DÖNEM: 23                              CİLT: 44                       YASAMA YILI: 3

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

 

85’inci Birleşim

5 Mayıs 2009 Salı

 

(Bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge aslına uygun olarak yazılmıştır.)

 

İ Ç İ N D E K İ L E R

   I. -  GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

  II. - GELEN KÂĞITLAR

III. -  GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI

1.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda üreticilerin beklentileri ve Toprak Mahsulleri Ofisinin alım politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması

2.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın, Vakıflar Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı

3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türkiye’de yabancılara yapılan taşınmaz satışlarının değerlendirilmesine ilişkin gündem dışı konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı

 

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Bazı bakanların istifasına ve istifalarının kabul edildiğine, mevcut devlet bakanlıklarının sayısının 11’e çıkarılmasına ve yeni atanan bakanlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/776)

2.- 20-23 Şubat 2009 tarihlerinde Kenya ve Tanzanya’ya resmî ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e refakat eden heyete iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/777)

3.- Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-25 Nisan 2009 tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı resmî ziyarete, Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın da iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/778)

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 26 milletvekilinin, işsizliğin sosyoekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/360)

C) Önergeler

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun Teklifi’nin (2/330) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/133)

 

V.- ANT İÇME

1.- TBMM dışından Dışişleri Bakanlığına atanan Ahmet Davudoğlu’nun ant içmesi

 

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- (10/224) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5/5/2009 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi

2.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi

 

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

2.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’nın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

VIII.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

2.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

B) Komisyonlara Üye Seçimi

1.- (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi

 

IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/652) (S. Sayısı: 343)

2.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/546) (S. Sayısı: 362)

4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/642) (S. Sayısı: 364)

 

X.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, huzurevlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’dan sözlü soru önergesi (6/426) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

2.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, TCDD arazilerindeki imar değişikliklerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/546) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

3.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya-Kemer karayoluna yapılacak tünellere ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

4.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, İzmir-Ankara hızlı tren projesine ve tren kazalarına yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

5.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/557) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

6.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

7.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayolunun bölünmüş yol yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/559) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

8.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, cep telefonu kullanımındaki vergilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/580) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, Avrupa’dan Konya’ya direkt uçak seferleri yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/658) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

10.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da karayolu ağından çıkarılan bazı yollara ilişkin sözlü soru önergesi (6/716) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

11.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Eskişehir-Kütahya hızlı tren projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/717) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

12.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Bursa-Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/718) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

13.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki bazı karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/720) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’yı komşu illere bağlayan karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/721) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya-Merkezdeki bir üst geçit ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/724) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

16.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, internet kullanımındaki fiyatların yüksekliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/729) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

17.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç Karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/743) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

18.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde-Kayseri demiryolundan OSB’lere bağlantı yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/889) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

19.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Mersin’e havaalanı yapımına ve Adana Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/912) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

20.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Turhal bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/949) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Alaca karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/950) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

22.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat çevre yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/951) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

23.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bir yol yapım çalışmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/965) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

24.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Bakanlık logosuyla birlikte kullanılan bir slogana ilişkin sözlü soru önergesi (6/1032) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

25.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Reşadiye yolunun bölünmüş yol yapılıp yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1100) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

26.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara-Samsun arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1102) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Amasya arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1103) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

28.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, Paşa Limanı Adası’nın ulaşım sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1153) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

29.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir ilköğretim okulu önüne üst geçit yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1158) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

30.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Nizip otoyoluna batı çıkışı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1173) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, araç muayenesinde yaşanan bir soruna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1194) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

32.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, E-80 karayolunun bir bölümünün genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1201) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

33.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Sivas yolunun bölünmüş yol programına alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1238) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

34.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Adıyaman arasındaki bir yolun programa alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1241) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

35.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Kemaliye yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1244) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

36.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, Karayolları Genel Müdürlüğünde personel için sınıf değişikliği sınavı açılıp açılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1260) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

 

XI.- OYLAMALAR

1.- Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı’nın oylaması

2.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı’nın oylaması

3.- Türkiye Cumhuriyeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylaması

 

XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI

1.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, sivil toplum kuruluşlarına kaynak aktarılmasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in cevabı (7/7036)

2.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli Belediyesinin dağıttığı iddia edilen test kitabına ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın cevabı (7/7364)

3.- İzmir Milletvekili Recai Birgün’ün, İstanbul-Beyoğlu Belediyesinin verdiği bazı ruhsatlarla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/7367)

4.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, Türk Gıda Kodeksi’nde yoğurtla ilgili tebliğ değişikliğine,

- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, tarım personeli alımına,

- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, hayvancılıkla geçimini sağlayanların desteklenmesine,

Çiftçi borçlarına,

İlişkin soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in cevabı (7/7377) ,(7/7378), (7/7379) , (7/7380)

5.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın, İstanbul Gösteri ve Kongre Merkezi’nin yanmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın cevabı (7/7516)

I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ

TBMM Genel Kurulu saat 14.03’te açılarak beş oturum yaptı.

 

Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, mahalle ve köy bekçileri ile köy korucularının sorunlarına,

Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz, Malatya ilindeki kayısı üretimi ve pazarlamasına,

İlişkin gündem dışı birer konuşma yaptılar.

 

Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu ve 25 milletvekilinin, bazı pilot illerde uygulamaya konulan aile hekimliğinin araştırılarak (10/357),

Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve 25 milletvekilinin, Nemrut Dağı’nın turizm potan-siyelinin araştırılarak geliştirilmesi için (10/358),

Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, Gaziantep’te değişen iklim koşulları ve çevresel faktörlerin insan sağlığına etkilerinin araştırılarak (10/359),

Alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı açıklandı.

 

Gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmının:

1’inci sırasında bulunan ve İç Tüzük’ün 91’inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun (1/324) (S. Sayısı: 96) görüşmeleri komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.

 

2’nci sırasında bulunan, Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu’nun (1/652) (S. Sayısı: 343) görüşmeleri tamamlandı, tümü üzerinde yapılan her iki açık oylamada da karar yeter sayısı bulunamadı.

 

5 Mayıs 2009 Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere birleşime 19.28’de son verildi.

 

                                                           Nevzat PAKDİL

                                                            Başkan Vekili

 

            Yaşar TÜZÜN                                                                       Harun TÜFEKCİ

                  Bilecik                                                                                     Konya

               Kâtip Üye                                                                               Kâtip Üye

 

 

                                                                                                                                                 No.: 92

II.- GELEN KÂĞITLAR

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Raporlar

1.- Karadeniz Çevre Karayolunun Koordineli Olarak Geliştirilmesine Dair Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/667) (S. Sayısı: 368) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009) (GÜNDEME)

2.- Karadenize Sahildar Devletlerin Sınır/Sahil Güvenlik Makamları Arasındaki İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/665) (S. Sayısı: 369) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009) (GÜNDEME)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/565) (S. Sayısı: 370) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009) (GÜNDEME)

Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri

1.-    Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkin’in, bir soruşturmanın belgelerinin basında yer almasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6590)

2.-    Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur’un, muayene ücretlerinin eczanelerce tahsiline ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/6630)

3.-    İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, Aliağa Belediye Başkanı hakkındaki dosyalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6648)

4.-    İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, ABD Dışişleri Bakanlığının İnsan Hakları Raporundaki Türkiye değerlendirmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7339)

5.-    Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmez’in, Hükümet üyelerinin yakınlarının şirketlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7344)                                                                

6.-    Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin, kredi kartı borçlularına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7345)                                                               

7.-    İstanbul Milletvekili Ahmet Tan’ın, Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulunun toplantı yapıp yapmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7346)                                                               

8.-    Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli’deki bazı arazilerin imar değişikliklerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7349)                                                               

9.-    Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün, hızlı tren projesine yönelik bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7350)                                                               

10.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuz’un, TKİ’deki bazı personel işlemlerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7356)                                                                

11.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, enerji dağıtım ve üretim birimlerinin özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7357)                                                                

12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in, kapalı durumdaki Tabiat Tarihi Müzesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7358)                                                               

13.- İzmir Milletvekili Recai Birgün’ün, Edremit Belediyesince kullanılan makam aracı ile ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7360)                                                               

14.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya Büyükşehir Belediyesinin deniz otobüsü alımı ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7362)                                                               

15.- Bursa Milletvekili Onur Öymen’in, seçmen kayıtlarına ve İDO’nun bir sözleşmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7363)                                                               

16.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu’nun, Melikgazi Belediyesinin bir ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7365)                                                               

17.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemür’ün, Denizli Belediyesine yönelik bazı iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7366)                                                               

18.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, eğitim kurumlarının elektrik ve su borçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7371)                                                               

19.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy’un, bir okula usulsüz müdür atandığı iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7372)                                                               

20.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, askere giden sözleşmeli öğretmenlerin eğitim-öğretim ödeneğine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/7373)                                                               

21.- İstanbul Milletvekili Bayram Meral’in, bir hastanede yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7374)                                                                

22.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, Salihli İlçesindeki sağlık ocağının eksikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7375)                                                               

23.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, Köprübaşı ilçesindeki bir sağlık ocağının eksikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7376)                                                               

24.- Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Türksat’ın Almanya’daki yapılanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7381)                                                               

25.- Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan’ın, hızlı tren projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7382)

26.- Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, Karayolları Genel Müdürlüğü personelinin bir açılışa götürülmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7383)

27.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, Selendi ilçesini çevre ilçelere bağlayan yolların yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7384)

28.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhan’ın, Salihli-Gökeyüp Beldesi yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7385)

29.- Giresun Milletvekili Murat Özkan’ın, hızlı tren projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7386)

30.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un, Balıkesir-Edremit bölünmüş yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7387)

                                                                                                                                                 No.: 93

5 Mayıs 2009 Salı

 

Raporlar

1.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/387) (S. Sayısı: 371) (Dağıtma tarihi: 5.5.2009) (GÜNDEME)

2.- Türkiye Cumhuriyeti ve Tayland Krallığı Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/316) (S. Sayısı: 372) (Dağıtma tarihi: 5.5.2009) (GÜNDEME)

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/601) (S. Sayısı: 373) (Dağıtma tarihi: 5.5.2009) (GÜNDEME)

Meclis Araştırması Önergesi

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 26 Milletvekilinin, işsizliğin sosyo-ekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/360) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.5.2009) 

5 Mayıs 2009 Salı

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.00

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER : Fatoş GÜRKAN (Adana), Murat ÖZKAN (Giresun)

BAŞKAN – Türkiye Büyük Millet Meclisinin 85’inci Birleşimini açıyorum.

Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.

Gündeme geçmeden önce, üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.

Gündem dışı ilk söz, Vakıflar Haftası hakkında söz isteyen Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’a aittir.

Buyurun Sayın Doğan.

Sayın Doğan? Yok.

Gündem dışı ikinci söz, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda üreticilerin beklentileri hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Vahap Seçer’e aittir.

Buyurun Sayın Seçer. (CHP sıralarından alkışlar)

III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları

1.- Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda üreticilerin beklentileri ve Toprak Mahsulleri Ofisinin alım politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması

VAHAP SEÇER (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, ülkemizde önümüzdeki günlerde 2009 yılı hasat sezonu açılacak. Tabii, bu konuda henüz ne Bakanlığın ne Toprak Mahsulleri Ofisi yetkililerinin uygulayacakları alım politikaları konusunda herhangi bir açıklamaları yok, bu konuda kamuoyunu aydınlatmış durumda değiller. Tabii, hâl böyle olunca, hem üretici hem tüccar hem sanayici büyük bir bekleyiş içerisinde, sıkıntı içerisinde, gerginlik içerisinde. Önümüzdeki günlerde hasada başladıkları zaman bu ürünleri hangi şartlarda, nerelere satabileceklerini bilmez durumdalar. TMO’nun geçmiş yıllardaki uygulamalarına baktığımızda, özellikle 2007 ve 2008 yılında birbirinden ilginç uygulamalara imza attığını göreceğiz. 2007 yılını bir hatırlayalım. O yıl dünyada bir gıda krizi yaşanıyordu, aynı zamanda kuraklık kaynaklı bir üretim noksanlığı sıkıntısı vardı. Spesifik olarak ülkemize has, yanlış tarım politikalarından kaynaklı yine bir üretim gerilemesi vardı. O dönemde TMO, yine hasat dönemini üreticiye zehir etti. Birbirinden yanlış politikalarla o yıl ürün alımında zayıf kaldı.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen sükûneti muhafaza eder miyiz efendim, dinleyemiyorum.

VAHAP SEÇER (Devamla) – Belki de geçmiş yıllara göre mukayese ettiğimizde yıllara göre en düşük alımı gerçekleştirdi ve o yıl Türkiye’yi buğdaysız bıraktı. Ayrıca sektörel körlük içerisinde oldu, vizyon sahibi, sağduyulu yöneticiler TMO’nun başında olmadığı için o yıl da Türkiye yurt dışından çok çok astronomik rakamlara tahıl, hububat ithal etmek zorunda kaldı ve yurttaşlarımıza, vatandaşlarımıza ekmeği pahalı yedirmiştik hatırlayacağınız gibi. Geçtiğimiz yıl da bir önceki yıla göre farklı bir uygulama göremedik. Geçtiğimiz yıl da pek piyasalara müdahale etmedi TMO ve geçtiğimiz yıl alım yapmadı, sadece 539 bin ton civarında bir emanet alım gerçekleştirebildi ve piyasaları kendi hâline bıraktı. Burada tabii ki üretim az olmasına rağmen fiyatta sıkıntılar yaşandı. Bunun da gerekçesi, maalesef, yine Tarım Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının beraber organize ettiği dâhilî işlem rejimindeki ithalattan kaynaklı piyasalarda sıkıntılar yaşandı.

Tabii, değerli arkadaşlarım, dâhilî işlem rejimi Türkiye’deki amacı, ihracatı teşvik etmek.

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Konuşma anlaşılmıyor Sayın Başkan.

BAŞKAN – Çok gürültü efendim, ben de kabul...

YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) – Tebrikleri bakanlıklarda kabul etsinler.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen sükûneti muhafaza edelim efendim. Dinleyemiyorum Sayın Hatibi.

Buyurun.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Tebrikleri sonra kabul etsinler Sayın Başkan.

BAŞKAN – Sayın Elitaş…

Evet, buyurun, siz devam edin efendim.

VAHAP SEÇER (Devamla) – Şimdi, değerli arkadaşlarım, çiftçilerin konusunu, sorunlarını önemsemiyorsanız ben kürsüyü terk edeyim, istiyorsanız siz sohbetinize devam edin.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Vahap, bırak, yeter, yeter. Bırak, dinlemiyorlar.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Seçer, siz devam edin.

VAHAP SEÇER (Devamla) – Değerli arkadaşlarım, dâhilî işlem rejiminde müsaade edilen ithalatın ana amacı ihracatı teşviktir ama son günlerde uygulamalara baktığınız zaman, dâhilî işlem rejiminde yapılan ithalatlar amacının dışına çıkıyor. Burada tabii ki aksaklıklar… Elimde evrak yok ama duyumlar kamuoyunda ayyuka çıkmış durumda, bu konuda birtakım yolsuzlukların olduğu yönünde.  TMO’nun aldığı kararlarda ihracat lobilerinin etkili olduğu yönünde birtakım iddialar var. Ben buradan yetkilileri uyarıyorum, bu konuya el atsınlar, denetlesinler ve bu konuyu yani dâhilî işlem rejimindeki ithalatları artık amacına uygun yapalım. Bu yanlış uygulamalardan dolayı yurt içindeki üretim etkileniyor, dolayısıyla üretici etkileniyor.

Değerli arkadaşlarım, TMO’nun geçmiş dönemlerdeki yaptığı yanlışlıklardan bir tanesi de asli görevi olmayan fındık işine bulaşması. Orada da biliyorsunuz hazineyi milyarlarca dolar zarara uğrattı, ne üreticiye yarandı ne de FİSKOBİRLİK’e yarandı. Dolayısıyla hem kendisi mağdur oldu hem FİSKOBİRLİK. Bu uygulamalardan hem rahatsız oldu hem de iflah olmadı.

Değerli arkadaşlarım, TMO geçtiğimiz dönemlerde başarısızdır. Bundan dolayı da genel müdür geçtiğimiz yıl istifasını vermiştir. Şu anda yeni bir genel müdür TMO’yu idare etmektedir. Önümüzdeki dönemde artık TMO’nun bu yanlışları yapmaması gerekiyor. Bu yıl özel bir yıl.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Seçer, devam edin.

VAHAP SEÇER (Devamla) – Hem dünyada hem Türkiye’de üretim fazlalığı bekleniyor. Her yılın oranlarına baktığınız zaman, rakamlara baktığınız zaman Türkiye’de 3-4 milyon ton bir buğday fazlalığı bekleniyor; dünyada bekleniyor, 50 milyon ton gibi bir fazlalık bekleniyor. Ekonomik kriz malumunuz. Dolayısıyla, önümüzdeki günlerde hasat başladığında üreticinin tek, yegâne çaresi ürettiği ürünü TMO’ya götürmek.

Burada Hükûmetin tedbirler alması gerekiyor. Bir an önce alım politikalarını açıklamalı. TMO, ne zaman hangi şartlarda hububat alımlarına başlayacağını kamuoyuna açıklamalı, üreticinin maliyetlerini gerçekçi hesap etmeli, açıklayacağı fiyat bu anlamda gerçekçi olmalı. TMO, emanet alımlar yapmalı, üreticiye avans sistemini uygulamalı, tüccara ve sanayiciye kredi yolunu açmalı. Bununla beraber…

BAŞKAN – Sayın Seçer, son cümlenizi alayım.

VAHAP SEÇER (Devamla) – …TMO’nun sadece fiyat açıklaması yetersiz, piyasaya etkin girmeli, şimdiden depolarını hazır etmeli, gerekli finansmanı temin etmeli ve piyasada etkin bir aktör olarak alım yapmalı diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu yıl TMO, Avrupa Birliğine uygun hâle getirilen yönetmelik çerçevesinde alım yapacak. Dolayısıyla burada üreticiler zorlanabilir. Nitekim Avrupa Birliğine üye ülkelerin üreticilerinin yaptığı modern tarımla Türk çiftçisinin yaptığı tarım mukayese edilemez. Dolayısıyla bizim ürünlerimiz onların üretimine göre kalite anlamında geri kalabilir. Burada üreticilerin sıkıntıya sokulmaması konusunda şimdiden uyarıda bulunmak istiyorum.

Bir konu daha: Adana bölgesinde yetiştirilen “Adana 99” çeşidi buğdayın sınıfının yukarıya alınması. Yani daha önce “Anadolu yarı sert buğdayı” sınıfında fiyatlandırılıyordu. Bunun “Anadolu sert buğdayı” sınıfına yükseltilmesi gerekmektedir.

Hepinize teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Seçer.

Gündem dışı ikinci söz, Vakıflar Haftası hakkında söz isteyen Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’a aittir.

Buyurun Sayın Doğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

2.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın, Vakıflar Haftası’na ilişkin gündem dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın cevabı

YAHYA DOĞAN (Gümüşhane) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Haftası münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce, bugün hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan menfur bir saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.

Ayrıca, geçtiğimiz hafta ve bugün vatan için canlarını veren şehitlerimize de Cenabı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Ülkemizde mayıs ayının ikinci haftası Vakıflar Haftası olarak kutlanmaktadır. Vakıf, toplumsal hayatımız ve medeniyetimizde önemli bir yer tutar. Bu sebeple vakıflar, üzerinde önemle durmamız gereken kurumlardandır.

Vakıf, kelime olarak bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve para manasına gelir ancak bizim medeniyetimiz için kelime manasının çok ötesinde bir anlam taşır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; insanlarımız yüzyıllardır hayırda birleşmek, hayır işlemek ve hayırlarını kalıcı yapmak için çalışmışlardır. Vakıf müessesesi de bu çabaların ürünü olmuştur. Hazreti Peygamber’in “İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak şu üç kişinin amel defteri kapanmaz: Sadakai cariyede bulunanların, kendi ilminden istifade edilenlerin, kendisi öldükten sonra arkasından hayır dua edecek hayırlı evlat bırakanların amel defterleri asla kapanmaz.” hadisi neticesinde yüzyıllardır vakıf müesseseleri teşekkül etmiştir.

Burada “Sadakai cariye” ile ifade edilen husus cami, çeşme, yol, köprü, hastane, kervansaray gibi yerlerdir. İşte bugün ülkemizin her yerinde gördüğümüz bu yapılar ve vakıflar bu düşüncenin yansımalarıdır.

Hayır sahipleri bütün ömürleri boyunca elde ettikleri kazançları ile hayır işi yapmışlardır ve buraların bakımı ve işletimi için de gelir getirecek mülkler bırakmışlardır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vakıflar hemen hemen her alanda kurulmuş ve o alanda ihtiyaç duyulan yardımları yapmışlardır. Yolda kalan yolcuları misafir eden vakıflardan, hizmetçilik yaptığı evde kırdığı tabağın masraflarını karşılayıncaya kadar çeşitli vakıflar kurulmuştur.

Medeniyetimiz aynı zamanda bir vakıf medeniyetidir. Bunun için vakıf eserlerimize çok iyi sahip çıkmamız gerekmektedir. Bugün, bu konuda uzmanlaşmış olan Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, birçok ecdat yadigârı eseri restore etmiştir. 2003-2008 döneminde 3.600 civarında vakıf eserinin onarım ve bakımı yapılmıştır ki bu, daha önce yapılanlarla karşılaştırıldığında bir rekordur. Vakıf eserlerimize sahip çıkan Hükûmetimizin bundan sonra da aynı çabayı fazlasıyla sürdüreceğine şüphemiz yoktur.

Yine, ilimiz Gümüşhane’de de vakıf eserlerimizin onarımı ve korunması için çalışmalar yapılmıştır.

“Vakıf eserleri” denildiğinde sadece Türkiye’deki eserleri değil, ülkemizin dışında kalmış eserleri de düşünmemiz lazımdır. O eserlere özel bir önem vermemiz gerekmektedir. Vaktiyle oralara hâkim olan ecdadımızın orada yapmış olduğu ve bugüne kadar çeşitli tahribatlara rağmen ayakta duran eserlerimizin de korunması özel bir önem arz etmektedir. Balkanlarda, Orta Doğu’da, Kafkaslarda ve Avrupa’nın birçok şehrinde bulunan bu eserlerin takip edilmesi gerekmektedir. Hükûmetimizin de bu hususta özel bir önem gösterdiğini biliyor ve takdirle karşılıyoruz.

Bugün, bizim devlet olarak azınlık vakıflarına göstermiş olduğumuz ihtimam ve ilgiyi, vaktiyle bizim yönetimimiz altındaki topraklarda olan vakıfların bulunduğu ülkelerden istemek de en tabii hakkımızdır. Mostar Köprüsü’nün yeniden inşasında taş koyan ustalarımız, yüzlerce yıllık bir medeniyetin top gülleleriyle çökertilmesinin mümkün olmadığını âdeta bizlere kanıtlamışlardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Doğan, devam edin.

YAHYA DOĞAN (Devamla) – Bu vesileyle, Vakıflar Haftası’nın amacına en uygun hizmetlerle geçmesini diler, selam ve saygılarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğan.

Gündem dışı konuşmaya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bey cevap verecektir.

Buyurun Sayın Bakanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Mersin Milletvekili Sayın Vahap Seçer, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda üreticilerin beklentileri konusunda gündem dışı bir konuşma yaptılar. Sayın Tarım Bakanımız bu konuşmaya cevap olarak bazı notlar hazırlamıştı ancak dün hepinizin üzüntüyle hatırladığı Mardin’de yaşanan acı, trajik olay sebebiyle İçişleri Bakanımız, Tarım Bakanımız ve Adalet Bakanımız Mardin’de bulunuyorlar. Bana bu notlarını göndererek gündem dışı konuşmaya cevap vermem konusunda ricada bulunmuşlardı. Ben, prensip olarak, çok iyi bilmediğim, hazırlıklı da olmadığım bir konuda konuşma yapmak istemiyorum. Sayın Vahap Seçer’e Sayın Bakanımızın gönderdiği notları takdim edeceğim. Ayrıca kendisinden de uygun bir zamanda Meclisimizde bu konuyla ilgili bilgi vermelerini rica edeceğim. Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın Gümüşhane Milletvekilimiz Yahya Doğan, vakıfla ilgili bir konuşma yaptı. Kendisine çok teşekkür ediyorum.

Dün, bildiğiniz gibi, Vakıflar Haftası her yıl kutlandığı şekliyle güzel bir törenle başladı. Sayın Meclis Başkanımız ve Sayın Başbakanımız da katıldılar. Her yıl kutlamalar bir konu etrafında daha çok güncelleniyor. Bu yılın kutlamaları da “Sağlık Yılı” olarak konuldu.

Değerli dostlar, Sayın Doğan’ın vakıfla ilgili konuşmalarına aynen katılıyorum ancak birkaç konuda, rakamsal olarak da Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalar konusunda yüce Meclisi bilgilendirmek isterim. Vakıf kavramına yabancı değiliz çünkü biz bir vakıf medeniyetinin çocuklarıyız. Ülkemizde nereye baksak bir vakıf eserini yüzlerce yıl öncesinden bugüne kadar dimdik ayakta kalmış şekliyle görüyoruz. Hatta, Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün geçmiş yıllarda bastırdığı “İlginç Vakıflar” isimli bir kitabı var. Sanıyorum, milletvekillerimize de gönderilmişti. Burada, insanların, hatta hayvanatın tüm ihtiyaçları için, çok iyi bir gözle, şefkatli bir düşünceyle hazırlanmış vakıfların isimleri ve anlamları sıralanmıştı.

Vakıf kavramı, tarihsel bir süreçten geçerek bugüne ulaşan, özünde de karşılık beklemeksizin başta insanlar olmak üzere kişinin birlikte yaşadığı diğer canlıları ve içinde bulundukları doğayı da hizmet sahasına alan geniş bir düşünce platformunu ifade etmektedir, Medeni Kanun içerisindeki tarifiyle de “Fiil ehliyetine sahip kişilerin, hiçbir tesir altında kalmadan, hür iradeleriyle, kendilerine ait menkul ve gayrimenkul mallarını, ekonomik değerlerini, emeklerini, kendilerine göre kutsal gördükleri bir gaye için hasretmeleridir.”

Farklı toplumlarda farklı isimlerle ortaya çıkan dayanışma ve yardımlaşma yöntemleri kültürümüzde “vakıf” adıyla kendini göstermiştir. Cumhuriyet öncesi devletin dış güvenlik, iç işleri, adalet hizmetleri dışındaki tüm hizmetleri vakıflar eliyle yürütülmüş olup altyapıdan şehirciliğe, çevreden sağlığa, eğitimden kültüre, ekonomiden ticarete tüm hizmetler vakıflara konu olmuştur.

Vakıfta amaçlar farklı olmasına rağmen vakıf kuran açısından temel hedef, yardım etme, hayırla anılma, hayırla yad edilme, arkasında güzel bir iz bırakma, ebediyete kadar adının baki kalmasıdır ve Allah’ın rızasını kazanmak arzusudur.

Vakıf hizmetleriyle, insan şahsiyetinin, haysiyetinin ve hayatının korunması, geliştirilmesi, insanların hayatta karşılaşabilecekleri maddi ve manevi zorlukların giderilmesi, ıstırap ve sefaletin dindirilmesi, hayatın güzelleştirilmesi, hayatın her türlü tehlike ve sarsıntılarından insanlığın ve diğer mahlukatın korunması amaçlanmaktadır.

Bugün Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, cumhuriyet öncesi kurulmuş 41.720 adet vakfın temsilcisidir. Bu vakıfların bugün yaşatılmalarını, ayakta kalmalarını sağlıyor ve amaçlarını gerçekleştiriyor. Bu vakıflara ait binlerce eserin gelecek kuşaklara intikal ettirilmesi, hayır amaçlarının gerçekleştirilmesi ve akarlarının da etkin şekilde değerlendirilmesi için çalışıyor. Medeni Kanun’a göre kurulmuş 4.509 adet yeni vakfın kuruluş işlemlerini yürütüyor, tüm vakıfları denetliyor ve vakıf bilincini gelecek nesillere aktarmak için çalışıyor.

Vakıfların kültür varlıklarını şöyle sıralayabilirim: Tescilli vakıf kültür varlığımız 2002 yılında 9.483 iken 2009 yılında 19.825 olmuştur.

Vakıf kültür varlığının restorasyonu: 1998-2002 yılları arasında sadece 46 adet iken 2003-2008 yıllarında 3.363 adet restorasyon yapılmıştır. 1998-2002 yılları arasında 38 milyon TL harcanmışken 2003-2008 yıllarında 609 milyon 403 bin TL harcama yapılmıştır.

İmaret hizmetlerini sosyal hizmetler olarak sayabiliyoruz. 2002 yılında 14 bin aileye imarette hizmet verilirken 2009 yılında 82 bin aileye evlerinde sıcak yemek verilmektedir. 2007 yılından itibaren her ay 794 ilçede 75 bin aileye on kalemden oluşan kuru gıda yardımı yapılmaktadır.

Muhtaç maaşı da sosyal hizmetler kapsamında. 2002 yılında 1.200 kişi muhtaç aylığından yararlanırken 2009 yılında 5 bin kişiye aylık 283,36 lira maaş verilmektedir.

Öğrenim bursu olarak 2006 yılında ilk kez 3 bin, ikinci dönem 5 bin olmak üzere 2008 yılından itibaren 10 bin öğrenciye aylık 50 TL burs verilmektedir.

Kültür hizmetleri ve projeler kapsamında 2007 yılında altı ilde 

-Ankara, Konya, Tokat, Kastamonu, Edirne ve Gaziantep’te- vakıf müzesi açılmış ve yıllarca depolarda kilitli kalmış, bakımsız bırakılmış binlerce eser artık bu müzelerde sergilenmektedir.

Müze olmak üzere çalışmalarına devam ettiğimiz vakıf eserleri: Sivas Gök Medrese, Bursa Emir Sultan Hamamı, Kayseri Gevher Nesibe Medreseleri, Kütahya İshak Fakih Medresesi, Diyarbakır İskender Paşa Konağı, Niğde Ak Medrese, Samsun Süleyman Paşa Medresesi.

Vakıflarla ilgili tüm belgelerin derlenip bilgisayar ortamına alınması VAYS Projesi olarak hayata geçirildi. On iki milyon belgenin tarama işlemleri devam etmektedir.

Vakıf taşınmazlarının değerlendirilmesine gelince: CBS Projesi oluşturuldu ve bu projeyle Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında hiç görünmeyen 27.403 adet taşınmaz tespit edildi. Kat karşılığı 1998-2002 yıllarında 18 adet taşınmaz değerlendirilmişken 2003-2008 yıllarında 276 adet taşınmaz değerlendirilmiş ve 396 apart daire, 65 villa, 1.813 daire, 212 dükkân, 88 büro idaremize kalmıştır.

Yap-işlet-devret: 1998-2002 yıllarında hiçbir taşınmazımız bu şekilde değerlendirilememişken 2003-2008 yılları arasında 85 adet taşınmaz değerlendirilmiş ve 7 akaryakıt istasyonu, 27 iş merkezi, 14 iş yeri, 15 otel, 3 spor kompleksi, 2 günübirlik tesis, 2 otopark ve 1 sosyal tesis idaremize kalmıştır.

Vakıf taşınmazlarının değerlendirilmesinde restore et-işlet-devret kapsamında 1998-2002 yıllarında 8 adet taşınmaz değerlendirilmişken 2003-2008 yılları arasında 74 adet eserin değerlendirilme çalışmalarına başlanmış ve 36 adedi ihale edilmiştir.

Kat karşılığı yap-işlet-devret ve restore et-işlet-devret modelleriyle 1,5 milyar Türk lirası yatırım yapılmış ve sonucunda 55 bin kişiye istihdam sağlanmış ve 30 milyon TL yıllık kira geliri ve 340 milyon TL kümülatif kira geliri elde edilecek duruma gelinmiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün bütçesi 2002 yılında 37 milyon Türk lirası iken 2009 yılı bütçesi 443 milyon Türk lirası olmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün bu süre içerisinde yaptığı çalışmaların başarılı olduğunu düşünüyor, medeniyetimizin, kültürümüzün en güzel örnekleri olan vakıf eserlerimize tüm Meclisimizin ve milletvekillerimizin sahip çıkacağı düşüncesiyle hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Gündem dışı üçüncü söz Türkiye’de yabancılara taşınmaz satışlarının değerlendirilmesi hakkında söz isteyen Kütahya Milletvekili Alim Işık’a aittir. (MHP sıralarından alkışlar)

Buyurun Sayın Işık.

3.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Türkiye’de yabancılara yapılan taşınmaz satışlarının değerlendirilmesine ilişkin gündem dışı konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’in cevabı

ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Türkiye’de yabancılara yapılan taşınmaz satışlarının değerlendirilmesi üzerine gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde düğün yerine yapılan hain saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diler, saldırganları nefretle kınayarak yüce Meclisi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı saygılarımla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, öncelikle sizlere ülkemizde yabancıların taşınmaz edinmesini sağlayan yasal düzenlemeleri kısaca özetlemek istiyorum. 1924’te 442 sayılı Köy Kanunu’nun 87’nci maddesiyle, yabancı gerçek ve tüzel kişilerin köylerde taşınmaz edinmesi yasaklanmıştır. 1934’te 2644 sayılı Tapu Kanunu’yla, en fazla 30 hektara kadar araziye sahip olabilmeleri, yabancıların, sağlanmıştır. 1984 ve 1986 yıllarında ANAP İktidarı tarafından çıkartılan ve taşınmaz edinmede karşılıklılık ilkesini de kaldıran yasalar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının iş başına gelmesiyle çıkarılan kanunlarla konu yeniden Türkiye gündemine gelmiştir. Bu dönemde, 2003’te 4875 ve 4916 sayılı Kanunlarla yabancı yatırımcılara ait gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye’de taşınmaz edinmesi serbest bırakılmış, 442 sayılı Köy Kanunu’nun 87’nci maddesi ile Tapu Kanunu’nun en fazla 30 hektar sınırının yer aldığı 36’ncı maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan düzenlemeler, 2005 yılında Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.

2005’te 5444 sayılı Kanun’la, yabancı uyruklu gerçek kişilerin 2,5 hektara, Bakanlar Kurulu izniyle 30 hektara kadar taşınmaz edinebilmeleri ve çeşitli nedenlerle mülk edinilemeyecek alanların belirlenmesinde il yüz ölçümünün binde 5’ini geçmemek kaydıyla Bakalar Kurulunun yetkili kılınması esasları getirilmiştir.

Son olarak, 3/7/2008 tarih ve 5782 sayılı Kanun’la, yabancı uyruklu gerçek kişilerin merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüz ölçümünün yüzde 10’una kadar kısmında taşınmaz edinebilmeleri ve tüzel kişiliğe sahip şirketlerin taşınmaz mülkiyeti edinebilmelerine imkân tanınmıştır. Bu Yasa hâlen yürürlüktedir.

Özetle, Atatürk döneminde yasaklanan yabancıların taşınmaz edinmesine yönelik mevzuatta, ANAP ve AKP dönemlerinde yasaklar ve sınırlamalar kaldırılarak taşınmaz satışlarının önü açılmıştır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde cumhuriyet tarihi boyunca yabancı gerçek kişilere satılan ana taşınmazlar, yani arsa arazi ve benzeriyle kat mülkiyetli taşınmazların, yani daire, iş yeri, dükkân ve benzeri nasıl değiştiğini ve hangi noktaya geldiğini sizlerle ve değerli Türk kamuoyuyla paylaşmaya çalışacağım.

Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Faruk Nafız Özak’ın 7/3333, 7/3334 ve 7/7227 esas numaralı yazılı soru önergelerime verdiği cevapların birlikte değerlendirilmesiyle elde ettiğim sonuçları şu şekilde özetleyebilirim:

1) 31/3/2009 tarihine kadar gerçek kişilere toplam 44 milyon 479 bin 191 metrekare büyüklüğünde 24.632 ana taşınmaz satılmıştır. Bu taşınmazların 1/1/2003-31/3/2009 tarihleri arasında, yani AKP hükûmetleri döneminde satılanların oranı alan olarak yüzde 76, sayı olarak da yüzde 57 olmuştur.

2) Aynı dönemde satılan kat mülkiyetli taşınmazların toplam miktarı ise 6 milyon 613 bin 587 metrekare, sayısı da 50.911 olmuştur. Yine 2003 sonrasında bu değerlere oran olarak bakıldığında, alan olarak yüzde 85, sayı olarak da yüzde 80 gerçekleşme olmuştur.

3) Bu verilere göre 31 Mart 2009 tarihine kadar yabancı gerçek kişilere satılan toplam taşınmaz miktarı 51 milyon 92 bin 778 metrekare, sayı da 75.543 olmuştur. Bu toplam taşınmazların 2003’ten sonra satılanlarının oranı alanda yüzde 78, sayıda ise yüzde 72 olmuştur.

4) Bu satışların yaklaşık yüzde 25’i Mayıs 2008’den sonraki satışlardan oluşmaktadır. Bunun en önemli nedeni yukarıda değindiğim 5782 sayılı Kanun’un uygulamaya girmesidir.

5) Ülkemizde 81 ilden 73’ünde taşınmaz satışı yapılmış olup ilk on beş ildeki satılan taşınmaz büyüklüğünün tüm taşınmazlara oranı yüzde 71’dir. Yabancılara 1 milyon metrekarenin üzerinde satışın yapıldığı ilk on beş ilden toplamda yüzde 5’in üzerinde paya sahip illeri Muğla, Antalya, Ankara, Hatay, İstanbul, İzmir, Mardin ve Aydın illeri olarak sıralayabiliriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Işık, devam edin efendim.

ALİM IŞIK (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bu sonuçlara göre ülkemizin önemli turizm bölgelerini oluşturan kıyı şeridimiz âdeta yabancılar tarafından işgal edilmiştir. Nitekim konu ulusal basında da birkaç gün önce sizlerin değerlendirmesine sunulmuştur.

Ülkemizden bugüne kadar seksen dört yabancı ülkeye ait gerçek kişiler taşınmaz alımı yapmış olup toplam 1 milyon metrekarenin üzerinde taşınmaz alımı yapan ülkeler sırasıyla Almanya yüzde 52, Avusturya yüzde 11, İngiltere yüzde 10, Yunanistan yüzde 6, Hollanda yüzde 4 ve Danimarka yüzde 3’tür.

Özetle, gerek alan gerekse parasal değerler bazında yabancı gerçek kişilere yapılan taşınmaz satışları AKP hükûmetlerinin iş başında olduğu 2003-2009 yıllarında âdeta patlamış ve özellikle çok değerli turizm bölgeleri olan sahiller ile metropol illerimiz başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde önemli miktardaki taşınmazlar hızla yabancıların eline geçmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son cümlenizi alabilir miyim?

ALİM IŞIK (Devamla) – Çok teşekkür ederim.

AB’ye Mayıs 2004’te katılan ülkeler başta olmak üzere birçok dünya ülkesinde taşınmaz satışlarını yasaklayan ve sınırlayan hükümler yürürlükteyken ülkemizde bu hükümlerin taşınmaz alımına açık olmasını değerlendirmelerinize sunuyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Mustafa Demir.

Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken, Mardin’deki elim olayda kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Milletvekilimiz Alim Işık Beyefendi’nin yabancı satışlarıyla ilgili…

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Yabancıya mülk satışı!

BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI MUSTAFA DEMİR (Devamla) – …yabancıya mülk satışı konusunda gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum.

Tabii, bu, Meclisimizin gündemine sık sık gelmektedir. Özellikle de Hükûmetin, sanki, yabancılara mülk satışı konusunda dünyada uygulanan -diğer ülkelerdeki- sistemlerden çok farklı bir uygulama yaptığı şeklinde intiba verilmeye çalışılıyor ama bu doğru değildir. Ben, kısaca, ülkemizdeki yabancılara taşınmaz edinimi konusunda, tarihî süreciyle alakalı ve bugün de mevcut uygulama hakkında bilgi vermek istiyorum.

Yabancılara cumhuriyet öncesinden beri taşınmaz mal edinimi imkânı sağlanmıştır. İlk uygulama, 8 Haziran 1868 tarihli Uyruk-i Ecnebiyenin Emlaka Mutasarrıf Olmaları Hakkında Kanun ile başlamış ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar da devam etmiştir. 1914 yılında çıkarılan Kavanin-i Mevcude de Uhudu Atikaya Müstenit Ahkâmın Lağvı ile yabancılara önceden tanınan tüm ayrıcalıklar da kaldırılmıştır. Cumhuriyet sonrası durum ise; Lozan Anlaşması’yla yabancı gerçek kişilerin mütekabiliyet, yani karşılıklılık esası çerçevesinde Türkiye’de taşınmaz edinimi tekrar kabul edilmiştir.

Bugünkü anlamda yasal düzenleme ise 1934 tarih ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nda düzenlenmiştir. 1934 yılında çıkarılan 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35’inci maddesiyle, karşılıklı olmak üzere kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla sadece yabancı gerçek kişilere taşınmaz satın alma ve miras yoluyla edinme hakkı tanınmıştı.

Buna göre:

1) Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde edinebileceği alan 30 hektarla sınırlandırılmış ve bu miktarı geçen alanları edinebilmeleri Hükûmet iznine bağlı kılınmıştı.

2) Köylerde askerî yasak bölge ve güvenlik bölgeleri ile stratejik alanlarda yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinimi mümkün olmamaktaydı.

Hükûmetimiz döneminde çıkarılan 29/12/2005 tarihli 5444 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik neticesinde:

1) Karşılıklı olmak ve yine kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişilerin ülke genelinde edinebileceği taşınmaz miktarı -burası çok önemli- 30 hektardan 2,5 hektara düşürülmüştür.

2) Yabancı uyruklu gerçek kişiler, sadece imar planı olan yerlerde konut ve iş yeri olarak ayrılan alanlarda taşınmaz mal edinebilmektedirler. Yani imar planının dışında taşınmaz mal edinemiyorlar.

3) Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinebiliyorlar.

4) Yabancı uyruklu kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak da tesis edilemez.

5) Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiilî durum esas alınır. Yani, ülkeler arasındaki karşılıklılık esasında hem hukuki hem de -o yetmez- fiilî durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı ülke uyruklarına uygulanmasında yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır.

6) Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alanları tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

7) Bu madde hükümlerine aykırı edinilen veya kanuni zorunluluk dışında edinim amacına aykırı kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ile sınırlı ayni haklar Maliye Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından  tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine iade edilir.

Ülkemizde yabancıların taşınmaz edinmesinin ilk şartı o ülke ile karşılıklılığımızın bulunmasıdır. Yani, diğer ülkede vatandaşlarımıza tanınmayan bir hakkı bizim kendi ülkemizde o ülkenin vatandaşlarına tanımamız asla söz konusu değil.

Son yapılan 03/07/2008 tarih ve 5782 sayılı Kanun ile de -burası da çok önemli-  il yüz ölçümü yerine, ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanlar baz alınmıştır. İl yüz ölçümünde binde 5 idi ilk düzenlemedeki oran, ilçelerin imar planları alanlarının, mevzi imar planı alanları da ona dâhil, yüzde 10’una çıkarılarak değiştirilmiştir. Yani, yabancıya mülk satışı ilçe bazında hiçbir şart ve suretle oradaki imar uygulama alanına esas olan alanların yüzde 10’unu hiçbir şekilde aşamaz. Yalnız tek sınır bu değil, daha önce zikrettiğim Bakanlar Kuruluna verilen yetkiyle, başka başka kriterlerle de bu alan daraltılabiliyor.

Buna göre, yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinimi, uygulama ve mevzi imar planı alanlarda konut ve iş yeri yapımına ayrılmış yerlerle sınırlandırılmış olduğundan tarımsal alanlarda taşınmaz edinimleri mümkün değildir.

Dolayısıyla, ne GAP bölgesinde ve ne diğer bölgelerde ne turizme açık olan bölgelerde böyle bir ayrım yapmak söz konusu değil. Başka bir kriterle buradaki esasların dışına çıkıp yabancılara mülk satışı söz konusu değildir.

Diğer taraftan, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun 3/4 maddesinde, yabancı yatırımcıların dilediği miktarda taşınmaz mal edinimi mümkün iken Anayasa Mahkemesince iptal edilen bu hükümle ilgili olarak 5782 sayılı Kanun’la 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 36’ncı maddesi yeniden düzenlenmiş ve buna göre ise yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları ya da iştirak ettikleri şirketlerin taşınmaz edinimi valilik inceleme ve iznine, yani valilik nezdinde oluşturulan komisyon tarafından değerlendirmeye tabi tutulmuştur.

Buna göre, öncelikle, edinimin şirketin faaliyet ve amacına uygunluğu değerlendirilmekte, daha sonra ise edinilecek taşınmaz malın askerî yasak bölgede ve stratejik bölgede bulunması hâlinde Genelkurmay Başkanlığının, özel güvenlik bölgesinde kalması hâlinde valilik komisyonunun onayına tabi tutulmaktadır. Değerlendirme sonucuna göre valilikten alınacak uygunluk belgesi ile tapu sicil müdürlüğünde işlem yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bu konudaki düzenlemeler son derece yeterli, uygulama esasları son derece sağlıklı iken yabancıya mülk satışı, Meclisin kürsüsünde, AK PARTİ İktidarının, sanki vatandaşlarımızı üzecek, onları rahatsız edecek amaçla, anlayışla kullanabildiğini söylemenin siyaset yapmanın da ötesinde, ben çok fazla uygun olmadığı kanaatindeyim. Fakat bu uygulamalarda eğer bir aksaklık varsa, eğer bir eksiklik varsa, eğer bir istismar veya suistimal varsa bu ülkede savcılarımız var, yetkili kurullarımız var, mahkemelerimiz var, buraya da gelmeden önce, icra var, bakanlıklar var ve bunlar bildirilirse elimizden gelen her türlü tahkikatın, her türlü takibatın yapılacağı çok açıktır.

Bu vesileyle, ben bu konuyu bir kere daha dile getiren Sayın Milletvekilimize teşekkür ediyorum. Yüce Meclisin Sayın Başkanını ve değerli üyelerini saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Gündeme geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım, gündemin “Sözlü Sorular” kısmında yer alan sorulardan 1, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 21, 34, 56, 57, 58, 60, 61, 64, 66, 71, 141, 160, 184, 185, 186, 195, 240, 299, 300, 301, 345, 348, 361, 379, 384, 417, 420, 423, 438’inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.

Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır.

Cumhurbaşkanlığının bazı Bakanlar Kurulu üyelerinin istifalarına ve bazı bakanlıklara yapılan atamalara ilişkin bir tezkeresi vardır, okutuyorum:

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) Tezkereler

1.- Bazı bakanların istifasına ve istifalarının kabul edildiğine, mevcut devlet bakanlıklarının sayısının 11’e çıkarılmasına ve yeni atanan bakanlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/776)

                                                                                                              01/05/2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

İlgi: a) 29/08/2007 tarihli ve B.01.0.KKB.01-08-3-2007-542 sayılı yazımız.

b) Başbakanlığın, 01/05/2009 tarihli ve B.02.0.PPG.0-300-02/4709 sayılı yazısı.

İlgi yazılarla onaylanmış bulunan Bakanlar Kurulunda görev alan;

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile Devlet Bakanları Murat Başesgioğlu, Kürşad Tüzmen, Mustafa Said Yazıcıoğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler istifa etmişler ve istifaları kabul edilmiştir.

Bu sebeple;

Mevcut Devlet Bakanlığı sayısının onbire çıkarılması ve ekli listede adları yazılı şahısların karşılarında belirtilen bakanlıklara Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 109 ve 113'üncü maddeleri gereğince atanmaları uygun bulunmuştur.

Bilgilerinize sunarım.

                                                                                                                  Abdullah Gül

                                                                                                               Cumhurbaşkanı

1) Dışişleri Bakanı                                         Ali Babacan                  Devlet Bakanı ve

                                                                                                              Başbakan Yardımcısı

2) Manisa Milletvekili                                   Bülent Arınç                 Devlet Bakanı ve

                                                                                                              Başbakan Yardımcısı

3) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı  Hayati Yazıcı                Devlet Bakanı

4) Bayındırlık ve İskan Bakanı                Faruk Nafız Özak            Devlet Bakanı

5) Sanayi ve Ticaret Bakanı                     Mehmet Zafer Çağlayan             Devlet Bakanı

6) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı    Faruk Çelik                     Devlet Bakanı

7) Bingöl Milletvekili                                Cevdet Yılmaz                 Devlet Bakanı

8) Denizli Milletvekili                               Selma Aliye Kavaf          Devlet Bakanı

9) Hatay Milletvekili                                 Sadullah Ergin                Adalet Bakanı

10) Prof. Dr. Ahmet Davudoğlu                                                        Dışişleri Bakanı

11) Devlet Bakanı                                     Mehmet Şimşek              Maliye Bakanı

12) Devlet Bakanı                                     Nimet Çubukçu              Millî Eğitim Bakanı

13) Samsun Milletvekili                           Mustafa Demir                Bayındırlık ve İskan Bakanı

14) İstanbul Milletvekili                           Ömer Dinçer                   Çalışma ve Sosyal

                                                                                                             Güvenlik Bakanı

15) Kocaeli Milletvekili                             Nihat Ergün                    Sanayi ve Ticaret Bakanı

16) Kayseri Milletvekili                            Taner Yıldız                    Enerji ve Tabii Kaynaklar

                                                                                                            Bakanı

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

V.- ANT İÇME

1.- TBMM dışından Dışişleri Bakanlığına atanan Ahmet Davudoğlu’nun ant içmesi

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa’nın 109’uncu maddesine göre atanan ve milletvekili olmayan Dışişleri Bakanının Anayasa’nın 112’nci maddesine göre ant içmesi gerekmektedir.

Şimdi Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davudoğlu’nu ant içmek üzere kürsüye davet ediyorum.

Buyurun Sayın Davudoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUDOĞLU - Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Hayırlı olsun efendim, hayırlı olsun.

Meclis araştırması açılmasına ilişkin bir önerge vardır, okutuyorum efendim:

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

B) Meclis Araştırması Önergeleri

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 26 milletvekilinin, işsizliğin sosyoekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/360)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aylardır Türkiye ve dünya gündeminde yer alan küresel ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğu da beraberinde getirerek insanların yaşamını birçok yönden etkilemiştir. TÜİK'in açıkladığı rakamlara göre; geçen yılın Ocak ayında % 11.6 olan resmi işsizlik oranı, bu yılın Ocak ayında % 15.5’e ulaşmış durumdadır. Bu durum, gençler ve kentte yaşayanlar içerisinde işsizlik oranlarının daha da arttığını göstermektedir. Çünkü TÜİK'in verilerine göre kentlerdeki işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayına göre % 13'ten % 17.2’e çıkmıştır. Hayatlarının en üretken dönemlerini boşa geçiren genç işsizlerin sayısının giderek artması ise ülkemiz açısından kötü bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu artış aynı zamanda geleceğe kaygıyla bakan ve yeniden iş bulacağına ilişkin umutlarını yitirenlerin sayısının da artacağının açık göstergesidir. Bu sayının daha fazla artmaması için işsizlik ve yoksullukla mücadelede etkili politikalar izlenmeli ve bu politikalar hızla hayata geçirilmelidir.

Tüm bu veriler göstermektedir ki işsizlik maddi olumsuzluklar dışında, insanların ruh sağlığını da kötü yönde etkilemektedir. İşsizliğe bağlı olarak depresyon, davranış bozuklukları ve şiddet olaylarında da büyük artış görülmektedir. Hatta en yakınına zarar verme ve intiharlar da büyük ölçüde artmıştır. İnsanlar, yaşadıkları sıkıntı ile başa çıkabilmek için çareyi alkol ve madde kullanımına yönelmekte bulmaktadır. Benzeri bir biçimde, antidepresan ve antipsikotik ilaçların kullanımının sürekli olarak arttığı; basın, yayın, medya kuruluşlarında önemli yer bulmaktadır. Ayrıca eşleri işsiz olan kadınlarda da depresyon riski artmaktadır. Yapılan araştırmalar; işsizliğin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin genel olarak iş kaybından hemen sonraki ilk dönemde hızla arttığını göstermektedir ve yaşanan bu sürecin sadece işten çıkarılanın ruh sağlığını değil, aile ilişkilerini de derinden sarstığını ortaya koymaktadır. Buna bağlı olarak işsizlik yardımının miktarının arttırılması ve süresinin uzatılmasına ilişkin kalıcı çalışmalar yapılmalıdır. İşsizlere yönelik Sağlık Bakanlığı ve diğer sağlık kurumları kapsamında oluşturulacak ücretsiz ve gereksinimleri karşılayacak nitelikte ruhsal destek üniteleri kurulmalıdır.

TÜİK‘in açıkladığı son rakamlara göre, kayıt dışı çalışma oranı % 40’ları aşmaktadır. Krizin ortaya çıkardığı doğal bir sonuç olarak; bu dönemde işsiz kalanlar kayıt dışı alana yönelmektedir. Var olan istihdam biçimi ise yerini ucuz ekmek sömürüsü içeren güvencesiz bir çalışma biçimine bırakmaktadır.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, okunan şeyi anlayamıyoruz, Genel Kurul da anlayamıyor. Lütfen, tebrik faslımızı dışarıda yapalım efendim.

KEMAL KILIÇDAROĞLU (İstanbul) – Sayın Başkan, sesiniz duyulmuyor.

BAŞKAN – Buyurun devam edin:

Sorunların daha acı sonuçlara yol açmadan çözülmesi için en kısa zamanda yalnızca sermayenin değil, krizin gerçek mağduru olan çalışanların, işini kaybedenlerin ve halkın gereksinimlerini karşılayan olumlu adımların atılması gerekmektedir.

İşsizliğin insanlar üzerindeki sosyo-ekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılması, insanların yaşam kalitesinin artırılması ve kriz dönemlerinde insanların karşılaşabilecekleri problemlerin önceden tespit edilerek kalıcı çözüm yollarının bulunması, bahsi geçen nedenlerle oluşan alkol ve madde bağımlılığı artışının engellenmesi amacıyla Anayasanın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz.

1) Sacid Yıldız                            (İstanbul)

2) Gürol Ergin                           (Muğla)

3) Tekin Bingöl                          (Ankara)

4) Kemal Demirel                      (Bursa)

5) Atila Emek                             (Antalya)

6) Hüsnü Çöllü                          (Antalya)

7) Tayfur Süner                         (Antalya)

8) Abdulaziz Yazar                    (Hatay)

9) Esfender Korkmaz                (İstanbul)

10) Ali Rıza Öztürk                   (Mersin)

11) Ahmet Ersin                        (İzmir)

12) İlhan Kesici                         (İstanbul)

13) Abdullah Özer                    (Bursa)

14) Ergün Aydoğan                  (Balıkesir)

15) Rahmi Güner                      (Ordu)

16) Bilgin Paçarız                      (Edirne)

17) Mehmet Ali Susam             (İzmir)

18) Engin Altay                         (Sinop)

19) Yaşar Tüzün                        (Bilecik)

20) Eşref Karaibrahim             (Giresun)

21) Eşref Erdem                        (Ankara)

22) Bülent Baratalı                   (İzmir)

23) Tacidar Seyhan                  (Adana)

24) Tansel Barış                        (Kırklareli)

25) Ramazan Kerim Özkan      (Burdur)

26) Mevlüt Coşkuner                (Isparta)

27) Erol Tınastepe                    (Erzincan)

BAŞKAN – Bilgilerinize sunulmuştur.

Önerge gündemdeki yerini alacak ve Meclis araştırması açılıp açılmaması konusundaki görüşme, sırası geldiğinde yapılacaktır.

Başbakanlığın Anayasa’nın 82’nci maddesine göre verilmiş iki tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:

A) Tezkereler (Devam)

2.- 20-23 Şubat 2009 tarihlerinde Kenya ve Tanzanya’ya resmî ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e refakat eden heyete iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/777)

                                                                                                                 29/04/2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

20-23 Şubat 2009 tarihlerinde Kenya ve Tanzanya’ya resmî ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e refakat eden heyete, ekli listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

                                                                                                         Recep Tayyip Erdoğan

                                                                                                                    Başbakan

Liste:

                                  Necdet Ünüvar                            Adana Milletvekili

                                  Cevdet Erdöl                                Trabzon Milletvekili

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

Diğer tezkereyi okutuyorum:

3.- Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-25 Nisan 2009 tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı resmî ziyarete, Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın da iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/778)

                                                                                                                 30/04/2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-25 Nisan 2009 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaptığı resmî ziyarete, Adana Milletvekili Necdet Ünüvar’ın da iştirak etmesi uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti ilişikte gönderilmiştir.

Anayasanın 82 nci maddesine göre gereğini arz ederim.

                                                                                                         Recep Tayyip Erdoğan

                                                                                                                    Başbakan

BAŞKAN – Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Tezkere kabul edilmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım:

VI.- ÖNERİLER

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri

1.- (10/224) esas numaralı Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5/5/2009 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu toplanamadığından TBMM  Genel Kurul Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair “ATAK Helikopter Tedarik İhalesi ile ilgili iddiaların araştırılarak, alınacak tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla verilen 10/224 Esas numaralı Meclis Araştırması önergemizin görüşmelerinin 05.05.2009 Salı günü yapılmasını İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince Genel Kurul’un onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                   Oktay Vural

                                                                                                                        İzmir

                                                                                                         MHP Grup Başkanvekili

BAŞKAN – Öneri üzerinde lehte Adana Milletvekili Kürşat Atılgan.

Buyurun Sayın Atılgan. (MHP sıralarından alkışlar)

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; sözlerime başlamadan önce, Mardin’deki elim olayla ilgili hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkanım, Meclisin dinlemesi konusunda ortam dinlemeye müsait değil galiba dışarıda şey yapsalar iyi olur.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bugün hiç dinleyemiyoruz lütfen, yani hatipleri de dinleyemiyoruz.

KÜRŞAT ATILGAN (Devamla) – Değerli milletvekilleri, ATAK Helikopter Tedarik İhalesi’yle ilgili MHP Grubu adına lehte söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

3 Haziran 2008 tarihinde, yani bundan bir yıl önce, 20 tane milletvekili arkadaşımızla birlikte, MHP Grubundan, ATAK Helikopter Tedarik İhalesi’yle ilgili olarak Meclis araştırma komisyonu kurulmasını teklif etmiştik, ancak bugüne kadar, maalesef, bu konu, AKP Grubunun engellemeleri nedeniyle Meclis gündemine gelmedi, bugün Milliyetçi Hareket Partisinin Grubunun Başkanlık Divanı girişimiyle Meclis gündemine gelmiş bulunmaktadır. Bu vesileyle bu ihaleyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak imkânını buluyorum.

Değerli milletvekilleri, bu proje, 3 milyar doların üzerinde maliyeti olan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin on yıldan daha fazla bir süredir üzerinde çalıştığı en önemli projelerden biridir. Bildiğiniz üzere bunun ihalesi yapılmış ve anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmayı İtalyanların T-129 tipi taarruz helikopteri kazanmıştır ve Türk-İtalyan ortaklığı ile TAI’de yapılması öngörülüyor ve bu kapsamda 50 helikopterin üretimi planlanıyor.

Malumunuz bu tür ihalelerden önce ihale şartnamesiyle beraber bir kontrat metni hazırlanır. Bu ihalede de böyle olmuştur ve en başında bu standart kontrat metninin değişmeyeceği söylenmiştir. Kontrat metninin içerdiği birtakım şartlar nedeniyle dünyadaki birçok helikopter üreticisi firma kendi hükûmetlerindeki kısıtlamalar nedeniyle bu ihaleye girememiştir.

Şimdi buradan Sayın Bakana soruyorum: Başlangıçta iddia ettiğiniz gibi bu kontrat metninde daha sonra değişiklik oldu mu? Olduysa kaç sefer oldu?

Neticede, değerli arkadaşlarım, ihaleye giren firmalardan iki firma son aşamaya kalmıştır. Bunlardan biri İtalya’nın AgustaWestland, diğeri ise Güney Afrika’nın Denel firmalarıdır.

Güney Afrika firmasının fiyatı İtalyan firmasının fiyatından 350 milyon dolar daha azdır. Normal prosedür gereği son ikiye kalan firmaya ilgili Savunma Sanayii, Müsteşarlığı “Ey firmalar, biz sizin helikopterlerinizi beğendik, bize bu helikopterler üzerinde en son yapacağınız fiyat ne olur?” diye sormaktadır. Bunun da teknik tabirle ismi “en iyi son teklif” veya Savunma Sanayiinin kullandığı tabirle “best and final offer”dır.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, normal olarak siz ne beklersiniz? Ya fiyat sabit kalır, firma tekrar değerlendirir veya fiyatını düşürür ihaleyi kazanmak için, değil mi? Normal olarak gidip çarşıdan pazarlık yaparken de “Ben bu çamaşır makinesini alacağım, beğendim, bana en son ne yaparsınız?” dediğiniz zaman, “Yok kardeşim, bundan daha fazla yapamam.” diyebilir çamaşır makinesi satan veya “Sizin için şu kadar indiriyorum.” der. Bu ihalede acayip bir şey oluyor. İhalede en düşük fiyatı veren Güney Afrika firması -aşağı yukarı, ihale bedelinin üçte 1’i kadar- fiyatını 700 milyon dolar artırıyor. Yani “Sen bana bu fiyatından ne indirim yaparsın?” denilen firma, kendi fiyatını 700 milyon dolar artırarak âdeta İtalyan firmasının ihaleyi kazanmasını istiyor. Bu böyle olmuş mudur, olmamış mıdır? Sayın Bakanın burada bunu açıklığa kavuşturması gerekir.

Bir şey daha soruyorum buradan Sayın Bakana: Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarihinde bu kadar önemli ve bu kadar fiyatlı bir projede son fiyat istendiğinde acaba fiyatını böyle artıran ikinci bir ihale var mıdır? Benim bildiğim yoktur. Burada, Savunma Sanayii Müsteşarlığı yapan çok değerli bir arkadaşımız var AKP Grubunun içinde, Vahit Erdem Bey. Ona da sorun, altı senelik Müsteşarlığında acaba böyle bir ihale var mıdır? Sayın Bakan bu durumu açıklığa kavuşturursa sevinirim.

Savunma Sanayii Müsteşarının -basında çıkan birtakım demeçlerine göre- Denel firmasının fiyatını artırmasını kendisine ekipman sağlayan birtakım firmalardaki fiyat artışlarından kaynaklandığı noktasında cevaplarını okudum. Bu ne kadar kabul edilebilir, kamuoyu bu konuyu ne kadar kabul etmiştir, onu da Bakanın anlayışına bırakıyorum. Dolayısıyla, buradan en azından bu konuyla ilgili Sayın Bakandan tatmin edici bir cevap bekliyorum. Bu kadar fiyat artışına sebep olacak acaba neydi?

Diğer önemli bir husus da teknik değerlendirmede en düşük puanı alan İtalyan AgustaWestland firması olmasına rağmen, bu firmanın, helikopterini geliştireceği ve yeni bir motor adapte edeceği taahhüdü esas alınarak ihalenin İtalyan firmasına verilmesidir. Böylelikle ihaleye motor geliştirme masrafları konulmuştur. Yani, Türk insanının, 70 milyonun çalıştığı ve savunması için fedakârlıkta bulunduğu birtakım paralar İtalyan firmasının ARGE’si olarak ödenmiştir. Aşağı yukarı, tahmin ediyorum ki, 200 milyon dolar civarındadır, motor geliştirme masrafları. Ayrıca, geliştirilecek motor ve çok namlulu atış sistemi ABD kaynaklı olacaktır. Bunun için de ABD ihraç lisansına tabidir. Bu zorluk nedeniyle başlangıçta bu ihalenin İtalyanlara verilmesinin en önemli gerekçesi olarak gösterilen, teknik tabirle söylüyorum “Export licence for manufacturing”, yani, “Üretimde gerekli ihracat lisansı”, üçüncü ülkelere satış lisansı daha sonra değiştirilerek “Tecnical assistance for manufacturing”, yani “Üretim için teknik yardım” şekline dönüştürülmüştür. İki tabir birbirinden çok farklıdır değerli milletvekilleri. Üretim için teknik yardımda, siz bu helikopterleri gerekli üçüncü ülkelerin müsaadesi olmadan başka ülkelere satamazsınız. Yani, şu anda Türkiye… Kontrat metnindeki durum neydi, daha sonra ne oldu ve ihalenin verilmesinin en önemli gerekçesi olarak üçüncü ülkelere satış gerekçesi ortadan kalktı; bu konunun da Sayın Bakan tarafından açıklığa kavuşturulması, sanıyorum ki, en azından bu konudaki kamuoyundaki kaygıları giderecek bir husus olsa gerekir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin terörle mücadelesinde helikopterler, silahlı helikopterler son derece önemlidir. Bu mücadelenin başarıya ulaşmasında sahip olunması gereken silah sistemlerinin başında silahlı helikopterler gelmektedir. Yine buradan Sayın Bakana soruyorum: Şu anda bölgede terörle mücadele edebilecek kaç tane silahlı helikopteriniz var? Peki, bunu ne için soruyorum: Bunu, ihaledeki teslimat zamanına getirmek için soruyorum. Çünkü ilk helikopter, kontrat metni imzalandıktan –herhangi bir aksaklık olmazsa- altmış ay sonra teslim edilecek. Yani, ilk helikopterin teslimatı 2013-2014. Siz, 2013-2014’e kadar bölgedeki Türkiye’yi bölmeye yemin etmiş eşkıyalarla nasıl mücadele edeceksiniz? Kaç tane helikopteriniz kaldı?

Ayrıca bir konuyu daha dikkate getirmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, bu ihaleden sonra aşağı yukarı bir yıl geçti, yani dört yılımız daha var; şu ana kadar firmaya kaç lira ödendi? Yani ilk helikopter dört yıl sonra teslim edilecek. Sayın Bakan bizlere söyleyebilir mi acaba? Benim bilgilerime göre firmaya ihale bedelinin aşağı yukarı yarısı ödendi, 1,5 milyar dolara yakın para ödendi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Atılgan, devam edin.

KÜRŞAT ATILGAN (Devamla) – Yanılıyorsam Sayın Bakan burada, düzeltebilir.

Diğer bir husus: Millî şirketlerimize, ASELSAN, TAI, ROKETSAN gibi şirketlerimize ne kadar bir üretim garantisiyle alınmıştır?

Zaman kalmadığı için son bölümlere geçmek zorunda hissediyorum. 

Değerli milletvekilleri, size burada bahsettiğim bu sorularla ilgili kaygıların onlarcası daha benim dosyamda mevcut. Dolayısıyla, biz, değerli milletvekilleri olarak millet adına görev yapan insanlarız, milletin parasının en doğru bir şekilde harcandığını kontrol etmek, hesap sormak bizim görevlerimiz arasındadır. Bu tür ihalelerin her anı açık, anlaşılır, izah edilebilir, hesap verilebilir ve şaibeden uzak olması gerekir.

Az önce size dile getirdiğim konuların en azından anlaşılabilir bir izahının yapılabilmesi için mutlaka bir araştırma komisyonu kurulup konunun bütün detaylarıyla açıklığa kavuşturulması elzemdir.

Bu düşüncelerle, destek vereceğinize inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Atılgan.

Önerinin aleyhinde Çankırı Milletvekili Nurettin Akman.

Buyurun efendim.

NURETTİN AKMAN (Çankırı) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de sözlerime, dün Mardin’de meydana gelen elim olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dileyerek başlamak istiyorum.

Taarruz, taktik ve keşif helikopteri ATAK Projesi’yle ilgili olarak açılması talep edilen Meclis araştırma önergesinin gündeme alınıp alınmamasıyla ilgili, grubum adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, “grubum adına” dedi…

BAŞKAN – “Grup” olmaz Sayın Akman…

KAMER GENÇ (Tunceli) - …grup adına değil şahsı adına konuşuyor.

BAŞKAN – Anladım.

 “Grup” olmaz efendim, şahıs…

NURETTİN AKMAN (Devamla) – Şahsım adına… Evet, özür diliyorum.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Yani, doğru konuş da…

NURETTİN AKMAN (Devamla) – Kara Kuvvetleri Komutanlığının taarruz, taktik, keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması amacıyla ATAK Projesi’ne ilişkin birinci ihale Savunma Sanayii İcra Komitesinin 7 Ekim 1996 tarih ve 96/3 kararıyla başlatılmıştır. Teklife çağrı dosyası 30 Mayıs 1997 tarihinde helikopter üreticisi firmalara yayınlanmış, İtalya’dan Agusta, Amerika Birleşik Devletleri’nden Bell Helicopter, Boeing, Fransa’dan Eurocopter ve Rusya Federasyonu’ndan KAMOV firmalarının teklifleri Aralık 1998 tarihinde alınmıştır. 6 Mart 2000 tarihinde Agusta, Bell ve KAMOV firmalarından bir kısa liste oluşturulmuştur. Kısa listeye kalan firmalardan alınan iyileştirilmiş tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda alınan karar çerçevesinde, öncelikle Bell firmasıyla sözleşme görüşmelerine başlanılmasına, anlaşma sağlanamazsa KAMOV firmasıyla sözleşme görüşmelerine devam edilmesi hususunda Savunma Sanayii Müsteşarlığına yetki verilmiştir.

Bell firmasıyla yapılan ve yaklaşık üç yıl süren görüşmeler neticesinde, firmanın kendi teklifinde yer alan taahhütlerini geri çekmesi, proje kapsamında Türkiye tarafından, üretilerek helikopterlere takılacak millî ekipmanların entegrasyonuna izin veremeyeceğini beyan etmesi nedeniyle ihale 2004 yılında iptal edilmiştir.

ATAK Projesi’ne ilişkin 1996 yılında başlatılan birinci ihale sekiz senelik bir sürede sonuç alınamaması üzerine iptal edilerek 2005 yılında ikinci ihale açılmıştır. Yeni açılan ihale kapsamında 10 Şubat 2005 tarihinde teklife çağrı dosyaları yayınlanmış, 5 Aralık 2005 tarihinde AgustaWestland (İtalya), Denel  (Güney Afrika), Eurocopter (Fransa) ve Rosoboronexport (Rusya) firmalarından teklifler alınmıştır. Yürütülen ihale ve teklif değerlendirmesi sonrasında 30 Mart 2007 tarihinde alınan Savunma Sanayii İcra Komitesi kararıyla TUSAŞ ana yükleniciliğinde AgustaWestland Firmasıyla sözleşme imzalanmasına karar verilmiştir. Yapılan ikinci ihalede Türk Silahlı Kuvvetlerinin hareket ihtiyaçlarının tam olarak karşılandığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı test pilotlarının ihale aşamasında elli saatin üzerinde uçuşlarıyla doğrulanmış olan; üretim hattı Türkiye’de kurulacak olan ve Türk sanayisine en fazla katılım imkânı sağlayan -ASELSAN iş payı 700 milyon dolar, TUSAŞ 556 milyon dolar-; helikopterlerin tamamen millî yazılım ile görev bilgisayarıyla entegre edildiği; ROKETSAN’ın imali güdümlü füzeler ile donatılacak en fazla offset taahhüdü veren- yaklaşık 1 milyar dolar sanayimize iş potansiyeli-; helikopterin üçüncü ülkelere pazarlanma hakkını veren; kısa liste aşamasında en düşük fiyatı veren AgustaWestland Firması tarafından önerilen A-129 helikopteri seçilmiştir.

İhaleye teklif veren helikopterlerin değerlendirilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının pilot, mühendis, teknisyen ve ekonomistlerden oluşan üç alt komisyondan oluşan bir teklif değerlendirme heyeti  tarafından “maliyet-etkinlik”, “işletme-idame imkânları” ve “garanti” kriterlerine göre yapılmıştır. Komisyonların çalışmalarını tamamlamaları ile ihale, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının bütün kademelerinin onayı ve Sayın Başbakan, Sayın Genelkurmay Başkanı, Sayın Millî Savunma Bakanından müteşekkil Savunma Sanayii İcra Komitesinin kararıyla sonuçlandırılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ATAK Helikopteri Projesi’nde dünyanın en büyük üç helikopter firmasından biri olan ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanının helikopter ihalesini geçen yıllarda Amerika firmalarına karşı kazanan bir firma ile çalışılacaktır. AgustaWestland Firması dünyanın en büyük savunma şirketlerinden olan Finmeccanica Grubuna bağlı olup, söz konusu gruba bağlı Alenia gibi dünya çapında büyük şirketlerle de  hâlen devam eden projeleri bulunmaktadır. Toplam 20 milyar dolar dış ticaret hacmimiz olan İtalya ile güçlü siyasi ve ticari ilişkiler hükûmetlerden bağımsız olarak gelişmektedir.

Projenin kapsamında TUSAŞ ana yüklenici, AgustaWestand alt yüklenici ve ASELSAN entegrasyon alt yüklenicisi olarak yer almaktadır. Toplam 50 adet taarruz taktik/keşif helikopteri ve ilgili lojistik kalemleri tedarik edilecektir. Türkiye’de ilk defa yazılımları, hedef tespit sistemi ve diğer kritik aviyonikleri ile silahları Türk firmalarınca sağlanan ve nihai üretimi Türkiye’de yapılan muharip bir hava aracı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine ve savunma sanayimize kazandırılacak, ihtiyaç olması durumunda 50 helikopterden sonra da üretime devam edilecektir. Türk savunma sanayisinin önde gelen kuruluşları TUSAŞ, ASELSAN ve ROKETSAN gibi proje kapsamında firmalarımız lider sorumluluklar üstlenecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; A-129 helikopterleri ATAK programı kapsamında iki kez Türk Silahlı Kuvvetleri pilotları tarafından kapsamlı olarak test edilmiştir. Birinci ihalede iç güvenlik şartları sağlanmak maksadıyla Antalya’nın batısındaki dağlık arazide -ki, burası Türkiye’nin de taranmış ve bulunmuş en sıcak ve en yüksek arazi kesimidir- 6 bin feet’te (yüksek irtifada) ve 30 derecede (yüksek sıcaklıkta) bu helikopter yeni motor ve tam görev yüküyle başarıyla test uçuşlarını tamamlamıştır. İptal edilen birinci projeden sonra testler ikinci kez İtalya’nın aynı şartları sağlayan arazi kesiminde tam görev yükünde Türk Silahlı Kuvvetleri pilotları tarafından tekrarlanmıştır.

T-129 ATAK helikopterleri üzerinde kullanılacak CTS800-4A olarak tanımlanan motor, Amerikan Honeywell ve İngiliz Rolls Royce firmalarının ortak girişimiyle LHTEC firması tarafından Amerika’nın Comanche taarruz helikopter programı için geliştirilmiştir. Motor, 75 bin saatlik komponent ve 15 bin saatlik geliştirme testinin ardından 1993 yılında Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA tarafından sertifiye edilmiştir.

Yayımlanan teklife çağrı dosyasında üçüncü ülkelere satış hakkı, ihalenin birinci şartı olarak yer almıştır. Üçüncü ülkelere satış hakkı, ihalenin son aşamasında yürütülen müzakereler sonucu elde edilen büyük bir kazanımdır. Bu hususta ticari olarak Agusta firmasıyla bir anlaşma sağlanmış ve İtalyan Hükûmeti tarafından onaylanmıştır. Helikopter üzerinde burun topu ve motor gibi, Amerika Birleşik Devletleri menşeli teçhizata ilişkin gerekli izinler alınmış bulunmaktadır. Helikopterin üçüncü ülkelere satışı için yalnızca Türkiye’de kurulacak üretim hattı kullanılacaktır. ATAK Projesi’nde anlaşılan üretim iş payı üçüncü ülke satışları için geçerli olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; proje kapsamında tam konfigürasyonunda ilk helikopter uçuşu otuz iki ayda, ilk teslimat ise test programlarının tamamlanması sonrasında altmış ayda gerçekleşecektir. Havacılık projelerinde hazır raftaki ürünlerin bile üç yıldan önce teslim edilmediği düşünüldüğünde tamamen millî yazılım, aviyonik ve silah sistemleri entegrasyonu içeren ATAK Projesi kapsamında beş yıllık bir teslimat takvimi normal karşılanmalıdır.

Projede, yürütülmekte olan benzer havacılık programından farklı olarak ödeme takvimi bulunmaktadır. Buna göre ilk helikopter teslimatına kadar proje bedelinin yüzde 50’den azının ödenmesi, kalan bedelin helikopter teslimatlarıyla gerçekleşmesi öngörülmektedir. Teslimattan önce yapılan tüm ödemeler için bankalardan yapılan ödeme miktarınca teminat mektubu alınmaktadır.

Türk firmalarının kendi iş payları için teklifler doğrudan ve bu firmalardan alınmıştır. Savunma sanayisinde, havacılık sanayisinde ham maddenin büyük ölçüde yurt dışından ithal edilmesi nedeniyle Türk firmalarımız da Amerikan Doları teklifi hazırlamayı tercih etmişler, bu nedenle sözleşmeleri dolar üzerinden imzalanmıştır. AgustaWestland firmasına 216 milyon euro, TUSAŞ ve ASELSAN firmalarımıza bugüne kadar 113 milyon dolar para ödenmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vaktimiz az olması sebebiyle, projenin mevcut durumu ve ihracat imkânları üzerinde bahsedemiyorum ancak daha birkaç yıl öncesine kadar tedarik…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Akman, ek sürenizi veriyorum efendim.

NURETTİN AKMAN (Devamla) - …edilebilmesi amacıyla büyük gayretler sarf edilen bir silah sistemi üzerinde, ATAK Projesi’yle birlikte alınan haklar sayesinde ülkemizin önemli bir savunma ihtiyacı karşılanmış, aynı zamanda uluslararası pazarda Türk ürünü olarak pazarlanan ve pazarda talep gören bir ürün ortaya konulmuştur. Bu önemli bir gelişmedir.

Türk savunma sanayisinin Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarının yurt içinden karşılamaya dönük atılımları, Millî Tank Geliştirme Projesi (ALTAY), Millî Savaş Gemisi Projesi (MİLGEM) ve Millî İnsansız Hava Araçları Geliştirme Projeleri ile sürdürülecektir.

Ülkemiz sanayisinin, araştırma kuruluşlarının ve üniversitelerimizin kabiliyetlerinin bir bütün olarak kullanıldığı, her aşaması Türk Silahlı Kuvvetleriyle tam bir iş birliği içerisinde yürütülecek ve bu projelerle ilgili zaman zaman yüce Meclisimiz bilgilendirilecektir.

Bu konuyla alakalı daha önce verilen soru önergelerine Sayın Bakanımız, 7 Aralıkta önerge verilmiş, 11 Ocak 2008’de cevap vermiştir. Yine Kamil Erdal Sipahi, İzmir Milletvekilimizin önergesine de 23 Temmuzda cevap verilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Akman.

NURETTİN AKMAN (Devamla) – Ben bu duygular içerisinde yüce Meclisi saygıyla selamlıyor, öneriye katılmadığımızı belirtmek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Akman.

Önerinin lehinde İzmir Milletvekili Erdal Sipahi.

Sayın Sipahi, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Sayın Başkan, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Verdiğimiz araştırma önergesinin lehinde şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Sözlerime başlarken, dün Mardin Mazıdağı’nda meydana gelen vahim olay nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Geçen hafta 9 tanesi Lice’deki bir patlayıcı madde olayında, 1’i Hakkâri’de olmak üzere 10 şehit vermiştik. Onların acısı geçmeden, bugün Şırnak’ta 2 şehit daha verdiğimiz şeklindeki bir acı haberi biraz önce öğrenmiş bulunuyorum. Şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, daha önce yaptığım görevler ve şu anda parti içindeki meşgul olduğum konular da dikkate alınarak iç güvenlik olaylarını ve terör olaylarını yakından takip etmekteyim. Yirmi beş yıldır devam eden terörle ilgili olarak şehit, yaralı sayısı gibi birtakım istatistikleri tutmaya çalışmaktayım. İstatistiği her yenileyişimde “İnşallah, bu son olur, bir daha bu liste üzerinde düzeltme, yeni bir düzenleme yapma ihtiyacı hissetmem.” şeklindeki dualarıma rağmen, maalesef her geçen gün bu liste kabarmakta.

Ben, size kısa bir bilgi arz edeyim: Yirmi beş yıllık terörle mücadelede bugünkü Şırnak’taki 2 şehidimizle beraber şehit sayımız 6.108’e çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin şehit sayısı 4.643’e ulaşmıştır. 2009 takvim yılında yani henüz dört aylık bir sürede şehit sayımız 26’dır.

Bunu şu nedenle anlatıyorum: Bu terörle mücadele bize çok pahalıya mal oluyor fakat maalesef terörle mücadelede atılması gereken adımlar konusunda Hükûmetimizin aczi, terörden verdiğimiz acıdan fazla bizi üzmekte.

Bunu rakamlarla belirlersem… 2002 yılında AKP Hükûmeti iktidar olduğunda şehit sayısı 10’dur. AKP’nin iktidar olduğu dönemlerde 2003 yılında şehit sayısı 20, 2004’te 68, 2005’te 103, 2006’da 131, 2007’de 162 ve 2008’de 171’dir. Yani AKP’nin iktidar döneminde verilen şehit sayısı sürekli ama sürekli artmıştır. Buna karşılık alınmış ciddi bir tedbiri göstermek de mümkün değildir. En son 3 Ekim 2008’de 18 şehit verdiğimiz Aktütün olayından sonra Hükûmet kanadından yapılan açıklamalarda “Sözün bittiği yere gelinmiştir. Silahlı kuvvetlerin bu konuda ihtiyaç duyduğu bütün yasal düzenlemeler yapılacaktır. Bu konuda yeni bir teşkilatlanmaya gidilecektir.” şeklinde sözler verilmiştir ancak bu sözlerin hatırlanması,  ancak 10 şehit verildikten sonra iç güvenlik müsteşarlığının kurulması haberiyle tekrar gündeme gelmiştir. Ben, şimdi, “Bir taraftan bölücü terörün azması için her türlü şartlar hazırlanıp öte taraftan siyasal bölücülüğe imkân tanınırken, diğer taraftan Kuzey Irak’taki aşiret kalıntılarıyla Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün pazarlığı yapılırken daha ne kadar bekleyeceğiz ciddi tedbirler alınması için?” bu soruyu, haklı olarak, Türk milleti adına Hükûmetimize sormak istiyorum.

Sevgili milletvekilleri, ben, ATAK Projesi konusunda uzmanlık alanı nedeniyle gerekli teknik izahatta bulunan arkadaşımın belirtmiş olduğu teknik teferruata veyahut da ihale aşamasıyla ilgili konulara fazla uzun uzadıya girmeyeceğim. Ben, olayın, biraz, terörle mücadele boyutuna değinmek istiyorum.

Sayın Bakan da çok iyi bilirler ki, şu anda terörle mücadelede kullanılan silahlı helikopterler “Kobra” dediğimiz, P tipi ve Whiskey tipi, W tipi iki tip helikopterden oluşur. Bunlardan P tipi olan helikopterler daha 1990’lı yılların başlarında bu konuda teknik yetersizliklerini bizzat yaşadığımıza göre, artık aradan on beş sene geçtikten sonra P tipi helikopterleri taarruz helikopterleri olarak saymanın ne derece ciddi bir sayım olacağını, ben, Sayın Bakanın ve uzmanların takdirlerine bırakırım. Geriye kalıyor Whiskey tipi dediğimiz veyahut da Türkiye’de basında “Süper Kobra” diye adlandırılan helikopterler. Bu helikopterler 10’luk bir paket hâlinde alınmıştı ve 1990’lı yılların başlarından itibaren bölgede başarıyla faaliyete geçmişlerdi. Bu helikopterlerden 2 tanesi düşürülme, 3 tanesi de -benim de o dönemde bölgede bulunduğum bir ortamda- maalesef, bir helikopter hangarının çökmesi sonucunda elden çıktı, geriye kaldı 5 tane Whiskey tipi helikopter.

Sayın Bakanım, 2003’ten bu yana 6, geçen yıldan bu yana 5 adet Süper Kobra’yla iç güvenlik harekâtı desteklenmeye çalışılıyor. Bunu takdirlerinize sunarım ve mevcut ATAK Projesi’nde bu taarruz helikopterlerinin öngörülen modelin devreye girme tarihi altmış ay, yani 2013-2014. Bu demektir ki daha dört sene daha biz bu beş adet kalmış Süper Kobra’yla bu işi idame ettirmeye çalışacağız. Bunlardan asgari iki tanesinin veya üç tanesinin sürekli bakımda, onarımda veya parça bekleme gibi nedenlerle kullanılamadığı dikkate alınırsa -buna savaş görevlerini, savaş anında veya gerilim anlarında ihtiyaç duyulacak miktarı hesaba katmıyorum- şu anda bir kol, yani iki adet Süper Kobra’ya bağlıdır Terörle Mücadele. Bu, büyük bir risktir.

Ben ATAK Projesi’nin teknik teferruatı üzerinde durmayacağım. Ama gönül isterdi ki, 2003 kışındaki bu helikopter hangarının çökme olayından sonra, bir hazır paket alımı ile şu anda yürütülen terörle mücadele konusunda zecri bir tedbir alınsın ve terörle mücadelede canıyla kumar oynayan insanlara bir taarruz helikopteri desteği sağlansın. Maalesef, beş senedir, hatta -2009 yılı olduğuna göre- altı senedir bu konuda bir tedbir alınmadı. Altı seneyi bir şekilde geçiştirdik. Ama terörle mücadelenin can kaybı devam ediyor, şehit verilmeye devam ediyor. Daha dört sene daha, beş sene daha üzerinde taarruz helikopter örtüsü bulunmadan terörle mücadele nasıl yürütülecek, ne şekilde yürütülecek? Bu konuda ben, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesini yürüten arkadaşlarım adına, o mücadeleyi bir zamanlar yürütmüş bir insan olarak son derece ciddi endişeler içermekteyim. Ve bu konuda daha ne kadar şehit vereceğiz ciddi tedbirler alınması için? İşin siyasi, sosyal boyutları üzerine değinmiyorum. Ama böyle bir taarruz helikopteri projesinde daha kaç şehidi bekleyeceğiz? Siz de takdir edersiniz ki terörle mücadele, dünyadaki benzerlerinde de olduğu gibi -evet belki bir Kuzey Irak coğrafyasında uzak hedeflere, Türk Hava Kuvvetleriyle müdahale mümkün ama- terörle mücadelenin yakın desteğinde bütün dünyada olduğu gibi bizde de taarruz helikopterinin dışında başka bir alternatif yoktur ve bu zaafın bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Maalesef, mevcut proje altmış ay sonrasına dayalı bir tedarik projesi olarak bugünkü ihtiyaç konusunda yetersiz kaldığı gibi, daha beş sene daha, terörle mücadele edenleri o alanda kaderleriyle baş başa bırakacaktır.

İşin teknik boyutlarına değerli arkadaşım benden önce değindi. Ancak ben birkaç konuyu hatırlatmakta fayda buluyorum. Siz bu konudaki benim soru önergeme verdiğiniz cevapta “Yapılacak modifikasyonların başarısız olma ihtimali diğer havacılık projelerinden farksız olur.” şeklinde bir ifade kullanmışsınız Sayın Bakanım. Haklısınız ancak bu diğer havacılık projelerine benzemiyor. “A-129 modeli” dediğimiz temel model hemen hemen motoruyla, transmisyonuyla, muhabere cihazlarıyla, üzerindeki muhtemelen Amerika’dan alınacak silah donanımıyla yepyeni bir versiyon hâline gelecek. Böyle bir helikopter şu anda envanterde yok, imalatı da yok. Yepyeni bir helikopter ortaya çıkacak ve tamamen değişik parçaların birbiriyle uyum ve modifikasyonlarına dayanacak. O hâlde bunun başarısız olma riski diğer projelere göre oldukça fazla ve bu risk terörle mücadele boyutu da dikkate alındığında, bu atak projesinin mali portesi dikkate alındığında çok kolay göze alınamayacak bir risk ve bana kalırsa diğer havacılık projelerinden çok ayrı değerlendirilmesi gereken bir risk.

Bu çerçevede, malum, ihaleden çekilen bir firma vardı. Bununla ilgili, bu firmanın yatırmış olduğu güvencenin verilip verilmediği konusunda kamuoyunda endişeler var. Bu konuda yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu temel model olarak seçilen A-29 modeli üzerinde mevcut ihale konusu olan helikopter henüz imalat safhasında olan…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Sipahi, devam edin.

KAMİL ERDAL SİPAHİ (Devamla) – …bir helikopter olduğu için üzerine tecrübe yapmak mümkün değil ama bunun temel modeli olan A-129 üzerine İtalya’da denemeler yapıldı, Antalya’da denemeler yapıldı. Sekiz Hellfire ve 20 metrelik beş yüz top alıyor. Yani bu şartların 3 bin metre rakım, Antalya veya Güneydoğu’nun sıcağı, artı tam yüklü olarak dikkate alınması gerekir. Bildiğim kadarıyla İtalya’daki denemelerde Hellfire’la A-129 modeli üzerine yapılan dört atışta başarı sağlanamadı, isabet sağlanamadı. Türkiye’de yapılan iklim koşulları ve rakımla ilgili testlerde ise sizin belirttiğiniz buradaki esaslarla bizim testi yapanlarla sağladığımız irtibatlarda edindiğimiz kanaat birbirine pek uymuyor.

Bu nedenle ben bu araştırma önergesinin bu ihale üzerindeki şaibelerin ortadan kalkması ve daha teferruatlı olarak Meclis tarafından incelenmesi amacıyla gündeme alınmasını diliyor, yüce Meclise saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Sipahi.

Önerinin aleyhinde Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu.

Sayın Aslanoğlu, buyurun efendim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, bir ATAK Projesi’nin mutlaka gündeme alınması gerekir ama bununla birlikte konu helikopter olunca, konu uçak olunca başka bir şey de var, onun da birlikte ele alınması lazım.

Değerli arkadaşlarım, Çevre ve Orman Bakanlığı bir uçak ve helikopter ihalesi açtı. Şartnamesi yok, herhangi bir model belirlenmemiş -aynen böyle, okuyorum bak- yaş sınırı getirilmemiş, sadece görevleri yapabilecek ve 1/5’te gelince acaba bu teknik şartları, özellikleri taşır mı?

Bir başka konu: Ulaştırma Bakanlığı acaba uçuşları çok iyi mi biliyor ve burada Sivil Havacılığın hiç mi görüşü alınmıyor arkadaşlar? Türkiye’de Sivil Havacılığın hiçbir görüşü alınmadan, acaba hangi tip uçaklar, hangi tip yangın söndürme helikopterleri Türkiye’de uçacak? Başımıza gelenleri görüyoruz ve saati de 9.250 euro arkadaşlar.

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – 98’de 1.600 euroydu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – “Bu uçaklar otuz yaşında mı?” diye sordum, bilmiyorlar.

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Kırk, kırk; 69 model.

OKTAY VURAL (İzmir) – Yaş haddinden emekli!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bilmiyorlar! “Bu uçağın iki tanesinin bedeli, alırsanız, 5 milyon dolar.” diyorlar.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Bedeli mühim değil, komisyonu mühim, komisyonu!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Ama yedi yılda buna ödeyeceğimiz kira, arkadaşlar, sadece uçakta 53 milyon dolar, saati 9.350 dolar. Bunun da soruşturulması lazım, sadece ATAK’ın değil.

OKTAY VURAL (İzmir) – Bütün helikopterlerle ilgili…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bu helikopterler ve uçak kiralamalarının birlikte…

Arkadaşlar, bu ülke bizim ve sadece eğer bu ülkede… Bir tek şeyi söylüyorum: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün Türkiye’de uçacak uçak ve helikopterden hiçbir bilgisi yoksa ben takdirinize sunuyorum.

Sayın Ulaştırma Bakanına sordum, “Benim bilgim yok.” diyor. Çevre ve Orman Bakanı da diyor ki: “ Âdetmiş, 95’te de yapılmış, sorulmamış.”

Değerli arkadaşlarım, tek kelime edip buradan gitmek istiyorum, tansiyonum yükseldi: Saati 9.250 euro. Bakın, konuşun, eşiniz var, dostunuz var, saatte 9.250 euro eğer Türkiye’de kira bedeli varsa takdir sizindir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Yani Başbakana 60 milyon euroya uçak alınırken bunların lafı mı olur ya!

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.

Sayın Bakan sisteme girmişsiniz, bir şey mi diyeceksiniz?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) – Kısa bir açıklamada bulunmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun efendim.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; doğrusu böyle bir konunun daha geniş konuşulmasından ben yanayım.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Biz de yanayız.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) – Çünkü savunma sanayisinde en iftihar ettiğimiz bir projedir bu. Türk tarihinde ilk defa bilgisayarı bizim tarafımızdan yapıldığı için bazı önemli ülkelerin firmalarının giremediği bir ihale olmuştur. Türk mühendislerinin fevkalade büyük başarısıdır.

Şimdi, iki yanlışı düzeltmek istiyorum:

Birincisi, İzmir Milletvekili Sayın Kamil Erdal Sipahi’nin 24 Haziran 2008 tarihli soru önergesine 23 Temmuz 2008 tarihinde teferruatlı olarak cevap verilmiştir.

Ayrıca, Adana Milletvekili Sayın Kürşat Atılgan’ın soru önergesine de  -ki, 7 Aralık 2007 tarihlidir- 11 Ocak 2008 tarihinde, burada sorduğu soruların hepsine ayrıntılı olarak cevap verilmiştir. Binaenaleyh, buradaki soruların hiçbiri cevapsız kalmış değildir.

İkincisi; Sayın Atılgan, konuşmasında “İtalyanlara verilen ihale” demiştir; fevkalade yanlış. İtalyanlara ihale verilmemiştir, millî firmamız olan TAI firmasına ihale verilmiştir, İtalyanlar onun taşeronudur. (MHP sıralarından gürültüler) En önemli husus, bunu da belirtmek istiyorum: “Ne avans ödendi?” diyorsunuz, “İhale bedelinin yarısı avans ödendi.” diyorsunuz; öyle değil. AgustaWestland’a bugüne kadar 223 milyon avro, TAI’ye 50 milyon dolar, ASELSAN’a da 75 milyon dolar avans ödenmiştir. Söylediğiniz gibi “ihale bedelinin yarısı” değil.

Şimdi, şöyle söyleyeyim… Çok uzun boylu konuşmak isterim, çünkü hepinizin, hepimizin iftihar edeceği bir neticeye ulaşıyor. Burada şunu arz etmek istiyorum: 1990’larda başlayıp da 2004’lere kadar gelen ihaleyle mesafe alınamamıştır ama mesafe alınsaydı, yani geldiğim gün onu imzalamış olsaydım, helikopterlerin tanesi 90 ile 100 milyon dolara hazır olarak alınacaktı. Şimdi yerli yapılıyor, büyük çoğunluğu yerli olacak, çok büyük offset alınmıştır ve muhtemelen, bedelleri de 40 ila 50 milyon dolara gelecektir.

Bir başka husus…

BAŞKAN -  Tamam mı efendim?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) – Müsaade ederseniz bu da çok önemli:

Kobra helikopterlerinin sayısı 8’dir, AH-P1 helikopterlerin, Atak helikopterlerinin sayısı da 26’dır -yanlış hatırlamıyorsam, çünkü onun konuşulacağını bilmiyordum- elbette bu helikopterler hazır alınmıştır. Yeni, hazır alınması için, hiçbir yerde, müracaat ettiğinizde vitrinde helikopteri yapıp bekletmiyorlar. Hangi helikopteri alıyorum deseniz, 3 ila 4 sene imalat süresi istiyorlar. Başka şekilde meseleleri çözmeye çalışıyoruz.

Arz ederim, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkürler.

Sayın Vural, sisteme girmişsiniz.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Başkan, ben de pek kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

BAŞKAN – Buyurun.

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Bakan, bu konunun etraflıca görüşülmesinden yana ve “Parlamentoyu bu konuda bilgilendirmek istiyorum.” diyor. Dolayısıyla bu konuda eğer bir Meclis araştırması ön görüşmesinin yapılması temin edilirse bu durumda Sayın Bakan gerekli açıklamaları yapacaktır ve Parlamento, araştırma komisyonunun kurulup kurulmamasına karar verecektir. Bu bakımdan, Sayın Bakanın bu talebine AKP Grubunun da “evet” demesi ve bunun ön görüşmelerinin yapılması en uygun yöntem olacaktır.

Arz ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Vural.

Sayın milletvekilleri, konuşmalar tamamlanmıştır.

Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmemiştir.

Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.

2.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Danışma Kurulu, 05.05.2009 Salı günü (Bugün) toplanamadığından, TBMM İçtüzüğü’nün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.

                                                                                                                 Mustafa Elitaş

                                                                                                                      Kayseri

                                                                                                    AK PARTİ Grup Başkan Vekili

Öneri:

Gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında bulunan 362, 364, 257, 361 ve 316 sıra sayılı kanun tasarı ve tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 2, 3, 4, 8 ve 9 uncu sıralarına alınması ve diğer işlerin sırasının ise buna göre teselsül ettirilmesi,

Genel Kurulun 5 Mayıs 2009 Salı günkü (Bugün) Birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin görüşülmesi, 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesi,

Genel Kurulun 5 Mayıs 2009 Salı günkü (Bugün) Birleşiminde saat 20.00’ye kadar; 6 ve 7 Mayıs 2009 Çarşamba ve Perşembe günlerindeki birleşimlerde ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışmalarını sürdürmesi,

Önerilmiştir.

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, önerinin aleyhinde 8 sayın milletvekili talepte bulunmuştur. Onun için kura çekeceğim: Sayın Şandır, Sayın Vural. 

Önerinin aleyhinde, Sayın Şandır, buyurun efendim.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, dün Mardin’de yaşanan elim hadiseyi gerçekten anmadan geçemiyorum. Türkiye’mizi yasa boğan, üzüntüye boğan bu olayın sebebini makul görebilmek mümkün değil. Türkiye’mize, milletimize yakışmaz bir olayla karşı karşıyayız. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmetler diliyor, yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.

Ayrıca, yine bugün, bölücü terör örgütünün hain saldırıları sonucu 2 güvenlik görevlimiz hayatını kaybetmiştir. 2 şehidimiz bulunmaktadır. Şehitlerimize yüce Allah’tan rahmetler diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün, aslında yeni bir gün, yeni bir başlangıç; Hükûmetimiz kendisini yeniledi, Sayın Başbakanın ifadesiyle “Yeni bir döneme başlanıyor.” Hayırlı olmasını diliyorum, atanan bakanlara da başarılar diliyorum.

Tabii, bu yeni güne, yeni döneme, yeni haftaya bir olumsuzlukla başlıyoruz. Meclisimizde grubu bulunan partiler gündem üzerinde anlaşamadılar. Bir Danışma Kurulu önerisi getiremedik buraya. Tabii ki her defasında, Milliyetçi Hareket Partisi sözcüleri olarak, grup başkan vekilleri olarak ifade ettiğim hususu tekrarlıyorum: Genel Kurulun hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma programını belirlemek takdiri, yetkisi Hükûmete ve Hükûmetin grubuna aittir, bunu saygıyla karşılıyoruz. Ülkemizin sorunlarıyla, halkımızın beklentileriyle ilgili gereken hukuki düzenlemeleri yapmak sorumlusu olarak Hükûmet ve Hükûmetin grubu, parti grubu, Meclis grubu tabii ki görüşülmesi gereken kanunların önceliğini belirlemek hakkına sahiptir. Buna itiraz etmiyoruz ancak huzurunuza, aslında milletin huzuruna getirmek istediğimiz husus şudur: Ülkenin gündemi Sayın AKP Grubunun bugün, bu hafta görüşülmesini istediği konular mıdır yoksa ülkenin gündemi, halkın beklentisi daha farklı şeyler midir?

Değerli milletvekilleri, iki şeye çok önem gösteriyoruz, biri uzlaşmaya. Gerçekten millet adına burada vekillik yapan bizlerin, milletin sorunlarının çözümü için gereken hukuki düzenlemeleri yapmak noktasında bir ortak sorumluluğu var. Bu ortak sorumluluğun gereği “Gündemi gelin birlikte belirleyelim.” diye ifade ediyoruz ve bu noktada her defasında Hükûmetin Meclis grubu yöneticileriyle diyalog içerisindeyiz ama ne hikmetse, yakın zamandan bu yana, Meclis grup yöneticileri, maalesef, varılan uzlaşmayı bozmayı bir politika olarak önümüze koyuyorlar.

Bakınız, ben tabii, yeni bir dönem, yeni bir hafta, yeni bakanlar, yeni Meclis grubu, yeni Meclis grup başkan vekilleri olacak, AKP’ye bir şey söylemek istemiyorum ama bu ATAK helikopterle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması konusunu bir aydan bu yana konuşuyoruz.

Çünkü, değerli milletvekilleri, milletin vekilleri, biraz önce, 2 tane milletvekili, çok ağır sorular sordular, iddialar, itham demeyeyim ama itham ifade eden iddialar ortaya koydular ve dediler ki “Bunları araştıralım, birtakım endişeler var. Çünkü konu, milletin kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili yolsuzluk yapıldığı iddiası, bir diğeri de ülkenin güvenliğiyle ilgili bir zafiyet yaşanacağı endişesi. Bu iki konuda Meclis olarak sorumluluğumuzu yerine getirelim, bir araştırma komisyonu kuralım, hem bu yolsuzluk iddialarının cevabını bulalım hem de bu, güvenliğimizin teminatı olacak -bölücü terör örgütüne karşı her gün şehit veriliyor- ATAK helikopterlerinin daha sağlıklı ve zamanında temin edilmesi yönünde yapılması gerekenleri birlikte kararlaştıralım ve Hükûmete duyuralım, bu yönde bir araştırma komisyonu kuralım.” dediler. Bu talebi, bu teklifi ciddiye almamak, bunu bir aydan bu yana da grup başkan vekilleriyle konuşmamıza rağmen, her defasında bir hafta sonra, bir hafta sonra ertelenerek ve sonuçta bugün, işte, Danışma Kurulunda görüşülmesine bile yanaşmadan bir uzlaşmasızlık ortamı. Niye gündeme almadınız, niye gündeme koymuyorsunuz Sayın Elitaş? Böyle kararlaştırmıştık, gündeme alınacak, komisyon kurulup kurulmaması konusu ayrı bir konu ama tartışılmasını, ön görüşmesini yapalım demiştik. Şimdi bu ağır ithamlar, bu ağır soruların cevabı verilmeden bu meseleyi nasıl geçiştireceksiniz? Bir araştırma komisyonu kurulsun deniyor. İthama dönüşmeyen, suçlamaya dönüşmeyen birtakım iddiaların araştırılmasına niye yanaşılmıyor?

Değerli milletvekilleri, gerçekten ülkemiz ve milletimiz çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Her anlamda sıkıntılı bir süreçten geçiliyor. Ekonomik kriz bir yandan vatandaşımızın gırtlağına sarılmış. İşsizlik cumhuriyet tarihinin görmediği büyüklüklere sıçrıyor, bir sonraki ay hangi rakama ulaşacağı belli değil. Büyüme oranları hızla düşüyor. Türkiye hızla büzüşüyor, küçülüyor. Vatandaşımızın kendi sorunlarına ekmek sorunu, iş sorunu… İşini kaybediyor insanlarımız. Bunlara çözüm üretecek projeleri, çözüm üretecek programları, buna gerekli hukuku oluşturmak noktasında gündem belirlemek sorumluluğu hepimizin ortak sorumluluğu.

Şimdi bunları konuşmayacağız, ülkenin gerek güvenliğiyle ilgili gerek kaynaklarının kullanımıyla ilgili iddiaların araştırılmasına dönük muhalefetin verdiği araştırma önergelerini yok sayacağız, neyi görüşeceğiz? Ismarlama kanunlar görüşeceğiz: Gündeme aldığınız iki uluslararası sözleşmenin kanunlaştırılmasıyla ilgili iki gündem maddesi. Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanının Türkmenistan gezisi öncesi -daha önce de yaptık bunları- bir ihtiyaç, bir talebe dayalı gündem oluşturuyorsunuz. Bu mudur talep? Milletin talebi nerede, milletin beklentisine uygun gündem nerede?

Bugün, değerli milletvekilleri, Genel Kurulun gündeminde, Hükûmetin gündeminde üç önemli kanun bekliyor: Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Usulü Kanunu; toplam iki bin beş yüz maddeyi geçkin üç temel kanun. Bu kanunları buraya getiremiyorsunuz, farkında mısınız? Niye? Çünkü İç Tüzük’ün değiştirilmesi gerekiyor. “İç Tüzük’ü değiştirelim.” diye yaklaşık yirmi bir aydan bu yana konuşuyoruz. Biz konuşuyoruz, muhalefet partisi olarak konuşuyoruz ama maalesef İç Tüzük’le ilgili çalışmalar milim ilerlemiyor. Gündemin bunlar olması gerekmiyor mu? Gündemin belirlenmesinde uzlaşma talebimizi, ısrarımızı yok sayarak, sayısal çoğunluğa güvenerek veya işte onun dayatması içerisinde “Ben böyle istedim, böyle olacaktır.” üslubu ülkemizin ve milletimizin geçtiği şu sıkıntılı süreçte faydalı değil. Herkesten çok sizin yardıma, uzlaşmaya, diyaloğa ihtiyacınız var.

Dolayısıyla biz, bu gündem maddeleri öyle veya böyle, bunu tartışmanın çok da önemli olmadığını düşünüyoruz, onu görüşeceğimize öbürünü görüşürüz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Şandır, devam edin efendim.

MEHMET ŞANDIR (Devamla) – Ama AKP Grubunun bu uzlaşmaz tavrını, bu muhalefetin taleplerini yok sayan tavrını gerçekten gelecek açısından, Hükûmet açısından özellikle -çünkü uzlaşmaya en çok sizin ihtiyacınız var- ben tehlikeli bir yaklaşım olarak görüyorum ve bunun gözden geçirilmesini talep ediyorum.

Dolayısıyla bugün yeni bir dönem, yeni bir haftanın başlangıcında Hükûmet Meclis grubunun bu uzlaşmaz ve uzlaşılan konulardaki, mutabakata varılan konulardaki cayan tavrını, her defasında varılan mutabakatı bozma tavrını halkımızın, milletimizin dikkatine sunmak için aleyhte söz aldım. Bunun hiç kimseye faydası olmadığını ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.

Bu öneriye ret oyu vereceğimizi ifade ediyorum.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Şandır.

Önerinin lehinde Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak.

Sayın Kaynak, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) – Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; grup önerimizin lehine söz aldım. Sözlerime başlamadan önce, dün akşam Mardin’de meydana gelen müessif olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Danışma Kurulu bugün toplanamadığından, Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 19’uncu maddesi gereğince, AK PARTİ Grubumuz aşağıdaki önerisini huzurlarınıza getirmiştir.

Birincisi, çalışma düzeninin, alışageldiğimiz şekilde, bugün 20.00’ye kadar, çarşamba ve perşembe günleri de 14.00-20.00 saatleri arasında olmasını önermekteyiz. Yine bugün bir saat süreyle sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek komisyonlardan gelen kanun tasarı ve teklifleri ile diğer işlerin görüşülmesi grubumuzca önerilmektedir.

Bu hafta içerisinde, grup önerimiz kabul gördüğü takdirde, 362 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı, 364 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 257 sıra sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri, 361 sıra sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ve 316 sıra sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı bu hafta görüşülecektir.

Grup önerimizin lehinde söz aldım. Bu sebeple önerinin lehinde oy kullanacağımızı beyan ediyorum ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Kaynak.

Önerinin aleyhinde, İzmir Milletvekili Oktay Vural.

Sayın Vural, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün AKP Grubunun yaptığı, gündemi ve çalışma saatlerini değiştirmek üzere Danışma Kurulu çağrısı, maalesef toplanamadığından iki ayrı grup önerisi olarak gündemi belirlemek istedik. İlk önerimiz maalesef çoğunluk partisi tarafından reddedildi.

Aslında gerçekten bu araştırma önergemiz, yürütmenin yaptığı bir işlemin açıklığa kavuşturulması için ön görüşmelerinin yapılmasına amirdi. Araştırma komisyonu kurulup kurulmayacağı hususu tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesiyle ilgili bir konudur. Ama Sayın Bakanın “Ben bu konuda Parlamentoyu bilgilendirmek istiyorum, daha fazla konuşmak istiyorum.” demesine rağmen bu konunun açıkçası ön görüşmelerinin yapılmamasını temin etmek, milletvekillerinin bilgi edinme yollarını tıkamak demektir. Yani yürütme bu konuda eğer gerçekten ön görüşmelerin yapılmasını istiyorsa, bir izahat verme ihtiyacı içerisindeyse bu konunun ön görüşmelerinin yapılması gerekiyordu. Bu yönüyle Parlamento, yürütmenin bilgi vermek istemesine rağmen çoğunluk partisinin iradesiyle, maalesef böyle bir konuda ayrıntılı bir bilgi edinme imkânından mahrum bırakılmıştır. Bunu son derece yadırgadığımı ifade etmek istiyorum, çünkü bu konular geçiştirilecek konular değildir. Bu siyasetin gündeminde sürekli olarak gündeme getireceğimiz konular vardır, bu konular sürekli gündeme gelecektir. Bu bakımdan böyle bir konunun aslında gerçekten ön görüşmelerinin yapılması gerekmekteydi. Belki de aslında, işte o yangın helikopterleri ve uçaklarla ilgili süreçleri ihtiva eden bütün araştırma komisyonlarıyla ilgili bu talepler konusunda her bir milletvekilimize sorulacak bu konuda sorular vardır. Bu sorular karşısında yürütmenin vereceği cevapların burada ayrıntılı bir şekilde gündeme getirilmesi imkânsızlaştırılmıştır. Şimdi denetim görevimizi nasıl yapacağız?

Bakın, yürütme hakkında bir denetim görevini yapmak için önerge veriyoruz. Yürütme diyor ki: “Ben bilgi vermek istiyorum.” Ama parmak çokluğuyla “Hayır, gerek yoktur.” deniyor. Doğrusu bu bir çelişkidir parlamenter demokrasimiz açısından. Parlamentomuzun çalışması açısından da ben bunu eksiklik olarak görmekteyim. Bu bakımdan Milliyetçi Hareket Partisi olarak böylesine önemli bir konuda gündemde olması gereken bir konunun gündem dışına itilmesini, bu önergeyle kendine özgü yeni bir gündem oluşturmasını doğru bulmuyoruz.

Şimdi gündem yürütmenin ihtiyacıyla oluşuyor. Bakın, bugün getirdiğimiz bu noktada Türkmenistan’la ilgili anlaşmaların öncelik olması ya da, işte, Millî Savunma Bakanlığının askerlerle ilgili birtakım kanun tasarılarının öne alınması talepleri uygun görülüyor da bir sayın bakanın bu konuda milletvekillerinin sorduğu bu ihalenin araştırılması gerektiğine ilişkin bir talebi üzerinde “Ben daha fazla konuşmak istiyorum.” demesine Parlamentonun çoğunluğunun “Hayır” demesini bir çelişki olarak görüyorum. Bir taraftan kanun tasarısında öncelik almayla ilgili yürütmenin talebine “Evet” diyen, diğer taraftan da bir sayın bakanın denetimle ilgili konusuna “Hayır” denmesi doğrudan doğruya denetim hakkını kısıtlamaya yönelik bir girişimdir. Böyle bir girişimi, toptancı yaklaşımı reddediyoruz. Eğer mesele yürütmenin bilgi vermesi, yürütmenin isteği doğrultusunda bir gündem oluşturulması ise -ki öyle gözüküyor- bu durumda bu tavır, çoğunluk partisinin bu tavrı muhalefetin bu konudaki istek ve taleplerini tıkamak ve denetim görevini engellemektir. Bu bakımdan bu önerilerine AKP’nin, çoğunluk partisinin bu çifte standartlı yaklaşımına karşı olduğumuzu ve Danışma Kurulu önerisinin aleyhinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Bir de bu vesileyle söz almışken Sayın Başkan, tabii sunuşlarda bir yeni Hükûmet oluşumu oldu. Belki de buna “60/B Hükûmeti” demek lazım. Bu kadar kapsamlı bir değişiklik oldu, 60/B Hükûmeti oluştu. Şimdi Anayasa’mıza göre bu 60/B Hükûmetinin oluşması sırasında bir bakanın görevden alınması ya azille ya istifayla mümkün olabilir.

Şimdi, burada istifa eden bakanlar var: Sayın Nazım Ekren, Murat Başesgioğlu, Mustafa Said, Mehmet Ali Şahin, Hüseyin Çelik Bey ve Hilmi Güler Bey istifa etmişler.

Şimdi merak ediyoruz, Dışişleri Bakanı istifa mı etti? Dışişleri Bakanı istifa etmeden Devlet Bakanlığı görevine nasıl atanır? Yani orada boşalma olmadan Devlet Bakanlığı görevine atanması ya da bir başkasının burada yemin ederek Dışişleri Bakanının görevine atanmasının İç Tüzük’ümüze göre uygun olmadığı kanaatini taşıyorum; boşalma olmamıştır. Eğer böyle bir boşalma iradesi var ise Dışişleri Bakanlığı görevinden ayrılmış bir şahsiyet var ise ve bu konu da belirtilmemişse, bu durumda, Dışişleri Bakanının atanması hususu Anayasa’mıza göre uygun olmamıştır ve Dışişleri Bakanlığına atanan şahsın burada yemin etmesi de uygun olmamıştır. Boşaldı mı?

Sayın Zafer Çağlayan Sanayi ve Ticaret Bakanlığından azil mi edildi, istifa mı etti? Bunu bilmemiz gerekir, neden bilmemiz gerekiyor? Çünkü 29 Ağustos 2007 tarihinde Cumhurbaşkanının yazdığı bir yazıyla, bakanların atanması… “Şu kişi, şu bakanlığa atanmıştır.” diyor. Bu bakanlığa atanmışsa bizim bilmeye hakkımız yok mu? Acaba bu sayın bakanlar istifa mı ettiler, azil mi edildiler de yerlerine başkaları atandı? Bu konuda bilgi olmadığına göre bunların, açıkçası, henüz görevlerini boşaltmamış olduğu kanaati taşıyoruz. Görevlerini boşaltmamışsa, Dışişleri Bakanlığı görevine nasıl bir başkası atanmaktadır? Değerli arkadaşlarım, bu konuda Anayasa’mızda, Başbakanca seçilip Cumhurbaşkanınca atanacağı, gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verileceği söyleniyor. Herhangi bir sebeple boşalma hâlinde ise on beş günde atama yapılacağı söyleniyor. İki yöntem vardır.

Şimdi soruyorum: Acaba bu sayın bakanlar görevlerine son verilen bakanlar mıdır da bir başka göreve atanmıştır? Bu konuda sarahat yoktur. Dolayısıyla bu Bakanlar Kurulu, bu yönüne bakıldığı zaman Anayasa’mızın öngördüğü görevden alma, ayrılma ve atanma usulleri açısından açıklığa kavuşturulması gereken hususlar da vardır. Bu vesileyle, bu konuların açıklığa kavuşturulması gerektiğini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının, bugün görev yapan sayın bakanların… Türkiye Büyük Millet Meclisinde güvenoyu almış değerli arkadaşlarım. Takdir edersiniz ki 28 Ağustosta atanmış bu sayın bakanlar Türkiye Büyük Millet Meclisinden güvenoyu almış bakanlardı. Sayın Zafer Çağlayan’a, Sayın Ali Babacan’a sizler güvenoyu verdiniz. Güvenoyu verdiğiniz sayın bakan henüz ayrılmadan ya da görevine son verilmeden “Ben bunu buradan buraya alıyorum.” diyor. Böyle bir usulün gerçekten Anayasa’mıza aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu durumda, bu Bakanlar Kurulunun kendi talepleriyle görevlerine son verilmiş olduğunu varsayıyoruz. Ya da istifa etmemiş olduklarını varsayıyorsak, bu durumda, güvenoyu almış bir sayın bakanın yerine bir atama yapılamaz. Güvenoyu almıştır. Bu yönüyle, güvenoyu almışsa, bu konuda yapılan atamanın hukuka uygunluğunun tartışılır olduğunu bu vesileyle ifade etmek istiyorum.

AKP’nin Grup önerisi aleyhinde olduğumu belirtiyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Vural.

Önerinin lehinde Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.

Sayın Elitaş, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Biraz önce değerli Milliyetçi Hareket Partisi grup başkan vekili arkadaşlarımız yaptıkları konuşmada, özellikle Sayın Şandır “Biz arkadaşlarımızla maalesef son dönemde uzlaşamıyoruz, anlaşamıyoruz.” diye ifade etti ama 29 Mart seçimlerinden sonraki, bugüne kadarki yaptığımız bütün birleşimlerde hem Milliyetçi Hareket Partisiyle hem de diğer siyasi parti grup başkanvekilleriyle, gruplarıyla, bütün gündemleri uzlaşarak, anlaşarak, Danışma Kurulu toplayarak gerçekleştirdik. Sayın Şandır’ın söylediği konudaki bir doğruyu ifade etmek istiyorum: Bundan yaklaşık bir ay önce Meclis gündeminde olan bir konuyu görüşmek üzere yaptığımızda Sayın Şandır dediler ki: “Sayın Kürşat Atılgan ve arkadaşlarının ATAK helikopterlerinin alımıyla ilgili araştırma önergesini görüşmek istiyoruz, ne dersiniz bu konuda?” Biz rica ettik kendilerinden, dedik ki: “Sayın Şandır, o konu hakkında bilgi sahibi değiliz. Müsaade edin biz konuyla ilgili bilgi alalım, araştırma önergesini görüşmek, araştırma önergesini görüştükten sonra komisyon kurma ihtiyacını hissedersek o konu hakkında bilgi verelim.” Kendilerine teşekkür ediyoruz, bizim bu talebimizi uygun karşıladılar ve bu talep doğrultusunda da biz yine Danışma Kurulunu elden imzalayarak Meclis Başkanlığına sunduk.

Millî Savunma Bakanlığından aldığımız bilgi çerçevesinde -ki bu bilgi de bu dosya içerisinde- hem Sayın Atılgan’ın hem Sayın Sipahi’nin hem de bir gazetecinin gazetesindeki köşesinde bu konuyla ilgili benzer soruların, motamot benzeyen soruların bir kısmının bu şekilde sayın bakanlık tarafından cevaplandırıldığını görünce ve bu cevaplar da bizi tatmin edince arkadaşlarımıza dedik ki: “Bakınız, biz bu araştırma önergesinin görüşülmesini kabul etmiyoruz. Danışma Kurulunu toplantıya çağırmayalım, anlaşamayalım, siz grup önerisi getirin.” Değerli milletvekili arkadaşlarımız dediler ki: “Konuyla ilgili önerge sahibi arkadaşımız burada olmadığından dolayı erteleyelim.” “Peki” dedik.

İkinci hafta yine, yani bundan önceki hafta dedik ki: “Böyle böyle anlaşmamız devam ediyor mu? Siz grup önerisi getirecek misiniz, yoksa Danışma Kurulu mu yapalım?” Dediler ki: “Yine biz istirham ediyoruz. Bizim arkadaşımız burada yok; Danışma Kurulunu toplayalım, Danışma Kurulu önerisini yapalım.“ Bundan diğer siyasi parti grup başkan vekilleri de bilgi dâhilindedir, çünkü biz her hafta pazartesi günü grup başkan vekilleri oturuyoruz, toplanıyoruz. Hükûmetimizle istişare edip bu haftanın programını ayarlarken, önce ana muhalefet partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Demokratik Toplum Partisi grup başkan  vekilleriyle istişare ediyoruz, bu haftaki gündemimiz bu. Mesela, dün Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüştüm. Sayın Vural “Bana müsaade edin, ben arkadaşlarımla görüştükten sonra o konuyu size vereyim.” dedi. Fatma Hanım’la değil Selahattin Bey’le görüştüm. “Böyle böyle, durumumuz bu, gündemimiz bu.” diye ifade ettik. Arkadaşlar da “Tamam, biz Danışma Kurulunun bu şekildeki görüşlerini kabul ediyoruz, katılıyoruz.” dediler. Ama, Sayın Vural -“Size sonra döneceğim.” dediğiniz için onu söylemiştim- dedi ki: “Böyle böyle, biz o konuda Danışma Kurulunu toplamıyoruz, grup önerisi olarak getireceğiz.” ve ben de derhâl Sayın Hakkı Suha Okay’a ve Fatma Hanım’a bu bilgileri arz ettim, dedim ki: “Arkadaşlar,  Milliyetçi Hareket Partisinin bir aydır bize teklif                ettiği böyle bir mesele vardı, kendilerinden rica ettik, sağ olsunlar, bunu kabul ettiler, ama şu anda Danışma Kuruluna katılmayacaklarını, grup önerisi olarak getirip, burada, bu konuyu gündeme taşıyacaklarını ifade ettiler, hem Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili hem de Demokratik Toplum Partisi Grup Başkan Vekiline bu konular aynen ifade edilmiştir.

Değerli arkadaşlar, biz Danışma Kurulunun toplanmasını bugün saat 14.00’te istedik. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili arkadaşımız Sayın Hakkı Suha Okay rica ettiler, dediler ki: “Saat 14.00’te toplamayalım, 14.45’te olsun.”, “14.30 olsun.” diye söyledik, dedi ki: “Genel Başkanımızın konuşması 14.30-14.35’te bitiyor. Danışma Kurulunu toplamadı diye değil anlaşamadı şeklinde karar çıkmasını arzu ediyorum. Onun için, ben de toplantıya katılmak istiyorum.” 14.40’a aldık. Değerli arkadaşlarımız geldi. Demokratik Toplum Partisi, “Nasıl olsa Danışma Kurulu toplanmayacak, anlaşamadı.” diye toplantıya katılmadı. Nitekim, Danışma Kurulu da bu şekilde toplanamamış oldu.

Değerli arkadaşlar, biz uzlaşmayı arzu ediyoruz. Uzlaşma, özellikle iktidar tarafının olmazsa olmaz ilkelerinden biri. Çünkü bu millete hizmet etmenin birinci yolu lokomotif iktidardır. Muhalefet, bu lokomotifin iyi bir şekilde gidebilmesi, hızını tayin edebilmesi için önemli görevleri üstlenmiştir.

Biz, burada, milletvekilleri olarak, siyasi partiler olarak bu milletin ihtiyacı olan bütün meseleleri el birliğiyle, güç birliğiyle, birlikte hareket edip, çıkarmak zorundayız. Çünkü biz, bu millete karşı sorumluyuz. Bu milletin refahını, bu milletin yaşam tarzını, bu milletin nimetlerden ve imkânlardan faydalanmasını ve eşit şekilde dağılımları gerçekleştirebilmesi için millet tarafından yetki almış, onlar adına konuşan milletin avukatlarıyız.

Onun için, muhalefetin önergeleri olabilir, muhalefetin istekleri olabilir. İktidarın da kendine göre istedikleri vardır. “Uzlaşma” dediğimiz, konularda yüzde yüz uzlaşmayı sağlamak tabii ki her zaman mükemmeldir. Ama yüzde yüz uzlaşmayı sağlamak da mümkün değildir. Siz buradan…

Şunu da açıkça ifade ediyorum: Hiçbir zaman sayısal çoğunluğumuzu değil, özellikle teknik konularda, milletin menfaatine olan konularda uzlaşmayı ilke edindik. Plan ve Bütçe Komisyonunda -ki, en önemli komisyonlarımızdan birisi- değerli arkadaşlarımızla çalışırken gördüm. Şu anda da Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışan bütün siyasi parti grubundan milletvekili arkadaşlarımızın, temsilcilerinin Türkiye’nin çok önemli meseleleri olan bir konuda uzlaşmayı da birlikte gördüm.

Bakınız, yarın görüşeceğimiz konuda, Denizcilik Müsteşarlığı ile ilgili kanun teklifini iki milletvekili arkadaşımız vermiş. Cumhuriyet Halk Partisinden ve bizim grubumuzdan arkadaşımız vermiş.

O teklifi inceledik, hem ana muhalefet partisinin hem Milliyetçi Hareket Partisinin hem de DSP temsilcisinin konuyla ilgili ayrışık oy, muhalefet şerhlerini incelediğimizde, bizde de bu konuda arkadaşlarımızın haklı olabileceği düşüncesi ortaya çıktı ve bunun da bilgilerini, değerli arkadaşlarımıza dedik ki: “Sizin muhalefet şerhlerinizi dikkate aldık, hem Denizcilik Müsteşarlığı hem de Maliye Bakanlığı yetkililerini çağırdık, konuştuk, bunları gündemden çıkarıyoruz sizin görüşleriniz doğrultusunda.”

Uzlaşma bundan başka ne olabilir? Yani “uzlaşma” sizin her dediğinizi yapmak olursa bu uzlaşma değil, “baskı” olur, “azınlığın çoğunluğa tahakkümü” olur. Biz azınlığın çoğunluğa tahakkümünü de değil, çoğunluğun azınlık üzerine baskı yapmasını da istemiyoruz. Biz birlikte, beraber olarak, milletin lehine, milletin menfaatine olan ne ise bunları yapmak istiyoruz.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Ne güzel yahu, hep böyle yapıyorsunuz Mustafa Bey!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız değerli arkadaşlar…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Çok güzel söylüyorsunuz. Hep lafta, hep lafta!

BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Lafta değil, bizimki hep…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Lafta… Gerçekte yok!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bizim kalbimizle dilimiz, beynimiz aynı paraleldedir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Siz karıştırıyorsunuz. Kalbimiz, dilimiz, beynimiz ve zihnimiz hep aynı paraleldedir.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) – Sayın Elitaş, “Muhalefetin tek bir teklifini kabul ettik.” diye bir örnek verin!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Bakınız, Sayın Oktay Vural dedi ki: “Biraz önce okunan tezkerede bir yanlışlık var. Güvenoyu alınması lazım. Mesela bu ‘60/B Hükûmeti’ denilebilir.” Yani “60/B Hükûmeti” demesinin ne anlama geldiğini pek anlayamadım çünkü İç Tüzük’e baktım, “60/B, A, B, C” diye var mı, geçmişleri karıştırdım; yok!

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sor!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Eğer Bakanlar Kurulunda bir değişiklik varsa bunun ne olduğunu bakıp görebilir. Onlarda Bakanlar Kurulundaki değişikliğin olmasının, bir hükûmet adının, sırasının değişmesinin gerekmediği ortaya çıkıyor.

Sayın Vural, eğer 2 Mayıs 2009 tarihli Resmî Gazete’yi okursanız bunların hangi şekilde atandıklarını net bir şekilde görürsünüz. Bunu, Resmî Gazete’de okunan bir şeyi, Resmî Gazete’de yayınlanan bir şeyi okusaydınız herhâlde burada bu konuşmayı yapmazdınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY VURAL (İzmir) – Okuyun bakayım ne yazıyor orada?

BAŞKAN – Sayın Elitaş, son sözünüzü söyler misiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Son sözlerimi söylememi…

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Elitaş, okuyun, okuyun, ne yazıyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ben Resmî Gazete’yi vereceğim. (MHP sıralarından “Oku, Oku!” sesleri)

Sayın Başkan, okumam için dakika verir misiniz? Okumam için süre verirseniz okuyayım.

BAŞKAN – Buyurun okuyun efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Süreyi uzatın Sayın Başkanım.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Tamam, oku yahu!

BAŞKAN – Biraz çabuk okursanız daha iyi olur.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, hepsini okuyacağım virgülüne kadar.

BAŞKAN – Okusun mu sayın muhalefet?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, okusun!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Virgülüne kadar okuyacağım.

BAŞKAN – O kadar değil ama yahu!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Çünkü Resmî Gazete…

BAŞKAN – Bilahare okursunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım, Resmî Gazete’de değişiklik yapılamaz dikkatli okumamız lazım.

OKTAY VURAL (İzmir) – Oku! Oku!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kâtip üyelerin…

BAŞKAN – O zaman okuma müsaadesi vermiyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın Başkanım…

BAŞKAN – Okumayın efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ben arkadaşlarıma dağıtayım.

BAŞKAN – Söz vermiyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Okusun Sayın Başkan.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Müsaade ederseniz…

Bakınız, arkadaşlar bir hükûmette Bakanlar Kurulundaki belli sayıda oranın değişikliğini de “A”,”B” diye ifade ederseniz, 57’nci Hükûmette, Türkiye’den bulamadığınız, dışarıdan “kurtarıcı” diye getirdiğiniz Hükûmete   -ki onun adı “Anasol-M” Hükûmetiydi- ona “Anasol-M-KD Hükûmeti” mi dememiz lazımdı?

OKTAY VURAL (İzmir) – Öyle dediniz ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Yani “Dışarıdan bir dördüncü koalisyonla mı kurdunuz?” diye ifade etmemiz lazımdı.

OKTAY VURAL (İzmir) – Öyle dediniz ya!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Dediklerimiz doğruydu o zaman öyleyse.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Gazeteyi oku, gazeteyi…

OKTAY VURAL (İzmir) – Gazeteyi oku, gazeteyi…

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekillerim, bakınız, Sayın Grup Başkan Vekili Nihat Ergün Bey bakan oldu. Kendilerini tebrik ediyoruz. Biz grup başkan vekilleri olarak, AK PARTİ grup başkan vekilleri olarak bizim için gurur kaynağı. İki grup başkan vekili arkadaşımızın bakan olması bizim için hakikaten çok önemli.

OKTAY VURAL (İzmir) – Darısı diğerlerinin başına!

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Kendilerini, hem Sadullah Ergin Bey’i hem Nihat Ergün Bey’i, Bakanlıklarında başarılar diliyoruz, tebrik ediyoruz.

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Senin için de çalıştılar ama olmadı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Sayın grup başkan vekillerinden rica ettik, dedik ki: “İki yıl birlikte çalıştığımız, iyi, kötü günler ama çoğunlukla iyi günler geçirdiğimiz ve uzlaştığımız, birbirimizi hakikaten, burada kürsüde söylüyoruz ama dışarıda iyi muhabbeti olan arkadaşlar olarak, Değerli Bakanımız Sayın Nihat Ergün’ün Türkmenistan ziyareti var, uygun bulursanız, şu iki uluslararası sözleşmeyi, biz Sayın Nihat Ergün’e, Bakanlık dolayısıyla, Bakanlığa atanması dolayısıyla bir jest olarak alalım…”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Elitaş, evet…

OKTAY VURAL (İzmir) – Resmî Gazete’yi okuyun Sayın Elitaş, boş verin…

BAŞKAN – Bitirin efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – On saniye efendim.

OKTAY VURAL (İzmir) – Gazeteyi okuyun, boş verin!

BAŞKAN – On saniye verdim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – “Sayın Bakanımıza, eski grup başkan vekilimize, mevkidaşımıza bir jest yapalım.” dedik. Değerli dostlarımız, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Demokratik Toplum Partisi grup başkan vekilleri “Çok uygun olur, iyi olur.” dediler. Hem de “Bizim arkadaşımızın, mesai arkadaşımızın, mevkidaşımızın bakan olması bize gurur veriyor.” dediler. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) – Gazeteyi okumadınız!

BAŞKAN –Teşekkürler Sayın Elitaş.

OKTAY VURAL (İzmir) – Gazeteyi okumadın ama!

HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) – Gazeteyi oku!

OKTAY VURAL (İzmir) – Mahcup oldunuz değil mi?

BAŞKAN – Sayın Sipahi, sisteme girmişsiniz. Neyle ilgili efendim? Neyle ilgili konusu?

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Efendim, Sayın Elitaş konuşmalarında, bu ATAK Projesi konusunda Sayın Atılgan’ın, benim ve ismini vermediği bir basın mensubumuzun motamot aynı şeyleri yazdığımıza veya bahsettiğimize dair bir ifadede bulundular. Bu noktada, bir sataşmadır.

Müsaade ederseniz, ben yerimden cevaplandırmak istiyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, efendim. “Basın mensuplarının sorunlarıyla aynı.” dedim.

BAŞKAN – Çok kısa olsun efendim. Sataşmaya mahal vermeyin.

VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR

1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi’nin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

KAMİL ERDAL SİPAHİ (İzmir) – Çok kısa olarak bahsedeceğim.

Başlangıçtan itibaren bu konunun teknik boyutu uzmanlık itibarıyla Sayın Atılgan tarafından yerine getirilmiştir. İç güvenlikle ilgili boyutu ise tarafımdan dile getirilmiştir ve önergeler bu doğrultuda verilmiştir. Aramızda böyle bir görev bölümü olmuştur. Adı geçen basın mensubu kimdir bilmiyorum, tanımıyorum, makalesini veya bu konulardaki yazılarını da okumuş da değilim. Ancak bu basın mensubu kim olursa olsun teknik teferruat konusunda Sayın Atılgan’ın, iç güvenlik konusunda, boyutuyla da benim ufkum herhâlde ona çok çok geniş gelir. Onun için ben böyle bir “motamot” ifadesini kabul etmiyorum ve mümkünse geri alınmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler

Tutanaklara geçti efendim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkanım, gazeteci arkadaşımızın motamot bir kısım sorularının motamot olarak sorulduğunu Sayın Bakanın da bir şekilde onlara cevap verdiğini ifade ettim. Gazeteci arkadaş, belki Değerli Milletvekilinden bilgi almış olabilir, o bilgiler çerçevesinde gazeteci sorularını sormuş olabilir.

Teşekkür ediyorum.

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Sayın Başkan, müsaade eder misiniz?

BAŞKAN – Sayın Atılgan, siz de mi söz istiyorsunuz?

Buyurun.

2.- Adana Milletvekili Kürşat Atılgan’ın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın, şahsına sataşması nedeniyle konuşması

KÜRŞAT ATILGAN (Adana) – Sayın Elitaş, bir gazeteci arkadaştan bahsediyor. Bahsettiği gazetecinin adı Metehan Demir. Orada da Savunma Sanayii Müsteşarının cevapları var. Ancak benim sorduğum sorular burada konuşma metnimde de, burada konuşurken de çok net sorulardır ve Sayın Savunma Bakanına sorduğum bu soruların hiçbirinin cevabı bana gelmemiştir doğru dürüst. Evet, bir cevap vermişlerdir ama aynı şey değildir. 700 milyon dolar artırmanın cevabı gelmemiştir. “Savunma sanayisinde böyle bir tane, tarihinde böyle bir ihale var mıdır”ın cevabı gelmemiştir. Bu “technical assistance for manufacture” yerine “imalat işinin assistantance” cevabı gelmemiştir. Verdikleri cevaplar, motamot, kendi düşünceleri doğrultusunda, verdikleri cevaplardır. Tatmin olmadığım için konuyu buraya taşıdım.

Arz ediyorum efendim.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Atılgan.

Evet, konuşmalar tamamlanmıştır.

VI.- ÖNERİLER (Devam)

A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)

2.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi (Devam)

BAŞKAN - Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul edilmiştir.

İç Tüzük’ün 37’inci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım:

IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)

C) Önergeler

1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Köse’nin, Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun Teklifi’nin (2/330) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/133)

                                                                                                                 04/02/2009

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

27/10/2008 tarih ve 2/330 esas numarası ile Başkanlığınıza gelen ve tarafımdan verilen “Tarımsal Sulamada Kullanılan Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun Teklifi” ile ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 37. maddesine göre işlem yapılması için gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                  Şevket Köse

                                                                                                                    Adıyaman

BAŞKAN – Öneri üzerinde, teklif sahibi olarak Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt.

Sayın Öğüt, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin, tarımsal sulamada kullanılan elektrik borçlarının faizlerinin silinip anaparanın beş taksite bölünmesi için vermiş olduğu kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.

Değerli arkadaşlar, dün yaşanan Mardin’deki olaylarda yaralı olanlara Allah’tan şifalar diliyorum, ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum; kalanlara, ailelerine de başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlar, Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere tarımla uğraşan -İç Anadolu dâhil- Edirne’den Ardahan’a kadar bütün Türkiye’de tarımsal sulamada kullanılan elektik çok yüksek boyutlarda, çok yüksek fiyatlarda olduğu için şu anda Türkiye genelinde elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçiler cezaevinde hapiste kalmaktadırlar.

Şimdi, Devlet Su İşleriyle ilgili bazı dokümanlar vereceğim. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki tarım arazileri 28 milyon hektardır. Bu arazilerin 8,5 milyon hektarlık bölümü sulanabilir arazi niteliğindedir. Ancak ne yazık ki sulanabilir arazinin sadece 4,9 milyon hektarlık bölümü sulanabilmektedir. 3,6 milyon hektar arazinin 2030 yılına kadar sulanabilir hâle getirilmesi için 27,5 milyar dolar gerekmektedir. 2005 yılı yatırım programında 169 büyük sulama projesine ortalama bitiriş süresi olarak baktığımızda otuz sekiz sene gerekmektedir. Bu da demek oluyor ki Hükûmetin, Tarım Bakanlığının, bir an evvel, sulamaya önem vermek için projeleri hızlandırması gerekmektedir. Örnek verecek olursak arkadaşlar: Bugün Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olarak sulama bazında Türkiye ortalaması yüzde 30’ken, örneğin Adıyaman ilinde bugün bu oran yüzde 9’dur. Şanlıurfa ilimizde tarımsal sulama abonesi çiftçinin 2005 yılında TEDAŞ’a olan borcu 260 milyon TL’dir, yani 260 trilyon, eski parayla. Bunun sadece 13 milyon TL’si tahsil edilmiş, geri kalan kısmı tahsil edilememiştir ve Şanlıurfa’da, Güneydoğu’da, tarımla uğraşan çiftçilerimizin büyük bir bölümü cezaevinde, hapiste yatmaktadır.

Bunun için bu kanun teklifini veren Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse bugün Mardin’e gitti Mardin’deki olaylardan dolayı, onun yerine ben konuşuyorum. Şevket Köse’nin dileği ve bizim, Cumhuriyet Halk Partisinin de ve diğer arkadaşlarımızın da dileği bu kanun teklifini gündeme almak ve çiftçilerin sorunlarını tartışarak, kanunlaştırıp, borçlarının faizlerini silip, anaparayı taksite bağlamaktır.

Değerli arkadaşlar, sadece tarımsal sulamada değil, örneğin benim ilim Ardahan’da, Kars’ta, o bölgede içme  suyu için motor kullanıyorlar. Bu motor elektrikle çalışıyor; elektrikle çalıştığı için para yakıyor. Örneğin, Ölçek köyü var. Ölçek köyünün 15 milyar lira TEDAŞ’a borcu var; TEDAŞ elektriğini kesmiş, insanlar şu anda su içemiyor. Bir örnek daha vereyim: Hoçvan-Hasköy’ün 18 milyar civarında bir borcu var TEDAŞ’a; onlar da parayı ödeyemiyor, suları kesilmiş elektrik olmadığı için. Buna benzer, Hanak-Koyunpınar köyünü de diyebilirim ama ondan önce, arkadaşlar -zamanım da kalmadı- Türkiye'nin genelinde çiftçilerin büyük bir sıkıntısı var: Ziraat Bankasına, tarım kredi kooperatiflerine borcu var. Ziraat Bankası bir kolaylık yapmış, 30 Hazirana kadar borcunu ödeyenlere faizlerinin yüzde 50’si silinecek.

Bugün beni Göle’den aradılar, Göle’deki arkadaşlar diyor ki: “30 Hazirana kadar bize süre tanıyorlar, bizim, 30 Haziranda borcumuzu taksitlendirip ödememiz mümkün değil.” Niye? Çünkü, şu anda hâlen orada kış, hayvanlar dışarı çıkıp otlakta otlamamış. Zayıf hayvan olduğu için satamıyor, satamadığı için parasını ödeyemiyor. Hâlbuki, eylül ayında, ekim ayında olursa, hayvan o zaman beslenecek ve para edecek, köylü 3 tane ineğini veya tosununu satarak borcunu ödemiş olacak.

Bu bakımdan, ben istirham ediyorum Ziraat Bankası Genel Müdürüne veya sorumlu bakanımıza, bu çiftçi borçlarının iyileştirilmesi güzel, taksitlerin mutlak surette ekim ayında başlamasını istiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Öğüt, devam edin.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) – Yani, Ziraat Bankasına ödenen borçların, şimdi haziran ayında değil, ekim ayında başlaması lazım ki, biliyorsunuz köylü mahsulünü sonbahardan sonbahara alıyor. O bakımdan, Türkiye’nin her tarafından bu tip bana yazılar geldi. Örnek vereceğim: Sivas’tan bir çiftçi göndermiş bugün. “1999’da 18 milyar almışım.” diyor, 198 milyar olmuş arkadaşlar on yılda. İşte belge burada, ismi de Ömer Kaya. Belgeyi verebilirim.

Bir başka, Erzurum’dan gelmiş. Erzurum’dan,10 tane hayvanını haczetmiş, haciz varakası burada.

Bir başka, Göle’den gelmiş, Çıldır’dan gelmiş, efendim Tokat’tan geliyor, Eskişehir’den geliyor.

Değerli arkadaşlar, biz, Büyük Millet Meclisi halkın derdine çare bulacaksak, bu kanun tekliflerinin kabulünü ben sizden arz ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Öğüt.

Şahsı adına Muğla Milletvekili Gürol Ergin.

Sayın Ergin buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

GÜROL ERGİN (Muğla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin, tarımsal sulamada kullanılan elektrik tarifelerine ilişkin kanun teklifi hakkında kişisel görüşlerimi açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini ve yüce Türk ulusunu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemizdeki kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 70 ila 75’i tarımsal amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de su konusu gündeme geldiğinde sulama politikaları ve tarım sektörü öne çıkmaktadır.

Şunu özellikle belirtmeliyim ki: Her ne kadar daha önceki belirlemelere göre Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir arazi miktarı 8,5 milyon hektar olarak ifade edilmekte ise de son teknolojik gelişmeler nedeniyle bugün ülkemizde sulamaya elverişli alanın 8 milyon hektarın çok üstüne çıktığını bilmekteyiz. Bu nedenle Türkiye, sulama alanları konusunda gerçekçi hedefleri yeniden belirlemelidir. Ayrıca sürekli olarak azaldığı görülen sulama konusundaki kamu yatırımları da kesinlikle artırılmalıdır.

Ülkemizde su ve sulama konusunda özellikle sulama kooperatifleri ciddi sorunlar yaşamaktadır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kapatılmasıyla sulama kooperatifleri sahipsiz kalmıştır. İşlevi azaltılan Devlet Su İşleri işletme ve bakımda önceliği sulama birliklerine devretmektedir. Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğünün bireysel ve şirketsel başvurulara öncelik tanınan hibe projelerinde ve AB hibe sözleşmeleri kapsamında sulama kooperatifleri yok sayılmaktadır. Sulama konusunda iç ve dış kaynaklarda öncelik sulama kooperatiflerine ve onların üst örgütü olan Sulama Kooperatifleri Merkez Birliğine verilmelidir.

Bir Dünya Bankası projesi olan ve bünyesinde yapısal sorunları barındıran, ayrıca yasallık sorunu çözülemeyen sulama birliklerinin su ücretleri konusunda sulama kooperatiflerine yönelik haksız rekabeti ortadan kaldırılmalıdır.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından sulama hizmeti götürülen çiftçilerimizden dekar başına 9 ila 12 lira kadar sulama bedeli tahsil edilmektedir. Buna karşılık kendi olanaklarıyla kuyu açan, enerji hattı çeken, trafo kuran, trafo panosu yaptıran, motopomp ve elektrik motoru alan, ayrıca boru hattı çeken, tüm bu masraflar için 100 ila 300 bin lira harcayan çiftçi, açtığı kuyudan 1 dekar toprağını sulayabilmesi için 70 ila 100 lira elektrik parası ödemektedir. Yirmi iki ilimizin çiftçilerini ilgilendiren bu uygulama ciddi bir eşitsizlik yaratan açık bir haksızlıktır. Bu haksız uygulama sonunda birçok çiftçimiz kaçak elektrik kullanmak zorunda kalmakta, bir kısmı da ödeyemediği borçları nedeniyle icralık duruma düşmektedir.

Tarımsal sulamalarda kullanılan elektrik borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin çeşitli zamanlarda yasa çıkarılmasına karşın bu düzenlemeler çiftçileri rahatlatmada yeterli olamamakta, çiftçilerimizin bu borçlarını ödeyemedikleri görülmektedir. Yalnızca Şanlıurfa ilimizde 31/5/2008 tarihi itibarıyla, yani bir önceki yıl itibarıyla çiftçilerin Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye borcu faiziyle birlikte 841 milyon liradır. Sorunun kesin çözümü yeni aflar çıkarmak değil, tarımsal sulamada çok yüksek olan enerji bedellerinin düşürülmesidir. İpsala Ovası’ndaki çeltik üreticilerimiz, bunların çeltik sulama kooperatifleri borçları nedeniyle elektrikleri kesik olduğundan ekim yapamaz hâle düşürülmüşlerdir.

Tarımsal sulamada kullanılan elektriğin kilovat saati 1 Ocak 2008’de 13,7 kuruş iken bugün 29,5 kuruştur. Avrupa Birliği ve ABD’de ortalama 7 sent olan fiyat Türkiye’de 17-18 senttir. Elektrikte yüzde 18 de KDV vardır. Yüksek fiyat ve insafsız KDV, sulama kooperatiflerinin faiziyle birlikte bugün 2 milyar 159 milyon lira borçlanmasına neden olmuştur.

Değerli milletvekilleri, tarımsal sulamada kullanılan elektrik enerjisi Türkiye’de kullanılan elektrik enerjisinin yalnız yüzde 3,4’üdür. Türkiye’de elektrik kaçağı ise toplam elektrik enerjisinin yüzde 14’üdür. Bu nedenle, Hükûmet, enerjinin yüzde 3,4’ünü kullanan çiftçinin ümüğünü sıkmayı bırakmalı, kaçak elektrik kullanımını önleyici önlemler almalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun Sayın Ergin, devam edin.

GÜROL ERGİN (Devamla) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tarımsal sulamada kullanılan elektrikte KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmelidir.

Tarımsal sulamada kullanılan elektrik borçlarının anaparayı geçen faizlerini silerek anaparanın ödenmesi beş yıla yayılmalıdır.

Tarımsal sulamada kullanılan elektrik faturaları her ay değil, yıl sonunda alınmalıdır.

Tarımsal elektriğin fiyatı AB ülkeleri fiyatlarına çekilmelidir ve Hükûmet kapalı elektrikleri derhâl açmalıdır.

Ödenmeyen elektrik borçları nedeniyle tutuklu bulunan kooperatif başkanı ve çiftçiler serbest bırakılmalıdır.

Bu yasa teklifinde, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından sulama hizmeti karşılığında talep edilen ücretin tarımsal sulama elektriği kullanılan aboneler için de geçerli olması öngörülmüş, bu düzenlemeyle, aynı alanda üretim yapan çiftçilerin farklı fiyattan enerji sağlamalarının ortaya çıkardığı adaletsiz ve haksız uygulamanın önüne geçilmesi, elektrik kaçaklarının engellenmesinin sağlanması amaçlanmıştır.

Sayın milletvekillerinden çiftçimizin ve ülkemizin hayrına olan bu yasa önerisine destek bekliyorum.

Sözlerime son verirken, Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini, sevgili çiftçi kardeşlerimi ve yüce Türk ulusunu tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Ergin.

Sayın Çakır, sisteme girmişsiniz.

RASİM ÇAKIR (Edirne) – Bir dakika yerimden söz talebinde bulunuyorum efendim.

BAŞKAN – Neyle ilgili efendim?

RASİM ÇAKIR (Edirne) – Konuyla ilgili efendim, bir açıklamada bulunacağım. Bir dakika…

BAŞKAN – Buyurun.

RASİM ÇAKIR (Edirne) – Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Trakya’da çeltik üreticileri Türkiye’deki çeltik üretiminin yüzde 65’ini karşılıyorlar. Şu an çeltik üretiminde de hazırlıklar yapılmaya başlandı, tavalar hazırlanıyor ve yakında ekim yapılacak ve çeltik üretimi Trakya’da tamamıyla elektrik enerjisinden elde edilen suyla yapılıyor. Maalesef bütün sulama kooperatiflerinin elektrik borçlarından dolayı hemen hemen tamamının elektriği kesik durumda ve şu an üretime başlayamayacak durumdalar. Yani, çok acil Bakanlar Kurulunun bu konuda önlem alması gerekiyor. 300 milyon liralık bir ana borç, faizlerden dolayı 1,5 trilyona çıkmış. Bu faiz, aslında elektrik faturasının aydan aya yazılmasından kaynaklanan bir borç. Elektrik faturası senede bir defa kasım ayında yazılsa bu faizler de olmayacak. Bu durumu Sayın Bakanın ve Bakanlar Kurulunun, yüce Meclisin dikkatine sunmak istiyorum ve acilen önlem alınması gerektiğini söylüyorum.

Söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çakır.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum…

OKTAY VURAL (İzmir) – Karar yeter sayısı istiyorum.

BAŞKAN – Arayacağım efendim.

Önergeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yok.

On beş dakika ara veriyorum efendim.

Kapanma Saati: 17.39

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 17.59

BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR

KÂTİP ÜYELER : Fatoş GÜRKAN (Adana), Murat ÖZKAN (Giresun)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 85’inci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.

Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse’nin doğrudan gündeme alınma önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi oylamayı tekrarlayacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.

Teklifin doğrudan gündeme alınmasını kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır efendim.

Sayın milletvekilleri, gündemin “Seçim” kısmına geçiyoruz.

VIII.- SEÇİMLER

A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim

1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN - Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik Toplum Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Muş Milletvekili Nuri Yaman aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

2.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim

BAŞKAN – Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Siirt Milletvekili Afif Demirkıran aday gösterilmiştir.

Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

B) Komisyonlara Üye Seçimi

1.- (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi

BAŞKAN - Sivas Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm yönleriyle araştırılarak benzer durumların yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Genel Kurulun 31/3/2009 tarihli 69’uncu Birleşiminde kurulan (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine siyasi parti gruplarınca gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere dağıtılmıştır.

Şimdi listeyi okutup oylarınıza sunacağım:

                     Adı Soyadı                                                     Seçim Çevresi

AK PARTİ (10)

                     Necdet Ünüvar                                                     Adana

                     Mehmet Erdem                                                    Aydın

                     Fazilet Dağcı Çığlık                                               Erzurum

                     Nusret Bayraktar                                                 İstanbul

                     Veysi Kaynak                                                        Kahramanmaraş

                     Hakkı Köylü                                                          Kastamonu

                     Sadık Yakut                                                          Kayseri

                     Hasan Angı                                                           Konya

                     Selami Uzun                                                         Sivas

                     Mustafa Çetin                                                       Uşak

CHP (3)

                     Tacidar Seyhan                                                    Adana

                     Malik Ecder Özdemir                                           Sivas

                     Osman Coşkunoğlu                                              Uşak

MHP (2)

                     Kürşat Atılgan                                                      Adana

                     Hasan Özdemir                                                     Gaziantep

 

BAŞKAN – Listeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – DTP (1) ama onu eksik bıraktınız; DTP (1) var, tutanaklara geçsin.

BAŞKAN – Ferağ etmişler efendim.

Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin, 5/5/2009 Salı (bugün) saat 18.00’de Halkla İlişkiler Binası B Blok 2’nci Kat 4’üncü Bankoda bulunan 10 No.lu Meclis Araştırması Komisyonları Toplantı Salonunda toplanarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmalarını rica ediyorum.

Komisyonun toplantı yer ve saati ayrıca plazma ekranda ilan edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, gündemin “Oylaması Yapılacak İşler” kısmında  yer alan Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı’nın açık oylamasına başlıyoruz.

IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri

1.- Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Raporu (1/652) (S. Sayısı: 343) (x)

                                             

(x) 343 S. Sayılı Basmayazı 30/04/2009 tarihli 84’üncü Birleşim Tutanağı’na eklidir.

BAŞKAN – Daha önce yaptığımız oylamada açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılması kabul edilmişti.

Oylama için dört dakika süre vereceğim.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, 343 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın tümünün açık oylama sonucunu bildiriyorum:

Kullanılan oy sayısı  :      235

Kabul                         :      235 (x)

Böylece tasarı kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır, hayırlı olsun efendim.

Gündemin “Sözlü Sorular” kısmına geçiyoruz.

X.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI

1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, huzurevlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’dan sözlü soru önergesi (6/426) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

2.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz’ün, TCDD arazilerindeki imar değişikliklerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/546) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

3.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner’in, Antalya-Kemer karayoluna yapılacak tünellere ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

4.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, İzmir-Ankara hızlı tren projesine ve tren kazalarına yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

5.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/557) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

6.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

7.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde’deki bir karayolunun bölünmüş yol yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/559) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

8.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, cep telefonu kullanımındaki vergilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/580) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, Avrupa’dan Konya’ya direkt uçak seferleri yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/658) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

10.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’da karayolu ağından çıkarılan bazı yollara ilişkin sözlü soru önergesi (6/716) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

11.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Eskişehir-Kütahya hızlı tren projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/717) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

12.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Bursa-Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/718) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

13.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’daki bazı karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/720) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

                            

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

14.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya’yı komşu illere bağlayan karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/721) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

15.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Kütahya-Merkezdeki bir üst geçit ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/724) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

16.- Karaman Milletvekili Hasan Çalış’ın, internet kullanımındaki fiyatların yüksekliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/729) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

17.- Kütahya Milletvekili Alim Işık’ın, Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/743) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

18.- Niğde Milletvekili Mümin İnan’ın, Niğde-Kayseri demiryolundan OSB’lere bağlantı yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/889) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

19.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankut’un, Mersin’e havaalanı yapımına ve Adana Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/912) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

20.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat-Turhal bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/949) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Zile-Alaca karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/950) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

22.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Tokat çevre yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/951) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

23.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, bir yol yapım çalışmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/965) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

24.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın’ın, Bakanlık logosuyla birlikte kullanılan bir slogana ilişkin sözlü soru önergesi (6/1032) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

25.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Reşadiye yolunun bölünmüş yol yapılıp yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1100) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

26.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Ankara-Samsun arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1102) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, Erbaa-Amasya arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1103) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

28.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Uras’ın, Paşa Limanı Adası’nın ulaşım sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1153) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

29.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, bir ilköğretim okulu önüne üst geçit yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1158) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

30.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir’in, Gaziantep-Nizip otoyoluna batı çıkışı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1173) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğru’nun, araç muayenesinde yaşanan bir soruna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1194) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

32.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun, E-80 karayolunun bir bölümünün genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1201) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

33.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Sivas yolunun bölünmüş yol programına alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1238) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

34.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Malatya-Adıyaman arasındaki bir yolun programa alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1241) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

35.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun, Arapgir-Kemaliye yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1244) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

36.- Manisa Milletvekili Mustafa Enöz’ün, Karayolları Genel Müdürlüğünde personel için sınıf değişikliği sınavı açılıp açılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1260) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın cevabı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 1, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 21, 34, 56, 57, 58, 60, 61, 64, 66, 71, 141, 160, 184, 185, 186, 195, 240, 299, 300, 301, 345, 348, 361, 379, 384, 417, 420, 423, 438’inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak istemiştir.

Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, usul hakkında söz istiyorum

BAŞKAN – Buyurun Sayın Aslanoğlu.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) -Sayın Başkanım, otuz altı soruya Sayın Bakan cevap verecek. Milletvekillerinin cevap verme hakkı gasbediliyor. Ya bu kadar çok soruya cevap verdirmeyin… Bunun okunması, cevap vermesi… Bizi konuşturmuyorsunuz.

BAŞKAN – Temayül hâline geldi efendim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) -Bizi konuşturmamak için otuz altı soruya cevap veriyorsunuz. Biz hakkımızı gasbettirmeyiz, hakkımızı alırız Sayın Başkan.

BAŞKAN – Bakan Beye söyleriz, kısa kısa cevaplar versin efendim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı Nimet Çubukçu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını dilerim.

                                                                                                            Prof. Dr. Sacid Yıldız

                                                                                                                      İstanbul

Geçmişte yaşama etkin biçimde katılan ve bugünlere gelinmesinde önemli rol oynayan yaşlılarımıza yakınlık göstermek, yardım eli uzatmak ve gereksinim duydukları konularda destek vermek devletin öncelikli görevlerinden bir tanesidir bu aynı zamanda sosyal devlet olmanın da  bir ön koşuludur. Buna rağmen İstanbul Ümraniye’de ruhsatsız çalışan bir huzurevinde, 80 yaşında bir kadının balkondan düşerek öldüğü geçtiğimiz günlerde basında yer aldı. Zaten daha önce de ülkemizdeki huzurevleri ile ilgili olumsuz birçok habere basından tanık olduk. Ruhsatlı açılan huzurevlerinde bile denetim yetersizliği varken, ruhsatsız çalışan huzurevlerinin sayısının giderek artmakta olduğunu görmekteyiz.

1- Ruhsatsız çalışan huzurevlerinin çoğalma sebebi yasalardaki boşluktan mı kaynaklanmaktadır?

2- Ruhsatsız huzurevleri denetlenmekte midir, ruhsatsız huzurevlerinin denetimi nasıl olmaktadır?

3- Bakanlığınız huzurevlerinin denetimi konusunda ne gibi önlemler almaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                  Yaşar Ağyüz

                                                                                                                    Gaziantep

Bakanlığınıza bağlı TCDD'nin kent içinde kalan Gar ve İstasyon binaları ile değişiklik amaçlarla kullanılan (Lojman, Depo) bina ve arazileri bulunmaktadır.

1. TCDD Ankara Garı ve Meydanı da Cumhuriyetin ve Başkent Ankara'nın kültürel simgesidir.

Bu bölgede Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "Katlı Kavşak Projesi" imar değişikliği yapıldığı ve TCDD tarafından önce karşı çıkıldığı sonra görüş değiştirilerek projeye onay verildiği doğru mudur? Görüş değişikliğinin gerekçesi nedir?

2. Seçim bölgem Gaziantep'te olduğu gibi tüm kentlerimizde, TCDD arazilerinin, rant getirici, imar kriterlerine ve bütünlüğüne aykırı biçimde, ilgili Belediyesinin bile görüşü alınmadan, imar planlarını yapıp satmak için yeni yasal düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binalı Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                 Tayfur Süner

                                                                                                                      Antalya

Antalya-Kemer Karayolunda trafiği rahatlatacak ve yolu kısaltacak olan tünellerin yapımı devam etmektedir. Bu bölgeye, uzunlukları 1070 m., 310 m. ve 950 m. olacak 3 tane tünelin yapılması planlanmıştır. Tüneller Küçük Çaltıcak, Büyük Çaltıcak ve Beldibi mevkilerine yapılacaktır.

Soru 1: Şu ana kadar bu tünellerde ne kadar mesafe kazılmıştır? Tünellerin yapımına ne zaman başlanmıştır? Ne zaman bitirilip, teslim edilmesi planlanmıştır?

Soru 2: Şu ana kadar buraya ne kadar ödenek aktarılmıştır? Bitirilmesi için daha ne kadar ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır? 2008 yılında buraya ne kadar ödenek ayrılmıştır? Ayrılan bu ödenek yeterli midir?

Soru 3: Turizmin yoğun olarak yapıldığı bu bölgede, karayolu trafiğini rahatlatacak olan tünellerin yapımı için gerekli ödeneğin aktarılarak, tünellerin bir an önce bitirilmesi için Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

                                                                                                                 Mustafa Enöz

                                                                                                                       Manisa

Ülkemizdeki taşımacılığın büyük bir bölümü karayolu ile yapılmaktadır. Bu durum tüketicilerimize maliyet açısından daha fazla yük getirdiği gibi trafik kazalarının artmasında da büyük bir etkendir.

Demiryolu taşımacılığının avantajları her yönüyle tartışmasız bir gerçektir.

Sorular:

1 - Bakanlığınızca İzmir-Ankara arası hızlı tren proje çalışması bulunmakta mıdır? Böyle bir projeyi hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?

2 - Son yıllarda, tren kazalarında önemli ölçüde artış gözlemlendiği bilinmektedir. Meydana gelen tren kazalarının sebepleri araştırılarak alınması gereken önlemler ile ilgili olarak Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                  Mümin İnan

                                                                                                                        Niğde

Soru: 1 - Niğde ilimizde Çiftlik ilçesi ile Altınhisar ilçesini birbirine bağlayan yolun genişletilmesi ve asfaltlanması ile ilgili çalışmaların ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                  Mümin İnan

                                                                                                                        Niğde

Soru: 1 - Kitreli-Mahmutlu-Çiftlik karayolunun genişletilmesi, düzeltilmesi ve tehlike arz eden dereler üzerine köprü yapılmasıyla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                  Mümin İnan

                                                                                                                        Niğde

Soru: 1- Eski Ankara yolu olarak bilinen ve Niğde İlimizi Altınhisar ilçesi üzerinden E 90 karayoluna bağlayan yolun duble yol hâline getirilmesini düşünüyor musunuz, düşünüyor iseniz çalışmalara ne zaman başlamayı planlıyorsunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                   Hasan Çalış

                                                                                                                     Karaman

Ülkemizde cep telefonlarından değişik adlarda alınan yüksek oranlı vergiler, vatandaşlarımızın yalnızca konuşma ve haberleşme özgürlüğünü etkilemekle kalmamış, bütçelerine önemli ölçüde yük getirir hale gelmiştir.

Dar gelirli bir cep telefonu kullanıcısı, toplam 17,70 YTL’lik konuşma ücretinin 5,91 YTL’sini vergi olarak ödemektedir.

Bu bilgiler ışığında;

1. Cep telefonu kullanıcılarından toplam kaç ayrı vergi alınmaktadır? Bu vergi uygulaması ile Türkiye, dünya sıralamasında ülkeler arasında kaçıncı sırada yer almaktadır?

2. Depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla 2002 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere “geçici olarak” getirilmiş olan yüzde 25’lik Özel İletişim Vergisi sabit hale getirilmiştir. Cep telefonunda vergi yükünün azaltılması konusunda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                   Hasan Çalış

                                                                                                                     Karaman

Sayın Bakanım, Hollanda, Almanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde yaşayan Konya, Karaman, Niğde, Aksaray İllerinden çok sayıda insan vardır. Üstelik Avrupa’nın belli merkezlerinden Konya’ya yapılacak direkt uçuşlar, bu illerin yanında Antalya, Mersin, Isparta gibi illerde de önemli bir rahatlamaya neden olacaktır. Bu hususta Avrupa’da yaşayan kişilerin sürekli talepleri vardır.

Bu bilgiler ışığında;

1- Avrupa’nın belirli merkezlerinden Konya’ya direkt uçak seferleri yapılması ile ilgili THY ve özel şirketler nezdinde Bakanlığınızca yapılmış çalışmalar var mıdır? Yoksa böyle bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Kütahya ilinde bazı yollar AKP iktidarları döneminde Karayolları Genel Müdürlüğü kapsamından çıkartılarak İl Özel İdaresi sorumluluğuna verilmiştir. Bu uygulama ile yolların bakımı zorlaşmış ve yoğun kullanım nedeniyle yol zeminleri giderek bozularak çeşitli kazalara neden olmaya başlamıştır. Bu konuyla ilgili olarak;

1. Tavşanlı ilçesi Balıköy-Değirmisaz yolu niçin karayolları kapsamından çıkarılmıştır? Bu yolun tekrar karayolları kapsamına alınması planlanmakta mıdır?

2. Söz konusu yolun 2008 veya 2009 yılında onarılması düşünülmekte midir?

3. Pazarlar-Kuşu yolu niçin karayolları kapsamından çıkarılmıştır? Bu yolun tekrar karayolları kapsamına alınması planlanmakta mıdır?

4. Söz konusu yolun 2008 veya 2009 yılında asfaltlanması düşünülmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Ankara-Eskişehir hızlı tren projesinin uygulamaya geçmesini takiben, Eskişehir-Kütahya hızlı tren bağlantısının da sağlanacağı yönündeki haberler kamuoyuna yansımıştır. Kütahya ili açısından oldukça önemli olan bu bağlantı ile ilgili olarak;

1. Ankara-Eskişehir hızlı tren seferlerine ne zaman başlanacaktır?

2. Eskişehir-Kütahya hızlı veya hızlandırılmış tren yolu bağlantısına yönelik proje ne aşamadadır?

3. Projeye ilişkin teknik ve ekonomik fizibilite raporu hazırlanmış mıdır?

4. Projeye ilişkin ihale tamamlanmış mıdır?

5. Projenin teknik ve ekonomik büyüklüğü nedir? 2008 yılı programı nasıldır?

6. Projenin kaç yılda tamamlanması planlanmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Bursa-Orhaneli-Harmancık-Simav karayolu, bu güzergâhta bulunan çok sayıda yerleşim merkezi için büyük önem taşımakta olup Bursa-Antalya bağlantısını da önemli ölçüde kısaltmaktadır. Söz konusu karayoluyla ilgili olarak;

1. Bursa-Simav-Selendi karayolu bağlantısının genişletilerek yapımı konusunda bir proje çalışması var mıdır?

 2. Varsa bu çalışma ne aşamadadır?

3. Söz konusu projeye kaç yılında başlanmıştır?

4. Projenin teknik ve ekonomik büyüklüğü 2008 yılı değerleriyle nedir?

5. Söz konusu yolun kaç yılda tamamlanması planlanmıştır? 2008 yılı programı nasıldır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Kütahya ili, il merkeziyle ilçe merkezlerinin ve ilçelerin birbirleriyle olan karayolu bağlantılarının çoğunlukla yetersiz olduğu bir ildir. İl içi yol bağlantılarının yetersizliği, ilçelerden bazılarının ekonomik ilişkilerinin diğer illere kaymasına ve ilçeler arasında kopukluklara yol açmaktadır. Bu sakıncaların giderilmesi açısından;

1. Kütahya-Altıntaş-Dumlupınar-İzmir yolu bağlantısını sağlayacak karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

2. Tavşanlı-Emet-Hisarcık-Gediz bağlantısını sağlayacak karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

3. Hisarcık-Simav bağlantısını sağlayacak karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

4. Şaphane-Hisarcık bağlantısını sağlayacak karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Kütahya ili komşuları olan Balıkesir ve Manisa illerine doğrudan karayolu bağlantısı olmayan bir ildir. Bu durum, il merkezine ve ilçelerine yatırımcı ve turist gelişini olumsuz etkilemektedir. Bu konuyla ilgili olarak;

1. Tavşanlı-Harmancık-Dursunbey-Balıkesir karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?

2. Kütahya-Manisa bağlantısını sağlayacak olan Kütahya-Gediz-Simav-Selendi-Kula karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yolun ne kadarı bölünmüş yol olacaktır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?

3. Simav-Sındırgı karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?

4.  Simav-Demirci karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Kütahya merkez Vefa Mahallesi, Karayollarına bağlı çevre yolu ve Gar kompleksi-Demiryolu nedeniyle şehir merkezinden kopuk durumdadır. Bu durum mahalle sakinlerinin şehir merkezine otobüs veya özel otolarıyla gidiş gelişlerini engellemekte olup mahallenin il merkezine bağlantısını sağlayacak, taşıt ve yaya geçişine uygun bir üst geçit yapımına ihtiyaç duyulmaktadır. Yıllardır mahalle sakinleri ile kamu yetkilileri arasında sıkıntıların yaşanmasına neden olan bu üst geçitle ilgili olarak;

1. Vefa Mahallesi-İstasyon Bulvarı bağlantısını gerçekleştirecek olan bir üst geçitle ilgili olarak Bakanlığınız nezdinde herhangi bir çalışma yapılmış mıdır?

2. Yapılmışsa bu çalışma ne aşamadadır?

3. Söz konusu üst geçidin teknik ve ekonomik büyüklüğü nedir?

4. Çalışmanın 2008 yılı programı nasıldır?

5. Projenin ne zaman bitirilmesi planlanmaktadır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                                   Hasan Çalış

                                                                                                                     Karaman

Türk Telekom sürekli kampanya başlatarak, “fiyat indirdik” şeklinde açıklama yapıyor ama, gerçekler bunun tam tersini göstermektedir. Bilgi Teknolojileri ve Yenilikçilik Vakfı (ITIF) tarafından yapılan ve gazetelere de yansıyan bir araştırmaya göre, Türkiye 30 ülke arasında yüksek fiyatta Meksika’nın ardından 2’nci sırada yer almaktadır.

Bu bilgiler ışığında;

1- İnternet fiyatlarının ülkemizde yüksek olmasının nedenleri nelerdir? Daha ucuz İnternet konusunda bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıda belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz ederim.

                                                                                                              Prof. Dr. Alim Işık

                                                                                                                     Kütahya

Kütahya ili Tavşanlı ilçesi ile Domaniç ilçesini birbirine bağlayan yaklaşık 33 km’lik Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç karayolunun, yaklaşık 8 km’lik bölümünü oluşturan Tavşanlı-Tunçbilek karayolu, her yıl GLİ tarafından üretilen milyonlarca ton kömürün Anadolu’nun diğer illerine sevkinin yapıldığı çok yoğun trafiğe sahip bir bölümüdür. Bu yolun genişletilmesi çalışmalarına 2003 yıllarında başlanmış, ancak izleyen yıllarda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Diğer yandan Tunçbilek-Domaniç bağlantısı da oldukça virajlı, dar ve zemini bozuk durumdadır. Söz konusu karayoluyla ilgili olarak;

1. Tavşanlı-Tunçbilek karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

2. Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?

3. Tunçbilek-Domaniç karayolu çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?

4. Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn. Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.

                                                                                                                  Mümin İnan

                                                                                                                        Niğde

Soru: 1- Niğde ve Bor Organize Sanayi Bölgelerinde, ulaşımda ve yüklemelerde faydalanmak için Niğde Kayseri Demiryoluna raylı bir bağlantı yaparak buradaki girişimcilerin mağduriyetini gidermeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                Yılmaz Tankut

                                                                                                                       Adana

Geçtiğimiz günlerde Mersin’e yaptığınız bir ziyarette, tarafınızdan Mersin’e Havaalanı yapılacağı ve isminin de “Çukurova Havaalanı” olacağı belirtilmiştir.

Yapılması planlanan hava limanlarının gerçek ihtiyaca dayanması, başka illeri mağdur etmemesi gerekirken, aynı zamanda projelerin israfa da kaçmaması elzemdir. Umut ederiz ki, ihtiyaç duyulan her ile bir havaalanı kurulsun. Bundan mutluluk duyarız. Ancak Adana’yı devre dışı bırakacak, konumunu zayıflatacak hiçbir girişimi makul ve mazur görmemiz mümkün değildir.

Bu çerçevede;

1- Bu haberlerde bahse konu olan Mersin’e bir hava limanı yapılması düşüncesi var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?

2- Yine bu safhada Adana havaalanıyla ilgili bir düşünce ve tasarruf var mıdır? Varsa mahiyeti nedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ile Turhal ilçesi arasında yapılan duble yol 1 yıl içerisinde çökmüş, bozulmuştur, yolun tekniğine uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunda, bu yolu yapan firma hakkında herhangi bir araştırma ya da soruşturma yapılmış mıdır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ilimizden Ankara’ya ulaşımda, ulaşım süresinin kısalmasına bu suretle zaman ve ülkemiz ekonomisi açısından tasarruf sağlayacak olan Zile-Alaca karayolunda, 2008 yılı içerisinde önemli bir gelişme olmamıştır, 2008 yılında bu projede ne kadar ödenek kullanılmıştır, yol ne zaman bitirilecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat ili çevre yolu inşaatı yıllardır bitirilememektedir. Çevre yolu yapımı için yanlış bir ihale mi yapılmıştır? Çevre yolu ne zaman bitirilecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 02/09/2008

                                                                                                            Mehmet Serdaroğlu

                                                                                                                   Kastamonu

Bakanlığınız Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde, 15. Bölge Müdürlüğü sınırları içinde bulunan Kastamonu ili Taşköprü ilçe çıkışından Samsun ve Sinop güzergâhında yol yapım çalışmaları sürmektedir.

Taşköprü-Hanönü-Boyabat-Durağan-Vezirköprü-Havza-Samsun istikameti ile yine Taşköprü’den Hanönü-Boyabat-Erfelek-Ayancık-Gerze istikametinde yürütülen yol yapım çalışmalarında özellikle Taşköprü yolu Kıvrım mevkisindeki 3 km’lik yol 5 aydır bitirilememiştir.

Bu nedenle de yukarıda sayılan il ve ilçelerde ulaşım olumsuz etkilenirken, özellikle hasara ve mal kaybına neden olan kazalar yaşanmaktadır. Bölgede yol çalışmalarının başlatılması doğru ve gerekli bir karar olmasına rağmen çalışmaların uzaması insanları bıktırmıştır.

1- Ana arter üzerindeki bu 3 km’lik yol çalışmasının bu kadar uzamasının nedeni nedir?

2- Yol yapım çalışmaları ne zaman tamamlanacaktır?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.

                                                                                                                 15/10/2008

                                                                                                              Av. Rıdvan Yalçın

                                                                                                                        Ordu

Soru: Hava alanı ve VIP salonu girişinde bulunan stant da bakanlık logosu altında durmak yok yola devam şeklinde partiniz sloganının kullanılıyor olmasını siyasi etik anlayışınıza uygun buluyor musunuz? Açıklanmasını arz ederim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Erbaa-Reşadiye arasındaki yol çok yoğun bir trafik taşımaktadır. Bu yolda sık sık araçlar Kelkit Nehrine ve derelere uçmaktadır. Bu güzergahı duble yol yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Ankara Samsun arasında yapımı devam etmekte olan yol çalışmaları uzun yıllardır bitirilememiştir. Bu yol çalışması ne zaman bitirilecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Erbaa-Taşova-Amasya arasındaki yol çalışmaları ne zaman bitirilecektir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 26/12/2008

                                                                                                                    Ufuk Uras

                                                                                                                      İstanbul

Marmara Denizinin ikinci büyük adası olan Paşa Limanı Adası 5 köyü olan bir adadır. Ancak ciddi bir ulaşım sorunuyla karşı karşıyadır.

1- Sabah Marmara ve Avşa adalarına giden feribotların Başbakanın yazları tatil yaptığı küçücük Ekinlik adasına giderken, Paşa Limanı Adasına da kamu hizmeti açısından gitmesi zorunlu değil midir?

2- Üstünde kimsenin yaşamadığı Kardak Kayalıkları için savaş eşiğine gelinirken, içinde 5 köyün olduğu adaya, yerel temsilcilerin bütün ısrarlı ek sefer konması taleplerine rağmen, rasyonel olmayan gerekçelerle, kamu hizmeti sunmama inadını sürdürecek misiniz?

3- Hastalık, doğum vb. gibi acil durumlarda adanın 5 köyünde ikamet eden yurttaşlarımızın hayati sorumluluğunu almakta mısınız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Tokat İl merkezinde bulunan Yeşilbağ İlköğretim Okulu, Tokat Sivas Karayolu üzerinde bulunmaktadır. Bu ilkokulun önünde herhangi bir üstgeçit olmaması nedeniyle, öğrencilerin can kayıplarının da yaşandığı trafik kazaları meydana gelmektedir. Yeşilbağ İlköğretim Okulu önünde can güvenliğini sağlayacak tedbirler almayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

                                                                                                                Hasan Özdemir

                                                                                                                    Gaziantep

Gaziantep ilinin ticari ve sınaî gelişiminde etkin bir karayolu sisteminin varlığı şarttır. Gaziantep-Nizip karayolu da özellikle Nizip ilçesi için bu gerekliliği karşılayabilecek niteliktedir. Ancak Nizip ilçesinde otobanın çıkışının ilçenin Batı yönünde verilmemesi Nizip sanayisi ve ticaretinin gelişimi için olumsuz bir durumdur.

Buna göre;

1) Gaziantep-Nizip otoyolunda Nizip ilçesinin Batı yönünde bir çıkış yapmaya düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                               Dr. Reşat Doğru

                                                                                                                        Tokat

Soru: Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelikte yapılan düzenleme ile araç muayenesi için ülkemiz iki bölgeye ayrılmış durumdadır. Tayin ve değişik nedenlerle bulunduğu yerden başka yerlere ikamet değiştiren veya aracının muayene süresi sonlarında bölgesi dışında olup da bölgesine dönemeyecek olanların araçlarını bulunduğu yerde muayene ettirmeleri için yönetmelik değişikliği yapmayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim. 12/01/2009

                                                                                                            Mehmet Serdaroğlu

                                                                                                                   Kastamonu

E-80 Karayolu, Ülkemizin Doğusu ile Batısını, Doğumuzdaki ülkelerle Batımızdaki ülkeleri birbirine bağlayan alternatifsiz bir karayoludur.

E-80 Karayolu’nun, Batıdan Çankırı Çerkeş ilçesine kadar olan kısmı ve Doğu’dan Kastamonu Tosya ilçesine kadar olan kısmı kısmen otoyol, kısmen de bölünmüş yoldur. Çerkeş-Ilgaz-Tosya-Ortalıca arası ise yaklaşık 10 metre genişliğinde olup, trafik yoğunluğunu kaldıramamakta, bu kısımda aylık ortalama 38 kaza meydana gelmektedir. Son üç yıl içerisinde 1.154 kaza meydana gelmiş, 2.001 kişi yaralanmış, 92 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

Soru: E-80 karayolunun Çerkeş-Ilgaz-Tosya-Ortalıca arasındaki kısmının genişletilmesi ile ilgili bir çalışmanız var mıdır, varsa 2008 yılı ödeneği ne kadardır, ne zaman tamamlanması düşünülmektedir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                         Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

Malatya-Sivas yolu, Karadenizi Doğu ve Güneydoğuya bağlayan önemli bir güzergahtır.

Bölünmüş yollarla ilgili çalışmalarınızda bu güzergahı 2009 programına almayı düşünüyor musunuz?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                         Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

Malatya-Pütürge-Tepehan-Adıyaman yolunu turizm yolları programına almayı düşünüyor musunuz?

2009 yılında Pütürge-Tepehan-Adıyaman yolu programına alınacak mı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Saygılarımla.

                                                                                                         Ferit Mevlüt Aslanoğlu

                                                                                                                      Malatya

Arapgir Kemaliye yolunun genişletilme çalışmaları 2009 yılı içerisinde bitirilmesi hedeflenmekte midir?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması arz ederim.

                                                                                                                 Mustafa Enöz

                                                                                                                       Manisa

Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışmakta iken bir üst öğrenimi bitiren Teknik bölüm mezunu çalışanlarımız çerçeve yönetmelik dolayısı ile kendi kadrolarına atanamamaktadırlar. Çalışanlarımızın kendi durumlarına uygun bir işte çalıştıklarında daha verimli olacakları bilinen bir gerçektir.

Buna göre;

- Karayolları Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra teşkilatlarında çalışan personel için Tekniker, Teknisyen, Mühendis sınıf değişikliği sınavı için bir planlamanız bulunmakta mıdır?

BAŞKAN – Sözlü soruları Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım cevaplandıracaktır.

Sayın Bakanım, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımıza yöneltilen sözlü soruları cevaplandırmak için huzurlarınızdayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Birinci soru, (6/426) esas no.lu, İstanbul Milletvekili Sayın Profesör Doktor Sacid Yıldız’ın sorusudur.

Cevap 1) Ruhsatsız olarak yaşlıya bakan yerlerin çoğaldığına dair genel müdürlükte herhangi bir veri, kanıt ve duyum bulunmamakta olup bu konuda yasal bir boşluk da söz konusu değildir. Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi uyarınca açılış onayı alınmamış ve açılış izin belgesi düzenlenmemiş kuruluşa yaşlı kabulü yapılması hâlinde ilgili Yönetmelik’in 33’üncü maddesi uyarınca kuruluş derhâl kapatılır ve kapatılan kuruluşun sorumluları hakkında 765 sayılı Ceza Kanunu hükümleri ve 2828 sayılı SHÇEK Kanunu’nun 27’nci maddesine göre işlem yapılır.

Cevap 2) Ruhsatsız olarak yaşlılara bakım yapan yerlerin ihbar alınması ve tespit yapılması hâlinde faaliyeti men edilir ve gerekli işlemler yapılır.

Cevap 3) Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliği’nin “Denetim” başlıklı 32’nci maddesi gereğince ruhsatlı özel huzurevleri, gerek il sosyal hizmetler müdürlüğü gerekse müdürlüğümüz teftiş kurulu başkanlığı müfettişlerince sürekli olarak denetlenmekte, işleyiş hakkında gerekli rehberlikler yapılmaktadır. Denetim sırasında tespit edilen aksaklıkların giderilmesi için bir ay süre tanınmakta, giderilmemesi hâlinde ise kapatma kararı alınmaktadır.

Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüz’ün (6/546) sayılı sözlü soru önergesinin cevabı:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet olarak yaptığımız her türlü altyapı projelerinde kültürel değerleri korumaya ayrı bir önem vermekteyiz. Nitekim “asrın projesi” diye nitelendirilen Marmaray’da yapılan kazı çalışmaları, projenin gecikmesi ve maliyetinin artmasına sebep olmasına karşın büyük bir titizlikle sürdürülmekte ve İstanbul’un sekiz bin yıllık tarihi gün yüzüne çıkarılmaktadır.

Ankara Gar Köprülü Kavşak Projesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından TCDD Genel Müdürlüğünden görüş istenmiş, mevcut projeye TCDD itiraz ederek düzeltme istemiş ve Genel Müdürlük binasından Ankara Garına giden yaya yolunun genişletilmemesi, ağaçların korunması, Gar kavşağının hem yaya hem araçlara uygun düzenlenmesi şartıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının talebine uygun görüş verilmiştir. TCDD Genel Müdürlüğü tarafından özellikle büyük kent merkezlerindeki geniş gar ve istasyon sahalarının yük taşımacılığıyla bağlantılı olarak geniş istimlak edildiği ve gelinen süreçte yük ve yolcu taşımacılığının tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ayrılması, çevre ve görüntü kirliliğinin önlenmesi açısından şehir merkezinde kalmış olan yükleme-boşaltma işlerinin şehir dışına alınarak lojistik merkezlerinin planlanması ve gerçekleştirilmesi bakımından nitelikli taşınmazların, kent ve ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla gar ve istasyon sahalarının planlama çalışmaları hâlen devam etmektedir.

20/7/2008 tarihli, 5793 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde Gaziantep Gar sahasına ilişkin planlama çalışmaları hâlen devam etmektedir. Yüce heyetinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Antalya Milletvekili Sayın Tayfur Süner’in (6/551) sayılı sözlü soru önergesine cevap: Antalya-Kemer yolunda bulunan üç adet tünel ile bağlantı yollarının yapımına 2/10/2006 tarihinde başlanmıştır. T1 Tüneli 1.070 metre uzunluğunda olup şu ana kadar 240 metresi tamamlanmıştır. T2 Tüneli 310 metre uzunluğunda olup kazı işleri tamamen bitirilmiştir, 150 metresinin nihai beton işleri tamamlanmıştır. T3 Tüneli 896,5 metre uzunluğunda olup 556 metre kazı yapılmıştır. Projenin 2009 yılı sonu itibarıyla bitirilmesi hedeflenmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; turizmin kalbi olarak gördüğümüz Antalya’da trafiği rahatlatmak amacıyla Hükûmetimiz döneminde Antalya’nın doğusundaki turizm alanlarına ulaşımı sağlayan Antalya-Alanya-Gazipaşa, Antalya’nın kuzey açılımını sağlayan Antalya-Burdur arası başta olmak üzere toplam 160 kilometre bölünmüş yol gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 150 kilometre çift yönlü yol iyileştirilmesi, 16 kaza kara nokta iyileştirilmesi, 48 kilometre sıcak asfalt yapımı, 2.547 kilometre asfalt onarımı, 18 köprü yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır. Antalya çevre yolunda 2 adet kavşak tamamlanarak şehir içi trafiğinde önemli rahatlama sağlanmıştır. Kısacası, Hükûmetimizin beş yıllık döneminde Antalya için yol, köprü, asfalt toplam 502 milyon 410 bin 311 Türk lirası harcama yapılmıştır.

Diğer yandan, Antalya-Ankara, Antalya-İstanbul akslarının da bu yıl tamamının bölünmüş yol hâline getirilmesiyle birlikte Antalya’nın plajlar bölgesini ve Antalya Limanı’nı şehir içi trafiğinin dışına bırakacak Batı Çevre Yolu Projesi’nin de -yapımı devam etmektedir- 2012 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Manisa Milletvekilimiz Sayın Mustafa Enöz’ün (6/553) sayılı soru önergesini cevaplıyorum: Ülkemizin yüz elli üç yıllık mirası olan demir yollarına Hükûmetimiz döneminde yeniden sahip çıkılarak altmış yıldır ihmal edilen ve bakım-onarımı, yeni projeleri gerçekleştirilmeyen devlet demir yolları tekrar ülke politikası hâline getirilmiş ve stratejik planda da yer alan Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi ihale edilmiş, yapım çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İleriki yıllarda projenin temin edilecek kaynaklar doğrultusunda yapımı gerçekleştirilecektir.

Diğer yandan, demir yolu işletmeciliğinde kazalara karşı önlemler alınmakla birlikte gerek Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan TCDD Kaza İnceleme, Önleme ve Değerlendirme Kurulu gerekse üniversiteler vasıtasıyla olabilecek kazaların nedenleri, tekrar etmemesi için alınması gereken tedbirler bilimsel olarak araştırılmaktadır.

Yüce heyetinize arz ederim.

Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnan’ın (6/557) sayılı sözlü soru önergesi: Çiftlik ve Altunhisar ilçelerini birbirine bağlayacak yolun genişletilmesi ve asfaltlanmasıyla ilgili çalışmalar yatırım programında yer alan Bor-Altunhisar çevre yolu dâhil çevre yolu kapsamında ele alınmış olup temmuz sonu itibarıyla bitirilmesi planlanmaktadır.

Niğde’nin güneyine açılan Kemerhisar-Pozantı otoyolunun tamamlanmasıyla ülkemizin ana arterlerinden biri olan Ulukışla-Pozantı arasındaki trafik çilesine son verilmiş, güvenli ve konforlu bir seyahat imkânı sağlanmıştır. Üç gidiş üç geliş, altı şeritli olan bu yolda önemli ölçüde trafik rahatlaması söz konusudur.

Daha önceki yıllarda başlayıp 2002 yılı sonuna kadar Niğde’de 58 kilometre bölünmüş yol yapılmış iken şu anda 95 kilometre bölünmüş yol tamamlanmış ve hizmete açılmıştır. Ayrıca, Niğde çevre yolu bölünmüş yol olarak tamamlanması, 629 kilometre yol iyileştirilmesi, beş kaza kara nokta iyileşmesi, 305 kilometre asfalt onarımı, iki adet köprü yapımı tamamlanmak suretiyle trafiğe açılmıştır.

Yüce heyetinize saygıyla sunulur.

Niğde Milletvekilimiz Sayın Mümin İnan’ın (6/558) sayılı sözlü soru önergesi: Kitreli-Mahmutlu-Çiftlik yolu kara yolları ağımız üzerinde bulunmamaktadır. Söz konusu yolun valilik il özel idaresi marifetiyle yapılması için gerekli girişim yapılacaktır.

Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnan’ın (6/559) sayılı sözlü soru önergesi:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bölünmüş yol yapımında kriter olarak ulusal ve uluslararası akslarımızın yanı sıra seyreden trafik sayısı ve ağır taşıt trafik oranları dikkate alınmaktadır. Altunhisar-Bor yolu, il yolları ağında yer almakla birlikte, bugün için bölünmüş yol kapsamına alınmayı gerektirecek trafik debisine sahip olmamaktadır. İleriki yıllarda trafik debisi açısından bir darboğaz oluşması hâlinde bölünmüş yol kapsamına alınması planlanmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karaman Milletvekilimiz Sayın Hasan Çalış’ın (6/580) sayılı sözlü soru önergesi: Bu soru cep telefonlarında vergilerle ilgili. Vergi konusu Ulaştırma Bakanlığının doğrudan görev alanında olmamakla beraber, elektronik haberleşme hizmetlerindeki vergi yükünün bütçe imkânları dâhilinde düşürülmesi hususu programımızda yer almaktadır. Bu kapsamda Meclisimizde kabul edilerek 28/2/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun ile kablolu-kablosuz mobil İnternet servis sağlayıcıları üzerindeki iletişim vergisi yüzde 25’te mobilden, yüzde 15’te de sabitten yüzde 5’e indirilmiştir ve İnternet’in yaygınlaştırılması bakımından önemli bir avantaj sağlanmıştır.

GSM Association tarafından geliştirilmekte olan elli ülkedeki mobil telekomünikasyon hizmetlerinde alınan doğrudan, dolaylı vergiler kapsamında yapılan bir araştırmada, bu hizmetler içerisinde Türkiye’nin vergi yükü bakımından yüksek vergi grubu ülkeler arasında yer aldığı doğrudur. Ancak az önce ifade ettiğim gibi, İnternet’ten başlamak suretiyle hem mobil hem sabitte oranları yüzde 25’ten yüzde 5’e indirdik, bu önemli bir adımdır. İlerideki zaman içerisinde de diğer vergileri indirmek için çalışma yapacağız. Bildiğiniz gibi bu telefon görüşmeleri üzerindeki vergiler 99 depreminde geçici olarak konmuş ancak bunlar kalıcı hâle gelmiştir.

Mobil ve sesteki vergi ve yasal yükümlülüklere göz atarsak, KDV yüzde 18, özel iletişim yüzde 25, yeni tesis iletişim vergisi maktu 27,8 lira, hazine payı yüzde 15, telsiz kullanım ücreti 10,72 Türk lirası, telsiz ruhsatname ücreti 10,72 ve kurum masraflarına katkı payı binde 0,35; evrensel hizmet fonu yüzde 10.

Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın (6/658) esas sayılı sözlü soru önergesi: Sivil havacılıkta serbestleşme yönünde atılan adımlar ve özel uçak şirketlerinin yurt içinde tarifeli seferler düzenlemeye başlamasıyla birlikte sivil havacılığımız hızlı bir büyüme göstermiş, sektör dünyada yüzde 5 oranında büyürken Türkiye’de ortalama yıllık yüzde 30 gibi bir büyüme sağlanmıştır.

Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü, Anadolu’nun pek çok şehrinden Avrupa’ya yolcu trafiğinin yoğun olduğu tespit edilen noktalara tarifeli sefer yapmaktadır. Bu çerçevede artan yolcu potansiyeli ile her yıl yaz tarife döneminde Konya’dan Kopenhag’a tarifeli seferler yapılmakta, ayrıca Avrupa’daki vatandaşlarımızın Türkiye’ye geliş-gidişlerinin yoğunlaştığı dönemlerde de ek seferler planlanmaktadır. Avrupa noktalarından Konya’ya direkt olarak uçuş seferleri bu şekilde gerçekleşmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası yeni hatlarda sefer düzenleme talepleri Bakanlığımız tarafından olumlu değerlendirilmekte ve hava yolu şirketlerine bu teklifler iletilmektedir.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/716) sayılı sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum: Kara yolları ağına alınması istenen Balıköy-Tavşanlı-Emet ayrım yolu sadece köylerin birbirine ve ilçe merkezine bağlantısını sağlamakta, güzergâh üzerinde herhangi bir il, ilçe, bucak merkezi bulunmamaktadır. Balıköy beldesinin civar ilçelere bağlantısı kara yolları ağındaki mevcut devlet ve il yollarıyla, Pazarlar ilçesinin Simav ilçesiyle bağlantısı ise standardı yüksek devlet ve il yoluyla sağlanmaktadır. Aynı yöne hizmet verecek ikinci bir bağlantının kara yoluna alınması mevcut trafik değerleri göz önüne alındığında fizibıl bulunmamaktadır. Pazarlar-Kuşu yolu da aynı nedenlerle kara yolu ağından çıkarılmıştır. Kütahya’nın güneye açılan Afyon yolu, batıya açılan Tavşanlı yolu ve kuzeye açılan Eskişehir yolunun 22 kilometresi tamamlanmış, 14 kilometrelik kesimi ise bu yıl içerisinde tamamlanacaktır. Kütahya ilinde daha önceki yıllardan başlayıp 2002 yılı sonuna kadar 19 kilometre bölünmüş yol yapılmışken bu dönemde 122 kilometre bölünmüş yol yapılarak hizmete sunulmuştur. Ayrıca 46 kilometre yol iyileştirmesi, 9 adet kaza kara nokta iyileştirilmesi, 1.362 kilometre asfalt onarımı, 7 adet köprü yapımı gerçekleştirilmiştir.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/717) sayılı sözlü soru önergesi: Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’nin birinci etabını oluşturan Ankara-Eskişehir arası 13 Mart 2009’da hizmete girmiştir.

Eskişehir-Kütahya arasında hızlı trene bağlı çalışmak üzere, mevcut hat üzerinden 14 Mart 2009’dan itibaren RAYBÜS, ray otobüsü seferleri başlatılmış.

Diğer yandan, İstanbul-Antalya, Eskişehir-Antalya, Dinar-Aydın rehabilitasyon demir yolu hattının uygulama projesi yapılması için 23/8/2007’de ihaleye çıkılmış olup, Eylül 2009’da tamamlanması planlanmaktadır. Söz konusu hattın yapımının gerçekleştirilmesi ileride bütçe imkânları çerçevesinde değerlendirilecektir.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/718) sayılı sözlü soru önergesi: Bursa-Simav-Selendi kesiminde yer alan Bursa-Orhaneli kara yolu toplam 50 kilometre uzunluğundadır. Bugüne kadar 22 kilometrelik kesim trafiğe açılmıştır, 28 kilometrelik bölümde çalışmalar hâlen sürmektedir.

Diğer yandan, Orhaneli-Selendi güzergâhında yer alan Orhaneli-Harmancık-Dağardı-Simav-Selendi kesimi ise önümüzdeki yıllarda yatırım programına bütçe imkânları dikkate alınarak dâhil edilecek ve çalışmalara başlanacaktır.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/720) sayılı soru önergesi: Kütahya-Afyon yolu Karayolları 14’üncü Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanı içerisinde yer alan, uzunluğu 35 kilometre olan yolun tamamı bitirilerek hizmete açılmıştır.

Altıntaş-Dumlupınar yolu, 38 kilometre, bölünmüş yol standardındadır. Yol, yapım programında olup, işin bitimi 2011 olarak öngörülmektedir.

Tavşanlı-Emet-Simav yolu, Hisarcık-Eskigediz yolu ileriki yıllarda yeterli ödenek temin edilmesi hâlinde yatırım programına alınarak yapım çalışmalarına başlanacaktır.

Şaphane-Hisarcık yolu, söz konusu yol il özel idaresi yol ağında yer almakta, il özel idaresi marifetiyle yapımı planlanmaktadır.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/721) sayılı sözlü soru önergesi:

Balıkesir-Dursunbey-Harmancık-Tavşanlı yolu: Bu yol önemli bir yoldur. Toplam 187 kilometre uzunluktaki yoldaki çalışmalar dört kısım hâlinde hâlen devam etmektedir. Bugüne kadar, 6 kilometresi bölünmüş yol, 34 kilometresi tek yol, 16 kilometresi sıcak asfalt kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Projenin bitim tarihi 2011’dir.

Kütahya-Simav-Demirci ayrımı: Toplam 156 kilometre uzunluğundaki 1A standardındaki yolda çalışmalar iki kısım hâlinde devam etmektedir. Bugüne kadar 55 kilometresi tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Yolun bitim tarihi 2010 yılı olarak öngörülmektedir.

Diğer yandan, 12 kilometre uzunluğundaki Simav-Sındırgı ayrımı-Demirci yolu ile 81 kilometrelik Simav-Sındırgı-Bigadiç yolunun önümüzdeki yıllarda yatırım programına alınması planlanmaktadır.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/724) sayılı sözlü soru önergesi ve cevabı: Kara yolu ağında bulunmayan Bulvar Caddesi ile Vefa Mahallesi’ni birbirine bağlayan üst geçitler belediye tarafından yapılacak ve bu amaca yönelik olarak Karayolları Genel Müdürlüğü de projeleri onaylamış ve ilgili belediyeye göndermiştir.

Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalış’ın (6/729) sayılı sözlü soru önergesi: Bilindiği üzere, ülkemiz telekomünikasyon sektöründeki tekel kaldırılıp serbestliğe geçilmiştir. Ülkemizde serbest piyasa şartlarında rekabet oranında daha kaliteli, ucuz ve kesintisiz İnternet hizmeti sunmak için gerekli çalışmaları yapmaktayız. 28/2/2009 tarihinde 5838 sayılı Kanun ile kablolu, kablosuz, mobil İnternet’te özel iletişim vergisi yüzde 25 ve yüzde 15’ten yüzde 5’e indirilmiştir.

Burada da Türkiye'yi diğer ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye'nin iletişimde artık pahalı ülke olmadığı, Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye, İnternet’te 1 megabit/saniyelik paketlerde Avrupa’nın en ucuz 6’ncısı, 2 megabitlik paketlerde Avrupa’nın en ucuz 9’uncusu ve 1 megabit sınırlı paketlerde de Avrupa’nın en ucuz İnternet hizmeti veren ülkesi arasındadır. Ayrıca, İnternet kullanımında da dünyadaki İnternet World Statistics verilerine göre ilk 20 ülke arasında 13’üncü sırada bulunmaktadır.

Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık’ın (6/743) sayılı sözlü soru önergesi: Tavşanlı-Domaniç 35 kilometre uzunluğunda olup projesi vardır. Söz konusu yol henüz yatırım programında değildir, önümüzdeki yıllarda yatırım programına bütçe imkânları dâhilinde alınacaktır.

Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnan’ın (6/889) sayılı sözlü soru önergesinin cevabı: 2003-2008 yılları arasında mevcut demir yolu şebekesine 47 ayrı noktada toplam 54,87 kilometre uzunluğunda iltisak hattı yapılmıştır.

Niğde-Kayseri arasında bulunan mevcut hattan Niğde ve Bor Organize Sanayi Bölgesi’ne bağlantı yapılmasına dair henüz bir talep söz konusu olmadığından bir çalışma başlatılamamıştır. Ancak organize bölgesi müdürlükleri tarafından Niğde-Kayseri hattından bölgelerine demir yolu bağlantısı talebi olması hâlinde gerekli işlemler yapılacaktır.

Bilgilerinize arz ederiz.

Adana Milletvekili Sayın Yılmaz Tankut’un (6/912) sayılı sözlü soru önergesi: Bakanlığımızın Adana Havaalanının Mersin’e taşınması gibi  bir planlaması söz konusu değildir. Ancak, Adana Havaalanı’nın şehir merkezinde kalması, yapay manialar nedeniyle genişletme imkânının sınırlı olması, Mersin ve bölgesine hitap edecek konvansiyonel boyutlarda bir havaalanı yapılması için  yer bulunamaması nedenlerinin yanı sıra, ülkemizin ekonomik imkânlarını da en verimli şekilde kullanmak üzere Bakanlığımızın benimsediği bölgesel havacılık politikası doğrultusunda Çukurova bölgesinin tarım, sanayi, ekonomik açıdan taşıdığı önemi ve bölgenin potansiyelinin tam olarak kullanılması da dikkate alınarak iç bölgelerle dış dünya bağlantısını artırmaya yönelik olarak bir bölgesel havaalanı yapılması düşünülmektedir. Yapılan fizibilite etütlerinde tüm bölgeye hitap edecek bölgesel bir havaalanının gerçekleşebileceği ortaya çıkmış ve 2009 yatırım programına “Çukurova Bölgesel Havaalanı Etüdü” başlığıyla bir proje dâhil edilmiştir. Bu projeyle Adana, Mersin ve Çukurova bölgesine hizmet verecek bölgesel havaalanı için yer seçim çalışmaları hâlen devam etmektedir.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun (6/949) sayılı sözlü soru önergesi: Tokat-Turhal arasında bölünmüş yol sathi kaplamalı olarak geçmiş yıllarda tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Yolun tekniğine uygun olarak yapılmadığı iddiaları üzerine  Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede herhangi bir olumsuzluk tespit edilememiştir. Kaplama cinsi, trafik hacmine rağmen yolun sathında bir sorun bulunmamakta ve trafik akışında da problem yaşanmamaktadır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun (6/950) sayılı soru önergesi:

30 kilometre uzunluğundaki Zile-Çekerek-Alaca devlet yolunun tamamı sathi kaplama olarak yapılarak trafiğe açılmıştır.

Bu projede 2008 yılında 2,7 milyon Türk lirası ödenek kullanılmıştır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun (6/951) sayılı sözlü soru önergesi:  Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından geçmiş yıllarda ödenekler doğrultusunda sanat yapı çalışmaları tamamlanan 7 kilometre uzunluğundaki Tokat çevre yolunun tamamının ihalesi 2007’de gerçekleştirilmiştir.

Kamulaştırma işlemleri tamamlanan 3 kilometrelik kesiminde toprak işleri ve sanat yapıları tamamlanmış, üst yapı seviyesine geçilmiştir. Çalışmaların devam ettiği geri kalan kesimde kamulaştırma işlemleri tamamlanarak işin 2010 sonunda bitirilmesi planlanmaktadır.

Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Mehmet Serdaroğlu’nun (6/965) sayılı sözlü soru önergesi: Sözü edilen güzergâh 3 kilometre uzunluğunda olup güzergâhın jeolojisinde bulunan marn ve killi yapılar stabil yol gövdesi oluşturma açısından zorluklar oluşturmaktadır.

Bu anlamda zemin iyileştirmesine yönelik yapılan çalışmalarda yol yapımına uygun malzeme tedarik etme yönünde de sıkıntı yaşanmaktadır. Uygun malzeme bulunma araştırmaları nedeniyle geçen zaman yapım süresinin uzamasına neden olmuştur.

Bütün olumsuzluklar aşılarak 3 kilometrelik kesim asfalt sathi kaplamalı olarak tamamlanmış ve hizmete girmiştir.

Ordu Milletvekili Sayın Rıdvan Yalçın’ın (6/1032) sayılı sözlü soru önergesi:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi Ulaştırma Bakanlığının en önemli görevi yol yapmak, demir yolu yapmak, havaalanı, liman yapmaktır. Dolayısıyla ülkenin ulaşımını sağlamaktır. Dolayısıyla, bu tabir yol yapımının önemini vurgulamak için kullanılmaktadır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun  (6/1100) sayılı sözlü soru önergesi: Bilindiği üzere 58,59,60’ıncı hükûmetlerde ülkemizin ihtiyaç duyduğu güvenli, ekonomik, rahat erişilebilirliği sağlayan ulaşım için acil eylem planında 15 bin kilometre bölünmüş yol çalışmaları başlatılmış, yapılan çalışmalar sonucunda Karayolları Genel Müdürlüğü ağında 30/4/2009 tarihi itibarıyla 15.479 kilometre bölünmüş yol ağına ulaşılmıştır. Bu bağlamda Erbaa-Reşadiye yolu, yatırım programında “bölünmüş yol” olarak yer almakta olup 77 kilometrelik kesiminin 4 kilometresi tamamlanmış, trafiğe açılmıştır. Kalan kısmın ise 2011 yılına kadar bitirilmesi hedeflenmektedir.

Tokat Milletvekilimiz Sayın Reşat Doğru’nun (6/1102) sayılı sözlü soru önergesi: Ankara-Samsun arasında 404 kilometre uzunluğundaki yolun tamamı geçtiğimiz yıl bitirilerek trafiğe açılmıştır -bu yılbaşı daha doğrusu- böylece ülkemizin kara yolu trafik yoğunluğu bakımından en önemli arterlerinden birisi tamamlanmıştır. On üç bölüm hâlinde ihale edilen yüksek standartlarda inşa edilmiş yolun 172 kilometresi önceki yıllarda, 232 kilometrelik bölümü ise Hükûmetimiz döneminde tamamlanmış, Ankara-Samsun kara yolunun hizmete verilmesiyle kullanıcılara daha güvenli, konforlu ulaşım imkânı sağlanmış, ayrıca seyahat süresi de bir buçuk saat kısalmıştır. Taşıt giderlerinde de yılda yaklaşık 122 milyon Türk lirası tasarruf sağlanmıştır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun (6/1103) sayılı sözlü soru önergesi: Erbaa-Taşova arası 23 kilometredir. 19,6 kilometresi bölünmüş yol olarak tamamlanmış ve trafiğe açılmıştır. Kalan 3,4 kilometrelik kesimi ise 2009’da tamamlanarak trafiğe açılacaktır. Planlama bu şekildedir.

Taşova-Amasya arasında bölünmüş yol proje çalışmaları kapsamında Akdağ-Taşova arasının projesi de tamamlanmış, 2009 yılında da çalışmalara başlanmıştır.

İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk Uras’ın sözlü soru önergesi, (6/1153): Paşalimanı Adası’nın ulaşım sorunuyla ilgili olarak adada yer alan köy muhtarlarıyla, 2/6/2008 tarihli dilekçeyle Denizcilik Müsteşarlığına müracaat etmişler; yapılan değerlendirmede bu ihtiyacın giderilmesi için İstanbul Deniz Otobüsleri Genel Müdürlüğü görevlendirilmiş, ilgili belediye başkanlıkları, muhtarlar, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantı sonucu buraya deniz yolu bağlantısı kurulmuş; bugün itibarıyla, pazartesi, çarşamba, cuma, pazar günlerinde olmak üzere adaya haftada toplam sekiz sefer yapılmaktadır.

Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru’nun (6/1158) sayılı sözlü soru önergesi: Karayolları Genel Müdürlüğümüz ile Tokat Belediyesi arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, Tokat-Sivas devlet yolu üzerinde bulunan Yeşilbağ İlköğretim Okulunun önüne belediye tarafından üst geçit yapılarak hizmete sokulmuştur.

Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemir’in (6/1173) sayılı sözlü soru önergesi: Gaziantep-Nizip ilçesinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, otoyol bağlantısını karşılayacak bağlantı yolu yapılmış olup ikinci bir bağlantı yolunun yapılması otoyol işletme tekniği ve otoyol proje kriterleri bakımından gerekli görülmemektedir. Hükûmetimiz dönemini kapsayan 2003-2008 yılları arasında, Gaziantep’te 51 kilometre bölünmüş yol, 20 kilometre yol iyileştirme, 3 adet kaza kara nokta yapımı, iyileştirilmesi, 21 kilometre sıcak asfalt, 564 kilometre asfalt onarımı, 2 adet köprü yapılarak trafiğe açılmıştır. Bu dönemde yaklaşık harcanan para 500 milyon liradır.

Araç muayene hizmetlerinin, ülkemizde iki bölgeye ağırlık verilmesi nedeniyle ortaya çıkan sorunun giderilmesi için imtiyaz sözleşmesinde değişikliğe gidilmiş ve bu çerçevede Bakanlığımız Özelleştirme İdaresi ve işletmeciyle mutabakata varılarak bu değişiklik gerçekleştirilmiş ve görüş için Danıştaya gönderilmiş, Danıştay da 7/2/2009 tarihinde bu değişikliği uygun bulmuş ve böylece muayene hizmetlerini iki bölgeye ayırma konusu sona ermiştir.

Araç muayene hizmetlerinin özelleştirilmesi sonucunda ülkemizin kazanımlarını özetlemek gerekirse:

Her şeyden önce, trafik kazalarından kaynaklanan, parayla ölçülmesi mümkün olmayan can kayıpları azaltılacaktır.

Taşıtların akaryakıt tüketiminden kaynaklanan çevre kirliliği azalacaktır.

Yine trafik kazalarından kaynaklanan maddi kayıplar önemli ölçüde azalacaktır.

Devletin hazinesine de bu işlemle birlikte 553 milyon dolar gelir sağlanmıştır.

İşletme hakkı verilen yatırımcı tarafından 450 milyon dolar tutarında yatırım yapılmıştır.

KDV, kurumlar vergisi hariç olmak üzere elde ettikleri gelirlerden işletmelerin ilk üç yılda yüzde 30’u, sonraki yedi yıl için yüzde 40’ı, geriye kalan on yıl için de yüzde 50’si hazine payı olarak alınacaktır.

Ayrıca, bu işletmelerde 1.875’i teknik olmak üzere toplam 3 bin kişiye istihdam sağlanmıştır.

Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu’nun (6/1201) sayılı sözlü sorusu: E-80 kara yolu, Genel Müdürlüğümüzün 2008 yılında yatırım programına dâhil edilmiş, 12 Mayıs 2009’da gerekli ihaleler yapılarak yolun yapımına başlanacaktır. Söz konusu yolun 2011 yılında tamamlanması hedeflenmektedir.

Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun (6/1238) sayılı sorusunun cevabı: Malatya ilinde daha önceki yıllarda başlayıp 2002 yılı sonuna kadar toplam 38 kilometre bölünmüş yol yapılmış iken Hükûmetimiz döneminde 2003-2008 yılları arasında toplam 159 kilometre bölünmüş yol gerçekleşmiştir. 57 kilometre çift yönlü yol iyileştirmesi, 3 adet kaza kara nokta iyileştirmesi, 405 kilometre asfalt onarımı, 1.516 kilometre asfalt çalışması, 13 adet köprü yapılarak hizmete sunulmuştur ve bu hizmetler için yaklaşık 135 milyon TL harcama yapılmıştır.

Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun (6/1241) sayılı soru önergesi: 2009 yılı turistik yollar programı içerisinde yer alan Nemrut Dağı Turistik Yolları Projesi kapsamında yapılan Malatya-Pütürge-Tepehan yolunda Kubbe Dağı-Bakımevi arası 23 kilometre ile Tepehan ayrımı-Pütürge arası 15 kilometre olmak üzere toplam 38 kilometrede iyileştirme yapılarak asfalt seviyesinde tamamlanmıştır. Elâzığ-Malatya ayrımı, Pütürge-Tepehan turizm il yolu arasında kalan 18 kilometrelik kesimin ihalesi 2008’de yapılmış, çalışmalar hâlen devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Son soruya geldiniz, tamamlayın.

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) – Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu’nun (6/1244) sayılı sorusu: Arapgir-Kemaliye yolunun Arapgir-Kozluk Köprüsü arasında 4 kilometrelik kesim 2007 sonu itibarıyla tamamlanmıştır. 14 kilometrelik Kozluk Köprüsü-Dutluca arası ihale edilmiş ancak itiraz nedeniyle henüz başlanamamıştır. İtiraza müteakip başlanacaktır.

Son soru, Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enöz’ün (6/1260) sayılı sözlü soru önergesi: Karayolları Genel Müdürlüğünde unvan değişiklikleri kamu yararı ve hizmete ilişkin öncelikli ihtiyaçlar esas alınarak 29 Mart 2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Müdürlükte yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliği hükümleri çerçevesinde gerçekleşmektedir. Birincisi Kasım 2005 tarihinde, ikincisi 25 Mart 2007 tarihinde olmak üzere 2 kez bu sınav yapılmıştır. Boş kadro imkânlarına göre ihtiyaç duyulduğunda sınava girebilecek niteliklere sahip personel tarafından yürütülen hizmetlerin kesintisiz ve istikrarlı bir şekilde devam etmesi hususu öncelikle dikkate alınarak yeniden sınav açılabilecektir.

Yüce heyetinize saygıyla sunarım.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Sayın Aslanoğlu, buyurun efendim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, biz hakkımıza razıyız ama hakkımızı da yedirmeyiz. Siz “yüzde 60 Türkiye'nin bölünmüş yolu” diye her zaman söylüyorsunuz. Sadece, Malatya’ya yaptığınız yüzde 13, Malatya’nın çevre illerle bağlantısını yaptığınız yol yüzde 13. Yüzde 47 hakkımızı istiyoruz sizden. Bu hakkımızı verin.

Malatya-Sivas yolu Türkiye'nin önemli bir yolu. Hiç bahsetmediniz, hiç… Sorduğum soruya cevap vermediniz. İki: Kemaliye… Benim için bir şey istemiyorum, Kemaliye sizin ilçeniz, Erzincan’ın bir ilçesi. Benim için bir şey istiyorsam namerdim, Erzincan için istiyorum. “Dutbeli’nden  aşağı” bir türkü vardır. O Dutbeli’nden siz çok indiniz Sayın Bakan. Oradan inmek kolay değil. Pütürge yolu için teşekkür ediyorum.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.

Sayın Doğru, buyurun.

REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanıma da sorularıma vermiş olduğu cevaplardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.

Tokat ili yol konusunda çok büyük sıkıntıları olan illerin başında gelmektedir. Yıllardan beri çevre yolu bitirilememiştir. Çevre yolu, yaklaşık olarak on yıldan beri her siyasi partiden her hükûmet bitireceği konusunda söz vermekte ama bir türlü bitirilmemiştir. 2010 olarak söylediniz. İnşallah, 2010 yılında da bitmiş olur.

Onun yanında, özellikle Tokat-Niksar, Erbaa-Reşadiye yolları üzerinden Yeşilırmak geçmesinden dolayı, Yeşilırmak’ın Kelkit Çayı’nın geçmesinden dolayı o yolda ciddi manada kazalar meydana gelmektedir. Özellikle kışın otobüsler uçmakta, taksiler Kelkit Irmağı’nın azgın konumu içerisinde oraya gitmektedir. Bundan dolayı da vatandaşlar ve özellikle  o yoldan geçen insanların hepsi büyük sıkıntı içerisindedir. Oranın da süratli bir şekilde iki yönlü yol yani bölünmüş yol hâline getirilmesi gerekir.

Araç muayene istasyonları konusunda cevap verdiniz. Sayın Bakanım, vermiş olduğum soruların hepsi aşağı yukarı bir yıl önce sorulan sorulardır. Tabii, bir yıl zaman geçmiş olmasından dolayı da birçoğu yerine gelmiş ve gündemden düşmüş konulardır. O  konuda teşekkür ediyorum.

Ancak, araç muayenelerinde çok büyük bir kalabalık vardır ve de çok süre alıyor. Dolayısıyla, herhâlde bunu da bir sayı artırarak düzeltirsiniz diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru.

Sayın Işık, buyurun.

ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de Sayın Bakanıma, her ne kadar aradan bir yılı aşkın süre geçmiş olsa da verdiği cevaplar için teşekkür ediyorum.

Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Sayın Bakanım, Kütahya ili Ege Bölgesi içerisinde yol ağı açısından en mağdur ilimiz. Bu nedenle sorularıma birer ikişer cümleyle katkı ve yeni soruyla bu sözü almış bulunmaktayım.

Öncelikle Balıköy-Değirmisaz ve Pazarlar-Kuşu yolu sizlerin döneminde kara yolu ağından çıkartıldı. Daha önce bunlar kara yolu ağındaydı. Şu anda il özel idaresinin kaynaklarıyla da bu yolların gerçekten trafiğe açık tutulması mümkün görünmüyor. Eğer bu yollar kara yolu ağına alınabilirse son derece iyi olacağı düşüncesindeyim.

Döneminizde 122 kilometre bölünmüş yol yapıldığını ifade ettiniz. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki sizden önceki hükûmetler döneminde bu yolların önemli bir kısmına başlanmıştı, size açmak nasip oldu.

Yine, özellikle Antalya-İstanbul hızlı tren hattı için en uygun güzergâh Kütahya merkez olmakla beraber bütçe görüşmelerindeki sunumlarınızdan da anladığım kadarıyla Kütahya baypas edilmiş durumda. Bunun tekrar değerlendirilip Kütahya’nın bu güzergâha alınmasında büyük yarar olduğunu düşünmekteyim.

Bursa-Simav-Orhaneli-Selendi gerçekten çok önemli bir güzergâh. Eğer bunu kısa sürede programa alabilirseniz son derece memnun olacağımı ifade etmek istiyorum.

Tavşanlı-Emet-Gediz-Simav, yine ileride alınacağını söylediniz. Bu hat da çok yoğun hatlardan birisi. Kısa sürede bunun programa alınmasında yarar görmekteyim.

Aynı şekilde Şaphane-Hisarcık hattının il özel idaresi kaynaklarıyla bakımının yapılması, çalışır tutulması ve genişletilmesi mümkün görünmemekte. Bu hattın da yine kara yoluna alınmasında büyük yarar görülmektedir.

Balıkesir-Dursunbey-Harmancık hattı Kütahya-Balıkesir ve diğer iller açısından çok ana bir güzergâh. Bunun 2011’de bitirilmesini söylediniz. İnşallah biter diyorum. Çünkü, çocukluğumdan beri duyduğum bir hat burası.

Kütahya-Simav-Demirci ayrımının da 2010'da bitirilmesini temenni ediyorum, sözlerinize katılıyorum.

Simav-Sındırgı-Bigadiç hattı yine çok yoğun hatlardan birisi. Bu hatta mutlaka daha erken bir sürede çalışmanın başlatılması kaçınılmaz görünüyor.

“Vefa Mahallesi’ne üst geçit belediye tarafından yapılacaktır.” dediniz. Belediyenin bunu ihale ettiğini ancak ihalede çok büyük problemlerin olduğunu işittik. Umarım, kısa sürede çözülür diyorum.

Yine, Tavşanlı-Domaniç hattının çok yoğun hatlardan birisi olduğunu, özellikle Tavşanlı-Emet hattında daha iki hafta önce asit kamyonunun devrilmesi sonucu bir vatandaşımızın hayatını kaybettiğini sizler de muhtemelen duymuşsunuzdur. Bu hatların mutlaka kısa sürede elden geçirilmesinde yarar olduğunu belirtiyor, yine de her şey için teşekkür ediyorum, katkılarınızı bekliyorum.

Sağ olun.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Işık.

Sayın Tankut, buyurun.

YILMAZ TANKUT (Adana) – Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakana da sözlü soruma vermiş olduğu cevaptan dolayı teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, “Adana Havaalanı’nın Mersin’e taşınması söz konusu değildir.” dediniz. Bu konuyla ilgili teşekkür ediyoruz. Çünkü bu konuyla ilgili çok değişik spekülasyonlar ve dedikodular, seçimden önce özellikle, Adana’da büyük ölçüde tedirginlik meydana getirmişti. Ancak az önce ifadenizde bölgesel bir havaalanı düşündüğünüzü, bununla ilgili de 2009 yılında, bu yıl içerisinde bir yer seçimi çalışmasının devam ettiğini söylediniz. Şimdi şunu sormak istiyorum: Bu bölgesel havaalanı devreye girdiğinde mevcut havaalanının fonksiyonu ne olacaktır? Mevcut Adana Şakirpaşa Havaalanı hizmet vermeye devam edecek midir? Yoksa lağıv mı edilecektir? Adana’daki değişik kesimlerin düşüncesine göre, mevcut Şakirpaşa Havaalanı’nın güney kesiminin, esasında güneye doğru havaalanının genişlemesi bakımından da müsait olduğu ifade edilmektedir.

Adana Havaalanı’nın Adana’nın şehir merkezi içerisinde kalması iddialarının da doğru olmadığı düşüncesindeyiz. Çünkü aynı şekilde İstanbul Yeşilköy Havaalanı da tam İstanbul’un göbeğinde yer almaktadır. Dolayısıyla Adana sadece kendisine değil, çevreye de hizmet ettiği için Adana Havaalanı’nın, mevcut havaalanının bu şekilde baypas edilmesine Adana Milletvekili ve Adana kamuoyu olarak karşı çıktığımızı ve bunun uygun olmayacağını ifade ediyoruz ve bölgesel havaalanının Adana Havaalanı’nın fonksiyonunu yok etmesine de müsaade edilmemesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Tankut.

Sayın İnan…

MÜMİN İNAN (Niğde) – Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, vermiş olduğunuz cevaplar için çok teşekkür ediyorum.

Niğde Altunhisar-Ankara yolunun duble yol yapılmaması konusunda belli ölçüler olduğunu belirtmiştiniz ama otuz kırk yıl önce yapılan bu yolun en azından genişletilmesi oradaki trafiği rahatlatabilir diye düşünüyorum.

Ayrıca, Niğde-Çiftlik arasındaki yolu zatıalinizle beraber gezmiştik. O konu Niğde ve Çiftlik ilçesi için önemli. O yolun genişletilmesini -sizin de orada konuştuğunuz gibi- halkımız beklemektedir. Bu konuyla ilgili bir cevap alamadık efendim. Bunu yerine getirirsek çok memnun olurum.

Diğer taraftan, Pozantı-Niğde otobanının seçimlerden önce kara yolu statüsünde hizmete açılması önemli bir şey ama otoban statüsüne kavuşturulması için eksik kalan kısımlarının tamamlanması Niğde açısından ve diğer ulaşım açısından son derece önemli.

Ayrıca, otobanın Niğde girişindeki bölge trafik noktasında, Polis Okulu noktasında yıllardan beri çok ciddi kazalar olmaktadır. Niğde’ye kadar uzanan otobanın o bölgesinde alt ya da üst geçitlerin yapılması trafiğin rahatlatılması ve kazaların önlenmesi noktasında son derece önemli. Biraz öncelik verilirse efendim... Her sene çok ciddi kazalar olmakta -en az 10 kişi, 20 kişi- çok büyük kazalar olmaktadır, çünkü çok işlek bir yoldur.

Ayrıca, şehirler arası otobüs terminalinin de -o bölgeye yakın-  Adana-Kayseri yolunun üzerine taşınmasının ve şehrin içerisine girecek otobüslerin bulunduğu noktada da bir üst ya da alt geçidin yapılmasının yine kazaların önlenmesi noktasında çok önemli bir katkısı olacaktır diye düşünüyorum.

Verdiğiniz cevaplar için ve destekleriniz için teşekkür ederken organize sanayi bölgesi başkanlarına da şimdi telefon açıp, oraya kadar demir yolunun getirilmesini sizler belirttiniz, ben de bu müjdeyi kendilerine verip müracaatları yapmalarını da kendilerinden isteyeceğim.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın İnan.

Sayın Aslanoğlu, herhâlde yanlış girdiniz şeye.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Yok efendim… Bir şey…

BAŞKAN – Hayır, böyle bir usul yok efendim.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Efendim, bir şeyim eksik kaldı.

BAŞKAN – Sayın Bakan burada, soracağınız bir şey varsa…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Eksik kaldı, eksik.

BAŞKAN – İki sefer veremem efendim, kusura bakmayın.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Ama süremiz var.

BAŞKAN – Ama iki defa soru sorulacak.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Daha süremiz var Sayın Başkan… Daha süremiz var ama, bitmedi süremiz. Sayın Bakan bir saat konuştu.

BAŞKAN – Süremizi çok çok aştık ama…

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Hep Erzincan-Pülümür… Onu soracağım.

BAŞKAN – Peki, sizi kırmayayım hadi buyurun kısa bir soru sorun.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Başkan, ben sadece Erzincan’a çalışıyorum bugün. Şu Pülümür-Erzincan bir türlü bitmiyor, acaba niye? Şu Pülümür-Erzincan hiç bitmeyecek mi acaba? Onu soruyorum, ben Malatya’ya hiç bak… Erzincan’a çalışıyorum bugün.

BAŞKAN -  Tamam mı?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Tamam.

BAŞKAN -  Sayın Bakanım, cevap verecek misiniz? Yok.

Böylece, sözlü soruların hepsi cevaplandırılmıştır.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.

1’inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN

GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)

2.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)

BAŞKAN -  Komisyon? Yok.

Ertelenmiştir.

2’inci sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/546) (S. Sayısı: 362) (x)

BAŞKAN -  Komisyon burada.

Hükûmet burada.

Komisyon raporu 362 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Şimdi, tasarının tümü üzerinde söz isteyenleri…

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Tokat Milletvekili Reşat Doğru.

Sayın Doğru, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)

                                      

(x) 362 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

MHP GRUBU ADINA REŞAT DOĞRU (Tokat) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti arasında ekonomik işbirliğine dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu hakkında anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin Kanun Tasarısı üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Mardin’deki olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Ayrıca, bugün 2 tane askerimiz şehit olmuştur. Askerlerimize Allah’tan rahmet dilerken Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı diliyorum. Yüce milletimiz, tarihin her döneminde olduğu gibi, yine hainleri hiçbir zaman unutmamış ve onlara gereken cevabı vermiştir, bundan sonra da vereceği kanaatindeyim.

Sayın milletvekilleri, Türkmenistan-Türkiye iki kardeş devlettir. Her zaman söylendiği gibi, bir millet, iki devletiz ancak bu kardeşlik gerektiği şekilde devam etmiyor diye düşünüyorum. Rahmetli eski lider Türkmenbaşı çok iyi niyetli bir liderdi ve onun zamanında gayretli çalışmalar, Türkiye ile ilişkiler üzerinde çok ciddi çalışmalar yapılmış ve çok büyük mesafeler de alınmıştı. Hatta, Türkmenbaşı’nın yapmış olduğu imkânlar neticesinde de -hepimizin de bildiği gibi- çok büyük işletmeler kurulmuş, çok değerli iş adamları o bölgelerde görev almışlardı. İnanıyorum ki onların kurmuş olduğu o dostluk ve ilişkilerin yine devam etmesi gerekir ve devam etmektedir. Ancak Türkmenbaşı’ndan sonra göreve gelen Sayın Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov zamanında da ilişkilerin gelişmekte olmasını arzu ediyorum ve gelişiyor. Türkiye’yi ve Türkleri çok seven, çok değerli bir liderdir Berdimuhammedov. İnanıyorum ki onun çalışmaları, onların çalışmalarıyla beraber de ilişkilerimiz gün geçtikçe daha fazla artar.

Tabii, Türkiye olarak, Türkmenistan başta olmak üzere bütün Türk cumhuriyetleriyle yakın ilişkiler içerisindeyiz. Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmış olduğu yıllardan itibaren Türkiye ile yakın ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında büyük çalışmalar yapılmaktadır. Tabii, özellikle 1990’lı yıllarda bağımsızlıkların kazanılması Türk devletlerini, yani Türk milletini bir anda dünya gözünde çok önemli bir konuma getirmiştir. Altı tane bağımsız Türk devleti dünya arenasına çıkmış ve beraberinde de “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne” tabiri kullanılır konuma gelinmiştir. Tabii, bununla beraber Türkiye’mize de çok önemli görevler düşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerine düşen görevleri tam olarak yapmış olduğunu söyleyemeyiz ama bence yapılan çok önemli hizmetler de vardır. 90’lı yıllardan itibaren bağımsızlığını kazanan bu cumhuriyetlere, özellikle Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak hemen el uzatılmış ve beraberinde de dış ilişkiler kurularak konsolosluklar kurulmuş, tanınmalar sağlanmış ve de çok güzel ilişkiler geliştirilerek devam etmiştir. Ancak, son yıllarda, özellikle bu coğrafyada Rusya’nın üstünlük almaya çalışmakta olduğunu da görüyoruz. Rusya’yla ilişkilerde de tabii… Rusya’yla ilişkiler bu coğrafyada tekrar tekrar gözden geçiriliyor. Özellikle Rusya devletinin yeniden toparlanma süreci içerisine girmesiyle beraber bu coğrafyadaki Türk devletleri üzerinde ciddi çalışmalar yapmakta olduğunu da görüyoruz.

Özellikle diyorum, 23 Nisanda Başbakan yardımcıları ve uzmanları Türkmenistan’a gelmiştir. Türkmenistan’a gelmeleriyle beraber gönderilen bu uzmanlar -oradaki ilişkilerin geliştirilmesiyle beraber- özellikle enerji kaynaklarının yeni düzenlemeler içerisine girmesi noktasında da çalışmaları başlatmışlardır. Yani şunun için bunları söylemek istiyorum: Rusya’nın yeniden bu coğrafyada etkinliğini artırmak için çok büyük bir mücadele vermekte olduğunun da bir göstergesi olması noktasında bunları söyledim. İşte, Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu coğrafyada atacağımız adımlar üzerinde çok ciddi manada düşünmek mecburiyetindeyiz.

Bakınız, son zamanlarda, işte “Orta Asya Türk devletleri” dediğimiz veyahut da “kardeş devletler” dediğimiz, zaman zaman da “bir millet, iki devlet” tabirini kullanmış olduğumuz bu coğrafyada çok büyük sıkıntılarla da karşı karşıyayız. Bakın, işte Azerbaycan konusu. Sayın Başbakanımız, işte önümüzdeki 13 Mayıs tarihinde Azerbaycan’a gidiyor. Azerbaycan’la ilişkilerimizin nereye gelmiş olduğunu da hep beraber yakinen takip ediyoruz. Sayın milletvekilleri, Azerbaycanlı kardeşlerimiz şu an itibarıyla küsmüş durumdadır yani Azerbaycan’ın kendisine her noktasında güvenmiş olduğu Türkiye’den beklemediği birtakım tabloyla karşı karşıya olduğunun göstergesini hep beraber görüyoruz.

İşte, yeni Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davudoğlu yeni görevine başladı. Sayın Davudoğlu söylemleri içerisinde “stratejik derinlik”, “komşu ülkelerle sıfır sorun” ve “proaktif diplomasi” tabirlerini kullanıyor. Tabii, burada hep beraber düşünmek mecburiyetindeyiz. İşte, komşularla sıfır sorun derken acaba -Azerbaycan bizim kardeşimiz ve aynı zamanda Türk devletlerinden bir tanesi- onunla sıfır sorunla karşı karşıya mıyız? Yani şunu söylemek istiyorum ki şu an itibarıyla, Azerbaycan devleti küstürülme durumuyla karşı karşıya kalınmıştır. Bakınız, şu anda, Türk dünyası yakinen hem Azerbaycan’ı takip ediyor hem Kerkük’ü, Irak’taki gelişmeleri takip ediyor hem de Kıbrıs’taki gelişmeleri yakinen takip ediyor. Buralardaki geri adımların nelere sebep olacağını üzülerek ama üzülerek çok yakın bir tarihte görebiliriz, göreceğiz de. Yani şu anda Azerbaycan’ın tüm insanları, hepsi “Acaba Türkiye-Ermenistan sınırı açılacak mı?” şeklinde bir beklenti içerisindedir. Tabii, diyeceksiniz ki açılmaması… Tabii açılmaması gerekiyor sayın milletvekilleri çünkü Azerbaycan’ın, Azeri kardeşlerimizin en önemli tutanağı bu sınır kapısıdır.

Bakınız, şu anda, Azerbaycan topraklarının büyük bir kısmı işgal altındadır. Karabağ işgal altındadır. Karabağ’la beraber yedi tane Azeri kenti işgal içerisindedir ve o bölgeden yaklaşık olarak 1 milyonun üzerindeki insan Azerbaycan’ın çeşitli yerlerinde göçmen konumundadır, çok zor şartlar içerisinde yaşamaktadır. Bakınız, gidelim bugün Bakû’ye, Azerbaycan’ın çeşitli reyonlarına, oralarda çok zor şartlar içerisinde yaşayan, perperişan hâlde yaşayan Azerbaycanlı Türkleri görürsünüz. Hatta enteresandır, bakınız, 2002 senesinden itibaren 2009 senesine kadar –ben, işte soru önergelerinden de bunları öğrendim- soru önergeleri veriyoruz. Acaba o Azerbaycan tabiriyle “kaçgın” bizlere göre göçmen olan o insanlara ne kadar yardım yapıldı diye bir soru önergesi vermiştim. Sayın milletvekilleri, 100 bin dolar civarında yardım yapılmış olduğunu sayın bakanların soruma vermiş olduğu cevaplardan öğreniyorum. 100 bin dolar acaba nedir ki? 100 bin dolar acaba o 1 milyonun üzerindeki insana ne kadar hizmet getirecektir, onların hangi yarasına merhem olacaktır? Kızılayıyla, devletin kendi yardımlarıyla çok az bir yardım olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.

Bunları şunlar için söyledim: Bakınız, işte Türkmenistan’la ilgili çok önemli bir anlaşmayı, işte daha önce yapılmış olan anlaşmayı şu anda burada onaylayacağız, onun raporlarını görüşüyoruz ama Türkmenistan’ı, Tataristan’ı, Kazakistan’ı, Özbekistan’ı hep bu tür gelişmeleri yakinen takip ediyorlar. Türkiye ile Orta Asya Türk devletleri arasındaki ilişkiler geliştirilmeli, yeni yeni birtakım anlaşmalar yapılmalı, kanunlar çıkarılmalı ama bunların da takipçisi olmak mecburiyetindeyiz. Bunu ifade etmeye çalışıyorum. Yani Azerbaycan’ın o ortak sorunu, yani özellikle işte Karabağ’ın işgali, yedi tane Azeri kentinden Ermenilerin çekilmemesi ve beraberinde soykırım iddialarından vazgeçilmemiş olması ve 1 milyona yakın insanın dertlerinin çözümlenmemiş olmasının olduğu bir ortamda Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasının çok büyük sorunları beraberinde getireceğini ifade etmeye çalışıyorum.

Bakınız, şu anda Türkiye-Özbekistan ilişkilerinde ciddi manada bir gelişme var mıdır? Şu anda Özbekistan’la ilişkilerimize şöyle bir bakmış olduğumuz zaman, her noktasında mükemmel bir ilişkimiz var, diyebiliyor musunuz? Hayır, diyemiyoruz. Yani şu anda Özbekistan ilişkilerimizin bozulduğu, Azerbaycan ilişkilerimizin bozulduğu ama bunun yanında çok büyük beklentilerin de olmuş olduğu bir ortam yaşıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti çok güçlü bir devlettir, Türk milleti çok büyük bir millettir. 300 milyonun üzerinde… Tarihî bağlarımızın bağlı olduğu o bölgelere el uzatmak tabii ki bizim görevlerimiz arasındadır. 1990’lı yıllarda bağımsızlığını kazanmasıyla beraber Türk milletinin hepsinin içerisinde büyük bir coşku belirmiş “Hep beraber kardeşlerimize nasıl yardım ederiz? Onlarla nasıl beraber oluruz?” şeklinde düşünceler bir anda gündeme gelmişti. Onunla beraber Türkiye Cumhuriyeti devleti de elinden gelen gayretleri gösterdi.

Bakınız, şu anda işte, Büyük Öğrenci Projesi diye bir proje vardır. Büyük Öğrenci Projesi içerisinde aşağı yukarı 20 binin üzerinde gencimiz işte karşılıklı olarak okullarını okumuşlar ve bir kısmı da master’larını ve doktoralarını tamamlayarak yurtlarına dönmüşlerdir, kendi bölgelerine dönmüşlerdir. Türkiye’mizde ve o coğrafyada okuyan öğrenciler şu an itibarıyla iş bulma durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Bakınız, Türk devleti olarak işte bu öğrencilerimize sahip çıkalım. Büyük Öğrenci Projesi 90’lı yıllarda çıkmış olduğu zaman hepimizde çok büyük bir heyecan belirmiş ve çocuklarımızı kendi ülkemize getirmiş ve kendi ülkemizdeki çocukları da o bölgeye götürmüştük.

Şu anda Türkmenistan’ın birçok kentinde Türk okulları vardır. Allah razı olsun o okulları açanlardan ve şu anda orada okuyanlardan. Ne kadar güzel bir hizmettir ama işte Türkiye-Türkmenistan arasındaki ilişkileri artırarak geliştirirken diğer Orta Asya devletlerini de unutmamak durumundayız. Yani, Büyük Öğrenci Projesi’ne hem destek olacağız hem de onlarla beraber, o okullarını bitiren çocuklarımıza da her konuda destek olmak mecburiyetindeyiz.

Bakınız, bu yapmış olduğumuz anlaşmayla beraber ekonomik ilişkilerin artırılmasını hedefliyoruz.

Sayın Başkanım, sözlerimi bitireceğim, fazla da uzatmayacağım.

Tabii, söylenecek çok söz var ama -saati de gösteriyor Sayın Başkanlarım- efendim, şunu söylemek istiyorum ki Türkiye devleti çok büyük bir devlettir, Türkiye devleti Orta Asya ülkelerinde olmalıdır ama Orta Asya Türk devletlerini, Türk cumhuriyetlerini üzmek durumunda da olmamak mecburiyetindeyiz. Onların her türlü sorunlarında beraber olalım, onların sorunlarını kendi sorunlarımız hâline getirmek mecburiyetindeyiz. Tabii, Türkmenistan bunların başında geliyor. Türkmenistan devletiyle ilişkilerimiz tabii, diğer devletlerden çok önemli ve çok ileridedir. İnanıyorum ki bundan sonra, çıkartmış olduğumuz bu kanunlarla o ilişkilerimizi geliştirebiliriz. Şu an itibarıyla sorunlarımız yok mudur? Bakınız, şu anda, işte Trans-Hazar Hattı dediğimiz o petrol hatlarının, doğal gaz hatlarının üzerinde çok ciddi çalışmalar yapmak mecburiyetindeyiz. Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatlarıyla beraber o hatlardaki demir yolu hatlarını da geliştirmek mecburiyetindeyiz. Nabucco Hattı’nın, Nabucco Projesi’nin de mutlaka gerçekleşmesi gerektiğini, İpek Yolu’nun da beraberinde yeniden gündeme getirilmesini bekliyoruz.

Yani, buradan şuna seslenmek istiyorum: 60’ıncı Hükûmet, daha önceki hükûmetler zamanında önemli projelere imza atmak mecburiyetindedir. Daha önceki Büyük Öğrenci Projesi, üniversiteler projeleri veyahut da iş adamlarımıza çeşitli imkânların sağlanması konusunda, bu hükûmetler zamanında da çok ciddi projelerin geliştirilerek ve genişletilerek o bölgelere ulaşılması noktasında çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Gerçi söylenecek çok söz var ama herhâlde burada sözümüzü de bitirmemiz gerekiyor. Ben, bu yapmakta olduğumuz anlaşmanın, bu kanun tasarısının ülkemize, milletimize, Orta Asya Türk cumhuriyetlerine, özellikle Türk milletine yeni ufuklar getirmesini, yeni birlik beraberlikler getirmesini temenni ederek yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Doğru.

Gruplar adına başka söz istemi? Yok.

Sayın Kamer Genç.

Sayın Kamer Genç konuşacak mısınız efendim?

KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşmayacağım efendim.

BAŞKAN – Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır. Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum:  Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ

ARASINDA EKONOMİK İŞBİRLİĞİNE DAİR HÜKÜMETLERARASI

TÜRK-TÜRKMEN KOMİSYONU HAKKINDA ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ

UYGUN BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN TASARISI

MADDE 1- (1) 6 Aralık 2007 tarihinde Aşkabat’ta imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde gruplar adına söz istemi yok.

Şahıslar adına, Sayın Kamer Genç, buyurun.

KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 362 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasındaki Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı’nın 1’inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Tabii, aslında, Sayın Bakan “Biz gideceğiz, bu yasanın çıkması lazım.” dedi, ben de konuşmayacaktım. Ama, işte, yeni bir Hükûmet değişikliği yapıldı, bir Dışişleri Bakanı atandı. En azından uluslararası anlaşmalar, dış işlerle ilgili olarak burada kanunlar müzakere edilirken ilgili bakanın gelip bu Meclise duyduğu saygı gereği burada bulunması lazım. Yani şimdi yeni bir hükûmet değişikliği oldu. Bundan önce bu Bakanlar Kurulu sıraları bomboştu. Bu, ruhsuz bir Hükûmetin olduğunu gösteriyordu, şevksiz bir Hükûmetin olduğunu gösteriyordu, bu Meclise karşı sorumsuz bir hükûmetin olduğunu gösteriyordu. Lütfen aynı şeylerini tekrarlamasınlar.

Aslında Türkmenistan’la ilgili çok ciddi… Mesela Türkmenistan gazıyla ilgili çok söylentiler oldu. Oradan daha ucuz gaz almamız gerekirken maalesef bu alınmadı. Geçmişte bazı politika değişiklikleri oldu. Ama madem Sayın Bakan bana bunu rica etti, haydi ben de bir defa size bu anlayışı göstereyim. Ama tabii ki çok ciddi, dile getirmemiz gereken sorunlar var.

Hayırlı olsun.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Genç.

1’inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Madde üzerinde gruplar adına söz talebi? Yok.

Sayın Genç…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben vazgeçtim efendim.

BAŞKAN – Hepsinde varsınız ama…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben bütün isteklerimden vazgeçtim.

BAŞKAN – Okumak mecburiyetindeyim, onun için…

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Söz taleplerinin hepsini geri çekti Başkanım.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

BAŞKAN – Madde üzerinde gruplar ve şahıslar adına söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.

Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için üç dakika süre veriyorum.

 (Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun sonucunu açıklıyorum efendim:

Kullanılan oy sayısı          :             218

Kabul                      :         218 (x)

Hayırlı olsun efendim, tasarı kanunlaşmıştır.

Sayın milletvekilleri, 3’üncü sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine başlayacağız.

4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/642) (S. Sayısı: 364) (xx)

                             

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

(xx) 364 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.

BAŞKAN – Komisyon ve Hükûmet buradalar.

Komisyon raporu 364 sıra sayısıyla bastırılıp dağıtılmıştır.

Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.

Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

1’inci maddeyi okutuyorum:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ

ARASINDA TİCARİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİNE DAİR ANLAŞMANIN

ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1 - (1) 24 Mart 2008 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşma”nın onaylanması uygun bulunmuştur.

BAŞKAN – Madde üzerinde söz istemi? Yok.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

2’nci maddeyi okutuyorum:

MADDE 2 - (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Diğer maddeyi okutuyorum:

MADDE 3 - (1) Bu hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.

Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Oylama için üç dakika süre veriyorum.

Oylama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla oylama yapıldı)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın oylama sonucunu açıklıyorum:

Kullanılan oy sayısı          :             201

Kabul                      :         201 (x)

Böylece tasarı kanunlaşmıştır. Hayırlı, uğurlu olsun.

Şimdi Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün Bey’e teşekkür için söz veriyorum.

Buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

                             

(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.

SANAYİ VE TİCARET BAKANI NİHAT ERGÜN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Türkmenistan ile Türkiye arasındaki iki uluslararası anlaşmayı, ticaret anlaşmasını Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli gruplarının da büyük bir hassasiyeti ve mutabakatıyla gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu anlaşmalar vesilesiyle umarım Türkmenistan ve Türkiye arasındaki ticaret ve diğer ikili ilişkiler bugünden çok daha ileri bir safhaya ulaşmış olur.

Bütün grup başkan vekili arkadaşlarımıza bu iki ticaret anlaşmasıyla ilgili göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu bizim, Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak Türkmenistan’a yapacağımız ilk seyahatte bütün siyasi parti gruplarımızın Türkmenistan’a göstermiş oldukları hassasiyeti yanımızda götürmek anlamına gelecektir.

Bu çerçevede, tekrar arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Anlaşmaların hayırlı olmasını diliyorum.

Sağ olun. (Alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Hayırlı olsun.

Sağ olun.

Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince kanun tasarı ve tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 6 Mayıs 2009 Çarşamba günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.

 

Kapanma Saati: 20.00