DÖNEM: 23 CİLT: 44 YASAMA YILI: 3
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
85inci
Birleşim
5 Mayıs 2009 Salı
(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve
kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge aslına
uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. -
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- Mersin
Milletvekili Vahap Seçerin, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda
üreticilerin beklentileri ve Toprak Mahsulleri Ofisinin alım
politikalarına ilişkin gündem dışı konuşması
2.-
Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğanın, Vakıflar
Haftasına ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
3.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Türkiyede yabancılara
yapılan taşınmaz satışlarının
değerlendirilmesine ilişkin gündem dışı
konuşması ve Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demirin cevabı
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Bazı
bakanların istifasına ve istifalarının kabul
edildiğine, mevcut devlet bakanlıklarının
sayısının 11e çıkarılmasına ve yeni atanan
bakanlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi (3/776)
2.- 20-23
Şubat 2009 tarihlerinde Kenya ve Tanzanyaya resmî ziyarette bulunan
Cumhurbaşkanı Abdullah Güle refakat eden heyete iştirak eden
milletvekillerine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/777)
3.-
Sağlık Bakanı Recep Akdağın, görüşmelerde
bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-25 Nisan 2009 tarihlerinde Çin Halk
Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete, Adana Milletvekili Necdet
Ünüvarın da iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/778)
B) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız ve 26 milletvekilinin, işsizliğin
sosyoekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/360)
C) Önergeler
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Tarımsal Sulamada Kullanılan
Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun Teklifinin (2/330)
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/133)
V.-
ANT İÇME
1.- TBMM
dışından Dışişleri Bakanlığına
atanan Ahmet Davudoğlunun ant içmesi
VI.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- (10/224) esas
numaralı Meclis araştırması önergesinin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 5/5/2009 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
2.- Gündemdeki
sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; Genel
Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü birleşiminde 1 saat süre ile
sözlü soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesine; 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü birleşiminde ise
sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin AK PARTİ Grubu
önerisi
VII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılgannın, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.-
SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe
seçim
2.- Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda açık
bulunan üyeliğe seçim
B) Komisyonlara Üye Seçimi
1.- (10/333, 334,
335) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye
seçimi
IX.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun
Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Raporu (1/652) (S. Sayısı: 343)
2.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S.
Sayısı: 96)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik
İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu
Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/546) (S. Sayısı: 362)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/642) (S. Sayısı: 364)
X.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, huzurevlerinin denetimine
ilişkin Devlet Bakanı Nimet Çubukçudan sözlü soru önergesi (6/426)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
2.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TCDD arazilerindeki imar
değişikliklerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/546) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
3.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalya-Kemer karayoluna yapılacak tünellere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
4.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, İzmir-Ankara hızlı tren projesine
ve tren kazalarına yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/553) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
5.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki bir karayoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/557) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
6.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki bir karayoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
7.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki bir karayolunun
bölünmüş yol yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/559) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
8.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, cep telefonu
kullanımındaki vergilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/580) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
9.- Karaman Milletvekili
Hasan Çalışın, Avrupadan Konyaya direkt uçak seferleri
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/658) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyada karayolu ağından
çıkarılan bazı yollara ilişkin sözlü soru önergesi (6/716)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
11.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Eskişehir-Kütahya
hızlı tren projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/717) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
12.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Bursa-Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/718) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
13.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyadaki bazı karayolu
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/720) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
14.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyayı komşu illere
bağlayan karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/721) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
15.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya-Merkezdeki bir üst geçit
ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/724) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
16.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, internet kullanımındaki
fiyatların yüksekliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/729) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
17.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç
Karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/743) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
18.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğde-Kayseri demiryolundan OSBlere
bağlantı yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/889) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
19.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Mersine havaalanı yapımına
ve Adana Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/912) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
20.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat-Turhal bölünmüş yoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/949) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
21.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Zile-Alaca karayoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/950) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
22.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat çevre yoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/951) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
23.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, bir yol yapım
çalışmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/965) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
24.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, Bakanlık logosuyla birlikte
kullanılan bir slogana ilişkin sözlü soru önergesi (6/1032) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
25.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Erbaa-Reşadiye yolunun
bölünmüş yol yapılıp yapılmayacağına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1100) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
26.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Ankara-Samsun arasındaki yol
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1102) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
27.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Erbaa-Amasya arasındaki yol
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1103) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
28.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, Paşa Limanı
Adasının ulaşım sorununa ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1153) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
29.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, bir ilköğretim okulu önüne üst
geçit yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1158) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
30.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep-Nizip otoyoluna batı
çıkışı yapımına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1173) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
31.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, araç muayenesinde yaşanan bir
soruna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1194) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
32.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, E-80 karayolunun bir bölümünün
genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1201) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
33.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Malatya-Sivas yolunun
bölünmüş yol programına alınmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1238) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
34.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Malatya-Adıyaman
arasındaki bir yolun programa alınmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1241) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
35.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Arapgir-Kemaliye yolunun
genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1244) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
36.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Karayolları Genel Müdürlüğünde personel
için sınıf değişikliği sınavı
açılıp açılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1260) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
XI.-
OYLAMALAR
1.- Türkiye
Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının
oylaması
2.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik
İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu
Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısının
oylaması
3.- Türkiye Cumhuriyeti
ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
XII.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, sivil toplum kuruluşlarına kaynak
aktarılmasına ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/7036)
2.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizli Belediyesinin
dağıttığı iddia edilen test kitabına ilişkin
sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalayın cevabı
(7/7364)
3.- İzmir
Milletvekili Recai Birgünün, İstanbul-Beyoğlu Belediyesinin
verdiği bazı ruhsatlarla ilgili iddialara ilişkin sorusu ve
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/7367)
4.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Türk Gıda Kodeksinde
yoğurtla ilgili tebliğ değişikliğine,
- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, tarım personeli alımına,
- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, hayvancılıkla geçimini
sağlayanların desteklenmesine,
Çiftçi
borçlarına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/7377) ,(7/7378), (7/7379) , (7/7380)
5.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, İstanbul
Gösteri ve Kongre Merkezinin yanmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/7516)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.03te açılarak beş oturum yaptı.
Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, mahalle ve köy bekçileri ile köy
korucularının sorunlarına,
Malatya
Milletvekili Ömer Faruk Öz, Malatya ilindeki kayısı üretimi ve
pazarlamasına,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu ve 25 milletvekilinin, bazı
pilot illerde uygulamaya konulan aile hekimliğinin
araştırılarak (10/357),
Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 25 milletvekilinin, Nemrut
Dağının turizm potan-siyelinin araştırılarak
geliştirilmesi için (10/358),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, Gaziantepte
değişen iklim koşulları ve çevresel faktörlerin insan
sağlığına etkilerinin araştırılarak
(10/359),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/324) (S. Sayısı: 96) görüşmeleri komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
2nci
sırasında bulunan, Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonu Raporunun (1/652) (S. Sayısı: 343)
görüşmeleri tamamlandı, tümü üzerinde yapılan her iki açık
oylamada da karar yeter sayısı bulunamadı.
5 Mayıs 2009
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 19.28de son
verildi.
Nevzat PAKDİL
Başkan
Vekili
Yaşar TÜZÜN Harun
TÜFEKCİ
Bilecik Konya
Kâtip Üye Kâtip
Üye
No.: 92
II.- GELEN KÂĞITLAR
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Raporlar
1.- Karadeniz
Çevre Karayolunun Koordineli Olarak Geliştirilmesine Dair Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/667) (S.
Sayısı: 368) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009) (GÜNDEME)
2.- Karadenize
Sahildar Devletlerin Sınır/Sahil Güvenlik Makamları
Arasındaki İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/665) (S. Sayısı: 369)
(Dağıtma tarihi: 4.5.2009) (GÜNDEME)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/565) (S. Sayısı: 370) (Dağıtma tarihi: 4.5.2009)
(GÜNDEME)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin,
bir soruşturmanın belgelerinin basında yer almasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/6590)
2.- Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun,
muayene ücretlerinin eczanelerce tahsiline ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/6630)
3.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersinin,
Aliağa Belediye Başkanı hakkındaki dosyalara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/6648)
4.- İzmir Milletvekili Ahmet Ersinin, ABD
Dışişleri Bakanlığının İnsan
Hakları Raporundaki Türkiye değerlendirmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7339)
5.- Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat
Sönmezin, Hükümet üyelerinin yakınlarının şirketlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7344)
6.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekicinin, kredi
kartı borçlularına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/7345)
7.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın,
Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulunun toplantı yapıp
yapmadığına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/7346)
8.- Denizli Milletvekili Ali Rıza
Ertemürün, Denizlideki bazı arazilerin imar değişikliklerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7349)
9.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllünün,
hızlı tren projesine yönelik bazı iddialara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/7350)
10.- Muğla Milletvekili Fevzi Topuzun,
TKİdeki bazı personel işlemlerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7356)
11.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, enerji dağıtım ve üretim birimlerinin
özelleştirilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/7357)
12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin,
kapalı durumdaki Tabiat Tarihi Müzesine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/7358)
13.- İzmir Milletvekili Recai Birgünün,
Edremit Belediyesince kullanılan makam aracı ile ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7360)
14.- Antalya Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalya
Büyükşehir Belediyesinin deniz otobüsü alımı ihalesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7362)
15.- Bursa Milletvekili Onur Öymenin, seçmen
kayıtlarına ve İDOnun bir sözleşmesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7363)
16.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki
Kulkuloğlunun, Melikgazi Belediyesinin bir ihalesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7365)
17.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün,
Denizli Belediyesine yönelik bazı iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/7366)
18.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Kösenin, eğitim kurumlarının elektrik ve su borçlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7371)
19.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif
Paksoyun, bir okula usulsüz müdür atandığı iddiasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7372)
20.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, askere giden sözleşmeli öğretmenlerin
eğitim-öğretim ödeneğine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/7373)
21.- İstanbul Milletvekili Bayram Meralin, bir
hastanede yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/7374)
22.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhanın,
Salihli İlçesindeki sağlık ocağının
eksikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/7375)
23.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhanın,
Köprübaşı ilçesindeki bir sağlık ocağının
eksikliklerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/7376)
24.- Konya Milletvekili Atilla Kartın,
Türksatın Almanyadaki yapılanmasına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7381)
25.- Balıkesir Milletvekili Ergün
Aydoğanın, hızlı tren projesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7382)
26.- Yalova Milletvekili Muharrem İncenin,
Karayolları Genel Müdürlüğü personelinin bir açılışa
götürülmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/7383)
27.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhanın,
Selendi ilçesini çevre ilçelere bağlayan yolların yapımına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7384)
28.- Manisa Milletvekili Ahmet Orhanın,
Salihli-Gökeyüp Beldesi yoluna ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/7385)
29.- Giresun Milletvekili Murat Özkanın,
hızlı tren projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/7386)
30.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran
Bulutun, Balıkesir-Edremit bölünmüş yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/7387)
No.: 93
5 Mayıs 2009 Salı
Raporlar
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Bahreyn Krallığı Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/387) (S. Sayısı: 371)
(Dağıtma tarihi: 5.5.2009) (GÜNDEME)
2.- Türkiye Cumhuriyeti ve
Tayland Krallığı Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/316) (S. Sayısı: 372) (Dağıtma tarihi:
5.5.2009) (GÜNDEME)
3.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Singapur Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/601) (S. Sayısı: 373)
(Dağıtma tarihi: 5.5.2009) (GÜNDEME)
Meclis Araştırması Önergesi
1.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız ve 26 Milletvekilinin, işsizliğin
sosyo-ekonomik ve psikolojik etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/360) (Başkanlığa geliş tarihi:
4.5.2009)
5 Mayıs 2009 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER : Fatoş GÜRKAN (Adana), Murat ÖZKAN (Giresun)
BAŞKAN Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 85inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce, üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Vakıflar Haftası hakkında söz isteyen Gümüşhane Milletvekili
Yahya Doğana aittir.
Buyurun Sayın
Doğan.
Sayın Doğan? Yok.
Gündem dışı
ikinci söz, 2009 yılı hububat hasadı sezonunda üreticilerin
beklentileri hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Vahap Seçere
aittir.
Buyurun Sayın Seçer.
(CHP sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Mersin Milletvekili Vahap Seçerin, 2009 yılı hububat
hasadı sezonunda üreticilerin beklentileri ve Toprak Mahsulleri Ofisinin
alım politikalarına ilişkin gündem dışı
konuşması
VAHAP SEÇER (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, ülkemizde önümüzdeki günlerde 2009 yılı hasat
sezonu açılacak. Tabii, bu konuda henüz ne Bakanlığın ne
Toprak Mahsulleri Ofisi yetkililerinin uygulayacakları alım
politikaları konusunda herhangi bir açıklamaları yok, bu konuda
kamuoyunu aydınlatmış durumda değiller. Tabii, hâl böyle
olunca, hem üretici hem tüccar hem sanayici büyük bir bekleyiş içerisinde,
sıkıntı içerisinde, gerginlik içerisinde. Önümüzdeki günlerde
hasada başladıkları zaman bu ürünleri hangi şartlarda,
nerelere satabileceklerini bilmez durumdalar. TMOnun geçmiş
yıllardaki uygulamalarına baktığımızda, özellikle
2007 ve 2008 yılında birbirinden ilginç uygulamalara imza
attığını göreceğiz. 2007 yılını bir
hatırlayalım. O yıl dünyada bir gıda krizi
yaşanıyordu, aynı zamanda kuraklık kaynaklı bir üretim
noksanlığı sıkıntısı vardı. Spesifik
olarak ülkemize has, yanlış tarım politikalarından
kaynaklı yine bir üretim gerilemesi vardı. O dönemde TMO, yine hasat
dönemini üreticiye zehir etti. Birbirinden yanlış politikalarla o
yıl ürün alımında zayıf kaldı.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen sükûneti muhafaza eder miyiz efendim, dinleyemiyorum.
VAHAP SEÇER (Devamla) Belki
de geçmiş yıllara göre mukayese ettiğimizde yıllara göre en
düşük alımı gerçekleştirdi ve o yıl Türkiyeyi
buğdaysız bıraktı. Ayrıca sektörel körlük içerisinde
oldu, vizyon sahibi, sağduyulu yöneticiler TMOnun başında
olmadığı için o yıl da Türkiye yurt dışından
çok çok astronomik rakamlara tahıl, hububat ithal etmek zorunda kaldı
ve yurttaşlarımıza, vatandaşlarımıza ekmeği
pahalı yedirmiştik hatırlayacağınız gibi.
Geçtiğimiz yıl da bir önceki yıla göre farklı bir uygulama
göremedik. Geçtiğimiz yıl da pek piyasalara müdahale etmedi TMO ve
geçtiğimiz yıl alım yapmadı, sadece 539 bin ton
civarında bir emanet alım gerçekleştirebildi ve piyasaları
kendi hâline bıraktı. Burada tabii ki üretim az olmasına
rağmen fiyatta sıkıntılar yaşandı. Bunun da
gerekçesi, maalesef, yine Tarım Bakanlığı ve Dış
Ticaret Müsteşarlığının beraber organize ettiği
dâhilî işlem rejimindeki ithalattan kaynaklı piyasalarda
sıkıntılar yaşandı.
Tabii, değerli
arkadaşlarım, dâhilî işlem rejimi Türkiyedeki amacı,
ihracatı teşvik etmek.
YAŞAR AĞYÜZ
(Gaziantep) Konuşma anlaşılmıyor Sayın Başkan.
BAŞKAN Çok gürültü
efendim, ben de kabul...
YAŞAR AĞYÜZ
(Gaziantep) Tebrikleri bakanlıklarda kabul etsinler.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen sükûneti muhafaza edelim efendim. Dinleyemiyorum
Sayın Hatibi.
Buyurun.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Tebrikleri sonra kabul etsinler Sayın
Başkan.
BAŞKAN Sayın
Elitaş
Evet, buyurun, siz devam edin
efendim.
VAHAP SEÇER (Devamla)
Şimdi, değerli arkadaşlarım, çiftçilerin konusunu,
sorunlarını önemsemiyorsanız ben kürsüyü terk edeyim,
istiyorsanız siz sohbetinize devam edin.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Vahap, bırak, yeter, yeter. Bırak,
dinlemiyorlar.
BAŞKAN Buyurun
Sayın Seçer, siz devam edin.
VAHAP SEÇER (Devamla)
Değerli arkadaşlarım, dâhilî işlem rejiminde müsaade edilen
ithalatın ana amacı ihracatı teşviktir ama son günlerde
uygulamalara baktığınız zaman, dâhilî işlem rejiminde
yapılan ithalatlar amacının dışına
çıkıyor. Burada tabii ki aksaklıklar
Elimde evrak yok ama
duyumlar kamuoyunda ayyuka çıkmış durumda, bu konuda
birtakım yolsuzlukların olduğu yönünde. TMOnun aldığı kararlarda
ihracat lobilerinin etkili olduğu yönünde birtakım iddialar var. Ben
buradan yetkilileri uyarıyorum, bu konuya el atsınlar, denetlesinler
ve bu konuyu yani dâhilî işlem rejimindeki ithalatları artık
amacına uygun yapalım. Bu yanlış uygulamalardan dolayı
yurt içindeki üretim etkileniyor, dolayısıyla üretici etkileniyor.
Değerli
arkadaşlarım, TMOnun geçmiş dönemlerdeki yaptığı
yanlışlıklardan bir tanesi de asli görevi olmayan
fındık işine bulaşması. Orada da biliyorsunuz hazineyi
milyarlarca dolar zarara uğrattı, ne üreticiye yarandı ne de
FİSKOBİRLİKe yarandı. Dolayısıyla hem kendisi
mağdur oldu hem FİSKOBİRLİK. Bu uygulamalardan hem
rahatsız oldu hem de iflah olmadı.
Değerli
arkadaşlarım, TMO geçtiğimiz dönemlerde
başarısızdır. Bundan dolayı da genel müdür
geçtiğimiz yıl istifasını vermiştir. Şu anda yeni
bir genel müdür TMOyu idare etmektedir. Önümüzdeki dönemde artık TMOnun
bu yanlışları yapmaması gerekiyor. Bu yıl özel bir
yıl.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Seçer, devam edin.
VAHAP SEÇER (Devamla) Hem
dünyada hem Türkiyede üretim fazlalığı bekleniyor. Her
yılın oranlarına baktığınız zaman, rakamlara
baktığınız zaman Türkiyede 3-4 milyon ton bir buğday
fazlalığı bekleniyor; dünyada bekleniyor, 50 milyon ton gibi bir
fazlalık bekleniyor. Ekonomik kriz malumunuz. Dolayısıyla,
önümüzdeki günlerde hasat başladığında üreticinin tek,
yegâne çaresi ürettiği ürünü TMOya götürmek.
Burada Hükûmetin tedbirler
alması gerekiyor. Bir an önce alım politikalarını
açıklamalı. TMO, ne zaman hangi şartlarda hububat
alımlarına başlayacağını kamuoyuna
açıklamalı, üreticinin maliyetlerini gerçekçi hesap etmeli,
açıklayacağı fiyat bu anlamda gerçekçi olmalı. TMO, emanet
alımlar yapmalı, üreticiye avans sistemini uygulamalı, tüccara
ve sanayiciye kredi yolunu açmalı. Bununla beraber
BAŞKAN Sayın
Seçer, son cümlenizi alayım.
VAHAP SEÇER (Devamla)
TMOnun sadece fiyat açıklaması yetersiz, piyasaya etkin girmeli,
şimdiden depolarını hazır etmeli, gerekli finansmanı
temin etmeli ve piyasada etkin bir aktör olarak alım yapmalı diye
düşünüyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bu yıl TMO, Avrupa Birliğine uygun hâle
getirilen yönetmelik çerçevesinde alım yapacak. Dolayısıyla
burada üreticiler zorlanabilir. Nitekim Avrupa Birliğine üye ülkelerin
üreticilerinin yaptığı modern tarımla Türk çiftçisinin yaptığı
tarım mukayese edilemez. Dolayısıyla bizim ürünlerimiz
onların üretimine göre kalite anlamında geri kalabilir. Burada
üreticilerin sıkıntıya sokulmaması konusunda şimdiden
uyarıda bulunmak istiyorum.
Bir konu daha: Adana
bölgesinde yetiştirilen Adana
Hepinize teşekkür
ediyorum beni dinlediğiniz için. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Seçer.
Gündem dışı
ikinci söz, Vakıflar Haftası hakkında söz isteyen Gümüşhane
Milletvekili Yahya Doğana aittir.
Buyurun Sayın
Doğan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
2.- Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğanın, Vakıflar
Haftasına ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
YAHYA DOĞAN
(Gümüşhane) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Vakıflar Haftası münasebetiyle gündem dışı söz
almış bulunuyorum. Sözlerime başlamadan önce, bugün hiçbir
şekilde izahı mümkün olmayan menfur bir saldırıda
hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan
rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır
diliyorum.
Ayrıca, geçtiğimiz
hafta ve bugün vatan için canlarını veren şehitlerimize de Cenabı
Allahtan rahmet niyaz ediyorum.
Ülkemizde mayıs
ayının ikinci haftası Vakıflar Haftası olarak
kutlanmaktadır. Vakıf, toplumsal hayatımız ve
medeniyetimizde önemli bir yer tutar. Bu sebeple vakıflar, üzerinde önemle
durmamız gereken kurumlardandır.
Vakıf, kelime olarak bir
hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî
bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından
bırakılan mülk ve para manasına gelir ancak bizim medeniyetimiz
için kelime manasının çok ötesinde bir anlam taşır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; insanlarımız yüzyıllardır
hayırda birleşmek, hayır işlemek ve
hayırlarını kalıcı yapmak için
çalışmışlardır. Vakıf müessesesi de bu
çabaların ürünü olmuştur. Hazreti Peygamberin İnsanoğlu
öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak şu üç kişinin amel
defteri kapanmaz: Sadakai cariyede bulunanların, kendi ilminden istifade
edilenlerin, kendisi öldükten sonra arkasından hayır dua edecek
hayırlı evlat bırakanların amel defterleri asla kapanmaz.
hadisi neticesinde yüzyıllardır vakıf müesseseleri teşekkül
etmiştir.
Burada Sadakai cariye ile
ifade edilen husus cami, çeşme, yol, köprü, hastane, kervansaray gibi
yerlerdir. İşte bugün ülkemizin her yerinde gördüğümüz bu
yapılar ve vakıflar bu düşüncenin yansımalarıdır.
Hayır sahipleri bütün
ömürleri boyunca elde ettikleri kazançları ile hayır işi
yapmışlardır ve buraların bakımı ve işletimi
için de gelir getirecek mülkler bırakmışlardır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; vakıflar hemen hemen her alanda
kurulmuş ve o alanda ihtiyaç duyulan yardımları
yapmışlardır. Yolda kalan yolcuları misafir eden
vakıflardan, hizmetçilik yaptığı evde
kırdığı tabağın masraflarını karşılayıncaya
kadar çeşitli vakıflar kurulmuştur.
Medeniyetimiz aynı
zamanda bir vakıf medeniyetidir. Bunun için vakıf eserlerimize çok
iyi sahip çıkmamız gerekmektedir. Bugün, bu konuda
uzmanlaşmış olan Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, birçok
ecdat yadigârı eseri restore etmiştir. 2003-2008 döneminde 3.600 civarında
vakıf eserinin onarım ve bakımı
yapılmıştır ki bu, daha önce yapılanlarla
karşılaştırıldığında bir rekordur.
Vakıf eserlerimize sahip çıkan Hükûmetimizin bundan sonra da
aynı çabayı fazlasıyla sürdüreceğine şüphemiz yoktur.
Yine, ilimiz
Gümüşhanede de vakıf eserlerimizin onarımı ve
korunması için çalışmalar yapılmıştır.
Vakıf eserleri
denildiğinde sadece Türkiyedeki eserleri değil, ülkemizin
dışında kalmış eserleri de düşünmemiz
lazımdır. O eserlere özel bir önem vermemiz gerekmektedir. Vaktiyle
oralara hâkim olan ecdadımızın orada yapmış olduğu
ve bugüne kadar çeşitli tahribatlara rağmen ayakta duran
eserlerimizin de korunması özel bir önem arz etmektedir. Balkanlarda, Orta
Doğuda, Kafkaslarda ve Avrupanın birçok şehrinde bulunan bu
eserlerin takip edilmesi gerekmektedir. Hükûmetimizin de bu hususta özel bir
önem gösterdiğini biliyor ve takdirle karşılıyoruz.
Bugün, bizim devlet olarak
azınlık vakıflarına göstermiş olduğumuz ihtimam
ve ilgiyi, vaktiyle bizim yönetimimiz altındaki topraklarda olan
vakıfların bulunduğu ülkelerden istemek de en tabii
hakkımızdır. Mostar Köprüsünün yeniden inşasında
taş koyan ustalarımız, yüzlerce yıllık bir medeniyetin
top gülleleriyle çökertilmesinin mümkün olmadığını âdeta
bizlere kanıtlamışlardı.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Doğan, devam edin.
YAHYA DOĞAN (Devamla)
Bu vesileyle, Vakıflar Haftasının amacına en uygun
hizmetlerle geçmesini diler, selam ve saygılarımı sunarım.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Doğan.
Gündem dışı
konuşmaya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç Bey cevap verecektir.
Buyurun Sayın
Bakanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI VE
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Mersin
Milletvekili Sayın Vahap Seçer, 2009 yılı hububat hasadı
sezonunda üreticilerin beklentileri konusunda gündem dışı bir
konuşma yaptılar. Sayın Tarım Bakanımız bu konuşmaya
cevap olarak bazı notlar hazırlamıştı ancak dün
hepinizin üzüntüyle hatırladığı Mardinde yaşanan
acı, trajik olay sebebiyle İçişleri Bakanımız,
Tarım Bakanımız ve Adalet Bakanımız Mardinde
bulunuyorlar. Bana bu notlarını göndererek gündem dışı
konuşmaya cevap vermem konusunda ricada bulunmuşlardı. Ben,
prensip olarak, çok iyi bilmediğim, hazırlıklı da
olmadığım bir konuda konuşma yapmak istemiyorum. Sayın
Vahap Seçere Sayın Bakanımızın gönderdiği
notları takdim edeceğim. Ayrıca kendisinden de uygun bir zamanda
Meclisimizde bu konuyla ilgili bilgi vermelerini rica edeceğim. Hepinize
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Gümüşhane
Milletvekilimiz Yahya Doğan, vakıfla ilgili bir konuşma
yaptı. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Dün, bildiğiniz gibi,
Vakıflar Haftası her yıl kutlandığı şekliyle
güzel bir törenle başladı. Sayın Meclis
Başkanımız ve Sayın Başbakanımız da
katıldılar. Her yıl kutlamalar bir konu etrafında daha çok
güncelleniyor. Bu yılın kutlamaları da Sağlık
Yılı olarak konuldu.
Değerli dostlar,
Sayın Doğanın vakıfla ilgili konuşmalarına aynen
katılıyorum ancak birkaç konuda, rakamsal olarak da Vakıflar
Genel Müdürlüğümüzün yaptığı çalışmalar konusunda
yüce Meclisi bilgilendirmek isterim. Vakıf kavramına yabancı
değiliz çünkü biz bir vakıf medeniyetinin çocuklarıyız.
Ülkemizde nereye baksak bir vakıf eserini yüzlerce yıl öncesinden
bugüne kadar dimdik ayakta kalmış şekliyle görüyoruz. Hatta,
Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün geçmiş yıllarda
bastırdığı İlginç Vakıflar isimli bir
kitabı var. Sanıyorum, milletvekillerimize de gönderilmişti. Burada,
insanların, hatta hayvanatın tüm ihtiyaçları için, çok iyi bir
gözle, şefkatli bir düşünceyle hazırlanmış
vakıfların isimleri ve anlamları
sıralanmıştı.
Vakıf kavramı,
tarihsel bir süreçten geçerek bugüne ulaşan, özünde de
karşılık beklemeksizin başta insanlar olmak üzere
kişinin birlikte yaşadığı diğer
canlıları ve içinde bulundukları doğayı da hizmet
sahasına alan geniş bir düşünce platformunu ifade etmektedir,
Medeni Kanun içerisindeki tarifiyle de Fiil ehliyetine sahip kişilerin,
hiçbir tesir altında kalmadan, hür iradeleriyle, kendilerine ait menkul ve
gayrimenkul mallarını, ekonomik değerlerini, emeklerini,
kendilerine göre kutsal gördükleri bir gaye için hasretmeleridir.
Farklı toplumlarda
farklı isimlerle ortaya çıkan dayanışma ve
yardımlaşma yöntemleri kültürümüzde vakıf adıyla kendini
göstermiştir. Cumhuriyet öncesi devletin dış güvenlik, iç
işleri, adalet hizmetleri dışındaki tüm hizmetleri
vakıflar eliyle yürütülmüş olup altyapıdan
şehirciliğe, çevreden sağlığa, eğitimden kültüre,
ekonomiden ticarete tüm hizmetler vakıflara konu olmuştur.
Vakıfta amaçlar
farklı olmasına rağmen vakıf kuran açısından
temel hedef, yardım etme, hayırla anılma, hayırla yad
edilme, arkasında güzel bir iz bırakma, ebediyete kadar
adının baki kalmasıdır ve Allahın
rızasını kazanmak arzusudur.
Vakıf hizmetleriyle,
insan şahsiyetinin, haysiyetinin ve hayatının korunması,
geliştirilmesi, insanların hayatta
karşılaşabilecekleri maddi ve manevi zorlukların
giderilmesi, ıstırap ve sefaletin dindirilmesi, hayatın
güzelleştirilmesi, hayatın her türlü tehlike ve
sarsıntılarından insanlığın ve diğer
mahlukatın korunması amaçlanmaktadır.
Bugün Vakıflar Genel
Müdürlüğümüz, cumhuriyet öncesi kurulmuş 41.720 adet vakfın
temsilcisidir. Bu vakıfların bugün
yaşatılmalarını, ayakta kalmalarını
sağlıyor ve amaçlarını gerçekleştiriyor. Bu
vakıflara ait binlerce eserin gelecek kuşaklara intikal ettirilmesi,
hayır amaçlarının gerçekleştirilmesi ve
akarlarının da etkin şekilde değerlendirilmesi için çalışıyor.
Medeni Kanuna göre kurulmuş 4.509 adet yeni vakfın kuruluş
işlemlerini yürütüyor, tüm vakıfları denetliyor ve vakıf
bilincini gelecek nesillere aktarmak için çalışıyor.
Vakıfların kültür
varlıklarını şöyle sıralayabilirim: Tescilli
vakıf kültür varlığımız 2002 yılında 9.483
iken 2009 yılında 19.825 olmuştur.
Vakıf kültür
varlığının restorasyonu: 1998-2002 yılları
arasında sadece 46 adet iken 2003-2008 yıllarında 3.363 adet
restorasyon yapılmıştır. 1998-2002 yılları
arasında 38 milyon TL harcanmışken 2003-2008
yıllarında 609 milyon 403 bin TL harcama
yapılmıştır.
İmaret hizmetlerini
sosyal hizmetler olarak sayabiliyoruz. 2002 yılında 14 bin aileye
imarette hizmet verilirken 2009 yılında 82 bin aileye evlerinde
sıcak yemek verilmektedir. 2007 yılından itibaren her ay 794 ilçede
75 bin aileye on kalemden oluşan kuru gıda yardımı
yapılmaktadır.
Muhtaç maaşı da
sosyal hizmetler kapsamında. 2002 yılında 1.200 kişi muhtaç
aylığından yararlanırken 2009 yılında 5 bin
kişiye aylık 283,36 lira maaş verilmektedir.
Öğrenim bursu olarak
2006 yılında ilk kez 3 bin, ikinci dönem 5 bin olmak üzere 2008
yılından itibaren 10 bin öğrenciye aylık 50 TL burs
verilmektedir.
Kültür hizmetleri ve projeler
kapsamında 2007 yılında altı ilde
-Ankara, Konya, Tokat,
Kastamonu, Edirne ve Gaziantepte- vakıf müzesi açılmış ve
yıllarca depolarda kilitli kalmış, bakımsız
bırakılmış binlerce eser artık bu müzelerde
sergilenmektedir.
Müze olmak üzere
çalışmalarına devam ettiğimiz vakıf eserleri: Sivas
Gök Medrese, Bursa Emir Sultan Hamamı, Kayseri Gevher Nesibe Medreseleri,
Kütahya İshak Fakih Medresesi, Diyarbakır İskender Paşa
Konağı, Niğde Ak Medrese, Samsun Süleyman Paşa Medresesi.
Vakıflarla ilgili tüm
belgelerin derlenip bilgisayar ortamına alınması VAYS Projesi
olarak hayata geçirildi. On iki milyon belgenin tarama işlemleri devam
etmektedir.
Vakıf
taşınmazlarının değerlendirilmesine gelince: CBS
Projesi oluşturuldu ve bu projeyle Vakıflar Genel Müdürlüğü
kayıtlarında hiç görünmeyen 27.403 adet taşınmaz tespit
edildi. Kat karşılığı 1998-2002 yıllarında
18 adet taşınmaz değerlendirilmişken 2003-2008
yıllarında 276 adet taşınmaz değerlendirilmiş ve
396 apart daire, 65 villa, 1.813 daire, 212 dükkân, 88 büro idaremize
kalmıştır.
Yap-işlet-devret:
1998-2002 yıllarında hiçbir taşınmazımız bu
şekilde değerlendirilememişken 2003-2008 yılları arasında
85 adet taşınmaz değerlendirilmiş ve 7 akaryakıt
istasyonu, 27 iş merkezi, 14 iş yeri, 15 otel, 3 spor kompleksi, 2
günübirlik tesis, 2 otopark ve 1 sosyal tesis idaremize
kalmıştır.
Vakıf
taşınmazlarının değerlendirilmesinde restore
et-işlet-devret kapsamında 1998-2002 yıllarında 8 adet
taşınmaz değerlendirilmişken 2003-2008 yılları
arasında 74 adet eserin değerlendirilme çalışmalarına
başlanmış ve 36 adedi ihale edilmiştir.
Kat
karşılığı yap-işlet-devret ve restore
et-işlet-devret modelleriyle 1,5 milyar Türk lirası yatırım
yapılmış ve sonucunda 55 bin kişiye istihdam
sağlanmış ve 30 milyon TL yıllık kira geliri ve 340
milyon TL kümülatif kira geliri elde edilecek duruma gelinmiştir.
Vakıflar Genel
Müdürlüğümüzün bütçesi 2002 yılında 37 milyon Türk lirası
iken 2009 yılı bütçesi 443 milyon Türk lirası olmuştur.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün bu süre
içerisinde yaptığı çalışmaların
başarılı olduğunu düşünüyor, medeniyetimizin,
kültürümüzün en güzel örnekleri olan vakıf eserlerimize tüm Meclisimizin
ve milletvekillerimizin sahip çıkacağı düşüncesiyle
hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Gündem dışı
üçüncü söz Türkiyede yabancılara taşınmaz satışlarının
değerlendirilmesi hakkında söz isteyen Kütahya Milletvekili Alim
Işıka aittir. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın
Işık.
3.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Türkiyede
yabancılara yapılan taşınmaz
satışlarının değerlendirilmesine ilişkin gündem
dışı konuşması ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Mustafa Demirin cevabı
ALİM IŞIK (Kütahya)
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Türkiyede
yabancılara yapılan taşınmaz
satışlarının değerlendirilmesi üzerine gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle,
Mardinin Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde
düğün yerine yapılan hain saldırıda hayatlarını
kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına
ve milletimize başsağlığı, yaralılara da acil
şifalar diler, saldırganları nefretle kınayarak yüce
Meclisi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı
saygılarımla selamlarım.
Değerli milletvekilleri,
öncelikle sizlere ülkemizde yabancıların taşınmaz
edinmesini sağlayan yasal düzenlemeleri kısaca özetlemek istiyorum.
1924te 442 sayılı Köy Kanununun 87nci maddesiyle, yabancı
gerçek ve tüzel kişilerin köylerde taşınmaz edinmesi
yasaklanmıştır. 1934te 2644 sayılı Tapu Kanunuyla,
en fazla 30 hektara kadar araziye sahip olabilmeleri, yabancıların,
sağlanmıştır. 1984 ve 1986 yıllarında ANAP
İktidarı tarafından çıkartılan ve taşınmaz
edinmede karşılıklılık ilkesini de kaldıran
yasalar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidarlarının iş başına gelmesiyle
çıkarılan kanunlarla konu yeniden Türkiye gündemine gelmiştir.
Bu dönemde, 2003te 4875 ve 4916 sayılı Kanunlarla yabancı
yatırımcılara ait gerçek ve tüzel kişilerin Türkiyede
taşınmaz edinmesi serbest bırakılmış, 442
sayılı Köy Kanununun 87nci maddesi ile Tapu Kanununun en fazla
2005te 5444 sayılı
Kanunla, yabancı uyruklu gerçek kişilerin 2,5 hektara, Bakanlar
Kurulu izniyle 30 hektara kadar taşınmaz edinebilmeleri ve
çeşitli nedenlerle mülk edinilemeyecek alanların belirlenmesinde il
yüz ölçümünün binde 5ini geçmemek kaydıyla Bakalar Kurulunun yetkili
kılınması esasları getirilmiştir.
Son olarak, 3/7/2008 tarih ve
5782 sayılı Kanunla, yabancı uyruklu gerçek kişilerin
merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar
plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüz
ölçümünün yüzde 10una kadar kısmında taşınmaz edinebilmeleri
ve tüzel kişiliğe sahip şirketlerin taşınmaz mülkiyeti
edinebilmelerine imkân tanınmıştır. Bu Yasa hâlen
yürürlüktedir.
Özetle, Atatürk döneminde
yasaklanan yabancıların taşınmaz edinmesine yönelik
mevzuatta, ANAP ve AKP dönemlerinde yasaklar ve sınırlamalar
kaldırılarak taşınmaz satışlarının önü
açılmıştır.
Değerli milletvekilleri,
ülkemizde cumhuriyet tarihi boyunca yabancı gerçek kişilere
satılan ana taşınmazlar, yani arsa arazi ve benzeriyle kat
mülkiyetli taşınmazların, yani daire, iş yeri, dükkân ve
benzeri nasıl değiştiğini ve hangi noktaya geldiğini
sizlerle ve değerli Türk kamuoyuyla paylaşmaya
çalışacağım.
Bayındırlık ve
İskân Bakanı Sayın Faruk Nafız Özakın 7/3333, 7/3334
ve 7/7227 esas numaralı yazılı soru önergelerime verdiği
cevapların birlikte değerlendirilmesiyle elde ettiğim
sonuçları şu şekilde özetleyebilirim:
1) 31/3/2009 tarihine kadar
gerçek kişilere toplam 44 milyon 479 bin
2) Aynı dönemde
satılan kat mülkiyetli taşınmazların toplam miktarı
ise 6 milyon 613 bin
3) Bu verilere göre 31 Mart
2009 tarihine kadar yabancı gerçek kişilere satılan toplam
taşınmaz miktarı 51 milyon 92 bin
4) Bu
satışların yaklaşık yüzde 25i Mayıs 2008den
sonraki satışlardan oluşmaktadır. Bunun en önemli nedeni
yukarıda değindiğim 5782 sayılı Kanunun uygulamaya
girmesidir.
5) Ülkemizde 81 ilden 73ünde
taşınmaz satışı yapılmış olup ilk on
beş ildeki satılan taşınmaz büyüklüğünün tüm
taşınmazlara oranı yüzde 71dir. Yabancılara 1 milyon metrekarenin
üzerinde satışın yapıldığı ilk on beş
ilden toplamda yüzde 5in üzerinde paya sahip illeri Muğla, Antalya,
Ankara, Hatay, İstanbul, İzmir, Mardin ve Aydın illeri olarak
sıralayabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Işık, devam edin efendim.
ALİM IŞIK (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bu sonuçlara göre ülkemizin
önemli turizm bölgelerini oluşturan kıyı şeridimiz âdeta
yabancılar tarafından işgal edilmiştir. Nitekim konu ulusal
basında da birkaç gün önce sizlerin değerlendirmesine sunulmuştur.
Ülkemizden bugüne kadar
seksen dört yabancı ülkeye ait gerçek kişiler taşınmaz
alımı yapmış olup toplam 1 milyon metrekarenin üzerinde
taşınmaz alımı yapan ülkeler sırasıyla Almanya
yüzde 52, Avusturya yüzde 11, İngiltere yüzde 10, Yunanistan yüzde 6,
Hollanda yüzde 4 ve Danimarka yüzde 3tür.
Özetle, gerek alan gerekse
parasal değerler bazında yabancı gerçek kişilere
yapılan taşınmaz satışları AKP hükûmetlerinin
iş başında olduğu 2003-2009 yıllarında âdeta
patlamış ve özellikle çok değerli turizm bölgeleri olan sahiller
ile metropol illerimiz başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içinde önemli miktardaki taşınmazlar
hızla yabancıların eline geçmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Son cümlenizi
alabilir miyim?
ALİM IŞIK (Devamla)
Çok teşekkür ederim.
ABye Mayıs 2004te
katılan ülkeler başta olmak üzere birçok dünya ülkesinde
taşınmaz satışlarını yasaklayan ve
sınırlayan hükümler yürürlükteyken ülkemizde bu hükümlerin
taşınmaz alımına açık olmasını
değerlendirmelerinize sunuyor, hepinize saygılarımı
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Mustafa Demir.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAYINDIRLIK VE İSKÂN
BAKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken,
Mardindeki elim olayda kaybettiğimiz vatandaşlarımıza
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Sayın Milletvekilimiz Alim Işık
Beyefendinin yabancı satışlarıyla ilgili
AKİF AKKUŞ (Mersin)
Yabancıya mülk satışı!
BAYINDIRLIK VE İSKÂN
BAKANI MUSTAFA DEMİR (Devamla)
yabancıya mülk
satışı konusunda gündem dışı
konuşmasına cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum.
Tabii, bu, Meclisimizin
gündemine sık sık gelmektedir. Özellikle de Hükûmetin, sanki,
yabancılara mülk satışı konusunda dünyada uygulanan
-diğer ülkelerdeki- sistemlerden çok farklı bir uygulama
yaptığı şeklinde intiba verilmeye
çalışılıyor ama bu doğru değildir. Ben,
kısaca, ülkemizdeki yabancılara taşınmaz edinimi konusunda,
tarihî süreciyle alakalı ve bugün de mevcut uygulama hakkında bilgi
vermek istiyorum.
Yabancılara cumhuriyet
öncesinden beri taşınmaz mal edinimi imkânı
sağlanmıştır. İlk uygulama, 8 Haziran 1868 tarihli
Uyruk-i Ecnebiyenin Emlaka Mutasarrıf Olmaları Hakkında Kanun
ile başlamış ve Birinci Dünya Savaşına kadar da devam
etmiştir. 1914 yılında çıkarılan Kavanin-i Mevcude de
Uhudu Atikaya Müstenit Ahkâmın Lağvı ile yabancılara
önceden tanınan tüm ayrıcalıklar da
kaldırılmıştır. Cumhuriyet sonrası durum ise;
Lozan Anlaşmasıyla yabancı gerçek kişilerin mütekabiliyet,
yani karşılıklılık esası çerçevesinde Türkiyede
taşınmaz edinimi tekrar kabul edilmiştir.
Bugünkü anlamda yasal
düzenleme ise 1934 tarih ve 2644 sayılı Tapu Kanununda
düzenlenmiştir. 1934 yılında çıkarılan 2644
sayılı Tapu Kanununun 35inci maddesiyle,
karşılıklı olmak üzere kanuni sınırlamalara uyulmak
kaydıyla sadece yabancı gerçek kişilere taşınmaz
satın alma ve miras yoluyla edinme hakkı
tanınmıştı.
Buna göre:
1) Yabancı gerçek
kişilerin ülkemizde edinebileceği alan 30 hektarla
sınırlandırılmış ve bu miktarı geçen
alanları edinebilmeleri Hükûmet iznine bağlı
kılınmıştı.
2) Köylerde askerî yasak
bölge ve güvenlik bölgeleri ile stratejik alanlarda yabancı gerçek
kişilerin taşınmaz edinimi mümkün olmamaktaydı.
Hükûmetimiz döneminde
çıkarılan 29/12/2005 tarihli 5444 sayılı Kanunla
yapılan değişiklik neticesinde:
1)
Karşılıklı olmak ve yine kanuni sınırlamalara
uyulmak kaydıyla, yabancı uyruklu gerçek kişilerin ülke
genelinde edinebileceği taşınmaz miktarı -burası çok
önemli- 30 hektardan 2,5 hektara düşürülmüştür.
2) Yabancı uyruklu
gerçek kişiler, sadece imar planı olan yerlerde konut ve iş yeri
olarak ayrılan alanlarda taşınmaz mal edinebilmektedirler. Yani
imar planının dışında taşınmaz mal
edinemiyorlar.
3) Yabancı ülkelerde
kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip
ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde
taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde
sınırlı ayni hak edinebiliyorlar.
4) Yabancı uyruklu
kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre
kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri
dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine
sınırlı ayni hak da tesis edilemez.
5)
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiilî
durum esas alınır. Yani, ülkeler arasındaki
karşılıklılık esasında hem hukuki hem de -o
yetmez- fiilî durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak
mülkiyeti hakkının tanınmadığı ülke uyruklarına
uygulanmasında yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi
vatandaşlarına tanıdığı hakların Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır.
6) Yabancı uyruklu
gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin
kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret
şirketlerinin kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından
taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri
alanları tespit etmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.
7) Bu madde hükümlerine
aykırı edinilen veya kanuni zorunluluk dışında edinim
amacına aykırı kullanıldığı tespit edilen
taşınmazlar ile sınırlı ayni haklar Maliye
Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye
edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine iade edilir.
Ülkemizde
yabancıların taşınmaz edinmesinin ilk şartı o
ülke ile karşılıklılığımızın
bulunmasıdır. Yani, diğer ülkede vatandaşlarımıza
tanınmayan bir hakkı bizim kendi ülkemizde o ülkenin
vatandaşlarına tanımamız asla söz konusu değil.
Son yapılan 03/07/2008
tarih ve 5782 sayılı Kanun ile de -burası da çok önemli- il yüz ölçümü yerine, ilçelerin uygulama imar
planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam
alanlar baz alınmıştır. İl yüz ölçümünde binde 5 idi
ilk düzenlemedeki oran, ilçelerin imar planları alanlarının,
mevzi imar planı alanları da ona dâhil, yüzde 10una
çıkarılarak değiştirilmiştir. Yani, yabancıya
mülk satışı ilçe bazında hiçbir şart ve suretle oradaki
imar uygulama alanına esas olan alanların yüzde 10unu hiçbir
şekilde aşamaz. Yalnız tek sınır bu değil, daha
önce zikrettiğim Bakanlar Kuruluna verilen yetkiyle, başka başka
kriterlerle de bu alan daraltılabiliyor.
Buna göre, yabancı
gerçek kişilerin taşınmaz edinimi, uygulama ve mevzi imar
planı alanlarda konut ve iş yeri yapımına
ayrılmış yerlerle sınırlandırılmış
olduğundan tarımsal alanlarda taşınmaz edinimleri mümkün
değildir.
Dolayısıyla, ne GAP
bölgesinde ve ne diğer bölgelerde ne turizme açık olan bölgelerde
böyle bir ayrım yapmak söz konusu değil. Başka bir kriterle buradaki
esasların dışına çıkıp yabancılara mülk
satışı söz konusu değildir.
Diğer taraftan, 4875
sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununun 3/4
maddesinde, yabancı yatırımcıların dilediği
miktarda taşınmaz mal edinimi mümkün iken Anayasa Mahkemesince iptal
edilen bu hükümle ilgili olarak 5782 sayılı Kanunla 2644
sayılı Tapu Kanununun 36ncı maddesi yeniden düzenlenmiş
ve buna göre ise yabancı yatırımcıların Türkiyede
kurdukları ya da iştirak ettikleri şirketlerin
taşınmaz edinimi valilik inceleme ve iznine, yani valilik nezdinde
oluşturulan komisyon tarafından değerlendirmeye tabi
tutulmuştur.
Buna göre, öncelikle,
edinimin şirketin faaliyet ve amacına uygunluğu
değerlendirilmekte, daha sonra ise edinilecek taşınmaz
malın askerî yasak bölgede ve stratejik bölgede bulunması hâlinde
Genelkurmay Başkanlığının, özel güvenlik bölgesinde
kalması hâlinde valilik komisyonunun onayına tabi tutulmaktadır.
Değerlendirme sonucuna göre valilikten alınacak uygunluk belgesi ile
tapu sicil müdürlüğünde işlem yapılmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, bu konudaki düzenlemeler son derece yeterli,
uygulama esasları son derece sağlıklı iken yabancıya
mülk satışı, Meclisin kürsüsünde, AK PARTİ İktidarının,
sanki vatandaşlarımızı üzecek, onları rahatsız
edecek amaçla, anlayışla kullanabildiğini söylemenin siyaset
yapmanın da ötesinde, ben çok fazla uygun olmadığı
kanaatindeyim. Fakat bu uygulamalarda eğer bir aksaklık varsa,
eğer bir eksiklik varsa, eğer bir istismar veya suistimal varsa bu
ülkede savcılarımız var, yetkili kurullarımız var,
mahkemelerimiz var, buraya da gelmeden önce, icra var, bakanlıklar var ve
bunlar bildirilirse elimizden gelen her türlü tahkikatın, her türlü
takibatın yapılacağı çok açıktır.
Bu vesileyle, ben bu konuyu
bir kere daha dile getiren Sayın Milletvekilimize teşekkür ediyorum.
Yüce Meclisin Sayın Başkanını ve değerli üyelerini
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Gündeme geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri,
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım,
gündemin Sözlü Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 10, 11, 12,
13, 14, 15, 21, 34, 56, 57, 58, 60, 61, 64, 66, 71, 141, 160, 184, 185, 186,
195, 240, 299, 300, 301, 345, 348, 361, 379, 384, 417, 420, 423, 438inci
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası
geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Cumhurbaşkanlığının
bazı Bakanlar Kurulu üyelerinin istifalarına ve bazı
bakanlıklara yapılan atamalara ilişkin bir tezkeresi
vardır, okutuyorum:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Bazı bakanların istifasına ve
istifalarının kabul edildiğine, mevcut devlet
bakanlıklarının sayısının 11e
çıkarılmasına ve yeni atanan bakanlara ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi (3/776)
01/05/2009
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İlgi: a) 29/08/2007
tarihli ve B.01.0.KKB.01-08-3-2007-542 sayılı yazımız.
b)
Başbakanlığın, 01/05/2009 tarihli ve
B.02.0.PPG.0-300-02/4709 sayılı yazısı.
İlgi yazılarla
onaylanmış bulunan Bakanlar Kurulunda görev alan;
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile Devlet
Bakanları Murat Başesgioğlu, Kürşad Tüzmen, Mustafa Said
Yazıcıoğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan, Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler istifa etmişler
ve istifaları kabul edilmiştir.
Bu sebeple;
Mevcut Devlet
Bakanlığı sayısının onbire
çıkarılması ve ekli listede adları yazılı
şahısların karşılarında belirtilen
bakanlıklara Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 109 ve 113'üncü
maddeleri gereğince atanmaları uygun bulunmuştur.
Bilgilerinize sunarım.
Abdullah
Gül
Cumhurbaşkanı
1)
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan Devlet
Bakanı ve
Başbakan
Yardımcısı
2) Manisa
Milletvekili Bülent
Arınç Devlet
Bakanı ve
Başbakan
Yardımcısı
3) Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı
Devlet Bakanı
4)
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafız Özak Devlet
Bakanı
5) Sanayi
ve Ticaret Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayan Devlet Bakanı
6)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Devlet
Bakanı
7) Bingöl
Milletvekili Cevdet
Yılmaz Devlet
Bakanı
8)
Denizli Milletvekili Selma
Aliye Kavaf Devlet Bakanı
9) Hatay
Milletvekili Sadullah
Ergin Adalet Bakanı
10) Prof.
Dr. Ahmet Davudoğlu Dışişleri
Bakanı
11)
Devlet Bakanı Mehmet
Şimşek Maliye
Bakanı
12)
Devlet Bakanı Nimet
Çubukçu Millî Eğitim
Bakanı
13)
Samsun Milletvekili Mustafa
Demir Bayındırlık
ve İskan Bakanı
14)
İstanbul Milletvekili Ömer
Dinçer Çalışma
ve Sosyal
Güvenlik
Bakanı
15)
Kocaeli Milletvekili Nihat
Ergün Sanayi ve Ticaret
Bakanı
16)
Kayseri Milletvekili Taner
Yıldız Enerji
ve Tabii Kaynaklar
Bakanı
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
V.- ANT İÇME
1.- TBMM dışından Dışişleri
Bakanlığına atanan Ahmet Davudoğlunun ant içmesi
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Anayasanın 109uncu maddesine göre atanan ve
milletvekili olmayan Dışişleri Bakanının
Anayasanın 112nci maddesine göre ant içmesi gerekmektedir.
Şimdi
Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davudoğlunu ant
içmek üzere kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın
Davudoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
DIŞİŞLERİ
BAKANI AHMET DAVUDOĞLU - Devletin varlığı ve
bağımsızlığını, vatanın ve milletin
bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız
egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik
ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı
kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma
ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve
temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten
ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve
şerefim üzerine ant içerim. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Hayırlı olsun
efendim, hayırlı olsun.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin bir önerge
vardır, okutuyorum efendim:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Meclis Araştırması
Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız ve 26
milletvekilinin, işsizliğin sosyoekonomik ve psikolojik etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/360)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aylardır Türkiye ve
dünya gündeminde yer alan küresel ekonomik kriz, işsizlik ve
yoksulluğu da beraberinde getirerek insanların
yaşamını birçok yönden etkilemiştir. TÜİK'in
açıkladığı rakamlara göre; geçen yılın Ocak
ayında % 11.6 olan resmi işsizlik oranı, bu yılın Ocak
ayında % 15.5e ulaşmış durumdadır. Bu durum, gençler
ve kentte yaşayanlar içerisinde işsizlik oranlarının daha
da arttığını göstermektedir. Çünkü TÜİK'in verilerine
göre kentlerdeki işsizlik oranı, geçen yılın aynı
ayına göre % 13'ten % 17.2e çıkmıştır.
Hayatlarının en üretken dönemlerini boşa geçiren genç
işsizlerin sayısının giderek artması ise ülkemiz
açısından kötü bir tablonun ortaya çıkmasına neden
olmaktadır. Bu artış aynı zamanda geleceğe
kaygıyla bakan ve yeniden iş bulacağına ilişkin
umutlarını yitirenlerin sayısının da artacağının
açık göstergesidir. Bu sayının daha fazla artmaması için
işsizlik ve yoksullukla mücadelede etkili politikalar izlenmeli ve bu
politikalar hızla hayata geçirilmelidir.
Tüm bu veriler göstermektedir
ki işsizlik maddi olumsuzluklar dışında, insanların
ruh sağlığını da kötü yönde etkilemektedir.
İşsizliğe bağlı olarak depresyon, davranış bozuklukları
ve şiddet olaylarında da büyük artış görülmektedir. Hatta
en yakınına zarar verme ve intiharlar da büyük ölçüde
artmıştır. İnsanlar, yaşadıkları
sıkıntı ile başa çıkabilmek için çareyi alkol ve madde
kullanımına yönelmekte bulmaktadır. Benzeri bir biçimde,
antidepresan ve antipsikotik ilaçların kullanımının sürekli
olarak arttığı; basın, yayın, medya
kuruluşlarında önemli yer bulmaktadır. Ayrıca eşleri
işsiz olan kadınlarda da depresyon riski artmaktadır.
Yapılan araştırmalar; işsizliğin ruh sağlığı
üzerindeki olumsuz etkilerinin genel olarak iş kaybından hemen
sonraki ilk dönemde hızla arttığını göstermektedir ve
yaşanan bu sürecin sadece işten çıkarılanın ruh sağlığını
değil, aile ilişkilerini de derinden sarstığını
ortaya koymaktadır. Buna bağlı olarak işsizlik
yardımının miktarının arttırılması ve
süresinin uzatılmasına ilişkin kalıcı
çalışmalar yapılmalıdır. İşsizlere yönelik Sağlık
Bakanlığı ve diğer sağlık kurumları
kapsamında oluşturulacak ücretsiz ve gereksinimleri
karşılayacak nitelikte ruhsal destek üniteleri
kurulmalıdır.
TÜİKin
açıkladığı son rakamlara göre, kayıt
dışı çalışma oranı % 40ları
aşmaktadır. Krizin ortaya çıkardığı doğal
bir sonuç olarak; bu dönemde işsiz kalanlar kayıt dışı
alana yönelmektedir. Var olan istihdam biçimi ise yerini ucuz ekmek sömürüsü
içeren güvencesiz bir çalışma biçimine bırakmaktadır.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, okunan şeyi anlayamıyoruz, Genel Kurul da
anlayamıyor. Lütfen, tebrik faslımızı
dışarıda yapalım efendim.
KEMAL KILIÇDAROĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, sesiniz duyulmuyor.
BAŞKAN Buyurun devam
edin:
Sorunların daha acı
sonuçlara yol açmadan çözülmesi için en kısa zamanda yalnızca
sermayenin değil, krizin gerçek mağduru olan
çalışanların, işini kaybedenlerin ve halkın
gereksinimlerini karşılayan olumlu adımların
atılması gerekmektedir.
İşsizliğin
insanlar üzerindeki sosyo-ekonomik ve psikolojik etkilerinin
araştırılması, insanların yaşam kalitesinin
artırılması ve kriz dönemlerinde insanların
karşılaşabilecekleri problemlerin önceden tespit edilerek
kalıcı çözüm yollarının bulunması, bahsi geçen
nedenlerle oluşan alkol ve madde bağımlılığı
artışının engellenmesi amacıyla Anayasanın 98. ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünün 104. ve 105. maddeleri
uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla
arz ederiz.
1) Sacid
Yıldız (İstanbul)
2) Gürol
Ergin (Muğla)
3) Tekin
Bingöl (Ankara)
4) Kemal
Demirel (Bursa)
5) Atila
Emek (Antalya)
6) Hüsnü
Çöllü (Antalya)
7) Tayfur
Süner (Antalya)
8)
Abdulaziz Yazar (Hatay)
9)
Esfender Korkmaz (İstanbul)
10) Ali
Rıza Öztürk (Mersin)
11) Ahmet
Ersin (İzmir)
12)
İlhan Kesici (İstanbul)
13)
Abdullah Özer (Bursa)
14) Ergün
Aydoğan (Balıkesir)
15) Rahmi
Güner (Ordu)
16)
Bilgin Paçarız (Edirne)
17)
Mehmet Ali Susam (İzmir)
18) Engin
Altay (Sinop)
19)
Yaşar Tüzün (Bilecik)
20)
Eşref Karaibrahim (Giresun)
21)
Eşref Erdem (Ankara)
22)
Bülent Baratalı (İzmir)
23)
Tacidar Seyhan (Adana)
24)
Tansel Barış
(Kırklareli)
25)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
26)
Mevlüt Coşkuner (Isparta)
27) Erol
Tınastepe (Erzincan)
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önerge gündemdeki yerini
alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşme, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Başbakanlığın
Anayasanın 82nci maddesine göre verilmiş iki tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:
A) Tezkereler (Devam)
2.- 20-23 Şubat 2009 tarihlerinde Kenya ve Tanzanyaya resmî
ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Güle refakat eden heyete
iştirak eden milletvekillerine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/777)
29/04/2009
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
20-23 Şubat 2009
tarihlerinde Kenya ve Tanzanyaya resmî ziyarette bulunan
Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Güle refakat eden heyete, ekli
listede adları yazılı milletvekillerinin de iştirak etmesi
uygun görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti
ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci
maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
Liste:
Necdet Ünüvar Adana Milletvekili
Cevdet Erdöl Trabzon
Milletvekili
BAŞKAN Tezkereyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Tezkere kabul
edilmiştir.
Diğer tezkereyi
okutuyorum:
3.- Sağlık Bakanı Recep Akdağın,
görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte 20-25 Nisan 2009
tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmî ziyarete,
Adana Milletvekili Necdet Ünüvarın da iştirak etmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/778)
30/04/2009
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Sağlık Bakanı
Recep Akdağın, görüşmelerde bulunmak üzere bir heyetle birlikte
20-25 Nisan 2009 tarihinde Çin Halk Cumhuriyetine yaptığı resmî
ziyarete, Adana Milletvekili Necdet Ünüvarın da iştirak etmesi uygun
görülmüş ve bu konudaki Bakanlar Kurulu Kararının sureti
ilişikte gönderilmiştir.
Anayasanın 82 nci
maddesine göre gereğini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN Tezkereyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Tezkere kabul
edilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubunun, İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi
vardır, okutup oylarınıza sunacağım:
VI.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- (10/224) esas numaralı Meclis araştırması
önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 5/5/2009 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu
toplanamadığından TBMM
Genel Kurul Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair ATAK Helikopter Tedarik
İhalesi ile ilgili iddiaların araştırılarak,
alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilen 10/224 Esas
numaralı Meclis Araştırması önergemizin görüşmelerinin
05.05.2009 Salı günü yapılmasını İçtüzüğün 19
uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Oktay
Vural
İzmir
MHP
Grup Başkanvekili
BAŞKAN Öneri üzerinde
lehte Adana Milletvekili Kürşat Atılgan.
Buyurun Sayın
Atılgan. (MHP sıralarından alkışlar)
KÜRŞAT ATILGAN (Adana)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
sözlerime başlamadan önce, Mardindeki elim olayla ilgili
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet
diliyorum.
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Başkanım, Meclisin dinlemesi konusunda ortam dinlemeye
müsait değil galiba dışarıda şey yapsalar iyi olur.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, bugün hiç dinleyemiyoruz lütfen, yani hatipleri de
dinleyemiyoruz.
KÜRŞAT ATILGAN (Devamla)
Değerli milletvekilleri, ATAK Helikopter Tedarik İhalesiyle ilgili
MHP Grubu adına lehte söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
3 Haziran 2008 tarihinde,
yani bundan bir yıl önce, 20 tane milletvekili
arkadaşımızla birlikte, MHP Grubundan, ATAK Helikopter Tedarik
İhalesiyle ilgili olarak Meclis araştırma komisyonu
kurulmasını teklif etmiştik, ancak bugüne kadar, maalesef, bu
konu, AKP Grubunun engellemeleri nedeniyle Meclis gündemine gelmedi, bugün
Milliyetçi Hareket Partisinin Grubunun Başkanlık Divanı
girişimiyle Meclis gündemine gelmiş bulunmaktadır. Bu vesileyle
bu ihaleyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak imkânını
buluyorum.
Değerli milletvekilleri,
bu proje, 3 milyar doların üzerinde maliyeti olan, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin on yıldan daha fazla bir süredir üzerinde
çalıştığı en önemli projelerden biridir.
Bildiğiniz üzere bunun ihalesi yapılmış ve anlaşma
imzalanmıştır. Anlaşmayı İtalyanların T-129
tipi taarruz helikopteri kazanmıştır ve Türk-İtalyan
ortaklığı ile TAIde yapılması öngörülüyor ve bu
kapsamda 50 helikopterin üretimi planlanıyor.
Malumunuz bu tür ihalelerden
önce ihale şartnamesiyle beraber bir kontrat metni hazırlanır.
Bu ihalede de böyle olmuştur ve en başında bu standart kontrat
metninin değişmeyeceği söylenmiştir. Kontrat metninin
içerdiği birtakım şartlar nedeniyle dünyadaki birçok helikopter
üreticisi firma kendi hükûmetlerindeki kısıtlamalar nedeniyle bu
ihaleye girememiştir.
Şimdi buradan Sayın
Bakana soruyorum: Başlangıçta iddia ettiğiniz gibi bu kontrat
metninde daha sonra değişiklik oldu mu? Olduysa kaç sefer oldu?
Neticede, değerli
arkadaşlarım, ihaleye giren firmalardan iki firma son aşamaya
kalmıştır. Bunlardan biri İtalyanın AgustaWestland,
diğeri ise Güney Afrikanın Denel firmalarıdır.
Güney Afrika
firmasının fiyatı İtalyan firmasının
fiyatından 350 milyon dolar daha azdır. Normal prosedür gereği
son ikiye kalan firmaya ilgili Savunma Sanayii,
Müsteşarlığı Ey firmalar, biz sizin helikopterlerinizi
beğendik, bize bu helikopterler üzerinde en son yapacağınız
fiyat ne olur? diye sormaktadır. Bunun da teknik tabirle ismi en iyi son
teklif veya Savunma Sanayiinin kullandığı tabirle best and
final offerdır.
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, normal olarak siz ne beklersiniz? Ya fiyat sabit
kalır, firma tekrar değerlendirir veya fiyatını
düşürür ihaleyi kazanmak için, değil mi? Normal olarak gidip
çarşıdan pazarlık yaparken de Ben bu çamaşır
makinesini alacağım, beğendim, bana en son ne
yaparsınız? dediğiniz zaman, Yok kardeşim, bundan daha
fazla yapamam. diyebilir çamaşır makinesi satan veya Sizin için
şu kadar indiriyorum. der. Bu ihalede acayip bir şey oluyor.
İhalede en düşük fiyatı veren Güney Afrika firması
-aşağı yukarı, ihale bedelinin üçte 1i kadar-
fiyatını 700 milyon dolar artırıyor. Yani Sen bana bu
fiyatından ne indirim yaparsın? denilen firma, kendi
fiyatını 700 milyon dolar artırarak âdeta İtalyan
firmasının ihaleyi kazanmasını istiyor. Bu böyle olmuş
mudur, olmamış mıdır? Sayın Bakanın burada bunu
açıklığa kavuşturması gerekir.
Bir şey daha soruyorum
buradan Sayın Bakana: Savunma Sanayii Müsteşarlığı
tarihinde bu kadar önemli ve bu kadar fiyatlı bir projede son fiyat
istendiğinde acaba fiyatını böyle artıran ikinci bir ihale
var mıdır? Benim bildiğim yoktur. Burada, Savunma Sanayii
Müsteşarlığı yapan çok değerli bir
arkadaşımız var AKP Grubunun içinde, Vahit Erdem Bey. Ona da
sorun, altı senelik Müsteşarlığında acaba böyle bir
ihale var mıdır? Sayın Bakan bu durumu açıklığa
kavuşturursa sevinirim.
Savunma Sanayii
Müsteşarının -basında çıkan birtakım demeçlerine
göre- Denel firmasının fiyatını artırmasını
kendisine ekipman sağlayan birtakım firmalardaki fiyat
artışlarından kaynaklandığı noktasında
cevaplarını okudum. Bu ne kadar kabul edilebilir, kamuoyu bu konuyu
ne kadar kabul etmiştir, onu da Bakanın anlayışına
bırakıyorum. Dolayısıyla, buradan en azından bu
konuyla ilgili Sayın Bakandan tatmin edici bir cevap bekliyorum. Bu kadar
fiyat artışına sebep olacak acaba neydi?
Diğer önemli bir husus
da teknik değerlendirmede en düşük puanı alan İtalyan
AgustaWestland firması olmasına rağmen, bu firmanın,
helikopterini geliştireceği ve yeni bir motor adapte edeceği taahhüdü
esas alınarak ihalenin İtalyan firmasına verilmesidir. Böylelikle
ihaleye motor geliştirme masrafları konulmuştur. Yani, Türk
insanının, 70 milyonun çalıştığı ve
savunması için fedakârlıkta bulunduğu birtakım paralar
İtalyan firmasının ARGEsi olarak ödenmiştir.
Aşağı yukarı, tahmin ediyorum ki, 200 milyon dolar
civarındadır, motor geliştirme masrafları. Ayrıca,
geliştirilecek motor ve çok namlulu atış sistemi ABD
kaynaklı olacaktır. Bunun için de ABD ihraç lisansına tabidir.
Bu zorluk nedeniyle başlangıçta bu ihalenin İtalyanlara
verilmesinin en önemli gerekçesi olarak gösterilen, teknik tabirle söylüyorum
Export licence for manufacturing, yani, Üretimde gerekli ihracat
lisansı, üçüncü ülkelere satış lisansı daha sonra
değiştirilerek Tecnical assistance for manufacturing, yani Üretim
için teknik yardım şekline dönüştürülmüştür. İki
tabir birbirinden çok farklıdır değerli milletvekilleri. Üretim
için teknik yardımda, siz bu helikopterleri gerekli üçüncü ülkelerin
müsaadesi olmadan başka ülkelere satamazsınız. Yani, şu
anda Türkiye
Kontrat metnindeki durum neydi, daha sonra ne oldu ve ihalenin
verilmesinin en önemli gerekçesi olarak üçüncü ülkelere satış
gerekçesi ortadan kalktı; bu konunun da Sayın Bakan tarafından
açıklığa kavuşturulması, sanıyorum ki, en
azından bu konudaki kamuoyundaki kaygıları giderecek bir husus
olsa gerekir.
Değerli milletvekilleri,
Türkiye'nin terörle mücadelesinde helikopterler, silahlı helikopterler son
derece önemlidir. Bu mücadelenin başarıya ulaşmasında sahip
olunması gereken silah sistemlerinin başında silahlı
helikopterler gelmektedir. Yine buradan Sayın Bakana soruyorum: Şu
anda bölgede terörle mücadele edebilecek kaç tane silahlı helikopteriniz
var? Peki, bunu ne için soruyorum: Bunu, ihaledeki teslimat zamanına
getirmek için soruyorum. Çünkü ilk helikopter, kontrat metni imzalandıktan
herhangi bir aksaklık olmazsa- altmış ay sonra teslim edilecek.
Yani, ilk helikopterin teslimatı 2013-2014. Siz, 2013-2014e kadar
bölgedeki Türkiyeyi bölmeye yemin etmiş eşkıyalarla nasıl
mücadele edeceksiniz? Kaç tane helikopteriniz kaldı?
Ayrıca bir konuyu daha
dikkate getirmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, bu ihaleden sonra
aşağı yukarı bir yıl geçti, yani dört
yılımız daha var; şu ana kadar firmaya kaç lira ödendi?
Yani ilk helikopter dört yıl sonra teslim edilecek. Sayın Bakan bizlere
söyleyebilir mi acaba? Benim bilgilerime göre firmaya ihale bedelinin
aşağı yukarı yarısı ödendi, 1,5 milyar dolara
yakın para ödendi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Atılgan, devam edin.
KÜRŞAT ATILGAN (Devamla)
Yanılıyorsam Sayın Bakan burada, düzeltebilir.
Diğer bir husus: Millî
şirketlerimize, ASELSAN, TAI, ROKETSAN gibi şirketlerimize ne kadar
bir üretim garantisiyle alınmıştır?
Zaman
kalmadığı için son bölümlere geçmek zorunda hissediyorum.
Değerli milletvekilleri,
size burada bahsettiğim bu sorularla ilgili kaygıların
onlarcası daha benim dosyamda mevcut. Dolayısıyla, biz,
değerli milletvekilleri olarak millet adına görev yapan
insanlarız, milletin parasının en doğru bir şekilde
harcandığını kontrol etmek, hesap sormak bizim görevlerimiz
arasındadır. Bu tür ihalelerin her anı açık,
anlaşılır, izah edilebilir, hesap verilebilir ve şaibeden
uzak olması gerekir.
Az önce size dile
getirdiğim konuların en azından anlaşılabilir bir
izahının yapılabilmesi için mutlaka bir araştırma
komisyonu kurulup konunun bütün detaylarıyla açıklığa
kavuşturulması elzemdir.
Bu düşüncelerle, destek
vereceğinize inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Atılgan.
Önerinin aleyhinde
Çankırı Milletvekili Nurettin Akman.
Buyurun efendim.
NURETTİN AKMAN
(Çankırı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben
de sözlerime, dün Mardinde meydana gelen elim olayda hayatını
kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet dileyerek başlamak
istiyorum.
Taarruz, taktik ve keşif
helikopteri ATAK Projesiyle ilgili olarak açılması talep edilen
Meclis araştırma önergesinin gündeme alınıp
alınmamasıyla ilgili, grubum adına söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, grubum adına dedi
BAŞKAN Grup olmaz
Sayın Akman
KAMER GENÇ (Tunceli) -
grup
adına değil şahsı adına konuşuyor.
BAŞKAN Anladım.
Grup olmaz efendim, şahıs
NURETTİN AKMAN (Devamla)
Şahsım adına
Evet, özür diliyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yani,
doğru konuş da
NURETTİN AKMAN (Devamla)
Kara Kuvvetleri Komutanlığının taarruz, taktik,
keşif helikopteri ihtiyacının karşılanması
amacıyla ATAK Projesine ilişkin birinci ihale Savunma Sanayii
İcra Komitesinin 7 Ekim 1996 tarih ve 96/3 kararıyla
başlatılmıştır. Teklife çağrı dosyası
30 Mayıs 1997 tarihinde helikopter üreticisi firmalara
yayınlanmış, İtalyadan Agusta, Amerika Birleşik
Devletlerinden Bell Helicopter, Boeing, Fransadan Eurocopter ve Rusya
Federasyonundan KAMOV firmalarının teklifleri Aralık 1998
tarihinde alınmıştır. 6 Mart 2000 tarihinde Agusta, Bell ve
KAMOV firmalarından bir kısa liste oluşturulmuştur.
Kısa listeye kalan firmalardan alınan iyileştirilmiş
tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda alınan karar çerçevesinde,
öncelikle Bell firmasıyla sözleşme görüşmelerine
başlanılmasına, anlaşma sağlanamazsa KAMOV
firmasıyla sözleşme görüşmelerine devam edilmesi hususunda
Savunma Sanayii Müsteşarlığına yetki verilmiştir.
Bell firmasıyla
yapılan ve yaklaşık üç yıl süren görüşmeler
neticesinde, firmanın kendi teklifinde yer alan taahhütlerini geri
çekmesi, proje kapsamında Türkiye tarafından, üretilerek
helikopterlere takılacak millî ekipmanların entegrasyonuna izin
veremeyeceğini beyan etmesi nedeniyle ihale 2004 yılında iptal
edilmiştir.
ATAK Projesine ilişkin
1996 yılında başlatılan birinci ihale sekiz senelik bir
sürede sonuç alınamaması üzerine iptal edilerek 2005
yılında ikinci ihale açılmıştır. Yeni açılan
ihale kapsamında 10 Şubat 2005 tarihinde teklife çağrı
dosyaları yayınlanmış, 5 Aralık 2005 tarihinde
AgustaWestland (İtalya), Denel
(Güney Afrika), Eurocopter (Fransa) ve Rosoboronexport (Rusya)
firmalarından teklifler alınmıştır. Yürütülen ihale ve
teklif değerlendirmesi sonrasında 30 Mart 2007 tarihinde alınan
Savunma Sanayii İcra Komitesi kararıyla TUSAŞ ana
yükleniciliğinde AgustaWestland Firmasıyla sözleşme
imzalanmasına karar verilmiştir. Yapılan ikinci ihalede Türk
Silahlı Kuvvetlerinin hareket ihtiyaçlarının tam olarak
karşılandığı, Kara Kuvvetleri
Komutanlığı test pilotlarının ihale
aşamasında elli saatin üzerinde uçuşlarıyla
doğrulanmış olan; üretim hattı Türkiyede kurulacak olan ve
Türk sanayisine en fazla katılım imkânı sağlayan -ASELSAN
iş payı 700 milyon dolar, TUSAŞ 556 milyon dolar-;
helikopterlerin tamamen millî yazılım ile görev bilgisayarıyla
entegre edildiği; ROKETSANın imali güdümlü füzeler ile
donatılacak en fazla offset taahhüdü veren- yaklaşık 1 milyar
dolar sanayimize iş potansiyeli-; helikopterin üçüncü ülkelere pazarlanma
hakkını veren; kısa liste aşamasında en düşük
fiyatı veren AgustaWestland Firması tarafından önerilen A-129
helikopteri seçilmiştir.
İhaleye teklif veren
helikopterlerin değerlendirilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma
Sanayii Müsteşarlığının pilot, mühendis, teknisyen ve
ekonomistlerden oluşan üç alt komisyondan oluşan bir teklif değerlendirme
heyeti tarafından
maliyet-etkinlik, işletme-idame imkânları ve garanti
kriterlerine göre yapılmıştır. Komisyonların
çalışmalarını tamamlamaları ile ihale, Türk
Silahlı Kuvvetleri ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının
bütün kademelerinin onayı ve Sayın Başbakan, Sayın
Genelkurmay Başkanı, Sayın Millî Savunma Bakanından
müteşekkil Savunma Sanayii İcra Komitesinin kararıyla
sonuçlandırılmıştır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; ATAK Helikopteri Projesinde dünyanın en
büyük üç helikopter firmasından biri olan ve Amerika Birleşik
Devletleri Başkanının helikopter ihalesini geçen yıllarda
Amerika firmalarına karşı kazanan bir firma ile
çalışılacaktır. AgustaWestland Firması dünyanın
en büyük savunma şirketlerinden olan Finmeccanica Grubuna bağlı
olup, söz konusu gruba bağlı Alenia gibi dünya çapında büyük
şirketlerle de hâlen devam eden
projeleri bulunmaktadır. Toplam 20 milyar dolar dış ticaret
hacmimiz olan İtalya ile güçlü siyasi ve ticari ilişkiler
hükûmetlerden bağımsız olarak gelişmektedir.
Projenin kapsamında
TUSAŞ ana yüklenici, AgustaWestand alt yüklenici ve ASELSAN entegrasyon
alt yüklenicisi olarak yer almaktadır. Toplam 50 adet taarruz
taktik/keşif helikopteri ve ilgili lojistik kalemleri tedarik edilecektir.
Türkiyede ilk defa yazılımları, hedef tespit sistemi ve
diğer kritik aviyonikleri ile silahları Türk firmalarınca
sağlanan ve nihai üretimi Türkiyede yapılan muharip bir hava
aracı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine ve savunma sanayimize
kazandırılacak, ihtiyaç olması durumunda 50 helikopterden sonra
da üretime devam edilecektir. Türk savunma sanayisinin önde gelen
kuruluşları TUSAŞ, ASELSAN ve ROKETSAN gibi proje
kapsamında firmalarımız lider sorumluluklar üstlenecektir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; A-129 helikopterleri ATAK programı
kapsamında iki kez Türk Silahlı Kuvvetleri pilotları
tarafından kapsamlı olarak test edilmiştir. Birinci ihalede iç
güvenlik şartları sağlanmak maksadıyla Antalyanın
batısındaki dağlık arazide -ki, burası Türkiyenin de
taranmış ve bulunmuş en sıcak ve en yüksek arazi kesimidir-
6 bin feette (yüksek irtifada) ve 30 derecede (yüksek sıcaklıkta) bu
helikopter yeni motor ve tam görev yüküyle başarıyla test
uçuşlarını tamamlamıştır. İptal edilen
birinci projeden sonra testler ikinci kez İtalyanın aynı
şartları sağlayan arazi kesiminde tam görev yükünde Türk
Silahlı Kuvvetleri pilotları tarafından
tekrarlanmıştır.
T-129 ATAK helikopterleri
üzerinde kullanılacak CTS800-4A olarak tanımlanan motor, Amerikan
Honeywell ve İngiliz Rolls Royce firmalarının ortak
girişimiyle LHTEC firması tarafından Amerikanın Comanche
taarruz helikopter programı için geliştirilmiştir. Motor, 75 bin
saatlik komponent ve 15 bin saatlik geliştirme testinin ardından 1993
yılında Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA
tarafından sertifiye edilmiştir.
Yayımlanan teklife
çağrı dosyasında üçüncü ülkelere satış hakkı,
ihalenin birinci şartı olarak yer almıştır. Üçüncü
ülkelere satış hakkı, ihalenin son aşamasında
yürütülen müzakereler sonucu elde edilen büyük bir kazanımdır. Bu
hususta ticari olarak Agusta firmasıyla bir anlaşma
sağlanmış ve İtalyan Hükûmeti tarafından
onaylanmıştır. Helikopter üzerinde burun topu ve motor gibi,
Amerika Birleşik Devletleri menşeli teçhizata ilişkin gerekli
izinler alınmış bulunmaktadır. Helikopterin üçüncü ülkelere
satışı için yalnızca Türkiyede kurulacak üretim hattı
kullanılacaktır. ATAK Projesinde anlaşılan üretim iş
payı üçüncü ülke satışları için geçerli olacaktır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; proje kapsamında tam konfigürasyonunda ilk
helikopter uçuşu otuz iki ayda, ilk teslimat ise test
programlarının tamamlanması sonrasında altmış
ayda gerçekleşecektir. Havacılık projelerinde hazır raftaki
ürünlerin bile üç yıldan önce teslim edilmediği düşünüldüğünde
tamamen millî yazılım, aviyonik ve silah sistemleri entegrasyonu içeren
ATAK Projesi kapsamında beş yıllık bir teslimat takvimi
normal karşılanmalıdır.
Projede, yürütülmekte olan
benzer havacılık programından farklı olarak ödeme takvimi
bulunmaktadır. Buna göre ilk helikopter teslimatına kadar proje
bedelinin yüzde 50den azının ödenmesi, kalan bedelin helikopter
teslimatlarıyla gerçekleşmesi öngörülmektedir. Teslimattan önce
yapılan tüm ödemeler için bankalardan yapılan ödeme miktarınca
teminat mektubu alınmaktadır.
Türk firmalarının
kendi iş payları için teklifler doğrudan ve bu firmalardan
alınmıştır. Savunma sanayisinde, havacılık
sanayisinde ham maddenin büyük ölçüde yurt dışından ithal
edilmesi nedeniyle Türk firmalarımız da Amerikan Doları teklifi
hazırlamayı tercih etmişler, bu nedenle sözleşmeleri dolar
üzerinden imzalanmıştır. AgustaWestland firmasına 216
milyon euro, TUSAŞ ve ASELSAN firmalarımıza bugüne kadar 113
milyon dolar para ödenmiştir.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; vaktimiz az olması sebebiyle, projenin
mevcut durumu ve ihracat imkânları üzerinde bahsedemiyorum ancak daha
birkaç yıl öncesine kadar tedarik
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Akman, ek sürenizi veriyorum efendim.
NURETTİN AKMAN (Devamla)
-
edilebilmesi amacıyla büyük gayretler sarf edilen bir silah sistemi
üzerinde, ATAK Projesiyle birlikte alınan haklar sayesinde ülkemizin
önemli bir savunma ihtiyacı karşılanmış, aynı
zamanda uluslararası pazarda Türk ürünü olarak pazarlanan ve pazarda talep
gören bir ürün ortaya konulmuştur. Bu önemli bir gelişmedir.
Türk savunma sanayisinin Türk
Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarının yurt içinden
karşılamaya dönük atılımları, Millî Tank
Geliştirme Projesi (ALTAY), Millî Savaş Gemisi Projesi (MİLGEM)
ve Millî İnsansız Hava Araçları Geliştirme Projeleri ile
sürdürülecektir.
Ülkemiz sanayisinin,
araştırma kuruluşlarının ve üniversitelerimizin
kabiliyetlerinin bir bütün olarak kullanıldığı, her
aşaması Türk Silahlı Kuvvetleriyle tam bir iş birliği
içerisinde yürütülecek ve bu projelerle ilgili zaman zaman yüce Meclisimiz
bilgilendirilecektir.
Bu konuyla alakalı daha
önce verilen soru önergelerine Sayın Bakanımız, 7 Aralıkta
önerge verilmiş, 11 Ocak 2008de cevap vermiştir. Yine Kamil Erdal
Sipahi, İzmir Milletvekilimizin önergesine de 23 Temmuzda cevap verilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Akman.
NURETTİN AKMAN (Devamla)
Ben bu duygular içerisinde yüce Meclisi saygıyla selamlıyor,
öneriye katılmadığımızı belirtmek istiyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederim Sayın Akman.
Önerinin lehinde İzmir
Milletvekili Erdal Sipahi.
Sayın Sipahi, buyurun
efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
KAMİL ERDAL
SİPAHİ (İzmir) Sayın Başkan, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. Verdiğimiz araştırma
önergesinin lehinde şahsım adına söz almış
bulunuyorum.
Sözlerime başlarken, dün
Mardin Mazıdağında meydana gelen vahim olay nedeniyle
hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına
başsağlığı diliyorum. Geçen hafta 9 tanesi Licedeki
bir patlayıcı madde olayında, 1i Hakkâride olmak üzere 10
şehit vermiştik. Onların acısı geçmeden, bugün
Şırnakta 2 şehit daha verdiğimiz şeklindeki bir
acı haberi biraz önce öğrenmiş bulunuyorum. Şehitlerimize
Tanrıdan rahmet diliyorum, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
daha önce yaptığım görevler ve şu anda parti içindeki
meşgul olduğum konular da dikkate alınarak iç güvenlik
olaylarını ve terör olaylarını yakından takip
etmekteyim. Yirmi beş yıldır devam eden terörle ilgili olarak
şehit, yaralı sayısı gibi birtakım istatistikleri
tutmaya çalışmaktayım. İstatistiği her
yenileyişimde İnşallah, bu son olur, bir daha bu liste üzerinde
düzeltme, yeni bir düzenleme yapma ihtiyacı hissetmem. şeklindeki
dualarıma rağmen, maalesef her geçen gün bu liste kabarmakta.
Ben, size kısa bir bilgi
arz edeyim: Yirmi beş yıllık terörle mücadelede bugünkü
Şırnaktaki 2 şehidimizle beraber şehit sayımız
6.108e çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin
şehit sayısı 4.643e ulaşmıştır. 2009 takvim
yılında yani henüz dört aylık bir sürede şehit
sayımız 26dır.
Bunu şu nedenle
anlatıyorum: Bu terörle mücadele bize çok pahalıya mal oluyor fakat
maalesef terörle mücadelede atılması gereken adımlar konusunda
Hükûmetimizin aczi, terörden verdiğimiz acıdan fazla bizi üzmekte.
Bunu rakamlarla belirlersem
2002 yılında AKP Hükûmeti iktidar olduğunda şehit
sayısı 10dur. AKPnin iktidar olduğu dönemlerde 2003
yılında şehit sayısı 20, 2004te 68, 2005te 103,
2006da 131, 2007de 162 ve 2008de 171dir. Yani AKPnin iktidar döneminde
verilen şehit sayısı sürekli ama sürekli
artmıştır. Buna karşılık alınmış
ciddi bir tedbiri göstermek de mümkün değildir. En son 3 Ekim 2008de 18
şehit verdiğimiz Aktütün olayından sonra Hükûmet kanadından
yapılan açıklamalarda Sözün bittiği yere gelinmiştir.
Silahlı kuvvetlerin bu konuda ihtiyaç duyduğu bütün yasal
düzenlemeler yapılacaktır. Bu konuda yeni bir teşkilatlanmaya
gidilecektir. şeklinde sözler verilmiştir ancak bu sözlerin
hatırlanması, ancak 10
şehit verildikten sonra iç güvenlik
müsteşarlığının kurulması haberiyle tekrar
gündeme gelmiştir. Ben, şimdi, Bir taraftan bölücü terörün
azması için her türlü şartlar hazırlanıp öte taraftan
siyasal bölücülüğe imkân tanınırken, diğer taraftan Kuzey
Iraktaki aşiret kalıntılarıyla Türkiyenin birlik ve
bütünlüğünün pazarlığı yapılırken daha ne kadar
bekleyeceğiz ciddi tedbirler alınması için? bu soruyu,
haklı olarak, Türk milleti adına Hükûmetimize sormak istiyorum.
Sevgili milletvekilleri, ben,
ATAK Projesi konusunda uzmanlık alanı nedeniyle gerekli teknik
izahatta bulunan arkadaşımın belirtmiş olduğu teknik
teferruata veyahut da ihale aşamasıyla ilgili konulara fazla uzun
uzadıya girmeyeceğim. Ben, olayın, biraz, terörle mücadele
boyutuna değinmek istiyorum.
Sayın Bakan da çok iyi
bilirler ki, şu anda terörle mücadelede kullanılan silahlı
helikopterler Kobra dediğimiz, P tipi ve Whiskey tipi, W tipi iki tip
helikopterden oluşur. Bunlardan P tipi olan helikopterler daha
1990lı yılların başlarında bu konuda teknik
yetersizliklerini bizzat yaşadığımıza göre, artık
aradan on beş sene geçtikten sonra P tipi helikopterleri taarruz
helikopterleri olarak saymanın ne derece ciddi bir sayım
olacağını, ben, Sayın Bakanın ve uzmanların
takdirlerine bırakırım. Geriye kalıyor Whiskey tipi
dediğimiz veyahut da Türkiyede basında Süper Kobra diye
adlandırılan helikopterler. Bu helikopterler 10luk bir paket hâlinde
alınmıştı ve 1990lı yılların
başlarından itibaren bölgede başarıyla faaliyete
geçmişlerdi. Bu helikopterlerden 2 tanesi düşürülme, 3 tanesi de
-benim de o dönemde bölgede bulunduğum bir ortamda- maalesef, bir
helikopter hangarının çökmesi sonucunda elden çıktı, geriye
kaldı 5 tane Whiskey tipi helikopter.
Sayın Bakanım,
2003ten bu yana 6, geçen yıldan bu yana 5 adet Süper Kobrayla iç
güvenlik harekâtı desteklenmeye çalışılıyor. Bunu
takdirlerinize sunarım ve mevcut ATAK Projesinde bu taarruz
helikopterlerinin öngörülen modelin devreye girme tarihi altmış ay,
yani 2013-2014. Bu demektir ki daha dört sene daha biz bu beş adet
kalmış Süper Kobrayla bu işi idame ettirmeye çalışacağız.
Bunlardan asgari iki tanesinin veya üç tanesinin sürekli bakımda,
onarımda veya parça bekleme gibi nedenlerle
kullanılamadığı dikkate alınırsa -buna savaş
görevlerini, savaş anında veya gerilim anlarında ihtiyaç
duyulacak miktarı hesaba katmıyorum- şu anda bir kol, yani iki
adet Süper Kobraya bağlıdır Terörle Mücadele. Bu, büyük bir
risktir.
Ben ATAK Projesinin teknik
teferruatı üzerinde durmayacağım. Ama gönül isterdi ki, 2003
kışındaki bu helikopter hangarının çökme
olayından sonra, bir hazır paket alımı ile şu anda
yürütülen terörle mücadele konusunda zecri bir tedbir alınsın ve
terörle mücadelede canıyla kumar oynayan insanlara bir taarruz helikopteri
desteği sağlansın. Maalesef, beş senedir, hatta -2009
yılı olduğuna göre- altı senedir bu konuda bir tedbir
alınmadı. Altı seneyi bir şekilde geçiştirdik. Ama
terörle mücadelenin can kaybı devam ediyor, şehit verilmeye devam
ediyor. Daha dört sene daha, beş sene daha üzerinde taarruz helikopter
örtüsü bulunmadan terörle mücadele nasıl yürütülecek, ne şekilde
yürütülecek? Bu konuda ben, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle
mücadelesini yürüten arkadaşlarım adına, o mücadeleyi bir
zamanlar yürütmüş bir insan olarak son derece ciddi endişeler
içermekteyim. Ve bu konuda daha ne kadar şehit vereceğiz ciddi
tedbirler alınması için? İşin siyasi, sosyal boyutları
üzerine değinmiyorum. Ama böyle bir taarruz helikopteri projesinde daha
kaç şehidi bekleyeceğiz? Siz de takdir edersiniz ki terörle mücadele,
dünyadaki benzerlerinde de olduğu gibi -evet belki bir Kuzey Irak
coğrafyasında uzak hedeflere, Türk Hava Kuvvetleriyle müdahale mümkün
ama- terörle mücadelenin yakın desteğinde bütün dünyada olduğu
gibi bizde de taarruz helikopterinin dışında başka bir
alternatif yoktur ve bu zaafın bir an önce giderilmesi gerekmektedir.
Maalesef, mevcut proje altmış ay sonrasına dayalı bir
tedarik projesi olarak bugünkü ihtiyaç konusunda yetersiz
kaldığı gibi, daha beş sene daha, terörle mücadele edenleri
o alanda kaderleriyle baş başa bırakacaktır.
İşin teknik
boyutlarına değerli arkadaşım benden önce değindi.
Ancak ben birkaç konuyu hatırlatmakta fayda buluyorum. Siz bu konudaki
benim soru önergeme verdiğiniz cevapta Yapılacak
modifikasyonların başarısız olma ihtimali diğer
havacılık projelerinden farksız olur. şeklinde bir ifade
kullanmışsınız Sayın Bakanım.
Haklısınız ancak bu diğer havacılık projelerine
benzemiyor. A-129 modeli dediğimiz temel model hemen hemen motoruyla,
transmisyonuyla, muhabere cihazlarıyla, üzerindeki muhtemelen Amerikadan
alınacak silah donanımıyla yepyeni bir versiyon hâline gelecek.
Böyle bir helikopter şu anda envanterde yok, imalatı da yok. Yepyeni
bir helikopter ortaya çıkacak ve tamamen değişik parçaların
birbiriyle uyum ve modifikasyonlarına dayanacak. O hâlde bunun
başarısız olma riski diğer projelere göre oldukça fazla ve
bu risk terörle mücadele boyutu da dikkate alındığında, bu
atak projesinin mali portesi dikkate alındığında çok kolay
göze alınamayacak bir risk ve bana kalırsa diğer
havacılık projelerinden çok ayrı değerlendirilmesi gereken
bir risk.
Bu çerçevede, malum, ihaleden
çekilen bir firma vardı. Bununla ilgili, bu firmanın
yatırmış olduğu güvencenin verilip verilmediği
konusunda kamuoyunda endişeler var. Bu konuda yeterli bilgiye sahip
değiliz. Bu temel model olarak seçilen A-29 modeli üzerinde mevcut ihale
konusu olan helikopter henüz imalat safhasında olan
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Sipahi, devam edin.
KAMİL ERDAL
SİPAHİ (Devamla)
bir helikopter olduğu için üzerine tecrübe
yapmak mümkün değil ama bunun temel modeli olan A-129 üzerine
İtalyada denemeler yapıldı, Antalyada denemeler
yapıldı. Sekiz Hellfire ve 20 metrelik beş yüz top alıyor.
Yani bu şartların 3 bin metre rakım, Antalya veya
Güneydoğunun sıcağı, artı tam yüklü olarak dikkate
alınması gerekir. Bildiğim kadarıyla İtalyadaki
denemelerde Hellfire
Bu nedenle ben bu
araştırma önergesinin bu ihale üzerindeki şaibelerin ortadan
kalkması ve daha teferruatlı olarak Meclis tarafından
incelenmesi amacıyla gündeme alınmasını diliyor, yüce
Meclise saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Sipahi.
Önerinin aleyhinde Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu.
Sayın Aslanoğlu,
buyurun efendim.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; tabii, bir ATAK Projesinin mutlaka gündeme alınması
gerekir ama bununla birlikte konu helikopter olunca, konu uçak olunca
başka bir şey de var, onun da birlikte ele alınması
lazım.
Değerli
arkadaşlarım, Çevre ve Orman Bakanlığı bir uçak ve
helikopter ihalesi açtı. Şartnamesi yok, herhangi bir model
belirlenmemiş -aynen böyle, okuyorum bak- yaş sınırı
getirilmemiş, sadece görevleri yapabilecek ve 1/5te gelince acaba bu
teknik şartları, özellikleri taşır mı?
Bir başka konu:
Ulaştırma Bakanlığı acaba uçuşları çok iyi
mi biliyor ve burada Sivil Havacılığın hiç mi görüşü
alınmıyor arkadaşlar? Türkiyede Sivil Havacılığın
hiçbir görüşü alınmadan, acaba hangi tip uçaklar, hangi tip
yangın söndürme helikopterleri Türkiyede uçacak? Başımıza
gelenleri görüyoruz ve saati de 9.250 euro arkadaşlar.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana)
98de 1.600 euroydu.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Bu uçaklar otuz yaşında mı? diye
sordum, bilmiyorlar.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana)
Kırk, kırk; 69 model.
OKTAY VURAL (İzmir)
Yaş haddinden emekli!
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Bilmiyorlar! Bu uçağın iki tanesinin
bedeli, alırsanız, 5 milyon dolar. diyorlar.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Bedeli mühim değil, komisyonu mühim, komisyonu!
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Devamla) Ama yedi yılda buna ödeyeceğimiz kira,
arkadaşlar, sadece uçakta 53 milyon dolar, saati 9.350 dolar. Bunun da
soruşturulması lazım, sadece ATAKın değil.
OKTAY VURAL (İzmir)
Bütün helikopterlerle ilgili
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Devamla) - Bu helikopterler ve uçak kiralamalarının birlikte
Arkadaşlar, bu ülke
bizim ve sadece eğer bu ülkede
Bir tek şeyi söylüyorum: Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğünün Türkiyede uçacak uçak ve
helikopterden hiçbir bilgisi yoksa ben takdirinize sunuyorum.
Sayın
Ulaştırma Bakanına sordum, Benim bilgim yok. diyor. Çevre ve
Orman Bakanı da diyor ki: Âdetmiş, 95te de
yapılmış, sorulmamış.
Değerli
arkadaşlarım, tek kelime edip buradan gitmek istiyorum, tansiyonum
yükseldi: Saati 9.250 euro. Bakın, konuşun, eşiniz var, dostunuz
var, saatte 9.250 euro eğer Türkiyede kira bedeli varsa takdir sizindir.
Hepinize saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Yani Başbakana 60 milyon euroya uçak alınırken bunların lafı
mı olur ya!
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.
Sayın Bakan sisteme
girmişsiniz, bir şey mi diyeceksiniz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) Kısa bir açıklamada bulunmak
istiyorum.
BAŞKAN Buyurun
efendim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; doğrusu böyle bir konunun daha geniş
konuşulmasından ben yanayım.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Biz de yanayız.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) Çünkü savunma sanayisinde en iftihar ettiğimiz
bir projedir bu. Türk tarihinde ilk defa bilgisayarı bizim
tarafımızdan yapıldığı için bazı önemli
ülkelerin firmalarının giremediği bir ihale olmuştur. Türk
mühendislerinin fevkalade büyük başarısıdır.
Şimdi, iki
yanlışı düzeltmek istiyorum:
Birincisi, İzmir
Milletvekili Sayın Kamil Erdal Sipahinin 24 Haziran 2008 tarihli soru
önergesine 23 Temmuz 2008 tarihinde teferruatlı olarak cevap
verilmiştir.
Ayrıca, Adana
Milletvekili Sayın Kürşat Atılganın soru önergesine
de -ki, 7 Aralık 2007 tarihlidir-
11 Ocak 2008 tarihinde, burada sorduğu soruların hepsine
ayrıntılı olarak cevap verilmiştir. Binaenaleyh, buradaki
soruların hiçbiri cevapsız kalmış değildir.
İkincisi; Sayın
Atılgan, konuşmasında İtalyanlara verilen ihale
demiştir; fevkalade yanlış. İtalyanlara ihale
verilmemiştir, millî firmamız olan TAI firmasına ihale
verilmiştir, İtalyanlar onun taşeronudur. (MHP
sıralarından gürültüler) En önemli husus, bunu da belirtmek
istiyorum: Ne avans ödendi? diyorsunuz, İhale bedelinin
yarısı avans ödendi. diyorsunuz; öyle değil. AgustaWestlanda
bugüne kadar 223 milyon avro, TAIye 50 milyon dolar, ASELSANa da 75 milyon
dolar avans ödenmiştir. Söylediğiniz gibi ihale bedelinin
yarısı değil.
Şimdi, şöyle
söyleyeyim
Çok uzun boylu konuşmak isterim, çünkü hepinizin, hepimizin
iftihar edeceği bir neticeye ulaşıyor. Burada şunu arz
etmek istiyorum: 1990larda başlayıp da 2004lere kadar gelen
ihaleyle mesafe alınamamıştır ama mesafe alınsaydı,
yani geldiğim gün onu imzalamış olsaydım, helikopterlerin tanesi
90 ile 100 milyon dolara hazır olarak alınacaktı. Şimdi
yerli yapılıyor, büyük çoğunluğu yerli olacak, çok büyük
offset alınmıştır ve muhtemelen, bedelleri de 40 ila 50
milyon dolara gelecektir.
Bir başka husus
BAŞKAN - Tamam mı efendim?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI
MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) Müsaade ederseniz bu da çok önemli:
Kobra helikopterlerinin
sayısı 8dir, AH-P1 helikopterlerin, Atak helikopterlerinin
sayısı da 26dır -yanlış hatırlamıyorsam,
çünkü onun konuşulacağını bilmiyordum- elbette bu
helikopterler hazır alınmıştır. Yeni, hazır
alınması için, hiçbir yerde, müracaat ettiğinizde vitrinde
helikopteri yapıp bekletmiyorlar. Hangi helikopteri alıyorum deseniz,
3 ila 4 sene imalat süresi istiyorlar. Başka şekilde meseleleri
çözmeye çalışıyoruz.
Arz ederim, teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkürler.
Sayın Vural, sisteme
girmişsiniz.
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Başkan, ben de pek kısa bir açıklama yapmak
istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Bakan, bu konunun etraflıca görüşülmesinden yana ve
Parlamentoyu bu konuda bilgilendirmek istiyorum. diyor. Dolayısıyla
bu konuda eğer bir Meclis araştırması ön görüşmesinin
yapılması temin edilirse bu durumda Sayın Bakan gerekli
açıklamaları yapacaktır ve Parlamento, araştırma
komisyonunun kurulup kurulmamasına karar verecektir. Bu bakımdan,
Sayın Bakanın bu talebine AKP Grubunun da evet demesi ve bunun ön
görüşmelerinin yapılması en uygun yöntem olacaktır.
Arz ederim Sayın
Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Vural.
Sayın milletvekilleri,
konuşmalar tamamlanmıştır.
Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul edilmemiştir.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
2.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; Genel Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü
birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini
müteakip diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun
tasarı ve tekliflerinin görüşülmesine; 6 Mayıs 2009
Çarşamba günkü birleşiminde ise sözlü soruların
görüşülmemesine ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu,
05.05.2009 Salı günü (Bugün) toplanamadığından, TBMM
İçtüzüğünün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına
sunulmasını arz ederim.
Mustafa
Elitaş
Kayseri
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında
bulunan 362, 364, 257, 361 ve 316 sıra sayılı kanun tasarı
ve tekliflerinin bu kısmın sırasıyla 2, 3, 4, 8 ve 9 uncu
sıralarına alınması ve diğer işlerin
sırasının ise buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun 5 Mayıs
2009 Salı günkü (Bugün) Birleşiminde 1 saat süre ile sözlü
soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler kısmında
yer alan işlerin görüşülmesi, 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü
birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesi,
Genel Kurulun 5 Mayıs
2009 Salı günkü (Bugün) Birleşiminde saat 20.00ye kadar; 6 ve 7
Mayıs 2009 Çarşamba ve Perşembe günlerindeki birleşimlerde
ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışmalarını
sürdürmesi,
Önerilmiştir.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, önerinin aleyhinde 8 sayın milletvekili talepte
bulunmuştur. Onun için kura çekeceğim: Sayın Şandır,
Sayın Vural.
Önerinin aleyhinde,
Sayın Şandır, buyurun efendim.
MEHMET ŞANDIR (Mersin)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bugün, dün Mardinde
yaşanan elim hadiseyi gerçekten anmadan geçemiyorum. Türkiyemizi yasa
boğan, üzüntüye boğan bu olayın sebebini makul görebilmek mümkün
değil. Türkiyemize, milletimize yakışmaz bir olayla
karşı karşıyayız. Hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza rahmetler diliyor, yakınlarına
başsağlığı diliyor, acılarını
paylaşıyoruz.
Ayrıca, yine bugün,
bölücü terör örgütünün hain saldırıları sonucu 2 güvenlik
görevlimiz hayatını kaybetmiştir. 2 şehidimiz
bulunmaktadır. Şehitlerimize yüce Allahtan rahmetler diliyor,
milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Değerli milletvekilleri,
bugün, aslında yeni bir gün, yeni bir başlangıç; Hükûmetimiz
kendisini yeniledi, Sayın Başbakanın ifadesiyle Yeni bir döneme
başlanıyor. Hayırlı olmasını diliyorum, atanan
bakanlara da başarılar diliyorum.
Tabii, bu yeni güne, yeni
döneme, yeni haftaya bir olumsuzlukla başlıyoruz. Meclisimizde grubu
bulunan partiler gündem üzerinde anlaşamadılar. Bir Danışma
Kurulu önerisi getiremedik buraya. Tabii ki her defasında, Milliyetçi
Hareket Partisi sözcüleri olarak, grup başkan vekilleri olarak ifade
ettiğim hususu tekrarlıyorum: Genel Kurulun hatta Türkiye Büyük
Millet Meclisinin çalışma programını belirlemek takdiri,
yetkisi Hükûmete ve Hükûmetin grubuna aittir, bunu saygıyla
karşılıyoruz. Ülkemizin sorunlarıyla,
halkımızın beklentileriyle ilgili gereken hukuki düzenlemeleri
yapmak sorumlusu olarak Hükûmet ve Hükûmetin grubu, parti grubu, Meclis grubu
tabii ki görüşülmesi gereken kanunların önceliğini belirlemek
hakkına sahiptir. Buna itiraz etmiyoruz ancak huzurunuza, aslında
milletin huzuruna getirmek istediğimiz husus şudur: Ülkenin gündemi
Sayın AKP Grubunun bugün, bu hafta görüşülmesini istediği
konular mıdır yoksa ülkenin gündemi, halkın beklentisi daha
farklı şeyler midir?
Değerli milletvekilleri,
iki şeye çok önem gösteriyoruz, biri uzlaşmaya. Gerçekten millet
adına burada vekillik yapan bizlerin, milletin sorunlarının
çözümü için gereken hukuki düzenlemeleri yapmak noktasında bir ortak
sorumluluğu var. Bu ortak sorumluluğun gereği Gündemi gelin
birlikte belirleyelim. diye ifade ediyoruz ve bu noktada her defasında
Hükûmetin Meclis grubu yöneticileriyle diyalog içerisindeyiz ama ne hikmetse, yakın
zamandan bu yana, Meclis grup yöneticileri, maalesef, varılan
uzlaşmayı bozmayı bir politika olarak önümüze koyuyorlar.
Bakınız, ben tabii,
yeni bir dönem, yeni bir hafta, yeni bakanlar, yeni Meclis grubu, yeni Meclis
grup başkan vekilleri olacak, AKPye bir şey söylemek istemiyorum ama
bu ATAK helikopterle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin
verdiği araştırma önergesinin gündeme alınması
konusunu bir aydan bu yana konuşuyoruz.
Çünkü, değerli
milletvekilleri, milletin vekilleri, biraz önce, 2 tane milletvekili, çok
ağır sorular sordular, iddialar, itham demeyeyim ama itham ifade eden
iddialar ortaya koydular ve dediler ki Bunları
araştıralım, birtakım endişeler var. Çünkü konu,
milletin kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili yolsuzluk
yapıldığı iddiası, bir diğeri de ülkenin
güvenliğiyle ilgili bir zafiyet yaşanacağı endişesi.
Bu iki konuda Meclis olarak sorumluluğumuzu yerine getirelim, bir
araştırma komisyonu kuralım, hem bu yolsuzluk
iddialarının cevabını bulalım hem de bu,
güvenliğimizin teminatı olacak -bölücü terör örgütüne karşı
her gün şehit veriliyor- ATAK helikopterlerinin daha
sağlıklı ve zamanında temin edilmesi yönünde
yapılması gerekenleri birlikte kararlaştıralım ve
Hükûmete duyuralım, bu yönde bir araştırma komisyonu
kuralım. dediler. Bu talebi, bu teklifi ciddiye almamak, bunu bir aydan
bu yana da grup başkan vekilleriyle konuşmamıza rağmen, her
defasında bir hafta sonra, bir hafta sonra ertelenerek ve sonuçta bugün,
işte, Danışma Kurulunda görüşülmesine bile yanaşmadan
bir uzlaşmasızlık ortamı. Niye gündeme almadınız,
niye gündeme koymuyorsunuz Sayın Elitaş? Böyle
kararlaştırmıştık, gündeme alınacak, komisyon
kurulup kurulmaması konusu ayrı bir konu ama
tartışılmasını, ön görüşmesini yapalım
demiştik. Şimdi bu ağır ithamlar, bu ağır
soruların cevabı verilmeden bu meseleyi nasıl
geçiştireceksiniz? Bir araştırma komisyonu kurulsun deniyor.
İthama dönüşmeyen, suçlamaya dönüşmeyen birtakım
iddiaların araştırılmasına niye yanaşılmıyor?
Değerli milletvekilleri,
gerçekten ülkemiz ve milletimiz çok sıkıntılı bir süreçten
geçiyor. Her anlamda sıkıntılı bir süreçten geçiliyor.
Ekonomik kriz bir yandan vatandaşımızın
gırtlağına sarılmış. İşsizlik
cumhuriyet tarihinin görmediği büyüklüklere sıçrıyor, bir
sonraki ay hangi rakama ulaşacağı belli değil. Büyüme oranları
hızla düşüyor. Türkiye hızla büzüşüyor, küçülüyor.
Vatandaşımızın kendi sorunlarına ekmek sorunu, iş
sorunu
İşini kaybediyor insanlarımız. Bunlara çözüm
üretecek projeleri, çözüm üretecek programları, buna gerekli hukuku
oluşturmak noktasında gündem belirlemek sorumluluğu hepimizin
ortak sorumluluğu.
Şimdi bunları
konuşmayacağız, ülkenin gerek güvenliğiyle ilgili gerek
kaynaklarının kullanımıyla ilgili iddiaların
araştırılmasına dönük muhalefetin verdiği
araştırma önergelerini yok sayacağız, neyi görüşeceğiz?
Ismarlama kanunlar görüşeceğiz: Gündeme aldığınız
iki uluslararası sözleşmenin kanunlaştırılmasıyla
ilgili iki gündem maddesi. Sayın Sanayi ve Ticaret Bakanının
Türkmenistan gezisi öncesi -daha önce de yaptık bunları- bir ihtiyaç,
bir talebe dayalı gündem oluşturuyorsunuz. Bu mudur talep? Milletin
talebi nerede, milletin beklentisine uygun gündem nerede?
Bugün, değerli
milletvekilleri, Genel Kurulun gündeminde, Hükûmetin gündeminde üç önemli kanun
bekliyor: Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Usulü Kanunu; toplam iki
bin beş yüz maddeyi geçkin üç temel kanun. Bu kanunları buraya
getiremiyorsunuz, farkında mısınız? Niye? Çünkü İç
Tüzükün değiştirilmesi gerekiyor. İç Tüzükü değiştirelim.
diye yaklaşık yirmi bir aydan bu yana konuşuyoruz. Biz
konuşuyoruz, muhalefet partisi olarak konuşuyoruz ama maalesef
İç Tüzükle ilgili çalışmalar milim ilerlemiyor. Gündemin bunlar
olması gerekmiyor mu? Gündemin belirlenmesinde uzlaşma talebimizi,
ısrarımızı yok sayarak, sayısal çoğunluğa
güvenerek veya işte onun dayatması içerisinde Ben böyle istedim,
böyle olacaktır. üslubu ülkemizin ve milletimizin geçtiği şu
sıkıntılı süreçte faydalı değil. Herkesten çok
sizin yardıma, uzlaşmaya, diyaloğa ihtiyacınız var.
Dolayısıyla biz, bu
gündem maddeleri öyle veya böyle, bunu tartışmanın çok da önemli
olmadığını düşünüyoruz, onu görüşeceğimize
öbürünü görüşürüz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Şandır, devam edin efendim.
MEHMET ŞANDIR (Devamla)
Ama AKP Grubunun bu uzlaşmaz tavrını, bu muhalefetin
taleplerini yok sayan tavrını gerçekten gelecek açısından,
Hükûmet açısından özellikle -çünkü uzlaşmaya en çok sizin
ihtiyacınız var- ben tehlikeli bir yaklaşım olarak
görüyorum ve bunun gözden geçirilmesini talep ediyorum.
Dolayısıyla bugün
yeni bir dönem, yeni bir haftanın başlangıcında Hükûmet
Meclis grubunun bu uzlaşmaz ve uzlaşılan konulardaki, mutabakata
varılan konulardaki cayan tavrını, her defasında varılan
mutabakatı bozma tavrını halkımızın, milletimizin
dikkatine sunmak için aleyhte söz aldım. Bunun hiç kimseye faydası
olmadığını ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Bu öneriye ret oyu
vereceğimizi ifade ediyorum.
Teşekkür ederim. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Şandır.
Önerinin lehinde Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynak.
Sayın Kaynak, buyurun
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VEYSİ KAYNAK
(Kahramanmaraş) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; grup önerimizin lehine söz aldım. Sözlerime
başlamadan önce, dün akşam Mardinde meydana gelen müessif olayda
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Danışma Kurulu
bugün toplanamadığından, Büyük Millet Meclisi İç
Tüzüğünün 19uncu maddesi gereğince, AK PARTİ Grubumuz
aşağıdaki önerisini huzurlarınıza getirmiştir.
Birincisi, çalışma
düzeninin, alışageldiğimiz şekilde, bugün 20.00ye kadar,
çarşamba ve perşembe günleri de 14.00-20.00 saatleri arasında
olmasını önermekteyiz. Yine bugün bir saat süreyle sözlü
soruların görüşülmesini müteakip diğer denetim
konularının görüşülmeyerek komisyonlardan gelen kanun
tasarı ve teklifleri ile diğer işlerin görüşülmesi
grubumuzca önerilmektedir.
Bu hafta içerisinde, grup
önerimiz kabul gördüğü takdirde, 362 sıra sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik
İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu
Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı, 364 sıra
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti
Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı,
257 sıra sayılı Denizcilik
Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri, 361 sıra
sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri ve 316
sıra sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam
Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı bu
hafta görüşülecektir.
Grup önerimizin lehinde söz
aldım. Bu sebeple önerinin lehinde oy kullanacağımızı
beyan ediyorum ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Kaynak.
Önerinin aleyhinde,
İzmir Milletvekili Oktay Vural.
Sayın Vural, buyurun
efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün AKP Grubunun
yaptığı, gündemi ve çalışma saatlerini
değiştirmek üzere Danışma Kurulu çağrısı,
maalesef toplanamadığından iki ayrı grup önerisi olarak
gündemi belirlemek istedik. İlk önerimiz maalesef çoğunluk partisi tarafından
reddedildi.
Aslında gerçekten bu
araştırma önergemiz, yürütmenin yaptığı bir
işlemin açıklığa kavuşturulması için ön
görüşmelerinin yapılmasına amirdi. Araştırma komisyonu
kurulup kurulmayacağı hususu tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisinin
iradesiyle ilgili bir konudur. Ama Sayın Bakanın Ben bu konuda
Parlamentoyu bilgilendirmek istiyorum, daha fazla konuşmak istiyorum.
demesine rağmen bu konunun açıkçası ön görüşmelerinin
yapılmamasını temin etmek, milletvekillerinin bilgi edinme
yollarını tıkamak demektir. Yani yürütme bu konuda eğer
gerçekten ön görüşmelerin yapılmasını istiyorsa, bir izahat
verme ihtiyacı içerisindeyse bu konunun ön görüşmelerinin
yapılması gerekiyordu. Bu yönüyle Parlamento, yürütmenin bilgi vermek
istemesine rağmen çoğunluk partisinin iradesiyle, maalesef böyle bir
konuda ayrıntılı bir bilgi edinme imkânından mahrum
bırakılmıştır. Bunu son derece
yadırgadığımı ifade etmek istiyorum, çünkü bu konular
geçiştirilecek konular değildir. Bu siyasetin gündeminde sürekli
olarak gündeme getireceğimiz konular vardır, bu konular sürekli
gündeme gelecektir. Bu bakımdan böyle bir konunun aslında gerçekten
ön görüşmelerinin yapılması gerekmekteydi. Belki de
aslında, işte o yangın helikopterleri ve uçaklarla ilgili
süreçleri ihtiva eden bütün araştırma komisyonlarıyla ilgili bu
talepler konusunda her bir milletvekilimize sorulacak bu konuda sorular
vardır. Bu sorular karşısında yürütmenin vereceği
cevapların burada ayrıntılı bir şekilde gündeme
getirilmesi imkânsızlaştırılmıştır.
Şimdi denetim görevimizi nasıl yapacağız?
Bakın, yürütme
hakkında bir denetim görevini yapmak için önerge veriyoruz. Yürütme diyor
ki: Ben bilgi vermek istiyorum. Ama parmak çokluğuyla Hayır, gerek
yoktur. deniyor. Doğrusu bu bir çelişkidir parlamenter demokrasimiz
açısından. Parlamentomuzun çalışması
açısından da ben bunu eksiklik olarak görmekteyim. Bu bakımdan
Milliyetçi Hareket Partisi olarak böylesine önemli bir konuda gündemde
olması gereken bir konunun gündem dışına itilmesini, bu
önergeyle kendine özgü yeni bir gündem oluşturmasını doğru
bulmuyoruz.
Şimdi gündem yürütmenin
ihtiyacıyla oluşuyor. Bakın, bugün getirdiğimiz bu noktada
Türkmenistanla ilgili anlaşmaların öncelik olması ya da,
işte, Millî Savunma Bakanlığının askerlerle ilgili
birtakım kanun tasarılarının öne alınması
talepleri uygun görülüyor da bir sayın bakanın bu konuda
milletvekillerinin sorduğu bu ihalenin araştırılması
gerektiğine ilişkin bir talebi üzerinde Ben daha fazla konuşmak
istiyorum. demesine Parlamentonun çoğunluğunun Hayır demesini
bir çelişki olarak görüyorum. Bir taraftan kanun tasarısında
öncelik almayla ilgili yürütmenin talebine Evet diyen, diğer taraftan da
bir sayın bakanın denetimle ilgili konusuna Hayır denmesi
doğrudan doğruya denetim hakkını kısıtlamaya
yönelik bir girişimdir. Böyle bir girişimi, toptancı
yaklaşımı reddediyoruz. Eğer mesele yürütmenin bilgi
vermesi, yürütmenin isteği doğrultusunda bir gündem
oluşturulması ise -ki öyle gözüküyor- bu durumda bu tavır,
çoğunluk partisinin bu tavrı muhalefetin bu konudaki istek ve
taleplerini tıkamak ve denetim görevini engellemektir. Bu bakımdan bu
önerilerine AKPnin, çoğunluk partisinin bu çifte standartlı
yaklaşımına karşı olduğumuzu ve Danışma
Kurulu önerisinin aleyhinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Bir de bu vesileyle söz
almışken Sayın Başkan, tabii sunuşlarda bir yeni
Hükûmet oluşumu oldu. Belki de buna 60/B Hükûmeti demek lazım. Bu
kadar kapsamlı bir değişiklik oldu, 60/B Hükûmeti oluştu.
Şimdi Anayasamıza göre bu 60/B Hükûmetinin oluşması
sırasında bir bakanın görevden alınması ya azille ya
istifayla mümkün olabilir.
Şimdi, burada istifa
eden bakanlar var: Sayın Nazım Ekren, Murat Başesgioğlu,
Mustafa Said, Mehmet Ali Şahin, Hüseyin Çelik Bey ve Hilmi Güler Bey
istifa etmişler.
Şimdi merak ediyoruz,
Dışişleri Bakanı istifa mı etti?
Dışişleri Bakanı istifa etmeden Devlet
Bakanlığı görevine nasıl atanır? Yani orada
boşalma olmadan Devlet Bakanlığı görevine atanması ya
da bir başkasının burada yemin ederek Dışişleri
Bakanının görevine atanmasının İç Tüzükümüze göre
uygun olmadığı kanaatini taşıyorum; boşalma
olmamıştır. Eğer böyle bir boşalma iradesi var ise
Dışişleri Bakanlığı görevinden
ayrılmış bir şahsiyet var ise ve bu konu da
belirtilmemişse, bu durumda, Dışişleri Bakanının
atanması hususu Anayasamıza göre uygun olmamıştır ve
Dışişleri Bakanlığına atanan şahsın
burada yemin etmesi de uygun olmamıştır. Boşaldı
mı?
Sayın Zafer
Çağlayan Sanayi ve Ticaret Bakanlığından azil mi edildi,
istifa mı etti? Bunu bilmemiz gerekir, neden bilmemiz gerekiyor? Çünkü 29
Ağustos 2007 tarihinde Cumhurbaşkanının
yazdığı bir yazıyla, bakanların atanması
Şu kişi, şu bakanlığa atanmıştır.
diyor. Bu bakanlığa atanmışsa bizim bilmeye
hakkımız yok mu? Acaba bu sayın bakanlar istifa mı ettiler,
azil mi edildiler de yerlerine başkaları atandı? Bu konuda bilgi
olmadığına göre bunların, açıkçası, henüz
görevlerini boşaltmamış olduğu kanaati taşıyoruz.
Görevlerini boşaltmamışsa, Dışişleri
Bakanlığı görevine nasıl bir başkası
atanmaktadır? Değerli arkadaşlarım, bu konuda Anayasamızda,
Başbakanca seçilip Cumhurbaşkanınca atanacağı,
gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine
Cumhurbaşkanınca görevlerine son verileceği söyleniyor. Herhangi
bir sebeple boşalma hâlinde ise on beş günde atama
yapılacağı söyleniyor. İki yöntem vardır.
Şimdi soruyorum: Acaba
bu sayın bakanlar görevlerine son verilen bakanlar mıdır da bir
başka göreve atanmıştır? Bu konuda sarahat yoktur.
Dolayısıyla bu Bakanlar Kurulu, bu yönüne
bakıldığı zaman Anayasamızın öngördüğü
görevden alma, ayrılma ve atanma usulleri açısından
açıklığa kavuşturulması gereken hususlar da
vardır. Bu vesileyle, bu konuların açıklığa
kavuşturulması gerektiğini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, bugün görev yapan sayın
bakanların
Türkiye Büyük Millet Meclisinde güvenoyu almış
değerli arkadaşlarım. Takdir edersiniz ki 28 Ağustosta
atanmış bu sayın bakanlar Türkiye Büyük Millet Meclisinden
güvenoyu almış bakanlardı. Sayın Zafer Çağlayana,
Sayın Ali Babacana sizler güvenoyu verdiniz. Güvenoyu verdiğiniz
sayın bakan henüz ayrılmadan ya da görevine son verilmeden Ben bunu
buradan buraya alıyorum. diyor. Böyle bir usulün gerçekten
Anayasamıza aykırı olduğunu düşünüyorum. Bu durumda,
bu Bakanlar Kurulunun kendi talepleriyle görevlerine son verilmiş
olduğunu varsayıyoruz. Ya da istifa etmemiş
olduklarını varsayıyorsak, bu durumda, güvenoyu almış
bir sayın bakanın yerine bir atama yapılamaz. Güvenoyu
almıştır. Bu yönüyle, güvenoyu almışsa, bu konuda
yapılan atamanın hukuka uygunluğunun
tartışılır olduğunu bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
AKPnin Grup önerisi
aleyhinde olduğumu belirtiyor, hepinize saygılarımı arz
ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Vural.
Önerinin lehinde Kayseri
Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.
Sayın Elitaş,
buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce değerli
Milliyetçi Hareket Partisi grup başkan vekili
arkadaşlarımız yaptıkları konuşmada, özellikle
Sayın Şandır Biz arkadaşlarımızla maalesef son
dönemde uzlaşamıyoruz, anlaşamıyoruz. diye ifade etti ama
29 Mart seçimlerinden sonraki, bugüne kadarki yaptığımız
bütün birleşimlerde hem Milliyetçi Hareket Partisiyle hem de diğer
siyasi parti grup başkanvekilleriyle, gruplarıyla, bütün gündemleri
uzlaşarak, anlaşarak, Danışma Kurulu toplayarak
gerçekleştirdik. Sayın Şandırın söylediği
konudaki bir doğruyu ifade etmek istiyorum: Bundan yaklaşık bir
ay önce Meclis gündeminde olan bir konuyu görüşmek üzere
yaptığımızda Sayın Şandır dediler ki:
Sayın Kürşat Atılgan ve arkadaşlarının ATAK
helikopterlerinin alımıyla ilgili araştırma önergesini
görüşmek istiyoruz, ne dersiniz bu konuda? Biz rica ettik kendilerinden,
dedik ki: Sayın Şandır, o konu hakkında bilgi sahibi
değiliz. Müsaade edin biz konuyla ilgili bilgi alalım,
araştırma önergesini görüşmek, araştırma önergesini
görüştükten sonra komisyon kurma ihtiyacını hissedersek o konu
hakkında bilgi verelim. Kendilerine teşekkür ediyoruz, bizim bu
talebimizi uygun karşıladılar ve bu talep doğrultusunda da
biz yine Danışma Kurulunu elden imzalayarak Meclis
Başkanlığına sunduk.
Millî Savunma
Bakanlığından aldığımız bilgi çerçevesinde
-ki bu bilgi de bu dosya içerisinde- hem Sayın Atılganın hem
Sayın Sipahinin hem de bir gazetecinin gazetesindeki köşesinde bu
konuyla ilgili benzer soruların, motamot benzeyen soruların bir
kısmının bu şekilde sayın bakanlık
tarafından cevaplandırıldığını görünce ve bu
cevaplar da bizi tatmin edince arkadaşlarımıza dedik ki:
Bakınız, biz bu araştırma önergesinin görüşülmesini
kabul etmiyoruz. Danışma Kurulunu toplantıya
çağırmayalım, anlaşamayalım, siz grup önerisi
getirin. Değerli milletvekili arkadaşlarımız dediler ki:
Konuyla ilgili önerge sahibi arkadaşımız burada
olmadığından dolayı erteleyelim. Peki dedik.
İkinci hafta yine, yani
bundan önceki hafta dedik ki: Böyle böyle anlaşmamız devam ediyor
mu? Siz grup önerisi getirecek misiniz, yoksa Danışma Kurulu mu
yapalım? Dediler ki: Yine biz istirham ediyoruz. Bizim arkadaşımız
burada yok; Danışma Kurulunu toplayalım, Danışma
Kurulu önerisini yapalım. Bundan diğer siyasi parti grup başkan
vekilleri de bilgi dâhilindedir, çünkü biz her hafta pazartesi günü grup
başkan vekilleri oturuyoruz, toplanıyoruz. Hükûmetimizle
istişare edip bu haftanın programını ayarlarken, önce ana
muhalefet partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Demokratik Toplum Partisi grup
başkan vekilleriyle istişare
ediyoruz, bu haftaki gündemimiz bu. Mesela, dün Sayın
Kılıçdaroğluyla görüştüm. Sayın Vural Bana müsaade
edin, ben arkadaşlarımla görüştükten sonra o konuyu size
vereyim. dedi. Fatma Hanımla değil Selahattin Beyle görüştüm.
Böyle böyle, durumumuz bu, gündemimiz bu. diye ifade ettik. Arkadaşlar
da Tamam, biz Danışma Kurulunun bu şekildeki görüşlerini
kabul ediyoruz, katılıyoruz. dediler. Ama, Sayın Vural -Size
sonra döneceğim. dediğiniz için onu söylemiştim- dedi ki:
Böyle böyle, biz o konuda Danışma Kurulunu toplamıyoruz, grup
önerisi olarak getireceğiz. ve ben de derhâl Sayın Hakkı Suha
Okaya ve Fatma Hanıma bu bilgileri arz ettim, dedim ki:
Arkadaşlar, Milliyetçi Hareket
Partisinin bir aydır bize teklif
ettiği böyle bir mesele vardı, kendilerinden rica ettik, sağ
olsunlar, bunu kabul ettiler, ama şu anda Danışma Kuruluna
katılmayacaklarını, grup önerisi olarak getirip, burada, bu
konuyu gündeme taşıyacaklarını ifade ettiler, hem
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili hem de Demokratik Toplum
Partisi Grup Başkan Vekiline bu konular aynen ifade edilmiştir.
Değerli arkadaşlar,
biz Danışma Kurulunun toplanmasını bugün saat 14.00te
istedik. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili
arkadaşımız Sayın Hakkı Suha Okay rica ettiler,
dediler ki: Saat 14.00te toplamayalım, 14.45te olsun., 14.30 olsun.
diye söyledik, dedi ki: Genel Başkanımızın
konuşması 14.30-14.35te bitiyor. Danışma Kurulunu
toplamadı diye değil anlaşamadı şeklinde karar
çıkmasını arzu ediyorum. Onun için, ben de toplantıya
katılmak istiyorum. 14.40a aldık. Değerli
arkadaşlarımız geldi. Demokratik Toplum Partisi, Nasıl
olsa Danışma Kurulu toplanmayacak, anlaşamadı. diye
toplantıya katılmadı. Nitekim, Danışma Kurulu da bu
şekilde toplanamamış oldu.
Değerli arkadaşlar,
biz uzlaşmayı arzu ediyoruz. Uzlaşma, özellikle iktidar
tarafının olmazsa olmaz ilkelerinden biri. Çünkü bu millete hizmet
etmenin birinci yolu lokomotif iktidardır. Muhalefet, bu lokomotifin iyi
bir şekilde gidebilmesi, hızını tayin edebilmesi için
önemli görevleri üstlenmiştir.
Biz, burada, milletvekilleri
olarak, siyasi partiler olarak bu milletin ihtiyacı olan bütün meseleleri
el birliğiyle, güç birliğiyle, birlikte hareket edip, çıkarmak
zorundayız. Çünkü biz, bu millete karşı sorumluyuz. Bu milletin
refahını, bu milletin yaşam tarzını, bu milletin
nimetlerden ve imkânlardan faydalanmasını ve eşit şekilde
dağılımları gerçekleştirebilmesi için millet
tarafından yetki almış, onlar adına konuşan milletin
avukatlarıyız.
Onun için, muhalefetin
önergeleri olabilir, muhalefetin istekleri olabilir. İktidarın da
kendine göre istedikleri vardır. Uzlaşma dediğimiz, konularda
yüzde yüz uzlaşmayı sağlamak tabii ki her zaman mükemmeldir. Ama
yüzde yüz uzlaşmayı sağlamak da mümkün değildir. Siz buradan
Şunu da açıkça
ifade ediyorum: Hiçbir zaman sayısal çoğunluğumuzu değil,
özellikle teknik konularda, milletin menfaatine olan konularda
uzlaşmayı ilke edindik. Plan ve Bütçe Komisyonunda -ki, en önemli
komisyonlarımızdan birisi- değerli arkadaşlarımızla
çalışırken gördüm. Şu anda da Plan ve Bütçe Komisyonunda
çalışan bütün siyasi parti grubundan milletvekili
arkadaşlarımızın, temsilcilerinin Türkiyenin çok önemli
meseleleri olan bir konuda uzlaşmayı da birlikte gördüm.
Bakınız, yarın
görüşeceğimiz konuda, Denizcilik Müsteşarlığı ile
ilgili kanun teklifini iki milletvekili arkadaşımız vermiş.
Cumhuriyet Halk Partisinden ve bizim grubumuzdan arkadaşımız
vermiş.
O teklifi inceledik, hem ana
muhalefet partisinin hem Milliyetçi Hareket Partisinin hem de DSP temsilcisinin
konuyla ilgili ayrışık oy, muhalefet şerhlerini
incelediğimizde, bizde de bu konuda arkadaşlarımızın
haklı olabileceği düşüncesi ortaya çıktı ve bunun da
bilgilerini, değerli arkadaşlarımıza dedik ki: Sizin
muhalefet şerhlerinizi dikkate aldık, hem Denizcilik
Müsteşarlığı hem de Maliye Bakanlığı
yetkililerini çağırdık, konuştuk, bunları gündemden
çıkarıyoruz sizin görüşleriniz doğrultusunda.
Uzlaşma bundan
başka ne olabilir? Yani uzlaşma sizin her dediğinizi yapmak
olursa bu uzlaşma değil, baskı olur,
azınlığın çoğunluğa tahakkümü olur. Biz
azınlığın çoğunluğa tahakkümünü de değil,
çoğunluğun azınlık üzerine baskı yapmasını
da istemiyoruz. Biz birlikte, beraber olarak, milletin lehine, milletin
menfaatine olan ne ise bunları yapmak istiyoruz.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Ne güzel yahu, hep böyle yapıyorsunuz Mustafa
Bey!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bakınız değerli arkadaşlar
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Çok güzel söylüyorsunuz. Hep lafta, hep lafta!
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Lafta değil, bizimki hep
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Lafta
Gerçekte yok!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bizim kalbimizle dilimiz, beynimiz aynı paraleldedir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) Siz
karıştırıyorsunuz. Kalbimiz, dilimiz, beynimiz ve zihnimiz
hep aynı paraleldedir.
MEHMET ŞANDIR (Mersin)
Sayın Elitaş, Muhalefetin tek bir teklifini kabul ettik. diye bir
örnek verin!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Bakınız, Sayın Oktay Vural dedi ki: Biraz önce
okunan tezkerede bir yanlışlık var. Güvenoyu alınması
lazım. Mesela bu 60/B Hükûmeti denilebilir. Yani 60/B Hükûmeti
demesinin ne anlama geldiğini pek anlayamadım çünkü İç Tüzüke
baktım, 60/B, A, B, C diye var mı, geçmişleri
karıştırdım; yok!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) Sor!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Eğer Bakanlar Kurulunda bir değişiklik varsa bunun
ne olduğunu bakıp görebilir. Onlarda Bakanlar Kurulundaki
değişikliğin olmasının, bir hükûmet adının,
sırasının değişmesinin gerekmediği ortaya
çıkıyor.
Sayın Vural, eğer 2
Mayıs 2009 tarihli Resmî Gazeteyi okursanız bunların hangi
şekilde atandıklarını net bir şekilde görürsünüz.
Bunu, Resmî Gazetede okunan bir şeyi, Resmî Gazetede yayınlanan bir
şeyi okusaydınız herhâlde burada bu konuşmayı
yapmazdınız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (İzmir)
Okuyun bakayım ne yazıyor orada?
BAŞKAN Sayın
Elitaş, son sözünüzü söyler misiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Son sözlerimi söylememi
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Elitaş, okuyun, okuyun, ne yazıyor?
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Ben Resmî Gazeteyi vereceğim. (MHP sıralarından
Oku, Oku! sesleri)
Sayın Başkan,
okumam için dakika verir misiniz? Okumam için süre verirseniz okuyayım.
BAŞKAN Buyurun okuyun
efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Süreyi uzatın Sayın Başkanım.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Tamam, oku yahu!
BAŞKAN Biraz çabuk
okursanız daha iyi olur.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sayın Başkanım, hepsini okuyacağım
virgülüne kadar.
BAŞKAN Okusun mu sayın
muhalefet?
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, okusun!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Virgülüne kadar okuyacağım.
BAŞKAN O kadar
değil ama yahu!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Çünkü Resmî Gazete
BAŞKAN Bilahare
okursunuz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Sayın Başkanım, Resmî Gazetede değişiklik
yapılamaz dikkatli okumamız lazım.
OKTAY VURAL (İzmir)
Oku! Oku!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Kâtip üyelerin
BAŞKAN O zaman okuma
müsaadesi vermiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sayın Başkanım
BAŞKAN Okumayın
efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Ben arkadaşlarıma dağıtayım.
BAŞKAN Söz vermiyorum.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Okusun Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Müsaade ederseniz
Bakınız,
arkadaşlar bir hükûmette Bakanlar Kurulundaki belli sayıda
oranın değişikliğini de A,B diye ifade ederseniz,
57nci Hükûmette, Türkiyeden bulamadığınız,
dışarıdan kurtarıcı diye getirdiğiniz Hükûmete -ki onun adı Anasol-M Hükûmetiydi-
ona Anasol-M-KD Hükûmeti mi dememiz lazımdı?
OKTAY VURAL (İzmir)
Öyle dediniz ya!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Yani Dışarıdan bir dördüncü koalisyonla mı
kurdunuz? diye ifade etmemiz lazımdı.
OKTAY VURAL (İzmir)
Öyle dediniz ya!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Dediklerimiz doğruydu o zaman öyleyse.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Gazeteyi oku, gazeteyi
OKTAY VURAL (İzmir)
Gazeteyi oku, gazeteyi
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) - Değerli milletvekillerim, bakınız, Sayın Grup
Başkan Vekili Nihat Ergün Bey bakan oldu. Kendilerini tebrik ediyoruz. Biz
grup başkan vekilleri olarak, AK PARTİ grup başkan vekilleri
olarak bizim için gurur kaynağı. İki grup başkan vekili
arkadaşımızın bakan olması bizim için hakikaten çok
önemli.
OKTAY VURAL (İzmir)
Darısı diğerlerinin başına!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Kendilerini, hem Sadullah Ergin Beyi hem Nihat Ergün Beyi,
Bakanlıklarında başarılar diliyoruz, tebrik ediyoruz.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Senin için de çalıştılar ama olmadı.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sayın grup başkan vekillerinden rica ettik, dedik ki:
İki yıl birlikte çalıştığımız, iyi,
kötü günler ama çoğunlukla iyi günler geçirdiğimiz ve
uzlaştığımız, birbirimizi hakikaten, burada kürsüde
söylüyoruz ama dışarıda iyi muhabbeti olan arkadaşlar
olarak, Değerli Bakanımız Sayın Nihat Ergünün Türkmenistan
ziyareti var, uygun bulursanız, şu iki uluslararası
sözleşmeyi, biz Sayın Nihat Ergüne, Bakanlık
dolayısıyla, Bakanlığa atanması dolayısıyla
bir jest olarak alalım
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Elitaş, evet
OKTAY VURAL (İzmir)
Resmî Gazeteyi okuyun Sayın Elitaş, boş verin
BAŞKAN Bitirin
efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) On saniye efendim.
OKTAY VURAL (İzmir)
Gazeteyi okuyun, boş verin!
BAŞKAN On saniye
verdim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Devamla) Sayın Bakanımıza, eski grup başkan vekilimize,
mevkidaşımıza bir jest yapalım. dedik. Değerli
dostlarımız, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve
Demokratik Toplum Partisi grup başkan vekilleri Çok uygun olur, iyi olur.
dediler. Hem de Bizim arkadaşımızın, mesai arkadaşımızın,
mevkidaşımızın bakan olması bize gurur veriyor.
dediler. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir)
Gazeteyi okumadınız!
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Elitaş.
OKTAY VURAL (İzmir)
Gazeteyi okumadın ama!
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)
Gazeteyi oku!
OKTAY VURAL (İzmir)
Mahcup oldunuz değil mi?
BAŞKAN Sayın
Sipahi, sisteme girmişsiniz. Neyle ilgili efendim? Neyle ilgili konusu?
KAMİL ERDAL
SİPAHİ (İzmir) Efendim, Sayın Elitaş
konuşmalarında, bu ATAK Projesi konusunda Sayın
Atılganın, benim ve ismini vermediği bir basın
mensubumuzun motamot aynı şeyleri yazdığımıza
veya bahsettiğimize dair bir ifadede bulundular. Bu noktada, bir
sataşmadır.
Müsaade ederseniz, ben yerimden
cevaplandırmak istiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Hayır, efendim. Basın mensuplarının
sorunlarıyla aynı. dedim.
BAŞKAN Çok kısa
olsun efendim. Sataşmaya mahal vermeyin.
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
KAMİL ERDAL
SİPAHİ (İzmir) Çok kısa olarak bahsedeceğim.
Başlangıçtan
itibaren bu konunun teknik boyutu uzmanlık itibarıyla Sayın
Atılgan tarafından yerine getirilmiştir. İç güvenlikle
ilgili boyutu ise tarafımdan dile getirilmiştir ve önergeler bu
doğrultuda verilmiştir. Aramızda böyle bir görev bölümü
olmuştur. Adı geçen basın mensubu kimdir bilmiyorum, tanımıyorum,
makalesini veya bu konulardaki yazılarını da okumuş da
değilim. Ancak bu basın mensubu kim olursa olsun teknik teferruat
konusunda Sayın Atılganın, iç güvenlik konusunda, boyutuyla da
benim ufkum herhâlde ona çok çok geniş gelir. Onun için ben böyle bir
motamot ifadesini kabul etmiyorum ve mümkünse geri alınmasını
diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler
Tutanaklara geçti efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) Sayın Başkanım, gazeteci
arkadaşımızın motamot bir kısım
sorularının motamot olarak sorulduğunu Sayın Bakanın
da bir şekilde onlara cevap verdiğini ifade ettim. Gazeteci
arkadaş, belki Değerli Milletvekilinden bilgi almış
olabilir, o bilgiler çerçevesinde gazeteci sorularını sormuş
olabilir.
Teşekkür ediyorum.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana)
Sayın Başkan, müsaade eder misiniz?
BAŞKAN Sayın
Atılgan, siz de mi söz istiyorsunuz?
Buyurun.
2.- Adana Milletvekili Kürşat Atılganın, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, şahsına sataşması
nedeniyle konuşması
KÜRŞAT ATILGAN (Adana)
Sayın Elitaş, bir gazeteci arkadaştan bahsediyor.
Bahsettiği gazetecinin adı Metehan Demir. Orada da Savunma Sanayii
Müsteşarının cevapları var. Ancak benim sorduğum
sorular burada konuşma metnimde de, burada konuşurken de çok net
sorulardır ve Sayın Savunma Bakanına sorduğum bu
soruların hiçbirinin cevabı bana gelmemiştir doğru dürüst.
Evet, bir cevap vermişlerdir ama aynı şey değildir. 700
milyon dolar artırmanın cevabı gelmemiştir. Savunma
sanayisinde böyle bir tane, tarihinde böyle bir ihale var
mıdırın cevabı gelmemiştir. Bu technical assistance
for manufacture yerine imalat işinin assistantance cevabı
gelmemiştir. Verdikleri cevaplar, motamot, kendi düşünceleri
doğrultusunda, verdikleri cevaplardır. Tatmin
olmadığım için konuyu buraya taşıdım.
Arz ediyorum efendim.
BAŞKAN -
Teşekkürler Sayın Atılgan.
Evet, konuşmalar
tamamlanmıştır.
VI.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- Gündemdeki sıralama ile çalışma saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; Genel Kurulun, 5 Mayıs 2009 Salı günkü
birleşiminde 1 saat süre ile sözlü soruların görüşülmesini müteakip
diğer denetim konularının görüşülmeyerek kanun tasarı
ve tekliflerinin görüşülmesine; 6 Mayıs 2009 Çarşamba günkü
birleşiminde ise sözlü soruların görüşülmemesine ilişkin AK
PARTİ Grubu önerisi (Devam)
BAŞKAN - Öneriyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul
edilmiştir.
İç Tüzükün 37inci
maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi
vardır, okutup işleme alacağım ve oylarınıza
sunacağım:
IV.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Tarımsal
Sulamada Kullanılan Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun
Teklifinin (2/330) doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/133)
04/02/2009
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
27/10/2008
tarih ve 2/330 esas numarası ile Başkanlığınıza
gelen ve tarafımdan verilen Tarımsal Sulamada Kullanılan
Elektrik Enerjisi Tarifelerine İlişkin Kanun Teklifi ile ilgili
olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 37. maddesine göre
işlem yapılması için gereğinin yapılmasını
bilgilerinize arz ederim.
Saygılarımla.
Şevket
Köse
Adıyaman
BAŞKAN Öneri üzerinde,
teklif sahibi olarak Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt.
Sayın Öğüt, buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan)
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Adıyaman
Milletvekili Sayın Şevket Kösenin, tarımsal sulamada
kullanılan elektrik borçlarının faizlerinin silinip
anaparanın beş taksite bölünmesi için vermiş olduğu kanun
teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygılarımla selamlarım.
Değerli arkadaşlar,
dün yaşanan Mardindeki olaylarda yaralı olanlara Allahtan
şifalar diliyorum, ölenlere Allahtan rahmet diliyorum; kalanlara,
ailelerine de başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlar,
Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere tarımla
uğraşan -İç Anadolu dâhil- Edirneden Ardahana kadar bütün
Türkiyede tarımsal sulamada kullanılan elektik çok yüksek
boyutlarda, çok yüksek fiyatlarda olduğu için şu anda Türkiye
genelinde elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçiler cezaevinde hapiste kalmaktadırlar.
Şimdi, Devlet Su
İşleriyle ilgili bazı dokümanlar vereceğim. Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiyedeki tarım
arazileri 28 milyon hektardır. Bu arazilerin 8,5 milyon hektarlık bölümü
sulanabilir arazi niteliğindedir. Ancak ne yazık ki sulanabilir
arazinin sadece 4,9 milyon hektarlık bölümü sulanabilmektedir. 3,6 milyon
hektar arazinin 2030 yılına kadar sulanabilir hâle getirilmesi için
27,5 milyar dolar gerekmektedir. 2005 yılı yatırım
programında 169 büyük sulama projesine ortalama bitiriş süresi olarak
baktığımızda otuz sekiz sene gerekmektedir. Bu da demek
oluyor ki Hükûmetin, Tarım Bakanlığının, bir an evvel,
sulamaya önem vermek için projeleri hızlandırması gerekmektedir.
Örnek verecek olursak arkadaşlar: Bugün Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü olarak sulama bazında Türkiye ortalaması yüzde 30ken,
örneğin Adıyaman ilinde bugün bu oran yüzde 9dur.
Şanlıurfa ilimizde tarımsal sulama abonesi çiftçinin 2005
yılında TEDAŞa olan borcu 260 milyon TLdir, yani 260 trilyon,
eski parayla. Bunun sadece 13 milyon TLsi tahsil edilmiş, geri kalan
kısmı tahsil edilememiştir ve Şanlıurfada,
Güneydoğuda, tarımla uğraşan çiftçilerimizin büyük bir
bölümü cezaevinde, hapiste yatmaktadır.
Bunun için bu kanun teklifini
veren Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket Köse bugün Mardine
gitti Mardindeki olaylardan dolayı, onun yerine ben konuşuyorum.
Şevket Kösenin dileği ve bizim, Cumhuriyet Halk Partisinin de ve
diğer arkadaşlarımızın da dileği bu kanun
teklifini gündeme almak ve çiftçilerin sorunlarını
tartışarak, kanunlaştırıp, borçlarının
faizlerini silip, anaparayı taksite bağlamaktır.
Değerli arkadaşlar,
sadece tarımsal sulamada değil, örneğin benim ilim Ardahanda,
Karsta, o bölgede içme suyu için motor
kullanıyorlar. Bu motor elektrikle çalışıyor; elektrikle
çalıştığı için para yakıyor. Örneğin, Ölçek
köyü var. Ölçek köyünün 15 milyar lira TEDAŞa borcu var; TEDAŞ
elektriğini kesmiş, insanlar şu anda su içemiyor. Bir örnek daha
vereyim: Hoçvan-Hasköyün 18 milyar civarında bir borcu var TEDAŞa;
onlar da parayı ödeyemiyor, suları kesilmiş elektrik
olmadığı için. Buna benzer, Hanak-Koyunpınar köyünü de
diyebilirim ama ondan önce, arkadaşlar -zamanım da kalmadı-
Türkiye'nin genelinde çiftçilerin büyük bir sıkıntısı var:
Ziraat Bankasına, tarım kredi kooperatiflerine borcu var. Ziraat
Bankası bir kolaylık yapmış, 30 Hazirana kadar borcunu
ödeyenlere faizlerinin yüzde 50si silinecek.
Bugün beni Göleden
aradılar, Göledeki arkadaşlar diyor ki: 30 Hazirana kadar bize süre
tanıyorlar, bizim, 30 Haziranda borcumuzu taksitlendirip ödememiz mümkün
değil. Niye? Çünkü, şu anda hâlen orada kış, hayvanlar
dışarı çıkıp otlakta otlamamış. Zayıf
hayvan olduğu için satamıyor, satamadığı için
parasını ödeyemiyor. Hâlbuki, eylül ayında, ekim ayında olursa,
hayvan o zaman beslenecek ve para edecek, köylü 3 tane ineğini veya
tosununu satarak borcunu ödemiş olacak.
Bu bakımdan, ben
istirham ediyorum Ziraat Bankası Genel Müdürüne veya sorumlu
bakanımıza, bu çiftçi borçlarının iyileştirilmesi
güzel, taksitlerin mutlak surette ekim ayında başlamasını
istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Öğüt, devam edin.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla)
Yani, Ziraat Bankasına ödenen borçların, şimdi haziran
ayında değil, ekim ayında başlaması lazım ki,
biliyorsunuz köylü mahsulünü sonbahardan sonbahara alıyor. O
bakımdan, Türkiyenin her tarafından bu tip bana yazılar geldi.
Örnek vereceğim: Sivastan bir çiftçi göndermiş bugün. 1999da 18
milyar almışım. diyor, 198 milyar olmuş arkadaşlar on
yılda. İşte belge burada, ismi de Ömer Kaya. Belgeyi
verebilirim.
Bir başka, Erzurumdan
gelmiş. Erzurumdan,10 tane hayvanını haczetmiş, haciz
varakası burada.
Bir başka, Göleden
gelmiş, Çıldırdan gelmiş, efendim Tokattan geliyor,
Eskişehirden geliyor.
Değerli arkadaşlar,
biz, Büyük Millet Meclisi halkın derdine çare bulacaksak, bu kanun
tekliflerinin kabulünü ben sizden arz ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Öğüt.
Şahsı adına
Muğla Milletvekili Gürol Ergin.
Sayın Ergin buyurun
efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
GÜROL ERGİN (Muğla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Adıyaman Milletvekili Sayın Şevket
Kösenin, tarımsal sulamada kullanılan elektrik tarifelerine
ilişkin kanun teklifi hakkında kişisel görüşlerimi
açıklamak üzere söz almış bulunuyorum. Sözlerime başlarken
Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini ve yüce Türk
ulusunu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
ülkemizdeki kullanılabilir su potansiyelinin yüzde 70 ila 75i
tarımsal amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle
Türkiyede su konusu gündeme geldiğinde sulama politikaları ve
tarım sektörü öne çıkmaktadır.
Şunu özellikle
belirtmeliyim ki: Her ne kadar daha önceki belirlemelere göre Türkiyede
ekonomik olarak sulanabilir arazi miktarı 8,5 milyon hektar olarak ifade
edilmekte ise de son teknolojik gelişmeler nedeniyle bugün ülkemizde
sulamaya elverişli alanın 8 milyon hektarın çok üstüne çıktığını
bilmekteyiz. Bu nedenle Türkiye, sulama alanları konusunda gerçekçi
hedefleri yeniden belirlemelidir. Ayrıca sürekli olarak
azaldığı görülen sulama konusundaki kamu
yatırımları da kesinlikle artırılmalıdır.
Ülkemizde su ve sulama
konusunda özellikle sulama kooperatifleri ciddi sorunlar
yaşamaktadır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
kapatılmasıyla sulama kooperatifleri sahipsiz
kalmıştır. İşlevi azaltılan Devlet Su
İşleri işletme ve bakımda önceliği sulama birliklerine
devretmektedir. Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğünün
bireysel ve şirketsel başvurulara öncelik tanınan hibe
projelerinde ve AB hibe sözleşmeleri kapsamında sulama kooperatifleri
yok sayılmaktadır. Sulama konusunda iç ve dış kaynaklarda
öncelik sulama kooperatiflerine ve onların üst örgütü olan Sulama Kooperatifleri
Merkez Birliğine verilmelidir.
Bir Dünya Bankası
projesi olan ve bünyesinde yapısal sorunları barındıran,
ayrıca yasallık sorunu çözülemeyen sulama birliklerinin su ücretleri
konusunda sulama kooperatiflerine yönelik haksız rekabeti ortadan kaldırılmalıdır.
Devlet Su İşleri
Genel Müdürlüğü tarafından sulama hizmeti götürülen çiftçilerimizden
dekar başına 9 ila 12 lira kadar sulama bedeli tahsil edilmektedir.
Buna karşılık kendi olanaklarıyla kuyu açan, enerji
hattı çeken, trafo kuran, trafo panosu yaptıran, motopomp ve elektrik
motoru alan, ayrıca boru hattı çeken, tüm bu masraflar için 100 ila
300 bin lira harcayan çiftçi, açtığı kuyudan 1 dekar
toprağını sulayabilmesi için 70 ila 100 lira elektrik
parası ödemektedir. Yirmi iki ilimizin çiftçilerini ilgilendiren bu
uygulama ciddi bir eşitsizlik yaratan açık bir
haksızlıktır. Bu haksız uygulama sonunda birçok çiftçimiz
kaçak elektrik kullanmak zorunda kalmakta, bir kısmı da
ödeyemediği borçları nedeniyle icralık duruma düşmektedir.
Tarımsal sulamalarda
kullanılan elektrik borçlarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin çeşitli zamanlarda
yasa çıkarılmasına karşın bu düzenlemeler çiftçileri
rahatlatmada yeterli olamamakta, çiftçilerimizin bu borçlarını
ödeyemedikleri görülmektedir. Yalnızca Şanlıurfa ilimizde
31/5/2008 tarihi itibarıyla, yani bir önceki yıl itibarıyla
çiftçilerin Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.ye borcu faiziyle
birlikte 841 milyon liradır. Sorunun kesin çözümü yeni aflar çıkarmak
değil, tarımsal sulamada çok yüksek olan enerji bedellerinin
düşürülmesidir. İpsala Ovasındaki çeltik üreticilerimiz,
bunların çeltik sulama kooperatifleri borçları nedeniyle elektrikleri
kesik olduğundan ekim yapamaz hâle düşürülmüşlerdir.
Tarımsal sulamada
kullanılan elektriğin kilovat saati 1 Ocak 2008de 13,7 kuruş
iken bugün 29,5 kuruştur. Avrupa Birliği ve ABDde ortalama 7 sent
olan fiyat Türkiyede 17-18 senttir. Elektrikte yüzde 18 de KDV vardır.
Yüksek fiyat ve insafsız KDV, sulama kooperatiflerinin faiziyle birlikte
bugün 2 milyar 159 milyon lira borçlanmasına neden olmuştur.
Değerli milletvekilleri,
tarımsal sulamada kullanılan elektrik enerjisi Türkiyede
kullanılan elektrik enerjisinin yalnız yüzde 3,4üdür. Türkiyede
elektrik kaçağı ise toplam elektrik enerjisinin yüzde 14üdür. Bu
nedenle, Hükûmet, enerjinin yüzde 3,4ünü kullanan çiftçinin ümüğünü
sıkmayı bırakmalı, kaçak elektrik
kullanımını önleyici önlemler almalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun
Sayın Ergin, devam edin.
GÜROL ERGİN (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tarımsal sulamada
kullanılan elektrikte KDV yüzde 18den yüzde 1e indirilmelidir.
Tarımsal sulamada
kullanılan elektrik borçlarının anaparayı geçen faizlerini
silerek anaparanın ödenmesi beş yıla
yayılmalıdır.
Tarımsal sulamada kullanılan
elektrik faturaları her ay değil, yıl sonunda
alınmalıdır.
Tarımsal elektriğin
fiyatı AB ülkeleri fiyatlarına çekilmelidir ve Hükûmet kapalı
elektrikleri derhâl açmalıdır.
Ödenmeyen elektrik
borçları nedeniyle tutuklu bulunan kooperatif başkanı ve
çiftçiler serbest bırakılmalıdır.
Bu yasa teklifinde, DSİ
Genel Müdürlüğü tarafından sulama hizmeti
karşılığında talep edilen ücretin tarımsal sulama
elektriği kullanılan aboneler için de geçerli olması
öngörülmüş, bu düzenlemeyle, aynı alanda üretim yapan çiftçilerin
farklı fiyattan enerji sağlamalarının ortaya
çıkardığı adaletsiz ve haksız uygulamanın önüne
geçilmesi, elektrik kaçaklarının engellenmesinin sağlanması
amaçlanmıştır.
Sayın
milletvekillerinden çiftçimizin ve ülkemizin hayrına olan bu yasa önerisine
destek bekliyorum.
Sözlerime son verirken,
Sayın Başkan sizi, değerli milletvekillerini, sevgili çiftçi
kardeşlerimi ve yüce Türk ulusunu tekrar saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Ergin.
Sayın Çakır, sisteme
girmişsiniz.
RASİM ÇAKIR (Edirne)
Bir dakika yerimden söz talebinde bulunuyorum efendim.
BAŞKAN Neyle ilgili
efendim?
RASİM ÇAKIR (Edirne)
Konuyla ilgili efendim, bir açıklamada bulunacağım. Bir dakika
BAŞKAN Buyurun.
RASİM ÇAKIR (Edirne)
Teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, Trakyada çeltik üreticileri Türkiyedeki çeltik üretiminin
yüzde 65ini karşılıyorlar. Şu an çeltik üretiminde de
hazırlıklar yapılmaya başlandı, tavalar
hazırlanıyor ve yakında ekim yapılacak ve çeltik üretimi
Trakyada tamamıyla elektrik enerjisinden elde edilen suyla
yapılıyor. Maalesef bütün sulama kooperatiflerinin elektrik
borçlarından dolayı hemen hemen tamamının elektriği
kesik durumda ve şu an üretime başlayamayacak durumdalar. Yani, çok
acil Bakanlar Kurulunun bu konuda önlem alması gerekiyor. 300 milyon
liralık bir ana borç, faizlerden dolayı 1,5 trilyona
çıkmış. Bu faiz, aslında elektrik faturasının
aydan aya yazılmasından kaynaklanan bir borç. Elektrik faturası
senede bir defa kasım ayında yazılsa bu faizler de olmayacak. Bu
durumu Sayın Bakanın ve Bakanlar Kurulunun, yüce Meclisin dikkatine
sunmak istiyorum ve acilen önlem alınması gerektiğini
söylüyorum.
Söz verdiğiniz için
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Çakır.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum
OKTAY VURAL (İzmir)
Karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN
Arayacağım efendim.
Önergeyi kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Karar yeter sayısı yok.
On beş dakika ara
veriyorum efendim.
Kapanma Saati: 17.39
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.59
BAŞKAN: Başkan Vekili Eyyüp Cenap GÜLPINAR
KÂTİP ÜYELER : Fatoş GÜRKAN (Adana), Murat ÖZKAN (Giresun)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 85inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Adıyaman Milletvekili
Sayın Şevket Kösenin doğrudan gündeme alınma önergesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi oylamayı tekrarlayacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Teklifin doğrudan
gündeme alınmasını kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır efendim.
Sayın milletvekilleri,
gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
VIII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim
1.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda açık bulunan
üyeliğe seçim
BAŞKAN - Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda boş bulunan ve Demokratik
Toplum Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için Muş Milletvekili Nuri
Yaman aday gösterilmiştir.
Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda boş
bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için
Siirt Milletvekili Afif Demirkıran aday gösterilmiştir.
Oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
B) Komisyonlara Üye Seçimi
1.- (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonuna üye seçimi
BAŞKAN - Sivas
Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği
helikopter kazası ve kurtarma çalışmalarının tüm
yönleriyle araştırılarak benzer durumların
yaşanmaması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Genel Kurulun 31/3/2009 tarihli 69uncu Birleşiminde kurulan
(10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonu üyeliklerine siyasi parti gruplarınca gösterilen adayların
listesi bastırılıp sayın üyelere
dağıtılmıştır.
Şimdi listeyi okutup
oylarınıza sunacağım:
Adı Soyadı Seçim
Çevresi
AK PARTİ (10)
Necdet Ünüvar Adana
Mehmet Erdem Aydın
Fazilet Dağcı
Çığlık Erzurum
Nusret Bayraktar İstanbul
Veysi Kaynak Kahramanmaraş
Hakkı Köylü Kastamonu
Sadık Yakut Kayseri
Hasan Angı Konya
Selami Uzun Sivas
Mustafa Çetin Uşak
CHP (3)
Tacidar Seyhan Adana
Malik Ecder Özdemir Sivas
Osman Coşkunoğlu Uşak
MHP (2)
Kürşat Atılgan Adana
Hasan Özdemir Gaziantep
BAŞKAN Listeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) DTP (1) ama onu eksik bıraktınız; DTP
(1) var, tutanaklara geçsin.
BAŞKAN Ferağ
etmişler efendim.
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş bulunan sayın
üyelerin, 5/5/2009 Salı (bugün) saat 18.00de Halkla İlişkiler
Binası B Blok 2nci Kat 4üncü Bankoda bulunan 10 No.lu Meclis
Araştırması Komisyonları Toplantı Salonunda toplanarak
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmalarını rica
ediyorum.
Komisyonun toplantı yer
ve saati ayrıca plazma ekranda ilan edilmiştir.
Değerli milletvekilleri,
gündemin Oylaması Yapılacak İşler kısmında yer alan Türkiye Futbol Federasyonu
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının açık
oylamasına başlıyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun Tasarısı ile Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Raporu (1/652) (S. Sayısı: 343) (x)
(x) 343 S.
Sayılı Basmayazı 30/04/2009 tarihli 84üncü Birleşim
Tutanağına eklidir.
BAŞKAN Daha önce
yaptığımız oylamada açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılması kabul edilmişti.
Oylama için dört dakika süre
vereceğim.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, 343 sıra sayılı Kanun
Tasarısının tümünün açık oylama sonucunu bildiriyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 235
Kabul : 235 (x)
Böylece tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır, hayırlı olsun
efendim.
Gündemin Sözlü Sorular
kısmına geçiyoruz.
X.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın,
huzurevlerinin denetimine ilişkin Devlet Bakanı Nimet Çubukçudan
sözlü soru önergesi (6/426) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
2.- Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TCDD
arazilerindeki imar değişikliklerine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/546) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
3.- Antalya Milletvekili Tayfur Sünerin, Antalya-Kemer karayoluna
yapılacak tünellere ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
4.- Manisa Milletvekili Mustafa Enözün, İzmir-Ankara
hızlı tren projesine ve tren kazalarına yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/553) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
5.- Niğde Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki
bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/557) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
6.- Niğde Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki
bir karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
7.- Niğde Milletvekili Mümin İnanın, Niğdedeki
bir karayolunun bölünmüş yol yapılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/559) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
8.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın, cep telefonu
kullanımındaki vergilere ilişkin sözlü soru önergesi (6/580) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
9.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın, Avrupadan
Konyaya direkt uçak seferleri yapılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/658) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
10.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyada
karayolu ağından çıkarılan bazı yollara ilişkin
sözlü soru önergesi (6/716) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
11.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Eskişehir-Kütahya hızlı tren projesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/717) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
12.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Bursa-Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/718) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
13.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyadaki
bazı karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/720) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
(x) Açık
oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
14.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyayı
komşu illere bağlayan karayolu çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/721) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
15.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Kütahya-Merkezdeki bir üst geçit ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/724) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
16.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın, internet
kullanımındaki fiyatların yüksekliğine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/729) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
17.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç karayoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/743) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
18.- Niğde Milletvekili Mümin İnanın,
Niğde-Kayseri demiryolundan OSBlere bağlantı
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/889) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
19.- Adana Milletvekili Yılmaz Tankutun, Mersine havaalanı
yapımına ve Adana Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/912) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
20.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat-Turhal
bölünmüş yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/949) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
21.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Zile-Alaca
karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/950) ve Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
22.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat çevre yoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/951) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
23.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, bir yol
yapım çalışmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/965)
ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
24.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçının, Bakanlık
logosuyla birlikte kullanılan bir slogana ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1032) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
25.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Erbaa-Reşadiye
yolunun bölünmüş yol yapılıp yapılmayacağına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1100) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
26.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Ankara-Samsun
arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1102) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
27.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Erbaa-Amasya
arasındaki yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1103) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
28.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, Paşa
Limanı Adasının ulaşım sorununa ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1153) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
29.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, bir ilköğretim
okulu önüne üst geçit yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1158) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
30.- Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantep-Nizip otoyoluna
batı çıkışı yapımına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1173) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
31.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, araç muayenesinde
yaşanan bir soruna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1194) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
32.- Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, E-80
karayolunun bir bölümünün genişletilmesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1201) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
33.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun,
Malatya-Sivas yolunun bölünmüş yol programına alınmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1238) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
34.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun,
Malatya-Adıyaman arasındaki bir yolun programa alınmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1241) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
35.- Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun,
Arapgir-Kemaliye yolunun genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1244) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
36.- Manisa Milletvekili Mustafa Enözün, Karayolları Genel
Müdürlüğünde personel için sınıf değişikliği
sınavı açılıp açılmayacağına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1260) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım gündemin Sözlü Sorular kısmının 1, 10,
11, 12, 13, 14, 15, 21, 34, 56, 57, 58, 60, 61, 64, 66, 71, 141, 160, 184, 185,
186, 195, 240, 299, 300, 301, 345, 348, 361, 379, 384, 417, 420, 423, 438inci
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemiştir.
Şimdi bu soruları
sırasıyla okutuyorum.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, usul hakkında söz
istiyorum
BAŞKAN Buyurun
Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(Malatya) -Sayın Başkanım, otuz altı soruya Sayın
Bakan cevap verecek. Milletvekillerinin cevap verme hakkı gasbediliyor. Ya
bu kadar çok soruya cevap verdirmeyin
Bunun okunması, cevap vermesi
Bizi
konuşturmuyorsunuz.
BAŞKAN Temayül hâline
geldi efendim.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (Malatya) -Bizi konuşturmamak için otuz altı soruya
cevap veriyorsunuz. Biz hakkımızı gasbettirmeyiz,
hakkımızı alırız Sayın Başkan.
BAŞKAN Bakan Beye
söyleriz, kısa kısa cevaplar versin efendim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Devlet Bakanı Nimet Çubukçu tarafından sözlü
olarak yanıtlanmasını dilerim.
Prof.
Dr. Sacid Yıldız
İstanbul
Geçmişte yaşama
etkin biçimde katılan ve bugünlere gelinmesinde önemli rol oynayan
yaşlılarımıza yakınlık göstermek, yardım eli
uzatmak ve gereksinim duydukları konularda destek vermek devletin
öncelikli görevlerinden bir tanesidir bu aynı zamanda sosyal devlet
olmanın da bir ön koşuludur.
Buna rağmen İstanbul Ümraniyede ruhsatsız çalışan bir
huzurevinde, 80 yaşında bir kadının balkondan düşerek
öldüğü geçtiğimiz günlerde basında yer aldı. Zaten daha
önce de ülkemizdeki huzurevleri ile ilgili olumsuz birçok habere basından
tanık olduk. Ruhsatlı açılan huzurevlerinde bile denetim
yetersizliği varken, ruhsatsız çalışan huzurevlerinin
sayısının giderek artmakta olduğunu görmekteyiz.
1- Ruhsatsız
çalışan huzurevlerinin çoğalma sebebi yasalardaki boşluktan
mı kaynaklanmaktadır?
2- Ruhsatsız huzurevleri
denetlenmekte midir, ruhsatsız huzurevlerinin denetimi nasıl olmaktadır?
3-
Bakanlığınız huzurevlerinin denetimi konusunda ne gibi
önlemler almaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Bakanlığınıza
bağlı TCDD'nin kent içinde kalan Gar ve İstasyon binaları
ile değişiklik amaçlarla kullanılan (Lojman, Depo) bina ve
arazileri bulunmaktadır.
1. TCDD
Ankara Garı ve Meydanı da Cumhuriyetin ve Başkent
Ankara'nın kültürel simgesidir.
Bu
bölgede Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından "Katlı
Kavşak Projesi" imar değişikliği
yapıldığı ve TCDD tarafından önce karşı
çıkıldığı sonra görüş değiştirilerek
projeye onay verildiği doğru mudur? Görüş
değişikliğinin gerekçesi nedir?
2. Seçim
bölgem Gaziantep'te olduğu gibi tüm kentlerimizde, TCDD arazilerinin, rant
getirici, imar kriterlerine ve bütünlüğüne aykırı biçimde,
ilgili Belediyesinin bile görüşü alınmadan, imar planlarını
yapıp satmak için yeni yasal düzenleme yapmayı düşünüyor
musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binalı
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Tayfur
Süner
Antalya
Antalya-Kemer
Karayolunda trafiği rahatlatacak ve yolu kısaltacak olan tünellerin
yapımı devam etmektedir. Bu bölgeye, uzunlukları
Soru 1:
Şu ana kadar bu tünellerde ne kadar mesafe
kazılmıştır? Tünellerin yapımına ne zaman
başlanmıştır? Ne zaman bitirilip, teslim edilmesi
planlanmıştır?
Soru 2:
Şu ana kadar buraya ne kadar ödenek aktarılmıştır?
Bitirilmesi için daha ne kadar ödeneğe ihtiyaç duyulmaktadır? 2008
yılında buraya ne kadar ödenek ayrılmıştır?
Ayrılan bu ödenek yeterli midir?
Soru 3:
Turizmin yoğun olarak yapıldığı bu bölgede, karayolu
trafiğini rahatlatacak olan tünellerin yapımı için gerekli
ödeneğin aktarılarak, tünellerin bir an önce bitirilmesi için
Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar
yapılmaktadır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Ülkemizdeki
taşımacılığın büyük bir bölümü karayolu ile
yapılmaktadır. Bu durum tüketicilerimize maliyet açısından
daha fazla yük getirdiği gibi trafik kazalarının artmasında
da büyük bir etkendir.
Demiryolu
taşımacılığının avantajları her yönüyle
tartışmasız bir gerçektir.
Sorular:
1 -
Bakanlığınızca İzmir-Ankara arası hızlı
tren proje çalışması bulunmakta mıdır? Böyle bir
projeyi hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?
2 - Son
yıllarda, tren kazalarında önemli ölçüde artış
gözlemlendiği bilinmektedir. Meydana gelen tren kazalarının
sebepleri araştırılarak alınması gereken önlemler ile
ilgili olarak Bakanlığınızca ne gibi çalışmalar
yapılmaktadır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn.
Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 -
Niğde ilimizde Çiftlik ilçesi ile Altınhisar ilçesini birbirine
bağlayan yolun genişletilmesi ve asfaltlanması ile ilgili
çalışmaların ne zaman tamamlanması planlanmaktadır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn.
Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 -
Kitreli-Mahmutlu-Çiftlik karayolunun genişletilmesi, düzeltilmesi ve
tehlike arz eden dereler üzerine köprü yapılmasıyla ilgili bir
çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn.
Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1-
Eski Ankara yolu olarak bilinen ve Niğde İlimizi Altınhisar
ilçesi üzerinden E 90 karayoluna bağlayan yolun duble yol hâline
getirilmesini düşünüyor musunuz, düşünüyor iseniz
çalışmalara ne zaman başlamayı planlıyorsunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Ülkemizde
cep telefonlarından değişik adlarda alınan yüksek
oranlı vergiler, vatandaşlarımızın yalnızca
konuşma ve haberleşme özgürlüğünü etkilemekle
kalmamış, bütçelerine önemli ölçüde yük getirir hale gelmiştir.
Dar
gelirli bir cep telefonu kullanıcısı, toplam 17,70 YTLlik
konuşma ücretinin 5,91 YTLsini vergi olarak ödemektedir.
Bu
bilgiler ışığında;
1. Cep
telefonu kullanıcılarından toplam kaç ayrı vergi
alınmaktadır? Bu vergi uygulaması ile Türkiye, dünya
sıralamasında ülkeler arasında kaçıncı sırada yer
almaktadır?
2.
Depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek
amacıyla 2002 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere geçici olarak
getirilmiş olan yüzde 25lik Özel İletişim Vergisi sabit hale
getirilmiştir. Cep telefonunda vergi yükünün azaltılması
konusunda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bir
çalışmanız var mıdır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Sayın
Bakanım, Hollanda, Almanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde
yaşayan Konya, Karaman, Niğde, Aksaray İllerinden çok
sayıda insan vardır. Üstelik Avrupanın belli merkezlerinden
Konyaya yapılacak direkt uçuşlar, bu illerin yanında Antalya,
Mersin, Isparta gibi illerde de önemli bir rahatlamaya neden olacaktır. Bu
hususta Avrupada yaşayan kişilerin sürekli talepleri vardır.
Bu
bilgiler ışığında;
1-
Avrupanın belirli merkezlerinden Konyaya direkt uçak seferleri
yapılması ile ilgili THY ve özel şirketler nezdinde
Bakanlığınızca yapılmış çalışmalar
var mıdır? Yoksa böyle bir çalışma yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kütahya
ilinde bazı yollar AKP iktidarları döneminde Karayolları Genel
Müdürlüğü kapsamından çıkartılarak İl Özel
İdaresi sorumluluğuna verilmiştir. Bu uygulama ile yolların
bakımı zorlaşmış ve yoğun kullanım nedeniyle
yol zeminleri giderek bozularak çeşitli kazalara neden olmaya
başlamıştır. Bu konuyla ilgili olarak;
1.
Tavşanlı ilçesi Balıköy-Değirmisaz yolu niçin
karayolları kapsamından çıkarılmıştır? Bu
yolun tekrar karayolları kapsamına alınması planlanmakta
mıdır?
2. Söz
konusu yolun 2008 veya 2009 yılında onarılması
düşünülmekte midir?
3.
Pazarlar-Kuşu yolu niçin karayolları kapsamından
çıkarılmıştır? Bu yolun tekrar karayolları kapsamına
alınması planlanmakta mıdır?
4. Söz
konusu yolun 2008 veya 2009 yılında asfaltlanması
düşünülmekte midir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
için gereğini saygılarımla arz ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Ankara-Eskişehir
hızlı tren projesinin uygulamaya geçmesini takiben,
Eskişehir-Kütahya hızlı tren bağlantısının
da sağlanacağı yönündeki haberler kamuoyuna
yansımıştır. Kütahya ili açısından oldukça önemli
olan bu bağlantı ile ilgili olarak;
1.
Ankara-Eskişehir hızlı tren seferlerine ne zaman
başlanacaktır?
2.
Eskişehir-Kütahya hızlı veya
hızlandırılmış tren yolu bağlantısına
yönelik proje ne aşamadadır?
3.
Projeye ilişkin teknik ve ekonomik fizibilite raporu
hazırlanmış mıdır?
4.
Projeye ilişkin ihale tamamlanmış mıdır?
5.
Projenin teknik ve ekonomik büyüklüğü nedir? 2008 yılı
programı nasıldır?
6.
Projenin kaç yılda tamamlanması planlanmıştır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Bursa-Orhaneli-Harmancık-Simav
karayolu, bu güzergâhta bulunan çok sayıda yerleşim merkezi için
büyük önem taşımakta olup Bursa-Antalya
bağlantısını da önemli ölçüde kısaltmaktadır. Söz
konusu karayoluyla ilgili olarak;
1.
Bursa-Simav-Selendi karayolu bağlantısının
genişletilerek yapımı konusunda bir proje çalışması
var mıdır?
2. Varsa bu çalışma ne
aşamadadır?
3. Söz
konusu projeye kaç yılında başlanmıştır?
4.
Projenin teknik ve ekonomik büyüklüğü 2008 yılı
değerleriyle nedir?
5. Söz
konusu yolun kaç yılda tamamlanması planlanmıştır?
2008 yılı programı nasıldır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kütahya
ili, il merkeziyle ilçe merkezlerinin ve ilçelerin birbirleriyle olan karayolu
bağlantılarının çoğunlukla yetersiz olduğu bir
ildir. İl içi yol bağlantılarının yetersizliği,
ilçelerden bazılarının ekonomik ilişkilerinin diğer
illere kaymasına ve ilçeler arasında kopukluklara yol açmaktadır.
Bu sakıncaların giderilmesi açısından;
1.
Kütahya-Altıntaş-Dumlupınar-İzmir yolu
bağlantısını sağlayacak karayolu
çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman
tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı
programı ve bütçesi nasıldır?
2.
Tavşanlı-Emet-Hisarcık-Gediz bağlantısını
sağlayacak karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve
ne zaman tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008
yılı programı ve bütçesi nasıldır?
3.
Hisarcık-Simav bağlantısını sağlayacak karayolu
çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman
tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı
programı ve bütçesi nasıldır?
4.
Şaphane-Hisarcık bağlantısını sağlayacak
karayolu çalışmaları ne aşamadadır ve ne zaman
tamamlanması planlanmıştır? Bu yol için 2008 yılı
programı ve bütçesi nasıldır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kütahya
ili komşuları olan Balıkesir ve Manisa illerine doğrudan
karayolu bağlantısı olmayan bir ildir. Bu durum, il merkezine ve
ilçelerine yatırımcı ve turist gelişini olumsuz
etkilemektedir. Bu konuyla ilgili olarak;
1.
Tavşanlı-Harmancık-Dursunbey-Balıkesir karayolu
çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008
yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne
zaman tamamlanması planlanmıştır?
2.
Kütahya-Manisa bağlantısını sağlayacak olan
Kütahya-Gediz-Simav-Selendi-Kula karayolu çalışmaları ne
aşamadadır? Bu yolun ne kadarı bölünmüş yol olacaktır?
Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?
Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?
3.
Simav-Sındırgı karayolu çalışmaları ne
aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi
nasıldır? Söz konusu yolun ne zaman tamamlanması
planlanmıştır?
4. Simav-Demirci karayolu
çalışmaları ne aşamadadır? Bu yol için 2008
yılı programı ve bütçesi nasıldır? Söz konusu yolun ne
zaman tamamlanması planlanmıştır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kütahya
merkez Vefa Mahallesi, Karayollarına bağlı çevre yolu ve Gar
kompleksi-Demiryolu nedeniyle şehir merkezinden kopuk durumdadır. Bu
durum mahalle sakinlerinin şehir merkezine otobüs veya özel
otolarıyla gidiş gelişlerini engellemekte olup mahallenin il
merkezine bağlantısını sağlayacak, taşıt ve
yaya geçişine uygun bir üst geçit yapımına ihtiyaç
duyulmaktadır. Yıllardır mahalle sakinleri ile kamu yetkilileri
arasında sıkıntıların yaşanmasına neden olan
bu üst geçitle ilgili olarak;
1. Vefa
Mahallesi-İstasyon Bulvarı bağlantısını
gerçekleştirecek olan bir üst geçitle ilgili olarak Bakanlığınız
nezdinde herhangi bir çalışma yapılmış
mıdır?
2.
Yapılmışsa bu çalışma ne aşamadadır?
3. Söz
konusu üst geçidin teknik ve ekonomik büyüklüğü nedir?
4.
Çalışmanın 2008 yılı programı nasıldır?
5.
Projenin ne zaman bitirilmesi planlanmaktadır?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Türk
Telekom sürekli kampanya başlatarak, fiyat indirdik şeklinde
açıklama yapıyor ama, gerçekler bunun tam tersini göstermektedir.
Bilgi Teknolojileri ve Yenilikçilik Vakfı (ITIF) tarafından
yapılan ve gazetelere de yansıyan bir araştırmaya göre,
Türkiye 30 ülke arasında yüksek fiyatta Meksikanın ardından
2nci sırada yer almaktadır.
Bu
bilgiler ışığında;
1-
İnternet fiyatlarının ülkemizde yüksek olmasının
nedenleri nelerdir? Daha ucuz İnternet konusunda bir
çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma
yapmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen soruların Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kütahya
ili Tavşanlı ilçesi ile Domaniç ilçesini birbirine bağlayan
yaklaşık 33 kmlik Tavşanlı-Tunçbilek-Domaniç karayolunun,
yaklaşık 8 kmlik bölümünü oluşturan
Tavşanlı-Tunçbilek karayolu, her yıl GLİ tarafından
üretilen milyonlarca ton kömürün Anadolunun diğer illerine sevkinin
yapıldığı çok yoğun trafiğe sahip bir bölümüdür.
Bu yolun genişletilmesi çalışmalarına 2003
yıllarında başlanmış, ancak izleyen yıllarda
herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Diğer
yandan Tunçbilek-Domaniç bağlantısı da oldukça virajlı, dar
ve zemini bozuk durumdadır. Söz konusu karayoluyla ilgili olarak;
1.
Tavşanlı-Tunçbilek karayolu çalışmaları ne
aşamadadır? Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi
nasıldır?
2. Söz
konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır?
3.
Tunçbilek-Domaniç karayolu çalışmaları ne aşamadadır?
Bu yol için 2008 yılı programı ve bütçesi nasıldır?
4. Söz
konusu yolun ne zaman tamamlanması planlanmıştır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
yazılı sorularımın Ulaştırma Bakanı Sn.
Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1-
Niğde ve Bor Organize Sanayi Bölgelerinde, ulaşımda ve
yüklemelerde faydalanmak için Niğde Kayseri Demiryoluna raylı bir
bağlantı yaparak buradaki girişimcilerin mağduriyetini
gidermeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Geçtiğimiz
günlerde Mersine yaptığınız bir ziyarette,
tarafınızdan Mersine Havaalanı yapılacağı ve
isminin de Çukurova Havaalanı olacağı belirtilmiştir.
Yapılması
planlanan hava limanlarının gerçek ihtiyaca dayanması,
başka illeri mağdur etmemesi gerekirken, aynı zamanda projelerin
israfa da kaçmaması elzemdir. Umut ederiz ki, ihtiyaç duyulan her ile bir
havaalanı kurulsun. Bundan mutluluk duyarız. Ancak Adanayı
devre dışı bırakacak, konumunu zayıflatacak hiçbir
girişimi makul ve mazur görmemiz mümkün değildir.
Bu
çerçevede;
1- Bu
haberlerde bahse konu olan Mersine bir hava limanı yapılması
düşüncesi var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?
2- Yine
bu safhada Adana havaalanıyla ilgili bir düşünce ve tasarruf var
mıdır? Varsa mahiyeti nedir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Tokat ile Turhal ilçesi arasında yapılan duble yol 1 yıl
içerisinde çökmüş, bozulmuştur, yolun tekniğine uygun olarak
yapılıp yapılmadığı hususunda, bu yolu yapan
firma hakkında herhangi bir araştırma ya da soruşturma
yapılmış mıdır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Tokat ilimizden Ankaraya ulaşımda, ulaşım süresinin
kısalmasına bu suretle zaman ve ülkemiz ekonomisi açısından
tasarruf sağlayacak olan Zile-Alaca karayolunda, 2008 yılı
içerisinde önemli bir gelişme olmamıştır, 2008
yılında bu projede ne kadar ödenek
kullanılmıştır, yol ne zaman bitirilecektir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Tokat ili çevre yolu inşaatı yıllardır bitirilememektedir.
Çevre yolu yapımı için yanlış bir ihale mi
yapılmıştır? Çevre yolu ne zaman bitirilecektir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 02/09/2008
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
Bakanlığınız
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde, 15. Bölge Müdürlüğü
sınırları içinde bulunan Kastamonu ili Taşköprü ilçe
çıkışından Samsun ve Sinop güzergâhında yol yapım
çalışmaları sürmektedir.
Taşköprü-Hanönü-Boyabat-Durağan-Vezirköprü-Havza-Samsun
istikameti ile yine Taşköprüden Hanönü-Boyabat-Erfelek-Ayancık-Gerze
istikametinde yürütülen yol yapım çalışmalarında özellikle
Taşköprü yolu Kıvrım mevkisindeki 3 kmlik yol 5 aydır
bitirilememiştir.
Bu
nedenle de yukarıda sayılan il ve ilçelerde ulaşım olumsuz
etkilenirken, özellikle hasara ve mal kaybına neden olan kazalar
yaşanmaktadır. Bölgede yol çalışmalarının başlatılması
doğru ve gerekli bir karar olmasına rağmen
çalışmaların uzaması insanları
bıktırmıştır.
1- Ana
arter üzerindeki bu 3 kmlik yol çalışmasının bu kadar
uzamasının nedeni nedir?
2- Yol
yapım çalışmaları ne zaman tamamlanacaktır?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğini arz ederim.
15/10/2008
Av.
Rıdvan Yalçın
Ordu
Soru:
Hava alanı ve VIP salonu girişinde bulunan stant da bakanlık
logosu altında durmak yok yola devam şeklinde partiniz
sloganının kullanılıyor olmasını siyasi etik
anlayışınıza uygun buluyor musunuz?
Açıklanmasını arz ederim.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Erbaa-Reşadiye arasındaki yol çok yoğun bir trafik
taşımaktadır. Bu yolda sık sık araçlar Kelkit Nehrine
ve derelere uçmaktadır. Bu güzergahı duble yol yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Ankara Samsun arasında yapımı devam etmekte olan yol
çalışmaları uzun yıllardır bitirilememiştir. Bu
yol çalışması ne zaman bitirilecektir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Erbaa-Taşova-Amasya arasındaki yol çalışmaları ne
zaman bitirilecektir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim. 26/12/2008
Ufuk
Uras
İstanbul
Marmara
Denizinin ikinci büyük adası olan Paşa Limanı Adası 5 köyü
olan bir adadır. Ancak ciddi bir ulaşım sorunuyla
karşı karşıyadır.
1- Sabah
Marmara ve Avşa adalarına giden feribotların
Başbakanın yazları tatil yaptığı küçücük Ekinlik
adasına giderken, Paşa Limanı Adasına da kamu hizmeti
açısından gitmesi zorunlu değil midir?
2-
Üstünde kimsenin yaşamadığı Kardak Kayalıkları
için savaş eşiğine gelinirken, içinde 5 köyün olduğu adaya,
yerel temsilcilerin bütün ısrarlı ek sefer konması taleplerine
rağmen, rasyonel olmayan gerekçelerle, kamu hizmeti sunmama
inadını sürdürecek misiniz?
3-
Hastalık, doğum vb. gibi acil durumlarda adanın 5 köyünde ikamet
eden yurttaşlarımızın hayati sorumluluğunu almakta
mısınız?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Tokat İl merkezinde bulunan Yeşilbağ İlköğretim Okulu,
Tokat Sivas Karayolu üzerinde bulunmaktadır. Bu ilkokulun önünde herhangi
bir üstgeçit olmaması nedeniyle, öğrencilerin can
kayıplarının da yaşandığı trafik
kazaları meydana gelmektedir. Yeşilbağ İlköğretim
Okulu önünde can güvenliğini sağlayacak tedbirler almayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Gaziantep
ilinin ticari ve sınaî gelişiminde etkin bir karayolu sisteminin
varlığı şarttır. Gaziantep-Nizip karayolu da özellikle
Nizip ilçesi için bu gerekliliği karşılayabilecek niteliktedir.
Ancak Nizip ilçesinde otobanın çıkışının ilçenin
Batı yönünde verilmemesi Nizip sanayisi ve ticaretinin gelişimi için
olumsuz bir durumdur.
Buna
göre;
1)
Gaziantep-Nizip otoyolunda Nizip ilçesinin Batı yönünde bir
çıkış yapmaya düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Araç Muayene İstasyonlarının Açılması,
İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelikte yapılan
düzenleme ile araç muayenesi için ülkemiz iki bölgeye ayrılmış
durumdadır. Tayin ve değişik nedenlerle bulunduğu yerden
başka yerlere ikamet değiştiren veya aracının muayene
süresi sonlarında bölgesi dışında olup da bölgesine
dönemeyecek olanların araçlarını bulunduğu yerde muayene
ettirmeleri için yönetmelik değişikliği yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
12/01/2009
Mehmet
Serdaroğlu
Kastamonu
E-80
Karayolu, Ülkemizin Doğusu ile Batısını, Doğumuzdaki
ülkelerle Batımızdaki ülkeleri birbirine bağlayan alternatifsiz
bir karayoludur.
E-80
Karayolunun, Batıdan Çankırı Çerkeş ilçesine kadar olan
kısmı ve Doğudan Kastamonu Tosya ilçesine kadar olan
kısmı kısmen otoyol, kısmen de bölünmüş yoldur.
Çerkeş-Ilgaz-Tosya-Ortalıca arası ise yaklaşık
Soru:
E-80 karayolunun Çerkeş-Ilgaz-Tosya-Ortalıca arasındaki
kısmının genişletilmesi ile ilgili bir
çalışmanız var mıdır, varsa 2008 yılı
ödeneği ne kadardır, ne zaman tamamlanması düşünülmektedir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Malatya-Sivas
yolu, Karadenizi Doğu ve Güneydoğuya bağlayan önemli bir
güzergahtır.
Bölünmüş
yollarla ilgili çalışmalarınızda bu güzergahı 2009
programına almayı düşünüyor musunuz?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Malatya-Pütürge-Tepehan-Adıyaman
yolunu turizm yolları programına almayı düşünüyor musunuz?
2009
yılında Pütürge-Tepehan-Adıyaman yolu programına
alınacak mı?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Arapgir
Kemaliye yolunun genişletilme çalışmaları 2009
yılı içerisinde bitirilmesi hedeflenmekte midir?
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Karayolları
Genel Müdürlüğü bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununa tabi olarak çalışmakta iken bir üst öğrenimi bitiren
Teknik bölüm mezunu çalışanlarımız çerçeve yönetmelik
dolayısı ile kendi kadrolarına atanamamaktadırlar.
Çalışanlarımızın kendi durumlarına uygun bir
işte çalıştıklarında daha verimli olacakları
bilinen bir gerçektir.
Buna
göre;
-
Karayolları Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra
teşkilatlarında çalışan personel için Tekniker, Teknisyen,
Mühendis sınıf değişikliği sınavı için bir
planlamanız bulunmakta mıdır?
BAŞKAN
Sözlü soruları Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım cevaplandıracaktır.
Sayın
Bakanım, buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Erzincan) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Bakanlığımıza yöneltilen
sözlü soruları cevaplandırmak için huzurlarınızdayım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Birinci
soru, (6/426) esas no.lu, İstanbul Milletvekili Sayın Profesör Doktor
Sacid Yıldızın sorusudur.
Cevap 1)
Ruhsatsız olarak yaşlıya bakan yerlerin
çoğaldığına dair genel müdürlükte herhangi bir veri,
kanıt ve duyum bulunmamakta olup bu konuda yasal bir boşluk da söz
konusu değildir. Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri
Yönetmeliğinin 10uncu maddesi uyarınca açılış
onayı alınmamış ve açılış izin belgesi
düzenlenmemiş kuruluşa yaşlı kabulü yapılması
hâlinde ilgili Yönetmelikin 33üncü maddesi uyarınca kuruluş derhâl
kapatılır ve kapatılan kuruluşun sorumluları
hakkında 765 sayılı Ceza Kanunu hükümleri ve 2828
sayılı SHÇEK Kanununun 27nci maddesine göre işlem
yapılır.
Cevap 2)
Ruhsatsız olarak yaşlılara bakım yapan yerlerin ihbar
alınması ve tespit yapılması hâlinde faaliyeti men edilir
ve gerekli işlemler yapılır.
Cevap 3)
Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakımevleri Yönetmeliğinin
Denetim başlıklı 32nci maddesi gereğince ruhsatlı
özel huzurevleri, gerek il sosyal hizmetler müdürlüğü gerekse
müdürlüğümüz teftiş kurulu başkanlığı müfettişlerince
sürekli olarak denetlenmekte, işleyiş hakkında gerekli rehberlikler
yapılmaktadır. Denetim sırasında tespit edilen
aksaklıkların giderilmesi için bir ay süre tanınmakta,
giderilmemesi hâlinde ise kapatma kararı alınmaktadır.
Gaziantep
Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün (6/546) sayılı sözlü
soru önergesinin cevabı:
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet olarak
yaptığımız her türlü altyapı projelerinde kültürel
değerleri korumaya ayrı bir önem vermekteyiz. Nitekim asrın
projesi diye nitelendirilen Marmarayda yapılan kazı
çalışmaları, projenin gecikmesi ve maliyetinin artmasına
sebep olmasına karşın büyük bir titizlikle sürdürülmekte ve
İstanbulun sekiz bin yıllık tarihi gün yüzüne
çıkarılmaktadır.
Ankara
Gar Köprülü Kavşak Projesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi
tarafından TCDD Genel Müdürlüğünden görüş istenmiş, mevcut
projeye TCDD itiraz ederek düzeltme istemiş ve Genel Müdürlük
binasından Ankara Garına giden yaya yolunun genişletilmemesi,
ağaçların korunması, Gar kavşağının hem yaya
hem araçlara uygun düzenlenmesi şartıyla Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanlığının talebine uygun görüş
verilmiştir. TCDD Genel Müdürlüğü tarafından özellikle büyük
kent merkezlerindeki geniş gar ve istasyon sahalarının yük
taşımacılığıyla bağlantılı olarak
geniş istimlak edildiği ve gelinen süreçte yük ve yolcu
taşımacılığının tüm dünya ülkelerinde
olduğu gibi ayrılması, çevre ve görüntü kirliliğinin
önlenmesi açısından şehir merkezinde kalmış olan
yükleme-boşaltma işlerinin şehir dışına alınarak
lojistik merkezlerinin planlanması ve gerçekleştirilmesi
bakımından nitelikli taşınmazların, kent ve ülke
ekonomisine katkı sağlanması amacıyla gar ve istasyon
sahalarının planlama çalışmaları hâlen devam
etmektedir.
20/7/2008
tarihli, 5793 sayılı Kanunun ilgili maddesinde Gaziantep Gar
sahasına ilişkin planlama çalışmaları hâlen devam
etmektedir. Yüce heyetinize saygılar sunarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Antalya
Milletvekili Sayın Tayfur Sünerin (6/551) sayılı sözlü soru
önergesine cevap: Antalya-Kemer yolunda bulunan üç adet tünel ile
bağlantı yollarının yapımına 2/10/2006 tarihinde
başlanmıştır. T1 Tüneli
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; turizmin kalbi olarak
gördüğümüz Antalyada trafiği rahatlatmak amacıyla Hükûmetimiz
döneminde Antalyanın doğusundaki turizm alanlarına
ulaşımı sağlayan Antalya-Alanya-Gazipaşa,
Antalyanın kuzey açılımını sağlayan
Antalya-Burdur arası başta olmak üzere toplam
Diğer
yandan, Antalya-Ankara, Antalya-İstanbul akslarının da bu
yıl tamamının bölünmüş yol hâline getirilmesiyle birlikte
Antalyanın plajlar bölgesini ve Antalya Limanını şehir
içi trafiğinin dışına bırakacak Batı Çevre Yolu
Projesinin de -yapımı devam etmektedir- 2012 yılında
bitirilmesi hedeflenmektedir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Manisa Milletvekilimiz Sayın
Mustafa Enözün (6/553) sayılı soru önergesini cevaplıyorum:
Ülkemizin yüz elli üç yıllık mirası olan demir yollarına
Hükûmetimiz döneminde yeniden sahip çıkılarak altmış
yıldır ihmal edilen ve bakım-onarımı, yeni projeleri
gerçekleştirilmeyen devlet demir yolları tekrar ülke politikası
hâline getirilmiş ve stratejik planda da yer alan Ankara-İzmir
Hızlı Tren Projesi ihale edilmiş, yapım
çalışmaları tamamlanmak üzeredir. İleriki yıllarda
projenin temin edilecek kaynaklar doğrultusunda yapımı
gerçekleştirilecektir.
Diğer
yandan, demir yolu işletmeciliğinde kazalara karşı önlemler
alınmakla birlikte gerek Devlet Demiryolları İşletmesi
Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan TCDD Kaza İnceleme,
Önleme ve Değerlendirme Kurulu gerekse üniversiteler vasıtasıyla
olabilecek kazaların nedenleri, tekrar etmemesi için alınması
gereken tedbirler bilimsel olarak araştırılmaktadır.
Yüce
heyetinize arz ederim.
Niğde
Milletvekili Sayın Mümin İnanın (6/557) sayılı sözlü
soru önergesi: Çiftlik ve Altunhisar ilçelerini birbirine bağlayacak yolun
genişletilmesi ve asfaltlanmasıyla ilgili çalışmalar
yatırım programında yer alan Bor-Altunhisar çevre yolu dâhil
çevre yolu kapsamında ele alınmış olup temmuz sonu itibarıyla
bitirilmesi planlanmaktadır.
Niğdenin
güneyine açılan Kemerhisar-Pozantı otoyolunun tamamlanmasıyla
ülkemizin ana arterlerinden biri olan Ulukışla-Pozantı
arasındaki trafik çilesine son verilmiş, güvenli ve konforlu bir
seyahat imkânı sağlanmıştır. Üç gidiş üç
geliş, altı şeritli olan bu yolda önemli ölçüde trafik rahatlaması
söz konusudur.
Daha
önceki yıllarda başlayıp 2002 yılı sonuna kadar
Niğdede
Yüce
heyetinize saygıyla sunulur.
Niğde
Milletvekilimiz Sayın Mümin İnanın (6/558) sayılı sözlü
soru önergesi: Kitreli-Mahmutlu-Çiftlik yolu kara yolları
ağımız üzerinde bulunmamaktadır. Söz konusu yolun valilik
il özel idaresi marifetiyle yapılması için gerekli girişim
yapılacaktır.
Niğde
Milletvekili Sayın Mümin İnanın (6/559) sayılı sözlü
soru önergesi:
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bölünmüş yol
yapımında kriter olarak ulusal ve uluslararası
akslarımızın yanı sıra seyreden trafik
sayısı ve ağır taşıt trafik oranları dikkate
alınmaktadır. Altunhisar-Bor yolu, il yolları ağında
yer almakla birlikte, bugün için bölünmüş yol kapsamına
alınmayı gerektirecek trafik debisine sahip olmamaktadır.
İleriki yıllarda trafik debisi açısından bir darboğaz
oluşması hâlinde bölünmüş yol kapsamına alınması
planlanmaktadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Karaman Milletvekilimiz Sayın
Hasan Çalışın (6/580) sayılı sözlü soru önergesi: Bu
soru cep telefonlarında vergilerle ilgili. Vergi konusu
Ulaştırma Bakanlığının doğrudan görev
alanında olmamakla beraber, elektronik haberleşme hizmetlerindeki vergi
yükünün bütçe imkânları dâhilinde düşürülmesi hususu
programımızda yer almaktadır. Bu kapsamda Meclisimizde kabul
edilerek 28/2/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun
ile kablolu-kablosuz mobil İnternet servis
sağlayıcıları üzerindeki iletişim vergisi yüzde 25te
mobilden, yüzde 15te de sabitten yüzde 5e indirilmiştir ve
İnternetin yaygınlaştırılması
bakımından önemli bir avantaj sağlanmıştır.
GSM
Association tarafından geliştirilmekte olan elli ülkedeki mobil
telekomünikasyon hizmetlerinde alınan doğrudan, dolaylı vergiler
kapsamında yapılan bir araştırmada, bu hizmetler içerisinde
Türkiyenin vergi yükü bakımından yüksek vergi grubu ülkeler
arasında yer aldığı doğrudur. Ancak az önce ifade
ettiğim gibi, İnternetten başlamak suretiyle hem mobil hem
sabitte oranları yüzde 25ten yüzde 5e indirdik, bu önemli bir
adımdır. İlerideki zaman içerisinde de diğer vergileri
indirmek için çalışma yapacağız. Bildiğiniz gibi bu
telefon görüşmeleri üzerindeki vergiler 99 depreminde geçici olarak konmuş
ancak bunlar kalıcı hâle gelmiştir.
Mobil ve
sesteki vergi ve yasal yükümlülüklere göz atarsak, KDV yüzde 18, özel
iletişim yüzde 25, yeni tesis iletişim vergisi maktu 27,8 lira,
hazine payı yüzde 15, telsiz kullanım ücreti 10,72 Türk lirası,
telsiz ruhsatname ücreti 10,72 ve kurum masraflarına katkı payı
binde 0,35; evrensel hizmet fonu yüzde 10.
Karaman
Milletvekili Sayın Hasan Çalışın (6/658) esas
sayılı sözlü soru önergesi: Sivil havacılıkta
serbestleşme yönünde atılan adımlar ve özel uçak
şirketlerinin yurt içinde tarifeli seferler düzenlemeye
başlamasıyla birlikte sivil havacılığımız
hızlı bir büyüme göstermiş, sektör dünyada yüzde 5 oranında
büyürken Türkiyede ortalama yıllık yüzde 30 gibi bir büyüme
sağlanmıştır.
Türk Hava
Yolları Genel Müdürlüğü, Anadolunun pek çok şehrinden Avrupaya
yolcu trafiğinin yoğun olduğu tespit edilen noktalara tarifeli
sefer yapmaktadır. Bu çerçevede artan yolcu potansiyeli ile her yıl
yaz tarife döneminde Konyadan Kopenhaga tarifeli seferler yapılmakta,
ayrıca Avrupadaki vatandaşlarımızın Türkiyeye
geliş-gidişlerinin yoğunlaştığı dönemlerde
de ek seferler planlanmaktadır. Avrupa noktalarından Konyaya direkt
olarak uçuş seferleri bu şekilde gerçekleşmektedir. Gerek ulusal
gerekse uluslararası yeni hatlarda sefer düzenleme talepleri
Bakanlığımız tarafından olumlu değerlendirilmekte
ve hava yolu şirketlerine bu teklifler iletilmektedir.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/716) sayılı
sözlü soru önergesinin cevabını arz ediyorum: Kara yolları
ağına alınması istenen Balıköy-Tavşanlı-Emet
ayrım yolu sadece köylerin birbirine ve ilçe merkezine
bağlantısını sağlamakta, güzergâh üzerinde herhangi
bir il, ilçe, bucak merkezi bulunmamaktadır. Balıköy beldesinin civar
ilçelere bağlantısı kara yolları ağındaki mevcut
devlet ve il yollarıyla, Pazarlar ilçesinin Simav ilçesiyle
bağlantısı ise standardı yüksek devlet ve il yoluyla
sağlanmaktadır. Aynı yöne hizmet verecek ikinci bir
bağlantının kara yoluna alınması mevcut trafik
değerleri göz önüne alındığında fizibıl
bulunmamaktadır. Pazarlar-Kuşu yolu da aynı nedenlerle kara yolu
ağından çıkarılmıştır. Kütahyanın güneye
açılan Afyon yolu, batıya açılan Tavşanlı yolu ve
kuzeye açılan Eskişehir yolunun 22 kilometresi tamamlanmış,
14 kilometrelik kesimi ise bu yıl içerisinde tamamlanacaktır. Kütahya
ilinde daha önceki yıllardan başlayıp 2002 yılı sonuna
kadar
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/717) sayılı
sözlü soru önergesi: Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesinin
birinci etabını oluşturan Ankara-Eskişehir arası 13
Mart 2009da hizmete girmiştir.
Eskişehir-Kütahya
arasında hızlı trene bağlı çalışmak üzere,
mevcut hat üzerinden 14 Mart 2009dan itibaren RAYBÜS, ray otobüsü seferleri
başlatılmış.
Diğer
yandan, İstanbul-Antalya, Eskişehir-Antalya, Dinar-Aydın
rehabilitasyon demir yolu hattının uygulama projesi
yapılması için 23/8/2007de ihaleye çıkılmış
olup, Eylül 2009da tamamlanması planlanmaktadır. Söz konusu
hattın yapımının gerçekleştirilmesi ileride bütçe
imkânları çerçevesinde değerlendirilecektir.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/718) sayılı
sözlü soru önergesi: Bursa-Simav-Selendi kesiminde yer alan Bursa-Orhaneli kara
yolu toplam
Diğer
yandan, Orhaneli-Selendi güzergâhında yer alan
Orhaneli-Harmancık-Dağardı-Simav-Selendi kesimi ise önümüzdeki
yıllarda yatırım programına bütçe imkânları dikkate
alınarak dâhil edilecek ve çalışmalara başlanacaktır.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/720) sayılı
soru önergesi: Kütahya-Afyon yolu Karayolları 14üncü Bölge Müdürlüğü
sorumluluk alanı içerisinde yer alan, uzunluğu
Altıntaş-Dumlupınar
yolu,
Tavşanlı-Emet-Simav
yolu, Hisarcık-Eskigediz yolu ileriki yıllarda yeterli ödenek temin
edilmesi hâlinde yatırım programına alınarak yapım
çalışmalarına başlanacaktır.
Şaphane-Hisarcık
yolu, söz konusu yol il özel idaresi yol ağında yer almakta, il özel
idaresi marifetiyle yapımı planlanmaktadır.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/721) sayılı
sözlü soru önergesi:
Balıkesir-Dursunbey-Harmancık-Tavşanlı
yolu: Bu yol önemli bir yoldur. Toplam
Kütahya-Simav-Demirci
ayrımı: Toplam
Diğer
yandan,
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/724) sayılı
sözlü soru önergesi ve cevabı: Kara yolu ağında bulunmayan
Bulvar Caddesi ile Vefa Mahallesini birbirine bağlayan üst geçitler
belediye tarafından yapılacak ve bu amaca yönelik olarak
Karayolları Genel Müdürlüğü de projeleri onaylamış ve
ilgili belediyeye göndermiştir.
Karaman
Milletvekili Sayın Hasan Çalışın (6/729) sayılı
sözlü soru önergesi: Bilindiği üzere, ülkemiz telekomünikasyon
sektöründeki tekel kaldırılıp serbestliğe geçilmiştir.
Ülkemizde serbest piyasa şartlarında rekabet oranında daha
kaliteli, ucuz ve kesintisiz İnternet hizmeti sunmak için gerekli
çalışmaları yapmaktayız. 28/2/2009 tarihinde 5838
sayılı Kanun ile kablolu, kablosuz, mobil İnternette özel
iletişim vergisi yüzde 25 ve yüzde 15ten yüzde 5e indirilmiştir.
Burada da
Türkiye'yi diğer ülkelerle kıyasladığımızda
Türkiye'nin iletişimde artık pahalı ülke
olmadığı, Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre,
Türkiye, İnternette 1 megabit/saniyelik paketlerde Avrupanın en
ucuz 6ncısı, 2 megabitlik paketlerde Avrupanın en ucuz
9uncusu ve 1 megabit sınırlı paketlerde de Avrupanın en
ucuz İnternet hizmeti veren ülkesi arasındadır. Ayrıca,
İnternet kullanımında da dünyadaki İnternet World
Statistics verilerine göre ilk 20 ülke arasında 13üncü sırada
bulunmaktadır.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/743) sayılı
sözlü soru önergesi: Tavşanlı-Domaniç
Niğde
Milletvekili Sayın Mümin İnanın (6/889) sayılı sözlü
soru önergesinin cevabı: 2003-2008 yılları arasında mevcut
demir yolu şebekesine 47 ayrı noktada toplam
Niğde-Kayseri
arasında bulunan mevcut hattan Niğde ve Bor Organize Sanayi
Bölgesine bağlantı yapılmasına dair henüz bir talep söz
konusu olmadığından bir çalışma
başlatılamamıştır. Ancak organize bölgesi müdürlükleri
tarafından Niğde-Kayseri hattından bölgelerine demir yolu
bağlantısı talebi olması hâlinde gerekli işlemler
yapılacaktır.
Bilgilerinize
arz ederiz.
Adana
Milletvekili Sayın Yılmaz Tankutun (6/912) sayılı sözlü
soru önergesi: Bakanlığımızın Adana
Havaalanının Mersine taşınması gibi bir planlaması söz konusu değildir.
Ancak, Adana Havaalanının şehir merkezinde kalması, yapay
manialar nedeniyle genişletme imkânının sınırlı
olması, Mersin ve bölgesine hitap edecek konvansiyonel boyutlarda bir
havaalanı yapılması için
yer bulunamaması nedenlerinin yanı sıra, ülkemizin
ekonomik imkânlarını da en verimli şekilde kullanmak üzere
Bakanlığımızın benimsediği bölgesel
havacılık politikası doğrultusunda Çukurova bölgesinin
tarım, sanayi, ekonomik açıdan taşıdığı
önemi ve bölgenin potansiyelinin tam olarak kullanılması da dikkate
alınarak iç bölgelerle dış dünya
bağlantısını artırmaya yönelik olarak bir bölgesel
havaalanı yapılması düşünülmektedir. Yapılan
fizibilite etütlerinde tüm bölgeye hitap edecek bölgesel bir
havaalanının gerçekleşebileceği ortaya
çıkmış ve 2009 yatırım programına Çukurova
Bölgesel Havaalanı Etüdü başlığıyla bir proje dâhil
edilmiştir. Bu projeyle Adana, Mersin ve Çukurova bölgesine hizmet verecek
bölgesel havaalanı için yer seçim çalışmaları hâlen devam
etmektedir.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/949) sayılı
sözlü soru önergesi: Tokat-Turhal arasında bölünmüş yol sathi
kaplamalı olarak geçmiş yıllarda tamamlanarak trafiğe
açılmıştır. Yolun tekniğine uygun olarak
yapılmadığı iddiaları üzerine Karayolları Genel Müdürlüğü
tarafından yapılan incelemede herhangi bir olumsuzluk tespit
edilememiştir. Kaplama cinsi, trafik hacmine rağmen yolun
sathında bir sorun bulunmamakta ve trafik akışında da
problem yaşanmamaktadır.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/950) sayılı soru
önergesi:
Bu
projede 2008 yılında 2,7 milyon Türk lirası ödenek
kullanılmıştır.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/951) sayılı
sözlü soru önergesi: Karayolları
Genel Müdürlüğü tarafından geçmiş yıllarda ödenekler
doğrultusunda sanat yapı çalışmaları tamamlanan
Kamulaştırma
işlemleri tamamlanan 3 kilometrelik kesiminde toprak işleri ve sanat
yapıları tamamlanmış, üst yapı seviyesine
geçilmiştir. Çalışmaların devam ettiği geri kalan
kesimde kamulaştırma işlemleri tamamlanarak işin 2010
sonunda bitirilmesi planlanmaktadır.
Kastamonu
Milletvekilimiz Sayın Mehmet Serdaroğlunun (6/965) sayılı
sözlü soru önergesi: Sözü edilen güzergâh
Bu
anlamda zemin iyileştirmesine yönelik yapılan çalışmalarda
yol yapımına uygun malzeme tedarik etme yönünde de
sıkıntı yaşanmaktadır. Uygun malzeme bulunma
araştırmaları nedeniyle geçen zaman yapım süresinin
uzamasına neden olmuştur.
Bütün olumsuzluklar
aşılarak 3 kilometrelik kesim asfalt sathi kaplamalı olarak
tamamlanmış ve hizmete girmiştir.
Ordu
Milletvekili Sayın Rıdvan Yalçının (6/1032)
sayılı sözlü soru önergesi:
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi
Ulaştırma Bakanlığının en önemli görevi yol
yapmak, demir yolu yapmak, havaalanı, liman yapmaktır.
Dolayısıyla ülkenin ulaşımını
sağlamaktır. Dolayısıyla, bu tabir yol yapımının
önemini vurgulamak için kullanılmaktadır.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1100) sayılı sözlü soru
önergesi: Bilindiği üzere 58,59,60ıncı hükûmetlerde ülkemizin
ihtiyaç duyduğu güvenli, ekonomik, rahat erişilebilirliği
sağlayan ulaşım için acil eylem planında 15 bin kilometre
bölünmüş yol çalışmaları başlatılmış,
yapılan çalışmalar sonucunda Karayolları Genel
Müdürlüğü ağında 30/4/2009 tarihi itibarıyla
Tokat
Milletvekilimiz Sayın Reşat Doğrunun (6/1102) sayılı
sözlü soru önergesi: Ankara-Samsun arasında
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1103) sayılı
sözlü soru önergesi: Erbaa-Taşova arası 23 kilometredir. 19,6
kilometresi bölünmüş yol olarak tamamlanmış ve trafiğe
açılmıştır. Kalan 3,4 kilometrelik kesimi ise 2009da
tamamlanarak trafiğe açılacaktır. Planlama bu şekildedir.
Taşova-Amasya
arasında bölünmüş yol proje çalışmaları
kapsamında Akdağ-Taşova arasının projesi de
tamamlanmış, 2009 yılında da çalışmalara
başlanmıştır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Ufuk Urasın sözlü soru önergesi, (6/1153):
Paşalimanı Adasının ulaşım sorunuyla ilgili
olarak adada yer alan köy muhtarlarıyla, 2/6/2008 tarihli dilekçeyle
Denizcilik Müsteşarlığına müracaat etmişler;
yapılan değerlendirmede bu ihtiyacın giderilmesi için
İstanbul Deniz Otobüsleri Genel Müdürlüğü görevlendirilmiş,
ilgili belediye başkanlıkları, muhtarlar, diğer sivil
toplum kuruluşlarıyla yapılan toplantı sonucu buraya deniz
yolu bağlantısı kurulmuş; bugün itibarıyla, pazartesi,
çarşamba, cuma, pazar günlerinde olmak üzere adaya haftada toplam sekiz
sefer yapılmaktadır.
Tokat
Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1158) sayılı
sözlü soru önergesi: Karayolları Genel Müdürlüğümüz ile Tokat
Belediyesi arasında yapılan anlaşma çerçevesinde, Tokat-Sivas
devlet yolu üzerinde bulunan Yeşilbağ İlköğretim Okulunun
önüne belediye tarafından üst geçit yapılarak hizmete
sokulmuştur.
Gaziantep
Milletvekili Sayın Hasan Özdemirin (6/1173) sayılı sözlü soru
önergesi: Gaziantep-Nizip ilçesinin ihtiyaçlarını
karşılamak üzere, otoyol bağlantısını
karşılayacak bağlantı yolu yapılmış olup
ikinci bir bağlantı yolunun yapılması otoyol işletme
tekniği ve otoyol proje kriterleri bakımından gerekli
görülmemektedir. Hükûmetimiz dönemini kapsayan 2003-2008 yılları arasında,
Gaziantepte
Araç
muayene hizmetlerinin, ülkemizde iki bölgeye ağırlık verilmesi
nedeniyle ortaya çıkan sorunun giderilmesi için imtiyaz sözleşmesinde
değişikliğe gidilmiş ve bu çerçevede
Bakanlığımız Özelleştirme İdaresi ve
işletmeciyle mutabakata varılarak bu değişiklik
gerçekleştirilmiş ve görüş için Danıştaya
gönderilmiş, Danıştay da 7/2/2009 tarihinde bu
değişikliği uygun bulmuş ve böylece muayene hizmetlerini
iki bölgeye ayırma konusu sona ermiştir.
Araç
muayene hizmetlerinin özelleştirilmesi sonucunda ülkemizin
kazanımlarını özetlemek gerekirse:
Her
şeyden önce, trafik kazalarından kaynaklanan, parayla ölçülmesi
mümkün olmayan can kayıpları azaltılacaktır.
Taşıtların
akaryakıt tüketiminden kaynaklanan çevre kirliliği azalacaktır.
Yine trafik
kazalarından kaynaklanan maddi kayıplar önemli ölçüde
azalacaktır.
Devletin
hazinesine de bu işlemle birlikte 553 milyon dolar gelir
sağlanmıştır.
İşletme
hakkı verilen yatırımcı tarafından 450 milyon dolar
tutarında yatırım yapılmıştır.
KDV, kurumlar
vergisi hariç olmak üzere elde ettikleri gelirlerden işletmelerin ilk üç
yılda yüzde 30u, sonraki yedi yıl için yüzde 40ı, geriye kalan
on yıl için de yüzde 50si hazine payı olarak alınacaktır.
Ayrıca,
bu işletmelerde 1.875i teknik olmak üzere toplam 3 bin kişiye
istihdam sağlanmıştır.
Kastamonu
Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlunun (6/1201) sayılı
sözlü sorusu: E-80 kara yolu, Genel Müdürlüğümüzün 2008 yılında
yatırım programına dâhil edilmiş, 12 Mayıs 2009da
gerekli ihaleler yapılarak yolun yapımına
başlanacaktır. Söz konusu yolun 2011 yılında
tamamlanması hedeflenmektedir.
Malatya
Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun (6/1238)
sayılı sorusunun cevabı: Malatya ilinde daha önceki
yıllarda başlayıp 2002 yılı sonuna kadar toplam
Malatya
Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun (6/1241)
sayılı soru önergesi: 2009 yılı turistik yollar
programı içerisinde yer alan Nemrut Dağı Turistik Yolları
Projesi kapsamında yapılan Malatya-Pütürge-Tepehan yolunda Kubbe
Dağı-Bakımevi arası
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Son soruya geldiniz, tamamlayın.
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Malatya Milletvekili Sayın
Ferit Mevlüt Aslanoğlunun (6/1244) sayılı sorusu:
Arapgir-Kemaliye yolunun Arapgir-Kozluk Köprüsü arasında 4 kilometrelik
kesim 2007 sonu itibarıyla tamamlanmıştır. 14 kilometrelik
Kozluk Köprüsü-Dutluca arası ihale edilmiş ancak itiraz nedeniyle
henüz başlanamamıştır. İtiraza müteakip
başlanacaktır.
Son soru,
Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enözün (6/1260) sayılı sözlü
soru önergesi: Karayolları Genel Müdürlüğünde unvan
değişiklikleri kamu yararı ve hizmete ilişkin öncelikli
ihtiyaçlar esas alınarak 29 Mart 2005 tarihli Resmî Gazetede
yayımlanan Genel Müdürlükte yükselme ve unvan değişikliği
yönetmeliği hükümleri çerçevesinde gerçekleşmektedir. Birincisi
Kasım 2005 tarihinde, ikincisi 25 Mart 2007 tarihinde olmak üzere 2 kez bu
sınav yapılmıştır. Boş kadro imkânlarına
göre ihtiyaç duyulduğunda sınava girebilecek niteliklere sahip
personel tarafından yürütülen hizmetlerin kesintisiz ve istikrarlı
bir şekilde devam etmesi hususu öncelikle dikkate alınarak yeniden
sınav açılabilecektir.
Yüce
heyetinize saygıyla sunarım.
Teşekkür
ederim. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Sayın
Aslanoğlu, buyurun efendim.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakan, biz hakkımıza
razıyız ama hakkımızı da yedirmeyiz. Siz yüzde 60
Türkiye'nin bölünmüş yolu diye her zaman söylüyorsunuz. Sadece,
Malatyaya yaptığınız yüzde 13, Malatyanın çevre
illerle bağlantısını yaptığınız yol
yüzde 13. Yüzde 47 hakkımızı istiyoruz sizden. Bu
hakkımızı verin.
Malatya-Sivas
yolu Türkiye'nin önemli bir yolu. Hiç bahsetmediniz, hiç
Sorduğum soruya
cevap vermediniz. İki: Kemaliye
Benim için bir şey istemiyorum,
Kemaliye sizin ilçeniz, Erzincanın bir ilçesi. Benim için bir şey
istiyorsam namerdim, Erzincan için istiyorum. Dutbelinden aşağı bir türkü vardır.
O Dutbelinden siz çok indiniz Sayın Bakan. Oradan inmek kolay değil.
Pütürge yolu için teşekkür ediyorum.
Saygılar
sunarım.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.
Sayın
Doğru, buyurun.
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Bakanıma da sorularıma vermiş olduğu cevaplardan
dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Tokat ili
yol konusunda çok büyük sıkıntıları olan illerin
başında gelmektedir. Yıllardan beri çevre yolu
bitirilememiştir. Çevre yolu, yaklaşık olarak on yıldan
beri her siyasi partiden her hükûmet bitireceği konusunda söz vermekte ama
bir türlü bitirilmemiştir. 2010 olarak söylediniz. İnşallah, 2010
yılında da bitmiş olur.
Onun
yanında, özellikle Tokat-Niksar, Erbaa-Reşadiye yolları
üzerinden Yeşilırmak geçmesinden dolayı,
Yeşilırmakın Kelkit Çayının geçmesinden dolayı
o yolda ciddi manada kazalar meydana gelmektedir. Özellikle kışın
otobüsler uçmakta, taksiler Kelkit Irmağının azgın konumu
içerisinde oraya gitmektedir. Bundan dolayı da vatandaşlar ve
özellikle o yoldan geçen insanların
hepsi büyük sıkıntı içerisindedir. Oranın da süratli bir
şekilde iki yönlü yol yani bölünmüş yol hâline getirilmesi gerekir.
Araç
muayene istasyonları konusunda cevap verdiniz. Sayın Bakanım,
vermiş olduğum soruların hepsi aşağı yukarı
bir yıl önce sorulan sorulardır. Tabii, bir yıl zaman
geçmiş olmasından dolayı da birçoğu yerine gelmiş ve
gündemden düşmüş konulardır. O
konuda teşekkür ediyorum.
Ancak,
araç muayenelerinde çok büyük bir kalabalık vardır ve de çok süre
alıyor. Dolayısıyla, herhâlde bunu da bir sayı
artırarak düzeltirsiniz diye düşünüyorum.
Teşekkür
ediyorum, sağ olun.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Doğru.
Sayın
Işık, buyurun.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de
Sayın Bakanıma, her ne kadar aradan bir yılı
aşkın süre geçmiş olsa da verdiği cevaplar için
teşekkür ediyorum.
Siz de
çok iyi biliyorsunuz ki Sayın Bakanım, Kütahya ili Ege Bölgesi
içerisinde yol ağı açısından en mağdur ilimiz. Bu
nedenle sorularıma birer ikişer cümleyle katkı ve yeni soruyla
bu sözü almış bulunmaktayım.
Öncelikle
Balıköy-Değirmisaz ve Pazarlar-Kuşu yolu sizlerin döneminde kara
yolu ağından çıkartıldı. Daha önce bunlar kara yolu
ağındaydı. Şu anda il özel idaresinin kaynaklarıyla da
bu yolların gerçekten trafiğe açık tutulması mümkün
görünmüyor. Eğer bu yollar kara yolu ağına alınabilirse son
derece iyi olacağı düşüncesindeyim.
Döneminizde
Yine,
özellikle Antalya-İstanbul hızlı tren hattı için en uygun
güzergâh Kütahya merkez olmakla beraber bütçe görüşmelerindeki
sunumlarınızdan da anladığım kadarıyla Kütahya
baypas edilmiş durumda. Bunun tekrar değerlendirilip Kütahyanın
bu güzergâha alınmasında büyük yarar olduğunu
düşünmekteyim.
Bursa-Simav-Orhaneli-Selendi
gerçekten çok önemli bir güzergâh. Eğer bunu kısa sürede programa
alabilirseniz son derece memnun olacağımı ifade etmek istiyorum.
Tavşanlı-Emet-Gediz-Simav,
yine ileride alınacağını söylediniz. Bu hat da çok
yoğun hatlardan birisi. Kısa sürede bunun programa
alınmasında yarar görmekteyim.
Aynı
şekilde Şaphane-Hisarcık hattının il özel idaresi
kaynaklarıyla bakımının yapılması,
çalışır tutulması ve genişletilmesi mümkün
görünmemekte. Bu hattın da yine kara yoluna alınmasında büyük
yarar görülmektedir.
Balıkesir-Dursunbey-Harmancık
hattı Kütahya-Balıkesir ve diğer iller açısından çok
ana bir güzergâh. Bunun 2011de bitirilmesini söylediniz. İnşallah
biter diyorum. Çünkü, çocukluğumdan beri duyduğum bir hat
burası.
Kütahya-Simav-Demirci
ayrımının da 2010'da bitirilmesini temenni ediyorum, sözlerinize
katılıyorum.
Simav-Sındırgı-Bigadiç
hattı yine çok yoğun hatlardan birisi. Bu hatta mutlaka daha erken
bir sürede çalışmanın başlatılması
kaçınılmaz görünüyor.
Vefa
Mahallesine üst geçit belediye tarafından yapılacaktır.
dediniz. Belediyenin bunu ihale ettiğini ancak ihalede çok büyük
problemlerin olduğunu işittik. Umarım, kısa sürede çözülür
diyorum.
Yine,
Tavşanlı-Domaniç hattının çok yoğun hatlardan birisi
olduğunu, özellikle Tavşanlı-Emet hattında daha iki hafta
önce asit kamyonunun devrilmesi sonucu bir vatandaşımızın
hayatını kaybettiğini sizler de muhtemelen duymuşsunuzdur.
Bu hatların mutlaka kısa sürede elden geçirilmesinde yarar
olduğunu belirtiyor, yine de her şey için teşekkür ediyorum,
katkılarınızı bekliyorum.
Sağ
olun.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Işık.
Sayın
Tankut, buyurun.
YILMAZ
TANKUT (Adana) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın
Bakana da sözlü soruma vermiş olduğu cevaptan dolayı
teşekkür ediyorum.
Sayın
Bakanım, Adana Havaalanının Mersine taşınması
söz konusu değildir. dediniz. Bu konuyla ilgili teşekkür ediyoruz.
Çünkü bu konuyla ilgili çok değişik spekülasyonlar ve dedikodular,
seçimden önce özellikle, Adanada büyük ölçüde tedirginlik meydana
getirmişti. Ancak az önce ifadenizde bölgesel bir havaalanı
düşündüğünüzü, bununla ilgili de 2009 yılında, bu yıl
içerisinde bir yer seçimi çalışmasının devam ettiğini
söylediniz. Şimdi şunu sormak istiyorum: Bu bölgesel havaalanı
devreye girdiğinde mevcut havaalanının fonksiyonu ne
olacaktır? Mevcut Adana Şakirpaşa Havaalanı hizmet vermeye
devam edecek midir? Yoksa lağıv mı edilecektir? Adanadaki
değişik kesimlerin düşüncesine göre, mevcut Şakirpaşa
Havaalanının güney kesiminin, esasında güneye doğru
havaalanının genişlemesi bakımından da müsait
olduğu ifade edilmektedir.
Adana
Havaalanının Adananın şehir merkezi içerisinde
kalması iddialarının da doğru olmadığı
düşüncesindeyiz. Çünkü aynı şekilde İstanbul Yeşilköy
Havaalanı da tam İstanbulun göbeğinde yer almaktadır.
Dolayısıyla Adana sadece kendisine değil, çevreye de hizmet
ettiği için Adana Havaalanının, mevcut havaalanının
bu şekilde baypas edilmesine Adana Milletvekili ve Adana kamuoyu olarak
karşı çıktığımızı ve bunun uygun
olmayacağını ifade ediyoruz ve bölgesel havaalanının
Adana Havaalanının fonksiyonunu yok etmesine de müsaade edilmemesini
temenni ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Tankut.
Sayın
İnan
MÜMİN
İNAN (Niğde) Teşekkür ediyorum.
Sayın
Bakanım, vermiş olduğunuz cevaplar için çok teşekkür
ediyorum.
Niğde
Altunhisar-Ankara yolunun duble yol yapılmaması konusunda belli
ölçüler olduğunu belirtmiştiniz ama otuz kırk yıl önce
yapılan bu yolun en azından genişletilmesi oradaki trafiği
rahatlatabilir diye düşünüyorum.
Ayrıca,
Niğde-Çiftlik arasındaki yolu zatıalinizle beraber
gezmiştik. O konu Niğde ve Çiftlik ilçesi için önemli. O yolun
genişletilmesini -sizin de orada konuştuğunuz gibi-
halkımız beklemektedir. Bu konuyla ilgili bir cevap alamadık
efendim. Bunu yerine getirirsek çok memnun olurum.
Diğer
taraftan, Pozantı-Niğde otobanının seçimlerden önce kara
yolu statüsünde hizmete açılması önemli bir şey ama otoban
statüsüne kavuşturulması için eksik kalan
kısımlarının tamamlanması Niğde
açısından ve diğer ulaşım açısından son
derece önemli.
Ayrıca,
otobanın Niğde girişindeki bölge trafik noktasında, Polis
Okulu noktasında yıllardan beri çok ciddi kazalar olmaktadır.
Niğdeye kadar uzanan otobanın o bölgesinde alt ya da üst geçitlerin
yapılması trafiğin rahatlatılması ve kazaların
önlenmesi noktasında son derece önemli. Biraz öncelik verilirse efendim...
Her sene çok ciddi kazalar olmakta -en az 10 kişi, 20 kişi- çok büyük
kazalar olmaktadır, çünkü çok işlek bir yoldur.
Ayrıca,
şehirler arası otobüs terminalinin de -o bölgeye yakın- Adana-Kayseri yolunun üzerine
taşınmasının ve şehrin içerisine girecek otobüslerin
bulunduğu noktada da bir üst ya da alt geçidin yapılmasının
yine kazaların önlenmesi noktasında çok önemli bir katkısı
olacaktır diye düşünüyorum.
Verdiğiniz
cevaplar için ve destekleriniz için teşekkür ederken organize sanayi
bölgesi başkanlarına da şimdi telefon açıp, oraya kadar
demir yolunun getirilmesini sizler belirttiniz, ben de bu müjdeyi kendilerine
verip müracaatları yapmalarını da kendilerinden
isteyeceğim.
Çok
teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın İnan.
Sayın
Aslanoğlu, herhâlde yanlış girdiniz şeye.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Yok efendim
Bir şey
BAŞKAN
Hayır, böyle bir usul yok efendim.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Efendim, bir şeyim eksik kaldı.
BAŞKAN
Sayın Bakan burada, soracağınız bir şey varsa
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Eksik kaldı, eksik.
BAŞKAN
İki sefer veremem efendim, kusura bakmayın.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ama süremiz var.
BAŞKAN
Ama iki defa soru sorulacak.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Daha süremiz var Sayın Başkan
Daha
süremiz var ama, bitmedi süremiz. Sayın Bakan bir saat konuştu.
BAŞKAN
Süremizi çok çok aştık ama
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Hep Erzincan-Pülümür
Onu
soracağım.
BAŞKAN
Peki, sizi kırmayayım hadi buyurun kısa bir soru sorun.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, ben sadece Erzincana
çalışıyorum bugün. Şu Pülümür-Erzincan bir türlü bitmiyor,
acaba niye? Şu Pülümür-Erzincan hiç bitmeyecek mi acaba? Onu soruyorum,
ben Malatyaya hiç bak
Erzincana çalışıyorum bugün.
BAŞKAN
- Tamam mı?
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Tamam.
BAŞKAN
- Sayın Bakanım, cevap verecek
misiniz? Yok.
Böylece,
sözlü soruların hepsi cevaplandırılmıştır.
Sayın
milletvekilleri, alınan karar gereğince diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci
sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden
devam edeceğiz.
IX.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı
ve Teklifleri (Devam)
2.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN
- Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2inci
sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti
arasında Ekonomik İşbirliğine Dair Hükümetlerarası
Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair
Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/546) (S.
Sayısı: 362) (x)
BAŞKAN
- Komisyon burada.
Hükûmet
burada.
Komisyon
raporu 362 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Şimdi,
tasarının tümü üzerinde söz isteyenleri
Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu adına Tokat Milletvekili Reşat Doğru.
Sayın
Doğru, buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
(x) 362 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
MHP GRUBU
ADINA REŞAT DOĞRU (Tokat) Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti
arasında ekonomik işbirliğine dair Hükümetlerarası
Türk-Türkmen Komisyonu hakkında anlaşmanın
onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin Kanun
Tasarısı üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime
başlamadan önce, Mardindeki olayda hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine
başsağlığı diliyorum. Ayrıca, bugün 2 tane
askerimiz şehit olmuştur. Askerlerimize Allahtan rahmet dilerken
Türk Silahlı Kuvvetlerine başsağlığı diliyorum.
Yüce milletimiz, tarihin her döneminde olduğu gibi, yine hainleri hiçbir
zaman unutmamış ve onlara gereken cevabı vermiştir, bundan
sonra da vereceği kanaatindeyim.
Sayın
milletvekilleri, Türkmenistan-Türkiye iki kardeş devlettir. Her zaman
söylendiği gibi, bir millet, iki devletiz ancak bu kardeşlik
gerektiği şekilde devam etmiyor diye düşünüyorum. Rahmetli eski
lider Türkmenbaşı çok iyi niyetli bir liderdi ve onun zamanında
gayretli çalışmalar, Türkiye ile ilişkiler üzerinde çok ciddi
çalışmalar yapılmış ve çok büyük mesafeler de
alınmıştı. Hatta, Türkmenbaşının
yapmış olduğu imkânlar neticesinde de -hepimizin de bildiği
gibi- çok büyük işletmeler kurulmuş, çok değerli iş
adamları o bölgelerde görev almışlardı.
İnanıyorum ki onların kurmuş olduğu o dostluk ve
ilişkilerin yine devam etmesi gerekir ve devam etmektedir. Ancak
Türkmenbaşından sonra göreve gelen Sayın
Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov zamanında da ilişkilerin
gelişmekte olmasını arzu ediyorum ve gelişiyor. Türkiyeyi
ve Türkleri çok seven, çok değerli bir liderdir Berdimuhammedov.
İnanıyorum ki onun çalışmaları, onların
çalışmalarıyla beraber de ilişkilerimiz gün geçtikçe daha
fazla artar.
Tabii,
Türkiye olarak, Türkmenistan başta olmak üzere bütün Türk cumhuriyetleriyle
yakın ilişkiler içerisindeyiz. Türk cumhuriyetlerinin
bağımsızlıklarını kazanmış olduğu
yıllardan itibaren Türkiye ile yakın ilişkilerinin
geliştirilmesi noktasında büyük çalışmalar
yapılmaktadır. Tabii, özellikle 1990lı yıllarda
bağımsızlıkların kazanılması Türk
devletlerini, yani Türk milletini bir anda dünya gözünde çok önemli bir konuma
getirmiştir. Altı tane bağımsız Türk devleti dünya
arenasına çıkmış ve beraberinde de Adriyatikten Çin
Seddine tabiri kullanılır konuma gelinmiştir. Tabii, bununla
beraber Türkiyemize de çok önemli görevler düşmüştür. Türkiye
Cumhuriyeti devletinin üzerine düşen görevleri tam olarak yapmış
olduğunu söyleyemeyiz ama bence yapılan çok önemli hizmetler de
vardır. 90lı yıllardan itibaren
bağımsızlığını kazanan bu cumhuriyetlere,
özellikle Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak hemen el uzatılmış
ve beraberinde de dış ilişkiler kurularak konsolosluklar
kurulmuş, tanınmalar sağlanmış ve de çok güzel
ilişkiler geliştirilerek devam etmiştir. Ancak, son
yıllarda, özellikle bu coğrafyada Rusyanın üstünlük almaya
çalışmakta olduğunu da görüyoruz. Rusyayla ilişkilerde de
tabii
Rusyayla ilişkiler bu coğrafyada tekrar tekrar gözden
geçiriliyor. Özellikle Rusya devletinin yeniden toparlanma süreci içerisine
girmesiyle beraber bu coğrafyadaki Türk devletleri üzerinde ciddi
çalışmalar yapmakta olduğunu da görüyoruz.
Özellikle
diyorum, 23 Nisanda Başbakan yardımcıları ve uzmanları
Türkmenistana gelmiştir. Türkmenistana gelmeleriyle beraber gönderilen
bu uzmanlar -oradaki ilişkilerin geliştirilmesiyle beraber- özellikle
enerji kaynaklarının yeni düzenlemeler içerisine girmesi
noktasında da çalışmaları
başlatmışlardır. Yani şunun için bunları söylemek
istiyorum: Rusyanın yeniden bu coğrafyada etkinliğini
artırmak için çok büyük bir mücadele vermekte olduğunun da bir
göstergesi olması noktasında bunları söyledim. İşte,
Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu coğrafyada atacağımız
adımlar üzerinde çok ciddi manada düşünmek mecburiyetindeyiz.
Bakınız,
son zamanlarda, işte Orta Asya Türk devletleri dediğimiz veyahut da
kardeş devletler dediğimiz, zaman zaman da bir millet, iki devlet
tabirini kullanmış olduğumuz bu coğrafyada çok büyük
sıkıntılarla da karşı karşıyayız.
Bakın, işte Azerbaycan konusu. Sayın
Başbakanımız, işte önümüzdeki 13 Mayıs tarihinde
Azerbaycana gidiyor. Azerbaycanla ilişkilerimizin nereye gelmiş
olduğunu da hep beraber yakinen takip ediyoruz. Sayın
milletvekilleri, Azerbaycanlı kardeşlerimiz şu an
itibarıyla küsmüş durumdadır yani Azerbaycanın kendisine
her noktasında güvenmiş olduğu Türkiyeden beklemediği
birtakım tabloyla karşı karşıya olduğunun
göstergesini hep beraber görüyoruz.
İşte,
yeni Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet
Davudoğlu yeni görevine başladı. Sayın Davudoğlu
söylemleri içerisinde stratejik derinlik, komşu ülkelerle
sıfır sorun ve proaktif diplomasi tabirlerini kullanıyor.
Tabii, burada hep beraber düşünmek mecburiyetindeyiz. İşte,
komşularla sıfır sorun derken acaba -Azerbaycan bizim kardeşimiz
ve aynı zamanda Türk devletlerinden bir tanesi- onunla sıfır
sorunla karşı karşıya mıyız? Yani şunu
söylemek istiyorum ki şu an itibarıyla, Azerbaycan devleti küstürülme
durumuyla karşı karşıya kalınmıştır.
Bakınız, şu anda, Türk dünyası yakinen hem
Azerbaycanı takip ediyor hem Kerkükü, Iraktaki gelişmeleri takip
ediyor hem de Kıbrıstaki gelişmeleri yakinen takip ediyor.
Buralardaki geri adımların nelere sebep olacağını
üzülerek ama üzülerek çok yakın bir tarihte görebiliriz, göreceğiz de.
Yani şu anda Azerbaycanın tüm insanları, hepsi Acaba
Türkiye-Ermenistan sınırı açılacak mı? şeklinde
bir beklenti içerisindedir. Tabii, diyeceksiniz ki açılmaması
Tabii
açılmaması gerekiyor sayın milletvekilleri çünkü
Azerbaycanın, Azeri kardeşlerimizin en önemli tutanağı bu
sınır kapısıdır.
Bakınız,
şu anda, Azerbaycan topraklarının büyük bir kısmı
işgal altındadır. Karabağ işgal altındadır.
Karabağla beraber yedi tane Azeri kenti işgal içerisindedir ve o
bölgeden yaklaşık olarak 1 milyonun üzerindeki insan
Azerbaycanın çeşitli yerlerinde göçmen konumundadır, çok zor
şartlar içerisinde yaşamaktadır. Bakınız, gidelim
bugün Bakûye, Azerbaycanın çeşitli reyonlarına, oralarda çok
zor şartlar içerisinde yaşayan, perperişan hâlde yaşayan Azerbaycanlı
Türkleri görürsünüz. Hatta enteresandır, bakınız, 2002 senesinden
itibaren 2009 senesine kadar ben, işte soru önergelerinden de
bunları öğrendim- soru önergeleri veriyoruz. Acaba o Azerbaycan
tabiriyle kaçgın bizlere göre göçmen olan o insanlara ne kadar
yardım yapıldı diye bir soru önergesi vermiştim. Sayın
milletvekilleri, 100 bin dolar civarında yardım
yapılmış olduğunu sayın bakanların soruma
vermiş olduğu cevaplardan öğreniyorum. 100 bin dolar acaba nedir
ki? 100 bin dolar acaba o 1 milyonun üzerindeki insana ne kadar hizmet
getirecektir, onların hangi yarasına merhem olacaktır?
Kızılayıyla, devletin kendi yardımlarıyla çok az bir
yardım olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.
Bunları
şunlar için söyledim: Bakınız, işte Türkmenistanla ilgili
çok önemli bir anlaşmayı, işte daha önce yapılmış
olan anlaşmayı şu anda burada onaylayacağız, onun
raporlarını görüşüyoruz ama Türkmenistanı,
Tataristanı, Kazakistanı, Özbekistanı hep bu tür
gelişmeleri yakinen takip ediyorlar. Türkiye ile Orta Asya Türk devletleri
arasındaki ilişkiler geliştirilmeli, yeni yeni birtakım
anlaşmalar yapılmalı, kanunlar çıkarılmalı ama
bunların da takipçisi olmak mecburiyetindeyiz. Bunu ifade etmeye
çalışıyorum. Yani Azerbaycanın o ortak sorunu, yani
özellikle işte Karabağın işgali, yedi tane Azeri kentinden
Ermenilerin çekilmemesi ve beraberinde soykırım iddialarından
vazgeçilmemiş olması ve 1 milyona yakın insanın dertlerinin
çözümlenmemiş olmasının olduğu bir ortamda
Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasının çok
büyük sorunları beraberinde getireceğini ifade etmeye
çalışıyorum.
Bakınız,
şu anda Türkiye-Özbekistan ilişkilerinde ciddi manada bir
gelişme var mıdır? Şu anda Özbekistanla
ilişkilerimize şöyle bir bakmış olduğumuz zaman, her
noktasında mükemmel bir ilişkimiz var, diyebiliyor musunuz?
Hayır, diyemiyoruz. Yani şu anda Özbekistan ilişkilerimizin
bozulduğu, Azerbaycan ilişkilerimizin bozulduğu ama bunun
yanında çok büyük beklentilerin de olmuş olduğu bir ortam
yaşıyoruz.
Türkiye
Cumhuriyeti devleti çok güçlü bir devlettir, Türk milleti çok büyük bir
millettir. 300 milyonun üzerinde
Tarihî bağlarımızın
bağlı olduğu o bölgelere el uzatmak tabii ki bizim görevlerimiz
arasındadır. 1990lı yıllarda
bağımsızlığını kazanmasıyla beraber
Türk milletinin hepsinin içerisinde büyük bir coşku belirmiş Hep
beraber kardeşlerimize nasıl yardım ederiz? Onlarla nasıl
beraber oluruz? şeklinde düşünceler bir anda gündeme gelmişti.
Onunla beraber Türkiye Cumhuriyeti devleti de elinden gelen gayretleri
gösterdi.
Bakınız,
şu anda işte, Büyük Öğrenci Projesi diye bir proje vardır.
Büyük Öğrenci Projesi içerisinde aşağı yukarı 20 binin
üzerinde gencimiz işte karşılıklı olarak
okullarını okumuşlar ve bir kısmı da
masterlarını ve doktoralarını tamamlayarak yurtlarına
dönmüşlerdir, kendi bölgelerine dönmüşlerdir. Türkiyemizde ve o
coğrafyada okuyan öğrenciler şu an itibarıyla iş bulma
durumuyla karşı karşıya kalmışlardır.
Bakınız, Türk devleti olarak işte bu öğrencilerimize sahip
çıkalım. Büyük Öğrenci Projesi 90lı yıllarda
çıkmış olduğu zaman hepimizde çok büyük bir heyecan
belirmiş ve çocuklarımızı kendi ülkemize getirmiş ve
kendi ülkemizdeki çocukları da o bölgeye götürmüştük.
Şu
anda Türkmenistanın birçok kentinde Türk okulları vardır. Allah
razı olsun o okulları açanlardan ve şu anda orada okuyanlardan.
Ne kadar güzel bir hizmettir ama işte Türkiye-Türkmenistan arasındaki
ilişkileri artırarak geliştirirken diğer Orta Asya
devletlerini de unutmamak durumundayız. Yani, Büyük Öğrenci
Projesine hem destek olacağız hem de onlarla beraber, o
okullarını bitiren çocuklarımıza da her konuda destek olmak
mecburiyetindeyiz.
Bakınız,
bu yapmış olduğumuz anlaşmayla beraber ekonomik
ilişkilerin artırılmasını hedefliyoruz.
Sayın
Başkanım, sözlerimi bitireceğim, fazla da
uzatmayacağım.
Tabii,
söylenecek çok söz var ama -saati de gösteriyor Sayın
Başkanlarım- efendim, şunu söylemek istiyorum ki Türkiye devleti
çok büyük bir devlettir, Türkiye devleti Orta Asya ülkelerinde
olmalıdır ama Orta Asya Türk devletlerini, Türk cumhuriyetlerini
üzmek durumunda da olmamak mecburiyetindeyiz. Onların her türlü
sorunlarında beraber olalım, onların sorunlarını kendi
sorunlarımız hâline getirmek mecburiyetindeyiz. Tabii, Türkmenistan
bunların başında geliyor. Türkmenistan devletiyle
ilişkilerimiz tabii, diğer devletlerden çok önemli ve çok ileridedir.
İnanıyorum ki bundan sonra, çıkartmış olduğumuz
bu kanunlarla o ilişkilerimizi geliştirebiliriz. Şu an
itibarıyla sorunlarımız yok mudur? Bakınız, şu
anda, işte Trans-Hazar Hattı dediğimiz o petrol hatlarının,
doğal gaz hatlarının üzerinde çok ciddi çalışmalar
yapmak mecburiyetindeyiz. Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatlarıyla
beraber o hatlardaki demir yolu hatlarını da geliştirmek
mecburiyetindeyiz. Nabucco Hattının, Nabucco Projesinin de mutlaka
gerçekleşmesi gerektiğini, İpek Yolunun da beraberinde yeniden
gündeme getirilmesini bekliyoruz.
Yani,
buradan şuna seslenmek istiyorum: 60ıncı Hükûmet, daha önceki
hükûmetler zamanında önemli projelere imza atmak mecburiyetindedir. Daha
önceki Büyük Öğrenci Projesi, üniversiteler projeleri veyahut da iş
adamlarımıza çeşitli imkânların sağlanması
konusunda, bu hükûmetler zamanında da çok ciddi projelerin
geliştirilerek ve genişletilerek o bölgelere
ulaşılması noktasında çalışmalar
yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Gerçi
söylenecek çok söz var ama herhâlde burada sözümüzü de bitirmemiz gerekiyor.
Ben, bu yapmakta olduğumuz anlaşmanın, bu kanun
tasarısının ülkemize, milletimize, Orta Asya Türk
cumhuriyetlerine, özellikle Türk milletine yeni ufuklar getirmesini, yeni
birlik beraberlikler getirmesini temenni ederek yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Doğru.
Gruplar
adına başka söz istemi? Yok.
Sayın
Kamer Genç.
Sayın
Kamer Genç konuşacak mısınız efendim?
KAMER
GENÇ (Tunceli) Konuşmayacağım efendim.
BAŞKAN
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır. Maddelerine geçilmesini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ
ARASINDA EKONOMİK
İŞBİRLİĞİNE DAİR HÜKÜMETLERARASI
TÜRK-TÜRKMEN KOMİSYONU HAKKINDA
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA
İLİŞKİN KANUN TASARISI
MADDE 1-
(1) 6 Aralık 2007 tarihinde Aşkabatta imzalanan Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ekonomik
İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu
Hakkında Anlaşmanın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Madde üzerinde gruplar adına söz istemi yok.
Şahıslar
adına, Sayın Kamer Genç, buyurun.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 362
sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan
Hükümeti Arasındaki Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısının 1inci
maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar
sunuyorum.
Tabii,
aslında, Sayın Bakan Biz gideceğiz, bu yasanın
çıkması lazım. dedi, ben de konuşmayacaktım. Ama,
işte, yeni bir Hükûmet değişikliği yapıldı, bir
Dışişleri Bakanı atandı. En azından
uluslararası anlaşmalar, dış işlerle ilgili olarak
burada kanunlar müzakere edilirken ilgili bakanın gelip bu Meclise
duyduğu saygı gereği burada bulunması lazım. Yani
şimdi yeni bir hükûmet değişikliği oldu. Bundan önce bu
Bakanlar Kurulu sıraları bomboştu. Bu, ruhsuz bir Hükûmetin
olduğunu gösteriyordu, şevksiz bir Hükûmetin olduğunu
gösteriyordu, bu Meclise karşı sorumsuz bir hükûmetin olduğunu
gösteriyordu. Lütfen aynı şeylerini tekrarlamasınlar.
Aslında
Türkmenistanla ilgili çok ciddi
Mesela Türkmenistan gazıyla ilgili çok
söylentiler oldu. Oradan daha ucuz gaz almamız gerekirken maalesef bu
alınmadı. Geçmişte bazı politika değişiklikleri
oldu. Ama madem Sayın Bakan bana bunu rica etti, haydi ben de bir defa
size bu anlayışı göstereyim. Ama tabii ki çok ciddi, dile
getirmemiz gereken sorunlar var.
Hayırlı
olsun.
Saygılar
sunarım.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Genç.
1inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Diğer
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2-
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Madde üzerinde gruplar adına söz talebi? Yok.
Sayın
Genç
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ben vazgeçtim efendim.
BAŞKAN
Hepsinde varsınız ama
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ben bütün isteklerimden vazgeçtim.
BAŞKAN
Okumak mecburiyetindeyim, onun için
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Söz taleplerinin hepsini geri çekti
Başkanım.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Diğer
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3-
(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Madde üzerinde gruplar ve şahıslar adına söz istemi? Yok.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Oylama
için üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan
Hükümeti Arasında Ekonomik İşbirliğine Dair
Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu Hakkında Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna İlişkin Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun sonucunu açıklıyorum
efendim:
Kullanılan
oy sayısı : 218
Kabul : 218 (x)
Hayırlı
olsun efendim, tasarı kanunlaşmıştır.
Sayın
milletvekilleri, 3üncü sıraya alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik
İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti ile Türkmenistan
Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/642) (S.
Sayısı: 364) (xx)
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 364 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet buradalar.
Komisyon
raporu 364 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının
tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci
maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE TÜRKMENİSTAN HÜKÜMETİ
ARASINDA TİCARİ VE EKONOMİK
İŞBİRLİĞİNE DAİR ANLAŞMANIN
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1 -
(1) 24 Mart 2008 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik
İşbirliğine Dair Anlaşmanın onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz istemi? Yok.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci
maddeyi okutuyorum:
MADDE 2 -
(1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Diğer
maddeyi okutuyorum:
MADDE 3 -
(1) Bu hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Oylama
için üç dakika süre veriyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan
Hükümeti Arasında Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylama sonucunu açıklıyorum:
Kullanılan
oy sayısı : 201
Kabul : 201 (x)
Böylece
tasarı kanunlaşmıştır. Hayırlı, uğurlu
olsun.
Şimdi
Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün Beye
teşekkür için söz veriyorum.
Buyurun
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
SANAYİ
VE TİCARET BAKANI NİHAT ERGÜN (Kocaeli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün Türkmenistan ile Türkiye arasındaki
iki uluslararası anlaşmayı, ticaret anlaşmasını
Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli gruplarının da büyük bir
hassasiyeti ve mutabakatıyla gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu
anlaşmalar vesilesiyle umarım Türkmenistan ve Türkiye arasındaki
ticaret ve diğer ikili ilişkiler bugünden çok daha ileri bir safhaya
ulaşmış olur.
Bütün
grup başkan vekili arkadaşlarımıza bu iki ticaret
anlaşmasıyla ilgili göstermiş oldukları hassasiyetten
dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu bizim, Sanayi ve Ticaret Bakanı
olarak Türkmenistana yapacağımız ilk seyahatte bütün siyasi
parti gruplarımızın Türkmenistana göstermiş oldukları
hassasiyeti yanımızda götürmek anlamına gelecektir.
Bu
çerçevede, tekrar arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
Anlaşmaların hayırlı olmasını diliyorum.
Sağ
olun. (Alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Bakan.
Hayırlı
olsun.
Sağ
olun.
Sayın
milletvekilleri, alınan karar gereğince kanun tasarı ve
tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 6 Mayıs 2009
Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.00