DÖNEM: 23 CİLT: 89 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
49uncu Birleşim
11 Ocak 2011 Salı
(Bu Tutanak Dergisinde yer
alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile
konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde
belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I. -
GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN KÂĞITLAR
III. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARI
1.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tanın, Çalışan Gazeteciler Gününe
ilişkin gündem dışı konuşması
2.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, FİSKOBİRLİK
çalışanlarının sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebinin, üniversite özerkliğine ilişkin gündem
dışı konuşması
IV. - AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Çalışan Gazeteciler Gününe
ilişkin açıklaması
V. - BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Malatya Milletvekili
Mehmet Şahin hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının Adalet Bakanlığının ilgi
yazısı ile iadesinin talep edildiğine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1374)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve 26 milletvekilinin, yaş sebze ve meyve üreticilerinin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/981)
2.- Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve 26 milletvekilinin, kamu kurumlarında taşeron
şirketler aracılığıyla istihdam edilen işçilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/982)
3.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvel ve 23 milletvekilinin, yapılması planlanan nehir tipi
hidroelektrik santrallerinin çevreye olası etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/983)
4.- İstanbul
Milletvekili Bayram Ali Meral ve 23 milletvekilinin, Kardemir A.Ş.de
işçilerin sendika değiştirmesi sebebiyle işten
çıkarıldığı ve yönetimle ilgili usulsüzlük
iddialarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/984)
C) Önergeler
1.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateşin, (2/589) esas numaralı Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/246)
VI. - ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu
Önerileri
1.- Gündemdeki sıralama
ile Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine;
393 ve 375 sıra sayılı kanun tasarılarının
İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak ve bölümler hâlinde
görüşülmesine ilişkin Danışma Kurulu önerisi
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı
ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı: 96)
2.- Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/499) (S. Sayısı:
321)
3.- Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)
4.- Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/574) (S. Sayısı:
393)
5.- Türk Borçlar Kanununun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/674) (S. Sayısı: 375)
6.- Türk Ticaret Kanununun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/487) (S. Sayısı: 131)
7.- Tebligat Kanunu ile Adlî
Sicil Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynakın;
Tebligat Kanunu ile Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Adalet Komisyonu Raporu (1/742,
2/546) (S. Sayısı: 474)
8.- Bazı Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve
Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)
VIII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, son üç yılda sezaryenle yapılan doğum
sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağın cevabı (7/16759)
2.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Tokatta 2008-2009 yıllarında yatarak
tedavi gören hasta sayısına ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/16760)
3.- Antalya Milletvekili
Hüseyin Yıldızın, ülkemizdeki organ ve doku nakli ile
bağışı konusuna ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/16761)
4.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına ilişkin sorusu ve
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergünün cevabı (7/17110)
5.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, hizmet alımı yoluyla
çalıştırılan personele ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Egemen Bağışın cevabı (7/17119)
6.- İstanbul
Milletvekili Süleyman Yağızın, bir gazetede yayımlanan
habere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/17130)
7.- Bursa Milletvekili H.
Hamit Homrişin, THYye ait uçaklarda dağıtılan gazetelere
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin
cevabı (7/17168)
8.- Yalova Milletvekili
Muharrem İncenin, TOKİ tarafından yapılan okullara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/17216)
9.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, KOSGEB kredisinin
dağıtımına ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat Ergünün cevabı (7/17252)
10.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, KOSGEB kredisinin
dağıtımı ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Sanayi
ve Ticaret Bakanı Nihat Ergünün cevabı (7/17253)
11.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mehmet Akif Paksoyun, Diyanet İşleri Başkanlığı
bünyesinde görev yapan 4/Bli personelin özlük haklarına ilişkin
sorusu ve Devlet Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/17258)
12.- Isparta Milletvekili
Süleyman Nevzat Korkmazın, Ispartada özürlülerin istihdamına
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçerin cevabı (7/17274)
13.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, çiftçilere kredi açılırken istenen teminatlara
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Ali Babacanın cevabı (7/17298)
14.- Kayseri Milletvekili
Mehmet Şevki Kulkuloğlunun, hacca gitmede özel kontenjan
uygulandığı iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/17299)
15.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, bir imam-hatibin görev yerinin
değiştirilmesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Faruk
Çelikin cevabı (7/17301)
16.- Adana Milletvekili
Tacidar Seyhanın, gümrüklerde el konulan mallara ve soruşturmalara
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcının
cevabı (7/17380)
17.- Kars Milletvekili Gürcan
Dağdaşın, Kars eski Vali Konağının restore
edilmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın cevabı (7/17383)
18.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, BORENdeki uzman kadrolarına ve
bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/17406)
19.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, akaryakıt fiyatlarındaki
artışa ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldızın cevabı (7/17410)
20.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemirin, RTÜK üyeleri ile ilgili bir iddiaya ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/17451)
21.- Gaziantep Milletvekili
Hasan Özdemirin, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait hayrat ve ibadet
yeri niteliğindeki taşınmazların kiraya verildiği
iddiasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/17452)
22.- Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, bor madeninin
kullanımıyla ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/17491)
23.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, Akkuyuda yapılması planlanan nükleer santralin
maliyetine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/17492)
24.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekicinin, yeni ihdas edilen hukuk müşaviri kadrolarına
yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkan Vekili Nevzat Pakdilin cevabı (7/17660)
25.- Aydın Milletvekili
Ertuğrul Kumcuoğlunun, TBMM ana binası ile halkla
ilişkiler binası arasındaki cam tünel yenileme işine
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat
Pakdilin cevabı (7/17733)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.03te açılarak yedi oturum yaptı.
Ankara
Milletvekili Zeynep Dağı, Demokrat Partinin kuruluş yıl
dönümüne,
Osmaniye
Milletvekili Hakan Coşkun, Osmaniyenin düşman işgalinden
kurtuluş yıl dönümüne,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Antalya
Milletvekili Tayfur Sünerin, Türkiyede kurulmuş ve kurulması
düşünülen hidroelektrik santrallerine ilişkin gündem
dışı konuşmasına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız cevap verdi.
Antalya
Milletvekili Tayfur Süner, Meclis Başkanlığına verdiği
HESlerle ilgili araştırma önergesine ve kanun teklifine ilişkin
bir açıklamada bulundu.
BDP Grubu
adına Grup Başkan Vekili Batman Milletvekili Bengi
Yıldızın, Kocaelideki depremzedelerin sorunlarının
(10/977),
Siirt
Milletvekili Osman Özçelik ve 19 milletvekilinin, akaryakıt
fiyatlarının (10/978),
İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu ve 19 milletvekilinin, TBMM TVnin
etkinliğinin (10/979),
Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve 25 milletvekilinin, taşımalı
eğitim sisteminin sorunlarının (10/980),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde yapılacağı
açıklandı.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/324) (S. Sayısı: 96),
2nci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporunun (1/499) (S. Sayısı: 321),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından
ertelendi.
3üncü
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç
Tüzükün 91inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568) ikinci
bölümünün 44üncü maddesine kadar kabul edildi.
Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
İzmir Milletvekili Şenol Balın konuşmasına,
Kırıkkale
Milletvekili Osman Durmuş, bitkisel ilaçlarla ilgili yapılan
reklamların halk sağlığı üzerinde olumsuz etki
yaratabileceğine,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
İzmir
Milletvekili Şenol Bal, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın, şahsına
sataşması nedeniyle bir konuşma yaptı.
11 Ocak 2011
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşime 19.59da son
verildi.
Nevzat PAKDİL
Başkan
Vekili
Yusuf COŞKUN Murat ÖZKAN Bayram
ÖZÇELİK
Bingöl Giresun Burdur
Kâtip Üye Kâtip Üye Kâtip Üye
Harun TÜFEKCİ
Konya
Kâtip
Üye
No.: 59
II.- GELEN KÂĞITLAR
7 Ocak 2011 Cuma
Tasarı
1.- Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu
Tasarısı (1/991) (Plan ve Bütçe; Avrupa Birliği Uyum;
İçişleri; Adalet ile Anayasa Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 5.1.2011)
Teklif
1.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın; Elbistan Adıyla Bir
İl Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/838) (İçişleri ile
Plan ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28.12.2010)
No.: 60
II.- GELEN KÂĞITLAR
10 Ocak 2011 Pazartesi
Rapor
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Sağlık Alanında İşbirliğine İlişkin
Anlaşmaya Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/984) (S. Sayısı: 588) (Dağıtma tarihi: 10.01.2011)
(GÜNDEME)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili
Yılmaz Ateşin, YSKnın referandum için yapmaya
başladığı hazırlıklara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16174)
2.- İzmir Milletvekili
Canan Arıtmanın, Füze Kalkanı Projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17204)
3.- Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebinin, DHMİ tarafından yapılan bir ihaleye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17208)
4.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, yurt dışında açılan Mimar Sinan
Sergisine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17210)
5.- Balıkesir Milletvekili
Hüseyin Pazarcının, KPSS ortaöğretim ve ön lisans
sınavındaki bazı uygulamalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17211)
6.- İzmir Milletvekili
Selçuk Ayhanın, Türkiye İş Kurumuna 65 yaş ve üstü
vatandaşlarca yapılan iş başvurularına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17212)
7.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvelin, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım
Ajansının çalışmalarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17213)
8.- Konya Milletvekili Atilla
Kartın, Sayıştayın KOSGEBin hesap ve işlemlerini
denetlemediği iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17214)
9.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Haydarpaşa Garında çıkan yangına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17215)
10.- Kahramanmaraş Milletvekili
Mehmet Akif Paksoyun, yenilenen KPSS Eğitim Bilimleri sınavına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17217)
11.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, şeker pancarı üretimi ve
şeker fabrikalarının kömür kullanımına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17218)
12.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barışın, Lüleburgazda fakülte kurulup
kurulmayacağına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17220)
13.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, özürlülerin istihdamına ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi
(7/17226)
14.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, özürlülerin istihdamına ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17227)
15.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı illerde karla mücadelede yaşanan araç ve
personel sorununa ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17231)
16.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı illerin ilçe ve köylerinin yol, su ve elektrik
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17232)
17.- Muş Milletvekili M.
Nuri Yamanın, Belediyelere Yapılacak Yardımlar Ödeneğinden
yararlanan belediyelere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17233)
18.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, 2002-2010 yılları arasında meslekten
çıkarma veya disiplin cezası alan emniyet mensuplarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17234)
19.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, Haydarpaşa Garında çıkan
yangına ve Galataport Projesine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17236)
20.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysalın, Haydarpaşa Garının
çatısında yapılan bakım ve onarıma ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17238)
21.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, zorunlu din dersine ve Malatyada yaşanan
bir olaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17239)
22.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplanın, Şırnakta KPSSde yaşanan
elektrik kesintisine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17240)
23.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, okullarda çalışan hizmetli
personelin sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17241)
24.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Anıttepe Lisesi öğretmen ve
idarecileri hakkındaki bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17242)
25.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, şeker pancarı üreticilerinin sorunlarına ve
şeker fabrikalarının denetimine ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17251)
26.- Edirne Milletvekili
Bilgin Paçarızın, KKDF oranında yapılan
değişiklikten sonra Bankalar Birliğine bildirilen görüşe
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17254)
27.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, DHMİnin hizmetinde bulunan uçak ve
helikopterlerin kullanımına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17257)
No.: 61
II.- GELEN KÂĞITLAR
11 Ocak 2011 Salı
Tasarılar
1.- Elektronik Ticaretin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı (1/992) (Avrupa
Birliği Uyum; Adalet; Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm ile Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş
tarihi: 27.12.2010)
2.- Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun Tasarısı
(1/993) (Plan ve Bütçe ile Anayasa Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.1.2011)
Teklifler
1.- Hatay Milletvekili
Abdulaziz Yazarın; Denizciler, Gözcüler, Karaağaç ve Payas
Adlarıyla Dört İlçe; İskenderun Adı ile Bir İl
Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/839) (İçişleri ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
28.12.2010)
2.- Malatya Milletvekili
Ferit Mevlüt Aslanoğlunun; Malatya İlinde Nemrut ve Hasançelebi
Adı Altında İki İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi
(2/840) (İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.12.2010)
3.- Konya Milletvekili Atilla
Kart ve Ankara Milletvekili Eşref Erdemin; Yeniceoba Adıyla Yeni
İlçe Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/841)
(İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28.12.2010)
4.- Mersin Milletvekili Akif
Akkuş ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 23 Milletvekilinin; Tarsus Adıyla
Bir İl Kurulması Hakkında Kanun Teklifi (2/842)
(İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29.12.2010)
5.- Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile İzmir Milletvekili Oktay Vural ve 22 Milletvekilinin;
Milletvekilliği Genel Seçimlerinin 12 Haziran 2011 Tarihinde
Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi (2/843) (Anayasa
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.1.2011)
6.- Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve
Adana Milletvekili Vahit Kirişcinin; Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi (2/844) (İçişleri ile Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 4.1.2011)
7.- Manisa Milletvekili
Şahin Mengünün; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/845) (Adalet
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 5.1.2011)
8.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürk ve 4 Milletvekilinin; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/846)
(Adalet Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.1.2011)
Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet
Meclisinin Denetimine Tabi Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü, Türkiye
Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Başkent Doğalgaz
Dağıtım A.Ş. ile ilgili Özel İnceleme
Raporlarının Sunulduğuna İlişkin Sayıştay
Başkanlığı Tezkeresi (3/1369) (Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi:
5.1.2011)
2.- Iğdır
Milletvekili Pervin Buldanın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi
(3/1370) (Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 6.1.2011)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Gültan Kışanakın Yasama
Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında
Başbakanlık Tezkeresi (3/1371) (Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 6.1.2011)
4.- Konya Milletvekili Atilla
Kartın Yasama Dokunulmazlığının
Kaldırılması Hakkında Başbakanlık Tezkeresi (3/1372)
(Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonuna)
(Başkanlığa geliş tarihi: 6.1.2011)
5.- Sayıştayda
Açık Bulunan 6 Sayıştay Üyeliği İçin Yapılacak
Seçime Dair Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi
(3/1373) (Plan ve Bütçe Komisyonuna) (Başkanlığa geliş
tarihi: 10.1.2011)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, Tunceli-Çemişgezek
Belediyesinin sahte belge düzenlediği iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2312)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
2.- Aksaray Milletvekili Osman Ertuğrulun, Aksaraya
aktarılan KÖYDES, BELDES ve İl Özel İdaresi ödeneğine
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2313)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
3.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, Ankara Büyükşehir
Belediyesi bünyesinde çalışan Adalet ve Kalkınma Partisi
milletvekillerinin yakınlarına ilişkin İçişleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2314) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03/01/2011)
4.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, Ankara Büyükşehir
Belediyesi bünyesinde çalışan yargı mensuplarının
yakınlarına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/2315) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/01/2011)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, yapılan bir
ihaleye ve ihaleyi alan şirkete ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/17659)
Başkanlığa geliş tarihi: 20.12.2010)
2.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekicinin, yeni ihdas edilen hukuk
müşaviri kadrolarına yapılan atamalara ilişkin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanından yazılı soru önergesi
(7/17660) Başkanlığa geliş tarihi: 20.12.2010)
3.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Vadisine
termik santral kurulacağı iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17661)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
4.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Zonguldakdaki
esnaf ve sanatkârlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17662) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
5.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Zonguldak ve
diğer illerdeki KÖYDES ve BELDES Projelerine ayrılan ödenek
miktarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17663) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
6.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin, ahşap sandık
imalatçılarının mağduriyetlerinin giderilmesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17664)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
7.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllünün, gıda
bankacılığı faaliyetinde bulunan vakıf ve derneklere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17665)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
8.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebinin, cezaevlerindeki
kütüphanelerde bulundurulan kitaplara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17666) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
9.- Trabzon Milletvekili Süleyman Latif Yunusoğlunun, Rizedeki
HES Projelerine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17667) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
10.- İzmir Milletvekili Kemal Anadolun, Bülent Arınça suikast
iddiasıyla açılan soruşturmaya ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17668) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
11.- Manisa Milletvekili Şahin Mengünün, kamu yararına
çalışan derneklere yapılan yardıma ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17669)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
12.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, 6. Türkiye
Ticaret ve Sanayi Şûrasında İzmirle ilgili gündeme getirilen
konulara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17670)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
13.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, Wikileaksin
yayınladığı belgelerdeki Türkiyede nükleer silah
bulunduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17671) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/01/2011)
14.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, okullarda ücretsiz
dağıtılan kitaplar için yapılan ödemeye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17672)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
15.- İzmir Milletvekili Selçuk Ayhanın, Diyanet
İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı
işbirliğiyle şehit aileleri ve gaziler için toplanan
yardımların dağıtımına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17673) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/01/2011)
16.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17674) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/01/2011)
17.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, üniversitelerden
atılan ve kaydı silinen kişilerin af kapsamına
alınmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17675) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
18.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının,
bilirkişilik kurumuna ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17676) (Başkanlığa geliş tarihi:
29/12/2010)
19.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa Adliye
Binasının yetersizliğine ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17677) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
20.- Bursa Milletvekili İsmet Büyükatamanın, adalet saraylarında
güvenlik için alınan önlemlere ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17678) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
21.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Zonguldakdaki
işsizlik rakamlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17679)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
22.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının,
büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri ve illerin SGK prim
borçlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
23.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, Bağ-Kur
kapsamındaki doğum yapmış kadınların hizmet
borçlanması uygulamasından yararlandırılmasına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17681) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/01/2011)
24.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17682)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
25.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Nehri Büyük
Kanal Islah Projesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17683) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
26.- Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, bir derenin
ıslahına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17684) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/12/2010)
27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun,
Kahramanmaraştaki hava kirliliğine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
28.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, çocuklara
yönelik şiddet ve istismara ilişkin Devlet Bakanından (Selma
Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17686)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
29.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17687)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
30.- Gaziantep Milletvekili Akif Ekicinin, TPAOdaki fazla mesai ücreti
ödemelerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17688) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
31.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, TEDAŞdaki
görevde yükselme sınavlarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17689)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
32.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, elektrikte ulusal
tarife uygulamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17690) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
33.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, Eskişehirde
sokak ve caddelerin aydınlatma sorununa ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17691)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
34.- Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahimin, elektrik
dağıtımının özelleştirilmesine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17692) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
35.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, akaryakıt fiyatlarının
yükselmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17693) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
36.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının,
kaçırılan çocuklara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17694) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
37.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, Tunceli-Çemişgezek Belediye
Başkanı ile ilgili bazı iddialara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17695)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
38.- Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllünün, yerleşim birimlerinin
isimlerinin değiştirilmesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17696)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
39.- İstanbul Milletvekili Atila Kayanın, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bazı illerde belediye hizmetlerinde
Kürtçe kullanılacağı iddiasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17697)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
40.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Jandarma
Er Eğitim Tabur Komutanlığının
taşınmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17698) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
41.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Emniyet
Teşkilatında görev yapan GİH sınıfındaki
personelin sorunlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17699) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
42.- Giresun Milletvekili Murat Özkanın, garnizon koşusuna ve
seğmen alayı yürüyüşüne izin verilmemesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17700)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
43.- Bursa Milletvekili Hamza Hamit Homrişin, garnizon
koşusuna izin verilmemesine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17701)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
44.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, Koruma Hizmetleri Yönetmeliğinin
uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17702) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
45.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, korucu
sayısının artırılacağı iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17703) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
46.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muş-Malazgirt
Tarım Makineleri İstihdam Sanayindeki bazı eksikliklere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17704) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
47.- İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncelin, İstanbul
Üniversitesinde güvenliği sağlamak amacıyla düzenlendiği
iddia edilen Önleme Araması Kararına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17705)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
48.- Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın,
garnizon koşusunun yapılmasına izin verilmemesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17706)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
49.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, mülteci,
sığınmacı ve göçmenlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17707)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
50.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17708) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03/01/2011)
51.- Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebinin, Mehmet Akif Ersoyun
evinin müzeye dönüştürülmesine ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17709)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
52.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muş-Malazgirt
Kalesi ile Kültür Merkezinin bakım ve onarımına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17710)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
53.- Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Kahramanmaraş
Havaalanı bağlantılı THY uçak seferlerinin
artırılmasına ve pervaneli uçak kullanılacağı
iddiasına ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17711) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
54.- Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin,
Taşınır Mal Yönetmeliği Genel Tebliğine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17712)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
55.- Batman Milletvekili Bengi Yıldızın, öğretmen
atamalarında hizmet puanı üstünlüğü uygulamasının
ihlal edildiği iddiasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17713)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
56.- Batman Milletvekili Bengi Yıldızın, Dicle
Üniversitesindeki bir öğretim üyesi ile ilgili bir iddiaya ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17714)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
57.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının, eğitim
sistemine ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17715) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
58.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, öğretmenlik
sertifikası alanların atanmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17716)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
59.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, okul öncesi
eğitim materyallerinin ücretsiz dağıtılmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17717) (Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
60.- Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, kız meslek
lisesi mezunlarının istihdam edilmelerine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17718)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
61.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muş Alparslan
Üniversitesindeki araştırma görevlisi alımı
sınavıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17719)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
62.- Muş Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muş İl Milli
Eğitim Müdürüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17720)
(Başkanlığa geliş tarihi: 30/12/2010)
63.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdur-Gölhisara
Anadolu öğretmen lisesi yapılıp yapılmayacağına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17721) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
64.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin, Bayburt ve ilçelerindeki
hastanelerin depreme dayanıklı olup olmadıklarına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17722) (Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
65.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, bir beldenin doktor
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17723) (Başkanlığa geliş tarihi:
30/12/2010)
66.- İzmir Milletvekili Bülent Baratalının,
damızlık sığır işletme
yatırımlarına hibe desteği uygulamasına ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17724) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
67.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17725)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
68.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Vadisi
Projesi kapsamındaki Filyos Limanına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17726)
(Başkanlığa geliş tarihi: 29/12/2010)
69.- Manisa Milletvekili Şahin Mengünün, Manisa-Salihli Garına
asılan yeni tabelaya ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17727) (Başkanlığa geliş
tarihi: 30/12/2010)
70.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Türk Telekom
A.Ş.ye ait gayrimenkullere ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17728)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/01/2011)
71.- Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Filyos Serbest
Bölgesine ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan)
yazılı soru önergesi (7/17729) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
72.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin, stadyumların
bakımına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak)
yazılı soru önergesi (7/17730) (Başkanlığa geliş
tarihi: 29/12/2010)
73.- İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Halkalı Ziraat
Mektebinin İlim Yayma Vakfına kiralanmasına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17731) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/01/2011)
74.- Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması
yapılan ve kurumdan ayrılan personele ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan) yazılı
soru önergesi (7/17732) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/01/2011)
75.- Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlunun, TBMM ana
binası ile halkla ilişkiler binası arasındaki cam tünel
yenileme işine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/17733)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/12/2010)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 26 Milletvekilinin,
yaş sebze ve meyve üreticilerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/981) (Başkanlığa geliş tarihi:
04.11.2010)
2.- Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 26 Milletvekilinin,
kamu kurumlarında taşeron şirketler
aracılığıyla istihdam edilen işçilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/982) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04.11.2010)
3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 Milletvekilinin,
yapılması planlanan nehir tipi hidroelektrik santrallerinin çevreye
olası etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/983) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04.11.2010)
4.- İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meral ve 23 Milletvekilinin,
Kardemir A.Ş.de işçilerin sendika değiştirmesi sebebiyle
işten çıkarıldığı ve yönetimle ilgili usulsüzlük
iddialarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/984) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05.11.2010)
11 Ocak 2011 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşimini
açıyorum.
Toplantı yeter
sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç
sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem dışı
ilk söz, Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle söz isteyen
İstanbul Milletvekili Ahmet Tana aittir.
Buyurunuz Sayın Tan.
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, Çalışan
Gazeteciler Gününe ilişkin gündem dışı konuşması
AHMET TAN (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, size
de isteğimi kırmayıp bugünün önemiyle ilgili konuşma
hakkı verdiğiniz için özellikle teşekkür ediyorum.
Efendim, üç yüz
saniyeliğine huzurunuzdayım. Üç yüz saniyenin şu anda altmış
saniyesi geçmiş durumda. Saniyelerin, biliyorsunuz, gündem
dışı konuşmalarda çok önemi var. O yüzden, değerli
arkadaşlarımızın buradan söylenecekleri duymaları için
sessiz olmaları konusunu özellikle rica ediyorum. Zaten seksen saniyem
geçmiş durumda.
Efendim, dikkatinizi çekmek
istedim böylece, küçük bir gazetecilik -ne diyelim- hilesi kullanmaya
çalıştım ama bu hile sökmüyor bu Meclise. Ama Meclis başka
tür hileleri ne yazık ki basına, medyaya karşı uyguluyor.
Geçen hafta RTÜK Kanununu çıkardık. RTÜKe, tıpkı
Sıkıyönetim Kanununda, sıkıyönetim dönemlerinde
olduğu gibi olağanüstü yetkiler verdik. Sayın Başbakan
artık televizyonları bir emirle kapatacak imkâna kavuştu. Yine,
ancak darbe dönemlerinde -benzetmek gibi olmasın- rastlanacak bir biçimde,
televizyonların, radyoların haber birimlerinde 212 sayılı
Kanuna göre çalışacak muhabir sayısını belirleme
yetkisini aldı. Bu, herhâlde, futbol kulüplerinden ilham alınarak
yapılmış bir şey. Futbol kulüplerinde de belli
sayının üstünde yabancı futbolcu çalıştırılamıyor
biliyorsunuz, oynatılamıyor. Yani bu tür meselelerin gazetecilerin
Çalışan Gazeteciler Gününde gündeme getirilmiş olması
biraz üzücü.
Şimdi,
çalışan gazeteciler sözcüğü biraz garip geliyor ama
İktidarınızda hiç garipsenecek tarafı kalmadı çünkü
çalışmayan gazeteciler günü de var, günleri de var,
çalıştırılmayan gazeteciler de var.
Çalıştırılmayan gazeteciler için Meclis bir
sığınak yeri olacak, tıpkı yolsuzluk yapıp
dokunulmazlık kazanmak üzere Meclise gelen bazı sayın
milletvekilleri gibi. Şimdi de aynı şekilde bir
sığınma yerine dönüşme durumunda çünkü Sayın
Başbakanın vereceği talimatla, geçen hafta
çıkardığımız RTÜK Kanunu dolayısıyla, bu tür
kapatmalar olacak ve iktidarı
desteklemeyen medyaya söz hakkı tanınmayacak.
Burada otosansür öylesine
yoğunlaşmış durumda ki Çalışan Gazeteciler
Gününde bir kara günden bahsetmek zorunda kalıyoruz. Elli yıl önce
212 sayılı Kanun bu Mecliste kabul edilmişti rahmetli Ecevitin
Çalışma Bakanlığı döneminde. Ne yazık ki o kanun
budana budana, bugün bu Çalışan Gazeteciler Günü bir kara gün hâline
getirildi, birçok meslektaşımız çalışamaz durumda,
çalıştırılamaz durumda. Öyle ki Sayın
Başbakanın beğenmediği yazar Savaşırım.
biçiminde tehdidine maruz kalıyor. Oysaki demokrasilerde, medyada, özgür medyada
başbakanların savaşı söz konusu olmaz,
başbakanların medyanın önünü açmak üzere, özgürlüğünü
genişletmek üzere bir savaşı olur. Bunu da ne yazık ki
göremiyoruz.
Değerli arkadaşlar,
Türkiyede hep fikir özgürlüğünden bahsediyoruz, demokrasinin gelişmesinden
bahsediyoruz. Eğer medya olmasa, medya özgürlüğü olmasa fikir
özgürlüğü lafügüzaftan ibaret kalır çünkü fikirleri sansürsüz olarak
ifade etmek ancak özgür medya sayesinde olabilir. Bunu söylemek belki gereksiz
ama bunu söylemek zorunda kaldığımız bir dönem
yaşıyoruz.
Sevgili arkadaşlar, son
elli beş saniyemi kullanacağım. Kulak verirseniz, söylemek
istediğim şey şudur: Başbakan televizyon kapatma iradesini
kanunla ele geçirdi, bu çıkarttığımız Kanunla. Bu,
Türkiye için, demokrasiden çok bahsettiğimiz bugünlerde son derece üzücü
bir durum. Bunu da -dinleyen arkadaşlarımız arttı ama
saniyeler bitti- dikkatlerine sunuyorum.
2 binin üzerinde şu anda
gazetecilerle ilgili dava var. 4 binin üzerinde de soruşturma var
gazeteciler hakkında. Bu tablo, gerçekten demokrasiye
yakışmıyor.
Şimdi özgürlüklerden hep
bahis açılıyor. Özgürlüklerden bahis açarken medya özgürlüğü
genişletilmedikten sonra Türkiyede ne demokrasi kurulabilir ne de
özgürlükler yeşerebilir. Bu hissiyatla özellikle de Gazetecilere Özgürlük
Platformu diye yeni bir platform var. Bu platform gazeteciler hakkında
açılan davaları izlemekle görevlendirildi. Sanıyorum gazeteciler
hakkında dava açma konusunda
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
AHMET TAN (Devamla)
...yakın tarihin, belki de bütün cumhuriyet tarihinin rekorunu Sayın
Başbakan elinde tutuyor. Bu rekor, herhâlde günün birinde Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Sayın Orhan Erinç tarafından değerlendirilecek
ve Sayın Başbakanı, dün aldığı, Arabistandan
bazı devlet adamlarından aldığı ödüllere benzer bir
ödülle mükâfatlandıracaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Tan.
Gündem dışı
ikinci söz, FİSKOBİRLİK çalışanlarının
sorunları hakkında söz isteyen Giresun Milletvekili Murat Özkana
aittir.
Buyurunuz Sayın Özkan.
(MHP sıralarından alkışlar)
2.- Giresun Milletvekili Murat Özkanın,
FİSKOBİRLİK çalışanlarının sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
MURAT ÖZKAN (Giresun)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan
önce, dün bir eğitim uçuşu esnasında düşen Kara
Kuvvetlerimize ait bir helikopterde şehit olan 5 askerimize Yüce
Yaradandan rahmet, milletimize ve geride kalan ailelerine de
başsağlığı dileklerimi ileterek başlamak
istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
fındık ve FİSKOBİRLİKin sorunları konusunda
gündem dışı söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
malumunuz olduğu üzere FİSKOBİRLİK 1938 yılında,
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürkün Fındık Kongresini
topladığı 1936 yılının sonunda alınan
kararlar neticesinde kurulmuş bir kooperatif olarak hayatiyetine bugüne
kadar devam edegelmiştir ama artık FİSKOBİRLİK ayakta
durabilecek hâlde değildir. Tam da hükûmet politikalarının,
iktisadi politikaların ve tarıma bakış
açısının bir sonucu olarak, tarım sektöründe
çalışan ve üretim yapan insanların bir çatı altında
toplanmasını engelleyecek ve bunları çok az sayıda
alıcının karşısında güçsüz duruma düşürecek
globalleşmenin, küreselleşmenin bir neticesinin ürününü Türkiyede
FİSKOBİRLİKte görmek mümkündür. Âdeta bir örnek olay olarak
incelenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Değerli milletvekilleri,
1964 yılına kadar kendi ayakları üzerinde duran
FİSKOBİRLİK, 1964 yılından sonra dönemin hükûmetleri
adına fındıkta destekleme alımları yaptı. 1994
yılına kadar bu alımlar devam etti. 1994 yılından
sonra DFİF kredileri kullanmak suretiyle, 2000 yılına kadar,
FİSKOBİRLİK, düzenleyici bir alım yapmak, piyasayı
düzenlemek amacıyla devlet adına hareket etti. 2000 yılı
Haziran ayında çıkartılan ve FİSKOBİRLİKlerin
özerkleştirilmesiyle gerçek amacına dönük hareket etmesine matuf bir
yasayla özerkleştirildi ve yasada yer alan ve/veya diye bir durumdan
dolayı da 53 trilyonluk bir alacığından maalesef mahrum
edildi. O günden itibaren FİSKOBİRLİKin bugüne kadar
sıkıntıları da devam edegeldi.
FİSKOBİRLİK
piyasadan çekilmek suretiyle, fındık ürecisi, maalesef
fındık alıcılarının karşısında
güçsüz duruma düştü. Tabii bu arada FİSKOBİRLİKin bu dönem
içerisinde iyi şekilde yönetilemediği, maalesef
FİSKOBİRLİKi yöneten kişilerin ahbap çavuş
ilişkileri şeklinde bu işi götürdüğü, kurnaz üretici,
kurnaz siyasetçi ve kurnaz fındık toplayıcısı üçgeni
arasında FİSKOBİRLİK gibi çok önemli bir üretici örgütü
maalesef ortadan kaldırılacak hâle gelmiş durumdadır.
İyi niyetli birkaç yöneticinin, birkaç profesyonel idarecinin
FİSKOBİRLİKi ayakta tutma çabaları ise maalesef yetersiz
kalmaktadır. Bu konuda Hükûmetimizin ve siyaset makamının,
siyaset kurumunun desteğine ihtiyaç vardır. Bugün
FİSKOBİRLİK üyesi olabilmek için 50 kilogram fındık
vermek yeterli hâle getirilmiştir. Maalesef bu 5 kilogramdı, 50
kilograma kadar arkadaşlarımız çıkardılar ama bu,
kooperatifçilik mantığıyla bağdaşan bir husus değildir.
Ortalama fındık üretiminin aile başına 1.000-1.500 kilogram
olduğu bir yerde 50 kilogramlık bir fındık teslimatı
ile kooperatif üyesi olmak ve bu kooperatifte 300-500 kişilik yönetim
kurulunda üyeliği elinde tutmak nasıl bir yönetim
anlayışını, nasıl bir özerklik
anlayışını temsil eder, onu da sizlerin takdirine
bırakıyorum.
Değerli milletvekilleri,
özellikle -fındıkla ilgili olarak yapılması gereken-
şu anda bir tasarı şeklinde ilgili komisyonlarda bekleyen
Tarım Satış Kooperatiflerinin Finansmanı Hakkında Kanun
Tasarısının bir an önce tüm gruplar tarafından siyasi
mülahazaların üzerinde desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum
çünkü tarım sektörü hâlâ Türkiyede toplam nüfusumuzun yüzde 25inin
hayatını devam ettirmek için uğraş alanını
oluşturmaktadır. Bu kadar önemli bir sektörde üreticilerimizi
alıcılar karşısında güçsüz hâlde bırakmamak
gerekiyor. Ayrıca FİSKOBİRLİK işçileri,
çalışanları son derece mağdur hâldedir. Onların da
korunması, onların da teşkilatlandırılması
gerekiyor.
Bu vesileyle hepinizi tekrar
en derin saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Özkan.
Gündem dışı
üçüncü söz, üniversite özerkliği hakkında söz isteyen Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebiye aittir.
Buyurunuz Sayın
Erçelebi.
3.- Denizli Milletvekili Hasan Erçelebinin, üniversite
özerkliğine ilişkin gündem dışı konuşması
HASAN ERÇELEBİ (Denizli)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi
Demokratik Sol Parti ve şahsım adına saygıyla
selamlıyorum. Bugün helikopter kazasında şehit düşen 5
askerimize ve gönül telimizi titreten Kıvırcık Aliye Allahtan
rahmet diliyorum ve basın camiamızın buruk basın
bayramını kutluyorum. Sizlere üniversite özerkliği üzerine
konuşacağım.
Üniversite özerkliğinin
üç ayağı vardır: Bilimsel özerklik, mali özerklik ve yönetsel
özerklik. Son günlerde üniversite öğrencilerine uygulanan
orantısız güçle, YÖKün her üniversiteye polis genelgesiyle
üniversite özerkliği yeniden gündeme geldi. İstanbul Üniversitesi
için çıkarılan kararda İstanbul Üniversitesi çevresinde bir
yıl boyunca polis, öğrencileri ve öğretim elemanlarını
istediği gibi arayacaktır. Bu, üniversitenin bilimsel ve yönetsel
özerkliğine indirilen bir darbedir. Polis sadece öğrencileri
aramayacak, muhtemel ki sivil polisler de öğretim elemanlarının
derslerini dinleyecektir. Bilim özgür ortamda yeşerir. Eğitimde esas
olan, silahlı değil silahsız eğitimdir. Sopalarla, döner
bıçaklarıyla birbirlerine saldıran futbol holiganlarına
gösterilen hoşgörü, elinde kitap, defter, kalem olan üniversite öğrencilerine
gösterilmedi. Önce orantısız polis gücü kullanıldı, daha
sonra on beşer ay hapis cezasına çarptırıldı bu
öğrenciler. Bu gençler yarın ülkemizi yönetecek gençlerdir. Bugün
orantısız şiddete maruz kalan gençlerle yarın gelişen
demokrasiyi nasıl kuracağız? Yoksa bu gençlerin
dışında başka ülkelerden yönetici mi getireceğiz?
Buradan Hükûmete sesleniyorum: Elinde copla, polis üniformasıyla
orantısız güç kullanan yirmili yaşlarda bir genç,
karşısında yine yirmili yaşlarda üniversite öğrencisi.
Bu ülkenin gençlerini birbirine kırdırmayın. Bu
ayıptır, bu günahtır, bu insanlık suçudur, yanlış
yapıyorsunuz. Bunun yerine, bu gençlerin sorunlarını gelin hep
beraber çözelim; yurt sorunlarını çözelim, beslenme
sorunlarını çözelim, harç sorunların çözelim, ulaşım
sorunlarını çözelim. Pasoların ülkenin her yerinde geçerli
olmasını isteyen kanun teklifimiz hâlâ Genel Kurulda görüşülmeyi
bekliyor. Burs sorunlarını çözelim. Öğrencilerin bu talepleri
haksız mı? Üniversite mezunlarının işsizlik sorununu
çözelim. Üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin maaşları
yoksulluk sınırındadır, bunları düzeltelim. Döner
sermayeleri güçlendirelim. Vakıf üniversitelerinde çalışan
akademik personelin özlük haklarını yeniden düzenleyelim. Vakıf
üniversitelerinin rektörleri, öğretim üyeleri yeşil pasaport
alamıyorlar eğer daha önce devlette
çalışmamışlarsa. Bu hocalarımız bizim bilim
elçilerimizdir. Yurt dışında gri pasaportla
dolaşmaları ülkemizin, hepimizin ayıbıdır.
Bunları hemen düzeltelim.
Bütün bunları torba
kanuna koyalım. Torba zaten çuval oldu, bunu yapmak çok mu zor? Bu
yaptıklarınız sizin ileri demokrasi makyajınızı
bozar, sözde özgürlük maskenizi indirir. Bilim, özgür ortamda gelişir.
Sayın Başbakan soruyor: Dünyada en başarılı 500
üniversite arasında kaç tane Türk üniversitesi var? diye. Ben de
Sayın Başbakana soruyorum: Dünyadaki başarılı
üniversitelerin kaç tanesinde resmî ve sivil polis vesayeti var,
gittiğiniz yabancı ülkelerin hangisinin üniversitelerinin
kapılarında polis araması var, söyler misiniz? Siz, 2010
yılında ilk 500e giren tek üniversitemiz olan İstanbul Üniversitesinde
sıkıyönetim ilan ettiniz. Eskiden, böyle durumlarda üniversite
senatoları bildiri yayınlardı, Üniversite özerkliği
ayaklar altına alınıyor. diye.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
HASAN ERÇELEBİ (Devamla)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Eskiden üniversite
senatoları özerkliğe bir halel geldi mi bildiri yayınlardı
ama şimdi hiçbirinin sesi çıkmıyor. Başbakanın
deyimiyle Nereden nereye? Siz 12 Eylül rejiminden böyle mi hesap
soracaksınız? Yoksa kurduğunuz özel yetkili mahkemeler gibi
üniversitelerde olağanüstü hâl ilan edip 1402 sayılı meşhur
12 Eylül Yasasını geri getirmek için zemin mi
hazırlıyorsunuz? Yanlış yoldasınız,
yanlış yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanının davetine katılan
14 öğrenciden 1inin Jaguar arabasının arkasına saklanarak
yoksul öğrencilerin sorunlarını görmezden gelemezsiniz.
Almayın masumun ahını, çıkar aheste aheste. Unutmayın
ki gün gelir keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. Sözlerime Yunusla
son vereceğim.
Gelin tanış
olalım,
Gelin işi kolay
kılalım,
Sevelim sevilelim,
Bu dünya kimseye kalmaz.
Saygılarımla. (DSP
ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Erçelebi.
Sayın Köse, sisteme
girmişsiniz.
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) Efendim, 10 Ocak Gazeteciler Günü nedeniyle katkı yapmak
istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz, bir
dakika süre.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Çalışan
Gazeteciler Gününe ilişkin açıklaması
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
10 Ocak Dünya
Çalışan Gazeteciler Günü her geçen yıl daha da büyük önem
taşımaktadır.
Yalnız önce, helikopter
kazasında hayatını kaybeden 5 askerimize ve müzik
dünyasının çok değerli bir ismi -rahmetli- Sayın Ali
Kıvırcıka Allahtan rahmet diliyorum.
Sayın Başkan,
gazeteci halktır, gazeteci siyasetçi, ekonomist, sağlıkçı,
eğitimcidir. Gazeteci sadece halkın gözü kulağı değil
aynı zamanda emekçidir. Canı pahasına doğru bildiğinin
üzerine gider. Tıpkı Uğur Mumcu, Hrant Dink, Abdi İpekçi ve
diğer cesur kalemler gibi. Sadece ulusal olarak çalışan
gazeteciler değil yerel gazeteciler de özel olarak ele
alınmalıdır. Hem maddi
hem teknolojik hem de koşullar açısından zor durumda görevini
yapmaya çalışan bu arkadaşlarımızın
yaptığı işler demokrasi adına kutsal işlerdir.
Bu duygu ve düşüncelerle
tüm gazeteci arkadaşlarımın gününü kutlar, rahmetli olmuş
değerli basın mensuplarımızı da rahmetle anar,
saygılar sunarım.
Teşekkür ederim. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Köse.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Başbakanlığın
bir tezkeresi vardır, okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Malatya Milletvekili Mehmet Şahin hakkında tanzim edilen
soruşturma dosyasının Adalet Bakanlığının
ilgi yazısı ile iadesinin talep edildiğine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1374)
6 Ocak
2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
İlgi: a) 15/12/2008
tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.03-128-6470-2008/13512/61786
sayılı yazı.
b) 24/12/2008 tarihli ve
B.02.0.PPG.0.12.310-15090 sayılı yazı.
c) 03/01/2011 tarihli ve
B.03.0.CİG.0.00.00.03-128-6470-2008/16586/75744 sayılı
yazı.
Malatya Milletvekili Mehmet
Şahin hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile Başkanlığınıza
gönderilen soruşturma dosyasının iadesi hususunda Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Cemil
Çiçek
Devlet
Bakanı ve
Başbakan
Yardımcısı
BAŞKAN Anayasa ve
Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyonda bulunan dosya
Hükûmete geri verilmiştir.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin dört önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Meclis Araştırması
Önergeleri
1.- Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 26 milletvekilinin,
yaş sebze ve meyve üreticilerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/981)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
"Ülkemizdeki Yaş
Meyve ve Sebze Üreticilerinin Sorunlarının
Araştırılarak Alınacak Önlemlerin Belirlenmesi"
amacıyla Anayasamızın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İç Tüzüğünün 104üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılması için gereğini saygılarımızla
arz ederiz. 03.11.2010
1) Alim Işık (Kütahya)
2. Hüseyin Yıldız (Antalya)
3) Cemaleddin Uslu (Edirne)
4) Hasan Özdemir (Gaziantep)
5) Durmuş Ali Torlak (İstanbul)
6) Yılmaz Tankut (Adana)
7) Atila Kaya (İstanbul)
8) Oktay Vural (İzmir)
9) Süleyman Nevzat Korkmaz (Isparta)
10) Mithat Melen (İstanbul)
11) Necati Özensoy (Bursa)
12) Ertuğrul
Kumcuoğlu (Aydın)
13) Hasan Çalış (Karaman)
14) Akif Akkuş (Mersin)
15) Mustafa Kemal Cengiz (Çanakkale)
16) Behiç Çelik (Mersin)
17) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
18) Muharrem Varlı (Adana)
19) Mehmet Serdaroğlu (Kastamonu)
20) Süleyman Turan Çirkin (Hatay)
21) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
22) Şenol Bal (İzmir)
23) Rıdvan Yalçın (Ordu)
24) Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
25) Süleyman Latif Yunusoğlu (Trabzon)
26) Mustafa Enöz (Manisa)
27) Beytullah Asil (Eskişehir)
Gerekçe:
Ülkemizde sebze-meyve
ticareti ve toptancı hallerini düzenleyen 27 Haziran 1995 tarih ve 552
sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve daha sonra yapılan kanuni
düzenlemelerin, sektördeki ilk ve son halka olan üretici ve tüketicileri göz
ardı etmesi ve ihtiyaca cevap verememesi nedeniyle 23.05.2010 tarih ve
26530 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren
5652 sayılı Kanun ile bazı yeni düzenlemelere gidilmiştir.
Ancak bu düzenlemelerle de üreticilerin mevcut sorunlarına köklü bir çözüm
getirilememiştir. Günümüzde, tüketicinin domatese 8-10 TL/kg fiyatla
ulaşmasına karşın, üreticinin domatesi 1-2 TL/kg fiyatla
satmış olması bunun en somut göstergelerinden birisidir. Son düzenlemenin
özünün üretici ile tüketici fiyatları arasındaki uçurumun
kapatılmasını amaçlaması gerekirken, maalesef bu
düzenlemeyle de uçurum kapatılamamıştır.
Meyve-sebze üreticilerinin
temel sorunlarının başında; Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca diğer ürünlere verilen desteklerin
meyve-sebzeye verilmemesi, ürünün değeriyle satılamaması,
ihracatın düşüklüğü, ürün kârının düşüklüğü
vb. gibi sorunlar gelmektedir. Dört mevsimin yaşandığı ve
verimli arazilere sahip ülkemizin, Avrupa ülkeleriyle
karşılaştırıldığında, sebze-meyve
üretimindeki üstünlüğü tartışmasızdır. Ancak dünya
sebze-meyve üretiminin yaklaşık yüzde 3'ünü üretmesine rağmen bu
üretimin sadece yüzde 5'inin ihraç edildiği, aynı oranın
İsrail'de yüzde 30'lar, İspanya'da yüzde 45'ler dolayında
olduğu dikkate alındığında, sektörde önemli bir
ihracat sorununun bulunduğu açıktır. Başka bir
deyişle, yüzde 95'i ülke içinde kalan yaş meyve ve sebzenin
yaklaşık dörtte 1'inin tüketim merkezlerine ulaşmadan
çürüdüğü dikkate alındığında, sektörde fonksiyonel ve
yapısal anlamda birçok değişiklikler içeren ve günlük
ihtiyaçlara cevap verebilecek düzenlemelere ihtiyaç vardır.
Tüm yasal düzenlemelere
rağmen yaş meyve ve sebze üreticilerinin yaşadığı
önemli sorunlardan birisi de finansman sorunudur.
Kurumsallaşamamış küçük ölçekli üreticiler bankalardan gerekli
finansman desteğini bulamamakta ve aracılardan alınan yüksek
faizli krediler nedeniyle maliyetleri artmaktadır.
Aynı zamanda sektörde
örgütlenme ve örgütler aracılığıyla pazarlama yönünden de
sıkıntılar bulunmaktadır. Tarımsal örgütlerin
vesayetindeki çok başlılık ve mevzuat kirliliği
yanında devletten yeterli desteği görememesi üreticiyi bu örgütlerden
uzaklaştırmaktadır. Yönetim giderlerini karşılayamaz
durumda olan mevcut tarımsal örgütler bu alanda faaliyet gösteren çok
uluslu şirketlerle rekabet edemez hâle gelmiştir. Bu sektörde
farklı hukuki statüye sahip ve farklı kanunlara tabi örgütler
birbirine rakip hâle getirilmek suretiyle sektörde boşluk
yaratılmıştır.
Yaş meyve ve sebze
sektöründe üreticiden-tüketiciye zincirin sağlıklı
işlememesi, yeterince kayıtlı işlemin
yapılamaması ve adil bir vergilendirmenin sağlanamaması;
girdi maliyetleri yüksek olan üreticinin kârını düşürmekte,
tüketicinin ise değerinden daha pahalı ürün tüketmesine neden
olmaktadır. Ülkemizdeki tohum, fidan, gübre ve ilaç gibi girdi maliyetleri
ile işgücü maliyetlerinin yüksek olması, düşük kâr marjıyla
çalışan üreticilerin zarar etmesine neden olmaktadır.
Yaş meyve-sebze
üreticilerinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi amacıyla;
tarımsal desteklerin verilmesi, tarımsal örgütlere üyeliğin
teşvik edilmesi ve örgütlerin revize edilmesi, depolama, paketleme ve
pazarlama konusunda üreticiye destek olacak her türlü tesis, alet ve ekipman
desteğinin sağlanması, kamu bankalarının hazine
sübvanseli, uzun vadeli ve düşük faizli krediler tahsis edilmesi, çiftçi
örgütlerine vergi muafiyeti ve istisnaların getirilmesi, üreticilerin
rekabet gücünün artmasına yol açacaktır.
Yukarıda açıklanan
nedenlerle, yaş meyve-sebze üreticilerinin sorunlarının
araştırılarak gerekli önlemlerin alınması
amacıyla "Meclis Araştırması açılması"
gerekli görülmektedir.
2.- Kütahya Milletvekili Alim Işık ve 26 milletvekilinin,
kamu kurumlarında taşeron şirketler
aracılığıyla istihdam edilen işçilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/982)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına,
"Kamu Kurum ve
Kuruluşlarında Taşeron Şirketler
Aracılığıyla İstihdam Edilen işçilerin
Sorunlarının Araştırılarak Alınacak Önlemlerin
Belirlenmesi" amacıyla Anayasamızın 98'inci, Türkiye Büyük
Millet Meclisi İç Tüzüğünün 104 üncü ve 105'inci maddeleri
gereğince Meclis Araştırması açılması için
gereğini saygılarımızla arz ederiz.
1) Alim Işık (Kütahya)
2) Cemaleddin Uslu (Edirne)
3) Oktay Vural (İzmir)
4) Hüseyin Yıldız (Antalya)
5) D. Ali Torlak (İstanbul)
6) Yılmaz Tankut (Adana)
7) Hasan Özdemir (Gaziantep)
8) Atila Kaya (İstanbul)
9) Süleyman Nevzat Korkmaz (Isparta)
10) Mithat Melen (İstanbul)
11) Akif Akkuş (Mersin)
12) Ertuğrul
Kumcuoğlu (Aydın)
13) Necati Özensoy (Bursa)
14) Hasan Çalış (Karaman)
15) Mustafa Kemal Cengiz (Çanakkale)
16) Behiç Çelik (Mersin)
17) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
18) Abdülkadir Akçan (Afyonkarahisar)
19) Muharrem Varlı (Adana)
20) Mehmet Serdaroğlu (Kastamonu)
21) Süleyman Turan Çirkin (Hatay)
22) Şenol Bal (İzmir)
23) Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
24) Süleyman Latif
Yunusoğlu (Trabzon)
25) Rıdvan Yalçın (Ordu)
26) Mustafa Enöz (Manisa)
27) Beytullah Asil (Eskişehir)
Gerekçe:
AKP'nin tek başına
iktidarda bulunduğu son sekiz yıllık dönemde, uygulanan
yanlış ekonomi ve istihdam politikaları neticesinde
işsizlik giderek artmış ve bu işsizlik neticesinde
üniversite mezunlarının bile razı edilmeye
çalışıldığı taşeron işçilik sistemi,
vatandaşlarımızın muhatap olduğu mevcut ekonomik
sorunları daha da kronikleştirmiştir. "Kula kul olma"
anlayışının hâkim kılındığı ve bu
statüde çalışan bir çok insanın onur ve haysiyetini kıran
taşeron işçilik sistemi, uygulamada bir çok sorunlara neden
olmaktadır.
Kamuda personel
istihdamının tek tip sınava ve kariyer sistemine
bağlandığı ve tavassut sisteminin önüne geçildiği bir
istihdam politikası, özellikle AKP hükümetleri döneminde uygulamaya
sokulan değişik istihdam modelleri ile
yıpratılmış ve kamuda personel istihdamı âdeta
"yamalı bohça" ya çevrilmiştir. İktidar
tarafından seçim dönemlerinde oy avcılığı için "vaat"
ve "tehdit" unsuru olarak kullanılan taşeron işçilik
sistemi, iktidarın bu amaçlarına ve yandaş şirketlerin
kamuda istihdam edilen personel vasıtasıyla zenginleşmesine
hizmet etmektedir.
4857 sayılı
İş Kanununun 2. Maddesine göre uygulanan "Alt
İşveren" veya kamuoyundaki yaygın kullanımıyla
"taşeron şirket uygulaması"; asıl
işverenler, yani kamu kurumları yönünden, ilave bir yatırım
yapmadan kapasite artışının sağlanması,
maliyetlerin düşürülmesi, iş mevzuatında sayıya
bağlı olarak getirilen (iş güvencesi, özürlü, eski hükümlü veya
terör mağduru çalıştırma, toplu işçi çıkarma,
kantin açılması, emzirme odası ve kreş kurulması,
işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma, spor
tesisi kurma ve antrenör bulundurma vb.) yükümlülüklerin dışında
yer alma gibi faydaları düşünülerek uygulanan, ancak uygulamada,
Devletten gelir elde etmek için rant kapısı hâline gelen bir sistem
olmuştur.
Yasa koyucu, alt
işverenin işçilerini yeterli derecede güvencede görmemesi nedeniyle,
alt işverenin işçilerinin yasal haklarından dolayı
asıl işvereni de hukuki olarak sorumlu tutmuştur. Ancak,
uygulamada alt işverenlik objektif kriterlere
bağlanmadığı için gerekli önlemler
alınmamaktadır. İş güvenliği ve işten
çıkarılma riskleri açısından istihdam edilen kadrolu
işçilere sağlanan haklar taşeron firmalar
aracılığıyla çalışan işçilere de
sağlanmış olmasına rağmen, uygulamada sözleşmeden
kaynaklanan hükümler ve sistemin doğasından kaynaklanan nedenlerle,
bu haklar işçilerin elinden alınmaktadır.
Bir taşeron şirketi
tarafından işçinin istihdamı, müşterisi (asıl
işveren) ile yapılan anlaşmaya bağlı olduğundan
bu anlaşmanın sona ermesi işçinin işten
çıkarılması için "haklı sebep" olmakta ve
işçi çıkarmayı kolaylaştırmaktadır. Ülkemizdeki
yüksek işsizlik oranı nedeniyle, Üniversite mezunları
taşeron şirketler vasıtasıyla istihdam edilmekte ve asgari
ücret ile çalıştırılmaktadır. Kamunun istihdam
maliyetlerini azaltmak için getirilen ve zamanla işçilerin
sendikasızlaştırılması, düşük ücretli
çalıştırılması ve iş güvenliğinin yok
edilmesi için bir araç hâlini alan taşeron işçilik sisteminin
sınırlandırılması ve planlanması gerekmektedir.
Taşeron (Alt İşveren) aracılığıyla
sağlanacak hizmet alanlarını belirleyecek ve izin verecek bir
komisyonun kurulması ve getirilecek idari para cezalarıyla, bu
sektörde çalışan işçilerin haklarının yasal güvenceye
kavuşturulması sağlanabilecektir.
Diğer yandan birçok kamu
kurumu veya kuruluşunda hizmet alımı yapılan taşeron
şirketlerin, iktidar partisine yakınlığıyla bilinen
kişilere ait olması ve şirketlere alınacak işçileri
AKP yöneticilerinin belirlemesi; uygulamada kurum
çalışanlarını zora soktuğu gibi, kurum yöneticileri
ile şirket yöneticileri ya da çalışanları arasında
değişik sorunların yaşanmasına da neden
olmaktadır. Örneğin, siyasi nüfuzla işe alınmış
birçok şirket çalışanı, âdeta kurum yöneticilerinin bile
amiri gibi davranabilmektedirler.
Yukarıda açıklanan
nedenlerle, "Taşeron İşçilik Sisteminin" uygulamadaki
sorunlarının araştırılarak gerekli önlemlerin
alınması amacıyla "Meclis araştırması açılması"
gerekli görülmektedir.
3.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 23 milletvekilinin,
yapılması planlanan nehir tipi hidroelektrik santrallerinin çevreye
olası etkilerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/983)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizin elektrik enerjisi
ihtiyacının karşılanmasında kullanılması
planlanan nehir tipi hidroelektrik santrallerinin proje ve inşa
süreçlerinde yöre halkının görüşleri ve taleplerinin dikkate
alınmadığı, flora, fauna ve ekili alanların suya olan
ihtiyaçlarının göz ardı edildiği, Hükûmet tarafından
bu sorunlara dikkat çeken sivil toplum örgütleri ve halkın engel olarak
algılandığı, âdeta düşman ilan edildiği ve
baskıya maruz bırakıldığı gözlenmektedir.
Yapılacak olan nehir
tipi hidroelektrik santrallerinin doğal çevreye, o bölgede yaşayan
insanlara ve tarihî dokuya en az zarar verecek biçimde planlanması,
inşa edilmesi ve işletilmesi gerekliliği göz ardı
edilmekte, enerji getirisi doğal çevre üzerindeki yarattığı
ve yaratacağı tahribata yeğlenmektedir.
Bu nedenlerle, hidroelektrik
santrallerin proje ve yapım süreçlerinde yaşanan
sorunlarının tespiti, HES'lere karşı çıkan yöre
halkı ve sivil toplum örgütleri üzerinde siyasi baskı
kurulmasına ilişkin sorunların ve alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç
Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz. 28.10.2010
1) Hulusi Güvel (Adana)
2) Hüsnü Çöllü (Antalya)
3) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
4) Ali Oksal (Mersin)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Birgen Keleş (İstanbul)
7) Atila Emek (Antalya)
8) Sacid Yıldız (İstanbul)
9) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
10) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
11) Tayfur Süner (Antalya)
12) Tekin Bingöl (Ankara)
13) Erol Tınastepe (Erzincan)
14) Çetin Soysal (İstanbul)
15) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
16) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
17) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
18) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
19) Şevket Köse (Adıyaman)
20) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
21) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
22) Ahmet Küçük (Çanakkale)
23) Ensar Öğüt (Ardahan)
24) Tacidar Seyhan (Adana)
Gerekçe:
Ülkemizin elektrik enerjisi
ihtiyacının karşılanması, enerji üretiminde
kaynakların çeşitlendirilmesi, enerjide dışa
bağımlılığın azaltılması, temiz,
yenilenebilir ve yerli enerji kaynaklarının
kullanımının artırılmasının önemi ve
gerekliliği ortadadır.
Fosil yakıtlara
dayanmaksızın elektrik enerjisi üretebilecek sistemlerden birisi de
su gücünü kullanarak enerji üreten hidroelektrik santralleridir.
Ancak, 2003
yılından başlayarak santral kurulması amacıyla
nehirlerin özel sektöre kiraya verilmesi ile birlikte kamuoyumuzda planlanan
hidroelektrik santrallerinin doğal çevreye verecekleri zararın
görmezden gelindiği, sahip oldukları dezavantajların dikkate
alınmadığı yönünde haklı kaygılar ortaya
çıkmıştır.
Nehir tipi HES'lerin büyük
çoğunluğunun bütünsel ve havza bazında planlamaları
yapılmadan, çevresel etkilerinin ve yaratacağı tahribatın
hesaba katılmadan projelendirildiği ve inşasına izin verildiği,
hatta kimi çevre koruma bölgesi ilan edilmiş alanların dahi HES
projelerine konu edildiği bilinmektedir.
Yapılması planlanan
1.700'ü aşkın nehir tipi hidroelektrik santralinden bir
kısmının hassas doğal dengeye sahip bölgelerde olduğu
ve endemik bitki ve canlı çeşitliliğine zarar verebileceği
konusunda bilimsel çevrelerden uyarılar gelmiş olmasına
rağmen, bunlar Hükümet tarafından dikkate alınmamış,
faaliyete geçen santrallerin neden olduğu çevresel etkiler kamuoyundaki
kaygıların ve bu konuda yapılan uyarıların haklılığını
ortaya koymuştur.
Yöre halkı ve sivil
toplum örgütlerince HES'ler için alınması zorunlu olan ÇED
raporlarının yeterli bilgi birikimine ve çevre
duyarlılığına sahip olmayan şirketlerce
hazırlandığı, aceleye getirildiği, çoğu kez
yanlı olduğu yolunda yapılan eleştirilerin yersiz
olmadığı geçen süre zarfında ortaya
çıkmıştır.
Hükümet tarafından bütün
bu eleştiri ve uyarıların haklılığı göz
ardı edilerek, çevreye duyarlı sivil toplum örgütleri
suçlanmış, kalkınmanın önünde engel olarak
sunulmuştur. HES'lerin yapımına direnen yöre halkı,
HES'lerin yapımını üstlenen şirketler ve idareciler
tarafından baskıya maruz bırakılmıştır.
Ekonomik ve çevresel
politikaların oluşturulmasında halkın katılım
hakkı hiçe sayılarak, kamu yararı gözetilmeden
gerçekleştirilmek istenen bu tip projelerin yarardan çok zarar
getireceği açıktır. Ekolojik sistemin sürdürülebilirliliği
sağlanmadan yapılacak nehir tipi
hidroelektrik santrallerinin neden olacağı tahribatın
getireceği faydadan daha çok olacağı gözden
kaçırılmadan, yalnızca ekonomik getirinin
değerlendirildiği bir sistemin sakıncaları dikkate
alınarak hidroelektrik
santrallerinin proje ve yapım süreçlerinin çevreden ödün verilmeden
planlanması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen
gerekçelerle, hidroelektrik santrallerin proje ve yapım süreçlerinde
yaşanan sorunlar ile HES'lerin yapımına karşı
çıkan yöre halkı ve sivil toplum örgütleri üzerinde baskı
kurulmasına ilişkin sorunların ve bu konuda alınacak tedbirlerin
Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması
açılmasının yerinde olacağı kanısını
taşımaktayız.
4.- İstanbul Milletvekili Bayram Ali Meral ve 23 milletvekilinin,
Kardemir A.Ş.de işçilerin sendika değiştirmesi sebebiyle
işten çıkarıldığı ve yönetimle ilgili usulsüzlük
iddialarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/984)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'na
1994 yılında 5
Nisan Kararları ile kapatılmasına karar verilen Karabük Demir
Çelik İşletmesi, 51. Hükümet tarafından 1995 yılında
işletmede çalışan işçiler ile yöre sanayicisi ve
halkına 1 TL gibi sembolik bir bedelle devredilmiştir.
Devirde Şirket Ana
Sözleşmesine göre 7 kişiden oluşan Yönetim Kurulu;
- A Grubu: Kardemir A.Ş.
çalışanlarını temsilen 4 kişi,
- B Grubu: Yörenin sanayi ve
ticaret odası ile esnaf odasını temsilen 2 kişi,
- D Grubu: Yöre
halkını temsilen 1 kişi,
Şeklinde
oluşturulmuştur.
Sayın Bayram Meral
(İstanbul Milletvekili)in 14.07.2010 tarihli yazılı soru
önergesine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer
Dinçer'in verdiği 20.10.2010 tarihli yazılı cevaptan;
- İMKB'de işlem
gören Şirket hisse senetlerinde 16.08.2002-04.02.2003 döneminde meydana
gelen usulsüz alım-satım işlemleri dolayısıyla Sermaye
Piyasası Kurulunun 18.04.2003 tarih ve 21/468 sayılı
toplantısında, Şirketin yönetim kurulu başkanı
Mutullah Yolbulan'a 15.200,00 YTL para cezası verildiği; ayrıca
Kurul tarafından şirket nezdinde yapılan incelemeler sonucunda
düzenlenen 01.09.1997 ve 09.09.2003 tarihli raporların Kurulun 12.09.2003
tarihli toplantılarında görüşülmesi sonucunda ise, Kardemir'in
zararının giderilmesi için Yönetim Kuruluna 1 ay süre verildiği
ve nihayetinde Kurulun 31.10.2003 tarihli toplantısında Kardemir'in
sorumlu yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu;
- Kardemir A.Ş.'nin
30.04.2010 tarihli Genel Kurul Hazirun cetveline göre yönetim kurulu ve hisse
oranlarının:
Adı Soyadı Görevi A Grubu B Grubu D Grubu
Mutullah Yolbulan Yönetim Kurulu 50.001 Lot = 900.000
lot =
A Grubunu Temsilen Başkanı 50.000,00 TL 900.000,00
TL
Kamil Güleç
A Grubunu Temsilen Yönetim Kurulu 575.185 Lot = 2.387.203 Lot =
Başkan Vekili 575.185,00 TL 2.387.203,00 TL
Hüseyin Çağrı Güleç Yönetim Kurulu 159.774 Lot = 8.150 Lot = 878.755
Lot =
A Grubunu Temsilen Üyesi 159.774,00 TL 8.150,00
TL 878.755,00 TL
Mehmet Zeki Yolbulan Yönetim Kurulu 586.972 Lot = 1.143.379
Lot =
A Grubunu Temsilen Üyesi 586.972,00 TL 586.972,00
TL
Cavit Yücel Yönetim Kurulu 6.759.637 Lot =
B Grubunu Temsilen Üyesi 6.759.637,00 TL
Mustafa Yolbulan Yönetim Kurulu
B Grubunu Temsilen Üyesi
İhsan
Ayrancıoğlu Yönetim
Kurulu
D Grubunu Temsilen Üyesi
Şekline
dönüştüğü;
- Şirketin 2008
yılı dağıtılabilir kârı ile özel fon toplamı
328.755.482,00 TL'nin 08.05.2009 tarihli genel kurul toplantısında
sermayeye eklenmesine ve işçilere kâr payı
dağıtılmamasına karar verildiği;
- İş yerinde
çalışan işçilerden 1.909'unun 2010 Haziran'ında
Çelik-İş Sendikasından istifa ederek Türk Metal Sendikasına
geçtikleri;
- İşverenin
17.06.2010 tarihinde 29 işçinin iş akdini feshettiği ve 87
işçiyi istemi dışında yıllık izne
çıkardığı;
- İşveren ile
Çelik-İş Sendikası arasında 16.06.2010 tarihinde
yapılan Protokole, söz konusu istifalardan sonra ek protokol
yapılarak Çelik-İş Sendikasına üye işçilere ayda
350,00 TL tutarında ek ödeme yapılması; ek ödemeden Türk Metal
İş Sendikasına üye işçilerin
yararlandırılmaması kararı alındığı:
Anlaşılmıştır.
Öte yandan, CHP
Milletvekilleri Bayram Meral (İstanbul), Osman Kaptan (Antalya) ve Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak) tarafından bölgede yapılan
incelemelerde;
- 01.11.2010 tarihi
itibariyle işten çıkarılanların 165 isçi olduğu ve bu
sayıya 460 işçinin daha ekleneceği;
- Kendilerini işverene
sattığı gerekçesiyle Çelik-İş Sendikasından
istifa ederek Türk Metal İş Sendikasına geçişler nedeniyle
yetkili sendika olma niteliğini kaybeden Çelik-İş Sendikası
ile işverenin iş birliği sonucu AKP Milletvekilleri ve
teşkilatının referanslarıyla iş yerine 1.200 yeni
işçi alındığı ve bunların Çelik-İş
Sendikasına üye yapıldığı;
- Mehmet Zeki
Yolbulan'ın, Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan'ın
kardeşi ve İhsan Ayrancıoğlunun eniştesi; Hüseyin
Çağrı Güleç'in Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç'in
oğlu, Cavit Yücel'in ise dünürü olduğu; Kardemirn aile şirketi
hâline gelmesinde en büyük etkenin, yönetimin değişmesini
sağlamak için Çelik-İş Sendikası yöneticilerinin 2002
yılından sonraki genel kurullara girmedikleri:
- Yaşanan tüm bu süreç
içinde Karabük ilinin patlamaya hazır bir bomba hâline geldiği;
yaşanan sorunların yol açacağı ekonomik ve sosyal sonuçlar
yanında, yaşanan küçük olayların kriminal çatışmalara
dönüşme olasılığı olduğunu;
Gözlemişlerdir.
Bu bağlamda; Kardemir
çalışanları ile yöre halkına 1 TL gibi sembolik bir bedelle
devredilen Kardemir A.Ş.'nin süreç içinde "Yolbulan" ve
"Güleç" ailelerinin eline hangi yol ve usulsüzlüklerle
geçtiğinin; işveren, işçi sendikası ve iktidar partisi
etrafında oluşan ittifakın, iki sendikaya üye olmanın Anayasal
özgürlüklerin genişletildiği şeklinde dillendirildiği bir
ortamda özgür iradeleriyle sendika değiştirdikleri gerekçesiyle
işten atılan işçilere uygulanan kıyımların ve
bunların yol açacağı ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar
ile alınması gerekecek önlemlerin araştırılması
amacıyla Anayasamızın 98 nci, İçtüzüğün 104 ve 105 nci
maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ve teklif ederiz.
1) Bayram Ali Meral (İstanbul)
2) Osman Kaptan (Antalya)
3) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
4) Rahmi Güner (Ordu)
5) Gürol Ergin (Muğla)
6) Şevket Köse (Adıyaman)
7) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
8) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
9) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
10) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
11) Ahmet Küçük (Çanakkale)
12) Muhammet Rıza
Yalçınkaya (Bartın)
13) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
14) Hulusi Güvel (Adana)
15) Ensar Öğüt (Ardahan)
16) Atila Emek (Antalya)
17) Selçuk Ayhan (İzmir)
18) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
19) Akif Ekici (Gaziantep)
20) Abdulaziz Yazar (Hatay)
21) Ahmet Ersin (İzmir)
22) Ergün Aydoğan (Balıkesir)
23) Kemal Demirel (Bursa)
24) Mustafa Özyürek (İstanbul)
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Danışma Kurulunun
bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) Danışma Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma gün ve
saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 393 ve 375 sıra sayılı kanun
tasarılarının İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel
kanun olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin
Danışma Kurulu önerisi
Danışma Kurulu
Önerisi
No: 91 Tarihi: 11/1/2011
Danışma Kurulunun
yaptığı toplantıda, ekteki önerinin Genel Kurulun
onayına sunulması uygun görülmüştür.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Mustafa
Elitaş M.
Akif Hamzaçebi
Adalet ve Kalkınma
Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi
Grubu
Başkanvekili Grubu
Başkanvekili
Oktay Vural Bengi
Yıldız
Milliyetçi Hareket
Partisi Barış
ve Demokrasi Partisi
Grubu
Başkanvekili Grubu
Başkanvekili
Öneri:
Gündemin Kanun Tasarı
ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan 393, 375 ve 131 sıra sayılı Kanun
Tasarılarının bu kısmın 4, 5 ve 6 ncı
sıralarına alınması, diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
393 ve 375 sıra
sayılı Kanun Tasarılarının İçtüzüğün 91 inci
maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin ekli
cetvellerdeki şekliyle olması,
Genel Kurulun;
14 Ocak 2011 Cuma ile 17 Ocak
2011 Pazartesi günleri de çalışması ve bu Birleşimlerde
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşlerin görüşülmesi, 11 ve 18 Ocak 2011 Salı günkü
Birleşimlerinde 15:00-23:00; 12, 13, 14, 17 ve 19 Ocak 2011 Pazartesi,
Çarşamba, Perşembe ve Cuma günkü Birleşimlerinde 13:00-23:00
saatleri arasında çalışması;
20 Ocak 2011 Perşembe
günü saat 13:00te toplanarak 131 sıra sayılı kanun
tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalara devam edilmesi; görüşmelerin bu birleşimde tamamlanamaması
hâlinde 21 Ocak 2011 Cuma günü saat 13:00te toplanarak bu kanun
tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
görüşmelere devam edilmesi;
11 ve 18 Ocak Salı günkü
Birleşimlerinde sözlü sorular ile diğer denetim konularının
görüşülmemesi, 12 ve 19 Ocak Çarşamba günkü Birleşimlerinde
sözlü soruların görüşülmemesi,
önerilmiştir.
393 Sıra
Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Tasarısı
BÖLÜMLER BÖLÜM
MADDELERİ BÖLÜMDEKİ
MADDE SAYISI
1. BÖLÜM 1
ila 30 uncu maddeler 30
2. BÖLÜM 31
ila 30 uncu maddeler 30
3. BÖLÜM 61
ila 90 ıncı maddeler 30
4. BÖLÜM 91
ila 120 nci maddeler 30
5. BÖLÜM 121
ila 150 nci maddeler 30
6. BÖLÜM 151
ila 180 inci maddeler 30
7. BÖLÜM 181
ila 210 uncu maddeler 30
8. BÖLÜM 211
ila 240 ıncı maddeler 30
9. BÖLÜM 241
ila 270 inci maddeler 30
10. BÖLÜM 271
ila 300 üncü maddeler 30
11. BÖLÜM 301
ila 330 uncu maddeler 30
12. BÖLÜM 331
ila 360 ıncı maddeler 30
13. BÖLÜM 361
ila 390 ıncı maddeler 30
14. BÖLÜM 391
ila 420 inci maddeler 30
15. BÖLÜM 421
ila 450 nci maddeler 30
16. BÖLÜM 451
ila 458 inci maddeler
(Geçici
1 ve 2. Maddeler dâhil) 10
TOPLAM MADDE SAYISI 460
375 Sıra
Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun
Tasarısı (1/674)
BÖLÜMLER BÖLÜM
MADDELERİ BÖLÜMDEKİ
MADDE SAYISI
1. BÖLÜM 1-6 6
2. BÖLÜM 7-12
(Geçici
Madde 1) 7
Toplam
Madde Sayısı 13
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi de İç
Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C) Önergeler
1.- Ankara Milletvekili Yılmaz Ateşin, (2/589) esas
numaralı Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önergesi (4/246)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
(2/589) esas numaralı
kanun teklifimin İç Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan Genel
Kurul gündemine alınması için gereğini arz ederim.
Saygılarımla.
Yılmaz
Ateş
Ankara
BAŞKAN Önerge sahibi
olarak Sayın Ateş, buyurunuz.
YILMAZ ATEŞ (Ankara)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
dün bir elim helikopter kazası sonucu 5 pilotumuz şehit oldu ve bir
halk çocuğu olan, Anadoluda yetişen, Kıvırcık Ali
adıyla tanınan Ali Özütemiz adlı sanatçımızı da
bugün kaybettik. Bütün bu kaybettiklerimize Tanrıdan rahmet,
yakınlarına da başsağlığı diliyorum.
Değerli arkadaşlar,
Ankaramızın kuzeybatısında yer alan Beypazarı
ilçemizde ticaret ve turizm işletme fakültesi kurulması için
verdiğimiz kanun teklifinin direkt gündeme alınmasını
sağlamak amacıyla huzurunuzdayım.
Değerli arkadaşlar,
bu ilçemiz Ankaranın yirmi beş ilçesi, daha doğrusu
büyükşehir sınırları dışında kalan dokuz
ilçemiz arasında tek başına kendini yücelten, kalkınan bir
ilçemizdir. Değerli arkadaşlar, bu ilçemize 1999 yılında
2.500 ziyaretçi, yerli turist giderken, on yıl sonra 2008
yılında bu sayı 370 bine çıktı ve hızla
gelişen bir ilçemiz; gerçekten el sanatlarıyla, el ürünleriyle, yerli
imalatıyla övünen bir ilçemiz. Bu ilçemizde bu gelişen turizm
potansiyeline uygun olarak da bir ticaret ve turizm işletme fakültesinin
kurulması için de gayretli, özverili iş adamlarımız bir
araya geldiler. Bu iş adamlarımız 500 dönüm araziyi fakülteye
tahsis ettiler. Ve bununla da kalmadılar değerli arkadaşlar, bu
taahhütte bulunan iş adamlarımız ayrıca bir protokol
imzalayarak, her bağışçı tarafından üç ayrı
eğitim binası ile iki adet öğrenci yurdu yapılmasına
dair de bir taahhütte bulundular.
Bu ilçemizin bu hâle gelmesinde,
değerli arkadaşlar, başarılı bir Belediye
Başkanımızın payının büyük olduğunu da
söylemek gerekir, hakkını teslim etmek gerekir.
Değerli arkadaşlar,
bu başarılı iş adamlarımız belki Türkiye'nin
diğer illerinde, ilçelerinde de örnek olur diye, izninizle, ben bu iş
adamlarımızı da huzurunuzda sizlere arz etmek istiyorum:
Şahin Karaoğuz, Mustafa Zeki Eken, Yücel Karaoğuz, Doktor Sait
Koca, Öner Aktürk ve Hulki Tanrıkulu adlı iş adamlarımız
bir araya geldiler ve 500 dönüm araziyi bu fakültemize tahsis ettiler, bunun
protokolünü imzaladılar ve bununla da yetinmeyerek her bir taahhüt sahibi
ayrıca iki tane eğitim binası ve iki tane de öğrenci yurdu
yapma kararı aldılar.
Yani böylesine özverili bir
noktaya gelmişken yüce Meclisimizin de bu konuda katkı
koyacağına inanıyorum. Az önce Adalet ve Kalkınma Partisi
Grup Başkan Vekilimiz de, sağ olsun Sayın Başkan da bu
teklifimize olumlu oy, olumlu destek vereceklerini ifade ettiler.
İnanıyorum ki diğer siyasi partilerimiz, Milliyetçi Hareket
Partisi de buna katkı verecektir.
Burada bu kanun teklifimiz
kabul edildiği takdirde Ankara Üniversitemize de büyük bir özveri
düşecek. Üniversitemizin Rektörü de yönetimi de bu teklifimize çok
sıcak bakmaktadır.
Şimdiden
-desteklerinizle değerli arkadaşlar- bu Beypazarı ilçemize bu
fakültenin hayırlı olmasını diliyorum, hepinize de
katkılarınızdan ötürü çok teşekkür ediyorum. Yüce Meclisi
tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Ateş.
Ankara Milletvekili Zekeriya
Akıncı.
Buyurunuz Sayın
Akıncı. (CHP sıralarından alkışlar)
ZEKERİYA AKINCI (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi sevgi
ve saygıyla selamlarken, bir kaza sonucu yitirdiğimiz 5 askerimizi
saygıyla anıyorum, ulusumuza ve Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı
diliyorum.
Ayrıca, hiç kuşku
yok burada hepimizin sevdiği çok değerli bir sanatçıyı da
bir trafik kazasında kaybettik, Ali Özütemizi, Kıvırcık
Ali diye bilinen bir halk sanatçısını. Kendisini de saygıyla
anıyorum, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Değerli
arkadaşlarım, bir değişiklik teklifi veriyoruz ve
Sayın Ateşin konuşmasında da bu teklife çeşitli
partilerimizin de destek verdiğini memnuniyetle öğrenmiş
bulunuyorum. Bu teklifimiz Beypazarı ilçemizde bir ticaret ve turizm
işletme fakültesi kurulmasına dönüktür, bunu öngörmektedir.
Doğal olarak bazı
arkadaşlarımız Niçin Beypazarı? diye sorabilirler.
Beypazarı bizim hemen kuzeybatımızda, sosyal, kültürel ve
ekonomik alanda hâlâ önemli bir merkez olma özelliğini koruyan bir
kentimiz, merkez nüfusu 40 binleri aşmış bulunmakta.
Tarımı sebze ve tarla bitkilerinde olağanüstü ölçüde
gelişmiş ve rezervleri açısından da dünyanın ikinci
büyük yataklarına sahip trona madeninde ama bütün bunların ötesinde,
Beypazarının bu özelliklerinin ötesinde, son on beş-yirmi
yılda özellikle yaşadığımız önemli
değişiklikler ve gelişmeler var. Bunun temeli belli. Belki
biliyorsunuz, Beypazarı el sanatları ve mutfağıyla çok
dikkat çeken bir yer ve o nedenle de, iki yüz yıl öncesinden gelen
konakların restorasyonuyla da tam bir açık hava müzesine
dönüşmüş bulunmakta.
Beypazarının
böylesine gelişmesine, ilerlemesine, turizminin olağanüstü ölçüde
büyümesine katkı veren başta belediye başkanları olmak
üzere, herkesi burada sevgiyle anmak isterim, emeklerinden dolayı da
teşekkür etmek isterim.
Yapılan bu
çalışmalar ve sürdürülen kampanyalar Beypazarımıza ilgiyi
öylesine yükseltmiştir ki, 1999 yılında 2.500 dolayında
öngörülen turist sayısı 2008 yılında 370 bine
ulaşmış deniliyor. Bu olağanüstü bir gelişmedir,
olağanüstü bir büyümedir. Ankara gibi turizm fukarası bir
başkent için de önemlidir. Muhtemelen sizler de gitmiş
olmalısınız ama bir arkadaşınız olarak şunu
söyleyeyim: Eğer gitmediyseniz bugüne kadar, Beypazarımızı
da lütfen gidin, gezin ve görün. Çok mutlu döneceksiniz oradan ama
Beypazarının bu durumu da tabii yeni ihtiyaçlar doğurmaya
başlıyor. Turizm büyüyünce, gelişince kalite yükseliyor,
restoran ve konaklama hizmetleri yaygınlaşıyor. Bu büyüme ve
gelişme, o zaman da, eğitim almış, deneyimli bir iş
gücüne ihtiyacı giderek artırıyor. İşte, bizim
teklifimiz tam da bu ihtiyaç duyulan iş gücünün de
karşılanmasına dönüktür. Yükselen turizm sektörünü daha da
geliştirecek ve onun insan gücünü, kaliteli, yetişmiş,
eğitim almış insan gücünü karşılamaya dönük bir tekliftir.
Bunun altyapısı da vardır Beypazarında. Şu anda iki
ayrı üniversiteye bağlı üçer bölüm üzerinde yaklaşık
400e yakın öğrenciyle eğitimini sürdüren bir ilçemiz
Beypazarı. Orada meslek yüksekokullarımız var.
Kurulacak olan fakülteyle
ilgili olarak zaten biraz önce Sayın Ateş ayrıntılı
açıklama da yaptı. Arsa ve arazi tahsisi de yapılmış
bulunmaktadır. Bildiğim kadarıyla 500 dönüm civarında bir
arazinin zaten tahsisi yapılmıştır. Ankara Üniversitesinin
de, rektörlüğümüzün de bu çabaya, gayrete sahip çıkmasıyla,
sizlerin bunu yasalaştırmasıyla inanıyorum, umut ediyorum,
Beypazarımız son derece güzel bir eğitim kuruluşuna sahip
olacaktır ve orada bütün bu gelişmeleri destekleyecek bir dört yıllık
fakülteye sahip olacağız. Beypazarı bunu hak etmiştir. Oradaki
gelişmeleri bir büyük kurumla, bir fakülteyle taçlandırmak
gerekmektedir. Buna desteklerinizi talep ediyoruz. Desteklerini şimdiden
açıklamış olan arkadaşlarımıza da teşekkür
ediyoruz. El birliğiyle Beypazarı için güzel şeyler yapıyor
olacağımızdan hiç kuşku duymuyorum ve hepinizi bir kez daha
sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (CHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyoruz Sayın Akıncı.
Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.02
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.17
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin İkinci
Oturumunu açıyorum.
Alınan karar
gereğince, sözlü soru önergeleri ile diğer denetim
konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan,
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/324) (S. Sayısı: 96)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan,
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun
görüşmelerine devam edeceğiz.
2.- Türk Borçlar Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu
(1/499) (S. Sayısı: 321) (x)
BAŞKAN Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
İç Tüzükün 91inci
maddesine göre temel kanun olarak görüşülen tasarının 11/11/2009
tarihli 16ncı Birleşiminde üçüncü bölümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi, üçüncü bölümde
yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
Üçüncü bölüm 61inci madde
ile 90ıncı madde arasındadır.
61inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
62nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
63üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
64üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
65inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
66ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
67nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
68inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
69uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
70inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
71inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
72nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
73üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
74üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
75inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
76ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
77nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
78inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
79uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
80inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
81inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
82nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
83üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
84üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
85inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
86ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
87nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
88inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
89uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
90ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Şimdi, dördüncü bölümün
görüşmelerine başlıyoruz.
Dördüncü bölüm 91inci madde
ila 120nci maddeleri kapsamaktadır.
Dördüncü bölüm üzerinde,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın
Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakikadır.
MHP GRUBU ADINA MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu olarak, dün yaşadığımız elim helikopter
kazasında kaybettiğimiz 5 şehide yüreklerimiz yandı.
Şehitlerimize rahmetler diliyoruz, aile yakınlarına ve silah
arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz,
sabır diliyoruz. Yüce Allah bir daha böyle bir kazayı, böyle bir acıyı
Türk milletine, Türk Silahlı Kuvvetlerine yaşatmasın.
Milletimizin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin başı sağ olsun.
Bu sözleri söyleyerek, Borçlar Kanunu üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin
görüşlerini ifade etmeye başlayacağım.
Değerli milletvekilleri,
bugün 23üncü Yasama Döneminin çok özel bir oturumunu yapmaktayız.
İlk defa Meclisimiz çok önemli bir kanun üzerinde, bir temel kanun
üzerinde ittifak yaparak, uzlaşarak bir program dâhilinde ama bu
kanunların çıkartılması iradesi üzerinde ittifak ederek bir
görüşme yapmaktadır, bir müzakere yapmaktadır. Aslında her
defasında ifade ediyoruz ama ne yapalım ki böyle, burada bir müzakere
yapmamız lazım. Türk hukuk sisteminin çok temel bir kanunu,
birbirleriyle irtibatlı olan, yani Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar
Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gibi gerçekten Türk
yargı sisteminin, hukuk sisteminin temel taşlarıyla ilgili temel
değişiklikler yapan, hatta yeniden yazan bir kanunu, bir kanun
paketini müzakere ediyoruz. Ama maalesef Meclisimiz, şu üç yıl
dolmuş olmasına rağmen bir türlü müzakere moduna
ulaşamadı. Bu üzüntümüz ama ben görüşlerimizi Meclisimizin
dikkatinden çok milletimizin ve ilgili kesimlerin dikkatine sunmak istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
Borçlar Kanunu özel hayatın tüm alanlarını ilgilendiren bir
temel kanun. Mevcut 818 sayılı Borçlar Kanunu mülga, yeni bir borçlar
kanunu yazıyoruz. Sekiz yıllık bir komisyon
çalışmasından sonra, üç yıldır da Meclisimizde bekleyen
bu Borçlar Kanunu maalesef, Hükûmetin uzlaşmaz, iktidar partisi grubunun
uzlaşmaz tavrıyla bu dönem çıkmamak gibi bir tehlikeyle
karşı karşıyaydı. Hatta Sayın
Başbakanın bu kanunların yani Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu ve
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2011 seçimlerinden sonra oluşacak 24üncü
Dönem Meclisinde görüşüleceğini beyan etmiş olması
gerçekten bu konuda iktidar partisinin sorumluluğunu ortaya
koymaktadır. Taraflar arasında, iktidar ve muhalefet arasında
bir uzlaşma aramadan, aramakta ısrar etmeden, bir sonuç
itibarıyla bu kanunlar artık çıkmayacak diye ertelemenin hiçbir
şekilde bir mazereti olmaz ama daha da sıkıntılı bir
husus, bu temel kanunların çıkmayışının sorumlusu
olarak da muhalefeti göstermeleri, özellikle de Milliyetçi Hareket Partisini
göstermeleri asla kabul edilemez.
Borçlar Kanunu bir temel
kanundur, Medeni Kanunun devamı, cüzü mahiyetindedir. Medeni Kanun
21inci Yasama Döneminde bir uzlaşmayla
çıkartılmıştır. Bunun devamı olarak Borçlar
Kanununun çıkartılması gerekmektedir. Borçlar Kanunu
çıkartılmalıdır ki Türk Ticaret Kanunu da çıkartılabilsin.
Dolayısıyla bunun ertelenmesinin hiçbir haklı gerekçesi olmaz
ama bir uzlaşmayla çıkartılması da bir zorunluluktur.
Değerli milletvekilleri,
değerli izleyenlerimiz; bu beş kanun yani Borçlar Kanunu, Ticaret
Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve bunların yürütme kanunları,
yürürlük ve uygulama kanunlarının toplamı 2698 maddeden
oluşmaktadır. Dolayısıyla bu 2698 maddelik kanunu müzakere
etmeden, burada karşılıklı, komisyonlarda karşılıklı
tartışmadan, önergelerle muhalefetin katkısını talep
etmeden, iktidarın el kaldırıp indirmesiyle çıkartmak
iddiası aslında mümkün değildi, bunu herkes de gördü ama
uzlaşma temin etmek sorunu da siyasi iktidarın.
Değerli milletvekilleri,
bu noktada siyasi iktidarın, iktidar partisi grubunun sorumlu ve suçlu
olarak muhalefeti göstermesini, özellikle de Milliyetçi Hareket Partisini
göstermesini asla kabul edemeyiz. Bu sebeple biz grup olarak, Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu olarak bu kanunların, bu üç kanunun, bu üç temel
kanunun ve iki uygulama kanununun bu dönemde, 23üncü Dönemde
çıkartılması hususunu ısrarla kamuoyu önünde talep ettik ve
Meclis Başkanını bu noktada göreve davet ettik. Sonuçta, Meclis
Başkanının başkanlığında yürütülen çalışmalarla,
kurulan üç komisyonun yirmi günlük bir çalışması sonrasında
bu kanun buraya getirildi ve bugün müzakeresine başladık.
Buradan herkese ifade
ediyorum: Bu kanunların çıkmasıyla ilgili Milliyetçi Hareket
Partisinin mutabakatı var. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz
ki: Bu kanunlar bu dönemde çıkmalı çünkü piyasa bekliyor, ekonomik
hayat bekliyor, özel hayatın her alanı bekliyor. Oluşturulan
beklenti ertelenemez noktada dolayısıyla bu kanunlar
çıkmalı ama içeriği konusunda muhalefetin verdiği
önergelerin hiçbirinin kabul edilmemiş olması bu konudaki
itirazımızı ortadan kaldırmaz. Biz bu kanunun
çıkmasıyla mutabıkız, içeriğiyle mutabık
değiliz, içeriğinde birçok kabul etmediğimiz, eksik
bulduğumuz, yanlış bulduğumuz ve gelecekte birçok soruna
dönüşme ihtimali olan düzenleme var. Dolayısıyla bu kanunun
sorumluluğu, bu kanunun getirdiği uygulamaların
sorumluluğu, o uygulamalarda yaşanacak sorunların
sorumluluğu iktidar partisine aittir ve ilgili taraflara aittir.
Bu uzlaşma
arayışları içerisinde hem Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğinden hem de Ankara Ticaret Odasından bu konuyla ilgili
görüşlerinin, bu konuyla ilgili taleplerinin bize iletilmesini istedik ama
anlaşılmaktadır ki, bu kanun üzerinde ilgili kesimler ekonomi ve
ticaret hayatının kurumsal yapısı da bir mutabakat, bir
müzakere, bir inceleme zahmetine katlanmamışlar ve sonuç
itibarıyla bu kanun eksiklikleriyle çıkıyor.
Değerli milletvekilleri,
bakınız, bu kanunun eksikliklerini ilk üç bölümde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu sözcüleri, Sayın Faruk Bal, Genel Başkan
Yardımcımız, ısrarla, burada, her maddede önerge vererek,
gerekçelerini ifade ederken ortaya koydu. Bu kanunla bir hafızayı
siliyorsunuz, getirdiğiniz dil, işte seksen beş yılda
oluşan ticaret hayatımızın, ekonomik
hayatımızın tüm tanımlarını allak bullak ediyor.
Her şeyden önce şu:
Bakınız, bu kanun 649 madde. Bu 649 maddenin hepsi yeni değil,
eski Kanunun büyük kısmını taşıyorsunuz. O
taşımanızda eski terimleri devam ettiriyorsunuz ama yeni
yaptığınız düzenlemelerde öyle terimler getirmişsiniz
ki anlaşılması mümkün değil. Nasıl
anlaşılacak, nasıl kabul edilecek? İçinizde çok sayıda
hukukçu var -şimdi ben buradan şöyle bir bakarak çıkardım-
mesela giderim yükümlülüğü ne demek? Bunun neresi Türkçe? Giderim
borcu nasıl anlaşılacak? Öyle anlamlar var ki eski terimlerle
yeni terimler birbirinin içine girmiş.
Dolayısıyla,
değerli milletvekilleri, uzun emekler sonrası deneme yanılma
metoduyla kabul edilen, oluşan, gelişen bir hafızayı burada
sıfırlıyorsunuz; yenisini de ikame ederken bir tutarlılık,
bir bütünlük ortaya koymuyorsunuz. Ne olacak sonuç? Türk Ceza Kanunundaki
sonuç olacak. Bakın, bugün ülkemizde hepimizin tenkit ettiği,
vicdanları yaralayan bir tahliye meselesiyle karşı
karşıyayız. Niye bu tahliyeler? Çünkü Yargıtayın yükü
o kadar çok artırıldı ki, Türk Ceza Kanununda yapılan
değişikliklerle geriye dönük, yani getirdiğiniz
değişikliklerin lehte olanlarının yeniden gözden
geçirilmesine dair taleplerin karşılanması konusunda
Yargıtayın yükünü o kadar çok artırdınız ki bugün
gelinen noktada maalesef işte, herkesin ve herkesten çok Hükûmetin tenkit
ettiği bir sonuçla karşı karşıyız. Ben buradan
Sayın Adalet Bakanımıza daha önce de ifade ettim yani bu
tahliyeleri önceden öngörememiş olmayı hiçbir şekilde
anlatamazsınız. Adalet Bakanlığının tüm
kayıtları önünüzde. Bu kayıtlara göre bu tahliyelerin
yaşanacağını bilmeniz gerekirdi ve gereken tedbiri
almanız gerekirdi. Bugün televizyonlara çıkarak Yargıtayı
suçlamaya bence hakkınız yok. Aynı süreci yarın Borçlar
Kanununda da yaşayacağız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
sözlerinizi tamamlayınız Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Devamla)
Değerli milletvekilleri, Türk Ceza Kanununda
yaptığınız değişiklerle, şimdi Borçlar
Kanununda, sonra Ticaret Kanununda, sonra Hukuk Muhakemeleri Kanununda
yapacağınız değişikliklerle gerçekten,
oluşmuş bir teamülü, oluşmuş bir hafızayı,
oluşmuş bir kültürü ortadan kaldırıyor, yerine yeni ikame
ettiğinizin de yeterince tartışılmadığı gibi
bir gerçek ortadadır. Ne olacak sonuç? Sonuç ortada, yaşanan
tahliyelere karşı bugün herkesten çok Hükûmet tarafının,
Hükûmet partisinin, iktidar grubunun, Sayın Başbakanın,
sayın bakanların itiraz etmesi ve Yargıtayı suçlaması
gibi bir sonuçla yarın da karşılaşacağız. Kısacası,
özü şu: Değerli milletvekilleri, Türkiyenin çivisini
çıkardınız, yargının çivisini
çıkardınız. Türkiyenin gerçekten kurallarını
değiştirirken yeni tutarlı kurallar koyamamanın sonucu,
bugün maalesef işte karşıya geçip birilerini suçlamak gibi bir
acziyetin içine düşmek gibi bir garabetle karşı
karşıyasınız. Bunun sorumluluğu sizindir. Bu kanunlar
çıksın, ama bu kanunların içeriği birçok
yanlışlıklarla doludur. Bu yanlışlıkların
düzeltilmesi sayın Hükûmetin sorumluluğundadır.
Saygılar sunuyor,
teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ederiz Sayın Şandır.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk.
Buyurun Sayın Öztürk.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ALİ RIZA
ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Borçlar
Kanunu Tasarısının dördüncü bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk
Partisi adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama
başlamadan Ventureun çok güzel bir sözünü sizlere anımsatmak
istiyorum: Kanunlar malzemelerini geçmişten alır, fakat
geleceğe yöneltirler. Tabii, kanunların malzemelerini geçmişten
alıp geleceğe yöneltmeleri soyut ve genel kural içermeleriyle
mümkündür ve kanunların yapılış sürecinde hukuka
uygunluklarıyla mümkündür. Şayet, siz kanunları
somutlaştırırsanız o kanunlar daima geçmişte
yaşamaya mahkûm kalırlar. Bugün, bu süreçte 649 maddelik Borçlar
Kanununu görüşüyoruz, ardından 458 maddelik Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu ve 1.535 madde asıl, 5 madde geçici olmak üzere toplam 1.540
maddelik Türk Ticaret Kanununu görüşeceğiz.
Değerli milletvekilleri,
hem Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun hem Borçlar Kanununun hem de Türk
Ticaret Kanununun görüşülme sürecine baktığımızda,
salt Parlamentonun çoğunluğuna dayanarak, Parlamentodaki
çoğunluk partisinin sayısal gücüne güvenerek, kanun yapma
tekniğine, usulüne, adabına uyulmadan kanun yapma
ısrarının ne kadar yanlış olduğu bu süreçte
görülmüştür. Demek ki kanunlar yapılırken sadece Parlamentodaki
iktidar partisinin sayısal çoğunluğuna güvenerek yola
çıkmak ve Parlamentoya dayatmak, komisyonları devreden
çıkartmak, iktidar partisinin istediği düzenlemeleri yapma
noktasında ısrarlı olmak çok doğru
olmamıştır. İki sene, bu kanunların
çıkarılmayışı yüzünden kaybedilmiştir. Bunun
sorumlusu AKPnin uzlaşmaz tutumudur. AKPnin iki senedir, Ticaret Kanunu,
Borçlar Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda, kanun yapma konusunda
uzlaşmaz tavrı olmamış olsaydı, bugün, bu kanunlar
çoktan çıkacaktı. Hatta, değerli milletvekilleri, oturup bu
kanunlarda enine boyuna tartışma olanağımız
olacaktı, bu kanunların içerisindeki yanlış hükümleri
ayıklama olanağımız olacaktı ama bu kanunların
içerisindeki bu yanlış hükümlerin ayıklanma olanağı
olmadı. Şimdi, piyasanın ve iş çevrelerinin, iş
dünyasının talepleri de dikkate alındığında, bu
kanunların bir an önce çıkarılması gibi bir dayatmayla Parlamento
karşı karşıya kaldı.
Bizim, Cumhuriyet Halk
Partisi olarak, bu üç kanun içerisinde beğenmediğimiz, itiraz
ettiğimiz çok ciddi maddeler vardır ancak biz, kamuoyunun da ekonomi
ve iş dünyasının da bu konudaki hassasiyetini dikkate alarak,
Meclis İç Tüzüğünden kaynaklanan birtakım
haklarımızı kullanmıyoruz; bunu, sadece bu üç kanunun bir
an önce yasalaşması ve bu konudaki beklentilerin
karşılanması adına yapıyoruz yoksa bu, kanunun içeriğindeki
tüm düzenlemelere katıldığımız, tüm düzenlemeleri
benimsediğimiz anlamına gelmemelidir. İçerisinde gerçekten
katıldığımız düzenlemeler vardır. Hakikaten,
Adalet Komisyonunun çalışmaları sırasında bizim de
katkı koyduğumuz ve gerçekten devrim niteliği taşıyan
düzenlemeler de vardır ve olmaması gereken düzenlemeleri de
içermektedir. Ama gönül isterdi ki bu kanunları biz enine boyuna
tartışalım, ilgi kurum ve kuruluşların
görüşlerini alalım, Türkiyedeki objektif durumu objektif
şekilde tahlil edelim ve hepsini değerlendirdikten sonra, ona göre,
daha güzel, daha uygun ve daha çağdaş bir kanun yapalım ama
bugüne kadar, bu uzlaşmaz tutum nedeniyle getirildi.
Biz bu kanundaki, bu
kanunlara yönelik tüm itirazlarımızı, muhalefet şerhinde
belirttiğimiz hususları sadece dondurarak ve demin de söylediğim
gibi Meclis İç Tüzüğünden kaynaklanan haklarımızı
durdurarak, dondurarak, hatta bu haklarımızdan feragat ederek
-sırf kamuoyunun bu beklentisini karşılamak adına- bu
kanunun geçmemesini sağlamayacağız, geçmesine geçit veriyoruz
değerli arkadaşlarım.
Demin de görüldüğü gibi,
üçüncü bölüm, belki Parlamento tarihinin görmediği bir
hızlılıkta gerçekleşti, bundan sonraki bölümler de bu
hızla gerçekleşecek. 649 maddelik Borçlar Kanunu belki birkaç saat
içerisinde gerçekleşmiş olacak.
Böylesine bir kanun yapma
tekniği, adabı ne kadar doğrudur, ben bunu da yüce milletin
takdirine sunmak istiyorum. Böylesine bir kanun yapma tekniğinin ve bu
süreçte, kanun yapma sürecinde gösterilen özensizliğin sonuçları, bugün,
Ceza Muhakemesi ve Ceza Kanununda yapılan değişikliklerle
kendilerini göstermektedir. 2005 yılında yapılan Ceza Kanunu ve
Ceza Muhakemesi Kanunundaki özensizlikler, ondan sonra tekrar tekrar aynı
kanunlarda değişiklik yapılması zorunluluğunu ortaya
çıkarmış ve karara bağlanan dosyalar her seferinde
mahkemeler tarafından yeniden ele alınmak durumunda
kalınmış ve Yargıtayca o dosyaların yeni çıkan
yasalara göre yeniden incelenme ihtiyacı duyulmuş ve yerel
mahkemelere gönderilmiş. Böylelikle, ceza mahkemelerinde çok ciddi
yığılmalar olmuş ve yargıyı işleyemez hâle
getirmiştir. Siyasi iktidar da bu süreç içerisinde yargının,
ceza yargısının hızlandırılması için hiçbir
etkin, somut adım atmadığı için, artık, bugün, ceza
yargısı işleyemez hâle gelmiş ve yapılan uygulamalar
da kamuoyunda halkın tepki göstermesine neden olmuş ve kamuoyunda
büyük infialler meydana gelmiştir. Yarın da bu medeni kanunlarda,
Borçlar Kanunu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Ticaret Kanununda
yapılan bu özensizlikler, yasa yapma sürecindeki özensizlikler, sonuçlarını
ileriki günlerde doğuracaklardır. Önümüzdeki günlerde bu yasalar
uygulamaya konulduğunda, bu yasaların da ne kadar özensiz, ne kadar
dikkatsiz hazırlanmış olduğunu hep beraber göreceğiz.
Bizim buradaki dikkatimiz,
buradaki uyarımız hep bu özensizliği gidermek yönünde
olmuştur. Parlamento bir kanun çıkardıktan sonra, bu kanun
asırlara hükmetmelidir çünkü Borçlar Kanunu temel bir kanundur, Ceza
Kanunu temel bir kanundur, yine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hukuk mahkemelerindeki
yargılamaların nasıl yapılacağı konusunda temel
kanundur, Türk Ticaret Kanunu da ticaret hayatımızı ilgilendiren
temel bir kanundur. Böylesine bir temel kanun yapılırken bu temel
kanunun yıllarca değil, belki asırlara hükmetmesi gerektiği
dikkate alınarak bence yapılmalıdır ama bu özen hiçbir
şekilde gözükemiyor.
Değerli
arkadaşlarım, bu Borçlar Kanununda benim en çok dikkat çekmek
istediğim bir hususu burada paylaşmak istiyorum: Kira
sözleşmesinde bunu biz muhalefet şerhimize koyduk, Borçlar Kanununun
muhalefet şerhinde Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Komisyonu üyelerinin
muhalefet şerhi vardır, o da şudur: Zayıfın
korunması sosyal hukuk devleti olmanın kaçınılmaz
gereğidir. Burada önemli olan, sözleşmede hangi tarafın
zayıf olduğunun doğru belirlenmesidir. Ticari iş yerlerinde
yahut konutlarda esnaf ve benzeri güçteki kişi ve kuruluşların
kiracı olmaları hâlinde elbette ki zayıf olan taraf
kiracıdır. Bu konumdaki kiracının yasa yoluyla korunmaya
değer çıkarları vardır. Tasarının buna yönelik
hükümleri doğrudur ancak iş yeri, konut ve diğer kiralarda
kiracının devlet, tüzel kişi şirket yahut ekonomik yönden
çok güçlü büyük tacir veya topluluklar olması hâlinde kira
sözleşmesinde zayıf konumda olanın belirlenmesi farklılık
gösterir. Genel olarak bu grup kiracılar mal sahiplerine nazaran ekonomik
olarak zayıf değil, daha güçlüdürler. Ayrıca bu gruptakilerin
çoğu işlemleri Türk ticaret hukukuna bağlı olduğundan
koruma hükümlerinden yararlanamazlar. Somut olaya göre kiracının ve
kiralayanın farklılık gösterdiği konumlarda eşitlik
kuralı uygulanmaz. Yoksul olan konut kiracısı ile ekonomik
yönden güçlü tacir eşit sayılamaz. Eşitlik, benzer konumda
olanların aynı rejime tabi olmalarıdır. Belirtilen
nedenlerle tacir ve tüzel kişi kiracıların koruyucu hükümlerin
dışında bırakılmasını sağlayacak bir
istisna hükmünün gerekli olduğuna inanmaktayız. Sanıyorum ve
umuyorum ki AKP Grubu bizim bu uyarımızı dikkate alır.
Ben, Borçlar Kanunumuzun
öncelikle Türkiyeye, hukukçulara, yargıya ve herkese hayırlı
olmasını diliyorum. Yüce Meclise saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Öztürk.
Barış ve Demokrasi
Partisi Grubu adına Muş Milletvekili Sırrı Sakık.
Buyurunuz Sayın
Sakık.
BDP GRUBU ADINA SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Burada önemli bir yasa
görüşülüyor ama dün basın bültenini
karıştırdığımda hemen karşımda 2002
yılında Iğdırda mükerrer oy kullanan bir annenin
dramını gördüm. Mükerrer oy kullandığı için yedi
yıl ceza verilmiş ve İkinci oyu niye kullandınız
Oysaki bu ülkede, yani yüzde 10luk barajı aşmayanların
nasıl oy hırsızlığı yapıp diğer oylarla
burada iktidar sürdürdüklerini görmüyorlar ama bir anne iki oy kullandı
diye iki buçuk yıl ceza alıyor, 7 çocuk annesi, 2 çocuğu da
özürlü. Türkiyemizde yargı işte bu yani kişiden kişiye
değişiyor. Yani, bu yüz karası olan yüzde 10luk barajı
değiştirmezsiniz ama bir anne, okuma yazması yok, bu anne iki oy
kullanıyor, mükerrer oy kullandı diye, iki buçuk yıl ceza
alıyor.
M. NURİ YAMAN (Muş)
Yedi buçuk yıl ceza aldı.
SIRRI SAKIK (Devamla) Benim
notlarımda iki buçuktu ama
M. NURİ YAMAN (Muş)
Yanlış o.
SIRRI SAKIK (Devamla)
Şimdi, ne yazık ki ülkemiz böyle. Bir tarafta yani onlarca cinayet
işleyen katiller ellerini kollarını sallayarak
dolaşıyorlar ama bizim ülkemizde, bir tek Kürtçe yayın yapan
Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun, yüz
altmış altı yıl ceza alıyor, şu an cezaevinde;
yine, Yazı İşleri Müdürü Emine Demir, elli altmış
yıl ceza alıyor, şu an aranıyor; Orhan Kılıç,
yirmi yedi yıl ceza alıyor ve şu an cezaevinde ve bizim
ülkemizde basın özgürlüğünden bahsedilir, bizim ülkemizde
demokrasiden ve adaletten bahsedilir. Oysaki son günlerde, bu Hizbullah
sanıklarının yani 102nci maddeyle, CMUKun 102nci maddesinden
özgürlüklerine kavuşanların Türkiyede nasıl her gece ekranlara
yansıdığını bir bütün olarak görüyoruz sanki bütün
sorun o tahliyelerdeymiş gibi. Oysaki biz hepimiz geçmişe doğru
bir yolculuk yaparsak sadece o dönemde bu şahıslar değil, bu
şahısları bu suçlara iten, bizim o dönemde Türkiye'nin de
bildiği adı Hizbulkontra olan o kontranın bir an önce ortaya
çıkması gerekir sadece o işin failleri değil. Onlar, evet,
tetikçilik yapanlar var ama o işi örgütleyen kimlerdi, siyasal aktörleri
kimlerdi? O dönemin Cumhurbaşkanından, Genelkurmay
Başkanından, olağanüstü hâl valilerinden, bir bütün olarak
Batman Valisi bu konuda mahkûm oldu. İşte, hep söylediğimiz bu.
Siz bir hakikatleri araştırma komisyonu kurmazsanız, siz
sorunları çözemezsiniz yani bakın, Yargıtayda davalar, bizim
davalarımız iki yılda, bir yılda
Belediye
başkanlarımız düşüncelerinden dolayı mahkûm oluyorlar
ve bunların hiçbiri tutuklu olmadığı hâlde on ayda, on
beş ayda dosyaları Yargıtaydan tasdik olup gidiyor. Ama bu koca
davalar, bu ağır davalar, onlarca cinayet işleyenler
Yargıtayda neden dosyalar üste çıkmıyor? Çünkü sorun Kürtler ve
BDP olunca bir zeytinyağı gibi dosyalar Yargıtayda suyun
yüzeyine çıkıyor ve mahkûmiyet kararı veriliyor ama diğer
sanıklar olunca, ne hikmetse, bununla ilgili yargı aksak bir
şekilde devam ediyor.
Eğer gerçekten, bu
sorunları çözeceksek, bu sorunların üzerine gideceksek Adalet
Bakanlığının bütçesi 1,4 olmamalıdır. Millî
Savunma Bakanlığının bütçesi 5,27dir. Oysaki biz Millî
Savunma Bakanlığının nasıl örtülü ödeneklerden
beslendiğini de biliyoruz. Siz, gerçekten, hukukun, huzurun ülkesini mi
yaratmak istiyorsunuz, yoksa asayiş mantığıyla, yoksa polis
ve asker mantığıyla mı bu sorunları çözmek
istiyorsunuz?
İşte, burada
bunları dile getirdiğimiz zaman Millî Savunma Bakanı
çıkıp bizi ordu düşmanı ilan etti. Biz ordunun
düşmanı falan değiliz. Biz ordunun siyasal iradeye saygı
göstermesini istiyoruz, ordunun yasaların dışına
çıkmamasını istiyoruz. Orduya bu kadar paralar heba edilirken,
biz hukuka, adalete, eğitime, sağlığa daha çok bütçenin
ayrılmasını istedik. Onun için de bugün diyoruz ki: 1,4
rakamlarıyla siz bu ülkede adaleti sağlayamazsınız. Zaten
bugün Hizbullah davasında da, diğer sanıkların tahliyesinde
de sığındıkları şey: Efendim, hâkimler yeterli
değil. Ama bu parayla siz ne hâkim kadrosunu kurabilirsiniz -bu bütçeyle-
ne de içeride tuttuğunuz insanları insan gibi yaşatabilirsiniz.
Hâlen cezaevinde 100e
yakın insan var ve bu insanların büyük bir bölümü ölümle
pençeleşiyor ve bu insanların büyük bir çoğunluğu kanser
hastası. Biz Barış ve Demokrasi Partisi olarak her gün bu
arkadaşlarımızla ilgili görüşmeler yapıyoruz, dosyalar
hazırlıyoruz, Sayın Adalet Bakanlığına gönderiyoruz,
Cumhurbaşkanlığına gönderiyoruz, Parlamentoyu bu konuda
duyarlı olmaya davet ediyoruz ama ne yazık ki muhaliflere
karşı, Orta Doğu mantığıyla, Kalın içeride,
kalın ve ölün. diyorlar. Bir sosyal devlette, bir hukuk devletinde,
içeride olan her insan onların vicdanıdır ve namusudur.
Onun için, Sayın
Bakanım, eğer siz bu insanların sorununa bir an önce
eğilirseniz, bu insanlar hiç olmazsa son günlerini ailelerinin
yanında geçirirse, insanlığa karşı hepimiz, bir
borcumuz var, onu yerine getirmiş oluruz. Bu noktada -geçen gün de burada
söyledim- önemli adımlar attınız, 2 arkadaşı
özgürlüğüne kavuşturdunuz. Biri kısa süre sonra
yaşamını yitirdi. Ne kaybetti ülkemiz? Kayıp mı ettik?
Kayıp mı ettiniz? Tam tersi. İşte, bu 100
arkadaşımızın da bir an önce özgürlüklerine
kavuşması gerekir.
Ne yazık ki bu ülkede
sorun Kürtler, sorun Kürtlerin demokratik talepleri olunca, Kürtleri bir kum
torbasına dönüştürmüşsünüz, sürekli, boksta, gelen herkes kum
torbasına yumruk sallıyor. İşte, bugünkü süreçte de yine
aynı şey yaşanıyor. Yani Sayın
Cumhurbaşkanından iktidar ve muhalefet partilerine, bir bütün olarak,
seçimlerde, yeniden Kürt sorununun çözümüyle ilgili bir proje üretmektense, tam
tersine, sorunu bir kum torbasına dönüştürüp Buradan nasıl
nemalanabiliriz, nasıl buradan iktidar çıkarabiliriz
Yıllardır buradan
iktidarlar çıktı, yıllardır buradan başbakanlar,
cumhurbaşkanları çıktı. Kimi cumhurbaşkanları ve
başbakanların geçmiş dönemde yaptıklarından
dolayı elleri kanlıdır ve kirlidir, halka karşı,
vicdanlara karşı suçludurlar ama ne olursunuz, gelin, bu kanlı
ve kirli döneme siz de ortak olmayın; sorunun çözümüyle ilgili, oturun ve
konuşun, yeniden bir şeyler yaratın.
Sayın
Cumhurbaşkanımız Diyarbakıra gidiyor, sorunla ilgili
adımlar atıyor ve orada herkes onu bağrına basıyor
ortada hiçbir şey olmadığı hâlde. Ama Sayın
Cumhurbaşkanımızın dışında
Başbakanımız bu kürsüyü acımasız bir silah gibi
kullanıyor. Nasıl dün akşam Kuveytte gördüysek İsraile
orada bir çıkış yapıyor, geliyor burada da Kürtlere aynı
çıkışı yapıyor. İsraildeki çıkış
Orta Doğuyu dengeliyor, buradaki çıkış da milliyetçi
oyları dengelemeye çalışıyor.
Onun için bu sorunları
oy alanı, oy avcılığından bir an önce
çıkarmamız lazım. Onun için hukuk, onun için huzur, onun için
eğer farklılıklarımız zenginliğimiz
diyorsanız farklılıkların anayasallaşması
gerekir. Eğer farklılıklar ve azınlıklar bizim
gerçeğimizse bunların kurumlaşması gerekir. Yani siz
yasalar düzeyinde ve kurumlarda bunlara hayat hakkı
tanımalısınız. Eğer bu farklılıklarımıza
anayasal bir güvence sağlayabilirsek ve kurumlarda bunlara temsiliyet
hakkı verebilirsek biz sorunlarımızı gerçekten çözebiliriz.
Onun için sorunların çözümü konusunda hepimizin acıları var.
Bakın, Cumartesi
Anneleri -300ün üzerinde oldu- Galatasaray Lisesinin önünde sürekli eylem
yapıyorlar ve kayıp olan çocuklarını arıyorlar, hukuk arıyorlar,
bu ülkede çocuklarının katillerini arıyorlar. Biz de
onların duygularıyla, gelin hep birlikte onların
duygularına tercümanlık edelim, onların çocuklarını
bulmak için komisyonlar oluşturalım.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Lütfen
sözlerinizi tamamlayınız.
SIRRI SAKIK (Devamla)
Onların çocuklarının katillerini bulacak bir sözleşmeye hep
birlikte imza atalım.
Teşekkür ediyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Sakık.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Malatya Milletvekili İhsan Koca. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Koca.
AK PARTİ GRUBU ADINA
İHSAN KOCA (Malatya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Türk Borçlar Kanunu
Tasarısının dördüncü bölümü üzerinde AK PARTİ Grubu
adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla
selamlıyorum.
Sayın
konuşmacıların benden önce ifade ettikleri gibi, Türk ekonomi,
iş ve sosyal hayatının yoğun bir beklenti içerisinde
beklediği çok önemli bir kanun tasarısını partilerimizin,
gerek iktidar gerek muhalefet partilerinin
mutabakatıyla, uzlaşmasıyla görüşmeye
başlamış bulunuyoruz. Elbette, bu uzlaşma, Türkiye Büyük
Millet Meclisi adına diğer kanunlarımızda da, kanun
tasarılarının görüşülmesinde de özlenen, beklenen bir
tabloyu oluşturdu. Bu tablonun oluşmasında emeği geçen tüm
partili arkadaşlara, partili milletvekillerimize ben
huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Türk Borçlar Kanununa neden
ihtiyaç duyulduğu, yeni tasarıya neden ihtiyaç duyulduğu daha
önceki konuşmacılar tarafından belki ayrıntılı
olarak açıklandı. Elbette mükemmeli yakalamak mümkün olmayabilir. Bu
tasarının da en iyisi yapılmasına
çalışılmış olmasına rağmen, 1998
yılından bu tarafa yaklaşık on yıllık bir
çalışmanın ürünü olmasına rağmen elbette eksikleri,
belki noksanlıkları olacaktır, uygulamada ortaya çıkan
birtakım sıkıntılarla
karşılaşılabilecektir. Bunların giderilmesine yönelik
olarak, yine partiler arasında varılan bir uzlaşmayla, yürürlük
tarihinin 1/7/2012 yılına bırakılması konusunda
görüş birliğine varılmış bulunuyor. Bu konuda ortak
bir önerge sunularak kanunun yürürlüğünün 1 Temmuz 2012 yılından
başlaması sağlanarak ortaya çıkabilecek
sıkıntıların ve farklı düşüncelerin
değerlendirilmesine ve bu konuda yeni düzenlemeler yapılmasına
da imkân sağlanmış olacak. Burada da partiler arası
uzlaşmanın çözüme ne kadar katkı sağlayabildiğini bir
kez daha yaşamış oluyoruz, müşahede etmiş oluyoruz.
Yine burada da katkı sağlayan milletvekillerimize, parti
gruplarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Aslında, belki, bu
konuda yoğun emek ve mesai harcayan bilim kurulu üyelerine, başta
sayın hocalarımız olmak üzere, Adalet
Bakanlığımızın değerli personeline ve Sayın
Bakanımıza, bakanlarımıza, kanunun
hazırlanmasında gösterdikleri gayret ve çalışmalardan
dolayı da, katkılarından dolayı da bir milletvekili olarak
teşekkür etmek istiyorum.
İnşallah bu kanun,
kamuoyunun, Türk iş dünyasının, hukuk dünyasının,
hukuk camiamızın beklentilerine cevap verecek nitelikte
olacaktır; eksiklerini, ihtiyaçlarını karşılayacak
nitelikte olacaktır; çok ciddi, köklü değişiklikler
getirmektedir. Mesela Kira Kanunu gibi ayrı bir kanunla düzenlenen
çalışma, bu kanunda, bu tasarıda tasarının içine
alınarak bir ilk gerçekleştirilmiş oldu.
Yine,
hocalarımızın, belki dünyada çok az sayıda uygulanan
haksız fiil tazminatlarında geçici ödeme konusundaki düzenlemeler de
inşallah herhangi bir aksilikle karşılaşmadan hukuk
sistemimizde uygulanmaya geçmiş olacak, hayat bulacak, bu da hukuk
sistemimiz açısından bir ilk olacak diye düşünüyorum.
Ben emeği geçen herkese
teşekkür ederek tasarının, başta hukuk camiamız olmak
üzere, Türk milletine hayırlı olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Koca.
Başka söz talebi? Yok.
Soru-cevap yok.
Bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddeleri
oylarınıza sunacağım.
91inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
92nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
93üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
94üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
95inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
96ncı maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
97nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
98inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
99uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
100üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
101inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
102nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
103üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
104üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
105inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
106ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
107nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
108inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
109uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
110uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
111inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
112nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
113üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
114üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
115inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
116ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
117nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
118inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
119uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
120nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bölümdeki yer alan maddelerin
oylamaları tamamlanmıştır.
Beşinci bölüm, 121 ila
150nci maddeleri kapsamaktadır.
Beşinci bölüm üzerinde
söz talebi yok.
Maddelerin oylamasına
geçeceğim.
121inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
122nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
123üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
124üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
125inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
126ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
127nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
128inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
129uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
130uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
131inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
132nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
133üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
134üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
135inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
136ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
137nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
138inci madde üzerinde bir
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321
Sırasayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 138
inci maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve
teklif ederiz.
Bu madde hükmü yabancı
para borçlarında da uygulanır.
Bekir Bozdağ Ali Rıza Öztürk Halil Ünlütepe
Yozgat Mersin Afyonkarahisar
Mehmet Şandır Faruk Septioğlu Şevket Gürsoy
Mersin Elâzığ Adıyaman
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Genel Kurulun takdirlerine
bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı ve komisyon
raporu gerekçeleri doğrultusunda hükmün ülke parası
dışındaki borçlara da teşmilini amaçlamaktadır.
BAŞKAN Gerekçesini
okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 138inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
139uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
140ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
141inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
142nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
143üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
144üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
145inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
146ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
147nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
148inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
149uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
150nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Beşinci bölümde yer alan
maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Altıncı bölüm
151inci madde ile 180inci maddeyi kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
151inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
152nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
153üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
154üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
155inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
156ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
157nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
158inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
159uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
160ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
161inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
162nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
163üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
164üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
165inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
166ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
167nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
168inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
169uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
170inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
171inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
172nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
173üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
174üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
175inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
176ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
177nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
178inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
179uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
180inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Böylece altıncı
bölümde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Yedinci bölüm, 181 ila
210uncu maddeleri kapsamaktadır.
Yedinci bölüm üzerinde söz
talebi yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
181inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
182nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
183üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
184üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
185inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
186ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
187nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
188inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
189uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
190ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
191inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
192nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
193üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
194üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
195inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
196ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
197nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
198inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
199uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
200üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
201inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
202nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
203üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
204üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
205inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
206ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
207nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
208inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
209uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
210uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece yedinci bölüm içinde
yer alan maddeler kabul edilmiştir.
Sekizinci bölüm, 211 ile
240ıncı maddeleri kapsamaktadır.
Söz talebi yoktur.
Maddeleri oyluyorum:
211inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
212nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
213üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
214üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
215inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
216ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
217nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
218inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
219uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
220nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
221inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
222nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
223üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
224üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
225inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
226ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
227nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
228inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
229uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
230uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
231inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
232nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
233üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
234üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
235inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
236ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
237nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
238inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
239uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
240ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece sekizinci bölümdeki
maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Dokuzuncu bölüm 241inci
madde ile 270inci maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
241inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
242nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
243üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
244üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
245inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
246ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
247nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
248inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
249uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
250nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
251inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
252nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
253üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
254üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
255inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
256ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
257nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
258inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
259uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
260ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
261inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
262nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
263üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
264üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
265inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
266ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
267nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
268inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
269uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
270inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece dokuzuncu bölümdeki
maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Onuncu bölüm, 271 ila
300üncü maddeler arasını kapsamaktadır.
Bölüm üzerine söz yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
271inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
272nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
273üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
274üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
275inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
276ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
277nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
278inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
279uncu maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
280inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
281inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
282nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
283üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
284üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
285inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
286ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
287nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
288inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
289uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
290ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
291inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
292nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
293üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
294üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
295inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
296ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
297nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
298inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
299uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
300üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece onuncu bölümde yer
alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On birinci bölüm, 301inci
madde ila 330uncu maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
301inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
302nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
303üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
304üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
305inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
306ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
307nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
308inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
309uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
310uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
311inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
312nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
313üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
314üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
315inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
316ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
317nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
318inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
319uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
320nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
321inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
322nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
323üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
324üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
325inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
326ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
327nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
328inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
329uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
330uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Böylece on birinci bölümde
yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On ikinci bölüm, 331inci
madde ile 360ıncı maddeleri kapsamaktadır.
Söz talebi yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
331inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
332nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
333üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
334üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
335inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
336ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
337nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
338inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
339uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
340ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
341inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
342nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
343üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
344üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
345inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
346ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
347nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
348inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
349uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
350nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
351inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
352nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
353üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
354üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
355inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
356ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
357nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
358inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
359uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
360ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece on ikinci bölüm
içinde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On üçüncü bölüm 361inci
madde ila 390ıncı maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
361inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
362nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
363üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
364üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
365inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
366ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
367nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
368inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
369uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
370inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
371inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
372nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
373üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
374üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
375inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
376ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
377nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
378inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
379uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
380inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
381inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
382nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
383üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
384üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
385inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
386ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
387nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
388inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
389uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
390ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece on üçüncü bölümde yer
alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On dördüncü bölüm 391inci
madde ila 420nci maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
391inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
392nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
393üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
394üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
395inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
396ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
397nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
398inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
399uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
400üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
401inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
402nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
403üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
404üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
405inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
406ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
407nci madde üzerinde bir
önerge vardır; okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321
Sırasayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 407
nci maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ M. Akif Hamzaçebi Mehmet Şandır
Yozgat Trabzon Mersin
İbrahim
Binici Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
Şanlıurfa Malatya
"Çalıştırılan
işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkaktan o ay içinde ödenenlerin özel olarak açılan banka hesabına
yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tâbi olduğu vergi
mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü,
çalıştırdığı işçi sayısı,
işyerinin bulunduğu il ve benzeri unsurları dikkate alarak
iş sahiplerini zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak
ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakın, brüt ya
da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup
olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı
müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı
işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları
vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tâbi tutulan iş sahipleri,
işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit
istihkakını özel olarak açılan banka hesapları
dışında ödeyemezler. Her ödeme döneminde, işçiye hesap
pusulası verilir. İşçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkaklarının özel olarak açılan
banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin
diğer usûl ve esaslar, anılan bakanlıklarca müştereken
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir."
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Yüksek Kurulun takdirlerine
bırakıyorum efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
DEVLET BAKANI SELMA
ALİYE KAVAF (Denizli) Katılıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Değiştirilmesini
teklif ettiğimiz Tasarının 407 nci maddesinin birinci
fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununun 323 üncü maddesinin
17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle
değiştirilen birinci fıkrası metnidir. Tasarının
söz konusu maddesinin birinci fıkrasında ücretin, özel olarak
açılan bir banka hesabına ödeneceği, emredici bir kurala
dönüştürüldüğü hâlde, değişiklik teklifimizde yürürlükteki
Borçlar Kanununun 323 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki
düzenlemenin daha esnek bir hüküm içermesi nedeniyle, pratik ihtiyaçlara daha
uygun bir çözüm öngördüğü göz önünde tutulmuştur. Tasarının
407 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi,
değişiklik teklifimizin üçüncü cümlesine
aktarılmıştır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul edilen bu önerge
doğrultusunda 407nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
408inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
409uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
410uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
411inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
412nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
413üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
414üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
415inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
416ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
417nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
418inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
419uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
420nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece on dördüncü bölüm
içindeki maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On beşinci bölüm
üzerinde söz talebi yok.
On beşinci bölüm 421 ila
450nci maddeleri kapsamaktadır.
Maddeleri
oylarınıza sunacağım.
421inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
422nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
423üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
424üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
425inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
426ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
427nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
428inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
429uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
430uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
431inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
432nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
433üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
434üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
435inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
436ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
437nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
438inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
439uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
440ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
441inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
442nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
443üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
444üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
445inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
446ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
447nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
448inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
449uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
450nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Böylece on beşinci bölüm
içinde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On altıncı bölüm
451inci madde ila 480inci maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddeleri
oylarınıza sunacağım.
451inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
452nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
453üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
454üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
455inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
456ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
457nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
458inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
459uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
460ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
461inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
462nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
463üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
464üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
465inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
466ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
467nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
468inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
469uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
470inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
471inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
472nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
473üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
474üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
475inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
476ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
477nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
478inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
479uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
480inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece on altıncı
bölüm içinde yer alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 17.49
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.04
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
321 sıra
sayılı Tasarının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Şimdi on yedinci bölümün
görüşmelerine başlayacağız.
On yedinci bölüm üzerinde söz
isteyen? Yok.
On yedinci bölüm 481inci
madde ila 510uncu maddeleri kapsıyor.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
481inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
482nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
483üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
484üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
485inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
486ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
487nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
488inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
489uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
490ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
491inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
492nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
493üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
494üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
495inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
496ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
497nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
498inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
499uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
500üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
501inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
502nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
503üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
504üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
505inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
506ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
507nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
508inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
509uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
510uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece on yedinci bölümdeki
maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
On sekizinci bölüm 511inci
madde ila 540ıncı maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
511inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
512nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
513üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
514üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
515inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
516ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
517nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
518inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
519uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
520nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
521inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
522nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
523üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
524üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
525inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
526ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
527nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
528inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
529uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
530uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
531inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
532nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
533üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
534üncü maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
535inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
536ncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
537nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
538inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
539uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
540ıncı maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Böylece, bölüm on sekizde yer
alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Bölüm on dokuz 541inci madde
ila 570inci maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
541inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
542nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
543üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
544üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
545inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
546ncı maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
547nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
548inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
549uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
550nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
551inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
552nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
553üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
554üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
555inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
556ncı maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
557nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
558inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
559uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
560ıncı maddeyi
kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
561inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
562nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
563üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
564üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
565inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
566ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
567nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
568inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
569uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
570inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Böylece bölüm on dokuzdaki
maddelerin oylamaları tamamlanmıştır.
Yirminci bölüm 571inci madde
ila 600üncü maddeleri kapsamaktadır.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
571inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
572nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
573üncü maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
574üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
575inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
576ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
577nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
578inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
579uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
580inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
581inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
582nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
583üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
584üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
585inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
586ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
587nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
588inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
589uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
590ıncı maddeyi
kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
591inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
592nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
593üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
594üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
595inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
596ncı maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
597nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
598inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
599uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
600üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Böylece yirminci bölümdeki
maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Yirmi birinci bölüm 601inci
madde ile 630uncu maddeleri kapsamaktadır.
Bölüm üzerinde söz talebi
yoktur.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
601inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
602nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
603üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
604üncü maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
605inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
606ncı maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
607nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
608inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
609uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
610uncu maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
611inci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
612nci maddeyi kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
613üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
614üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
615inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
616ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
617nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
618inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
619uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
620nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
621inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
622nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
623üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
624üncü maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
625inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
626ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
627nci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
628inci maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
629uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
630uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Böylece yirmi birinci
bölümdeki maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Yirmi ikinci bölüm 631inci
madde ila 649uncu maddeyi kapsamaktadır.
Gruplar adına söz talebi
vardır.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Ordu Milletvekili Rahmi Güner konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın Güner.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA RAHMİ
GÜNER (Ordu) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 321
sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısı üzerinde söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlarım, sayın milletvekilleri; gerçekten tarihî bir gün
olarak bunu algılıyorum. Çünkü bu Borçlar Kanunu 4 Ekim 1926 tarih,
818 sayılı olarak kanunlaşmış ve Türkiye
Cumhuriyetinde seksen dört senedir uygulanan bir borçlar kanunudur.
Değerli
arkadaşlarım, bu kanunun hazırlanmasında, yeni kanun
tasarısının hazırlanmasında çok değerli bilim
adamları çalıştı ve bu bilim adamlarıyla birlikte biz
de hem alt komisyonda hem komisyonda beraber çalıştık. Bu
kanunun sistematiği üzerinde belki bazı eleştiriler olabilir ama
dilinin sadeleştirilmesi, hukuk terimlerinin yerleşmesi
açısından çağdaş bir hukuk dilinin bu Borçlar Kanununda
uygulanmasını gerçekten önemli bir olay olarak kabul ediyorum.
Yine Türkiyede
karşılığı olmayan belki bazı çalışmaların,
bazı hizmetlerin belirlenmediği bir kanun tasarısı da,
kanun maddeleri de bu tasarıda uygulanmış. Bunların içinde
en önemlisi ev hizmet kanunları şeklinde girmiştir. Bu
sözleşmelerin gerçekten Türkiyede bir boşluğu doldurduğu
kanaatindeyim.
Yine kira kanununda bazı
yenilikler getirilmiş ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bazı
noksanların olduğunu da bu kira kanununda tespit ettik.
İnşallah zamanla bu da düzeltilir düşüncesindeyiz. Çünkü kira
kanunları daima mağdurun yanında uygulanacak olan kanunlardır.
Yine 6570 sayılı
konut ve çatılı işyerleri hakkında uygulanan bir kanun
vardı. Dikkat edilirse bu Kanun da maddeler arasına
sokuşturulmuş ve şunu da söylemek istiyorum: Bunu biraz
yadırgamış durumdayım. Çünkü 6570 sayılı Yasa
ayrıca bu Borçlar Kanununun dışında yürürlüğe
girmiş ama birçok içtihatlara, birçok uygulamalara konu olmuş,
uygulanmış olan maddelerdir. Bu Kanunun bu şekilde bu kanun
kapsamında maddeler arasına serpiştirilmesini de uygun
bulmadığımızı belirtmek istiyorum.
Yine değerli arkadaşlarım,
bu kanunda, gerçekten, hizmet akitleri gibi bazı akitler daha geniş
kapsam alabilirdi çünkü çağımızın en büyük
sorunlarından biri de hizmet akitleridir. Bu akitlerin
uygulanmasındaki sorunlara ışık tutacak temel kanun Türk
Borçlar Kanunudur.
Yine, bu kanunun çok önemli
bir kısmının ben noksan olduğu görüşündeyim ve
arkadaşlarımızla görüşümüz de aynı
doğrultudadır. Bugün hukuk mahkemelerinde çok önemli yer teşkil
eden konulardan biri de eser sözleşmeleridir. Dikkat ederseniz
müteahhitlerle, taşeronlarla ve bu iş, eser sahipleriyle en büyük
sıkıntılardan biri taahhüt edilen bu eserlerin yarıda
bırakılması, tamamlanamaması gibi durumlardır. Dikkat
ederseniz bu konunun, başlı başına bir hukuk sorunu olan bu
eser sözleşmelerinin önemli bir şeyini teşkil eden İmar
Yasasıdır. İmar Yasasının daha geniş kapsam
bulabilmesi için, onun çok daha tatbikî şekilde olması için bu eser
sözleşmelerinin Borçlar Kanununda çok daha detaylı düzenlenmesi
gerektiği görüşündeyim.
Yine değerli
arkadaşlarım, elbette ki yeni çağa uyan sözleşmeler var, bu
sözleşmelerin bugün İnternet sahasında uygulanması var,
bunların bağlayıcı durumları, bağlayıcı
olmayan durumları gibi birçok şey var ve bunlar bu Borçlar
Kanunumuzda düzenlenmiştir. Gerçekten, bunun uygulamalarda birçok
ihtilafa, birçok soruna çözüm getireceği görüşündeyim.
Yine, bu Borçlar Kanununda
tatbikatta en büyük sıkıntı çekilen bir husus da adi
ortaklık şeklindeki hükümlerdir. Değerli arkadaşlarım,
adi ortaklık bugün iş sahasında, bilhassa esnaf arasında çok
gündemde olan, uygulanan bir ortaklık şeklidir. Bu
ortaklığın bir şekle bağlanmaması, bu
ortaklıktaki bazı edimlerin, yükümlülüklerin belirtilmemesi de yine
çözümde büyük sıkıntılar doğurmaktadır. Mahkemeler
belki çok daha basit çözecek olduğu bu konuların uzun sürede
çözümlenmesinde sıkıntı çekme durumlarındadır. Bu
şekilde bazı noksanlıklar var.
Gerçekten bazı
sıkıntılar doğuracak durumlar olmasına rağmen bir
borçlar kanununun bu şekilde seksen dört senedir yürürlükte olan Borçlar
Kanununun yerine tatbike konulması ve bu konuda bugün 11/1/2011 tarihinde
yüce Meclis tarafından bu kanunun kabul edilmesinin de iyi bir
gelişme olduğu görüşündeyim. Birçok sorunların çok daha
rahat çözülmesine yardımcı olacaktır ama bazı tatbikattaki
sıkıntıların giderilmesinde de ayrıca madde madde yine
bu yüce Meclise gelip onların da giderileceği görüşündeyim. Biz
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kanunun bu şekilde düzenlenmesine
elbette ki taraftarız ama birçok noksanlıkların olduğunu da
burada söylemek durumundayız.
Değerli
arkadaşlarım, bu kanunların çıkması, bu
kanunların tatbik edilmesinin birçok hizmet dallarındaki
sıkıntıların giderilmesi açısından çok
yararlı olduğu görüşündeyiz. Şimdi, Borçlar Kanunu bugün
geçiyor, şimdi Tebligat Kanunu geçecek, yine ondan sonra da Hukuk
Muhakemeleri Kanunu gündeme gelecek, Ticaret Kanunu gündeme gelecek ve bu
kanunların da Meclisten geçeceği görüşündeyim. Yalnız,
şunu belirtmek istiyorum: Değerli arkadaşlarım, bugünkü
hukuk mahkemelerinin yapılanmasında, bugünkü hukuk mahkemelerinin
karar verirken birçok maddelerden, birçok uygulamalardan istifade edememesinin
bazı gecikmelere neden olduğu görüşündeyim. Sadece ceza
mahkemelerinde değil, hukuk mahkemelerinde de beş sene, on sene karar
verilememe durumu vardır. O mahkemelerdeki sorunların
çözülememesinden de o tarafların, davacı ve davalıların
büyük sıkıntı çektikleri görüşündeyim. Ben bir hukukçu
olarak mahkemelerde hep bu sıkıntıları çektik ve bugün de
bu sıkıntılar devam etmektedir. Mahkemelerin çok daha iyi
yürümesi için bugün hukuk mahkemelerinde de -inşallah usul hukukunda bu
görüşülecektir- çok daha yenileşmenin, çok daha çağdaş
uygulamaların gündeme geleceği görüşündeyim.
Değerli
arkadaşlarım, bu kanunların uygulanmasında hiçbir zaman
başka bir eyalet sisteminin, başka bir hukuk düzeni olan ülkelerin
hukukundan yararlanılmamıştır. Bu kanun
yapılırken bilim adamları bilir, bugün İsviçrenin mehaz
kanunlarından, Alman Borçlar Kanunundan, Fransız Borçlar Kanunundan
ve Türkiyedeki bu kanunda görüşü olan doktriner görüşlerden istifade
edilmiştir. Bir de yüce mahkemenin, Yargıtayın
içtihatlarından istifade edilerek bu kanun
yapılmıştır. Şunu söylüyorum: Bugünkü parlamenter
sistemde, bugünkü üniter sistemde çıkacak bu kanun, Türkiyenin en ücra
köşelerinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarına
ışık tutacak bir kanundur. Gidip de Amerikada tetkik edilen
eyalet sistemi, federal sistemin hukuk yapısı değil, tamamen
Türk bilim adamlarının ortaya koymuş olduğu sorunların
çözülmesi için konulan, alınan kararlar ve görüşler
doğrultusunda yapıldığı görüşündeyim ve ben, bu
kanunun noksanlıkları olmasına rağmen tüm milletimize
hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür
ederiz Sayın Güner.
Milliyetçi Hareket Partisi
Grubu adına İzmir Milletvekili Oktay Vural. (MHP
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Vural.
MHP GRUBU ADINA OKTAY VURAL
(İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Borçlar Kanununun son bölümü
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin görüş ve düşüncelerini
paylaşmak üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle
hepinize saygılarımı arz ediyorum.
Tabii 649 madde. Uzun
yıllardan beri yapılmış bir çalışma. 22 Ocak
2008de Başbakanlık tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine
gönderilmiş, 12 Ocak 2009da da Komisyon bitirmiş. Dolayısıyla,
iki yıldan bu yana Komisyonda, gündemde bekleyen Borçlar Kanunu
Tasarısının, bugün, partiler arasındaki bir
uzlaşmayla geçmesi konusunda varılan bir mutabakat neticesi son
bölümüne geldik. Aslında, Milliyetçi Hareket Partisi olarak elbette bu kanunun
ilgili maddeleri konusunda çeşitli önerilerimiz ve görüşlerimiz var
idi ama bu öneri ve görüşlerimizin, çoğunluk tarafından, bu
kadar geniş bir süre içerisinde sağlıklı
değerlendirilebileceğini ya da müspet
değerlendirilemeyeceğini dikkate alarak, Milliyetçi Hareket Partisi
olarak, böyle bir kanun tasarısının Meclisten
çıkmasında, daha sonra da bizim öngördüğümüz ilgili maddeler
itibarıyla yapacağımız değişikliklerle bu kanunun
daha iyileştirilmesi için bir imkân oluşacağını
düşünerek, bu kanuna, bu yönüyle bir destek verdiğimizi ifade etmek
istiyorum. Bu kanunun yapılmasında emeği geçen, Komisyonda bu
kanuna katkı sağlayan değerli milletvekillerine, başta
Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna mensup değerli milletvekillerimize de
çok teşekkür ediyorum.
Bununla ilgili bütün
görüş ve düşüncelerimizi ifade ettik ama yıllardan bu yana
çalışılan ve iki yıldan bu yana da Parlamento gündeminde
bulunan bir kanun tasarısıyla ekonomik ve sosyal kesimlerin bir
belirsizliğe de itilmemesi gerekiyor. Ne olacak bu kanun?
İlişkiler ne olacak? Çünkü bu kanunla ilgili medya çeşitli
yayınlar yaptı. Takdir edersiniz ki borçlar hukukunun tarafları
da bu kanuna dayalı olarak gelişmeleri bekliyor. O bakımdan, bu
kanunun geçmesi ve gecikmesinin getirebileceği birtakım tereddütlerin
izale edilmesi gerekiyor.
Tabii, aslında, bizim
burada kanunun teknik mahiyeti itibarıyla, içeriğiyle ilgili çok
fazla bir şey söylememiz mümkün değil ama biz, her şeyden önce,
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak eğer hukuku, hukukun üstünlüğünü
temin etmek istiyorsak oluşturacağımız normların
öncelikle iktisadi faaliyetlerle ve ilişkilerle uyumlu olması ve
ayrıca sosyal faydayı kavradığı ölçüde ve
yaklaştığı ölçüde de ahlakla uyumlu olması gerekir
ancak böyle bir kanun üstün sayılabilir. Eğer egemenlik milletin ise,
milletin egemenliğini ifade eden hukukunu üstün kılacaksak milletin
ihtiyaçlarına göre bir hukuk yapmak lazım; milletin
coğrafyasına, değerlerine uygun bir hukuk yapmak lazım;
iktisadi gelişmeleri kavrayan bir hukuk yapmak lazım. Bunun
yanında da elbette, şüphesiz sosyal fayda itibarıyla -biraz önce
arz ettiğim gibi- ahlakla uyumlu bir hukuk yapmak ancak hukukun
üstünlüğünü temin eder çünkü sadece bir maddeyi yazmakla hukuku üstün
kılamazsınız. Bu bakımdan, genel mahiyeti itibarıyla
da bozulan iktisadi ve ahlaki ortamın bu kanunların yürütülmesine
önemli sıkıntı oluşturduğunu da bilmek lazım.
Bugün geldiğimiz bu
noktada eğer vatandaşlarımız borçlarını yerine
getiremeyecek bir iktisadi durumla karşı karşıya
kalmışsa bugün Borçlar Kanununun uygulanmasının çok fazla
bir anlamı kalmamaktadır. Bugün Parlamentoda borçların yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili kanunları görüşüyoruz.
O bakımdan, Borçlar Kanunuyla ilgili bu tür normların
sağlıklı çalışabilmesi için iktisadi açıdan
uyumlu bir zeminin oluşturulması gerekmektedir. Bu kanunla ilgili
olmamakla beraber, mesela çekini ödeyemediğinden dolayı hapis
cezasına kalmış olanlar acaba bu üretim ya da ekonomik
zincirlerin kırılmasının, iktisadi hayatın
bozulmasının bu kişilerin edimlerini yerine getirmeye etki
yapmamış olduğunu ifade edebilir miyiz? Bundan ari bakabilir
miyiz meseleye? O bakımdan, eğer bir borçlar kanununun
sağlıklı olmasını, insanların
borçlarını yerine getirmesini, haklarını elde edebilmesini
temin etmesini istiyorsak her şeyden önce bunu çevreleyen iktisadi
hayatın da buna yardımcı olması lazım. Kâfi gelmez.
Ahlaki değerlerde eğer yozlaşmanın önünü
aşamazsanız, bu durumda -borç gibi edimlerin yerine getirilmesi-
herkesin hakkını vermesini temin etmesi gereken bir borçlar kanununda
tarafların bu konuda ahlaki açıdan da bu edimlerini yerine getirmekte
sıkıntılarla karşılaşılır. O
bakımdan, günümüzde ahlaki yozlaşmanın getirdiği
birtakım sıkıntıların da bu kanunun işlemesinde
tarafları etkilediğini dikkate almamız lazım. Hep beraber,
birlikte, Mecliste, egemenliğin millete ait olduğu bu Mecliste
bizlerin yapması gereken husus, her şeyden önce, bu ikili hukuk
ilişkileri içerisinde yer alan ve bu ilişkiler çerçevesinde iktisadi
hayatın ve aynı zamanda toplumsal ahlakın
yozlaşmasını, iktisadi hayatın da genel olarak
bozulmasını engelleyecek tedbirleri almak gerekmektedir. Bu
bakımdan, burada, bu Borçlar Kanunuyla ilgili kişiler çeşitli
vesilelerle bu iktisadi ilişkileri tam manasıyla kavrayamadığından
dolayı hukuku üstün kılmak da mümkün olmamış,
değiştirmek gerekmektedir. Bu bakımdan, bugün geldiğimiz bu
noktada, yeni iktisadi ilişkilerin, toplumun ve bireylerin kendi
aralarındaki iktisadi ilişkilerine göre yeniden
değerlendirilmesi ve tanımlanması doğru olmuştur ve
bunların giderek bu çağdaş gelişmeler doğrultusunda
devam etmesinde ve değiştirilmesinde de fayda mülahaza edilmektedir.
Tabiatıyla, bu tip temel kanunları topyekûn ortadan
kaldırırken toplumun hafızasını ve bundan önceki ilişkileri,
bugüne kadar hukuk adamlarında, mahkemelerde, içtihatlarda biriken o bilgi
birikimlerini, tecrübeleri de ortadan kaldırmamak lazım çünkü
geçmişteki bu ilişkiler elbette bizim bu kanunun gelecekteki
yorumlarına da önemli katkı sağlayacaktır. Bu münasebetle
de şüphesiz kanunu yapıyoruz, temel kanunlardır bunlar,
hepimizin aradığı adalettir. İkili borçlarda edimini yerine
getirmek ya da bu edim için mukavele imzalayanlar arasında bile hakkı
hak sahibine verebilecek bir adalet sistemini gerçekleştirmemiz lazım
ama bugün geldiğimiz bu noktada maalesef adalet çizgisi yerine, maalesef
adaleti, hakkı ve hakikati aramak yerine, maalesef kurumlar arasında
çatışmayla, kurumların siyasileştirilmesiyle, adalet
dağıtacak müesseselere olan güvenin zedelendiği bir ortama Türkiye
sürüklenmektedir. Bunun millete faydası yoktur. Dolayısıyla,
bugün geldiğimiz bu noktada vatandaşlarımızın
hakkı ve hakikati aramak yerine, yargıya etki edecek güçleri
aramasına imkân verecek bir zemin Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir. düsturunu kökünden yok eder. Bu bakımdan, bugün geldiğimiz
en büyük tehlikelerden biri budur ve bugün Türkiyede yargı üzerindeki
tartışmalar, yargı üzerindeki hususlar, adaleti
dağıtacak hâkimin her şeyden önce tarafsız ya da
bağımsız olmasını sağlayabilecek bir iklimden de
uzaklaştırmaktadır, her şeyden önce bir davanın
tarafı olanın onlar hakkındaki kanaati maalesef giderek
adaletten uzaklaştıklarına ilişkin olarak yönlenmektedir.
İşte, hukukun üstünlüğünü ve adaleti temin edeceksek bütün bu
ortamları sağlıklı yapmamız lazım. Hiç kimse
burada hâkimleri suçlayarak ya da yüksek yargı kurumlarını
suçlayarak bundan bir adalet veya hak ve hakikat neticesi elde ettiğini
düşünmesin. Bunlar hakka, hakikate, adalete ve bundan sonra verilecek
kararlara da önemli etkide bulunmaktadır. Bu bakımdan, Borçlar Kanunu
gibi iktisadi hayatın en önemli konularından biri olan,
makroekonomideki bozulan ve istikrarsızlık içerisinde yürütülen bir
ilişkiler manzumesinde Borçlar Kanununun taraflarının da
edimlerini yerine getirmekte sıkıntıyla
karşılaşacağını ve bu vesileyle de ahlaki
yozlaşmanın oluşturduğu bir ortam içerisinde de her
şeyden önce borcunu yerine getirmek isteyen insanın borcunu yerine
getirmesi konusunda tereddüde ya da zafiyete düşmesinde de bizim
hazırladığımız bu sosyoekonomik ve ahlaki
yapının etkili olduğunu da dikkate almak lazım.
Bu vesileyle Milliyetçi
Hareket Partisi milletvekilleri olarak biz bu kanunun, 649 maddelik kanunun
çıkması için gerçekten önemli bir çaba sarf ettik, Sayın Genel
Başkanımız da bu kanunların çıkması gerektiğini
ifade etti. Bu kanunun her şeyden önce milletimize hayırlı
olması dileğiyle hepinize saygılarımı arz ediyorum
efendim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Vural.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın
Bozdağ.
AK PARTİ GRUBU ADINA
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün, çok önemli bir kanun tasarısını
görüşüyoruz, Türk Borçlar Yasa Tasarısını. Esasında,
borçlar hukuku, toplumun bütün kesimlerini, 73 milyon
insanımızın her birini doğrudan ilgilendiren bir kanun.
Hayatımızın her alanında, alacak ilişkileri, borç
ilişkileri, sözleşmeler ve akitler, her gün
karşılaştığımız olaylar, sorunlar ve
bunların çerçevesi ve bu noktada vatandaşın hakkının,
hukukunun esasına baktığınızda, Borçlar Kanununun
bunun her tarafını detaylı bir biçimde düzenlediğini
görüyoruz.
Bizim yürürlükteki Borçlar
Kanunumuz, 22 Nisan 1926da kabul edilmiş ve 4 Ekim 1926da da
yürürlüğe girmiş. Esasında, kabul edilen Borçlar Kanunu, bir
nevi aktarma bir borçlar kanunuydu. Yıl 1926, bugün 2011
yılındayız, aradan bu kadar zaman geçmiş, dünya, ekonomik
anlamda, siyasi anlamda, pek çok alanda önemli değişimleri,
dönüşümleri yaşamış. 1926lı yıllara baktığınızda,
Birinci Dünya Savaşının arkasından yakılan,
yıkılan dünyada yeni bir ekonomik anlayış, yeni bir
alacak-borç ilişkisi anlayışı var ama daha sonra
baktığınızda, sıcak, soğuk savaş dönemi,
İkinci Cihan Harbinin dönemi ve yine baktığınızda, o
dönemdeki yapılar, ekonomik anlayışlar, şunlar bunlar. Ama
1950den sonra, Türkiyede de önemli değişimler
yaşanmış, dünyada önemli değişimler
yaşanmış, iki kutuplu dünya yıkılmış,
ekonomi ile ilgili her türlü anlayışlar değişmiş, hukuki
anlayışlar da değişmiş, yaklaşımlar da
değişmiş, insanların birbirine bakışları da
değişmiş ama Türk Borçlar Kanunu hâlâ içinde
yapılmış birtakım kısmi değişikliklerle
beraber varlığını devam ettiriyor idi. 1 Ocak 2002
tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu önemli bir adım oldu bu
konuda ve onun ayrılmaz bir parçası olan Borçlar Kanununun da
esasında onun devamında yürürlüğe girmesi lazımdı ama
çalışmaları neticelendirilemedi.
Bugüne geldiğimizde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak, Türk hukukçularının, hem
akademide hem Yargıtayda hem Adalet Bakanlığında hem de her
alanda beceri, birikim sahibi olan Türk hukukçularının ortaya
koyduğu bir ürünle, daha doğrusu millî bir yasayla karşı
karşıyayız. Aktarma değil, tercüme değil;
Yargıtayımızın, ilk derece mahkemelerimizin
yıllardır süregelen tecrübelerinden süzülen bilgiler ve ürettiği
çözümler, öte yandan, yaşanan sorunlar, üniversite
hocalarımızın, üniversitelerde bu alanda
çalışanların ürettiği bilgiler, birikimler, öte yandan,
Türkiyede gelişen ticaret hayatının, borç ilişkilerinin
dünyaya entegrasyonu ve Türkiyede aldığı vaziyet
karşısında yaşanan değişimlerin
tamamını gözlemleyen ve bu değişimleri ortak bir hukuk
diliyle hem dünyadaki gelişmelere, değişmelere hem de
Türkiyedeki gelişmelere uygun bir biçimde kanunlaştıran bir
metin.
Ben, bu vesileyle, bugüne
kadar Türk Borçlar Kanununa emek veren bizden önceki hükûmetlerdeki bütün
sayın bakanlara -çünkü onların döneminde bunun startı
verilmiş, hakkını teslim etmek lazım- bizim dönemimizde
görev yapan adalet bakanlarına ve hâlihazırda görev yapan Adalet
Bakanımız Sayın Sadullah Ergin Beyefendiye, Adalet
Bakanlığımızın değerli bürokratlarına,
Yargıtaydan katkı sunan değerli Yargıtay üyelerine,
temsilcilerine, öte yandan, bu çalışmalarda hem bizim partimize hem
de diğer siyasi partilere danışmanlık yapan
akademisyenlere, görüşleriyle katkı sunan herkese, ayrıca,
Adalet Komisyonunda bu yasanın görüşülmesi sırasında emek
veren alt komisyon başkanı ve üyelerine ve daha sonra üst Komisyonun
değerli Başkan ve üyelerine, her birine ayrı ayrı
teşekkür ediyorum. Tabii, Türkiye'nin önemli bir konusu bugün burada
yasalaştırılıyor. Burada bulunan, emek veren bütün
milletvekili arkadaşlarıma da ayrı ayrı teşekkür
ediyorum.
Bir hakkı da teslim
etmekte yine fayda görüyorum: Böylesi kapsamlı bir temel yasanın
kısa bir sürede çıkması, Parlamentoda grubu bulunan siyasi
partilerimiz arasında varılmış bulunan bir
anlayış birliğinin, bir uzlaşmanın sonucudur. Ben, bu
vesileyle, bütün siyasi partilerimizin gruplarına da ayrı ayrı
teşekkür ediyorum, bu yasanın hayırlı olmasını
diliyorum.
Sözlerime son verirken bir
hususun da altını çizmek istiyorum. Tabii, bu yasa kapsamlı bir
yasa, pek çok kesim veya ilgili kişiler detaylı bir biçimde okuma,
değerlendirme imkânı belki bulamamış olabilirler ama
yasanın yürürlüğü 1 Temmuz 2012 olarak belirleniyor. Bunun amacı
da bir geçiş olsun diye. Zira kamuoyu, bu yasa artık yürürlüğe
girecek diye
Belki bugüne kadar incelemeyen kesimler varsa onlar da yakinen
inceleme imkânı bulacaklar. Bu arada, eksikler, yanlışlar varsa,
yürürlüğe girmeden de düzeltme imkânı bulacağız. Eğer
böyle bir şey olursa, elbette ki Parlamento duruma vaziyet edip gerekli
eksiklikleri ve düzeltmeleri de yapacaktır.
Ben bu yasanın 73 milyon
insanımıza, hukuk hayatımıza, herkese hayırlı,
uğurlu olmasını diliyor, katkı sunan herkese teşekkür
ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Bozdağ.
Bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum.
631inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
632nci madde
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
633üncü madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
634üncü madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
635inci madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
636ncı madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
637nci madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
638inci madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
639uncu madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
640ıncı madde
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
641inci madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
642nci madde
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
643üncü madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
644üncü madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
645inci madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
646ncı madde
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
647nci madde
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
648inci madde üzerinde bir
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 321
Sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısının 648
inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ M. Akif Hamzaçebi Mehmet Şandır
Yozgat Trabzon Mersin
Ferit Mevlüt Aslanoğlu İbrahim Binici İhsan Koca
Malatya Şanlıurfa Malatya
Bu Kanun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Yüksek Genel Kurulun
takdirlerine bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Genel Kurulun takdirine bırakıyoruz Sayın
Başkanım.
OKTAY VURAL (İzmir)
Hükûmet takdire bırakamaz, Komisyon ancak takdire bırakır.
Hükûmet ya katılır ya katılmaz.
K. KEMAL ANADOL (İzmir)
Tutanağa geçsin Bakanın ifadesi.
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) Gerekçe efendim
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Oluşması muhtemel
aksaklıkların giderilmesi amacıyla yürürlük tarihinin ileriye
alınması amacıyla bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilmiş önerge
doğrultusunda 648inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
649uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece, yirmi ikinci bölüm
içindeki maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Tasarının
görüşmeleri tamamlanmıştır.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır. (Alkışlar)
Adalet Bakanı Sadullah
Erginin kısa bir teşekkür konuşması vardır.
Buyurunuz Sayın Bakan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Başkanım, değerli milletvekili
arkadaşlarım; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şu anda
görüşmelerini tamamlamış olduğumuz yeni Türk Borçlar
Yasasının milletimize, ülkemize hayırlar getirmesini temenni
ediyorum.
Tabii, 23üncü Dönem
Parlamento, çok önemli bir imza attı bugün, gerçekten Türk hukuk
mevzuatının en temel kanunlarından bir tanesi olan Türk Borçlar
Yasasını yeniden inşa etti. 1998 yılından bu yana
bakanlıklarda başlayan çalışmalar, on iki yıllık
bir süreçten sonra nihayet bugün, bu akşam şu saatte Genel
Kurulumuzda nihayete erdi, sonuçlandı. Bu süreç içerisinde 2008
yılından itibaren de Türkiye Büyük Millet Meclisinde safahatlar
geçirdi bu tasarı ve yüz yirmi ayrı kaynaktan görüşler
alındı. Akademisyenlerimiz büyük çabalar sarf ettiler, sivil toplum
kuruluşlarımız, meslek örgütlerimiz, üniversitelerimiz,
değişik bakanlıklarımız ve kamu kurum ve
kuruluşlarımız, bu tasarının olgunlaşması
sürecinde önemli katkılar sundular.
649 maddelik bir temel yasa
şu anda yasalaşmış durumda. Medeni Yasamızın
beşinci kitabı olarak hukuk hayatımıza girmiş olacak.
Bu tasarı hazırlanırken emek veren Bakanlık çalışanlarına,
Komisyonda çalışan değerli milletvekili arkadaşlarıma,
uzmanlara, akademisyenlerimize, 23üncü Dönem Parlamentonun tüm siyasi parti
gruplarına mensup milletvekillerimize ben teşekkürü bir borç
biliyorum çünkü bu, 23üncü Dönem Parlamentonun bir eseridir. Bu eserin ortaya
çıkmasında gruplarımızın göstermiş olduğu
anlayış için de, iş birliği için de ayrıca
teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyor, Genel
Kurula saygılar sunuyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Ergin.
Komisyon Başkanı
Sayın İyimaya da kısa bir konuşma yapacaktır.
Buyurunuz Sayın
İyimaya. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Değerli arkadaşlar,
yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu tarihî saatlerde tarihe
bir not düşülmesi için birkaç cümleyi Meclisimle paylaşmak istiyorum.
Aziz milletin daima arzuladığı uzlaşma özleminin büyük
Mecliste gerçekleştiği mutlu zamanın içindeyiz. Hayatın ve
adaletin muhtaç olduğu büyük eserin ortak mimarları olarak hukuk
bilim adamlarına, hâkimlerimize, savunma mesleğinin değerli
mensuplarına, katkısı olan herkese, en başta büyük
Meclisimize, onun manevi şahsiyetinde bütün milletvekillerimize, grup
başkan vekillerimize ve Adalet Komisyonuna şükran borçluyuz.
Milletin huzurunda hürmetle
eğiliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir)
Meclis Başkan Vekiline de teşekkür et.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın İyimaya.
Birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.54
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.11
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Gülşen
ORHAN (Van)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 49uncu Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
3üncü sırada yer alan,
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
komisyonları raporlarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanun Tasarısı ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
4üncü sırada yer alan,
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
4.- Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu
Raporu (1/574) (S. Sayısı: 393)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
5inci sırada yer alan,
Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/674) (S.
Sayısı: 375)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
6ncı sırada yer
alan, Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
6.- Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/487) (S.
Sayısı: 131)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
7nci sırada yer alan,
Tebligat Kanunu ile Adlî Sicil Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynakın; Tebligat Kanunu ile Karayolları Trafik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Adalet Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
7.- Tebligat Kanunu ile Adlî Sicil Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynakın; Tebligat Kanunu ile Karayolları Trafik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve
Adalet Komisyonu Raporu (1/742, 2/546) (S. Sayısı: 474) (x)
BAŞKAN Komisyon ve
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 474 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri,
alınan karar gereğince, bu tasarı İç Tüzükün 91inci
maddesi kapsamında görüşülecektir. Bu nedenle, tasarı, tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul
edildikten sonra bölümler hâlinde görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler
ayrı ayrı oylanacaktır.
Tasarının tümü
üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Ordu Milletvekili
Rıdvan Yalçın konuşacaktır.
Buyurunuz Sayın
Yalçın. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA RIDVAN YALÇIN
(Ordu) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Çok değerli
milletvekilleri, 474 sıra sayılı, Tebligat Kanunu ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarının
geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Konuşmamın başında yüce Meclisin değerli
üyelerini saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
öncelikle, biraz önce yasalaşan Türk Borçlar Kanununun hukuk
hayatımıza, uygulayıcılara, kanundan etkilenecek kesimlere
hayırlar getirmesini Cenabı Allahtan niyaz ediyorum.
Değerli arkadaşlar,
bugün Meclisimiz, aslında Parlamento tarihimiz bakımından önemli
günlerinden birini yaşıyor. Seçim atmosferine girdiğimiz
bugünlerde, altı yüz elliye yakın maddeyi kapsayan bir kanunun, bir
temel kanunun bu Mecliste uzlaşı içerisinde suhuletle
yasalaşmış olması, hem Meclisimizin büyüklüğü
bakımından hem de Türk hukuk birikimi bakımından önemli bir
örnek olmuştur diye düşünüyorum. Fakat bu önemli örnek, bu Mecliste
oluşmuş bu güzel seviyeli uzlaşı, toplumumuz
bakımından da Parlamento gelenekleri açısından bir emsal
olmak özelliği taşımaktadır. Bu sebeple bundan sonraki,
özellikle temel yasalarda da, toplumumuz benzer uzlaşıları
arayacaktır. Bu konudaki temel sorumluluğun, esas sorumluluğun
da iktidar partisi üzerinde olduğunu bu vesileyle hatırlatmak
istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
gündemimizi uzun zamandır meşgul eden bu temel kanunlarla ilgili,
siyasetin çok sıcak olduğu günlerde bile Sayın Genel
Başkanımız bu temel yasaların çıkması
gerektiği hususunu ifade etmişti, sanıyorum bu çağrı
bu uzlaşıda önemli bir yer teşkil etmektedir. Yine, ayrıca
ilgili sivil toplum kuruluşlarının da bu temel yasaların
Meclisten geçirilmesi hususundaki siyasi partilerden taleplerinin de bu süreçte
etkili olduğunu düşünüyorum. Aslında sivil toplum
kuruluşlarının da yasama sürecine katılabilmesi adına
önemli bir örnek olmuştur bu yasanın kanunlaşması.
Değerli milletvekilleri,
ben bu yasanın geçmesinde emeği olan başta Bakanlık
personeli, hocalarımız, çalışanlar ve gruplara
teşekkürlerimi ifade ediyorum.
Sayın milletvekilleri,
üzerinde konuştuğum tasarı, eksikleri de olsa Türk hukuk
sisteminde yargılamanın uzamasına yol açan tebligat usulüne
ilişkin düzenlemeler getirmektedir ve aslında önemli bir
ihtiyacı gidermektedir ama özellikle bugün
yaşadığımız ve on-on beş gündür toplumumuzu meşgul
eden, toplum vicdanını, kamu vicdanını kanatan terör örgütü
üyelerinin tahliyelerine ilişkin yaşadığımız
süreç hesaplandığında hukukun hızlı işlemesinin
ne denli önemli olduğunu görmekteyiz.
Yeri gelmişken özelikle
Sayın Bakana, Sayın İktidara şu hususu da ifade etmek
istiyorum: Bugün Sayın Genel Başkanımız grup
konuşmasında da ifade etti, Sayın Bakanım, en azından
bugün kamu vicdanını yaralayan tahliyelerin olacağını,
bu konuda bir öngörünüzün olması gerektiğini biz biliyoruz. Neticede
on yıl tutukluluk süresi gerçekten uzun bir süredir, insanlar ceza
alacaksa onun infazı içerisinde olmalı, masumlarsa da bu kadar uzun
süre tutuklu kalmamalıdır. Bu husus doğrudur fakat
yaşadığımız süreci sadece yüksek yargıyla
ilişkilendirerek ifade etmenin, bir yargı içerisinde suçlu
arayışı şeklinde ifade etmenin kamu vicdanında
açılan yarayı tamir etmediği kanaatindeyiz. O sebeple,
zatıalinizden ve iktidar grubundan, özellikle bugün grup
toplantısında Sayın Genel Başkanımızın
çağrısına kulak vermesini istirham ediyorum. Sayın Genel
Başkanımız, kamu vicdanını yaralayan, terör örgütü
mensuplarına bir bayram coşkusu yaşatan bu haksız durumun
giderilmesi hususunda Milliyetçi Hareket Partisi olarak gereken desteği vereceğimizi
ifade etmişti. Oluşmuş bu uzlaşma atmosferinden istifade
ederek, bu konuda bir yasal düzenleme ihtiyacının da önemine
işaret etmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
tebligat ve taraf teşkili sağlanması hususu-uygulamadan gelen
arkadaşların da teyit edeceği üzere- Türk hukukunun geç
işlemesinde, gecikmesinde çok önemli bir unsur olarak
karşımıza çıkıyor. Bu tasarıda kısmen bunun
düzeltildiğini görüyoruz ama yaşadığımız bütün
süreç -biraz önce de işaret ettiğim tahliyelerle ilgili süreç-
aslında böyle pansuman tedbirler yerine, bir komple hukuk reformuna olan
ihtiyacı bir kez daha gözler önüne sermektedir. Dilerim, ümit ederim
bundan sonraki Parlamento çalışmalarında da toplu bir genel
hukuk reformunu hep birlikte çıkarabiliriz.
Değerli milletvekilleri,
yine, oluşan mutabakat üzere, adli sicille ilgili kısım kanundan
çıkarılacak. Bu da önemli bir gelişmedir.
Yine, bu tasarıda
oldukça önemsediğimiz bir hususu sizlerle kısaca paylaşmak
istiyorum. Karayolları Trafik Kanununda yapılan bir
değişiklik ile uygulamadaki görev uyuşmazlığı
sebebiyle bozulmuş ahengin tekrar yerine getirileceğini görüyoruz.
Uyuşmazlık mahkemesinin farklı kararları vardı, adli
yargının, idari yargının farklı kararları
vardı. Bu yapılan düzenleme ile trafik kazalarında ve özellikle
hemzemin geçitlerde oluşan kazalarla ilgili, sürücünün, işletenin kim
olduğuna bakılmaksızın, daha doğrusu bir kamu
görevlisi bile olsa, adli yargının görevli olacağı bu
düzenlemeyle yapılıyor. Bu da önemli ve bize göre de yerinde bir
düzenleme olmuştur.
Değerli milletvekilleri,
yine, bu tasarı içerisinde bir ortak önergeyle getirilecek olan Kadastro
Kanununda düzenleme yapılan bir madde daha olacak. Bunu da çok önemli ve
olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum. Aslında bu önergeyle hayata
geçecek olan kanun maddesinin esin kaynağı, kendi köyümde, Karaoluk
köyünde yaşadığım, tespit ettiğim bir
mağduriyetten kaynaklanmaktadır.
Şimdi, benim köyüm
merkezin en uzak ve küçük bir köyü olmasına rağmen her hanede bir
kadastro mağduriyeti yaşanıyor.
İnsanlarımızın yıllardır
kullandığı arazilere bir gün geliyor Kadastro bu
şahıslar adına tespiti yapıyor. Daha sonra Orman
İdaresinin yaptığı itirazlar sonucu mahkemeye intikal eden
dosyalarda mahkemenin tespiti iptaliyle bu vatandaşlarımız hem
avukatlık ücreti hem yargılama gideri, keşif, bilirkişi
ücreti ödemek durumunda kalıyor. Bu rakamlar da yaklaşık dosya
başına 1,5-2 bin lira gibi rakamlara tekabül ediyor.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, bir kadastro tespit tutanağının tanziminde
vatandaşımızın direkt bir dahli olamamaktadır,
Kadastro Tespit Komisyonu bu işlemi yapmaktadır, devletin başka
bir organı da, yargı organı da yapılan tespiti iptal
etmektedir. Vatandaşımız hem elinde atasından, dedesinden
gelen yerini kaybettiği gibi üzerine üstlük bir de bin lira, 2 bin lira
gibi paralar ödemektedir. Bizim köyümüzde, bizim bölgemizde birçok ailenin
1,5-2 ton gibi fındığı olduğu düşünüldüğünde
bu yargılamalardan doğan paraları ödemek neredeyse bir ailenin
bütün yıllık gelirini elinden alması sonucunu ortaya koyuyordu.
Bu değişiklikle, ortak oluşturulmuş bu değişiklik
önergesiyle bu mağduriyetin de giderileceğini görmek benim için kendi
adıma, kendi Parlamento tecrübem adına da geleceğe ümitle
bakmamı sağlayan bir önerge olarak bulunuyor.
Ben emeği geçen bütün
gruplara, bütün değerli arkadaşlarıma çok teşekkür ediyor,
tasarının hayırlara vesile olmasını diliyor, yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Yalçın.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu
adına Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk.
Buyurunuz Sayın Köktürk.
(CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA ALİ
İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 474 sıra sayılı Tebligat Kanunu ve Adlî Sicil
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı
ile Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin üzerine Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum ve değerli milletvekilleri, az önce
yasalaşan Türk Borçlar Kanunu Tasarısının Türk hukuk
sistemine katkılar getirmesini diliyorum.
Değerli milletvekilleri,
görüşmekte olduğumuz Tebligat Yasası, Anayasada ve
uluslararası hukuk belgelerinde en temel insan hakkı olarak kabul
edilen adil yargılanma hakkını doğrudan ilgilendiren önemli
bir yasadır, çünkü adil yargılanmadan söz edilebilmesi için öncelikle
yargılanan kişinin veya yargılamaya taraf olan kişinin bu
yargılamadan bilgi sahibi olması, haberdar olması temel
koşuldur. Tebligatın yapılamamış olması,
tebligattaki yanlışlıklar, eksiklikler, usulsüzlükler ve uzun
süreli gecikmeler, adil yargılama hakkını sakatlayan, ortadan
kaldıran büyük olumsuzluklar olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Yine bir hukuk devletinde
yasaların çağın gerisinde kalmaması, teknolojik, ekonomik
ve sosyolojik olguları takip etmesi temel bir zorunluluktur.
Dolayısıyla, gerek aradan geçen zaman gerekse uygulamada
karşılaşılan olumsuzluklar, yine çağın
getirdiği gereksinimler, pek çok yasada olduğu gibi 1959 tarihli
Tebligat Kanununda da birtakım değişikliklerin
yapılmasına ihtiyaç doğurmuştur.
Bu anlamda görüşmekte
olduğumuz tasarının genel gerekçesine
baktığımızda, tebligat çıkartmaya yetkili
olanların konuyla ilgili mevzuattaki değişikliklere paralel
olarak yeniden düzenlenmesine gereksinim duyulması, 2006 tarihli 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda kabul edilen adres kayıt
sisteminin Tebligat Kanununa intibakının sağlanması, genel
olarak ihtiyari, sermaye şirketlerinde ise zorunlu olarak elektronik
yollarla tebligat imkânının getirilmesi, yurt
dışındaki Türk vatandaşlarına yapılacak
tebligattan Adalet Bakanlığının
aracılığının devreden çıkarılarak daha basit
ve kolay yöntemlerin uygulamaya sokulması, mahkeme, savcılık ve
icra kalemlerinde yapılan doğrudan tebligatla ilgili kanuni
düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gibi temel hedeflerle
düzenlendiğini görüyoruz.
Değerli milletvekilleri,
Tebligat Yasa Tasarısıyla getirilen düzenlemelerin bir
kısmını Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak biz de olumlu,
yararlı görüyoruz. Gerçekten, tasarıyla, celse arasında veya
kalemde soruşturmaya, davaya ya da takibe ait evrakın taraflara,
ilgili üçüncü kişilere, katılana veya vekillerine tutanağa
geçirmek suretiyle veya imza karşılığında tebliğ
edilmesinin tebligat hükmünde olacağı ve bu durumda ayrıca
tebliğ mazbatası düzenlenmesine ve masraf alınmasına gerek
olmadığına yönelik düzenleme uygulamada ihtiyacı
karşılayan olumlu bir düzenlemedir.
Yine tasarıyla getirilen
kazai merciler tarafından çıkartılacak tebligatlar Adalet
Bakanlığının devreden çıkartılarak tebliğ
evrakının doğrudan yurt dışındaki elçiliklere
veya konsolosluklara yapılıyor hâle getirilmesi de gerçekten
uygulamayı kolaylaştıran ve hızlandıran bir düzenleme
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk yargı
organının yine Türk vatandaşı olan taraf için doğrudan
Türk temsilciliğini kullanarak tebligat yapması bizce de olumludur.
Ayrıca,
tasarının 8inci maddesiyle ilanen tebligatın gazete
yanında elektronik ortamda da yapılması, muhatabın haberdar
olma olanaklarının artırılması açısından
adil yargılanma ilkesine paralel bir düzenleme olarak görülmektedir.
Değerli milletvekilleri,
ancak tasarının diğer bir kısım maddelerine
baktığımızda ise çok ciddi sorunlar
karşımıza çıkmaktadır.
Öncelikle, elektronik yolla
yapılan tebligat kulağa ve göze hoş gelen, çağa uygun bir
düzenleme olarak görülmekle birlikte çok ciddi sorunları da beraberinde
getirmektedir. Tasarıyla 7201 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen
Elektronik tebligat başlıklı 7/a maddesi, günümüzde
bilişim teknolojilerinin ulaştığı en son nokta dikkate
alındığında, hukuken ve teknik olarak hiçbir şekilde
kabul edilmeyen, ağda bulunan herkes tarafından müdahale edilebilecek
ve görülebilecek bir haberleşme yöntemi olan normal elektronik posta
yoluyla iletişime, Türk hukuk sistemi bakımından hukuki sonuç
bağlamaktadır. Konunun uzmanı olan akademisyenlerin ifade
ettiği üzere, normal elektronik posta yoluyla iletişim, elektronik
postayı gönderenin ve alanın kimliklerinin, elektronik postanın
gönderilme ve alınma zamanlarının, yine, kesin,
tartışmasız bir şekilde tespit edilebildiği bir
iletişim yöntemi değildir. Normal elektronik postanın bu
zafiyetlerini gidermek ve elektronik ortamda hukuken ve teknik olarak güvenilir
bir iletişim şeklini ortaya koymak üzere kayıtlı
elektronik posta adı verilen uygulama uzun zamandan beri, dünyada,
farklı ülkeler tarafından kullanılmaktadır. Bu sistemle
ilgili, Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü de 2008
yılının Kasım ayında standartları yayınlamıştır.
Değerli milletvekilleri,
tasarıda, elektronik tebligat bakımından dayanılması
ve hukuki sonuç bağlanması gereken yöntemin elektronik
kayıtlı posta sistemi olması kaçınılmazdır.
Aksinin kabulü yani teknik olarak güvenilmeyen bir sisteme, bir hukuk
devletinde, yasayla hukuki sonuç bağlanması gerçekten mümkün
değildir.
Bu madde kapsamında,
sonuç olarak, Tebligat Kanunu Tasarısındaki 7/a maddesinin hükmüyle
elektronik ortamda tebligatın yapılması, hem teknik hem hukuki
hem de iş modeli olarak uluslararası standartlara ve Türk hukukundaki
kabullere aykırı olarak düzenlenmektedir. Bu durum, hem
kayıtlı elektronik posta sisteminin hem de tebligat hukukunun
yerleşmiş kurallarının elektronik tebligat uygulamasıyla
dışlanması anlamına gelmektedir.
Değerli milletvekilleri,
ayrıca, yıllardır üzerinde çalışılan ancak bir
türlü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul gündemine taşınamayan
Kişisel Verilerin Korunması Tasarısının yasalaşmadığı
koşullarda elektronik tebligat uygulamasının ciddi mahremiyet sorunlarını
da beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.
Yine 1inci maddede
elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre PTT Genel
Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır. ifadesiyle
elektronik tebligat PTT tekeline bırakılmaktadır.
Usulsüz telefon dinlemeleri
gündeme geldiğinde Herhangi bir suçunuz yoksa dinlenmekten niye muzdarip
oluyorsunuz? diyebilen Ulaştırma Bakanının bulunduğu
ülkemizde, PTT Genel Müdürlüğünün bu Ulaştırma Bakanlığına
ve siyasal iktidara bağlı olması karşısında,
güvenilirliği ve bağımsızlığı
sağlanmış bir kuruluş tarafından denetlenememesi
nedeniyle, elektronik olarak yapılan tebligatının
gizliliğinin ihlal edilebileceği ve böyle bir sürecin manipüle
edilebileceği kuvvetle muhtemeldir. Bu durum, karşımıza
ciddi bir sorun olarak çıkmaktadır. Keza, özelleştirme ve
yabancılaştırmanın doludizgin devam ettiği böyle bir
süreçte, PTTnin özelleştirilmesinin de gündeme gelmesi hâlinde
mahremiyetin korunmasında çok daha büyük sorunların
karşımıza çıkması söz konusu olabilecektir. Bu
bağlamda, elektronik imza uygulamasında olduğu gibi
güvenilirliği ve bağımsızlığı
sağlanmış bir kurum tarafından organize edilmediği
sürece son derece olumsuz tabloların önümüze gelmesi yine kuvvetle
muhtemeldir.
Değerli milletvekilleri,
ayrıca tasarının 2nci maddesiyle eklenen 7/a maddesinin
içeriği de son derece yetersizdir. Kanun maddesinde yer alması
gereken son derece önemli ve temel konuların daha sonra
çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceğinin belirtilmesi büyük
bir eksikliktir ve bu düzenlemenin içerdiği boşlukların da çok
açık kanıtıdır.
Değerli milletvekilleri,
elektronik yolla yapılan tebligatta tebligatın ulaşma
anının ve tarihinin belirlenmesinde de problem
yaşanabileceği kaygısı, başta Türkiye Barolar
Birliği temsilcisi ve Ankara Barosu olmak üzere pek çok kurum temsilcisi
tarafından dile getirilmiştir. Diğer taraftan,
tasarının ilgili maddesine bakıldığında
Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik posta adresine ulaştığı
tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.
ifadesinden anlaşılan, bu düzenlemeyle muhatabın öğrenme
zamanının değil, posta adresine ulaşma zamanının
esas alınmasıdır. Bu durum, Adalet Komisyonunda tartışılmıştır.
Hatta Adalet Komisyonu Başkanımız Sayın Ahmet İyimaya,
Komisyon tutanaklarına yansıyan konuşmasında -aynen
okuyorum bu ifadeyi- Elektronik postayı açmadıysa
sayılmıyor. Erişim yetmiyor. Ben okudum. Zaten onu da içtihatla
hallederiz, tebligat geçersiz olur. diyor. Yani öğrenme anını
esas alan ifadeleri bunlar Adalet Komisyonu Başkanımızın.
Dolayısıyla, Profesör Muhammet Özekesin ifadesine
baktığımızda da madde metnini çok daha farklı
yorumladığını görüyoruz. Yani, Adalet Komisyonu
tutanaklarına bakıldığında, kanun metninin
düzenlemesinin tersine, ulaşma anının mı, öğrenme
anının mı esas alınacağının Komisyon
Başkanımız ve tasarıyı hazırlayan Profesör ve
Komisyon üyeleri tarafından farklı yorumlandığı gibi
bir olgu karşımıza çıkıyor. Yani, bu da
tasarının aslında olgunlaşmadan, bir hukuki mantık
birlikteliği sağlanmadan Türkiye Büyük Millet Meclisine
getirildiğine çok açık bir kanıt oluşturuyor.
Değerli arkadaşlar,
bu tartışmalara kısaca değinmemin nedeni, elektronik
postada sürenin başlaması için kanunun yazılı metninin
aksine, sürenin başlamasında öğrenme anının mı,
yoksa ulaşma anının mı esas alınacağı
konusunda ciddi bir kafa karışıklığı
bulunduğunu ortaya koymak içindir. Bu da maalesef, az önce de ifade
ettiğim gibi, tekrarlıyorum, tasarının olgunlaşmadan
Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine indirildiğini göstermektedir.
Değerli milletvekilleri,
aslında elektronik tebligatla ilgili tartışılması ve
gündeme getirilmesi gereken pek çok konuya zaman yetersizliği nedeniyle
değinemiyorum, aslında değinilmesi gereken çok fazla konu var.
Tasarıda ana başlıklar hâlinde başka olumsuzluklar da var.
Bu nedenle, konulara ana başlıklar hâlinde kısaca değinmek
istiyorum.
Konuşmamın
başlangıç kısmında da ifade ettiğim gibi, Tebligat
Kanununun 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda kabul edilen adres
kayıt sistemine intibakının sağlanması da kanunun
amaçları arasında görülüyor. Nitekim, bilinen en son adresin
tebligata elverişli olmadığının
anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde,
muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin
bilinen en son adres olarak kabul edileceği ve buraya tebligat
yapılacağı tasarıda öngörülüyor.
Ancak, değerli
milletvekilleri, bu tasarı Adalet Komisyonunda görüşülürken, bu
tasarının hazırlanmasına katkı sağlayan ve
tasarıyı savunan üniversite hocasından tutun Barolar
Birliği temsilcisine ve pek çok milletvekilimize kadar
çoğunluğun üzerinde hemfikir olduğu konu, ülkemizdeki adres
kayıt sisteminin sağlıklı olmadığıdır,
sağlıklı tutulmadığıdır. Bu durum Komisyondaki
temsilcilerce kendi başlarından geçen örneklerle
anlatılmış ve geride bıraktığımız seçim
sürecinde de hepimizce tanık olunmuştur. Dolayısıyla, adil
yargılanmanın önemli bir parçası olan tebligat hukukunun,
güvenilirliği herkesçe şüpheli, tartışmalı bir adres
kayıt sistemine dayandırılması bu şartlarda son derece
sakıncalıdır.
Değerli milletvekilleri,
yargılamanın hızlandırılması yolundaki engellerin
kaldırılması ve bu yönde Tebligat Kanununda düzenlemeler
gerçekleştirilmesi tabii ki önemlidir. Ancak asıl önemli olan
hızlandırılmış yargılanma değil makul sürede
adil yargılanmadır. Yani yargılama hukukunun temel prensipleri
atlanmadan, makul sürede güvenilir ve adil yargılanmayı
gerçekleştirmek hepimizin temel görevidir.
Yine -görüşmekte
olduğumuz- Adli Sicil Kanununun bu kadar kısa bir sürede yeniden
Genel Kurul gündemine getirilmesinin hangi acil ihtiyaçtan doğduğu
Adalet Komisyonu toplantılarında açıklığa
kavuşturulamayan diğer bir konu olmuştur.
1930lu yıllardaki bir
kanuna atıf yaparak hâkimleri fişlediğini ifade eden ancak dokuz
yıla yaklaşan iktidarları döneminde bu kanunu değiştirmeyi
ve Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmeyi akıllarına dahi
getirmeyen, makul olmayan tutuklanma süreleri ve vicdanları sarsan serbest
bırakılmalara yönelik ciddi bir süreç yaşanırken topu
sadece yüksek yargıya atmakla yetinen Adalet
Bakanlığının, kişisel verilerin korunmasına
ilişkin kanunu yasalaştırmadan, son derece hassas, kişisel
verilere yönelik olan Adli Sicil Kanununu Türkiye Büyük Millet Meclisine
getirmesi gerçekten izaha muhtaç bir yaklaşım olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Ayrıca, Anayasamızın
20nci maddesinde yer alan özel hayatın gizliliğine yönelik
düzenlemelerin, bunu güvence altına alan ilgili düzenlemeler
yasalaşmadan önce gündeme gelmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmesi,
kanaatimizce hukuk tekniği açısından, Parlamento hukuk tekniği
açısından kabul edilebilir makul bir anlayış da
değildir.
Değerli arkadaşlar,
bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Köktürk.
Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubu adına Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın.
Buyurunuz Sayın
Aydın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA
AHMET AYDIN (Adıyaman) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 474 sıra sayılı Tebligat Kanunu
ile Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
öncelikle, az önce Parlamentonun ittifakla geçirmiş olduğu Türk
Borçlar Yasasının hukuk tarihimize, iktisadi hayatımıza
hayırlar getirmesini diliyorum ve bunun başkaca temel kanunlarda da
-şimdi üzerinde görüştüğümüz kanun da dâhil olmak üzere- sürmesi
dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar,
görüşülmekte olan tasarı âdeta reform niteliğinde bir
tasarı. Bilindiği gibi, ülkemizde yılda yaklaşık 16
milyon, hatta bunun üzerinde adli sicil kaydı verilmektedir. Adalet Bakanlığımız
bu hizmeti sunmak için birçok sayıda personel istihdam etmektedir. Adli
sicil ve arşiv kayıtlarında sorgulamaların e-devlet
hizmetleri kapsamında sunulmaya başlanmasıyla da bu personelin
başka alanlara kaydırılması ve bu manada kamuda kaynak artışının
sağlanacağı muhakkaktır.
Hâlen Adalet
Bakanlığı her adli sicilde veya arşiv belgelerini verirken
vatandaştan cüzi de olsa, cüzi de görünse bir miktar para almaktadır,
zannediyorum 5 TL almaya devam etmektedir. Bakanlığın 2007
yılında vatandaşlardan bu manada almış olduğu
ücret toplamı 45 milyon TLdir. Bakanlık 45 milyon TL alıyor,
ancak vatandaşlar için ulaşım masrafları, otopark ücreti,
mesaiden feragat, sırada bekleme süreleri dikkate
alındığında, görünmeyen diğer masraflarla birlikte
aslında masrafın çok daha ciddi olduğu, çok daha fazla
olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu hizmetten yararlanmanın
vatandaşlarımıza yansıması, standart maliyet modeli
yöntemiyle yapılan hesaplamalara göre yaklaşık 200 milyon TLye,
yani 200 trilyon TLye çıkmaktadır ve yük oluşturmaktadır.
Devlet 45 milyon TL toplama karşılığında aslında
vatandaşlardan bu manada 200 milyon TL para almaktadır,
vatandaşlara bunun yansıması 200 milyon TLye
çıkmaktadır. Ayrıca, harcanan emek, gayret, kaybolan zaman da
cabası.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Adli Sicil Kanununda yapılan
değişiklikle biz ne getirmek istiyoruz, neler yapıyoruz, çok
kısa bir şekilde izah edeceğim.
Değerli arkadaşlar,
kamu kurum ve kuruluşları, görev ve yetkileri kapsamında
kişilerin adli sicil kayıtlarını doğrudan elektronik
ortamda sorgulayabilecekler. Yani vatandaş bir iş için müracaat
ettiğinde Git arkadaşım, adli sicil belgeni, sabıka
kaydını al, gel. demeyecek. Yani kişi yorulmayacak, zaman
kaybı olmayacak, boşuna emek harcamayacak, israfta bulunmayacaktır.
Yine kanunla, değerli
arkadaşlar, ayrıca gerçek kişiler kendi
kayıtlarını elektronik imza kullanarak sorgulama imkânına
kavuşacaktır. Evet, bir gerçek kişi kendi sicil kaydına
elektronik imzayla bakabilecek, görebilecektir.
Yine bu elektronik
sorgulamalarda az önce bahsettiğimiz maliyetlerin hiçbiri olmayacak,
hiçbir ücret alınmayacaktır.
Yine, değerli
arkadaşlar, getirilen bu kanun tasarısıyla, adli sicil
kayıtlarını açıklayanlar ya da veriliş amacı
dışında kullanan kamu görevlileri hakkında herhangi bir
cezai tedbiri öngörüyor muyuz? Evet, adli sicil kaydı verilen amaç için
kullanılır. Eğer bu amaç dışında
kullanılırsa ya da kişinin rızası
dışında eğer açıklanırsa bunu açıklayan kamu
görevlileri de ayrıca cezalandırılacak, bunun tedbirleri de
kanunda var.
Diğer taraftan Tebligat
Kanununda yapılan değişiklikle ne amaçlıyoruz, ona da
baktığımızda değerli arkadaşlar, evet, az önce
gruplar adına konuşan değerli arkadaşlarımız da
bahsetti, ülkemizde özellikle resmî işlemlerde ve bilhassa yargı
alanında tebligatla ilgili çok ciddi problemlerin olduğu
konuşuluyor, malumunuzdur hepinizin. Tebligattaki en ufak bir
yanlışlık, bir usulsüzlük ya da bir eksiklik adil yargılama
hakkı ihlaline kadar varabilecek çok ciddi sıkıntılara
sebebiyet verebilecektir. İşte bu açıdandır ki değerli
arkadaşlar az önce Davalar uzuyor. dedi. Evet, bu davaların
uzamaması, kapı komşu iki kurumun bir tebligatı aylarca
birbirinden beklememesi adına bu kanun çok ciddi vazifeler görmektedir ve
böylece bu sıkıntıların giderilmesi adına bu kanunla
elektronik ortamda tebligat yapabilme imkânı getiriyoruz. Bu çok önemli
bir husustur ve bundan dolayıdır ki tebligatın
yapılamaması ya da geç kalması nedeniyle işler askıda
kalmayacak, yargıda da gecikme olmayacak, davalar uzamayacak.
Yine az önce konuşulan
sorunların, sıkıntıların bir çoğu e-tebligatın
altyapısı PTT tarafından düzenlendiğinde zaten dikkate
alınacak ve bu manada gerekli tedbirler de alınacaktır.
Yine, değerli
arkadaşlar, görüşmekte olduğumuz söz konusu tasarıyla adres
kayıt sistemindeki adres, kişilerin gerçek adresi, yani aynı
zamanda resmî tebligat adresi olarak addedilecek, adli ilanlar da gazetelerin
dışında elektronik ortamda da yapılabilecektir.
Tamamen e-devlet projesine
uygun olarak hazırlanan, Adli Sicil ve Tebligat Kanununda kolaylık,
hızlılık, etkinlik ve bilabedel öngören bu tasarının
kanunlaşması gerekmektedir ve bu konuda da zaten hiçbir
aykırı fikir göremiyorum. Bu nedenle ben süreden de çok fazla çalmak
istemiyorum, tekrar tasarının kanunlaşması dileğiyle
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Aydın.
Sayın milletvekilleri,
soru-cevap bölümüne geçiyorum.
Sayın Genç ve Sayın
Uzunırmak
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, kişisel söz istiyorum.
BAŞKAN Geçtim efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Kişisel söz istiyorum, şahsım adına söz istiyorum.
BAŞKAN Soru-cevap
bölümüne geçtim, sisteme girmişsiniz
KAMER GENÇ (Tunceli)
Efendim, daha kişisel söze geçilmedi, yani gruplar konuştu,
kişisel söz istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN Söz talebi
yoktu ve soru-cevap işlemine girdim Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Efendim, yok ama, biz istediğimiz zaman AKP de
BAŞKAN
sisteme
girmişsiniz, onun için girmiştim.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, bakın, burada gruplar konuştu, kişisel
söze geldi sıra. Yani rica ediyorum
Sayın Başkan, müsaade
ederseniz ben şahsım adına konuşayım efendim.
BAŞKAN Sayın
Genç, buraya talep olarak yazılmamıştı
KAMER GENÇ (Tunceli)
Efendim, doğru, haklısınız da, siz mesela, başka söz
isteyen
BAŞKAN -
ve ben
soru-cevap işlemine geçtim.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Bakın, Sayın Başkan, siz Başka söz isteyen kimse yok.
demediniz, çünkü biz söz istediğimiz zaman, AKPliler bütün kanunlar
üzerindeki söz isteklerini dolduruyorlar, ondan sonra söz istediğimiz
zaman onlar sıraya giriyorlar.
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) Sayın Başkan, bu konuda gruplar arasında anlaşma
olduğu için
BAŞKAN Sayın
Genç, söz isteme talebi yok idi burada.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Efendim, ben şimdi istiyorum, yani yazılı da olabilir, sözlü de
istenebilir Sayın Başkan.
BAŞKAN
İşleme geçtim ama Sayın Genç, soru-cevapta soru sormak
istediğinizi girdiğiniz için ben de soru bölümüne geçtim.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Efendim, daha geçmediniz
Sayın Başkan, bu kadar yönetim olmaz. Yani
gruplar adına söz isteği bitti, ben şahsım adına söz
istiyorum. İç Tüzük böyle ama siz vermiyorsanız ben bir şey
demiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz, ilk
soru sizin, sorunuz.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sormuyorum Sayın Başkan, soru da sormuyorum.
BAŞKAN Sayın
Uzunırmak, buyurunuz ilk soru sizin.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, gazetelerde
epey uzun zamandan beridir
Başka soru
olmadığına göre biraz uzun kullanmak istiyorum vaktimi
Sayın Başkan.
BAŞKAN İki dakika
süre veriyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Teşekkür ediyorum.
Uzun süren takipler
yapılıyor. Bir suç örgütünün uzun süren takibi esnasında, bu suç
örgütünün yeni suç işlemelerinden mağdur olan taraflar olduğu
gibi, âdeta, suç örgütleri yeni suçlar işlediği için suç oranları
da artıyor ve aynı zamanda yeni suçlar da ortaya çıkıyor,
dolayısıyla bu suçlardan
Mesela düşünün ki, bir rüşvet
olayı takip ediliyor ve rüşvet olayı takip edilirken suç örgütü
yeni rüşvetler alıyor, dolayısıyla yeni rüşvet veren
mağdur vatandaşlar ortaya çıkıyor ve suça bulaşan
vatandaşlar ortaya çıkıyor. Bunun gibi, bu takipler
esnasında, takibin başladığı belli bir andan belli bir
zamana kadar yeni suça iştirak eden veya yeni suçta mağdur olan
kitleler meydana geliyor. Bunun gibi olayları takip edebiliyor musunuz?
Böyle, ne kadar, takibin başlangıcından neticeleninceye kadar
yeni suç işleyen insanlar ortaya çıktı veya bu yeni
mağdurlar ortaya çıktı? Düşünün ki bir suç örgütü takip
esnasındayken yeni bir kişiyi öldürüyor, canına kastediyor.
Dolayısıyla burada devlete bir sorumluluk doğuyor: Niçin
zamanında bu gözaltına alınmadı, derdest edilmedi ve yeni
suç işlemesine müsaade edildi bu örgütün? Bu takiplerin çok dikkatli bir
şekilde yapılması lazım. Yedi sekiz ay, bir sene süren
takiplerin neticesinde bu yeni suçlardan mağdur birçok insanlar meydana
geliyor. Burada devletin dikkatli tedbir alması gerektiği kanaatini
taşıyorum. Bu gibi olayları takip ettiniz mi? Böyle olaylar var
mıdır? Bunu bilmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Uzunırmak.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, ben soru sorayım efendim.
BAŞKAN Buyurunuz
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, Adalet Bakanı 2 Aralıkta Amerikaya yirmi
dört saatte gitti ve döndü. Hangi iş için gitti? Bir kuryelik görevini mi
yapıyordu? Devlet geleneklerinde bir bakanın gidip de böyle
Amerika,
on bir saat gidiş, on bir saat de geliş; aşağı
yukarı beş altı saat mi, yedi saat kaldı. Kendisi
Amerikaya gitti, kimlerle görüştü? Görüşme yaptığı
zaman Türk Büyükelçiliğinden yanında kimse var mıydı yok
muydu?
İkincisi: Bu Hizbullah
davasında mahkûm olanların 1/1/2011de tahliye edileceklerini pekâlâ
Adalet Bakanlığı biliyordu. Yani, Adalet
Bakanlığı bunun tahliye edilmesini istemiyorduysa bir iki
satırlık bir kanun maddesiyle bu Kanunun uygulamasının
pekâlâ, yani o ceza
Onların Adalet Bakanlığından
gelmiş dosyaları, duruşma günü belirlenmiş. Hiç olmazsa o
duruşma sonuna kadar, buraya, bu Kanunun yürürlüğe girmesini bir
altı ay erteleyebilirdi. Neden ertelemedi? Acaba, burada, kasten,
Bakanlığın özel bir politikası mıdır veyahut da
bu partinin bir politikası mıdır bunların serbest
bırakılması?
Bir de bu getirilen kanunda
tabii çok önemli eksiklikler var. Şimdi diyor ki, İhbarnamenin
kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ
sayılır. Mesela, şimdi, yazın birçok insan izne gidiyor,
izne gittiği zaman, kapısına ihbarnameyi
yapıştırdığınız zaman tebligat
sayarsanız, o zaman çok hak düşürücü şeyler olabilir. Yani, bu
getirilen Tebligat Kanunu değişikliğinde, mesela işte
vatandaşların T.C. kimlik numaraları var, elektrik abone numaraları
var, su abonelikleri var, yani bu araştırmalar yapılmadan,
Efendim, işte muhtara gidip araştırma yapacak, oraya
bırakacak, ondan sonra da gidip kapıya bu ihbarnameyi
bırakınca tebligat sayılır
Hiç olmazsa muhtarın,
bunun tebligatının yapılması için bir gayret sarf etmesi
lazım. Çünkü Tebligat yapılmış sayılır. demek,
hak düşürücü çok önemli bir olay. Yani dava açma süresini
kaçırdı mı vatandaş çok mağdur oluyor. Bu düzenleme
bence çok ihtiyacı karşılayan bir düzenleme değil. Daha
böyle, hayatın gerçeklerine uygun bir düzenleme getirilirse ve özellikle
vatandaşların da hak düşürme, daha doğrusu hak arama
özgürlüklerini ortadan kaldırmayacak bir tebligat sistemi getirilirse daha
iyi olur. Çünkü, bu getirilen, mesela 9uncu madde de öyle, 5inci madde de
öyle. Dolayısıyla, burada getirilen bu tebligat sistemiyle birçok hak
sahibinin mağdur olacağına inanıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür
ediyoruz Sayın Genç.
Sayın Varlı
MUHARREM VARLI (Adana)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakana sormak
istiyorum: Adana-Ceyhan ilçesinde şu anda adliye sarayının
temeli atıldı, bina yükseliyor, bunun için teşekkür ederiz.
Öncelikle, hizmet yapan herkese biz minnet duygusuyla
yaklaşırız. Yalnız, temel attıktan sonra AKPnin
İlçe Başkanı ile ilçe yönetimi orada boy boy resim çektirip
gazetelerde bunları yayınlattılar. Acaba, AKP Genel Merkezinden
mi buranın yapımı için para tahsis ettiniz, yoksa
Bakanlığın bütçesinden mi tahsis ediyorsunuz? Bu, birinci sorum.
İkincisi: Kayseri
Büyükşehir Belediye Başkanıyla ilgili bazı iddialar oldu,
Sayın Cumhurbaşkanı arkasında olduğunu söyledi ama
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı sekiz aydan beri açıkta.
Bununla ilgili neden acaba hiçbir açıklama veya hiçbir mahkeme
uygulanmamasına rağmen açıkta tutuluyor? Bunu cevaplar
mısınız.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Varlı.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın
Uzunırmakın sorusuyla başlıyorum: Soruşturma
sırasında, takibin yapıldığı dönemde yeni
mağdurlar oluşabiliyor. diye bir soru sordu Sayın
Uzunırmak. Malumunuz, bu soruşturmalar savcılığın
denetiminde, kontrolünde yapılıyor.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Sadece yeni mağdurlar değil ki yeni suç da
işliyor.
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Adli kolluk görevini polisten istiyor savcılık
ve bu, soruşturma makamlarının tasarrufunda olan bir süreç. Bu
süreçte yürütme organının, Adalet Bakanlığının
herhangi bir kontrol ve denetleme imkânı söz konusu değil.
Soruşturmalar savcılık makamı tarafından
Ancak
burada, Sayın Uzunırmak, bu noktada mevzuattan kaynaklı bir
eksiklik varsa, bu konuda bu talebinizi değerlendirip
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Sayın Bakan, yeni mağdur çok önemli bir konu ama takip
edilen adam yeni suç işliyor ve suç listesi kabarıyor. Bunun
düzeltilmesi gerektiğine işaret ettim.
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Uzunırmak, güzel de şimdi,
soruşturmayı yürüten savcılık, soruşturmaya dair tüm
delilleri elde etmeden konuyu ifşa etmesi hâlinde bütün
soruşturmayı belki kaybetme riskiyle karşı
karşıya. Bunun takdirini yapacak, değerlendirmesini yapacak olan
savcılıktır ancak buna dönük olarak bir öneriniz olursa onu da
ayrıca değerlendirebiliriz.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Bunu mevzuatla sınırlandırmak lazım.
Nasıl suç zanlısı bir adamı bırakıp yeni bir suç
işlemesine neden olursunuz?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Kamer Genç Adalet Bakanı Amerika
Birleşik Devletlerine gitti, günübirlik ziyaret yaptı, geldi. Buraya
ne amaçla gitti? Kimlerle görüştü? Yanında Büyükelçilik görevlisi var
mıydı, Büyükelçimiz var mıydı? diye sordular. Aslında
bu soru daha önce Genel Kurulda tarafıma soruldu, bu soruya detaylı
şekilde cevap verdiğimi hatırlıyorum ancak tekrar ediyorum:
Amerika Birleşik Devletlerine gidişimiz, Amerikan Adalet
Bakanlığıyla yapılan karşılıklı
ziyaretler sebebiyledir. En son Amerikan Adalet Bakanı Türkiyeye
gelmiştir, Türk Adalet Bakanı olarak biz o ziyaretin
karşılığı olarak gittik.
KAMER GENÇ (Tunceli) Özel
elçilerle mi görüştünüz Wikileaksle ilgili?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri arasındaki
adli yardım anlaşmaları, cezai sorumluluğu olanların,
suç sanıklarının iadesi, hükümlülerin iadesi konusundaki
anlaşmaların aksamasına dair, bu aksaklıkları
gidermeye dönük bir ziyarettir. Bu anlamda yapılan görüşme Amerikan
Adalet Bakanlığında yapılmıştır. Bu
görüşmede Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Sayın Tan
bulunmuştur, Büyükelçilik görevlileri hazır bulunmuştur, Türk
Adalet Bakanlığından yetkililer olmuştur, Amerikan Adalet
Bakanlığının bürokratları olmuştur ve
KAMER GENÇ (Tunceli) Eski
Amerikan Büyükelçisiyle de görüşmüşsünüzdür, Ericle de
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) -
karşılıklı bakanlar bulunmuştur.
Onun dışında,
son, kamuoyunda, tahliyelere ilişkin olarak bir soru yöneltti Sayın
Genç. 31/12/2010 tarihinde Ceza Usul Yasasının 102nci maddesi
yürürlüğe girecekti. Bunu öngörmediniz mi? Niçin bu süreyi uzatmadınız?
diye sordular.
Şimdi, Ceza Usul
Yasasında öngörülen süre, tutuklulukta, özellikle organize suçlar ve
terör örgütleri açısından on yıllık bir üst limit
getiriyor. Sayın Genç, acaba bu on yıllık sürenin daha da
artırılmasını mı önerdiler ama
KAMER GENÇ (Tunceli)
Hayır, hayır, değil.
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay)
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin Parlamento
Başkanlığına vermiş olduğu bir yasa teklifi var.
Orada bu sürelerin üç artı bir, azami dört yıl olması öngörülüyor,
dolayısıyla bu on yıllık sürenin de aslında çok fazla
olduğu hepinizin ortak kabulü. Burada yapılması gereken
şey, bugün yaptığımız, şu anda, Tebligat
Yasası gibi yasaları bir an önce devreye alarak yargılama
sürelerini sağlıklı, makul sürelere indirmek ve arkasından
da bu azami tutukluluk sürelerini de normal seviyelere çekmek; hedefimiz budur.
Ancak bu süreler kısaltılmadan tutukluluk süreleri daha da
indirilirse bugün şikâyet edilen tahliyelerin sayısının çok
daha fazla artması söz konusu olacaktır, dolayısıyla bu
hassas dengeyi gözetmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Tebligat Yasasına
ilişkin Sayın Gençin bir sorusu oldu, kapıya
yapıştırılmasına ilişkin. 21inci madde önceki
kanunda da benzer şekilde. Önceki kanundaki 21inci madde benzer
şekilde uygulanıyordu, gene kapıya ilanen yapıştırılıp
en yakın komşuya haber veriliyordu. Bu yeni düzenlemede de benzer
hususlara dikkat edilmiştir. Bu anlamda, getirilen elektronik tebligat
yöntemiyle de zaman kayıplarını minimize edecek ve gerek ilk
derece mahkemelerinde gerek yüksek yargıda tebligat hukukundan
kaynaklı sorunları en aza indirecek bir düzenleme olduğunu
düşünüyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Ergin.
Tasarının tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Birinci bölümün
görüşmelerine başlayacağız.
Birinci bölüm 1 ila 10uncu
maddeleri kapsamaktadır.
Birinci bölüm üzerinde söz
talebi? Yok.
Maddelerin oylamasına
geçiyorum:
1inci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
4üncü maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
5inci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
6ncı maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
7nci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
8inci maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
9uncu maddeyi kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
10uncu maddeyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birinci bölümdeki maddelerin
oylaması tamamlanmıştır.
İkinci bölüm üzerinde
KAMER GENÇ (Tunceli)
Sayın Başkan, ikinci bölüm üzerinde kişisel söz istiyorum.
BAŞKAN İkinci
bölüm 11 ila 19uncu maddeleri kapsamaktadır.
İkinci bölüm üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Metin Arifağaoğlu, buyurunuz
efendim.
CHP GRUBU ADINA METİN
ARİFAĞAOĞLU (Artvin) Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; görüşülmekte olan 474 sıra sayılı Tebligat
Kanununun ikinci bölümü hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi sevgiyle, saygıyla
selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
gerçekten Tebligat Kanununda değişiklik yapılmasında geç
kalınmıştır. Tebligat Kanununda gelişen teknolojinin
imkânları kullanılarak tebligat yapılmak istenmektedir ki, bu
çok doğrudur, yerindedir. Geçmişte belli bir adrese tebligat
yapılıyor idi, eğer o adreste bir değişiklik varsa
ilgili muhtarda ilan tahtasına veya muhtarlıkta tahtaya
asılırdı. Bu, ilgili kişiye tebligat yapıldı
anlamına geliyordu. Geçmişte ben bu durumdan mağdur olanlardan
biriyim. Bize adres değişikliğinden dolayı tebligat
gelmiş, muhtara gitmiş, muhtarda asılmış, aradan
altı ay, sekiz ay geçmiş, bir de mahkemede mağdur durumuna
düşmüşüz. Neticede ulaştılar bize. Başında
ulaşamadınız, sonunda nasıl ulaştık? dediler.
Sonunda ulaştılar çünkü biz mağdur durumuna düşmüşüz,
bilirkişiler tespit edilmiş, bilirkişiler raporlar
yazmış. Neticede, bu Tebligat Yasasından, geçmişteki,
şu andaki yürürlükte olan Tebligat Yasasından benim gibi binlerce,
on binlerce kişi mağdur olmuştur. Bunda değişiklik
yapılması çok doğrudur, çok yerindedir, biz Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu olarak destek veriyoruz.
Yine, değişmesi
gereken önemli bir yasa tasarısı, dilerim seçime kadar tekrar gelir.
O nedir? Biliyorsunuz, belediyeler 18inci maddeye göre imar tadilatı
yapıyor, imar planı değişiklikleri yapılıyor ve
imar planı değişiklikleri için muhataplara herhangi bir tebligat
yapılmıyor. Belediyelerde ilan tahtasına asılıyor bu
imar tadilatları. Eğer orada rastlarsanız bir ay içinde, itiraz
edebiliyorsunuz. Eğer bir ay içinde rastlamazsanız haberiniz olmuyor
ve itiraz edemiyorsunuz ve böylece mağdur olan birçok kişiye
rastladım ben. İmar tadilatı olmuş, bir; aradan üç sene
geçmiş, imar tadilatı olmuş, iki; ilgili kişinin haberi
yok. Örneğin yeri 5 bin metrekareyse 5 bin metrekarenin 3 bin metrekaresi
başka bir adaya, başka bir mahalle gitmiş oluyor, herhangi bir
hak ve hukuk sahibi de olamıyor. Ne yapmak lazım? İmar
Kanununun 18inci maddesinde de değişiklik yapmak lazım.
İlgili kişilere mutlaka tebligat yapılmalıdır.
Şimdi, değerli
milletvekilleri, notere gidiyoruz, notere gidince eskiden biz adresi
söylüyorduk; şimdi adres söylemeye gerek yok, kimliğimizi veriyoruz,
kimlik verilince noter, bizim kimlikteki adresi bilgisayardan alıyor,
oraya yazıyor. Demek ki işler kolaylaştı, teknoloji
gelişti, işler kolaylaştı. Bu yasa tasarısında da
elektronik ortamda tebligat vardır. Elektronik ortamda tebligat
yapılabilmesi için, yasa tasarısı diyor ki 1inci madde için bir
yıl, 2nci maddede iki yıl sonra yürürlüğe girecek ve 8inci maddede
de dokuz ay sonra. Bunlar çok doğrudur, yerindedir. Mutlaka,
karşı tarafa tebligat yapılması lazım.
Yapılabilir mi? Yapılır. Niçin? Herkesin kimlik belgesi var,
kimlik belgesinde adres var. O zaman, bu sisteme göre tebligat
yapılmasını çok doğru buluyor, zamanımın
tamamını da kullanmıyorum. Bu doğru kanuna destek
olacağımızı belirtiyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Arifağaoğlu.
Şahsı adına
Sayın Kamer Genç.
Buyurunuz Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tabii ki Tebligat Kanununda ciddi eksiklikler
var. Tebligat Kanunundaki işleyişin çok sağlıklı
olması, adalet sisteminin de sağlıklı işlemesine en
büyük katkı sağlayan bir durumdur. Bir de tebligatların da tabii
tebliğ edilecek kişilerin yani iradesi dışındaki bir
nedenle eline geçmemesi hâlinde, bu hak kaybına neden olmaması
lazım. İşte, tatilde, vatandaş tatile gidiyor, muhtara
getirilip tebligat bırakılıyor veya bir başka sebeple,
tatil dışında da o zaman, maalesef insanların hak
kaybı oluyor. Gerçi eskiden işte, ilan sistemi getirilmişti.
Muhtara belli bir külfet de getirmek lazım yani muhtara bırakmak kâfi
değil, muhtara diyecek ki: Arkadaşım, madem o orada, bu
tebligatı ilgiliye her vesileyle araştırarak bu kişiye
tebligatı da yapmak gerekir.
Yine, tabii, gayrimenkul
ihtilaflarında, bu, oradaki adrese tebligat
Ama bazen adresler
değişiyor, işte, birçok vatandaşlarımız yurt
dışına gidiyor ve yurt dışındaki bu
vatandaşlarımıza, maalesef, tebligat olmuyor.
Dolayısıyla, bu insanların özellikle gayrimenkulden kaynaklanan
birçok hakları elinden gidiyor, bazısı izaleişüyu dava
hakkını kaybediyor. Yani buna benzer çok, mülkiyetle ilgili
ihtilafları aleyhine dönüşüyor. O bakımdan, bu kanunu, tabii,
bence uygulamayı yapan kurumlardan daha ziyade, araştırma
yaparak en iyi şekilde düzenlemek gereklidir. Yani bir düzenleme yaparken
hataları en asgari seviyeye düşürmek gerekir.
Şimdi, biraz önce,
Bakanlık makamında oturan kişiye soru sorduk. Ya, Amerikaya
Arkadaşlar, bu, hiçbir devlet geleneğinde yok. Yani sen burada
çıkacaksın, Amerikaya gideceksin, orada bir saat Adalet
Bakanıyla görüşeceksin ve hemen döneceksin. Ama yalnız onunla
görüşmüyorsun ki, Atlantic Council diye bir şirket var orada, bir
şey var, onun Yönetim Kurulu Üyesi Eric Edelman ve Wilson gibi Ankarada
bulunan 2 elçiyle de görüşüyorsun. Bu 2 elçi, Türkiyedeki WikiLeakste
geçen bilgilerin, daha doğrusu, Türkiyede elçilik yapan bu kişiler,
Türkiyeyle ilgili bilgileri de aktaran kişiler. Ne görüştünüz? Ondan
sonra da tabii, böyle bir Bakanlık makamında oturan bir zatın
hemen yirmi dört saatliğine bir yere gidip gelebilmesi için özel kurye
görevini yapması lazım. Yani çok önemli bir şey olacak, ondan
sonra, on bir saat gideceksin, on bir saat geleceksin. Soruyorum: Bu Atlantic
Council Yönetim Kurulu Üyesi Eric
Eric diye birisi işte, biliyorsunuz
Ankara Büyükelçisi, bir de Wilson diye birisi -neyse yani, onlar, biraz
İngilizce de bilmediğim için- bunlarla da görüşmüş. Niye
inkâr ediyorsunuz? Yani WikiLeaks belgelerini, efendim, işte, oraya gidip
Yahu, işte, bunları yayınlamayın. demek için
gidilmiştir, öyle görünüyor. Yani yanında birtakım kişiler
götürülmediğine göre
E, biz de bir şey olarak bilmek
zorundayız.
Dolayısıyla,
maalesef, Sadullah Beyin Adalet Bakanlığı makamına gelmesiyle
adalet müessesesi -maalesef- tevessuh etmiştir arkadaşlar, hâkim
teminatı kalmamıştır. Yani orada Yargıtaya üyeyi ben
atayacağım. demiştir, Danıştaya üyeyi ben
atayacağım. demiştir, Benim istediğim adamları istediğim yere tayin edeceksiniz.
Kararname getirmiştir, orada Hâkimler Savcılar Kuruluna kararname
getirmiştir, geri çekmesi mümkün değildir, kararnameyi geri çekiyor
arkadaşlar. Böyle bir şey olur mu! Yani senin tasarrufunda değil
ki.
Dolayısıyla,
gittiniz, bir referandum yaptınız, insanlara yanlış bilgi
verdiniz. Artık Türkiyede yargı diye bir şey
kalmamış, insanların yargıya güveni kalmamış.
Artık yargı, siyasi iktidarın, daha doğrusu Tayyip
Erdoğanın emrine girmiş. Dolayısıyla, Tayyip
Erdoğanın her dediği söz hem yasamada kanun oluyor hem
yargıda karar oluyor. Böyle bir devlette yaşamak mümkün değil,
insanların hak ve özgürlüklerinin sağlanması, hak arama
özgürlüklerinin sağlanması mümkün değil.
Yine, Hizbullah
davasında da -yani biz tutukluluk süresini uzatmayı istemiyoruz ama-
bunların, 188 kişiyi en adi işkence sistemiyle öldüren bu
kişilerin o tarihte tahliye olacağını bildiğiniz
hâlde
Yargıtaya gelen
Yargıtay bunları bilmez ki, hangi davada
hangi kişi, ne suç işlemiş bilemez ki, dosyayı incelemesi
lazım. Siz, pekâlâ, idare olarak bunları biliyordunuz ama himaye
ettiniz ve dışarıya saldınız.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın
Genç, teşekkür ederiz.
KAMER GENÇ (Devamla)
Yarın bundan çıkacak sorumluluk da sizlere ait.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Şimdi,
soru-cevap bölümünde Sayın Uzunırmak sisteme girmişler.
Buyurunuz Sayın
Uzunırmak.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ben tekrar
soruma döneceğim.
Şimdi,
savcıların acaba hangi delilin hangi safhada doğru değerlendirilip,
bu operasyonun gerekli delil toplandığı hâlde
açılmayıp, daha sonra o suç örgütü başka suç
işlediğinde yeni mağduriyetler meydana getirdiği
Ve
kendisinin de suç dosyası kabarıyor aynı zamanda. Yani
savcıların bu noktada denetlenmesi, bir mevzuata gerek var. Yani bu
savcılar acaba suçun teşekkül ettiği anda doğru zamanda bu
operasyonu yapabilmiş mi, yapamamış mı? Eğer
yapamamışsa gerekli suç teşekkül ettiği hâlde operasyon
düzenlenmemiş, bu suç örgütü yeni bir insanın canına
kastetmiş veya yeni suçlar işlemişse, savcı bu suça müsaade
etmiş insan pozisyonuna düşüyor burada gerekli deliller elinde
olduğu hâlde. Böyle bir denetim sisteminin eğer mevzuatta yoksa
kurulması lazım. Eğer bunu kurmazsak biz, o zaman bu
savcılar istediği zaman operasyonu yapacak, istediği zaman
operasyonu düzenleyecek, yeni suçlara müsaade edecek, yeni mağdurlar
bunlardan dolayı meydana gelecek. O zaman devlet düzeni diye, devlet
yetkisi diye zamanında kullanmama gibi bir şey ortaya çıkar ki
bu, bir devlete yakışmaz, hukuka yakışmaz. Hukuk temin
edemez böyle bir şeyi.
Ben teşekkür ediyorum.
Böyle bir düzenlemenin ihtiyacını vurgulamak istiyorum.
BAŞKAN Teşekkür
ediyoruz Sayın Uzunırmak.
Buyurunuz Sayın Bakan.
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Uzunırmakın sorusu üzerine şunu
ifade edebilirim: Ceza Usul Yasamızın 160, 161 ve devamı
maddelerinde cumhuriyet savcısının soruşturmayı hangi
usul ve esaslara göre yapacağı hüküm altına
alınmış. Burada cumhuriyet savcılarına görev olarak
yüklenen ve sorumluluk yükleyen hükümler var. Şayet bir cumhuriyet
savcısı bahsettiğiniz hususlarda bir ihmal göstermiş ise,
başka yeni mağdurlar yaratılmasına sebep olmuş ise,
bunların elbette ki teftiş yoluyla denetlenmesi söz konusu. Bunlara
ilişkin her türlü şikâyet hakları da söz konusudur. Bu anlamda
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Türkiyede hiç böyle bir olay olmadı, demek ki hiç!
Savcıların hepsi tam
zamanında yaptı bu işi mi diyorsunuz?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Sayın Uzunırmak, Adalet
Bakanlığına bağlıydı, şimdi Kurula bağlandı
Teftiş Kurulu. Bu konularla ilgili çok sayıda şikâyetler gelir
Bakanlığa. Bu şikâyetler önce muhakkikler eliyle incelenir,
eğer bir ciddiyet görülür ise müfettiş tayin edilir. Buna dönük soruşturmalar
vardır. Arzu ederseniz buna dair geçmiş, arşivden, yapılan
soruşturmalara ilişkin örneklerine bakar size bilgi sunarım.
Teşekkür ediyorum.
ALİ UZUNIRMAK
(Aydın) Memnun olurum.
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Ergin.
İkinci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, ikinci bölüm
üzerindeki maddelere geçiyorum.
11inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
12nci madde
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
13üncü madde
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
14üncü madde
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
15inci madde üzerinde bir
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
sıra sayılı Tebligat Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının
çerçeve 15 inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Rıdvan
Yalçın Hayrettin
Çakmak
Yozgat Ordu Bursa
Mehmet Şandır Safiye Seymenoğlu Halil Ünlütepe
Mersin Trabzon Afyonkarahisar
Abdurrahman
Arıcı
Antalya
"Madde 15 - 2918
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 21 - Bu Kanunun
110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin
hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri
Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara
uygulanmaz."
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Katılıyoruz
Sayın Başkanım, yeter sayı var.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Gerekçeyi mi
okutuyorum?
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) Gerekçe
BAŞKAN Buyurun.
Gerekçe:
Karayolları Trafik
Kanununun 110 uncu maddesi yalnızca görev kuralını değil,
ayrıca bu sorumluluk tipinin bağlı bulunduğu maddi hukuk
rejimini de düzenlemektedir. Bu yasanın yürürlük öncesinde idari
yargıda açılan tam yargı davasının dava
dışında kalan bölümünün adli yargıda görülmesi zorunlu
olduktan başka alacağın bu bölümünün zamanaşımı
ve diğer unsurlar bakımından Karayolları Trafik Kanunu
hükümlerine tabi olacağı açıktır.
Öte yandan geçiş hukuku
sorunları gözetilerek "idari yargı ve Askeri Yüksek İdare
Mahkemesi" unsurlarıyla maddeye kapsam açıklığı
getirilmiştir. Buna göre, Kanunun yürürlüğünden önce idari yargı
ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılıp halen görülmekte ve
tarafı kamu olan bu alandaki sorumluluk davalarında görevsizlik
kararı verilemeyecektir. Aynı şekilde, yürürlük öncesinde adli
yargıda açılıp görülmekte olan davalar yönünden 110 uncu
maddedeki görev kuralı derhal etki doğuracağı gibi,
yürürlük sonrası davalar yönünden de mutlak görev adli yargının
olacaktır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda 15inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
16ncı madde üzerinde
bir önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
Sırasayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına 16
ncı maddesinin Tasarı metninden çıkarılmasını ve
diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Rıdvan
Yalçın Mehmet
Şandır
Yozgat Ordu Mersin
Halil Ünlütepe Hayrettin Çakmak Safiye Seymenoğlu
Afyonkarahisar Bursa Trabzon
Abdurrahman
Arıcı
Antalya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir ve 16ncı
madde metinden çıkmıştır.
Diğer maddeler ona göre
sıralanacaktır.
17nci madde üzerinde bir
önerge vardır
BEKİR BOZDAĞ
(Yozgat) 16ncı madde olacak.
BAŞKAN O,
yazılırken düzenlenecek efendim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
Sırasayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına 17
nci maddesinin Tasarı metninden çıkarılmasını ve
diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Rıdvan
Yalçın Halil
Ünlütepe
Yozgat Ordu Afyonkarahisar
Hayrettin Çakmak Safiye Seymenoğlu Abdurrahman Arıcı
Bursa Trabzon Antalya
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Böylece 17nci madde de
metinden çıkarılmıştır, sıralama ona göre
yapılacaktır.
Bu arada, yeni madde
ihdasına dair bir önerge vardır.
Bildiğiniz üzere,
görüşülmekte olan tasarı veya teklife konu kanunun komisyon metninde
bulunmayan ancak tasarı veya teklif ile çok yakın ilgisi bulunan bir maddesinin
değiştirilmesini isteyen ve komisyonun salt çoğunlukla
katıldığı önergeler üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açılacağı İç Tüzükün 87nci maddesinin
dördüncü fıkrası hükmüdür. Bu nedenle önergeyi okutup Komisyona
soracağım. Komisyon önergeye salt çoğunlukla 13 üyesiyle
katılırsa önerge üzerinde yeni bir madde olarak görüşme
açacağım. Komisyon salt çoğunlukla katılmaz ise önergeyi
işlemden kaldıracağım.
Şimdi önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
Sırasayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına 15
inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini
ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Rıdvan
Yalçın Mehmet
Şandır
Yozgat Ordu Mersin
Halil Ünlütepe Abdurrahman
Arıcı Safiye
Seymenoğlu
Afyonkarahisar Antalya Trabzon
Hayrettin
Çakmak Ayhan Sefer Üstün
Bursa Sakarya
Madde 16- 21/6/1987 tarihli
ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa 36 ncı maddeden sonra gelmek
üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
Kamu tarafından
açılan davalarda yargılama giderleri
Madde 36/A- Kadastro
işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet
veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt
lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde
açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama
giderine hükmolunmaz.
BAŞKAN Komisyon
önergeye salt çoğunlukla katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Adalet Komisyonu teklife
iştirak etmektedir efendim.
BAŞKAN Sayıyoruz.
Evet. Sayı yeterlidir. Salt çoğunlukla katılıyor.
Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Komisyon
önergeye salt çoğunlukla
katılmış olduğundan önerge üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açıyorum.
Grup adına söz isteyen,
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Mersin Milletvekili Sayın
Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz efendim.
MHP GRUBU ADINA MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten, burada olması
gereken bir konuda, Meclisimiz, iktidarıyla muhalefetiyle uzlaşarak
yeni bir düzenleme yapıyor, madde ihdası yapıyor. Komisyon
üyelerini hazır bulunduruyor, birlikte bir madde düzenliyorlar ve toplumun
ihtiyacı olan, adaletin temin edilmesi gerekli bir konuda, özellikle de
Anayasanın 125inci maddesinin emri doğrultusunda bir düzenleme
yapıyoruz. Nedir o düzenleme? Bu önergenin içeriği olarak söylüyorum,
idarenin kusurlarından dolayı
İdare, kendi eylem ve
işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Anayasa hükmünü
Kadastro Kanununun 36ncı maddesine ilave ediyoruz. Böylelikle, özellikle
benim bölgem olan, hatta Türkiyenin her bölgesinde sıkça yaşanan,
kadastro çalışmaları sonrasında vatandaşların
tapu iptal davasıyla karşı karşıya kalmaları
sonucunda mahkemedeki işlemlerin, uzun süren işlemlerin takibi de
mümkün olmadığından, doğan dava sonucunun gereği
vatandaşa yüklenen bir yükümlülük var: Mahkeme masrafları ve vekâlet
ücreti. Düşünün, insanımız, devletin kendisine verdiği
tapuyu, yine devletin mahkemede açtığı dava sonucu kaybediyor.
Hem tarlasını kaybediyor hem kaybettiği davadan dolayı
mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti gibi
taşıyamayacağı, ödeyemeyeceği bir meblağla, bir
cezayla karşı karşıya kalıyor. Bu, Türkiyede o kadar
yaygın ki
Dün gazetelerde buna benzer bir olay da gördük. Köy, kendini
toptan satışa çıkartmış! Bu tapu iptal ve kadastro
çalışmalarından dolayı her köylüye tahakkuk eden
cezayı ödeyememekten dolayı köy topluca kendini satışa
çıkarıyor! Toros Dağlarında bu o kadar çok yaşanıyor
ki, kadastro çalışmaları oluyor, kadastro
çalışmaları sonrasında köylünün ata öte, dedesinden
babasından kalan arazisini elinden alıyorsun, bir sebep
geliştiriyorsun tapu iptal davası açıyorsun. Netice?
Vatandaş bunu takip edemiyor, zamanında itiraz edemiyor, avukat tutup
kendini savunamıyor ve sonuç itibarıyla tarlasını kaybediyor.
Kaybettiği tarlayla kalmıyor, bir de mahkeme masrafları,
Yargıtay masrafları, vekâlet ücreti gibi ağır bir yükle
karşı karşıya kalıyor.
Bu konunun düzeltilmesi için
Kadastro Kanununun müzakeresi sırasında ısrarla söyledik. Bu
adaletsizlik, bu Anayasaya da aykırı. Anayasanın 125inci
maddesinde çok açık deniliyor ki: İdare, eylem ve işlemlerinden
dolayı ortaya çıkacak cezayı, yükümlülüğü yüklenmek
mecburiyetinde. Dolayısıyla bugün bir başka kanun, Tebligat
Kanununun görüşülmesinde gruplar arasında ulaşılan bir
mutabakatla böyle bir önergeyle böyle bir düzenleme yapılmış
olması Meclisimize yakışmıştır, siyaset kurumuna
yakışmıştır, iktidarıyla muhalefetiyle hepimize
yakışmıştır.
Değerli milletvekilleri,
bu örnekte de görüldüğü gibi, dönemin sonunda geriye dönüp
baktığımızda gerçekten şu üç seneyi, şu dört
seneye yakın süreyi bence yeterince değerlendiremediğimiz gibi
bir sonuca ulaşıyoruz. Burada uzlaşarak nelerin
başarılabileceğini şu gün öğleden sonrası
itibarıyla bütün Türkiye seyretti, 650 maddelik kanun burada
çıktı. Bir kanunun bir maddesinin üç saat müzakere edildiği bu
Genel Kurulda, üç saatte 600 madde kabul edildi ve Borçlar Kanunu gibi seksen
beş yaşında bir kanun zamanın ve ülkenin ihtiyaçları
doğrultusunda değiştirildi. Sekiz yıl emek verilerek
hazırlanan, üç yıldır da Meclisimizde görüşülmeyi bekleyen
Borçlar Kanunu, Genel Kurulun uzlaşmasıyla, siyasi parti
gruplarının uzlaşmasıyla burada, bugün öğleden sonra
gerçekleşti. Bu, uzlaşmanın eseri; bu, gerçekten ülkenin,
insanımızın ihtiyaçları etrafında siyasetin
sorumluluğunun idrakinin eseri. Bu sebeple söylüyorum, geçen üç senenin
hesabını bu millet, önce iktidardan ve tüm siyasetten soracak.
Bakın, burada
yaptığımız bu düzenleme, bu önergeyle
yaptığımız düzenleme bile, binlerce insanımızı
rahatlatacak. Tekrar söylüyorum, adamın hem tarlasını
alıyorsun, dedesinin tapusunu iptal ediyorsun, sonra da diyorsun ki
Şu kadar avukat ücreti ödeyeceksin, bu kadar mahkeme masrafı
ödeyeceksin. Bunun adı zulüm. Özellikle orman içi ve orman kenarı
köylerinde bu o kadar çok yaşanıyor ki. Bir Orman Yüksek Mühendisi
olarak, orman teşkilatında çalışmış, orman
köylüsüyle iç içe yaşamış bir insan olarak, bunun
ızdırabını bilen bir insan olarak söylüyorum ama bunu
bugüne kadar kaldırmamışız.
Yani bu Meclis, bu siyaset
kurumu, iktidarıyla muhalefetiyle -millet soruyor- neye yarar? Eğer
uzlaşırsak işe yarayacak çok şeyi
gerçekleştirebileceğimizi işte bugün ortaya koyduk. Bugünkü
Borçlar Kanunu uzlaşmasında Sayın Devlet Bahçelinin, Milliyetçi
Hareket Partisi Genel Başkanının bize ulaşan, bize verilen
talimatı önemli. O uzlaşmayla, siyasi parti
gruplarımızın da katılımıyla, iktidar partisi de
bu noktada ifade ettiği sözleri bir kenara koyarak, bu
uzlaşmanın arkasında durarak, bugün, dediğim gibi, seksen
beş yaşındaki bir kanun, burada üç saatte
değiştirilerek...
Bir güzellik daha
yapıldı, onu da söylemem lazım. Biz bu kanunun içeriğinde
mutabık değiliz, çok eksiklikler var. Özellikle dili konusunda
itirazımız devam ediyor. Bu kanunun içerisinde Borçlar Kanununun
içerisindeki bütünlük sağlanamadığı için yarın
uygulamada birçok sorun çıkacağını biliyoruz. Türk Ceza
Kanununda çıkan sorunlar gibi burada da çıkacak ama burada birlikte
bir güzellik daha yaptık. Yine bir önergeyle Borçlar Kanununun
uygulamasını bir buçuk
yıl sonraya erteledik. Oluyor, yani yanlış da yapılsa
yanlışa tedbiri, eğer uzlaşırsak, ortak aklı
üretmek gibi bir iyi niyet ortaya koyarsak gerçekleştirebiliyoruz. Bu bir buçuk yıl içerisinde yani 2012
yılının Temmuz ayına kadar bu kanunu uygulayacak olanlar ve
bu kanunun muhatabı olan özel kişiler, şirketler bütün
eksikliklerini tekrar tartışarak düzeltilmesi için muhtemelen
siyasetin önüne tekrar gelecekler ve biz bu Mecliste tekrar bu Borçlar
Kanununun ilgili maddelerini düzeltecek bir kanunu daha kabul edeceğiz
ama sonuç itibarıyla seksen beş yıldır
değiştirilemeyen Borçlar Kanunu yenilenmiş olacak.
Tekrar ediyorum değerli
arkadaşlar, uzlaşma önemli bir hadisedir. Uzlaşmanın
sonuçları milletimizi, ülkemizi çok yakından ilgilendirdiği için
uzlaşma kültürünü bir ahlak, bir sorumluluk ahlakı hâline getirmemiz
gerekiyor. Bunun en canlı sonuçlarını bugün yaşadık.
Kadastro Kanununun
36ncı maddesine bu ilavenin yapılmasında emeği olan
Sayın Rıdvan Yalçın, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu
Milletvekili ve buna katılan Adalet Komisyonu Başkanı Sayın
Ahmet İyimayaya ve tüm gruplarımıza çok teşekkür ediyorum.
Gerçekten toplumun en fakir kesimini çok acı, çok haksız, zulme
dönüşen bir yükten kurtarmış oldunuz. Hepinize de buna
katkı verdiğiniz için çok teşekkür ediyor, saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür
ederiz Sayın Şandır.
Yeni madde ihdasına dair
önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bir yeni madde ihdası
daha vardır, önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
Sırasayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına
16ncı maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin
eklenmesini ve diğer maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Bekir Bozdağ Rıdvan
Yalçın Abdurrahman
Arıcı
Yozgat Ordu Antalya
Ayhan Sefer Üstün Mehmet Şandır Halil Ünlütepe
Sakarya Mersin Afyonkarahisar
Madde 17- 3402
sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 11- Bu Kanunun
36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki
vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.
BAŞKAN Komisyon
önergeye salt çoğunluğuyla katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) - Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Önergeyi yeni
bir madde olarak işleme alıyorum.
Söz isteyen var mı? Yok.
Bu yeni madde ihdasına
ilişkin önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
18inci madde üzerinde bir
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 474
Sırasayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına
18inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin Tasarı
metninden çıkarılmasını ve diğer bendin buna göre
teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir
Bozdağ Rıdvan
Yalçın
Yozgat Ordu
Ünal Kacır Hayrettin Çakmak Abdurrahman Arıcı
İstanbul Bursa Antalya
Safiye
Seymenoğlu
Trabzon
BAŞKAN Komisyon
önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU
BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) Katılıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
ADALET BAKANI SADULLAH
ERGİN (Hatay) Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmiştir.
Kabul edilen bu önerge
doğrultusunda 18inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
19uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Böylece, ikinci bölümde yer
alan maddelerin oylaması tamamlanmıştır.
Tasarının
görüşmeleri tamamlanmıştır.
Tasarının tümünü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarı kabul
edilmiş ve kanunlaşmıştır.
Hayırlı olsun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
8inci sırada yer alan,
Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç
ve Alacaklarının düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile
Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
8.- Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir
Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S.
Sayısı: 535)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Komisyonun
bulunamayacağı anlaşıldığından ve siyasi
parti grupları arasında uzlaşma olduğundan, alınan
karar gereğince, kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işleri sırasıyla görüşmek için 12 Ocak 2011
Çarşamba günü saat 13.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.34