DÖNEM: 23 CİLT: 70 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
109uncu
Birleşim
1 Haziran 2010 Salı
(Bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve
tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun
olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Hükûmetin Gündem
Dışı Açıklamaları
1.- Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın, İskenderun Deniz Üs Komutanlığına
bağlı askerî birliğe yapılan terör saldırısı
ve Gazzeye insani yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin
yaptığı saldırıya ilişkin gündem
dışı açıklaması ve Bursa Milletvekili Onur Öymen,
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata
ve Adana Milletvekili Ömer Çelikin grupları adına; Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, şahsı adına
konuşmaları
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadolun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Gazzeye
insani yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin
yaptığı saldırıyı kınayan bir karar
alması gerektiğine ilişkin açıklaması
2.- Ankara
Milletvekili Haluk Özdalganın, Gazzeye insani yardım malzemeleri
götüren gemilere İsrailin yaptığı saldırıya
ilişkin açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, İskenderun Deniz Üs
Komutanlığına bağlı askerî birliğe yapılan
terör saldırısı ve Gazzeye insani yardım malzemeleri
götüren gemilere İsrailin yaptığı saldırıya
ilişkin açıklaması
4.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, İskenderun Deniz Üs
Komutanlığına bağlı askerî birliğe yapılan
terör saldırısı ve Gazzeye insani yardım malzemeleri
götüren gemilere İsrailin yaptığı saldırıya
ilişkin açıklaması
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin,
snav merkezli eğitim sisteminin yol açtığı sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/729)
2.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin,
yolsuzlukla mücadelede alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/730)
3.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin,
insan hakları savunucularının
karşılaştıkları engellerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/731)
4.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin,
yatılı ilköğretim bölge okullarındaki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/732)
B) Tezkereler
1.- TBMM Millî
Savunma Komisyonu üyelerinden oluşan bir Parlamento heyetinin, Kore
Cumhuriyeti Ulusal Meclisinin Kore Cumhuriyetine davetine icabet etmesine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1197)
2.- Avrupa
Parlamentosu, İspanya Parlamentosu ve Senatosu
Başkanlarının, Brükselde düzenlenecek olan Ortak Parlamento
Toplantısına davetine Türkiye Büyük Millet Meclisinden bir Parlamento
heyetininin icabet etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1198)
3.- Cenevrede
yapılacak olan Uluslararası Çalışma Örgütünün Genel
Konferansına katılacak olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçere, siyasi parti gruplarını temsilen bir
Parlamento heyetinin refakat etmesine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/1199)
C) Önergeler
1.-
Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünületepenin, (2/302) esas numaralı
Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/217)
VI.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan
Üyeliklere Seçim
1.-
Dışişleri Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, ulaşımda akaryakıt
desteği sağlanmasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1041) ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı
2.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ağrı-Doğubeyazıttaki
yeşillendirme ve ağaçlandırma çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1777) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Doğubeyazıttaki hava
kirliliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1785) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
4.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, bir barajın
doğurduğu yol sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1790) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
5.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, orman muhafaza memurlarının özlük
haklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1804) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
6.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, yangın söndürme
araçlarının kira bedeline ilişkin sözlü soru önergesi (6/1846)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
7.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karsta sulama kanalları ve su
havuzları yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1866) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
8.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Dalyan Gölünden kum
alınmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1891) ve Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
9.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Abanttaki turizm tesislerinin atık
deşarjına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1901) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
10.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kura Nehri sularının Çoruh Nehrine
aktarılması projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1903) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
11.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, su kotası uygulamasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1904) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
12.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Mustafakemalpaşa ve
Karacabeydeki derelerin ıslahına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1907) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
13.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Mustafakemalpaşada
yapılacak bazı barajlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1908) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
14.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, Batmandaki hava kirliliğine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1911) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
15.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
Şırnaktaki hava kirliliğine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1913) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
16.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
Şırnaktaki orman yangınlarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1914) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
17.- Bitlis
Milletvekili Mehmet Nezir Karabaşın, bazı illerdeki hava
kirliliğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1917) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
18.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı illerde sel
taşkınları nedeniyle yapılacak çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1924) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
19.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı faaliyetlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1925) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
20.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı faaliyetlere ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1926) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
21.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, bir kısmı
kurutulan bir gölün kuş cenneti olarak turizme açılmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1935) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
22.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, bazı barajların sulama
kanalları ihalelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1946) ve Çevre
ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
23.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Arguvan Yoncalı Barajı
inşaatına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1947) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
24.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kura Nehri Projesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1973) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
25.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, yangın söndürme hava
araçları kiralama ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1980) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
26.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Avlan Gölünün yatırıma
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/2011) ve Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, orman yangınlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/2062) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
28.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, Gediz Nehri Islah Projesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/2067) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S.
Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S.
Sayısı: 321)
3.-
Milletlerarası Para Fonu ile Milletlerarası İmar ve
Kalkınma Bankasına Katılmak İçin Hükümete Yetki Verilmesine
Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para Fonu Ana Sözleşmesinde
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Belgelerin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/761) (S. Sayısı: 458)
4.- Kooperatifler
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın, Kooperatifler Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve
Köyişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonları Raporları (1/811, 2/633) (S. Sayısı:
496)
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, bazı kamu görevlilerine baskı
yapıldığı iddialarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/11739) (Ek cevap)
2.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Samsunda kapatılan
sağlık kuruluşlarına ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/13293)
3.- Van Milletvekili
Fatma Kurtulanın, Ardahan Gölede savcılığa yapılan
bir suç duyurusuna ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin
cevabı (7/13325)
4.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın, Uluderede
yaşanan bir olaya ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Erginin cevabı (7/13327)
5.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddialarına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı
Sadullah Erginin cevabı (7/13404)
6.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, bir cezaevinde
yapıldığı iddia edilen uygulamalara ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/13635)
7.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, HSYKnın
yapısıyla ilgili basında çıkan açıklamaya ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/13636)
8.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Deniz Feneri Derneğine bankalar
üzerinden bağış yapılmasına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı
(7/13703)
9.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın, tutuklu
bazı kişilere ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Erginin cevabı (7/13707)
10.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, Erzurum Kapalı
Cezaevindeki doluluğa ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Erginin cevabı (7/13779)
11.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, kadına yönelik bir şiddet
olayına ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin
cevabı (7/13780)
12.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, bir hükümlünün
bebeğinin muayenesine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Erginin cevabı (7/13782)
13.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, bir tutuklunun durumuna
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı
(7/13783)
14.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, 2002-2009 yılları
arasındaki akaryakıt fiyatlarına ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/13798)
15.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
enerji alanındaki özelleştirmelere ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/13799)
16.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Simav Gölü arazisinin
kullanımına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/13891)
17.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, maden ocağı
kazalarına ve madencilik ruhsatlarına ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/13892)
18.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Simav ilçesindeki araziler için
verilen jeotermal kaynak ve maden ruhsatlarına ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/13893)
19.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Seyitömer ve Tunçbilek termik
santrallerindeki çalışanlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/13894)
20.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köye gölet yapımına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/13957)
21.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, mevsimlik tarım işçilerinin
sorunlarına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/14093)
22.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köye gölet yapımına ve dere
ıslahına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14095)
23.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, DSİnin İzmirdeki
bazı projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14097)
24.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Kaz Dağındaki madencilik
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/14102)
25.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Karacabeyin bir köyündeki su
taşkınına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/14295)
26.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, SGKnın bir hastaneyle
yaptığı sözleşmeye ilişkin sorusu ve Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/14443)
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve
şikayetlere ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/14451)
28.-
Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrakın, cep telefonu görüşme ücretlerinin
TÜFEye etkisine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı (7/14478)
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.00te açılarak altı oturum yaptı.
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Mersin çiftçisinin sorunlarına ve 27
Mayıs 1960 ile 27 Mayıs 1980in Türk demokrasi tararihindeki önemli
kırılma noktaları olduğuna,
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Tunceli ilinin sorunlarına,
Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman, Ağrı ili ve çevresinde 12 Mayıs 2010
tarihinde yaşanan sel felaketine,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Ağrı
Milletvekili Yaşar Eryılmaz,
Muş
Milletvekili Sırrı Sakık,
Ağrı
ili ve çevresinde yaşanan sel felaketine;
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Mersin ili Tarsus ve Gülnar ilçelerinin
köylerinde yaşanan dolu felaketine,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanlığının, (1/884) esas numaralı,
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının İç Tüzükün 34üncü maddesinin üçüncü
fıkrası gereğince kendisine havale edilmesine ilişkin
istemi Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunca da uygun
bulunduğundan, bu istemin İç Tüzükün 34üncü maddesinin dördüncü
fıkrası uyarınca Başkanlıkça yerine getirildiği,
Kanser
hastalığı konusunun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan
(10/348, 551, 666, 667, 668) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi,
Genel Kurulun
bilgisine sunuldu.
Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun (6/2054) esas numaralı sözlü
sorusunu geri aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü
sorunun geri verildiği bildirildi.
Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 22 milletvekilinin, tabii afet yönetimi
konusunun araştırılarak (10/725),
Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 24 milletvekilinin, işsizlik
sorununun araştırılarak (10/726),
Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 milletvekilinin, İsken Sugözü Termik
Santrali ile yeni yapılacak bazı santrallerin çevreye etkilerinin
araştırılarak (10/727),
Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 25 milletvekilinin, orman kaynakları
konusunun araştırılarak korunması ve geliştirilmesi
için (10/728),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında
yer alan 488, 114, 469, 460, 494, 22, 482, 476, 501, 499, 502, 474, 395 ve 493
sıra sayılı kanun teklifi ve tasarılarının bu
kısmın 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 20 ve 21inci sıralarına
alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna
göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun, 1, 8, 15, 22 ve 29 Haziran 2010
Salı günkü birleşimlerinde 1 saat sözlü sorulardan sonra diğer
denetim konularının görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; 2, 9, 16, 23 ve 30
Haziran 2010 Çarşamba günkü birleşimlerde ise sözlü soruların
görüşülmemesine; Genel Kurulun, 1, 8, 15, 22 ve 29 Haziran 2010 Salı
günkü birleşimlerinde 15.00-20.00 saatleri arasında, 2, 9, 16, 23 ve
30 Haziran 2010 Çarşamba günkü birleşimlerinde 13.00-20.00 saatleri
arasında, 3, 10, 17 ve 24 Haziran 2010 Perşembe günkü
birleşimlerde ise 13.00-20.00 saatleri arasında çalışmalara
devam edilmesine; Genel Kurulun, 4, 11, 18 ve 25 Haziran 2010 Cuma günleri de toplanarak
bu birleşimlerinde gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile
Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmında yer alan
işlerin görüşülmesine ve 14.00-20.00 saatleri arasında
çalışmalara devam edilmesine; 501, 499, 502, 474 ve 493 sıra
sayılı kanun teklifi ve tasarılarının İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesine ilişkin AK
PARTİ Grubu önerisi yapılan görüşmelerden sonra kabul edildi.
Genel Kurulu
ziyaret eden Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Doktor Marzuki
Alie başkanlığındaki heyete Başkanlıkça Hoş
geldiniz denildi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2nci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/499) (S. Sayısı: 321),
3üncü
sırasında bulunan, Milletlerarası Para Fonu ile
Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak
İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para
Fonu Ana Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
(1/761) (S. Sayısı: 458),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından
ertelendi.
4üncü
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, Kooperatifler
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın, Kooperatifler Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve
Köyişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonları Raporlarının (1/811, 2/633) (S.
Sayısı: 496) 6ncı maddesine kadar kabul edildi; 6ncı
maddesi üzerinde bir süre görüşüldü.
1 Haziran 2010
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 19.58de son
verildi.
|
|
|
Meral
AKŞENER |
|
|
|
|
Başkan Vekili |
|
|
|
Gülşen
ORHAN |
|
Fatih
METİN |
|
|
Van |
|
Bolu |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
|
|
Bayram
ÖZÇELİK |
|
Yusuf
COŞKUN |
|
|
Burdur |
|
Bingöl |
|
|
Kâtip Üye |
|
Kâtip Üye |
No.: 147
II.- GELEN KÂĞITLAR
28 Mayıs 2010 Cuma
Teklif
1.-
Kırşehir Milletvekili Abdullah Çalışkan ve 2
Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/703) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii
Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; İçişleri ile Plan ve Bütçe
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 28.5.2010)
Rapor
1.- Maden
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Siirt Milletvekili Afif Demirkıran ve Trabzon
Milletvekili Mustafa Cumurun; Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün; Maden Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Tarım, Orman ve Köyişleri
ile Çevre ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonları Raporları (1/821, 2/670, 2/572) (S. Sayısı:
503) (Dağıtma tarihi: 28.5.2010) (GÜNDEME)
No.: 148
31 Mayıs 2010 Pazartesi
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı köylerde cep telefonu görüşmelerinde
yaşanan soruna ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/2085) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
2.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvelin, bir YÖK üyesi hakkındaki intihal iddiasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2086)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, 90. Yıl Milli Egemenlik Kompozisyon
Yarışması ödül törenine ilişkin Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi (7/14607)
(Başkanlığa geliş tarihi: 27/04/2010)
2.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, üniversitelerde yaşanan bazı olaylara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14608)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
3.- İstanbul
Milletvekili Hüseyin Mertin, Küçükçekmece Nükleer Araştırma
Merkezinin deprem riskine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14609) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
4.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, bir kanun tasarısındaki bazı düzenlemelere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14610)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
5.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, öğrenciler arasında kötü
alışkanlıkların artışına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14611)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
6.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, yurt dışında yargılanan Türk
vatandaşlarının durumlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14612) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
7.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, İstanbul Boğazında yapılacak üçüncü
köprünün güzergahına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14613) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
8.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, özelleştirme gelirlerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/14614) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18/05/2010)
9.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Şeker Fabrikası
lojmanlarının mülkiyet durumuna ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14615) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
10.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, askeri kurumlarda görev yapan sivil
memurların özlük haklarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/14616) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
11.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, bazı şeker fabrikalarının
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/14617) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
12.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, Van F Tipi Cezaevindeki şartlara ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14618)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/05/2010)
13.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, ikametleri dışındaki illerde bulunan tutuklu
ve hükümlülere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14619) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/05/2010)
14.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahyada yeni açılacak cezaevi ve
mahkemelere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14620) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
15.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bir köydeki hasar tespitine ilişkin
Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14621) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
16.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahya Şeker Fabrikası
lojmanlarının mülkiyet durumuna ilişkin
Bayındırlık ve İskan Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14622) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
17.- Şırnak Milletvekili
Sevahir Bayındırın, sendika üyeliği nedeniyle işten
çıkarılanlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14623)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
18.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, Balıkesir-Dursunbeydeki maden ocağının
tekrar faaliyete geçirilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14624)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
19.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, bir fabrikadaki işten çıkarmalara
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14625) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
20.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, iş kazalarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/14626)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
21.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, işçilere yönelik vergi düzenlemelerine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14627) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
22.- Aydın Milletvekili
Recep Tanerin, bazı ormanlık alanlardaki böcekle mücadeleye
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14628) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
23.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Boğaziçine yapılacak üçüncü köprünün
orman alanlarına etkisine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14629) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
24.- Şırnak
Milletvekili Sevahir Bayındırın, çocuk yuvalarına ve sevgi
evlerine ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/14630) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14/05/2010)
25.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, kadın istihdamına yönelik projelere
ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru
önergesi (7/14631) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
26.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, yapı ve alanların özürlülerin
erişebilirliğine uygun hale getirilmesine ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/14632)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
27.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, ismi değiştirilen köylere eski isimlerinin
verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14633) (Başkanlığa geliş tarihi:
14/05/2010)
28.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14634) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
29.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14635) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
30.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14636) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
31.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizlinin bazı ilçelerindeki yatırımlara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14637) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
32.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizli-Merkezdeki yatırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14638) (Başkanlığa
geliş tarihi: 14/05/2010)
33.- Bitlis Milletvekili
Mehmet Nezir Karabaşın, Hayata Dönüş Operasyonuna ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14639)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
34.- Bitlis Milletvekili
Mehmet Nezir Karabaşın, Muğlada yaşanan olaylara
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14640) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
35.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, bir internet sitesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14641) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/05/2010)
36.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, Doğu ve Güneydoğu Anadoluda görev yapan polislere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14642) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/05/2010)
37.- Hakkari Milletvekili Hamit
Geylaninin, Hakkaride polisin yaptığı çeşitli
müdahalelere yönelik iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14643) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
38.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, Bursa-Merkezdeki oto galerilerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14644)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
39.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, Doğanbey TOKİ konutlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14645) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
40.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, Bursa Büyükşehir Belediyesinin Hazineye
olan borcuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14646) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
41.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adanadaki trafik kazalarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14647)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
42.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahya Jandarma Er Eğitim Tabur
Komutanlığının taşınmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14648)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
43.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Nusaybin Belediye Meclisinin aldığı
iddia edilen bir karara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14649) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
44.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Ankaradaki kent içi ulaşım projelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14650) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
45.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, uyuşturucu kaçakçılığı
ile mücadeleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14651) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/05/2010)
46.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, Hatay-Samandağdaki fişleme iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14652) (Başkanlığa geliş tarihi: 20/05/2010)
47.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, Hatay-Samandağdaki fişleme
iddialarının araştırılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/14653)
(Başkanlığa geliş tarihi: 20/05/2010)
48.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, ödül verilen öğretmenlerin sendika üyeliklerine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14654) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
49.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bazı ilçelerdeki taşımalı eğitime
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14655) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
50.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, Çaldıran ilçesinde eğitim ve öğretimdeki
duruma ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14656) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
51.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, Muradiye ilçesinde eğitim ve öğretimdeki duruma
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14657) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/05/2010)
52.- Batman Milletvekili
Bengi Yıldızın, Yalovadaki bir mahallenin okul ihtiyacına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14658) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
53.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, Diyarbakıra ayrılan eğitim bütçesine ve
bazı eğitim sorunlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14659)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
54.- Edirne Milletvekili
Cemaleddin Uslunun, okullardaki Roman çocukların tespit edileceği
iddiasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14660) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/05/2010)
55.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, bir beldedeki lise ihtiyacına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14661)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
56.- Aydın Milletvekili
Recep Tanerin, Şırnak Anadolu Lisesi yönetimiyle ilgili bazı
iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14662) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
57.- Osmaniye Milletvekili
Hakan Coşkunun, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğünün
okullardan para toplamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14663) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
58.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, yatılı ilköğretim bölge okullarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14664) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
59.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, bir yatılı ilköğretim bölge okulundaki
iddiaların soruşturulmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14665) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18/05/2010)
60.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, Siirtteki taciz iddialarının
soruşturulmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14666) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
61.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, yatılı ilköğretim bölge okullarının
kadrolarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14667) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
62.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, öğretmen alımına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14668)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
63.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğünün bir yazısına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14669)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
64.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Parasız Yatılılık ve Bursluluk
Sınavını kazanan öğrencilerin durumuna ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14670)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
65.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri
arasında yaşanan olaylara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14671)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
66.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Teknik Eğitim Fakülteleri ile Teknoloji
Fakülteleri mezunlarının sorunlarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/14672)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
67.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, kanser hastalarının ilaç erişimlerine
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14673) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
68.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Tuncelideki hastanelerin depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14674)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
69.- Bitlis Milletvekili
Mehmet Nezir Karabaşın, endokrinoloji uzmanı ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14675) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
70.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Şırnaktaki hastanelerin depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14676) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18/05/2010)
71.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Batmandaki hastanelerin depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14677)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
72.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, domuz gribine ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14678)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
73.- Amasya Milletvekili
Hüseyin Ünsalın, Amasyadaki buğday üreticilerinin desteklenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14679) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
74.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, Denizlideki suni tohumlama destekleme primi ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/14680) (Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
75.- Muş Milletvekili M.
Nuri Yamanın, Muş-Ağrı yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14681)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
76.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, Devlet Denetleme Kurulunun TİB hakkında
hazırladığı rapora ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14682)
(Başkanlığa geliş tarihi: 14/05/2010)
77.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, karayolu
taşımacılığında aranan belgelere ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14683)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
78.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, tır sürücülerine tehlikeli madde
taşıma eğitimi verilmesine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14684)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
79.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, Bursa güney çevre yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
80.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, Mersindeki bir yol yapımına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14686)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
81.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, yolcu treni seferlerine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
82.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, İstanbul Boğazında yapılacak
üçüncü köprünün güzergahına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14688)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
83.- Aydın Milletvekili
Recep Tanerin, yabancı sermayeye ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru
önergesi (7/14689) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
84.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahya Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün
ihtiyaçlarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14690) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/05/2010)
85.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrenci
yurtlarında yaşanan olaylara ilişkin Devlet Bakanından
(Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/14691)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
86.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahya Şeker Fabrikası
lojmanlarının mülkiyet durumuna ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14692)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/05/2010)
Süresi
İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Atila Kayanın, Kerkük politikasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13854)
2.- Tunceli Milletvekili
Şerafettin Halisin, askerlik görevi sırasında ölen bazı
kişilere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/13855)
3.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, Adanada yeni bir üniversite kurulmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13857)
4.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, pancar kotasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13858)
5.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, esnaf destek eylem planına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13860)
6.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürkün, ekonomideki duruma ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/13861)
7.- Zonguldak Milletvekili
Ali İhsan Köktürkün, esnaf ve sanatkarlara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/13862)
8.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, hakkında soruşturma açılan bir belediye
başkanının görevden alınmamasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13867)
9.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, iş yerlerindeki psikolojik şiddet vakalarına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13875)
10.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Alanya ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13876)
11.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Finike ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13877)
12.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Muratpaşa ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13878)
13.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Manavgat ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13879)
14.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Kumluca ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13880)
15.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Kaş ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13881)
16.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, İbradı ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13882)
17.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Gündoğmuş ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13883)
18.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Elmalı ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13884)
19.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Demre ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13885)
20.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Korkuteli ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13886)
21.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Gazipaşa ilçesindeki sulama ve
taşkın koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13887)
22.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Akseki ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13888)
23.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Serik ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13889)
24.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, Kemer ilçesindeki sulama ve taşkın
koruma tesislerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13890)
25.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafakın, belediye başkanlarının
görevden alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13895)
26.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, bir aile içi şiddet olayına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13896)
27.- Kırşehir
Milletvekili Metin Çobanoğlunun, belediyelerde yapılan ön
incelemelere ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13897)
28.- Çanakkale Milletvekili
Mustafa Kemal Cengizin, Elazığ Belediyesinin bazı ihalelerine
ve borç durumuna ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13898)
29.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Kumkapı Yabancılar Misafirhanesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13899)
30.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Seyhan Belediyesinin araç alım ve kiralama ihalelerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13900)
31.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Yüreğir Belediyesinin araç alım ve kiralama
ihalelerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13901)
32.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, askerlik görevini yerine getiren bir
kişinin ölümüne ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13902)
33.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, bir lise pansiyonunda çıkan olaylara ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/13903)
34.- Siirt Milletvekili Osman
Özçelikin, Pervari-Beğendik Belediyesinin işçi alımıyla
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13904)
35.- Tunceli Milletvekili
Şerafettin Halisin, Tuncelideki tarihi kiliselerin durumuna ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/13905)
36.- İzmir Milletvekili
Oktay Vuralın, vergide uzlaşma uygulamasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13909)
37.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, bir öğretmen atamasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13910)
38.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, YGS sınav yerlerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13911)
39.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdalın, Mardin- Kızıltepeden YGSye
girecek adaylara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13912)
40.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, öğretmen sayısının
artırılmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13913)
41.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, öğretmen açığına ve ücretli
öğretmenlere ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13914)
42.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, taşra teşkilatındaki
yöneticilerin ücretlerine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13915)
43.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, Seviye Belirleme Sınavına
başvurulara ve bazı uygulamalara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13916)
44.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Yozgatta yapılan bir okul tanıtım gezisine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13917)
45.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, okul öncesi eğitime ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13918)
46.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, öğretmen açığına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13919)
47.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, öğretmen açığına ve polislerin ücretli
öğretmenlik yapmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13920)
48.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, 2009 Yılı Faaliyet Raporunda belirtilen bazı
konulara ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13921)
49.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekicinin, üniversiteye giriş sınavında sınav yeri
belirlenmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/13922)
50.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, şehit yakınları ve gazilerin
maaşlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13923)
51.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, askerlik görevi sırasında ölen bir kişiye
ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13924)
52.- İstanbul
Milletvekili Ümit Şafakın, İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti projelerine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati
Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/13934)
53.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, havaalanlarında alınan bir ücrete ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/13936)
54.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğanın, KOSGEBin destek uygulamalarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/13937)
55.- İzmir Milletvekili
Canan Arıtmanın, Ermeni iddialarına yönelik girişimlere
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13938)
56.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Gönen ilçesinde yapılan bir
karşılama törenine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13940)
57.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, kamu taşıtlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13943)
58.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebinin, Ankaradaki Atatürk Kültür Merkezi binasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13944)
59.- Manisa Milletvekili
Şahin Mengünün, Fransa ziyaretiyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13945)
60.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13947)
61.- Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebinin, biyometrik pasaporta geçiş için yapılan ihaleye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13948)
62.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, istihdamın artırılmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/13949)
63.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamandaki çocuk
işçiliğine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13955)
64.- Hakkari Milletvekili
Hamit Geylaninin, polisin bazı olaylara müdahalesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13960)
65.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, bir göz altı olayına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13961)
66.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdalın, bazı deprem konutlarından kira
alınmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13962)
67.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigenin, İSKİnin suya yaptığı
zamlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13963)
68.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köyün kanalizasyon ve köy konağı ihtiyacına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13964)
69.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Orhaneli-Buyükorhan arasındaki yola ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13965)
70.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köyün kanalizasyon sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13966)
71.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köy konağı inşaatına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13967)
72.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamandaki otoparklara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/13968)
73.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Seyhan Belediyesince kurulan şirketlerin ve
iştiraklerinin yönetimine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13969)
74.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Karacabeydeki bazı köy yollarının
yapımına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13970)
75.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, Marmaris Belediye Başkanına yapılan
saldırıya ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13971)
76.- Antalya Milletvekili
Tayfur Sünerin, Akseki ilçesinin su sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13972)
77.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köy yolunun yapımına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13973)
78.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Kahta Turizm Kenti Projesine ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/13975)
79.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamanda tahsis edilen Hazine ve
orman arazilerine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13976)
80.- Muğla Milletvekili
Gürol Erginin, havaalanlarında alınan bir ücrete ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/13979)
81.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhanın, bazı madencilik faaliyetlerinin kültür ve turizm
alanlarına etkisine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13980)
82.- Bilecik Milletvekili
Yaşar Tüzünün, vergi borcu nedeniyle bağlanan kamyonlara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/13982)
83.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, varlık barışı
uygulamasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13983)
84.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Adanada tarımsal sulamada kullanılan elektrik
borçlarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/13984)
85.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, İzmirde bir öğrenci yurdundaki olaya ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13985)
86.- Van Milletvekili Özdal
Üçerin, taşımalı eğitimdeki trafik kazalarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13986)
87.- Mardin Milletvekili
Emine Aynanın, bir ilköğretim okulunun yemekhane ihtiyacına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13987)
88.- Van Milletvekili Özdal
Üçerin, taşımalı eğitim uygulamasına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13988)
89.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhanın, eğitim sistemindeki bazı sorunlara ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13989)
90.- Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkayanın, okul aile birliklerinin hesap ve
işlemlerinin denetimine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/13990)
91.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Vandaki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13991)
92.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursada deprem testi yapılmayan okullara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/13992)
93.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Kastamonudaki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13993)
94.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Tuncelideki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13994)
95.- Mardin Milletvekili
Emine Aynanın, öğretmen kadrosu dışındaki personele
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13995)
96.- Van Milletvekili Özdal
Üçerin, alınan bilgisayar donanım ve yazılımlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13996)
97.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Çankırıdaki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13997)
98.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bitlisteki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/13998)
99.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Yozgattaki okulların depreme karşı dayanıklılığına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/13999)
100.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Osmaniyedeki okulların depreme karşı
dayanıklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14000)
101.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Kilisteki okulların depreme karşı
dayanaklılığına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14001)
102.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersinin, bir sendika şube başkanına verilen disiplin
cezasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/14002)
103.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, acil telefon
numaralarının tek numaraya indirilmesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14008)
104.- Antalya Milletvekili
Tayfur Sünerin, Antalya-Kemer-Tekirova yolundaki tünellerin trafiğe
açılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/14009)
105.- Mardin Milletvekili
Emine Aynanın, PTTnin yeniden yapılandırılmasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14010)
106.- Batman Milletvekili
Bengi Yıldızın, Batman Garının sel
atıklarından temizlenmesine ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/14011)
107.- Sivas Milletvekili
Malik Ecder Özdemirin, Akdağmadeni-Gemerek yoluna ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/14012)
108.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, biyometrik pasaport işi ihalesine ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/14013)
No.: 149
1 Haziran 2010 Salı
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
sınav merkezli eğitim sisteminin yol açtığı
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/729) (Başkanlığa
geliş tarihi: 29.03.2010)
2.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
yolsuzlukla mücadelede alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/730) (Başkanlığa geliş tarihi:
01.04.2010)
3.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
insan hakları savunucularının
karşılaştıkları engellerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/731) (Başkanlığa geliş tarihi:
01.04.2010)
4.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş ve 19 Milletvekilinin,
yatılı ilköğretim bölge okullarındaki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/732) (Başkanlığa geliş tarihi:
01.04.2010)
1 Haziran 2010
Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.04
BAŞKAN : Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 109uncu Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Sayın milletvekilleri, Hükûmet adına Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arnıçın
yaşanan son olaylarla ilgili olarak İç Tüzükün 59uncu maddesine
göre gündem dışı söz talebi vardır. Gündeme geçmeden önce
bu talebi yerine getireceğim.
Sayın Bakanın açıklamasından sonra istemleri
hâlinde siyasi parti gruplarına ve grubu bulunmayan milletvekillerinden
birine söz vereceğim.
Grubu bulunmayan milletvekilleri için söz talebi kaydı
başlamış bulunmaktadır. Grup üyesi olmayan sayın
milletvekillerinin, söz taleplerini Başkanlığımıza
iletmelerini rica ediyorum.
Konuşma süreleri: Hükûmet için yirmi dakika, siyasi parti
grupları için on, grubu bulunmayan milletvekilleri için de beş
dakikadır.
Buyurunuz Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
Hükûmetin Gündem Dışı Açıklamaları
1.- Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın,
İskenderun Deniz Üs Komutanlığına bağlı askerî
birliğe yapılan terör saldırısı ve Gazzeye insani
yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin yaptığı
saldırıya ilişkin gündem dışı
açıklaması ve Bursa Milletvekili Onur Öymen, Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Adana
Milletvekili Ömer Çelikin grupları adına; Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, şahsı adına
konuşmaları
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Manisa) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Dün ve bugün, hepimizi ilgilendiren, tüm kamuoyunu meşgul
eden iki büyük üzüntü verici hadise yaşadık. Bunlarla ilgili olarak
dün kamuoyuna hem Dışişleri Bakanlığımızın
açıklamaları hem de Hükûmet adına yaptığımız
açıklamalar halkımızı bilgilendirme noktasında
yararlı oldu. Bugün de, salı günü, Meclisimiz, Genel Kurul
çalışmalarına başlayınca İç Tüzükün 59uncu
maddesi uyarınca Hükûmet adına açıklama yapmak ve sayın
milletvekillerimize bilgi arz etmek istedim. Sayın Başkana, söz
verdikleri için çok teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, üzücü olaylardan birisi,
geçtiğimiz gece yarısı saat on iki-yarım arasında
İskenderun Deniz Üs Komutanlığına bağlı askerî
birliğimize bir terör saldırısı
yapılmasıdır. Bu üzücü olayda maalesef 6 askerimiz şehit
olmuş, 7 askerimiz ise yaralanmıştır. Nöbet
değişimi sırasında roketatar ve makineli tüfeklerle
gerçekleşen hain saldırıda 1 erimiz olay mahallinde, 5 askerimiz
ise sevk edildikleri hastanede şehit düşmüşlerdir. 7 askerimizin
tedavileri sürmektedir. Bunların ağır yaralı olan 3ü
Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesine anında sevk edilmiş,
diğer 4 yaralı askerimizin tedavisi İskenderun Askerî Hastanesi
ve İskenderun Devlet Hastanesinde devam etmektedir.
Bu insanlık dışı saldırıyı
gerçekleştiren terör örgütünü lanetliyoruz. Teröristlerin yakalanması
için operasyonlar da sürmektedir.
Bu konuyla ilgili olarak Genelkurmay
Başkanlığı da bir açıklama yapmıştır, o
da bilgileriniz dâhilindedir. Nöbetçi personeli taşıyan askerî araca,
kışlanın doğusunda, Adana-Hatay otobanına yakın
kışla tel örgüleri dışında çok yakın mesafeden
roketatar ve uzun namlulu silahlarla bir grup bölücü terör örgütü mensubu
tarafından kısa süreli silahlı saldırıda
bulunulmuştur. Bu saldırı sonucunda da -biraz önce verdiğim
bilgilere göre- 6 askerimiz şehit olmuştur. Olaya, ölümlü hadise
olması sebebiyle İskenderun Cumhuriyet Savcılığı
tarafından el konulmuştur ve inceleme devam etmektedir.
Ayrıca, o bölgede böylesine cüretkâr bir saldırı,
kışla tel örgülerinin çok yakınında ve 6 askerimizin
şehit olmasına yol açacak biçimde yoğun bir şekilde
yapılması Genelkurmay tarafından da kendi içerisinde
değerlendirilmekte ve soruşturulmaktadır. Bir güvenlik zafiyeti
veya komuta zafiyeti bulunması hâlinde de gerekenler şüphesiz
yapılacaktır.
Şehit olan askerlerimizin isimleri: Kenan Oğuz Erbay,
İsmail Kartal, Erol Tavukçu, Serhat Aslan, Ümit Akbulut, Erhan Terletme,
Nedim Çağrı Türedir. Değerli milletvekilleri, şehit olan
askerlerimizin ilk gün 2si defnedilmiştir, bugün de 4ü
defnedilmiştir veya defnedilmek üzeredir.
Olayla ilgili kroki, otobana çok yakın bir yerde,
dağlık bölgeden gelerek, birliğe hâkim bir vaziyette
konuşlanan ve saldırıdan hemen sonra yine ormana
karışarak kaçan saldırganların durumunu tespit eden bir
harita bize verilmiştir.
Değerli milletvekilleri, ikinci üzücü olay: Önceki gün sabaha
doğru, İsrail ordusuna ait silahlı unsurlar, Gazze halkına
insani yardım götüren, otuz iki ülkeden 600e yakın insanın
içinde bulunduğu Gazzeye özgürlük filosuna, Rotamız Filistin,
Yükümüz İnsani Yardım sloganıyla yola çıkan bu gemilere,
uluslararası sularda, tamamen haksız ve hukuksuz bir şekilde
saldırıda bulunulmuş ve masum insanların kanı
dökülmüştür, ölü ve yaralıların olduğu bu kanlı
saldırıda insani yardım gemilerine de el konulmuştur.
Kadınların, çocukların, din adamlarının ve tamamen
sivillerin bulunduğu gemilere yapılan bu insanlık
dışı saldırıyı bir kez daha şiddetle
lanetliyoruz.
Amaçları yalnızca abluka altındaki Gazzeye insani
yardım götürmek olan gemilere ve bu gemilerde bulunan sivil insanlara
yapılan bu saldırı, aslında tüm insanlığa ve
dünyanın huzuruna yönelik bir saldırıdır.
Saldırı, uluslararası sularda -yine haritalarla tespit edildiği
gibi- en yakın İsrail kıyısına
Hadise üzerine, sabah altı buçukta, Başbakanlıkta,
sivil, askerî yetkililerle birlikte toplantılar yaptık ve her iki
olayı da derinlemesine takip ettik. Bunlardan, öncelikle,
saldırıda vefat eden şehitlerimiz ve saldırıyı
yapan terör örgütüyle ilgili takip konusunda, hem MİT
Müsteşarımızın hem de Genelkurmayın, askerî
yetkililerin verdiği bilgiler çerçevesinde ilk tedbirler alındı.
Gemiyle ilgili olayda ise yine askerî yetkililerin verdiği
bilgilerle ve sivil unsurların da değerlendirmesiyle, acilen
yapılabilecek olan şeyler konusunda dikkat çekici bazı
çalışmalar yaptık. Öncelikle, İsrail Savunma Bakanı
Ehud Barak
Yine, dün aldığımız kararlar içerisinde:
Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi geri çağrıldı. İsraille
gündemimizde üç tane müşterek askerî tatbikat vardı, bu askerî
tatbikatların iptal edildiği duyuruldu. Dışişleri
Bakanımız, bulunduğu yerden acilen New Yorka gitti,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil toplantıya
çağrıldı ve bu toplantıda, dün akşam saatlerinde,
hepinizin izlediği gibi bir konuşma yaptı ve konuyu Türkiye
açısından ve insanlık hukuku açısından irdeledi;
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu toplantı sonunda
İsraili kınayan bir açıklama yaptı. Açıklamalarda,
soruşturma açılması, sivillerin ve yaralıların derhâl
serbest bırakılması istendi. İki günlüğüne özel maçlar
yapmak üzere İsrailde bulunan U-18 Futbol Genç Millî
Takımımızın derhâl Türkiyeye döneceği ve
maçların iptal edileceği açıklandı ve Futbol Genç Millî
Takımımız dün akşam saatlerinde İstanbula döndü. NATO
Konseyi olağanüstü toplantıya çağrıldı. Ayrıca,
İslam Konferansı Örgütü, Arap Birliği, Avrupa Birliğinin
organları ve ilgili tüm kuruluşlarla gereken temaslar kuruldu,
uluslararası kuruluşlar göreve davet edildi. İslam
Konferansı Örgütü pazartesi günü -yani önümüzdeki pazartesi- acilen bu
konuda toplanmak üzere karar aldı. Öncelikle, insani yardım
konvoyunun ve konvoyda bulunan vatandaşlarımızın
güvenliklerinin sağlanması, yaralıların süratle tedavi
edilmelerinin temini için gerekli adımlar atıldı ve
çalışmalarımız şüphesiz devam etmektedir.
Bu konuda, başta ABD olmak üzere, pek çok ülkeden olayı
irdeleyen, kınayan, soruşturma açılmasını isteyen,
lanetleyen pek çok bilgiler aldık, bunlar da elimizde mevcuttur ancak ben,
tekrar edilenlerin ötesinde, bugün için elimizde bulunan veya sizlerin de
mutlaka bilgi sahibi olmayı arzu ettiğiniz konular üzerinde birkaç
cümleyle durmak istiyorum.
Öncelikle, bu gemiler bir sivil inisiyatif tarafından
yardım malzemeleriyle doldurulmuş ve yine bir sivil inisiyatif olarak
sadece Türklerden değil, otuz iki ülkeden farklı insanlarla da
birlikte hareket etmişlerdir. Hükûmetimizin bu organizasyona sadece
Denizcilik Müsteşarlığı ve Dışişleri
Bakanlığı düzeyinde kolaylık sağlaması söz konusu
edilebilir. Bu gemilerin tutulması, içerisine yardım malzemelerinin
doldurulması ve farklı ülkeden, farklı dinde ve etnik kökende
insanların tamamen insani amaçla bir araya gelerek Rotamız Filistin,
Yükümüz İnsani Yardım demesi, İnsani Yardım Vakfı
olarak bilinen IHHnın organizasyonunda gerçekleşmiştir. Bu
Vakıf, geçmişte de buna benzer pek çok aktivitede bulunmuş bir
vakıftır. Bunlardan yolcu taşıyan geminin ismi Mavi
Marmara gemisidir. Mavi Marmara gemisi 560 yolcu taşıyordu. Bu 560
yolcunun 353ü Türkiye vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı, 7si Almanya uyruklu, 3ü Amerika uyruklu, 3ü Avustralya
uyruklu, 4ü Bahreyn uyruklu, 5i Belçika, 1i Bosna, 32 Cezayir, 12 Endonezya,
5 Fas, 2 Filistin, 1 Fransa, 1 Hollanda, 1 Güney Afrika, 28 İngiliz, 3 İrlanda,
3 İspanya, 5 İsrail, 5 İsveç, 2 Kanada, 1 Kosova, 16 Kuveyt, 3
Lübnan, 3 Makedonya, 11 Malezya, 3 Mısır, 2 Moritanya, 3 Pakistan, 4
Suriye, 1 Umman, 31 Ürdün, 4 Yemen, 1 Yeni Zelanda, 1 de Yunanistan uyruklu
yolcuların gemide mevcut olduğunu biliyoruz. Yük gemilerinden Gazze
gemisi kargo gemisidir, 13 Türk personeli vardır, 5 tane de Türk yolcusu
vardır. Defne gemisi gene yük gemisidir, kargo gemisidir, 13 personeli
vardır, bunların 11i Türk, 2si Azerbaycanlıdır, 7 tane de
yolcu Türk vatandaşımız bulunmaktadır. Gemilerde insani
yardım vardır. Saldırı saati 04.32 ve karaya olan
uzaklık da 72 deniz mili mesafededir.
Bu organizasyonu tertip eden kuruluşun ilgili makamlara
verdiği isim listesi de elimizde bulunmaktadır. Bunların 353
tanesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, diğerleri de farklı
ülkelerin vatandaşları olarak bilinmektedir. Bunların hepsinin
bir araya gelmesi, bu vakfın organizasyonunda, insani amaçla,
aylardır abluka altında bulunan Gazzeye insani yardım götürme
gayretine dayanmaktadır.
Olay, ilk anında televizyonlara
yansımıştır, ekranlara gelmiştir fakat müteakiben
büyük bir perdeleme ve karartmayla bütün dünya bu olaya karşı
sağır duruma getirilmiştir. Dolayısıyla, içeriden
bilgi almak imkânı olmadığı gibi, İsrail
makamları da bu konuda bugüne kadar bilgi vermekten
kaçınmışlardır. Bu konuda İsrail
Dışişleri Bakanlığıyla yapılan
görüşmeler sonucunda, Başbakanlar düzeyinde yapılan
çalışmalar, Dışişleri
Bakanlığımızın gayretleriyle götürülen ve sürdürülen
gayretler sonunda, yaralı vatandaşlarımızın bir
kısmının isimleri tespit edilmiştir. Bunlar zaten olaydan
sonra helikopterlerle Hayfaya ve Tel Avive nakledilmişlerdir. Ölü
olanlar konusunda henüz bize ulaşmış bir bilgi yoktur. Bu
konudaki çabalarımız, kimlik tespiti yapıldığı,
bazılarının üzerinde kimlik bulunmadığı, bu
şekilde olayın geciktiği konusunda bilgi verilmektedir.
İsmi öğrenilen yaralı vatandaşlarımızın 14
tanesinin isimleri, dün akşam Dışişleri
Bakanlığında kurulan kriz merkezinden yakınlarına
bildirilmiştir. Bugün de 6 ismin geldiğini biliyoruz. Bunlar da
aynı şekilde ailelerine bilgi verilmek üzere kendileriyle
iletişim kurulmuştur.
Şu an itibarıyla, Meclis Genel Kurulumuza
verebileceğim bilgilerden bir tanesi de şudur: Biz,
yaralıların süratle Türkiyeye getirilmesini ve tedavilerinin burada
yapılmasını bildirmiştik. Bu, kabul edildi, uçaklara uçma
izni verildi ve bugün sabah 00.50de Genelkurmay
Başkanlığımıza ait iki adet ambulans uçak,
Sağlık Bakanlığımıza ait bir adet ambulans uçak
hareket etti. 08.50 itibarıyla olunca, şu anda yaralılarla
birlikte Türkiyeye gelmek üzere olduklarını düşünebiliriz.
Yaralılar ilk etapta Sağlık
Bakanlığımıza bağlı Ankara Atatürk Eğitim ve
Araştırma Hastanesine sevk edilecek olup sağlık
durumlarına göre bilahare Ankarada çeşitli hastanelerde tedavi
altına alınacaktır. Ayrıca gemide bulunan yurttaşlarımızın
ülkemize dönüşünün sağlanması amacıyla da üç adet Türk Hava
Yollarına ait büyük kapasiteli uçak hazır bekletilmektedir.
Bunlardan, bildiğiniz gibi, 12si sabah saatlerinde tarifeli uçakla
Türkiyeye gelmişlerdir. Kimlik tespiti ve ülkelerine dönme arzusunu
bildirenler ülkelerine bir şekilde gönderilmektedir. Kimlik tespiti
yapılamayanlar veya orada kalmayı isteyenler henüz ülkelerine
gönderilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, bu gönüllülerin geri dönmesi konusunda
girişimler de devam etmektedir çünkü aktivistlerin bir
kısmının Biz hedefimize ulaşacağız, bu
yardımları yerine götüreceğiz, sonuna kadar bu işin
takipçisiyiz. şeklinde beyanda bulundukları görülmektedir.
İsrail makamları bu konuda çok acımasız ve duyarsız
davranmaktadır. Bu kişilerin belli yerlerde gözaltına
alındıkları veya tutuklandıkları da tarafımıza
bildirilmiştir.
Bu konuda atılan adımlar, dün sabah saatlerinden
itibaren adım adım gerçekleştirilmektedir. Bizim bütün
amacımız, içerisinde yurttaşlarımızın da
bulunduğu ve pek çoğunun
Hemen hemen tamamının din
farkı gözetmeksizin, milliyet farkını dikkate
almaksızın, sadece insani amaçlarla bir araya geldikleri
bilinmektedir ve yüklerinin de içlerinde inşaat malzemesi de olmak üzere,
çocukların maması da, hastalara verilecek ilaçlar olmak üzere de bu
yardım malzemelerinden teşekkül ettiği de bilinmektedir.
Değerli milletvekilleri, olay hukuki açıdan da
incelenmiştir. Adalet Bakanlığımızda teşkil
edilen bir hukukçu heyeti bu konuda neler yapılabileceği konusunu da
araştırmaktadır. Konu Açık denizde seyreden gemilere
müdahale olarak incelenmiştir. Uluslararası hukukun Bayrak
Yasası gereğince, açık denizlerde seyreden bir gemi üzerinde
ilke olarak yalnızca söz konusu geminin bayrak devletinin münhasır
egemen yetkileri geçerli olmaktadır ancak bazı durumlarda, Bayrak
Yasasına aykırı olarak devletlerin, uyrukluk ayrımı
gözetmeksizin, açık denizlerde seyreden bir gemiyi denetleme,
kovuşturma ve cezalandırma yetkileri de bulunmaktadır. Bu
durumlar sadece dört ayrı konuyla sınırlıdır: Birisi
köle ticareti, birisi deniz haydutluğu, bir diğeri uyuşturucu
madde kaçakçılığı ve açık denizden yapılan
izinsiz yayınlardır. Oysa bizim olayımızda böyle bir durum
kesinlikle söz konusu değildir.
Uluslararası hukuka göre suç teşkil eden bu eylemin
silahlı bir şekilde ve askerî güçlerle savunmasız insanlara
karşı yapılması, onların yaralanması ve
ölümlerine yol açılması hem uluslararası hukuk
bakımından hem de Türk Ceza Kanunu ve bizim mevzuatımız
bakımından da takip edilecektir çünkü 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununa göre, suç, açık denizde, Türk deniz araçlarında veya bu araçlarda
işlendiğinde Türkiyede işlenmiş sayılır. Türk
Ceza Kanununun 8inci maddesinde, yer bakımından uygulamada böyle
bir hükme açıklıkla rastlayabiliyoruz. Adalet
Bakanlığımız, bu konuda, gemilerin çıkış
yeri itibarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına
çalışmalar tamamlandığında gerekli talimatları
verecektir.
Bu konuda farklı düşünceler olan bir hususu da
kısaca arz etmek istiyorum. Bu Gazzeye yardım götüren gemilerin
bayrağının ne olduğu tartışma konusu
olmuştur. Gazze yük gemisi Türk Bayrağı taşımaktadır,
Türk bandıralıdır. Mavi Marmara gemisinin sahipleri Türktür,
ama Komoros yani Komor Adalarının bandırasını
kullanmaktadır. Defne yük gemisi Kiribati ülkesinin
bayrağını taşımaktadır. Bir Yunan gemisi var, yük
gemisi, Sfendoni diye, o Yunan Bayrağı taşımaktadır.
Yine bir Yunan gemisi, Elefteri Mesogios, o da Yunan Bayrağı
taşımaktadır. Challenger isimli bir kargo gemisi de ABD
Bayrağı taşımaktadır. Yani bizim, içinde 560 yolcusu
olduğunu bildiğimiz Mavi Marmara gemisi olay anında Komoros yani
Komor Adalarının bandırasını
taşımaktaydı. Bunun hukuki açıdan tartışması
ve yorumlanması mutlaka yapılacaktır.
Ben, bu konularda -sanıyorum- değerli
gruplarımızın da milletvekili
arkadaşlarımızın da sözleri ve karşı
görüşleri mutlaka olacaktır ama millet olarak dün yapılan
açıklamaların, bugün yapılan açıklamaların bu konuda
çok büyük bir hassasiyet gösterdiğini, hepimizin müşterek
düşünce ve inancını ortaya koyduğunu sevinçle gördüm.
Bugünkü konuşmaları kısmen dinleyebildim ama dün Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Genel Başkanın ve
Sayın Bahçelinin yazılı açıklamasını takip
etmiştim. Olay kınanmaktadır. Alınan kararlar kısmen
olumlu bulunmaktadır. Yine yapılabilecek olan işler de
söylenmekte ve bazı konular da yetersiz bulunmaktadır.
Şüphesiz olaya salt çıplak gözle
baktığımız zaman bir tecavüz söz konusudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
İnsanlık dışı bir suç
işlenmiştir. Daha ağır kelimeler de kullanılabilir,
bunları hepimiz de kullandık bugünkü grup toplantılarında,
bu, müşterek hissiyatımızdır. Bu konuda Hükûmetimiz,
Parlamentomuz inanıyorum ki çok önemli kararlar alacak, konunun takipçisi
olacak ve mağdur olan yurttaşlarımızın ve diğer
ülke insanlarının bu mağduriyeti giderilecek ve bu suçu
işleyen İsrail yetkililerine karşı, hükûmetine
karşı da şüphesiz bir devlet olarak Türkiye gerekli tavrı
gösterecektir.
Bu olayda da vefat eden insanlara, Türk olsun, başka uyruktan
olsun, rahmet diliyorum -iyi niyetlerle ve amaçlarla yola
çıkmışlardı- yaralılara şifalar diliyorum ve
böyle bir olayın bir daha tekrarlanmaması düşüncesiyle Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Arınç.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Bursa Milletvekili Onur
Öymen.
Buyurunuz Sayın Öymen. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ONUR ÖYMEN (Bursa) Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; önceki
gece İskenderunda bir askerî birliğimize yönelik saldırı
ve İsrailin Türk gemilerine yönelik olarak yaptığı
başka bir saldırıyla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi
Grubunun görüşlerini arz etmek üzere söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, İskenderunda bir deniz
birliğimize yapılan ve 6 askerimizin şehit olmasıyla
sonuçlanan olayı şiddetle kınıyoruz, bu
saldırıyı şiddetle kınıyoruz, bir deniz
birliğimize böyle bir saldırının örneğini
hatırlamakta güçlük çekiyoruz. Aynı şekilde İsrail
kuvvetlerinin Gazzedeki Filistinlilere insani yardım götüren gemimize
yaptığı insanlık dışı
saldırıyı da lanetliyoruz. Her iki saldırıda
hayatını kaybedenlere, şehit olanlara Allahtan rahmet,
yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil
şifalar diliyoruz. Her iki saldırının da aynı
saatlerde yapılmış olmasını dikkat çekici buluyoruz.
Değerli arkadaşlarım, insani malzeme
taşıyan ve silahsız sivillerin bulunduğu bir gemiye
uluslararası sularda İsrailin yaptığı
saldırıyı ve çok sayıda insanın ölümüne ve
yaralanmasına yol açan bu olayı hiçbir ölçüye göre mazur bulmak,
mazur görmek mümkün değildir. İsrail, yalnız uluslararası
hukuku değil, insani ve ahlaki ölçüleri de çok açık biçimde ihlal
etmiştir. O bakımdan, ne kadar kınasak azdır.
Biz, bu olay karşısında, Hükûmetin, Güvenlik
Konseyinden güçlü bir karar çıkartmasını, bir kınama
kararı çıkartmasını bekliyoruz. Güvenlik Konseyi
Başkanı adına yapılan açıklama önemlidir ama yeterli
değildir. Bu gibi durumlarda Güvenlik Konseyinin resmen bir karar
çıkartması ve bu olayı kınaması önem
taşımaktadır. Böyle bir karar henüz
çıkarılmamıştır.
İlgili devletlerin yaptığı
açıklamalardan, kınamalardan memnunuz. diyorlar. Amerikan
Hükûmetinin de bu olayı kınadığını söyledi
Sayın Bakan biraz önce fakat bizdeki bilgiye göre Amerikan Hükûmeti sadece
üzüntülerini bildirmiştir. Kınama çok ciddi bir tabirdir
uluslararası ilişkilerde. Biz şu ana kadar Amerikanın bu
olayı kınadığına dair bir bilgiye sahip olmadık.
Aynı şekilde, başka ülkeler de -İngiltere gibi-
üzüntülerini bildiriyorlar, Şok olduk. diyorlar, Soruşturma
açılsın. diyorlar ama Birleşmiş Milletlere şu ana
kadar kınama konusunu da içeren bir karar tasarısı
sunulduğunu ve bunun görüşülüp kabul edildiğini duymadık.
Aynı şekilde, NATOdan ve diğer uluslararası
kuruluşlardan da böyle kınama kararları bekliyoruz. Çok ciddi
bir olaydır bu, hafife alınacak tarafı yoktur. Onun için
uluslararası toplumun harekete geçirilmesi, bu gibi kararlar
alınması Türk diplomasisinden beklediğimiz bir görevdir ve ancak
bu takdirde diplomasimizin başarılı olduğunu söylemek
mümkün olacaktır.
Halkımızın bu olaya karşı gösterdiği
tepkiyi paylaşıyoruz. Yalnız bu tepkinin hiçbir şekilde
şiddet eylemlerine dönüşmemesi önem taşımaktadır.
Haklı olduğumuz bir davada haksız duruma düşmememiz
gerekmektedir. Musevi asıllı yurttaşlarımıza yönelik
olarak da en küçük bir şiddet eyleminin gerçekleşmeyeceğini ümit
ediyoruz. Onların güvenliği milletimize emanet edilmiştir.
Değerli arkadaşlarım, Gazze Şeridinde
yaşayan Filistinliler, maalesef 2007 yılının Haziran ayından
beri karadan ve denizden abluka altında yaşamaktadırlar.
İsrail hem kara ablukası uygulamaktadır hem de deniz
ablukası uygulamaktadır. Mısır ise aynı bölgeye
yönelik olarak kara ablukası uygulamaktadır. O bakımdan bugün bu
bölgede yaşayan insanlar, Filistinliler, gerçekten çok büyük bir
sıkıntı içinde bulunmaktadırlar.
İsrail, uluslararası yardımların ancak küçük
bir bölümünün Gazzeye gönderilmesine izin vermektedir ve bizdeki bilgiye göre
izin verilen yardım miktarı toplam uluslararası
yardımın yüzde 26sı civarındadır, gerisine izin
verilmemektedir. Gönderilen yardımın bir bölümünün de Gazzedeki
bazı radikal gruplar tarafından ele geçirildiği, hak sahiplerine
dağıtılmadığı da başka bir dramdır.
Birleşmiş Milletlerin bu konuda sarf ettiği çabalar maalesef
bugüne kadar yeterli sonuç vermemiştir.
Değerli arkadaşlarım, bu ambargonun fiilî
tedbirlerle, fiilî eylemlerle delinmesi yolunda iki girişim olmuştur,
her ikisi de sözü edilen Türkiyedeki insan hakları kuruluşu
tarafından yapılmıştır. Her ikisinde de maalesef
üzüntü verici olaylar yaşanmıştır. Sayın Bakan biraz
önce bu kuruluşun tamamen kendi başına hareket ettiğini,
devletin hiçbir rolünün olmadığını, hiçbir siyasi rolünün
olmadığını söyledi ama pek öyle değil durum. Bu
yılın ocak ayında Mısırın Sina
Yarımadası bölgesinden yapılan ambargoyu delme girişimine
iktidar partisine mensup bazı milletvekilleri de
katılmıştır sivil toplum örgütlerinin yanına,
böylelikle bu delme girişimi siyasi bir boyut kazanmış
bulunmaktadır. Mısır bu delme girişimine insani yardım
açısından değil, siyasi açıdan bakmıştır,
çok şiddetli tepki göstermiştir, çatışmalar
çıkmıştır ve bu çatışmalar sırasında 1
Mısır askeri öldürülmüştür ve Filistinlilerden de yaralananlar
olmuştur, yardım malzemelerini taşıyan kamyonlar taşlanmıştır,
gümrük kapıları yıkılmıştır,
dağıtılmıştır ve bir kere daha bu olayın
yaşanmaması için Mısır o bölgeye yerin altında çelik
perdeler döşemektedir. Bu sadece İsrailin koyduğu bir ambargo
değil, Mısırın da bu şekilde
uyguladığı bir ambargo söz konusudur ve bunun delinmesi eylemi
maalesef orada başarılı olmamıştır, ciddi
sıkıntılar yaratmıştır.
Bu defa deniz yoluyla bu ambargonun delinmesine
çalışılmıştır. Sayın Bakanın biraz önce
sözünü ettiği şekilde, dünyada sıkıntı çeken bir
bölgeye, açlık çeken, perişan durumda olan bir bölgeye normal bir
insani yardım götürülmesi olayının
dışındadır. Burada da deniz yoluyla ambargonun,
ablukanın delinmesi amaçlanmaktadır, fiilî durum yaratılarak
ambargo delinecektir, amaç budur. Gemiler bu amaçla yola
çıkmıştır ve herhâlde Sayın Bakanın sözünü
ettiği Dışişleri Bakanlığıyla istişare
edildi, Gümrük Müsteşarlığıyla istişare edildi.
dediği temaslar sırasında meselenin bu boyutu da herhâlde ele
alınmıştır diye düşünüyoruz.
Şimdi, bu olay, ülkemiz açısından daha önce benzeri
görülmemiş bir durum yaratmıştır. Değerli
arkadaşlarım, altmış yılı aşkın
zamandan beri Türkiye, bölgede çeşitli gruplar ve ülkeler arasındaki
silahlı çatışmalara karışmama yolunda çok büyük bir
özen göstermiştir ve hiçbir Türk vatandaşı o bölgedeki
çatışmalarda öldürülmemiştir, yaralanmamıştır bu
son olaya gelinceye kadar; Türkiye buna fırsat vermemiştir. Maalesef
dün yaşanan olaylar çok üzüntü verici bir tablo
yaratmıştır.
Şimdi, dikkat çekici nokta şu: 28 Mayıs tarihinden
itibaren İsrail ordusu, İsrail Dışişleri
Bakanlığı, İsrailin diğer yetkilileri ve İsrail
basını, sürekli olarak bu gemilere karşı güç
kullanılacağını ilan etmişlerdir. Dışişleri
Bakanımız, bu dönem içinde İsrail makamlarıyla temas
edildiğini söylemiştir ama nasıl temas edilmiştir, ne
denilmiştir İsraillilere, ne cevap alınmıştır, bu
bilgi elimizde mevcut değildir, Sayın Bakan da söylemedi. Dilerdik ki
bu konuda Meclise bugün bilgi verilsin. Bu, son derece önemlidir çünkü
İsrail İnternet sitelerinde, basınında Türkiye'nin bu dönemde
ültimatom verdiği iddia edilmiştir, yani Bu gemilere
dokunamazsınız, dokunursanız buna bir bedel ödersiniz.
tarzında. Öyle mi olmuştur, başka türlü mü olmuştur
bilmiyoruz ama Türk Hükûmeti bu temaslarda ne izlenim almıştır?
Yani bu gemilere dokunulmayacağı izlenimi mi almıştır,
yoksa bu gemilere askerî müdahale yapılacağı izlenimi mi
almıştır? Eğer askerî müdahale yapılacağı
izlenimini almışsa ve bu seferin yapılması Hükûmetimizce
son derece önemli bir girişim olarak görülmüşse o zaman buna koruma
vereceksiniz. Somalideki tankerlere koruma vereceğiz ama içinde 500den
fazla insanın bulunduğu, 300den fazla
vatandaşımızın bulunduğu gemiler tehlikeli bir bölgeye
giderken uluslararası sularda koruma vermeyeceğiz. Bunun
mantığı yoktur, bunu savunmak kabil değildir.
Değerli arkadaşlarım, o bakımdan bu konunun
aydınlığa kavuşturulmasını istiyoruz. Bu konu son
derece önemlidir ve mutlaka Hükûmet tarafından aydınlığa
kavuşturulmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurun.
ONUR ÖYMEN (Devamla) Tamamlıyorum.
Eğer Hükûmet her şeye rağmen, İsrailin bütün
bu tehditlerine rağmen müdahale etmeyeceği varsayımından
hareket etmişse o zaman büyük bir değerlendirme hatası
yapmıştır.
Gemilerin bayrağından bahsetti ama şunu söylemedi
Sayın Başbakan Yardımcısı: Bu Mavi Marmara gemisi
acaba hangi tarihte Komor Bayrağını çekmiştir? Öteden beri
Türk Bayrağıyla sefer yaptığı bilinen bu gemi ne
zamandan beri Komor Bayrağını taşıyor ve kime aittir
şu anda? Öyle anlaşılıyor ki burada henüz
aydınlatılması gereken çok şey var.
Değerli arkadaşlarım, ne yazık ki iyi niyetle
başlatılmış bile olsa bu girişim hedefine
ulaşmamıştır ve Gazzede yaşayan Filistinli
kardeşlerimize bir katkı sağlayamamıştır. Buna
karşı İsrailin gösterdiği aşırı ve
insanlık dışı tepki nedeniyle çok sayıda masum
insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açmıştır.
Türk-İsrail ilişkilerine de kalıcı zararlar vermiştir.
Daha önce İsrail Gazzeye saldırdığı zaman Hükûmet çok
ciddi tepki göstermiş ve tatbikatları iptal ettiğini
söylemişti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız Sayın
Öymen.
ONUR ÖYMEN (Devamla) Bitiriyorum.
Bu defa anlıyoruz ki tatbikatlar yeniden
başlamış, geçmişte olaylar olmamış gibi bu
yıl üç tatbikat öngörülüyormuş, üçü birden iptal edilmiş. Tebrik
ediyoruz! İnşallah bundan sonra alacağınız tedbirler
neyse daha kalıcı olur.
Son olarak şunu söylüyorum: Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; bu tecrübelerin ışığında
Türkiye İsraili ileride bu gibi menfur saldırılarda bulunmaktan
caydırıcı önlemleri mutlaka almalıdır. Aynı
şekilde, Gazzeye yönelik ambargonun kaldırılması ve
Filistin meselesinin çözümü yolundaki çabalarını da bundan böyle daha
büyük bir dikkat ve itinayla sürdürmelidir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak
her zaman olduğu gibi ulusal çıkarlarımız ve
sorumluluklarımız doğrultusunda üzerimize düşen her türlü
görevi yapmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Öymen.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Şandır.
MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten ülkemiz ve milletimiz çok acı iki olayı
yaşamıştır ve muhtemel cumhuriyet tarihinde bu kadar
ağır bir saldırıyı ilk defa yaşamaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, öncelikle bu iki
saldırıda hayatını kaybeden tüm
vatandaşlarımıza yüce Allahtan rahmetler diliyor, milletimize
sabır diliyoruz, yaralılarımıza acil şifalar
diliyoruz.
Sayın Hükûmetin planlamasına bağlı kalarak,
gerçekten yaşadığımız bu iki olayla ilgili Milliyetçi
Hareket Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım.
İskenderundaki olaya sayın Hükûmet öncelik verdi, İç Tüzükün
59uncu maddesine göre Genel Kurula bilgi vermek kapsamında, sonra
İsrail saldırısını dile getirdi. Müsaade ederseniz,
ben önce İsrail saldırısını konuşmak istiyorum
çünkü İsrail saldırısı Türk milletine
yapılmıştır, Türkiye Cumhuriyeti devletine
yapılmıştır. Bu saldırıyı herhangi bir terör
olayı olarak, herhangi bir vukuat olarak görmek mümkün değildir.
Doğrudan Türk vatandaşlarının yoğun olarak bulunduğu,
Türk Bayrağını taşıyan gemiye karşı, sivil,
savunmasız insanların bulunduğu ve beyaz bayrak çektiği bir
gemiye karşı İsrail devleti ağır silahlarla ve
öldürmek kastıyla saldırıda bulunmuştur, gemiler ve
vatandaşlarımız esir alınmıştır ve çok
ağır bir süreç yaşanmaya başlanmıştır.
Yaşanan bu sürecin sonucunu öncelikle sorgulayalım.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu sonucu hasıl eden
İsrail devletini şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bu
saldırı, insanlık suçudur. Bu saldırı,
uluslararası hukuka, insanlık hukukuna, adaletine, tüm güzel
duygulara yakışmaz, uymaz bir saldırıdır. Bu bir
devlet terörüdür. Bu bir terör saldırısıdır ve maalesef, bu
terör bir devlet tarafından planlanarak, karar verilerek ve
acımasızca uygulanmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi
olarak bu saldırıyı yapan İsrail devletini şiddetle
kınıyoruz, milletimiz adına kınıyoruz, devletimiz
adına kınıyoruz.
Değerli milletvekilleri, sonucun sebeplerini sorgulamak
gerçekten bu Genel Kurulun görevidir. Biz dünden bu yana, Sayın Genel
Başkanımızın açıklamasıyla ve bizlerin
konuşmasıyla, Hükûmetin bu konuyla ilgili Meclise bilgi vermesi,
topluma bilgi vermesi; bu konuyu artık bir millî mesele hâlinde Meclise ve
millete mal etmesi gerektiğini ısrarla ifade ettik. Biz Milliyetçi
Hareket Partisi olarak bu konunun bir iç siyaset malzemesi olmaktan çok öte bir
millî mesele olarak ele alınmasını, sebepleriyle
sorgulanmasını, sonuçlarıyla ilgili de birlikte karar
verilmesini çok önemsiyoruz.
Hükûmetin, Sayın Başbakanın, sayın
bakanların açıklamalarından umuda
kapılmıştık. Gerçekten, Türkiyeye ve Türkiye Cumhuriyeti
devletine, Türk milletine yakışır bir tepki ortaya konacak
umuduna kapılmıştık. Ama şimdi Sayın Bakanın
verdiği bilgiler, meseleyi aydınlatmak noktasında, Türkiye'nin
tavrını ifade etmek noktasında bence bir talihsizlik
olmuştur, yeterli olmamıştır. Nedir? Sayın
Başbakan Yardımcısının ifadesiyle Sonuçlarına
katlanmak. ve Sayın Başbakanın ifadesiyle Yetti artık!
ifadeleriyle ne kastedilmiştir? Ne yapılacaktır? Bunun burada
konuşulması lazım. Bu mesele yalnız Hükûmetin meselesi
değil, Hükûmetin sorumluluğunda ama milletin meselesidir. Milletin
Meclisinde bu konunun içeriğini, gerçeğini, sebeplerini burada ortaya
koymamız ve alınması gereken tedbirleri de birlikte
kararlaştırmamız bir zorunluluktur.
Ben tabii, bir üzüntümü de ifade ediyorum, çok önemli bir konuyu
şu Mecliste takip ediyoruz; milletin vekillerini yeterince
ilgilendirmediğini üzüntüyle ifade ediyorum. Millet, burada milletin
vekillerinden çok daha duyarlı ve bizi izliyor ve millet adına
soruyorum
RIDVAN YALÇIN (Ordu) Biz buradayız.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Muhalefet burada, teşekkür
ediyorum. Sorum iktidara:
Değerli arkadaşlar, gerçekten cumhuriyet döneminde bu
kadar ağır saldırıyla karşı karşıya
kalmamıştık. Egemenliğimize bir saldırı bu,
milletimize bir saldırı. Hakaret olmanın, bir suç olmanın
ötesinde Türkiye Cumhuriyeti devletine bir saldırı
yaşanmıştır. Buna Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin ve onu temsil eden bu Meclisin, özellikle de Sayın Hükûmetin
bir cevabı olmalıdır. Bu, Süleymaniyede yaşanan askerin
başına çuval geçirilmesi olayı şeklinde
geçiştirilemez, geçiştirilmemelidir. Bu olayla, Türkiyenin
başına çuval geçirilmiştir sayın iktidar. Türk milleti
adına Türkiyeyi yöneten sayın iktidarın milletle birlikte,
Parlamentoyla birlikte, iktidarıyla muhalefetiyle birlikte buna bir
cevabı olmalıdır. Eğer söylenemeyen hususlar varsa İç
Tüzükün verdiği imkânlar var; kapalı oturum yapılır, genel
görüşme açılır ama bu yaşanan ve kabul edilemez bu sonucun
sebepleri birlikte sorgulanır, cevabı birlikte verilir diye ümit
ediyorum ve bunu talep ediyorum. Biz bu cevabı yeterli bulmuyoruz, bu
bilgiyi yeterli bulmuyoruz. Bugün acımız var. Bugün bu
acının üzerinden Hükûmete yüklenmeyi çok gerekli görmüyoruz ama gerçekten
cevabı verilmesi gereken sorular var. Bu cevapları lütfen millete
veriniz.
Dolayısıyla, biz siyasi iktidarı, Türk milletinin
gücüne, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücüne müdrik, ona inanan, ona güvenen
bir şuurla, Türkiyeye böyle ulu orta saldırılmasına
fırsat verilmemesini, caydırıcı bir duruş ortaya
konulmasını sayın iktidardan istiyoruz. Cesaret edememeliydi.
Böyle bir ihtimal varsa bunun tedbiri alınmalıydı. Bu olay, anlık,
spontane gelişen bir olay değil, göz göre göre böyle bir olay
yaşanıyor.
Değerli milletvekilleri, bu mesele böyle geçiştirilemez.
Ne Türkiye'nin ilişkileri açısından böyle
geçiştirilebilinir ne de Türkiye'nin yönetimi açısından böyle
geçiştirilebilinir. Asla iç siyasetin bir malzemesi olarak da
kullanılmamalıdır. Gündem değiştirmek niyeti olarak
bazı köşe yazarlarının ifade ettiği tüyler ürpertici
böyle bir ihtimali kabul etmek mümkün değil. Eğer kabul
edilmeyecekse, bunun ciddiyetine inanarak, burada Hükûmet olarak hem Parlamentoyu
hem milleti bilgilendirmek ve gereken doğru tedbiri almak noktasında
dünkü söylediklerinizden geri adımdasınız, geri
noktadasınız sayın iktidar. Dün söylediğiniz noktadan,
şu anda Sayın Bülent Arınçın yaptığı açıklamalarla
geri noktadasınız. Hani Yetti artık! diyordunuz, yeten ne?
Nedir? Kınamakla mı? Eğer Türkiye gibi böyle küresel bir güç
iddiasında bulunuyorsanız
Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyine gerekli kararı aldıramadınız. Alınan
kınama kararı bir karar tasarısı değil. İlgili
devletlerin üzüntü belirtmekten öte bir tepkileri yok.
Çok önemli bir noktadayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti belki
de cumhuriyet tarihinin en önemli kırılma noktasındadır.
Eğer bu saldırıya Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak gereken,
yeterli, olması gereken tepki ortaya konulamazsa, bundan sonra bu ülkenin
bağımsızlığını ve egemenliğini korumak
gibi bir imkânınız olmayacaktır.
Değerli milletvekilleri, İskenderunda yaşanan
hadiseyi de şiddetle kınıyorum ve sizi kendi
vicdanınızla baş başa bırakıyorum. Güzel
şeyler olacak. diye başladığınız bu yolculuk
nereye ulaştı? Lütfen, bunu kendi vicdanınızda
sorgulayın. Bir siyaset malzemesi, bir muhalefet siyaseti olarak
söylemiyorum
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
MEHMET ŞANDIR (Devamla)
bir yıl oldu, Güzel
şeyler olacak. diye başladığınız bu süreç, bugün
dünden daha fazla kan akmasına sebep oluyor, her geçen gün daha fazla kan
akıyor; ne kan durdu, ne gözyaşı dindi. Nereye
varacağız? Şehir merkezlerine saldırır, roketle
saldırır oldular.
AHMET ORHAN (Manisa) Askerî üs, askerî üs
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Askerî üsse saldırır
oldular. Durup düşünmek lazım. Bu gidiş iyiye gidiş
değil. Terörle müzakere ederek bir sonuç
alınamayacağını daha ne kadar çok kan akıtarak anlayacağız?
Değerli milletvekilleri, gerçekten ülkemiz ve milletimiz çok
böyle sıkıntılı bir süreçte. Yani, bu yaşananlara
teslim olmak, Artık yapacak bir şey kalmadı. teslimiyetine -bu
bir uçurumdur- buraya sürüklenme tehlikesinin başında
Bu çok önemli.
Kendine özgüveni olmayan bir milletin geleceği olmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi bağlayınız.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Bitiriyorum.
Bu sebeple, siyasi iktidarı, tüm siyasi hesapların
ötesinde, bu milletin birliğini, bu milletin bu topraklardaki
egemenliğini, bu devletin
bağımsızlığını ve geleceğini savunmak
adına, üzerine düşen görevi yapmaya davet ediyorum. Bunu birlikte
yapmalıyız. Yapılmış olsa bu sonuçlarla
karşılaşmayız aziz milletvekilleri, yapılmış
olsa bu sonuçlarla karşılaşmayız. Ya tedbirde kusur var ya
duruşta eksiklik var ya politikalarda yanlışlık var ya
ilişkilerde yanlışlık var.
ŞENOL BAL (İzmir) Zihniyette
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Sonuç olarak ulaşılan
sonuç, Türkiyeye yakışmaz, kabul edilemez ve bu millete reva görülemez
sonuçlardır; bunu asla kabul etmiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
olarak bu yaşananları asla kabul etmiyoruz. Milletimize ulaşan
bu ellerin kırılması, bu niyetlerin daha eyleme geçmeden
durdurulması için gerekenin yapılmasını sizlerden talep
ediyoruz.
Tekrar, hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza rahmetler diliyorum. Milletimizin
başı sağ olsun. Saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata. (BDP sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA AYLA AKAT ATA (Batman) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün sabah saatlerinde televizyonu açtığımızda
iki haberle sanırım Türkiye kamuoyu sarsıldı. Bir haber
dünya kamuoyunu da etkiler düzeydeydi. İskenderundan
aldığımız haber, son iki aydır Barış ve
Demokrasi Partisi olarak dikkat çekmiş olduğumuz konunun acı bir
tablosunu önümüze koymaktaydı. Biz daha önce de ifade etmiştik, bu
Parlamento çatısı altında grubu bulunan siyasi partiler ve
milletvekilleri, yaşanan kayıplardan sonra yaşamını
yitiren vatandaşlarımıza, evlatlarımıza Allahtan
rahmet ve yakınlarına başsağlığı dilemek
gibi bir görev sahibi değildir; yaşanan acıları
alınabilecek tedbirlerle engellemek, özellikle son dönemde Türkiye
üzerinde oynanan hesapları boşa çıkarmak, halkları
birbirine kırdırtacak politikaları açığa çıkarmak
ve bunu engellemek gibi bir sorumluluk altındadır. Biz, İskenderundan
almış olduğumuz haber karşısında
sarsıldık ama şu konuda oldukça halkımız
karşısında masum olduğumuzun, halkımız
karşısında söyleyecek sözümüz olduğunun da
farkındayız. Son iki ayımızı gece demeden gündüz
demeden yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluk, yaşanabilecek herhangi
bir çatışma ortamını engellemek üzere geçirdik ve bu zaman
dilimi içerisinde de gördük ki esasında savaşı destekleyenler,
esasında, çatışma hâlinden umutları olanlar, rant sahibi
olanlar engellenmediler ama biz operasyon alanlarına yürüdüğümüzde
önümüze barikatlar kuruldu. Biz Licede de, biz Şırnakta da,
Yüksekovada o barikatları geçemedik ama geçebilseydik gidip
evlatlarımızla birlikte oralarda nöbet tutacaktık, Yüksekovada
birlikte nöbet tutacaktık, canımızı siper edecektik bir çatışma
ortamının yaşanmaması için.
Bu Parlamentonun da bugünden sonra en acil görevi, bu ülkenin
herhangi bir bölgesinde, etnik kimliği ne olursa olsun herhangi bir
vatandaşının, herhangi bir evladının
yaşamını yitirmemesi için Hükûmet olarak, ana muhalefet partisi
ve muhalefet partileri olarak ortak bir tartışma içerisine girmek ve
Türkiye'nin acil çözüm bekleyen sorunu olan Kürt sorununun demokratik
barışçıl çözümü için bu Parlamentonun üzerine düşen görevi
yapmasıdır.
Yine, diğer haber boyutuyla esasında on
yıllardır Filistin halkına reva görülen zulüm dünya kamuoyunun
gündemindedir, İslam ülkelerinin de gündemindedir ama ne yazık ki
soruna çözüm getiren bir bakış açısı ne İslam ülkeleri
nezdinde ne Arap ülkeleri nezdinde ne de dünyada bu konuya duyarlı
olduğunu söyleyen, insan haklarına duyarlı olduğunu söyleyen,
insan hakları noktasında ezilerek ama bugün dünyada söz sahibi
olduğunu söyleyen ve bu noktada da mücadele ettiğini söyleyen
ülkelerin gündemine çözüm politikaları boyutuyla girememiştir ve biz,
belki üç yıl önce, Gazzede yaşayan Filistin halkı üzerinde
kurulan ambargoyu kırabilme noktasında çok da etkin bir
politikanın bölgesel öncülüğünü de yerine getirebilmiş
değiliz.
Değerli milletvekilleri, İkinci Dünya Savaşı
ardından yaşanan soğuk savaş yıllarını,
Sovyetler Birliğinin yıkılmasını ve küresel
sermayenin bölgesel çıkarlarının Orta Doğu üzerine
çevrildiğini unutmamalıyız ve Orta Doğu üzerine çevrilen bu
politikalar, bu çıkarlar, eğer ulus devlet statükoculuğuyla
birleşirse çok tehlikeli sonuçlar da doğurabilirdi ki bugün Orta
Doğuda birçok ülkede bu sorunlar yaşanmakta, ülkemiz de bu
sorunlarla pençeleşmektedir ve kaldı ki böyle bir gerçeklik
karşısında nasıl bir birliktelik sergilendi, bugüne kadar
ne kadar insancıl amaçlarla hareket edildi, savaşı besleyen
kaynaklar ne kadar teşhir edilebildi, bu kaynaklar ne kadar kurutulmak
üzere ortak uluslararası bir iş birliği sağlandı, bu
soruların hiçbirinin cevabı yok.
Evet, siyasi iktidar, sekiz yıldır, Filistinde
yaşanan dram ve insanlık zulmü karşısında sessiz
kalmayacağını, kalmadığını ifade etmektedir
ama sayın milletvekilleri, şunu ifade edelim: Her savaş bir
bütçeye dayanır, her savaş bir kadro gücüne dayanır. İsrail
bu bütçeyi nasıl oluşturuyor? İsrailin en büyük gelir
kaynağı silah sanayi ve İsrail silah sanayisini ayakta tutan
ülkelerden biri de ne yazık ki ülkemiz. Biz, daha Heronlar Türkiyeye
alındığı süreçte Bu Heronlar için ödenen para İsrail
tarafından Filistin halkı üzerine kurşun olarak
yağmaktadır. Oraya atılan kurşunun parası Türkiye
tarafından verilmektedir diye uyarmıştık tüm Türkiye
kamuoyunu. İsraille bu tür uluslararası iş birliğine
girilmemesi gerektiği noktasında uyarılarımız
olmuştu ama ne yazık ki bunlar kulak arkası edildi. Ama şu
gün, sanırım siyasi iktidar da bu Parlamento çatısı
altında olan bütün siyasi parti grupları da Türkiye halklarına
karşı sorumludurlar. Bir insani yardım filosu, altı gemi
eşliğinde, özellikle 600e yakın
vatandaşımızın bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşının ve yine dünya ülkelerinden, otuz iki ülkeden
vatandaşın bulunmuş olduğu bir gemiye İsrail askerî
güçlerince operasyon yapılmıştır. Geminin çıkma
amacı insani yardımdır ve dünyanın bütün ülkeleri
tarafından desteklenmelidir. Belki bir insani yardım kuruluşu
tarafından bu yardım gerçekleştirildi, bu yolculuğa
çıkıldı, Türkiyede birçok insan hakları savunucusu da bu
yolculuğu destekledi. Belki oraya gidene kadar orada bulunan altı
geminin ve içinde yer alan vatandaşlarımızın ve dünya
vatandaşlarının sorunuydu ancak şunu unutmayalım ki,
bir insani yardım mücadelesi, bir insani yardım girişimi askerî
bir operasyonla durdurulmuştur ve bir katliama dönüşmüştür. Bu
noktadan sonra tabii ki Türkiye Cumhuriyetinin öncelikli konularından
biri olmalıdır ki, kaldı ki böyle bir organizasyondan, eğer
bilgisi yoksa Hükûmetin mutlaka olması gerekirdi, bir öz eleştiri
konusudur
Eğer bilgisi varsa, yine de gerekli önlemler
alınmadı. Bir insani yardım filosunun -altı geminin-
yanına koruma önlemleri verilmediği için yine Türkiye halklarına
karşı bir öz eleştiri konusudur. Siyasi iktidar bu öz
eleştiriyi verebilmelidir, halkı aydınlatabilmelidir
-muhtemeldir ki vereceksiniz, bekliyoruz- ama Sayın Arınçın
yapmış olduğu açıklamada biz bu öz eleştiriyi
görmedik.
Bilginin olup olmadığı konusunda da bir bilgi
aktarılmadı. Yani bu insani yardım filosu harekete geçtiği
sırada, yola çıktığı sırada Hükûmetin bu konuda
ne kadar bilgisi olup olmadığı konusunda da gerekli
aydınlatıcı bilgi sunulmadı. Eğer varsa, Hükûmetin bu
filonun güvenliğini sağlama noktasında ne tür tedbirler
aldığı noktasında da Parlamentomuz ve Türkiye kamuoyu
bilgilendirilmedi. Evet, Sayın Arınç burada açıklamalar
yaptı ama sanırım aynı açıklamalara, aynı
bilgilere biz gazete haberlerinden de ulaşabiliyorduk. Kaldı ki
Sayın Arınç açıklamasında şunu ifade etti: İki
tane siyasi, ana muhalefet partimiz ve diğer muhalefet partimizin konu
hakkında duymuş oldukları üzüntüler kamuoyuyla
paylaşıldı, bunu gözlemledik. dedi. Sayın
Arınçın sanırım Barış ve Demokrasi Partisinin
dün ve bugün yapmış olduğu açıklamalar dikkatinden
kaçtı. Bunu bir eksiklik olarak görüyoruz ya da bir unutkanlık olarak
değerlendiriyoruz. Biz, Filistinde yaşanan dram ve insanlık
zulmü karşısındaki irademizi ve bugüne kadar ortaya koymuş
olduğumuz mücadeleyi tartışma konusu yapmayız. Ama bu süreç
noktasında, dün yaşananlar konusundaki sorumluluğun birinci
derece sahibi olan sayın iktidarın temsilcisinin bunu
atlamış olması bizim açımızdan da üzüntü vericidir.
Ve bugün için Türkiye'nin sorunu hâline dönüşen bu konuda ne
yapılabilir? Gerekirse Meclis gizli oturum da yapabilir, birçok konu
ayrıntılı bir şekilde değerlendirilebilir,
tartışma konusu hâline getirilebilir ama önemli olan, sadece
kınamayla geçiştirilmemesidir ne Türkiye Cumhuriyeti tarafından
ne diğer Arap ülkeleri tarafından ne Avrupa Birliği
tarafından ne de ABD tarafından. Bu konuda en son yapılacak
şey bir kınamayla geçiştirilebilmesidir. Çok daha ciddi
tedbirlerin alınması gerekir. Öyle ki, on yıllardır devam
eden İsrail zulmüne de bir son verme noktasında ortak bir kararlılık
açığa çıkabilsin. Bölgedeki gücü ve stratejik konumu
dolayısıyla evet Türkiye bunun öncülüğünü yapabilir, evet
Türkiye bu noktada misyonunu oynayabilir, kaldı ki bu filolar Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içerisinden hareket etmiştir, her ne
kadar Hükûmet bu konuda açıklama yapmamışsa da güvenliği de
en azından uluslararası sularda bizim tarafımızdan
sağlanabilmeliydi. İçinde çocukların, içinde
kadınların yer almış olduğu ve insani yardım
amacıyla giden, evet sonuçları itibarıyla orada var olan
ablukanın delinmesi de söz konusu olabilir, fiili bir durum da
gelişebilir ama Napolyonun söylediği gibi Savaş generallere
bırakılmayacak kadar önemli bir iştir. Eğer bu konuda
sivil inisiyatifler görev alıyorsa da bunun önünün açılması
gerekir. Eğer fiili olarak orada abluka delinecektiyse bunun
koşullarının da doğru temelde ele alınıp
değerlendirilmesi gerekirdi. Sebepler ortaya konulduğu gibi,
gidişin sebepleri, nedenleri ortaya konulduğu gibi, bu gidiş
karşısında engellemeler yaşanabileceği, bu
engellemelerin ne şekilde sonuçlanabileceği konusunda da Hükûmet
gereken tedbirleri alabilirdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
AYLA AKAT ATA (Devamla) Son olarak, Avrupa Birliği Güvenlik
Konseyinden istenen açıklama alınamamıştır.
Başkanlık düzeyinde bir açıklama gerçekleşmiştir ama
yaşanan dram karşısında, zulüm karşısında ve
gerçekleştirilen operasyon karşısında tarihe geçecek
uluslararası bir belgeye ihtiyaç vardır. Bu, ülkelerin bire bir,
teker teker yapmış olduğu kınama değildir. Ortak bir
belgeye ihtiyaç vardır. Türkiye bundan sonra bu belgeyi açığa
çıkartabilmek için tüm bürokratlarını, dış
ilişkileri bürokratlarını Hükûmet düzeyinde ayağa
kaldırabilmelidir.
Filistin halkı açısından da şunu biliyoruz ki,
direnen halklar asla yenilmezler, yenilgileri de geçicidir, mutlaka ayağa
kalkarlar. Uluslararası güçler Filistin üzerinde çok oyun oynadılar,
geçici çözümler ürettiler ama Filistin halkı bunları boşa
çıkarmasını bildi, onurlu bir direniş sergiledi.
Biz yaşamını yitiren tüm
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ve yakınlarına
baş sağlığı diliyoruz.
Saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ata.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Adana
Milletvekili Ömer Çelik.
Buyurunuz Sayın Çelik. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ÖMER ÇELİK (Adana) Teşekkür
ederim.
Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyelerini
saygıyla selamlıyorum. Şu anda Meclisimizde konuk olarak bulunan
AGİT Başkanı Sayın Soarese hoş geldiniz diyorum.
Sayın Soaresten de Meclisin bu anlamlı
toplantısında bulunması vesilesiyle AGİTten Türkiye'nin
terörle mücadelesine destek ve İsrailin yaptığı
saldırıyı kınama bakımından güçlü bir destek
istediğimizi kendisine buradan belirtiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Terörle mücadele, Türkiye'nin, Türkiyedeki istisnasız her
hükûmetin, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki her milletvekilinin namusudur,
şerefidir, onurudur. Hiçbir milletvekilinin ve hiçbir hükûmetin bunun
dışında mütalaa edilmesi prensip olarak düşünülemez.
Hükûmetlerimiz de terörle mücadele konusunda en etkili mücadele yöntemlerini,
bilinen askerî yöntemler, güvenlik yöntemleri kadar sosyal, siyasi ve
diğer yöntemleri devreye sokmaktadır ve bunlar, sürekli olarak
kapasitesi yükseltilerek işletilmektedir. Zaten güvenlik güçleri de
çeşitli vesilelerle, terörle mücadele bağlamında, Hükûmetin,
terörle mücadele konusunda destek veren, en yoğun destek veren
hükûmetlerden biri olduğunu çeşitli bağlamlarda ifade etmektedir
fakat terörle mücadele, bildiğiniz gibi, belli bir yerde
başlayıp belli bir yerde biten, sınırları ve
sonuçları kestirilebilen bir mücadele değildir. Türkiye bu mücadeleyi
verebilecek kudrettedir ve bu mücadeleyi AK PARTİ Hükûmeti sonuna kadar
vermeye, AK PARTİ Grubu da bu mücadelenin arkasında sonuna kadar
destek olmaya kararlıdır. Bu vesileyle, İskenderunda şehit
olan kardeşlerimize, bu vatanın bağrına gömülen
Mehmetçiklere bir kere daha Allahtan rahmet diliyoruz, ailelerine
taziyelerimizi sunuyoruz.
Şunu bilsinler ki bizim inancımıza göre
şehitler ölü değillerdir, onlar diridirler ve yaşayan
insanlardan çok daha diri olarak kendi mertebelerine
ulaşmışlardır. AK PARTİ bunun bilincinde olarak, bunu
sürekli hafızasında taze tutarak terörle mücadele konusundaki
kararlılığını her geçen gün artıracaktır.
Burada gruplar adına yapılan konuşmalarda şu
husus sevindiricidir: Bu konuların iç politika malzemesi
yapılmaması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki iradesinin
tek bir vücut hâlinde olması yönündeki konuşmalar son derece
sevindiricidir ve olumludur. Bu iradenin terörle mücadele konusunda olduğu
gibi aynı şekilde İsrailin yaptığı gaddarca
saldırı karşısında da gösterilmesi Türkiye Büyük
Millet Meclisi açısından son derece kayda değerdir.
İsraile söyleyeceğimiz çok açıktır.
İsraile Tevrattan bir cümleyle sesleniyoruz: Lanet olsun öfkenize,
şiddetlisiniz. Lanet olsun gazabınıza çünkü zalimsiniz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
İsrailin yaptığı saldırı tam bir
âcizlik, tam bir korkaklık ve tam bir alçaklık örneğidir. Ne
yapmıştır İsrail? Elindeki muazzam silahlı güçle,
hiçbir silahı, hiçbir tertibatı olmayan sadece barış için
yola çıkmış gemiye saldırmış, sivil insanlar
karşısında âcizane ve korkakça, korsanca ve alçakça bir güç
gösterisine girişmiştir. Yaptığı iş insanlık
tarihi adına utanç verici bir iştir ve İsrail bir kere daha
elindeki propaganda olanaklarını kullanarak yalan söylemektedir,
gemiye İsrail askerleri indiğinde kendisine bıçakla ya da
sopalarla karşılık verildiğini söylemektedir. Bunun yalan
olduğunu bütün dünya bildiği gibi İsrail halkı da
bilmektedir.
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Askerî anlaşmaları
iptal edecek misiniz?
ÖMER ÇELİK (Devamla) Ve İsrailin yaptığı
şey -adına her ne denirse densin, hangi gerekçeyle
meşrulaştırmaya kalkarlarsa kalksınlar- İsrailin
yaptığı şey Hazreti İsanın mesajına,
Hazreti Muhammedin mesajına ve kendilerinin takip ettiklerini iddia
ettikleri Hazreti Musanın mesajına da aykırıdır.
Bugün İsrail, Akdenizde Hazreti Musayla savaşmaktadır, Hazreti
Musaya saldırmıştır, Firavunun tarafında yer
almıştır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Medya organlarımızda ya da bazı konuşmalarda o
gemide kaybettiklerimizle ilgili ölenler diye bir ifade
kullanılıyor. Bu ifade konusunda son derece hassas olmamız
gerekir. O gemide milletimiz şehit vermiştir, onlar milletin
şehitleridir. O gemi Türkiye Büyük Millet Meclisinin ta kendisidir.
Yapılan saldırı Türkiye Büyük Millet Meclisine
yapılmıştır. O şehadet mertebesine ulaşanlar
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bağrına gömülmüştür. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Bakınız, o gemide otuz iki milletten vatandaş
vardı ve çok enteresan bir konuğu vardı o barış
gemisinin. Nazi soykırımından, holokosttan kurtulmuş bir
Yahudi de o gemide bulunuyordu, barış gemisinde ve İsrail, Nazi
soykırımından kurtulmuş, zulümden kurtulmuş, Yahudi
olduğu için acı çekmiş, zulüm çekmiş o Yahudiye de saldırmıştır,
onu da tutuklamaya kalkmıştır. O yüzden bugün İsrail dün
Yahudilere soykırım uygulayan Nazilerin safındadır ve
alması gereken ceza da Nazilere verilen cezanın aynısı
olmak zorundadır. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
SEBAHAT TUNCEL (İstanbul) Siz ne yapacaksınız?
Hükûmet olarak askerî anlaşmalardan vazgeçecek misiniz? Olanları
hepimiz biliyoruz.
ÖMER ÇELİK (Devamla) Şimdi, bakın, size bir
şey söyleyeyim. Burada İsrail meselesini konuşurken bir konuda
hassas olmak gerekir, o da şudur: Milletimiz saldırıya
uğramıştır ve bunun doğrultusunda Hükûmetin
alacağı her türlü kararın, bugün Sayın Başbakanın
Mecliste koyduğu tavrın ve bu tavrın getireceği her türlü
somut adımın arkasındadır AK PARTİ Grubu ama
yanlış olan şudur, bugün buradan çıkması gereken irade
şudur: Eleştirileri, eksik görülen yerleri ve diğer meselelerin
burada ortaya konulması yani milletin hakkını, hukukunu müdafaa
etmek konusunda bir eksiklik görülüyorsa muhalefetin bunu iddia etmesi son
derece doğaldır ve gereklidir ama bu mesele konuşulurken,
yekvücut bir irade çıkarılması gerekirken, İHH
bağımsız mıydı, değil miydi; Hükûmetle ilgisi var
mıydı, yok muydu; etnik meselemizin durumu neydi, değildi
gibisinden bir tartışmaya girmek, bugün milletin
uğradığı bu saldırı karşısındaki
hassasiyeti azaltmak sonucunu doğurur. Bugün konuşmamız gereken,
İsrail karşısında, terörle mücadelede kaybettiğimiz
insanlar karşısındaki terör örgütü karşısında
yekvücut olarak, tek bir irade olarak bunu ortaya koymak demektir. Bugün
Meclisten çıkması gereken irade bunun daha çok görüşülmesi talep
ediliyorsa biz bu iradenin arkasındayız. Daha çok bilgi verilmesi
talep ediliyorsa bu süreç dün başlamıştır, Hükûmet
toplantılarına devam etmektedir, gerekli kurullar sürekli
toplanmaktadır, bir kriz yönetimi şeklinde bu sürdürülmektedir.
Üstelik, her iki mesele de terörle mücadele bağlamında ele
alınmaktadır, bu kurul tarafından yürütülmektedir. Bundan
sonraki adımların nasıl belirleneceği, bundan sonraki
adımların nasıl geleceği konusunda Hükûmetimize destek
vermek, Hükûmetimizin bu konudaki cesaretini desteklemek durumundayız ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetin kararlaştıracağı bu
karar süreci içerisinde gereken zamanı tanımak ve gereken
desteği vermekle mükelleftir.
Bakın, burada başka meseleler konuşulurken önümüze
şunlar geliyor: İşte, terörle mücadele bağlamındaki
eksikliklerden bahsediliyor, başka şeylerden bahsediliyor.
Şimdi, bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuştuk, tekrar da
konuşuruz fakat ortada şöyle bir tablo var: Muhalefet sözcülerinin
bazıları Türkiye Büyük Millet Meclisindeki yaptıkları
konuşmalarda, ortaya çıkan terör saldırılarını
Hükûmetin politikalarına bağlıyorlar ama unutulmaması
gerekir ki aynı politikalar neticesinde terör örgütü de bas bas
bağırıyor ki Tasfiye ediliyoruz. diye. Ortaya çıkan,
askerlerimizin uğradığı saldırılardan iç politika
malzemesi yapmayalım diyerek, ondan sonra politika eleştirisi
getirmek, bizim terörle mücadele konusundaki irademizi zaafa uğratma
sonucu doğurur.
SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) Netanyahu da öyle
söylüyor, terörle mücadele ettiğini söylüyor.
ÖMER ÇELİK (Devamla) Eleştiriler, eksik görülen
yerler, diğer unsurlar
Ama burada etnik meselelerden başka
meselelere kadar her meseleyi tartışacağız. Bugün
şehit vermişiz; Akdenizde, semavi dinlerin tam göbeğinde, bütün
dinlerin barış ve kardeşlik mesajı verdiği bir
coğrafyada şehit vermişiz. Bu şehitlerin arkasında
olduğumuzu, bu şehadet mertebesine ulaşan kardeşlerimizin,
milletimizin bu evlatlarının arkasında olduğumuzu tek bir
irade olarak ortaya koymak zorundayız.
Bu konuda Hükûmetin atacağı her türlü adım, Hükûmetin
ortaya koyacağı her türlü müeyyide arkasında Hükûmet şunu
bilmelidir: Tek bir parti, iki parti, üç parti değil, bütün Türkiye Büyük
Millet Meclisi arkasındadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda,
terörle mücadele konusunda da eksiksiz, istisnasız, şerhsiz
desteğini vermelidir. İsraile olan karşıtlık
konusunda, İsraile uygulanacak müeyyideler konusunda da eksiksiz
tavrını göstermek zorundadır.
ŞENOL BAL (İzmir) PKK açılımından
vazgeçin. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MEHMET EMİN TUTAN (Bursa) Utanmıyorsun be!
ÖMER ÇELİK (Devamla) Ciddiye alınacak bir şey yok
arkadaşlar.
İsrailin ortaya koyduğu bu tavır İsraili
uluslararası sistem nezdinde
AKİF AKKUŞ (Mersin) Vazgeçmeyin, beraber hareket edin.
ÖMER ÇELİK (Devamla)
bir seri katil hâline
getirmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
ÖMER ÇELİK (Devamla) Bakınız, Hükûmete PKK
açılımı yapıyor diyenler de şunu unutmasınlar:
Sizin asmadığınız Aponun askerleri saldırıyor
bugün askerlerimize.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Yalan söylemeyin.
SÜLEYMAN LÂTİF YUNUSOĞLU (Trabzon) Niye yalan
söylüyorsunuz ya!
ÖMER ÇELİK (Devamla) Unutmayın bunu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Altında imzanızın
olduğu kâğıt
Bunu hak ettiniz. Deminden beri bununla ilgili,
İsrail konusunda, terörle mücadele konusunda
AYLA AKAT ATA (Batman) AKP sorunu böyle mi çözecek? Siz sorunu
çözemezsiniz. Savaş çığırtkanlığı yaparak
çözemezsiniz.
ŞENOL BAL (İzmir) Bu ülkeyi ne hâle getirdiniz?
ÖMER ÇELİK (Devamla)
burada tek bir irade ortaya
çıksın diye hassasiyet gösteriyoruz. Sürekli olarak konuyu aynı
yere getiriyorsunuz, iç politika yapmayacağız diyorsunuz, sürekli iç
politika yapıyorsunuz.
ŞENOL BAL (İzmir) Artık istismarlarınız
sonuç vermiyor.
ÖMER ÇELİK (Devamla) Bugün yapılan iş, terörle
mücadele konusunda da diğer konularda da Hükûmetin yaptığı
iş sizin zaaflarınızı gidermekten ibarettir.
ŞENOL BAL (İzmir) Maskeniz düştü.
ÖMER ÇELİK (Devamla) Yüce Meclise saygılar
sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Çelik.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Benim oğlan mektep okur, döner
döner gene okur. Senin okuman yazman yok mu? (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN Sakin olun lütfen.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) Okuduğunu anlayamıyor
musun?
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen sakin olunuz.
Buyurun Sayın Anadol.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Efendim, 60ıncı maddeye
göre yerimden çok kısa bir söz istiyorum.
BAŞKAN Tamam, buyurunuz.
AKİF AKKUŞ (Mersin) Ben de söz isterim Sayın
Başkan 60ıncı maddeye göre.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili K.
Kemal Anadolun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Gazzeye insani yardım
malzemeleri götüren gemilere İsrailin yaptığı
saldırıyı kınayan bir karar alması gerektiğine
ilişkin açıklaması
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan, söz
verdiğiniz için teşekkür ederim.
Grubumuzun görüşlerini, Cumhuriyet Halk Partisinin
görüşlerini Sayın Onur Öymen biraz önce dile getirdi. Diğer
partilerin sözcülerini de dikkatle dinledik. Şimdi, kürsüden
İsrailin bu haksız, ahlaksız, uluslararası hukuka
aykırı saldırısını kınamakta Türkiye Büyük
Millet Meclisinde yer alan bütün parti grupları müttefik durumda,
aynı şeyleri söylüyoruz. O zaman, sadece, kürsüde hamasetten öteye
gitmek lazım, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu saldırıyı
kınayan bir karar alması lazım. Cumhuriyet Halk Partisi olarak
bunu öneriyoruz.
Teşekkür ederim. (CHP ve AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederiz Sayın Anadol.
Şahsı adına Balıkesir Milletvekili Hüseyin
Pazarcı.
Buyurunuz Sayın Pazarcı.
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR (Devam)
A)
Hükûmetin Gündem Dışı Açıklamaları (Devam)
1.- Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın,
İskenderun Deniz Üs Komutanlığına bağlı askerî
birliğe yapılan terör saldırısı ve Gazzeye insani
yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin yaptığı
saldırıya ilişkin gündem dışı
açıklaması ve Bursa Milletvekili Onur Öymen, Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Adana
Milletvekili Ömer Çelikin grupları adına; Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, şahsı adına
konuşmaları (Devam)
HÜSEYİN PAZARCI (Balıkesir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; dün iki çok üzücü olay yaşadık.
İskenderundaki saldırıyı kınıyoruz,
şehitlerimize rahmet diliyoruz.
Bunun dışında, ben bugün, süremin de
kısalığı nedeniyle, İsrailin insani yardım
filosuna saldırması üzerinde söz aldım. En başta
İsrail, uluslararası hukuka karşı hiçbir şekilde savunulamayacak
bir biçimde bir saldırıda bulunmuştur
vatandaşlarımıza karşı ve gemiyle ilgili
-bayrağımızı taşıyan gemi diyemiyorum- Komorla
ilgili bir bağlantısından söz etti Sayın Başbakan
Yardımcısı.
Şimdi İsrail hukuken acaba böyle bir hakka sahip miydi,
uluslararası hukuk 74 veya
Daha sonra, Jeriko Anlaşması adıyla geçen, 1994te
yer alan anlaşmayla bu çerçevede bir yetki devri düzenlemesi de
yapılırken, orada,
Oslo 2 Anlaşması dediğimiz 1995te yapılan
anlaşmayla da, yine, denizden veya havadan gelebilecek yabancı
tehdidine karşı bu şeritteki denizle ilgili olarak yetki
İsraile verilmiştir. Ama dikkatinizi çekmek isterim değerli
arkadaşlarım, buradaki yetki sadece ve sadece İsrailin veya
Filistinin uluslararası hukuk çerçevesinde sahip olacağı alan
üzerindedir, bu da kara suyudur. Peki, bunun dışında,
dış tehdit algılamasına karşı uluslararası
hukuk bazı olanaklar vermekte midir devletlere? Bitişik bölge diye
bir kavram vardır, göç, malların ülkeye kaçakçılık
şekliyle sokulması vesaire, sağlık gibi alanlarda ama o da
en fazla
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HÜSEYİN PAZARCI (Devamla)
uluslararası hukuka
aykırı bir şekilde davranmıştır;
kınıyoruz ve kabul edilmez buluyoruz, Türkiyenin de bütün
haklarını korumasını talep ediyoruz.
Eğer gemi bizim uyruğumuzu, bizim
bayrağımızı taşımıyorsa onun üzerindeki
iddiaların sahibi biz olamayacağız demektir, bunu özellikle
Hükûmete bildirmek istiyorum ama vatandaşlarımızın
gördüğü tüm zararların bize karşı hesabının
verilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede Hükûmete de şu eleştiriyi getirmek
istiyorum: Zamanında İsrail nezdinde gerekli girişimleri daha
etkin bir biçimde yapsaydı ve yine, vatandaşlarımız
üzerinde gerekli ikna edici yolları kullansaydı, bugün
geldiğimiz -olumlu, iyi amaçlı bir sonucu kötü yönettiği için
Hükûmet- düştüğümüz duruma düşmeyecektik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi bağlayınız.
HÜSEYİN PAZARCI (Devamla) Ve sıfır sorun
politikası izleyen Hükûmet, bu çerçevede bölgenin önemli, etkili
devletlerinden -severiz, sevmeyiz başka- bir devletle de
ilişkilerimizi bu hâle getirmeyecekti.
Tasvip edilmez bir davranış olduğunu, Hükûmet
tarafından da, bunu ifade etmek istiyorum. Ama her hâliyle bu
eleştirimiz, Türkiyenin İsraile karşı alacağı
önlemler bakımından bizi alıkoymamalı.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Pazarcı.
Sayın Özdalganın, İç Tüzük 60a göre biz söz
talebi vardır.
Buyurunuz Sayın Özdalga.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
2.- Ankara Milletvekili Haluk
Özdalganın, Gazzeye insani yardım malzemeleri götüren gemilere
İsrailin yaptığı saldırıya ilişkin
açıklaması
HALUK ÖZDALGA (Ankara) Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum.
İsrailin korkunç saldırısıyla ilgili önemli
saydığım bir hususa kısaca değinmek istiyorum.
İsrail güvenlik güçlerinin masum ve savunmasız
insanları gözünü kırpmadan katletmesi, pek çok kişinin de ifade
ettiği gibi, bu ülkenin saldırgan niteliğini ve kendini
uluslararası hukukla bağlı saymadığını bir
kez daha gözler önüne serdi ama İsrailin üzerinde nispeten daha az
durulan bir önemli özelliği daha var. Bu menfur olayda da bu özellik güçlü
bir şekilde ortaya çıktı. İsrail, aynı zamanda
sistematik bir şekilde yalan söyleyen bir ülkedir. Bu, açık
toplumlarda sık görülen bir durum değildir. Mesela, dünkü olayla
ilgili olarak İsrail Başbakanı, Savunma Bakanı,
Dışişleri Bakan Yardımcısı, Genelkurmay Başkanı
özetle şunları söylediler: Konvoyu düzenleyenlerin niyeti insani
yardım değildir, amaçları Gazzeye denetimsiz silah
sokmaktır, bu doğrultuda bir koridor açmaktır. El Kaide gibi
uluslararası terör örgütleriyle bağlantıları vardır.
Şiddeti gemidekiler başlattı. Malzemeleri kontrol
ricamızı kabul etmediler. İsrail askerlerine ateş
açtılar. Bu olayın olmaması için biz mümkün olan tüm çabayı
harcadık, askerlerimiz azami dikkati gösterdi.
Görüldüğü gibi, İsrail sadece saldırgan ve hukuk
tanımıyor değildir, aynı zamanda sistematik bir
şekilde yalan söylemektedir. Tıpkı on yıllardır Orta
Doğu halklarının topraklarını kuvvet kullanarak
çalarken, kadınları ve çocukları öldürürken yaptığı
gibi.
Bu kısa konuşmamda işaret etmek istediğim
husus şudur: Nükleer silahlardan arındırılmış bir
Orta Doğuya giden yolda atılacak ilk adımlardan biri olarak bu,
saldırgan, fanatik ve sistematik bir şekilde yalan söyleyen ülkenin,
yani İsrailin elindeki nükleer silahlara dönük tesisler uluslararası
denetime açılmalıdır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Özdalga.
Sayın Macitin bu çerçevede bir söz talebi vardır.
Buyurunuz.
3.- İstanbul Milletvekili
Hasan Macitin, İskenderun Deniz Üs Komutanlığına
bağlı askerî birliğe yapılan terör saldırısı
ve Gazzeye insani yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin
yaptığı saldırıya ilişkin açıklaması
HASAN MACİT (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Demokratik Sol Parti olarak İskenderunda dün meydana gelen
terör saldırısını şiddetle kınıyoruz ve
şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet diliyoruz, yakınlarına
başsağlığı diliyoruz. Terör ile ilgili, Hükûmeti,
konuşmayı bırakarak daha etkin mücadele etmeye davet ediyoruz.
Aynı şekilde, Akdenizde meydana gelen ve İsrailin
yaptığı hunharca saldırıyı da şiddetle
kınıyoruz, burada hayatını kaybeden insanlara da Allahtan
rahmet diliyoruz ve yakınlarına başsağlığı
diliyoruz.
İsrail saldırısının görüşüldüğü
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısından
çıkan bildiri, boş bir bildiridir. İsrail Hükûmetinin
uluslararası hukuku pervasızca çiğnemesi
karşısında uluslararası toplum yetersiz
kalmıştır. Türkiye, uluslararası toplumu daha etkili bir
şekilde devreye sokacak girişimlerde bulunmalıdır.
İsrail Hükûmeti, en kısa sürede tüm yolcuları ve
mürettebatı serbest bırakmalı, yaralıları ülkelerine
ulaştıracak önlemleri almalıdır; insani
yardımları yerine ulaştırmasını, Türkiye'den ve
uluslararası camiadan özür dilemesini, Gazzeye uyguladığı
kuşatmayı kaldırmasını, politikalarını
barışa yönelik inşa etmesini talep ediyoruz. Birleşmiş
Milletlerin bağımsız bir komisyon vasıtasıyla bu
uluslararası suçun faillerinin ortaya çıkarılması ve
cezalandırılması için Hükûmeti daha etkin politika izlemeye de
davet ediyoruz.
AKPnin sekiz yıldır uyguladığı
dışa yönelik politikasının bu olayda Türkiye lehine
sonuçlanacak şekilde bir tutum izlemesi gerekir, bu bir sınav
olacaktır AKP dış politikası konusunda diyor, hepinize
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Macit.
Son olarak, gene aynı çerçevede, Sayın Akkuş.
4.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuşun, İskenderun Deniz Üs Komutanlığına
bağlı askerî birliğe yapılan terör saldırısı
ve Gazzeye insani yardım malzemeleri götüren gemilere İsrailin yaptığı
saldırıya ilişkin açıklaması
AKİF AKKUŞ (Mersin) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
İskenderundaki hain saldırıyı ve İsrail
saldırısını şiddetle kınıyor,
şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine
başsağlığı diliyorum.
Gemilere saldıranlar belli. Türk askerine saldıranlar
kim? Bu saldırıyı yapanlar ne oldu, nereye gitti? 70 milyon
vatandaşımızın dinlendiği ülkemizde teröristler
dinlenemiyor mu? İstihbarat teşkilatlarımız ve
mahkemelerimiz bunca gizli tanık kullanabilirken teröristleri takip
edemiyor mu? Diyelim ki bunlar önceden tespit edilemedi, olaydan sonra da
mı takip edilemiyor? Gelişen bunca teknolojiye ve yapılan bunca
yatırıma rağmen olayı yapanların yakalanamaması
vatandaşın devletine güvenini sarsmaktadır. Buna kimsenin
hakkı yoktur. Devletimiz bunların üstesinden gelecek güçtedir ancak
olay yanlış yorumlanmamalı ve üzerine gerçekten gidilmelidir.
Kimse sahte kahramanlığa soyunmasın ve olay İsrail
saldırısına imalı bir şekilde bağlanmasın.
Suçlular bir an önce bulunsun ve yakalansın. Bunun için daha etkili bir
istihbarat ağı kurulması gerekir diyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Akkuş.
Sayın milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Sunuşlara geçmeden önce, Çevre ve Orman Bakanı
Sayın Veysel Eroğlu, gündemin Sözlü Sorular kısmında yer
alan sorulardan 1, 351, 357, 362, 375, 405, 423, 446, 455, 457, 458, 461, 462,
465, 466, 467, 470, 477, 478, 479, 487, 497, 498, 523, 530, 558, 603 ve
613üncü sıralardaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası
geldiğinde yerine getireceğim.
Şimdi, Meclis araştırması açılmasına
ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, snav merkezli eğitim
sisteminin yol açtığı sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/729)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Millî Eğitim Bakanlığının sınav
merkezli eğitim sisteminin açtığı sorunların
araştırılması amacıyla Anayasanın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederim.
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yaz boz
tahtasına dönüştürülen eğitim sisteminde 2005 yılında
köklü değişiklikler yapıldı. İlköğretim
müfredatı değiştirildi. Millî Eğitim
Bakanlığı, katı davranışçı programdan
bilişsel ve yapılandırmacı bir yaklaşıma,
öğretmen merkezli geleneksel modelden öğrenci merkezli sisteme
geçildiğini belirtti. Fakat bugün herkesin bildiği bir gerçek varsa o
da, ülkemizde eğitim sistemi, ilköğretimden başlayarak
üniversite sonrasına kadar, kelimenin tam anlamıyla sınav
merkezli hale getirilmiş olduğu gerçeğidir. Bir öğrenci ilköğretimden
yükseköğretim sonuna kadar 16 yıllık eğitim hayatı
boyunca yaklaşık 750 zorunlu sınava giriyor. Bu sayıya
deneme sınavlarını, testleri, ara sınavları da
eklediğimizde sayı üç dört katına çıkmaktadır.
Öğrenciler ilköğretime adım attıkları
günden itibaren sınav stresi ile karşı karşıya
kalmakta ve birbirleri ile kıyasıya
yarıştırılmaktadırlar. Özellikle dördüncü
sınıftan itibaren, bu sınavlar öğrencilerin bilişsel,
duyuşsal ve bedensel gelişimini sekteye uğratacak kadar
yoğunluk kazanmaktadır. Oyun oynaması, kendi yeteneklerini
keşfedip bunları geliştirecek sosyal, kültürel ve sporsal
aktivitelerde bulunması gereken çocuklar ve gençler
yaşamlarını sınav kabusu ile geçirmektedirler.
Başarıyı salt sınav başarısı olarak
algılanması ve bütün sistemin sınavlara göre kurgulanması
çocukların ve gençlerin daha küçük yaşlarda yeteneklerinin
körelmesine, çok iyi müzisyen, ressam, sporcu, edebiyatçı olabilmelerinin
önü tıkanmaktadır. Öğrenciler okul dışı zamanlarının
neredeyse tamamını, dershaneler, çözmek zorunda olunan testler ve
hazırlamak zorunda olunan proje ve performans ödevleri ile
harcamaktadırlar. İşbirliği, dayanışma,
paylaşma yerini tamamen eşitsizlikler üzerine kurulu bir rekabete
bırakmıştır. Bütün bunların sonucu olarak
öğrencilerin psikolojileri altüst olmaktadır. Son zamanlarda çocuk
psikiyatrilerine başvuruda patlama yaşanmıştır.
Öğrencilerde psikosomatik rahatsızlıkların görülme
sıklığı had safhaya ulaşmıştır.
Sınav stresi ve rekabet duygusu sadece öğrencileri değil
velileri, aileleri de aynı ölçüde etkilemektedir.
Sınav sistemi eğitimin özelleştirilmesinin ve
piyasa açılmasının kapılarını açmaktadır.
Sınava hazırlanmak zorunda olan milyonlarca öğrencinin
dershanelere, özel kurslara, sınava hazırlık kitaplarına
para akıtması beklenmektedir. Dershane sayılarında patlama
yaşanmıştır. Seviye Belirleme Sınavı (SBS)
öğrencileri okula bağlamak ve dershanelere olan ilgiyi azaltmak
iddiasıyla lanse edilmiş olmasına rağmen son iki yılda
özel ders ve dershanelere olan ilgi azalmak bir tarafa hiç
olmadığı kadar yoğunlaştırmıştır.
Sınav sistemi bir yandan çocuk ve gençlerimizin
kimyasını bozarken, diğer yandan velilerimizin bütçesine büyük
yükler getirmektedir Sınavların en önemlisi ve belirleyicisi olan SBS
ve ÖSS'ye hazırlanmanın maliyeti bir hayli ağırdır.
Yapılan araştırmalara göre bir velinin öğrencisini bu
sınavlara hazırlama maliyeti 4. sınıfta 1.300, 5.
sınıfta 1.500, 6. sınıfta 2 bin 800, 7. sınıfta 3
bin 300, 8. sınıfta 3 bin 800 TL'yi bulmaktadır. Yani SBS'ye
hazırlanmanın maliyeti toplam 12. bin 700 TL'yi buluyor. ÖSS'ye hazırlanmanın
bedeli ise 9. sınıfta 4 bin, 10. sınıfta 4 bin, 11.
sınıfta 4 bin 500, 12 sınıfta 6 bin toplamda 18 bin 500
TL'dir.
Sınav sistemi okulu ve öğretmeni özne durumundan nesne
durumuna düşürmüştür. Sınavların varlığı,
sayısının sürekli artması okul dışı
kurumlara yönelimi artırmaktadır Eğitimde eşitsizlik
derinleşmekte, eğitimin herkes için ulaşılabilir bir hak
olması zorlaşmaktadır İlköğretimden başlayarak
giderek artan sınav işkencesine artık bir son verilmeli, çocuk
ve gençlerimiz en kısa sürede sınav cenderesinden
kurtarılmalıdır.
Sınav merkezli eğitim sisteminin başta
öğrenciler olmak üzere, velilere ailelere ve ülkenin geleceğine
verdiği zararların neler olduğu ve piyasacı/sınav
merkezli eğitim sisteminin nasıl tasfiye edileceğinin
araştırılıp ortaya konulması amacıyla meclis
çatısı altında kurulacak bir komisyon kurulması
gerekmektedir.
2.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, yolsuzlukla mücadelede
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/730)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
"Yolsuzlukla Mücadele" konusunda gerekli
çalışmaların yapılması için Anayasanın 98'inci,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis
Araştırması açılmasını arz ve talep ederiz.
01.04.2010
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Türkiye'de 81 il özel idaresi, 3 bin 226 belediye, 34 bin 600 köy,
binin üzerinde mahallî idare birliği, bünyesinde bilinmeyen sayıda
işletme, çoğunluğu belediyelere ait bine yakın şirket,
50'ye yakın vakıf, yine bilinmeyen sayıda döner sermaye ve fon
bulunuyor. Belediyelerde şirketler hariç 450 bin, özel idarelerde 10 bin
personel istihdam ediliyor. Böyle bir kamu örgütlenmesini merkeziyetçi anlayışla
yürütmek mümkün değil. Mali yapı karmaşık ve verimsiz,
yerel vergi tabanı düşük, Hazine'nin belediyelerin dış
borçlanmasına sağladığı garantiler mali disiplini
bozuyor, belediyelerde sağlıklı bir borç yönetimi
bulunmamaktadır.
Dünya Bankası desteğiyle Hazine'de yürütülmekte olan
"Türkiye'de kamuda etkin yönetimin sağlanması ve
yolsuzluğun önlenmesine yönelik reform ve politikalar" konulu
çalışmada yolsuzlukla mücadeleye dönük 16 değişik alan
belirlendi. Bu konularda mevcut durum ve yapılması gerekenler de
detaylı bir şekilde ortaya kondu. Yapılan çalışma
sonucu; yolsuzlukla mücadele mevzuatının caydırıcı
olmadığı, kamuda ücret adaletsizliği
yaşandığı, kara para takibinin zor olduğu, ihale, personel
rejimi, denetim, sağlık, gümrük, mahallî idare
reformlarının yapılmasının zorunlu olduğu
belirtilmektedir.
AB 2009 İlerleme raporunda, yolsuzlukla mücadele konusunda
sınırlı ilerleme kaydedildiği, Avrupa Konseyi
Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) tavsiyelerinin dikkate
alınmasına, kamu görevlileri etik kurulunun etkili
çalışmadığı, milletvekili
dokunulmazlıklarının yolsuzluklara ilişkin davalarda
sınırlandırma getirdiğine dikkat çekilmektedir.
Türkiye'nin kamu muhasebe sistemi ihtiyaca cevap veremez hâle
gelmiştir. Bütçenin bir yansıması olarak aşırı
derecede bölük pörçük bir görüntü sergilenmekte, zamanında ve
kapsamlı bilgi sunmada yetersiz kalınmaktadır.
Kamu Satın alma (İhale) Sistemi Reformu yeterli
değildir. Bütçenin kapsam ve şeffaflığının, uygun
politikaların üretilmesine ve performans değerlendirmesi yapmaya
olanak verecek şekilde genişletilmesi: Mevcut bütçe yapısı,
kamu gelir ve harcamalarının önemli bir bölümünü dahi
kapsamıyor.
Türkiye'de kamu hizmetlerinin yapısı ve işlevleri
ekonominin gelişme hızını yakalamamaktadır. Kamuda
ücretler, rekabet esasına göre belirlenmemekte ve eğitim
fırsatları sınırlı kalmaktadır.
Kamu denetimi uluslararası standartlara göre yetersiz
kalıyor. İdari denetime ağırlık veriliyor, performansa
ya çok az ya da hiç önem verilmiyor. Uluslararası standartlara uygun bir
denetim reform programı geliştirilmedi. Bankacılığa
ilişkin yasal, düzenleyici ve uygulamaya yönelik sistem yetersizdir.
Türkiye'deki sağlık hizmetleri çok karmaşık
bir yapıda ve ihtiyacı etkin şekilde karşılamaktan
uzaktır. Sağlık hizmetlerine erişimde eşitsizlikler
gözlenmekte, kaynaklar verimsiz kullanılmakta,
yönetimde etkinlik sağlanamamaktadır. Gümrük
teşkilatının yeniden yapılanması, işlemlerin
kolaylaştırılması, gümrüklerde etkin denetimin
sağlanması, bilgisayar ağının güçlendirilmesi ve
gümrük kapılarının modernize edilmesi gerekli.
Cumhuriyet Başsavcılıkları ve mahkemelerin
iş yükü fazlalığı ve uzmanlaşmanın
eksikliği, soruşturma ve davaların makul sürede
sonuçlandırılmasını engelliyor. Yargıtay'da iş
yükü nedeniyle binlerce dava zamanaşımına
uğramıştır.
Mahkemeler, Cumhuriyet Başsavcılığı ve
kolluk teşkilatı çağdaş düzeyde
yapılandırılmadığı, ekonomik ve mali suçlarda
uzmanlaşmaya gidilmediği için; ilgili birimler teknik donanım,
personel bakımından yetersizdir.
Kara paranın aklanması ile etkin mücadele
yapılamamaktadır. Kurumların bünyelerinde merkezî veri
tabanı bulunmayışı tam ve zamanında bilgi edinmeyi
engelliyor, mal varlıklarının takibini
zorlaştırıyor. Kara para konusunda Mali Suçlar
Araştırma Kurumu yapılanmasından kaynaklanan sorunlar da
vardır.
Bu nedenlerle, yolsuzlukla mücadele için; Meclis
Araştırma komisyonu kurulmasında yarar bulunmaktadır.
3.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, insan hakları
savunucularının karşılaştıkları engellerin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/731)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İnsan hakları savunucularının
çalışmalarını sürdürürken,
karşılaştıkları engellerin
kaldırılması, iş, görev ve sorumluluklarını daha
rahat ve kolaylıkla yerine getirebilmeleri için alınması gereken
önlemler ile kamu kurum ve kuruluşlarının bu konuda nasıl
davranması gerektiğinin tespiti için Anayasanın 98'inci,
İçtüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasını saygıyla dilerim.
01.04.2010
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Dünyada ve Ülkemizde sürmekte olan insan hakları ihlalleri,
uzun yıllardan beri gündemdedir. İhlallerin ortadan kalkması,
ihlal edenlerin cezalandırılması, devlet ve toplumların insan
haklarına dayalı hukuk sistemi oluşturmaları için insan
hakları savunucuları çok zorlu bir mücadele yürütmektedir.
Bu mücadele sırasında yaşamını yitirme,
hapse atılma, baskı görerek yurdunu terk etme gibi uygulamalar insan
hakları savunucuları için adeta sıradan hale gelmiştir.
"İnsan haklarının öznesi herkestir"
ilkesiyle hareket eden hak savunucuları, din, mezhep, dil, ırk, renk,
ülke, milliyet, etnik köken, cinsiyet, cinsel kimlik, siyasi ve felsefi
düşünce ve benzeri ayrım yapmadan bütün insan hakları
ihlallerini önlemek ve ihlale uğrayan kişilere yardım için
çabalamaktadır. Bundan dolayı, insan hakları savunucuları
bu sorumluluğu yerine getirirken bütün iktidar ve güç odakları ile
çatışma içine girebilmektedir.
Bu konuda harekete geçen Birleşmiş Milletler 1998
tarihinde İnsan Hakları Savunucularının Korunması
Bildirgesini yayınlamıştır.
Bu bildirgenin girişinde yer alan:
Tüm insan hakları
ihlallerinin, halkların ve kişilerin temel özgürlüklerinin,
Apartheid, her çeşit ırk ayrımcılığı,
sömürgecilik, yabancı hakimiyeti veya işgali, ulusal egemenlik,
ulusal birlik veya toprak bütünlüğüne yönelik saldırı ve
tehditten, aynı zamanda halkların kendi geleceğini belirleme
hakkı ile her halkın kendi zenginlikleri ve doğal
kaynakları üzerinde tam ve eksiksiz olarak egemenlik hakkının
reddedilmesinden kaynaklanan haklar gibi yoğun, açık veya sistematik
ihlallerin fiili olarak ortadan kaldırılmasında
uluslararası işbirliğinin oynadığı önemli rolü ve
bunlara katkıda bulunan birey, grup ve derneklerin yerine getirdikleri son
derece yararlı çalışmaları tanıyarak,
İnsan
hakları ve temel özgürlükleri koruma ve geliştirme temel
sorumluluğu ve ödevinin devlete düştüğünün altını
çizerek,
ibareleri, Birleşmiş Milletlerin insan hakları
savunucularının varlığını ve çalışmalarını
tanıdığının ve koruma altına
aldığının açık bir göstergesidir. Aynı
bildirgenin 12. maddesi ise:
1- Herkesin, bireysel olarak ve başkalarıyla birlikte,
insan hakları ve temel özgürlüklerin ihlaline karşı mücadele
etmek için barışçıl etkinliklere katılmaya hakkı
vardır.
2- Devlet, bu bildirgede amaçlanan hakların meşru
kullanımı çerçevesinde şiddet, tehdit, misilleme eylemi, fiili
veya hukuksal ayrımcılık, baskı veya diğer keyfi
hareketlere karşı, bireysel olarak ve başkalarıyla birlikte
hareket eden tüm kişilerin yetkili otoritelerce korunması için
gerekli tüm önlemlerin alınmasını dikkatle izler.
Bu bakımdan, herkes, bireysel olarak ve
başkalarıyla birlikte, barışçı yollarla, insan
haklarının ve temel özgürlüklerin ihlaline neden olan ve devletin
ihmali olan durumlar da dahil olmak üzere, devlete isnat edilebilen etkinlik ve
eylemlerle birlikte başka grup ve bireylerce işlenmiş insan
hakları ve temel özgürlüklerin kullanılmasıyla ilgili
şiddet eylemlerine karşı tepki gösterdiğinde, ulusal
yasalarca etkin biçimde korunmaya hakkı vardır.
Diyerek, korunma hakkının çerçevesini ve
gerekliliğini belirtmiştir.
Bu bildirgenin çizdiği çerçevede İçişleri
Bakanlığı 2004-139 sayılı bir genelge
yayınlamıştır. Bu genelgede Bakanlık "İnsan
Hakları Savunucuları Rehberi"
hazırlandığından söz ederek "Hükümet ve
Bakanlığımız, insan hakları savunucuları
konusunda Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği tarafından
geliştirilen bu düşünce ve yaklaşımı
paylaşmaktadır
Bu çerçevede:
"Valilik ve kaymakamlıklar il ve ilçelerindeki kamu
kurum ve kuruluşların, İnsan Haklarının
geliştirilmesini amaç edinen ve bu doğrultuda çalışan birey
ve sivil toplum kuruluşları
ile ilişkilerinde Rehberin
içeriğine ve ruhuna uygun hareket etmelerini sağlayacaklar ve her
türlü kolaylığı göstereceklerdir
Özellikle kolluk
uygulamaları esnasında kolluk görevlilerinin belirtilen kişi,
grup ve/veya kuruluşlara yönelik işlem ve eylemlerinde belgede yer
alan ilkelere uygun davranmaları sağlanacaktır." demektedir.
Ancak yasal ve idari bu düzenlemelere karşın insan
hakları savunucuları tutuklamadan, baskıdan ve engellenmekten
kurtulamamaktadır.
Bu durumun giderek hızla arttığı
görülmektedir. Örneğin, İnsan Hakları Derneği Genel
Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube
Başkanı Av. Muharrem Erbey, İnsan Hakları Derneği
Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın, İHD Rize eski
Şube yöneticisi Gazeteci Gencağa Karafazlı tutukludur. İHD
Adana Şubesi eski Başkanı Ethem Açıkalın, İHD
Bursa Şubesi Eski Başkanı Abdülkadir Akyol, İHD MYK üyesi
Av. Filiz Kalaycı (8 aya yakın tutuklu kalmış) ve Av. Hasan
Anlar, İHD Onur Kurulu üyesi Yüksel Mutlu (6 aya yakın tutuklu
kalmış) onlarca yıl hapis cezası istemi ve gerçek
dışı iddialarla yargılanmaktadırlar. Daha onlarca sayıda
insan hakları savunucusu hakkında yüzlerce soruşturma ve davalar
devam etmektedir. Öyle ki, kimileri Türkiye'yi terk etmek durumunda
kalmıştır.
Oysa uluslararası sözleşmeler ve bildirgelerin yanı
sıra İçişleri Bakanlığı genelgesi gereğince
insan hakları savunucuların görevlerini yerine getirirken
korunması ve kolaylık sağlanması gerekmektedir.
Bu çerçevede, insan hakları savunucularının
çalışmalarını sürdürürken,
karşılaştıkları engellerin
kaldırılması, iş, görev ve sorumluluklarını daha
rahat ve kolaylıkla yerine getirebilmeleri için alınması gereken
önlemler ile kamu kurum ve kuruluşlarının bu konuda nasıl
davranması gerektiğinin tespiti için Meclis Araştırma
Komisyonu kurulması yerinde olacaktır.
4.- Diyarbakır Milletvekili
Selahattin Demirtaş ve 19 milletvekilinin, yatılı
ilköğretim bölge okullarındaki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/732)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Yatılı İlköğretim Bölge Okullarında
yaşanan ve Yatılı İlköğretim Bölge
Okullarının yol açtığı sorunların
araştırılması amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Ayla Akat Ata (Batman)
4) Bengi Yıldız (Batman)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Emine Ayna (Mardin)
7) Fatma Kurtulan (Van)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
1739 sayılı "Milli Eğitim Temel
Kanunu"nun 25inci maddesi ve 222 sayılı
"'İlköğretim ve Eğitim Kanununun 9'uncu maddesi hükümleri
gereğince; nüfusu az ve dağınık olan yerleşim
birimlerinde bulunan ilköğretim çağındaki çocuklar ile maddi
olanaklardan yoksun ailelerin çocuklarına çağdaş ortamlarda
eğitim vermek amacıyla yatılı bölge okulları
(YİBO) ve pansiyonlu ilköğretim okulları (PİO)
açılmıştır. Fakat PİO'ların tamamı zamanla
YİBO'ya dönüştürüldü. Şu an Türkiye'de bu amacı gerçekleştirmek
üzere kurulu bulunan 589 YİBO bulunmaktadır. Bu okulların toplam
kapasitesi 204.919 olup, 2008-2009 öğretim yılı itibarı ile
58.222'si kız, 92.108'i erkek olmak üzere toplam 150.330 öğrenci
eğitim-öğretim görmektedir.
Hazırlanan raporlar, yapılan bilimsel
araştırmalar, öğretmen, öğrenci, veli gözlemleri ve
deneyimleri, sendikaların açıklamaları ve medyaya yansıyan
haberlerden anlaşıldığı üzere YİBO'lar
yukarıda belirtilen "çağdaş ortamlarda eğitim
verme" amacından çok uzak bir durumda olup tamamen sorunlar yumağına
dönüşmüş durumdadır.
Ailelerinden yedi yaşında koparılan, anne-baba
sevgisinden, sıcak bir aile ortamından yoksun bırakılan bu
öğrencilerin yaşadıkları en büyük sorun uyum problemidir.
Uyum sağlayamayan öğrenciler okuldan kaçmak istemektedirler.
Bingöl'de yatılı okuldan kaçtığı için donarak can
veren yedi küçük çocuğumuz acısı hâlâ unutulmuş
değildir. Son olarak Uşak'ın Eşme ilçesindeki YİBO'da
okuyan 10 yaşındaki Umut Balık'ın kaybolma olayı,
yatılı okullar sorununu bir daha gündeme taşımıştır.
YİBO'larda okuyan öğrencilerde çeşitli
davranış bozuklukları görülmektedir. Bazı öğrencilerin
çok sinirli ve saldırgan olduğu, bazılarının utangaç,
pasif, içine kapanık olduğu görülmektedir. Okullarda disiplin
uygulamasının katı olduğu, öğrencilere yeterli
rehberlik hizmeti verilmediği belirtilmektedir.
YİBOlarda yaşça büyük olan öğrencilerin küçükler
üzerinde zaman zaman cinsel tacizleri olduğu, bunun yetkililerce nadiren
fark edildiği görüşmelerde ifade edilmektedir. Malatya'da
yatılı okulda okuyan 13 yaşındaki kız çocuğunun
hamile kalması olayı bizlere YİBO'larda yaşanan olayın
sadece tacizle sınırlı kalmadığını
göstermektedir. Diğer bir sorun da yaşanan şiddet
olaylarıdır. Aynı köyden ve bölgeden gelen öğrenciler
gruplaşarak diğer öğrenciler ile sürekli çatışma
içinde oldukları da vurgulanmaktadır. Okulda yaşanan bu sorunlar
çocuklarda ciddi davranış bozukluklarına neden olmakta, bu
davranış bozuklukları çocuğun yaşamını ve
başarısını ciddi bir şekilde etkilemektedir.
Yapılan birçok araştırma; yatılı okulda okuyan
öğrencilerin başarılarının, tutumlarının,
vücut kompozisyon değerlerinin yatılı olmayan öğrencilere
göre çok düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ülkemizdeki Yatılı İlköğretim Bölge
Okullarının bir çoğunun alt yapıları yetersiz,
sınıf mevcutları kalabalıktır. Okulların fiziksel
koşulları, bulundukları yörenin gelişmişlik düzeyine göre
farklılık gösterse de çok amaçlı salon, dinlenme ve oyun
alanları ile spor salonları yetersizdir. Yatakhanelerde hâlâ
koğuş sisteminin var olması önemli bir sorundur.
YİBO'larda öğrencilerin beslenme olanaklarının
yetersiz olduğu, okullarda sağlık görevlisi ya da
hemşirenin olmadığı, kışın ısınma
sorunlarının yaşandığı görülmüştür.
Yardımcı hizmetleri yürüten şoför, hizmetli, bekçi, kaloriferci,
kütüphane memuru, aşçı vb. personelin yeterli olmadığı
görülmektedir
YİBO'ların yarattığı bölgesel ve
sınıfsal eşitsizlikler de tartışılmaktadır.
Daha çok bu okullarda yapılan yardımlar nedeniyle yoksul ailelerin
çocukları bu okullara yönelmektedir. Eğitim seviyesi yüksek velilerin
çocuklarını bu kurumlara yollamadığı bilinmektedir.
YİBO'ların özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgesinde yoğunlaşmış olmaları (%44,5) çoğunun
yerleşim birimlerinden uzak, çevreden kopuk, halkla
bağlantısının neredeyse yok denecek kadar az olması,
birçok okulun askerî kurumlar ve askerler ile iç içe olması büyük bir
sorun teşkil etmektedir. Bu okullarda öğrencilerin tek
tipleştiği ve kendi kültürlerine, dillerine yabancılaşarak
asimile oldukları birçok araştırmacı tarafından
belirtilmektedir. Kürtlerin, Lazların, Süryanilerin ve diğer
halkların çocuklarının ailelerinden koparılarak asimile
edilmesi bir insanlık suçudur.
Yukarıdaki tüm açıklamalardan, tam bir sorunlar
yumağına dönüşmüş olan YİBO'ların alternatifsiz
olmadığı, aksine yukarıda sayılan sorunların
doğal nedeni olduğu anlaşılmaktadır. YİBO'larda
yaşanan sorunların mecliste kurulacak bir komisyon tarafından
etraflıca araştırılıp incelenmesi gerekmektedir.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının üç tezkeresi vardır, ayrı
ayrı okutup oylarınıza sunacağım.
B)
Tezkereler
1.- TBMM Millî Savunma Komisyonu
üyelerinden oluşan bir Parlamento heyetinin, Kore Cumhuriyeti Ulusal
Meclisinin Kore Cumhuriyetine davetine icabet etmesine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1197)
28/05/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
TBMM Millî Savunma Komisyonu Üyelerinden oluşan bir
Parlamento Heyeti, Kore Cumhuriyeti Ulusal Meclisi tarafından, Kore
Cumhuriyetine davet edilmektedir.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanunun 6. Maddesi uyarınca Genel Kurulun
tasviplerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
2.- Avrupa Parlamentosu,
İspanya Parlamentosu ve Senatosu Başkanlarının, Brükselde
düzenlenecek olan Ortak Parlamento Toplantısına davetine Türkiye
Büyük Millet Meclisinden bir Parlamento heyetininin icabet etmesine
ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1198)
28/05/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Avrupa Parlamentosu, İspanya Parlamentosu ve Senatosu
Başkanları 7-8 Haziran 2010 tarihleri arasında Brüksel'de
düzenlenecek olan "21. Yüzyıl Avrupa Enerji Topluluğu'na
Doğru" konulu Ortak Parlamento Toplantısına Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nden bir Parlamento Heyetini davet etmektedir.
Söz konusu davete icabet edilmesi hususu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Dış ilişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620
Sayılı Kanun'un 9. Maddesi uyarınca Genel Kurul'un tasviplerine
sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Üçüncü tezkereyi okutuyorum:
3.- Cenevrede yapılacak olan
Uluslararası Çalışma Örgütünün Genel Konferansına
katılacak olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçere, siyasi parti gruplarını temsilen bir Parlamento heyetinin
refakat etmesine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1199)
28/05/2010
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer
Dinçer, 13-18 Haziran 2010 tarihleri arasında Cenevre'de yapılacak
olan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 99. Genel
Konferansı'na katılacaktır.
Anılan konferansta, Sayın Bakan'a Siyasi Parti
Gruplarını temsilen bir parlamento heyetinin refakat etmesi
öngörülmektedir.
Milletvekillerimizin söz konusu konferansa katılması
hususu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış ilişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında 3620 Sayılı Kanun'un 8. Maddesi
uyarınca Genel Kurul'un tasviplerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Şimdi de İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş
bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
C)
Önergeler
1.- Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ünületepenin, (2/302) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/217)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Plan ve Bütçe Komisyonunda bulunan (2/302) esas numaralı,
5449 Sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu,
Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifim, üzerinden 45 günden fazla zaman
geçmesine rağmen görüşülmemiştir. Teklifimin İçtüzüğün
37'nci maddesine göre doğrudan Genel Kurul gündemine alınması
hususunda gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Halil
Ünlütepe
Afyonkarahisar
BAŞKAN Teklif sahibi olarak Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ünlütepe. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Ünlütepe.
HALİL ÜNLÜTEPE (Afyonkarahisar) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Biraz önce Sayın Kâtip tarafından da belirtildiği
gibi, süresi içinde komisyonda görüşülmeyen bir kanun teklifinin
doğrudan gündeme alınması amacıyla söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, Kalkınma Ajanslarının
Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkındaki Kanunun Ek 1
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması listesinde ilimiz
Kütahya, Manisa ve Uşak grubunda bulunurken bu gruptan
çıkartılarak Antalya, Burdur, Isparta grubuna dâhil edilmesi
amaçlanmaktadır bu kanun teklifiyle.
Bölge birimlerinin tespiti ve sınıflandırılmasında
illerin ekonomik potansiyeli ve potansiyelin en doğru şekilde
kullanılabileceği bölgeler göz önüne
alınmamıştır. Afyonkarahisar bu düzey bölgelerinden Manisa,
Uşak ve Kütahya ile TR33 düzey bölgesine alınmıştır.
İlimizin sosyoekonomik açıdan bağlantısının
yeterli olmadığı illerle birlikte
sınıflandırılması olumlu görülmemektedir.
Afyonkarahisarın ekonomik ve kurumlar arası iş birliği
anlamında bu illerle ilişkileri son derece zayıftır.
İlimizin ihtiyaçları, öncelikleri göz önüne
alındığında bölgesel olarak uygun proje üretme, uygulama
kapasitesi değerlendirildiğinde Antalya, Isparta ve Burdur illeriyle
birlikte değerlendirildiğinde daha sağlıklı
olacağı kanaatindeyim.
Bu konuyla ilgili olarak geçen dönem Antalya BAGEV bölgesinde,
Dinar ilçemizde ticaret ve sanayi odası
başkanlığının yaptığı toplantıya,
Antalya, Burdur, Isparta illerimizin valileri, ticaret ve sanayi odası
başkanları geniş bir boyutta katılmıştır ve
burada, ilimizin valisinin yaptığı konuşma aynen
şudur: Kalkınma Ajansları Kanunu kapsamında ilimiz
Afyonkarahisar, Manisa, Uşak ve Kütahya illerinin yer
aldığı TR33 sınıfında bulunmaktadır. Sosyal,
kültürel ve ekonomik veriler ışığında ilimizin TR61
nolu bölgede yer alarak, Antalya, Isparta ve Burdur illeriyle birlikte
değerlendirilmesinin daha yararlı olacağı, bu nedenle
ilimiz milletvekillerinin Kanunda yapılması gereken
değişiklik için gayret sarf edecekleri inancındayız.
Aynı konuda ticaret ve sanayi odası
başkanlığımız, aynı konuda Isparta, Burdur ve
Antalya valilikleri düşüncelerini belirtmişlerdir.
İlimizin, sosyal açıdan
baktığımızda, ekonomisi daha ziyade tarım ve
hayvancılığa dayanmaktadır. Et, yumurta, süt ürünleri, un
ve unlu mamulleri, şekerleme ürünleri, patates, kiraz, vişne gibi,
elma gibi ürünler sayılabilir. Bunların, turizm merkezi olan
Antalyayla değerlendirildiğinde, ilimizin kalkınması için
çok daha yararlı olacağı ortaya çıkmaktadır. Bu konu
ticaret ve sanayi odamızca da değerlendirilmiş ve ticaret ve
sanayi odası başkanlığımız, hem Devlet Planlama
Teşkilatına hem bakanlıklara hem Devlet İstatistik
Enstitüsüne müracaat etmiştir.
Bu düzenlenen kanun teklifi, açıkçası ilimizdeki kamu
kuruluşlarının, ticaret ve sanayi odalarının ortak bir
isteğidir. İlimizdeki, tüm ilçelerdeki ticaret ve sanayi odası
başkanları, bu konuda Parlamentoda bu yönde yapılacak olan bir
yasa değişikliğinin, hem ilimizin ekonomisine hem sosyal
açıdan kalkınmasına ciddi katkılar
sağlayabileceğine inanmaktadır. İlimizdeki termal
sektörünün gelişmesi ve yatırımların
ağırlıklı bir şekilde o alanda olması da bu
ilimizin Antalya, Burdur ve Isparta bölgesinde değerlendirilmesinin daha
sağlıklı olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle, kanun teklifinin süresi içinde komisyonda
değerlendirilmemesi ve ilimizin ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan
diğer illerle birlikte yer almasında fayda
sağlayacağına inandığımdan dolayı bu kanun
teklifinin Genel Kurul gündemine doğrudan alınarak, ilimizin önemli
sorununun Genel Kurul kararıyla çözümlenmesini amaçlamak isteğiyle bu
teklifi gündeme getirmiş bulunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen, tamamlayınız.
Buyurunuz.
HALİL ÜNLÜTEPE (Devamla) Bağlıyorum efendim.
Saygıdeğer parlamenterler, bu konu da ilimizin önemli
bir isteğidir, doğrudan gündeme alınması konusunda
desteğinizin ilimizdeki hem kamu kuruluşlarını hem de
ticaret erbabını mutlu edeceğine inanıyorum.
Bu sorunun çözümünde katkılarınızı
esirgemeyeceğiniz inancıyla hepinizi sevgi ve saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ünlütepe.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
VI.- SEÇİMLER
A)
Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Dışişleri Komisyonunda
açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN Dışişleri Komisyonunda boş
bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyelik için
Mardin Milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.04
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 17.22
BAŞKAN : Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 109uncu Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz.
Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu, gündemin
Sözlü Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 351, 357, 362, 375,
405, 423, 446, 455, 457, 458, 461, 462, 465, 466, 467, 470, 477, 478, 479, 487,
497, 498, 523, 530, 558, 608 ve 613üncü sıralardaki soruları
birlikte cevaplandırmak istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla okutuyorum:
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, ulaşımda akaryakıt desteği
sağlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1041) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Kısa adı (TESK) olan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları
Konfederasyonu, hava ve deniz ulaşımında sağlanan
akaryakıt avantajının kamyoncu, otobüsçü, taksici ve
dolmuşçu esnafına da sağlanması konusunda çağrıda
bulunmuştur.
Bu bilgiler ışığında;
1. Hava ve deniz ulaşımında nasıl bir
akaryakıt avantajı sağlanmaktadır? Bu avantajı, insan
ve mal taşımacılığının ülke genelinde yüzde
95'ini gerçekleştiren kamyoncu, otobüsçü, taksici ve dolmuşçu
esnafına da sağlamayı düşünüyor musunuz? Bu konuda
çalışmanız var mıdır?
2.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ağrı-Doğubeyazıttaki yeşillendirme ve
ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1777) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 18.01.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Küresel ısınma, kuraklılık, hava
kirliliği belirgin bir hâl almıştır. Ağrıda
doğa bilinçli kullanılmadığı için hep beraber
sıkıntı yaşıyoruz. Ekolojik dengeler her geçen gün
daha da bozulduğundan hepimizin birlikte yaşadığı bu
güzelim dünya günbegün yaşanmaz hâl almaktadır.
1- Ağrı-Doğubayazıt her yetkilinin bu tehlike
ile şimdiden mücadele etmesi gerekmektedir. Yeşillendirme ve
ağaçlandırma çalışmalarına ne zaman
başlayacaksınız?
3.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Doğubeyazıttaki hava kirliliğine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1785) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 18.01.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Küresel ısınma, kuraklılık, hava
kirliliği belirgin bir hâl almıştır. Ağrıda
doğa bilinçli kullanılmadığı için hep beraber
sıkıntı yaşıyoruz. Ekolojik dengeler her geçen gün
daha da bozulduğundan hepimizin birlikte yaşadığı bu güzelim
dünya günbegün yaşanmaz hâl almaktadır.
1 - Ağrı -Doğubayazıt hava kirliliği çok
belirgin bir hâl almıştır. Kışın
insanlarımız temiz oksijen alamamaktadırlar. Acilen her
yetkilinin bu tehlike ile şimdiden mücadele etmesi gerekmektedir. Temiz
bir yaşam için Yeşillendirme ve ağaçlandırma
çalışmalarına ne zaman başlayacaksınız?
4.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, bir barajın doğurduğu yol sorununa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1790) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Su tutmaya başlayan Ermenek HES Barajı'nın seviyesi
her geçen gün yükselmektedir. Yeşil Köy ve Nadire Köylerimizin Ermenek ve
çevreyle bağlantısını sağlayan yol ve köprü kısa
bir zaman sonra baraj sularının altında kalacaktır.
Ayrıca bu yol ve köprüyü kullanan kömür ocağında
çalışan işçiler de köylülerde mağduriyet endişesine
düşmüştür. Şu ana kadar yapılması planlanan köprü ve
yola ilgili de herhangi bir çalışma yoktur.
Bu bilgiler ışığında;
1- Yeni yol ve köprüyü ne zaman başlayıp, ne zaman
bitirmeyi düşünüyorsunuz?
2- Su tutma işleminde köylülerimizi mağdur etmeyecek
planlarınız nelerdir?
5.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, orman muhafaza memurlarının özlük haklarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1804) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim 27.01.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Memleketimizin mevcut Orman varlığının
korunmasından, yeni alanların orman vasfına dönüştürülmesi
ve korunmasından, Ağaçlandırma ve Erozyon kontrolü ayrıca
Av, Yaban hayatı eko sistem doğa koruma ve millî parklar gibi çok
geniş bir yelpazede görev yapan Orman Muhafaza Memurları ile Av
Koruma Memurları ile diğer kurumlarda kolluk görevi yapan memurlar
arasında maaş ve diğer hakları arasında ciddi hak
kayıpları bulunmaktadır.
1- 2002 yılından itibaren de Emekli Orman Muhafaza
Memurlarından edindikleri zati silahlardan silah Ruhsatı Harcı
alınması edinilmiş haklara uygun düşmemektedir. Silah
Ruhsatı harcı alınmaması konusunda çalışma
yapacak mısınız?
2- Orman Muhafaza memurları ve Av koruma memurları
kolluk görevi olarak çalışan tüm kamu
çalışanlarının özlük hakları diğer kamu
çalışanları ile
karşılaştırıldığında bu adı geçen
memurların hakları verilecek mi?
3- Orman Muhafaza Memurları ve Av koruma memurları
diğer kolluk görevlilerinde olduğu gibi emekliliklerinde fiili hizmet
kanunu kapsamı içine alınacak mı?
4- Orman Muhafaza Memurları ve Av koruma
memurlarının maaşları diğer kolluk görevlisi olarak
çalışan personel maaşları ile aralarındaki
farklılıklar giderilecek mi?
6.- Adana Milletvekili Kürşat
Atılganın, yangın söndürme araçlarının kira bedeline
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1846) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Çevre ve Orman Bakanı Sn.
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Soru: Bakanlığınız daha önce tarafıma
gönderdiği yazılı önergemin cevabında 2008
yılında 11 helikoptere ödenen kiralık saat ücretlerini KDV hariç
6879 ABD Doları, 1 helikopter için KDV hariç 7679 ABD Doları, 1
helikopter için KDV hariç 7995 ABD Doları olarak belirtmiştiniz.
Aynı şekilde Bakanlığınızın yangın
söndürme amacıyla 15 ve 19 Ocak 2009 tarihlerinde 2009-13
yılları için 13 helikopter ve 2009-2015 yılları için 4
amfibik uçak kiralanması için yaptığınız ihalede bu
araçlara ödenecek saatlik kira bedelleri ne olmuştur ve ihaleyi hangi
firma kazanmıştır? Yine 2010 yılı için 1
yıllığına yapmış olduğunuz ek ihalede bu
yangın söndürme araçlarına ödenecek saatlik kira bedelleri nedir ve
ihaleyi hangi firma kazanmıştır?
7.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Karsta sulama kanalları ve su havuzları
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1866) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorulanının Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 11.02.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Karsın ekonomisi Tarım ve Hayvancılığa
dayalıdır. Tarımdan DSİ yatırımlarının
az oluşu başlı başına bir
sıkıntıdır. Yağmur yağmadığında
kuraklık olduğundan köylülerimizin hayvanlarına bütün
kış boyu yedireceği ot ve samanla diğer girdileri
başka illerden daha fahiş fiyatlarla almalarına neden
olmaktadır.
1- Kars'taki Tarım ve Hayvancılıkla
uğraşan vatandaşlarımızın en büyük sorunu olan
sulama kanalları için DSİ olarak sulama kanalı ve su
havuzları yapmayı düşünüyor musunuz?
8.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükatamanın, Dalyan Gölünden kum alınmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1891) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
İsmet
Büyükataman
Bursa
Türkiye'nin tek tatlı su dalyanından 16 bin tonluk kumun
usulsüz olarak çıkarıldığı, Google Earth sayesinde
belgelenmiş, Dalyandaki
Karacabey'de Marmara Denizi'yle Kocaçay Deltası'nın
birleştiği noktada bulunan Dalyan Gölü bölgesinin koruma altına
alınması gerekmektedir. Meksika Körfezinden gelen yılan
balıkları üreme alanı olarak burayı kullanmaktadır. Bu
canlıların neslinin devamı için burası çok önem arz
etmektedir.
Buna göre;
1- Dünyadaki ekolojik denge ve bir canlının hayatı
için bu derece önem arz eden bir yerden kum alınmasına nasıl
izin verilmiştir?
2- Söz konusu kum alma işlemlerinin durdurularak bölgenin
koruma altına alınması düşünülmekte midir?
3- Buradaki kum işini Albayrak Holding'in
yaptığı ve İstanbul'daki TOKİ ve İstanbul
Büyükşehir Belediyesine ait İSKON firması arasında
yıllık 2 milyon ton kum satış anlaşması
olduğu iddiaları doğru mudur?
9.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Abanttaki turizm tesislerinin atık deşarjına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1901) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim.
Ensar
Öğüt
Ardahan
Bolu Abant yolu üzerinde ve Abantta bulunan turizm tesisleri,
Büyüksu deresine atık sularını deşarj etmeye devam ediyor.
Büyüksuya bırakılan kanalizasyon atıkları
vatandaşın içme suyunu tehdit ederken turizm işletmeleri inatla
bu yanlış işlemlerini sürdürmektedirler.
1- Bolu Abant yolu üzerinde ve Abantta bulunan turizm tesisleri
atık sularını Büyüksu deresine bırakmaktadırlar bu
durumda kanalizasyon atıkları vatandaşımızın
içtiği içme sularına katıldığından dolayı
çeşitli kalıcı hastalıklara maruz kalmaktadır. Turizm
tesislerinin atıklarının büyüksu deresine
akıtmalarının önüne geçilecek mi?
10.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kura Nehri sularının Çoruh Nehrine
aktarılması projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1903) ve
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Ensar
Öğüt
Ardahan
DSİ tarafından Ardahan Kura nehrinin sularının
bir kısmının Çoruh nehrine aktarılması ile Ardahan
ovası tahrip edilecektir. Gölede doğarak bütün ovayı dolaşıp
Ardahana oradan Çıldıra uzanarak Aras nehri ile birleşip
Gürcistan-Azerbaycandan Hazar Denizine dökülmektedir. Ardahan ilimizde
binlerce dönüm arazimiz sulamayı beklerken doğal güzergâhından
alınarak Karadenize aktarılması Ardahandaki toprakların
kuraklaşmasına neden olacaktır. Zaten çok zor şartlarda
tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan
halkımızın geleceği yok edilecektir.
1- Ardahan ilimizde doğan Kura nehri doğal
güzergâhından alınarak Artvindeki Çoruh nehrine aktarılmak
istenmektedir. Beşikkaya barajına tutulan sular bir tünel
vasıtasıyla Karadeniz Çoruha mı aktarılacak?
2- Kura nehrinin Karadenize aktarılması tarım ve
hayvancılığımıza çok büyük zararlar verecektir ve var
olan göç daha da artarak devam edeceğinden dolayı bu
çalışmadan bir an evvel vazgeçilerek işsizliğin ve göçün
durması sağlanacaktır?
3- Kura nehrinin Çoruha aktarılmasından dolayı
Ardahanda yapılacak olan Kotanlı ve Kayabeyi barajlarının
yapılmasına son mu verilecek?
11.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, su kotası uygulamasına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1904) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Su Kotası ile ilgili açıklamalar, bölgemiz çiftçisinde
rahatsızlığa neden olmuştur. Çünkü DSİnin dekar
başına vereceği kota ile ürünlerini sulama imkânı
olmadığını düşünüyorlar. Geçimini hububat, fasulye ve
pancar gibi ürünleri yetiştirerek sağlayan çiftçilerimizin en az yedi
kez sulama yapması gerekmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1- Dekara yıllık
2- Tarım Bakanlığı ile iş birliği
yaparak çiftçilerimizin ürettikleri tarım ürünlerine göre su ihtiyacı
planlaması ile ilgili bir çalışmanız var mıdır?
3- Tarım Bakanlığı iş birliği ile
çiftçilerimizin gelir kaybına uğramayacağı bölgesel
alternatif ürün konusunda çalışma yapmayı düşünüyor
musunuz?
12.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükatamanın, Mustafakemalpaşa ve Karacabeydeki derelerin
ıslahına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1907) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
İsmet
Büyükataman
Bursa
Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinde
aşırı yağışların sebep olduğu sel,
tarım arazilerini sular altında bırakmış, köylerde
çiftçilerimizin ev ve ahırlarını tahrip etmek suretiyle
eşya ve hayvan kayıplarına sebep olmuştur.
Bölgede dere yataklarının ıslah edilmemesi
arazilerin su altında kalmasının en büyük nedenidir.
Uluabat Karaoğlan köyünde 11 bin metrelik seddede
yıllardır bakım ve onarım yapılmamakta, sedde
arkasındaki kanallarda temizlik ve bakım
yapılmadığı için su tahliyeleri yapılamamaktadır.
Buna göre;
1- Bölgede derelerin ıslah çalışmasının
yapılması düşünülmekte midir?
2- Uluabat Karaoğlan köyünde bulunan seddede bakım ve
onarım çalışması yapılması düşünülmekte
midir?
13.- Bursa Milletvekili İsmet
Büyükatamanın, Mustafakemalpaşada yapılacak bazı
barajlara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1908) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
İsmet
Büyükataman
Bursa
Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi son günlerdeki
aşırı yağışlardan olumsuz yönde
etkilenmiştir. Yağan yağmur nedeniyle araziler su altında
kalmakta ve çiftçilerimiz zor duruma düşmektedir. Bölgede yapımı
düşünülen ancak hala bitmeyen iki barajın bu su
baskınlarının önüne geçeceği düşünülmektedir.
Buna göre;
1. Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi Kızkayası ve
Devecikonak barajları hangi aşamadadır?
2. Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi Kızkayası ve
Devecikonak barajlarının ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?
14.- Batman Milletvekili Ayla Akat
Atanın, Batmandaki hava kirliliğine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1911) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından Anayasanın ve
İç tüzüğün 98 nci maddeleri gereğince sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
02.03.2010
Ayla
Akat Ata
Batman
TÜİKin 2009 yılı ölçüm sonuçlarına göre, hava
kirliliğinin en yüksek olduğu, KVS Değeri ve İlk Seviye
Uyarı Eşiğinin aşıldığı gün
sayısı 10 ve daha fazla olan iller arasında Batman İli de
yer almaktadır.
Soru:
1- Bakanlık olarak hava kirliliğinin önlenebilmesi için
Batman İlinde ne tür denetimler yapılmakta ve tedbirler
alınmaktadır?
15.- Şırnak Milletvekili
Sevahir Bayındırın, Şırnaktaki hava kirliliğine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1913) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından Anayasanın ve
İç tüzüğün 98 nci maddeleri gereğince sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
03.03.2010
Sevahir
Bayındır
Şırnak
TÜİKin, 2009 yılı ölçüm sonuçlarına göre,
hava kirliliğinin en yüksek olduğu, KVS Değeri ve İlk
Seviye Uyarı Eşiğinin aşıldığı gün
sayısı 10 ve daha fazla olan iller arasında Şırnak
İli de yer almaktadır.
Soru:
1- Bakanlık olarak hava kirliliğinin önlenebilmesi için
Şırnak İlinde ne tür denetimler yapılmakta ve tedbirler
alınmaktadır?
16.- Şırnak Milletvekili
Sevahir Bayındırın, Şırnaktaki orman
yangınlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1914) ve Çevre ve
Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından Anayasanın ve
İç tüzüğün 98 nci maddeleri gereğince sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
03.03.2010
Sevahir
Bayındır
Şırnak
Sorular:
1. 2002 yılından bu yana Şırnak ilinde, hangi
alanlarda orman yangını çıkmıştır? Kaç
hektarlık alan yanmıştır? Ormanlık alanlarda
çıkan yangınların nedenlerine ilişkin bilgiler nelerdir?
2. Yanan ormanlık alanlarda yeniden ağaçlandırma
çalışmaları yapılmış mıdır?
Yapılmış ise hangi alanlarda ve ne kadar ağaç
dikilmiştir?
17.- Bitlis Milletvekili Mehmet
Nezir Karabaşın, bazı illerdeki hava kirliliğine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1917) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 03.03. 2010
Mehmet
Nezir Karabaş
Bitlis
TÜİK, Çevre ve Orman Bakanlığını kaynak
göstererek, 2009 yılında kükürt dioksit ve partiküller madde
ortalamalarının en yüksek olduğu il ve ilçe merkezlerini
açıkladı.
1- Sanayisi olmayan, Hakkâri, Van, Bitlis, Şırnak, Siirt
ve Edirne gibi illerimizin, hava kirliliği sıralamasında üst
sıralarda yer almasını neye bağlıyorsunuz?
2- Valilikler kanalıyla dağıtılan düşük
kaliteli kömürlerin, bu illerimizde hava kirliliğine neden olduğunu
düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız, 2872 Sayılı Çevre
Kanunu ve Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü
Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, gerekli işlemleri yapacak
mısınız?
3- Hava kirliliğinin yoğun olduğu kentlerdeki çevre
ve sivil toplum örgütlerinin, devlet, dağıttığı
kalitesiz kömürle vatandaşını zehirliyor kanaatine
katılıyor musunuz? Katılıyorsanız, bu duruma dur deyip
önlem alacak mısınız?
18.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, bazı illerde sel taşkınları nedeniyle
yapılacak çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1924)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Bu yıl yoğun ve aralıksız olarak yağan
yağmurlar nedeniyle meydana gelebilecek sel taşkınları
nedeniyle sel ve taşkın zararlarını asgariye indirebilmek
için acilen önlem alınmalı. DSİ birimleri Ardahan, Kars,
Iğdır, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt illerinde başta dere
yatakları olmak üzere kanalların köprülerin bakım ve
onarımının yapılması gerekmektedir.
1- Yukarıda isimleri yazılı illerimizde meydana
gelebilecek sel taşkınları nedeniyle
vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak
için dere yatakları başta olmak üzere köprülerin ve yolların
bakım ve onarımları yapılacak mı?
19.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, bazı faaliyetlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1925)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Türkiyede son beş yıl içerisinde Cumhuriyet tarihinin
tamamından çok daha fazla doğa tahribatı
yapılmıştır. Türkiye doğası, tarihinin şu
ana kadar görmediği bir katliam içinden geçmektedir. Türkiye korkunç bir
yanlışın içinden geçiyor. Yanlış yüzünden
topraklarımız kaybediliyor.
1- Türkiyede Doğa hakkı komisyonu kurmayı
planlıyor musunuz?
2- Türkiyedeki derelerden şu ana kadar ne kadar dere Hidro
Elektrik Santralı kurulması için satılmıştır?
Bunlardan Hazineye ne kadar para kalmıştır?
3 - Dağlarımızda maden aramak için kaç
kuruluşa hangi madenlerin aranması için izin verildi?
20.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, bazı faaliyetlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1926)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan ili için bugüne kadar önem arz eden herhangi bir proje
gerçekleştirilememiştir. Tamamı ilimiz topraklarında
bulunan, Kura Nehri Havzası'nı kapsayan , kura projesi ile Göle,
Ardahan ve Hanak ovalarında bulunan toplam
1- Ardahan Göle Hanak ovalarında bulunan toplam
2- Ardahan ili ve ilçeleri ile birlikte köylerde ihtiyaç bulunan
1.222 milyon kw enerji üretimi yapılabilmesi için bir
çalışmanız olacak mı?
3- Ardahan kura nehri üzerinde yapılması düşünülen
karasu barajı, beşikkaya barajı, burmadere barajı,
Köroğlu barajı kayabeyi barajlarının yapılmasına
ne zaman başlanacak?
21.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, bir kısmı kurutulan bir gölün
kuş cenneti olarak turizme açılmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1935) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Çevre ve Orman Bakanı
Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Kahramanmaraş-Türkoğlu-Beyoğlu
sınırları içerisinde bulunan Gavur Gölü 1951 yılında
Devlet tarafından kurutulup topraksız vatandaşlara bir
kısmı dağıtılmış bir kısmı ise
TİGEM arazisi olarak (21 bin dönümü) tahsis edilmiştir. Bir
kısmı ise göl alanı olarak bırakılmıştır.
Ülkemizde sulak alanlardan örnek bir yer olan Gavur Gölü
çeşitli kuşların konaklama yeridir. Bu gölün bir
kısmını sulak alan olarak ayırmayı ve kuş cenneti
olarak turizme açmayı düşünüyor musunuz?
Mehmet
Akif Paksoy
Kahramanmaraş
22.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, bazı barajların sulama kanalları
ihalelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1946) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
1) Malatya-Kapıkaya ve Boztepe barajlarının sulama
kanalları ihaleleri ne zaman yapılacaktır?
23.- Malatya Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlunun, Arguvan Yoncalı Barajı inşaatına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1947) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Malatya
1) Malatya-Arguvan Yoncalı Barajı 2010 yılında
iz bedelden çıkartılacak mı? Bu konudaki açık ve net
görüşünüz nedir? Baraj inşaatına 2010 yılında
başlanacak mı?
24.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kura Nehri Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1973)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 5.03.2010
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan ili için bugüne kadar önem arz eden herhangi bir proje
gerçekleştirilememiştir. Tamamı ilimiz topraklarında
bulunan, Kura Nehri Havzası'nı kapsayan, kura projesi ile Göle,
Ardahan ve Hanak ovalarında bulunan toplam
1- Ardahan Göle Hanak ovalarında bulunan toplam
2- Ardahan ili ve ilçeleri ile birlikte köylerde ihtiyaç bulunan
1.222 milyon kw enerji üretimi yapılabilmesi için bir
çalışmanız olacakmı?
3- Ardahan kura nehri üzerinde yapılması düşünülen
karasu barajı, beşikkaya barajı, burmadere barajı,
Köroğlu barajı kayabeyi barajlarının yapılmasına
ne zaman başlanacak?
25.- Adana Milletvekili
Kürşat Atılganın, yangın söndürme hava araçları
kiralama ihalesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1980) ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Çevre Ve Orman Bakanı Sn.
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Soru: 15 Ocak 2009 tarihinde yapılan 5
yıllığına yangın söndürme hava araçlarının
kiralanması ihalesinde saatlik kira bedeli 7.373,00 ABD Doları ($)
olarak belirlenmiştir. Yine 12 Ocak 2010 tarihinde 1
yıllığına yangın söndürme hava araçlarının
kiralanması ihalesinde saatlik kira bedeli 5.988,00 ABD doları ($)
olarak belirlenmiştir. Bir sene içinde yapılan bu iki ihale
arasındaki bu farkı nasıl izah ediyorsunuz? Bu konuda devletin
zarara uğratıldığını düşünüyor musunuz?
26.- Antalya Milletvekili Hüsnü
Çöllünün, Avlan Gölünün yatırıma açılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/2011) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı
TBMM Başkanlığı'na
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
yanıtlanması için gereğini arz ederim. 07.04.2010
Hüsnü
Çöllü
Antalya
Antalya Defterdarlığı, Avlan Gölü'nün bir bölümünü
yatırıma uygun alan olarak ilan ederek, talep toplamak için ilana
çıkmıştır. Bu kapsamda;
1- Bakanlığınız,
Avlan Gölü'nün kurtarılması için hangi çalışmaları
yürütmüş ve ne kadar kaynak harcanmıştır?
2- Avlan Gölü'nün yatırıma ve yapılaşmaya
açılması girişimi Bakanlığınızca nasıl
değerlendirilmektedir? Bakanlığınız bu karara itiraz
edecek midir?
3- Akarsu ve göl yataklarındaki bozulmalar nedeniyle sel ve
baskınlarda artış olduğu dikkate
alındığında, Avlan Gölü'nün yatırıma
açılması yeni sıkıntılar yaratmayacak mıdır?
Avlan Gölü'nün doğal yapısının korunması için çaba
gösterecek misiniz?
27.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvelin, orman yangınlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/2062) ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim. Saygılarımla. 26.04.2010
Hulusi
Güvel
Adana
1. 2002-2010 yılları arasında ve yıllar
itibariyle ülkemizde kaç orman yangını meydana gelmiş, bu orman
yangınlarında kaç hektar ormanlık alan yanmıştır?
Söz konusu yanan ormanlık alanların ne kadarı tekrar
ağaçlandırılmıştır?
2. Anılan yıllar itibariyle Orman idaresi çıkan
yangınları söndürmek maksadıyla ne kadar bedelle kaç yangın
söndürme uçağı ve yangın söndürme helikopteri satın
almıştır? Aynı yıllar itibariyle hangi ülkelerden,
kamu kurumlarından, firma ve şahıslardan ne kadar bedelle kaç
yangın söndürme uçağı ve yangın söndürme helikopteri
kiralanmıştır?
3. Bakanlığınızca bu yıl ve önümüzdeki
yıllarda ülkemizdeki orman varlığının
yangınlardan korunması için keşif ve söndürme amaçlı uçak
ve helikopter alınması planlanmakta mıdır?
28.- Manisa Milletvekili Mustafa
Enözün, Gediz Nehri Islah Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/2067)
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Çevre ve Orman
Bakanı Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Enöz
Manisa
Gediz Nehri, geçmekte olduğu yerleşim birimlerinde
bulunan Organize Sanayi Bölgelerinin zehirli endüstriyel atıkları,
ilçelerde bulunan sanayi tesislerinin endüstriyel atıkları ve akarsu
boyunda bulunan belediyelerin kanalizasyon atıklarının
arıtma tesisleri olmaksızın nehre dökülmesi ile adeta yok
edilmektedir. Kirlenme dolayısıyla Gediz Nehrinden sulanan binlerce
dekar arazi çoraklaşma tehlikesi ile karşı
karşıyadırlar.
Buna göre;
Yerleşim bölgelerimizdeki evsel ve kimyasal
atıkların arıtılmaksızın, Gediz Nehrine
boşaltılmasının önlenmesi ve Gediz ıslah projesini ne
zaman hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Eroğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar)
Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum efendim.
Özellikle Karaman Milletvekili Sayın Hasan
Çalışın (6/1041) sayılı sözlü soru önergesine cevap
vermek istiyorum efendim. Bilindiği üzere üç tarafı denizlerle
çevrili, âdeta bir yarımada konumundaki ülkemizde demir yolu
ulaşımına geçmiş dönemlerde gereken önem verilmemesinden
dolayı arzu edilen seviyede faydalandığımızı
söylemek pek mümkün görülmüyordu ancak dış ticaretimizin
geliştirilmesi, ekonomimizin dışa açılarak dünya
ekonomisiyle bütünleşmesi ve diğer ekonomik hedeflerimizin
gerçekleştirilmesi açısından önemli bir fonksiyona sahip olan
denizcilik sektörümüzün geliştirilmesi, teşvik edilmesi ve özellikle
ulaşım modları arasında yük
taşımalarının kara yolundan demir yolu yanı sıra
deniz yoluna kaydırılması konusunda Hükûmet olarak önemli pek
çok kararlar aldık ve yeni uygulamaları başlattık. Bu
kapsamda ÖTVsiz yakıt uygulamasının
başladığı 1 Ocak 2004 tarihinden 25 Mayıs 2010
tarihine kadar sektöre toplam 1 milyon 817 bin 743 ton ÖTVsiz akaryakıt
teslimatı yapılmış, bu yolla aynı dönemde
yıllık ortalama 280 milyon TLlik ÖTV tahsil edilmeyerek destek
sağlanmıştır.
Hava sektöründe ise havaalanı içerisinde sunulan jet
yakıt fiyatlarında farklı uygulamalar mevcuttur. Akaryakıt
kuruluşlarının hava yolu şirketleri ile yapmış
oldukları sözleşme şartlarına ve toplamda
aldıkları yakıtın miktarına göre akaryakıt
kuruluşlarında da söz konusu işletmelere özel indirimler
yapılmaktadır. Ayrıca uçuş okullarına, Millî
İstihbarat Teşkilatı, emniyet ve Çevre Orman
Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarına da indirim
yapılmaktadır. Kamyoncu, otobüsçü, taksi ve dolmuşçu
esnafına akaryakıt indirimi sağlanması hususunda da
Bakanlığımızda herhangi bir çalışma
bulunmamaktadır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1777) esas
sayılı sözlü soru önergesine cevap vermek istiyorum efendim. 2004
yılında İshakpaşa Sarayı mevkisinde, -Hanibaba-
Erozyon Kontrol Uygulama Projesi ile ilk çalışma başlatılmış
olup
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1785)
sayılı sözlü soru önergesine cevabımdır:
Bakanlığımızca yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri
uyarınca Ağrı ilinde hava kalitesinin korunmasına
ilişkin çalışmalar yürütülmekte olup Ağrı ili Çevre ve
Orman Müdürlüğümüz teknik personelince rutin denetimler
yapılmaktadır. İlçe merkezinin sel sularına maruz
kalmasını önlemek maksadıyla Doğubeyazıt
havzasına uygulanacak İshakpaşa Erozyon ve Sel Kontrolü Uygulama
Projesi kapsamında az önce belirtilmiş çalışmalar yapılmaktadır
efendim.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1790) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: 15
Şubat 2010 tarihi itibarıyla Yeşilköy ve Nadire köylerinin
Ermenek ve çevresi bağlantısını sağlayan yol ve köprü
inşaatlarına başlanmış olup çalışmalar devam
etmektedir. Az önce de temmuz ayı sonuna kadar tamamlanması
talimatını verdim. İnşallah temmuz ayının
sonundan önce bunu tamamlayacağız.
Ayrıca, belirtilen köprü ve yolların
yapımının yanı sıra kömür ocaklarına geçiş
için yaya geçişini sağlayan ve şu an
yıkılmış olan tahta köprü yerine panel köprü kurulmuştur.
Söz konusu panel köprü kömür ocaklarına giden işçilerin
ulaşımını sağlamaktadır. Bildiğiniz gibi,
Ermenek Barajı Türkiyenin en yüksek barajıdır. Temelden
Ardahan Milletvkili Sayın Ensar Öğütün (6/1804) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Ateşli Silahlar
ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun uygulamaları
ve değişiklikleri hakkındaki mevzuat çalışmaları
İçişleri Bakanlığımızca yürütülmektedir.
Orman muhafaza memurları, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36ncı maddesinde belirtildiği
şekilde, öğretim durumlarına göre belli derece ve kademeden
göreve başlarlar. Kanunda belirtilen kat sayı oranında
maaşları artırılır. Orman muhafaza memurları ve
av koruma memurlarının, diğer kolluk görevlilerinde olduğu
gibi, emekliliklerinin de Fiilî Hizmet Kanunu kapsamına alınabilmesi
için, mülga 5434 sayılı Kanunun 32nci maddesinin -5510 sayılı
Kanunun 49uncu maddesi- değiştirilmesi ve bununla ilgili kanun
teklifinin yapılması gerekmektedir.
Ardahan Milletvekili Sayın Kürşat Atılganın
(6/1846) esas sayılı yazılı soru önergesine
cevabımdır
BAŞKAN Adana Milletvekili.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Adana
Milletvekili, özür dilerim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ensarı
ezberlemişsiniz Sayın Bakan, hep Ensardan gidiyorsunuz, Ardahandan
gidiyorsunuz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) 15 Ocak 2009
tarihinde yapılan ihaleye 3 firma ve 1 ortak girişim olmak üzere
toplam 4 istekli katılmış olup, 13 adet genel maksat helikopter
için saat ücreti olarak, KDV hariç, 7.373 Amerikan Doları olarak en
düşük teklifi veren GATE Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
Global Teknik Elektronik Yazılım Mühendislik Havacılık
Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Güneydoğu Havacılık
İşletme Limitet Şirketi, Barış Uçakla Zirai
İlaçlama Orman Yangını Söndürme Uçak Bakım Onarım
Havacılık Turizm Akaryakıt Nakliye Pazarlama Ticaret Limitet
Şirketinden oluşan iş ortaklığı ihaleyi kazanmıştır.
İhaleye katılan diğer üç firmadan Kaan Havacılık 12
helikopter için saat ücreti olarak, KDV hariç, 7.965 Amerikan Doları,
BETAZ Havacılık 14 helikopter için saat ücreti olarak, KDV hariç, 10.912
Amerikan Doları teklif vermiş, ER-AH Havacılık teşekkür
mektubu sunmuştur.
19 Ocak 2009 tarihinde yapılan ihaleye dört istekli firma
katılmış olup en düşük teklifi veren Türk Hava Kurumu
Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi ihaleyi
kazanmıştır.
İhaleye katılan diğer üç firma, Pan
Havacılık ve Ticaret Anonim Şirketi, BETAZ Havacılık
ve Ticaret Limitet Şirketi, Sorem Havacılık Şirketi de
teşekkür mektubu vermiştir.
12 Ocak 2010 tarihinde yapılan ihaleye ise dört istekli firma
katılmış olup 7 adet genel maksat helikopteri için saat ücreti
KDV hariç 5.988 Amerikan doları olarak en düşük teklifi veren Bordo
Mimarlık İnşaat Taahhüt Tekstil Mağazacılık ve
Dış Ticaret Limitet Şirketi + Sportif Havacılık ve
Turizm Anonim Şirketi, Tar-Uç Tarım Uçakları İşletmesi
Şaban Baş İş Ortaklığı
kazanmıştır.
İhaleye katılan diğer üç firma, Kaan
Havacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Türk Hava Kurumu
Gökçen Havacılık İktisadi İşletmesi, BETAZ
Havacılık ve Ticaret Limitet Şirketi + ER-AH Havacılık
Ticaret Limitet Şirketi İş Ortaklığı
teşekkür mektubu vermişlerdir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1866) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Efendim, bu konuda,
hakikaten Karsta çok önemli barajlar ve sulamalar yapılıyor.
Bunları kısaca özetlemek istiyorum:
Kars Barajı ve Sulaması: Baraj inşaatı ihale
edilmiş olup ihale süreci şu anda devam ediyor.
Bayburt Selim Barajı ve Sulamasıyla alakalı bilgi:
Barajda bilindiği üzere 10/10/2008 tarihinde su tutulmuştur. Bayburt
yani Selim Barajı Sulaması inşaatı 2010 yılında
yani bu yıl ihale edilecektir.
Dolaylı Barajı ve Sulaması, Varlı Barajı
ve Sulaması: Söz konusu projelerin planlama çalışmaları
başlatılmıştır.
Karahan Barajı ve Sulaması, Susuz Barajı ve
Sulaması: Söz konusu projeler ön inceleme safhasındadır.
Katranlı Barajı ve Sulaması: Projenin ön inceleme
çalışmaları başlatılmış ve master plan
safhasına geçilmiştir.
Alabalık Barajı ve Sulaması: Projenin ön inceleme
çalışmaları tamamlanmıştır.
Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükatamanın
(6/1891) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Bursa
Valiliğince, İl Çevre Orman Müdürlüğü söz konusu alanda kaçak
kum alımı yapıldığı tespit edilmiş olup,
sorumlular hakkında tutanak düzenlenerek hukuki süreç
başlatılmıştır. Bölge, Sulak Alanların
Korunması Yönetmeliği hükümleri kapsamında korunmaktadır.
Kum ocakları ruhsat işlemlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı sorumlu olduğundan, sorulan husus,
Bakanlığımızın görev alanında değildir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1901) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Abant Tabiat
Parkı içerisindeki otellerden ve civardaki yerleşim yerlerinden
kaynaklanan atık suların toplanması ve havza
dışına taşınması maksadıyla Bolu Belediyesi
Başkanlığı tarafından bölgede bir kolektör hattı
tamamlanmış ve işletmeye alınmıştır. Ancak
bölgede bulunan tesislerin, yapımı tamamlanan kolektör ve
kanalizasyon sistemine bağlantı yapmalarıyla alakalı olarak
taraflar arasında bir anlaşmazlık vardır. Bir hukuki süreç
başlatılmış olup bu hukuki süreç devam etmektedir. Ancak
ben geçen hafta Sayın yeni Bolu Valisi ve Belediye Başkanıyla
milletvekillerimizle beraber görüştük. Bu konunun bir an önce çözülmesi
konusunda kendilerine talimat verdim, onu da özellikle takip edeceğim.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1903) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Ardahan Ovası
sulama alanında verilenlerin dışında kalan 216,7 milyon
metreküp su, Çoruh havzasına aktarılmaktadır. Derivasyonla ile
havzanın susuz kalması gibi bir durum söz konusu değildir. Kura
Nehri sularının Çoruh havzasına aktarılmasından
dolayı Köroğlu Barajı, Kotanlı Barajı ve Kayabeyi
Barajının iptal edilmesi söz konusu değildir.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1904) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Konya
kapalı havzasında toprak ve su kaynakları envanteri göz önüne
alındığında, sulanabilir arazilerin tamamının
sulanması mümkün görünmemektedir. Ancak havzada yer altı suyu
rezervinin, sulanabilecek alana bölünmesiyle tarım arazilerine adil bir
şekilde paylaştırılması düşünüldüğünde,
sabit bir değer olmamakla birlikte, dekara yılda yaklaşık
ortalama
Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem
Planı çalışmaları, Tarım ve Köyişleri
Bakanlığının koordinatörlüğünde, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Çevre ve Orman
Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve
İçişleri Bakanlığıyla iş birliği içerisinde
yürütülmektedir. Bu eylem planı içerisinde, DSİ Genel
Müdürlüğümüzce yapılması gereken yatırım ve
işletme faaliyetleri açıkça belirtilmiş ve uygulamaya
konulmuştur. Zaten, şu anda, Konya kapalı havzasındaki su
takviyesi gayesiyle, bilindiği üzere, Derebucak-Gembos derivasyonu
tamamlanmıştır, Suğla depolaması
tamamlanmıştır, Bağbaşı Barajıyla Mavi
Tünel inşaatı yıldırım hızıyla devam
etmektedir ve bu inşaat da 31/12/2011 tarihinde saat 10.59da
tamamlanacaktır.
BAŞKAN Bir dakika Sayın Bakan.
Sayın Çalışın bir sorusu var, bir tek de soru
zaten.
Buyurunuz.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Bakanım,
teşekkür ediyorum sorularıma gösterdiğiniz ilgi için.
Sayın Bakanım, bu nakliyeci esnafıyla ilgili sorum,
gerçekten, kamyon esnafı, taksici, otobüsçü ve minibüsçü esnafı
sıkıntılı ve bunların fiyatı direkt
vatandaşa ve temel tüketim maddelerine yansıyor. Bu konuya ilginizi
istirham ediyorum vatandaşlarımız adına.
Bir diğer husus da temmuz ayı sonuna kadar bu köprünün
bitirileceği sözünü vatandaşımız da duydu, ben
teşekkür ediyorum ancak şu anda oradaki durum gerçekten
sıkıntılı, bir vasıtayla vatandaşımız
köprüye kadar geliyor, köprüden sonra ikinci bir vasıtayla gidiyorlar.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, o
köprüyü tamamlayacağız.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Bir diğer husus da bizim bu
Konya Karaman Ovasında su kota uygulaması, şu anki uygulanan
tarımla bizim çiftçimizin ihtiyacını görmüyor. Efendim, ya bitki
örtüsünü, uygulanan tarımın desenini değiştirmemiz gerekiyor
ya da sulama tipimizi değiştirmemiz gerekiyor; bu konuya
yoğunlaşılmasını istirham ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Çalış.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Şimdi,
Sayın Vekilim, tabii sürem sınırlı, ben hepsine çok
geniş cevap vermek isterim, hatta bu konuda çok detaylı bir
çalışma yaptık, onu sunmak isterim ama vaktimiz çok
sınırlı.
Ben tabii bu akaryakıt fiyatlarıyla ilgili
Tabii bu
soru önergesi Sayın Ulaştırma Bakanına tevcih edilmiş
-ben onun adına okudum- ancak konuyu, sözlü sorunuzu ben Sayın Bakana
ileteceğim.
Tabii bu köprüyle ilgili merak etmeyin. Ben, bugün ve bizzat
talimat verdim. Mümkün mertebe, belki temmuz ayının ortasında,
hatta çekilebilirse temmuz ayının başlarında çekmek
istiyorum. Bunu da bizzat takip ediyorum, bu konuda merak etmeyin.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Teşekkür ediyorum, sağ
olun.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bir de bu
tahsis edilen su -şu anda tahminî bir şey, tabii, yer altı-
yağış fazla olursa veya da Derebucak-Gembos derivasyonu,
Suğla depolaması ve Bağbaşı, Mavi Tünel
uygulamaları geçince zaman içinde artacaktır ama burada şunu
ifade edeyim, tabii burada vatandaşlarımız dinliyor: Konya Ovası,
su bakımından zengin değil, yağışlar Türkiyedeki
en düşük yağışlar; o bakımdan, burada
vatandaşlarımızın modern sulama sistemlerine geçmesi
gerekir, biz de bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız.
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Teşekkür ediyorum.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bunun
dışında, Bursa Milletvekili Sayın İsmet
Büyükatamanın Uluabatla ilgili sözlü soru önergesi vardı, ona cevap
veriyorum: Su boşaltma işlemi tamamlandıktan sonra,
inşallah, Karaoğlan köyü seddeleri de dâhil olmak üzere bütün
seddelerin bakımları 2010 yılı içinde yapılmak üzere
tamamlanacak.
Gene, Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükatamanın
(6/1908) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
Devecikonağı Barajı
Özel sektör, Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulundan 26/03/2009 tarihinde üretim lisansı almıştır.
Ayrıca, projeye ait revize fizibilite raporu hazırlanarak enerji
tesisinin kurulu gücü 23,61 megavata, yılda üretebileceği enerji ise
60,28 milyon kilovatsaate yükseltilmiş olup, su kullanım hakkı
ve esaslarına ilişkin anlaşma ve üretim lisansı yeni kurulu
güce göre tadil edilecektir.
Kızkayası Barajı
Özel sektör tarafından,
Kızkayası Hidroelektrik Enerji Üretim Tesisinin Su Kullanım
Hakkı ve Esaslarına İlişkin Anlaşma 13/02/2009
tarihinde imzalanmış olup, ayrıca Enerji Piyasası Düzenleme
Kurulundan 11/03/2009 tarihinde üretim lisansı alınmış olup
süreç devam etmektedir.
Batman Milletvekili Sayın Ayla Akat Atanın (6/1911)
esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır efendim:
Bakanlığımızca Batman il merkezinde kurulmuş olan
ölçüm istasyonu verileri dikkate alınarak TÜİK tarafından
belirlenmiş olan yıllık ortalamalar incelendiğinde,
kükürtdioksit ortalama 2007 yılında 40 mikrogram/metreküp iken 2009
yılında 9 mikrogram/metreküpe düşmüştür. Partikül madde
değeri ise 2007 yılında 138 mikrogram/metreküp iken 2009
yılında 126 mikrogram/metreküp olarak gerçekleşmiştir. Söz
konusu partikül madde değerinin yüksek çıkması -ki
standartların altında- ilin topoğrafik yapısının
çanak şeklinde olması, inversiyon gün sayısının fazla
olması, son yıllarda halkımızın fuel oil tipi yakma
sistemlerinden daha ekonomik olması sebebiyle kömürlü yakma sistemlerine
geçmesi, ülkemizin güneyinden ve doğusundan gelen ve bütün Güneydoğu
Anadolu Bölgesini kuşatan çöl tipi toz kütlesinin etkisinde kalması
sayılabilir. Partikül madde yıllık ortalaması
Isınmadan Kaynaklanan Hava kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde
2009 yılı için belirlenmiş olan 132 mikrogram/metreküpün
altında olmakla birlikte, bu değerin daha da düşürülmesi
hedeflerimiz arasındadır. Tabii Batman Valiliği tarafından,
yani bizim İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından meri mevzuat
hükümleri uyarınca denetimler yapılmaktadır.
AYLA AKTA ATA (Batman) En son denetim ne zaman
yapılmış Sayın Bakan?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)
Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir Bayındırın
(6/1913) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır:
Şırnak Valiliğince, yani İl Çevre ve Orman
Müdürlüğünce meri mevzuat hükümleri uyarınca denetimler
yapılmaktadır. Ayrıca fakir ailelere kömür yardımı
yapılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararı uyarınca,
hava kirliliğiyle mücadelede başarı ve uygulamada
birlikteliğin sağlanması maksadıyla il mahalli çevre
kurullarında, başta il ve ilçelerin kirlilik derecelerine göre
kaliteleri belirlenmiş kömürlerin dağıtılması,
ayrıca Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü
Yönetmeliğinde belirtilen hususlara uyulması
sağlanmaktadır.
Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir
Bayındırın (6/1914) esas numaralı söz soru önergesine
cevabımdır: Şırnak ilinde 2002-2009 yılları
arasında çıkan on bir adet orman yangınında toplam
Yanan orman alanlarında asli ağaç türü meşe olup
kök sürgünü verme özelliğine sahiptir. Bahse konu alanda vejetatif
yöntemlerle tabii gençleştirme yapıldığından
ağaçlandırma çalışmalarına ihtiyaç kalmadan tekrar
yeniden sürgün vermektedir.
Bitlis Milletvekili Sayın Nezir Karabaşın (6/1917)
esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Van, Bitlis,
Şırnak, Siirt ve Edirne illerindeki hava kalitesi ölçüm
sonuçları yönetmelikte belirtilen sınır değerlerin
altındadır. Hakkâride olduğu gibi bazı şehirlerde
topoğrafik durumun da tesiri olmaktadır. Hakkâride yaşanan hava
kirliliğinin giderilmesi maksadıyla 30/4/2009 ve 27/8/2009 tarihli
mahalli çevre kurul kararları ile 2009-2010 kış sezonunda bütün
kamu kurum ve kuruluşlarının ısınma maksatlı
kullanacağı kömürlerin en az ithal kömür kriterlerini
taşıması gerektiği hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, Hakkâri Valiliğince, 19/3/2009 tarihli ve
212/399 sayılı yazıları ile üç ilçe
kaymakamlığı dâhil olmak üzere bütün kamu
kuruluşlarına hava kirliliğine ilişkin yazı
gönderilmiş olup bu konuda gerekli tedbirlerin alınması
istenmiş ve takip edilmektedir.
ÖZDAL ÜÇER (Van) Kömürün kalitesi neydi Sayın Bakanım?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Fakir
ailelere kömür yardımı yapılmasına ilişkin Bakanlar
Kurulu kararı uyarınca hava kirliliği ile mücadelede
başarı ve uygulamada birlikteliğin sağlanması temin
edilmektedir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1924) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Söz konusu illerde
-yani Ardahan, Kars, Iğdır, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt-
aşırı yağışlardan dolayı meydana gelebilecek
muhtemel sel taşkınlarına yönelik olarak dere
yataklarının sorunlu kesimlerinde acil tedbir mahiyetinde yapılan
yatak tanzimi çalışmaları ile akış şartları
düzenlenmekte ve ilave olarak kalıcı tedbirler için yapılacak
çalışmaları belirlemek üzere konular etüt programları
içerisinde ele alınarak detaylı bir şekilde incelenmektedir. Söz
konusu etüt çalışmaları neticesinde hazırlanan etüt
raporlarının DSİ Genel Müdürlüğümüzce uygun bulunması
hâlinde, öngörülen tedbirleri ihtiva eden çalışmalar bütçe
imkânları dâhilinde ele alınarak gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır.
Ayrıca, taşkından koruma tesislerinin bakım ve onarım
çalışmaları, her yıl belirlenen programlar dâhilinde
düzenli olarak sürdürülmektedir.
Bu maksatla, misal olarak: 2010 yılı içerisinde, Erzurum
ilinde, 20 adet taşkından koruma tesisinin ve Ürünlü Göleti
sulaması kanallarının bakım-onarımı gerçekleştirilecek
ve makine imkânları ölçüsünde derelerde toplu makine
çalışmaları yapılacaktır.
Gümüşhane ilinde, 2010 yılında, merkez ilçe
Kırıklı, Kayabaşı, Kale, Gökdere ve Yağmurdere
köyleri, Şiran ilçesi İnözü köyü, Kelkit ilçesi Dereyüzü,
Gerdekhisar, Çambaşı ve Doğankavak köyleri, Söğütlü beldesi
ve Harşit I, II ve IIIüncü kısımları taşkından
koruma tesislerinin bakım-onarımı gerçekleştirilecek ve
toplu makine çalışmaları kapsamında
Bayburt ili için keza, 2010 yılında, Demirtaş ve
Mutlu köyleri taşkından koruma tesislerinin
bakım-onarımları gerçekleştirilecektir.
Bayburt ve Gümüşhane illerinde bulunan dere yataklarında
periyodik olarak makineli çalışmalar şu anda sürdürülmektedir.
Kars ilinde, 2010 yılında, Susuz ilçesi Alçılı
köyü, merkez ilçe Gelirli köyü, Sarıkamış ilçesi
Süngütaşı ve Karaurgan köyleri taşkından koruma
tesislerinin bakım-onarım işleri gerçekleştirilecek. Toplu
makine çalışmaları kapsamında ise Kars Çayında
Ardahan ilini de kısaca özetleyeyim: 2010 yılında
Göle ilçesi Danaboğan Deresi taşkından koruma tesislerinin
bakım ve onarımı gerçekleştirilecek, toplu makine
çalışmaları kapsamında ise Göle ilçesi Yeniköy köyünde
Iğdır ilinde, keza, Aras Nehri, Alican köyü Malkara
Köprüsü güzergâhında 30 bin metreküp, Serdarabat Regülatörü
membasında
Taşkın koruma ve rüsubat kontrol işlerinden, 2010
Yılı Yatırım Programı ve Uygulama Planında yer
alan Ardahan ilinde 10, Kars ilinde 6, Iğdır ilinde 1, Erzurum ilinde
38, Gümüşhane ilinde 8 ve Bayburt ilinde 8 adet olmak üzere toplam 71 adet
iş, bütçe imkânları ve ayrılan ödenekler nispetinde gerçekleştirilmeye
çalışılacaktır, bu yıl sonuna kadar.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1925) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Özellikle, doğa
hakkı komisyonu kurulmasına ilişkin
Bakanlığımızca herhangi bir çalışma
yürütülmemektedir şu anda.
Derelerin satışı söz konusu değildir. Bu
derelerden elektrik üretim maksatlı olarak su kullanım izni
verilmiştir. Mart 2010 itibarıyla 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu kapsamında özel sektör tarafından müracaat
edilen proje sayısı 1.576 adet olup bu projelerden 1.099 adedi
incelenerek uygun bulunmuş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna
lisans işlemleri için sevk edilmiştir. 653 adet proje için -yani HES
için- Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanmış ve 577
adedi için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından lisans
verilmiştir. Ayrıca, çoklu müracaat edilmiş projelerde
yapılan hidroelektrik kaynak katkı payı
toplantılarında verilen tekliflerle 467 proje için yıllık
976 milyon TL gelir elde edilecektir. Ayrıca, lisans süresi sonunda
devlete bu tesisler bilabedel olarak devredilecektir. Yani burada asla
derelerin satışı söz konusu değildir, yapılan
işlem sadece derelerdeki suyun düşümünden, gücünden istifade ederek
elektrik üretilmesi ve böylece yurt dışından enerji satın
alımında en azından yılda tam 10 milyar dolarlık bir
tasarrufun yurt içinde kalmasından başka bir şey değildir.
Bakanlığımızca, orman sayılan alanlarda
toplam 482 kişi ve kuruluşa bentonit, boksit, çinko, demir,
doğal taş, dolomit, feldispat, granit, gümüş, kadmiyum, kalker,
kaolen, kayrak taşı, kireç taşı, kil, kobalt, kömür, krom,
kurşun, kuvars, manganez, agat, altın, alüminyum, andezit,
bakır, bazalt, mermer, nikel, olivin, perlit, silis kumu, traverten,
1inci grup maden, 2nci grup maden, 4üncü grup maden ve 5inci grup maden
aranması için muvafakat verilmiştir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1926) ve
(6/1973) esas numaralı iki adet sözlü soru önergesine
cevabımdır: Kura Projesi Master Plan Raporu kapsamında DSİ
Genel Müdürlüğümüzce etüt edilen toplam
Ardahan Ovası sulamasında 5.996 hektarlık Çataldere
Regülatörü Sulaması Planlama Raporu hazırlanması işi olarak
2010 Yılı Yatırım Programı ve Uygulama Planına
alınmış olup done temin çalışmaları şu anda
devam etmektedir.
Ardahan İli Kura Projesi kapsamında DSİ, Elektrik
İşleri Etüt İdaresi ve 4628 sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu ve bu Kanuna istinaden çıkartılan yönetmelik
hükümleri doğrultusunda özel sektörce geliştirilen projeler dâhil
Ardahan ilinin toplam enerji potansiyeli 703,23 megavat kurulu güç ile
yılda 1 milyar 869 milyon kilovatsaat enerji üretimi planlanmaktadır.
Karasu Barajı Ön İnceleme Master Plan Raporu,
Beşikkaya ve Burmadere barajlarının planlama raporları
onaylı olup söz konusu barajların, planlama ve proje yapım
çalışmalarının tamamlanmasını müteakiben, bütçe
imkânları dahilinde inşaat yapım işleri ileriki
yıllarda ele alınabilecektir.
Köroğlu Barajı, Kotanlı Barajı ve Kayabeyi
barajlarının ise 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu
ve bu Kanuna istinaden çıkarılan yönetmelik hükümleri
kapsamında özel sektörce inşaatlarına
başlanılmıştır.
Ülkemiz ile Gürcistan Cumhuriyeti arasındaki
sınırda, iki ülke arasında müştereken Gürtürk Barajı
ve HES ise master plan raporu onaylı olup planlama
çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca planlaması
onaylı olan Beşikkaya Barajından Çoruh havzasına
yıllık 217 milyon metreküp su aktarılması ve Çoruh yan
kollarından biri olan Köprüler Deresi sularının
değerlendirilmesi maksadıyla 1 adet depolama, yani Tosunlu
Barajı, 3 edat regülatör (Ekşinar regülatörü, Akyürek regülatörü ve
Ardanuç regülatörü) 4 adet hidroelektrik santral (Bunlar: Güleç HES,
Harmanlı HES, Ardanuç 1 ve Ardanuç 2 HES) planlanmış olup toplam
372 megavat kurulu güç ile yıllık 888 milyon kilovatsaat
hidroelektrik enerji üretilmesi planlanmaktadır.
Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mehmet Akif Paksoyun
(6/1935) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır:
Bakanlığımızca uzun yıllardır yürütülen
çalışmalar neticesinde, gölün en düşük kotlarında
Balıkalan yerleşim yerinin batısındaki Büyük Göl olarak
adlandırılan bölge drenaj çalışmalarının dışında
tutularak sulak alan olarak ayrılmıştır. Önümüzdeki
yıllar içerisinde sulak alan olarak ayrılan bu bölgenin ekosisteminin
canlanmasını müteakip öncelikle kuş cenneti olmak üzere turizm
potansiyeli ve projeleriyle değerlendirilmesi planlanmaktadır.
Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun
(6/1946) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır:
Efendim, Boztepe Barajı, malum olduğu üzere, 2/9/1997 tarihinde ihale
edilmiş ve 28/11/1997 tarihinde işe başlanmıştır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) On üç yıl
On üç
yıl Sayın Bakanım, dikkatini çekerim.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Barajın
sulama sahasının klasik sistemden -iptidai sistemdi- borulu sisteme
dönüştürülmesiyle alakalı olarak yapılan planlama revizyon
çalışmaları sürdürülmekte olup onay safhasına
gelinmiştir. Yaklaşık 11.697 hektarın kapalı sistemle
sulanması öngörülen projelerin yapımı 2010 yılı
içerisinde ihale edilecektir, sulama projesi. Proje yapımının
tamamlanmasından sonra ise inşaat ihalesine geçilecektir.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) On üç yıl sonra
mı Bakanım?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kapıkaya
Projesi, 20/01/1998 tarihinde ihale edilmiş ve 25/06/1998 tarihinde
işe başlanmıştır. Ancak Yüksek Planlama Kurulu
kararı gereğince 2003-2006 yılları arasında iz bedelle
durdurulmuştu. Bu proje, Malatya Kapıkaya Sulaması Uygulama ve
Kamulaştırma Planları Proje Yapımı işi ihale
edilmiş ve 2010 yılı sonunda tamamlanması
planlanmıştır. İnşaat ihalesi, proje
çalışmalarını müteakip tamamlanacaktır. Biliyorsunuz,
barajın inşaatına büyük hız verdik, bitiyor Sayın
Vekilim.
Malatya Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun
(6/1947) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır:
Yoncalı Barajı, 1995 yılında ihale edilmiş ve 96da
işe başlanmıştır ancak Yüksek Planlama Kurulu
kararı gereğince 2002 yılı sonunda iz bedelle durdurulmuştur.
Projede planlama revizyonu çalışması devam etmekte olup
çalışma neticelerine göre gereği yapılacaktır.
Adana Milletvekili Sayın Kürşat Atılganın
(6/1980) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Orman
Genel Müdürlüğümüz, muhtemel orman yangınlarıyla havadan
mücadele maksadıyla 1995 yılından bu yana yaptığı
helikopter kiralama ihalelerinde, kiralama ücretlerinin her yıl
artması ve yeterli sayıda helikopter bulunmaması sebebiyle 20
adet genel maksat helikopteri satın almaya karar vermiştir.
İhale Savunma Sanayii Müsteşarlığınca yapılmakta
olup helikopterler en erken 2013 yılında teslim
alınacaktır. Bu sebeple, 2009-2013 yılları arasındaki
beş yıllık sürede her yıl için ihtiyaç duyulan 20 adet
genel maksat helikopteri kiralama ihalesi hazırlıklarına
12/9/2008 tarihinde başlanmış ve 15/1/2009 tarihinde Kamu
İhale Kurumu esasları dâhilinde açık ihale usulü ile ihalesi
gerçekleştirilmiştir. 16 istekli firma doküman satın almış
ancak 4 firma ihaleye katılmıştır. Bunlardan biri fiyat
teklifi yerine teşekkür mektubu vermiş olup, diğer teklifler
kiralama saat ücreti olarak 13 helikopter için toplam 7.373 Amerikan
doları, 12 helikopter için toplam 11.580 Amerikan doları, 14
helikopter için toplam 10.912 Amerikan doları şeklindedir. İhale
13 helikopter için toplam 7.373 Amerikan doları teklif veren firmaya
verilmiştir çünkü en düşük teklif veren oydu. Söz konusu saat ücreti
2009-2013 yılları arasında beş yıllık süre için
geçerli olup, değişmeyecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Sayın
Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN Sayın Bakan, bitirene kadar size süre
vereceğim, az kaldı çünkü.
Buyurunuz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkan, çok az kaldı.
Orman Genel Müdürlüğü 2009 yılında uzun süreli
olarak kiralamış olduğu 13 adet helikoptere ilave olarak 2010
yılında ihtiyaç duyacağı 9 adet genel maksat helikopterinin
bir yıllığına kiralanması ihalesi
hazırlıklarına 12/11/2009 tarihinde başlamış ve
ihaleyi, 26/1/2010 tarihinde Kamu İhale Kurumuna ait esaslar dâhilinde
açık ihale suretiyle gerçekleştirilmiş olup 13 istekli firma
ihale dokümanını satın almış ve ihaleye 5 firma
katılmıştır. Firmalardan biri teşekkür mektubu
vermiştir. Diğer teklifler, 9 helikopter için toplam 7.200 Amerikan
doları, 7 helikopter için toplam 6.689,23 Amerikan doları, 9
helikopter için toplam 6.525 Amerikan doları ve 7 helikopter için toplam
5.988 Amerikan doları şeklindedir. Tabii, en ucuz teklifi veren, 7
helikopter için toplam 5.988 Amerikan doları teklif veren firmaya ihale
verilmiştir.
Antalya Milletvekili Sayın Hüsnü Çöllünün (6/2011) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: DSİ Antalya
Bölge Müdürlüğümüz tarafından 1970 yılında Elmalı,
Karagöl-Avlan Taşkın Tesisleri Planlama Raporu
hazırlanmıştır. Projeye göre sadece hazine arazilerini
kapsayan ve özel mülkiyeti su altında bırakmayacak şekilde su
seviyesi olarak
DSİ Genel Müdürlüğümüzce yapılan Avlan Gölünün
Yeniden Oluşturulması Projesi ile gerek yer altı suyu gerekse
canlı türlerinin üremesine destek olunmuştur. Avlan Projesinde
yapılan çalışmalar neticesinde tabii denge
sağlanmış olup göl kurtarılmıştır.
Yağışların normal olması durumunda Avlan Gölünde
hiçbir sorun yaşanmayacaktır.
Adana Milletvekili Sayın Hulusi Güvelin (6/2062) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Efendim, orman
yangınlarına ait bütün istatistiki verileri biz yıllar
itibarıyla Orman Genel Müdürlüğünün www.ogm.gov.tr adresinde
kamuoyunun bilgisine açık şekilde sunuyoruz. Yangından zarar
gören bütün alanlar aynı yıl içerisinde
ağaçlandırılmaktadır, bir yıl içerisinde.
Uçak satın alınması planlanmamaktadır.
Yangın söndürme için yirmi adet helikopter alınması
çalışmaları 2005 yılından beri Savunma Sanayii
Müsteşarlığı bünyesinde devam etmekte olup ihalenin Haziran
2010 tarihinde neticelendirilmesi konusu Savunma Sanayii İcra Komitesinin
gündemine alınmıştır.
Manisa Milletvekili Sayın Mustafa Enözün (6/2067) esas
numaralı sözlü soru önergesine cevabımdır: Efendim, Gediz
havzasında yaşanan çevre kirliliği sorununa karşı çözüm
önerileri getirmek ve etkin bir mücadele yürütmek üzere,
Bakanlığımızın koordinasyonunda konuyla alakalı
bütün kamu kurum ve kuruluşları ile üniversiteler ve sivil toplum
kuruluşlarının katılımları ile Gediz Havzası
Koruma Eylem Planı hazırlanmış ve Mayıs 2008de
yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu eylem planı kapsamında, altı ayda bir,
havzada yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının, belediyelerin
katılımıyla çalışmalar devam ediyor. Gediz
Havzası Koruma Eylem Planı izleme, değerlendirme ve koordinasyon
toplantıları da yapılıyor.
Ayrıca, havzada yer alan yerleşim birimleri ve sanayi
tesislerinin atık su arıtma tesisleriyle alakalı denetimler ve
izlemeler de gerçekleşmektedir. Gediz Havzası Koruma Eylem Planı
kapsamında kurum ve kuruluşlar nezdinde müteakip defalar yapılan
toplantılarda Bakanlığımız tarafından havzadaki
yerleşim birimlerinin atık su arıtma tesisleri kurmaları
maksadıyla müşavirlik ve inşaat aşamalarında
kısmi hibe desteği sağlanmaktadır.
Ayrıca, nüfusu 10 binden küçük yerleşim birimlerinde ise
atık su arıtma tesisleri için İller Bankası Genel
Müdürlüğü tarafından kısmi destek sağlanması yönünde
çalışmalar yapılmaktadır.
Ben, bu bilgileri sayın milletvekillerimizin takdirlerine arz
ediyorum. Tekrar yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Teşekkürlerimi
arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Eroğlu, bir dakikanızı
rica edeceğim.
Milletvekili arkadaşlarım sisteme girmişler
-süremiz de bitti ama az kaldı- herkese, her milletvekiline birer dakika
süre vereceğim, ek açıklama için; bir beş dakika daha sizden
rica ediyorum.
Buyurunuz Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Bakanım, 2010a kadar, maşallah, Yüksek Planlama Kuruluna götürdünüz,
şimdi planlama, revizyon geldi.
Arguvan halkı onurludur, hakkı olmayan bir şeyi istemez,
hakkını da ister ama siz bizi oyalıyorsunuz,
kandırıyorsunuz ve 2010 bütçesine ödenek
koymadığınız takdirde orada açlık grevine
başlayacağım, bunu söylüyorum. Eğer yapmayacaksınız
yapmıyoruz deyin. On yedi yıldır oyalıyorsunuz, 2010dan
bu yana
OSMAN KILIÇ (Sivas) On yedi yıldır diyor, şuna
bakın!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Arguvan
halkının Yoncalı Barajına hakkını istiyoruz.
2010 yılından bu yana oyalıyorsunuz. Bu nedenle
OSMAN KILIÇ (Sivas) On yedi yıldır iktidarda
mıyız biz?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ben bir milletvekili
olarak utanıyorum Arguvan halkından. Sizler benden daha çok üzüntü
duymalısınız ama sizlerde bu duyarlılığı
göremiyorum.
İki: Malatyada, iktidarınızda bir tane baraj
açmadınız; on üç yıl geçmiş, on dört yıl geçmiş,
on yedi yıl geçmiş, hâlâ daha bir tane barajın kurdelesini
kesmediniz. Lütfen -iki tane gölet- bunu böyle bilin.
Yoncalı Barajı konusunda bir kez daha sizi Arguvan
halkı adına duyarlılığa davet ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Sayın Bakan, buyurunuz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim,
şimdi özellikle şunu belirteyim: Malatyada pek çok barajın
geçmiş dönemde ihalesi yapılmış ama bunlardan
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Hiçbiri
açılmadı Sayın Bakan! Hiçbirini açmadınız! Bir tane
kurdele kestiniz mi?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bir dakika,
müsaade edin. Ben sizi dinledim.
Kapıkaya Barajını biz çok önemli olduğu için
yıldırım hızıyla tamamlıyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sekiz sene geçti.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bunların
projeleri de, sulama projeleri de bitmek üzere, ihale edeceğiz ancak
Yoncalı Barajında çok büyük problem var, teknik olarak projede
hatalar var, düzeltilmesine ihtiyaç vardı.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Tamam.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bunu çok
açık söyleyeyim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Açık, net.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Yani bununla
ilgili çalışmalar devam ediyor. Bizzat kendim takip ediyorum. Onu
özellikle vurgulamak istiyorum. Kaldı ki Malatyaya biz hakikaten çok
büyük yatırımlar yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
Göletler, sulama tesisleri
Bakın, şu anda Çerkezyazı
sulamaları, onların ana kanalları bitti, sulama tesisleri
bitiyor. Bunlar gerçekten çok önemli.
BAŞKAN Sayın Ata
AYLA AKAT ATA (Batman) Sayın Başkan, teşekkürler.
Sayın Bakanım, 2002-2009 verilerini verdiniz ama biz
zaten sorumuzda en son denetim nasıl yapıldı, hava
kirliliğine ilişkin Batmandaki 2002-2009daki düşüşü
verdiniz ama hâlâ bebek ölümlerindeki çok ciddi artış, yine solunum
yolları hastalıklarındaki ciddi artış Batman
halkının bu konuda ne tür denetimler yapıldığı,
Bakanlığınızın bu konuda ne tür tedbirler
aldığı noktasındaki sorularını beraberinde
getiriyor ama sizin verdiğiniz cevapta bu noktada hiçbir şey yok.
Sadece verileri verdiniz Sayın Bakanım, ama Batmanda gerek toz
kütlesi gerek Batmanın fiziki koşulları gerekse kullanılan
kömür Batmanın hava kirliliğine mahkûm edilmesine gerekçe olamaz. Bu
konuda Bakanlığınızın ne tür tedbirler
aldığını ya da almayı düşündüğünü biz de
bilmek istiyoruz, Batman halkı da bilmek istiyor.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ata.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, şunu
ifade edeyim: Şu anda Batmanda hava kirliliği
standartlarının hepsi, gerek kükürt dioksit, partikül madde
konsantrasyonu standartların altında
AYLA AKAT ATA (Batman) TÜİKin verilerine göre öyle
değil.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)
ancak tabii,
iyinin daha iyisi var, şu anda standartların altında, sürekli
ölçüyoruz; ancak, özellikle, tabii, burada, biz şunu yapıyoruz: Kömür
kalitesinin o bölgede, Mahallî Çevre Kurul kararıyla iyi kaliteli kömür
kullanılması
Sadece burada o bölgede kirli birtakım
yakıtlardan mesele kaynaklanmıyor, bir de bilhassa çölden gelen toz
bulutları var, partikül maddenin yüksek olmasının sebebi bu.
AYLA AKAT ATA (Batman) Petrolün çıkarılması,
işlenmesi, üretilmesi
Bu tesisler nasıl denetleniyor?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Biz, geçen
ay, özellikle Suriye, Ürdün, İran, Irakı buraya davet ederek, çölden
gelen bu tozların, atmosferik tozların kontrol edilmesi, o bölgelerde
erozyon kontrolü tedbirlerinin alınması konusunda da
çalışmaları başlattık, hatta bu ülkelerle protokoller
de, ikili iş birliği protokolleri de imzalandı, bunu da sürekli
denetliyoruz
AYLA AKAT ATA (Batman) Petrolün çıkarılması,
üretilmesi, işlenmesi için tesisler var, çok ciddi hava kirliliği
oluyor.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)
hatta
Batmanın ve diğer illerin, bütün seksen bir ilin hava kalitesini
bizim Çevre Orman Bakanlığı web sayfasından takip etmek
mümkündür.
Evet, teşekkür ediyorum.
AYLA AKAT ATA (Batman) Sayın Bakan, doğru değil,
TÜİKin verileri ortada!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, süremizi çok
aştık. En son olarak Sayın Bayındıra söz
vereceğim ve böylece bu soru işlemini kapatacağım.
SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, 23üncü Döneme ilişkin Ağustos
2008 tarihinde Antalyanın Serik ilçesinde bir orman diktiniz ve o ormanda
her vekil adına bir fidan diktiniz, teşekkür ederiz bunun için, ama
sorduğum soruda da Şırnakta her ne kadar çıkan
yangınlara bağlı olarak orman yeniden yeşeriyorsa, bu
yeşeren ormanın ömrü ne yazık ki bir yılı geçmiyor.
Dolayısıyla, biz de bütün vekillerin adını yazmak isteriz o
fidanlara, ama bu fidanların korunması için ne tür tedbirleriniz var?
Bir de Bu yangınların sebebi belirsiz. diyorsunuz.
Hayır, belirsiz değil, bölgede yangınların temel nedeni
güvenlik güçlerinin ormanı ateşe vermesidir. Bu ateşi, hem
insanların yüreğindeki hem de doğanın yüreğindeki
ateşi söndürmek için ne tür tedbirler almak istiyorsunuz?
İkinci bir sorum daha vardı Başkanım,
eğer müsaade ederseniz.
Bu tozların temel nedenlerinden biri de acaba barajlardan
kaynaklı, yeterince suyun diğer ülkelere
akıtılmamasının bir sebebi
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
NURETTİN AKMAN (Çankırı) PKK yakıyor, PKK.
SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) Haddini bil,
muhatabım değilsin sen.
NURETTİN AKMAN (Çankırı) Sahiplenme.
BAŞKAN Sakin olun lütfen.
Buyurunuz Sayın Eroğlu.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Müsaade ederseniz
cevap vereyim.
Sayın Milletvekilim, özellikle şunu söyleyeyim: Orada,
son altı yılda, 2002 yılından 2009 yılına kadar o
bölgede, söylediğiniz yerde yanan miktar
SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak) Sayın
Bakanım, az mı?
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim,
orman yangınları açısından -burada ormancı
vekillerimiz var- kıymeti harbiyesi olmayan bir miktardır.
Bakın, bunu çok açık söylüyorum.
Bakın, Serikte ne kadar yer yandı biliyor musunuz?
AYLA AKAT ATA (Batman) Sayın Bakan, böyle diyemezsiniz
Kıymeti harbiyesi yoktur. diyemezsiniz.
SEVAHİR BAYINDIR (Şırnak)
Kıyaslayamazsınız.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) 14 bin
hektar, 14 bin. Dolayısıyla, orada, o iklim şartları
açısından
BAŞKAN Sayın Milletvekili
Sayın
Bayındır, lütfen dinleyiniz.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bir
dinlerseniz
İklim şartları açısından orada orman
yetiştirmek fevkalade zor. Kurak bölge, kuraklığa
dayanıklı çalışmalar yapmak lazım.
AYLA AKAT ATA (Batman) Meşe yetişiyor.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Meşe
Bunları zaten yapıyoruz. Tekrar birtakım bakım
çalışmaları yapılıyor. Mevcut, oradaki köklerinden
meşe tekrar yeniden sürgün veriyor. Bu çalışmalar
yapılıyor.
Gerekirse oraya da gideriz, birlikte bütün milletvekillerimiz
adına ağaç dikeriz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum efendim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Eroğlu.
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın milletvekilleri
MEHMET AKİF PAKSOY (Kahramanmaraş) Sayın
Başkan, kısa bir sorumuz vardı bizim ama.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, on beş dakika ek
süre verdim bu bir saatin üzerine, bu kadar oldu. Zaten süremizi
aşmıştık, kusura bakmayınız lütfen.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) İki soru
kalmıştı Sayın Başkan.
BAŞKAN Şimdi, alınan karar gereğince
diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
Birinci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
İkinci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Üçüncü sırada yer alan, Milletlerarası Para Fonu ile
Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak
İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para
Fonu Ana Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Milletlerarası Para Fonu
ile Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak
İçin Hükümete Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para
Fonu Ana Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/761)
(S. Sayısı: 458)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Dördüncü sırada yer alan, Kooperatifler Kanunu ile Bazı
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın; Kooperatifler Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve
Köyişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonları raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
4.- Kooperatifler Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Kooperatifler Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Tarım, Orman ve
Köyişleri ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma
ve Turizm Komisyonları Raporları (1/811, 2/633) (S. Sayısı:
496) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Geçen birleşimdeki görüşmelerde tasarının
6ncı maddesi üzerinde en son Barış ve Demokrasi Partisi Grubu
adına konuşma yapılmıştı.
Şimdi söz sırası, şahıslar adına
Sakarya Milletvekili Recep Yıldırımın.
Buyurunuz Sayın Yıldırım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
RECEP YILDIRIM (Sakarya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan 496 sıra sayılı
Kooperatifler Kanununun 6ncı maddesi üzerinde şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlarım.
Terör örgütünce İskenderunda şehit edilen askerlerimize
Allahtan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı
dilerim. Yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Yine ayrıca, uluslararası karasularında insani
yardım götüren gemilere korsanca saldıran İsraili lanetlerken,
şehitlerimize Mevladan rahmet, ailelerine sabırlar niyaz ederim,
yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu gibi insanlık
dışı muamelelerin olmamasını Cenabıhaktan niyaz
ediyorum.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu iki
olayın da aynı zamanlara denk gelmesi, birisinin iç tehditte, terör
örgütünün ne kadar acımasızca askerlerimize karşı
savaştığını ve aynı zamanda, uluslararasında
İsrail de bütün anlaşmaları bir tarafa bırakarak korsanca
bir devlet olduğunu ortaya koymuş, bugün Değerli Genel
Başkanımız, Başbakanımız grupta, belki Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde ilk defa, İsraile ve onun yandaşlarına
gerekli cevabı vermiştir. Ben bu olayların bundan sonra, yeterince
inşallah, yeterince
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Kanunla ne alakası var?
RECEP YILDIRIM (Devamla)
Başbakanımızın
vermiş olduğu ifadeler çerçevesinde yerini bulacak, herkes hak
ettiği cevabı alacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi
olmasın.
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Bir çuval daha geçmesin
başımıza, bir çuval daha!
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) One minutei unutma!
RECEP YILDIRIM (Devamla) Evet, inşallah göreceğiz,
görmeye devam edeceğiz. Hiç alınmaya gerek yok, alınmaya gerek
yok. İnşallah hep beraber yaşayacağız ve
göreceğiz.
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Konuyla ne alakası var?
HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Bir çuval daha geçirmeyelim
başımıza!
(x) 496 S. Sayılı
Basmayazı 15/04/2010 tarihli 87nci Birleşim Tutanağına
eklidir.
RECEP YILDIRIM (Devamla) Evet, değerli milletvekilleri, kim
ne derse desin, hak yerini bulacak, haksız işler yapanların
gereken cevabı gerektiği şekilde verilecektir. Ondan hiç
şüpheniz olmasın.
EŞREF KARAİBRAHİM (Giresun) Bundan hiç
şüphem yok!
RECEP YILDIRIM (Devamla) Evet
Daha dün One minute dediği zaman Sayın
Başbakanımız, evet, bir kısım milletvekili
arkadaşların, Bu sözü neden söyledi? İsrail şunu yapar,
bunu yapar. ödleri kopmuştu ama bugün
EŞREF KARAİBRAHİM (Giresun) Ne oldu?
RECEP YILDIRIM (Devamla) Ödleri kopmuştu
Evet, bugün, hiç kimsenin duymadığı ve dünyada
herkesin alacağı cevabı aynı şekilde haykıran bir
başbakana sahibiz, mutluyuz, bununla övünmemiz lazım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Ne söyledi?
MUSTAFA ENÖZ (Manisa) Boş konuşuyorsun!
RECEP YILDIRIM (Devamla) Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak
övünmemiz lazım.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Ne söyledi Sayın Başbakan?
RECEP YILDIRIM (Devamla) Evet Övünmemiz lazımdır.
diyorum.
Değerli arkadaşlar, görüşülmekte olan bu
Kooperatifler Kanununun 6ncı maddesinde şu şekilde
görüşlerimi ifade etmek istiyorum: Türkiyede çeşitli alanlarda
faaliyet gösteren 26 türde kooperatif bulunmaktadır. Bunların
sayısı ise yaklaşık 88 bin adettir. Toplam ortak
sayısı 8,5 milyondur. 59.129 adet konut yapı kooperatifinin 2
milyon 150 bin üyesi vardır. Toplam kooperatif sayısı içinde
yapı kooperatiflerinin büyüklüğü yaklaşık yüzde 70
civarında bir paya sahiptir.
Geçmişte yapı kooperatifçiliğinin iyi örnekleri olduğu
gibi çok olumsuz uygulamalara da sebebiyet vermiştir. Daha çok
denetlemelerdeki eksiklikler ön plana çıkmıştır.
Konut yapımı çok kolay bir iş değildir. Bugüne
kadar Sanayi Bakanlığımızın iş hacminin
artması nedeniyle bu hususta tecrübe, deneyim ve denetim konusunda
başarılı olan Bayındırlık ve İskân
Bakanlığına bağlanarak daha iyi hizmet verileceği
konusunda bu kanuna ihtiyaç duyulmuştur.
Ben, bu kanunun hayırlı olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın
Yıldırım.
Sayın milletvekilleri, saat 19.00a kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.43
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.18
BAŞKAN : Başkan Vekili
Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram
ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 109uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
496 sıra sayılı Kanun Teklifinin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
6ncı madde üzerinde şahıslar adına
Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan.
Buyurunuz Sayın Arslan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MİKAİL ARSLAN (Kırşehir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 496 sıra sayılı
Kooperatifler Kanunu teklifi üzerinde şahsım adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, İskenderun Deniz
Üssünde, uluslararası sularda insani yardım yükü taşıyan
gemilerimize yapılan saldırılar sonucu şehit olan asker ve
sivillerimize Allahtan rahmet diler, kederli ailelerine ve tüm ulusumuza
başsağlığı diliyorum. Her iki menfur
saldırıyı da şiddetle kınıyorum. Gecenin
şafağında beyaz bayraklarıyla insani yardım götüren
gemilerimizin bayrakları şehitlerimizin kanlarıyla
boyanmıştır ve gecenin şafağında kızıl
renge boyanan beyaz bayrağın üstünde Ay
Yıldızımızın, ayın ve yıldızın
şavkı düşmüştür ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının
haksız yere kanının döküldüğü her alan, her nokta bizim
için bir kara nokta olarak düşünülmektedir ve bu şekilde de biz
bugünü unutmayacağız.
İsrail de şunu unutmamalıdır ki: Bugün Türk
halkının Gazzeye uzatmış olduğu yardım elinin
bir benzerini yıllar önce atalarımız İspanyada
soykırımına tabi tutulan Yahudi halkına da
uzatmıştı. Zor günler geçiren Yahudi halkına yardım
eden halkımız, bugün de Gazze halkına yardım etmektedir.
İsrailin unutmaması gereken ikinci bir şey daha
var: Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinde buyurduğu Türkler
size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayın. hadisi şerifi gereğince,
Peygamber Efendimiz, Arap halkını, Arap ulusunu Türklere asla
saldırılmaması ve dokunulmaması gerektiği konusunda
ikaz etmiştir ve bunun sonucu olarak da Türk milleti Müslüman
olmuştur. İki gün önce Kırşehirin İnanç köyünde
Şeyh Edebaliyi anma törenleri ve Türklerin Müslüman oluşunun
1050nci yılını kutladık. Bu cihangir millet, tarihinde
birçok zaferlere imza atmıştır ve tarihi şan ve
şerefle doludur; her gittiği yere adaleti ve hakkaniyeti
götürmüştür. 557nci yılını
kutladığımız İstanbulun fethi de bunlardan bir
tanesidir.
Dolayısıyla, İsrail halkının ve
İsrail hükûmetinin, Türk halkıyla ilgili yapılmış olan
bütün siyasi hamlelerinde çok dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha
hatırlatıyoruz. Bunun, sadece Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarına değil, bütün Türk dünyasına
karşı yapıldığını da kabul etmek lazım.
Türk dünyasının da karşısında bulunduğunu bilmesi
lazım. İsrail bu tavrıyla, en ufak bir tehdidi, en ufak bir
hatayı en büyük cezayla cezalandırma yoluna başvurmaktadır
ki, bu, onların korkularının bir işaretidir ve bu
yapılanlar da onların sadece korkularını
artıracaktır.
Hazreti Musanın, Yuşanın, Hazreti
İbrahimin, Hazreti Yunusun, Yusufun, Hazreti Yakup ve Yahyanın,
büyük peygamberlerin neslinden gelen bu millet bu peygamberlerin yolunu esas
almalı ve bunlara bakmalıdır; aklıselim ile hareket etmeli
ve kendi lehine olan hususlarda doğru hareket etmelidir.
İsra Suresinin 4üncü ayeti İsrailoğullarıyla
ilgilidir, bunu müsaadenizle okumak istiyorum: Biz, Kitapta
İsrailoğullarına Sizler yeryüzünde iki defa fesat
çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre
kapılacaksınız. diye bildirdik. Bunlardan ilkinin zamanı
gelince üzerinize güçlü, kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar
evleriniz arasında sizi dolaşarak aradılar. Bu yerine
getirilmiş bir vaat idi. Sonra, onlara karşı size tekrar
galibiyet ve zafer verdik. Servet ve oğullarla gücünüzü
artırdık, sayınızı daha da çoğalttık.
Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz de yine
kendinize etmiş olursunuz.
Bunları söyledikten sonra, kooperatiflerle ilgili
tasarısının 6ncı maddesi Bayındırlık ve
İskân Bakanlığının 180 sayılı Teşkilat
Kanunuyla ilgili, yapı kooperatifleriyle ilgili madde ilavesidir ki asli
görevleri arasına alınmaktadır.
Kooperatifçilik, Osmanlı İmparatorluğu döneminde,
İstanbulda İngiliz azınlığı tarafından 1887
yılında ilk defa kurularak başlamıştır. Türkiye
Cumhuriyeti döneminde ise yine, 1934 yılında Ankarada, şu anda
Bahçelievler Semtinin çekirdeğini oluşturan mahallede, yüz elli adet
konut yapımıyla ilgili bir kooperatif kurulmuş ve
başlamıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
MİKAİL ARSLAN (Devamla) Tabii, Kooperatif Kanunuyla
ilgili tarihçenin anlatılarak bugünle ilgili sorunlarına aslında
gelmek istiyordum, fakat zaman azlığından dolayı bu konuya
teferruatlı bir şekilde giremiyoruz.
Bu vesileyle tekrar hepinizi saygıyla selamlıyor, hürmet
ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Arslan.
Şimdi soru-cevap işlemine geçiyoruz.
Süremiz on dakika.
Bir tek Sayın Şandırın sorusu var.
Buyurunuz Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakana, Hükûmetin üyesi olması
dolayısıyla bir soru sormak istiyorum:
Tarım kredi kooperatifleri yüzde 30u ödenmek kaydıyla
üyelerinin borçlarını yeniden yapılandırma kararı
verdi, bu yapılandırma talebinde bulunan çiftçilerin üzerindeki icra
takibini kaldıracağına dönük bir karar verdi; bunun için
teşekkür ediyorum, öncelikle Mersin çiftçisi adına teşekkür
ediyorum. Ancak bunun yeterli olmadığını düşünüyorum
çünkü o yüzde 30u da ödeyebilme imkânı yok çiftçimizin. Buradan sormak
istiyorum: Hükûmet olarak çiftçimizin borçlarını iki yıl,
teminat alarak, faizsiz ertelemenin ve yeniden kredi vermenin imkânı var
mıdır? Böyle bir programınız var mıdır? Çiftçi,
ancak önümüzdeki döneme, önümüzdeki üretim dönemine borçsuz, yeni krediyle
girebildiği takdirde ürün üretebilecek ve borçlarını
kapatabilecektir. Böyle bir programınız var mı? Çiftçilerin
borçlarının teminat karşılığında iki
yıl ertelenmesini düşünür müsünüz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.
Buyurunuz Sayın Bakan.
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun) Çok
teşekkür ediyorum Sayın Şandır.
Bu konuyla alakalı şu anda net bir bilgim yok,
bakanlık konusu itibarıyla, ama hemen konuyu bir
araştırıp yazılı olarak Sayın Şandır
tarafınıza cevabı ileteceğim.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Vatandaşa açıklayın
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Tamam. Sağ olun.
BAŞKAN Başka soru yok.
Madde üzerinde bir önerge vardır, okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 496 sıra sayılı yasa
tasarısının 6. maddesine (r) bendindeki gelişmesini
sağlayacak tedbirleri almak ifadesinden sonra teşvik etmek ve
özendirmek ifadesinin eklenmesini arz ederiz.
Saygılarımızla
|
|
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu |
|
Sacid
Yıldız |
Şevket
Köse |
|
|
Malatya |
|
İstanbul |
Adıyaman |
|
|
Ahmet Küçük |
|
|
Ergün
Aydoğan |
|
|
Çanakkale |
|
|
Balıkesir |
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM
KOMİSYONU BAŞKANI NUSRET BAYRAKTAR (İstanbul)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANI MUSTAFA DEMİR (Samsun)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kooperatifçiliğin teşvik edilmesi amacıyla.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
6ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
6ncı madde kabul edilmiştir.
7nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 7- 180 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci
maddesinin birinci fıkrasının mülga (b) ve (c) bentleri
aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
b) Yapı kooperatifleri ve üst birlikleri ile ilgili olarak
Kooperatifler Kanunu ve diğer kanunlar ile Bakanlığa verilen
görevleri ve yapı kooperatiflerinin ve üst birliklerinin kurulmasına,
işleyişine, tasfiyesine ve denetlenmesine ilişkin iş ve
işlemleri yapmak, yapı kooperatiflerinin kuruluş
kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak
ve uygulamaları denetlemek,
c) Yapı kooperatifçiliğinin gelişmesi ve
işleyişi ile ilgili tedbirler almak, kooperatiflere mali destek
sağlanmasına yardımcı olmak, teknik destek sağlamak ve
gerekli mevzuatı hazırlamak,
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsal. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Ünsal.
CHP GRUBU ADINA HÜSEYİN ÜNSAL (Amasya) Sayın
Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; ben de sözlerime başlarken
İskenderunda şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet, ailelerine
sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Ayrıca, insani yardım malzemesi taşıyan
gemilere yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor,
ölenlere Allahtan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 496
sıra sayılı Yasanın 7nci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Bu maddeyle 180 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin
12nci maddesine iki tane bent ekleniyor. Bu maddeyle yapı kooperatifleri
ve üst birlikleri Bayındırlık ve İskân
Bakanlığına bağlanmaktadır; kooperatiflerle ilgili
sicilleri tutma, yapı kooperatiflerini geliştirme,
işleyişle ilgili tedbirler alma görevi vermektedir.
Tasarının genel gerekçesine
baktığımızda, tasarının genel gerekçesi,
kooperatiflerin ekonomiye ivme kazandırdığı, konut
sektörünü harekete geçirdiği iddiasındadır. Hâl böyle ise,
eğer yapı kooperatiflerinin gerçekte -yazdığı gibi-
inşaat sektörüne ivme kazandırdığını, ülke
ekonomisine katkı sağladığını kabul
ediyorsanız, 2003 yılından beri kooperatiflere neden
sırtınızı döndünüz? Kredi desteğini neden vermediniz?
Türkiye'de kendi yağıyla kavrulmak isteyen kooperatiflere ve
kooperatifçiliğe neden köstek oldunuz? Kooperatifçiliği gerekçede
övüyorsunuz ama getirdiğiniz düzenlemeyle tamamen yok etmek istiyorsunuz.
7nci maddeyle, kooperatiflerin üst birliklerini
Bayındırlık Bakanlığına bağlıyorsunuz,
kooperatiflerin düzenli çalışması ve denetiminin
sağlanmasını talep ediyorsunuz. Eğer gerçekten kooperatiflere
destek vermek istiyorsanız yapılacak işleri söyleyelim, bu
önerilerimizi lütfen ciddiye alın.
Her şeyden önemlisi, 3üncü maddeyle bir değişiklik
yaptınız, kooperatif yöneticilerini bir kontrolör
vasıtasıyla hemen görevden alma ve bir kayyum tayin etme yetkisini
verdiniz. Bu, antidemokratik bir yapıdır, bundan derhâl vazgeçin
çünkü kooperatifler -ki bu kooperatifleri küçümsemeyin- 8,5 milyon tane
ortağı olan kooperatifler yakında bir eylem başlatacaklar
-Tekel işçilerini unutmayın- ve bu eylemlerine bu yasa
değişikliği nedeniyle devam edeceklerdir. Dolayısıyla,
kooperatifler için ve birlik yönetim kurulları için getirilen önergeyle
görevden alma yetkisinden lütfen vazgeçiniz, bu
anlayışınızdan vazgeçiniz. Neden vazgeçiniz diyorum? Çünkü
bu anlayışla, Adalet ve Kalkınma Partisinin, AKPnin ele
geçiremediği kooperatifleri almak istiyorsunuz, bunların en
önemlilerinden bir tanesi pancar ekicileri kooperatifleri. Değerli
arkadaşlarım, pancar ekicileri kooperatifleri Amerikada şeker
fabrikalarının sahipleri. Amerikada şeker fabrikaları
pancar ekicileri kooperatifleri tarafından işletiliyor ama Türkiyede
pancar ekicileri kooperatifleri fabrikalardan birkaç tanesinin ancak
işletme hakkına sahip. Dolayısıyla bunları
işleten kooperatifler, yakın zamanda yapılan ihalelere girdiler
ve bu fabrikaları satın almaya kalktılar ve vermek
istediğiniz firmalara bu konuyu tam olarak
aktaramadığınız için ve Danıştay da yerinde
müdahale ettiği için bu fabrikaların satışı durdu.
Aslında, yapılacak iş, bu pancar ekicileri kooperatiflerini ve
birliklerini destekleyip, fabrikaların işletmelerini bu
kooperatiflere ve bu birliklere destek vermektir. Ayrıca, Fransada da
yüzde 60a varan payla kooperatifler şeker pancarı üretiminde söz
sahibidir.
Değerli arkadaşlarım, yakın zamanlarda hepiniz
gezmişsinizdir, bizler de çok toplantılarına katıldık,
esnaf ve kefalet kooperatiflerini maalesef ele geçiremediniz. Adalet ve
Kalkınma Partisinin gözünü diktiği kooperatiflerden bir tanesi de bu.
Dolayısıyla, bu getirilen 3üncü maddeyle, bu antidemokratik
yapıyla kooperatifleri ele geçirme kavgası vermektesiniz, bundan
derhâl vazgeçmek durumundasınız. Eften püften nedenlerle, aslı
olmayan nedenlerle kooperatiflere saldırıda bulunmak pek doğru
bir iş değildir, bundan lütfen vazgeçin.
Ülkemizde bulunan toplu konut kooperatifleri de aynı
şekildedir. Son zamanlarda, ki 2003 yılından itibaren destekler
gittiğinden beri toplu konut kooperatifleri ve onların birlikleri
Adalet ve Kalkınma Partisiyle maalesef aynı yönde hareket etmemekte,
Hükûmetle sürekli çatışır hâldedir. Bu çatışmanın
nedenleri de şudur: Toplu konutta destek değerli
arkadaşlarım. 2002 yılında 92 projeye destek verilmiş,
kredi miktarı -milyon TL olarak söylüyorum- 108,8; 2003 yılında
ise 71e inmiş, kredi 44,9 milyon TL; 2004 yılında proje
sayısı 7, kredi 42,7 milyon TL; 2005 yılında 2, kredi
miktarı 11,3 milyon TL; 2006 yılında proje sayısı 1 ve
verilen kredi de 4,2 milyon TL.
Değerli arkadaşlarım, maalesef, toplu konutla ve
toplu konut kooperatifleriyle ilginizi kestiniz, onların yerine
-TOKİnin kaynaklarını- konut yapı kooperatiflerine hiçbir
kaynak yaratmadan TOKİ kanalıyla son sekiz yılda toplu konut
kooperatifçiliğini bitirdiniz. Şimdi bu kooperatifleri bitirdikten
sonra, biten kooperatifleri de Bayındırlık ve İskân
Bakanlığına devretmek istiyorsunuz. Bu gerçeğin hepimiz
farkındayız.
Üst birlikleri lütfen destekleyin. Sadece bunu Bakanlığa
devretmekle olmaz -ki Bakanlığa niye devredilmemesi gerektiğini
de biraz sonra anlatacağım- kooperatifleri üst birliklere girmeye
mecbur edecek bir yasa tasarısı getirelim. Sizin
hazırlamış olduğunuz, özellikle Sayın Bakanın,
Nihat Beyin söylediği bir konu var, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı bir Kooperatifçilik Strateji Belgesi hazırladıktan
sonra, Sayın Nihat Ergün girişinde şunu söylüyor: Uzun süreli,
yoğun ve katılımcı bir süreç neticesinde belge
hazırlık çalışmaları tamamlanmış
bulunmaktadır. Bu strateji bir hükûmet politikası olarak uygulamaya
yansıtılacaktır. Fakat o strateji belgesindeki hiçbir
uygulamayı maalesef hayata geçirmiyorsunuz, bundan vazgeçmiş
durumdasınız.
Değerli arkadaşlarım, ülkemizde üst birlik
örgütlenmesi yüzde 25 oranındadır. Dolayısıyla, üst
birliğe giriş mecburiyetini getirmeli, yüzde 75 olan kooperatifleri
de üst birliklere dâhil etmeliyiz. Böylece, denetim imkânını daha
fazla alacağız.
Bu kanunla birlikte, kooperatifleri Bayındırlık ve
İskân Bakanlığına bağlamak isteğiniz vardır,
nedendir, sebebi anlaşılmamıştır.
Bakanlığın işi azalmıştır.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığının
yatırım programına bakınca -bu sene Sayın Bakan
gönderdi- anladık ki Bayındırlık ve İskân
Bakanlığında iş kalmadı ve böylece, yeni bir konuyu
ihdas etmek istiyorsunuz ama ben size bir bilgi notu aktarmak istiyorum:
Kooperatifler tek bakanlık tarafından yönetilmelidir. Kredi ve
benzeri işlemler açısından her bir bakanlıkla işler
ayrı ayrı yürütülmeli. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, bugün yapılan bu düzenlemelerle fiilen Ticaret
Bakanlığı durumuna getirilmiştir. Yapı
kooperatiflerinin amacı ortaklarına konut yapmaktır, üyelerine
değil. Bunlar imar ve şehircilik mevzuatının aktörü
değillerdir. Bayındırlık Bakanlığı,
belediye, özel idare ve meslek odaları, taraf olduğu çerçevede,
yapılan imar düzenlemesinin kullanıcısıdır, herhangi
bir inşaat yapan kişiden farkı yoktur. Neden
bakanlığı değiştiriyorsunuz? 1163 sayılı
Kanunda yapılan değişiklikleri incelerseniz, 1969
yılından 1988 yılına kadar, yirmi yıl süreyle bu,
Bayındırlık Bakanlığındaydı ve
Bayındırlık Bakanlığında kooperatiflerin
başarılı işler yaptığını söylememiz pek
mümkün değil. Yirmi yıl süreyle başarısız işler
yapan kooperatifleri tekrar bu Bakanlığa vermenin doğru
olmadığını düşünüyoruz ama anlaşılan o ki
Toplu Konut İdaresi, Bayındırlık Bakanlığı
rolünü üstlenmiştir ve bu üstlenmeyle birlikte Toplu Konut, konut
dışında hastane, okul, cami, imamevi, yurt, pansiyon, huzurevi,
yol, refüj düzenlemesi, tarihî eser restorasyonu, jandarma karakolu ve benzeri
işler yapmaktadır. Sayın Başbakan da bu TOKİyi
tamamen kendisine bağlamak suretiyle de bizzat inşaat sektörünü ele
geçirmiş ve kendi kontrolü altına almıştır. Demek ki o
bakanlığa iş lazımdır.
Yapı kooperatiflerini inşaat yönüyle bir incelememizde
büyük fayda var. Bir yapı kooperatifinin plan, proje ve
yapılaşma sürecini hep beraber inceleyelim. Yapı
yapılacaksa arazisinin imar planı ilgili belediyesince
yapılıyor, yapı projesi ise yine belediyece incelenip yapı
izin belgesi veriliyor. Denetim, yapı denetim firmaları
tarafından yapılıyor -ki yapı denetim firmaları da,
yapı denetim şirketleri de Bayındırlık
Bakanlığı denetimindedir zaten- yapı kullanma izni de
belediyece veriliyor. Peki, bunun Bakanlıkla alakası nedir merak
ediyorum. Eğer yapı denetim şirketleri diyorsanız ki,
bunun kooperatif denetlemesiyle, dikkatle alakası yoktur.
Değerli arkadaşlarım, konut yapı
kooperatifleri sayısı 12.363tür ve 3 milyon 980 tane konut yapı
kooperatifi vardır. Bunlar 127 tane birlik, 7.066 tane ortak, 7 tane
merkez birliği, 121 tane ortağı vardır. Konut
kooperatiflerinde birliğe üye olma sayısı neredeyse binde 10
seviyesindedir. Türkiye'nin esas problemi buradadır. Eğer konut
yapı kooperatifleri binde 10 oranında değil de tamamıyla
birliklere üye olursa
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
HÜSEYİN ÜNSAL (Devamla) Teşekkür ederim efendim, tamamlayacağım.
ve böylece tüm kooperatiflerin üye olmasını
sağlarsak esas konut yapı kooperatiflerinde denetimi ve eğitimi
daha sıkı yapmış olacağız.
Bayındırlık Bakanlığının veya Sanayi
Bakanlığının da görevi burada olmalıdır, konut
yapı kooperatiflerinin denetimlerini ve eğitimlerini sağlamakla
ilgili her türlü desteği sağlamalıdır. Konut yapı
kooperatiflerinin önemi ortadadır, Türkiyedeki toplam kooperatifler
içerisindeki oranı yüzde 68dir. Dolayısıyla, konut yapı
kooperatifleriyle ilgili, Bayındırlık Bakanlığına
devrinden ziyade, bunların üst birliklere katılması ve merkez
birliklerinin hem ekonomik yönden hem de manevi yönden desteklenmesi
esastır.
Bu anlayış içerisinde, ya bu kanunun
yapımından vazgeçin yahut da bu önerilerimizle ilgili
çalışmaları bir an evvel hayata geçirin diyor, hepinize
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Ünsal.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Kalaycı.
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 496 sıra
sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 7nci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket
Partisi Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda
bulunmaktayım. Bu vesileyle, hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Tasarının 7nci maddesi ile 180 Sayılı
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 12nci maddesinin
birinci fıkrasının mülga (b) ve (c) bentleri yeniden
düzenlenerek yapı kooperatifleri ve üst birlikleriyle ilgili olarak
Kooperatifler Kanunu ve diğer kanunlar ile Bakanlığa verilen
görevleri ve yapı kooperatiflerinin ve üst birliklerinin kurulmasına,
işleyişine, tasfiyesine ve denetlenmesine ilişkin iş ve
işlemleri yapmak, yapı kooperatiflerinin kuruluş
kayıtlarının ve sicillerinin tutulmasını sağlamak
ve uygulamaları denetlemek, yapı kooperatifçiliğinin
gelişmesi ve işleyişiyle ilgili tedbirler almak, kooperatiflere
mali destek sağlanmasına yardımcı olmak, teknik destek
sağlamak ve gerekli mevzuatı hazırlamak görevleri,
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik
Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğünün görevleri arasına
alınmaktadır.
Türkiyede, 2 milyon 150 bin 860 üyeli 59 bin 129 adet yapı
kooperatifi, yaklaşık 140 bin üyeli 1.100 adet küçük sanayi sitesi
yapı kooperatifi, 117 bin üyeli 1.928 adet toplu iş yeri yapı
kooperatifi olduğu Hükûmet sözcüsü tarafından kamuoyuna
açıklanmıştır. Buna göre, yapı kooperatifi
sayısı 61.157, üye sayısı ise 2 milyon 407 bin 860
olmaktadır.
Kooperatif türleri içinde en fazla sayıya sahip olan
yapı kooperatifleridir. Türkiyede yapı kooperatifleri, toplam
kooperatif sayısı içinde yüzde 79luk bir payı ifade etmektedir.
Hâlen bu kooperatiflerin resmî işlemlerinin ve denetimlerinin Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı tarafından yapıldığı,
bugün ele alınan tasarının yasalaşması hâlinde
yapı kooperatiflerinin kuruluşu, denetlenmesi ve diğer
işlemlerinin Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca
yapılacağı ifade edilmektedir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığının İnternet
sitesinde yer alan bir ankette Konut yapı kooperatifleri sizce
başarılı mı? diye soruluyor. Verilen cevapların yüzde
24,61inin başarılı, yüzde 75,39unun
başarısız olduğu ortaya çıkmıştır.
Yapı kooperatifleri bugün birçok sorun ile karşı
karşıya bulunmaktadır. Kooperatiflerle ilgili yargıya
intikal eden on binlerce dava derdest durumdadır. Yeterli denetim
yapılmamasından dolayı önemli ölçüde mağduriyetler
yaşanmaktadır.
Yapı kooperatiflerinin Sanayi ve Ticaret
Bakanlığından alınıp Bayındırlık
Bakanlığına devri, yapı kooperatifleri ve
ortaklarının hiçbir sorununun çözümüne katkı sağlamayacağı
gibi, yetişmiş personeli olmadığı için, denetimlerin
istenilen ölçüde ve hiç gerçekleşmemesi sonucunu doğuracak, ana
sözleşmenin incelenmesi ve onayı, genel kurul toplantısında
temsilci bulundurmak, kooperatiflerin ve üst kuruluşların işlem,
hesap ve varlıklarını müfettiş ile kooperatif
kontrolörlerine denetlettirmekten de mahrum kalınabilecektir.
Bayındırlık ve İskân
Bakanlığının görevlerinin büyük bir kısmı 2002
yılından bu yana elinden alınmıştır.
Görülmektedir ki tasarı ile amaçlanan, Bakanlığa yeni görev
alanları yaratmaktır. Ancak bu yapılmak istenirken birçok konu
da çözüme kavuşmuş olmayacaktır çünkü sağlıklı
bir kooperatifçilik yapısına kavuşmak için bugün ülkemizde
kooperatifler mevzuatının uygulamasında öncelikle çok
başlılığın ortadan kaldırılması
gerekmektedir. Kanunun bazı hususlarda idari düzenlemelere izin verecek
esnekliğe kavuşturulması ve yargı süreciyle ilgili olarak
ihtisas mahkemeleri ve uyuşmazlık kurulları gibi önerilerin
değerlendirme konusu yapılarak acil çözümler üretilmesi gerekli iken
tasarı bu konulara çözüm getirmemektedir.
Değerli milletvekilleri, planlama, kentsel dönüşüm
projeleri, konut yapma ve satma, arsa ve kredi sağlama konusunda yetkileri
ve olanakları ayrıcalıklı bir biçimde güçlendirilen
TOKİ, dar gelirlilerin oluşturduğu konut kooperatiflerine karşı
arsa ve kredi sağlama görevlerini yerine getirmemektedir. Buna
karşılık kentsel rantların yüksek olduğu kamu
arsaları hasılat paylaşımı projeleriyle büyük
yap-satçı ve fırsatçı firmalara tahsis edilmekte fakat bu
arsaların değerlerinin saptanmasında doğru ölçütler
kullanılmadığından kamu zarara uğratılmaktadır.
Altyapılı arsa üretiminde ve kentsel dönüşüm konusunda yasal
düzenlemelerle yetkileri artırılan belediyeler de görevlerini yerine
getirmemekte ve dar gelirlilerden oluşan kooperatiflerle iş birliğine
girmemekte, buna karşılık üst gelir grubuna yönelik konut
yapıp satmaktadır.
Hükûmet, anayasal görevlerini yerine getirmeli, geçmişte
olduğu gibi, kooperatiflere imarlı arsa ile uygun koşullarda
yeterli toplu konut kredisi sağlamalıdır. Kent kooperatifleri,
kentsel alanda yapılan planlama çalışmaları, kentsel
dönüşüm projeleri ve diğer tüm uygulamaların içinde
olmalıdır. Küreselleşmenin olumsuz etkileri
karşısında kooperatiflerin ayakta kalabilmeleri için devlet
desteğinin sağlanması ve özel kesime sağlanan
olanakların kooperatiflere de sağlanması, ekonomik ve toplumsal
kalkınma açısından istihdamı artırma işlevini
yerine getirmesi konularında kooperatiflere öncelik
tanınmalıdır.
Kooperatifçiliğimizin piyasa koşullarına uyumunu
sağlamak ve kooperatiflerimizin kendi kendini yöneterek
varlığını sürdürebilen, ortaklarının
menfaatlerini arzulandığı şekilde koruyan ve piyasada
rekabet edebilen bir konuma gelmeleri için hukuki altyapının yeniden
ele alınması gereği bulunmaktadır. Çoğu kooperatifin
başarısızlığının temelinde yöneticilerin
bilgi ve tecrübe yetersizliği ile ortakların ilgisizliği de
yatmaktadır. Bu açıdan işletmecilik ilkeleri, üretim, tedarik ve
pazarlama teknikleri, finansman konularında yöneticilerin eğitimi
konusu büyük önem arz etmektedir. Hatta yöneticilerin bu eğitimleri
almaları ya da bu konularda bilgili ve tecrübeli personel
istihdamının zorunlu tutulması gibi çözümlerin getirilmesi
gerekmektedir.
Kooperatiflerin iç ve üst örgütlenmelerinde görülen yetersizlikler
de başarıyı etkileyen temel nedenler arasındadır.
Özellikle kooperatiflerin üst örgütlenmede istenilen düzeye
ulaşılmamış olması, kooperatiflere sunulması
gereken ve 1163 sayılı Kanunda öngörülen teknik destek, eğitim,
denetim gibi hizmetlerin yetersiz kalmasına yol açmaktadır. Özellikle
rekabetin ön plana çıktığı günümüzde kooperatiflerin
verimli ve en az maliyetle üretim yapan kuruluşlar hâline
dönüştürülmesi ve bu suretle kooperatiflerde kamu vicdanını
ciddi şekilde rahatsız eden yolsuzlukların önüne geçilmesi
gerekmektedir.
Kooperatiflerin yönetim ve denetim kurullarınca genel kurul
toplantılarına sunulan raporlar herhangi bir şekle
bağlı olmadığından çoğu kez gerekli ve yeterli
bilgileri içermemesi, ortakların kooperatif faaliyetleri hakkında
yeterli bilgiye sahip olmalarına engel teşkil etmektedir. Bu nedenle
söz konusu raporların biçim ve içerikleri konusunda düzenleme
yapılarak ortakların bilgi edinme ve karar verme haklarını
daha etkin bir şekilde kullanmalarına imkân
sağlanmalıdır.
Kooperatiflerde gerek ortakların ve gerekse yönetici ve
denetçilerin kooperatifçilik bilinci ve eğitimi konusunda yeterli bilgi
birikimine sahip olmadıkları ve bu nedenle ihtilaf ve sorunların
ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Toplumdaki
ortak çalışma kültürünün çok güçlü olmaması da demokratik
yönetim ilkesinin geçerli olduğu kooperatiflerin yönetimini ve öz
denetimini zorlaştırmaktadır. Bu durum
karşısında, ortaklar ile yönetici ve denetçilerin eğitimi,
hak ve yükümlülükleri ile sorumluluklarının neler olduğu
hususlarında planlı eğitim çalışmaları
yapılması önemli bir ihtiyaç olarak gündeme gelmektedir.
Kooperatiflerin başarısı ve yolsuzlukların
azaltılması, büyük ölçüde ortaklarının kooperatiflerine
sahip çıkmalarına da bağlıdır. Yapı
kooperatiflerinde ortakların çok büyük bir bölümünün kooperatiflerine
sahip çıkmayarak kooperatifi karşılarında bir müteahhit
firma gibi görmeleri, kooperatif faaliyetleriyle yeterince ilgilenmemelerine
neden olmaktadır.
Ülkemiz kooperatifçiliğinde ve özellikle de yapı
kooperatifçiliğimizdeki suistimallerin mümkün olduğunca
azaltılması ve ortakların mağduriyetlerinin giderilmesi
için yaygın ve etkin bir denetim mekanizmasının
oluşturulması ve özellikle yapı kooperatiflerinde teknik
konuların denetlenebilmesi için tedbir alınması gerekmektedir.
Yapı kooperatiflerinde sorunların büyük bir bölümü teknik konularda ortaya
çıkmakta, teknik konulardaki denetim yetersizliği sorunların
çözümünü de zorlaştırmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) Teşekkürler Sayın
Başkanım.
Kooperatiflerin başarılı olmasının
önündeki sorunlardan belki de en büyüğü kaynak sorununun çözümü için konut
yapı kooperatiflerine toplu konut kredisi sağlanması, ucuz arsa
temini, esnaf kredi kooperatifleri aracılığıyla verilen
kredilerin artırılması, kooperatiflerde sermaye miktarı
artırılarak öz sermayenin güçlendirilmesi, kooperatiflere finansman
imkânı sağlayacak bir kooperatifler bankasının
kurulması, uluslararası kuruluşlardan kredi temini, bazı
tür kooperatiflerin KOSGEB kanalıyla desteklenmesi gibi konularda
çalışma yapılmalıdır.
Kooperatiflerin çeşitli konularda
karşılaştıkları sorunlara çözümler üretilmesi ve
kooperatifçiliğin desteklenerek geliştirilmesi amacıyla
özellikle TOKİ, yerel yönetimler, kamu kurumları ve sivil toplum
örgütleriyle koordinasyon ve iş birliği içinde çalışmalara
önem verilmelidir.
Gecekondu bölgelerinin ıslahı, altyapısı
hazır ucuz arsa üretimi ve kooperatiflere tahsisi, kooperatiflere uygun
şartlarda kredi desteği sağlanmalıdır.
BAŞKAN Lütfen bağlayınız.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) Tasarının hayırlı
sonuçlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Kalaycı.
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına Bitlis
Milletvekili Nezir Karabaş.
Buyurunuz Sayın Karabaş.
BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kooperatifler Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde söz
almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, daha önceki maddelerde değerlendirme yaptık,
diğer gruplarda da bu tür değerlendirmeler yapıldı.
Şimdi, tümü üzerinde yaptığımız konuşmalarda
belirtmiştik, kooperatifler bugün gelişmiş olan ülkelerin ve
şu anda da hâlen gelişmekte olan ülkelerin gelir
dağılımında, bölgeler arasındaki dengesizliğin
kaldırılmasında, demokratik kültürün oluşmasında çok
önemli işlevleri olan kurumlardır ve yine kooperatifler, toplumun
değişik kesimlerinin, özellikle dezavantajlı grupların hem
bir arada faaliyet yürütmeleri, güçlerini birleştirmeleri hem de kamu
adına, devlet adına destek verilerek tarımsal alanda, yapı
alanında ve özellikle küçük sanayi ve KOBİ anlamındaki
sorunların çözümüne önemli etki yapan kurumlardır.
Bugün gelişmiş ülkelerin çoğunda kooperatifçilik
hâlâ önemsenmekte, kooperatifçiliğe hem maddi anlamda hem de teknik
anlamda destek sunulmakta, finans sorunlarını çözme konusunda ciddi
katkılar sunulmaktadır.
Kaldı ki, Türkiye gibi ülkelerde
Bugün Türkiyede kentsel
sorunların hâlâ ciddi şekilde devam ettiği, birçok yerde
düzensiz yapılaşmanın olduğu, önemli bir
kısmının deprem kuşağında olduğu bir ülkede
yapı kooperatifleri önemlidir. Yine, tarımda ciddi sorunların
olduğu, hayvancılıkta ciddi sorunların olduğu,
devletin ve her dönemde hükûmetlerin Mevcut sorunları çözmek için her
türlü devlet desteğini ve teşviki uygulayacağız. dedikleri
ülkelerde kooperatifçilik temel sorunları çözmede temel kurumlardan
biridir.
Onun için, geçmişte belli alanlarda yapılan
kooperatifçilikte de hâlâ sorunların nedeni olan hem yasal zeminin
oluşmamış olması hem de bakanlıklar arasında
kooperatiflerin, çeşitli alanlardaki kooperatiflerin bölüştürülmesi
sorunların çözümüne vesile olmamıştır. Şu anda
Tarım Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı bünyesinde kooperatifler faaliyet gösteriyorken ve
bunda bile bazen sorunlar yaşanıyorken biz kooperatiflerle ilgili,
kooperatiflerle sorumlu olan bakanlıkların sayısını
artırıyoruz, bu iki bakanlığa Bayındırlık ve
İskân Bakanlığını da ekliyoruz.
Bakanlığın yoğunluğuna göre ve diğer
bakanlığın işlerinin az olması, kendisine yüklenen
sorumlulukların az olması dikkate alınarak yapılacak
düzenlemeler geçici düzenlemelerdir. Düne kadar Sanayi ve Ticaret Bakanlığına
bağlı kooperatifler, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının yoğunluğu nedeniyle birçok sorun ve
sıkıntı yaşıyordu ve yine çeşitli kanunlar,
çeşitli düzenlemeler ve iki bakanlık arasında, farklı
bakanlıklar arasındaki işleri koordine etmede, bir eş güdüm
sağlamada sıkıntı yaşanıyordu. Bunu
dağıttığınız zaman, tasarının
gerekçelerinde iddia edildiği gibi, sorunların çözümünü beraberinde
getirmeyecek daha da karmaşık hâle getirecektir.
Birçok hatip dile getirdi, biz de daha önceki maddeler üzerindeki
ve tümü üzerindeki konuşmalarımızda dile getirdik, şimdi,
kooperatiflerin, yapı kooperatiflerinin inşaat, yapı ve denetim
konularından kaynaklı ve bu konular da direkt
Bayındırlık Bakanlığını ilgilendirdiği
için, bu gerekçelerle yapı kooperatifleri Bayındırlık Bakanlığına
bağlanıyor. Sadece kooperatiflerde değil, yaşamın tüm
alanlarında, özel sektörde, TOKİde şimdi ve bugüne kadar da
yapı kooperatiflerinde zaten hem belediyelere hem de Bayındırlık
Bakanlığına düşen görevler, denetim, belli faaliyetler
zaten yerine getiriliyordu. Bir denetim faaliyeti, bir faaliyetin
yürütülmesinde bir işlemin, bir bakanlığa bağlı
olmasından kaynaklı kurumları, şu tasarıda olduğu
gibi kooperatifleri bir bakanlığa bağlamanın,
Bayındırlık Bakanlığına bağlamanın
hiçbir mantığı yoktur.
Kooperatiflerle ilgili, Türkiyede yasal anlamda tüm eksikliklerin
tek mevzuat altında toplanması gerekiyor.
İkincisi de ayrı bir bakanlık olmasa bile, bir
bakanlığın bünyesinde tüm işi, kooperatiflerin
kurulmasını, denetlenmesini, sorunlarının giderilmesini ve
kooperatiflerin yasal anlamda, hukuki anlamda ve üyeleriyle
sorunlarını çözebilecek bir yapının tek bakanlık
bünyesinde oluşturulması gerekiyor. Ancak bu şekilde bir
bakış ve kooperatifleri önemsemeyle sorunlar çözümlenebilir. Yoksa,
bugüne kadar Sanayi-Ticaret Bakanlığına bağlı olan
-daha önce belittik- birkaç il hariç tüm illerde tüm faaliyetlerin birkaç
personelin üzerinden yürütüldüğü bir mantık sorunları çözmez.
Bayındırlık Bakanlığının yeterli
kadroları olmamasından kaynaklı bir yıla kadar, mevcut
sorunlar çözülünceye kadar Bayındırlık Bakanlığı
mevcut işleri, kendisine bağlanan yapı kooperatiflerini
işletecek, denetleyecek ve gerekli kadroyu oluşturabilecek tarihe
kadar Sanayi-Ticaret Bakanlığından aktarılacak geçici
işçilerle çalışmaların yürütüleceği söyleniyor.
Peki, bunu eğer yapı kooperatiflerinin
Bayındırlık Bakanlığı bünyesinde
olmasının sorunları çözeceği iddia ediliyorsa
Bayındırlık Bakanlığının zaten böyle bir altyapısının
olması gerekiyor. Yani bu iddiada bulunanların
Bayındırlık Bakanlığının zaten böyle bir
yapısı var, bir altyapısı var, mevcut personeli var, mevcut
hazırlıkları var, bu işi daha iyi yapabilecek ve bu
işi üstlenebilecek bir kurumdur demesi gerekiyor ama tam tersine zaten
tasarıda, tasarıyı getirenler ve Hükûmet yetkilileri, Sayın
Bakan, Bayındırlık Bakanlığının hem kadro
anlamında hem teknik anlamda birçok yönde kooperatifçilik konusunda
sıkıntılarının olduğu, bunun Sanayi-Ticaret
Bakanlığından aktarılacak, geçici görevlendirilecek
personelle yerine getirileceği söyleniyor.
Şimdi, mevcut kooperatifleri denetleme, mevcut
kooperatiflerin sorunlarını çözme, mevcut kooperatiflerin
sıkıntılarını giderme konusunda zaten yetersiz olan,
personel sıkıntısı olan, teknik, altyapı
sıkıntısı olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
yapı kooperatifleri Bayındırlık Bakanlığına
devredildiği zaman, bir de personelinin bir kısmını geçici
olarak orada görevlendirecek. O zaman, zaten şimdi sıkıntı
yaşayan Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı
yapı kooperatifleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Karabaş, çalışma süremizin
de sonuna geldik, süreniz de doldu, lütfen Genel Kurulu selamlarsanız
Buyurunuz.
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Devamla) Evet, bu konuda
gerçekten kooperatifler önemli, ama böyle palyatif çözümlerle, geçici
çözümlerle, bir bakanlıktan diğerine -yoğunluğu var-
yoğunluğu olmayan bir bakanlığa kooperatiflerin bir
kısmını aktararak sorunların çözümü mümkün değil. Bu
Meclisin bir an önce kooperatiflerin tüm sorunlarını, yasal, teknik,
altyapı, ekonomik sorunlarını çözecek bir programı
karşısına koyması gerekir diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyoruz Sayın Karabaş.
Sayın milletvekilleri, çalışma süremizin sonuna
geldiğimiz için, alınan karar gereğince kanun tasarı ve
tekliflerini sırasıyla görüşmek için, 2 Haziran 2010
Çarşamba günü saat 13.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati:
20.04