DÖNEM: 23 CİLT: 62 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
67nci
Birleşim
2 Mart 2010 Salı
(Bu Tutanak
Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her
tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak
içinde belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III.
- YOKLAMALAR
IV.
- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, antipersonel kara
mayınlarının yasaklanmasına ilişkin Ottowa
Sözleşmesinin Türkiyede yürürlüğe girişinin altıncı
yılında gelinen aşamaya ilişkin gündem dışı
konuşması ve Millî Savunma Bakanı Mehmet Vecdi Gönülün
cevabı
2.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susamın, esnaf ve sanatkârların
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması ve
Devlet Bakanı Faruk Çelikin cevabı
3.- Antalya
Milletvekili Abdurrahman Arıcının, Antalya ilinde yaşanan
çevre sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı
V.-
AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin, yapılan düzenlemelere rağmen, esnaflar
primlerini ödeyemiyorsa sistemde bir problem olduğuna, bu nedenle
bunların ödenme koşullarının iyileştirilmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya ili Simav, Pazarlar ve
Şaphane ilçelerinde 2 Mart 2010 günü saat 02.36dan bu yana 2,7 ile 4,4
arasında farklı şiddetlerde meydana gelen yirmiye yakın
depreme ilişkin açıklaması
3.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susamın, gündem dışı
konuşmasına cevap veren Devlet Bakanı Faruk Çelikin, dile
getirdiği sorunlara değil farklı şeylere cevap
verdiğine ilişkin açıklaması
4.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmakın, esnaf sayısında
artış değil düşüş olduğuna ilişkin
açıklaması
5.- Bursa
Milletvekili Necati Özensoyun, çevreci ve hayvan korumacı olarak bilinen,
1 Mart 2010 Pazartesi günü yirmi dört yaşında vefat eden, engelli
Emine Atikin hayatının hem engellilere hem engelli ailelerine ve hem
de çevre konularına örnek olması açısından incelenmesini
önemli bulduğuna ilişkin açıklaması
6.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdur ili merkez
Halıcılar, İnsuyu, Gökpınar, Taşkapı,
Kayaaltı köylerinde tarımsal amaçlı sulamada kullanılan
elektrik faturalarının icra kapsamına girdiğine, konunun
Enerji Bakanlığınca veya Hükûmet yetkililerince incelenip çözüme
kavuşturulması gerektiğine ilişkin açıklaması
7.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Antalyada yaşanan sel felaketinde
mağdur olan vatandaşlara yönelik banka mağduriyetlerinin
giderilmesi konusunda devletin katkı sağladığına
ancak, özel bankalardan kredi çeken vatandaşların
mağduriyetlerinin devam ettiğine, sel felaketleri nedeniyle
yapılması gerekenlere ilişkin açıklaması
8.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, Ceyhan Nehri üzerindeki
Aslantaş Barajının kapaklarının açılması
neticesinde Yumurtalık ve Karataş ilçelerindeki bazı köy ve
kasabaların sular altında kalması nedeniyle şu ana kadar
karpuz ekilemediğine ilişkin açıklaması
9.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Balıkesir Edremit
bölgesinde son günlerde yaşanan sel felaketlerine ilişkin
açıklaması
10.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdurun Gölhisar ilçesi Yusufça
kasabası içerisinden geçen derenin ıslahının ve
arıtmasının bitirilmesine ilişkin açıklaması
11.-
Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcının, Meriç ve Ergene
nehir yataklarının ıslahı konusunun bir an önce gündeme
alınmasının Trakyayı ve Trakya çiftçisini çok
rahatlatacağına ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin, telif hakları konusunda
yaşanan sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/595)
2.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin, bal üreticiliğindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/596)
3.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin, GAP bölgesindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/597)
4.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin, Basın özgürlüğü
konusundaki sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/598)
B) Tezkereler
1.- Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu
Başkanlığının, (1/510) esas numaralı Kanun
Tasarısının, İç Tüzükün 34üncü maddesi uyarınca
kendi komisyonlarında görüşülmesinin temini için gereğinin
yapılmasına ilişkin tezkeresi (3/1101)
C) Önergeler
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, (2/229) esas numaralı Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/186)
VII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, lise son sınıf
öğrencilerinin rapor alarak okula gitmemesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/756) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
2.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Erzurumda OKS sınavında
yaşanan bir aksaklığa ilişkin sözlü soru önergesi (6/815)
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
3.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğde Üniversitesinde Tıp
Fakültesi açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/891) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
4.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğde Üniversitesinde Ziraat
Fakültesi açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/892) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
5.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, Niğde Üniversitesinde Hukuk
Fakültesi açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/893) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
6.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantepin eğitimdeki
başarı düzeyine ilişkin sözlü soru önergesi (6/941) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
7.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
Şırnaktaki eğitim ihtiyaçlarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/974) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
8.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
Şırnakta öğretmen ve idarecilerin görev yerlerinin
değiştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/975) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
9.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokatın bazı ilçelerindeki
öğretmen açığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/987)
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
10.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, öğretim yılı hazırlık
ödeneğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/994) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
11.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, çocuklara yönelik yayınların
denetimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1027) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
12.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, anaokullarında Türkçe ile ilgili
çalışmalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1028) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
13.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokattaki okulların spor salonu
ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1037) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
14.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, kadrolu ve sözleşmeli
öğretmenlere ilişkin sözlü soru önergesi (6/1062) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
15.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, dikey geçiş yapan üniversite
öğrencilerinin sınıf geçme prosedürlerine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1075) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
16.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Zorunlu Okul Öncesi Eğitim Projesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1096) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
17.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, öğretmenlerin özlük
haklarının iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1097) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
18.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, liselerde bazı derslerin
verilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1104) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
19.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, okulların ödeneğine ve
katkı payı taleplerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1109) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
20.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantepteki yönetici atamalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1129) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
21.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, branş öğretmenliklerine
yapılan bazı atamalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1137) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
22.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince
yaptırılan bir merkeze ilişkin sözlü soru önergesi (6/1170) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
23.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, öğrenci affından askerlik
sorunları nedeniyle yararlanamayanlara ilişkin Başbakandan sözlü
soru önergesi (6/1207) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
24.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ağrı Taşlıçaydaki
okulların ihtiyaçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1219) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
25.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, sözleşmeli ve ücretli
öğretmenlik uygulamalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1229)
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
26.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, okulların elektrik borçlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1234) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
27.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, okullarda Gazzeye yardım
toplanmasına, öğretmenevi bandrol ücretine ve vekaleten yönetici
atamalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1258) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
28.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, ilköğretim müfettişlerinin
özlük haklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1267) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
29.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Aksaray Ortaköydeki okulların bazı
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1271) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Aksaray Sarıyahşideki
okulların bazı sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1272) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
31.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, bir okulda öğrencilerden para
istenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1291) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
32.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Batman Sasondaki okulların
ihtiyaçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1303) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
33.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepte eğitimdeki fiziki sorunlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1314) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
34.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, lise son sınıf
öğrencilerinin rapor alarak okula gitmemesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1343) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
35.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, yurt dışında
yükseköğrenim yapan öğrencilere öğrenim kredisi verilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1352) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S.
Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S.
Sayısı: 321)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/755) (S. Sayısı: 426)
4.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağın, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna
Sunulması Hakkındaki Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporu (2/566) (S. Sayısı: 462)
IX.-
OYLAMALAR
1.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının oylaması
X.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, DSİnin kuruluş yıldönümü törenine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/11685)
2.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlunun, ithal edilen H1N1
aşısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep Akdağın cevabı (7/11784)
3.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, naklen atanan personele
ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağın
cevabı (7/11934)
4.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, bitkilerden ilaç yapan
kişilere ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağın cevabı (7/11937)
5.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mut ilçesindeki sulama
yatırımlarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/11993)
6.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Nehri Büyük Kanal Islahı
Projesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/11998)
7.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Erdemli ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/11999)
8.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Silifke ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12000)
9.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mut ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12001)
10.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Tarsus ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12002)
11.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Gülnar ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12003)
12.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Anamur ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12004)
13.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Çamlıyayla ilçesindeki içme
suyu projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12005)
14.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mezitli ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12006)
15.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Aydıncık ilçesindeki
içme suyu projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12007)
16.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Bozyazı ilçesindeki içme
suyu projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12008)
17.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Toroslar ilçesindeki içme suyu
projelerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12009)
18.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Çayı Taşkın Erken
Uyarı Sistemi Projesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/12010)
19.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, Manisa Selendideki
olaylara ilişkin sorusu ve İçişleri Bakanı Beşir
Atalayın cevabı (7/12021)
20.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, okul isimlerinden unvanların
kaldırılmasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/12025)
21.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, İstanbul Millî Eğitim eski
Müdürü hakkındaki inceleme ve soruşturmalara ilişkin sorusu ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/12027)
22.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, şubat dönemi öğretmen
atamalarına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı (7/12029)
23.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmir Körfezinin temizlenmesine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/12063)
24.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, açılması planlanan bir taş
ocağına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12065)
25.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
okullarda diyabete yönelik çalışmalara ilişkin sorusu ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/12085)
26.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, sözleşmeli öğretmenlere
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı (7/12088)
27.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın köylerdeki boş okullara ilişkin sorusu
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/12091)
28.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, bir lisede yaşandığı
iddia edilen bir olaya ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı (7/12092)
29.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Bursa İl Millî Eğitim Müdürüne
ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı (7/12094)
30.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Bülent Arınçın yer
aldığı TRT yayınlarına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/12138)
31.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir göletin tamamlanmasına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12151)
32.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir barajın tamamlanmasına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/12152)
33.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir barajın tamamlanmasına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/12153)
34.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, bir deredeki taşkın önleme
çalışmalarına ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/12156)
35.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarızın, bir baraj yapımına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12157)
36.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir göletin tamamlanmasına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12159)
37.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir göletin tamamlanmasına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12160)
38.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir göletin tamamlanmasına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12162)
39.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir barajın tamamlanmasına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/12163)
40.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepteki kamu yatırımlarına
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı (7/12233)
41.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, TOKİ projelerine ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (7/12236)
42.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Hollandada yapılan bir reklam
çalışmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/12246)
43.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, 2821 ve 2822 sayılı Kanunlara yönelik
çalışmalara ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/12260)
44.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, yerleşim
yerlerindeki hava kirliliğine ve atık altyapısına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/12268)
45.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Muğladaki orman kadastrosuna ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/12271)
46.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, bir baraj yapımına ilişkin sorusu
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/12273)
47.- Manisa
Milletvekili Mustafa Enözün, bir baraj yapımına ilişkin sorusu
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/12274)
48.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlunun, Kayseri Vakıflar Bölge
Müdürlüğüne yapılan atamaya ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/12276)
49.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, cinsiyet temelli veri
oluşturulmasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı Selma Aliye Kavafın cevabı (7/12349)
50.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Altınovadaki
kıyı erozyonuna ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı
Veysel Eroğlunun cevabı (7/12354)
51.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, toplumsal cinsiyet eşitliği
konusundaki çalışmalara,
Toplumsal
Cinsiyet Ulusal Eylem Planına,
Kadın
okuryazarlığının artırılmasına,
Kız
çocuklarının eğitimlerine,
Kadınların
istihdamına,
Kız
çocuklarının eğitimindeki fiziki ve teknolojik donanıma,
Kırsal
kesimdeki kadınlara yönelik çalışmalara,
İş gücü
piyasasındaki cinsiyet ayrımcılığına,
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavafın cevabı
(7/12374), (7/12375), (7/12376), (7/12377), (7/12378), (7/12379), (7/12380),
(7/12381)
52.- Edirne
Milletvekili Bilgin Paçarızın, Gala Gölü Millî Parkının
geliştirilmesine ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/12430)
53.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, TRT sanatçılarının bir
düğünde görevlendirildiği iddiasına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/12435)
54.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, RTÜK eski Başkanı hakkında basında
çıkan haberlere ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/12436)
55.- Adana
Milletvekili Nevingaye Erbaturun, yetki ve karar alma mekanizmalarında
kadının rolünün artırılmasına,
Kadın
yoksulluğuna karşı sosyal yardım hizmetlerine,
Medyaya yönelik
toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarına,
Kadınların
sağlık hizmetlerinden yararlanmalarının desteklenmesine,
Kadın
sağlığı araştırmalarına ve verilerine,
Kadın
sağlığı hizmetlerine,
Kadın
yoksulluğu ile mücadeleye,
Kadınların
siyasi etkinliğinin artırılmasına,
Kadın
yönetici istihdamına,
Kaybolan çocuklar
sorununa,
Kadına
yönelik şiddete karşı alınacak tedbirlere,
Kadına
yönelik aile içi şiddete karşı alınacak tedbirlere,
Kadın
odaklı eğitim ve diğer sosyal çalışmalara,
Çevre
politikalarında kadının konumuna,
Kadına
yönelik şiddet konusundaki iş birliği ve diğer tedbirlere,
Toplumsal
cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konusundaki
önlemlere,
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavafın cevabı
(7/12437), (7/12438), (7/12439), (7/12440), (7/12441), (7/12442), (7/12443),
(7/12444), (7/12445), (7/12446), (7/12447), (7/12448), (7/12449), (7/12450),
(7/12451), (7/12452)
56.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, bazı kurumların
Sayıştay tarafından denetlenmesine ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçekin cevabı (7/12483)
57.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, TOKİnin
Adıyamandaki arsa satışlarına ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/12490)
58.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, TOKİnin yaptığı imar
planlarına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/12514)
59.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, toplantı ve karar yeter
sayısı istemlerine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkan Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/12863)
I,- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.03te açılarak beş oturum yaptı.
Konya
Milletvekili Mustafa Kabakcı,
İstanbul
Milletvekili Atila Kaya,
Hocalı
katliamının 18inci yıl dönümüne;
Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylani, 21 Şubat Uluslararası Ana Dil Gününe;
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 22 milletvekilinin, GDOlu ürünlerin
sağlığa etkilerinin araştırılarak (10/591),
Karaman
Milletvekili Hasan Çalış ve 19 milletvekilinin, kanuni takibe
düşen krediler sorununun araştırılarak (10/592),
İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldız ve 21 milletvekilinin, Çağdaş
Sanatlar Müzesi ihtiyacının karşılanması için
(10/593),
Adana
Milletvekili Nevingaye Erbatur ve 21 milletvekilinin, özel çevre koruma
bölgelerinde yaşanan sorunların araştırılarak
(10/594),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu Adına Grup Başkan Vekilleri Ankara Milletvekili
Hakkı Suha Okay, İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu ve İzmir Milletvekili Kemal Anadolun,
Demokratik açılım olarak adlandırılan proje
kapsamında gizli görüşmelerde bulunduğu, terör örgütü
mensupları hakkındaki yargı sürecini etkilediği
iddiasıyla İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında
bir gensoru açılmasına ilişkin önergesinin (11/10)
görüşmeleri tamamlandı; istem üzerine elektronik cihazla yapılan
açık oylamadan sonra, gündeme alınması kabul edilmedi.
Ankara
Milletvekili Hakkı Suha Okay, Samsun Milletvekili Suat
Kılıçın, grubuna,
Muş
Milletvekili Sırrı Sakık, AK PARTİ, CHP ve MHP
grupları adına konuşan milletvekillerinin, partisine,
İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serter, Batman Milletvekili Bengi
Yıldızın, şahsına,
İstanbul Milletvekili
Mustafa Özyürek, Muş Milletvekili Sırrı Sakıkın, CHP
Grubu Başkanına,
Muş
Milletvekili Sırrı Sakık, İstanbul Milletvekili Mustafa
Özyürekin, şahsına,
İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol, İçişleri Bakanı Beşir
Atalayın, grubuna,
Batman Milletvekili
Ayla Akat Ata, İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serterin, grubuna,
Sataşması
nedeniyle birer konuşma yaptılar.
İzmir
Milletvekili Oktay Vural, İçişleri Bakanı Beşir
Atalayın, Böyle bir Meclis olur mu? ifadelerinden dolayı Meclisten
özür dilemesi gerektiğine,
İçişleri
Bakanı Beşir Atalay Böyle bir Meclis olur mu? ifadesini
kullanmadığına,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2nci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/499) (S. Sayısı: 321),
4üncü
sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekili Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağın, Anayasa
Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki Kanunda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporunun (2/566) (S. Sayısı: 462),
5inci
sırasında bulunan, Milletlerarası Para Fonu ile Milletlerarası
İmar ve Kalkınma Bankasına Katılmak İçin Hükümete
Yetki Verilmesine Dair Kanuna Ek Milletlerarası Para Fonu Ana
Sözleşmesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Belgelerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (1/761) (S.
Sayısı: 458),
6ncı
sırasında bulunan, Milletlerarası İmar ve Kalkınma
Bankasının Ana Sözleşmesinde Değişikliğin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun (1/786) (S. Sayısı:
460),
7nci sırasında
bulunan, Avusturya Cumhuriyeti, Bulgaristan Cumhuriyeti, Macaristan
Cumhuriyeti, Romanya ve Türkiye Cumhuriyeti Arasında Nabucco Projesi
Hakkında Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun (1/783) (S. Sayısı: 447),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından
ertelendi.
3üncü
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan Arsa Üretimi ve
Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Recai Berber ve 5 Milletvekilinin, 2985 Sayılı
Toplu Konut Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporlarının (1/762, 2/475) (S. Sayısı: 455)
görüşmeleri tamamlanarak elektronik cihazla yapılan açık
oylamadan sonra kabul edildi ve kanunlaştı.
8inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti
Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun (1/755) (S. Sayısı:
426) tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı ve maddelerine geçilmesi
kabul edildi; verilen aradan sonra komisyon yetkilileri Genel Kurulda
hazır bulunmadığından görüşmeleri ertelendi.
Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ, Gaziantep Milletvekili Akif Ekicinin, grubuna
sataşması nedeniyle bir konuşma yaptı.
2 Mart 2010
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 20.34te son
verildi.
Sadık YAKUT
Başkan
Vekili
Murat ÖZKAN Bayram
ÖZÇELİK
Giresun Burdur
Kâtip Üye Kâtip
Üye
No.: 89
II.- GELEN KÂĞITLAR
26 Şubat 2010 Cuma
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlarının KKTCde doğan çocuklarına kimlik
belgesi verilmemesine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik)
yazılı soru önergesi (7/11675)
2.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde
yapıldığı iddia edilen bir ankete ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11965)
3.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, bir şirketin
katıldığı kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11966)
4.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgunun, bazı uçak seferlerinde yapılan bir
anonsa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11969)
5.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, bazı açıklamalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11970)
6.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Zonguldakın genel bütçeye
katkısına ve aldığı paya ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11971)
7.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, farklı etnik ve inanç gruplarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11972)
8.- Van Milletvekili
Özdal Üçerin, ismi
değiştirilen yerleşim yerlerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/11973)
9.- Van Milletvekili
Özdal Üçerin, Vandaki bir derneğe ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11974)
10.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Jandarma Genel
Komutanlığının örtülü ödeneğine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11975)
11.- Antalya
Milletvekili Yusuf Ziya İrbeçin, Antalya Büyükşehir Belediyesi
işçilerinin alacaklarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12011)
12.- Antalya
Milletvekili Yusuf Ziya İrbeçin, Antalyada raylı sistemin
işletmeye alınmamasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12012)
13.- Antalya
Milletvekili Sadık Badakın, Antalya Büyükşehir Belediyesinin
otobüs alımına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12013)
14.- Antalya
Milletvekili Abdurrahman Arıcının, Antalyadaki Engelliler ve
Rehabilitasyon Merkezi inşaatına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12014)
15.- Antalya
Milletvekili Abdurrahman Arıcının, Antalyada suya yapılan
zama ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12015)
16.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin, bazı toplumsal
olaylara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12016)
17.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, bir gazetecinin villasının imar
durumuna ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12017)
18.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, polisin güç kullanımıyla
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12018)
19.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, güvenlik güçlerinin bazı
operasyonlardaki uygulamalarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12019)
20.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, Türk alfabesinde
bulunmayan harflerin yer aldığı isimlerin kullanımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12020)
21.-
Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanakın, iki teröristin
cesedinin taşınması sırasındaki görüntülere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12022)
22.-
İstanbul Milletvekili Necla Aratın, yatılı ilköretim bölge
okullarının öğrenci kapasitesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12026)
23.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, çocuk gelişimi
mezunlarına lisans tamamlama hakkı verilmesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12028)
24.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Saltukova Havaalanına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12030)
25.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Limanı Projesine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12031)
26.-
İstanbul Milletvekili Ufuk Urasın, seferden kaldırılan
bazı trenlere ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12032)
27.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Tunceli PTT Başmüdürüne ve kapatılan
bazı şubelere ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12033)
28.- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugayın, Erzurumdaki doğalgaz abonelerinin
fatura ödeme dönemlerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12037)
No.: 90
1 Mart 2010 Pazartesi
Teklifler
1.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın; Tütün Mamullerinin Zararlarının
Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/616) (Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16.2.2010)
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin; 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel
Tatiller Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi (2/617) (İçişleri Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18.2.2010)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin; 657 Sayılı Devlet Memurları
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/618) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler;
Anayasa ve Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.2.2010)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, öğretmenlerin farklı
statülerde çalıştırılmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1849)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
2.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepteki destekleme ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1850) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
3.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, bir valiyle ilgili mahkeme kararına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1851)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
4.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, TEKELin bir binasının tahsisine
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/1852)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
5.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, iki yıllık meslek yüksekokulu
mezunlarının bazı sorunlarına ilişkin Başbakandan
sözlü soru önergesi (6/1853) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/02/2010)
6.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, silah harcından muaf tutulmayan
bir kısım kamu görevlilerine ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1854) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/02/2010)
7.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, çiftçilerin Tarım Kredi
Kooperatiflerine olan borçlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1855) (Başkanlığa
geliş tarihi: 16/02/2010)
8.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, muhtarların özlük haklarına
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1856)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
9.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, SPK eski
Başkanının THY Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) sözlü soru önergesi (6/1857) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
10.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, kütüphanelere satın
alınan kitaplara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1858) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, yazılım ve genetikteki ulusal
güvenliğe ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) sözlü
soru önergesi (6/1859) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
12.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karadenizdeki bazı gelişmelere
ilişkin Milli Savunma Bakanından sözlü soru önergesi (6/1860)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
13.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, AOÇdeki üretime ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1861)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Türk Cumhuriyetleriyle olan vize
uygulamasına ilişkin Dışişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1862) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
15.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Hazine bonolarını ellerinde
bulunduran yatırımcılara ilişkin Maliye Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1863) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
16.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kanada Kış Olimpiyatlarını
izlemek üzere giden heyete ilişkin Devlet Bakanından (Faruk
Nafız Özak) sözlü soru önergesi (6/1864) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/02/2010)
17.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı illerdeki çiftçi ve besicilerin
sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1865) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
18.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karsta sulama kanalları ve su
havuzları yapımına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1866) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
19.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, tüpgazdaki ÖTVye ilişkin Maliye
Bakanından sözlü soru önergesi (6/1867) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17/02/2010)
20.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, alışveriş merkezlerinin
çalışma düzenine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1868) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
21.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, domuz gribi önlemlerine ilişkin
Sağlık Bakanından sözlü soru önergesi (6/1869)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
22.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi Dekanlığına yapılan atamaya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1870)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
23.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sosyal yardımlara ilişkin Devlet
Bakanından (Hayati Yazıcı) sözlü soru önergesi (6/1871)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
24.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Beyoğlu Belediyesi tiyatro salonunun
mühürlenmesine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1872) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
25.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Doğu Anadoluda işsizliği
azaltacak bazı önlemlere ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) sözlü soru önergesi (6/1873)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
26.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, faili meçhul cinayetlere ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1874)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
27.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki okullara ilkyardım seti
teminine ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1875) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
28.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, işsizliği azaltmak üzere memur
alımı yapılıp yapılmayacağına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
sözlü soru önergesi (6/1876) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
29.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sözleşmeli öğretmen atamalarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/1877)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
30.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı illerdeki trafik denetimlerine
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1878)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
31.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Batman Çayı üzerindeki köprünün
güçlendirilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1879) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
32.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Elazığ Valisinin bir
konuşmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1880) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
33.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Boluda çöplerin toplanma periyoduna
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1881)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
34.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Bayburttaki bir binanın restorasyonuna
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından sözlü soru önergesi (6/1882)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Tunceli Milletvekili
Şerafettin Halisin, Manisa-Selendiden Salihliye gönderilenlerin
mağduriyetine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12696) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
2.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, bazı eylemlere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12697)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
3.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmakın, 2000 ve 2001 yıllarındaki
kriz sonrası TMSFye devredilen banka ve finans kuruluşlarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12698) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/02/2010)
4.- Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmakın, 1999 yılındaki depremlerin
etkilerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12699) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
5.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, bir Hazine arazisinin gasp edildiği
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12700) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
6.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bazı belediyelerin SGK prim borçları
nedeniyle gelirlerinin kesilmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12701) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/02/2010)
7.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Kırklarelide TOKİnin
satışını yaptığı arsalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12702)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
8.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Samsun Yaprak Tütün
İşletmesinde tütünlerin gömüldüğü iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12703)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
9.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, TEKELin bir binasının
satışına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12704) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
10.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, özelleştirme
uygulamalarının doğurduğu personel hareketlerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12705)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
11.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, İşsizlik Sigortası Fonuna
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12706)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
12.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, bir elektrik dağıtım
şirketinin uygulamalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12707) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
13.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adananın sosyo-ekonomik
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12708) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
14.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, gübre fiyatlarındaki artışa
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12709)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
15.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, SPK eski
Başkanının THY Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12710)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
16.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, İsviçrede
Ermeni soykırımı iddialarını reddettikleri için mahkum
edilen Türk vatandaşlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12711) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
17.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, tasarruf sahiplerini mağdur
eden holding ve şirketlere ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12712) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/02/2010)
18.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, bir polis operasyonuna
ve tutuklu bazı kişilere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12713) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/02/2010)
19.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, askeri kurumlarda görev yapan sivil
memurların sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12714) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/02/2010)
20.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Salihlide işçi alımlarıyla
ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12715) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
21.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, THY Yönetim Kurulu üyeliğine
yapılan bir atamaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12716) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
22.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, cezaevlerine Türkçe
dışındaki bir dilde yayın girişi şartlarına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12717)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
23.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, Adli Tıp Kurumunun imza
inceleme kararlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12718) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/02/2010)
24.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Adli Tıp Kurumunun bazı
işlemlerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12719) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
25.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Adli Tıp Kurumunun bir ıslak imza
incelemesine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12720) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
26.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, Adli Tıp Kurumu üyelerine ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12721)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
27.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, yurt dışındaki
Türkleri mağdur eden şirketlerle ilgili adli yardım taleplerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12722)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
28.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahyada yeni açılacak cezaevi
ve mahkemelere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12723) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
29.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Fethiye-Kumluovadaki kanalların
ıslahına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12724) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/02/2010)
30.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, atık tesislerine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12725)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
31.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanadaki atık tesislerine ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12726)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
32.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Osmaniyedeki atık tesislerine ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12727)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
33.- Mersin
Milletvekili İsa Gökün, bir ormanlık alanın işgal
edildiği iddialarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12728) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
34.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanada baraj kapaklarının
açılmasıyla oluşan su baskınlarına ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/12729)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
35.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, altın
üretiminin çevreye etkilerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12730) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
36.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, İstanbul Büyükşehir
Belediyesinin plan çalışmasına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12731)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
37.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhanın, Akçapınar Barajı Projesine
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12732) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
38.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, üniversite mezunlarının
istihdamına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12733) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
39.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, istihdamın teşvikiyle ilgili bir
düzenleme kapsamında çalıştırılanlara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12734) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
40.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Çalışma
Müşavirlikleri ve Ataşeliklerindeki sözleşmeli personele
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12735) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
41.- Mersin
Milletvekili İsa Gökün, TEKEL işçilerinin geçici personel olarak
çalıştırılmasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12736)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
42.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, özürlü istihdamına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12737) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
43.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, küçük yatırımcı ve esnafın
desteklenmesine ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/12738) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
44.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, müşteri şikayetleri hakem heyetine
yapılan başvurulara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı soru önergesi
(7/12739) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
45.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, Şanlıurfada 1994
yılında kaybolan bir gazete muhabirine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12740)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
46.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepte göç alımından doğan
sorunlara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12741) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
47.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmir Büyükşehir Belediyesinin
engellilere toplu ulaşımda sağlanan hakları
kısıtlamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12742) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
48.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Aliağada baraj sularıyla
yıkılan bir köprüye ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12743) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
49.- Bitlis
Milletvekili Mehmet Nezir Karabaşın, bir sendika şube
başkanının uğradığı saldırıya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12744) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
50.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, Çorumdaki kadın hak ve özgürlüklerini
ihlal eden eylemlere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12745) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/02/2010)
51.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, Tunceli eski Valisine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12746)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
52.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanadaki uyuşturucu bağımlılığı
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12747) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
53.- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, bir avukatın darp edilmesi
olayının tahkikatına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12748)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
54.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, failleri bulunamayan bazı cinayet
olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12749) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
55.- Aydın
Milletvekili Mehmet Fatih Atayın, Elazığ Valisinin bir
açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12750) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
56.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, Diyarbakır Büyükşehir Belediye
Başkanına yapılan bir tebligata ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12751)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
57.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, çocuk kaçırma
suçlarında cezaların artırılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12752)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
58.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Balıkesirdeki
asayiş durumuna ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12753) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
59.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, bir gölet arazisi konusunda yapılan
görüşmeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12754) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
60.- Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Silah Kanunu Tasarısındaki bir
düzenlemeye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12755) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
61.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın, güvenlik
güçlerinin biber gazı kullanımına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12756)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
62.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, İl Emniyet Müdürlüğüne plaka
algılama sistemi verilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12757)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
63.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muş Valisinin bir
açıklamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12758) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
64.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir köydeki tahribat iddiasına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12759) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/02/2010)
65.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, Mersindeki turizm yatırımlarına
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12760) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
66.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Lara-Kundu Bölgesindeki plan
çalışmalarına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12761) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
67.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Yıldız
Sarayı Müzesinde tarihi eşyaların hurdaya çıkarılarak
satıldığı haberlerine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12762)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
68.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, Seferihisarın, sakin
şehir üyeliğinin desteklenmesine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12763)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
69.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, bir parti faaliyeti için resmi
yazıyla bilgi istenmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12764) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
70.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Akhisar Sigara Fabrikasının
değerlendirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12765) (Başkanlığa geliş tarihi:
16/02/2010)
71.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, tarım arazilerinin
kiralanması konusunda basında çıkan iddialara ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12766)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
72.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, banka mevduatlarına
haciz uygulanmasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12767) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
73.-
Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrakın, dahilde alınan KDV
gelirlerine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12768) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
74.-
İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meralin, özelleştirme
uygulamalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12769) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
75.- Ordu
Milletvekili Rıdvan Yalçının, Ankarada toplu
açılış yapılan okullara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12770)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
76.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Gazi Osman Paşa Üniversitesindeki
bina ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12771) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
77.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Gazi Osman Paşa Üniversitesindeki
bina ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12772) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
78.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Kütahyadaki ikili eğitime ve sınıflardaki
ortalama öğrenci sayısına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12773)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
79.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, İzmirdeki okulların elektrik ve
su borçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12774) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
80.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bingöldeki ikili eğitime ve
sınıflardaki ortalama öğrenci sayısına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12775)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
81.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Yüzüncü Yıl Üniversitesinde
yaşanan olaylara ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12776) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
82.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, şiddet içeren dizilerin
öğrenciler üzerindeki etkilerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12777)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
83.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Teknik Eğitim Fakülteleri ile
Teknoloji Fakülteleri mezunlarının sorunlarına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12778)
(Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
84.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, öğretmen
atamalarındaki bazı sorunlara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12779)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
85.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, eğitim kurumları
için yapılacak müdür yardımcılığı
sınavına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12780) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
86.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, okul kütüphanelerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12781)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
87.- Kars Milletvekili
Gürcan Dağdaşın, Karstaki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Merkezi ile bazı tıbbi cihaz ihtiyaçlarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/12782)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
88.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, kuş ve domuz
gripleri ilaçlarına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12783) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
89.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Posoftaki diş doktoru ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12784) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
90.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, sebze fiyatlarının oluşumuna
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12785) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
91.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, toplu sulama projelerine ve Gaziantepte
tarımsal ihracat teşvikine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12786)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
92.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, yapılamayan destekleme ödemelerine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12787) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
93.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, olumsuz hava
koşullarının tarım sektörüne etkilerine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12788) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
94.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanada sel ve taşkınlar
nedeniyle zarara uğrayan çiftçilere ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12789)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
95.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanada don nedeniyle zarara uğrayan
üreticilere ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12790) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
96.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Tarım ve Gıda
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Tasarısına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12791) (Başkanlığa geliş
tarihi: 16/02/2010)
97.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, hayvancılık sektörünün
desteklenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12792) (Başkanlığa geliş
tarihi: 17/02/2010)
98.- Hakkari
Milletvekili Hamit Geylaninin, Hakkarideki karayollarının durumuna
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12793) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
99.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, Tarsusa yapılması planlanan
havalimanına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12794) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
100.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, Bozyazı Tekmen Beldesine üst geçit
yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12795) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/02/2010)
101.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyanın, karayolu
taşımacılığındaki yetki belgesi ücretlerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12796)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
102.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanadan geçen bazı tren seferlerinin
kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12797) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
103.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, bölünmüş yol
yapımına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12798) (Başkanlığa geliş
tarihi: 15/02/2010)
104.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, bazı
karayollarındaki bozulmalara ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12799)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
105.- Manisa
Milletvekili Ahmet Orhanın, bazı yol çalışmalarına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12800) (Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
106.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, TKİnin bir müessesesine eleman
alımıyla ilgili iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12801)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/02/2010)
107.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi
öğrenci yurtlarında yaşanan olaylara ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/12802) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
108.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, TRTnin bazı imkanlarının
usulsüz kullandırıldığı iddialarına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent
Arınç) yazılı soru önergesi (7/12803) (Başkanlığa
geliş tarihi: 15/02/2010)
109.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, AB Genel Sekreterliği
müşavirliklerine yapılan atamalara ilişkin Devlet
Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi
(7/12804) (Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
110.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslunun, Almanyanın uyguladığı
dil şartı nedeniyle aile birleşmelerinin gerçekleşememesine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12805) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
111.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, bir TOKİ projesinde site
yönetiminden kaynaklanan sorunlara ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi
(7/12806) (Başkanlığa geliş tarihi: 16/02/2010)
112.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerine ilişkin Devlet Bakanından
(Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/12807)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
113.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Eyüp Sultan
Camiinde bir cuma namazında yapıldığı iddia edilen
uygulamalara ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı
soru önergesi (7/12808) (Başkanlığa geliş tarihi:
17/02/2010)
114.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, özelleştirme
uygulamalarının bazı personele etkisine ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/12809)
(Başkanlığa geliş tarihi: 17/02/2010)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, KEY ödemelerine ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/11300)
2.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, telefon dinletme
iddialarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11450)
3.- Kocaeli
Milletvekili Hikmet Erenkayanın, Dilovası Beldesiyle ilgili Meclis
Araştırması Komisyonu raporundaki önerilere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/11453)
4.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, Yazılım
Üssü Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/11460)
No.: 91
2 Mart 2010 Salı
Tasarı
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ile Belarus Cumhuriyeti
Sağlık Bakanlığı Arasında Sağlık
Alanında İşbirliğine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/813) (Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2010)
Teklifler
1.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin; 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
(2/619) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler;
Anayasa ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18.2.2010)
2.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycının; Konya İli Merkezinde
Osmanlı Adıyla Bir İlçe Kurulması Hakkında Kanun
Teklifi (2/620) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.2.2010)
3.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın; Türk Ceza Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/621) (Adalet
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2010)
4.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin; 29.08.1977 Tarih ve 2108
Sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanununu Değişiklik
Teklifi (2/622) (İçişleri; Sağlık, Aile, Çalışma
ve Sosyal İşler ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.2.2010)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, ziraat mühendisi ve veteriner hekim
kadrolarının kullanımına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1883) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18/02/2010)
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, primlerini ödeyemeyen esnaf ve
sanatkarlara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1884) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
3.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, esnaf ve sanatkarların vergi
borçlarına ilişkin Maliye Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1885) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
4.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, 9 Eylül Treninin seferlerinin
kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1886) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
5.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, 4 Eylül Treninin seferlerinin
kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1887) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
6.- Mersin
Milletvekili Akif Akkuşun, Ankara-Erzurum ekspres treni seferlerinin
kaldırılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1888) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
7.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, din görevlilerinin ve camilerin
bazı sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik)
sözlü soru önergesi (6/1889) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
8.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, çiftçi borçlarının yeniden
yapılandırılmasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/1890) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, vergi ve prim
borçlarının yeniden yapılandırılmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12810)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
2.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, üniversite hastanelerinin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12811) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
3.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin
kredi kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12812) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
4.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa Büyükşehir Belediyesinin kredi
kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12813) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
5.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin kredi
kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12814) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
6.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, TEKELe ait bir
binanın kiralanmasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/12815) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
7.- Hakkari
Milletvekili Hamit Geylaninin, askeri uçak ve helikopterlerin yerleşim
yerlerinde alçaktan uçtuğu iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12816) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
8.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, demokratik açılım
projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/12817) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
9.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Rize Belediyesinin kredi kullanımına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/12818)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
10.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Sakarya Büyükşehir Belediyesinin kredi
kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12819) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
11.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, valilerle yapılan
bir toplantıya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/12820) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
12.- Balıkesir
Milletvekili Ergün Aydoğanın, TRTnin açılması planlanan
Arapça yayın yapacak kanalına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/12821) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
13.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, bir basın
açıklamasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12822) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
14.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Erzincandaki bazı yargısal
olaylara ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12823) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
15.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, bir cezaevindeki sağlık hizmetlerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12824)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
16.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, bir basın açıklamasına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12825)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
17.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, bir soruşturma dosyasına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/12826)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
18.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, Yozgat SGK İl Müdürlüğünün
kadrolarına ve hizmet binasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/12827)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
19.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, Yozgat İŞKUR İl Müdürlüğüne
yapılan başvurulara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12828)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
20.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, işsiz
kalanların sağlık hizmetlerinden yararlanmasına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12829) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
21.-
Çankırı Milletvekili Ahmet Bukanın, bazı sulama
projelerine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12830) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
22.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, İvrindi Korucu
Beldesinde orman alanlarının parsellenip
satıldığı iddiasına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/12831)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
23.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, Türk alfabesinde bulunmayan harflerin TRT
yayınlarında kullanılmasına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/12832) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/02/2010)
24.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, TRTnin İstanbul Tepebaşındaki
stüdyolarına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/12833) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
25.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmirde sosyal amaçlı bazı
merkezlerin kapanmasına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye
Kavaf) yazılı soru önergesi (7/12834) (Başkanlığa
geliş tarihi: 18/02/2010)
26.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, kadın intiharlarına ve
şüpheli ölümlere ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/12835) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
27.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, kadın intiharlarına ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi
(7/12836) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
28.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, kayıp çocuklara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12837)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
29.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, İstanbul
Büyükşehir Belediyesinin yardım kuponları ile ilgili bir iddiaya
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12838) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
30.- Sivas
Milletvekili Malik Ecder Özdemirin, valiliklerde dağıtılan
kitap ve broşürler ile makam odalarındaki resimlere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12839)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
31.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, Erzurum
Büyükşehir Belediye Başkanı hakkındaki bir
soruşturmaya ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12840) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
32.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, misyonerlerin faaliyetlerine ve çocuk
kaçırma olaylarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12841) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
33.- Zonguldak
Milletvekili Ali Koçalın, kayıp ve kaçak enerji sorununa
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/12842)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
34.-
İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürekin, TEKELin bir binasının
tahsisine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12843) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
35.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, İzmirdeki okulların
elektrik ve su borçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12844) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/02/2010)
36.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Vandaki ikili eğitime ve
sınıflardaki ortalama öğrenci sayısına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12845)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
37.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Şanlıurfadaki ikili eğitime ve
sınıflardaki ortalama öğrenci sayısına ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12846)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
38.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, öğretmenlerin il içi yer
değiştirmeleriyle ilgili bir yazıya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12847)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
39.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, taşımalı eğitimde
yaşanan trafik kazalarına ve diğer sorunlara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/12848)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
40.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köydeki kapatılan ilköğretim
okuluna ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/12849) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
41.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, tutuklu bulunan subay ve astsubayların
bazı özlük haklarına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12850) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/02/2010)
42.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, sınır ve iç güvenlik iskan
tesislerinin TOKİ tarafından inşa edilmesine ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/12851)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
43.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, bazı askeri personelin özlük
hakları sorunlarına ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12852) (Başkanlığa geliş
tarihi: 19/02/2010)
44.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, et fiyatlarındaki
artışa ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/12853) (Başkanlığa geliş
tarihi: 18/02/2010)
45.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Gediz Nehrinin taşmasıyla
oluşan zararların karşılanmasına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12854)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
46.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, pancar kotasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12855)
(Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
47.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokattaki hayvan
varlığına ve destekleme ödemelerine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/12856)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
48.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumunun hizmet binasına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12857) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
49.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, Karsta kış
sporları müsabakaları düzenlenmesine ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/12858) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
50.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, Ankara-Yozgat-Sivas Hızlı Tren
Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/12859) (Başkanlığa geliş tarihi:
18/02/2010)
51.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, ilaç sektöründeki bazı sorunlara
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/12860) (Başkanlığa geliş tarihi: 18/02/2010)
52.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmir İktisat Kongresine
ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru
önergesi (7/12861) (Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
53.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, TEKEL işçilerinin eylemleriyle
ilgili açıklamasına ilişkin Devlet Bakanından (Hayati
Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/12862)
(Başkanlığa geliş tarihi: 19/02/2010)
54.- Niğde
Milletvekili Mümin İnanın, toplantı ve karar yeter
sayısı istemlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/12863)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15/02/2010)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 Milletvekilinin, telif hakları konusunda
yaşanan sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/595)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.1.2010)
2.- Muş Milletvekili
M. Nuri Yaman ve 19 Milletvekilinin, bal üreticiliğindeki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/596) (Başkanlığa
geliş tarihi: 2.2.2010)
3.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 Milletvekilinin, GAP bölgesindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/597)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2.2.2010)
4.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 Milletvekilinin, basın özgürlüğü
konusundaki sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci,
İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/598)
(Başkanlığa geliş tarihi: 3.2.2010)
2 Mart 2010
Salı
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP
ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67nci
Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağım.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını, görevli personel aracılığıyla, üç
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.05
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.16
BAŞKAN:
Başkan Vekili Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Fatih METİN (Bolu), Yaşar
TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 67nci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
Açılışta yapılan yoklamada toplantı yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi,
tekrar yoklama yapacağız.
Yoklama için üç dakika
süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını, görevli personel aracılığıyla, üç
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz Ottawa Sözleşmesinin Türkiye'de
yürürlüğe girişinin altıncı yılında gelinen
aşamaya ilişkin söz isteyen İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk
Urasa aittir.
Sayın Uras,
buyurun efendim. (BDP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın,
antipersonel kara mayınlarının yasaklanmasına ilişkin
Ottowa Sözleşmesinin Türkiyede yürürlüğe girişinin
altıncı yılında gelinen aşamaya ilişkin gündem
dışı konuşması ve Millî Savunma Bakanı Mehmet
Vecdi Gönülün cevabı
MEHMET UFUK URAS
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli vekiller; gerçi konumuz
kara mayınları ama demokrasinin mayınlarından da
bahsetmeden geçemeyeceğim. Hafta sonu, 28 Şubat postmodern postal
girişiminin ertesinde; bugün, 2 Mart 1994 yani DEPli parlamenterlerimize
yönelik darbenin yıl dönümünde, halkın iradesi önündeki her engele
karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi bir
kere daha ifade etmek isterim.
Bu arada, EGEÇEP
tarafından verilen Yaşam Savunucusu Politikacı ödülü için de
teşekkür ediyor, buradan Egeli çiftçilere ve çevrecilere
selamlarımızı sunuyorum. Biz her zeminde ölüm
karşısında yaşamı, savaş
karşısında barışı kararlılıkla
savunacağız. İnatla bunu anlamamaya çalışan kem
gözlere, mühürlenmiş yüreklere karşı barış
politikalarımızı anlatmayı sürdüreceğiz.
Bu çerçevede,
Mayın Yasaklama Anlaşması, antipersonel kara
mayınlarının kullanımını,
depolanmasını, üretimini ve devredilmesini yasaklıyor. Bu,
insani amaçlı bir anlaşma olup yeni mayın kurbanlarının
olmasını engellemek, var olanlarını yeniden topluma
kazandırmayı hedeflemektedir ve taraf devletlere iki tür yükümlülük
getirmektedir: Tüm mayınların imhası ve mayın
kurbanlarının sosyal ve ekonomik olarak topluma yeniden
kazandırılması, bakım ve rehabilitasyonlarının
sağlanması.
Mayınların
imhasına ilişkin olarak taraf devletlerin, dört yıl içinde
stoklarındaki mayınları imha etmesi, on yıl içinde de
toprağa döşeli tüm mayınları temizlemesi gerekmektedir.
Tabii, bizim çağrımız, aynı zamanda devlet dışı
siyasi aktörleri de kapsamaktadır.
Türkiyeye
bakıldığında, sözleşmenin yürürlüğe girdiği
1 Mart 2004 tarihinden itibaren artan ölüm vakaları, yükümlülüğün ne
oranda yerine getirildiğini göstermektedir. 2004te Türkiyenin
stoklarında 2 milyon 973 bin 481 adet mayın bulunuyordu,
anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten 1 Mart 2008 tarihine
kadar stoklarını imha etmesi gerekiyordu. Türkiyenin şu anda
stoklarında 1 milyon 702 bin 982 mayın bulunuyor. Stoklarındaki
mayınları imha etmediği sürece Hükûmet anlaşmayı ihlal
etmiş bulunuyor.
2004
yılında Türkiyenin mayın döşeli olduğu bilinen
yerlerde 920.080 adet, mayın olduğundan şüphe edilen yerlerdeyse
687 ve üzerinde mayın olduğu açıklandı, 353ü imha edildi.
2008 yılında toplam 981.778 adet döşeli mayın bulunduğu
bildirildi, 999u imha edildi. Türkiyenin toprağa döşeli tüm
mayınlarının 2014 yılına kadar imhasının
tamamlanması gerekmektedir. Gelinen süreçte imha edilen sayı yetersiz
kalmaktadır.
Türkiye, 2004
yılında bütün mayın alanlarının uluslararası
standartlara uygun olarak çitlendiğini ve işaretlendiğini, hem
çitlerin hem de tehlike işaretlerinin periyodik olarak kontrol
edildiğini, ayrıca bütün mayınlı alanların bekçiler
tarafından 24 saat izlendiğini belirtti ancak bu konuda alınan
önlemlerin belirtilen düzeyde olmadığını görüyoruz. En
vahim durum ise hiçbir işaretin bulunmadığı
mayınlı alanlar. Bu alanlarda mayın bulunduğunu ancak olay
meydana geldiğinde, yani bir kişi uzuvlarını veya
yaşamını kaybettiğinde öğreniyoruz. Hükûmet, 2004
yılında halkın uyarıldığını ve
bilgilendirildiğini bildirdi ancak mayınlı alanlarda
yaşayan halkla, yerel yönetimlerle ve pek çok muhtarla yapılan
görüşmelerde, bu konuda kendilerine bilgi verilmediği
belirtilmiştir.
Türkiyede,
mayın vakalarına ilişkin veri toplama mekanizması da
bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı,
başlattığı programla, mayın olaylarının
kaydedileceğini bildirmiş olmasına rağmen, bilgi edinme
başvurusuna verdiği bir yanıtta
Bakanlığımızda konuyla ilgili bilgi ve belge
bulunmamaktadır. demektedir.
Sivil toplum
kuruluşları ve medyada çıkan haberlere dayanılarak
oluşturulan verilere göre, 2005 ile 2008 arası her yıl 150 ile
200 arası, mayın ve patlamamış askerî mühimmat nedeniyle
insanlar yaşamını yitirdi ve sakatlandı. Tahminler, kesin
rakamların da çok daha yüksek olduğu yönündedir.
Mayın
kurbanlarına gelince: Türkiye'nin 2004 ve 2008de verdiği
Şeffaflık Raporunda silahlı kuvvetler personeline ilişkin
rehabilitasyon, tazminat ve bunlara bağımlı kişilerin
istihdamı yer almıştır. Aynı raporda sivillerin de
askerî hastanelerden yararlanabileceği belirtilmiş ancak buna dair
ayrıntılı bilgiye yer verilmemiştir. Siviller kaderlerine
terk edilmektedir. Hayatlarının geri kalanını ailelerinin,
yakınlarının yardımıyla sürdürüyorlar, iş
bulamıyorlar ve toplumsal hayata katılamıyorlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun Sayın Uras, konuşmanızı tamamlayınız.
MEHMET UFUK URAS
(Devamla) Tamamlıyorum efendim.
Öğrencilerin
pek çoğunun eğitim hayatı da olayla birlikte sona eriyor.
Haklarının neler olduğu ve ne tür yardım alabileceklerine
ilişkin bilgi hizmet birimleri de bulunmuyor.
Sonuç olarak:
Hükûmet hemen stoklardaki mayınların imhasına ilişkin bir
tarih vermeli, Hükûmet 2014 yılına kadar toprağa döşeli
mayınların temizlenmesine ilişkin program ve takvimini
açıklamalı, mayın kurbanları ve ihtiyaçları için bir
araştırma başlatılmalı, mayınlı alanlarda
yaşayan halk mayınlar konusunda uyarılmalı ve
bilgilendirilmeli, mayın kurbanlarının topluma yeniden
kazandırılmasına yönelik programlar
oluşturulmalıdır.
Son beş
yıla bakınca, katetmemiz gereken uzun bir yol, halletmemiz gereken
pek çok sorun vardır. Burada sözleşmenin yükümlülüklerinin yerine
getirilmesinde en çok Mecliste bulunan milletvekillerine, yerel yöneticilere,
sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya büyük sorumluluklar düşüyor.
Marksın
tezi: Bugüne kadar hep dünyayı yorumlamakla yetinildi, aslolan onu
değiştirmektir. Şimdi, sözden çok icraat zamanıdır.
Saygılarımı
sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Uras.
Gündem
dışı konuşmaya Millî Savunma Bakanı Sayın Vecdi
Gönül cevap vereceklerdir.
Buyurun
Sayın Bakanım.
MİLLÎ
SAVUNMA BAKANI MEHMET VECDİ GÖNÜL (İzmir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan evvel hepinizi
saygıyla selamlıyor, bu önemli konuda sizlere bilgi verme
fırsatını bana verdiği için Sayın Ufuk Urasa da
teşekkür ediyorum.
12 Mart 2003
tarihli ve 4824 sayılı Kanun ile 1 Mart 2004 tarihinden geçerli olmak
üzere taraf olduğumuz antipersonel kara mayınlarının
yasaklanmasına ilişkin Ottawa Sözleşmesinin bugün, dün
itibarıyla altıncı yılını idrak etmiş
bulunuyoruz. Bu sözleşme ile antipersonel kara mayını
döşeli alanların tespiti, işaretlenmesi ve kayıt
altına alınması, 1 Mart 2014 tarihine kadar, döşenmiş
bulunan antipersonel kara mayınlarının temizlenmesi -Kasım
2010 ayı itibarıyla- ve depolanmış olan antipersonel kara
mayınlarının imha edilmesi ve mayınların
geliştirilmemesi, üretilmemesi ve bir başkasına devredilmemesi,
mayınlı bölgelerde yaşayan halkın mayın riski
konusunda eğitilmesi, mayın mağdurlarına sıhhi, sosyal
ve ekonomik yardımların yapılması konularında
Hükûmetimiz, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti taahhütte bulunmuş
bulunmaktadır.
Sınırlarımızda
ve güvenlik maksadıyla bazı iç bölgelerde döşenmiş bulunan
mayınların temizleme çalışmaları kapsamında
faaliyetler bütün hızıyla devam etmektedir. Mayınlı alanlar
sınır bölgesinde yer almakta ve bunların tamamı
uluslararası kurallara uygun bir şekilde hâlen işaretlenmiş
bulunmaktadır.
Depolanmış
mayınların ise Yahşihan Kırıkkalede yeni kurulan -ki
NAMSAya kurdurduk- mühimmat ayırma ve ayıklama tesisinde imha
edilmesi faaliyetlerine Ekim 2008 tarihinde başlanmış ve bir
plan dâhilinde imhası devam etmektedir.
1 Mart 2008
tarihinde tamamlanması gereken depolanmış mayın imha
sürecinin 2010 yılında tamamlanabileceği,
Dışişleri Bakanlığınca, Kasım 2008de
Cenevrede yapılan Ottawa Sözleşmesi 9uncu Taraf Devletler
Toplantısında beyan edilmiştir. Hâlen mayın imha süreci bu
beyana uygun olarak devam etmektedir.
Bilindiği
üzere, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların
temizlenmesi sorumluluğu, 17 Haziran 2009 tarihinde Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren 5903 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara
Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri
ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun kapsamında birinci
aşamada sorumluluk Bakanlığımıza verilmiş
bulunmaktadır. Diğer taraftan, 5903 sayılı Kanun
yürürlüğe girmeden önce, 2007-2009 yılları arasında
sırasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığınca Akçakale
Şanlıurfa, Nusaybin Mardin, Çobanbey Kiliste ise il özel
idarelerince yapılan ihaleler sonucu toplam 245.500 metrekarelik alan
küçük çaplı mayın temizleme faaliyetlerine konu olmuştur.
Ayrıca,
hâlen Karkamış antik kenti bölgesinde Millî Savunma
Bakanlığınca verilen yetki çerçevesinde Gaziantep
Valiliğince sözleşmesi yürütülen mayın temizleme faaliyetleri
mevcuttur. Bu bölgede mayın temizliği de başlamak üzeredir.
Diğer sınırlarımızdaki mayınların
temizliğine Suriye sınırı mayın temizlemesinden elde
edilecek tecrübeye göre başlanılması planlanmaktadır.
Suriye
sınırı mayın temizliği faaliyetinin yürütülmesi ve
aynı anda sınır fiziki güvenlik sisteminin gerçekleşmesi
kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan
ve birçok ülke tarafından uygulanmakta olan Uluslararası Mayın
Temizleme Standartları dokümanında yer aldığı
şekliyle uluslararası teşkilatlar incelenmiş ve Millî
Mayın Faaliyetleri Kurulu olarak Proje Üst Yönetim Kurulu ile Millî
Mayın Merkezi olarak Proje Yürütme Grubu teşkil edilmiştir.
Proje Üst Yönetim Kurulu teşkilatında İçişleri
Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Maliye
Bakanlığı ve gerektiğinde ilgili olacağı
değerlendirilen diğer bakanlık temsilcileri de projedeki
gelişmelere paralel olarak dâhil edilecektir. 5903 sayılı
Kanunun hükümleri gereği mayın temizleme öncelikleri Genelkurmay
Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı,
Dışişleri Bakanlığı ve Maliye
Bakanlığınca mutabık kalınmak suretiyle belirlenecektir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; projenin maliyetinin
karşılanması maksadıyla ihtiyaç duyulan kaynak 2010-2014
dönemini kapsayacak şekilde Millî Savunma Bakanlığı bütçesi
dışında Maliye Bakanlığınca yıllara
bağlı olarak, yıllara sari olarak temin edilecektir.
Proje Yürütme
Grubu tarafından bugüne kadar tamamlanan ve devam eden faaliyetler şu
şekildedir: Türkiye-Suriye hududu bölgesinde mayın
tarlalarını ve arazi yapısını yerinde görmek
amaçlı keşifler mahallinde ifa edilmiştir. Hudut hattındaki
mayınlı sahaların tamamının 1/25.000-1/250.000
arası ölçeklerde sayısal ortamdaki haritalara işlenmesi
tamamlanmıştır. Mayınlı sahaların 1/5.000 ölçekli
raster haritalara işlenmesi suretiyle üretilmiş dijital haritalar
hazırlanmıştır.
İlgili kanun
ve yönergeler ışığında Proje Üst Yönetim Kurulu ve
Proje Yürütme Grubunun görev ve sorumluluklarını belirleyen
yönergenin hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.
Genelkurmay Başkanlığınca yayımlanan millî mayın
esasları dâhilinde ve millî-uluslararası yönergeler ışığında
millî mayın standartları dokümanının Türkçe ve
İngilizce hazırlanması devam etmektedir.
Suriye hududu
boyunca birinci ve ikinci derece kara askerî yasak bölgelerde mevcut arazilerin
mülkiyet durumlarının incelenmesi çalışmaları
başlamış, hâlen devam etmektedir. Türkiye-Suriye hududunun
yeniden işaretlenmesi kapsamında icra edilen faaliyetler Genelkurmay
Başkanlığı ve Dışişleri
Bakanlığıyla koordineli olarak takip edilmektedir.
Millî Savunma
Bakanlığı tarafından mayın temizleme ve
sınır fiziki güvenlik sistemlerinin tesis edilme işinin bir
hizmet alım projesi olarak NATO Bakım ve İkmal Ajansı, yani
NAMSA kanalıyla gerçekleştirilmesi prensipte uygun bir yöntem olarak
değerlendirilmiştir. Bu konuda 24 Kasım 2009 tarihinde NAMSAya
niyet mektubu gönderilmiştir. NAMSA, 9 Aralık 2009 tarihinde
gönderdiği cevabi yazıda projeyi birlikte gerçekleştirme
hususunda resmî beyanda bulunmuştur. NAMSA yetkilileriyle 22-24 Şubat
2010 tarihleri arasında Lüksemburgda yapılan toplantıda
projenin ayrıntıları görüşülmüş,
karşılıklı bilgilendirilmeler yapılmış,
yapılacak işler tespit edilmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 2010 Mart ayı içerisinde Millî
Savunma Bakanlığı içinden çekirdek teşkil edilen Proje Üst
Yönetim Kurulunun ilgili bakanlık ve kurum temsilcilerinin
katılımıyla uluslararası literatürdeki adıyla Millî
Mayın Faaliyetleri Kurulu olarak düzenlenmesi ve NAMSAyla görüşülen
konuların değerlendirilerek müteakip çalışmaların
başlaması planlanmıştır.
Sonuç olarak
depolardaki mayınların imhası devam ederken Suriye
sınırındaki mayınların temizlenmesi ve sınır
fiziki güvenlik sistemi tesisi konusunda NAMSA tarafından projelerin
ihalesinin 2010 yılı sonlarına doğru
yapılabileceği ve 2014 yılı içinde projelerin
tamamlanacağı değerlendirilmektedir.
İhalelerin
yapılması sırasında şu dört prensip esas
alınmaktadır:
Bu prensiplerden
birincisi, NAMSA ihalesine mümkün mertebe fazla Türk firmasının
katılması.
İkincisi,
projenin bölümler hâlinde yapılması, yani 510 kilometrenin birden
ihale edilmeyip parça parça ihalelerin yapılması.
Üçüncüsü, yerli
teknolojiden en fazla faydalanılması.
Dördüncüsü ise
mayından temizlenen alanların uluslararası alanda geçerli bir
sertifikasyona bağlanması, yani NAMSAnın burada temizlikten
dolayı bir kefalet vermesi.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken bu geçen
altmış yetmiş yıl içerisinde mayınlı arazide
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum,
sakat kalanlara en hissi bakımdan ne kadar üzüldüğümüzü belirtmek
istiyorum ve bundan sonra inşallah bu gibi üzüntülere muhatap olmayız
diyorum.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Gündem
dışı ikinci söz esnaf sorunlarıyla ilgili olarak söz
isteyen İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susama aittir.
Sayın Susam,
buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
2.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susamın, esnaf
ve sanatkârların sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı Faruk Çelikin cevabı
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bugün gündem dışı konuşmada yine esnaf sorunlarına
değinme gereği duyduk.
Bildiğiniz
gibi, bundan çok kısa süre önce de esnaf sorunlarının bu
Mecliste ele alınıp görüşülmesi için bir genel görüşme
açılmasını Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak istemiştik
fakat Mecliste yapılan oylamada, genel görüşme açılmaması
konusunda iktidar partisinin milletvekillerinin oylarıyla genel
görüşme açılması kabul edilmedi. Ancak değerli
milletvekilleri, sizler de biliyorsunuz ki ülkenin içinde bulunduğu
koşullarda ülkenin gerçek gündemi işsizlik, ülkenin gerçek gündemi bu
ekonomik krize kepenk kapatan esnaf ve sanatkârların durumu, ülkenin
gerçek gündemi köylünün üretim yapamaz hâle gelmesi ve topraklarını,
evini, barkını bırakıp kentlere, işsizler ordusuna
katılması, bugün ülkenin gündemi sanayide artan girdiler ve maliyetin
yükselmesi nedeniyle dünya ekonomik krizinde en pahalı üretimlerinden
birini yapan sanayinin üretemez hâle gelmesi. Tüm bunları bu Meclis
birinci gündem maddesi olarak alıp konuşmak ve çözüm
yollarını bulmak zorunda. Ülkedeki işsizlik bugün devletin resmî
rakamlarıyla 14, gençlerde işsizlik yüzde 25.
Peki, ne
istiyoruz? Bugün gündem dışı sözde söylemek istediğim -bu
kısa sürede- şudur: Ciddi bir ekonomik krizin etkilediği esnaf,
sanatkâr, tüccar ve sanayici borçlarını ödeyememektedir. Sigortada,
BAĞ-KURda ve vergi borçlarında tıkanma noktasına
gelmiştir piyasa. Piyasanın da söylediği rakamlarla borç
miktarı 110 milyar lirayla 130 milyar lira arasındadır faiz
rakamlarındaki hesaplama farklılıkları nedeniyle. Yani 130
milyar lira borç, bugün bu kesimlerin sırtına yüklenmiş
durumdadır.
Değerli
arkadaşlar, eğer biz bu konuda yeni bir adım atmazsak, bu konuda
vergi, BAĞ-KUR ve sigorta borçlarıyla ilgili yeni bir
yapılandırma yapmazsak devletin ve bürokrasisinin
yaklaşımıyla bu kesimlerin bu krizdeki durumları daha da
giderek kötü bir noktaya gitmektedir.
Elektronik haciz
sistemiyle vergi borçlarını hesaplardan tahsil edeceğim. diyen
bir maliye anlayışına bugün bu konuda yeni bir
yapılandırma yapma ihtiyacı tüm meslek örgütleri tarafından
da çok net bir şekilde söylenmektedir.
Bir gazetemizin,
Akşam gazetesinin yapmış olduğu kampanyayla, İstanbul
Ticaret Odası Başkanının, TUSKON Başkanının,
İzmirdeki üç tane meslek odası başkanının ve bu ay -ocak
ayında- Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu
Başkanının yaptığı açıklamalarla bunun
acilen yapılması gerektiği herkesin ortak görüşüdür. Hem
devletin ihtiyaç duyduğu kaynak açısından bu böyledir hem de
içinde bulunulan krizde, esnaf sanatkârın, tüccarın, sanayicinin
biraz nefes alması için gereklidir. Yaptığınız uygulamalar
kısa vadeli ve çözüm getiren uygulamalar değildir.
Değerli
arkadaşlarım, önerimiz ve çözümümüz de şudur: Nasıl futbol
kulüplerinin on yıl vadeli, yıllık yüzde 4 faizle
borçlarını taksitlendirdiyseniz, esnaf ve sanatkâra da, sanayici ve
tüccara da borçlarının asıllarını asgari otuz
altı ay düşük faizle taksitlendirmek noktasında bir adım
atmak durumundadır bu Meclis. Bu atılmadığı noktada
ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.
Devletin
aldığı faiz yüzde 30. Piyasada bugün faizler yüzde 10un altına
düşmüş durumda. Peki, diyebilirsiniz ki gitsin bankadan kredi
alsın, kredi alarak borcunu ödesin. Bankalar bugün bu işletmelere
kredi verme konusunda sizin düşündüğünüz kadar iyimser mi?
İstedikleri teminatlar, istedikleri koşullar, hiçbir esnafın bu
kriz döneminde, zaten acil borçlarını ödemekten başka
başını kaldıramadığı bu dönemde yapması
mümkün olan şeyler mi? Onun için, değerli arkadaşlarım,
bugün acilen bu gündem dışı konuşmada Hükûmeti bir kez daha
uyarıyorum.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Buyurun.
MEHMET ALİ
SUSAM (Devamla) Acilen bu yapılandırmayı ülke gündemine ve
Meclise getiriniz. Bu gündem, ülkenin yakıcı gündemidir. Giderayak
uygulamaya çalıştığınız anayasa
değişiklikleri sizi kurtaramayacaktır ama esnaf ve sanatkârın,
tüccarın vergi borçlarını, sigorta borçlarını,
BAĞ-KUR borçlarını yeni bir taksitlendirmeyle yeni bir
yapılandırmaya bağlamak piyasaya yeniden can ve kan verecektir.
Bu anlayışla bu konuya bakmanızı istiyoruz. Eğer bu
işe böyle bakmaz, ülke gündemini gerçek gündemden
uzaklaştırıp başka konularla oyalarsanız hem
referandumda hem seçimde bu esnaftan, bu sanatkârdan, bu sanayiciden, üretim
yapan köylüden gerekli dersi alacaksınız. Onun için hızla bu
konuyu gündeme getirmenizi diliyor, huzurlarınızı saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Gündem
dışı konuşmaya Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik
cevap vereceklerdir.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI
FARUK ÇELİK (Bursa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İzmir
Milletvekilimiz Sayın Mehmet Ali Susam Beyin esnaf ve
sanatkârlarımızın sorunlarıyla ilgili gündem
dışı konuşmasına cevap vermek üzere
huzurlarınızdayım. Takdir edersiniz ki konu Sanayi
Bakanımızın uhdesinde bir konu ama bugün kendileri burada
olamadıkları için, Ankara dışında oldukları için
böyle önemli bir gündem maddesiyle ilgili yapılan konuşmanın
Hükûmet tarafından cevaplandırılmamasının
yanlış anlaşılmalara vesile olacağı
düşüncesiyle söz almış bulunuyorum.
Öncelikle,
bazı düzeltmeler yapma durumundayız. Şimdi, kapanan kepenkler,
iş yerini kapatan esnaflar diye ifade ediyorsunuz. Şimdi, 2008
yılında 166.815 esnaf açılış yaparken 117.808 iş
yeri kapanmış. 2009 yılında kapanan iş yeri
sayısı 91.165 iken açılan esnaf ve sanatkâr sayısı
162.922. İliniz İzmir olduğu için oradan örnek vermek istiyorum:
İzmirde 2008 yılında kapanan iş yeri sayısı
8.910, açılan işyeri 12.693. 2009 yılında İzmirde
7.159 iş yeri kapanırken açılan iş yeri sayısı
11.893. 2010 yılı, yani ocak ve şubat ayı
açısından baktığımız zaman İzmirde kapanan
iş yeri sayısı 1.390, açılan iş yeri sayısı
2.660. Demek ki olaylara yüzeysel değil, biraz daha içeriğine
vâkıf olarak bakmanın isabetli olacağı inancı
içerisindeyim. Yandık, bittik. edebiyatının doğru
olmadığını kürsüden ifade etmek durumundayım.
Değerli
milletvekilleri, bakınız, bu yedi yıllık, sekiz
yıllık iktidar döneminde esnaf ve sanatkârlarımızla ilgili
yaptığımız uygulamalar ve çalışmaları
iktidar olarak yalnız kendi düzeyimizde ele almadık, gerek ilgili
sivil toplum kuruluşlarıyla, gerek esnaf odalarıyla, TESKle
birlikte bu konuları ele alarak esnaf ve sanatkârlarımıza
yapılması gereken ne var ise onları, hepsini birlikte
gerçekleştirdik. Öncelikle Sanayi Bakanlığımız e-esnaf
ve sanatkâr veri tabanına geçti ve gerçekten,
esnaflarımızın sayısı bugün belli,
odalarımızın sayısı belli, sivil örgütlerimizin
sayısı net bir şekilde belli. Bugün, Şubat 2010
itibarıyla 1 milyon 900 bin 130 esnaf ve sanatkârımız var.
Şimdi, esnaf ve sanatkârlarımıza bu süre içerisinde, bu zaman
dilimi içerisinde neler gerçekleştirdik? En basitinden şu konunun
hepimizin kulağına küpe olması gerekiyor: Bir esnaf ve sanatkâr
kardeşimiz iki yüz kırk gün yani sekiz ay prim ödedikten sonra ancak
sağlıktan istifade etme imkânı var iken bu
değişikliği bu Meclis birlikte yaptık ve bunu otuz güne
indirdik. Yani kamu çalışanı bugün kamuda göreve
başlıyor, ertesi günü sağlıktan istifade etme imkânını
elde ederken esnaf ve sanatkârlarımız ancak iki yüz kırk gün sonra
sağlıktan istifade etme imkânları vardı. Bunu biz ne
yaptık? İki yüz kırk günü otuz güne çektik. Bunu görmemezlikten
gelmememiz gerekiyor.
Basamak sistemi
vardı, biz beyan esasını getirdik, biliyorsunuz. Bu da son
derece önemli. Esnafın gelirinde bir artış yok ise basamak
sistemi sürekli yükselerek esnafın daha çok prim ödemesi tablosu ortaya
çıkıyor idi, oysa şimdi gelir düzeyi ne ise o çerçevede beyanda
bulunuyor ve ona göre de prim ödeme durumu söz konusu oluyor. Bunun
yanında, prim borçlarından bahsettiniz. Esnaf ve
sanatkârımızın prim borçlarının
yapılandırılmasını çok ciddi düzeyde yine birlikte
gerçekleştirdik. Yüzde 85 gecikme zamları ve faizlerin silinmesiyle
ilgili düzenlemeyi yine Parlamentodan geçirdik ve o günlerde bütün esnaf ve
sanatkâr kuruluşlarından teşekkür
aldığımızı, hep beraber, biliyorsunuz, medyaya da
yoğun bir şekilde yansımış idi. Esnaf ve
sanatkârlarımızın daha rahat bir ortamda faaliyetlerini sürdürebilmeleri
için, bildiğiniz gibi, prim oranlarında da ciddi indirimde bulunduk. Yüzde
40 olan prim oranı yüzde 33,5 düzeyine çekildi. E bunu da görmemezlikten
gelmememiz gerekiyor.
Ayrıca, en
önemli düzenlemelerden bir tanesi SSKda çalışanlarla ilgili. Yani
iş göremezlik ödeneği esnaflar için de uygulanmaya
başlandı. Çeşitli rahatsızlığından
dolayı işine gidemeyen esnaf kardeşimiz, aynı şekilde
yine SSKda çalışan yani işçi statüsünde olan
vatandaşlarımızın konumuna getirildi.
Sigorta
primlerinin yüzde 25 düzeyinde indirildiğini biliyorsunuz.
En önemlisi tek
bildirge. Tek bildirge ve tek beyana geçildi. Buradaki kırtasiye ve
mevzuat uygulamalarıyla esnafımız karşı
karşıya bırakılmadı.
Son dönemde yine
gerçekleştirdiğimiz önemli uygulamalardan bir tanesi, TESKOMB
aracılığıyla esnaf ve sanatkârımıza sahip
çıkmak. TESKOMB aracılığıyla 2002 yılında
153 milyon kredi temini sağlanırken esnafımıza, bu
rakamın 2010 Şubatında 3,6 milyar düzeyine geldiğini
hepimiz biliyoruz, hepimiz görüyoruz. Yani 156 milyon mu büyük, 3,6 milyar
mı büyük? Herhâlde bu mukayeseleri esnafımız da en
sağlıklı şekilde yapıyordur.
Kredi kullanan
kooperatif sayısına bakıyoruz, kişi sayısına
bakıyoruz, 2002lerde 63.520 kişi bu krediyi kullanırken bunun
bugün 246 binleri aştığını görüyoruz. Kredi limiti,
biliyorsunuz, 5 bin lira idi, bugün bu 50 bin lira düzeyine çıkmış
bulunuyor. Faiz oranları yüzde 59 idi, yüzde 13e çekildi. Yüzde 13ün de
yüzde 6,5u bugün hazine tarafından karşılanıyor,
dolayısıyla esnafa yüzde 6,5 olarak yansıtılıyor. Yani
yüzde 59 faiz uygulaması geçmiş dönemlerde esnafa reva görülürken
bunun bugün yüzde 6,5a çekilmesi alkışlanacak bir durumdur diye
düşünüyorum.
KOSGEB
aracılığıyla yapılanlara
baktığımız zaman, son dönemdeki uygulama bu, 100 bin
işletmeye 2,5 milyar TLlik yeni bir kredi desteği
sağlandı. Esnaf odalarının birliklere olan aidat borçlarıyla
ilgili düzenlemeyi de yine Meclis olarak burada birlikte gerçekleştirdik
ve bu borçların gecikme zamlarını ortadan kaldırdık.
İki kez sicil affı esnafımız için getirildi.
Netice
itibarıyla, biz, tüm sosyal kesimlerde olduğu gibi özellikle toplumumuzun
bel kemiği olan esnaf ve sanatkârımızla ilgili olarak kendi
duygu, düşüncelerimizle değil, kendi bildiklerimizle yalnız
değil, oturup sivil toplum örgütleriyle, özellikle TESKle birlikte oturup
konuştuk, neler yapılmalı, neler yapılmamalı... Her alanda
bu meseleler iyice elimine edilerek esnafımıza sahip çıkma
konusunda geriye dönüp baktığımızda
vicdanımızın rahat olduğunu çok net bir şekilde ifade
etmek istiyorum.
Bundan sonra
yapılacak yok mudur? Türkiyenin meseleleri sıfırlandı
mı her şey bitti mi? Tabii ki bitmedi. Türkiyenin sorunları,
büyüyen, gelişen bir ülke olarak devam edecek, iktidarların görevi de
yeni çıkan bu sorunlara cevap arayışı olacaktır. Bugün
küresel krizin neticesinde oluşmuş bir tablo var. Nedir o tablo?
Ülkeler ve özellikle bizim gibi ülke, finansal bir kriz yaşamamamıza
rağmen bizim yaşadığımız bir
sıkıntı var. Nedir bu? Pazarda meydana gelen
sıkıntı. Yani pazarda daralma, ihracattaki daralma neticesinde
üretime ve istihdama yansıması şeklinde bize krizin
yansıması söz konusu. Bunu aşmak için de devletin tüm
kademelerinin, canla başla yeni pazar arayışları konusunda
nasıl bir mücadele verdiğimizi de -öyle tahmin ediyorum takdir
edeceksiniz. Avrupa Birliği ülkelerinin 2010 yılında yüzde 0,3
büyüyeceği ihtimalini dikkate aldığınız zaman, yüzde
50nin üzerinde de Avrupa Birliği ülkelerine ihracatı olan
Türkiyenin tabii ki yeni pazar arayışlarına girmesi gerekiyor.
İşte tam da sizin burada bahsettiğiniz sorunu çözmek için, bir
dünya ülkesi olarak bütün dünya ülkelerine Türkiye ne ihraç edebilir konusunda
Hükûmetimizin büyük gayretleri de bu sorunu çözmeye dönüktür diyorum.
Tekrar bu
imkânı bize verdiğiniz için size teşekkür ediyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın Macit,
buyurun efendim.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, yapılan
düzenlemelere rağmen, esnaflar primlerini ödeyemiyorsa sistemde bir
problem olduğuna, bu nedenle bunların ödenme
koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine ilişkin
açıklaması
HASAN MACİT
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Bakanımız esnaflarla ilgili yapılan düzenlemeleri anlattı,
kendilerine teşekkür ederiz ama buna rağmen esnaflarımız bu
primleri ödeyemiyorsa sistemde bir sorun var demektir. Bu nedenle bunların
ödeyebilme koşullarını iyileştirmek gerekir. Gerçekten son
yıllarda esnafımız hızla dükkân kapatıyor ve zaten
sokaktaki milyonlarca işsiz insanımızın içerisine
işverenler de dâhil oluyor. Bu nedenle piyasayı hareketlendirecek
acilen, ivedilikle politikalar üretmek gerekir, çünkü esnafımız
işin içinden çıkamaz duruma gelmiştir şu anda.
Bu
düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Macit.
Sayın
Işık
2.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya
ili Simav, Pazarlar ve Şaphane ilçelerinde 2 Mart 2010 günü saat 02.36dan
bu yana 2,7 ile 4,4 arasında farklı şiddetlerde meydana gelen
yirmiye yakın depreme ilişkin açıklaması
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Kütahya ili Simav,
Pazarlar ve Şaphane ilçelerinde 2 Mart 2010 günü yani bugün saat 02.36dan
bu yana 2,7 ile 4,4 arasında farklı şiddetlerde meydana gelen
yirmiye yakın deprem nedeniyle sokaklara dökülen ve mağdur olmuş
değerli hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletmek üzere
kısa bir söz talebinde bulundum. Allahın hiçbir insanımıza
bu tür acıları bir daha yaşatmamasını diliyorum.
Aynı yörede
daha bir yıl önce, 17 Şubat 2009 tarihinde yaşanan 5,0
şiddetindeki depremin izleri ve yaraları henüz
kapanmamışken şiddeti daha düşük de olsa böyle bir afetin
tekrar yaşanması nedeniyle acıları tazelenen ve
korkuları kabaran değerli hemşehrilerime her türlü hizmeti
aksatmadan yetiştirmeye çalışan tüm yetkililere teşekkür
ederek tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Susam,
gündem dışı söz aldınız, konuştunuz, Sayın
Bakan cevap verdi. Ben şunu istirham edeyim: Eğer bu arada
çözülmemiş sorunlar varsa Sayın Bakanla yüz yüze görüşürseniz
bir şey
Ama girmişken mikrofonunuzu açayım, kısa bir
şey söyleyin.
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Bir şey soracağım sadece.
BAŞKAN
Yani bu tip şeyleri karşılıklı cevap değil de,
Sayın Bakan da burada, sizler de buradasınız, beraber çözünüz.
Buyurun.
3.- İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susamın,
gündem dışı konuşmasına cevap veren Devlet Bakanı
Faruk Çelikin, dile getirdiği sorunlara değil farklı
şeylere cevap verdiğine ilişkin açıklaması
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Hayır, böyle bir şey için değil.
Ben bugün çok
somut bir konuda, 130 milyar liraya ulaşmış BAĞ-KUR sigorta
ve vergi borçlarının taksitlendirilmesi konusunda Türkiyede meslek
örgütleri başkanlarının ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar
Konfederasyonunun talebini dile getirdim. Sayın Bakanın
konuşmasında cevap verdiği şeyler farklı şeyler,
benim gündem dışı konuşmada sorduğum şey
farklı bir nokta. Onları tartışırız tabii ki
Sayın Bakanla. Açılan-kapanan oranları neydi, geçmişte
faizler kaçtı, enflasyon kaçtı? Onlar ayrı konu ama şunu
söylemek istiyorum: Şimdi, Hükûmet, faiz bu kadar yüksek bir şekilde
kamu kurumları tarafından uygulanırken vergi borçlarına,
BAĞ-KUR borçlarına, sigorta borçlarına af düşünüyor mu?
Bunun cevabını almak için gündeme getirdim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Arkadaşlar,
normal şartlar altında şu var: Ben sizlerin hepinize tabii ki
söz vermek isterim ama mesela, diyelim ki Sayın Işıkın
söylediği husus bir deprem felaketi, Allah başa vermesin, onu gündeme
getiriyor, bir şeyler söylüyor. Yani yerinden çok kısa bir söz
meselesi budur. Yoksa Sayın Bakana tabii ki cevap verebilirsiniz ama onun
usulleri daha farklı olabilir diye düşünüyorum. Yani Bu yerinden
kısa bir söz söyleme hususunu da yerinde kullanalım. ifadesini
kullandım.
Buyurun
Sayın Uzunırmak.
4.- Aydın Milletvekili Ali Uzunırmakın,
esnaf sayısında artış değil düşüş
olduğuna ilişkin açıklaması
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Hükûmetle
anlaşamadığımız nokta şu: Esnaf
sayısında bir artış var mı veya esnafların
iş büyüklüklerinde bir artış var mı, yoksa bu kadar kredi
kullanımı acaba esnafın başka bir şekilde çektiği
bir sıkıntıyı mı ifade ediyor? Türkiyede esnaf
sayısında artış yok, aksine düşüş varsa,
Türkiyede esnafın işi büyümemiş, aksine küçülmüşse ve
kullandığı kredi hacmi artmışsa bu, ekonomik yönden
farklı bir bakış açısını gerektirir. Hükûmetin
buna dikkatini çekmek istiyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Gündem
dışı üçüncü söz Antalya ilinde yaşanan çevre sorunları
hakkında söz isteyen Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcıya
aittir.
Sayın
Arıcı, buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları (Devam)
3.- Antalya Milletvekili Abdurrahman
Arıcının, Antalya ilinde yaşanan çevre sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
ABDURRAHMAN ARICI
(Antalya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Antalya
ilimizde yaşanan çevre sorunları ve bu sorunlara karşı
hassasiyetimizi göstermek açısından gündem dışı söz
almış bulunuyorum.
Bütün
arkadaşlarımızın bildiği gibi, Antalya, artık,
bir dünya kenti olmuştur. Ülkemizin dünyaya açılan bir
kapısı ve vitrini özelliğiyle Antalya, artık, sadece seksen
bir ilimizden biri değil, ülkemize gelen yabancı turistlerin ilk
izlenimleriyle ülkemiz hakkındaki fikirlerinin oluştuğu bir ön
sunum özelliği de taşımaktadır. Dünyamızdaki nüfus
artışı ve kentleşme nedeniyle her geçen gün önemini daha
ağır bir şekilde hissettiğimiz çevre kirliliği ve
küresel ısınmanın etkilerinden daha az etkilenmek amacıyla,
ülkemiz genelinde olduğu gibi Antalya ilimizde de çevreye olan
duyarlılığımız taviz vermeden devam etmektedir.
Hükûmetimiz her konuda olduğu gibi çevre konusunda da
ayrımcılık gözetmeden, yapılan yanlışlara göz
yummadan kararlılıkla üzerine giderek çevreyi koruma adına
gerekli adımları atmaktadır.
İktidarımız
döneminde çevre konusunda yapılan çalışmaları
başlıklar hâlinde bir gözden geçirecek olursak, ilimizde toplam 877
adet turistik tesis olup yatak kapasitesi 350 bindir, ülkemizin yatak
kapasitesinin yüzde 43ünü oluşturmaktadır.
Turizmin bu kadar
yoğun yaşandığı ilimizde en önemli çevre
yatırımı, tesislerden, yerleşim birimlerinden kaynaklanan
atık suların ve katı atıkların bertarafı
yönündedir. Antalya ilinde merkez ve ilçelerinde toplam 28 adet aktif çamur
sistemine göre projelendirilmiş merkezî atık su arıtma tesisi
bulunmakta olup bunlardan 27 tanesi faal durumdadır. Ayrıca, ilimizde
organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren 20 bin metreküp/gün kapasiteli 1
adet kimyasal ve biyolojik atık su arıtma tesisi bulunmaktadır.
İlimizde bulunan atık su arıtma tesislerinde oluşan
arıtma çamurlarını bertaraf etmek amacıyla kurulmuş 3
adet çamur kurutma tesisi bulunmaktadır. Söz konusu tesislerden 2 tanesi
solar sistem kurutma, diğeri de termal kurutma prosesine sahiptir.
Ülkemizdeki mavi
bayraklı plaj ve marina bakımından da ilimiz birinci
sıradadır. 2009 yılında toplam 150 adet plaj, 3 marina, 3
gezi yatı mavi bayrağa sahip olmuştur. Ülkemizdeki mavi
bayraklı yerlerin yaklaşık yüzde 54ü Antalyadadır. Mavi
bayraklı ödüllü yer sayısındaki artış, her geçen gün
yapılan çalışmalar sonucunda deniz suyu kalitesinde ortaya
çıkan gelişmeyi de göstermektedir.
Katı
atık depolama sahası 2003 yılında 1 adetken ÇED kararı
alınmış 8 adet katı atık depolama alanı
bulunmakta, bunlardan 5 adedi faal olarak çalışmakta, 3 adedinin
yapımına başlanmak üzeredir. İlimizde faaliyet gösteren 8
adet balık çiftliğinin tebliğ kapsamında kalan 3 adedinin
faaliyetine hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfez
alanında kalması sebebiyle son verilmiş, 5 adedi tebliğ
kapsamına girmediğinden faaliyetlerine devam etmektedir.
Gemilerdeki
atık alınması ve kontrolü kapsamında 7 adet tesisimiz
bulunmakta; bunlardan 4 tanesi 2006-2009 tarihleri arasında faaliyete
geçmiştir.
Bitkisel
atık yağların kontrolü amacıyla 2007-2009 arasında 6
adet tesis kurulmuş ve 2.438 ton bitkisel atık yağ
toplanmıştır.
Tıbbi
Atıkların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında, 300 müracaat
sonucunda 200 işletme tipi, atık beyan sistemine girmiş; bu
anlamda, 2006 yılında 1 milyon 108 kilogram olan tıbbi atık
toplama miktarı 2009 yılında 1 milyon 865 bin kilogram
olmuştur; diğer 100 adet müracaatın evrakları ise şu
anda inceleme aşamasındadır.
İlimizde
yapılacak madencilik faaliyetleri için, 1994-2010 yılları
arasında 4 adet projeye Çevre ve Orman Bakanlığı
tarafından çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı ve 554
adet projeye il müdürlüğümüz tarafından Çevresel etki
değerlendirmesi gerekli değildir. kararı verilmiş olup
toplam 558 faaliyet Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
kapsamında değerlendirilmiştir. 2008 yılında 32 adet,
2009 yılında ise 154 adet madencilik faaliyeti gerek ÇED
Yönetmeliği gerekse ilgili yönetmelikler doğrultusunda
denetlenmiştir.
Değerli
milletvekilleri, sebze ve meyve üreticiliğinin de yoğun olarak
yapıldığı ilimizde, her biri sanayi tesisi şeklindeki
modern seraların yapılması ve bunların yapım ve üretim
aşamasında denetlenmesi, yağmur sularının
boşaltılması, seralardan çıkan bitkisel atıkların
çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesi, sulama sistemlerinin
altyapılarının oluşturulması gibi konularda da destek
vererek ilimizde önemli bir geçim kaynağı olan seracılığın
çevreye duyarlı bir şekilde yapılması yönünde
çalışmalarımıza devam etmekteyiz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Arıcı, konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun.
ABDURRAHMAN ARICI
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şubat
ayı içinde ilimizde yaşanan sel felaketinde de birkaç cümleyle
bahsetmek istiyorum.
8 Şubat 2010
günü ilimizde metrekareye ortalama olarak 140 kilogram yağış
düşmüş ve ayrıca hızı 93 kilometre/saate çıkan
bir fırtınaya maruz kalmıştır. Aksu, Serik, Kaş,
Demre, Finike ve Kumluca ilçelerinin bağlı beldeleri ve köylerinde
derelerin taşmasıyla tarım alanları ve seralar zarar
görmüş, köy yolları ve köprülerde kısmi zararlar meydana
gelmiş, il merkezinde de bazı konut ve iş yerlerinin
çatıları uçmuş ve su baskınları oluşmuştur.
Ayrıca Elmalı, İbradı ve Manavgat ilçelerinde enerji
hatlarındaki zararlar nedeniyle elektrik kesintileri de
yaşanmıştır ancak afet anında ve hemen akabinde yapılan
çalışmalar sonucunda, meydana gelen hasarların genel hayata olan
olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler
alınmış ve mahallinde yapılan çalışmalar
aralıksız devam etmiştir.
Buradan, afete
maruz kalan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi bir
kez daha iletiyor, tekrarını yaşamamak dileklerimle yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Arıcı.
Sayın
Özensoy, buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- Bursa Milletvekili Necati Özensoyun, çevreci ve hayvan
korumacı olarak bilinen, 1 Mart 2010 Pazartesi günü yirmi dört
yaşında vefat eden, engelli Emine Atikin hayatının hem
engellilere hem engelli ailelerine ve hem de çevre konularına örnek
olması açısından incelenmesini önemli bulduğuna
ilişkin açıklaması
NECATİ
ÖZENSOY (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün sabah, yirmi
dört yaşında, Emine Atik isimli, kas hastalığına
tutulmuş bir kardeşimiz vefat etti. Bu kardeşimiz, engelli
olmasına rağmen kafasındaki engelleri yıkarak, kendisini
çevreci olarak ve hayvan korumacı olarak, bir aktivist olarak hayatını
tamamlamış bir kardeşimiz. Onun bütün hedefi Meclise gelerek,
milletvekilleriyle, Sayın Bakanla ve Başbakanla görüşerek
5199daki birtakım değişikliklerin olmasını
sağlamaktı, böyle bir ideali vardı, ömrü buna vefa etmedi.
Ben o
düşüncelerini bu Meclise yansıtmak, Emine Atikin hayatının
da incelenerek hem engellilere hem engelli ailelerine örnek olması ve
çevre konularına örnek olması açısından önemli
bulduğumu ifade ediyor, ailesine ve sevenlerine başsağlığı
diliyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Sayın Özkan
6.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdur
ili merkez Halıcılar, İnsuyu, Gökpınar, Taşkapı,
Kayaaltı köylerinde tarımsal amaçlı sulamada kullanılan
elektrik faturalarının icra kapsamına girdiğine, konunun
Enerji Bakanlığınca veya Hükûmet yetkililerince incelenip çözüme
kavuşturulması gerektiğine ilişkin açıklaması
RAMAZAN
KERİM ÖZKAN (Burdur) Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Burdur ili merkez
(Sala) Halıcılar, (Çatağıl) İnsuyu, (Çine)
Gökpınar, Taşkapı, Kayaaltı (Gravgaz) köylerinde
tarımsal amaçlı sulamada kullanılan elektrik faturaları
icra kapsamına girmiştir. Şöyle ki: Devlet tarafından
elektrik çekilmiş, abone edilmiş vatandaşlarımız sözüm
ona kaçak elektrik kullanıyor diye tutanak yapılmış. Bunun
sonucunda, yasal 1-2 bin lira borcu olanlara cezai işlem sonucu 8-10-12
bin lira civarında cezalar uygulanmıştır. Konunun Enerji
Bakanlığınca veya Hükûmet yetkililerince incelenip çözüme
kavuşturulmasını rica ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özkan.
Gündem
dışı konuşmaya Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel
Eroğlu cevap vereceklerdir.
Sayın
Bakanım, buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları (Devam)
3.- Antalya Milletvekili Abdurrahman
Arıcının, Antalya ilinde yaşanan çevre sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (Devam)
ÇEVRE VE ORMAN
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Antalya Milletvekili Sayın Abdurrahman Arıcının gündem
dışı konuşmasına cevap vermek üzere söz
almış bulunuyorum.
Öncelikle,
taşkında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza
Allahtan rahmet diliyorum, yakınlarına ve milletimize
başsağlığı diliyorum.
Değerli
milletvekilleri, taşkınların sebepleriyle ilgili kısaca
bilgi vermek istiyorum. Şunu ifade etmeliyim ki:
Taşkınların sebeplerinin en önemlisi, normalin çok üstünde
yağan yağışlarla birlikte, esen lodos sebebiyle dağlarlardaki
karların aynı anda erimesi olmuştur.
8 Şubat 2010
günü, Antalya bölgesinde metrekareye ortalama 140 kilogram yağış
düşmüştür. Antalyaya, son iki buçuk ayda yani Aralık
ayının 15inden itibaren -aralık, ocak, şubat
aylarında- metrekareye toplam 1.144 kilogram yağış
düşmüş olup bu miktar, uzun dönem ortalaması olan
yıllık 1.095 kilogram/metrekareden daha da büyüktür. Yani Antalyaya,
çok kısa sürede, bir yılda yağan yağıştan yüzde
25 daha fazla bir yağış yağmıştır.
Bu
aşırı yağışlar neticesinde, 1
vatandaşımız Demre ilçesinde, kıyıda
akıntıyla gelen ağaç ve tahta parçalarını toplarken
dalgalara kapılmış, 1 vatandaşımız
yıldırım düşmesi ve Serik ilçesinde de 1
vatandaşımız sel sularına kapılması neticesinde
hayatlarını kaybetmişlerdir. Hayatlarını kaybeden bu
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Aracıyla seyir
hâlindeyken sel sularına kapılan vatandaşlarımızdan
1i hayatını kaybetmiş, diğeri ise bir ağaca tutunarak
kendisini korumuştur. Ağaçta mahsur kalan vatandaşımız
-bakın, çok önemli- Sahil Güvenlik Komutanlığının
helikopterleriyle gece saat 02.00 civarında kurtarılmaya gayret
edilmiş ancak o civarda enerji nakil hatlarının olması ve
hava durumunun müsait olmaması sebebiyle helikopter o bölgeye
yanaşamamıştır. Günün aydınlanmasıyla birlikte
gerek botlarla gerekse DSİnin iş makineleriyle
vatandaşımız kurtarılmıştır. Sadece bu
vatandaşımız değil, Antalyanın muhtelif ilçe ve köylerinde
sel sebebiyle mahsur kalan 200 civarında vatandaşımız
helikopter ve diğer vasıtalarla kurtarılarak güvenli bölgelere
nakilleri sağlanmıştır. Valilik başta olmak üzere
bütün kurum ve kuruluşlar bu sel baskını esnasında
cansiparane çalışmışlardır.
Bu
taşkınlardan zarar gören vatandaşlarımızın acil
insani ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla 12
Şubat günü Başbakanlık tarafından 275 bin TL
gönderilmiş ve ilgili kaymakamlıkların hesaplarına
aktarılmıştır.
Bu
taşkınların akabinde 19 Şubat 2010 tarihinde bizzat kendim
Antalyaya giderek kapsamlı bir koordinasyon toplantısını
gerçekleştirdim. Müsteşarım, genel müdürlerim yani bütün
Bakanlığın bölge müdürlerinin, daire
başkanlarının tamamı katıldı. Ayrıca tabii,
Antalya Sayın Valisi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı,
ilçe kaymakamları ve ilçe belediye başkanlarının da
katıldığı bu toplantıda önemli konular masaya
yatırıldı ve yapılacak çalışmalara yön verildi.
Hatta bu toplantıya Antalyamızın çok değerli bazı
milletvekilleri de katılmışlardır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; DSİ Genel Müdürlüğüm
döneminde kış aylarında çalışmayan makineleri
diğer bölgelere sevk ederek bilhassa Antalyada toplu makine
çalışması gerçekleştirdik. Dolayısıyla,
yapmış olduğumuz bu çalışmaların bu
taşkınlarda fevkalade faydası olmuştur.
2009-2010
kış sezonunda Adana, Antalya, Aydın, İzmir, Samsun,
Şanlıurfa, Bursa ve Balıkesir bölge müdürlüklerinin
mesuliyetinde bulunan illerde toplam 39 adet toplu makine
çalışması yapılmış, bu çalışmalar için
bölge müdürlüklerinin faal olan 200 adet iş makinesine ilaveten 110 adet
iş makinesi kışın çalışılamayan bölgelerden
destek olarak iklim açısından çalışılabilen bölgelere
sevk edilmiştir, Edirne de bu bölgelerin içindedir.
Hükûmetimiz
döneminde Antalyada birçok taşkın koruma çalışması ve
tesisi yapılmıştır. 2003-2006 yılları
arasında, bazı bölgelerdeki iş makinelerini Antalyaya sevk
etmek suretiyle orada bütün derelerde toplu iş makinesi
çalışması yaptık. Misal olarak: 2003 yılında 4
dere, 2004 yılında 5, 2005 yılında yine 5, 2006
yılında 6 dere, 2007 yılında Antalyada 9 dere, 2008
yılında 5 dere, 2009 yılında Antalyadaki 8 dere olmak
üzere toplam 42 adet dere üzerinde toplu makine çalışması
yapılarak dereler ıslah edilmiştir. Ayrıca, 2010
yılı taşkınlarına ise 32 adet iş makinesi ile
müdahale edilmiştir. Koordinasyon toplantısının akabinde,
talimatım üzerine, Antalyaya 36 adet ilave makine desteği ile
Antalyada çalışacak iş makinesi sayısı 94e
yükseltilmiştir.
Bunun
dışında, sadece toplu makine çalışmaları
değil, sayın vekillerim, Antalyada, ayrıca, ihale etmek
suretiyle pek çok derelerin ıslahı yapılmıştır.
Bakın, Antalya merkezdeki derelerin tamamı ıslah edildi. Eskiden
Antalyada sürekli taşkın olurdu. Bakın, merkezdeki dereleri
gerçi ıslah ettik. Bunun dışında, Antalyada özellikle
taşkınlardan korumak için Doyran Göleti
yapılmıştır. Bu, taşkın maksatlı bir
gölettir aynı zamanda, önemli ölçüde Antalyayı da
taşkından korumuştur.
Bunun
dışında, Antalya Gazipaşa, Alanya, Antalya turizm dereleri,
Alanya merkez ilçe, Sarp, Gümüşdere ve Obaçayırı, Antalya
Kumluca, Antalya Korkuteli ilçe merkezi, Antalya Boğaçay, Çandır ve
Karaman Dereleri Taşkın Koruma Tesisi, Demre Çayı
ıslahı, Kemer Ağva Deresi Taşkın Koruma Tesisi,
Kumluca, Gâvur ve Akmaz Dereleri Taşkın Koruma Tesisi, Finike
Alakır Deresi ıslahı, Antalya Kaş Karadağ Köyü Bolluca
Taşkın Koruma Tesisi, gene Kaşta Küçükağ Deresi
Taşkın Koruma Tesisi olmak üzere tam 16 adet dere Hükûmetimiz
zamanında ıslah edilmiştir, bunu özellikle belirtmek istiyorum.
Bunun
dışında, şunu da belirtmemde fayda var: Az önce Sayın
Vekilim, çevreyle ilgili faaliyetlerden bahsetti. Özellikle Antalyada
hakikaten çevre koruma konusunda çok büyük bir hamle
yapılmıştır. 2003 yılında sadece o 22 adet olan
atık su arıtma tesisi -ki bunların tamamı biyolojik
arıtma tesisidir- 2009 yılı sonuna kadar 28e
yükseltilmiştir. 2003 yılında deşarj izni sayısı
-deşarj izni, atık suları mevzuata uygun olarak arıtan
tesislere verilen izindir- sadece 51 iken, 2009 yılında, bakın,
izin alan tesis sayısı veya bir başka ifadeyle standartlara
uygun şekilde arıtıp alıcı ortama atık
sularını veren tesis sayısı 228e
çıkarılmıştır.
Aynı
dönemde, mavi bayrak sayısı 2002 yılında 59 iken, şu
anda Antalyada plaj ve marinalardaki mavi bayrak sayısı 161dir ve
Antalya dünyada ilk üçe girmektedir. Hakikaten Antalyanın sahilleri
dünyadaki en temiz sahiller arasında yer almaktadır.
Bunun
dışında, 2009 yılında gemilerden atık
alınmasıyla ilgili tesisi Antalyada 3e çıkardık. Ambalaj
atıklarıyla ilgili 6 tesis kuruldu.
Bunları,
özellikle, kısaca Antalya ile ilgili belirttikten sonra bir de
müsaadenizle Edirne ve diğer illerle ilgili çalışmalardan
bahsetmek istiyorum.
Burada, Edirne
ile ilgili çalışmalarda şunu özellikle vurgulamamda fayda var:
1-17 Şubat 2010 tarihleri arasında Edirnede metrekareye 153 kilogram
yağış düşmüştür. Bakın, uzun yıllar
ortalaması 49 kilogramdır yani neredeyse uzun yıllar
ortalamasının 3 katı kadar ani bir yağış
gerçekleşmiştir. Bu aşırı yağışlar
neticesinde Meriç Nehrine gelen suyun debisi 1.713 metreküp/saniye
yükseltilmiştir. Bu değer, yüzyılda bir tekerrür eden debiye
eşittir yani yüzyılda bir gelecek akım Meriç Nehrinden
geçmiştir.
Ben özellikle
şunu ifade edeyim: DSİ Genel Müdürlüğünce 2003-2006
yılları arasında Meriç Nehrinin Ergenekon üzerinde yapılan
toplu makine çalışmalarıyla 100 kilometre yatak
ıslahı, sedde ve taş tahkimat işleri
gerçekleştirilmiştir. Meriç Nehrinin yan kollarından biri olan
Tunca Nehri üzerinde de 24 kilometrelik seddeler inşa edilmiştir.
Gene,
ayrıca, 2003-2009 yılları arasında toplam 1.093 kilometre
nehir ve dere yatağında toplu makine çalışması ile taşkınlardan
korumak için ıslah ve sedde çalışması
yapılmıştır. Bunların maddi tutarı
yaklaşık 250 milyon TL yani 250 trilyondur, sırf Edirnede.
Ayrıca, bu
toplu makine çalışmaları dışında, Edirnede,
2003-2009 yılları arasında, Hükûmetimiz döneminde, ihale etmek
suretiyle, bazı dereler taşkından korunmuştur,
bunların sayısı 19dur. Bu 19 derenin birkaçını saymak
istiyorum müsaadenizle: Meriç Sarıyar Deresi, İpsala Hacı
kasabası Deresi, Meriç Yenicegörece köyü Taşkın Koruma
Tesisleri, Enez ilçesi Platin Dere ve Uzunköprü Çavuşlu Köyü
Taşkın Koruma Tesisleri, merkez Muratçalı Köyü
Çömlekakpınar Deresi Taşkın Koruma Tesisleri, Enez Gülçavuş
ve Sultaniçe Köyleri Taşkın Koruma Tesisleri, Havsa Taptık Köyü
Taşkın Koruma Tesisleri, Meriç Yakupbey Taşkın Koruma Tesisi,
Uzunköprü Ömerbey ve Bıldır köyü arazilerinin Taşkından
Korunma Tesisleri, Uzunköprü Elmalı köyü, merkez Hıdırağa
Köyü, Lalapaşa Domurcalı köyünün Soğukakpınar ve Ayazma
Dereleri Taşkın Koruma Tesisi; Uzunköprü Salarlı köyü Bülbüldere
ve Davutpınar Deresi, Süloğlu Büyükgerdelli Deresi, Uzunköprü Kurtbey
beldesinin Herekeli ve Değirmendere dereleri, Keşan Gündüzler köyü
arazisi Tirebolu Deresi, merkez Büyükismailce köyü ve arazisi, Keşan
Beğendik Göleti ve yukarı havza ıslahı
yapılmıştır.
Burada özellikle
şunu ifade etmek istiyorum: Edirne Milletvekilimiz Sayın Necdet Budak
zaten üç haftadır Edirnede, ben kendisinden de sürekli bilgi
alıyorum ve Eskiköy civarında yırtılan yazlık sedde
ile kumla kaplanan arazileri taşkından korumak için mutlaka iş
makineleriyle ve ihaleli çalışmalarla bunlar tamamlanacak.
Ayrıca, özellikle, Edirneye, tarihî köprünün yanına alternatif bir
köprü yapılması konusunda, Sayın Başbakanımız,
geçtiğimiz cuma günü -özellikle bu konuda- bir çalışma
yapılması talimatını vermiştir, ilgili kurumlar bu
konuda çalışma yapacaklardır. Ayrıca nehir yatağı
temizlikleri de yapılacaktır, yırtılan seddelerin
onarımı da ayrıca gerçekleştirilecektir, bunu da özellikle
belirtmek istiyorum.
Bunun
dışında, değerli milletvekillerim, bir de geçtiğimiz
günlerde bazı baraj kapaklarının vatandaşlara haber
vermeden açıldığı şeklinde bazı yayın
organlarında birtakım haberler çıkmıştır. Özetle
şunu vurgulamak istiyorum, bu konuda şunu belirteyim: Genelde barajda
dolu savak tabir ettiğimiz savaklar iki türlüdür; birisi, serbest yüzeyli,
yani herhangi bir kapaksız dolu savaklar var ki burada zaten su gelince
dolu savaktan taşarak yatağa akacaktır. Buna yapılacak
herhangi bir şey yoktur yani bizim kontrolümüzde değildir. Ancak, o
baraj, gelen suyu biriktirmesi açısından, taşkının
tesirini hafifletmesi açısından gerçekten önemlidir.
Bunun
dışında birtakım dolu savaklar da kapaklıdır.
Kapaklı dolu savaklar, su seviyesi maksimum su seviyesine geldiği
zaman bu kapakların açılması gerekir, aksi takdirde yükselen su,
barajın gövdesine zarar verebilir hatta barajın
yıkılmasına da sebep olabilir. Bu konuda da şunu özellikle
vurgulamak istiyorum: Biz baraj kapaklarını açmadan önce mutlaka o
civardaki bütün vatandaşlara haber veriyoruz, kapaklar ancak ondan sonra
açılıyor. Zaten sürekli takip ediliyor ancak Antalya civarında,
Isparta civarında, Burdur civarındaki Karacaören Barajının
kapaklarının açılmadığını, su seviyesinin
belli seviyeye yükseldikten sonra su seviyesinin alçalması suretiyle
kapakların açılmasına ihtiyaç duyulmadığını
burada özellikle vurgulamak istiyorum.
Son olarak da
şunu belirtelim: Devlet Meteoroloji teşkilatı gerekli
ikazları yapmaktadır vatandaşlarımıza ve
tahminlerdeki, Devlet Meteoroloji İşlerinin doğruluk oranı
yüzde 90ları aşmıştır, hakikaten çok faydalı
olmaktadır. Herhangi bir taşkın durumu veya aşırı
yağışlar durumu önceden bütün kurum ve kuruluşlara,
valiliklere bildirilmektedir. Ancak ben burada vatandaşlarıma ve diğer
kamu kurum ve kuruluşlarına kısa bir ikazda bulunmak istiyorum:
Efendim, özellikle taşkınlardan korunmak ve gerekli tedbirleri almak
üzere Başbakanlık tarafından 2006 yılında 27 no.lu
tebliğ yayınlanmış, ayrıca 2010 yılında da 5
no.lu tebliğ yayınlanmıştır. Özellikle bütün kamu
kurum ve kuruluşlarının, belediyelerin, özel idarelerin ve de
şahısların bu genelgeye uygun hareket etmeleri gerekir. Çünkü
çoğu kere taşkınların sebepleri: Bir, dere
yataklarının işgal edilmesi; iki, dere yataklarına moloz,
hafriyat toprağı gibi birtakım toprakların, malzemelerin
dökülmesi. Bunun dışında gabarisi müsait olmayan menfezlerin
veya köprülerin yapılması. Bunlar şişe ağzı gibi
derenin ağzının tıkanmasına ve geriye doğru
taşkına, feyezana sebep olmaktadır. Dolayısıyla
bunlara dikkat edilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Ayrıca
vatandaşlarımızın da özellikle dere yataklarını
işgal etmemeleri, ayrıca dere yataklarını gözleri gibi
korumaları hususunda hassas olmaları gerekmektedir. Çünkü
vatandaşlarımız çoğu kere yaz aylarındaki dereden akan
debiye bakarak burada herhangi bir şey olmayacağı şeklinde
bir kanaate kapılmaktadır. Hâlbuki yüz yılda, beş yüz
yılda bir gelen debi akış neticesinde gerçekten bir felaket
oluşmaktadır. Nitekim, bu felaketler küresel ısınma, iklim
değişimi sebebiyle sadece Türkiyede değil, bütün dünyada
maalesef böyle hadiseler olmaktadır. Maalesef Avrupada da daha geçen gün,
üç gün önce 52 ölüyle neticelenen çok önemli bir sel baskını
olmuştur. Bunlar gerçekten üzücüdür. Bizim de bu konuda bütün kurum ve
kuruluşların yardımcı olması gerekir. Bu konuda
sayın milletvekillerimizden de gerekli desteği istiyoruz çünkü bütün
bu ağaçlandırma, taşkın koruma, hepimizin görevidir diye
düşünüyorum.
Bu güzel
dileklerle hepinizi tekrar ben saygıyla selamlıyorum.
İnşallah, ülkemizde deprem gibi, sel baskınları gibi
felaketlerin olmamasını da temenni ediyorum.
Hepinizi tekrar
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Sayın Çöllü
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
7.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Antalyada
yaşanan sel felaketinde mağdur olan vatandaşlara yönelik banka
mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda devletin katkı
sağladığına ancak, özel bankalardan kredi çeken
vatandaşların mağduriyetlerinin devam ettiğine, sel felaketleri
nedeniyle yapılması gerekenlere ilişkin açıklaması
HÜSNÜ ÇÖLLÜ
(Antalya) Sayın Başkanım, izniniz olursa Sayın Bakana
bölge milletvekili olarak konular hakkında bir katkı koymak
istiyorum.
O felaketle
birlikte, Sayın Genel Başkanımızla orada ziyaretlerde
bulunmuştuk. Üç konunun altını çizmek istiyorum Sayın
Bakanım.
Birinci konu,
bölgede mağdur olan vatandaşlara yönelik, banka
mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda devlet bir katkı
sağlamış. Fakat devlet bankalarından olan bu katkı,
genelde yüzde 80 özel bankalardan kredi alındığı için bir
fayda sağlamamıştır. Bu noktanın özellikle dikkat
edilmesini diliyorum.
Diğer bir
konu, bu sel felaketlerinde arama-kurtarma amacıyla kullanılan
botların teknik açıdan sıkıntı yaratabildiği
ortadadır. Rafting botu adı verilen özel amaçlı motorsuz
botların buralarda kullanılmasında fayda vardır.
Üçüncü bir konu
da özellikle debisi uygun sularda ırmaklarımızın taş
tahkimatı yapılırken ırmak ağızlarının
betonarme, her ne kadar DLHnın yetkisi olsa da betonarme bir düzenlemeyle
rıhtım yapılarak bir iç marina yapılmasının bölge
turizmine de büyük katkı sağlayacağını
düşünmekteyim. Özellikle Aksu Çayı bu anlamda çok uygundur.
Teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Çöllü.
Sayın
Varlı
8.- Adana Milletvekili Muharrem Varlının, Ceyhan
Nehri üzerindeki Aslantaş Barajının kapaklarının
açılması neticesinde Yumurtalık ve Karataş ilçelerindeki
bazı köy ve kasabaların sular altında kalması nedeniyle
şu ana kadar karpuz ekilemediğine ilişkin açıklaması
MUHARREM VARLI
(Adana) Teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, Sayın Bakan da buradayken bu Ceyhan Nehri üzerindeki
Aslantaş Barajının kapaklarının açılması
neticesinde Yumurtalık ilçemiz ve Karataş ilçemizin birkaç tane köyü,
Göberen, Kaldırım, Kırmızıdam, Karataşın
Bebeli ve Bahçe kasabalarının arazileri sular altındadır
yaklaşık bir aydan beri. Bu araziler çok mümbit ve verimli
arazilerdir, karpuz ekmeye çok müsait arazilerdir. Şu ana kadar karpuz
ekilememiştir. Erkenci karpuz bu bölgede yetişir Çukurovada. Lütfen,
bu konuda yetkilileri uyarır, bir tedbir alınması konusunda
yardımcı olursanız sevinirim. Oradaki halkımızın
talebidir, sizlere iletiyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Varlı.
Sayın Bulut
9.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun,
Balıkesir Edremit bölgesinde son günlerde yaşanan sel felaketlerine
ilişkin açıklaması
AHMET DURAN BULUT
(Balıkesir) Sayın Başkanım,
aracılığınızla Sayın Bakanıma,
Balıkesir Edremit bölgesinde geçtiğimiz günlerde
yağışlar nedeniyle olan sel felaketini gidip gezip gören biri
olarak oradaki olumsuzlukları anlatmak istiyorum.
Sayın
Bakanım, Edremit merkez, Güre, Zeytinli, Altınoluk bölgesinde,
yağmur olmadığı hâlde Kaz Dağlarından aniden
gelen bir sel ile çok ciddi hasarlar meydana gelmiştir. Allahtan can
kaybı olmamıştır, sevindirici olan budur. Ancak
geçtiğimiz yıllarda çocuklarıyla birlikte çadırın
içerisinde kamp yapıp uyurken ölen bir aile vardı. Bölgenin bu
anlamda bir haritasının çıkarılması, yağan
muhtemel yağışlara, gelen sulara göre imarın düzenlenmesi
konusunda bir tedbir alınmasını ve bu mağdur olan insanlara
Afet Fonundan yardım yapılması konusunda desteklerinizi talep
ediyoruz.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Özkan
Arkadaşlar,
şunu istirham ediyorum Sayın Özkan sizden ve diğer
arkadaşlardan: Bakınız, biraz önce çok kısa bir söz için
talepte bulundunuz ama tekraren şimdi Sayın Bakan bir şey
söyledi, biz de ona bir şey söyleyelim olursa bizim bu işi
bitirmemiz mümkün değil. Bakınız, biraz önce çok kısa
olarak ben size bir söz verdim ama şimdi diğer
arkadaşlarımız da aynı talepte bulunurlarsa ben bu
şeyi tabii ki karşılayamam, yani şu anda
sonuçlandıramayız. Yani bu şekilde sizin de bize
yardımcı olmanız lazım. Bakın, kısa bir
açıklama için söz verdim ama şimdi tekrar
Bu defa vereyim ama bir dahaki
sefere veremeyeceğimi bütün arkadaşlara ifade ediyorum çünkü olmaz.
Sayın Bakan bir şey söylüyor, biz de bir şey söyleyelim, ifade
edelim, katkıda bulunalım
Sayın Bakan da burada sizler de
buradasınız, birbirinizle görüşebilirsiniz, bir mahremiyet falan
yok.
Buyurun.
10.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın,
Burdurun Gölhisar ilçesi Yusufça kasabası içerisinden geçen derenin
ıslahının ve arıtmasının bitirilmesine
ilişkin açıklaması
RAMAZAN
KERİM ÖZKAN (Burdur) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan,
Burdur ili Gölhisar ilçesi Yusufça kasabası içerisinden geçen derenin
ıslahı ve arıtmanın bitirilmesi sözü tarafınızdan
ara seçim esnasında verilmiştir ancak bugüne kadar bu konuda bir çalışma
ve ilerleme olmamıştır. Yusufça kasabasının bu sorunlarının
tarafınızdan bir çözüme kavuşturulmasını rica ediyor,
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Son
olarak Sayın Nalcı, buyurun.
11.- Tekirdağ Milletvekili Kemalettin
Nalcının, Meriç ve Ergene nehir yataklarının
ıslahı konusunun bir an önce gündeme alınmasının
Trakyayı ve Trakya çiftçisini çok rahatlatacağına ilişkin
açıklaması
KEMALETTİN
NALCI (Tekirdağ) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Bakanım, demin Edirnedeki sel felaketiyle ilgili açıklamalar
yaptınız. Şimdi, tabii siz de bu konuları çok iyi biliyorsunuz,
Edirnedeki en büyük problem Meriçin talveg dediğimiz dere
yatağının dolgun olmasından dolayı bu
taşkınlar meydana geliyor. Bununla ilgili kapsamlı bir
çalışma başlatıldığını biliyorum ama
kapsamlı bir çalışma yapıldığı zaman bu
bölgenin bu sel felaketlerinden kurtulacağını siz de takdir
edersiniz.
Bir de en önemli
konu, Ergene konusu. Ergene konusuyla ilgili tabii, iki buçuk senedir de hep
siz de şey yapıyorsunuz ama bir sonuç alınamadı. Ergeneyle
ilgili de aynı kapsamda Meriç ve Ergene havzalarının bir an önce
gündeme alınması Trakyayı ve Trakya çiftçisini çok çok
rahatlatacaktır.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum.
Gündeme
geçiyoruz.
Sayın
milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu,
gündemin sözlü sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 2, 8, 9, 10,
17, 18, 19, 20, 22, 34, 35, 37, 47, 52, 63, 64, 67, 70, 79, 82, 101, 115, 120,
124, 126, 134, 139, 141, 142, 158, 169, 178, 192 ve 199uncu
sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanın bu talebini sırası geldiğinde
yerine getireceğim.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin dört adet önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19
milletvekilinin, telif hakları konusunda yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/595)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde
sık sık tartışılan, "Telif Hakları"
konusunda, müzik, sinema, tiyatro, edebiyat, bilim, kültür ve sanat
alanında yaşanan sorunların araştırılması ve
bu konuda gerekli çalışmaların yapılması için
Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri
uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını
arz ve talep ederiz.
1) M. Nuri Yaman (Muş)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Emine Ayna (Mardin)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Bengi Yıldız (Batman)
8) Fatma Kurtulan (Van)
9) Hasip Kaplan (Şırnak)
10) Hamit Geylani (Hakkâri)
11) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Müzik, sinema,
tiyatro, edebiyat, bilim, kültür, sanat alanında telif haklarından,
fikri sınai mülkiyet haklarına, patent, ticari marka ve ticari
sırlar rejimi dâhil her alanda eser sahiplerinin hakları ihlal
ediliyor.
Teknik ve
bilişim alanındaki gelişmeler sonucu, dijital ortamdaki eserler
olduğu gibi istenilen sayıda kopya edilebiliyor. Kopyadan kopya kolay
çoğaltılmakta, dağıtılmakta, dijital medyada iletilmekte,
elektronik posta ile artık milyonlarca cep telefonu ile telif hakkına
konu olan bir eser postalanmakta, web aracılığı ile
milyonlara ulaştırmaktadır. Başta müzik endüstrisi olmakla
eser sahipleri zarar görmekte, artık yapımcılar albüm yapamaz duruma
düşmüştür.
Yaşar
Kemal'in, Orhan Pamuk'un, Elif Şafak'ın eserleri korsan olarak ertesi
gün her yerde satılabiliyor. Sinema alanında bin bir emek ve büyük
maliyetlerle çekilen filmler, Yılmaz Güney'in "Yol filmi",
ekranların sevilen dizileri CD/DVD'lerle anında tezgâhlarda. Sezen
Aksu'nun "Gülümse", Tarkan'ın
"Şıkıdım", Şıwan Perwer'in
"Xalepçe", Zülfü Livaneli'nin "Özgürlük", Ahmet
Kaya'nın "Diyarbakır Türküsü" gibi binlerce eser MP3'lerde.
Bilgi ve
iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle beraber telif hakları
İnternet'e taşınmıştır. İnternet üzerindeki
elektronik kaynak kullanımının son zamanlarda artması,
bunların kontrolünü gerektirmiştir. Bu kontrol özellikle eser
sahiplerinin hem maddi hem de manevi haklarını koruyacak şekilde
sağlanmalıdır.
Sayısal
filigran ve şifreleme ile haksız kullanımları
kovuşturmaya ve bunlara karşı etkin bir koruma sağlamaya
ilişkin çalışmalar engelleniyor. Fikri haklar yönünden yeni
teknolojiler sayesinde geliştirilen dezavantajlar, bu teknolojilerden
istifade edenler için bir avantaj oluşturmuştur.
Telif
hakları, yazar ve sanatçıların kendi eserlerine sahip olma
haklarının kanunda ifade edilmesidir. Telif hakları
kanunları ülkeden ülkeye değişir. Türkiye'de telif halkları
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile korunur. Bu
kanun, ilim ve edebiyat eserleri (bilgisayar programları dâhil), musiki
eserleri, güzel sanat eserleri ve sinema eserlerini konu almaktadır.
Dijital ortamdaki
eserlerin telif haklarının korunması problemine, şifreleme
(encyription), "metering" ve dijital imza gibi metotlarla teknoloji
kendi çözümünü getirirken, İnternet'in yaygın ve yoğun
kullanıldığı gelişmiş ülkelerde hukuki zeminde bu
metotlara destek olan yeni düzenlemelere gidilmiş veya bu yönde
çalışmalar yapılmaktadır. İnternet'in gelişmesi
bütün dünyada büyük bir hızla devam ederken sorunlar çözülmedi.
Yazarların,
sanatçıların, yazılım tasarımcılarının,
ilgili kuruluşların, Kültür ve Turizm
Bakanlığının çabaları da soruna çözüm getirmedi.
Şifre, parola gibi izinsiz erişimi engelleyen tedbirleri aşmaya
yarayan teknolojinin yasaklanması. İnternet üzerindeki eserlerin
telif hakkı sahipleri, eserlerine izinsiz erişimi, şifreleme
(encryrption), parola vs. gibi tekniklerle engelleyebilirler. Bu koruma
engellerini aşmak, telif hakkının ihlalidir. Böyle bir ihlalde
kullanılabilecek her türlü aracın üretimi, ithali ve
dağıtımı yasaklanabilir, yeni düzenlemelere gidilebilir.
Servis sağlayıcıların potansiyel sorumluluğu var.
Kullanıcılara ücret karşılığında
İnternet erişimi sağlayan şirketlere İnternet servis
sağlayıcıları olan (ISS)'lere sorumluluk getirilebilir.
Telif hakları sorunu küresel olup, Türkiye bu konuda ev sahipliği
yapacağı, dünyanın tanınmış
sanatçılarının, uzmanların, kuruluşların,
bileşim dünyasının da katılacağı
uluslararası bir konferans ile çözümü tartışabilir.
Bu nedenle bir
Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekir.
2.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19
milletvekilinin, bal üreticiliğindeki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/596)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Arıcılık
ve bal üreticilerinin içinde bulunduğu olumsuz durumun incelenmesi ve
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla,
Anayasamızın 98,8 TBMM İçtüzüğümüzün 104 ve 105. maddeleri
gereğince Araştırma Komisyonu kurularak sorunun
araştırılmasını arz ve talep ederiz.
1) M. Nuri Yaman (Muş)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Emine Ayna (Mardin)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Bengi Yıldız (Batman)
8) Fatma Kurtulan (Van)
9) Hasip Kaplan (Şırnak)
10) Hamit Geylani (Hakkâri)
11) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Arıcılık
toprağa bağımlı olmayıp, topraksız veya az
topraklı aileler için tek başına geçim kaynağı olan ve
aynı zamanda en ucuz ve en kolay istihdam yaratan tek tarımsal
faaliyettir. Ülkemiz, iklim koşulları, bitki örtüsünün
çeşitliliği, coğrafi yapısı ile arıcılığa
en uygun ülkelerden biridir. Arıcılık, topraksız çiftçilere
bir iş ve gelir imkânı yaratmakta, orman köylerinde yaşayan
insanlarımız için önemli bir tarımsal faaliyet kolunu
oluşturmaktadır.
Arı, bal
üretiminin yanı sıra doğanın kendisini yeniden üretmesinde
de önemli bir oyuncudur. Bitkilerdeki tozlaşmanın
sağlanmasında oynadığı rol nedeniyle tarımsal
üretim faaliyetinin gizli kahramanıdır. Balın insan
beslenmesindeki önemi, arısütü, polen ve balmumu kullanım
alanının artması, bitkilerde doğal tozlaşma
dolayısı ile ürünlerde verim artışının
sağlanması, arıcılığın öneminin
artmasına neden olmuştur. Dünya tarımında söz sahibi
ülkeler, arıyı polinasyon amacı ile kullanmaktadırlar. Bir
kovan arının tarıma katkısının, o kovandan
üretilen balın 30-40 kat fazlasında bir katma değer
yarattığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Gelişmiş
ülkeler iyi tarım uygulamalarını esas alarak bitkisel üretimdeki
verim artışı ve doğal tozlaşma için
arıcılara para ödemektedir. Bu ülkelerde arıcının
gelirinin yarıya yakını tozlaşma kirasından
gelmektedir.
Türkiye,
doğal koşulları, uygun iklim ve zengin bitki
varlığı ile büyük bir arıcılık potansiyeline
sahiptir. Ancak arıcılık konusunda bulunduğumuz nokta
itibariyle potansiyel varlığımızı tam olarak
kullandığımızı söyleyemeyiz. Ülkemizde
yaklaşık 4,9 milyon kovan ile 81 bin ton bal üretimi yapılmaktadır.
Dünyada kovan başına en az bal ülkemizde alınmaktadır.
Başka ülkelerde kovan başına 50 kilogram bal
alınırken, ülkemizde ise bu rakamın 17 kilogram civarında
oluşu oldukça düşündürücüdür. Türkiye bal üretiminde Çin, Arjantin,
Meksika'dan sonra dördüncü, 4,9 milyon kovan sayısıyla ikinci,
arı poleni miktarıyla da üçüncü sırada yer almaktadır.
Anadolu coğrafyası, dünya arı ırkının yüzde
20sine, ballı bitkilerin yüzde 75'ine sahip iken, kovan başına
üretim açısından Dünya sıralamasındaki yerini hak etmemektedir.
Türkiye'de kovan
başına bal üretimin yıllar itibariyle giderek düştüğü
gözlemlenmektedir. Kovanların standart ölçülerde olmaması, arı
hastalıkları ile yeterli ve düzenli mücadelenin
yapılamaması, ana arı teminindeki zorluklar ve ana
arıların uzun süre kullanılmaları, verim
düşüklüğünün nedenleri arasında sıralanabilir. Özellikle
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu düşüşün en önemli
nedeni, arıcıların yaylalara güvenlik nedeni ile
ulaşamamasıdır. Bu nedenle dar alanda aşırı
miktarda arı kolonisi bulunmakta ve kovan verimi düşmektedir. Bölge
arıcılığına yıllarca hizmet veren Bitlis
Arıcılık ve Araştırma Enstitüsü'nün
kapatılması nedeniyle, bölge arıcılarının teknik
bilgi desteğinden yoksun kalması verim düşüklüğünün
diğer bir nedenidir.
Arıcılık
ülkemizin birçok bölgesinde yapılmasına rağmen
Arıcılık ve Araştırma Merkezlerinin yetersizliği,
arıcılığı ve tarımı belirsizliğe
sürüklemektedir. Nitekim son yıllarda görülen toplu arı ölümleri, bu
soruna bir an önce çözüm üretilmesini gerekli hale getirmiştir.
Ülkemizde
Arıcılığın geliştirilmesi ve bal üreticilerimizin
sorunlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
araştırılarak alınması gereken tedbirlerin tespit
edilmesi yerinde olacaktır.
3.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19 milletvekilinin,
GAP bölgesindeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/597)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Tarım
sektörünün çöktüğü, küresel ekonomik krizin sonuçlarının en
ağır yaşandığı GAP Bölgesi'nde giderek artan
işsizlik ve yoksulluğun bütün boyutlarıyla
araştırılarak gerekli çalışmaların
yapılması için Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve
105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması
açılmasını arz ve talep ederiz. 02.02.2010
1) M. Nuri Yaman (Muş)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Emine Ayna (Mardin)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Bengi Yıldız (Batman)
8) Fatma Kurtulan (Van)
9) Hasip Kaplan (Şırnak)
10) Hamit Geylani (Hakkâri)
11) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Temel hedefi,
Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat
standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler
arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak,
kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkânlarını
artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi Millî kalkınma
hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve
sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan
bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle
havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili
kapsamaktadır (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis,
Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak).
1970'lerde
Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı
projeler olarak planlanan GAP, 1980'lerde çok sektörlü, sosyoekonomik bir
bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür.
Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım,
kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve
sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su Kaynakları
Programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.82 milyon hektar alanda
sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32
milyar ABD doları olan Proje'nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü
7476 MW olup yılda 27 milyar kilovatsaat enerji üretimi öngörülmektedir.
Proje, gelecek
kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam
yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma
felsefesi üzerine kurulmuştur; kalkınmada adalet,
katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekânsal
planlama ve altyapı geliştirilmesi GAP'ın temel stratejileridir.
Ancak:
Aradan geçen
kırk yıla rağmen sulanacak arazilerin sadece yüzde 14'ü
sulanabildi. 60 ıncı Hükümet programında GAP ile ilgili bir
açılım yer almazken, son iki yılda bu konuda bazı
adımlar atılmasına, işsizlik fonundan kaynak
aktarılmasına rağmen, doğru bir planlamanın
yapılmadığı görülmektedir.
Yap
İşlet Devret yasası kapsamında sulama
kanallarının ihaleye verileceği belirtilmesine rağmen
şeffaf bir çalışmanın yapılmaması GAP
kapsamındaki illerde kaygı uyandırmaktadır.
Ilısu
barajı ile Hasankeyfin sular altında bırakılması
yoğun tepkilere yol açmış, Cizre barajı ile aynı
şekilde tarihi yerlerin, doğal çevrenin tehdit altında
olduğu ileri sürülmektedir. Özellikle enerji ağırlıklı
çalışma yapılması, ülkemizin enerji
kaynağının yüzde 48ini GAP'tan sağlanması, bölgeye
üretimden kaynak ayrılmaması tartışma konusu
olmaktadır.
Tarım
sektörünün çöktüğü, küresel ekonomik krizin sonuçlarını en
yoğun hissettiği GAP bölgesinde artan işsizlik, yoksulluk
karşısında; sorunların kapsamlı bir şekilde
araştırılması, çözüm bulunması için bir meclis
araştırması açılmasında yarar bulunmaktadır.
4.- Muş Milletvekili M. Nuri Yaman ve 19
milletvekilinin, Basın özgürlüğü konusundaki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/598)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı'na
Türkiye'deki
basın özgürlüğünün önündeki engellerin bütün boyutlarıyla
araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci
maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması
açılmasını arz ve talep ederiz. 03.02.2010
1) M. Nuri Yaman (Muş)
2) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
3) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
4) Emine Ayna (Mardin)
5) Akın Birdal (Diyarbakır)
6) Ayla Akat Ata (Batman)
7) Bengi Yıldız (Batman)
8) Fatma Kurtulan (Van)
9) Hasip Kaplan (Şırnak)
10) Hamit Geylani (Hakkâri)
11) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16)Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Türkiye'de basın
özgürlüğü, BM tarafından "İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi'nde" ilan edilen, AİHS, BM "Medeni ve Siyasi haklar
sözleşmesi" başta olmak üzere birçok uluslar arası belgede
yer alan; demokratik sistemin korunması ve güçlendirilmesinde son derece
önemli bir unsur olan; insan haklarına dayalı, demokratik bir
toplumun gerçekleşmesi yolunda önemli yapı taşlarından
birini oluşturuyor.
Demokratik
siyasetin oluşturulmasının temel koşullarından biri
olan basın özgürlüğü denildiğinde Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin
10'uncu maddesi ve Terörle Mücadele Yasası akıllara geliyor. Her 3
Mayıs'ta Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlanıyor. Bugün
dünyada 63 ülkede basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değil.
Türkiye ise aralarında Nikaragua, Tanzanya, Kuveyt gibi ülkelerin yer
aldığı 'kısmen özgür' ülkeler kategorisinde bulunuyor.
Basın özgürlüğü alanında Finlandiya, Belçika ve İzlanda ilk
üç sırayı alırken, Almanya da 17. sırada bulunuyor. Avrupa
Birliği adayı Türkiye, Batı Avrupa ülkeleri arasında
basın özgürlüğü alanında en alt sırada yer alıyor.
Türkiye'de
basın özgürlüğü, mevzuatta hür ve sansür edilemez olarak garanti
altına alınmış olarak görünsede
sınırlandırılmıştır. Medya devletin ve medya
patronlarının kendi çıkarları doğrultusunda etik
sınırların dışına çıkıyor, birçok
sektörle ekonomik ilişki ağına giriyor.
Kitlelere
seslenebilme olanağı olan basının özgür
yayıncılık hakkının kısıtlanması
halkın doğru ve eksiksiz bilgi almasını da engelliyor.
Kendi şirketini veya yakın olduğu kişileri zarara
uğratacak haberlerin yayınlanmasına izin vermeyen medya
patronları ya da onlara bağlı genel yayın yönetmenleri
yaptıkları haberlerin doğru olmasına özen gösterseler de
her doğru haberin yayınlanmasını önlüyor. Böylece medya
kuruluşları kamuoyunu bilgilendirme görevinden uzaklaşarak,
güçlerini kullanarak patronlarının çıkarlarını
korumuş oluyor. Medya patronlarıyla birlikte tekelleşen medya,
bir yandan ekonomik alanda haksızlık yaratabilecek bir güce
ulaşırken, öte yandan da haber alma özgürlüğünü
kısıtlayarak, kendi gücünün çıkar amaçlı olarak
kullanılmasına hizmet ediyor.
Medya-ticaret
ilişkisi sonucu "siyasetçi" arasında menfaat
bağları kurulmaktadır. Siyasetçiye sağlanan medya
desteğine karşılık, holdingin çıkarları da
hükümet tarafından sağlanıyor. Medyanın tekelleşmesiyle
basın, özgürlüğünü de yitiriyor. Yakın zamanda Uzan-Doğan
grubunun yaşadıkları, AKP'ye yakın medyanın
tekelleşmeye gitmesi; muhalif medyanın susturulması,
dışlanması, akreditasyon uygulanması, Kürt ve sol
basın üzerindeki baskılar, Türkiye'deki basın özgürlüğü
önündeki engellerin çarpıcı örnekleridir.
Uluslararası
Yayıncılar Birliği'nin (IPA), raporlarında
"Türkiye'nin birçok politik reformu gerçekleştirmiş
olmasına rağmen basın özgürlüğü ve gazetecilere uygulanan
kısıtlamalar anlamında Avrupa Birliği'ne katılmaya
hazır olmadığı" belirtilmekte; tutuklama ve
soruşturmaların sürmesi, basın
çalışanlarının sendikal haklardan yoksun, çok güç
koşullar altında görevlerini yerini getirmeye
çalışması, cinayetlere kurban gitmesi, Haberleşme
gizliliğinin ihlal edilmesi, konuşma kayıtlarının
sorun olması kamuoyunda güven kaybı yaratmaktadır.
Basının
temel görevi, halkı bilgilendirmek, kamuoyu yaratmak, iktidarı
eleştirmektir. Demokrasilerde basının önemli bir güç olması
nedeniyle tüm sorunlarının araştırılması için bir
komisyon kurulmasında yarar bulunmaktadır.
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler,
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Kadın Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanlığının
1/510 esas numaralı Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
hakkında İç Tüzükün 34üncü maddesi uyarınca verilmiş bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
B) Tezkereler
1.- Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu Başkanlığının, (1/510) esas numaralı
Kanun Tasarısının, İç Tüzükün 34üncü maddesi
uyarınca kendi komisyonlarında görüşülmesinin temini için
gereğinin yapılmasına ilişkin tezkeresi (3/1101)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Başkanlığınızca
06.02.2008 tarihinde esas komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna, tali
komisyon olarak da Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonuna ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna havale edilmiş
olan Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/510), işçilerin ve
memurların doğum izinlerine ilişkin ayrımı
kaldırarak, uluslararası antlaşmalarla kabul edilmiş olan
fırsat eşitliği ve muamele eşitliğinin hayata
geçirilmesini öngörmektedir.
Söz konusu
tasarı hakkında Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonunun da görüş bildirmesinin uygun olacağını
düşünmekteyiz. İçtüzüğün 34 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca Tasarının Komisyonumuza da havale
edilmesini müsaadelerinize saygılarımla arz ederim.
Güldal
Akşit
İstanbul
Komisyon
Başkanı
BAŞKAN Saygıdeğer milletvekilleri, okunmuş
bulunan tezkeredeki Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonunun talebi Plan ve Bütçe Komisyonunca da uygun bulunduğundan, bu
istem İç Tüzükün 34üncü maddesinin dördüncü fıkrası
uyarınca Başkanlığımızca yerine
getirilmiştir.
Bilgilerinize sunulmuştur.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
C) Önergeler
1.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, (2/229) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/186)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
2/229 Esas Numaralı Kanun Teklifimin İç Tüzüğün 37.
Maddesi gereğince doğrudan gündeme alınması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
01.10.2009
Ensar
Öğüt
Ardahan
BAŞKAN Evet, teklif sahibi olarak Ensar Öğüt, Ardahan
Milletvekili.
Buyurun Sayın Öğüt. (CHP sıralarından
alkışlar)
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Sayın Başkan, değerli
milletvekili arkadaşlarım; muhtarların
maaşlarının artırılmasıyla ilgili vermiş
olduğum kanun teklifi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, muhtarların
maaşlarından önce acil bir durum var. Bu acil durum, biliyorsunuz,
hastanelerde oluyor. Ardahan Devlet Hastanesinde çok acil bir durum var. Dün,
Damaldan, Posoftan, Çıldırdan, Göleden, Ardahan Devlet
Hastanesine doğum için giden kadınlar, doğum yapamadan,
sancılanıp ebe tarafından doğurtuluyor. Niye? Doktor yok.
Bir aydır doğum doktoru yok. Hastaların bir kısmı
Erzuruma gitmiş ve ölüm tehlikesi geçirmiştir. Bu acil durumun
derhâl Sağlık Bakanı tarafından giderilmesi lazım. Bu
Sağlık Bakanı ya bu acil durumu gidersin ya da lütfen istifa
etsin, bıraksın yani! Devlet hastanesinde doğum doktoru olmaz
mı arkadaşlar! Hastalarımız yolda ölüyor. Öğretmenimiz
yok.
Sayın Millî Eğitim Bakanı, benim, Ardahan ve
ilçelerinde matematik, fizik, kimya, biyoloji öğretmenleri yok. Şimdi
biraz sonra size listeyi vereceğim. Yani, bizim çok acil bir durumumuz
var. Üniversitede sonuncuyuz, hastanede hastamızı tedavi
ettiremiyoruz! Bir şairin dediği gibi, Öğretmenim sürgün geldi;
doktorum ilaçsız kaldı; hastamız kızakta öldü. Yani, biz
bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bu ülkenin
sınırları içerisinde değil miyiz? Bize niye
bakmıyorsunuz? Yani, bunun
Ne yapmak lazım size? Yani, ben burada
kendimi mi yakayım! Çok ayıp ya, devlet hastanesinde doğum
doktoru yok. Evet, gelinler ölüyor, yolda ölüyor. Ayıptır ya! Sosyal
devlet böyle mi olur? Ya bırakın istifa edin ya da bu işi tam
yapın!
Değerli arkadaşlar, asıl benim konum muhtarlar.
Özür diliyorum ama, çünkü çok sayıda telefon geldi bana Ardahandan. Bugün
bile lütfen ne olur, bizim bu derdimizi getirin. Yani,
kadınlarımız doğum yapamıyor ya! Öğretmenlerimiz
yok. diyorlar.
Değerli arkadaşlar, vermiş olduğum kanun
teklifinde, Türkiyede 54 bin civarında muhtarımız var, bu
muhtarlarımızın maaşlarının
artırılması, BAĞ-KURlarının devlet
tarafından ödenmesini istiyoruz.
Muhtarlarımız, ölümden doğuma kadar
insanlarımızın yanında. Muhtarlarımız, özellikle
köy muhtarları, imzaladığı veya mühürlediği evraktan
para alamıyor. Şehir muhtarları belki para alabiliyor,
geçinebiliyor ama köy muhtarlarımız perişan bir durumda. Bu
nedenle
Köy muhtarı 330 lira maaş alıyor, BAĞ-KURunu
da köy muhtarından alıyoruz. Şimdi, her muhtarın -muhtar
seçildiği zaman- BAĞ-KUR üyesi olması lazım, BAĞ-KURa
üye olması lazım. BAĞ-KURa kaydolduğu zaman da
BAĞ-KURa ödeyeceği para maaşını geçiyor. Bu nedenle,
muhtarlarımızın maaşlarının -Cumhuriyet Halk
Partisi olarak şunu istiyoruz- asgari ücret olması lazım. Niye?
Çünkü muhtarlar devlet memurları gibi yargılanıyorlar. Bir
muhtar, suç işlediği zaman devlet memuru gibi yargılanıyor,
devlet memuru gibi ceza alıyor, cezaevinde yatıyor ama devlet memuru
gibi maaş alamıyor. Böyle bir adaletsizlik olabilir mi? Onun için,
muhtarlarımızın maaşlarının asgari ücretten
verilmesini, BAĞ-KURlarının da devlet tarafından
ödenmesini talep ediyoruz.
Ayrıca, muhtarlık yapmış,
muhtarlığı bırakmış
arkadaşlarımızın, eski muhtarların silah
taşıma ruhsat problemi var. Silah taşımayı
bulundurmaya çeviriyorlar, taşıma olursa da 2 misli vergi
vereceksin. diyorlar. Şimdi, Doğu ve Güneydoğuda, özellikle
Anadolunun her tarafında muhtarlık yapan insanlar her zaman her
konuda tehlikeyle karşı karşıya gelebiliyorlar. Çünkü
muhtarlık yapmış, insanları kırmış
dökmüş, oradaki PKK ve terörle belki de mücadele vermiş; bunun ruhsat
taşıması lazım. Hayır efendim, sen muhtarlığı
bıraktın, sen silah taşıyamazsın. Taşıma
olmayacak, bulundurma olacak, taşıma da olursa 2 misli vergi
vereceksin. Bunu da mümkün değil bir muhtarın vermesi. Bu nedenle,
ben istirham ediyorum ve isteğimiz şudur:
Bir: muhtarlar 330 lira maaş alıyorlar. Bu
maaşın asgari ücret olması lazım.
İki: Muhtarlarımızın
BAĞ-KURlarının devlet tarafından ödenmesi lazım.
Üç: Eski muhtarlarımıza silah taşıma
ruhsatı verilmesi ve düşük vergi alınması lazım. Yeni
muhtarla birlikte aynı vergiyi ödemesi gerektiğine inanıyoruz ve
biz bu konuda ısrarlıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun Sayın Öğüt.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) Değerli arkadaşlar,
Türkiyedeki bütün muhtarlarımızın Cumhuriyet Halk Partisi
olarak yanındayız. Biraz sonra oylama yapılacak. Bu oylamada
hangi parti muhtarların maaşlarının
artırılmasına, BAĞ-KURlarının ödenmesine oy
veriyorsa, lütfen muhtarlar da o partiye oy versinler. Muhtarlar artık
uyanın. Artık gün sizin gününüzdür. Mühür sizin elinizde. Bir sene
sonra seçim var. Ben buradan istirham ediyorum, hangi parti size oy veriyor,
sizin maaşınızı artırıyorsa o partiye oy verin, o
partiyi iktidara getirin. Bizi iktidara getirin Cumhuriyet Halk Partisini,
bütün özlük haklarınızı derhâl verelim.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Komisyon adına Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay,
buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ HASAN FEHMİ KİNAY
(Kütahya) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, muhterem milletvekili
arkadaşlarım; Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt
tarafından verilmiş olan kanun teklifi hakkında Komisyonumuz
adına, Plan ve Bütçe Komisyonu adına bilgilendirmek üzere
huzurlarınızdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, günün ilk saatlerinde Kütahya Simav, Şaphane ve
Pazarlar ilçelerimizde hafif şiddette meydana gelen deprem nedeniyle
Kütahyalı hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi buradaki tüm
milletvekilleri adına iletmek istiyorum. Kütahya Valimizle
yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde can ve mal kaybının
olmadığı yönünde içimizi rahatlatan bilgi
alınmıştır.
Değerli arkadaşlar, Sayın Ensar Ögüt muhtarlarla
ilgili iki önemli noktada ilerleme sağlayacak bir teklif arz ettiler.
Bunlardan birincisi, muhtarlarımızın sosyal güvenlikle ilgili
primlerinin, BAĞ-KUR primlerinin Hükûmet tarafından il özel idaresine
aktarılması ve oradan BAĞ-KURa ödenmesi yönündeki tekliftir.
Bir diğer konu da, maaşlarının asgari ücret seviyesine
taşınmasına ilişkindir.
Geçtiğimiz 2002 yılından bu yana AK PARTİ
İktidarı tarafından özellikle muhtarlarımızın
maaşlarında çok ciddi oranda iyileştirme
yapılmıştır. 2002 yılında 97 liraya tekabül eden
muhtar maaşı 2010 yılı ilk yarısı itibarıyla
342 liraya yükseltilmiştir. Bu, muhtarlarımızın
yapmış oldukları o önemli göreve tabii ki mevcut şartlar,
imkânlar doğrultusunda verilen destektir. Özellikle 2005 yılında
yüzde 100ün üzerinde maaşlarında bir iyileşme
gerçekleştirilmiştir. Tabii ki bundan sonra, özellikle Köy Kanununun
da Meclise intikalinden itibaren, görev ve yetkilerinde muallakta olan
birtakım konuların vuzuha kavuşturulmasıyla birlikte,
elbette ki muhtar maaşlarımız daha da iyileştirilecektir
ama bundan daha önemli bir gelişme -belki Sayın Ensar Öğüt bu
konudaki gelişmeyi takip edememiş olabilir- burada, özellikle 2008
yılı itibarıyla, 5510 sayılı Kanunla sosyal güvenlik
sisteminde yapmış olduğumuz değişiklikle köy
muhtarlarımızın ve tarım sigortalılarının
BAĞ-KURa yatıracakları prim on beş gün üzerinden hesap
edilerek bir aylık sigortalı yapıldığını bir
kere burada ifade etmemiz lazım. Bu çok önemli bir destektir. 2008
yılından itibaren her yıl 1 puan üzerine ilave edilmek üzere on
beş yıl süreyle yatıracakları BAĞ-KUR primleri
desteklenmiş olacaktır. Bu doğrultuda yapılan
iyileştirmeyi de vurgulamakta yarar görüyorum.
Tabii, mahalle muhtarlarımız için de önemli gelişmeler
yaşanmıştır. Belediyelerimizde, belediye meclislerimizde
mahalle muhtarları artık bizzat kendileri bu toplantılara
iştirak ederek kendi sorunlarını ve görüşlerini,
değerlendirmelerini, mahalleleriyle ilgili aktarmak istedikleri,
paylaşmak istedikleri konuları bizzat belediye meclislerinde ifade
etme imkânına kavuşmuştur.
Tabii ki bütün bunların dışında, biraz evvel
de ifade ettiğim gibi, Meclisimize Hükûmet tarafından
hazırlanıp sunulmak üzere olan Köy Kanunu Tasarısı
özellikle köy muhtarlarımızın ve burada yapılan
çalışmaların birçok noktada destekleneceği
değerlendirmelerle, yorumlarla doludur değerli
arkadaşlarım. İnşallah bu yasayla birlikte
muhtarlarımıza vermiş olduğumuz sosyal imkânlar,
muhtarlarımıza vermiş olduğumuz maaş noktasındaki
imkânlar daha da geliştirilecektir, daha da iyileştirilecektir.
Bu vesileyle hepinizi tekrar saygıyla selamlıyor,
teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Şahsı adına Kastamonu Milletvekili Sayın
Mehmet Serdaroğlu.
Buyurun efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) Çok değerli
Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Sayın Ensar
Öğütün muhtarlarımız hakkındaki kanun teklifi üzerine söz
aldım. Sizleri en iyi dileklerimle selamlıyorum.
Hemen belirtmeliyim ki, aynı konuda Millîyetçi Hareket
Partisi İzmir Milletvekilimiz Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu ve
Konya Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kalaycı tarafından verilen
kanun tekliflerimiz de vardır ve komisyonlarda beklemektedir.
Geçmişte iktidar partisi tarafından verilen teklifler de
olurken, bu teklifler muhtarlarımız arasında büyük beklentiye
sebep olmuştur. Ancak, sekiz yıllık AKP İktidarında
verilen sözlerin arkasında durulmaması gelenek hâline geldiği
için muhtarlarımızın ümitleri boşa çıkmış,
böylece AKP tarafından bir kazık da muhtarlara
atılmıştır.
Değerli milletvekilleri, muhtarlarımız,
seçilmiş temsilciler olarak köy ve mahallelerine hizmet etmektedirler.
Özellikle köy muhtarlarımız, kanunen kendilerine verilen görevler ile
birlikte köyün ve köylünün diğer her türlü resmî işiyle
ilgilenmektedirler. Kaymakamlıkta, adliyede, jandarmada, ilçe tarım
müdürlüğünde, tarım kredi kooperatiflerinde, bankalarda, nüfus
müdürlüklerinde ve burada sayamadığım daha birçok resmî ve özel
kurumda köyünün ve köylüsünün işlerini takip etmektedirler. Devletin
köyüyle ilgili her türlü işinde de muhtarlar çağrılarak iş
onların üzerine yıkılmakta, sanki seçilmiş bir kişi
değil de kurumların köydeki elemanı gibi her iş
muhtarların üzerinden görülmektedir. Köy muhtarları neredeyse
haftanın her iş günü ilçeye giderek devletin, köyün ve köylünün
işlerini takip etmektedirler. Muhtarlara verilen 330 TL maaş yol
paralarını bile karşılamamaktadır. Devletin ve köyün
işleri için kullanılan telefonların faturaları muhtarlar
tarafından ödenmektedir. Gerekli kırtasiye muhtarlar tarafından
karşılanmaktadır. E-devlet uygulamalarının
yaygınlaşmasıyla birlikte bilgisayar ve İnternet
kullanımı zorunlu hâle gelmiş, bunların masrafları da
muhtarlarımızın üzerine bindirilmiştir. Köye gelen her türlü
devlet görevlisini ağırlama işi de muhtarların
sırtındadır.
Çok değerli milletvekilleri, muhtarlarımızın
en önemli sorunlarından bir tanesi de sosyal güvenlik primleridir. 250 ile
300 TL arasında olan BAĞ-KUR primleri muhtarlarımızın
-bir büyük bölümü- kendileri tarafından ödenmektedir, daha doğrusu
maaşları yetersiz olduğu için ödenememektedir. Devlet her türlü
işinde kullandığı muhtarlarına sosyal güvenlik
hizmetini çok görmekte, bu hizmeti para karşılığı
vermektedir. 330 lira maaş alan muhtarlar bunun 300 TLsini BAĞ-KUR
primi olarak yeniden devlete yatırmakta, kelimenin tam anlamıyla üç
otuz paraya köle gibi çalıştırılmaktadır.
Yapılacak bir tek şey vardır, muhtarlarımızın başta
özlük hakları olmak üzere görev, yetki ve sorumluluklarıyla ilgili
bir kanunun yeniden mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ele
alınıp çıkartılması gerekir. Bu kapsamda muhtar
maaşlarının en az asgari ücret düzeyine
çıkarılması gerekmektedir. Ayrıca, muhtarların toplu
taşıma araçlarından ücretsiz yararlandırılmaları
gerekir. Silah ruhsatlarıyla olan problemlerinin bir an önce çözülmesi
lazım. Maalesef, muhtarlarımızın özlük haklarıyla
ilgili teklifler, bizim az evvel söylediğimiz gibi, komisyonlarda
beklemektedir. Bunlar gündeme alınarak derhâl
kanunlaştırılmalı, ülkemizin kanayan bir yarasına
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından mutlaka çözüm
bulunmalıdır.
Çok değerli milletvekilleri, siyasetçiler olarak hepimiz
ister yerel ister genel seçimlerde olsun muhtarlarımıza gidip onlarla
konuşur, bilgilenir, bilgilendiririz. Sonunda, iki dudakları
arasından çıkacak hayırlı bir vaat ya da sözü siyasetçi
olarak duymak isteriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Serdaroğlu,
konuşmanızı tamamlayınız.
Buyurun efendim.
MEHMET SERDAROĞLU (Devamla) İşte, sayın
milletvekilleri, şu anda binlerce muhtarımız da AKP
İktidarını bir kez daha test etmek üzere Genel Kurulu, yani
bizleri dikkatle izliyorlar. Onlar da Türkiye Büyük Millet Meclisinden duymak
istedikleri hayırlı haberi duymak istiyorlar diyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Yaman
M. NURİ YAMAN (Muş) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Ben de bu konuda, uzun süre, muhtarlarla birlikte görev yapan bir
mülki idare amiri olarak katkı sunmak istiyorum. Öncelikle, Kütahyada,
beş yıl orada görev yapan mülki amir olarak Simav ve çevresinde
meydana gelen bu depremden dolayı üzüntü duyduğumu ve bu üzüntüyü
paylaşırken de devletimizin en yakın bir sürede buradaki
insanlarımızın yanında olmasını diliyor ve
umuyorum.
Evet, ben de uzun bir süre, muhtar kardeşlerimizle de beraber
Anadolunun çeşitle bölgelerinde birlikte görev ürettim ve bugün ülkemizde
hem Cumhurbaşkanını hem de Hükûmeti temsil eden ikinci bir makam
olarak gösterilecek bir makam yokken, bu her ikisini beraber taşıyan
sadece muhtarlardır. Muhtarların içinde bulundukları
sıkıntıların da neler olduğunu birlikte uzun süre
yaşadık. Bu nedenle, Barış ve Demokrasi Partisi olarak
bizim de muhtarlarımızın maaşlarının düzeltilmesi
ve onların daha iyi koşullarda görev yapmaları konusunda
verdiğimiz, aynı doğrultuda bir kanun tasarımız
vardır. Bu kanun tasarısının muhalefetle beraber, iktidarla
birlikte bugün Mecliste görüşülmesinden dolayı da büyük mutluluk
duyduğumu belirtiyorum ve gelecekte o muhtarlarımızın,
Anadolunun her tarafından mülki idare amirleriyle, köyün ve yöresinin
kalkınmasındaki başarılarına, bu
maaşlarının artırılmasının büyük bir
motivasyon sağlayacağını düşünerek bu önergeye, bu
kanun teklifine Barış ve Demokrasi Partisi olarak da katkı
sunacağımızı belirtiyor, tekrar saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Sayın Yaman, teşekkür ediyorum.
Sayın Uzunırmak, buyurun.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Daha bundan üç hafta önce Aydında 3 milletvekili
arkadaşımızla birlikte merkez muhtarlarıyla
yaptığımız toplantıda da birçok konu gündeme geldi.
Yüce Parlamentoyu bilgilendirmek istiyorum.
Sadece köy muhtarları değil aynı zamanda
şehirde de çok çeşitli kategorilerde muhtarlar bulunmakta.
Dolayısıyla, ücretin daha ötesinde adrese dayalı nüfus
bildiriminden muhtarlara yapılan ihbarlara varıncaya kadar
-ihbarnameyi alıp almamayı- mahkemelerde hesap vermektedirler
muhtarlar. Adrese dayalı nüfus sisteminde, başka yere gitmiş
mukim, ama bunun gibi
BAŞKAN Sayın Uzunırmak, lütfen
konuşmanızı tamamlayınız efendim.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) Teşekkür ediyorum,
tamamlıyorum.
Parlamentonun gündeme almasında çok büyük fayda görüyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN Saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım, teklifin oylanmasından önce bir yoklama talebi
vardır.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkanım, Mevlüt
Beyin de konuşması var, ona da izin verin.
BAŞKAN Yetişemediniz Mevlüt Bey, ne yapayım?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Açılmıyor
efendim.
BAŞKAN Sonra alırsınız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın
Başkanım, bu konuyla ilgili.
BAŞKAN Arkadaşlar, yani yoklamaya geçtim, lütfen.
Sonra ben söz vereyim, konuşunuz.
Sayın milletvekillerinin isimlerini okuyup bulunup
bulunmadıklarını arayacağım:
Sayın Okay? Burada.
Sayın Özkan? Burada.
Sayın Susam? Burada.
Sayın Meral? Burada.
Sayın Çöllü? Burada.
Sayın Köse? Burada.
Sayın Güvel? Burada.
Sayın Öğüt? Burada.
Sayın Kart? Burada.
Sayın Ekici? Burada.
Sayın Küçük? Burada.
Sayın Arifağaoğlu? Burada.
Sayın Koçal? Burada.
Sayın Keleş? Burada.
Sayın Bingöl? Burada.
Sayın Öztrak? Burada.
Sayın Tütüncü? Burada.
Sayın Serter? Burada.
Sayın Ünsal? Burada.
Sayın Gök? Burada.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, yoklama
için üç dakikalık süre veriyorum ve yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayısı vardır.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler (Devam)
1.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, (2/229) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/186) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Birleşime 10 dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.12
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.28
BAŞKAN: Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Fatih
METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 67nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Gündemin Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz.
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adana Milletvekili Kürşat
Atılganın, lise son sınıf öğrencilerinin rapor alarak
okula gitmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/756) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
2.- Niğde Milletvekili Mümin
İnanın, Erzurumda OKS sınavında yaşanan bir
aksaklığa ilişkin sözlü soru önergesi (6/815) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
3.- Niğde Milletvekili Mümin
İnanın, Niğde Üniversitesinde Tıp Fakültesi
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/891) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
4.- Niğde Milletvekili Mümin
İnanın, Niğde Üniversitesinde Ziraat Fakültesi
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/892) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
5.- Niğde Milletvekili Mümin
İnanın, Niğde Üniversitesinde Hukuk Fakültesi
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/893) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
6.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Gaziantepin eğitimdeki başarı
düzeyine ilişkin sözlü soru önergesi (6/941) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
7.- Şırnak Milletvekili
Sevahir Bayındırın, Şırnaktaki eğitim
ihtiyaçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/974) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
8.- Şırnak Milletvekili
Sevahir Bayındırın, Şırnakta öğretmen ve
idarecilerin görev yerlerinin değiştirilmesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/975) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
9.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Tokatın bazı ilçelerindeki öğretmen
açığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/987) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
10.- Van Milletvekili Özdal
Üçerin, öğretim yılı hazırlık ödeneğine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/994) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı
11.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, çocuklara yönelik yayınların denetimine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1027) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
12.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, anaokullarında Türkçe ile ilgili çalışmalara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1028) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
13.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğrunun, Tokattaki okulların spor salonu ihtiyacına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1037) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
14.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1062) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
15.- Niğde Milletvekili Mümin
İnanın, dikey geçiş yapan üniversite öğrencilerinin
sınıf geçme prosedürlerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1075)
ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
16.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Zorunlu Okul Öncesi Eğitim Projesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1096) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
17.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, öğretmenlerin özlük haklarının
iyileştirilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1097) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
18.- Batman Milletvekili Bengi
Yıldızın, liselerde bazı derslerin verilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1104) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
19.- Karaman Milletvekili Hasan
Çalışın, okulların ödeneğine ve katkı payı
taleplerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1109) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
20.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Gaziantepteki yönetici atamalarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1129) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
21.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, branş öğretmenliklerine yapılan
bazı atamalara ilişkin sözlü soru önergesi (6/1137) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
22.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince yaptırılan
bir merkeze ilişkin sözlü soru önergesi (6/1170) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
23.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, öğrenci affından askerlik sorunları
nedeniyle yararlanamayanlara ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi
(6/1207) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
24.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ağrı Taşlıçaydaki okulların
ihtiyaçlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1219) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
25.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik
uygulamalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1229) ve Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
26.- Adana Milletvekili
Yılmaz Tankutun, okulların elektrik borçlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1234) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
27.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, okullarda Gazzeye yardım toplanmasına,
öğretmenevi bandrol ücretine ve vekaleten yönetici atamalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1258) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı
28.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, ilköğretim müfettişlerinin özlük
haklarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1267) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
29.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Aksaray Ortaköydeki okulların bazı sorunlarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1271) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
30.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Aksaray Sarıyahşideki okulların bazı
sorunlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1272) ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
31.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, bir okulda öğrencilerden para istenmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1291) ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı
32.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Batman Sasondaki okulların ihtiyaçlarına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1303) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
33.- Gaziantep Milletvekili Hasan
Özdemirin, Gaziantepte eğitimdeki fiziki sorunlara ilişkin sözlü
soru önergesi (6/1314) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
34.- Adana Milletvekili
Kürşat Atılganın, lise son sınıf öğrencilerinin
rapor alarak okula gitmemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1343) ve
Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı
35.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, yurt dışında yükseköğrenim yapan
öğrencilere öğrenim kredisi verilmesine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1352) ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun
cevabı
BAŞKAN Biraz önce, birinci oturumda Sayın Millî
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun sözlü soruları birlikte
cevaplandırmak istediklerini sizlere ifade etmiş ve
cevaplandıracağı soruları okumuştum. Şimdi o
soruları sırasıyla kâtip üye arkadaşımız
okuyacak, daha sonra da Sayın Bakanımız sorulara cevap
vereceklerdir. Soru soran arkadaşlarımız Genel Kurulda iseler
istedikleri takdirde kısa katkıda bulunabileceklerdir.
Buyurun efendim:
13.05.2008
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Bilindiği üzere eğitim sistemimizin
kronikleşmiş sorunlarının başında üniversiteye
giriş sınavının yol açtığı aksaklıklar
gelmektedir. Özellikle lise son sınıf öğrencilerinin sınava
hazırlanırken sınavın yapıldığı tarihe
40-45 gün kala rapor alarak okulları yerine tamamen dershanelere yönelmesi
ya da evlerine kapanması öğretim faaliyetlerini aksatmalarına
neden olmaktadır.
1. Herkesin alet olduğu sahte rapor alarak
öğrencilerimizi okul yerine dershaneye teşvik eden veya tamamen eve
kapatan ve Millî Eğitim sistemimizin en önemli sorunlarından olan bu
durumu normal hale getirmek için ne gibi tedbirler almayı
düşünüyorsunuz, bu konuda herhangi bir düzenleme yapma planınız
var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorumun Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 - 08.06.2008 tarihinde yapılan OKS
sınavında, Erzurum İlimizdeki bir okulda yaşanan soru
kitapçıklarının yanlış
dağıtılmasıyla ilgili olarak, sorumlular hakkında ne
gibi işlemler yapılmıştır?
Soru: 2- Yapılan hatadan dolayı, sınav
performansı etkilenen öğrencilerin mağduriyetini gidermek için
bakanlığınızca bir telafi çalışması
yapmayı planlıyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorumun Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 - Niğde Üniversitesine bağlı bir Tıp
Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorumun Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 - Niğde Üniversitesine bağlı bir Ziraat
Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorumun Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru: 1 - Niğde Üniversitesine bağlı bir Hukuk
Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim. 25.07.2008
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Seçim Bölgem Gaziantep Ekonomik, Sosyal
Gelişmişliği olan 6. büyük ilimizdir. Eğitim düzeyinde de
başarılı olması gereken kentimizde umulan ve beklenen
başarı sağlanamamakta, her yıl düşüş
yaşanmaktadır.
1- OKS'de 2006 yılında 64.üncü, ÖSS'de 51. Sırada
iken, 2008 yılında OKS'de 66.ıncı, ÖSS'de 64.üncü
sıraya düşen kentimizde bu
başarısızlığını nedenlerinin
araştırılmasını düşünüyor musunuz?
2- Eğitim Fiziki alt yapımızın
geliştiği, teknik donanımın arttığı
doğru ise bu başarısızlık neden her yıl
yaşanmaktadır?
3- Kentimize yakışmayan Eğitimdeki
Başarısızlığın nedeni, Liyakata dayanmayan
Kadrolaşma ve Bilimsellikten uzaklaşma olabilir mi?
4- Gaziantep İl Millî Eğitim Müdürlüğü
tarafından Eğitimde "YENİLENME" gerekçesi ile
gerçekleştirilen mesleki eğitim çalışmalarında
öğretmenlere izlettirilmek üzere okullara gönderilen CD'de yer alan
makalelerin Dini içerikli olduğu doğru mudur?
5- CD'lerin dağıtımı
Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Bununla
nasıl bir öğretim kadrosu yaratılmak istenmektedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sevahir
Bayındır
Şırnak
Şırnak merkez ve ilçelerinde 5 bin 200 öğretmen
norm kadrosu bulunmaktadır. Şuan mevcut öğretmen
sayısı ise 3 bin 700 civarındadır. Derslik
sayıları yetersiz olmakla birlikte derslikler yerleşim
birimlerine dengesiz bir şekilde
dağıtılmıştır. Öğretmen
yetersizliğinden dolayı da birleştirilmiş
sınıflarda eğitime devam edilmektedir. Bunun sonucunda da bir
dersliğe düşen öğrenci sayısı 60-80
civarındadır. Asgari olarak 800-1000 dersliğe daha ihtiyaç
vardır.
Sorular:
1- Öğretmen açığını giderme
çalışmalarınız nelerdir?
2- Türkiye ortalaması ortaöğretimde yüzde 88 iken,
Şırnak'ta yüzde 23 olmasının nedeni nedir?
3- Şırnak'taki eğitim araç-gereçleri, spor
kompleksi, tesis ve laboratuar sayıları ne düzeydedir? Eksikliklerin
giderilmesi için herhangi bir çalışma yürütülmekte midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sevahir
Bayındır
Şırnak
Şırnak Merkez ve ilçelerde Millî Eğitime
bağlı okullarda ciddi kadro değişikliklerine gidilerek, 127
idareci kadronun yeri değiştirilmiştir. Ayrıca
eğitim-öğretim yılı içerisinde çok fazla öğretmen
sirkülasyonu yaşanmaktadır. Öğrenciler sık sık
öğretmen değişiminden kaynaklı sorun
yaşamaktadır.
Bu bağlamda:
1- Okul idarecilerinin yerlerinin değiştirilme gerekçesi
nedir?
2- Öğretmen sirkülasyonunun durdurulması için ne tür
önlemler almayı düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat ili Reşadiye, Artova, Almus, Pazar ilçelerinde
öğretmen açığı var mıdır varsa öğretmen
açığı ne zaman giderilecektir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın, Millî Eğitim
Bakanı tarafından Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 99.
Maddesi gereğince sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Özdal
Üçer
Van
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun EK-32
maddesinde; Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına
dâhil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup fiilen
öğretmenlik yapanlara her öğretim yılında bir defaya mahsus
olmak üzere ve öğretim yılının
başladığı ay içine Millî Eğitim Bakanı
tarafından belirlenecek tarihte Bakanlar kurulunca belirlenecek miktarda,
öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir.
Bakanlığınızın 01.09.2008 tarih ve 4489 sayılı
yazısına göre söz konusu ödeneğin 01.09.2008 tarihinde
ödeneceği belirtilmiştir. Bu ödeme hâlen
yapılmamıştır. Buna göre:
1- 2008-2009 Eğitim ve öğretim yılı için
ödenmesi gereken öğretim yılına hazırlık ödeneği
neden ödenmemiştir? Ne zaman ödenecektir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Çocukların Türk kültürünü iyi öğrenmeleri için TRT
ve diğer TV kanallarında çizgi film, hikâye, masal kitapları
üzerinde Millî Eğitim Bakanlığınca denetim
yapılmasını düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Ana dilimiz Türkçemizin çocuklarımıza sevdirmek
için anaokullarında ne tür çalışmalar yapılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Türkiye Genelinde yapılan bir
araştırmanın sonuçlarından, Tokat İlindeki 573 okuldan
sadece 5 okulda spor salonu olduğu sonucu ortaya
çıkmıştır. Ülkemizin Uluslar arası alanda spor
yarışmalarındaki durumu ve özellikle 2008 Pekin
Olimpiyatlarındaki başarısızlığımız da
dikkate alındığında, çocuklarımıza sporu
sevdirmek için, Tokat İlindeki okullarda spor salonu
sayısını artırmak için yapılmakta olan bir
çalışma var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Öğretmenlerimizin kadrolu ve sözleşmeli olarak iki
gruba ayrılması ve birisine tanınan olanakların
diğerine tanınmaması ayrımcılığa neden
olmaktadır. Bu durum, eğitim hizmetlerini aksatırken,
öğretmenlerimizin de verimliliğini azaltmaktadır.
Bu bilgiler ışığında;
1. Kadrolu öğretmen ile kadrosuz öğretmen arasında
bir fark var mıdır? Bu konuda kamuoyunu aydınlatabilir misiniz?
2. Kadrolu öğretmenlere Doğu Anadolu, Güneydoğu
Anadolu Bölgelerinde yer alan İller ile Artvin, Bayburt, Gümüşhane,
Kahramanmaraş, Sivas, Yozgat İllerinde asker öğretmen olarak
görev yapma imkânı tanınırken sözleşmeli
öğretmenlerimize neden bu imkân tanınmamaktadır?
3. Sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu
öğretmenlerimiz gibi eşinin yanına yerleştirme
isteğinde bulunabiliyor mu? Bulunamıyorsa neden bulunamıyor?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki yazılı sorumun Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını arz ederim.
Mümin
İnan
Niğde
Soru:1- Üniversitelerin iki yıllık meslek
yüksekokullarını bitirip dikey geçiş sınavıyla lisans
bölümlerine geçen öğrencilerimiz, sınıf geçme prosedürleri
konusunda kendilerine diğer öğrencilerden farklı mevzuat
uygulandığını ifade etmektedirler. Bu öğrencilerimizin
de sınıf geçme konusunda, üniversitelerindeki diğer
öğrencilerle aynı prosedüre tabi olması konusunda YÖK ve
üniversitelerle birlikte bir çalışma yapmayı planlıyor
musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Ülkemizde okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim süreci
içerisine alınması çalışmaları içerisinde öncelikli
olarak pilot bölgeler oluşturulması planlanmıştır. 5-6
senelik bir süreçte tüm ülkeye yayılması beklenen uygulama için
belirlenen pilot bölgeler, projenin uygulanabilirliğini gösterecektir.
Bu bilgilere göre;
1) Okul öncesi eğitimin zorunlu hâle getirilmesi projesi
hangi aşamadadır?
2) Pilot illerin belirlenmesinde kullanılan performans
ölçütleri nelerdir?
3) Gaziantepin performans ölçütleri hangi aşamadadır?
Gaziantepin performans ölçümlerindeki düzelmeler için ne gibi projeleriniz
vardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Türk Eğitim-Sen tarafından yapılan ve gazete
sayfalarına da yansıyan araştırmaya göre,
öğretmenlerin yüzde 72'si evinin geçimini sağlayabilmek için ek
işlerde çalışmak zorunda kalırken, yüzde 56,7'si de hâlen
kirada oturmaktadır.
Bu bilgiler ışığında;
1. Oldukça önemli ve kutsal bir görevi yerine getiren
öğretmenlerimizin yüzde 72'sinin geçimini sağlamak için ek
işlerde çalıştıkları doğru mudur? Bu doğru
ise öğretmenlerimizi ikinci işten kurtarman için nasıl bir
çalışma yapmayı düşünüyorsunuz?
2. Yapılan son zamlar, fatura ve mutfak
harcamalarını ikiye katlamıştır. Maaşlara
yapılan küçük zamlar elektrik, doğalgaz ve piyasa zamları ile
geri alınmıştır. Öğretmenlerimizi bu ekonomik
sıkıntıdan nasıl kurtaracaksınız? Bu konudaki
planlarınız nelerdir?
3. Öğretmenlerimizin konut ve lojman problemlerini ne zaman
çözeceksiniz? Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
Sayın Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim. 24.11.2008
Bengi
Yıldız
Batman
"Ağaç yaşken eğilir" sözündeki
eğilmek fiili her ne kadar sorunlu olsa da çocuklarımızın
ve gençlerimizin üniversite öncesi eğitiminin önemini vurgulaması
açısından önemlidir. Okul çağlarımızdaki eğitim
sistemi her tarafın düşmanlarla kaplı olduğunu,
"Türkün Türk'ten başka dostunun olmadığını"
veciz sözlerle bilincime zerk edilirdi. Ve böylesi bir durumda bizlerin bir hiç
ancak kahramanların ve kurtarıcıların önemli olduğunu
da önemle belirtirlerdi.
Son yıllarda önemli reformlar yapıldıysa da
sistemin tamamen değiştiği söylenemez. Soran, sorgulayan ve
resmî tarih dışındaki gerçek tarihi bilince çıkaran bireye
ulaşmak için epey yol alınması gerekir.
Buna göre:
1) Liselerde Demokrasi, hukuk ve İnsan Hakları
derslerinin verilmesi için bir çalışmanız var mıdır?
2) AB Ülkelerinde Millî Güvenlik dersi var mıdır? Varsa
bu dersleri askerler mi vermektedir?
3) Üniversiteye giriş sınavlarında adı
zikredilen derslerden belli bir ağırlıkta soru sorulması
suretiyle bu derslere ve kavramlara ilgiyi artırmada bir seçenek olarak
düşünülebilir mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik tarafından sözlü olarak
yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Hasan
Çalış
Karaman
Yeni akademik yıl için üniversite harçları yüzde 7-8
oranında artarken, ilk ve orta dereceli okullarda eğitim gören her
öğrenciden toplanan "eğitime katkı payları" bu
sene yüzde 100 oranında artmıştır. Velilerden
"zorla" toplanan eğitime katkı paylarında en büyük
sıkıntıyı, okul idaresi ile karşı
karşıya kalan öğrenciler çekmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1. Hemen hemen her okulda, her öğrenciden "zorla"
eğitime katkı payı adı altında toplanan paralar yasal mıdır?
Yasal değil ise böyle bir isim altında para toplanmasına niçin
ve kimler izin vermektedir?
2. Bu paralar yasal olarak toplanıyor ise niçin "okul
kitaplarını öğrencilere ücretsiz
dağıtıyoruz" diye vatandaşları
yanıltıyorsunuz? "Birinci ve ikinci dönem eğitime
katkı payı" şeklinde öğrencilerden toplanan
paraların, hediye edilen kitapların toplam tutarından daha
yüksek olduğunu biliyor musunuz?
3. Okullara ödenek gönderiliyor mu? Gönderiliyor ise bir okula
yıllık ne kadar ödenek gönderiliyor? Okullara yeterli ödenek
göndererek, öğrencileri okul idaresi ile karşı karşıya
getirmekten kurtarmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda
çalışmanız var mıdır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Seçim bölgem Gaziantep'te, Bakanlığınızın
Danıştay tarafından iptal edilen Yönetici Atama
Yönetmeliğine aykırı biçimde bir gecede tayin edilen okul
yöneticileri hâlen usulsüzce görevlerine devam etmektedirler.
1. 15.10.2008 tarih ve 27025 sayılı resmî gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren, Atama Yönetmeliği ve
Uygulaması için gönderdiğiniz 2008/74 sayılı genelge
hükümleri seçim bölgem Gaziantep İl Millî Eğitim Müdürlüğünce
neden uygulanmamaktadır? Uygulama için yerel seçimler mi beklenmektedir?
2. Puanları çok yüksek olan nitelikli öğretmenlerin
yönetici olmaları neden engellenmektedir?
3. Eğitim seviyesinin düştüğü ilimizde,
eğitimin kalitesinin artırılması için yapılması
gerekenlerden önemlisi asaleten, nitelikli yönetici atamak değil midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Öğretmen açığının 200.000 civarında
olduğu Ülkemizde, yeterli kadro ihdası
yapılamadığı için işsiz olan öğretmenlerimizi en
çok üzen işsizlikle birlikte boş olan kadrolara yeterli puanı
olmayan kişilerin görevlendirme yoluyla atanmasıdır.
Millî Eğitim Bakanlığı görev süreniz içinde;
1. Branş öğretmenliğinde KPSS puanına
dayalı atama yerine, Bakan yetkisinde görevlendirmelerle doldurulan ve
kullanılan kadro sayısı ne kadardır?
2. Sırada bekleyen yüksek KPSS puanlı branş
öğretmen adayları varken, Bakan yetkisi ile çok düşük
puanlı branş öğretmenlerini görevlendirme yoluyla atamanız
haksızlık ve kayırma değil midir?
3. Bakanlığınızda görevlendirme yöntemi ile
atama, siyasi kadrolaşma için araç olarak mı
kullanılmaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Seçim bölgem Gaziantep'te Büyükşehir Belediyesince
hayırsever katkısı ile yaptırılan "Oya
Bahadır Yüksel Özel Eğitim Okulu ve Özel Eğitim Hizmetleri"
adlı merkez, 31.03.2008'den beri hizmet vermektedir.
1. Adı geçen merkez özel eğitim okulu ise
Bakanlığınızca ruhsatlandırılmış
mıdır?
2. 05.03.2008 tarihinde hizmet alım yöntemi ile ihale edilen
merkezin ihalesini alan kurum veya şirketin bünyesinde özel
eğitimciler var mıdır? İştigal alanları
Eğitim ve Rehabilitasyon mudur?
3. Özel eğitim okulu olarak ruhsatsız, hizmet
alımı veren şirket yetersiz ise hizmet verilen öğrenci
sayısı çok az olan bu merkezin denetimi
Bakanlığınızca neden yapılmamaktadır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen sorularımın
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gereğini saygılarımla arz ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Kamuoyunda öğrenci affı olarak bilinen, 22/10/2008 tarih
ve 5806 Sayılı Kanunla verilen haklardan çok sayıda erkek
öğrencimizin askerlik sorunları nedeniyle yeterince
faydalanamadığı, eğitimlerini yarıda keserek askere
gitmek zorunda kalacakları yönündeki şikâyetler, gerek
öğrenciler gerekse velileri tarafından sık sık dile
getirilmektedir. Bu konuyla ilgili olarak;
1. Hükûmetinizce yapılan bir çalışma var
mıdır? Varsa ne aşamadadır?
2. Bu Kanundan faydalanarak intibakı yapılan
öğrencilere, devam etmeleri şartı ile hangi yaşta olurlarsa
olsunlar, en az 2 yıl süreyle askerliklerinin tecilini sağlayacak bir
düzenleme yapılabilir mi?
3. 11/6/2008 ve 5768 sayılı Kanunla Millî
sporcularımıza tanınan, "38 yaşını
doldurdukları yılın sonuna kadar askere celp ve sevklerinin
tehir edilebileceği" hakkı, 5806 sayılı Kanundan
yararlanarak öğrencilik hakkını geri kazanan erkek
öğrencilerimize de tanınabilir mi?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.27.01.2009
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ağrı ili Taşlıçay ilçe merkezi ve ilçeye
bağlı köy Okullarında yaşanan gerek öğretmen, gerekse
okul binalarımıza ilişkin istinat duvarı ve tuvaletlerin
olmaması, çatılarının akması, pencerelerinin
sağlıksız olması gibi sorunlar hızla büyümektedir.
Okullarımızın öğretmen açığı genellikle
vekil öğretmenlerle karşılanmaya çalışılmakta,
görevleri biten vekil öğretmenlerimizin her yıl değişmesi
nedeniyle öğrencilerimiz başarısız olmaktadırlar.
Asaleten gelen öğretmenlerimiz, lojmanların hiç olmaması ya da
olanların bakımsızlığı gibi çok önemli bir
sorunla karşı karşıya kaldığından bir an
önce kaçmanın yollarını aramaktadırlar.
1- Bölgede ağır geçen kış mevsimi de göz
önünde bulundurulduğunda Ağrı ili Taşlıçay ilçesi ve
ilçeye bağlı köy okullarımızın bakım ve
onarımının bir an önce yapılması konusunda ne gibi bir
çalışmanız var?
2- Öğretmenlerimizin barınma ihtiyacını
karşılayacak lojmanın tadilat ve tamiratının
yapılması için bir girişimde bulunacak mısınız?
3- Ağrı ili Taşlıçay ilçe merkezi ve ilçeye
bağlı köy okullarımızda öğretmen açığı
var mıdır? Varsa açığın giderilmesi için gerekli
atamalar yönünde bir çalışmanız var mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen sorularımın, Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Ülkemizde ilk kez Bakanlığınız döneminde
başlatılan Sözleşmeli ve Ücretli Öğretmenlik
uygulamalarıyla ilgili olarak telafisi mümkün olmayacak ağır
sorunların yaşandığı kamuoyunca yakından
bilinmektedir. Ülkemizin ve gençliğimizin geleceği
açısından oldukça önemli olan millî eğitimin daha kurumsal bir
yapıya kavuşturulması amacıyla;
1. Hâlen yürürlükte olan ücretli öğretmenlik ve
sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarına son vermeyi düşünüyor
musunuz?
2. Öğretmenlik gibi kutsal bir meslekte öğretmenlerin
sınıflandırılmasının yarattığı
sosyal ve psikolojik sorunların çözümü konusunda bir
çalışmanız var mıdır?
3. Sözleşmeli öğretmenlerin eş durumu nedeniyle
tayin kontenjanlarının oldukça sınırlı
tutulmasının sebepleri nelerdir?
4. Ücretli öğretmenlik uygulamasının bazı
illerimizde siyasi nüfuz amaçlı kullanıldığı
iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu uygulamaya niçin devam
edilmektedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yılmaz
Tankut
Adana
Bir süre önce Adana'da ve diğer birçok ilde okulların elektriğinin
borçlarından dolayı kesildiği veya kesilmesi için ihbarnameler
gönderildiğini bilmekteyiz.
Bu hususlar çerçevesinde;
1- Kesintilerin tekrar yaşanmaması için devletin kendi
eğitim kurumlarına bu tür giderler için yeterli ödenek
ayrılmamakta mıdır? Eğer ayrılmıyorsa gerekçesi
nedir?
2- Ülke genelinde benzer şekilde elektrik borcu olan okul
sayısı ve toplam borç miktarları nedir?
3- Okulların elektrik faturalarını ödeneksizlik
nedeniyle ödeyememelerinden dolayı okul aile birliklerinden yardım
isteme yoluna gidilmektedir. Devletin elektrik faturalarını
zamanında ödememesinden dolayı oluşan büyük miktardaki faizin
velilere ödetilmesi sizce haksızlık değil midir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Öğretmenlerimiz ve Öğrenci ailelerinin
yaşadığımız Ekonomik kriz altında her dar gelirli
insanlarımız gibi daha çok yoksullaştığı,
Öğrenci Velilerinin işsiz kaldığı günümüzde,
1. Bir insanlık dramı olan Gazze
saldırısı için Hazineden yardım yapılması
gerekirken, Ekonomik yardım toplamak amacıyla tüm okullara
gönderdiğiniz yardım genelgesi Veli ve Öğretmenlere Ekonomik yük
değil midir?
2. Her dar gelirli insanımız gibi Öğretmenlerimiz
de "Nasıl geçineceğiz, eve nasıl ekmek
götüreceğiz" derdinde iken, ekonomik yükü artıran, Öğretmen
evi bandrol kart ücretlerine 2009 yılı için yapılan % 330'luk
zammın gerekçesi nedir? Bandrol kart ücretlerini 18 TL'den 60 TL'ye yükselten
bu uygulamayı durdurmayı düşünüyor musunuz?
3. Bakanlığınızın 13 Nisan 2007 tarihinde
yürürlüğe giren Yönetici Atama Yönetmeliğinin bazı maddelerinin
Danıştay tarafından iptal edilmesinin ardından, başta
seçim bölgem Gaziantep olmak üzere, bazı illerde vekaleten yönetici
atamalarını neden sürdürüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Ülkemizde var olan 3000 İlköğretim Müfettişi 20'den
fazla alanda görev yapmakta ve sorunlarını yetkililere duyurmak için
çaba göstermektedirler.
Büyük çoğunluğu 2 Üniversite mezunu olan
İlköğretim Müfettişlerinin yapısal ve ekonomik sorunu bir
gerçek iken,
1. İlköğretim Müfettişlerinin yapısal ve
ekonomik sorunlarının çözümü için Bakanlığınızca
yapılan bir çalışma var mıdır?
2. İlköğretim Müfettişlerinin diğer Kurum
Müfettişlerinden çok düşük maaş almaları ücrette
eşitlik ilkesine aykırı değil midir?
3. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki diğer denetim
elemanlarından ortalama 1/2 oranında düşük, denetlediği
Öğretmenler kadar bile maaş alamayan İlköğretim
Müfettişlerinin bu ekonomik sıkıntı içerisinde beklenen
verimliliği ve üretkenliği sağladığını
düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
05.02.2009
Ensar
Öğüt
Ardahan
Aksaray ili Ortaköy ilçe merkezi ve ilçeye bağlı köy
Okullarında yaşanan gerek öğretmen, gerekse okul
binalarımıza ilişkin istinat duvarı ve tuvaletlerin
olmaması, çatılarının akması, pencerelerinin
sağlıksız olması gibi sorunlar hızla büyümektedir. Okullarımızın
öğretmen açığı genellikle vekil öğretmenlerle
karşılanmaya çalışılmakta, görevleri biten vekil
öğretmenlerimizin her yıl değişmesi nedeniyle
öğrencilerimiz başarısız olmaktadırlar. Asaleten gelen
öğretmenlerimiz, lojmanların hiç olmaması ya da olanların bakımsızlığı
gibi çok önemli bir sorunla karşı karşıya
kaldığından bir an önce kaçmanın yollarını
aramaktadırlar.
1- Aksaray ili Ortaköy ilçesi ve ilçeye bağlı köy
okullarımızın bakım ve onarımının bir an
önce yapılması konusunda ne gibi bir çalışmanız var?
2- Öğretmenlerimizin barınma ihtiyacını
karşılayacak lojmanın tadilat ve tamiratının
yapılması için bir girişimde bulunacak mısınız?
3- Aksaray ili Ortaköy ilçe merkezi ve ilçeye bağlı köy
okullarımızda öğretmen açığı var mıdır?
Varsa açığın giderilmesi için gerekli atamalar yönünde bir
çalışmanız var mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
05.02.2009
Ensar
Öğüt
Ardahan
Aksaray ili Sarıyahşi ilçe merkezi ve ilçeye
bağlı köy Okullarında yaşanan gerek öğretmen, gerekse
okul binalarımıza ilişkin istinat duvarı ve tuvaletlerin
olmaması, çatılarının akması, pencerelerinin
sağlıksız olması gibi sorunlar hızla büyümektedir.
Okullarımızın öğretmen açığı genellikle
vekil öğretmenlerle karşılanmaya çalışılmakta,
görevleri biten vekil öğretmenlerimizin her yıl değişmesi
nedeniyle öğrencilerimiz başarısız olmaktadırlar.
Asaleten gelen öğretmenlerimiz, lojmanların hiç olmaması ya da
olanların bakımsızlığı gibi çok önemli bir
sorunla karşı karşıya kaldığından bir an
önce kaçmanın yollarını aramaktadırlar.
1- Aksaray ili Sarıyahşi ilçesi ve ilçeye
bağlı köy okullarımızın bakım ve
onarımının bir an önce yapılması konusunda ne gibi bir
çalışmanız var?
2- Öğretmenlerimizin barınma ihtiyacını
karşılayacak lojmanın tadilat ve tamiratının
yapılması için bir girişimde bulunacak mısınız?
3- Aksaray ili Sarıyahşi ilçe merkezi ve ilçeye
bağlı köy okullarımızda öğretmen açığı
var mıdır? Varsa açığın giderilmesi için gerekli
atamalar yönünde bir çalışmanız var mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Yaşar
Ağyüz
Gaziantep
Bakan olarak siz ve üst düzey bürokratlarınız ile Millî
Eğitim Müdürleri;
Okullarda yardım toplamak için velilere ve öğrencilere
baskı yapılmadığını her konuşmalarında
belirtmelerine rağmen;
1. Seçim bölgem Gaziantep'in Metropol Şehitkamil ilçesinde
Cemil Alevli İlköğretim Okulu 6. ncı sınıfında
okuyan öğrenci Ersin K.nın koluna, öğretmeni tarafından
temizlik parasının kısaltılmışı
"TEM-PAR" yazıp psikolojik baskı yaparak yardım
istemesi eğitimin parasız olması ilkesine aykırı
değil midir?
2. Yaşanan ve AKP iktidarınca çözümsüz
bırakılan ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ve
işsizlik nedeniyle 2 TL'lık temizlik parasını bile
ödeyemeyecek duruma düşen velilerin ve öğrencinin suçlanması,
hakir görülmesi sosyal devlet anlayışına uygun mudur?
3. Öğrencinin koluna yazdığı
"TEM-PAR" yazısını anne ve babasına
okutmasını isteyen ve öğrenciyi arkadaşları
arasında güç duruma düşüren, psikolojisini bozan Öğretmen ve
yöneticileri hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 31.03.2009
Ensar
Öğüt
Ardahan
Batman ili Sason ilçe merkezi ve ilçeye bağlı köy
Okullarında yaşanan gerek öğretmen gerekse okul
binalarımıza ilişkin istinat duvarı ve tuvaletlerin
olmaması, çatılarının akması, pencerelerinin
sağlıksız olması gibi sorunlar hızla büyümektedir.
Okullarımızın öğretmen açığı genellikle
vekil öğretmenlerle karşılanmaya çalışılmakta,
görevleri biten vekil öğretmenlerimizin her yıl değişmesi
nedeniyle öğrencilerimiz başarısız olmaktadırlar. Asaleten
gelen öğretmenlerimiz, lojmanların hiç olmaması ya da
olanların bakımsızlığı gibi çok önemli bir
sorunla karşı karşıya kaldığından bir an
önce kaçmanın yollarını aramaktadırlar.
1- Bölgede ağır geçen kış mevsimi de göz
önünde bulundurulduğunda Batman ili Sason ilçesi ve ilçeye bağlı
köy okullarımızın bakım ve onarımının bir an
önce yapılması konusunda ne gibi bir çalışmanız var?
2- Öğretmenlerimizin barınma ihtiyacını
karşılayacak lojmanın tadilat ve tamiratının
yapılması için bir girişimde bulunacak mısınız?
3- Batman ili Sason ilçe merkezi ve ilçeye bağlı köy
okullarımızda öğretmen açığı var mıdır?
Varsa açığın giderilmesi için gerekli atamalar yönünde bir
çalışmanız var mı?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Millî Eğitim
Bakanı tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını
saygılarımla arz ederim.
Hasan
Özdemir
Gaziantep
Gaziantep ili eğitim göstergeleri bakımından
Türkiye ortalamasının altında bir performans içerisindedir.
Eğitim alanında yaşanan sorunların önemli bir kısmı
demografik ve fiziki yapı sorunları nedeniyle oluşmaktadır.
Buna göre;
1) Gaziantep ilindeki % 6,7lik göç olgusu da dikkate
alındığında ilgili kuruluşlarla Gaziantep
eğitiminin göç olgusuna bağlı sorunlarına karşı
ne içerikte çözüm çalışmaları yapılmaktadır?
2) Eğitim alanında fiziki yapı yetersizliği
nedeniyle oluşan sorunların çözümü için
bakanlığınız bünyesinde yapılan çalışmalar
hangi aşamadadır? Yeni okul yapımı ve mevcut okulların
fiziki yapılarının iyileştirilmesi için ayrılan bütçe
ne kadardır?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Millî Eğitim Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Kürşat
Atılgan
Adana
Açıklama: Üniversiteye Giriş Sınavı (ÖSS)
dolayısıyla Lise son sınıf öğrencilerinin Bahar
dönemindeki derslerine devam etmeyip, aldıkları raporlarla okul
yerine dershanelere yöneldikleri ve bu nedenle derslerini
aksattıkları kamuoyumuzca bilinmektedir. Bu durum öğrenci
velilerinin de sıklıkla şikâyet ettiği önemli bir sorun
haline gelmiştir.
Soru:
1- Öğrencilerimizi dershane yerine okuldaki derslerine
yöneltecek ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz? Bir
kandırmaca gibi devam eden bu eğitim sorununa (rapor alarak okula
gitmeme sorununa) nasıl bir çözüm düşünüyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıda belirtilen sorularımın, Millî
Eğitim Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Prof.
Dr. Alim Işık
Kütahya
Ülkemiz içerisinde yüksek öğrenim yapan Türk gençlerine Kredi
Yurtlar Kurumu tarafından verilen öğrenim ve katkı kredilerinden
yurt dışında öğrenim gören gençlerimizin
yararlandırılmaması, KKTC, Türk Cumhuriyetleri ve diğer
bazı ülkelerde zor şartlarda evladına yüksek öğrenim
imkânı sağlamaya çalışan aileleri ve öğrencileri zor
durumda bırakmaktadır. Gelir düzeyi yüksek olmayan bu durumdaki
ailelere ve öğrencilere destek olmak amacıyla;
1. Yurt dışında yüksek öğrenim yapan Türk
gençlerine, öğrenim ve\veya katkı kredisi verilmesi konusunda
Bakanlığınızca yapılan bir çalışma var
mıdır? Varsa çalışma ne aşamadadır?
2. Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) tarafından
eşdeğerliği tanınan yurt dışındaki
üniversitelere kayıtlı öğrencilerimizin sayısı ve
bunlar içinden kredi talebinde bulunabileceklerin tahmini oranı nedir?
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Soruları cevaplandırmak üzere Millî Eğitim
Bakanı Sayın Nimet Çubukçu
(AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
Sayın Bakanım, buyurun.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adana
Milletvekili Sayın Kürşat Atılganın (6/756) ve (6/1343)
esas numaralı soru önergelerini cevaplandırmak üzere söz
almış bulunmaktayım, hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Ortaöğretim öğrencilerinin okula
devamsızlığı -mevcut bütün durumlar da göz önünde
bulundurularak- Millî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim
Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde
düzenlenmiştir. Bu Yönetmelike göre ders yılı içerisinde toplam
yirmi gün okula özürsüz olarak devam edemeyen öğrencilerin notları ne
olursa olsun başarısız sayılacağı, özürlü ve
özürsüz devamsızlıklar ile okul yönetimince verilen izinlerin toplam
kırk beş günü aşamayacağı; doğal afet,
yangın, sağlık kurulu raporuna dayalı uzun tedaviyi
gerektiren hastalık, gözaltına alınma, tutuklanma gibi
nedenlerle özürlü ve özürsüz devamsızlık süresini aşan
öğrencilerin özrünü belgelendirmek, iki dönem notu almış bulunma
kaydıyla diğer öğrenciler gibi işleme tabi
tutulacağı hüküm altına alınmış olup bütün
işlemler ve uygulamalar buna göre yapılmaktadır.
Ayrıca, ortaöğretim başarı puanının
belli bir ölçüde yükseköğrenime geçişte etkili olmasının
amacı da bu uygulanan tedbirlerdendir. Diğer taraftan, yeni
anlayışla hazırlanan öğretim programları da okulda
derslerin takibini önemli kılmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnanın (6/815)
esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: Söz konusu
sınavda Erzurum ilinde hatalı kitapçık
dağıtıldığına ilişkin
Bakanlığımıza herhangi bir bilgi intikal etmemiştir.
Ancak, Erzurum Valiliğinden alınan konuya ilişkin bilgiye göre,
bir öğrenci velisinin Valilik makamına vermiş olduğu
dilekçeye istinaden konu hakkında inceleme
başlatıldığı ve muhakkiklerce yapılan incelemede
bu okuldaki iki sınav salonunda aynı soru kitapçığı
arka arkaya dağıtıldığından, bina sınav
sorumlusu ve komisyon üyelerince görüldüğü, sınavın on
dakikalık süresi içinde kitapçıkların
değiştirilmesiyle durumun düzeltildiği ve bu işten
kaynaklanan gecikmeyle sınav bitiminden sonra öğrencilere on beş
dakikalık ek süre tanındığının tespit
edildiği, gerçekleştirilen soruşturma sonucu ilgililer hakkında
disiplin yönünden getirilen tekliflerin de uygulandığı
anlaşılmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnanın
(6/891), (6/892) ve (6/893) esas numaralı soru önergelerini
cevaplandırıyorum: Konuya ilişkin olarak Yükseköğretim
Kurulu Başkanlığınca ilgili üniversite tarafından bu
yönde talep geldiğinde konunun kurullarınca değerlendirmeye
alınarak görüşlerinin iletilmekte olduğu ancak Niğde
Üniversitesi bünyesinde tıp fakültesi, ziraat fakültesi ve hukuk fakültesi
açılması konusunda anılan üniversite rektörlüğü
tarafından kurullarına yapılan herhangi bir başvuru
olmadığı beyan edilmiştir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün (6/941)
esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
OKS sonuçları, okullar bazında test ortalamaları,
puan ortalamaları şeklinde il millî eğitim müdürlüklerince
gönderilmiş ve başarısızlıklarının
araştırılması, başarı oranının
yükseltilmesi amacıyla veriler oluşturulmuştur.
Ayrıca yapılan başka bir çalışmayla da
seviye belirleme sınavı sonuçlarının sınıflar,
okullar, ilçeler, iller bazında ayrıntılı olarak analiz
edilmesi amacıyla e-okul sistemi üzerinden bir program
geliştirilmiştir. Böylece ders öğretmeni öğrencisinin; okul
müdürü, sınıfın, öğretmenin; ilçe millî eğitim
müdürlükleri de bu bilgilerin ışığında
başarının artırılmasına yönelik gerekli
çalışmaları yapmaktadır.
Diğer taraftan, illerin ÖSS başarı puanları
Türkiye ortalamasının üzerinde ve altında olması
durumlarına göre incelenmekte, Türkiye ortalamasının üzerinde
olan illerde başarılarının artarak devamı, ortalamanın
altında olan illerde de yükseltilmesi için çalışmalar
yapılmaktadır.
Gaziantep ili, 2008 öğrenci seçme sınavında sözelde
64, sayısalda 58, eşit ağırlıkta 60 iken, 2009
yılında sözelde 60, sayısalda 50 ve eşit
ağırlıkta 53üncü sırada yer almıştır.
Soruya konu CD dağıtımından
Bakanlığımızın herhangi bir bilgisi
bulunmamaktadır.
Gaziantep Valiliğinden alınan konuya ilişkin
bilgiden, söz konusu CD dağıtımının Valilikçe
incelemesinin başlatıldığı, inceleme sonucunda CD
içeriğinin tamamına yakınının yenilenen eğitim
programları ve ders notları olduğu, ancak CDde ayrıca iki
makalenin tespitini müteakip inceleme yapıldığı,
soruşturma açılarak sonuçlandırıldığı ve
getirilen ceza tekliflerinin de uygulandığı
anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Hükûmetimizin birinci önceliğinin
eğitim olduğu, iktidarda olduğumuz süre içerisinde bütçeden en
önemli kaynağın eğitime ayrıldığı, yeni
müfredat programları ve fiziki altyapının iyileştirilmesi
için yaptığımız yeni derslikler eğitimdeki
başarımızın herkesçe kabul edilen göstergelerinden
bazılarıdır. Bakanlığımızca ülke genelinde
eğitimin niteliğinin imkânlar oranında en yüksek düzeye
çıkarılması amacıyla çalışmalarımız
aralıksız sürdürülmektedir. Aksi değerlendirmelerin gerçekle bir
ilgisi bulunmamaktadır.
Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir
Bayındırın (6/974) esas numaralı soru önergesini
cevaplandırıyorum: Bakanlığımıza bağlı
resmî ve diğer kurumların öğretmen ihtiyacı, her yıl
bütçe imkânları doğrultusunda Bakanlığımıza
tahsis edilen kadro sınırlılığında ve her
yıl atama imkânları ölçüsünde İLSİS kontenjan modülüne göre
gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede, Şırnak ilinde,
Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim
kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak
üzere, 2009 yılında, farklı alanlarda 1.416 öğretmen
ataması yapılmıştır.
2009-2010 eğitim öğretim yılında
ortaöğretimde okullaşma oranı Türkiye bazında brüt 84,19 ve
net 64,95tir, Şırnak ilinde ise bu oran yüzde 53,61 ve net yüzde
34,29dur. Bu ilimizdeki öğrenci sayısı da 2002-2003
öğretim yılında 4.124 iken 2009-2010 eğitim öğretim
yılında 17.826ya çıkmıştır. Okullaşma
oranının artırılması için, imkânlar dâhilinde tüm
çalışmalar yürütülmektedir.
Şırnak ili eğitim kurumlarında eğitim
teknolojisi sınıfları sayısı 93 iken, 6 spor salonu ve
70 kütüphane var iken 2009-2010 eğitim öğretim yılında
bilgi teknolojisi ve laboratuvar sayısı 341e, spor salonu 14e,
kütüphane de 150ye çıkarılmıştır. Ayrıca,
ülkemizin her yerinde standart okul donatımları yapılmakta olup
bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Zaman
içinde oluşan ihtiyaçların en kısa sürede
karşılanması hususunda da gerekenler yapılmaktadır. Bu
kapsamda, Şırnak ilinin ihtiyaçları da bütün illerimizle
aynı prosedürler ve çerçeveler dâhilinde değerlendirilmektedir.
Şırnak Milletvekili Sayın Sevahir
Bayındırın (6/975) esas numaralı soru önergesini
cevaplandırıyorum: Şırnak Valiliğince, söz konusu
idarecilerin görev yerlerinin okulların başarı durumları
gözetilerek değiştirildiği belirtilmektedir. Diğer
taraftan, Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim
kurumlarında görev yapan öğretmenlerin her yıl isteğe
bağlı ve yer değiştirme suretiyle atama işlemleri
Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri
doğrultusunda yapılmakta, bunun dışında herhangi bir
atama ve yer değiştirme işlemi gerçekleştirilmemektedir.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/987)
esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim
kurumlarının öğretmen ihtiyacı -az önce de izah
ettiğim gibi- bütçe olanakları çerçevesinde
Bakanlığımıza tahsis edilen kadro sınırlılığında
İLSİS kontenjan modülüne yansıtılan alanlar ve bu
kurumların bilgileri doğrultusunda kadrolu ve sözleşmeli olarak
görevlendirme yapılarak karşılanmaya çalışılmaktadır.
Bu çerçevede Bakanlığımızca resmî eğitim
kurumlarında KPSS puan üstünlüğü esasına göre atamalar
yapılmakta. 2009 yılında yapılan öğretmen
atamaları ve görevlendirmelerinde de Tokat için 153 öğretmen
ataması görevlendirmesi yapılmıştır. Tokat
Valiliğimizden alınan bilgiye göre de bu konuda söz konusu il ve
ilçelerimizde boş geçen ders olmadığı da
anlaşılmaktadır.
Van Milletvekili Sayın Özdal Üçerin (6/994) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 32nci maddesinde Her öğretim
yılında bir defaya mahsus olarak öğretim yılının
başladığı yıl içinde Millî Eğitim Bakanı
tarafından belirlenen tarihte hazırlık ödeneği ödenir.
denmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımızca, 2008 tarihinde
başlayan 2008-2009 öğretim yılına hazırlıklı
girebilmeleri için 2008 tarihinde ödenmesine ilişkin yazı gönderilmiş,
ayrıca Bakanlığımız İnternet sayfasında
duyurulmuş, bütün öğretmenlerimize de ödemenin yapılması
sağlanmıştır.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1027)
sayılı soru önergesini cevaplandırıyorum: 20/4/1994 tarih
ve 21911 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 3984 sayılı
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında
Kanunun Yayın İlkeleri başlıklı radyo ve televizyon
veri yayınlarında uyulması gereken ilkeler belirtilerek Görev
ve Yetkiler başlığında yayınların, izleme
kurulları oluşturularak boş alanlarda Türkiye'nin taraf
olduğu milletlerarası anlaşmalara uygunluğu
açılarından denetim yapmak da üst kurulun görev ve yetkileri
arasında sayılmıştır.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1028)
sayılı soru önergesini cevaplandırıyorum: Otuz
altı-yetmiş iki aylık çocuklar için okul öncesi eğitim
programında amaç ve görevler arasında Millî Eğitimin genel
amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak çocukların Türkçeyi
doğru ve güzel konuşmalarını sağlamak da yer
almıştır. Programdaki pek çok beceri gibi dil becerileri de
kazanımlar doğrultusunda öğrenme durumları, öğrenme
ortamları aracılığıyla, oyun merkezi etkinliklerle,
çocukların aktif katılımlarıyla kolay ve doğal biçimde
öğrenmelerine çalışılmaktadır. Tüm alanlardaki dil
etkinliklerini kullanan çocuklar, şarkı, şiir, tekerleme
söyleyerek yaptıkları günlük konuşmalarda duygularını
ifade ederken Türkçeyi de doğal olarak güzel bir şekilde
eğlenerek öğrenmektedirler.
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğrunun (6/1037)
esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımız kayıtlarına göre, Tokat ilinde 13ü
ilköğretim okullarında, 7si ortaöğretim okullarında olmak
üzere toplam 20 okulda spor salonu bulunmaktadır.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1062) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 5473
sayılı Kanun ve 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre,
Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya
çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmenler tarafından
karşılanamaması durumunda sözleşmeli personel
istihdamına gidilmiş olup bu çerçevede ihtiyaç duyulan eğitim
kurumlarında çalıştırılıyorlar. Sözleşmeli
öğretmenlerde devlet memuru olarak atanacaklarda aranan genel
şartların yanında özel şartlar da
arandığından, bunların ödev, hak ve yükümlülükleri emsali
kadrolu öğretmenlerle aynıdır. Bakanlığımıza
bağlı eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin ödev,
hak ve yükümlülükleri başta olmak üzere kadrolu öğretmenler için
geçerli olan mevzuat, sözleşmeli öğretmenleri de kapsamaktadır.
Eş ve sağlık durumu özrü nedeniyle görev yeri
değişikliğine ilişkin istekler de kadrolu
öğretmenlerde olduğu gibi sözleşmeli öğretmenler için de
uygulanmaktadır ve birinin hastalığı, sağlık
kurulu raporu ibraz etmeleri durumunda özür durumları da
değerlendirilmektedir. Sözleşmeli öğretmenler muvazzaf askerlik
görevlerini yerine getirmek üzere görevlerinden ayrıldıklarında
bu pozisyonlara herhangi bir görevlendirme yapılmamakta -görev yerine
dönmeleri- askerlik görevi bitince de öğretmenlerimiz yeniden
atanmaktadır.
Niğde Milletvekili Sayın Mümin İnanın
(6/1075) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Yükseköğrenim Kurul Başkanlığımızdan alınan
bilgiye göre, meslek yüksekokulu mezunlarının dikey geçiş
sınavıyla yüksek lisans tamamlayabilmeleri, çıkarılan
Meslek Yüksekokulları Mezunlarının Ön Lisansa Devam Edebilmeleri
Hakkında Yönetmelikin 9uncu maddesine göre yapılmaktadır. Bu
maddeye göre, programda öğrenci birinci-ikinci sınıflardan eksik
olduğu alanlarda ders sorumluluğunu yüklenir. Lisans öğrenimine
hazırlık programı süresince öğretim programlarında,
öğrencilerin lisans öğrenimine hazırlık programına
başlayabilmeleri için yapacakları dil muafiyeti
sınavını geçmeleri ve yabancı dil hazırlık
sınıfına devam ederek başarılı olmaları
gerekir. Ayrıca 2547 sayılı Kanunun 18/b (5) maddesi
uyarınca da öğrencilerin kabulü, ders intibakları,
çıkarılmaları ile eğitim ve öğretim ve sınavlara
ilişkin işlemler hakkında karar verme yetkisi de
yükseköğrenim kurullarının ilgili yönetimlerine aittir.
Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemirin (6/1096) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 2009-2010
eğitim öğretim yılı itibarıyla otuz iki ilde
altmış-yetmiş iki aylık çocukların tamamının
eğitim imkânına kavuşturulması çalışması
başlatılmıştır ve 2009-2010 eğitim öğretim
yılı itibarıyla da yüzde 65in üzerine çıkan iller dâhil
edilecektir. Bu uygulama kapsamına alınan iller, okullaşma
oranları, dersliklerin kapasitesi, materyal ihtiyaçlarının
karşılanabilir olması dikkate alınarak
hazırlanmıştır. İmkânlar ölçüsünde gereken
hazırlıklar yapılacaktır.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1097) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatlarında
görev yapmakta olan personelin yararlanacakları haklar yürürlükte bulunan
mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Bu çerçevede,
öğretmenlerin de bulunduğu Bakanlığımız
personelinin çalışma şartları, emek-ücret ilişkisindeki
bütünlük, aylık ders ücreti ve şartlardaki zorluk, personelin sorumluluk
durumu ve başarı derecesi ölçüt alınarak devletin ekonomik
imkânları çerçevesinde hükûmet programlarıyla yürütülmektedir.
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal
Yardım Sandığı ve TOKİ arasında imzalanan
protokol ile Ankara Sincanda 2.788 adet konut yapılmış ve
konutlar müracaat sahiplerine teslim edilmiştir. Başbakanlık
Toplu Konut İdaresince illerimizde öğretmen ve emekli
öğretmenlerimizin faydalanmalarına ilişkin konut
uygulamaları için de illerimize duyurular yapılmaktadır.
Diğer taraftan Bakanlığımızın yatırım
programları yerleşim birimlerinin acil ve öncelikli ihtiyaçları
göz önünde bulundurularak bütçe imkânları doğrultusunda
gerçekleştirilmekte, öğretmenlerimiz ve koşulları için
elimizden gelen ve bütçe imkânları doğrultusunda, en iyi şekilde
yardım yapmaya çalışıyoruz.
Batman Milletvekili Sayın Bengi Yıldızın
(6/1104) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Ortaöğretim kurumlarında seçmeli dersler arasında yer alan
demokrasi ve insan hakları konulu bir ders okutulmaktadır. Hukuk ve
insan haklarına ilişkin konulara ayrıca tarih, din kültürü ve
ahlak bilgisi, Türk edebiyatı, dil, anlatım ve felsefe-sosyoloji
kitaplarında da ayrıca yer verilmektedir. 2004 yılından bu
yana ortaöğretim kurumlarında demokrasi eğitimi ve okul
meclisleri çalışmaları yapılmakta olup ayrıca
Demokratik Yurttaşlık Eğitim Projesi de yürütülmektedir.
Avrupa Birliği ülkelerinde Millî Güvenlik Bilgisi adı
altında bir ders bulunmamakta, sadece Fransada güvenlik konularıyla
ilgili olarak çocuklara liseden itibaren polis, asker tarafından videolar
izletilerek konferanslar düzenlenmektedir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından
alınan bilgiye göre öğrenci seçme sınavında sorulan
soruların derslerin programına uygun demokrasi, hukuk ve insan
haklarıyla ilgili sorular da sosyal bilimler testlerinde yer
almaktadır.
Karaman Milletvekili Sayın Hasan Çalışın
(6/1109) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Okullarda her ne ad altında olursa olsun zorla para toplanması söz
konusu değildir. Okul aile birliklerine gönüllü olarak ayni ve nakdî
bağış yapan öğrenci velileri ve diğer
vatandaşlarımız bulunmaktadır. Bağışlarla
ilgili kanuna ve yönetmeliğe göre de yardım isteğe
bağlıdır ve kimse buna zorlanamaz. Öğrenci velileri hiçbir
suretle bağış yapmaya zorlanamaz şeklindeki temel
kanunumuz hükmü çerçevesinde işlemlerde bulunuyoruz, aykırı bir
fiil ve işlemi olan görevlilerimizin bulunması durumunda da gerekli
yasal işlemleri yapıyoruz.
Diğer taraftan, Bakanlığımızın
bütçesi oluşturulurken mevcut kaynaklar çerçevesinde
okullarımızın tüm giderleri için ödenekler de
koyulmaktadır. Yıllık ödenek miktarı ise ödeneğe esas
okulun durumuna göre değişmektedir.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1129) esas numaralı soru önergesini cevaplıyorum: Millî
Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin
Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelike göre,
söz konusu Yönetmelik hükümlerinin uygulanması 15/9/2009 tarih, 2009/73
numaralı Genelge ve diğer münferit yazılar ile gerekli
açıklamalar yapılmıştır.
Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığı, 2010
tarihi itibarıyla Eğitim Kurumlarında Yöneticilerin Atama ve Yer
Değiştirmelerine İlişkin Uygulama Kılavuzunu
Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğünün web
sayfasında da yayınlamıştır.
Gaziantep ilinden alınan, Valilikten alınan konuya
ilişkin bilgiye göre ise il dâhilinde eğitim kurumlarında
boş bulunan müdür başyardımcılığı, müdür
yardımcılığı kadrolarına 5/12/2008 tarihli duyuru
yazısıyla atamaya ilişkin sürecin
başlatıldığı, Mart 2009 tarihli onay ile atama
işlemlerinin sonuçlandırıldığı ve uygulama için
yerel seçimlerin beklenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı
anlaşılmaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1137) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımıza bağlı resmî ve özel eğitim
kurumlarında öğretmen ihtiyacı her yıl bütçe imkânları
doğrultusunda Bakanlığımıza tahsis edilen norm kadro
sınırlılığında karşılanmaya
çalışılıyor. Daha önceki sorular da benzer sorular
olduğu için bu soruya da yine, KPSS puan üstünlüğüne göre,
eğitim öğretimdeki ihtiyacımız ve mevzuattaki hükümlere
göre tayin edilen öğretmenler kanalıyla gerçekleştiriliyor.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1170) sayılı esas numaralı soru önergesini
cevaplandırıyorum: Bakanlığımız
kayıtlarına göre 5580 sayılı Özel Öğretim
Kurumları Kanunu kapsamında Oya Bahadır Yüksel Özel Eğitim
Kurumu ve Özel Rehabilitasyon Merkezi adı altında verilmiş bir
izin, özel eğitim kurumu bulunmamaktadır. Gaziantep Valiliğinden
alınan konuya ilişkin bilgiye göre, İl Millî Eğitim Müdürlüğü
bünyesinde böyle bir eğitim kurumunun faaliyette
bulunmadığı ancak Büyükşehir Belediyesinden alınan
bilgiye göre, bahse konu binada, sokakta yaşayan kimsesiz ve çeşitli
madde bağımlılığı olan gençlerin problemleriyle
ilgilenen bir gençlik merkezi olduğu bildirilmektedir.
Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işıkın
(6/1207) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
22/10/2008 tarihli Yükseköğretim Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunda, eklenen 56ncı maddenin 12nci
fıkrasına göre başvuru süresi içerisinde askere
alınmaları gerekenler, bu maddede belirtilen hakları
kullandıkları takdirde tecilli ve tehirli sayılırlar. Bu
kanundan yararlanarak öğrenciliğe intibakları
yapılanların askerlik tecil veya tehir işlemleri hakkında
1927 tarihli 1111 sayılı Askerlik Kanununun 35inci maddesi hükmü
uygulanır; bunlardan askere alınması gerekenlerin ise istemeleri
hâlinde askerlik süresi boyunca öğrenim hakları dondurulur.
denilerek, soruya konu öğrencilerin askerlik durumlarına ilişkin
bahse konu Kanunda gerekli düzenleme yapılmıştır,
Bakanlığımızca ayrıca yapılacak bir işlem
bulunmamaktadır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1219) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 222 sayılı
İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereği, ilköğretim kurumlarının
yatırımları mahallinde ve valiliklerce planlanmaktadır.
Ağrı Valiliğinden alınan konuya ilişkin
bilgiye göre, Taşlıçay ilçesine bağlı 42 köy okulunun
tamamında 2008 itibarıyla bakım onarım
çalışmalarının yapıldığı, ilçede
öğretmenlerin barınmaları açısından bir sorun
bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Bakanlığımıza
bağlı resmî eğitim kurumlarının öğretmen
ihtiyacı, her yıl yine bütçe imkânları çerçevesinde tahsis
edilen kadro sınırlılığında, kadrolu ve
sözleşmeli öğretmen ataması şeklinde görevlendirmeyle
karşılanmaya çalışılmaktadır. 2009 yılı
içerisinde, Taşlıçay ilçesinde 72 kadrolu ve sözleşmeli
öğretmen ataması görevlendirilmesi yapılmış olup
konuya ilişkin imkânlar dâhilinde gerekenler yapılmaktadır.
Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işıkın
(6/1229) sayılı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımıza bağlı -az önceki sorular da benzer
olduğu için kısaca cevaplandıracağım- kadro ihtiyacı,
öğretmen ihtiyacı ilgili kanuni düzenlemeler çerçevesinde ve kadrolu
olarak atanan öğretmenlerce giderilmektedir ama kadrolu öğretmenlerle
giderilemeyen yerlerde, güçlük çekilen bazı bölgelerde sözleşmeli
öğretmen ataması yapılmaktadır. Eğitim ve
öğretimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve
geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın iyi
eğitilmesi amacıyla kanunlarla sağlanan imkânlar ölçüsünde
istihdam sağlanmaktadır ve bu konuda öğretmenlerin
sınıflandırılması ve psikolojik sorunlar
yaratacağı yönünde yapılan değerlendirmeler bu açıdan
gerçeği yansıtmamaktadır.
Ayrıca göreve başlama tarihi itibarıyla bir
yıllık çalışma sürecini tamamlayan sözleşmeli
öğretmenlere, kadrolu öğretmenlerde aranılan şartları
belgelendirmeleri kaydıyla ve boş pozisyon bulunması
kaydıyla, yarıyıl ve yaz tatillerinde 2 defa eş ve
sağlık özrüne göre tayin ve yer değiştirme imkânı
tanınmaktadır.
Bakanlığımızca gerçekleştirilen bütün
işlemler yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilmekte
olup aksi iddiaların gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır.
Adana Milletvekili Sayın Yılmaz Tankutun (6/1234) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 2008
yılının Kasım ayının ikinci yarısında
elektrik borçlarıyla ilgili olarak valiliklerden alınan bilgiye göre
bütün eğitim kurumlarının elektrik borçlarının
ödenmesi için yeterli ödenek mahalline gönderilmiş ve valiliklerden
gerekenin yapılması istenmiştir. 2009 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçe Kanununda Bakanlığımıza 90 milyon 833 bin TL
tahsis edilmiş, 2010da ise 108 milyon 300 bin olup, elektrik gideri için
ödenek ayrılmaması diye bir şey söz konusu değildir.
Elektrik borçlarının ödenmesinde taşra birimleri harcama
yetkililerinin ödenek takiplerini zamanında ve bağlı
bulundukları merkezî harcama birimlerine yapmaları durumunda
ödenekler merkezî idare tarafından düzenli olarak yapılmaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1258) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımız, yardım kampanyası konulu 2009/1
numaralı Başbakanlık Genelgesi kapsamında Gazzeye
yardım kampanyası başlatmıştır. Ekonomik yük
getirmemesi ve zorlama olmaması için söz konusu genelgede özellikle,
kimsenin yardım yapmaya zorlanamayacağı şeklinde bir
hüküm yer almış ve yardımlar tamamen gönüllülük esasına
göre yapılmıştır.
Öğretmenevlerinin kurulmaya başlandığı
1981 yılından itibaren her yıl alınan bandrol ücreti 2005
yılından itibaren gönüllülük esasına bağlanmış
olup, öğretmenler ve diğer bakanlığımız
mensupları herhangi bir bandrol ücreti ödemeden sosyal tesislerimizden,
öğretmenevlerimizden ve lokallerimizden yararlanmaktadırlar. 2009
yılında 60 lira olan bandrol ücreti de 2010 tarihinde 25 TL olarak
düzenlenmiştir.
Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim
Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine
İlişkin Yönetmelik 13/08/2009 tarihinde yayınlanmış,
söz konusu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına yönelik 2009/73 sayılı
Genelge ve diğer münferit yazılarla gerekli açıklamalar
yapılmıştır. 05/01/2010 tarihi itibarıyla Millî
Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin
Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Kılavuz da
Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğünün web sayfasında
yer almaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1267) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında
görev yapmakta olan personelin yararlanacakları haklar, yürürlükte bulunan
mevzuat hükümleri çerçevesinde hizmet sınıfları itibarıyla
görev, yetki ve sorumlulukları dikkate alınarak belirlenmektedir.
İlköğretim müfettişlerinin özlük
haklarının iyileştirilmesine yönelik
Bakanlığımızca hazırlanan kanun tasarısı
şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde yer almakta olup, bu
konuda gereken çalışmalar devam etmektedir.
Diğer taraftan, 23/01/2009 tarihli Resmî Gazetede
yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı yönetici
öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin kararda
değişiklik yapılması gereken karara göre de ilköğretim
müfettişi ve yardımcılarının yararlanacakları
ders ücretleri on beş saatten yirmi saate yükseltilmiştir.
Aylıksız izin hariç olmak üzere her türlü izin, hastalık raporu
ve tedavi gibi çeşitli nedenlerle gelemedikleri günlerin çalışma
günlerine rastlayan her türlü bayram, yılbaşı tatili kesilmeden
ödenmesi sağlanmıştır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1271) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: İlköğretim
yatırımları, mahallinde valilikçe planlanmakta ve
gerçekleştirilmektedir. Aksaray Valiliğinden alınan, konuya
ilişkin bilgiye göre il genelindeki onarım ihtiyaçlarının
öncelik sıralaması da dikkate alınarak ödenek imkânları
ölçüsünde giderilmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Bakanlığımıza bağlı
resmî eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacı, kadro
karşılığında her yıl bize sağlanan bütçe
imkânları sınırlılığında, İLSİS
kontenjan modülüne yansıtılan alanlar çerçevesinde
alınmaktadır. Öğretmen ihtiyacının kadrolu ve
sözleşmeli öğretmenler ile karşılanamadığı
durumlarda vekil öğretmen görevlendirmesi yapılarak
karşılanmaktadır. Aksaray Valiliğinden alınan, konuya
ilişkin bilgiye göre de herhangi bir boş geçen ders bulunmamaktadır.
Sayın Ensar Öğütün (6/1272) esas numaralı soru
önergesini cevaplandırıyorum: İlköğretim Kanunu
gereğince ilköğretim yatırımları mahallinde valilikler
tarafından planlanıp gerçekleştirilmekte, Aksaray ilinde de
yatırım ihtiyaçları bütçe imkânları doğrultusunda
giderilmektedir ve öğretmen ihtiyaçları da -yine az önce tekrar
ettiğim gibi- bütçe imkânları çerçevesinde İLSİS kontenjan
modülüne göre yansıtılan öğretmen atamaları ile
karşılanmaya çalışılmaktadır. Öğretmen
ihtiyacının kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler ile
karşılanamadığı durumlarda ücretli ve vekil
öğretmen şeklinde karşılanmaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Yaşar Ağyüzün
(6/1291) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: 1739
sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 16ncı maddesinde
Okul-aile birlikleri, okulların eğitim ve öğretim hizmetlerine
etkinlik ve verimlilik kazandırmak, okulların ve maddi imkânlardan
yoksun öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak
üzere; ayni ve nakdî bağışları kabul edebilir. Öğrenci
velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlanamaz. denilmekte
olup personelimizden mevcut mevzuata aykırı fiilleri bulunan veya
bulunduğuna dair duyum alınanlar hakkında yapılan inceleme,
soruşturma sonucunda getirilen teklifler doğrultusunda yasaların
gereği yerine getirilmektedir. Gaziantep Valiliğinden alınan
bilgiye göre, konuya ilişkin olan Şehitkamil
Kaymakamlığınca başlatılan inceleme ve soruşturma
sonucunda söz konusu öğretmen ile ilgili olarak getirilen ceza teklifinin
uygulandığı, okul yöneticileriyle ilgili bir işlem tayinine
gerek görülmediği anlaşılmakta olup konuya ilişkin olarak ilgili
yasaların gereği yerine getirilmiştir, bu
anlaşılmaktadır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/1303) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: Yine,
yatırımlara ilişkin bir soru. İlköğretim
yatırımları, mahallinde valiliklerce planlanmakta ve
gerçekleştirilmektedir. Batman Valiliğinden alınan bilgiye göre,
her yıl Sason ilçesindeki ilköğretim kurumlarının,
lojmanların ödenek imkânları doğrultusunda
onarımlarının yapılmakta olduğu
anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, Bakanlığımıza
bağlı resmî eğitim kurumlarında öğretmen ihtiyacı
da kadro imkânları ölçüsünde, tahsis edilen kadro
sınırlılığında ve her yıl atama
dönemlerinde, İLSİS kontenjan modülüne göre gerçekleştirilmektedir.
Öğretmen ihtiyacının sözleşmeli ve kadrolularla
karşılanamadığı durumlarda da ücretli ve vekil
öğretmen görevlendirmesi yapılarak karşılanmaktadır.
Batman Valiliğinden alınan konuya ilişkin bilgiye göre, boş
geçen bir ders bulunmamaktadır.
Gaziantep Milletvekili Sayın Hasan Özdemirin (6/1314) esas
numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum: Soruya konu
kapsamdaki öğrenci ve velilerimize yönelik, valiliklerce mahallinde,
diğer kamu kurum kuruluşları, sivil toplum
kuruluşları, medya iş birliğiyle ilgili gerekenler yapılmakta
olup Gaziantep Valiliğinden alınan konuya ilişkin bilgiye göre,
bu ilimizde, öğrencilerin ailelerine yönelik, eğitimi etkileyen
konularda anne baba eğitimlerinin verildiği, çocuklara yönelik,
okullarda uyum sorunu yaşamamaları için, oryantasyon
çalışmaları yapıldığı, ihtiyacı
olanlara psikolojik danışmanlık hizmeti verildiği, maddi
yetersizliği olan öğrencilere imkânlar dâhilinde yatırımlar
yapıldığı, yatılı okullara yönlendirildiği,
aile bireylerine meslek edinme kursları düzenlendiği ve bir işe
yerleştirme konusunda da yönlendirme çalışmaları
yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bakanlığımızca, 2010 yılında,
Gaziantep iline, devam eden ve yeni projeler için toplam 30 milyon 833 bin 815
TL, ayrıca onarım ödeneği olarak da 1 milyon 555 bin 408 TL
olmak üzere, toplam 32 milyon 389 bin 223 TL yatırım ödeneği
tahsis edilmiştir.
Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işıkın
(6/1352) esas numaralı soru önergesini cevaplandırıyorum:
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından
eş değerlik tanınan yurt dışındaki üniversitelere
kayıtlı öğrencilerimizin sayısına ilişkin
istatistiki bir veri bulunmamakta olup yurt dışında kendi
hesabına öğrenim gören öğrenci sayısı toplam
23.940tır. Başbakanlık Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar
Kurumu Genel Müdürlüğünün 2009-2013 dönemini kapsayan stratejik
planında 2011 yılı sonuna kadar yurt dışında
yükseköğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrencilere yönelik
yeni bir kredi modeli geliştirme hedefi yer almakta olup ilgili
çalışmalara başlanmıştır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.
Soru sahibi milletvekili arkadaşlarımızdan ek
açıklama yapacak olan milletvekillerimize söz vereceğim.
Sayın İnan, buyurun.
MÜMİN İNAN (Niğde) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum;
bahsettiğiniz konularla ilgili biraz geç de olsa verdiğiniz cevaplar
için teşekkür ediyorum.
Fakat, bu arada, dün, cumartesi günü Niğdenin Çiftlik
ilçesinde gezerken millî eğitimde yetkili bir kardeşimizle
görüştüğümde Eğitimde durum nasıl? dedim. Çiftlik
ilçesinde çok güzel şeyler oluyor. dedi. Arkasından sordum:
Öğretmen açığımız var mı? diye. Maalesef,
öğretmen açığımız var. dedi. Şimdi,
öğretmen açığımızın olduğu yerde -millî
eğitimde- işlerin nasıl gittiğini siz takdir edersiniz.
Sadece Çiftlik ilçemizde değil merkez dâhil Niğdemizin Çamardı,
Ulukışla, Altunhisar, Çiftlik ilçelerinde, hepsinde, Bor da dâhil
olmak üzere öğretmen açıklarımız var.
Diğer taraftan, Niğde Belediyesi olarak geçmişte
yaptırdığımız büyük bir proje vardı Yeni
Niğde Evleri Bölgesi diye. Burada bir ilköğretim okulumuz var ama
yeterli değil, öğrenciler çok sıkışık vaziyette.
Yeni bir ilköğretimin yapılması çok acil bir durum Yeni
Niğde Evleri Bölgesi merkezde. Ayrıca, bir vatandaş
tarafından yaptırılan lisede ilaveye ihtiyaç var çünkü yeni yerleşim
alanının tamamı oturuma açıldı. Dolayısıyla,
yardımcı olursanız sevinirim efendim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Sayın İnan, teşekkür ediyorum.
Sayın Ağyüz
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, verdiğiniz cevaplarda Gaziantepe
ilgi gösterdiğiniz anlaşılıyor. Ayrıca da soru
önergelerimiz çok eskimiş, 2008 tarihli.
Şimdi, elimde bir rapor var: Gaziantepin Eğitim
Sorunları: Önceliklerimiz. Bakın, her yerde
rastladığımız, eğitim idarecilerinin atanma ölçüleri
belli değil. Tecrübesiz ve yeni öğretmenler eğitim idarecisi
olarak atanmamalı. Eğitim idareci atamaları alandan
yapılmalı.
Şimdi, bu eleştirileri yapan rapora karşı
Millî Eğitim Bakanlığımız -duyarlı olması
gerekirken- hâlen atamalarda aynı eşitsizliği devam ettiriyor.
Devlet Memurları Kanununun 76ncı maddesine göre atama
yapılması Millî Eğitim Bakanlığında
alışkanlık hâline geldi. Sizin döneminizde de 76ncı
maddeye göre atama yapıldı mı?
Millî Eğitim Müdürünün açıklamasına göre 4.500 adet
öğretmen açığı var Gaziantepte. Bunun için ne yapmayı
düşünüyorsunuz? Bu yıl ilave ödenek ayırmayı düşünüyor
musunuz?
Ayrıca da partinizin il milletvekillerinin de eğitimin
sağlıksız olduğunu, yetersiz olduğunu belirtmelerine
rağmen, neden Gaziantepe özel ilgi göstermiyorsunuz? Neden özel
girişimcilerin derslik yapması umuduna bırakıyorsunuz da
OKSde, ÖSSde aynı başarısızlık devam ediyor?
Bunların giderilmesi için bize bir umut, bir vaatte bulunabilecek misiniz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ağyüz.
Sayın Çalış
HASAN ÇALIŞ (Karaman) Sayın Başkan,
teşekkürler.
Sayın Bakan, sorularımıza gösterdiğiniz ilgi
için teşekkür ediyorum.
Bu arada, 4/Bli öğretmenlerimizin bir
sıkıntısını dile getirmek istiyorum. Sizler de
biliyorsunuz, 4/Bli çalışan öğretmenlerimizin eş durumu
tayini ve parçalanmış aileler önemli bir problem. Bu konuyu çözecek
çalışmalar yaptığınız kamuoyuna
yansıdı. Bu öğretmenlerimize önümüzdeki öğretim
yılında bölünmüş aile problemi bitecek müjdesi verebilir miyiz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Çalış.
Sayın Işık
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Sayın Bakana, ben, geç de olsa verdiği cevaplardan
dolayı teşekkür ediyorum.
Tabii, aftan yararlanan öğrencilerin, eğitim
öğretimlerini yarıda keserek tekrar askerlik görevlerini yapmak üzere
okuldan ayrılmaları, maalesef birçok öğrencinin
okullarını bitirmesine engel durumda. Bu nedenle bu konuya acaba bir
çözüm bulunabilir mi diye bu önergeyi vermiştim fakat verilen cevaplardan,
maalesef bu konuda bir çalışmanın olmadığı ortaya
çıkmakta.
İkinci önergede, özellikle, Sayın Bakana,
öğretmenlerin, kadrolu, sözleşmeli, ücretli ve vekil öğretmen
olmak üzere, aynı okulda, aynı okul mezunu olarak birlikte
çalışmalarının sosyal ve psikolojik sorunlar
yaratmadığı ve bu konudaki iddiaların gerçeği
yansıtmadığı yönünde verdiği cevabın bir
araştırmaya dayanıp dayanmadığını sormak
istiyorum. Çok ciddi sorunların yaşandığı herkes
tarafından bilinmektedir. Eğer, öğretmen, vekil, ücretli ve
sözleşmeliyse, kadrolulara karşı çok ciddi anlamda bir
psikolojik sorun ortadadır. Ben, özetle bu konuda bir araştırma
yaptırabilirseniz ülkenin yararına olacağını
düşünüyorum.
Özellikle de yurt dışı yükseköğrenim
öğrencilerine kredi verilmesi konusunda çalışmanın
başlatılmış olmasından memnun olduğumu ifade
etmek istiyorum. 2011 yılı sonunda tamamlanacağını
söylediniz; eğer, 2010 yılı sonunda bu çalışma
tamamlanır da hiç olmazsa, 2011de bu durumdaki öğrencilerimiz bundan
yararlanabilse iyi olur diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Işık.
Sayın Tankut
YILMAZ TANKUT (Adana) Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum.
Sayın Bakana da, iki yıl önce Sayın Çelike
sormuş olduğum soruyu bugün cevaplamasından dolayı
ayrıca teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan ifade ettiler, soru önergeme konu olan elektrik
kesintileriyle ilgili olan problem ve sıkıntılar şu an
giderilmiş gözükmekle birlikte, maalesef pek çok benzer sorun farklı
şekillerde yine Adana ve ülkemizin pek çok okulunda hâlen devam etmektedir.
ASKİye olan borçlar, temizlik ve hijyen konusunda büyük
sıkıntılar ne yazık ki hâlen devam etmektedir. Ancak,
sosyoekonomik durumları iyi olan ve nispeten varlıklı ailelerin
yaşamış olduğu semtlerde bu problemler bir şekilde
yine okul aile birlikleri tarafından ve öğrenci velileri tarafından
karşılanmakla birlikte, Sayın Bakan, ne yazık ki kenar
mahallelerde ve özellikle de fakir ailelerimizin olduğu yerlerdeki
okullarımızda hâlen hijyen, temizlik ve benzer
sıkıntıların devam ettiğini hatırlatıyor, bu
okullarımızdaki bu sıkıntıların da bir an önce
giderilmesi konusunda hassasiyet göstermenizi istirham ediyor, teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tankut.
Sayın Üçer
ÖZDAL ÜÇER (Van) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Gerçi miadını doldurmuş bir soruya cevap verildi
ama bununla beraber, birkaç sorunu dile getirmek istiyorum.
Vanın Edremit ilçesinin Çiçekli beldesinde şu an 400
öğrenci taşımalı sistemden men edildikleri için okula
gidememektedirler. Bunların eğitim sorununun çözümü için bir çözüm
arayışınız olacak mı?
İkincisi: Yassıtepe köyü okulu eğitime yetersiz
olduğu için birçok öğrenci
Çaldıran ilçesinin Yassıtepe
köyü ilköğretim okulu yetersiz olduğundan eğitim
sağlıklı işlememektedir. Bu köyümüzün eğitim sorununu
giderme konusunda bir çabanız olacak mı?
Bir de, çok önemli bir sorun olarak hissedilen, okullarda
sınavlara hazırlık kursları bağlamında
öğretmenlerin yapabileceği işi cemaatlere havale eden, cemaat
derneklerine ödenek verdirerek yaptıran Van Millî Eğitim
Müdürlüğünün çalışmalarıyla ilgili bir denetiminiz olacak
mı?
İki, üç tane soru önergesi verdiğimiz hâlde,
yatılı okulda çocukların iaşe parasına göz dikmiş
ve onu bile zimmetine geçirmiş öğretmenlerin atamasıyla ilgili
neden herhangi bir şey yapılmadı, hatta, terfi ettirilir gibi
müdür yardımcılığına getirildi?
Gülen cemaatinin Van Millî Eğitim bünyesinde yapmış
olduğu faaliyetlerin denetimine ilişkin bir çalışmanız
olacak mı?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Üçer.
Sayın Bakanım, milletvekili
arkadaşlarımızın söylediği, ifade ettiği
hususlara cevap vermek isterseniz buyurun.
Milletvekili arkadaşlarımızın ek
açıklamalarına Sayın Bakanımız cevap verecekler.
Buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU
(İstanbul) Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Mümin İnanın Çiftlik ilçesine ilişkin
olarak söylediği hususları bizzat inceleyeceğim, takip
edeceğim ama genel olarak oradaki ilköğretim okulu
ihtiyacının dışında, öğretmen açığımız
var denildi. Türkiye genelinde, az önce de söylediğim gibi, öğretmen
kadrolarına ilişkin ihtiyaçlarımız her yıl bize tahsis
edilen kadrolar ve bütçe sınırlılığı içerisinde
gerçekleşmekte ama son derece yüksek sayıda, 25 bin öğretmen
atamasını gerçekleştirdik eylül ile aralık ayı
içerisinde. İnşallah, ümit ediyoruz ki, 40 bin atamamızı da
bu yıl yaptığımız zaman, özellikle öğretmen
ihtiyacı konusunda önemli bir sorunun ortadan
kaldırılacağını düşünüyoruz.
Sayın Yaşar Ağyüz Gaziantepin eğitim
sorunlarına değindi. Gerçekten İstanbul, Antep, Adana, Mersin
gibi özellikle yüksek göç alan illerimizde eğitimin planlanması ve
eğitim hizmetlerinin düzgün bir şekilde icrasında elbette
bazı sorunlar var. Bunun için öncelikle büyük göç alan illerde göçün
aldığı bölgelere ilişkin eğitim
planlamalarının yapılması çok önemli.
Dolayısıyla, Gaziantep de, bizim, bu manada ilk on şehir
arasında sıraladığımız ve özel olarak eğitim
sorunlarını çözmek üzere eğildiğimiz kentlerden bir tanesi.
Dolayısıyla Neden özel bir ilgi göstermiyorsunuz? dediniz.
Gerçekten bu konuda özel bir ilgi göstereceğimi söylemek isterim.
Yöneticilerin atamalarına ilişkin bir
Hâlen yönetici
atamalarında problem olduğunu ve şahsi tasarruflarla
atamaların gerçekleştirildiğini söylediniz. Yönetici
atamaları konusunda çıkardığımız bir yönetmelikle
bunu tamamen sınava bağladık ve sınavları
gerçekleştirdik, atamaları da bu doğrultuda yaptık.
Dolayısıyla, objektif, eşit, adil ve her öğretmenin
katılabileceği sınav başarı puanlarıyla da
atamaların gerçekleştirildiği bir sisteme geçtik. Herhangi bir
şekilde, okul müdürü ataması olarak, 76ncı maddeyi hiç
kullanmadığımı söylemek istiyorum.
Sözleşmeli öğretmenlerin tayinine ilişkin sorularda
da vardı Sayın Hasan Çalışın, bunları
cevaplandırdım. Yani özür durumları, sağlık
durumları, eş durumları -belgelendirilmek kaydıyla-
şubat ve haziran ayları içerisinde eğitim ve öğretim
sistemini aksatmayacak şekilde başvuruları hâlinde
gerçekleştiriliyor. O konuda bir fark yok yani sözleşmeli
öğretmenlerle kadrolu öğretmenler arasında özür durumundan tayin
konusunda hakları olduğunu söylüyorum.
Bir de, sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu
öğretmenlerin arasında psikolojilerinin bozulduğuna dair bir
iddia vardı. Bu konuda Bakanlığımız tarafından
Psikolojik bir bozulma söz konusu mu diye bir araştırma yok. Belki
aynı ortamda aynı şartlarla çalışmıyor olmanın
getirdiği çalışma barışına yönelik bir
sıkıntı olabilir, bunu kabul ediyorum ama takdir edilmesi
gerekir ki bir yandan da eğitim ve öğretimin planlanması söz
konusu ve bazı öğrencilerin eğitim hakkını da en az
öğretmenlerimizin hakları kadar gözetmek durumundayız diye
düşünüyorum.
Sayın Tankutun, kenar mahallelerdeki okullarda hâlâ hijyen
ve temizlik konusunda sorun olduğu ve ödeneklere ilişkin bir
görüşü oldu. Bu yıl özellikle 2009-2010 eğitim öğretim
yılını planlarken, yaşamış olduğumuz
özellikle domuz gribi salgınını da baz alarak,
okullarımızda en yüksek ağırlığı
ilköğretim ödeneklerinde temizlik ve hijyen için ayırdık yani
özellikle bulunduğunuz yerlerde buna ilişkin bir bilgi olursa,
aktarırsanız, özel olarak ilgileneceğimi ifade etmek istiyorum.
Yine, Van Milletvekilimiz Sayın Üçerin Yassıtepe
İlköğretim Okulu ve taşımalı öğrencilere
ilişkin ilettiği konuları da bizzat özel olarak takip
edeceğim. Ayrıntılarını sizden alırım.
Zimmete para geçiren kişiler ödüllendirildi. diyorsunuz.
Yani herhangi bir şekilde zimmete para geçirdiği bir şekilde
disiplin ve yargı çerçevesinde tespit edilen birinin değil yönetici
olarak terfi ettirilmesi, memuriyette kalması mümkün değil hukuken.
Hepinize tekrar saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
ÖZDAL ÜÇER (Van) Belgeleri sunacağız Sayın
Bakanım, var zaten.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Soru soran milletvekili arkadaşlarıma ve Sayın
Bakanımıza cevaplar ve sorular için teşekkür ediyorum.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.43
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.58
BAŞKAN: Başkan Vekili
Nevzat PAKDİL
KÂTİP ÜYELER: Fatih
METİN (Bolu), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 67nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler kısmına
geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN Komisyon yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321)
BAŞKAN Komisyon yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile
Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/755) (S. Sayısı: 426) (x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Sayın Hükûmet? Burada.
Geçen birleşimde tasarının tümü üzerindeki
görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul edilmişti.
Şimdi 1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İLE SIRBİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA SERBEST TİCARET
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1.- (1) 1 Haziran 2009 tarihinde İstanbulda imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest
Ticaret Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
(x) 426 S. Sayılı
Basmayazı 25/02/2010 tarihli 66ncı Birleşim
Tutanağına eklidir.
BAŞKAN Madde üzerinde Barış ve Demokrasi Partisi
adına Muş Milletvekili Sırrı Sakık.
Buyurun Sayın Sakık. (BDP sıralarından
alkışlar)
BDP GRUBU ADINA SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün 2 Mart 2010, bundan on altı yıl önce bu
Parlamentoda bir sivil darbe olmuştu. Nasıl 28 Şubat nasıl
12 Eylül nasıl 1960larda darbeler olduysa 2 Martta da ilahlar
emretmişti, burada bir darbe yapıldı. Darbe halkın
iradesine karşı yapılmıştı, o gün de bu
Parlamento ablukaya alınmıştı ve ne yazık ki bu ülkede
bütün darbeler zaman zaman gündeme gelir, kimin medyası varsa kimin gücü
varsa bunları gündeme getirir, konuşur, tartışır eder
ama ne yazık ki darbeler Kürtlere karşı, Kürtlerin
seçilmişlerine karşı gündeme gelirse kimsenin sesi sedası
çıkmaz. Demokrasi bu şekilde inşa edilmez.
Bu darbe yapılırken ilahlar emretmişti, Millî
Güvenlik Kurulunda karar alınmıştı ve burada, Anayasa ve
Adalet Karma Komisyonu
İlk önce başladılar, şeklen bir
yargılama süreci başlattılar. Ben de o günün
tanıklarından ve sanıklarından biriydim. Bizi
çağırdılar, gittik
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ama
tanıklığın gerçek olsun, militan olmasın, gerçek
olsun.
SIRRI SAKIK (Devamla) İnşallah, inşallah
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Militan olmasın,
gerçek olsun.
SIRRI SAKIK (Devamla) Benim söylediğim her şey
doğrudur.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Gerçek olsun, militan
olmasın.
SIRRI SAKIK (Devamla) Allah adına doğrudur. Hiç
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Türk sizi
yalanladı.
SIRRI SAKIK (Devamla) Şimdi bakın, size bir şey
söyleyeyim. (CHP sıralarından gürültüler) İlk önce,
çıktınız burada dediniz ki: Böyle bir şey yok. Sonra
sizin bütün tanıklarınız çıktı, bizi teyit etti. Ve
size söyledik sevgili arkadaşlar, bu bizim tarzımız değil ama
bizim üzerimizden de siyaset yapmayın, yaptırtmayız siyaset
size. (BDP sıralarından alkışlar) Yani eğer
dönerseniz, Kürtler üzerinden hesaplaşırsanız biz de size
siyaset yaptırtmayız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ne ilgisi var
bununla?
SIRRI SAKIK (Devamla) Onun için, ben ne söylüyorsam önünde,
arkasında duramayacağım hiçbir şeyi söylemem.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Türke
sor, Sayın Türke!
SIRRI SAKIK (Devamla) Çıkıp burada aktörleriniz bizi
yalanladılar ama sonra çıkıp hepsi tek tek teyit etti.
Sayın Türk
Bakmayın, onun böyle bir şahsiyeti vardır,
dengelemeye
Ama Allah adına söylüyorum, benim söylediklerimin hepsi
doğruydu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Bırak,
Allahı ne karıştırıyorsun ya! Allahı ne
karıştırıyorsun ya!
SIRRI SAKIK (Devamla) Şimdi bakın, ben O 2 Martı
konuşuyorum. Demokrat olalım, demokrasiye sahip çıkalım
diyorum; biz sizinle niye konuştuk, niye tartıştık, bunu
demiyorum. Biz konuşabilmeliyiz, böyle bir iklim yaratabilmeliyiz. Siz
bizimle konuşmadığınız için
Siz üç yıldır
tepeden bakıyorsunuz, halkın iradesini yok sayıyorsunuz. Peki,
1999da diyalog var da niye 2010da diyalog yok? Bu halkın iradesiyle bu
vekiller gelmedi mi? Size eleştirimiz bu noktadadır.
Bakın, sizin Genel Başkanınız çıkıp
Haburla ilgili gensoru veriyor. Peki, üç gün önce Çankayada Genelkurmay Başkanı,
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan çıkıp
ne yaptılar? Oturdular. Aynı gün generaller yargılanmıyor
muydu? Yargılanıyordu ve generaller serbest kalmadı mı?
Kaldı. Peki, niye onunla ilgili gensoru vermiyorsunuz? İşte
demokrasilerde çifte standart yok. Eğer gerçekten Haburla ilgili
hassasiyetiniz varsa, Çankayayla ilgili de hassasiyetiniz olmalı.
Bakın, 2 Martı konuşurken, yeniden arkadaşlar
bizi farklı bir yerlere götürmeye çalışıyorlar.
Sevgili kardeşlerim, 2 Martta, evet, burada şeklen bir
yargılama süreci ve dokunulmazlıklar kaldırıldı.
Dönemin Başbakanı burada çıktı, aynen şunu söyledi,
dedi ki: Ben yargıyla görüştüm, işlerini halledeceğim.
Ama kimsenin sesi çıkmadı. Ben karma komisyonda 3 kez
yargılandım, gittim, sorgulandım. Ama sadece -aranızda
birçok hukukçu var- ön sayfada ismim vardı. Üçünde de
Dokunulmazlığın kaldırılmasına gerek yok.
dediler. Ama ilahlar emretmişti, Parlamento ilahların emrindeydi ve
orada vicdan sahibi olanlar da vardı, oy kullanmayıp
çıktılar, çıktılar ve ağlıyorlardı ve
dönemin milletvekilleri karma komisyonda görev almışlardı.
Hiçbir arkadaşımızla ilgili ciddi bir şey yoktu. Hepimiz
buradan alınıp götürülürken ne yaptılar biliyor musunuz?
Sayın savcılar devletin helikopterine binerek gittiler bölgede köy
korucularından beyan temin ettiler ve Parlamento buna seyirci kaldı
ve acı dolu yıllar, on yıl, on iki yıl
arkadaşlarımız cezaevinde kaldı, ben de kaldım,
siyaset yasağında kaldık. O gün de parti kapatıldı,
bugün de partimiz kapatıldı. O gün de milletvekilliğimiz
düştü, cezaevindeydik. Bize Meclis Başkanı elçiler gönderiyordu:
Şu sahte dilekçeleri imzalayın, milletvekilliğiniz kurtulsun.
Aynen cevabımız şu: Sayın Meclis Başkanı, siz
halkın iradesine sahip çıkamadınız. Biz imza atarak
milletvekilliğimizi kurtarmak için burada değiliz. Türkiyeyi
özgürleştirmek, Kürt halkını özgürleştirmek,
demokratikleştirmek için buradayız, cezaevindeyiz. Tercihimiz cezaevi
olur ama hukuka karşı hile yapmayız. Demokrasi bedel istiyorsa
bu bedeli ödemeye de adayız. dedik. Şimdi aradan on altı
yıl geçti, on altı yıl, hâlen aynı noktadayız. O gün
Demokrasi Partisi kapatıldı, bugün Demokratik Toplum Partisi
kapatıldı. O günkü aktörlerin birçoğu hâlen sürgünde, kimi hâlen
cezaevinde, Sayın Türk yasaklı. Birçok arkadaşımız
sürgünde yaşamak zorunda kaldı ve siz hâlen dönüyorsunuz,
geçmişin argümanlarıyla geleceği inşa etmeye
çalışıyorsunuz ve hâlen, AKP İktidarı, bin kadromuz
içeride ve sizin aktörleriniz çıkıyor, o KCK denilen operasyonu
savunuyor. Oysaki o insanlar sizin kadar yasaldır, sizin kadar halkın
vicdanıdırlar; belediye başkanıdır, partinin
yöneticileridir.
Onun için, arkadaşlarımız, bakın, o dönemde de
çıkıp burada Coşkun Kırca aynen şöyle diyordu, diyordu
ki
DYP Milletvekili Coşkun Kırca, Anayasa ve Adalet Komisyonu Başkanı
sıfatıyla tutanaklara geçen ve Kürtleri derinden yaralayan bir
konuşma yapmıştı. Cumhuriyet döneminin ilk Adalet
Bakanı Mahmut Esat Bozkurt Kendini bu ülkede Türk ırkından
hissetmeyenlerin bu ülkede Türklere ancak hizmetkârlık yapma ve köle olma
hakları vardır. diyordu ve dönüp bize söylüyordu DEPlilere hitaben:
Kendisini Türk hissetmeyenler ancak susma hakkına sahiptir. Şimdi
size söylüyorum: Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ama Türk
değilim. Susma hakkım yok ve siz ne kadar kendi kimliğinizle
kendinizi ifade etmek istiyorsanız, ben ve bütün Kürtler de kendimizi
kendi kimliğimizle ifade etmek istiyoruz ama bunun hukukunu yaratamazsak,
bunu hayata geçiremezsek bir arada yaşama şansımız olmaz.
Onun için diyoruz ki, hukuk ve huzur
Sayın Başbakanımız, evet, her zaman siz de
hukukun ve huzurun ülkesini seslendirmeye çalışıyorsunuz ama siz
bir cerrah edasıyla
Ama ehliyetsiz bir cerrahsınız siz,
neşteri atıyorsunuz ama ondan sonra yarayı açıkta
bırakıyorsunuz. Sonra gidiyorsunuz, kapalı kapılar ardında
bazı görüşmeler yapıyorsunuz ve bu görüşmelerde halkın
vicdanı yaralanıyor ve gücünüz yettiğinde, sonra, arada,
işte filler kavga edince veyahut da sevişince yine demokrasi güçleri
ve Kürtler arada ezilip gidiyor.
Dönün bakın, Ergenekonda ilk sanıklar nerede? Hepsi
hastaydı, ara bir formül bulundu, hepsi tek tek tahliye edildi. Aktörlerin
birinci, ikinci
Ve sonra iş dünyasındaki aktör
Ne oldu? Sermaye
bastırdı, hemen onu alıverdiler. Sonra ne oldu? Geçen gün, Balyoz
Operasyonunda birinci, ikinci sanık olanlar serbest, ondan sonrası
Şimdi, bu hâlinizle siz bizim yaralarımızı
saramazsınız, siz bu hâlinizle ülkeyi özgürleştiremezsiniz, siz
bu hâlinizle Türkiyede demokrasi mücadelesi veremezsiniz. Eğer gerçekten
demokrasi mücadelesi vermeyi bir görev olarak biliyorsanız -tabii ki
göreviniz odur, hepimizin de görevi odur- bu 12 Martlardan, 12 Eylüllerden, 28
Şubatlardan bir bütün olarak hesap sormalıyız; 2 Martlardan, 2
Martı gerçekleştirenlerden hesap sormalıyız. O 2
Martın aktörleri kimlerdi? Onlardan hesap sormalıyız ama ne
yazık ki, 2 Martlar bize dokunmadı, biz 28 Şubatı
seslendiririz. Arkadaşlar, biz 28
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Sakık, konuşmanızı
tamamlar mısınız.
Buyurun.
SIRRI SAKIK (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Biz bütün darbelere karşıyız. Bütün militarist
güçlerin o baskıcı rejimlerine karşıyız. O vesileyle
bu bize, bu size anlayışı bizde yoktur. Biz bir bütün olarak
demokrasiye sahip çıkıyoruz. Demokrasi hepimiz için gereklidir. O vesileyle
tekrarlıyorum: Hukuk ve huzur, demokrasi için biz varız, eğer
siz de varsanız birlikte yol yürümeye hazırız. Bu sadece AKPnin
veyahut da Barış Partisinin bir görevi değil, Cumhuriyet Halk
Partisinin de, Millîyetçi Hareket Partisinin de görevi budur. Biz
sorunlarımızın çözüm adresinin diyalogdan geçtiğini
söylüyoruz. En aykırı isimlerle, en aykırı partilerle de
görüşmek bizim görevimizdir. Bizim bütün feryadımız
diyalogsuzluktur, bizi ötekileştirmektir. Bizi ötekileştirerek bu
ülkede demokrasi inşa edemeyiz.
Bu duygularla
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Ama iftira atmadan,
iftira atmadan.
SIRRI SAKIK (Devamla) Ben sayın
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) İftira atmadan,
iftira atmadan.
SIRRI SAKIK (Devamla) Bakın, sana bir şey söylüyorum
buradan
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKIK (Devamla) Sayın Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN Sayın Sakık, son cümlenizi alayım
lütfen.
Buyurun.
SIRRI SAKIK (Devamla) Sevgili arkadaşlar, başta da
söyledim, hayatımda iftira yok, önünde ve arkasında
duramayacağım hiçbir şey söylemem. Benim de hayatımda
eksikliklerim, yanlışlıklarım olmuştur
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Öyle söyleyin.
SIRRI SAKIK (Devamla)
ama bütün şerefimle sizi temin
edeyim, benim söylediklerimde yalan yoktur, bütün Türkiye kamuoyu böyle
bilmelidir.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Türk de
öyle söylüyor.
SIRRI SAKIK (Muş) Ama Türkün dışında da
birkaç aktör aynı şeyi söylüyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Türk de
öyle söylüyor.
BAŞKAN Şahsı adına Ahmet Aydın,
Adıyaman
Yok.
Sayın Yılmaz Tunç, Bartın
Yok.
Sayın Kamer Genç, Tunceli
Yok.
Evet, maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum, buyurun:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN 2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Saygıdeğer milletvekilleri, tasarının tümü
açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için üç dakika süre vereceğim. Bu süre içinde sisteme
giremeyen üyelerin teknik personelden yardım istemelerini, bu yardıma
rağmen de sisteme giremeyen üyelerin, oy pusulalarını, oylama
için öngörülen üç dakikalık süre içinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca, vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise
hangi bakana vekâleten oy kullandığını, oyunun rengini ve
kendisinin ad ve soyadı ile imzasını da taşıyan oy
pusulasını yine oylama için öngörülen üç dakikalık süre
içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını rica
ediyorum.
Oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye
Cumhuriyeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Arasında Serbest Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının açık oylama sonucunu arz ediyorum:
Kullanılan oy sayısı : 218
Kabul :
217
Çekimser :
1 (x)
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Anlaşmanın her iki ülkeye de hayırlar getirmesini
diliyorum.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
Sayın milletvekilleri, 4üncü sırada yer alan, Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağın; Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna
Sunulması Hakkındaki Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
4.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekili Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağın,
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkındaki
Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/566) (S. Sayısı: 462) (x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 462 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Teklifin tümü üzerinde şu ana kadar
Başkanlığımıza intikal eden, Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına Şahin Mengü, Manisa Milletvekili; Barış ve
Demokrasi Partisi adına Hamit Geylani, Hakkâri Milletvekili.
Evet, ilk konuşmacı Sayın Şahin Mengü, Manisa
Milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına.
(CHP sıralarından alkışlar)
Buyurun efendim.
CHP GRUBU ADINA ŞAHİN MENGÜ (Manisa) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Değişikliklerinin
Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporunun tümü üzerine Cumhuriyet Halk Partisi adına söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli arkadaşlarım, her geçirdiğiniz yasa
tasarısıyla ülkenin gündemi değişiyor. Türkiyenin
gündeminde aslında açlık, sefalet, işsizlik var. Bugün
TÜİKin açıkladığı rakamlara göre işsizlik
oranları yüzde 14 olmuş ortalama, şehirde baktığınız
zaman bu rakam yüzde 17leri buluyor. Biz bunları mı konuşuyoruz?
Hayır, biz bunları konuşmuyoruz. Biz suni gündemler yaratarak
bunun konuşulmasını, bunların
tartışılmasını engelliyoruz ama birçok yasada ve
Anayasa değişikliğinde yaptığınız gibi gene
hata yapıyorsunuz, gene Anayasayı ya görmüyorsunuz ya bilmiyorsunuz.
Bilmiyorsunuz demek istemiyorum, Anayasa profesörü oturuyor, deneyimli
avukatlar oturuyor, biliyorsunuzdur.
Şimdi, bu halk oylamasının süresinin
kısaltılmasını, yüz yirmi günden kırk beş güne
indirmeyi bu yasa için, yani hazırlamakta olduğunuz Anayasa tasarılarının
bir an evvel halkoyuna sunulmasını teminen yapmak istiyorsunuz ama
değerli arkadaşlarım, Anayasaya baktığınız
zaman, bu yaptığınız değişikliği bir
yıl içinde uygulanacak halkoylamalarına uygulayamazsınız.
Bakın Anayasanın 79uncu maddesinin son fıkrası ne diyor:
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna
sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi
işlemlerinin genel yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde
uygulanan hükümlere göre olur. Gelin, 67nci maddenin son
fıkrasını okuyalım: Seçim kanunlarında yapılan
değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir
yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. Yine Anayasa
Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanuna
baktığınız zaman 1inci maddesinde Anayasa gereğince
yapılacak olan halk oylamalarında bu Kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 298 sayılı Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun uygulanır. diyor.
(x) 462 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Bu Anayasaya baktığınız zaman, bu
Anayasanın maddelerini incelediğiniz zaman bu
yapacağınız değişikliği, yani referandum süresini
yüz yirmi günden kırk beş güne indiren değişikliği bir
yıl içinde yapacağınız Anayasa değişikliklerine,
eğer referanduma gitmek durumunda kalırsak,
uygulayamazsınız, uygulamanız mümkün değil. Gene
tartışma çıkacak, gene olay yargıya bir şekilde
gidecek, gene bağıracaksınız Her şeyi yargıya
götürüyorsunuz. diye ama demokrasi bir kurallar rejimidir.
Bu Anayasaya bağlılık için hepimiz yemin ettik. Bu
Anayasayı beğenmeyebilirsiniz, bu Anayasayı
eleştirebilirsiniz, parça parça edebilirsiniz ama bu Anayasa yürürlükte
olduğu sürece, bu Anayasanın hükümlerine de uymak
mecburiyetindesiniz.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) 12 Eylül Anayasası.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) İsterse 12 Mart
Anayasası olsun ama bu Anayasaya yemin ettiniz. Niye o zaman bu
Anayasaya yemin ederek milletvekili oldunuz?
Şimdi, bunu böyle demek, kolay o iş. Artı bu
Anayasanın tartışırız tabii, her tarafını.
Askerlerin yaptığı Anayasa. diyorsunuz. Sayın Burhan Kuzu
burada, kendisi Komisyonda anlattı, Sivillerin hazırlayarak
getirdiği, Anayasa Komisyonunun, Danışma Meclisinin hazırladığı
anayasa taslakları askerlerin düzelttiğinden çok daha feciydi. diye
anlattı. Hemen 12 Eylül Anayasası. demeyin. Doğrudur, bu
Anayasanın Türkçesinden başlayarak bozuktur, her şeyiyle
bozuktur ama şimdi bir şeyi tartışırken Bu 12 Eylül
Anayasası. diye işin ucuz siyasetini yapmayalım.
Şimdi, arkadaşlar, nedir Türkiye'nin gündemi? Eğer
gündem söylüyorsanız, eğer gündem hukuksa yargı reformu
diyorsunuz. Siz sekiz senedir iktidardasınız, niye bu yargı
reformunu istemediğiniz bir hukuki sonuç çıktığı zaman
gündeme taşıyorsunuz? Eğer bu ülkede bir hukuk reformu
yapılacak idi ise yıllardır yapabilirdiniz. Bu Parlamentoda,
özellikle 22nci Dönemde uzlaşarak yapılmış birçok Anayasa
değişikliği var. Hayır ama siz yargı reformu yapmak
istemiyorsunuz. Yargı reformu adı altında Hâkimler
Savcılar Yüksek Kuruluyla Anayasa Mahkemesini şekillendirmek
istiyorsunuz ve bunu da söylerken diyorsunuz ki: Biz, bütün bunları
Avrupa Birliğinin istediği normlarda yapmak istiyoruz.
Şimdi, yargı baskısını
anlatacağım da evvela, ondan evvel Avrupa Birliği ne
söylemiş, siz ne yapmışsınız, bir onu anlatalım.
Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, Avrupa
Birliği uzmanlarının verdiği raporlar var. Bir tanesini
okuyayım. Bu, Avrupa Bakanlar Konseyinin bir kararı, numarası
R-94: Hâkimlerin seçimi ve kariyeri konusunda karar veren merci hükûmet ve
idareden bağımsız olmalıdır. Bu merciin
bağımsızlığını teminat altına almak
için getirilecek kurallarla merciin üyeleri yargı tarafından
seçilmeli ve bu merci kendi usul kurallarını kendisi vazetmelidir.
Yani burada, hiçbir şekilde Parlamentonun veya yürütmenin, hâkimleri
seçen, denetleyen kuruma üye atamasından bahsediyor mu? Hiç böyle bir
şey yok, ama, siz
RECEP KORAL (İstanbul) Siz kendinizden niye korkuyorsunuz?
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Tabii, her toplum kendine göre
yapar, doğru söylüyorsunuz.
RECEP KORAL (İstanbul) Hayır, kendinizden niye
korkuyorsunuz? Milletvekillerinden niye korkuyorsunuz?
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Ya, ben kimseden korkmuyorum,
ben olması gerekeni söylüyorum. Kendi kendini
Seni denetleyecek
yargıya sen adam atayamazsın. Seni yargılayacak Anayasa
Mahkemesine adam atayamazsın. O size göre öyle, ama dünyanın her
yerinde bu böyle tartışılıyor.
Bir başka şey daha var, 2006 Türkiye İlerleme
Raporu Avrupa Birliğinin: Yargının
bağımsızlığı, Türk Anayasası ve
mevzuatının çeşitli hükümleriyle güvence altına
alınmıştır. Bununla birlikte, bu ilkeyi zayıflatan
çeşitli hususlar mevcuttur. Hâkimler ve savcılar, idari görev ve
yetkileri bakımından Adalet Bakanlığına
bağlıdır. Yargıyı düzenleyen temel kurum olan Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu, kendi bütçe ve yazmanlığına
sahip değildir. Çalışma mekânı hâlâ Adalet Bakanlığı
binası içindedir. Hâkim ve savcıların performanslarını
değerlendirecek adli müfettişler, Yüksek Kurula değil Adalet
Bakanlığına bağlıdır. Adalet Bakanı ve
Bakanlık Müsteşarı, kurulun oy hakkına sahip 7 üyesinden
2sidir. Kalan 5 üyesi Yargıtay ve Danıştay hâkimleri
arasından atanmaktadır. Belirtilen hususlar
ışığında, bu yapılanma yargının
tamamını temsil etmemekte ve yürütme temsilcisinin bulunması
hâlinde, yürütmenin hâkimlerin kararlarını ve mesleki geleceklerini
etkileme olasılığı doğmaktadır. Bu
söylenmiş, ama hayata da geçmiş etkileme.
Bakın, elimde bir belge var, bir açıklama var. Ne diyor
savcı 23 Şubat 2009da? Bir tutanak. diyor savcı, Sayın
Çiçek de diyor ki: Tek kişilik tutanak olmaz. Doğru. Telefon
konuşması tek kişilik olmaz.
Bu savcı diyor ki:
Başsavcılığımın kullanımındaki şu
no.lu telefon 23 Şubat 2009 tarihinde Bakan Cemil Çiçek tarafından
aranarak Bu durum seçim öncesi partimizi çok zor durumda bırakacak.
Cezanın alt, üst sınırı belli. Cezaevleri zaten dolu,
içeridekileri -yani gözaltındakileri- serbest bırakın. şeklinde
sözler söylemiş. Bunu, savcı 23 Şubat 2009da kaleme
almış ve imza altına almış. Bu adam bu kadar öngörü
sahibi miydi, bir yıl sonra başına bir dert gelecek de
Şimdiden kendime bir savunma mekanizması hazırlayayım.
diyordu? Yok. İşte basit, açık, bu sistemde Adalet
Bakanının yargıya müdahale etme durumunda Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunun bir üyesi olduğu zaman gelinen sonuç bu.
Bir başka belge daha okuyayım, bir başka belge
daha
Bir başka hâkim, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Hâkimi Necat Ede diyor ki: Baskı altındayım. Kurumsal olarak
ciddi baskı altında olduğunu belirterek davadan çekildi. Bir
hâkim kim baskı yaparsa kurumsal baskı altında olur? Adalet
Bakanı yaparsa olur. Bu memlekette Adalet Bakanlığı
Müsteşarının İstanbulda kamp kurduğunu biliyoruz.
İşte, bağımsız yargı bunun için
şarttır, bağımsız yargı bu bakımdan çok
önemlidir.
Bakın, bunu biz söylemiyoruz, 2003-2004 adli yılı
açılış konuşmasında, o tarihteki Yargıtay
Başkanı söylüyor, diyor ki: Yargıya verilecek en büyük zarar
Adalet Bakanı ve Müsteşarının bu Kurulda görev yapıyor
olabilmesidir.
Şimdi bütün bunlara baktığınız zaman,
artı bir başka şey daha var -hani Hâkimden korkmayın,
yargıçtan korkmayın, milletvekilinden korkmayın. diyorsunuz ya-
Avrupa Birliğinin uzmanlarının da raporu var, çok enteresan bir
rapor o. O raporda uzmanlar diyor ki, bakın aynen okuyorum, Türk
yargı düzeniyle ilgili Üçüncü İstişare Ziyaret Raporunda
ayrıntılı anlatıldıktan sonra geçiyor: Adalet
Bakanlığı tarafından, Cumhurbaşkanının HSYK
üyelerinin atanmasındaki rolünün resmî ve rutin bir eylem olduğu ve
en iyi uygulamaları yansıttığı şeklinde ifade
edilen görüşlerin AB Komisyonu uzmanlarını ikna edemediği
belirtildiği gibi, Cumhurbaşkanlığının bu süreçteki
yetkisinin kaldırılması yönünde tavsiyede bulunulduğu,
hatta Adalet Bakanlığının başka ülkelerdeki
kurumların gerçek işleyişinin özünü
kavrayamadıklarını
Bu, maalesef çok incitici, yani Avrupa
Birliğinden gelen uzman dediğiniz adam diyor ki:Biz
anlatıyoruz sizin Adalet Bakanlığınıza ama maalesef
kavrayamıyorlar. Çok, hakikaten incitici bir kavram. Buna karşı
hiçbir tepki de verilmemiş ve diyor ki: Fransadaki duruma atıfta
bulunuyorsunuz. Fransadaki Hâkimler Konseyinin fonksiyonunun yanlış
anlaşılmasından kaynaklandığını
düşündüklerini ileri sürmüşler. Yaptıkları önerilerin
Fransada mevcut durumu tartışmak olmayıp en iyi uygulamaya
ışık tutmak olduğunu vurgulamışlardır.
Şimdi arkadaşlar, her toplum kendi değerleriyle,
kendi deneyimleriyle tabii bir şeyler yapar. Bu ülkede, bir gecede, o
tarihte, Emekli Sandığı Kanununda bulunan bir hükme
dayanılarak 36 tane Yargıtay üyesi 1956da resen emekli
edilmiştir. Hiçbir şey yok, gerekçe Görülen lüzum üzerine. Biz
bunları yaşayarak geliyoruz.
Bu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna Parlamentodan adam
seçilmesi olayı, bu ilk defa yaşanmıyor; bu sizin
icadınız değil, bu Parlamentoya güvensizlik değil. Türk
sisteminde, yani 61 Anayasasında 71 değişikliklerine gelinceye
kadar Anayasa Mahkemesi üyelerinin Parlamentodan seçildiğini hepimiz
biliyoruz. Lütfen, bu Anayasa değişiklikleri yapılırken bu
Parlamentonun çatısı altında milletvekillerinin grup sözcüsü
olarak anlattıklarını okuyun. Söylenen şu: Parlamento
koridorları bir siyasi pazarlık, makam pazarlığı alanı
hâline getirildi. Bunu bir an evvel kaldıralım. Kim söylüyor? Aynen
sizin gibi bu sıralarda oturan milletvekilleri söylüyor. Yani siz bu
ülkeyi çok seviyordunuz, çok seviyorsunuz, her şeyin iyi
olmasını istiyorsunuz. O tarihteki milletvekillerinin bu ülkeye bir
düşmanlığı mı vardı? Ama şu koridorları
bir düşünün. Aynen RTÜKe adam seçtiğimiz düzendeki gibi burada grup
başkan vekilleri dolaşır, Siz şunu mu istiyorsunuz, biz
bunu mu istiyoruz
RTÜKte bu olmadı mı? Elinizi
vicdanınıza koyun. RTÜK üyelerini seçerken hanginiz kendisi -ben de,
kendim de dâhil- hangimiz serbest irademizle RTÜK üyeleri seçtik? Gruplardan
kime ne talimat verilmişse onlar yapıldı. Aynen RTÜK olur. Yani
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna siz bu düzen içinde Parlamentodan
adam tayin ettirirseniz, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da aynen RTÜK
gibi olur. İşte tehlike burada başlar. Bugün siz
iktidardasınız, bunları yaparsınız, bunu belki
lehinize de görürsünüz ama iktidarlar Türkiye'de el değiştiriyor.
Kimse Türkiye'de Turgut Özalın partisinin yok olacağını
düşünüyor muydu?
Bakın, yargı hepimizin en son
sığınması gereken yerdir. Hataları varsa hep beraber
düzeltelim. Bakın yargı reformu paketi diyorsunuz, Anayasa
değişikliği diyorsunuz, gelin, başka bir şeyi
tartışalım. Yargıtay Başkanı diyor ki: 2009dan
2010a sekiz yüz bin dosya devretti. Bunu niye tartışmıyoruz?
Bu yargı reformunun içine girmiyor mu? Burada bir sürü arkadaşım
var avukat, hiç ayırmıyorum, her partiden. Biz, hepimiz,
Yargıtayda bekleyen dosyanın ızdırabını çok iyi
biliriz. Bunu tartışmıyoruz, niteliği
tartışmıyoruz, her şeyin niceliğini
tartışıyoruz. Gelin nitelikleri tartışalım. Bunu
tartışmıyoruz.
Şimdi, ister HSYKya adam seçmeyi alın ister bunu
alın, hangisine bakarsanız bakın
Dünyanın her
tarafında son bir yıla giren parlamentolara -özellikle
Amerikalılardan çıkmış bir laftır- topal ördek
derler. Son bir yıla girmişiz. Bunun hesabı yapılır
Bir yıl mı kaldı, bir yıl üç ay mı kaldı? diye.
Böyle parlamentolar dünyanın hiçbir yerinde anayasa yapmaz arkadaşlar.
Rutini yaparsınız tabii. Ha, yasal hakkınız yok mu? Var,
sonuna kadar var. Etik mi? Değil. Yani, bakın, sizin
anayasanızı hazırlayan ilim heyetindeki bir hanımefendi
çıkıp diyor ki: Bu Parlamento anayasa falan yapamaz. Siz
doğru dürüst kira kontratı bile yapamazsınız. diyor.
İşte, Barış ve Demokrasi Partisi Sözcüsü
Arkadaşım diyalogsuzluktan bahsediyor. O da haklı kendi
açısından. Sizinle bizim aramızda da diyalog yok, olması da
mümkün değil gözüküyor. Şimdi, beyler, bir diyalog olmadan bir
Anayasa değişikliğini nasıl yapacaksınız? Çünkü
burada bir uzlaşma söz konusu. Anayasa toplumsal bir sözleşmedir. Bir
toplumsal sözleşmeyi yapmak için uzlaşmak durumundasınız.
Bu hiçbir zaman şöyle algılanmaz, hepiniz onu söylüyorsunuz çünkü:
Efendim, azınlık bize mi dayatsın? Azınlık bize
dayatmasın ama bir şeyi tartışmak gerekiyorsa
tartışalım. Tartışmıyorsunuz. Yani eskiden
yapılmış yanlışı bugün doğrudur diye
buraya getirmeyi anlamak mümkün değil. Yani bir anlamda, eğer
insanlar olayları doğru tahlil edebilseydi tarih tekerrür eder miydi?
Etmezdi. Tarih niye tekerrür ediyor? Olayları
değerlendiremediğimiz, olayları doğru
algılayamadığımız için tekerrür ediyor. Gene burada,
Parlamento kulislerinde Aman beni Hâkimler Savcılar Kuruluna üye seç,
aman beni Anayasa Mahkemesine üye ata. diye koridorlarda hukukçular mı
dolaşsın, adaylar mı dolaşsın? Bunu mu istiyoruz?
Bunun tatmininden
Bundan zevk mi alacağız? Bu Parlamento zevk almak
yeri değildir. Bu Parlamento hukukun
Burası hukuk yapılan bir
yerdir. Hukuk yapılan bir yerde bir şeyin en idealini yapmak
görevimizdir. Yani neresinden bakarsanız bakın, getirilen Anayasa
değişiklikleri, bu tasarı, bu yapılması istenilen
değişiklik gene büyük sorunlar yaratacak, gene gündemi gerecek.
Şimdi, tabii, Sayın İyimaya çıkacak buraya,
işte Anayasa 79 olmaz, 67 olmaz, bu uygulanmaz. diyecek. Gene sonunda
yargıya gideceğiz. Biz her şeyi
Biz, on üç on dört tane Anayasa
değişikliği getirdiniz, hepsinde söyledik: Bu da bozulur, öbürü
de bozulur
Her dediğimiz bozuldu. Bu bizim çok büyüklüğümüzden değil,
sizin yanlış yapmakta ısrar etmenizden. Bu da aynı
şekilde, bu da gider. Bunu da Hâkimler
Bu tabii Anayasa
yargısına gider mi gitmez mi, ayrı,
tartışılır da, bunu da Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu değiştirir. Yanlış yaparsınız.
Yanlış yapma hakkına sahip değiliz. Ülkeyi tekrar bir
şeyler için germeye mecbur değiliz. Ülkeyi geriyoruz. Yargıya
müdahale ederek geriyorsunuz. İşinize geldiği zaman, hiç
ağzınıza almadığınız yargı reformunu,
tam Hükûmetin son zamanlarında, tam iktidarın
değiştiği dönemde, hâlâ daha kendi hesaplarınızı
2007 22 Temmuzundan yapıp Biz iktidarız, çoğunluğa
sahibiz. diye yapıyorsunuz ama yanlış yapıyorsunuz.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, dünyada en kolay
şey Ben güçlüyüm, her dediğimi yaparım.
mantığıdır. Türk siyasi tarihi çok güçlü liderler gördü,
karizmatik liderler gördü ama
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Tek partiydi.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Tek parti dönemlerini gördü
tabii. Şimdi, o dönemi tartışmaya başlarsan devletin
kuruluşunu tartışıyorsun. Yani 1921den sonrayı
tartışıyorsan tartışalım, Devlet kurulurken neler
yapılmış? tartışalım. Devlet kuruyor, devlet.
Dünyanın hiçbir yerinde büyük halk ihtilalleri, büyük devrimler böyle
sizin anladığınız gibi
Dün de bir tane gazetede okudum,
kendinden menkul bir profesör diyor ki: Kurtuluş Savaşı
sırasında Türkiyede yargı yoktu. Sevsinler yavrum seni! Fransa
İhtilalinde yargı mı vardı? Bolşevik
İhtilalinde yargı mı vardı? Ebette devletler kurulurken
yargı o ihtilalin şartlarıyla vardır ama toplumlar o
ihtilal şartlarıyla kurdukları devleti hukuk devleti yapma çabasındadırlar.
Açarsın o tek parti devrini, benden değil, ünlü Fransız Siyaset
Bilimci Duvergerden okursun. O, tek parti devrinin ne demek olduğunu sana
anlatır. Yoksa bunlar ucuz: Tek parti devrini biliyoruz. Eğer o tek
parti devrinin liderleri 46da kendi iradeleriyle Parlamentoya ikinci partiyi
sokmak istemeselerdi, böyle bir güç var mıydı onları devirerek
gelecek?
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Kendi iradeleri.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Kendi iradeleri, gayet tabii.
Aç siyasi tarih kitaplarını, daha doğrusu lise
edebiyat, tarih kitaplarını okursan da bunları anlarsın.
Yani lise tarih kitabı kültürü bunu gösterir. 46da da, bu idare, bu
otoritenin beğenmediği Cumhuriyet Halk Partisi kendi iradesiyle bu
ülkede çok partili sistemi getirmiştir.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Açık oy, gizli tasnif.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Şimdi, bak, bir dönemi
tartışırsın, 46yı tartışırsın
Aslında senin tartışmak istediğin, Atatürkü
tartışmak istiyorsun da sen boş ver. Atatürkü
tartışmak istiyorsun da ona yüreğiniz yetmiyor. Onu
tartışmaya açın, açabiliyorsanız. Gelin onu
tartışalım. Çünkü onu istiyorsunuz.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) 21, 24 Anayasasını, 61
Anayasasını nasıl değiştirdiniz?
BAŞKAN Sayın Özçelik
Sayın Özçelik, lütfen
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Gayet tabii Anayasayı da
değiştiririm.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) Atatürk Anayasasını
nasıl değiştirdiniz?
BAŞKAN Sayın Özçelik
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Biz devletin kuruluş
felsefesini değiştirmedik. Senin anlayamadığın ve
algılayamadığın o. Anayasalar değişir, devletin kuruluş
felsefesi değişmez. Bütün anayasacılara sorun, ister Türk
anayasacılarına sorun ister dünyadaki ciddi anayasacılara sorun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Mengü, konuşmanızı
tamamlar mısınız.
Buyurun.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Bitiriyorum Sayın
Başkanım.
Anayasalar devletlerin kuruluş felsefesine bağlı
kalırlar. Devletin kuruluş felsefesini değiştirmek mümkün
değildir. Devlet var olduğu sürece o kuruluş felsefesine
saygılı olacaksınız, laik devlete, hukuk devletine
saygılı olacaksınız. Yani hiç saygılı
değilsiniz. Tartışmak istediğiniz
İçinizde -tabii,
hepiniz için söylemiyorum bunu- Atatürkü tartışmak çok isteyen var
ama ona güçleri yetmiyor.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.(CHP sıralarından
alkışlar)
RECEP KORAL (İstanbul) Hâlâ orada mısın sen? Hâlâ
orada mısın?
ŞAHİN MENGÜ (Manisa) Ben oradayım. Sen neredesin?
RECEP KORAL (İstanbul) Ben Atatürkçüyüm. Sen kimsin?
ŞAHİN MENGÜ (Manisa) Hadi canım!
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, lütfen
Barış ve Demokrasi Partisi adına Hakkâri
Milletvekili Sayın Hamit Geylani, buyurun efendim. (BDP
sıralarından alkışlar)
BDP GRUBU ADINA HAMİT GEYLANİ (Hakkâri) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa
teklifinin tümü üzerine Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına
söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, hukuk reformu adına ön
açıcı bir yöntem yasasını görüştüğümüz günün
Türkiyesinde ne yazık ki hukuktan eser yok. Evrensel hukukla
çatışan, darbe Anayasasının ardılları olan
antidemokratik kanunları da herkes kedine göre yontarak durumdan vazife
çıkarmaya çalışıyor.
Gelinen noktada, Türkiye'de tam anlamıyla bir yargı
krizi yaşanmaktadır. Zaten bu ülkede, yaşamın her
alanında hep bir kriz hâli söz konusudur. Siyasi ve ekonomik krizler de
ülkenin gündeminden ne yazık ki hiç düşmüyor.
Türkiye'de yaşanan yargı krizinin temel nedeni ise 12
Eylül 82 darbe Anayasasıdır. Bu Anayasa yürürlükte
kaldığı sürece krizler de hep devam edecektir.
Bir yandan Hükûmet yargıyı siyasallaşmakla ve
yetkisini aşmakla suçlarken diğer yandan muhalefet ve yüksek
yargı mensupları da Hükûmeti yargıya müdahale ve yandaş
yargı yaratmakla suçlamaktadır. Bize göre her ikisinde de
doğruluk payı vardır. Ayrıca, iki durumda da bunu
tetikleyen siyasi ve başka güçler de vardır. Onun için, gerilimde
günahı olan herkes ve her kurum kendisiyle yüzleşmelidir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bu kadar
karmaşa olduğu başka bir ülke yoktur sanırım. Öte
yandan, devletin en önemli organı olan yasama ise çoğunluğun
Mecliste kendi ellerinde iktidarlaşmasıyla çoğunluk tahakkümünün
dayatılmasıyla karşı karşıyayız. Böylesi
bir anlayış hukukun nesini reforme edecektir? diye sormak gerekir.
Tüm bu yaşananlar, yürütmenin yargıya
sızmasıyla birlikte Türkiyede yargı bağımsızlığından
ve de tarafsızlığından hiç söz edilemeyeceğini,
yargının da boğazına kadar siyasete
battığını kanıtlamıştır.
Değerli arkadaşlar, tartışmaların
odağında, DGMlere rahmet okutan Ceza Muhakemeleri Kanununun 250nci
maddesiyle kurulan özel yetkili mahkemelerdir. Aslında bu mahkemelerle,
cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan istiklal mahkemeleriyle çoğu
konuda ve anlayışta benzeşiyorlar. Bu benzeşme
odağında, bugün yandaşları için ve yeni yandaşlar
adına feryat edenler, Kürtlere reva görülenler karşısında
mutluluk tabloları çiziyor. Şemdinli davasında da aynı
utangaç mutluluk yaşandı. Bütün bunlar olurken bu mahkemeler siyasi
davranmış olmuyor da Erzincan Başsavcısı olayında
mı siyasallaşıyor?
Şemdinli davasının iyi çocukları sivil
mahkemede 39 yıla mahkûm edilirken görevsizlik nedeniyle kararı bozan
Yargıtay ve birkaç ay içinde tahliye kararı veren askerî ceza
mahkemesi, ayrıca bu yürekli savcıyı meslekten alan Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu siyasi davranmıyor da darbe planları
yapan askerler hakkında iddianame hazırlayan savcılar mı
siyasi davranmış oluyorlar? Bu insaf eşiğinde her gün
yaşanan hukuk skandalları ile Ankaradaki kargaşa, aslında
kendi içinde iktidar mücadelesi olmaktan öteye hiçbir ama hiçbir anlam
taşımıyor.
Değerli arkadaşlar, toplumu inciten böylesi iktidar
tepişmesinde kimlerin nasıl ezildiğini ibretle izliyoruz. Bu
ezilmenin dayanılmaz hukuksuzluğunda bir gerçeği tekrar ederek
altını çizmek istiyorum: Taş attıkları gerekçesiyle
binlerce çocuk, yaşlarından büyük hapis cezası istemiyle
yargılanıyor, tutuklanıyor ve cezaevlerinde kötü muamele
görüyorlar. On iki yaşında Uğur Kaymaz on üç kurşunla delik
deşik edilirken katilleri ödüllendiriliyor. 12 Eylül darbesini
gerçekleştirenler hakkında iddianame hazırlayan Adana Cumhuriyet
Savcısı görevden alınıyor ve daha neler... 2 bin
civarında parti yöneticilerimiz ve belediye başkanlarımız
gece yarısı baskınlarıyla evlerinden kelepçelenerek
gözaltına alınıp daha sonra da tutuklanıyorsa toplumsal
barış ve siyasi uzlaşma kimlerle olacaktır, size soruyorum.
Unutulmamalıdır ki ancak özgür bireyler, özgür
oluşumlar ve özgür düşünceler demokrasi ve barışı
inşa edebilirler. Şimdiye kadar dört duvar arası, paslı
zincirler, kelepçeler ve paslı demir kapılar insanlık tarihine
onurlu hiçbir şey katmamıştır ama hiçbir siyasal
düşüncenin zindanlarda iğdiş edildiğine de tarih tanık
olmamıştır.
Tüm bunlara karşın, ülkemizde garabetler devam ediyor.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, hukuku yok sayan kararlara imza
atıyorlar. Yargı, askerî ve adli yargı olarak bölünmüştür.
Yargıtay, henüz açılmamış davalar için bile ihsası
reyde bulunuyor. Askerî vesayetin yargı üzerindeki baskı ve etkisi
devam ederken hâkim ve savcı bağımsızlığının
güvencesinden söz edebilir miyiz?
Vahim bir durum da, Hükûmet rövanş alır gibi yargı
içinde kadrolaşmaya giriyorsa ve benzeri hukuksuzluklar
karşısında gerçek anlamda hukuktan, yargının
bağımsızlığından ve
tarafsızlığından söz etmek abesle iştigal olur diye
düşünüyoruz.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin demokratikleşmesi
ve modernleşmesi için giderilmesi olanaksız gecikmeyle birlikte bir
kez daha hukuk reformundan söz ediyoruz. Bu bağlamda, üst yargı
organlarında yapısal değişimle birlikte şeffaf,
bağımsız ve tarafsız olmaları yönünde reform
yapılması kaçınılmaz olmuştur.
Görüştüğümüz yasa teklifi bir nevi hukuk reformu
kapsamında yapılacak kısmi Anayasa değişikliklerine
hazırlık aşamasıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
kuşkusuz referandum süresinin kısaltılmasını hem
yöntem hem de zaman ekonomisi açısından son derece önemli
bulduğumuzu belirtmek isterim. Günümüzde teknik gelişmeler sayesinde
artık kısa süre içerisinde seçimlere ya da reformlara
hazırlanabilme olanağı vardır. Ayrıca, referanduma
götürülecek Anayasa değişikliklerinin de gündemden düşmemesi ve
sıcaklığını kaybetmemesi açısından bu süre
bir kez daha önem arz ediyor. Çünkü süre uzadıkça reformda oy kullanacak
yurttaşların da konuya ilgisi ve hâkimiyeti azalacaktır. Bu
anlamda, bağnazlıkta direnmenin bir anlamı yoktur diye belirtmek
istiyorum. Ancak, evet, ancak referandum süresinin
kısaltılmasının hangi köklü değişiklikler için
öngörüldüğü ve amaçlandığı belli değildir. Bunun
netleşmesi ve tartışmaya açılması gerekiyor. AKPnin
ayaküstü açıklamalarını doğrusu pek ciddi bulmuyoruz çünkü
bir bütün olarak hukuk reformu, özel olarak anayasa reformu, toplumsal
ortaklaşma temelinde anlam kazanır, kalıcılaşır
ve yaşanan sorunlara, bu sorunların çözümüne yanıt olur. Ne var
ki AKP böyle bir mutabakatı arama ihtiyacı duymadan kendi siyasal
çıkarları temelinde bazı değişiklikleri
çıkarmayı hedefliyor biçiminde görünüyor ama bilinmelidir ki
referandumda da son söz milletindir. Bu espri karşısında
halkımız yanlışa Evet. demeyecek, biz de Evet.
dedirtmeyeceğiz. Onun için, Meclis grubumuzun temsiliyet ve önemi ve kararlılığıyla
birlikte referandum gücümüzün de oldukça güçlü olduğu gerçeğinin de
iyice bilinmesini burada ifade etmek istiyorum. Ne yazık ki görüldüğü
kadarıyla AKP, yine çıkar temelinde kısmi değişikliklerle
bu halkı kandırmaya ve oyalamaya devam etmeye hazırlanmaktadır.
AKP, hükûmet olduğu günden bu yana sürekli yeni bir anayasa paketinden söz
etmektedir ancak bunu yurttaşın özgür geleceği adına
sonuçlandırma iradesini ve cesaretini bir türlü gösterememiştir. Bu
nedenledir ki 2003 yılı Katılım Ortaklığı
Belgesinde yer alan hukuk reformu yedi yıl boyunca bir nevi
hukuksuzlaştırılmıştır.
Değerli arkadaşlar, ülkemizin daha kapsamlı bir
değişime ve demokratik dönüşüme gereksinimi vardır ve yeni
bir anayasadan başlamak gerekir. Bu da, böyle bir anayasa da etnik referanslardan
arınmış, Millîyetçi, devletçi ve merkeziyetçi zihniyetten, resmî
ideolojiden uzak duran bir anayasa olmalıdır. Özlenen anayasa,
farklı etnik grupların kimliksel, dilsel, kültürel
haklarının önündeki engelleri kaldıran, yerel yönetimlerde ademimerkeziyetçi,
dolayısıyla demokratik özerkliği benimseyen, gerçek anlamda
temsilde adalet ve yönetimde demokratik istikrarı sağlayan, siyasi
partiler ve yüzde 10 barajlı seçim hukukunu çağcıl hukuk
normlarına indirgeyen ve seçim ekonomisini adil boyutlara
ulaştıran bir anayasa ancak toplumsal bir kabulü kucaklayabilir.
Anayasada şimdiye kadar onlarca değişiklikler
yapıldı. Her iktidar belli bir kişiye, belli bir hadiseye özgü,
kendisine göre bir değişikliğe gitmiştir. Bunun örnekleri
çoktur. Zamanımız bunu burada ifade etmeye yetmediği için
değinmiyorum, hepiniz tarafından biliniyor. Ama kimse, hiçbir
iktidar, hiçbir süreç ve hiçbir dönem Anayasanın darbeci özüne
dokunmadı, cesaret etmedi ve hâlen geçici 15inci madde en temel
kalıcı madde olarak bu Meclisin önünde, raflarında
durmaktadır. Bugün AKPde de aynısı ve daha belirsiz bir biçimde
yaşama ürkekliği yaşanıyor. Ne yazık ki
Barış ve Demokrasi Partisi dışındaki Meclisteki muhalefet
de tüm demokratik değişimlerin ve toplumsal barışın
karşısında, üzülerek ifade ediyorum, bir nevi barikatlar
kuruyor.
Bakınız, AKP, CHP
ve MHP yeni ve köklü bir anayasa çalışmasını
-söylemlerinden çıkarıyoruz- 24üncü dönem Parlamentosuna
bırakma gayreti ve düşüncesi içine girmişlerdir. Bu girişim
hadiseyi belirsizliğe ve yapmamaya terk etme anlamındadır.
Ayrıca yüzde 10luk barajla yine 15-20 milyon civarındaki seçmenin
iradesini Meclisten dışlama anlamına gelecektir bu
anlayış ve bu bakış açısı.
Değerli arkadaşlar, onun için diyoruz ki: Bu partiler
eğer halkın özgür iradesiyle örtüşen bir anayasada samimi iseler
temsilde adaleti ve yönetimde demokratik istikrarı felç eden yüzde 10
seçim barajını hiç olmazsa -bakınız, altını
çiziyorum- dünyadaki geri kalmış ülkelerin düzeyine çekmesi
gerekiyor, az gelişmiş ülkeleri de demiyorum, gelişmemiş
ülkelerin demokrasi hukuk düzeyine çekmesi gerekiyor. Bu hadise de Meclisin bir
oturumluk meselesidir ve bir oturumda çözülecek bir hadisedir. Ayrıca ne
Anayasayı değiştirmeye gerek var ne de herhangi bir reforma
gitmesine gereksinim vardır.
Evet arkadaşlar, ne var ki buna yanaşmayan ve bu
hukuksuzluğa yandaş olmada AKP, aynı barajın altında
da kalan CHP ve MHP oldukça iyi anlaşıyor ve benzeşiyor. Onun
için hukuk, demokrasi herkese lazım. O yüzde 10luk baraj, yine
demokrasinin ayaklarına, bir biçimiyle, hepimiz açısından,
dolanabilir diye düşünüyorum. Zaten bundandır ki Sayın
Cumhurbaşkanı Bu dönemde yeni anayasa yapma fırsatı
kaçmıştır. diyor bu söylemlerinizden kaynaklanarak.
Şu da bilinmelidir ki halkın iradesini
dışlayan yüzde 10 seçim barajı kaldırılmadan bu
fırsat her dem kaçmaya mahkûmdur. İşte, kilidi açacak anahtar ve
başta kırmızı çizgimiz de bundandır.
Görüştüğümüz bu yasanın gerçek amacı,
aslında yeni bir anayasa ya da Anayasa değişikliği
gündemini sürekli canlı tutmanın bir aracı olarak
açığa çıkmıştır. Anılan yasa teklifiyle
Anayasada değişikliğe gidileceği mesajı verildi bu
son iki günde ama ortada henüz somut ve tartışmaya açılmış
hiçbir tasarı yoktur. Olsa bile kamuoyundan saklanarak partileri
yararına hazırlanmış belli kısmi
değişiklikler paketidir. Bu da ülkemizde çözüm bekleyen acil
sorunları çözmekten oldukça uzak olduğunu gösteriyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sistemi
demokratik cumhuriyete evirecek ve yeni demokratik bir anayasa, Barış
ve Demokrasi Partisinin, hepimizin, bence 72 milyon insanımızın
istemidir ve bir sevdasıdır. Böylesi bir anayasa, eğitim dâhil
ana dil önündeki tüm engellerin kaldırılmasıyla,
ırkçılığı palazlandıran tek millet, tek dil, tek
kültür ve benzeri söylemlerden arınmış, herkese anayasal
yurttaşlık kazandıran, çağa denk düşen bir metin
olmalıdır.
Biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak bu ülkenin
demokratikleşmesine, toplumsal barışına ve 72 milyon
yurttaşımızın eşitlik temelinde birlikte
yaşamına hizmet edecek her girişime destek vermeye amadeyiz
ancak herkesten aynı içten samimiyeti ve iyi niyeti de bekleme
hakkımız vardır.
BAŞKAN Sayın Geylani, herhâlde o son paragraf,
isterseniz sizin konuşmanızın tamamlanmasına kadar Genel
Kurulun bir kararını alayım çünkü sekiz oldu saat.
Saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Geylaninin
konuşmasının tamamlanmasına kadar çalışma
süremizin uzatılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler.. Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Buyurun, devam edin.
HAMİT GEYLANİ (Devamla) Başkan, sürem herhâlde
BAŞKAN Hayır, saat sekize kadar çalışma
süremiz var da onu uzattım.
Buyurun.
HAMİT GEYLANİ (Devamla) Peki, teşekkürler
Başkanım.
Evet, zaten sona doğru geliyorum.
Değerli milletvekilleri, konuşmama son vermeden,
izninizle başka bir samimiyetsizliğin altını çizmeden
edemeyeceğim. Bakınız, Sayın Baykal, tarihe geçecek bir
söyleminde şöyle diyor
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Buyurun Sayın Geylani,
konuşmanızı tamamlayınız.
HAMİT GEYLANİ (Devamla) Tırnak içinde Anayasa
Mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş iki siyasi parti -yani AKP ile
BDP- el ele verecek, yargının konumunu yeniden düzenleyecek... Nokta
nokta ve devam ediyor, Anayasayı değiştirme işini
yargıdan yara almış bu iki parti mi yapacak? Öyle mi? diyor.
Bugünkü grup toplantısında da aynı şeyleri tekrarladı
veya benzer şeyleri tekrarladı. Ne kadar talihsiz bir açıklama
değil mi? Evet, Sayın Baykal, yara derindir çünkü sizin
savunduğunuz antidemokratik yasaların zehirli hançeri
saplıdır. Ama unuttuğunuz bir iki şeyi daha
hatırlatmakta yarar görüyorum. Şöyle ki:
1) Öncelikle Mecliste kapatılan parti yok. Böylesi bir söylem
suç işlemedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Niye alındınız o zaman,
niye alındınız?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) Kapatıldı ya.
Nasıl kapatılmadı!
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Kapatılan parti gitti.
HAMİT GEYLANİ (Devamla) Kapatılan partinin burada
yeri olmaz. Kapatılan parti yok. Bu bir suçtur.
BAŞKAN Sayın Geylani, lütfen
konuşmanızı tamamlayınız efendim.
HAMİT GEYLANİ (Devamla) 2) Aynı söylem parti
kapatma anlayışına kına yakmadır, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısına yeni bir iş havale etme gayretidir.
3) CHPyi de kapatan 82 darbe Anayasasının
limanına sığınmadır.
4) Kendisinin de altında kaldığı yüzde 10
seçim baraj hukuksuzluğunu meşrulaştırmadır.
5) Ve de siyasi geleceğini Ergenekon ve benzeri
yapılanmaların avukatlığına soyunarak iktidar
rüyası görmektedir ama demokrasi gerçekten herkese lazım.
Demokratik bir ülkede, hep birlikte, eşitlik temelinde
halkımızla birlikte yaşama arzusuyla, yaşama dileğiyle
hepinizi, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Okay.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Sayın Başkan, Hatibin
söylediklerine cevap vermeye gerek dahi görmüyorum, önemsemiyorum da. Bunun
zabıtlara geçmesini rica ediyorum, hepsi o.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
HAMİT GEYLANİ (Hakkâri) Siz zaten demokrasiyi
önemsemiyorsunuz.
BAŞKAN Saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım, kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan
gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek için 3 Mart 2010
Çarşamba günü, alınan karar gereğince saat 13.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum, sizlere ve bizleri izleyen
vatandaşlarımıza hayırlı akşamlar diliyorum.
Kapanma Saati: 20.03