DÖNEM: 23 YASAMA
YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT
: 70
106ncı Birleşim
25 Mayıs 2010 Salı
(Bu Tutanak
Dergisinde yer alan va kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
türlü belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - YOKLAMALAR
IV. - OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- TBMM
Başkan Vekili Meral Akşenerin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü
Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazada
hayatını kaybeden işçilere rahmet, yakınlarına
başsağlığı ve sabır dileyen konuşması
V.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Hükûmetin Gündem
Dışı Açıklamaları
1.- Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın, Zonguldaktaki
Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde
meydana gelen kazaya ilişkin gündem dışı açıklaması
ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Bursa Milletvekili Necati
Özensoy, İzmir Milletvekili K. Kemal Anadol ve Zonguldak Milletvekili
Fazlı Erdoğanın grupları adına; Tunceli Milletvekili
Kamer Gençin, şahsı adına konuşmaları
B) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Millî Eğitim
Bakanlığının, önümüzdeki eğitim- öğretim
döneminde ilköğretim ve liselerde tek tip kıyafet uygulaması
yerine serbest kıyafete geçmeye hazırlanmasına ilişkin
gündem dışı konuşması ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
2.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, spora ve spora destek veren
sponsorlara ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Bursa
Milletvekili Mehmet Emin Tutanın, Turkcell Süper Liginde şampiyon
olan Bursaspora ilişkin gündem dışı konuşması
VI.- AÇIKLAMALAR
1.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Zonguldaktaki
Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde
meydana gelen kazaya ilişkin açıklaması
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
4.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya ili Tavşanlı
ilçesinde meydana gelen göçük kazası ve Zonguldaktaki Türkiye
Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana
gelen kazaya ilişkin açıklaması
5.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Zonguldaktaki Türkiye
Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana
gelen kazaya ilişkin açıklaması
6.- Bursa
Milletvekili Mehmet Altan Karapaşaoğlunun, maden
ocaklarının tekrar gözden geçirilmesini talep ettiklerine, maden
konusunda kurulan araştırma komisyonunun bu konuları
detaylı bir şekilde incelemeye aldığına ilişkin
açıklaması
7.- Bartın
Milletvekili Yılmaz Tunçun, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
8.-
Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçlinin, Zonguldaktaki Türkiye
Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana
gelen kazaya ilişkin açıklaması
9.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
10.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Malatyanın Hekimhan
ilçesindeki bir krom işletmesindeki iş kazası sonucu vefat eden
işçiye Tanrıdan rahmet, yakınlarına
başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
11.- Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın, gündem
dışı açıklamasından sonra yapılan
konuşmalara ilişkin cevabi açıklaması
12.- Malatya
Milletvekili Öznur Çalıkın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü
Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazada
hayatını kaybeden işçilere ve Malatyanın Hekimhan
ilçesinde bir krom işletmesinde iş kazası sonucu
hayatını kaybeden işçiye Allahtan rahmet, ailelerine
başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
13.- Bursa Milletvekili
Necati Özensoyun, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursasporu
kutladığına ilişkin açıklaması
14.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Vanın Özalp ilçesindeki Mustafa
Muğlalı Kışlasındaki tel örgü yakınında
mühimmat patlaması sonucu 6 çocuğun yaralanmasına ilişkin
açıklaması
15.- Sinop
Milletvekili Engin Altayın, okullarda serbest kıyafetin
yanlış olduğuna ilişkin açıklaması
16.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan
Bursasporu kutladığına ilişkin açıklaması
17.- Konya
Milletvekili Özkan Öksüzün, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan
Bursasporu ve Turkcell Süper Ligine yükselen Konyasporu
kutladığına ilişkin açıklaması
18.- Bilecik
Milletvekili Yaşar Tüzünün, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan
Bursasporu kutladığına ilişkin açıklaması
19.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, okullarda kıyafetin serbest
bırakılması hâlinde bu sektördeki esnafın
mağduriyetinin de bir şekilde dikkate alınması
gerektiğine; Türkcell Süper Ligine yükselen Karabükspor, Konyaspor ve
Bucasporu kutladığına, başarılar dilediğine
ilişkin açıklaması
20.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazada
hayatını kaybeden işçilere ve Malatyanın Hekimhan
ilçesinde bir krom işletmesinde iş kazası sonucu
hayatını kaybeden işçiye Allahtan rahmet, ailelerine
başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
21.- Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağın, Turkcell Süper Ligi Şampiyonu
Bursasporu, Türkiye Kupasını alan Trabzonsporu, Turkcell Süper
Ligine yükselen Karabükspor, Bucaspor ve Konyasporu kutladığına
ilişkin açıklaması
22.-
Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydının, Turkcell Süper Ligi
Şampiyonu Bursasporu, Türkiye Kupasını alan Trabzonsporu,
Turkcell Süper Ligine yükselen Karabükspor, Bucaspor ve Konyasporu
kutladığına ilişkin açıklaması
VII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun, şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
2.- Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun, Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
VIII.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Tanzanya
Ulusal Meclisi Başkanı Samuel Sitta ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaret etmesinin uygun
bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1190)
2.- Afganistan
Halk Meclisi Din, Kültür, Eğitim, Yüksek Öğrenim İşleri
Komisyonunun davetine icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinden oluşan Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi parti
gruplarınca isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1191)
3.- Danimarka
Parlamentosu Çevre Komisyonu Başkanı ve Globe Avrupa
Başkanı Sten Gadeın, ismen davetine icabet edecek
milletvekillerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1192)
4.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Mehmet Ali Şahinin, beraberinde bir
heyetle Sırbistana resmî ziyarette bulunmasına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1193)
5.- Bazı
milletvekillerine, belirtilen sebep ve sürelerle izin verilmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1194)
B) Önergeler
1.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin (6/1984) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/212)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun (6/2000) esas numaralı sözlü
sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi (4/212)
3.- Sakarya
Milletvekili Erol Aslan Cebecinin, Dışişleri Komisyonu
üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/209)
4.- İstanbul
Milletvekili Bihlun Tamaylıgilin, Dilekçe Komisyonu üyeliğinden
istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/210)
5.- İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmazın, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden
istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/211)
6.- Bilecik
Milletvekili Yaşar Tüzünün, (2/467) esas numaralı Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/214)
C) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melen ve 19 milletvekilinin, Şubat 2001 ekonomik
krizinin araştırılması amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/717)
2.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 milletvekilinin, trafik kazalarının
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/718)
3.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, medya
kuruluşları ile gazetecilerin bazı ilişkilerinin
araştırılarak bağımsız medya için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/719)
4.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin,
kaçak göçmenlerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/720)
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, Topkapı Sarayındaki personel
durumuna ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1040) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
2.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, TV dizilerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1049) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
3.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, soruşturma açılan bir dernekle
ilgili televizyon yayınına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1078)
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
4.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TRTdeki bazı personel
hareketlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1136) ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı
5.- İstanbul
Milletvekili Ufuk Urasın, bir caminin restorasyonuna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1247) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
6.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, RTÜK Başkanının gayrimenkullerine
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1297) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
7.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, TRTnin iki yeni radyo kanalı
kurma çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1345) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
8.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TRT yönetimine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1387) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
9.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TRTnin bazı yayınlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1430) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
10.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TRTnin bir ajanstan hizmet
alımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1448) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
11.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, TRT çalışanlarına baskı
yapıldığı iddialarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1508) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
12.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, bazı köşe yazarları için
girişimde bulunduğu iddialarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1544) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
13.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Anadolu Ajansının TMO ile ilgili
bir haberine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1555) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
14.-
Çankırı Milletvekili Ahmet Bukanın, TRT programlarına
ödenen ücretlere ve bazı televizyon programlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1578) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
15.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, TRTde
yayınlanan bir programa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1630) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
16.- Aksaray
Milletvekili Osman Ertuğrulun, Eskil Ulu Camiinin restorasyonuna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1644) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
17.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokatdaki bazı hanların
restorasyonlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1678) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
18.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat Yazmacılar Hanına
yönelik çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1679) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
19.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, bazı Türk Cumhuriyetlerine yönelik
karasal yayın çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1723) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
20.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, yeni kurulan vakıflara ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1762) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
21.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, gazetecilerin akreditasyon sorununa ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1763) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
22.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, bir yarışma
programındaki taahhüde ilişkin sözlü soru önergesi (6/1837) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
X.- SEÇİMLER
A) Komisyonlara Üye Seçimi
1.- (10/348, 551,
666, 667, 668) esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna
üye seçimi
XI.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, bir sağlık
ocağındaki sağlık personeli açığına
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağın
cevabı (7/13237)
2.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, cezaevi sayılarına
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı
(7/13323)
3.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, araç muayenesinde yaşanan
sorunlara ilişkin sorusu ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı (7/13847)
4.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigenin, İstanbulda orman arazisinde su dolum
tesisleri kurulmasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/13959)
5.- İstanbul
Milletvekili Necla Aratın, Kınalıadadaki iskele
inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/13977)
6.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Tarsus Karataş Yumurtalık koridorundaki
turizme ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın cevabı (7/13978)
7.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Bornovadaki bir firmanın madencilik
faaliyetlerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14030)
8.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcanın, bir köyün arazilerinin
Hazine adına tesciline ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/14045)
9.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Manisadaki OSBlerin sorunlarına ve
bazı konularda teşvik uygulanmasına ilişkin sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergünün cevabı (7/14058)
10.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Salihli OSBnin bazı sorunlarına ilişkin
sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergünün cevabı (7/14059)
11.- Bursa
Milletvekili Necati Özensoyun, Alanyada ölen gösteri yunuslarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/14100)
12.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı illerde, okullardaki kitap
ihtiyacına ilişkin soruları ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/14120), (7/14121), (7/14122),
(7/14123), (7/14124), (7/14125), (7/14126), (7/14127), (7/14128), (7/14129),
(7/14130)
13.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Belediyesine tahsis edilen
bazı taşınmazlara ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşekin cevabı (7/14142)
14.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlunun,
Sultansazlığı sulak alanı ve kuş cennetinin
korunmasına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14210)
15.- Edirne
Milletvekili Rasim Çakırın, yerel yönetimlerin atık tesislerine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/14213)
16.-
Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrakın, TÜİKin iş gücü ve
istihdam verilerine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı (7/14245)
17.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamandaki kayıt
dışı istihdama ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/14289)
18.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, EBKya et ithal izni verilmesine
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Zafer Çağlayanın
cevabı (7/14423)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.01de açıldı.
Başkanlık
Divanı teşekkül etmemiş olduğundan, sözlü soru önergeleri
ile kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer
işleri sırasıyla görüşmek için, 25 Mayıs 2010
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 13.02de son
verildi.
|
|
Nevzat PAKDİL |
|
|
Başkan
Vekili |
|
|
|
|
|
Yaşar TÜZÜN |
|
|
Bilecik |
|
|
Kâtip Üye |
No.: 142
II.- GELEN KÂĞITLAR
21 Mayıs 2010 Cuma
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, döner sermayelerden alınan
paylara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13235)
2.- Tekirdağ
Milletvekili Kemalettin Nalcının, trafik kazası geçirenlere
verilen sağlık hizmetlerinin bedelinin ödenmesine ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/13236)
3.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, bir hastane yönetimiyle ilgili
iddialara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13238)
4.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Bayburt Cezaevinde yapıldığı
iddia edilen uygulamalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13402)
No.: 143
24 Mayıs 2010 Pazartesi
Tasarılar
1.- Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı (1/883) (Plan ve Bütçe; Avrupa Birliği Uyum;
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm ile
Anayasa Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
7.5.2010)
2.-
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/884) (Plan ve Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 14.5.2010)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Hayvan
Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/885) (Tarım, Orman ve Köyişleri ile
Dışişleri Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17.5.2010)
Teklif
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigenin; 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40. Maddesinde
Değişiklik Yapan Kanun Teklifi (2/699) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.4.2010)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki su ve kanalizasyon alt
yapısına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2080) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
2.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki hayvancılık
desteklemesi ödemelerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2081) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/05/2010)
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir su kaynağındaki soruna
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2082)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
4.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki köylere yapılan
yardımlara ilişkin Bayındırlık ve İskan
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2083) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07/05/2010)
5.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki belediyelere yapılan
ödemelere ilişkin Bayındırlık ve İskan Bakanından
sözlü soru önergesi (6/2084) (Başkanlığa geliş tarihi:
07/05/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, et fiyatlarına ve hayvancılık
sektörüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14479) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
2.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, telefon dinlemelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14480)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
3.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, bazı elektrik
dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14481)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
4.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, İsmet İnönü dönemine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14482)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
5.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, bir kişiyle ilişkilerine ve
Başbakanlık personeline ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14483) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
6.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, et ithalatı
ihalesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14484) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
7.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, bazı
şirketlerin denetimine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14485) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
8.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, GAP illerindeki sosyal destek projelerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14486)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
9.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Mersinde yapılacak havaalanına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14487)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Irak sınırındaki maden
sahasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14488) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
11.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, merkezi sınavlardaki usulsüzlük
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14489) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
12.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, bir mermer
ocağına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14490) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
13.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, TOKİye devredilen
bir fidanlıkla ilgili iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14491) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
14.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğanın, ABD ziyaretine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14492)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
15.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Bülent Arınça suikast iddiası
soruşturmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/14493) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
16.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Yıldız
Dağları Biyosfer Projesine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14494)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
17.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, bir madencilik faaliyetinin orman alanına etkisine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14495) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
18.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, orman kadastrosu
çalışmalarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14496) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
19.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, Yedigöze Barajı ve HES
inşaatına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14497) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
20.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, bir otelle ilgili çeşitli iddialara
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14498) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
21.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, HES projelerine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14499)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
22.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, terör mağdurlarının
istihdamına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14500) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
23.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adana İl Özel İdaresinin spor
hizmetlerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14501) (Başkanlığa geliş tarihi:
06/05/2010)
24.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanadaki hastanelerin depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14502)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
25.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, Ergenekon Davası kapsamındaki
bazı işlemlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14503) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
26.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Seyhan Belediyesinin çevre düzenlemesi
harcamalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14504) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Yüreğir Belediyesinin çevre düzenlemesi
harcamalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14505) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
28.-
İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncelin, bazı üniversite
öğrencilerinin karıştığı olaylara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14506)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
29.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, komiser
yardımcılığı sınavıyla ilgili iddialara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14507) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
30.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Vanda madde
bağımlılığına yönelik önlemlere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14508)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
31.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Belediyesinin katı
atık bedeli uygulamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14509)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
32.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycının, Karapınar Belediyesinin bir
ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14510) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
33.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigenin, bir kaçırılma
olayına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14511) (Başkanlığa geliş tarihi:
07/05/2010)
34.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, Vanda yaşanan bazı olaylara
ve İl Emniyet Müdürünün durumuna ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14512)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
35.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Batmana hal binası yapımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14513) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
36.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karsa hal binası yapımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14514) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
37.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, kayıp çocuk vakalarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14515) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/05/2010)
38.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı köy okullarının kitap
ihtiyacına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14516) (Başkanlığa geliş tarihi:
07/05/2010)
39.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14517)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
40.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14518)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
41.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14519)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
42.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14520)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
43.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlideki yatırımlara ve
faaliyetlere ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14521) (Başkanlığa geliş tarihi:
06/05/2010)
44.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, bir elektrik dağıtım
hattının iyileştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14522) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
45.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, bir elektrik dağıtım
bölgesinin özelleştirilmesine ilişkini Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14523) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
46.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursanın bazı ilçelerindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14524)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
47.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, YÖK Başkanının
bir açıklamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14525) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
48.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizli Merkezdeki yatırımlara
ve eğitim verilerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14526) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
49.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve eğitim verilerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14527) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/05/2010)
50.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve eğitim verilerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14528)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
51.- Denizli Milletvekili
Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve eğitim verilerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14529)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
52.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve eğitim verilerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14530)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
53.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, ders kitaplarında Kurtuluş
Savaşı konusundaki müfredat değişikliğine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14531)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
54.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, öğretmen atamalarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14532) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
55.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, bir lisede
yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14533)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
56.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, ruhsat bilgilerinin bulunduğu bir
bilgisayarın çalındığı iddiasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14534)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
57.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İstanbuldaki hastanelerin depreme
karşı dayanıklılığına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14535)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
58.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Vanda AMATEM açılmasına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14536)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
59.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, sağlık
çalışanlarının çalışma koşullarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14537) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
60.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, bir hastanede yaşandığı
iddia edilen olaya ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14538) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
61.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14539)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
62.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14540)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
63.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14541)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
64.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizli-Merkezdeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14542)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
65.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14543)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
66.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14544)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
67.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14545) (Başkanlığa
geliş tarihi: 06/05/2010)
68.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14546)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
69.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14547)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
70.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizli-Merkezdeki
yatırımlara ve faaliyetlere ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14548)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
71.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Akköy ilçesindeki çiftçi borçlarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14549) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
72.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Serinhisar ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14550) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
73.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Çivril ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14551) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
74.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Denizli-Merkezdeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14552) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
75.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Buldan ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14553) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
76.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Bozkurt ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14554) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
77.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Bekilli ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14555) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
78.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Baklan ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14556) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
79.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Babadağ ilçesindeki çiftçi
borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14557) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
80.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Bafranın köylerindeki hayvan
ıslahı çalışmalarına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14558)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
81.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Bafra Ovasındaki su
baskınlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14559)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
82.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, kırmızı et
ithalatına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14560) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
83.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, süt ve süt ürünlerinde süt tozu
kullanımına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14561) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
84.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, zirai ilaç bayilerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14562) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
85.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, canlı hayvan ithalatına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14563) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
86.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, TMO Yönetim Kurulu
Başkanının buğday fiyatıyla ilgili
açıklamasına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14564)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
87.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Güney ilçesindeki çiftçi borçlarına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14565) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
88.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, et ithaline ve hayvancılık
sektörüne ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14566) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
89.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün,
gıda denetçilerine ve gıda mühendisi çalıştırma
zorunluluğuna ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14567) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
90.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, İstanbul Boğazında
yapılacak yeni köprünün güzergahına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14568)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
91.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya-Uşak karayolu yapım
çalışmalarına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14569) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
92.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya-Balıkesir
arasındaki karayolu yapım çalışmalarına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14570)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
93.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, bazı karayolu çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14571) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/05/2010)
94.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bazı cezaevlerindeki ölüm
olaylarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14572) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/05/2010)
95.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, askerlik yaptığı
sırada kaybolan bir kişiye ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14573) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/05/2010)
96.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Sosyal Güvenlik Merkezlerine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14574) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/05/2010)
97.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Tuncelideki çatışmalarda bir bombanın
kullanıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14575) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/05/2010)
98.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, kitle imha silahı bulunup
bulunmadığına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/14576) (Başkanlığa geliş tarihi:
11/05/2010)
99.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycının, bir özelleştirme işlemine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14577)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
100.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, Mersin Toros Devlet Hastanesindeki
işten çıkarmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14578) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
101.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, bazı illerdeki mikro
kredi kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14579) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/05/2010)
102.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Abant Tabiat Parkındaki inşaat
çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14580) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/05/2010)
103.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, kimlikleri
değiştirilen sanıklara ait bilgilerin mahkemeye verilmemesine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14581) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/05/2010)
104.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Ankaradaki raylı hat projelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14582) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
105.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, kapatılmayan çukurlarda meydana gelen
ölüm olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14583) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/05/2010)
106.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, Burdura fen lisesi
açılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14584) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/05/2010)
107.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursanın bazı ilçelerindeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14585)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
108.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Mustafakemalpaşa ve Karacabeydeki
taşımalı eğitime ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14586)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
109.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Başkale ilçesinde eğitim ve
öğretimdeki duruma ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14587) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/05/2010)
110.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, bir ilköğretim okulunun ihtiyaçlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14588) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
111.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, bir ilköğretim okulunun durumuna ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14589)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
112.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Çatak ilçesinde eğitim ve
öğretimdeki duruma ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14590) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/05/2010)
113.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Mardindeki hastanelerin depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14591)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
114.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, hastane kurulacak illere ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14592)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
115.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, domuz gribi vakalarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14593)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
116.- Bursa
Milletvekili H. Hamit Homrişin, Bursadaki bazı sağlık
verilerine ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14594) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
117.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyadaki iki hastanenin
birleştirilmesine ve yeni hastane yapımına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/14595)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/05/2010)
118.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, erozyonun etkilerine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14596)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/05/2010)
119.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, küçükbaş ve büyükbaş hayvan
varlığına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14597) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/05/2010)
120.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, et fiyatlarındaki
artışa ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14598) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/05/2010)
121.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, bir yöredeki madencilik faaliyetlerinin
zeytincilik ve arıcılığa etkisine ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14599)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/05/2010)
122.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Türk Telekomun nakli yapılan
personeline ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14600) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/05/2010)
123.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Türk Telekomdan nakil dilekçesi veren
personele ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14601) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/05/2010)
124.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkunerin, Sümer Halı arşivinin
değerlendirilmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14602) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/05/2010)
125.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, mesleki rehabilitasyon
hizmetlerine ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/14603) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/05/2010)
126.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir erin ölümüne ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14604)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/05/2010)
127.-
İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncelin, kadın tutuklu ve hükümlülere
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/14605)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/05/2010)
128.- Aydın
Milletvekili Recep Tanerin, hazır giyim sektöründeki bazı
uygulamalara ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14606) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/05/2010)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, Müsteşarın İstanbuldaki
görüşmelerine yönelik iddialara ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13274)
2.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Müsteşarın
İstanbulda yaptığı bir görüşmeye ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13275)
3.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, bir cezaevinde
yaşandığı iddia edilen bir olaya ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13477)
4.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, ABDye yapacağı ziyarete
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13764)
5.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, ekonomik sorunlara ve sosyal
etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13765)
6.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, bir milletvekilinin
Gönen ziyaretindeki uygulamaya ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/13767)
7.- Tekirdağ
Milletvekili Enis Tütüncünün, bazı intihar olaylarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13769)
8.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, havaalanlarında alınan bir
ücrete yapılan zamma ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13770)
9.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, güvenlik güçlerinin bazı
eylemlerdeki tutumuna ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/13772)
10.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, Türkiyenin ABD ve İsveç
büyükelçilerinin görev yerlerine dönmelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/13773)
11.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, intihar girişimlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13774)
12.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, bir ilacın kullanımına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13776)
13.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, Karadenizdeki HES projelerine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13786)
14.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köyün gölet ihtiyacına ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/13789)
15.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, bir yabancı dizideki iddiaya
yönelik girişimlere ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13795)
16.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, AİHMye yapılan
başvurulara ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13796)
17.- Aydın Milletvekili
Recep Tanerin, kamu yararına çalışan derneklere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13800)
18.- Hatay
Milletvekili Abdulaziz Yazarın, Osmaniye Valisinin bir
açıklamasına ve bazı çalışmalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13801)
19.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Karadeniz sahilinde kurulacak bir petrol
dolum tesisine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13802)
20.- Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmazın, Emniyet
Teşkilatındaki sivil memurların özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13803)
21.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, İl Genel Meclis
üyelerinin özlük haklarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13804)
22.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, Ankarada bir geçiş yoluna
konulan barikata ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13805)
23.- Siirt
Milletvekili Osman Özçelikin, Adana Valiliğinin bazı
öğrencilere verdiği cezaya ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13806)
24.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir köyün yayla yoluna ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13807)
25.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, Elazığ Belediyesiyle ilgili çeşitli
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13808)
26.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Büyükorhan ilçesindeki bazı köy
yollarının yapımına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13810)
27.- Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, Cumhurbaşkanının CSO
Konserlerine katılmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13813)
28.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhanın, Seydişehir Alüminyum Tesisleri ve
Oymapınar Barajının özelleştirilmesine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13814)
29.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, yabancılara toprak
satışına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13815)
30.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Avlan Gölünün yatırıma açılmasına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13816)
31.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhanın, vergi adaletine ve e-haciz uygulamasına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13817)
32.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, borsadaki kazançlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13818)
33.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Uşak-Eşme ve
Muğla-Fethiyede iki öğrencinin ölümünün soruşturulmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13819)
34.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Düzcede 1999daki depremlerde hasar gören
okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13820)
35.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İstanbulda 1999daki depremlerde hasar
gören okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13821)
36.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Kocaelide 1999daki depremlerde hasar gören
okullara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13822)
37.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, dershanelerin eğitim
sistemindeki yerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13823)
38.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Elazığda okulların depreme
karşı güçlendirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13824)
39.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Erzurumda okulların depreme
karşı güçlendirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13825)
40.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Muşta okulların depreme
karşı güçlendirilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13826)
41.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, öğretmenevlerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13827)
42.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, eğitimde fırsat eşitliğine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13828)
43.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, eğitim sistemindeki sorunlara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13829)
44.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, dershane ücretlerini ödemekte
zorlananların durumuna ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13830)
45.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir ilköğretim okulunun durumuna
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13831)
46.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, bazı faaliyetlere ve
maaş promosyonunun şeffaflaştırılmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13832)
47.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, vakıf üniversitelerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13833)
48.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bazı okullarda sekiz yıllık
kesintisiz eğitim verilememesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13834)
49.- Van Milletvekili Özdal Üçerin, dershanelerin
eğitim sistemindeki yerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13835)
50.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, öğrencilerin yaşadığı
sınav stresine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13836)
51.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursada güçlendirilmesi gereken okullara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13837)
52.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir lisenin bazı ihtiyaçlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13838)
53.- Siirt
Milletvekili Osman Özçelikin, karayollarının kalitesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13848)
54.- Hatay
Milletvekili Fuat Çayın, Samandağda açılan bir soruşturmaya
ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru
önergesi (7/13850)
55.- Bursa
Milletvekili Onur Öymenin, yabancı kaçak işçilere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13852)
No.: 144
25 Mayıs 2010 Salı
Tasarı
1.- Gelir Vergisi
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/886) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 25.05.2010)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melen ve 19 Milletvekilinin, Şubat 2001 ekonomik
krizinin araştırılması amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/717)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.03.2010)
2.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 20 Milletvekilinin, trafik kazalarının
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/718) (Başkanlığa
geliş tarihi: 23.03.2010)
3.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
medya kuruluşları ile gazetecilerin bazı ilişkilerinin
araştırılarak bağımsız medya için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/719)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.03.2010)
4.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
kaçak göçmenlerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/720)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.03.2010)
25 Mayıs 2010 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.05
BAŞKAN : Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
METİN (Bolu), Yusuf COŞKUN (Bingöl)
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 106ncı
Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre vereceğim.
Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda
bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme
giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden
yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise
yoklama pusulalarını, görevli personel
aracılığıyla, üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
IV.- OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- TBMM Başkan Vekili Meral
Akşenerin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazada hayatını
kaybeden işçilere rahmet, yakınlarına
başsağlığı ve sabır dileyen konuşması
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Taşkömürü
Kurumu Karadon Müessesesinde meydana gelen kazada hayatını kaybeden
işçilerimize rahmet, yakınlarına
başsağlığı ve sabır temenni ediyorum.
Sayın milletvekilleri, Hükûmet adına Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldızın Türkiye
Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğünde meydana gelen elim
kazaya ilişkin İç Tüzükün 59uncu maddesine göre gündem
dışı söz talebi vardır. Gündeme geçmeden önce bu talebi
yerine getireceğim.
Sayın Bakanın açıklamasından sonra istemleri
hâlinde siyasi parti gruplarına ve grubu bulunmayan milletvekillerinden
birine söz vereceğim. Grubu bulunmayan milletvekilleri için söz talebi
kaydı başlamış bulunmaktadır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, ben söz istiyorum
efendim, şahsım adına, grubu olmayan partiler adına.
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) Sayın
Başkan
BAŞKAN Ben tamamlayayım sözümü. Evet, sizi
alıyorlar arkadaşlar.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına
BAŞKAN Grup üyesi olmayan sayın milletvekillerinin söz
taleplerini Başkanlığımıza bildirmelerini rica
ediyorum.
Konuşma süreleri Hükûmet için yirmi, siyasi parti
grupları için on, grubu bulunmayan milletvekili için beş dakikadır.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan, Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına ben konuşacağım.
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
Hükûmetin Gündem Dışı Açıklamaları
1.- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldızın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
gündem dışı açıklaması ve Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan, Bursa Milletvekili Necati Özensoy, İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol ve Zonguldak Milletvekili Fazlı
Erdoğanın grupları adına; Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, şahsı adına konuşmaları
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Kayseri) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Zonguldak
Karadon mevkisinde meydana gelen kömür ocağı kazasıyla
alakalı, huzurlarınızı bilgilendirmek için söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, özellikle teşekkür ediyorum.
Orada hayatını kaybetmiş olan 30 tane işçi
kardeşimize Allahtan rahmet, geride kalan yakınları için de
başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlar, 17 Mayıs Pazartesi günü
hepinizin de bildiği gibi 12.59 civarında, arkadaşlar deniz
seviyesinin yaklaşık
Altını çizerek söylüyorum, kamuoyunda sıkça
düzeltmek zorunda kaldığımız bir bahis olduğu için
söylüyorum: Burada kömür işletmeciliği yapılmıyordu değerli
arkadaşlar. Burada, yalnızca galeri açmayla alakalı, taş,
kaya, zaman zaman önlerine gelen kömür zonlarıyla alakalı bir galeri
açma işiydi.
Dinamit patlattıktan sonra orada, açığa çıkan
bir metan gazı seviyesi yükselmesi oluyor. Havalandırma var, otomatik
sensörler var, manuel ölçümleme cihazları var; hepsinden, metan gazı
seviyesinin yükseldiğini görüyorlar. Yine, otomatik elektrik aksamı
kendini kilitliyor, kapatıyor. Arkadaşlar bir kenara çekiliyorlar ve
havalandırma başlıyor. Havalandırma, orada özellikle kömür
işletmeciliği de olmadığı için, son derece rahat ve
metreküp hesabıyla baktığımızda da oranın fazlaca
ihtiyacını karşılayabilecek tarzda bir havalandırma
devam ediyor. Metan gazı seviyeleri normal hâline gelmeye
çalışırken -ki bunları da yine otomatik sensörlerle
ölçümlemeler yapıldığı için biliyoruz ve yine orada, kaza
mahallinde tespit edilen manuel cihazların patlama anındaki
değerlerini biliyoruz- 13.29 civarında, şu anda sebebine inemediğimiz
ve tespit edemediğimiz bir gerekçeyle -bunun sebebi nedir, biraz sonra
açıklayacağım, neler olabilir- 13.29da bir patlama meydana
geliyor.
Ben Azerbaycanda Sayın Başbakanımızın
heyetinde görüşmelere devam ederken TTK Genel Müdürümüze bu kaza
bildirildiğinde, hangi seviyede olduğunu soruyor, diyorlar ki 540
kotunda. E iyi o zaman, çok fazla riski yoktur. Çünkü, 540 kotu kömür
işletmeciliğinin yapılmadığı yani grizu
faciasının olabildiğince az olma ihtimalinin olduğu, metan
gazının açığa çıkmasının olabildiğince
az olduğu, az ihtimalin olduğu bir yer. İyi o zaman,
inşallah fazla bir şey yoktur. diyorlar. İlk verdikleri tepki
bu. Bu kısmı çok önemli. Tabii daha sonra, kaza mahalli ve kurtarma
çalışmalarıyla alakalı gayretler başladığında,
konunun, patlamanın nasıl bir basınçla, nasıl bir yüksek basınçla
olduğu, hepsi ortaya çıkmaya başlıyor.
Değerli arkadaşlar, ondan sonra, yirmi dört saat,
yaklaşık 400 kişilik Türkiye'nin ve hatta Avrupanın en iyi
kurtarma ekiplerine sahip olan Türkiye Taş Kömürleri
İşletmesinin ekipleri tabii ki işe koyuluyorlar. Ben de yurt
dışından -Sayın Başbakanımız da uçağını
tahsis etti- hemen olay mahalline vardım ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanıyla beraber, Sayın Ömer Dinçer Bakanımızla
beraber bir kriz masası kurduk ve çalışmaları yönetmeye başladık.
Bu çalışmalar sırasında, bulunduğumuz kazanın,
patlamanın olduğunu tahmin ettiğimiz yere iki tane yoldan inme
imkânı var. Bir tanesi Karadon mevkisi dediğimiz mevkiden ve
yaklaşık kazanın, olduğu yere kuyunun mesafesi 30-
Değerli arkadaşlar, bahsettiğimiz mesafe, deniz
seviyesinden
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Olayı tarif etme,
olayın sonucuna gel. (AK PARTİ sıralarından Devam, devam.
sesleri)
BAŞKAN Sayın Ağyüz, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bu çalışma da bir an önce oraya ulaşacak
şekilde yapıldı.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Ne yaptınız?
AHMET YENİ (Samsun) Sayın Bakanım devam edin,
dinlemeyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Devamla)
Arkadaşım
ÜNAL KACIR (İstanbul) Sayın Bakanım, lütfen, siz
bize hitap edin, bu tarafa hitap edin, muhatap almayın efendim.
AHMET YENİ (Samsun) Millet sizi dinliyor.
BAŞKAN Sayın Bakan, lütfen devam edin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Arkadaşlar, 2×2 bir menfezden oraya girildi ki orada yine
metan gazı seviyesinin yüksek olduğunu gördük ve
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Kader! Kadere bak!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Arkadaşım, lütfen dinle!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Hikâye anlatma!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Lütfen dinle!
ÜNAL KACIR (İstanbul) Ya ne hikâyesinden bahsediyorsunuz?
Hayret bir şey ya!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bu kürsüye saygın yoksa
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Saygıdan bahsetme, istifa
et!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bakın, ben oradaki vefat edenlerle alakalı bir husus
anlatıyorum, nezaketini lütfen muhafaza et.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) İstifa etmelisin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Saygısızlığın gereği yok.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Ben saygısızlık
yapmıyorum, kişisel anlamda söylüyorum.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) O zaman, lütfen, başkaları dinlesin müsaade edin de.
BAŞKAN Sayın Anadol
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) İstifa etmen lazım!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bu konuyu istismar etmeye senin hakkın yok.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) İstifa etme cesaretini
gösteremedin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Senin istismar etmeye hakkın yok.
BAŞKAN Sayın Milletvekili, lütfen yerinizden müdahale
etmeyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Değerli arkadaşlar, kurtarma
çalışmalarının özellikle birinci kaya göçüğünden sonra
20 metrelik bir mesafeden sonra ikinci bir kömür göçüğünün olduğunu
görünce arkadaşlarımız, bunun üzerine -bir yandan bir genel
müdür yardımcısını asansörlerin inemediği mevkide bir
mekanik çalışma için başından beri görevlendirmiştik.
O asansörün yapımcısı firmalar da dâhil olmak üzere- 160, 360 ve
460 kotlarında değişik yerlerden oralara inmeyle alakalı
bir çalışma yapıldı. Yalnızca acil durumlar için,
Tabii ki bir yandan aklımızla oradaki kurtarma çalışmalarına
refakat ederken bir yandan da yüreğimizle oradaki insanların
acısını paylaşmaya gayret ettik. Valimiz,
milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, bütün sivil toplum
örgütlerinin önderleri de, başkanları da orada bu
çalışmamıza yardımcı oldular, hepsine ayrı
ayrı teşekkür ediyorum.
TTKnın, özellikle 28 tane işçi kardeşimizi oradan
çıkarttığı yerin son raporlamalarını
aldığımızda baktık ki böyle bir riskin normalde
alınamayacağını, oradan inip çıkmanın
yapılamayacağını ve bu riskin gittikçe büyüdüğü
belirlendi. Asansörün oturduğu platformun, beton platformun kuyuya
doğru kaydığını gördük. O yüzden önceki gece oradan
kurtarma çalışmalarını durdurduk ve Gelik mevkisinden
şu anda da devam ediyor ve kömür göçüğüne ulaşıldı.
Kömür göçüğünden de, tekrar o göçük kaldırıldıktan sonra, o
göçüğün altında mıdır, yoksa onun ardında
mıdır, onunla alakalı 2 kardeşimize de ulaşma
gayretleri devam ediyor. Ben tekrar Allahtan kendilerine rahmet diliyorum.
Değerli arkadaşlar, tabii ki bunun üzerinde çok ciddi
bilgi kirliliklerinin olduğunu gördük. Bir yandan bu işlerle
uğraşırken bir yandan da spekülatif haberlerle
uğraşmak zorunda kaldık. Nedir bunlar? Bir haber geliyor,
deniyor ki: Burada yangın çıkmış. Diyoruz ki:
Yangın çıkmadı bizim tespitlerimize göre. Yarım saat
sonra haber geliyor: Burayı sel basmış. Hayır, sel de
basmadı.
Bir köşe yazarı rahatlıkla yazabiliyor ki: Bakan
ağzından kaçırdı, burada dinamit
patlatılmış. Ben kendisini telefonla aradım. Dedim ki:
Kardeşim, siz okuma yazmasını bilen, az çok araştıran
bir kişisiniz. Burada bırakın bir tane dinamit
patlatılmasını, günde iki yüz tane noktada dinamit
patlatılıyor. Dinamit patlatma, buranın ayrılmaz bir
parçası. Aynı zamanda kömür işletmeciliğinde gaza
karşı tamamen dayanıklı ve kıvılcım
çıkartmayan o dinamitler de patlatılıyor kömürü açmak için. Yani
günde iki yüz tane dinamitin patlatıldığı bir yerde
nasıl oluyor da Burada gizli, kaçak bir dinamit patlatıldı.
diye yazı yazabiliyorsunuz? Bakın, buna bir maden mühendisi
değil, buradaki bir maden işçisi bile güler. dedim. Ben o zaman
yazımı telafi edeceğim, ben yanlış
yapmışım. dedi.
Bir yandan da dediğim gibi bu tür bilgi kirliliklerinin
giderilmesiyle uğraşıyoruz.
Değerli arkadaşlar, özelleştirmeyle alakalı
bir kısım tartışmaların olduğunu gördük. Ben
açık bir ifadeyle söyleyeyim: Burada -Türkiye Taş Kömürleri
İşletmesi- 2004 yılından önce kömürün işletilmesiyle
alakalı, hem işletir hem de işlettirirle alakalı bir
kanun değişikliği yapıldı ama bu kazanın
olduğu mahalle ve bu kazanın olduğu konuyla alakalı 2004
yılından önceki uygulama da aynı, 2004 yılından
sonraki uygulama da aynıdır. Yani galeri açma, kuyu açma,
hazırlık yapmayla alakalı çalışmalar çok uzun zamandan
beri hizmet alımı yoluyla yapılmaktadır. Burada
Yalnızca ticari kaygı gibi bir endişeyle
Böyle bir
ithamı hak etmediğimiz kanaatindeyim. Eğer yalnızca burada
ticari düşünülmüş olsa, geçen yılın cirosu TTK kurumunda
260 milyon TLdir, bütün gelirlerden elde edilen 260 milyon TLdir,
Hükûmetimizin oraya gönderdiği para artı 360 milyon TLdir. Yani
burası 11 bin tane kamu, 4 bin tane de özel sektör
çalışanıyla 15 bin tane ailenin istihdamıyla ilgili sosyal
bir konudur aynı zamanda, yalnızca ticari değildir.
İlk aldığımızda biz burayı, AK
PARTİ hükûmetleri olarak 540-550 milyon TL civarında sübvansiyondan,
üzerinde yapılan bir kısım iyileştirmeler, performans
artırıcı tedbirler ve verimli çalışmalar neticesinde
ancak 350-360 milyon TLlik bir sübvansiyona indirilebilmiştir. Biz,
arkadaşlara, kademeli olarak 250 milyon TL civarında bir sübvansiyona
indirmelerini hedef olarak koyduk.
O yüzden, özellikle Zonguldakın, değerli
arkadaşlar, sosyal hayatında çok önemli bir yeri olan TTK
işletmeciliğinin zamanında yalnızca kömür
işletmeciliği değil, nakliye işinden tutun ki market çalıştırmaya
varıncaya kadar, asfalt yapımından tutun ki kaldırım
yapmaya varıncaya kadar, Millî Eğitim
Bakanlığının okullarını yapmaktan tutun ki birçok
sosyal faaliyete varıncaya kadar TTKnın omuzu üzerinde
yapılmıştır. Hatta, EKONOMA denilen marketlerin kendi
içinde geçerli olacak bir para basımı bile
yapılmıştır. Kenarı tırtıllı
kâğıt paralar orada kullanılmıştır. Hatta,
Sayın İnönü, Zonguldaka ziyaretinde, Her şeyiniz mevcut,
burada bir bayrağınız eksik. diye de bir nükte
yapmıştır. O yüzden, Zonguldakın sosyal hayatında
-farklı bir yeri olan ve Zonguldakın coğrafyasını
bilenler bunu yakinen tasdik edeceklerdir- Türkiye Taşkömürü
İşletmelerinin yeri farklıdır.
Tabii, 28 tane işçi kardeşimiz
çıkartıldıktan sonra, DNA testine başvurmamız gereken
3 tane işçi kardeşimiz morgda bekletilmiştir ve onların da
DNA testleri tamamlanmıştır. İnşallah, bugün
sahiplerine, cenaze yakınlarına onlar da teslim edilecektir.
Göçük altında kalan 30 tane sigortalı işçimizin 5
tanesi emekli olup bunlarla alakalı sosyal güvenlik destek primine tabi
olarak çalışan sigortalıdırlar. 18
sigortalımızın hak sahiplerine ölüm aylığı ve
ayrıca sürekli iş görmezlik, ölüm geliri bağlanacaktır ve
bağlanmıştır. Emekli olan 5 sigortalımızın
hak sahiplerine ölüm aylığı ve sürekli iş göremezlik, ölüm
geliri de aynı şekilde 19 kişi toplam olmak üzere, pazartesi
(dün) itibarıyla bağlanmıştır.
Değerli arkadaşlar, orada görüyoruz, babası,
dedesi, yakını, akrabası maden göçüğünde vefat eden
arkadaşlarımızdan -hatta burada bir milletvekilimiz
anlattı- dört yıl, beş yıl bu aylığı
bağlanamadan devam eden arkadaşlarımız olmuştur. O
yüzden, en azından kendilerinin acısını dindirmek
adına değil ama kısmen de olsa paylaşabilmek ve ilk
ihtiyaçlarını karşılayabilmek açısından,
Başbakanımızın talimatıyla Başbakanlık Acil
Yardım Fonundan 10ar bin TL de ailelere ilk yardım için
dağıtılmıştır. Sigortalılık süresi ve
prim gün sayısı itibarıyla herhangi bir şart aranmaksızın,
ister bir gün sigortalı isterse emekliliğini hak etmiş, ister
özel sektörde isterse kamuda olduğu fark etmeksizin bütün bunlar hak
sahiplerine verilmiştir. Özellikle iş kazası
soruşturması ile iş güvenliği ve
sağlığı müfettişlerince de görevlendirilmiş ve o
tespitler de aynı şekilde yapılmıştır.
Değerli arkadaşlar, 2 tane işçi kardeşimizi de
oradan çıkarttıktan sonra bu işin idari, teknik ve adli
soruşturmalarıyla alakalı ayrı ayrı ekipler orada
teftişlerine başlayacaklardır ve kurtarma ekiplerinin mutlaka
oradaki işlerini tabii ki bitirmesi gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, bakın, daha bugün üç dört tane,
farklı farklı, birbirinden ayrı haberler duyuyoruz Amerika
Birleşik Devletlerinde bu kazalar olmuyor, bir kısım ülkelerde
hiç olmuyor. diye. Geçen yıl değil, geçen ay Amerika Birleşik
Devletlerinde West Virginia eyaletinde 25 kişinin öldüğü bir kaza
oldu. Ben bunu niçin söylüyorum? Bu kaza Türkiyede olacak kazaları makul
hâle getirmez ama olmuyor haberlerinin doğru
olmadığını söylemek için söylüyorum. Bu, üzerinden siyaset
yapılamayacak bir konudur. Her hükûmet zamanında farklı kazalar
olmuştur. Uçak, özellikle hava yolu ulaşımı
açısından istatistiklere baktığımızda en yüksek
güvenilirliğe sahip ulaşım aracıdır ama buna
rağmen kazalar olmaktadır. Biz denetimlerimize artan dozlarda devam
etmişiz. İki yüz elli yedi tane kapalı ocağın yüzde
90-92sini son altı ayda denetlemişiz. Bununla alakalı bütün bu
kazaların bize acı, ıstırap verdiğini ve hepimize bunu
verdiğini peşinen biliyoruz. Hiçbirimiz bundan mutlu olamaz,
hiçbirimiz bunu bir siyasi istismar aracı hâline getiremez. O yüzden,
değerli arkadaşlar, bugün Güney Afrikanın Maden Bakanı
ziyaretimize gelmişti. Nasıl gidiyor maden faaliyetleri? dedim.
Dedi: Geçmiş olsun, başınız sağ olsun. Biz şu
anda yıllık ölen işçi sayımızı 200e
indirebildik.
Değerli arkadaşlar, tekrar altını çizerek
söylüyorum, bunu niçin anlatıyorum: Rusyada, Amerikada, Avrupada,
Çinde olan, Güney Afrikada olan bu tür kazaların aslında madencilik
sektöründe çok sinsi olan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla)
metan gazıyla alakalı, bu kadar sinsi ve anında
deşarj olabilen bir gazla alakalı bahsettiğim için söylüyorum.
Biz açık bir ifadeyle buradaki sorumlusu isterse orada ekmek
parasını kazanan işçimiz, isterse özelleştirdiğimiz
firma, isterse TTKnın denetimi, kim olursa olsun, bu konuda ihmali
olanlarla alakalı denetimimiz ve soruşturmamız devam edecektir
ve bununla alakalı sonuçları da hep beraber kamuoyuyla
paylaşacağız.
Ben, tekrar, kazada hayatını kaybeden işçi
kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum ve bütün milletimizin
başı sağ olsun diyorum.
Saygılarımla. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Gruplar adına ilk söz Barış ve Demokrasi Partisi
Grubu adına Şırnak Milletvekili Sayın Hasip Kaplanda.
Buyurun Sayın Kaplan. (BDP sıralarından
alkışlar)
Süreniz on dakika.
BDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi
Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu ölüm haberleri, acı haberler. Oltu, Gediz, Yeni Çeltek,
Sorgun, Şırnak, Yapraklı, Mengen, Ermenek, Küre, Dursunbey,
Balıkesir, Bursa ve en son Zonguldak Karadonda yaşamını
yitiren bütün madencilere Allahtan rahmet, ailelerine ve bütün Türkiye
halkına başsağlığı diliyorum ve gerçekten,
siyasete konu edilmeyecek bu acıda Meclisin de çözüm konusunda
ortaklaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu söylerken
acı gerçeklerimizle de yüzleşmekten korkmamamız gerektiğini
de ifade etmek istiyorum. Her şeye şu gözlükle bakmak da
yanlış, kaderci yaklaşım da yanlış, eleştiri
dozunda olmayan eleştiri de doğru değildir. Burada amaç çözüm
olmalıdır diye düşünüyoruz.
Bizim madencilikteki iş kazaları konusunda birkaç veriyi
hatırlatmak istiyorum, ondan sonra aslında daha
sağlıklı tartışabilme olanağına
kavuşacağımızı düşünüyorum.
İş kazalarında dünya 3üncüsüyüz, Avrupanın
1incisiyiz ve 2008 yılında, 2009, 2010 yılında maalesef
kazaların arttığını biliyoruz.
Yine elimizde veriler var. 2006 ILOnun verileri rapor hâlinde
yayınlandı. Türkiyede 100 bin işçi için maden sektöründeki kaza
oranını 74,2 veriyor; Polonya için 15,8; İtalya 22, Fransa 19,2;
İngiltere 15,4; Kanada 31,6.
İş kazalarındaki ölümlerin, meslek
hastalıklarının da oranı yüzde 63,3 olarak kömür ve linyit
sektörü olarak gösterilmektedir. Durum böyle olunca, bunun vahametini tespit
etmek gerekiyor.
Avrupa Birliği İlerleme Raporuna bakıyoruz ve
19uncu fasıl: Sosyal politika ve istihdam konusunda Avrupa Birliği
müktesebatının iç hukuka aktarılması bakımından
ilerleme kaydedilmemiştir. notu düşüyor ve son resmî istatistiklere
göre 2007 yılında 8.602 iş kazası meydana geldiği,
kayıt dışı sektörde yaşananların
bildirilmediği, idari kapasitede iş teftiş kurulunun
kapasitesinin eğitim ve personel alımının
güçlendirilmediğinden bahsediyor. Burada teftiş kuruluna bir rakamsal
olarak bakmakta yarar var: Türkiyede 8 milyon 674 bin 726 işçi var ve
maalesef iş müfettişi sayısı 582; 1 müfettişe 14.095
işçi düşmektedir. Türkiyede 48 bin maden arama ruhsatı
vardır ve bir firmaya 2.500 civarında sadece arama ruhsatı
verildiğini biliyoruz.
Evet, kazaların nedenleri konusunda özelleştirme,
taşeron, redevans, iş güvenliği zaafı, ucuz iş gücü,
sendikasızlık, para ve kâr hırsı, kamu madenciliğinin
küçültülmesi, uzun yılların birikim ve deneyiminin kaybolması,
üretim teknik altyapısının yetersizliği, deneyim ve
uzmanlaşmanın olmaması, yine taş kömürü
havzasının 2004ten sonra Maden Kanunu kapsamına
alınması, özelleştirmeler, ihaleler, iş sağlığı
ve iş güvenliği yatırımlarının teşvik
edilmemesi, yine farklı bakanlıkların, farklı genel
müdürlüklerin kapsamında olan bir çalışma nedeniyle etkin bir
denetimin yapılmaması ve Maden Mühendisleri Odasının
özellikle görev ve yasal hakkı olan mesleki denetimin engellenmiş
olması, risk değerlendirmesi yapılmaması,
çalışması uygun olmayan işletmelerin
kapatılmaması, özelleştirme -taşeronlaştırma
madencinin kâbusu hâline gelirken bu konuda bunun üzerine etkin bir denetimin
kurulmaması, Türk ticaret kanununun bu Mecliste bekletilip
çıkartılmaması, taşeron sorumluluğunun getirilmemesi
-ki biliyorsunuz vardır orada- evet arkadaşlar bunların
hiçbirisi kader değildir. Biraz da gerçeklerle yüzleşmekte yarar var.
Örneğin çocuk ölümlerinde nasıl ki önlem
aldığımızda yüzde 45 oranında ölümlerde azalma
sağlanmışsa demek ki etkin önlem alındığı
zaman, bu, kader olmaktan çıkıyor. Hükûmetin de böylesi bir
yaklaşımla olaya bakmasında büyük bir yarar var.
Hemen rakamlara devam ettiğimiz zaman şu görülüyor: Özel
sektörün madencilikte ve taş kömüründeki payına bakıyoruz. AK
PARTİ İktidarının 2002de göreve başlamasıyla
beraber özel sektördeki pay yüzde 3,2; 2005te 23e çıkıyor, 2006da
34,3e çıkıyor, 2008de 39,6ya çıkıyor arkadaşlar.
Çinli firmalar hariç özel sektörde taşeron dediğimiz
şirketlere verilen ocakların hemen hemen Türkiye Taşkömürü
İşletmelerinin kapasitesinin yarısına
vardığını görüyoruz. 2007 yılında kömür
madenciliği iş kazası 6.293 olup bu sayı beklenen iş
kazasına göre yüzde 1.530 fazladır. 2008de 5.728 iş
kazası, 1.396 oranında fazla. 2009-2010 verileri yok ve cumhuriyet
tarihinin maalesef en fazla özelleştirmesinin
yapıldığı son sekiz yılda denetim olayının
maalesef azlığı dikkat çekiyor.
Karadon mevkisindeki yeni kuyuda kapıda yazılanlar belli
zaten: Kaza geliyorum demez. ya da Önce iş güvenliği, Ocağa
gaz maskesiz girilmez. Bunlar sıradan tedbirler değil tabii ama
sendikacıların bazı açıklamaları var. Eğer
gerçekten
Ki bu konu da belirtiliyor; taşeron şirketleri akşam
telefon ediyor, işçiler ertesi günü geliyor ve Baretini, lambanı al,
ocağa in. deniliyormuş. Bu çok vahim bir durum. Yirmi bir gün
eğitim, hem teorik hem pratik eğitim görmesi gereken bir işçinin
hemen aşağı, eksi 540 metreye indirilmesi gerçekten dehşet
verici.
Burada sadece maden kazalarında dünyadaki
oranımızın yüksekliği, bizim önlem almamız
gerektiği konusu yetmiyor. Maden Araştırma Komisyonumuz
Zonguldakta bir inceleme yaptı ve Zonguldaktaki Maden Mühendisleri
Odasının Komisyona verdiği bilgiler var, oradaki
sendikaların verdiği bilgiler var, oradaki Türkiye Taşkömürü
İşletmeleri yetkililerinin verdiği bilgiler var. Eğer metan
gazı artı hava birleşip grizu patlaması oluşuyorsa
galerilerin durumu ve gidiş gelişi, havalandırması, suyu,
bunların çok ciddi önlemler gerektirdiği bilinen bir gerçek.
Kanadada bir madende, araştırma komisyonu olarak
gittiğimizde, biz de asansörle
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
HASİP KAPLAN (Devamla) Bağlıyorum.
havalandırması vardı ve su vardı. Olası
bir patlama anında, anında kapıların kapanarak
güvenliğin telefonla bildirme, yeri bildirme, noktayı bildirme
imkânı vardı. Biz 28 işçimize altmış altı saat
sonra ulaştık, 2 işçimize de henüz ulaşamadık ve Çinli
firmayı çağırdık o galerileri açan. Bu gerçekten, maden
sektöründe dünyada son derece önemli bir konuma sahip olan Türkiyenin, dünyada
28inci sırada olan ve çeşitlilikte 10uncu sırada olan
Türkiyenin, maalesef, payının ekonomide yüzde 1,4 olduğu
gerçeği de dikkate alınacak olunursa bu önlemlerin, tedbirlerin
mutlaka bir an önce alınması gerektiğini ifade ediyorum.
Sayın Bakanın da bu konuda hazır olmayan taşeron
firmaların kapatılacağı yönünde basına yansıyan
denetime yönelik çalışmaları konusunda da daha duyarlı
olacağına inanıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili
Sayın Necati Özensoy. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlarım.
Öncelikle bu maden kazasında hayatını kaybedenlere
Allahtan rahmet diliyorum, kederli ailelerine ve Türk milletine de
başsağlığı diliyorum. Bu olay
gerçekleştiğinden bugüne kadar tabii ki biz de gelişmeleri bir
şekilde izlemeye devam ettik. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak
görevlendirilen arkadaşlar Zonguldaka giderek olayları yerinde
incelediler. Bütün bu bilgiler bizlere geldi, toplandı. Tabii, bu
kazayı takip ederken, bu olayların nasıl olduğunu takip
ederken yapılan açıklamaları da maalesef hayretle ve üzülerek
izlemek durumunda kaldık. Hatta şu anda, biraz önce Sayın
Bakanın konuşması bile hiç tatmin edici değil ve maalesef
sadece olaydaki son durumun ne hâlde olduğunu, göçüğün ne hâlde
olduğundan bahisle yirmi dakikayı doldurdu. Şimdi, ne tür
tedbirler alındığı, daha altı ay önce Kemalpaşada
olan, hemen arkasından iki ay sonra Dursunbeyde gerçekleşen
kazalardan ne dersler çıkardık, neler oldu, ne tür gelişmeler
oldu, bu kaza nasıl böyle vahim bir şekilde gerçekleşti;
maalesef bütün bunları göremedik. Aksine Sayın Başbakan
yaptığı açıklamalarda yine bizi hayretlere düşürdü.
Üzüntümüz milletçe büyük. diyor Sayın Başbakan Ama
yörenin insanları aslında bu tür olaylara alışık.
Zonguldak bölgesinde bu tür olayları yıllarca yaşadık. Ben,
daha önce bu ocaklara indim. 2 bin metrede çalışan kardeşlerimin
nasıl çalıştığını gördüm. Bu mesleğin
kaderinde maalesef bu var. Bu mesleğe giren kardeşlerim bunu bilerek
giriyorlar. Kemalpaşada, Dursunbeyde bu tür olayları yakın
zamanda gördük. diyor Başbakan.
Şimdi, Sayın Bakan diyor ki: Bu iş üzerinden
siyaset yapılmaz. Doğru, acılar üzerinden siyaset yapmayalım
ama bu olayların hiç mi siyasi sorumluluğu yok? Allah
aşkına yani bir Başbakan, bir Sayın Bakan burada
çıkıp bu tür açıklamaları böyle hemen üzerinden
geçiştirecek şekilde mi yapmalı acaba? Biraz daha tatmin edici,
biraz daha yüreklere su serpici açıklamalar yapılması gerekmiyor
mu?
Bakın, bu kazadan önce Kemalpaşada olan kazayla ilgili
benim elime gelen bazı raporlarla alakalı Sayın Oktay Vural bir
basın toplantısı yaptı ama hiç kimsenin de dikkatini
çekmedi. Bakın, Bükköy Madencilik Turizm Ticaret AŞde yapılan
incelemelerle alakalı bir yine Çalışma
Bakanlığının, çalışma-iş
müfettişliğinin bir raporu var. Buna gelmeden önce, yine, Sayın
Enerji Bakanının yaptığı açıklamayla paralellik
kurayım. Gaz maskesi olmayan madende çalışamaz. diyor ama
bakın, Bükköy Madencilikle ilgili tutulan raporda Tespit edilen noksan
hususlar diyor: Cebri havalandırma sistemi ve desandreler yeni
sürüldüğü için henüz kurulmamıştır. Havalandırma
planında hava ölçüm istasyonu, hava kapıları, hava
akış yönü, barajların yerleri, pervanelerin kapasiteleri ve
çalışılan yerlere gelen hava miktarları
gösterilmemiştir. Riskleri belirleyen sağlık ve güvenlik
dokümanı henüz hazırlanmamıştır. Ocak
şartlarına göre hazırlanmış tahkimat yönergesi yoktur.
Pervanelerin bulunduğu bölümlerde paratoner tesisi yoktur.
İşçiler karbonmonoksit maskesi taşımamaktadır.
Bakın, bu, Bakanlığın müfettişlerinin
tuttuğu bir rapor. Ocaklarda her vardiyada gaz ölçümü yapılarak
havalandırma defterine yazılmamaktadır. Sürekli gaz ölçümü yapan
ve sesli ikaz veren gaz izleme cihazı yoktur. Tamir-tarama
sırasında işçilerin uyması gereken kurallar konusunda bilgi
yoktur ve işçiler bilgilendirilmemiştir. Kama ve fırça
sayısı ile özelliği olan bölgelerde fırçaların
nasıl vurulacağı ve malzemenin özelliği konusunda belirli
bir kural uygulanmamaktadır. diye rapor tutuluyor.
Bakın, asıl ilginç tarafını söyleyeyim: Tespit
edilen noksanlıkların 2009 Kasım ayına kadar giderilmesi
noktasında orada bu rapor tebellüğ ediliyor ama yine çok ilginç bir
şey söyleyeyim: Bu raporun akabinde yapılması gereken denetim
Ankarada İş Teftiş Kurulu Başkanlığına 2009
Temmuz ayında bir talimatla, ödenek eksikliğinden bu teftişler
durduruluyor. Bakın, bu Bükköydeki o aralık ayında olan hadise,
belki kasım ayında bu teftiş yapılmış olsaydı
olay belki de meydana gelmeyecekti.
Şimdi, böyle bir vahim durumu Sayın Bakan niye gözden
kaçırır, niye bizim yapılan basın toplantılarına,
uyarılarımıza rağmen gerekli sorumlular, işte
ilgililer soruşturulacak, gerekli cezalar verilecektir, denmesine
rağmen, hâlâ, bu konuyla ilgili ben Sayın Bakana soruyorum: Ne
yaptınız bu konuyla ilgili? Bu teftişi durduran ilgililerle
ilgili herhangi bir soruşturma yaptınız mı? Hiçbir şey
yapmadınız.
Şimdi, bakın, burada, yine Türkiye Taşkömürü
Kurumunda gerçekleşen maalesef vahim olayda, Taşkömürü Kurumu, bütün
özelleştirme, redevans, taşeron faaliyetlerinde sözleşme
şartlarına göre işveren konumunda, tertip, takip, üretim ve
iş disiplini açısından üst sorumluluğa sahiptir; denetim,
yaptırım, idari ve yasal müeyyideler açısından
sözleşme iptali dâhil, işveren konumundadır. Şimdi, burada
olan hadiseyi de taşeron firma yaptı, işte orada kömür
çıkarma işlemi yoktu gibi birtakım sebeplerle de hafifletmek ne
kadar doğrudur? Bundan dört yıl önce de yine Maden-İş
Sendikası, burada, özel sektörle alakalı vardiya direnişiyle
ocağa işçi girişini engelledi. Arkadan Karadon Müessesesindeki
devlet kadrosu, şimdi çalışanlar ve kaza mahallinden sorumlu
özel şirket arasında idari ve teknik çelişkiler ile çifte
standartları ve karşılıklı suçlamaları gündeme
getirmiş; bu konu da, yer altı yatırım ve projelerinin
iş güvenliği ve üretme uygunluğu dâhil, Türkiye Taşkömürü
Kurumu ilgili birimlerince gözden geçirilmiş, çeşitli raporlar
yazılmıştır. Senelik rutin denetimler, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı teknik müfettişlerinin inceleme
ve denetim raporlarının tavsiye bölümlerindeki tespitler de çok
önemlidir. Bu tavsiyeler acaba bugüne kadar nasıl dikkate
alındı, ne kadar dikkate alındı?
Bakın, şu anda, Türkiye Taşkömürü Kurumunda ciddi
anlamda tecrübeli mühendis eksikliği vardır. Çünkü emekli olan
mühendislerin yerine işçi alınmamış, yani mühendis
alınmamış, dolayısıyla emekli olanların
açığı kapatılamamış ve bu bahsettiğimiz
önlemleri, tedbirleri, teknik işleri yapacak mühendisler ciddi anlamda
azalmıştır. Türkiye Taşkömürü İşletmelerinin en
büyük sorunlarından birisi de budur. Bakın, geçmişteki mühendis
sayısı ile bugünkü mühendis sayısını karşılaştırırsanız,
bu acı gerçeği de önünüze koyabilirsiniz.
Yine, siyasi kadrolaşmalar konusunda bütünüyle belli bir
derneğin dar kadrocu ve partizan tahakkümüne giren, iktidar partisi
delegelerinin sokaktan yönettiği, hemşehriciliğin, neme
lazımcılığın tarihi boyunca en üst seviyeye
çıktığı Karadon Taşkömürü İşletme
Müessesinde dört yıldan bu yana teknik, idari ve siyasi problemlere hangi
çözümlerin üretildiği, ne gibi müeyyide ve yaptırımların
uygulandığı, koordinasyondan sorumlu Türkiye Taşkömürü
teknik kadrolarının vardiya raporlarındaki aksaklık ve
çelişkiler hakkında neler yazdıkları en üst seviyede
incelenmelidir.
Bakın, bu mühendisler, var olan mühendislerin birçok
sayıda olanı da yine siyasi gerekçelerle, işte müdürlük vesaire
şeflik kadrolarından uzaklaştırılıp onlara yetki
verilmediğinden dolayı onlar sadece bankamatik memuruna
dönüşmüş ve şu anda var olan mühendisler de aktif bir
şekilde görevlerini yapamamaktadırlar, yapmamaktadırlar.
Dolayısıyla, bu kaza ve bundan önceki kazalarda gerçekleşen
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek
süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
NECATİ ÖZENSOY (Devamla)
bu sonuçları da
tamamıyla dikkate alarak ve hatta bizim daha önce verdiğimiz hem
Kemalpaşada gerçekleşen bu vahim kaza ve Dursunbeyde
gerçekleşen vahim kazayla ilgili araştırma önergelerini de
dikkate alarak, maden komisyonu değil, madenlerle ilgili sorunların
tartışıldığı değil, madenlerdeki iş
kazalarının tartışıldığı bir
araştırma komisyonunun kurulmasını buradan talep ediyor ve
bir daha böyle vahim kazaların da gerçekleşmemesini diliyor, tekrar,
ölenlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine de
başsağlığı diliyorum.
Hepinize saygılar sunarım. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özensoy.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili
Sayın Kemal Anadol. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın
Başkan, yüce Meclisin saygıdeğer üyeleri; Zonguldakta meydana
gelen iş kazası, daha doğrusu iş cinayetiyle ilgili
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, 17 Mayıs 2010 tarihinde,
08.00-16.00 vardiyasında, saat 13.27 civarında iş kazası
meydana geldi. Eksi 540 kodunda meydana gelen ve aralarında 2 maden
mühendisinin bulunduğu 30 maden emekçisinin hayatını kaybetmesine
neden olan büyük bir facia yaşandı. Kaza, Karadon
İşletmesinde -Yeni Kuyu- eksi 540 kodundaki hazırlık
galerisinde meydana gelmiştir. Galerinin sürülmesi yani açılması
taşeron firma tarafından yürütülmektedir.
Üç vardiya çalışma yapılan iş yerinde kaza
anında, 2 maden mühendisi, 28 işçi olmak üzere 30 kişi
çalışmaktadır. Kaza, grizu yani metan gazıyla hava
karışımının patlaması sonucunda
oluşmuştur. Grizunun patlamasıyla oluşan yüksek
sıcaklık, karbonmonoksit gazı ve darbe etkisi ölümlere neden
olmuştur. Galeri ilerlemeleri patlayıcı madde kullanılarak
gerçekleştirilmektedir. Patlamadan önce çalışma ortamındaki
grizunun yükseldiği saptanmıştır.
Ocakta çalışan işçiler genellikle çevre köylerde
oturan vatandaşlarımızdan sağlanmakta, hepsi
sendikasız ve çok düşük ücretle
çalıştırılmaktadır. Çalışan işçilerde
-burası çok önemli- çalışan işçilerde gaz maskesi
bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Gaz izleme
sistemi vardır ama bu sistemin erken uyarı sistemiyle
desteklenmediği sürece işlevsel olmayacağı
açıktır. Kurum ve ilgili bakanlıklar tarafından
yapılması gereken denetimlerin yeterli olmadığı
gözlemlenmiştir. Bunun en somut örneği, demin söylediğim,
işçilerde gaz maskesi yok, Enerji Bakanlığı da ortada yok,
Çalışma Bakanlığı da ortada yok.
Değerli arkadaşlar, önce şunu söylemek istiyorum:
Birincisi, iki dönem Zonguldak milletvekilliği yapmış bir
arkadaşınız olarak konuşuyorum. Bu ocaklara defalarca girip
çıkmış, çeşitli iş kazalarında inceleme
heyetlerinde bulunmuş bir arkadaşınız olarak
konuşuyorum. Şimdi, en önemli bir yanlışı düzeltmek
istiyorum. Âyet-i kerîme var: Her nefis ölümü tadacaktır. Kur'an-ı
Kerimde birkaç yerde geçmektedir. Evet, ölüm kaderdir ama ölümle kazayı
birbirine karıştırmak saçmalıktır, kaza kader
değildir. Eğer siz çocuğunuz doğduktan sonra gerekli
aşıları yaptırmıyorsanız, öldükten sonra Bu
kaderdir. demeye hakkınız yoktur. Eğer siz hatalı sollama
yapıyor,
Evet, ölüm kaderdir, kaza kader değildir, bilimsel verilerle
saptanmıştır. Sayın Bakanın dediği kısmen
doğrudur. En az iş kazalarının olduğu yerlerde bile
ölümlü kaza olmaktadır ama iş kazalarının yüzde 98i
önlenebilir kazalardır ama Türkiye, iş kazalarında dünya
3üncüsü, Avrupa 1incisidir. Kader mi bu? Kader mi?
Maden kazaları son yıllarda belirgin olarak
artmaktadır. Maden Mühendisleri Odasının resmî
kayıtlarına göre 2008 yılında 43 kişi ölmüştür,
2009 yılında 92 kişi ölmüştür, 2010 yılında bu
son kaza ile- toplam 66 kişi canını kaybetmiştir.
Özellikle, yer altı kömür madenciliği, işçi sayısı
başına düşen kaza ve ölüm sıralamasında bütün
sektörlerin başında yer alıyor. Niye madenlerde kaza sayısı
artıyor? Şundan: 1980lerden sonra özelleşme fetişizmi
yaşıyoruz, hâlen daha. Özelleştirme, taşeronlaşma,
redevans yani maden işletmesini kiraya verme gibi yanlış
uygulamalar
Yoğun birikim ve deneyime sahip bir kurum vardır, TTK
(Türkiye Taşkömürü İşletmesi) eski Ereğli Kömür
İşletmeleri. Türkiyede ilk maden mühendisliği mektebi, üniversitenin
dışında, Zonguldakta kurulmuştur. Dolayısıyla,
iş kazalarına karşı yoğun bilgi, birikim ve deneyimi
olan bu Kurumun aradan çıkarılması, bunun yerine yeterli deneyim
ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere
bırakılması iş kazalarının artmasına neden
olmaktadır. Yaşadığımız son olay bunu bir kez
daha göstermiştir. Düşünün, maden işçilerinin o
karanlığa, yerin
Taş kömürü havzası, 2004 yılında
çıkartılan Maden Kanunu kapsamına alındı ve yeni bir
süreç başladı. Bu süreçle birlikte, Kurumun
uzmanlaştığı hazırlık, üretim ve yıkama
-bunlar çok önemlidir arkadaşlar, bunlar asli işleridir Kurumun- tüm
hizmetler, bunlar elden çıktı, özel sektör marifetiyle
yapılmasının, bir yandan da Kurumun tasfiye edilecek duruma
gelmesinin önü açıldı. Böylece, iş kazaları çoğalmaya
başladı.
Değerli arkadaşlar, Sayın Bakanın
söylediği bilgiler doğrudur -ama bunları yeni öğrendi
herhâlde- Zonguldak, çok önemli bir ildir. Churchill, İsmet
Paşayı, Tarsus Yenicede, tren vagonunda, İkinci Dünya
Savaşına sokmaya çalışıyor. İsmet Paşa da
Türkiyeyi savaşa sokmamak için olmayacak koşullar ileri sürüyor.
Şu kadar asker, şu kadar tank, şu kadar top filan derken bir
koşul ileri sürüyor, çok önemli bu: Ankara, İstanbul ve
Zonguldakın savunmasını üstlenecek misiniz? diye soruyor.
Bursa değil, İzmir değil, Zonguldak. Neden? O zaman, trenler
kömürle çalışıyor, donanma kömürle çalışıyor,
okullarda, fabrikalarda, her yerde kömür yanıyor. Nereden
çıkıyor bu kömür? Zonguldaktan çıkıyor.
Dolayısıyla, bu kadar tarihî önemi olan Zonguldak, bu iktidar
döneminde özellikle, geçmiş iktidarların da elbette suçu var, bu
iktidar döneminde gözden çıkarıldı. Redevans,
taşeronlaşma, sendikasız işçi çalıştırma ve
buna benzer uygulamalar, bu kazaların baş sebebidir. Bunlar, kaza
değildir, resmen cinayettir. Cinayet, iş kazası yerine
iş cinayeti demek daha doğrudur ve bu cinayetlerin sorumlusu da
ülkeye egemen olan, ülkeyi yöneten iktidardır. Onun için, bu Hükûmetin
sorumlu bakanlarını gereğini yapmaya ve istifaya davet ediyorum.
Yüce Meclise saygılar sunarım. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Anadol.
60ıncı maddeye göre pek kısa söz talepleri
vardır.
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan, grup
adına
BAŞKAN Vereceğim de, o arada onları
çıkarıyorum.
Birer dakika söz hakkı veriyorum.
Sayın Barış
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barışın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
TANSEL BARIŞ (Kırklareli) Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Öncelikle, Zonguldakta kömür madeni ocağında meydana
gelen kaza sonucu hayatlarını kaybeden 30 madencimize Tanrıdan
rahmet, yakınlarına başsağlığı ve
sabırlar diliyorum.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından
verilen verilere göre, toplam 390 bin kaza meydana gelmiştir bugüne kadar
ve 3.736 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
Değerli arkadaşlarım, Türkiyede iş
kazasında yaşamını yitiren maden işçisi
sayısı yüz binde 92 iken, Portekizde bu oran yüz binde 43, Kanadada
yüz binde 35, Amerikada ise yüz binde 27dir.
Değerli arkadaşlarım, Sayın
Başbakanın hayatlarını kaybeden madencilerimize yönelik
yapmış olduğu açıklamada kazayı kader olarak
yorumlaması gerçekten çok üzücü olmuştur. Sayın Başbakan,
30 madencimizin ölümünün gereğinden fazla
abartıldığını söylüyor. Bunlar kaza olacağını
biliyorlar, bile bile maden ocağına giriyorlar. demektedir,
Bunların kaderi. demektedir. Hâlbuki teknolojiyi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Köse
2.- Adıyaman Milletvekili
Şevket Kösenin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Zonguldaktaki grizu faciası nedeniyle hayatlarını
kaybeden 30 emekçi yurttaşımıza Allahtan rahmet dilerken kederli
ailelerine de başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Sayın Başkan, iş kazaları, Sayın
Başbakanın dediği gibi kader değildir. Kader
dediğiniz şey, şartların ortada olması hâlinde mümkün
olanların meydana gelmesidir yani başa gelen her bela veya
kazaların kader ile ilgisi yoktur. Zonguldaktaki patlamanın tek
sorumlusu siyasi iktidardır. Tedbirsizlik, ne kaderdir ne
inançsızlıktır ne de imansızlıktır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Güvel
3.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvelin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü
İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin açıklaması
HULUSİ GÜVEL (Adana) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Değerli arkadaşlar, Zonguldak ilimizde 17 Mayıs
2010 tarihinde yaşadığımız ve 30
yurttaşımızın hayatını kaybettiği son maden
kazasında yaşananlar, maalesef tüm ülke
yurttaşlarımızı derinden üzmüştür.
Biraz önce Sayın Bakanın açıklamaları, üzüntü
ve başsağlığı dilekleri, ölenleri geri
getirmediği gibi bu yurttaşlarımızın
yakınlarının da acılarını dindirmiyor. Ülkemizin
değişik illerinde yaşanan bu maden kazaları ölümleri böyle
sürüp gidecek mi? İnsan hayatının bu kadar değersiz
olmadığını herkesin, özellikle iktidarın çok iyi
anlaması gerekiyor. Maden ocaklarında gerekli tedbirlerin acilen
ciddi şekilde alınmasını diliyorum.
Hayatını kaybeden yurttaşlarımıza
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Teşekkür ederim Başkanım.
BAŞKAN Sayın Işık
4.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde meydana gelen
göçük kazası ve Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
12 Mayıs 2010 tarihinde Kütahya ili Tavşanlı
ilçesinde meydana gelen göçük kazasında hayatını kaybeden 2
değerli hemşehrime, 17 Mayıs 2010da Zonguldakta meydana gelen
grizu patlamasında hayatını kaybeden 30
vatandaşımıza Allahtan rahmet diliyor, yakınlarına
başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, 12 Mayıs 2010 tarihinde
hayatını kaybeden 2 hemşehrim maalesef yer altında
sigortasız olarak çalıştırılmış, iki buçuk
yıldır devlete olan sosyal güvenlik primlerini ödememiş ve 2
trilyonun üzerinde devlete borcu olan bir taşeron firmanın cinayeti
sonucu hayatını kaybetmiştir.
Bu konunun Türkiyedeki 72 milyonu ilgilendiren çok önemli bir
konu olduğunu hatırlatıyor, gereken tedbirlerin mutlaka bir an
önce alınması gerektiğini ifade ederek teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Aydoğan
5.- Balıkesir Milletvekili
Ergün Aydoğanın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu
Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
ERGÜN AYDOĞAN (Balıkesir) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Ben de Zonguldakta yaşamını yitiren maden
işçilerine Allahtan rahmet diliyor, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Sayın Bakan, son yıllarda maden kazalarının
sıklıkla artması ve ölümlerin artmasının nedeni nedir,
bunların önlenmesiyle ilgili hangi tedbirleri
aldığınızı biraz önceki konuşmanızda da
söylemediniz. Son yıllarda sizin döneminizde maden kazalarının
artmış olması, ölümlerin artmış olması bu
tedbirlerin eksikliklerinden kaynaklanmakta mıdır ve -Hükûmetiniz-
ILOnun 176 sayılı Madenlerde İşçi Sağlığı
ve İşçi Güvenliği Sözleşmesini imzalamayı
düşünüyor musunuz, düşünmüyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Karapaşaoğlu
6.- Bursa Milletvekili Mehmet
Altan Karapaşaoğlunun, maden ocaklarının tekrar gözden
geçirilmesini talep ettiklerine, maden konusunda kurulan araştırma
komisyonunun bu konuları detaylı bir şekilde incelemeye
aldığına ilişkin açıklaması
MEHMET ALTAN KARAPAŞAOĞLU (Bursa) Sayın
Başkanım, maden ocaklarında hayatlarını kaybeden
vatandaşlarımıza Cenabıhaktan rahmet diliyoruz, kederli
ailelerine başsağlığı diliyoruz ve maden
ocaklarımızın tekrar gözden geçirilmesini de talep ediyoruz.
Zaten maden konusunda araştırma yapan Komisyonumuz bu konuları
detaylı bir şekilde incelemeye almıştır.
Ancak Bursada Kemalpaşada Bükköydeki maden
ocağının kapatıldığını
öğrenmiş bulunuyoruz. Bizim talebimiz: Bu ocağın günün
şartlarına, modern alet edevata ve teçhizata kavuşturularak
tekrar işletmeye açılmasının hem bölgemize hem o bölgeye
katkı sağlayacağını, ekonomik ve sosyal katkı
sağlayacağını ifade etmek istiyorum. Temelli kapatma
değil, iyileştirdikten sonra çalışmaya açılması
talebinde bulunuyoruz.
Saygılar sunuyorum efendim.
BAŞKAN Sayın Tunç
7.- Bartın Milletvekili
Yılmaz Tunçun, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sayın Başkanım,
Zonguldak Karadonda meydana gelen grizu faciası bütün milletimizi büyük
bir acıya boğmuştur. Kazanın olduğu saatlerden
itibaren Çalışma ve Enerji bakanlarımız olay yerine intikal
etmişler ve bir haftadan fazla bir süre Zonguldaktan, kuyunun
başından ayrılmamışlardır. Sayın
Başbakanımız da kaza mahalline gelmiş ve kurtarma
çalışmalarına nezaret etmiş, madenci
yakınlarının acılarını
paylaşmıştır. Tüm çabalara rağmen, madencilerimize
sağ olarak ulaşmak mümkün olamamış, Zonguldak, Karabük ve
Bartında gözyaşlarıyla uğurlanmışlardır.
Ben kazada hayatını kaybeden bütün madencilerimize
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
diliyorum. Her türlü riski üzerine alarak kurtarma
çalışmalarında görev alan tahlisiye ve kurtarma ekiplerine
teşekkür ediyor, bakanlarımıza ve bölge milletvekillerimize
teşekkür ediyorum. Milletimizin bir daha böyle acılar
yaşamamasını Allahtan temenni ediyorum.
BAŞKAN Sayın İçli
8.- Eskişehir Milletvekili H.
Tayfun İçlinin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
H. TAYFUN İÇLİ (Eskişehir) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Son olarak Zonguldakta ölen 30 emekçimiz ile geçmişte
yaşamlarını yitiren emekçilerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Değerli Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; ILO raporlarına göre maden ocakları
kazalarında Türkiye Avrupa 1incisi, dünyada ise Çin ve Rusyadan sonra
dünya 3üncüsü. Bu kader midir? Tedbirsiz ve dikkatsiz olmak bir kader midir?
Kaza olduktan sonra Sayın Başbakanla bakanların orada günlerce
kalması kader midir? Bana göre bakanlarımızın kaza olmadan
önce gerekli tedbirleri alması ve maden ocaklarını denetleyecek
bürokratları görevlendirmesi önemlidir diyorum.
Tekrar, söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Özkan
9.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazaya ilişkin
açıklaması
MURAT ÖZKAN (Giresun) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Ben de hayatını kaybeden 30 emekçimize, maden
emekçimize, bir madenci çocuğu olarak Tanrıdan rahmet diliyorum,
geride kalanlarına başsağlığı dileklerimi iletmek
istiyorum.
Kazanın hemen akabinde, Genel
Başkanımızın talimatıyla bir heyet hâlinde Zonguldaka
gittik, madenci kardeşlerimizin acısını
paylaştık. Ancak şunu belirtmek isterim ki: Burada yapılan,
buradaki bir hadisenin -sadece bakanlar tarafından saatlerce uykusuz
kalarak orada beklemek- son derece ilkel bir yönetim anlayışı
olduğudur. Biz, sayın bakanlardan siyasal sorumluluk, oradaki
görevlilerden de bürokratik sorumluluk gereği istifa etmelerini, oralarda
saatlerce beklemek yerine işlerini yapmalarını diliyoruz ve bu
hadisenin de takipçisi olacağımızı bildirmek istiyoruz.
Değerli bakanlarımız, lütfen, 1990
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR (Devam)
A)
Hükûmetin Gündem Dışı Açıklamaları (Devam)
1.- Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın, Zonguldaktaki Türkiye
Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü İşletmesinde meydana
gelen kazaya ilişkin gündem dışı açıklaması ve Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan, Bursa Milletvekili Necati Özensoy, İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol ve Zonguldak Milletvekili Fazlı
Erdoğanın grupları adına; Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, şahsı adına konuşmaları (Devam)
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
Zonguldak Milletvekili Sayın Fazlı Erdoğan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA FAZLI ERDOĞAN (Zonguldak)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Gerek Zonguldakımızda gerek ülkemizde alın teri,
göz nuru, el emeği uğruna özellikle madenlerde çalışırken
hayatını kaybeden ve kara elmas diyarında son olarak 30
kardeşimizin acısını içimizde hissederek, ölenlere
Allahtan rahmet dilerken, geride bıraktıkları acı ve
kederli ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyorum.
Zonguldak kara elmas diyarından ve ülkemizin üzerinden bu kazaların
tekrar geçmemesini Allahtan temenni ediyorum.
Bu olay anından itibaren, Zonguldakta sevinçli bir gün
yaşıyorduk o olay anına kadar ama bu sevinç biraz
kursağımızda kaldı. Zonguldak Çaycuma Havaalanında
yurt dışı seferleri başlamıştı, yurt içi
seferleri de devreye girdiği bir açılış töreninde
bulunurken, pazar günü, 17 Mayıs saat 13.00 sularında bu haberi
alınca gelişen olayları adım adım takip ettik ve olay
mahalline vardığımızda, gerçekten gerek Valimizin gerek
kaymakamlarımızın, belediye başkanlarımızın,
arkasından sayın bakanlarımızın ve Sayın
Başbakanımızın olayın başından sonuna kadar,
iktidarıyla muhalefetiyle olay mahalline gelerek, acımızı
paylaşarak, Ben de burada varım, ben de bir kenarından
tutayım, belki ben de cana sağlıklı bir şekilde
kavuşurum. diyen duasıyla, emeğiyle, katkısıyla,
fiziği ve gönlüyle yanımızda olan bütün arkadaşlara, bütün
dostlara teşekkür ediyorum ve bu saatten itibaren olayın yönetimi,
Sayın Hayati Yazıcı Bakanımız, Enerji
Bakanımız Sayın Taner Bey ve Ömer Beyin de bildiği gibi,
sizlerin de bildiğiniz gibi, olay, belli bir koordinasyon içerisinde
yürütülmüştür. Kurumun raporu ortadadır. Arkasından Sayın
Başbakanımız gelmiş, günübirlik, bir saatlik de olsa, bütün
işlerinin yoğunluğuna rağmen Zonguldaka gelerek
acımızı paylaşmıştır.
Söylemler üzerinden farklı yorumlar yükleyerek meseleyi bir
savunma atmosferine, temeline dayandırmak istemiyorum ama Kurum
yetkilileri burada olayın başından sonuna kadar olayı ince
ince ayrıntılarıyla yazmıştır. Kurumlar, elbette
yüz elli yıllık Kurumun tarihinde ve Türkiye'nin her yerinde Türkiye
Taşkömürü yetkilileri arama kurtarma çalışmalarında
seferber olmuşlardır, bu noktada birikimi vardır. Gerçekten bu
olayın başından sonuna kadar 2.000-2.500 derecedeki bir
yanmanın olduğu bir noktada, Daha hızlı hareket edilseydi,
maskesi olsaydı kurtulabilir miydi? noktasında burada söylemler
oldu. Burada tabii ki siyaset kurguları yapıldı ama şunu
bilmemiz lazım ki, 100 derecede bir suyun kaynadığını
düşünürseniz, 3 bin derecedeki bir sıcaklığın bir
dakikada her şeyin bittiğini, kül olduğunu, bunu da
algılamakta hiç kimsenin, ortak aklı kullanan hatta stratejik
aklı kullanan herkesin bilmesinde yarar var.
Özellikle siyasi partilerin temsilcilerinin
konuşmalarının hepsi bizim için saygıdeğerdir.
İlgililer oraya gelmiş, olayı mahallinde izlemişlerdir ama
takdir edersiniz ki şöyle bir şemayı kısaca sizinle
paylaşırken: Karadon Kuyusu, Gelik Kuyusu...
Tabii bunların hepsini üst üste koyduğumuz zaman,
Zonguldak ve Türkiyede, bakıldığı zaman Bugünlerde çok
fazla oluyor. demek, tabii ki dikkate değerdir, ama 1941
yılından başlayarak 2010 yılına kadar
bakıldığı zaman Zonguldak için ortalama oranlar
buradadır. Özellikle geçmişte, 1992de yıl ortalamasında
değil toplam yılda 275 can kaybedilmiştir Kozluda. Bunun 263ü
grizuda gitmiştir, diğerleri tabii ki normal kaza sonucudur. Her
şeyden önce o günkü Bakan Sayın Moğultaydır ve o
işletmenin sahibi de Türkiye Taşkömürünün kendisidir. Olayı
şuradan almamız gerekiyor: Şu anda, Türkiye Taşkömürü
Evet, taşeronlaşma, özelleştirme noktasında geldiğimiz
zaman, 22 tane redevansçı vardı, sigortalı işçi
çalıştırma sayısı belki binlerde yoktu. Maden
Kanunuyla bunu yeniden yapılandırdık, 4 tane büyük, 22 tane de
küçük firma olarak şu anda 4.200 veya 4.500 civarında resmen
sigortalı işçimiz var. Türkiye Taşkömürünün kendi bünyesinde
11.709 kayıtlı çalışanı var, 900e yakın mühendis
var. Arkadaşlarımız, Mühendis alınmadı
O 900
arkadaşımızın bazıları üç ayda bir gelip
imzasını atıp gidiyorlar. Tabii ki, aşağı inme
noktasında onların belli yıldan sonra aşağıya
inmeleri de mümkün olmuyor, başka yerlere göndermeye kalktığımız
zaman astarı bezinden daha pahalı oluyor. Bunların hepsine
baktığımız zaman, AK PARTİ Hükûmeti, Sayın
Başbakanımız, takdir edersiniz ki
Bölgedeki sendikamız,
Ankaraya geçmişte çok giriş çıkışları
olmuştur, yürümüşlerdir, işçimizin hakkını gerçekten
korumak adına çok mücadele vermişlerdir. Ama geçmişte
Cumhurbaşkanlığı yapmış
başbakanlarımız Bu Kurumu kapatalım, biz buradaki
çalışanların maaşlarını evde oturtup verelim
yüzde yüz daha kârlı olduğumuzu rahmetli Özal söylemiştir. Ama
biz geldik, bu Kurumu, sosyal boyutu hesaba katarak, Meclis eski
Başkanımız Sayın Köksal Toptan, Polat Bey ve biz, bütün
arkadaşlar, bu bölgede elbette kara elmas, 1 milyar 300 milyon ton
rezervimiz varsa, bunu, Türkiyenin, İsmet Paşanın dediği
gibi enerji merkezi yaparak Türkiyenin açıkça kömür ihtiyacını,
yerli ihtiyacını enerji sektörüne de dayandırarak sunmak
istedik. O nedenle Sayın Başbakanımız geldi
Geçmişten
beri hep muhalefet sözcüleri bunu söyler: Zonguldak -rakamı söylemek bana
ağır geliyor ama bir gerçek- 4.500 şehit vermiştir, 5 bin
şehit vermiştir; onun anıtının açılmasına da
Sayın Başbakanımız 25 Mayıs 2003 yılında
gelmiştir.
Tabii ki, Sayın Başbakanımız 1 Temmuz 2008de
de gelmiştir -emekli olanların yerine- kara elmasın Kozlu
Müessesesinde -5 tane müessesemiz var- madene inmiştir, 560 kodunda
işçiyle ekmeği paylaşmıştır; alın teri, göz
nuru, el emeğinin oradaki durumunu görmüştür. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Kozlu meydanına
çıktıktan sonra da 3 bin kişinin oraya sözünü vermiştir.
Daha önce de 1.200 kişi alarak hem TTKyı korumak hem de özel
sektörle beraber, elbette şartları da en iyi şekilde kontrol
ederek insanımıza, bölgemize faydalı olmaya
çalışılmıştır.
Bu çalışmaları yaparken elbette muhalefetin de
sendikanın da desteği alınmıştır. Ben şunu
belirtmek istiyorum: Geçmişte burayı kapatmaya karşı
çıkanlar elbette bizimle beraber örtüşmüştür. Ama yaşatmaya
karşı çıkmak adına değil de yaşatmayı devam
ettirmek adına somut bir öneriniz var mı? Biz bu somut önerileri
alacağız. Elbette yetkililer inceliyor. Özel sektörün hatası
mı var, kamu denetçilerinin hatası mı var, oradaki işçimizin
yanında taşıdığı olmaması gereken
malzemelerden dolayı mı yanıcı bir şey ortaya
çıkmıştır? Bu henüz belli değil. Ama bir gerçek var:
Hepimiz her konuda hassas olmak zorundayız. Türkiye, özel noktalardan
geçiyor. Bakanlar ortada yok, yetkililer ortada yok. derken, burada kongre
çalışmalarıyla açıkça meşgul olanlar belki bunu
duymamış olabilir. Gönül isterdi ki, muhalefet de olay anında
orada beş dakika önce gelsin..
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Oradaydı, orada. 5
milletvekili vardı, 5 milletvekili.
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Teşekkür ediyorum, Allah
hepinizden razı olsun. Hepsine teşekkür ettim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Niye laf
atıyorsun?
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Hayır, atmıyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Niye kongre
diyorsun?
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Bir dakika
Bir dakika
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Niye kongre
diyorsun o zaman?
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Lütfen.. Lütfen
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, lütfen
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Biz ilgisiz değiliz,
hassasız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Kongre diyorsun.
Haksızlık yapıyorsun.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, lütfen
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Sayın
Başbakanımızın bir cümlesini yanlış
yorumlamayın.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Haksızlık
yapıyorsun.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, lütfen
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Lütfen... Ben bugün Sayın
Kılıçdaroğluna teşekkür ediyorum. Zonguldaka gitmiş,
olay mahallinde Zonguldaka sahip çıkmıştır. Eksiği
olanın hesabı sorulacak ama Sezarın hakkını da
Sezara vermek üzere
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Neredeyse Muhalefet yaptı.
diyeceksin!
K. KEMAL ANADOL (İzmir) 5 milletvekilimiz vardı!
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) 5 milletvekiline teşekkür
ettim öncesinden ama biz Sayın Başbakanımızın oraya
gelmesinden, olaya sahip çıkmasından Zonguldak halkı olarak
açıkça mutlu olduk, bunu da paylaştık ve sayın
bakanlarımız sadece acıyı paylaşmayı, orada gelip
giderek değil; tek tek her haneye gitmiş, sosyal güvence açısından,
nezaket açısından, taziyenin gereği açısından
kalpleriyle, yürekleriyle
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MURAT ÖZKAN (Giresun) Bu kadar yağcılık yapma
Sayın Vekil, yağcılık yapmanın sonu iyi değildir!
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, lütfen
tamamlayın.
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Ve Türkiye'de ilk defa da bu böyle
olmuş.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Genel Başkanımız
orada şimdi.
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Başka zaman, gelmiş,
selam vermiş, gitmiş. Biz selam vermedik, acıyı
paylaştık.
Ben Sayın Başkanım Köksal Beye ve bölge
milletvekillerimize, oraya gelen bütün milletvekillerine
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Acıyı değil,
sorumluluğu paylaşın, iktidarsınız!
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Sorumluyuz, sorumluluğumuzun
gereğini yapıyoruz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Bunlar olmadan tedbir
alacaksın, tedbir! Tedbir nerede? Kader mi bu, kader mi?
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Ama şunu bilmenizi istiyorum
ki: Sayın milletvekilleri, sayın muhalefet yetkilileri; sizin
zamanınızda Moğoltay istifa etti mi?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Böyle bir ölüm
olayında bile
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) 263 kişi öldüğü zaman
böyle bir durum oldu mu? Bunu gerektiriyorsa biz onu da yaparız ama giden
30 canın, hiç kimse, üzerinden ajitasyon yaparak siyaset yapmasın
diyor
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ayıp ya,
ayıp, ayıp!
MURAT ÖZKAN (Giresun) Hadi sen yapma bari, sen yapma!
BAŞKAN Sayın Özkan
FAZLI ERDOĞAN (Devamla)
hepinize saygılar sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ölüm olayında
siyaset yapıyorsun, ayıp ya!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Siyaset yapan sizsiniz, siz!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Kongre diyorsun bir
de! Ölüm olayında, kongre
Ayıptır yahu, ayıptır
ayıp!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Siyaset yapan sensin! Tedbir
al tedbir!
FAZLI ERDOĞAN (Devamla) Gerçekler ortada.
BAŞKAN Sayın Erdoğan, teşekkür ederim.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Partine yağ
yakacağına tedbir al! Bakan istifa etsin orada oturacağına,
ikinci kaza, üçüncü kaza bu!
BAŞKAN Grubu bulunmayan bir milletvekili olarak Tunceli
Milletvekili Sayın Kamer Genç.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Hükûmetin gündem dışı yaptığı
konuşma üzerine grubu bulunmayan milletvekili adına söz
almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
17 Mayıs Pazartesi günü Zonguldakta meydana gelen ve 30
canımızı alıp götüren bu menfur kaza dolayısıyla
hayatlarını kaybeden değerli o kardeşlerimize Allahtan
rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Şimdi, burada dinledik arkadaşlar. Diyor ki: Biz gittik,
Başbakanımız gitti, bakanımız gitti. Yahu, önemli
olan, adam öldürmeyeceksin. Öldür hepsini, git acısını
paylaş! Bu çok mantıksız, çok seviyesiz bir düşünce
tarzı.
Sen, ey AKPliler, iktidara geldiğiniz günden beri, sizin tek
hedefiniz var: Yandaşlarınıza kâr sağlamak. Orada hizmet
satın alma yoluyla gidip taşeron tutuyorsunuz, kendi
yandaşlarınıza, madencilik konusunda en ufak bir deneyimi
olmayan insanlara getirip de orada ihale veriyorsunuz, ondan sonra, acemi
insanları getirip, maden konusunda gerekli bilgi ve birikimi olmayan
kişileri getirip sigorta yaptırmadan
çalıştırıyorsunuz, gerekli tedbirleri almıyorsunuz;
ondan sonra da kaza oluyor, 30 tane can gidiyor. Yahu, geçmişte de adam
ölmüş... Yahu, şimdi, arkadaş, kötü emsal, emsal olamaz. Sen,
dirayetli bir yönetim gösteriyor musun göstermiyor musun? Sen, sırf
yandaşın olan kişileri orada kâr elde etmesi için getiriyorsun
da insanların kanı, canı pahasına onlara para
kazandırıyor musun kazandırmıyor musun? Bunun ismi cinayet,
cinayetin sorumlusu da Hükûmet.
Dolayısıyla, eğer bu Hükûmette vicdan varsa, hiç
olmazsa bir bakanın istifa etmesi lazım yahu! Bu böyledir
arkadaşlar! Bir devlet ancak böyle ayakta kalır. Yüzlerce insan
ölecek, onlarca insan ölecek, Efendim, ben gittim, maden ocağında, başında
bulundum, acıyı paylaştım... Yahu, acıyı
paylaşmaya gitme kardeşim, acıyı önle, acının
meydana gelmesini, insan ölümlerini önle. Sen, şimdi, oraya gitmişsin
de ne yapmışsın ki? İşte, Cumhuriyet Halk Partisinden
5 milletvekili gidiyor; Biz, yalnız gittik. diyor. Bu kadar yani
inkârcı bir insan olur mu yahu? Nedir? Buradan, televizyondan
vatandaşlar yanlış anlasınlar. Böyle bir şey olmaz
arkadaşlar! Eğer onurlu ve haysiyetli bir siyaset güdülmek
isteniyorsa
Bakın, siyasette kusursuz sorumluluk dahi vardır ama
nerede o sizde kusursuz sorumluluk? Bir olay meydana gelir ama o olayda -en
azından o olayın meydana geldiği- bakanlıkta açık
seçik kusur da olmayabilir ama öyle onurlu insanlar vardır ki,
Arkadaş, ben burada zamanında gerekli tedbiri almadım ama benim
de kusurum yok ama ben buna göre istifa ediyorum
İşte, bu onurlu
davranışı Türkiyede gösteren olmadı. Efendim,
geçmişte göstermemiş
Geçmişteki onursuzsa sen de mi onursuzsun
kardeşim? Onu da söyleyeyim sana yani bu iş
Bu devleti böyle çökerttiniz.
Bu devleti yöneten insanlar hep ceplerini doldurdu bugüne kadar, sorumluluk
duygusunu paylaşmadı, vatandaşın hakkını
aramadı, ondan sonra da çıkıp milletin karşısında
yalan söylüyorlar. Kadermiş
Ee Tayyip Bey, çık, sen bir minarenin
tepesine çık, kendini at. Ee kader işte
Yani, kader olur mu
arkadaşlar, bunu kadere bağlamak olur mu? Bu, milletle alay etmek
demektir. Bu, milletin acılarını paylaşmamak demektir.
Yani, her tarafa bakıyorsun; sen, iş sağlığı ve
iş güvenliğiyle ilgili ne tedbir aldın kardeşim? Orada
gazın patlamaması için ne tedbir aldın? Sen onu söyle. Sen,
orada, madenle ilgili çalışmalar yaparken tedbir aldın mı
almadın mı? Onu söyle. Almadığına göre sorumlusu sensin,
dolayısıyla istifa etmek zorundasın; etmeyen insan
insanlıktan nasibini almayan insan demektir. Böyle bir şey olur mu
arkadaşlar?
Şimdi, burada deprem meydana geliyor. Türkiye Büyük Millet
Meclisi iki gün toplanmadı. Neymiş? Başkanlık Divanı
toplanmıyor. Böyle bir şey olur mu arkadaşlar ya? Bir aydır
Türkiye Büyük Millet Meclisinde memleketteki hiçbir sıkıntı
konuşulmuyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kapısına kilit
vurulmuş.
Ben Tunceliye gittim. 8 Martta deprem meydana gelmiş, sekiz
yüz tane ağır hasar var, bin beş yüzün üzerinde orta hasar var.
Ben soru önergesini veriyorum, diyorum ki: Burayı niye afet bölgesi ilan
etmiyorsunuz? Efendim, tabii, Tayyip Bey hep paralı işleri kendine
bağlıyor ya, eskiden Afet İşleri vardı, o Afet
İşlerini kaldırmış, Afet ve Acil Yardım
Başkanlığı diye bir Başkanlık kurmuş. Ya, açıyorum
o Başkanlığa -bakanları zaten aramak da istemiyorum, çünkü
bir keramet yok bakanlarında- ondan sonra diyorum ki: Ey Başkan, bu
Tunceliyi niye afet bölgesi ilan etmedin? Efendim, sekiz yüz tane
ağır hasar var ama bir tane ölü, bir tane yaralı yok. diyor.
Yahu, o zaman bir 10-15 tane adam öldürelim, 10-15 tane adam da
yaralayalım ki sen burayı afet bölgesi ilan edeceksiniz. dedim. Bu
kadar mantıksız, bu kadar tutarsız söylenir mi arkadaşlar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
KAMER GENÇ (Devamla) Bakın, devletin memuru gitmiş,
Nazımiye, Mazgirt, Pertekin bazı köylerinde vatandaşların
evini tespit etmiş, demiş ki: Burası ağır
hasarlıdır. Ondan sonra vatandaşa çadır vermiş.
Şimdi, diyor ki
Burada sekiz yüz tane evde hasar meydana gelmiş. O
kadar mantıksız bir şey diyor ki: Efendim Elâzığda
meydana gelen deprem Tuncelide yıkıcı faaliyette
bulunmamış. E, peki, senin kafanla hareket edersek kim gökten geldi
o evleri yıktı? Yani böyle bir aptalca bir gerekçe olur mu
arkadaşlar? Bu kadar acemice, bu kadar ahlak dışı bir
benzetme ve bir gerekçe olur mu arkadaşlar? Bu devlet bu mantıkla
yönetilir mi arkadaşlar? Ortada sekiz yüz tane ağır hasarlı
ev var, bu adamlar çadırlarda, şimdi nasıl bunların evleri
yapılacak? Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Tunceliden oy
almadım diye Tuncelilileri cezalandırıyorsun, ama biz seni
cezalandırırsak, seni perişan ederiz, onu bilesin yani. Seni çok
perişan ederiz, anandan doğduğuna perişan ederiz. Böyle bir
şey olmaz arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün
vatandaşları Türkiye Cumhuriyeti devletinin imkânlarından
yararlanmak zorundadır. Birileri bunu getirip de ceplerini
dolduracağına
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Devamla) O insanların da kısmetine
kış geldi, nerede yatacaklar bunlar? Dışarıda
çadırda.
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Devamla) Evet, teşekkür ederim efendim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu, buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
10.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, Malatyanın Hekimhan ilçesindeki bir krom
işletmesindeki iş kazası sonucu vefat eden işçiye
Tanrıdan rahmet, yakınlarına başsağlığı
dilediğine ilişkin açıklaması
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, biraz önce aldığım bilgiye göre, Malatyanın
Hekimhan ilçesinde bir krom işletmesinde, krom madeninin düşmesi
nedeniyle bir işçi arkadaşımız vefat etmiştir. Bir
kere, bir iş kazasıdır, ama yine, şimdi konuştuk,
aynı şeyler devam ediyor.
Ben, ölen arkadaşıma yüce Tanrıdan rahmet
diliyorum, yakınlarına başsağlığı
dileklerimi iletiyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.
Sayın Bakan, buyurun.
Sayın Arınç, siz de söz talep ettiniz ama, Sayın
Yıldız söz istediler.
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa)
Tamam Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun Sayın Yıldız. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Şimdi, ikinci bir sataşmaya mahal vermeden, üç
dakikanız var; buyurun.
11.- Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın, gündem dışı
açıklamasından sonra yapılan konuşmalara ilişkin
cevabi açıklaması
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Kayseri) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; bir kere,
birkaç bilgi eksikliği ve yanlışlığı var,
onları gidermek zorundayız; Türkiye Büyük Millet Meclisinin
mehabetiyle de uygun olsun diye söylüyorum.
Kaza sayısının arttığı söylendi;
elimizdeki rakamlar böyle söylemiyor. Doğrusunu bilelim, doğrusunu
konuşalım. Kaza sayısı 1992de 13.308 -kömür madenleri
iş kazalarıyla alakalı istatistikleri söylüyorum- 93te 9.559,
94te 7.483, geçiyorum, 6.318 98de, 2001de 7.104, 2004te 5.481
MURAT ÖZKAN (Giresun) Araları niye pas geçtiniz Sayın
Bakan?
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Peki, o zaman süremden, Sayın Başkanım, lütfen
MURAT ÖZKAN (Giresun) Ölümlü kazaları sayar
mısınız?
BAŞKAN Sayın Özkan, lütfen
MURAT ÖZKAN (Giresun) Ölümlü kazaları sayın lütfen.
BAŞKAN Sayın Özkan, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Arkadaşım, bir şey sakladığımı
falan zannetme, sırf süreyle alakalı.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Ölümlü kazaları söyleyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Hepsini açıklayayım.
BAŞKAN Sayın Yıldız, lütfen siz sözünüze
devam edin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bunları da fotokopi göndereyim size. Güvendiğim için
söylüyorum bunu.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) O zaman şu kapanan maden
ocaklarının da bir listesini verin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Ölümlü kaza sayıları
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) İşsizlik nedeniyle kapanan
ocakların da sayısını söyleyin.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Arkadaşlar, bakın, yanlış bildiğiniz bir
bilgiyi düzeltmek açısından söylüyorum.
Yanlışınız var ve düzeltiyorum.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Yanlış biliyorsak doğruyu
açıkla. Doğruyu biliyoruz. Onu da bulabilecek güçteyiz.
ÜNAL KACIR (İstanbul) Çarpıtıyorlar Sayın
Bakan!
BAŞKAN Sayın Özkan, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) 548 1992de, 1993te 416, 1994te 203 ölümlü kaza
sayıları ve kaza sayısı 7.483. 1995te 6.672 kaza
sayısı, ölümlü kaza sayısı 64. 96da 7.145 kaza
sayısı, 116 ölümlü kaza.
Bakın 2000, 2001; 6.843, 7.101, 6.500, 5.600, 6.293e kadar
iniyor.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Sayın Bakan, mesela, 2000i de söyle,
ne kadar ölümlü kaza oldu? Niye pas geçiyorsun?
BAŞKAN Sayın Özkan, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Aynı şekilde 97 yılında 154 ölümlü kaza
sayısı, 98de 139, 99da 49, 2000de 70, 2001de 61, 2005te 77,
2006da 35, 2007de 38, 2008de 30.
Değerli arkadaşlar, denetlemeye bakalım. 2005
yılında 4.794, 2006 yılında 3.917, 2007 yılında
4.804, 2008 yılında 5.389, 2009da 6.089 denetleme var. Yani
denetleme sayısının artışı
KAMER GENÇ (Tunceli) Senin istifa etmen lazım.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Sayın Genç, size cevap vermeyeceğim. Onursuzca ve
seviyesizce konuşmanıza cevap vermeyeceğim ben.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bana cevap verecek seviyede değilsin
sen!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Onursuzca ve seviyesizce diye söylüyorum, altını
çiziyorum ben.
KAMER GENÇ (Tunceli) Senin istifa etmen lazım.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Benim cevap verdiğim sen değilsin.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yalan bilgi veriyorsun sen!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Benim milletvekillerine duyduğum saygıyı sen
engelleyemeyeceksin. Sana rağmen saygı duyacağım ben.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen saygı duyulacak insan
değilsin ki!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) 2005 yılındaki, bakın arkadaşlar, temel bir
KAMER GENÇ (Tunceli) Sizin objektif
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Halkımızın inançlarıyla oynamayalım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hangi inanç? İnançla oynayan sensin!
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Sen belki anlayamazsın inancından ama hangi inanç
olduğunu söyleyeceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben senden daha inançlıyım.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan, üç
dakikanız doldu.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Sayın Başkanım, müsaadenizle bunu aktarmak
lazım.
BAŞKAN Ama ben size üç dakika düzeltmeniz için söz
hakkı tanımıştım. Lütfen
Lütfen
Yani hiç usulüm yok
bugüne kadar.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Şu anda varlığımız da, sizin orada
oturmanız da kaderdir ama biz bunun sebepleriyle ve gerekçeleriyle
alakalı burada konuşuyoruz. Ben burada denetim
sayısını artırıyorsam, ben bunun gerekçeleriyle
alakalı konuşuyorum. Kadere mahkûmiyet olarak bunu yorumlamayın.
Bunu alın yazısı olarak vatandaşımız bilmiştir.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Başbakan söyledi.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Her şey kaderdir, uçağın düşmesi de, deprem de.
BAŞKAN Sayın Yıldız, çok teşekkür
ederim.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Ancak bununla alakalı, değerli arkadaşlar,
yanlış bildiğimiz bir şey var. Bizim
konuştuklarımız, oradaki gerekçeleriyle, sebepleriyle
alakalıdır.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Sayın Bakan, lütfen
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ
(Devamla) Bunun sebeplerini konuşuyoruz.
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.38
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.49
BAŞKAN : Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 106ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, okullarda düşünülen
serbest kıyafet uygulaması hakkında söz isteyen Giresun
Milletvekili Sayın Murat Özkana aittir.
Buyurun Sayın Özkan.
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR (Devam)
B)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Millî Eğitim Bakanlığının, önümüzdeki
eğitim- öğretim döneminde ilköğretim ve liselerde tek tip
kıyafet uygulaması yerine serbest kıyafete geçmeye
hazırlanmasına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
MURAT ÖZKAN (Giresun) Sayın Başkanım, sayın
milletvekilleri; gündem dışı konuşmaya geçmeden önce, dün
akşam Giresunda yaşanan hain terör saldırısını
kınarken, yaralanan polis kardeşlerime geçmiş olsun der, acil
şifalar dilerim. Giresun, bir ay önce de benzeri bir terör
saldırısında 1 astsubayımızın ve 2 erimizin de
yaralanması neticesinde menfur bir saldırı daha
yaşamıştı. Son dönemde Giresunda terör faaliyetlerinin
artması nedeniyle başta Hükûmetin bölgedeki terörün nedenleri, terörü
önlemedeki eksikliklerin, yetersizliklerin behemehâl ortaya
çıkartılması amacıyla bir araştırma
yapmasını bekliyoruz. Yeni terör saldırılarının
önlenmesi için gerekli tedbirlerin bir an önce alınmasını da Türk
milleti olarak beklediğimizi bildirmek istiyorum. Aynı zamanda
teröristlerin en kısa zamanda yakalanarak
cezalandırılmasını da ayrı bir arzumuz olarak Hükûmete
buradan ifade etmeyi borç biliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündem
dışı konuşmamda Millî Eğitim
Bakanlığınca önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde
ilköğretim ve liselerde tek tip kıyafet uygulaması yerine
serbest kıyafete geçmeye hazırlanmasına ilişkin olarak söz
almış bulunuyorum.
Sayın Bakanımız, okullarda uygulanan tek tip
kıyafet yerine, bazı sınırlamaları da içeren bir
serbest kıyafet uygulamasına geçme isteğini geçen günlerde
belirtmiştir. Serbest kıyafet uygulamasının sosyal,
ekonomik ve pedagojik yönlerden ciddi etkileri olacağı bilinmektedir.
Bu amaçla ben ekonomik etkileri açısından sektörde yaşanabilecek
hadiseyi kısaca özetlemek istiyorum, Sayın Bakanın da bilgisine
sunmak açısından.
Bu sektörde şu anda aşağı yukarı 3 milyar
Türk liralık bir stok mevcuttur. Ayrıca 1 milyon doğrudan ve
dolaylı çalışanı bulunmaktadır, 7,5 milyar
dolarlık bir ciro söz konusudur. Kanaatimizce Bakanlık bu konuda
yeterli inceleme ve araştırma yapmadan konuyu gündeme
almıştır. Olaya ekonomik açıdan bakılmanın
yanında bir de olayın sosyal boyutları da oldukça
manidardır.
Sayın milletvekilleri, ülkemizde gelir
dağılımı adaletsizliği herkesçe malumdur. Bu kadar
gelir uçurumunun olduğu, sosyal sınıflar arasında gelir
farklılığının olduğu bir ortamda, pedagojik
açıdan çocuklarımızın tek tip kıyafet yerine
farklı kıyafetlerle okula gelip gitmesiyle çocuklar arasında
yaratabileceği sosyal travmaların da hesaplanması gerekiyor ve
bu öğrencilerimizi pedagojik anlamda nasıl etkileyeceğini,
zengin-fakir ayrımının ne dereceye getireceğini de bilmemiz
gerekiyor. Âdeta, bu uygulama neticesinde, okullarımızın birer
podyuma dönme ihtimali bulunmaktadır.
Ayrıca, yüksek bir işsizliğin olduğu ülkemizde
sektörde yeni işsizler de doğuracaktır. Sayın Başbakan
işsizlikle mücadele edeceğini, 1 milyon kişiye yeni iş sahası
bulacağını söylemekle birlikte bu uygulamanın ciddi
şekilde tezat teşkil ettiğini de bildirmek istiyorum.
Ayrıca, çocuklarımızın, gençlerimizin
markalı ürünlere yönelmesi, bunun da ithalatçı firmaların
işine geleceği açık bir gerçektir. Marka yarışı çocuklar
arasında anlamsız davranış bozukluklarını
geliştirecek, biraz önce belirttiğim gibi zengin-fakir
ayrımını körükleyecek, sosyal barışı
zedeleyecektir.
Konunun diğer bir etkisi de okullarda disiplinin
bozulmasıdır. Hâlen yazın kısa bir süre okullarımızda
sınırlı bir serbest kıyafet uygulaması
yapılmakta, bu konuda öğretmenlerimiz tarafından, eğitim
disiplininin bozulduğu yönünde şikâyetler bizlere kadar gelmektedir.
Batı dünyasına baktığınızda, yani
İktidarınızın her konuda referans almaya gayret ettiği
Batıya baktığımızda bu kadar serbestî uygulayan
ülkelerin de maalesef bu uygulamalardan da vazgeçmeye
başladıklarını görüyoruz. Örnek İngilteredir. 80li
yıllarda üç yıl süreyle serbest kıyafet uygulamasına
geçmiş olan İngiltere bu uygulamadan vazgeçti çünkü pedagojik
etkilerini gördü. Okullarda disiplin ve kalitenin düşmesiyle tekrar tek
tip kıyafet uygulamasını başlatmıştır.
Sayın Bakanın bir başka konuya dikkatini çekmek
istiyorum. Kendisi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumundan sorumlu iken,
sorumlu Devlet Bakanı iken, 12 bin, devlete emanet edilmiş
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
MURAT ÖZKAN (Devamla)
çocuğumuza da tek tip kıyafet
uygulamasına âdeta geçmiş, burada çocuklarımıza Siz zaten
yetim çocuklarsınız, her tarafta belli olsun. der gibi burada
psikolojiyi nasıl telakki ettiğini de milletimin takdirlerine sunmak
istiyorum.
Bir uygulama içinde
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) O da nereden çıktı Murat Bey?
MURAT ÖZKAN (Devamla) Onu, Sayın Bakanım,
açıklarsınız biraz sonra.
Bir uygulama içine girerken, şu anda 15 milyon
insanımız bundan etkilenecektir. Bu da bize birtakım çıkar
çevrelerinin de bu işte dahli olduğu şüphesini
doğurmaktadır.
Şunu hatırlatmama lütfen izin veriniz: Örgütlü para
tarafından yönetilen bir hükûmet ya da bakanlık organize bir suç
örgütü tarafından yönetilen bir bakanlık ya da hükûmetten daha da
tehlikelidir.
Sayın Bakana benim tavsiyem, sıfır çeken
öğrencilerimizin problemleriyle, okullarımızda bulunmayan spor
salonları yapmakla, sanat atölyeleri yapmakla, öğrencilerimizin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özkan.
MURAT ÖZKAN (Devamla)
eğitim gördüğü
sınıfları 20 kişiye indirmekle ve öğretmen
maaşlarıyla ilgilenmesidir.
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Maalesef, uzun konuşmamız gerekiyor ama süremiz yetmedi.
İyi günler diliyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Özkan.
Millî Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
öncelikle son günlerde kamuoyunda çok yoğun bir şekilde yer alan bir
konuyu gündeme getirdiği için ve bana burada bu cevap
fırsatını verdiği için Değerli Milletvekilimize
teşekkür ediyorum.
Hepinizin de malumu olduğu üzere,
Bakanlığımız tarafından okul üniformaları da
dâhil olmak üzere yeniden yapılanma çerçevesi içerisinde birçok alanda
çalışma yürütülmektedir. Bu yürütülen çalışmalar benim
tarafımdan herhangi bir şekilde önümüzdeki eğitim ve
öğretim yılında kıyafetlerin tamamen serbest
bırakılacağına dair herhangi bir açıklamam
olmadığı hâlde, bugüne kadar ve yakın bir tarihte
yapacağım basın toplantısıyla birlikte, önümüzdeki
dönem hem stratejik hedefler hem eğitimdeki yeniden yapılandırma
çerçevesindeki çalışmaları değerlendireceğim
basın toplantısında bunları dile getirecektim.
Şimdi, mevcut duruma şöyle bir bakalım. Şimdi,
kılık kıyafetle ilgili yönetmeliğimize bir bakalım ve
bugün hem tekstil firmaları tarafından gazetelere verilen ilanlar hem
de Sayın Milletvekilimizin dile getirdiği hususlara şöyle bir
bakacak olursak, biz aslında çok uzun yıllar önce, 1981
yılında çıkartılmış Millî Eğitim
Bakanlığı ve Diğer Bakanlıklara Bağlı
Okullardaki Görevlilerle Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine
İlişkin Yönetmelikle bu işi idare ediyoruz. Altını
çizerek söylüyorum, ihtilalin hemen sonrasında çeşitli okulları
da kapsayan bir yönetmelik. Şimdi bu Yönetmelikte ne diyor?
Hâlihazırda öğrencilerin siyah önlük giyecekleri ve beyaz yaka
takacakları söyleniyor. Bu Yönetmelik dururken, çerçeve Yönetmelik
dururken buna ilaveten bir genelge yayımlanıyor. Hangi tarihte? 1990
tarihinde. Bu genelgede öğrencilerin, yani konuyla ilgili illerden gelen
talepler, öğrenciler üzerinde siyahın yarattığı
psikolojik etkiler falan şeklinde Sayın Bakanlığın o
dönemdeki genelgesiyle mavi önlüğe geçiş yapılıyor.
Şimdi, peki, Türkiyeye baktığımız zaman,
ilköğretim okullarına baktığımız zaman okul
yönetimlerinin seçtiği ve belirlediği tip kıyafet
uygulaması yapılıyor mu, fiilî durum bu mu? Bu. Peki, biz burada
bir çalışma yapıyoruz. Fiilî durum bu iken, neredeyse mavi önlüğün
âdeta hiç kalmadığı bir yerde mevcut uygulamaya uygun bir
çerçeve yönetmelik çıkarıp Millî Eğitim
Bakanlığının kendi düzenlemesiyle bir yönetmelik
çalışması yürütüyoruz elbette. Bunu ne tamamen serbest
bırakmak gibi bir kararımız var, bunu deklare ettik, ne de bu
yönde yürüttüğümüz çalışmalara ilişkin benim bir açıklamam
oldu. Şimdi her şeyden önce bu tür konulardaki çalışmalar
ve planlamalar, yine hepinizin malumu olduğu üzere, 16 milyon
ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisini ilgilendiriyor.
Arkadaşlar, yaptığımız işin bu manada hem
bilincinde hem de sorumluluğundayız. Dolayısıyla 16 milyon
öğrenciyi kapsayacak bir değişikliğin bir günde, ani bir
kararla alınıp uygulanması mümkün olmayacağı gibi, bu
konuda çalışma yürütürken de tüm kurum ve kuruluşların, bu
anlamda ilgili akademisyenlerin, araştırma ekiplerinin ve dahi, çok
haklı olarak, ilk kez öğrenci velilerinin ve öğrencilerin de
taleplerini aldık. Yani ilk kez, bu eğitimin paydaşları
olan öğrenciler, bu eğitimin paydaşları olan velilere ilk
kez biz soru sorduk. Sadece bunu sormadık; seviye belirleme
sınavını sorduk, müfredatı sorduk, izinleri sorduk,
eğitim adına uyguladığımız her şeyi sorduk.
Burada şuna dikkat ediyoruz: Yani artık eğitimle
ilgili alacağımız her kararda, bu eğitimin
paydaşı kabul ettiğimiz kesimlerin demokratik taleplerini de
dikkate almak istiyoruz, uygulamalarımıza bunun yön vermesini
istiyoruz, amacımız buydu. Dolayısıyla kılık
kıyafete ilişkin öğrenci tercihlerinin ne olduğu yönünde
açmış olduğumuz bir anket söz konusu. Ne mutlu ki,
sürdürdüğümüz bir aylık süre içerisinde 2 milyona yakın katılımcı,
veli, öğrenci ve öğretmen bunları değerlendirdi.
MURAT ÖZKAN (Giresun) 14 milyon daha var Sayın Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(Devamla) Elbette ki değerlendirme yapacağımız
kesimlerden bir tanesi de tekstil sektörü olabilir ama kıyafet
uygulaması, bir öğrencinin ne giyeceği ve nasıl
giyeceği, ne şekilde belirleneceği konusu, sadece tekstil
firmalarını ilgilendiren bir konu asla değildir.
Dolayısıyla eğitimin tüm paydaşlarını da
yakından ilgilendirmektedir.
Şu an yürürlükte olan kılık kıyafet
yönetmeliğine uygun olmayan fiilî bir durum vardır Türkiyede ve
tekstil firmaları şu anda uygun olmayan o fiilî durumu
sürdürmektedir. Biz, Bakanlık olarak, fiilî durumu mevzuata uygun hâle
getirme çalışmalarını yürütüyoruz. Elbette ki alternatifli
çalışmalar yürütüyoruz, elbette ki her türlü tercihi dikkate alacak
sorular soruyoruz. Ben bu konuda herhangi bir açıklama yapmadım.
Bakın, öncelikle bunu bir kez daha ifade etmek istiyorum, bir
değerlendirme yapmadım. Bu konudaki nihai değerlendirmemi ve
sonuçlarını kamuoyuyla çok yakın bir sürede yapacağım
basın toplantısında paylaşacağım ama buradan
şunu söylemek isterim ki, önümüzdeki eğitim ve öğretim
yılında, tamamen, öğrencilerin kıyafetlerini serbestçe
seçecekleri bir yöntemi şu anda tercih etmiyoruz. Eğer bu yöntemi
benimseyecek olur isek önümüzdeki yıl da bu yöndeki
çalışmalarımızı sürdürürüz, zamanı geldiği
zaman da bunu açıklarız.
Sayın Milletvekilinin değindiği bir konu vardı
-gerçekten hem çok şaşırdım, hem çok yadırgadım-
Devlet Bakanlığım döneminde Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme
Kurumu bünyesinde kalan kimsesiz çocukları tek tip kıyafet giymeye
zorladığım ve böyle bir uygulama yaptığım
Doğrusu bu çok açık bir iftira, çok açık bir iftira.
Bırakın bunu, bırakın böyle bir uygulamayı, göreve
geldiğim günden itibaren saçları kısacık kesilmiş olan
ve genellikle bağış olarak verilmiş olan, birbirine de çok
benzeyen veya aynısı olan kıyafetleri giydirmekten imtina
etmiş; kız çocuklarının saçlarının uzaması,
toka takmaları
Bir kere, uzun yıllar çocuk hakları
alanında çalışmış ve bu anlamda
duyarlılığı olan birisi olarak her çocuğun hakkı
olduğunu ve kurumsal bakım altındaki çocukların bireysel ve
psikolojik gelişimlerine büyük özen gösterdiğimi, hatta Kimsesiz
çocuklar. Bu ülkenin talihsiz çocukları. denilen çocukları bu
ülkenin en şanslı çocukları yapacağıma söz
verdiğimi ve bu çalışmalarımızın geldiği
noktada, göreve geldiğimiz günden itibaren, bıraktığımız
noktada bugün yükseköğrenime girişte, yerleşmede Sosyal
Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde kurumsal bakım altındaki
çocukların artık yüzde 62si üniversiteye yerleşiyor. Onlar
birer birey olarak, başarılı birer birey olarak, kendilerine
güvenen birer birey olarak, sadece siyasetçilerin değil toplumun da
vicdanına emanet olarak en iyi şekilde yetişiyorlar,
yetiştirilmeye çalışılıyorlar. Bırakın öyle
tek tip bir kıyafeti çocuklar için düşünmeyi, ben bugün burada ifade
edilen ve suçlandığım konuyla ilgili de büyük bir çelişki,
büyük bir tenakuz görüyorum. Hem O okullarda kıyafeti tamamen serbest
bırakacağım. iddiası, diğer taraftan tek tip
MURAT ÖZKAN (Giresun) Biz de onun için söyledik Sayın
Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(Devamla) Bunu ispatlayamazsınız, böyle bir uygulamamamız yok.
Bunu açıkçası bir iftara olarak kabul ediyorum.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Bunu ispatlamak için sizinle beraber
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(Devamla) Hiçbir şekilde böyle bir uygulamamız olmadı.
Tekraren söylüyorum: Önümüzdeki yıllarda da öğrencilerin
kılık ve kıyafetlerine ilişkin olarak belirleyeceğimiz
yöntem bu anlamda demokratik yöntemler olacak. Onları da birer paydaş
olarak kabul ediyoruz, bu eğitimin aktörleri olarak alıyoruz. Hem
öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin tercihleri
doğrultusunda bazı şeyleri belirleyeceğiz ama bu, tamamen
serbest bırakılacağı anlamına gelmediği gibi
bugünden yarına alınmış ve uygulanması düşünülen
bir karar da söz konusu değil.
Bana bu fırsatı verdiğiniz için öncelikle
teşekkür ediyorum ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Sayın Başkanım, 69a göre
söz istiyorum. Sayın Bakanın bana İftiracı, iftira
ediyor. diye bir şeyi var. Onunla ilgili bir açıklama yapmak
istiyorum.
BAŞKAN Şimdi, İftiracı. demedi.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Efendim İftiradır. dedi.
BAŞKAN Yani bu...
MURAT ÖZKAN (Giresun) İspat edemezsiniz. dedi.
BAŞKAN İspat mı edeceksiniz?
MURAT ÖZKAN (Giresun) Ee, tabii... Müsaade ederseniz ispat etmek
istiyorum kendisine.
BAŞKAN O zaman buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MURAT ÖZKAN (Giresun) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Üç dakika süreniz var.
VII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
MURAT ÖZKAN (Giresun) Tabii, Sayın Bakanımla böyle
karşı karşıya gelmek istemezdim. Netice itibarıyla bir
hanımefendiyle sürtüşmek benim hiçbir zaman stilim değildir ama
Sayın Bakan olduğu için burada bir cinsiyet ayrımcılığı
yapmıyorum.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Ne münasebet! Yapmayın!
MURAT ÖZKAN (Devamla) Efendim, şimdi şöyle arz edeyim:
Bu konuyla ilgili iddiamı Sayın Bakanla her türlü platformda
tartışmaya -karşı karşıya
uygulamalarının ne olduğunu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumuyla ilgili yapmış olduğu uygulamayı- davet ediyorum.
Beraber çıkalım, ben iddiamı ispat edip etmeme noktasında
halkımızın kararına sunalım, bir.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Buyurun o zaman.
MURAT ÖZKAN (Devamla) İkincisi, daha vahim bir durum:
Eğer Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda sorumlu Bakan olarak
görev yaptığı dönemde bu kadar özgürlükçü bir yaklaşım
yaparken farklı bir uygulama yapılmışsa, bu daha vahim bir
durum. Bundan dolayı da bilemiyorum kendisi nasıl bir açıklama
yapabilir? Önce, Bakanın muktedir olması, uygulamalarını
kabul ettirmesi gerekir teşkilatına.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Murat Bey, örnek verin.
MURAT ÖZKAN (Devamla) Fakat 12 bin çocuğumuz, Türk milleti
adına, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin yurtlarında
barınırken ihale usulleriyle alınan kıyafetler, hatta zaman
zaman ihale usulleri bile pas geçilerek benzer kıyafetler alınmış,
hatta kız çocuklarımıza zorla giydirilmek durumunda kalınmıştır
ve Sayın Bakanın döneminde olmuştur. Ben iddiamı her yerde,
her zaman ispat etmeye hazırım.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, bana tekrar
bir fırsat verdiğiniz için.
Hepinize tekrar sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET EMİN TUTAN (Bursa) Bu ispat mı şimdi?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan.
Üç dakika süreniz var.
2.- Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun, Giresun Milletvekili Murat Özkanın, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Şimdi, tabii ki, burada bir açıklama yapıldı
ve ben bu açıklamanın bir iftira olduğunu söyledim çok
açıklıkla. Yaklaşık dört buçuk yıl bu görevden sorumlu
bakan olarak, Murat Beyin, burada, bunu ispat etmesini ve ispat edecek bilgi
ve belgeyi burada sunmasını beklerdim. Bunlar çok sıradan ve
basit konular değil.
Bu hassasiyeti taşımış ve
yaşamış birisi olarak söylüyorum. Bırakın tek tip
kıyafet uygulamasını, çocukların bireysel gelişimi
için ikiz çocuklara dâhi aynısının giydirilmemesinin özenini
gösterdik ve göreve geldiğimiz günlerde çocuklar 40-50 kişilik
koğuşlardayken, bugün 78 ilde tamamlanan sevgi evlerinde neredeyse
Türkiyede ortalama bir ailenin sahip olabileceği imkânların çok daha
üstünde ve çok daha iyi bir şekilde yetiştiriliyorlar.
Şimdi, benim böyle bir uygulamam olduğuna dair bir
iddianız varsa bunu bu kürsüden ispat etmek durumundaydınız.
MURAT ÖZKAN (Giresun) Getireceğiz, getireceğiz
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(Devamla) İspat etmek için size verilen fırsatta da siz Böyle
uygulama yapıldı. dediniz ve bunu ispat edemediniz.
Dolayısıyla bunu bir kez daha iftira olarak kabul ediyorum ve
öncelikle yüce Genel Kurulun ve milletimizin takdirine sunuyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılarımla. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Çubukçu.
Gündem dışı ikinci söz
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkan, bu konuyla
ilgili ben de sisteme girmiştim.
BAŞKAN Yani, sırasını ben vereceğim.
Bir de, ayrıca, bu 60ıncı
ENGİN ALTAY (Sinop) Konu değiştikten sonra
BAŞKAN Anladım da
Şimdi, bu 60ıncı maddeye yönelik talepleri şu
kürsüden milletvekilleri mümkün olduğunca konuşabilsinler diye en
fazla değerlendiren kişiyim. Doğru mu?
ENGİN ALTAY (Sinop) Sayın Başkanım, ben konu
değişmeden bu konuyla ilgili
BAŞKAN Hayır, konu değişebilir, siz
katkıda bulanabilirsiniz. Yani o başka bir şey.
ENGİN ALTAY (Sinop) Başka konuya geçildi.
BAŞKAN Ama varsayın ki size vermiyorum! Ne
yapacaksınız?
ENGİN ALTAY (Sinop) Takdir yetkiniz var, ona bir şey
demiyorum.
BAŞKAN Tamam,vereceğim dedim.
ENGİN ALTAY (Sinop) Ben sadece sisteme girdiğimi
hatırlattım Sayın Başkanım.
BAŞKAN İki kişi girmiş. Bakacağım,
vereceğim.
ENGİN ALTAY (Sinop) Vermeyebilirsiniz, takdirinizdir.
BAŞKAN Vereceğim dedim.
ENGİN ALTAY (Sinop) İstemiyorum.
BAŞKAN Peki.
Niye bu kadar çabuk sinirleniyorsunuz?
ENGİN ALTAY (Sinop) Niye sinirlenmeyeyim? Ben nazikçe
sisteme girdiğimi hatırlattım, o kadar.
BAŞKAN Ama, bakın, ben bugün 15 kişiye verdim.
ENGİN ALTAY (Sinop) Tamam Sayın Başkanım,
istemiyorum söz.
BAŞKAN Tamam, istemeyin.
Gündem dışı ikinci söz, spor ve spora destek veren
sponsorlarla ilgili söz isteyen, Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt
Aslanoğluna aittir.
Buyurun Sayın Aslanoğlu. (CHP sıralarından
alkışlar)
V.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR (Devam)
B)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
2.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, spora ve spora destek veren sponsorlara ilişkin
gündem dışı konuşması
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinize saygılar
sunuyorum.
Zonguldakta ve Malatyamızın Hekimhan ilçemizde bugün
meydana gelen ve 1 vatandaşımızın yaşamını
yitirdiği iş kazasından dolayı vatandaşımıza
ve Zonguldakta ölen tüm kardeşlerimize yüce Allahtan rahmet diliyor ve
tüm ailelerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Değerli arkadaşlarım, Türkiyede spor ve
sponsorlar... Şimdi, Türkiyede amatör ve profesyonel sporlar var. Ben,
Türkiye Süper Ligini bir tarafa bırakıyorum ama Türkiyede özellikle
konuşmamın ağırlığı amatör kulüpler ve
basketbol olacaktır.
Değerli arkadaşlar, Türkiyede spor adına
takımları bir yarış atı gibi koşturuyorlar. Bu
yarış atından İddaa oyunuyla 12 katrilyon para
topladılar. 12 trilyon, özür diliyorum. Sadece spor kulüplerine 12
trilyondan verdikleri para 700 milyon, dikkatinizi çekiyorum. Spor kulüpleri
üzerinden toplanan para bu kadar, 12 trilyon ama yarış atı spor
kulüplerine ayrılan pay 700 milyon arkadaşlar. Böyle bir ortamda
özellikle basketbola temas etmek istiyorum. Türkiyede basketbol, basketbol
ligi ve basketbol ligindeki takımlarımızdan bahsetmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, size bir bilgi aktarmak
istiyorum. Tütün ve Alkol Piyasası Kurulu bir karar alıyor, diyor ki:
Herhangi bir alkol üreten kurum, kuruluş eğer logosu, ismi bir
takımın da geçerse yasaktır, yasak!
Değerli arkadaşlarım, özellikle Efes Pilsen Kulübü
üzerinde durmak istiyorum. Türkiyede bugüne kadar yetiştirdiği
basketbolcu sayısı
31 ilde okulları var. Türk basketbolunu
dünyaya taşıyan, Türk basketbolunu hani vardı ya, o 12 dev adam;
o 12 dev adamı 12 dev adam yapan bir kulüp ve yaklaşık yirmi yıldır
amatör bir şekilde sadece sokaktaki çocuklarımızı sokaktan
kurtararak, basketbol öğreterek o sevgiyi vererek, bir şekilde
yaklaşık 15 bin çocuğumuzu basketbola
alıştırdı, basketbol oynattı ve Türkiye Basketbol
Ligini Avrupaya taşıdı; Avrupada aldığı
başarıları hepimiz biliyoruz, Millî
Takımımızın aldığı başarıyı
hepimiz biliyoruz. Hepimiz bununla gurur duymalıyız. Türkiye ismini
dünyanın her tarafına yaydı. Değerli
arkadaşlarım, hiçbirimiz hani yasakçı değildik?
Diğer ünlü, aynı dalda üretim yapan işte bir sürü
kurum var, bir sürü firma var. Bunların ismiyle dünyanın her
tarafında turnuvalar yapılıyor. Heinekendır, Tuborgdur,
başka başka isimler, bunlar dünyanın her tarafında yasak
olmuyor, ama her ne hikmetse, bizim Tütün ve Alkol Piyasası Kurumumuz Ey
Efes Pilsen, sen kapat. diyor. Arkadaşlar, gençler adına hepimiz
bundan utanmalıyız. Yani, bu, Türkiyede bugüne kadar basketbol
okullarına giden çocuklar ayyaş mı oldular? Artık, Efes bir
marka arkadaşlar, dünyanın her tarafında, sadece Türkiyede
değil; Rusyada, Kazakistanda, Hindistanda, Pakistanda, dünyanın
her tarafında artık biz bir marka yaratmışız, bu
markayla hepimiz gururlanmalıyız. Türkiyenin bir markası
olmuş artık bu. Artık bunu bir içki markası sayıp da,
Tütün ve Alkol Piyasası da çok zeki bir şekilde, Aman bunu
yasaklayalım
Hakikaten ben Türk basketbolu adına, Türkiye'de spora
gönül veren bir insan adına utanıyorum. Hani yasakçı
değildik?
Değerli arkadaşlarım, bu hazırlanan bir
tasarı, yasada olmayan bir madde. Yasada böyle bir madde yok ama birileri,
her ne hikmetse, bunu tasarıya koymuşlar.
Değerli arkadaşlarım, şu anda spor
okullarına giden, 31 ilimizde basketbol okullarına giden insanlar
hepimizin çocukları. Hepimiz, bu okullara çocuklarımızı
vermek için -çünkü çok ciddi bir kurum- çocuklarımızı göndermek
için büyük çaba gösteriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Toparlıyorum
Sayın Başkanım.
En azından, gençlerimiz adına, gençlerimizin
geleceği için mutlaka bu tasarının değiştirilmesi
gerekir arkadaşlar.
Bir başka konuda iki kelime edeceğim.
Türkiye'de tütün üretimi serbest arkadaşlar, ama bu üretilen
tütünü Tekel kalmadığı için sigara fabrikaları
almıyor, artık, sokakta tütün satan insanları polisler götürüp
ceza veriyor. Arkadaşlarım, o zaman, bir ticarette bir olgu
serbestse, tütün ekimi yasal olarak serbest, bunun ticaretini
Adıyaman
köylüsünü, Malatya köylüsünü Sen sokakta tütün satamazsın. deyip polis
zoruyla götürüp ceza vermek adına hakikaten utanıyorum.
ŞEVKET KÖSE (Adıyaman) 5 milyar lira ceza
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Onun için,
arkadaşlar, Türkiyede eğer bir şeyin ekimi serbestse mutlaka
bunun ticaretinin serbest olması lazım. Amerika şakır
şakır Hint keneviri ekiyor, bunu satıyor, buna kimse bir
şey demiyor ama benim köylüm ne tütün ekebiliyor ne Hint keneviri
ekebiliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.
Gündem dışı üçüncü söz, Bursadaki
ÖZDAL ÜÇER (Van) Sayın Başkan, konuyla ilgisiz bir
şekilde, Meclisi bilgilendirmek istediğim bir konu var müsaade
buyurursanız.
BAŞKAN Sisteme girin. Şimdi Sayın Mehmet Emin
Tutana söz verdikten sonra, sisteme girmiş olan arkadaşlara da
60ıncı maddeye göre söz hakkı vereceğim; başka
arkadaşlar da var, sisteme girin, o zaman olur.
Gündem dışı üçüncü söz, Bursadaki
gelişmelerle ilgili söz isteyen Bursa Milletvekili Sayın Mehmet Emin
Tutana aittir.
Buyurun Sayın Tutan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
3.- Bursa Milletvekili Mehmet Emin
Tutanın, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursaspora
ilişkin gündem dışı konuşması
MEHMET EMİN TUTAN (Bursa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyor ve
konuşmamın başında, 17 Mayısta, grizu faciasında
Zonguldakta hayatını kaybeden 30 vatandaşımıza
Allahtan rahmet ve tüm Zonguldaklılara
başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, eski adıyla Türkiye Birinci
Futbol Ligi, yeni adıyla Turkcell Süper Liginde, şimdiye kadar
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor futbol
takımları şampiyon olmuşlardı. Yıllardır
taraflı, tarafsız tüm sporseverler Bu kısır döngü
kırılabilir mi?, Şampiyonluk İstanbuldan
çıkıp tekrar bir Anadolu takımına kısmet olur mu?
diye heyecanla beklediler. Geçen yıl, Sivas, şampiyonluğa çok
yaklaştı ama son iki haftada aldığı sonuçlarla
maalesef 2nci oldu. Bu yıl ise lig tarihinde bir devrim yaşandı
ve yukarıda saydığım güzide kulüplerimiz
dışında bir Anadolu kulübü, Bursasporumuz Turkcell Süper Ligini
şampiyon olarak tamamlama başarısını gösterdi. Bu
olağanüstü başarıyı biz Bursalılar ve Bursasporlular
coşkuyla kutluyoruz ama inanıyorum ki Fenerbahçeliler,
Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular ve
diğer güzide kulüplerimizin taraftarları da, hatta futbolla ilgisi
olmayan vatandaşlarımız da Bursasporun Turkcell Süper Lig
Şampiyonluğuna çok sevindiler.
Değerli milletvekilleri, özellikle Fenerbahçeli
dostlarımıza seslenmek istiyorum: Eğer son dakikadaki o talihsiz
anons kazası olmasaydı belki bu kadar üzülmeyecektiniz.
İşte, futbolun bu kadar sevilmesinin nedeni bu. Sevinciniz bir anda
hüzne, hüzün bir anda sevince dönüşebiliyor ama eminim, aradan geçen
yaklaşık bu bir hafta süre Fenerbahçelilerin de hüznünü
dindirmiştir. Bunu, fanatik Fenerli dostlarımın bizzat bana
söyledikleri İçten tebrik ediyoruz Bursasporu. sözlerinden biliyorum.
Futbol, hiç kuşkusuz kitleleri peşinden sürükleyen en
büyük spor organizasyonu, birilerinin deyimiyle kitlelerin afyonu, ama o
kadar güzel ki bu duygu, şampiyonluğun, hatta şampiyon olma
hayalinin koskoca bir kenti nasıl etkilediğini, nasıl
heyecanlandırdığını biz Bursada yaşadık.
Aylardır Bursada her yer yeşil beyazdı, tüm kent dinamikleri
şampiyonluğa inanmıştı. Son maçımızdaki bir
pankart her şeyi özetliyordu aslında, şöyle yazıyordu:
Öyle mutluyduk ki bu sene, şampiyonluğun canı cehenneme.
Bursa, kent olarak bu şampiyonluğu çok istedi.
Düşünün, İstanbuldaki Olimpiyat Stadına, deplasmana 25 bin
kişiyle gittik. Tribünlerden küfür olmadan, kimseyle uğraşmadan,
yalnızca kendi takımının şampiyonluk yürüyüşüne
eşlik etti Bursasporlular.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin
en büyük 4üncü ili, otomotivin ve tekstilin merkezi, en çok ihracat yapan 2nci
il gibi özelliklerin yanında, artık Bursa, Turkcell Süper Lig
Şampiyonu oldu. Para, güç her şey değildir. İnançla,
dayanışmayla, arkadaşlıkla, inatla, arzuyla ve çok
çalışarak neler yapılabileceğini gösterdi Bursaspor tüm
Türkiyeye.
Bu Kül Kedisi Masalını gerçeğe dönüştüren,
sezon başında birçok Bursalının rüyasında bile görmeye
razı olduğu şampiyonluğu bize armağan eden,
taraftarımızın deyimiyle Adam gibi adam, Ertuğrul
Sağlam. başta olmak üzere, teknik kadroya teşekkür ediyorum.
Yönetim Kuruluna çok teşekkür ediyorum. Futbolcu kardeşlerim Dimitar
Ivankova, Ömer Erdoğana, Bekir Ozana, İbrahim Öztürke, Ivan
Ergice, Hüseyin Çimşire, Mustafa Keçeliye, Pablo Batallaya, Ozan
İpeke, Sercan Yıldırıma, Volkan Şene, Ali
Tandoğana, Turgay Bahadıra, Veli Acara, Tuna Üzümcüye, Tomas
Zapotocnye, İsmail Odabaşına ve ismini
sayamadığım tüm futbolcu kardeşlerime
şükranlarımı sunuyor, alınlarından öpüyorum.
İyi günde, kötü günde, yağmurda, çamurda, Bursada ya da
deplasmanda bıkmadan ve usanmadan takımımızı
centilmence destekleyerek tüm Türkiye'nin övgüsünü hak eden 12nci
adamımızı, taraftarımızı da yürekten kutluyorum.
Bursaspor, tarihinde ilk kez Süper Lig Şampiyonu olurken
birçok tabuyu da yıktı: İstanbul dışından bir
Anadolu takımını şampiyon yapmazlar. efsanesi yerle bir
oldu, Şampiyonluk, pahalı transfer olmadan gelmez. imajı
bitti. Ertuğrul Sağlam ve Bursaspor, mütevazı ama sistemi iyi
işleyen bir futbol takımının neler yapabileceğini
gösterdi ve en önemlisi, Bursaspor Anadoluyu uyandırdı. Artık,
ligler başlarken İstanbul basınında Bu sene Fener mi,
Cimbom mu, yoksa Kartal mı şampiyon olacak? geyikleri bitti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
MEHMET EMİN TUTAN (Devamla) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Liglerin on sekiz takımla oynandığı
hatırlanacak artık ve Türkiye futbol kamuoyu, basını,
yönetimleri, taraftarlarıyla kendini yenileyecek ve bundan sonra futbolda
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Değerli arkadaşlar, konuşmamın sonunda, bu
sene Turkcell Süper Lige yükselen Karabüksporu, Bucasporu ve en son Konyasporu
tebrik ediyorum ve bu yıl bütün takımlarımıza
başarılar diliyorum. Bana bu fırsatı veren Sayın
Başkana da teşekkür ediyor, hepinize saygılar ve sevgiler
sunuyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tutan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Bak, sevgiyle
olduğu zaman herkes alkışlıyor Mehmet Emin!
BAŞKAN Çok teşekkür ederim Sayın Tutan.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Sayın Başkan da
Bursalı.
BAŞKAN Ben, Bursa Öğretmen Okulu mezunuyum, evet.
Biz de Başkanlık Divanı olarak Bursasporu tebrik
ederiz, başarılarının devamını dileriz.
Şimdi, 60ıncı maddeye göre söz isteyen
arkadaşlarımıza söz vereceğim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkanım,
öbürlerine de, Konyaya, Bucaya ve Karabüke de dileyin.
BAŞKAN Şimdi ben, Bursa şampiyon olduğu için
diledim. Devamını diliyoruz. Tabii, her şeye
Evet, Sayın Çalık, buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR (Devam)
12.- Malatya Milletvekili Öznur
Çalıkın, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon
Taşkömürü İşletmesinde meydana gelen kazada hayatını
kaybeden işçilere ve Malatyanın Hekimhan ilçesinde bir krom
işletmesinde iş kazası sonucu hayatını kaybeden
işçiye Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı dilediğine
ilişkin açıklaması
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum.
ASIM AYKAN (Trabzon) Sayın Başkanım, Trabzonu
unutmayın, Trabzonsporu unutuyorsunuz!
BAŞKAN Sayın Çalık konuşsun, duyulmuyor.
Bir dakikalık süreniz var.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) Sayın Başkanım,
teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Zonguldakta göçük altında kalan işçi
kardeşlerimize biz de Allahtan rahmet diliyoruz, ailelerine
başsağlığı diliyoruz.
Biraz evvel almış olduğumuz haber, Malatyanın
Hekimhan ilçesinde de bir göçük olduğu ve bir
vatandaşımızın hayatını kaybettiğiyle
ilgili. Öncelikle, vatandaşımıza Allahtan rahmet diliyorum ve
aile fertlerine başsağlığı diliyorum.
Buradaki, göçük değil, bir iş kazası. Bir özel
madencilik şirketinin krom ocağına yol yaparken ekskavatörlerin
yol çalışması esnasında bir kaya parçası
işçimizin kafasına düşerek ölümüne sebebiyet vermiştir ve
bu iş kazası dolayısıyla hayatını kaybeden
vatandaşımıza da bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum ve
teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın Özensoy
13.- Bursa Milletvekili Necati
Özensoyun, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursasporu
kutladığına ilişkin açıklaması
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Bursasporda yöneticilik yapmış bir Bursasporlu olarak da
mutlu olduğumu ifade ediyor, Sayın Başkan İbrahim
Yazıcıya, Yönetim Kuruluna, Teknik Direktör Ertuğrul
Sağlama, futbolculara, 12nci adam olan cefakâr taraftara, masörüne,
malzemecisine, bütün çalışanlarına, bütünleşen Bursa
halkına, destekleyen Türk milletinin bütün mensuplarına teşekkür
ediyor ve tebrik ediyorum.
Günümüzde her şeyin maddeyle ölçüldüğü dünyada,
Bursaspor mütevazı bütçeyle yakaladığı başarıyla
tüm Türkiyeye ve dünyaya önemli bir mesaj da vermiştir. Ben Bursaspora
Şampiyonlar Liginde de başarılar diliyor, teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Sayın Üçer
14.- Van Milletvekili Özdal
Üçerin, Vanın Özalp ilçesindeki Mustafa Muğlalı
Kışlasındaki tel örgü yakınında mühimmat
patlaması sonucu 6 çocuğun yaralanmasına ilişkin
açıklaması
ÖZDAL ÜÇER (Van) Teşekkürler Sayın Başkan.
Göçükte canını veren emekçi kardeşlerimize
Allahtan rahmet diliyorum ben de, ailelerine
başsağlığı diliyorum.
Keşke, spordan bahsederken, Vanda şu an Özalp ilçesinde
Mustafa Muğlalı Kışlasının,
Özalpte bir utanç abidesi şeklinde koca bir tabelası
olan Mustafa Muğlalı Kışlasının Özalpte otuz üç
kurşun olayından sonra 6 çocuk olayıyla da ilgili olması
bizi yeniden üzmüştür. Umuyorum ki bu 6 çocuk yakın zamanda
iyileşir. Umuyorum ki ağır yaralı olan o çocuğumuz
tedavi göreceği hastanelerde iyileşir. Umuyorum ki Kürt
çocukları da spor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Altay, buyurun.
15.- Sinop Milletvekili Engin
Altayın, okullarda serbest kıyafetin yanlış olduğuna
ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (Sinop) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Ben de Bursasporu, Bursaspor camiasını kutluyorum,
darısı bütün Anadolu takımlarının başına
olsun diyorum öncelikle.
Biraz önce gündem dışı konuşma yapan
Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili Murat Özkanın gündeme
getirdiği okullarda düşünülen serbest kıyafet uygulamasıyla
ilgili 60ıncı maddeye göre söz talep etmiştim. Bir
eğitimci ve eğitim yöneticisi olarak, eğer basında
çıkan, İnternette çıkan bu haberler doğruysa, okullarda
serbest kıyafetin son derece yanlış olduğu konusunda
Hükûmete bir uyarı yapmayı gerekli görmüştüm. Tabii, serbest
kıyafet ne kadar yanlışsa, tek tip, genel tek tip kıyafetin
de o kadar yanlış olduğunu hem şahsımın hem
partimizin düşündüğünü Genel Kurulun bilgisine sunmak istedim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Altay.
Sayın Genç
16.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursasporu kutladığına
ilişkin açıklaması
KAMER GENÇ (Tunceli) Teşekkür ederim efendim.
Ben de Bursasporun şampiyonluğunu kutluyorum. Özellikle
Başkan İbrahim Yazıcı arkadaşımızla beraber
milletvekilliği de yapmıştım. Kendisine başarılar
diliyorum. Avrupa Şampiyonlar Liginde de kendilerine başarılar
diliyorum, saygılar sunuyorum. Tekrar nice nice başarılar
diliyorum Bursaspora.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Genç.
Sayın Öksüz
17.- Konya Milletvekili Özkan
Öksüzün, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursasporu ve Turkcell
Süper Ligine yükselen Konyasporu kutladığına ilişkin
açıklaması
ÖZKAN ÖKSÜZ (Konya) Sayın Başkanım, ben de
Bursaya başarılar diliyorum. İnşallah Avrupada da bize
bir kupa getirir. Bu ara Süper Lige yükselen Konyasporumuza da
başarılar diliyoruz. Emeği geçen tüm futbolculara,
yöneticilerine ve taraftarlarına da burada teşekkür ediyorum. Herkese
teşekkür ediyorum. Konyaspor inşallah gelecek sene Bursa gibi
şampiyon olur, burada o mutluluğu tadarız.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Konya, Buca, Karabük.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu haklıymış.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkanım, Konya, Buca, Karabük.
BAŞKAN Doğru. Tabii, ben futbolla çok fazla
iletişimi olan bir insan olmadığım için
Konyaspora da
tebriklerimi ve başarı dileklerimi sunuyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Konya var, Buca var,
bir de Karabük var. Sayın Başkanım, üç takım: Konya, Buca,
Karabük.
BAŞKAN Evet, şimdi devam ediyoruz.
Sayın Tüzün
18.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzünün, Turkcell Süper Liginde şampiyon olan Bursasporu
kutladığına ilişkin açıklaması
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Bir komşu kentin, Bilecik ilinin milletvekili olarak
Bursasporumuzun yaşamış olduğu bu şampiyonluk
başarısından biz de mutlu olduk. Öncelikle, Fenerbahçe kongre
delegesi olarak, bir Fenerbahçe taraftarı olarak, komşu kentimizin
şampiyon olmasından biz de büyük mutluluk duyduk. Geçtiğimiz
yıllarda Bilecik Spor Kulübümüzün de Başkanlığını
yaptığımda Bursanın birçok takımıyla
karşı karşıya müsabakalar gerçekleştirdik. Gerçekten,
Bursa kenti artık, bir sanayi kenti, bir üniversite kenti olduğu
kadar amatör spor kulüplerinde profesyonel ligde çok başarıyla, iyi
sporcular yetiştirebilecek duruma gelmiştir. Tabii, aynı zamanda
Şampiyonlar Liginde de mücadelesini gerçekleştirecek; hem
şampiyonluğu hem de bundan sonraki Şampiyonlar Ligi
maçlarında Bursasporumuza başarılar diliyorum.
BAŞKAN Sayın Şandır
19.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, okullarda kıyafetin serbest
bırakılması hâlinde bu sektördeki esnafın
mağduriyetinin de bir şekilde dikkate alınması
gerektiğine; Türkcell Süper Ligine yükselen Karabükspor, Konyaspor ve
Bucasporu kutladığına, başarılar dilediğine
ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Sayın Bakan yok burada ama bir hususa dikkatinizi çekmek
istiyorum: Okul kıyafetleri diken -özellikle de küçük esnaf- çok
sayıda insanımız bulunmaktadır. Millî Eğitim
Bakanlığının henüz karara ulaşmadığı bu
konuda bu sektörün, bu esnafın durumu da mutlaka dikkate
alınmalı, serbest bırakılması hâlinde bu esnafın
mağduriyeti de bir şekilde dikkate alınmalı.
Ayrıca, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak biz de
Karabük, Konya ve Bucaspor kulüplerinin şampiyon olmasını
kutluyoruz. İlleri, Karabükü, Konyayı ve Bucayı tüm
seyircisiyle, yöneticisiyle kutluyor, başarılar diliyoruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Bende ipin ucu koptu, ne kadar çok takım var
başarılı olmuş olan. Hepsine, toptan, Başkanlık
Divanı olarak, başarılar diliyoruz.
Sayın Özdemir
20.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Zonguldaktaki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Taşkömürü
İşletmesinde meydana gelen kazada hayatını kaybeden
işçilere ve Malatyanın Hekimhan ilçesinde bir krom işletmesinde
iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçiye Allahtan
rahmet, ailelerine başsağlığı dilediğine
ilişkin açıklaması
HASAN ÖZDEMİR (Gaziantep) Sayın Başkanım,
ben de Zonguldakta göçük altında kalan vatandaşlarımıza
Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Yine, bugün Hekimhanda göçük altında kalan bir
vatandaşımıza Allahtan rahmet diliyorum, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Bursaspor yöneticilerine, futbolcularına ve dostum
İbrahim Yazıcıya ve tüm Bursalılara başarılar
diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın Bozdağ
21.- Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağın, Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Bursasporu, Türkiye
Kupasını alan Trabzonsporu, Turkcell Süper Ligine yükselen
Karabükspor, Bucaspor ve Konyasporu kutladığına ilişkin
açıklaması
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkanım,
bu sene lig şampiyonu olan Bursasporumuzu AK PARTİ Grubu olarak
tebrik ediyoruz. İnşallah, Avrupa şampiyonasında da
ülkemizi başarıyla temsil eder.
Ayrıca, Türkiye Kupasını alan Trabzonsporu da
tebrik ediyoruz, onlara da başarılar diliyoruz
BAŞKAN Doğru, Sayın Aykan söylemişti,
doğru.
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Bunun yanında, Süper Lige
yükselen hem Konyasporumuzu hem Karabüksporumuzu hem de Bucasporumuzu tebrik
ediyor, önümüzdeki yıl başarılarının
devamını diliyoruz.
BAŞKAN Sayın Aykan söylemişti Trabzonsporu ama
ben tamamlayamamıştım.
Sayın Aydın, buyurun.
22.- Gümüşhane Milletvekili
Kemalettin Aydının, Turkcell Süper Ligi Şampiyonu Bursasporu,
Türkiye Kupasını alan Trabzonsporu, Turkcell Süper Ligine yükselen
Karabükspor, Bucaspor ve Konyasporu kutladığına ilişkin
açıklaması
KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) Sayın Başkan,
şahsınızda, Zonguldakta ölen kardeşlerimize Allahtan
rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Ben de özellikle Trabzonspor, Bursaspor ve Süper Lige çıkan
Karabük, Buca ve son Konyaspora başarılar dilerken bir
ayrıntı belirtmek istiyorum. Özellikle Türkiye Ligi Şampiyonu
Bursasporun ve Süper Lige çıkan Konyasporun antrenörleri Gümüşhaneli
olan Ziya Doğan ve Ertuğrul Sağlam. Memleket sevdalısı,
çalışkan, dürüst ve hedeflerine kilitlendiklerinde de
başaramayacakları hiçbir şey olmayan Gümüşhanelilerin bu
başarılarını da tebrik ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Evet, gündeme geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, gündemin Sözlü
Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 3, 8, 21, 51, 76, 100, 117,
139, 150, 179, 206, 214, 230, 268, 279, 300, 301, 332, 364, 365 ve 420nci
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası
geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup bilgilerinize sunacağım.
VIII.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.- Tanzanya Ulusal Meclisi
Başkanı Samuel Sitta ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyaret
etmesinin uygun bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/1190)
11/5/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Tanzanya Ulusal Meclisi Başkanı Sayın Samuel Sitta
ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanı'nın 02 Mayıs 2010 tarih ve 71
sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış ilişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un bilgilerine
sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
2.- Afganistan Halk Meclisi Din,
Kültür, Eğitim, Yüksek Öğrenim İşleri Komisyonunun davetine
icabet edecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden oluşan
Parlamento heyetini oluşturmak üzere siyasi parti gruplarınca
isimleri bildirilen milletvekillerine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/1191)
24/5/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Afganistan Halk Meclisi Din, Kültür, Eğitim, Yüksek
Öğrenim İşleri Komisyonu'nun vaki davetine istinaden, Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerinden oluşan bir Parlamento Heyeti'nin,
Afganistan'a resmi bir ziyaret gerçekleştirmesi Genel Kurul'un 04
Mayıs 2010 tarih ve 101 sayılı birleşiminde kabul
edilmiştir
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış ilişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı Kanun'un 2 Maddesi
uyarınca heyeti oluşturmak üzere siyasi parti gruplarının
bildirmiş olduğu isimler Genel Kurul'un bilgilerine sunulur.
|
|
|
|
Mehmet Ali
Şahin |
|
|
|
|
Türkiye Büyük
Millet Meclisi |
|
|
|
|
Başkanı |
|
Murat Mercan |
Eskişehir
Milletvekili |
|
|
|
Canan
Kalsın |
İstanbul
Milletvekili |
|
|
|
Abdürrezzak
Erten |
İzmir
Milletvekili |
|
|
|
Abdullah
Çalışkan |
Kırşehir
Milletvekili |
|
|
|
Metin Ergun |
Muğla
Milletvekili |
|
|
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Sözlü soru önergelerinin geri alınmasına dair iki önerge
vardır, okutuyorum:
B)
Önergeler
1.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin (6/1984) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/212)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin Sözlü Sorular Kısmının 556.
sırasında yer alan (6/1984)
esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
2.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun (6/2000) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi (4/212)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Gündemin Sözlü Sorular Kısmının 572.
sırasında yer alan (6/2000)
esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
BAŞKAN Sözlü soru önergeleri geri verilmiştir.
Komisyondan istifa önergeleri vardır, okutuyorum:
3.- Sakarya Milletvekili Erol
Aslan Cebecinin, Dışişleri Komisyonu üyeliğinden istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/209)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Dışişleri Komisyonundan
istifa ediyorum. Gereğini arz ederim.
Erol
Aslan Cebeci
Sakarya
AKPM
Türk Delegasyonu Başkanı
4.- İstanbul Milletvekili
Bihlun Tamaylıgilin, Dilekçe Komisyonu üyeliğinden istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/210)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Dilekçe Komisyonu Üyeliğinden istifa
ediyorum. Gereğini arz ederim.
Bihlun
Tamaylıgil
İstanbul
5.- İstanbul Milletvekili
Esfender Korkmazın, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliğinden istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/211)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi bulunduğum Plan ve Bütçe Komisyonundan istifa ediyorum.
Gereğini arz ederim.
Esfender
Korkmaz
İstanbul
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
C) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Mithat Melen ve 19 milletvekilinin, Şubat 2001 ekonomik krizinin
araştırılması amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/717)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Başbakan Erdoğan, 21 Şubat 2001 tarihinde
yaşanan finans krizi sonrasında T.C. Merkez Bankasından bir
gecede büyük miktarlarda para çekildiğini iddia etmekte ve bundan
dolayı Milliyetçi Hareket Partisi'ni (Yüce Divan kararlarını yok
sayarak) suçlamaya çalışmaktadır.
Başbakan Erdoğan tarafından sıkça tekrarlanan
bu suçlamanın bir kez daha araştırılması için
Anayasa'nın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104.
ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ve teklif ederiz.
1) Mithat Melen (İstanbul)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Faruk Bal (Konya)
4) Hasan Çalış (Karaman)
5) Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
6) Mustafa Enöz (Manisa)
7) Reşat Doğru (Tokat)
8) Ahmet Bukan (Çankırı)
9) Kadir Ural (Mersin)
10) Behiç Çelik (Mersin)
11) Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)
12) Metin Ergun (Muğla)
13) Akif Akkuş (Mersin)
14) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
15) Hasan Özdemir (Gaziantep)
16) Ali Uzunırmak (Aydın)
17) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
18) Alim Işık (Kütahya)
19) Şenol Bal (İzmir)
20) Beytullah Asil (Eskişehir)
Gerekçe:
19 Şubat 2001 tarihinde, Türkiye'de siyasi bir operasyon
planlayan küresel mihrakların uzantıları ve para
tüccarları, Milli Güvenlik Kurulu'nda yaşandığı iddia
edilen bir tartışma sonrasında piyasa oyuncuları üzerinden
piyasalarda yeni bir spekülatif saldırı
başlatmışlardır.
Ve maalesef, 21 Şubat tarihinde bir anda, bankalar arası
para piyasasında gecelik faiz ortalama yüzde dört bin düzeyine
çıkmıştır.
16 Şubat 2001 tarihinde Merkez Bankasının 27
milyar 94 milyon dolar olan rezervi, 23 Şubat 2001 tarihinde 22 milyar 58
milyon dolara inmiştir. Türkiye ekonomisine yönelik saldırı
sonucunda rezerv kaybı 5,36 milyar dolar olmuştur.
Bu operasyon piyasalarda spekülasyonuyla para kazanan ve ülkeler
içinde siyasi dengeleri değiştirmek için "renkli devrimler"
düzenleyen mihraklarca yönetilmiştir. Amaç; "Türkiye'de siyasi
istikrarsızlık yaratmak" ve küresel projelere karşı
milli duruş sergileyen 57. Cumhuriyet hükümetini yıkmaktır.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İstanbul Milletvekili
Hüseyin Besli ve 63 milletvekili tarafından 13 Kasım 2003'de Türkiye
Halk Bankasının zarara uğramasına sebep oldukları,
usulsüz işlemlerin yapılmasına imkân sağladıkları
iddiasıyla Devlet eski Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı H. Hüsamettin Özkan ile Devlet eski Bakanı Recep
Önal haklarında Meclis soruşturması açılmasına
ilişkin önerge, TBMM Başkanlığına verildi.
Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanlığı görevinde
bulunan Recep Önal'ın Yüce Divana sevki ile ilgili önerge, Genel Kurulun 9
Aralık 2003 tarihli 25. Birleşiminde görüşüldü, 17 ret oyuna
karşın 409 oy ile kabul edildi ve Soruşturma Komisyonu Kuruldu.
14 Ocak 2004'te çalışmalarına başlayan Meclis
Soruşturması Komisyonu, raporunu 27 Mayıs 2004 tarihinde
sonuçlandırdı.
Yüce Divan yargılaması 13 ay süren Özkan ve Önal için
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, 4.5 yıl hapis
ve memuriyetten men cezası istemiş, Yüce Divan 31 mart 2006'da
Hüsamettin Özkan ile Recep Önal'ın tüm suçlamalardan beraatına karar
vermiştir.
Başbakan Erdoğan'ın Meclis kürsüsünden tüm bu
süreci ve Yüce Divan kararlarını yok sayarak, 13 ay Yüce Divan
tarafından soruşturulmuş ve sonuca bağlanmış bir
konuyu "Merkez Bankasından paranın bir gecede çekildiğini
iddia etmektedir. Böylece 57. Hükümetin ortağı Milliyetçi Hareket
Partisini bugün suçlamaya çalışmaktadır. Ayrıca, Yüce
Divanı, yargılanarak aklananları, yargılamanın her
aşamasında görev alan yargı mensuplarını, zan
altında bırakmaktadır. Meclis kürsüsünden Başbakan
Erdoğan tarafından şıkça tekrarlanan bu suçlamanın bir
kez daha Başbakanın iddiaları doğrultusunda
araştırılması için Anayasa'nın 98. ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri gereğince
Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif
ederiz.
2.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemir ve 20 milletvekilinin, trafik kazalarının nedenlerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/718)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde trafik kazaları her yıl önemli can ve mal
kayıplarına neden olmaktadır. Trafik kazalarının
farklı nedenleri sıralansa da bu nedenlerin giderilmesi için
çalışmalar eksik kalmaktadır. Bu nedenlerle trafik
kazalarına neden olan etkenlerin araştırılarak
alınacak önemleri tespit etmek üzere Anayasanın 98. ve
İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
1) Hasan Özdemir (Gaziantep)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Zeki Ertugay (Erzurum)
4) Sabahattin Çakmakoğlu (Kayseri)
5) Hasan Çalış (Karaman)
6) Cemaleddin Uslu (Edirne)
7) Yılmaz Tankut (Adana)
8) Akif Akkuş (Mersin)
9) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
10) Mümin İnan (Niğde)
11) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
12) Mithat Melen (İstanbul)
13) İzzettin Yılmaz (Hatay)
14) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
15) Kürşat Atılgan (Adana)
16) Ahmet Kenan Tanrıkulu (İzmir)
17) Mustafa Kalaycı (Konya)
18) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
19) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
20) D. Ali Torlak (İstanbul)
21) Mehmet Ekici (Yozgat)
Gerekçe:
Ulaşım, günümüzde bireylerin en temel
ihtiyaçlarından birisi hâline gelmiştir.
Ülkeler, coğrafi koşulları ve ekonomik
olanaklarına göre belirli ulaşım sistemlerini tercih
etmektedirler. Ancak bu tercihler sonucu kimi zaman yetersiz kalan hizmetler
ulaşımı insan hizmetine olumlu sunduğu
ulaşımı sorun olarak da ortaya çıkarmaktadır.
Ülkemizde yolcu ve yük taşımacılığı büyük ölçüde
karayolu ulaşımı ile sağlanmaktadır. Bu nedenle trafik
kazalarının oluşumunda karayolu taşımacılığı
önemli bir etkendir.
Dünyada, gelişmiş ekonomiler ulaşım sorunu ve
genel olarak trafik güvenliği, ulaşım alanına yapılan
yatırımlarla giderilmeye çalışılmaktadır.
Ülkemizde ise nüfus, sürücü ve araç sayısındaki hızlı
artışa rağmen ulaşım ve trafik güvenliği
alanlarında yeterince yatırım yapılmamaktadır.
Uluslararası trafik literatürüne
bakıldığında trafik güvenliği; altyapı
hizmetleri, ilkyardım, acil müdahale, kaza sonrası kurtarma
hizmetleri, eğitim, yasal mevzuat ve denetim hizmetlerinin yerine getirilmesi
gibi alanları ifade etmektedir. Trafik güvenliği ve sayılan dört
unsurun bir arada, uyumlu ve tam olarak yerine getirilmesi ile
sağlanabilmektedir. Nitekim 2918 Sayılı Karayolları Trafik
Kanunu, dokuz bakanlığa ayrı ayrı görev, yetki ve
sorumluluk vermiş olması önemli bir göstergedir.
Öte yandan ülkemizde sadece şehirlerarası yollar
değil, şehir içi yollarda da ciddi trafik kazaları
görülebilmektedir. Bu nedenle, trafik kazalarının nedenleri
araştırılırken şehir içi, şehirlerarası
ayrımı yapılırken her iki alanı da göz önünde
bulundurmak gerekmektedir.
Karayolu güvenliği kapsamında karayolu mevzuatı,
karayolunu kullananların eğitimi, iyi taşıt, alt
yapının güvenliğini artırıcı faaliyetler,
denetim, kurumsal güçlendirme, trafik altyapısı gibi alanlar öne
çıkmaktadır. Dolayısıyla trafik kazalarının
önlenmesi bağlamında yapılacak araştırma çözüm
önerilerinin bu konular üzerine yoğunlaşması gerekmektedir.
Trafik kazalarının önemli bir kısmı
öngörülebilir ve dolayısıyla önlenebilirdir. Yüksek gelir düzeyindeki
ülkelerde son dönemlerde yol güvenliğine yönelik bir anlayış ile
gerçekleştirilen düzenlemeler ile trafik kazalarının can ve mal
kayıplarında önemli bir azalma olmuştur.
Trafik kazalarının sonuçları itibariyle önemli
etkileri olmaktadır. Birincisi, sosyal boyutta her yıl trafik
kazaları sonucunda binlerce insanımız yaşamını
kaybetmekte, yüz binlerce insanımız yaralanmakta ya da sakat
kalmaktadır. Öte yandan trafik kazaları sonucunda ölen ya da yaralananların
yakınlarına dair psikolojik etkiler de hesaba katıldığında
sosyal boyutun çok daha geniş bir alanı kapsadığı
görülmektedir.
İkinci olarak, trafik kazalarının ekonomik bir
boyutu vardır. Ekonomik boyutta ilk olarak trafik kazaları sonucu
yaşanan maddi kayıplar değerlendirilmektedir. Ülkemizde meydana
gelen trafik kazaları sonucu meydana gelen maddi hasarların gayrisafi
millî hasılanın yüzde 2'sine ulaştığı
bilinmektedir. İkinci olarak, kazalarda yaralananlar için yapılan
sağlık harcamaları da önemli bir ekonomik kayıptır.
Birçoğu yurt dışından ithal edilen ilaçlar, protezler,
ambulanslar, ameliyat malzemeleri önemli bir meblağ
oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra doktorların ve
diğer sağlık personelinin baktığı hasta
sayısında artış olmaktadır. Kazaya
karışanların iş gücü kaybı ve ölen ve
sakatlananların iş gücü kaybı gibi etkenler de trafik
kazalarının diğer ekonomik boyutlarını ifade
etmektedir.
Trafik kazalarının etkilerinin bu kadar büyük
olmasının önemli bir nedeni ulaşım konusundaki
yanlış politikalardır. Trafik konusunda yaşanan
sıkıntıların giderilmesi, teknik ve fiziki
altyapının iyileştirilmesi, denetimin caydırıcı
olması, yasaların işlerliğinin ve bu konuyla ilgili
kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması, toplumda yer alan
bütün fertlerin bilinçlenmesi ve trafik içinde yer alan sürücü, yaya ve yolcuların
yeterli eğitimle donatılmasıyla sağlanabilir.
Bütün bu gerekçelerle trafik kazalarına etki eden nedenlerin
iyi bir şekilde belirlenerek trafik kazalarını en aza
indirgeyecek çözüm önerilerinin belirlenmesi gerekmektedir.
3.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, medya kuruluşları ile
gazetecilerin bazı ilişkilerinin araştırılarak
bağımsız medya için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/719)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Demokratikleşme için temel koşullardan biri olan
bağımsız bir medya için, basın özgürlüğü ve toplumun
bilgi edinme ve haber alma hakkının sağlanması için
bazı medya kuruluşları ile gazetecilerin siyası iktidar ve
kimi güç odakları ile ilişkisinin araştırılması
amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzük'ün 104 ve 105'inci
maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması
açılmasını dileriz. 24.03.2010
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sırrı Sakık (Muş)
19) Sevahir Bayındır (Şırnak)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Uzun yıllardan bu yana bazı görsel ve yazılı
basının var olan siyasi iktidarla ve kimi güç odakları ile
çıkar ilişkisi kurduğu, basın ilke ve etik kuralların
dışına çıkarak kamuoyu oluşturmada, yönlendirmede
yanlı yanıltıcı davrandığı bilinmektedir.
Gazete sahiplerinin/şirketlerinin basın yayın faaliyeti
dışında başka alanlar da faaliyet göstermesi ile birlikte
bu durum git gide artmış, medya kuruluşları bu
faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla her türlü güç odakları ile işbirliği
yapmaya başlamıştır. Bu güç odakları arasında
iktidarı, orduyu, yasadışı güçleri ve istihbarat
örgütlerini sayabiliriz. Bu durum kimi zaman istihbarat kuruluşları
elemanlarının gazetelerde çalışmasına değin
varmıştır. Medyanın bu durumu kabullenmesinin yanı
sıra siyasi iktidarın ve güç odaklarının gazete ve TV'leri
buna zorlaması da söz konusudur.
Basının siyasi iktidar ve güç odakları ile bu
"kirli" ilişkisi bu günlere değin gelmiştir. Özellikle
darbe dönemlerinde, baskı dönemlerinde, olağanüstü dönemlerde bu
durum daha belirginleşmiştir.
1990'lı yıllarda OHAL bölgesindeki gazetecilerin
sık sık OHAL Valiliğine çağrıldığı,
kamuoyunu yanıltıcı bilgilerin aktarılmasında
yardımcı olmalarının istendiği bilinmektedir. Korucuların
ve yasadışı örgütlenmelerin işlediği cinayetlerin
başkalarınca yapıldığına ilişkin haberlerin
yer almasının istendiğini ve ne yazıktır ki kimi
kişi ve kuruluşların buna uyduğunu bilinmektedir. Bu durumu
kabul etmeyen ve itiraz edenlerin işsiz bırakılmakla ve hatta
ölümle tehdit edildikleri de bilinmektedir. Bu tehditler sadece ulusal
basın temsilcilerine değil uluslar arası ajansların
temsilcilerine yönelik olarak ta yapılmıştır. O dönemde
bölgede görev yapan gazetecilere yönelik "faili meçhul cinayetler"
bunun örneklerini oluşturmaktadır.
Daha yakın zamanlarda ise 28 şubat süreci diye bilinen
dönemde kasıtlı olarak hazırlanan haberler sonucu kimi kurum ve
kişiler hedef haline gelmiş ve hatta bunlardan dolayı hedef
durumuna gelenlere karşı suikastlar, saldırılar
olmuştur. 28 Şubat sürecinde gazetelerde yaşananlar, Dinç
Bilgin'in 08-09.03.2010, Ergun Babahan'ın 15-16.03.2010 tarihlerindeki
Taraf Gazetesi sayılarında Neşe Düzel'le yaptıkları
söyleşilerde açığa çıkmıştır.
Gazeteci ve gazete sahibi kimlikleri ile Dinç Bilgin ve Ergun
Babahan gazetecilerin, gazete sahiplerinin nasıl siyasi iktidarla
basın etiği dışında ilişki
kurduklarını, nasıl Genelkurmay'ın, istihbarat örgütlerinin
istediği bir yayın çizgisini benimsediklerini ve kimi gazetecilerin
istihbarat örgütleri için gönüllü ya da maaşlı olarak
çalıştığını bu söyleşiyle itiraf
etmişlerdir.
Hukukta "masumiyet karinesi" evrensel bir değerdir
ve hukukun temeli sayılır. Şemdin Sakık'ın ifadesine
eklenmek istenen kimi gazeteci ve insan hakları savunucularının
isimlerinin Semdin Sakık'ca reddedildiği, dönemin Genelkurmay 2.
Başkanı Çevik Bir'in el yazısı ile eklendiği ve bunun
basın organlarınca yayınlanması için gazete sahiplerine,
genel yayın yönetmenlerine iletildiği artık bilinmektedir.
Kamuoyunda "andıç" diye bilinen bu olaydan sonra kimi
gazeteciler işten atılmış, insan hakları
savunucularına yönelik baskılar saldırılar, suikastlar
gündeme gelmiştir. Yani açıktan hukuk ayaklar altına
alınmış ve masumiyet karinesi ihlal edilmiştir. Sonuçta
kişisel zararların yanı sıra asıl olarak demokrasimiz
ve basın etiği zarar görmüş, toplumun bilgi edinme hakkı
kötüye kullanmakla kalınmamış aynı zamanda toplum da
yanıltılmıştır.
Andıcı kim gazetelere servis etmiştir?
Andıcın yayınlanmasını ısrarla isteyen
gazeteciler, gazete sahipleri, genel yayın yönetmenleri kimlerdir?
Andıcı yayınlayan gazete ve TV kuruluşlarına ne gibi
ayrıcalık tanınmıştır? O dönemde ve şimdi
medya kuruluşlarında istihbarat örgütleri adına çalışanlar
kimdir? Ordu ve istihbarat örgütleri hangi amaçla medya kuruluşları
ile ilişki kurmaktadır? Bu soruların yanıtının
bulunması demokratikleşme, basın ve ifade özgürlüğü ile
toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkı için gereklidir. Bunların
ortaya çıkması için Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını yerinde olacaktır.
4.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, kaçak göçmenlerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/720)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye'de bulunan kaçak göçmenlerin kötü koşullarda, ucuz
ücretlerle çalıştırılmaları ve hiçbir insani standart
olmadan can güvenlikleri tehlikede yaşama koşullarının
araştırılması, bu konuda gerekli tespitlerin
yapılarak, insan hakları çerçevesinde önlemlerin alınması
amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması
için gereğini arz ederiz. 25.03.2010
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sırrı Sakık (Muş)
19) Sevahir Bayındır (Şırnak)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Türkiye 1960'lardan sonra Avrupa ülkelerine sürekli olarak göç
vermiş bir ülke olduğu bilinirken, Türkiye'nin aynı zamanda bir
çok ülkeden göç aldığı daha az üzerinde durulan bir konudur.
1923-1997 yılları arasında çoğunluğu Balkan
ülkelerinden olmak üzere 1 milyon 500 kişi göç etmiştir. 1990
yıllarıyla birlikte ise kaçak göçmen sayısı giderek
artmıştır ve günümüzde Ermenistan, Gürcistan, Rusya, İran,
Moldova gibi farklı ülkelerden yaklaşık 1 milyon kaçak göçmenin
Türkiye'de yaşadığı tahmin edilmektedir. İstanbul
Ticaret Odasının yapmış olduğu araştırmaya
göre, 1 milyon kaçak göçmenin 163 farklı ülkeden geldiği ve her
yıl yaklaşık olarak 300.000 kaçak göçmenin Türkiye'ye
girdiği bilinmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün
yapmış olduğu çalışmalara göre dünyada göçmen
işçi ve aile sayısı 120 milyona ulaşırken, Türkiye
kaçak göçmen girişinin ciddi boyutlara ulaştığı
ülkelerden biridir.
Koç Üniversitesi'nden Doç. Ahmet İçduygu'nun
hazırladığı raporun ortaya çıkardığı
sonuçlardan en önemlisi kaçak göç olgusunun kayıt dışı
ekonomiden beslendiği gerçeğidir. İşverenler, ucuza ve
esnek çalışan, çok fazla isteği olmayan, uzun saatler boyu
çalışabilecek, temel işçi haklarını aramayacak,
disiplinli, çalışkan becerikli bu işgücünü istihdam etmeyi
tercih etmektedir. Böylelikle kaçak göçmenler küresel sermayenin ucuz emek
talebini karşılamaktadır. Diğer yandan Ermenistan'dan
iş için gelen Ermeni göçmenler Kumkapı civarlarında kaçak
hayatlarına devam ederken yaşam mücadelesi vermektedir. Göçmenlerin
bir çoğunu kadınlar oluşturmakta ve temizlik, çocuk,
yaşlı bakımı, tekstil işçisi olarak
çalışırken, kaçak oldukları için hiç bir iş güvencesi
olmadan, düşük ücretler karşılığında uzun mesai
saatleriyle çalıştırılmaktadır. Göçmenlerin büyük çoğunluğu
küçük odalarda birden fazla kişiyle kalarak, kendi ülkelerinde
bıraktıkları ailelerine para göndermek için
çalışmaktadırlar. Bu şartlar altında kaçak
oldukları için her an polis tarafından yakalanıp sınır
dışı edilme korkusuyla yaşarken, çocukları için eğitim,
barınma gibi en temel hakları sağlayamamaktadırlar.
Çoğu Ermenistanlı, Azerbaycanlı, Gürcistanlı olan kaçak
göçmenlerin, nüfus kağıtları, mafyalaşmış
aracı şirketler tarafından el konularak
çalıştırılmaktadır.
Son günlerde kaçak Ermenilerin sınır dışı
edilme tartışması tekrardan gündeme gelen kaçak göçmenlerin
durumuna dair herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Söz
konusu Ermeni göçmenlerin bir çoğunun dedeleri Adapazarı, Adana, Kars
ve Muş illerinden göç etmiş Ermenilerdir. Göçmenlerin çoğu,
kendi ülkelerinde üniversite eğitimi almış olmalarına
rağmen iş bulamadıkları için ailelerini bırakıp
göç etmeye mecbur kalmaktadırlar. Kaçak göçmen sorunu Ermeni
vatandaşları dışında diğer ülkelerden gelmiş
tüm göçmenleri ilgilendiren sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Sermaye tarafından ucuz işgücü olarak görülen kaçak göçmenler,
ekonomik krizle birlikte artan işsizlik ve yoksullukta daha da tercih
edilir hale gelmektedir. Her ne kadar sınır dışı
edilmeleri konuşulsa da Türkiye'de bir çok sektörde ucuz işgücünün
karşılanmasını sağladıkları için, gerekli
olduğu sürece "kaçak" olarak kalmalarına göz
yumulmaktadır.
Dünyada küreselleşmeyle birlikte yer değiştiren ve
yaygınlaşan yoksullukla beraber Türkiye'ye çalışmak ve
yaşamak için gelen göçmenler artmaktadır. Bu göçmenlerin
insanlık dışı yaşam koşullarında, iş
güvenliği standartlarından yoksun ve hayatları tehlike
altında çalışmalarının
araştırılması ve bu konuda bir hükümet
politikasının geliştirilmesi gerekliliği
doğmaktadır. Bu çerçevede Türkiye'de bulunan kaçak göçmenlerin
şartlarının araştırılması, yaşam ve can
güvenliklerinin sağlanması, bu konuda çözüm önerilerinin
oluşturulması ve karşılaştıkları
sorunların tespit edilerek temel insan haklarının
korunmasının sağlanması için bir meclis araştırma
komisyonunun kurulmasını öneriyoruz.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının iki tezkeresi daha vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
A)
Tezkereler (Devam)
3.- Danimarka Parlamentosu Çevre
Komisyonu Başkanı ve Globe Avrupa Başkanı Sten
Gadeın, ismen davetine icabet edecek milletvekillerine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1192)
10/05/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Danimarka Parlamentosu Çevre Komisyonu Başkanı ve Globe
Avrupa Başkanı Sten GADE tarafından, aşağıda
isimleri belirtilen TBMM Parlamento Heyeti İspanyaya davet edilmektedir.
Adı geçen Parlamento Üyelerinin anılan davete icabet
etmesi hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı
Kanunun 9. Maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
|
|
|
|
Mehmet Ali
Şahin |
|
|
|
|
Türkiye Büyük Millet
Meclisi |
|
|
|
|
Başkanı |
|
Nazmi Haluk
Özdalga |
Ankara |
|
|
|
Sebahattin
Karakelle |
Erzincan |
|
|
|
Tansel
Barış |
Kırklareli |
|
|
|
Soner Aksoy |
Kütahya |
|
|
|
Mümin İnan |
Niğde |
|
|
|
Hasan Ali Çelik |
Sakarya |
|
|
|
Afif
Demirkıran |
Siirt |
|
|
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.57
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.13
BAŞKAN : Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
METİN (Bolu), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 106ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tezkeresinin oylanmasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi tezkereyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Elektronik cihazla tekrarlayacağım oylamayı.
İki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Tezkere kabul edilmiştir, karar yeter
sayısı vardır.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
4.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Mehmet Ali Şahinin, beraberinde bir heyetle
Sırbistana resmî ziyarette bulunmasına ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1193)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mehmet Ali
Şahinin, Sırbistan Ulusal Meclisi Başkanı Slavica
Djukıc Dejanovıcin vaki davetine icabetle Belgradda düzenlenecek
olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi
(KEİPA) Otuzbeşinci Genel Kuruluna katılmak üzere, beraberinde
bir heyetle, Sırbistana resmî ziyarette bulunması hususu Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanunun 9. Maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Tezkereyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının bazı sayın milletvekillerinin
izinli sayılmalarına dair bir tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
5.- Bazı milletvekillerine,
belirtilen sebep ve sürelerle izin verilmesine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/1194)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Aşağıda adları yazılı sayın
milletvekillerinin hizalarında gösterilen süre ve nedenlerle izinli
sayılmaları Başkanlık Divanının 14.04.2010
tarihli toplantısında uygun görülmüştür.
Genel Kurulun onayına sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Balıkesir Milletvekili Ayşe Akbaş,
hastalığı nedeniyle 12/02/2010 tarihinden itibaren 18 gün,
02/03/2010 tarihinden itibaren 15 gün ve 24/03/2010 tarihinden itibaren 20 gün
olmak üzere toplam 53 gün,
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Van Milletvekili Fatma Kurtulan, hastalığı
nedeniyle 03/03/2010 tarihinden itibaren 35 gün,
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, hastalığı
nedeniyle 10/03/2010 tarihinden itibaren 47 gün,
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan, hastalığı
nedeniyle 25/03/2010 tarihinden itibaren 16 gün,
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Karar yeter sayısı vardır Sayın Anadol.
Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak,
hastalığı nedeniyle 23/03/2010 tarihinden itibaren 45 gün,
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir
doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım:
B)
Önergeler
(Devam)
6.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzünün, (2/467) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/214)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimin
İç Tüzüğün 37. maddesi gereği doğrudan gündeme
alınmasını arz ederim. (2/467)
Yaşar
Tüzün
Bilecik
Milletvekili
TBMM
Başkanlık Divan Üyesi
BAŞKAN Teklif sahibi Bilecik Milletvekili Sayın
Yaşar Tüzün, bir milletvekili olarak da önerge üzerinde Malatya
Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu konuşacaktır.
Buyurun Sayın Tüzün.
Süreniz beş dakika.
YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununda değişiklik yapılmasına dair vermiş
olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, vermiş olduğum kanun
teklifi milyonlarca insanımızı yakından ilgilendiren son
derece önemli bir kanun teklifidir. Önemle hassasiyetinizi istirham ediyorum.
Bakın değerli arkadaşlar, ekonomik kriz nedeniyle
işten çıkarılan, yaşları ilerlemiş olduğu
için de iş bulma umudunu tamamen yitiren ve prim gün
sayısını doldurduğu hâlde yaş nedeniyle emekli
olamayan işçilerimizin bir defaya mahsus olmak üzere emekli olabilmelerini
sağlayacak bir kanun teklifidir, bu sebeple çok büyük önem arz etmektedir.
Bir an düşünün, ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarılan,
yaşları ilerlediği için hiçbir yerde iş bulamayan, prim gün
sayısını doldurduğu hâlde yaş haddinden emekli
olamayan ve en az iki, üç yıldır da emekli olma
şansını elde edemeyen insanlarımız var. Bunların
yerine kendinizi koymanızı rica ediyorum; sabah
kalktığınızda gidecek bir işiniz yok,
yaşınız ilerlemiş kimse size iş bulmuyor, işe
almıyor, iş bulma umudunuz hiç yok, ne yapardınız?
Çocuklarınız okula gidiyor, evinizin ve ailenizin temel
ihtiyaçları var ve sizin cebinizde paranız yok. Ailenizin temel
ihtiyaçlarına cevap bile veremiyorsunuz. Çocuğunuza harçlık
veremiyor, evinize ekmek alamıyorsunuz. Bu durumda olan insanların
yerine kendimizi koymamız gerekiyor. Yıllarca biriktirdikleri
paraları, aldıkları evlerini, arabalarını
sattılar, bugüne kadar idare ettiler ancak artık satacak da hiçbir
şeyleri kalmadı. Şimdi ise, maalesef, aile içi şiddetler,
boşanmalar, hoş olmayan davranış bozuklukları
başladı.
Burada anlatmak istediğimiz, değerli arkadaşlar,
insan iş güvenliğiyle birlikte işe başladığı
günden itibaren
Örneğin, 1980li yıllarda işe
başlamış, demiş ki: Ben bu iş yerinde yirmi dört
yıl, yirmi beş yıl çalışacağım ve emekli
olacağım. Maalesef, sizin Hükûmetiniz döneminde çıkan bir
kanunla birlikte yaş sınırı dolmuş, yani
çalışan kişi prim ve gününü doldurmuş fakat yaşı
dolmadığı için emekli olamıyor. Dolayısıyla,
başta sağlık güvencesini kaybetmiş, maaş alamıyor
ve yaşı ilerlediği için de iş bulamıyor, işe
giremiyor, böylece bekliyor. Bu vermiş olduğumuz kanun teklifinde
amacımız, prim ve gününü doldurup sadece yaş haddini bekleyen 2
milyona yakın vatandaşımızı bir defaya mahsus emekli edelim
diyerek bir kanun teklifi verdik. Eğer uygun görürseniz, bu, bir yıla
yakın süredir Meclisteki, tutanaklardaki, gündemdeki yerini koruyor;
komisyonda görüşülmedi; doğrudan gündeme alınması konusunda
bugün sizlerin düşüncelerine, görüşlerine başvuruyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bu kanun teklifini
verdiğimiz dönemde, TÜİKin açıklamalarına göre bir önceki
yılın dönemine göre işsiz sayısı 1 milyon 125 bin
kişi artarak 2 milyon 677 binden 3 milyon 802 bine
ulaşmıştır yani bir yıl önce bu kanun teklifini
verdiğimizde Türkiyede 3 milyon 802 bin işsiz var, işten umudunu
kesip iş bulma umudunu kesen insanlar da bu sayıya dâhil değil.
Mevcut işsizlik oranına baktığımızda
yine AKP İktidarı göreve geldiği günden bugünkü süre
arasında maalesef büyük artış vardır, bu da yüzde 15
dolaylarına çıkmıştır. Bu tablo
karşısında öyle zor durumda olan insanlarımız var ki
onların ne yapabileceği ve umudunu bu kanuna
bağlamıştır çünkü prim ve gün sayısını
doldurmuş, maalesef yaş haddinden beklemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
YAŞAR TÜZÜN (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Yani yaşları kırk, kırk beş, elli
dolaylarında olmuş ama işsizlikle birlikte iş bulma umudunu
da kaybetmiş, sosyal güvencesi kalmamış, ailesinin
sağlık güvencesi kalmamış, dolayısıyla hiçbir
geliri yok, iş de bulamıyor, Yaşım dolsun da emekli
olayım. diye bakıyor.
Türkiyede 2 milyon vatandaşımızı bu
mağduriyetten kurtaracak bu kanun teklifine olumlu yönde oy vermenizi
temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tüzün.
Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinize saygılar
sunuyorum.
Bilecik Milletvekilimiz Sayın Tüzünün
hazırladığı ve toplumda büyük bir yara olan bu konuya ben
de bir başka pencereden dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Ben, Sayın
Tüzüne bu konuda teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Tüzün yaş
haddinden boş kalanlardan bahsetti. Ben ise diğer bir pencereden
Bu
insanların acaba sağlık güvencesi var mı, bu
insanların çoluk çocuğu yok mu arkadaşlar? Bu insanlar kırk
beş yaşında, kırk yedi yaşında, elli
yaşında emekli olamadığı için, hiçbir sosyal güvenlik,
emekli olmuş, emekliliğini hak etmediği için tabii emekli
olamıyor ama maalesef, öbür bacaktan da hiçbir sağlık
hizmetinden yararlanmıyor arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, kendimizi bu insanların
yerine koyalım. Bir taraftan -Sayın Tüzün söyledi- bir kuruş
evine para girmiyor, insanlar Yaşın geçti. diye iş
vermiyorlar. Bu insanlar çalmadık kapı bırakmıyorlar. Bu
insanın evi kira mı, bu insanın çoluk çocuğu ne yiyecek?
Bunlar olayın bir penceresi ama sosyal devletin en temel unsuru, hastalık
Bu insanlar sosyal güvenlik şemsiyesi altında hastanelere gidemiyor
arkadaşlar. Yeşil kartı yok, emeklisin diyemiyorsun. Tam ortada
kalmış, hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve özellikle sosyal güvence
yönünden hiçbir sağlık hizmetlerinden yararlanamayan kişiler arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, Yüce Allah hiç kimseyi çoluk
çocuğuna mahcup etmesin. Bu insanların çocuklarına
karşı, gerek hastalık gerek ekmek
Ne diyecekler bu insanlar?
Hastaneye götüremiyorsun, sosyal güvencen yok. Seni emekli kabul etmiyor, seni
çalışan kabul etmiyor. Yani bu insanlar işin neresinde? Yani ta
emekli olana kadar bu insanlar ne yapacaklar? Eğer biz sosyal bir hukuk
devletiysek bu arkadaşlarımızın sorununa mutlak çözüm
bulmalıyız arkadaşlar. En azından bir tarafta ekmek, bir
tarafta sağlık güvencesi. Yok, arkadaşlar bu arkadaşların
yok, bu insanların sağlık güvencesi yok. Nereye gidecekler,
hangi hastaneye gidecekler, kim bunları muayene edecek,
ilaçlarını nereden alacaklar?
Değerli arkadaşlarım, bir yürek acısı bir
olay bu. Hakikaten hepimizin
Bir de Allah kimseyi gördüğünden geri
koymasın. Bu insanlar yıllarca çoluğuna çocuğuna hep bir
şekilde ekmek götürmüşlerdir. Birdenbire ekmekleri kesiliyor,
birdenbire ekmekleri yok oluyor, işveren kapı dışarı
koyuyor ama gidecek bir dalları yok, gidecek bir kapıları yok.
Gençlerimiz iş bulamazken bu insanlar hiç iş bulamıyorlar ve
insanlar ruhsal bir çöküntü içine giriyorlar. Mutlaka, özellikle
sağlık güvencesi konusunda bir çözüm getirmemiz lazım, en
azından sosyal güvenlik şemsiyesi altında mutlaka bunlara
hastalık sigortası yönünden hizmet vermeliyiz arkadaşlar;
kendisine, eşine ve çocuklarına. Aksi hâlde bir tokat da buradan
yiyorlar arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, konu çok vahim. Ben
Sayın Tüzüne bir kez daha teşekkür ediyorum. Hakikaten hepimizin
yüreğinin acısı, hepimizin. Bu toplumda hangi ile gidersen git,
nereye gidersen git birçok insanı karşınızda böyle
görebiliyorsunuz ve üzülüyorsunuz. Dün çok önemli görevler yapmış
olabilir, dün iyi bir şekilde, iyi bir profesyonel, iyi bir işçi olarak
çalışmış olabilir ama bugün kirasını veremeyen,
evine ekmek götüremeyen, bir taraftan da hasta olduğu zaman hastaneye
gidemeyen, hiçbir sosyal güvenlik şemsiyesinden, hastalık
sigortasından yararlanamayan, karşında, bir toplum var
arkadaşlar. Büyük bir yara, bu yaraya hep birlikte el vermeliyiz, hep
birlikte
Sayın Tüzünün verdiği teklif hakikaten sosyal bir
yarayı ortadan kaldıracaktır yani hepimizin çocukları,
hepimizin akrabası, hepimizin kardeşi, hepimizin yakını
olabilir, önemli değil ama toplumda çok büyük bir kanayan yara. 2008de yaşanan
krizden sonra ise bu, gün ışığına çok büyük boyutuyla
çıktı. Bir sürü insanla
karşılaşırsınız, utanıyorlar; ailelerinden
utanıyorlar, çevrelerinden utanıyorlar, dışarı
çıkmaktan utanıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Dün çok onurluca
görev yapmış, sosyal alanda her türlü, her yere girmiş
çıkmış, çocuklarına karşı her türlü görevini
yapmış, bugün bu çocuklarına karşı, eşine
karşı görevini yapamayan bir insanın ezikliğini hep
birlikte yüreğimizde hissedelim. Biz de olabiliriz onlardan bir tanesi.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Tüzünün bu
teklifine hep birlikte destek vermek bir insani görevimizdir. Yine söylüyorum,
altını çiziyorum: İnsani bir görevimizdir.
Ben hepinizin takdirlerine sunuyorum. Teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa
kalktı)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan, yoklama
istiyoruz.
BAŞKAN Peki.
Yoklama talebinde bulunan sayın milletvekillerinin isimlerini
tespit edeceğim: Sayın Anadol, Sayın Tüzün, Sayın Bingöl,
Sayın Susam, Sayın Keleş, Sayın Soysal, Sayın Köse,
Sayın Aslanoğlu, Sayın Güner, Sayın Sönmez, Sayın
Aydoğan, Sayın Çakır, Sayın Coşkuner, Sayın
Barış, Sayın Emek, Sayın Günday, Sayın Genç,
Sayın Arslan, Sayın Küçük.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve yoklamayı
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Bitti efendim.
BAŞKAN Pusula gönderen arkadaşları okuyorum:
Sayın Kacır...
ÜNAL KACIR (İstanbul) Efendim, ben girmiştim.
BAŞKAN Siz girmiştiniz. Mükerrer.
Toplantı yeter sayısı yoktur, birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.36
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.53
BAŞKAN : Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
METİN (Bolu), Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 106ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN İstem üzerine yapılan yoklamada
toplantı yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi
yoklama işlemini tekrarlayacağız.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve yoklamayı
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın Pakdil burada mı? Tamam.
Sayın Çiçek burada mı? Tamam.
Toplantı yeter sayısı vardır.
VIII.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B)
Önergeler (Devam)
6.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzünün, (2/467) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/214) (Devam)
BAŞKAN İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Sözlü sorulara geçiyoruz.
IX.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Karaman Milletvekili Hasan Çalışın,
Topkapı Sarayındaki personel durumuna ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1040) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
2.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, TV dizilerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1049)
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
3.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, soruşturma açılan bir dernekle ilgili
televizyon yayınına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1078) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
4.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, TRTdeki bazı personel hareketlerine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1136) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
5.- İstanbul Milletvekili
Ufuk Urasın, bir caminin restorasyonuna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1247) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
6.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, RTÜK Başkanının gayrimenkullerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1297) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
7.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, TRTnin iki yeni radyo kanalı kurma
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1345) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
8.- Gaziantep Milletvekili Yaşar
Ağyüzün, TRT yönetimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1387) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
9.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, TRTnin bazı yayınlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1430) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
10.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, TRTnin bir ajanstan hizmet alımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1448) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
11.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, TRT çalışanlarına baskı
yapıldığı iddialarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1508) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
12.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, bazı köşe yazarları için girişimde bulunduğu
iddialarına ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1544) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
13.- Giresun Milletvekili Murat
Özkanın, Anadolu Ajansının TMO ile ilgili bir haberine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1555) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
14.- Çankırı
Milletvekili Ahmet Bukanın, TRT programlarına ödenen ücretlere ve
bazı televizyon programlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1578) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
15.- İstanbul Milletvekili
Sacid Yıldızın, TRTde yayınlanan bir programa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1630) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
16.- Aksaray Milletvekili Osman
Ertuğrulun, Eskil Ulu Camiinin restorasyonuna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1644) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
17.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Tokatdaki bazı hanların restorasyonlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1678) ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
18.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Tokat Yazmacılar Hanına yönelik
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1679) ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı
19.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, bazı Türk Cumhuriyetlerine yönelik karasal yayın
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1723) ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı
20.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, yeni kurulan vakıflara ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1762) ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı
21.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, gazetecilerin akreditasyon sorununa ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1763) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
22.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, bir yarışma programındaki taahhüde
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1837) ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, gündemin
Sözlü Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 3, 8, 21, 51, 76,
100, 117, 139, 150, 179, 206, 214, 230, 268, 279, 300, 301, 332, 364, 365 ve
420nci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Topkapı Sarayı Müdürlüğü tarafından
yapılan açıklama; tarihî mekânlarımızla ilgili çok önemli
bir gerçeği gözler önüne sermiştir. Açıklamada, personel
eksikliği ve ziyaretçi yoğunluğundan dolayı, Topkapı
Sarayı'ndaki bazı tarihî eserlerin zarar gördüğü
belirtilmiştir.
Bu bilgiler ışığında;
1. Topkapı Sarayı başta olmak üzere, Türk tarihinde
önemli bir konuma sahip olan tarihî mekânlarımızda personel
sıkıntısı yaşanmakta mıdır? Yaşanmakta
ise tedbir almayı düşünüyor musunuz?
2. Personel yetersizliğinden dolayı Topkapı
Sarayı'nda yer alan tarihî eserlerden zarar görenler olmuş mudur?
Görmüş ise bu eserler nelerdir?
3. Son altı yıl içinde Topkapı Sarayı'nda kaç
personel istihdam edilmiştir? İstihdam edilen bu personelden kaç
kişisi, hangi kurum ve kuruluşlardan
sağlanmıştır?
4. Topkapı Müzesi Müdürünün maaşı ne kadardır?
Sarayda istihdam edilen personel arasında Topkapı Müzesi Müdürünün
maaşının üzerinde maaş alan personel var mıdır?
Var ise bu maaş farkı ne kadardır? Bu
çarpıklığı düzeltmeyi düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Mehmet Aydın tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Yapılan bir araştırma; her gün milyonları
ekran başına toplayan dizilerdeki şiddet sahnelerinin gençleri
davranış bozukluğuna ittiği, bazı dizilerin ise
hayatın gerçeklerinden uzaklaştırıp arkadaşlık
ilişkilerini cinsel boyutlara indirmeyi meşrulaştırarak bu
yönde bir hayat tarzı benimseterek Türk aile yapısının
tehdit edildiğini ortaya koymuştur.
Bu bilgiler ışığında;
1. Her yaşta insanı her gün ekran başına
toplayan dizi filmler ile ilgili yapılan bir araştırmanız
var mıdır? Var ise sonuçları nelerdir? Bu sonuçları kamuoyu
ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?
2. Millî ve manevi değerlerden uzak, Türk aile
yapısına ters ve çocuklarımızın gelişimini
olumsuz yönde etkileyen dizi filmlere yönelik yapılan herhangi bir
çalışmamız var mıdır? Tedbir almayı
düşünüyor musunuz? Alınmış olan tedbirler yeterli midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Sayın Prof. Dr. Mehmet Aydın tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Yurt dışında Almanya'da görülen Deniz Feneri e.V
davası sonuçlanarak bazı yöneticiler ceza almış ve
iddianamede Türkiye'deki Deniz Feneri ile bağlantısı olduğu
belirlenmiştir.
Ülkemizde de suç duyurusu ile Deniz Feneri Derneği
hakkında Savcılıkça soruşturma açılmış ve
dava dosyası Adalet Bakanlığı'nca istenmiş iken,
1. Dava dosyasında adı geçen Kanal 7 Televizyonunda,
Deniz Feneri logosu altında Reklam ve Tanıtım
Programının yayınlanması,
Örneğin; 04 Kasım 2008 günü saat: 23.30-24.00 arası
yayınlanan duygu sömürüsüne dayalı, vatandaşları
konuşturarak Deniz Feneri Derneği'nin övülmesi,
RTÜK'çe belirlenen Televizyon Reklam ve Program yayın
kurallarına göre denetlenmiş midir?
2. Denetlenmiş ise yayın hakkında ne gibi
işlem yapılmıştır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Sayın Prof. Dr. Mehmet Aydın tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
TRT Genel Müdürlüğünün yeni kadro kanunundan sonra
aldığı elemanlar ve bünyesi içerisinde var olan personeller
arasında yaptığı baskıcı görevden almalar,
kamuoyunda ve personellerde kaygı ile izlenmektedir.
1. Yeni Genel Müdür Sn. İbrahim Şahin atandıktan
sonra üst düzey kaç kişinin görev yeri değiştirilmiştir?
2. Havuza gönderilen personel var mıdır? Varsa
sayısı nedir?
3. 22 Temmuz 2007 erken genel seçiminde sandıklar
açılırken, seçim bölgem Gaziantep'teki oy kullanma alanlarına
imtiyazlı olarak sokulan, ne görev yaptığı
anlaşılamayan Cihan Haber Ajansı çalışanlarının
TRT bünyesine alınması rastlantı mıdır, bir bedel
ödeme midir?
4. Kadrolara alınan elemanların, eski
çalıştıkları yerlerin AKP hükûmetine yakın TV-Gazete
ve Ajanslardan oluşması bilinçli bir seçim midir, rastlantı
mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Sayın Hayati Yazıcı
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim. 06/02/2009
Ufuk
Uras
İstanbul
1- Selçuklu yapımı özgün tek kalan eser, Divriği
Süleymanşah Camii Konservasyon gerektirirken; neden restorasyon
yapılmıştır?
2- Projenin, restorasyon uzmanlığı olmayan mimar
tarafından yapıldığı, görüşü istenen Mimar Prof.
Dr. Doğan Kuban'ın, olumsuz raporuna rağmen düzeltmeleri
yapılmadan, baskıyla kurul onayından geçirilmiş midir?
3- Taşeron firmanın, eserin özgün örtüsünü bozduğu,
Selçuklu döneminde kullanılmayan kurşun plaka ile örttüğü,
dış cephe ve iç orijinal sıvalarını raspa ettiği,
kapı fazadına telafisi olanaksız müdahalelerde bulunduğu,
projede olmayan beton, sentetik, sıva ve badana
kullanıldığı, doğru mudur?
4- Firma ile Vakıflar Genel müdür
yardımcılarının ortaklığı var
mıdır?
5- Sorumlu olan kişi, kurum hakkında işlem
yapılmış mıdır? Yapılmadıysa yapmayı
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 27.03.2009
Kamer
Genç
Tunceli
Halen RTÜK Başkanı olan Zahit Akman
aşağıda belirtilen tarihlerde birçok gayrimenkul almış
ve satmıştır.
|
ALIŞLAR |
|
|
|
|
Tarihler |
Mahalli |
Yüzölçüm |
|
|
07.05.2008 |
Ankara
(Etimesgut) |
|
|
|
26.08.2009 |
Ankara
(Alacatı) |
|
|
|
23.07.2004 |
İstanbul
(Sarıyer) |
|
|
|
15.07.2005 |
Ankara
(Polatlı) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
20.09.2000 |
İstanbul (Kadıköy) |
|
|
|
SATIŞLAR |
|
|
|
|
Tarihler |
Mahalli |
Yüzölçüm |
|
|
17.02.2004 |
Ankara
(Yenimahalle) |
|
|
|
29.05.2006 |
Ankara
(Keçiören) |
|
|
|
|
|
|
|
1- Bu belirtilenler dışında da adı geçenin
gayrimenkul alım veya satımları var mıdır?
2- Adı geçen kamu görevlisi olduğuna göre bu boyutta
büyük partiler halinde gayrimenkul almasını tasvip ediyor musunuz? Bu
taşınmazları mal bildiriminde beyan etmiş midir? Hangi
kaynaktan sağlanan paralarla bu gayrimenkulleri satın
almıştır?
3- Adı geçen kişi bu veya diğer faaliyetlerinden
dolayı vergi mükellefiyeti var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Mehmet Aydın tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
"TRT iki yeni radyo kurmaya hazırlanıyor"
şeklinde haberler yayınlanmaktadır. Bu haberlerde bir ulusal,
bir de Ankara'ya özel yerel bir radyonun kurulacağı belirtilmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1- Yapılan bu açıklamaların doğruluk derecesi
nedir? İki yeni radyo kurulması konusunda bir
çalışmanız var mıdır?
2- Yeni radyolara niçin ihtiyaç duyulmuştur? Mevcut TRT
radyosu yeterli gelmiyor mu? Yeni radyoların maliyet ve gerekçeleri
nelerdir?
3- Mevcut TRT radyosunun toplam kaç çalışanı
vardır? Kurulacak olan yeni radyolarda kaç kişi
çalıştırmayı planlıyorsunuz? Kurum
dışından eleman alımına gitmeyi düşünüyor
musunuz?
4- Kürtçe TV yayınından sonra şimdi de kürtçe radyo
yayınını mı planlıyorsunuz? Yeni kurulacak radyolarda
Kürtçe yayın mı yapacaksınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin'in göreve
geldiği günden bugüne kadar sayısız kadro tasarrufu
yaptığı, sayısız elemanın baskı ile emekli
olmaya zorlandığı, branşlaşmanın yok edilmeye
çalışıldığı bir gerçek iken,
1. Göreve geldiğinde "Ben bu personelle 40 Kanal
yönetirim" iddiasında bulunan Genel Müdürün göreve geldiğinden
bugüne dek kaç kişi emekliye ayrılmıştır? Kaç yeni
personel alınmıştır?
2. Var olan TRT Kanallarındaki değişik yayın
ve haber programları ile hizmetlerinin taşeron firmalara
yaptırıldığı doğru mudur?
3. Doğru ise hangi firmalara, hangi koşullarda ve hangi
usulle ihale edilmiştir?
4. Kanal sayısı artmadığına göre, TRT
bünyesindeki bazı kanalların eski isimlerinin
değiştirilmesine neden gerek duyuldu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Objektif ve tarafsız yayıncılık
anlayışını her aşamada koruması gereken TRT,
263 sıra sayılı "Türkiye Cumhuriyeti Devleti
ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı
Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale
İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısının",
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 21 Mayıs 2009 günlü görüşmelerinde
Muhalefet Milletvekillerinin salonu terk etmesini ekrana yansıtmaz,
Muhalefete ekran ambargosu koyarken,
1. TRT'nin Başbakan Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'ın Genel Başkan olarak katıldığı
AKP'nin Düzce 3. İl Kongresinde yaptığı,
Muhalefeti engelleyici olarak suçlayan, Düzce'ye yapılan
yatırımları açıkladığı
konuşmasını, "Konser Salonlarından"
programının yayınını keserek saat 13.00'den 13.16'ya
kadar canlı yayınlaması,
Hangi yayıncılık anlayışının
gereğidir?
2. İktidar Partisi Genel Başkanı olarak
katıldığı, Partililerine hitap ettiği bu tür konuşmaları
Parti kongrelerinde, Muhalefet Partisi Genel Başkanları da yapsa TRT
2'den yayınlayacak mısınız?
3. Eşit şartlarda yayınlayamayacaksanız, bu
yayınınız İktidar yandaşlığı, Devlet
Televizyonunun İktidarca kullanılması ve
kullandırılması değil midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Basında ve kamuoyunda TRT-TÜRK Kanalının haber
hizmetleri için ONE-HABER Ajansı ile hizmet alım anlaşması
yapıldığına ilişkin haberler ile, TRT-TÜRK için 12
Temsilcilik açıldığına dair bilgiler ışığında,
1. ONE-HABER Ajansı ile TRT arasındaki sözleşme
hangi tarihte imzalandı?
Buna ilişkin TRT Yönetim Kurulu Kararı hangi tarihte
alındı?
2. Bu sözleşme ile TRT, ONE-HABER Ajansına ne kadar
ücret ödeyecek ve bu ücret karşılığında hangi
hizmetler alınacaktır?
3. ONE-HABER Ajansının İstanbul Mercan'da kurulan
Özel Stüdyolarının kullanılması karşılığı,
TRT tarafından ayrıca ücret ödenecek midir?
4. ONE -HABER Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ile TRT
Genel Müdür Yardımcısı Zeynel Koç'un
yakınlığı Eski bir Kültür ve Turizm Bakanı dönemindeki
Siyasi birliktelikten mi doğmaktadır?
5. Güçlü ve donanımlı kadrosu ile övünen TRT Genel
Müdürlüğü, böyle bir Ajansla hizmet alımı
anlaşmasını hangi gerekçeyle ve hangi eksiklikten dolayı
yaptı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
TRT çalışanlarının verimliliğini
görmezlikten gelerek, Koroların eksikliklerini bir özel şirketten
karşılayan TRT Genel Müdürlüğü'nde;
Çalışanlara baskı, yıldırma, gerilim
yaratma ve görevden alma işlemleri artarak devam ederken,
1. 30.06.2009 günü TRT Genel Müdürlüğündeki, HABER-SEN
Temsilciliğine gitmek isteyen Sendika görevlileri neden binadan içeriye
alınmamışlardır? Yemek kuyruğundan neden Koruma
görevlilerince atılmışlardır?
2. Genel Müdür Yardımcısı Sayın Ahmet Koyuncu
Sendikalara ve çalışanlara despotça baskı yapma, gerilim
yaratarak iş barışını bozma gücünü kimden ve nereden
almaktadır?
3. Suçu KİT Komisyonuna katılmak olduğu söylenen
Muhabir Sayın Osman Köse hangi gerekçelerle açığa
alınmıştır?
Görevde iken soruşturmanın devamı neden
sakıncalı görülmüştür?
4. Sendikal Örgütlenmeye ve Sendikacılarla birlikte TRT'deki
tüm çalışanlara bu tür Anti-Demokratik baskıların
yapıldığını biliyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
aracılığınızla Başbakan tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 11.09.2009
Kamer
Genç
Tunceli
Gazetelerde yer alan haberlerde, Doğan Grubunda
çalışan bazı köşe yazarlarının bu gruptan
atılması hususunda sizin telkin ve tavsiyede bulunduğunuzdan söz
edilmektedir.
1. Bu olay doğru mudur, sizin veya yakın
çalışma arkadaşlarınızdan böyle bir girişim
olmuş mudur?
2. Eskiden beri yandaşınız ve bir nevi
kalemşörlerinizden olan Ahmet Hakan, Taha Akyol ve Akif Beki gibi
köşe yazarlarının Doğan Grubunda
çalışmasında sizin bir katkınız olmuş mudur?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması hususunda
gereğini arz ederim. 01.10.2009
Murat
Özkan
Giresun
Anadolu Ajansı tarafından; Fatma Orhan imzalı TMO
Fındık Piyasasını gözetliyor" haberi servis
edilmiştir.
Bu haberin fındık piyasasında dengeleri
bozacağı, üreticinin menfaatlerine zarar vereceği
açıktır. Bu kadar önemli bir konuda bilgi kaynağının
yetkililer olarak kullanılması, isim belirtilmemesi devletin resmi
haber ajansına gölge düşürmektedir.
1) Bu haber servis edilmeden önce denetimini kim
yapmıştır?
2) Son onay kimden alınmıştır?
3) Bahsi geçen yetkililerin kimliği hakkında
açıklama yapılacak mıdır?
4) Haber duyumlar üzerine yapılmış ise, sorumlular
hakkında ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın TRT den sorumlu
devlet bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
15.10.2009
Ahmet
Bukan
Çankırı
Soru 1. TRT de yayınlanan programlara astronomik fiyatlar
ödendiği söylenmektedir. Bakanlığınızca bunlarla
ilgili bir araştırma yaptınız mı ya da yapacak
mısınız?
Soru 2. Son dönemde televizyon ekranlarında buluşturma
evlendirme gibi programlar çoğalmıştır. Bunlar
hakkında düzenlemeler yapacak mısınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
Sayın Bülent Arınç tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla
Prof.
Dr. Sacid Yıldız
İstanbul
Geçtiğimiz günlerde Gazetevatan'da, TRT 1'de yayınlanan
"Bir Zahmet" adlı programın çok reyting
aldırdığı ve programın TRT'nin yüzünü güldürdüğü
yönünde haberlere yer verilmiştir. Programı yapan Gökhan
Yıkılkan adlı kişi tanınmaya
başladığı için mutlu olduğunu söylemiş ve
"insanlar beni kendilerine çok yakın görüyor" şeklinde
açıklamalarda bulunmuştur. İnsanları yerden yere vuran ve
onlara içerisinde hakaretlere varan sözler söylenen bir programın TRT 1'e
bu kadar reyting getiriyor olması akıllarda soru işareti
bırakmaktadır.
Bu nedenle;
1) Adı geçen programın TRT 1'e bu kadar reyting
getirdiği nasıl belirlenmiştir? Bu sonuca nasıl
ulaşılmıştır?
2) Bu programla ilgili bir kamuoyu araştırması
mı yapılmıştır?
3) Kaç televizyon izleyicisine sorulduktan sonra böyle bir
açıklama yapılmıştır?
4) Türkiye'deki televizyon izleyicileri arasında kaç
kişi Gökhan Yıkılkan'ı kendisine yakın hissetmektedir?
5) Kişilere olmadık hakaretlerde bulunulan bu
programın yayınına reyting(!) uğruna devam edilecek midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımı Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gereğini arz ederim. 18/11/2009
Osman
Ertuğrul
Aksaray
Soru:
Aksaray il merkezine bağlı, Eskil İlçesinde, Eski
Mahallesi'nde bulunan ve Müftülük kayıtlarında "Ulu Cami"
adıyla anılan caminin ne zaman yapıldığı
konusunda kesin tarihlendirme yapılamamaktadır.
Ancak; içerisinde bulundurduğu mimari özelliklere
bakıldığında XIII yy. Selçuklu eseri olduğunu
söyleyebiliriz.
Bunca yıllık geçmişi olan Eskil Ulu Cami hâlen
kullanıma açıktır. Caminin duvarlarında çatlamalar
olduğu, bakım onarım yapılmadığı takdirde
cami cemaatinin üzerine yıkılma ihtimalinin olduğu, restorasyon
çalışmaları için bu güne kadar çok defalar girişimlerde
bulunduğu, ancak; bir sonuç alınamadığı,
- Söz konusu caminin onarımı ve restorasyonu için bu
güne kadar yapılan girişimler hangi gerekçe ile bekletilmiştir?
- 800 yıllık tarihi olan Eskil Ulu Caminin restore
edilmesine ne zaman başlanılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın
Bülent Arınç tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının
teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat ili Deveciler Hanı ve Arastalı Bedesten
hanı restorasyonları ne zaman tamamlanacak, hangi amaçlı olarak
kullanıma açılacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın
Bülent Arınç tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat ilindeki Yazmacılar Hanı tarihî bir
varlığımızdır. Burası ile ilgili bir
çalışma yapılıp, halkımıza ne zaman kazandıracaksınız?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Devlet Bakanı Sayın
Bülent Arınç tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan ve
Kırgızistan'da halkın da izleyebileceği, uydu
yayını dışında karasal yayın
çalışması yapılacak mıdır? Bu konuda bir
çalışma varsa ne zaman uygulamaya konacaktır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
7 yıllık devri iktidarlarınız döneminin en çok
tartışılan kanunlarından birisi de Vakıflar
Kanunudur. Kanun ile vakıf kurma şartlarında önemli
değişiklikler getirilmiştir ve yeni vakıf kurma
şartlarında önemli değişiklikler getirilmiştir ve yeni
vakıf sayısında artış gözlenmiştir.
Buna göre,
1) Yasanın kabulünden bugüne kadar geçen süre içerisinde
kurulan vakıf sayısı nedir? Bu vakıfların kaç tanesi
sosyal amaçlıdır?
2) Düzenlemenin bugüne kadarki uygulamalarında
Osmanlıdaki vakıf anlayışına dönüldüğünü iddia
edebilir misiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Türkiye'de basın ve yayın kuruluşlarımız
çok ciddi sıkıntılar içerisindedir. Bu sorunlardan birisi de
resmî kurumlardan haber takip etme olanağı veren akreditasyon
sistemidir. Ancak bu sistem basının görev yapmasının
önündeki en büyük engeldir.
Buna göre,
1) Gazetecilerin karşılaştığı bu
sorunu çözmek için herhangi bir çalışmanız var mıdır?
En azından sarı basın kartı taşıyan basın
mensupları için uygulamanın kaldırılmasını
düşünüyor musunuz?
2) Sarı basın kartının üzerinde
Başbakanlık yazmasına karşın bazı resmî ve özel kuruluşlarda
kabul görmemesinin önüne geçmek için bir çalışmanız var
mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
Show TVde yayımlanan ve MED Yapımın
hazırladığı Korolar Yarışıyor
yarışmasında, korosu birinci olan ilimize bir okul
yaptırılacağı ifade edilmiş ve 8 hafta Türkiye'nin ve
Avrupanın her tarafından sürekli kontörlü mesaj gönderilmesi talep
edilmiştir. Her hafta ne kadar mesaj geldiğini tahmin etmekte oldukça
zorlanmaktayız.
Yarışmanın 22 Haziran 2009 tarihinde
sonuçlanmasına ve Malatya Korosunun birinci olmasına
karşılık bugüne kadar Malatyaya yapılacak okul konusunda
yapımcı firma tarafından herhangi bir uygulama
yapılmamıştır.
1) Yapımcı firmaların TVlerde düzenlediği
yarışma programları sonucunda taahhüt edilen ödülün sorumlusu
kimdir? Bu taahhütler yerine getirilmeden firmaya ödeme yapılmış
mıdır?
2) Bu yarışmaya gelen mesaj adedi ne kadardır? Bu
mesajlardan yapımcı firmaya ne kadar bir bedel ödenmiştir?
3) Plan Bütçe Komisyonunda Bütçe görüşmelerinde
tarafımdan konu ifade edildikten sonra RTÜK tarafından herhangi bir
işlem yapılmış mıdır?
BAŞKAN Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Otuz dakika süre verdim.
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; biraz
önce okunan sözlü sorulara cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın,
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Günay tarafından
cevaplandırılması istenen sorusuna
cevaplarımızdır:
Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze
müdürlüklerindeki hizmetler, kadrolu, işçi, sözleşmeli personel ve
hizmet alımı marifetiyle yürütülmektedir. Söz konusu yerlerde
hizmetlerin aksamadan, daha sağlıklı ve verimli yürütülebilmesi
açısından personel ihtiyacının giderilmesi hususunda
mütemadiyen çalışmalar yapılmaktadır.
Bu kapsamda, müze müdürlüklerinde 1.860 kadrolu, 789 işçi,
256 sözleşmeli personel ile Kültür ve Turizm
Bakanlığının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
Müdürlüğü ve Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü
bütçesinden 705 özel güvenlik görevlisi ve 509 temizlik personeli
çalışmaktadır.
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğünün teftişi 3
Nisan 2007 tarihinde başlatılmış olup, anılan müze ve
bağlı birimlerinde bulunan tüm eserlerin envanter defterindeki
bilgileriyle bire bir karşılaştırılarak eksik veya
kayıtsız eser bulunup bulunmadığı ve mevcut eserlerin
orijinal olup olmadıklarının tespitinin yapılabilmesi
amacıyla konuyla ilgili uzman personelden oluşan bir komisyon
tarafından sayım çalışması başlatılmıştır.
Hâlen devam etmekte olan bu çalışma tamamlandığında
Topkapı Sarayı Müzesindeki eserlere ilişkin daha somut
değerlendirmeler yapılabilecektir.
İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğüne son
altı yıl içinde kurum dışından naklen 5,
özelleştirilen kamu kurum ve kuruluşlarından 56, açıktan
atanan 6, kurum içi atama 13 kişi olmak üzere toplam 80 personel
alımı yapılmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığının Döner Sermaye
İşletmesi Merkez Müdürlüğünce anılan müzede daimî işçi
statüsünde hâlen 19 personel, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun değişik 4/B maddesi gereğince 13 sözleşmeli
personel, hizmet alımı olarak 72 özel güvenlik görevlisi ve 63
temizlik personeli çalıştırılmaktadır.
İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğünün
müze müdürü kadrosu hâlihazırda boş olup, 1/4 derecesine müdür
atanması durumunda alacağı maaş tutarı, ek ödeme
dâhil, yaklaşık 1.600 Türk lirasıdır.
Özelleştirilen kurumlardan Kültür ve Turizm
Bakanlığı şef, koruma ve güvenlik memuru kadrolarına
naklen atanan ve müze müdürlüğünde istihdam edilen bazı personel 4046
sayılı Özelleştirme Kanunu gereği ücretleri şahsa
bağlı olarak ödendiğinden müze müdüründen fazla maaş
alabilmektedir. Bu maaş farkı 100 Türk lirası ve üzerinde
değişmektedir.
Bunun yanında, diğer kamu kurum ve
kuruluşlarında çalışan personelden daha düşük ücret
alan personelin durumlarının düzeltilmesi hususunda eşit
işe eşit ücret uygulaması kapsamında çalışmalar
devam etmektedir.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1049) sayılı Soru Önergesinin cevapları:
Televizyonlarda yayımlanan programların izlenmesine
yönelik olarak çeşitli araştırmalar
yapılmıştır. Bu araştırmalar içerisinde yerli
dizilerin izlenmesine ilişkin en net veriler 2006 yılında
gerçekleştirilen Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması
ile elde edilmiştir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından yapılan tüm araştırmalar
kitap ve CD hâline getirilerek, yapılan toplantılarda ilgili
kişi ve kurumlara dağıtılmakta, üniversitelerin
iletişim fakültelerine gönderilmekte, ayrıca Üst Kurulun
İnternet sayfasında da yayımlanmaktadır.
3984 sayılı -kısaca söylüyorum- RTÜK Kanunu,
düzenlenmesi ve denetlemesi görevi, radyo ve televizyon
yayınlarının düzenlenmesi ve denetleme görevi Radyo ve
Televizyon Üst Kuruluna verilmiştir.
Üst Kurul, programları, yayınlandıktan sonra ilgili
yasa hükümlerine uygunluk açısından denetlemekte olup, Üst Kurulun
programlara yayından önce müdahale etme veya programları
yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Yayınlar Üst
Kurul uzmanlarınca titizlikte takip edilmekte ve yasa hükümlerine
aykırı yayınlar için rapor düzenlenerek, bu raporlar ve yayın
kopyaları Üst Kurulca değerlendirilerek, gerektiğinde aynı
Yasanın 33üncü maddesi hükümlerine göre kuruluşlara
sırasıyla uyarı, özür dileme, program durdurma, para cezası
ve geçici yayın durdurma cezası şeklindeki müeyyideler hukuki
sürecin tamamlanmasıyla birlikte uygulanmaktadır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, denetleme görevinin yanı
sıra düzenleme yetkisi çerçevesinde, özellikle çocuklara ve gençlere kötü
örnek olacak, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz
etkileyebilecek yayınlara -toplumun bilinçlendirilmesi amacıyla-
yönelik çalışmalar yapmaktadır. Çocukların zararlı
yayınlardan korunması amacıyla geliştirilen
akıllı işaretler simge sistemi 23 Nisan 2006da hayata geçirilmiştir.
Medya okuryazarlığı dersi 2007-2008 öğretim
yılında ilköğretim okullarında seçmeli ders olarak
okutulmaya başlanmıştır.
Bunun yanı sıra, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, söz
konusu programların yaratacağı olumsuz etkilere karşı
kamuoyunun duyarlı hâle getirilmesi amacıyla, Sağlık
Bakanlığı ve çeşitli üniversitelerin bünyesindeki
psikiyatrist, psikolog ve sosyologlar tarafından Radyo ve Televizyon Üst
Kurulundan bağımsız olarak hazırlanan bir
çalışmayı da hem kitap olarak bastırıp
dağıtımını yaptırmış hem de
İnternet sayfasında yayınlamaya başlamıştır.
Televizyon Programlarındaki Şiddet İçeriğinin,
Müstehcenliğin ve Mahremiyet İhlallerinin İzleyicilerin Ruh
Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkileri adlı bu
çalışmaya pek çok basın ve yayın organında
yayınlanan haberlerde atıf yapılmak suretiyle kamuoyunun dikkati
çekilmiştir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun çalışmalarından
birisi de Türkiyede televizyon yayıncılığı
alanında yaşanan sorunlar karşısında yayın
kuruluşlarının etrafında uzlaşacakları ortak bir
etik davranış zemini oluşturulması amacıyla Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu ve Televizyon Yayıncıları Derneğinin
iş birliğiyle yürütülen çalışmalar sonucunda
hazırlanan Yayıncılık Etik İlkeleri olup, 3 Temmuz
2007 günü Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı ve üyeleri ile
Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı ve Dernek
üyesi yayın kuruluşlarının katıldığı
törenle İstanbulda imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1078) Soru Önergesine cevaplarımız:
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş
ve Yayınları Hakkında Kanunla radyo ve televizyon
yayınlarının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevi Radyo ve
Televizyon Üst Kuruluna verilmiştir. Üst Kurul, programları,
yayınlandıktan sonra ilgili yasa hükümlerine uygunluk
açısından denetlemekte olup, programlara yayından önce müdahale
etmek veya programları yayından kaldırma yetkisi
bulunmamaktadır. Yayınlar, Üst Kurul uzmanlarınca titizlikle
takip edilmekte ve yasa hükümlerine aykırı yayınlar için rapor
düzenlenerek bu rapor ve yayın kopyaları Üst Kurulca
değerlendirilerek ilgili yasa gereğince müeyyideler
uygulanmaktadır.
Soru önergesine konu olan yayın kuruluşunun
yayınıyla ilgili olarak uzmanlar tarafından düzenlenen
değerlendirme raporu Üst Kurulun 25 Aralık 2008 tarih 2008/64
sayılı Toplantısında görüşülmüş ve müeyyideye
gerek olmadığına dair karar ihdas edilmiştir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Ağyüzün (6/1136)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımız:
TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin göreve
başladıktan sonra kurumsal hizmet ihtiyaçlarının yanı
sıra 2954 sayılı Kanun gereğince görev yeri
değişiklikleri olmuştur. Havuza gönderilen personel
bulunmamaktadır. Kurumun istihdam politikası işe göre personel
şeklindedir. İstihdam edilen personelin daha önce çalıştıkları
kuruluşlar bir referans oluşturmamaktadır. Liyakat ve kariyer
ilkesi esas alınmaktadır.
İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk Urasın (6/1247)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımız:
Anıt yapının Divriği Süleyman Şah Camii
öncelikle belgelenmesi ve dönemlenmesine ilişkin olarak hazırlanan
projeler Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulunun 1 Eylül 2006 tarih ve 150 sayılı Kararıyla
onaylanmış ve restorasyon kararı da 31 Ocak 2007 tarih ve 332
sayılı Karar ile alınmıştır.
Strüktürel açıdan ciddi problemleri olan yapıda hem
konservasyon hem de kapsamlı onarım çalışmaları
yapılmıştır. Çukurova Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
öğretim üyelerinden Yardımcı Doçent Doktor Mustafa Yeğinin
koordinesinde Profesör Doktor Doğan Kubanın raporundaki hususlar
dikkate alınarak hazırlanmış olan projeler doğal
sürecinde Koruma Kurulu onayına sunulmuş ve karar
alınmıştır. Sivas Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 31 Ocak 2007 tarih ve 332
sayılı Kararı ve eki onaylı projeler doğrultusunda
onarım yapılmıştır. Açık ihale usulüyle ihalesi
yapılan restorasyon işi en düşük teklifi veren firmada
kalmış olup idareyle herhangi bir ortaklığın
olması söz konusu değildir. Restorasyonla ilgili süreç yukarıda
açıklandığı şekilde tamamlanmış olup bu konuda
herhangi bir işlem yapılmamıştır.
Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin (6/1297)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş
ve Yayınları Hakkında Kanunun Üst Kurul Üyelerinin Teminat ve
Mali Hakları başlıklı 10uncu maddesinin dördüncü
fıkrasında Üst Kurul üyeleri, her yıl Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına mal bildiriminde bulunurlar.
düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan Kanun hükmüne uygun olarak,
Sayın Zahid Akman Üst Kurul üyeliğine seçildiği 13 Temmuz 2005
tarihinden itibaren her yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına mal bildiriminde bulunmaktadır. Soru
önergesine konu hususlar mal bildirimiyle ilgili mevzuat
kapsamındadır.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bu nasıl cevap Sayın Başkan?
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Devamla)
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın (6/1345)
sayılı soru önergesine cevaplarımız:
Türk sanat müziği içerikli ulusal radyo postası TRT
Nağme ve Ankara şehir merkezine yönelik radyo postası Ankara
Radyosu 6 Mayıs 2009 tarihinde, Türk halk müziği içerikli ulusal
radyo postası TRT Türkü ise 1 Temmuz 2009 tarihinde yayın
hayatına başlamıştır. Ancak günümüzde dinleyici
eğilimlerindeki farklılaşma mevcudun dışında yeni
radyo postalarının açılması gereğini ortaya
çıkarmıştır. Kanal bazında yeni radyo postalarına
neden ihtiyaç duyulduğu aşağıda belirtilmiştir.
TRT Nağme ve TRT Türkü, günümüzde radyo
yayıncılığı, kanalların ve dolayısıyla
dinleyici beklentilerinin çeşitlenmesi nedeniyle dinleyici odaklı ve
tematik program içerikli hâle gelmiştir. Yoğun rekabet ortamı da
dikkate alındığında dinleyici beklentilerinin
karşılanabilmesi için Türk halk müziği ve Türk sanat müziği
içerikli yayın yapacak farklı radyo postalarına ihtiyaç
duyulmuştur. Bu sayede farklı dinleyici kitlelerinin istek ve
ihtiyaçlarına hitap edilirken TRT sanatçılarının
icralarından oluşan zengin Türk halk ve Türk sanat müziği
arşivinin daha akılcı ve verimli kullanılabileceği
değerlendirilmektedir.
TRT Nağme ve TRT Türkü postalarının yayınına,
en az düzeyde mali kaynak gerektirecek şekilde, mevcut personel, stüdyo ve
verici imkânlarıyla nüfusu yoğun illerden
başlanmıştır. Daha sonra yayınların,
alınacak olumlu sonuçlar ve verici yayın frekansı başta
olmak üzere mevcut imkânların genişlemesiyle yurt çapında
yaygınlaştırılması düşünülmektedir. Bu süre
zarfında, Radyo 4 postası, TRT Nağme ve TRT Türkü
postalarının yayınlarından oluşan ortak yayın
platformu olarak değerlendirilecektir.
Ankara Radyosu. Bilindiği üzere, ülke nüfusumuzun yüzde 30dan
fazlası Ankara, İstanbul ve İzmir şehirlerimizde
bulunmaktadır. Anılan şehirlerde yaşayan
insanlarımız, metropollerin getirdiği özel şartlardan
dolayı kendine has bir dinleyici profili oluşturmaktadır.
Metropol insanı, özellikle genç ve orta yaş grubunda olanlar, kanaat
önderlerini kaybetmiş, ilişkilerinde neredeyse
yalnızlaşmıştır. Radyo, dost olma kimliğiyle bu
eksikliği büyük ölçüde doldurabilecektir. Bu dinleyicilerin istek ve
ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte kent radyosu ve
radyolarının hayata geçirilmesi düşünülmüştür.
Yayınlara Ankara ilinden başlanmış olup, alınacak
sonuçların olumlu olması hâlinde İstanbul, İzmir ve
diğer metropollerde de uygulamaya geçilmesi planlanmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, yeni radyo
kanallarının yayınına, mevcut personel, stüdyo ve verici
imkânlarıyla başlanmıştır. Kurum
dışından herhangi bir personel alımı
yapılmamıştır, ancak yayınlardan olumlu
sonuçların izlenmesi durumunda TRT Nağmenin yurt çapında
yaygınlaştırılması ve İstanbul, İzmir ve
diğer metropollerde de kent radyolarının kurulabilmesi için yeni
verici alımı ve tesisi gerekebilecektir.
Kürtçe içerikli radyo yayınlarına, soru önergesinin
veriliş tarihinden önce, 1 Nisan 2009 tarihinde Dış
Yayınlar Dairesi Başkanlığı sorumluluğunda
başlanmıştır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1387) sayılı Soru Önergesine cevaplarımız:
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahinin göreve
başladığı tarihten itibaren -23/11/2007- 1.179 kişi
emekliye ayrılmış olup 870 kişinin ataması
gerçekleştirilmiştir. Bu sayıya, mahkeme kararı
gereğince yapılan atamalar 4131 sayılı Kanun gereğince
yapılan atamalar, yani şehit yakınları, KPSS
sınavları çerçevesinde yapılan giriş sınavı sonucu
yapılan atamalar, mütercim spiker unvanlı kadrolara istisnai
memuriyet hükümlerine göre yapılan atamalar ile kurumlar arası naklen
atamalar da dâhildir.
Diğer yayın kurumlarında olduğu gibi TRT
Kurumunun bütün yayınlarının kendi yapımlarından
oluşması mümkün değildir ancak TRT Kurumunda dış
yapım oranı diğer Avrupa ülkeleri yayın kurumlarının
dış yapım oranından düşüktür. Kurum
yayınlarının çoğu iç yapımlardan
oluşmaktadır. TRT Kurumunda Kurum içi ya da Kurum dışı
her proje ilgili komisyonlar tarafından değerlendirilmekte ve bu
komisyonların yapımını uygun gördüğü projeler hayata
geçmektedir.
Mevcut televizyon kanallarından TRT Türk adıyla Orta
Asya bölgesine yayın yapan kanalın kapsama alanı
genişletilmiş, yayın içeriği bölgede yaşayanların
ihtiyaçlarına göre yeniden oluşturulmuş ve Türkçenin farklı
lehçelerinde yayın yapan TRT Avaz kanalı 21 Mart 2009 tarihinde
yayına başlamıştır. TRT INT adlı kanalın
formatı değiştirilerek TRT Türk adıyla bütün Avrupa, Kuzey
Amerika, Afrikanın bir kısmı ile Avustralyayı kapsayan
bütün dünyadan Türkiyeye, Türkiyeden de bütün dünyaya haber yayını yapan
bir kanal 6 Mayıs 2009 tarihinde yayın hayatına
başlamıştır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Ağyüzün (6/1430)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
Sayın Başbakanın gündeme ilişkin
açıklamaları her zaman haber değeri taşımaktadır.
Söz konusu canlı yayınlar bu çerçevede yapılmaktadır.
Muhalefet partileri genel başkanlarının gündeme ilişkin
önemli açıklamaları da zaman zaman canlı olarak ekrana getirilmektedir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Ağyüzün (6/1448)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımız:
TRT Yönetim Kurulunun 5 Aralık 2008 tarih ve 432
sayılı kararıyla Van Haber Ajansı ile 2 Ocak 2009 tarihinde
sözleşme imzalanmıştır. Anlaşma gereğince, firma,
47.480 dakikalık program üretecektir. TRT ile Van Haber Ajansı
arasında görüntü değil, program alımı sözleşmesi
imzalanmıştır ancak firma, TRTnin talep etmesi hâlinde,
programın yanı sıra, ücretsiz görüntü ve haber hizmeti de
sağlayacaktır. Van Haber Ajansının İstanbul Mercanda
kurulan stüdyoların kullanılması
karşılığı TRT tarafından ayrıca ücret
ödenmeyecektir. İlgili firmayla hizmet alımı değil, program
alımı anlaşması yapılmıştır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Ağyüzün (6/1508)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
TRTnin Oran Sitesi yerleşkesindeki turnike sistemleri merkez
teşkilatı haricindeki personel için otomatik geçişe kapalı
olup geçici görevlendirme ve eğitim gibi durumlarda, personelin istekleri
üzerine turnike sistemine kayıtları yapılmaktadır. Personel
kartlarının turnikeleri açmaması veya personelin
kartını unutması gibi durumlarda ziyaretçi girişinden
kayıt yaptırarak binalara giriş mümkün olmaktadır. Otomatik
turnikeden geçişe kapalı, bazı sendika görevlilerinin belirtilen
tarihte otomatik turnikeden geçmek istemesi ve sistemin buna izin vermemesi
üzerine kayıtlı giriş sistemini kullanmaları gerekirken
kayıtlı geçiş sistemini kullanmayarak güvenlik tedbirlerine
uymadıkları tespit edilmiştir. Önergede belirtilen personel
hakkında, ilgilinin 2 Haziran 2009 tarihli ve 4090 sayılı olur
ile Devlet Bakanı Sayın Mehmet Aydının
temaslarını izlemek ve haber geçmek üzere üç gün müddetle
görevlendirildiği Karadağ Cumhuriyetine gitmemesi, ayrıca 4
Haziran 2009 tarih ve 5 Haziran 2009 tarihlerinde mesaiye gelmemesi üzerine
açılan soruşturma ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde geçici
görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanmış, bilahare yine
ilgili mevzuat uyarınca yeniden göreve başlatılmıştır.
Tunceli Milletvekili Sayın Kamer Gençin (6/1544) sayılı
Soru Önergesine cevaplarımızdır:
Önergede bahsedilen medya grubu özel hukuk hükümlerine tabi olarak
faaliyette bulunan ve özel şirketlerden oluşan bir medya grubu olup
herhangi bir kamu kurum veya kuruluşu ile bir bağı
bulunmamaktadır. Bu nedenle, Sayın Başbakan veya herhangi bir
yakın çalışma arkadaşının bazı köşe
yazarları hakkında telkin veya tavsiyede bulunması mümkün
değildir.
Giresun Milletvekili Sayın Murat Özkanın (6/1555)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
Anadolu Ajansı Ekonomi Haberleri Müdürlüğü
muhabirlerinden Fatma Orhan tarafından Toprak Mahsulleri Ofisi
Fındık Piyasasını Gözetliyor başlıklı haber
Ekonomi Haberleri Müdürü tarafından denetlendikten sonra 29 Eylül 2009
günü saat 11.01de yayına verilmiştir. Haberin geçilmesiyle ilgili
son onay Ekonomi Haberleri Müdürü tarafından verilmiştir. Basın
Kanununun 12nci maddesi uyarınca haber kaynağı mahfuz
tutulmuştur. Haber, duyumlar üzerine yapılmamıştır.
Haberin doğruluğu üzerinde bir tereddüt
bulunmadığından herhangi bir işleme gerek
duyulmamıştır.
Ayrıca, bu haberin yayımının ardından
yine Ekonomi Haberleri Müdürlüğü muhabirlerinden Fatma Orhan
tarafından aynı konuda FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu
Başkanı Sayın Lütfi Bayraktarla yapılan mülakata
dayalı bir haber de 30 Eylül 2009 günü yayına verilmiştir.
Aynı konuda Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer
Akbaşlının açıklaması 29 Eylül 2009 günü,
İstanbul ve Karadeniz Fındık İhracatçıları
Birlikleri ve Fındık Tanıtım Grubunun
açıklamalarına ilişkin haber 1 Ekim 2009 günü, Giresun Ziraat Odası
Başkanı Özer Akbaşlıdan alınan demeç 5 Ekim 2009
günü, Fındık Tanıtım Grubu Hükûmete Teşekkür,
Üreticiye Uyarı başlıklı haber 6 Ekim 2009 günü, Trabzon
Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Ciravın
görüşlerini yansıtan haber 8 Ekim 2009 günü yayımlanmıştır.
Anadolu Ajansının tarafsız haberciliğine uygun
davranılmış, yayıncılık ilkelerine
aykırılık bulunmamıştır. Dolayısıyla
Anadolu Ajansına gölge düşürecek bir durumun olmadığı
kanaatine varılmıştır.
Çankırı Milletvekili Sayın Ahmet Bukanın
(6/1578) esas numaralı Soru Önergesine cevaplarımız:
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun ilgili komisyonlarınca
kabul edilen tüm projeler, programların bütçesi, programın
içeriği, niteliği, türü, kişinin ya da firmanın daha önce
yaptığı işler, prodüksiyon için gereken harcama kalemleri
ve benzeri yönlerden değerlendirilerek piyasa koşullarının
altında bütçelerle gerçekleştirilmektedir.
Diğer yandan, 3984 sayılı RTÜK Kanunu
Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu, programları, yayınlandıktan sonra ilgili
yasa hükümlerine uygunluk açısından denetlemektedir. Yayınlar
takip edilmektedir. Soru önergesine konu olan evlendirme programlarıyla
ilgili olarak Üst Kurul tarafından bugüne kadar Esra Erolla
İzdivaç isimli programa 3 kez uyarı, Zuhal Topalla İzdivaç
isimli programa 2 kez uyarı, Su Gibi isimli programa 4 kez uyarı, 2
kez program durdurma, 1 kez idari para cezası ve Desti İzdivaç
isimli programa 4 kez uyarı, 1 kez program durdurma müeyyidesi
uygulanmasına karar verilmiş olup, yayınlar dikkatle izlenmeye
devam edilmektedir.
İstanbul Milletvekili Sayın Sacid
Yıldızın (6/1630) sayılı Soru Önergesine
cevaplarımızdır:
Bir Zahmet adlı program Kurum dışı
yapım olarak bir yabancı firma tarafından
hazırlanmaktadır. Program içinde verilen ödüller yapılan
anlaşmanın içerisinde yer almaktadır. Katılan her
kişiye büyük ikramiye verilmemekte, ödüller 500 Türk lirası ile 5 bin
Türk lirası arasında miktarlar olarak verilmektedir.
Yapımcı firmadan alınan bilgiye göre programın çekimine
bugüne kadar yaklaşık 700 kişi katılmıştır.
Şaka yapılıp programa çıkarılan her kişiden
yayın için belge alınmaktadır.
Aksaray Milletvekili Sayın Osman Ertuğrulun (6/1644)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
Eskil Belediye Başkanlığı mülkiyetinde olan
söz konusu caminin mülkiyeti 2001 yılında Vakıflar Genel
Müdürlüğüne geçmiştir. Geçmişte mülkiyet Eskil Belediye
Başkanlığında idi.
Bahse konu caminin rolöve ve restitüsyon projeleri 2008
yılında, restorasyon projesi ise 2009 yılında Koruma Bölge
Kurulunca onaylanmıştır. Araştırmaya dayalı,
meşakkatli ve titizlikle takip edilmesi gereken bu süreç doğal olarak
zaman almaktadır. Gerekli girişimler zamanında ve yerinde
yapılmış olup herhangi bir bekletilme söz konusu değildir.
Kurul onaylı projeler doğrultusunda ihale dosyası
hazırlanmakta olup temmuz ayı içerisinde restorasyon ihalesinin
yapılması planlanmaktadır.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun sözlü
olarak cevaplandırılmasını istediği (6/1678)
sayılı Soru Önergesine cevabımızdır:
Tokat ili Deveciler Hanı, Fatih Mehmet Paşa Hanı
restorasyonu çalışmaları devam etmektedir. Restorasyon
tamamlandığında güzel sanatlar fakültesi açılmak üzere
üniversiteye tahsis edilecektir.
Arastalı Bedesten Hanı restorasyon
çalışması tamamlanmış olup müze yapılmak üzere
Kültür ve Turizm Bakanlığına kiralanmıştır.
Tokat Milletvekili Sayın Doğrunun (6/1679)
sayılı Soru Önergesine cevabımızdır:
Yazmacılar Hanının restorasyon projeleri
hazırlanmakta olup kurul kararını müteakiben restorasyon ihalesi
yapılacaktır.
Tokat Milletvekili Sayın Doğrunun (6/1723)
sayılı Soru Önergesine cevabımızdır:
TRT Avaz kanalı tarafından hazırlanan yayın
akışlarında her gün Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin devlet
kanallarına bağlanılarak ortak yayın
yapılmaktadır. Bu uygulama esnasında TRT Avaz kanalı
logosuyla birlikte o ülkenin tüm karasal ağında izlenilmektedir. Bu
uygulama, hâlen Azerbaycan ve Kırgızistan devlet
televizyonlarıyla başarılı bir şekilde yürütülmekte
olup bu yayın formatına diğer ülkelerin de dâhil edilmesi
çalışmaları sürdürülmektedir.
Türkmenistanla yapılan anlaşma gereği TRT Avaz
yayınları her gün saat 15.00 ile 17.00 arasında karasal
yayında izlenmektedir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemirin (6/1762)
sayılı Soru Önergesine cevaplarımızdır:
5737 sayılı Vakıflar Kanununun yürürlüğe
girdiği 27 Şubat 2008 tarihinden bu yana 179 adet yeni vakıf
kurulmuş olup bunlardan 152si sosyal amaçlı vâkıftır.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi hukukuna göre vakıf
kişinin alın teriyle kazandığı malından bir
bölümünü insanların hayrına olacak bir iş için ebediyen tahsis
ve tevkif etmesidir. Vakfı kurana vâkıf, vakfettiği
taşınır veya taşınmaz gelir getiren mala da mevkuf
denirdi. Vâkıf, tesis ettiği vakfın şartlarını
belirleyen vakfiyeyi beldesinin kadısı ve şahitlerin huzurunda
düzenlerdi. Vakfiyede belirlenen şartlar ışığında
kurulan vakfın yönetimi için mütevelli adı verilen yönetici tayin
edilirdi. Yeni Vakıflar Kanunu olarak nitelenen ve 743 sayılı
Türk Kanunu Medenisinin yürürlüğe girmesinden sonra kurulan günümüz vakıfları
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 101le 117nci maddeleri
arasında düzenlenmiştir. Yeni vakıflar ilk olarak 4 Ekim 1926
tarihinde yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Medeni Kanununda
tesis adı altında yer almıştır. Medeni Kanunun
101inci maddesinde vakıflar Gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal
ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel
kişiliğe sahip mal toplulukları. olarak
tanımlanmıştır. Eski vakıflarda olduğu gibi bir
amaç ve bu amaca tahsis edilen mal ve haklar söz konusudur. Bir yönetim
organı olması yeterlidir. Vakıflar özel hukuk tüzel
kişiliğine sahiptir. Türk Medeni Kanununa göre de vakıflar
Osmanlı hukukunda olduğu gibi mahkeme kararıyla
kurulmaktadır. Noterde düzenlenen resmî senet mahkemece tescil edilmekte,
bu tescil kararı kesinleştikten sonra mahkeme siciline ve
Vakıflar Genel Müdürlüğü merkezî siciline tescili
yapılmaktadır. Vakıfların kuruluşu,
işleyişi, dağılmasına ilişkin hükümler tümüyle
Türk Medeni Kanunuyla düzenlenmiş olup 5737 sayılı Vakıflar
Kanununda vakıflarla ilgili diğer düzenlemeler de
bulunmaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemirin (6/1763)
sayılı Soru Önergesine cevabımızdır:
Basın mensuplarına resmî kurumlardan haber takip etme
olanağı veren akreditasyon sisteminin kaldırılması
yönünde bir çalışmamız bulunmamaktadır. Basın
Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğümüzce basın
kartlarının kabul görmesi için Maliye Bakanlığı,
Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı,
Ulaştırma Bakanlığı gibi ilgili kuruluşlara
yazı yazılmıştır. Basın kartının 5549
sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi
Hakkında Kanun kapsamında yapılan kimlik tespit
işlemlerinde kimlik tespitine esas belge olarak kabul edilmesi için Maliye
Bakanlığı ve MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurul
Başkanlığı) nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğümüzce konuyla ilgili
çalışmalara devam edilmektedir.
Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun
(6/1837) sayılı Soru Önergesine cevabımızdır:
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayınları Hakkında Kanunda yayıncı ile
yapımcı ve bunlarla üçüncü şahıslar arasındaki hukuki
ilişkilere ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu
bakımdan Üst Kurulun bunlar arasındaki hukuki ihtilafların
çözümüne ilişkin bir görev ve yetkisi bulunmamaktadır. Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu, radyo ve televizyon yayınlarını 3984
sayılı Kanunun 4üncü maddesinde yer alan yayın ilkelerine
uygunluk açısından izlemekte ve denetlemektedir. Yayıncı
ile yapımcı ve bunlarla üçüncü şahıslar arasındaki
ihtilafların ise genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Show TVde yayınlanan Korolar Yarışıyor adlı
programla ilgili olarak Malatya Valiliğince, programda yapılan
yarışmada illerinin birinci olmasına rağmen taahhüt edilen
okulun yaptırılmadığı belirtilerek şikâyette
bulunulması üzerine Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca, 3984
sayılı Kanunun 4üncü maddesinin (j) bendinde yer alan
Yayıncılığın haksız bir amaç ve çıkara alet
edilmemesi ve haksız rekabete yol açılmaması ilkesinin ihlali
yönünden inceleme başlatılmış ve İzleme ve
Değerlendirme Dairesi Başkanlığınca düzenlenen raporun
Üst Kurulda görüşülmesi sonucunda, Üst Kurulun 13 Nisan 2010 tarih ve
2010/20-11 sayılı Kararıyla yayıncı kuruluştan
taahhüdünün yerine getirilip getirilmediğinin sorulmasına karar
verilmiştir. Üst Kurulun anılan kararı doğrultusunda Show
TV logosuyla yayın yapan AKS Televizyon, Reklam ve Film Sanayi ve Ticaret
AŞ unvanlı kuruluştan konuyla ilgili bilgi istenmiştir.
Kuruluştan alınacak bilgi sonrasında konu Radyo ve Televizyon
Üst Kurulunca değerlendirilecektir.
Sayın Başkanım, arz ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Arınç, teşekkür ederim.
Sayın Aslanoğlu
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakan,
halkı kandırarak yayın yapan bir yapımcı şirketin
hâlâ cezalandırılmamasından dolayı hakikaten çok
üzüntülüyüm ve çok, bu konuda kandırılmış bir kişi
olarak hissediyorum, ben ve ilim. Çıkacak günlerce yayın yapacak,
diyecek ki: Şu kadar SMS atarsanız
Bir anlaşmamız yok,
bir şeyimiz yok. Halk kandırılıyor Sayın Bakan, halk.
Halkın kandırılmasına hâlâ RTÜK göz yumuyor. Çıkacak
halkı kandıracak, günlerce yayın yapacak
Ama kendimi,
kandırılmış bir ilin milletvekili olarak üzüntülerimi
belirtiyorum. Hâlâ daha RTÜK Gel kardeşim buraya, sen günlerce halkı
kandırdın, sen buraya okul yapacaktın
Halk
kandırılıyor. Bir anlaşma yok Sayın Bakanım.
RTÜKün görevinde yok. dediniz bu. Halkın kandırılmaması
yönünde RTÜKün görevi vardır. RTÜK her türlü yasa dışı
şeyi engellemek zorundadır. Hakikaten hâlâ daha bir yıldır
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Gitti, sistemden düştünüz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkanım, özür diliyorum.
BAŞKAN Şimdi, siz tekrar girin.
Sayın Yıldız
SACİD YILDIZ (İstanbul) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Bu TRT 1de yayınlanan Bir Zahmet adlı şaka
programıyla ilgili soru sormuştum Sayın Bakana ama
sorularımın hiçbirisine cevap alamadım. Bu olmadık hakaretler
içeren, kişilere fiziksel, sözlü hakaretler yağdıran bir
programdır. Saçını yoluyor ve sonunda da bir para ödülü
veriliyor. Bu işsizlik durumunda, bu geçim
sıkıntısında bunları ödüllendirmek midir? Bu
programların rating aldığı söyleniyor, ratingleri
ölçülmüş müdür bunları da sordum. Özel bir şirkete
yaptırılmış. Ben bir kez seyrettim, utandım yani, ben
buradaki kişilere yapılan hakaretlerden ve sorularımın
hiçbirisine cevap alamadım.
Bunu bilgilerinize sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Aslanoğlu
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakan,
burada yayıncı şirket yanında bir de yapımcı
şirket var. Lütfen, devlet olarak bizi kandıran insanlara gerekli
cezayı verin. Aksi hâlde bugün bizi, yarın herkesi
kandıracaklardır. Günlerce çıkıp, atın mesaj, atın
mesaj
Bir sürü program var. Sayın Bakan, bu bir kanayan yaradır,
halk soyuluyor Sayın Bakan, halk soyuluyor. Buna lütfen RTÜK el koysun.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Bakanım
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa)
Sayın Mevlüt Aslanoğlunun hassasiyetine teşekkür ediyorum, bu
konularda farklı düşünmüyoruz ama yapılan işlem bu
taahhüdün yerine getirilip getirilmediği konusunda bu kurulaşa
öncelikle bir yazı yazılması ve gelecek cevaba göre de
işlem tesisidir. Bu hukuki bir süreçtir. Bu sürecin önüne geçmek veya bir
başka şekilde hareket etmek bizim açımızdan mümkün
değil.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Bakan, bir
yılı geçti.
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa)
Yani ben verdiğimiz cevabı tekrar etmekten başka bir
şansım yok. Sadece bu konuyla ilgili değil binlerce müracaat var
RTÜKe ve RTÜK sırası geldikçe bu konuda işlem yapıyor.
Ben, yalnız, televizyonlarda yapılan bu yayınların
halkımızı aldatmaya, yanıltmaya yönelik olmasından
fevkalade üzüntü duyan bir insanım. Bu konuda gereken denetimler
yapılmakta, hem de süratle yapılmalı ve bunun neticesine
varılmalıdır.
Sayın Sacid Yıldız için, ben de bu televizyondaki
programı izliyorum, hâlen de yayınlanıyor. Hiçbir soruya cevap
olmadı. dediniz, en az üç maddeye de cevap verdim ama son madde önemlidir
yani bu kişilerden yayınlama izni alındıktan sonra ancak
yayınlanabilmektedir. Saçından çekildiği, yerlerde
sürüklendiği iddia edilen kişiler bunun bir şaka programı
olduğunu biliyor ve sonunda da Peki, yayınlayın. diyorsa yani
televizyon kanalının bu konuda yapacağı ne olabilir,
takdirlerinize sunuyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
SACİD YILDIZ (İstanbul) Sonunda oluyor Sayın
Bakan, başında habersiz kişiler.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Soru-cevap işlemi tamamlanmıştır.
Gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
X.- SEÇİMLER
A)
Komisyonlara Üye Seçimi
1.- (10/348, 551, 666, 667, 668)
esas numaralı Meclis Araştırması Komisyonuna üye seçimi
BAŞKAN Kanser hastalığı konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla kurulan (10/348, 551, 666, 667, 668) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu üyeliklerine siyasi parti gruplarınca
gösterilen adayların listesi bastırılıp sayın üyelere
dağıtılmıştır.
Şimdi listeyi oylarınıza sunacağım:
|
|
Adı
Soyadı |
|
Seçim Çevresi |
|
|
|
AK PARTİ
(10) |
|
|
|
Fatoş
Gürkan |
|
Adana |
|
|
Abdurrahman
Arıcı |
|
Antalya |
|
|
Mehmet Tunçak |
|
Bursa |
|
|
Kemalettin
Aydın |
|
Gümüşhane |
|
|
Mehmet Domaç |
|
İstanbul |
|
|
Cafer
Tatlıbal |
|
Kahramanmaraş |
|
|
Hüseyin
Devecioğlu |
|
Kilis |
|
|
Gönül Bekin
Şahkulubey |
|
Mardin |
|
|
Lütfi
Çırakoğlu |
|
Rize |
|
|
Osman
Coşkun |
|
Yozgat |
|
|
|
CHP (3) |
|
|
|
Tekin Bingöl |
|
Ankara |
|
|
Sacid
Yıldız |
|
İstanbul |
|
|
Tansel
Barış |
|
Kırklareli |
|
|
|
MHP (2) |
|
|
|
Hasan
Çalış |
|
Karaman |
|
|
Osman
Durmuş |
|
Kırıkkale |
|
|
|
BDP (1) |
|
|
|
Hamit Geylani |
|
Hakkâri |
BAŞKAN Şimdi listeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Meclis araştırması komisyonuna seçilmiş
bulunan sayın üyelerin, 26/5/2010 Çarşamba günü saat 14.00te, Halkla
İlişkiler Binası, B Blok, 2nci Kat, 4üncü Bankoda bulunan 10
numaralı Meclis Araştırması Komisyonları Toplantı
Salonunda toplanarak başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimini
yapmalarını rica ediyorum.
Komisyonun toplantı yer ve saati ayrıca plazma ekranda
ilan edilmiştir.
Alınan karar gereğince, kanun tasarı ve
teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 26 Mayıs 2010 Çarşamba günü saat 13.00te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.55