DÖNEM: 23 CİLT: 50 YASAMA YILI: 4
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
7nci
Birleşim
15 Ekim 2009 Perşembe
(Bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge
aslına uygun
olarak yazılmıştır)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.-
YOKLAMALAR
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Düzce
Milletvekili Celal Erbayın, Azerbaycanın
bağımsızlık yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, tekstil sektörünün sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhanın, Denizli ilinin ekonomik ve sosyal
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- İstanbul
Milletvekili Canan Kalsının, Kadın-Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu üyeliğinden çekildiğine ilişkin
önergesi (4/152)
B) Tezkereler
1.- Anayasa
Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/961)
2.- Millî Savunma
Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/962)
3.-
İçişleri Komisyonu Geçici Başkanlığının,
Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/963)
4.-
Dışişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/964)
5.- Millî Eğitim,
Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/965)
6.-
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/966)
7.- Çevre
Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/967)
8.-
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına
ilişkin tezkeresi (3/968)
9.- Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/969)
10.- Sanayi,
Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/970)
11.- Dilekçe
Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/971)
12.- Plan ve
Bütçe Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/972)
13.- Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/973)
14.- İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/974)
15.- Küresel
Eylem İçin Parlamenterler isimli uluslararası kuruluşun
Washingtonda 20-22 Ekim 2009 tarihlerinde gerçekleştirilecek 32nci Genel
Kurul toplantısına, ismen davet edilen milletvekillerinin davete
icabet etmelerine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/975)
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan ve 21 milletvekilinin, tarımsal sulamadan
kaynaklanan elektrik borçları sorununun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/435)
2.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal ve 22 milletvekilinin, aile içi şiddet konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/436)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 milletvekilinin, orman yangınları
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/437)
VI.-
AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadolun, Bursada oynanan Türkiye-Ermenistan millî
maçında Azerbaycan Bayrağına yasak konulmasını
kınadığına ilişkin açıklaması
VII.-
SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere
Seçim
1.- Avrupa
Birliği Uyum Komisyonunda açık bulunan üyeliklere seçim
2.- Kadın
Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda açık bulunan üyeliklere
seçim
VIII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S.
Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar
Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S.
Sayısı: 321)
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Konya
Milletvekili Faruk Balın, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
X.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Deniz Feneri davasına
ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı
(7/7765)
2.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Deniz Feneri davasında Alman
makamlarının adli yardım talebi iddiasına ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/7832)
3.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Deniz Feneri davasına ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/8100)
4.- Bursa
Milletvekili Onur Öymenin, TCKnın 301inci maddesine göre verilen
yargılama izinlerine ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah
Erginin cevabı (7/8469)
5.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, Karataş Kadın Kapalı
Cezaevinde yapıldığı iddia edilen uygulamalara ilişkin
sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/8667)
6.- Giresun
Milletvekili Eşref Karaibrahimin, yargı
çalışanlarının güvenliğine ilişkin sorusu ve
Adalet Bakanı Sadullah Erginin cevabı (7/8672)
7.-
Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındırın,
Şanlıurfa Kapalı Cezaevinde yaşandığı iddia
edilen bazı olaylara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin
cevabı (7/8935)
8.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir köye lise yapımına ilişkin
sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/9103)
9.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, SGK dinlenme ve bakımevleri
ücretlerine yapılan zamma ilişkin Başbakandan sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/9197)
10.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, emekli olmak isteyenlere yönelik
düzenleme çalışmalarına ilişkin Başbakandan sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/9211)
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, emeklilerin ekonomik durumuna ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin
cevabı (7/9309)
12.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, yirmi beş yaşını
dolduran erkek üniversite öğrencilerinin sosyal güvenliğine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçerin cevabı (7/9311)
13.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, huzurevi ücretlerine yapılan zamma
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçerin cevabı (7/9312)
14.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir ailenin durumuna,
Kars Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğüne yapılan bir atamaya,
- Diyarbakır
Milletvekili Gültan Kışanakın, sığınmaevinden
ayrılan bir kadının öldürülmesine,
İlişkin
soruları ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavafın cevabı
(7/9348), (7/9349), (7/9350)
15.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Patara Deniz Fenerinin
restorasyonuna ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/9471)
16.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Karstaki evliya ve şehit
mezarlıklarının bakımına ilişkin sorusu ve Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/9474)
17.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Karstaki tarihî binaların
korunmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/9475)
18.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, Tapduk Emrenin
tanıtılmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/9484)
19.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Çankırı Kalesine ve Tuz
Mağarasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/9485)
20.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Van Kalesinin
ışıklandırılmasına ilişkin sorusu ve Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/9486)
21.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Ağrı Doğubeyazıtın
inanç merkezi yapılmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/9488)
22.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Elâzığ Arkeoloji ve Etnografya
Müzesinin hizmete açılmasına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı (7/9491)
23.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kars Ani Harabelerindeki tesis ihtiyacına
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/9493)
24.- Muğla Milletvekili
Ali Arslanın, Dalyan kaya mezarlarının korunmasına
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/9494)
25.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Siirtte turizmin geliştirilmesine
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/9495)
26.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos antik kentine ilişkin
sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın cevabı
(7/9496)
I.
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.00te açılarak dört oturum yaptı.
İstanbul
Milletvekili Bayram Ali Meral, çalışanların sorunlarına,
İstanbul
Milletvekili Canan Kalsın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı ve Türkiye konusuna,
Hatay
Milletvekili İzzettin Yılmaz, Ahilik Haftası ve esnafın
sorunlarına,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Stockholmde 6-8
Eylül 2009 tarihlerinde yapılan Baltık Denizi ve civarındaki
ülkelerin ilişkileri ve halihazırdaki dış politika
konularının ele alınacağı Dışişleri
Komisyonu Başkanları Konferansına ismen davet edilen TBMM
Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercanın
davete icabet etmesinin siyasi parti gruplarının onayıyla uygun
bulunduğuna ilişkin Başkanlık tezkeresi Genel Kurulun
bilgisine sunuldu.
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Başkanlık tezkeresinin Genel Kurulun
bilgisine sunulmak yerine Genel Kurulun oyuna sunulmasının
gerektiğine ilişkin bir açıklamada bulundu.
Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin (6/1528) esas numaralı sözlü sorusunu geri
aldığına ilişkin önergesi okundu; sözlü sorunun geri
verildiği bildirildi.
Şanlıurfa
Milletvekili Çağla Aktemur Özyavuzun, Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ve Karma Parlamenterler Komisyonu,
İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılının, Kadın-Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu,
Üyeliklerinden
çekildiklerine ilişkin önergeleri Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Hatay
Milletvekili Fuat Çay ve 21 milletvekilinin, Antakyanın
sorunlarının (10/432),
Mardin
Milletvekili Ahmet Türk ve 20 milletvekilinin, çocuk işçiliğindeki
sorunların (10/433),
Mardin
Milletvekili Ahmet Türk ve 20 milletvekilinin, Genel Bilgi Toplama (GBT)
işlemlerinin (10/434)
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla birer Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Anayasa,
Adalet,
Millî Savunma,
İçişleri,
Dışişleri,
Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor,
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm,
Çevre,
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler,
Tarım, Orman
ve Köyişleri,
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji,
Dilekçe,
Plan ve Bütçe,
Kamu
İktisadi Teşebbüsleri,
İnsan
Haklarını İnceleme,
Komisyonları
üyeliklerine, gruplarınca aday gösterilen milletvekilleri seçildiler.
Başkanlıkça,
komisyonların, başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye
seçimlerini yapmak üzere toplanacakları gün, saat ve yere ilişkin
duyuruda bulunuldu.
Plan ve Bütçe
Komisyonunda grubu bulunmayan siyasi partiler veya bağımsız
milletvekillerine düşen 1 üyeliğe İzmir Milletvekili Harun
Öztürk,
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonunda grubu bulunmayan siyasi partiler
veya bağımsız milletvekillerine düşen 1 üyeliğe de
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş,
Yapılan
gizli oylama sonucunda seçildiler.
Adalet Komisyonu
Geçici Başkanlığının, başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimine ilişkin tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Sivas
Milletvekili ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu ve 5 Kişinin Hayatını Kaybettiği
Helikopter Kazası ve Kurtarma Çalışmalarının Tüm
Yönleriyle Araştırılarak Benzer Durumların
Yaşanmaması İçin Alınması Gereken Önlemlerin
Belirlenmesi Amacıyla Kurulan (10/333, 334, 335) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonunda açık bulunan ve Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubuna düşen 1 üyeliğe grubunca aday
gösterilen Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı seçildi.
Gündemin Sözlü
Sorular kısmının:
1inci sırasında bulunan (6/544),
2nci
(6/568),
3üncü
(6/576)
4üncü
(6/621),
5inci
(6/646)
Esas numaralı sorular, ilgili bakanlar Genel Kurulda
hazır bulunmadığından, ertelendi.
6ncı sırasında bulunan (6/649),
7nci
(6/651),
13üncü
(6/676),
16ncı
(6/699),
64üncü
(6/877),
82nci
(6/904),
154üncü
(6/1033),
169uncu
(6/1052),
178inci
(6/1061),
194üncü
(6/1085)
264üncü
(6/1178),
276ncı
(6/1198),
311inci
(6/1240),
325inci
(6/1256),
411inci
(6/1354),
413üncü
(6/1358),
426ncı
(6/1372),
427nci
(6/1373),
433üncü
(6/1379),
485inci
(6/1438),
502nci
(6/1455)
Esas
numaralı sözlü sorulara Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet
Mehdi Eker cevap verdi; (6/833), (6/877), (6/1071), (6/1354), (6/699) esas
numaralı soruların sahipleri de cevaplara karşı
görüşlerini açıkladı.
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, sözlü soruların
cevaplandırılmasına,
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Akdenizde zeytin hasadının
başlaması ve zeytin fiyatlarının düşmesine,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Oturum
Başkanının tutumu hakkında açılan usul
tartışması sonucunda, Oturum Başkanı, tutumunda bir
değişiklik olmadığını açıkladı.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/324) (S. Sayısı: 96) görüşmeleri komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
2nci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/499) (S. Sayısı: 321) görüşmelerine devam olunarak
birinci bölümü üzerinde bir süre görüşüldü.
15 Ekim 2009
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00te toplanmak
üzere birleşime 19.55te son verildi.
Sadık YAKUT
Başkan
Vekili
Bayram ÖZÇELİK Murat
ÖZKAN
Burdur Giresun
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Fatih METİN
Bolu
Kâtip
Üye
No.: 8
II.- GELEN KÂĞITLAR
15 Ekim 2009 Perşembe
Tasarılar
1.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilgi ve
İletişim Teknolojileri Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/756) (Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi
ve Teknoloji ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2009)
2.- Türkiye
Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı Arasında Ulusal
Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Tanınması ve
Değişimine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/757) (İçişleri ile Dışişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 1.10.2009)
3.-
Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
(1/758) (Plan ve Bütçe ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.10.2009)
Teklifler
1.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Sevigenin; 3194 Sayılı İmar Kanununa Bir Ek
Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi (2/506) (İçişleri; Plan
ve Bütçe ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
29.9.2009)
2.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın; 1319
Sayılı Emlak Vergisi Kanununa Geçici Madde Eklenmesi Hakkında
Kanun Teklifi (2/507) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa
geliş tarihi: 2.10.2009)
3.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş ve 2 Milletvekilinin; Terörle
Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/508) (İçişleri ile Adalet Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2.10.2009)
4.- Burdur
Milletvekili Bayram Özçelik ve 2 Milletvekilinin; Türk Dişhekimleri
Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/509) (Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
5.10.2009)
5.- Giresun
Milletvekili H. Hasan Sönmezin; Pasaport Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/510) (İçişleri
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 8.10.2009)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhan ve 21 Milletvekilinin, tarımsal sulamadan
kaynaklanan elektrik borçları sorununun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri
uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/435) (Başkanlığa geliş tarihi:
17.06.2009)
2.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysal ve 22 Milletvekilinin, aile içi şiddet konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci
maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/436) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17.06.2009)
3.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 Milletvekilinin, orman yangınları
konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve
105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/437) (Başkanlığa
geliş tarihi: 17.06.2009)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru
Önergeleri
1.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, AİHM kararlarının tercümesine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7702)
2.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, Deniz Feneri davası dosyasına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/7766)
3.-
Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaşın, cezaevlerindeki
bazı uygulamalara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/7768)
4.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, Deniz Feneri davası
dosyasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/7769)
5.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Deniz Feneri davasında Alman
makamlarının adli yardım talebi iddiasına ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/7833)
15
Ekim 2009 Perşembe
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 14.03
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Murat ÖZKAN (Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7nci Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için
beş dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını görevli personel aracılığıyla
beş dakikalık süre içerisinde Başkanlığa ulaştırmalarını
rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır,
görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz Azerbaycanın bağımsızlık
yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Düzce Milletvekili Celal Erbaya
aittir.
Buyurun
Sayın Erbay. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Düzce Milletvekili Celal Erbayın,
Azerbaycanın bağımsızlık yıl dönümüne
ilişkin gündem dışı konuşması
CELAL ERBAY
(Düzce) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kardeş
Azerbaycanın Müstakillik Günü hakkında şahsım adına
söz almış bulunuyorum.
20nci
yüzyılın sonlarında Sovyetler Birliğinin
zayıflayıp dağılmaya yüz tutmasıyla meydana gelen
tarihî şansın bahşettiği imkân neticesinde Azerbaycan
halkı 20nci yüzyılda ikinci defa istiklal bayrağını
göndere çekmiş ve semalarında dalgalandırmıştı.
Bu, Azerbaycan halkının siyasi tarihinde bir asır içerisinde
elde ettiği ikinci parlak zafer idi. Nitekim, 1990 yılının
Ocak ayının 20si sabahında Kızıl Ordu kuzey
kapısından Baküye girmiş, tek isteği
bağımsızlık içerisinde, öz bayrağının
altında insanca yaşamak olan ve bu arzusuyla göğsündeki
imanı siper ederek tankların önüne çıkan insanları ezip
geçmişti fakat bütün bu zulüm ve cefalara rağmen özgürlüğüne
susamış olan Azeri Türkü yılmamış,
aşığı olduğu hürriyete doğru, zirvesine
ulaşan zulmün üzerine üzerine gitmişti. 20 Ocak sabahı
tankların paletleri altında can veren kardeşlerinin ruhundan
aldıkları güç ve kuvvetle birbirleriyle kenetlenmiş, kendi
içinde organize olmuş, yekvücut bir vaziyette Mehmet Emin Resulzadenin
Yücelen bayrak bir daha yere düşmez. sözünü gerçekleştirircesine üç
renkli, ay yıldızlı bayraklarını semalarında
dalgalandırarak özgürlüğe adımlarını atmış
oluyorlardı. Bu doğrultuda yeniden doğma, kendine has
değerleri içerisinde var olma, devletini yeni baştan kurma
faaliyetleri hız kazanmış, ipek böceğinin
kozasını örmedeki sanat ve üretim seviyesi doğrultusunda yol
alınmış ve nihayet Azerbaycan Cumhuriyeti Ali Meclisi,
halkın talebi doğrultusunda, 18 Ekimdeki oturumunda Azerbaycan
Respublikasının Devlet Müstakilliği hakkında Anayasa
maddesini oy birliğiyle kabul etmişti. Bilahare, 1991
yılının 29 Aralığında bir halk oylaması
yapılmış, yapılan halk oylaması sonucunda
bağımsızlık kararı halkın oy birliği ile
onanmıştı.
Azerbaycanın
bağımsızlığını kazanmasından sonra
baskılar ve tecavüzler artmaya başlamış, özellikle
Ermenistan, Azerbaycana yönelik işgal politikalarını
hızlandırmış, Güney Kafkasyada gücü azalan Rusya da Ermeni
işgaline açık desteğini sürdürmüştü. Bunun sonucu
Dağlık Karabağ ve Azerbaycanın Dağlık Karabağ
dışındaki yedi reyonu işgal edilmiş ve 1 milyon
Azerbaycan halkı kaçkın durumuna düşmüştü.
Azerbaycan
halkı istiklalini elde ederken Anadolu Türkü hep Azeri kardeşlerinin
yanında oldu, aynen İstiklal Savaşı esnasında
Azerbaycan halkının biriktirdiği harçlıklarıyla Millî
Mücadeleye katkıda bulunmaları gibi. Türkiye, Azerbaycan
halkının istiklalini elde ederken olduğu gibi daha sonra da
Azeri kardeşlerinin yanında yer almış, gerek
Dağlık Karabağın gerekse Dağlık Karabağ
dışında işgale uğrayan yedi reyonun işgalden
kurtulması, kaçkınların öz topraklarına dönmesi için
uluslararası düzeyde problemi kendi problemi olarak deklare etmiş ve
elinden geleni yapmış, bundan sonra da halkıyla, Meclisiyle,
Hükûmetiyle gerekeni yapmaya devam edecektir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Azerbaycan halkı 18 Ekim 1991
gününü bir bayram olarak kabul etmekte ve her yıl 18 Ekim gününü
Müstakillik Bayramı olarak kutlamaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Erbay, lütfen tamamlayınız.
CELAL ERBAY
(Devamla) Kardeşlerimiz önümüzdeki 18 Ekimi Müstakillik Günü olarak kutlayacaklardır,
onların bayramı bizim de bayramımızdır: şimdiden
bayramlarını kutluyorum, kendi adıma, heyetiniz adına
Bayramları mübarek olsun. diyorum.
Devletiniz
ilelebet yaşasın. Devlet ocağınız sönmesin, ilelebet
tütsün. Ucalan semalarınızda nazlı nazlı dalgalanan üç
renkli, ay yıldızlı bayrağınız bir daha yere
düşmesin, ilelebet dalgalansın diyor, hepinizi saygıyla,
sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Erbay.
YILDIRIM
TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) Bursada düşürdünüz!
OKTAY VURAL
(İzmir) Özür dileyin Azerbaycan halkından; düşürdünüz! Vay vay
vay, yuh olsun! Azerbaycan Bayrağını ayaklar altına
aldınız, yasaklattınız bir maçta!
YILDIRIM
TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) Dün Bursada indirttiniz o
bayrağı.
OKTAY VURAL
(İzmir) Kalkıp burada konuşuyorsunuz bir de!
İSMAİL
HAKKI BİÇER (Kütahya) Demagoji yapma!
OKTAY VURAL
(İzmir) Ermenilere yalakalık için bir bayrağı bile
yasaklattınız! Utanır insan! Biraz da gözler o bayrak için
ağlasaydı keşke!
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, lütfen
Gündem
dışı ikinci söz, tekstil sorunlarının hakkında
söz isteyen Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemüre aittir. (CHP
sıralarından alkışlar)
2.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, tekstil
sektörünün sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
ALİ RIZA
ERTEMÜR (Denizli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Denizli ilimizin ve tekstil sektörümüzün yaşamakta olduğu
sıkıntıları, ekonomik durgunluk ve kriz nedeniyle
işini kaybeden tekstil çalışanlarının
sorunlarını dile getirmek, yüce Meclisimizin dikkatine sunmak için
gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle
sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen tüm
vatandaşlarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, sözlerime başlamadan önce, uzun yıllar ülke
ekonomisine ve Denizli ekonomisine katkıda bulunan ve geçen hafta, içinde
bulunduğu krizden çıkamayan bir sanayicimizin, bir iş
adamımızın, Sayın Osman Nuri Sözkesenin vefatından
dolayı üzüntümüzü bir kez daha dile getirmek istiyorum, tüm Denizlililerin
ve sanayicilerimizin başı sağ olsun diyorum.
Değerli
milletvekilleri, tekstil sektörümüzün ve Denizlinin yakaladığı
başarı yakın zamana kadar hepimizin gurur
kaynağıydı. Tekstilimizin hızlı yükselişi bütün
dünyada konuşulurken, sektör gelecek açısından umut vermekteydi.
Gelinen noktada ise tekstil sektörünün ayakta kalmakta
zorlandığını görmekteyiz. Haber bültenlerinde dünya
piyasalarında yakaladığı başarıyla gündeme gelen
tekstil sektörü, bugün, kapanan fabrikalar, işsiz kalan insanlar ve
intihar eden iş adamlarıyla gündeme gelmeye başladı.
Değerli
milletvekilleri, bu son intihar vakası çok önemlidir. Bundan önce de yine,
Denizlide Ticaret Odası Yönetim Kurulunda çalışan bir
arkadaşımız, tekstilcimiz Mehmet Ağcabay da intihar etti.
Kendilerine bir kez daha rahmet diliyorum.
Bu intiharlar
yaşanırken, Sayın Başbakan, kendileriyle ilgili
sorunlarını anlatmak üzere Battık, bitiyoruz. diyen iş
adamlarına, Zuladaki paralarını çıkarsınlar. diye
akıl vermeye başladı. Sayın Başbakana buradan sesleniyorum:
Görüldüğü gibi, iş adamlarının zulalarından para
değil uyguladığınız acı reçetelerin faturası
çıktı. Ödenmeyen faturalar, yatırılmayan sigorta primleri,
işsiz kalan insanların listesi çıktı. Çaresizliğin son
noktası olan intiharlar çıktı. Akabinde, yas tutan aileler,
sönen ocaklar çıktı. Tüm bunlar olurken, Hükûmet, krizi görmezden
gelmiş, hamasi nutuklarla olayı geçiştirmeye
çalışmıştır. İçi boş paketlerle
insanların umutlarını yok etmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet, uygulamış olduğu
ağır vergi yükü ve yanlış teşvik politikaları
nedeniyle tekstil sektörümüzü tarihin en büyük kriziyle karşı
karşıya bırakıp, iflas girdabının içine
sokmuştur. Bu girdabın etkilediği illerimizden biri de
Denizlidir. Denizlide yaklaşık 50 bin kişi geçimini tekstil
sektöründen sağlamaktadır. Bu insanların büyük bölümü artık
bugün işsizdir. Uygulanan yanlış politikalar sonucu Denizli öyle
bir noktaya getirilmiştir ki tarihinde ilk defa göç vermeye başlamıştır.
Değerli
milletvekilleri, tekstil sektöründe yaşanan acı tabloyu en iyi
anlatan örneklerden biri de 2008 Ocak-Ekim tarihleri arasında kapanan
iş yerleri sayısıdır. Bu tarihler arasında
İstanbulda 340, Ankarada 59, Denizlide ise 31 iş yeri kapısına
kilit vurmuştur. Küçük ölçekteki işçilerin sayısı da belli
değildir. Son olayda, Denizli ilinde 60a yakın iş yeri
kapanmıştır. Aynı tarihler için Türkiye geneline
baktığımızda sadece tekstil sektöründe büyük ölçekte 598
ticari iş yeri faaliyetine son vermiştir. 2008 yılında
kapanan iş yeri sayısı açılan iş yeri
sayısının 3 katı olmuştur. Denizlinin ve ülkemizin
köklü firmalarından, yıllarca ülke ekonomisine katkıda
bulunmuş, binlerce işçi istihdam etmiş Denizli Denteksler,
Nebalar, Gibsanlar, Funikalar, DEBAlar kapanmıştır. Tekstil
fabrikaları birer birer kapanmış, kapısına kilit
vurmuştur. Pek çok firma ise zor da olsa ayakta durmaya
çalışmaktadır. Kısa bir süre içerisinde etkin ve
kalıcı önlemlerin alınmaması hâlinde durum daha da kötüye
gidecek, bir süre sonra kapanacak fabrika dahi kalmayacaktır.
Değerli
milletvekilleri, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Zafer
Çağlayan Denizliye geldiğinde, Denizlili iş adamlarıyla
yaptığı toplantıda Denizlinin MRını çekmeye
geldim. Denizlinin sorunlarını çok iyi biliyorum. Denizlinin bu
sorunlarını tespit edip çare bulmak için buradayım.
demişti, taahhütte bulunmuştu ve bunların çözümüyle ilgili
birtakım sözler verip gitmişti. Ancak bugüne kadar hak ettiğini
alamadığı gibi Denizli, elindekini avucundakini de
kaybetmiştir.
Değerli
milletvekilleri, Hükûmet ne yazık ki verdiği sözleri çabuk
unutmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Ertemür, lütfen tamamlayınız.
ALİ RIZA
ERTEMÜR (Devamla) Hükûmet olarak Bölgesel ve proje bazlı teşvik
modeline geçişin hazırlıkları içindeyiz. Denizli mutlaka
teşvikten faydalanmalı. Yeni yasada tekstil ve hazır giyim
sektörü başta olmak üzere Denizlide öne çıkmış sektörler
dikkate alınacaktır. diye söz verenler, bakanlar, başbakanlar Denizliye
çok geldi gitti ama ne yazık ki devler birer birer gitti, kalanlar ise
direniyor. Denizli ne yazık ki batıyor, Sayın Başbakan ve
bakanlarımız da karşıdan bakıyor. Bu acı tablonun
Denizli üzerinden bir an önce kaldırılmasını umut ediyor ve
diliyorum. Denizli sanayisi ve Denizli daha önce, nasıl ödediği katma
değerlerle, vergilerle anılmıştı, Denizli nasıl
ihracat rakamlarıyla başkent olmuştu, yine aynı duygularla
olacağına inanıyorum. Eğer ki siz el verirseniz, siz destek
verirseniz, bugüne kadar unutulmuş olan Denizliye tekrar yüzünüzü
çevirirseniz daha mutlu olacağız.
Dilerim bu
intiharlar bir daha yaşanmaz, fabrikalarımız bir daha kapanmaz
diyorum, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Ertemür.
Gündem
dışı üçüncü söz, Denizli ilinin ekonomik ve sosyal
sorunları hakkında söz isteyen Denizli Milletvekili Emin Haluk
Ayhana aittir.
Buyurun
Sayın Ayhan. (MHP sıralarından Alkışlar)
3.- Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhanın, Denizli
ilinin ekonomik ve sosyal sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
EMİN HALUK
AYHAN (Denizli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; Denizli ilinin ekonomik ve sosyal
sorunları hakkında gündem dışı söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün akşam ay
yıldızlı Azerbaycan Bayrağının stada girmesini
engelleyen iktidarı kınıyorum.
Değerli
milletvekilleri,
Büyük
çöküş.
Tekstil üssü
Denizli iflas etti.
Fabrikalar
kapanıyor.
Borçlu
kaçıyor.
Alacaklı
perişan.
Hayalet kent.
Denizlili
tekstilciler iflas yarışında.
İhracatta
büyük çöküş.
Dempaş
şirketi 200 bin TLlik elektrik faturası nedeniyle fabrikaya kilit
vurdu.
Faaliyetlerine
son veren Atak Tekstil üçüncü fabrikasını kapattı, 850 işçi
işten çıkarıldı.
Denizli Basma
altı ay boyunca maaşlarını ödeyemedi.
Denizli batsa
onlar batmaz denilen, 1.500 kişiyi istihdam eden tekstil firması
iflas etti.
90ların
parlayan yıldızı Denizli son dönemlerde iflaslarla, kapanan
tesislerle ve intiharlarla gündemde. Krizde ihracatının üçte birini
kaybeden şehirde on binlerce kişi işsiz kaldı. Kent
ekonomisinin amiral gemileri birer birer batmaya başladı. Özellikle
tekstil sektöründe faaliyet gösteren pek çok işletme kepenk indirirken
bazıları çareyi Mısıra gitmekte buldu.
Denizli
değil Anadolu yanıyor.
Denizliden son
bir haftada ardı ardına iki haber gelince tüm gözler bu kente
çevrildi.
Anadolu
Kaplanı değil Anadolu eşeğiyiz.
Türk iş
dünyasının en renkli simalarından Nuri Sözkesenin intihar
haberi hepimizi şok etti.
Güzide
basınımızın geçen haftalarda Denizli ilimizin içine
düşürüldüğü içler acısı durumla ilgili atmış
oldukları manşetlerden sadece birkaçını sizlerle
paylaşmak ve dikkatinizi çekmek istedim.
Geçen hafta,
Denizli ilimizin ve ülkemizin en saygın iş adamlarından Nuri
Sözkeseni ebediyete uğurladık. Kendilerine Allahtan rahmet,
ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum.
Bu vahim olaydan
sadece iki hafta önce, battığını ilan eden, Anadolunun
sanayi çınarlarından biri olan DEBAnın patronu Esat Sivrinin
Biz işaret fişeğiyiz, sıkıntının
büyüğü arkada. sözlerini basınımızdan takip edenler
olmuştur.
Üzülerek
belirtmek isterim ki bu elem verici, yürekleri dağlayan feci olaylar
dizisi meydana gelmeden önce, bu kürsüden yüce heyetinizi ve AKP Hükûmetini
uyarmış, bir an önce gerekli önlemleri almasını
istemiştik. 22 Nisan 2008 Salı da: Sayın milletvekilleri,
ihracat açısından önem taşıyan ilimiz, AKP Hükûmeti
döneminde, bırakın devlet imkânlarını kullanmayı, temel
sektör olan tekstil ve konfeksiyonda bile çok zor bir duruma düşmüştür.
Firmalar kapanmaktadır. Dört beş aydır ücret alamayan binlerce
işçi vardır. Denizli yanıyor, yangın yeri gibi.
demiştik. Daha sonra, Denizli Sanayi Odasının genel görünüm
anketinde, 2009 yılı beklentisinin adının kötümserlik
olduğu, istihdamın ağır yaralı olduğu,
yatırımların tepetaklak olduğu ifade edildi. Üretim,
satış ve siparişlerde sert düşüş olduğu söylendi.
Kapasite kullanımının azaldığı söylendi. Kârların
unutulduğu söylendi. Maliyet artışı ve tahsilat vadelerinin
uzaması kıskacına yakalanıldığı söylendi.
Ödemelerdeki aksamanın finansman sıkıntısını
ortaya çıkardığı söylendi.
İş
adamlarını kastederek, her şey bu kadar apaçıkken,
Başbakan Zulalardan paralar çıksın. demişti ama zuladan
para yerine iş adamları silah çıkarıp kendini vurmaya
başladı. AKP Hükûmetinin bu miyobik ve astigmatik bakış
açısını değiştirmesinin zamanı geldi geçti bile,
yoksa her şey için çok geç olacak.
Denizlinin bakan
düzeyinde temsiliyetinin Denizliye büyük kazanımlar getirdiğini
söyleyen sayın bakanlar bunun devam edeceğini söylüyorlar, gerçekten
Denizli için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar. Büyük kazanım
buysa devam edecekten Allah korusun! Ayrıca, Denizlili için ne
gerekiyorsa yapıyoruz. diyenlerin yaptıkları buysa yapmadıklarından
Allah korusun! Gerekenler buysa gerekmeyenler nelerdir?
Devletin
bütçesini değiştirmeden, bakan ve bakanın seçim bölgesini
değiştirmek diğer illerin problemini de çözüyorsa AKP gerçekten
her gün bakan değiştirirdi, bakanlığı da seçmeli
yapardı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Ayhan, lütfen tamamlayınız.
EMİN HALUK
AYHAN (Devamla) Teşvik yasalarının Denizliyi ne hâle
getirdiği belliyken, her hafta Denizliden Ankaraya gelen oda
başkanlarına yeni teşvik metotlarının Denizliye
uygulanacağı söylendi ama son açıklanan teşvik paketiyle de
Denizli, Manisanın da, Gaziantepin de gerisinde kaldı. Kaç
bakanın özel uçakla Denizliye ne yapmaya gelip gelmeyeceği
artık sokaklarda vatandaşlar tarafından konuşuluyor.
Denizli bu hâle düşürüldü.
30 binden fazla
kişi işini kaybetti. 10 bin kişi işsizlik
parasını alıyor. Yatırımlar azalıyor. Denizli,
kredide takibe uğrayan üçüncü il. Kurumlar vergisi yüzde 14 azaldı.
Denizliye ceza yağıyor. Para cezası 117 milyon, vergi
cezası 81 milyon. Denizli neyi aldı AKP Hükûmetinde? Hak ettiği
bu muydu? Hak ettiği bu muydu gerçekten?
Hele krizin
sebebinin basın olduğunun söylenmesi yok mu?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİN HALUK
AYHAN (Devamla) Bütün problem, bütün sorumluluk basında mı?
Bürokratlarla
problemi çözmek mümkün değildir.
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Ayhan.
EMİN HALUK
AYHAN (Devamla) Denizli sosyal patlamanın eşiğindedir.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Doğru, Sayın
Akkuş, Sayın Yüksel ve Sayın Erdoğan, gündem
dışı konuşmalarla ilgili söz talebiniz var ancak Tüzükün
59uncu maddesi açık, En çok 3 kişiye gündem dışı ile
ilgili söz verilebilir. diyor, gündem dışıyla ilgili de 3
kişiye söz verildi.
K. KEMAL ANADOL
(İzmir) Benim yazılı başvurum vardı.
BAŞKAN
Sayın Anadol, size cevap vermedim. Lütfen
Vereceğiz daha.
K. KEMAL ANADOL
(İzmir) Peki.
BAŞKAN
Gündeme geçiyoruz.
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Sayın Başkanım, 60ıncı maddeye
göre söz istiyorum.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkanım, Oturum sırasında talep
edilebilir. diyor. Dolayısıyla, bu gündem dışıyla
alakalı değildir. Oturum başlamıştır, İç
Tüzükün gereğini yerine getiriniz.
BAŞKAN
Sayın Vural, gündem dışı konuşmalarla ilgili söz
isteyen sayın milletvekillerine söz verilmeyeceği 59uncu maddede
açıkça belirtilmiştir. Bunu bundan sonra bu şekilde
uygulayacağımızı da ilk günkü oturumumuzda belirttik.
OKTAY VURAL
(İzmir) Efendim, sizin uygulamanız önemli değildir, İç
Tüzükü uygulayacaksınız. Keyfî bir yönetim olabilir mi?
BAŞKAN
Hayır, keyfî yönetim filan uygulayan yok burada.
OKTAY VURAL
(İzmir) İç Tüzüke göre, 60ıncı maddeye göre, Oturum
sırasında pek kısa bir ifadesi olan milletvekiline söz verilir.
diyor.
BAŞKAN
Efendim, gündem dışı konuşmalar bittikten ve biz gündeme
geçtikten sonra arkadaşlar konuyla, gündemle ilgili söz talebinde
bulundukları zaman, biz kendilerini davet ederiz, hangi konuda söz
istediklerini sayın milletvekilleri belirtirler, ondan sonra da takdir
ederiz.
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Sayın Başkanım, Azerbaycan
Bayrağının Bursada stada sokulmamasını siyasi bir
karar olarak değerlendiriyorum, şiddetle protesto ediyorum! (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Komisyondan
istifa önergesi vardır, okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- İstanbul Milletvekili Canan Kalsının,
Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyeliğinden
çekildiğine ilişkin önergesi (4/152)
13.10.2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Üyesi
bulunduğum Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonundaki
üyelik görevimden ayrılıyorum.
Gereğini
bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
Canan
Kalsın
İstanbul
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Anayasa
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
B) Tezkereler
1.- Anayasa Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin tezkeresi
(3/961)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Anayasa Komisyonu, Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve
Kâtip seçimi için 14/10/2009 Çarşamba günü saat 17.30da
toplanmış ve kullanılan 14 (ondört) adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Mustafa
Ünal
Geçici
Komisyon Başkanı
Karabük
Başkan: Prof.
Dr. Burhan Kuzu İstanbul (14) Oy
Başkan Vekili: Ayhan
Sefer Üstün Sakarya (12) Oy
Sözcü: Fatoş
Gürkan Adana (12) Oy
Kâtip: İsmail
Bilen Manisa (12) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Millî Savunma
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
2.- Millî Savunma Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/962)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Millî Savunma
Komisyonu; Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için
14/10/2009 Salı günü saat 17.30'da toplanmış ve kullanılan
(15) adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü
maddesi uyarınca Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Derviş
Günday
Millî
Savunma Komisyonu
Geçici
Başkanı
Çorum
Başkan : Hasan
Kemal Yardımcı İstanbul (15) Oy
Başkan Vekili: Mehmet
Yılmaz Helvacıoğlu Siirt
(15) Oy
Sözcü adayı: Nurettin
Akman Çankırı (15) Oy
Kâtip adayı: İsmail
Göksel Niğde (15) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
İçişleri
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
3.- İçişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/963)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İçişleri
Komisyonu; Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için
14/10/2009 Çarşamba günü saat 17.30'da toplanmış ve
kullanılan (18) adet oy pusulasının tasnifi sonucu
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü
maddesi uyarınca Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
M.
Nuri Yaman
Komisyon
Geçici Başkanı
Muş
Başkan: Tevfik
Ziyaeddin Akbulut Tekirdağ
(18) Oy
Başkan Vekili: Feyzullah
Kıyıklık İstanbul
(18) Oy
Sözcü: Selami
Uzun Sivas
(18) Oy
Katip: Abdülhadi
Kahya Hatay (18) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Dışişleri
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
4.- Dışişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/964)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Dışişleri
Komisyonu, Başkan, Başkan Vekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için
14/10/2009 Çarşamba günü, saat 17.30'da toplanmış ve
kullanılan 14 (on dört) adet oy pusulasının tasnifi sonucu,
aşağıda adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü
maddesi uyarınca Başkan, Başkan Vekili, Sözcü ve Kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Tunca
Toskay
Komisyon
Geçici Başkanı
Antalya
Başkan: Hasan
Murat Mercan Eskişehir (14) Oy
Başkan Vekili: Mehmet
Ceylan Karabük (14) Oy
Sözcü: Metin
Yılmaz Bolu (14) Oy
Kâtip: Mehmet
Çerçi Manisa (14) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
5.- Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına
ilişkin tezkeresi (3/965)
14.10.2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu,
Başkan, Başkan Vekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009
Çarşamba günü, saat 18.30'da toplanmış ve kullanılan 21
adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adı
ve soyadı belirtilen üye karşısında gösterilen oyu alarak,
Başkan, Başkan Vekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Bilgilerinize
sunulur.
Saygılarımla.
Mehmet
Sağlam
Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve
Spor
Komisyonu Geçici Başkanı
Başkan: Mehmet
Sağlam Kahramanmaraş (16) Oy
Başkan Vekili: Necat
Birinci İstanbul (17) Oy
Sözcü: Yüksel
Özden Muğla (18) Oy
Kâtip: Fetani
Battal Bayburt (17) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
6.- Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/966)
14.10.2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu; Başkan, Başkan
Vekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009 Çarşamba günü, saat 18.30'da
toplanmış ve kullanılan (18) adet oy pusulasının
tasnifi sonucu, aşağıda adları ve soyadları
yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak,
İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca Başkan, Başkan
Vekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma
ve
Turizm Komisyonu
Geçici
Başkanı
Mevlüt
Coşkuner
Isparta
Başkan: Nusret
Bayraktar İstanbul (15)
Oy
Başkan Vekili: İdris
Güllüce İstanbul (15) Oy
Sözcü: Azize
Sibel Gönül Kocaeli (17)
Oy
Kâtip: Mehmet
Sarı Gaziantep (17) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Çevre
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır, okutuyorum:
7.- Çevre Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/967)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Çevre Komisyonu,
Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009
Çarşamba günü, saat 17.30da toplanmış ve kullanılan (17)
adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler karşılarında
gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca
Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Nazmi
Haluk Özdalga
Komisyon
Geçici Başkanı
Ankara
Başkan: Nazmi
Haluk Özdalga Ankara (17) Oy
Başkan Vekili: Mustafa
Öztürk Hatay (17) Oy
Sözcü: Safiye
Seymenoğlu Trabzon (14) Oy
Kâtip: Rıtvan
Köybaşı Nevşehir (14) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır,
okutuyorum:
8.- Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu Geçici Başkanlığının,
Komisyonun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/968)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu; Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009 Çarşamba günü,
saat 18.30da toplanmış ve kullanılan (14) adet oy
pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak, İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Cafer
Tatlıbal
Kahramanmaraş
Komisyon
Geçici Başkanı
Başkan: Cevdet
Erdöl Trabzon (14) Oy
Başkan Vekili: Agâh
Kafkas Çorum (14) Oy
Sözcü: Gönül
Bekin Şahkulubey Mardin (14) Oy
Kâtip: Rüstem
Zeydan Hakkâri (14) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Tarım, Orman
ve Köyişleri Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip
seçimine dair bir tezkeresi vardır, okutuyorum:
9.- Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/969)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu; Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009 Çarşamba günü
saat 17.30da toplanmış ve kullanılan (19) adet oy
pusulasının tasnifi sonucu aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyları alarak, İçtüzüğün 24 üncü maddesi uyarınca
Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
İbrahim
Yiğit
Komisyon
Geçici Başkanı
İstanbul
Başkan: Vahit
Kirişci Adana (18) Oy
Başkan Vekili: Mehmet
Erdoğan Adıyaman (18) Oy
Sözcü: Nuri
Uslu Uşak (18) Oy
Kâtip: Özlem
Müftüoğlu Gaziantep (18) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır.
Okutuyorum:
10.- Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu Geçici Başkanlığının, Komisyonun
başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini
yaptığına ilişkin tezkeresi (3/970)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji
Komisyonu, Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip seçimi için
14/10/2009 günü, saat 18:30'da toplanmış ve kullanılan on
altı (16) adet oy pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda
adları ve soyadları yazılı üyeler
karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün 24üncü
maddesi uyarınca Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
İsmail
Katmerci
Komisyon
Geçici Başkanı
İzmir
Başkan: Hasan
Ali Çelik Sakarya (14) Oy
Başkanvekili: M.
Mücahit Fındıklı Malatya (14) Oy
Sözcü: Mustafa
Cumur Trabzon (14) Oy
Kâtip: Halil
Mazıcıoğlu Gaziantep (14) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Dilekçe
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçimine dair bir
tezkeresi vardır.
Okutuyorum:
11.- Dilekçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/971)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Dilekçe
Komisyonu; Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Katip Üye seçimi için 14/10/2009
günü toplanılmış ve kullanılan 10 (on) adet oy
pusulasının tasnifi sonucu, aşağıda adları
yazılı üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak,
İçtüzüğün 24üncü maddesi uyarınca Başkan,
Başkanvekili, Sözcü ve Katip Üye seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
Mustafa
Kuş
Dilekçe
Komisyonu Geçici Başkanı
Şanlıurfa
Adı
ve Soyadı Seçim Bölgesi Aldığı Oy
Başkan: Yahya
Akman Şanlıurfa 9
Başkanvekili: Ali
Kul Bursa 9
Kâtip: Mehmet
Halit Demir Mardin 9
Sözcü: Faruk
Koca Ankara 9
BAŞKAN:
Bilgilerinize sunulmuştur.
Plan ve Bütçe
Komisyonunun başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimine dair
biz tezkeresi vardır.
Okutuyorum:
12.- Plan ve Bütçe Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/972)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Plan ve Bütçe
Komisyonu Başkanlığın çağrısı üzerine;
Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip üyelerini seçmek üzere;
14.10.2009 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu salonunda toplanmış ve
aşağıda isimleri yazılı sayın üyeler
hizalarında gösterilen oyları alarak belirlenen görevlere
seçilmişlerdir.
Tuğrul
Yemişci
İzmir
Plan
ve Bütçe Komisyonu
Geçici
Başkanı
Başkan: Mehmet
Mustafa Açıkalın Sivas
25
Başkan Vekili: Recai
Berber Manisa
23
Sözcü: Hasan
Fehmi Kinay Kütahya
23
Kâtip: Süreyya
Sadi Bilgiç Isparta
23
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır.
Okutuyorum:
13.- Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Geçici
Başkanlığının, Komisyonun başkan, başkan
vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına ilişkin
tezkeresi (3/973)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu; Başkan, Başkanvekili,
Sözcü ve Kâtip Üye seçimi için 14.10.2009 günü Saat 18:00'de
toplanmış ve kullanılan 30 adet oy pusulasının tasnifi
sonucu, aşağıda adları ve soyadları yazılı
üyeler karşılarında gösterilen oyu alarak, İçtüzüğün
24 üncü maddesi uyarınca Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip
seçilmişlerdir.
Saygıyla arz
olunur.
M.
Nuri Yaman
Muş
Kamu
İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonu
Geçici Başkanı
Başkan: Ünal
Kacır İstanbul
20 0y
Başkan Vekili: Fahrettin
Poyraz Bilecik 24 0y
Sözcü: Ahmet
Yeni Samsun 20 0y
Kâtip : Tahir
Öztürk Elâzığ
21 0y
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonunun başkan, başkan vekili,
sözcü ve kâtip seçimine dair bir tezkeresi vardır.
Okutuyorum:
14.- İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Geçici Başkanlığının, Komisyonun başkan,
başkan vekili, sözcü ve kâtip üye seçimini yaptığına
ilişkin tezkeresi (3/974)
14/10/2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu; Başkan, BaşkanvekilIeri
(2), Sözcü ve Kâtip seçimi için 14/10/2009 Çarşamba günü saat 18:30'da
toplanmış ve kullanılan oylar neticesinde oy
pusulalarının tasnifi sonucu, aşağıda adları ve
soyadları yazılı üyeler karşılarında gösterilen
oyu alarak Başkan, Başkanvekili (2), Sözcü ve Kâtip seçilmiştir.
Saygıyla arz
olunur.
Mehmet
Zafer Üskül
Komisyon
Geçici Başkanı
Mersin
Başkan: Mehmet
Zafer Üskül Mersin (16/16) Oy
Başkan Vekili: Ahmet
Gökhan Sarıçam Kırklareli (16/16) Oy
Başkan Vekili: Mehmet
Ekici Yozgat (16/11) Oy
Sözcü: Abdurrahman
Kurt Diyarbakır (14/14) Oy
Kâtip: Ayşe
Jale Ağırbaş İstanbul (14/13) Oy
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır; ayrı ayrı okutuyorum:
C) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan ve 21
milletvekilinin, tarımsal sulamadan kaynaklanan elektrik borçları
sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/435)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
İzmir gerek
üretim hacmi, gerekse ürün çeşitliliği açısından ülkemizin
önemli tarım merkezlerinden biridir. Verim ve ürün kalitesi
açısından, sulama büyük önem taşımaktadır. Bu öneme
rağmen, binlerce tarımsal sulama kooperatifi ve çiftçimiz borcundan
dolayı elektriğinin kesik olması nedeniyle tarımsal sulama
yapamamakta, daha da vahimi sağlıklı içme suyunu da
sağlayamamaktadır.
Girdi
fiyatlarında yaşanan ve yüzde yüzleri bulan artışlar, ürün
fiyatlarının birkaç yıldır yerinde sayması,
tarımsal desteklerin yetersizliği ve zamanında ödenmemesi
nedeniyle perişan olan çiftçilerimiz, tüm bunların
dışında yüksek elektrik fiyatlarına bağlı
elektrik borcundan kaynaklanan sorunlarla karşı karşıya
bırakılmıştır. Elektrik borçları ve kesintileri
sadece tarımı değil,
hayvancılığımızı da olumsuz yönde etkilemektedir.
Ürün kalitesi ve
verimi sulamayla doğrudan bağlantılıdır. Hâlen mevcut
62.000 tarımsal sulama abonesinden 8 bin kişinin borcu yüzünden
elektrikleri kesiktir. Bu 62 bin sulama abonesinin 34 milyon TL borcu
vardır. Bu borçtan 8 milyon TL'Iik kısmı için haciz işlemi
başlatılmıştır. 7 bin çiftçimiz ise icralık
durumdadır.
Bu olumsuz tablo
sadece İzmir'e mahsus bir sorun değildir. Ülkemizin her yerinde
çiftçilerimiz aynı sorunla karşı karşıyadır.
Tarım ve hayvancılığımızı olumsuz yönde
etkileyen, ülke ekonomisine ciddi boyutta zarar veren bu sorunun
araştırılması, elektrik borçlarının yeniden
yapılandırılması, ivedi bir şekilde çiftçimizi ürününü
sulayabilir duruma getirilmesi ve bu sorunun bir daha tekrar etmemesi için
kalıcı politikalar oluşturulması amacıyla
Anayasa'nın 98'inci, TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105. maddeleri
uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz
ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
1) Selçuk Ayhan (İzmir)
2) Tekin Bingöl (Ankara)
3) Gürol Ergin (Muğla)
4) Çetin Soysal (İstanbul)
5) Turgut Dibek (Kırklareli)
6) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
7) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
8) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
9) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
10) Ahmet Ersin (İzmir)
11) Ahmet Küçük (Çanakkale)
12) Hulusi Güvel (Adana)
13) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
14) Rahmi Güner (Ordu)
15) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
16) Atila Emek (Antalya)
17) Tayfur Süner (Antalya)
18) Şevket Köse (Adıyaman)
19) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
20) Ergün Aydoğan (Balıkesir)
21) Ensar Öğüt (Ardahan)
22) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
Gerekçe:
İzmir gerek
üretim hacmi, gerekse ürün çeşitliliği açısından ülkemizin
önemli tarım merkezlerinden biridir. Verim ve ürün kalitesi
açısından, sulama büyük önem taşımaktadır. Bu öneme
rağmen, binlerce tarımsal sulama kooperatifi ve çiftçimiz borcundan
dolayı elektriğinin kesik olması nedeniyle tarımsal sulama
yapamamaktadır.
Girdi
fiyatlarında yaşanan ve yüzde yüzleri bulan artışlar, ürün
fiyatlarının birkaç yıldır yerinde sayması nedeniyle
perişan olan çiftçilerimiz bu seferde elektrik borcundan kaynaklanan
sorunlarla karşı karşıya
bırakılmıştır. Mevcut 62.000 tarımsal sulama
abonesinden 8 bin kişinin borcu yüzünden elektrikleri kesiktir. Bu 62 bin
sulama abonesinin 34 milyon TL. borcu vardır. Bu borçtan 8 milyon TL'Iik
kısmı için haciz işlemi başlatılmıştır.
7 bin çiftçimiz ise de icralık durumdadır.
30.000 hektar
alanda sulu tarımın yapıldığı, 50.000
büyükbaş hayvanın yetiştirildiği, günlük 700 ton süt üretimin
yapıldığı Ödemiş ilçemizde, gerek bitkisel gerekse
hayvansal amaçlı olarak kullanılan elektriğin, borç nedeniyle
kesilmesi; geçimini tamamen tarımdan sağlamakta olan Ödemiş
ilçemizdeki binlerce çiftçimizi mağdur edecek olmasının
yanı sıra, ulusal ekonomimize de ciddi zarara neden olmaktadır.
Tüm bunların
yanı sıra, tarımsal sulama amaçlı elektriklerin kesilmesi,
bölgenin önemli bir tarımsal ürünü olan patateste de verim ve üretim
kaybına yol açacaktır.
Bilindiği
gibi Ödemiş ilçemizde 2009 yılı patates üretim sezonu devam
etmektedir. Şu an bitkiler gelişme döneminde olup ilkbahar
yağışları devam ettiğinden, ilçedeki 8000'i
ruhsatlı 6000'i ruhsatsız olan toplam 14.000 adet sulama
kuyularının elektriklerinin kesilmesi halinde motorlarının
çalışmaması durumunda, patates veriminde azalma olup
olmayacağı tamamen önümüzdeki yağış rejimine
bağlı bulunmaktadır.
İlçede
halihazırda birinci üretim olarak 68674 dekar alanda üretimi yapılan
patateste, abonelerin elektriklerinin kesilmesi nedeniyle tarımsal sulama
yapılamaması sonucu; dekara 2600 kg. olan verimin düşmesine,
dolayısıyla 176800 ton olarak beklenen patates üretiminin
azalmasına neden olabilecektir.
Tarımsal
amaçlı sulama ile ilgili yaşanan sıkıntının,
bölgede sadece Ödemiş ilçesi ile sınırlı
olmadığı, aynı sıkıntının Kiraz,
Beydağ ve Tire ilçelerinde de yaşandığı tespit
edilmiştir. Örneğin; Ödemiş'te 8353, Kiraz'da 2917 ve
Beydağ'da 1038 olmak üzere bölgedeki toplam 12308 adet tarımsal
sulama abonesinden 456 adedi hakkında maalesef icra işlemi
uygulanmıştır.
Konuyla ilgili
bir başka can alıcı nokta ise arıtma tesisi olan
köylerimizde de muhtarların yüksek elektrik fiyatları
karşısında bu tesisleri çalıştıramaması,
çevre kirliliğine yol açmakta, insan ve toplum sağlığı
açısından hoş olmayan manzaralar ortaya çıkmakta,
milyonlarca liraya mal olan bu yatırımlar adeta çürümeye terk
edilmektedir.
Hakkında
icra işlemi uygulanan bu 456 tarımsal sulama abonesinin, 2002-2009
yılları arası elektrik borcu, sadece anapara olarak
karşılığı 1.420.778 TL'dir.
Gerek bitkisel
gerekse hayvansal üretim faaliyetlerine ara vermeden devam etmeleri için
kesilen elektriklerinin derhal açılması, mevcut elektrik
borçları için TEDAŞ'a müracaat etmeleri sağlanarak,
borçlarını hasattan sonra olmak kaydıyla, örneğin 4 ay
sonra başlamak üzere yapılacak olan yeni bir ödeme planı
dâhilinde ödemeleri ve bunun için TEDAŞ'a bir taahhütname vermeleri,
mevcut elektrik borçlarının faizlerinin bu defaya mahsus olmak üzere
silinerek, sadece anaparalarının ödenmesi yerinde olacaktır.
Yaşanılan
bu sorun sadece İzmir'e mahsus olmayıp, çiftçilerimiz ülkemizin dört
bir yanında benzeri sorunlarla karşı karşıyadır.
Bu sorunların her yıl yaşanan bir kâbus olmaktan
çıkartılması, kalıcı politikaların
oluşturulması için bir Meclis araştırma komisyonu uygun
olacaktır.
2.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysal ve 22
milletvekilinin, aile içi şiddet konusunun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/436)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin kararı ile Türkiye, aile içinde eşinden
şiddet gören kadını koruyamadığı için mahkûm
edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği bu
kararla, Türkiye'de aile içi şiddet tekrar gündeme gelmiştir.
Ülkemizde kadının, aile içinde maruz kaldığı fiziksel
ve manevi şiddet hemen hemen her gün yazılı ve görsel medyada
çok sık rastladığımız haberler arasındadır.
25 Şubat 2004'te, evlilik dışı ilişkiden hamile
kalarak bir çocuk dünyaya getirdiği belirtilen Güldünya Tören, önce
silahla yaralanmış, ardından da tedavi gördüğü
İstanbul'daki hastanede ailesi tarafından öldürülmüştür.
Afyonkarahisar'da, yengesi ve onun 2 kardeşi tarafından evlendirilmek
üzere kaçırılan 19 yaşındaki genç kız, evlenmeyi
reddedince dövülerek öldürülmüştür. Dinar'ın Alparslan köyünde 1
Haziranda yaşanan olayla ilgili 3 kişi "tasarlayarak adam
öldürme" suçlamasıyla tutuklanırken, sopalarla dövülerek
öldürülen 19 yaşındaki genç kızın otopside bacakları,
kolları ve kafatasının kırıldığı tespit
edilmiştir. Siirt'te yerel radyoda DJ'lik yapan erkek
arkadaşının yanına giden 17 yaşındaki N.E,
radyoyu basan babası ve ağabeylerinden kaçmak için kendini 6. kattan
atmıştır. Şans eseri hayatta kalan N.E, sedyede 5 yerinden
bıçaklanmıştır. Bu olaylar kamuoyuna yansıyan sadece
birkaç örnek. Kamuoyuna yansımayan daha pek çok kadın eşi,
babası, kardeşi, ağabeyi ya da akrabası tarafından
şiddet görmüştür.
Türkiye'de
kadına yönelik aile içi şiddet araştırmasına göre
Türkiye'de her 10 kadından 4'ü eşinden fiziksel şiddet görüyor.
Uzmanların
ülkedeki 51 ilde, 24 bin 48 hanede, 15-59 yaş arasındaki 12 bin 795
kadınla yaptığı görüşmelerin içeriğinden
oluşan araştırma, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin
çarpıcı boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor.
Araştırma, 12 bölge için şiddet düzeylerinin farklılık
gösterdiğini ve evlenmiş kadınların yüzde 26 ile yüzde 57
arasındaki oranlarda eşleri tarafından yaşamlarında en
az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını
gösteriyor.
Araştırmanın
sonuçlarına göre: Ülke genelinde evlenmiş kadınların; yüzde
39'u fiziksel şiddete, yüzde 15'i cinsel şiddete, yüzde 42'si
fiziksel veya cinsel şiddete, yüzde 44'ü duygusal şiddete veya istismara
uğruyor. Kadınların yüzde 23'ü eşlerinin veya birlikte
oldukları kişinin/kişilerin, kendisinin
çalışmasına engel olduğunu ya da işten
ayrılmasına neden olduğunu belirtiyor. Kadınların
eşlerinden veya birlikte oldukları kişi/kişilerden maruz
kaldıkları fiziksel şiddetin yaygınlığı
kentsel ve kırsal yerleşim yerlerine göre önemli bir
farklılık göstermezken bölgeler arasında bu fark belirgin.
Bazı
bölgelerde şiddete maruz kalma oranı, ülke ortalamasından fazla.
Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu'da yaşayan kadınların
yarısı da fiziksel şiddete maruz kalıyor.
Eş veya
birlikte olunan kişi tarafından görülen cinsel şiddet, fiziksel
şiddet ile birlikte yaşanıyor. Lise ve üzeri eğitim
almış her 10 kadından 3'ünün eşinden veya birlikte
olduğu kişi/kişilerden fiziksel veya cinsel şiddete maruz
kalması çok çarpıcı bir durumdur. Kadınların yüzde
7'si çocukluk döneminde (15 yaşından önce) cinsel istismara maruz
kaldıklarını belirtiyor.
Son dönemde
oldukça artan aile içi şiddetin nedenleri ve bu şiddetin önlenmesi
için alınacak tedbirlerin tespiti amacıyla, Anayasa'nın 98. ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri
gereğince meclis araştırması açılmasını arz
ve teklif ederiz. 15.06.2009
1) Çetin Sosyal (İstanbul)
2) Şevket Köse (Adıyaman)
3) Hulusi Güvel (Adana)
4) Sacid Yıldız (İstanbul)
5) Kemal Demirel (Bursa)
6) Gökhan Durgun (Hatay)
7) Gürol Ergin (Muğla)
8) Selçuk Ayhan (İzmir)
9) Tekin Bingöl (Ankara)
10) Ahmet Ersin (İzmir)
11) Turgut Dibek (Kırklareli)
12) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
13) Ahmet Küçük (Çanakkale)
14) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
15) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
17) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
18) Rahmi Güner (Ordu)
19) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
20) Tayfur Süner (Antalya)
21) Atila Emek (Antalya)
22) Ensar Öğüt (Ardahan)
23) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 milletvekilinin,
orman yangınları konusunun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/437)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Özellikle yaz
aylarında ormanlarımız için büyük tehdit oluşturan
yangınlar, yüzlerce yılda yetişen ormanların ortadan
kalkmasına, ormanda yaşayan canlı türlerinin ve ekosistemin yok
olmasına, topraktaki organik maddelerin yitirilmesine neden
olmaktadır.
Ülkemizde
yılda ortalama 2 bin orman yangını çıkmaktadır. Orman
alanlarımızın yaklaşık dörtte biri yangına
duyarlı ağaç türleriyle kaplı ve birinci derece yangına
hassas bölgelerde yer almaktadır. Ülkemiz orman
varlığının korunması açısından orman
yangınları ile etkin mücadele edilmesi büyük önem
taşımaktadır.
Sayılan
nedenlerle, orman yangınlarıyla daha etkin mücadele edilmesi, gerekli
donanım ve altyapı yetersizliklerinin giderilmesi ile ilgili
sorunların ve alınması gereken önlemlerin Yüce Meclisimizce
tespiti amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105
inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması
açılmasını arz ederiz. 16.06.2009
1) Hulusi Güvel (Adana)
2) Sacid Yıldız (İstanbul)
3) Turgut Dibek (Kırklareli)
4) Mehmet Ali Susam (İzmir)
5) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
6) Kemal Demirel (Bursa)
7) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
8) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
9) Gökhan Durgun (Hatay)
10) Gürol Ergin (Muğla)
11) Selçuk Ayhan (İzmir)
12) Tekin Bingöl (Ankara)
13) Çetin Soysal (İstanbul)
14) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
15) Ahmet Ersin (İzmir)
16) Ahmet Küçük (Çanakkale)
17) Rahmi Güner (Ordu)
18) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
19) Atila Emek (Antalya)
20) Tayfur Süner (Antalya)
21) Şevket Köse (Adıyaman)
22) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
23) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
24) Ensar Öğüt (Ardahan)
Gerekçe:
Ülkemizin de
içinde bulunduğu Akdeniz kuşağında orman yangını
mevsimi 1 Haziranda başlamakta ve Ekim ayı sonuna kadar sürmektedir.
Hataydan başlayıp Akdeniz ve Ege sahil bölgelerinden İstanbul'a
kadar uzanan kıyı bandında yer alan ve orman
varlığımızın %58'ini oluşturan 12 milyon hektar
ormanlık alan yangına birinci derecede duyarlıdır.
Söz konusu
bölgede özellikle Muğla, Antalya, Çanakkale üçgeninde çıkan
yangınlar büyük hasara neden olmaktadır. Geçtiğimiz yıl
alınan bütün önlemlere rağmen 31 Temmuz-4 Ağustos tarihleri
arasında Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Serik ve
Taşağıl Orman İşletmelerinde çıkan orman yangını
Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olmuş, orman mühendisleri
odası verilerine göre 15.000 hektar orman alanı ekosistemi ile
birlikte ortadan kalkmıştır.
Akdeniz iklim
kuşağını paylaştığımız diğer
ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemiz
orman varlığı kadar orman varlığına sahip olmayan
ülkelerin bile, 2 veya 3 misli fazla hava söndürme aracına sahip
oldukları görülmektedir. Her yangın sezonunda Bakanlık
yetkilileri yeterli ve etkili bir filo kurulacağı sözünü vermekte,
ancak bir dahaki orman yangını sezonuna dek bu söz unutulmaktadır.
Yangın
söndürme faaliyetlerinde kullanılmak üzere uçak ve helikopter
alımında Türk Hava Kurumu ile ortak hareket edilmesi gerekliliği
bulunmaktadır.
Teknik personel
ve özellikle orman muhafaza memurları azlığı nedeniyle
ormanlar yangınlara karşı gerektiği şekilde
korunamamaktadır. Orman Genel Müdürlüğünce yangın söndürme
işçileri geçici olarak işe alınmakta ve kısa bir
eğitimden geçirilmektedir.
Orman
yangınlarının yayılmadan söndürülebilmesi ve zararın
en aza indirilmesi açısından erken uyarı sistemleri
kurulması, erken acil müdahale gücü oluşturulması, uzman
personel ile yeterli teknik altyapı ve donanım hayati önem
taşımaktadır.
Orman
yangınlarının nedenlerinden birisi olan enerji nakil
hatlarının yenilenmesi ve yer altına alınması
konusunda orman yangınlarıyla ilgili tüm resmî ve sivil kuruluşlar
fikir birliği içinde olmasına karşın bu konuda ciddi
sayılabilecek gelişmeler gözlenmemektedir.
Orman
yangınlarının söndürülmesinde, Çevre ve Orman
Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğünün yanı sıra
mahallî idareler ve yerel yönetimlerin de mevzuattan kaynaklanan
sorumlulukları ve görevleri bulunmasına rağmen bu konuda
anılan kurumların yeterli hazırlıklarının
olmadığı gözlenmektedir. Bu nedenle yangın yönetiminde
koordinasyon ve müdahale sorunları yaşanmaktadır. Orman
yangınları ile mücadeleden sorumlu idari yapının
etkinleştirilmesi gereği bulunmaktadır.
Yangın
çıkma olasılığı yüksek olan bölgelerin teknik
donanım ve personel eksikleri bir an önce
karşılanmalıdır. Bu amaçla gerçekçi ve kapsamlı bir
eylem planı hazırlanması gereği söz konusudur.
Ülkemizde orman
yangınlarının yaygın olarak görüldüğü düşünülürse
"Orman Yangınları Araştırma Enstitüsü"
kurulması gerekliliği görülmektedir. Ayrıca
ayrıntılı ve sürekli bir yangın veri tabanı ve risk
haritası oluşturulmasının yararlı olacağı
ortadadır.
Yukarıda
belirtilen gerekçelerle, orman yangınlarıyla daha etkin mücadele
etmek için gerek organizasyon boyutunda gerekse kullanılan araç ve
gereçlerin teknik açıdan iyileştirilmesi ile ilgili sorunların
ve alınacak tedbirlerin yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasının yerinde olacağı
kanısını taşımaktayız.
BAŞKAN
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler,
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının bir tezkeresi
vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
Okutuyorum:
B) Tezkereler
(Devam)
15.- Küresel Eylem İçin Parlamenterler isimli
uluslararası kuruluşun Washingtonda 20-22 Ekim 2009 tarihlerinde gerçekleştirilecek
32nci Genel Kurul toplantısına, ismen davet edilen
milletvekillerinin davete icabet etmelerine ilişkin Başkanlık
tezkeresi (3/975)
14
Ekim 2009
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kuruluna
Küresel Eylem
için Parlamenterler isimli uluslararası kuruluşun, Washingtonda
20-22 Ekim 2009 tarihlerinde gerçekleşecek 32. Genel Kurul
toplantısına aşağıda adı geçen sayın
milletvekilleri davet edilmişlerdir.
Söz konusu davete
icabet edilmesi hususu Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında 3620 sayılı
Kanunun 9. maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Davet Edilen
Sayın Milletvekilleri
1. Mustafa Kemal Cengiz Çanakkale
Milletvekili
2. Yaşar Yakış Düzce
Milletvekili
3. Özlem Piltanoğlu İstanbul
Milletvekili
K. KEMAL ANADOL
(İzmir) Karar yeter sayısı
ALİM
IŞIK (Kütahya) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.03
İKİNCİ
OTURUM
Açılma
Saati: 15.16
BAŞKAN:
Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP
ÜYELER: Murat ÖZKAN (Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı
tezkeresinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi, tezkereyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım.
Kabul edenler
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Yok karar yeter sayısı.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Yok, sayın; yok.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, kâtip üyeler
sayıyor, lütfen; kâtip üyelerimizin işine karışmayın
hiç olmazsa.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Hayır, saymıyorlar
canım, yeni başladılar bakın saymaya; saymadılar. Biz
buradan görüyoruz, bizim gözümüz yok mu!
BAŞKAN Kâtip üyeler arasında çelişki olduğu
için elektronik sistemle oylama yapacağım.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, karar yeter
sayısı vardır, tezkere kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, toplantı yeter
sayısı var mı efendim, 184 var mı? Toplantı yeter
sayısı yoksa bu oylama geçersizdir. Sayıyı öğrenmek
istiyorum.
BAŞKAN Sayın Genç, karar yeter sayısı
istendi ve var.
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısının
olabilmesi için 184 kişinin olması lazım.
BAŞKAN Sayın Anadol, verdiğiniz dilekçeyle
Sistem arızalı olduğu için İç Tüzükün 60ıncı
maddesine göre yerimden kısa bir süre için söz istiyorum.
demişsiniz.
Buyurun.
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili K.
Kemal Anadolun, Bursada oynanan Türkiye-Ermenistan millî maçında
Azerbaycan Bayrağına yasak konulmasını
kınadığına ilişkin açıklaması
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan, söz
verdiğiniz için teşekkür ederim. Çok kısa bir maruzatta
bulunacağım.
Ben de gündem dışı konuşan arkadaşlar
gibi dün Bursada yapılan karşılaşmada, millî
takımımızı, Ermenistana karşı
kazandığı zafer için kutluyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erivana maça
gittiğinde birtakım gafiller Türk Bayrağını yakma
cesaretini kendilerinde bulabilmişlerdi. Oysa dün Azerbaycan
Bayrağı stadyuma sokulmadı. Türk Bayrağı'nın
yakılması karşısında ses çıkarmayanların
Azerbaycan Bayrağına yasak koymalarını
kınıyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Anadol.
Reşat Doğru? Yok.
Gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
VII.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Avrupa Birliği Uyum
Komisyonunda açık bulunan üyeliklere seçim
BAŞKAN Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda boş
bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna düşen 2 üyelik için
Uşak Milletvekili Nuri Uslu ve İstanbul Milletvekili Halide
İncekara aday gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2.- Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonunda açık bulunan üyeliklere seçim
BAŞKAN Kadın Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna
düşen 4 üyelik için Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan,
Gaziantep Milletvekili Özlem Müftüoğlu, Çorum Milletvekili Ahmet
Aydoğmuş ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz aday
gösterilmiştir.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Birinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştı. Şimdi birinci bölümde yer alan maddeleri,
varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı
ayrı oylarınıza sunacağım.
1inci maddenin başlığını okutuyorum:
BİRİNCİ
BÖLÜM
Borç İlişkisinin Kaynakları
BİRİNCİ
AYIRIM
Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
A. Sözleşmenin kurulması
I. İrade açıklaması
1. Genel olarak
(x) 321 S. Sayılı Basmayazı 7/10/2009
tarihli 3üncü Birleşim Tutanağına eklidir.
MADDE 1-
BAŞKAN Madde üzerinde iki önerge vardır. Önergeleri
önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Sözleşme taraflarının irade açıklaması,
açık veya örtülü olabilir.
Ahmet
Gökhan Sarıçam
Kırklareli
BAŞKAN Diğer önergeyi okutup işleme
alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 1. maddesinin üst başlığındaki
kuruması kelimesi yerine yapılması kelimesinin
yazılmasını, birinci fıkrası sonunda yer alan kurulur
kelimesinin metinden çıkarılmasını, yerine
yapılmış olur ibaresinin yazılmasını arz ve teklif
ederiz.
Faruk
Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya
Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN Önerge hakkında Faruk Bal, Konya Milletvekili
Buyurun Sayın Bal.
FARUK BAL (Konya) Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Borçlar
Kanununun görüşülmesine yüce Mecliste
başlanılmıştır. Ancak
başlanıldığı ilk maddesi itibarıyla da
yanlışlar zincirinin ilk halkasını sizlere arz etmek üzere
huzurunuzdayım.
Değerli arkadaşlarım, Türk Borçlar
Yasasının dilinin eski olduğuna dair kanaat herkesin
paylaştığı bir kanaattir. Bu maddede de, 1inci maddede de
Akdin inikadı şeklinde başlayan hükmün elbette
değiştirilmesi lazım. Ancak burada ölçü, yaşayan Türkçenin
kanun dili hâline gelmesi gerekmektedir. Oysa tasarıda Sözleşmenin
kurulması şeklinde garip bir hükme yer verilmektedir. Sözleşmenin
kurulması tabiri Latin kökenli dillerden contract kelimesinin Türkçeye
çevrilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa yaşayan Türkçede
sözleşme kurmak değil sözleşme yapmak diye bir ibare
vardır. Şimdi, bu sözleşme kurmak şeklinde dilimize girer
ise Borçlar Kanunumuzun 1inci maddesini anlama ihtiyacını hisseden
bir İngiliz, bir Fransız, bir İtalyan uygun çevrildiği
takdirde bunun ne anlama geldiğini anlayabilir ama Türk hukukçusu niçin
sözleşme yapmak kelimesi yerine sözleşme kurmak gibi bir tabirin
kullanıldığını anlamakta zorluk çekecektir.
Anlayamadığı için buna anlam yüklemeye
çalışacaktır. Dolayısıyla yüklenecek anlam da kanunun
özü ile, sözü ile değişik bir şekilde yorumlanmasına neden
olacaktır.
Ne kadar yanlıştır bu kurmak kelimesi? Şu
kadar yanlıştır: Türkçede kurmak kelimesi ile ilgili bizim
tespit edebildiğimiz on altı ayrı anlam vardır. Bu anlamlar
içerisinde şirket kurmak vardır, saat kurmak vardır yani
kurmak kelimesinin kullanılabildiği anlam içerisinde plan kurmak
vardır, hayal kurmak vardır.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Turşu kurmak da vardır.
FARUK BAL (Devamla) Evet turşu kurmak vardır. On
altısını da sıralamayacağım ama bunların
içerisinde bir tanesi sözleşme kurmak şeklinde kurmak kelimesine
anlam yüklenememektedir.
Dolayısıyla bu yanlışın düzeltilmesi için
vermiş olduğumuz önerge ilk andan itibaren Sayın Komisyon ve
Sayın Bakanlık tarafından reddedilmiş olması kanun
tasarısının hazırlanmasındaki şaşı
bakışın değişmeyeceği anlamına gelmektedir.
Bu şaşı bakışın değiştirilmesi
gerekmektedir. Çünkü bu şekilde başlanılan görüşmeler
neticelendiği takdirde borçlar hukuku uzmanlarının,
üstatlarının ifadesine göre özel hukuk alanında bir cinayet
işlenecektir. İşlenecek olan bu cinayetin suç ortağı
olmamak üzere, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak İç Tüzükün
verdiği tüm imkânları kullanarak bu cinayetin önlenmesine gayret
edeceğiz.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Yapmak kaç anlama geliyor?
FARUK BAL (Devamla) Değerli arkadaşlarım,
yapmak gayet basit bir Türkçedir. Bana laf atarsanız cevabı
hazırdır. Yapmak kelimesi gayet basit bir Türkçedir.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) İnşaat yapmak, yemek yapmak,
tatil yapmak
FARUK BAL (Devamla) Dinleyin beni, anlatayım o zaman,
dinleyin beni. Her dilde iki tane temel fiil vardır; biri etmektir, biri
yapmaktır. İsterseniz bunu birkaç dilde de size örnek olarak
verebilirim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Tatil yapmak, yemek yapmak
FARUK BAL (Devamla) Türkçede de bu etmek ve yapmak fiili dilin
temel iki tane fiilidir. Bu iki temel fiilden konuşma dilinde
yararlanıldığı gibi, yazı dilinde de
yararlanılır. Kanun dilinde de yararlanılması gerekir.
Niçin yararlanmıyorsunuz da oradan laf atıyorsunuz? Bana laf
atmayın. Laf atmakla sözümü kesmeyin.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Yapmak elli anlama geliyor.
BAŞKAN Sayın Tunç, lütfen
Sayın Bal, siz de lütfen Genel Kurula hitap edin.
FARUK BAL (Devamla) Milletvekili davranışına
uygun bir şekilde davranın.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Laf atmak vardır milletvekiline.
FARUK BAL (Devamla) Evet, yapmak kelimesi, yaşayan
Türkçenin iki temel fiilinden birisidir, her dilde olduğu gibi.
Yaşayan Türkçenin bu iki temel fiilinden birisini kullanmaktan
kaçınmanın anlamı nedir? Hiçbir dil bilimcisinin izah
edemeyeceği bir şekilde, onun yerine kurmak kelimesinin kullanılmasının
anlamı nedir? Kurmak kelimesinin kullanılmasının bir tek
anlamı vardır; o da, İtalyanca, İngilizce, Fransızca
gibi Avrupa dillerinden gelen sözleşme yapmak anlamındaki
contract kelimesinin Türkçeye çevrilmesi gayesinden
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
FARUK BAL (Devamla)
Türkçeye çevrilmesi gibi bir ucube
gayretten ortaya çıkmaktadır. Bu, Borçlar Kanununu bozacak bir
ifadedir. Borçlar Kanununun bu kadar sakil bir şekilde bozulmuş
olması, ilerideki yıllarda bu kanunu uygulayacak olan
uygulayıcıların sizlere yükleyeceği vebal olacaktır.
Bu vebalin altından kalkabilmeniz için sizi uyarıyoruz.
Temenni ederiz ki, yüce heyet önergemizin anlamını idrak
etmiştir. Hepinizi bu anlama idrak şeklinde bir oy kullanmak
suretiyle Borçlar Kanunu Tasarısının
olgunlaştırılmasına destek olacağınızı
ümit ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum ve işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Sözleşme taraflarının irade açıklaması,
açık veya örtülü olabilir.
Ahmet
Gökhan Sarıçam
Kırklareli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay)
Katılmıyoruz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarının ikinci fıkrasının
anlatımının daha anlaşılır ve netlik ifade etmesi
amacıyla iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
1inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddenin başlığını okutuyorum:
2. İkinci derecedeki noktalar
MADDE 2-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısının
2. maddesinde yer alan noktalarında kelimesinin metinden
çıkarılarak yerine konularında kelimesinin eklenmesini,
Maddenin 1 ve 2. fıkrasında bulunan ikinci derecedeki
noktalar ibarelerinin yerine esaslı olmayan konular ibaresinin
yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Diğer önergeyi okutup işleme
alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 2. maddesinin 1. fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Taraflar sözleşmenin birinci derecedeki noktalarında
uyuşmazlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış
olsa bile sözleşme kurulmuş sayılır.
Ali İhsan
Köktürk Halil Ünlütepe Rahmi Güner
Zonguldak Afyonkarahisar Ordu
Ahmet Küçük Turgut Dibek R. Kerim Özkan
Çanakkale Kırklareli Burdur
Rasim Çakır Ali
Rıza Öztürk
Edirne Mersin
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN Önerge hakkında söz talebi?
Sayın Ali İhsan Köktürk, buyurun.
Süreniz beş dakika.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) Sayın
Başkan, değerli
milletvekilleri; görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 2nci maddesinin birinci fıkrasına
yönelik değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum.
Öncelikle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2nci maddeye göre Taraflar
sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci
derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme
kurulmuş sayılır. İkinci derecedeki noktalarda
uyuşulamazsa hâkim, uyuşmazlığı işin
özelliğine bakarak karara bağlar. Sözleşmelerin şekline
ilişkin hükümler saklıdır.
Değerli milletvekilleri, bu, az önce ifade ettiğimiz
maddenin kenar başlığına baktığımızda
kenar başlığında ikinci derecedeki noktalar ifadesi yer
almaktadır.
Yine maddenin içeriğinde de ikinci derecedeki noktalar
ifadesi tekrarlanmıştır, teyit edilmiştir.
Dolayısıyla şayet bu ifade doğruysa yani ikinci derecedeki
noktalar ifadesi doğru ise o zaman bu madde içeriğinde yer alan esaslı
noktalar ifadesi yerine birinci derecedeki noktalar ifadesinin yer
alması gerekir.
Bu nedenle, önergemiz doğrultusunda, tasarının
2nci maddesinin birinci fıkrasının Taraflar sözleşmenin
birinci derecedeki noktalarında uyuşmazlarsa, ikinci derecedeki
noktalar üzerinde durulmamış olsa bile sözleşme kurulmuş
sayılır. şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif
ediyoruz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın Köktürk, teşekkür ediyorum.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa
kalktı)
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Başkan, yoklama
istiyoruz efendim.
BAŞKAN Önergenin oylamasından önce bir yoklama talebi
vardır, yerine getireceğim.
Yoklama talebinde bulunan milletvekillerinin isimlerini
alıyorum: Sayın Anadol, Sayın Okay, Sayın Öztürk,
Sayın Ünlütepe, Sayın Çöllü, Sayın Köktürk, Sayın Dibek,
Sayın Topuz, Sayın Keleş, Sayın Sönmez, Sayın Susam,
Sayın Arat, Sayın Aydoğan, Sayın Gök, Sayın Günday,
Sayın Yıldız, Sayın İnce, Sayın Ünsal, Sayın
Seyhan, Sayın Tüzün.
Üç dakikalık süre veriyorum ve yoklama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.43
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN (Giresun), Bayram
ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7nci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN -
Biraz önce yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, tekrar yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre veriyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet
Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı: 321) (Devam)
BAŞKAN - 321
sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
Tasarının
2nci maddesi üzerinde Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve
arkadaşlarının vermiş olduğu önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge
reddedilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 2. maddesinde yer alan
noktalarında kelimesinin metinden çıkarılarak yerine
konularında kelimesinin eklenmesini,
Maddenin 1 ve 2.
fıkrasında bulunan ikinci derecedeki noktalar ibarelerinin yerine
esaslı olmayan konular ibaresinin yazılmasını arz ve
teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET
KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara)
Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI
SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN
Konuşacak mısınız? Gerekçeyi mi okutayım?
FARUK BAL (Konya)
Konuşacağım.
BAŞKAN
Sayın Faruk Bal, Konya Milletvekili...
Buyurun
Sayın Bal. (MHP sıralarından alkışlar)
FARUK BAL (Konya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2nci madde
sözleşmelerin konusuyla ilgilidir. Sözleşmelerin konusunda iki önemli
husus vardır: Sözleşmenin esaslı unsuru, sözleşmenin
esaslı olmayan unsuru. Sözleşmenin esaslı unsuru mevcut, meri
kanunumuzda yazılmıştır; sözleşmenin esaslı
olmayan unsuru ise ikinci derecedeki noktalar şeklinde garip bir
şekilde tanımlanmıştır. İkinci derecedeki
noktalar ibaresi, seksen üç yıllık uygulaması
sırasında Borçlar Kanununun, tartışılmış,
eleştirilmiştir. Kanun dilinde noktalar ve ikinci derecede
ibareleri yanlıştır. Bu yanlışlığın
düzeltilmesi gerekmektedir. Bu yanlışlığın düzeltilebilmesi
için, madde metninde bulunan nokta kelimelerinin yerine, doğal olarak,
doğru olarak ve yaşayan Türkçeye uygun olarak konu kelimesinin
kullanılmasını ve ikinci derecedeki tasnifinin de maddenin
özüne ve ruhuna uygun bir biçimde asli olmayan hususlar, esaslı olmayan
hususlar şeklinde düzeltilmesini talep etmek üzere bu önergeyi verdik.
Bu önergenin
kabulüyle kanunun olgun bir şekilde yüce Meclisin iradesinden geçmesini
temenni etmekteyiz. Ancak bizim, özellikle Borçlar Kanununun dili üzerine
yapmış olduğumuz eleştiriler iktidar kanadından da çok
olumlu ve müspet bir şekilde değerlendirilmiş olmasına
rağmen, her ne hikmettense, kanunun görüşülmesi sırasında
bunun kale alınmamasını ciddi bulmamaktayız, ciddi bir
kanunlaştırma ve doğru olanda buluşma anlayışıyla
ortak aklı yaratma ve ortak akılda doğru olanı yapma
anlayışıyla bağdaştıramamaktayız. Bu kadar
basit, bu kadar doğru, bu kadar akla uygun bir önerinin muhtemeldir ki
iktidar partisinin parmaklarıyla, oylarıyla reddedileceğine dair
bir intibam var. Bu intibamda yanılmış olmayı dileyerek,
yüce heyete önergemizin takdirini saygıyla sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge
reddedilmiştir.
2nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul
edilmiştir.
3üncü maddenin
başlığını okutuyorum:
II. Öneri ve
kabul
1. Süreli öneri
MADDE 3-
BAŞKAN
Madde üzerinde üç adet önerge vardır.
Önergeleri önce
geliş sırasına göre okutacağım, sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Kabul için süre
belirleyerek sözleşme yapılmasını öneren taraf, bu sürenin
sona ermesine kadar önerisiyle bağlıdır.
Ramazan
Başak
Şanlıurfa
BAŞKAN İkinci önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 3. maddesinin Başlığı olan
Öneri ve Kabul ibaresi yerine Teklif ve Kabul, Süreli Öneri yerine ise
Süreli Teklif ibaresinin yazılmasını,
1. fıkra metninde yer alan yapılmasını
kelimesi yerine yapmayı kelimesinin yazılmasını,
2. fıkra metninde yer alan öneren kelimesinin yerine
teklif eden ibaresinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Üçüncü ve en aykırı önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının 3.
maddesinin 2. fıkrasındaki içinde kelimesinin çıkarılarak
yerine bitinceye kadar kelimesinin yazılmasını teklif ederiz.
Yaşar
Ağyüz Ali
Rıza Öztürk Fevzi
Topuz
Gaziantep Mersin Muğla
Halil
Ünlütepe Ali
İhsan Köktürk
Afyonkarahisar Zonguldak
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN Konuşacak mısınız?
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Yaşar Ağyüz
konuşacak.
BAŞKAN Yaşar Ağyüz, Gaziantep Milletvekili
(CHP
sıralarından alkışlar)
YAŞAR AĞYÜZ (Gaziantep) Sayın Başkan,
değerli Meclis üyeleri; yeni yasama dönemimizde yine gündemimizde ağırlıklı
bir değişiklik yasa tasarısıyla karşı
karşıyayız. Daha ayağının tozuyla makama oturan
Sayın Adalet Bakanı bu kanunun görüşülmesinde Mecliste yaşanan
ve iktidar partisinin her seferinde yoklama kaçağı olarak
algılandığı bu tasarıyı gündeme getirdiğine,
herhâlde iktidar partisinin katkılarının olmadığı
düşüncesiyle pişman olacaktır. Çünkü, Sayın Adalet
Bakanı, geldiğinden beri, Adalet Bakanlığı içerisinde
kaos yaratmaktadır. Son yıllarda hiçbir şekilde
tartışılır hâle gelmeyen Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunu tartışılır hâle getirmiş, televizyon
ekranlarından düşürmemiş ve verdiği çelişkili
açıklamalarla maalesef zafiyet yaratmıştır. O nedenle, bu
zafiyeti yaratan Sayın Adalet Bakanının bu zafiyetini bu
yasayı tartışmakta da görmekten ben şahsen üzüntü
duymaktayım. Hatta hatta, Adalet Bakanı hakkında, bugün, BES
sendikası, ekonomik haklarının kullanımında
gösterdiği engellemelerden dolayı suç duyurusunda bulunmuştur.
Keyfî idarelerle yargı üzerinde baskı kurmaya hiçbir
bakanın hakkı yoktur. Bu, yargı üzerindeki
siyasallaştırma baskısını, biz Cumhuriyet Halk Partisi
olarak kınıyoruz. Bu verdiğimiz önergenin de kısır
oylarınızla, az sayıdaki oylarınızla çoğunluğu
sağlayarak reddedileceğine inanıyoruz. Ama, bu çok önemli bir
yasa. Ekonomik yaşamın, ticari yaşamın,
esnafımızın, tüm ekonomide kurumsal olarak bugüne kadar
varlığını koruyan ama sayenizde bir buçuk yıldır
yaşanan ekonomik kriz altında ezilen insanlarımızın
beklediği bir yasa ama eksik bir yasa çünkü komisyonlarda muhalefeti
dinlemediniz. Ben yaptım oldu. anlayışını maalesef
bu yasada da sürdürüyorsunuz. O nedenle, bu yasa, eksikleri giderilmesi gereken
bir yasadır, tamamlanması gereken bir yasadır. Biz bu
yasanın gerekli olduğuna inanıyoruz ama çoğunluk
despotizmiyle çıkan eksik bir yasa olduğunu da vurgulamak
zorundayız değerli arkadaşlarım.
Sayın yeni Adalet Bakanı, maalesef önünde bu
tasarıyı büyük ölçüde hazır hâlde buldu ve bu hazır hâlde
bulunan yasayı da şu anda savunamaz durumda.
Tabii, biz bu yasal düzenlemeleri yaparken Türkiye'nin asıl
gündemini de ana gündemini de görmezlikten gelemeyiz. Ana gündemle maalesef
Hükûmetinizin gündemi bağdaşmıyor,
İktidarınızın gündemi bağdaşmıyor.
Meclis 1 Temmuzda tatile girdi. 1 Temmuzdan beri kapanan
fabrikaları, kapanan iş yerlerini, işten
çıkarılanların sayısını biliyor musunuz? Güya yaz
tatilinizi değerlendirdiniz! Her gittiğiniz yerde devlet
bürokrasisini arkanıza alarak yine Ne eksiğiniz var? diye
notlarınızı aldınız, yine yarım kalan, devam eden
tesislerde boy gösterdiniz ve Bunu biz yapıyoruz, bakın, ey
halkım! dediniz.
Ama bu ey halkın cebinde yangın var. Bunu
soranınız oldu mu? Esnafın derdini dinleyeniniz oldu mu? Çekini,
senedini, kredi kartını ödeyemeyen insanların var olduğunu
ve intihar sayısının arttığını niye görmezlikten
geliyorsunuz?
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Bravo.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Bakın, AB bile ilerleme
raporunda sizi eleştiriyor. Ama AB ilerleme raporundaki eksikliği,
yetmezliği gidermesi gereken Başmüzakereci Egemen
Bağış, Cumhuriyet Halk Partisini çete suçlaması
altında bulunduruyor.
Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir zaman çetelerle ilişkisi
olmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman çeteleri
savunmamıştır ama sizin ucundan kıyısından
yıkmaya çalıştığınız cumhuriyetin
kuruluşunda kurulan çeteleri savunmuştur, kahramanlık mücadelesi
veren çeteleri savunmuştur. Bu çetelerin varlığıyla bizim
ilişkimizi kurmak, tarihî geçmişi bilmemektir. Zaten Egemen
Bağıştan da -çocuk zihniyetiyle- böyle bir
davranışı beklemek çok doğaldır değerli
arkadaşlarım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
Sayın Başkan
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Gelelim sağlığa
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
Hatibi lütfen terbiyeli olmaya davet ediniz.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Ben konuşuyorum. Otur
yerine! Cevap verirsin o zaman.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Ağyüz, lütfen
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Sağlık alarm veriyor,
haberiniz yok! Hani sağlık bedava olacaktı?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanına çocuk gibi diyemez. Çocuk gibi
davranmasın!
M.YILMAZ HELVACIOĞLU (Siirt) Türkiye Cumhuriyetinin bir
bakanına çocuk gibi diyemez. Ayıp, ayıp!..
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Ben sizin muhatabınız
değilim. Sözün muhatabı Bakandır, siz değilsiniz.
BAŞKAN Sayın Ağyüz
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Ben Grup Başkan
Vekiliyim.
BAŞKAN Sayın Ağyüz, lütfen Genel Kurula hitap
ediniz.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Sağlık alarm veriyor.
2 ile 15 TL arası katkı payı alıyorsunuz. Nerede,
sağlık bedavaydı?
Emekliye düşman bir iktidar, memura düşman bir iktidar,
çalışanlara düşman bir iktidar, esnafa düşman bir iktidar,
tarıma düşman bir iktidar ve bu şekilde ana gündemi görmeyen bir
iktidarla karşı karşıyayız. Bu ana gündemi
belirlemekte zorluk çekiyorsunuz ama o ana gündemi belirlemekte
yardımcı olmaya çalışan muhalefetin de eleştirilerini
görmezlikten geliyorsunuz değerli arkadaşlarım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Ağyüz, lütfen
tamamlayınız.
YAŞAR AĞYÜZ (Devamla) Bu vurdumduymazlığı
devam ettirmeye sizin hakkınız yok, açılımlarla Türkiye
gündemini değiştirmeye sizin hakkınız yok. Türkiye'nin
gündemi, halkın gündemi, açlıktır, yolsuzluktur, işsizliktir.
Bunu bellemek zorundasınız. Bunu bellemediğiniz durumda, gündeme
almadığınız durumda, biz bunu bu kürsüden söylemeye devam
ederiz. İster Bakanınızın zoruna gitsin isterse her zaman
iktidarını körü körüne savunan grup başkan vekillerinin zoruna
gitsin.
O nedenle, bu yasa, çoğunluğunuzu
sağlayamadığınız bir yasadır. Nasıl geçireceksiniz,
merak ediyorum; bugüne kadar kaos yaratan Adalet Bakanının da bu
yasayı geçirememekten ne kadar zül içerisinde bulunacağını
üzüntüyle merak ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ağyüz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 3. maddesinin Başlığı olan
Öneri ve Kabul ibaresi yerine Teklif ve Kabul, Süreli Öneri yerine ise
Süreli Teklif ibaresinin yazılmasını,
1. fıkra metninde yer alan yapılmasını
kelimesi yerine yapmayı kelimesinin yazılmasını,
2. fıkra metninde yer alan öneren kelimesinin yerine
teklif eden ibaresinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN Konuşacak mısınız Sayın
Bal?
FARUK BAL (Konya) Evet Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun... (MHP sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
Komisyona sormadınız.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Komisyonun ve
Bakanlığın görüşünü almadınız.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Sayın Bal, buyurun.
FARUK BAL (Konya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın milletvekillerinin uyarısıyla, Sayın
Komisyon ve Sayın Bakan önergeye katılmadıklarını
ifade ettiler. Beklenen bir durumdu. Ancak, yüce heyete
hatırlatıyorum. 1inci maddede demiştik ki: Sözleşme
kurmak tabiri yanlıştır, yaşayan Türkçede yoktur,
sözleşme yapmak tabiri vardır."
Şimdi, 3üncü maddede sözleşme yapma tabirini,
Sayın Bakanın ve Sayın Komisyonun 1inci maddede reddettiği
yapma kelimesini niçin kullandınız? Burada niye kurmak kelimesini
kullanmadınız?
Okuyayım: Kabul için süre belirleyerek bir sözleşme
yapılmasını öneren
Niye kurulmasını demediniz?
Bunu da yanlış dediniz. Bu da yanlış,
yapılmasını değil yapmayı kelimesini
kullanmanız lazımdı, düzeltmeniz için size bir fırsat.
Fırsatları değerlendirmeyeceğinize inanıyorum ama
doğruyu söylemeye devam ediyorum.
İcap kelimesi eski Kanunda yanlış bir ibaredir.
İcap kelimesi gerektirmektir. Türkçesi gerektirmek, gerektirici,
gereken anlamına gelir. Borçlar Kanununun 3üncü maddesinde yüklenen
anlam ise bu değildir. Borçlar Kanununun 3üncü maddesindeki yüklenen
anlam tekliftir. Teklif de yaşayan Türkçede vardır,
esnafımız, tüccarımız kullanıyor: Teklif mektubum ne
oldu? Teklifin ne oldu? Teklifinde ne
söylüyorsun? Bu kadar basit, bu kadar açık, bu kadar yalın olan ve
yaşayan Türkçede kullanılan teklif kelimesini reddetmenizi ben
anlayamıyorum, akıl mantık iflas mı etti? Durdu mu? Bir
yanlışı, eski Kanundaki yanlışı düzeltelim diye
ifade ediyoruz. Onun yerine öneren kelimesini alıyorsunuz. Öneren
kelimesi yaşayan Türkçede konuşulan bir kelime değildir.
Türkiye'nin yüzde 38i tarım kesiminde bulunmaktadır. Tarım
kesimindeki insanların öneren kelimesini kullandığına
şahit olan bir Allahın kulu varsa çıksın ifade etsin.
Nüfusumuzun önemli bir kısmı öneren kelimesiyle neyin
anlatılmak istendiğini, neyin ifade edilmek istendiğini
bilmemektedir.
Siz, Konfüçyüsün bin dört yüz yıl önce söylemiş
olduğu ifadeyi -ben kanunun geneli üzerinde konuşma yaparken
söylemiştim, ifade etmiştim- anlamadınız mı daha?
Eğer kanunun dili anlaşılmaz ise anlaşılmayan
kelimelerle anlaşılmayan hareketler yapılır,
yanlış hareketler yapılır. Yanlış hareketler
cezayı bulmazsa adaletsizlik doğar. Adaletsizliğin
doğduğu bir toplum çözülür, çöker.
Buradan alacağınız ders olması
gerektiğine inanıyorum ancak muhalefet partilerinden gelen
önergeleri, teklifleri reddetmek şeklinde katı ve
anlaşılmaz bir tutumun ortak aklı yaratmaya bir faydası
olmayacağını düşünüyorum.
Sayın Bakan, birlikte
çalıştığınız arkadaşlarınız,
Komisyonun saygın bilim adamları da bizim tekliflerimizin makul
olduğunu ifade etti. Grup başkan vekillerinizle görüşmelerimizde
de makul, Türkçenin uygun hâle getirilmesi, kanunun yaşayan Türkçeye uygun
hâle getirilmesi düşüncelerini paylaştılar. Bunları
Meclisin değişik birimlerinde ve hatta basında da paylaşan
arkadaşlarınız oldu. Niçin siz ısrarla, inatla,
yaşayan Türkçe yerine anlaşılmasında zorluk çıkacak
olan tasarıda inat ederek bu teklifleri makulde birleşme
noktasına gelmiyorsunuz? Bu inatçılık ile bu parmak
sayısı ile demokrasiyi ölçme anlayışı ile yüce
Meclisin mehabetine uygun bir yasa çıkarmasını mümkün
görebiliyor musunuz? Bu mümkün olmadığına göre, gelecek
nesillerde tartışılacak olan Borçlar Kanununun seksen üç
yıl tartıştığı bir kelimeyi düzgün hâle
getirmemek suretiyle ve gelecekte de belki seksen üç yıl
tartışılacak birtakım uyduruk kelimeleri kanunun içerisine
zorla sokmaya yelteniyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, bu, sadece hukuk
açısından değil hukuk, millî kültürün bir parçasıdır-
millî kültürün tahribi açısından da çok önemli bir noktadır.
Sizin bu noktaya geleceğinizi ümit ediyor, artık hiç
seksen üç yılda yaşayan dile girememiş icap kelimesinin yerine
binlerce yıl Türkçede yaşayan teklif kelimesinin
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bal, tamamlayınız.
FARUK BAL (Devamla) -
doğru olarak kanuna
yerleştirilmesine imkân vereceğinizi düşünüyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Kabul için süre belirleyerek sözleşme
yapılmasını öneren taraf, bu sürenin sona ermesine kadar
önerisiyle bağlıdır.
Ramazan
Başak
Şanlıurfa
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının birinci fıkrasının
anlatımının daha anlaşılır olması
amacıyla iş bu önerge verilmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan, karar yeter
sayısı
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunacağım
ancak karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.20
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.31
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN
(Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
3üncü maddesi üzerinde Şanlıurfa Milletvekili Ramazan
Başakın vermiş olduğu önergenin oylamasında karar
yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler...
Kâtip üyeler arasında anlaşmazlık olduğu için
elektronik sistemle oylama yapacağım.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, karar yeter
sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.
Tasarının görüşmelerine devam ediyoruz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
3üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4üncü maddenin başlığını okutuyorum:
2. Süresiz öneri
a. Hazır olanlar arasında
MADDE 4-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre
okutacağım, sonra aykırılıklarına göre
işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 4. maddesinin başlığı olan
Süresiz Öneri yerine Süresiz Teklif ibaresinin yazılmasını,
madde metninde yer alan öneri kelimesinin yerine teklif
kelimesinin yazılmasını,
öneren, önerisiyle bağlılıktan ibaresinin yerine
teklif eden teklifi ile bağlılıktan ibaresinin
yazılmasını,
maddenin 2. fıkrasının İletişim
araçları ile doğrudan iletişim sırasında yapılan
teklif, hazır olanlar arasında yapılmış
sayılır şeklinde değiştirilmesini saygı ile arz
ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Rıdvan
Yalçın Osman
Ertuğrul
Ordu Aksaray
BAŞKAN En aykırı olan ikinci önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
tasarısının 4. maddesinin 2. fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Telefon, İnternet gibi iletişim sağlayabilen
araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri,
hazır olanlar arasında yapılmış sayılır.
Ali İhsan
Köktürk Mehmet Ali Susam Birgen Keleş
Zonguldak İzmir İstanbul
Fatma
Nur Serter Faik
Öztrak
İstanbul Tekirdağ
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Sayın Susam konuşacak
efendim.
BAŞKAN Mehmet Ali Susam, İzmir Milletvekili.
Buyurun Sayın Susam. (CHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, Borçlar Kanununun günümüz diline uyarlanmasıyla
ilgili ve günümüz ihtiyaçlarına cevap verme doğrultusunda yeniden
düzenlenmesi noktasında 4üncü maddenin ikinci fıkrasında bir
değişiklik önergesi verdim. Bunun için söz almış
bulunuyorum.
Burada verdiğimiz değişiklik önergesi Telefon,
bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan
iletişim sırasında yapılan şeklindeki ifadenin
Bilgisayar yerine İnternet gibi araçlarla denilmesinin doğru
olduğuna inanıyoruz. Komisyon katılmadı, Bakanlık
katılmadı ama bilgisayar bir iletişim aracı değildir.
Asıl iletişim aracı İnternettir. İnterneti
kullanabilmek için bazen bilgisayara ihtiyacınız vardır. Onun
için katılmadıkları bu değişiklik önergemizi
onların da kafalarında izah edebileceklerini düşünmüyorum.
Değerli arkadaşlar, bu vesileyle, bugün Borçlar Kanunu
konuşulurken Türkiyenin içinde bulunduğu durumda çok borçlu bir
kesimin haftasını yaşıyoruz. Esnaf ve sanatkârların
Ahilik Haftası bu hafta. Türkiyenin her ilinde komiteler kuruldu. Bu
komiteler vasıtasıyla bu hafta esnaf ve sanatkârın Ahilik
Haftası kutlanıyor. Cumartesi günü de Sayın Başbakan
Kırşehirde Ahilik Haftası törenlerine katılacak.
Nedir Ahilik? Ahilikin tanımı şu: Sanatın,
ticaretin, mesleğin iyi ahlak, dürüstlük ve doğrulukla
yapılmasını ve bilgiyi kullanarak en iyi şekilde topluma
hizmet etmesini öneren felsefi bir sistem. Bir dünya görüşü, bir meslek
grubunun felsefi anlayışı. Ve Ahilik Türkiye Cumhuriyetinin
kurulmasından önce de vardı, Osmanlının kurulmasından
önce de Anadoluda vardı.
Moğol istilalarında Anadolunun ayakta kalmasına Ahiler ve Ahi
ocakları önderlik etmiş, Osmanlının devlet hâline
dönüşmesine de örgütlü yapıları ve bu felsefi, bilimsel
anlayışlarıyla ciddi şekilde katkı koymuşlar,
içlerinden padişahlar çıkarmışlar. Orhan Gazi de bunlardan
bir tanesidir. Ahilik teşkilatı hem meslek ve sanatta gelişmeyi
desteklerken hem toplumda iyi ahlakı, dürüstlüğü önermektedir.
Bu kesim, bu Ahilerin bugün temsilcileri esnaf ve
sanatkârlardır ama esnaf ve sanatkârlar Türkiye'de hiçbir dönemde
olmadığı kadar AKP döneminde maalesef ihmal edilmişlerdir.
Esnaf ve sanatkârın sorunlarıyla ilgili yasal düzenlemeler
getirilmediği gibi buraya getirilen bütün yasal düzenlemelerde küçük
işletmeler, esnaf ve sanatkârlar ihmal edilmiş, unutulmuş ya da
görmezlikten gelinmiştir.
Bunun en önemli göstergelerinden bir tanesi ARGE Kanunudur. Bunun
en büyük göstergelerinden bir tanesi Türkiye Odalar Birliği Kanununun ve
Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun aynı konuda farklı
yaklaşımıdır ve bütün kanun çıkışlarında
bu anlayış kendini göstermiştir.
Şimdi, en önemli konulardan bir tanesi de: Borçlar Kanununu
niye çıkartıyorsunuz? Dilini düzelteceğiz, Borçlar Kanununda
günümüzde aksayan yanları değiştireceğiz ve günün
ihtiyaçlarına cevap vereceğiz. Peki, bu kriz döneminde en çok yasal
düzenleme bekleyen kesim esnaf-sanatkârlar. Perakendecilik kanunu veya
piyasada, halk arasında bilindiği şekliyle hipermarket kanunu
iki buçuk yıldır bu Meclisin gündemine gelmiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Susam, lütfen toparlayınız.
MEHMET ALİ SUSAM (Devamla) Sayın Başkan,
bakın, açılan yabancı mağazalarla elektronikte, mobilyada,
gıdada, tekstilde esnaf ve sanatkâr, hem krizin hem bu büyük
mağazaların haksız rekabeti karşısında inim inim
inliyor. Ahilik Haftasında ne söyleyebileceksiniz siz esnaf-sanatkâra? Bu
toplumun omurgasına, belkemiğine, istihdamı sağlayan ve
toplumda her insana bir iş bulmayı sağlayan bu kesime ne yüzle
çıkıp da bir şey söyleyebileceksiniz? Onun için, bu
haftaları sadece kutlamak değil, bu haftalarda esnaf ve
sanatkârın sorununa sahip çıkmak gerekir. AKPli arkadaşlara
Ahilik Haftasını hatırlatıyorum. Onu
hatırlatırken esnaf ve sanatkârların içinde bulunduğu dert
ve sorunlara çözüm bulmanızı ve hipermarket yasasını çıkarmanızı
hatırlatıyorum.
Bu duygularla yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Susam.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 4. maddesinin başlığı olan
Süresiz Öneri yerine Süresiz Teklif ibaresinin yazılmasını,
madde metninde yer alan öneri kelimesinin yerine teklif
kelimesinin yazılmasını,
öneren, önerisiyle bağlılıktan ibaresinin yerine
teklif eden teklifi ile bağlılıktan ibaresinin
yazılmasını,
maddenin 2. fıkrasının İletişim
araçları ile doğrudan iletişim sırasında yapılan
teklif, hazır olanlar arasında yapılmış
sayılır şeklinde değiştirilmesini saygı ile arz
ve teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge hakkında söz isteyen Faruk Bal, Konya
Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ilk on maddeyle ilgili önergeler gruplara
dağıtıldı. Milliyetçi Hareket Partisine gelen önergeleri
ben bir inceledim. Bizim önergelerimizin ve Cumhuriyet Halk Partisinin
önergelerinin dışında ilk on maddede 10 tane milletvekilinin, 10
tane farklı milletvekilinin önergesi var. Bu, şu durumu ortaya
koyuyor: Milletvekilleri bu kanundan rahatsızdır. Bu kanun
tasarısının yeterince olgunlaşmadığını
ortaya koyabilmek için milletvekilliği görevini yerine getirerek
değişiklik önermektedirler. Ancak Sayın Komisyon ve Sayın
Bakanlık, bunlara, her tarafa açılmasına rağmen bu tarafa
kapanmaktadır. Şimdi, kapandığı konulardan ikisiyle
ilgili olarak görüşlerimi sizlerle paylaşmak üzere
huzurunuzdayım.
Birinci teklifimiz, icap kelimesi yerine yazılan öneren
kelimesinin ya da öneri kelimesinin yaşayan Türkçede bulunmadığıyla,
icap kelimesinin esas itibarıyla Türkçede başka bir anlamda
kullanıldığıyla, kanunun yüklediği anlama uymayan bu
kelimenin değiştirilerek yaşayan Türkçede kullanılan teklif
kelimesinin bu maddeye yerleştirilmesiyle ilgilidir. Ancak Komisyonun,
sayın Bakanlığın öneriyi reddetmeleri üzerine Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubuna mensup milletvekilleri bu düşünceyi
değerlendirmeden grup başkan vekillerinin işareti
doğrultusunda reddetmişlerdir. Bunu demokratik bir yaklaşım
olarak görmemekteyiz. Bu antidemokratik yaklaşımın Borçlar
Kanununa yansıyacağını ve önümüzdeki süreç içerisinde
nesillerin çarpık ifadeler ile özel hukukun temel kanunu olan Borçlar
Kanununu değerlendireceğini ifade ediyorum.
İkinci teklifimiz ise garip bir ifade tarzının ve
garip bir kanunlaştırma anlayışının normale
dönüştürülmesiyle ilgilidir. Kanun tasarısı şöyledir:
Telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla
doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri, hazır
olanlar arasında yapılmış sayılır.
Değerli arkadaşlarım, bilgisayar, bir aletin
adıdır. O alet kullanılır ise onun fonksiyonlarından
bir tanesi iletişimdir. Dolayısıyla, bilgisayarı bir
iletişim aracı olarak bu kadar yanlış bir şekilde
kanun metni içerisine sokmak, akılla, mantıkla birleşebilecek
bir durum değildir; hele hele bunu kanuni bir tabir hâline getirmek ise
akla ziyandır. Doğrusu nedir? Doğrusu İletişim
araçları ile
başlayan bizim önerdiğimiz fıkradır.
Şimdi, tek tek sayma, telefon, bilgisayar gibi aletleri
sayarak kanun metnine yerleştirme, bize
yaşadığımız bir olumsuzluğu
hatırlatıyor. Mevzuatımızın önemli bir bölümünde
vardır; telgraf, teleks, telegram gibi kelimeler de kullanılmak
suretiyle iletişimle ilgili bazı maddeler hatırlıyoruz.
Peki, bugün telegram var mıdır? Yok. Telgraf ne kadar kullanılmaktadır?
Eskiden hayatın tamamı telgrafla iletişim sağlanabilecek
bir şekilde düzenlenmiş iken bugün telgraf sadece kutlama metinleri
arasında yer almaktadır. Dolayısı ile ilerleyen teknolojinin,
gelişen teknolojinin önüne açık bir şekilde bir yazım, bir
kanun tekniği benimsenmesi gerekirken iletişimle ilgisi olmayan bir
aletin ismini kanun metnine yerleştirmek son derecede
yanlıştır. Bu yanlışın düzeltilmesi için bu
önergeyi vermiş bulunmaktayız.
Şu saate kadar yaptığımız
eleştiriler, kanunun tümüne olumlu katkı sağlamak amacıyla
İç Tüzükün verdiği yetkilerdir. Bunun da, bu kadar makul, bu kadar
masum bir isteğin de reddedilmesi hâlinde bundan sonraki
eleştirilerimizin sınırı, boyutu farklı bir noktaya
gidecektir.
Bunu yüce heyete saygıyla arz eder, önerimizin makul bir
şekilde değerlendirilmesini de yüce heyetin takdirine sunarız.
Teşekkür ederim. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
4üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya)- Karar yeter sayısı
BAŞKAN Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
5inci maddenin başlığını okutuyorum:
b. Hazır olmayanlar arasında
MADDE 5-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır,
geliş sıralarına göre okutup aykırılık
sırasına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Kabul için süre belirlenmeksizin hazır olmayan kişiye
yapılan öneri, zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir
yanıtın ulaşmasının beklenebileceği makul ana
kadar, öneren tarafı bağlar.
Mehmet
Emin Tutan
Bursa
BAŞKAN Aykırı ve ikinci önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu Tasarının 5.
maddesinde geçen Öneri kelimesinin yerine Teklif, önereni yerine teklif
edeni, önerisini yerine teklifini, önerene yerine teklif edene
şeklinde değiştirilmesini,
Öneren, önerisini zamanında ulaşmış
sayabilir ibaresi yerine, Teklif eden teklifinin zamanında
karşı tarafa ulaşmış olduğunu kabule hakkı
vardır ibaresinin kullanılmasını,
3. fıkrada geçen hemen ibaresi yerine derhal ibaresinin
kullanılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Konuşacak mısınız?
FARUK BAL (Konya) Evet.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Faruk Bal, Konya Milletvekili.
Buyurun.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; teklif, icap, öneri konusunda söyleyeceklerimi söyledim. Onun
için tekrarlamayacağım ancak üçüncü fıkrada geçen hemen
kelimesi kanuni bir ifade değildir, onun yerine derhâl kelimesinin
uygulanması gerekir.
Önergeyi bu şekilde açıkladıktan sonra, bu kanunun
adı nedir, bu kanunu biz kime uygulayacağız?
Bu kanun Borçlar Kanunudur. Borçlar Kanunu özel hukuk
ilişkilerine tabi olan toplumun tüm kesimlerine uygulanacaktır. Bir
başka ifadeyle bu kanun, yedi yıllık AKP süreci içerisinde
toplumun borçlanmış olan tüm kesimini ilgilendiren bir kanundur. Bu
kanun çiftçinin mazot borcuna uygulanacaktır, bu kanun çiftçinin gübre
borcuna uygulanacaktır, bu kanun çiftçinin elektrik borcuna uygulanacaktır,
bu kanun çiftçinin ilaç borcuna uygulanacaktır, bu kanun bir yıl
boyunca çalışıp çabalayıp ürettiği ürünü
harcadığı paradan daha az bir paraya satmasına rağmen
kendisini dolandıranlara karşı uygulanacaktır,
narenciyeciye uygulanacaktır, fındıkçıya
uygulanacaktır, zeytinciye uygulanacaktır. Bu kanun siftah yapmadan
kepenk kapatan esnafın borçlarının kapatılmasıyla
ilgili ilişkileri düzenlerken uygulanacaktır,
tüccarlarımıza uygulanacaktır, kredi borçlusu olan memurumuza
uygulanacaktır, borç batağına batmış olan sosyal
sigortalıya, BAĞ-KURluya uygulanacaktır. Bu kanun emekliye
uygulanacaktır, bu kanun kredi borçlarına uygulanacaktır, bu
kanun artık öz sermayesini kaybetmiş olan ve yatırımdan da
ümidini kesmiş olan sanayicimize uygulanacaktır.
İşte, bu kadar toplumun tüm kesimini ilgilendiren bir
konuda, bu kadar ortak akla uygun davranmakta zafiyet gösteren iktidarın,
böyle geniş bir anlamda uygulama alanı olan Borçlar Kanununda
dediğim dediktir şeklindeki anlayışı bu kesimleri
mağdur edecektir.
Değerli arkadaşlarım, bu kesimlerin kendi
içerisindeki sorunlarına çözüm getirmede beceriksiz, basiretsiz bir
anlayışı sergileyen iktidarın, onların
doğmuş sorunlarına uygulanacak kanunda da aynı
beceriksizliği, aynı basiretsizliği göstermesi doğrusu bizi
şaşırtmamaktadır ama bizim görevimiz, bunun doğru bir
şekilde çıkabilmesine katkıda bulunmaktır. İşte,
bu katkının parmak hesabını esas alan demokrasiyle
reddedilmiş olmasını yüce milletimizin takdirine sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısını arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.56
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.05
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN
(Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
5inci maddesi üzerinde verilen Konya Milletvekili Faruk Bal ve
arkadaşlarının önergesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi, önergeyi yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Sayın milletvekilleri, karar
yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
Tasarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Kabul için süre belirlenmeksizin hazır olmayan kişiye
yapılan öneri, zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir
yanıtın ulaşmasının beklenebileceği makul ana
kadar, öneren tarafı bağlar.
Mehmet
Emin Tutan
Bursa
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Tasarının birinci fıkrasındaki
lüzumsuz kelime fazlalığına ve hukuki kavram
karmaşasına yer vermemek amacıyla iş bu önerge
verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
5inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
6ncı maddenin başlığını okutuyorum:
3. Örtülü kabul
MADDE 6-
BAŞKAN - Madde üzerinde üç adet önerge vardır. Önce
geliş sıralarına okutup, sonra
aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Öneren taraf; işin özelliği, kanun ya da durumun
gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri makul bir
sürede reddedilmediği takdirde, taraflar arasında sözleşme kurulmuş
sayılır.
Mehmet
Müezzinoğlu
İstanbul
BAŞKAN Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 6. maddesinde geçen
Öneren ibaresinin yerine teklif eden,
öneri kelimesinin yerine teklif
sözleşme kurulmuş sayılır ibaresi yerine
sözleşme yapılmış sayılır ibaresinin
yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman Ertuğrul Rıdvan Yalçın Emin Haluk Ayhan
Aksaray Ordu Denizli
BAŞKAN En aykırı üçüncü önergeyi okutup
işleme alıyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu tasarısının
6. maddesinde; değilse kelimesinden sonra gelmek üzere öneri bir
haftalık sürede reddedilmediği takdirde sözleşme kurulmuş
sayılır. ifadesinin yazılmasını teklif ederiz.
Ali Rıza
Öztürk Halil
Ünlütepe Ali
İhsan Köktürk
Mersin Afyon Zonguldak
Fevzi
Topuz Turgut
Dibek
Muğla Kırklareli
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde konuşacak
mısınız?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Konuşacağım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Öztürk.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi adına hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Borçlar Kanununun 6ncı maddesiyle ilgili verdiğimiz
önerge şunu içermektedir: Öneren kanun veya işin özelliği ya da
durumun gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse öneri
uygun bir sürede reddedilmediği takdirde sözleşme kurulmuş
sayılır. hükmü var mevcut tasarıda. Biz bu önerinin uygun bir
sürede reddedilmediği kısmının belirsiz olduğunu, bu
nedenle belirli hâle getirilmesi için bir haftalık bir süre önerdik. Neden
bunu yaptık? Şundan dolayı bunu istiyoruz.
Şimdi bakın değerli arkadaşlarım, dün
burada İç Tüzükümüzün 63üncü maddesinin ikinci fıkrasını
okuduğumuz takdirde Bu yolda bir istemde bulunulursa, onar dakikadan
fazla olmamak şartıyla, lehte ve aleyhte en çok ikişer
kişiye söz verilir. diyor. Şimdi burada onar dakikadan fazla olmamak
üzere şart getirmiş ama Meclis Başkan Vekilimiz bunu iki
dakikayla sınırladı. Gerekçesini de açıklarken takdir
hakkını kullandığını söyledi. Ola ki uygulamada
yarın, bugünkü Meclis Başkan Vekilimiz gibi bir hâkim çıkar, o
uygun süreyi kendisine göre yorumlar. Takdir hakkı mutlak ve
sınırsız değildir. Takdir hakkını kullanmak
ayrı bir şeydir, keyfî uygulama ayrı bir şeydir. Öyle
anlaşılıyor ki, AKP İktidarının Türkiye
çapında yarattığı keyfîlik, hukuksuzluk, hukuk
tanımamazlık Meclise taşınmak isteniyor. Sayın
Başbakanın Türkiye çapında yarattığı gerginlik,
uzlaşmadan uzak tavırlar güvensiz bir zemin yaratıyor, âdeta
uzlaşmazlığa sürüklüyor. Bunu bu Meclise
taşımanın anlamı yok. Sayın Meclis
Başkanının İç Tüzüke dahi uymaması birtakım AKP
milletvekillerinin muhalefetin sözlerini kesmesi
BAŞKAN Sayın Öztürk, bu konu dün konuşuldu,
lütfen konuya geliniz.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) Bu konuyla ilgili Sayın
Başkan, konuyla ilgili.
Bizim burada ne konuşacağımıza bari elimize
not verin, biz ona göre konuşalım. Oradan AKP milletvekilleri
müdahale ediyor, hatta Meclis Başkanlığını yönetme
hevesine kapılıyorlar. Ona müdahale etmiyorsunuz, ama Cumhuriyet Halk
Partisi veya diğer muhalefet partisi milletvekillerine ikide bir muhalefet
ediyorsunuz. Biz bunlarla ilgilenmeyeceğiz de neyle ilgileneceğiz?
Halk bizi buraya koyun gibi oturmak için göndermedi. Eğer bu Mecliste bir
hukuksuzluk varsa, bu hukuksuzluğu kim işliyorsa işlesin, buna
karşı çıkmak benim milletvekili olarak görevimdir. (CHP
sıralarından alkışlar) Meclis Başkanı olarak
sizin bu kürsüde, bu Mecliste hukuksuzluk yapma hakkınız yok,
Sayın Başkan. Şimdi biz o nedenle bu kanun
tasarısındaki muğlak ifadelerin
çıkarılmasını istiyoruz değerli
arkadaşlarım. Önerilerin sürelerinin belirgin olmasını
istiyoruz. Çünkü yarın uygulamada eğer buna benzer yorumlar
yapılırsa, takdir hakkı -on dakika olması gereken İç
Tüzükün öngördüğü- iki dakikayla kullanılıyorsa, o zaman uygun
süreyi hâkimin birisi bir saat alabilir, birisi on saat alabilir. Hukukta
belirsizliğe yer yoktur değerli arkadaşlarım.
Sevgili milletvekilleri, bakın, bu kavgadan, bu gerginlikten
Türkiye kaybediyor. Türk halkının kazandığı hiçbir şey
yok. Bu iktidar partisi Türkiyeyi gerginlikten kurtarmak zorundadır.
Türkiyenin gerginlikten kurtarılması ihtiyacı var iken Meclisin
de gerilmesi, özellikle iktidar partisi tarafından Meclisin gerilmesinin
hiç kimseye faydası yoktur. Bakın, Mecliste karar yeter
sayısı için gereken 139 milletvekilini
bulundurmadığınız nedenle bu Meclis tatil edilmek zorunda
kalıyor. 164 toplantı yeter sayısını
bulundurmadığınız nedenle bu Meclis tatil edilmek zorunda
kalıyor. Halkın temel ihtiyaçları olan yasaları çıkartmıyorsunuz.
Sayın Adalet Bakanı, çekle ilgili yasayı niye
kaldırdınız, niye gündemden düşürdünüz? Hani? Alt
komisyondan geçti o. Ben alt komisyon üyesiyim. Ne oldu Çek Yasası? Ama
çek mağdurlarına açıklama yaparken Çek Kanununun Cumhuriyet
Halk Partililer tarafından engellendiğini söylüyorsunuz.
Çıkın, bu kürsüye söyleyin. Ben tüm Türk milletine ilan ediyorum:
Biz, karşılıksız çek keşide edilme suçunun
kaldırılmasını istiyoruz. Hodri meydan! Getirin o
yasayı, bu konuda destek verin. Kendi ayıbınızı örtmek
için Cumhuriyet Halk Partisini kullanmayın değerli
arkadaşlarım. Alt komisyondan Çek Yasası geçti, ama örtüldü,
örtüldü. Nereye gittiğini ben Komisyon üyesi olarak bilmiyorum.
Bu hukuksuzluklara dur demek lazım. Türkiyede
yarattığınız korku imparatorluğuna, Türkiyede
yarattığınız hukuksuzluğun Meclise
taşınmasına izin vermeyeceğiz. Sizin,
çoğunluğunuza dayanarak estirmeye
çalıştığınız demokrasiye tahammülsüzlüğünüze
biz, hukuk içinde kalarak, hukuk kurallarına bağlı kalarak
direneceğiz değerli arkadaşlarım.
Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 6. maddesinde geçen Öneren ibaresinin yerine
teklif eden, öneri kelimesinin yerine teklif, sözleşme
kurulmuş sayılır ibaresi yerine sözleşme yapılmış
sayılır ibaresinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Konuşacak mısınız?
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Emin Haluk Ayhan
konuşacak.
BAŞKAN Buyurun Sayın Ayhan. (MHP
sıralarından alkışlar)
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşülmekte olan Borçlar Kanunu Tasarısının 6ncı
maddesi üzerinde geçen öneren ibaresinin yerine teklif eden, öneri
kelimesi yerine teklif, sözleşme kurulmuş sayılır
ibaresi yerine sözleşme yapılmış sayılır
ibaresinin yazılmasını arz ve teklif eden bu önerge üzerinde söz
almış bulunuyorum.
Gerekçesine baktığımızda: Tasarıda icap
kelimesinin yerine kullanılan öneri kelimesi icap kelimesinin
anlamını karşılamamaktadır. Yürürlükteki Borçlar
Kanununda yer alan icap kelimesinin gerek, gereklilik, ister, lüzum
anlamını da ifade etmektedir.
Sözlük anlamı dışında teklif manasına
gelecek şekilde Borçlar Kanununda yer alan icap, Türkçede yaşayan
kelimeler arasında da yer almamaktadır. Yaşayan Türkçede
sözleşme kurmak deyimi yoktur, sözleşme yapmak deyimi
vardır.
Gerçekten Borçlar Kanunu Tasarısı ilk olarak 98
yılında kurulan komisyon çalışmalarıyla gündeme
gelmiş. Komisyon çalışmalarında çeşitli
üniversitelerin hukuk fakültelerinden öğretim üyeleri, hukukçular,
noterler, avukatlar ve birçok uzman gerçekten emek sarf etmiş, emek
harcamış ve çalışmışlardır. Bütün yasa
tasarıları için önemli olmakla birlikte temel yasaların,
özellikle Borçlar Kanunu gibi toplumsal hayata ve insani ilişkilere
doğrudan müdahale eden bu Kanunun hatasız, uygulamada
yaratabileceği yanlış uygulamalardan
arındırılarak Meclisten çıkarılması,
yasalaşmasının daha uygun olacağı kanaatindeyim. Bu
nedenle bu önergeyi verdik.
Gerçekten bugün ülkenin çok acil çözüme kavuşması
gereken problemleri vardır. Bugün, bu, gerçekten ticari hayatı
etkileyecek bir husus, bir tasarı. Gerçekleştiği takdirde,
sonuçları itibarıyla, önemli sonuçları ortaya çıkacak.
Bakın bugün iki tane önemli ekonomik veri açıklandı. Bir tanesi
işsizlikle ilgili veriler. Biraz önce gündem dışı söz
aldığımda da, gerçekten Denizliyle ilgili sözlerimde ifade
ettiğimde, hakikaten sıkıntılı dönemler var. Hükûmetin
bunları uzlaşmayla çözmesi lazım. Biz bunu, bunları, bir
sene önce, iki sene önce buraya getirip bu hususları
tartışıyoruz fakat gerçekten Hükûmet uzlaşma yerine,
bildiğini doğru kabul ederek, bildiğini doğru veri alarak
bu işleri çözebileceğini zannediyor. Gerçekten büyük bir Parlamento
çoğunluğuna rağmen Hükûmet ekonomide amiyane tabiriyle
çuvallamış vaziyette. Şimdi baktığınız zaman
genç nüfusta işsizlik oranı 18,9dan 23,2ye gelmiş. Kentlerde
21,9dan 27,8e gelmiş. Kırsal kesimde de benzer hadiseler var.
Şimdi 2009dan bu yana çalışma döneminde, çalışma
çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 881 bin
artmış, tarım dışı istihdam ise 314 bin kişi
azalmış. İkisini topladığınızda
yaklaşık 1 milyonu geçiyor. Dolayısıyla bunların çok
dikkate alınması gerekli, bunun zarureti var.
Bunun dışında, gerçekten bir diğer
açıklanan hadise ise bugün eylül ayı bütçe gerçekleşme
rakamları. Baktığınız zaman 10 milyar YTL
dediğiniz, üzerinde ısrarla Bu gerçekçi değil. dediğimiz
zaman sizin 10 milyar YTL ile ifade ettiğiniz o günkü miktar bugün sadece
eylül ayı itibarıyla 40 milyar liraya ulaşmış. Bu,
daha da artacak ve aldığınız yetkiler çerçevesinde
gerçekten bunun miktarı 70 milyar TLnin üzerine çıkacak.
Bu kadar hesabın kitabın darmadağın
olduğu bir ortamda bunu muhalefetle anlaşarak, bunu güzelce okuyarak,
bunun anlaşılabilir bir hâle gelerek, bu önergeleri kabul ederek bu
kanunların çıkmasında ne mahzur var onu anlayamıyorum.
Hükûmet bunu kabul edebilir yani bunun böyle söylenmesinde ne
sıkıntı var? Nitekim birçok şeyi yanlış olarak
çıkardığımızda Anayasa Mahkemesinden de dönüyor.
Nitekim Kamu Mali Yönetimi Kanunu buradan çıktı, Anayasaya
aykırı olarak çıktı. Benim hatırladığım
kadarıyla Cumhuriyet Halk
Partisinin de desteğiyle ne oldu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen toparlayınız Sayın Ayhan.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) Anayasayı
değiştirerek Anayasayı kanuna uygun hâle getirmiş olduk.
Dolayısıyla bunların dikkate alınması
gerektiğine inanıyorum ve bu vesileyle önergemizi kabul
edeceğinizi düşünerek yüce heyetinize saygılar sunuyorum.
Söz verdiğiniz için teşekkür ederim Sayın
Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ayhan.
III.- YOKLAMA
(MHP ve CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
OKTAY VURAL (İzmir) Yoklama istiyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunacağım.
Ancak oylamadan önce bir yoklama talebi
vardır.
Sayın Vural, Sayın Bal, Sayın Kalaycı,
Sayın Ayhan, Sayın Nalcı, Sayın Yıldız,
Sayın Işık, Sayın Yalçın, Sayın Çalış,
Sayın Doğru, Sayın Akkuş, Sayın Akcan, Sayın
Ural, Sayın Özdemir, Sayın Tankut, Sayın Paksoy, Sayın
İnan, Sayın Dibek, Sayın Özkan, Sayın Kesici.
Üç dakika süre veriyorum ve başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı yeter
sayısı vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Son önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Öneren taraf; işin özelliği, kanun ya da durumun
gereği açık bir kabulü beklemek zorunda değilse, öneri makul bir
sürede reddedilmediği takdirde, taraflar arasında sözleşme
kurulmuş sayılır.
Mehmet
Müezzinoğlu
İstanbul
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının birinci fıkrasındaki eksik olan
noktalama işaretlerini gidermek, hukuki kavram karmaşasına yer
vermemek ve anlatımın daha anlaşılır olması
amacıyla iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
6ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
7nci maddenin başlığını okutuyorum:
4. Ismarlanmayan şeyin gönderilmesi
MADDE 7-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sıralarına göre okutup sonra
aykırılık sırasına göre işleme
alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının (7) nci Maddesinin 2. fıkrasının
madde metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa
Elitaş Ali
İhsan Köktürk Halil
Ünlütepe
Kayseri Zonguldak Afyonkarahisar
Ali
Rıza Öztürk Turgut
Dibek
Mersin Kırklareli
BAŞKAN İkinci önergeyi okutup -aykırı
olanı- işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısının
7. maddesinde yer alan öneri ibaresinin yerine teklif ibaresinin
eklenmesini,
ikinci fıkrasında yer alan onu alan kişi, uygun
bir sürede gönderene haber vermek zorundadır. ibaresi yerine onu alan
kişi, kendisi için ağır bir külfeti gerektirmiyorsa, uygun bir
sürede gönderene haber vermek zorundadır. ibaresinin
yazılmasını,
2. fıkranın devamına, Alan kişi,
yanlışlıkla gönderilen şeyi korumak ve haber vermek için
yaptığı masrafları talep etme hakkına sahiptir. Bu
masraflar kendisine ödeninceye kadar hapis hakkı kullanabilir cümlesinin
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Konuşacak mısınız, gerekçeyi mi
okutayım?
FARUK BAL (Konya) Konuşacağım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Faruk Bal, Konya
Milletvekili.
Buyurun Sayın Bal.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; madde iki fıkradan ibarettir. 7nci maddenin birinci
fıkrası, günlük olarak
karşılaştığımız, ısmarlama hâlinde,
ısmarlanmamış olduğu hâlde adrese gönderilen
eşyaların kabulüyle ilgilidir. Bu madde,
dolandırıcıların, insanların hulus ve saffetinden
yararlanarak çıkar sağlamak isteyen organize kuruluşların
sıkça kullandığı ve Türkiyenin dört bir tarafında
insanları mağdur ettiği bir konuyu kanun olarak düzenlemek
suretiyle buna engel olmaya çalışmaktadır.
Elbette ki böyle bir düzenlemenin gereği vardır ancak
mevcut düzenleme eksiktir. Niçin eksiktir? Maddenin ikinci fıkrasında
Ismarlanmamış bir şeyin yanlışlıkla
gönderildiği açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi,
uygun bir sürede gönderene haber vermek zorundadır. denilmektedir.
Yanlışlıkla alan kişi bunu aldıktan sonra
gönderene haber vermek mükellefiyeti ile sorumlu tutuluyor ise, bu takdirde,
doğal olarak bunu gelip alınmasını da beklemek suretiyle
bir külfete de tabi tutulacaktır. Yani, ısmarlanmamış bir
şeyi yanlışlıkla alan kişi gönderilmiş olan
eşyayı saklamakla da mükellef olacaktır. Hiçbir kusuru, hiçbir
kabahati olmadan, kendisinin belki de maddi yönden birtakım
imkânlarından yararlanmak isteyenlerin başvurmuş olduğu
böyle bir düzene muhatap olan kişi böyle bir mükellefiyete tabi
kılınır ise, o takdirde buradan kendisine bir hak da
doğması gerekmektedir. İşte doğması gereken
hakkın, o ısmarlanmamış eşyayı gönderme veya
saklamayla ilgili yaptığı masrafların üzerinde hapis
hakkı kullanılmak suretiyle yerine getirilmesi icap etmektedir. Bu,
hak ve mükellefiyetin dengelenmesi ilkesine uygundur. Bu dengelenmeyi,
hakkı ve mükellefiyeti dengelemeyi bundan önceki maddelerde iktidar partisinin
sayın milletvekilleri reddettiği önergelerle pek yerine getiremedi,
burada yerine getireceğini ümit ediyoruz çünkü bu madde
dolandırıcılığa karşı, postayla soyguna
karşı, insanlarımızın gönderilen tencere, tabak,
kitap, kaset gibi eşyalarla soyulmasına karşı, soyguna
muhatap olacak kişilerin elde edebileceği bir hapis hakkıyla
ilgilidir. Bu hapis hakkının tanınması hukukun doğal
sebebidir. Bu sebebi yerine getirmek, yüce Meclisin görevidir. Bu görevi yerine
getirebilmek için bu önerge verilmiştir. Yüce Meclisin takdirini biraz
sonra göreceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının (7) nci Maddesinin 2. fıkrasının
madde metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Yüksek heyetin takdirlerine bırakıyorum efendim.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş,
önerge üzerinde söz istiyor; buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Türk Borçlar Yasasını konuşuyoruz, uzun
zamandır Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde olan, Adalet
Komisyonundan geçmiş. Çalışma sürecine
baktığımız zaman on yılı aşkın bir
süredir değiştirilmek üzere karar oluşturulmuş, ancak
bugünlere kısmet olan bir süreci yaşıyoruz.
Değerli arkadaşlar, bu yasayı görüşürken,
muhalefet partisi milletvekillerinin burada bu kürsüde görüşlerini ifade
ederken yasa üzerinde teknik bir yasa olduğunu, toplumda büyük bir kesimi
ilgilendirdiğini, bu teknik yasayı yaparken, daha önce de
yaptığımız temel yasalarda olduğu gibi gelin birlikte
ortak bir uzlaşma komisyonu kuralım, bu önergelerle birlikte
değerlendirme yapalım şeklinde önermeleri oldu. O zaman burada
komisyon sırasında oturan Sayın Bakan ve Grup Başkan Vekili
olarak ben, muhalefet partilerinden milletvekili arkadaşlarımıza
dedik ki: Biz, genel kabul görmüş hukuk deyimlerini, terimlerini
değiştirmenin belki uygulayıcıları açısından
farklılıklar
Bunlar mecburiyetten dolayı, mesleklerinden
dolayı zorluklarla karşılaşırlar, ama aşarlar,
ama sadece başına geldiğinden dolayı bunu bilen, bunu
hatırlayan insanların zorlanmasından, genel kabul görmüş
hukuk terimlerinin değiştirilmesi konusunda biz de
karşıyız dedik. Nitekim, Sayın Ünlütepenin, birlikte
imzaladığımız önergesini tartıştık, Komisyon
Başkanımızla, yetkililerle tartıştık, uygun
olduğu kanaatine vardık.
Değerli milletvekili arkadaşlarımıza,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna gittik. Deyimler ve terimler konusunda
uzlaşma, anlaşma yapmamız gerekir. Perşembe günü bir heyet
oluşturalım, salı gününe kadar bunu gerçekleştirsinler, bu
deyimi yapalım. dedik. Sayın Bal ilk etapta kabul etti,
arkasından dedi ki
Bana bir yazı verdi, bu yazıda Madde
numaralarını da değiştirmemiz lazım. Madde
numaralarını değiştirmediğimiz takdirde cinayet olur
şeklinde bir hukuk adamının söylediği bir konuyu gündeme
getirdi. Kendisine şunu söyledik, dedik ki: Mevcut Yasa, şu anda
yürürlükte olan Yasa 550 madde, bizim yapmaya
çalıştığımız yasa da 650 madde. Bu yasada,
diyelim ki 110uncu maddeden sonra bir değişiklik oldu. Ne diyeceğiz?
110/A diyeceğiz; 130da oldu, 130/A veya 130/B diyeceğiz.
Değerli arkadaşlar, yeni yapılan bir hukuk sisteminin
110/Ası, 110/Bsi olmaz. Bununla ilgili Eğer biz bu süreci
yaparsak, bu süreç, içerisinden çıkılmaz hâle gelir. dedik.
Sayın Bal ve arkadaşları, bize on beş günlük süre verin,
biz bunu yapmaya çalışalım
Ama kelimeyle ilgili
kısımda, sözcüklerle ilgili olan kısımda biz Adalet
Bakanlığına teklif ettik: Bunu yapalım, genel kabul
görmüşü ortadan çıkarmayalım. Medeni Kanuna, 2001
yılında bu Parlamento tarafından onaylanmış Medeni
Kanuna paralel olarak yapılan düzenlemelere bağlı kalmak
kaydıyla, Türk Borçlar Yasasındaki kavramları korumaya gayret
edelim. dedik. Şimdi, bununla ilgili nasıl ki 57nci Hükûmet
döneminde yapılmış Türk Medeni Kanununa paralelliği
sağlama mecburiyetimiz varsa, o dönemde yapılan -ki sekiz
yıldır uygulanan- bir kanun artık kabul görmüş hâle
geldiğinde, tekrar sekiz yıl öncesine dönüp o kelimeleri ve
kavramları yeniden öğretmemek, yeniden kavram kargaşası
ortaya çıkarmamak için bütün yasanın temelini yapalım dedik.
Sayın Bal, haklı olarak şunu ifade ediyor olabilir:
İcap ve kabul
Bu, uzun yıllardır kabul edilen, uzun
yıllardır olan ama icapın Türkçedeki
karşılığının olmadığını,
vitrindeki bir malla ilgili etiketin icap sayılacağını,
benim de bir müşteri olarak, bir tüketici olarak onu kabul ettiğim
anda, mağaza sahibinin, benim vardığımda onu vermek
mecburiyetinde olduğunu okuduk, gördük, uygulamada da böyle olduğunu
biliyoruz ama karşılamadığını ifade ediyor. Ne
demişiz? Öneri demişiz. Sayın Bal, teklif olarak ifade ediyor.
Arkadaşlar, ikinci kısmın 3üncü maddesi icap ve
kabulü öneri ve kabul hâline getirmiş. Artık bundan sonra, Genel
Kurul bunu öneri olarak kabul ettikten sonra, diğer maddelerde de teklif
hâlinde iddia etmenin, ısrar etmenin bir anlamı
olmadığını kabul ediyorum. Hâlâ açık yüreklilikle
söylüyoruz: Eğer genel kabul görmüş madde metinleri kavramları
üzerinde halk tarafından, uygulayıcılar tarafından birlikte
yapabileceğimiz bir şeyimiz varsa onu değerlendirelim,
yapalım, gayret edelim. Neye bağlı? Şarta bağlı.
Sizin zamanınızda, 2001 yılında çıkan Türk Medeni
Kanunundaki deyimlere bağlı kalmak üzere bunu da yapalım
diyoruz. Bu konuda teklifimiz açık. Nitekim, Sayın Ünlütepe
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Elitaş, lütfen
toparlayınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) Sayın Başkan,
bitiriyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan Sayın Ünlütepe ile iki
konuda mutabık kaldığımızı ifade ediyorum.
Bakın, bu 7nci maddede, bilgimiz dâhilinde olmayan, bize gönderilen mallar
var ya, eskiden Kanunda sekiz gün içerisinde itiraz etmediğiniz takdirde
kabul etmiş sayılırdınız ve ödemek
mecburiyetindeydiniz. Şimdi, bunu, kötü niyetli olan insanların, kötü
niyetlerinden dolayı bu işlemlerinin kendilerine haklı bir
kazanç elde etmesini engellemek, iyi niyetli ama kanunu bilmeyen
Hani Kanunu
bilmemek mazerettir, değildir. diye bir hüküm var ya, Kanunsuz suç ve
ceza olmaz. ilkesi; arkasından da Kanunu bilmemek mazeret
değildir. ilkesi
İşte, biz, ondan dolayı, mağdur
olan insanların korunması amacıyla, ısmarlanmamış
bir malın yanlışlıkla gönderildiği konusunda, bunu
iade etmeyen, hukukta, makamlarda, yargıda ihtilafın ortadan
kalkmasını sağlamak amacıyla, artık
ısmarlanmamış bir malı birine gönderirken şirketlerin,
kurumların daha ciddi olmaları, daha ciddi davranmayı
düşünmeleri amacıyla ikinci fıkranın
kaldırılması konusunda birlikte bir karar verdik.
Önergemizin kabulünü rica ediyorum. Hepinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Elitaş.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN Buyurun Sayın Vural.
OKTAY VURAL (İzmir) - Biraz önce, bir hatip konuşurken,
hatibi uyararak önergeyle ilgili konuşun dediniz ama beş dakika
boyunca bir başka milletvekiline sataşmada bulunan ve maddeyle,
önergeyle hiç ilgili olmayan bir konuşma hakkında en ufak bir
uyarınız olmadı.
BAŞKAN Buyurun
Siz uyardınız Sayın
Başkan
OKTAY VURAL (İzmir) Dolayısıyla, tutumunuzda
parti yandaşlığının mı, yoksa aynı yörenin
milletvekili olmanızın mı etkili olduğu konusunda tereddüt
oldu.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Oktay. Böyle bir
usul yok.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bundan sonraki durumlarda, lütfen,
iktidar partisi de olsa aynı uyarıda bulunun.
BAŞKAN - Ben gereken uyarıyı yapıyorum.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Bal.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, Sayın Hatip biraz
önce konuşurken, ismimden de bahsederek gerçek olmayan hususları
ifade etmiştir. Onu düzeltmek için söz istiyorum.
BAŞKAN Neyi söyledi, Sayın Bal? Gerçek olmayan
husus
FARUK BAL (Konya) Yazılı olarak
OKTAY VURAL (İzmir) İsmini zikretti.
BAŞKAN Sayın Vural, Sayın Bala müsaade eder
misiniz.
OKTAY VURAL (İzmir) Ediyorum. Buyurun.
BAŞKAN Sayın Bala soruyorum: Neyi ifade etti? Yani
bunu da mı sormayalım!
OKTAY VURAL (İzmir) Sorun
BAŞKAN Soruyoruz
Bir saniye
FARUK BAL (Konya) Beni dinliyorsunuz Sayın Başkan!
BAŞKAN - Cevap versin Sayın Bal.
OKTAY VURAL (İzmir) Dinlemediniz ki önergeyi!
FARUK BAL (Konya) Şu anda beni dinliyorsunuz Sayın
Başkan. Beni dinliyorsunuz
BAŞKAN Ama sizi dinletmiyor, Sayın Vural müdahale
ediyor. Onun için
FARUK BAL (Konya) Onun konuşması bitti, beni
dinliyorsunuz şu anda.
Sayın Hatip ismimden beş defa bahsederek gerçek olmayan
hususları ifade etmiştir. Gerçekleri izah edeceğim.
BAŞKAN Buyurun Sayın Bal.
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Konya Milletvekili Faruk
Balın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi, esasında bir güven
kurumudur, milletvekillerinin birbirleriyle konuşurken, birbirlerine
güvenmesi gereken bir kurumdur. Konuşmaların yanlış bir
şekilde Meclis Genel Kuruluna aktarılması da güvensizliğin
eseridir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Çok doğru
Tutanaklara
bakalım, konuştuklarımız belli.
FARUK BAL (Devamla) Şimdi, bizim, bu kanunun
olgunlaştırılmasına ilişkin MHP Grubu olarak ciddi bir
katkımız olmuştur, olmasını da arzu ettik.
Dolayısıyla, yasanın dili ve maddelerinin bütünlüğünün
bozulmasının yanlış olduğunu ifade ettik. Sayın
Elitaş da olabilir ama pek çok, AKP Grubuna mensup milletvekilleri
bunların doğru olduğunu söylediler. Bu doğru olan
hususlarda bir ortak akılla sonuç alalım konusu da ifade edilmiştir.
Buraya kadar doğru ama ben hiç kimseye On beş gün süre verin, biz
bu
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen tamamlayınız, buyurun.
FARUK BAL (Devamla)
işi hallederiz. demedim, bir.
İki: Bana yazılı olarak verin. şeklinde bir ifadede
bulunmadım. Bizim yaptığımız işin tamamı bu
kanunu olgun hâle getirebilmek için muhalefet olarak üzerimize düşen
görevi yerine getirmekti. Nitekim, Sayın İyimaya ve bu tasarıya
katkıda bulunmuş olan sayın hukuk fakültesi öğretim üyeleriyle
beraber Hâkimevinde bir toplantı yapılmıştır. Bu
toplantıda da düşüncemizi açık olarak ifade ettik, daha sonra da
CHP Grubuyla bir toplantı yapılacaktı, nasıl bir
toplantı yapıldığından da haberdar değiliz.
Şimdi, bütün bunları alıp bu eksikliklerin, bu
yanlışlıkların bu şekilde kabul edilmesinin
gerekçesini bizimle görüşmenize bağlıyorsanız Sayın
Elitaş, bu, güven yaratan bir durum değildir.
Bu durumu yüce heyetin bilgisine sunmak istedim. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Karar yeter sayısı
istiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım
BAŞKAN Buyurun Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
Sayın Milletvekili burada, güvenilmez biri olduğumu ifade ederek
FARUK BAL (Konya) Öyle bir şey söylemedim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Bakınız, sayın
grup başkan vekiliyle birlikte yaptığımız
konuşmayı, güvenilmez biri olduğumu ifade etmeye
çalıştı. Ben, hem kendileriyle hem Sayın
Şandırla yaptığım konuşmaları ifade ediyorum.
Adalet Bakanımız da böyle bir şeyin yapılmasını
Orada, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde hangi sözcükler, hangi deyimler
geçtiyse ona paralel olarak -bir şeyi yapmamızı iddia ederek-
yapalım, çalışma yapalım. dedi.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Nitekim, bununla ilgili
yaptık. Onunla ilgili de hâlâ yapacağımızı da ifade
ediyoruz ama geçmiş olan meseleleri, farklı olan şeyleri tekrar
gündeme getirmenin güvenle alakası yoktur diye düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Tutanaklara geçti sözleriniz Sayın Elitaş.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda 7nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Başkan, karar yeter sayısı
istemiştik.
BAŞKAN - Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Sayın Başkan, karar
yeter sayısı istemiştik, biz kale alınmıyor muyuz?
BAŞKAN Sayın Milletvekili, duymadım inanın
ki.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Öyle mi?
BAŞKAN Evet.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Biraz daha yüksek sesle söyleyeyim
o zaman.
BAŞKAN Hayır, elinizi
kaldırdığınızı gördüm ama ne söylediğiniz
duyulmadı.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Tamam, ben biraz daha yüksek sesle
söylerim.
BAŞKAN İyi olur.
8inci maddenin başlığını okutuyorum:
5. Bağlayıcı olmayan öneri ve herkese açık
öneri
MADDE 8-
BAŞKAN - Madde üzerinde iki adet önerge vardır,
önergeleri önce geliş sırasına göre okutacağım, sonra
aykırılık derecesine göre işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 8 inci maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Öneren taraf, önerisi ile bağlı olmama
hakkının saklı olduğunu açıkça belirtirse veya
işin özelliğinden ya da önerinin mahiyetinden bağlanma niyetinde
olmadığı anlaşılırsa, önerisi kendisini
bağlamaz.
Kerim
Özkul
Konya
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 8. maddesinde geçen öneren kelimesi yerine
teklif eden, önerisi kelimesi yerine teklifi yazılmasını,
Fiyatını göstererek mal sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya
da benzerlerinin gönderilmesi, aksi açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça
öneri sayılır. ibaresi yerine Fiyatını göstererek mal
sergilenmesi veya tarife, fiyat listesi ya da benzerlerinin gönderilmesi, aksi
açıkça ve kolaylıkla anlaşılmadıkça teklif
sayılmaz. ibaresinin kullanılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Osman Ertuğrul Mehmet
Şandır
Konya Aksaray Mersin
İzzettin
Yılmaz Rıdvan
Yalçın
Hatay Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet önergeye katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Önerge üzerinde söz isteyen, Konya Milletvekili
Faruk Bal.
Buyurun Sayın Bal.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; anlaşılan bu iş epeyce su götürecektir çünkü bu
kanun tasarısı, dili itibarıyla anlaşılmaz bir kanun
tasarısıdır. Bunun dili itibarıyla anlaşılmaz
olduğunu ifade eden sadece muhalefet partileri değil, iktidar
partisinin sayın milletvekilleri de tasarının daha iyi anlaşılır
hâle getirilebilmesi gerekçesiyle değişiklik önergeleri vermektedirler.
O hâlde, Sayın Komisyona, Sayın Bakanlığa ve Sayın AKP
Grubuna düşen görev, bu anlaşılmaz tasarıyı
anlaşılır hâle getirebilmek için ortak çalışmayı
gündeme getirmektir.
Bu ortak çalışmayla ilgili, Sayın
Elitaşın biraz önce yanlış olarak algıladığı
şekilde, kendisini güvensiz bir kişi olarak nitelendirmedim. Ancak
milletvekillerinin ve gruplar arasındaki görüşmelerin içeriği
hakkında biz herhangi bir beyanda bulunmadık burada. Elbette ki
beyanda bulunacak olursak bizim de sizler hakkında söyleyebileceğimiz
çok şey olacaktır. Dolayısıyla oradaki görüşmeleri
Genel Kurul gündemi hâline getirmek güvensizlik yaratan bir durumdur. Ben bu
durumdan söz etmiştim. Ayrıca nazik de bir durum değil, onu da
sözlerime ilave etmek istiyorum.
Maddeye gelince: Değerli arkadaşlarım,
tasarının 8inci maddesi eski Borçlar Kanununun 7nci maddesini
karşılamaktadır. Borçlar Kanununun 7nci maddesi tarife ve cari
fiyat gönderilmesinin icap oluşturmadığını, üçüncü
fıkrası ise bedel gösterilmek suretiyle mal teşhir edilmesinin
kural olarak icap sayıldığını hükme
bağlamaktaydı. Mehaz Kanunda, yani İsviçre Borçlar Kanununda
herhangi bir değişiklik yapılmamıştır bu maddenin
özü hakkında. Tasarıda, bu şekilde, iki fıkranın tek
fıkra hâline getirilerek tarife ve cari fiyat listesi gönderilmesinin
icaba davet olmaktan çıkarılıp icap hâline getirilmesi
yanlıştır. Dolayısıyla, tasarıda gerek tarife ve
cari fiyat listesi gönderilmesini gerekse fiyatını göstererek mal
sergilenmesini,
aksi açıkça anlaşılmadıkça ve
kolaylıkla anlaşılmadıkça öneri sayılır.
şeklinde düzenlenerek bu tür irade açıklamalarını kural
olarak icap saymakta, bunun icap olmadığının ispat yükünü
ise iradeyi açıklayan kişiye yüklemektedir. Bu,
yanlıştır. Bu düzenleme isabetli de değildir.
Tasarının mevcut düzenlemeyi değiştirip bu tür
tanıtım iradelerini icap sayması, ancak bunun aksi açıkça
ve kolaylıkla anlaşılabilmesi hâlinde icap değil, icaba
davet olarak sayılması çözümünün getirilmesi gerekmektedir.
İşte bizim önergemiz de bu amacı elde etmeye
yöneliktir diyor, önergemizi yüce Kurulun takdirine sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bal.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 8 inci maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Öneren taraf, önerisi ile bağlı olmama
hakkının saklı olduğunu açıkça belirtirse veya
işin özelliğinden ya da önerinin mahiyetinden bağlanma niyetinde
olmadığı anlaşılırsa, önerisi kendisini
bağlamaz.
Kerim
Özkul
Konya
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum,
Gerekçe:
Tasarının birinci fıkrasında kullanılan
anlatımın daha anlaşılır olması amacıyla
iş bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
8inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
9uncu maddenin başlığını okutuyorum:
6. İlân yoluyla ödül sözü verme
MADDE 9-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 9. maddesinin 3. fıkrasında yer alan
giderlerinin ödenmesini isteyenlerin ibaresi yerine, sonucun
gerçekleşmesi için gider yaptığını iddia edenlerin
ibaresinin kullanılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır Rıdvan
Yalçın
Konya Mersin Ordu
Osman Ertuğrul İzzettin Yılmaz Yılmaz Tankut
Aksaray Hatay Adana
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Başkan, bir önerge daha
gelmişti bu maddeyle ilgili, çekildi mi acaba?
BAŞKAN Geri çekilmiş Sayın Vural.
Yılmaz Tankut, Adana Milletvekili, önerge üzerinde söz
istemiştir.
Buyurun.
YILMAZ TANKUT (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 9uncu
maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz değişiklik
önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, Borçlar Kanunu
Tasarısını görüştüğümüz bu zaman dilimi içerisinde ne
yazık ki insanlarımız büyük sıkıntılar,
yokluklar, yoksulluklar ve yolsuzluklar içerisinde kıvranmakta ve âdeta
suni teneffüslerle kendi bitkisel hayatlarını uzatmaya
çalışmaktadır. Dolayısıyla borçların ödenmesiyle
ilgili yenilikler ve kolaylıklar getirilerek
vatandaşlarımıza hizmet etmesi gereken bu tasarı, maalesef
bugün yedi yıldan beri milletimizin ve ülkemizin mevcudiyetine hükmetmeye
çalışan, hükmeden Adalet ve Kalkınma Partisi
İktidarının meydana getirdiği Türkiye tablosu içerisinde
belki de hiçbir anlam ifade etmemektedir. Çünkü bugün başta çiftçimiz,
esnafımız olmak üzere toplumumuzun bütün katmanları büyük bir
borç ve yokluk, yoksulluk içerisinde bulunmakta, insanlarımız, vatandaşlarımız
ne yazık ki büyük sıkıntılarla karşı
karşıya kalmakta ve hayat mücadelesi vermektedir. Bugün Adalet ve
Kalkınma Partisi İktidarının ve Sayın
Başbakanın çizdiği ve nafile gayretlerle çizmeye çalıştığı
sahte ve pembe Türkiye tablosu ile ne yazık ki bugün yaşayan ve
yaşanan gerçek Türkiyenin gece ve gündüz kadar farklı olduğunu
insaf ve vicdan sahibi hemen hemen herkes kabul etmekte ve bu manada da büyük
sıkıntılarla, büyük problemlerle karşı
karşıya kalmaktadırlar.
Yine bugün, yedi yıllık Adalet ve Kalkınma
Partisinin tek başına iktidara gelmeden önceki Türkiye tablosu ile
yedi yıl sonunda gelinen Türkiye tablosu arasında çok vahim ve
sıkıntılı gelişmelerin ve olayların
yaşandığı da hemen herkesin ve toplumun hemen hemen bütün
katmanlarının gözü önünde cereyan eden birtakım gelişmeler
meydana gelmiştir.
İşte yedi yıl önce, Adalet ve Kalkınma
Partisinin iktidara gelmeden önceki Türkiye tablosundan bazı örnekler
verecek olursak; AKP iktidara gelmeden önce bölücü PKK enterne edilmiş ve
bitik bir hâle getirilmiş, âdeta yok edilmiş bir terör örgütü idi.
Bugün ise maalesef Adalet ve Kalkınma Partisiyle birlikte PKK âdeta
uluslararasılaştırılarak siyasi talepleri
karşılanmak istenen, özgürlük mücadelesinin sembolü hâline getirilmek
istenmektedir.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Yok öyle bir şey, yalan!
YILMAZ TANKUT (Devamla) Yine, Adalet ve Kalkınma Partisi
öncesinde toplumda zerre kadar Kürt-Türk ayrışması yok iken
bugün Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarıyla ilk kez sözde
açılımlar ve saçılımlar ile ayrışmaların,
cepheleşmelerin ve kutuplaşmaların önü açılmış,
millî birlik ve bütünlüğümüz ne yazık ki yara
almıştır.
AKP öncesinde ülkenin toplam borcu yaklaşık 214 milyar
dolar iken bugün Adalet ve Kalkınma Partisinin İktidarıyla 520
milyar dolarları aşmış bulunmaktadır.
Yine Adalet ve Kalkınma Partisi öncesinde işsiz
sayısı 1 milyon 100 bin iken bugün Adalet ve Kalkınma Partisi
sonrasında işsiz sayımız resmî olarak 3 milyon 700 bine
yükselmiştir.
Dolayısıyla, Adalet ve Kalkınma Partisi öncesinde
ihracatın da yüzde 52si ithalata dayanmaktayken bugün ne yazık ki
AKPyle birlikte ihracatın yüzde 81i ithalata endekslenmiş
vaziyettedir.
AKP öncesinde Türk Telekom devletin yani milletin idi, bugün ise
AKPyle birlikte Türk Telekom birkaç yıllık kârı
karşılığı Arap ve Ermeni konsorsiyumuna
satılmıştır.
AKP öncesinde TÜPRAŞ, Tekel ve onlarca liman ve devasa devlet
işletmeleri devletin yani milletin malı idi, bugün ise AKPyle
birlikte bütün bunlar tek tek elden çıkartılmış,
yabancı ve yandaşlara ne yazık ki peşkeş
çekilmiştir.
Dolayısıyla, AKP İktidarıyla birlikte bütün bu
satışlara rağmen borçlarımız ne yazık ki
azalmamış ve fazlalaşmış, insanlarımız ise
daha da fakirleşerek yokluğa mahkûm edilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YILMAZ TANKUT (Devamla) - Bütün bu olumsuzluklara mukabil
Milliyetçi Hareket Partisi olarak yine de bu ve benzer yasa
tasarılarına katkı sağlamaya, milletimizin faydasına
dokunmaya, onun menfaatine hizmet etmeye çalışarak tavsiyelerde
bulunmaktayız ama ne yazık ki iktidar taassubu ve kompleksi içerisinde, bunlar da hüsnükabul
görmemektedir.
Bu düşüncelerle, sözlerime son verirken, bu önergemizin de
kabul edilebileceğini ümit ederek hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Tankut.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
10uncu maddenin başlığını okutuyorum:
7. Önerinin ve kabulün geri alınması
MADDE 10-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre okutup
aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Azize
Sibel Gönül
Kocaeli
Geri alma açıklaması, karşı tarafa öneriden
önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla
birlikte, karşı tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa
öneri yapılmamış sayılır.
BAŞKAN Aykırı olan ikinci önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 10. maddesinin başlığında geçen
Önerinin kelimesinin yerine Teklifin, madde metninde yer alan öneriden
kelimesinin yerine tekliften, öneri kelimesinin yerine teklif kelimesinin
yazılmasını,
Geri alma açıklaması ibaresi yerine teklifin ve
kabulün geri alınmasına ilişkin irade açıklaması
ibaresinin yazılmasını,
İkinci fıkranın metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır Rıdvan
Yalçın
Konya Mersin Ordu
Osman Ertuğrul
İzzettin
Yılmaz Akif
Akkuş
Aksaray Hatay Mersin
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Konuşacak mısınız, gerekçeyi mi
okutayım?
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Akif Akkuş konuşacak
efendim.
BAŞKAN Akif Akkuş, Mersin Milletvekili, önerge
üzerinde söz isteyen.
Buyurun Sayın Akkuş.
AKİF AKKUŞ (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 321 sıra sayılı Türk Borçlar
Kanunu Tasarısının 10uncu maddesinde verdiğimiz önerge üzerinde
söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, herhangi bir kanun gerekçe ve
uygulamaları bakımından anlaşılabilir ve ikna edici
olmalıdır. Ancak Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, özellikle
kullanılan dil bakımından anlaşılabilir olmaktan
uzaktır, bu da konuyla ilgili olarak farklı yorumların
yapılmasına ve kanunun istediği sonucun çıkmasına
engel olabilmektedir. Bu maddede de kısaca öneri ve ondan türeyen cümlelerle,
teklif ve tekliften türeyen cümlelerin değiştirilmesini talep
etmekteyiz. Ancak daha önceki tekliflerimizde olduğu gibi bu teklifimize
de karşı oy kullanacağınız kanaatinde olmamıza
rağmen, görevimizi yapmanın gereği olarak bu önergemizi sunmuş
bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri, mahkemelerde görülen, işlenen
konulara şöyle bir baktığımızda, borç ve borçla ilgili
uyuşmazlıkların oldukça fazla olduğunu, bunların
toplam mahkemeler açısından, konular açısından ön
sıralarda olduğunu görmekteyiz. Bu yüzden, çıkarılacak
kanun daha fazla itina beklemektedir diye düşünüyorum, yani bir
acelecilikle çıkarılmış olan bu kanunun daha fazla itina
gösterilerek hazırlanması gerekirdi kanaatindeyim.
Biraz önce belirtildi, borçlar konusunda, çek ve
karşılıksız çek ihtilafları günümüzde önemli boyutlara
ulaşmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, Borçlar
Kanunu kadar önemli olan ve bugün çek uyuşmazlığıyla
alakalı olarak birçok vatandaşımız ceza almış,
bir kısmı da cezaevlerinde bulunmaktadır. Bana bu konuda zaman
zaman e-mailler geliyor, mektup geliyor, eminim, bunlar sizlere geliyordur,
yani burada bunların bir an önce ele alınması gerektiği
kanaatindeyim. Dolayısıyla, Borçlar Kanunu kadar önemli olan çek
uyuşmazlığıyla alakalı olarak, bugün, birçok
vatandaşımızın cezaevinde olduğu görülmektedir. Bu
yüzden, Çek Kanununun bir an önce gündeme gelmesi ve çek mağduriyetinin
önüne geçilmesi gerekmektedir. Çek Kanununun gündeme gelmemesi ticareti de
olumsuz yönde etkilemektedir ve özellikle orta direk adı verilen
esnafımız bu bakımdan özellikle yok olmakla karşı
karşıyadır. Çünkü birçok esnaf bir diğerine çek
vermiş, bu çeklerin birçoğu karşılıksız
çıkmış. O karşılıksız çeki verenler, bize
gelen bu karşılıksız çek mağduru kişiler
şunu söylüyorlar: Biz ödeyeceğiz ama ceza aldık. Yani bizi
yakalasalar cezaevine gönderecekler. Dolayısıyla biz borcumuzu
ödeyeceğiz, ödemek istiyoruz ama ödeyemez duruma geldik. Çünkü
çalışmıyoruz. Dükkâna gidemiyoruz, iş yerine gidemiyoruz.
Dolayısıyla bunun bir önce önlenmesi gerekir kanaatindeyim.
Şimdi, konuşmama başlarken Kanunlar açık
olmalı ve ihtilafları kolayca çözmeli. demiştim. Ancak Meclise
geldiğimizden beri iki seneyi geçti. Bu iki senelik zaman zarfında
çıkartılan kanunlar maalesef toplumun büyük kesimini ilgilendiren
kanunlar değil. Genellikle, mutlaka ihtilaf
Onların da gündeme gelmesi,
onların da kanunlarla düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim ama bugün
vatandaşımız inim inim inlemekte. İşsizlik, yolsuzluk
Hadi bunları bir kenara bırakalım. Bırakamıyoruz ama,
bari borcunu ödemek isteyen insanların borcunu ödemesine fırsat
verecek birtakım kanun ve yönetmelikleri çıkartmakla
uğraşalım diye düşünüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Akkuş, lütfen
toparlayınız.
AKİF AKKUŞ (Devamla) Teşekkür ederim efendim.
Tabii böyle olunca da vatandaşta şöyle bir kanaat
gelişti: Yine biz bunu, tabii vatandaştan dinliyor, vatandaştan
duyuyoruz. Acaba bu kanunlar daha çok dışarıdan manipüle mi
ediliyor? deniliyor. Dışarıdan müdahale mi var bu
kanunların çıkartılmasında? diye sorular soruyorlar ve
bunda da pek haksız görünmüyorlar. Çünkü vatandaşın mağdur
olduğu ve bir an önce çözülmesi gereken ihtilaflarını ortadan
kaldıracak kanun ve yönetmelikler maalesef çıkartılmış
değil.
Bu bakımdan, önümüzdeki günlerde bunların
çıkartılacağını ümit ediyor, bu önergemize kabul oyu
kullanmanızı arzu ediyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Akkuş.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme koyuyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Azize
Sibel Gönül
Kocaeli
Geri alma açıklaması, karşı tarafa öneriden
önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla
birlikte, karşı tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa
öneri yapılmamış sayılır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Değerli Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarının birinci fırkasında kullanılan
kelimenin daha anlaşılır olması amacıyla iş bu
önerge verilmiştir.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
KAMER GENÇ (Tunceli) Karar yeter sayısı istiyorum
Sayın Başkan.
BAŞKAN Arayacağım Sayın Genç.
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.08
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 18.23
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
10uncu maddesi üzerinde verilen Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönülün
önergesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve
karar yeter sayısını arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
Tasarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
10uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
11inci maddenin başlığını okutuyorum:
III. Hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmenin
hüküm anı
MADDE 11-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır. Önce
geliş sıralarına göre okutup aykırılık
sıralarına göre işleme alacağım.
OKTAY VURAL (İzmir) 11de bizde bir tane gözüküyor.
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Şimdi verdik.
BAŞKAN Okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 11. Maddesi ile ilgili olarak, kurulan
kelimesinin yerine, yapılan kelimesinin, Önerinin kelimesinin yerine,
teklifin kelimesinin yazılmasını başlayarak kelimesi
yerine itibaren kelimesinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Rıdvan
Yalçın Alim
Işık Osman
Ertuğrul
Ordu Kütahya Aksaray
OKTAY VURAL (İzmir) Önerge dağıtılırsa
BAŞKAN Sayın Vural, Cumhuriyet Halk Partisi
tarafından ikinci önerge hemen verilmiş, dağıtılacak.
İkinci önergeyi okutup, dağıtıyorum:
T.B.M.M. Başkanlığına
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu tasarısının
11. maddesinin 2. fıkrasındaki kabulün gerekli
olmadığı durumda ibaresinin madde metninden çıkarılarak
kabule gerek yoksa
ibaresinin yazılmasını teklif ederiz.
Ali Rıza
Öztürk İsa
Gök Hulusi
Güvel
Mersin Mersin Adana
R.
Kerim Özkan Mevlüt
Coşkuner
Burdur Isparta
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Hocam, bir defa daha, tam dinleyemedim. Açık var mı,
açık sözcüğü var mı? Yok.
Katılmıyoruz efendim.
OKTAY VURAL (İzmir) Önerge Komisyonda yok, bizde yok
görüşmesini yapıyoruz Sayın Başkan. Biz neye Evet.
diyeceğiz, neye Hayır. diyeceğiz, önerge yok.
BAŞKAN Sayın gruplar, önergelerini daha erken
verirlerse bundan sonra dağıtma imkânı olur.
Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk.
Sayın Öztürk, buyurun.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan Borçlar Kanununun bu
tasarısında hazır olmayan kişiler arasındaki
sözleşmenin kurulma anıyla ilgili bir husus bu.
Şimdi, bir hazır olanlar arasında sözleşmenin
kurulması, bir de hazır olmayan kişiler arasında
sözleşmenin kurulması olayı var. 11inci maddenin birinci
fıkrası Hazır olmayanlar arasında kurulan
sözleşmeler, kabulün gönderildiği andan başlayarak hüküm
doğurur. Yani hüküm ve sonuç doğurma anını
gönderildiği an olarak kabul etmiş, hemen akabinde Açık bir
kabulün gerekli olmadığı durumlarda, sözleşme önerinin
ulaşma anından başlayarak hüküm doğurur. demiş.
Şimdi, bizim önerdiğimiz değişiklik: Burada,
ikinci fıkrada açık bir kabule gerek yoksa yani açık bir
kabulün gerekli olmadığı durumlar yerine açık bir kabule
gerek yoksa ifadesini öneriyoruz. Çünkü yürürlükteki Kanunun aslında
eğer sarih bir kabule ihtiyaç bulunmazsa ifadesi Türkçeye sözüm ona
tercüme edilmiş ama sarih bir kabule ihtiyaç bulunmazsa ifadesinin
Türkçesi açık bir kabulün gerekli olmadığı durumlar
değildir.
Zaten bu tasarının en büyük anlaşılmaz
noktalarından birisi de Türkçeleştirme adı altında,
Türkçeleştirme yapıyoruz diye
birtakım yanlış ifadelerin kanun metnine sokulmasıdır;
bölük pörçük yapılmıştır. Sarih bir kabule ihtiyaç bulunmazsanın
Türkçesi açık kabule gerek yoksa demektir. Bu, iki şeyi ifade
ediyor aynı zamanda: Birisinde bir kesinlik var yani açık bir kabule
gerek yoksada bir kesinlik var, bir belirsizlik yok, bir takdirî durum söz
konusu değil ama öbüründe, Komisyonun kabul ettiği tasarıda bir
kabulün gerekli olmadığı durumlarda
Hangi durumlar açık
kabulün gerekli olmadığı durumlar, hangi durumlar açık
kabulün gerekli olduğu durumlar? Bunların tayin ve tespiti konusunda
bir takdir hakkı getirilmiştir. Bu nedenle, bu yönden de bu
yanlıştır.
Bu nedenle, biz, bu konunun düzeltilmesi için bu önergeyi verdik;
hem yürürlükteki Kanunla benzerlik göstermesi açısından hem de
kelimenin doğru Türkçeleştirilmiş olması yönünden, öbür
yandan da bir kesinlik, takdir durumundan çıkarma, açık, belirli bir
durum yaratılması bakımından bu önergeyi verdik. Kabul edip
etmemek yüce Meclisin takdirindedir. Komisyon ve Sayın Bakan
katılmadığına göre, umuyorum AKPli milletvekili
arkadaşlarım da katılmazlar!
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 11. Maddesi ile ilgili olarak, kurulan
kelimesinin yerine, yapılan kelimesinin, Önerinin kelimesinin yerine,
teklifin kelimesinin yazılmasını başlayarak kelimesi
yerine itibaren kelimesinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet önergeye katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Söz isteyen?
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın Alim Işık
konuşacak.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Alim Işık,
Kütahya Milletvekili.
ALİM IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan, çok
değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz Türk Borçlar
Kanunu Tasarısının 11inci maddesinde bir değişiklik
önergesi verdik, o konuyla ilgili söz almış bulunmaktayım. Öncelikle
hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, yürürlükte olan Kanunun 10uncu
maddesine denk gelen bu 11inci maddede, gerek birinci fıkrada gerekse
ikinci fıkrada bazı kelimelerin yaşayan Türkçeyle
uyuşması adına verdiğimiz bu önergenin kabul edileceği
ümidiyle sözlerime başlamak istiyorum.
Yürürlükte olan 10uncu maddenin ilgili fıkrasını
okuyorum, bir de mevcut tasarıdaki buna denk gelen fıkrayı
okuyacağım, ikisinin birbirini ne derece
karşıladığını sizlerin takdirine sunuyoruz.
İkinci fıkra, 10uncu maddede mevcut: Eğer sarih
bir kabule ihtiyaç bulunmazsa akdin hükmü, icabın vusulü anından
itibaren cereyana başlar. Karşılığı: Açık
bir kabulün gerekli olmadığı durumlarda, sözleşme önerinin
ulaşma anından başlayarak hüküm doğurur.
Eğer, benim dışımda, burada, Türk dili
üzerinde çok ciddi emeği olan birçok milletvekilimiz var, onlar bunun tam
anlamıyla birbirini karşıladığına
inanıyorlarsa diyecek hiç sözüm yok. Biz diyoruz ki bu fıkradaki
öneri yerine, Sayın Balın ısrarla, benden önce dile
getirdiği teklif, başlayarak yerine de itibaren kelimelerinin
yerleştirilmesi hâlinde yürürlükteki fıkraya daha uygun bir
fıkra oluşturulmuş olur. Bunu kabul edeceğinizi umuyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, birçok değerli hatibin
de dile getirdiği gibi, evet Borçlar Kanunu gerçekten bugün birçok
vatandaşımızın değişiklik beklediği önemli
bir Kanun ve bununla ilgili de çalışmalar yürüyor. Ancak, bunlarla
ilişkili olmak üzere, şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik
krizin de etkisiyle, çok sayıda vatandaşımızın acil
çözüm bekleyen dertlerinin de mutlaka öncelikle Hükûmet tarafından dile
getirilmesi ve bunun çözümünün aranması gerekiyor.
Hâlen 2009 yılı vergi hedefleri
değerlendirildiğinde, gerek tahakkukta gerekse tahsilatta çok ciddi
sapmaların olduğu ve öngörülen hedeflerin çok gerisinde
kalındığı bir gerçek. Bir: Hükûmet bunun tedbirini
almalı. İki: Niçin vatandaşımız vergisini ödeyemiyor,
tahsilatlar niye yapılamıyor? sorusunun cevabı çok net
verilmelidir. Bugün gerek SSK gerekse BAĞ-KUR borçlarını bir iki
taksit ödeyemediği için bu haklardan yararlanamayan neredeyse milyonlarca
vatandaşımızın bulunduğu bir Türkiyede mutlaka bunun
tedbirinin alınması gerekiyor.
Kredi borçları karşılığında
çoğu yabancılaştırılmış
bankalarımızın çiftçilerimizin elindeki tarlaları ipotek
karşılığında alma durumuna gelmiş olduğu bir
dönemde mutlaka bu çiftçi borçlarının yeniden
yapılandırılması kaçınılmaz görülmektedir. Motorlu
taşıtlar vergisi borçlarını ödeyemediği için ekmek
teknesi olarak kullandığı kamyonunu, dolmuşunu, otobüsünü
ve traktörünü gerek jandarmadan gerekse trafik polislerinden saklayan
vatandaşlarımızın sayısı her geçen gün artarak
çoğalmaktadır. Bunun tedbirini mutlaka almak zorundayız.
İnanıyorum ve iddia ediyorum: İçimizdeki tüm milletvekillerimize
özellikle bu yıl Çocuğuma burs sağlayın. diyen çok
sayıda vatandaşımız başvurdu. Bugün Açık
Öğretim Fakültesi dönemlik harcı olan 230 TLyi
yatıramadığı için kapılarımızı
aşındıran çok sayıda velinin derdine derman olmak
zorundayız. Bunlar bu ülkenin gerçekleri. Mutlaka bunlara bir an önce
çözüm getirmek hepimizin görevi.
Yine, birçok belediyemiz eylül ayı sonu itibarıyla, ekim
ayı başlangıcında, İller Bankasından gelen
ödeneklerini sadece ve sadece çalışan işçilerine ve
memurlarına vermek durumunda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Işık, lütfen
toparlayınız.
ALİM IŞIK (Devamla) Çok teşekkür ediyorum.
Onun dışında, vatandaşa götüreceği
hizmetleri maalesef götüremez durumda.
Bugün kendi seçim bölgem Kütahya ilinin küçük bir belde belediye
başkanının kendime ilettiği rakamları sizlere
veriyorum: İller Bankasından aldığı 22 bin TLnin 14
bin TLsi kesilmiş, geriye kalan paradan çalışan işçilerin
borcu ödendikten sonra kendisine kalan paranın sadece 2.500 TL olduğunu
ve bir ay boyunca, belediye maaşını dikkate almadan, bu parayla
nasıl hizmet vereceğini kendisinin kara kara düşündüğünü
bana iletti. Ben de size iletiyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle önergemizin kabulünü bekliyor,
hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
11inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
12nci maddenin başlığını okutuyorum:
B. Sözleşmelerin şekli
I. Genel kural
MADDE 12-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 12. Maddesinde yer alan, Sözleşmelerin
geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle
bağlı değildir. ibaresi yerine Kanunda aksi öngörülmedikçe,
sözleşmelerin geçerliliği hiçbir şekle bağlı
değildir. ibaresinin yazılmasını,
Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan
sözleşmeler hüküm doğurmaz. ibaresinin metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
tasarının 12nci maddesi Borçlar Kanununun en önemli maddesidir. Bu
maddenin, önemine binaen dikkatle kaleme alınması gerekir. Bu
maddenin konulmasının sebebi, hikmeti, kanuni şekle uymayan
-sözleşmelerde belirlenen kanuni şekil var ise o şekle uyulur-
kanuni şekle uymayan sözleşmeler geçerlidir. Anlatılmak istenen
meram bu. Ancak size ben okuyayım bu maddenin nasıl kaleme
alındığını: Sözleşmelerin geçerliliği,
kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir.
Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik
şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan
sözleşmeler hüküm doğurmaz.
Biraz önce tasarıda olması gereken fikri ben size
irticalen söylemiştim ancak kanun metnini eğer mukayese etmek
isterseniz, çiftçi kökenden gelen milletvekili arkadaşlarımız
bilir, nadas edilmiş bir tarlada traktör römorku arkasında seyahat
etmek gibi anlamsız, birçok kelimeyi tekrar eden, gereksiz bir
şekilde tekrar eden bir anlatım bozukluğu içerisindedir.
İşte, sözleşmenin kanuni şekle uygun
olması gibi yalın bir anlatımı içermeyen bu maddenin
yazılışı da dikkate alınarak anlamının
düzeltilmesi ve yaşayan Türkçeye uygun hâle getirilmesi, okuyanın da
anlayabileceği bir düzeltme yapılabilmesi için bu önerge
verilmiştir.
Diğer taraftan, maddenin son cümlesi: Öngörülen şekle
uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.
Değerli arkadaşlarım, zaten birinci fıkrada ve ikinci
fıkranın birinci cümlesinde kanuni şeklin ne olduğu ve
kanuni şekle uyulmanın bir geçerlilik şartı olduğu
ifade ediliyor. Bu ifadeden sonra Öngörülen şekle uyulmaksızın
kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz. gibi bir ifadenin kanun metninde
yer almasının bir anlamı bulunmamaktadır. İşte bu
anlamsızlığı, bu abesle iştigali ortadan
kaldırmak amacıyla maddenin ikinci fıkrasının son
cümlesinin metinden çıkarılmasını teklif ettik.
Bu teklifin de diğer tekliflerimiz gibi reddedileceğine
dair bir kanaatimiz vardır. Ancak, bu kanaati ben Türkiye Büyük Millet
Meclisinin kararı şeklinde yorumlamıyorum. Artık Meclisin
kanunlar yapılırken ortaya koyduğu iradeyi gazi Meclisin iradesi
değil AKP Grubunun iradesi olarak anlıyorum ve bu tür garip, abesle
iştigal eden ifadelerin, ibarelerin de, yenilendiği ifade edilen
Borçlar Kanununda yer almasının kusurunun yüce Meclise ait
olmadığını, AKP Grubuna ait olduğunu ifade ediyor,
önergeyi takdirlerinize sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
13üncü maddenin başlığını okutuyorum:
II. Yazılı şekil
1. Yasal şekil
a. Kapsamı
MADDE 13-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alacağım.
Yeni bir önerge geldi. Önce önergeyi dağıtalım.
Dolayısıyla beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.42
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.48
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN
(Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
13üncü madde üzerinde iki adet önerge vardır. Önergeleri
önce geliş sırasına göre okutup
aykırılıklarına göre işleme alıyorum.
Okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 13üncü maddesinin 1. Fıkrasının 1.
cümlesinin Kanunda belirli bir şekilde yapılması öngörülen bir
sözleşmenin değiştirilmesinde de aynı şekle
uyulması zorunludur. şeklinde değiştirilmesi,
İkinci fıkrasının metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Aykırı olan ikinci önergeyi okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 13üncü maddesinin
1. fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini 2. fıkrasının madde metninden
çıkarılmasını arz ve talep ederiz.
Mevlüt Coşkuner Ali İhsan Köktürk Ali Rıza Öztürk
Isparta Zonguldak Mersin
R.
Kerim Özkan Ergün
Aydoğan
Burdur Balıkesir
Kanunda yazılı şekilde yapılması
öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de aynı
şekle uyulması zorunludur. Ancak sözleşme metniyle
çelişmeyen tamamlayıcı yeni hükümler bu kuralın
dışındadır.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge hakkında söz talebi?
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Ramazan Kerim Özkan konuşacak.
BAŞKAN Ramazan Kerim Özkan, Burdur Milletvekili.
Buyurun Sayın Özkan. (CHP sıralarından
alkışlar)
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Borçlar Kanunuyla ilgili olarak verdiğimiz
önergede Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 13üncü maddesinin
birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini, ikinci fıkranın madde metninden
çıkarılmasını talep ediyoruz: Kanunda yazılı
şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin
değiştirilmesinde de aynı şekle uyulması zorunludur.
Ancak sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler
bu kuralın dışındadır.
Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz, bu kanunlar
görüşülürken yaz boyunca, günlerdir vatandaşlarımızdan
çekle ilgili olsun, borçlarla ilgili olsun, bu yapılanmalarla ilgili olsun
esnaflarımızdan mesajlar alıyoruz. 550 milletvekilimize
değişik mesajlar geliyor ancak çekle ilgili olduğu için
bakıp siliyorsunuz ama ben bunların yaklaşık on bir
tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum; ne diyor, esnafımız ne
diyor, işçimiz ne diyor, çek mağdurumuz ne diyor, onları
sizlerle paylaşmak istiyorum metinden, geldiği gibi:
Esnaftım. 50 kişiye istihdam sağlıyordum.
Bankalar beni bitirdi. Eşim kanser hastası. Çeklerim
yazıldı. Bir de şimdi hapse gireceğim. Esnafa bir af
verebilir misiniz? Sayın Bakana söylüyor, bizlere söylüyor.
Parası olmayan birini cezaevine gönderen tek hukuk
kuralı bizde. Bir çeke imza attık, dünyam karardı. Üç yıl
hapis aldım, lütfen kurtarın beni.
F. A.
Vekilim, ekonomik kriz beni de vurdu, param kalmadı, çekimi
ödeyemedim, sonum hapis. Hapisteyken kim benden para alacak? Borca hapis olur
mu? Lütfen, bu çığlığı duyun.
Çeklerden çektiğimiz yetmez mi Saygıdeğer Vekilim?
Beş yıl ceza gaspa, dolandırıcılığa,
tecavüze verilmiyor. Bu işi çözeceğinize inanıyoruz. Onurumuzu
kırmayın.
AK PARTİyi, Cumhuriyet Halk Partisini, Milliyetçi Hareket
Partisini ve tüm vekillerimizi çok seviyoruz. Ne olursunuz çek
mahkûmlarını affedin. Kaçak yaşamaktan usandık. Ceza
indirimi yok, şartlı tahliye yok, açık cezaevi yok. Beş
yıl hapis. Bir terörist bile pişmanlık yasasından
yararlanıyor. Artık bu feryatları bitirin.
Ekonominin tek suçlusu esnaf mı? Çekini ödeyemeyen birine üç
yıl ila beş yıl hapis reva mı? Yüce Allah bunun
hesabını sormaz mı? Bir Cem Garipoğlu kadar ceza indirimi
bile yapılmıyor. Çek Kanununda -yazık, çok yazık- 700 bin
kişi kaçak durumda. Likidite kaygısı olur diye bizi cezaevine
atanları Allaha havale ediyorum.
Çeklerimi ödeyemedim. Hapis cezası aldım. Ailem
dağıldı. Çocuklarımı bir yıldır göremedim.
Aranıyorum, bu yüzden borcumu da ödeyemiyorum. Sizin huzurunuz yerinde
mi?
Çek keserken teminat olarak özgürlüğümüzü ve hürriyetimizi
veriyoruz, farkında mısınız? Çocuklarımı özledim,
yuvamı özledim. Üç bayramdır çile çekiyoruz. Bir çeke imza
attım, ödeyemedim. Cezası bu kadar ağır olmamalı.
Allah aşkına bizleri affedin.
Devletimiz çeklerde tahsildar olmuş, ceza kesmiş,
alamadığı para için de bizleri beş yıl hapse mahkûm
etmiştir. Esnaf olarak bunu kaldırmamız mümkün değildir.
Sayın Başbakanımız demokratik
açılımda Her şey müzakereyle çözülecek. diyor. Çek Kanununda
da müzakere istiyoruz. Eşler, çocuklar, analar, yakınları için
ağlıyoruz.
Bu feryatlar telefonlarımıza gelen mesajlardan, aynen,
hiçbir katkı koymadan alınmıştır. Sizlere de geliyor,
sizler de biliyorsunuz.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli
komisyon üyeleri; gerçekten, çeki alamayan, çek
karşılığını alamayan borcunu ödemiyor. Çeki
ödeyemeyen hapse giriyor, çalışamıyor.
Bu sorunun bu Meclis tarafından çözülmesini talep ediyor,
yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Özkan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup, işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 13. Maddesinin 1. Fıkrasının 1.
cümlesinin Kanunda belirli bir şekilde yapılması öngörülen bir
sözleşmenin değiştirilmesinde de aynı şekle
uyulması zorunludur şeklinde değiştirilmesi,
İkinci fıkrasının metinden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk
Bal (Konya) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 13üncü madde yasal şekli, yani kanuni şekli
düzenlemektedir. 13üncü maddenin, bundan önceki maddelerde olduğu gibi,
yazımında ve tasarının hedef gördüğü düşünceyi
anlatmakta büyük bir zafiyeti bulunmaktadır. Madde kapsamına
baktığımızda kanunda yazılı şekilde
yapılması öngörülen diye bir tanımlama yapılmaktadır.
Oysa madde alt başlığı yasal şekli tarif ediyor. Yasal
şeklin içerisinde yazılı şekil vardır, noterlikte yapılan
düzenlemeler vardır, resmî senetler vardır. Dolayısıyla
madde metni bu üç kısmı da, bu üç unsuru da kapsayacak şekilde
yazılması gerekirken sadece birinci fıkrası
yazılı şekli hükme bağlamıştır.
Birinci fıkranın anlatımından noterliklerde
yapılan düzenleme şeklindeki sözleşmeler ile resmî senetler
bunun dışındadır. Bunun böyle olduğunu ben iddia
etmiyorum, maddenin ikinci fıkrası bunun böyle
anlaşılması gerektiğini ortaya koyuyor. Maddenin ikinci
fıkrası diyor ki: Birinci fıkrada sevk ettiği hüküm, yazılı
şekil dışındaki geçerlilik şekilleri hakkında da
uygulanır. Demek ki bu madde özen gösterilerek kaleme
alınmamıştır. Demek ki bu maddenin içinde kalanlar ile
dışında kalanlar arasında bir ayrım metin
itibarıyla yapılamamıştır. Bunun düzeltilmesi gerekir.
Düzeltilmesi gayet kolaydır. Maddenin birinci fıkrasına kanunda
belirli şekilde yapılması ibaresi konulduğu zaman mesele
anlaşılacaktır. İşte, anlaşılır hâle
getirebilmek için bu önergeyi vermiş bulunuyoruz ve belirli şekilde
ibaresi eklendikten sonra, bunun, sözleşmenin bozulmasına
ilişkin hükmünün de aynı kelimesini kullanmak suretiyle ifade
edebiliriz. Bu ifadeyi de kullandığımız zaman ikinci
fıkraya gerek kalmayacaktır.
Bu kadar basit, bu kadar açık ve bu kadar yalın olan
önergenin takdirini yüce Kurula arz ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza
III.- Y O K L A M A
(CHP ve MHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
HAKKI SUHA OKAY (Ankara) Yoklama yapılmasını
istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Yoklama talebinde bulunan
arkadaşlarımızın isimlerini tespit edeceğim:
Sayın Bal, Sayın Ünlütepe, Sayın Öztürk, Sayın Okay,
Sayın Keleş, Sayın Köktürk, Sayın Aydoğan, Sayın
Özkan, Sayın Coşkuner, Sayın Ağaoğlu, Sayın
Barış, Sayın Gök, Sayın İnan, Sayın Mengü,
Sayın Baytok, Sayın Vural, Sayın Yıldız, Sayın
Akkuş, Sayın Uzunırmak, Sayın Tankut, Sayın Özdemir.
Yoklama işlemini başlatıyorum ve beş dakika
süre veriyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321) (Devam)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
13üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
14üncü maddenin başlığını okutuyorum:
b. Unsurları
MADDE 14-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri önce geliş sırasına göre okutup
aykırılıklarına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan B.K tasarısının 14.
maddesinin 2. fıkrasındaki
veya buna benzer iletişim
araçları
ifadesinin metinden çıkarılmasını teklif ederiz.
Ali Rıza
Öztürk Ali İhsan
Köktürk Birgen
Keleş
Mersin Zonguldak İstanbul
Mevlüt Coşkuner Ramazan Kerim Özkan Şahin Mengü
Isparta Burdur Manisa
BAŞKAN Diğer önergeyi okutup işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 14. Maddesi ile ilgili olarak, ikinci fıkra
hükmünün metinden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet önergeye katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz talebi?
Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, Sayın Komisyon Başkanımız
geciktiği için espri olsun diye ifade ediyorum, İç Tüzükte yerinin
olduğunu biliyorum, aslında Komisyona ve Sayın
Bakanlığa sormanıza gerek yok Sayın Başkan, bizim
önergelerimizin külliyen reddedildiği şimdiye kadarki uygulamadan
ortaya çıkıyor. Hiç olmazsa zaman kaybetmemek için Komisyon kabul
etmiyor., Bakanlık kabul etmiyor. diyerek bu usuli işlemi yerine
getirmeniz mümkün. Buna rağmen biz düşüncemizi Genel Kurul ile
paylaşarak bu kanunu olgunlaştırmaya çalışma
gayretimize devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlarım, sözleşmelerin
yazılı şekilde olanlarının düzenlendiği önemli
bir maddedir tasarının 14üncü maddesi. Bu şekli itibarıyla
da, yazılı şekilde yapılması öngörülen
sözleşmelerde borç altına giren kişinin imzasının
bulunması şartı kanun metni hâline getirilmek istenmektedir. Bu
doğrudur ancak ikinci fıkrasında çok ciddi sorun vardır. Bu
ciddi sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum:
İkinci fıkra iki önemli bölümde
değerlendirilebilir. Bunlardan bir tanesi:
imzalı bir mektup veya
asılları borç altına girenlerce imzalanmış telgraf
Zaten imzalı mektup ile asılları borç altına
girenlerce imzalanmış telgraf birinci fıkra hükmü kapsamındadır
dolayısıyla ikinci fıkrada bunun düzenlenmesinin hiçbir
anlamı yoktur, ikinci fıkrada düzenlenmesi abesle iştigaldir.
Biz, yüce Meclisin abesle iştigal etmeyeceğini düşünüyoruz, onun
için bu önergeyi veriyoruz.
İkinci fıkranın ikinci bölümü ise vahim bir durumu
ortaya koymaktadır. Bu vahim durum ise şöyle izah edilmektedir:
teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer
iletişim araçları ya da güvenli elektronik imza ile gönderilip
saklanabilen metinler de yazılı şekil yerine geçer.
Burada değerli arkadaşlarım, vahamet teyidin imza
yerine geçmesi şeklinde ortaya çıkıyor. Oysa tasarının
bu maddesi imzayı aramaktadır. İmzanın ispatı veya
imza edene ait olmadığının belirli bir prosedürü
vardır. Ancak teyidin hangi prosedüre tabi olduğu bu kanunda
olmadığı gibi hukukumuzda da yoktur. Dolayısıyla
teyidi yazılı bir sözleşmenin altındaki borçlu imzası
yerine geçirmek demek, bu kanun ile ileride doğabilecek hukuki
ihtilafların cinayet boyutuna ulaşmasını kabullenmek
demektir.
Güvenli elektronik imza ile birinci fıkra hükmünün
bağdaştırılmasını da doğru
bulmamaktayız. Çünkü güvenli elektronik imzanın bulunduğu yerde
yazılı şekil yerine geçen şekil değil, imza koşulunun
gerçekleştiği yazılı şeklin bizzat kendisi mevcuttur.
Yani eğer güvenli elektronik imza, güvenli elektronik imza ise o zaten
yazılı şeklin ta kendisidir. Dolayısıyla bunun bir
teyit prosedürüne bağlanmış olması abesle iştigal
etmek demektir. Biz, yüce Meclisin abesle iştigal etmediği
düşüncesiyle bu değişiklik önergesini verdik. Dolayısıyla
maddenin ikinci fıkrasının metinden
çıkarılmasını talep ediyor ve bu talebimizi yüce heyetin
takdirine sunuyoruz. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan B.K. tasarısının 14.
maddesinin 2. fıkrasındaki
veya buna benzer iletişim
araçları
ifadesinin metinden çıkarılmasını teklif
ederiz.
Ali
Rıza Öztürk (Mersin) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Şahin Mengü, Manisa
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
ŞAHİN MENGÜ (Manisa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlarım; çok temel
bir yasayı konuşuyoruz, hukuk konuşuyoruz, yani burada siyaset
yapılması diye bir şey söz konusu olmaması lazım ama
görüyorum ki gerek Komisyon gerekse Sayın Bakanlık muhalefetten gelen
her önergeye, hiç incelemeden, baştan Yok. diyor. Hele Sayın
İyimaya iyi de bir hukukçudur, nasıl bunu yapıyor, içime de
sindiremiyorum hakikaten. Otuz yıl aynı koridorda avukatlık
yaptık, çok ciddi hukukçudur ama işi gücü bıraktı, bizden
gelen her önergeye Hayır. demeyi Katılmıyoruz. demeyi
kendine prensip edindi.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Ağız
alışkanlığı.
ŞAHİN MENGÜ (Devamla) Yani çok enteresan bu memlekette
olan olaylar.
Şimdi, Medeni Kanunda aynı hatayı yaptık,
Borçlar Kanununda aynı hatayı yapıyoruz. Hadi, Medeni Kanunda,
o tarihteki Başbakanlık Kanunlar Dairesi Başkanı heyeti
kandırdı. Böyle kanunlar temelde değişerek
görüşülürse temel kanun diye görüşülür, eski kanunun üstünde
oynarsınız değişmez. dendi. Bunu bana rahmetli Turgut Hoca
anlatmıştı, oradan biliyorum. Şimdi, bir kere, yapılan
yanlış, bir yasayı tümden değiştirmektir. Dünyada
bunun örneği var, Fransada Code Napoleon var, üç yüz yıldır bu
yasa kullanılır. Elbette gelişen toplumsal şartlara göre,
ekonomik şartlara göre bu yasalara ilaveler yapılır ama
nasıl yapılır, bunun çeşitleri, formülleri vardır: A
dersin, B dersin
Bir sürü işaret var. Bunları kullanarak maddeleri
peş peşe getirirsin. Biz öyle yapmıyoruz, sil baştan kanun
yapalım. Bir kere, yargının bütün belleğini bir anda yok
ediyoruz. Bu çok tehlikeli ve çok yanlış bir tutum.
Arkasından, kanun maddelerinde yoruma açık hüküm
getirmemek lazım. Şimdi, bakın, bu 14üncü maddede diyor ki
-bizim çıkartılmasını istediğimiz- saymış
teyit edilmiş olmaları kaydıyla, faks veya buna benzer
iletişim araçları
Şimdi, anlıyorum ki, yasa koyucu, bu
taslağı hazırlayan arkadaşlar, gelişen teknoloji
karşısında herhangi bir değişiklik olursa, yeni
aletler çıkarsa, bu da bunun içinde yorumlansın diye
Şimdi,
beyler, hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz, bugüne kadar hiç hâkimin
niceliğini tartışmadık. Bunu bir tartışmaya başlarsak,
böyle yoruma açık maddelerin nereye kadar gideceğini çok tartışırız.
Onun için, bizim yapacağımız
Ben şunu kabul ediyorum:
Gelişen teknolojiye göre değişikliğe elbette hâkim karar
verecek. Yani bugün faks vardır, yarın faks yoktur. Yaşı
müsait olanlar hatırlar, bu memlekette bir zamanlar teleks vardı. Var
mı teleksi hatırlayan? Yani hatırlarsınız da şu
anda sokakta görseniz o cihazın teleks olduğunu
hatırlamazsınız çünkü kalmadı, kullanılmıyor.
Yarın da faks bu hâle gelecektir. O bakımdan, buraya bir tane normal
cümle koyarsınız, elektronik iletişim araçları dersiniz,
bütün hepsini kapsar. Böyle yaptığınız zaman fazla yoruma
müsait oluyor, bu çok tehlikelidir. Yani bunu yaptığınız
zaman ileride gereksiz tartışmalara, gereksiz yorum
farklılıklarına neden olursunuz. Ama burada faksın
sonuna, hatta faksı dahi kaldırıp elektronik iletişim
araçları dersiniz. Zaten elektronik imzayı getiriyorsunuz, bütün
bunun önüne geçersiniz.
Onun için -reddedeceğinizi biliyorum ama, maalesef İç
Tüzük bunu emrettiği için söylüyorum- önergemizin kabulü yönünde
oylarınızı rica ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
15inci maddenin başlığını okutuyorum:
c. İmza
MADDE 15-
BAŞKAN Madde üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri geliş sırasına göre okutup aykırılık
sırasına göre işleme alacağım.
İlk önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321 Sayılı Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 15. maddesinin 3. fıkrasının madde
metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa
Elitaş Ali
İhsan Köktürk Ali
Rıza Öztürk
Kayseri Zonguldak Mersin
Halil
Ünlütepe Turgut
Dibek
Afyonkarahisar Kırklareli
BAŞKAN Diğer önergeyi okutup işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 15. Maddesine aşağıdaki
fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Usulüne göre onaylanmadıkça veya imza ettikleri sırada
metnin içeriğini bildikleri ispat edilmedikçe, görme engellilerin
imzaları onları bağlamaz
3. fıkranın madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır Rıdvan
Yalçın
Konya Mersin Ordu
İzzettin
Yılmaz Osman
Ertuğrul
Hatay Aksaray
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Değerli Başkanım, yüksek Başkanlığa ve
yüksek heyete İç Tüzükümüzün 87nci maddesinin dokuzuncu
fıkrasının ikinci cümlesi gereği ifade etmeye mecburum ki
Komisyonumuza, Divana gelen bütün önergeleri Komisyon
Başkanlığı bihakkın tetkik etmekte ve kodifiye edilen
metnin ruhuna uygun önerileri beyan olarak ortaya koymaktadır.
Şu anda, Komisyon Başkanı olarak teklife
katılıyorum iradesini dermeyan etme iktidarından yoksun olmakla
birlikte, prensip olarak bu teklifi yüksek heyetin takdirlerine arz ediyorum.
ŞAHİN MENGÜ (Manisa) Estağfurullah! Mahcup
ettiniz!
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Mevcut Borçlar Kanunumuzun III. fıkrası 5378
sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yürürlükten
kaldırılmış, bunun yerine Noterler Kanununun 73 ve 75 inci
maddelerinde değişiklik yapmak suretiyle, görme engellilerin noterde
yapacakları işlemlere ilişkin düzenlemeler getirilmişti.
Tasarının eski halinde, 3. Fıkra olarak usulüne göre onaylanmadıkça
veya imza ettikleri sırada metnin içeriğini bildikleri ispat
edilmedikçe, körlerin imzaları onları bağlamaz demek suretiyle,
eski 14. maddenin III. Fıkrasındaki düzenlemeye geri dönülmekteydi.
Metin tasarıdan çıkarılmıştır. Ancak metnin
kabulü ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun değişik 73. ve
75. maddeleriyle uyum sorunu söz konusu olacaktır.
Maddenin 3. fıkrasında açığa atılan
imzanın metnin doldurulması hâlinde imza edenin iradesine uygun
olduğu kuralı getirilmiş, durumun aksini göstermedikçe metnin
anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükünün imza sahibine ait
olduğu kabul edilmiştir. Bu düzenleme ile, adeta açığa
atılan imzalı boş belgenin üzerinin doldurulması meşru
hale getirilmektedir. Bu hükmün yasadan çıkarılması gerekir.
Çünkü sorun maddi hukukla değil, ispat hukukuyla ilgilidir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, biraz önce kabul edilen önergeyle
15inci maddenin üçüncü fıkrası metinden
çıkartılmıştır. Bu nedenle, aynı amacı
taşıyan ilk önerge işlemden
kaldırılmıştır.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
16ncı maddenin başlığını
okutuyorum:
d. İmza yerine geçen işaretler
MADDE 16-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 16. Maddesi ile ilgili olarak, İmza yerine
usulüne göre onaylanmış ibaresi yerine, İmza beyanı
yerine geçmek üzere noterlikçe beyan ve tespit edilmiş ibaresinin
kullanılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Efendim, hukukta İmza beyanı adı altında bir
kategori olmadığından katılmamız mümkün değil.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz talebi?
Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın İyimayanın bir önceki maddede
göstermiş olduğu nazik ve beliğ cümlesine teşekkür ediyorum
ancak ikinci, yani ondan sonraki maddede, 16ncı maddedeki İmza
beyanı yerine geçmek üzere bir kategori yoktur. ifadesine nezaketen
katılmadığımı ifade ediyorum. İmza
dediğimiz hadise elle atılan imza olduğu gibi imza yerine geçen,
geçmişte Sayın İyimayanın belki dedesinin veya
anneannesinin, babaannesinin uyguladığı mühür de imza yerine
geçer.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) O, beyan değil işaret.
FARUK BAL (Devamla) Kategori dediğimiz olay bu
şekilde umarım açıklığa kavuşabilir. Diğer
taraftan, imza atamayanların işaretleri de o şekilde
değerlendirilebilir.
Değerli arkadaşlarım, öngörülen
değişiklikle noterde yapılan imza beyanı yerine, yine
noterlerde tespit edilen beyan esası kabul edilmiş olacaktır.
Böylece, imza yerine geçen işaretlerle ilgili olarak imza beyanı ile
bir paralellik sağlanmış olacaktır. Bu paralelliği
sağlamak üzere bu önerge verilmiştir. Takdirini yüce Kurula
bırakıyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
17nci maddenin başlığını okutuyorum:
2. İradî şekil
MADDE 17-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 17. Maddesinin 2. fıkrasında
kullanılan yasal yazılı şekle ifadesi yerine yasal
şekle ifadesinin yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
FARUK BAL (Konya) Önergeyi çekiyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Önerge geri çekilmiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
18inci maddenin başlığını okutuyorum:
C. Borç tanıması
MADDE 18-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 18. Maddesi ile ilgili olarak, Borç
tanıması deyimi yerine borç ikrarı deyiminin
kullanılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Değerli Başkanım, borç ikrarı, ikrar
sözcüğü şeklî hukuka aittir. Borç tanınması, hem doktrinde
hem Yargıtayda ve hem maddi hukuk öğretisinde tamamen
benimsenmiştir, doktora tezi de vardır. Komisyon önergeye
iştirak etmemektedir.
BAŞKAN Hükûmet önergeye katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın İyimayanın bu kısa
açıklamasına teşekkür ediyorum, ancak benim
açıklamalarımı aynı dikkatle değerlendirir ise
farklı bir sonuca varacağına inanıyorum.
Bir kanunda bir tabirin değiştirilmesi niçin
değiştirildiği sorusunun cevabının
aranılacağı bir hâli doğurur. Niçin
değiştirildiği sorusunun cevabını kim arayacaktır?
Bunu uygulayıcılar arayacaktır. O zaman
uygulayıcıları mevcut durumu itibarıyla şimdiye kadar
uygulanarak gelmiş bir maddeyi değiştirir iken niye bir külfete
sokalım, niye bir araştırmaya, niye yeni bir
arayışın içerisine sokalım?
Bu bir yana, tanıma kelimesi çok farklı anlamları
ortaya koyabilir. Uluslararası hukuk açısından
değerlendirdiğimizde, yabancı mahkeme kararlarının
tanınması diye bir kavram vardır. Yabancı mahkeme kararlarının
tanınmasındaki tanıma kelimesi ile buradaki tanıma
kelimesi birbirleriyle örtüşmemektedir, ikisinin anlamı birbirinden
farklıdır. Dolayısıyla, Borcun tanınması
ibaresi yeni bir tabir olarak, hukuk tabiri olarak hukukumuza girecektir, ancak
bunun Borcun ikrarı kelimesini karşılayıp
karşılamadığı, Borcun ikrarı tabirini
karşılayıp karşılamadığı
uygulayıcılar arasında tartışılacaktır.
Böyle bir tartışmanın anlamı yoktur. Bu tartışma
ikrar kelimesinin şümulünün dışına çıkarak
farklı anlamlar yüklenmesi gibi hukukumuzda tartışılır
bir alan da yaratacaktır.
İşte bu nedenden dolayı bu önergeyi vermiştik.
Bu önergenin bu açıdan değerlendirilmesini arzu ediyor ve yüce
Kurulun takdirine sunuyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum
OKTAY VURAL (İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
19uncu maddenin başlığını okutuyorum:
D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler
MADDE 19-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 19. Maddesi ile ilgili olarak, Borç
tanıması ibaresi yerine borç ikrarı ibaresinin yazılmasını
ve kazanmış olan ibaresi yerine de edinmiş olan ibaresinin
yazılmasını arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman
Ertuğrul Rıdvan
Yalçın
Aksaray Ordu
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Sayın Başkanım, Borç tanıma ibaresini bundan
önceki maddedeki gerekçeyle, edinmeye ise mülkiyet hakkına taalluk eden
bir terim olması sebebiyle katılamıyoruz.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz talebi?
Faruk Bal, Konya Milletvekili.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın İyimaya ile böyle
atışıyormuş gibi sürekli olarak huzurunuza geldiğim
intibası uyanmasın. Doğrusu odur ki biz bu yasa
tasarısının olgun bir şekilde çıkabilmesi ve yüce
milletimizin borç ilişkilerinde bu hâliyle temayüz edebilmesi için bir
gayret içerisindeyiz.
Borç tanıması tabiri, borç ikrarı deyimini tam
olarak karşılamamaktadır. Bunu sadece hukukçular değil dil
bilimciler de ifade etmektedir. Doğrudur Sayın İyimayanın
dediği. Bazı, hukuki bilgileri ile temayüz etmemiş olan
hukukçuların hukuk bilgileri yerine yeni kelimelerle kendilerini gösterebilmek
için bir gayret içerisinde olduklarını biz de bilmekteyiz ancak bu
gayretin kabul görebilmesinin şartı onun öngördüğü kelimenin,
hukukun arzu ettiği, hedef aldığı amacı tam olarak
karşılayıp karşılamamasıyla ölçülmelidir.
İşte borç tanıması tabiri de yabancı unsur
çağrıştırmasının yanında ikrar kelimesini
de tam olarak karşılamamaktadır.
Borç tanıması borcun sebebini içermemiş olsa bile
geçerlidir. şeklindeki ifade ise tasarı metnindeki- Borcun
sebebini içermemiş olsa bile borç ikrarı geçerlidir. şeklinde
yazılması hâlinde madde hedef aldığı anlama
kavuşabilecektir.
Edinmek fiiline gelince, elbette ki kazanmak ve edinmek
fiili farklı farklı anlamlarda kullanılabileceği gibi
edinmek fiilinin burada kullanılmış olması da çok
yadırganacak bir durum değildir diyor, önergemizi yüce Kurulun
takdirine sunuyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Arayacağım.
Önergeyi oylarınıza sunacağım ancak karar
yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Sayın milletvekilleri, karar yeter sayısı yoktur,
beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.29
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.34
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN
(Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
19uncu maddesi üzerinde verilen Konya Milletvekili Faruk Bal ve
arkadaşlarının önergesinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısını arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.35
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 19.39
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Murat ÖZKAN
(Giresun), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 7nci Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Tasarısının
19uncu maddesi üzerinde verilen Konya Milletvekili Faruk Bal ve
arkadaşlarının önergesinin
oylamasında karar yeter sayısı ikinci kez
bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
vardır ve önerge kabul edilmemiştir.
Tasarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
19uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
20nci maddenin başlığını okutuyorum:
E. Genel işlem koşulları
I. Genel olarak
MADDE 20-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır; okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 20. Maddesi ile ilgili olarak, tek
başına hazırlayarak ibaresi yerine tek taraflı olarak
hazırlayıp ibaresinin kullanılmasını arz ve teklif
ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır İzzettin
Yılmaz
Konya Mersin Hatay
Osman Ertuğrul Rıdvan Yalçın Behiç Çelik
Aksaray Ordu Mersin
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Değerli Başkanım, genel işlem
koşullarında tek taraflılık bir koşul olmakla birlikte
yeter koşul olmadığı için, tek başına
hazırlanması da zorunlu olduğu için katılamıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde Behiç Çelik, Mersin Milletvekili.
Buyurun Sayın Çelik.
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 321 sıra sayılı Türk Borçlar
Kanunu Tasarısının 20nci maddesi üzerinde vermiş
olduğumuz önergeye istinaden söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı,
bugün mevcut, yürürlükte olan 818 sayılı Kanunun yerine geçmek üzere
yüce Meclis tarafından çıkarılmak için mesai sarf ediliyor.
Burada bu kadar geçen süre zarfında, söz konusu
tasarının 20nci maddeye kadar yapmış olduğumuz
çalışma sonucunda gerek Adalet Komisyonunun gerekse Komisyona
tasarı hâlinde gelen metnin birçok kesimlerce sorularak
geliştirildiğini bu bağlamda görmüş bulunuyoruz.
Ancak, Milliyetçi Hareket Partisinin ve diğer muhalefet
partilerinin sözcülerinin konuşmalarında da ifade ettiği gibi,
özellikle dil konusuna önem verilmediği ve birçok maddede de birtakım
ciddi ve bariz hatalar yapıldığı ortaya
çıkmış ve çıkmaktadır.
Biz, burada Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, kanunun
başından sonuna kadar, geçmişte uygulanan 818 sayılı
Kanunumuzun özellikle bizi ve özel ticari ve ekonomik
hayatımızı canlandırıcı faktörlerini bu
tasarı içerisinde de ciddi ve daha yoğunlaştırıcı
olarak hissedilmesini sağlamasını özellikle istiyoruz. Ancak ne
var ki, bu titizliğe uyulmadığı da bir vakıadır.
Bu itibarla, yine 20nci madde üzerinde vermiş olduğumuz
önerge Genel işlem koşulları, bir sözleşme
yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıdaki benzer
sözleşmede kullanmak amacıyla önceden tek başına
hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme
hükümleridir. cümlesindeki tek başına hazırlayarak ibaresinin
çıkarılarak, onun yerine tek taraflı olarak
hazırlayıp ibaresinin konulması şeklinde düzenlenmesini
yüce Meclise arz etmiş oluyoruz.
Biliyorsunuz Türk Borçlar Kanunu özü itibarıyla özel hukukun
en temel kanunudur. Bu itibarla özel hukukun anayasası olarak da ifade
edebileceğimiz Borçlar Kanununu ciddi bir şekilde hazırlamak ve
eksiksiz olarak Genel Kurulumuzdan kabulünü sağlamak hepimizin boynunun
borcudur. Bu itibarla ticari ve ekonomik hayatı düzenleyen hükümler içeren
bu tasarının
Ticari hayatımızın AKPnin son yedi
yıllık döneminde ne hâle getirildiğini de özellikle vurgulamak
istiyoruz. Yani kanun çıkarabilirsiniz, düzenleyici hükümler
getirebilirsiniz ancak toplumsal cinnetin had safhaya
çıktığı, toplumsal gerilimin gittikçe
tırmanışa geçtiği, işsizlik liginde Türkiye'nin
İspanyadan sonra sondan 2nci konuma getirildiği ve toplu
katliamların, aile facialarının yaşandığı
bir dönemi idrak ediyoruz. Bu arada pazarlanan, satılan, Ermenistan ya da
Kıbrıs projeleriyle ve bölücülük projeleriyle satılmakta olan
bir Türkiye kara tablosu ile de karşı karşıyayız.
Demek ki siyasal gelişmeler -yani gelişmeme
aslında- ve ekonomik ve ticari hayattaki iktidarın yapmış
olduğu gerilemeler Borçlar Kanununu ne kadar mükemmel yaparsak yapalım
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Tamamlayınız lütfen Sayın Çelik.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla)
bir anlam ifade
etmeyeceğini de göstermiş bulunuyor.
Bu itibarla yine de yüce Kurula, 20nci maddedeki önergemizin
içerdiği şekliyle düzenleme yapılmasını Genel Kurula
arz ve teklif ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
İSA GÖK (Mersin) Karar yeter sayısı, Başkan.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunacağım
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Karar yeter sayısı,
Başkan.
BAŞKAN Acele etmeyin Sayın Öztürk, duyduk. Çok
heyecanlanmayın, arayacağız.
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında uyuşmazlık olduğu için
elektronik sistemle işlem yapacağız.
Üç dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
21inci maddenin başlığını okutuyorum:
II. Kapsamı
1.Yazılmamış sayılma
Madde 21-
BAŞKAN Madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının 21. maddesinin ilk fıkrasına birinci
cümle olarak:
Genel işlem koşullarına, dürüstlük
kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine
veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte
hükümler konulamaz. cümlesinin eklenmesini, Tasarının 1.
fıkrasında yer alan kabul etmesine bağlıdır.
ibaresinden önce gelmek üzere ayrıca ve açıkça ibaresinin
eklenmesini, Tasarının 2. fıkrasında yer alan yabancı
kelimesinin yerine aykırı kelimesinin yazılmasını,
21. maddenin üçüncü fıkrası olarak:
Düzenleyene tek yanlı olarak ve karşı taraf
aleyhine sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme
getirme yetkisi içeren genel işlem koşulları
yazılmamış sayılır. ifadesinin eklenmesini,
21inci maddenin sonuna son fıkralar olarak
Yazılmamış sayılma, sözleşmenin
diğer hükümlerinin geçerliliğini etkilemez. Bu durumda düzenleyen,
yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı
sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez. Sözleşmenin
yazılmamış sayılan genel işlem koşulları
dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda
düzenleyen yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı
diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.
İfadelerinin eklenmesini, madde fıkra numaralarının
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Faruk Bal Mehmet
Şandır Rıdvan
Yalçın
Konya Mersin Ordu
İzzettin
Yılmaz Osman
Ertuğrul
Hatay
Aksaray
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA
(Ankara) Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz talebi?
Faruk Bal, Konya Milletvekili.
İSA GÖK (Mersin) Süre kalmadı ama Sayın
Başkan, beş dakikadan az kaldı.
FARUK BAL (Konya) Süre yetmeyecek.
BAŞKAN Süre var, altı dakika var.
FARUK BAL (Konya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bizim, Türk Borçlar Kanunu Tasarısına muhalefet
etmemizin birkaç tane sebebi vardı. Bunlardan bir tanesi dil, ikincisi ise
maddelerin yerinden oynatılması suretiyle seksen üç yılda
oluşmuş hukuk hafızasının ortadan
kalkacağına, Türk Ceza Kanununda olduğu gibi bir hafıza
kaybını borçlar hukuku alanında da
yaşayacağımıza ilişkin düşünceydi. Bu
düşünceye karşı iktidar kanadı, 105 tane fazla maddenin
olduğunu, bu maddelerin Borçlar Kanunu içerisinde yer almasının
mümkün olmadığını, bundan dolayı da maddelerin tümünün
yerinin değiştirildiğini ifade ettiler. Oysa bu önerge, dikkatle
izlenir ise, Borçlar Kanununa yeni kazandırılan bu madde ve bundan
önceki maddelere biz de katılıyoruz, bir kısmına biz de
katılıyoruz, düzeltme taleplerimizin dışındakilerine.
Ancak, üç tane yeni maddeyi bu madde içerisine taşımak suretiyle hem tasarıdaki
anlam bütünlüğünü sağlamış olacağız hem de belirli
bir konunun bir madde çatısı altında tümüyle
değerlendirilebilmesine imkân sağlayacağız. Demek ki
iktidar kanadına, 105 tane fazla maddenin Borçlar Yasasının
içerisine sığdırılmasındaki zorluğun
bulunmadığını bu önergeyle ortaya koyuyoruz.
Gerçekten, maddeye eklenmesini arzu ettiğimiz birinci
fıkra bu kanunun 25inci maddesinde düzenlenmiştir ve 25inci
maddenin aynen bu maddenin birinci fıkrası hâlinde
yazılması madde bütünlüğünü ve maddede anlatılacak hususun
belirgin bir şekilde ve etrafını da kapsayacak bir biçimde yer
almasını sağlayacaktır.
İkinci olarak ise, 24üncü maddedeki değiştirme
yasağını da bu madde kapsamı içerisine almak suretiyle
aynı madde içerisinde bir maddeyi daha eksiltmek mümkün olacaktır.
Yine 21inci maddedeki düzenlenen hususu da bu madde içerisine bir
fıkra olarak aldığımız takdirde Borçlar Kanununun
yazılmamış hâli diye nitelendirdiğimiz,
sözleşmelerdeki birtakım eksiklikleri bir tek madde altında ve
tüm hususları kapsayacak bir şekilde değerlendirmiş
olacağız. Bu, borçlar hukuku uygulayıcılarına önemli
bir kolaylık sağlayacağı gibi aynı zamanda maddelerin
değiştirilmesi gerekçesini de ortadan kaldıran özel bir, güzel
bir örnektir.
Demek ki bu önerge bu kadar haklı ise, madde enflasyonu
şeklindeki 105 tane maddenin de bu örnekte olduğu gibi diğer
maddelere sığdırılması, diğer maddelerin
arasına serpiştirilmesi mümkün olacaktır. İşte, bu
mümkün olma hâli de özel hukukun temel yasası olan, borç ilişkilerini
düzenleyen Borçlar Kanunumuzdaki hafıza kaybını önleyecektir.
Bu kadar basit, bu kadar açık olan önergemizi yüce Kurulun takdirine arz
ediyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
21inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Çalışma süremiz tamamlandığı için, sözlü
soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla
görüşmek için 20 Ekim Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere, birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.58