DÖNEM: 23 CİLT: 31 YASAMA YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
18inci
Birleşim
18 Kasım 2008 Salı
İ Ç İ N
D E K İ L E R I.
- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- YOKLAMA
IV.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelikin, kamunun serbest diş hekimlerinden hizmet
alımına ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Ağız ve Diş
Sağlığı Haftasına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, mısır ve pamuk
üreticilerinin sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin cevabı
V.-
AÇIKLAMALAR
1.- Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkunun, Tarım ve Köyişleri Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin gündem dışı konuşmaya verdiği
cevaba ilişkin açıklaması
2.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin gündem dışı konuşmaya
verdiği cevaba ilişkin açıklaması
3.- Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin yapılan konuşmalara
cevaben açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Çin
Halkı Siyasi Danışma Konferansı Başkanı JIA
Qinglin ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaretinin uygun bulunduğuna
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/597)
2.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptanın, Makedonya Cumhuriyeti
Meclis Başkanı Trajko Veljanoskinin ve Arnavutluk Halk Meclisi
Başkanı Jozefina Topallinin davetine icabet etmek üzere beraberinde
Parlamento heyetiyle Makedonya ve Arnavutluka ziyarette bulunmasına
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/598)
3.- Avrupa
Parlamentosu ve Fransanın AB dönem başkanlığı
tarafından 20-21 Kasım 2008 tarihlerinde Strazburgda
gerçekleştirilecek olan Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma konulu
Parlamenter toplantısına ismen davet edilen Yozgat Milletvekili ve
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Kâtip
Üyesi Osman Coşkunun icabet etmesine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/599)
B) Önergeler
1.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün (6/958, 6/963) esas numaralı sözlü
sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/95)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun (6/1003) esas numaralı sözlü
sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/96)
3.- Muş
Milletvekili Nuri Yamanın, KİT Komisyonu üyeliğinden
çekildiğine ilişkin önergesi (4/97)
4.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun; Perakende Ticaret
Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar ile Esnaf ve
Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/199)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/98)
VII.-
ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki
sıralama ile çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
Genel Kurulun 18 Kasım 2008 Salı günkü birleşiminde sözlü
sorulardan sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek,
gündemdeki kanun tasarı ve tekliflerinin gürüşülmesine, 25-26
Kasım 2008 ile 2-3 Aralık 2008 Salı ve Çarşamba
günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer denetim
konularının görüşülmemesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
VIII.-
SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim
1.- KİT
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
IX.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, İzmirdeki sanayicilere ucuz
elektrik sağlanmasına ve maden firmalarına ilişkin Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/255)
2.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, sebze ve meyve ihracatındaki ilaç
kalıntısı analizine ilişkin Devlet Bakanı Kürşad
Tüzmenden sözlü soru önergesi (6/266) ve yazılı soruya çevrilmesi
nedeniyle konuşması
3.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Akseki Kütüphanesinden Konyaya gönderilen yazma
eserlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/292) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
4.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalya-Yamansaz bölgesinin korunmasına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/326) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
5.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepe kültür ve kongre merkezi
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/401) ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı
6.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, bir ansiklopedide Türkiye
haritasının yanlış gösterilmesine ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/404) ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
7.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, Ilgaz Dağında turizmin
geliştirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/465) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı
8.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Ankara Gar Önü Kavşak Projesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/547) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
9.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, bir yörenin kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgesi yapılmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/578) ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı
10.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, bir türbenin durumuna ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/600) ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
11.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, denizi dolduran bir firmaya kesilen cezaya
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/656) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
12.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Gönende kurulması
planlanan çimento fabrikasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/726) ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı
13.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Alanyadaki yunus gösteri merkezinin yer seçimine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/735) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
14.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Dumlupınar Anıt Parkı
projesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/856) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
15.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, Sarıveliler ilçesinin banka
şubesi ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenden sözlü soru önergesi (6/312)
16.- Ordu
Milletvekili Rahmi Günerin, Orduya havaalanı, liman ve çevre
yolları yapımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/315) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
17.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adana-Karataş yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/396) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
18.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adana-Ankara Otoyol Projesinin
Pozantı-Ulukışla ve Pozantı- Kemerhisar
kısımlarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/398) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
19.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Türk Telekomda personelin güvenlik
soruşturmalarının yapılıp
yapılmadığına ve haberleşme güvenliğine
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/434) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
20.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Türk Telekom ihale şartnamesi taahhütlerinin
yerine getirilip getirilmediğine ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/443) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
21.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, TCDDde çalışan mevsimlik
işçilere ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/453) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
22.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, demir yollarındaki çalışmalara
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/470) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
23.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Manisadaki bölünmüş yol
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/473) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
24.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Turhal-Tokat demir yolu
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/511) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
25.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, İstanbul-Muş seferini yapan uçaktaki bir
arızaya ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/513) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
X.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Avrupa Birliği Uyum ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonları Raporları (1/584) (S.
Sayısı: 253)
XI.-
USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Divanın usulüne göre
oluşturulmadığı iddiası hakkında
XII.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.-
Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmezin, yakacak yardımı
dağıtımlarıyla ilgili bazı iddialara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Hayati Yazıcının cevabı (7/4766)
2.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, İstanbulun su
ihtiyacının karşılanmasına ilişkin sorusu ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/4823)
3.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgunun, Türk Patent Enstitüsü yönetimine yönelik
iddialara ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/4904)
4.- Kocaeli
Milletvekili Cevdet Selvinin, en düşük memur maaşına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal
Unakıtanın cevabı (7/4940)
5.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TOKİnin reklam ve
tanıtım hizmetleri alım ihalesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçekin cevabı (7/4934)
6.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, bir uydu yayınındaki bölücü
propaganda iddiasına,
- Afyonkarahisar
Milletvekili Halil Ünlütepenin, CHP Grup Başkan Vekilinin basın
toplantılarının TRT haber bülteninde yayınlanmasına,
- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, TRT Genel Müdürünün bir
açıklamasına,
- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, TRTnin bazı birimlerinin
kapatılacağı iddiasına ve personele yönelik bazı
uygulamalara,
- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, TRT bölge müdürlüklerindeki
personelin emekliliğe zorlandığı iddiasına,
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Mehmet Aydının cevabı
(7/4825), (7/4826), (7/4827), (7/4828), (7/4829)
7.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, RTÜK Başkanının
TOKİden konut alımıyla ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçekin cevabı (7/4966)
8.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, Amasya Vakıflar İl Müdürlüğünün
kapatılmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati
Yazıcının cevabı (7/4967)
9.- Adana
Milletvekili Mustafa Vuralın, AK Parti Genel Merkezinde verilen bir iftar
yemeğine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/4974)
10.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, kamu idarelerinin bütçelerinden yardım
yapılan sivil toplum kuruluşlarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın cevabı (7/4977)
11.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, TRT Antalya Radyosunun
kapatılacağı iddiasına ilişkin Başbakandan sorusu
ve Devlet Bakanı Mehmet Aydının cevabı (7/4979)
12.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, maden arama ruhsatı verilen bir alanın
tahrip edildiği iddiasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/5003)
13.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Millî Takımlar Teknik Direktörüne
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlunun
cevabı (7/5014)
14.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, TRTye alınan bazı personelin
yakınlıklarına,
- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, bir türkünün aslının
tespitine,
- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, TRTye personel alımı için
açılan sınava,
- Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okayın, TRTde yayınlanan bir programa
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Mehmet Aydının cevabı
(7/5015), (7/5016), (7/5017), (7/5120)
15.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhanın, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışmayı Teşvik Fonundan yapılan yardımlara
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/5117)
16.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Ceyhana rafineri
kurulması ile ilgili iddialara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (7/5129)
17.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamanda yeşil
kartlılara yapılan nakdî yardıma ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati
Yazıcının cevabı (7/5131)
18.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın, bir
şirkette işten çıkarılan bazı işçilere
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/5145)
19.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, tarihî bir camiye lojman
yapımına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Hayati Yazıcının cevabı (7/5154)
20.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, bir cami restorasyonuna ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati
Yazıcının cevabı (7/5155)
21.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalyadaki büyük orman yangınına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/5221)
22.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürekin, bir ödenek aktarım talebine
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtanın
cevabı (7/5264)
23.- Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmazın, eğitim-öğretim
yılına hazırlık ödeneğine ilişkin sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/5271)
24.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, yapılan dersliklere ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin cevabı (7/5274)
25.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı
üslerinde golf sahası yapımına ilişkin sorusu ve Millî
Savunma Bakanı M. Vecdi Gönülün cevabı (7/5293)
26.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, esnaf ve
sanatkârın korunmasına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Mehmet Zafer Çağlayannın cevabı (7/5294)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
13
Kasım 2008 Perşembe
TBMM Genel Kurulu saat 11.00de açılarak yedi oturum
yaptı.
Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Meral
Akşener, Kurtuluş Savaşı son gazisi Mustafa Şekip
Birgöle Tanrıdan rahmet, yakınlarına baş
sağlığı dileyen bir konuşma yaptı.
İstanbul Milletvekili Mithat Melen, Dünya Diyabet Gününe,
Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Malatyadaki kentsel
dönüşüm çalışmalarına,
Muğla Milletvekili Fevzi Topuz, araç muayene
istasyonlarına,
İlişkin gündem dışı birer konuşma
yaptılar.
İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 24 milletvekilinin,
polisin hukuk dışı şiddet uygulaması konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/283) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemdeki
yerini alacağı ve ön görüşmesinin sırası
geldiğinde yapılacağı açıklandı.
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmının:
1inci sırasında bulunan, Bazı
Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması
Hakkında Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
(1/657) (S. Sayısı: 302) görüşmeleri tamamlanarak, yapılan
açık oylamadan sonra kabul edildi.
2nci sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci
maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde
görüşülmesi kararlaştırılan Kamu İhale Kanunu ile Kamu
İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonları Raporlarının (1/584) (S. Sayısı: 253)
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak bölümlere geçilmesi kabul edildi,
birinci bölümün 1inci maddesi üzerinde verilen önergelerin görüşmelerine
başlanıldı.
18 Kasım 2008 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere
birleşime 19.50de son verildi.
|
|
Meral Akşener |
|
|
|
Başkan
Vekili |
|
|
Harun Tüfekci
|
Fatoş Gürkan |
|
|
Konya |
Adana |
|
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
|
|
|
|
|
|
Fatma Salman Kotan |
Canan Candemir
Çelik |
Yusuf Coşkun |
|
Ağrı |
Bursa |
Bingöl |
|
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
Kâtip Üye |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
No.: 25
II.- GELEN KÂĞITLAR
14 Kasım 2008 Cuma
Teklifler
1.- İstanbul
Milletvekili Birgen Keleşin; Türk Medeni Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/332) (Adalet Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6.11.2008)
2.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın;
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/333) (Milli
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 7.11.2008)
Tezkereler
1.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Edip Uğurun Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/588) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11.11.2008)
2.- İstanbul
Milletvekili Necat Birincinin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/589) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2008)
3.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/590) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2008)
4.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/591) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2008)
5.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/592) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.11.2008)
6.- Mardin
Milletvekili Emine Aynanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/593) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2008)
7.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susamın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/594) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.11.2008)
8.- Ordu
Milletvekili Ayhan Yılmazın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/595) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12.11.2008)
9.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/596) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2008)
18 Kasım 2008 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN : Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER : Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı),
Yusuf COŞKUN (Bingöl)
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 18inci
Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz kamunun serbest diş
hekimlerinden hizmet alımı konusunda söz isteyen Burdur Milletvekili
Bayram Özçelike aittir.
Buyurun Sayın Özçelik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Burdur Milletvekili Bayram
Özçelikin, kamunun serbest diş hekimlerinden hizmet alımına
ilişkin gündem dışı konuşması
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; kamudan serbest diş hekimlerinin hizmet
alması hakkında gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Diş ve diş eti hastalıklarının insan
sağlığını ne kadar etkilediği hepimiz tarafından
bilinmektedir. Sağlık, önce ağızdan başlayıp
gülen dişlerle devam ettirilmelidir. Toplumun diş ve diş eti
hastalıklarının tedavisi için kamunun serbest diş
hekimlerinden hizmet almasından başka akılcı yol yoktur.
Başta muayenehaneler olmak üzere özel sağlık
kuruluşlarından diş hekimliği hizmeti alınması,
ülke kaynaklarının verimli kullanılması ve halkın
talebine karşılık verilmesi açısından zorunluluktur.
Ülkemizde aktif olarak yaklaşık 20 bin diş hekimi
çalışmaktadır. Diş hekimlerinin yüzde 67si serbest, yüzde
20si kamu ve serbest, yüzde 13ü sadece kamuda çalışmaktadır.
Bu rakamlar çerçevesinde bir değerlendirme
yapıldığında diş hekimliği hizmetlerinin
yaklaşık yüzde 90ının serbest çalışan diş
hekimleri tarafından verildiği görülecektir.
Gelişmiş ülkelerde kişi başı
ağız-diş sağlığı harcaması 150 dolar
iken ülkemizde bu rakamın 15 dolar dolayında olduğu tahmin
edilmektedir. Sağlık Bakanlığımız, 2002
yılında 13 olan ağız ve diş
sağlığı merkezlerinin sayısını 2008
yılı Eylül ayı itibarıyla 117ye, yine 2002
yılında 1.465 olan ünit sayısını 2008 yılı
Eylül ayı itibarıyla 3.772ye çıkarmıştır. Bu
çalışmalar güzeldir, yerindedir ama 2007 yılında bu
merkezlerde dolgu, kanal tedavisi, diş çekimi, protez, detertraj
işlem sayısı 11 milyon 559 bin 561 olmuştur. Hâlbuki
ihtiyaç duyulan, yapılması gereken yıllık işlem 329
milyon 200 bin dolayındadır.
Ağız ve diş sağlığı
merkezlerinde hâlihazırda yapılması gereken dolgunun yüzde 1i,
diş çekiminin yüzde 11i, kanal tedavisinin yüzde 3ü
yapılabilmektedir. Yaklaşık 16 bin muayenehanede dolgunun yüzde
99u, diş çekiminin yüzde 89u, kanal tedavisinin yüzde 97sinin
yapılması gerekmektedir. İşte, hizmet satın alma
gerçekleşirse halkımız ağız ve diş
sağlığını iyileştirmede hızlı mesafe
almış olacaktır. Ağız ve diş
sağlığı merkezlerinde yapılan işlemlerin yüzde
30u mükerrer yapım olup, tekrar serbestte yapılmaktadır.
Ayrıca, 16 bin muayenehanede çalışan personelin
durumu değerlendirilmeli, yüzde 8 KDV ve yüzde 20 gelir vergisi dikkate
alınmalı, diş laboratuvarlarının ve diş malzeme
depolarının gelirlerindeki artış sonucu hizmet satın
alımı gerçekleşirse maliye açısından büyük bir gelir
elde edilmiş olacaktır.
Peki, serbest diş hekiminden hizmet nasıl satın
alınacak? Diş hekimleri her işlemin başlangıçta
satın alınmasını istemiyorlar. Diş muayenesi, röntgen
filmi, diş çekimi, kompozit dolgu, amalgam dolgular, diş eti
temizliği, total ve hareketli protez, yer tutucu işlemlerinde tedavi
miatları belirlenmiş, bir yılda, iki yılda, üç yılda
diye sınırlandırılıp, sağlık uygulama
tebliğindeki oranlarla kamunun yapacağı ödemeler tespit edilip
hizmet satın alma gerçekleştirilmelidir. Sistem, muayenehaneler ile
ağız ve diş sağlığı merkezleri arasında
kurulacak bilgisayar programı, vatandaşlık numaraları ile
denetleme yapılması düşünülebilir.
Sistemin kamuya maliyetinin bilinebilmesi açısından 5-15
yaş grubuna yıllık dört girişim işlemi, 16-45 yaş
grubuna yıllık üç girişim, 45 yaş üstü gruba
yıllık iki girişim işlem sayısı temelinde kota
sistemi getirilmelidir. Sistem içerisinde yer alan bireyler resmî
sağlık kurumundan alacağı mevcut durum tespiti
tutanağı ile serbest diş hekimine başvurup tedavi bitiminde
yapılan işlemlerin tıbbi kontrolü, mevcut durum tespiti yapan kurumun
diş hekimi tarafından yapılabilir.
Halkın diş hekimliği hizmetlerine erişmesi,
diş hekimliği hizmetlerinin sunumunun tıbbi kurallara
uygunluğu, diş hekimliği harcamalarının maliyet-yarar
anlayışına uygun olması ve resmî-özel insan gücü
kaynaklarının birlikte değerlendirilmesi noktalarında
sürdürülebilir bir sistemin kurulması ülke ve toplum için bir kazanım
olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Özçelik, son bir dakikanız.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) Avrupa ülkelerinde diş
hekimliği hizmetlerinin büyük kısmı, resmî kurumlarda
çalışmayan, özel muayenehanelerdeki diş hekimleri
tarafından gerçekleştirilmektedir. Çoğu Avrupa Birliği
ülkelerinde bu oran yüzde 83tür. Bazı ülkelerde, Portekiz, Belçika,
Lüksemburg, İzlanda, Almanya, İspanya ve Maltada bu tür
çalışan diş hekimlerinin oranı yüzde 95, yüzde 100dür.
Başbakanımızın talimatları doğrultusunda
Sağlık Bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanımız, serbest diş hekimlerinin sınırlı
oranda kamudan hizmet satın almasına olumlu bakmaktadır. Maliye
Bakanlığınca bütçe imkânları değerlendirildiğinde
maliyenin yararına olacağı görülecektir.
Son olarak, kamunun serbest diş hekiminden hizmet satın
alınması sistemine pilot uygulama ile bir ilimizde
başlanabileceğini teklif ediyorum. Bunu pilot uygulayacak illerimiz
de şu anda mevcuttur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Özçelik, süreniz doldu.
BAYRAM ÖZÇELİK (Devamla) Teşekkür ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı ikinci söz Ağız
ve Diş Sağlığı Haftası vesilesiyle söz isteyen
Adıyaman Milletvekili Şevket Köseye aittir.
Buyurun Sayın Köse. (CHP sıralarından
alkışlar)
2.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Kösenin, Ağız ve Diş Sağlığı
Haftasına ilişkin gündem dışı konuşması
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Sayın Başkan,
değerli milletvekillerim; her yıl 22-27 Kasım arasında
kutlanan Ağız ve Diş Sağlığı Haftası
dolayısıyla gündem dışı söz almış
bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinize saygılarımı
sunarım.
Değerli milletvekilleri, bilimsel diş hekimliğinin
100üncü yılını kutlaması nedeniyle Ağız ve
Diş Sağlığı Haftası büyük önem
taşımaktadır. Diş hekimliği bilimsel olarak ülkemizde oldukça
iyi bir konumdadır. Bundan da büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Değerli üyeler, sağlık, insanın en önemli ve
kutsal hakkıdır. Sindirim sisteminde vücudun en önemli giriş
yolu olan ağız ve dişlerin sağlığı, genel
sağlığın, yaşam fonksiyonlarının, yaşam
kalitesinin önemli bir parçasıdır. Bundan dolayı diş
hekimleri insan sağlığının korunmasında çok önemli
bir role sahiptirler.
Sayın milletvekillerim, 5-17 yaş grubu çocukların
yüzde 60ında diş ve diş eti enfeksiyonu nedeniyle büyüme ve
gelişim yetersizliği görülmektedir. Yine diş ve dişeti
hastalığı olan 39-49 yaş grubunda koroner kalp
hastalığı görülme riskinin 3 ila 7 kat fazla olduğu ve kötü
ağız hijyenine sahip bireylerde kronik sindirim sistemi
hastalıklarına yakalanma riskinin 4-5 kat fazla olduğu bilimsel
olarak tespit edilmiştir
Sayın milletvekilleri, görüldüğü gibi ağız ve
diş sağlığı konusu önemle ele alınmalı ve
incelenmelidir.
Sağlık Bakanlığının istihdam
ettiği diş hekimi sayısı 5.500 kişidir. Kamu
kuruluşlarımızda çalışan
meslektaşlarımızın halkın diş ve diş eti
hastalıkları ile ilgili talebini karşılama
olanağı yoktur.
Devletin, kamu kaynaklarını en iyi biçimde
kullanması açısından, tam bir otomasyon ile başta
muayenehaneler olmak üzere serbest çalışan diş hekimlerinden
hizmet satın alması, halkın ve diş hekimlerinin talepleri
ile örtüşmektedir.
Türk Dişhekimleri Birliği, bu konuya dikkatleri
çekebilmek için bir imza kampanyası başlattı. Toplamda 20 bine
yakın imza toplandı. Bu 20 bin, Türkiyede mevcut olan diş
hekimi sayısını göstermektedir. Ayrıca 11 Ekim 2008
tarihinde Türk Dişhekimleri Birliği Sayın Başbakan ile bir
de görüşme yaptı. Bunun üzerine iki bakanlık temsilcileri ve
Türk Dişhekimleri Birliği yetkilileri 15 Ekimde bir araya geldi. Bu
buluşmanın ardından tam otuz dört gün geçti ama henüz bir sonuç
alınamamıştır. Dileğimiz, bu sürede
çalışmaların devam ettiği yönündedir. Hükûmetin bu sese
kulak vermesini diliyorum.
Değerli milletvekilleri, hiçbir branşta sağlık
hizmeti alınırken sevke gerek duyulmamaktadır. Bunun tek
istisnası diş hastalarıdır.
Diğer bir sıkıntı ise, Türk Dişhekimleri
Birliğinin yayınlamış olduğu asgari ücret tarifesi ile
Maliye Bakanlığının açıkladığı diş
tedavi yardımı arasında rakamsal anlamda oldukça büyük bir
farkın bulunmasıdır. Bunun düzeltilmesi için dava
açılmış ve dava da kazanılmıştır.
Yalnız bu sefer de Sosyal Güvenlik Kurumu buna engel olmaktadır.
Özellikle büyük şehirlerde sevkler durmuş durumdadır. Hastalar
tedavi olabilmek için aylarca sıra beklemektedir. Dolayısıyla
hem hastalar hem de doktorlar mağdur olmaktadır. Bu nedenle hekimler
sorunlarıyla boğuşmaktan kendi günlerini unutmuş
durumdalar. Hükûmet bu konuda bir an önce düzenlemeye gitmelidir. Diş
hekimleri bizim hekimlerimiz, hastalar bizim hastalarımızdır.
Bana neci bir anlayışla görmezden gelinerek bu sorun çözülemez.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki
ağız ve diş hastalarının en önemli sorunlarından
birisi ise hastanın hizmete zor ulaşmasıdır. Bu durumun
önüne bir an önce geçilmeli ve hastanın hizmete
ulaşımının kolaylaştırılması sağlanmalıdır.
İş gücü kaybının önlenmesi ve diş
hekimliği hizmet kalitesinin artırılması için Türk
Dişhekimleri Birliği yetkilileriyle bir an önce bir araya
gelinmelidir.
Değerli milletvekilleri, bu sektörde çalışan
azımsanmayacak miktarda diş teknisyenleri vardır. Bu diş
teknisyenleri kanserojen bir ortamda çalışıyorlar. Bu
personelimizin döner sermaye veyahut da diğer özlük hakları yönünden
güçlendirilmesi için bir çalışma yapılmasını
sayın bakanlarımızdan özellikle rica ediyorum.
Sözlerime son vermeden önce Yusuf Has Hâcibin şu özlü
sözleriyle konuşmamı bitirmek istiyorum: Hekim bütün hastalık
ve illetlere devacıdır. Bu adam sana lazımdır. Hayat
işi onsuz eğleşmez. Hayatta oldukça insan yine hastalanır.
Hekim hastalığa bakarsa tedavi eder. Hastalık insana ölüm
rehberidir. Hekimi kendine yakın ve iyi tut ve onun haklarını
koru.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Köse, tamamlayanız.
ŞEVKET KÖSE (Devamla) Değerli milletvekilleri,
diş hekimi bir milletvekili arkadaşınız olarak ben de Türk
Diş Hekimleri Gününü kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Köse.
Gündem dışı üçüncü söz mısır ve pamuk
üreticilerinin sorunları hakkında söz isteyen Adana Milletvekili
Muharrem Varlıya aittir.
Buyurun Sayın Varlı. (MHP sıralarından
alkışlar)
3.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, mısır ve pamuk üreticilerinin sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
MUHARREM VARLI (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Mısır ve pamuk üreticilerinin problemleri hakkında
söz aldım, onların sıkıntılarını dile
getirmeye çalışacağım. Mısır ve pamuk hasadı
ülkemizde yüzde 90 oranında tamamlandı ama çiftçimizin
sıkıntıları ne yazık ki bitmedi, bitmek de bilmiyor.
Yarınından endişeli, acaba gübremi alıp tarlaya atabilecek
miyim, traktöre mazot koyup tarlamı sürebilecek miyim endişesiyle,
morali bozuk, yarınından endişe taşıyan bir hayat
yaşamaktadır.
Mısırda, özellikle ikinci ürün mısırda
Çukurovada bazı haşerelerden ve iklim şartlarının
olumsuz gitmesinden dolayı zaten verim azlığı
yaşanmıştır. Bir de fiyatların kötü oluşu,
çiftçimizi çok sıkıntı içerisinde bırakmış,
perişan etmiştir. Ofisin devreye sokulması, Ofisin
mısır alması, çiftçi tarafından olumlu
karşılanmıştır. Ancak, ödeme konusunda verilen söz
yerine getirilmemiş, yirmi gün sözü verilmiş ama hâlâ -elli-elli
beş günü bulan- alacaklı çiftçi, parasını tahsil
edememiştir. Bu da hem serbest piyasa açısından hem de çiftçinin
kendi ekonomisi açısından çiftçiye çok büyük
sıkıntılar vermektedir.
Değerli milletvekilleri, zaten geçen yıl mısır
primleri düşürüldü. 67 bin liradan 20 bin liraya düşürülmüştü.
Bu yıl yüzde 100 artış yaptık. diyor Sayın Bakan, 40
bin liraya yükseltildi ama mısır primleri geçen yılki
fiyatı hâlâ yakalayamadı. Bu sıkıntı
yaşanırken, bir de iç piyasadaki durgunluk, dışarıdan
getirilen ithal mısır, çiftçinin tam belini büktü, çok büyük
sıkıntılar içerisine soktu.
Çiftçinin en büyük sıkıntısı maliyet
girdileri, özellikle gübre. Gübre tam çiftçiye lazım olduğu zaman,
çiftçi ekim yapacağı, ürününe gübre vereceği zaman en yüksek
fiyatı buluyor, tavan yapıyor. Şu anda üre gübresi serbest
piyasada 650 bin liraya düştü ama üre gübresi çiftçiye lazım
değil. En az iki ay daha çiftçiye lazım değil. Peki, 650 bin
lira fiyat kurtarıyorsa, neden çiftçiye lazım olduğu zaman 650
bin liradan satmıyoruz bu gübreyi veya Hükûmet neden bunun dengesini
kuramıyor? Ha diyeceksiniz ki: Ham maddesi dışarıdan
geliyor, ithal geliyor, biz ne yapalım? O zaman, şu anda 650 bin
liraysa, doların yükselmesine rağmen 650 bin liraysa, yarın
buğdaya gübre atılacağı zaman, üre gübresi
atılacağı zaman da 650 bin liradan satılmasını
temin edin. Şu anda taban gübresi 1 milyon 300 bin lira. Aslında, üre
gübresi taban gübresinden daha pahalı bir gübre ama taban gübresi şu
anda çiftçiye lazım, buğday ekiyor, buğdayının taban
gübresini atması için çiftçiye lazım, taban gübresi en yüksek
fiyatta. Yarın üre gübresi de aynı fiyatı bulacak, bakın,
görün. Üre gübresi de 1 milyon 200, 1 milyon 300 bin lirayı bulacak
yeniden, 650 bin liradan oralara çıkacak. Hükûmetin bunlara bir çözüm
bulması lazım.
Yine, akaryakıt fiyatları, biz bunları dile
getirdiğimizde, Hükûmet yetkilileri dünyadaki akaryakıt
fiyatlarının yüksek olduğundan bahsediyorlardı, böyle bir
gerekçe buluyorlardı kendilerine. Şu anda, varili 57-58 dolara
düştü. Niye yansıtmıyorsunuz bunu Türk çiftçisine, Türk
insanına? Aynı seviyede, on yıl önceki rakamlarla, çiftçi 500
bin lira daha aşağıya mazot yakıyordu, hatta bazen 1 milyon
lira aşağıya mazot yakıyordu ama şu anda, dünyadaki
akaryakıt fiyatları, petrol fiyatları düşmesine
rağmen, hâlâ Türkiyedeki fiyatlarda gıdım gıdım bir
düşme var, bir bakıyorsunuz birden bire yükseliyor, bir bakıyorsunuz
2-3 bin lira aşağıya düşüyor.
Yine, bu Hükûmet 2002 seçimlerinde Çiftçiye ucuz mazot
vereceğiz. propagandası yaptı, Mavi mazot vereceğiz
çiftçiye. dediler. Ucuz mazot vermeyi bırakın, o günden
almış oldukları mazot fiyatını en az 4 misli, 5 misli
yükselterek çiftçiye mazot verdiler. Böyle bir anlayış olur mu?
FEVZİ ŞANVERDİ (Hatay) 4-5 misli olur mu?
MUHARREM VARLI (Devamla) Olur, olur tabii.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Varlı, son bir dakika.
MUHARREM VARLI (D evamla) -
Şimdi, Sayın Bakan çıkacak, biraz sonra burada bize cevap
verecek, işte rakamlarla milletin kafasını
karıştıracak. O rakamların birçoğu da doğru
değil, onları da biliyoruz ama biz çözüm istiyoruz. Yani çiftçiye
gübre desteği verildiğinden bahsediliyor. Çiftçiye verilen gübre
desteği çiftçinin kullandığının yüzde 1i değil.
Çiftçiye verilen akaryakıt desteği çiftçinin
kullandığı akaryakıtın yüzde 1i değil. Siz böyle
mi çiftçiyi koruyorsunuz? Çiftçilerin hepsi tarlalarını ipotek
ettirerek bankalardan kredi alıyor şu anda. Tarlasını
ekebilmek için bankadan kredi almak zorunda, başka türlü çaresi yok zaten.
Onun için, Hükûmetin mutlaka bu konularda bir çözüm üretmesi lazım.
Çiftçilerimiz üreten insanlarımızdır, ülkemize kaynak
sağlayan insanlarımızdır. Üreten
insanlarımızı desteklemek mecburiyetimiz vardır. Eğer
üreten insanlarımızı desteklemezsek hazır yiyici bir toplum
hâlinde yaşamaya devam ederiz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Varlı.
Gündem dışı konuşmaya Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sayın Mehdi Eker cevap vereceklerdir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Süreniz yirmi dakika.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; gündem
dışı konuşma yapan Sayın Varlıya cevap vermek
üzere huzurlarınızdayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Şunu ifade etmek istiyorum: Bizim tabii burada, benim de,
Hükûmet üyesi diğer bütün arkadaşlarımın da söyledikleri
rakamlar kafa karıştırmaya değil, aslında kafa
karışıklığı olanlara doğru bilgileri sunmak
üzere -bu rakamları söylüyoruz- söylenen rakamlar ve bu rakamlar
aslında devletin kayıtlarında var olan dolayısıyla her
türlü denetime de açık, gerçek, doğru rakamlardır.
Dolayısıyla benim daha ne söyleyeceğimi bilmeden benim
konuşacaklarımla ilgili bu şekilde bir ifadede
bulunulmasını da tabii talihsizlik olarak değerlendiriyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çukurova
bölgesi, Türkiyenin tabii, tarımsal üretim potansiyeli yönünden en
verimli, en zengin bölgelerinden bir tanesi, hatta en önemlisi. Birçok endüstri
ürünü Çukurovadan kaynaklanmış ve Çukurovadan Türkiyenin
diğer bölgelerine yayılmıştır.
Şimdi, Değerli Milletvekilimiz Sayın Varlının
bahsettiği pamuk ve mısır ekilişleriyle ilgili, bunlarla
ilgili sorunlar çerçevesinde size bazı bilgiler sunmak isterim.
Türkiye, Çukurovada mesela mısır ekilişinde 138
bin hektar alandan 189 bin hektar alana çıktı. Ne kadar süre
içerisinde? 2002den bu yana. Artış oranı yüzde 36. Fark ne? 51
bin hektar. Çukurova için söylüyorum sadece, yani Adana, Mersin, Osmaniye,
Hatay ve Kahramanmaraş illerinin toplam mısır üretimi 935 bin
tondan 1 milyon 600 bine tona çıktı. Artış oranı yüzde
72 ve Türkiye, bu geçen zaman içerisinde, örneğin mısırda daha
önce tüketiminin ancak yarısını karşılayabilirken,
alınan tedbirler ve desteklerle, uygulanan doğru politikalarla bugün
4 milyon 200 bin ton, 4 milyon 300 bin ton üretim seviyesine geldi ve bunda da,
biraz önce söylediğim gibi, Çukurova bölgesindeki yüzde 72lik üretim
artışının da büyük payı var, büyük etkisi var.
Şimdi, pamukla ilgili olarak da rakamlar vereyim: Pamukta da
147 bin hektar alandan -yine Çukurovanın bu biraz önce
saydığım beş iline ait toplam üretim alanı,
ekiliş alanı- 115 bin hektar alana bir düşüş var. Yani
pamukta bir miktar, yaklaşık 32 bin hektar alan pamuktan
çıkış var ama mısırda 51 bin hektar alan yeni
ekiliş alanı. Bir miktar tabii, pamuktan mısıra kayma var.
Bunun da tabii, birtakım sebepleri var. Bir: Mısır ekiminin,
mısır tarımının, mısır ziraatının
pamuğa göre daha kolay olması. Bununla ilgili gerek dünyadaki gerek
Türkiyedeki birtakım gelişmelerin bunda etkisi var. Ancak pamuktaki
bu ekiliş alanının azalması, yani 32 bin hektar alan
azalmış olması altı yıl içerisinde aslında
Çukurova bölgesindeki pamuk üretiminde bir azalmaya sebebiyet vermemiş.
Nasıl? Çünkü verim artmış. Yani 1 hektardan alınan pamuk
miktarında ciddi bir artış meydana gelmiş ve 555 bin
tondan, 587 bin tona çıkmış
SÜLEYMAN TURAN ÇİRKİN (Hatay) Hayalî primler onlar
Sayın Bakanım.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Hayalî prim değil bu, üretim.
ve buradaki artış yüzde 6. Yani 32 bin hektar daha az
alanda pamuk ekilmesine rağmen Çukurovada, Çukurovanın pamuk
üretiminde yüzde 6 bir artış var. Bu nasıl oluyor? Bu da biraz
önce söylediğim gibi verim artışı, kullanılan
teknoloji, yapılan, yeni devreye giren modern tarım teknikleri,
bunlara ait destekler ve bunlarla ilgili üretim politikalarının, destekleme
politikalarının sayesinde bu noktaya gelmiş. İkisinde de
hem pamukta hem mısırda Çukurova açısından üretimde ve
ekilişte böyle bir durum var, bunu yüce Meclisin bilgisine arz etmek
isterim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, muhtelif
zamanlarda ben bu kürsüde sizlere bilgi sundum bu konularla ilgili. Bizim,
gerçekte Türkiye'nin ihtiyacı olan ürünlerle ilgili, özellikle arz
açığı olan ürünlerle ilgili uyguladığımız
politikalar, aldığımız kararlar doğru ve
desteklememizi de biz o şekilde, o ölçüde değiştirdik.
Nasıl? Örneğin, Türkiyede sadece 186 milyon YTL yağlı
tohumlara prim desteği ödenirken 2002 yılında, biz bunu 1,2-1,3
milyar YTLye kadar çıkardık. Bundan tabii ki pamuk da mısır
da nasip aldı. Mesela, mısırda eskiden destekleme primi yoktu, biz
başlattık. Biz başlattık bunu 2005 yılında ve
ondan beri de bu devam ediyor.
Şimdi, pamukta, 2008 yılında -348 bin lira/kilogram
eski parayla- 34,8 yeni kuruş kilogramda destek primi biz öngördük; 2009
yılında bu 360 bin lira yani 36 yeni kuruş olarak ödenecek.
Tabii, burada diğer destekler ayrıca ödeniyor. Yani, herhangi bir
zirai üretim yapana, gerek mazot desteği gerek gübre desteği gerekse
diğer desteklemeler ayrıca veriliyor. Bu, sadece prim. Niye primi
veriyoruz buraya? Çünkü, bu ürünlerle ilgili bizim arz
açığımız var da onun için. Biz bu ürünlerin Türkiyede daha
verimli ve daha yüksek miktarda üretilmesini arzu ediyoruz. Mısırda
da mesela 2008 yılında 2 yeni kuruş, kilograma, biz prim
ödüyoruz, 2009 yılı içerisinde bu 4 yeni kuruşa
çıkıyor. Tabii bu sağlanan bütçe imkânları çerçevesinde
yapılan bir ödeme.
Şimdi, Çukurovada 2003 yılında örneğin pamuk
için 40 milyon prim veriliyordu, 2008 yılında 142 milyon ödendi. Bu
sadece Çukurova için. Türkiye için söylüyorum, kütlü pamuk prim ödemeleri, 2002
yılında 140 milyon YTL iken 2008 yılında 646 milyon YTL
ödendi. Yani, bu kadar, kütlü pamuk primlerinde bir artış var.
Şimdi, biz tabii, gerek prim gerek mazot gerek gübre ve
diğer destekleri -ki bu yıla kadar doğrudan gelir desteği
ödüyorduk, diğer birtakım destekler vardı- belirlerken de
maliyeti hesaplamak suretiyle ödüyoruz ve pamukta geçen sene desteğin
maliyeti karşılama oranı da yüzde 45. Yani 100 liralık
maliyetin 45 lirası destek olarak tarafımızdan, Hükûmet
tarafından ödeniyor.
AKİF AKKUŞ (Mersin) Sayın Bakanım,
Çukurovalı dinliyor bunu.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Bu da son derece önemli.
Mısır için söylüyorum: Mısırda da
arkadaşlar, 2005 yılında biz prim ödemesine başladık.
Biraz önce de söyledim. Çukurovada 2005 yılında 32 milyon YTL
ödemiştik. Bugüne kadar 262 milyon YTL Çukurovaya biz mısır
için prim ödedik, sadece Çukurova çiftçisine. Ayrıca mısırda da
desteklerin maliyeti karşılama oranı yüzde 18. Yani mısır
üreticisi 100 lira üretim maliyetine katlanıyorsa bunun 18 YTLsi destek
olarak kendisine ödeniyor.
Burada, tabii, bu şekildeki ödemelerin hem üretime hem
kaliteye büyük etkisi var. Biz, tabii, ithalat-ihracatla, dış ticaret
politikasıyla ilgili olarak da Türkiyedeki sanayinin hem
ihtiyacını hem üretimini dikkate almak suretiyle burada uygun ticaret
politikaları takip ediyoruz. Örneğin, geçtiğimiz ilkbaharda
dünyadaki birtakım gelişmeler, psikolojik faktörler ve ticaret
politikaları sebebiyle biz mısır ithalatına kolaylık
sağladık ama Türkiyede mevcut durumdaki rekolteyi görür görmez biz
bir karar aldık ve bu, geçtiğimiz günlerde Resmî Gazetede
yayımlandı, mısıra tekrar yüzde 130 oranında gümrük
vergisi uygulaması getirdik. Niye? Çünkü Türkiyedeki mısır
üreticisini bu şekilde daha emniyet altına alalım, burada onlar
lehine daha bir gelişme olsun diye bu kararı da aldık. Yani bunu
da özellikle Sayın Varlının bilmesini istiyorum çünkü biraz
önce dedi ki burada: Efendim ithalat devam ediyor. Arkadaşlar, devam
etmiyor, yüzde 130 gümrük vergisiyle eğer birisi ithal ediyorsa ki bu
Türkiyenin fiyatlarının çok çok üzerinde çok yüksek bir maliyet
demektir, bunu da zaten kimse yapmıyor.
AKİF AKKUŞ (Mersin) Çiftçide mısır
kalmadı Sayın Bakanım.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) Değerli milletvekilleri, mısırla ilgili,
mısır alımlarıyla ilgili bir miktar geçtiğimiz
haftalarda bir aksama oldu, onu da geçen hafta itibarıyla biz tekrar
kaynak temin ettik ve ödemeler tekrar başladı. Diğer
tarımsal ürünlerle ilgili olarak da, yani fındıkla ilgili olarak
da, mısırla ilgili olarak da şu anda ödemeler
yapılıyor. O konuda da herhangi bir sorun yok.
Değerli Milletvekilimiz, gübre, mazottan bahsetti. Tabii
dünyada son haftalarda, son aylarda gübrede çok ciddi bir azalma meydana geldi
ve bu Türkiyeye de yansıyor. Biz tabii, Hükûmet olarak da, devlet olarak
da gübre ticaretiyle de, gübre fiyatıyla da doğrudan ilgili
değiliz, ilişkili değiliz çünkü bu -serbest piyasada
şekillenen- bütünüyle ithalata dayalı bir sektör olması
hasebiyle de serbest piyasada şekilleniyor. Ancak biz ne yapabiliriz?
Dünyada eğer önemli artış varsa bu ürünlerde -ki var maalesef,
gübrede de, mazotta da çok ciddi artışlar meydana geldi- biz Hükûmet
olarak 2003-2004 yılından itibaren mazot desteği ödemeye
başladık ve 2008e kadar 1,9 milyar YTL destek ödedik mazot
desteği adı altında. 2009 yılında da
programımız 583 trilyon lira, 583 milyon YTL yine bir mazot
desteği Türk çiftçisine ödenecek. Kimyevi gübrede de 2005te yine kimyevi
gübre desteği ödemesine başladık. 2005te 271 milyon YTL,
2007de 342 milyon YTL, 2008de 342 milyon YTL, toplam 955 milyon YTL ödeme
yapıldı. 2009da da 737 milyon YTL, eski parayla 737 trilyon lira
kimyevi gübre desteği de ödenecektir 2009 yılı içerisinde.
Biz, tabii, mısır için de pamuk için de ve diğer
Türkiye'nin hem tarım sektörünün hem endüstrinin, sanayinin
kullandığı bütün ürünlerle ilgili sağlıklı, çok
daha iyi kalitede, daha yüksek kalitede bir üretim yapılması için
desteklere devam ediyoruz. Bu sene de kuraklık desteğiyle birlikte,
yıl sonu itibarıyla 5,9 milyar YTL Türk çiftçisine bizim
ödediğimiz destek 2008 yılı içerisinde. 2009 yılı
programı da geçtiğimiz hafta Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşüldü, kabul edildi Tarım Bakanlığının
bütçesi. Yine 5,5 milyar YTL civarında bir destek. Yıl içerisinde
imkân olursa bu daha da artırılır gelişmelere göre.
Türk tarımı bu imkânlarla, bu desteklerle büyüyor,
gelişiyor. Sorunu yok mu? Elbette ki sorunları var ama o sorunlar
kalıcı sorunlardır ve yapısal sorunlardır.
Yapısal sorunları da çözmek için bizim ayrıca projelerimiz,
desteklerimiz var.
Ben, tarımla ilgili bana bu fırsatı verdiği
için de gündem dışı konuşma yapan Sayın Varlıya
teşekkür ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın Coşkun, sisteme girmişsiniz, neyle ilgili
efendim?
HAKAN COŞKUN (Osmaniye) Katkı yapmak istiyorum
Sayın Başkan.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Böyle bir usul yok Sayın Başkan.
BAŞKAN Katkı yapmak için
Yerinizden kısa bir açıklama
Buyurun efendim.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Osmaniye Milletvekili Hakan
Coşkunun, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba ilişkin
açıklaması
HAKAN COŞKUN (Osmaniye) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın Bakanıma biz mısır üreticilerinin
verilen fiyatlarla zarar ettiğinden bahsediyoruz ne yazık ki
Sayın Bakan mısır üretimini nasıl
artırdığından bahsediyor. Lütfen, mısır üretimini
artırdıysanız biz sevinir, sizi burada alkışlarız
ama mısır üreticileri zarar ediyorsa seneye bu düşecek demektir.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Varlı, buyurun.
2.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin gündem dışı konuşmaya verdiği cevaba
ilişkin açıklaması
MUHARREM VARLI (Adana) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, benim ithalatın hâlâ devam ettiğini
söylediğimi belirtti kürsüden. İthalat daha öncesinde
gerçekleşti. Sizin çıkarmış olduğunuz o Gümrük Vergisi
Yasası da ne yazık ki çiftçinin, efendim, hasat bittikten, mahsulü
elinden çıkardıktan sonra o vergiyi koydunuz, çiftçinin hiçbir
işine yaramadı. Eğer çiftçinin durumu bu kadar iyiyse Sayın
Bakanımı bölgeye davet ediyorum, benim misafirim olsun, ziraat
odalarını, çiftçilerimizi bir dolaşalım, bakalım
memnuniyetleri nelermiş Sayın Bakanıma kendileri
anlatsınlar.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Bakanım, cevap verecek misiniz?
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Cevap vereyim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Soru-cevap şekline döndü
Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Bakan, buyurun.
3.- Tarım ve Köyişleri
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin yapılan konuşmalara cevaben
açıklaması
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikle tabii böyle bir usul yok, onu ifade etmek istiyorum. Çünkü geçen
hafta içerisinde de yine böyle gündem dışılar oldu ve gündem
dışılar yapıldıktan sonra değerli milletvekilleri
yerinden söz alıp bu şekilde sorular hatta soruyorlar. Böyle bir usul
yok.
Şimdi ben buna cevap verdim. Bir, ben sürekli çiftçilerimizin
içerisindeyim, devamlı çiftçilerle beraberim. İki gün önce de yine
Adanadan bir grup çiftçiyle birlikteydim. Siz hiç endişe buyurmayın.
Biz Türkiye'nin her yerinde, her zaman, her türlü, tarım sektöründe her
türlü üretimi yapan arkadaşlarla birlikteyiz. Sorunları var. O
sorunları biz biliyoruz, o sorunları çözmek için de biz
uğraşıyoruz.
Teşekkür ediyorum.
MUHARREM VARLI (Adana) Beraber gidelim, beraber.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Efendim, milletvekillerine söz verişimin sebebi İç
Tüzükün 60ıncı maddesidir. Yerinden söz isteyenlere kısa bir
açıklama yapma imkânı tanıyorum efendim onun için.
Gündeme geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanı
Sayın Ertuğrul Günay, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 3, 10, 30, 32, 75, 133, 160, 175, 222, 279, 285 ve
374üncü sıralarındaki ve Ulaştırma Bakanı Sayın
Binali Yıldırım, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 5, 25, 27, 54, 62, 68, 78, 80, 102 ve 104üncü
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanların bu istemlerini sırası
geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bir tezkeresi vardır, okutup
bilgilerinize sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Çin Halkı Siyasi
Danışma Konferansı Başkanı JIA Qinglin ve
beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaretinin uygun bulunduğuna ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/597)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanının 6 Kasım 2008 tarih ve 34 sayılı Kararı
ile Çin Halkı Siyasi Danışma Konferansı Başkanı
Sayın JIA Qinglin ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaret etmesi uygun
bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanunun 7. Maddesi gereğince Genel Kurulun
bilgilerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair iki
tezkere vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Önergeler
1.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün (6/958, 6/963) esas numaralı sözlü
sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/95)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin sözlü sorular kısmının 465 ve 470inci
sıralarında yer alan (6/958) ve (6/963) esas numaralı sözlü soru
önergelerimi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
2.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun (6/1003) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/96)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin sözlü sorular kısmının 509.
sırasında yer alan (6/1003) esas numaralı sözlü soru önergemi
geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
BAŞKAN Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.
Komisyondan istifa tezkeresi vardır, okutuyorum:
3.- Muş Milletvekili Nuri
Yamanın, KİT Komisyonu üyeliğinden çekildiğine
ilişkin önergesi (4/97)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi Bulunduğum KİT Komisyonundaki görevimden istifa
ediyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Nuri
Yaman
Muş
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi daha vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
A) Tezkereler (Devam)
2.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Köksal Toptanın, Makedonya Cumhuriyeti Meclis
Başkanı Trajko Veljanoskinin ve Arnavutluk Halk Meclisi
Başkanı Jozefina Topallinin davetine icabet etmek üzere beraberinde
Parlamento heyetiyle Makedonya ve Arnavutluka ziyarette bulunmasına
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/598)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
TBMM Başkanı Köksal Toptanın, Makedonya
Cumhuriyeti Meclis Başkanı Trajko Veljanoskinin ve Arnavutluk Halk
Meclisi Başkanı Jozefina Topallinin vaki davetlerine icabet etmek
üzere, beraberinde Parlamento heyetiyle, Makedonya ve Arnavutluka resmî
ziyarette bulunması hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı
Kanunun 6. Maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, karar yeter
sayısı istiyorum.
BAŞKAN Arayacağım efendim.
Tezkereyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.43
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı),
Yusuf COŞKUN (Bingöl)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 18inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi, tezkereyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Tezkereyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Tezkere kabul
edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
3.- Avrupa Parlamentosu ve
Fransanın AB dönem başkanlığı tarafından 20-21
Kasım 2008 tarihlerinde Strazburgda gerçekleştirilecek olan Enerji
ve Sürdürülebilir Kalkınma konulu Parlamenter toplantısına
ismen davet edilen Yozgat Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Kâtip Üyesi Osman Coşkunun icabet
etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/599)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Avrupa Parlamentosu ve Fransanın AB dönem
başkanlığı tarafından 20-21 Kasım 2008
tarihlerinde Strazburgta gerçekleştirilecek olan Enerji ve
Sürdürülebilir Kalkınma konulu Parlamenter toplantıya Yozgat
Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu Kâtip Üyesi Osman Coşkun davet edilmektedir.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edil-miştir.
Sayın milletvekilleri, Danışma Kurulunun bir
önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
VII- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki sıralama ile
çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun 18
Kasım 2008 Salı günkü birleşiminde sözlü sorulardan sonra
diğer denetim konularının görüşülmeyerek, gündemdeki kanun
tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine, 25-26 Kasım 2008 ile 2-3
Aralık 2008 Salı ve Çarşamba günlerindeki birleşimlerinde
sözlü sorular ve diğer denetim konularının görüşülmemesine
ilişkin Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
No.: 43 Tarihi:
18.11.2008
Danışma Kurulunun 18 Kasım 2008 Salı günü
(bugün) yaptığı toplantıda, aşağıdaki
önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.
Köksal
Toptan
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Mustafa
Elitaş Hakkı
Suha Okay
Adalet ve Kalkınma
Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi
Grubu
Başkanvekili Grubu
Başkanvekili
Oktay Vural Fatma
Kurtulan
Milliyetçi Hareket Partisi Demokratik
Toplum Partisi
Grubu
Başkanvekili Grubu
Başkanvekili
Öneriler:
Gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işler kısmında bulunan 251, 229, 236, 242, 271, 299,
300, 227, 266, 230, 257 ve 96 sıra sayılı kanun tasarı ve
tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10,
11, 12, 13 ve 14 üncü sıralarına alınması, diğer
işlerin sırasının ise buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun 18 Kasım 2008 Salı günkü birleşiminde
sözlü sorulardan sonra diğer denetim konularının
görüşülmeyerek, gündemdeki kanun tasarı ve teklifleri ile
komisyonlardan gelen diğer işlerin görüşülmesi,
Genel Kurulun 25-26 Kasım 2008 ile 2-3 Aralık 2008
Salı ve Çarşamba günlerindeki birleşimlerde Sözlü Sorular ve
Diğer Denetim konularının görüşülmemesi,
Genel Kurulun;
18 Kasım 2008 Salı günkü birleşiminde 15:00-20:00,
19 Kasım 2008 Çarşamba günkü birleşiminde
11:00-20:00,
20 Kasım 2008 Perşembe günkü birleşiminde
11:00-20:00,
25 Kasım 2008 Salı günkü birleşiminde 15:00-23:00,
26 Kasım 2008 Çarşamba günkü birleşiminde
11:00-23:00,
27 Kasım 2008 Perşembe günkü birleşiminde
11:00-23:00,
02 Aralık 2008 Salı günkü birleşiminde 15:00-23:00,
03 Aralık 2008 Çarşamba günkü birleşiminde
11:00-23:00,
04 Aralık 2008 Perşembe günkü birleşiminde
11.00-23.00 saatleri arasında çalışması,
04 Aralık 2008 Perşembe günkü birleşiminde 96
sıra sayılı Türk Ticaret Kanunu Tasarısının
görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde 05 Aralık 2008 Cuma günü
de Kanun Tasarı ve Tekliflerini görüşmek üzere saat 14.00te
toplanması ve 23.00e kadar çalışmalarını sürdürmesi,
Önerilmiştir.
BAŞKAN Danışma Kurulunun önerisi aleyhinde,
Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli.
Sayın İçli, buyurun efendim.
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) Sayın
Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde görüşlerimi bildirmek üzere
söz aldım. Hepinizi şahsım ve Demokratik Sol Parti adına
saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkanım, on beş gün önce yine benzer
bir Danışma Kurulu önerisi gelmiş ve Türkiye Büyük Millet
Meclisini ciddiyete davet etmiştim, çünkü gelen Danışma Kurulu
önerisinde -ki sizin de önünüzde var- Sayın Meclis Başkanı
Köksal Toptanın ve grup başkan vekili arkadaşlarımızın
hepsinin isim ve imzaları var ve bu metinde aşağıdaki
önerilerin denildikten sonra, aşağıda bir öneri göremiyorsunuz,
ekte bir öneri görüyorsunuz. Yine, bu ekte görülen öneride Sayın Meclis
Başkanının ve grup başkan vekillerinin imzası veyahut
parafı yok, sadece Sayın Mustafa Elitaşın, AKP Grup
Başkan Vekili olan arkadaşımızın bir imzası var,
sizin de önünüzdedir. Şekil açısından eğer
aşağıda deniyorsa mutlaka aşağıda yer
alması gerektiği gibi, ekte sunulan öneride de Sayın Meclis
Başkanının ve grup başkan vekillerinin imzası
bulunması gerekir. Ben, burada, Sayın Elitaşa güvenmiyorum
anlamında bir açıklamada bulunmuyorum ama bu, işin
şeklidir, bu, işin ciddiyetidir. Ben tekrar huzurunuzda öncelikle bu
eleştirimi yöneltiyorum Değerli Başkanım.
Değerli Başkanım, her hafta bir Danışma
Kurulu önerisi geliyor. Grup başkan vekillerinin ittifak ederek önümüze
getirdikleri Danışma Kurulu önerisi ve bu gelen kâğıtlar
bir yazboz tahtasına dönüşmüş durumda. Danışma
Kurulunda deniliyor ki: Türkiyenin bu haftaki en önemli gündemi
şunlardır, şu kanunları görüşeceğiz. Sonra
bakıyoruz, bir hafta sonra, o çok çok önemli denilen ve burada sayın
milletvekillerinin oyuna sunulan bütün öneri tepetaklak ediliyor, altüst
ediliyor, yepyeni bir öneriyle geliniyor. Örneğin, geçen hafta 3üncü,
4üncü, 5inci, 6ncı sıraya alınan, Danışma Kurulu
önerisiyle alınan kanun tasarıları 11, 12, 13üncü sıralara
getiriliyor.
Yine bakıyoruz, Danışma Kurulu önerisi içerisinde
çok önemli diye getirilen kanunlardan, bakıyorsunuz, İskân Kanununda
değişiklik, Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu ile ilgili bir
yasa, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının teşkilatı
hakkındaki bir değişiklik, sonra bakıyorsunuz
Hırvatistan ve Arnavutlukla ilgili bir uluslararası sözleşmenin
onaylanmasıyla ilgili bir kanun tasarısı önümüze getiriliyor.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, bunlar önemsiz
değil -her seferinde, her salı günü görüşüyoruz- mutlaka her
kanun tasarı ve teklifi önemlidir, ama acil diye her hafta önümüze
getirilen, yazboz tahtası yapılan bu gelen kâğıtlar
listesini artık ben sizin takdirlerinize bırakıyorum ve bu gelen
Danışma Kurulu önerisinde 14 tane kanun tasarı ve teklifinin 5
Aralığa kadar görüşüleceği söyleniyor ve en son, 14üncü
yasa olarak Türk Ticaret Kanununun görüşülmesi ve görüşmeler
tamamlanıncaya kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışması bizlerden isteniyor.
Değerli arkadaşlarım, Türk Ticaret Kanunu,
bilebildiğim kadarıyla, 1.500 maddeden ibaret ve temel kanun olarak
görüşülecek ve bu diğer kanunlar da öyle. Biz Türkiye Büyük Millet
Meclisinde bulunan milletvekilleri olarak bu kanunları ne zaman
inceleyeceğiz de ne zaman şey yapacağız? Neden bu süratle
bu kadar önemli kanunlar Türkiye Büyük Millet Meclisine getiriliyor ve
Danışma Kurulu önerisi olarak getiriliyor? Biz geçen hafta önümüze
getirilen takvime göre kendimizi hazırlamıştık ama
bakıyoruz, bugün gelen Danışma Kuruluyla başka bir takvim
önümüze getiriliyor. Bu nedenle de Danışma Kurulu önerisine
katılmam mümkün değil değerli milletvekili
arkadaşlarım.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye'nin gündemi
bu önümüze getirilenlerden çok daha farklı. Bakın, dün Kayseri Sanayi
Odası Başkanı Sayın Mustafa Boydak -gazete de
manşetten girmiş- Başbakanım, bizi harcama. diye feryat
ediyor. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Sayın Tanıl
Küçük de aynı şeyi söylüyor, diyor ki: Sanayici bitti. Biz burada
tüm Anadolu kaplanlarının temsilcileri olarak onlar adına
konuşuyoruz. diyorlar. İçimizde, milletvekili
arkadaşlarımızın içinde sanayici arkadaşlarımız
da var. Bakın, sanayi odası başkanları Bizi
harcamayın, tedbir alın, işi ciddiye alın. diyor.
Ben Eskişehir Milletvekiliyim. Haberlerde
izlemişsinizdir, Eskişehirin İnönü ilçesinde faaliyet gösteren
Yurtbay Seramik Fabrikası ve birçok fabrika kapanıyor, işçiler
çıkartılıyor. Kendi öz kaynaklarıyla ayakta durabilen
Yurtbay Seramik doğal gaza gelen, elektriğe gelen zamlardan
dolayı ayakta duramıyor. Eskişehirde sürekli işçi
çıkartılıyor, Türkiye'nin her yerinde, Anadolu kaplanları
diye tabir ettiğimiz sanayi kentlerimizde her gün yüzlerce işçi
çıkartılıyor ve sanayicimiz Bize destek olun, Hükûmet olarak
bizi ciddiye alın. diyor.
Sanayicimiz bunu diyor ama Maliye Bakanımız Sayın
Unakıtan 18 Kasım tarihli gazeteye geçen demecinde Bu kriz özel
sektörü disipline eder. diyor. Maliye Bakanımız diyor ki: 2001 krizi
kamuyu disipline etti, bu kriz de özel sektörümüzü disipline eder, terbiye
eder. Okumuşsunuzdur, detaylarına girmiyorum. Hükûmetin Maliye
Bakanı, kan ağlayan, Bizi harcamayın. diyen sanayicimize bir
Maliye Bakanı bunu nasıl söyler? Bakın, bugün açıklanan
resmî rakamlar, TÜİKin rakamlarına göre yüzde 9,8 olarak belirlenen
işsizlik, aslında umudunu iş aramaktan yitiren kişiler
dâhil edildiğinde ve eksik istihdam diye sayılan günübirlik iş
arayan kişiler dâhil edildiğinde işsizlik oranının
yüzde 18,6 olduğunu söylüyor. Bu oran geçtiğimiz aylarla ilgili
istatistiki rakamlar değerli milletvekili arkadaşlarım.
Eğer bu Anadolu kaplanlarının söylediği gibi, Bizi
harcamayın. diyen Anadolu kaplanlarının söylediği gibi
fabrikalar eğer kapanacak olursa bu işsizler ordusuna milyonlar dâhil
olacak değerli arkadaşlarım. Bizlerin görevi, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin görevi bu feryat içinde olan iş adamlarımıza,
esnafımıza, köylümüze, emeklimize çare bulmak, onlarla ilgili kanunlar
çıkarmak değerli arkadaşlarım.
Şimdi, önümüze bakıyoruz on dört tane kanun
tasarısı geliyor -biraz evvel size özetledim- Arnavutlukla bir
sözleşme, Hırvatistanla bir sözleşme, Sanayi
Bakanlığının görev ve teşkilatıyla ilgili bir
kanun; önemlidir, evet önemlidir. Bugün Sanayi Bakanımız, esnaf ve
zanaatkârlarla ilgili olarak Hükûmetin, bir kredi olanağı
sağladığını söylüyor, bunu takdirle
karşılıyorum ama o kredisinin hangi koşullarda
verileceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Garantili esnafa
verecekler krediyi. Esnaf bitmiş. Hepiniz okuyorsunuz, büyük kentlerdeki
alışveriş merkezlerindeki esnaf kepenk kapatıyor ve kira
sözleşmelerinin yeniden ele alınması için, işverenlerle
masaya oturmak için pazarlık arayışı içerisinde. Esnaf
kepengini kapatırsa, ki neden kapatıyor? Emeklisinde, işçisinde,
memurunda para yok. Bakıyoruz, doğal gaza yüzde 82 zam
yapılmış. İşte, Yurtbay Seramik gibi seramik
fabrikalarını kapatmanın nedeni sanayide doğal gaza
yapılan dayanılmaz yüzde 80-82 oranındaki zam. E, peki,
elektrik? Son bir yıl içinde yüzde 57, elektriğe zam
yapılmış. Diğer girdiler, mazot, benzin gibi diğer
girdiler
Bakın, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa
Birliği kendi sanayicisini, esnafını, köylüsünü koruyabilmek
için ekonomik tedbirler aldı. Bir milletvekili olarak,
vatandaşların sözcüsü olarak benim de Hükûmetten beklentim bununla
ilgili tedbirlerin alınması ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gündeminin bu şekilde oluşturulmasını talep etmek benim
hakkım. Her hafta, her salı buraya çıkıyorum, ısrarla
bunu işaret ediyorum ama önümüze gelen Danışma Kurulu
önerilerinde bu feryada yanıt bulacak yasa tasarı ve teklifleri
gelmiyor. Sayın Başbakan IMFyle anlaşma
yapmayacağız, ümüğümüzü sıktırmayacağız.
diyor, ama bakıyoruz Amerikada IMF Başkanıyla oturmuşlar
anlaşmışlar. Öyle anlaşılıyor, onu göreceğiz
önümüzdeki günlerde, ümüğümüzün nasıl sıkılıp
sıkılmadığını da göreceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) Toparlıyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Buyurun Sayın İçli, tamamlayın.
H. TAYFUN İÇLİ (Devamla) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım, toparlıyorum.
Şimdi, demir tavında dövülür. Zamanında tedbir
almazsanız çok acı sonuçlarla karşılaşılır.
Sayın Başbakanım hani bir şarkı söylüyordu Beraber
yürüdük biz bu yollarda. diye, değil mi? Şimdi bakın, sanayici
-biraz evvel isimlerini verdim- esnaf kan ağlıyor ve artık öyle
bir şarkı söylüyor ki
Hepsinin ağzından şu
şarkı çıkıyor değerli arkadaşlarım:
İnleyen nağmeler ruhumu sardı. Sayın Başbakanın
da sanayicinin, esnafın, köylünün bu söylediği şarkıyı
dikkate almasını diliyorum, İnleyen nağmeler ruhumu
sardı. şarkısını dikkate almasını
diliyorum.
Sabrınız için hepinize teşekkür ediyorum,
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın İçli.
Danışma Kurulu önerisinin lehinde, Kocaeli Milletvekili
Azize Sibel Gönül.
Sayın Gönül, buyurun efendim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AZİZE SİBEL GÖNÜL (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu önerisi lehinde söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyeti ve aziz milletimi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi,
Danışma Kurulu önerisi ile ilgili, çalışma saatleri,
gündeme alınacak konular, çalışma gündemiyle ilgili
birtakım konuşmaları her hafta burada yapmaktayız ama bu
seferki Danışma Kurulu önerisinde, gördüğüm kadarıyla, üç
haftalık bir çalışma programı, saatleri ve gündeme
alınacak konular belirlenmiş. Bu noktada, ben, bu kararın çok
isabetli olduğunu düşünüyorum. Her hafta her hafta bu işin
yapılmasından ziyade, böyle aylık Danışma Kurulu
önerisiyle gündemin belirlenmesinin çok daha sağlıklı
olacağını düşünüyorum. Bu noktada, emeği geçen
arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Bu hafta, bugünden sonra 11.00-20.00, önümüzdeki iki hafta da
11.00-23.00 saatleri arasında çalışacağız.
Ben, bu Danışma Kurulu önerisinin hayırlı olmasını
temenni ediyorum, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Gönül.
Danışma Kurulu önersinin aleyhinde, Tunceli Milletvekili
Kamer Genç.
Sayın Genç, buyurun efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; salı, yeni bir hafta başı, bir
Danışma Kurulu kararı yeniden geldi, bunun üzerinde aleyhte söz
aldım. Hepinize saygılar sunuyorum.
İç Tüzükün 54üncü maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi
salı, çarşamba, perşembe günleri saat 15.00 ile 19.00
arasında toplanır. diyor. Şimdi, temmuzdan beri, 27 Temmuzdan
beri, buradayız, görev yapıyoruz, maalesef İç Tüzükün bu
maddesi askıya alındı ama, değiştirin o zaman. Yani bizim
burada Danışma Kurulu kararı nedeniyle çıkıp
konuşmamızdan maalesef büyük rahatsızlık duyuyorlar. O
zaman İç Tüzükün o maddesini değiştirin, işte, AKP
İktidarı ne zaman isterse Meclisi çalıştırır ne
zaman istemezse çalıştırmaz. deyin. O daha olur. Tabii,
gerçekten bütün keyfîlikler bu Meclisin çatısı altında hüküm
sürüyor.
Değerli milletvekilleri, ben geçen hafta Hamburga gittim.
Orada Alevi Bektaşi dernekleri kuruluşunun 20nci
yılını kutluyorlardı. Orada
vatandaşlarımızın bize en önemli intikal ettirdiği
şikâyetlerden birisi bu çifte vatandaşlık. Çifte
vatandaşlıktan dolayı Almanyadaki
vatandaşlarımız çok büyük sıkıntı duyuyorlar.
Özellikle diyorlar ki: Yani birçok ülkede çifte vatandaşlık
olduğu hâlde çifte vatandaşlığa geçen vatandaş kendi
ülkesinin vatandaşlığından çıkarılmaya
zorlanmıyor. Tabii, aslında biz de bu konuda bir kanun teklifi
verebiliriz ama iktidar partisi bu şekilde çifte
vatandaşlığa geçen vatandaşlarımızın Türk
vatandaşlığından çıkmasını zorunlu hâle getirmezse
bence isabetli olur. Yine, diğer bir talepleri: İşte, buraya
öğretmenler dört yıllığına falan geliyor dediler fakat
çocuklar beş yıl okuyorlar. İşte, beşinci yıl
öğretmen değişince çok defa o öğrenciler üzülüyor. Yani
1den almış çocuğu 4üncü sınıfa kadar getirmiş.
Hâlbuki 5inci sınıfa kadar getirip de ondan sonra tayini yapılsa
iyi olur dediler. Ben de olur dedim, bu isteklerinizi Genel Kurulda dile
getirmeye çalışacağım...
Değerli milletvekilleri, dünyada ve Türkiyede çok ciddi bir
ekonomik buhranın olduğunu artık herkesin bilmesi lazım.
İşte, gidildi IMFyle de anlaşıldı. Yine gazetelerin
yazdığına göre galiba 9-10 milyar dolarlık bir para
alınacak. Yine, bilmiyoruz tabii, AKPnin en önem verdiği kesim
işsiz, muhtaç değil. Daha ziyade büyük sermaye grupları
onların zamanında bayağı büyüdü. İnşallah,
buradan gelecek bu 10 milyar dolar hiç olmazsa KOBİ kredilerine verilirse
veya muhtaç esnafa verilirse mutlu oluruz, kendilerini tebrik ederiz.
Şimdi kömür dağıtma meselesine gelelim. Bugün
sabahleyin Sincandan bir hanım geldi, Benim 2 tane işsiz
kızım var, yüksekokul mezunu dedi. Bana, işte.
Kızlarını işe alacağız ama başını
örteceksin, ayrıca gelip bize oy vereceksin diyorlar. Vallahi dedim, o
tam bir
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Ayıp!
KAMER GENÇ (Devamla) Yahu ayıbı ben yapmıyorum,
onu söyleyen yapıyor. Yani yiğitliğiniz varsa gidelim
Ben
getireyim bu hanımı size, o zaman, ayıp mıdır,
ayıbı yapan
Yani siz de biliyorsunuz ki siz insanların evine
gidiyorsunuz, kömür verirken Kuran üzerine yemin ettiriyorsunuz ve ille oy
verdiriyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bırak canım, öyle
şey mi olur ya?
AHMET YENİ (Samsun) Nerede? Orada mıydınız?
FATİH ÖZTÜRK (Samsun) Yalan konuşuyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) Allah belasını versin mi yalan
söyleyenin? Yani versin mi?
Bakın, bunun çok altında kalacaksınız.
Bunları her vesilede getireceğim.
FATİH ÖZTÜRK (Samsun) Yalan konuşuyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) - Bana bir vatandaş geldi. Diyor ki:
Benim 2 tane kızım var Sincanda. Geliyorlar,
Kızlarını işe alacağız, başını örteceksin.
diyorlar.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Yalan söylüyorlar!
AHMET YENİ (Samsun) Vatandaş değil, yalan
konuşuyorsun!
KAMER GENÇ (Devamla) Yalan nerede? Sizin
uygulamalarınız böyle yani. O bakımdan,
uygulamalarınız böyle.
Sonra, eğer kömür dağıtacaksınız,
gıda dağıtacaksınız, yani bunun bir
kıstasını koyun. Bir sosyal devlet anlayışına
uygun olarak devlette bir kanun getirelim, yani muhtaç olan insanlara,
çalışmayan insanlara bir asgari ücretle bir maaş verelim her
aileye, bu olur biter. Ama yani şimdi getirip de birileri
Valiler,
kaymakamlar -tabii hepsi değil ama büyük bir yerde- maalesef AKPnin
militan adamları gibi çalışıyorlar. Gidiyorlar, muhtaç
AHMET YENİ (Samsun) Valilere hakaret etme!
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, hakaret makaret ettiğim yok,
ben biliyorum kimlerin nerede yaptıklarını. Ben diyorum ki
BAŞKAN Sayın Genç, lütfen
Bakın, müdahale etmek
durumunda kalıyorum diye diyorum. Lütfen
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, Sayın Başkanım, ben
müdahale edecek bir şey söylemedim ki...
BAŞKAN Hayır efendim, bu kadar konuşmacı
geldi kürsüye, kimseye müdahale etmedim dikkat ederseniz ama siz geldiniz, yine
müdahale edeceğim.
KAMER GENÇ (Devamla) Hayır, müdahale edecek bir şey
söylemedim ki
BAŞKAN Ederim efendim, ederim.
KAMER GENÇ (Devamla) Ben sosyal devlet yapısının
düzelmesi konusunda bir düzenleme getirelim diyorum.
BAŞKAN Efendim, konuyla ilgili değil. Gündem
dışı söz alın, vereyim o zaman.
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, bu Meclisin en geniş söz
alınacak yeri burası.
BAŞKAN Tamam, buyurun.
KAMER GENÇ (Devamla) Bu, Meclisin çalışma usulünü
belirleyen Danışma Kurulu raporudur. Burada Türkiye Büyük Millet
Meclisi çalışmalarıyla ilgili enine boyuna her şey dile
getirilir.
BAŞKAN Hem Danışma Kurulunu tek bir parti
almadı.
KAMER GENÇ (Devamla) Memleketin öncelikli meseleleri nelerdir?
Ben diyorum ki: Memleketin öncelikli meselesi, bugün memleketin içinde bulunan
işsizler, insanlarımızın fakruzaruret içinde olmaları,
aç olmaları
BAŞKAN Tamam, Sayın İçli de aynı şeyi
söyledi, müdahale etmedim efendim.
KAMER GENÇ (Devamla) İşte bunları getirelim
burada düzenleyelim diyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun devam edin.
KAMER GENÇ (Devamla) - Siz de müdahale etmeyin lütfen.
BAŞKAN Ederim efendim, ederim. Gündem dışına
çıkarsanız ederim efendim.
KAMER GENÇ (Devamla) Yani maalesef mahalleler geziliyor, köyler
geziliyor, yani işte kömürler dağıtılıyor. Ben diyorum
ki: Bu dağıtmaya bir kanun getirelim -Türkiye Büyük Millet Meclisi
yasama yapıyor ya, kanun yapıyor ya, onu anlatıyorum- bu kanunu
yapalım. Böyle, bir tane, işte, mülki idarelerin keyfine göre gidip
de Efendim, bizden misiniz, şundan mısınız
Ayrıca,
Kuran üzerinde de yemin ettirmeyelim bu insanlara. Hakikaten, işsiz olan
insanların da onurlarıyla oynamayalım, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin bir vatandaşına kanunların getirdiği objektif
kıstaslar seviyesinde yardımcı olalım. Bunda anormal bir
şey yok ki...
İşte, görüyorsunuz, her gün ihalelerde ne çeteler ortaya
çıkıyor, gazeteleri okuyorsunuz
Bu kadar çetecinin olduğu bir
memlekette yani hiç mi bir güne bir gün bir bakanın, bir şeyin
sorumluluğu yok. Yazmış gazetenin birisi, bir tane
tarikatçı örgütün toplantısına Hariciye
Bakanlığının arabasıyla birileri gidiyor. Peki, bu
Hariciye Bakanının da bir sorumluluğu yok mudur? Yani devletin
makam arabasını getirip de kendi tarikatı için kullanan
insanların yok mu? Bu memlekette bu kadar faili meçhul cinayetler varken,
birtakım güvenlik kuvvetleri insan öldürürken, bu İçişleri
Bakanının sorumluluğu yok mu? Cezaevlerinde insanlar
işkenceyle ölürken Adalet Bakanının sorumluluğu yok mu?
Yani bunları burada dile getirmesek
İşte, Meclis
çalışmalarında bunlar burada dile gelecek Sayın
Başkan. Onun için, burada dile getirmemiz lazım ama tabii
karşımızda Hükûmet yok.
Geçen hafta burada bir kanun çıkardınız, bütün
kaçakçıların kaçakçılık cezalarını affettiniz,
vergi affını getirdiniz. Ya, bu öyle bir cinayettir ki Türkiye
maliyesine karşı işlenen en büyük cinayet! Yani getirdiniz, adam
küçük bir varlık beyan edecek Maliyeye, ondan sonra 1/1/2008 tarihinden
önceki bütün hesapları incelenmeyecek. Böyle bir şey olur mu? Burada
bunu defalarca söyledik ama maalesef dinleyen yok.
Şimdi, bu krizi atlatmanın
Yani bari size bilgi
verelim: Bakın, şimdi şu sırada devletin muhakkak küçük
esnafa bol miktarda kredi vermesi lazım. Bana göre, asgari ücreti 1 milyar
yapalım çünkü sayın milletvekilleri, piyasada ne kadar hareketlilik
olursa kriz o kadar rahat atlatılabilir. Yarın, bilmem, bir
Çalık grubuna 750 milyon dolar kredi verip de o paraların nereye
gittiğini getireceğimize o 750 milyar lirayı getirsek, şu
Kızılayda, İstanbulda vatandaşlara dağıtsak, o
750 milyon dolar 10 defa dönse piyasa da canlanır, vatandaş da kâr
eder, esnaf da kâr eder, işçi de işini bulur, fabrikalar da kapanmaz.
Bunlar akıl ve mantığa dayanan önlemlerdir, söylemlerdir ama,
tabii -birileri ille birtakım kişiler kendisine- korku içinde yasama
faaliyetleri yerine getirilirse orada akıl, mantık, izan hâkim olmaz.
Şimdi, Kemal Derviş Türkiyeye geldiği zaman IMF
ile anlaştılar, 16 milyar dolar para alındı. Ben bunu çok
iyi biliyorum. Ona denildi ki: Ya, bu 16 milyar doların 1 milyar
dolarını getirelim şurada KOBİlere verelim. Yok, ben
bütün bu paraları yabancı bankaların alacaklarına
vereceğim. dedi. Yani Türkiye geçmişte böyle yönetildi. Ben de size
diyorum ki yani bakın, devlet özel teşebbüsün dışa
karşı olan borçlarından dolayı devlet garantisi getiriyorsunuz
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun devam edin, bir dakikanız var.
KAMER GENÇ (Devamla) Şimdi, önemli olan, bu ülkenin
insanlarının dertlerine bir çare bulunmasıdır. Bu çareyi de
bulmak için böyle inkârcı bir politika dışında bazı
gerçekleri kabul etmemiz lazım. Memleketimizde işsizlik artıyor.
Maliye Bakanı, maalesef, burada, yani en zorunlu ödemeleri yapmıyor.
İşte, ben, her vesileyle söylüyorum: Doğu, Güneydoğuda
terörde zarar gören insanların zararları için aşağı yukarı
iki seneye yakındır bir kuruş ödenmiyor. O zaman niye kanun
çıkardınız kardeşim? Bu insanlara 3 milyar, 5 milyar para
vermiyorsunuz. Bu, utanılacak bir şey. Doğru dürüst bir hizmet
gitmiyor. Ondan sonra, neymiş, bütçeyi fazla verdireceğim
Yahu,
bütçeyi sıkmakla bir yere gidemezsiniz. En iyisi yatırım
Yani
üretmeyen bir memleketin sonu felakettir. IMFnin kurallarına teslim
olursanız, IMF size diyecek ki: Tarımı öldür,
fabrikalarını kapat, dış ülkelerden yüksek faizle para al
ki ekonomi batsın. Onların size önerecekleri yol budur.
Dolayısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin buna el
koymasını diliyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Genç.
Danışma Kurulu önerisinin lehinde, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş.
Sayın Elitaş, buyurun efendim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Danışma Kurulu önerimize katkı sağlayan
siyasi partilerimizin değerli grup başkan vekillerine teşekkür
ediyorum. Aleyhte ilk söz alan Sayın İçlinin de ifade ettiği gibi,
bu hafta süreçte üç haftalık bir Danışma Kurulunu belirledik. Bu
Danışma Kurulu önerimizde bugünden itibaren gündemin
sıralarında bulunan kanun tasarı, tekliflerinin
görüşülmesine devam etmek, bugün ve yarın sözlü sorulara Sayın
Bakanların cevap vermesi, arkasından 25 Ekimden itibaren Türk Ticaret
Kanununu ki, 1540 madde, 52 bölüm hâlinde görüşmeyi
tasarladığımız Türk Ticaret Kanununu- bir an önce, 5
Aralık tarihine kadar yasalaştırıp hizmete sunmayı
düşünüyoruz.
Bugün Kamu İhale Kanununu görüşeceğiz. Kamu
İhale Kanunu daha önce aldığımız karar çerçevesinde
temel yasa olarak değerlendirildi. Toplam 39 madde 2 bölüm hâlinde
görüşülecek. Yarın Türkiye İstatistik Kurumu Kanunu ki Kamu
İhale Kanunundan sonraki süreçte 6 madde hâlinde. İskan Kanununda
değişiklik yapan kanun tasarısını 11inci sıradan
3üncü sıraya aldık. Yine, zirai karantina ve zirai mücadele ile
ilgili kanun teklifi veren arkadaşlarımız ve kanun
tasarısını 42nci sıradan 4üncü sıraya aldık.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkındaki Kanun 3üncü sıradan kendiliğinden 5inci sıraya
gelmiş oldu. Yine, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Örgütü Kanun Tasarısı 10uncu sıradan 6ncı sıraya,
Avrupa Topluluğu rekabet edilebilirlik ve yenilik çerçevesindeki program
31inci sıradan 7nci sıraya; Kuzey Atlantik Anlaşması,
Hırvatistanla ilgili ve Arnavutlukla ilgili anlaşmalar,
uluslararası sözleşmeler de 167nci ve 168inci sıradan gündemin
8inci ve 9uncu sırasına alındı.
Bu arada, değerli grup başkan vekillerimizin katkılarına
da tekrar teşekkürlerimi sunmak istiyorum. 3 Aralık,
Birleşmiş Milletlerin engellilerle ilgili sözleşmesinin kabul
günü. Bu konuda Sayın Bakanımız Nimet Çubukçunun
ricalarını değerli grup başkan vekillerimiz kabul ettiler
ve 3 Aralığa denk gelecek şekilde, inşallah olağanüstü
bir durum olmazsa 227 sıra sayılı Kanun
Tasarısını görüşmeyi, kanunlaştırmayı arzu
ediyoruz. Sonra da gündemin sırasındaki gelen süreçte devam edeceğiz.
Arkasından, kültür ve tabiat varlıklarının
korunmasıyla ilgili kanun tasarısı, Posta Kanunu ile ilgili
kanun tasarısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ile Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllü ve 38 milletvekilinin, Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki
Kanun Teklifleri sırasıyla görüşülecek. Bu sürecin bitiminde de,
25 Kasımdan itibaren, 5 Aralık Cuma günü yani bayramdan önceki son
hafta bu kanun tasarılarını bitirmeyi arzu ediyoruz.
Katkıda bulunacak milletvekili arkadaşlarımıza,
katkıda bulunan siyasi partilere, gruplara şimdiden teşekkür
ediyorum.
Değerli arkadaşlar, uzun zamandır, hep uzun süreli,
Parlamentonun, gündemini yapmaya gayret ediyoruz ama hem siyasi parti
gruplarının haftalık gündem yapma arzuları, istekleri hem
de zaman içerisinde Hükûmetten gelen kanun tasarı ve tekliflerinin öne
alınması taleplerinden dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisinin
bugüne kadarki geleneği çerçevesinde her hafta hemen hemen
Danışma Kurulu, sadece bütçe görüşmeleri hariç olmak üzere,
devam etmiş. Biz, bu dönemde, 23üncü Dönemde çeşitli kereler, iki
haftalık, üç haftalık Danışma Kurulu önerilerini gündeme
getirdik ve genelde de bu aldığımız öneriler çerçevesinde,
Danışma Kurulunun önerisi çerçevesinde de gündemi oluşturmaya
gayret ettik ve uyduk. Bu sefer de üç haftalık bir gündem oluşturmaya
çalışıyoruz.
Değerli milletvekilleri, burada, Danışma Kurulunun
önerisi aleyhine söz alan sayın milletvekillerim küresel ekonomide ortaya
çıkan krizle ilgili, Hükûmetin alması gereken tedbirlerle, bir
kısım yapıcı öneriler ama bir kısım da hiç
önerilerle alakası olmayan, sadece gündemi işgal edebilmek ve
vatandaşın bu süreç içerisinde dünyadaki küresel krizin Türkiyeye
yansımasını engelleyebilmek için gayret gösteren Hükûmete
yardım etme çabası ve gayreti içerisinde olması gerekirken, psikolojik
olumsuzluğu daha da arttıracak, panik havasını gündeme
getirecek ve bundan Amerika Birleşik Devletlerinde çıkan bir
yangından, terleyen bir dünyadan daha olumsuz bir etki
sağlamasına imkân verecek söylemlerde bulunmak ekonomiye hiç
katkı sağlayacak bir pozisyon da değildir.
Bakın, AK PARTİ iktidara geldiği dönemde fakir ve
muhtaç insan sayısı 18 milyon idi. AK PARTİ iktidara
geldiği bugün itibarıyla fakir ve muhtaç insan sayısı 12
milyona düşmüştür. Biz fakir ve muhtaç insan sayısını
arttırmadık, azalttık. Sosyal Devlet ilkesi, Anayasamızın
2nci maddesinde vücut bulan Sosyal Devlet ilkesi bugüne kadar hiç kimse
tarafından düşünülmemiş ama AK PARTİ İktidarı
döneminde 18 milyon olan fakir ve muhtaç insanlara, ki 1984 yılında
kurulmuş, halk arasında Fak Fuk Fon diye ifade edilen bu fonu çalıştırıp
fakir ve muhtaç insanlarına kamu kaynaklarını en iyi
şekilde ulaştırabilmek, o insanların yaralarına merhem
olabilmek, o insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek
amacıyla bu Fon bugüne kadar hakkaniyetli şekilde uygulanmaya
çalışılmış. Bunu kim yapmış? Devletin valisi
ve kaymakamları tarafından yapılmış. Devletin valisi
ve kaymakamlarına Militan diyen bir zihniyetin burada hangi çerçevede
değerlendirilmesi gerektiğini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Bu vali ve kaymakamlar bundan önceki süreçte çeşitli imtihanları
geçmişler, kaymakamlık yapmışlar, hükûmetler
tarafından valiliğe getirilmişler ve bunlar 2002
yılından önce de valilik yapıyorlardı, kaymakamlık
yapıyorlardı ve bu insanlar o yörede tarafsızlığı
yapıp hiç kimseyi gözetmeden, korumadan sadece muhtaç olan insanlara bu
imkânı sağlayabilmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.
Sağduyuyla hareket eden devletin valisine, kaymakamına Militan.
diyen zihniyeti, açıkçası, bu kürsüde savunma imkânı olmayan
valiler adına kınıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Danışma Kurulu önerimizin kabul edileceği
inancıyla hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Elitaş.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Vural.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, bu öneri bütün partilerin
mutabakatıyla gelmiştir. Bu bakımdan, daha önceki
konuşmacıların sorularına cevap vermek amacıyla
Danışma Kurulu önerisi hakkında ifadeleri, bu Danışma
Kurulu önerisinde imzası bulunan siyasi parti olarak Milliyetçi Hareket
Partisinin görüşlerini ifade etmiyor. Dolayısıyla, eğer
imzamız var ise bu konuda sataşmadan dolayı söz alarak parti
adına cevap verdirilirse daha uygun olacaktır diye düşünüyorum.
Çünkü hepimizin imzası var burada.
BAŞKAN Efendim, İç Tüzük buna müsaade etmiyor.
İki tane aleyhte, iki tane lehte söz verme hakkımız var.
Başka söz veremeyiz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, benim sözlerimi de
BAŞKAN Efendim, hiçbir şey yok. Sizin sözlerinizin
yanında hafif kalır.
Danışma Kurulu önerisini oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
KAMER GENÇ (Tunceli) Bir dakika efendim
BAŞKAN Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Grup Başkan Vekili beni itham ederek
bir laf söyledi.
BAŞKAN İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, beni dinler
misiniz?
BAŞKAN
okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan
Sayın
Başkan, beni dinler misiniz?
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Önergeler (Devam)
4.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulunun; Perakende Ticaret Alışveriş Merkezleri
ve Büyük Mağazalar ile Esnaf ve Sanatkârlık Hizmetlerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifinin (2/199) doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin önergesi (4/98)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
25.03.2008 tarihinde Başkanlığınıza
sunmuş olduğum
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, yahu duymuyor musun
sen?
ve 07.04.2008 tarihi itibariyle Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'na havale edilen (2/199) esas
numaralı "Perakende Ticaret, Alışveriş Merkezleri ve
Büyük Mağazalar ile Esnaf ve Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun Teklifim", süresi içinde görüşülmediğinden
TBMM İçtüzüğü'nün 37'nci maddesi gereğince doğrudan TBMM
Genel Kurul gündemine alınması hususunda gereğini
saygılarımla arz ederim.
Ahmet
Kenan Tanrıkulu
İzmir
BAŞKAN Önerge sahibi olarak İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulu.
Sayın Tanrıkulu, buyurun efendim. (MHP
sıralarından alkışlar)
AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Perakende
Ticaret, Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar ile Esnaf
ve Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
Teklifimizin İç Tüzükün 37nci maddesi gereğince doğrudan
Genel Kurul gündemine alınması hususunda söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Anayasamızın 173üncü
maddesinde yer alan Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici
tedbirleri alır. amir hükmünü gözeterek geçtiğimiz dönemlerde,
57nci Hükûmet zamanında alışveriş merkezleri ve büyük
mağazalarla ilgili olarak bir kanun taslağı
hazırlamıştık ancak bu yasa 2002 erken seçimlerinden önce
maalesef Meclisimizin Genel Kuruluna gelemedi ve yasalaşamadı. 57nci
Hükûmet zamanında bu alanda göstermiş olduğumuz gayreti bizden
sonra iş başına gelen hükûmetler, üzülerek ifade etmeliyim ki,
maalesef gösterememiştir. Aradan geçen altı yıllık süre
zarfında bu konuda gerekli adımlar atılamamış,
yasanın çıkacağı yönünde çeşitli zamanlarda sadece
sonuç alınamayan vaatlerde bulunulmuştur.
Ülkemizde özellikle büyük şehirlerimizde tüketim maddeleriyle
ihtiyaç malzemelerinin beraberce satışının
yapıldığı alışveriş merkezlerinin
sayısı da hızla artmaktadır. Bu noktada 1998
yılında hiper, süper veya zincir marketler diye
söylediğimiz marketlerin sayısı 2.135 iken bu rakam 2008
yılında 8.252ye ulaşmış durumdadır.
Değerli milletvekilleri, büyük mağazaların sahip
oldukları piyasa hâkimiyeti dolayısıyla ürünleri kendi
markalarıyla pazarlama eğilimleri, çevrelerinde yerleştikleri
çeşitli meslek ve sanat kollarında faaliyette bulunan esnaf ve sanatkârlarımızla
küçük ve orta boy işletmelerin yapılarının bozulmaları
ve piyasadan da çekilmeleri sonucunu doğurmaktadır. Önceleri sadece
bakkal, manav gibi gıda sektörünün sorunuymuş gibi takdim edilen bu
değişim, sektöre her alanda giren perakendeci zincir gıdadan
mobilyaya, elektronik eşyadan inşaat malzemelerine kadar her
alanı kaplamıştır. Yapılan bir araştırmaya
göre, Nielsen araştırma şirketinin yaptığı
araştırmaya göre, süper marketlerin sigara hariç tüm hızlı
tüketim ticaretinden aldığı pay geçtiğimiz on yılda
yüzde 54 yükselirken, geleneksel ticaret yapan, yani orta market ve bakkallar
dediğimiz kesimin aldığı pay da 26 puan düşüş
göstererek yüzde 36ya gerilemiş durumdadır.
Yine bu araştırmaya göre, 1998 yılında
yaklaşık 167 bin olan bakkal ve orta market sayısı yüzde 23
azalarak 2008 yılında 128 bine gerilemiş durumdadır. Tabii
bu düşüşte de en çok payı maalesef bakkallarımız
almıştır.
Alışveriş merkezlerinin gittikçe hız kazanan
gelişim süreci doğal olarak beraberinde bazı sorunları ve
sıkıntıları da getirecektir. Yerleşim merkezlerinde
kurulan ve büyük mağaza olarak adlandırılan
alışveriş merkezleri yeterli otoparklarının
olmaması, kira ücretlerinde fahiş fiyatların istenmesi, yerli
markalardan daha çok yabancı, ithal markaların tercih edilmesi ve
alışveriş merkezinin hem ortak hem de reklam giderlerinin
oldukça yüksek olması gibi sebeplerden esnafımız tarafından
sorunlar hâlinde bütün yetkililere belirtilmektedir. İşte buna en
somut örnek de geçtiğimiz hafta içerisinde, hem Trabzonda hem Ankarada
ve tabii ki İstanbulda bulunan büyük, tanınmış
alışveriş merkezlerindeki esnafımızın kepenk
kapatması durumudur.
Gelişmiş ülkelerde büyük
mağazacılığın gelişim sürecinde de tabii bizdeki
gibi benzer sorunlar yaşanmış ancak oralarda yapılan hukuki
düzenlemelerle bu sorunların giderilmesine de çalışılmıştır.
Bu hukuki düzenlemeler sonucunda, bu tür alışveriş merkezlerinin
büyüklüklerine göre, zamanla, şehircilik açısından ve trafik
yoğunluğu bakımından dikkate alınarak yerleşim
merkezlerinin dışında veya belirlenen yerlerinde
yapılmalarına gidilmiştir.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifimiz ile bu konudaki
yasal boşluğun giderilmesi ve ülkemizdeki ticari hayatın daha
rasyonel, akılcı bir şekilde verimli ve sağlıklı
hâle getirilmesi ve geleceğe dönük çağdaş gelişmeler
ışığında da dünya örneklerinin ülkemiz
açısından uygulanması esas alınmıştır.
Diğer yandan kanun teklifimiz ile kamu yararının
korunması ve rekabet hukuku açısından da büyük
mağazaların hukuki bir
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Tanrıkulu, devam edin.
AHMET KENAN TANRIKULU (Devamla) Teşekkürler Sayın
Başkanım.
zeminde, rekabet şartlarına uygun olarak ve Avrupa
Birliği normları da dikkate alınarak, çağdaş bir
ortamda ticari faaliyetlerini sürdürmeleri amaçlanmıştır.
Teklifimizdeki düzenlemelerle tüketici haklarının, esnaf
ve sanatkârlarla küçük işletmelerin, yani KOBİlerin, büyük
mağazaların çeşitli adlar altında tedarikçisi konumunda
bulunan küçük işletmelerin, orta büyüklükteki işletmelerin istismar
edilmeleri de önlenmeye çalışılmıştır.
Hazırladığımız teklifimiz
KOBİlerimizin ve tüketicilerimizin korunmasına yönelik olarak,
politika belirleme ve buna bağlı hukuki düzenlemeler yapma yetkisini
de gözeterek esnaf ve sanatkârımızın da onayını alan
bir çalışma olmuştur.
Teklifimizin doğrudan Genel Kurul gündemine
alınması yönünde Genel Kurulumuzun desteğini talep ederek,
yıllardır mağdur durumda bulunan esnaf ve
sanatkârımızın yüzünü güldüreceğiniz inancıyla, tekrar
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Tanrıkulu.
Önergenin lehinde Bursa Milletvekili Necati Özensoy.
Buyurun Sayın Özensoy. (MHP sıralarından
alkışlar)
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; İzmir Milletvekilimiz Sayın Ahmet Kenan
Tanrıkulu tarafından hazırlanan Perakende Ticaret,
Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar ile Esnaf ve
Sanatkârlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Teklifi
üzerinde şahsım adına görüşlerimi belirtmek üzere söz
aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Doğrudan Genel Kurula indirilmesini istediğimiz teklif
ülkemizin sosyal ve ekonomik dokusunu yakından ilgilendirmektedir.
Aslında aynı konuda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
tarafından hazırlanmış bir kanun tasarısı ve ana
muhalefet partisi tarafından hazırlanmış bir kanun teklifi
de vardır. Bu teklif ve tasarılar büyük market ve
alışveriş merkezlerine bir düzenleme getirerek, küçük
esnafın, sanatkârın, KOBİler ve tüketicilerin
korunmasını amaçlamaktadır.
Tasarı ve teklifler incelendiğinde bu konuda bir fikir
birliği olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, esnaf ve
sanatkârımızın, tüketici derneklerimizin
çıkmasını arzuladığı bu kanun bir türlü Türkiye
Büyük Millet Meclisinde görüşülememektedir. Tasarı ve tekliflerin
görüşülmemesinin, Genel Kurulun huzuruna getirilmemesinin nedenini
herhâlde AKP Grubu ve AKP Hükûmeti izah edecektir.
Bu kanunun çıkmasını sabırsızlıkla
bekleyen esnaf ve sanatkârımız, büyük market ve
alışveriş merkezlerinin Hükûmet üzerinde lobicilik yaparak
yasanın çıkmasına engel olduklarını düşünmektedir.
AKP, altı yıllık iktidarı boyunca yaptığı
gibi, esnaf ve sanatkârın, KOBİlerin, tüketicinin yanında yer
almayı seçmemiş, büyük sermayenin yanında saf tutmayı
tercih etmiştir. İki yıl önce hazırlanan
tasarının hâlen kanunlaştırılamamış
olmasının başka bir izahı yoktur.
Kanun, sayılarının dört beş bini bulduğu
tahmin edilen büyük market ve alışveriş merkezlerinin
açılış ve çalışma şartlarını
düzenlemektedir. Teklif ile bu tür yerlerin şehir dışına
taşınması, pazar günü ve resmî tatil günlerinde çalışmaması,
akşam saat sekizde kapanması öngörülmektedir. Bütün bu tedbirler
bakkal, kasap, tuhafiye, ayakkabıcı gibi küçük
esnafımızın biraz rahatlamasını sağlamayı
amaçlamaktadır.
Büyük marketlerin neden olduğu sorun, sadece perakende
satış yapan küçük esnafımızla bitmemektedir. Büyük
marketlerin işleyiş tarzı, üretim yapan küçük esnaf ve
sanatkârlarımızı, KOBİlerimizi, hatta sanayicilerimizi
zora sokmaktadır. Küçük üretici ve KOBİlerin ürünlerini büyük market
ve alışveriş zincirlerine sokma şansları neredeyse
yoktur. Küçük üreticilerden raf parası, stand parası, rafta öne
çıkarma parası gibi paralar istenmekte, Sevgililer Günü, Anneler
Günü, yılbaşı, vesaire gibi zamanlarda onlardan ayrıca
ücret talep edilmektedir. Bütün bu maliyeti göze alıp büyük marketlerde
raflara çıkmayı başaran üreticiler, bu sefer de marketlerin
kendi markaları altında fason olarak ürettikleri ürünlerle
haksız rekabete uğramaktadırlar. Diğer taraftan,
alınan ürünlerin paraları çok uzun vadelere yayılmakta, küçük
üretici bu devasa sermaye karşısında haksız taleplere
Evet demek zorunda kalmaktadır. Büyük marketler ve mağazaların
kendi markaları adı altında sattıkları fason ürünlerde
kalitenin düşmesi de ayrı bir sorundur.
Sonuç olarak, büyük market ve mağazalar bugünkü
durumlarıyla esnaf ve sanatkârımıza, KOBİlerimize, küçük
üreticilerimize büyük zarar vermektedir. Büyük mağazalar sokak
aralarına kadar yayılmaya devam ettikçe, yetinmeyip ellerinde kalan
son kullanma tarihi yaklaşmış ürünleri ve kalitesiz, fason
ürünleri sattıkları ucuzluk marketleri açtıkça, ülkemizin temel
direği olan esnaf ve sanatkâr tamamen çökecektir. Esnaf ve sanatkârın
çökmesi, ekonomi içinden çekilip büyük marketlerde çalışan eleman
durumuna gelmesi, sosyal dokumuza da büyük zarar verecektir. Milletimizi, Anadoluyu
ayakta tutan Ahilik kültürü de büyük marketlerle birlikte yok olacaktır.
Amacımız, büyük market ve mağazaları sokak
aralarından çıkararak şehrin dokusuna, mimarisine,
trafiğine zarar vermeyecek noktalara taşıyarak küçük
esnafımızın da yaşamasını sağlamaktır,
küçük üreticinin haksız rekabete maruz kalmasını
dolayısıyla yok olup gitmesini önlemektir.
Eylül ayında kredi kartı borcunu ödemeyenlerin ve geç
ödeyenlerin oranının ağustos ayına göre yüzde 40
arttığı tespit edilmiştir. AKP İktidarının
ekonomik politikaları sonucu vatandaşımız bankalara, kredi
kartlarına borçlu hâle gelmiştir. Krizle birlikte kredi kartı
felaketi hızlanarak, katlanarak büyüyecek, yeni sosyal sorunlar ortaya
çıkacaktır.
Anadoluda veresiye defterleri yeniden ortaya çıkmaya başladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla) Teşekkür ederim.
Öyle görünüyor ki büyük şehirlerimizdeki mahalle
bakkalları da birkaç ay içerisinde veresiye defterlerini yeniden
açacaklar. Gelin, ekonomik kriz ve haksız rekabet onları tamamen yok
etmeden bu kanunu çıkaralım, kriz dönemlerinde önemli sosyal görevler
üstlenen küçük esnafımızı da kurtaralım.
Gelin, siz de bakkalımızın,
kasabımızın, manavımızın, KOBİmizin
yanında yer alın. İktidarınız boyunca hep
paranın, büyük sermayenin, uluslararası şirketlerin,
kartellerin, tekellerin yanında saf tuttunuz, bir kerecik de olsa milletin
yanında, doğru yerde saf tutun, teklifi doğrudan gündeme
alalım ve kanunlaştıralım.
Sizleri en iyi dileklerimle selamlarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Özensoy.
Sayın Susam, sisteme girmişsiniz, bir şey mi
diyeceksiniz?
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Katkıda
bulunacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun.
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Sayın
Başkanım, direkt gündeme alınması istenen kamuoyundaki
adıyla hipermarket yasası veya perakende sisteminin
düzenlenmesiyle ilgili yasayla ilgili burada yüce Meclisin huzurunda Adalet
Bakanımız, Sanayi ve Ticaret Bakanımızdan aldığı
sözle, geçen sene aralık ayında bu yasanın bu Mecliste
görüşüleceğinin sözünü vermişti. Bu sözü şu an yerine
getirmenin tam zamanıdır. AKPli bütün Meclis üyeleri de bunun
tanığıdır. Bir yıl geçmiş olmasına
rağmen bu yasayı Mecliste görüşmemek kriz içerisindeki esnaf
sanatkârı düşünmemek anlamına gelir. Meclisteki hiçbir
parlamenterin böyle bir düşüncede olmadığına
inanıyorum. O nedenle bütün arkadaşlarımı bu yasaya destek
vermeye davet ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Susam,
anlaşılmıştır.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
VIII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- KİT Komisyonunda
açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN - KİT Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik
Toplum Partisi Grubuna düşen bir üyelik için Siirt Milletvekili Osman
Özçelik aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, gündemin Sözlü Sorular kısmına
geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili Ahmet
Kenan Tanrıkulunun, İzmirdeki sanayicilere ucuz elektrik
sağlanmasına ve maden firmalarına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/255)
BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok.
Bu önerge üç birleşim içinde
cevaplandırılmadığından, İç Tüzükün 98inci
maddesinin son fıkrası uyarınca yazılı soruya
çevrilecektir. Önerge gündemden çıkarılmıştır.
2.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, sebze ve meyve ihracatındaki ilaç kalıntısı
analizine ilişkin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmenden sözlü soru
önergesi (6/266) ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle
konuşması
BAŞKAN - Soruyu cevaplandıracak Sayın Bakan? Yok.
Bu önerge üç birleşim içinde cevaplandırılmadığından,
İç Tüzüğün 98inci maddesinin son fıkrası uyarınca
yazılı soruya çevrilecektir. Önerge gündemden
çıkarılmıştır.
3.- Antalya Milletvekili Tayfur
Sünerin, Akseki Kütüphanesinden Konyaya gönderilen yazma eserlere
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/292) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
4.- Antalya Milletvekili Tayfur
Sünerin, Antalya-Yamansaz bölgesinin korunmasına ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/326) ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
5.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Gaziantepe kültür ve kongre merkezi yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
sözlü soru önergesi (6/401) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı
6.- Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlunun, bir ansiklopedide Türkiye haritasının
yanlış gösterilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
sözlü soru önergesi (6/404) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın cevabı
7.- Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlunun, Ilgaz Dağında turizmin geliştirilmesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/465) ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
8.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Ankara Gar Önü Kavşak Projesine ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/547) ve Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
9.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, bir yörenin kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi
yapılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/578) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı
10.- Antalya Milletvekili Tayfur
Sünerin, bir türbenin durumuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
sözlü soru önergesi (6/600) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın cevabı
11.- Gaziantep Milletvekili Akif
Ekicinin, denizi dolduran bir firmaya kesilen cezaya ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/656) ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
12.- Balıkesir Milletvekili
Ahmet Duran Bulutun, Gönende kurulması planlanan çimento
fabrikasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/726) ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı
13.- Antalya Milletvekili Tayfur
Sünerin, Alanyadaki yunus gösteri merkezinin yer seçimine ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/735) ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
14.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Dumlupınar Anıt Parkı projesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/856) ve Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 3, 10, 30, 32, 75, 133, 160, 175, 222, 279, 285 ve
374üncü sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalyanın Akseki İlçe Kütüphane Müdürlüğünde
bulunan 332 adet nadir yazma eser dijital ortama aktarılması ve
onarımının yapılması için Konya Bölge Yazma ve Eserler
Kütüphanesi Müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu eserlerin 261 adedi
12/04/2005, 61 adedi 04/10/2005 tarihinde ilgili birime teslim edilmiştir.
Soru 1: Bu eserlerin gönderilmesinin üzerinden 2-2,5 yıl
geçmesine rağmen neden hâlâ bir sonuç alınamamıştır?
Soru 2: Bu eserler ne zaman Akseki Kütüphanesindeki yerlerini
alacaklardır?
Soru 3: Tarihî eser kaçakçılığının
yoğun olarak yaşandığı ülkemizde, bu değerli
eserlerin akıbetini merak etmekteyim. Eserlerin gönderildiği Bölge
Müdürlüğünde ne gibi koruma tedbirleri bulunmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalya kent merkezinin
Soru 1: Kuşların barınma ihtiyacını
karşılayan bu gibi bölgeler, Avrupada yapay olarak
oluşturulmaktadır. Bizde ise bu alanlar doğal olarak var. Hiç
olmazsa Yamansazın kalan kısmının korunması için bir
çalışma yapılmakta mıdır?
Soru 2: Her yıl milyonlarca insan kuş gözlemi için
buralara gelmektedir. Eko turizminin daha da gelişmesi açısından
bu bölgenin üstünde ciddiyetle durulması gerekmez midir?
Soru 3: Yamansazda kamulaştırma yapılıp,
kooperatiflere satılan bölümlerin geri alınarak bu bölgenin
korunması sağlanamaz mıdır? Bu konuda yapılan bir
çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğini saygılarımla
arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Gaziantep, sanayi ve ticaret alanında olduğu kadar
sosyal ve kültürel bakımdan da Güneydoğu Anadolu Bölgesinin merkezi
konumundadır. Fakat her geçen gün daha da büyüyen ilimizde bir Kültür ve
Kongre Merkezinin bulunmayışı önemli bir eksikliktir. Bu
eksiklik, sosyal ve kültürel alanda yapılacak faaliyetler ve sunulacak
hizmetlere engel olmaktadır.
Bu çerçevede;
1) Bakanlık olarak Gaziantep ilimizin bu büyük
eksikliğini gidermeye yönelik bir Kültür ve Kongre Merkezi yapma projeniz
var mı? Varsa bu proje, ne zaman uygulamaya konulacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Kültür ve Turizm Bakanı Sayın
Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 21/01/2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
İç ve dış mihraklarca ülkemiz üzerinde oynanan
oyunlar, her geçen gün farklı bir boyut ve mahiyet kazanmaktadır.
Son olarak bilim ve bilgi kaynağı olması gereken,
bugüne kadar öyle bildiğimiz ansiklopediler de bilim ve bilginin
dışına çıkarak, politika yapmaya
başlamışlardır.
Brıtannıca ansiklopedisi Güneydoğuyu,
Doğunun bir bölümünü, İstanbulun bir bölgesini ve İç
Anadolunun bazı yerlerini Kürdistan toprağı göstererek, bir
büyük skandala imza atmıştır.
Sorular:
1) Böyle asılsız ve terbiyesizce bir iddiada bulunan
Britannica ansiklopedisini devlet ve okul kütüphanelerinden çıkarmayı
düşünüyor musunuz?
2) Britannica Ansiklopedisinin yurt içine girişi, yurt içinde
basımı, yayını ve satışını ve internet
erişimini engellemek için girişimde bulunmayı düşünüyor
musunuz?
3) Ülkemizde ve dünyada bilgi kirliliği yaratan ve bölücü
faaliyetlere alet olan sözde ansiklopedi hakkında tazminat davası
açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
11/02/2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Bakanlığınız tarafından hazırlanan
Türkiye Turizm Stratejisi (2023) eylem planında, ülkemizin 2023
yılına kadar turizm stratejisi belirlenmektedir. Rapor ile ülkemiz
turizm gelişim koridorlarına ayrılmakta, kış koridoru,
zeytin koridoru, yayla koridoru, inanç koridoru gibi belirlenen yerlerde
yapılacak çalışmalar detaylı olarak anlatılmaktadır.
Kış koridoru olarak Erzincan, Erzurum, Ağrı, Kars ve
Ardahan illerini içine alan bölge belirlenmiştir.
Kastamonu ile Çankırı illeri sınırları
arasında yer alan Ilgaz Dağı, ülkemizin önemli kış
turizm merkezlerinden birisi olmasının yanında, sahip
olduğu doğal güzellikleri ile dört mevsim turizme elverişlidir.
Kastamonu-Ilgaz, Türkiye Turizm Stratejisi (2023) raporunun hiçbir yerinde yer
almamaktadır.
Sorular
1- Ilgaz Dağı Türkiye Turizm Stratejisi (2023) raporunda
neden yer almamaktadır?
2- Kocaeli Kartepe, Bolu Kartalkaya ve Çankırı-Kastamonu
Ilgazı içine alan yeni bir kış koridoru oluşturmayı
düşünüyor musunuz?
3- Ilgaz Dağında özellikle kış turizmini
geliştirmeye yönelik herhangi bir çalışmanız var
mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
1- TCDD Ankara Garı ve Meydanı Cumhuriyetin ve
Başkent Ankaranın kültürel ve tarihî simgesidir.
Anılan bölgede Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanlığınca Gar Önü Kavşak Projesi imar
tadilatı yapıldığı ve bu projeye,
Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulunca onay verildiği doğru mudur?
2- Anılan Kurul projeyi onaylarken hangi kriterleri esas
almıştır?
Tescilli yapıları ve Ankaranın kültürel kent
kimliğini yok edici projeye müdahale etmeyi düşünüyor musunuz?
3- Ankara için düşündüğünüz, eski kent kimliğini
simgeleyen yapılara ve bölgelere sahip çıkma düşüncenize
aykırı değil mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Dünya tarihinde paranın ilk defa Lidyalılar
tarafından basıldığı yer olan Sart Beldesi Manisa
İli Salihli İlçe sınırları içerisinedir. Bu bölge
medeniyetlere ev sahipliği yapan tarihi bir bölgededir. Bölgede
şifalı kaplıcalar ve tabii güzelliğe sahip Bozdağlar
bulunmaktadır.
Sorular:
1 - Bozdağları da içine alan bölgeyi Kültür ve Turizm
Koruma ve Gelişim Bölgesi yapmayı düşünüyor musunuz?
2 - Bölgenin Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi
yapılması için Bakanlığınızca bir
çalışma yapılmakta mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalya Emiri Hamitoğlu Yunus Beyin torunu Mehmet Bey
tarafından 1377 yılında yaptırılan Antalyanın
tarihi Kaleiçi semtinde bulunan Selçuklu dönemine ait Zincirkıran Mehmet
Bey Türbesi, bakımsızlık nedeniyle çöplüğe dönmüştür.
Soru 1: Bu türbenin bakımının yapılması
ve korunması konusunda Bakanlığınız tarafından
bir çalışma yapılmakta mıdır?
Soru 2: Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak
ziyaret ettiği tarihi bir türbenin bu durumda olmasının
mantıklı bir açıklaması var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Akif
Ekici
Gaziantep
Bodrum Güllük Körfezi Pina Yarımadasında izinsiz olarak
denizi dolduran MNG Holdinge turizme yaptığı katkılardan
dolayı plaket verilmiştir. Verilen plaketi, Denizi doldurduk
cezamızı bekliyoruz, 30 yıllık büyük bir şirketiz.
İzni nasılsa alırız. diyen firma yetkilisi Sinan
Karaağaçlı almıştır.
Doğayı, denizi katlederek turizme ve çevreye zarar veren
bir firmaya plaket vermek bir anlamda çevre katliamına AKP Hükümetinin
onay vermesi demek oluyor.
1. Yasaları hiçe sayarak, bildiğini okuyan bu firmaya
plaket verilmesi, yapılan yasadışı davranışı
ödüllendirmek anlamına gelir. Bu ödülün, desteğin sebebi nedir?
2. Denize çöp poşeti atana 5.000 YTL ceza kesilirken, denizi
dolduran bu firmaya bu zamana kadar 21 bin 500 YTL gibi az bir ceza
kesilmesinin sebebi nedir?
3. Turizm Bakanlığının bu ve buna benzer
ihlallerde yaptırımı nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen sorularımın Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim. 08.05.2008
Ahmet
Duran Bulut
Balıkesir
Son günlerde Balıkesir iline ait Gönen ilçesinde kurulması
planlanan çimento fabrikalarıyla ilgili olarak yöre halkını
tedirgin eden bazı haberler ulusal ve yerel basına
yansımıştır.
Ülkemizde kaplıca turizminin merkezlerinden biri olan
Gönende çevreyi kirleten, çevreyi kirleteceği kaçınılmaz olan
çimento fabrikasının yapımının önlenmesi konusunda bir
çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalyanın Alanya ilçesine bağlı Türkler
Beldesinde, bir yunus gösteri merkezi yapılmaktadır. Gösteri
merkezinin yapıldığı yer, Kargı Çayının denize
döküldüğü, mavi bayraklı bir plajdadır. Bir cazibe merkezi
oluştururken diğer cazibeleri yok etmemek gerektiği
düşüncesindeyim. Bu doğru bir yatırımdır, ancak yer
seçimi çok yanlıştır. Böyle bir yeri bu amaçla kullanmak,
buradaki doğal güzellikleri yok edecektir.
Soru 1) Mavi bayraklı bir plaja bu tesisin inşası
şart mıdır? Bu yatırım yapılırken gerekli
araştırmalar yapılmış mıdır? Tesis
yapıldıktan sonra da mavi bayrak korunabilecek midir?
Soru 2) Gösteri merkezinin yapılacağı yerde
oluşacak çevre felaketinin sorumlusu kim olacaktır?
Soru 3) Böyle bir yatırımın yapılması,
ilçemize ne gibi bir turistik katkı sağlayacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen soruların Kültür ve Turizm
Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Alim
Işık
Kütahya
Bilindiği gibi Kütahya ili Dumlupınar ilçesi,
Kurtuluş Savaşı mücadelesinde canını veren 137 bin
dolayında şehidimizin yattığı ve onların
anısına Dumlupınar Şehitliğinin bulunduğu tarihî
ve kültürel zenginliklere sahip bir ilçemizdir. Bu tarihî ve kültürel
zenginliklerin gelecek nesillere aktarılması ve ilçenin daha
geniş kitlelere tanıtılmasında önemli bir yer tutacak olan
Dumlupınar Anıt Parkının, 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlamalarına yetiştirilerek Sayın
Bakanımızca açılacağı yönünde yerel basında ve
medyada değişik haberler yer almaktadır. Bu konuyla ilgili
olarak:
1) Dumlupınar Anıt Parkı Projesi ve
yapımına ilişkin çalışmalar ne aşamadadır?
2) Projenin büyüklüğü ve maliyeti nedir?
3) Sayın Cumhurbaşkanımızın 26-30
Ağustos 2008 tarihlerinde Zafer Bayramı kutlamalarına
katılacağı haberleri doğru mudur?
4) Projenin Sayın Cumhurbaşkanımızın
ilçeyi ziyaretlerine yetiştirilerek açılışını
yapması mümkün müdür?
5) Zafer Bayramı kutlamalarının bir Devlet Töreni
şeklinde yapılması mümkün müdür?
6) Dumlupınar ilçemizle ilgili
Bakanlığınızca yürütülen diğer çalışmalar
nelerdir?
BAŞKAN Soruları Kültür ve Turizm Bakanı
Sayın Ertuğrul Günay cevaplayacaklar.
Buyurun Sayın Günay. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım;
arkadaşlarımızın sorularına kısaca cevap vermeye
çalışacağım.
Gaziantep Milletvekilimiz Sayın Akif Ekici, Bodrum Güllük
Körfezi Pina Yarımadasında izinsiz olarak denizi dolduran bir
şirketin görevlisine plaket verilmesinden, ödül verilmesinden bahsederek
bir soru yöneltmiş. Aslında bir ödül değil, bir plaket takdimi;
o bölgede turizm yatırımı yapanlara gelişigüzel
verilmiş bulunan, bir anlamda sırayla verilmiş bulunan bir
plaket takdimi. Bizim Bakanlığımızla herhangi bir ilgisi
yok, Bakanlığın imzası olan bir plaket değil. Burada
verilen cezayı da Çevre Müdürlüğü düzenliyor. Bu açıdan da
bizimle ilgisi yok. Sadece o alanda bir proje getirildi, daha sonra izinsiz
olarak doldurulan alanın biz eski hâle getirilmesini istedik arazinin,
eski hâle getirildikten sonra ancak projeyi incelemeye
alacağımızı söyledik. O açıdan, izinsiz olarak
işlem yapan firma şu anda zaman açısından da, başka açılardan
da zararlı durumda.
Kütahya Milletvekilimiz Sayın Profesör Alim
Işıkın Dumlupınar ilçesiyle ilgili soruları var.
Dumlupınar önemli bizim için tabii. Biz orada çeşitli etkinlikler
yapıyoruz Dumlupınar Anıtı, Dumlupınar Zaferi ile
ilgili olarak. Yeni bir alan düzenlemesi önerisi vardı, fakat orada
İlk Hedef Anıtı var hemen yakın çevrede ve ayrıca
Balıkesir Milletvekilimiz Sayın Ahmet Duran Bulutun
sorusu var Balıkesir ili Gönen ilçesinde kurulması planlanan çimento
fabrikasıyla ilgili. Konuyu tetkik ettik. Bu alan, çimento fabrikası
kurulması planlanan alan bizim Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca
ilan ettiğimiz Balıkesir Gönen termal turizm merkezi ve
Balıkesir Gönen Ekşidere termal turizm merkezi
sınırları dışında kalıyor. Bu çerçevede
bizim yapabileceğimiz bir şey yok, bir müdahale
Turizm bölgesi,
turizm ilan edilmiş alan içinde olmadığı için bizim
müdahale imkânımız yok.
Gaziantep Milletvekilimiz Sayın Hasan Özdemirin sorusu var.
Gaziantep ilinde bir kültür ve kongre merkezi yapılmasına
ilişkin bir proje yok şu anda. Sadece belediyemizle ve özel
idaremizle bir temasımız var birlikte bir kültür merkezi yapma
konusunda. Gaziantepte son derece önemli kültür girişimleri var,
restorasyon projeleri var; sanıyorum bir büyük müze
çalışması var, arkasından kültür ve kongre merkezini de
yapma imkânını önümüzdeki yıl belki programa alma
imkânını bulacağız. Ne yazık ki geçmiş dönemlerde
asıl büyük merkezler biraz ihmal edilerek siyasi tercihlerle, yetkili,
görevli arkadaşlarımızın tercihleriyle bir kültür ve kongre
merkezini taşıyamayacak olan bazı merkezlere kongre ve kültür
merkezleri yapılmış, ihtiyacı olan merkezlerde ne
yazık ki bir plan ve proje çalışması bile
yapılmamış. Şimdi, en azından bu tercih
yanlışlıklarını ortadan kaldırmaya
çalışıyoruz.
Manisa Milletvekilimiz Sayın Mustafa Enözün sorusu var.
Salihli sınırları içinde Sart beldesi
Burada
Bozdağlarını içine alan bölgeyi kültür ve turizm koruma ve
gelişim bölgesi yapmayı düşünüyor musunuz diye. Evet,
yaptık bunu 13/3/2008 tarihli Resmî Gazetede yayınlandı
Bakanlar Kurulu kararıyla. Sayın Milletvekilimizin bahsettiği
bölgeyi Manisa Salihli Kurşunlu termal turizm merkezi olarak ilan ettik;
arkadaşlarımızın dikkatine,
duyarlılığına teşekkür ederim.
Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Mehmet Serdaroğlunun
sorusu var, Ilgaz Dağı, turizm stratejisi çerçevesinde nasıl
düşünülüyor? Bu çerçevede bir kış turizmi aksı
düşünüyor musunuz? diye.
Bizim turizm stratejimizde Bolu, Kastamonu, Çankırı
aksı, bir kış turizmi aksı olarak düşünülüyor zaten.
Biz, bu bölgede planlama çalışmaları yapıyoruz. Bir master
plan hazırlığı içindeyiz ve master plan
hazırlığı çerçevesinde burada ulaşım
akslarını, pist akslarını tespit etmeye
çalışıyoruz. Kış turizmi, bizim, Türkiyede turizmi
çeşitlendirme çerçevesi içinde önem verdiğimiz alanlardan birisidir.
Bunu özellikle altını çizerek belirtmek istiyorum.
Yine Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Mehmet
Serdaroğlunun bir başka sorusu var. Ana Britannicanın son
nüshalarında Türkiye'nin bazı bölgelerini haksız biçimde
sıfatlandıran, niteleyen, isimlendiren birtakım uygunsuz
düzenlemelerin olduğunu ve bunların kütüphanelerimizde
bulunmaması gerektiğini ve bunların yayından
kaldırılması gerektiğini ve bu konuda ne
yaptığımızı soruyor.
Biz, bir kez, böyle bir çarpık düzenlemeleri içeren yeni
yayınlar almadık. Bizdeki eski nüshalarda bu tür bir harita
tahrifatı yok -eski nüshalarda- yeni nüshaları da kütüphanelerimize
sokmadık. Tabii bu alanda yapılan yayınlarla ilgili, Türkiye'nin
birliği, bütünlüğüyle ilgili konularda cumhuriyet
savcılarına ve mahkemelere yetki düşüyor ama biz kendi yetki
alanımız içinde bu tür yayınları, bu tür tahrifatları
kendi kütüphanelerimize sokmuyoruz. Bu yayın da bizim kütüphanelerimizde
yok.
Antalya Milletvekilimiz Sayın Tayfur Sünerin sorusu var,
Türkler beldesinde Yunus Gösteri Merkezi yapıldı ve onun mahzurlu
olup olmadığına ilişkin. Türkler beldesi, bizim Alanya
batısı turizm merkezi kapsamımızda gerçekten. Burada, bu
bölgelerde ilk
Yine Sayın Tayfur Sünerin bir başka sorusu var, Kaleiçi
semtinde Selçuklu Dönemine ait Zincirkıran Mehmet Bey Türbesi
bakımsızlık nedeniyle kötü durumda diye. İdi, benim
bilgilerime göre idi, ben de bir süre önce böyle bir gözlem
yapmıştım aynı şekilde ve hatta o lokma
parmaklıkların arkasına yurttaşlarımızın
ellerindeki birtakım yiyecek artıklarını attığını
da görmüştüm. Ama Kaleiçinde -Sayın Milletvekilimiz de biliyor
herhâlde- çok ciddi bir yeniden yapılanma çalışması, bir
restorasyon çalışması yapıldı ve o çerçeve içinde
temizlik de sağlandı. Hatta bakım da sağlandı
Vakıflar tarafından. Ama ben bu soru üzerine Tekrar acaba bir
kirlenme var mı? diye buraya dikkat çerçevesinde arkadaşlarıma
soru yönelttim. Yani yeniden oranın durumuna bakmak için bir
girişimde bulundum. Ama Kaleiçine eski hâline göre -sanıyorum ki
herkes kabul eder- bu yıl için de, geçen yıl için de çok ciddi
biçimde kaynak aktardık, emlak vergileri yüzde 10 payından özel idare
aracılığıyla Antalya Büyükşehir Belediyesine ve
Kaleiçi şu anda Antalyada insanların gezebileceği, tarihsel
dokuyu hissedebileceği bir mekân hâline dönüştü. Yunus Beyin torunu
Zincirkıran Mehmet Bey Türbesini de bu çerçevede yeniden dikkat altında
tutacağımızı Sayın Milletvekilimize bir kez daha
belirtmek istiyorum.
Yine Sayın Sünerin bir başka sorusu var, Antalya Akseki
İlçe Kütüphane Müdürlüğünde bulunan bazı eserlerin Konyaya
götürüldüğüne ilişkin. Doğrudur, Akseki Kütüphanesinde 2005te yapılan
bazı denetim çalışmalarında kütüphane
koşullarının bu kitapların, yazma eserlerin
korunmasıyla ilgili çok elverişli olmadığı tespit
edildi. Orayı şu anda iyi hâle getirmek konusunda bir
çalışma, sınırlı bir çalışma
yapılıyor. Konyaya alınmıştı bunlar. Konya
Kütüphanesi bu açılardan mükemmel durumda hem güvenlik açısından
hem korunma açısından, iklim koşulları, kitapların
korunmasını sağlayacak olan iklim koşulları
açısından oldukça iyi durumda.
Tabii, bu vesileyle söylemek istiyorum: Konya Kütüphanesi
aslında bir tip eski okul yapılarına benzeyen, bir dönemin
ortaokul, lise yapılarına benzeyen bir betonarme yapı.
Aslında Konyada tarihî mekânlar var, bunlardan bir tanesi Konya Lisesi.
Konya Lisesinden mezun olan arkadaşlarımız bir nostaljik tepki
gösteriyorlar ama Konya Lisesini belki yazma eserler kütüphanesi hâline
getirmek -iklim şartlarını da yaratarak, teknik
şartları da yaratarak belki tarihî mekânı- hem yazma eserlere
hem o okula daha uygun olacak diye düşünüyorum. Bunu bu vesileyle
söylüyorum, soruyla doğrudan ilgili değil ama biz Aksekinin bir an
önce bu eserlerin korunabileceği koşullara uydurulması ve
eserlerin yerine döndürülmesi konusunda bir gayret içindeyiz.
Yine Sayın Tayfur Sünerin bir başka sorusu var. Antalya
Yamansaz bölgesi 161 farklı kuş türüne ev sahipliği
yapıyor. Burada bir yapılaşma olmasın ve bu özellikler
korunsun diye dikkatini belirtiyor Sayın Milletvekilimiz, ben de
paylaşıyorum. Yamansaz bölgesi, 13/5/2007 tarihli ve 25461
sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Antalya
Kemerağzı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi
kapsamında yer alıyor. Biz bu bölgede, bölgeye yönelik olarak yeni
bir yapılaşma kararı katiyen getirmedik, getirmiyoruz ve tam
tersine, bu bölgenin korunması için bir yasal çerçeve oluşturmaya
çalışıyoruz, bu alanı korumaya çalışıyoruz.
Tabii, alanın bir ekoturizm bölgesi olarak geliştirilmesi için Çevre
ve Orman Bakanlığının da bizimle iş birliğine
ihtiyacı var, ama şu anda yapılaşma konusunda bizim
verdiğimiz, yapılaşmayı çoğaltacak herhangi bir karar,
düzenleme yok, vermek niyetinde de kesinlikle değiliz. Bu kuş
cennetini, bu ekoturizm alanını korumak niyet ve
kararındayız.
Son olarak, sanıyorum, Gaziantep Milletvekilimiz Sayın
Yaşar Ağyüzün bir sorusu var Ankarada Gençlik Parkı, Türkiye
Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Ankara Garı ve Meydanı
çevresinde yapılan bir yer altı geçidiyle, bir alt geçitle ilgili. Bu
alt geçitle ilgili köprülü kavşak projesi geldi önce, bizim
kurullarımız bu projeyi, yüksek hızlı tren gar projesi
çalışmasıyla birlikte mütalaa edilmek üzere iade ettiler ve
sanıyorum proje tadil edildi, yeniden geldi ve kurulun önerisi
doğrultusunda tadil edildikten sonra bu kez geçti.
Ben kullanıyorum o yolu. Doğrusu Devlet
Demiryolları Garının, tarihî garın tarihsel siluetini
bozacak bir yükseklik oluşmadı. Yani yer altına girildi ve
çıkıldı. Alanda bir yükseklik oluşmadı. O yüzden ne
Gençlik Parkı yönünde ne Devlet Demiryolları yönünde bir siluet
bozulması olmadı.
Sayın Milletvekilimiz Ankaranın bu tarihsel
mekanının korunup gözetilmesi konusundaki dikkatimize işaret
ediyor ve Bununla bağdaşıyor mu? diyor. Doğrusu bir
görünür rahatsızlık olmuyor ama ben o çevrede yapılacak daha çok
fazla iş olduğunu düşünüyorum. O çevrede
kaldırılması gereken bazı, örneğin Selim
Sırrı Tarcan spor kompleksi gibi artık bir beton
yığınına dönüşmüş, bir demir
yığınına dönüşmüş olan ve o mekânla, o tarihsel
ve sanat alanı, kültür alanı yapmaya çalıştığımız
mekanla bağdaşmayan bazı yapıların
kaldırılması ve mekânın tarihsel dokusunun ortaya
çıkarılmasını önemsiyorum.
İstasyondan baktığınız zaman, benim
hayalim, doğrusu, Kalenin görülebileceği bir aks, Ankara Kalesinin
görülebileceği bir aksın ortaya çıkarılması. Ankara
Kalesi de bence cumhuriyetin başkenti Ankaranın simgesi olabilecek
bir yer. Özellikle çevresinin bakımıyla birlikte ve üzerinde
dalgalanan o bayrağıyla birlikte bir simge olarak, gerçekten tarihsel
ve doğal bir simge olarak gözüksün istiyoruz. Bu çerçevede
yaptığımız çalışmalara bu köprülü
kavşağın daha doğrusu bu yer altı geçidinin herhangi
bir engeli olmadığı
Benim, Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlarım; sorulara vereceğim cevaplar, fazla
zamanınızı almadan, kısaca bunlar.
Arkadaşlarıma, size teşekkür ederim. Sevgilerimi,
saygılarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın Vural, sisteme girmişsiniz. Bir şey mi
diyeceksiniz?
OKTAY VURAL (İzmir) Evet, efendim.
BAŞKAN Buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Bakan, bazı
milletvekillerimizin suallerini cevaplandırdı. Şu anda burada
yoklar Sayın Mehmet Serdaroğlu, Mustafa Enöz, Ahmet Duran Bulut ve
Alim Işık Bey komisyon toplantıları münasebetiyle Ankara
dışında görevli oldukları için burada bulunamadılar.
Cevaplarından dolayı teşekkür ederiz
milletvekillerimiz adına.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Vural.
Sayın Süner
TAYFUR SÜNER (Antalya) Sayın Bakanıma Akseki
Kütüphanesiyle ilgili biraz bilgi vermek istiyorum: Akseki Kütüphanesinde daha
önceden herhangi bir tedbir alınmamıştı kitaplar için. Her
kitap için ayrı bir cam bölme yapıldı, alarm sistemi
yapıldı. Bütün bu tedbirler alındıktan sonra asansör
sistemi yapıldı. Gerekli dekorasyon yapıldı gerekli
tedbirler alındı, nöbetçi kondu. Ondan sonra, eserleri bakıma
alacağız diye iki-iki buçuk yıl önce bu eserler alındı
tamamen dizayn bittikten sonra.
Fakat tarihî eser kaçakçılığı yoğun bir
şekilde Türkiye'nin her tarafında varken, dört tarafı
dağlarla çevrili Aksekide gerekli tedbirler alınmışken, bu
eserlerin alınıp götürülmesine bir anlam veremiyorum. Dijital ortama
aktarılacak, bakımı yapılacak ve gerisin geri verilecekti.
Devamlı Kaymakam Beyi arayıp taciz ediyorum. Bu kitapların
Aksekiye gönderilmesiyle ilgili herhangi bir tedbir alınacaksa, ne gibi
tedbir noksanlığı varsa, tarafımdan tekeffül edilecek.
Lütfen, bu tarihî eser kapsamında olan kitaplar Aksekiye geri gitsin
Sayın Bakanım.
Yamansazla ilgili bilgileriniz için teşekkür ediyorum.
Yalnız, kooperatiflere tahsisler yapılmış Yamansazda.
Binalar tamamen eğri, gidip yerinde görebilirsiniz. İki tane bina tam
90 derece eğim vaziyette, oturulmayacak durumda. O binaların derhâl
yıkılıp Yamansazın kurtarılması lazım.
Yapılaşma hâlâ devam ediyor, doldurulma hâlâ devam ediyor. Yamansaza
lütfen sahip çıkın.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler.
Sayın Bakanım, cevap verecek misiniz?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul)
Yok, teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederiz.
Sayın milletvekilleri, Sözlü Sorular
kısmının 1 ve 2nci sıralarında yer alan sorular üç
birleşim içinde cevaplandırılmadığından, İç
Tüzükün 98inci maddesine göre yazılıya çevrilmişti.
Şimdi bu sorulardan 2nci sıradaki soru önergesinin
sahibi Mersin Milletvekili Akif Akkuşa söz vereceğim.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan, Akif Bey yok
şu anda. Eğer Sayın Bakanın sorularından sonra
fırsat verirseniz
Şu anda yoklar, gelmek üzereler efendim. Sözlü
Sorular bölümünün sonunda verirseniz
15.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, Sarıveliler ilçesinin banka şubesi
ihtiyacına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Nazım Ekrenden sözlü soru önergesi (6/312)
BAŞKAN Soruyu cevaplandıracak Bakan? Yok.
Ertelenmiştir.
16.- Ordu Milletvekili Rahmi
Günerin, Orduya havaalanı, liman ve çevre yolları
yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/315) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
17.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adana-Karataş yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/396) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
18.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adana-Ankara Otoyol Projesinin Pozantı-Ulukışla
ve Pozantı- Kemerhisar kısımlarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/398) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
19.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Türk Telekomda personelin güvenlik soruşturmalarının
yapılıp yapılmadığına ve haberleşme
güvenliğine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/434) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
20.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Türk Telekom ihale şartnamesi taahhütlerinin yerine getirilip
getirilmediğine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/443) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
21.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, TCDDde çalışan mevsimlik işçilere
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/453) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
22.- Gaziantep Milletvekili Akif
Ekicinin, demir yollarındaki çalışmalara ilişkin
Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/470) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
23.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Manisadaki bölünmüş yol çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/473) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
24.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Turhal-Tokat demir yolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/511) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
25.- Gaziantep Milletvekili Akif
Ekicinin, İstanbul-Muş seferini yapan uçaktaki bir arızaya
ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru önergesi (6/513) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım, gündemin Sözlü Sorular
kısmının 5, 25, 27, 54, 62, 68, 78, 80, 102 ve 104üncü
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda yer alan sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim.
Rahmi
Güner
Ordu
Soru 1) Ordu ve Giresun halkının ülkemiz ve
uluslararası ülkelere ulaşmasını sağlayacak Ordu
havaalanının yapılması için proje dâhil herhangi bir
çalışma yapılıyor mu?
Soru 2) Ordu ili Türkiye'nin sayılı ihraç yapan
illerindendir. Ordu limanı yapılması için
çalışmalarınız var mıdır? Ne aşamadadır?
Soru 3) Ordu sahil yolu trafik yoğunluğunun artması
nedeniyle sağlık ve trafik açısından tehlikeli durum arz
etmektedir. Yine çevre yolunun geçecek olduğu güzergâhtaki
taşınmaz malikleri mağdur duruma düşmüşlerdir. Bu
çevre yolu çalışmalarınız var mıdır? Varsa ne
aşamadadır?
Soru 4) Ünye çevre yolunun yapımına
başlanmıştır, fakat hiçbir gelişme yoktur.
Yapımın ne aşamada olduğu konusunda bilgi vermenizi arz
ederim.
Soru 5) Dereyolunun Topçam beldesinden itibaren Mesudiye ve
Koyulhisarı birleştirecek çalışmalarımız var
mıdır? Varsa ne aşamadadır?
Soru 6) Fatsa ilçemizin sahil yolu, Doğu Karadeniz ve
Kafkaslar ve Türki cumhuriyetlere geçiş sağlayan yoldur. Bu yol
trafik kazalarının artması ve ayrıca sağlık
nedeniyle ilçemiz için tehlike arz etmektedir. Fatsa çevre yolu
çalışmalarınız var mıdır? Varsa ne
aşamadadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Yıllardır hükûmetinizin acil eylem planında
olmasına rağmen bir türlü bitirilemeyen Adana-Karataş yolu Adana
tarımı ve turizmi açısından son derece önem arz etmektedir.
Bu çerçevede;
1) Bu bölünmüş yol çalışmaları ne
aşamadadır? Yolun bitirilmesi neden bu kadar gecikmiştir?
2) Çukurovanın hasretle beklediği bu yol için 30 milyon
YTLlik ödenek gerektiği bildirilmektedir. Bu kadar bir kaynağı
bulamamakta mısınız?
3) Çalışmalar ne zaman bitirilecek ve yol ne zaman
kullanıma açılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Adana-Ankara Otoyol Projesi, Türkiye'nin en önemli projelerinden
biri olup, ülkenin batısı ile doğusunu, güneyi ile kuzeyini daha
ulaşılabilir kılmaktadır.
Bize göre bu Projenin en önemli kısmı Pozantı-Ulukışla
bölümüdür. Bu nedenle özellikle projenin bu kısmına daha çok önem ve
öncelik verilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Aynı tarihlerde ihale edilen bazı projeler
hızlandırılarak bitime yakın hâle getirilirken,
Pozantı-Ulukışla, Pozantı-Kemerhisar arasındaki otoyol
neden ihmal edildi?
2) Bu Projenin Yılan hikâyesinden kurtarılıp
hangi tarihte gerçekleştirileceğini söyleyebilir misiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Türk Telekomun % 55i özelleştirme yolu ile 15.11.2005
tarihinde Dubai Merkezli Oger firmasına devredilmiştir. Türk
Telekomda o tarihten sonra personel hareketleri yeni yönetim tarafından
yapılmaktadır.
Sorular:
1) Özellikle millî güvenlikle ilgili telefonların
haberleşme güvenliği nasıl sağlanmaktadır?
2) Türk Telekomda göreve başlatılan personelle ilgili
Türk Tekelom çalışanlarının istihdamında mevcut yasa
hükümlerine göre güvenlik soruşturması yaptırılır
hükmü uygulanmakta mıdır?
3) Türk Telekomda yönetim kurulu dâhil olmak üzere yabancı
uzmanların güvenlik soruşturması yapılmakta
mıdır? Yapılıyorsa prosedür ne şekilde
işlemektedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Türk Telekomun % 55i özelleştirme yoluyla 15.11.2005
tarihinde Dubai merkezli Oger firmasına devredilmiştir.
Sorular:
1) Türk Telekomun % 55ini alan Oger firmasının ihale
şartnamesi, hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan iş
planları nelerdir? Oger firması imzalanmış olan
taahhütlerini yerine getirmekte midir? Bu sözleşmelerdeki taahhütlerin
yerine getirilip getirilmediği hakkında denetimler yapılmakta
mıdır?
2) Türk Telekomun özelleşmeden önce devlete ödediği
gelir vergisi ile özelleştikten sonra devlete ödediği gelir vergi
arasında kamunun lehine bir gelişme olmuş mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen sorularımın
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gereğini saygılarımla arz ederim.
Muharrem
Varlı
Adana
Devlet Demiryolları bünyesinde mevsimlik işçi olarak
çalışan personel genellikle 179 gün
çalıştırılarak maddi ve manevi kayba uğramalarına
neden olunmaktadır.
Bu durumda olan çalışanlar;
1) Niçin 11 ay yerine 179 gün
çalıştırılmaktadır?
2) Mevsimlik işçi konumundaki bu çalışanların
daimi statüye alınması düşünülmekte midir?
3) 2005-2007 yıllarında daimi kadroya yerleştirilen
vasıfsız işçi ve Endüstri Meslek Lisesi mezunlarının
sayısı ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 11.2.2008
Akif
Ekici
Gaziantep
Demir yolları ile seyahat, kaza riski az olduğu için pek
çok vatandaşımız tarafından tercih edilmektedir. Ama son
yıllarda meydana gelen kazalarla bu durumun tersi bir tablo ortaya
çıkmıştır. Hızlı tren projesini eski altyapı
üzerine monte etmeye çalışan Hükûmet, tarihin en büyük tren
kazalarından birine sebep olmuştur. 22 Temmuz 2004te Pamukovada
meydana gelen kaza sonucunda 41 kişi hayatını kaybetti, onlarca
kişi yaralandı. Kütahyada meydana gelen kazada da 9
vatandaşımız hayatını kaybetti. Her tren
kazasının ardından teknik mazeretler yaratılmaya
çalışılıyor ya da fatura makinistlere kesilmek isteniyor.
Kütahyadaki kazanın ardından da aynı senaryolar
yazıldı.
1) 2002 yılından beri demir yolları ile ilgili
yapılan çalışmalar ne aşamadadır? Yeni yapılan
demir yolu var mıdır? Eski demir yolu ağının yüzde
kaçlık diliminde yenileme ve bakım çalışması
yapılmıştır?
2) Demiryollarındaki personel sayısının
yaklaşık 42 binden 30 binlere kadar gerilediği söylenmektedir.
Bu konudaki son durum nedir?
3) Hükümetin Devlet Demiryollarını 2009
yılında satacağı yönünde haberler basında yer
almaktadır. Bu haberlerin doğruluk payı nedir?
4) Önümüzdeki dört yıllık sürede demir
yollarının iyileştirilmesi için yapılacak
çalışmalarla ilgili bilgi verir misiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Hükûmetinizce ülkemizde bölünmüş yol
çalışmalarına büyük önem verildiği ve çok hızlı
bir şekilde bu çalışmaların devam ettiği sık
sık dile getirilmektedir. Manisa ilimizdeki çalışmalara
bakıldığında ilimizin bu çalışmalar
kapsamında olduğunu söylemeniz mümkün değildir.
Sorular:
1) Manisa İli, Kula-Salihli-Manisa bölünmüş yol
çalışması ve Salihli-Gölmarmara-Akhisar yolu için
Bakanlığınız 2008 yılı bütçesinden ne kadar
ödenek ayrılmıştır?
2) Söz konusu yolları ne zaman tamamlamayı
düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı
Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Turhal Tokat arasında demir yolu yapılması
için yapılmış olan fizibilite çalışmalarının
sonucu nedir, Turhal Tokat arasında demir yolu yapılacak
mıdır, yapılacaksa hangi tarihte yapılması
planlanmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 29.02.2008
Akif
Ekici
Gaziantep
25.02.2008 tarihinde THYnin İstanbul-Muş seferini yapan
Marmaris isimli uçağı, 82 yolcusuyla birlikte Muşa indiğinde
kapısının yırtık olduğu
anlaşılmıştır. Yırtılmanın, Atatürk
Havalimanında meydana geldiği belirtilirken, uçuş güvenliği
tehlikesi düşüncesi ile dönüş seferinden vazgeçilmiştir.
Uçuşlarda kontrolleri yapan personellerin ihmali, geri
dönüşü mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkartabilir. Bu olay; uçak ile
yolculuk yapmayı düşünen insanlarımızın aklına,
yolcular ölseydi de ondan sonra mı gerekli tedbirler alınacaktı?
şeklinde sorular getirmektedir. Son dönemlerdeki uçak kazaları,
gerekli hassasiyetin gösterilmemesi vatandaşlarımızı,
uçağa binmekten korkar hale getirmiştir.
1) Uçak havalanmadan önce gerekli inceleme neden dikkatli bir
şekilde yapılmadı? Gerekli inceleme yapıldı ise neden
yırtık kapı ile uçuş gerçekleştirildi?
2) Bu ihmalin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular
hakkında şu ana kadar herhangi bir yasal işlem yapıldı
mı?
3) Son dönemlerdeki hava yolu, demir yolu ve kara
yollarındaki trafik kazalarını göz önünde bulundurursak;
Ulaştırma Bakanlığının Ulaştırmayla
yakından ilgilenmediği ortaya çıkıyor. Siz, bu görüşe
katılıyor musunuz?
BAŞKAN Soruları Ulaştırma Bakanı
Sayın Binali Yıldırım cevaplayacaklardır.
Buyurun Sayın Yıldırım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletvekillerimizin
sorularını cevaplandırmak üzere
karşınızdayım. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Soruları sırayla cevaplandıracağım.
Ordu Milletvekili Sayın Rahmi Günerin sözlü soru önergesi,
Ordu ve Giresun arasına bir havaalanı yapımıyla ilgilidir.
Diğer bir soru, Orduya liman yapımıyla ilgilidir. Üçüncü soru
da Ordu çevre yoludur. Dördüncü: Ünye çevre yolu. Beşinci: Dereyolunun
Topçam bölgesinden itibaren Mesudiye, Koyulhisarı birleştirecek
çalışmadan söz etmektedir. Ayrıca, Fatsa ilçesi sahil yolunun,
Doğu Karadeniz ve Kafkaslara geçiş yapan yolun, Fatsa çevre yolunun
durumu sorulmaktadır.
Bakanlığımızca Ordu ve Giresun illerinin hava
ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere denizden dolgu
yapmak suretiyle bir havaalanı projesi
Esasen, ilgili illerin
valiliklerinin il özel idaresi tarafından 1997 yılında
başlatılan bir çalışma var. Bu çalışmada fazla
bir mesafe kat edilememiş. 2002 yılına geldiğimizde
yaşanan ekonomik kriz nedeniyle de Bakanlar Kurulu kararıyla,
diğer havaalanlarında olduğu gibi, bu da yatırımdan
çıkarılmıştır. Bildiğiniz gibi, ondan sonra
Karadeniz sahil yolunda çok ciddi çalışmalar
RAHMİ GÜNER (Ordu) Giresun Valiliği tekrar özel
idareden tahsisat ayırmak suretiyle bunun yapımına
BAŞKAN Sayın Milletvekili, lütfen
Böyle bir usulümüz
yok efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Efendim, izin verirseniz, ben sırayla, kronolojik sıraya göre
gidiyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakanım, devam edin.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
Şimdi, daha sonra, tabii, gerek Trabzon gerekse Samsun Çarşambada
havaalanımız mevcut olup Karadeniz sahil yolunun altyapı ve
fiziki standartları da çok geliştirildiğinden şu anda
Ordudan Çarşambaya bir saat on beş dakikada, yine Giresundan da
Trabzona bir saatte gidilebilir hâle gelmiştir. Dolayısıyla
kısa ve orta dönem hava ulaşım ihtiyacı bu iki
havaalanımızdan illerimiz itibarıyla mümkün hâle gelmiştir,
rahatlıkla yapılabilmektedir. Şu aralar da gerek Ordudan
gerekse Giresundan düzenli otobüs seferleri konma çalışmaları
bir özel firma tarafından gerçekleştirilme
aşamasındadır.
Bununla beraber OR-Gİ adı verilen Giresun-Ordu
arasında denizden doldurulacak havaalanıyla ilgili tekrar bir etüt
çalışması yapımı konusunda ilgili illerin valilikleri
müracaatta bulunmuş, konu Bakanlığımızda
değerlendirilmektedir.
Bu arada Sayın Milletvekilimizin ifade ettiği veçhile,
bu il valilerimizin kendi imkânlarıyla burada dolgu faaliyeti içerisine
gireceklerini de duymuş bulunuyoruz. Özetle orta ve uzun vadede
yapılan çalışmanın, fizibilitenin ortaya koyduğu
sonuçlar doğrultusunda bu havaalanı dikkate alınacaktır.
Diğer sorumuz Ordu Limanı. Şimdi, bu bölgedeki
limanlara göz attığımızda Hopa, Rize, Trabzon, Giresun,
Samsun, Sinop, İnebolu, Bartın limanlarındaki ortalama yük
elleçleme oranı yüzde 30 ile 50 arasında değişiyor yani
yarı kapasitede çalışıyor limanlarımız. Bu
limanlarımız yarı kapasitede çalışırken bölge
içinde çok yakın mesafede yeni büyük bir limanın yapılması
tabiatıyla fizibıl değildir. Bu limanlarımızda
kapasite kullanımının artmasıyla birlikte, Ordu limanı
da dikkate alınacaktır. Bunu böylece ifade etmiş olalım.
Ordu çevre yolu: Projesi yapıldı, onaylandı, ihale
hazırlıkları devam ediyor.
Ünye çevre yolunda maalesef kamulaştırmayla ilgili ciddi
sorunlarımız var, bunları çözmeye çalışıyoruz
yerleşim alanları içerisinde, kamulaştırma sorunu olmayan
bölgelerde köprü inşaatları devam etmektedir.
Ordu-Ulubey-Gölköy-Mesudiye-Koyulhisar güzergâhı: Bu
güzergâh, kuzeyi güneye bağlayan önemli bir güzergâhtır. Kuzey TETEK
yoluna oradan da doğuya, batıya bağlayan önemli bir koridor
olarak görüyoruz ve bu koridora önümüzdeki yıllarda daha fazla önem
vereceğiz. Burada proje çalışmaları devam ediyor. Ordu
tarafında 2 kilometrede, Topçam civarında 10 kilometrede ayrıca
yapım çalışmaları sürdürmekteyiz. Ama dediğim gibi
2009 ve devam eden yıllarda bu koridoru öncelikli bir koridor olarak ele
alacağız.
Fatsa çevre yolu: İhale hazırlıkları
yapılıyor. 2008de projesi yapılıyor, bitecek ve 2009da da
bunun programa alınması söz konusu olacak.
Diğer bir sorumuz: Adana Milletvekili Sayın Yılmaz
Tankutun Bölünmüş yol çalışmaları ne
aşamadadır? sorusu. Bu yol hangi yol? Adana-Karataş yoluyla
ilgili soru soruluyor ve yine bu yolun ne zaman biteceği
sorulmaktadır. Bu yolun toplam uzunluğu
Yine, Adana Milletvekili Sayın Yılmaz Tankutun bir
başka sorusu da Adana-Ankara Otoyol Projesi, daha doğrusu
Adana-Pozantı-Kemerhisar projesinin Ulukışla-Pozantı
kısmıdır.
Bununla ilgili kısaca şunu söylemek mümkündür: Bu,
esasen Adana-Pozantı üzerinden Ankaraya kadar otoyol olarak
planlanmış ve on kesim olarak da ihale edilmiş bir yoldur.
Ancak, yine 2002 tarihinde alınan Bakanlar Kurulu kararıyla proje
yatırımdan çıkarılmıştır. Fakat oradaki
trafik yoğunluğu dikkate alınarak
Kemerhisar-Pozantı-Niğde yol bağlantısı dâhil
Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enözün soru önergesi de
Telekomla ilgili, Telekomun -blok satışı yüzde 55le- özelleştirilmeden
sonra taahhütlerini yerine getirip getirmediği şeklinde bir sorudur.
Bununla ilgili şunu söylemek istiyorum: Türk Telekomun yüzde 55i blok
hâlinde satılmış, yirmi yıl süreyle esasında. Hizmet
görev sözleşmesi imtiyaz sözleşmesine dönmüş, yirmi yıl
sonra tekrar bütün varlıklarıyla, altyapısıyla devlete geri
dönecektir. Bunun dışında yüzde 14,6sı da geçtiğimiz
aylarda halka arz edilmiştir. Böylece kamunun elinde yüzde 30 küsur bir
pay vardır, azınlık payı vardır. Dolayısıyla
bundan sonra gerek kamuoyuna açık olması bakımından Sermaye
Piyasası Kurulu denetimindedir gerekse yüzde 55 blok satıştan
dolayı da Özelleştirme İdaresi ve Telekomünikasyon Kurumu
Başkanlığı -şu andaki yeni ismi çıkan Kanuna
göre Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı-
tarafından takip edilmektedir. Bunun bilgisini vermiş olalım.
Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enözün bir başka
sorusu: Manisa ili, Kula-Salihli-Manisa bölünmüş yol
çalışmaları ne durumdadır? diye soruluyor.
Salihli-Gölmarmara-Akhisar yolu 2008 başlangıç ödeneği 1 milyon
YTL iken yıl içinde verilen ödenekle bu miktar 4 milyon YTLye
çıkmıştır. Kula-Salihli kesimi bu yıl sonu
itibarıyla tamamen bitmiş olacaktır. Salihli-Gölmarmara-Akhisar
yolunun yapımı devam etmektedir ve 2008 sonu gerçekleşmesi yüzde
64 mertebesinde beklenmektedir. Dolayısıyla 2009da da çalışmaları
devam ettirerek bu yolu bitirmiş olacağız.
Bir başka soru, yine Manisa Milletvekili Sayın Mustafa
Enözün sorusu, demiryollarıyla ilgili bir soru: İzmir-Ankara
arası hızlı tren projesi var mı? Tren kazalarıyla
ilgili ne gibi tedbirler alınıyor? Bakanlığımız
bağlı Genel Müdürlüğü DLH tarafından
Ankara-Polatlı-Afyonkarahisar-Uşak-İzmir Demiryolu Projesinin
uygulama projeleri 2007de ihale edilmiştir. 2008 yılında
işin yapımı, proje çalışmaları
başlamıştır. Bu proje çalışmaları
tamamlandıktan sonra, gayet tabii ki bütçe imkânlarıyla,
yapımı cihetine de gidilecektir.
Adana Milletvekili Sayın Muharrem Varlının sorusu,
Demiryollarında mevsimlik işçilerle ilgili bir sorudur.
Bildiğiniz gibi, 5620 sayılı Kanunla 220 bin civarında
geçici işçi daimi kadroya alınmıştır. Bu kanunda bir
madde vardır, o da: Bundan böyle herhangi bir kurumda geçici işçi
çalıştırma imkânı yoktur ama işin özelliğine göre
mevsimlik işçi çalıştırılabilir. Bunların
çalışma süresi asla ve asla mevsimin dışında olamaz,
yani altı ayı geçemez. denmektedir. Yüz yetmiş dokuz günün
sırrı da buradadır, yani yüz yetmiş dokuz gün azami
çalıştırabilirsiniz. Bu, kanundan gelen bir yükümlülüktür. Ama
yıllardan beri, geçmiş dönemlerde işe alınmış,
geçici statüde çalışmış, belediyelerde, kamu
kuruluşlarında, merkezî idarede bulunan 220 bin işçinin bu
sorunu yine Hükûmetimizin girişimi, Meclisin tensibiyle çözüme
kavuşmuş ve bunlar daimi statüye geçmiştir. Bu bağlamda,
Demiryollarından da 2.500ün üzerinde, 2.668 vasıfsız, 593
endüstri meslek lisesi olmak üzere 3.261 işçi de daimi kadroya geçmiştir.
Bunlar da, durumu ihtilaflı olan bazı çalışanların da
durumları değerlendirilmektedir. Hazine
Müsteşarlığının olumlu görüşü
alınmıştır. Bunların da daimi kadroya geçirilme
çalışmaları sürdürülmektedir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Akif Ekicinin sorusu demir yolu
kazalarıyla ilgili. Demir yollarıyla ilgili yapılan
çalışmalar ne durumda? Yeni demir yolu var mı? Eski demir yolu
ağının yüzde kaçında yenileme yapıldı?
Demiryollarındaki personel sayısının durumu?
Demiryollarının 2009da satılacağı yönünde haberler
var ve önümüzdeki dört yılda Demiryolları için neler
düşünülüyor?
Kapsamlı bir soru. Kısa zaman içerisinde şu
kadarını söyleyebilirim: Demiryollarının 2002
yılı sonu, 2003 yılı başında 37.165 olan personel
sayısı bugün itibarıyla 30.085tir. Bu azalma emeklilik
dolayısıyla olmuştur. Bu süre içerisinde Demiryollarına
makinist dışında herhangi bir alım
olmamıştır. Tabii, bunlara ayrıca geçici statülerin daimi
kadroya geçirilmesini de ilave etmek gerekir.
1998-2002 yılları arasında demir yollarında
yapılan yol miktarı 16,5 kilometredir. 2002-2007 yılları
arasında toplam biten yeni yol uzunluğu 26 kilometredir. Bu dönemde
İltisak hattı 2002den önce hiç yok. 2007ye kadar,
2002-2007 arasında 40 kilometrelik iltisak hattı
yapılmıştır. İltisak hattından kastımız
fabrikalara, limanlara, büyük üretim tesislerine olan
bağlantılardır. Bunlar da bu dönemde gerçekleştirilmiş.
Esasen demir yollarındaki taşımanın 13 milyondan 23 milyona
çıkmasının arkasındaki gerçek de budur.
Demiryolları Genel Müdürlüğünce -burası çok dikkat
çekici, değerli milletvekilleri- 2002-2007 yılları arasında
toplam demir yolu ağımızın yüzde 8inde yenileme
yapılmışken bu dönemde yüzde 51inde yenileme
yapılmış.
TCDD Genel Müdürlüğünün 2013e kadar yapılacak projeleri
de kısaca şudur: Ankara-İstanbul, Ankara-Eskişehir
arası bitmiştir. Test çalışmaları hâlen devam
etmektedir. Ankara-Konya, altyapısı bitmiş, üstyapı
çalışmaları devam etmektedir. Bu iki yol tek başına
742 kilometredir. Ankara-Sivas, Sivas-Yerköy arası ihale edilmiştir,
işe başlama aşamasındadır. Ankara-İzmir,
Bursa-Osmaneli, Halkalı-Bulgaristan projeleri hazırlanmış,
bazıları bitmiş, bazıları devam ediyor. Önümüzdeki
dört yıl içerisinde çalışma yapacağımız hatlardır.
Daha birçok proje var.
Kent içi ulaşım için şunu yapıyoruz:
Marmararay İstanbulda, İzmirde Egeray belediyeyle birlikte,
Ankarada da Başkentray. Bunlar önümüzdeki dört yıl içerisinde
tamamlanacak ve toplu ulaşıma ciddi anlamda katkı
sağlayacaktır. Buna tabii Kars-Tiflis Projesini, Tekirdağ
Limanını Avrupa hattına bağlayacak
Tekirdağ-Muratlı ve Kemalpaşa hattını
İzmir-Uşak hattına bağlayacak 30 kilometrelik hattı da
ilave etmemiz lazım. Daha birçok detay var, vakit
sıkışıklığından geçiyorum.
Gaziantep Milletvekili Sayın Akif Ekicinin soru önergesi;
Türk Hava Yollarında 24 Şubat 2008de bir sefer sonrası, bagaj
arabalarını çeken aracın çarpması neticesinde kapakta
çatlak ve çizik oluşmuş. Muşta transit bakımı
esnasında bu çizik, çatlak tespit edilmiş. Bunun üzerine Muşa
yetkili personel gelmiş, tamirat bakımı yapıldıktan
sonra uçak seferine devam etmiştir. Bunlar normal hava
olaylarıdır. Esasen her gün binin üzerinde, Türk semalarında uçak
uçmaktadır. Uçakların her sefer öncesi rutin bakımlarını
yapmak işletmenin, uçucu personelin temel görevleri arasındadır.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de periyodik kontrollerini
yapmaktadır, örnekleme usulü.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakanım, devam edin.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) - O
bakımdan, uçuşlardaki seyrüsefer emniyetinde ciddi bir
sıkıntı söz konusu değildir.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun sözlü soru
önergesi Tokat-Turhal demir yolu hakkındadır. Tokat-Turhal demir yolu
hattının fizibilite çalışması 2006 Haziranında
başladı ve avan proje çalışması tamamlandı. Bu
demir yolu projesinin uygulama projesi ihalesi ve yer teslimi de
yapıldı fizibıl çıktığı için. Proje
çalışmalarına başlandı. 2009un ilk çeyreğinde
uygulama projeleri de tamamlanacak. Ondan sonra yapımı için kaynak
arayacağız ve yapımını gerçekleştireceğiz.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün sorusu,
Demiryolları Ankara Garı meydanında -cumhuriyetin başkenti
Ankaranın- burada bir kavşak yaptı belediye, bununla ilgili -esasen
bu soru Sayın Kültür ve Turizm Bakanımıza da tevdi edildi- bu
kavşağın yapımıyla ilgili, alt geçidin
yapımıyla ilgili Demiryollarından da görüş
alınmış. Demiryolları gara giden yaya yolunun
genişletilmesi, ağaçların korunması, gar
kavşağının hem yaya hem de araçlara uygun düzeltilmesi
kaydıyla olumlu görüş vermiş ve bu geçit de bir buçuk iki ay
gibi bir sürede tamamlanarak oradaki trafiğin rahatlatılması
sağlanmıştır.
Tabii, aynı şekilde Gaziantep gar sahasıyla ilgili
de soru var. Buradaki çalışma Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanının muvafakat ve uygun görüşleri alınmak
suretiyle Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
tarafından 2006 Aralığında onaylanan bir imar planıdır.
Devlet Demiryollarının yürüttüğü planlama
çalışmalarında demir yolları kadar kentin sosyal ve teknik
altyapı gereksinimleri de göz önünde bulundurulmaktadır. Esasen
Demiryollarının tek başına bir imar çalışma
faaliyeti yoktur. Bunlar ya belediyelerle -İmar Kanununun 8inci maddesi-
veya Bayındırlık Bakanlığıyla birlikte
yapılan çalışmalardır.
Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Sünerin sorusu: Bu
Kemer-Antalya yolunda üç tünel var, bu tünellerin akıbeti soruluyor.
Biliyorsunuz, Kemer-Antalya yolu birkaç yıl önce ulaşıma
açıldı ancak millî park bölgesinde yer alan üç tane tünel
inşaatı gecikti gerekli izinlerin ikmalinde ortaya çıkan
sorunlardan dolayı ama bunları da aştık. Şu anda üç
tünelde de çalışmalar devam etmektedir ve bu tüneller için şu
ana kadar, 2007 yılında, 2008 yılında 8,5 trilyon bir para
harcanmıştır ama bir güzel haberim var: 2009un Haziran, Temmuz
aylarında bu tüneller de tamamen bitmiş olacak ve Antalya-Kemer
yolunda hiçbir sorunumuz kalmayacaktır.
Arz ederim. Teşekkür ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakanım.
Sayın Doğru, sisteme girmişsiniz.
Buyurun.
REŞAT DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
102nci sıradaki soru önergeme vermiş olduğu
cevaptan dolayı Sayın Bakana teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Demir yolları Tokat ili sınırları içerisinde
Yıldızeliden Zile ve Turhal istikametine gitmektedir. Ancak Tokat
ili ile Turhal arasında yoğun yerleşim merkezleri yanında
Gaziosmanpaşa Üniversitesi ve ayrıca Pazar ilçesi bulunmaktadır.
Ayrıca, burada, Tokat ve Turhala ait organize sanayi bölgeleri de
bulunmaktadır. Bu hattaki trafik yoğunluğunun yoğun bir
şekilde olmasından dolayı da zaman zaman çok büyük trafik
kazalarına sebep olunmaktadır. Toplu taşımanın
yapılabilmesi dolayısıyla bu hattın acil ihtiyaç
olduğu bir gerçektir. 2001 yılındaki 57nci Hükûmet zamanında
fizibilite çalışmaları başlamış, daha sonraki
dönemde de -Sayın Bakanın ifadesiyle- bitirilmiş olduğu
ifade edilmiştir. Bu çalışmaların bitirilmiş
olması güzel bir şeydir ama inşallah, umut ediyoruz ki 2009
yılında da bu çalışmalar yani oradaki hattın yapılmasıyla
ilgili çalışmalar başlayacaktır diye ifade ettiler.
Tokat halkı olarak bunu hararetle beklemiş
olduğumuzu ifade ediyor, Sayın Bakana açıklamalarından
dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Doğru.
Sayın Vural, sorularda isminiz yok. Bir şey mi
diyeceksiniz?
OKTAY VURAL (İzmir) Yok, hayır.
Cevaplandırırken milletvekillerimiz burada yoktu, onun için
BAŞKAN Buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) Evet, Adana Milletvekilimiz Sayın
Yılmaz Tankut ve Manisa Milletvekilimiz Mustafa Enözün sözlü
soruları cevaplandırılırken burada bulunamadılar,
önceden haberleri yoktu. Diğer taraftan da bugün itibarıyla Ankara
dışında görevli bulunduklarından dolayı Genel Kurulda
bulunamadılar. Cevaplarından dolayı Sayın Bakana
milletvekillerimiz adına teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Vural.
Sayın Ağyüz, siz de aynı şekilde
Evet, ne
diyeceksiniz efendim?
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Sayın Başkan,
sorduğum soruya
BAŞKAN Soru sorma imkânınız yok efendim.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Sorduğum soruya
BAŞKAN Sizin yok ki burada sorunuz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Sordum, var efendim;
Sayın Bakan cevap verdi.
BAŞKAN Efendim, elimdeki listede Ağyüz ismi yok.
Sayın Bakanım kendiliğinden vermiş. Aslında cevap
vermesi gereken şeye de cevap vermedi. Onu şimdi tekrar kürsüye davet
edeceğim.
Manisa Milletvekili Mustafa Enözün, Türk Telekomda personelin
güvenlik soruşturmalarının yapılıp
yapılmadığına ve haberleşme güvenliğine
ilişkin Ulaştırma Bakanına sözlü soru önergesi vardır.
Bu, listede var. Sayın Bakanımız onu bu sefer
atlamışlardır. Ona cevap verecekler.
Buyurun efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Kusura bakmayın bir
karışıklık oldu. Listede olmayan soruyu da
cevaplamış olduk Sayın Ağyüzün ama bu arada listede olan
bir soruyu atlamışız. Bunu düzeltmek için
huzurlarınızdayım.
Türk Telekomun yüzde 55 hissesinin satışından
sonra alınacak personelde güvenlik soruşturması yapılmakta
mıdır veya buradaki uygulama nedir diye, soru özetle böyledir.
Türk Telekom Genel Müdürlüğünde özelleştirme öncesi ve
hâlen millî güvenlik açısından önem arz eden birimlerde
çalışan personel aynı statüyle çalışmaya devam
etmektedir. Bu birimlerde istihdam edilecek personelin özelleştirme
öncesinde olduğu gibi şimdi de güvenlik soruşturması
yapılmaktadır. 12 Nisan 2000 tarihli Resmî Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren Güvenlik Soruşturması ve
Arşiv Araştırma Yönetmeliği gereği bu
soruşturmalar bugün de aynen devam etmektedir.
Ayrıca, Türk Telekomda, hizmetlerin gizliliğinin ve
öneminin vurgulandığı göz önüne alındığında,
görev alan ve alacak personel hakkındaki güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması yapılmasının kamu güvenliği
açısından zorunlu olduğu aşikâr olup bu hüküm hâlen
uygulanmaya devam etmektedir. Kısaca bu konuda herhangi bir uygulama
farklılığı söz konusu değildir. Bilgilerinize arz
ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın Ağyüz, sorunuz
cevaplandırılmış. Sisteme girmişsiniz, soracak
mısınız bir şey?
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Evet efendim.
BAŞKAN Buyurun.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) - Sayın Başkanım,
teşekkür ederim. Sayın Bakanımıza da teşekkür ederim.
Yalnız, onda bir bilgi eksikliği var. Bu, Devlet
Demiryollarının Ankara Garı önce kurul tarafından, Türkiye Cumhuriyeti
Devlet Demiryolları tarafından reddedilmiş, karşı
çıkılmış. Sonradan ne değişti de evet denildi?
Benim sorumun içeriğinde bu ihmal edildi. Bilerek değil tabii.
İkincisi de Devlet Demiryollarının arazileri
sürekli planlanıyor. Biliyorsunuz, bu araziler boş ve yeşil alan
olarak değerlendirilmesi gereken arazilerken sanıyorum satılacak
ve çok yüksek imar rantları geliyor oraya, yükseklik olarak, sosyal
donatı eksikliği olarak. Bunu ben bir eksiklik olarak görüyorum. O
nedenle sorumu sormuştum. Bu imar planları yapılırken
özellikle kent bütünü, sosyal donatı alanları maalesef
düşünülmüyor; tamamen kâr amacı, tamamen gelir getirici amaçlarla
planlanıyor. Bunu sakıncalı görmüştüm. Teşekkür
ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Ağyüz.
Sayın Bakanım, cevap verecek misiniz?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Kısa bir açıklama yapayım.
BAŞKAN Tabii, tabii açıklama yapın.
Buyurun efendim.
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) Evet,
teşekkür ediyorum Sayın Ağyüze.
Efendim, tabii doğru, başlangıçta uygun
görülmemiş. Orada ifade ettim. Herhâlde dikkatten kaçtı. Bazı
şartlar öne sürülmüş ve o şartlar yerine getirildikten sonra
imar planı uygun görülmüş. Birinci husus bu.
İkinci husus, Devlet Demiryolları zarar eden bir
kuruluşumuz, yani yıllardır ihmale uğramış bir
kuruluşumuz ama demir yolları bu ülke için çok önemli,
insanımız için çok önemli. Bir yandan ihmal edilmiş,
altyapı yapılması lazım, kaynak sıkıntımız
var. Dolayısıyla Demiryolları, ellerinde bulunan arsaları
geçtiği illerin belediyeleriyle, kentin sosyal, kültürel dokusunu da
dikkate alarak imar planı yapmaktadır. Bu imar planlarında elde
edilen kaynakla da yol yapımlarını gerçekleştirmektedir.
Yoksa, tabii ki, yapılan işin sosyal boyutu, çevre boyutu olmadan
yapılmasına hiçbirimizin gönlü razı gelmez. Ama atıl olarak
tutulması da doğru değildir, işgal ediliyor. Eğer siz
sahip çıkmazsanız o araziler işgal ediliyor, çarpık
yapılarla maalesef uğraşmak zorunda kalıyoruz. Şu
anda, binlerce, işgal edilmiş Demiryolu arazilerinde dava süreçleri
devam etmektedir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın milletvekilleri, 2nci sırada yer alan sözlü
sorusu üç birleşim içinde cevaplandırılamayan Mersin
Milletvekili Sayın Akif Akkuşa söz vereceğim.
Buyurun Sayın Akkuş. (MHP sıralarından
alkışlar)
Süreniz 5 dakika efendim.
2.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, sebze ve meyve ihracatındaki ilaç kalıntısı
analizine ilişkin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmenden sözlü soru
önergesi (6/266) ve yazılı soruya çevrilmesi nedeniyle konuşması
(Devam)
AKİF AKKUŞ (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, tabii, on gün sonra tam bir yıl olacak bir soru
önergesi vermişiz. Bugün Sıra geldi. deniliyor. Tabii o bir
yıl önce şartlar bugünkünden değişik gibi görünse de,
aşağı yukarı, meyve-sebze ihracatında hemen aynı
konular gündeme geliyor ve aynı konular üzerinde de bu bakımdan
durmakta fayda vardır diye düşünüyorum.
Şimdi, konu şuydu: Mersin, bildiğiniz gibi
yoğun bir şekilde meyve ve sebzenin üretildiği bir yer, bir
ilimiz, hem il genelinde hem de ilçeler genelinde insanların büyük bir
kısmının gelir kaynağı, geçim kaynağı sebze
ve meyveden olmaktadır. Ancak, geçen yıl başlayan bir uygulama
-özellikle ihracat alanlarında, sınır kapılarında
meydana gelen bir durum- yaş sebze ve meyvelerde ilaç
kalıntısı var mı yok mu analizi isteniyor.
Hatırlarsanız, o günlerde Türkiyeden giden birkaç tır geri
çevrilmişti, patlıcan ve biberler geri çevrilmişti. Bunun
üzerine de biz bunu belirtmiştik. Tabii bu ilaç kalıntısı
tahlilleri, analizleri daha önce partiler hâlinde yapılıyordu yani
100 tonluk, 200 tonluk bir kısım için yapılmaktaydı. Bu
sırada dediler ki: Her tır başına analiz yapacağız.
Tabii bunun, her tır başına analizin yapılması birçok
sıkıntıların ortaya çıkmasına sebep oldu ve bunun
için de bunların önlenmesiyle ilgili bir tedbirin alınıp
alınamayacağı konusunda bir soru sorulmuştu.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz yaş sebze ve meyve
üretimi bakımından dünyanın önemli üretim ülkelerinden
birisidir. Ancak ihracat oranı genel ihracat içerisinde oldukça
düşüktür ki yüzde 5ler civarındadır. Hâlbuki, özellikle kuzey
komşularımız, işte Rusyanın
dağılmasıyla ortaya çıkan ülkeler, daha uzaktaki
Baltık ülkeleri diye bilinen ülkeler, bunlar meyve ve sebzenin son
derece az üretildiği -iklim şartlarından dolayı tabii-
yerler. Buralara biz iyi bir ihracat politikası ile bu ürünlerimizi
gönderebiliriz ve vatandaşlarımızın emeği
karşılığını bulmuş olur.
Yaş meyve ve sebze sektörü herhangi bir ithal girdisi olmadan
-tabii belki ilaçta, belki gübrede dolaylı birtakım girdiler
bulunmakla beraber- 1,5 milyar dolarlık net döviz girdisi sağlayarak
büyük bir katma değer yaratmaktadır. Tabii sektör aynı zamanda
emek yoğun bir sektördür. Emek yoğun sektör olmasından dolayı
da yaklaşık 15 milyon civarında insanımıza iş ve
aş sağlayan bir faaliyet alanı hâlinde bulunmaktadır ve son
zamanlarda bu üretim alanlarının birçoğu KOBİ niteliği
kazandı. Ya aile şirketleri yahut da birkaç kişinin bir araya
gelerek kurduğu şirketler hâlinde meyve ve sebze
ihracatçıları bulunmakta. Ancak son zamanlarda dünya ekonomisi
derinliği nerede ve ne zaman duracağı belli olmayan krizle
sarsılmış durumdadır.
Burada bakıyoruz, bu üreticilerimiz üretim yaparken
yarısını kendi kaynaklarından kullandıkları gibi
bir de kredi çekmektedirler. Tabii döviz kredi faizleri kriz öncesi yüzde 5-6
oranındayken bugün yüzde 11-12 seviyelerine çıktı. Ancak
bankalar hepinizin de bildiği gibi -mutlaka size de geliyordur haberler-
artık kredi de vermiyor. Kredi vermek için tabiri caizse bin dereden su
getirilmesini istiyor. Bu bakımdan büyük bir sıkıntı
içerisinde bulunmaktadırlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Akkuş, son bir dakikanız.
AKİF AKKUŞ (Devamla) Teşekkür ederim.
İşte az önce belirttiğim tarzda Rusya
Federasyonuna yapılan ihracatta her tır yüklemesi için analiz
istenmektedir. Analiz ücretleri de oldukça yüksek tutulmaktadır. Bu, tabii
maliyeti artırmaktadır. Oraya rubleyle satıyor götüren kişi
ama burada döviz karşılığı onları ödüyor.
Dolayısıyla ruble-dolar hesabı neticesinde de ihracatçı
oldukça zorlanmaya başlamıştır. İhracatçı
zorlanınca elbette ki üretici de ne yapacaktır? Zorlanacaktır.
Üretici de bugün gerçekten çok büyük sıkıntılar içerisinde
bulunmaktadır.
Onun için bu mali sıkıntının giderilmesini
sağlamak için geçmiş yıllardan bekleyen ve
kullanılmamış olan hak edişlerin 2008-2009 sezonunda üzüm
ve turunçgil ihracatçılarına ödenmesi, planlanan hak edişlerin
bir defaya mahsus olarak nakit ödenmesi buna bir kolaylık getirecektir
diyoruz ve bu nakit ödemenin yapılmasını istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Akkuş.
AKİF AKKUŞ (Devamla) Peki. Aslında, tabii, bu
konuda konuşulacak şeyler var ama zaman dolduğu için
konuşamıyoruz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Akkuş.
Sayın milletvekilleri, sözlü soru görüşmeleri için
ayrılan bir saatlik süre tamamlanmıştır.
Birleşime on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.11
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.29
BAŞKAN: Başkan Vekili
Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER: Yusuf
COŞKUN (Bingöl), Fatma SALMAN KOTAN (Ağrı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 18inci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince, diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Kamu İhale Kanunu ile Kamu
İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonları Raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Kamu İhale Kanunu ile
Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları
Raporları (1/584) (S. Sayısı: 253) (x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Geçen birleşimde, birinci bölümde yer alan maddelerin önerge
işlemi yapılarak oylanmasına başlanmıştı.
1nci madde üzerindeki üç önergeden birinci önerge reddedilmiş, maddeyi
tümüyle değiştiren ikinci önerge kabul edilmişti. Maddeyi
tümüyle değiştiren ikinci önergenin kabul edilmiş olması
nedeniyle, üçüncü önerge olan, Mersin Milletvekili Sayın Mehmet
Şandır ve arkadaşlarının önergesini işlemden
kaldırıyorum.
1inci maddeyi kabul edilen önerge doğrultusunda
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum
Sayın Başkan.
KEMALETTİN GÖKTAŞ (Trabzon) Otur yerine ya! İkide
bir karar yeter sayısı
BAŞKAN İstemek hakkı efendim, niye
kızıyorsunuz, isteyecek tabii. Herkes görevini yapıyor. (AK
PARTİ sıralarından gülüşmeler)
Karar yeter sayısı arayacağım.
1inci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, saydım 60 kişi var
Sayın Başkan. Sayar mısınız? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Efendim, 2 tane Divan Kâtibi üyemiz var.
(x) 253 S. Sayılı
Basmayazı 13/11/2008 tarihli 17nci Birleşim Tutanağına
eklidir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, sayalım
efendim. Ben saydım 60 kişi var.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, 2nci madde üzerinde iki
önerge vardır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bu kadar tek taraflı yönetilmez ki!
Olmaz ki böyle! Divanda 3 tane AKPli var. Divan Kâtibinin birinin
değişmesi lazım. Sayın Başkan,
Başkanlığı taraflı yönetiyorsunuz.
BAŞKAN Ben tarafsız yönetiyorum. 2 tane Divan Kâtibi
üyem var efendim, onlara güvenirim ben. Siz güvenmiyorsanız o ayrı.
KAMER GENÇ (Tunceli) Divanda 3 tane AKPli var.
BAŞKAN Önergeleri önce geliş sırasına göre
okutacağım, sonra aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Divan Kâtibinin
değişmesi lazım.
BAŞKAN İlk önergeyi okutuyorum efendim:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan tasarının 2. maddesinde yer alan
istekli olabilecek ve çerçeve anlaşma kavramlarının
tasarıdan çıkarılmasını öneriyoruz. 18 Kasım 2008
|
Akın
Birdal |
Nuri Yaman |
Osman Özçelik |
|
Diyarbakır |
Muş |
Siirt |
|
Hamit Geylani |
Pervin Buldan |
İbrahim
Binici |
|
Hakkâri |
Iğdır |
Şanlıurfa |
|
|
Özdal Üçer |
|
|
|
Van |
|
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 Sıra Sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 2 nci maddesi ile değiştirilen 4734 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesine eklenen tanımın aşağıdaki
şekildeki değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Hakkı Suha
Okay |
Metin
Arifağaoğlu |
Yaşar
Ağyüz |
Ankara |
Artvin |
Gaziantep |
Tayfur Süner |
Ergün
Aydoğan |
Fevzi Topuz |
Antalya |
Balıkesir |
Muğla |
Çerçeve anlaşma: Bir veya aralarında hiyerarşik
ilişki veya idari vesayet ilişkisi olması kaydıyla insan
sağlığıyla ilgili hizmet sunan birden fazla idare ile
sayısı üçten az olmayan istekliler arasında, ihtiyacı
süreklilik arz eden mal ve hizmetlerin, 24 aylık süre içinde
gerçekleştirilecek alımları için fiyat ve mümkün olan hallerde
öngörülen miktarların tespitine ilişkin şartları belirleyen
anlaşmayı,
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet önergeye katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge sahipleri, konuşacak
mısınız?
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Ergün Aydoğan
konuşacak.
BAŞKAN Buyurun Sayın Aydoğan.
ERGÜN AYDOĞAN (Balıkesir) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşülmekte olan Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale
Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısının 2nci maddesinde verilen önerge üzerinde
görüşlerimi belirteceğim. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
3 Kasım 2002 seçimleri sonrasında iktidara gelen AKP
Hükûmeti, göreve başladığı ilk günden bu yana,
yürürlüğe giren 4734 sayılı İhale Yasasına
karşı olumsuz bir tavır geliştirerek yeni Yasayı eski
hâline dönüştürmek için çeşitli vesilelerle açıklamalar
yapmış, yeni İhale Yasasının işlevsiz
olduğu, yatırım yapmayı engellediği yönünde
görüşler ortaya atılmıştır.
Bu yasa ile gerçekten kamu kaynaklarını doğru,
yerinde, şeffaf, kontrol edilebilir bir şekilde kullanmak mı
istiyoruz yoksa birtakım istisnalar yaratarak birilerine çıkar
sağlamak peşinde mi koşuyoruz? İhale süreçlerinde
geçmişte yaşadığımız çok fazla olumsuzluk
olduğu, idare tarafından yapılan usulsüzlükler neticesinde
zengin olanların olduğu, kamu ihalelerinin yeni zenginler yarattığı
bir gerçek. Şimdi yapmamız gereken, doğru, net,
anlaşılır, boşluk bırakmayan, istisnalar yaratarak
takdire yer vermeyen bir ihale mevzuatı hazırlamaktır.
Yolsuzlukların damarına girdik. demekle bir türlü bunlar olmuyor.
Uygulamada bunları hayata katmak, ihale sistemini kendi zenginini yaratma,
kendi yandaşına çıkar sağlama uğruna
değiştirmek gerçekten yazıktır. Bu Hükûmet iktidara
geldiğinden bugüne 4734 sayılı Kamu İhale Yasasına 13
defa müdahale edildiği, şimdi 14üncü değişikliğin
yapıldığı, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ise
4üncü defa değişmektedir.
Sorunları çözmeyip zorlaştıran Avrupa Birliği
uyum müktesebatında uyumdan söz edilse de tasarı incelendiğinde
bunun böyle olmadığı açıkça görülmektedir. 2002
yılından bu yana İktidar tarafından çıkarılan
hemen hemen bütün kanunlar Kamu İhale Kanunu kapsamı
dışında tutulmaktadır. Bu tasarıyla sağlık
hizmetleri alımları da kanun kapsamı dışına
çıkarılmaktadır, şeffaflığı, denetimi, görev
alanı gittikçe daraltılmaktadır, suistimal ve suistimal iddialarına
açık olacaktır. İhbarlar sonucu başlattığı
resen incelemelerde iptal kararı alamayan ve dosyayı ilgili idareye
göndermekle yetinen Kamu İhale Kurulu, bu tür ihbarların
incelenmesinde tamamen devre dışı kalacaktır.
Tasarıda sakıncalı gördüğümüz bir diğer
önemli husus ise ihalelerdeki herhangi bir olumsuzlukta yapılacak
şikâyet işlemlerinin hem maddi hem de manevi yönde
zorlaştırılmasıdır.
Yine, haber alma, yayma özgürlüğünün etkili aracı olan
medya, özgürlükler rejimi olarak nitelendirilen çağdaş demokrasilerde
yerel medyanın çok önemli olduğu, bu yasayla birlikte demokrasinin
akciğeri olan yerel basının da susturulmak istendiği,
ihalelerin ortadan kaldırılarak elektronik ihale ile yerel
basının gelir kaynağının yüzde 40ını
oluşturan bu kaynaktan mahrum edileceği de yine bu yasayla
görülmektir.
İdareler hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymadan ihaleleri iptal
edebileceklerdir. Keyfî olarak iptal edilse bile iptal edilen bu ihale hiçbir
şekilde şikâyet edilemiyor. Yasada böyle bir keyfiyet
sınırlayıcı herhangi bir düzenleme yok. İtirazen
şikâyet yolunun kapatılması doğru değildir. Bu
düzenleme hak arama hürriyeti önünde bir engel teşkil etmektedir.
Daha önceki düzenlemelerde, 4 Ocak 2002 tarihinde, AKP
milletvekilinin Genel Kurulda yaptığı konuşmadan bazı bilgiler
aktarmak istiyorum. Bakın ne diyor: Yasalar değişiyor, bakanlar
değişiyor, hükûmetler değişiyor, partiler
değişiyor. Değişmeyen bir şey var. Gayrimeşru
paranın gücü değişmiyor. O kadar güçlü ki bu para, partileri
yıpratıyor, kanunları yıpratıyor, liderleri
yıpratıyor ama bu sermaye katlanarak yoluna devam ediyor.
Katlandıkça zevk alıyor, güçleniyor, her tarafa elini kolunu uzatmaya
çalışıyor. Bunlara, bakan dayanmıyor, partiler
dayanmıyor, hükûmetler dayanmıyor; hepsini bu gayrimeşru sermaye
yıpratıyor, bitiriyor, eğitiyor, eğriltiyor ama engel
tanımıyor nedense.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Aydoğan.
ERGÜN AYDOĞAN (Devamla) Bunu söyleyen, 4 Ocak 2002
tarihinde, AKPli bir milletvekili.
Türkiye bu Kanundan neden rahatsız? İhale Yasası
sık sık neden değiştiriliyor? Kanunun sık sık
değiştirilmesi, tarikat-siyaset-bürokrat üçlüsünün ihalelerde etkili
olma mücadelesidir, kısacası rant savaşıdır.
Tasarı kanunlaşırsa işin ehli olmayan, sermaye sahibi ve
sicilini dahi tutabilecek bir odası bulunmayan yüklenicilere iş
kazandırılacaktır. Tasarının genelinde, kamu
ihalelerinin işinin ehli olmayan sermaye sahiplerine verilmesi, Kamu
İhale Yasasının rekabet ve eşit muamele ilkelerini ortadan
kaldırarak idarelerin istismara açık, ihalesiz ve gösterme ihalelerle
adrese teslim ihale yolunun açılması gözükmektedir. İhalede
önemli olan rekabetin sağlanmasıdır. Dosya alıp da teklif
vermeyenler sorgulanıyor. Siyasi yandaşlık esasına göre
ihalelerin yapıldığı neticesiyle karşı
karşıyayız. Kârsız iş alan firma arsız olur.
gerçeğini unutmamak lazımdır.
Teşekkür ediyorum, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Aydoğan.
Önergeyi oylarınıza
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN Arayacağım efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Doğru sayın!
BAŞKAN Ben saymıyorum, Divan Kâtipleri sayıyor
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, Divan yanlış
teşekkül etmiş.
BAŞKAN Oturur musunuz. Tamam, bana işimi
öğretmeyin.
Önergeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Sayar mısınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Var, var, Sayın
Başkanım, var. Saymaları on dakika sürer Sayın
Başkanım, çok kalabalık zaten.
(AK PARTİ sıralarından Var, var! sesleri)
BAŞKAN Var demekle olmaz.
Elektronik cihazla oylama yapacağım.
Buyurun, üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Evet, karar yeter sayısı vardır,
önerge reddedilmiştir efendim.
Diğer önergeyi
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkanım, bir
konuda
BAŞKAN Buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir) Acaba Sayın Kâtip Üyemiz bu
kararın oylamasına katıldı mı, katılmadı
mı?
BAŞKAN Onu bilemiyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) Elektronik cihazdan bir bakar
mısınız lütfen.
BAŞKAN Göstermiyor ki burada. Zaten fazla, sayı da çok
fazla.
OKTAY VURAL (İzmir) Hayır, fazla olup olmaması
önemli değil, katıldı mı katılmadı mı, o
bakımdan
KAMER GENÇ (Tunceli) Panolarda gösterin. Panolar niye oraya
konuldu?
BAŞKAN Sayın Vural, burada gözükmüyor ki, gözüken bir
şey yok yani burada. Sadece sonuç alıyoruz biz. Sonuç alıyoruz
sadece, sonuç.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Kimin ne oy verdiği belli
olmuyor mu?
BAŞKAN İsim yazmıyor efendim, isim yok ki orada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan tasarının 2. maddesinde yer alan
istekli olabilecek ve çerçeve anlaşma kavramlarının
tasarıdan çıkarılmasını öneriyoruz. 18 Kasım 2008
Akın
Birdal (Diyarbakır) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu efendim?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Buyurun Sayın Birdal.
AKIN BİRDAL (Diyarbakır) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Değerli arkadaşlar, kendi hâlimize de gülüyoruz yani
Genel Kurul salonunda az önce 30-40 arkadaş varken ve aynı anda
doluyoruz ve iyi antrenman yapıyoruz -ileride belki- gerçekten
koridorlarda çok hızlı hareket ediyoruz. Belki yarın maraton
yarışında falan da ödül alırsınız.
ABDURRAHMAN DODURGALI (Sinop) İşine bak!
NURETTİN AKMAN (Çankırı) İki aydır
Mecliste yoktun!
AKIN BİRDAL (Devamla) Şimdi, daha önce, geçmişte
bu tür yasa tasarıları falan getirilirken, yasalar getirilirken
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin bu konuda
çalışmaları, görüşleri, önerileri falan
alınırdı çünkü aklın ve bilimin yol göstericiliğine
inanılır ve güvenilirdi ama şimdi ne aklın ne bilimin yol
göstericiliği değil, rahlemiz başka şey olmuş:
Çıkar, ekonomik haksız kazançlar, kimlere bilmem neyi
kazandırırız
O nedenle, biz yine Türkiye Mühendis ve Mimar
Odaları Birliğinin ve Makine Mühendisleri Odasının bu yasa
tasarısına ilişkin kaygılarını ve görüşlerini
buraya sunmayı da gerekli gördük.
Görüşülmekte olan tasarının 2nci maddesiyle
yapılacak değişikliğe ilişkin vermiş
olduğumuz önerge üstüne söz almış bulunuyorum. Görüşülen ve
değiştirilmesi istenen 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu
2002 yılında kabul edilmiş yani altı yıl önce.
Hazırlanma gerekçesi de 1999 depremiyle ortaya çıkan ve müteahhitlik
hizmetinin daha iyi bir noktaya gelmesi amacıyla ve Avrupa Birliği
müktesebatına uyum gerekçeleriyle hazırlanmış. Gelin görün
ki tam 13 kez bu yasa değiştirilmiş.
Şimdi, akla geliyor 13 kez değişikliğin
nedeni ne olabilir? diye. Acaba müteahhitlik hizmetlerinde bir gelişme mi
var da bizim göremediğimiz ya da anlayamadığımız,
yoksa Avrupa Birliği müktesebatı mı değişti? Hiçbiri
olmadı. O zaman tek seçenek var: Çıkar gruplarının
baskısı ve bunun sonucu o grupların gözetilmesi ve korunmasıdır.
İstenilen değişikliklere baktığımızda
idarenin takdir yetkisini neredeyse sınırsızca artıran
bölümler bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugüne
değin bilinen, kullanılan, hukuksal metin hâline gelmiş, gelenek
hâline gelmiş kavramların dışında metinler, kavramlar
yasa tekniğini zorlar bir hâlde eklenmiştir. Bu
değişiklikle de istekli tanımının yanı
sıra istekli olabilecek tanımı da getirilmekte, hukuksal bir
kavram olan çerçeve sözleşme kavramı yerine çerçeve anlaşma
gibi ne olduğu çok belli olmayan kavramlar kullanılmaktadır. Bu
tip değişiklikler öznel karar almayı kolaylaştıracak
değişikliklerdir. Oysa yasa tekniği açısından daha
nesnel zemin oluşturacak kavramların söz konusu olması
gerekmektedir.
Bu gerekçelerimizin dikkate alınarak önerimiz,
tasarının 2nci maddesinde yer alan istekli olabilecek ve çerçeve
anlaşması tanımlarının tasarıdan
çıkarılmasıdır. Önerimiz budur.
Ayrıca, az önce, Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkan Vekili Arkadaşımız yoksulluğun ve açlığın
azaldığını söylüyor. Oysa bugün gazetelere, bültenlere
bakarsak bu haber bile bu bilgiyi doğrulamıyor. Örneğin Türk
İstatistik Enstitüsü, işsizlik oranının yüzde 9,8e
çıktığını gösteriyor bugün. Örneğin geçen
yıl işsiz sayısı Ağustos 2008 döneminde geçen
yılın aynı dönemine göre 207 bin kişi artarak 2 milyon 409
bin işsiz sayısına ulaşmıştır ki bu resmî
rakamlar. Gayriresmî rakamların fotoğrafını da görmek için
örneğin bir Anafartalar Caddesine çıkarsak ya da Kadıköy
Altıyola bir çıkarsak gerçekten kepenklerin peş peşe
nasıl kapatıldığını görürüz. Bu, birilerinin
protesto edilmesi için değil, sadece açlığın,
yoksulluğun, kiraların ve verginin ödenememesinin sonucudur.
Ben daha iki gün önce Diyarbakırdaydım yine. Gerçekten
Diyarbakırda İplik semti -ki Diyarbakırlı vekil
arkadaşlarımız var, bilirler- Benusen, Şehitlik
Mahallesinde bütün kahveler, arkadaşlar, tıklım
tıklım dolu. İşsizlik, yoksulluk, açlık ve insan
onurunu gerçekten zedeleyen bir tablo ile karşı
karşıyayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Birdal, devam edin.
AKIN BİRDAL (Devamla) O nedenle çıkarılan yasalar
ve tasarılar biraz adil, eşitlikçi, insan haklarına, ekonomik,
sosyal ve kültürel haklara bağlı ve biraz da vicdanının
sesini duyarak olmalıdır.
Bu umutla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DTP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Birdal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
2nci madde kabul edilmiştir.
3üncü madde üzerinde dört adet önerge vardır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, tutumunuz
hakkında 63üncü maddeye göre söz istiyorum.
Divanı usulüne göre
oluşturmamışsınız, 3ünüz de AKPlisiniz. Bakın,
Divan Kâtiplerinin en azından 1inin muhalefet partisinden olması
lazım.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Otur yerine!
KAMER GENÇ (Tunceli) Bırak be! Sana ne! Sana mı
danışılacak! Bırak! Sus!
BAŞKAN Dinler misiniz
Dinler misiniz
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Divanı usulüne
göre oluşturmadığınız için tutumunuz hakkında
63üncü maddeye göre söz istiyorum efendim.
BAŞKAN Dinler misin beni bir dakika.
KAMER GENÇ (Tunceli) Dinleyeyim, peki.
BAŞKAN Aslında bugün Murat Özkan Bey görevliydi.
Kendisi rahatsız olduğu için doktora gitmiş. Yaşar Tüzün
Bey yurt dışında.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, Divan taraflı hareket ediyor.
Biraz önce burada 30 kişi varken 139 kişi gösterdi.
BAŞKAN Yaşar Tüzün Bey yurt dışında.
Başka türlü Divanı teşekkül ettiremeyiz efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır efendim, Divanı usulüne
göre oluşturmak Başkanlık Divanının görevidir.
BAŞKAN Oturtmuşuz efendim. Her
arkadaşımız aynı değerdedir efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Lütfen, tutumunuz hakkında 63üncü
maddeye göre söz istiyorum efendim.
BAŞKAN Madde üzerinde dört adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 sıra sayılı
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, bakın, 63üncü
maddeye göre beni dinlemek zorundasınız. 63üncü maddeye göre
tutumunuz hakkında söz istiyorum efendim.
Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanununda değişiklik
KAMER GENÇ (Tunceli) Evvela benimle ilgili, isteğimi karara
bağlayın, ondan sonra konuşun.
BAŞKAN Getir Yaşar Beyi yurt dışından.
Allah Allah!
KAMER GENÇ (Tunceli) 63üncü madde açık. Ben tutumunuz
hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Yaşar Bey yok, Murat Bey yok.
Çalıştırmayalım mı?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim? Karışıklık
yapmıyorum, siz karışıklık yapıyorsunuz.
Ben İç Tüzükün 63üncü maddesine göre sizi Türkiye Büyük
Millet Meclisinin çalışma usullerine davet etmek için tutumunuz
hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Önergelerden sonra
KAMER GENÇ (Tunceli) 63üncü maddeyi okuyun efendim
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
çalışma usullerine aykırı bir şey yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) 63üncü maddeye göre şey edin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Divan Kâtipleri oraya
oturmuş.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim, Divanı
Yani böyle bir şey olur mu Sayın Başkan? Söz verin
63üncü maddeye göre, tutumunuz hakkında konuşayım efendim.
BAŞKAN Gel konuş bakalım ne diyorsun.
Bir dakika
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır, on dakika, on dakika
BAŞKAN İki dakika söz veriyorum size.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim?
BAŞKAN İki dakika söz veriyorum size.
KAMER GENÇ (Tunceli) İki dakika değil. 63e göre söz
aldım, on dakika Sayın Başkan, İç Tüzük açık.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) 63e göre vermiyor.
BAŞKAN On dakika konuşacak mısın yani?
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim?
BAŞKAN On dakika mı konuşacaksın?
KAMER GENÇ (Tunceli) On dakika, on dakika, evet.
BAŞKAN Buyurun, hadi on dakika konuşun.
XI.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, Divanın usulüne göre oluşturulmadığı
iddiası hakkında
KAMER GENÇ (Tunceli) Şimdi, Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tabii, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir
çalışma usulü var. Bu çalışma usulü neye göre belirleniyor?
İç Tüzüke göre belirleniyor. Bu İç Tüzük burada seksen senedir
uygulanıyor.
Şimdi, Başkan burada keyfî hareket etti. Biraz önce ben
karar yeter sayısını istedim, burada 30 kişi vardı.
Tabii, Divanda 3 tane AKPli olunca
Burada AKP Grup Başkan Vekili hemen
gidiyor, Divan Kâtibine müdahale ediyor, gördüm ben, Niye sen hemen Karar
yeter sayısı vardır. demiyorsun? diyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Nerede öyle yapıyoruz?
KAMER GENÇ (Devamla) Mustafa Bey, bunlar gözden kaçmıyor.
Sen her türlü şeyi yapabilirsin ama benim orada gözüm senin üzerinde. Yani
keyfîlikler yapabilirsin
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ben Sayı kaç? diye
sordum.
KAMER GENÇ (Devamla) Yahu, şimdi karar alıyorsunuz
340 tane milletvekilisiniz. Gelin, burada oturun, kanunu çıkarın.
Biz, siz oturdunuz da karar yeter sayısı olduğu hâlde yok mu
dedik?
Şimdi, bakın, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi yüce bir
kurumdur. Bu kurumun çatısı altında görev yapan herkesin bu
yüceliğe katkıda bulunması lazımdır. Bu yüceliğe
katkıda bulunmak için her şeyin başı dürüstlüktür
arkadaşlar, dürüstlük. Yani hangi görevde olursanız olun, o görevi
dürüstlükle yapmak zorundasınız. Hele hele bu Başkanlık
Divanında oturan gerek Divan üyesi arkadaşlarımız olsun
gerekse Başkan Vekili olsun, kesinlikle dürüstlükten ayrılmaması
lazım. Yani, şurada eğer
ALİ KOYUNCU (Bursa) Başkan dürüst davranıyor.
KAMER GENÇ (Devamla) Burada eğer 139 kişi yoksa onu
demesi lazım.
Sonra sizin göreviniz değil ki sevgili Divan üyeleri, Sevgili
Başkan; siz geliyorsunuz, hakkıyla orada oturuyorsunuz, görev
yapıyorsunuz. Ötekiler nerede? Bakanlar nerede bakanlar? Hangi
işlerinin, hangi eğlencenin peşinde koşuyorlar? Nerede bu
bakanlar yahu? Nerede bu bakanlar kardeşim nerede? Bu Hükûmet nerede? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
Memlekette işsizlik, pahalılık her şey
almış gitmiş; insanlar aç, yoksul, çıplak. Ondan sonra biz,
gelin, Türkiye Büyük Millet Meclisini toplayalım, burada bunlara çare
bulalım diyoruz, yok ortada, Tayyip Bey ailesini toplamış
gitmiş New York sokaklarında sincapla konuşuyor. Yani sincapla
konuşmak Türkiye'nin meselelerini hâlletmeyi sağlamıyor ki. Yani
aile efradını sen uçağa dolduruyorsun
Şimdi, bunlar eskiden böyle yapamazlardı değerli
milletvekilleri, milletvekilliğinin sorumluluğu vardı. Devlet
parası öyle herkese helal olacak para değil. O devletin bütçesinden
paraları keserek, uçakları götürerek en lüks
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sayın Genç, Başkanlığın
tutumu hakkında söz istediniz.
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, tabii, bu da sizin
Ama buradan
oraya geliyorum Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Nereye geliyorsunuz?
KAMER GENÇ (Devamla) Sizin tutumunuza geleceğim. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
ALİ KOYUNCU (Bursa) Başkan dürüst davranıyor!
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın ama dürüstlük
İşte,
size dürüstlük dersini veriyorum. Yani diyorum ki
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
ALİ KOYUNCU (Bursa) Ayıp be ayıp!
KAMER GENÇ (Devamla) Burada hangi kafadan konuşursanız
konuşun beni susturamazsınız. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
Dolayısıyla, şimdi, burada gelip de bu kürsüde
oturmuyorsunuz. Ondan sonra, Genel Kurul salonunda oturmuyorsunuz. Buradaki,
Başkanlık Divanındaki insanları yalancılığa
ve gerçek dışı şeyleri yapmaya zorluyorsunuz. Bu, en büyük
ayıptır. Buradaki, Divanda oturan arkadaşlar
(AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
ALİ KOYUNCU (Bursa) Dürüst ol!
KAMER GENÇ (Devamla) Ben, mesela bu kürsüyü yedi sene idare
ettim. Ben bu kürsüyü idare ederken daima kendimi Tanrının huzurunda
ibadet eden bir insan gibi görüyordum.
MEHMET EMİN TUTAN (Bursa) Dürüst sen misin!
KAMER GENÇ (Devamla) Bunu sizler anlamazsınız çünkü bu
kürsü çok yüce bir kürsüdür. Bu milletin kürsüsünde eğer dürüst, namuslu,
doğru davranırsanız oradan her şey doğru dürüst
çıkar ama taraflı davranırsanız
Taraflı davranmak
insanlığa yakışmayan bir davranıştır. Hiçbir
kimse
Milletvekili olarak biz burada siyaset yapıyoruz. Yani sizin bir
sürü suistimalleriniz var. İşte, İhale Kanununu
getirmişsiniz. Dürüstlükleri kaldırıyorsunuz, şikâyetleri kaldırıyorsunuz.
Temel kanun kabul ettiniz. E, niye? Çünkü biz
Tabii nasıl olsa en güzel
soygun ihalelerde oluyor. E, ihalelerde soygun yapılırken hiç olmazsa
yargıdan kaçalım, ondan sonra kimse bunlara itiraz etmesin. E, ben
neyim? Ben bugün güçlüyüm, her türlü şeyi yaparım. Bu, size bu
hakkı vermez.
Bakın, geçmişte sizin partili eski milletvekillerinizin
burada yaptığı konuşmaları getirirsem buraya, burada
oturamazsınız siz.
Şimdi, değerli milletvekilleri, çoğunluk hiçbir
şey ifade etmez, güç hiçbir şey ifade etmez, önemli olan adalet, hak.
Hak, hukuk, adalet her şeyin başında. Bir zamanlar burada
Erbakan, sizin piriniz diyordu ki: Sizi siyonistlerin uşakları
sizi! Ne oldu siz şimdi İsrailin peşinde koşuyorsunuz,
işte gidip de ondan sonra Irakta
MEHMET TUNÇAK (Bursa) Divanla ne alakası var?
KAMER GENÇ (Devamla)
en o masum İslam ülkelerinin
kanına giren Bushun koluna giriyorsunuz, ona bilmem hizmet ediyorsunuz.
BAŞKAN Sayın Genç
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Suistimal ediyor
kürsüyü Sayın Başkan!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
gündeme davet edelim!
KAMER GENÇ (Devamla) Bu nasıl Müslümanlık? Bu
nasıl dürüstlük? Bu ne kadar doğruluk?
BAŞKAN Sayın Genç
Sayın Genç
KAMER GENÇ (Devamla) Sayın Başkan, tutumunuz
hakkında konuşuyorum, bir dinleyin bakalım
BAŞKAN Neyi dinleyeceğim? Neyi dinleyeceğim ben?
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, dinleyeceksiniz ki tutumunuza
BAŞKAN Nereye gittiniz biliyor musunuz?
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, size çok ciddi şeyler
söylüyorum. Diyorum ki o kürsüyü yönetirken çok dürüst
davranacaksınız.
BAŞKAN Aynı dürüstlükteyim.
KAMER GENÇ (Devamla) En azından, burada
Bu dürüst
davranmanın birinci şeyi de bu Divanda bir defa muhalefet partili
Divan üyesi olacak. Yani Divanın en önemli adaletli tezahürü
BAŞKAN Açıklamamı dinlemediniz herhâlde,
açıklamamı dinlemediniz.
KAMER GENÇ (Devamla) Efendim, dinledim. Bir Divan üyesinin özrü
varsa başka bir Divan üyesini getirirsiniz.
BAŞKAN Yok işte, yok efendim, 2 tane CHPden Divan
üyesi var
KAMER GENÇ (Devamla) Olur mu canım! O zaman olmaz, o zaman
Divanı toplayamazsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sen otur, sen geç!
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, o zaman Divanı
toplayamazsınız arkadaşlar çünkü Divan tek taraflı olamaz.
BAŞKAN Öyle bir sistem yok.
KAMER GENÇ (Devamla) Divan tek bir partinin güdümünde olamaz. Bu
Parlamento kurulduğu günden beri bu sistemle kurulmuştur. Şimdi,
en azından, işte biraz önce gördük, 40 milletvekili varken 139
kişi var... Böyle şey olur mu! Ondan sonra AKPli Grup Başkan
Vekili geldi, Divan üyesi arkadaşa diyor ki: Yahu, niye karar yeter
sayısı var demiyorsun. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Mustafa Bey demedi mi? Dinine imanına. Geldin, burada söyledin
bu hanım arkadaşa
Bak, Mustafa Bey, senin aklın bu gibi şeylere ermez, bir
daha da böyle yollara tevessül etme, burada herkes senin hareketini görüyor.
Ondan sonra
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Soru sormak için
senden izin mi alacağız?
KAMER GENÇ (Devamla) Çoğunluğunuz varsa gelin oturun
arkadaş. Siz gelip oturdunuz da biz size şey mi çıkardık?
Bak bizim konuşmamamız için her türlü tedbiri alıyorsunuz ama
hiç olmazsa buraya gelin.
ALİ KOYUNCU (Bursa) Sayın Genç, senden daha fazla
konuşan var mı?
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, bütün yurt dışı
ilişkilerde hep siz gidiyorsunuz. Dostluk gruplarında bütün AKPliler
toplanmış. Bugüne kadar -Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışma usulünü Sayın Başkan özellikle size de
hatırlatmak istiyorum- bakın dostluk grupları bundan önce yurt
dışına gittikleri zaman Meclis bütçesinden para
almıyorlardı ama sizin Başkanlık Divanınızın
yanlış uygulamaları nedeniyle AKPli milletvekilleri bütün
devletlerin dostluk gruplarını almışlar,
paralarını devletin bütçesinden, Meclisin bütçesinden alıyorlar,
gidip yurt dışında keyiflerine bakıyorlar. Şu anda en
azından 50 tane AKPli milletvekili yurt dışında. Peki, bu
parayı niye veriyorsunuz Sayın Başkan? Ben size sormak
istiyorum: Bu hak mıdır, adalet midir? Adam yurt
dışına gidip geziyorsa kendi cebinden parasını versin
efendim.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Arkadaşlar
gezmeye gitmiyorlar.
KAMER GENÇ (Devamla) Belki eşlerini de getiriyorlar,
çocuklarını da getiriyorlar. Böyle bir devlet yönetimi olmaz!
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Sen yurt
dışına gittiğin zaman gezmeye mi gidiyorsun?
KAMER GENÇ (Devamla) Değerli milletvekilleri, Meclis
bütçesi bu şekilde talan edilmez efendim. Bu, Meclis bütçesinin talan
edilmesi meselesidir. Onun için, Sayın Başkan, özellikle size de rica
ediyorum, Sayın Başkanımıza da söyleyin, bu yurt
dışına gitme paralarını Meclis bütçesinden ödemesin.
Yani bu tamamen Meclis bütçesinden yapılan usulsüz bir harcamadır.
Böyle bir şey olur mu?
Ondan sonra Meclisi usulüne göre çalıştırın.
Yani sizin göreviniz, siz orada oturuyorsunuz bakın, dokuz saat
oturuyorsunuz, bunlar da gelsin otursun efendim. Niye gelip oturmuyor? Nerede,
hangi işlerin peşinde koşuyorlar? Eğlence yerlerine mi
gidiyorlar, oyun yerlerine mi gidiyorlar, kahvehanelerde mi geziyorlar,
bürokratları, gidip de devlet dairelerinde mi geziyorlar?
Bakın, ben tek başıma buradayım, yüzde 100
Meclise katılıyorum. Bağımsız milletvekiliyim, yüzde
100 katılımla geliyorum. Siz de yüzde 50yle gelin. Yüzde 50 -340
kişi- 170 kişi eder, değil mi? Onun için, bakın, en
azından bizi örnek alın. Sizden rica ediyorum
Sayın Başkanım, ben her gün burada stres içinde
olmak zorunda mıyım? Tunceli halkı bana oy vermiş, buraya
göndermiş, benim sağlığım da çok önemli ama o kadar
keyfîlikler yapılıyor ki, AKPliler o kadar keyfîlikler yapıyor
ki, o kadar büyük suistimaller yapıyor ki, o kadar devletin malı
talan ediliyor ki bu benim kimyamı bozuyor. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Kimyan var mı
senin?
KAMER GENÇ (Devamla) Ben çıkıp da bunlara
karşı mücadele etmek zorunda mıyım? Ben sizden rica ediyorum,
her şeyin başına
Yani bizden beklemeyin. Siz de kendi
aranızda öz tenkit yapın, öz eleştiri yapın. Yani sizin,
görüyorum, grup toplanıyor, ondan sonra, grup bittikten sonra hemen
dağılıyor. Grubunuzu bir kapalı toplayın. Bu
memleketin sorunları nedir? Bu memlekette ne suistimaller
yapılıyor? Bunları siz dile getirin, biz burada dile
getirmeyelim arkadaşlar, getirmeyelim.
Onun için, Sayın Başkanım, sizden rica ediyorum, bu
Divanı evvela usulüne göre oluşturun. Divan usulüne göre
oluşturulmuyorsa o zaman Meclis çalışmasın efendim çünkü
tek taraflı hareket ediliyor ve AKP Grubu başkan vekilleri Divandaki
kendi Divan üyelerini baskı altında tutuyorlar.
Arkadaşlarımız her ne kadar doğru çalışmaya
gayret etseler de yarın öbür gün işte aday gösterme zamanı gelince
hemen Sen partiyi korumadın, listeden sildim seni. diyecek. Böyle de
olmaz çünkü insanların içinde bu korku var. Bu korkuyla insanları
hareket etme zorunda bırakmayın ve insanları adalet duygusu
içerisinde çalışmaya
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Genç.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Bir dakika efendim, ben bir açıklama
yapayım da
Değerli milletvekilleri, Başkanlık
Divanının nöbet çizelgesi düzenlenirken mutlaka muhalefet partisinden
birisinin olması gerekiyor, bunu biz de kabul ediyoruz ama maalesef bugün
Murat Özkan arkadaşımız, sıhhati elvermediği için
Sayın Fatma Hanımla yer değiştirdiler. Yaşar Tüzün
Bey de yurt dışında olduğu için Divanı muhalefetle
teşekkül ettirme imkânımız olmadı. Yoksa biz de biliyoruz
bunlara dikkat etmenin gerektiğini ama ben her arkadaşıma
güveniyorum. Burada hangi partiden olursa olsun, zannetmiyorum ki usulsüz bir
hareket yapsınlar, ben de onlara güvenerek bu işi yapıyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Sayın Elitaş, buyurun efendim.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Niçin söz verdiniz Sayın
Başkan?
BAŞKAN Tutumum hakkında mı
konuşacaksınız?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Tutumunuz hakkında,
lehinde
BAŞKAN Buyurun.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Mustafa Elitaş, buyurun
Niçin söz verdiniz Sayın Başkan?
BAŞKAN Tutumum hakkında konuşacak.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Demedi ki o, demedi ki...
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Söyledim, söyledim Nevzat
Bey, onu söyledim.
BAŞKAN Söyledi, söyledi, yazısı var burada,
yazı gönderdi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, Sayın Tunceli Milletvekilimiz burada biraz önce
konuşurken, tutumunuz hakkında, İç Tüzükün kendisine
verdiği yetkiyi kullanarak burada bir konuşma istedi ama sizin
yaptığınız uygulamada, Başkanlık
Divanının oluşmasında İç Tüzüke aykırı
herhangi bir işlem olmadığından dolayı,
açıkçası, Sayın Konuşmacıya usul hakkındaki
verdiğiniz söz, esasen, İç Tüzüke aykırı bir
konuşmadır.
Öte yandan, Sayın Konuşmacı madem İç Tüzükü
bu kadar fazlasıyla bildiğini iddia ediyor, İç Tüzükün gerekli
maddelerinin burada uygulanabileceğini de muhakkak, herhâlde
hatırında tutması gerekir.
Bakın, İç Tüzükün 66ncı maddesi:
Başkanın söz kesmesi.
Kürsüdeki üyenin sözü ancak Başkan tarafından, kendisini
İçtüzüğe uymaya ve konudan ayrılmamaya davet etmek için
kesilebilir.
İki defa yapılan davete rağmen, konuya gelmeyen
milletvekilinin aynı birleşimde o konu hakkında konuşmaktan
menedilmesi, Başkan tarafından Genel Kurula teklif olunabilir.
Genel Kurul görüşmesiz işaret oyuyla karar verir.
Yine, İç Tüzükün 67nci maddesi... Yedi yıl burada
Meclis Başkan Vekilliğini yaptığını iddia eden
birisinin, herhâlde bunları da çok iyi bilmesi gerekir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Senden iyi biliyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Bildiği hâlde burada
söylemiyorsa, açıkçası, bilgilerini kötü niyetle
kullandığının ifadesidir. 67nci madde: Konuşma
üslûbu.
Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi
Başkan derhal, temiz bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir
dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder.
Başkan, gerekli görürse, o kimseyi o birleşimde salondan
çıkartabilir.
Başkanlığa gelen yazı ve önergelerde kaba ve
yaralayıcı sözler varsa, Başkan, gereken düzeltmelerin
yapılması için o yazı veya önergeyi sahibine geri verir.
22 Temmuzdan bu tarafa her gün kürsüye çıkmayı
alışkanlık hâline getiren bir şahıs, burada, maalesef
Başbakana, Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak
Milletvekillerimizi başka yerlerde iş takip ediyor diye
suçlayıp, iftira etmesi, açıkçası, İç Tüzük maddesinin
uygulanmasını gerektiren bir esastır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Biraz evvel, Kâtip Üyemiz Fatma Hanım karar yeter sayısının
var olduğunu söylemesine rağmen, diğer üyemiz Yusuf Bey karar
yeter sayısının var olmasını söylemesine rağmen,
siz, Başkanlık Divanında tereddüdünüzü ortaya koyup elektronik
sistemle oylama yaptınız. Elektronik sistemde yapılan oylamada
milletvekili arkadaşlarımızın burada var olduğu mevcut
olmasına rağmen, arkadan birisinin 30 kişi, 40 kişi var.
diye, gözleri eğer bozuksa, âmâysa, buradakini seçemiyorsa sizin ona
uymanız gerekmez diye düşünüyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Burada karar yeter sayısı
varken milletvekilinin -o Milletvekilinin- Genel Kurulu
çalıştırmamak şeklindeki azmini açıkçası
Başkanlık Divanının bu şekilde uygun görmesi
Benim
buradaki itirazım onadır ve nitekim, eğer elektronik oylamada
karar yeter sayısı olmamış olsaydı açıkça bu
şekli, iddiayı ileri sürebilirdi ama karar yeter sayısı var
olduğunu bildiğimiz hâlde burada sadece Genel Kurulu oyalamak
maksatlı yapılan bir durumdur.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkan, lehte söz
aldı, aleyhte konuşuyor!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın
Başkanım, biraz önceki konuşmacı İç Tüzükü size
hatırlatıyor. Ben de İç Tüzükün ilgili maddelerini burada
milletvekiline yakışmayacak üslupla konuşanlara uygulamanızı
istirham ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Elitaş.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkanım, lehte mi
söz verdiniz aleyhte mi? Aleyhte konuştular da o bakımdan
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Lehte konuştum ben.
BAŞKAN Lehte konuştu efendim.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Olur mu efendim, sizi de ikaz etti,
sizin uygulamanızı eleştirdi.
BAŞKAN Dinlemediniz herhâlde Karar yeter sayısı
var. dediler efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Karar yeter sayısı
var. dedim Sayın Başkana.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) 67yi uygulamamakla suçladın
ama Başkanı.
BAŞKAN Yani efendim, o dediğiniz maddeleri uygulamaya
kalksam Sayın Gençin bu Kurulda hiç oturmaması lazım maalesef.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
uygulayın o zaman öyleyse!
BAŞKAN Bunu da ben istemiyorum, yapmak istemiyorum,
gerekirse yaparım da. Ama hep şundan bahsediyor
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Âmâ dedi bana!
BAŞKAN Bir dakika dinler misiniz beni.
Hep az konuştuğundan bahsediyor. Ben tutanakları
araştırdım, bugün Mecliste en fazla konuşan
arkadaşımız Sayın Genç, 421 defa, belki bugünküyle 425 defa
konuşmuştur.
Yani neyi şikâyet ediyorsun, kimi kime şikâyet ediyorsun
kardeşim! Kimi kime şikâyet ediyorsun! 425 defa bu kürsüde sen
konuşmuşsun, yetmez mi sana! Devam edeceksen et ama hakaret edemezsin
kimseye! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Hakaretlerini sana iade ederler, iade ederler, sana iade ederler. Bak bunu
söyleyeyim, iade ederler sana.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan
BAŞKAN Lütfen. Bak, uygularım ben, ilelebet buraya
giremezsiniz. Yani bunu söyleyeyim, her gelişinizde atarım sizi
dışarıya,! Her gelişinizde atarım sizi
dışarıya! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Bir daha buyurun konuşun bakayım, yapın! Ben
de buradayım, siz de buradasınız! Tamam! (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan
BAŞKAN Keser misiniz lütfen! Oturur musunuz yerinize!.
Oturun bakayım!
Sırıtıyorsun! Niye sırıtıyorsun!
Sırıtacak bir şey var mı! Bana bu lafları deseler ben
bilirim, ne yaparım kimseye
Sırıtmadan başka bir
şeyin yok senin be! 425 defa burada konuşuyorsun, hâlen
şikâyette, hâlen şikâyette
Terbiyesini bozdun bu Meclisin sen ya!
Terbiyesini, düzenini bozdun. Ayıp! Utanıyorum eve gittiğimde
ya! Utanıyorum ya!
KAMER GENÇ (Tunceli) O laflar yakışıyor mu size.
BAŞKAN Milletin yüzüne bakmaktan utanıyorum senin
yüzünden. Yirmi senedir bu kürsülerdeyiz, yirmi senedir bir tek kişiyle
ben münakaşa etmedim senin haricinde. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkan, bu üslup
olmadı ama.
BAŞKAN Ama icap ederse her şeyi yaparım, her
münakaşayı yaparım sizinle. Buyurun dışarıda
konuşalım, buyurun. (Ara verin sesleri)
Hayır, niye beş dakika ara veriyorum, devam ediyoruz.
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Kamu İhale Kanunu ile
Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonları
Raporları (1/584) (S. Sayısı: 253) (Devam)
BAŞKAN Dört tane önerge var.
Önergeleri önce geliş sırasına göre
okutacağım, sonra aykırılık sırasına göre
işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 sıra sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 3 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Nurettin
Canikli |
İsmail
Göksel |
Ahmet Öksüzkaya |
|
Giresun |
Niğde |
Kayseri |
|
Soner Aksoy |
|
Nusret
Bayraktar |
|
Kütahya |
|
İstanbul |
Madde 3 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü
fıkrasındaki tüzel kişiliğin ibaresinden önce gelmek
üzere en az üç yıldır ibaresi eklenmiş, üçüncü
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
2) İstekli tarafından kamu veya özel sektöre bedel
içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ihale konusu iş
veya benzer işlere ilişkin olarak;
a) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işleriyle ilgili deneyimi gösteren belgeler.
b) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işlerinde sözleşme bedelinin en az % 80i oranında
denetlenen ya da yönetilen işlerle ilgili deneyimi gösteren belgeler.
c) Devam eden yapım ve yapımla ilgili hizmet
işlerinde; ilk sözleşme bedelinin tamamlanması
şartıyla, son onbeş yıl içinde gerçekleşme oranı
toplam sözleşme bedelinin en az % 80ine ulaşan ve kusursuz olarak
gerçekleştirilen, denetlenen veya yönetilen işlerle ilgili deneyimi
gösteren belgeler.
d) Son beş yıl içinde kabul işlemleri tamamlanan
mal ve hizmet alımlarına ilişkin deneyimi gösteren belgeler.
e) Devredilen işlerde sözleşme bedelinin en az % 80inin
tamamlanması şartıyla, son on beş yıl içinde geçici
kabulü yapılan yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan
yapımla ilgili hizmet işleri ve son beş yıl içinde kabul
işlemleri tamamlanan mal ve hizmet alımlarıyla ilgili deneyimi
gösteren belgeler.
Denetim ve yönetim faaliyetleri nedeniyle alınacak belgeler
en fazla beşte bir oranında dikkate alınır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 sıra sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 3 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
|
Mustafa
Elitaş |
S. Nevzat
Korkmaz |
Reşat
Doğru |
|
Kayseri |
Isparta |
Tokat |
|
Kemalettin
Nalcı |
Akif Akkuş |
Behiç Çelik |
|
Tekirdağ |
Mersin |
Mersin |
|
Abdülkadir
Akcan |
|
Hasan
Çalış |
|
Afyonkarahisar |
|
Karaman |
Madde 3 - 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin;
birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü
fıkrasındaki "tüzel kişiliğin" ibaresinden önce
gelmek üzere "en az bir yıldır" ibaresi eklenmiş,
üçüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"2) İstekli tarafından kamu veya özel sektöre bedel
içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ihale konusu iş
veya benzer işlere ilişkin olarak;
a) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işleriyle ilgili deneyimi gösteren belgeler,
b) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işlerinde sözleşme bedelinin en az % 80'i oranında
denetlenen ya da yönetilen işlerle ilgili deneyimi gösteren belgeler,
c) Devam eden yapım ve yapımla ilgili hizmet
işlerinde; ilk sözleşme bedelinin tamamlanması
şartıyla, son onbeş yıl içinde gerçekleşme oranı
toplam sözleşme bedelinin en az % 80'ine ulaşan ve kusursuz olarak
gerçekleştirilen, denetlenen veya yönetilen işlerle ilgili deneyimi
gösteren belgeler,
d) Son beş yıl içinde kabul işlemleri tamamlanan
mal ve hizmet alımlarına ilişkin deneyimi gösteren belgeler,
e) Devredilen işlerde sözleşme bedelinin en az % 80inin
tamamlanması şartıyla, son onbeş yıl içinde geçici
kabulü yapılan yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan
yapımla ilgili hizmet işleri ve son on beş yıl içinde kabul
işlemleri tamamlanan mal ve hizmet alımlarıyla ilgili deneyimi
gösteren belgeler,
"Denetim faaliyetleri nedeniyle alınacak belgeler ilk
beş yıl en fazla beşte bir oranında, daha sonraki
yıllarda gerçek kişiler ile tüzel kişiliğin en az beş
yıldır yarısından fazla hissesine sahip olan mühendis ve
mimarların iş denetleme nedeniyle alacakları belgeler tam
olarak, yönetim faaliyetleri nedeniyle alınacak belgeler en fazla
beşte bir oranında dikkate alınır. "
BAŞKAN Şimdi okutacağım iki önerge aynı
mahiyette olduğu için birlikte okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 Sıra Sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 3 üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
|
Hakkı Suha
Okay |
Metin
Arifağaoğlu |
Yaşar
Ağyüz |
|
Ankara |
Artvin |
Gaziantep |
|
Tayfur Süner |
Fevzi Topuz |
Ensar Öğüt |
|
Antalya |
Muğla |
Ardahan |
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan tasarının 3. maddesinin
tasarıdan çıkarılmasını öneriyoruz. 18 Kasım 2008
|
Akın
Birdal |
M. Nuri Yaman |
Osman Özçelik |
|
Diyarbakır |
Muş |
Siirt |
|
Hamit Geylani |
İbrahim
Binici |
Özdal Üçer |
|
Hakkâri |
Şanlıurfa |
Van |
|
|
Pervin Buldan |
|
|
|
Iğdır |
|
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu önergeye?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU
BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun Sayın Öğüt.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; Kamu İhale Yasasının 3üncü maddesi üzerine
vermiş olduğum önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu 3üncü maddede mühendis ve
mimarların hakları ellerinden alınıyor. Bunun
alınmaması için haklarının tam olarak sayılması
gerekiyor. Bunu Sayın Bakanın bilgilerine arz ediyorum.
Şimdi, Kamu İhale Yasasıyla ilgili çok şey
söylemek lazım ama 1993te -yani on beş yıl önce-
Ardahan-Ardanuç yolu ihale yapıldı. Hâlen bitmedi Sayın
Bakanım. Sayın Başbakanımız geçen sene Ardahana
geldiğinde o yolun duble olması ve bir an evvel de bitmesi, doğu
illeriyle Karadenizin birbirine bağlanması talimatını
verdi ama ne yazık ki yol duble olmuyor Sayın Bakanım. Ben
sizden arz ediyorum ve size de güveniyorum. Kars-Tiflis demir yolunun törenini
nasıl yaptıysanız bu yolun da açılışını
yapacağınıza inanıyorum ve istirham ediyorum. Hakikaten,
Doğu Anadolu ile Karadenizin birbirine bağlanması için
Ardahan-Ardanuç yolunun kesinlikle bitirilmesi lazım. Eğer bitirilirse
Karadeniz doğuya, doğu Karadenize açıldığı zaman
inanın orada çok büyük ticari sirkülasyon olacaktır.
Değerli arkadaşlar, geçen dönem Ardahana üniversite
kurulmasıyla ilgili kanun teklifi vermiştim
-arkadaşlarımız da verdi, teşekkür ediyorum- yüce Meclis
kabul etti ama şu ana kadar hiçbir şekilde Ardahanda bina
yapılması için ihale yapılmadı, kamulaştırma da
yapılmadı. 2009 yılında öğrenci almak için üniversite
bina bulamıyor. Şu anda Valiliğin mevcut binası da 23
Şubat İlköğretim Okuluna verildi, oraya taşındı.
Hakikaten rektör çok çaresiz bir şekilde orada bina arıyor.
Şimdi, kalkınmamış bölgelerde ve
ağır kış koşulları olan, hızlı göç olan
bölgelerde hızlı bir şekilde binaların ihale
yapılması, binaların yapılması, bitirilmesi
lazım. Yani üniversite kanununu buradan çıkardık ama bina
olmayınca, öğrenci almayınca o bölgede göç durmuyor. Bölgede
zaten esnaf perişan, tüccar perişan, hayvancılık yapan
perişan
Alan yok, satan yok. Bir de bir kriz yaşıyoruz.
O bakımdan, sizden istirham ediyorum Sayın Bakanım:
Ardahan Üniversitesinin binalarının yapılması için bir an
evvel ihale yapılmasını arz ediyorum. Bu bizim için çok önem,
hayati önem taşıyor.
Ben Kızılay Genel Başkanı Sayın Tekin
Küçükaliye çok teşekkür ediyorum. Kızılay için Ardahana
beş katlı bir bina yaptı. Şu anda o binayı
üniversiteye veriyoruz. Sağ olsun Başkan da onayladı. O binada
geçici olarak üniversite barınacak ama bu yetmiyor. Bunun bir an evvel,
derhâl, sadece Ardahan değil, Doğu ve Güneydoğuda ve diğer
illerde yeni kurulacak üniversitelerin binalarının ihalesi
yapılıp ve bu ihaleden sonuçta üniversitelerin orada hizmet görmesi
gerekiyor arkadaşlar.
Ben bu 3üncü madde üzerindeki önergemin kabul edilerek, bizim
temel taşımız olan mühendis ve mimarların
haklarının korunacağını umuyor; hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Diğer önerge için konuşmak isteyen var
mı efendim?
FATMA KURTULAN (Van) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Yapılmak istenen değişiklikle mimar ve
mühendislerin müteahhitlik hizmeti vermesi zorlaştırılmakta,
ihalelere girmeleri engellenmekte, idarenin takdir yetkisinin
sınırlarını kötüye kullanılabilecek zemin
oluşturmaktadır. Bu nedenle bu maddenin tasarıdan çıkarılması
gerekmektedir.
BAŞKAN Her iki önergeyi birlikte oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum efendim:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 sıra sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının çerçeve 3 üncü maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
Madde 3 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü
fıkrasındaki tüzel kişiliğin ibaresinden önce gelmek
üzere en az bir yıldır ibaresi eklenmiş, üçüncü
fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
2) İstekli tarafından kamu veya özel sektöre bedel
içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ihale konusu iş
veya benzer işlere ilişkin olarak;
a) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işleriyle ilgili deneyimi gösteren belgeler,
b) Son onbeş yıl içinde geçici kabulü yapılan
yapım işleri ile kabul işlemleri tamamlanan yapımla ilgili
hizmet işlerinde sözleşme bedelinin en az % 80i oranında
denetlenen ya da yönetilen işlerle ilgili deneyimi gösteren belgeler,
c) Devam eden yapım ve yapımla ilgili hizmet
işlerinde; ilk sözleşme bedelinin tamamlanması
şartıyla, son onbeş yıl içinde gerçekleşme oranı
toplam sözleşme bedelinin en az yüzde 80ine ulaşan ve kusursuz
olarak gerçekleştirilen, denetlenen veya yönetilen işlerle ilgili
deneyimi gösteren belgeler,
d) Son beş yıl içinde kabul işlemleri tamamlanan
mal ve hizmet alımlarına ilişkin deneyimi gösteren belgeler,
e) Devredilen işlerde sözleşme bedelinin en az yüzde
80inin tamamlanması şartıyla, son onbeş yıl içinde
geçici kabulü yapılan yapım işleri ile kabul işlemleri
tamamlanan yapımla ilgili hizmet işleri ve son on beş yıl
içinde kabul işlemleri tamamlanan mal ve hizmet alımlarıyla
ilgili deneyimi gösteren belgeler,
Denetim faaliyetleri nedeniyle alınacak belgeler ilk beş
yıl en fazla beşte bir oranında, daha sonraki yıllarda
gerçek kişilerle tüzel kişiliğin en az beş yıldır
yarısından fazla hissesine sahip olan mühendis veya mimarların
iş denetleme nedeniyle alacakları belgeler tam olarak, yönetim
faaliyeti nedeniyle alınacak belgeler en fazla beşte bir
oranında dikkate alınır.
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi mi okutuyoruz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Öngörülen değişiklikle yapım ve yapımla ilgili
hizmet işlerinde ihale veya ön yeterlik tarihinden itibaren son onbeş
yıl, mal ve hizmet işlerinde ise son beş yıl içinde bedel
içeren bir sözleşmeye bağlı olarak gerçekleştirilen
işler yönünden, gerçekleştirme miktarına bağlı oransal
uygulamadan vazgeçilerek, biten ve devam eden işler için ayrı
ayrı düzenleme yapılmaktadır. Denetim ve yönetim faaliyetleri
nedeniyle alınacak belgelerin düzenlenmesi ve değerlendirilmesi
esaslarında değişiklik yapılarak iş deneyim belgeleri
bakımından uygulamadan ortaya çıkan ve rekabet
ortamını bozan sonuçların ortadan kaldırılması
amaçlanmaktadır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, maddeyi tümüyle
değiştirdi bir önceki önerge. Oylandı.
OKTAY VURAL (İzmir) İşlemden kaldırın.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Çekeceğiz onu.
BAŞKAN Diğer önergeyi çekiyor zaten.
KAMER GENÇ (Tunceli) O zaman okumayın.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) O önergeyi geri
çekiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sabırsız olmayın, yazıyor
elimde.
KAMER GENÇ (Tunceli) Allah Allah! Doğrusunu söylüyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN 3üncü maddeyi kabul edilen önerge
doğrultusunda oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
4üncü madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan tasarının 4. maddesinde yer alan
örgütlü suç deyiminin tasarıdan çıkarılarak yerine organize
suç kavramının yer almasını öneriyoruz. 18 Kasım 2008
|
Akın
Birdal |
M. Nuri Yaman |
Osman Özçelik |
|
Diyarbakır |
Muş |
Siirt |
|
Hamit Geylani |
İbrahim
Binici |
Özdal Üçer |
|
Hakkari |
Şanlıurfa |
Van |
|
|
Pervin Buldan |
|
|
|
Iğdır |
|
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Birdal, gerekçeyi mi okutalım,
konuşacak mısınız?
AKIN BİRDAL (Diyarbakır) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarıda organize suç yerine örgütlü suç kavramının
kullanılması akla değişik sorular getirmektedir. Oysa
organize suç kavramı yasalarda yer almış, emniyet
müdürlüklerinin buna ilişkin birimleri oluşmuş ve
çalışmaktadır. Örgütlü suç kavramı ise takdir yetkisi ile
kullanılabilecek öznel değerlendirmelere yol açabilecek bir
kavramdır. Bu nedenle tasarıda önergemiz çerçevesinde
değişiklik yapılması gerekmektedir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza
III. - YOKLAMA
(MHP ve CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
OKTAY VURAL (İzmir) Toplantı yeter sayısı
yoktur efendim. Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN Sayalım efendim, 20 kişi tespit edelim.
Sayın Akkuş, Sayın Şandır, Sayın
Vural, Sayın Doğru, Sayın Özdemir, Sayın Çalış
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, ben de
katılıyorum.
BAŞKAN
Sayın Sipahi, Sayın Coşkun,
Sayın Akcan, Sayın Yunusoğlu, Sayın Nalcı, Sayın
Varlı, Sayın Bal, Sayın Ergun, Sayın Taner, Sayın
Korkmaz, Sayın Güvel, Sayın Öztürk, Sayın Sönmez, Sayın Genç.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayımız vardır.
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- Kamu İhale Kanunu ile
Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm
Komisyonları Raporları (1/584) (S. Sayısı: 253) (Devam)
BAŞKAN 4üncü madde üzerinde verilen önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
4üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
4üncü madde kabul edilmiştir.
5inci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 Sıra Sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 5 inci maddesi ile değiştirilen 4734 sayılı
Kanunun 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
|
Hakkı Suha
Okay |
Metin
Arifağaoğlu |
Yaşar
Ağyüz |
|
Ankara |
Artvin |
Gaziantep |
|
Tayfur Süner |
Fevzi Topuz |
Ensar Öğüt |
|
Antalya |
Muğla |
Ardahan |
İdareler, mali yıl içinde yapmayı öngördükleri
ihaleler için Kamu İhale Bülteninde ön ilan yapabilirler. Bu ihalelerden,
yaklaşık maliyeti eşik değerlerin altında
kalanların ilanlarının en az bir yerel gazetede
yayımlanması zorunludur. Uluslararası ilan yapılan haller
dâhil ön ilan yapılması halinde kırk günlük ilan ve davet
süreleri yirmidört güne kadar indirilebilir.
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu önergeye?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu efendim?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Öğüt konuşacak.
BAŞKAN Buyurun Sayın Öğüt.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Kamu İhale Yasasının 5inci maddesi üzerinde
vermiş olduğum önerge hakkında söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Türkiyede ihale dediğiniz
zaman hemen yolsuzluklar ve usulsüzlükler akla geliyor ve sonradan da bir sürü
insan cezaevine giriyor. Ancak bugün Kamu İhale Yasasının
şeffaflığını tartışıyoruz. Şeffaf
olması lazım, herkesin duyması lazım. Ancak Kamu İhale
Yasasını çıkarırken -36 maddeden oluşuyor- 36 madde,
madde madde tartışılması gerekirken, madde madde
tartışılmıyor, iki bölüm hâlinde temel yasa anlamında
tartışılıyor. Yani burada bile açık ve şeffaf
değiliz. O bakımdan bu yasa çıktığı zaman -burada
söylüyorum, tutanaklara da giriyor- sakat doğacaktır. Sakat oluyor,
çünkü maddeler açık açık tartışılıp eksiklikler
tamamlanmıyor. Verilen önergeler de kabul edilmiyor. O zaman şeffaflıktan
bahsetmenin bir anlamı yok.
Kamu İhale Yasasında yeni bir değişiklik de,
Resmî Gazetede ilan yok, kamu ihale bülteninde ilan yapılacak. Bizim
önerimiz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki, açık ve şeffaf
olabilmesi için Kamu İhale Yasasının, bir malın ihalesi
yapıldığı zaman herkes tarafından duyulması
lazım. İhale bültenini kim alacak, kim duyacak, kim görecek, kim
ihaleye girecek, o ihalede eşit bir şekilde nasıl
yarış yapılacak? Hiç mümkün değil, bunu siz de takdir
edersiniz, müteahhitlik yapan arkadaşlarımız var. Yani Kamu
İhale Yasasındaki Kamu İhale Kurumunun
yayımlamış olduğu ihale bültenini kim takip edecek? O
nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki, gelin, bu açık bir
şekilde, yerel basını güçlendirmek adına bütün yerel basında
yayımlansın, yerel basında yayımlandığı gibi
yerel televizyonlarda da yayınlansın; sadece, antenli, karasal
yayını olan kablolu TVde değil, uydudan yayın yapan
televizyonlardan da yayınlansın. Açık ve şeffaf, herkes
bilsin, bir yerde bir şey yapılacaksa herkes
hazırlığını yapsın ve gitsin, katılsın
arkadaşlar. Eğer bu böyle olursa, o zaman, yerel anlamda, bizi temsil
eden illerdeki, ilçelerdeki gazeteler, televizyonlar güçlenir, ekonomik anlamda
daha iyi olur ve devlet de onları beslemiş olur.
Şimdi, hiç kimse bilmeyecek, duymayacak, Kamu İhale
Yasasına göre sadece bülten olarak
yayınladığınızda, ihaleye o işi takip edenlerin
dışında kimse girebilir mi giremez mi? Giremez. O zaman, kim
takip edecek? Herkes edemez. Herkesin bilmesi için, açık ve şeffaf
olabilmek için, Sayın Bakanım, bu önergemin kabul edilmesini arz
ediyorum. Bu önergem kabul edilirse, yerel basındaki bütün televizyonlar
ve gazetelerde duyulacak, herkes bilecek, herkes gelecek, işin uzmanı
girecek ve işi hak eden kazanmış olacaktır.
Bu nedenle ben bir de Kamu İhale Yasasıyla ilgili
şunu söyleyeyim: Değerli arkadaşlar, yine Doğu ve
Güneydoğuda ihaleler yapılıyor. Türkiye'nin her yerinde
yapılıyor. Bakın, batıyla doğu arasında çok fark
var. Batıyla doğu arasında ne fark var? Doğuda iklim
şartları var, yedi sekiz ay kış. Hayat duruyor. Kasımın
15inden itibaren, şu anda, orada hiçbir şekilde inşaat
yapılmıyor ve duruyor. İhalesi yapılmış
işlerin mutlak surette paralarının tamamı şubat
ayında Doğu ve Güneydoğudaki müteahhitlere veya valiliklere
gönderilirse, o zaman o beş altı aylık sezon çok iyi
değerlendirilir ve oradaki işler biter. Şimdi İzmirdeki
bir müteahhit on iki ay çalışıyor, İstanbulda on iki ay
çalışıyor ama Ardahanda, Karsta, Hakkâride, Muşta
altı ay çalışıyor müteahhitler. O bakımdan Sayın
Bakanım, oradaki ödenekleri daha hızlı bir şekilde, daha
toplam bir şekilde ödememiz lazım ki oradaki
vatandaşlarımızın işi yapılsın, oradaki
işler yürüsün. Zaten şimdi Türkiye'nin coğrafyasına
baktığınız zaman kalkınmamış bölgelerde,
Doğu ve Güneydoğuda kış ağır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Öğüt, devam edin.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) Göç hızlı bir şekilde
devam ediyor. Büyük şehirlerde çarpık bir şehirleşme
büyüyor. Bu nedenle arkadaşlar, Doğu ve Güneydoğuda
ağır kış koşulları olan yerlerin ödeneklerinin
mutlak surette, hızlı bir şekilde en az şubat veya mart
ayında yapılması gerekiyor.
Bir de demin atladım, gazetelerde, televizyonlarda
yayınlanırken yerel radyolarda da yayınlanması lazım
çünkü yerel radyolar her eve giriyor. O bakımdan yerel radyolarda da
yayınlanarak daha şeffaf bir şekilde Kamu İhale
Yasasını çıkartmış olacağımıza
inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Öğüt.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
5inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
6ncı madde üzerinde iki adet önerge vardır, okutuyorum:
T.B.M. Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 Sıra Sayılı yasa
tasarısının 6. maddesine aşağıdaki cümlenin
eklenmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Cümle: Ancak bu suretle davet edilecek istekli sayısı üç
kişiden az olamaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 Sıra Sayılı Kamu
İhale Kanunu ile Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 6 ncı maddesi ile değiştirilen 4734
sayılı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasının
sonuna eklenen cümle ile birinci fıkrasının son cümlesini
değiştiren cümlenin Tasarı metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
|
Hakkı Suha
Okay |
Metin
Arifağaoğlu |
Yaşar
Ağyüz |
|
Ankara |
Artvin |
Gaziantep |
|
Tayfur Süner |
|
Fevzi Topuz |
|
Antalya |
|
Muğla |
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu önergeye?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Okay
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Yaşar Ağyüz
konuşacaklar.
BAŞKAN Buyurun Sayın Ağyüz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 253 sıra
sayılı yasanın 6ncı maddesinde verdiğimiz önerge
üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, 4734 sayılı Yasa ve 4735
sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun
değişiklik sayısını bizler unuttuk, on dokuzuncu mu
oldu, yirminci mi oldu, şaştık kaldık. İlk düzenleme
yapılırken AB yasalarına, ABye uyum adı altında
geldi ama ABye uyum sağlayamadı. Siyasi yandaşlara uyum
sağlamak için de sürekli değiştirilen bir yasayla
karşı karşıyayız. Yine alelacele gelen, sivil toplum
örgütlerine, mühendis odalarına sorulmadan, sorgulanmadan, onların
eleştirileri göz önüne alınmadan getirilen bir yasayla
karşı karşıyayız. Halkın gündeminde bu yasa var
mı? Halkı bu yasa ilgilendiriyor mu? Hayır. Ne alakası var?
Belediye seçimlerine yakın tıkanan bazı ihalelerin önünü
yandaşlarınıza açmak için alelacele bu yasal düzenlemeyi
getiriyorsunuz. Bunun lâmı cimi yok, halkın gündeminde yoksulluk var,
yolsuzluk var, ekonomik kriz var ama siz gündeminize maalesef İhaleleri
nasıl adrese teslim şeklinde getiririmi almışsınız.
Bu, çok yanlıştır. Bu, içinde
yaşadığımız topluma çok ağır hakarettir. Biz
krizle uğraşırken, krizle mücadele etmemiz gerekirken bu tür
yandaş yasalarla uğraşırsak bunun adı toplumu inkâr
etmektir.
Bakın, bu yasayla yaptığınız
değişiklikler yetmiyormuş gibi getirdiğiniz özelliğe bakın:
Belli istekliler arasında teklif vermek için ihaleye hepsi davet edilirdi
eskiden. Şimdi? İdare kriter açıklayacak. Neye göre
açıklayacak idare kriteri? Siyasi baskının, idare
baskısının olduğunu hep açık seçik bilmiyor muyuz
ihalelerde? O nedenle, bu tarafgir bir yasadır. Liste oluşturmak için
idareye geniş yetki veriyorsunuz. Belli istekliler arasında ihale
usulünü genişletiyorsunuz. Eşik değer dediğimiz olay var.
Eşik değerin yarısını belli istekliler arasında
ihale kapsamına açıyorsunuz. 10 trilyondur bunun eşik
değeri, yarısı 5 trilyon değerli arkadaşlar. Böyle bir
umursamaz, böyle bir laçka içerisinde adrese teslimi amaçlayan bir yasa
görülmemiştir. İdareler yeterli olan tüm isteklileri ihaleye davet etmek
zorunda değildir. diyorsunuz. Bu bir kere
katılımcılığa aykırı bir olaydır.
Mühendislerin haklarını gasbettiğiniz gibi şimdi de
katılımcılığı önlemeye
çalışıyorsunuz.
Sizler de gazete okuyorsunuz. Yolsuzluğa inananların
sayısı yüzde 62ye ulaşmış değerli
arkadaşlar. Yolsuzluklar nerede yapılıyor? İhalelerde
yapılıyor. Şeffaflık var mı? Yok.
Katılımcılık var mı? Yok. İlan var mı? Yok.
3 istekliyi çağırıyor, TOKİ de böyle yapıyor,
belediyeler de böyle yapıyor, özellikle AKPli büyükşehir
belediyeleri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu usulle seksen
beş tane ihale vermiş değerli arkadaşlar, 208 trilyon
miktarı. Bu kadar vurdumduymazlık olur mu? Yasalar ne için
çıkar? Toplumu rahatlatmak için, bu yasaların hitap ettiği
kesimi rahatlatmak için. Zaten, TOKİ siyasi yandaşlara ihale vermekle
ünlendi, şimdi bu yasa değişikliği ile de okulları,
sağlık ocaklarını, onarımları falan da siyasi
yandaşlarına verme tekeli içerisine alıyorsunuz. Bunun kabul
edilebilir yanı yoktur.
Hepiniz bilirsiniz ki bizim gibi az gelişmiş ülkelerde,
gelişmekte olan ülkelerde, otomotiv sektörüyle inşaat sektörü
lokomotif sektördür ama bunları ölüme mahkûm ettiniz, bunlar için özel
paketler hazırlanması lazımken bunları görmezlikten
geliyorsunuz. Bakın, geçenlerde çıkarılan fiyat farkı
kararı vardı, ne oldu? Hâlen KİKte bekliyor. İnşaat
sektörünü rahatlatmadan, yüz bin kalem işin olduğu inşaat
sektöründe işsizliği pompalayarak bu krizin altından
kalkamazsınız. Gazeteler SOS veriyor, inşaat sektörü SOS veriyor
ama biz gelmişiz, adrese teslim yasayla uğraşıyoruz.
Önergemizin bu doğrultuda kabul edilip değişmesi lazım. Bu
yasa kayırmalı bir yasadır, bu yasa adrese teslim
yasasıdır, açıkça söylüyorum, adrese teslim yasasıdır.
Bugüne kadar bu yasa kapsamından çıkardığınız
değişik kurumlar oldu, petrolü çıkardınız, boru
hatlarını çıkardınız, daha bir sürü işi
çıkardınız ihale kapsamından, bu da yetmedi, şimdi
yeniden bir düzenleme yapıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bu yasanın adil,
şeffaf, katılımcı olmayacağı, mühendislik
kesimine ve tanımı yapılmamış mühendislik kesimine
hiçbir katkıda bulunamayacağı açık ve seçiktir. Zaten
iktidar olduğunuz günden bugüne kadar hiçbir sorunu çözemediğiniz
gibi, bu sorunu da kangren edeceksiniz, yeniden üç beş ay sonra bu sorunu
çözmek için gündeme getireceksiniz. Yazıktır, Meclisin verdiği
mesaiye yazıktır, toplumu meşgul etmemize yazıktır
değerli arkadaşlarım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Ağyüz.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Toplumun gerçek gündemini
iktidarın yakalaması lazım, iktidarın
başının, Başbakanın, Sayın Başbakanın
yakalaması lazım. Ama maalesef, gerçek gündem gizleniyor, suni
gündemlerle uğraşıyoruz. Hedefiniz, yerel seçimleri nasıl
alırız, yerel seçimlere giderken belediyeleri nasıl rant aracı
olarak kullanırız, hedef bu. Başbakanın hedefi de,
Sayın Başbakanın hedefi de Şu belediyeyi nasıl
alırım, şu belediyeyi nasıl alırım
Mevcutları koruyun da hâlinize şükredin. Karneniz kötü,
sınıfta kaldınız, 2009 seçiminde de bu vatandaş size
tasdiknameyi elinize verecek.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sana verdiği gibi!
AHMET YENİ (Samsun) Sözlerini sakla!
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
T.B.M. Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 253 sıra sayılı yasa
tasarısının 6. maddesine aşağıdaki cümlenin
eklenmesini arz ederim.
Kamer
Genç
Tunceli
Cümle: Ancak bu suretle davet edilen istekli sayısı üç
kişiden az olamaz.
BAŞKAN Komisyon katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
253 sıra sayılı Yasa Tasarısının 6ncı
maddesi üzerinde verdiğim önergem üzerinde söz almış
bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, tabii, İhale Kanunu çok önemli
bir kanun. Burada devletin harcamalarının şeffaf, dürüst,
doğru, devletin ve milletin menfaatlerini en iyi şekilde gözetecek,
vurgun vurulmayacak ve hizmetin de en iyi şekilde, en kaliteli
şekilde kamu yararını sağlayabilecek nitelikte
yapılması lazım. Getirilen kanun acaba bu nitelikte midir?
Zaten burada 2007den beri, yani AKPnin temmuz seçiminden beri
getirdiği birçok kanunda, efendim, bu kanuna göre yapılacak ihaleler,
alımlar 2886 sayılı Kanun ve Kamu İhale Kanununa tabi
değil, Sayıştay denetimine tabi değil, bizim amirlerimizin
denetimine tabi.
Birçok ihale yapıldı. İşte, ATV ve Sabah
ihalesi yapıldı, buna 6 kişi müracaat etti. Tayyip Erdoğan
gitti, havaalanında ötekileri gördü, dedi ki: Bu ihaleye
katılmayacaksınız. Tek kişi geldi katıldı. Yine
nükleer enerjiyle ilgili bir ihale yapıldı, 5-6 kişi
katıldı. Ne hile, ne oyunlar döndüyse orada, getirdiler tek
kişiye verdiler, ki 15-20 milyar dolarlık bir ihale.
Şimdi, burada siyasi iktidar
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Hayal görmeye
başladın Kamer Bey, yine başladın hayallere.
KAMER GENÇ (Devamla) Yahu hayalleri siz görüyorsunuz.
Şimdi, bak, biraz önce bir maddede, önerge verdiniz. Sen
ayrı verdin, Mustafa Bey ayrı verdi.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Başbakanın
kiminle ne konuştuğunu sen nereden biliyorsun? Kaç milyar dolar?
BAŞKAN Sayın Canikli, lütfen
KAMER GENÇ (Devamla) Şimdi ondan sonra burada ben müdahale
etmeseydim iki önergeyi de birden işleme koyacaktınız, ben
müdahale ettim.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Biz çekmeye
hazırdık, çekecektik.
KAMER GENÇ (Devamla) Yahu çekmedin.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Çekecektik!
KAMER GENÇ (Devamla) Orada okudu, ben müdahale ettim, ondan
sonra sen geldin dedin ki: Yahu benim önergemi niye işleme
koymadınız?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Daha önce
konuştuk, çekecektik.
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, aynı grubun iki grup
başkan vekilisiniz
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Çekecektik
BAŞKAN Sayın Canikli, lütfen
KAMER GENÇ (Devamla)
aynı maddeyi değişik
değişik veriyorsunuz. Niye? Çünkü menfaat grupları ayrı.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Ne menfaati ya!
KAMER GENÇ (Devamla) Çünkü çatışan menfaat
grupları ayrı. Yani böyle olunca birileri sana diyor: Yahu şu
menfaat grubuna uygun bir önerge ver. Öteki, şuna diyor: Onun menfaat
grubuna göre, holdinglere göre bir önerge ver.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) En iyi sen
yaparsın o işleri! En iyi sen yaparsın!
KAMER GENÇ (Devamla) Ee veriyorsunuz burada
Zaten son anda
önergeleri veriyorsunuz, önergelerle ne geldiği belli değil, hangi
menfaat grubunun menfaatlerinin korunduğu belli değil.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Senin uzmanlık
alanın!
KAMER GENÇ (Devamla) Devleti hangi yük altına koyduğu
belli değil. Ondan sonra da biz de burada müdahale edince
Başkanlık Divanı sizde, grup sizde, ondan sonra da
başlıyorsunuz laf söylemeye.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Türkçe bilmiyor musun?
Biz konuştuk daha önce, çekeceğimizi söyledik!
KAMER GENÇ (Devamla) Ondan sonra burada AKP Grup Başkan
Vekili çıkıyor hakaret ediyor bize, Sayın Başkana da
tavsiyede bulunuyor: Yahu İç Tüzükte böyle kullanılıyor.
Evvela sen İç Tüzüke riayet et. Senin burada konuştuğun
kelimeleri kulağın duyuyor mu?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hepsini duyuyor!
KAMER GENÇ (Devamla) Kulaklar herhâlde bazı şeyleri
duymuyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Senin konuştuklarını
kulağın duyuyor mu?
KAMER GENÇ (Devamla) Keşke imkânımız olsa da
sizinle bu Parlamentoda değil de dışarıda bir
karşılaşalım da, o zaman televizyon kanallarında
istediğimizi konuşalım Mustafa Bey, benimle
çatışanın sonu felaket olur. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Vay be!
KAMER GENÇ (Devamla) Sen bunu bil! Çünkü ben seni
Bakın
birtakım insanların cemaziyelevvelini iyi takip ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Senin cemaziyelevvelini
herkes biliyor!
KAMER GENÇ (Devamla) Onun için lütfen
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bu millet biliyor senin
geçmişini!
KAMER GENÇ (Devamla) Yahu tabii ben Sayın
Başkanımı da özellikle üzmek de istemiyorum. Sayın
Başkan, yani inanmanızı istiyorum. Ama bu sizin grubunuzun,
onların keyfî davranışları
Yani o benim
konuşmalarımdan sonra alıp da bana söyledikleri sözleri bir
dikkate alırsanız, tabi ondan sonra sataşmadan dolayı da
söz almadığım için işte bu insanlar böyle sorumsuz hareket
ediyorlar ve gücü de Başkanlık Divanından alıyorlar.
AHMET YENİ (Samsun) Hakaret etme!
KAMER GENÇ (Devamla) Ben burada daima doğruları
savunuyorum. Hangi menfaat şebekesinin peşinde gidiyorum? Ben hiçbir
holdingle ilgili burada önerge veriyor muyum? Vermiyorum. Ben daima burada
Türkiye Cumhuriyeti devletinin hazinesinin lehine önerge veriyorum, bunu herkes
de biliyor. Ama birileri, tabii ki birtakım holdinglerin, menfaat
gruplarının, şebekelerin burada menfaatini koruyan önergeler
vermeye kalktıkları zaman da onlara karşı sert,
onların anlayacağı dilde, onları halka anlatacak
şekilde burada söylüyorum. Biz onu söylüyoruz. Geçmişte yapılan
ihalelerde ne yapılıyor?
Efendim, benim önergem şu: Diyorum ki hiç olmazsa bir ihaleye
en az 3 kişi davet edilsin. Yani bunda bir anormallik var mı? Ha, bu
geldiği zaman, tabii belediyelere nasıl gidiyor
Belediyeler, en
büyük ihaleleri yapıyor, kendi yandaşlarını davet
ediyorlar, ondan sonra onlara istedikleri fiyattan veriyorlar.
Yahu görüyoruz kardeşim, bir gün belediye buradaki bir
kaldırımı yapıyor, ertesi gün veya bir iki ay sonra o
kaldırımı söküyor, oraya getiriyor koyuyor. Yahu bu memleket bu
kadar zengin mi, bu memleket bu kadar israfa elverişli bir servete sahip
mi değerli milletvekilleri? İnsanlarda Allah korkusu olması
lazım, vicdan olması lazım. Böyle bir şey olmaz yahu! Yani
işte şu belediyelerce yapılan o ağaç dikmelerini
vicdanları kabul ediyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Evet, son dakikanız
KAMER GENÇ (Devamla) Yani ne kadar ağaç
alındığı belli değil, ne kadar dikildiği belli
değil, kaç lira verildiği belli değil. Yahu, bu devlet bu kadar
sizin devri iktidarınızda, bu devlet hiçbir zaman bu kadar talana ve
soyguna uğramadı. Yani bunu söylemek benim hakkım kardeşim.
Görüyorum, insanlar görüyor gözleriyle, bu milletimin parası o kadar heba
ediliyor ki, o kadar boş yere harcanıyor ki, o kadar yandaşlara
veriliyor ki. İşte seçimler zamanı geldiğinde, ondan sonra
altınları dağıt, kömürleri dağıt, paketleri
dağıt, oy al. Bu haram bir davranıştır. Haram üzerine kurulan
bir olay, sonucu felakettir. Bir AKP Genel Merkez binanızı hangi
parayla yaptınız, 500-600 trilyon liralık bina, yani hangi
parayla yaptınız yahu? O arsayı nasıl aldınız?
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Girersin İnternet
sitesine, orada görürsün, hepsi var.
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, haram paralarla yapılan
bir mekânda yapılan işler hayırla sonuçlanmaz. Bunu size
söyleyeyim. Onu hangi parayla yaptınız? Bakın, asırlık
partiler var, yok böyle bir şey. Bunu neyle getirdiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) Bunu açıklayın
BAŞKAN Kürsüyü lütfen terk edin.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Çok basit Kamer Bey,
uğraşmaya gerek yok, İnternet hesabında partinin
hesabına girersin, görürsün. Partinin hesabında hepsi var,
kuruşuna kadar. Senin yaptıkların gibi değil, her şey
şeffaf. Girer görürsün ama görmek istemiyorsun ki.
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısının
aranmasını da istiyorum.
BAŞKAN Arayacağım karar yeter
sayısını.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Önergeyi kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
6ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
6ncı madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, sözlü soru önergeleri ile kanun
tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 19
Kasım 2008 Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat
11.00de toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.56