DÖNEM: 23 CİLT:
90 YASAMA
YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
52nci
Birleşim
25 Ocak 2011 Salı
(Bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - YOKLAMALAR
IV. - GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALARI
1.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Uğur Mumcunun ölüm yıl dönümü
ile Adalet ve Demokrasi Haftasına ilişkin gündem dışı
konuşması
2.- Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlunun, Gümrük
Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği
gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin gündem dışı
konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melenin, diyabete ve diyabet çubuklarının
hastalara veriliş şekline ilişkin gündem dışı
konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve Hrant
Dinkin ölümleri ve faili meçhul cinayetlerin
aydınlatılamamasına ilişkin açıklaması
2.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Uğur Mumcunun ölüm yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
3.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakıkın, faili meçhul cinayetlerin bir
an önce aydınlatılmasına ilişkin açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, diyabet hastalarının
diyabet çubuklarını eczanelerden alamamalarına ilişkin
açıklaması
5.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakıkın, bu ay içerisinde kaç tane
faili meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz ifadesindeki
kutluyoruz sözünü anma olarak düzelttiğine ilişkin
açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Tezkereler
1.- Kanada Senato
Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento heyetinin
ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)
2.- Ukrayna
Parlamentosu Başkanı Volodimir Litvin ve beraberindeki parlamento
heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi
(3/1377)
3.- Lüksemburg
Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri, Savunma,
İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Ben Fayot ve
beraberindeki parlamento heyetinin ülkemizi ziyaretine ilişkin
Başkanlık tezkeresi (3/1378)
4.- Spor
Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısının Türkiye Büyük Millet Meclisi İç
Tüzüğünün 75inci maddesine göre geri gönderilmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1379)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu
adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Atanın,
emeklilerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)
2.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 milletvekilinin, milletvekillerinin
İnternet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/994)
3.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir
arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajından
kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995)
4.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel ve 25 milletvekilinin, yük
taşımacılığı sektörünün ve taşıma
kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996)
C) Önergeler
1.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın; (2/25) esas numaralı
Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/247)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin
araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun
25/01/2011 Salı günkü birleşiminde okunarak, görüşmelerinin
aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP Grubu önerisi
2.- Gündemdeki
sıralama ile Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden
düzenlenmesine; 606 sıra sayılı Kanun
Tasarısının İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun
olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine ilişkin AK PARTİ Grubu
önerisi
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun
Tasarısı ile Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm; Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/883) (S. Sayısı: 568)
2.- Bazı
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve
Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S. Sayısı: 535)
3.- İller
Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190
Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname ve İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları
Raporları (1/371, 1/101) (S. Sayısı: 477)
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylaninin, yargıda rüşvet ile ilgili bazı
iddialara ilişkin sorusu ve Adalet Bakanı Sadullah Erginin
cevabı (7/16710)
2.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Balıkesir
Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinin
taşınmasına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı
Recep Akdağın cevabı (7/16762)
3.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, görevde yükselme
sınavı baraj puanının indirilmesine ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/16765)
4.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, medikal malzeme ücretlerinin
devlet tarafından karşılanmasına ilişkin
Sağlık Bakanından sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/16839)
5.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Allianoi antik kentine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/16855)
6.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, güzellik salonları ve
poliklinikleri ile ilgili yapılan yeni düzenlemelere ilişkin sorusu
ve Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/17007)
7.- İzmir
Milletvekili Oğuz Oyanın, Fethiye Ölüdeniz beldesinin
sorunlarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/17054)
8.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/17068)
9.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, Okmeydanı Eğitim ve
Araştırma Hastanesinin personel ihtiyacına ve hastane
koşullarının iyileştirilmesine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağın cevabı (7/17126)
10.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Akgedik Barajına ve sulama kanallarına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/17127)
11.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, kurulması planlanan bölge adliye
mahkemelerinin binalarını yapan bir şirketle ilgili iddialara
ilişkin sorusu ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergünün cevabı
(7/17287)
12.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, çiftçilere kullandırılan
kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın cevabı
(7/17310)
13.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, esnafa kullandırılan
kredilere ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın cevabı
(7/17311)
14.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, sulama kooperatiflerinin sorunlarına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlunun cevabı (7/17313)
15.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, KÖYDES projelerine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı (7/17386)
16.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, Samsunda kömür
yardımının dağıtılma şekline ve
yardımlardan yararlanacak kişilerin kriterlerinin belirlenmesine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hayati
Yazıcının cevabı (7/17391)
17.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, İzmirdeki işsizlik
oranına ve işsizlikle mücadeleye ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/17405)
18.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Otluca Hidroelektrik Santrali
inşaatında meydana gelen kazaya ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/17411)
19.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, İzmirde turizm sektöründe
yatırım projelerine ve tanıtım çalışmalarına
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/17422)
20.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, Ege Uygarlıkları Müzesi
inşaatına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/17423)
21.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Mısır Apartmanının
müze olarak düzenlenmesine ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/17424)
22.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, tarımsal amaçlı kalkınma
kooperatiflerinin borç faiz yüklerinin azaltılması konusunda Genel
Kurulda verilecek önergelere,
- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair
Tarım Reformu Kanununun Osmaniyedeki uygulamasına,
Sulama
Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun
Adanadaki uygulamasına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/17431), (7/17432), (7/17433)
23.- Muğla
Milletvekili Gürol Erginin, süt tozu ve tereyağı ithalatı
kontenjanlarına ilişkin Devlet Bakanı Hayati
Yazıcıdan sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet Zafer
Çağlayanın cevabı (7/17436)
24.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, etik davranış ilkelerini ihlal eden
personele ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân
Bakanı Mustafa Demirin cevabı (7/17437)
25.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, 2003-2010 yıllarında
oluşturulan istihdama ve taşeron şirket uygulamasına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/17446)
26.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair
Tarım Reformu Kanununun uygulanmasına,
- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, AB tarafından sağlanan
kırsal kalkınma yardımlarının
dağıtımına,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/17467), (7/17468)
27.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, yurt dışı seyahatlere ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/17469)
28.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, Kemal Türkler davası sanığına
bir millî parkta işletmecilik yapma izni verilmesine ilişkin sorusu
ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı (7/17484)
29.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, Sof Dağındaki yeni ruhsat
verileceği iddia edilen taş ve mucur ocaklarına ilişkin
sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/17485)
30.- Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycının, Konyanın bazı
ilçelerinde meydana gelen sel felaketine ilişkin Başbakandan sorusu
ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (7/17519)
31.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Konya Bozkırda yaşanan sel
felaketine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/17535)
32.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, yurt dışı seyahatlere, bunlara
katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Başbakandan
sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçekin cevabı (7/17539)
33.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, yenilenen SGK Genel
Müdürlüğü binasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/17549)
34.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, Bursa SGK İl Müdürlüğünde
çalışan bazı memurlarla ilgili disiplin işlemlerine
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçerin cevabı (7/17550)
35.- Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin, SGKyı zarara uğratan özel bir
hastanenin sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/17551)
36.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, kurulması planlanan Akkuyu ve Sinop
Nükleer Enerji Santraliyle ilgili bir açıklamaya ilişkin sorusu ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/17559)
37.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, ormanların yönetimine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
cevabı (7/17584)
38.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, özel hastanelerde
SGKlılardan alınan ücretlere ilişkin sorusu ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/17604)
39.- Amasya
Milletvekili Hüseyin Ünsalın, Süleymaniye Camisinin restorasyonu
ihalesine ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/17657)
40.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, TEDAŞtaki görevde yükselme
sınavlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/17689)
41.-
Eskişehir Milletvekili Beytullah Asilin, Eskişehirde sokak ve
caddelerin aydınlatma sorununa ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/17691)
42.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, ataması yapılan ve kurumdan
ayrılan personele ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın cevabı
(7/17732)
43.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, ek iş yapan milletvekillerine
ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Nevzat
Pakdilin cevabı (7/17735)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 13.03te açılarak altı oturum yaptı.
Aydın
Milletvekili Ali Uzunırmak, Aydın ilinde yaşanan sel afetine,
Muğla
Milletvekili Gürol Ergin, güncel tarımsal konulara,
Malatya
Milletvekili Ömer Faruk Öz, Devlet Su İşlerinin Malatya ilinde
yapmış olduğu yatırımlara,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Aydın
Milletvekili M. Fatih Atay,
Aydın
Milletvekili Ahmet Ertürk,
Aydın
Milletvekili Mehmet Erdem,
Aydın ilinde
yaşanan sel afetine;
Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut, eski Seyhan Belediyesi Başkanı Adana
Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ahmet Cevdet Yağın menfur bir
saldırı sonucu hayatını kaybetmesine,
Muğla
Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, Muğla Milletvekili Gürol
Erginin, gündem dışı konuşmasına,
Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt, Ardahandan geçen Kura Nehrinin Karadenize
akıtılmasına,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 26 milletvekilinin, faili meçhul cinayetlerin
(10/989),
BDP Grubu
adına Grup Başkan Vekili Batman Milletvekili Ayla Akat Atanın,
pnömokonyoz hastalığının (10/990),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 22 milletvekilinin, yolsuzluk sorununun (10/991),
Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemir ve 21 milletvekilinin, yoksulluk sorununun sosyal
şiddet ve toplumsal barış üzerindeki etkilerinin (10/992),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Spor Kulüplerinin
Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak
Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis
Araştırması Komisyonu Başkanlığının,
İngiltere ve İspanyada inceleme çalışması
yapmasına; gidecek komisyon üyelerinin sayıları ve inceleme
süresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca tespit
edilmesi kaydıyla TBMM Başkanlık Divanının 7 Ocak 2011
tarih ve 84 sayılı Kararıyla uygun bulunduğuna ilişkin
Başkanlık tezkeresi kabul edildi.
Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan 588 sıra
sayılı Kanun Tasarısının bu kısmın 8inci
sırasına alınmasına; diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; Genel Kurulun 13
Ocak 2011 Perşembe günkü birleşiminde 588 sıra sayılı
Kanun Tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar
çalışmalara devam edilmesine; bu birleşimde 588 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerinin tamamlanması
hâlinde Genel Kurulun 14 Ocak 2011 Cuma ile 17 Ocak 2011 Pazartesi günlerine
ilişkin çalışma kararının
kaldırılmasına; 18, 19 ve 20 Ocak 2011 tarihlerinde Türkiye
Büyük Millet Meclisinin çalışmalarına 3 gün ara verilmesine;
Genel Kurulun 25 Ocak 2011 Salı günkü birleşiminde 1 saat sözlü
soruları müteakip diğer denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan
gelen diğer işler kısmında yer alan işlerin
görüşülmesine; 26 Ocak 2011 Çarşamba günü sözlü soruların
görüşülmemesine; Genel Kurulun 25/1/2011 Salı günkü birleşiminde
15.00-20.00, 26-27 Ocak 2011 Çarşamba ve Perşembe günkü
birleşimlerinde 13.00-20.00 saatleri arasında
çalışmasına ilişkin Danışma Kurulu önerisi kabul
edildi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
2nci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın
Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm; Avrupa
Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporlarının (1/883)
(S. Sayısı: 568),
4üncü
sırasında bulunan, Bazı Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve
Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporunun (1/877) (S. Sayısı: 535),
5inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun
Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve İçişleri ile
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporlarının (1/371, 1/101) (S.
Sayısı: 477),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından
ertelendi.
1inci
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç
Tüzükün 91inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Türk Ticaret Kanunu
Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/324) (S. Sayısı:
96),
3üncü
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/487) (S.
Sayısı: 131),
Görüşmeleri
tamamlanarak kabul edildi ve kanunlaştı.
6ncı
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti
Arasında Veterinerlik Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/299) (S. Sayısı: 79),
7nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Arjantin Cumhuriyeti
Arasında Bitki Koruma Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/303) (S. Sayısı:
511),
8inci
sırasına alınan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık
Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşmaya Ek
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/984) (S.
Sayısı: 588),
Görüşmeleri
tamamlanarak yapılan açık oylamalardan sonra kabul edildi ve
kanunlaştı.
Türk Ticaret
Kanunu Tasarısının (1/324) (S. Sayısı: 96) 4, 5, 22,
23 ve 56ncı maddelerinin yeniden görüşülmesine ilişkin Adalet
Komisyonu Başkanlığının önergesi kabul edildi.
Alınan karar
gereğince, 25 Ocak 2011 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere
birleşime 00.36da son verildi.
Şükran Güldal MUMCU |
Başkan
Vekili |
Bayram
ÖZÇELİK Gülşen
ORHAN |
Burdur Van |
Kâtip
Üye Kâtip
Üye |
Fatih METİN |
Bolu |
Kâtip
Üye |
No.: 64
II.- GELEN KÂĞITLAR
14 Ocak 2011 Cuma
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebinin, Wikileaks belgelerindeki Türkiyede nükleer silahlar
bulunduğu iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17262)
2.- İstanbul
Milletvekili Esfender Korkmazın, Flaman Parlamentosu
Başkanının bir açıklamasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17265)
3.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolatın, Dünya Özürlüler Günü nedeniyle düzenlenen
bir gezi programının ertelenmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17266)
4.- Samsun Milletvekili Osman
Çakırın, uzman kadrosunda çalışanların ücret
farklılıklarına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17267)
5.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, demokratik açılım projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17268)
6.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, Wikileaksin yayınladığı
belgelerdeki bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17270)
7.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Emet Bor İşletmesinin bazı servislerinde
çalıştırılan taşeron işçilere ilişkin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17275)
8.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, TRTnin elektrik payı ve bandrol
ücretlerinden kaynaklı alacaklarına ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17276)
9.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında
yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17278)
10.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında
yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17279)
11.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı illerde Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında
yapılan müracaatlara ve ödeme miktarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17280)
12.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek
verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17281)
13.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bazı belediyelere karla mücadele için ödenek
verilmesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17282)
14.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günalın, Haydarpaşa Garında çıkan yangına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17283)
15.- Antalya Milletvekili
Mehmet Günalın, bir binanın tapu tahsis işlemine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17284)
16.- Hakkari Milletvekili
Hamit Geylaninin, protestocu öğrencilere yapılan müdahaleye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17285)
17.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin
İmtiyaz Sözleşmesinin bir maddesi ile ilgili mahkeme
kararının uygulanmamasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17294)
18.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Türk Telekomünikasyon A.Ş.nin özelleştirilmesi
sürecine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17295)
19.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Vanda yapılan Kuskunkıran Tünelinin
tamamlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17296)
20.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, beden eğitimi derslerinin
kaldırılacağı iddialarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17300)
21.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulanın, bir askerin ölümü ile ilgili iddialara ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17304)
No.: 65
17 Ocak 2011 Pazartesi
Raporlar
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devleti Arasında Telif Hakları ve
İlgili Diğer Fikri Haklar Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/330)
(S. Sayısı: 591) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
2.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 17 Temmuz 1998
Tarihinde Ankarada İmzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin Revizyonu
ile İlgili Ek Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/349) (S. Sayısı: 596) (Dağıtım
tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
3.- Türkiye Cumhuriyeti ve
Birleşik Arap Emirlikleri Arasında Yatırımların Karşılıklı
Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/383) (S. Sayısı: 597)
(Dağıtım tarihi: 17.1.2011) (GÜNDEME)
4.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Bahreyn Krallığı Arasında Denizcilik
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/388) (S. Sayısı: 598) (Dağıtım tarihi: 17.1.2011)
(GÜNDEME)
Yazılı Soru Önergesi
1.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, ek iş yapan milletvekillerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanından yazılı soru önergesi (7/17735)
(Başkanlığa geliş tarihi: 22/12/2010)
Süresi İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, emniyet güçlerinin protestocu öğrencilere
karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17306)
2.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, Türkiye-İsrail ilişkilerine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17307)
3.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, son beş yılda yapılan protesto ve gösteri
yürüyüşlerine ve polis müdahalelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17308)
4.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, uluslararası doğrudan
yatırımlara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17309)
5.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, teşvik sisteminden yararlananlara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17312)
6.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, bir vali yardımcısı hakkındaki bazı
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17315)
7.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, İşsizlik Sigortası Fonuna ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17316)
8.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, KÖY-DES Projesi kapsamında Denizli Merkezde
yapılan çalışmalara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17317)
9.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, ekonomik krizin Denizliye etkilerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17318)
10.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, SEÇSİS Programına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17319)
11.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, elektrik dağıtım şirketlerinin
özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17320)
12.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, Ulusal
Kanalın, kablolu TV yayın lisansı ve yayın izni
başvurusuna ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17322)
13.- Afyonkarahisar
Milletvekili Halil Ünlütepenin, üniversite öğrencilerinin barınma
sorununa ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17323)
14.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, bazı cami onarımlarında yolsuzluk
yapıldığı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17324)
15.- Diyarbakır
Milletvekili Akın Birdalın, TSKdan ilişiği kesilen personelin
hak kaybının giderilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17325)
16.- Hatay Milletvekili
Süleyman Turan Çirkinin, KİT Komisyonunun aldığı bazı
kurumların incelenmesi ve soruşturulması kararının
uygulanıp uygulanmadığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17326)
17.- Gaziantep Milletvekili
Akif Ekicinin, TRTde yayınlanan bir programa ve eski bir futbolcuya
ödenen ücrete ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17330)
18.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, TRTnin personel alım sınavına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/17331)
19.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, kamu bankalarından borçlananların af
kapsamına alınıp alınmayacağına ilişkin
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali
Babacan) yazılı soru önergesi
(7/17334)
20.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, İzmirdeki spor tesislerine ve lisanslı
sporcu sayısına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17335)
21.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış
Oyunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17336)
22.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, bir gazetecinin göz altına alınmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17339)
23.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir beldenin sulama sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17340)
24.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köyün sulama sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17341)
25.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17342)
26.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bazı köylerin yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17343)
27.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, Baro başkanlarının protokol listesindeki
yerine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17344)
28.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, bir köyün yol sorununa ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17345)
29.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, etik davranış ilkelerini ihlal eden personele
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17346)
30.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinin
araştırılmasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17347)
31.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, haklarında inceleme, soruşturma ve
kovuşturma yapılan ve tutuklanan belediye başkanlarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17348)
32.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, KÖY-DES Projesi kapsamında Acıpayamda
yapılan çalışmalara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17349)
33.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, emniyet güçlerinin protestocu öğrencilere
karşı orantısız güç kullanmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17350)
34.- İzmir Milletvekili
Kamil Erdal Sipahinin, Kolluk Gözetim Komisyonu kurulmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17351)
35.- İzmir Milletvekili
Kamil Erdal Sipahinin, kültür balıkçılığı
yapanların ödediği kira bedellerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17352)
36.- İzmir Milletvekili
Kamil Erdal Sipahinin, kaçak göçmenlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17353)
37.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun
uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17354)
38.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir köyün elektrik sorununa ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17355)
39.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, bir beldenin elektrik şebekesinin yenilenmesine ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17356)
40.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, gelir uzmanı kadrolarına yapılan atamalara
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17357)
41.- Yalova Milletvekili
Muharrem İncenin, Devlet liselerinde başarısız
olanların akşam liselerine nakil yaptırdığı
iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17358)
42.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, bir köy ilköğretim okulunun bakım ve
onarımına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17359)
43.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tanın, eğitim sisteminin iyileştirilmesine
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17360)
44.- Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, 07 Aralık 2010da yapılan
öğretmen atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17361)
45.- İzmir Milletvekili
Ahmet Ersinin, Wikileaksin yayınladığı belgelerdeki bir
iddiaya ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17362)
46.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, TSKnın NATO operasyonlarında görevlendirilen
personeline ilişkin Milli Savunma Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17363)
47.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanlığının sayaç alım ihalesine ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17371)
48.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, KOSGEB kredisinin kullanımına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17372)
49.- İzmir Milletvekili
Bülent Baratalının, ülkemizin tohum ihtiyacına ve ithal edilen
tohum miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17373)
50.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Adanada tarım
dışı amaçlar için kullanılan sulanabilir arazi
miktarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17374)
51.- Adana Milletvekili
Hulusi Güvelin, Osmaniyede tarım dışı amaçlar için
kullanılan sulanabilir arazi miktarına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17375)
52.- Muğla Milletvekili
Gürol Erginin, bazı hayvansal ürünlerin yüzde sıfır
oranında gümrük vergisiyle ithal edilmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17376)
53.- Muğla Milletvekili
Gürol Erginin, TKDK ile ilgili bazı iddialara ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17377)
54.- Adana Milletvekili
Tacidar Seyhanın, TİBin izin verdiği telefon dinlemelerine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17378)
55.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Kars-İstanbul treninin yeniden sefere
başlayıp başlamayacağına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17379)
56.- Denizli Milletvekili Ali
Rıza Ertemürün, SHÇEKe bağlı yurtlarda kalan çocukların
sorunlarına ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/17381)
No.: 66
21 Ocak 2011 Cuma
Teklifler
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağ, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Samsun Milletvekili Suat
Kılıç ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ile Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynakın; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Teklifi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/849) (Plan ve Bütçe; Adalet;
İçişleri ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 17.1.2011)
2.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün; 5947 Sayılı Üniversite ve
Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına Dair Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/850)
(Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Plan
ve Bütçe Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi:
12.1.2011)
Raporlar
1.-
Uluslararası Denizcilik Örgütü Sözleşmesinde Yapılan
Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/334) (S.
Sayısı: 600) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
2.- Güney
Doğu Avrupada Yüksek Performanslı Bir Demiryolu Ağının
Kurulması Konusunda Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/375) (S. Sayısı: 601) (Dağıtma tarihi:
21.1.2011) (GÜNDEME)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Moldova Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/420) (S. Sayısı: 602)
(Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
4.- Türkiye ile
Mısır Arasında Doğal Gaz Alanında
İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/390) (S. Sayısı: 603)
(Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
5.- Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve
Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/394) (S. Sayısı: 604) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011)
(GÜNDEME)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
ile Arnavutluk Cumhuriyeti Avrupa Entegrasyon Bakanlığı
Arasında Avrupa Entegrasyonu Süreci Çerçevesinde İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/440) (S.
Sayısı: 605) (Dağıtma tarihi: 21.1.2011) (GÜNDEME)
No.: 67
24 Ocak 2011 Pazartesi
Tasarı
1.- Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı (1/994) (Plan ve Bütçe ile Adalet Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)
Teklifler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Samsun
Milletvekili Suat Kılıç ile 6 Milletvekilinin; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme
Merkezi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/851) (Plan ve
Bütçe; Adalet ile Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 21.1.2011)
2.- Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/852) (Milli Savunma ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13.1.2011)
Sözlü Soru Önergeleri
1.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Amerika seyahatine ilişkin Adalet
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2316) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2011)
2.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, kamuya ait
taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2317) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/01/2011)
3.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bir okulun bahçe duvarının ve çevre
düzenlemesinin yapılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2318) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
4.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisde eğitim için ayrılan bütçeye
ve okulların ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2319) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
5.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, kamuda çalışan
işçilerin eş durumu tayin uygulamasından
yararlandırılmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından sözlü soru önergesi (6/2320)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
6.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisin eğitim sorunlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından sözlü soru önergesi (6/2321)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
7.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, İranın referandumda
kullanılmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisine yardım
yaptığı iddiasına ilişkin Başbakandan sözlü soru
önergesi (6/2322) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
8.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, doğalgaz fiyatları ile
ilgili bir açıklamasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından sözlü soru önergesi (6/2323) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/01/2011)
9.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, akaryakıt fiyatlarına
ilişkin Başbakandan sözlü soru önergesi (6/2324) (Başkanlığa
geliş tarihi: 10/01/2011)
10.- Karaman
Milletvekili Hasan Çalışın, Karaman-Ayrancıya adliye
kurulmasına ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/2325) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
11.- Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun, Elazığ Belediyesinde
usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2326)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, Dini ve Sosyal Hizmet Vakfı ile ilgili iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17736)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
2.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, iki dil tartışmalarına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17737)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
3.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, 2010 Aralık ayı tüketici
fiyatları endeksinin hesaplanma yöntemine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17738) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
4.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, TOKİnin Ankara-Gölbaşı
Örencik konutlarının sorunlarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17739) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
5.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, TOKİnin Kütahyada
yaptırdığı konut inşaatında yaşanan olaya
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17740)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
6.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Dumlupınar Üniversitesinde bir
öğrencinin öldürülmesi olayına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17741) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
7.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, KİTlerin yönetim kurulu
üyelerinin gelir vergilerinin kurumlarınca karşılanmasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17742)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
8.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, Çorumda bir ilköğretim okulunda
yapılan uygulamalı eğitim gezisiyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17743)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
9.- Ordu
Milletvekili Rahmi Günerin, bir dava dosyasında yer alan telefon
konuşmasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17744) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
10.- Çorum
Milletvekili Derviş Gündayın, taksici esnafının
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17745) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
11.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, SGKnın geçici karekodlu ilaç bedellerini
ödememesine ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17746) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
12.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, Amerika seyahatine ve bazı hakim
ve savcıların Amerikada eyalet sistemini incelediği
iddiasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17747) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
13.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, kanser hastası bir mahkuma ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17748)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
14.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebinin, su kullanım hakkı
anlaşmasıyla devredilen HESlerin yapım ihalelerine ilişkin
Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17749)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
15.- Bursa
Milletvekili Necati Özensoyun, yunus parklarına ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17750)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
16.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köyün sulama ve içme suyu ihtiyacına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17751) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
17.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sanayi tesislerinin filtre
kullanımına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17752) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
18.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, TRTnin yılbaşı
programına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/17753) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
19.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, TRTnin personel alım
sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/17754) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
20.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, yerel basına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17755) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
21.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, EPDK tarafından verilen elektrik enerjisi
üretim lisanslarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17756) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
22.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Balıkesir ve
ilçelerindeki elektrik kesintilerine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17757)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
23.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, nükleer santral kurulması için yapılan
görüşmelere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17758) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
24.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, Karsda kömür yardımı
alamayan köylere ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17759) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
25.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, Muğla-Fethiyede aşırı
yağış nedeniyle zarar gören yolların onarımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17760) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
26.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, yurt dışına
çıkış yasağının kaldırılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17761) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
27.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Van-Erciş Çelebibağ Beldesinde
bir ailenin katledilmesi olayına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17762) (Başkanlığa
geliş tarihi: 05/01/2011)
28.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, namus cinayetlerine ve
güvenlik güçlerine sığınan kadınların ailelerine
teslim edilmesi sonucu yaşanan olaylara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17763)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
29.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, son yirmi yılda meydana gelen trafik
kazalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17764) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
30.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köprünün yeniden yapılmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17765) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
31.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kiliste yeni bir hal binası
yapılıp yapılmayacağına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17766)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
32.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisin ilçe ve köylerinde yaşanan su,
yol ve elektrik sorunlarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17767)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
33.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisin ilçe ve köylerindeki karla mücadele
çalışmalarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17768) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
34.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Şeker Fabrikası
A.Ş.ye yönelik cezai işlemlere ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17769) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
35.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Şeker Fabrikası
A.Ş.nin haksız kazanç sağladığı iddialarına
ve vergi cezalarına ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17770) (Başkanlığa geliş tarihi:
05/01/2011)
36.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Belediyesine tahsis edilen
bazı taşınmazların kullanımına ilişkin
Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17771)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
37.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, Hatay-Dörtyolda bir sendika
temsilcisinin taşıdığı pankart nedeniyle
cezalandırılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17772)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
38.- Antalya
Milletvekili Mehmet Günalın, öğretim üyesi ve görevlilerinin
sorunlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17773) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
39.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, bir köydeki öğrencilerin
taşımalı eğitim kapsamına alınmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17774) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
40.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, bir köy okulunun eğitime açılmasına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17775) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
41.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisteki okulların kitap
ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17776) (Başkanlığa geliş tarihi:
05/01/2011)
42.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilis 7 Aralık Üniversitesinin
öğretim görevlisi ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17777)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
43.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilisteki okullarda ilk yardım
setlerinin bulundurulmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17778) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
44.- Hatay
Milletvekili Gökhan Durgunun, bazı hastanelerdeki kanserli hastalara
yönelik yapıldığı iddia edilen bir ankete ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17779)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
45.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, çocuk kardiyoloji
uzmanı ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17780) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
46.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, tarım dışı kullanılan
alanlara ve su kaynaklarına ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17781)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
47.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sulama yöntemine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17782)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
48.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, organik tarıma ve erozyon sorununa
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17781) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
49.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, atık su arıtma tesislerine ve
balık çiftliklerine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17784)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
50.- Samsun
Milletvekili Osman Çakırın, Ankara-Samsun güzergâhı için bir
demiryolu yatırımı yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17785) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/01/2011)
51.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, iptal edilen tren seferlerine ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17786)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
52.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kilis ve ilçelerindeki karla mücadele için
ödenek verilmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17787) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
53.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, cep telefonlarına gönderilen kısa
mesajlar ve yayınlanan reklamlar vasıtasıyla
gerçekleştirilen dolandırıcılık vakalarına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17788) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
54.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Füze Kalkanı Projesine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17789) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
55.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, namus cinayetlerinin
önlenmesine ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/17790) (Başkanlığa geliş
tarihi: 05/01/2011)
56.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kiliste turizmin geliştirilmesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17791) (Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
57.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, şehir plancılarının
istihdamına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17792)
(Başkanlığa geliş tarihi: 05/01/2011)
58.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Başbakanlığa tahsis edilen
makam araçlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17793) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
59.- Antalya
Milletvekili Osman Kaptanın, Antalya-Finikede meydana gelen selden
kaynaklanan mağduriyetin giderilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17794) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
60.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, tütün ithaline ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17795)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
61.- Isparta
Milletvekili Mevlüt Coşkunerin, emeklilerin sorunlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17796)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
62.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci
maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17797)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
63.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Hakkâride 2010 Eylül
ayında bir yolcu minibüsünün mayına çarpması sonucu yaşanan
olaya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17798)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
64.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, engelli sporcuların ödüllendirilmesine
ve engelli personel istihdamına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17799) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
65.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, bir gazetecinin iddiasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17800)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
66.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlunun, Karadeniz Üniversitesini
Güçlendirme Vakfıyla ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17801) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
67.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, İhlas Finans Kurumu
mağdurlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17802) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
68.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, antidepresan ve antipsikotik ilaç kullanım
miktarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/17803) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
69.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Van F Tipi Cezaevindeki bir tutuklunun tedavisine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17804)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
70.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, AİHMnin Hrant Dink
davası kararı doğrultusunda sorumlular hakkında işlem
yapılmasına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17805) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
71.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102 nci
maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17806)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
72.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, Ceza Muhakemesi Kanununun 102
nci maddesinin yürürlüğe girmesi nedeniyle gerçekleşen tahliyelere
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17807)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
73.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, İzmir Kırıklar 2 Nolu F
Tipi Kapalı Cezaevi Müdürüyle ilgili bazı iddialara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17808)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
74.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Yüksekova-Van karayolu üzerinde yaşanan bir
olayla ilgili iddialara ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17809) (Başkanlığa geliş tarihi:
10/01/2011)
75.- Adana Milletvekili
Nevin Gaye Erbaturun, dizi sektöründe çalışanların
sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17810)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
76.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Çorluda bir
şirketin bazı işçileri sendikaya üye oldukları gerekçesiyle
işten çıkardığı iddiasına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17811) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
77.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, İşsizlik Sigortası Fonunun
kullanımına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17812)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
78.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Osmaniyede nehir tipi HESler için alınan
ÇED raporlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17813) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
79.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, nehir tipi HESler için alınan ÇED
raporlarına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17814) (Başkanlığa geliş tarihi:
07/01/2011)
80.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, Orman Genel Müdürlüğüne ait
taşınmazlara ve Gazi Yerleşkesine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17815)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
81.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, dizi ve reklam süreleriyle ilgili bir
düzenleme yapılmasına ilişkin Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17816) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
82.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, Balyoz Davasında
iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunmasına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17817) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
83.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, TRTye naklen ataması yapılan
bir müfettişe ve müfettiş yardımcılığı
sınavına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısından (Bülent Arınç) yazılı soru
önergesi (7/17818) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
84.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Bülent Arınç) yazılı soru önergesi (7/17819)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
85.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın, Ekrem
Koçak Atletizm sahasının yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından
(Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi (7/17820)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
86.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı
soru önergesi (7/17821) (Başkanlığa geliş tarihi:
07/01/2011)
87.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru
önergesi (7/17822) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
88.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdür Vekili ile ilgili bir iddiaya
ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru
önergesi (7/17823) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
89.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, EPDK üyeleri ve üst düzey yöneticilerine ilişkin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17824) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
90.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, ülkemizdeki bor madeni rezervine ve
kullanımına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17825) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
91.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, elektrik
abonmanlığı bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarına
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17826) (Başkanlığa geliş tarihi: 10/01/2011)
92.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, bazı şirketlerin
İstanbuldaki belediyelerden aldığı ihalelere ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17827)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
93.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, Hizbullah Davası
sanıklarının tahliye edilmesi üzerine yapılan gösteriye
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17828) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
94.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, bir lise kantininde yapılan gösteriye
polisin müdahale etmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17829) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
95.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Topkapı Sarayı
Müdürünün bir beyanatına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17830) (Başkanlığa geliş
tarihi: 06/01/2011)
96.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, Kiliste turizmin geliştirilmesine
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17831) (Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
97.- Muğla
Milletvekili Metin Ergunun, yurt içi ticari eşya
taşımacılığı yetki belgesi
şartlarının zorlaştırılmasına ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17832)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
98.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Siirt Havalimanı
çalışanlarının işten çıkarılmasıyla
ilgili iddialara ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17833) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
99.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, hakkında ihbar ve şikâyet olan ve soruşturma
izni verilmeyen personele ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17834) (Başkanlığa geliş
tarihi: 07/01/2011)
100.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, 2003 yılından itibaren
THYnin uçak alımlarına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17835) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
101.- Yozgat
Milletvekili Mehmet Ekicinin, TSE personelinin maaşlarına
ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17836) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/01/2011)
102.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Afşin-Elbistan Termik Santralinin
özelleştirilmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17837) (Başkanlığa geliş tarihi:
06/01/2011)
103.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, şiddete maruz kalan kadın ve
çocuklara yönelik psikolojik destek çalışmalarına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17838)
(Başkanlığa geliş tarihi: 06/01/2011)
104.- Bursa
Milletvekili Onur Öymenin, Türkiye-Avrupa Birliği üyelik müzekelerinde
fasılların açılmasında yaşanan soruna ilişkin
Devlet Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru
önergesi (7/17839) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
105.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Cemil Çiçek) yazılı soru önergesi (7/17840)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
106.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru
önergesi (7/17841) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
107.- Balıkesir
Milletvekili Hüseyin Pazarcının, hayvan ve et ithalatı
nedeniyle besicilik sektörünün yaşadığı mağduriyete
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17842) (Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
108.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, kamu yatırımlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17843)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
109.- Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlunun, Anadolu meslek liseleri çocuk
gelişimi bölümü öğrencilerine staj ücreti verilmesine ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17844)
(Başkanlığa geliş tarihi: 07/01/2011)
110.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, İstanbul Gümrük ve Muhafaza
Başmüdürlüğünde başlatılan soruşturmaya ve
soruşturma izinlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17845) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
111.-
İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın, Karstaki
İnsanlık Anıtı adlı heykele ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17846) (Başkanlığa
geliş tarihi: 11/01/2011)
112.- Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın, TÜİKin 2009
Yoksulluk Çalışması sonuçlarına ve asgari ücretin resmi
yoksulluk rakamına yükseltilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17847) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
113.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Maliye Bakanlığı
Taşınır Mal Yönetmeliği 3 Nolu Genel Tebliğinde yer
alan seçim dönemlerinde ifadesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17848) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
114.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, cezaevlerinde mahkûmlara sağlanan
internet kullanımına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17849) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/01/2011)
115.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının
tohumla ilgili elektronik posta göndereceği iddiasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17850)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
116.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, cinsel istismarın önlenmesine yönelik
çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17851) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
117.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17852)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
118.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Erzurum-Oltu Cezaevindeki bir hükümlünün
sağlık sorununa ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17853) (Başkanlığa geliş tarihi:
12/01/2011)
119.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele
iddialarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17854) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
120.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, bir tutukluya ve hükümlülerin başka cezaevine
nakilleri ve tedavilerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17855) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/01/2011)
121.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, tutuklu bulunan çocuklara ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17856)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
122.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, tutuklu ve hükümlü sayısına ve
dosyaların Yargıtayda beklemesine ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17857) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
123.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17858)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
124.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, emekli yaşını
doldurmasına rağmen hizmet süresi yetersizliği sebebiyle emekli
olamayanlara hizmet borçlanması yapılarak emeklilik hakkı
verilmesine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17859) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
125.- Gaziantep
Milletvekili Akif Ekicinin, SGKnın 2009-2010 yıllarındaki
sağlık sektöründeki kesintilerine, prim gelirlerine ve giderlerine
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17860) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
126.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, SGK il müdürlükleri arasındaki özlük
hakları farklılıklarına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17861)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
127.- Hatay
Milletvekili Abdulaziz Yazarın, SGKca eczanelere aktarılan paya
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17862) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
128.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, toplu iş sözleşmelerinde
mobbingle mücadeleye yönelik çalışmalara ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17863) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
129.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17864) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
130.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Bursadaki bir taş
ocağı işletmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17865) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
131.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Antalya-Aksu Çayının ıslahına
ve kum, çakıl ve taş ocaklarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17866)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
132.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, deniz kirliliğinin önlenebilmesi için
alınacak tedbirlere ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17867) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
133.- Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın, Burdur Onaç Barajı ve
kış aylarında yaşanan mağduriyete ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17868)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
134.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa-Güngören Göletinin tamamlanmasına
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17869) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
135.- Bursa Milletvekili Kemal Demirelin,
Bursa-Keles Dağdibi Köyünün göletine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17870)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
136.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Çevre ve
Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/17871)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
137.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, ek hesap faiz oranlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17872)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
138.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/17873) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
139.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğündeki
rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet
Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi
(7/17874) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
140.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi
(7/17875) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
141.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingölün, Bingöldeki sosyal tesis ihtiyacına
ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru
önergesi (7/17876) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
142.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Cevdet Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/17877)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
143.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, yurt dışındaki
Türk Şehitliklerine ve Myanmardaki Türk Şehitliğine
ilişkin Dışişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17878) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
144.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Katarda yapılması planlanan
büyükelçilik binası ihalesine ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17879)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
145.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Dışişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17880) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
146.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, yurt dışı seyahatlere, bunlara
katılanlara ve ödenen harcırahlara ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17881)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
147.- Adana Milletvekili
Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/17882)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
148.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, yerel seçim sonrası bir
beldeye gönderilen iş makinelerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17883)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
149.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, çipli pasaport
uygulamasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17884) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
150.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Konya-Beyşehir Belediyesinin
taşınmaz ihalesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17885) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
151.-
İstanbul Milletvekili Necla Aratın, İDO
çalışanlarının özlük haklarına ve İDOnun
satışına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17886) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
152.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, Anayasa Mahkemesinin denetim sonuçlarına ve
yerel yönetimlerle ilgili soruşturma izinlerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17887)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
153.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, bir koruma polis memuru ile
ilgili iddialara ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17888) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
154.-
Eskişehir Milletvekili Hüseyin Tayfun İçlinin, seçmen kütüklerine ve
oy kullanmayanlara yönelik cezai yaptırımlara ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17889) (Başkanlığa
geliş tarihi: 12/01/2011)
155.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, Sabiha Gökçen
Havalimanında bir kişiye yapıldığı iddia edilen
muameleye ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17890) (Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
156.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Ankara ve İstanbulda yolcu
taşımacılığı yapan araçlara
kırmızı ışık ve hız ihlali nedeniyle verilen
cezalara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17891) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
157.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barışın, bir firmanın
yaptığı ankete ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17892) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
158.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17893)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
159.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepin kültür ve turizm
açısından tanıtımına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17894)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
160.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, Adıyaman-Çelikhan
Abdulharaptaki yüzen adacıkların korunmasına ilişkin
Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17895)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
161.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Kültür ve
Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17896)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
162.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Bakanlığa ve
bağlı kuruluşlara atanan ve görevden alınan personele
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi (7/17897)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
163.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Özel Kalem Müdürlüğü
emrindeki araç sayısına ilişkin Maliye Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17898) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
164.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, 4483 Sayılı Kanun kapsamında
yapılan ihbar ve şikâyetler ile sonuçlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17899)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
165.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17900)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
166.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepteki derslik ihtiyacına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17901) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
167.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepteki eğitim
sorunlarının çözümüne yönelik önerilere ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17902) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/01/2011)
168.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, ilköğretimden ortaöğretime geçiş
oranının düşmesinin nedenlerinin
araştırılmasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17903)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
169.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Antalya-Kepezde bir lise öğrencisinin
aldığı disiplin cezasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17904)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
170.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, bir lisede cinsiyet temelli
yapıldığı iddia edilen bir uygulamaya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17905)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
171.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, okullarda çocuklara ücretsiz süt ve beslenme
hizmeti verilmesine ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17906) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
172.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17907)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
173.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, öğretmenlerin askerlik
sürelerinin kısaltılmasına ilişkin Milli Savunma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17908)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
174.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Milli
Savunma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17909)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
175.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, tıbbi mümessillerin hastane ve aile
sağlığı merkezlerine girmelerinin yasaklanmasına ve
ilaç şirketlerinden alınan promosyonlara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17910)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
176.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, şeker hastalarının
kullandığı ilaç ve etken maddelerine ve ilaçların
zararlı etkileri konusunda yapılan çalışmalara ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17911)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
177.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Van-Başkalede ambulansa yapılan
bir sigara kaçakçılığı olayına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17912)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12/01/2011)
178.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa-Nilüferde sağlık tesislerinin
yapımına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17913) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
179.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın,
Kırklareli-Babaeskinin hastane ihtiyacına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17914)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
180.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbing sebebiyle yapılan
başvurulara ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17915) (Başkanlığa geliş tarihi:
13/01/2011)
181.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/17916)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
182.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, çeltik üreticilerinin
sorunlarına ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17917) (Başkanlığa geliş
tarihi: 11/01/2011)
183.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, pancar üreticilerinin
sorunlarına ve nişasta bazlı şeker üretimine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17918) (Başkanlığa geliş tarihi: 11/01/2011)
184.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, çiftçi kredi faizlerinde İyi
Tarım Uygulamasına geçen üreticilerin yaşadığı
mağduriyete ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17919) (Başkanlığa geliş
tarihi: 12/01/2011)
185.- Hatay Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin,
et ithali nedeniyle besicilik sektöründe yaşanan
sıkıntılara ve besicilik sektörüne ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17920)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
186.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17921) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
187.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Eskişehir-Bozüyük-İnegöl arası
yol yapım çalışmalarındaki kamulaştırma
bedellerinin ödenmesine ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17922) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
188.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi (7/17923)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
189.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, bir köyün telefon hatlarında
yaşanan arızaya ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17924) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
190.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin
Bayındırlık ve İskân Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17925) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
191.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Sanayi ve
Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/17926) (Başkanlığa
geliş tarihi: 13/01/2011)
192.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Egemen Bağış) yazılı soru önergesi
(7/17927) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
193.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Mehmet Zafer Çağlayan) yazılı soru önergesi
(7/17928) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
194.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/17929)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
195.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı soru önergesi
(7/17930) (Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
196.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Mehmet Aydın) yazılı soru önergesi (7/17931)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
197.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/17932) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
198.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Cemil Çiçek)
yazılı soru önergesi (7/17933) (Başkanlığa geliş
tarihi: 13/01/2011)
199.- Adana
Milletvekili Nevin Gaye Erbaturun, mobbingle mücadeleye ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17934)
(Başkanlığa geliş tarihi: 13/01/2011)
Süresi
İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.-
Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmezin, referandum sürecinde YSKya
ayrılan ödeneğe ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16669)
2.- Hakkari
Milletvekili Hamit Geylaninin, Hrant Dinkin öldürülmesiyle ilgili davadaki
tutuklu bir sanığın ifadesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16681)
3.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, telefon dinlemelerine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16701)
4.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir tutukludan tercüme ücreti
istendiği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16706)
5.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, cezaevlerinin vardiya sistemine ilişkin
Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16707)
6.- Denizli Milletvekili
Ali Rıza Ertemürün, ataması yapılan ve kurumdan ayrılan
personele ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi
(7/16708)
7.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, bir tutuklunun duruşmaya
götürülmediği iddiasına ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/16709)
8.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, 12 Eylül Rejiminin fiili ve hukuki
etkilerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılacak
çalışmalara ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/16793)
9.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, görevi kötüye kullanma suçunun
cezasını hafifleten teklife ve bazı bürokratlar hakkındaki
suç duyurusu, ihbar ve şikayetlere ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/16799)
10.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/16801)
11.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, tutuklu gazetecilere ve basın
özgürlüğüne ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/16802)
12.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, tutuklu kişilere ve tutukluluk sürelerine
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/16847)
13.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, akaryakıt ürünlerindeki fiyat
artışına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17385)
14.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, Füze Savunma Kalkanı Projesine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17387)
15.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuz'un, ilaçlar piyasaya çıkmadan önce yapılan
ve insan sağlığına zarar veren testlere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17389)
16.- Hatay
Milletvekili Süleyman Turan Çirkinin, Seydişehir Eti Alüminyum
A.Ş.nin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17393)
17.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, internet üzerinden
yapılan satışlardaki vergi yükümlülüğüne ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17395)
18.-
İstanbul Milletvekili Hasan Macitin, Tokatın
Çevrecik-Saraykışla-Büşürüm bağlantı yoluna
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17396)
19.- İzmir
Milletvekili Selçuk Ayhanın, Maliye Bakanının emeklilerle
ilgili bir açıklamasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17397)
20.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, üniversitelerdeki olaylara
karışan öğrencilere verilen cezalara ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17398)
21.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, kayıt dışı
istihdama, primsiz ödemeler kapsamındaki aylıklara ve
İşsizlik Sigortası Fonunun kullanımına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17404)
22.-
Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcının, Tekirdağ ve
ilçelerinde merkezi yönetim ve belediyelerin yaptığı ihalelere
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17412)
23.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslunun, kolluk güçlerinin biber gazı
kullanımına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17413)
24.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, İnsani Yardım Vakfı ile ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17414)
25.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin, il özel idaresi
çalışanlarına eş durumu tayini imkanının
sağlanmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17415)
26.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, İran sınırında bir
köylünün öldürülmesine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17416)
27.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, kurulması düşünülen
büyükşehirlerle ilgili kriterlere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17417)
28.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, İstanbul-İzmir Otoyolu Projesinin
muhtemel etkilerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17418)
29.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, güvenlik güçlerince protestocu
öğrencilere yönelik müdahalede yaşanan bir olaya ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17419)
30.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, bir lokantada yapılan
polis denetimine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17420)
31.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, cezaevinde kalan ve tahliye olan siyasi
kimliğe sahip kişilerin takibe alınması konusunda
yayımlandığı iddia edilen genelgeye ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17421)
32.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, Adanadaki bazı belde ve köy
okullarındaki ısınma sorununa ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17425)
33.- İzmir
Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulunun, OECD tarafından
gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme
Programının sonuçlarına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17426)
34.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Okul Polisi Projesine ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/17427)
35.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, çiftçilerin ve minibüsçü
esnafının borçlarının affedilmesine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/17434)
36.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, ehliyet harçlarına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17438)
37.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Zafer Bölgesel Havaalanı
Projesine ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17439)
38.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebinin, özel bir şirketin
aldığı kamu ihalelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17440)
39.- Muğla
Milletvekili Fevzi Topuzun, Datça Devlet Hastanesi Projesine ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17443)
40.-
Diyarbakır Milletvekili Akın Birdalın, İstanbul
Üniversitesinde çıkan bir olaya ve bazı öğrencilere verilen
disiplin cezasına ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/17444)
41.-
Afyonkarahisar Milletvekili Abdülkadir Akcanın, çiftçilerin
kullandığı kredilerden alınmayan
kısımlarının nasıl
karşılandığına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/17447)
42.-
İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın,
İGDAŞın özelleştirilmesi kararına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/17448)
43.-
İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın, çalışma hayatı ile
ilgili bir yasa tasarısı için UÇÖ ile diyalog
kurulmadığı ve UÇÖ sözleşmelerinin dikkate
alınmadığı iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/17449)
44.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, bir lokantada yapılan polis
denetimine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17453)
45.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, İran sınırındaki
kaçakçılık olaylarına ve bir köylünün öldürülmesine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/17454)
46.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Bursa-Nilüfer Ertuğrulkent
mevkiinde üst geçit olmaması sebebiyle meydana gelen kazalara ve üst geçit
yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17455)
47.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Polis Meslek Yüksek Okulundan
ilişiği kesilen öğrencilere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17456)
48.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, İran sınırında öldürülen
Türk vatandaşlarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17457)
49.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların
Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17458)
50.-
Eskişehir Milletvekili Fehmi Murat Sönmezin, Eskişehir Milli
Eğitim Müdürlüğündeki bazı yolsuzluk iddialarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17459)
51.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepin okul öncesi eğitim ve
ilköğretim okullarının mevcut durumlarına ve
ihtiyaçlarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17460)
52.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepteki okulların hijyen
koşullarına ve çevre düzenlemesine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17461)
53.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, 2006-2010 yıllarında
öğretmen çocuklarına verilen ve iptal edilen burs sayısına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/17462)
54.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, sözleşmeli öğretmenlerin
özür grubu atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17463)
55.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, yenilenen KPSS Eğitim Bilimleri
Sınavından sonra yapılan öğretmen atamaları ile ilgili
bir iddiaya ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17464)
56.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, eş durumu
atamalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17465)
57.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, Bakanlık merkez ve
taşra teşkilatı üst düzey görevlilerinin yurt
dışı seyahatlerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17466)
58.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, Özürlüler İdaresi
Başkanlığında görevli bir memurun şiddete maruz
kaldığı iddiasına ilişkin Devlet Bakanından
(Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/17470)
59.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, belediyelerin Hazineye olan borçlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/17472)
60.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, İzmir Metrosunun devrinde
yaşanan soruna ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17473)
61.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Allianoi Antik Kentine ilişkin Kültür
ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi (7/17474)
No.: 68
25 Ocak 2011 Salı
Tasarı
1.- Askerlik
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı (1/995) (İçişleri ile Milli Savunma
Komisyonlarına) (Başkanlığa geliş tarihi: 24.1.2011)
Rapor
1.- Bazı
Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün; Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncünün; Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun; Zonguldak Milletvekili Ali
İhsan Köktürk ve 17 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili Zeynep
Dağının; Kırklareli Milletvekili Tansel
Barışın; Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin;
İzmir Milletvekili Selçuk Ayhanın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Kemal Anadolun; Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüz ve 29 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susam ve 25 Milletvekilinin; Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6
Milletvekilinin; Niğde Milletvekili Mümin İnan ve 6 Milletvekilinin;
Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzünün; Hatay Milletvekili Süleyman Turan
Çirkin ve 4 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Selçuk Ayhanın;
Giresun Milletvekili Eşref Karaibrahimin; Adana Milletvekili Yılmaz
Tankut ve 10 Milletvekilinin; Batman Milletvekili Ayla Akat Atanın;
Zonguldak Milletvekili Ali Koçalın; Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın; Adıyaman Milletvekili
Şevket Kösenin; Tokat Milletvekili Reşat Doğru ve 2 Milletvekilinin;
İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serterin; Giresun Milletvekili Eşref
Karaibrahimin; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vuralın; Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin; Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu
ve İstanbul Milletvekili Sacid Yıldızın; Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkayanın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 6 Milletvekilinin; Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın; Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili
Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6
Milletvekilinin; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve 6 Milletvekilinin; Kars Milletvekili
Gürcan Dağdaş ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 6 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Mehmet Ali
Susamın; Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin; Bursa
Milletvekili Abdullah Özerin; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu
ve Antalya Milletvekili Osman Kaptanın; Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin; Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vuralın;
Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın; Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın; Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun; İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın;
Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve 2 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynakın; Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir
Karabaşın; Muğla Milletvekili Fevzi Topuzun; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin;
Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlunun; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vuralın; Bolu Milletvekili Fatih Metin ve 2
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Veysi Kaynak ve 2 Milletvekilinin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji ile
Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/971, 2/2, 2/15, 2/101, 2/111, 2/134, 2/175, 2/235, 2/236, 2/237, 2/258, 2/259, 2/261, 2/262,
2/267, 2/289, 2/344, 2/356, 2/363, 2/377, 2/400, 2/425, 2/444, 2/460, 2/462,
2/501, 2/503, 2/507, 2/540, 2/553, 2/587, 2/591, 2/677, 2/681, 2/682, 2/683,
2/688, 2/689, 2/690, 2/691, 2/698, 2/714, 2/740, 2/753, 2/760, 2/769, 2/779,
2/780, 2/783, 2/800, 2/801, 2/802, 2/805, 2/806, 2/808, 2/809, 2/810, 2/811,
2/812, 2/821) (S. Sayısı: 606) (Dağıtma tarihi: 25.1.2011)
(GÜNDEME)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu
adına Grup Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Atanın,
emeklilerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/993)
(Başkanlığa geliş tarihi: 11.11.2010)
2.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankut ve 20 Milletvekilinin, milletvekillerinin
internet ve telefon güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/994) (Başkanlığa geliş tarihi:
11.11.2010)
3.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulan ve 19 Milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir
arazileri sular altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajından
kaynaklanan mağduriyetlerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/995)
(Başkanlığa geliş tarihi: 12.11.2010)
4.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirel ve 25 Milletvekilinin, yük
taşımacılığı sektörünün ve taşıma
kooperatiflerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/996)
(Başkanlığa geliş tarihi: 23.11.2010)
25 Ocak 2011 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun
TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını görevli personel aracılığıyla üç
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.04
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl), Harun
TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Yapılan ilk yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi elektronik cihazla yeniden yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz Uğur Mumcunun ölüm yıl dönümü ile Adalet
ve Demokrasi Haftası münasebetiyle söz isteyen Mersin Milletvekili
Sayın Ali Rıza Öztürke aittir.
Buyurun
Sayın Öztürk.
ALİ RIZA
ÖZTÜRK (Mersin) Çok gürültü var Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Sayın Hatibin konuşmalarını
dinleyebilmemiz, izleyebilmemiz, duyabilmemiz için Genel Kuruldaki
uğultunun kesilmesi gerekiyor. Arkadaşlarımızı
sessizliğe ve sükûnete davet ediyorum.
Buyurun
Sayın Öztürk.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Uğur
Mumcunun ölüm yıl dönümü ile Adalet ve Demokrasi Haftasına
ilişkin gündem dışı konuşması
ALİ RIZA
ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
devrimci, demokrat, yurtsever, hoşgörü sahibi, güzel insan Uğur
Mumcunun bundan on sekiz yıl bir gün önce, 24 Ocak 1993 tarihinde
hunharca katledilmesinin üzerine ilan edilen 24-31 Ocak arasındaki Adalet
ve Demokrasi Haftası nedeniyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle,
Sabahattin Aliden Hrant Dinke kadar olan süreçte faili meçhul
bırakılan siyasi cinayetlerde yaşamlarını kaybeden
Sabahattin Ali, Doğan Öz, Uğur Mumcu, Necdet Bulut, Abdi İpekçi,
Kemal Türkler, Gün Sazak, Ümit Kaftancıoğlu, İlhan Erdost,
Muammer Aksoy ve isimlerini sayamadığım pek çok devrimci,
demokrat, yurtsever bilim adamı, gazetecilerin hepsine Allahtan rahmet
diliyorum, anıları önünde saygıyla, özlemle eğiliyorum.
Ocak ayı
gerçekten çok kötü bir ay. 24 Ocak 1993 yılında Uğur Mumcu
katledilmiştir. 31 Ocak 1990da da Muammer Aksoy katledilmiştir. 24
Ocak 2001de yine Emniyet Müdürü Gaffar Okkan katledilmiştir. 19 Ocak
2007de de Hrant Dink katledilmiştir. Sabahattin Aliden Hrant Dinke
kadar olan bu siyasi cinayetlerin neden, nasıl ve kimler tarafından
işlendiği bir türlü açığa çıkarılamamıştır,
aydınlatılamamıştır, arkasındaki gizli
ilişkiler gün ışığına
çıkarılamamıştır değerli arkadaşlarım.
Bugüne kadar faili meçhuller adam gibi soruşturulmamış,
araştırılmamış ve yargılanmamıştır,
araştırılıyormuş, soruşturuluyormuş ya da
yargılanıyormuş gibi yapılmıştır.
Mahkemelerin önü tıkanmıştır. Devlet sırrı
kavramı adı altında, mahkemelerin istediği bilgiler ve
belgeler, mahkemelere devlet tarafından gönderilmemiştir değerli
arkadaşlarım.
Bu konuda
Toplumsal Bellek Platformunun, yani bu faili meçhul bırakılan siyasi
cinayetlerde yakınlarını yitirenlerin oluşturduğu
Toplumsal Bellek Platformu üyelerinin 11 Şubat 2010 günü Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı ve grubu bulunan siyasi partilere
yaptıkları ziyarette ilettikleri Türkiyede faili meçhul
bırakılan siyasi cinayetlerin araştırılması için
Meclis araştırması komisyonu kurulmasına ilişkin
talepleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, ne yazık ki
üzülerek yerine getirilememiştir. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partili
milletvekili arkadaşlarımla birlikte verdiğim bu Meclis
araştırması önergesi 6 Nisan 2010, 22 Haziran 2010, 20 Ekim
2010, 3 Kasım 2010 tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi
olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna getirilmiş, ne
yazık ki -üzülerek söylüyorum- Adalet ve Kalkınma Partisinin oylarıyla
reddedilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili
arkadaşlarımızın bir yandan faili meçhullerle
hesaplaşmak, bir yandan 12 Eylül darbe hukukuyla hesaplaşmak
söylemleri dikkate alındığında, faili meçhullerin
araştırılması, arkasındaki ilişkilerin, çetelerin
açığa çıkarılması konusunu niye reddettiklerini bir
türlü anlamış değilim değerli arkadaşlarım.
Sayın
Başbakan, 2010 yılının Ocak ayında
yaptığı bir konuşmada Hrant Dinkin, Abdi İpekçinin,
Uğur Mumcunun, diğer tüm kirli saldırıların
üzerindeki sis perdesini kaldırmaktan söz ediyor ama ne yazık ki
önceki gün Ukraynaya giderken verdiği bir demeçte Uğur Mumcunun
öldürülmesi konusunda, Merhum Mumcuyla ilgili on sekiz sene önce bir olay var
ve zanlı şu anda içeride. Bunu, bir defa, zaten faili meçhul
kategorisine sokamazsınız. diyor yani Uğur Mumcunun
tetikçisinin yakalanmış olmasını, Uğur Mumcunun neden
öldürüldüğü, kimler tarafından bu cinayetin
gerçekleştirildiği konusundaki soruları yanıtlanmış
gibi sunuyor. Sayın Başbakan 2010 Ocak ayında Uğur
Mumcunun öldürülme olayının üstünde sis perdelerinden, kirli
ilişkilerden bahsederken bugün Uğur Mumcunun olayını
faili meçhul olarak adlandıramazsınız. demesindeki
çelişkiyi de ben anlamış değilim değerli
arkadaşlarım.
Türkiye
Cumhuriyetinde eğer biz demokrasiyi ve demokratik hukuk devletini
gerçekleştireceksek demokrasinin ilk koşulu demokratik hukuk
devletini güçlendirmektir. Demokratik hukuk devletinin güçlenmesinin ilk
koşulu da arkasında, tarihinde, yakın geçmişinde faili meçhul
bırakılan siyasi cinayetlerden temizlenmiş,
arındırılmış olmasıdır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayın lütfen.
ALİ RIZA
ÖZTÜRK (Devamla) Demokratik hukuk devletinin gerçekten geçmişi,
yakın geçmişi faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerle
dolu olmamalıdır, temizlenmelidir. Demokrasinin ilk koşulu
budur.
Toplumsal Bellek
Platformu üyelerinin dün düzenlemiş oldukları Demokrasi Paneline
katıldım, orada yine Türkiye Büyük Millet Meclisinden
araştırma komisyonu kurulmasına yönelik taleplerini yinelediler.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bu talepleri, bu haklı talebi
görmemezlikten, duymamazlıktan gelmesi kabul edilemez diyorum. O nedenle
özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşlarıma
söylüyorum: Faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin
araştırılmasına neden karşı
çıkıyorsunuz?
Hepinize
saygılar ve sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Öztürk.
Gündem
dışı ikinci söz Gümrük Müsteşarlığının
faaliyetleri ve Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyumu hakkında
söz isteyen Van Milletvekili Sayın Kayhan Türkmenoğluna aittir. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun
Sayın Türkmenoğlu.
2.- Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlunun, Gümrük
Müsteşarlığının faaliyetleri ve Avrupa Birliği
gümrük mevzuatına uyumuna ilişkin gündem dışı
konuşması
KAYHAN
TÜRKMENOĞLU (Van) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Gümrük
Müsteşarlığımız, kamu idaresi içerisinde önemli
işlev icra eden köklü kuruluşlarımızdan birisidir. Yüz
kırk dokuz yıllık geçmişi olan Müsteşarlık, Ak
Parti hükûmetlerimiz döneminde yenilenmiş, işlemlerin sürat ve
kolaylığı açısından büyük ölçüde modernize edilerek
gümrük kapılarında hızlı bir değişim sürecini
başlatmıştır.
Ülkemiz
ekonomisinin lokomotifi ithalatçı ve
ihracatçılarımızın ticari faaliyetlerini
kolaylaştıran, ürünün muhatabına en seri şekilde
ulaşmasını sağlayan gümrük teşkilatımız, son
sekiz yıl içerisinde teknolojiyi yoğun, etkin bir şekilde
kullanmış, üstün hizmet ve başarılarına yeni bir
vizyon kazandırmıştır.
Gümrük
Müsteşarlığımız 21 kara, 7 demir yolu, 10 askerî olmak
üzere 47 hava ve 53 deniz hudut kapısını kapsayan alanda, 9.249
personeliyle hizmetlerini en iyi şekilde sürdürmeye devam etmektedir.
Yıllık toplam vergi gelirlerimizin yüzde 18,9'u
Müsteşarlığımız tarafından toplanmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, Müsteşarlığımızın yurt
dışı teşkilatı 2009 yılında kurulmuş,
Brüksel-Washington-Moskova-Kahire ve Bakû olmak üzere çeşitli
temsilciliklerle hizmet yoluna devam etmektedir. 2009 yılında 5911
sayılı Gümrük Kanununda değişiklik
yapılmış, Avrupa Birliği gümrük mevzuatına uyum
sağlanmıştır.
Müsteşarlığımızın
bu hizmetlerinin dışında, artık, gümrük
kapılarında güvenlik sistemi oluşturulmuştur, Alo 136
kaçak hattı kurulmuştur.
Bugün, Türkiye
gümrük hizmetleri bakımından altı bölgeye
ayrılmış, ilk kez personel ataması otomatik otomasyon
sistemiyle yapılmıştır. Bugün, Gümrük idaremizin
tamamına yakını otomasyona geçmiş olup işlemlerin
yüzde 100'ü elektronik ortamda gerçekleştirilmiştir. Van Kapıköy
Sınır Kapımızın da geçen hafta otomasyona hizmete
geçmesinden dolayı teşekkürler ediyorum Sayın
Müsteşarlığımıza.
Ayrıca, en
önemli konularımızdan birisi de İpek Yolu gümrük idareleri
işbirliği girişimi başlatılmıştır
değerli milletvekilleri. Hudut geçiş ve gümrük işlemlerini
kolaylaştırmak amacıyla kapıların ortak kullanıma
ilişkin Gürcistan, Suriye, İran ile mutabakat zaptı
imzalanmıştır.
Kasım 2010
itibarıyla gümrük idaresinin imzaladığı
karşılıklı idari yardım anlaşma sayısı
elli üçtür.
Reform
niteliğinde diğer bir başarı da yap-işlet-devret
modeliyle kapılarımızın rehabilite edilmesidir.
Sınır
kapılarındaki verimliliği arttırarak dış
ticaretin gelişmesine katkı sağlayan yap-işlet-devret
modeli sınır kapılarında saatler süren beklemeler
dakikalara inmiş, kilometreleri
bulan araç kuyrukları da hemen hemen ortadan kalkmıştır.
Değerli
milletvekilleri, İpsala, Gürbulak, Habur, Cilvegözü, Sarp, Kapıkule
ve Hamzabeyli gümrük sınır tesisleri yap-işlet-devret modeliyle
hizmete yeniden kazandırılmıştır.
Yenilenen yedi
tane kara sınır kapımız için toplam 218 milyon Türk
lirası harcanmış ve devletimize hiçbir yük getirilmemiştir.
Aynı
şekilde ülkemizin Dilucu, Kapıköy, Esendere, Nusaybin, Akçakale,
Öncüpınar, Karkamış, Yayladağı, Dereköy, Türközü,
Halkalı gümrük kapılarının da yenilenmesi
çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmektedir.
Diğer bir
konu da kaçakçılığın asgariye indirilmesi için etkin bir
mücadele içerisinde bulunan teşkilatımız, modern teknolojiye
dayanan araç ve konteyner tarama sistemlerini devreye sokmuştur. Nükleer
madde detektörleri, uzaydan araç takip sistemleri, deniz botları, plaka
okuma sistemi gibi yenileme ve iyileştirme
çalışmalarını büyük ölçüde tamamlamıştır.
Kaçakçılıkla mücadele kapsamında etkinliğini sürdüren
Gümrük Müsteşarlığımız bu konuda kararlı
duruş sayesinde 2002 yılında 140 milyon Türk lirası iken
2010 yılında 470 milyon değerinde kaçakçılık
olayını ortaya çıkarmıştır.
Bu duygu,
düşüncelerle gümrük işlemlerimizin yeniden düzenlenip çağa uygun
bir anlayış ile modernize eden ve ekonomiye büyük katkı
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir
dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.
KAYHAN
TÜRKMENOĞLU (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Değerli
milletvekilleri, gümrükteki işlemleri yeniden düzenleyerek çağa uygun
bir anlayış ile modernize eden ve ekonomiye katma değer
sağlayan, başta Sayın Değerli Bakanımız Hayati
Yazıcı Bey olmak üzere gümrük teşkilatı personeline sonsuz
teşekkürlerimi sunuyor, başarılarının
devamını diliyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Türkmenoğlu.
Gündem
dışı üçüncü söz, diyabet hakkında söz isteyen İstanbul
Milletvekili Sayın Mithat Melene aittir. (MHP sıralarından
alkışlar)
Buyurun
Sayın Melen.
3.- İstanbul Milletvekili Mithat Melenin, diyabete ve
diyabet çubuklarının hastalara veriliş şekline ilişkin
gündem dışı konuşması
MİTHAT MELEN
(İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce
heyeti saygıyla selamlıyorum.
Türkiyede
yaklaşık 8 milyon diyabetli olduğundan bahsediliyor ve her geçen
gün bu sayı artıyor. Herhâlde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ciddi
bir araştırma yapsak yüzde 25 civarında diyabetli olduğu
varsayılıyor ama araştırma yapmıyoruz. Dünyada da
öyle, 250 milyondan 400 milyona doğru artmak üzere diyabet, ayrıca
Dünya Sağlık Örgütü, bu yüzyılın en tehlikeli
hastalıklarından ve salgın hastalıklarından biri
olarak varsaymış. Ama Türkiye şükür ki gerçekten diyabet
konusunda belirli aşamalar elde etmiş, mesela hastalarına
ensülin vermek, çocuk diyabetlilerle uğraşmak, gebelerdeki diyabeti
çözmek gibi önemli bir adım atılmış ve son sekiz senedir bu
adımlar devam ediyor. Ama birdenbire 10 Ocak günü Sosyal Sigortalar Kurumu
bir karar alıyor, aldığı karar diyabet
çubuklarının verilmemesiyle ilgili yani dolayısıyla veriyor
ama nasıl veriyor? Gideceksiniz, eczaneden paranızla
alacaksınız ve bu, iki ay içerisinde ancak geri ödenecek. Şimdi,
bakın, asgari ücret alan bir hastayı düşünün.
Aşağı yukarı günde 6 kere kan ölçümü yapılıyor
-aramızda diyabetli olanlar da bilir- buna göre de ensülin
alınıyor veya diğer ilaçlar. Eğer günde 6 kere kan
alırsanız bir haftada bir kutu diyabet ilacı
kullanıyorsunuz yani bu çubukları kullanıyorsunuz. Bu çubuklar
kan ölçmeye yarıyor, ölçüm aleti. Bu çok önemli. Bunun aksi,
hastalığa, ölüme bile neden olabilir, bacakların kesilmesine
kadar, böbreklerde tahribata kadar gidebilir ve bu çubukların
verilmesinden bir sabah vazgeçiyor Sosyal Güvenlik Kurumu. Niye? Onu da
söyleyeyim. Niye? Danıştayda açılan bir dava sonucu. Gene bir
vatandaş Danıştayda bir dava açmış. O davadaki
Danıştayın verdiği karar çok olumlu bir karar.
Niteliğin korunması açısından yani bu çubukların
niteliğinin korunması açısından bir karar veriyor, müspet
bir karar. O karara rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu birdenbire kimseye
danışmadan meşhur bir tebliğ yayınlıyor ve sözüm
ona bu diyabet çubukları verilecek. İki ay içerisinde geri
almanız o parayı mümkün değil. Tip 1 diyabette ayda minimum 200
liradır bunların masrafı. Tip 2 diyabette 100-150 lira
civarında. Bir evde 2 diyabetli olduğunu düşünün. En az 400 lira
veriyorsunuz. Asgari maaşı olan bir insanı, bir hastayı
düşünün, bir aileyi düşünün.
Şimdi, bu
devlet ya var ya yok. Ya bunu vereceksiniz ya vermeyeceksiniz. Niye bu kadar
ezbere iş yapılıyor, anlamıyorum. Yani kim
cezalandırılıyor? Bana tonlarca mektup geliyor Türkiye'nin her
yerinden. Ben de bir diyabetli olarak, bu işin içinde olarak bunu en iyi
anlayan biri benim. Ben bile aldığım diyabet
çubuklarının parasının ne zaman ödeneceğini
bilmiyorum. Ayrıca da gideceksiniz rapor alacaksınız,
sıraya gireceksiniz, muhasebelerde dolaşacaksınız. Bunu
düşünün, hastalar nasıl yapabilecek? Niye bu karar alınıyor,
niye bu iş bu kadar sorumsuzlukla yürütülüyor, anlamıyorum. Hakikaten
bu karar verilmişti, bunlar veriliyordu ama bakıyorsunuz ki bazen
işin ekonomisiyle uğraşan birimlerin arasında zaten
koordinasyon yok. Yani öyle bir şey ki, bu diyabet konusunda da öyle, her
konuda olduğu gibi. Şimdi bir yönü Maliye Bakanlığı,
öbür yönü Sosyal Güvenlik Kurumu, öbür yönü de Sağlık
Bakanlığı. Birbirleri arasında kararlar yok çünkü
Sağlık Bakanlığı böyle bir şeye karşı
çıkmıyor. Bunu bilenler bilir ama bu karardan Türkiyede şu anda
mağdur olan 1 milyon insan var. Çok ciddi biçimde mağdur olan ve bu paraları alacağı, geri
alacağı belli olmayan ve hakikaten sıkıntıda olan ve
mektup yazan, bizden yardım isteyen bir sürü insan var. Bunu çözmek bu
kadar zor değil. Hükûmetten de kimse yok şu anda, bunu belki
dinlemiyor ama, bu karar alınırken, yani Sosyal Sigortalar Kurumu
veya Sosyal Güvenlik Kurumu kime dayalı, hangi akla hizmet bu kararı
almış o da belli değil. Niye? Çünkü gerekçe, bunu ödemiyor
değiliz ödüyoruz ama eziyet ediyorsunuz. İki ay sonra veya dört ay
sonra alacağı belli olmayan bir 400 lirayı vermek ve sonra geri
almak. Bu, hakikaten Türkiye'de birçok insanı mağdur eder durumda.
Buna önlem alacak biziz, bunu düzeltecek biziz, onun için bu
konuşmayı yapıyorum ve bir an önce de göreve çağırıyorum
Hükûmeti, bunu bir an önce çözmesi lazım, aksi hâlde hakikaten Türkiye'de
birtakım insanı diyabetten kaybetmemiz mümkün.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir
dakika ek süre veriyorum.
MİTHAT MELEN
(Devamla) Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Peki, teşekkür ederim Sayın Melen.
60ıncı
maddeye göre pek kısa söz talepleri vardır, onları veriyorum
şimdi.
Buyurun
Sayın Köse.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin,
Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ve Hrant Dinkin ölümleri ve faili meçhul
cinayetlerin aydınlatılamamasına ilişkin
açıklaması
ŞEVKET KÖSE
(Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 24 Ocakta Uğur Mumcu ve Gaffar
Okkan, 19 Ocakta Hrant Dinki aramızdan aldı karanlık güçler.
Faili meçhul cinayetlerin üzerinden yıllar geçmiş olmasına
rağmen aydınlanamaması ülkemiz adına kara bir lekedir.
Demokrasinin yerleşemediği ülkelerin en belirgin özelliği faili
meçhul cinayetlerin çok olmasıdır. Ülkemizde demokrasinin ilerlemesi
için önce faili meçhul cinayetlerin çözülmesi gerekmektedir.
Başta bu
yürekli demokrasi şehitlerinin mücadelesini selamlarken, aynı zamanda
22 Ocakta vefat eden Aydın Güven Gürkan ile 24 Ocakta aramızdan
ayrılan İsmail Cemi de rahmetle anıyor ve tüm faili meçhul
cinayetlerin aydınlanması dileğiyle yüce Meclisi tekrar
selamlıyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Güvel
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvelin, Uğur Mumcunun
ölüm yıl dönümüne ilişkin açıklaması
HULUSİ GÜVEL
(Adana) Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli
arkadaşlar, dün, yürekli bir cumhuriyet aydını olan Uğur
Mumcunun katledilişinin 18inci yıl dönümüydü. Onu bizden koparan
zihniyetin en çok çekindiği kalemdi Uğur Mumcu, çünkü kalemi
namusuydu, halkının yanındaydı, karanlığa
karşıydı. Bugün pek çok kalemin ağzına almaktan
kaçındığı bağımsız ve özgür Türkiye özlemi
Uğur Mumcu için en önemli değerlerden birisiydi. Halkımız
Uğur Mumcuyu ve onun değerlerini on sekiz sene önce olduğu gibi
hâlâ yüreğinde taşımaktadır, ancak her şeye
rağmen, eksikliği her gün daha fazla hissedilmektedir.
Katledilişinin
yıl dönümünde Uğur Mumcuyu özlemle anıyor,
hatırasının önünde saygıyla eğiliyorum.
Teşekkür
ederim Başkanım.
BAŞKAN
Sayın Sakık
3.- Muş Milletvekili Sırrı Sakıkın,
faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlatılmasına
ilişkin açıklaması
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Evet, dün
Uğur Mumcunun ölüm yıl dönümüydü, birkaç gün önce de Hrant Dinkin
ölüm yıl dönümüydü. Bugün, 25 Ocak 2000 tarihinde gözaltına
alınan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve
Ebubekir Denizin ölüm yıl dönümü. Bunlar, 2000 yılında dönemin
jandarma komutanı Levent Ersöz tarafından gözaltına alınıp
jandarmaya girdiler ve o günden bugüne kadar hâlen bunlardan bir ses seda yok.
Evet, ülkemiz
faili meçhul cinayetler ülkesi. Bu ülkede 17.500 insan yaşamını
yitirdi. Bu cinayette yaşamını yitiren her insan, sadece
Uğur Mumcu değil, bütün katledilenler bizim kardeşlerimizdir.
Biz bunların faillerinin bulunması için bir bütün olarak Meclis
araştırma önergeleri veriyoruz ve bunların kabulünü istiyoruz
ama ne yazık ki, Adalet ve Kalkınma Partisi sürekli sayısal
çoğunluğunu kullanarak bunu reddediyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SIRRI SAKIK
(Muş) Ben, bu faili meçhul cinayetlerin bir an önce
aydınlığa kavuşması için Meclisin duyarlı
olmasını diliyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Yıldız
4.- İstanbul Milletvekili Sacid
Yıldızın, diyabet hastalarının diyabet
çubuklarını eczanelerden alamamalarına ilişkin
açıklaması
SACİD YILDIZ
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sosyal Güvenlik
Bakanlığının, diyabet çubuklarını eczanelerden
alamaması üzerinde konuşmak istiyorum.
Bu genelge
sonunda, ben de hekim olduğum için çok sayıda telefon aldım. Bu
diyabet çubukları normal şekilde eczanelerden alınıyordu,
şimdi parasıyla alacaklar ve paralarını alabilmeleri için
beş aşama getiriliyor. Yaşlılar var, çocuklar var. Bunlar
bu işlemleri nasıl yerine getirecekler?
Üstelik
Sağlık Bakanlığı diyabetle ve obeziteyle mücadele
başlattığını söyledi.
İki bakanlık birbirinden habersiz nasıl bu
şekilde genelge yayınlıyor? Hükûmetin, Adalet ve Kalkınma
Partisinin halkın sağlığıyla oynadığının
somut bir delili bu.
Bu diyabet çubuklarını alamamaları nedeniyle
oluşacak komplikasyonların tedavisi daha da fazla olacak. Bu hastalar
şeker komasına girerlerse bunların tedavisi daha da güç olacak.
Bunun için bu genelgenin geri alınması uygun olur diyorum.
Bu konuda soru önergesi de verdim ama Sayın Melen de konuştu, bunun
bir an evvel geri alınması, hatadan dönülmesi gerekir.
Saygılar sunarım.
BAŞKAN Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının
üç tezkeresi vardır, ayrı ayrı okutup bilgilerinize
sunacağım:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A)
Tezkereler
1.- Kanada Senato
Başkanı Noel Kınsella ve beraberindeki parlamento heyetinin
ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1376)
13/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Kanada Senato Başkanı Sayın Noel Kinsella'nın
beraberinde bir Parlamento Heyeti ile birlikte ülkemizi ziyaret etmesi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011
tarih ve 84 sayılı Karan ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un
bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
2.- Ukrayna Parlamentosu
Başkanı Volodimir Litvin ve beraberindeki parlamento heyetinin
ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1377)
13/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Ukrayna Parlamentosu Başkanı Sayın Volodimir Litvin
ve beraberindeki heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84
sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un
bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
3.- Lüksemburg Parlamentosu
Dış ve Avrupa İşleri, Savunma, İşbirliği ve
Göç Komisyonu Başkanı Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin
ülkemizi ziyaretine ilişkin Başkanlık tezkeresi (3/1378)
20/01/2011
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Lüksemburg Parlamentosu Dış ve Avrupa İşleri,
Savunma, İşbirliği ve Göç Komisyonu Başkanı Sayın
Ben Fayot ve beraberindeki parlamento heyetinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı'nın konuğu olarak 11-14 Ocak 2011
tarihleri arasında ülkemize resmi ziyarette bulunmaları TBMM
Başkanlık Divanı'nın 07 Ocak 2011 tarih ve 84
sayılı Kararı ile uygun bulunmuştur.
Söz konusu heyetin ülkemizi ziyareti, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında
3620 sayılı Kanun'un 7. Maddesi gereğince Genel Kurul'un
bilgilerine sunulur.
Mehmet
Ali Şahin
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Başbakanlığın, kanun
tasarısının geri alınmasına dair bir tezkeresi
vardır, okutuyorum:
4.- Spor Müsabakalarında
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısının
Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğünün 75inci maddesine göre
geri gönderilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1379)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
İlgi: 3/6/2008 tarihli ve B.02.0.KKG.0.10/101-753/2458
sayılı yazımız.
İlgide kayıtlı yazımız ekinde
Başkanlığınıza sunulan "Spor Müsabakalarında
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı"nın
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 75 inci maddesine göre geri
gönderilmesini arz ederim.
Recep
Tayyip Erdoğan
Başbakan
BAŞKAN Adalet Komisyonunda bulunan tasarı Hükûmete
geri verilmiştir.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- BDP Grubu adına Grup
Başkanvekili Batman Milletvekili Ayla Akat Atanın, emeklilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/993)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin
yaşamış olduğu sorunların tespit edilmesi ve çözüm
yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
Ayla
Akat Ata
BDP
Grup Başkan vekili
Gerekçe :
Türkiye'de bugün itibarıyla emekli olan, emeğinin
karşılığını alamayan, örgütlenmesinin önüne yasal
engeller çıkarılan, aldığı maaşla geçinemeyen,
açlık ve yoksulluk sınırının altında
yaşamını sürdürmek zorunda kalan 9 milyonu aşkın
emekli bulunmaktadır.
Mevcut iktidar emekliler ile çalışanlar arasındaki
ücret uçurumunu düzelteceğini vaat etmesine karşın, bugüne kadar
bu konuda herhangi bir çabanın sarf edilmemiş olması, bu
uçurumun daha da artmasına neden olmuştur.
Çalışanların maaşlarına ek ödemelerle yapılan
iyileştirmelerin emeklilik sonrasına yansımaması,
emeklilerle çalışanlar arasında maaş farkını
ortaya çıkarmakta ve bu durum yapılan her artışla giderek
büyümektedir. 5473 Sayılı Kanunla çalışanlara, 2006 yılında
40+40 TL, 2007 yılında 20+20 TL, 2008 yılında ise en
düşük 103 TL en yüksek 385 TL ek ödemeler yapılırken emeklilere
yönelik böyle bir uygulamanın olmaması mağduriyetlere yol
açmıştır. Bugün en düşük Bağ-Kur emeklisine 570 TL,
SSK emeklisine 700 TL ve Emekli Sandığı emeklisine 840 TL
maaş vererek emekliyi açlık ve yoksulluğa mahkûm
etmişlerdir. Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli maaşı
alanlar arasında ücret dengesizliğinin yanı sıra, aynı
kurumda aynı pozisyondan emekli olanlar arasında da çok farklı
maaşlar alınmaktadır.
Emekli maaşları yılda iki kez Ocak ve Temmuz
aylarında TÜİK tarafından açıklanan bir önceki altı
ayın TÜFE oranı kadar arttırıldığından
emekliler büyümeden pay alamamaktadır.
Çalışırken aldıklarıyla zor
geçinirlerken, emekli olduklarında aldıkları maaşın
yarı yarıya azalacağı nedeniyle çalışanlar emekli
olmaktan kaçınmaktadırlar.
Son yıllarda sağlık ve sosyal güvenlik
alanında yapılan reformlar yalnız aktif çalışma
yaşamı içinde bulunan çalışanları etkilememiş,
emeklilerin de aleyhine bir sonuç ortaya çıkarmıştır.
Sağlık alanında hayata geçirilen reformlar hastaneleri
işletme, hastaları ise müşteri olarak görmektedir. Bu nedenle
emekliler sağlık kurumuna her gittiğinde, muayene ücreti ve
katkı/katılım payı ödemek durumunda kalmaktadırlar.
Alınacak sağlık hizmetlerinin birim fiyatı SGK
tarafından belirlenmekte, dolayısıyla düşük belirlenen
fiyatlar alınacak hizmetleri karşılamaktan uzak olmakta,
fiyatın üzerindeki bedel de ne yazık ki emeklilerin ceplerinden
çıkmaktadır. Bu nedenle aldığı maaş günlük
harcamalarına bile yetmeyen emekliler, kaybettikleri
sağlıklarını geri kazanmak için ödemeleri gereken
paraları olmadığından hastalıkla boğuşmak
zorunda kalmaktadır. Hekim raporuyla kullanılan bazı ilaçlar ve
sağlık hizmetlerinin ödeme listesinin dışına
çıkarılması, raporlu ilaçlarda eskiden alınmayan ilaç
katkı paylarının alınıyor olması kronik
rahatsızlıkları bulunan emeklileri zor durumda bırakmaktadır.
Sosyal güvenlikte alınan her türlü primin prim ödeyen için
bir karşılığı olması gerekirken, 4956
sayılı yasaya göre kendi nam hesabına işyeri açan emekliler
ile herhangi bir işyerinde yeniden çalışmaya başlayan
emeklilerden, hiçbir karşılığı olmayan destek primi
alınmaktadır. 2003 yılında yürürlüğe giren 4956
sayılı yasadan haberi olmadığı için destek primi
kesilmesi başvurusu yapmamış olan emeklileri, maliye
kayıtlarından tespit eden SGK tarafından on binlerce emekliye
toplu prim borcu yazıları gönderilmekte, bu durumda olan emeklilerin
emekli aylıklarından resen kesinti yapılmaktadır.
Yine emeklilerin ILO, AİHS Sözleşmeleri ve IHEB
Bildirgesi kapsamında sendika kurarak örgütlenme hakkı
bulunmasına karşın Türkiye'de yasal düzenlemeler öne sürülerek
emekliler sendika kurma hakkından mahrum bırakılmakta ve kurulan
emekli sendikaları hakkında da davalar açılmaktadır. Oysa
Anayasanın 90 ıncı maddesi uluslar arası sözleşmelerin
kanun hükmünde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye'de 9 milyonu aşkın emeklinin
yaşamış olduğu sorunların tespit edilmesi ve çözüm
yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98,
İçtüzüğün 104 ve 105'inci Maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
2.- Adana Milletvekili Yılmaz
Tankut ve 20 milletvekilinin, milletvekillerinin İnternet ve telefon
güvenlikleri ile ortam dinlemesi konusunun araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/994)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Milletvekillerinin
haklı endişe ve şüphelerine yol açan, kişisel e-posta
hesaplarının ele geçirilmesi, gelen ve gönderilen e-postaların
izlenmesi, telefon ve ortam konuşmalarının dinlenmesi
iddiaları başta olmak üzere, bu yasa dışı faaliyetler
sonucu oluşan sorunların tespit edilmesi ve olumsuz etkilerinin
önlenmesi amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Yılmaz Tankut (Adana)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Oktay Vural (İzmir)
4) Şenol Bal (İzmir)
5) Ahmet Deniz Bölükbaşı (Ankara)
6) Necati Özensoy (Bursa)
7) Rıdvan Yalçın (Ordu)
8) Kemalettin Nalcı (Tekirdağ)
9) Cemaleddin Uslu (Edirne)
10) Mustafa Kalaycı (Konya)
11) Münir Kutluata (Sakarya)
12) Beytullah Asil (Eskişehir)
13) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
14) Ali Uzunırmak (Aydın)
15) Mümin İnan (Niğde)
16) Mehmet Akif Paksoy (Kahramanmaraş)
17) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
18) Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)
19) Mehmet Zekai Özcan (Ankara)
20) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
21) Reşat Doğru (Tokat)
Gerekçe:
Elektronik posta (e-posta); İnternetin
yaygınlaşması, her türlü verinin kolaylıkla iletilebilmesi
ve düşük maliyetli olması nedeniyle ülkemizde ve tüm dünyada en
yoğun kullanılan iletişim araçlarından ve
kanallarından biri hâline gelmiştir. E-posta yoluyla iletilen
başta resmî ve ticari olanlar olmak üzere her türlü belgelerin ve
yazıların (e-posta iletilerinin) gönderici ve alıcı
açısından teknik güvenilirliği ve yasal geçerliliği büyük
önem taşımaktadır.
Şu anda yaygınlıkla kullanılan standart
elektronik posta (SEP) yolu ile iletişim, hukuken kabul edilmeyen ve
teknik olarak fazla güvenli olmayan, e-postaların göndericisinin ve
alıcısının kimliklerinin tespit edilemediği bir
haberleşme aracı hüviyetindedir. Aynı zamanda iletişim ve
konuşmaların izlenememesinin kesin olarak
sağlanamadığı ve izlenildiği iddialarını da
inkâr edebilen bir iletişim şeklidir. Ayrıca, istenmeyen
mesajlar ile e-posta iletilerinin başkaları tarafından
açılabilmesi gibi sorunlar da giderek yaygınlaşmaktadır.
Standart elektronik posta yoluyla, başta gönderici ve
alıcının kimliklerinin kesin olarak tespit edilememesi olmak
üzere, bir elektronik belgenin, teknik ve hukuki kesinliğe sahip olarak,
başkaları tarafından değiştirilmeden veya görülmeden
gönderilmesi, saklanması ve alınmasının
sağlanamaması, resmî ve ticari işlemlerin İnternet
üzerinden yürütülebilmesinin önünde önemli engellerden birini teşkil
etmektedir.
Ülkemizin en saygın kurumu olması gereken Türkiye Büyük
Millet Meclisinde son zamanlarda çok sık yaşanan olaylardan biri de
sahte e-posta yardımıyla milletvekillerinin kimlik bilgileri ve
şifrelerinin ele geçirilme şüphe ve iddialarına paralel olarak
kimlik avı sahtekârlığının artması olmuştur.
Milletvekillerine tahsis edilen e-postaların şifrelerini
kimler bilmektedir? Bu şifreler bazı personel tarafından kötü
niyetle kullanılmakta veya şifreler başkalarına verilerek
e-postaların izlenmesi veya içeriğinin değiştirilmesi ve silinmesi
gibi yasa dışı faaliyetlerin
yapılıp-yapılmadığı konusunda haklı
endişeler oluşmaktadır.
Bu saldırılarda e-postaların sahte olduğunun
anlaşılması çok zorlaşmakta olup, büyük dikkat
istemektedir. Dikkatli olmayan ve İnternet altyapısı
gelişmiş olmayan kişilerin bu bağlantıların sahte
olup olmadığını anlaması imkânsızdır.
TBMM gibi bir kurumda bile milletvekillerinin e-posta ve kimlik
bilgilerine ulaşıldığı iddiaları, kurumun
saygınlığını ve milletvekillerinin özel hayatları
ve haysiyetlerini zedeleyebilmektedir.
Milletvekili odalarına konulan ve ne olduğu bilinmemekle
birlikte yangın alarm sensörü olarak kullanılan aygıtların
dinleme ve izleme amaçlı kullanılmayacağı veya bu
aygıtların içlerine yerleştirilecek özel ve çok amaçlı
düzeneklerle; telefon konuşmalarının dinlemesi, seçmenlerle
yapılan görüşmelerin ve konuşmaların izlenmesinin mümkün
olabileceği söylenmekle birlikte geçmişte bu ve benzeri dinleme ve
izlemelerin yapıldığı hepimizin malumudur. Bu iddia ve
şüphelerin araştırılması ve milletvekillerinin özgürce
ve izlenme korkusu olmadan çalışmalarını yapabilmesi ve
bunun TBMM tarafından sağlanması gerekmektedir.
Son günlerde Mecliste daha önceki yıllarda söz konusu
edilmeyen personelin telefon görüşmelerinin tespit edilmeye
başlanması söylentilerinin, bir süre sonra milletvekillerinin
yaptığı telefon görüşmelerinin de izlenebileceği
endişesini gündeme getirmektedir.
Meclis bünyesinde daha önceki aylarda bankoların
yakınına kurulan iletişim cihazları ile (rack kabinetler,
switchler) kablosuz iletişim cihazlarından faydalanılarak veya o
cihazlara yeni cihaz eklemeleri yapılarak yasa dışı dinleme
yapılıp-yapılmadığı bilinmemektedir. Bu
nedenlerden ötürü söz konusu endişeleri giderecek şekilde bir
araştırmanın yapılması zorunluluk hâline
gelmiştir.
Netice olarak;
Yukarıda anlatılmaya çalışılan bilgiler
çerçevesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde sahte e-posta hesabı
ile milletvekillerin kimlik bilgileri ve şifrelerini yasa
dışı yollarla elde etmek suretiyle ortaya çıkan
zararların tespit edilmesi ve yasa dışı telefon ve ortam
dinleme faaliyetlerin engellenmesi amacıyla Anayasanın 98, Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeleri
gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz
ederiz.
3.- Van Milletvekili Fatma
Kurtulan ve 19 milletvekilinin, köyleri ve ekilebilir arazileri sular
altında kalan köylülerin Sarımehmet Barajından kaynaklanan
mağduriyetlerinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/995)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1992 yılında Van'ın Muradiye İlçesinde
yapılan Sarımehmet Barajı nedeniyle devletin konut, arsa ve ek
yardım vaadi ile köylerinden çıkardıkları, evleri ve
arazileri su altında bırakılan Çakmak, Avzeça, Çıraklı
köyleri halkının yaşadığı sorunların
araştırılması; göç ettikleri illerde ve hala aynı
köyde yaşamaya çalışan köylülerin mağduriyetinin
giderilmesi ve verilen sözlerin yerine getirilmesi için alınacak
önlemelerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci, TBMM
İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis
Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
12.11.2010
1) Fatma Kurtulan (Van)
2) Selahattin Demirtaş (Diyarbakır)
3) Gültan Kışanak (Diyarbakır)
4) Ayla Akat Ata (Batman)
5) Bengi Yıldız (Batman)
6) Akın Birdal (Diyarbakır)
7) Emine Ayna (Mardin)
8) Hasip Kaplan (Şırnak)
9) Hamit Geylani (Hakkâri)
10) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
11) M. Nuri Yaman (Muş)
12) Mehmet Nezir Karabaş (Bitlis)
13) Mehmet Ufuk Uras (İstanbul)
14) Osman Özçelik (Siirt)
15) Özdal Üçer (Van)
16) Pervin Buldan (Iğdır)
17) Sebahat Tuncel (İstanbul)
18) Sevahir Bayındır (Şırnak)
19) Sırrı Sakık (Muş)
20) Şerafettin Halis (Tunceli)
Gerekçe:
Van'ın Muradiye İlçesi'nde 1992 yılında
yapımı tamamlanan Sarımehmet Barajı, Çakmak, Avzeça,
Çıraklı köylerini ve köyün ekilebilir tarım arazisinin önemli
bir kısmını sular altında bırakmıştır.
Köylerinden çıkmak zorunda bırakılan vatandaşlar, devlet
tarafından kendilerine konut, arsa, büyükbaş hayvan, banka kredisi
verileceğine dair vaatlerde bulunulduğunu öne sürmektedir. Evleri ve
arazileri su altında kalan Köy halkı zaman içinde Adana,
İstanbul ve Van Merkez'e göç etmiştir.
Yapılan baraj nedeniyle 1992 yılında köylerinden
çıkarılan köylülere, tam 16 yıl sonra köyden yaklaşık
10 km uzaklıkta bir yerde konut yapılmıştır. Söz
konusu vaatler yerine getirilmediği gibi evlerinden edilen ve
hayatları alt üst edilen köylüler, yeni konut ve 30 dönümlük arazi
karşılığında 260 bin lira
borçlandırılmıştır. Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı tarafından köyleri
boşaltılan her aile için düzenlenen dosyada "afet nedeniyle
boşaltılan köyler" ibaresinin resmi olarak belirtilmesine
rağmen, buna ilişkin herhangi bir düzenlemenin
yapılmadığını belirten köylüler, hiçbir şekilde
afet yardımından yararlanamadıklarını ileri
sürmüşlerdir. 1992 yılında evsiz kalan köylüler 16 yıl
boyunca kirada kalmak zorunda kalmış ve kira borçlarını da
kendi imkanları ile ödemişlerdir. Kendilerine bir iş imkânı
dahi verilmediğini ileri süren köylüler, TOKİ tarafından
yapılan konutların baraj yapımı dolayısı ile
mağdur olan vatandaşlara verileceği sözünün ise
tutulmadığını iddia etmektedirler.
Konutların yapıldığı yerde tam bir alt
yapı olmadığını ve evlerin kolonlarında
çatlaklıklar oluştuğunu anlatan bazı köylüler,
konutları yıkılmaktan kurtarmak için balkonlarına ek
kolonlar diktiklerini ileri sürmüşlerdir. Arazilerin ise engebeli
olduğu ve tarım yapmaya uygun olmadığı ifade
edilmiştir.
Kendilerine ev ve arazi vaat edilerek, evlerinden
çıkartılan, sahip oldukları her şeyi bırakarak
şehir merkezine ve diğer illere göç etmek zorunda bırakılan
vatandaşlar gittikleri yerlerde çok zor koşullarda yaşamak
zorunda bırakılmıştır. Köylerinden
çıkarılarak köklerinden koparılan köy halkı metropollerde
yoksulluğa mahkûm edilmiştir.
Köylülerin iddia ettikleri diğer bir husus ise, kendilerine
verileceği vaat edilen arazilerin Van Milletvekili Hüseyin Çelik'e 49
yıllığına kiralandığıdır. Şimdi
mağdur edilen köylüler haklarını aramakta ve kendilerine verilen
sözün yerine getirilmesini istemektedirler.
Konut ve arsa karşılığı kendilerine
imzalatılan 260 bin liralık senedi hayat boyu ödeyemeyeceklerini dile
getiren köylüler devlet tarafından mağdur edildiklerini ve bu
mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmektedirler. Bu nedenle söz konusu
iddiaların araştırılması ve yaratılan
mağduriyetin giderilmesi için bir meclis araştırma komisyonu
kurulmasını gerekli görmekteyiz.
4.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirel ve 25 milletvekilinin, yük taşımacılığı
sektörünün ve taşıma kooperatiflerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/996)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde kamyoncu esnafımızın birçok sorunu
bulunmaktadır. 4925 sayılı Kanun'un 2003'de
çıkarılmasıyla rahatlayacağı beklenen kamyoncu
esnafının sorunları daha da artmış ve
çıkarılan yönetmelikler bazı sorunları çözerken yenilerini
de beraberinde taşımıştır. Yasanın Avrupa
ülkelerinde uygulandığı gibi kabul edilmesi, ülkemize uyumlu
olmaması sorunların temelini teşkil etmektedir.
1. Ülkemizde bulunan kamyon sayısının ne
olduğu ve hangi özellikte kaç kamyon var, bunların kooperatif,
şirket ve bireysel çalışma durumları bilinmemektedir?
2. Ülkemizde taşımacılık sektörünün aktif olduğu
alanlar arasında tarım ve hayvancılık da büyük yer
almaktadır. Yaş sebze ve meyvenin taşınacağı
aylarda ve hasat zamanlarında kamyon
taşımacılığındaki artışlar nedeniyle
araçlar yetersiz kalmakta, diğer aylarda işlerde olan azalma
nedeniyle kamyon taşımacılığı yapanlar
zorluklarla karşılaşmaktadır.
3. 2006 yılında çıkarılan Yasa gereği
taşıma kooperatiflerinden R1 belgesini ve K1 belgesini alan kamyon
sahipleri dışında herhangi bir belge almadan
taşımacılık yapanlar için gerekli kontroller
yapılmadığı için, belge alımı için para ödeyenler
mağdur edilmektedir.
4. K yetki belgelerinde 25 ton kapasite zorunluluğu
bulunmaktadır. Ancak hâlen imal edilenlerde 25 ton kapasiteli kamyon
bulunmamaktadır. Yeni bir kamyon ya da tır alamayacak kişiler
büyük mağduriyet yaşamaktadır.
5. 2006 yılından beri hurdaya ayrılan ve yeni
trafiğe çıkan kamyonlarla ilgili elde veriler bulunmamaktadır.
6. 2006 yılında uluslararası
taşımacılık belgesi alan firmalara çıkarılan
yönetmelik maddeleri ile ülkemize giriş yaptıklarında nereden
olursa olsun yurt içi taşımacılık yapma hakkı
verilmiştir. Onlar gümrük kapılarından girmeden önce ÖTV'siz,
KDV'siz yakıt aldıkları için (normalde pompa fiyatı 3,01
TL'ye alınan yakıtı onlar 1,5 TL'ye almaktadır); bölgedeki
gerçek navlun fiyatlarını düşürmektedir. Bu durum haksız
rekabet ortamı doğurmaktadır. Bunun ortadan
kaldırılması için gerekli düzenlemeler
yapılmalıdır.
7. Ülkemizde ağırlık kontrollerinin her yerde
yapılması gerekmektedir.
8. Araçlarda motorin yerine ince yağ konulması
engellenmelidir.
9. Lojistik firmalara uygulandığı gibi
taşıyıcı kooperatiflere ve üyelerine de çeşitli
teşvikler ve desteklemeler verilmelidir.
10. Vergilendirme uygulamalarında MTV borcu olan
kamyonların borçları yüzünden araçları bağlanmaktadır.
Borcu nedeniyle bağlanan aracın para kazanıp borcunu ödemesi
tamamen olanaksız hâle gelmektedir. Bu durum kamyoncuları çok
mağdur etmektedir. MTV borcu olan araçlara taksitlendirme
olanağı sağlanarak onların fenni muayene
yaptırmaları sağlanmalı. Araçları
bağlanmamalıdır.
11. Taşıma Kooperatiflerine de şirketler gibi uzun
vadeli kredi ve desteklemeler verilerek ayakta kalmaları
sağlanmalıdır.
12. Fenni muayenelerin TÜV'lere geçmesiyle, araçlarda kasa
genişlik ölçü standardı aranmaya başlandı. Fakat bundan 2
yıl önceye kadar böyle bir ölçü aranmadığı için paletli
sarımlar da düşünüldüğü için ölçüler standarttan 5-10 cm
geniş yapılmış, bu araçlar geniş olduğu için
TÜV'lerden geçememektedir. Bu konuya bir çözüm bulunması gerekmektedir.
Kamyoncu esnafımızın ve taşıma
kooperatiflerinin genel durumunun ortaya koyulması, bu sektörde
yaşanan ve gün geçtikçe artan sorunların
araştırılarak, gereken önlemlerin alınması ve bu
konuda çözümcül bir politika oluşturulmasına ışık
tutulması amacıyla Anayasanın 98'inci, İçtüzüğün 104
ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması
açılması hususunda gereğini saygılarımızla arz
ederiz.
1) Kemal Demirel (Bursa)
2) Hüsnü Çöllü (Antalya)
3) Eşref Karaibrahim (Giresun)
4) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
5) Tacidar Seyhan (Adana)
6) Şevket Köse (Adıyaman)
7) Emrehan Halıcı (Ankara)
8) Metin Arifağaoğlu (Artvin)
9) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
10) Mehmet Cevdet Selvi (Kocaeli)
11) Derviş Günday (Çorum)
12) Tayfun İçli (Eskişehir)
13) Yaşar Tüzün (Bilecik)
14) Kamer Genç (Tunceli)
15) Zekeriya Akıncı (Ankara)
16) Sacid Yıldız (İstanbul)
17) Tayfur Süner (Antalya)
18) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
19) Orhan Ziya Diren (Tokat)
20) Ali Koçal (Zonguldak)
21) Akif Ekici (Gaziantep)
22) Şahin Mengü (Manisa)
23) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
24) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
25) Ahmet Küçük (Çanakkale)
26) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır. Okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım:
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi
Parti Grubu Önerileri
1.-
Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin
araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun 25/01/2011 Salı günkü birleşiminde okunarak,
görüşmelerinin aynı birleşimde yapılmasına ilişkin
MHP Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 25.01.2011 Salı günü (bugün)
yaptığı toplantısında, Siyasi Parti Grupları
arasında oy birliği sağlanamadığından Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İçtüzüğün 19 uncu Maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet
Şandır
Mersin
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri: 05 Ocak 2011 tarih ve 58821 sayı ile verilen,
Karşılıksız çek sorununun nedenlerinin ortaya
konulması, ekonomiye verdiği zararın tespiti, çek
borçlarını ödeyemeyen ve çek alacaklarını tahsil edemeyenlerin
içine düştükleri mağduriyetlerin araştırılması ve
alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98. ve
İçtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri Gereğince Meclis
Araştırması önergemizin 25.01.2011 Salı (bugün) Genel
Kurulda okunarak görüşmelerinin Genel Kurulun 25.01.2011 Salı tarihli
bugünkü 52. Birleşimde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde
ilk söz, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğluna aittir.
Buyurun Sayın Serdaroğlu. (MHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisi üzerine söz
aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak,
toplum kesimlerinin yaşadığı sorunları ve çözümlerini
gerek kanun teklifleri gerek soru önergeleri ve gerekse araştırma
önergeleriyle gündeme getirmeye gayret etmekteyiz. Yapıcı muhalefet
anlayışımızın gereği olarak,
insanlarımızın faydasına olacak,
sıkıntılarını giderecek, dertlerine çare olacak her
konuda iktidarın yanında yer almaktayız ancak iktidar bizim
çözüm önerilerimizi inatla görmezden, duymazdan gelmektedir; ya mutlaka
reddetmekte ya da yıllar sonra, seçim atmosferine girildiğinde bizim
önerilerimizi kendi çözümleriymiş gibi kamuoyuna sunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, grubumuzun gündeme
alınmasını istediği araştırma önergesi,
karşılıksız çekler nedeniyle devasa boyutlara ulaşan
borçlu ve alacaklıların mağduriyetleriyle ilgilidir. Çek
mağdurlarıyla daha bugün, Sıhhiye Abdi İpekçi
Parkında bir araya gelindi. Sıkıntılarını ilk
ağızdan bir kez daha dinleme fırsatı bulduk.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidara
geldiğinde Ekonomik suçun cezası ekonomik olmalıdır.
kuralı gereğince, çeklerini ödeyemeyenler verilen para
cezalarını da o günden bugüne kadar ödeyemediler,
dolayısıyla yine hapis cezasıyla karşı
karşıya kaldılar. Mahkemeler karşılıksız çek
davalarıyla dolup taştı. Nihayet 14 Aralık 2009 tarihinde
5941 sayılı Kanunla çek mevzuatı tamamen
değiştirildi. Yeni Çek Kanunu çıkarılırken de çek
borçlularının alacaklılarla anlaşmaya varmaları veya
borcunu ödemeyi taahhüt ederek bu taahhüdü cumhuriyet
savcılığına vermeleri hâlinde haklarında kovuşturma
açılmayacağı, açılan kovuşturmaların
duracağı hükme bağlanmıştı. Tabii,
yaptığınız bu değişikliğin de işe
yaramayacağı o günden belliydi.
İlgili maddenin görüşmeleri sırasında
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir önerge verip soruna akılcı bir
çözüm getirmeye çalıştık. O gün verdiğimiz önergemizle, çek
karnesi veren bankanın borç miktarını tüketici kredisine
çevirerek çek hamiline yani alacaklıya ödemesi amaçlanmaktaydı.
Şu, verdiğimiz önergeydi o gün. Dolayısıyla, çek borçlusuna
fevkalade güzel bir imkân tanınırken bu konuda en masum olan çek
alacaklısı da mağduriyetten kurtarılacaktı. Buna
bağlı olarak bankalar da bol keseden dağıttıkları
çeklerin sorumluluğunu bir ölçüde paylaşmış
olacaklardı. Ayrıca, bu durumda olan milyonlarca kişinin yeniden
ticaret hayatına dönmesi de piyasaları bir hayli
canlandıracaktı ve bu konuda da zaten, bu makamda oturan Sayın
Bakan Ali Babacanın da borçlulara tavsiyesi Borcu olanlar tüketici
kredisi kullansınlar. Borçlarını ödesin. ifadesiydi. Ancak her
zamanki gibi iktidar Benim dediğim
olacak tavrıyla o gün de önergemizi reddetti. Sonuçta ne oldu?
Çıkardığınız kanun bir işe yaramadı ve
karşılıksız çek sorunu bugünkü devasa boyutlara
ulaştı.
Değerli milletvekilleri, 2010 sonu itibarıyla 1 milyon
600 bin kişinin karşılıksız çek davası
vardır. Karşılıksız çek davaları ilgili mahkemelerin
iş yükünün yarısından fazlasını
oluşturmaktadır. Dosya yoğunluğu nedeniyle kilitlenme
noktasına gelen mahkemeler üç yıl sonrasına duruşma günü
vermektedir. Birkaç celsede bitmesi gereken karşılıksız çek
davaları yıllarca sürmekte ve en sonunda da zaman
aşımından düşebilmektedir. Karşılıksız
çek sorununda hem borcunu ödeyemediği için hapis cezasıyla
karşı karşıya olanlar hem alacağını tahsil
edemediği için batma noktasına gelen alacaklılar hem de bu
ticari ilişkilerin içinde yer alan üçüncü şahıslar mağdur
olmaktadırlar.
Sayıları milyonlarla ifade edilen
karşılıksız çek olayında bu kadar
esnafımızın tamamının art niyetli olması
kesinlikle mümkün değildir. Karşılıksız çek sorunu
zincirleme bir sorundur. İşi bozulan esnaf, tüccar ve sanayiciler
yazdıkları çekleri ödeyememişler, iş yaptıkları,
ticari ilişki içinde oldukları alacaklılarını da
kendileriyle birlikte batağa sürüklemiş, mağdur olmalarına
neden olmuşlardır.
Değerli milletvekilleri, karşılıksız çek
davalarıyla ilgili olarak tam bir hukuk karmaşası yaşanmaktadır.
Bazı mahkemeler 3167 sayılı Kanunun 5941 sayılı Çek
Kanunu ile ortadan kalktığı gerekçesiyle beraat kararları
verirken bazı mahkemeler de 1/11/2009 tarihinden önceki karşılıksız
çek suçları nedeniyle verilen adli para cezalarını ödeyemeyenlere
hapis cezaları vermektedir. Çek Kanununa muhalefetten suçlu bulunup
taahhütle serbest bırakılan milyonlarca kişi de yeniden hapisle
karşı karşıyadır. İnsanların hapis
cezalarını çekerken para kazanıp borçlarını ödemeleri
mümkün olmadığına göre, bu insanların cezaevine
konulması, aslında sorunu büyüten, içinden çıkılmaz bir
hâle getiren bir uygulama olup alacaklıların mağduriyetini de
gidermemektedir.
Karşılıksız çek sorunu, ülke ekonomisine de
zarar vermekte, ekonomik ilişkilerde güveni ortadan kaldırmakta, çek
ödeme aracı olmaktan çıkmaktadır. Ödenmeyen her çek ekonomik
durgunluğa katkı sağlarken, yıllarca piyasanın içinde
olan insanlar bir bir ticaret hayatının dışına
çıkmakta, hapislere düşmektedirler. İfade ettiğim gibi, bu
sorun zincirleme olarak bütün ekonomik hayata sirayet etmekte, çek
alacağını tahsil edemeyen de batmakta, üçüncü kişilere
karşı sorumluluklarını onlar da yerine getirememektedir.
Biz, tabii ki çeki karşılıksız
çıkanların affedilmesini falan da istemiyoruz. Amacımız,
hepsinin kötü niyetli olmadığına
inandığımız, ekonomik zorluklar nedeniyle taahhütlerini
yerine getirmeyen çek sahiplerinin ve özellikle de çek
alacaklılarının mağduriyetinin giderilmesi için bir
çıkış yolu bulunmasını istiyoruz. Bunun ekonomik
canlanma ve piyasalar için hayati öneme sahip olduğunu da bilmekteyiz ve
düşünmekteyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin, çığ gibi büyüyüp
zincirleme felaketlere, intiharlara neden olan karşılıksız
çek sorununa, borçlu ve alacaklı tüm mağdurlarının durumunu
dikkate alarak bir çözüm bulmasını, Allah rızası için ve
onlar için sizden talep etmekteyiz.
Belirtmek isterim ki, eklemelerle çorba hâline getirdiğiniz
torba yasada çek mağdurlarının sorunlarını çözecek bir
düzenleme de yapılabilirdi ve bunun için daha fırsatımız
var değerli milletvekilleri ve önümüzdeki günlerde Genel Kurulda bu konuda
önergelerimiz olacaktır.
Değerli milletvekilleri, AKP İktidarının
uyguladığı yanlış ekonomik ve sosyal
politikaların sonucunda toplumumuz âdeta bir mağdurlar toplumuna
dönüşmüştür. AKPnin mağdurlar fabrikası sekiz
yıldır tam kapasiteyle devam etmektedir. Özelleştirme, 4/C,
kredi kartı, çek mağdurları gibi her yıl binlerce yeni
mağdur oluşturulmaktadır.
Değerli milletvekilleri, tüm bu nedenlerle, bir Meclis
araştırması komisyonunun kurulması için milyonlarca çek
mağduru adına önergemize destek vermenizi bekliyor, hepinizi bir kez
daha saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Serdaroğlu.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz,
Denizli Milletvekili Sayın Mehmet Salih Erdoğana ait.
Buyurun Sayın Erdoğan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MEHMET SALİH ERDOĞAN (Denizli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi tarafından
verilen çek mağdurlarıyla alakalı araştırma
komisyonunun kurulmasıyla ilgili önerinin aleyhinde söz aldım. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, çek, hepimizin üzerinde ittifakla
görüş birliğine vardığımız gibi, güvenli bir
ödeme aracıdır, güvenli bir ödeme aracı olmak zorundadır.
Çekin güvenli bir ödeme aracı olarak itibar kazanmasında hem
ekonominin hem de toplumun büyük yararları vardır. Ne var ki
ülkemizde çek, dünyadaki bu uygulamalardan farklı olarak, sadece ödeme
aracı olarak kullanılmamakta, aynı zamanda kredi aracı
olarak da kullanılmaktadır. Maalesef çekin kredi aracı olarak
kullanılması da son derece yaygındır. Ayrıca çekin
vadeli kullanımı da ülkemizde son derece yaygındır. Oysa
çekte vade olmaması gerekir. Zira çek, ibrazında ödenmesi gereken bir
ödeme aracıdır. Çeki biz vadeli hâle getirdiğimiz zaman
diğer kambiyo senetleriyle aradaki farkı izah etmekte
zorlanırız.
Yine ticari bir ödeme vasıtası olan çekin kayıt
dışı ekonomi, haksız kazanç, haksız rekabet ve kara
para aklanmasının bir vasıtası olarak da kullanılmaması
gerekir, düzenlemelerde bunların dikkate alınması gerekmektedir.
Değerli milletvekilleri, çek konusunda üzerinde durmamız
gereken başka bir konu da çeki düzenleyen bir keşideci yani borçlusu
var, bir de çeki elinde bulunduran çek lehtarı dediğimiz çek
alacaklısı bulunmakta, alacaklı ile borçlu arasında havale
işlemini gerçekleştiren bir banka bulunmakta, ayrıca bir de
bütün bu işlemlerden etkilenen bir piyasa bulunmaktadır. Çeki
konuşurken, çek borçlusu kadar çek alacaklısını,
piyasaları ve toplumun menfaatlerini de gözetmek zorundayız. Önemli
bir husus da çeki teorideki yerine oturtmak, dünyadaki uygulamalarına
benzer bir uygulamayı ülkemizde de yerleştirmek ve
gerçekleştirmek zorundayız. Düzenleme yaparken bütün bu
konuların, bu hususların dikkate alınması gerekir.
Değerli milletvekilleri, bu hususları dikkate almak
üzere geçen sene yıl sonunda, 20 Aralık 2009 tarihinde 5941
sayılı Çek Kanununu yüce Meclisimiz tekrar düzenledi, yeni bir çek
kanunu çıkardı. Değerli arkadaşlar, bu Yasa ile, bu yeni
düzenleme ile biraz önce bahsettiğim aksaklıkları, eksiklikleri
giderme konusunda Yasaya önemli konuları dercettik.
Bir kere, tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek
çekler ile hamiline çek düzenlemesini ayırdık. Bunlar görünüş
itibarıyla ayrıldı, ayrıca hamiline çek kullanacak olan
kişilerin ayrı bir hesap üzerinden bu çekleri kullanması
esası getirildi.
Yine Çek Kanunu ile bankalara yeni sorumluluklar getirildi.
Bankaların dikkat ve özeni konusunda yeni sorumluluklar verildi
kendilerine.
Başka bir konu, çek hesabı açtıracak olan
kişilerin daha titiz araştırılması konusunda yeni bir
uygulama getirildi.
Değerli arkadaşlar, ayrıca Çek mağduru
dediğimiz borcunu ödeyemeyen, alacağını tahsil edemeyen
kişilerle ilgili de bu Çek Kanununda çok önemli bir değişiklik
getirdik yani 2009 Aralık ayında getirmiş olduğumuz
düzenlemeyle, iki yıl içerisinde çekini ödeyemeyen kişilere,
1) Çek alacaklısıyla anlaşmaları hâlinde,
2) Anlaşma mümkün olmaması hâlinde,
İki yıl içinde borçlarını ödemek için taahhütte
bulunmaları kaydıyla haklarındaki takibin, haklarındaki
soruşturmanın, eğer cezaevlerinde ise cezaevlerindeki bu
cezaların iki yıl süreyle ertelenmesi, dondurulması,
durdurulması konusunda bir düzenleme yaptık.
Henüz daha bu iki yıl süre dolmuş, bitmiş
değildir yani 1/4/2010 tarihine kadar alacaklı ile anlaşma
hâlinde veyahut da taahhütte bulunulması hâlinde çek
mağdurlarının iki yıl süre ile bu mağduriyetleri
dondurulmuş olacak. Dolayısıyla iki yıllık süre
değil, daha bir yıllık süre dolmamış durumdadır.
Bu nedenle, daha bir yıl önce çıkarmış olduğumuz Çek
Kanunuyla tanımış olduğumuz bu özelliklerin ne getirip ne
götürdüğünü hesaba katmadan bu konudaki düzenlemelerin çek
alacaklısı, çek mağdurları konusunda nasıl bir etki
yaptığını gözlemlemeden, sonuçlarını almadan
böyle bir araştırma komisyonunun kurulmasının talep
edilmesini biz yersiz buluyoruz, erken buluyoruz. Değerli arkadaşlar,
bir kere bu iki yıl sürenin geçmesi lazım.
Bakın, 2009 yılında karşılıksız
çek ödemelerinde kısmi bir artış meydana geldi. Türkiyede
yılda yaklaşık 35 milyon civarında çek
kullanılıyor. Bu çekler ile piyasada kullanılan para
miktarı ise 230 milyar liranın üzerinde. Şunu iftiharla
söyleyebiliriz ki, 2010 yılında gerek ödenmeyen çek miktarında
gerek kesilen çek miktarında önemli düşüşler meydana
gelmiştir. O nedenle bu iki yıl sürenin bitmesi, sonucunun
beklenmesi
Kanunun ne gibi yararlar getirip ne gibi sorunlar ortaya
çıkaracağını görmeden, beklemeden acele bir şekilde,
böyle bir komisyon kurulması teklifini biz açıkçası yerinde
bulmuyoruz.
Başka bir konu, değerli arkadaşlar, şu an
Meclis gündemi hakikaten çok yoğun bulunmaktadır ve seçimlere de çok
az bir süre kalmıştır. Bu kısa süre içerisinde böyle bir
komisyonun kurulması ve alınacak önlemlerle ilgili bir sonuca
varılması ve bu tedbirlerin alınmasını
açıkçası bu süre içerisinde biz yeterli görmüyoruz.
Bu nedenle bu önerinin yersiz olduğunu düşünüyoruz.
Aleyhte olduğumuzu beyan ederek hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde ikinci söz,
Mersin Milletvekili Sayın Ali Rıza Öztürke aittir.
Buyurun Sayın Öztürk. (CHP sıralarından alkışlar)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun
karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı
mağdur olanların sorunlarının araştırılmasına
yönelik Meclis araştırma önergesinin lehinde söz aldım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Benden önce, AKP Grubu adına konuşan Arkadaşım
belirtti, yersiz olduğunu söyledi; zaten AKP Grubuna göre ne yerli
yerindedir onu anlamış değilim. Meclis gündeminin
tıkalı olduğunu söyledi; Meclis gündemi ne zaman açık oldu
ki? AKP Grubuna göre uygun olan şey, yerinde olan şey kendi
yandaşlarının çıkarlarına hizmet edecek yasaları
düzenlemektir. Kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılması konusunda kanun tasarısı getirip
kanun yapma tekniğine, adabına, ahlakına, usulüne, yöntemine,
hatta millî iradeye, kanun yapma sürecine saygısız bir şekilde
davranıp, onun içine kamu alacaklarının
yapılandırılmasıyla ilgili olmayan -yargıyla, Orman
Kanunuyla, Sigortalar Kanunuyla- aklınıza ne gelirse her şeyi
dolduracaksınız ama gerçekten bu milletin ihtiyacı olan
şeyleri dile getirmeyeceksiniz. Kendi yandaşlarınızı
nasıl kurtarabilirizi hesap edeceksiniz, ona ilişkin düzenlemeleri bu
torba, çuval kanunun içine dolduracaksınız, ondan sonra da
karşılıksız çek keşide etme suçundan mağdur olanlarla
ilgili gelen Meclis araştırma önergesi yerinde değil, uygun
değil, Meclisin gündemi tıkalı
Bir senedir faili meçhullerin
araştırılmasına ilişkin önerge getiriyoruz, bir
senedir Meclis gündemi tıkalı. Meclisin gündemini gereksiz bir
şekilde tıkayan sizsiniz, açmayan da sizsiniz. İstediğiniz
yasaları buradan çıkartıyorsunuz, milletin, halkın
ihtiyacı olan yasaları değil, kendinizin ve
yandaşlarınızın ihtiyacı olan yasaları çıkartıyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, 5941 sayılı Çek
Kanunu bu Mecliste görüşülürken, o zaman bu kürsüye geldik, Cumhuriyet
Halk Partisi milletvekilleri olarak bu 5941 sayılı Çek Kanununun
işe yaramadığını burada anlattık. Bu Kanunun
getirilmesine neden olarak gösterilen, ileri sürülen sebeplerin o gün geçerli
olmadığını ve yaşanan sorunları
çözemeyeceğini söyledik. O Kanunun bugün yürürlükte kalması için az
önce bu kürsüde ileri sürülen sorunların da bugün hâlâ bir
geçerliliği yoktur, haklı bir dayanağı yoktur.
Karşılıksız çek keşide etme fiilini suç olarak
düzenleyen başka bir modern ceza hukuku yoktur.
5941 sayılı Yasanın görüşülmesi
sırasında, Adalet Komisyonu Başkanı, Bakan, AKPnin hukukçu
milletvekillerinin çoğu ve Türk Ticaret Kanununun bilim adamı olan
Ünal Tekinalp, Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununu yapan bilim adamı
Sayın İzzet Özgenç, hepsi ama hepsi istisnasız,
karşılıksız çek keşide etmenin suç olarak
düzenlenmesinin doğru olmadığını, modern ceza hukukun
egemen olduğu ülkelerde böyle bir ceza yönteminin
olmadığını açıklıkla dile getirdiler ve kendileri
karşı olduklarını söylemelerine rağmen, burada
-Başbakanın deyimiyle söylüyorum- ucube bir Çek Kanununu getirdiler,
Meclise dayattılar ve buradan, milletvekillerinin indir
parmaklarını, kaldır parmaklarını etkinliğiyle o
ucube kanunu geçirdiler. Sanki milletin sorunu çözüldü. Burada biz
konuşurken AKP sıralarından söz atmışlar, Meclis
tutanakları orada. Biz bu kanunun bu insanların sorununu
çözemeyeceğini söylemişiz, Çözer, çözer. demişler.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu
karşılıksız çek keşide etme, 17/1/1929la 2/4/1985
arasında doğrudan dolandırıcılık kapsamı
içerisinde değerlendirilmiş, 3/4/1985le 7/3/2003 arasında
bağımsız bir suç tipi olarak öngörülmüş ve doğrudan
hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüş. Eğer
sorunu çözebilseydi, o tarihte, doğrudan hapis cezası modelinin
öngörüldüğü bir dönemde bu sorun çözülebilirdi ve 8/3/2003 tarihinden
itibaren de karşılıksız çek keşide etme fiili yine suç
olarak düzenlenmiş ancak doğrudan hapis cezası değil, adli
para cezası ödenmediği zaman hapis cezasına dönüşen bir
adli para cezası sistemi getirilmiş. Bu, çek
karşılığı için öngörülen adli para cezasını
ödeme gücü olan adam bunu ödeyebilse zaten çekin bedelini öder, adli para
cezasını ödemez. O zaman dava kendiliğinden düşer,
hapishaneye girmez. Yani böyle bir ceza sisteminin öngörülmüş
olmasının makul, haklı, kabul edilebilir, akla sığan
bir yanı da yok. Yani ben eğer karşılıksız bir
çek vermişsem, bunun için öngörülen adli para cezasını ödeme
gücüm varsa onu ödemem, çekin bedelini öderim, dava zaten düşer.
Ve buna rağmen, değerli arkadaşlarım, 5941
sayılı Yasayı geçen sene çıkartmışız, yine
sistemi aynen korumuşuz, yani adli para cezasını tekrar
korumuşuz. Bu ne demek? Karşılıksız çek bedeli
ödenmediği takdirde, o zaman adli para cezasına dönüşecek, adli
para cezası ödenmediği zaman otomatikman hapis cezasına
dönüşecek değerli arkadaşlarım.
Peki, karşılıksız çek keşide etme suçu
düzenlenince karşılıksız çek keşide etme
sayısında bir azalma olmuş mu o tarihten bugüne kadar?
Olmamış. Peki, karşılıksız çek keşide
etmede, çek, kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine
almış mı? Almamış. Kara paranın
aklanmasının ya da terörü finansmanının önlenmesini
sağlayabilmiş mi? Sağlayamamış. Dava
sayısında artma olmuş mu? Olmamış. Şimdi
arkadaşım burada söyledi, karşılıksız çek keşide
etme suçunda azalma olmuş. Yok ya! 5941 sayılı Yasa
Kasım-Aralık aylarında bu Meclisten çıkmış
2009un sonunda. Bakın, ben söyleyeyim: 19.872 dava karara
bağlanmış 2009 yılında, 2010 yılına 30.580
dava devretmiş değerli arkadaşlarım, 2010 yılına
30.580 dava devretmiş! Şimdi, şu anda, Yargıtay 10. Ceza
Dairesinde 45 bin civarında karşılıksız çek
dosyası bulunmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığında 100 bini aşkın çek
dosyası bulunmaktadır. Buna rağmen, bu kürsüye gelip bu sorunu
çözülmüş gibi anlatmak doğru değildir. Eğer bu sorun
çözülmüşse bu yaşta, bu kışta, yağmur altında,
çek mağdurları olarak bilinen insanların -kadınların, erkeklerin- bugün Abdi
İpekçi Parkında ne işi vardı? Şimdi, bu çeki bir
işçi kullanmaz, memur kullanmaz, bu çeki en azından kendi iş
yerini çevirebilecek ekonomik gücü olan esnaf ya da iş adamları
kullanır. Şimdi, karşılıksız çek keşide
etmekten dolayı özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları
için bu insanlar bir yandan kendi karşılığı olan
çeklerin alacağını tahsil edemiyorlar, bir yandan da bu çeklerin
bedeli olan borçlarını ödeyemiyorlar. Yani bundan ekonominin bir
kazancı var mı Allah aşkına? Efendim,
karşılıksız çek keşide etme suçunu muhafaza etmezsek
ekonomi allak bullak olurmuş! Peki, her vesileyle burada söylediğimiz
Avrupa Birliği ülkelerinde karşılıksız çek keşide
etme suçu yok, Amerikada karşılıksız çek keşide etme
suçu yok; orada, kapitalizmin en gelişmiş ülkelerinde ekonomi allak
bullak mı oluyor? Türkiye gibi birkaç tane yoksul, geri kalmış
ülkede karşılıksız çek keşide etme suçu var.
Değerli arkadaşlarım, bir yandan Avrupa
Birliğinin hukukuna özeneceksiniz, bir yandan Avrupa Birliğinin hukuk
standartlarına ayak uydurmaya çalışacaksınız ama bir
yandan da o ülkelerdeki hukuku kendi ülkenizde uygulamayacaksınız!
Şimdi, bakın, arkadaşlar, çek, peşin ödemenin
aracıdır, çek -bundan önce bir arkadaşımın
söylediği gibi- kredili alışverişin, vadeli
alışverişin bir ödeme aracı değildir. Taksitli,
vadeli, kredili alışverişin ödeme aracı senettir. Eğer
siz, çeki, peşin ödeme aracından, vasfından çıkartıp
vadeli bir alışverişin argümanı hâline getirirseniz onu
bono vasfına indirgemişsiniz demektir. O zaman, bononun
bağlı olduğu alacağın tahsili olmadığı
zaman nasıl ki bir hapis cezası yok ise bono vasfına
indirgenmiş vadeli bir çekin alacağı tahsil edilemediği
zaman niye buna hapis cezası öngörüyorsunuz? Yani çekin bağlı
olduğu alacağı bononun bağlı olduğu alacaktan
daha fazla bir güvenceye sahip olmasını gerektiren hukuki, haklı
neden nedir? Hatta, hem bonodan hem de çekten daha kuvvetli bir belgeye
bağlı mahkeme ilamlarının içerisine alacak ne var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız
lütfen.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) Bu alacaklar ödenmediği
zaman bunlara bir hapis cezası yok değerli arkadaşlarım.
Yani bugüne kadar Türkiyede yaşanan olaylar,
karşılıksız çek keşide etme suçunun, fiilinin suç
olarak düzenlenmesinden dolayı ekonominin de fayda görmediğini, bu
karşılıksız çek keşide yapanların da bundan zarar
gördüğünü, çek alacaklılarının da bundan zarar
gördüğünü hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer bırakmayacak bir
şekilde açıkça ispatlamıştır. Bunda ısrar etmenin
anlamı yoktur, bunun kimseye bir faydası yoktur. Ekonominin kendi
kuralları içerisinde işler hâle getirilebilmesi için ekonominin
dinamiklerine saygı duymak gerekmektedir. Bununla yapılmak istenilen,
sadece bu ülkenin sorunlarının devamında yarar görülmektedir. O
nedenle, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun önerisinin çok yerinde bir öneri
olduğunu düşünüyorum. Yani, AKP Grubunun temsilcisi gibi yersiz bir
öneri olarak değil çok yerinde, haklı bir öneri olduğunu
düşünüyorum. O nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak sonuna kadar bu
önerinin lehinde olduğumuzu söylüyorum, saygılar sunuyorum. (CHP ve
MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Öztürk.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin aleyhinde son söz,
Bartın Milletvekili Sayın Yılmaz Tunça aittir.
Buyurun Sayın Tunç. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi grup önerisinin aleyhinde söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle, sizleri saygılarımla
selamlıyorum.
Grup önerisiyle, karşılıksız çek sorununun
nedenlerinin ortaya konulması, ekonomiye verdiği zararın
tespiti, çek borçlarını ödeyemeyen ve çek alacaklarını
tahsil edemeyenlerin içine düştükleri mağduriyetlerin
araştırılması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi
için, Anayasamızın 98 ve İç Tüzükün 104 ve 105inci maddeleri
gereğince Meclis araştırma komisyonu kurulmasına
ilişkin (2011/7610) sayılı önergenin Genel Kurulun bugünkü
gündemine alınması talep edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK
PARTİ İktidarına kadar, 1985 yılında
çıkarılan, 18 maddeden oluşan, 3167 sayılı Çekle
Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun
yürürlükteydi. 26 Şubat 2003 tarihli ve 4814 sayılı Kanunla, bu
Kanunda köklü ve etkisi geniş düzenlemeler
yapılmıştı. 4814 sayılı Kanunla, 3167
sayılı Kanunun 17nci maddesi yeniden kaleme
alınmıştı. Bankaların sorumluluğu, çek
defterlerinin bastırılması, ibraz ve ödeme, hesaben tesviye,
ihtar, düzeltme hakkı, bankanın sorumlu olduğu tutar, Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankasınca ilan edilecek hususlar, tebligat adresi ve cezalara
ilişkin hükümler, eskisinden farklı bir şekilde yeniden düzene
bağlanmıştı.
Çağdaş ceza hukukunda ekonomik ilişkilerin
gelişmesi ve çeşitlenmesi sonucu, bu ilişkilerden doğan ve
netice itibarıyla cezai müeyyideyi gerektiren eylemlere hürriyeti
bağlayıcı cezanın başvurulacak en son çare olarak
öngörülmesi ekonomik suça ekonomik ceza ilkesinin doğmasına yol
açmıştır. Bu nedenle, 4814 sayılı Kanunla
değiştirilen 3167 sayılı Kanunun 16ncı maddesinde,
keşide edilen çekin karşılığının
bulunmaması hâlinde bu suçu ilk defa işleyenler için çek bedeli
tutarı kadar nispi para cezası verilmesi düzenlenmişti. Böylece,
ekonomik kriz, hata, unutma ve benzeri nedenlerle bu suçu ilk defa işleyenler
en azından hapis tehdidinden uzak tutulmuştu. Ancak, çeke olan
güvenin zaafa uğratılmaması ve cezada etkinliğin
artırılması bakımından bu suçtan mükerrirler
hakkında hapis cezası verilmesi ayrıca hükme
bağlanmıştı. Bu düzenleme yapılırken fiilin sahtecilik
veya dolandırıcılık gibi suçlarla ilgili boyutu da
saklı tutulmuştu.
20 Aralık 2009 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak
yürürlüğe giren 5941 sayılı yeni Çek Kanunu ile de 3167
sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin
Korunması Hakkında Kanun ile 4814 sayılı Çekle Ödemelerin
Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun yürürlükten
kaldırılarak çeklerle ilgili yeni düzenlemeler
yapılmıştır. Alacaklı ve borçlu belli bir ödeme takvimi
ve miktarında anlaştığı takdirde
karşılıksız çek nedeniyle verilen hapis cezasının
erteleneceği yönünde önemli bir değişiklik
yapılmıştır. Yasayla, haklarında soruşturma ve
kovuşturma başlatılan ya da kesinleşmiş bir hükümle
mahkûm olanların alacaklıyla borçların ödenmesi konusunda
anlaşmaya varmaları hâlinde tahliye edileceği yönünde önemli bir
imkân getirilmiş, alacaklıyla borçlunun anlaşamaması
durumunda da çekten mahkûm olanların serbest kalması için borcunu
belirli vadelerle ödeyeceğine ilişkin taahhütnameyi cumhuriyet
savcılığına veya mahkemeye verdiği takdirde
anlaşma aranmaksızın tahliye imkânı getirilmiştir.
Borcunu ödeyeceğine dair taahhütname vererek serbest kalan kişi
borcunu yine ödemezse ancak o zaman hapis cezasının söz konusu
olabileceği yönünde hem alacaklı lehine hem de borçlu lehine
olabilecek bir düzenleme Genel Kurulda kabul edilerek yürürlüğe
girmiş ve bu yasadan faydalanarak tahliye olan borçlular
borçlarını ödeme imkânına kavuşmuş, alacaklılar
da alacaklarına kavuşma imkânı elde etmişlerdir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
karşılıksız çek davalarının AK PARTİ
İktidarında arttığı yönündeki eleştirilere
katılmak mümkün değildir. Yıllar itibarıyla
karşılıksız çek davalarına ve mahkûmiyet
sayılarına baktığımızda, rakamların, karşılıksız
çek davalarının, işlem sayısındaki artış ve
ekonomideki büyümeye karşın, AK PARTİli yıllarda önceki
yıllara nazaran daha az olduğu görülmektedir.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Çarpılacaksın,
çarpılacaksın! Doğru söyle, çarpılacaksın!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) AK PARTİ öncesi döneme bir
baktığımızda, 1999 yılında 320 bin dava
açılmış
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Bu kadar kuyruklusu olmaz!
YILMAZ TUNÇ (Devamla)
2000 yılında 262 bin dava
açılmış, 2001 yılında 307 bin dava
açılmış, 2002de 177.900 dava açılmış. Dört
yıllık süre içerisinde açılan dava sayısı toplam 1
milyon 68 bin 222.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Ödenmeyen çek
sayısını da bir söylesene!
Sayın Vekilim, ödenmeyen çek sayısını da bir
söyler misin.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) AK PARTİli yıllara baktığımızda,
2003te 131 bin, 2004te 123 bin
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) İllüzyon yapma!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Resmî rakamlar bunlar.
2005te 97 bin, 2006da 115 bin, 2007de 142 bin, 2008de 160
bin, 2009da 240 bin dava açılmıştır. Toplamda, baktığımızda,
Milliyetçi Hareket Partisi, DSP, ANAP Koalisyon Hükûmeti döneminde, dört
yılda 1 milyon 68 bin 222 dava açılmış.
SÜLEYMAN LÂTİF YUNUSOĞLU (Trabzon) O zaman yargı
çalışıyordu.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Dört yılda 1 milyondan fazla dava
açılmış o dönemde. 2002den 2009 yılına kadar olan
-neredeyse bu sürenin 2 katından fazla olan- dönemde toplamda 1 milyon 9
bin, yani üç buçuk yıllık, dört yıllık sürenin daha da
altında bir dava açılmış.
AHMET YENİ (Samsun) Yarısı kadar.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Ödenmeyen çek
sayısını, tutarını da bir söyle bakalım.
AHMET YENİ (Samsun) Yarısı kadar.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yarısından daha az dava
açılmış toplam yedi yılda.
Dünyada kriz yokken o dönemde iktidarda olanların
çıkardığı 2001 krizinde -2001 yılı için sadece
konuşursak- 307.381 adet çek davası açılmış. O dönemde
avukatlık yapıyorduk. Burada meslektaşlarım da var.
Karşılıksız çekler, senetler 2001 krizinde yağmur gibi
yağmıştı ama maalesef fabrikalar battığı
için, kapandığı için, kapılarına kilit vurulduğu
için bu çek ve senetler tahsil edilememişti.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Yukarıda Allah var, Allah,
çarpılacaksın...
YILMAZ TUNÇ (Devamla) Dünyada küresel krizin
başladığı 2008 yılında 160 bin adet
karşılıksız çek davası açılmış. Dünyada
küresel kriz yok, 2001de Türkiyede açılan çek davası 307 bin;
küresel kriz var, 160 bine düşüyor. 2009 yılında açılan
dava sayısı da 2001dekinden daha azdır. Bu rakamlar bile
ülkemizin AK PARTİ İktidarından önce nasıl bir yönetime
sahip olduğunu bizlere hatırlatmaktadır.
20 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941
sayılı Kanunla borçlulara verilen iki yıllık süre henüz
dolmadan böyle bir araştırma önergesinin verilmesi doğru
değildir. Araştırma önergesinin bugünkü gündeme
alınmasını istemek, Türkiye Büyük Millet Meclisi
çalışmalarını aksatmaya yönelik bir tutumdur. Bu nedenle
Milliyetçi Hareket Partisinin grup önerisinin aleyhinde olduğumu
belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Tunç.
OKTAY VURAL (İzmir) Karar yeter sayısının
aranmasını istiyoruz.
BAŞKAN Evet, karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.45
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.58
BAŞKAN: Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf
COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 52nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu
maddesine göre verdiği önerisinin oylanmasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza sunacağım
ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir,
karar yeter sayısı vardır.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu
maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
2.- Gündemdeki sıralama ile
Genel Kurulun çalışma gün ve saatlerinin yeniden düzenlenmesine; 606
sıra sayılı Kanun Tasarısının İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak ve bölümler hâlinde görüşülmesine
ilişkin AK PARTİ Grubu önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 25.01.2011 Salı günü (bugün)
yaptığı toplantıda, siyasi parti grupları
arasında oybirliği sağlanamadığından,
İçtüzüğün 19 uncu maddesi gereğince, Grubumuzun
aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun onayına sunulmasını
arz ederim.
Mustafa
Elitaş
Kayseri
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Bastırılarak dağıtılan ve Gelen
Kağıtlar listesinde yayımlanan 606 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 48 saat geçmeden gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
Kısmının 4 üncü sırasına, 590 sıra
sayılı Kanun Teklifinin ise bu kısmın 5 inci
sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23 Şubat 2011 Salı
ve Çarşamba günlerindeki birleşimlerinde sözlü sorular ve diğer
denetim konularının, 15 ve 22 Şubat 2011 Salı günlerindeki
birleşimlerinde ise 1 saat sözlü sorulardan sonra diğer denetim
konularının görüşülmeyerek; bu birleşimlerde gündemin kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi,
Haftalık çalışma günlerinin dışında
28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25 Şubat 2011 Cuma günlerinde de saat 14:00'te
toplanarak gündemin kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işler kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi,
26 ve 27 Ocak ile 2, 3, 9, 10, 16, 17, 23 ve 24 Şubat 2011
Çarşamba ve Perşembe günleri saat 14:00'te toplanması;
25 Ocak 2011 Salı günü (bugün) 477 sıra sayılı
kanun tasarısının görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
26 Ocak 2011 Çarşamba günü 606 sıra sayılı
kanun tasarısının 1. bölümünün bitimine kadar,
27 Ocak 2011 Perşembe günü 606 sıra sayılı
kanun tasarısının 2. bölümünün bitimine kadar,
28 Ocak 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun
tasarısının 3. bölümünün bitimine kadar,
1 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı
kanun tasarısının 4. bölümünün bitimine kadar,
2 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra
sayılı kanun tasarısının 5. bölümünün bitimine kadar,
3 Şubat 2011 Perşembe günü 606 sıra
sayılı kanun tasarısının 6. bölümünün bitimine kadar,
4 Şubat 2011 Cuma günü 606 sıra sayılı kanun
tasarısının 7. bölümünün bitimine kadar,
8 Şubat 2011 Salı günü 606 sıra sayılı
kanun tasarısının 8. bölümünün bitimine kadar,
9 Şubat 2011 Çarşamba günü 606 sıra
sayılı kanun tasarısının görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar çalışmalarına devam etmesi, bu
birleşimlerde gece 24.00'e, günlük programların tamamlanamaması
hâlinde günlük programların tamamlanmasına kadar
çalışmalara devam edilmesi;
Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24 ve 25 Şubat
2011 Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günlerindeki
birleşimlerde saat 23.00'e kadar çalışmalarını
sürdürmesi;
606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısının,
İçtüzüğün 91. maddesine göre Temel Kanun olarak görüşülmesi ve
bölümlerinin ekteki cetveldeki şekliyle olması önerilmiştir.
606 Sıra Sayılı Kanun Tasarısı
Bölümler |
Bölüm Maddeleri |
Bölümdeki Madde Sayısı |
1. Bölüm |
1 ila 28 inci
maddeler |
28 |
2. Bölüm |
29
ila 51 inci maddeler (51 inci maddeye bağlı ek 5 ve 6 ncı
maddeler dâhil) |
24 |
3. Bölüm |
52
nci madde ila 72 nci maddeler (52 nci maddeye bağlı geçici 28, 29,
30, 31, 32, 33, 34, 35 inci maddeler dâhil) |
28 |
4. Bölüm |
73
üncü madde ila 100 üncü maddeler |
28 |
5. Bölüm |
101
inci madde ila 126 ncı maddeler (122 nci maddeye bağlı ek 4 ve
8 inci maddeler dâhil) |
28 |
6. Bölüm |
127 nci madde
ila 152 nci maddeler (128 inci maddeye dâhil ek 2 ve geçici 7 nci maddeler
ile 131 inci maddeye bağlı geçici 2 ve 3 üncü maddeler dâhil) |
28 |
7. Bölüm |
153 üncü madde
ila 179 uncu maddeler (154 üncü maddeye bağlı geçici 28 ve 29 uncu
maddeler dâhil) |
28 |
8. Bölüm |
180 ila 207 nci
maddeler |
28 |
9. Bölüm |
208 ila 224 üncü
maddeler (Geçici 1 ila 10 uncu maddeler dâhil) |
27 |
|
Toplam Madde
Sayısı |
247 |
BAŞKAN Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin
lehinde ilk söz, Samsun Milletvekili Sayın Ahmet Yeniye aittir.
Buyurun Sayın Yeni. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
AHMET YENİ (Samsun) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisi hakkında söz
almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
İktidara geldiğimiz 2002 yılından beri
ülkemizin ve milletimizin menfaatine olan kanunları çıkarmaya devam
ediyoruz.
Bugün Danışma Kurulunun yaptığı
toplantıda siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Grubumuzun, Genel Kurulun 25 ve 26 Ocak ile 1, 2, 8, 9, 16 ve 23
Şubat 2011 salı ve çarşamba günlerindeki birleşimlerinde
sözlü sorular ve diğer denetim konularının, 15 ve 22 Şubat
2011 salı günlerindeki birleşimlerinde ise bir saat sözlü sorulardan
sonra diğer denetim konularının görüşülmeyerek; bu
birleşimlerde gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi; haftalık çalışma günlerinin
dışında 28 Ocak ile 4, 11, 18 ve 25 Şubat 2011 cuma
günlerinde de saat 14.00'te toplanarak gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmında yer alan işlerin görüşülmesi; 26 ve 27 Ocak ile 2,
3, 9, 10, 16, 17, 23 ve 24 Şubat 2010 çarşamba ve perşembe
günleri saat 14.00'te toplanılması; 25 Ocak 2011 Salı günü yani
bugün, 477 sıra sayılı İller Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun Tasarısının
görüşülmesinin tamamlanmasına kadar çalışmanın devam
etmesi ve yine Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki 59 Kanun Teklifinin 26 Ocak 2011
Çarşamba günü birinci bölümünün bitimine kadar, 27 Ocak 2011 Perşembe
günü ikinci bölümünün bitimine kadar, 28 Ocak 2011 Cuma günü yine üçüncü
bölümünün bitimine kadar, 1 Şubat 2011 Salı günü dördüncü bölümünün
bitimine kadar, 3 Şubat 2011 Perşembe günü yine altıncı bölümünün
bitimine kadar, 4 Şubat 2011 Cuma günü yedinci bölümünün bitimine kadar, 8
Şubat 2011 Salı günü sekizinci bölümünün bitimine kadar, 9 Şubat
2011 Çarşamba günü ise 606 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşülmesinin tamamlanmasına kadar
çalışmaların devam etmesini teklif ediyoruz.
Ayrıca Genel Kurulun 10, 11, 15, 16, 17, 18, 22, 23, 24 ve 25 Şubat 2011 salı,
çarşamba, perşembe ve cuma günlerindeki birleşimlerinde saat
23.00e kadar çalışmaların devam etmesi ve ayrıca 606
sıra sayılı Kanun Tasarısının İç Tüzükün
91inci maddesine göre temel kanun olarak görüşülmesi ve bölümlerinin
aynen ekte verdiğimiz cetvel çerçevesinde oylanması
önerilmiştir. Teklifimiz budur. Bu şekilde gündemin belirlenmesini
Genel Kurula arz ediyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Yeni.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin aleyhinde ilk söz
Mersin Milletvekili Sayın Mehmet Şandıra aittir.
Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bugün, Danışma Kurulunda bir uzlaşma temin
edilemediği için, gruplar kendi önerilerini getirip Genel Kurulun
takdirine sunuyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, ülkemizin ve
halkımızın gündemindeki acil, önemli sorunlarla ilgili, gündemle
ilgili daha önce vermiş olduğumuz araştırma önergelerinin
gündeme alınarak burada konuşulmasını, en azından
toplum kesimlerinin, bu sorunlarla boğuşan ve çözüm üretmekte
zorlanan toplum kesimlerinin sorunlarını, Meclis Genel Kurulunda,
siyasi partilerin fikirlerini, düşüncelerini, önerilerini
halkımızla paylaşmanın imkânı olarak grup önerilerini
veriyoruz ve her gün bu Meclisin gündemine bir konuda bir araştırma
önergesinin gündeme alınması teklifimizi getireceğimizi ifade
ediyoruz, buna ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Değerli milletvekilleri, 23üncü Dönem tamamlanmak üzeredir.
23üncü Dönemde, Türkiye Büyük Millet Meclisi, maalesef, ülkemizin ve
halkımızın, milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda
düzenleme yapmak, gereken kanunları, hukuki düzenlemeleri tanzim etmek
noktasında bir uzlaşma ortamı temin ederek buradan doğru
kanunların çıkmasını başaramadı, bunu üzülerek
ifade ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının
grubumuza verdiği talimat doğrultusunda, Adalet ve Kalkınma
Partisinin her ne hikmetse Genel Kurula getirmekte ayak sürüdüğü Ticaret
Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve bunların
uygulama kanunlarıyla ilgili beş tane temel kanunun gündeme
alınarak uzlaşmayla görüşülmesi ve
kanunlaştırılmasını geçen haftalar içerisinde birlikte
tamamladık. Bu noktada Milliyetçi Hareket Partisinin talebine olumlu cevap
veren Sayın Meclis Başkanını ve diğer siyasi partilerimizin
gruplarını teşekkürle anıyorum. Gerçekten iş
hayatımızın, ekonomik hayatımızın büyük bir
umutla beklediği ve mutlaka çıkartılması gereken, günün
şartlarına uyarlanması gereken bu üç konuda, bu üç temel kanunun
çıkartılmasında, evvelki hafta sonu itibarıyla 2.800
maddeye yakın bu beş kanunda gruplarımızın
uzlaşmasıyla, buradan bu kanunları çıkarttık. Hâlbuki
normal bir müzakereyle bu kanunlar burada görüşülseydi, değil bir
ayda bir dönemde bile yani dört yılda bile tamamlanabilmesi çok da mümkün
değildi.
Değerli milletvekilleri, bu uzlaşma havasının,
bu, birlikte çalışarak ülke ihtiyaçlarına hukuk zemini
oluşturacak kanunların burada görüşülerek
çıkmasını temin eden bu uzlaşma havasının devam
etmesi bizim de talebimizdir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak her
defasında buradan ifade ediyoruz: Ülkenin gündemini belirlemek, ülkenin
gündemindeki konularla ilgili kanunların önceliklerini belirlemek ve
bunların görüşülmesini temin etmek sorumluluğu siyasi iktidara
aittir. Takdiri de siyasi iktidara, sorumluluğu da siyasi iktidara aittir.
Bugün ülkemizde dünden devam eden ve bir türlü çözüme kavuşmayan o kadar
çok toplumsal, sosyal sorun bulunmaktadır ki, artık, bugün bile
yaşadığımız bir sonuç olarak söylüyorum, Meclis
koridorları bile sorunlu insanların bir anlamda baskınına
uğramaktadır. Siyasetin, siyasi iktidarın bunlara bigâne
kalması, kulak tıkaması hak değildir.
Bugün Milliyetçi Hareket Partisi olarak vermiş olduğumuz
çek mağdurlarının sorunlarının
araştırılarak kalıcı bir çözüm üretilmesi yönündeki
talebimiz, maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu tarafından
reddedilmiştir. Ama çek
mağduru diye tanımladığımız, verdiği çek
karşılıksız çıkan, aldığı çek
karşılıksız çıkan çok sayıda
insanımızın mağduriyetine bu Meclisin, bu Genel Kurulun,
siyasetin, özellikle de siyasi iktidarın böyle seyirci kalması hak
değil, doğru değil. Bu sorunların çözümü için burada
birlikte uzlaşarak bir hukuk düzenlemesi yapmak bizim ısrarla ortaya
koyduğumuz bir talep ama maalesef, bu yönde bir adım
atılamamaktadır, bu yönde bir çözüm üretilememektedir.
Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun bugün
Danışma Kuruluna getirdiği çalışma programına
göre, değerli milletvekilleri, ayın 9una kadar, 9 Şubata kadar
yaklaşık on beş gün saat 15.00te ve 14.00te -bazı günler
14.00te, bazı günler 15.00te- başlayarak belirlenen sayıda
kanun maddesini geçirmek üzere, bu kanun maddelerinin bölüm olarak, ifadesi
olarak, Birinci bölüm İkinci bölüm diye otuz maddelik bölümlerin
bitimine kadar bir çalışmayı tekrar getirdiler, Meclis
çalışmasında bir usul olarak önümüze koydular.
Değerli milletvekilleri, tabii, bu Meclis
çalışmalı, dönemin sonunda ülkenin ihtiyacı olan, bekleyen,
geç kalmış konularda kanunlar hızla buradan
çıkartılmalı, cuma günü de çalışılmalı, saat
14.00te de başlamalı, gerekiyorsa saat 10.00da da
başlamalı. Bu Meclis çalışmalı ama bitime kadar
çalışma usulü, değerli milletvekilleri, bu Meclise
yakışmıyor. Bitime kadar diye İç Tüzükte bir çalışma
usulü bulunmamaktadır. Gece 23.00e kadar çalışabilirsiniz, sabahın
10.00unda başlayabilirsiniz, hatta cumartesi-pazar
çalışabilirsiniz ama bitime kadar diye angarya
Anadoluda bir
tabir vardır, Kabala usul Götürü usul. Böyle bir
çalışmayı bu Genel Kurula yakıştırmak, reva
görmek hak değil, doğru değil. Bu, bir dayatmanın ötesinde
zulme dönüşmektedir. Nasıl çalışacaksınız?
Haftanın dört günü sabahlara kadar nasıl çalışılacak
değerli milletvekilleri? Yani, bu kırmızı koltukları
bu ekranlarda seyrettirmek iktidara yakışacak mı? Aslında,
şu hâliniz bile size yeterli bir muhalefettir, bu millet sizi seyrediyor.
Diyoruz ki; bu kanunlar çıkmalı, öncelik sizin, takdir
sizin ama gelin, şunu, usulüne uygun, bu Meclise yakışır,
yani insan onuruna yakışır bir usulde çalışalım.
Niye bitime kadar?
AHMET YENİ (Samsun) Çok çalışmamız
lazım, çok.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Çok çalışmanın
şekli, böyle, muhatabı insanı, insanın
ihtiyaçlarını yok sayarak çalışmayı dayatmak
değildir.
Tekrar ediyorum, bu bitime kadar çalışma usulü
doğru bir usul değildir, bana göre angaryadır, Anayasaya
aykırıdır, İç Tüzüke aykırıdır, İç
Tüzükte Bitime kadar çalışma. diye bir usul yoktur ve faydalı
da değil. Şimdi bitime kadar koyduğunuz hususa nasıl
direneceğinizi hep beraber göreceğiz. 9 Şubata kadar burada her
gün saat 14.00te başlayarak bitime kadar çalışacağız.
Yani, her maddede önerge, her oylamada karar yeter sayısı, yoklama.
Nasıl
AHMET YENİ (Samsun) Millet görür bizi.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Millet görecek tabii sizi.
Değerli milletvekilleri, eğer meselenin hesabı
millete verilecekse, bu torba kanunun hesabını vereceksiniz.
AHMET YENİ (Samsun) Kimin engellediğini, kimin iş
yaptığını millet görür. Engellemeleri millet görür.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Bakın, yamalı bohça gibi,
bugüne kadar yapamadıklarınız, yanlış
yaptıklarınız, eksik yaptıklarınızın
telafisi olarak öyle bir torba kanun getiriyorsunuz ki, belki 300 tane kanunda
değişiklik yapıyorsunuz. Yani, 20 maddeyle
başladınız, bugün 247 maddeye ulaşan bir torba kanun, hâlâ
da ilave ediyorsunuz, hâlâ da madde ilave ediyorsunuz. İçinde, yani o
kadar çok çeşitli alanlar var ki, hepsini bir torbaya doldurarak, bitli
bohça gibi, yamalı bohça gibi bu milletin önüne getirmek, iktidara,
müdebbir bir iktidara, dirayetli bir iktidara
yakışmamıştır. Bunu nasıl
savunacağınızın hep beraber millete hesabını
vereceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız
lütfen.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) Bakın, devlet
alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili
2010 Eylül ayından önce vermiş olduğu sözün yerine getirilmesini
biz de destekliyoruz. Bu, ekonomide, piyasalarda beklenen bir düzenlemedir ama
bu düzenlemenin içerisine ne kadar eksiğiniz varsa, ne kadar
yanlışınız varsa, hatta ayıbınız varsa
doldurmanın hangi haklı mazereti, hangi haklı gerekçesi
olabilir! Ve bu yanlışınızı buradan geçirebilmek için
Meclisi bitimine kadar çalıştıracaksınız. Boş
sıralarla, gecenin 23.00üne, 24.00üne, sabahın ilk saatlerine kadar
bu Meclisi çalıştırmanız, sanki bugüne kadar eksik
bıraktığınızı, yanlış
yaptıklarınızı giderayak düzeltmek gibi bir gayret olarak
algılanacaktır. Bu size puan getirmeyecektir, bu, bu Meclise
yakışmayacaktır. Dolayısıyla bu öneri doğru bir
öneri değildir, bu öneri Meclisin uzlaşma iklimini de
bozacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz değerli arkadaşlar.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Şandır.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde Kayseri
Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Meclis Başkanımızın
başkanlığında yaptığımız
Danışma Kurulunda iki siyasi partinin grup önerisi konuşuldu,
tartışıldı. Bu grup önerilerinden bir tanesi: Şu anda
tartıştığımız, üzerinde konuştuğumuz
bugünün ve 25 Şubat tarihine kadarki Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çalışma saatleri ile o güne kadarki çıkaracağımız
yasaların hangi yasalar olduğu konusunda değerli milletvekilimizi,
Genel Kurulumuzu bilgilendirmek adına ve sayın milletvekillerimizin
oylarıyla karar vermek üzere bu grup önerisini vermiş olduk.
Değerli arkadaşlar, Meclis
Başkanımızın başkanlığında
yaptığımız toplantıda -sanırım biraz önce de
Sayın Şandır o konuyu dile getirdi- salı günlerinin denetim
günleri olması, diğer günlerin denetim günleri yapılmayıp
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisinin çalışması
Biz, bu teklifi
Muhalefet partileri -üç
muhalefet partisi; Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve
Barış ve Demokrasi Partisi- salı günlerinin denetim günlerine
ayrılmasını, yani bir saatlik soru-cevap kısmının
yapılmasını, arkasından kanun tasarı ve tekliflerine
geçilmesini teklif ettiler, biz de bunu uygun gördük ama şu
şartı ileri sürdük: Muhakkak ki salı günleri, yani bugünden
itibaren dört haftalık salı günlerini denetim günleri yapalım
ama Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmasını
engelleyecek bir şekilde grup önerilerini vermemek üzere, yani bugün olduğu
gibi, grup önerilerini vermeden, bir saatlik süreyle, siz milletvekili
arkadaşlarımızın ilgili bakanlara sordukları
soruların burada cevaplanmasını yapalım dedik. Bu konuda
muhalefet partili arkadaşlarımız net bir cevap vermediklerinden
dolayı Bu konuda söz vermiyoruz ama o konuyu değerlendiririz.
dediler- biz de zamanı geldiğinde bu konuyu değerlendirmek üzere
salı günlerini denetim günleri yapabiliriz dedik.
Asıl mesele bugün, yani şu anda konuştuğumuz
süreç. Biz, 11 Ocak tarihinde, 1 Aralık tarihinde Meclis
Başkanımızın başkanlığında
yaptığımız Danışma Kurulunda, -hakikaten, tarihe
imza atar şekilde, üç bin maddeye yakın beş tane temel
yasayı üç günlük süre içerisinde bitirebilen bir Meclis olarak, bu konuda
da siyasi parti genel başkanlarının, siyasi parti grup
başkan vekillerinin hakikaten bu konuya inanmış ve bitirmek
üzere kendilerini amaçlandırmış bir şekilde-
yaptığımız çalışmanın son günü olan 13 Ocak
Perşembe günü İller Bankası kanununu bitirmek üzere
anlaşmıştık ama değerli grup başkan vekillerinin
bunu 13 Ocak tarihinde bitirmek yerine, yani bugün, 25 Ocak Salı günü
sözlü soruların görüşülmemesi, grup önerilerinin verilmemesi ve
bitimine kadar da bu İller Bankası kanununun görüşülmesi üzerine
anlaşma yaptık. Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Muharrem
İnce, Sayın Akif Hamzaçebi, Milliyetçi Hareket Partisinden Sayın
Şandır, Barış ve Demokrasi Partisinden hem Sayın Nuri
Yaman ile hem Sayın Ufuk Urasla bu konuyu bugün bitimine kadar görüşmek
üzere anlaştık ama Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilleri
arkadaşlarımız, son anda kendilerine gelen bilgi gereğince,
bugün, Sayın Genel Başkanlarının, Sayın
Kılıçdaroğlunun milletvekili arkadaşlarla ilgili
yapacağı bir toplantının, yemekli toplantının
saat 19.00da olacağını ve 19.00a kadar bu yasayı
bitirelim şeklindeki tekliflerini yine diğer siyasi parti
gruplarıyla konuşup, anlaştık. Bir centilmenlik
gereğince, bir siyasi parti genel başkanının
milletvekillerine vereceği yemeğe bizim de saygı duyup, onlara
bu konudaki yaklaşımlarını yapmamız centilmenlik
gereğidir diye düşündük, o süreç içerisinde bütün siyasi parti grup
başkan vekilleri buna tamam dediler çünkü bir siyasi parti genel
başkanı milletvekillerini topluyor, onunla ilgili süreci, 2011
yılı Haziran ayındaki yapılacak sürecin, belki seçimin
startını verecek. Bu süreçte bizim onlara engel olmak değil,
katkı sağlamak amacımızdır diye düşündük ve kabul
ettik. Bugün verdiğimiz önergede denetim konusunun görüşülmeyerek,
yani soru-cevap kısmının görüşülmeyerek derhâl, behemehâl
yasaya geçilmesi, hatta bizim grup önerisi verilmemesi de teklif edildi ama
denetim konusu İç Tüzük gereği var olduğundan dolayı, biz
Sayın Bakanı buraya sözlü sorulara cevap vermeye çağırsak
da, çağırmasak da, Kanunlar Kararlar veya Başkanlık
Divanı sözlü soruları bir saat okutmak mecburiyetinde. 1 no.lu soru,
şu milletvekilimizin sorusu, bakan yok, ertelenmiştir., 2 no.lu
soru, şu milletvekilimizin sorusu, Millî Eğitim Bakanı yok,
ertelenmiştir. diye zaman geçecekti. Onun üzerine, biz, grup önerisini
getirip, çalışma takvimini hazırlayalım dedik ve bu konuda
da uzlaştık. Ümit ediyorum, tahmin ediyorum, diliyorum, dört siyasi
parti grup başkan vekilleri bu önergeyi oyladıktan sonra, yine iki
hafta önce, -13 Ocak tarihi yanlış hatırlamıyorsam- 13 Ocak
Perşembe günkü aldığımız karar gereğince,
İller Bankası kanununu -Sayın Bakanla da
yaptığımız görüşme doğrultusunda- 19.00a kadar
bitirip, biz, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili arkadaşlarımızın
Genel Başkanlarıyla birlikte yemeğine gitmelerine imkân
tanırız diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, bu süreçten sonra çarşamba günü
yapacağımız çalışma takvimi, saat 14.00te
başlamak üzere, bazı kanunlarda değişiklik yapan kanun
tasarısının birinci bölümünün bitimine kadar; perşembe günü
14.00te başlayıp ikinci bölümünün bitimine kadar; cuma günü saat
14.00te başlayıp üçüncü bölümünün bitimine kadar yani 9 Şubat
Perşembe gününe kadar bölümlerin bitimi; çarşamba, perşembe,
cuma günleri 14.00, bitimi; salı günleri siyasi partilerin grubu olduğundan
dolayı 15.00 ve ilgili bölümün bitimi şeklinde devam edeceğiz.
Açıkçası ifade etmeye
çalıştığım şu: 10 Şubat tarihinden itibaren
de 25 Şubat tarihine kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin, salı
günleri hariç, saat 14.00te açılıp 23.00e kadar çalışmasının
devam etmesi konusunda grup önerimizi getirdik. Bu ara, torba yasayla ilgili de
biraz önceki söylediğimiz bazı kanunlarda değişiklik
yapılan yasayla ilgili de siyasi parti grup başkan vekillerinin,
inşallah Borçlar Kanununda, Türk Ticaret Kanunundaki olduğu gibi,
247 maddelik ve 9 bölüm hâlinde konuşacağımız bu yasada da
bir uzlaşma heyetini kurup, hızlı bir şekilde milletimizin,
vatandaşlarımızın acil bir seviyede beklediği ve bize
sürekli baskı yaparak, bir an önce bu yasanın çıkması
konusunda ısrarla haklı olarak baskı altında tutan
vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayabilmek
adına, Sayın Meclis Başkanımızın
başkanlığında grup başkan vekilleriyle birlikte bir
araya gelip veya konuda Plan ve Bütçe Komisyonunda uzman olan
arkadaşlarımızın ihtilaf konularını ortaya
çıkarıp ortak önergelerle yapabileceğimizi ümit ediyorum,
diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve
Barış ve Demokrasi Partisi grup başkan vekilleri ve temsilcisi
arkadaşlarla bu konuyu konuştuk, tahmin ediyorum herhâlde bugün o
komisyonda olması gereken arkadaşlarımızı sayın
grup başkan vekilleriyle paylaşacağız, ümit ediyorum on
günde bitireceğimiz yasayı sabahlara kadar değil, belki saat
21.00de, 22.00de her bir bölümümü bitirme şansımız,
imkânımız olabilecek diye düşünüyorum.
Katkı veren değerli milletvekili
arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Haftanın
hayırlı uğurlu olmasını, geçmesini diliyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Elitaş.
HÜSEYİN YILDIZ (Antalya) Karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN Daha konuşmacı var.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde Muş
Milletvekili Sayın Sırrı Sakık.
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan, değerli
arkadaşlar; ben de Adalet ve Kalkınma Partisi önerisi üzerinde aleyhte
söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Ne yazık ki bir dönemi geride bırakıyoruz. Son
belki bir iki aylık çalışmamız olacak ama ne yazık ki
bu süre içerisinde hiçbir dönem gruplar arası bir uzlaşı
olmadı. Sürekli, Adalet ve Kalkınma Partisi uzlaşıdan
kaçarak sayısal çoğunluğuyla Parlamentoyu
çalıştırmaya çalışıyor. Oysaki, bu torba
yasasında uzlaşı çağrısı yapan Grup Başkan
Vekilim, çağrı ve uzlaşı saati bu değil. Plan Bütçede
görüşülürken gruplar arası bir uzlaşı sorunu çözebilirdi
ama ne yazık ki bu sorunun çözümüyle ilgili küçük bir uzlaşı
bile yok.
Şimdi bakın Türkiye'nin gündeminde neler var, oysaki biz
bütün hayatı seçime endekslemişiz, Seçimde ne yapabiliriz?.. Bu
torba yasası aslında adil, adaletli veyahut da özgürlükçü bir torba
yasası değil. Biz halkın lehinde olacak maddeleri
destekleyeceğiz ama halkımızın, emekçilerin aleyhinde olan
maddelere karşı ciddi bir duruş sergileyeceğiz ve burada
sabahlara kadar da olsa muhalefetin sesini yüksek bir sesle
seslendireceğiz.
Bakın, Türkiye'nin gündeminde her gün bir toprağın
altından cesetler çıkıyor, bir taraftan silahlar
çıkıyor ama hiç kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Kışlada zemin katlarda ihtilal provaları yapılıyor,
belgeleri yakalanıyor, sesiniz çıkmıyor. İnfaz listeleri
kışlaların zemin katından çıkıyor, sesiniz
çıkmıyor. Ne oluyor? Mutkide insanlığa karşı suç
işleniyor 1990lı yıllarda, o topraklar her gün
kazıldıkça insan cesetleri çıkıyor, kimsenin kılı
kıpırdamıyor ve orada insanlığa karşı bir
dönem suç işlendi. Burada yüksek sesle seslendirdiğimiz
Gelin, hep
birlikte bunu araştıralım. dedik; Cumhuriyet Halk Partisi bunu
4 kez bu Parlamentoya taşıdı, kürsüye taşıdı, ama
siz sayısal çoğunluğunuzu kullanarak reddettiniz;
Barış ve Demokrasi Partisi aynı şeyi yaptı,
reddettiniz. Bakın, Bitliste neler oluyor?
Evet, bugün sabahleyin de bir arkadaşımız Uğur
Mumcuyla ilgili gündem dışı söz almıştı.
Uğur Mumcu, 24 Ocakta yani 1993lerde katledildi. Hemen arkasından
Hrant Dink dört yıl önce katledildi, bugün 25 Ocak. 2000 yılında
ilçe başkanımız ve yardımcısı Silopide göz
altına alınıyor -ölüm yıl dönümleridir- ve o dönem Jandarma
Komutanı olan Levent Ersöz alıyor kışlaya ve bu 2
arkadaşımızdan hâlen bir ses seda yok ve buraya
taşıyoruz ama sizin vicdanlarınızda da bir ses seda yok. Eğer
vicdan olmuş olsaydı Mutkide olup bitenler için bugün Meclisten bir
araştırma komisyonunun orada olması gerekirdi. Her gün
nasıl cesetlerin çıktığını bir bütün olarak
görüyoruz ama bu ilk değil yani Mutkide olanlar, 1925te cumhuriyet
döneminde
Şeyh Saidin de hâlen mezarı kayıp, nerede
olduğu belli değil, Seyit Rızanın da mezarı
kayıp hâlen belli değil, Saidi Nursinin de mezarı kayıp
hâlen belli değil. İşte, atalarımızın
yaşadığı şey o. Bugün bizim
çocuklarımızın da cesetleri çöplüklerde bulunuyor ama iktidar
partisinin milletvekilleri ve özellikle Kürt milletvekilleri, hiç mi
vicdanınız sızlamıyor? İnsanlığa
karşı suç işlendi cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar
ama yine de ses yok.
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) Onlar Kürt değil
Kürt kökenli!
SIRRI SAKIK (Devamla) - Bakın, Mutkide olup bitenler, ne
olmuş? O dönem orada görev yapan Tuğgeneral Korkmaz Tağma bir
korku imparatoruydu. Gözaltına alınan insanlar asla eve sağ
dönmezdi. On üç vatandaş minibüsten indirilip infaz edilirdi ve yüzlerce
Kürt çocukları, genç çocuklar infaz edilip belediyenin araçlarıyla
çöp kuyularına gömülürdü ve o dönemde gazeteci Ferhat Tepe, bu
olayları araştırmak üzere oradayken Ferhat Tepe gözaltına
alınıp ve infaz ediliyor ve yine o dönemde Ferhat Tepenin
avukatlığını yapan Avukat Şevket Epözdemir
gözaltına alınıp tekrar infaz ediliyor ve bunların hepsi
onun döneminde oluyor ve hepimiz de bunları biliyoruz. Şimdi, o
dönemde bu katliamlar gerçekleşirken orada görev yapanlar bugün nerede?
Çünkü niye bunları araştırmak ve bunları
araştırmak için niye komisyonlar kurulmuyor? O dönemde eli kana
bulaşmış insanlar -böyle iddia ediliyor- ve bugün nerede? Zaman
Gazetesinde köşe yazarlığı yapıyorlar ve o bahçede
büyüyorlar. Eğer siz gerçekten geçmişle yüzleşmek
istiyorsanız, bunun bir bütün olarak üstüne gitmelisiniz.
Bakın, Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda, Genel Başkan
Yardımcısı bir açıklama yaptı, Sezgin Tanrıkulu
dedi ki: Bir an önce hakikatleri araştırma komisyonu
oluşmalıdır, geçmişimizle yüzleşmeliyiz. Bunu biz de
seslendirmiştik ama dönün, Adalet ve Kalkınma Partisinin grup
sözcülerinin açıklamalarına bakın, diyor ki: PKKnin
temsilcileriyle buluştu. Şimdi, onlar da Siz Hizbullahla
buluştunuz. diyor. Şimdi, bu, sorunu çözer mi? Adalet ve
Kalkınma Partisinin temsilcisi çıkıp hakikatleri
araştırma komisyonuna destek sunması gerekirken, efendim,
Sayın Öcalandan bu çağrı geldi diye tepki gösteriyor. Peki,
Öcalan dedi ki:Çocuklarınız her gün, günde 3 kez dişlerini
fırçalasınlar, kendilerine iyi baksınlar. Buna tepki mi
göstereceksiniz? Ne diyeceksiniz? Yani hakikatleri araştırma
komisyonu kurulsun denildiği zaman kıyamet mi kopuyor? Cumhuriyet
Halk Partisi bunu söylüyor ve yine aynı Cumhuriyet Halk Partisinin içinden
bir milletvekili, aynen sizin dilinizle, genel başkan
yardımcısına saldırıyor. İşte, sorun tam bu
noktada. Sorun Kürtler, sorun hakikatleri araştırma komisyonu olunca
siz, siz ve siz; üç parti, birbirinden farkı yok. Aranızda tek
şahıslar, Kürt kimlikli de olsalar Efendim, bunun söyledikleri
partiyi bağlamaz. diyor. Şimdi, bir partinin MYK üyesi olacak, bir
partinin genel başkan yardımcısı olacak ve çıkıp
bunu söyleyecek ama kimliği Kürt olduğu için Biz bunu
tanımayacağız. diyecek! Şimdi, bu sorun. Bu dil bu
sorunları çözer mi?
Onun için, biz hepimiz ilk günden beri de söylüyoruz: Yani, gelin,
hep birlikte bunları araştıralım, bunları
araştırabilirsek Türkiyede yaşayabileceğimiz bir ülkeyi
yaratmış oluruz. Ama siz bu ülkeyi öyle bir noktaya getirdiniz ki,
hukuk ve adaletin ülkesi olmaktan çok merhametin ülkesini yaratmaya
çalıştınız yani sosyal devlet olmaktan çok sadaka devlete
dönüştürdünüz. Hukukun ve huzurun ülkesinin yerine merhamet ülkesini
oluşturmaya kimsenin hakkı yoktur. Kimse merhamet sofrasından
karın doyurmuyor. Adalet ve hukuk hepimiz için geçerlidir. Yani bazı
arkadaşlarımız tepki gösteriyorlar, ellerini açıyorlar ama
bu sizin göreviniz, siz İktidarsınız, size
hatırlatıyoruz.
Bakın, bu ay içerisinde kaç tane faili meçhullerin yıl
dönümünü birlikte kutluyoruz.(x) Ama bunlar sizin döneminizde olmadı.
Peki, niye bunun üstünü kapatıyorsunuz? Bu katiller arkadan gelip enseye
silah sıkan katillerdir. Peki, siz bu katillerin arkasında
mısınız? Ee arkasında değilseniz
araştırın. Sayın Başbakanın Hrant Dink
öldürüldüğü zaman söylediği bir söz vardı, hatırlayın:
Bizim için namustur Hrantın katillerini yakalamak. diyordu ama
Hrantın katilleri hâlâ cirit atıyor.
VEYSİ KAYNAK (Kahramanmaraş) Cezaevinde.
SIRRI SAKIK (Devamla) - Yani o karanlıktan yaratılan
katilleri kastetmiyoruz, asıl bu konuda emir ve talimat veren katillerin
üzerine gidiniz diyoruz. Gidemiyorsunuz çünkü birçoğu Ergenekonda birinci
derece sanık olmasına rağmen yaptığınız
uzlaşılardan, görüşmelerden, kapalı kapılar
ardındaki görüşmelerden dolayı bunların birçoğu özgür,
birçoğu şu anda cirit atıyor. Oysaki bu işin mimarları
onlar olmasına rağmen, arkasında bir güç olmayan gazetecileri,
siyasetçileri Ergenekon diye içeriye tıkıp
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız
lütfen.
SIRRI SAKIK (Devamla) Teşekkür ediyorum Başkan.
zannediyorsunuz ki bunu yaparken, gerçekten Türkiye
geçmişiyle yüzleşecek bir süreci birlikte
yakalayacağımızı düşünüyorsunuz. Oysaki bu doğru
bir tespit değildir. Siz eğer gerçekten geçmişle yüzleşmek
istiyorsanız, bir an önce geçmişle yüzleşmenin yolu, yöntemi bir
an önce hakikatleri araştırma komisyonu buradan
çıkmalıdır.
(x) Bu ifadeye ilişkin
düzeltme bu Tutanak Dergisinin 287nci sayfasındadır.
Bakın, sizin bir komisyon başkanınız ne diyor?
Diyor ki: Buradan reddedildiği için ben de acı çekiyorum. O zaman
elinizi kolunuzu ne bağlıyor? Her şeyi bir
milletvekilliğine feda edecekseniz, size feda olsun. Milletvekillikleri,
hepsi gelip geçicidir. Sizin gibi burada oturan birçok zat bugün yok. Onurlu
olan bir tek şey vardır: Geçmişimize güzel bir sayfa
açmaktır. Halkımızla bütünleşmektir.
Teşekkür ediyorum.(BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Sakık.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesini göre verilmiş bir
doğrudan gündeme alınma önergesi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C)
Önergeler
1.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplanın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
04.10.2007 Tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
seçilecek Türkiye Yargıcı ile ilgili vermiş olduğum Kanun
Teklifimin İç Tüzüğün 37. maddesi gereğince 45 gün içinde
Komisyonda görüşülmediği için, yine İç Tüzüğün 37. maddesi
gereğince doğrudan Genel Kurul gündemine alınmasını
arz ederim. 17.02.2010
Hasip
Kaplan
Şırnak
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan, özür diliyorum.
Bir sürçülisan ettim, onu düzeltmek istiyorum, tutanaklara geçmesi adına.
Ben anma yerine kutlama demişim, bunun tutanaklara geçmesini
istiyorum.
BAŞKAN Buyurunuz Sayın Sakık.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
5.- Muş Milletvekili
Sırrı Sakıkın, bu ay içerisinde kaç tane faili
meçhullerin yıl dönümünü birlikte kutluyoruz ifadesindeki kutluyoruz
sözünü anma olarak düzelttiğine ilişkin açıklaması (x)
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan, çok teşekkür
ediyorum.
Ben Bu hafta anma yerine kutladık anlamında bir
sözcük kullanmıştım. Tutanaklara böyle geçmesini diliyorum.
Teşekkür ediyorum.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C)
Önergeler
(Devam)
1.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplanın; (2/25) esas numaralı Kanun Teklifinin doğrudan
gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/247) (Devam)
BAŞKAN Evet, teklif sahibi Sayın Kaplan,
konuşacak mısınız?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Evet.
BAŞKAN Buyurun.
(x) Bu açıklamaya
ilişkin ifade bu Tutanak Dergisinin 286ncı sayfasındadır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bir dönem Meclise geldik, gidiyoruz ve kanun
teklifi vermiştik. O kanun teklifi indirilmediği için -2007de ilk
seçildiğimde vermiştim- İç Tüzük 37ye göre bunu verdim ve bugün
görüşeceğiz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek
yargıçlarla ilgili bir kanun teklifi bu. Biliyorsunuz Anayasa
değişikliği oldu. HSYKya, Anayasa Mahkemesine ve normal olarak
seçilecek yargıç ve savcılarla ilgili düzenlemeler yapıldı.
Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yargıçların
nasıl seçileceğine dair bir düzenleme yapılmadı. Bugüne
kadar uygulanan yöntem Dışişleri Bakanlığı 3 tane
aday yargıç öneriyor, Avrupa Konseyi Parlamentosu da bunları oyluyor,
bunun sonucunda 1 kişi seçiliyor.
Bunun sıkıntılarını Türkiye çok
yaşadı. 2007 yılında Dışişleri
Bakanlığımızın önerdiği 3 tane yargıç
adayını da geri göndererek -ki bu onur kırıcı bir
durum gerçekten- kabul edilemez buldu. 14 no.lu Protokol
imzalanmamıştı o dönem. Rıza Türmenin görev süresi de
devam etmedi. O 3 yargıcın yerine Hükûmet sonradan yeni
yargıçlar bildirmek zorunda kaldı.
Şimdi, bugün baktığınız zaman, Avrupa
Konseyi Parlamenter Meclis Başkanlığını dönem olarak
Türkiyeden, üstelik de iktidar partisi mensubu bir milletvekili yapıyor.
Bugün Cumhurbaşkanı Strasbourgda, bakanlar yanında. Şimdi,
böyle bir yerde bulunurken, böyle bir ayıpla, oradaki uluslararası
camiada, Avrupa Konseyinin yargı denetimi mekanizmasında yargıç
seçiminde başı eğik bir ülkenin bu yanlıştan, bu
ayıptan kurtulması lazım.
Bizim önerimiz şu: Dışişleri Bakanı 3
aday adayı yargıç atamasın, tayin etmesin. Bunun yerine, yüksek
yargıdan 1 tane aday belirlensin -savunma hakkı kutsaldır-
barolardan 1 aday belirlensin, hukuk fakültelerinden, hocalardan 1 aday
belirlensin. Bu 3 aday Avrupa Konseyi Parlamentosuna sunulsun, Avrupa Mahkemesi
yargıcı da bu şekilde seçilsin. Yani bizim önerimiz bu. Bu öneri
bir hukuk devleti açısından son derece önemli.
Şimdi sormak istiyorum: ATOK Yüksek Mahkemesinin, Ruandada
kurulan uluslararası mahkemenin yargıcının ismini bilen var
mı içinizde? Hiçbiriniz bilemez. Mehmet isminde bir öğretim üyesiydi,
uzun süre görev yaptı. Peki, Bosna-Hersek İnsan Hakları
Mahkemesinde Türkiye adına kim görev yaptı? Profesör Rona Aybay
yaptı. Rona Aybay şu an Avrupa Mahkemesinin yeniden reforme
edilmesinde akil bir insan heyetinin içinde akil bir üye olarak görev
yapıyor. Peki, sormak istiyorum, Türkiye'nin diğer uluslararası
mahkemelerdeki yargıçlarını tanıyor musunuz? Ee,
tanımıyorsunuz.
Bizim burada söylediğimiz şey bizim
çıkarımızı, grubumuzu değil, bu ülkenin
çıkarını ve ülkenin hukukunu ilgilendiren bir konudur. Yani
Avrupa Mahkemesine siz yargıcı seçecek misiniz, atayacak mısınız,
bu kanun teklifi buna bir açıklık getiriyor. Bu kanun teklifiyle
Avrupa Mahkemesine bundan sonra
Şu anki yargıcımızın
görev süresi beş yıldır yani bir iki yıl sonra
yapılacak seçimde Avrupa Mahkemesine seçilecek yargıcı Meclisin
seçmesi sağlanabilir. Bu bir yönetmelik olayıdır bu kanun
teklifimiz kabul edilirse.
Bu durum şu açıdan da önemli: Çünkü şu an
Danıştayda daireler artırılıyor, Yargıtayda
daireler artırılıyor ama konuşuyorlar, diyorlar ki
Danıştay başkanları, Yargıtay başkanları:
Bize kimse sormadı. Onu bırakın bir kenara, gerçekten Türkiye
21inci yüzyılda uluslararası mahkemelere yargıcını
tayin edecek; atayacak mı, seçecek mi, sorun bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayın
lütfen.
HASİP KAPLAN (Devamla) Teşekkür ederim.
Şimdi bu kanun teklifimizin amacı bu: Bu ülkenin gerçek
anlamda yargıcını yargı mı seçecek yoksa yürütme mi
seçecek? Dışişleri Bakanlığı yürütmedir. Yürütme
yargıyı seçecekse, o zaman o yargıç yürütmenin adına
gidecekse o yargının uluslararası mahkemede de olsa
bağımsız olmadığı açık.
Sizleri biraz mantıklı, soğukkanlı olmaya ve
ülke gerçekleriyle ilgili bu kanun teklifi konusunda duyarlılığa
çağırıyorum. Türkiye bu ayıptan kurtulmalıdır. Bu
kanun teklifini 2007de verdik, şimdi İç Tüzüke göre ben indirmek
zorunda kaldım bu kanun teklifini, Adalet Komisyonundan da geçmedi. Bu
ayıba son vermek sizin elinizdedir ve bu kanun teklifinin kabulünü
diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Diyarbakır Milletvekili Sayın Akın Birdal. (BDP
sıralarından alkışlar)
AKIN BİRDAL (Diyarbakır) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Grubumuz adına verilen Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesindeki yargıçların görevlendirilme biçimine
ilişkin yasa teklifimizin lehinde söz aldım.
Tabii, şimdi, benden önce konuşan yasa teklifi sahibi
Sayın Hasip Kaplan arkadaşımız Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesindeki bu yargıçlar atama, tayin yerine seçilsin ve
bu ayıptan kurtulunsun. dedi.
Hangi ayıptan kurtulacağımızı
doğrusu kestirmek zor. Bakın, Bitlis Mutkide ve Tunceli
Çemişgezekte birkaç gündür yapılan kazılardan toplu mezarlar ve
insan kemikleri çıkıyor. Ne yazık ki bu, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin gündemine gelmiyor. Yani, şimdi, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinde Türkiye adına bulunacak yargıçların rolü ne olacak?
Taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer
uluslararası hukukun ihlaline karşı Türkiyenin mahkûm
edilmesini kurtarmak değil mi ya da Türkiyeyi savunmak değil mi?
Hangi birini savunacak Türkiye o mahkemede?
Elbette ki biz de seçilmesini istiyoruz, Anayasa Mahkemesinden,
yüksek yargıdan 1 kişi, hukuk fakültesinden 1
Elbette ki seçimle
olsun ve Türkiye de orada hukukun üstünlüğü anlamında temsil edilsin
ama şimdi, gerçekten, insanlığa karşı işlenen
suçların hangi birini savunacağız? Örneğin, 1987
yılında, İnsan Hakları Derneğinin Kuruluş
Bildirgesinde Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun bireysel
başvuru hakkının tanınmasını talep etmiştik.
Nitekim 1987 yılı sonu itibarıyla da Avrupa İnsan
Hakları Komisyonunun bu bireysel başvuru hakkı
tanındı, 90 yılında da Avrupa İnsan Hakları
Divanının yetkisi kabul edildi. Peki, yetkisi kabul edildi, bu
hakkın tanınması kabul edildi de ne oldu? Olan şu: Avrupa
Konseyi üye ülkelerin arasında, 47 ülke arasında en çok mahkûm edilen
ülke Türkiye olmaktan kurtulamadı bu yıla kadar. Bu yıl 1inci
sırayı Rusya aldı, 2nci sırada yine biziz.
Şimdi, bakın, orada kazılarda insan kemikleri
çıkıyor. Bu, insanlığa karşı işlenmiş
bir suçtur, adını ne koyarsanız koyun bir savaş suçudur.
Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde insan haklarını incelemek
gerekçesiyle bir komisyon oluşturulmuştur. Örneğin kaç gündür
Komisyon, işlerinin yoğunluğundan olacak, bu insan kemiklerinin
çıkması konusunda harekete geçmemiştir, Komisyonu
toplantıya çağırmamıştır. Ne zaman ki
Başbakanın ya da AKPnin gündemine bir konu girerse o zaman
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da onu gündeme alıyor.
Böyle bir insan hakları anlayışı olur mu arkadaşlar?
Siyasi kaygılardan uzak, gerçekten insanlık onuruna yaraşır
bir düzen eğer kurulacaksa nerede ihlal varsa oraya gitmelidir. Peki,
İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bu işlevi yerine
getirmiyor, o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi yapsın -ki bu hafta bu
konuda da bir araştırma komisyonu oluşturulması için öneri
vereceğiz- o zaman Genel Kurulumuz bir komisyon oluştursun -gerçekten
o dönemde bu insanlar nasıl toprağa gömüldüler- ve DNA testi
yapılsın, o dönemde kimler kamu görevlisiydi, valisi,
jandarması, emniyet müdürü, siyasetçisi, bakanı hakkında
soruşturma açılsın. Yasama görevi bu değil mi bizim? Gelin
işte, gerçekleri araştırma komisyonu oluşturulsun, hangi
ülke eğer demokrasiye ulaşmışsa, demokratik bir toplum
yaratılmışsa, toplumsal bir barış olmuşsa orada
mutlaka gerçekleri araştırma ve adalet komisyonları
oluşturulmuştur. Yoksa, geçmişiyle yüzleşmeyen bir toplum
nasıl demokrasiye geçer, nasıl barışa geçer?
O nedenle, biz, bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki
yapılanmanın elbette ki seçimle yapılmasını diliyoruz
ve gerçekten ne ise hukukun üstünlüğü, orada da hukukun gücünü ortaya
koyacak bir hukuk anlayışını oraya
taşıyalım, ki bu konuda da gerçekten yargıç Sayın
Rıza Türmenin de deneyimlerinden, bilgilerinden yararlanalım.
Örneğin şu konuda
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız
lütfen.
AKIN BİRDAL (Devamla) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Şimdi, örneğin, hiç değilse, bir gazetede bir
köşesi var, onu okuyalım. Yani bu hukuk
anlayışını, gerçekten hukukun üstünlüğünü ve gücünü
dikkate alan bir yerden Ne yapmak gerekir? sorusunu kendimize soralım.
Yoksa, 12 Eylül referandumunda Özgürlükçü, eşitlikçi bir toplum
yaratacağız. savının, ne kadar kendi
yargısını yaratma kaygısıyla
yapıldığının çok somut bir delilidir bunlar.
Nasıl bir hukuksuzluğun gerçekten korunacağını ve
nasıl bu düzmecenin demokrasi adına kamuoyuna
yutturulacağının bir yaklaşımıdır ki bu
kabul edilemez.
O nedenle biz, yine, her şeye karşın, Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesindeki 3 yargıcın tayin edilmesi ya
da atanması yerine seçilmesinin, uluslararası hukuk normları ve
normatif değerleri açısından uygun olacağını
düşünüyoruz ve bu düşünceyle bu düzenlemenin dikkate
alınmasının gerektiğini öneriyoruz.
Saygılarımızı sunuyoruz.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Alınan karar gereğince, sözlü sorular ile diğer
denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun Tasarı ve
Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm;
Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı
ile Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm;
Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/883)
(S. Sayısı: 568)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada yer alan Bazı Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve
Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Plan
ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
2.- Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının
Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/877) (S.
Sayısı: 535)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü sırada yer alan, İller Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve
İçişleri ile Plan ve Bütçe komisyonları raporlarının
görüşmelerine başlayacağız.
3.- İller Bankası Anonim
Şirketi Hakkında Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ve
İçişleri ile Plan ve Bütçe Komisyonları Raporları (1/371,
1/101) (S. Sayısı: 477) (x)
BAŞKAN Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Komisyon raporu 477 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Sayın milletvekilleri, alınan karar gereğince, bu
tasarı İç Tüzük'ün 91'inci maddesi kapsamında temel kanun olarak
görüşülecektir. Bu nedenle, tasarı, tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanıp maddelerine geçilmesi kabul edildikten sonra bölümler hâlinde
görüşülecek ve bölümlerde yer alan maddeler ayrı ayrı
oylanacaktır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu adına İzmir Milletvekili Sayın Bülent
Baratalı.
Buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BÜLENT BARATALI (İzmir) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra
sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında
Kanun Tasarısı ile 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnameyle ilgili olarak
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına görüşlerimi ifade edeceğim.
Bu nedenle, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetin
kurulmasından sonra savaşlarla harap hâle gelen ülkemizin süratli bir
şekilde ve geniş kapsamda imara olan gereksinimi ön plana
çıkmıştı. Büyük bir hızla devrimleri
gerçekleştirmeye çalışan yeni cumhuriyetin yerel altyapı
hizmetlerini bir an önce hayata geçirmesi de kaçınılmazdı. Bu
doğrultuda, yerel yönetimlerin halka yerel hizmetleri götürebilmelerini
sağlayacak önemli yetkilerle donatılmış ve mali yönden de
desteklenmiş bir kuruma gereksinim duyuluyordu. Yine bu gereksinimler
doğrultusunda, kendine özgü özellikleriyle yerel yönetim
bankacılığının yanında yerel yönetim
danışmanlığı da yapması istenen İller
Bankasının kurulması gündeme gelmişti.
İller Bankası 1935 yılında kurulmuştu ama
biraz daha geriye gitmek gerekiyor. Neden ihtiyaç hissedilmişti? Özellikle
1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanunu kabul edilmişti.
Yine bu Belediye Kanunu, daha önce çıkan 1924 tarihli ve 442
sayılı Köy Kanunu kapsamı dışında kalan bütün
komünleri temsil etmek üzere çıkarılmıştı, o
kapsamı içine almıştı, o nedenle güzel bir kanundu 1580
sayılı Yasa. Bu, bugüne kadar yani 2005 yılına kadar hüküm
ifade edebilmiş, hakikaten devrimci, ilerici, yenilikçi, değişimci
bir yasaydı; önemli özelliklerinden bir tanesi de kadınlarımız
burada ilk defa seçme hakkını kullanmışlardı.
Yine, bu alanda, 1593 sayılı Umumi
Hıfzıssıhha Kanunundan da söz etmek gerekiyor. Bu da
belediyecilik anlamında, yerel yönetim anlamında önemli görev ve
sorumluluklar vermişti. Bu nedenle, yerel yönetimlere kredi verebilecek ve
danışmanlık yapabilecek bir kuruma ihtiyaç vardı.
(x) 477 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
İşte, bu da 1933 yılında, 1580
sayılı Belediye Kanununun 131inci maddesine dayanılarak 2301
sayılı Kanunla kurulan Belediyeler Bankasıdır. Az önce
ifade ettiğim gibi, Belediyeler Bankası yerel yönetimlere kredi
verecek, finansman desteği yapacak olan bir bankaydı. Bu Kanuna göre
yetki nüfusu 10 binden büyük olan yerel yönetimleri kapsıyordu, onlara
mali destek verecek idi. Bankanın kaynağı ise belediyelerden, il
özel idarelerinden ve köylerden, gelirlerinden kesilecek yüzde 5 kesintilerle
oluşturulmuştu. Yine Belediyeler Bankasının yanında
bir İmar Heyetinin 1935te kurulduğunu görmekteyiz. Bu da 1580
sayılı Kanundan, yetkisini ondan alan bir kanundu. İmar Heyeti,
yatırımların teknik boyutunu yönlendirmek, yeni proje ve
planlama çalışmaları için görevlendirilmişti fakat bir
müddet sonra Belediyeler Bankasının, il özel idarelerini ve köyleri
de yetki alanına, görev alanına ve sorumluluk alanına
almasıyla yeni bir ihtiyaç hissedildi. Bu ihtiyaç da yine 1945
yılında çıkarılan ve İmar Heyetini de kapsayan 4759
sayılı İller Bankasıdır. Her iki kurumun deneyimi,
personeli ve mali varlıkları İller Bankasına
devredilmiştir. Bu gelişmenin amacı, Belediyeler
Bankasını ortadan kaldırıp yerine her yönden yeni bir
kuruluş kurmak değil, başarılı
çalıştığı kabul edilen bu kurumun eksikliklerini ve
yetersizliklerini gidererek ve çalışma alanı ile kapsamı
genişletilerek daha verimli çalışmasını
sağlamaktır.
Banka, 4759 sayılı Kuruluş Kanununun 1nci
maddesine göre özel hukuk hükümlerine tabidir, ticari esaslara göre faaliyet
gösterir ve tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur.
Yine Banka, 1960 yılında KİT olarak kabul edilmesine
karşın bu defa 233 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan
düzenleme ile İller Bankası KİT kapsamı
dışında tutulmuştur.
Banka, Sayıştay denetimine tabi değildir,
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmektedir.
Kurumlar vergisine tabidir ve bu yolda vergi ödemektedir. Bankanın vesayet
denetimi ise ilgili olduğu Bayındırlık ve İskân
Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.
Banka, Anayasanın 123üncü maddesinde belirtilen yerinden
yönetim ilkesine göre kurulmuştur, hizmet yerinden yönetim
kuruluşudur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller
Bankası, özetle, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren
çağdaş ve modern kentlerin oluşumuna ve insan
yaşamını kolaylaştıracak hizmetlere rehberlik eden, proje
ve ekonomik anlamda katkı sağlayan, köklü bir geleneğe sahip
önemli bir kurumumuzdur. İnsan odaklıdır, ihtiyaçların
giderilmesi anlamında sosyal bir kurumdur. İşçisiyle memuruyla,
apartmanda yaşayanıyla gecekondusuyla, yaşlısı ve
genciyle, yöneteni ve yönetileniyle, bütün hemşehriler doğrudan hedef
kitlesidir. Bundan dolayıdır ki tasarı gündeme geldikten sonra
ki 22nci Dönemde tasarı gündeme gelmişti- Cumhuriyet Halk Partisi
olarak biz, konunun bütün taraflarıyla bir araya geldik. Yakın
çalışma içine girdiğimiz İller Bankası yönetiminin
yanı sıra, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, memurlarla,
işçiler ve bunların temsilcileriyle, belediyeler ve Belediyeler
Birliğiyle görüş alışverişinde bulunduk. Tasarı
üzerinde ortaya çıkan görüşleri, eksiklikleri ve önerilerimizi
paylaştık, ayrışık oyumuzda da
ayrıntılarıyla belirttik ki yirmi sayfaya yakın bir
ayrışık oyumuz vardır.
Bu paralelde birtakım çekince ve eleştirilerimiz yerinde
bulundu ve düzenlemeye konuldu. Özellikle, memurlar için sözleşme süreleri
ve emekliye ayrılmada yüzde 30lar oranında ek ödeme
konularındaki taleplerimizin yerine getirilmesinden dolayı
memnuniyetimizi belirtmek isterim. Ancak, bütün bunlara karşın, bu
olumlu şeylere karşın, bankanın gerekli dönüşümlerle
yaşatılması ve misyonunu sürdürmesi yerine,
yapısının değiştirilmesi ve sosyal bir kurum
olmanın ötesinde ticari bir özelliğe büründürülmesi önemli bir
kayıptır çünkü İller Bankası, kurulduğu günden bugüne,
belediyelerin ve diğer yerel yönetim birimlerinin altyapı
hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde finansman ve teknik destek
bakımından vazgeçilmezdir. İller Bankası, yerel yönetimler
ile ilgili sahip olduğu bilgi ve uzman kadrosu ile de Türkiye için çok
önemlidir.
Kendine özgü bir yapıya sahip olan İller
Bankasının geçmişten bugüne kadar sorunlar
yaşadığı da açıktır. Bunların
başında, siyasal baskı ve siyasal kadro atamaları,
Bankanın ortakları olan yerel yönetimlere verilen kredilerin geri
dönüşünün olmaması gelmektedir. Bunun dışında,
kuruluş sermayesine ortak olan yerel yönetimlerin, karar verme
mekanizmalarında yer almaması da katı merkeziyetçilik
eleştirilerine maruz kalmasına neden olmaktadır. Yerel
yatırımlarda merkezî planlama, merkezî uygulama ve merkezden
kontrollük yapılmakta, çoğu zaman belediyelere hiç görüş
sorulmaması ve sürece dâhil edilmemeleri yerel yönetimlerce
eleştirilegelmektedir.
Diğer taraftan, merkezî bütçeye
bağımlılık ve bu nedenle uzun vadeli kredi verememesi
nedeniyle çağdaş olmamakla, mali özerkliğin olmaması ve
merkezî hükûmetin bürokrasisinden kurtulamadığı yolunda
eleştirilmektedir. Aynı zamanda, kamu kaynaklarını
kullanması ve kamu denetimine tabi olması nedeniyle de Banka faiz
oranlarını kendisi belirleyememektedir.
Değerli milletvekilleri, İller Bankasının
karşı karşıya olduğu bu sorunların çözümü, piyasa
mantığına göre çalışacak bir banka amacını
güden dış kaynaklı projeler olmamalıdır. Dönemin
şartlarının doğurduğu, bu ülkeye özgü kurumun
sorunları yıkıcı değil, yapıcı
eleştirilerle düzeltilmelidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller
Bankasının kendi iç işleyişinden ve yapısından
kaynaklanan sorunlarının olduğu bir gerçektir. Ancak, İller
Bankasını asıl işlevsiz hâle getiren, siyasi
müdahalelerdir, partizanca uygulamalardır. Bu uygulamalardan en
çarpıcı olanlardan biri de Belediyeler Fonunun yürürlükten
kaldırılmasıdır.
İller Bankası, projelerinin büyük bir bölümünü
oluşturan harita ve imar planı işlerini 2002 yılına
kadar Belediyeler Fonundan bağış olarak tahsis edebilmekteydi.
Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan paylardan bir
kısmı Belediyeler Fonuna aktarılmakta, bu fon
Bayındırlık ve İskân Bakanlığının
talimatı ile harita, içme suyu, kanalizasyon, su projesi gibi projelere
bağış olarak kullanılmaktaydı. 1993 yılında
bu fon genel bütçe kapsamına alınmış, 2002
yılından itibaren de kaldırılmıştır. Her
türlü altyapı hizmetlerinin temelini oluşturan harita ve imar
planlarının önemine vurgu yapan Belediyeler Fonu uygulaması
belediyelere hiçbir mali yükümlülük getirmemekte, merkezin kentleşmeye
yaptığı katkıyı gözler önüne sermekteydi. Belediyeler
Fonu, yürürlükte kaldığı 1948-2002 yılları
arasında banka yatırımlarının yüzde 85ini
karşılamıştır. İşte, bu fonun
kaldırılmasıyla bu büyük yatırım alanı piyasaya
açılmış, belediyeler daha çok dış kredilere yönelmek
zorunda kalmışlardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İller
Bankasının yeniden yapılandırma gerekçelerinin ve
yönteminin somutlaştığı uluslararası raporlar ve ikraz
anlaşmaları Dünya Bankasının bu süreçteki rolünü öne
çıkarmaktadır. Bu nedenle, özel olarak Dünya Bankasının bu
süreçteki rolüne daha yakından bakmak gerekmektedir.
Dünya Bankasının gelişmekte olan ülkelerde tüm
sorunlara verdiği reçete, devlet harcamalarının küçültülmesidir.
Dünya Bankasına göre, Türkiyede de merkezî yönetimin gayrisafi millî
hasıladaki yüzde 45lik payı derhâl düşürülmelidir. Devlet
küçülürken özel sektör büyüyecek, devlet bizzat kendisi özel sektörün
gelişmesini sağlayacak tedbirleri alacaktır Dünya Bankasına
göre. Düzenleyici devletin piyasaya müdahalesi yalnızca, sadece bu amaç
içinde meşru görülebilir.
Değerli arkadaşlarım, Dünya Bankasının
uygulamalarında neoliberal politikaların
ağırlığı yadsınamaz bir gerçektir. Neoliberal
politikaların temelini ise Özgürlük ve demokrasi adına, daha az
devlet, daha çok toplum. olarak özetlemek mümkündür.
Peki, neoliberal politikaların kastettiği toplum nedir,
bu nasıl bir toplumdur? Bu toplumun tezahürü yönetişim modelinde öne
çıkmaktadır. Sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve
devletin ülke, bölge veya şirketin karar mekanizmasında bir araya
gelerek yönetimini vurgulayan yönetişim teorilerinde toplum iki
farklı kesim tarafından temsil edilmektedir: Sivil toplum örgütleri
ve sermaye. Dünya Bankasının teorisyeni olduğu yönetişim,
toplumu, sermayenin elinde olan sivil toplum kuruluşları ile
sermayenin bizzat kendisinin temsil ettiğini iddia etmektedir. Bu
görüş, işçi sınıfını, demokratik kitle
örgütlerini, meslek odalarını, sendikaları yok sayan bir yönetim
modelidir.
Dünya Bankası, kamu kaynaklarından kredi veren yerel
yönetim bankalarının tasfiye edilmesini, yerel yönetimlerin
borçlanmada özgür bırakılmasını ve yerel kredi
piyasalarının oluşturulmasını öngörmektedir. Temel
alınan, kredi verilebilir belediyelerin yaratılmasıdır.
Kredi verilebilir belediye, öz kaynaklarını düzenli toplayabilen ve
piyasadan kredi alabilen ve ödeyebilen belediyeleri tarif etmektedir. En iyi
model olarak Amerika Birleşik Devletleri Belediye Bono Piyasası
gösterilmektedir.
Kamu kurumu gibi değil, piyasada herhangi bir şirket
gibi hareket eden, borçlanabilen ve güvenilir belediyeler yaratmak
amaçtır. Belediyeler, hizmetlerini fiyatlandırarak ve vergi
gelirlerini arttırarak öz kaynaklarının sürekliliğini
garanti altına alacak, bu şekilde güvenilir bir kredi
alıcısı olacaktır. Diğer taraftan, belediyelerin
düşük faizli kredi sağlayıcısı yerel yönetim
bankaları kaldırılmalıdır. Ancak bu şekilde
belediyeler özerkliğine kavuşacak ve bu şekilde demokrasinin
yatağı, kalkınmanın odağı olabilecektir.
Değerli milletvekilleri, bu görüş ve düşüncelerden
de açıkça anlaşılacağı gibi, faturanın
kesildiği adres vatandaş olacaktır. Bu anlayış ve
zihniyet, bütün hizmetleri fiyatlandırarak halkın sırtına
yükleyecektir. Kentte yaşamanın bir bedeli olduğunu bu
tasarıdan sonra kentte yaşayanlar göreceklerdir. Sosyal belediyecilik
ticari belediyeciliğe dönüşecektir. İller Bankasının
kendine özgü yapısı yerel yönetimlerin gelişmemesinin nedeni
olarak görülmekte, bu yapının tasfiyesi gündeme getirilmektedir.
İller Bankasının bu neoliberal öneriler
doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının
öngörüldüğü tasarıyla ilgili genel değerlendirmeler
dışında dikkatimizi çeken konulara kısaca değinmek
istiyorum. Tasarı, köy idareleri için banka
ortaklığını sonlandırırken ortakların
sermayeyle ilgili hisselerini de hazineye devrediyordu. Anayasaya
aykırı olan bu durumun ortakların sermayeyle ilgili olanı
alt komisyonda önerilerimiz doğrultusunda düzeltilmiştir. Ancak
İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun yani bu kanun
tasarısı kabul edilip yürürlüğe girdiğinde 4759
sayılı Kanun yürürlükten kaldırılacaktır. Oysa 4759
sayılı Kanun ise ortaklar arasında köy idarelerini de
saymıştır. Tasarıda ise köy idareleri bulunmamaktadır,
dolayısıyla sorun devam etmektedir köyler açısından.
Alt komisyon görüşmelerinde yaptığımız bu
eleştiriye İl özel idareleri bu alanı düzenliyor, sorun
yoktur. denilmiştir. Oysa köy idareleri de ayrı kamu tüzel
kişileridir. Tasarı böyle kanunlaşırsa köy idareleri ve özellikle
kırsal alan tamamen sahipsiz kalacak ve
yalnızlaştırılacaktır. Ülkemizde yaklaşık 35
bin köy, 40 bin mezra, sayısı belli olmayan oranda da kom
bulunmaktadır. 72,6 milyon nüfusumuzun 18 milyonu hâlâ belde ve köylerde
yaşamaktadır. Hükûmetin geçen sekiz yıllık süre içinde Köy
Kanunu ve kırsal alan kalkınmasında, mahalle
muhtarlıklarında yeniden yapılanma için hiçbir adım
atmaması dikkat çekicidir. Bu alanda başkalaşmaya girmeden
yeniden yapılanma kaçınılmaz olmuştur.
Yeni tasarıyla köy idarelerinin ortaklıktan
çıkarılması ve birikmiş olan ödenmiş sermayelerine el
konması kamu hukukunun temel prensiplerine ve Anayasaya aykırı
bulunmaktadır. 4üncü maddenin 3üncü fıkrasının (a)
bendinde 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel
İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi
Hakkında Kanuna göre, her ay Maliye Bakanlığı ve
İller Bankası tarafından dağıtılacak vergi
gelirleri paylarının toplamı üzerinden aylık olarak yüzde 2
oranında kesilecek miktarlar, sermayenin bir bölümü olarak yeniden
tariflenmiştir. Oysa bu pay mevcut Kanunda yüzde 5tir. Bu payın
yüzde 5ten kademeli olarak yüzde 2ye indirilmesi de facto bir durumdur ve
ortaklarına sorulmamıştır. Bunu eleştirdiğimizde,
sadece, toplantıya çağrılan Belediyeler Birliği temsilcisi,
konunun sözlü olarak Belediyeler Birliği Encümeniyle görüşüldüğünü
ifade etmiştir. Bunu kabul etsek bile il özel idareleri ve köyler için
konu hâlâ daha çözümsüz şekilde ortada durmaktadır ve bu
görüşmeler sırasında buna bir çözüm bulunması
gerekmektedir. Eğer burada da çözülemezse konunun Bankanın
ortaklarının katılacağı bir genel kurulda çözülmesi
muhakkak koşul hâline gelmiş bulunmaktadır.
Genel kurulun oluşumuna -5inci madde bu görüşmekte
olduğumuz tasarıda- yukarıda saydığımız
gerekçelerle köy temsilcileri de dâhil edilmemiştir. Tasarıda yönetim
kurulunda yerel yönetim temsilcilerine yer verilmemişti. Bu konudaki
itirazlarınız alt komisyonda haklı bulunup metne ilave
edilmiştir yani yönetim kurulunda artık il özel idarelerinden ve
belediyelerden bir temsilci bulunacaktır. Bu aşamada üzerinde önemle
durulması gerekmektedir, başına bu aşamada bir kazanın
gelmemesi gerekmektedir diye ifade etmeye çalışıyorum.
3 kişiden oluşacak denetim kurulu üyelerinden 1inin
genel kurul tarafından seçilmesi objektif değerlendirme ve hesap
verebilirlik açısından soru işaretine yol açacaktır yani
sermaye oluşturacak ortaklardan denetime hiçbir üye, 3 kişilik üye
olarak içine alınmamış bulunmaktadır. Bu da bir sorun
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun, tamamlayınız.
BÜLENT BARATALI (Devamla) Teşekkür ederim Sayın
Başkan, bitireceğim süresi içinde.
Geçici madde 5in 1inci fıkrasında sözleşmeli
statüye geçecek personelin, geçecek yasal süre içinde statülerine uygun
işlerde görevlendirilmeleri, 4üncü fıkrasında Bankada sürekli
işçi kadrolarında ve geçici işçi pozisyonlarında
çalışanların mevcut statülerinde
çalıştırılmaya devamı, 6ncı
fıkrasındaki sürenin en az iki yıl olarak belirlenmesi, 7nci
fıkrasındaki emekli ikramiyeleri veya kıdem
tazminatlarının yüzde 30 fazla ödenmesiyle ilgili önerilerimiz
karşılansa da mevcut personel mağduriyete
uğratılmamalı, tekrar güvence altına
alınmalıdır. Bankanın şu andaki mevcut
yapısı içinde yerel yönetimlerle ilgili görev, sorumluluk, destek ve
bunun gibi düzenlemeler ile ucuz kredi kullandırılmasının
sağlanması, ana sözleşme ve yeni yönetmelik yapılırken
öncelikle ele alınması gereken konulardır.
Diğer bir konu da Bankanın hazineye devredilmemesi,
üstlendiği misyon itibarıyla ilgili bakanlığın
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı olması
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT BARATALI (Devamla) Selamlayıp bitireceğim
Sayın Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Baratalı.
BÜLENT BARATALI (Devamla) Peki efendim, madem öyle
Ben tasarının iyilikler getirmesini diliyor,
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Barış ve Demokrasi Partisi Grubu
adına Bitlis Milletvekili Sayın Nezir Karabaş.
BDP GRUBU ADINA MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 477 sıra
sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Yasa
Tasarısını değerlendirmek üzere Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bugün İller
Bankasının İLBANK olarak değiştirilmesi ve
yasasında bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili
tasarıyı görüşüyoruz. İller Bankası 1933
yılında kurulan Belediyeler Bankası ve 1935 yılında
kurulan Belediyeler İmar Heyetinin 1945te birleşmesiyle birlikte kurulan
ve bugüne kadar Türkiyenin bu sürecinde hem belediyelerin hem il özel
idarelerin hem de köy idarelerinin çalışmalarında, projelerinde,
kentsel yaşamda önemli etkisi ve katkısı olmuş bir
kurumdur. Tabii, İller Bankası doğrusu çeşitli zamanlarda
yapılan düzenlemelerle kentsel yaşamın düzenlenmesinde,
altyapının çağdaş bir düzene kavuşmasında önemli
katkıları olmuş ama öteden beri geçmiş dönemlerde de, son
sekiz yıllık AKP İktidarı döneminde de birçok zaman
belediyelerin, tüm belediyelerin, tüm il özel idarelerinin ve bağlı
kuruluşların sermayesi ve paylarıyla oluşmuş olmasına
rağmen iktidarın istemlerine göre, iktidara yakın olan
belediyelere ayrımcı davranışlar, ayrımcı
yaklaşımlar hep olmuştur. Özellikle son dönemde AKP
İktidarıyla birlikte bu yaklaşım biraz daha öne
çıkmıştır.
İller Bankası paylarından belediyeler belli bir
kısmı hibe, diğer kısmı da belli vadelerle ve faiz
oranıyla, düşük faiz oranıyla borçlanır ve bu
borçlarını belirledikleri takvim içinde öderler, ancak bu ödemeleri
zamanında yapmayan belediyelerle ilgili herhangi bir yaptırım da
yoktur, bugüne kadar da böyle bir yaptırım da olmamış. Onun
için, geçmişten bugüne kadar iktidarlar kendilerine yakın
belediyelerin, kendi iktidar belediyelerinin bu konudaki ödemelerinden kesinti
yapmamış, doğal olarak bankanın o işleyişini
sağlamak için de birçok zaman ödeme güçlüğü içinde olan, bu konuda
yeni takvim belirlenmesini, borçlarının ertelenmesini isteyen,
haklı gerekçesi olan belediyelerin de tam tersine tüm
alacaklarını tahsil etmiş, birçok zaman icra takibi de
yapmıştır.
Değerli milletvekilleri, Türkiyede, özellikle başta
belde belediyeleri olmak üzere, birçok belediyenin, ilçe belediyelerinin,
özellikle küçük ve taşra il belediyelerinin de teknik konularda ciddi
sıkıntılar yaşadıklarını... İller
Bankasının, karşıladığı hizmetleri mevcut
kadrolarıyla, mevcut teknik heyetleriyle yapmaları mümkün değil;
arıtma, deşarj, katı atık, biyolojik, jeoteknik ve
hidrojeolojik etütler, çeşitli hizmet birimlerinin inşasıyla
ilgili çalışmaları -ekonomik anlamda kaynakları olsa bile-
kendi imkânlarıyla, mevcut kadrolarının imkânlarıyla
yapmaları mümkün değil.
İller Bankasının İLBANK olarak
değiştirilmesinde bu hizmetlerin tümünün, yine İLBANK
tarafından yapılacağı dile getiriliyor ancak şu
önemlidir, şunu gözden kaçırmamak gerekiyor: Birincisi, İLBANK,
tasarının gerekçesinde de dile getirildiği gibi, piyasa
kurallarına göre hareket eden, bankacılık kurallarını
uygulayan ve işlem yaptığı zaman kârı da, geliri de
hesaplayan bir anlayışla hareket ediyor ve serbest piyasa
mantığıyla hareket ediyor. Bu durumda, önümüzdeki süreçte bu
bankanın, her ne kadar mevcut işlevi sürdürecek deniliyor olsa bile,
tasarıda bununla ilgili düzenlemeler yapılmış olsa bile,
önümüzdeki süreçte belediyelerin ve il özel idarelerinin köy idareleri zaten
bu yapının dışına çıkarılmış-
paylarının da düşürülmesi, Bankanın sermaye
yapısının da değişmesiyle birlikte önümüzdeki süreçte
Bankanın bu faaliyetleri, belediyelere yönelik yaptığı
faaliyetleri yavaş yavaş kısıtlanacak ve Banka tümüyle
ticari mantığı olan ve sadece kârı düşünen bir
yapıya dönüştürülecek. Bu tasarıya
baktığımız zaman
bunun ilk adımı gibi görünüyor.
Değerli milletvekilleri, kentsel yaşamla ilgili,
toplumsal yaşam alanlarıyla ilgili düzenlemeler kâr amacından,
elde edilecek kârdan tümüyle uzak bir şekilde düzenlenmek zorundadır.
En küçük yerleşim biriminde toplumun temel ihtiyacını
karşılayan bir altyapı projesinin hiçbir şekilde hiçbir
kârla kıyaslanma veya kâr güdüsüyle ilişkilendirme
mantığı kabul edilemez. Bu düzenlemeye baktığımız
zaman Dünya Bankası ve IMFnin istemleri de dikkate alınarak
Bankanın bu faaliyetlerini yürütürken kârı da uluslararası
işlemleri de yapması isteniyor. Bu personel yapısını
da esas bu düzenlemedeki mantığı da dikkate
aldığımızda önümüzdeki süreçte bu banka, İLBANK,
İller Bankası faaliyetini ve misyonunu büyük oranda yitirecek, bir
özel banka durumuna, her şeyi piyasa kurallarına göre yapan bir
yapıya dönüştürülecektir.
Değerli milletvekilleri, İller Bankasının ve
yeni düzenlemeyle İLBANKın piyasa kurallarına göre hareket
etmesi, hele özellikle mevcut belediye yapılarımız dikkate
alındığında, yarın öbür gün birçok yerde, birçok
yerleşim alanında, belediye olan birçok yapıda, belediyelerin
artık kredi alamadığı veya kredi alabilse bile yüksek
faizli veya farklı koşulların dayatıldığı
bir konuma gelecektir.
Belediyelerimizin mevcut yapısı biliniyor. Nitekim AKP
İktidarı getirdiği bir yasayla ki bu yasa sonradan Anayasa
Mahkemesine açılan davayla geri döndü, bazı maddeleri geri döndü,
belde belediyelerinin açtıkları davayla da bu belediyeler yeniden
2009 seçimine katılma şansı elde ettiler ve seçimlere
katıldılar.
Nitekim bu yasanın getirilme gerekçesi de, bu belde
belediyelerinin kapatılma gerekçesi de bunların mevcut
yapıları, gelirleri, teknik kapasiteleri, personelleriyle
faaliyetlerini yürütemeyeceğinden kaynaklı bu tasarı
getirilmişti.
Belediyelerimizin, belde belediyelerinin neredeyse tümü, ilçe
belediyelerinin önemli bir kısmı, il belediyelerimizin de
bazılarında bu yapı mevcutken, İller Bankasının,
İLBANK diye, ticareti öne alan, uluslararası sermayeyle bazı
konularda iş birliği yapan bir yapıya büründürülmesi,
doğrusu bu tasarıya konulan, sonra muhalefetin ve belediyelerin,
sivil toplum örgütlerinin itirazlarıyla değiştirilen maddelerine
de baktığımız zaman, önümüzdeki süreçte, önümüzdeki
yıllarda tümüyle özelleştirilmiş, özel mantığa göre
hareket eden, temel mantığı kâr etme olan bir
bankacılık zihniyetinden, bir anlayıştan
kaynaklanıyor. Eğer muhalefetin, belediyelerin itiraz ettiği ve
sonradan değiştirilen bazı maddeler bu tasarıda olduğu
gibi kalsaydı, bu banka zaten şimdiden, kurulduğu anda
belediyelerin mevcut, şimdiye kadar ihtiyaçlarını
karşılayan, belediyelerin kentsel sorunlarına hem mali anlamda
hem teknik anlamda katkı sunan bir kurum olmaktan çıkacak, tümüyle
mevcut, bildiğimiz piyasa ve kâr amaçlı bankalardan biri
olacaktı. Biz bunu bile önemsiyoruz. AKP özellikle birçok konuda
muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin tüm ısrarlarına rağmen,
geri adım atmıyorken bu İLBANKla ilgili düzenlemelerde muhalefet
partilerinin ve belediyelerin taleplerinin önemli bir kısmını
burada almasını önemsiyoruz. Umarız, AKP bugünden sonra
diğer yasalarda da bugüne kadarki yasa çıkarma
mantığından vazgeçer, belli konularda sivil toplumun, belli
konularda muhalefetin taleplerini de dikkate alır.
Değerli milletvekilleri, bu İller Bankası
Yasasındaki değişikliği ve yeni kurulan, yeni adıyla
İLBANKı tartışıyorken belediyelerin içinde
bulunduğu durumu, AKPnin belediyelere yaklaşımına,
özellikle başta BDPye bağlı belediyelerin
yaşadığı sorunlara ve diğer yerlerde de AKPnin
belediyelerini alamadığı, muhalefette olan belediyelerin
yaşadığı sorunlara da biraz değinmek istiyoruz.
Değerli milletvekilleri, hepiniz biliyorsunuz ki daha önce de
belediye başkanlarımıza yönelik uygulamalar yapıldı
ama özellikle 2009 seçimlerinden hemen sonra çok sayıda belediye
başkanımız tutuklanıp, kelepçelenip cezaevine gönderildi.
Yine hakkında çeşitli konularda yaptıkları
siyasi faaliyetler, yaptıkları herhangi bir açıklama veya
siyasal değerlendirmeyle ilgili onlarca dava var. Yolsuzluk
yaptığı, hırsızlık yaptığı, kendi
ailesine ve yakınına çıkar sağladığı için
hakkında dava açılan, tutuklanan, görevden alınan belediye
başkanımız yok ama çeşitli konularda, hem genelindeki
sorunlarla ilgili, kültürle ilgili, dille ilgili yaptığı faaliyetler
hem partimizin bir taraftan seçilmiş belediye başkanı iken
yaptığı etkinliklerde siyasal faaliyetlere
katıldığı için, yine belediye başkanı
oldukları ilde, ilçede, beldede hem partimizin hem oradaki sivil toplum
örgütlerinin hem de halkın değişik kesimlerinin
yaptığı eylem, etkinliklere katıldıkları için
belediye başkanlarımız yargılanıyor ve yine hem
İller Bankası, bugün adı değiştirilen ve yasa
tasarısı gerekçesinde misyonu belirtilen İLBANK, hem merkezî
idare hem de belediyelerin olduğu yerde valiler, kaymakamlar, diğer
kurumlar belediyelere, halka hizmet eden, birimde halka hizmet eden, hizmetiyle
her türlü ilişkilenmesinde birinci derecede halkla yüz yüze olan
belediyelere tüm bu kurumların yardımcı olması, sorunlarının
çözümüne katkı sunmaları gerekirken maalesef belediyelerimize,
büyükşehir belediyelerimiz dâhil il, ilçe ve belde belediyelerimize,
illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar ve bunların
aracılığıyla diğer kurumlar tarafından birçok
sorun çıkarılmaktadır. Bu sorunları defalarca dile getirdik.
Bu sorunlarla ilgili birçok zaman iktidarın yetkili
bakanlıklarıyla ilişkilerimiz oldu. Yine bu sorunlarla ilgili,
belediye başkanlarımız, her geldiklerinde Hükûmetin
bakanlarıyla, genel müdürlüklerle bu sorunlarını çözmeye
çalışıyorlar ancak maalesef birçok zaman, bu sorunları
çözme, sorunların çözümüne katkı sunma yerine, çıkarılan
sudan gerekçeler, engeller hâlâ sürüyor. Birçok yerde kurumlar, devlet
kurumları, belediyeye icra davası açıp belediyelerin faaliyetini
yürütmesini, gündelik çalışmalarını yürütmesini,
personeline maaşını ödemesini engelliyor.
Örneğin, Tatvan Belediyesinde Sayın Maliye Bakanı
burada yok- Tatvan Maliye Müdürlüğü Tatvan Belediye hesaplarına icra
koyuyor, bu icradan dolayı Belediye, personelinin ücretini ödeyemiyor,
gündelik faaliyetlerini yapamıyor. Yani, belediye başkanı nereye
hizmet ediyor? Tatvana hizmet ediyor. Oradaki mülki amirin ve tüm
kurumların oradaki görevi nedir? Halka hizmet etmektir. Bir kurumun
Elbette kurumlar arası ilişkilenme, borçların tahsili,
diğer yöntemler var ama halka hizmet amacıyla faaliyetlerini yürüten
devlet, devletin kurumları, mülki idaresi ve diğer kurumları,
halka hizmet götüren, götürmek zorunda olan, faaliyeti, işi zaten bu olan
belediyenin hesaplarına icra koyuyor ve belediye faaliyet yürütemiyor,
belediye çalışma yürütemiyor.
Onun için, bu konuda, özellikle başta BDP belediyelerine,
BDPli belediye başkanlarına ve diğer muhalefet partilerinin
belediye başkanlarına yönelik bu tür uygulamalardan bir an önce
vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü devlet ve özellikle şu anda AKP Hükûmeti,
halka hizmet için var olduklarını, halk arasında bir ayrım
gözetmediklerini, her kesime aynı baktıklarını, Edirnenin
de Ankaranın da Hakkârinin de aynı olduğunu, kimin ve hangi
siyasi partinin düşüncesi ne olursa olsun farklı
bakmadıklarını söylüyor. Bu konuda eğer bir bakan, bir AKP
yetkilisi veya bir milletvekili Herhangi bir kurum, bir vali, bir kaymakam
veya ona bağlı bir kurum falan belediyemize -AKPli belediyeye, il,
ilçe, belde olabilir- icra koydu. diyorlarsa, bir örneğini burada
veriyorlarsa biz ayrım yapmadıklarını, herkese eşit
davrandıklarını söyleyeceğiz diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Karabaş.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Konya Milletvekili
Sayın Mustafa Kalaycı. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 477 sıra
sayılı İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında
Kanun Tasarısının geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi
Grubunun görüşlerini açıklamak üzere huzurlarınızda
bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1933
yılında 2301 sayılı Kanunla kurulan Belediyeler
Bankasının devamı olarak 13 Haziran 1945 tarih ve 4759
sayılı Kanunla kurulmuştur. Banka, hâlen 4759 sayılı Kanun ve özel hukuk
hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermekte olup tüzel kişiliği haiz
özel bütçeli bir kuruluştur. Banka, mahallî idarelere kredi sağlama
görevinin yanında, bu idareler adına harita, imar planı, her
türlü etüt, proje ve keşifler ile içme suyu, kanalizasyon, sondaj,
arıtma, deşarj, katı atık, jeotermal enerji, çeşitli
yapı ve benzeri tesisleri yatırım programları içerisinde
yaparak veya yaptırarak bu yatırımlar için gerekli araç ve
malzemeyi sağlayıp yatırım bankacılığı
yapmakla görevli bulunmaktadır. İller Bankası, bu tasarı
ile anonim şirket statüsünde İller Bankası Anonim Şirketi
unvanıyla bir kalkınma ve yatırım bankası statüsüne
dönüştürülmektedir. Tasarıyla, bankaya, yurt dışında
projelendirme ve danışmanlık hizmetleri verebilmesi, projelerin
uygulanması için temin edilen finansmanın kullanılmasına
aracılık edebilmesi görevi verilmektedir. Bankanın yeni
yapısı ve görevleri, gelecekte nasıl bir yapıya
dönüşebileceği konusunda bizi endişeye sevk etmektedir. Gerçi,
bankanın kendi kaynakları dışında sağlanan
finansmanın kullanılmasında aracılık etmek söz
konusudur. Ancak bu şekilde başka görevler verilmenin yolu açılmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim endişemiz,
yetmiş yedi yıldır mahallî idarelere hizmet gayesiyle faaliyet
gösteren ve yerel kalkınmada çok önemli katkısı bulunan
İller Bankasının zamanla mahallî idarelerin bankası
olmaktan çıkmasıdır. Nitekim, ülkemiz bunun örneklerini Ziraat
Bankası ve Halk Bankasıyla yaşamıştır. Esasen
çiftçiyi desteklemek için kurulan Ziraat Bankası ve esnafı
desteklemek üzere kurulan Halk Bankası, kuruluş amacını
unutmuş, esnaf ve çiftçi kredi kullanamaz hâle gelmiştir. Esnaf,
çiftçi ve köylü yüksek faizler nedeniyle kredi borçlarını ödeyemez
iken, yeni kredi kullanamaz iken bu bankalar krizi fırsata
çevirmişler ve çok yüksek kârlar elde etmişlerdir. İşte,
İller Bankası da bu tasarıyla böyle bir akıbete doğru
yol alabilecektir. Türkiyede bulunan 2.948 belediye mevcut durumda zaten
yaşadıkları ekonomik sıkıntılar sebebiyle
altyapı projeleri hazırlamakta zorlanıyor iken finansman
kaynağına erişimi iyice kısıtlanacak, belediyeler
hepten kendi kaderine terk edilebilecektir.
Değerli milletvekilleri, belediye yönetim ve hizmetlerinin
varlık nedeni, insanların sosyal ve ekonomik nedenlerle bir arada
yaşama mecburiyetleridir. Bir ülke sınırları içerisinde
yaşayan vatandaşların genel müşterek
ihtiyaçlarını karşılayan devlet organizasyonu içerisinde
mahallî müşterek ihtiyaçların giderilmesinde belediye
organizasyonları gerekmektedir. Türkiye'de de mahallî idareler ve
özellikle belediyeler görev, yetki ve sorumlulukları açısından
çok farklı süreçlerden geçerek bugüne ulaşmıştır.
Mahallî idarelerin güçlendirilmesi yönündeki eğilim ve beklentiler her
geçen gün hızla artmaktadır. Ancak kendi uhdesinde olan görevlerini
yerine getirmeye çalışan belediyelerimiz bugün başta kaynak
olmak üzere birçok sorun ile karşı karşıya
bulunmaktadır. Belediyeler zor durumdadır. Belediye
başkanlarımız büyük sıkıntı ve zorluklarla
karşı karşıyadır. AKP Hükûmeti ise belediyeleri
unutmuştur, belediyelerin sorunlarını umursamamakta, belediye
başkanlarımızı kale almamaktadır. 2009 yılı
Mart ayına kadar eski nüfusları üzerinden ödenek alan belediyelerin
birçoğunun 29 Mart 2009 seçimlerinden hemen sonra Adrese Dayalı Nüfus
Sisteminin esas alınmasıyla İller Bankası ödeneklerinde
yarı yarıya, hatta üçte 2ye varan azalma olmuştur. İller
Bankası kanalıyla gönderilen ödenekler birçok belediyemizde
çalışan personelin maaşını bile karşılayamaz
durumdadır. Birçok belediye personelinin maaşının ancak bir
kısmını ödeyebilmekte, hatta onu dahi ödeyemeyecek duruma
düşen belediyeler bulunmaktadır çünkü gönderilen paraların
önemli bir kısmı borçlarına kesilmektedir. Bugün birçok
belediyeye ayda sadece 10 bin TL düzeyinde, hatta bu rakamın da
altında ödenek gönderilmektedir. Bu durum hem belediye hem de personel
nezdinde sıkıntı yaratmakta, para olmadığı için
de yapılması gereken mecburi hizmetler hâliyle
yapılamamaktadır.
Bu sorunun çözümü için genel bütçe vergi gelirlerinden
belediyelere verilen payların gözden geçirilerek adaletli ve yeterli bir
hâle getirilmesi, belediyelere sabit giderlerini karşılayabilecek
belli bir paranın, mesela aylık 25 bin TLnin altında ödenek
gönderilmemesi ya da personel maaşlarının doğrudan Maliye
tarafından ödenmesi gibi düzenlemeler mutlaka gündeme getirilmelidir.
Belediyeler, geçmiş dönemlere ve cari döneme ait ödenemeyen
sosyal güvenlik primleri, vergiler ve kullanmış oldukları
krediler dolayısıyla ağır bir borç batağı
içerisinde bulunmaktadırlar.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Sayın Ali Babacan, Kimin borcu varsa o ödenecek. Borcun üzerini çizmek
yok. Öyle belediyeler var ki, yüzde 40 yüzde 40 keserek merkeze olan borcunu
yüz senede zor öder. Olsun, o borçlar silinmeyecek. diyor. Yani, hem
borçların ödenemeyecek boyutta olduğunu kabul ediyor hem de ödenecek
diyor. Peki ne olacak, nasıl ödenecek? Belediyelerin imkânı var da
ödemiyorlar mı?
Borç ödeme eğilimine girmeyen belediyeler hakkında icra
yoluna başvurulacağını belirten Maliye Bakanı da
belediyelerin öz gelirleri olan vergi gelirlerini artırmaya yönelik
çalışmalar yapılmasının zorunlu olduğunu, bunun
aynı zamanda belediyelerin mali özerkliklerini güçlendireceğini ve
merkezî yönetime olan bağımlılığını
azaltacağını söylüyor. Yani, aynı Hükûmetin
yaptığı gibi, belediyelerin de vatandaşın ümüğünü
sıkması isteniyor. Tabii, işsizlikle ve yoksullukla
cebelleşen vatandaşın durumu AKP Hükûmetinin umurunda bile
değil. AKP Hükûmetinin bakanları, sadece bakıyor ama görmüyor,
belediyelerin içinde bulunduğu sorunları çözmeye yönelik hiçbir
adım atmıyor.
Bilindiği üzere, 2008 yılında çıkarılan
5747 sayılı Kanun ile nüfusu 2 binin altında olduğu
gerekçesiyle AKP Hükûmeti tarafından köye dönüştürülmek istenen 862
belediyenin, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarıyla tüzel
kişiliklerinin devamı sağlanmıştır ancak 29 Mart
2009 mahallî idare seçimlerine giren ve bir beş yıl daha devamı
uygun görülen 862 belediyenin akıbeti hakkında belirsizlik
bulunmaktadır. Bugün itibarıyla bu belediyelerin ne olacağı
hakkında bir netlik yoktur ama bu konu, 2014 yılına
yaklaştıkça ağırlığını daha da
hissettirecek, büyük tartışmalara sebebiyet verecektir. Bu belediyelerin
köye dönüştürülmesi kırdan kente olan göçü daha da
artıracağından söz konusu belediyelerin mevcut durumu,
gelişme potansiyeli, yaz-kış nüfusu, ilçeye
uzaklığı, köy sayısı gibi unsurlara göre
durumları yeniden değerlendirilmeli ve belediye olarak faaliyetlerini
devam ettirebilmeleri yönünde kırsal kalkınmayı sağlayacak
politikalar geliştirilmeli ve mutlaka mevcut belirsizliği bir an önce
giderecek düzenleme yapılmalıdır.
Belediye başkanlarımız dertlidir. Beldelerine
hizmet etmek istemekte ancak imkânsızlıklar nedeniyle
yapamamaktadırlar, belde sakinlerine karşı boyunlarını
bükmektedirler. Belediye başkanlarının beldelerine gerekli
hizmetleri götürememelerinin, ellerinin kollarının bağlı
bulunmasının sorumlusu da, müsebbibi de AKP Hükûmetidir. Çünkü AKP
Hükûmeti, belediye başkanlarımızı çaresiz
bırakmıştır, belediyelerin sorunlarına çare
üretmemekte, vurdumduymaz bir tavır sergilemektedir.
Değerli milletvekilleri, genel bütçe vergi gelirlerinden
İller Bankası aracılığıyla belediyelere
gönderilen paylarda ciddi bir haksızlığa ve adaletsizliğe
neden olunmaktadır. Zira, tatil yeri niteliğinde olan, yayla
özelliği veya denize sahili bulunan birçok belde, ilçe veya il konumundaki
belediyelerimiz kış aylarında belli bir nüfusa sahip iken yaz
aylarında yoğun bir nüfus artışına sahne
olmaktadır. Yerel kaynaklar haricinde en önemli destek sayılan
İller Bankası kanalıyla verilen ödeneklerin kış
aylarındaki resmî nüfusa göre hesaplanmasından dolayı yaz
aylarında katbekat artan nüfusa bağlı olarak en temel belediye
hizmetlerinin dahi yerine getirilmesinde maalesef sorunlarla
karşılaşılmaktadır. İtfaiye, kanalizasyon,
cenaze, temizlik, yol vesair zorunlu hizmetler ciddi şekilde aksamakta ve
bu mevsimde çoğu tatil yapıp dinlenmek isteyen
vatandaşlarımız büyük sıkıntılar çekerek
perişan olmaktadır. Bu sorunun mutlaka ve acilen hâlledilmesi
gerekmektedir. Sorunun çözümü ise genel bütçe vergi gelirlerinden İller
Bankası aracılığıyla belediyelere gönderilen
payların, sadece kış nüfusuna göre değil, yaz ve
kış nüfuslarının birlikte dikkate alınarak
hesaplanmasıdır. Bu şekilde bir düzenleme hem ilgili
belediyelerimizi rahatlatacak hem de bu belediyelerimizden yaz aylarında
hizmet alan vatandaşlarımızın mağduriyetini büyük
ölçüde ortadan kaldıracaktır.
Genel bütçe vergi gelirlerinden büyükşehir belediyelerine
ayrılan paylarda da gerek kendi aralarında gerekse diğer il
belediyelerine göre büyük haksızlıklar ve adaletsizlikler
bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2009
yılı İller Bankası ve büyükşehir belediye payları
toplamında Konya Büyükşehir Belediyesine 85 milyon lira
aktarılmışken gerek nüfus gerek yüz ölçümü itibarıyla daha
küçük olan bazı illere daha fazla, hatta 4-5 katı pay
gönderilmiştir. Konya gibi büyükşehir belediyelerinin yanı
sıra, büyükşehir statüsünde olmayan Şanlıurfa, Malatya gibi
birçok ilimiz de aynı haksızlığa maruz kalmaktadır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Mustafa Bey, Denizli
de var, Denizli.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) -
Aynı adaletsiz dağılım il özel idarelerinin paylarında
da söz konusudur. Bugün, ülkemizin en büyük yüz ölçümüne, 200 belediyeyle en
fazla belediyesine sahip olan, 631 köyle de en fazla köyü bulunan illerin
başında gelen Konya, bu özellikler itibarıyla daha küçük olan
bazı illerden daha az pay almaktadır. İller arasında
yapılan bu haksız uygulama, aslında, o illerde yaşayan
vatandaşlarımıza yapılmaktadır. AKPnin adaleti bu
mudur? Bu adaletsiz uygulama nereye kadar sürdürülecektir?
Değerli milletvekilleri, bu tasarıya göre Bankanın
ortakları il özel idareleri ve belediyelerdir. Yürürlükten
kaldırılan 4759 sayılı Kanunda Bankanın
ortakları arasında yer alan köy idareleri, bu tasarıyla ortaklar
arasından çıkarılmaktadır, yani köylerin Bankaya
ortaklıkları ellerinden alınmaktadır.
Bankanın ortakları olan il genel meclisleri ile
belediyelerin genel kurulda temsilinde her ilden 2şer kişi olmak
üzere il bazı esas alınmış, Banka sermayesinde
ortaklığı söz konusu olmayan Bakanlık ve kurum temsilcileri
genel kurulda yer almıştır.
Her ilden belediye temsilcisinin 1 kişi olması, belediye
sayısı fazla veya az olan iller açısından genel kurulda
belediyelerin temsilinde bir eşitsizlik oluşturmuştur. Seçim
bölgem olan Konyada hâlen 200 belediye bulunmaktadır. Konya, 200
belediyesi olmasına rağmen belediye sayısı çok az olan
illerle birlikte İller Bankası Genel Kuruluna belediyeleri temsilen
1er kişi gönderebilecektir. Tüm belediyelerin yüzde 6,8ine sahip olan
Konya, bu belediyelerini temsilen İller Bankası Genel Kurulunda binde
6 ile temsil edilebilecektir. Bu durum, Konyaya büyük haksızlık
yapıldığı anlamına gelmektedir. Şirketler
hukukuna da uygun olmayan bu düzenleme, temsilde büyük bir adaletsizliği
içermektedir.
Yine, bu tasarıda, banka hizmetlerinin gerektirdiği
görevlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer
kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi
olmayan sözleşmeli personel eliyle yürütülmesi öngörülmektedir.
Sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen personelin
Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılacak olan yönetmeliğin
yayınlanmasından itibaren en geç üç ay içerisinde Banka
tarafından Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi
ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmesini
düzenlemektedir.
Anayasamızın 128inci maddesinde, devletin, kamu
iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel
idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin
gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu
görevlileri eliyle görülmesi hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, çalışanların hiçbir güvencesi
olmaksızın sözleşmeli istihdama ya da başka kurumlara
nakledilmek üzere havuza mahkûm edilmesi, banka hizmetlerinin
işleyişini en iyi bilen ve yıllarını Bankaya harcayan
birçok tecrübeli personelin bu yolla tasfiye edilebilmesine yol açacak, kurum
işleyişinde geri dönülmez zararlar çıkabilecektir. Personelin
güvencesiz kalması konusu bizim en fazla endişe duyduğumuz
konulardan biridir.
Burada bir hakkı teslim etmeden geçmeyeceğim. Personelin
talepleriyle ilgili olarak Sayın Genel Müdür ve Banka yönetimindeki
arkadaşlar tasarının Komisyon görüşmelerinde bu
kaygıları gidermeye yönelik çok büyük çaba sarf etmişler ve
olumlu bir yaklaşım içerisinde olmuşlardır. Bu kapsamda,
personelin talebi olan birçok husus tasarıya işlenmiştir.
Ben, tasarının gerek İller Bankası
personelimize gerekse ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Kalaycı.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati:18.55
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.59
BAŞKAN: Başkan Vekili
Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Yusuf
COŞKUN (Bingöl), Harun TÜFEKCİ (Konya)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 52nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
477 sıra sayılı Kanun Tasarısının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Alınan karar gereğince kanun tasarı ve
teklifleriyle komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 26 Ocak 2011 Çarşamba günü saat 14.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.00