.
Davada yargılanan 20 polisten 18'i beraat ederken; Adem
Albayrak ve Mehmet Metin Gündoğdu'ya toplam 4 yıl 32 ay hapis
cezası verilerek, toplumda infial yaratan bir olayın perede
arkası karanlıkta bırakılmıştır. Mağdur
ailelerin AİHM'e yaptığı başvuru kabul edilerek,
Türkiye'yi toplam 510 bin Avro ödemeye mahkum edilmiştir.
Gazi olaylarının üzerinden tam 13 yıl
geçmiştir. Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyen figüranlar ve
arkasındaki güçler açığa çıkartılmadığı
için kamuoyu vicdanında açılan yara kapanmamıştır.
Bu tür olayların karanlıkta kalması, hukukun
üstünlüğüne olan güveni sarstığı gibi; karanlık
güçleri de yeni provokasyonlar tertipleme konusunda cesaretlendirmektedir.
Demokratik hukuk devleti olmanın yolu, bu tür olayların
aydınlatılması ve sorumlulardan hesap sorulmasından
geçmektedir.
Sonuç olarak yukarıda dile getirilen görüşler ve olgular
ışığında hem Gazi Olaylarını tetikleyen,
mahalledeki kahvehanelere yönelik ilk saldırının faillerini
bulmaya ve bu provokasyonun kimler tarafından organize edildiğini
ortaya çıkarmaya yönelik olarak; hem de bu saldırıdan sonra
yapılan gösterilerde yaşanan ölümlerin bütünüyle
aydınlatılmasına dönük olarak TBMM tarafından bir Meclis
Araştırma Komisyonu kurulması gerektiği
inancındayız.
2.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 25 milletvekilinin, Pazarcıkta
kurulması planlanan katı atık depolama tesisinin çevreye
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/154)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Pazarcık ilçesi, Denizli köyü, Bölükçam Tepesi, Tomsuklu
mevkiinde, K.Maraş Belediyesi tarafından, katı atık düzenli
depolama sahası olarak yapılması planlanan alanın seçimi, ne
bölgede yaşayan insanların tepkileri ne de doğaya ilişkin
kaygıları içeren bilirkişi raporları hiçe sayılarak
gizli veya açık bir inatlaşmayla, bir oldubittiye getirilerek
yapılmak istenmektedir.
K. Maraş Belediye Başkanlığı
tarafından ilgili kurum ve çevre halkından kaçırılır
gibi oluşturulan ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Raporunun
gerçeği yansıtmadığına ilişkin Pazarcık ve
Narlı belediyeleri ve çevre köylerin muhtarlıklarının
başvurusu üzerine alınan, bilirkişi raporları ortaya
çıkan duruma ilişkin, ciddi kuşkular doğmasına neden
olmaktadır.
K. Maraş Belediyesinin bir oldubittisiyle 50.000
vatandaşımızın mağdur edilmemesi için konunun, yüce
meclisimizce kurulacak bir araştırma komisyonu tarafından,
yerinde incelenmesini, Anayasanın 98, içtüzüğün 104 ve 105. maddeleri
gereğince arz ve teklif ederiz.
1) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
2) Selçuk Ayhan (İzmir)
3) Mehmet Ali Susam (İzmir)
4) Tekin Bingöl (Ankara)
5) Ali Arslan (Muğla)
6) Gürol Ergin (Muğla)
7) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
8) Çetin Soysal (İstanbul)
9) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
10) Ergün Aydoğan (Balıkesir)
11) Nesrin Baytok (Ankara)
12) Abdurrezzak Erten (İzmir)
13) Hüsnü Çöllü (Antalya)
14) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
15) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
16) Ali Oksal (Mersin)
17) Ahmet Küçük (Çanakkale)
18) Vahap Seçer (Mersin)
19) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
20) Gökhan Durgun (Hatay)
21) Hulusi Güvel (Adana)
22) Tansel Barış (Kırklareli)
23) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
24) Ahmet Ersin (İzmir)
25) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
26) Şevket Köse (Adıyaman)
Gerekçe:
Yirmi birinci asrın en önemli sorunlarından birisi,
küresel ısınma ve insanların yaşanabilir uygun ortamlarda,
temiz bir çevrede barınabilmeleridir. Devletlerin asli görevi,
vatandaşlarının yaşadığı çevreyi, temiz,
sağlıklı ve ekonomik faaliyetlerini rahatça yapabilecekleri
şartlara getirmektir.
Toplumsal yaşam ve gelişen teknoloji, insanların
çevreye verdiği zarar ve tahribatı had safhaya
çıkarmaktadır. Yoğun nüfus artışı, doğal
olarak ortaya çıkan "sıvı ve katı
atıkların" sağlıklı bir biçimde
"dönüştürülüp" yeniden ekonomiye katkı
sağlamasını zorunlu kılmaktadır. Geçen yıl
yaşadığımız "2007" yazındaki
kuraklık, kullanılabilir tatlı su kaynaklarının
önemini tekrar ortaya çıkarmıştır. Birçok büyük şehrimiz
yaz aylarını kuraklıktan dolayı susuz geçirmiş,
barajları kuruma noktasına gelmiştir. Bütün dünyada tatlı
su kaynakları hızla azalırken, bu yüz yılda, petrolden çok
"su savaşlarının" çıkacağına
ilişkin birçok strateji, bahis konusudur.
Esas olarak katı atıkların dönüşümü ve
depolanması, insan sağlığı ve çevreye
duyarlılığı yansıtıyorsa, çağdaş hiçbir
insanın, karşı çıkabileceği bir mesele olamaz.
Yalnız yapılacak "işle ilgili seçilen mevkii", ne
doğayı, ne de çevresindeki insanların, huzur, mutluluk ve
sağlığını tehlikeye düşürmemesi, temel olmak
kaydıyla.
Pazarcık ilçesi, Denizli köyü, Bölükçam Tepesi, Tomsuklu
mevkiinde, K. Maraş Belediyesi tarafından, katı atık
düzenli depolama sahası olarak düşünülen alanın seçimi, ne
bölgede yaşayan insanların tepkileri, ne de doğaya ilişkin
kaygıları içeren bilirkişi raporları hiçe sayılarak
gizli veya açık bir inatlaşmayla, bir oldubittiye getirilerek
yapılmak istenmektedir.
Pazarcık ve Narlı belediye başkanlıkları,
Halkaçayır, Maksutuşağı, Denizli,
Alibeyuşağı, Çınarlı, Abbaslar, Sivricehöyük,
Emiruşağı, Yeniyurt, Eski narlı köyleri muhtarlıklarının
yerel mahkemede açmış oldukları davalar bilirkişi
raporları hiçe sayılarak reddedilmiş, bölgede yaşayan
50.000 insan yaşam şartlarının bozulmasından
dolayı göçe zorlanacaktır. K.Maraş Belediye
Başkanlığı tarafından ilgili kurum ve çevre
halkından kaçırılır gibi oluşturulan ÇED (Çevresel
Etki Değerlendirmesi) Raporunun, gerçeği
yansıtmadığına ilişkin Pazarcık ve Narh
belediyeleri ve çevre köylerin muhtarlıklarının başvurusu
üzerine alınan
Bilirkişi raporlarına göre katı atık tesisinin
kurulmasıyla:
a: Yer altı suları zehirlenecektir: Yukarıda
adı geçen köyler, içme suyu ve kullanma sularını bu bölgeden
çıkan sulardan karşılamaktadır. 31 Aralık 2004 tarih
ve 25687 sayılı resmi gazetede yayınlanan Su Kirliliği
Kontrol Yönetmeliği 17. maddesinde" İçme ve kullanma suyu
rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 100m.
Genişlikteki şerit, mutlak koruma alanıdır."
denmektedir ve bu alanda yapılaşmaya izin verilmemektedir. Aynı
yönetmeliğin 18. maddesi " kısa mesafeli koruma alanı, içme
ve kullanma suyu rezervuarlarının mutlak koruma alanı
sınırından itibaren
"Madde 24- Evsel ve evsel nitelikli endüstriyel katı
atıkları ve arıtma çamurlarını düzenli olarak
depolamak amacıyla inşa edilecek olan tesisler, Bakanlık veya
ilgili belediyeler tarafından içme suyu temin edilen ve edilecek olan
yüzeysel su kaynaklarının korunması ile ilgili olarak
çıkarılan yönetmeliklerde, çöp dökülmeyeceği ve depolanmayacağı
belirtilen koruma alanlarında kurulamaz", denilmektedir.
b- Katı atık tesisi kurulmak istenilen bölge fay
hattı üzerindedir: DAF (Doğu Anadolu Fayı) hattı
c- Katı atık tesisi kurulmak istenilen bölge maden
sahasıdır: Katı atık depolama alanında Krom madeni
bulunmakta olup Nil-Ay inşaat Tic, Tur. Tar. San A.Ş tarafından
13.07.2007 tarihinde 200707025 ruhsat numarasıyla TC Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel
Müdürlüğünden 4.grup Arama ruhsatı alınmıştır.
d- Bölge Askeri atış alanıdır: Bu bölgede her
ay düzenli atış talimi yapılamakta olup en az beş gün
hiçbir vatandaş veya evcil hayvan girişine izin verilmemektedir.
e- Bölgede, Çınarlı Barajı projesi vardır.
f- Bölge, orman alanıdır.
Bütün sayılan gerekçelere rağmen, katı atık
tesisi bölgeye kurulmak istenmektedir.
3.- Mersin Milletvekili Vahap
Seçer ve 28 milletvekilinin, tahıl üretimi ve tüketiminde planlamadan
kaynaklanan sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/155)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Dünyada enerji talebine bağlı olarak artan petrol
fiyatları ile birlikte tahıl ürünleri bio yakıt üretiminde daha
fazla kullanılmaya başlanmıştır. Nüfus
artışı ile birlikte artan tüketim ve tüketim
çeşitliğine bağlı olarak ekim alanlarının
daralması ve küresel ısınmanın da neden olduğu
kuraklıkla birlikte dünyada ve ülkemizde buğday üretiminde ciddi
kayıplar oluşmuş, stoklar tükenme noktasına gelmiştir.
Bu nedenle, tahıl ürünlerinin üretim ve tüketim
planlamasında karşılaşılan sorunların tespit
edilerek, çözüm yollarının bulunması amacıyla,
Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104
ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması
açılmasını arz ederiz.
1) Vahap Seçer (Mersin)
2) Ahmet Küçük (Çanakkale)
3) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
4) Ferit Mevlüt Aslanoğlu (Malatya)
5) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
6) Suat Binici (Samsun)
7) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
8) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
9) Eşref Karaibrahim (Giresun)
10) Bayram Ali Meral (İstanbul)
11) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
12) Necla Arat (İstanbul)
13)Abdülaziz Yazar (Hatay)
14) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
15) Fevzi Topuz (Muğla)
16) Sacid Yıldız (İstanbul)
17) Hüsnü Çöllü (Antalya)
18) Hulusi Güvel (Adana)
19) Esfender Korkmaz (İstanbul)
20) Tansel Barış (Kırklareli)
21) Fatma Nur Serter (İstanbul)
22) Muharrem İnce (Yalova)
23) Turgut Dibek (Kırklareli)
24) Ali Koçal (Zonguldak)
25) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
26) Yaşar Tüzün (Bilecik)
27 Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
28) Ahmet Ersin (İzmir)
29) Şevket Köse (Adıyaman)
Gerekçe:
Son yıllarda tahıl ürünlerinin bio yakıt
enerjisinde kullanılması, dünyada tahıl piyasalarını
önemli ölçüde etkilemektedir. Ekim alanlarındaki daralma ve küresel
ısınmanın etkisiyle yaşanan kuraklık, tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de ciddi üretim kayıplarına neden
olmuştur.
2007 hasat dönemi sezonundan 2008 ocak ayı sonuna kadar,
tahmin edilen düzeyde yükselen buğday fiyatları, son 20 gün
içerisinde baş döndürücü şekilde artış göstermiştir.
Bu da iç piyasada un ve ekmek fiyatlarını doğrudan olumsuz yönde
etkilemiştir.
Dünyadaki belirli buğday üreticisi ülkeler kendi tedbirlerini
alıp planlarını yaptığı bu durum
karşısında Türkiye'de tahıl piyasalarını
düzenlemek ve alım yoluyla desteklemekle görevli Toprak Mahsulleri Ofisi
önlem almayarak, gerekli planlamaları yapmamış, yükselen
buğday fiyatları karşısında, üreticimiz, sanayicimiz
ve halkımız zor durumda bırakılmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda 6 milyon tona varan alımlar
gerçekleştiren Toprak Mahsulleri Ofisi 2007 yılı tahıl
alım sezonunda 42,5 kuruş gibi düşük bir fiyatla tarihinin en
düşük alım miktarı olan 102 bin ton buğday
almıştır. Bu nedenle TMO kritik stok miktarını bile
temin edememiş ve piyasaları düzenleyici rolünü yitirmiştir.
Toprak Mahsulleri Ofisinin bu hatalı politikalarında, ehil olmayan
kadrolarca yönetilmesinin ve siyasi kadrolaşmanın büyük etkisi
olmuştur.
Piyasaların 2-3 milyon ton buğday açığı
olacağına yönelik tespit ve uyarıları dikkate
alınmadığından dolayı hasat döneminde 42,5 Ykr/Kg olan
buğday fiyatı % 100 artarak 80 Ykr seviyelerine
ulaşmıştır. Yine hasat dönemi sonunda dış
piyasalarda buğdayın ton fiyatı 250 dolar iken, bugün 550 dolara
çıkmıştır.Bu gelişmeler de un fiyatlarına
dolayısıyla da ekmek fiyatlarını yükseltmiştir.
Tüm bu öngörü ve yanlış planlamalara ek olarak,
önümüzdeki hasat dönemi için de, üretim ve verimlilik artışına
yönelik gerekli tedbirler alınmadığı gibi, başta
akaryakıt ve gübre olmak üzere girdi fiyatlarının artması
karşısında tedbir alınmamış ve hiçbir destekleme
yapılmamıştır.
Girdi fiyatlarının aşırı
artışı buğday üreticisinin yeteri kadar ekim
yapamamasına, bir çok arazının boş kalmasına, ekimi
yapılabilen arazilerde de yeterince gübre kullanılamamasına
neden olmuştur. Bu gelişmeler gelecek hasat döneminde de ciddi üretim
kayıplarının yaşanacağını göstermektedir.
Bu doğrultuda,
Tahıl ürünlerinin üretim ve tüketim planlamasında
karşılaşılan sorunların tespit edilerek, çözüm
yollarının bulunması amacıyla bir Meclis
Araştırmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler,
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, Maliye Bakanı Sayın Kemal
Unakıtan, gündemin Sözlü Sorular kısmında yer alan sorulardan
1, 9, 10, 11, 20, 21, 28, 39, 46, 50, 52, 57, 58, 61, 63, 73, 122, 129, 136,
152, 167 ve 179uncu sıralardaki soruları birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup
oylarınıza sunacağım:
V.- ÖNERİLER
A) DANIŞMA KURULU
ÖNERİLERİ
1.- Genel Kurulun
çalışma saatleri ile gündemdeki sıralamanın yeniden
düzenlenmesine ve 19/3/2008 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü
soruların görüşülmemesine; (8/4) esas no.lu genel görüşme
önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 20/03/2008 Perşembe günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin Danışma Kurulu
önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No.: 28 18.3.2008
Genel Kurulun; 19.3.2008 Çarşamba ve 20.3.2008 Perşembe
günkü Birleşimlerinde 14:00-20:00 saatleri arasında
çalışmalarını sürdürmesi, Genel Kurulun 19.3.2008
Çarşamba günkü Birleşimindeki sözlü soruların
görüşülmemesi, Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmının 55
inci sırasında yer alan 118 sıra sayılı kanun
tekliflerinin bu kısmın
2 nci sırasına alınması ve diğer kanun
tasarı ve tekliflerinin sırasının buna göre teselsül
ettirilmesi ve Gündemin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmının 115 inci
sırasında yer alan 8/4 esas nolu Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Grup Başkanvekilleri Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay,
İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak
Operasyonu konusunda Anayasanın
98 inci, İçtüzüğün 102 ve 103 üncü maddeleri uyarınca bir
genel görüşme açılmasına ilişkin önergesinin
öngörüşmelerinin Genel Kurulun 20.03.2008 Perşembe günkü
Birleşiminde yapılmasının Genel Kurulun onayına
sunulması Danışma Kurulunca önerilmiştir.
|
|
|
|
Köksal Toptan |
|
|
|
|
Türkiye Büyük
Millet Meclisi |
|
|
|
|
Başkanı |
|
|
Mustafa
Elitaş |
|
Kemal
Kılıçdaroğlu |
|
|
Adalet ve
Kalkınma Partisi |
|
Cumhuriyet Halk
Partisi |
|
|
Grubu
Başkanvekili |
|
Grubu
Başkanvekili |
|
|
Oktay Vural |
|
Fatma Kurtulan |
|
|
Milliyetçi
Hareket Partisi |
|
Demokratik
Toplum Partisi |
|
|
Grubu
Başkanvekili |
|
Grubu
Başkanvekili |
KAMER GENÇ (Tunceli) Söz istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Genç, lehte mi aleyhte mi?
KAMER GENÇ (Tunceli) Aleyhte
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Genç.
Süreniz on dakikadır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Ben de bugün Çanakkale Zaferinin yıl dönümü olması
dolayısıyla, Çanakkale Zaferinde hayatlarını bu ülke için
feda eden o büyük şehitlerimizin anıları
karşısında saygıyla eğiliyorum, kendilerine
şükranlarımı sunuyorum.
Görüyorsunuz ki insanlar, bu ülkenin
bağımsızlığını korumak için
canlarını veriyorlar, feda ediyorlar. Biz politikacılar ise bu
memleketi düzeltmek için çok ciddi bir çaba göstermiyoruz. Geçmişte bu
ülke için kendini şehadet mevkiine götüren ve canlarını feda
eden bu insanların aziz hatıraları gereği, memleketin
yönetimini elinde bulunduran insanların da o aziz hatıralara uygun
bir davranış içinde olmasını ilgililere öneririm.
Sayın milletvekilleri, ben geçen cuma günü Almanyaya gittim.
Orada Alevi kültür merkezlerinin düzenlediği üç tane panele
katıldım. Orada bazı arkadaşlarımızın
talepleri vardı. Mesela, işte, Türk vatandaşlığından
çıkan bu işçi vatandaşlarımıza, 5203le -Ben tabii
takip etmedim ama kanun numarası yanlış olabilir- bir belge
veriliyormuş kendilerine. Bu belgeyi tapuda
kullanamıyorlarmış, resmî dairelerde kullanamıyorlarmış;
ilgililerin dikkatine sunuyorum.
Tabii Alevi derneklerinin en önemli isteklerinin
başında, cemevlerine bir yasal statü kazandırılması...
Biliyorsunuz, tekke ve zaviyeler kanunla Türkiyede
kapatıldığından, insanlar, ibadetlerini, ondan önce
işte tekkelerde, zaviyelerde ve belli yerlerde yapıyorlardı; ama
bunlar kapatılınca
Alevi vatandaşların bugün ibadetlerini
yapmak üzere kurdukları cemevlerinin ismi kültür evleridir. Ancak
bunların yasal bir statüye kavuşması hâlinde, burası cemevi
sıfatını alır ve burada ibadet eden
insanlarımızın statüleri mevcut kanunlara aykırı
olmaz. Bunun bir an önce düzeltilmesini istiyorlar. Ben de bu konuda bir kanun
teklifi verdim, Köy Kanununda düzeltme yapılması ve İmar
Kanununda düzeltme yapılması
Tabii, yurt dışında
çalışan işçilerimizin, özellikle bu yeşil sermaye
adı altında kendisinden alınan ve üzerine yatılan paralar
dolayısıyla çok ciddi şikâyetleri var. Tabii, bu paraları
getirip de Türkiyede birtakım siyasi iktidarlarla birlikte harcayan ve
siyasi iktidarlara yakınlığıyla bilinen kişiler
tarafından korunduğu konusunda çok ciddi tereddütleri var.
İnşallah, bu arkadaşlarımızın da bu
sıkıntılarını giderebilecek düzenlemeler
yapılabilir.
Değerli milletvekilleri, tabii, Türkiye Cumhuriyeti devleti
bir hukuk devletidir; hukuk devletinde
Türkiye Cumhuriyeti devleti kurumlar ve
kurallar ülkesidir. Geçen hafta, tabii, ben yurt dışına
gittikten sonra Yargıtay Başsavcısı bir partiyle ilgili
kapatma davasını açmıştı. Ben, daha önce bu kürsüde
dedim: Sayın Başsavcı, siz eğer zamanında görevinizi
yapmazsanız -laik Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir tehlike
altında- zaman geçirirseniz, artık o zaman geçtikten sonra
yapacağınız bir başvurunun Türkiye için bir faydası
yok. Sayın Başsavcı da uzun yıllar belgelerini toplamış
Anayasamızın 69uncu maddesinde Başsavcının siyasi partiler
hakkında dava açma hakkı vardır. Ben, bu davayı
açtığı için Sayın Başsavcıyı tebrik
ediyorum.
Arkadaşlar, insanların, arkasında suç ithamı
olmayan insanların mahkemelerden korkmaması lazım, davalardan
korkmaması lazım. Sayın Başsavcı dava açmış,
birtakım iddianame hazırlamıştır. Bu iddianame gidecek
Anayasa Mahkemesinde incelenecek. Türkiye Cumhuriyeti devleti, dediğim
gibi, bir kurumlar ve kurallar ülkesidir. Bu kuralları işletilmezse
sonunda Türkiyenin başına ne felaketler geleceğini
birtakım insanların tahmin etmesi mümkün değil.
BAŞKAN Sayın Genç
KAMER GENÇ (Devamla) Meclisin çalışmasıyla ilgili
söylüyorum.
Nitekim, Almanyada Hitler rejiminin gelmesinin temel nedeni de, o
zaman hâkimler ve savcıların korkarak birtakım önemli
aşamalarda dava açmamasından kaynaklanıyor. Ben, özellikle
Yargıtay Başsavcısına ilişkin olarak bazı besleme
basının yaptığı hücumları şiddetle
kınıyorum. Herkes burada görevini yapıyor. Görevini yapan
insanların takdir edilmesi lazım, görevini yapan insanların
alkışlanması lazım.
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) Senin kafanda sıkıntı
var. Sen kendi işine baksana.
KAMER GENÇ (Devamla) Bana çok güzel şeyler
yakışıyor. Bana yakışan şeyleri ben şey
ediyorum ama görevini yapan insanlara böyle saldırı olmaz ve
Türkiyede bir korku âlemi yaratmaya çalışıyorlar.
BAŞKAN Sayın Genç, söz aldığınız
konuda konuşursanız lütfen
KAMER GENÇ (Devamla) Değerli milletvekilleri, burası
bir hukuk devletidir, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Burada suç işleme
imtiyazı kimsede yok. Herkes kanunlara, Anayasaya saygı duymak
zorundadır.
MEVLÜT AKGÜN (Karaman) Her konuşma suç mu?
KAMER GENÇ (Devamla) Kanunlara ve Anayasaya karşı
saygı duymayan insanların elbette ki yargılanması en
doğal haktır.
BAŞKAN Sayın Genç, Danışma Kurulu önerisi
üzerine söz aldınız, lütfen
KAMER GENÇ Pardon efendim?
BAŞKAN Danışma Kurulu önerisi üzerine lütfen!
KAMER GENÇ (Devamla) Danışma Kuruluyla ilgili
konuşuyorum Sayın Başkanım. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Lütfen
KAMER GENÇ (Devamla) Danışma Kurulunda, işte,
soru müessesesi var. Bu soru müessesesi, maalesef, burada, Mecliste soru müessesesinin
sorulmaması yönünde siyasi iktidar öyle hileli bir taktiğe gidiyor
ki
Arkadaşlar, İç Tüzükün 98inci maddesine göre soru burada
okunacak, ilgili bakan çıkıp cevap verecek, arkasından, buna
karşı milletvekilinin de konuşma hakkı var, sonra bakan uygun
görürse buna bir cevap vermesi lazım. Şimdi, böyle
yapılmıyor. Ne yapıyor? Siyasi iktidar bir hile bulmuş:
Tutuyor, yirmi tane soruyu, otuz tane soruyu peş peşe okutuyor ve o
sorulara kendisine göre bir yorum getiriyor, orada, soruda sorulan şeylere
de cevap vermiyor, kendi siyasi düşüncelerinin, kendi siyasi
propagandasını yapıyor. Tabii, bu propagandayı yapmak için
de hakikaten insanların çok, biraz cesaret sahibi olması lazım.
Şimdi, soru sorduğumuz konularda bize söz hakkı
çıkmıyor, birçok suistimaller örtbas ediliyor.
Şimdi, Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisine, bunu
defalarca bu kürsüden söyledim. Bu 98inci maddedeki usule göre soruları
cevaplandırsınlar. Aksi takdirde, bakan çıkıyor burada
yirmi beş dakika, otuz dakika, hatta kırk beş dakika konuşuyor,
biz soru sahibi olarak bir şey söyleyemiyoruz.
Şimdi, bugün burada bir veya iki tane sorumu
cevaplandıracak. Burada çok ciddi deliller var elimde. Yani bu iktidar
zamanında çok ciddi suistimaller yaptığı konusunda
birtakım deliller var elimizde. Peki, nasıl, ben bunları burada
çıkıp savunmayayım da
Nasıl milletin gözünden
kaçırıyorsunuz?
Onun için, sayın milletvekilleri, Sayın
Başkanım; isterseniz, lütfen, bu 98inci maddeyi uygulayın. Soru
önce okunsun, arkasından bakan çıksın cevap versin, ondan sonra,
milletvekili de buna söyleyeceğini söylesin ve ondan sonra da ilgili
bakan, cevabı varsa versin. Aksi takdirde, siz bakana cevap
Buradan otuz
tane soruyu, kırk tane soruyu peş peşe okutup da ondan sonra
burada bakan çıkıp da hikâye anlatmasın. Zaten
anlattıkları, hikâyeden daha ileri geçmiyor. (AK Parti
sıralarından gürültüler)
MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) Sen ne anlarsın!
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Senin gibi masal
anlatmıyoruz.
KAMER GENÇ (Devamla) Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın,
halkın içine gelin girelim. Halk, bakın neler diyor
Halkın
içine gelin gidelim. Hanginizin gücü varsa, buyurun, halkın içine gidip
gezelim.
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Gezelim.
KAMER GENÇ (Devamla) Burada konuşmak kolay. 340
milletvekiliyle geldiniz Meclise, bu Meclise ciddi bir yasama düzenlemesini
getirmediniz.
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Senin
masallarını dinliyoruz.
KAMER GENÇ (Devamla) Getirdiğiniz kanunların kime
yaradığı belli. Hepsini burada saymama gerek yok. Ama Türkiye
çok ciddi sıkıntılar içinde. Türkiyede, çok ciddi rejim
sıkıntısı içinde insanlar yaşıyor. İnsanlar
bir korku içinde. Efendim, çıkıp da sorumluluk
(AK Parti
sıralarından gürültüler)
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) Senin kafanda sıkıntı
var.
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, siz şimdi beş senedir
veya altı senedir iktidarsınız, burada, bir gensoru gelip de
kabul edildi mi, bir Meclis soruşturması kabul edildi mi? Çünkü kabul
edilmiyor.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Öyle bir zorunluluk mu
var, mecburiyet mi var?
KAMER GENÇ (Devamla) Türkiyede suistimallerin âlâsı sizde
var ama kardeşim, Meclis çoğunluğunun yarattığı
bu güçle siz bunları örtbas ediyorsunuz. Bir de üstelik de
çıkıyorsunuz: Efendim, bizim hakkımızda açılan dava
bizim oylarımızı artıracak. Ya, bu millete hakaret
ediyorsunuz. Yani bu millet, bile bile suistimal yapan, suç işleyen
insanlara oy verir mi? Ha, geçmişte bir mağdurları
oynadınız. Yani suç işleyen insanları mağdur ilan edip
de onun karşısına çıkıp Efendim, ben oyumu artırırım.
diyen kişi, bu millete hakaret eden kişidir.
Efendim, birisi çıkıyor diyor ki: Efendim, böyle bir
iddianamede benim ismimin yer alması bana şeref
kazandırır.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Gündeme gel!
KAMER GENÇ (Devamla) İddianame ne? Laik Türkiye Cumhuriyeti
devletinin kurumlarını yerinden kaldırma. Ee? (AK Parti
sıralarından gürültüler)
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Sen iddianameyi
okumamışsın.
KAMER GENÇ (Devamla) Demek istiyor ki: Ben bu eylemleri zaten
işliyorum. Siz bunları söylemekle ben bundan şeref duyuyorum.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Atıyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) - Böyle bir parlamenterlik sistemi, böyle bir
düşünce olmaz. Anayasa Mahkemesi ve cumhuriyetin başsavcısı
bu ülkenin en saygıdeğer kurumlarıdır. Bu kurumlara saygı
göstermek lazım. (AK Parti sıralarından gürültüler)
ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) Sen Başbakana saygı
göstermiyorsun! Ülkenin Başbakanına saygı göstermiyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) Eğer korkunuz yoksa, alnınız
açıksa, çıkarsınız, yargılanır gelirsiniz.
Bu memlekette kimsenin suç işleme hakkı yok beyler. Bu
memlekette Cumhurbaşkanı da suç işlerse bu vatandaş
yakasına yapışacak, Başbakan da yapacak, iktidar partisi de
yapacak
(AK Parti sıralarından gürültüler)
MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) Yargıtay Başkanı
suç işlerse ne olacak?
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, 340 milletvekilim var
340
milletvekilin varsa, buyurun, çık mahkemenin karşısında
yargılan. Yani siz
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Sayın Başkan, bu ne
konuşuyor?
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, böyle, etrafa korku
dağıtmakla, bir de ayrıca birtakım satılmış,
besleme basının, o satılmış kalemlerin arkasına
sığınmakla Türkiyede halkın gözünü
ABDÜLHADİ KAHYA (Hatay) Senin esas emelin bu Meclisin
kapatılması. Seni millet biliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Halikarnası
anlat!
BAŞKAN Sayın Genç, lütfen, önerge üzerinde
konuşuyordunuz. Lütfen
Sözünüzü
KAMER GENÇ (Devamla) Sayın Başkan, önerge
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Halikarnastan
bahsetsene.
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Ne konuşturuyorsun
Başkan?
BAŞKAN Saygılarınızı sununuz Meclise.
Lütfen buyurunuz.
KAMER GENÇ (Devamla) Sayın Başkan
BAŞKAN Danışma Kurulu önerisi üzerine
Buyurunuz.
KAMER GENÇ (Devamla) Şimdi Sayın Başkanım,
Danışma Kurulu şudur: Meclisin çalışma usullerini
belirliyor. Tabii ki, bunların hepsi Meclisin çalışma usulüne
giriyor. Bu memlekette hırsızlıklar varsa bu kürsüye getirmemiz
lazım. Bu memleketin rejimini tehlikeye atan kişiler varsa bu
Danışma Kurulunda diyoruz ki öncelikle bunlara yer verelim diyorum.
(AK Parti sıralarından gürültüler)
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) Kararlara uy.
KAMER GENÇ (Devamla) Onun için, yani bu birtakım besleme
köşe yazarlarının o besleme kalemleriyle size yapılan
övgüler size hayır getirmez, size şer getirir. Bu sizin sonunuz olur.
LÜTFİ ÇIRAKOĞLU (Rize) Sizin karanlık
kafanız tehlike.
KAMER GENÇ (Devamla) Ben, Türkiye Cumhuriyeti
Başsavcısını tekrar tebrik ediyorum.
ABDÜLHADİ KAHYA (Hatay) Sana yakışanı
yapıyorsun.
KAMER GENÇ (Devamla) Bu yiğit savcılar oldukça, en
azından bu memlekette keyfîlik yapan insanların içine böyle bir
korkular düşer. Neyse, mahkemeyle ilgili bir şey söylemiyorum. Ama
herkes bu memlekette suç işleyemez efendim, suç işlerse bunun
sonucuna katlanılır.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Danışma Kurulu önerisini
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, lehte
konuşmak istiyorum öneri hakkında.
BAŞKAN Sayın Elitaş, buyurunuz efendim. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika, önerinin lehinde
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çanakkale şehitlerinin şehitler günü olarak
kutladığımız bu 18 Mart günü Çanakkalede ülkemizin bekası
için, Türk milletinin bekası için can veren şehitlerimizi,
atalarımızı, dedelerimizi saygıyla, hürmetle, rahmetle yad
ediyorum. Onlar bu vatanın her bir karış toprağı, her
bir çakıl taşı için kanlarını feda ettiler. Biz
onların evlatları olarak, torunları olarak onlarla gurur
duyuyoruz. Şehitlerimizi tekrar anarak sözlerime başlamak istiyorum.
İç Tüzükümüzün 19uncu maddesi gereğince, Parlamentoda
grubu bulunan siyasi partiler Danışma Kurulu istedikleri takdirde,
siyasi partilerin grup başkan vekilleri, grup başkanları veya
onların temsilcileri vasıtasıyla Danışma Kurulu
haftalık çalışma programlarını yapmak üzere
yetkilendirilmiştir, görevlendirilmiştir.
Bu konuda dört siyasi partinin grup başkan vekili
yaptıkları istişare çerçevesinde bugün, yarın ve perşembe
günü kaça kadar çalışacakları ve gündemde hangi maddelerin,
hangi konuların görüşüleceğiyle ilgili mutabakata
varmışlar. Bu mutabakat çerçevesinde de bugün, biraz önce
Divanın okuduğu gündemi inşallah görüşeceğiz.
Biraz sonra, Maliye Bakanına sorulmuş sorularla ilgili,
sayın milletvekillerinin sözlü olarak cevap verilmesini istedikleri
sorularla ilgili Sayın Bakan bilgiler verecek.
Yarın, toprak koruma ile ilgili, bir milletvekilimizin
verdiği üç maddelik kanun teklifi; arkasından, hakikaten çok önemli
olduğunu düşündüğümüz, bizim İzmir Milletvekilimiz
Sayın Mehmet Tekelioğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili Sayın Oktay Vural ve arkadaşlarının ve
tüm İzmirli hemşehrilerimizin, tüm İzmirde yaşayan
kardeşlerimizin çok önemli diye vurguladıkları, bizim de çok
önemli olduğunu düşündüğümüz, Cumhuriyet Halk Partili İzmir
Belediye Başkanı, Milliyetçi Hareket Partili İzmir
milletvekilleri, AK Partili milletvekilleriyle birlikte inşallah yarın
gündeme alacağımız EXPO 2015 ile ilgili beş maddelik kanun
teklifini de görüşeceğiz. Ümit ediyorum yarın bunları
çıkaracağız.
Arkasından, Kuzey Iraka yapılan kara operasyonu ile
ilgili basında, kamuoyunda, gündemde yoğun bir şekilde
tartışılan, muhalefet partilerinin bu konu ile ilgili fikir
alışverişlerini, bilgi alışverişlerini sunmak
için yaptıkları eleştirileri gündeme getirmek üzere Cumhuriyet
Halk Partisi grup başkan vekillerinin verdiği bir genel görüşme
önergesini perşembe günü konuşmak üzere aldığımız
kararlar bunlar.
Şimdi, Danışma Kurulunun yaptığı
önerileri fırsat bilip burada olur olmaz şeyleri gündeme getirmek, bu
Parlamentonun saygınlığına gölge düşürecek
hareketlerde bulunmak hiçbir milletvekiline yakışan bir hareket
değildir diye düşünüyorum. Buraya gelirsiniz, çıkarsınız,
konuşursunuz. Ama, eğer siz bu İç Tüzükü zamanında en iyi
şekilde uyguluyorum ve en iyi biliyorum diye iddia ettiğiniz
takdirde, buraya çıkıp İç Tüzükü en iyi şekilde uygulamak
ve buradaki milletvekillerine de örnek olmak mecburiyeti sizdedir. Aksi hâlde,
oturduğunuz yerde siz buradaki Başkana, Başkanlık
Divanına ve milletvekillerine Şu şekilde yönetin. diye laf
atmak hiçbir milletvekiline erdem kazandırmaz ve bilgiçlik noktasında
da belli bir seviye kazandırmaz.
Değerli arkadaşlar, cuma günü saat 16.30 veya 16.35
itibarıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Anayasanın 69uncu maddesinin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak
AK Parti hakkında kapatma davası açmış. Anayasanın
69uncu maddesindeki hüküm açık ve net belli. Ama olaydaki ince nokta
şu: Saat 16.35i bekliyor Sayın Başsavcı. Niye? Piyasalarda
çok önemli dalgalanmalar olabilir, piyasalar bundan zarar görmesin;
Türkiyedeki yaşayan vatandaşlar, işçisi, köylüsü, memuru,
emekçisi zarar görmesin diye piyasaların kapandığı tarihi
bekliyor. Ama, 22 Temmuz tarihinde beş yıllık
yaptığı icraatlarla ilgili vatandaş tarafından
sandıkta ibralaşmış bir siyasi partinin, yüzde 47 oy
almış siyasi partinin kapatılmasıyla ilgili sadece gazete
haberlerinden, sadece dedikoduyla alakalı olarak ortaya
çıktığı, çıkardığı iddianameyle ilgili
yaptığı başvurunun neticesini, dün, piyasaların önemli
bir şekilde dalgalanarak, kimi medyada yazdığı gibi, 20
milyar dolar ila 35 milyar dolar Türk milletinin cebinden çıkan
paranın ortaya çıktığını ortaya koyuyorlar.
Bakınız, 2001 yılında Şubat 19 tarihinde
bir Anayasa kitapçığının atılmasıyla birlikte 21
Şubat tarihinde Türkiye çok önemli bir kaosla karşı
karşıya kaldı. O dönemde iktidarla Cumhurbaşkanı
arasındaki olumsuzluk ve iktidarın kendi arasındaki problemler
neticesinde, hep beraber biz, servetlerimizi döviz cinsinden yarıya
kaybettik. Ama şu anda güçlü bir iktidarın olması, sivil toplum
örgütlerinin, bütün sivil toplum örgütlerinin -iki tane siyasi parti hariç
olmak üzere- ve Parlamentoda bulunan siyasi partilerin tam olarak, AK Partiye
yapılan haksız bir iddianame konusundaki verdikleri destekler,
piyasada pazartesi günü çok önemli bir şekilde zıplama beklenen, yani
2001 19 Şubat, 21 Şubat tarihinde görülen ekonomik krizin benzeri bir
krizle karşı karşıya kalınmasını
düşünen piyasalar, TÜSİADı, MÜSİADı ve
sendikaları, bütün sivil toplum örgütleri -siyasi partiler de dâhil olmak
üzere- verdikleri destek neticesinde, hamdolsun, beklenilen olumsuzluklar
ortaya çıkmadı ve bugün tekrar durulma noktasına doğru
geldi.
BAŞKAN Sayın Elitaş, lütfen
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkanım.
Bakınız, Sayın Başsavcının
iddianamede yasaklanması gereken 71 kişiden birisi de benim.
İddianamede ben ne yapmışım, suçum nedir diye
bakıyorum
KAMER GENÇ (Tunceli) Bunu mahkemede savunursun.
BAŞKAN Sayın Elitaş, lütfen
Danışma
Kurulunun önerisi üzerine söz istediniz.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Kamer Genç
konuşurken böyle demiyordun Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın Başkan,
bakın, biraz önce konuşan konuşmacıya on bir dakika süre
verdiniz, bunun sadece on beş saniyesi Danışma Kurulu önerisiyle
ilgiliydi. Burada bizi suçluyor, grubumu suçluyor ve beni suçluyor.
BAŞKAN Sayın Elitaş, bu
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Şimdi,
bakınız, ben bu iddianamedeki suçum nedir diye
baktığım zaman, YÖK Kanununun ek 17nci maddesiyle ilgili bir
kanun teklifine imza atmışım. Yedi grup başkan vekiliyle
beraber imza atmışım. AK Parti Grup Başkan Vekilleri,
beşimiz birlikte, Milliyetçi Hareket Partisinin iki değerli Grup
Başkan Vekiliyle birlikte, biz, YÖK Kanununun ek 17nci maddesine göre
BAŞKAN Sayın Elitaş, Danışma Kurulunun
önerisi üzerine konuşun. Ben Kamer Gençi de uyardım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın Başkan,
istirham ediyorum. Bakın
BAŞKAN Kınadığınız işlemleri
lütfen kürsüden yapmayınız. Buyurun sözünüzü
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın Başkan, daha
önceki konuşmacıyı uyararak bu işi
yapmalıydınız ama
BAŞKAN Ben uyardım efendim. Kınanan
işlemleri yapmayınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
on bir dakika süre veriyorsunuz,
on saniyesi sadece Danışma Kurulu önerisiyle gidiyor.
BAŞKAN Kınadığınız işlemleri
yapmayınız.
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) İstediği gibi
konuştu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Değerli arkadaşlar,
bu, muhakkak ki yargıda görüşülecek ama Türkiyenin huzurunu,
Türkiyenin kazandığı istikrarı hiç kimsenin tek
başına 22 Temmuz tarihinden bu tarafa milletiyle
ibralaşmış bir partiyi kapatarak Türkiyeyi kaosa sürüklemek ve
bazı hırsları uğruna bazı siyasi düşüncelerinin
kendisiyle uyuşmayan düşünceleri doğrultusunda bu partiyle
ilgili yaptığı söylemler 70 milyon Türk vatandaşına
zarar verecektir diye düşünüyorum. Herkes bunu aklıselim bir
şekilde düşünmeli. Nasıl ki cuma günü saat 16.30da
piyasaların kapandığındaki gösterdiği hassasiyet neyse
bundan sonraki süreçte de aynı hassasiyeti gösterip Türkiye ekonomik bir
kaos içerisine sürüklenmemeli.
Siyaset, erdemli insanların işidir. Bakınız,
bundan on beş-yirmi gün önce gazetelerde bir haber yayımlandı.
Bu haberde, İngilterede bir bakan başkasının bahçesinde
çiçek suladığı için tespit edilmiş, istifa ediyor.
Birilerinin bahçesinde çiçek sulayan insanların aynı erdemi
göstermelerini istiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
Danışma Kurulunun önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir
doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
Buyurunuz.
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) ÖNERGELER
1.- İstanbul Milletvekili
Atila Kayanın, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanuna Ek
Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifinin (2/121) İç Tüzükün 37nci
maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi
(4/35)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
21 Mart gününün Nevruz Bayramı olarak Resmi Bayram
şeklinde kutlanmasını temin etmek için 17.03.1981 tarih ve 2429
Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanuna ek
madde eklenmesine dair vermiş olduğumuz Kanun Teklifimizin üzerinden
45 gün geçmesine rağmen Komisyonda görüşülmemiştir.
Bu Kanun teklifimizin İçtüzük 37 inci maddeye göre
doğrudan TBMM Genel Kurul gündemine alınması hususunda
gereğini arz ederim.
Saygılarımla
Atila
Kaya
İstanbul
BAŞKAN Önerge üzerinde, önerge sahibi İstanbul
Milletvekili Atila Kaya.
Buyurunuz Sayın Kaya. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
ATİLA KAYA (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 21 Mart
Nevruz Bayramının resmî tatil olarak kabul edilmesi hususunda
vermiş olduğum bir kanun teklifinin doğrudan gündeme
alınmasıyla ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce Meclisi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizin gerekçesi
hakkında kısaca sizlere bilgi vermek istiyorum. Nevruz Bayramı
olarak kutladığımız bayram mart ayının 21ine
tekabül etmektedir. Mart ayının 21i gece ile gündüzün eşit
olduğu bir gündür ve aslında baktığımız zaman
güneş 21 Mart tarihinden önce güney yarım küreye daha fazla
ısı ve ışık vermekteyken 21 Mart tarihinden sonra ise
kuzey yarım küreye daha fazla ısı vermeye
başlamaktadır. İşte bu tabiat olayından dolayı
kuzey yarım kürede yaşayan çok çeşitli halklar, bu tabiatın
uyanışını, tabiatın yeniden dirilişi
anlamına da gelen bu günü kutlamak için kendi kültürleri çerçevesinde
çeşitli faaliyetler geliştirmişlerdir ve kendi kültürleri
içerisinde çeşitli açılımlar
gerçekleştirebilmişlerdir.
Değerli milletvekilleri, Türk milletine, bizim tarihimiz
açısından, nevruzun bizim tarihimizde milletimizin kültürümüzdeki
yerine baktığımız zaman karşımıza çıkan
tablo şudur: Bir kere, eski Türk takviminde, yani 12 hayvanlı eski
Türk takviminde nevruz yılbaşı olarak kabul edilmektedir. Aynı
zamanda bu birçok Türk kültürünü dile getiren şairlerimiz,
hükümdarlarımız tarafından da kabul edilmiş, dile
getirilmiş bir konudur. Yani eski Türk takviminde yeni yılın
başlangıcı olarak nevruz kabul edilmiştir ve Türk
dünyasının çok çeşitli bölgelerinde, muhtelif coğrafyalarda
asırlardan beri kutlanagelmiştir.
Değerli milletvekilleri, ta Hunlardan başlayarak
Göktürkler, Uygurlar, Selçuklular, Osmanlılar, Cumhuriyetimiz ve günümüze
kadar süren bir tarihî zaman süreci içerisinde, aynı zamanda da Balkanlardan
başlayarak Orta Doğu, Çin Seddine ve hatta Sibiryanın içlerine
kadar uzanan bir mekânda, bir coğrafyada kutlanan bir bayramdır
Nevruz Bayramı ve bugün, yine, Sovyetler Birliğinin
dağılmasından sonra ortaya çıkan Türk dünyasına
baktığımız zaman, ki Sovyetler Birliği döneminde
Nevruz kutlamaları yasaklanmıştı ama Sovyetlerin
dağılmasından sonra yani 1990lı yılların
başında bağımsızlıklarını ilan eden Türk
cumhuriyetlerinin ilk yaptığı işlerden birisi de Nevruzu
millî bayram ve resmî bir tatil, resmî bir bayram olarak kabul etmek
olmuştur ve bu anlamda Azerbaycanda, Özbekistanda, Türkmenistanda,
Kazakistanda bugün Nevruz bir resmî bayram olarak kutlanmaktadır.
Aynı zamanda yalnız bunlarla da sınırlı değildir
bu durum. Bugün Rusya Federasyonu içerisinde bulunan çeşitli özerk Türk
cumhuriyetlerinde, Saha (Yakut) ya da Başkurdistan ya da Tataristan gibi
özerk cumhuriyetlerde de bu Nevruz bir millî bayram, bir resmî bayram olarak
kutlanagelmektedir.
Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, biraz önce, yine,
konuşmamda ifade ettiğim Ali Şir Nevaiden Fuzuliye kadar, Pir
Sultan Abdaldan birçok şairimize kadar ve yine, Safevi Türkmen
Hükümdarı Şah İsmail Hatayiden IV. Murada kadar çok
çeşitli hükümdarlar tarafından da Nevruzla ilgili şiirler
yazılmış ve bunların hepsinin ortak adı Nevruziye ya
da Bahariye diye nitelendirilmiştir. Yani bizim Türk kültürümüzde, bu
coğrafyada, bu bölgede çok önemli yere sahip olan bir bayramdır. Hep
tabiatın uyanışı, yeniden diriliş, birlik, beraberlik,
hoşgörü, sevgi, kardeşlik bayramı olarak
kutlanmıştır ve bugün Anadolunun çok çeşitli bölgelerinde
de bu anlamıyla kutlanan bir bayramdır.
Ben, Karsta doğdum, büyüdüm. Bizim çocukluğumuzda da
çok büyük bir coşkuyla kutladığımız bir bayramdı
Nevruz Bayramı ve hâlen aynı coşku içerisinde bütün bu
bölgelerde kutlanmaya devam etmektedir.
Aynı zamanda, değerli milletvekilleri, halk
tabakalarını bir millet hâline getiren en önemli unsurlardan birisi
de ortak ritüellerimizdir. Biraz önce ifade ettiğim gibi çok geniş
bir coğrafya ve uzun bir zaman dilimi içerisinde kutlanagelen Nevruz
Bayramı bu yönüyle de birliğimizin, bütünlüğümüzün bir
bayramı olarak kutlanmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
Kaya.
ATİLA KAYA (Devamla) Teşekkür ederim.
Bu vesileyle ben, bütün bu gerekçelerden, bu tarihî, kültürel
gerekçelerden dolayı Nevruz Bayramının millî bayram, resmî
bayram olarak kabul edilmesini ve millet bütünlüğü içerisinde
coşkuyla kutlanmaya devam etmesinin kabulünü teklif ediyor, bu vesileyle
yüce Meclisi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Kaya.
Önerge üzerine Ordu Milletvekili Sayın Rıdvan
Yalçın.
Buyurunuz Sayın Yalçın. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın milletvekilleri, İstanbul Milletvekilimiz
Sayın Atila Kayanın, Nevruzun resmî bayram olarak
kutlanmasını öngören yasa teklifinin doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin müzakerelerde şahsım adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, aynı zamanda bugün, metrekareye 6
bin merminin düştüğü, insanlığın savaşı
mağlup ettiği Çanakkale Zaferini ve şehitlerimizi anma günüdür.
Âkifin Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;/ Bir
hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! ve Sana dar
gelmeyecek makberi kimler kazsın?/ Gömelim gel seni tarihe! desem,
sığmazsın. /Ey şehid oğlu şehid, isteme benden
makber,/ Sana âğuşunu açmış duruyor Peygamber. dizeleriyle
yücelttiği Çanakkale şehitlerini ve bütün şehitlerimizi bir kez
daha şükranla yâd ediyoruz.
Sayın milletvekilleri, Nevruz, bilindiği üzere Farsça
bir kelime olup yeni gün anlamına gelmektedir. Türk dünyasında
Nevruz binlerce yıldır yeni yıl bayramı, Ergenekondan
çıkış, bahar bayramı, birlik, kardeşlik, özgürlük
bayramı anlamlarıyla kutlanagelmektedir. Türkiye ve Azerbaycanda
Nevruz, Türkmenistanda Navruz, Doğu Türkistanda Noruz,
Özbekistanda Növroz, Kırgızistanda Noruz, Kazakistanda
Novrız, Tataristanda Navruz, Çuvaşistanda Naras adlarıyla
bayram olarak kutlanmaktadır.
Nevruz, Hunlardan başlayarak Göktürkler, Uygur, Tatar, Özbek,
Kazak, Türkmen gibi bütün Türk devlet ve topluluklarında tarih boyunca
coşkuyla kutlanmış, bu günün şerefine büyük eğlenceler
düzenlenmiş, bütün Türk topluluklarında on iki hayvanlı Türk
takviminin başlangıcı olarak kabul edilmiş, bu günün
şerefine fakir fukaraya yemekler dağıtılmış,
Nevruz sofraları kurulmuş, dargınlar
barışmış, ziyaretler kutlamaların ayrılmaz bir
parçası olmuştur.
Bugün de bu bayram bütün Avrasya coğrafyasında
coşkuyla kutlanmaya devam edildiği gibi, Azerbaycan, Kazakistan,
Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Karakalpakistan, Afganistan,
Doğu Türkistan, Irak, Kırım, İdil-Ural boyları, Tuva,
Saha, Hakasya, Çuvaş, Sibirya, Balkan ve Kıbrıs Türkleri
arasında da resmî tatil olarak kutlanmakta, millî bayram olarak kabul
edilmektedir.
Nevruz baharın geldiğinin müjdecisidir. Türk
halkları baharın gelmesini dört gözle bekler, uzun ve ağır
kış şartlarından kurtuluş, tohum ve fidanın
ekilmesi, hayvanların yavrulaması, yeryüzünün yeşermesi,
ağaçların çiçek açması Türklerin gönlünü şad eden büyük bir
olay olarak kabul edilirdi. Bu yüzden bütün Türk ellerinde o gün büyük
şenlikler düzenlenir, yeni yıl bayramı, bahar bayramı
olarak kutlamalar yapılırdı. Bu bakımdan Nevruz, bütün Türk
milleti arasında ortak bir hatıranın, ortak gelenek ve
duyguların, doğa ve dünya sırlarının çözümü üzerindeki
ortak düşüncelerin, aynı heyecanların çok küçük farklarla ifade
edildiği ortak bir kültürel mirastır. Türk kültürünün hâkim
olduğu tüm coğrafyada, Türkistan topraklarından Balkanlara kadar
üç bin yıllık bir geçmişin eseri olan Nevruz, bu topraklar
üzerinde yaşayan halklar arasında en büyük kültür mirası olarak
yaşamış, hayatiyetini sürdürmüş, kültür
hayatımızda ortaklık ve süreklilik göstermiş bir olgudur.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karakeçili
Aşireti, II. Abdülhamit dönemine kadar Nevruz Bayramını
Söğütte Ertuğrul Gazinin türbesinde kutlardı. Bu bayrama o gün
de bu gün de Yörük Bayramı adı verilmektedir. Nevruz, Osmanlı
sarayında da kutlanırdı. O gün özel hediyeler
hazırlanır, şerbetler sunulur, macun karılır, devlet
yöneticileri büyükten en küçüğe kadar bunları birbirine takdim
ederlerdi.
Sayın milletvekilleri, Nevruz, Türk insanını
birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekondan demir dağları
eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir.
Bu ateş, hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de
kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuşturarak ortak
kültür ocağında binlerce ruhu ısıtmaya devam edecek
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Yalçın, lütfen sözlerinizi
tamamlayın.
RIDVAN YALÇIN (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın milletvekilleri, bütün tarihsel gerçeklerden
anlaşılmaktadır ki, Nevruz, neredeyse milletimizin tarihi kadar
eskiye dayanan, bütün Türk coğrafyalarında baharın gelişi,
doğanın yeniden dirilişi nedeniyle kutlanan millî bir
bayramdır. Milletimize ve devletimize karşı bölücü emeller
besleyen odakların bu güzel bayramı istismarı, Nevruzu
değil ancak bu odakları daha da küçültecektir.
Bu duygularla, bu önergeyi desteklediğimizi belirtiyor, bu
güzel bayramın şimdiden aziz milletimiz ve insanlık âlemine
esenlikler, hayırlar, güzellikler getirmesini temenni ediyor, Mevlit
Kandilinin de bütün inananlara hayırlar getirmesini diliyor, yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Yalçın.
Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplanın çok
kısa bir sözü vardır bu konuda.
Buyurunuz Sayın Kaplan, kısa olması kaydıyla.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Gerçekten ülkemizde milyonlar, Nevruz Bayramını büyük
bir coşkuyla kutluyor. Barış, özgürlük, kardeşlik
duyguları ve bayram coşkusu içinde kutlanan, resmî olarak da kabul
edilen bu kutlamalara, resmî günlere denk gelmesi nedeniyle
çalışanların, öğrencilerin, okulda okuyanların
katılması oldukça zor ve biz bu yıl 81 ilde Nevruz
kutlamalarını 81 birimde kutlarken bu sıkıntıyı
gerçekten yaşıyoruz. Örneğin Diyarbakır Kayapınar
Belediyesi, işçileriyle yaptığı sözleşmede onları
idari izinli sayarak bu kutlamalara katılmalarını
sağlayabiliyor. Gerçekten milyonların kutladığı, Orta
Doğu halklarının, özellikle ülkemizin Kürt, Türk, Orta Doğu
halklarının kutladığı böylesi bir bayramın
coşkusunu hep beraber kutlayabilmemiz için bugün Meclisin, muhalefetin de,
iktidarın da, AKPnin, CHPnin, ÖDPnin, Büyük Birlik Partisi ve
diğer tüm partilerin de desteğiyle bu günün resmî tatil günü olarak
kutlanması aynı zamanda ülkedeki birlikteliği de güçlendirecektir.
Bu yönde olumlu oy kullanacağımızı ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
On beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.42
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER:Harun TÜFEKCİ (Konya), Fatma SALMAN
KOTAN (Ağrı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 78inci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin Sözlü
Sorular kısmına geçiyoruz.
VI.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, uzlaşmaya konu
vergi ve cezalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/235) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
2.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın,
köylerin elektrik borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/257) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
3.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, bir firmayla ilgili
bir iddiaya ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/262) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
4.- Diyarbakır Milletvekili Selahattin
Demirtaşın, büyükşehirlerde enerji iletim hatlarının
yeraltına alınmasına ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/264) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
5.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun,
futbol kulüplerinin vergi borçlarına ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/284) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
6.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın,
öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesine
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/286) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
7.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüzün,
çocuklarına ait şirketlere ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/300) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
8.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın,
kayıp ve kaçak elektriğe ilişkin Maliye Bakanından sözlü
soru önergesi (6/324) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın,
elektrik zammına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/337) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
10.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçının,
gazilere uygulanan elektrik bedeli indirimine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/342) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
11.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçının,
memurların tedavi yolluklarının ödenmesine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/346) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
12.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüzün, elektrik
zammına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/362) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
13.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüzün,
Gaziantepte sanayi elektriği için ayrı bir fiyat uygulanıp
uygulanmayacağına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/363) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
14.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun,
elektrik zammına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/367) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
15.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun,
vergi borç ve cezalarının tahsiline ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/369) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
16.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, özel bir
sınavla gelir uzmanlığına atama yapılmasına
ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/381) ve Maliye
Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
17.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüzün,
özelleştirme sonucu başka kamu kurum ve kuruluşlarında
çalıştırılan kişilere ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/433) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
18.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
tarımsal sulama aboneleri ve birliklerinin elektrik borcuna ilişkin
Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/440) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
19.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun,
nüfusu azalan belediyelerin gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/447) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı
20.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın, çift
kabinli kamyonet sahiplerinden geçmişe dönük faiziyle tahsil edilen
vergilere ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi (6/463) ve
Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
21.- Adana Milletvekili Kürşat Atılganın,
rüzgâr makinelerinde KDV indirimi ve faizsiz kredi talebine ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/478) ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı
22.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun,
gübredeki KDV oranına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesi (6/490) ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı
BAŞKAN
1inci sırada yer alan, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, uzlaşmaya
konu vergi ve cezalara ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru
önergesinin görüşmelerine başlıyoruz.
Sayın
milletvekilleri, gündemin Sözlü Sorular kısmının 1inci
sırasında yer alan bu soruyla birlikte 9, 10, 11, 20, 21, 28, 39, 46,
50, 52, 57, 58, 61, 63, 73, 122, 129, 136, 152, 167 ve 179uncu
sıralarındaki soruları da birlikte cevaplandırmak istemiştir
Sayın Bakan.
Sayın Bakan,
lütfen, soruları cevaplandırırken hangi soruya cevap
verdiğinizi açıkça belirtirseniz daha net bir şekilde
işlemleri yürütebiliriz.
Şimdi bu
soruları okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın aracılığınızla Maliye
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
1- 1.01.2003 tarihinden bugüne kadar Merkezi Uzlaşma
Komisyonunuza kaç liralık vergi ve cezaları için uzlaşma
talebinde bulunulmuştur?
2- Uzlaşmalarda ne kadar vergiden ve ne kadar vergi
cezalarından uzlaşma ile vazgeçilmiştir?
3- Yakın tarihlerde herhangi bir mükellefin 44 trilyon
liralık vergi borcu uzlaşma sonucu 4 trilyon liraya indirilmiş
midir?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Bakan Genel Kurul
Salonunda yok!
Efendim, soru okunurken Bakan yok!
BAŞKAN Sayın Bakan gelecek herhâlde efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, bizim sorularımızı
dinlemedi, onun için onları geçin. Yok Bakan efendim!
BAŞKAN Sayın Bakan şimdi gelecek herhâlde.
Soruların okunmasına mâni değil.
Hazırlığını yaptığına göre
KAMER GENÇ (Tunceli) Yok efendim, ilgili Bakan yok!
OKTAY VURAL (İzmir) Dinlemeden nasıl
cevaplandıracak Sayın Bakan?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, o soruları geçin. Bakan yok
diye ertelenmiştir. deyin.
ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) Hükûmet
adına ben varım burada. Gerekirse ben cevap veririm. Biz
cevaplandırırız efendim.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bakan, lütfen yerinize geçiniz.
KAMER GENÇ (Tunceli) O zaman yeniden okunsun efendim.
BAŞKAN Şimdi
Başlayınız lütfen.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Son yıllarda uygulanan tarımsal politikaların
sonucu olarak çiftçilerimiz çok ciddi şekilde giderek
fakirleşmektedir. 2007 yılı içerisinde ülkemizde meydana gelen
kuraklık da buna eklenince, köy tüzel kişilikleri elektrik
borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1. Köy tüzel kişiliklerinin bugün itibarıyla toplam
elektrik borcu ne kadardır?
2. Köy tüzel kişiliklerinin borç ödemelerini
kolaylaştırıcı herhangi bir çalışmanız var
mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor
musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Maliye Bakanı tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 27/11/2007
Kamer
Genç
Tunceli
2004 yılında Tekele kullanılmış makine
satan İspanyol MTS Tobacco S.A. firmasının ihalesi
Bakanlığınızca onaylanmasından iki gün sonra, bu
firmaca Family Finans Ümraniye Şubesinden A.B. Gıda San. ve Tic.
Şirketinde çalışan Sedat Güngörmüşe 30 bin dolar
gönderildiği Hazine Başkontrolörünce ifade edilmiştir.
1- A.B. Gıda San. ve Tic. Şirketi
çocuklarınıza ait midir? Ait ise Sedat Güngörmüş bu
şirkette çalışmakta mıdır?
2- Çalışmakta ise gönderilen bu parayı kim
almıştır? Bu firma bu parayı neden bu şahsa
göndermiştir? Sonuçta para kimin hesabına geçmiştir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından Anayasanın 98. ve TBMM
İç Tüzüğünün 96. maddeleri gereğince sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 29/11/2007
Selahattin
Demirtaş
Diyarbakır
1- Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.
tarafından yürütülmekte olan Enerji İletim Hatlarının Yer
Altına Alınması çalışmalarının, anakent
statüsüne sahip 16 il bakımından şu ana kadar iller bazında
gerçekleşme oranı ne kadardır?
2- TEDAŞ tarafından 2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007
yılları için, 16 anakente ayrılan elektrik
dağıtım yatırım ödenekleri iller bazında ne
kadardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Türkiye futbol liglerinde yer alan kulüplerimizin çok önemli
kısmı sürekli bir gelire sahip değildir. Kulüplerimizde
yöneticilik yapanların sponsorlukları süreklilik arz etmemektedir.
Özellikle ekonomik aktiviteleri sınırlı olan bazı il ve
ilçelerimizde yeterli kaynak yaratılmamaktadır. Bu bölgelerdeki
kulüplerimiz teker teker kayyum heyetine gitmektedir. Bu kulüplerimizin
ayrıca çok yüksek miktarda vergi ve sigorta borçları
bulunmaktadır. Mevcut 6182 sayılı Yasa uyarınca,
oluşan gecikme faizleri de ödenemez boyuta ulaşmıştır.
Türkiye liglerinde yer alan kulüplerimizle ilgili, Türkiye Birinci, İkinci
ve Üçüncü liglerinde yer alan kulüplerimizin vergi borçları ile herhangi
bir yeni düzenleme ve çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Yapılan araştırmalar; maaşları düşük
olan akademisyenlerin geçinebilmek için danışmanlık,
bilirkişilik, özel ders verme ve muayene açma gibi faaliyetlere
ağırlık verildiğini ortaya koymaktadır. Bu durum
teşvikin olmadığı bilimsel araştırmaları
olumsuz yönde etkilemektedir.
1- Akademisyen maaşlarında iyileştirme
düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışma yapmayı
düşünüyor musunuz?
2- Ek ders ücreti yerine bilimsel araştırmalara
teşvik vererek, Akademisyenleri araştırmaya yöneltmeyi
düşünüyor musunuz?
3- Akademisyenlerin, yurt dışı
(araştırma, kongre, seminer, fuar vb.) ile yakın ilişkiler
sağlaması konusunda herhangi bir projeniz var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sayın Kemal UNAKITAN tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
10/12/2007
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
04 Aralık 2007 Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde
yaptığınız cevap olmayan kamuoyunu yanlış
bilgilendiren (Çocuklarımın Kurduğu Şirketlerin
Verdiği Vergilerle Maaşlarınızı Alıyorsunuz.)
ifadeniz sürçülisan değil ise;
1. Çocuklarınızın şirketlerinin isimlerini,
hangi tarihte kurulduklarını, ortakların isim ve
sayılarını, kuruldukları günden bugüne kadar, ne kadar
vergi ödediklerini açıklar mısınız?
2. Bütçe açığınızı ve maaş
ödemelerini dar gelirlilerin sırtına yüklediğiniz ve toplam
vergi gelirlerinin içinde yaklaşık % 67yi bulan, dolaylı
vergilerin, büyük payı yok mu?
3. Milletvekili olarak aldığım maaşı iade
edeceğimden, çocuklarınızın şirketlerinin devlet
kurumlarıyla iş ilişkisi var mıdır?
550 milletvekilinin maaşları, bu şirketlerin
ödediği vergilerle ödeniyor ise 2006-2007 yılı net
kârlarını açıklar mısınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
Son dört yılda Türkiyede kullanılan kaçak elektriğin
faturası milyar dolar sınırını
aşmıştır. 2003-2007 yılları arasında
yapılan incelemede, 27 milyon elektrik abonesinin 1.2 milyonunun kaçak
elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Türkiye genelinde
kayıp-kaçak oranı yüzde 15e çıkmıştır.
1- Kayıp-kaçak elektrik konusunda bugüne kadar niçin bir
önlem alınmamıştır?
2- En fazla kaçak elektrik hangi illerimizde
kullanılmaktadır? Bu illere yönelik ne gibi bir yaptırım
uygulanmaktadır?
3- Kayıp-kaçak elektrik zararı, normal elektrik abonesi
faturalarına yansıtılmakta mıdır?
Yansıtılıyorsa ne şekilde yansıtılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Hasan
Çalış
Karaman
1- 1 Ocak 2008de yürürlüğe girmesi planlanan yüzde 15
oranındaki mesken elektrik zammı, 2007 yılı enflasyon
oranının kaç puan üzerinde bir zamdır?
2- Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yüzde 15lik elektrik
zammının vatandaşlara, faturaya bedeller, fon ve vergilerin de
artmasıyla birlikte yüzde 17,4 olarak yansıyacağını
belirtmektedir. Bu açıklamaya katılıyor musunuz? Yüzde 15lik
zam, fon ve vergilerle birlikte vatandaşa kaç para olarak yansıyacak?
3- Memur maaşı zammında baz alınan enflasyon
oranı niçin elektrik zammında baz alınmamıştır?
Gerçek enflasyon oranı kaçtır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soruların Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim. 26/12/2007
Rıdvan
Yalçın
Ordu
Soru:
1- Asker gazileri için uygulanmakta olan, meskenlerde tüketilen
elektrik bedelleri indiriminin, polis gazileri için de uygulanması yönünde
Bakanlığınızca yapılmakta olan bir çalışma
var mı? Açıklamanızı arz ederim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki soruların Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim. 27/12/2007
Rıdvan
Yalçın
Ordu
Soru:
1- Resmî kurumlarımıza yapmış olduğumuz
ziyaretlerde, memurlarımızın tedavi yolluklarını
alamadıklarını gözlemlemekteyiz. 2007 yılı içinde
ödenmeyen tedavi yollukları miktarı nedir? Yolluklarını
alamayan memurlarımızın tedavi yollukları ne zaman
ödenecektir? Açıklanmasını arz ederim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından yanıtlanmasını
arz ederim. 04/01/2008
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
1 Ocak 2008de uygulanmak üzere elektriğe zam
yapılacağını ulusal televizyon ve gazetelerde
açıkladınız.
1. Elektrik dağıtımı ve üretimi
özelleştirme aşamasında iken özelleştirme öncesi zam
yaparak özel şirketlerin zam talebini yerine getirmiş olmuyor
musunuz?
Ayrıca da bu yüksek zamla özelleştirmeyi yerli ve
yabancı talipler için cazip hâle mi getirmek istiyorsunuz?
2. Sanayide kullanılan elektriğe son zam
uygulandığında OECD ülkeleri arasında kaçıncı
sırada yer alacağız?
3. Bu zam uygulamanız 22 Temmuz seçimlerinden önce, zam
yapmayacağız vaadiyle çelişmiyor mu? Seçmenler ve
halkımız aldatılmış olmuyor mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından
cevaplandırılmasını arz ederim. 04/01/2008
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
01 Ocak 2008de uygulanmak üzere elektriğe zam
yapılacağını ulusal televizyon ve gazetelerde
açıkladınız.
1. Seçim bölgem Gaziantep Teşvik yasası kapsamı
dışında bir ildir. Çevresindeki iller; Kilis, Osmaniye,
Adıyaman, Kahramanmaraş illeri teşvik yasası
kapsamında olup, her türlü indirimden faydalanmaktadır. Bu durum
üretim maliyetini artırmakta gerek civar illerle gerekse ihracatta rekabet
şansını kaybetmektedir.
Sanayicilerimiz üretimi düşürerek, işçi çıkararak
ve bazıları da işletmesini kapatarak ayakta durmaya
çalışmaktadır. Elektriğe yapılan zam da ikinci bir
kambur olmuştur.
Bu koşullar göz önüne alınarak, Gaziantepte sanayi
elektriği için ayrı bir fiyat uygulaması düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan soruların Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 04/01/2008
Ahmet
Duran Bulut
Balıkesir
Üretim maliyetini etkileyen en önemli kalem enerji maliyetidir.
Hükûmetin uygulamış olduğu ekonomik politikalarla ihracat
pahalılaşmış, ithalat ucuzlamıştır. Üretim
maliyetindeki enerji, hammadde, işçilik, vergi maliyetleri üreticiyi
dış piyasalarla rekabet edemez hâle getirmiştir. Hükûmetin
elektriğe yaptığı yüksek zam oranı üreticinin,
sanayicinin belini bükecektir.
1- TEDAŞın elektriğe zam talebi elektriğin
maliyetinin yüksekliğinden midir yoksa sattığı
elektriğin parasını toplayamamaktan mıdır?
2- Ülkede kaçak elektrik kullanımı oranı ve
bölgelere dağılımı nedir?
3- Türkiye hangi komşu ülkelere ve kaç liraya elektrik
satmaktadır?
4- Yapılan zamla elektrik alacağını
toplayamayan veya kaçak elektrik kullanımına engel olamayan hükûmet,
borcunu düzenli ödeyen vatandaşları ve iş çevrelerini
cezalandırmış olmuyor mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan sorularımın Maliye
Bakanı Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 09/01/2008
Ahmet
Duran Bulut
Balıkesir
2003 yılında hükûmetin çıkardığı
vergi barışı affı ilk dönemlerde vatandaşlarda bir
rahatlama getirdiyse de geçen zaman içerisinde ülkenin içinde bulunduğu
ekonomik sıkıntılardan etkilenen esnaflar biriken vergi
borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir.
1- Hükûmet vergi borçlarının tahsili için ne
yapmaktadır?
2- Vatandaşın vergi cezalarının silinmesi,
affedilmesi düşünülüyor mu?
3- Vergi cezalarının silinmesi sonrası kalan
verginin aslının taksitlendirilmesi düşünülüyor mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını, Arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Gelir İdaresi Başkanlığınca Gelir
Uzmanlığı Özel Sınavları yapılmaktadır. Bu
sınavlar neticesinde Gelir Uzmanı olarak atanan personelin ücretleri
artmakta ise de;
Bu şekilde yapılan sınav sonucunda Gelir
Uzmanı olarak atandığı için ücreti artan personel aynı
işi yapmaya devam etmekte olup, aynı işi yapan ancak daha az
ücret alan diğer personeller ve kariyer meslek olan Gelir
Uzmanlığı kadrosuna Gelir Uzman
Yardımcılığında 3 yıl görev yaparak atanan Gelir
Uzmanları arasında iş barışı yönünden huzursuzluğa
sebep olmamakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
14/02/2005 Tarih ve 2005/8502 Sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe konulan Özelleştirme Uygulamaları
Sonucunda İşsiz Kalan ve Bilahare İşsiz Kalacak Olan
İşçilerin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Geçici
Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esaslara göre
yapılan uygulama ile;
1. Hizmet sözleşmesi yapılarak değişik
kurumlarda çalışan kaç işçi bulunmaktadır? Bu statüde
çalışanların on ay çalışıp iki ay işten
çıkarıldığı, hiçbir ekonomik ödeme
yapılmadığı sosyal güvencelerinin olmadığı
doğru mudur?
2. 1999-2007 yılları arasında özelleştirilen
kurum sayısı ve bu kurumlarda toplam çalışan
sayısı ne kadardır? Özelleştirme sonucu işsiz kalan
sayı ne kadardır? Bu sayının ne kadarı iş
verilerek değerlendirilmiştir?
3. 4-C Statüsü adı alında, Sendikasız,
Tazminatsız, Hiçbir sosyal hak tanınmadan, Köle ücrete
yılın on ayı çalıştırılıp, iki ay çoluk
çocuğuyla birlikte açlığa terk edilen, ek iş yapmasına
izin verilmeyen, çağdaş çalışma koşularına
aykırı bu statünün değiştirilmesini düşünüyor musunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, yeter ama, böyle
soru olmaz! Yirmi tane soru okundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Maliye Bakanı Sayın
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını,
Arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: 31/12/2007 tarihi itibarı ile Tokat ilinde ve Ülkemizde
tarımsal sulama aboneleri ve Sulama birliklerinin vadesi geçmiş
elektrik borcu var mıdır, varsa ne kadardır?
31/01/2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Son yapılan Nüfus sayımı ile bazı il ve
ilçelerimizin nüfusları düşmüştür. Belediye Gelirleri
Yasası gereğince, İller Bankasınca dağıtılan
Belediye paylarında nüfus başına ödeme yapılmaktadır.
1- Belediye Gelirleri Yasasında değişiklik
düşünüyor musunuz?
2- Nüfusu düşen Belediyelerimizde önemli gelir
kayıpları olacağından, bu kayıpların ortaya
çıkaracağı sorunları gidermeyi düşünüyor musunuz?
3- Mevcut Büyükşehir Belediyeler objektif kriterlere göre
kurulmadığından, bu yasayı yeniden gözden geçirecek misiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan
bir iç genelge ile "Çift Kabin Kamyonet" sahiplerinden 2005, 2006,
2007 yıllarında geriye dönük olarak ve gecikme faizleri ile birlikte
yükseltilen yeni tarifeden Motorlu Taşıt Vergisi'nin
alınmasına karar verilmiştir. Motorlu Taşıt Vergisi'ni
zamanında ve tam olarak yatırdığı halde 2008
yılı Ocak ayında yıllık vergisini ödemek üzere Vergi
Dairelerine başvuran mükellefler büyük bir sürprizle
karşılaşmıştır. Örnek olarak, 8 yaşında
Çift Kabin Kamyonete çıkartılan cezalı vergi geçmiş üç
yıl için 480 YTL olarak tahsil edilmiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1. Dönemin yasalarına göre, devlete olan vergi borçları
ödemiş bulunan Çift Kabin Kamyonet sahiplerinden, 2008 yılı
içinde 2005, 2006 ve 2007 yılına ait vergilerin eksik ödendiği
gerekçesiyle Motorlu Taşıtlar Vergisi cezalı olarak ödemeleri
istenmiş midir?
2. 2004 yılında bu konuda çıkartılan yasa
niçin 2008 yılında geriye dönük olarak uygulamaya konulmuştur?
3. Bu yanlış uygulama vergilerini zamanında ödeyen
dürüst vatandaşları vergi kaçakçısı durumuna
düşürmüyor mu?
4. Geriye doğru
cezalı vergi getirdiği için hukukun temeline aykırı olan bu
uygulamadan vazgeçmeyi düşünüyor musunuz
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Maliye Bakanı
Sn. Kemal Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Açıklama: Bilindiği üzere Akdeniz bölgesinin
tarımsal üretiminde narenciye ürünlerinin payı önemli bir yer tutar.
Ancak bu ürünlerin karşılaştığı en önemli
sorunlar da don ve kırağı olaylarıdır. Narenciye
meyvesi ortalama -2,2 derecede donar. Akdeniz bölgesinde son on yılda
fazlasıyla karşılaşılan ve çiftçimizi perişan
eden bu sorunlara karşı modern tarımda rüzgâr makineleriyle
mücadele etmek mümkündür. Bir adedi en az 60 dekarlık alanı
koruyabilen rüzgâr makinelerinin bu mücadeledeki muvaffakiyeti kati ve
tartışılmazdır.
1- Rüzgâr makineleri alımında KDV oranı % 18'dir.
KDV oranının traktör ve zirai ekipman seviyesine, yani % 8'e
indirilmesi mümkün müdür?
2- Modern sulama sistemlerine tanınan 5 yıl faizsiz
kredi uygulaması neden rüzgâr makinelerine de uygulanmıyor? Bunu
uygulamayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkalığına
Aşağıdaki sorumun
aracılığınızla Maliye Bakanı Sayın Kemal
Unakıtan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
19/02/2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
2007 yılında kimyevi gübre fiyatlarında yüzde
31-54,5 arasında ve çok yüksek düzeyde artışlar olmuştur.
Üstelik 2008 Ocak ayı içinde yeni zamlar gelmiş, nitratlı
gübrelerde yüzde 6,6'ya varan, kompoze gübrede yüzde 15, DAP'ta yüzde 29'u
aşan yeni fiyat artışları meydana gelmiştir. Ocak
2007-Ocak 2008 ayı itibariyle son bir yılda gübre fiyatlarındaki
artış yüzde 31-77,4'e ulaşmıştır.
Çeşitli nedenlerden kaynaklanan fiyat
artışları, çiftçimizin gübre kullanımını
kısıtlayacak, yeteri kadar gübre kullanılamaması üretimde
verimliliği azaltacak ve tarım ürünleri ithalatımızı
artıracaktır.
Soru 1- Astronomik fiyat artışlarından çiftçimizi
bir nebze koruyabilmek için halen yüzde 18 olan gübredeki KDV oranını
daha aşağıya çekmeyi ya da sıfırlamayı
düşünüyor musunuz?
Soru 2- Eksik gübre kullanımından dolayı azalan
verimlilik sonucu ithalata, yani yabancı çiftçiye
aktaracağımız kaynağı KDV indirimi veya başka bir
şekilde kendi çiftçimize kullandırmamız daha doğru olmaz
mı?
BAŞKAN Evet, Sayın Bakan, buyurunuz lütfen. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
Tekrar yineliyorum: Hangi sorulara cevap veriyorsanız, onu
öncelikle söylerseniz sırayı takip edebiliriz ve böylece kalan
sorular daha sonraki gündeme alınabilecek.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Eskişehir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurul gündeminin Sözlü
Sorular bölümünde yer alan ve Bakanlığıma yöneltilen (6/235,
257, 262, 264, 284, 286, 300, 324, 337, 342, 346, 362, 363, 367, 369, 381, 433,
440, 447, 463, 478 ve 490) esas no.lu soru önergelerini cevaplandırmak
üzere söz almış bulunuyorum. Bu münasebetle yüce heyetinizi de saygıyla
selamlıyorum.
Önce, Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin uzlaşmaya
konu vergi ve cezalara ilişkin Bakanlığıma yönelttiği
sözlü soru önergesi; (6/235) sayılı soruya cevap veriyorum.
Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin sorusu: Merkezî
Uzlaşma Komisyonunuza kaç liralık vergi ve cezaları için
uzlaşma talebinde bulunulmuştur? Uzlaşmalarda ne kadar vergiden
ve ne kadar vergi cezalarında uzlaşmayla vazgeçilmiştir?
Yakın tarihlerde bir mükellefin 44 trilyonluk vergi borcu uzlaşma
sonucu 4 trilyon liraya indirilmiş midir?
Gelir İdaresi Başkanlığı Merkezî
Uzlaşma Komisyonuna 2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007, 31/12/2007
itibarıyla toplam 289 dosya gelmiş, bunlardan 202si hakkında
uzlaşma sağlanmıştır. Bu dosyalarla ilgili olarak
uzlaşmaya varılan toplam vergi tutarı 709 milyon 562 bin 401
YTL, ceza tutarı ise 32 milyon 184 bin 129 YTLdir.
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 5inci maddesinde vergi
mahremiyeti hükümleri karşısında, önergede yer alan 3üncü
soruya cevap verebilmemiz mümkün değildir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Vergi mahremiyetine girmez Sayın
Bakanım. Vergi Usul Kanunundaki mahremiyet bu değildir. Var
mıdır, yok mudur?
BAŞKAN Sayın Genç...
Cevabınız tamamlandı mı Sayın
Unakıtan?
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Evet.
BAŞKAN Sayın Genç, ekstra bir sorunuz, bir
şeyiniz varsa, lütfen yerinizden sorunuz ve cevabı şey
yapınız.
Buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Aslında, tabii, soru-cevabın böyle olması
lazım.
Sayın Başkanım, aslında Vergi Usul
Kanunundaki vergi mahremiyetini ben ihlal edecek soru sormuyorum. Diyorum ki:
Bir firmanın 44 trilyon liralık vergi aslı uzlaşması,
Merkezî Uzlaşma Komisyonunda 4 trilyona indirilmiş midir? Ben
firmanın ismini söylemiyorum. Böyle bir olay var mıdır, yok
mudur, onu öğrenmek istiyorum efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Evet, Vergi Usul
Kanununun 5inci maddesine göre biz tek tek bireye hitap eden veyahut da tek
şirkete hitap eden bilgileri veremiyoruz, Vergi Usul Kanunu böyle. Bundan
sonra da öğrenin yani Vergi Usul Kanununun maddesini.
Sayın Başkan, Karaman Milletvekili Sayın Hasan
Çalışın köylerin elektrik borçlarına dair (6/257),
Diyarbakır Milletvekili Sayın Selahattin Demirtaşın
büyükşehirlerde enerji iletim hatlarının yer altına
alınmasına ilişkin (6/264) esas no.lu, Karaman Milletvekili
Sayın Hasan Çalışın kayıp ve kaçak elektriğe
ilişkin (6/324), Karaman Milletvekili Sayın Hasan
Çalışın, yine elektrik zammına ilişkin (6/337),
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün elektrik
zammına ilişkin (6/362), Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar
Ağyüzün, yine Gaziantepte sanayi elektriği için ayrı bir fiyat
uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin (6/363), Balıkesir
Milletvekili Sayın Ahmet Duran Bulutun elektrik zammına ilişkin
(6/367), Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun tarımsal
sulama aboneleri ve birliklerinin elektrik borcuna ilişkin (6/440) esas
no.lu, Bakanlığıma yönelttikleri soru önergeleri aynı
mahiyette elektrik benzerliği olan konular olduğu için bunları,
müsaade ederseniz, toplu olarak cevaplandırmak istiyorum.
Son zamlarla ilgili olarak bildiğiniz gibi
İktidarımız dönemi Kasım 2002-Aralık 2007
arasında elektrik enerjisi satış tarifelerinde herhangi bir
artış yapılmadığı gibi sanayi elektriğinde
de yüzde 5 indirim yapılmıştır.
2002 yılında uygulanmakta olan gecikme zammı
oranı yüzde 7den 2004 yılı itibarıyla yüzde 2ye
düşürülmüş ve hâlen uygulanmaktadır. Bu
yılbaşında yapılan son zam, maliyetlerde meydana gelen
artışlardan kaynaklanmıştır. Artış
oranları EPDKca belirlenen tarife sistemi nedeniyle, Bakanlar Kurulu
kararında belirtilen oranlardan farklı yansımakta olup fon ve
vergilerle bir ilgisi bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, TEDAŞ, elektrik piyasası
mevzuatı çerçevesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca onaylanan
tarifeleri uygulamaktadır. Sanayi abone grubu tarifesinde iller
arasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Kaldı
ki 4628 sayılı Kanun hükümleri nedeniyle TEDAŞın herhangi
bir abone grubuna farklı tarife uygulaması mümkün olmamaktadır.
Elektrikteki kayıp kaçak meselesine gelince: İktidara
geldiğimizden bu yana alınan önlemler ve yapılan etkin mücadele
sonucunda, 2002 yılında yüzde 20,86 olarak gerçekleşen
kayıp kaçak oranı, 2007 yıl sonu itibarıyla yüzde 14,82
seviyesine indirilmiştir. Ülke genelinde 28,5 milyon abone kaçak
taramasına tabi tutulmuş, 1,2 milyonun kaçak enerji
kullandığı tespit edilmiş ve 1,3 milyar YTL kaçak elektrik
bedeli tahakkuka bağlanmış, 412 milyon YTLsi tahsil
edilmiştir. Ayrıca, yaklaşık 340 bin abone için
savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Kayıp kaçak
oranı en yüksek olan üç il, Mardin, Şırnak ve Batmandır.
Kaçak kullanım oranlarının bölgelere göre
dağılımına ilişkin listeyi, Sayın Milletvekilimiz
istemesi hâlinde kendisine takdim edebilirim.
Türkiye genelinden seçilen, kaçak elektrik işlerinde
çalışan teknik personelle güçlendirilmiş özel mobil ekiplerle
kayıp-kaçak oranı yüksek illerde sürekli kontrol yapılmaktadır.
Tarifelerde kayıp-kaçaktan doğan zarar, elektrik piyasası
mevzuatı gereği belirlenen formüller çerçevesinde dikkate
alınmaktadır.
Tarımsal sulama elektrik borçlarıyla ilgili olarak ise,
AK Parti iktidara geldiğinde, önceden olan krizler nedeniyle ödenememiş,
çiftçi, esnaf, Bağ-Kur, SSK gibi kesimlerin borçlarını yeniden
yapılandırmış ve ödenebilme ortamını
oluşturmuştur.
Bu çerçevede de 5335 sayılı Kanunun geçici 10uncu
maddesi kapsamında, 2005 yılında, tarımsal sulama
abonelerine, 31/12/2004 tarihine kadar olan elektrik borçları gecikme
bedellerine uygulanan tarımsal TEFE üzerinden
yapılandırılarak ortalama yüzde 40 indirim uygulanmış
ve faizsiz üç yıl taksitlendirme imkânı tanınmıştır.
4/5/2005 tarih ve 25805 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren 2005/22 sayılı Tebliğ
gereği, tarımsal sulama abonelerine, 2006 yılında 1,70 yeni
kuruş elektrik desteği verilmiştir.
2007 sonu itibarıyla tarımsal sulama abonelerinin ülke
genelinde TEDAŞa toplam borçları yaklaşık 1,8 milyar
YTLdir. Bu borçlar için mevcut mevzuat uygulanmakta ve bunlara otuz altı
ayı geçmemek üzere taksit imkânı sağlanmaktadır.
Tokat ilindeki tarımsal sulama birlikleri ve tarımsal
sulama kooperatiflerinin 2007 sonu itibarıyla borçları, gecikme
zammı dâhil 909.914 YTLdir.
Diğer taraftan, Türkiye Elektrik Dağıtım
A.Ş. ve bağlı birimleri tarafından ihalesi yapılan
elektrik dağıtım hatlarının yer altına
alınması çalışmaları kapsamında, ana kent
statüsüne sahip olan üç ilimizin gerçekleşme oranı İstanbulda
yüzde 56, Ankarada yüzde 40, Erzurumda yüzde 38dir.
Kayseri hariç on beş ana kent toplamı olarak TEDAŞ
Genel Müdürlüğünce 2003-2007 yıllarında yapılan
yatırımların tutarı, 2003 yılında 196; 2004te
207; 2005te 462; 2006da 421 ve 2007 yılında 443 milyon YTLdir.
Bunun on beş il bazındaki dağılımını,
istemesi hâlinde sayın milletvekilimize yine takdim edebilirim.
Türkiye'de elektrik ihracatı, kamu sektörü olarak, Türkiye
Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) Genel Müdürlüğü
kanalıyla Nahcivan özerk bölgesi, Azerbaycan yani, Acara Otonom Bölgesi
Gürcistan ve Yunanistandan mübadele kapsamında enerji
alışverişi yapmaktadır. Türkmenistandan enerji
ithalatı, Suriyeye de enerji ihracatı yapılmaktadır. Özel
sektör marifetiyle de Iraka enerji ihracatı yapılmaktadır. Enerji
ithalat ve ihracatları gizli nitelikteki anlaşmalarla
yapıldığından fiyatların açıklanması uygun
görülmemektedir.
Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin bir firmayla ilgili
bir iddiaya ilişkin
BAŞKAN Sayın Bakan, bir dakika
Bu elektrikle ilgili Sayın Çalışın bir ekstra
sorusu var galiba.
Buyurunuz Sayın Çalış.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Bakanım,
teşekkür ediyorum ilginiz için.
Tabii ki, bu verdiğiniz cevapları çiftçilerimiz de
izliyorlar. Tarımsal sulamayla ilgili elektrik borçlarından çiftçilerimiz
gerçekten sıkıntı içindeler. Geçenlerde Konya, Karaman bölgesi
sulama birliklerinin temsilcileri de sizleri ziyaret ettiler, bunu siz
biliyorsunuz. Fakat, şuna dikkatinizi çekmek istiyorum Sayın
Bakanım: Bu çiftçilerimizin şu anda gerçekten bu borçlarına bir
kolaylık sağlanmazsa ödeme imkânları yoktur ve önümüzde yaz
sezonu geliyor, bu sezonda tarımsal ürünlerini sulama imkânı
olmayacaktır. Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Çalış.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Başkan, yazımda zaten bahsettim. Şu anda ödeme için zaten,
geldiklerinde otuz altı aya kadar taksitlendirme imkânı vardır.
O taksitlendirmenin dışında ayrıca, yani şurayı
affettik, faizi de böyle bir şey söz konusu değildir. O
taksitlendirmeden, yapılandırmadan istifade ederek herkes borcunu
ödeyebilir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Evet, Sayın Yalçın, tekrar elektrikle
ilgili ekstra bir sorunuz
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Soru cevaplanmıştır
Sayın Başkan.
BAŞKAN Cevaplandı mı?
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Evet.
BAŞKAN Peki, teşekkür ediyorum.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Evet, ben
teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tunceli
Milletvekili Sayın Kamer Gençin bir firmayla ilgili bir iddiaya
ilişkin Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru önergesine
cevap veriyorum; (6/262) sayılı soru:
Sorular Divanca okunduğu için ben vaktinizi almamak için
tekrar okumuyorum, cevapları okuyorum.
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
Kontrolörlüğünün 3/4/2007 tarih 369/1 sayılı Raporunda yer alan
iddialar nedeniyle, basında Tekel Yolsuzluğu
başlığıyla tekrar gündeme getirilen ve soru önergesine konu
yapılan Tekel AŞ sigara paketleme makineleri ihalesi, zamanında
her türlü idari ve adli kovuşturmadan geçerek makinelerin yeni ve
kullanılmamış olduğu, hazine zararının
bulunmadığı, ihalenin usul ve yasalara uygun
yapıldığı hususu gerek müfettiş raporları gerekse
yargı kararlarıyla kesinlik kazanmıştır. Nitekim, söz
konusu ihale nedeniyle, imzasız üç şikâyet dilekçesi ve basında
yer alan haberlere dayanarak, organize suçlara bakan Beşiktaş
Cumhuriyet Savcılığının 2005/556 hazırlık
numarasına kayıtlı dosyasıyla yapılan kovuşturma
sonucunda 30/5/2005 tarihli kararla, organize suç yönünden sanıkların
işlediği iddia edilen suçun 4422 sayılı Organize Suç
Örgütleriyle Mücadele Yasasına aykırılık teşkil
etmediğine, bu nedenle, sanıklar hakkında bu yönden takibata
mahal olmadığına karar verilmiştir.
Bunu takiben, Tekel AŞ görevlileri hakkında
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/242 sayılı
esasına kayden, ihaleye fesat karıştırma suçundan kamu
davası açılmıştır. Söz konusu Ağır Ceza
Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, ithal edilen makinelerin
eski değil yeni olduğu, ihaleye fesat
karıştırılmadığı, olayda herhangi bir hazine
zararının bulunmadığı gerekçeleriyle
sanıkların mesnet suçtan beraatlerine karar verilmiştir. Bu
karar 17/11/2005 tarihinde kesinleşmiştir.
Müteakiben, konuyu kambiyo mevzuatı yönünden incelemekle
görevlendirilen Hazine Başkontrolörü Uğur Katar, kendisine verilen
görev ve yetki sınırlarını aşarak gümrük
müfettişi raporunda yer alan ve Bakanlığımızca
incelenmesi istenilen ihale işlemlerini de inceleyerek düzenlediği
raporda, Ankara İdare Mahkemesinin makinelerin eski olduğu yönündeki
görüşüne dayanarak, ihaleye fesat karıştırma suçundan
beraatle neticelenen ve kesinleşen İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi
kararına ilişkin olarak, yargılanmanın yenilenmesi
isteğinde bulunmuştur. Hani Niye bunu şeye
koymadınız, müfettişin raporunu, kontrolörün raporunu niye
muameleye koymadınız? diyorlar, her şey konuldu. Zaten bu
konular o kadar fazla işleniyor ki -tabii arkasında siyasi nedenler
olduğu için- ve yargılanmanın yeniden yapılmasını
istiyor ilgili kontrolör. Yargılanmanın yenilenmesiyle birlikte,
yeniden yapılacak yargılamada, oğlum Abdullah Unakıtan ile
Faysal yöneticilerinin de dâhil olduğu 11 kişi hakkında da
savunmalarının alınmasını müteakip, ihaleye fesat
karıştırma suçundan kovuşturma yapılmasını
talep ediyor.
Şimdi, yargılamanın yenilenmesi talebine
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iştirak
edilerek, konu görüşülmek üzere İstanbul 4. Ağır Ceza
Mahkemesine intikal ettiriliyor. Bu sefer, beraat kararını veren
mahkeme heyeti dışında, başka, İstanbul 5.
Ağır Ceza Mahkemesi üyelerinden oluşturulan yeni bir heyet
marifetiyle yapılan incelemede, önceki beraat kararı gerekçelerinin
tamamen yerinde olduğu görüşüyle, makinelerin eski değil yeni
olduğu, hazine zararı bulunmadığı, ihaleye fesat
karıştırılmadığı hususları, 29/6/2007
tarihli ek karar ile bir kez daha tevsik ediliyor, yani, 5. Ağır Ceza
Mahkemesi de aynı kararı veriyor. Bu kararla, Tekel AŞ
görevlilerinin Kamu İhale Kanununa aykırı hareket etmedikleri,
makinelerinin eski değil yeni ve kullanılmamış olduğu
ve tek kuruş hazine zararı bulunmadığı hususları
bir kez daha kesinlik kazanmış ve kaziyeyi muhkem hâline
gelmiştir.
Değerli arkadaşlar, buna rağmen, çeşitli
yerlerde
Daha bununla ilgili başka kararlar da var, tamamı da bu
şekilde karar veriyorlar. Şimdi, bunlar tabii, zaman zaman burada da,
Büyük Millet Meclisinin bu kürsüsünde de çok konuşuluyor. Bunlar
kararları verilmiş, herkes beraat etmiş ve bu suçlarının
tamamen asılsız olduğu ortaya çıkmış, buna
rağmen siyasi birtakım düşüncelerle, burada gerek sözlü
sorularla gerek yazılı sorularla ve hatta bazı konuşmalarda
tekrar tekrar dile getirilerek temcit pilavı gibi pişirilip
pişirilip konuluyor herkesin önüne ama, burada maalesef hazine kontrolörü
tarafından yetkisini de aşarak yapılan incelemelerde
birtakım olmayan şeyler varmış gibi gösteriliyor. Mesela,
orada bilmem kime 30 bin dolar vermiş de o 30 bin doları
almış da benim oğluma
Hayır, öyle bir şey yok ve bunu
o adam sonradan tekrar noterde Ben böyle ifade vermedim. Açıkça
söylüyor. Onu da noter ifadesiyle
Al, benim yanımda, burada noterin
ifadesinde: Ben böyle bir şey yapmadım, söylemedim. diyor. Ama
birtakım düşüncelerle maalesef birtakım görevler de kötüye
kullanılıyor. Tabii, bunlar hakkında biz de kanuni
haklarımızı koruyacağız, onunla ilgili neyse de takip
edeceğiz, bu da bizim hakkımızdır.
BAŞKAN Sayın Genç, bir sorunuz daha mı var?
Buyurunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkanım,
teşekkür ederim.
Sayın Bakan benim soruma cevap vermedi. Benim sorum şu:
Şimdi, Tekelle ilgili mukavele Maliye Bakanlığı
tarafından imzalandığı günden iki gün sonra, Maliye
Bakanının çocuklarının şirketinde çalışan
bir kişiye, banka şubesi kanalıyla 30 bin dolar gidiyor ve
alınan ifadesinde o kişi Ben bu parayı aldım, işte,
ilgili arkadaşlara verdim. diyor. Şimdi, Sayın Bakan, bunlarla
ilgili hiçbir şeye değinmedi. Diyor ki öteki olaylarla ilgili
Esas
benim sorumun şeyi şu, diyorum ki: Sizin çocuğunuzun iş
yerinde çalışan kişiye 30 bin dolar göndermiş. Kim
göndermiş? Bu sizin mukavelesini imzaladığınız
İspanyadaki şirket göndermiş. Bu İspanyadaki şirket
durup dururken sizin çocuğunuzun dükkânında çalışan firmaya
niye 30 bin dolar göndermiş?
Banka şubesi kanalıyla sabit Sayın
Başkanım. Şimdi, Sayın Bakan bunlara cevap vermiyor, öteki
ihaleleri de şey ediyor. Bir de diyor ki, İnceleme elemanı
yetkisiz, sınırlarını aşarak inceleme
yapmış. Yani inceleme elemanı kanuna aykırı bir
şey ortaya çıkarmışsa niye sınırını
aşsın ki?
Biraz önce AKP Grup Başkan Vekili bana dedi ki: İngiliz
Bakan gitmiş başkasının bahçesinde çiçek sulamış,
istifa etmiş. Sayın Bakan, senin oğlunun
çalıştığı firmaya giden bu 30 bin dolar dolayısıyla
istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
BAŞKAN Sayın Genç, tamam.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Başkan, soruyu cevaplandırayım.
BAŞKAN Buyurunuz efendim, buyurunuz.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Şimdi,
Sayın Genç, bir defa ben senin sorunu devamlı
cevaplandırdım, ama siz şey yapmadınız
KAMER GENÇ (Tunceli) Şey yaptım, şey yaptım.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Herhâlde
almadınız, bunu anlamadınız, ama bir daha söyleyeyim: Öyle
bir insanın alıp da
Orada ismi geçen şahıs Sedat
Güngörmüş almış parayı da, efendim neymiş, benim oğluma
getirmiş. Böyle bir şey yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) Para gelmiş mi gelmemiş mi?
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Yok, yok!
KAMER GENÇ (Tunceli) İstifa eder misiniz?
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Efendim, yok.
Almış o adam, bu tarihten, dediğin tarihten çok çok sene önce
KAMER GENÇ (Tunceli) İki gün sonra.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla)
birkaç sene önce
adam kendi hesabına para göndermiş, alınan para odur, götürülen,
verilen de odur. Bizimle alakası yok ve bizim şirketimizde de
çalışmıyor. O tarihte o bankada o adam stajyer olarak
çalışıyormuş.
KAMER GENÇ (Tunceli) Kanıtlandı, kanıtlandı!
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Tamam mı?
İstersen bir daha söyleyeyim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bir araştırma konusu,
inceleyelim
BAŞKAN Lütfen Sayın Genç, lütfen.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Böyle bir para
alınıp verilme hadisesi yok. Tamam mı?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkanım
BAŞKAN Sayın Genç, sorunuzu sordunuz,
cevabını
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır vermedi, cevap vermedi.
BAŞKAN Ancak bu kadar verebildi efendim.
Devam ediniz Sayın Bakan.
AGÂH KAFKAS (Çorum) Böyle bir İç Tüzük yok, yeni mi
çıktı?
ALİ RIZA ALABOYUN (Aksaray) Sayın Başkan, böyle
bir usul yok!
AGÂH KAFKAS (Çorum) Adam aynı şeyi tekrar edip duruyor
sabahtan beri.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Evet, aynı
şeyi tekrar ediyor, ama yavaş yavaş anlar.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Bakan, devam ediniz.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Malatya Milletvekili Sayın Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, futbol kulüplerinin vergi borçlarına
ilişkin Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru önergesi:
İktidarımız döneminde Türk sporuna destek için,
5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanunun geçici 6ncı maddesiyle, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
teşkilatınca tecil edilmiş olan ve Türkiye'de sportif alanda
faaliyette bulunan spor kulüplerinin 30 Haziran 2004 tarihi itibarıyla
vadesi geldiği hâlde 31 Temmuz 2004 tarihine kadar ödenmemiş olan
vergi borçları hakkında düşük faiz oranı uygulanarak
taksitlendirme kolaylığı getirilmiştir.
Bu uygulamaya göre, 31 Aralık 2004 tarihine kadar ilgili
vergi dairesine müracaat eden spor kulüplerinin söz konusu vergi borçları,
müracaat tarihinden itibaren beş yılı aşmamak ve
uygulanmakta olan tecil faizi oranının 1/6sı oranında
tecil faizi uygulanmak suretiyle taksite bağlanmıştır.
Bugünlerde yine bir kanunumuz var, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. Orada da buna benzer bir
kolaylık getiriyoruz.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın,
öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesine
ilişkin Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru önergesi:
Hükûmetimizin temel hedeflerinden biri, öğretim
elemanlarını da kapsayacak şekilde kamu personelinin özlük
haklarına ilişkin olarak devlet personel rejimi reformunu
gerçekleştirmektir. Söz konusu reform ile, ücret sisteminin
sadeleştirilmesi, kamu personelinin mali ve özlük haklarına
ilişkin dengesizlik ve adaletsizliklerin giderilmesi, performansa
dayalı ücret sistemine geçilmesi ve mevcut statü sayısının
azaltılması ilkelerini esas alacak kapsamlı bir personel
reformuna yönelik çalışmaların en kısa sürede
sonuçlandırılması hedeflenmektedir.
Diğer taraftan, yükseköğretim kurumlarında,
gerektiğinde ek ders görevi ve buna bağlı olarak da ek ders
ücretinin verilmesi tabii bir durumdur. Öğretim elemanlarının
yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarıyla
ilişkileri, Yükseköğretim Kurumlarının
Yurtdışındaki Kapsama Dahil Yükseköğretim Kurumlarıyla
Ortak Eğitim Ve Öğretim Programları Tesisi Hakkında
Yönetmelik ve benzeri muhtelif projelerle sağlanmaktadır. Ayrıca
bilimsel teknolojik araştırmaların teşvik edilmesi
amacıyla Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversitelerin bütçelerine her
yıl belirli miktarlarda ödenek konulmaktadır. Bu kapsamda 2008 yılında
Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversite bütçelerine 373 milyon YTL,
TÜBİTAK bütçesine de Bilim İnsanı Destekleme ve TARAL
Projelerine 483 milyon YTL ödenek ayrılmıştır.
Gaziantep Milletvekili
BAŞKAN Bir dakika Sayın Bakan.
Sayın Aslanoğlu, buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakanım, spor kulüpleri çok büyük borç
batağında, vergi ve sigorta. Tabii bugünün meselesi değil,
yıllardır gelen
Spor kulüpleri dernekler şeklinde yönetiliyor.
Her ay, faizle birlikte, bu faizleri ödeyemiyorlar. Onun için, siz daha önce
söz vermiştiniz. Yukarıda bir yasa var. İnşallah, bu
yasayla, söz verdiğiniz şekilde, spor kulüplerinin
borçlarını ödenebilir -affedin demiyorum- bir hâle getireceksiniz.
Aynı şekilde sigorta borçları da
Çünkü Türk sporu, özellikle
İkinci ve Üçüncü Ligdeki takımlar borç batağında, çaresiz
durumdalar. Diliyorum ki Plan ve Bütçe Komisyonundaki yasa teklifiyle
Aynı şekilde de spor kulüplerinin prim borçları - yeni bir yasa
tekiliyle, borç batağından- bir şekilde ödenebilir hâle
getirilebilecektir.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Buyurun Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Aslanoğlu, biliyorsunuz bir kanunumuz var. Siz de zaten Plan ve Bütçe
Komisyonu üyesisiniz. Şu anda alt komisyonda görüşmeler oluyor. Orada
da önemli iyileşmeler oluyor, hatta daha önceki
yaptığımızdan daha ileri bazı maddeler var o kanunda.
Tahmin ediyorum, bu, spor kulüplerimiz için fevkalade bir nefes alma gibi
olacak, onların büyük problemlerine bir çözüm getiriliyor.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Gaziantep
Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün çocuklarıma ait
şirketlere ilişkin Bakanlığıma yönelttiği sözlü
sorunun cevabı:
Yapmış olduğum konuşmamda ifade ettiğim
husus, kamu giderlerinin asıl olarak toplanan vergilerden
karşılandığı, bu sebeple, her vergi mükellefinin bu
çerçevede değerlendirilmesi gerektiğidir. Diğer taraftan, soru
önergesinde yer alan ve kendi düşünce ve değerlendirmelerinize
dayalı hususlar ise hiçbir şekilde geçerli değildir. AK Parti
Hükûmetleri döneminde yürütülen maliye politikaları ve özel olarak vergi
politikalarının ülkemizde ekonomik istikrarın
sağlanmasına ve mali disiplinin tesisine yaptığı
olumlu katkılar ise milletimiz tarafından her zaman takdirle
karşılanmıştır.
Değerli arkadaşlar, ekonomideki son olayları
biliyorsunuz. Yani, pazartesi günü piyasalar epeyi sarsıldı, büyük
düşüşler oldu, faizde yükselme oldu, dolar ve avroda yükselmeler
oldu. İnanın, bu maliye politikaları olmasaydı, eğer
bu mali disiplin olmasaydı ve bu bütçe disiplini olmasaydı
değerli arkadaşlar -hani o Anayasa atıldı ya bir zamanlar,
nasıl allak bullak oldu bütün şey, ondan beter olurdu- bu faizlerde
yüzde 5 bin faizleri görürdünüz. Onun için dua edin bu mali disipline ve bu
mali disiplinin kıymetini de bilin. Bu mali disiplinin kıymetini
bilin, bu bütçe disiplininin kıymetini iyi bilin.
HARUN ÖZTÜRK (İzmir) İşinize bakın,
işinize.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Türkiye eğer
böyle kuvvetli girmeseydi bugünlere, çok başka tablolarla karşı
karşıya kalırdı. Bunu da burada ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ordu
Milletvekili Sayın Avukat Rıdvan Yalçının, gazilere
uygulanan elektrik bedeli indirimine ilişkin Bakanlığıma
yönelttiği (6/342) numaralı sözlü soru önergesini cevaplandırıyorum:
2847 sayılı Kanunun mükerrer 1inci maddesi ve Enerji
Piyasası Düzenleme Kurulunun 24/8/2006 tarih, 875 sayılı Kurul
Kararıyla onaylı yirmi dağıtım şirketi için
tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esasların Şehit
Aileleri ile Muharip Malul Gaziler başlıklı 1/C-1 maddesinde,
şehit aileleri, muharip malul gazilerin kapsamı ayrı ayrı
tanımlanmıştır. Anılan maddede belirtilen
tanımlamalara göre, şehit ailesi, muharip gazi ve malul gazi
kapsamlarından birine dahil olup, kendilerine TC Emekli
Sandığı Genel Müdürlüğü tarafından, şehit,
muharip gazi veya malul gazi maaşı
bağlandığını belgeleyenlere, meskenlerinde
tükettikleri elektrik enerjisi için mesken tarifesinden yüzde 40 oranında
indirim uygulanmaktadır. Yürürlükte olan mevzuat bu kapsamda olup, konu
hakkında daha detaylı bir çalışma tarafımdan
yapılacaktır.
BAŞKAN Bir dakika Sayın Bakan.
Sayın Yalçın, cevaplandı mı sorunuz?
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Diğer soruda
BAŞKAN Peki.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Ordu Milletvekili
Sayın Avukat Rıdvan Yalçının, memurların tedavi
yolluklarının ödenmesine ilişkin Bakanlığıma
yönelttiği sözlü soru önergesi (6/346):
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği uyarınca, genel
bütçeli kurumlara ait bütçeleştirilmiş borçlar hesabında, 2007
yıl sonu itibarıyla, yurt içi tedavi yollukları borç tutarı
21,5 milyon YTL görülmekte olup, bugün itibarıyla konuyla ilgili bir
problem kalmamıştır.
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Sayın Başkanım, izin verir
misiniz?
BAŞKAN Sayın Yalçın, buyurunuz.
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakanım, bu, memurlarla ilgili tedavi
yolluklarının yaklaşık bir yıl gibi gecikmelerle
ödendiği yoğun olarak memurlar tarafından ifade ediliyor.
Eskiden maaş çekim günleri memurlar bankalarda kuyruk
oluştururlardı. Sizin de malumunuz artık otomatik kesildiği
için memurlar neredeyse maaşlarından ellerine hiç nakit
alamıyorlar. Bir yıl gibi gecikme sebebiyle borç da
bulamıyorlar. O sebeple bu mağduriyetin bir an evvel giderilmesini
özellikle istirham ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Yalçın.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Şu anda
-yazımda da belirttiğim gibi- Rıdvan Bey, bir problem
kalmadığı bana bildiriliyor ama böyle bir seneye yakın
bizim bir borcumuz olacağını ben tahmin etmiyorum, olmaz. Ama
varsa da ben tekrar bir bakayım, inceleyeyim, bir şey varsa da ona
bir çözüm hemen getiririm. Çünkü bu, bu kadar beklemez yani, o bir sene
beklemez.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Buyurunuz.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Balıkesir
Milletvekili Sayın Ahmet Duran Bulutun, vergi borç ve
cezalarının tahsiline ilişkin Bakanlığıma
yönelttiği söz soru önergesi (6/369):
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Hükûmetimizin kesinleşmiş vergi borçlarının tahsili
konusunda bir yeniden yapılandırma çalışması
bulunmamaktadır. Vergi cezalarının silinmesi ya da affedilmesi
ancak yasal düzenlemeyle mümkün bulunmakta olup bu konuda bir yasal düzenleme
yapılması da düşünülmemektedir. Ancak, 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48inci
maddesinde vergi borçlarının taksitlendirilmesine yönelik
düzenlemeler mevcuttur. Maddede belirtilen şartlar dâhilinde müracaat eden
mükelleflere tecil ve taksitlendirme yapılmak suretiyle vergi
borçlarını ödeme kolaylığı sağlanmaktadır.
Burada değerli milletvekili herhâlde bu son zamanda
çıkan Uzlaşma Kanunuyla ilgili acaba kesinleşmiş borçlarda
da bir şey olacak mı diye sormuş bu soruyu, öyle tahmin
ediyorum. Uzlaşma
Biliyorsunuz, yargıda bulunan ihtilaflı alacaklar
için eğer o mükellef isterse bir uzlaşma kapısı açtık
ama kesinleşmiş vergi borçlarının tahsili konusunda
herhangi böyle bir şey söz konusu değil.
BAŞKAN Buyurunuz efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Tokat Milletvekili
Sayın Doktor Reşat Doğrunun, özel bir sınavla gelir
uzmanlığına atama yapılmasına ilişkin
Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru önergesi:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gelir
İdaresi Başkanlığı, 5345 sayılı Gelir
İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunla kurulmuş olup; amacı, gelir
politikasını adalet ve tarafsızlık içerisinde uygulamak,
vergi ve diğer gelirleri en az maliyetle toplamak, mükelleflerin vergiye
gönüllü uyumunu sağlamak, mükellef haklarını gözeterek yüksek
kalitede hizmet sunmaktır. Bu temel ilke ve hedeflerin
gerçekleştirilmesi doğrultusunda mevcut personelin de
uzmanlaştırılması hedeflenmiştir.
Mevcut personel arasından özel sınav neticesinde gelir
uzmanı olarak atanan personel ile mesleğe özel yarışma
sınavıyla ilk defa gelir uzman yardımcısı olarak
başlayıp üç yıllık yardımcılık süresi
sonunda atanan gelir uzmanları arasında görev ve sorumluluk
açısından bir fark bulunmamaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı
merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personel arasında
iş barışı yönünden yönergede sözü edilen bir huzursuzluk
bulunmayıp, tüm personel en yüksek kalitede hizmet vermek için özverili
bir şekilde çalışmaktadır.
BAŞKAN Buyurunuz efendim, devam ediniz.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Gaziantep
Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün, özelleştirme sonucu
başka kamu kurum ve kuruluşlarında
çalıştırılan kişilere ilişkin
Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru önergesi (6/433):
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
İktidarımızdan önce gerçekleştirilen özelleştirmeler
nedeniyle iş sözleşmesi sona erdirilen işçiler için herhangi bir
hukuki düzenleme bulunmazken, 20/10/2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan
Bakanlar Kurulu kararıyla, 1/1/1992 tarihinden itibaren özelleştirme
nedeniyle iş sözleşmesi sona erdirilenlerin kamu kurum ve kuruluşlarına
geçici personel olarak yerleştirilmesi imkânı getirilmiştir. Bu
kapsamda 1992 yılından bugüne kadar toplam 17.843 işçi
ataması yapılmıştır. Bunlar, emeklilik
hakkını kazanıncaya kadar her yıl on ay süreyle istihdam
edilmektedirler. 1999-2007 dönemi itibarıyla ise özelleştirilen 70
kuruluşta iş kanunlarına tabi olarak çalışan işçi
sayısı toplam 25.732dir. Bunlardan 13.338i kamu kurum ve
kuruluşlarına yerleştirilmiştir. Kamu kurum ve
kuruluşlarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
4/C maddesine göre geçici personel olarak istihdam edilenler sadece
özelleştirilen kuruluşlardan atananlardan ibaret olmayıp kamu
kurumlarının birçok hizmet alanında geçici personel istihdam
edilmektedir. Bunların ücretleri, göstergelerinin memur
aylıklarına uygulanan kat sayıyla çarpımı sonucu
belirlenmekte olup, dolayısıyla kat sayıdaki
artışlardan istifade etmemektedirler.
BAŞKAN Buyurunuz efendim, devam ediniz.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Malatya Milletvekili
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, nüfusu azalan belediyelerin
gelirlerine ilişkin Bakanlığıma yönelttiği sözlü soru
önergesi:
25 Nisan 2006 tarih ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri
Kanununun 52nci maddesindeki Nüfus sayımında veya tespitinde, aile
ve hayatî istatistiklerin oluşturulmasında ve bu bilgileri esas alan
kanunların uygulanmasında MERNİS nüfus bilgileri
kullanılır. hükmü çerçevesinde 2007 yılında yapılan
adrese dayalı nüfus sayımı neticesinde belediyelerin nüfusu daha
gerçekçi olarak yeniden belirlenmiştir. Elbette bunun çeşitli açılardan
sonuçları olmaktadır. Bu nedenle de Hükûmetimiz, Büyükşehir
Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun Tasarısını yüce Meclise sunmuş ve bu da 6 Mart
2008de kanunlaşmıştır. Ayrıca, Hükûmetimiz, il özel
idarelerinin ve belediyelerin vergi, harç, katılma payı, hizmet
karşılığı alınan ücret ve diğer gelirleriyle
bu idarelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden
ayrılacak paylara ilişkin esas ve usulleri yeniden belirleyen ve
belediyelere ilave kaynaklar sağlanmasının yanında,
payların yüzde 75inin belediyelere nüfus esasına göre, 25inin de
gelişmişlik endeksine göre paylaştırılmasını
öngörerek, nüfusu ve geliri düşük olan belediyelerin gelir
kaybının giderilmesi amacıyla, ancak hükümsüz sayılan il
özel idaresi ve belediye gelirleri kanun tasarısında da yenilenmesini
uygun gördüğünü Meclisimize 24 Ocak 2008 tarihinde bildirmiştir.
60ıncı Hükûmet Eylem Planında da bu kanunun çıkartılacağı
vurgulanmıştır.
Bilindiği üzere, 5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanununun 4üncü maddesine göre, büyükşehir belediyesi
kurulması, bir, kanun çıkarmak ve ikincisi de kanunda belirlenen
nüfusa sahip olmak şartlarıyla bağlıdır. Bu nedenle,
üçüncü sorudaki Mevcut büyükşehir belediyelerinin objektif kriterlere
göre kurulmadığı
ifadesini takdirlerinize
bırakıyorum.
BAŞKAN Devam ediniz efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Karaman Milletvekili
Sayın Hasan Çalışın, motorlu taşıt vergisi
uygulamalarına ilişkin Bakanlığıma yönelttiği
sözlü soru önergesi:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2004
yılında 5035 sayılı Kanunla yapılan
değişiklikle motorlu taşıtlar vergisine tabi
taşıtlar yeniden tanımlanmıştır. Buna göre, azami
toplam ağırlığı 3.500 kilogramı geçmeyen
kapalı kasalı (yandan camlı olanlar dâhil) sürücü
kısmından başka tek veya daha fazla sıralı oturma yeri
bulunan, insan ve yük taşımaları için imal edilmiş olan
taşıtlar panelvan, izin verilebilen azami yüklü
ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen ve yük taşımak
için imal edilmiş motorlu araçlar ise kamyonet olarak
tanımlanmıştır. Bu değişikliklerle, arazi
taşıtları ve panelvan tipi taşıtlar 1/1/2004
tarihinden geçerli olmak üzere yaşlarına ve motor silindir
hacimlerine göre; kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlar ise 1/1/2005
tarihinden itibaren yaşlarına ve azami toplam
ağırlıklarına göre motorlu taşıtlar vergisine
tabi tutulmaktadırlar. Ancak, vergi idaresince yapılan
araştırmada, bazı taşıtların vergilendirmeye etki
eden özelliklerinin ve unsurlarının yanlış belirlendiği,
örneğin, motorlu araç tescil belgesine göre panelvan olarak
vergilendirilmesi gereken bazı taşıtların kamyonet olarak
vergilendirildiği anlaşılmıştır. Uygulama
birliğinin sağlanması amacıyla, vergi daireleri, 3/9/2007
tarihli ve 2007/1 sıra no.lu İç Genelgemiz ile
bilgilendirilmiştir. Hatalı vergilendirildiği belirlenen
taşıtlar için zaman aşımı süresi dikkate alınarak
2004-2007 yılları için ilave vergi tahakkuk ettirilmiştir. Bazı
mükelleflerimiz de bu tahakkukları ihtilaf konusu
yapmıştır. Eksik tahakkuk ettirilen ve mükellefler
tarafından da eksik ödenen verginin gecikme zammı ve takip ve tahsili
6183 sayılı Kanun hükümleri gereğidir.
Şubat ayında çıkan 5736 sayılı Kanunla,
bu mükelleflerimiz için dava açılmaması, açılmış olan
davalardan vazgeçilmesi, vergi asıllarının 30/6/2008 tarihine
kadar ödenmesi şartıyla, hesapların gecikme zamlarının
tahsilinden vazgeçilmesi imkânı da getirilmiştir.
BAŞKAN Sayın Çalış, bir ek sorunuz var
mı, açıklama istiyor musunuz?
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Bakanım, bu soruma
gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. Ancak, burada bazı
mükelleflerimiz kendisinin haksızlığa
uğradığını düşünmektedir, geriye doğru ceza
tahakkuk ettirildiğini düşünmektedir. Bu hakkın iade
edilmiş olması, haksızlığın giderilmiş olması
bu mükellefler açısından önemli bir iş olmuştur.
Teşekkür ediyorum.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Ben teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Çalış.
Buyurunuz efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Adana Milletvekili Sayın
Kürşat Atılganın (6/478) esas no.lu rüzgâr makinelerinde KDV
indirimi ve faizsiz kredi talebine ilişkin sözlü soru önergesi ile
Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlunun (6/490) esas no.lu
gübredeki KDV oranına ilişkin sözlü soru önergelerine birlikte cevap
vermek istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) - Katma değer
vergisi oranları, bu verginin kendine özgü yapısı, yansıma
özelliği ile ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal
şartlar, mal ve hizmetlerin toplam talep ve arzı ile bu mal ve
hizmetlerin düşük gelir gruplarının harcamaları içindeki
payı yanında bütçenin gelir ihtiyacı da dikkate alınarak
tespit edilmektedir.
Rüzgâr makineleri ile kimyevi gübre teslimlerinde yüzde 18 olarak
uygulanan katma değer vergisi oranında indirimlere gidilmesi
hususunda bu aşamada Bakanlığımda yürütülen bir
çalışma bulunmamaktadır. Rüzgâr makinelerine faizsiz kredi
uygulanması hususu ise Bakanlığımın yetki
alanında bulunmamaktadır.
Öte yandan, tarımı geliştirmek suretiyle çiftimizin
refah seviyesini artırmak amacıyla traktör ile tarımda
kullanılan diğer makine ve ekipmanların temininde de indirimli
katma değer vergisi uygulamasının yanı sıra
doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri gibi teşvik
tedbirleri ile çiftçimiz desteklenmektedir.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz.
Şimdi, Sayın Atılgan, bir ekstra bilginiz olacak
herhâlde, söz istediniz.
Buyurun.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakanım, tabii, rüzgâr makinesinde yüzde 18den
8e indirmeyi düşünmeyebilirsiniz. Ama işin gerçeğine
bakarsanız, o makine narenciye bahçelerinin donmasını
engelliyor, hava sirkülasyonu nedeniyle. Bu sene narenciye bahçelerinin
Çukurovadaki durumu -mutlaka haberler ulaşmıştır, sizler
de yürütmeden sorumlu makamda olduğunuz için- son derece zordur. Genç
portakal ağaçları, limon ağaçları tamamen kurudu, ihtiyar
ağaçlar ise yüzde 50 kurudu. Dolayısıyla, Çukurovadaki narenciye
üreticilerini bir şekilde canlandırmak, yardımcı olmak
gerekir. Ayrıca, bu sayede donmayacak portakallar üzerinden veya narenciye
üzerinden alacağınız vergiler, o makinelerden indireceğiniz
KDVden daha fazla olacaktır. Bir yıllık donma, emin olun ki, bu
makinelere vereceğiniz KDV indiriminden çok daha fazladır. Ben sadece
bunu arz etmek istiyorum. Eğer Bakanlığınız uygun
görürse, üzerinde bir çalışırlarsa hem çiftçiler memnun
olacaktır hem de devlet için faydalı bir iş olacaktır. Bunu
söylemek istiyorum.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Peki, çok
teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Atılgan.
Sayın Serdaroğlu, buyurun.
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) Sayın
Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanım, çiftçimiz gerçekten zor durumda. Şu
günler de gübre kullanma zamanının içinde olduğu günler. Gübre
fiyatları ise son üç beş ay içerisinde yüzde 80lere varacak derecede
zamlanmıştır.
Sayın Bakanım, maalesef topraklarımız
yanlış gübre kullanımı nedeniyle gübrekolik olmuştur.
Gübresiz verim alınamamaktadır. Verimin düşmesi ise üretimin
azalmasına, dolayısıyla ithalatın artmasına vesile
olmaktadır. Bu da Türk çiftçisinin cebine girecek olan paranın
ithalat yoluyla yabancı ülkelerin çiftçilerinin cebine girmesine sebep
vermektedir. Yabancı ülkenin çiftçisinin cebine girecek olan
paramızı KDV indirimi yaparak veya başka bir şekilde,
çiftçimizin kullanacağı gübreyi kullanılabilir hâle getirerek
üretimin artmasına katkı sağlamanız tarafımızdan
ve çiftçi tarafından istenmektedir.
Sonuç olarak, gerçekten çok zor durumda olan çiftçimizin
beklentisini ve sıkıntısını dile getirmeye
çalıştık. Zatıalinize de bu sorumuza cevap vererek ilgi
duyduğunuzdan dolayı ben Türk çiftçisi adına teşekkür
ediyorum ve bu sorumun, mutlaka, Türk çiftçisi adına dikkate
alınacağından eminim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Serdaroğlu.
Sayın Aslanoğlunun bir sorusu var.
Buyurunuz Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Efendim,
belediyelerle ilgili bir cevap verdiniz.
Şimdi, adil olmak
Herkesin hakkına, hukukuna
saygılıyız. Ancak, bir büyükşehir-küçük şehir
ayrımı var. Büyükşehir belediyeleri on altı tane,
nasıl olmuşsa, hangi objektif kriterle olmuşsa olmuş. Ama
bunların nüfusu, bazılarının nüfusu mevcut
büyükşehirlerden daha fazla şu anda. Yani büyükşehir olmayan
bazı illerimizin nüfusu mevcut büyükşehirlerinkinden daha fazla
olmasına rağmen, o belediyelerin iki katı fazla para alıyor
büyükşehir olduğu için. Burada objektif kriter yoktur. Özellikle
büyükşehirlere, bir şekilde nüfusu daha az olmasına rağmen
Daha fazla nüfuslu belediyelere haksızlık yapılıyor.
Örneğin Şanlıurfanın nüfusu 650 bin. Ben Diğer
belediyelere niye veriyorsunuz? demiyorum. Malatya
Bu yeni Belediye
Yasasında, objektif, büyükşehir-küçük şehir ayrımı
olmaksızın herhangi bir düzenleme yapacak mısınız?
Herkes hakkına razı olur, ama zamanında on altı tane, her
nedense, hangi kriterle olmuşsa, ama olmayanların hakkını
yiyorsunuz, yeniliyor.
Ben bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Buyurunuz Sayın Bakan.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Sayın
Başkan, bu son sorulan sorularla ilgili olarak kısaca bir
açıklama yapmak istiyorum, müsaade ederseniz.
BAŞKAN Tabii, buyurunuz efendim.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Birincisi, Mersinle
ilgili olarak, orada yetişen narenciyeler ve onların
sorunlarıyla ilgili Sayın Milletvekilimiz dile getirdi, ayrıca
tabii Türk tarımı ve Türk çiftçisiyle ilgili de bazı
sorunları dile getirdi.
Değerli arkadaşlar, bugün Türk çiftçisine bizim sadece
bütçeden yapmış olduğumuz destekler 5 milyar 400 milyon YTLyi
buluyor, bu sene, 2008 yılında. Bu gübreleme zamanı geldiği
için, çiftçilerimize sadece mart ayında 1 milyar 800 milyon ödeme yapıyoruz
ve bunların da büyük kısmı ödendi, yani maliyeden ödendi,
dağıtımları da yapılıyor ve bunun yanında,
ayrıca, çiftçilerimize teknolojinin kazandırılması için,
benim bildiğim, Tarım Bakanlığımızda da çok ciddi
çalışmalar yapılıyor, hele bu narenciyeyle ilgili olarak.
Ayrıca bu konuda Dış Ticaret
Müsteşarlığımızın da önemli katkıları
var, bildiğim kadarıyla. Ama, bunlar daha fazla yapılabilir mi?
Daha fazla da uğraşılıyor, yapılıyor. Bütün
dikkatlerimiz de Hükûmetimizin, bu çiftçilerimize daha fazla nasıl
yardımcı olmanın gayreti içerisindeyiz çünkü tarımdaki
girdiler korkunç derecede arttı. Petrol arttı, gübre arttı, o
arttı ama bütün dünyada bu artış var ama bunun yanında bir
şey var: Şimdi, gıda maddelerinin fiyatları çok yükseldi.
Bu da bütün dünyada, sade bizde değil. Çok yükseldi ve bundan sonra da
mevcut fiyatların üstüne konulacak, alta düşmeyecek bu. Öyle
gözüküyor bu, yani dünyadaki gidişat öyle gözüküyor. Neden? Petrol
fiyatlarının yükselmesi
Şimdi, birçok gıda maddesi olarak
yetiştirilen tarım ürünlerini, benzin, biyoetanol, biyodizel, ne
yapacasaksak işte, yapalım şeklinde, bütün dünyada bir akım
var. Büyük bir akım var çünkü petrol fiyatları aldı
başını gidiyor. Yani düşecek mi düşmeyecek mi,
kimsenin bildiği de yok. Hele hele tabii bizim gibi ülkelerde
Biz petrolü
olduğu gibi dışarıdan ithal ediyoruz. Bu sene, yani 2008
yılında 35 milyar dolara yakın biz petrol veyahut da enerji
faturası ödüyoruz, enerji ham maddelerinin faturalarını ödüyoruz.
Dolayısıyla bir de bu yönden de bakmak icap ediyor
tarımımıza. Geniş olarak bakıyoruz, çiftçimizin her
zaman yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz.
Sayın Aslanoğlunun sorusu
Tabii, Sayın
Aslanoğlu Malatya Milletvekilimiz olduğu için, devamlı surette,
Malatyanın Urfaya karşı biraz az para aldığını,
bunun da haksızlık olduğunu söylüyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Urfa da almıyor
Sayın Bakan, yanlış.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Kim alıyor?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Urfa da almıyor,
650 bin nüfusu var.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Öyle mi? Tamam
Şimdi, burada
BAŞKAN Sayın Bakan, süremizi epey aştık,
soru-cevap, sözlü soruları. Bir de
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Şimdi, bu
konuda, Belediye Gelirleri Kanunu da var, şimdi geliyor. Siz de Plan ve
Bütçede bu konuda da hassas duran bir
arkadaşımızsınız. Bu konuda gerekli
çalışmaları yapmanızı tavsiye ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Tavsiyelere uyacak
mısınız?
BAŞKAN Sayın Bakan, bir dakika.
Sayın Vuralın, yerinden çok kısa bir sorusu
varmış. Onu bir
Yerinden bir açıklama
Buyurun, çok kısa olmak üzere Sayın Vural.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Bakan, sorulara cevap
verirken oğullarınızın şirketleriyle ilgili
birtakım sualler oldu tabiatıyla. Sonra bir ara bizim
şirketimiz dediniz. Yani, bu, acaba sehven mi oldu, yoksa ortak
mısınız? Bu konuda zannediyorum bir açıklama olursa, o
bakımdan
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım
OKTAY VURAL (İzmir) Sadece tavzih etmek açısından
şey yapıyorum. Daha sonra bu konuda herhangi bir spekülasyon,
değerlendirme falan
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Ben ortak falan
değilim, ama dil sürçmesi olabilir.
OKTAY VURAL (İzmir) Anlıyorum, tamam. Teşekkür ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım, İç Tüzük 98 açık ve net. Sayın Bakan sözlü
sorulara cevap vermek üzere burada milletvekillerinin sorularını
cevaplıyor.
BAŞKAN Evet efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Müsaade edin efendim.
Kâtip Üye orada okuyor ve sözlü soruların da cevap süresi bir
saattir. Saat 17.00de başladınız, şu anda 18.15. Yerinden
soran milletvekillerinin çok kısa, açıklayıcı bilgi
vermeleri gerekirken soruların tekrarına müsaade ediyorsunuz.
BAŞKAN Soruların tekrarına
Süremiz bitti efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sorusu olmayan bir
milletvekilinin burada Sayın Bakana soru tevdi etmesi mümkün değil.
Lütfen İç Tüzükü uygulayın.
BAŞKAN İç Tüzükü uyguluyorum efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ama sorusu olmayan bir
milletvekiline söz veriyorsunuz.
BAŞKAN Ufak bir açıklama yapmak isteyen bir
milletvekiline de söz hakkı verebiliriz efendim.
OKTAY VURAL (İzmir) Hayır efendim, İç Tüzüke
göre yerimden kısa bir açıklama isteme hakkım var. Sayın
Grup Başkan Vekili, eğer İç Tüzüke bakarsanız, bir soru
sormuyorum, sadece Sayın Bakanı bu konuda
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım, İç Tüzük 98 açık.
OKTAY VURAL (İzmir) Yani bizim şirketimiz dedi.
Bunun olup olmadığını sormak, zannederim Sayın Bakan
için, bundan sonraki sualler için doğru bir sualdir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Efendim, zaten Sayın
Bakan Topluca cevap vereceğim. diye söylemiş.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) İç Tüzüke uysa
da uymasa da ben cevabını vereyim, hiç merak etmeyin siz. Her zaman
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Bakanın bir
rahatsızlığı yok bu konuda, sorulara cevap konusunda.
Sayın Bakanın bir rahatsızlığı yok.
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Yok.
BAŞKAN Sözlü sorular
Sayın Bakan, lütfen
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Bitmiştir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) İç Tüzükü, uyarmak için
söylüyorum, Sayın Bakan soruya cevap vermekten
kaçındığı için değil. Açık ve net şekilde
cevap verdi zaten.
BAŞKAN Sayın Unakıtan, sözlü
sorularımıza cevabınız varsa
Bitti, süremiz de
tamamlandı, lütfen
MALİYE BAKANI KEMAL UNAKITAN (Devamla) Peki.
Değerli arkadaşlar, beni sabırla dinlediğiniz
için hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. Sağ olun. (AK Parti
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Unakıtan.
Şimdi, gündemin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmına geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, geçen hafta görüşmelerine
başladığımız ve yarım kalan çevre ve çevre
kirliliğinin önlenmesi konusunda (10/3, 8, 12, 28, 31, 33, 38, 42, 47, 56,
59, 62, 64, 65, 68, 71, 84, 87, 89, 98, 101, 119, 145, 146) esas numaralı
Meclis araştırması önergelerinin birlikte yapılan
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII.- MECLİS ARAŞTIRMASI
A) ÖN GÖRÜŞMELER
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 milletvekilinin, termik santrallerin çevreye
verdiği zararların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/3)
2.- Tekirdağ Milletvekili
Enis Tütüncü ve 38 milletvekilinin, Trakya ve İstanbul ilinde çevre
konularındaki gelişmelerin Ergene Çevre Düzeni Havza Planına
etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/8)
3.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barış ve 23 milletvekilinin, Kırklareli ili Vize
ilçesindeki bir arazi ile ilgili iddiaların ve bu arazi üzerinde kurulması
planlanan çimento fabrikasının çevre üzerindeki muhtemel etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/12)
4.- Adana Milletvekili Nevingaye
Erbatur ve 23 milletvekilinin, Adanadaki lagünlerin karşı
karşıya bulunduğu çevresel risklerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/28)
5.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya ve 22 milletvekilinin, Bartında
kurulması planlanan termik santralin olumlu ve olumsuz etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/31)
6.- Çanakkale Milletvekili Ahmet
Küçük ve 22 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki madencilik
faaliyetlerinin araştırılarak çevreye olumsuz etkilerinin
önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi
(10/33)
7.- Konya Milletvekili Hasan Angı
ve 19 milletvekilinin, Konya Kapalı Havzasındaki su
kaynaklarının karşı karşıya bulunduğu
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/38)
8.- Konya Milletvekili Orhan Erdem
ve 28 milletvekilinin, Akşehir ve Eber Göllerindeki kirlilik ve diğer
çevre sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/42)
9.- Çanakkale Milletvekili Mustafa
Kemal Cengiz ve 27 milletvekilinin, Kaz Dağlarındaki madencilik
faaliyetlerinin araştırılarak çevrenin korunması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/47)
10.- Aydın Milletvekili Ahmet
Ertürk ve 21 milletvekilinin, Büyük Menderes Nehrindeki kirliliğin ve
çevreye etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/56)
11.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhan ve 25 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevreye ve
turizme olumsuz etkilerinin araştırılarak su ürünleri
yetiştiriciliğinin çevreyle uyumlu gerçekleştirilmesi için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/59)
12.- Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ünlütepe ve 23 milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre kirliliğinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/62)
13.- İzmir Milletvekili
Mehmet Ali Susam ve 29 milletvekilinin, altın arama faaliyetlerinin hukuki
durumu ile çevreye etkilerinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/64)
14.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Köse ve 23 milletvekilinin, Van Gölündeki kirlenmenin önlenmesi ve
Van ilinde turizmin geliştirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/65)
15.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalı ve 26 milletvekilinin, Küçük Menderes Nehrindeki
kirliliğin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/68)
16.- Artvin Milletvekili Metin
Arifağaoğlu ve 24 milletvekilinin, Artvin Cerattepedeki madencilik
faaliyetlerinin çevreye etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/71)
17.- Afyonkarahisar Milletvekili
Abdülkadir Akcan ve 21 milletvekilinin, Eber Gölündeki çevre
sorunlarının araştırılarak gölün korunması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/84)
18.- Van Milletvekili Kayhan
Türkmenoğlu ve 19 milletvekilinin, Van Gölündeki çevre
sorunlarının ve gölün potansiyelinin araştırılarak
korunması ve değerlendirilmesi için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/87)
19.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 23 milletvekilinin, başta
Afşin-Elbistan olmak üzere termik santrallerin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/89)
20.- Isparta Milletvekili Mevlüt
Coşkuner ve 25 milletvekilinin, Isparta ilindeki göllerin çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/98)
21.- İzmir Milletvekili Ahmet
Ersin ve 22 milletvekilinin, balık çiftliklerinin çevre ve turizm
üzerindeki etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/101)
22.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu ve 39 milletvekilinin, denizlerdeki kirliliğin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/119)
23.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulan ve 19 milletvekilinin, Kahramanmaraş'ta Narlı Ovası'na
kurulması planlanan katı atık depolama tesisinin çevreye etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/145)
24.- Isparta Milletvekili Haydar
Kemal Kurt ve 23 milletvekilinin, Eğirdir Gölü ve Havzasındaki çevre
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/146) (x)
BAŞKAN Hükûmet? Burada, yerinde.
Sayın milletvekilleri, araştırma önergeleri
üzerinde Hükûmet adına Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel
Eroğlu konuşmuştu.
Şimdi, söz sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Eskişehir
Milletvekili Sayın Fehmi Murat Sönmeze aittir.
Buyurunuz Sayın Sönmez.
Sayın Sönmez, süreniz yirmi dakikadır.
CHP GRUBU ADINA FEHMİ MURAT SÖNMEZ (Eskişehir)
Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
konularını çevre sorunlarının oluşturduğu yirmi
araştırma önergesinin görüşülmesi dolayısıyla
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Çanakkale Zaferinin 93üncü yıl dönümünde tüm
şehitlerimizi de saygıyla, rahmetle anıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz pek çok gelişmiş
ülkeyle karşılaştırıldığında çevre
standartları bakımından çok daha geri bir noktadadır. AKP
Hükûmeti göreve geldiği 3 Kasım seçimlerinden bu yana maalesef çevre
konusunda bir ilerleme kaydedememiştir. Bu, sadece bizim görüşümüz
değildir. Bu konudaki çevreyle ilgili sivil toplum örgütleri ve özellikle
de Avrupa Birliğinin İlerleme Raporunda açıkça
belirtilmektedir. AB Komisyonu 2007 İlerleme Raporunda çevre konusunda
Türkiyenin önemli bir ilerleme kaydetmediği, hatta yerinde
saydığı belirtilmiştir. Özellikle de mevzuat ve uygulama
alanlarında bir ilerleme olmadığı görülmektedir. Aynı
raporda hava kalitesi, atık yönetimi, su kalitesi, doğanın
korunması, endüstriyel kirlenmenin kontrolü ve risk yönetimi, kimyasallar,
genetik açıdan değiştirilmiş organizmalar, gürültü ve idari
kapasite alanında hiçbir ilerleme kaydedilmediği belirtilmektedir.
Yani AKP Hükûmeti, AB tarafından, çevre konusunda kırık not
almıştır.
(x) (10/3, 8, 12, 28, 31, 33, 38,
42, 47, 56, 59, 62, 64, 65, 68, 71, 84, 87, 89, 98, 101, 119, 145, 146) esas
numaralı Meclis araştırması önergelerinin ön
görüşmelerine 11 Mart 2008 tarihli 75inci Birleşimde
başlanmıştır.
Bilindiği üzere, çevre ile ilgili konular AB müzakerelerinin
en önemli ayağını teşkil etmektedir. Tabii, çevre konusunu
salt ABye dayandırarak çözmek doğru değildir. Kuşkusuz
ülkemizde de bu konuda çok sayıda kişi ve kuruluşlar
vardır.
Bunların başındaki sivil toplum örgütleri ve bilim
çevrelerinin Türkiyenin çevre yönetimine ilişkin görüşleri ise
özetle şöyledir: Türkiyenin bir çevre politikası yoktur, siyasi
irade çevre konusunda çok istekli ve duyarlı değildir, çevreye
ilişkin altyapı yatırımlarına kaynak
aktarılmamaktadır, çevresel veri ve bilgi sistemleri yeterli
değildir, çevre politikalarının oluşum süreçlerine ve karar
mekanizmalarına halk katılımı yetersizdir.
Türkiye, çevre konusunda artık kendi inisiyatifini ele
almalı ve bulunduğu özel koşulları ve ihtiyaçları da
göz önüne alınırsa, artık Kyoto Protokolünü onaylamayı
gündemine almalıdır. Avrupa Birliği veya diğer ülkelerden
tavsiye gelmesi beklenilmemelidir. Sanayileşme ve diğer insan
faaliyetleriyle birlikte günümüzün en önemli konusu çevre hâline
gelmiştir.
Dünyanın en çok üzerinde kafa yorduğu konu ise çevreyle
ilgili olarak küresel ısınmadır. Bugün çevre dendiğinde ilk
akla gelen konu küresel ısınmadır. Küresel iklim
değişikliği şimdiye kadar gerçekleşmiş ve
gerçekleşmekte olan ekolojik afetlerin en tehlikelisi olarak kabul
edilmektedir. Bunlar göz önüne alındığında, Türkiyenin
Kyoto Protokolünü onaylamaktan uzak durması doğru olmayacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemdeki
araştırma önergelerinden iki tanesini Kaz Dağlarındaki
altın arama faaliyetleri oluşturmaktadır. Biliyorsunuz geçen
yılın sonlarına doğru Kaz Dağlarındaki
altın arama faaliyetleri gündemi oluşturmuş ve büyük bir tepkiye
yol açmıştır, çok ciddi itirazlar yükselmiştir. Yükselen bu
itirazlar sonucunda, Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Bihlun Tamaylıgil
başkanlığında milletvekillerinden oluşan bir komisyon
kurmuş ve bu komisyon, bu bölgede sivil toplum kuruluşları,
belediyeler, yerel yönetimde görevliler ve özellikle de halkla bir araya
gelmiş, onların görüşlerini almıştır. Bu
görüşmeler sonunda buradaki insanların bu konuda, ciddi olarak çevre
konusunda endişelerinin olduğu görülmüştür.
Gerçekten de Kaz Dağları tahrip edilmesi gereken
değil, korunması gereken, geliştirilmesi gereken birçok
özelliği taşımaktadır. Burası, bu bölge, dünyanın
en zengin oksijen bölgesi olarak yer almaktadır. Ülkemizin
akciğerleridir ve turizm olarak da en önemli bölgelerimizden biridir, bir
turizm cennetidir. Bu özelliklere sahip bir coğrafyada gerekli önlemler
almadan, çıkarılacak madenin ne kadar kâr edeceği veya
Türkiyeye ne kazandıracağı tam bilinmeden, gelişigüzel,
umursamaz bir şekilde altın arama faaliyeti
yapılmamalıdır. Burası, maalesef, verilen çok sayıdaki
ruhsatlar yüzünden neredeyse bir arama sahasına dönüştürülmüş,
adım başı bir çukur meydana gelmiştir.
Aslında tüm bu araştırmaların,
tartışmaların, olumsuzlukların ana kaynağı, geçen
dönem AKP Hükûmeti tarafından çıkarılan Maden Arama Kanunudur,
5177 sayılı Kanun. Maalesef bu Kanun, doğayı korumak
yerine, neredeyse tahrip etmek için ne gerekirse içinde
barındırmaktadır. İlk yapılması gereken şey
bu Maden Arama Kanununun derhâl yeniden düzenlenmesidir.
Maden Kanununda yapılan bu değişikliklerle
ormanlar, tarım alanları, sit alanları, kıyı
şeritleri, sulak alanlar, millî parklar neredeyse tahrip edilmekte ve
maalesef Sanayi ve Çevre Bakanlığı da bu konuda seyirci
kalmaktadır. Nitekim bu kanuna göre, geçen dönem Çevre ve Orman
Bakanımız da bu Kanunla çevrenin korunamayacağını
açıkça itiraf etmiştir.
Geçen sene Kaz Dağlarıyla ilgili bu
tartışmaları yaparken, maalesef, geçen hafta içinde de
Muğladaki magnezyum madeniyle ilgili konu gündeme gelmiş ve Osmaniye
köyündeki köylüler de buradaki maden çalışmalarına
karşı olduklarını belirten eylemlerde
bulunmuşlardır. Fakat ne gariptir ki, buradaki faaliyetlerin devam
etmesi için maden şirketinin neredeyse avukatlığını
Muğladaki AKPli bir milletvekilinin yapması da çok ilginçtir. Biz
milletvekili olarak, başka şirketlerin savunmasını yapmak
değil, burada milletin hakkını korumak için görev
yapmalıyız.
Üstündekilerin altındakilerden daha da değerli
olduğu Kaz Dağlarındaki altın arama faaliyetlerinde
gelinen durum nedir, bu da Hükûmet tarafından
açıklanmalıdır.
Bu bölgede yaklaşık olarak 1,5 milyon insan
yaşamaktadır ve buradaki insanların en büyük
sıkıntısı, bu faaliyetler sırasında
sularının kirlendiğiyle ilgili endişeleridir. Bu bölgedeki
en önemli tarım ürünlerinden biri kırmızı biberdir. Biz bu
bölgede yaptığımız araştırmada -ben de bu komisyonun
içindeydim- dünyanın en güzel kırmızı biberinin
yetişmekte ve ihraç edilmekte olduğunu gördük. Bu biberin
yetiştirilmesindeki en önemli neden de buradaki suyun niteliğidir.
Ama, maalesef, bugün o su niteliğini kaybetmek üzeredir.
Yine, Çanakkalede, Bayramiçin Muratlar köyünde
Çevredeki
diğer insanlar bu Muratlar köyünden su ihtiyaçlarını
karşılarken, şimdi bu köy su ihtiyacını neredeyse pet
şişede karşılamaktadır.
Yine, bu köylümüz süt satarak geçimini sağlarken, maalesef,
bugün bu sütleri alan firmalar suların kirliliğinden dolayı
sütün de kalitesinde bozulma olup olmadığı şüphesiyle bu
sütü almamakta veyahut da inceleme istemektedirler.
Bu konuda çoğaltabileceğimiz daha pek çok soru bu
araştırma önergesi vesilesiyle cevabını bulursa memnun
oluruz.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz
araştırma önergelerinin önemli bir çoğunluğu da su
kaynaklarının karşı karşıya olduğu
sorunlardır. Gerçekten de su kirliliği en önemli konudur, hava ve su.
Su en son kirlenmesi gereken bir maddedir, çünkü her şeyin temizlenmesi
suyla olmaktadır. Türkiyede nüfus artışı, kentleşme,
sanayileşme, tarımsal ilaçlar ile gübrelere bağlı olarak
akarsu, göl ve denizlerdeki su kirliliğimiz hızla artmaktadır.
Ülkemiz su kontrolü uygulamalarında, atık su üretimi konusunda,
maalesef gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kalmıştır.
Üç bin iki yüz küsur belediyemizin belki yüzlerle ifade edilen
sayısındaki belediyelerde atık su arıtma tesisleri
mevcuttur ve bunların da ne kadar iyi
çalıştırıldığı veya teknolojisinin ne durumda
olduğunun da bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Diğer çevre kirliliği konusunda önemli bir etken olan
organize sanayi bölgelerimizdeki arıtma tesisleridir. Aynı zamanda,
Meclisin kurmuş olduğu küresel ısınma ve su
kaynaklarının sürdürülebilir yönetimiyle ilgili, AKPli
arkadaşlarımızla beraber yaptığımız
gezilerde de, ufak bir olayı size anlatmak istiyorum: Örneğin,
Uşakta dericiler bir araya gelmiş hem güzel bir mekân
oluşturmuşlar ve arıtma tesislerini de, oradaki valinin,
emniyetin yardımıyla iyi bir çalışma sonucu atık su
arıtma tesislerini de kurmuşlardır. Tabii, burada
mükâfatlandırılmaları gerekirken, maalesef
cezalandırılır duruma düşmektedirler. Nedeni de, Hükûmet
böyle bir uygulamayı yaparken, maalesef noktasal olarak zorlamalar
yapılırken, hâlbuki bölge olarak ya da tüm ülkede aynı
önlemlerin alınması gerekmektedir. Uşaktaki derici bu yüzden
ürününü çevreye saygısından dolayı daha fazla, daha
pahalıya üretirken hemen yanı başındaki il çok daha ucuza
ürününü mal etmektedir. Nedeni de, çünkü atık suyunu direkt
açığa bırakmasından dolayı. Bu yüzden de gerekli
önlemlerin alınması gerektiğini burada ifade etmek istiyorum.
Akarsu havzaları, aynı zamanda tarımsal üretim
potansiyeli yüksek yerlerdir. Ancak, sanayi ve evsel atıklarla nehir
sularına karışan tarım ilacı ve gübre
kalıntıları bu tarımsal alanları da, maalesef, ciddi
tehlikeyle karşı karşıya bırakmaktadırlar.
Şimdi, bahsettiğim biraz evvelki komisyonla biz büyük
bir çaba göstererek rapor hazırladık ve hakikaten
başarılı bir çalışma yaptığımıza
inanıyorum. Amacımız, organize sanayideki fabrikaların
arıtma tesisleri olsun, su kaynaklarımız daha düzenli
kullanılsın, israf edilmesin ve çeşitli konularda
Bir yandan bu
çalışmaları yaparken, yarın galiba gelecek bir yasa
tasarısı var ya da önümüzdeki hafta gelecek. Nedir bu yasa
tasarısı? Toprak koruma ve arazi kullanımı. Şimdi,
bugünkü konuşmadan sonra yarın lütfen dikkat edelim. Burada ne
deniyor: 2004 yılından evvel kurulan fabrikalar, ruhsatsız olsa
dahi işletmelerine devam edebilsin, iki yıl içinde de
ruhsatlarını alsınlar. Gayet masumane görünüyor. Fakat burada
şu soru hiç akla gelmiyor. Böyle bir komisyon kuruyoruz, biz üç aydır
çalışıyoruz, atıkları dışarı
çıkmasın, çevreyi kirletmesin diye. Ondan sonra, ruhsatsız
fabrikaların atık su arıtma tesisleri var mıdır,
çevreye ne kadar zararlı olacaklar,
tarım arazilerinin içindeki bu fabrikalar acaba tarım
arazilerine ne kadar zara verecekler? Hiçbir incelemesi yapılmadan izin
vereceğiz. Bu konunun, lütfen, bu madde geldiğinde bunun ciddi bir
şekilde ele alınması gerekir. Eğer, bu önlemi almadan
yarın yasa tasarısını gerçekleştirirsek, vatandaş
bize üç aylık çalışmamız sonunda bu ne perhiz, bu ne lahana
turşusu der.
Ülkemizin su kaynakları akarsular bazında yirmi
altı havzaya ayrılıyor. Bu sularımızın çok büyük
bir bölümü de kirlilik tehdidi altında bulunmaktadır. Benim seçim
çevrem olan Eskişehirde de Porsuk çok kirli bir şekilde
akmaktadır. Burada balık ölümleri, kuş ölümleri olmuştur, Bakanlık
gereğinde incelemelerde bulunmuştur ve Porsuku kirleten fabrikalara
ceza da yazmıştır. Bu fabrikalardan birisi de Şeker
Fabrikasıdır. Şeker Fabrikası devletindir ve 2009
yılına kadar da arıtma tesisinin kurulması yazıyla
bildirilmiştir. Tabii, Şeker Fabrikası da buna cevap olarak O
zaman siz de bize ödenek gönderin. demiştir. Böylece,
yazışmalar devam edip sonuçsuz kalacaktır. Zaten bu fabrika da
iki yıl sonra özelleştirilecektir. Burada dileğimiz,
özelleştirme sırasında bu konunun dikkate alınarak, lütfen,
arıtma tesislerinin yapılması şartının
Zaten
olacaktır herhâlde, ama daha dikkatli bir şekilde irdelenip, bu
şart yerine getirildikten sonra özelleştirmeler bütün fabrikalarda
yapılırsa herhâlde daha faydalı bir iş
yapılmış olacağını düşünüyorum.
Ülkemizdeki mevcut arıtma teknolojileri de maalesef
eskimiş durumdadır. Belediyeler tarafından kullanılan
arıtma tesislerinin ne kadarı şu anda ihtiyacı
gidermektedir? Bunun bilgisine de ulaşacağımıza
inanıyorum. Maalesef Bakanımız burada yok ama, inşallah
bizi dinliyordur.
Ve küresel ısınma su kaynaklarında büyük
kuraklıklara yol açtığından ve çevre kirliliğinden
dolayı bugün şehirlerimiz susuz kalmıştır. Bu yaz
büyük bir su sıkıntısı çekilmektedir. Bu su
sıkıntısını bertaraf etmenin bir yolu olarak, çözüm
olarak, çok kirli olan bu akarsularımızın sularını
şehirlere taşıma yöntemini seçmiş bulunmaktayız. Örnek
olarak da Ankarayı verecek olursak, bugün Ankaranın su
ihtiyacını karşılamak için Kızılırmakla
iletim olanağı sağlanmak üzere ve bitmek üzeredir bu proje.
Yalnız, halkımız ve Ankara halkının şöyle bir
soru kafasına takılmaktadır, gündemdedir: Acaba, bu kadar
kirlilikten bahsedilirken bu akarsularda, Kızılırmak suyu temiz
midir, bu suyu rahat kullanabilecek miyiz? Büyükşehir Belediyesi bu suyun
temiz olduğunu söylemiş olmasına rağmen insanların kafasında
bu sıkıntı, şüphe durmaktadır ve Ankaranın
atık su arıtma tesislerinin bu suyu arıtabileceği konusunda
kaygılar vardır. Keşke Bakanımız burada olsaydı
da kendisinden yeterli, gerekli açıklamayı alabilseydik.
Su kaynaklarına gelince ve özellikle de arıtma tesisleri
konusu olunca, ruhsatsız kuyularla ilgili birkaç konuya da değinmeden
geçemeyeceğim. Gene komisyonumuzla beraber gezdiğimizde, maalesef,
özellikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bu konuda sınıfı
geçtiğini söyleyemeyeceğim, çünkü bazı illerde ne kadar kaçak,
ruhsatsız kuyu olduğunun ya sayılarını
bilmiyorlardı ya da sayılarını bildikleri zaman da bunlara
karşı bir önlem alınmadığını gördük.
Suyun ne kadar değerli olduğunu, sulamada su
kaynaklarımızın ne kadar hızlı tükendiğini ve
alınması gereken önlemleri çiftçimize, köylümüze en çok Devlet Su
İşlerinin yetkililerinin anlatması gerekirken, maalesef, ben -ki
şahsım adına- Devlet Su İşlerinin bu anlamda gerekli
bilgi, beceri ve donanıma sahip olmadığını
gözlemledim. Hükûmetimizin iyi bir çalışma yaparak, su
kaynaklarımızın tükenmemesi için yağmurlama ve damlama
sistemine geçme çabası içinde olacağını biliyoruz, ama bu
çabanın öncülüğünü eğer Devlet Su İşleri yapacaksa, bu
kurumun bir daha gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirmek isterim.
Türkiyenin diğer su kaynakları olan göllerin, bu akan
akarsuların kirliliğinden dolayı ne kadar kirlendiğini de
ve çok kötü koşullar altında olduğunu da belirtmek istiyorum.
Türkiyenin yüzde 74 tuz ihtiyacını karşılayan Tuz Gölüne
bugün on yıl ömür biçilmektedir. Ayrıca, Türkiyenin dördüncü büyük
gölü olan Eğirdir Gölü, endemik balık türlerinin
yaşadığı Burdur ve Van Gölü, çevrelerinden gelen
akarsuların kirliliğinden dolayı neredeyse bir ölü hâline
gelmişlerdir, müthiş bir kirlenme içindedirler.
Çevreyle ilgili konuşmada hava kirliliğine
değinmeden geçmek doğru olmayacaktır. Büyük şehirlerimiz,
doğal gaza geçildikten sonra, hava kirliliğinde oldukça olumlu
adım atılmış bir intiba yaratmıştır ve hava
hakikaten daha soluk alabilir hâle gelmiştir. Ama son yıllarda,
doğal gazın bağlantı ücretlerinin yüksek olması,
doğal gazın ücretinin fazlalığından dolayı
maalesef hava kirliliği artmaktadır. Hava kirliliğinin birinci
nedeni ekonomik olmuştur. İkinci neden ise dağıtılan
kömürlerin kalitesiz olduğu söylenmektedir. Sosyal yardımlaşma
vakıfları ve belediyeler aracılığıyla
dağıtılan kömürler kalitesiz olduğundan dolayı
artık soluk alınamaz olduğu dile getirilmektedir. Tabii temiz
hava için doğal gazın kullanılması çok doğru bir karar
olacaktır ama bedava kömür dağıtılırken de herkesin
doğal gaza geçme gibi bir niyetinin olacağını da ben
açıkçası zannetmiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
Sönmez.
FEHMİ MURAT SÖNMEZ (Devamla) Teşekkürler Başkanım.
Nükleer santrallerin kurulmasına ilişkin yasal düzenleme
22nci Dönem Parlamentosunda yapılmış ancak dönemin
Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmişti. Nükleer enerji
santrallerinin kurulumunun pahalı olması, atık problemleri
olmasından dolayı uzun süredir
tartışılagelmiştir. Ayrıca termik santrallerin
kurulması
Neredeyse, Karadenizin bir termik santraller üssü hâline
getirilmesi gibi bir izlenim edinilmektedir. Bence, Bartın, Amasra gibi
bir turizm cennetine termik santral düşünülmesinin ne kadar doğru
olduğunu sizlerin takdirine bırakıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin değişik
yerlerinde yaşanan çevre sorunlarına ilişkin olarak
verilmiş olan araştırma önergeleri doğrultusunda Meclis
araştırması açılması konusuna destek vermenizi bekler,
saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Sönmez.
Şimdi söz sırası, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnana ait.
Buyurunuz Sayın İnan. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz yirmi dakika.
MHP GRUBU ADINA MÜMİN İNAN (Niğde) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. Farklı partilerden bazı milletvekili
arkadaşlarımızın değişik konularda verdiği,
ancak genel olarak çevre ve çevre kirliliğiyle ilgili olarak
özetlenebilecek Türkiye Büyük Millet Meclisi araştırma önergelerinin
birlikte yapılacak olan ön görüşmesi için Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Bugün Şehitleri Anma ve 18 Mart Çanakkale
Savaşının 93üncü zafer yıl dönümü olması nedeniyle,
dönemin en güçlü emperyalist ordularına karşı tarihte eşi
görülmemiş bir mücadele örneği veren ve bu zaferin
kazanılmasında emeği olan herkese minnettarlığımı
sunuyor, başta şehitlerimiz olmak üzere yurt savunmamızda
mücadele edip de ahrete intikal eden herkesi rahmetle anıyorum. O gün
Çanakkaleyi geçemeyen küresel güçlerin bugün ülkemizin bütün zenginliklerini
hortumladıkları bir zamanda yaşıyoruz. Gereğini yüce
milletimize ve yüce Meclisimize ve aziz milletimizin takdirlerine sunuyorum.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; yaşadığımız yüzyılda
ülkelerin ve toplumların ortak problemi hâline gelen en önemli konu çevre
sorunları olarak karşımızda durmaktadır. Çevresel
kaynakların iyi kullanılmamasından dolayı ekolojik dengenin
bozulması, bozulan çevrenin eski hâline getirilmesinin maliyetinin ise
çevre koruma tedbirlerinden çok daha yüksek olması bazı
gelişmiş ülkelerin çevre politikalarını etkilemiş, artık
bu çevreye duyarlı ülkelerde sürdürülebilir kalkınmayla beraber
çevrenin korunması ve geliştirilmesi de öngörülmektedir. Maalesef,
hâlâ birçok ülke ve toplumun bu duyarlılıktan oldukça uzak
olduğu da bilinmektedir.
Çevre sorunlarının önemli bir bölümü artık ülke
sınırlarını aşmış, küresel sorunlar olarak
önümüzde durmaktadır. Sera gazlarının salınımı,
küresel ısınma, nükleer atıklar, sınır aşan
nehirlerin kirletilmesi, kullanılabilir su kaynaklarının
bilinçsiz tüketimi, katı atıkların uygun şekilde
depolanmaması, denizlerin ve göllerin kirletilmesini örnek olarak
gösterebiliriz. Küresel boyut kazanan bu tür sorunların çözümü için
uluslararası birtakım anlaşmalar ve düzenlemeler
yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde hazırlanan AB raporunda küresel
ısınmadan dolayı Kuzey Kutbundaki buzulların erimesi
sonucu ortaya çıkacak bazı enerji kaynaklarının
paylaşılması konusunda bu bölge üzerinde hak iddiasında
bulunan ülkeler arasında çıkması muhtemel olabilecek bir savaştan
bahsedilmektedir.
Ayrıca, gelecekte savaş sebebi sayılabilecek
konuların başında da suyun olacağı birçok siyaset
bilimci tarafından öngörülmektedir. Bu nedenle ortaya çıkabilecek
küresel krizleri ülkelerin son derece hassas bir dengede yönetmesi
gerekmektedir.
Bugün dünyada çevre sorunlarının ortaya
çıkmasına en fazla sebep olan gelişmiş sanayi ülkeleriyken,
bunların zararlarını ne yazık ki bütün insanlık ve
bizim gibi ülkeler çekmekte hâlâ kirletici ülkelerin bazıları
uluslararası anlaşmaları ve protokolleri imzalamaktan
kaçınmaktadırlar. Çevre konusunda ülkelerin kendi
yaptıkları ya da uluslararası düzenlemeler insan
sağlığı ve yaşamıyla doğrudan ilgili olan
çevrenin korunmasının yanı sıra sanayi
kuruluşlarının uluslararası rekabetinde de önemli bir
etkendir.
Türkiye, insan sağlığı ve çevre alanında,
ulusal programla AB çevre mevzuatına uyum taahhüdünde bulunmuş,
ayrıca bölgesel ve küresel anlamda birçok uluslararası
sözleşmeye taraf olmuştur. Buna dayalı olarak
milletlerarası gelişmeleri ve düzenlemeleri takip ederek uyum
sorumluluğunu da yerine getirmeye çalışmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; bütün ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ekonomi
ile ekolojinin birbirinden ayrılmaz bileşenleri vardır.
Önümüzdeki dönemler, ABye katılım sürecinde olan ülkemizdeki sanayi
açısından önemli bir sınav olacaktır. Avrupa Birliği
çevre mevzuatına uyum sağlanması ve bu mevzuatın
uygulanması Türk sanayisi için zorlu bir süreç olacaktır. Uyum
sürecinin önemi ve zorluğu, çevre konusunun kapsamının çok
geniş olmasından ve bu sürecin sanayiye ve ülkeye olan ekonomik
etkilerinin henüz bilinememesinden kaynaklanmaktadır. ABnin
yayınladığı 2003 yılı Türkiye'nin
Katılım Yönünden İlerlemesi Raporunda çevre alanındaki alt
sektörler itibarıyla müktesebatın
uyumlaştırılması ve uygulanmasına yönelik
çalışmaların henüz başlangıç aşamasında
olduğu ve güçlendirilmesine ihtiyaç duyulduğu vurgulanmaktadır.
Kasım 2006da yayımlanan AB İlerleme Raporunda ise atık
yönetimi ve gürültü dışında hava kalitesi, doğanın
korunması ve su kalitesi alanlarındaki mevzuatın
aktarımının genel olarak düşük düzeyde olduğu
belirtilmiştir. Tehlikeli maddeler içeren büyük endüstriyel kazaların
zararlarının kontrolüne ilişkin direktif, büyük yakma tesisleri,
entegre kirlilik önleme ve kontrol ve benzeri direktifleri kapsayan endüstriyel
kirlenmenin kontrolü ve risk yönetimi alanında ise ilerlemenin
olmadığı, mevzuatlara uyumun gerçekleşmediği ifade
edilmiştir. AB uyum sürecinde yürürlüğe girecek mevzuat arasında
sanayinin yüksek yatırımlar yapmasını gerektirecek en
önemli direktiflerden biri, ABde 1996 yılında yürürlüğe giren
Entegre Kirliliğin Önlenmesi ve Kontrolü Direktifi yani kısaca EKÖK
Direktifidir.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2005
yılında tamamlanan Yüksek Maliyetli Çevre
Yatırımlarının Planlanması İçin Teknik
Yardım Projesinde, Türkiyenin EKÖK Direktifini uygulamak için özel
kuruluşların yapması gereken yatırımın toplam
13-14 milyon avro civarında olacağı öngörülmüştür.
Aynı projede kamu sektörünün ise yaklaşık 50 milyon avro
yatırım yapması gerektiği belirtilmiştir. TÜSİADın
2007 yılında hazırlattığı Sanayide AB Çevre
Mevzuatına Uyum Raporunda ise bugün bu rakamların -kamu ve özel
sektör dâhil- yaklaşık 100 milyon avroyu bulacağı
yönündedir. Bu rakamların, sanayinin büyük kısmını
oluşturan KOBİ düzeyindeki işletmeleri çok ciddi olarak
etkileyeceği açık bir gerçektir.
Aday ülkelere müzakere sürecinde farklı alanlarda
değişik geçiş süreleri tanınmış olmasından
yola çıkarak Türkiyenin bu konudaki ihtiyaçları net olarak
belirlenmelidir. Türkiye açısından EKÖK Direktifleri uyum sürecinin
daha hızlı ve emin adımlarla ilerlemesi için sanayicilerin
özellikle uyum çalışmalarının her aşamasına
katılımı sağlanmalıdır. Sürecin verimli
ilerlemesi, özellikle Türk sanayicisinin bu süreci sahiplenmesiyle mümkündür.
Aksi takdirde, EKÖK Direktifinin yürürlüğe girmesiyle birlikte yüksek
miktardaki maliyetleri karşılamak durumunda kalacak olan sanayinin
rekabet gücünün hem iç pazarda hem de dış pazarda olumsuz etkilenmesi
kaçınılmazdır. Türk sanayisinin bu süreçten olumsuz
etkilenmemesi için, ülke ekonomisinin sürdürülebilir kalkınması ve
dolaylı olarak doğal çevrenin de olumsuz etkilenmesi anlamına
gelecektir. Ayrıca, sanayi sektörümüz bu zorlu sürece
hazırlanırken Hükûmet de özellikle Uzak Doğudan yapılan
dampingli ithalat sonucu çok zor durumda kalan bu müteşebbislerimizin
talep ettiği tedbirleri alarak yerli sanayinin yanında olduğunu
göstermelidir.
ABnin önümüzdeki on yıl içerisinde en önemli hedefleri,
iklim değişikliği, doğal ve biyolojik çeşitlilik,
çevre ve sağlık, doğal kaynaklar ve atıklar olarak
belirlenmiştir. AB çevre politikasının temeli, çevrenin
korunması ve kollanması, çevre kalitesinin yükseltilmesi, doğal
kaynakların ekolojik dengeye zarar vermeyecek şekilde kullanılmasının
yanı sıra bunların gerçekçi bir biçimde yönetilmesidir. AB Çevre
Mevzuatı, müzakere sürecinin en zor başlıklarından birini
oluşturmakla birlikte, geçiş süreci için de bazı toleranslar
göstermekte ve maliyetinin temini için de bazı süreler vermektedir. Çevre
ile ilgili üç yüzden fazla düzenlemeyi kapsayan AB müktesebatı, hukuki
düzenlemelerin yanı sıra, kamu altyapısının
iyileştirilmesini, bunun sonucu olarak da uzun dönemli kamu
yatırımlarının hayata geçirilmesini gerekli
kılacaktır. Hükûmetin vakit kaybetmeden bu konuyla ilgili tedbirleri
şimdiden alması gerekmektedir. Çevre sorunlarının
gelişen teknolojiyle birlikte sürekli artması, çevre düzenlemelerine
paralel olarak yeni düzenleme alanlarının ortaya çıkması;
çevre hedefinin sabit değil, değişken şartlara göre
gelişme gösteren bir nitelikte olması gereğini ortaya
koymaktadır.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; bugün Genel Kurulda görüşmeye açılan bu
araştırma önergeleri farklı yöreler ve konularla ilgili olsa da
hepsi ülkemizdeki çevre ve insan sağlığıyla ilgilidir.
Farklı partilerden farklı konuların yanı sıra,
farklı partilerden ortak sorunların da dile getirilerek
araştırılması istenmektedir. Şehirlerin, göllerin,
denizlerin kirletilmesi; yer altı sularının tehdit altında
olması; madencilik sektörünün doğaya ve çevreye verdiği tahribat;
sanayi kuruluşları tarafından havanın, suyun ve
toprağın kirletilmesi; büyük şehirlerin evsel
atıklarının ve katı atıkların kontrolsüzlüğü
ve benzerleri gibi konularda gerekçelerle verdiğimiz ve bugün
görüşmekte olduğumuz bu araştırma önergeleri, sadece
önergeye konu oldukları bölgelerin sorunları gibi görülmemelidir.
Eminim ki, ülkemizin tamamında bunlara benzer çevre sorunları
vardır ve belki de çok daha büyük boyutlardadır.
Gerekçelerde belirtilen konuların yanı sıra,
ülkemizin en büyük göllerinden biri olan Tuz Gölü hızla kirlenmekte,
kurumaya doğru yol almakta ve küçülmektedir. Ayrıca irili ufaklı
birçok çay ve dere de, yanında bulunan yerleşim alanları ve
sanayi kuruluşları tarafından kirletilmeye ve yok edilmeye
mahkûm edilmiştir. Hâlen ülkemizde birçok belediyenin katı atık
depolama tesisleri ve atık su arıtma tesisleri yoktur. Bu depolama ve
arıtma tesislerini kurabilecek ve işletebilecek gücü olan çok az
sayıda belediye bulunmaktadır. Devletimiz özellikle bu konuya özel
çalışmalar yaparak, gerekirse uzaklıkları ve
nüfuslarına göre birkaç belediyenin sorumluluğunda işletilen
tesislerin kurulması için belediyelere hem teknik hem de mali destek
sağlamalıdır. Çünkü, arıtma tesisi kurma ve işletme
maliyetinin yüksek olması, birçok sanayi kuruluşunu ve belediyeyi
bundan kaçırmakta ve sonuçta kaçak olarak çalışan sanayi
tesisleri, suyu ve toprağı kirleterek çevreyi yok etmektedir.
Ayrıca, filtre takmayan birçok sanayi kuruluşu da havayı
kirletmektedir. Niğdemizde yıllar önce çimento
fabrikasının bacasından çıkan toz, şehir ve insan
sağlığını tehdit ederken takılan filtre sayesinde
Niğde zehirlenmekten kurtulmuştur. Fabrika da hâlen ülke ekonomisine
önemli katkılar yapmaya devam etmektedir. Fakat birçok şehrimizde
fabrika bacalarından zehir solunmaya devam edilmektedir.
Niğde Belediyesi, atık su arıtma tesisini kurmak ve
çalıştırmak suretiyle bölgemizin önemli tarımsal sulama
kaynaklarından bir tanesi olan Akkaya Barajını ve Bor
ilçemizdeki tarım arazilerini kurtarmaya çalışırken,
Niğde Üniversitemiz, ödenek yetersizliğinden dolayı arıtma
tesisini kuramamış ve ne yazık ki istemeyerek de olsa
barajı kirletmeye devam etmektedir. Niğde Üniversitesinin
genişleme alanı içerisinde bulunan bu baraj önemli göçmen
kuşların konaklama alanlarından birisi iken, bugün, bu
kirlenmeden dolayı çevreye yaydığı pis kokular nedeniyle
üniversite alanını ve çevresinde yaşayan insanların
sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu çevre felaketinin
bir an önce önüne geçilebilmesi için Niğde Üniversitesine ödenek
gönderilmesini ve bir an önce arıtma tesisinin yapılmasına
katkı yapılmasını hasseden hükûmetimizden talep ediyorum.
Ayrıca, Niğde Bor ilçemizde yıllardan beri
tabakhane olarak ekonomimize katkı yapan tesislerin çevreye verdiği
zarar neticesinde Bor Organize Sanayi Bölgesine taşınması
kararı alınmıştır. Bunun için bir miktar kredi de
devlet tarafından verilmektedir. Ancak verilen kredinin yetersizliği
ve burada faaliyet gösteren esnafların mali durumlarının da
zayıf olması nedeniyle bugüne kadar taşınma imkânı
gerçekleşmemiştir. Buradaki esnafımızın devletimizden
talebi, Bor Organize Sanayi Bölgesinde tesislerinin devlet tarafından
yapılması ve eşit taksitlerle ödeme imkânının
getirilmesidir. Bu işin maliyeti 3 ila 4 milyon YTL
civarındadır. Devlet bu desteği bir müddet sonra taksit ile geri
almak üzere vermelidir ya da devletin yapacağı tesislere
karşılık, vatandaşlarımız, mevcut yerlerindeki
tapulu arsalarını da devlete vermeyi önermektedirler. Bu olay
gerçekleştirildiği takdirde, hem bir çevre sorunu çözümlenecek hem de
deri sanayicilerimiz üretmeye ve yüzlerce işçi istihdam etmeye devam
edeceklerdir.
Sadece Bor ilçemizde değil, ülkemizin neresinde olursa olsun
böyle iyi niyetli ve samimi yaklaşan sanayici ve esnafımıza da
bu anlamda gereken ilgi ve desteği göstermeliyiz. Bu tür çevresel
konuların farklı kurumlar ve kuruluşları
ilgilendirdiği bilinen bir gerçek olmasına rağmen, zaman zaman
iletişim eksikliği nedeniyle kurumsal çatışmalar da ortaya
çıkmaktadır.
Niğde Belediye Başkanlığım döneminde
başlattığım ve hâlen milletvekili olarak da takip
ettiğim Niğde Belediyesi katı atık depolama tesisi
projesiyle ilgili olarak depolama alanı hazine tarafından
belediyemize tahsis edilmesine rağmen, iki yıl sonra bir başka
maden şirketine bir kısmı tahsis edilmiştir. Sayın
Çevre Bakanımız Veysel Eroğluna konuyu götürdük.
Gösterdiği ilgiden dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Konu da
çözüm aşamasına gelmiştir.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; en önemli çevre sorunlarından birisi de tarım
arazilerimizin bilinçsiz bir biçimde kullanılması sonucu kirletilmesi
ve toprağın hastalıklı hâle getirilmesidir. Bilinçsiz gübre
kullanımı, sulama, hastalıklı tohumlar,
tarımımızı, suyumuzu ve toprağımızı ve
insanımızı tehdit etmektedir. Vahşi sulama yöntemleri
milyonlarca yıldır biriken yer altı su
kaynaklarımızı yok ederken, daha çok ürün alabilme umuduyla
atılan gübreler, Türk tarımına önemli zararlar vermiştir.
İç Anadolu Bölgemizde ve Türkiyemizin genelinde yer altı suları
50-
Çiftçilerimizin tarımsal sulamadan doğan elektrik
borçlarından dolayı yaşadığı sorunlar,
tarafımdan ve birçok milletvekili arkadaşımız
tarafından defalarca dile getirilmesine rağmen, ne yazık ki
bugüne kadar herhangi bir çözüme kavuşturulamamıştır.
Çiftçilerimizin burada istedikleri konu çok basittir. Geçtiğimiz hafta
içerisinde vergi problemleri olan esnafımızın çözülen problemleri
yani on sekiz ayda borçlarının sabitlenmesi ve eşit taksitte
ödenmesini çiftçilerimiz hassaten istirham etmektedirler ve bu müjdeyi,
Sayın Bakanım, beklemektedirler.
Samimi olarak söylüyorum: Şu anda İç Anadoluda birçok
çiftçimizin elektrik borçlarından dolayı kapısındaki
traktörleri haczedilmiştir, bağlanmıştır ve
ekmeğe muhtaç edilmiştir. Konunun, özellikle Tarım
Bakanımız burada olsaydı
Niğdedeki tarım
işçisini, tarım esnafını, tarım üreticisini yerinde
görmek ve çiftçinin ne kadar zor durumda olduğunu tespit etmek için
sizleri Niğdeye davet ediyorum. Özellikle elektrikle ilgili
Saygıdeğer Bakanım, size de ilettim, konuyu Bakanlar Kuruluna
götüreceğinizi söylemiştiniz. İnanıyorum ki bu
desteğiniz Bakanlar Kurulundan olumlu bir biçimde çıkar ve bizden
müjde bekleyen insanlar da bu vesileyle huzura kavuşur ve onlar üretmeye
devam ederler diye düşünüyorum. Teşekkür ediyorum efendim.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; Milliyetçi Hareket Partisi olarak, biz, ülkemizdeki
kalkınma çabalarına paralel olarak çevre dengesinin
sağlanmasına, kaynakların korunmasına ve
geliştirilmesine yönelik hedef ve ilkeler doğrultusunda,
geleceğe yönelik, istikrarlı ve dengeli bir çevre politikası yürütülmeli,
bu çerçevede ekolojik ve ekonomik kararlar birbiriyle uyum ve bütünlük içinde
ele alınmalı, temiz bir çevrede yaşama hakkı her
insanın temel haklarından birisidir diyor ve aşağıdaki
önerilerin dikkate alınması gerekliliğine inanıyoruz:
Çevre sorunlarını kalkınma-çevre koruma ikilemi
yerine akılcı bir koruma, kullanma ve geliştirmeyi öngören
sürdürülebilir kalkınma modeliyle aşarak, gelecek nesillere temiz,
yaşanabilir, doğal ve kültürel değerleri korunmuş bir
çevrenin intikali sağlanmalıdır.
Ekonomik ve sosyal politikalar ile çevre politikası arasında
uyum sağlanarak kalkınma gerçekleştirilmeli, insan
sağlığı, ekolojik denge, kültürel tarih ve estetik
değerler korunmalıdır.
Millî çevre politikasının oluşturulmasında,
her projenin, ekonomi, sağlık ve çevre açısından ortaya
çıkaracağı fayda ve maliyet ve risk faktörlerinin
değerlendirilmesinin yanı sıra millî ve bölgesel öncelikler de
dikkate alınarak, tesislerin yer seçimi aşamasında çevre
duyarlılığına gereken önem verilmelidir.
Yatırımlarda çevre dostu teknoloji kullanımı
teşvik edilmeli; turizm, sanayi, tarım ve şehirleşmenin
sağlıklı bir yapıya kavuşturulması için çevre
düzeni planlarının ülke sathında tamamlanması
sağlanmalıdır. Şu anda Çevre Bakanlığının
çevre düzeni planlarında son derece eksik noktalar vardır ve birçok
belediye bu konuda itirazlarını dile getirmektedir. Bunların da
Hükûmetimiz tarafından dikkate alınmasını arzu ediyoruz
efendim.
Atık su arıtma ve katı atıkların ekonomik
bir değer olarak geri dönüşümünü sağlayacak
yatırımlara önem ve öncelik verilmeli, bu amaçlar doğrultusunda
sanayi kuruluşlarıyla belediyelere özendirecek teşvikler
verilmelidir.
Su kaynakları, hava, toprak ve denizlerimizi birlikte dikkate
alıp, değerlendiren entegre çevre politikaları
geliştirilmesi sağlanmalıdır.
Çevre denetiminde etkinliğini sağlamak üzere çevre
zabıtası ve gerekirse çevre ihtisas mahkemeleri kurularak gerekli
tedbirler alınmalıdır.
Çevre bilgi sistemi oluşturulmalı, meteorolojik ölçüm
istasyonları çevre kirliliğine ilişkin ölçümleri de yapabilecek
şekilde geliştirerek oluşturulacak veri tabanı yeni
tesislerin projelendirilme aşamalarında kullanıma
sunulmalıdır.
Tarım arazileri korunarak amaç dışı
kullanımı ve erozyon önlenmelidir. Önümüzdeki günlerde Genel Kurula
gelecek olan Toprak Koruma Yasa Tasarısında ama, kamuoyunda
Amerikan şirketi Cargill yasası olarak kabul edilen ve tali komisyon
olarak gönderildiğinde üyesi bulunduğum bu komisyonda bu konuya
şerh koymamıza rağmen bir türlü kabul ettiremedik- bu konunun,
özellikle toprağın korunması konusunun dikkate
alınmasını ve bu yasa tasarısı üzerindeki eksiklerin
giderilmesini, hatta geri çekilmesini öneriyoruz.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; tabii zenginliklerimize toplum olarak sahip çıkma
anlayışının kuvvetlenmesi ve çevre
duyarlılığının geliştirilmesi için eğitime ve
kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine önem verilmeli, ülkemizin sahip
olduğu biyolojik çeşitliliğin ve genetik kaynakların
araştırılması, korunması ve bunları
yağmalamadan ekonomik değer kazandırılması
sağlanmalıdır.
Ormanlarımız, sulak alanlarımız, endemik ve
nesli tükenmekte olan bitki ve hayvan nesli korunmalı, bu konuda
uluslararası kaçakçılık da önlenmelidir.
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin ithalatı
kısıtlanarak gen kaynaklarımızın korunması ve
yaşatılması amacıyla sistematik tedbirlerin
alınması gerekmektedir.
Biyogüvenlik ve genetiği değiştirilmiş
organizmalar konusunda risklerin en aza indirilmesi için tarım ve çevre
teknolojileri politikaları birlikte ele alınmalıdır.
Kıyı, deniz, akarsu, göl, yapay göl ve
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözünüzü tamamlayınız, süremiz
bitiyor.
MÜMİN İNAN (Devamla)
çevresiyle ilgili eko
sistemlerin tamamını bütünlük içinde ele alan kıyı
alanlarının planlaması ve yönetimi birlikte
uygulanmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, çevreye olumlu katkı
sağlayan ve temiz bir çevrenin oluşmasına yönelik bütün
çalışmalara destek verdiğimiz ve bundan sonra da destek
vereceğimiz gibi, bu konularda da arkadaşlarımızın verdikleri
önergeleri desteklediğimizi belirtir, yüce Meclisimizin bu önergeleri
kabul ederek toprak, hava, su ve denizlerimizle ilgili en az dört komisyon
kurulmasını ve bu sorunları çok ince detaylarına kadar
inceleyip, topluma ve çevreye karşı yaratacağı risklerin en
aza indirilmesi yönünde önemli fayda sağlayacağı düşüncesiyle
yüce heyetinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın İnan.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince kanun
tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 19 Mart 2008
Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.01