DÖNEM: 23                              CİLT: 43                       YASAMA YILI: 3

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

73’üncü Birleşim

7 Nisan 2009 Salı

 

(Bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge aslına uygun olarak yazılmıştır.)

İ Ç İ N D E K İ L E R

 

   I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’ün, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin gündem dışı konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı

2.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Silivri L Tipi 4 ve 5 no.lu Cezaevi müdürlerinin görevden alınmalarına ilişkin gündem dışı konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı

3.- Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan’ın, Denizli ilinin ekonomik durumuna ilişkin gündem dışı konuşması

 

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Duyurular

1.- Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan Mahallî İdareler Genel Seçiminde Aydın ili Belediye Başkanı seçildiğine ve 18/1/1984 tarihli 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 17’nci maddesine uygun olarak belediye başkanlığı görevini tercih ettiğine ilişkin duyuru

B) Önergeler

1.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, (6/1132) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/120)

2.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, (6/1086, 6/1167, 6/1226), esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/121)

3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, (6/1156, 6/1157, 6/1161, 6/1208) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/122)

4.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin (2/333) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/123)

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve 20 milletvekilinin, ülkemizdeki maden kaynaklarının araştırılarak etkin ve verimli değerlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/337)

D) Tezkereler

1.- Almanya Federal Meclisi Dışişleri Komisyonunun, 19-22 Nisan 2009 tarihlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Parlamento heyetini Almanya’ya davetine icabet edilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/732)

2.- ABD Tarım Bakanlığı tarafından 11-18 Nisan 2009 tarihleri arasında ABD’de düzenlenecek olan “Modern Tarımsal Teknolojiler” başlıklı toplantıya davet edilen milletvekillerinin bu davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/733)

 

VI.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun 7 Nisan 2009 Salı günkü birleşiminde bir saat süre ile sözlü soruların görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek, kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 8 Nisan 2009 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine, Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla (10/333), (10/334) ve (10/335) esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin 9 Nisan 2009 Perşembe günkü birleşiminde birleştirilerek görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi

VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, kale direği kazalarına ilişkin Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’ndan sözlü soru önergesi (6/408)

2.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, huzurevlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’dan sözlü soru önergesi (6/426)

3.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, öğretmen maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/436)

4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, vize alımında yaşanan sorunlara ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/444)

5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, yurt dışından satın alınan ve satılan elektriğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/464) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

6.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da kaçak akaryakıt kullanımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/495) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

7.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, rüzgar enerjisi santrallerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/525) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

8.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Serik ilçesinde orman alanında taş ocağı kurulacağı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/679) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/739) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

10.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Gazprom’dan alınan doğalgaza ilişkin sözlü soru önergesi (6/751) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

11.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, yardım olarak dağıtılan kömürlerin bedeline ilişkin sözlü soru önergesi (6/767) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

12.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarıyla ilgili bazı hususlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/800) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

13.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarının kredilendirilmesine ve eşgüdüm sorunlarının çözümüne ilişkin sözlü soru önergesi (6/801) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

14.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarındaki imalat ve mühendisliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/802) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

15.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, BOTAŞ eski Genel Müdürü’nün bir iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/804) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

16.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, motorlu araçlarda farklı yağlar kullanımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/829) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

17.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, alternatif enerji kaynaklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/859) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

18.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, elektrik zammına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/864) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

19.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, Soma Termik Santralindeki filtre sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/869) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

20.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, yerli kömür rezervlerinin kullanılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/919) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun güneş enerjisinden elektrik üretim çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/990) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

22.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Marmaris’teki maden arama ruhsatlı arazilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1069) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

23.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, doğalgaz zammına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1076) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

24.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, nükleer enerji santrali ihalesine bir Rus firmasının teklif vermesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1197) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

25.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir gruba EPDK tarafından verilen lisanslara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1257) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

 

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYON-LARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

2.-Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/675) (S. Sayısı: 330)

3.- Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Guvernörler Kurullarının 2009 Yıllık Toplantıları Münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Arasında Düzenlenen Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/468) (S. Sayısı: 327)

4.- Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/354) (S. Sayısı: 317)

5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/645) (S. Sayısı: 318)

6.- Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/355) (S. Sayısı: 325)

7.- Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Filistin Ulusal Yönetimi Tarım Bakanlığı Arasında Tarım Alanında İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/359) (S. Sayısı: 326)

8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/353) (S. Sayısı: 331)

9.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Suudi Arabistan Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/389) (S. Sayısı: 332)

10.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Bahreyn Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/445) (S. Sayısı: 333)

11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/456) (S. Sayısı: 334)

12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/474) (S. Sayısı: 335)

IX.- OYLAMALAR

1.- Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

3.- Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulun-duğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

 

X.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş’ın, Köy Hizmetleri il müdürlükleri personelinin devrine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/6541)

2.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, tarımsal desteklemeye ayrılan kaynağa ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/6841)

3.- İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’ın, tarım politikalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/6934)

4.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, kadroya geçirilmeyen geçici işçilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/6942)

5.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin yurt dışı ziyaretlerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/6948)

6.- Sinop Milletvekili Engin Altay’ın, Tarım Kredi Kooperatifindeki kefalet sistemine,

- Aydın Milletvekili Mehmet Fatih Atay’ın, tarımsal desteklemelere ve çiftçi borçlarına,

- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, İbradı ilçesinde kredi kullanılarak yapılan bir yatırıma,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/6980), (7/6981), (7/6982)

7.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, inşaat sektörünün desteklenmesine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/6987)

8.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya Şeker Fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/6998)

9.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, özelleştirilen Kütahya Şeker Fabrikasının tartışmalı gayrimenkulüne ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/6999)

10.- Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı’nın, çiftçilerin destek-lenmesine,

- Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük’ün, tarım sektörünün desteklen-mesine,

- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, süt üreticilerinin sorun-larına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/7016), (7/7017), (7/7018)

11.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, Adapazarı’nda TOKİ’nin yapacağı hastaneye ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in cevabı 7/7044)

12.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel’in, bir yayın grubuna yapılan cezai işleme ilişkin Başbakandan sorusu ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cevabı (7/7047)

13.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, SGK’nın sağlık kuruluşlarına yaptığı ödemelerin denetimine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/7049)

14.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, futbol sahalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/7056)

15.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Bursa’daki futbol sahalarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/7057)

16.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Erzurum’daki yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/7058)

17.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Tekel bayilerinden alınan ruhsat harcına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun cevabı (7/7059)

18.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Karaman’daki yatırımlara ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/7100)

19.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, TRT’nin anlaşma yaptığı bir ajansa ve reklamlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın cevabı (7/7127)

20.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın, yerel seçimlerle ilgili bir konuşmasına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı (7/7129)

21.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Simav’da meydana gelen depreme ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak’ın cevabı (7/7181)

22.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil’in, borçlanmayla ilgili bir düzenlemeye ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in cevabı (7/7183)

23.- Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in, Kemalpaşa ilçesine müze yapımına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/7369)

24.- İzmir Milletvekili Şenol Bal’ın, müze ve ören yerleriyle ilgili ihaleye ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/7370)

 

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 15.00’te açılarak iki oturum yaptı.

 

Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen ve 20 milletvekilinin, maden kaynaklarının araştırılarak madenciliğe dayalı sanayinin oluşturulması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/336) Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergenin gündemdeki yerini alacağı ve ön görüşmesinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

Genel Kurulu ziyaret eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denildi.

Konuşma yapmak üzere Genel Kurulu teşrif eden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hussein Obama’ya Başkanlıkça “Hoş geldiniz” denildi.

 

Genel Kurula hitaben konuşma yapması 31 Mart 2009 tarihli 69’uncu Birleşimde kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hussein Obama, Genel Kurula hitaben bir konuşma yaptı.

7 Nisan 2009 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 15.58’de son verildi.

 

 

Eyyüp Cenap GÜLPINAR

 

 

 

Başkan Vekili

 

 

Yaşar TÜZÜN

 

Fatoş GÜRKAN

 

Bilecik

 

Adana

 

Kâtip Üye

 

Kâtip Üye

 

 

 

No.: 78

II.- GELEN KÂĞITLAR

7 Nisan 2009 Salı

Teklif

1.-Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün; 23.2.2006 Tarihli ve 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/424) (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.3.2009)

Meclis Araştırması Önergesi

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve 20 Milletvekilinin, ülkemizdeki maden kaynaklarının araştırılarak etkin ve verimli değerlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/337) (Başkanlığa geliş tarihi: 03.04.2009)

 

7 Nisan 2009 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.04

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Fatoş GÜRKAN (Adana)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 73’üncü Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, gündeme geçiyoruz.

Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, 5 Nisan Avukatlar Günü münasebetiyle söz isteyen Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’e aittir.

Buyurun Sayın Akgün. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’ün, 5 Nisan Avukatlar Günü’ne ilişkin gündem dışı konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı

MEVLÜT AKGÜN (Karaman) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Kıymetli arkadaşlarım, Türkiye Barolar Birliğinin 1987 yılında almış olduğu bir kararla 5 Nisan günü, ülkemizde Avukatlar Günü olarak kutlanmaktadır. Hukuk devletinin önündeki bir kısım engellere, sosyal ve ekonomik hayatın tüm olumsuzluklarına rağmen, kutsal savunma mesleğini onur ve namusuyla sürdüren tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Günü’nü kutluyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukuk, genel anlamıyla toplumsal ilişkileri düzenleyen kurallar bütünü olarak ifade edilmektedir. Başka bir ifadeyle hukuk, adalete yönelmiş toplumsal yaşama biçimidir. Adalet ise insanlığın ulaştığı en yüksek erdemdir. Hukukun üstünlüğünü kabul etmeyen toplumlar karanlığa mahkûm olurlar, huzur ve güven içerisinde yaşayamazlar. Bugün bir devleti meşru kılan, hukuka olan bağlılığı ve adalet duygusudur. Adalet anlayışını meşru kılan ise savunmanın bağımsızlığıdır.

İnsanlığın tarih boyunca yaşadığı ortak acıların bize öğrettiği en önemli tecrübe, kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan kimsenin suçlu kabul edilemeyeceği yani masumiyet karinesidir. Toplumsal hayatın var olduğu günden beri savunma hakkı en önemli haklardan birisi olarak kabul edilmektedir. Savunma hakkını ise toplumun vicdanı olan avukatlar temsil etmektedir. Spartalı hukukçu Caton’a göre avukat, konuşmasını, yazmasını, inandırmasını bilen namuslu bir adamdır.

Bugün çağdaş yönetim biçimi olarak kabul ettiğimiz demokrasinin varlığı hukuk devleti anlayışıyla kaimdir. Hukuk devletinde yargı, hepimizin bildiği gibi üç önemli ayaktan oluşmaktadır. Bunlar iddia, savunma ve yargılamadır.

Bağımsız bir yargının varlığı olmadan nasıl hukuk devletinin varlığından bahsedilemez ise güçlü bir yargı için aynı zamanda güçlü bir savunmanın varlığı da şarttır. Savunmayı güçsüz kılmak veya yok saymak yargıyı da yaralayacaktır. Çünkü savunma hakkı, insanların doğuştan sahip olduğu dokunulmaz, devredilmez haklardan birisidir.

Kamu hizmeti yapan avukat, deyim yerindeyse, hakkını arayan bir insanın gören gözü, tutan eli ve konuşan dilidir. Avukat, hak arama mücadelesinde gerektiğinde bütün âleme karşı yalnızdır ama hukuk bilgisiyle mücadele eden bir hukuk adamıdır. Görevini yaparken sadece müvekkiline karşı değil, aynı zamanda ve daha fazla biçimde vicdanına ve topluma karşı sorumluluk sahibidir, çünkü adalet güneşi üzerine gölge düşmesini önlemek hem avukatın hem de bütün toplumun görevidir.

Avukatlar hak arama mücadelesinde türlü zorluklarla karşı karşıyadır. Bir taraftan bürokrasinin ağır ve hantal yapısıyla mücadele ederken, diğer taraftan haksız saldırı ve ithamlara maruz kalmaktadırlar. Buradan rahmetle anacağımız pek çok meslektaşımız ise adalet arayışını canı pahasına sürdürmüşlerdir.

Avukatlarımızın, bu kutsal görevi yaparken “avukatlık” unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun davranmak durumunda olduğunu da ifade etmek gerekir. Avukatlık unvanı terörle, çetelerle ve menfaat şebekeleriyle birlikte anılmamalıdır.

Bu arada, avukatlarımızın meslek kuruluşları olan barolarımızın bağımsızlığı gerçekleşmeden bağımsız yargıdan bahsetmek de mümkün değildir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında 5 Nisan Avukatlar Günü’nü avukatlarımızın içinde bulunduğu pek çok sorunla karşıladık. Yapılacak, ilk yapılacak işlerden birisi, Anayasa ve yasa değişiklikleriyle adalete ulaşmanın en önemli aracı olan savunmayı mutlaka yargının kurucu bir unsuru hâline getirmeli ve onu güçlendirmeliyiz. Bunun yanında “ceza yargılamasında silahların eşitliği” prensibi hayata geçirilmelidir.

Devlete ait hakların koruyucusu durumunda olan kamu avukatlarının özlük hakları meslektaşlarıyla paralel olarak iyileştirilmelidir.

Zorunlu müdafilik sisteminden doğan avukatlık ücreti alacakları zamanında ödenmelidir. Hepsinden önemlisi, avukatlarımızın sosyal ve ekonomik konumlarını hak ettikleri yere taşıyacak yeni düzenlemelere ihtiyaç bulunduğunu belirtmek isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Akgün, devam ediniz.

MEVLÜT AKGÜN (Devamla) – Yukarıda sadece birkaçına değindiğim sorunlara Hükûmetimizin dikkatini çekmek istiyorum.

Buradan özellikle son yıllarda yeni adliye binaları yapılarak adalet hizmetlerinin saraylarda verilmesi, “UYAP” projesi gibi teknolojik imkânların adaletin emrine sunulması, hâkim ve savcılarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi gibi çalışmalarından dolayı Hükûmetimize de teşekkür etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu düşüncelerle tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutluyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Akgün.

Gündem dışı konuşmaya Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) – Diğer arkadaşımızın konuşmasından sonra konuşacağım.

BAŞKAN – Birlikte mi cevap vereceksiniz efendim?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) – Evet.

BAŞKAN – Oldu o zaman, peki.

Gündem dışı ikinci söz, Silivri L Tipi 4 ve 5 no.lu Cezaevi müdürlerinin görevden alınmaları hakkında söz isteyen Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’e aittir.

Buyurun Sayın Özdemir. (CHP sıralarından alkışlar)

2.- Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir’in, Silivri L Tipi 4 ve 5 no.lu Cezaevi müdürlerinin görevden alınmalarına ilişkin gündem dışı konuşması ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in cevabı

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri olarak Silivri L Tipi Cezaevinde yaptığımız ziyarette tespit ettiğimiz hukuk dışı uygulamaları yüce Meclisinizle paylaşmak için gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, yaklaşık bir buçuk yıldan bu tarafa komisyon üyeleri olarak Türkiye'nin çeşitli cezaevlerini ziyaret ettik. Gittiğimiz her cezaevinde gördük ki hemen hemen bütün cezaevleri kapasitesinin 2 katı tutuklu ve mahkûm barındırmaktadır. Cezaevlerinde âdeta insanlar iç içe, koyun koyuna balık istifi şeklinde bulundurulmaktadırlar ve bugünkü tarih itibarıyla ceza ve tutukevlerimizde toplam 107 bin kişi barındırılmaktadır. Bu yoğunluk nedeniyle cezaevlerinde bulunan insanlara devletin vermesi gereken temel hizmetlerden olan sağlık hizmeti olsun, sıcak su olsun, barınma hakkı olsun ve kaliteli yemek konusunda yeterli ve kaliteli hizmet verilemiyor.

Cezaevlerindeki bu yoğunluğun iki temel sebebi var değerli arkadaşlarım: Bunlardan bir tanesi, görünen o ki toplumumuzda giderek suç oranı artmakta, diğer taraftan da -ikincisi ve bence daha önemlisi- yargılama sürecinin uzaması ve aylarca süren tutukluluk hâlinin giderek bizatihi bir cezaya dönüştürülmüş olmasından kaynaklanıyor.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde 4 öğrenci arkadaşımız bundan tam sekiz buçuk ay önce, bildiri dağıtıyorlar gerekçesiyle tutuklanıp Erzurum Cezaevine götürdüler. Aynı tarihlerde Sivas Eğitim-Sen Şube Başkanı tutuklandı Erzurum Cezaevinde yatıyor. Aradan geçen sekiz buçuk aylık süreye rağmen ilgili savcı iddianameyi hazırlayamadığı için ya da hazırlamadığı için bu insanlar hâlâ hâkim karşısına çıkmış değiller.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Sayın Mustafa Balbay, otuz günü aşkın süredir tek kişilik hücrede, hukuka ve yasaya aykırı bir biçimde, tek kişilik bir hücrede tutuluyor.

Değerli arkadaşlarım, geciken adalet, adalet değildir. Giderek keyfîliğe dönüşen bu uygulamaya bir çare bulmak zorundayız. Bu keyfîlik sadece diğer cezaevlerinde değil, Silivri Cezaevinde de aynı hukuksuzluk yaşanıyor.

4 no.lu Cezaevini ziyaret ettiğimizde burada Ergenekon iddianamesiyle tutuklu bulunan insanların iki temel şikâyetleri oldu. Sayın Bakan. Bunlardan bir tanesi, tutuklu ve hükümlülerin ortak alanı olan, yaşam alanları olan koğuşlarında özel yaşamın mahremiyeti ilkesi ayaklar altına alınarak, tuvalet ve banyoya girişleri dâhil yirmi dört saat süreyle kameraya kaydedildiğini bize söylediler.

Arkasından, tutuklu ve hükümlü ayrımının yapılması Anayasa’mızın 38/4 ve Ceza Yasamızın 5275 sayılı, amir hükmü gereğince mecbur olmasına rağmen burada tutuklu ve hükümlü ayrımı yapılmadan tutuklulara, daha hakkında kesinleşmiş bir yasal hüküm olmaksızın hükümlü gibi muamele yapılıyor. Örneğin bunlar, diğer hükümlüler gibi sadece haftada 1 kere on dakika telefonla görüşme hakkı sağlandığını söylüyorlar. Dolayısıyla en temel hakları olan yasal savunma haklarını kullanamadıklarını ifade ediyorlar.

Cezaevi yetkililerine sorduk, değerli arkadaşlarım, “Bu kamera kayıtlarının yasal bir tarafı var mı?”, “Kimler tarafından denetleniyor?”, “Ne kadar süreyle bu kayıtlar tutuluyor?”, “Bu kayıtları tutanlar yarın bir başkalarına bu kayıtları servis yapmayacakları nereden belli?” sorularına cezaevi yönetiminden yeterli cevap alamadık. Daha sonra aradığım Ceza ve Tevkif İşleri Genel Müdürünün açıklaması hukuk adına bir garabet, gerçekten çok önemliydi. İlgili Sayın Genel Müdür bu cezaevlerinin inşaatı aşamasında, proje aşamasında aşağıdaki tuvaletlerin ve banyoların yukarıdaki yatak katlarında planlandığını, ancak inşaat aşamasında proje tadilatı yapılarak yukarıda olması gereken tuvalet ve banyoların aşağıya alındığını, dolayısıyla bu durumda, yani oradaki insanların tuvalete, banyoya, duşa gidiş gelişlerinin kamerayla çekiliyor olmasının yasal olmadığını söylediler.

Şimdi buradan Sayın Bakana sormak istiyorum, hem de Adalet Günü’nde, anlamlı bir günde Sayın Bakana sormak istiyorum: Tutuklu ve hükümlü ayrımı yapmaksızın bu insanları bir arada tutmak bir yasa tanımazlık değil midir? Bu hukuksuzluk değil midir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Özdemir, devam edin.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Devamla) – Sayın Bakan, sizi o cezaevine koysalar, bir yıl boyunca tuvalete ve banyoya giriş çıkışınız dâhil, don gömlekli hâliniz dâhil kamerayla kaydedilse ne düşünürsünüz? Sayın Bakan, bundan daha büyük bir insan hakkı ihlali, daha büyük bir işkence, psikolojik işkence yaşanabilir mi?

Değerli arkadaşlarım, yaşanan bu hukuksuzlukları belki beş dakikalık sürede anlatmak mümkün değil. Ve bu yaşanan skandal, bir yıl boyunca bu insanların hukuksuz kamera kaydıyla tespit edilmiş olmaları noktasında Sayın Bakanın yapması gereken erdemli hareket istifa etmektir. İlgili cezaevindeki (4 ve 5 no.lu) müdürleri görevden aldınız. Yasayı uygulamıyor diye aldınız. Peki, siz, Anayasa’nın amir hükmünü uygulamayan bakan olarak, sizi Sayın Bakan kim görevden alacak? İstifa etmeyi bir kere daha düşünüyor musunuz?

Değerli arkadaşlarım, İnsan Hakları Komisyonunda bunları dile getirmeye çalışıyoruz. Soru önergelerimize ne yazık ki Sayın Bakan yeterince ve zamanında cevap vermiyor. Beş dakikalık kısa sürede de bunları sizlerle, kamuoyuyla paylaşma olanağı olmuyor.

Yüce heyeti sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Yaşanan hukuksuzluklara bir an önce Dünya Avukatlar Günü’nde son verilmesi talebimle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Özdemir.

Sayın Bakanım, bir dakika müsaade eder misiniz.

Sayın Vural sisteme girmiş de Avukatlar Günü için konuşacak herhâlde.

Buyurun Sayın Vural.

IV.- AÇIKLAMALAR

1.- İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın, Avukatlar Günü’ne ilişkin açıklaması

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak Avukatlar Gününü kutluyoruz.

Özellikle, tabii, adil yargılama hakkının üçlü sacayağından biri olan avukatların sorunlarının çözümü konusunda Hükûmetin getireceği önerileri Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekleyeceğimizi, bu konularda, özellikle mesleki kuruluş olan baroların önerileri doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisine çözüm önerilerini beklediğimizi ifade ediyoruz.

Tüm avukatların günü kutlu olsun.

Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Vural.

Sayın Bakan, her iki konuşmaya birlikte cevap vereceksiniz.

Buyurun.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Antalya) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gündem dışı söz alarak düşüncelerini bizlerle paylaşan iki değerli milletvekili arkadaşımın konuşmaları sebebiyle huzurunuzdayım, biraz önce yapmış oldukları değerlendirmelerle ilgili de düşüncelerimi ben sizlerle paylaşmak istiyorum.

Karaman Milletvekili arkadaşımız Sayın Mevlüt Akgün Bey, 5 Nisan Avukatlar Günü münasebetiyle biraz önce düşüncelerini ifade etti. Kendilerine bu konuyu gündeme getirdikleri için teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, gerçekten, 5 Nisan günü avukatlar bakımından özel anlamı olan bir gündür. Bundan tam yüz otuz bir yıl önce 5 Nisan 1878 tarihinde Türkiye'nin en eski ve en büyük barosu olan İstanbul Barosu ilk genel kurul toplantısını gerçekleştirdi. 5 Nisan sadece yirmi iki yıldır Avukatlar Günü olarak kutlanıyorsa, bunun bir geçmişi olduğunu ifade etmek için bunu söylüyorum. Tam yüz otuz bir yıl önce İstanbul Barosu ilk genel kurulunu 5 Nisan 1878’de gerçekleştirmiş. Bu tarihten yetmiş yıl sonra da 5 Nisan 1958 günü İzmir’de Türkiye’de faaliyette bulunan barolar bir araya gelmişler ve iki karar almışlar.

Bunlardan bir tanesi, tüm baroların ortak bir çatı altında toplanması. Yani Türkiye Barolar Birliğinin kurulmasıyla ilgili karar.

İkincisi de 5 Nisan gününün ‘Avukatlar Günü’ olarak kutlanması kararı.

Bu toplantıdan kısa bir süre sonra Türkiye Barolar Birliği avukatların üst birimi olarak kuruldu ve faaliyete geçti. Ancak 5 Nisanın Avukatlar Günü olarak kutlanması daha sonra, bundan yirmi iki yıl önce 15-16 Mayıs 1987 günü Türkiye Barolar Birliğinin Tekirdağ’da yapmış olduğu bir toplantıda kararlaştırıldı. O günden bugüne kadar da 5 Nisan günü Türkiye’de Avukatlar Günü olarak kutlanagelmektedir.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Anayasa’nın 36’ncı maddesi “Hak arama hürriyeti” başlığını taşımaktadır. “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” demektedir.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, hak arama özgürlüğünün tam olarak gerçekleşmesi, adil yargılanma hakkının tam anlamını bulabilmesi ancak hukuku iyi bilen, kendisini bu alanda yetiştirmiş avukatlarımızın katkılarıyla söz konusu olabilir. O nedenle Avukatlık Kanunu’nda savunma yargının unsurlarından biri sayılmıştır.

Savunma olmaksızın yargının düşünülemeyeceği düşüncesini sizlerle paylaşmak isterim. Savunma olmaksızın yargının kararlarını tam isabetle vermesinin de düşünülemeyeceğini belirtmek isterim. O nedenle savunma mesleği yargının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu mesleği icra edenler de avukatlardır, avukatlarımızdır.

Ben de tüm avukatlarımızın “Avukatlar Günü”nü bu münasebetle kutluyorum. Bugün, bugünlerde, 5 Nisanlarda tabii Türkiye'de faaliyette bulunan barolarımız birtakım etkinlikler düzenlemekte; avukatlığın önemi, mesleğin sorunları, zorlukları gibi konular gündeme gelmekte; belki de en önemlisi bu münasebetle hukuk devleti, temel hak ve hürriyetler, savunma hakkı gibi konular bu münasebetle daha çok gündeme gelmekte, tartışılmakta ve bir noktada bu konudaki hedefler tazelenmektedir.

Değerli arkadaşlarım, avukatlık bir serbest meslektir ama aynı zamanda bir kamu görevidir. Türkiye Barolar Birliği Anayasa’nın 135’inci maddesinde düzenlenen kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Kuşkusuz Türkiye'de yargının sorunları olduğu gibi avukatların da sorunları vardır. Bakanlık yani Adalet Bakanlığı bu konularda barolarımızla ve özellikle Türkiye Barolar Birliğiyle bir iletişim içerisindedir.

Sizler de yakinen takip ediyorsunuz, içerisindesiniz, son yıllarda temel yasalarımızda çok önemli değişiklikler yapıldı. Yasalarımızı değişen ve gelişen şartlara uygun hâle getirmek için, Türkiye Büyük Millet Meclisi, başta temel kanunlarımız olmak üzere birçok yasal alanda yeni düzenlemeler yaptı. Bu çağdaş anlamdaki yasal düzenlemelere Türkiye'nin sahip olması en fazla avukatlık camiasını memnun etmektedir; çünkü, savunma görevini yapan arkadaşlarımızın çağdaş yasaların uygulandığı bir ülkede görev yapmış olmaları tabii ki bir avantajdır.

Biz Adalet Bakanlığı olarak tüm yasal düzenlemelerimizin hazırlıklarında Türkiye Barolar Birliğinden yararlanıyoruz. Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü herhangi bir yasal düzenlemeyi ele aldığında kuşkusuz ki üniversitelerimizden, meslek kuruluşlarından, hukuk fakültelerimizden ve tabii ki başta Türkiye Barolar Birliğinden temsilcileri bu komisyona alıyoruz ve dolayısıyla hazırlamakta olduğumuz tüm kanun tasarılarının başlangıcında barolarımızın çok önemli katkıları oluyor. O nedenle, bu gayretleri ve bize destekleri nedeniyle Türkiye Barolar Birliğine ve değerli yöneticilerine teşekkürü bir borç biliyorum.

Özellikle son yıllarda, bilindiği gibi Türkiye’de hükûmet konaklarının bir köşesine sıkışmış durumdaki adalet binaları yerine biz müstakil adalet sarayları yapmaya başladık. Şu ana kadar yüz yirmiye yakın, il ve ilçelerimizde, yeni adalet saraylarını faaliyete soktuk ve biz yeni adalet saraylarımıza, barolarımıza, arzu ettikleri büyüklükte mekânlar ayırıyoruz. Artık barolarımız, özellikle yeni adalet saraylarının faaliyete geçtiği il ve ilçelerimizde, şehrin herhangi bir yerinde, kiralık mekânlarda baro hizmetlerini yürütme durumunda kalmıyorlar. Adalet saraylarımızın içerisinde kendilerine çok uygun mekânlar tahsis ediyoruz ve baro hizmetleri buralarda görülmekte ve bundan da büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Özellikle, gittikçe gelişen “UYAP” dediğimiz Ulusal Yargı Ağı Projesi’nden de şu anda en fazla yararlananlar avukat arkadaşlarımızdır. Avukat arkadaşlarımız bu modern teknolojiden yararlanmak suretiyle, kuşkusuz ki işlerinin daha çabuk, daha süratli ve daha az, masrafsız olması gibi bir imkânı da değerlendirme fırsatı yakalamış oluyorlar.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye, artık, uluslararası hukukun da bir parçasıdır çünkü Türkiye birçok uluslararası anlaşmanın altına imza koymuştur, tarafı olmuştur. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalamış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yetkisini kabul etmiş olan bir ülkedir. Birçok alanda, Türkiye'nin altına imza koyduğu uluslararası anlaşmalarımız vardır. Ekonomik ilişkilerimiz de tabii ki sınırları aşmıştır. Bu nedenle, avukatlarımızın kendilerini çok iyi yetiştirerek müdafilik görevini uluslararası boyuta daha fazla taşıyabilmeleri gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bu hâlde hakkın, hukukun tecellisinin daha büyük şekilde gerçekleşeceğine, bu alanda da avukatlarımızın önemli başarılar yakalayacağına inanıyorum.

Ülkemizde hâlen, kayıtlı 71 bin avukatımız var. Avukatlık mesleğinin kalitesini daha da artırmak için, Bakanlık olarak, barolarımızla, Türkiye Barolar Birliğiyle müşterek çalışmalar geçmişte yapıldı, bugün yapılıyor, gelecekte de yaparak bu mesleğin sorunlarının çözümüne de Bakanlık olarak her zaman katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlarım, Sivas Milletvekili Arkadaşımız Sayın Özdemir de Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonu olarak Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarına gerçekleştirdikleri bir ziyarette edindiği kişisel düşüncelerini burada bizimle paylaştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonunun özellikle ceza infaz kurumlarına giderek orada inceleme yapmalarını, biz, Adalet Bakanlığı olarak son derece önemsiyoruz. Hatta Komisyon Başkanımız Sayın Üskül birkaç gün önce Erzurum’a gitti, Erzurum’da da bir sorun vardı, o sorunun çözümünde bize yardımcı oldu; kendisine şükran borçluyuz. Ancak, bundan bir süre önce gerçekleştirilen Silivri Cezaeviyle ilgili ziyaret sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonunun tespitlerinin Komisyon Başkanlığı tarafından Bakanlığıma gelmesini bekliyorum. Eğer Komisyonumuzun orada tespit etmiş olduğu aksaklıklar varsa -Sayın Özdemir kişisel olarak bu aksaklıkları kendisi bizimle paylaştı- onlar Komisyon tarafından bize geldiği takdirde, Adalet Bakanlığı olarak tabii ki o tespitleri büyük bir dikkatle inceleyeceğiz ve üzerine gideceğiz.

Peki, Sayın Özdemir’in sözlerinin bir kıymeti yok mu? Tabii ki var; o da değerli bir milletvekilimizdir, o da Komisyonun bir üyesidir, burada geldi düşüncelerini bizimle paylaştı. Ne dedi? “Cezaevlerinin doluluk oranı gittikçe yükselmektedir.” Tabii, doğru söylüyor. Şu anda cezaevlerimizde 109 bin civarında hükümlü ve tutuklu var. Adalet Bakanlığı olarak, son yıllarda adalet sarayları yapımına hız verdiğimiz gibi, gerçekten modern cezaevleri yapımına da hız veriyoruz. Şimdi, artık tek tek cezaevleri yapmıyoruz, kompleks yapıyoruz. İşte Sincan… Sincan’a gittiğinizde göreceksiniz kadın cezaevinden tutunuz da F tipi cezaevine, çocuk cezaevine kadar birçok cezaevinin, hatta sanıyorum dokuz tane ayrı cezaevinin bir arada bulunduğu bir kompleks göreceksiniz orada. Silivri Cezaevi de bu anlayışla yapılmıştır. Yalnız, Silivri Cezaevinde henüz faaliyete geçiremediğimiz, müteahhitten kaynaklanan, iki tane cezaevimiz var; büyük ölçüde bitti, kaba inşaatı da bitti. Sanıyorum birkaç ay içerisinde Silivri Cezaevinde henüz faaliyete geçiremediğimiz iki cezaevini de faaliyete geçirdiğimizde önemli bir rahatlama olacağını düşünüyorum.

Ayrıca, tabii ki Türkiye'nin muhtelif yerlerinde yeni cezaevi yapımı devam etmektedir. Bu sene faaliyete geçireceğimiz yeni cezaevlerimiz vardır. Bir kompleks de… İzmirliler, ne zaman İzmir’e gitsem hep bana sormuşlardır, burada ifade ediyorum -İzmirli milletvekili arkadaşlarımız da zaman zaman gündeme getirdiler- Aliağa yakınlarında, tıpkı Silivri gibi, tıpkı Sincan gibi bir cezaevi kompleksinin ihalesi kararı alındı, ihale ilanı çıktı, zannediyorum şu günlerde ihalesi de yapılacak ve İzmir’de de büyük bir kompleksi devreye sokmaya gayret ediyoruz.

Kuşkusuz ki bunun nedenleri üzerinde duracak değilim. Bunun birçok nedeni var. Niye cezaevlerimizdeki doluluk oranı gittikçe yükseliyor, bunu ayrıca konuşabiliriz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Tutukluluk süreleri uzuyor mu, uzamıyor mu Sayın Bakan?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Efendim…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Tutukluluk süreleri… Sekiz ay, dokuz ay boyunca iddianame hazırlanamadığı için insanlar orada değil mi?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Şimdi, bakınız, tutukluluk süreleri, kim tutuklu olur kim tutuklu olmaz, ne kadar kalır? Onlar Adalet Bakanı olarak benim görev alanımın dışındadır.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Yapmayın, yapmayın Sayın Bakan, yapmayın!

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Kim tutuklanacak, ne kadar tutuklanacak, ne zaman iddianame hazırlanacak, ne zaman tahliye edilecek?

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – On ay boyunca, on bir ay boyunca insanlar orada tutuklu.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Bunlar tamamen bağımsız yargı organlarımızın işidir.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sizin işiniz ne o zaman?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Şimdi, siz bana diyorsunuz ki: Bağımsız yargı organlarına talimat verin, kısa sürede tahliye etsinler. Kardeşim, benim böyle bir görevim yok ki.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Öyle demiyor.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Ben onu söylemiyorum Sayın Bakan. Ama siz Adalet Bakanısınız.

BAŞKAN – Sayın Özdemir…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Benim böyle bir görevim yok.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sekiz ay boyunca iddianame hazırlanmıyor.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Bağımsız yargı organlarımız, hâkimlerimiz, savcılarımız, ellerindeki yasalara göre, kuşkusuz ki, yargılama faaliyetinde bulunacaklar.

K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Enver Arpalı ondan öldü Sayın Bakanım, Enver Arpalı.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Ama yasaları uygularken çok açıkça bir ihlalle, bir ihlal iddiasıyla karşılaşılırsa tabii ki Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün, bu konuyla ilgili, yasanın öngördüğü görevleri vardır, bu görevler yerine getirilir.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakan, yasanın ve Anayasa’nın öngördüğü süreler aşılıyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin öngördüğü süreler aşılıyor.

BAŞKAN – Sayın Özdemir... Sayın Özdemir…

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Sayın Bakan gereken hassasiyeti gösteriyor, her seferinde önlem de alıyor. Siz bunları biliyorsunuz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Ne zaman?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Siz biliyorsunuz Sayın Bakanın hassasiyetini, Sayın Bakanın hassasiyetini siz biliyorsunuz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sekiz buçuk ay boyunca Sivas’ta… Onların yerine siz yatsanız, o hâlde ne yaparsınız?

BAŞKAN – Sayın Özdemir…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Bağımsız yargı organlarının eleştirilmesi arkadaşlarımızın hakkı olabilir.

BAŞKAN – Sayın Özdemir, lütfen Bakanı dinler misiniz.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Ancak, bağımsız yargı organlarımızın, hâkimlerimizin, savcılarımızın yargılama faaliyetinde bulunurken ortaya koymuş olduğu uygulamalarda yasalara aykırı bir durum var ise Adalet Bakanlığına bir şikâyette bulunulur. Ceza İşleri Genel Müdürlüğümüz, tabi ki Teftiş Kurulu Başkanlığıyla da temasa geçmek suretiyle bütün bu konuları inceletir. Adalet Bakanlığına, Sayın Özdemir’in de ifade ettiği gibi, yazılı olarak bu konularla çokça müracaat olmuştur. Bütün bunlarla ilgili, ilgili Genel Müdürlük ve burada görev yapan başmüfettişler ve müfettişlerimiz bütün bunları incelemektedirler. Bu konularla ilgili yapılan incelemeler sonucu bana gelen raporlarda yasalara aykırı bir durum olduğuna dair bir tespit önüme henüz gelmemiştir.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Kamera kayıtları da dâhil mi Sayın Bakan?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Geldiği takdirde gerekli işlemler yapılır.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakan, kamera kayıtları da dâhil mi?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Ben, şimdi, demin Sayın Özdemir’in gündem dışı yaptığı konuşmaya cevap verirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonunun Silivri Cezaevinde yapmış olduğu incelemelerde yapmış olduğu tespitleri eğer Bakanlığıma yazılı olarak ifade ederlerse, bunu çok kısa sürede değerlendireceğimi, eğer gerçekten birtakım eksiklikler, aksaklıklar, görev suistimalleri varsa bunların üzerine ciddiyetle gideceğimizi ifade etmek istiyorum.

Bakın, yine, bizim ceza infaz kurumlarımızdaki uygulamaları takip eden kontrolörlük ile ilgili bir kurulumuz var. Başkontrolörlerimiz zaman zaman cezaevlerinde inceleme yaparlar. Nitekim, son bir iki ay içerisinde Silivri 4 ve 5 no.lu cezaevlerinde incelemeler yapıldı; buradaki cezaevi müdürlerimizin yasa ve yönetmelikte öngörülen görevleri büyük bir titizlikle yapmadıklarına…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Neydi Sayın Bakan?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – …görevlerini savsadıklarına dair tespitler yapıldı.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakan, o tespit neydi, bu tarafa dönüp söyler misiniz? Soruyu soran benim…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Bu tespitler sonucunda da her iki cezaevinin müdürü de görevden alınarak başka yerlere atandı.

Demek ki her türlü iddianın ve yanlış uygulamanın üzerine Adalet Bakanlığı olarak ciddiyetle gidiyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) O nedenle…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sayın Bakan, nezaketsizlik yapmak istemiyorum ama bana doğru dönün ve bana doğru söyleyin.

BAŞKAN – Sayın Özdemir… Sayın Özdemir, lütfen…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Tabii, böyle bir usul yok yani. Ben, o nedenle arkadaşıma dönerek konuşamıyorum. Dönerek konuşmayı arzu ederim ama. O bakımdan, Adalet Bakanlığı olarak…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Sataşmayla alakası yok ama siz müdürü görevden alıyorsunuz, kamera kayıtları konusunda bir işlem yapıyor musunuz? Bu mu adalet anlayışınız?

BAŞKAN – Sayın Özdemir…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – …ceza infaz kurumlarımızın tabii ki yönetiminden sorumluyuz. Bu konuyla ilgili çok sık incelemeler yapıyoruz, incelemeler yaptırıyoruz…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Zaman gazetesi tefrika yapıyor, bizim cezaevi ziyaretlerimizi ihbar kabul edip oradaki cezaevi müdürlerini görevden alıyorsunuz.

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Ama yani bir de dinlemeyi öğrenelim.

CANAN ARITMAN (İzmir) – Sayın Bakan…

BAŞKAN – Sayın Arıtman…

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – …İnsan Hakları Komisyonumuz, milletvekili arkadaşlarımız gidiyorlar, incelemeler yapıyorlar, kendilerine teşekkür ediyoruz.

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Önce dinlemeyi öğrenelim.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Ama Sayın Bakan önce bu tarafa dönsün, cevap versin, cevap!

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Dinleyelim… Biz sizi sakin sakin dinledik Beyefendi.

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Her türlü aksaklığı, eksikliği bize getirsinler, üzerine hassasiyetle gideceğimizi ifade etmek istiyorum ve…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Konuyu Meclis gündemine getiriyorum. Sayın Bakan gelmiş buraya “biz işlem yapıyoruz…”

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Sayın Başkanımız Üskül de geldiler. Silivri Cezaevine bir komisyon göndermiştiniz Sayın Başkanım. Komisyonun raporunu büyük bir merakla bekliyorum. Oradaki tespitleri değerlendireceğimi ifade etmek istiyorum.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Soru önergesiyle sordum Sayın Bakan, ne cevap verdiniz?

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Herhâlde İnsan Hakları Komisyonunun Başkanı Sayın Üskül’dür, Sayın Özdemir değildir.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Tabii, aynı oylarla, aynı çoğunlukla, oy çoğunluğuyla Komisyonda aynı şeyi yapıyorsunuz!

ADALET BAKANI MEHMET ALİ ŞAHİN (Devamla) – Ben kendisinden böyle bir rapor bekliyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Adalet anlayışınızı kutluyorum Sayın Bakan.

BAŞKAN – Gündem dışı üçüncü söz, Denizli ilinin ekonomik durumu hakkında söz isteyen Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan’a aittir.

Buyurun Sayın Ayhan. (MHP sıralarından alkışlar)

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Sayın Bakana bir soru sormak istiyorum.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Bir yıl boyunca oradaki insanları kamerayla kaydettiniz. Sizi kaydetseler ne yapardınız Sayın Bakan? Daha hâl⠓Bana rapor gelsin cevap vereceğim.” diyorsunuz!

BAŞKAN – Bir dakika susar mısınız efendim.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Soru önergesi verdim. Bir yıl boyunca sizi tutuklasınlar orada…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, Mustafa Balbay’ın…

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Otuz gündür Mustafa Balbay tek kişilik bir hücrede kalıyor, ayıp günah değil mi?

BAŞKAN – Sayın Özdemir, ikiniz konuşuyorsunuz, dinleyemiyorum.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Bina, adalet sarayı yapmakla adalet yerine getirilmiyor Sayın Bakan.

BAŞKAN – Sayın Genç, sesiniz hiç gelmiyor.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Hukuk lazım, hukuka uymak lazım.

BAŞKAN – Sayın Özdemir, lütfen susar mısınız? Bir dakika…

Evet, buyurun.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Hatip kürsüde Sayın Başkan!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Cumhuriyet Gazetesi Köşe Yazarı Mustafa Balbay’ın otuz gün hücrede kalmasının cezasını açıklar mı Sayın Bakan?

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Var mı yasal tarafı bu işin söyleyin Sayın Bakan? Var mı yasal tarafı? Mahkeme kararı mı var?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Bunu Bakan mı bilecek? Lafa bak yahu! Allah, Allah!

BAŞKAN – Efendim, soru mu soruyorsunuz? Böyle şey olur mu?

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) – Ayıptır yahu! Otuz gün boyunca kalmış, mahkeme kararı mı var burada?

BAŞKAN – Evet, buyurun Sayın Ayhan.

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)

3.- Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan’ın, Denizli ilinin ekonomik durumuna ilişkin gündem dışı konuşması

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Denizli ekonomisi hakkında gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Yaklaşık bir yıl önce aynı konuda konuştum. Şimdi şartlar daha ağırlaştı. Bugün “Denizli Sanayi Odası, Genel Görünüm Anketi 2009” üzerindeki görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu anketin sonuçlarından birilerinin ders çıkarması gerekir. Bu anketin sonuçlarından Denizli sanayicisi neler çıkarıyor:

2009 yılı beklentisinin adının kötümserlik olduğu, istihdamın ağır yaralı olduğu, yatırımların ise tepetaklak olduğu ifade ediliyor. Üretim, satış ve siparişlerde sert düşüşler olduğu belirtiliyor. Kapasite kullanımının azaldığı anlatılıyor. Sanayide kârların unutulduğu, maliyet artışı ile tahsilat vadelerinin uzaması kıskacına yakalanıldığı ifade ediliyor. Ödemelerdeki aksamanın finansman sıkıntısını ortaya çıkardığı, yatırımların tepetaklak gittiği belirtiliyor. Denizli’de 2008 Nisan ayında 160 bin olan sigortalı işçi sayısının ocak ayında 135 bine gerilediği resmî kayıtlarda var. Sadece ocak ayında 5.500 kişi işini kaybetti. 2008 yılında, işletmelerin yüzde 64’ü “Üretim artmadı.” diyor, yüzde 42’si “Azaldı.” diyor. İşletmelerin yüzde 64,5’i iç satışların artmadığını söylüyor, 43’ü “Azaldı.” diyor. İşletmelerin yüzde 54,2’si “Dış satışlar artmadı.”, yüzde 39’u “Azaldı.” diyor. 2009 yılı beklentilerinde ise işletmelerin yüzde 81’i üretimin artmayacağını, yüzde 59’u azalacağını; işletmelerin yüzde 84’ü iç satışların artmayacağını, yüzde 57’si azalacağını; işletmelerin yüzde 90’ı istihdamın artmayacağını, yüzde 61’i ise azalacağını söylüyor.

Bu gerçekleri okuyamayanlar, bir diğer ifadeyle, yorumlayamayanlar Denizli’yi anlayama-maktadırlar, Denizli’yi anlamakta acz içine düşmüşlerdir, Denizli’nin geleceğiyle kumar oynamaktadırlar.

Bu gerçeklere ilave olarak: Tahsilat vadesinin uzadığını işletmelerin yüzde 83’ü söylüyor. “Enerji maliyeti arttı.” diyenler yüzde 91, “Ham madde ve ara malı maliyetleri arttı.” diyenler yüzde 68, “Yatırım maliyeti arttı.” diyenler yüzde 57.

Teşvik Yasası Denizli’yi yiyip bitirmiştir, yok etmektedir. Yeni yatırım yapmak istemeyenlere, yeni iş planlayamayanlara, kullandığı krediyi yenileyemeyenlere mevcut İktidar ne söyleyecektir? Bugün, “AKP’nin iktidara geldiği günden daha iyiyim.” diyen kim vardır Denizli’de?

2008 yılında bütçeden Denizli’ye 54,5 milyon TL, Van’a 498 milyon TL yatırım yapılmıştır. Denizli hak ettiğini almış mıdır AKP İktidarı döneminde? “Bu İktidar döneminde Denizli hak ettiğini aldı.” diyenler yalan söylemektedirler veya hak etti dedikleri bu mevcut durum mudur?

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; özel sektör yatırım teşvik belgelerinde 440 milyon TL olan yatırım taahhüdü 2008’de 126’ya düşmüştür. 2007’de ihracat taahhüdü 2,7 milyar dolar iken 2008 yılında 1,3 milyar dolara düşmüştür. Dokuma ve giyimde 2007’de ihracat taahhüdü 1,7 milyar dolar iken 2008 yılında 400 milyon dolara düşmüştür. Bunları, bu işlerden anlayanların görmemesi veya vahametinin farkına varmaması gaflet, görüyor da bilerek anlamamak istiyorsa hıyanettir.

Sayın Başbakan, Denizli’de işten çıkarılan binlerce işçiden, kapanan fabrikalardan, azalan üretim ve ihracattan, azalan elektrik tüketiminden niye bahsetmemiştir. Artan tarımsal girdi fiyatlarından, para etmeyen ürünlerden, bir bardak çay etmeyen sütten, kasaba giden damızlık ineklerden, pamuktan, üzümden, gübreden, mazottan niye bahsetmemiştir? 60 binden fazla mükellefi olan Denizli’de 21 binden fazla vergi erteleme başvurusu olmuştur. Denizlili vergi ödeyemez hâle gelmiştir. İhracat yüzde 30’lar düzeyinde azalmıştır. Elektrik ve doğal gaz tüketimi yüzde 30-40’lar düzeyinde azalmıştır. Denizli kredide en fazla takibe uğrayan üçüncü il olmuştur. Hızla artan hacizlere, icra takiplerine ilave olarak, sosyal yapıdaki problemler nedeniyle boşanmalar artmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Ayhan, devam ediniz.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) – Bu Hükûmet döneminde 1 kilogram yem 200 liradan 600 liraya yükselmiştir ama 1 kilogram süt 650 liradan 400 liraya inmiştir. Babadağ’ı, Yatağan’ı, Kızılcabölük’ü, Yeşilyuva’yı bu İktidar mahvetmiştir. 10 milyar TL’ye alınan tezgâhlar, hurda fiyatına, 1 milyar TL’ye satılamamaktadır. Esnaf perişandır, 35-40 bin esnaftan ancak 400’ü kredi kullanabilmiştir, hâlleri perişandır. İnşaat sektörü can çekişmektedir, alacaklılar belediye çatılarında intihar çığlıkları atmaktadır, kamu kurumlarından alacaklılar alacaklarını tahsil edememektedirler.

Denizli’ye demokrasiyi unutturmak isteyenler Denizli’nin tekrar demokrasiyle yüzleşmesinden elbette memnun olmayacaklardır ancak Denizlili vatandaşlar memnun olacaklardır, Denizli tekrar demokrasiyi yaşamaya başlamıştır.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Ayhan.

Gündeme geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Mehmet Hilmi Güler, gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 5, 9, 13, 64, 93, 99, 104, 120, 121, 122, 123, 141, 157, 162, 165, 205, 255, 318, 323, 441 ve 501’inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Sayın milletvekilleri, Aydın Milletvekili Sayın Özlem Çerçioğlu 29 Mart 2009 tarihinde yapılan mahallî idareler seçiminde Aydın ili Belediye Başkanı seçilerek mazbatasını almıştır. Sayın Özlem Çerçioğlu’nun Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 17’nci maddesi gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunmuş olduğu yazıyı okutuyorum:

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Duyurular

1.- Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu’nun, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan Mahallî İdareler Genel Seçiminde Aydın ili Belediye Başkanı seçildiğine ve 18/1/1984 tarihli 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 17’nci maddesine uygun olarak belediye başkanlığı görevini tercih ettiğine ilişkin duyuru

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

29 Mart 2009 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel Seçiminde Aydın İli Belediye Başkanı seçildim. Bu sonucu gösteren mazbata ektedir.

18.01.1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 17. maddesine uygun olarak Belediye Başkanlığı görevini tercih ediyorum.

Gereğini bilgilerinize arz ederim.

                                                                                                          Özlem Çerçioğlu

                                                                                                                   Aydın

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bu tercih karşısında Sayın Özlem Çerçioğlu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği daha önceki uygulamaya uygun olarak kendiliğinden sona ermiş bulunmaktadır.

Bilgilerinize sunulmuştur.

Hayırlı, uğurlu olsun. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair üç tezkere vardır, okutuyorum:

B) Önergeler

1.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, (6/1132) esas numaralı sözlü sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/120)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin sözlü sorular kısmının 376. sırasında yer alan (6/1132) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                           Hasan Özdemir

                                                                                                               Gaziantep

2.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, (6/1086, 6/1167, 6/1226), esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/121)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin sözlü sorular kısmının 332, 411 ve 470 inci sıralarında yer alan (6/1086, 1167 ve 1226) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                             Yaşar Ağyüz

                                                                                                               Gaziantep

3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, (6/1156, 6/1157, 6/1161, 6/1208) esas numaralı sözlü sorularını geri aldığına ilişkin önergesi (4/122)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Gündemin sözlü sorular kısmının 400, 407, 405 ve 452. sıralarında yer alan (6/1156, 1157, 1161, 1208) esas numaralı sözlü soru önergelerimi geri alıyorum.

Gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                         Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                Kütahya

BAŞKAN – Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum:

C) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ve 20 milletvekilinin, ülkemizdeki maden kaynaklarının araştırılarak etkin ve verimli değerlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/337)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizdeki maden kaynaklarının durumunun tespiti ve en verimli şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca, bir Meclis araştırması açılması için gereğini arz ederiz.

1) Veysi Kaynak                            (Kahramanmaraş)

2) Yahya Akman                           (Şanlıurfa)

3) Mahmut Durdu                        (Gaziantep)

4) Muzaffer Gülyurt                     (Erzurum)

5) H. Hasan Sönmez                     (Giresun)

6) Sedat Kızılcıklı                          (Bursa)

7) Hasan Kara                                          (Kilis)

8) Mustafa Çetin                           (Uşak)

9) Mehmet Daniş                          (Çanakkale)

10) Hakkı Köylü                            (Kastamonu)

11) Mehmet Nil Hıdır                   (Muğla)

12) Sadık Yakut                            (Kayseri)

13) Mustafa Cumur                      (Trabzon)

14) Seracettin Karayağız             (Muş)

15) Vahit Kiler                              (Bitlis)

16) Mehmet Zekai Özcan             (Ankara)

17) Ahmet Gökhan Sarıçam         (Kırklareli)

18) Osman Demir                         (Tokat)

19) Fatih Öztürk                           (Samsun)

20) Sebahattin Karakelle             (Erzincan)

21) Mehmet Emin Tutan             (Bursa)

Gerekçe

Madencilik tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Madencilik ve metalürji, tarih boyunca insan yaşamının vazgeçilmez bir elemanı olmayı sürdürmüştür.

Maden kaynaklarının yenilenebilir olmayıp aksine eksilebilir ve tükenebilir olması, onun en önemli özelliklerinden biridir. Yani bir maden ocağının rezervleri tükendiğinde, onun yerine konulması yeniden üretilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, madencilikle ilgili politikalar, gelecek nesillerin haklarını da dikkate alarak belirlenmelidir.

Milli maden varlıklarımız, ülkemizin yarınları için hayati öneme sahiptir. Bu varlıklarımızı gereği gibi işletemez ve ileri teknolojiyi üretemezsek, gelişmiş ülkelerin çıkarlarına göre hareket etmek zorunda kalabiliriz. Zira, dünyada üretilen hammaddelerin fiyatları genelde, üretici ülkeler değil, tüketen ve bu alanlarda gerekli teknolojik bilgi birikimine sahip, sanayileşmiş ülkeler tarafından belirlenmektedir.

Dolayısıyla en kısa zamanda, sadece hammadde kaynağı bir ülke konumundan çıkıp, bu kaynaklarını ileri teknolojiyle en iyi şekilde işleyip bu alanda endüstrileşmeyi başarabilen bir ülke durumuna yükselebilmeliyiz. Aksi taktirde, milli maden varlıklarımız yabancı tekellerin elinde heba olacak, ülkemiz de 'zengin kaynakların fakir bekçiliği'ne devam edecektir.

Bu durumda, kendi kaynaklarımızı ülkemizin çıkarlarına azami fayda sağlayacak şekilde değerlendirebilmemiz için tek yol, bu varlıkları mümkün olduğu kadar, katma değerlerini daha da yükseltecek nihai ürün haline getirip pazarlayabilmektir.

Madenciliği geliştirmek ve bu gelişmeyi sürdürülebilir bir kalkınma konsepti içinde yapabilmek için madencilik faaliyetlerinin tamamını kapsayacak şekilde madencilikle ilgili veriler güvenilir olarak oluşturulmalıdır. Rezerv geliştirme ve ciddi bir arama çalışması yapabilmek için, lüzumlu yatırımların yapılması gerekmektedir. Bu konuda ar-ge çalışmalarına gereken destek sağlanmalı ve ileri teknoloji yakalanmalıdır.

MadenIer, sanayileşmenin ana girdisini oluşturduğu için, endüstriyel hammadde kaynakları olmadan sanayileşmek imkansızdır. Dünya sanayinin her gün artan oranda ihtiyaç duyduğu birçok maden kaynaklarına sahip olan ülkemizin bu yer altı zenginliklerini insanlarımızın refah düzeyini artıracak şekilde kullanmamız ve yönetmemiz gerekmektedir.

BAŞKAN – Önerge gündemde yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki ön görüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:

D) Tezkereler

1.- Almanya Federal Meclisi Dışişleri Komisyonunun, 19-22 Nisan 2009 tarihlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Parlamento heyetini Almanya’ya davetine icabet edilmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/732)

                                                                                                           06 Nisan 2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

Almanya Federal Meclisi Dışişleri Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi parlamento heyetini 19-22 Nisan 2009 tarihleri arasında Almanya’ya davet etmektedir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un 6’ncı Maddesi uyarınca Genel Kurul’un tasviplerine sunulur.

                                                                                                           Köksal Toptan

                                                                                               Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Arayacağım.

Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…

Karar yeter sayısı yoktur.

On dakika ara veriyorum birleşime.

 

Kapanma Saati: 15.51

 

 

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 16.04

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER: Yaşar TÜZÜN (Bilecik), Fatoş GÜRKAN (Adana)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 73’üncü Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.

Şimdi tezkereyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:

Tezkereyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir, karar yeter sayısı vardır.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

2.- ABD Tarım Bakanlığı tarafından 11-18 Nisan 2009 tarihleri arasında ABD’de düzenlenecek olan “Modern Tarımsal Teknolojiler” başlıklı toplantıya davet edilen milletvekillerinin bu davete icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/733)

                                                                                                           06 Nisan 2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna

ABD Tarım Bakanlığı tarafından 11-18 Nisan 2009 tarihleri arasında ABD’de düzenlenecek olan “Modern Tarımsal Teknolojiler” başlıklı toplantıya aşağıda isimleri belirtilen milletvekillerimiz davet edilmektedir.

Söz konusu davete icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.

                                                                                                           Köksal Toptan

                                                                                               Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

Mehmet Erdoğan                          Adıyaman Milletvekili

Abdülkadir Akcan                        Afyonkarahisar Milletvekili

Ertekin Çolak                                Artvin Milletvekili

Ali Koyuncu                                   Bursa Milletvekili

Özlem Müftüoğlu                          Gaziantep Milletvekili

Vahap Seçer                                  Mersin Milletvekili

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

VI.- ÖNERİLER

A) Danışma Kurulu Önerileri

1.- Gündemdeki sıralamanın yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun 7 Nisan 2009 Salı günkü birleşiminde bir saat süre ile sözlü soruların görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek, kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 8 Nisan 2009 Çarşamba günkü birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesine, Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla (10/333), (10/334) ve (10/335) esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin 9 Nisan 2009 Perşembe günkü birleşiminde birleştirilerek görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi                            7.4.2009

Danışma Kurulu Önerisi

Danışma Kurulunun 7 Nisan 2009 Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.

                                                                                                           Köksal Toptan

                                                                                               Türkiye Büyük Millet Meclisi

                                                                                                                 Başkanı

             Nihat Ergün                                                                          Kemal Anadol

Adalet ve Kalkınma Partisi                                                     Cumhuriyet Halk Partisi

       Grubu Başkanvekili                                                               Grubu Başkanvekili

              Oktay Vural                                                                        Fatma Kurtulan

  Milliyetçi Hareket Partisi                                                    Demokratik Toplum Partisi

       Grubu Başkanvekili                                                               Grubu Başkanvekili

Öneriler:

Gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 40, 38, 39, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60 ve 61 inci sıralarında bulunan 327, 317, 318, 325, 326, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 345, 346, 347, 348, 349, 350 ve 351 sıra sayılı Kanun Tasarılarının bu kısmın 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25 ve 26 ncı sıralarına alınarak diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,

Genel Kurulun; 7 Nisan 2009 Salı günkü Birleşiminde bir saat süre ile sözlü soruların görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesi,

8 Nisan 2009 Çarşamba günkü Birleşiminde sözlü soruların görüşülmemesi,

Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin gündemin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmının 282, 283 ve 284 üncü sıralarında bulunan 10/333, 10/334 ve 10/335 esas numaralı Meclis araştırması önergelerinin 9 Nisan 2009 Perşembe günkü Birleşiminde birleştirilerek görüşülmesi,

Önerilmiştir.

BAŞKAN – Danışma Kurulu önerisi üzerinde, aleyhte Tunceli Milletvekili Kamer Genç.

Sayın Genç, buyurun efendim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Danışma Kurulu kararı üzerinde aleyhte söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, biraz önce burada yapılan gündem dışı bir konuşmaya, yerimizde de sorduk, gündem dışı konuşmayı yapan arkadaşımız da sordu... Cumhuriyet gazetesi, biliyorsunuz Türkiye’nin saygın gazetesidir ve cumhuriyetle eş değer bir gazetedir. Bunun uzun zaman köşe yazarlığını yapan Sayın Mustafa Balbay bu otuz günü aşkın bir süredir tutuklu olarak içeridedir ve tek hücrede tutulmaktadır. Bu, daha önce, ilgilinin avukatı bakanlığa müracaat etmiş, seçim sırasında Bakan dedi ki: “Ben şimdi Antalya’dayım, ilgilenmedim, önüme gelmedi.” Biraz önce burada sorduk, açıklanmadı.

Şimdi, bir kişinin hücreye konulmasının bazı cezaevi kurallarına göre bazı şartları olması lazım. Niye bunlar, burada kamuoyuna açıklanmıyor? Acaba Mustafa Balbay’ın otuz günü aşkın bir süredir bir hücre hapsine mahkûm olmasının sebebi ne? Bunu bir vatandaş olarak, bir Cumhuriyet okuru olarak öğrenmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, dün, tabii, buraya Amerikan Cumhurbaşkanı geldi. Yalnız, bu arada, tabii, birtakım insanlar, işte benim ayakkabı fırlatmamı falan gibi birtakım laflar… Sanki, neden böyle bir yakıştırma yapıldı bana, ben bunu anlayamadım. Ben, Türkiye’de ciddi bir parlamenterim ve ciddi politika yapan bir insanım. Haa, ülkeme, milletimin onuruna, haysiyetine dokunan herhangi bir olay karşısında milletimin haysiyetini, onurunu korumasını bilen ve bu konuda tavır koymayı da iyi bilen bir insanım. Ama, yani, ben bu tavrı koyarken de taklitçilik yapmam. Yani, işte, Bush’a Irak’ta bir gazeteci ayakkabı fırlattı diye, onun da taklidini yapmam ama buna rağmen, böyle benimle ilgili bir yakıştırmada bulundu, hatta bugün bir köşe yazısında, işte CIA’nın gözünün benim üzerimde olduğunu yazmış. CIA’nın gözü zaten öteden beri üzerimizde de… Ama yani bizim öyle daha Amerika’da yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanı... İşte, gerçekten, öyle bir ırktan birisinin seçilmesini gönülden isteyen bir kişiyim, Amerika gibi bir devletin başına ve inanıyoruz ki, kendisinin geçmişte çektiği ıstıraplar, acılar, dolayısıyla geldiği bu makam sırasında, kendi Amerikan emperyalizminin dünyada buna benzer zayıf milletler üzerinde aynı şiddeti, aynı işkenceyi yapmazlar, kendinden önceki Başkanın Irak’ta yaptığı o zalimane, o insanlık dışı, haysiyet dışı uygulamaları bir anda sona erdirirler. Gerçekten Amerikalıların Irak’ta yaptığı zulüm, tarihte pek ender görülebilecek bir zulümdür. Ama ben de Iraklı olsaydım, Amerikan Cumhurbaşkanına ondan daha ağır bir tavır koyardım çünkü Irak halkının her şeyiyle oynanmıştır. Bu, gerçekten affedilecek bir suç değildir. Iraklı bir pabuç atmakla gerçekten aslında bir tepkisini koymuştur ama Amerikalıların oradaki o masum halka verdiği ıstırabı hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü gerçekten çok acı olaylar yaşanmıştır.

Değerli milletvekilleri, tabii, seçim yapıldı. Seçimde herkes merak ediyordu “Ya acaba” diyorlardı -benim memleketim Nazımiye, Tunceli ama Nazımiye benim ilçem- işte orada “acaba bu Nazımiyelilerle Tuncelililer buzdolabına, çamaşır makinesine satılacaklar mı, oylarını verecekler mi” diye. Ama gördünüz ki Tuncelililer, bütün halk gibi –yani ben tabii kendi ilimin öteki halka karşı bir üstünlüğünü söylemek için söylemiyorum- Tunceli halkı, Nazımiye halkı kendi onurunu ve soyluluğunu koruyarak AKP’nin dağıttığı buzdolabına, çamaşır makinesine oy vermedi, kendi vicdanının sesini dinleyerek oyunu kullandı. Bundan dolayı da Tuncelililere -o soylu davranışları için- Nazımiyelilere, işte Perteklilere, hep bütün ilçedeki insanlara saygılarımı, teşekkürlerimi arz ediyorum. Yani şunları bilmek gerekir ki aslında Tunceli’de o buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtılmasaydı belki insanlar daha değişik oy kullanabilirlerdi, özellikle merkezde daha bir sonuç çıkabilirdi. Ama tabii, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtılınca, şimdi insanlar bütün gücüyle dediler ki özellikle: “Ya biz, şimdi, eğer AKP burada kazanırsa ne diyecekler?” Ya bu Tuncelililer, Nazımiyeliler işte bir buzdolabına, bir çamaşır makinelerine kendilerini sattılar diyeceklerdi ama böyle bir sonuç meydana gelmediği için çok memnunun ama böyle bir görüntü dahi, Tunceli’de seçimin çok bağımsız ve tarafsız bir ortam içinde yapılmadığının da herkes tarafından bilinmesini istiyorum.

Şimdi, değerli milletvekilleri, maalesef, yönetilenler tarafından Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuru ve haysiyeti korunmuyor. Şimdi, NATO Genel Sekreteri seçilecek. Hemen Tayyip Bey çıktı “Kesinlikle ben Rasmussen’e karşıyım, seçtirmeyiz. Roj TV orada faaliyette bulunuyor, Hazreti Peygamber’imize karşı orada karikatürlerde yapılan hakaretler dolayısıyla bu, İslam halkına karşı bir hakarettir.” dedi ve karşı çıktı, çok açık ama çok açık ve net koydu. Aradan zaman geçti, bir baktık Tayyip Bey dönüş yaptı.

Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın, belli makamlar çok önemli makamlardır. O makamlarda konuştuğunuz sözleri kulaklarınızın duyması lazım. Yani siz çıkacaksınız, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir başbakanı olarak buna karşı çıkacaksınız, arkasından da çıkacaksınız, tepkiler gelince dönüş yapacaksınız. Bunun bir tek yolu var, istifa etmek.

Bakın değerli milletvekilleri, bu halk oyuncak bir halk değildir. Bu halk, bakın, İstiklal Savaşı sırasında yedi düvele karşı savaşmış bir halktır. Yani çıkacaksınız…

Bakın, bir hikâye var, bilirsiniz. Şimdi, maymuna getirmişler, şeftaliyi vermişler; şeftaliyi maymun yutmadan önce bir arkasına götürmüş, “Yahu, niye bu şeftaliyi arkana götürdün?” demişler. Demiş ki: “Geçen gün çekirdeğini çıkaramadığım, zorlukla çıkardığım bir şeftali yuttum, şimdi bu şeftalinin çekirdeği büyük müdür küçük müdür, bunu çıkaracak mıyım çıkarmayacak mıyım diye onun için arkama götürdüm.” Yani, devletin bazı makamlarında oturanlar çekirdeğini çıkaramayacağı şeftaliyi yutmasınlar. Yuttuktan sonra onlar için bir ölüm neticesi olur. Onun için, burada Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef rencide edilmiştir. Bu rencide edilmenin de bir bedelinin olması lazım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarı sarsılmıştır. Yani bir devleti yönetmek o kadar… Yani, artık yedi sene bir devletin bir makamında oturan insanların belli bir birikiminin, belli bir deneyiminin olması lazım. Yani hemen çıkıp da ayaküstü, yani NATO devletleri karşısında “Efendim, ben karşıyım…” İyi ama, karşıysan o zaman diren. O zaman direnemeyeceğin sözü niye söylüyorsun? O zaman bizim milletimizin içine düştüğü kötü durum nasıl izah edilebilir, kim izah edebilir? Kim Türkiye'nin verdiği söze itibar edebilir? Türkiye uluslararası düzeyde sözüne güvenilmeyen, “Ya, gitsin onlar konuşsun, işte biz yarın onlara ufak tefek bir hediye verdik mi sözlerinden dönerler…” Şimdi, Berlusconi telefonlarla konuştu, işte gösteriyordu telefonlarla. Ne söyledi acaba? Ne vaatler verildi? Ne verildi? Bunun içinde şahsi müteahhitlik hizmetleri var mı? Özel menfaatler var mı?

ASIM AYKAN (Trabzon) – Ayıp, ayıp! Çok ayıp ediyorsun!

KAMER GENÇ (Devamla) – Bilmemiz lazım. Ayıp değil, bunun arkasında bu var.

Ben sordum, dün soru önergesini verdim ama maalesef hiçbir basın organında bu yer almadı sayın milletvekilleri. Böyle bir şey olur mu?

Arkadaşlar, devletin haysiyeti, onuru öyle satılıyorsa ben de bunun hesabını soracağım. Bunun hangi bedel karşılığında, hangi menfaat karşılığında satıldığını öğrenmek istiyorum ya!

ASIM AYKAN (Trabzon) – Çok ayıp ediyorsun!

KAMER GENÇ (Devamla) – Yani ben devlet olarak çıkıyorum “Efendim, ben buna karşıyım.” diyorum, direnç koyuyorum. Ne oldu da ne değişti? Yani şimdi, efendim, 3-5 tane Arap beni lider tayin edecek diye sen Türkiye Cumhuriyeti devletini bu duruma sokamazsın. Keşke lider seçseydi. Yani ne olacaktı? Eğer Rasmussen Genel Sekreter olmasaydı Araplar diyecekti ki: “İşte bizim liderimiz Tayyip Erdoğan.” Ama şimdi oldu, olunca Hazreti Peygamber Efendimize yapılan hakaretlere iştirak mi edilmiş oldu? Yani “Tamam, sen Peygamber Efendimize hakaretler yaptın, biz de seni Genel Sekreter seçelim.” anlamına gelmiyor mu? Bunun anlamı bu. O zaman, sen Peygamber Efendimize hakaret eden insanları getirip de kendisine bir üst görev veriyorsan, emrine giriyorsan o zaman demek ki onun yaptığı şeyleri tasvip ediyorsun. Bunun nasıl bir yorumu olabilir? Ya, sayın milletvekilleri, ben aklı, mantığı yerinde olan bir milletvekiliyim, bunun başka şekilde yorumu var mıdır? Yani bundan dönüş yapabilmek için muhakkak ciddi ama çok ciddi bir menfaat olması lazım. Yoksa ki dinimiz için, halkımız için, İslam âlemi için bu kadar önemli, bu kadar değerli… Peygamberimiz ya, yani Allah’tan sonra biat ettiğimiz, taptığımız bir kutsal varlığımıza karşı…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Konuşmanızı tamamlar mısınız Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – …bu kadar -ondan sonra- hakaretler yapılan bir memleketteki kişiyi sen getirip de NATO Genel Sekreterliğine seçersen… Önce “Karşıyım.” dersin, bunu gerekçe sürersin içeride… Gerekçe öne sürülmese haydi neyse. Gerekçeyi öne sürersin, ondan sonra tıpış tıpış gidip onu Genel Sekreterliğe kabul edersin.

İşte, bunun anlamını siz nasıl izah edersiniz? Bu Müslüman halk nasıl kabul edebilir bunu? Yani o zaman Araplar “Yahu, Tayyip Bey, hani sen çıktın Davos’ta işte ‘One minute.” dedin de şimdi burada niye ‘One minute.’ demedin? Yani o zaman niye kabul etmedin? O zaman, demek ki sen o Rasmussen’in Danimarka’sında Peygamber Efendimize yapılan hakaretleri tasvip mi ediyorsun? Niye bunu tasvip ettin? Niye onu getirdin, kendi başına Genel Sekreter seçtin?” demezler mi sayın milletvekilleri? Derler.

Maalesef, Türkiye bu kadar kötü yönetiliyor, seviyesiz yönetiliyor, Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibarı her yerde sarsılıyor. O bakımdan, bundan sonra inşallah bu tür davranışlar olmaz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMER GENÇ (Devamla) – Bir de istifa müessesesinin dile getirilmesi lazım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Genç.

Danışma Kurulu önerisi üzerinde aleyhte, lehte başka söz isteyen yok herhâlde?

Oylarınıza sunuyorum: Danışma Kurulu önerisini kabul edenler… Kabul etmeyenler… Danışma Kurulu kararı kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.

V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) Önergeler (Devam)

4.- Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu’nun, Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin (2/333) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/123)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

2/333 Esas Numaralı Kanun Teklifimin komisyonlarda 45 günlük süre içerisinde görüşülmediğinden İçtüzüğün 37. Maddesi gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını arz ederim.

                                                                                                         Cemaleddin Uslu

                                                                                                                  Edirne

BAŞKAN – Teklif sahibi olarak Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu.

Sayın Uslu, buyurun.

Süreniz beş dakika. (MHP sıralarından alkışlar)

CEMALEDDİN USLU (Edirne) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’min doğrudan gündeme alınması talebimle ilgili söz almış bulunmaktayım. Sizleri saygılarımla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, Türkiye coğrafi konumu nedeniyle hem Avrupa hem de Asya kıtasında toprağı bulunan bir ülkedir. Bu jeopolitik ve stratejik konumun yanında, Balkan ülkeleriyle olan yakın iktisadi ve ticari ilişkilerimizin, bu ülkelerde yaşamakta olan soydaşlarımızla olan tarihsel ve kültürel bağların ülkemize sağladığı imtiyazın, aynı zamanda, bu ülkelere ve bu ülkelerde yaşamakta olan soydaşlarımıza karşı bazı sorumlulukları da beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.

Ülkemizin içinde bulunduğu jeopolitik konumu, dünyada meydana gelen küresel gelişmeler dikkate alındığında, ülkelerin birbirleriyle sıkı ilişki kurmaları kaçınılmaz hâle gelmektedir. Kaldı ki yüzyıllar boyu bu bölgelerde yaşamış olmanın getirdiği tarihsel ve kültürel bilgi birikiminin yeni nesillere bilimin süzgecinden geçirilmek suretiyle doğru olarak aktarılması, bu bölge ülkeleriyle olan yakın iş birliğinin daha da artırılması, bölge barışına olduğu kadar dünyada tesis edilmeye çalışılan barış ve huzura da katkı sağlayacağı muhakkaktır.

Türkiye’nin Avrupa Birliği hedefi de göz önüne alındığında, Balkan ülkeleriyle kuracağımız sıkı ilişki ve iş birliğinin bu nedenle bu hedefe varmada da ayrıca katkıları olacaktır.

Ülkemizin iki kıtada toprağı bulunması, global gelişmelerin dünya ülkelerini birbirleriyle artan bir şekilde bağımlı hâle getirmektedir. Türkiye artık periferik devleti olmayıp bugünkü küresel gelişmelerin tam odağında ve ortasında bulunmaktadır. Bu nedenle Türkiye, geniş ve sorunlu coğrafyamızda, demokrasi ve özgürlük ideallerine, barış ve istikrar hedefine hizmet etmeye devam etmek zorundadır. Bu, ülkemizin coğrafi konumunun, tarihî geçmişinin ve bölge ile olan kültürel bağlarımızın ülkemize yüklediği bir zorunluluk ve misyondur.

Avrupa Birliği sürecinde Balkan ülkeleriyle ülkemiz arasında yakın bir iş birliği amaçlayan Trakya Üniversitesi, bölgesel iş birliği kurulması, ortak görüş oluşturma ve bölgesel iş birliğinin geliştirilmesi konularında çaba sarf etmektedir. Bu amaçla, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna Hersek, Moldova, Ukrayna, Kosova, Sırbistan, Azerbaycan, Rusya ve Japonya’da bulunan otuz dört üniversiteyle iş birliği anlaşmaları ve protokoller imzalanmış ve bu iş birliğini hayata geçirmiştir.

Balkan ülkelerinde yaşayan ve ailelerinin bir bölümü bu ülkelerde bulunan Türk ve akraba topluluklarıyla yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, Balkanları dostluk, kardeşlik, refah ve istikrarın hâkim olduğu bir bölge hâline dönüştürmek için:

1) Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki ilişkilerin dünü, bugünü ve yarınının bilimsel olarak incelenmesi, tarihten gelen ortak değerlerimizin ortaya çıkarılması.

2) Avrupa Birliği, Balkanlar ve Türkiye ile yapılmakta ve yapılacak olan uluslararası anlaşmaların, Rumeli Balkan Türkleri açısından değerlendirilmesi ve önerilerde bulunulması.

3) Balkan ülkeleriyle yakın iş birliğinin tesisi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacı ile iş birliği potansiyelinin araştırılması.

4) Balkan ülkeleri ve Türkiye'nin ortak bir geçmişi olması nedeniyle, ortak bir geleceğe de sahip tezi ile bu bölgede yaşayan ortak kültüre sahip insanların din, dil ve kültürleri ile ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi.

5) Balkanlarda Türk varlığının tanıtımı ile ilgili Türk İslam eserlerinin korunması ve yeni kuşaklara sanat anlayışının aktarılması.

6) Avrupa Birliği sürecinde, Türkiye'nin uyum ve entegrasyon konularında, çifte vatandaşlık statüsünde bulunanlardan nasıl yararlanılabileceği konularının araştırılması ve projeler geliştirilmesi.

7) Balkan ülkeleri üniversiteleri ile yapılan protokoller çerçevesinde lisans, lisansüstü ve doktora eğitiminin yanında çeşitli yaş gruplarının eğitimi, iş ve meslek edindirme, meslek içi eğitim gibi konular, projeler yapmak ve bunları gerçekleştirmek.

8) Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlarımızın dil, din ve kültürlerinin muhafazası, geliştirilmesi, radikal inanç ve düşüncelerin zararlarından korunması için millî politikalarımız doğrultusunda çalışmaların yapılması hayati önem arz etmektedir.

Balkan ülkelerinde yaşanan ve hâlen yaşatılmaya çalışılan dilimize, dinimize ve zengin kültürümüze sahip çıkarak bu ülkelerle olan sosyoekonomik ilişkilerimizi güçlendirmek için…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Uslu, devam edin.

CEMALEDDİN USLU (Devamla) – …artık bir ihtiyaçtan çok gereklilik arz eden Balkan araştırmaları enstitüsünün Trakya Üniversitesi bünyesinde kurulması ve hayata geçirilmesi ivedi olarak gerçekleştirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, işte bu amaçları gerçekleştirmek ve hayata geçirebilmek için Trakya Üniversitesi bünyesinde bir Balkan araştırmaları enstitüsünün kurulması hem bölge ülkelerine hem de ülkemize büyük faydalar sağlayacağı gibi, Balkan ülkeleri arasındaki dostluk, kardeşlik ve iyi niyet çerçevesinde gerçekleştirilecek ortaklaşa çalışmalar aynı zamanda dünya barışına da katkı sağlayacaktır. Bu amaçları gerçekleştirmeye yönelik olarak çalışmalar yapacak olan Trakya Üniversitesi bünyesinde yeterli akademik altyapı, deneyim ve donanıma sahip olan değerli bilim adamları mevcuttur.

21’inci yüzyılda dünyada meydana gelen gelişmeler ve küreselleşme dikkate alındığında, böyle bir enstitünün kurulmasına katkı sağlayacak olan siz değerli milletvekillerine Trakya Üniversitesi ve tüm Edirne halkı adına teşekkür eder, bu duygu ve düşüncelerle saygılarımı sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Uslu.

Şahsı adına Mersin Milletvekili Akif Akkuş. (MHP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Akkuş.

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İç Tüzük’ün 37’nci maddesine göre gündeme alınması istenen Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi önergesi üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 1351 yılında, Süleyman Şah komutasındaki Osmanlı askerlerinin Çimpe Kalesi’ni fethetmesi sonucu yaklaşık altı yüz yıldır milletimizin yaşamakta olduğu Balkanlar, birçok trajik olaya sahne olmasına rağmen, ortak bir kültürün doğduğu topraklardır. Son yirmi yıl öncesine kadar, burada yaşayan insanlar zaman zaman kaderine, zaman zaman da oradaki etnik şovenist güçlerin insafına terk edilmiştir. Ancak, 1990 yılından itibaren, Balkanlar gerek ekonomik gerek sosyal ve gerekse siyasi düzenin kurulmaya çalışıldığı, yeni birçok devletin ortaya çıktığı bir Avrupa kesimidir. Bugün, burada kurulmuş olan devletler bilindiği gibi Osmanlı İmparatorluğu’nun birer parçasını meydana getirmekte idi. Bulgaristan, Bosna-Hersek, Makedonya, Kosova gibi ülkelerde yaşayan, Türk ve Müslüman kimliği taşıyan yüz binlerce soydaşımız yeni yeni sıkıntılarını aşmaya başlamışlar ve o ülkelerin birinci sınıf vatandaşları olarak kabul edilmişlerdir. Yukarıda belirttiğim ülkelere ilaveten Arnavutluk, Romanya, Moldova, (Gagavuz Yeri), Yunanistan ve diğer Balkan ülkelerinde yaşayan ve ailelerinin bir bölümü hâlen bu ülkelerde bulunan Türk ve akraba toplulukları ile Müslüman topluluklarla yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, Balkanları dostluk, kardeşlik, refah ve istikrarın merkezi hâline dönüştürmek için birtakım çalışmalar yapmak tüm partilerimizin, insanlık âlemine faydalı olmak isteyenlerin birinci görevi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, bu bağlamda Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki ilişkilerin dünü, bugünü ve yarınının bilimsel olarak incelenmesi ve tarihten gelen ortak değerlerimizin ortaya çıkarılması ilk sırada yapılması gereken faaliyetlerimizden olmalıdır. Balkan ülkeleri ile ülkemiz arasında bulunan ortak geçmiş, uzun yüzyıllar boyunca ortaya konan gayret, emek ve farklı kültürlerin karışımı ile ortaya çıkmış ve bir Balkan kültürü oluşturmuştur. Balkanlarda yaşamakta olan ortak kültüre sahip insanların din, dil ve kültürleri ile ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi ve geliştirilmesi için Türkiye ve Balkan ülkelerinin üniversitelerine büyük bir görev düşmektedir.

Değerli milletvekilleri, Balkan ülkeleri ve ülkemiz arasında yakın bir iş birliği amaçlayan Trakya Üniversitesi bölgesel iş birliğinin kurulması için çaba sarf etmektedir. Bu amaçla, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Moldova, Ukrayna, Kosova, Sırbistan, Azerbaycan, Rusya ve Japonya’da bulunan otuz dört üniversite ile Trakya Üniversitesi iş birliği içine girmiş ve protokoller imzalamıştır. Bu protokollere imza atan üniversiteler de bunu memnuniyetle karşılamışlardır.

Balkan ülkelerinde yaşanan ve hâlen yaşatılmaya çalışılan dilimize, dinimize ve zengin kültürümüze sahip çıkarak bu ülkelerle sosyoekonomik ilişkilerimizi güçlendirmek için gerekli altyapısı, deneyim ve donanımı bulunan Trakya Üniversitesinde bir Balkan araştırmaları enstitüsünün kurulması acilen gerçekleştirilmelidir. Bu enstitüde yapılan çalışmalar, Balkanları bir huzur ve barış bölgesi hâline getirecektir.

Değerli milletvekilleri, daha önceki konuşmalarımızda da sık sık gündeme getirdiğimiz gibi, artık dünya milletlerinin küreselleşen bu çağda bilim ve ilim ipine sarılmaktan başka bir çareleri bulunmamaktadır. Bu cümleden olarak da biz elbette ki soydaşlarımızla olduğu gibi dünya milletleriyle de ilişkiler içerisine girmek ve onlarla bilgi alışverişinde bulunmak mecburiyetindeyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Akkuş, devam edin.

AKİF AKKUŞ (Devamla) – Dünya ülkeleriyle bunları yaparken elbette ki dün bizimle aynı kaderi paylaşan, aynı ülkenin topraklarında yaşayan ve aynı milletin temsilcileri olan insanları da bir kenara atmamamız gerekiyor. Ayrıca bunlara bu yaşadıkları çok trajik olaylardan dolayı bizim el uzatmamız bir mecburiyet hâlindedir.

Bu bakımdan diyorum ki: Önergeye olumlu oy vererek desteklemenizi istiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Akkuş.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, kale direği kazalarına ilişkin Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’ndan sözlü soru önergesi (6/408)

BAŞKAN – Bakan? Yok.

Ertelenmiştir.

2.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, huzurevlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakan Nimet Çubukçu’dan sözlü soru önergesi (6/426)

BAŞKAN – Sayın Bakan Nimet Çubukçu? Yoklar.

Ertelenmiştir.

3.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, öğretmen maaşlarının iyileştirilmesine ilişkin Millî Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/436)

BAŞKAN – Bakan? Yoklar.

Ertelenmiştir.

4.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, vize alımında yaşanan sorunlara ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/444)

BAŞKAN – Bakan? Yok.

Ertelenmiştir.

5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, yurt dışından satın alınan ve satılan elektriğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/464) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

6.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya’da kaçak akaryakıt kullanımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/495) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

7.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, rüzgar enerjisi santrallerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/525) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

8.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Serik ilçesinde orman alanında taş ocağı kurulacağı iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/679) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, elektrik ve doğalgaz zamlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/739) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

10.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, Gazprom’dan alınan doğalgaza ilişkin sözlü soru önergesi (6/751) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

11.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın, yardım olarak dağıtılan kömürlerin bedeline ilişkin sözlü soru önergesi (6/767) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

12.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarıyla ilgili bazı hususlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/800) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

13.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarının kredilendirilmesine ve eşgüdüm sorunlarının çözümüne ilişkin sözlü soru önergesi (6/801) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

14.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, enerji yatırımlarındaki imalat ve mühendisliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/802) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

15.- Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, BOTAŞ eski Genel Müdürü’nün bir iddiasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/804) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

16.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, motorlu araçlarda farklı yağlar kullanımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/829) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

17.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, alternatif enerji kaynaklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/859) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

18.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, elektrik zammına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından sözlü soru önergesi (6/864) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

19.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, Soma Termik Santralindeki filtre sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/869) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

20.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, yerli kömür rezervlerinin kullanılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/919) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun güneş enerjisinden elektrik üretim çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/990) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

22.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Marmaris’teki maden arama ruhsatlı arazilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1069) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

23.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, doğalgaz zammına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1076) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

24.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, nükleer enerji santrali ihalesine bir Rus firmasının teklif vermesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1197) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

25.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, bir gruba EPDK tarafından verilen lisanslara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1257) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler’in cevabı

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Mehmet Hilmi Güler, gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 5, 9, 13, 64, 93, 99, 104, 120, 121, 122, 123, 141, 157, 162, 165, 205, 255, 318, 323, 441, 501’inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın M. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                          Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                   Tokat

Soru: Ülkemizin genellikle kış aylarında enerji sıkıntısı yaşadığı bilinmektedir. Basında yer alan haberler ve resmi açıklamalardan anlaşıldığına göre; Yunanistan'ın Bulgaristan'dan elektrik alamadığı için Türkiye'ye sattığı elektriği kestiği, İran'ın Türkmenistan'dan Doğalgaz alamadığı için Türkiye'ye doğalgaz sevkiyatını durdurduğu bilinmektedir.

- Ülkemiz neden Bulgaristan Elektriğini Yunanistan aracılığı ile almaktadır?

- Ülkemiz ile diğer ülkeler arasında yapılan satın alma anlaşmalarında elektrik satışının kesintisiz yapılması yeterli güvenceler yok mudur?

- Ülkemiz hangi ülkelerden hangi fiyattan elektrik satın almaktadır?

- Ülkemiz diğer ülkelere elektrik satmakta mıdır, satıyorsa hangi fiyattan satmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                            Tayfur Süner

                                                                                                                 Antalya

Antalya'da son yıllarda yoğun şekilde kaçak akaryakıt tüketilmektedir. Kükürt oranı yüksek, kalitesi düşük, kontrolsüz fueloil kullanımı aşırı derecede çevre kirliliğine neden olmaktadır. Bununla birlikte, araçlarda kullanılan kalitesiz motor yağları da yola akarak tarım alanlarını tehdit etmektedir. Turizm başkenti ve tarım ambarı olan Antalya'mız, önlem alınmadığı takdirde kısa bir süre sonra büyük bir çevre felaketi ile karşı karşıya kalacaktır.

Soru 1 : Antalya'ya giren kaçak akaryakıtın engellenmesi için Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır?

Soru 2 : Doğal güzellikleri bakımından ülkemizde çok önemli bir yere sahip olan Antalya'daki kaçak akaryakıtın yarattığı çevre kirliliğini önlemek için Çevre ve Orman Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışılarak ne gibi önlemler alınmaktadır?

Soru 3 : Antalya'daki kaçak akaryakıtın hangi sektörlerde kullanıldığı konusunda tespitleriniz var mıdır? Eğer varsa son bir yıl içinde kaç işletme hakkında işlem yapılmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                              Hasan Çalış

                                                                                                                Karaman

Rüzgâr enerjisinin önündeki engeller, bu alandaki yatırımları olumsuz yönde etkilemektedir. Yatırımcılar, ülkemizin şebeke hattın türbinlerinin bağlanması açısından sınırlı olması, TEİAŞ'nin bir bağlantı noktasında, sistemin kısa devre gücünün en fazla yüzde 5'i kadar kurulu güç rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi bağlantısına izin vermesi ve türbin bulma sıkıntısı gibi belli başlı sorunlar yaşamaktadır.

Bu bilgiler ışığında;

1. Rüzgâr enerjisi santrali yatırımlarının önündeki bu ve buna benzer sorunlara yönelik herhangi bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

2. 2007 yılı itibariyle ülkemizde hizmet veren toplam kaç adet rüzgâr santrali bulunmaktadır?

3. 2007 yılı itibariyle rüzgâr enerjisi santrali yatırımı konusunda toplam kaç firma başvuruda bulunmuştur? Bu firmalardan kaçına izin verilmiştir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                            Tayfur Süner

                                                                                                                 Antalya

Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Zırlankaya, Böğüş ve Etler Köyleri arasındaki orman arazisine maden arama bahanesiyle alınan ruhsat ile taş ocağı kurulması çalışmaları yapılmaktadır. Burada açılacak bir taş ocağı bölgedeki yüz binlerce çam ağacının yok olması anlamına gelecektir.

Soru 1 : Bu bölgeye Bakanlığınız tarafından maden arama ruhsatı verilmiş midir? Eğer verildiyse, burada taş ocağının açılmasına izin  verilecek midir?

Soru 2 : Taş ocağı kurulmak istenen alan, 10 yıl önce Orman işletme Müdürlüğü tarafından ağaçlandırılmıştır. Yüz binlerce gencecik çam ağacının kesilmesine nasıl izin verebilirsiniz?

Soru 3 : Serik'teki bu bölgenin çevresinde yüzlerce dönüm sera ve evler bulunmaktadır. Böyle bir bölgeye nasıl maden arama ruhsatı verilebilir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                              Hasan Çalış

                                                                                                                Karaman

Gazete ve televizyon kanallarında "elektrik ve doğalgaz zammı yolda" şeklinde haberler yer almaktadır. Petrol fiyatlarındaki artışı gerekçe göstererek, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına sürekli zam yapılması, zaten sıkıntıda olan tüm kesimleri iyice sıkıntıya düşürecektir.

Bu bilgiler ışığında;

1- Elektrik ve doğalgaz zammı hem vatandaşları hem de rekabet gücü zayıflayan ve küresel bir krizle baş etmeye çalışan sanayiyi olumsuz yönde etkileyecektir. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam yapma konusunda bir çalışmanız var mıdır?

2- Otomatik fiyatlandırma öncesi yapılacak bir zammın, elektrikte "çifte zamma" neden olacağını düşünüyor musunuz? Bu zamlarla ezilen vatandaşlarımıza, nasıl bir rahatlatıcı tedbir düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak yanıtlandırılmasını arz ederim. 13.05.2008

                                                                                                           Ali Uzunırmak

                                                                                                                   Aydın

1 - Ülkemizin 2001 Yılında Gazprom ile yapılan doğalgaz anlaşması doğrultusunda kullanılan (tüketilen) ve kullanılacağı garanti edilen doğalgaz miktarı ile 2001 yılında Gazprom'a ödenen ücret toplamı nedir?

2- Yine Gazprom'dan 2007 yılında kullanılan doğalgazın toplam miktarı ve yapılan ödeme miktarı nedir?

3- 2008 yılında öngörülen tüketim ve ödeme miktarları nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak yanıtlandırılmasını arz ederim.                                                                      15.05.2008

                                                                                                           Ali Uzunırmak

                                                                                                                   Aydın

1- 2007 yılında Türkiye Taş Kömürü ve Türkiye Kömür İşletmelerinden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına çeşitli fasıllardan (gerek sosyal yardımlaşma fonundan gerekse valilikler aracılığıyla) yapılan toplam kömür miktarı ve toplam tutarı nedir?

2- Dağıtılan bu kömürlerin bedeli ilgili kurumlara (TTK, TKİ) ödenmiş midir?

Ödenen ve ödenmeyen kömür bedellerinin toplamı nedir?

3- Aldığımız bilgilere göre, ilgili kurumlara bu bedellerin tamamının ödenmediği belirtilmiştir. Şayet böyle ise; 2008 yılının ortasına geldiğimiz halde bu bedeller niçin ilgili kurumlara ödenmemiştir?                                02.06.2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                           Kürşat Atılgan

                                                                                                                  Adana

1- TEMSAN Diyarbakır ve Ankara EMAF gibi üretim yapabilecek tesisler neden bu kadar atıl kullanılıyor?

2- Şu anda süren ve devam edecek olan enerji yatırım piyasasında herhangi bir özel sektör projesine satış yapılacak mıdır?

3- Özel sektör enerji üretim santral yatırımlarının en önemli ihtiyaçlarından birisi olan "alternatör", yani kinetik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren, elektriği üreten cihaz, imal edebilen bir devlet ya da özel sektör kuruluşu var mıdır?

4- Yine ülkemizde yatırımcılara yol gösteren ve tüm mühendislik ve ticari-teknik süreç bilgilerinin toplandığı ve bilgi altyapısının tutulduğu, yatırımcıların hızını arttıracak bir kamu ya da özel sektör mühendislik kuruluşu var mıdır? 02.06.2008

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                           Kürşat Atılgan

                                                                                                                  Adana

1- Bir enerji yatırımı sırasında yaşanan mevzuat ve tıkanıkların aşılmasını sağlayacak kuruluşlardan EPDK, ETKB, DSİ, EİEİ, TEDAŞ, TEİAŞ, vs. gibi bağlı kuruluşlar ve diğer çevre, kültür, tarım gibi ilgili bakanlıklarla ortak çözülmesi gereken tıkanıklık noktalarının çözümü konusunda neler yapılmaktadır?

2- Özellikle yurt dışı kaynaklı hibe veya çok düşük faizli enerji destekli kredileri ülkemize temin için gerekli çalışmalar ne ölçüde yapılmaktadır? Şayet yapılmaktaysa, niçin bu kredileri yatırımcıya aynı uygunlukta yansıtmak ve kredi sıkıntılarına bir derece yardımcı olmak için bir çalışma yapılmıyor?                                                                      02.06.2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                           Kürşat Atılgan

                                                                                                                  Adana

1- Türkiye'de alternatif enerji kaynaklarına olan gereksinimin ve bilhassa rüzgâr ve hidroelektrik yatırımlarına olan ilginin arttığı bugünlerde bu enerji yatırımlarının en önemli ve aslında en basit kısımlarının imalatının ve mühendisliğinin ülkemiz içerisinde yapılması mümkün müdür? Yoksa bu iş için geç mi kalınmıştır?

2- Yatırımcıları ülkemize davet ederken veya ülke içi sanayicilerimizi bu alana çekmeye uğraşırken ana harcama kalemlerinin yurt içinden temini ile ilgili neler yapılmıştır?

3- Bu ülkede su türbini imalatı yapabilen bir devlet kuruluşu var mı? Üretilen ürünler ne derece pratik ve hem ülke içi hem de ülke dışı projelere pazarlanabilir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla Enerji Bakanı M. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 04.06.2008

                                                                                                             Kamer Genç

                                                                                                                 Tunceli

BOTAŞ Eski Genel Müdürü Gökhan Osman Bildacı; Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde, “Rusya’dan Türkiye’ye doğal gaz taşınmasına ilişkin Mavi Akım Projesinde formül değişikliğini yapmadığı için Enerji Bakanınca görevinden alındığını ve kendisinden sonra yapılan değişiklikle devletin 10 milyar dolar zarara uğratıldığını” iddia etmiştir.

1. Sözü geçen formül değişikliği nedir? Önceki formül ve sonraki değişiklik formüllerini izah eder misiniz?

2. Böyle bir değişiklikle devletin zararı var mıdır? Varsa kaç Lira'dır?

3. Böyle bir formül değişikliğini zorunlu kılan herhangi haklı gerekçeler var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                             Mümin İnan

                                                                                                                   Niğde

Soru:

Son zamanlarda petrol, özellikle de motorin fiyatlarının aşırı artmasından dolayı dizel araç sahipleri, araçlarında bitkisel yağlar ve on numara tabir edilen sentetik yağları kullanmaya yönelmişlerdir. Vatandaşların bu talep kaymasına yönelik herhangi bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                             Mümin İnan

                                                                                                                   Niğde

Soru: Ülkemizde kömür, su ve rüzgâr enerjisi kaynakları gibi alternatif enerji kaynakları olmasına rağmen, özellikle elektrik elde etme ve ısınma konusunda doğal gaza olan mecburiyet her geçen gün artmaktadır. Ülke enerji stratejisinin doğal gaza mahkûm olmaktan çıkarılması yönünde herhangi bir planlama çalışması yapmakta mısınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın M. Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                             Yaşar Ağyüz

                                                                                                               Gaziantep

EPDK tarafından elektrik kullanım fiyatlarına ikinci zammı konutlarda % 21 sanayide % 22 olarak belirlendi.

1. Asgari ücrete % 5, emekliye % 2 zammın verildiği ve enflasyonun % 11 olarak gerçekleştiği bir ortamda yılbaşında yapılan % 20 zammın üzerine elektriğe yapılan % 21 zam fazla ve büyük yük değil midir?

2. 5,5 yıldır "Zam yapmadık" açıklamanız 2008 yılında elektriğe yaptığınız zam yağmurunun gerekçesi olabilir mi?

3. Dağıtım özelleştirmelerinin yapılacağı dönem öncesi, elektriğe yapılan otomatik fiyatlandırma ile şirketlere kâr garantili güvence mi verilmek isteniyor?

4. Enerji alanında yaşanması muhtemel sıkıntıların nedeni, sağlıklı, ülke gerçeklerine uyan enerji politikalarının oluşturulması ve kamuya enerji yatırımı yaptırılması gerekmiyor mu?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                            Mustafa Enöz

                                                                                                                  Manisa

Dünyada ve ülkemizde çevre kirliliği her geçen gün daha da önem arz etmektedir. Manisa İli Soma İlçemizde bulunan Termik Santralin filtre sorunu yıllardır devam etmektedir.

Sorular:

1- Soma Termik Santralin B (1-2-3-4) ünitelerdeki elektrofiltre iyileştirmesi için Bakanlığınız 2008 bütçesinden ne kadar ödenek ayrılmıştır?

2- Söz konusu ünitelerdeki elektrofiltre iyileştirmesini ne zaman bitirmeyi düşünüyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Ülkemizde yaklaşık 8 milyar tonluk rezervimiz bulunmasına ve yerli kömürün daha ucuz olmasına rağmen niçin yüksek fiyatlı ithal kömür kullanıldığına dair sorumun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                      Mehmet Akif Paksoy

                                                                                                         Kahramanmaraş

Bir süre önce ulusal basında da gündeme getirildiği gibi; kömür fiyatlarında % 60’lara varan artış olmuştur. Bu fiyat artışının başta tüketiciler olmak üzere sanayiciyi ve ülke ekonomisini olumsuz etkilediği bilinen bir gerçektir. Ülkemizde 8 milyar ton linyit rezervi bulunmasına rağmen; tonu 400 dolardan yılda 1,5 milyar dolarlık kömür ithal edilmesi, buna karşılık yerli rezervlerimizin ise sadece 100 milyon tonluk kısmının kullanılabilmesi verimli bir enerji politikasının olmamasından kaynaklanmaktadır.

Buradan hareketle;

Hükümet olarak enerjide artan dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli kömür rezervlerimizi kullanarak dışarıya ödediğimiz dövizi içerde tutmak suretiyle ülke ekonomisine katkıda bulunacak bir politikanız var mı? Yoksa hazırlamayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                          Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                   Tokat

Soru: Bakanlığınızda güneş enerjisinden elektrik üretimi ile ilgili çalışma yapılmakta mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sn. Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                             Mümin İnan

                                                                                                                   Niğde

Soru:1- 16 Eylül 2008 tarihli bazı gazetelerde, Marmaris Kent Konseyinin yaptığı araştırmalara göre, 86 bin 600 hektar yüz ölçüme sahip Marmaris'te 45 bin 173 hektarın (yüzde 52) maden arama ruhsatlı olduğu şeklinde haberler çıkmıştır. Türk turizminin en önemli merkezlerinden biri olan bu bölgemizde, bu kadar geniş bir alanın ruhsatlandırılmasının çevre kirliliğine yol açarak bölge turizmini olumsuz etkilememesi konusunda verilen ruhsatların yeniden değerlendirilmesini düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                             Yaşar Ağyüz

                                                                                                               Gaziantep

Gece yarısı açıklanan % 22,5 oranındaki doğalgaz zammı ile yılın 5. zammı yapılmış oldu.  Petrol fiyatının inişe geçtiği bir ortamda yapılan zam sanayide ve konutlarda çok büyük yük getirmiştir.

1. Yüksek zammın nedeni Bakanlık ve BOTAŞ yetkilileri olarak, Gazexport’la imzalanan 19.11.2003 tarihli “Zeyilnameler ve Protokoller” metninde yer alan ve o güne kadar geçerli olmayan FO/FOo (HSF/HSFo) fiyat belirleme formülünün kabul edilmesi değil midir?

2. Başlangıçta tahkime gitmek isteyen Gazexport’a karşı, “İsterlerse tahkime gitsinler kazanamazlar.” diye tavır koymanızdan kısa süre sonra tahkim başlamadan önce neden yeni bir anlaşma imzaladınız?

Doğalgaz fiyatının petrol fiyatına bağlanmasını neden kabul ettiniz?

3. Tüm anlaşmalar BOTAŞ’a belli süre ve aralıklarla fiyat revizyonu isteme hakkı tanımasına rağmen böyle bir girişimde bulundunuz mu?

4. Küresel ekonomik krizle karşılaşan ülkeler ekonomik tedbir paketleri açıklarken, sizin sanayi üretiminin yükünü artıracak, halkımızı kışın donduracak doğalgaz zam paketini açıklamanız kriz koşulları gereği midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Hilmi Güler tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                           Hasan Özdemir

                                                                                                               Gaziantep

Türkiye sahip olduğu jeostratejik konum, askerî güç ve bölgesindeki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri nedeniyle öne çıkan bir ülkedir. Geçtiğimiz günlerde basında da yer aldığı şekliyle Türkiye’de nükleer enerji santrali kurulması ihalesinde bir Rus şirketinin verdiği teklif açıklandı. Enerji gibi bir alanda kaynakların çeşitlendirilmesi ülkelerin bağımsız dış politika yürütmelerinde etkendir.

Buna göre;

1) Bu Rus şirketinin ihaleyi alması hâlinde Türkiye'nin enerji konusunda Rusya Devletine bağımlılığı hangi orana çıkacaktır? Bu durum enerji ithalatında alternatif kaynaklar belirleme anlamında nasıl bir olumsuzluk ortaya çıkaracaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                             Yaşar Ağyüz

                                                                                                               Gaziantep

Son günlerde, Sayın Başbakan, Bakanlar ile Milletvekili çocuklarının ticari yaşam ilişkileri kamuoyunda, Basın ve Televizyonlarda tartışılmakta ve bazılarının ortaklıkları şirketin sahiplerince de kabul edilmektedir.

İktidar partisine mensup Siyasetçi çocuklarının ortak oldukları Şirketlerin, Devletten Özelleştirmeler ile Tahsis ve Enerji Lisanları ile Ekonomik çıkar sağladıkları da iddia edilmektedir. Bu nedenlerle,

1 - Kamer Grubuna Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı ile verilen Elektrik Üretim Lisansı var mıdır?

2 - Varsa hangi yılda ve kaç adet Lisans verilmiştir?

3 - Kamer Grubuna bağlı olduğu söylenen Şavk Enerji, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu Kararı ile Toptan Elektrik satışı veya Elektrik İthalat ve İhracat Lisansları almış mıdır?

4 – Başbakan, Bakan ve Milletvekili çocuklarının Devletle iş ilişkisi olan Şirketlerdeki ortaklıklarını ve üst düzeyde görevlendirilmelerini etik buluyor musunuz?

BAŞKAN – Soruları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Mehmet Hilmi Güler cevaplan-dıracaklardır.

Buyurun Sayın Bakan.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bakanlığımla ilgili sözlü soruları cevaplandırmaya çalışacağım.

Bu arada, tekrar tatmin olunmayan nokta varsa bir on beş dakikalık da bir zaman ayırmaya gayret edeceğim, ki belki sözlü olarak ifade ettiğim kısımlar yeterli tatmini sağlamazsa orada da bunları ifade edeceğim. Daha da olmazsa yazılı olarak sizlere detay bilgi vermeye de hazırım.

Bu arada, bir de özet yapmak istiyorum enerji konusunda.

Özellikle, ülkemizde dışa bağımlılığı azaltacak, yerli kaynaklara ağırlık veren bir enerji politikası sürdürüyoruz ve burada bilhassa yenilenebilir enerjide şimdiye kadar yapılmamış çalışmaları ülkemizin ekonomisine, hizmetine sunmaya çalışıyoruz. Boşa akan sulardan 1.600 proje… Rüzgârda yine hiç şu ana kadar kullanmadığımız rüzgâr enerjisini devreye sokma noktasında gayretlerimiz oldu. Değerli Meclisimizin milletvekilleri ve komisyonların gayretiyle Yenilenebilir Enerji Yasası’nı çıkarttık, Enerji Verimliliği Yasası’nı çıkarttık. Bu yasalardan da yararlanarak özellikle yenilenebilir enerjide biraz önce bahsettiğim boşa akan sulardan, boşa esen rüzgârlardan, güneşten yararlanma noktasında önemli adımlar atıyoruz. Ayrıca jeotermalde yeni kaynaklar tespit ettik MTA’nın da gayretleriyle, onları hizmetlere sunmaya çalışıyoruz. Bu arada Türkiye'nin bir tarım ülkesi olması hasebiyle büyük ölçüde biyomas atıklarımız var, tarımsal atıklar var, onları değerlendiriyoruz. Onlar da önemli bir avantaj sağlayacak. Son olarak da Adapazarı Karasu’da dalga enerjisiyle ilgili yaptığımız çalışmadan da olumlu netice aldık. Bunu da inşallah, bu pilot uygulamayı da yaygın bir şekilde kullanarak -Türkiye’mizin üç tarafının da deniz olduğunu düşünürsek- burada da bu dalga enerjisinden de yararlanmaya çalışacağız. Bu arada milletvekillerimizin hazırladığı yenilenebilir enerji ile ilgili yeni bir düzenlemeleri var, bunun da son rötuşları yapılıyor. O da tekrar gündeme geldiğinde yenilenebilir enerjide Türkiye belki de dünyada sayılı ülkeler arasında olacak. Zaten şu ana kadarki çalışmalar diğer ülkeler tarafından da dikkatle izleniyor. Biz ülkemiz olarak bu kaynaklardan şu ana kadar yeterince faydalanamamamıza rağmen bunu telafi edecek yoğun bir çalışma içindeyiz.

Enerji verimliliği konusunda da “ENVER” diye bahsettiğimiz “enerji”nin “en”iyle “verimlilik”in “ver”inin birleşmesinden, Türkçenin de zenginliğinden faydalanarak bir ENVER Projesi oluşturduk. “Enver” aynı zamanda “ışıtan, aydınlatan” anlamında olduğu için çok da uygun düşen bir kelime oldu, bir kavram oldu. Bununla da çok yoğun bir çalışmayı sürdürüyoruz. On milyona yakın ampul dağıttık, verimli ampul. Ayrıca elli milyon da -toplam- değişti. Böylece ülkemizde verimli lambaların kullanılmasıyla -ki bugünkü, şu salonumuzda da bu verimli lambalar kullanılıyor- böylece her birinde 100 vata göre yüzde 80 tasarruf sağlandı. Her bir lambanın değişimi 2 tane yetişkin ağaç dikmek anlamına geliyor ve bu, üstelik de etrafı kirletmiyor, ısıtmıyor, ısıtıp tekrar klima kullanmıyoruz. Böyle bir yaygın uygulamanın neticesinde de ülkemiz önemli enerji tasarrufunda bulundu. Motorlarda… Bir motor hareketi başlattık sanayide. Burada da sanayide kullanılan elektriğin yüzde 70’i motorlarda tüketiliyor. Burada da büyük bir verim sağlanmaya başlandı. Beyaz eşyalarda halkımız, belki de yeteri kadar daha evvelden bilinçli olamadıkları için, bazıları, ben dâhil, kendi buzdolabımızın, çamaşır makinemizin grubunu bilmiyorduk. Şimdi artık bunların ne olduğunu tam olarak öğrendik. A ve üstü, A plus’ları kullanarak daha verimli beyaz eşyalar kullanma noktasında önemli adımlar atmaya başladık. Yalıtımda büyük gelişmeler oldu. Dolayısıyla, enerjide artık yeni bir döneme -yanlış yöne giden bir trenin doğru yöne gitmesi için önce raylarını değiştirdik, yönünü değiştirdik; şimdi yenilenebilir enerjiyi, yerli kaynaklarla birlikte, buraya doğru, doğru bir yöne doğru giden- enerji bağımsızlığını sağlayacak bir döneme doğru gidiyoruz. Bu arada, petrol ve doğal gaz aramalarda yeni potansiyel rezervler üzerinde Türkiye Petrolleri başarılı çalışmalar yaptı, bilhassa Karadeniz’de. Burada da sondajla, gene petrol ve doğal gazdaki bağımlılığımızı da inşallah ortadan kaldıracak çalışmalarımızı önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız.

Bu arada, sorularla ilgili olarak… Tokat Milletvekilimiz Sayın Reşat Doğru’nun sorusuyla ilgili söyleyeyim. Bizim aslında… Şu anda -belki kendisine yanlış ifade edildi- biz Bulgaristan’dan elektrik almıyoruz; alıyorduk, kestik. Türkiye’nin biz göreve geldiğimizde elektrik açığı vardı, dışa bağımlılığı vardı. Biz bunu çok şükür ortadan kaldırdık. Bulgaristan’dan elektrik almıyoruz. Daha evvelden apartmanlarda, merdiven başlarında birer mum yanardı, karanlıkta, elektrik kesintileri olur da ayağını burkar, kırar diye. Şimdi artık merdiven başlarında mumlar da yok, kendi kaynaklarımızla yetindiğimiz gibi, Irak’a da, Yunanistan’a da, yazın, Suriye’ye de elektrik verir duruma geldik. Bulgaristan’dan elektrik almıyoruz. Sorduğunuz sorudaki şeyler çok eskiye dayanan bilgiler. O bakımdan böyle bir şey söz konusu değil. Tam tersine ihracat yapar duruma geldik çok şükür.

Bu arada Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in de sorusuyla ilgili olarak… Burada akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili noktaları sormuşlardı. Burada, biliyorsunuz EPDK bu konuyla ilgileniyor, Çevre ve Orman Bakanlığı da hava kalitesinin korunmasıyla ilgili çalışmaları yapıyor. EPDK’ca 336 adet akaryakıt istasyonu denetlendi ve 2 adet akaryakıt istasyonunun faaliyeti, mühürleme yapılmak suretiyle durduruldu. Ayrıca, 2008 içinde 6 adet depolama tesisi nezdinde de ulusal marker çalışmaları yapıldı, denetimi yapıldı, 2 adet depolama tesisi de mühürlemeyle durduruldu. Dolayısıyla, burada da çalışmalar EPDK tarafından yapılıyor. Bakanlığımız da bu noktada gayet hassas, çalışmaları yakından takip ederek herhangi bir aksamayı önleyici faaliyetleri sürdürüyor.

Bu arada Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın sözlü sorusuyla ilgili olarak da rüzgâr enerjisi konusunda gerçekten çok yoğun bir çalışma içindeyiz. Biz, 35 Avrupa ülkesi arasında sonuncuyduk rüzgârda, şimdi 12’nciyiz. Bir depar attık. İnşallah, bundan sonra ya 1’inci ya 2’nci olma noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Rüzgâr noktasındaki çalışmalarımız memnuniyet vericidir. En son Sayın Zapatero’nun gelişinde de İspanya’yla ayrıca yenilenebilir enerjide bir mutabakat zaptı imzaladık. Ayrıca, Sayın Obama’dan da bir gün önce, yine yenilenebilir enerjide Amerikalılarla bir mutabakat anlaşmasını imzaladık. Yenilenebilir enerjide şunu rahatlıkla söyleyelim ki Türkiye, yenilenebilir enerjide gerçekten dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer aldı ve orada dereceye de girecek. Bu noktada gayet iddialı olduğumuzu söyleyebilirim.

Bu arada, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu…

BAŞKAN – Sayın Bakanım, bir dakika. Sesiniz çok az duyuluyormuş. Biraz daha yükseltirseniz daha iyi olacak.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – Öyle mi efendim. Peki.

Özellikle bu yenilenebilir enerji konusunda, EPDK’ya 152 adet rüzgâr enerjisine dayalı elektrik üretim için lisans başvurusunda bulunuldu, bunlardan 91 adedine lisans verildi. 1 Kasım 2007 tarihinde 751 proje EPDK’ya lisans başvurusunda bulundu.

Bizim, burada, rüzgârda yapmamız gereken ikinci bir nokta, artık, sadece rüzgârdan enerji üretmek değil, türbinlerini de Türkiye'de yapmak üzerine yoğun bir çalışma içindeyiz. İnşallah onu da gerçekleştirdiğimizde yepyeni, tıpkı otomotiv sektörü gibi, beyaz enerjide olduğu gibi yepyeni bir sektör doğacak. Bununla ilgili, Ege Üniversitesi küçük türbinleri, 1 megavatın altındaki türbinlerin üretimine başladı. Bunu da inşallah evlerde kullanılmak üzere yaygınlaştırmayı düşünüyoruz.

Gene Sayın Tayfur Süner’in, Antalya Serik ilçesinin Zırlankaya ve diğer köylerle ilgili sorusu var. Bunlarla ilgili, biz, Zırlankaya Muhtarı Cengiz Yeşil’e gerekli bilgileri verdik. Burada, öyle iddia edildiği gibi yüz binlerce ağacın kesilmesi diye bir şey söz konusu değil. Bu kesim, zaten Çevre ve Orman Bakanlığı izniyle oluyor. Onlar da orman konusunda, zaten kendilerinin uhdesinde olan izinler. Orada herhangi bir kanun dışı veya usul dışı bir kesim söz konusu değil. Çünkü Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinin gözetiminde bu işler yapılıyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğünün ağaç kesimine izin vermesi söz konusu değil. Ayrıca, madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu için de burada çok ciddi denetimlerimiz sürüyor ve gerekli harç ve teminatın yatırılması hâlinde arama ruhsatı veriliyor.

Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın sorusu elektrik ve doğal gaz zamlarıyla ilgili. Aslında biz şu anda en ucuz elektriği ve doğal gazı kullanan ülkeler arasındayız. Göreve geldiğimiz 2002 yılında OECD’nin en pahalı elektriğini ve doğal gazını kullanıyorduk. Fakat bazı arkadaşlarımız hâlâ eski verilerle konuşuyor. Göreve geldiğimizde OECD’nin en pahalı elektriğini ve doğal gazını kullanırken, şimdi en ucuzu kullanan ülkeler arasındayız. Bir misal vereyim size: Elektrikte, daha evvelden asgari ücretin yüzde 20’si elektriğe giderken şimdi yüzde 9’u gidiyor ve şu anda da ucuz ülkeler arasında olduğumuzu tekrar ifade etmek isterim.

Tabii, biz bunu… Ayrıca Yüksek Planlama Kurulu kararıyla, YPK kararıyla da otomatik fiyat mekanizmasıyla hesaplanacak bir formüle bağlandı. Şimdi artık Bakanlığımız tarafından değil, YPK kararıyla bir formülle hesap edilerek yapılıyor. Şu anda petrol de düşüş trendinde olduğu için doların, tabii, değeri oynuyor. Buna bağlı olarak da önümüzdeki günlerde yine doğal gaza bir indirim yapmayı düşünüyoruz çünkü formülün gereği bu.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Ne kadar düşüreceksiniz Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – Ancak, dediğim gibi, bu da doların paritesiyle çok yakından ilgili.

Bunun dışında, Aydın Milletvekili Sayın Ali Uzunırmak’ın bir soru önergesi var. Biz, 2001 yılında 10,7 milyar metreküp doğal gaz kullanırken geçen sene bu 35,6 milyar metreküpe çıktı ve 9 vilayette doğal gaz varken 65 vilayete çıkarttık. Burada 4 bin kilometre çelik boru hattı varken bunu da 11 bin kilometreyi aştık. Dolayısıyla, Onuncu Yıl Marş’ındaki “Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” ifadesi, demir çelik borularla Türkiye’yi kaplamış oldu ve burada hava kirliliğiyle mücadelede de doğal gaz yoğun bir çalışmayla kullanılıyor ve biz ülke olarak evlerde şu anda Avrupa’nın en ucuz doğal gazını kullanıyoruz. Avrupa’nın, konutlarda… Bundan dolayı ki zaten doğal gaza da geçiş büyük ölçüde, hızlı bir şekilde sürüyor.

Bu arada, Sayın Reşat Doğru’nun bir soru önergesi var TKİ’yle ilgili. Biz, burada, kömürleri dar gelirli vatandaşlarımıza dağıtıyoruz, bu paraları da hazine tarafından bize ödeniyor. Burada herhangi bir zarar söz konusu değil. TKİ zarar etmiyor, zarar etmediği için de ayrıca bu tip dar gelirlilere dağıttığımız kömürle, çalışmayan, daha evvelden kapatılan ocakları çalıştırıyoruz. İlave istihdam sağlandığı gibi, TKİ’nin de bilançosuna, bu, özel olarak ayrıca bir katkıda bulunuluyor burada.

Şu ana kadar yapılan ödemeler 322 milyon TL’dir. Dağıtılan kömürlerin bedeliyle ilgili kurumlara, TKİ ve TTK’ya bunlar tabii ki ödendi. TKİ’ye ödenen miktar 316,8; TTK’ya ödenen 5,3 milyon TL’dir ve burada herhangi bir borcu da yok ve kârlıdır. Biz burada sosyal devlet olmanın gereğini yapıyoruz. Bunu altı senedir dağıttık. Dağıtmaya da devam edeceğiz bu kömürü. Şimdi ayrıca bununla ilgili bir çalışma daha yaptık. Dumansız yakan bir soba geliştirildi Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile TKİ arasında. Eğer bu yaygın bir şekilde kullanılabilirse inşallah kömürün oluşturduğu hava kirliliğinde de önemli azalmalar söz konusu olacak ve aynı zamanda yerli bir kaynağımızı da kullanmış olacağız. Bununla ilgili sanayide kullanılması üzerinde de ciddi çalışmalar yaptık. Apartmanlarda da doğal gazı kömürle birlikte kullanabilecek yeni bir kazan türü geliştirdik. Böylece herhangi bir doğal gaz kesintisi -geçen sene olduğu gibi- olduğunda herhangi bir üşüme söz konusu olmayacak halkımız tarafından ve kendi yerli kömürümüzü, millî kömürümüzü de kullanma imkânımız olacak.

Bu arada Adana Milletvekili Sayın Kürşat Atılgan’ın TEMSAN’la ilgili soruları var. TEMSAN aslında atıl bir kuruluş değil, tam tersine gayet iyi çalışan  -özellikle dönemimizde- yeni çalışmalarıyla yeni türbinleri yapan, elektrik tesisatlarını oluşturan, barajlarımızın aksamlarını yapan bir kuruluşumuz. 16 çeşit boy boy türbin yaptık. Bu boşa akan sulardan, ırmaklardan… Bunları yaptık ve prototipleri oluştu. Şu anda Genel Müdür Afrika’da, bir anlaşma yapmaya gitti, bu türbinleri oraya da satıyor. İnşallah bu boşa akan sulardan sadece ülkemiz değil, diğer ülkeler de yararlanmış olacaklar. Biz enerjideki bu bağımsızlık savaşımızda tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda nasıl ki diğer mazlum ülkelere örnek olduysak, enerjide de bu bağımsızlık savaşında diğer ülkelere örnek olan çalışmalar içindeyiz. Bu boşa akan sular, boşa esen rüzgârlar, güneşi devreye almaya çok şükür başladık. Şimdi bu noktada da TEMSAN hem örnekleri yaptığı için önemli bir adımı attı hem de bunları uygulamaya geçirdi.

Bizim millet görerek inanır. Onlara öyle kâğıt üzerinde resimle filan göstermek yerine, bu parçaları ben arabanın arkasına, bir bagaja koyup vilayet vilayet gezdiriyorum genel müdürlerle beraber. Onlar da bu yatırımları yapıyor. En son Trabzonspor yaptı bunu Karadeniz’de. Bu futbol takımları başka yerden para bulmaya kalkacağı yerde kendi kaynaklarıyla kendi enerjilerini üretme noktasında da önemli bir adımı atmış oldular.

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – 2008 bütçesi ile cirosu ne kadar Sayın Bakan?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – Bu arada, Sayın Kürşat Atılgan, gene, enerjiyle ilgili EPDK, Enerji Bakanlığı, DSİ, Elektrik İşleri Etüt, TEDAŞ’la ilişkiler nasıl yürüyor diye soruyor. Gayet tabii ki bunlarla ilgili çalışmalar belli bir eş güdüm içinde yürüyor. Bununla ilgili yeni bir teşvik paketi hazırladık. Bakanlıklar arasındaki uyumun dışında, Hazine dâhil olmak üzere, yeni kredilere başvurma söz konusu oldu. Bu vesileyle kamuoyumuza da, sizlere de arz etmek istediğim noktada yeni krediler çıkarttık. Bu, enerji yatırımlarında önemli bir ivme kazandıracak kaynaklardır. Bir tanesi, yenilenebilir enerji projesi, Dünya Bankasından, 5 Mayıs 2004’te, dönemimizde başladı, 2010’da bitecek, 182,7 milyon dolar. Bu çalışmalar devam ediyor. Bunun dışında, Avrupa Yatırım Bankasından aldığımız bir 107 milyon dolarlık yatırım daha var. Bunun 92,8 milyon doları hâlen harcanmadı. Bu arada, gene, Alman Kalkınma Bankasından 41 milyon dolarlık bir çalışmanın görüşmeleri sürdürülüyor. Dünya Bankasıyla ilgili 500 milyon dolarlık bir kredinin son görüşmeleri yapılmak üzere. O da büyük bir kaynak olacak bizler için ve dolayısıyla yenilenebilir enerjide çok büyük bir atılımı aynı zamanda bu kredi kaynaklarıyla da değerlendirmiş oluyoruz ve Türkiye, bu yenilenebilir enerji konusunda büyük bir adımı bu kredilerle de destekleyerek götürüyor.

Bu arada, Sayın Kürşat Atılgan’ın sorusuyla ilgili olarak… Alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili sorduğu soruda da… Burada, özellikle Keban’ın rehabilitasyonu da dâhil olmak üzere, TEMSAN’da bu çalışmalar yapılıyor. Dün akşam, geç vakitte bunun anlaşmasını Norveç’te bitirdik. İnşallah bunu Türkiye’deki millî kuruluşumuz TEMSAN Norveç şirketiyle birlikte gerçekleştirecek. Bu noktada ciddi çalışmalar devam ediyor. Diyarbakır fabrikasında su türbinleri, hidrojeneratörler, kelebek vanalar, cebrî borular, baraj kapakları, basınçlı hava ve yağ tankları yapılıyor. Ankara fabrikasında da mikro ve mini türbin imalatları, hidroelektrik termik santrallerin rehabilitasyonları, indirici trafo merkezleri ve diğer aksamlar yapılıyor. Burada yoğun bir çalışma içindeyiz.

Sayın Kamer Genç’in bir sorusu var. Bunu birkaç kere cevaplandırdım ama gene herhâlde aynı soru bir daha soruluyor. Daha evvelden bu Ruslarla yaptığımız anlaşmadaki bir zarardan bahsediyor formül değişikliğinde. Herhangi bir zarar söz konusu değil, tam tersine buradan kazancımız söz konusudur. Daha evvelki formül üzerinde mutabık kalmadığımız için yeni bir formül üzerinde anlaşma yapıldı ve bu da bizim avantajımızadır, herhangi bir zarar söz konusu değildir.

Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnan’ın sorduğu soru biyodizelle ilgili. Gerçekten biyodizel çevreyle dost, yerli ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Dönemimizde enerji tarımı diye yeni bir tarım konsepti geliştirdik. Burada atık yağlardan tutun, diğer yağlara kadar, enerjide petrolün yerine kullanılabilecek yağlar konusunda hem kanunu değiştirdik hem de bu konuda bir çalışma başladı. Bu noktada akaryakıtla harmanlanan ürünlere vergi indirimi sağlandı. Fakat şunu samimiyetle ifade edeyim ki tam istediğimiz seviyeye gelmedi bu. Çünkü burada daha ileri bir amaç bekliyoruz ve biyodizelin ve biyoetanolün daha yaygın bir şekilde kullanılması için ilgili kurumlarla görüşmelerimiz sürüyor. Ülkemizde hâlen 59 adet biyodizel işleme lisansına sahip firma bulunuyor. Bunlar daha evvelden yoktu, dönemimizde gerçekleşti bunlar. 59 adet biyodizel işleme tesisi oldu. Bir de bunun çevreyle ilgili önemli bir faydası var. Ülkemizde yılda 1,5 milyon ton bitkisel yağ tüketildiği, bunun sonucu olarak da 300 ile 350 bin ton kızartılmış yağ ortaya çıktığını düşünürsek, 1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kirlettiğini düşünürsek bu atık yağların da aynı zamanda çevresel bir sorun olduğunu görürüz. Hâlbuki biz bunu biyodizel elde etmekte kullandığımızda böylece çevreye sorun olan bir ürünün, bir maddenin faydalı bir yakıt hâline döndürülmesi de mümkün oluyor ve bunun dışında ayrıca gliserin gibi birtakım kimyasal maddeleri de kazanmış oluyoruz. Bu bakımdan, biyodizel ve biyoetanol konusunda önümüzdeki günlerde daha etkin, daha yaygın kullanma imkânımızın olacağına inanıyoruz.

Bu arada, Sayın Mümin İnan’ın soru önergesiyle ilgili olarak da… Biz, bilhassa yenilenebilir enerjideki biraz önce bahsettiğim çalışmaları sürdürüyoruz. Bunların içinde 2008 yılı itibarıyla 10.041 megavat gücünde 420 adet projeye EPDK tarafından lisans verildiğini söyleyebilirim. Bu arada, toplam 10.828 megavat kurulu gücünde santral inşa hâlindedir. 2008 yılı itibarıyla toplam 13.829 megavat kurulu güçte santral işletmeye alındı. Bunlar “cek, cak”lı cümleler değil, bunlar yapıldı. 2003 yılı hidroelektrik santral kurulu gücü de 11 bin megavat olduğu dikkate alındığında, yapılan bu düzenleme çalışmalarla hidroelektrik alanında gerçekleştirilen atılımın önemi ortaya çıkar. Yani biz, aslında, kamuya yük olmadan, 30 milyar dolarlık bir yatırımı devlete yük olmadan yaptık. Böylece, bu 30 milyarı enerjiye harcamadığımız için de hastanelere, okullara, yollara para aktarılmış oldu. Bu da bizim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının kendi görevinin dışında sağladığı bir imkân olarak düşünülmelidir yeni enerji politikamızda. Yani biz, devlete yük olmadan bu yatırımları özel sektöre yaptırıyoruz. 30 milyar dolar cebimizden, kasamızdan çıkmadı, bu para Millî Eğitime ve diğer kurumlara gitmiş oldu. Bu da ilave bir farkımız bizim.

Bunun dışında rüzgâr atlasını çıkardık, güneş atlasını çıkardık, bütün madenlerimizin, seksen bir vilayetin maden zenginliklerimizin envanterini çıkardık. Şimdi dalga enerjisiyle ilgili haritayı çıkarıyoruz. Güneş, rüzgârdan sonra bu çıkacak. Bir de tarımsal  atıkların da envanterini çıkardık. Bu da çürüyen bir üründü, bunlardan da enerji elde edeceğimiz gibi etrafı da kirletmeyecek. Bu da ayrı bir kaynak.

Bu arada jeotermal kaynak aramalarında senelik ortalama sondaj derinliğimiz 3 bin metre iken 20 bin metreye çıktı. Şimdi bunları daha da artırmak üzere çalışmalarımız ayrıca sürüyor.

Kömürde 2,3 milyar tonluk kömür rezervi bulduk ve bu sondajlarla şimdi kömüre bağlı enerji yatırımlarımızda da bir artış bekliyoruz. Ayrıca, Amerikalılarla yaptığımız anlaşmada da belki bunun yerinde gazlaştırılmasıyla çevreyi kirletmeyecek yeni bir teknolojiyi de kullanmış olacağız.

Elektrik zamları, enerji zamlarıyla ilgili bir sorusu var Sayın Yaşar Ağyüz’ün: “Asgari ücrete yüzde 5, emekliye yüzde 2 zammın verildiği…” diyor. Onlar maaşa yapılan zamdır, bizimki miktara yapılan ama şimdi onları yeni indirimlerle düzeltiyoruz. Çünkü şartlar, ekonominin gereği neyse onu yapıyoruz. Dediğim gibi, daha evvelden asgari ücretin yüzde 20’si elektrik harcamalarına giderken, şimdi yüzde 9’u gidiyor. Bu arada indirimler de petrol fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak devam edecek.

Sayın Mustafa Enöz’ün bir sorusu var özellikle Soma’yla ilgili olarak. Biz daha evvelden mahkemelik olan konuları da çözdük. Hükûmetimiz hiçbir konuda sorunları tehir etmiyor. Biz Soma’nın da mahkemelik konularını çözdük. 1’inci ve 2’nci üniteleri 2004’te ihaleye çıkmış, daha sonra da sorunlar meydana gelmişti. Şimdi her ikisini de işletmeye aldık ve bunların hepsinin geçici kabulleri de yapıldı. 3’üncü ve 4’üncü ünite elektrofiltre rehabilitasyon ihaleleri de 8/7/2008’de yapıldı. Ancak, ihaleyi iptal ettik. Ama bunun da tekrar üzerinde çalışmaları yapıyoruz. Ayrıca, baca gazı çıkışında toz emisyon değerlerinin de minimum seviyede olmasını ölçümlerle temin etmeye çalışıyoruz.

Sayın Mehmet Akif Paksoy’un bir sorusu var, gene burada kömürle ilgili. Biz yerli kömürlerle santral yapımını desteklerken ithal kömürle ilgili de çalışmalar var çünkü bizim yerli kömürümüzün kalorifik değeri, aşağı yukarı binle 3 bin kalori  arasında değişirken ithal kömür 6.000-6.500 kalori. Dolayısıyla, özel sektör tarafından zaman zaman bu tercih ediliyor ama benim şahsi kanaatim, düşük de olsa bizim kömürlerimizden yapılmasıdır. Bu noktada biz bu telkinde bulunuyoruz ama yatırımcıya daha fazla müdahale etme imkânımız yok. Neticede, liberal bir ortamda olduğu için bunu da yapabiliyorlar. Ancak, dediğim gibi, biz özellikle Afşin-Elbistan’daki C, D’nin o düşük kalorili kömürlerini almak üzere de bir kanun tasarısı hazırlamıştık. Bununla da ihaleye çıktık, kanun da çıktı ancak fiyatlar yüksek olduğu için bunu, ihaleyi iptal ettik. Burada da on beş yıl alım garantili bir sistemle düşük kömürlerin de değerlendirilmesi noktasındaki inancımızı inşallah gerçekleştireceğiz.

Bu arada, Sayın Reşat Doğru’nun gene bir yenilenebilir enerjiyle ilgili, güneş enerjisiyle ilgili bir sorduğu soru var. Güneş enerjisinde Türkiye, İspanya’yla birlikte Avrupa’nın en güneşli bölgesi ve burada biz, inşallah, yeni bir fiyat düzenlemesi de gerçekleştiği takdirde güneşte belki de dünyanın en iyi ülkesi olma durumunda olacağız. Belki de bütün kiremitler, çatıdaki kiremitler güneş panelleriyle değişecek, güneye bakan duvarları aynı şekilde değişecek, güneş tarlalarıyla birlikte de biz daha evvel kullanmadığımız güneşten yararlanmış olacağız. Yani tabiri caizse, güneşi inşallah yere indireceğiz.

Bu bakımdan, güneş noktasında yoğun çalışmalarımız da var. Bununla ilgili Urfa’da, su pompasının,  güneş enerjisiyle, elektriğiyle çalışan bir su pompasının bir modelini Elektrik İşleri Etüt İdaresinin bahçesine kurduk. Ayrıca güneş sobaları kurduk. Onlar şu anda…

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Verecektiniz bize...

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) –  Size de vereceğiz.

Evet, bu arada güneş pili modül tasarımıyla birlikte çalışmaları yapıyoruz. Hidrojen üretmeyle ilgili önemli çalışmalarımız var.

Güneşte iddialı olduğumuzu söyleyebilirim. En son, Sayın Zapatero’nun gelişiyle ve Sayın Obama’nın gelişiyle de Amerika’yla ve İspanya’yla da bununla ilişkin mutabakat zabıtları imzaladık. Güneşte iddialı olduğumuzu memnuniyetle size ifade etmek isterim.

Sayın Mümin İnan’ın bir sorusu var, gene maden işleriyle ilgili, Marmaris’le ilgili. Burada da dediğim gibi, Maden İşleri Genel Müdürlüğü arama lisansı veriyor, iller işletme lisansı veriyor. Dolayısıyla, biz işletme lisansı vermiyoruz, ilgili valilikler müdürlükleriyle veriyor. O bakımdan, burada herhangi bir uygulama farklılığı varsa bunu da biz öğrenmek isteriz. Ancak burada şunu ifade etmek isterim ki madenler de bizim istediğimiz yerde değil, yaratıldığı şekliyle olduğu yerde işletilme durumunda. Ama biz, burada gene çevre konusundaki hassasiyeti memnuniyetle izliyoruz ve yeni maden kanununun üzerinde yeterli çalışmaları yaptık. Bunu da Meclisimizin gündemi uygun olduğunda, yeni maden kanunuyla bu taş ocaklarındaki bilhassa şikâyete varan itirazları, inşallah orada çözüme ulaştırmış olacağız.

Gene, doğal gaz zammıyla ilgili bir ifade var. Aslında, biz, 22,5 civarında bir zam yaptık ama yaptığımız öbür 17’lik indirim matrah bakımından ona yakın, aşağı yukarı eşit. 17’lik daha sonra yaptığımız indirim 22’ye karşılık gelen bir miktardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – Birkaç dakikaya daha ihtiyacım var, birkaç dakika daha alırsam…

BAŞKAN – Buyurun.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – Bu arada da tekrar mayıs ayında bir indirimi düşünüyoruz, ancak dolarda, dolar paritesinde büyük bir değişiklik olmazsa ama bugün itibarıyla müsait gözüküyor.

Bu arada, biz, dediğim gibi, doğal gazı şu hâliyle bile Avrupa’da en ucuz, konutlarda en ucuz kullanan ülkeyiz. Eğer bu noktada tereddüdü olan arkadaşlarımız varsa kaynağını da gösterebilirim. Doğal gaz bizde pahalı değil. Biz ucuz ülkeler arasındayız. Konutta da en ucuzunu kullanıyoruz.

Sayın Hasan Özdemir’in, Antep Milletvekili… Onun bir sözlü sorusu var nükleerle ilgili. Nükleer enerjiye girmek durumundayız. Bakınız, barajımız var -Keban Barajı’mız- ama suyu hâlâ tam yeterli seviyede değil. Yani barajın olması yetmiyor.  Rüzgârın esmediği durum olabilir. Kaldı ki biz rüzgârda çok iyi çalışmalar yapıyoruz, boşa akan sularda yapıyoruz ama nükleerin de olması lazım. Bütün dünyada petrol fiyatlarının yükselmesi ve aynı zamanda küresel ısınma sebebiyle nükleere bir gidiş var ve çevre kirliliği açısından herhangi bir sera gazı da üretmediği için nükleer en temiz enerji kaynaklarından bir tanesi. Bir tek atık sorunu zaman zaman gündeme geliyor. En son Ruslarla yaptığımız görüşmede atığı da alabileceklerini söylediler. Yani atık da aslında bir belediyenin vahşi atığı değil. Yani onu da alıp tekrar üzerinde birtakım işlemler yaptıktan sonra atığın kendisi de bizatihi, değerli bir maddedir. Bunu da almaya razılar eğer biz anlaşırsak. Daha henüz ihale süreci devam ediyor. Eğer istersek onu da verebilecek durumdayız. Atık söz konusu değil. Sera gazı da söz konusu değil. Bu bakımdan nükleere girmek durumundayız. Bizim için bu bir alternatif değil, bir mecburiyet, tercihten ziyade bir mecburiyet.

En son soru olarak da Sayın Yaşar Ağyüz’ün gene bir sorusu var, bu Sayın Cihan Kamer’le ilgili olarak. Burada Kamer Grubu tüzel kişiliği adı altında EPDK’ya herhangi bir üretim lisansı başvurusunda bulunulmamış. Bununla birlikte, Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna lisans başvurusunda bulunan tüzel kişiliklerde, Sayın Cihan Kamer’in doğrudan yüzde 4 paya sahip olduğu Beyobası Enerji Üretimi AŞ’ye Aydın ilinde kurmayı planladığı 6,66 megavatlık Sırma HES diye bir müracaatı olmuş. Ayrıca Yuvarlakçay HES için müracaatı olmuş, 48,77 megavat. Otluca HES için de gene üretim lisansı verilmiş. Ancak, dediğim gibi, bir de Şavk Elektrik Enerjisi Toptan Satış AŞ’ye de İran’dan beş yıl süreyle yıllık azami 600 milyon kilovat saat elektrik enerjisi ithalatı faaliyetinde bulunabilecek şekilde EPDK tarafından yaptığı müracaat tadil edilmiş. Şavk Elektrik Enerjisi Toptan Satış AŞ, ithalat izni olmasına rağmen bugüne kadar elektrik enerjisi ithalatı gerçekleştirmemiştir. Müracaatları olmuştur ancak böyle bir şeyi gerçekleştirmemiştir. Bunu da bu vesileyle sizlere açıklamış oluyorum.

Sayın Başkan, sözlü sorulara cevabımı verdim. Sayın milletvekillerimizin bunlara rağmen gene de soruları varsa…

BAŞKAN – Var efendim. Sisteme giren arkadaşlarımız var. Yerinizden cevaplandırabilirsiniz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Devamla) – …cevap vermeyi memnuniyetle arz etmek isterim.

Saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Bakan.

Sayın Süner, sisteme girmişsiniz, buyurun.

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Sayın Başkanım, Sayın Bakanım hâlâ kaçak akaryakıtı pompanın ucunda arıyor. Oysa, Devlet Bakanımız ve Başbakan Yardımcımız Sayın Hayati Yazıcı 2007’de sorduğum soruya bakın şu cevabı veriyor: “Kaçak akaryakıtın kullanıldığı yer ve alanlar çeşitlilik arz etmektedir. Akaryakıt harici ürünler olarak tanımlanan solvent ve baz yağı türevlerinin gerek benzin ve motorine gerekse diğer kimyasallara karıştırılması yoluyla akaryakıt sahteciliği yapılarak piyasaya verildiği bilinmektedir.” diyor Sayın Hayati Yazıcı. Bunların da nerelerde kullanıldığı belli: Tarım ve inşaat alanında.

Siz, kaçak akaryakıtı önlemek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Sayın Hayati Yazıcı size bir brifing versin, kaçak akaryakıt nasıl geliyor, nasıl gidiyor, nerelerde kullanılıyor öğretsin. Bakın, iki buçuk sayfa cevap vermiş 2007 senesinde.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Tamam mı?

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Bir soru önergem daha vardı, Sayın Bakanım cevaplandırmadı.

Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Zırlankaya, Büğüş ve Etler köyleri arasındaki orman arazisine maden arama ruhsatı verildi. Bu alan, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından on yıl önce ağaçlandırıldı. Maden arama ruhsatı verildi, maalesef orası taş ocağı oldu. Yazıktır, günahtır, seraların ortası, orman alanının ortası. “Soruya yazılı olarak cevap vereceğim.” dedi Sayın Bakan, reklamları izledik, kürsüden indi.

BAŞKAN – Tamam mı efendim?

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Tamam. Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Sayın Doğru, buyurun.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanıma teşekkür etmek istiyorum, sorularımıza vermiş olduğu cevaplardan dolayı. Ancak, soruyu biz sorduktan sonra çok uzun bir zaman geçiyor, ondan sonra cevap veriliyor. Dolayısıyla da güncelliği kayboluyor Sayın Bakanım.

Dediniz ki:  “Elektrik kesintisi olmuyor artık, bunlardan kurtardık.” dediniz. Bulgaristan’dan elektrik almadığımızı söylediniz. Acaba ülkemiz en son ne zaman Bulgaristan’dan elektrik almıştır, onu öğrenmek istiyorum.

Bir ikincisi, rüzgâr oluyor, hafif bir rüzgâr oluyor veya yağış oluyor, rüzgârlı ve yağışlı havada bir anda elektrikler kesiliyor. Hatta seçim akşamı da elektrikler kesilmişti hatırlarsanız. Dolayısıyla da, herhâlde, elektriklerimizin de tam olarak kesilmediğini de söyleyemeyiz.

Bir diğer konu, sormuş olduğum sorularda, güneş enerjisiyle ilgilidir. Güneş enerjisi Türkiye’mizde sadece Anadolu’nun birçok yerinde sıcak suda kullanılıyor ancak Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok ülkelerde de artık elektrik enerjisi elde ediliyor. Bununla ilgili, Avrupa Birliği ülkelerinde, işte, evlerde üretilen elektrik enerjisi devlet tarafından satın alınıyor. Dolayısıyla, satın alındığı için de bu cazip hâle gelmiş konumda oluyor. Bununla ilgili bir kanun çıkarmak veyahut da bu şekilde düzenleme mi yapmayı düşünüyorsunuz? Ancak herhâlde bu şekilde biz bunu yaygınlaştırabiliriz diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkürler.

Sayın Paksoy…

MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, tabii, sorulara geç cevap verildiği için güncelliğini kaybediyor, yine de teşekkür ediyorum.

Seçim bölgem olan Kahramanmaraş Afşin-Elbistan Termik Santrallerinden (A) ünitesine baca gazı arıtma cihazı hâlâ takılmadı. (B) ünitesiyle ilgili istimlak problemleri devam ediyor. Santrale alınacak personellerle ilgili bölge insanına pozitif ayrımcılık yapılması konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Yine, bölgeye yapılacak yatırımlarla ilgili bir master plan yapılmadı hâlâ. Bir de (C) ve (D) santrallerinin ihaleleri hâlen neticelendirilemedi.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Paksoy.

Sayın Genç, buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, tabii, sorulara öyle şey cevap verdi ki: “Hiçbir sorun yok. OECD ülkelerinin en düşük elektrik ve doğal gazını kullanıyoruz. Efendim, Avrupa’nın en düşük elektriğini kullanıyoruz.” Sokaktaki çocuk buna güler. Şimdi, bakın, bin metreküp doğal gazı BP ve Azerbaycan’dan 119 dolara alıyorsunuz, 652 dolara satıyorsunuz. Mavi Akım’da 324 dolara alıyorsunuz bin metreküpünü, 652 dolara satıyorsunuz; bu bir. Diyorsunuz ki -benim soruma da cevap vermediniz- “Efendim, Mavi Akım Projesi’nde formül değişikliği oldu, oldu da biz kâr ettik.” Ee, neyse söyle ne kâr ettin yani? Bugün Türkiye’de en büyük vurgun ve soygun doğal gaz, elektrik ve maalesef, Bakanlığınızda oluyor. Bunlara, sorularımıza bir cevap verin doğru dürüst.

Şimdi, Azerbaycan’la BP arasında Türkiye’yle yapılan bir anlaşmada, 2003 yılında, Türkiye’nin bazı şartları yerine getirmesi hâlinde 3 milyar metreküp üzerinde doğal gaz alındığı takdirde 119’dan değil 45 dolara alıyordunuz. Siz bu mükellefiyetleri 2007’ye kadar yapmadınız. Her sene Azerbaycan ve BP’ye ayda 30 milyon dolar ödüyorsunuz. Bunların hepsinin kayıtları var. Yani inkâr etmeyin, milletin gözüne baka baka bu gerçekleri de inkâr etmeyin. Dolayısıyla, Türkiye doğal gaz bakımından, şey bakımından Türkiye soygun bir ülke hâline getirildi.

İkinci bir Mavi Akım Projesi var. Tabii, onu da bilmiyoruz.

O formül değişikliği ne, onu bir açıklayın, biz de bilelim. Diyorsunuz ki: “Formül değişikliği yapıldı ama bizim kârımız oldu.” Neyse biz de bilelim canım. Yani, böyle bir kaba, daha doğrusu çok böyle şey laflarla bu iş olmaz. Bize intikal eden bilgilere göre Türkiye’nin 8-9 milyar dolarlık bir zararı var bu Mavi Akım şeyinde. Ama her şey gizli, her şey gizli. Yani gizli de biz de bilelim yani. Bu verdiğimiz rakamlar, bize o konuda teknik olarak bilgi sahibi olan kişilerin verdiği rakamlardır. Bunlara lütfen kamuoyu karşısında şey verin…

Diyorsunuz ki: “Efendim, evlere gelen elektriğin faturası asgari ücretin yüzde 9’u.” Hayır, bana 96 milyon elektrik geldi bu ay. Yüzde 18’i ediyor.

BAŞKAN – Sayın Genç, çok uzadı biraz...

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, uzadı ama…

BAŞKAN – Evet, bitirebilirsiniz efendim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani, kendisinin burada verdiği bilgiler yanlış bilgiler.

BAŞKAN – Buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani bu millet bizi dinliyor. Hiç olmazsa desin ki: “Ya bu Parlamentoda bu kadar yalan söyleniyor da hiç mi bir milletvekili çıkıp da bu yalanlar karşısında konuşmuyor?” Bu millet de bizi dinliyor. O bakımdan, burada sorulan sorulara verilen cevapların yüzde 90’ı yalan.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sağ olun.

Evet, Sayın Bakanım, cevap verecek misin, yoksa, yazılı mı? Siz bilirsiniz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Böyle nezaketsiz bir kişiye cevap vermem gerekmiyor aslında.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Nezaketsiz sensin zaten!

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Terbiyeli konuş bir kere! Terbiyeli konuş bir kere!

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen terbiyeli konuş!

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) –Terbiyeli konuş bir kere! Tamam mı?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sen terbiyesizsin!

BAŞKAN – Sayın Genç… Sayın Genç, lütfen...

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Terbiyeli konuş da cevap vereyim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Servetinle ilgili araştırma yapalım.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Bak, bir kere asgari ücretten bahsettim, sizin maaşınızdan bahsetmedim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, asgari ücret 600 milyon oldu, 96 milyon elektrik faturası geldi.

BAŞKAN – Sayın Bakanım, muhatap almayınız. Cevap vermek istemiyorsanız yazılı verebilirsiniz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Hayır, hayır. Şimdi, şöyle: O şekildeki bir soruya zaten cevap vermem. Belki sakinleşirse ne demek istediğimi daha iyi anlar.

Şimdi, burada şunu ifade etmek istiyorum: Biz, Bulgaristan’dan elektrik almıyoruz. Geldiğimizde, Bulgaristan’dan elektrik alacak şekilde elektriğimiz eksikti, kesintiler vardı. Bizim zamanımızda aldığımız tedbirlerle buna gerek kalmadı. Bulgaristan elektriğini 2004 yılında kestim ben. Dolayısıyla şu anda fazladan biz Suriye’ye, Irak’a da veriyoruz, hatta yazın ihtiyacı oldu, Yunanistan’a da verdik. Yani bu memnuniyet verici bir şey. Bundan memnun olmanız lazım.

İkincisi kesintilerle ilgili. Kesintilerin birkaç sebebi olabilir. Belediyeler çalışmalar yapıyor, bizler zaman zaman bakım yapıyoruz. Siz evinizdeki ampulü bile değiştirirken düğmeyi kapatmıyor musunuz? Çarpılırsınız yoksa. Neticede bakım yapılırken kesinti olabilir. Bunun dışında arıza da olabilir. Ama arızalar azaldı. Bu noktada yapılan çalışmalarla -çünkü şu altyapı yatırımlarına, trafolara ağırlık verdik- bu arada da KÖYDES projelerinin benzeri bir BELDES projesiyle de elektrik altyapılarına daha da ağırlık verilecek. Tabii, nüfus artıyor, ihtiyaçlar artıyor, altyapıların artırılması gerekiyor.

Bunun dışında, bu doğal gaz formül değişikliğiyle ilgili zarar yok. Tam tersine, geçen ay hesaplanan duruma göre 1,5 milyar dolar bizim kazancımız var. Böyle bir şey söz konusu değil. 8 veya 9 milyar dolar eğer böyle bir zarar olmuş olsa millet şu anda bizi herhâlde tefe koyardı. Böyle bir şey söz konusu değil. Gelen bilgiler yanlış. Arkadaşlarımızın bunu göz önüne alması lazım. Böyle bir şey söz konusu değil.

Onun dışında, Antalya’yla ilgili olarak şunu ifade edeyim: Öyle yüz binlerce ağaç kesilmesi filan yanlış.

TAYFUR SÜNER (Antalya) – Yüz binlerce demedim.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – İkinci olarak, bunların bakımları, daha doğrusu arama faaliyetlerinin arama ruhsatını biz veriyoruz, işletme faaliyetlerini valilik veriyor. Valilikle bunu görüşmeniz gerekiyor ve bu noktada eğer herhangi bir itirazınız… Ki ben bu noktada oraya müfettişler gönderdim, genel müdürleri gönderdim. Çünkü bu taş ocakları noktasında gerçekten özensiz bir uygulama zaman zaman bize de geliyor. Onun için Maden Kanunu’nda değişiklik yapıyoruz.

BAŞKAN – Sayın Bakanım, süreyi çok aştık.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Aştım ama Sayın Başkan, şimdi cevap vermesem başka türlü oluyor…

BAŞKAN – Biliyorum, biliyorum ama bir saati geçirdik de onun için diyorum.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – …cevap versem saatlerce bunları anlatabilecek durumdayız ama o şekildeki bir üslup olunca da…

BAŞKAN – Anlıyorum, anlıyorum.

Peki, buyurun.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Mecburen bunu o zaman yazılı vermek durumunda olacağız.

BAŞKAN – Siz bilirsiniz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Yoksa, bunların hepsinin cevabı var.

BAŞKAN – Bir saatlik süre ayrıldığı için dedim.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI MEHMET HİLMİ GÜLER (Ordu) – Tamam, yani siz nasıl uygun görürseniz ona göre hareket ederiz, ben de daha fazla zamanınızı almayayım. Ama eğer…

Şunu söyleyeyim: Ben muhalefet veya iktidar farkı göstermeden bütün muhalefet milletvekillerimize de bunu şu zaman yetmediği için… Çünkü konu çok, bunları açıklamaya her zaman hazırım. Dolayısıyla, burada gönüllerin mutmain olması önemli. Bu noktada ben, eğer arzu ederlerse yirmi dört saat, ne zaman isterlerse -Sayın Genç siz de dâhil, size de- izah etmeye hazırım. Ancak, üslubunuzu da lütfen,  hepimize örnek olacak şekilde değiştirmeniz lazım.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Üslubumda bir hata yok. Doğru bilgi verirseniz benim üslubumda hata olmaz.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, sözlü sorular cevaplandırılmıştır.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

 

Kapanma Saati: 17.41

 

 

ÜÇÜNCÜ OTURUM

Açılma Saati: 17.55

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER : Fatoş GÜRKAN (Adana), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 73’üncü Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.

Alınan karar gereğince “Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’nci sırada yer alan, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

2.- Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu (1/675) (S. Sayısı: 330)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

3’üncü sıraya alınan, Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Guvernörler Kurullarının 2009 Yıllık Toplantıları Münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Arasında Düzenlenen Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

3.- Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Guvernörler Kurullarının 2009 Yıllık Toplantıları Münasebetiyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Dünya Bankası Grubu ve Uluslararası Para Fonu Arasında Düzenlenen Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/468) (S. Sayısı: 327)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

4’üncü sıraya alınan, Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti İle Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

4.- Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/354) (S. Sayısı: 317) (x)

                                 

(x) 317 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Komisyon raporu 317 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum efendim:

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI TARAFINDAN TEMSİL EDİLEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE FRANSIZ KALKINMA AJANSI ARASINDA KURULUŞ SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1.- 27 Mayıs 2005 tarihinde Paris’te imzalanan “Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesi”nin onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Sayın Öztürk, sisteme girmişsiniz?

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Teşekkür ediyorum, 1’inci sıradakiyle ilgiliydi efendim.

BAŞKAN – Sisteme girmişsiniz efendim, bir şey mi söyleyeceksiniz?

Açıyorum efendim, buyurun.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

1’inci sıradakiyle ilgiliydi, atladınız. Bununla ilgili sorum yok.

BAŞKAN – 1’inci sırayı görüşmediğimiz için…

Oldu. Teşekkür ederim.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre vereceğim. Bu süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama için öngörülen iki dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise, hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını, yine, oylama için öngörülen iki dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Dışişleri Bakanlığı Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Fransız Kalkınma Ajansı Arasında Kuruluş Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı    :     197

Kabul                          :     196

Çekimser                    :     1 (x)

Böylece kanunlaşmıştır, hayırlı olsun efendim.

5’inci sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/645) (S. Sayısı: 318) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Komisyon raporu 318 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen?

Şahısları adına Sayın Genç, buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükûmeti arasında yatırımların karşılıklı teşviki ile ilgili olarak yapılan uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısının tümü üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, daha önce de belirttiğim gibi, uluslararası anlaşmalar aslında çok önemli anlaşmalardır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesine göre, bu anlaşmalar kanundan daha yüksek mertebede ve Anayasa’nın bir altındaki bir hiyerarşi içinde yer alıyorlar ve bu anlaşmalara karşı, biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesine dava açılmıyor ama tabii bu anlaşmaların enine boyuna görüşülmesi lazım, tartışılması lazım. Maalesef, işte bunlar da ekonomik konularla ilgili anlaşmalar. Burada, ben, pek fazla bunların Dışişleri Komisyonunda enine boyuna tartışıldığına inanmıyorum çünkü bunlar ekonomik konularla ilgili anlaşmalardır. Ekonomik konularla ilgili olan anlaşmaların, herhâlde, Dışişleri Komisyonunda görüşülmeden önce Bütçe Plan Komisyonuna gitmesi lazım. Çünkü ekonomik yatırımların karşılıklı teşviki konusu, teşvikler nelerdir, hangi konularda teşvik edilmesi gerekir yatırımların, bunların ilk ihtisas sahası, bence Bütçe Plan Komisyonudur, Maliye teşkilatıdır. Ama tabii, AKP iktidara geldiği günden beri, yani “Nasıl olsa, işte bir adamımız ne derse o doğrudur.” deyip bunları sıradan geçiriyorlar.

Yine, tabii, Dışişleri Bakanlığı bürokratları daha çok, maalesef, Türkiye’de AKP İktidarıyla beraber emekliye ayrıldılar. Oradaki o bürokratlar, işte, şeyler, elçiler, tabii en üst seviyedeki AKP’nin yöneticileri tarafından bunlar “monşer” kabul ediliyorlar. Tabii, hakaret anlamında “monşer” kabul ediliyorlar. Bunun için, bunlar aradan çekildiler, ondan sonra da, bilmem işte AKP’nin yöneticileri tarafından öne gelen Ahmet Davutoğlu veya bir başkaları, dış işleri politikasını vermişiz bunların eline, yönetiyorlar. Böyle bir devlet yönetimi olmaz değerli milletvekilleri!

                         

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 318 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Bakın, Fransa, Avrupa Birliği içinde bize en karşı olan bir devlet ve her vesileyle Türkiye Cumhuriyeti’ni küçümseyen, küçülten, ondan sonra birçok yerlerde -yani çok da kullanmak istemiyorum kelimeyi- çok seviyesizce bize karşı davranan bir devlet. Bir başkanları var, çok şımarık, ne olduğu belirsiz bir adam. Ama bizim devletimizin yöneticileri bu kadar şımarık, bu kadar kendini bilmez bir kişinin karşısında maalesef Türkiye Cumhuriyeti devletinin ağırlığını hissettirmiyorlar. En sonunda, işte bu NATO sırasında, Fransa’nın NATO’nun askerî kanadına dönmesi meselesi vardı. Yahu, insan en azından bir muhalefet eder, bir karşı koyar çünkü Fransa her yerde bize karşı, Avrupa Birliğinde en fazla bize güçlük çıkaran bir devlet. Ee, sen de tam eline fırsat düşmüşken işte Avrupa… NATO’nun askerî kanadına dönmesi konusunda Fransa’ya hiçbir güçlük çıkarmıyorsunuz “Hayhay, başüstüne.” diyorsunuz. Böyle devlet yönetilmez. Devletler, devleti yöneten insanların yaratacakları itibarlarla itibarlı olurlar. Yoksa efendim yani böyle gidip de Amerikan Cumhurbaşkanının eline sarılmakla, onunla bilmem poz vermekle devlet liderliği olmaz. Liderlik demek, kendisinin bünyesinde bulunan insanlara karşı… Mesela, Türk Silahlı Kuvvetlerinin askerlerinin başına çuval geçirildiği zaman sen çıkıp bir diyebildin mi ki “Ey Amerika, benim Silahlı Kuvvetlerimin başına sen nasıl çuval geçirdin?” Diyebildin mi? İşte liderlik orada belli olur. Yoksa ondan sonra git, eline sarıl, getir, bilmem… Zaten, şimdi bu Amerikalılar kimi lider kabul ederler biliyor musunuz? İşte Suudi Arabistan lideri çünkü kendilerine göre bir lider ama Türkiye’ninki onlara göre bir lider çünkü hiçbir isteklerine karşı çıkmıyorlar “Başüstüne, başüstüne.” diyorlar. Ama İran Cumhurbaşkanına lider diyor mu? Demiyor çünkü o İran milletinin kişiliğini koruyor, haysiyetini koruyor, devletin itibarını koruyor. Ama bizimkiler ne yapıyor? Dışarıya hep gösteriş yapıyorlar. İşte ben beklerdim ki Türk askerinin başına çuval geçirildiği zaman orada Amerikan Dışişleri, Başkan Yardımcısı “Yaa, işte Tayyip Bey, bizim hareketimiz sana karşı değil. İşte sizin Hükûmetinize karşı olan bazı unsurlara bir ders vermek için sizin askerlerin başına çuval geçirdik.” diyen o adamın ağzına o lafı tıkaması lazımdı. İşte liderlik orada meydana gelir, orada gösterilir.

Ondan sonra, Fransa’nın askerî kanada dönmesi söz konusu. Kaç senedir dönemiyor ama nedense işte bu Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten kişilerin dünyadan haberleri yok, sadece her gün işte ne olduğu belirsiz olan o danışmanları var. O danışmanların dünya siyasetinden haberleri yok. Ondan sonra, doğru dürüst bir tek bağlı oldukları Arap ülkelerine işte, o Arap ülkeleri arasında gidip geliyorlar, devletin dış siyasetinin başrollerini oynuyorlar.

Değerli milletvekilleri, bu memleketin Dışişleri Bakanlığı teşkilatları, o “monşer” dediğiniz büyükelçileri, o makamlara gelmek için bu dünya siyasetini enine boyuna en iyi inceleyen, en iyi bilen, her devletle nasıl bir ilişki kurulması gereken konularda ihtisas sahibi insanlardır. Bunlar, ömürleri boyunca birçok devletin normal olarak uygulaması gereken sistemi uyguluyorlar. Bugün her devletin, her dış devletle ilgili ihtisas yapan özel elçileri var, yetkili elemanları var. Siz bunların hepsini bir tarafa atıyorsunuz, ondan sonra tutuyorsunuz, size bir kişi eğer ne kadar… İşte, çok da fazla bazı şeyleri de tarif etmek istemiyorum, hiç bilgisiz, beceriksiz, ondan sonra kültürü olmayan ama sizinle aynı kafada olan adamları getirip ondan sonra Dışişleri Bakanının politikasını belirlemeye çalışıyorsunuz. İşte, bunlar olmaz.

İşte, Rasmussen’le yapılan, ona karşı önce yiğitlik taslayıp da “Ben onun NATO Genel Sekreterliğine karşıyım.” dedi, ondan sonra da… Neden dolayı? İşte “Hazreti Peygamber Efendimize orada karikatürler dolayısıyla hakaret edildi.” denildi. Ondan sonra “Roj TV kapatılmıyor.” denildi ama ne değiştiyse hiçbir şey değişmeden ondan sonra durup dururken, yani sanki o sözleri söyleyen Tayyip Erdoğan değil de sokaktaki Ahmet Efendiymiş gibi o sözler unutuldu, birdenbire Rasmussen’i Genel Sekreter atadılar.

İşte, Fransa’ya karşı bir tepki aslında konulsaydı, orada hiçbir zaman diğer devletlerden de bir tepki gelmezdi ama ona o tepki konulmadı.

Şimdi, Fransızlar niye Türkiye Cumhuriyeti devletinin Avrupa Birliğine karşılar? Çünkü, ben zaman zaman Fransızlarla –ben Fransa’da da bulundum- konuşuyorum. Yani, orta yaştaki insanlar diyor ki: “Kardeşim, evvela sizin yöneticilerinizin kıyafeti bize uygun değil. Yani işte, sizin Cumhurbaşkanının makamında oturan, Başbakanın makamında oturanların eşlerinin o davranışları, işte, sokaklarda baş örtüsünün artması… Dolayısıyla, siz 70 milyon bir insansınız, yarına bizi de o kılığa sokarsınız. Bütün mesele buraya geliyor yani evvela kılık ve kıyafetimiz birbirine uymuyor. Kılık ve kıyafeti birbirine uymayan iki milletin bir arada birlikte olması mümkün değil.” diyorlar. Şimdi, efendim, kıyafetleri öyle işte…

OKTAY VURAL (İzmir) – Kılık kıyafetimizde utanacak bir şeyimiz yok.

KAMER GENÇ (Devamla) – Neyse canım, ben o kişilerin söylediği lafları söylüyorum. Yani siz de çıkarsınız arkasını söylersiniz. Mesele değil. Ben…

ALİ İHSAN MERDANOĞLU (Diyarbakır) – Boş konuşuyorsun!

KAMER GENÇ (Devamla) – Efendim, bakın, boş konuşan sizlersiniz aslında. Keşke konuştuklarımı da anlasanız da… Ben size aslında anlamanız gereken şeyler söylüyorum ama…

ALİ İHSAN MERDANOĞLU (Diyarbakır) – Senden mi öğreneceğiz?

MEVLÜT COŞKUNER (Isparta) – Doğru söylüyor, doğru söylüyor.

KAMER GENÇ (Devamla) – Siz bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin uluslararası düzeyde haysiyetini düşüren iktidarlarsınız.

BAŞKAN – Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Devamla) – Ve sizin, yani o kadar büyük bir… O kadar size liderleriniz tarafından hakaret ediliyor ki! Diyor ki: “Ya, o 6 tane bakanı deyin, hemen kapının önüne koyayım.”

Yahu Tayyip Bey, sen kimsin ki 6 tane, bakanlık makamını işgal eden kişiyi “Hemen kapının önüne koyayım!” diyebilirsin? Bu nasıl olur yahu? Bu bakan…

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Konu bu mu ya? Konu bu mu ya? Allah Allah ya! Konu bu mu?

KAMER GENÇ (Devamla) – Yani, diyor ki: “Çankaya’daki de zaten benim emrimde. Ben ondan sonra onun kulağından tutup kapının önüne koyarım.”

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Konu bu mu Başkanım? Ne anlatıyor ya?

KAMER GENÇ (Devamla) – Böyle bir devlete, böyle bir Hükûmete böyle bir Başbakan olur mu bir memlekette ya?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Senin gibi milletvekili var işte!

KAMER GENÇ (Devamla) – “Ben onu kapının önüne anında koyarım.” diyor.

Yani devlet, o kadar beceriksiz, o kadar kişiliğini düşüren bir tarzda yönetiliyor ki işte ekonomiyi de bitirdiniz.

Şimdi, son, ekonomik tedbirler aldınız. Ne yaptınız? Jaguar’ın vergisini indirdiniz, Mercedes’in vergisini indirdiniz, Opel’in vergisini indirdiniz. Getirdiğiniz bu vergi indirimiyle ÖTV ve KDV indiriminde, ya İngiliz işçisi…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Evet, son dakikanızı veriyorum Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – Getirdiğiniz bu vergi indirimiyle hakikaten Türkiye’deki fabrikaların çalışmasını mı sağladınız? Hayır. Otomobil fabrikalarının vergisini indirdiniz. İşte, Jaguar… Jaguar nerede imal ediliyor? İngiltere’de ediliyor. Mercedes nerede imal ediliyor? Almanya’da imal ediliyor. Opel nerede imal ediliyor? Almanya’da. Renault nerede imal ediliyor? Fransa’da. İşte, Fransız, İngiliz, ondan sonra Alman fabrikalarının işçilerine iş bulmayı sağladınız, Türkiye’deki insanlara iş sağlamadınız. İşte devleti yönetmekteki beceriksizliğiniz buradan kaynaklanıyor. Hâlbuki öyle bir vergi indirimi getirecektiniz ki en azından hiç olmazsa Türkiye’deki sanayide… Yani bir, Türkiye’deki tekstil sanayisini harekete getirecek bir teşvik getireceksiniz ama siz nerede… Devletten habersiz… İşte ekonomiyi iflasa getirdiniz, bu anlaşmalarla neyi getirip neyi getirmediğiniz belli değil.

Ben şimdi sorsam, şu anlaşmayı okuyan okumuş mudur? Hükûmet sırasında oturan Mehmet Ali Şahin bir tane kelimesini söylesin ben kabul ediyorum. Bir tek kelimesini okumamıştır Hükûmet adına orada oturan kişi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KAMER GENÇ (Devamla) – Çünkü…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Terbiyesizlik yapma ya! Süren bitti.

KAMER GENÇ (Devamla) – Konuşacağım tabii ya!

BAŞKAN – Sayın Genç… Sayın Genç…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Süren bitti!

KAMER GENÇ (Devamla) – Niye bitsin canım, süre niye bitsin?

BAŞKAN – Sayın Genç…

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Kurallara uyacaksınız, kurallara!

BAŞKAN – Arkadaşlar, susar mısınız!

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Hadi hadi, kurallara uy, kurallara uy!

BAŞKAN – Arkadaşlar… Sayın milletvekilleri…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Utanman yok, arlanman yok, sıkılman yok…

BAŞKAN – Sayın Genç, süreniz bitmişti zaten. Buyurun… Buyurun…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Bıkmıyorsun, utanmıyorsun, arlanmıyorsun…

KAMER GENÇ (Devamla) – Yahu, sizler doğrusunu yapın.

SELAMİ UZUN (Sivas) – Hâlâ aynı şeyleri söylüyorsun.

KAMER GENÇ (Devamla) – Siz doğrusunu yapın.

SELAMİ UZUN (Sivas) – Git otur yerine, süren bitti ya! Git otur yerine ya!

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Git otur yerine ya! Git ya! Git, süren bitti, git yerine.

KAMER GENÇ (Devamla) – Sen kimsin? Sen kimsin?

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Kocaeli) – Sen kimsin?

KAMER GENÇ (Devamla) – Ben milletvekiliyim.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…

SELAMİ UZUN (Sivas) – Git yerine!

KAMER GENÇ (Devamla) – Başkan burada, yönetiyor, sen mi yönetiyorsun?

BAŞKAN – Sayın Genç, süreniz bitti efendim. Siz buyurun buyurun.

SELAMİ UZUN (Sivas) – Bu kürsüyü alıyorsun eline, konuşuyorsun da konuşuyorsun.

KAMER GENÇ (Devamla) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Süreniz bitti, buyurun.

RECEP KORAL (İstanbul) – Ya niye fuzuli işgal ediyorsun kardeşim!

BAŞKAN – Evet, şahısları adına ikinci söz İzmir Milletvekili Harun Öztürk’e aittir.

Sayın Öztürk, buyurun efendim.

SELAMİ UZUN (Sivas) – Süre verip konuşturuyorsun bunu ya!

BAŞKAN – “Ya” diye hitap etme ya, ne “ya”sı?

SELAMİ UZUN (Sivas) – Ya, tamam Başkan…

BAŞKAN – Allah Allah… Sana mı bağlı benim vereceğim, vermeyeceğim süre?

SELAMİ UZUN (Sivas) – Tamam…

BAŞKAN – Allah Allah… Ya, lütfen… (MHP sıralarından alkışlar) Dayanamıyorsun, git geride… Bunun sistemi bu ya! Allah Allah… İç Tüzük’ü uygulasam hiç oturmaması lazım burada ya, yirmi dört saat dışarıda kalması lazım.

OKTAY VURAL (İzmir) – Uygulamanız doğrudur Sayın Başkan.

MEVLÜT COŞKUNER (Isparta) – Doğru… Doğru….

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, kim benim söz hakkımı kesiyor?

BAŞKAN – Siz susar mısınız lütfen, ben cevabını verdim. Siz oturun yoksa size de cevap veririm, oturun. Oturun lütfen… Lütfen…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan…

BAŞKAN – Ben işin ciddiyetindeyim. Ben burada okul idare etmiyorum. Buyurun… Buyurun… Kendinize gelin lütfen…

Buyurun Sayın Öztürk.

HARUN ÖZTÜRK (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Demokratik Sol Parti ve şahsım adına yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuzun antlaşmalardan Fransa’yla yapılan antlaşmayla ilgili olarak söz aldım. Bu, Danışma Kurulu kararı gereği, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulanan bütün partilerin üzerinde ittifak yaptıkları anlaşmalardan birisi. Ancak lütfen, istirham ediyorum, dikkatlerinizi bir maddeye çekmek istiyorum, çünkü bu madde, hemen arkasından gelen Avustralya’yla yapılan anlaşmayla da ilgili bir madde. 4’üncü maddeye lütfen dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, 4’üncü madde “Kamulaştırma ve Tazminat” adı altında bir madde. Biliyorsunuz, Anayasa’mız, gerektiğinde kamulaştırma ve devletleştirme yapılabileceğine ilişkin hükümler taşımaktadır. Bu uluslararası anlaşmayla…

Sayın Başkan, konuşmama devam edebilir miyim.

BAŞKAN – Devam edin Sayın Öztürk.

HARUN ÖZTÜRK (Devamla) – Değerli milletvekilleri, bu anlaşmayla, Anayasa’mızın devletleştirme ve kamulaştırmaya izin veren hükmünün işlerliği bir kenara bırakılmaktadır. Nasıl? Birlikte bakalım.

4’üncü maddenin 2’nci fıkrasında “Hiçbir Akit Taraf, kamu yararına, hukuki sürece uygun olarak ve bu tedbirlerin ayrımcı olmaması durumu hari煔 Yani bu durumlarda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na uygun olarak kamulaştırma ve devletleştirme yapabilir, bunun dışında yapamaz. Bu düzenleme yerinde bir düzenleme ancak devamını okumaya devam ediyoruz: “Alınması muhtemel el koymaya yönelik tüm tedbirler, miktarı, ilgili yatırımların gerçek değeri esas alınarak hesaplanacak ve bu önlemler kamu bilgisine sunulmadan hemen önce geçerli bulunan normal iktisadi duruma uygun belirlenecek hızlı ve yeterli tazminata neden teşkil edecektir.” Yani yatırımın gerçek değerini ödeyerek, o günkü piyasa değerini ödeyerek kamulaştırma ve devletleştirme yapamayacaksınız, ilave olarak bir tazminat ödemek zorunda kalacaksınız. Bu tazminatın miktarı da ilerideki maddelerde tahkime ilişkin düzenlemeler yer alıyor ve bu düzenlemeleri de -özellikle Parlamentoda grubu bulunan partilerin temsilcilerine seslenmek istiyorum- dikkatle okumalarını ve buna göre bu anlaşmayı yeniden değerlendirmelerini öneriyorum.

Değerli milletvekilleri, 5’inci maddeyle ilgili olarak da 5’inci maddenin ikinci fıkrasında Türkiye’de yapılacak yatırımların gelirlerinin transferi konusunda şöyle bir hüküm yer alıyor: “Transferler, transfer tarihinde geçerli olan piyasa döviz kuru üzerinden serbestçe çevrilebilir bir para birimiyle yapılacaktır.” Değerli milletvekilleri, piyasa döviz kuru, yani Merkez Bankasının açıkladığı efektif ve döviz kurları var, bankaların, özel ve kamu bankalarının açıkladığı kurlar var. Bunları dikkate almayacaksınız, serbest piyasadaki döviz kurunu esas alacaksınız. İstanbul’daki Tahtakale’yi mi esas alacaksınız, Ankara’daki piyasada oluşan döviz kurunu mu esas alacaksınız, yoksa yatırımın, yabancı yatırımın yer aldığı bir başka ilimizdeki serbest döviz kurunu mu esas alacaksınız? Dolayısıyla bu maddeyi de sakıncalı buluyorum.

6’ncı madde, sigorta şirketlerinin yatırımcı yabancı firmalara halefiyyet olmalarına ilişkin bir madde. Yani yabancı yatırımcı Türkiye’de yapmış olduğu yatırımla ilgili olarak ticari olmayan risklere karşı birtakım sigortalar yaptıracak. Bu sigortaların sigortaladığı riskler gerçekleştiği takdirde sigorta şirketi taraf durumuna geçecek ve dolayısıyla bu ödemeyi yapacak, bir şekilde Türk Hükûmetiyle ilişkiye girecek. Buraya kadar normal, yani yabancı firma ticari olmayan risklere karşı bir sigorta yapıyor ama bizden bu sigortayla karşılanmayan birtakım riskleri de yabancı firma ayrıca talep etme yetkisini elde ediyor; dolayısıyla bu da anlaşmazlık hâlinde bu anlaşmada öngörülen özel tahkim hükümlerine bağlı olarak uluslararası tahkime giderek çözümlenecek.

Buraya kadar ifade ettiğim gerekçelerle ve örnek bir anlaşma da olması nedeniyle izleyen anlaşmalara bir ilke oluşturacağını da düşünerek, bu anlaşmayı onaylarken daha titiz davranacağınızı umuyor ve kendi oyumun renginin bu anlaşmayla ilgili olarak “Hayır” olacağını ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öztürk.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE FRANSA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASI ANLAŞMASI VE EKİ PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1 – (1) 15 Haziran 2006 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması” ve eki “Protokol”ün onaylanmasının uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi var mı?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Söz istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Genç, şahsınız adına buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 318 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ile İlgili Anlaşmanın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, ben buraya bir milletvekili olarak gelmişim. Bundan önce, ben 1980’den beri buradayım. Sizin muhalefetiniz zamanında en ufak bir kanun tasarısı buradan müzakeresiz geçmiyordu. Uluslararası anlaşmalarda o zaman maddeler üzerinde önerge veriyorlardı sizin arkadaşlarınız. Değil anlaşmak, her türlü maddede her türlü şekilde konuşurdunuz. Bakın, geçen hafta buradan elli altmış tane anlaşma geçti, konuşmadık. Şimdi burada çıkıp da konuşuyoruz, sizin arkadaşlarınızın bize hakaret etmeye hakkı yok. Burada 340 milletvekiliniz var da ona güvenemezsiniz. Sokağa çıkarsak sokak herkesin ağzının payını verir. Ben burada düşüncelerimi söylüyorum, kimsenin emrinde de değilim. Burada fikrimi dinlemek istemeyen çıkar dışarıda oturur, ama ben buraya milletvekili olarak gelmişim, bu memleketin ve bu devletin menfaatlerini koruyacağıma dair yemin etmişim, kanun tasarı ve teklifleri geldiği zaman, söz hakkım da olduğu zaman burada konuşacağım, burada kimse de benim konuşmamı da engelleyemez ve burada çıkıp da bana hakaret edici laflar da kullanamaz, bunu bir defa öğrenin ve bundan sonra da…

BAŞKAN – Sayın Genç, siz de kimseye hakaret etmeyin.

KAMER GENÇ (Devamla) – Efendim, tamam, Sayın Başkan…

BAŞKAN – Siz de hakaret edemezsiniz kimseye.

KAMER GENÇ (Devamla) – Ben nerede hatalıyım Sayın Başkan?

BAŞKAN – Buyurun, buyurun.

KAMER GENÇ (Devamla) – Siz ille müdahale etmek zorunda da değilsiniz.

BAŞKAN – Ben takip ediyorum efendim.

KAMER GENÇ (Devamla) – Burada bize karşı, tutanağı getirin okuyun bakalım, kaç tane hakaret edildi, birisine cevap verdiniz mi? Milletvekiline hakaret eden… AKP’liler buraya memleketin gerçeklerini, menfaatlerini korumaya çalışan milletvekillerine hakaret etmek için mi buraya seçilmiş gelmişlerdir? Ettikleri yeminler ortada.

Şimdi, bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları elçiliklerin kapılarında vize için sürüm sürüm sürünüyorlar. Gidiyorlar önce vize için müracaat ediyorlar, yüklü bir para yatırıyorlar, 40-50 milyon civarında bir para yatırıyorlar. Ondan sonra vizeye gittikleri zaman herkesten 60 euro alıyorlar, 60 euro. Ondan sonra vatandaş geliyor, gidiyor, orada kapılarda bekliyor. O randevu için yatırdığı 30-40 milyon lirası ile yine o 60 eurosu vizeyi verse de vermese de gidiyor.

Şimdi, Avrupa Birliği Genel Sekreteri ne diyor? “Türk Hükûmeti vize konusunda bize herhangi bir talepte bulunmadı.” diyor. Yani, bu kadar Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşının milyonlarca dolar parasını vize olarak bu Avrupa Birliği ülkelerine öderken bu vatandaşların hakkını kim koruyacak? Yani evvela, bu uluslararası anlaşmaları şey ederken, NATO içinde, aynı örgüt içinde faaliyette bulunurken Fransa’ya… Yahu arkadaş, biz Almanya’yla, Belçika’yla aynı örgütün içindeyiz. Evvela -Avrupa Birliğini bırakın- biz NATO’nun üyesiyiz. Bakın, askerlerimiz gidiyor, NATO adına şurada burada savaşıyor. Niye peki bizim vatandaşlarımıza vize koyuyorsunuz veya vize koyuyorsanız, hiç olmazsa bu vatandaşlardan bu kadar büyük para almayın. Yani, koyması da haklı değil. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidildi, kararlar şey edildi, mahkeme de kazanıldı, ama devlet vatandaşların haklarına sahip çıkmıyor. Ancak, Avrupa’da tahsil yapmış o genç arkadaşlarımız, avukat arkadaşlarımız vizeyle ilgili olarak bu kararlara karşı gidiyorlar mahkemelere, onlar ancak birtakım mahkeme kararları alıyor, ama Hükûmetten ses yok. Şimdi, bir devletin hükûmetinin amacı vatandaşlarının hak ve hukukuna yabancılara karşı öncelikle koruma sağlamaktır.

Siz vatandaşlarınızı getirip de orada, yabancı elçiliklerin kapısında saatlerce sürüm sürüm süründürerek onların, o fakir fukaranın birçok parasını onlara vererek nasıl hükûmet edebilirsiniz? Ondan sonra, anlaşmalar… Yani, tabii, anlaşmalar… Her gün, burada, doğru dürüst, kanunlar bize önceden verilse, biz incelesek, biz burada çıkıp da tabii kanunları enine boyuna tartışırız. Bu anlaşmalarla…

Mesela tahkim müessesesinden bahsediyor.

Değerli milletvekilleri, tahkim kimlerde? Hep Washington’daki ve Avrupa’daki tahkim kurumlarından bahsediliyor. Ama maalesef, bu tahkim kurumlarında yer alan üyelerin hiçbirisi, doğru dürüst, Türkiye’ye sağlıklı bir gözle bakmıyor.

Bakın, daha önce, ben bir konuda şahit oldum. Bir Türk müteahhidi ile bir yabancı arasındaki…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Ek sürenizi veriyorum Sayın Genç.

KAMER GENÇ (Devamla) – …bir baraj müteahhidi ile yabancı arasında tahkime gidildi. Orada, kullanılmamış makine vermesi gerekirken kullanılmış makine vermiş yabancı şirket. Tahkime gidildi. İstanbul Teknik Üniversitesinin verdiği raporu tahkim heyeti kabul etmedi, getirdi Avrupa’da herhangi bir yerde tahkim kurulunun verdiği, bir üniversitenin verdiği raporu kabul etti. Yani, Türkiye’yi yöneten insanların bu tür gerçekleri bilmesi lazım, ona göre burada tahkim kurullarına giderken, bu kurulları seçerken, hiç olmazsa tarafsız tahkim kurullarını seçmeleri lazım. Orada görev yapacak insanların tarafsız olması lazım. Ama burada anlaşmalar okunmuyor, komisyonlarda okunmuyor. Zaten yabancılarla pazarlığa giden insanların da bu anlaşmalar ve dış politikalar konusunda yeterli bilgisi ve becerisi de yok. Dolayısıyla, ee gelsin “Kabul edenler… Etmeyenler…” geçsin. Yani, böyle bir yasama faaliyeti dünyanın hiçbir yerinde yok. Yani, komisyonu bilmiyor doğru düzgün, hükûmeti bilmiyor, Meclisi bilmiyor, ondan sonra uluslararası anlaşmaları imzalıyoruz.

Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz isteyen? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre vereceğim.

Oylamayı başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fransa Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy Sayısı   :     241

Kabul                          :     223

Ret                               :     18 (x)

Böylece tasarı kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.

                               

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

6’ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

6.- Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/355) (S. Sayısı: 325) (x)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Komisyonun raporu 325 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE AVUSTRALYA ARASINDA YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN ANLAŞMA İLE EK PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1.- 16 Haziran 2005 tarihinde Kanberra’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma” ile Ek Protokol’ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 1’inci madde kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

3’üncü maddeyi okutuyorum:

MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu Yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Avustralya Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma ile Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan Oy sayısı   :     235

Kabul                          :     232

Ret                               :     2

Çekimser                    :     1 (xx)

Böylece tasarı kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.

                             

(x) 325 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

(xx) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

7’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Filistin Ulusal Yönetimi Tarım Bakanlığı Arasında Tarım Alanında İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.

7.- Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Filistin Ulusal Yönetimi Tarım Bakanlığı Arasında Tarım Alanında İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Tarım, Orman ve Köyişleri ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/359) (S. Sayısı: 326)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Hükûmet? Burada.

Böylece ertelenmiştir.

8’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/353) (S. Sayısı: 331) (x)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Komisyon raporu 331 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

Tasarının maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA KENDİ TOPRAKLARI ARASI VE ÖTESİNDE HAVA HİZMETLERİNE İLİŞKİN HAVA TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- 13 Temmuz 2004 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşması” nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

                             

(x) 331 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kendi Toprakları Arası ve Ötesinde Hava Hizmetlerine İlişkin Hava Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı    :     240

Kabul                          :     239

Ret                               :     1 (x)

Böylece tasarı kanunlaşmıştır, hayırlı olsun efendim.

9’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Suudi Arabistan Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu…

9.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Suudi Arabistan Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/389) (S. Sayısı: 332)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir efendim.

10’uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Bahreyn Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları raporları…

10.- Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Bahreyn Krallığı Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/445) (S. Sayısı: 333)

BAŞKAN – Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

11’inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

11- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/456) (S. Sayısı: 334) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sıra sayısını söylemediniz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

                             

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 334 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA KARA YOLLARI VE KÖPRÜLER İLE İLGİLİ İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1 - 13 Temmuz 2004 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptı”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre vereceğim ve süreyi başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı.)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Karayolları ve Köprüler ile İlgili İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı    :     247

Kabul                          :     245

Ret                               :     2 (x)

Böylece, tasarı kanunlaşmıştır, hayırlı olsun efendim.

12’nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporlarının görüşmelerine başlıyoruz.

12.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri Komisyonları Raporları (1/474) (S. Sayısı: 335) (xx)

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet burada.

Komisyon raporu 335 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz istemi? Yok.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

                             

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 335 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SUDAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA SAĞLIK VE TIP ALANLARINDA İŞBİRLİĞİNE DAİR PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 28 Mart 2007 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokol”ün onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz talebi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum efendim.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanlarında İşbirliğine Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı    :     234

Kabul                          :     228

Ret                               :     6 (x)

Böylece, tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır.

Sayın milletvekilleri, çalışma süremiz dolduğundan, alınan karar gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için 8 Nisan 2009 Çarşamba günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 18.59

 

 

 

 

 

 

                             

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.