DÖNEM: 23 YASAMA
YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
CİLT
: 96
76ncı Birleşim
10 Mart 2011 Perşembe
(Bu Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler
tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş
alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İ Ç İ N D E K İ L E R
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Van
Milletvekili Kayhan Türkmenoğlunun, Devlet Planlama
Teşkilatının kalkınma politikaları ve
çalışmalarına ilişkin gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
2.-
Kırklareli Milletvekili Tansel Barışın, Ergene Nehrinin
kirliliğine ve yarattığı çevre sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- Erzurum
Milletvekili Muhyettin Aksakın, Erzurum ilinin düşman
işgalinden kurtuluşunun 93üncü yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya ili Simav ilçesi
Kaymakamlığının küfürlü konuşmanın engellenmesi
amacıyla başlattığı projenin ulusal basın ve
medyada farklı bir şekilde kamuoyu gündemine getirilmesine
ilişkin açıklaması
2.- Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslunun, Ergene Nehrinin kirliliğine
ilişkin açıklaması
3.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamannın, Erzurum ilinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 93üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
4.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Erzurum ilinin düşman
işgalinden kurtuluşunun 93üncü yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melen ve 19 milletvekilinin, sağlık sistemindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1066)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 20 milletvekilinin, yardımcı
doçentlerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1067)
3.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl ve 37 milletvekilinin, Ankara OSTİM Organize
Sanayi Bölgesinde meydana gelen patlamaların nedenlerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1068)
4.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve 23 milletvekilinin, nişasta
bazlı şekerin insan sağlığına etkisinin ve
şeker sektöründeki sorunların araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1069)
VI.-
ANT İÇME
1.-
Anayasanın 114üncü maddesine göre atanmış bulunan Adalet
Bakanı Ahmet Kahramanın ant içmesi
VII.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.-
Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu Tasarısı ile Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu
Raporu (1/997, 1/1003) (S. Sayısı: 633)
2.-
Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında
Sözleşme ve Bu Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı
Donanımına Özgü Konulara Dair Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/904) (S. Sayısı: 622)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuveyt Devleti Hükûmeti Arasında Sürdürülebilir
Kalkınma İçin Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması
Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Çevre ve Dışişleri Komisyonları Raporları (1/927)
(S. Sayısı: 652)
4.- Uluslararası
Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru Hükûmetlerarası
Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/683)
(S. Sayısı: 667)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Tarım Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği
Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/856) (S. Sayısı: 624)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında
İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/870) (S. Sayısı:
625)
7.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Sınır Kapılarının Ortak Kullanımına
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/863) (S. Sayısı: 626)
8.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri Bakanlığı ile Suriye
Arap Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri Bakanlığı
Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/823) (S. Sayısı:
627)
9.- Samsun
Limanı (Türkiye Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya Federasyonu)
Üzerinden Demiryolu Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/941) (S. Sayısı:
651)
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında Bitki
Karantinası Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/910) (S. Sayısı: 660)
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında Petrol
Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/793) (S. Sayısı: 668)
12.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/943) (S. Sayısı: 669)
13.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin
Kaçakçılığı ile Mücadelede İşbirliği
Hususunda Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/945) (S. Sayısı: 670)
14.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve
Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/979) (S. Sayısı:
645)
15.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Yeni Zelanda Hükûmeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/921) (S.
Sayısı: 650)
16.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve
Karantina Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/950) (S. Sayısı: 656)
17.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Tarım
Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/894) (S. Sayısı: 657)
18.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Hayvan
Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/885) (S. Sayısı: 658)
19.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ve Sırbistan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Teknik ve Mali İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/908) (S. Sayısı: 662)
20.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Karadağ Hükûmeti Arasında TİKA Program
Koordinasyon Ofisinin Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/969) (S. Sayısı:
665)
21.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmetini Temsilen Tarım ve Köyişleri Bakanı ile
Avusturya Cumhuriyeti Hükûmetini Temsilen Federal Tarım, Orman, Çevre ve
Su Yönetimi Bakanı Arasında Tarım Alanında
İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/764) (S. Sayısı:
666)
22.- Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve
Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/394) (S. Sayısı: 604)
23.-
Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı ve Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin; Cumhurbaşkanlığı Seçimine
İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa
Komisyonu Raporu (1/787, 2/62) (S. Sayısı: 527)
24.- Kamu
Denetçiliği Kurumu Kanunu Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum
ve Anayasa Komisyonları Raporları (1/991) (S. Sayısı: 609)
VIII.-
OYLAMALAR
1.-
Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu Tasarısı ile Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının oylaması
2.-
Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar
Hakkında Sözleşme ve Bu Sözleşmeye İlişkin Hava
Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair Protokolün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuveyt Devleti Hükûmeti Arasında Sürdürülebilir
Kalkınma İçin Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması
Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
4.-
Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru Hükûmetlerarası
Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısının oylaması
5.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Tarım Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği
Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında
İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının
oylaması
7.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Sınır Kapılarının Ortak Kullanımına
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
8.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri Bakanlığı ile Suriye
Arap Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri Bakanlığı
Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
9.- Samsun
Limanı (Türkiye Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya Federasyonu)
Üzerinden Demiryolu Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
10.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında Bitki
Karantinası Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının oylaması
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında Petrol
Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
12.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
13.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin
Kaçakçılığı ile Mücadelede İşbirliği
Hususunda Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
14.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve
Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
15.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Yeni Zelanda Hükûmeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
16.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Tarım Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve Karantina
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
17.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Tarım
Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının oylaması
18.- Türkiye
Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak
Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Hayvan
Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının oylaması
19.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ve Sırbistan Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Teknik ve Mali İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
20.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti ile Karadağ Hükûmeti Arasında TİKA Program
Koordinasyon Ofisinin Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
21.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmetini Temsilen Tarım ve Köyişleri Bakanı ile
Avusturya Cumhuriyeti Hükûmetini Temsilen Federal Tarım, Orman, Çevre ve
Su Yönetimi Bakanı Arasında Tarım Alanında
İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısının oylaması
22.- Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve
Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının oylaması
IX.-
YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Adana
Milletvekili Yılmaz Tankutun, yeni doğan bebeği ölen bir
aileden hastane masraflarının istendiği iddiasına
ilişkin Başbakandan sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağın cevabı (7/17532)
2.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, çocuk kardiyoloji uzmanı
ihtiyacına ilişkin sorusu ve Sağlık Bakanı Recep
Akdağın cevabı (7/17780)
3.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, 4924 sayılı
Kanun kapsamında çalışan sağlık personeli
istihdamına ve tayin sorununa ilişkin sorusu ve Sağlık
Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/18001)
4.- Samsun Milletvekili
Suat Binicinin, Samsunda bir bebeğin ölümüne ilişkin
Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcının
cevabı (7/18019)
5.- Erzurum
Milletvekili Zeki Ertugayın, sel ve dondan zarar gören çiftçilerin
desteklenmesine, borç ertelemelerine ve meydana gelen zararlara,
Et teşvik
primi uygulamasına ve diğer hayvancılık desteklerine,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/18065, 7/18066)
6.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğündeki
atama ve görevden almalara ilişkin Başbakandan sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demirin
cevabı (7/18085)
7.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepte depreme karşı
alınacak önlemlere ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Mustafa Demirin cevabı (7/18166)
8.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, konut ihtiyacı ile yapı
kooperatiflerine ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve
İskân Bakanı Mustafa Demirin cevabı (7/18167)
9.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, Kocaeli-Dilovası beldesindeki
çevre kirliliği ile ilgili kurulan Meclis Araştırması
Komisyonunun önerileri hakkında yapılan çalışmalara
ilişkin sorusu ve Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
(7/18178)
10.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, gıda üreten iş yerlerinin sorumlu
yönetici istihdamına,
-Edirne
Milletvekili Rasim Çakırın, nişasta bazlı şeker kota
oranının düşürülmesine,
İlişkin
soruları ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (7/18206, 7/18207)
11.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Başbakanın
açılışını yaptığı tesis ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı
(7/18249)
12.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Başbakanın
açılışını yaptığı tesis ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı Mehmet
Aydının cevabı (7/18254)
13.- Adana
Milletvekili Tacidar Seyhanın, İstanbul-Gedikpaşa
İlköğretim Okulunun satışına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/18311)
14.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Giresun-Çamoluka Ziraat Bankası
şubesi açılmasına ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacanın cevabı
(7/18317)
15.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, hizmet alımı yoluyla
çalıştırılan personele ilişkin sorusu ve
Sağlık Bakanı Recep Akdağın cevabı (7/18335)
16.- Kars
Milletvekili Gürcan Dağdaşın, Kars-Kağızman
Yankıpınar köyü meralarıyla ilgili bazı iddialara
ilişkin sorusu ve Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demirin cevabı (7/18364)
17.-
Çankırı Milletvekili Ahmet Bukanın, Çankırıya
yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve
Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demirin
cevabı (7/18365)
18.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, RTÜKün yürüttüğü Kurumsal Kaynak
Planlaması Projesine ve konuyla ilgili yürütülen idari soruşturmaya
ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/18374)
19.-
Çankırı Milletvekili Ahmet Bukanın, Çankırıya
yapılacak yatırımlara ilişkin sorusu ve Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın
cevabı (7/18375)
20.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanadaki yerleşik ve gezici kütüphanelere
ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın
cevabı (7/18389)
21.-
Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcının, bazı bölgelerde
kaçak kazı yapıldığı ve çıkarılan eserlerin
yurt dışına çıkarıldığı
iddialarına ilişkin sorusu ve Kültür ve Turizm Bakanı
Ertuğrul Günayın cevabı (7/18391)
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.01de açılarak üç oturum yaptı.
Kars Milletvekili
Zeki Karabayır, Kars iline yapılan hizmetlere,
Artvin
Milletvekili Metin Arifağaoğlu, Artvin ilinin kurtuluşunun
90ıncı yıl dönümüne,
Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy, İstiklal Marşının Türkiye
Büyük Millet Meclisinde kabul edilişinin 90ıncı yıl
dönümüne,
İlişkin
gündem dışı birer konuşma yaptılar.
Artvin
Milletvekili Ertekin Çolak, Artvin ilinin kurtuluşunun 90ıncı
yıl dönümüne,
Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplan, Avrupa Parlamentosunda Türkiye ilerleme raporuyla
ilgili oylama yapılacağına ve bu raporun son yılların
en sert eleştirilerini içerdiğine,
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Artvin ilinin kurtuluşunun
90ıncı yılını MHP Grubu olarak
kutladıklarına,
İzmir
Milletvekili K. Kemal Anadol, yağan kar nedeniyle Ankarada belediye
hizmetlerinin iflas ettiğine,
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemür ve 23 milletvekilinin, kamudaki taşeron
şirket uygulamasının ve bu şirketlerde çalışan
işçilerin sorunlarının (10/1062),
Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 32 milletvekilinin, konut işçilerinin
sorunlarının (10/1063),
Afyonkarahisar
Milletvekili Abdülkadir Akcan ve 22 milletvekilinin, Et ve Balık Kurumunun
işleyişindeki ve et ithalindeki sorunların (10/1064),
Edirne
Milletvekili Cemaleddin Uslu ve 19 milletvekilinin, iş
kazalarının nedenlerinin (10/1065),
Araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 23üncü seçim dönemi bitmeden seçimlerin yenilenmesine dair
kararı çerçevesinde; Adalet Bakanlığına Ahmet Kahraman,
İçişleri Bakanlığına Osman Güneş ve
Ulaştırma Bakanlığına Mehmet Habib Solukun,
Anayasanın 114üncü maddesi gereğince, Başbakan tarafından
atanmış olduklarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı
tezkeresi Genel Kurulun bilgisine sunuldu.
Anayasanın
114üncü maddesine göre atanmış bulunan İçişleri
Bakanı Osman Güneş ve Ulaştırma Bakanı Mehmet Habib
Soluk ant içtiler.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve İç Tüzükün 91inci maddesi kapsamında
değerlendirilerek temel kanun olarak bölümler hâlinde görüşülmesi
kabul edilen, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu Tasarısı ile
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu
Raporunun (1/997, 1/1003) (S. Sayısı: 633) görüşmeleri ikinci
bölümüne kadar kabul edildi, verilen aradan sonra;
2nci
sırasında bulunan, Taşınır Donanım Üzerindeki
Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme ve Bu Sözleşmeye
İlişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konulara Dair
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/904) (S.
Sayısı: 622),
3üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Kuveyt Devleti
Hükûmeti Arasında Sürdürülebilir Kalkınma İçin Doğal
Kaynakların ve Çevrenin Korunması Alanında
İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/927) (S.
Sayısı: 652),
4üncü
sırasında bulunan, Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma
Koridoru Hükûmetlerarası Anlaşmasına Katılmamızın
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/683) (S. Sayısı: 667),
5inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Tarım Alanında Ekonomik, Bilimsel ve
Teknik İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/856) (S. Sayısı:
624),
6ncı
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik
Hizmetleri Alanlarında İşbirliğine İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/870) (S. Sayısı: 625),
7nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Sınır Kapılarının
Ortak Kullanımına İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/863) (S. Sayısı:
626),
8inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri
Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti
İçişleri Bakanlığı Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/823) (S. Sayısı: 627),
25inci sırasında
bulunan, Samsun Limanı (Türkiye Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya
Federasyonu) Üzerinden Demiryolu Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Rusya Federasyonu Hükûmeti Arasında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/941) (S.
Sayısı: 651),
26ncı
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu
Hükûmeti Arasında Bitki Karantinası Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/910) (S. Sayısı: 660),
27nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu
Hükûmeti Arasında Petrol Alanında İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/793) (S.
Sayısı: 668),
28inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı ile Rusya Federasyonu İçişleri
Bakanlığı Arasında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/943) (S. Sayısı: 669),
29uncu
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı ile Rusya Federasyonu Uyuşturucu Trafiği
Kontrolü Federal Servisi Arasında Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara
Kimyasal Maddelerin Kaçakçılığı ile Mücadelede
İşbirliği Hususunda Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/945) (S. Sayısı:
670),
30uncu
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/979) (S. Sayısı: 645),
31inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Yeni Zelanda
Hükûmeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/921) (S. Sayısı: 650),
32nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve Karantina Alanında
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/950) (S. Sayısı:
656),
33üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Tarım Alanında Ekonomik,
Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/894) (S. Sayısı: 657),
34üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Hayvan Sağlığı
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/885) (S. Sayısı:
658),
37nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Sırbistan
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Teknik ve Mali İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/908) (S. Sayısı: 662),
38inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Karadağ
Hükûmeti Arasında TİKA Program Koordinasyon Ofisinin Faaliyetlerine
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/969) (S. Sayısı: 665),
Komisyon
yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından ertelendi.
9uncu
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Çevre Koruma Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/855) (S.
Sayısı: 628),
10uncu
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Hayvan Sağlığı
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/858) (S. Sayısı:
629),
11inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Bitki Koruma ve Karantina Alanında
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/859) (S. Sayısı:
630),
12nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri
Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükûmeti
İçişleri Bakanlığı Arasında Polis
Teşkilatlarınca Yürütülen Güvenlik Hizmetlerinde Etkinliğin
Yükseltilmesine Yönelik Projeli Çalışmalarda İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/930) (S.
Sayısı: 632),
13üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/817) (S. Sayısı: 634),
14üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma
Bakanlığı ve Suriye Arap Cumhuriyeti Ulaştırma
Bakanlığı Arasında Denizcilik İşbirliği
Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/857) (S. Sayısı: 635),
15inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Su Kaynaklarının Verimli
Kullanımı ve Kuraklıkla Mücadele Alanında Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Çevre ile Dışişleri Komisyonları
Raporları (1/860 ) (S. Sayısı: 636),
16ncı
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Su Kalitesinin İyileştirilmesi
Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Çevre ile Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/861) (S. Sayısı: 637),
17nci sırasında
bulunan, Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Arasında Bilgi ve
İletişim Teknolojileri Alanında Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/864) (S. Sayısı:
638),
18inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Gençlik ve Spor Alanlarında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/867) (S. Sayısı: 639),
19uncu
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti Yerel Yönetim
Bakanlığı Arasında Yerel Yönetim Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/914) (S. Sayısı: 640),
20nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma
Bakanlığı ve Suriye Arap Cumhuriyeti Ulaştırma
Bakanlığı Arasında Demiryolu Alanında Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/922) (S.
Sayısı: 641),
21inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti İçişleri
Bakanlığı Arasında Nüfus İşlemleri Alanında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/932) (S. Sayısı: 642),
22nci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Asi Nehri Üzerinde "Dostluk
Barajı" Adı Altında Ortak Baraj İnşa Edilmesi
İçin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Çevre ile
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/946) (S.
Sayısı: 643),
23üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Dicle Nehrinden Su Çekilmesi İçin
Suriye Topraklarında Pompa İstasyonu Kurulması Konusundaki
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Çevre ile Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/956) (S. Sayısı: 644),
24üncü
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Rusya Federasyonu
Hükûmeti Arasında Geri Kabul Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/1007) (S. Sayısı:
649),
35inci
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ve Suriye Arap Cumhuriyeti
Hükûmeti Arasında Meteoroloji Alanında Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/862) (S. Sayısı:
659),
36ncı
sırasında bulunan, Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti Enformasyon
Bakanlığı Arasında Basın Yayın Alanlarında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/954) (S. Sayısı: 661),
Görüşmeleri
tamamlanarak yapılan açık oylamalardan sonra kabul edildi ve
kanunlaştı.
10 Mart 2011
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00te toplanmak
üzere birleşime 17.14te son verildi.
Nevzat PAKDİL |
Başkan
Vekili |
|
Harun TÜFEKCİ Bayram
ÖZÇELİK |
Konya Burdur |
Kâtip Üye Kâtip
Üye |
|
Yaşar
TÜZÜN |
Bilecik |
Kâtip
Üye |
No.: 101
II.- GELEN KÂĞITLAR
10 Mart 2011 Perşembe
Teklifler
1.- İstanbul
Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaşın; 5188
Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/880) (İçişleri
Komisyonuna) (Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2011)
2.- İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncelin; Türk Ceza Kanunu ve Ailenin Korunmasına
Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
Teklifi (2/881) (Kadın Erkek Fırsat Eşitliği;
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler ile Adalet Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 2.3.2011)
Raporlar
1.-
Türkiye-Azerbaycan Uzun Vadeli Ekonomik ve Ticari İşbirliği
Programı ve İcra Planının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/534) (S. Sayısı: 683) (Dağıtma tarihi:
10.3.2011) (GÜNDEME)
2.- Nükleer
Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmenin
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/564) (S. Sayısı: 684)
(Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
3.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Çek Cumhuriyeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunması
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/746) (S. Sayısı: 685) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011)
(GÜNDEME)
4.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Hırvatistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Türkiye Cumhuriyeti ve Hırvatistan Cumhuriyeti Arasında
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve
Korunmasına Yönelik Anlaşmaya İlişkin
Değişikliklere Dair Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/749) (S. Sayısı: 686) (Dağıtma tarihi:
10.3.2011) (GÜNDEME)
5.- Türkiye
Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Arasında Yatırımların
Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/794) (S. Sayısı: 687) (Dağıtma tarihi:
10.3.2011) (GÜNDEME)
6.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı Arasında Polis Eğitimi
Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/828) (S. Sayısı: 688)
(Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
7.- Türkiye
Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Ulusal Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanlığı Arasında
Personel Eğitimi Alanında İşbirliği Protokolünün
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/830) (S. Sayısı: 689)
(Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
8.- Türkiye
Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Arasında Terörle Mücadele
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/831) (S. Sayısı: 690) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011)
(GÜNDEME)
9.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Irak Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik
İşbirliği Antlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/834) (S. Sayısı: 691) (Dağıtma tarihi:
10.3.2011) (GÜNDEME)
10.-
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne İlişkin Taraflar
Konferansında Alınan Kararın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/911) (S.
Sayısı: 692) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
11.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Brezilya Federatif Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/947) (S. Sayısı: 693)
(Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
12.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Esendere ve Sero Kara Hudut Kapılarının Ortak
Kullanımına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/967) (S. Sayısı: 694) (Dağıtma tarihi:
10.3.2011) (GÜNDEME)
13.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Gürcistan Hükümeti Arasında Kara Gümrük
Geçiş Noktalarının Ortak Kullanımına İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/970) (S. Sayısı: 695) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011)
(GÜNDEME)
14.- Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun
Tasarısı ile Anayasa Komisyonu Raporu (1/993) (S. Sayısı:
696) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
15.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ,
Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem
İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır,
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Batman Milletvekili
Bengi Yıldız ve 306 Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 59 uncu Maddesinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu
(2/879) (S. Sayısı: 697) (Dağıtma tarihi: 10.3.2011) (GÜNDEME)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul
Milletvekili Mithat Melen ve 19 Milletvekilinin, sağlık sistemindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1066) (Başkanlığa
geliş tarihi: 07.02.2011)
2.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğru ve 20 Milletvekilinin, yardımcı
doçentlerin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1067)
(Başkanlığa geliş tarihi: 08.02.2011)
3.- Ankara
Milletvekili Tekin Bingöl ve 37 Milletvekilinin, Ankara OSTİM Organize Sanayi Bölgesinde
meydana gelen patlamaların nedenlerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1068)
(Başkanlığa geliş tarihi: 09.02.2011)
4.- Kastamonu
Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ve 23 Milletvekilinin, nişasta bazlı şekerin insan
sağlığına etkisinin ve şeker sektöründeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1069) (Başkanlığa
geliş tarihi: 09.02.2011)
Süresi
İçinde Cevaplanmayan Yazılı Soru Önergeleri
1.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir gazete santralinin yasa dışı
dinlendiği iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/17475)
2.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tanın, Amerika seyahatine ve bazı hâkim ve
savcıların Amerikada eyalet sistemini incelediği
iddiasına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17482)
3.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, Van F Tipi Cezaevindeki sorunlara ve
cezaevlerinde yapılan denetimlere ilişkin Adalet Bakanından
yazılı soru önergesi (7/17483)
4.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
teşkilat yapısına ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17599)
5.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, ceza infaz kurumları personelinin statüsüne
ve fazla çalışma ücretinden yararlandırılmasına
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17600)
6.- Van
Milletvekili Özdal Üçerin, Adli Tıp Kurumunun işleyişine ve
raporlarına ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17602)
7.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, şiddet mağduru kadınlar
hakkında verilen koruma kararlarına ilişkin Adalet
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17603)
8.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, bilirkişilik kurumuna
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/17676)
9.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa Adliye Binasının
yetersizliğine ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/17677)
10.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, adalet saraylarında güvenlik
için alınan önlemlere ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/17678)
11.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, şehir plancılarının
istihdamına ilişkin Bayındırlık ve İskân
Bakanından yazılı soru önergesi (7/17792)
12.- İzmir
Milletvekili Canan Arıtmanın, bir valinin kurtuluş günü
törenlerinin kaldırılması yönünde teklif yaptığı
iddiasına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18018)
13.- Ankara
Milletvekili Yılmaz Ateşin, Lübnanda yaşanan hükümet krizine
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18020)
14.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, yabancı bir haber sitesinde
yayınlanan bir iddiaya ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18021)
15.- İzmir
Milletvekili Bülent Baratalının, İstanbul Gümrük Muhafaza
Başmüdürüyle ilgili bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18022)
16.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, alınan hediyelerin envanterine ve bir
belediye şirketinin hesaplarındaki hediye
alındığı iddiasına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18023)
17.- Muş
Milletvekili M. Nuri Yamanın, Muşta hava kirliliği
oranındaki artışa ve sonuçlarına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18024)
18.- Batman
Milletvekili Bengi Yıldızın, Başbakanlık özel
uçağı ile yapılan seyahatlere, uçuş masraflarına ve
personel giderlerine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18025)
19.- Manisa
Milletvekili Şahin Mengünün, Üsküdar Belediyesi tarafından bir
parkın girişine yaptırılan anıta ve üzerindeki
yazıya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18027)
20.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, kamu kurumlarınca
dışarıdan hizmet satın alımına yönelik
uygulamalara ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18036)
21.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki işsizlerin istihdamına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18037)
22.- Muş Milletvekili
M. Nuri Yamanın, Muşda çocuk işçiliğinin önlenmesiyle
ilgili çalışmalara ve sigortalı çocuk sayısına
ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18039)
23.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif
Paksoyun, tarımsal amaçlı kredilere ve çiftçi borçlarına
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18042)
24.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, engelli sayısına,
engellilerin istihdamına ve engellilere yönelik faaliyetlere ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi
(7/18044)
25.-
Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcının, Tekirdağ
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüyle ilgili bazı iddialara
ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru
önergesi (7/18045)
26.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, bir yurt dışı
seyahatiyle ilgili bazı iddialara ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18051)
27.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Türkiye dışında bulunan PKK
terör örgütü mensuplarının iadelerine ve Emniyet Genel
Müdürlüğünce yayınlanan suç istatistiklerine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18052)
28.- İzmir
Milletvekili Kemal Anadolun, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji
Enstitüsünde yapılan bir aramaya ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18054)
29.- Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüzün, valiler toplantısına ve Türk
Telekom Arena Stadının açılışında yaşanan
protestolara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18055)
30.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binicinin, yüksek öğrenimde
okuyan Kürt kökenli öğrencilere ve ailelerine Emniyet güçleri
tarafından baskı yapıldığı iddiasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18056)
31.-
İstanbul Milletvekili Çetin Soysalın, köy ve mahalle
muhtarlarının özlük hakları ile görev ve yetkilerine
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18057)
32.- Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürkün, bir davada yer alan delillerle ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18058)
33.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, belediyelerce tahsil
edilen harcamalara katılım payına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18059)
34.- Mersin
Milletvekili Behiç Çelikin, bir valinin kurtuluş günü törenlerinin
kaldırılması yönünde teklif yaptığı
iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18060)
35.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, valilik ve kaymakamlıklarca düzenlenen
SBS hazırlık kurslarına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18061)
36.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersinde bir lisede
yapıldığı iddia edilen uygulamaya ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18062)
37.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, bir köyde okula
ulaşımı sağlayan köprünün tamamlanmasına ve
öğrencilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin
Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18063)
38.- Tunceli
Milletvekili Şerafettin Halisin, bir öğretmene verilen cezaya
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18064)
39.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Milli Güvenlik Akademisinde sivil üst
düzey personel görevlendirilmesine ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18067)
40.- Trabzon
Milletvekili M. Akif Hamzaçebinin, 2002-2010 yıllarında yerel
yönetimler tarafından kurulan ve ortak olunan şirketlere ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18071)
41.- Van
Milletvekili Fatma Kurtulanın, mahkemelerde Kürtçe savunma
yapılabilmesine ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18072)
42.-
İstanbul Milletvekili Süleyman Yağızın, Milli Birlik ve
Kardeşlik Projesine ilişkin Başbakandan yazılı soru
önergesi (7/18075)
43.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Hac başvurularında
ayrımcılık yapıldığı iddiasına
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18078)
44.- Konya
Milletvekili Atilla Kartın, Muş Alparslan Tarım
İşletmesinin özelleştirilmesine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18079)
45.- Çanakkale
Milletvekili Ahmet Küçükün, bazı illerde toplu
açılışı yapılan tesislere ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18081)
46.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, İstanbuldaki
Kentsel Dönüşüm ve Gelişim projelerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18082)
47.-
İstanbul Milletvekili Meral Akşenerin, İstanbulda bazı
köylerin nazım imar planlarından kaynaklanan mağduriyetleri ile
tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin
sorunlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18083)
48.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, Ankarada devlet görevlilerinin
konaklama giderlerine ve bazı iddialara ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18084)
49.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, 5620 sayılı Kanuna
bağlı çalışan geçici işçilere ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18091)
50.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18093)
51.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Anamur Ormancık Köyü
kamulaştırma çalışmalarına ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18094)
52.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, kuş türlerinin azalışına ve rafting
sporuna ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18096)
53.- Antalya
Milletvekili Hüsnü Çöllünün, bazı TRT personelinin il
dışına atanmasına ve açılan davalara ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/18098)
54.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Adana İncirlik Hava Üssünün
ABD gizli servisi tarafından kullanıldığı
iddialarına ilişkin Dışişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18101)
55.- Bursa
Milletvekili İsmet Büyükatamanın, Tacikistanda gözaltına
alınıp Çine iade edildiği iddia edilen üç
vatandaşımıza ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18102)
56.- Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylaninin, Erzurum-Tekman Belediyesince yapılan
ihalelere ve yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18105)
57.- Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylaninin, Erzurum-Tekman Kaymakamlığınca
yapılan yardımlara, ihalelere ve yeşil kart iptalleri ile ilgili
iddialara ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18106)
58.- İzmir
Milletvekili Ahmet Ersinin, bir sanıkla ilgili sahte delil
üretildiği iddiasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18107)
59.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Ankara Büyükşehir Belediyesince bazı
tüzel kişilere yapılan yardımlara ve denetimine ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18108)
60.- Adana
Milletvekili Kürşat Atılganın, köy korucularının
özlük haklarına ve sosyal güvencelerine ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18111)
61.- Hakkâri
Milletvekili Hamit Geylaninin, Hakkâri-Van karayolu üzerinde yapılan
kimlik kontrollerine ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18112)
62.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, Yalova Valisinin bir
ifadesine ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18113)
63.-
Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğanın, bir sanıkla ilgili
sahte delil üretildiği iddiasına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18114)
64.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Taşınmaz Kültür
Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı
hesabının kullanılmasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18115)
65.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, Antalyada turizme
elverişli alanlarının geliştirilmesine yönelik teşvike
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18118)
66.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Kültür ve Turizm
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18119)
67.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, şeker pancarı
üretimine, şeker ithalatına ve pancar üreticilerinin sorunlarına
ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18120)
68.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, vergi incelemesi
yapmaya yetkili denetim elemanlarının il bazında
görevlendirilmesine ve yapılan denetimlere ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18121)
69.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Maliye
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18122)
70.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa ve ilçelerinde taşımalı
eğitime ve bu sebeple kapatılan okullara ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18123)
71.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18124)
72.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Manisa-Demirci ilçesinin orta öğretim
yurt ihtiyacına ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18126)
73.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, Adanada 2009-2011 yılları
arasında öğretmenlerin atama taleplerine ve sonuçlarına
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18127)
74.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve
şikâyetlere ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18133)
75.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, tarım satış
kooperatifleri ve birliklerinin yeniden düzenlenmesine yönelik tasarı
çalışmalarına ilişkin Sanayi ve Ticaret Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18134)
76.-
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlakın, bazı
şirketlerin merkezlerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerindeki bazı illere naklettikleri iddialarına ilişkin
Sanayi ve Ticaret Bakanından yazılı soru önergesi (7/18135)
77.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Sanayi ve Ticaret
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18136)
78.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, GDOlu ürünlerin ithalatı ve
denetimine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18137)
79.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18138)
80.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, tarım kredi borçları
ertelenen çiftçilerin ürün desteklerinin ödenmediği iddiasına
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18139)
81.-
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulutun, süt teşvik priminin
yükseltilmesine ve süt işleyen firmaların desteklenmesine
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18140)
82.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, bazı şehirlerdeki hayvan
pazarlarının yenilenmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18141)
83.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, sütteki üretim fazlasına ve süt
tüketiminin arttırılmasına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18142)
84.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Mersinin bazı ilçelerinde meydana
gelen dolu yağışından dolayı üreticilerin
yaşadığı mağduriyete ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18143)
85.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, 2009-2010 yıllarında meydana gelen
tren kazaları ve sonuçlarına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18144)
86.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, mahkeme kararıyla görevine
dönen personele ve sendika seçimi konusunda personele baskı
yapıldığı iddiasına ilişkin Ulaştırma
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18145)
87.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, Manisa Organize Sanayi Bölgesindeki
Mecidiye-Kayalıoğlu arasındaki kara yolunun
yapılmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18146)
88.- Manisa
Milletvekili Erkan Akçayın, İzmir-İstanbul Yolu üzerinde yer
alan Kapaklı-Mecidiye arasındaki kara yolunun yapılmasına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18147)
89.-
Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlunun, Kırşehire
demir yolu yapımı için bir proje olup olmadığına
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18148)
90.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa Hızlı Tren Projesine
ilişkin Ulaştırma Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18149)
91.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Yüksek Öğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu yurtlarından ilişiği kesilen öğrencilere
ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak) yazılı
soru önergesi (7/18150)
92.- Bursa
Milletvekili Kemal Demirelin, Bursa-Nilüfer Spor Kompleksinin
tamamlanmasına ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Nafız Özak)
yazılı soru önergesi (7/18151)
10 Mart 2011 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Türkiye Büyük Millet Meclisinin 76ncı
Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem
dışı söz vereceğim.
Gündem dışı ilk söz, Devlet Planlama
Teşkilatının kalkınma politikaları ve
çalışmaları hakkında söz isteyen Van Milletvekili Kayhan
Türkmenoğluna aittir.
Buyurun Sayın Türkmenoğlu. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
III.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Van Milletvekili Kayhan
Türkmenoğlunun, Devlet Planlama Teşkilatının kalkınma
politikaları ve çalışmalarına ilişkin gündem
dışı konuşması ve Devlet Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Van) Sayın Başkanım,
değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün, ülkemizin müstesna
kuruluşlarından Devlet Planlama Teşkilatı ile ilgili birkaç
görüşlerimi ifade etmek için huzurlarınızdayım. Yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum.
Devlet Planlama Teşkilatı, bildiğiniz gibi, 1960
yılında 91 sayılı Kanunla kurulmuş ve devletimizin
özellikle sosyoekonomik yapısını, planını,
programını yapmak için yol almış, hedef almış
kuruluşlarımızdan birisidir ancak Birinci Beş
Yıllık Kalkınma Planı 1963 yılında
yapıldıktan sonraki 2002 yılına kadar, Yedinci Beş
Yıllık Kalkınma Planına kadar geçen süre içerisinde, bu
kuruluşumuzun, diğer kuruluşlarımız gibi, herhangi bir
işlevi olmadan, âdeta sorgulanır bir kuruluş hâline
geldiğini hep beraber müşahede ettik.
Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ne
diyorsa Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı da aynı
şeyleri ifade etmektedir. Aynı zamanda Devlet Planlama
Teşkilatımız, kalkınmada öncelikli yöreler statüsünde de 17
kez değişikliğe uğramasına rağmen bugüne kadar
kalkındırmış olduğu bir il de yoktu, ancak 2002
yılından sonra, bu Teşkilatımız âdeta yeniden
ayağa kalkmış, yeni bir dev uyanmıştır. Gözle
görülür, elle tutulur, somut projelere bu Teşkilatımız imza
atmıştır.
Bu imza atılan konulara şöyle bir göz atacak olursak,
bugün, Devlet Planlama Teşkilatımızın plan,
programları çerçevesi içerisinde, ülkemizin en kılcal
damarlarına kadar kan pompalanan KÖYDES projesini bu Teşkilatımız
yürütmüştür. Bu KÖYDES projesi kapsamında, gururla ifade ediyorum ki
kaynağın yüzde 22si Doğu Anadolu Bölgemize gitmiştir.
Doğu Anadolu Bölgemizde, bu parayla, 12 bin kilometre asfalt yol, 20 bin
kilometre stabilize yol, 266 tane köprü, 7.258 üniteye içme suyu, 16 tane de
dev sulama projesi inşa edilmiştir.
Bu Teşkilatımız, aynı zamanda, 26 bölgede, hep
hayal ettiğimiz ve bugüne kadar gerçekleşmesini arzu ettiğimiz
kalkınma ajanslarını kurmuştur. Bu ajanslar sayesinde, 2009
yılında 171 milyon, 2010 yılında 443 milyon, 2011
yılında da 450 milyon bir kaynak aktarılmış olup ve
yine büyük bir gururla ifade etmek istiyorum ki, özellikle Doğu Anadolu
Bölgemizde, 2009 yılında 27 milyon, 2010 yılında da 73
milyon bir kaynakla birçok projelerimize, birçok iş adamlarımıza,
girişimcilerimize, müteşebbislerimize hibe kaynak
aktarılmıştır.
Bununla da kalmamış, Devlet Planlama
Teşkilatımız 2008 yılında ilk kez cazibe merkezi
uygulamalarını gerçekleştirmiştir. İlk etapta
Diyarbakır ilimizde uygulanan bu cazibe merkezi uygulamaları, 2010
yılı itibarıyla Erzurum, Van ve Urfa ilini de programa
almış ve bu üç ilimiz için de 77,5 milyon lira bir kaynak
aktarılmıştır.
Değerli milletvekillerimiz, bu ülkemizin birçok projelerinde,
birçok yapı taşlarında bu teşkilatımızın izleri
vardır. Ben şuna benzetiyorum: Bu teşkilatımız
işin mutfağındadır, harıl harıl
çalışır, bu ülkenin temel kılcal damarlarına kan
pompalar ve bu Teşkilatımız BELDES projesi kapsamında
aşağı yukarı 2.507 tane belediyemize 300 milyon Türk
lirası kaynak aktarmıştır. 2002 yılından sonra,
2010 yılına kadar Devlet Planlama Teşkilatı âdeta ülkemizin
bütün kaynaklarını seferber etmiş ve yatırımların
merkezi hâline gelmiştir.
Onun dışında, bu kaynaklardan 2010
yılında, kendi seçim bölgem olan Van ili de nasibini almıştır.
Bu seçim bölgeme de sadece 2010 yılında KÖYDES kapsamında 41
trilyon lira para, aynı zamanda
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Türkmenoğlu.
KAYHAN TÜRKMENOĞLU (Devamla) Evet, çok çok teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
Özellikle Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığına ve heyetine, başta da Sayın
Bakanımız olmak üzere -Cevdet Yılmaza- sonsuz
şükranlarımı sunuyor, hepinize teşekkür ediyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Gündem dışı konuşmaya Hükûmet
adına Devlet Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz cevap
vereceklerdir.
Buyurun Sayın Yılmaz. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, kısaca Değerli Milletvekilimize teşekkür etmek
için buraya, huzurunuza çıktım. Devlet Planlama Teşkilatı
gibi kurumlar, gerçekten, çok görünür kurumlar değil. Bu bakımdan,
orada fedakârca çalışanların bu vesilelerle takdir edilmesi
bizleri de son derece mutlu ediyor. Sayın Vekilimize bu vesileyle
teşekkür ediyorum.
Planlama, her ülkenin ihtiyaç duyduğu bir fonksiyon. Tabii ki
eski planlama anlayışı değil, tabii ki merkeziyetçi,
ağır, devlet merkezli bir planlama değil, bütün toplumu kucaklayan
-yerel yönetimi, sivil toplumu kucaklayan- katılımcı bir
planlamaya her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Dünyada
belirsizliklerin attığı, risklerin arttığı bir
ortamda, bireyler gibi, hane halkları gibi, firmalar gibi, ülkelerin de
makro planları olmalı, stratejileri olmalı. Nitekim,
Başbakanımız da her vesileyle vurguluyor. Biz artık
kısa vadeli, iki yıllık, üç yıllık
bakmayacağız, 2023 vizyonuyla yaklaşacağız. diyoruz.
Bu noktada da Planlama Teşkilatımızın önemli
katkıları, önemli çalışmaları var ve bu
çalışmalara devam edeceğiz.
Bu makro planlar dışında, son dönemlerde bölgesel
gelişme konusunda çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bir
taraftan GAP Eylem Planı, DAP (Doğu Anadolu Programı), KOP
(Konya Ovası Programı) gibi programlar yürütürken, diğer
taraftan 26 bölgemizde 81 ili kapsar şekilde kalkınma ajansları
oluşturduk. KÖYDES gibi projelerin İçişleri
Bakanlığıyla birlikte uygulamasını
gerçekleştiriyoruz, standartlarını koyuyoruz, izliyoruz. Buna
benzer çok sayıda sektörel stratejiler, yine önemle üzerinde
durduğumuz konular. Bütçe sürecinde kamu
yatırımlarının genel koordinasyonu anlamında
faaliyetler yürütüyor Planlama Teşkilatımız.
İnşallah, önümüzdeki dönemde de yine çok yönlü bir
şekilde bu çalışmalarına devam edecek. Dünyamızın
bugün geldiği ortamda, yeni planlama anlayışlarını da
yakından takip ederek, yerel dinamikleri işin içine daha fazla
katarak, sivil toplumu, özel sektörü daha fazla bu sürece dâhil ederek
ülkemizin geleceği adına fedakârca çalışmasına
Planlama Teşkilatımız devam edecek inşallah.
Bu vesileyle tekrar Değerli Milletvekilimize ve tüm
Meclisimize şükranlarımı sunuyor, hepinize saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.
Gündem dışı ikinci söz, Ergene Nehri ve çevre
kirliliği hakkında söz isteyen Kırklareli Milletvekili Tansel
Barışa aittir.
Buyurun Sayın Barış. (CHP sıralarından
alkışlar)
2.- Kırklareli Milletvekili
Tansel Barışın, Ergene Nehrinin kirliliğine ve
yarattığı çevre sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
TANSEL BARIŞ (Kırklareli) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Ergene Nehri kirliliği konusunda gündem
dışı söz aldım. Bu nedenle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Ancak bir sitemimi
belirtmek istiyorum: Ergene gibi çok önemli bir konu ama Sayın Çevre
Bakanımızı burada göremiyorum, o nedenle üzüntülerimi de buradan
iletmek istiyorum.
Sayın milletvekilleri, birçok kolu olan Ergene, Karadeniz
kıyılarındaki Yıldız Dağlarından doğup
283 kilometre yol katettikten sonra Meriç Nehriyle birleşerek Saros Körfezine
dökülüyor ve bu nehrimiz Türkiye'nin en kirli nehri arkadaşlar ve dokuz
yıldır iktidarda olan AKP, maalesef henüz daha Ergeneyle ilgili bir
çaba göstermiyor.
Trakyadaki insanlar kanserden ölmeye başladı ve bu
durum henüz Çevre Bakanlığının dikkatini bile çekmiyor
arkadaşlar. Dokuz yıl oldu, Ergene zehir akıtıyor ve bugün
de zehir akıtmaya devam ediyor. Bu
yüzden Avrupa Birliğiyle bile sorun yaşadığımız hâlde
Ergeneye bir neşter vurmayan Adalet ve Kalkınma Partisine acaba ne
demeli? Yunanistan bizi Avrupa Birliğine şikâyet ediyor bu konuda.
Bizim denizlerimizi kirletiyorsunuz, bizim balıklarımızı
yok ediyorsunuz. diye Avrupa Birliğinde bile sorun oluyor ama bizim
Bakanlığımız bunu bir sorun olarak kabul etmiyor.
350 bin kişiyi aşkın 1.400 fabrikada
çalışan işçimiz var. Elbette, bunlar, ekmek yiyorlar bu
fabrikalardan. Bu fabrikalar çalışsın ama Ergenemiz de yok
olmasın diyoruz biz. Bunun için devlet nerede, Hükûmet nerede? Yüzde
70ini fabrikalar kirletiyor Ergenenin, geriye kalan kısmı
Maalesef
belediyelerimiz de bu konuda duyarsız.
Yirmi beş yıldan beri Ergenede canlı
yaşamıyor. Ergenede doğal hayat bitmiştir. Nehir suyu
kurşun, cıva, bakır gibi ağır arseniklerle dolu. Bu su
hiçbir amaçla kullanılmayan dördüncü derecede su kalitesindedir. Bu suyu
içen hayvanlar ölüyor. Burada yaşayan insanlar çeşitli
hastalıklara maruz kalıyor ve en önemlisi de kanser riski burada
yüksek bir seviyede devam etmektedir. Buradaki toprakları sulayan Ergene
Buradaki ürünler maalesef verimsiz ve de ürünleri kalitesiz oluyor. Ergene
Nehrinde canlı yok. Yirmi beş yıl öncesinin Ergenesi nerede,
bugünün Ergenesi nerede?
Bakanlık hâlâ ne bekliyor, onu merak ediyorum. Sivil toplum
örgütleri ve Trakya halkı Artık yeter! diyorlar. Biz, bir an önce
Ergene kirliliğine bir çözüm istiyoruz, buraya bir neşter vurulsun
diyoruz. Dokuz yıldır bekliyoruz ancak daha fazla beklemeye Trakya
halkının da tahammülü kalmamıştır. Sivil toplum
örgütlerinin ve de Trakya halkının artık Hükûmet üzerindeki
baskıları gittikçe artacaktır. Bunu Sayın Bakanım ve
Çevre Bakanlığı yetkilileri de bürokratları da görüyorlar,
görüyorlar ama henüz kılını kıpırdatmıyorlar.
Uzunköprü Belediye Başkanımız suç duyurusunda
bulunuyor ve diyor ki: Artık Ergene kirliliğine yeter!
İnsanlarımız burada hasta olmasın, insanlarımız
kanser olmasın. Tekirdağ, Edirne, Kırklarelideki sivil toplum
örgütleri Hükûmet üzerindeki baskılarını artırarak devam
edeceklerdir ve bu çözüm projelerinin bir an önce hayata geçirilmesini
sağlayacaklardır.
Ben ve diğer Trakya milletvekilleri bu konudaki
duyarlılığımızı bu dönemin başından
beri gösteriyoruz ancak maalesef Çevre Bakanlığının
kulakları bu duyurulara sağır. Belki de bu, Ergene ile ilgili bu
dönemin son konuşması. Arkadaşlar, ne olur Trakyaya sahip
çıkalım, Ergeneye sahip çıkalım. Ergeneye sahip
çıktığımız oranda Trakyaya sahip
çıkmış olacağız. Ankaradaki bürokratlar şunu
bilsin ki, bizler sonuna kadar bunun peşinde olacağız ve iki
elimiz de sayın bürokratların ve Sayın
Bakanımızın yakasında olacaktır. Trakya toprakları
muhakkak kurtulacaktır, eninde sonunda kurtulacaktır ama Sayın
Çevre Bakanının da bu konuda duyarsız kalmasını kabul
edemiyoruz. Bizler Trakya milletvekilleri olarak bu konuda duyarlıyız
ve sonuna kadar da bunun peşini bırakmayacağız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Barış.
Gündem dışı üçüncü söz, Erzurum ilinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 93üncü yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Erzurum
Milletvekili Muhyettin Aksaka aittir.
Buyurun Sayın Aksak. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
3.- Erzurum Milletvekili Muhyettin
Aksakın, Erzurum ilinin düşman işgalinden kurtuluşunun
93üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı
konuşması
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Erzurumun düşman işgalinden
kurtuluşunun 93üncü yıl dönümü münasebetiyle gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce milleti, siz
değerli temsilcilerini ve televizyonları başında bizleri
izleyen sevgili hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, yani 16
Şubat 1916da Rus işgaline düşen Erzurum, iki yılı
aşkın esaret günlerinden sonra Kâzım Karabekirin
kumandasındaki Birinci Kafkas Kolordusunun ve kahraman Erzurum halkının
mücadelesiyle kurtarılmıştır. Bugün bu ezanlar, doksan üç yıl
önce atalarımızın fedakârlığı ve göğüslerini
siper ederek vatanımızı savunmaları neticesinde
okunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, 12 Mart 1918, bundan tam doksan üç
yıl önce, Türkün kalbi olan Erzurumun esaretten hürriyete, ölümden
hayata kavuştuğu gündür. İşte, bugün kurtuluşa giden
yol Erzurumdan geçti. Bu şehir, tarih boyunca topraklarında gözü
olan düşmanlara Anadolunun giriş kapılarını kapatan,
bu kapılarda nöbet tutan dadaşlar diyarı ve Türkiye
Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı, istiklal
mücadelesinin başlatıldığı şehirdir. Kısaca,
Türk kadınının kahramanlıklarının Nene Hatunun
şahsında bayraklaştığı, tarih boyunca Türkün
yüzünü ağartan dadaşlar diyarı Erzurumdur.
Değerli milletvekilleri, hayatımızın hiçbir
noktası tesadüf değildir. İstiklal
Marşımızın kabulüyle Erzurumun kurtuluşunun üç
yıl sonra da olsa aynı güne denk gelmesi ilahî adaletin bir
sonucudur.
İstiklal şairimiz Mehmet Âkif Ersoy,
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?
Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam,
taşarım.
Diyerek verilen mücadelenin kutsallığını
anlatmıştır. Kendisine Allahtan rahmet diliyor ve Allah ondan
razı olsun diyorum.
Yıllardır Doğunun Parisi yakıştırması
yapılan Erzurum, kurtuluşundan AK PARTİ İktidarı
dönemine kadar hep ihmal edilmiştir, her geçen gün geri kalmış
iller arasına itilmiştir. Halkımız, AK PARTİye
gösterdiği teveccühle ikinci bir kurtuluş mücadelesini
başlatmıştır. Ekonomik, sosyal, eğitim,
sağlık, turizm gibi birçok alanda kalkınma hamlesi başlatan
Erzurum, bugün geldiği noktanın gururunu yaşamaktadır.
Tarihinde eğitim şehri olarak ün salan ilimiz, bugün
aynı ününe kavuşmaya adım adım ilerliyor. Aramızda
birçok milletvekili arkadaşımızın Erzurum Atatürk
Üniversitesinden mezun olduğunu, birçok bürokratımızın
burada, ülkemizde görev yaptığını biliyoruz. Tabii, bunlar,
bu üniversiteden mezun olduklarından dolayı Erzurumun birer gönüllü
elçileri olmuşlardır.
Erzurum ilim yuvasıdır, Erzurum dadaşlar
otağıdır. Bir ilim adamına Malatyada kayısı,
Amasyada elma, Orduda fındık yetişir. Erzurumda ne
yetişir? diye sorarlar. O da Erzurumda dadaş yetişir. diye
cevabını vermiştir. Evet, Erzurumda ikinci teknik
üniversitemizle birlikte artık Erzurum eğitim şehri olma yolunda
da gerekli adımları atmıştır.
2011 Üniversite Oyunlarının Erzurumda
yapılışı, artık Erzurumu bir bölge şehri
olmaktan çıkarmış, dünya şehri konumuna getirmiştir
çünkü birçok tesisle, artık bundan sonra birçok organizeler Erzurumda
yapılacaktır.
Tabii, kurtuluş mücadelesini kutlama konusunda Erzurum
derneklerimiz Türkiye'nin birçok ilinde gerçek manada organizeler
yapıyorlar. Ben bu derneklerimizde bu organizelere emeği geçen bütün
hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Kurtuluşumuz hepimize kutlu
olsun. Bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmetle,
gazilerimizi şükranla anıyor, tüm hemşehrilerimizin
kurtuluş coşkusunu ve kıvancını yürekten paylaşıyor,
hepinize saygıları sunuyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Aksak.
Sayın Işık, Sayın Uslu, Sayın Yaman ve
Sayın Şandırın İç Tüzükün 60ıncı
maddesine göre kısa söz talepleri var, birer dakika süre veriyorum.
Sayın Işık, buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya ili Simav ilçesi
Kaymakamlığının küfürlü konuşmanın engellenmesi
amacıyla başlattığı projenin ulusal basın ve
medyada farklı bir şekilde kamuoyu gündemine getirilmesine
ilişkin açıklaması
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Birkaç gündür ulusal basın ve medyada farklı bir
şekilde kamuoyu gündemine getirilmiş bir konu için söz aldım.
Teşekkür ediyorum.
Bilindiği gibi, Kütahya ili Simav ilçesi
Kaymakamlığının iyi niyetle, küfürlü konuşmanın
engellenmesi amacıyla bir proje başlattığı yönündeki
haber kamuoyuna yanlış aksettirilmiş. Bu haber
karşısında Kütahyalı hemşehrilerimiz, sanki ilin her
tarafında ve ilçede küfürlü konuşma yapılıyormuş gibi
algılanmış olmasından üzüntü içinde olduklarını
belirtmişlerdir ve özellikle insanlarımızın bugün ilde aç,
işsiz ve sosyal bunalım içinde bulunduğu bir ortamda kısmen
küfürle konuşmuş olması bu genele şamil bir olay
olmamaktadır. Dolayısıyla, tüm milletvekillerimizin ve
Hükûmetin, insanlarımızın normal konuşmasını
sağlayacak bir altyapıyı hazırlamaya yönelik görevi
vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Uslu...
2.- Edirne Milletvekili Cemaleddin
Uslunun, Ergene Nehrinin kirliliğine ilişkin açıklaması
CEMALEDDİN USLU (Edirne) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Ben de Ergene Nehriyle ilgili birkaç söz söylemek istiyorum.
Sayın Tansel Barışa teşekkür ediyorum konuyu gündeme
getirdiği için. Yaklaşık 1 milyona yakın
insanımızı ilgilendiren bir havzadır Ergene Nehri
havzası ve 300 bin dekarlık da bir araziyi kapsamaktadır. Bu
nehrin kirli olmasından dolayı, özellikle burada yapılan
tarım etkilenmekte, çeltik tarımı ciddi şekilde
etkilenmektedir. Bu havzanın ve nehrin kirliliğinin giderilmesi
gerekmektedir. Hükûmetin bence önceliğinin bu olması
lazımdır. Bu konuya dikkat çekmek istiyorum.
Ayrıca, Edirne Uzunköprü Eskiköyde Meriçin
taşması sonucunda bin dönüm arazi su altında kaldı ve kum
doldu. Bugün, bu üreticiler, burada tarım yapamamaktadır.
Buranın temizlenmesi gerekir. Buna da dikkatlerini çekiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Yaman...
3.- Muş Milletvekili M. Nuri
Yamannın, Erzurum ilinin düşman işgalinden kurtuluşunun
93üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
M. NURİ YAMAN (Muş) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Bilindiği gibi, mart ayı Erzurum ve ilçelerinin
kurtuluş günü. Ben de yıllar önce Oltuda dört yıl
kaymakamlık görevini yaptım. Değerli Oltu halkının
önümüzdeki 25 Martta kutlayacakları bu kurtuluş günlerini ve
gelecekle ilgili umutlarının daha da ilerlemesini ve Oltunun
layık olduğu düzene, layık olduğu sürece ve layık
olduğu seviyeye gelmesi konusunda, o çalışkan Oltu
halkını buradan selamlıyorum ve Oltuluların gelecekte
kutlanacak olan bu kurtuluş günlerini tüm Oltuluların
şahsında kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Şandır...
4.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Erzurum ilinin düşman işgalinden
kurtuluşunun 93üncü yıl dönümüne ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Biz de Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak ve Erzurum
Milletvekilimiz Profesör Doktor Zeki Ertugay adına Erzurumun zafer gününü
yürekten kutluyoruz.
Erzurum kahramanların diyarı. Erzurumun işgal
altında kurtuluş gününü kutlamak doğru değil. Erzurumun
zafer gününü kutluyoruz, Erzurumlulara zafer yakışır,
kahramanlık yakışır, düşman işgali
yakışmaz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz Erzurum halkına
zaferi yakıştırıyoruz ve bu savaşta hayatını
kaybeden tüm Erzurumlu dadaşlara, kadınıyla erkeğiyle,
başta Nene Hatun olmak üzere hepsine yüce Allahtan rahmetler diliyoruz ve
tüm Erzurumlulara Milliyetçi Hareket Partisi Grubu, camiası adına
saygılar, sevgiler sunuyoruz efendim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları
vardır.
Meclis araştırması açılmasına
ilişkin dört önerge vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili
Mithat Melen ve 19 milletvekilinin, sağlık sistemindeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1066)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Sağlıklı bir hayat sürdürmek, insanların en
temel ihtiyacı ve hakkıdır. İnsan
sağlığı ve yaşam kalitesini yükseltmek devletin görevi
olup, Anayasamızın 56. maddesinde, herkesin sağlıklı
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olduğu belirtilmiştir.
Sağlık sistemindeki sorunlara karşı
alınacak önlemler, çözüm önerileri ve gerekli politikaların
oluşturulması amacıyla Anayasa'nın 98. ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün 104. ve 105. Maddeleri gereğince
Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Mithat Melen (İstanbul)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Ertuğrul
Kumcuoğlu (Aydın)
4) Kemalettin Nalcı (Tekirdağ)
5) Cemaleddin Uslu (Edirne)
6) Mümin İnan (Niğde)
7) Ali Uzunırmak (Aydın)
8) Yılmaz Tankut (Adana)
9) Hasan Özdemir (Gaziantep)
10) Beytullah Asil (Eskişehir)
11) Hüseyin Yıldız (Antalya)
12) Akif Akkuş (Mersin)
13) Rıdvan Yalçın (Ordu)
14) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
15) Mustafa Enöz (Manisa)
16) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
17) Mehmet Günal (Antalya)
18) Erkan Akçay (Manisa)
19) Durmuşali Torlak (İstanbul)
20) Necati Özensoy (Bursa)
Gerekçe:
Sağlıklı bir hayat sürdürmek, insanların en
temel ihtiyacı ve hakkıdır. İnsanların
sağlıkla ilgili arayışları, insanlık tarihi kadar
eski bir olgudur. İnsanlar doğuştan ölüme kadar, sağlıklı
bir hayat sürdürebilmek için sürekli ve nitelikli sağlık hizmetine
ihtiyaç duyarlar. Günümüzde bu ihtiyacın belli standartlarda
sağlanması, çağdaş devletin en başta gelen
görevlerindendir. Ayrıca Anayasamız bu konuda çok açık hükümler
içermektedir.
Dünyada da Türkiye'de olduğu gibi sağlık
sistemlerinde ciddi sorunlar vardır. Yaşam süresinin uzaması,
artan kronik hastalıklar ve ilgili maliyetler ve tedavi imkânlarına
eşit uzaklıkta olmamak v.b. sağlık hizmeti alanların
çeşitliliği ve tedavideki sıkıntılar etkinliği
azaltmakta ve maliyetleri artırmaktadır. Yenilikçi sağlık
sistemleri ve çözümlerini geliştirmek ise zoruzun, pahalı ve
karmaşık bir iştir. Hastalıktan koruma,
hastalığın tespiti, tedavisi ve hastalıkla yaşama ve
yenilikçi çözümlerin hayat kalitesi üzerindeki etkisi önemlidir. Ama bunun için
de ek yatırımlara ihtiyaç vardır. Sağlık için
yapılan harcamaları masraftan çok bir yatırım olarak
görmek, bilgiye dayalı bir ekonomik gelişme demektir.
Tüm Dünyada ve Avrupa Birliğinde Türkiye'de olduğu gibi
karar vericiler ve politika üreticiler, vatandaşların
sağlık sistemlerinden yararlanmasının daha sürdürülebilir
olmasına çalışmaktadırlar. Vaka bazındaki gerçeklere
dayalı yoğun bakım ve ilginin, yenilikçi zinciri
oluşturabilmesi için ciddi koordinasyona gereksinim vardır. Bunun da
hastaya gösterilen ilginin, yaşam kalitesi üzerindeki etkisi olduğu
gibi, sağlık sisteminin etkinliğini ve verimliliğini
arttıracağı kesindir. Yaşlanan nüfus kronik hastalarda
artış ve tedaviye eşit uzaklıkta olmak kesinlikle yaşam
zenginliğine ve yaşam kalitesine etki edecektir. Bu yüzden,
başta yöneticiler olmak üzere, TBMM'nin ortak sorumlulukları
bulunmaktadır. Her şeyden önce Türkiye'de sağlık konusu ile
ilgilenen bütün tarafların, meseleye ortak ve bütünleşik
bakmaları ve işbirliği yapmaları lazımdır.
Ülkenin vatandaşlarını sağlık sisteminin ortasına
koyduğunuz zaman önce yapacağınız işin
sağlık okuryazarlığını arttırmak
olacağı kesindir. Bu bir yerde hem halkı bilgilendirmek hem de
toplumun duyarlılığını ve
farkındalığını arttırmak demektir.
Geliştirilmesi gereken politikaların yenilikçi çözümler ve
araştırmayı arttırıcı nitelikte olması
düşünülmelidir. Bu koruma, izleme, teşhis ve tedavi için yol
gösterici olacaktır. Ayrıca yaratılan yeni sağlık
politikaları, önleme ve etken teşhis için gelişecek ve böylece
maliyeti daha düşük ve sürdürülebilir bir sağlık sistemine
kavuşulacaktır. Sağlık sisteminde yenilikçi
yatırımların teşviki ve patentlerin korunması da
önemli bir aşamadır. Etkinliğin geliştirilmesi ve
verimliliğin artırılması geri ödeme sistemini
hızlandıracak ve yönetsel gözden geçirmeleri
çabuklaştıracaktır.
İnsan refahının arttırılması,
yaşam koşullarının ve niteliklerinin geliştirilmesi
konularında bugüne kadar Cumhuriyet Hükümetlerinin yaptıkları ve
aldığımız yol azımsanacak gibi değildir. Ancak
değişen dünya koşulları teknoloji ve iletişimde de
ilerlemeler Türkiye'nin çağdaş Dünya ile birlikte sağlık
sorununa daha insancıl olarak bakmasını ve insanı ön plana
çıkarmasını sağlayacaktır.
Bu amaçlara varmak için ise gerekli sağlık sistemlerini
kurmak ve geliştirmek zorunludur. Bu durum ise, tüm tarafların
katılımı ile bir yol haritası çizmeyi ve
araştırmayı gerektirmektedir. Böyle bir
araştırmanın TBMM'nin içinde başlatılması topluma
da yol göstermesi açısından önemli olacaktır.
Anayasamızın 56. maddesinde, herkesin
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı
olduğu belirtilmiş, devletin insan sağlığı ve
yaşam kalitesinin yükseltmek, zorunda olduğu görevlerini de
düşünecek olursak, sorunlara karşı alınacak önlemler, çözüm
önerileri ve gerekli politikaların oluşturulması amacıyla
Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.
2.- Tokat Milletvekili Reşat
Doğru ve 20 milletvekilinin, yardımcı doçentlerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1067)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Üniversitelerde Yardımcı Doçent olarak görev yapan
öğretim üyelerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken tedbirler hususunda Anayasanın 98.
İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis
Araştırması yapılmasını arz ederiz.
1) Reşat Doğru (Tokat)
2) Kamil Erdal Sipahi (İzmir)
3) Beytullah Asil (Eskişehir)
4) Cemaleddin Uslu (Edirne)
5) Yılmaz Tankut (Adana)
6) Emin Haluk Ayhan (Denizli)
7) Osman Durmuş (Kırıkkale)
8) Hasan Özdemir (Gaziantep)
9) Mümin İnan (Niğde)
10) Yıldırım Tuğrul Türkeş (Ankara)
11) Mustafa Kalaycı (Konya)
12) Akif Akkuş (Mersin)
13) Necati Özensoy (Bursa)
14) Rıdvan Yalçın (Ordu)
15) Hakan Coşkun (Osmaniye)
16) Cumali Durmuş (Kocaeli)
17) Mehmet Serdaroğlu (Kastamonu)
18) Metin Çobanoğlu (Kırşehir)
19) Hasan Çalış (Karaman)
20) Zeki Ertugay (Erzurum)
21) Mehmet Şandır (Mersin)
Gerekçe:
Üniversitelerimizde Yardımcı Doçent olarak görev yapan
öğretim üyelerinin sürelerinin 22.06.2000 tarihinde kabul edilen 4584
sayılı kanunla Yardımcı Doçentlik için öngörülen 12
yıl süre ile sınırlandırılması
kaldırılmış olmasına rağmen, üniversitelerde
görev yapan Yardımcı Doçentlerin ek göstergeleri özlük hakları
ve emeklilikleri için bir düzenleme yapılmamıştır.
Kaldırılan süreye rağmen kadro dereceleri, 3/8'inde
tıkanarak 3600 ek göstergeden maaş aldıkları gibi,
öğretim görevlileri, okutman gibi şartlarda emekli olmakta ve
aylıklarını almaktadırlar.
Nitekim 4.11.1981 tarih ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununda öğretim elemanlarının
sınıflandırılması ile ilgili madde 3'de öğretim
üyeleri sınıfı; profesörler, doçentler ve yardımcı
doçentlerden, öğretim görevlileri ve okutmanlar sınıfı ise
öğretim görevlileri ile okutmanlardan oluşur, denilmektedir.
Bu açıklamaya göre; üniversitelerde öğretim görevlisi
olarak çalışan görevliler ve okutmanlar 3600 ek gösterge ile
çalışırken Yardımcı Doçent unvanı alarak
öğretim üyesi kadrosuna atananların ek göstergelerinde bir
değişiklik olmamaktadır. Halbuki, Yüksek Öğretim Personel
Kanunundaki ek gösterge cetvelinde Profesör için 5300, Doçent 4800, Yard.
Doçent, öğretim görevlisi ve okutmanlar için 3600 ek gösterge
uygulanmaktadır. Bu durumda Yardımcı doçentler öğretim üyesi
sınıfında kabul edilmesine rağmen, ek gösterge olarak
öğretim görevlisi ve okutmanlarla aynı kategoride
değerlendirilmektedir.
12 yıllık sürenin kaldırılması
Danıştay 8. Dairesinin 28.02.2002 tarihli 2001/3007 esas no ile
2002/1239 karar sayılı karar içeriğinde süre
sınırlandırılmasının
kaldırıldığı yönündedir. Bu durumda Yardımcı
Doçentleri 5/3 derece aralığı, 3600 ek gösterge ile
sınırlandırılmış olan 24.11.1194-4048/3
numaralı KHK ile düzenlenmiş olan ek gösterge cetvelinin d bendi
eğitim durumları gözetilerek yeniden düzenlenmelidir. Bu yasal
değişiklikten sonra bugüne kadar durumları gözetilerek yeniden
düzenlenmelidir. Bu yasal değişiklikten sonra bugüne kadar
yapılan düzenlemelerde öğretim üyesi sınıfında olan
profesör ve doçentlere iyileştirmeler yapıldığı halde
yardımcı doçentlere yapılmamıştır.
İyileştirme yapılmadığı gibi yardımcı
doçentler için sınırlandırılmış 12 yıllık
sürenin kaldırılmış olmasına rağmen halen
yardımcı doçentler maaşlarını 3/8'inden
almaktadırlar. Ek göstergeleri ise öğretim görevlileri ile
okutmanların almış oldukları 3600 ek göstergeden
almaktadırlar. 30 yıllık hizmeti olan Yardımcı
Doçentler dahi, 3/8'inci derecede takılıp kalmaktadır. Ancak
emeklilik kesenekleri ise 1/4 dereceden kesilmektedir. Emekli olduklarında
da öğretim görevlisi ve okutman gibi 3600 ek göstergeden emekli
olmaktadırlar. Dolayısıyla, yapmış oldukları
akademik kariyer (Yüksek Lisans, Doktora ve Araştırmalar) gibi
çalışmaların hiçbir katkısı olmamaktadır.
Sonuç olarak yukarıda belirtilen mağduriyetlerin giderilmesi
için öğretim üyesi sınıfında yer alan Yardımcı
Doçentlerle ilgili yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Konunun Türkiye
Büyük Millet Meclisi tarafından da araştırılması
mevcut kanunlarımıza göre haksız bir uygulama sonucunda
oluşan mağduriyetin önlenmesine katkı sağlayacaktır.
Araştırma Önergemiz bu amaçla
hazırlanmıştır.
3.- Ankara Milletvekili Tekin
Bingöl ve 37 milletvekilinin, Ankara OSTİM Organize Sanayi Bölgesinde
meydana gelen patlamaların nedenlerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1068)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ankara OSTİM ve İvedik'te 2011 Şubat
ayının ilk haftasında yaşanan ve 20
yurttaşımızın hayatını kaybetmesine sebebiyet
veren patlamalardaki olası ihmallerin araştırılarak
sorumluların tespiti ve bir daha böyle acı olayların
yaşanmaması için alınabilecek önlemlerin tespiti için,
OSTİM çalışanlarının da görüşlerine
başvurulabilmesine imkân tanıyarak bir TBMM içtüzüğünün 104 ve
105. maddeleri ve Anayasanın 98. maddesi gereğince bir Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Tekin Bingöl (Ankara)
2) Şevket Köse (Adıyaman)
3) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
4) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
5) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
6) Ferit Mevlüt Aslanoğlu (Malatya)
7) Yılmaz Ateş (Ankara)
8) Gürol Ergin (Muğla)
9) Birgen Keleş (İstanbul)
10) Bayram Ali Meral (İstanbul)
11) Sacid Yıldız (İstanbul)
12) Kemal Demirel (Bursa)
13) Tacidar Seyhan (Adana)
14) Mehmet Şevki Kulkuloğlu (Kayseri)
15) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
16) Ali Oksal (Mersin)
17) Bülent Baratalı (İzmir)
18) Ahmet Ersin (İzmir)
19) Atilla Kart (Konya)
20) Hüsnü Çöllü (Antalya)
21) Orhan Ziya Diren (Tokat)
22) Rahmi Güner (Ordu)
23) Ali Koçal (Zonguldak)
24) Enis Tütüncü (Tekirdağ)
25) Ali Arslan (Muğla)
26) Necla Arat (İstanbul)
27) Şahin Mengü (Manisa)
28) Hakkı Suha Okay (Ankara)
29) Hüseyin Ünsal (Amasya)
30) Hikmet Erenkaya (Kocaeli)
31) Atila Emek (Antalya)
32) Tayfur Süner (Antalya)
33) Hulusi Güvel (Adana)
34) Vahap Seçer (Mersin)
35) Zekeriya Akıncı (Ankara)
36) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
37) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
38) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
Gerekçe:
2011 Şubat ayının ilk haftasında başkent
Ankara, OSTİM olarak bilinen Ortadoğu Sanayi Ticaret İş
Merkezi'nde art arda yaşanan patlamalar ve bu patlamalarda
hayatını kaybeden 20 yurttaşımızın
acısıyla sarsılmıştır.
Patlamaların ardından ortaya çıkan bilgiler,
patlamalarda ilgili bakanlıkların ve kamu kurumlarının
büyük ihmallerinin olduğunu ortaya koymuştur.
21. yüzyılda, insan emeğinin en yüce değer
olması gerekirken ülkemizde halen insan emeğine gereken önemin
verilmemekte ve iş güvenliği ile işçi
sağlığı üretim maksimizasyonunun gerisinde, ikinci plana
atılmaktadır. Taşeronlaşma, kayıt dışı
istihdam gibi uygulamalar gerekli denetimler yapılmadığı
için artış göstermektedir.
OSTİM ve İvedik'te yaşanan patlamaların da
böyle bir ihmaller zincirinin sonucu olduğu düşünülmektedir.
Örneğin patlamaların gerçekleştiği işyerlerinden
birisinde, yaşamını yitiren bir çalışanın
OSTİM ve İvedik içerisinde faaliyet gösteren kimi iş yerlerini
kaçak mazot ürettiği ve sattığı ve kaçak işçi
çalıştırdığı gerekçesiyle şikâyet
ettiği ancak buna rağmen ilgili iş yerinin kısa bir süre
kapalı kalmasının ardından çalışmaya devam
ettiği ortaya çıkmıştır.
Hayatını kaybeden bazı işçilerin de sosyal
güvenlik kurumunda herhangi bir kayıtlarının
olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durumda,
hayatını kaybeden ve tek amacı ekmek parasını kazanmak
olan yurttaşlarımızın geride bıraktıkları
yakınlarının sosyal güvenlik kurumu ile olan akıbetleri de
belirsizdir.
Patlamalar sonucunda Bakanlarca yapılan sorumluluğu
üzerinden atma niyetli açıklamalar da toplumsal acıları daha da
artırmıştır.
Artık sorumluluktan kurtulmaya çalışmaktan çok
OSTİM ve İvedik'de yaşanan faciaların ülkenin dört bir
yanındaki sanayi merkezlerinde yaşanabileceğini düşünerek
hareket edilmeli ve bu tür olası faciaların nasıl önüne
geçebileceğimizi konuşmalıyız. Çünkü
sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olamayan her
bir yurttaşımızın can güvenliği biz siyasilerin
sorumluluğu altındadır. Her çalışanın olası
bir vefat durumunda geride bırakacağı yakınları bizim
sorumluluğumuz altındadır.
Bu düşüncelerle OSTİM ve İvedik'te yaşanan
patlamanın sebeplerinin araştırılması çok önemlidir.
Bu araştırma sonucunda ne gibi ihmallerin bu patlamalara yol
açtığının tespiti ve işyerlerinin iş
sağlığı ve iş güvenliği hükümlerini ne tür
yollarla ihmal ettiklerinin ortaya çıkarılması mümkün
olabilecektir.
Yine araştırmanın sonucunda hem
çalışanların, hem işverenlerin sorunları masaya
yatırılabilecektir.
Ayrıca araştırma ile birlikte Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı başta olmak üzere, bakanlıkların görev
alanlarına giren konulardaki yükümlülüklerinden olan teftiş
yükümlülüğünü gereğince yerine getirip getirmediği ve
OSTİM'deki patlamada olduğu gibi bu denetim yükümlülüğünü yerine
getirmemesinin sebepleri de ortaya çıkarılabilecektir.
Açıktır ki OSTİM'deki patlamalar öncesinde işyerleri kaçak
işçi ve kaçak mazot konusundaki şikâyetler neticesinde gereği
gibi denetlense idi bugün yaşamını kaybeden kimisi engelli
kardeşine bakmak için evlenmemeyi seçmiş, kimisi üniversitedeki
oğlunu okutabilmek için emekli olduğu hâlde çalışmaya devam
eden 20 yurttaşımız hâlen hayatta alabilecekti.
Yukarıda özetlenen sebeplerle, OSTİM'de yaşanan
patlamalara ilişkin sebeplerin araştırılabileceği,
ihmali bulunanların tespit edilebileceği ve bu tür başka
faciaların olmasının nasıl engellenebileceğinin tespit
edilebileceği, uzmanların görüşlerine,
çalışanların ve işverenlerin sesine kulak verebilecek bir
araştırmanın açılmasının uygun olacağı
düşünülmektedir.
4.- Kastamonu Milletvekili Mehmet
Serdaroğlu ve 23 milletvekilinin, nişasta bazlı şekerin
insan sağlığına etkisinin ve şeker sektöründeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1069)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde "Nişasta Bazlı Şeker"
(NBŞ) üretimi ve kullanımının kısa ve uzun vadede
insan sağlığına etkilerinin
araştırılması, NBŞ kotasının pancar
üreticilerine ve şeker sektörüne yarattığı
olumsuzlukların tespit edilmesi, üretici ve tüketicilerin
bilgilendirilmesi amacıyla Anayasamızın 98 ve
İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis
Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.
1) Mehmet Serdaroğlu (Kastamonu)
2) Oktay Vural (İzmir)
3) Faruk Bal (Konya)
4) Reşat Doğru (Tokat)
5) Rıdvan Yalçın (Ordu)
6) Durmuşali Torlak (İstanbul)
7) Abdülkadir Akcan (Afyonkarahisar)
8) Mustafa Enöz (Manisa)
9) Recep Taner (Aydın)
10) Süleyman Latif Yunusoğlu (Trabzon)
11) Behiç Çelik (Mersin)
12) Cemaleddin Uslu (Edirne)
13) Hasan Çalış (Karaman)
14) Hasan Özdemir (Gaziantep)
15) Alim Işık (Kütahya)
16) Şenol Bal (İzmir)
17) Hamza Hamit Homriş (Bursa)
18) Akif Akkuş (Mersin)
19) Ertuğrul Kumcuoğlu (Aydın)
20) Metin Çobanoğlu (Kırşehir)
21) Ahmet Deniz Bölükbaşı (Ankara)
22) Yılmaz Tankut (Adana)
23) Muharrem Varlı (Adana)
24) Erkan Akçay (Manisa)
Gerekçe:
Ülkemizde son yıllarda, mısır şurubundan
üretilen nişasta bazlı şeker (NBŞ), şeker
piyasamızdan, pancar üreticilerine, üretim kotalarından, insan
sağlığına olan olumsuz etkilerine kadar birçok konuda
tartışma konusu olmaktadır.
Nişasta bazlı şeker, çikolata, gazoz, hamur
tatlıları, kekler, bisküviler ve benzer yiyeceklerde, hatta bal
üretiminde bile kullanılmaktadır. NBŞ'nin,
şişmanlık, diyabet ve özellikle pankreas kanserine yol
açtığı yönünde bilimsel araştırmalar
yapılmaktadır. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinde,
hastalıklara neden olduğu gerekçesiyle tehlikeli bulunan ve tamamen
yasaklanan NBŞ üretimi ve kullanımının, ülkemizde yeniden
değerlendirilmesi bir zorunluluk halini almıştır.
NBŞ üretim kotasının artırılması,
tartışmaları büyütürken, sektörde pancar şekeri aleyhine
dengelerin bozulduğu, pancar şekerinin pazar payının
daraltıp, üretime darbe vurduğu ve NBŞ'nin insan
sağlığına da olumsuz etkilerinin bilimsel raporlarla
kanıtlandığı yönündeki şikâyetler, sektör temsilcileri
tarafından sıklıkla dile getirilmektedir.
Ülkemizde 2007-2008 pazarlama yılı sonunda şeker
stoku 119 bin ton iken, NBŞ kotası yüzde 35 oranında
artırıldı. 2008-2009 pazarlama yılı sonunda şeker
stoku 230 bin iken, NBŞ kotası yüzde 25 artırıldı.
2009-2010 pazarlama yılında ise pancar şekerinin 1 milyon
tonundan fazlası henüz depolarda dururken ve pazarlama yılı
sonunda 600-700 bin ton stokla kapatacağı tahmin edilirken NBŞ
kotası yüzde 50 oranında artırıldı.
AB ülkelerinde NBŞ kotası ortalaması yüzde 2-3'tür.
Fransa ve İngiltere'de NBŞ kotası yüzde sıfır,
Almanya'da yüzde 1.92'dir. Türkiye'de ise, son Bakanlar Kurulu Kararı ile
yasal oran yüzde 50 artırılarak yüzde 10'dan yüzde 15'e
çıkarıldı. Yaklaşık 300 milyon nüfuslu AB ülkelerinde
NBŞ kotası yüzde 2-3 oranında ve toplam NBŞ üretimi 300 bin
ton civarında iken, 73 milyon nüfuslu ülkemizde bu rakam 2009-2010
yıllarında 540 bin ton civarında gerçekleşmiştir.
Türkiye'de kişi başına 6-7 kilogram civarında NBŞ
düşerken, AB ülkelerinde kişi başına düşen NBŞ
miktarı 1.5 kilogram civarındadır. Yani ülkemizde ihtiyacın
5 katı üretim yapılmaktadır.
Ülkemizde NBŞ üretim kotasının
artırılması, şeker pancarı üreticilerini olumsuz
etkilemektedir. Son kararla, nişasta bazlı şekerlerde üretim
kotasının yüzde 15'e çıkarılması, şeker
pancarı üretiminde daralmaya neden olmaktadır. Pancar şekerine
alternatif bir ürünün kotasının artırılması,
tarım sektörünü ve pancar sanayinin desteklediği yan sektörleri de
olumsuz etkilemektedir. İstihdama yansıyan olumsuzlukların
yanı sıra, pancar şekeri üretiminin daralması, besi
hammaddesi olan küspenin ve melasın kullanılamamasına da neden
olmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, ülkemizde "Nişasta Bazlı
Şeker" (NBŞ) üretimi ve kullanımının kısa ve
uzun vadede insan sağlığına etkilerinin
araştırılması, NBŞ kotasının pancar
üreticilerine ve şeker sektörüne yarattığı
olumsuzlukların tespit edilmesi, üretici ve tüketicilerin
bilgilendirilmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu
kurulması gerekmektedir.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemde yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, Anayasanın 114üncü maddesine
göre atanmış olan ve milletvekili olmayan bakanların
Anayasanın 112nci maddesine göre ant içmesi gerekmektedir.
VI.- ANT İÇME
1.- Anayasanın 114üncü
maddesine göre atanmış bulunan Adalet Bakanı Ahmet
Kahramanın ant içmesi
BAŞKAN- Şimdi,
Adalet Bakanı Sayın Ahmet Kahramanı ant içmek üzere kürsüye
davet ediyorum.
Buyurun Sayın Kahraman. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
(Adalet Bakanı Ahmet Kahraman ant içti) (Alkışlar)
BAŞKAN Sayın Bakana biz de görevlerinde
başarılar diliyoruz.
Gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen
Diğer İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan, Sözleşmeli Erbaş ve Er
Kanunu Tasarısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve
Milli Savunma Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Sözleşmeli Erbaş ve
Er Kanunu Tasarısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ve Millî Savunma Komisyonu Raporu (1/997, 1/1003) (S.
Sayısı: 633) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Dünkü birleşimde İç Tüzükün 91inci maddesine göre
temel kanun olarak görüşülen tasarının birinci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştı.
Şimdi, ikinci bölümün görüşmelerine
başlıyoruz.
İkinci bölüm, 10uncu maddeye bağlı 1inci ve 2nci
fıkralar, 3üncü fıkranın (a) ve (b) bentleri, 4, 5 ve
6ncı fıkralar, 7nci fıkranın (a), (b), (c) ve (ç)
bentleri ile 8, 9, 10, 11, 12 ve 13üncü fıkralar dâhil, 10 ila 12nci
maddeleri kapsamaktadır.
İkinci bölüm üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz isteyen Kürşat Atılgan, Adana Milletvekili.
Buyurun Sayın Atılgan. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Sözleşmeli Erbaş ve Er
Kanunu Tasarısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda
Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Tasarısının ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi
adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Sözleşmeli Erbaş ve Er
Kanunu Tasarısına geçmeden önce, bu konunun Meclise geliş
aşamasına kadar geçirdiği evrelere şöyle bir göz atmak
istiyorum.
Hepinizin de bildiği gibi, bu kanun gelmeden önce Türkiyede
kamuoyunu meşgul eden -askerlik sistemi üzerinde- son derece geniş
tartışmalar olmuştur. Bu tartışmaların birincisi,
bildiğiniz gibi, bedelli askerlik çıkacak mı, çıkmayacak
mı konusuydu. Bedelli askerlik konusu gündeme geldiğinde AKP yöneticilerinden
ve Hükûmet yetkililerinden çok değişik miktarda açıklamalar
geldi. Bir kısmı bedelli askerlik konusunun lehinde konuşurken
bir kısım Hükûmet yetkilileri ve parti yöneticileri bedelli askerlik
konusunun aleyhinde bir kısmı ise zamana
bırakıldığı konusunda açıklamalar yaptı. Bu,
aslında, bir AKP klasiğiydi. Herhangi bir konunun toplumda tepki alma
durumunda AKPnin değişik yöneticileri o konuda çok değişik
açıklamalarda bulunmaktadırlar. Bu, hapsedilen basın
mensuplarından, hapsedilen bilim adamlarına kadar geçen ve bu
tutuklamaların artık bir cezalandırma noktasına
geldiğinde Başbakan Yardımcısından
Cumhurbaşkanına kadar birtakım kaygıları dile getiren
açıklamalarla toplumda oluşan kaygıları giderme veyahut da
zamana bırakma yöntemi yani bir AKP klasiği ama zamanla da kendi
gizli gündemlerinde olan konuları da hayata geçirme modeli olarak Türk
siyasi tarihine geçmiştir.
Değerli arkadaşlarım, bedelli askerlik konusu,
toplumda bir karşılığı varsa, mutlaka bunun
yetkilileriyle konuşup, bir Hükûmet projesi olarak topluma sunulması
veya topluma tamamen bu konunun gündemden kalktığının
açıklanması gerekirdi. Ancak bu konular konuşulurken, Millî
Savunma Bakanı Bedelli askerlik konusunun gündemlerinde
olmadığını, tek tip askerlik konusu üzerinde çalıştıklarını
dile getirmiştir.
(x) 633 S. Sayılı
Basmayazı 08/03/2011 tarihli 74üncü Birleşim Tutanağına
eklidir.
Bunun daha öncesinde diğer bir konu vardı: Aslında
Türkiyede askerlik sistemiyle ilgili kanunla ve Anayasayla yetki
verilmiş olan Genelkurmay Başkanlığı devir teslim
töreninde yani ağustosun ortasından sonra -26 Ağustosta
sanıyorum- devir teslim töreninde görevi devreden eski Genelkurmay
Başkanı, bir önceki Genelkurmay Başkanı Sayın
Başbuğ, Türkiyede eğitimli insan kaynağından daha
fazla yararlanmak için tek tip askerlik modelini gündeme getirmişti. Yani
kanunla ve Anayasayla görev kendisine tevcih edilen kurum diyor ki: Bana
verdiğiniz görevi yerine getirmek için ben Türkiyedeki askerlik modelimi
tek tip askerlik modeline çevirmek istiyorum. Bu konu gündeme geldiğinde
Hükûmet yetkilileri bu konu hakkında yine çok değişik
açıklamalarda bulundular; bir kısmı, işte incelediklerini
söylediler, bir kısmı Genelkurmayın bu yapmış
olduğu açıklama konusunda Haberimiz yok. dediler veyahut da Daha
önce bizimle koordine kurulmadı. dediler. İşte, bunların
tamamı Türkiyedeki askerlik sistemine ve askerliğe ve bu işten
sorumlu olanlarla siyasetin veyahut da Hükûmetin arasındaki
ilişkilerdeki kopukluğun en bariz örnekleridir. Tabii, tam bunlar
yoğun olarak kamuoyunda tartışılırken Sayın Millî
Savunma Bakanının açıklaması gelmişti: Sözleşmeli
askerlik konusu.
Evet, değerli milletvekilleri, Türkiyede çok
değişik askerlik modelleri var. Yani bildiğiniz gibi dört
yıllık üniversiteyi bitirenler altı aylık erbaş
veyahut da asteğmen olarak görev yapıyorlar, ortaöğretim ve lise
mezunu olanlar da on beş aylık askerlik hizmetini yerine
getiriyorlar. Bunların tamamen fayda ve mahzurları
tartışılmak zorundadır. Aslında, üzerinde
tartışmamız gereken hususlardan bir tanesi: Türkiyede çıkarılan
bu yasayla adım adım belki de profesyonel askerliğe geçiş
noktasındaki tartışmaların faydalı mı, mahzurlu
mu olduğu noktasında konunun tartışılması gerekir.
Yani Türkiye, zorunlu askerlik sistemini terk edip profesyonel askerliğe
geçmeli mi, geçmemeli mi, belki de Meclisin üzerinde tartışması
gereken en önemli konuların başında bu gelmektedir.
Avrupadaki birçok ülke zorunlu askerliği terk etmiş
bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri, biliyorsunuz, çok uzun sürelerden
beri profesyonel askerliği uygulamakta. Vietnam harbi zamanında
şartlar gerektirdiği için tekrar zorunlu askerlik sistemini
uyguladı ama daha sonra tekrar profesyonel askerliği uygulamakta. Ama
bugün baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyetinin mevcut
Savunma Bakanlığı bütçesiyle profesyonel askerlik sistemine
geçmesi mümkün değildir. Yani bu ordu büyüklüğüyle ve bu savunma
bütçesiyle profesyonel askerliğe geçemeyiz. Bu mevcut bütçenin en az iki
buçuk misli bir bütçeyle Türkiye profesyonel askerliğe geçebilir. Dolayısıyla,
Türkiye'nin ekonomik yapısı ve gayrisafi millî hasılası
bugün için buna müsait değildir.
Ayrıca, zorunlu askerliğin birtakım
fonksiyonları da vardır. Bütün erkek nüfusunun mesleki durumu,
geliri, statüsü, makamı ne olursa olsun, askerlik ocağından
geçmek üzere, yaşadığımız toprakların vatan
olduğunu hissetmesini de sağlayan bir okul gibidir. Yani askerlik
hizmetinin toplumumuzdaki millî kimliği pekiştirici bir özelliği
vardır. Bunu da gözden uzak tutmamak gerekir. Çünkü ülkelerin askerlik
modelini ülkelerin şartları belirler. Örnek olarak vermek istersem,
mesela İsrailde on sekiz yaşını bitirmiş her erkek ve
kız askerlik sistemine alınır. Kızlar yirmi dört ay,
erkekler otuz altı ay askerlik yaparlar. Dolayısıyla,
yükseköğretim öncesi, kanının en deli olduğu, en isyankâr olduğu
bu İsrail gençliği askerlik ocağında İsrailin
şartları, İsrailin tehdit algılaması ve İsrail
vatanının ilelebet o bölgede yaşayabilmesi için bir şuura
eriştirilir ve ondan sonra yükseköğretime devam ederler. Bu,
ülkelerin şartlarından doğan askerlik modelidir.
Dolayısıyla, Türkiyedeki askerlik modeli bu kadar katı olmasa
da, bana göre, zorunlu askerliğin, mecburi askerliğin Türk
insanına vermiş olduğu çok büyük katkılar vardır.
Kısa, uzun, asteğmen veya asker olarak hepimiz, hepiniz, bu
Meclisteki insanlar askerlikle ilgili vatan hizmetini yerine
getirmişlerdir ve hayatı boyunca bu ocakta geçirmiş
oldukları anılar anlatılır. Genelde de kötü anılar
şuur altına itilir ve hep hayatı boyunca anlattığı
anılar askerlik hizmetiyle, güzel anılardır.
Dolayısıyla, benim burada tereddüt ettiğim
konulardan biri, az önce söylediğim Türk Genelkurmayının
ağustos ayında Türkiye'nin savunmasına dönük daha eğitimli
kişilerin, daha uzun süreli silah altına alınmasıyla ilgili
teklifini bir kenara iterek, bu sözleşmeli er, erbaş kanununun
getirilmiş olması. Acaba, getirilen bu kanunda Türk Genelkurmayı
neresindedir? Gerçekten onlar bu kanunu kendi anayasal görevleri için lüzumlu
mu hissediyorlar yoksa sessiz bir karşı mı duruşları
var, o konuda merakım var. Eğer Sayın Millî Savunma Bakanı
bu konuda, Genelkurmay Başkanlığının bu kanuna
bakışı, bu kanunun doğurabileceği birtakım
hususların nasıl giderileceği konusunda bu Meclisi aydınlatırsa
memnun olurum çünkü bu konunun doğuracağı büyük problemleri
giderme görevi yine Genelkurmay Başkanlığının
olacaktır. Dolayısıyla, onların zorluklarını ve
bu kanunun getireceği birtakım müşkülatları göz ardı
etmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla bu konunun mutlaka
açıklığa kavuşturulması gerekir.
Diğer bir konu ise kanundaki hedeflenen kaynağın
çok limitli olarak tutulmasıdır. Yani askerlik hizmeti genelde yirmi
iki yaşında biter. Yirmi iki ile yirmi altı yaş
arasındaki dört yıllık Yirmi-
yirmi altı diyor ama bunun pratik olarak yirmi iki
yaşına kadar olan bölümü geçerli değildir- bir hizmetle
sınırlı kalması kaynağı
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KÜRŞAT ATILGAN (Devamla) Evet, hayırlı
olması dileğiyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Atılgan.
Bölüm üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz
isteyen Rasim Çakır, Edirne Milletvekili.
Buyurun Sayın Çakır. (CHP sıralarından
alkışlar)
CHP GRUBU ADINA RASİM ÇAKIR (Edirne) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
aralıklarla da olsa üç gündür bir kanun teklifini daha kapsamını
genişletmeye yönelik ve mağduriyetleri daha fazla gidermeye yönelik
aramızda yaptığımız görüşmeler neticesinde
yoğun ve verimli bir çalışma içerisinde olduk.
İnşallah neticelendiğinde daha çok insanı memnun eden,
mutlu eden ve mağduriyetleri daha aza indiren bir sonuca hep beraber
ulaşmaya gayret edeceğiz. Bu anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisinin
çok değerli üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarımın
bu konuya yapmış oldukları katkılara, ben, mağdur olan
insanlar adına şükran borçlu olduğumu da ifade etmek
durumundayım. Hepinize katkınızdan dolayı teşekkür
ediyorum. Şimdi, şu dakikada eksik gördüğüm, düzeltilmesini
istediğim veya tutanaklara geçmesinde yarar gördüğüm birtakım
şeyleri dikkatinize sunmak istiyorum önümüzde hazır biraz daha zaman
varken.
Değerli arkadaşlarım, öncelikle bu kanun teklifi
görüşülürken yıllardan beri Parlamentonun kapılarını
aşındıran astsubaylar, emekli astsubaylar, uzman jandarma
çavuşların özlük haklarına yönelik bizim de müteaddit defalar
vermiş olduğumuz kanun tekliflerinde ifade etmeye
çalıştığımız olayların bu kanun teklifi
içerisinde gösterilip onların da mağduriyetlerinin giderilmesi
yönünde bir netice alabilmiş olsaydık Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak
gerçekten çok mutlu olacaktık ama bu teklif içerisinde böyle bir
değerlendirmeyi maalesef göremedik.
Bunun yanında, geçici 32nci madde ile uzun zamandan beri
tartıştığımız, darbe dönemlerinde idari
kararlarla görevlerinden resen emekli edilen subay-astsubaylar için gerek
Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla gerekse 12 Mart ve 12 Eylül döneminde
ikili, üçlü kararnamelerle bir yargıya gitme hakkı olmadan
yapılan atılmaların, resen emekliliklerin mağduriyetlerinin
telafisi için hep birlikte gayret ettik.
Yalnız, geldiğimiz son noktada, 12 Mart 1971 tarihinden
bugüne kadar, yani kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar yargı
denetimine kapalı idari işlemler diyerek bir çerçeve çizdik. Burada
şöyle bir tereddüdümüz var; iyi niyetle, samimi bir biçimde, hem kayıtlara
girsin hem Genel Kurulun bilgisi olsun diye söylüyorum: Örneğin, 1971 12
Martta Silahlı Kuvvetlerden resen emekli edilen personel daha sonra,
sıkıyönetim kalktıktan sonra, 1973ten sonra yargıya gitme
hakkı bulabildi. Yani o zaman bu Kanunu yorumlarken, Siz üç yıl
sonra da olsa yargıya gitmişsiniz, siz bundan
yararlanamazsınız. gibi bir sonuç çıkarmak mümkün olabilir mi
acaba diye bir tereddüdümüz var. Mesela aynı şekilde, 12 Eylül
1980den sonra yine üçlü kararnamelerle Silahlı Kuvvetlerden resen emekli
edilen personelin bir kısmı yargıdan geriye döndü
Anayasanın geçici 15inci maddesinden dolayı ama bazı
arkadaşlarımız da bir açık nokta bularak Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesine kadar gidebildi; olumsuz neticeler aldılar ama
sonuçta gittiler.
Dolayısıyla, burada, bu yazılan ibarenin
başına eylemin oluştuğu tarihte diye bir ilave yaparsak,
yani resen emeklilik işleminin yapıldığı tarihte
yargıya gitme hakkı bulamamış personel, bundan
anlaşılır ki daha
Yarın tereddütlere yer vermeyecek bir
netice olur diye düşünüyorum. Ayrıca, yargı denetimine
kapalı idari işlemlerin yanına parantez içerisinde ikili ve
üçlü kararnameler ile diye bir ibare konulursa durum daha net
tanımlanır, daha net tarif edilir bir hâle gelecektir diye
düşünüyoruz. Ek geçici 32nci madde gündeme geldiğinde bunu
dikkatlerinize yeniden sunmaya gayret edeceğim.
Şimdi, bunun yanında, tabii değerli
arkadaşlarım, aslında gönül isterdi ki bu ibare şöyle
olsun: Yargıya gitme hakkı olmayan
değil de Bir yargı
kararı olmaksızın idari bir kararla görevinden atılan...
Şimdi, tabii ki biz de takdir ediyoruz, herkes de takdir eder; bir kurum,
Silahlı Kuvvetler olsun, bir özel fabrika olsun, ne olursa olsun,
eğer personeli kendi işini görebilecek niteliklerden uzaklaşmışsa
tabii ki o personelle olan bağını ve ilişkisini sona
erdirme hakkına sahip olabilmelidir. Bir subay subaylık
vasfını kaybettiyse tabii ki o kurum o subayın subaylık
dönemini sona erdirebilir ama bunun idari bir karar değil bir
yargısal denetim sonucunda yapılması gerekir diye
düşünüyoruz. Eğer öyle olmazsa, bir yargı kararıyla suç
işlediği tespit edilmeden veya bir yargı kararıyla, bir
mahkeme kararı ile ceza almadan idari olarak Ben görevine son verdim.
olursa o zaman bu keyfiyetlere sebep olabilir, subjektif ön yargılara
sebep olabilir. Dolayısıyla bu karşılıklı,
idareyle personel arasındaki ilişkiyi daha hukuki, sağlam bir
alt zemine oturtmak mecburiyetindeyiz diye düşünüyoruz.
Bir de değerli arkadaşlarım, bu noktada yine bir
eksiklik olarak ifade etmeden geçemeyeceğim: Askerî öğrenciyken yine
aynı mağduriyetlere uğramış olan
arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımızın bu
teklifin içerisinde isimlerinin zikredilmesi ve onların da
mağduriyetlerinin belirli bir ölçüde giderilmesi noktasında bizler
elimizden gelen gayretleri gösterdik ama bu teklifin içerisine onları
koyabilmek mümkün olmadı ama olmalıydı çünkü harp okulunda
okulunu tamamlamış, sınıflarını geçmiş,
derslerini başarıyla bitirmiş, teğmen rütbesi takmaya
beş gün kalmış, idari bir kararla görevine son verilmiş. Neden?
Siyasi görüşlerinden dolayı. Şimdi, bu
arkadaşlarımız yargıya gitme hakları varmış,
yargıya gitmişler ama tabii ki gittikleri Askerî Yüksek İdare
Mahkemesinden de olumsuz bir netice elde etmişler. Ama mağduriyet
yine aynı mağduriyet.
Dolayısıyla, bu teklifteki gelişmeyi çok olumlu bir
biçimde karşılamakla beraber bir kanadının eksik
olduğunu, bir tarafının eksik olduğunu ve belki bugün
olmasa bile gelecekte muhakkak telafi edilmesi gerektiğini ben düşünüyorum
çünkü sonuç aynı sonuçtur, hak kaybı aynı hak
kaybıdır, mağduriyet aynı mağduriyettir.
Burada, şimdi Subay veya astsubayken görevlerinden
atılanların öğrenim giderleri borcu varsa tahsil edilmez. diye
bir madde koyuyoruz. Çok güzel, çok doğru ama öbür tarafta kendi
irademizle harp okulundan attığımız arkadaşa Sen gel
bakalım, şu kadar da devlete tazminat ver, borçlusun. diyoruz. Bu
tazminatları o çocuğun annesi ve babasının mülkiyetine
varıncaya kadar icralarla tahsil ediyoruz ve bu kişilerin, aynı
statüye tabi olmamıza rağmen okul döneminde Emekli
Sandığına yapılan intibaklarını sanki yokmuş
gibi kabul ediyoruz, hiç Emekli Sandığıyla
ilişkilendirilmemiş gibi kabul ediyoruz ve dolayısıyla
onların talep ettiği, mağduriyetlerin giderilmesi
noktasında talep ettiği aslında küçücük bir işlemi gerçekleştirememiş
oluyoruz.
Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Çakır.
Bölüm üzerinde Barış ve Demokrasi Partisi Grubu
adına söz isteyen Sırrı Sakık, Muş Milletvekili.
Buyurun Sayın Sakık. (BDP sıralarından
alkışlar)
BDP GRUBU ADINA SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan bu yasa, aslında, yeniden şiddete
davetiye çıkararak sorunlarımızı çözmek istediğimizin
bir göstergesidir. Bizim dışımızda üç siyasi parti bu
konuda bir uzlaşı sağladı. Oysaki cumhuriyetin
kuruluşundan bugüne kadar bir konsensüs var, Kürt sorununu şiddete ve
silaha hep havale ettiniz ama sorun, bu yöntemlerle çözülmedi. Bakın,
cumhuriyet kurulurken ve bugüne kadar, sürekli, Kürt coğrafyası
olağanüstü hâl uygulaması, şark istiklal mahkemelerinden ta olağanüstü
ve sıkıyönetimlerle idare edildi ama sorun çözülmedi. Aslında,
bugün, burada konuşulması gereken, yeniden silaha ve şiddete
davetiye çıkarmak değil. Bugün, burada, yasalar ve Anayasa düzeyinde
bu halkın diline, kimliğine, kültürüne vurulan gemlerin
kaldırılması gerekirdi ve yasalar ve Anayasa düzeyinde güvence
altına alınması gerekirdi ama yapılmadı. Yeniden
paralı askerlerle bölgede çatışmaya davetiye
çıkarılıyor. Geçmişte bu uygulanmadı mı? En
katı bir şekilde uygulandı. Yani özel timler gidiyordu o dönemde
köylere, panzerlere bayraklar asılıyordu, silahlarla
gidiyorlardı, şiddetin en daniskası uygulandı ve bu sorun
çözülmedi. Şimdi, buradan hiç ders çıkarmadık mı?
Dünyada değişime, dönüşüme tabi olmayan iki kesim
vardır, ölüler ve delilerdir. Ölüler değişmez, deliler
değişmez ama ne yazık ki bu ülkemizi idare eden siyasi irade de
ölüler ve deliler sınıfındandır. Sürekli aynı
argümanlarla, aynı yöntemlerle bu sorunu çözmeye çalışıyor.
Bu sorun bu şekilde çözülmez, bu sorun silaha davetiye
çıkarılarak çözülmez.
Bakın, iktidarınızın yaptırdığı
bir araştırmaya göre, 500 milyar dolar bu sorun için harcandı
yani TLyle 700 katrilyon. Her katledilen 1 PKK militanı için 20 trilyon
para harcanmıştır. Sorun bitmiş midir? Hayır, sorun
yerli yerinde duruyor. Peki, bir taraftan Güvenlik Kamu Müsteşarlığı,
bir taraftan paralı askerlik, bir taraftan da demokratik
açılımdan bahsediyor iktidar, bunları nasıl yan yana
koyacaksınız? Buradan demokratik açılım çıkmaz.
Buradan yeniden ret ve inkâr politikaları çıkar. Ret ve inkâr
politikaları bu sorunları çözmedi ve bu sorunları yaşayan
ülkeler geçmişiyle yüzleşerek geleceğini birlikte inşa
ettiler. Ama bizim ülkemizin yöneticileri geçmişleriyle yüzleşmek
değil, asla, geçmişin üzerine sünger çekmeye çalışıyorlar.
Bakın, 50 bin insan yaşamını yitirdi. Hepimiz
buradayız, 50 bine kadar sayın bakalım, ne kadar
zamanınızı alır? Bu kadar mağduriyetin olduğu bir
coğrafyada yaşıyoruz ama hâlen, geçmişin
argümanlarıyla bu sorunu çözmeye çalışıyoruz.
Sevgili arkadaşlar, 1925te şark istiklal mahkemeleri
kurulurken, Savcı Süreyya Bey anılarında aynen şöyle
anlatır: Beni görevlendirdiler, ben gittim. Diyarbakırda
mahkemedeydik. İçerideydik, bir Kürt delikanlısını
getirdiler. Kara yağız, uzun boylu biriydi. İçeri getirdiler,
yanında askerler vardı. Mahkeme Başkanı sordu, dedi ki:
Adın ne? Bu, Türkçe bilmediği için cevap veremedi. Mahkeme
Başkanı Alın götürün, bunu asın çünkü Türkçe bilmiyor.
dedi ve götürüp bunu astılar. Ben gece gittim, Diyar Otelinde kaldım
-Savcı Süreyya anılarında anlatıyor- başımı
yastığa koydum, gözlerim kapanmıştı, o Kürt
delikanlısı geldi yakama yapıştı, dedi ki: Benim
günahım neydi? Adalet dağıtmak üzere buradaydınız ve
beni idam ettiniz. Neydi günahım? Uyandım, tekrar cebelleştim
yorganım ve yastığımla, uyuyamadım. Sonra gözüm
kapandı, 2nci kez aynı delikanlı geldi yakama
yapıştı, dedi ki: Benim günahım değil, sizin
günahınızdır. Bu dili bana Allah verdi, siz yok edemezsiniz. ve
sabah, uyuyamadım, kalktım, dönemin Başbakanı İsmet
Paşaya -bu Cumhuriyet Halk Partisinin çok övündüğü İsmet
Paşaya- telgraf çektim, dedim ki: Eğer bu ülkede, bu bölgede Kürtçe
bilmeyenleri assak tek insan bulamayız. Cevap aynen şu: Memleketin
selameti için yanı başındaki arkadaşlarına uy.
Talimat geldi ve uymak zorunda kaldım.
Şimdi, Kürtler o günden bugüne kadar bu politikalarla
yüzleştiler ve bu politikaların acımasız kurbanı
oldular. Şimdi, dil, kimlik, kültür üzerindeki baskıların
kaldırılması için paralı askerlere ihtiyaç yok, demokrasiye
ihtiyaç vardır, yasalara ihtiyaç vardır, Anayasaya ihtiyaç vardır.
Yani bütün yasalar üzerinde en önemli yasa vicdan yasasıdır, o vicdan
yasasına hepinizin sahip çıkması lazım. Yeniden, Anadolu
çocuklarını ölümün üzerine göndererek sorunu çözemezsiniz.
Geçmişte uzman çavuşları aynı şekilde gönderdiniz ama
uzman çavuşlar bu üst düzey subaylarla eş değerde değildi
ve bugün de yoksul Anadolu çocukları gidecek -hiçbirinizin çocuğu
gitmeyecek, buradakilerin de çocukları gitmeyecek- para uğruna
ölecek. Kimi öldürecek? Yoksul Kürt çocuğunu. İşte bu, sorunu
çözmüyor. Bunları ölümün üzerine sürerken vicdanlarımızda
sanık sandalyesine oturmalıyız. Bu yasaların
çözmediğini bildiğiniz hâlde bu yasaları niye zorluyorsunuz?
Niye, niye geçmişle yüzleşmiyorsunuz?
Bakın, bugün çok önemli bir şey oldu, Vanın Özalp
ilçesinde, geçmişte eli kanlı ve kirli olan Mustafa
Muğlalının kışlaya adı
yazılmıştı; bugün, o tabelalar indirildi. Bakın ne
kadar önemli bir şey. İşte, bunları yapın. Buna uygun
adımlar atarsanız Kürt sorununu çözebilirsiniz,
yaralarımızı sarabilirsiniz ama bir realiteyi kabul etmek
başka ve bu realitenin karşısında silah ve şiddetle
durmak farklı bir şey.
Buradan CHPye de sesleniyorum: Bakın, bugün, eğer
Vanın Özalp ilçesinde bu oluyorsa -Muğlada sizin Belediye
Başkanlığınız var- Muğlada Muğlalı
Caddesi var; bir jest yapın, onu da siz değiştirin; orada
Muğlalı İş Hanı var, onu da siz
değiştirirseniz, bir miktar hiç olmazsa
karşılıklı jestlerle bu ülkede iç barışa ve
kardeşliğe katkılarımız olur ama ne yazık ki
bunların hiçbiri olmuyor.
Biz bütçe görüşmelerinde burada seslenirken Bu bütçe bir
savaş bütçesidir. dediğimizde kıyametler kopuyordu. Oysaki
dönün bakın bu savaş bütçesi, nasıl 10 milyar dolar yeniden
savaş uçakları için harcanıyor? Bu 10 milyar doları gelin
bu ülkenin geleceği için harcayalım çünkü bu ülkede farklı
talepler yok, birlikte yaşama ruhu var, onun gereğini yapalım
ama siz savaşa bütçe ayırırsanız
sorunlarımızı çözemezsiniz.
Adil ve adaletli olun. Bakın, Hollandada bir genelkurmay
başkanının oğlu gidiyor, Pakistanda askerlik görevini
yaparken yaşamını yitiriyor. Hep de buradan söylüyoruz: Hiçbir
üst düzey askerin, sivil ve siyaset dünyasının çocukları oraya
gitmedi. Bugün hazırlanan bu yasada da yoksul Anadolu çocukları
gidecek. Onun için, bu çocukların ölümü değil, tam tersine
bunların hayatta daha bir arada yaşayabilecek bir hayat köprüsünü hep
birlikte oluşturmalıyız. Eğer bunu oluşturabilirsek
sorunlarımızın çözümüne katkı sunabiliriz.
Yani acıyı sonlandırmanın, acıyı yok
etmenin yolu iktidardan da
Eğer iktidar için bunu yapıyorsanız,
gerçekten, bakın, iktidarlar gelip geçicidir; iktidarlar, mevkiler,
bakanlar hepsini söylüyoruz. Bunun yolu yöntemi acıyı
sonlandırmaktır, acı için yeni bir reçete sunmaktır. Bu
yeni reçete de 2011 yılında gerçekten halkın iradesiyle
oluşacak Parlamentoda herkesin onay verdiği bir anayasayla olur yoksa
bu askerî yöntemlerle yoksa bu geçmişin argümanlarıyla bu sorunun
çözülmediğini, hayat hepinize gösterdi, hepimize de gösterdi ama sizler,
üç parti, savaş konusunda birlik oluşturuyorsunuz. Kime
karşı? Mazlum Kürt halkına karşı ama Kürt halkı
da size karşı bir demokrasi cephesi oluşturacak, bunun
cevabını 2011 12 Haziranında size bu dersi verecektir.
Hepinize bu duygularla saygılar sunuyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Bölüm üzerinde şahsı adına söz isteyen Ahmet
Aydın
(AK PARTİ sıralarından Yok. sesleri)
Faruk Koca, Ankara milletvekili
(AK PARTİ
sıralarından Yok. sesleri)
Şimdi, on beş dakika süreyle soru-cevap işlemi
yapılacaktır.
Sayın Işık, buyurun.
ALİM IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, iki sorum olacak; birisi uzman
jandarmaların emeklilik sorunuyla ilgili, bir diğeri de emekli
astsubaylarla ilgili.
Uzman jandarmalığa giriş şartı lise
olmasına rağmen, meslekte fakülte veya yüksekokul bitirmeleri hâlinde
ortaokul mezunu düzeyinde emekli muamelesi görmelerine neden bir çare
bulunamıyor? Bu yasaya Genelkurmay Başkanlığı uygun
görüş verdiği hâlde Bakanlıkça ya da Hükûmetçe bunun yasadan
çıkarılmış olması yerinde midir? Bu konuda bir
açıklama yapabilir misiniz?
İkincisi de: Dört yıllık üniversite mezunu
olduğu hâlde 1inci derecenin 4üncü kademesinden emekli olamayan tek
grubun astsubaylar grubu olduğu iddiaları doğru mudur?
Doğru ise bunun çözümü için bir çalışmanız var
mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Atılgan
KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Evet, konuşmam esnasında
söylemiştim, ben tekrar Sayın Bakana soruyorum, her ne kadar
Sayın Bakan savunma konularına uzak olsa da, herhâlde oraya
oturduğuna göre mutlaka bir fikri vardır: Bu getirdiğiniz
kanunun askerlik mesleğiyle ilgili her türlü sorunu çözmek ve uygulamakla
sorumlu olan Türk Genelkurmayı neresindedir? Kanunun
hazırlanmasından teklifin gelmesine kadar askerlikle ilgili her türlü
teklif Genelkurmay Başkanlığından ve kuvvet
komutanlığından başlayarak Millî Savunma
Bakanlığına gelir. Acaba aynı prosedür mü
uygulanmıştır yoksa Millî Savunma Bakanlığından
aşağı doğru mu uygulanmıştır? Bunu
öğrenmek istiyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Şandır
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Sayın Bakan, bu kanunun 10uncu maddesi, geçici maddesi, (ç)
fıkrası
Zaten kanun yapılması tekniğine
aykırı bir kanun tanzim edilmiş, düzeltmek için verilen önerge
bu aykırılığı daha da artırmış ancak
ben yine de soruyorum: Geçici madde 32yle tanzim edilen düzenlemenin
muhatabı asker kişiler kaç kişidir ve bu düzenlemeyle getirilen
mali yükümlülük ne kadar öngörülmüştür?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Kaplan
HASİP KAPLAN (Şırnak) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, bu sözleşmeli er modeli, paralı
askerlik veya lejyoner sistem ihtiyacı Genelkurmay tespiti mi; Genelkurmay
mı böyle bir şey istedi yoksa Hükûmet mi istedi? Evet, bu konuda
Bir de bu paralı askerlerin üniforması hâkî mi olacak,
bordo mu olacak, mavi mi olacak, ne renk olacak? Şapkalar nasıl
olacak? Yani kılık kıyafet olacak mı?
Peki, 10uncu maddede, atılan öğrenciler neden yok? Harp
okullarından atılan öğrenciler neden yok? Mağdur değil
mi onlar?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Sakık
SIRRI SAKIK (Muş) Sayın Başkan, teşekkür
ediyorum.
Bugün, biraz önce de söyledim: Muğlalı
Kışlasının adı değiştiriliyor ama Kenan
Evren, ona benzer birçok bu noktada sabıkası olanların da ismi
ne zaman değiştirilecek? Bu, bir.
İkincisi de: Hep merak ettiğimiz bu uzman
çavuşlarla ilgili ne noktadayız? Bunlarla diğer subaylar
arasındaki o uçurum nasıl kapanacak? Bu konuda bilgi sahibi olursak
sevinirim.
Teşekkürler.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, buyurun.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Işıkın sorusu tabii bu kanunun direkt
konusu değil belki ama uzman jandarmaların emeklilik sorunu. Buna
ilişkin bir tasarımız var Başbakanlıkta, inşallah
en kısa sürede Meclise sevk edilir. Tabii, Meclisimizin
ALİM IŞIK (Kütahya) Buna ilave edilmiş, sonradan
çıkarılmış. O doğru mu, değil mi? Onu
öğrenmek istiyorum.
BAŞKAN Sayın Bakan, siz sorulara cevap verin lütfen.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Şu anki durumu aktarıyorum
ben. Şu anki durum bu şekildedir. Başbakanlıkta bir
tasarımız var, inşallah en kısa sürede Meclisimize sevk
edilir.
İkincisi: Bu astsubaylarımızın
emekliliği. Bu konuda da teknik düzeyde, kurumsal düzeyde
çalışmalar devam ediyor, henüz nihai bir taslak yok.
Sayın Atılganın Genelkurmay
Başkanlığımız bu işin neresinde? diye sorusu
vardı. Tabii ki Genelkurmay Başkanlığımız bu
konularda uzman kurum olarak tasarının hazırlanmasında
birincil rol oynamıştır ve bu tasarıyı esas
itibarıyla Genelkurmay Başkanlığımız
yapmıştır ama tüm tasarılarda olduğu gibi, elbette ki
Hükûmet tasarıya son şeklini vermiş ve nihai olarak da
Meclisimizin iradesiyle kanunlaşacaktır ama
KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Aşağıdan
yukarıya doğru mu yoksa aşağıya doğru mu
Sayın Bakan.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Yani
aşağıdan yukarıya doğru elbette, başka türlü
düşünülemez.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Bu sözünüzü unutmayın.
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Sayın
Şandırın bir sorusu vardı. 1.543 kişi,
arkadaşlarımızın hesabına göre, Yüksek Askerî
Şûra mağduru. Bunların 1.193 kişisi 12 Mart ve 12 Eylül
dönemindeki mağdurlar. Bunlar içinde 1.193ü o şekilde.
KÜRŞAT ATILGAN (Adana) İlave mi bu 1.190? İlave
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) İlave, pardon
İlave, doğru. Teşekkür ediyorum. Bu ikisini toplamamız
gerekiyor dolayısıyla.
Mali yükümlülük ise tabii bu yargılama sonucunda, yeniden
değerlendirme sonucunda hak kazananlarca şekillenecektir. Yani
şimdiden kesin bir rakam söylemek mümkün değil. Bunlardan kaç tanesi
uygun görülecek, nihai karar nasıl olacak şimdiden tabii, onu
söylememiz mümkün değil.
Sayın Kaplanın sorusu: Sözleşmeli Erbaş ve Er
Tasarısı Genelkurmay Başkanlığınca
hazırlandı.
Üniforma, mensup olunacak kuvvete göre şekillenecek.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Özel bir şey olmayacak
mı?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Ayrıca,
Anayasanın 125inci maddesine uyum sağlamak amacıyla YAŞ
kararları yargı denetimine açıldığı için bu
tasarı hazırlandı. Tabii, bir taraftan da uzun zamandır
profesyonel orduya geçiş gündeminde ülkemizin, bunun için de önemli bir
ilk adım olarak değerlendirmek mümkün.
Uzman çavuşların özlük haklarını sordu
Sayın Sakık. O konuda cevap verildi zaten.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum.
Başka soru yok.
Soru-cevap işlemi tamamlanmıştır.
İkinci bölüm üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Şimdi ikinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde
üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı
oylarınıza sunacağım.
Madde 10a bağlı (1)inci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10a bağlı (2)nci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10a bağlı (3)üncü fıkranın (a) bendini
oylarınıza sunuyorum:
HASİP KAPLAN (Şırnak) Karar yeter
sayısı, Sayın Başkan.
BAŞKAN - Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi arayacağım çünkü oylamaya
başladıktan sonra aradınız.
Madde 10a bağlı (3)üncü fıkranın (b) bendini
oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı arayacağım: Kabul edenler
Sayın milletvekilleri,
karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma saati: 15.27
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati: 15.39
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 76ncı Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
633 sıra sayılı Tasarının 10uncu
maddesine bağlı (3)üncü fıkranın (b) bendinin
oylanmasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi bu bendi yeniden oylayacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı
vardır ve kabul edilmiştir.
Tasarının görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Madde 10a bağlı (4)üncü fıkrayı oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10a bağlı (5)inci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı (6)ncı fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı (7)nci fıkranın (a) bendini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı (7)nci fıkranın (b) bendini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10a bağlı (7)nci fıkranın (c) bendini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı (7)nci
fıkranın (ç) bendi üzerinde iki adet önerge vardır.
Önergeleri okuttuktan sonra aykırılık
sırasına göre işleme alacağım. Ancak, ilk
okutacağım önerge beş yüz kelimeden fazla olduğundan özet
eklenmiştir. Bu nedenle, bu önergeyi birinci kez okuttuktan sonra ikinci
kez sadece özetini okutup işleme alacağım.
Önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 633 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısı'nın 10'uncu maddesinin 7'nci fıkrasının
(ç) bendi ile 926 Sayılı Kanuna eklenen "Geçici Madde
32"nin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Bekir
Bozdağ Nurettin
Canikli İrfan
Gündüz |
Yozgat Giresun İstanbul |
Hayrettin
Çakmak A. Kerim Aydemir Cevdet Erdöl |
Bursa Ağrı Trabzon |
Kürşad
Tüzmen |
Mersin |
Geçici Madde 32- 12 Mart 1971 tarihinden bu kanunun
yayımı tarihine kadar, yargı denetimine kapalı idari
işlemler veya Yüksek Askeri Şûra Kararları ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler veya vefatları halinde hak
sahipleri, bu madde hükümlerinden yararlanabilmek için altmış gün
içinde Milli Savunma
Bakanlığına başvururlar.
Milli Savunma Bakanı, başvurunun kabulüne veya reddine
en geç altı ay içinde karar verir. Milli Savunma Bakanı,
hazırlık amacıyla sadece gerekli yazışmaların
yapılması hususunda yardımcı olmak üzere gerektiğinde
komisyonlar kurabilir ve bu komisyonlara, ilgili bakanlıklar ile kamu
kurum ve kuruluşlarından temsilci çağırabilir.
İlgililerin, Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin
kesilmesine esas bilgi ve belgeler Genelkurmay
Başkanlığınca en geç altmış gün içinde Milli Savunma
Bakanlığına gönderilir.
Başvurunun kabulü halinde aşağıdaki hükümler
uygulanır:
a) Bu kişilerin ilişiklerinin kesildiği tarihten bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süreleri Türk
Silâhlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilir. Bu süreler
karşılığında 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun mülga 32 nci maddesi ile 31/5/2006
tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 40 ıncı maddesi uyarınca fiili hizmet
süresi zammı ve 5434 sayılı Kanunun mülga 36 ncı ve mülga
37 nci maddeleri ile 5510 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi hükümleri dikkate
alınarak itibari hizmet süresi zammı verilir. Türk Silâhlı
Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesildiği tarih ile bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarih arasındaki dönem içinde uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olarak sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği
yatırılmamış olan sürelerine ilişkin kesenek ve kurum
karşılıkları ile fiili hizmet süresi zammı ve itibari
hizmet süresine ait kurum karşılıkları, statülerine göre
Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesildiği tarihten
aynı neşetli emsali subay (general olanlar hariç) veya
astsubayın (subay olanlar hariç) sınıf, rütbe ve kıdemi
üzerinden Milli Savunma Bakanlığına müracaat ettikleri tarihteki
katsayı esas alınmak suretiyle ilgili kuvvet komutanlıkları, Jandarma
Genel
Komutanlığı
veya Sahil Güvenlik
Komutanlığınca hesaplanarak Sosyal Güvenlik Kurumuna
defaten ödenir. Bu fıkranın (c) bendinin (2) numaralı alt bendi
ile (ç) bendine göre araştırmacı kadrolarına atananlar için
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ile göreve başlama tarihleri
arasındaki süreye ilişkin kesenek ve kurum
karşılıkları ile fiili hizmet süresi zammı ve itibari
hizmet süresine ait kurum karşılıkları, emeklilik
keseneğine esas aylık derece ve kademeleri ile ek gösterge
rakamları ilgili kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel
Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca
tespit edilir ve göreve başladığı kamu kurum ve
kuruluşları tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna defaten ödenir.
b) Bu kişilerden statüsüne göre aynı neşetli emsali
subay (general olanlar hariç) veya astsubayın (subay olanlar hariç)
tamamı emekli olanların kendilerine, bunlardan vefat etmiş
olanların hak sahiplerine, statüsüne göre aynı neşetli en son
emekli olan emsali subay (general olanlar hariç) veya astsubayın (subay
olanlar hariç) emekli olduğu tarihteki sınıf, rütbe ve
kıdemi üzerinden, 5510 sayılı Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre yapılmış olan toptan ödeme tutarlarının toptan
ödeme aldıkları tarihte bıraktıkları derece, kademe ve
ek gösterge tutarları dikkate alınmak suretiyle Milli Savunma
Bakanlığına başvuruda bulundukları tarihteki
katsayı ve emekli keseneğine esas aylığın
hesabına ait diğer unsurlar üzerinden ve faizsiz hesaplanarak bulunan
tutar, kendileri veya hak sahiplerine ödenecek emekli ikramiyesinden mahsup
edilir. Emekli ikramiyesinin ihya tutarını
karşılamaması halinde eksik kalan tutar kırksekiz eşit
taksit halinde aylıklarından tahsil edilmek ve mülga 24/5/1983
tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak
Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi
hükmü uygulanmaksızın 5510 sayılı Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara
Milli Savunma Bakanı tarafından verilen karar tarihini takip eden
aybaşından itibaren, aylık bağlanması
şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz
oldukları tarihten itibaren emekli veya dul ve yetim aylığı
bağlanır. Bunlara Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin
kesildiği tarih ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar
geçen sürelerine karşılık emekli ikramiyesi ödenir. Ancak
bunlardan, daha önceden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık veya
gelir alanlara, yüksek olan aylık veya gelir bağlanır.
c) Statüsüne göre aynı neşetli emsali subay (general
olanlar hariç) veya astsubayın (subay olanlar hariç) tamamı emekli
olmayanlardan;
1) İsteyenlere veya vefat etmiş olanların hak
sahiplerine, statüsüne göre aynı neşetli emsali subay veya
astsubayın sınıf, rütbe ve kıdemi üzerinden, 5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre yapılmış olan toptan ödeme
tutarlarının toptan ödeme aldıkları tarihte
bıraktıkları derece, kademe ve ek gösterge tutarları
dikkate alınmak suretiyle Milli Savunma Bakanlığına
başvuruda bulundukları tarihteki katsayı ve emekli keseneğine
esas aylığın hesabına ait diğer unsurlar üzerinden ve
faizsiz hesaplanarak bulunan tutar, kendileri veya hak sahiplerine ödenecek
emekli ikramiyesinden mahsup edilir. Emekli ikramiyesinin ihya
tutarını karşılamaması halinde eksik kalan tutar
kırksekiz eşit taksit halinde aylıklarından tahsil edilmek
ve mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi hükmü
uygulanmaksızın 5510 sayılı Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine
göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara
Milli Savunma Bakanı tarafından verilen karar tarihini takip eden
aybaşından itibaren, aylık bağlanması
şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz
oldukları tarihten itibaren emekli veya dul ve yetim aylığı
bağlanır. Bunlara Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin
kesildiği tarih ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar
geçen sürelerine karşılık emekli ikramiyesi ödenir. Ancak
bunlardan, daha önceden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık veya
gelir alanlara, yüksek olan aylık veya gelir bağlanır.
2) İsteyenler, 657 sayılı Kanunun 48 inci
maddesindeki genel şartları taşımaları kaydıyla,
kamu kurum ve kuruluşlarının araştırmacı
unvanlı kadrolarına atanmak üzere Milli Savunma
Bakanlığı tarafından mali ve sosyal haklarına esas
olacak derece, kademe ve rütbeleri belirtilmek suretiyle Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir. Anılan Başkanlık
tarafından kırkbeş gün içinde kamu kurum ve
kuruluşlarına bunların atamaları teklif edilir. Söz konusu
teklife ilişkin yazının atamayı yapacak kamu kurum ve
kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde ilgili kamu kurum ve
kuruluşu tarafından atama işlemlerinin yapılması
zorunludur. Atama emri ilgiliye atamayı yapan kamu kurum ve kuruluşu
tarafından 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine
göre tebliğ edilir. İlgililerin işe başlama sürelerine ve
işe başlamama halinde yapılacak işlemlere ilişkin
olarak 657 sayılı Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddelerinin hükümlerinin
uygulanmasından atamayı yapan kamu kurum ve kuruluşu sorumludur.
Kamu kurum ve kuruluşları atama ve göreve başlatma
işlemlerinin sonucunu en geç onbeş gün içinde Devlet Personel
Başkanlığına bildirir. Bunlara statüsüne göre bu Kanun
hükümleri uyarınca karargâhta görevli emsali sınıf, rütbe ve
kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte olan aylık ve diğer
mali haklar (tayın bedeli ve fiilen çalışma
karşılığı yapılan ödemeler hariç) ödenir.
Aylıklar, emsalleri esas alınarak her yıl kademe ilerlemesi, her
üç yılda bir derece yükselmesi işlemine tabi tutulur. Bu şekilde
yükseltilen aylıklarda, azami rütbe tavanı subaylarda kıdemli
albay, astsubaylarda iki kademeli
kıdemli başçavuştur. Bunlar bu fıkranın (b) bendi veya
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümleri çerçevesinde emekliye
ayrılabilirler.
ç) Statüsüne göre emsalleri emeklilik hakkı
kazanamamış olanlardan isteyenler hakkında da üçüncü
fıkranın (c) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümleri
uygulanır. Üçüncü fıkranın (b) ve (c) bentleri kapsamında
ihya talebinde bulunanlardan, bu bentlerin hükümlerine göre yapmış
olduğu ihya ile birlikte emekli aylığı
bağlanmasına yeterli hizmetlerinin olmaması durumunda, ihya
tutarları tebliğ tarihinden itibaren kırksekiz eşit taksit
halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenir.
d) Bu fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında
olanlardan halen herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda
çalışanlardan isteyenler, bu madde uyarınca ihdas edilen
araştırmacı kadrosuna kurumlarınca atanırlar ve
bunlara statüsüne göre bu Kanun hükümleri uyarınca karargâhta görevli
emsali sınıf, rütbe ve kıdemdeki subay veya astsubaya ödenmekte
olan aylık ve diğer mali haklar (tayın bedeli ve fiilen
çalışma karşılığı yapılan ödemeler
hariç) ödenir. Aylıklar, emsalleri esas alınarak her yıl kademe
ilerlemesi, her üç yılda bir derece yükselmesi işlemine tabi tutulur.
Bu şekilde yükseltilen aylıklarda, azami rütbe tavanı subaylarda
kıdemli albay, astsubaylarda iki kademeli kıdemli
başçavuştur. Bunlar bu fıkranın (b) bendi veya (c) bendinin
(1) numaralı alt bendi hükümleri çerçevesinde emekliye
ayrılabilirler. Kamu kurum ve kuruluşları bu durumdaki personele
ilişkin bilgileri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren onbeş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına
bildirirler.
e) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, ilgili
mevzuatına göre her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu
tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat
ödenen süreler ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi
ödenmiş olan süreler, bu madde uyarınca yapılacak emekli
ikramiyesi ödemesinde esas alınacak sürelerden mahsup edilir.
f) Bu madde gereği yapılacak her türlü ödemelerle ilgili
zamanaşımı süresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren işlemeye başlar.
g) Bu kişilerin varsa
öğrenim giderleri borcu tahsil edilmez.
ğ) Bu kişilere, ilişkilerinin kesildiği
tarihteki rütbe ve kıdemleri üzerinden emekli kimlik kartı verilir ve
bu kişiler emekli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına
tanınan sosyal haklardan genel hükümlere göre yararlanırlar.
Ayrıca bu kişilere, emsali subay ve astsubaylar gibi silah, silah
taşıma ruhsatı ve pasaport verilir.
h) Bu kişiler,
emsallerinin ödemiş olduğu aidat ve aidatlara isabet eden kâr
paylarını güncel tutarlar üzerinden ödemek şartıyla OYAK
üyeliğinden doğan haklardan, intibaklarının
yapıldığı rütbe ve kıdem üzerinden aynı
şartlar altında yararlanır.
ı) Bu kişilerin sicil dosyalarında yer alan, Türk
Silahlı Kuvvetlerinden ilişiklerinin kesilmesine esas tüm bilgi ve
belgeler, herhangi bir müracaat aranmaksızın hükümsüz sayılarak
dosyalarından çıkarılır ve herhangi bir işleme esas
alınmazlar.
Başvurunun reddi halinde, bu ret işlemine
karşı ilgililer altmış gün içinde Askeri Yüksek İdare
Mahkemesinde dava açabilirler.
Bu madde uyarınca yapılacak atamalarda kullanılmak
üzere, genel idare hizmetleri sınıfından 5 inci dereceli ikibin
adet araştırmacı kadrosu ihdas edilmiştir. Bu
kadroları derece değişikliği yapmak suretiyle kamu kurum ve
kuruluşlarına tahsis etmeye, Devlet Personel
Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Tahsis edilen kadrolar, Bakanlar Kurulu kararında belirtilen kurumlara ait
31/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin ilgili bölümüne eklenmiş
sayılır. İhdas edilen bu kadrolardan kullanılmayanlar ile
herhangi bir nedenle boşalanlar, başka bir işlem yapılmasına
gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Buna
ilişkin bilgiler ilgili kurumlarca Devlet Personel
Başkanlığına bildirilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
633 s. sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununda değişiklik yapılmasına dair Kanun
Tasarısının 10. Maddesine bağlı 7 nci
fıkranın (ç) bendinde düzenlenen Geçici 32. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz
Hasip
Kaplan Sırrı
Sakık İbrahim
Binici |
Şırnak Muş Şanlıurfa |
Bengi
Yıldız M.
Nezir Karabaş |
Batman Bitlis |
Geçici Madde 32: Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 12 Mart 1971 tarihinden itibaren 5434 sayılı kanunun 39.
maddesinin (e) fıkrası uyarınca 12 Eylül 1980 darbesinden sonra
üçlü kararname ile ve oluşturulduğu tarihte yargı denetimine
kapalı idari işlemler neticesinde ve ayrıca Yüksek Askeri
Şura kararı ile 50. maddenin 1. Fıkrasının (c ) bendi
veya 94. maddenin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Türk
Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenlerin veya vefatları
halinde hak sahiplerinin, bu madde hükümlerinden yararlanabilmeleri için 60 gün
içinde Milli Savunma Bakanlığına başvurmaları
zorunludur.
Bu kişilerin varsa öğrenim giderleri borcu tahsil
edilmez askeri öğrenciyken ilişiği kesilenlere, tahsil
edilmiş öğrenim giderleri, muadili askeri öğrenci emsal
alınarak güncel tutarlar üzerinden iade edilir; Okulda geçmiş, primi
ödenmiş süre emekliliğine sayılır; Sigorta
başlangıç tarihi öğrenciyken on sekiz yaşını
doldurduğu tarihe çekilir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI HASAN KEMAL
YARDIMCI (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Hasip Kaplan,
Şırnak Milletvekili.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; yasamanın kuralları vardır,
Anayasa ve İç Tüzük gereği ona uygun düzenleme yapılır. Bu
maddeyle bir daha anlaşıldı ki burada yasal düzenleme yapma
niyeti yok, bir istikrar da yok, kararlılık da yok, ne yapılmak
istendiği belli değil.
Demin önerge okundu. AK PARTİ dün öğleden sonra saat
15.00te bir önerge vermiş, elimde, bugün çekmiş önergeyi, bir önerge
daha vermiş. Şimdi soruyorum size, siz 10uncu maddenin 7nci
fıkrasının (ç) bendini kaldırıyorsunuz, üstelik
hukukçusunuz
Bakın, dikkat edin, yeniden düzenlerken maddeyi olduğu
gibi YAŞ kararlarını, 12 Eylül referandumunu gündeme
getiriyorsunuz, diyorsunuz ki: Hak kayıplarını önledik.
İyi, güzel, 1971den itibaren, 12 Marttan itibaren ilişiği
kesilenleri alacaksınız. Niye harp okullarından her darbe dönemi
atılan öğrencileri veya yönetmeliğe dayalı olarak astsubay
okullarından, harp okullarından atılan, mağdur edilen
öğrencileri almıyorsunuz veya mağduriyetlerini gidermiyorsunuz?
Şimdi, burada insan şaşıyor, yani burada gerçekten
eşitlik yok, adalet deseniz adalet de yok. Zaten mağdur olan
öğrenciler, bari bunların sosyal güvenlik haklarının
sağlanması lazım.
Şimdi bir önerge veriliyor üç sayfa. Demin okundu, özeti
geçildi, tam beş sayfa bir kanun maddesi. Böyle bir kanun maddesi olmaz
arkadaşlar. Bunu bu şekilde konuşmayalım, biraz daha
doğru konuşalım. Paralı askerlik, sözleşmeli er, ayda
2 milyar lira maaş alacak bir paralı askerlik sistemi
Lejyoner
sistemden esinlenmiş. Genelkurmay mı bunu önerdi? diyoruz. Yok,
çünkü Genelkurmay önerse, çok açık, astsubay okulları var, harp
okulları var, eğitim sistemi var, belli bir düzeni var ona göre
getirirdi. Belli ki bunu getiren Hükûmet. Hükûmete sormak istiyoruz, yani
şimdi, bakıyoruz paralı asker nerede var? Irakta,
İngiltere 500 tane Nepalli almış, 500 tane de Fijili asker
almış birliklerinde Irakta konuşlandırmış.
Bu sektör kârlı bir sektör. Ticaret sektörünü de siz çok iyi
biliyorsunuz. O zaman buyurun, özel sektöre devredin bunu. Niye ordunun içinde,
sistemin içinde bunu üniformalandırmaya çalışıyorsunuz? Çok
açık söyleyin: AK PARTİ Hükûmeti olarak biz, yeşil berelilerimizi
oluşturmak istiyoruz. çıkın söyleyin. Biz de diyelim:
Anladık, bunu, bunun için yaptınız.
Bu 50 bin tane sözleşmeli er, paralı askerlik, lejyoner
sistem direkt Hükûmete bağlı, Hükûmetin seçeceği, Hükûmetin
kendi istediği kişileri koyabileceği, kendi düşüncesinde,
kafasında olan 50 bin kişidir. Bir tek kepleri eksikti, onu da
yeşil kep koyarsınız çünkü mavi, bordo, diğer keplerin
hepsinin bir anlamı var, yeşil bereli yok. Bu sözleşmeli erlerin
başına da yeşil bereyi koyarsınız, bu yasadan sonra 50
bin tane de sizin yeşil bereliniz olur ama bu, milletin ve halkın
askeri olmaz, bunu kafanıza koyacaksınız. Bizim size
ısrarla söylediğimiz bu. Ülkenin birliğini, bütünlüğünü
bozuyorsunuz, bakın açık söylüyorum, eşitliği bozuyorsunuz,
yurttaş haklarında sorumluluğunu bozuyorsunuz.
İstediğiniz gibi, kafanız gibi, ideolojiniz gibi
kadrolaşıyorsunuz, bunu askere kadar getirdiniz, çok açık, bunu
askere kadar getiriyorsunuz.
Sordum bakana Bu yeni sözleşmeli erler, paralı
askerler, lejyonlar, fötr mü giyecek, bere mi giyecek? cevabını
alamadım. Dediler: Asker gibi giyinecek. Asker gibi giyinecekse
kardeşim, özel harekât gibi mi giyinecek, uzman erbaş gibi mi
giyinecek, başkası gibi mi? O da yok bu kanunda.
Arkadaşlar, yeşil bere ekleyin, bu işi bitirin,
siz de kurtulun millet de anlasın ne dediğinizi. Bu
yanlışı da yaptırtmayın bize. Bu Mecliste de
sorumluluğumuz gereği bunu hatırlatıyoruz. Bu
yanlışın düzeltilmesiyle ilgili önergenin kabulünü istiyoruz.
Saygılarımla.
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Kaplan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergenin özetini okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte Olan 633 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 10 uncu Maddesinin 7 nci Fıkrasının
(ç) Bendi ile 926 Sayılı Kanuna Eklenen Geçici Madde 32 nin
Değiştirilmesine Dair Değişiklik Önergemiz beşyüz
kelimeyi geçtiği için Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük'ünün
87'inci maddesinin 6'ncı fıkrası gereğince aşağıdaki
özet eklenmiştir.
Bekir
Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları
Madde Özeti:
Değişiklik önergesi ile;
- Maddenin kapsamı genişletilerek 12 Mart 1971'den sonra
yargı yolu kapalı idari işlemler veya Yüksek Askeri Şura
Kararları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği
kesilenlerin hepsi kapsama alınması,
- Başvuruların kabulü veya reddine sadece Milli Savunma
Bakanı'nın karar vereceği hususunu tereddüde mahal
bırakmayacak biçimde netleştirilmesi,
- Yapılacak işlemlerle ilgili süreler konularak işlerin
hızlandırılması,
- Milli Savunma
Bakanı'nın kuracağı komisyonun zorunlu değil takdire
bağlı bir komisyon olduğu ve bu komisyonun sadece
hazırlık çalışmaları diğer bir ifadeyle
yazışmaları yapacağı ve başvurunun kabulü veya
reddi yönünde herhangi bir görüş beyan edemeyeceği,
- Bu kapsamda olan
kişilerin fiili hizmet süresi zammı ve itibari hizmet süresi
zammı verilmesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından madde
hükümlerinin uygulanması sırasında ortaya çıkan
sorunların giderilmesi için teknik düzenleme yapılmakta, ilgililerin
kendilerine, vefat edenlerin dul ve yetimlerine 5434 Kanun hükümlerine göre
aylık bağlanması, ikramiye veya kıdem tazminatı
tutarlarının mükerrer ödenmemesi,
- İlişiği kesilen kişilere veya onların
hak sahiplerine ilgili kanunlara göre yapılmış toptan ödeme
tutarlarının toptan ödeme aldıkları tarihte
bıraktıkları derece, kademe ve ek gösterge tutarları
dikkate alınmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine ödenecek emekli
ikramiyesinden mahsup edilmesi, emekli ikramiyesinin ihya tutarını
karşılamaması halinde eksik kalan tutarın 48 eşit
taksit halinde aylıklarından karşılanması,
- "Kademeli kıdemli başçavuş" ibaresi,
"iki kademeli kıdemli başçavuş" olarak
değiştirilmesi,
- Emsali subay ve astsubaylara verildiği gibi bu kişilere
de silah taşıma ruhsatı ve pasaport verilmesi,
- Binbeşyüz olan araştırmacı kadrosu
sayısı ikibine çıkarılması,
Önerilmektedir.
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI HASAN KEMAL
YARDIMCI (İstanbul) Takdire bırakıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Katılıyoruz
Sayın Başkan.
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Bekir Bozdağ,
Yozgat Milletvekili.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 926 sayılı Kanuna eklenen geçici madde
32nin değiştirilmesine dair önergemiz üzerinde söz aldım. Bu
vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün, esasında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihî
oturumlarından bir tanesini yapıyor bana göre, çünkü bizim
tarihimizde yer alan birtakım haksızlıkları, Türkiye Büyük
Millet Meclisi, ortadan kaldırıcı bir kararın altına
bugün bütün grupların ittifakıyla imzasını koyacaktır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İttifakımız
yok, öğrenciler olmadığı için yok Bekir Bozdağ.
İttifakımız yok, eğer öğrencileri kapsarsa var. Öyle,
doğru konuşsunlar!
BEKİR BOZDAĞ (Devamla) Şimdi, bugüne kadar Türk
Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilenler oldu. Gerek 12 Mart
1971 muhtırasından sonra gerekse 12 Eylül 1980 darbesinden sonra
gerekse bunların arasında veya bunlardan sonra idari yargı
yoluna kapalı idari işlemler, daha doğru bir ifadeyle yargı
yoluna kapalı idari işlemlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinden
ilişiği kesilenler kapsama dâhil edilirken, öte yandan tasarıda
olan, Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla ilişiği kesilenler de
sınırlı bir kısmı ifade ediyordu, o sınır
kaldırıldı. Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla
ilişiği kesilenlerin tamamı ile 12 Mart 1971den sonra
yargı yolu kapalı idari işlemlerle ilişiği kesilen
bütün kişiler bu kanundan yararlanmak için kapsama dâhil edildi. Bu önemli
bir adım, önemli bir iyileştirme, önemli bir gelişmedir.
Tabii, bu yapılırken kamuoyundan gelen eleştiriler
dikkate alındı ve bu eleştirilerde Millî Savunma
Bakanının kuracağı komisyona dönük birtakım
eleştiriler yapıldı. Bu eleştiriler de burada
karşılanıyor. Kurulacak komisyon, esasında bir inceleme yapmayacak,
Bakana herhangi bir tavsiyede bulunmayacak, Kabulüne veya Reddine
şeklinde bir tavsiyesi de olmayacak. Bakan komisyonu dilerse kuracak.
Komisyonun kurulması da zaruri değil. Bakan isterse komisyon da
kurmayacak. Peki, kurduğu zaman komisyon ne yapacak? Hazırlık
işlemleri yapacak; bu kadar müracaat olacak, bunların ilgili
kurumlarla yazışması olacak. Bu yazışmaların
derlenmesi, toparlanması ve işlerin süresinde yapılması için
bir görev ifa edecektir. Ama başvuruların kabulüne veya reddine kararı
kim verecek? Millî Savunma Bakanı verecektir. Bu konuda da oluşan
tereddütlerin tamamı ortadan kaldırılmıştır.
Ayrıca, sürelerle ilgili
Yasa tasarısında
birtakım süreler vardı, bu süreleri her işlem için ayrı
ayrı yazmak suretiyle ilgili işlemi yapacak kurumları
işleri daha süratle yapması noktasında
hızlandırıcı bir adım da burada atıldı.
Öte yandan, bu kapsama giren personelin hem fiilî hizmet süresi
hem de itibari hizmet süresi zammı almaları söz konusu değildi,
bu zammı almaları da bu tasarının kapsamına bu
önergeyle ilave edildi.
Ayrıca, emekli olanların emekli olduktan sonra silah
ruhsatı, silah ve pasaport almaları noktasında birtakım
sıkıntıları olabileceği öngörülüyordu. Bu çerçevede,
emsallerine nasıl bir muamele yapılıyorsa bu kişilere de
aynı muamelenin yapılması hususunda bir ilave yapıldı.
Tabii, emekli olacak kişiler, silahlı kuvvetlerden
ilişiği kesilirken birtakım ikramiyeler aldılar,
ayrıldılar. Şimdi, yeniden intibakları yapılırken
bunları iade etmeleri gerekiyor sigorta işlemleri açısından.
İade ettiler, paraları yok. Bu, kendilerine emekli parası
verilirken emekli ikramiyesinden mahsup edilecek, parası olmayanlarla
ilgili. Ama emekli olamamış, daha kamuda çalışması,
araştırmacı kadrosunda çalışması gerekiyor ama
ikramiye de ihya için yetmiyor geçmişte. O zaman da bu kişilere bir
kolaylık getirilmekte; kırk sekiz eşit taksit hâlinde
maaşlarından mahsup edilerek, bunların bu ihya işlemini
herhangi bir zorlamaya girmeksizin yapmaları temin edilmektedir. Önemli
bir adım, önemli bir değişiklik, atılmıştır.
Türkiye, geçmişte silahlı kuvvetlerden ilişiği
kesildi diye insanların selam vermekten korktuğu insanlarla bugün
yüzleşiyor ve onlara hakkını iade ediyor. Hayırlı
uğurlu olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Bozdağ.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda madde 10a bağlı
7nci fıkranın (ç) bendini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10a bağlı 8inci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı 9uncu fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı 10uncu fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı 11inci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı 12nci fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 10a bağlı 13üncü fıkrayı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Çerçeve 10uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 11de bir adet önerge vardır; okutup, işleme
alıyorum.
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan 633 sıra sayılı kanun
tasarısının 11. maddesinin tasarıdan
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
M.
Nezir Karabaş Bengi
Yıldız Şerafettin
Halis |
Bitlis
Batman Tunceli |
Hasip
Kaplan Sırrı
Sakık |
Şırnak
Muş |
BAŞKAN Komisyon önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI HASAN KEMAL
YARDIMCI (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Hükûmet katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN Önerge üzerinde söz isteyen Bengi Yıldız,
Batman Milletvekili.
Buyurun Sayın Yıldız. (BDP sıralarından
alkışlar)
BENGİ YILDIZ (Batman) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ben de sizleri saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz, uzun yıllardan beri, en temel problemine, Kürt
sorununa, bir güvenlik devleti, güvenlik konseptiyle yaklaşıyor ve
çeşitli silahlı birimler oluşturuyor, özel timler, paralı
askerlik, uzman erbaşlar gibi. Türkiye'nin temel problemi bu yöntemlerle
çözülmez. Türkiye kendi sorunlarına bir sömürgeye baktığı
gibi yaklaşmamalıdır. Bölgeye gittiğiniz zaman,
karakolların -Hindistandaki İngiliz sömürgeleri gibi-
etrafının 5-10 metre kalınlıktaki duvarlarla, onun
etrafının da tel örgülerle çevrilmiş bir yapıda
olduğunu görüyorsunuz. Oraya özel tim gitmiş, paralı asker
gitmiş veya sıradan vatandaşın asker çocukları
gitmiş, fark etmez. Problemin kendisini görmek lazım.
Yine, bu bölgeye doksan yıldır gönderdiğiniz
valiler, kaymakamlar, hâkimler, savcılar, emniyet müdürleri, memurlar, o
bölgenin yüzde 99unun konuştuğu dili anlamıyor; onlardan
kendini soyutlamış, her birisi kendi kışlasını
oluşturmuş. Sonra da her yıl, yeni yeni yasalarla bu sorunu bir
güvenlik meselesi olarak ele alıp çözeceğinizi söylüyorsunuz.
Çözemeyeceğiniz ortadadır. Demokratik hukuk devletinin ölçüleriyle,
değerleriyle ancak bu sorunu çözebilirsiniz.
Bakın, daha dün, girmeye
çalıştığımız Avrupa Birliğinin en önemli
kurumu Avrupa Parlamentosu sizin karnenizi verdi. Bazen olumlu verdiğinde
çok seviniyorsunuz ve o kuruma sahip çıkıyorsunuz: Çok iyi
işler yaptık, dünya da arkamızda, Avrupa Birliği de
arkamızda. Ama söyleyelim, o kurum, daha dün Türkiye Cumhuriyeti
tarihinin en sert kararlarından birisini, Hükûmet aleyhindeki en sert kararlarından
birisini pratiğe, uygulamaya koydu.
Birincisi: Biz, her zaman, bu kürsüye
çıktığımızda bu ülkede Adalet ve Kalkınma Partisi
hükûmetleri döneminde özellikle, yasama, yürütme, yargı erklerinin yerle
bir edildiğini söylüyoruz. Yasamanın ve yürütmenin, daha doğrusu
yasama ve yargının Hükûmetin emrine girdiğini söylüyoruz.
İşte Avrupa Parlamentosunun değerlendirmesi de bu
doğrultuda ve bu dengenin ciddi şekilde bozulduğunu belirtiyor.
Yine Türk basını üzerindeki sansürleri endişe verici olarak
buluyor ve sizin meşhur Türk Ceza Kanununun 221, 301, 314 ve 318inci
maddelerinizin terörle mücadele maddeleri değil, aslında
düşünceyi yargılayan maddeler olduğu noktasında bir
tespitte bulunmuş. Bu, özellikle 220nci madde bugün Türkiyede siyaset
yapanları, özellikle de Kürt sorununda düşünce belirten
insanların düşüncesinin cezaya çarptırılması ve bugün
bu yüzden birçok arkadaşımızın cezaevinde olduğunu
biliyoruz. Çok esnek, kaypak maddeler. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleyen, yine örgüt içindeki hiyerarşik yapıya
dâhil olmadan yardım, yataklık yapanlar örgüt üyesi olarak
cezalandırılıyor. En önemli madde de bu problemle ilgili,
vicdani ret meselesi. Yani Türkiyede Ben askere gitmek istemiyorum. Bu
kurumun bir parçası olmak istemiyorum. Kamu kurumlarında hizmet
karşılığı bunu yapmak istiyorum. diyenleri 318inci
maddeden cezalandırıyorsunuz ama Avrupa Parlamentosunun
belirlediği maddelerden birisi de budur. Bunun tez elden, özellikle
vicdani ret hakkının tanınması gerektiğine vurgu yapıyor.
Beş dakikada saymakla bitiremeyiz. Yüzde 10 barajını da
saymış.
AKP Hükûmetinin karnesi birçok olumsuzlukla doludur ve bu
olumsuzluklarla seçime gidiyorsunuz, halkınızdan oy istiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BENGİ YILDIZ (Devamla) Bu uygulamayla demokratik hukuk
devleti olamayacağınız ortadadır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (BDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yıldız.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
12nci madde üzerinde bir adet önerge vardır, okutup
işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 633 sıra sayılı kanun
tasarısının 12. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
M.
Nezir Karabaş Bengi
Yıldız Şerafettin
Halis |
Bitlis Batman Tunceli |
Hasip
Kaplan Sırrı
Sakık |
Şırnak Muş |
Madde 12- Bu kanunu Genelkurmay Başkanlığı
yürütür.
BAŞKAN - Komisyon
önergeye katılıyor mu?
MİLLÎ SAVUNMA KOMİSYONU BAŞKANI HASAN KEMAL
YARDIMCI (İstanbul) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet
katılıyor mu?
DEVLET BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN - Önerge
üzerinde söz isteyen
BENGİ YILDIZ (Batman) Nezir Karabaş.
BAŞKAN - Nezir
Karabaş, Bitlis Milletvekili.
Buyurun.
MEHMET NEZİR KARABAŞ (Bitlis) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; tasarının 12nci maddesi üzerine
verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, şimdi, sözleşmeli er
alımıyla ilgili bir tasarı
Tabii, bugüne kadar hem özel
yetiştirilmiş birlikler, askerî birlikler, özel timler, uzman
çavuşlar bu savaşta, otuz yıldır sürdürülen
çatışma ve savaşta görevlendirildi. Ancak artık, Türkiye
toplumu da bugüne kadar sürdürülen propagandalara, vatan, millet, Sakarya
laflarına güvenmiyor, kurdurulan şehit dernekleri, şehit
aileleri de artık çocuklarının gidip Kürt
coğrafyasında öldürülmesine karşı çıkıyor.
Bu tasarının mantığı şudur: Evli
olmayan, genç, yirmi otuz yaşında, hatta eğer mümkünse anne
babası da olmayanların arasından alınıp orada
savaşırken -öldürürken, öldürülürken- Türkiyede yaşayan
insanlara, Türk insanına bu savaşı hissettirmemek. Bunun
mantığı budur.
Siz, burada parayla, parasını verip, kimsenin sahip
çıkmadığı, eşi olmayan, çocuğu olmayan,
işte, bir asker, bir uzman çavuş, bir özel tim öldüğünde anne
babasının feryadı, İşte, çocuğu bu
yaştaydı
Onları görmek istemiyorsunuz. Çünkü bu toplum bir
bütün artık bu sorunun çözümlenmesini istiyor, çocuğunun ölmesini
istemiyor.
Bu ülkede açlığı, sefaleti dayattınız,
yirmi otuz yaşlarında insanlar aç, diyeceksiniz ki, buyurun
kardeşim bu kadar paraya razı olursan ve savaşmaya -ölmeye,
öldürmeye- gidersen ben sana bu kadar para veririm ve bu da primler üzerinden
oluyor. Yani ne kadar fazla başarı gösterirse bir sözleşmeli er,
o kadar da ücreti artacak. Nedir savaşmaya gidenin, paralı askerin,
lejyonerin başarı koşulu? Daha fazla adam öldürmek. Kelle
başına adam öldürmeyi yaşadık. Bu coğrafya
yaşadı, Kürtler yaşadı, anne babalarımız
yaşadı ve Türkiye coğrafyasında herkes bunu
yaşadı. Dünyaya yansıdı. Bunun üzerine kitaplar
yazıldı. Şimdi yine aynı yöntemle fakat bu defa toplumda
sahip çıkacağı kimsesi de olmayan çünkü artık uzman
çavuş da olsa, artık asker de olsa, subay da olsa insanları
oraya savaşa göndermiyorsunuz. İnsanlar, çocuklarının
oradaki çatışmada, savaşta ölmesini istemiyor. Siz, zaten
parasını aldı, kendi isteğiyle gitti diyebileceğiniz
insanlar gönderiyorsunuz; 50 bin tane sözleşmeli er, mümkün olduğunca
evli olmayan, eğer mümkünse yetiştirme yurtlarında
büyütülmüş, anne babası da olmayan çocuklar. Bunlar üzerinden yeniden
savaşı tırmandırma mantığıdır bu, yoksa
profesyonel askerliğe geçme değil.
Dünyanın hiçbir yerinde, profesyonel askerliğe
geçeceğim diye, bu yaş ile bu yaş arasında, sınır
bölgesinde, çatışma bölgesinde görev alacak paralı asker
alınmaz. Birçok ülkede, -Avrupa ülkelerinin hepsi- dünyanın birçok
ülkesinde profesyonel askerlik vardır ama bu ülkelerin hiçbiri profesyonel
askerliğe geçerken böyle bir tasarı, 50 bin tane paralı asker,
bu paralı askerlerin taşıması gereken koşullar,
yaşları ve görev alacakları yerler, maaş alma biçimlerini böyle
belirlememiştir.
Bu, Kürtlere karşı yeniden savaş tasarısıdır.
Bu, yeniden, Türkiyede anne babalardan, ailelerden hiç tepki almadan, gidip
orada ölecek ve öldürecek adam bulma, lejyoner bulma
tasarısıdır. Bunu kabul etmek, Türkiyede on yıl daha,
yirmi yıl daha savaşa devam demeyi kabul etmektir.
Onun için, tüm Parlamentonun üç grubunun üzerinde
anlaştığı tasarının, burada son madde
görüşülürken, yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz. Bu
tasarıyı reddediyoruz Sayın Bakan.
Hepinize saygılar sunuyorum.(BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Karabaş.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Böylece, ikinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları
tamamlanmıştır.
Şimdi, İç Tüzükün 86ncı maddesi gereğince
oyunun rengini belirtmek üzere ve lehte olmak üzere söz isteyen Rasim
Çakır, Edirne Milletvekili.
Buyurun Sayın Çakır. (CHP sıralarından
alkışlar)
RASİM ÇAKIR (Edirne) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekili
arkadaşlarım; uzunca bir süredir hep beraber konuşarak,
tartışarak, birbirimizi de ikna etmeye çalışarak
zannediyorum çok olumlu bir noktaya hep birlikte ulaştık. Ben,
biliyorum ki, bu tartışmalar süreci içerisinde Sayın
Başbakan bu süreci yakinen takip etti ve yönetti, bu bakımdan
Sayın Başbakanın katkılarına da teşekkür
ediyorum.
Bunun yanında, Sayın Millî Savunma Bakanımız
da bu olumlu gayretlere hep olumlu katkılar yapmaya
çalıştı, aynı teşekkür ve şükranları ona da
sunuyorum.
Tabii ki Sayın Genelkurmay Başkanımızın
ve Genelkurmay Başkanlığının bu tasarının
geçmesindeki iyi niyetli ve hoşgörülü yaklaşımına da,
sizlerin ve yüce milletin önünde teşekkür ediyorum.
Tabii en büyük teşekkürü hak eden şu Parlamentodaki
milletvekilleri. Hepiniz, gerçekten, vicdanınızın sesini
dinleyerek ve bütün siyasi parti grupları ve bütün milletvekilleri bu
yasanın daha kapsamlı olması ve daha çok mağduriyetin
giderilmesine katkı yapmak adına gerek bize gerek Bakanlık
bölümüne gerekse grup başkan vekillerine olumlu görüşlerini ifade
ettiler ve destek verdiler.
İnanıyorum ki gerçek anlamda millî iradenin tecellisi
şeklinde bu tasarı gerçekleşti. Bu bakımdan, bütün
milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Çıkan tasarının milletimize ve mağdur olan
arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Çakır.
Tasarının görüşmeleri
tamamlanmıştır.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın şekli hakkında Genel Kurulun
kararını alacağım.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Sözleşmeli
Erbaş ve Er Kanunu Tasarısı ile Türk Silahlı Kuvvetleri
Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı 243
Kabul : 233
Ret : 8
Çekimser : 2(x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Yaşar
Tüzün
Konya Bilecik
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır. Hayırlı uğurlu olsun.
Birleşime beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.30
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.42
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Yaşar TÜZÜN (Bilecik)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 76ncı Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
2nci sırada yer alan, Taşınır Donanım
Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme ve Bu
Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı Donanımına Özgü
Konulara Dair Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
2.- Taşınır
Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında
Sözleşme ve Bu Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı
Donanımına Özgü Konulara Dair Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/904) (S. Sayısı: 622)
(x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 622 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TAŞINIR
DONANIM ÜZERİNDEKİ ULUSLARARASI TEMİNATLAR HAKKINDA SÖZLEŞME
VE BU SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN HAVA ARACI DONANIMINA ÖZGÜ
KONULARA DAİR PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) Türkiye Cumhuriyeti adına 16 Kasım 2001
tarihinde Cape Townda imzalanan Taşınır Donanım
Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme ve
Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar
Hakkında Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı
Donanımına Özgü Konulara Dair Protokolün beyanlar ile
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz isteyen? Yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
(x) 622 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Taşınır
Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında
Sözleşme ve Bu Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı
Donanımına Özgü Konulara Dair Protokolün Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 212
Kabul : 212 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Yaşar
Tüzün
Konya Bilecik
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Şimdi 3üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Sürdürülebilir Kalkınma
İçin Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması Alanında
İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri komisyonları raporlarının
görüşmelerine başlayacağız.
3.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ve Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Sürdürülebilir Kalkınma İçin
Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması Alanında
İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Çevre ve
Dışişleri Komisyonları Raporları (1/927) (S.
Sayısı: 652)(xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 652 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE KUVEYT DEVLETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İÇİN DOĞAL
KAYNAKLARIN VE ÇEVRENİN KORUNMASI ALANINDA
İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 30 Mart 2008 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Sürdürülebilir
Kalkınma İçin Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması
Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 652 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ve Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında Sürdürülebilir Kalkınma
İçin Doğal Kaynakların ve Çevrenin Korunması Alanında
İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy sayısı: 220
Kabul: 220 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Yaşar
Tüzün
Konya
Bilecik
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
4üncü sırada yer alan, Uluslararası Kuzey-Güney
Ulaştırma Koridoru Hükümetlerarası Anlaşmasına
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlıyoruz.
4.- Uluslararası Kuzey-Güney
Ulaştırma Koridoru Hükümetlerarası Anlaşmasına
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/683) (S.
Sayısı: 667)(xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 667 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
ULUSLARARASI KUZEY-GÜNEY ULAŞTIRMA
KORİDORU HÜKÜMETLERARASI ANLAŞMASINA KATILMAMIZIN UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma
Koridoru Hükümetlerarası Anlaşmasına katılmamız uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 667 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Uluslararası
Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru Hükümetlerarası
Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 228
Kabul :
228(x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Yaşar
Tüzün
Konya Bilecik
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
5inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarım Alanında
Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarım Alanında
Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/856) (S.Sayısı: 624) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 624 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen, Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına Mehmet Şandır, Mersin Milletvekili.
Buyurun Sayın Şandır. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA MEHMET ŞANDIR (Mersin) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Söz konusu Suriye olunca, arkadaşlarımın
sohbetlerine ara vererek, kısa, beni dinleme zahmetlerine
katlanmalarını istirham ediyorum.
Ayrıca, ben burada Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkan Vekili olmanın ötesinde, sizlerin de üyesi bulunduğu
Suriye Dostluk Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı olarak da
konuşuyorum.
Biliyorsunuz, 2001 yılında kurulan Türkiye-Suriye
Parlamentolararası Dostluk Grubunun Kurucu Başkanı ve ilk
Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştım 21inci
Dönemde. Sonra Sayın Yüksel Çavuşoğlu, sonra yine sayın
iktidar partisi grubunun da oylarıyla, Sayın Başbakanın da
tensibiyle bu dönem de Türkiye-Suriye Parlamentolararası Dostluk Grubu
Başkanı olarak yaklaşık dört yıldır görev
yapıyoruz.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 624 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Parlamentomuzun 371 milletvekili bu Dostluk Grubunun üyesi
bulunmaktadır. Siz, Suriye halkının dostları parlamenterler
olarak bilesiniz ki Suriye Parlamentosunun, Suriye Halk Meclisinin
sayısının yüzde 50 daha fazlasısınız. Suriye
Parlamentosunda 240 milletvekili bulunmaktadır ama bizim Parlamentomuzda,
bizim Meclisimizde 371 milletvekili Suriye Dostluk Grubunun üyesidir. Bu da
şunu ifade etmektedir, şunu ortaya koymaktadır: Suriye,
Suriyeyle dostluk, Suriyeyle iş birliği, birlik bu Parlamentonun
ortak paydasıdır. Bunu önemsemek lazım, bunu çok değerli
buluyorum, bunu hem ülkemiz açısından değerli buluyorum hem de
bölgemizin barışı açısından çok değerli
buluyorum. Onun için gerçekten Suriye söz konusu olunca, bu Parlamento -bir
ortak payda olarak, zannediyorum- aynı hassasiyeti, aynı
heyecanı, aynı duruşu ortaya koymaktadır. Suriye ile Türkiye
Cumhuriyeti devletinin ilişkilerinde iktidarıyla muhalefetiyle
Yani
bunun hükûmet politikası olmaktan öte bir devlet politikası hâline
gelmesi gerekir ve bu anlamda da yönetildiğini biliyorum, özellikle 1998
Adana Mutabakatından sonra. Bir milat olarak kabul etmek lazım Adana
Mutabakatını. Türkiye ile Suriye arasında bu bölücü terör
örgütünden ve onun elebaşının bulunmasından dolayı
gerilen ilişkiler bu Adana Mutabakatı sonrasında bugünkü
seviyesine hızla yükselmiştir. Bu sürece bu dönemde görev alan tüm
Türkiye Cumhuriyeti devleti hükûmetleri ve bakanları katkı
vermiştir. 21inci Dönemde bizim de ortağı bulunduğumuz
57nci Cumhuriyet Hükûmetinin sayın bakanları ve sayın
bürokratları -ki aramızda bir arkadaşımız var, daha sonra
bakanlık da yaptı bu konuda- gerçekten, devletlerimizin ortaya koyduğu
iradenin gereği, ülkelerimizi yöneten cumhurbaşkanlarının
ve başbakanların ortaya koyduğu iradenin doğrultusunda
gerekeni bihakkın yerine getirdiler ve bugün Türkiye ile Suriye
arasındaki ilişkiler iki dost devlet arasındaki ilişkilerin
çok ötesine geçmiş bulunmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu sebeple bu sürece katkı
veren gerek Suriye Arap Cumhuriyetinin başta Beşar Esad olmak üzere
tüm değerli yöneticilerine gerekse Türkiyemizi yöneten tüm siyasetçilere
huzurlarınızda bu dostluğun gerekli olduğuna inanan bir
arkadaşınız olarak ve bu Dostluk Grubunun Başkanı
olarak saygılarımı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu,
çok önemli.
Değerli milletvekilleri, bölgemiz yani bu Orta Doğu
bölgesi, Avrasya coğrafyası tarihin her döneminde önemli
olmuştur. Bu dönemde şu 21inci yüzyılın
başlangıcından veya 20nci yüzyılın son
çeyreğinden bu yana, gerçekten, bu coğrafya tarihin tüm dönemlerinden
çok daha önemli ve değerli hâle gelmiştir. Küresel güçler her dönemde
kendilerini rakiplerine büyük olarak kabul ettirebilmek için bu
coğrafyayı kontrol etmeyi çok önemsemişlerdir ve tarihin her
döneminde, inceleyiniz göreceksiniz, küresel güçler bu coğrafyada
karşı karşıya gelmişlerdir; Kadeş Meydan
Muharebesi buradadır, bir hukuk belgesi olarak, bir savaş hukuku
belgesi olarak tarihte imzalanan ilk belge burada imzalanmıştır;
Makedonyalı İskender buraya gelmiştir, Romalılar buraya
gelmiştir, Bizanslılar bu coğrafyaya hükmetmeye
çalışmıştır, Moğollar, Cengiz Han bu
coğrafyaya gelmiştir ve ne güzel bir sonuçtur ki atalarımız
Türkler bu coğrafyaya gelmişlerdir.
Bu coğrafyada kalıcı olabilen, bu
coğrafyayı uzun yıllar yönetme başarısını
gösterebilen bir tek halk vardır, millet vardır, o da Türk milletidir
çünkü yönetim farkı, dostluğa dayalı, sevgiye dayalı,
birliğe dayalı, kardeşliğe dayalı bir
anlayışla bu coğrafyayı yöneten Türkler bu coğrafyada
huzurun, adaletin ve zenginliğin kaynağı olmuşlardır.
Ama ne yazık ki 20nci yüzyılın başlangıcında bu
coğrafyada yeniden hâkim olmak isteyen küresel güçler bu
coğrafyanın kardeş halklarını birbirlerine
kırdırmışlar ve şu geçen yüzyılın kan
yüzyılı olarak, ateş yüzyılı olarak geçmesine,
ıstırap yüzyılı olarak geçmesine sebep
olmuşlardır ama yeni bir yüzyılın ilk çeyreğindeyiz.
Yeni bir yüzyıl başlarken bu coğrafyanın sahipleri,
milletleri geçen yüzyılda yaptıkları yanlışı
yapmadan, şimdi, dostluğu kurmayı, dostluğu
geliştirmeyi bir temel siyaset olarak toplumlarının önüne
koymaktalar. Bunu çok değerli ve çok önemli bulmaktayım.
Değerli milletvekilleri, tek kutuplu dünyadan çok kutuplu bir
dünyaya evrildiğimiz şu yıllar yeni küresel güç adayları,
bu coğrafyanın etrafında mevzi tutmuşlar ve güç gösterisini
bizim coğrafyamızın üzerinde kurmaya
çalışıyorlar. Mevziler bizim coğrafyamızda kuruluyor.
Bu coğrafya bizim coğrafyamızdır. Tüm farklılıklarıyla,
tüm ırki, etnik, inanç farklılıklarıyla bu coğrafyada
yaşayan insanlar, tarihin uzun yüz yıllarınca aynı devletin
vatandaşları olarak yaşamışlardır ve o yüz
yıllar huzurun, barışın, kardeşliğin,
refahın ve zenginliğin yüz yıllarıydı ama işte,
bu 1998 Adana Mutabakatından önce Suriyede o yüz yıllar
düşman yüz yıllar olarak tanıtılıyordu. Buradan bir
teşekkürümü ve şükranlarımı bu sebeple Sayın Suriye
Devlet Başkanına sunmak istiyorum. Artık, Suriyede, Suriyenin
eğitiminde, Suriyenin öğretiminde Osmanlı yüz yılları
düşman yüz yıllar olarak tanıtılmamaktadır.
Dostluğun getirdiği bir sonuç olarak önemini sizin dikkatlerinize
sunuyorum. Artık, Sayın Beşar Esadın ifadesiyle söylüyorum,
Osmanlı dönemi, dün düşman olarak gösterilen, Araplara zulmetti diye
suçlanan Osmanlı dönemi bugün Beşar Esadın yönlendirmesiyle,
kararıyla dost yıllardır. Çünkü, Beşar Esad, Sayın
Cumhurbaşkanı bizim aynı devletin vatandaşları
olduğumuz yüz yıllar diye Osmanlıyı tanımlıyor.
Bu çok önemli bir gelişmedir. Bundan sonra artık,
Suriyede yaşayan halklarla Türkiyede yaşayan Türk milletinin
düşmanlığı söz konusu olmaz. Çünkü, bu
coğrafyanın her anlamda birliği vardır. Tarihi birdir,
coğrafya özellikleri birdir, kaderi bir, halkı bir yani Suriyede
inanınız ki, o kadar çok Osmanlıya mensubiyet duyan insan, o
kadar çok Türk soylu veya Türklüğe mensubiyet duyan insan var ki, Halep
sokaklarında, giderseniz Türkçe konuşarak herkesle
anlaşabilirsiniz. Yani Şanlıurfa ile Halepin arasında
hiçbir fark yok, coğrafi olarak, bitki örtüsü olarak, iklim olarak, kültür
olarak, mimari kültür olarak, şehir yapısı olarak, hiçbir fark
yoktur. Şimdi, düşünün, Antakya sokaklarında Arapça
konuşun, anlaşırsınız, yani Türküyle, Arapıyla
tüm farklılıklarıyla bu coğrafyalarda Türkiye'de ve Suriyede
yaşayan insanlar geçmişi beraber yaşamışlar ve tüm
yanlışlıklara, tüm ajitasyonlara, provokasyonlara rağmen,
devletlerimizi yöneten değerli, ferasetli yöneticilerimiz sayesinde,
şimdi, geleceği de birlikte yaşamak gibi bir karara
varmışlardır; bu anlamda birçok adım
atılmıştır. Başta da söyledim, bu adımları
atan devlet yöneticilerine şükranlarımı sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, gerçekten, bu coğrafyada
düşmanlığın hiç kimseye faydası yok, dostluk ve
barış bu coğrafyanın gıdasıdır, huzurudur,
refahı, ekmeğidir. Barış adımları kararı
verildiğinden bu yana, Suriyeyle olan ilişkilerimiz, her anlamda,
ticari ilişkilerimiz, turizm ilişkilerimiz, dostluk
ilişkilerimiz o kadar çok gelişti ki rakamları birbirleriyle
mukayese etmek mümkün değil. Yani bundan on yıl önce Türkiyeyle
Suriye arasındaki turizm potansiyeli toplam 200 bin kişiydi, 216 bin
kişiydi, şimdi 2 milyon kişi. Bundan on yıl önce Türkiye
ile Suriye arasındaki ticaret hacmi 250-300 milyon dolardı,
şimdi 2,5 milyon dolar.
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) 2,5 milyar.
MEHMET ŞANDIR (Devamla) 2,5 milyar dolar. Bu yeter mi?
Yetmez.
Ben, tabii, Dostluk Gurubu Başkanı olarak Türkiye ile
Suriye arasındaki ilişkilerin iyileşmesini hiçbir zaman yeterli
bulmam, çok daha iyi olması lazım, çok daha iyi olması
lazım. Yani sayın iktidar partisi grubu yöneticilerine, Sayın
Hükûmete, Sayın Başbakan Yardımcısına buradan da ifade
ederek hatırlatmak istiyorum: Türkiye ile Suriye arasındaki iyi
ilişkilerin bir zorunluluğu var, zamanı iyi kullanmak. Ben
zamanın iyi kullanılabildiği kanaatinde değilim. Bu
ilişkiler iyi başladı, hızlı gelişti ama
şimdi bir durulma dönemi yaşıyor Sayın Tüzmen. Rakamlara
bakarsanız o hız ivmesi durdu şimdi, düz gidiyor, şu anda
bizim dış ticaret hacmimizin 5 milyar dolar olması lazım. Bu
noktada Türkiyenin eksiği var, yanlışı var anlamında
söylemiyorum ama siyaset adamının, devlet adamının görevi,
muhtemeli öngörmek. Zamanında ve yeterince tedbir almak mecburiyetindeyiz.
Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün Şamda İş
Konseyi Toplantısında söylediği bir söz çok önemliydi,
işte bu öngörünün örneği olarak ifade ediyorum. Suriyelilere dedi ki:
Hızlı hareket ediniz, zamanı iyi kullanınız. Biz bu
geldiğimiz noktaya bedelini ödeyerek geldik. Siz bu bedeli ödemeden bizim
tecrübelerimizden faydalanın ve bizim otuz yılda, kırk
yılda katettiğimiz mesafeyi siz üç beş yılda katedin. diye
bir tavsiyede bulundu. Bunu temin etmek mecburiyetindeyiz çünkü bu bölge
değerli bir bölge. Bu bölgeyi kontrol altında tutmak isteyen küresel
güçler önce birliğimizi parçalamaya, ayrıştırmaya
çalışıyor, sonra bizi üretimden uzaklaştırmaya
çalışıyorlar. Küresel sisteme entegre olmak adına,
eğer Türkiye ve bölge, Suriye üretimden uzaklaşır, kendi
kaynaklarıyla, kendi emeğiyle ayakları üstünde durup
zenginleşmenin yolunu bulamazsa dışarıdan gelen
yardımla bu coğrafyayı bize yâr etmeyeceklerini geçmiş
tarihte, geçmişte yaşadığımız örnekleriyle bugün
de hatırlamamız gerekiyor. Dolayısıyla, zamanı iyi
kullanmak
Benim bu konuda yapılanlara teşekkür etmekle beraber
tenkit edeceğim, bir Dostluk Grubu Başkanı olarak tenkit
edeceğim husus, Türkiye-Suriye arasındaki ilişkilerde zaman
yeterince iyi kullanılamıyor çünkü şu alanda, şu
aralıkta, bizim, Türkiyeyle Suriye arasındaki dostluk
ilişkilerimizi, iyi iş birliğimizi hızla ortaklığa
taşımamız gerekiyor değerli milletvekilleri. Dostluk Grubu
olarak bunu birkaç resmî törende, resmî toplantıda da ifade ettim. Bizim
iyi ilişkilerimiz, dostluğumuz eğer orada yaşayan insanların
geçimine katkı vermiyorsa doğru yapmıyoruz demektir. Biz, bu
hudut boylarında yaşayan insanlarımızın, gerek
Suriyede gerek Türkiyede yaşayan insanlarımızın bu iyi
ilişkilerden bir çıkarımını maksimize etmiyorsak
Bunu
Sayın Nazım Ekren Hocayla da Bakanlığı döneminde uzun
konuşmuştuk. Alınan birtakım tedbirler var, hudut boyunda
bir takım serbest ticaret bölgelerinin oluşturulması kararı
var ama bunun hayata geçirilmesi, bunun
toplumsallaştırılması, topluma mal edilmesi bir zorunluluk.
Bu noktada zamanın iyi kullanılabildiğini söylemek mümkün
değil.
İkinci husus, Türkiye ve Suriye bürokrasisinin bu noktada
gerçekten, gerekiyorsa bir özel hukuka bağlanarak
Mevcut cari hukukumuzun
dehlizlerinde iyi niyetler ve verilen kararlar maalesef kayboluyor, hem Suriye
bürokrasisi için söylüyorum hem Türkiye bürokrasisi için söylüyorum. Türkiye
ile Suriye arasında ülkelerimizi yöneten siyasi iradenin verdiği
kararı hayata geçirmek bürokrasinin görevi ama bu bürokrasi, her ne
sebeple olursa olsun, görüyoruz ki işin hızlı gitmesine
yeterince katkı vermiyor, yavaşlatılması yönünde bir
olumsuzluk, bir sonuç var ortalıkta.
Onun için, ben tekrar ifade ediyorum. Türkiye ile Suriye her
anlamda, Allahın yarattığı bir birlik, bir kader
birliği, mahkûmu demeyelim ama bir zenginliği içerisinde, bunu iyi
değerlendirmemiz lazım. Bunu değerlendirebilmek için,
Parlamentomuza çok önemli görevler düşüyor. Bakınız, söz konusu
Suriye olunca hiç itiraz etmeden uluslararası anlaşmaları,
imzalanan protokolleri, Hükûmetin bu noktada verdiği kararları bir
muhalefet partisi olarak olumlu destekliyoruz, hatta teşvik ediyoruz çünkü
Suriye gerçekten, bu Parlamentonun veya geleceğimizin bir ortak
paydası olarak hepimizin önemli bir değeridir, Suriyeyle olan
dostluk, bölgemizle ilgili dostluk. Bu anlamda, ben Türkiye-Suriye Parlamentolararası
Dostluk Grubu Başkanı bir Milletvekili olarak ve kendi partim
adına da Grup Başkan Vekili olarak, bu dostluğun değerini
bir daha vurguluyorum, bir daha önemsiyorum. Bu dostluğa katkı vermek
için geçen sene parlamenterlerimizin, 25 milletvekilimizin
katılımıyla Suriyeye bir gezi düzenlemiştik ama ben,
buradan hepinize bir davette bulunuyorum. Suriye yakın, Suriyeyle vize
yok, kolay. Suriyeye günübirlik
Yani akşam yemeğini Lazkiyenin
sahilinde yemenize hiçbir engel yok veya Halepte bir Halep kebabı yemek
hiç de zor değil. Aynı şey Suriyeliler için... Suriyeliler
geliyorlar, hafta sonunu Mersinde geçiriyorlar, hafta sonunu
İskenderunda geçiriyorlar. Sizi, Dostluk Grubu Başkanı olarak,
her birinizi ayrı ayrı Suriyeye davet ediyorum. Suriye görülmeye
değer bir yerdir. Suriyede kendinizden bir şeyler
bulacaksınız, tarihinizden bir şeyler bulacaksınız,
atalarınızdan eserler bulacaksınız, Osmanlının
mührünü orada göreceksiniz.
Suriyede, ayrıca, inanç değerlerinizin çok önemli
merkezleri de bulunmaktadır. Ziyaret edilmesi hac ziyareti kadar olmasa
bile çok değerli mekânlar bulunmaktadır.
Tekrar ediyorum: Bu protokolün onaylanmasına -tüm
diğerlerinde olduğu gibi- Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak
destek vereceğimizi ifade ediyorum ve bu dostluğun değerini sizin
vicdanlarınıza ve takdirlerinize sunuyor, hepinize saygılar
sunuyorum.
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Şandır.
Başka söz talebi yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA TARIM ALANINDA EKONOMİK, BİLİMSEL VE TEKNİK İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 23 Aralık 2009 tarihinde Şamda imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Tarım Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarım
Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı : 241
Kabul :
240
Ret :
1 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
6ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Müteahhitlik ve Teknik
Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında İşbirliğine
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
6.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Müteahhitlik ve Teknik
Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında İşbirliğine
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/870) (S. Sayısı: 625) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 625 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA MÜTEAHHİTLİK VE
TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ ALANLARINDA
İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN MUTABAKAT
ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 23 Aralık 2009 tarihinde Şamda imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında
İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Müteahhitlik ve
Teknik Müşavirlik Hizmetleri Alanlarında İşbirliğine
İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı : 213
Kabul : 213 (xx)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
(x) 625 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
(xx) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
7nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sınır
Kapılarının Ortak Kullanımına İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
7.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sınır
Kapılarının Ortak Kullanımına İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/863) (S. Sayısı: 626) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 626 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz isteyen Akif Akkuş, Mersin Milletvekili.
AKİF AKKUŞ (Mersin) Vazgeçtim Sayın Başkan.
BAŞKAN Vazgeçtiniz.
Sayın Akkuş, teşekkür ediyoruz.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SURİYE ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA SINIR KAPILARININ ORTAK KULLANIMINA İLİŞKİN
MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 23 Aralık 2009 tarihinde Şamda imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Sınır Kapılarının Ortak
Kullanımına İlişkin Mutabakat Zaptının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sınır
Kapılarının Ortak Kullanımına İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 231
Kabul :
231 (xx)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram Özçelik
Konya Burdur
Tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
(x) 626 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
(xx) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
8inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
İçişleri Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti
Hükümeti İçişleri Bakanlığı Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
8.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
İçişleri Bakanlığı ile Suriye Arap Cumhuriyeti
Hükümeti İçişleri Bakanlığı Arasında Güvenlik
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/823) (S. Sayısı:
627) (x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 627 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz isteyen Kürşat Atılgan, Adana Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA KÜRŞAT ATILGAN (Adana) Sayın
Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım; Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti İçişleri Bakanlığı ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükümeti İçişleri Bakanlığı arasında
imzalanmış olan polis teşkilatlarınca yürütülen güvenlik
hizmetlerinde etkinliğin yükseltilmesine yönelik projeli
çalışmalarda iş birliği ve protokolün
onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı
hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Suriye coğrafyası,
ülkemizin güvenliği açısından son derece önemli bir
coğrafyadır. Türkiye ile Suriye arasında sınır bölgelerinde
tabii engeller yoktur, kontrol edilmezse kolayca kaçakçılık ve terör
faaliyetlerinde istismar edilebilecek bir sınırdır.
Bildiğiniz gibi, Suriye Arap Cumhuriyeti toprakları,
1516 ile 1918 arasında, bana göre, insanlık tarihinin en medeni
imparatorluğu olan imparatorluğumuzun yani Osmanlı
İmparatorluğunun bir parçası olarak yaşamış,
müşterek kültürümüzün en etkin olduğu, oradaki insanların hayat
tarzlarının bizden bir farkı olmayan bir ülkedir.
Dolayısıyla bu ülkenin, Suriye Arap Cumhuriyetinin birçok konudaki
özellikleri Türkiye Cumhuriyetine benzemektedir, hayat modellerimiz hemen
hemen aynıdır.
Bu ülke, imparatorluğumuzdan 1918 yılında
koparıldı, imparatorluğun lağvıyla birlikte. 1918 ile
1920 arasında İngilizlerin işgalinde, 1920 ile 1946 arasında
da Fransız mandasında yönetildi. Nihayet 17 Nisan 1946 tarihinde
Fransadan bağımsızlığını kazanan
yetmiş yıllık bir ülkedir. Fransadan
bağımsızlığını kazandıktan sonra,
Suriye, çok büyük bir çalkantılı dönem geçirmiştir 1971
yılına kadar. Bu dönem genelde darbelere karşı darbelerle
geçen ülkenin çalkantılı bir dönemi olarak
adlandırılır.
Yine bu dönem esnasında, özellikle bu söylediklerime dikkat
etmeniz için söylüyorum, 1 Şubat 1958 tarihinde Suriye ve
Mısırın birleşmesi ve Birleşik Arap Cumhuriyetinin
ilanı vardır yani iki Baas rejiminin birleşmesi vardır.
Ancak bu birleşme 1961 yılında yapılan bir darbeyle
Suriyenin birlikten ayrılmasıyla sonuçlanmıştır.
Bugünkü Baas İktidarının başlangıcı ise 1963
yılında tekrar yapılan bir darbedir. Bu darbe sonucu 12 Nisan
1963 tarihinde de Kahirede Mısır, Suriye ve Irak yani Arap
dünyası içindeki bu üç Baas İktidarı yine bir birleşme
kararı almışlar, bir anlaşma imzalamışlardır
ancak bu birliktelik hayata geçmemiştir. 1966 yılında Baas
Partisinde bir darbe daha gerçekleşmiş, nihayet 13 Kasım 1970
yılında bugünkü Suriye Devlet Başkanının babası
olan Hafız Esad Savunma Bakanı olarak 1970 yılında
bulunduğu Bakanlığı da kullanarak Suriye yönetimini ele
geçirmiştir ve 1971 yılında tek aday olarak girdiği seçimlerden
de çok büyük bir oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilmiş ve
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 10 Haziran 2000 tarihine kadar yani
vefatına kadar geçen sürede de Cumhurbaşkanlığı
görevini sürdürmüştür.
(x) 627 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Suriye 1963 tarihindeki darbeden sonra iç ve dış
politikada Arap birliği ve sosyalizm temellerine dayalı Baas
ideolojisini esas almıştır. Ekonomi, eğitim ve sosyal
alanlarda da Baas ilkesi benimsenmiş ve bu kapsamda pek çok özel sektör
yatırımı kamulaştırılmıştır.
Sosyalist eğilimli Baas ideolojisine sahip olması ve Arap-İsrail
anlaşmazlığındaki Amerika Birleşik Devletlerinin daha
çok İsrail tarafında yer alması nedeniyle, Batının
da, birçok devletin de İsrail tarafında yer alması nedeniyle
Suriye soğuk savaş parametrelerinde ve paradigmalarında
Sovyetler Birliği tarafında yer alan bir ülke olarak soğuk
savaş dönemini geçirmiştir.
ALİM IŞIK (Kütahya) Bilmediklerimizi anlat,
onları biliyoruz.
KÜRŞAT ATILGAN (Devamla) 78de İsrail Camp David
Antlaşmasını imzalanması üzerinde ret cephesi içinde yer
almış ve bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kesmiştir. Bu
dönemde Ürdün, Suudi Arabistan ve körfez ülkeleri, pilot bölgedeki diğer
ABD ve Batı yanlısı Arap ülkeleriyle ilişkileri
bozulmuştur.
80-88 arasındaki İran-Irak savaşında, Baas
rejiminin aynısı olmasına rağmen Irak tarafını
değil İranı tutmuştur ve Arap dünyası içinde
yalnızlığa itilmiştir.
Yine, bölgedeki en önemli değişikliklerin bir
savaşı olan 90-91deki birinci Körfez krizinde, ABD
önderliğinde, Irak karşıtı uluslararası koalisyon
içinde yer almış, ilişkiler nispeten düzelmiştir. Bu
çerçevede, Suriye, 1991 Ekim ayında, Orta Doğu sorununu ele almak
maksadıyla toplanan Madrid Konferansına
katılmıştır. 95-96 ve 2000 yıllarında ise ABDnin
girişimiyle doğrudan İsraille barış görüşmeleri
yapılmış ancak Orta Doğu barış süreci,
bildiğiniz gibi, daha sonra çıkmaza girmiştir ve bir sonuç elde
edilememiştir.
2003 yılındaki ikinci Körfez krizi ve Irak Harbinde ise
ABDnin Irakı işgaline karşı çıkmış ve
Irakın işgalinden sonra da Amerika Birleşik Devletleri
tarafından Iraktaki terör faaliyetlerini desteklemekle
suçlanmıştır.
2007 yılında Suriyeyi Amerika Birleşik Devletleri
zorlayarak, ABD ile Suriye arasında -Suriye-Irak
sınırının- terörist girişimlerin engellenmesine dönük
bir anlaşma imzalanmıştır. Ancak bu anlaşmadan sonra
Amerika Birleşik Devletlerinin 2008 Ekim ayında sınırda
Suriye tarafına yapmış olduğu taarruzdan sonra bu
anlaşma da ve iş birliği de Suriye tarafından sona
erdirilmiştir.
Diğer yandan, Suriye, 1975-1990 yılları
arasında Lübnan iç savaşı nedeniyle Lübnana 15-16 bin
civarında asker göndermiştir. Hariri suikastından sonra üzerine
yapılan baskılar nedeniyle, 2005 Nisan ayında Lübnandaki bu
birliklerini geri çekmek zorunda kalmıştır.
Değerli arkadaşlarım, Suriyenin içinden
geçtiği bu uzun periyodu veyahut işte, otuz kırk
yıllık periyodu neden bu kadar konuşmamın başında
anlatmak lüzumunu hissettim? Bildiğiniz gibi, Hafız Esad sonrası
Baas rejimindeki kendini yenileme isteği ve değişen dünya
şartlarına kendini uydurma iradesi yeni Başkan tarafından
hayata geçirildikten sonra Türkiye-Suriye arasındaki ilişkiler son
derece iyi bir zemine oturmuştur.
Yani, bugünkü Başkandan önce Suriyedeki devleti idare
edenler genelde iki ana fikir üzerinde toplanmaktaydı: Birincisi,
Türkiyeye baktığınız zaman güneyden, işte Kuzeydeki
deve ne kadar zarar verirsek o kadar iyi. mantığıyla hareket
eden hükûmet ve devlet yöneticileriydi, ki bu yöneticilerin büyük
çoğunluğu Hafız Esad yönetimindeki Suriye idaresinde oldukça
etkin yerlerdeydi ve o nedenle Türkiye ile Suriye ilişkileri çok kötü
günler yaşamıştı ama Hafız Esad sonrası
oluşan yeni rejimde ise daha çok, daha ılıman ve Türkiyeye daha
olumlu bakan insanlardan oluşturulan Suriye Hükûmeti, Türkiye ile
ilişkileri ne kadar iyileştirirsek bizim de refahımız,
toplumumuzdaki insanların da refahı için iyi olur.
düşüncesindeki insanlar Suriyeyi idare etmeye başlayınca
ilişkiler son derece iyi bir noktaya gelmiştir.
Buradaki temel düşünce Türkiye tarafından da Suriye ile
hep iyi ilişkiler kurma noktasında olduğu için, bugün bu
ilişkilerin gerçekten iyi bir noktada olduğunu söyleyebilirim ama
şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim: Bu ilişkiler
karşıdakileri yormayacak bir noktada gelişmelidir. Benim en son
Suriye gezisindeki gördüğüm, sanki ilişkilerdeki aşırı
gelinen nokta karşı tarafı yormaya başlamış gibi.
Dolayısıyla, benim buradan Hükûmet yetkililerine söyleyeceğim,
biraz daha itinalı
İlişkilere devletten devlete olan menfaatler
bazındaki ilişkilerden daha ileri bir anlam vermeye
çalışmak, devletler arasındaki ilişkilerin temel prensibine
aykırı olduğunu söylemek istiyorum. Yani, geçmişte,
işte Suriye ile Mısır birleşiyor, Suriye-Irak
birleşiyor ama iki sene sonra bakıyorsunuz birbirlerine düşman
oluyorlar. Dolayısıyla devletler arasındaki ilişkilerin
temel prensibi olan menfaatler üzerine dayalı ilişkiye çok daha
değişik anlamlar vermek, sanıyorum ki çok anlamlı ve çok
realist olmasa gerekir. Bugün, özellikle bizim tarafımızdaki Hükûmet
yetkililerinin, içine düşmüş olduğu bu ilişkilere daha
başka türlü bir anlam vermeye çalışmak biraz yanlış
gibi geliyor.
Diğer bir konu ise, Baas rejimlerine de çok fazla özenmemek
gerekir çünkü Baas rejimlerinin temel kriterleri, bizim
anladığımız ve içinde yaşadığımız
demokrasinin temel kriterlerinden farklıdır ve kendine göredir.
Dolayısıyla, orada muhalefet yoktur, orada işçi örgütleri
yoktur, orada öğrenci dernekleri yoktur, orada grevler yoktur, o Baas
rejiminin paradigmaları ve kriterleri farklıdır.
Hâlbuki Türkiye, demokratik anlayışını ve
demokrasisini daha ileri demokrasilere ulaştırmak zorundadır.
Batıdaki bazı kitapları açtığınız zaman
Türkiye'nin demokrasisiyle ilgili kısıtlı demokrasi der. Hep
kızardık Ne demek kısıtlı demokrasi? falan diye, ama
siyasetteki tecrübeden sonra da anlıyorum ki gerçekten Türkiyede
kısıtlı demokrasi var.
Demokrasinin temel vazgeçilmez niteliklerinin başında,
serbest seçimler var. Az çok manipüle edilse de Türkiyede, evet, bir serbest
seçim yapılmaktadır.
Diğer biri, kuvvetler ayrılığıdır.
Her ne kadar kuvvetler ayrılığı varmış gibi de
görünse Türkiyede, her geçen gün kuvvetler ayrılığı büyük
bir darbe yemektedir.
Diğeri ise, özgür basındır. Yani bunlar
demokrasinin olmazsa olmazlarıdır.
Diğeri ise, insan haklarıdır.
Bugün geldiğimiz noktada Türkiyede özgür basın var.
diyebilir misiniz? Bunu yürekten savunabilecek bu Mecliste kaç kişi
çıkar acaba? Yani basın mensuplarının, bilmem
değişik isimler altında içeri tıkıldığı
sayı -dün akşam televizyonda dinledim- 60ı geçmiş. Bunu
izah etmeniz mümkün değil. Avrupa Parlamentosu da bu konuyla ilgili çok
ciddi tenkitler yapıyor Türkiyeye. Türkiye buna layık değil
değerli arkadaşlarım.
Türkiye'nin demokratik kriterlerini, ileri demokrasilerdeki
kriterlere yaklaştırmak zorundayız. Aksi takdirde tek adam
yönetimi, Baas rejimlerine özenerek tek adam modeline doğru gitmeyi
Türkiyeye getirmek, gerçekten Türkiyeye yazık oluyor, ayıp oluyor diye
düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye-Suriye
ilişkilerindeki en önemli dönüm noktası, 98 Ekim ayında
Suriyenin PKKya vermiş olduğu desteğin çekilmesidir, daha
doğrusu 98 Ekim ayında Abdullah Öcalanın Suriyeden
uzaklaştırılmasıdır. Bu, Türkiye-Suriye
ilişkilerinin son elli yılının dönüm noktasıdır
çünkü Suriyenin de başına bela olan, terör örgütünün Suriye
uzantısı olan Suriyede aynı bir demokratik bir parti
vardır, bunun da adı Kürdistan Demokratik Birlik Partisidir.
Dolayısıyla Orta Doğu coğrafyasını küresel
güçlerin oyuncağı hâline getirmek isteyen bu taşeron örgüt
lideri, yani eşkıyanın başı aşağı
yukarı yirmi sene Suriyenin başkenti Şamda kaldı. Türkiye-Suriye
ilişkileri önündeki en büyük engel bu dönemde eşkıyanın
başının, yani 40 bin insanımızın hayatına
mal olan eşkıyanın başının Suriyenin
başşehri Şamda bulunmasıydı. Konuşmamın
başında izah ettim. Soğuk savaş paradigmalarına göre
yapılanan bu coğrafyadaki Suriyenin tercihi nedeniyle o dönemde
terör örgütlerinin birçoğunun idarecilerinin Şamda
kaldıkları, korundukları bir gerçekti. Suriye de, 79
yılında Aponun Suriyeye kaçışından sonra
Muhaberatın kontrolüne girerek Türkiyeye karşı çok ucuz bir
örtülü savaş başlattı. Bunun asli sebepleri birkaç taneydi.
Birincisi, Türkiye-Suriye arasındaki temel problem olan
Fırat sularıyla ilgili Suriyenin kendi tezini Türkiyeye böyle bir
terör örgütünü kullanarak bir şantaj aracı olarak kullanma
isteğiydi.
İkincisi, diğer sınır meseleleri ve
birtakım emlak meselelerinde elini kuvvetlendirici, hiçbir masraf etmeden
çok önemli bir argümandı PKKyı kullanması.
Diğer bir konuysa, özellikle Suriyede çok etkin bir örgüt
olan Müslüman Kardeşlerin 1982de bir Hama ayaklanması var, Hama
ayaklanmasında 35-40 bin insanın öldürülüşü var. İşte,
bu Hama ayaklanmasıyla ilgili o zamanki Suriye yönetiminin resmî olmasa
bile gayriresmî olarak Suriye ve Ürdün istihbarat örgütlerini suçlaması
nedeniyle Türkiyeye karşı bir soğuk bakış vardı
ama bugün bunların tamamı kaybolmuş vaziyette. Suriye kendi
başına da bela olabilecek, az önce söylediğim taşeron
örgütünün, Suriye tarafındaki Kürdistan Demokratik Partisinin
faaliyetlerini de dikkate alınca, bu coğrafyada büyük güçlerin
taşeron örgütü hâline gelip bu coğrafyayı allak bullak etmeye
yönelik emperyalist amaçları engellemeye dönük Türkiye'nin gayretlerine,
PKKyla mücadelesine de destek vermektedir. Bu konu, dediğim gibi,
1998deki Adana Mutabakatı sonrasında oluşan güvenlik
alanındaki en önemli husustur.
Değerli arkadaşlarım, bütün dünyada terör
örgütleriyle mücadelede, sınırdaki ülkelerle, sınırdaş
ülkelerle iş birliği yapmak çok önemlidir. İspanyadaki Bask
milliyetçilerinin, Fransanın kullanmasını engelleyecek
İspanya - Fransa arasındaki anlaşmadan sonra gücünün
zayıfladığı ve bugünkü bildiğimiz noktaya geldiği
bir realitedir. Dolayısıyla, terör örgütlerinin dış destek
almadan yaşaması mümkün değildir. Suriyenin de terör örgütüne
vermiş olduğu desteğinin çekilmesi çok önemliydi ve bu
desteğin çekilmesi de gerçekten terörle mücadelede çok önemli bir etken olmuştur
Türkiye açısından. Bugüne kadar
yakalanan 80 civarındaki PKKlı terörist teslim
edilmiştir, daha da ileri birtakım sempatizanları da teslim
edilmiştir. Dolayısıyla, Suriye topraklarının PKK
terör örgütü tarafından güvenli olmaktan çıktığı bir
realitedir. Bunun komşularla olan ilişkileri daha da
sıklaştırarak Orta Doğu coğrafyasındaki dörtlü
bir planın Suriye bacağı en azından bugün için emniyette
demek mümkündür, Irak ve İran bacağının da daha emniyetli
hâle getirilmesi gerekir. Yani Orta Doğu coğrafyasında
oluşturulmaya çalışılan kukla devlet ve bu kukla devlet
sayesinde ve aracılığıyla Orta Doğu
coğrafyasını terbiye etmek ve Orta Doğu
coğrafyasında istedikleri operasyonu yapma noktasındaki küresel
güçlerin oyununu bozabilmenin yegâne şartı vardır, bu şart
da Türkiye, Suriye, İran ve Irak arasındaki güvenlik iş
birliğini son derece ileri boyutlara getirmek gerekir. İşte,
bunun Suriye bacağıyla ilgili yapılmış olan bu
anlaşma, bu sözleşme bana göre son derece önemlidir.
Dolayısıyla, bu anlaşmayı gerçekleştiren gerek
İçişleri Bakanına gerekse Suriye tarafına
teşekkürlerimi sunuyorum. Bu dostluğun, Türkiye-Suriye
dostluğunun, beş yüz sene birlikte yaşamış olan bu
insanların dostluğunun da önemsendiğine, çok daha iyi noktalara
gideceğine inanıyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Atılgan.
Başka söz talebi, yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLE SURİYE
ARAP CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İÇİŞLERİ
BAKANLIĞI ARASINDA GÜVENLİK İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 23 Aralık 2009 tarihinde Şamda imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İçişleri Bakanlığı ile
Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti İçişleri Bakanlığı
Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti İçişleri Bakanlığı ile Suriye Arap
Cumhuriyeti Hükümeti İçişleri Bakanlığı Arasında
Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 236
Kabul :
236 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
9uncu sırada yer alan, Samsun Limanı (Türkiye
Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya Federasyonu) Üzerinden Demiryolu
Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
9. - Samsun Limanı (Türkiye
Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya Federasyonu) Üzerinden Demiryolu
Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/941) (S. Sayısı: 651) (xx)
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 651 S. Sayılı Basmayazı
tutanağa eklidir.
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 651 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen, yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
SAMSUN LİMANI (TÜRKİYE
CUMHURİYETİ) VE KAVKAZ LİMANI (RUSYA FEDERASYONU) ÜZERİNDEN
DEMİRYOLU FERİBOTU İLE ULUSLARARASI KARMA
TAŞIMACILIĞIN ORGANİZE EDİLMESİ HAKKINDA TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ VE RUSYA FEDERASYONU HÜKÜMETİ ARASINDA
ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12 Mayıs 2010 tarihinde Ankarada imzalanan
Samsun Limanı (Türkiye Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya
Federasyonu) Üzerinden Demiryolu Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında
Anlaşma nın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Samsun Limanı
(Türkiye Cumhuriyeti) ve Kavkaz Limanı (Rusya Federasyonu) Üzerinden
Demiryolu Feribotu ile Uluslararası Karma
Taşımacılığın Organize Edilmesi Hakkında
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında
Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 242
Kabul : 242 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
10uncu sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Bitki Karantinası Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
10.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Bitki Karantinası
Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/910) (S. Sayısı: 660)
(x)
BAŞKAN - Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 660 sıra sayısı ile
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE RUSYA FEDERASYONU HÜKÜMETİ ARASINDA BİTKİ
KARANTİNASI ALANINDA İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 13 Ocak 2010 tarihinde Moskovada imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Bitki
Karantinası Alanında İşbirliği
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Bitki Karantinası
Alanında İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 243
Kabul : 243 (xx)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece, tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
(x) 660 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
(xx) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
11inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Petrol Alanında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
11.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Petrol Alanında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/793) (S. Sayısı: 668) (x)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 668 sıra sayısı ile
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu
adına söz isteyen Emin Haluk Ayhan, Denizli Milletvekili.
Buyurun Sayın Ayhan. (MHP sıralarından
alkışlar)
MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 668 sıra
sayılı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Rusya Federasyonu
Hükümeti Arasında Petrol Alanında İşbirliği
Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini ifade etmek üzere söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Tasarının gerekçesinde Türkiye için her zaman güvenilir
bir ortak olan Rusya Federasyonu ile aramızda yapıcı,
karşılıklı güvene, işbirliğine ve çıkarlara
dayalı bir anlayış mevcuttur. denilerek petrol alanında
imzalanan protokolün, ikili enerji iş birliğini yeni somut projelerle
derinleştirilmesi ve ülkemiz arasındaki bağları daha
güçlendirmesinin beklendiği ifade edilmektedir.
Tasarının gerekçesinin ilk paragrafında bile konuya
ciddiyetle yaklaşılmadığı ortaya
çıkmaktadır. Rusya Federasyonu ile aramızda denmektedir. Bu
nedenle, bu aramızda kelimesinin anlamının ne olduğu çok
açık ve net bir şekilde ifade edilmelidir.
Petrol alanında iş birliğine ilişkin
protokolde Rusya Federasyonu, Türkiye ve üçüncü ülkelerde hidrokarbon arama ve
çıkarma konusunda Türk ve Rus petrol şirketleri arasında ortak
projeler ve girişimler gerçekleştirilmesi, tarafların
Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesinde yer almaya hazır oldukları,
bu amaçla bir çalışma grubu tesis edilmesi, Rus tarafının,
Rus şirketlerinin gerekli petrol taahhüdünü ve taşıma
kapasitesini sağlamaları için destek vermesi, Samsun-Ceyhan Projesi
bağlamında bir petrol rafinerisi kurulması ve üçüncü ülkeleri de
kapsayacak şekilde ürünlerin ortaklaşa pazarlanması gibi
hususlara yer verildiği de belirtiliyor.
Samsun-Ceyhan Projesinde sağlanacak hızlanmanın,
ülkemizin İsrail ve Hindistan ile geliştirmekte olduğu
Ceyhan-Kızıldeniz Projesini de olumlu yönde etkileyeceği, bu
projenin temel ve gerçekçi veriler üzerinde değerlendirilmesine ve hayata
geçirilmesine imkân tanıyacağı da yine gerekçede ifade ediliyor.
Petrol alanında imzalanan bu protokolle enerji stratejimiz
bağlamında önem arz eden kuzey-güney eksenindeki transit rolümüzün
güçlendirilmesi ve Ceyhanın bir enerji merkezine dönüştürülmesi
konusunda önemli kazanımlar sağlanması
amaçlandığı da gerekçede yer alıyor.
Bunlara ilaveten Dışişleri Komisyonu Raporunda ise
tasarının, ülkemizin enerji alanında akdettiği
uluslararası anlaşmalar bakımından izlediği
stratejinin bir yandan ülkemizin enerji arz güvenliğini
sağlamayı hedeflerken, diğer yandan da ülkemizin genel
dış politikasına paralel bir seyir izlediği de
belirtiliyor. Bu, gerçekten ülkenin mi yoksa firma veya bireylerin
izlediği stratejiyle mi ilgilidir, tartışmaya değer.
(x) 668 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Görüşülmekte olan protokolün esasen ülkemiz
açısından stratejik önemi olan Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru
Hattının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu ve bu
Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattının başarıya
ulaşması hâlinde Türk boğazlarının
rahatlatılacağı ifade edilmektedir.
Gerekçede ve Dışişleri Komisyonu Raporunda,
protokolün 4üncü maddesinden, çok önemli olmasına rağmen hiç
bahsedilmemiştir. 4üncü madde neden bahsetmektedir? Burada
Tarafların petrol ve petrol ürünleri pazarlamada kullanılmak üzere
ortak ödeme sistemleri ve menkul kıymetler borsası teknolojileri
oluşturulmak için iş birliği geliştirilecektir.
denilmesine rağmen, bunu kaleme alanların ustaca ve
akıllıca bu işi yazmalarına rağmen, maalesef ne
gerekçede ne de Komisyonda bu konunun ele alınmadığı
açık ve net bir şekilde görülmektedir. Bu protokolün ülkemize, genel
dış politikasına ne kadar uygun olup olmadığı da
tartışmalıdır.
Daha önce enerjiyle ilgili hususlarda bu kürsüde dile
getirdiğim hususları bir kere daha ifade etmek istiyorum:
Ülkelerin gelişmişlik durumunu yansıtan, enerji
talebini belirleyen üç temel faktör olarak nüfus artışı,
ekonomik kalkınma ve teknolojideki ilerleme sayılabilir.
Türkiye, dünyada en süratli büyüyen enerji pazarlarından biri
hâline gelmiştir. Türkiye, enerji sektörünün her alanında hızla
artan bir taleple karşı karşıyadır. Türkiye'nin artan
talebi, enerji talebi karşısında kendi enerji kaynaklarının
sınırlı olması, başta petrol ve doğal gaz olmak
üzere, enerji kaynaklarının ithaline
bağımlılığı da beraberinde getirmiştir.
Türkiye, enerji tüketiminde yüksek bir dışa
bağımlılık yaşamaktadır. 2007 yılı
enerji tüketiminin yalnızca yüzde 27si yerli kaynaklarla
karşılanabilmiştir.
Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki
artışın sürmesi durumunda, toplam enerji tüketiminde Türkiye
ekonomisinin ne hâle geleceğinin ayrıca hesaba katılması da
gereklidir.
Yüksek ithalat bağımlısı olduğumuz
ülkelere yönelik arz güvenliği kaygıları enerji
sorunlarımızın başında yer almaktadır. Gerçekçi
bir gözle değerlendirildiğinde bu ve benzeri göstergeler, Türkiye
enerji politikaları ve genel ekonomi dengeleri açısından altüst
edici değerlerdir ve birer kriz faktörü oluşturmaktadırlar.
AKP hükûmetleri döneminde kamu enerji sektörü
yatırımlarının toplam kamu sektörü
yatırımları içindeki payı giderek
azalmıştır. Enerji sektöründe 2002 yılında yüzde 21
olarak gerçekleşen bu pay, 2008 yılı programında yüzde 9,1
olarak hedeflenmiştir. Sabit fiyatlarla 2004, 2006 ve 2007
yıllarında kamu enerji sektörü yatırımlarında önemli
azalmalar meydana gelmiştir.
Şimdi, enerjinin 2009 yılına göre toplam kamu
yatırımları içindeki payı 2010 ve 2011 yıllarında
azalmaktadır. Sabit fiyatlarla 2010 yılında enerji
yatırımları yüzde 27 azalmıştır. Toplam
yatırımlar sabit fiyatlarla 2010da yüzde 22 artarken, enerjide yüzde
27 azalma meydana gelmiştir. Yüzde 30 enerji yatırımları artacak.
diyorsunuz, toplam yatırımların artışı yüzde 6
civarında. Kamu sabit sermaye yatırımları içinde enerjinin
payı azalıyor. Sabit fiyatlarla kamu enerji
yatırımları 2010 ve 2011de azalıyor.
Şimdi, bütün bunlara baktığımızda, AKP
Hükûmeti döneminde, Hükûmetin enerji politikalarının temelinde,
ulusal çıkarların korunması, enerji arzı ve
güvenliğinin ve devamlılığının
sağlanması, serbest rekabete dayalı bir enerji piyasası
oluşturulması konuları yer almaktadır.
60ıncı AKP Hükûmeti Programında enerji
güvenliği ana unsur olarak yer almış ve konutlarda tüketilen
elektriğe hiç zam yapılmadığı, sanayide tüketilen
elektrik fiyatlarında yüzde 5 indirim yapıldığı
hususlarına yer verilmiştir. Ancak, sadece 2008 yılında
elektrik fiyatlarında yüzde 40ları aşan zamlar meydana
gelmiştir. Şu anda petrole dayanan ürünlerin fiyatları ne
haldedir, nereye yükselmektedir, kamuoyunun gözleri önünde hadise cereyan
etmektedir.
2002 yılında başlatılan elektrik sektörünün
serbest piyasaya dönüşüm çalışmalarında AKP Hükûmeti
maalesef önemli bir dönüşüm sağlayamamıştır.
2007 yılı seçimleri öncesi elektrik sektöründeki
özelleştirmeler kamuoyunca anlaşılamayan nedenlerle
ertelenmiştir. Erteleme kararından ilgili bakanın bile haberi
olmadığı, onun da medyadan öğrendiği, medya
mensuplarının soruları karşısında hayretler
içinde kaldığı bütün kamuoyu önünde cereyan etmiştir.
Enerji sektöründeki yatırımların
yapılamaması sonucunda AKP Hükûmetleri döneminde yedek kapasite
erimiş ve enerji açığı problemi ülke gündemine belirgin bir
şekilde oturmuştur. Enerji Piyasası Kurulu
Başkanının ifadelerine göre Türkiye'nin gelecek yirmi yılda
360 milyar TL enerji sektörüne yatırım yapması gerektiği
ifade edilmiştir. Bu, yaklaşık yılda 20 milyar dolara
tekabül etmektedir. 2010 yılında Türkiye'nin enerji sektörü
yatırımı 8,8 milyar TLdir, yaklaşık 5,5 milyar
dolardır. Şimdi, hadiseyi böyle yorumladığımız
zaman Türkiye'nin sadece 2010 yılında 15 milyar dolarlık enerji
yatırımının açık kaldığı görülmektedir.
Gerek özel gerekse kamu sektöründe enerji sektöründe sabit sermaye
yatırımları azalmaktadır, hem de cari fiyatlarla. Durumunun
vahametinin görülmesi açısından değil, vatandaşın
bilmesini, bunların da kayıtlara geçmesini arzu ettiğim için
söylüyorum, gerçekten ülkelerin gelişmişlik durumunu yansıtan,
enerji talebini belirleyen üç temel faktörün nüfus artışı,
ekonomik kalkınma ve teknolojik ilerleme olarak sayılabileceğini
ifade etmiştim. Her ne kadar teknolojik gelişmeler enerji tasarrufuna
yönelik pek çok icadı beraberinde getirse de ekonomik kalkınmaya
bağlı olarak insan topluluklarının artan konfor
ihtiyacını karşılamaya yönelik pek çok yeni teknoloji ürünü
de her geçen gün artan nüfusun kullanımına sunulmaktadır.
Dünyadaki nüfusun artışı ve teknolojik gelişmeler dünya
enerji tüketiminin her yıl artacağını göstermektedir.
Türkiye ile Rusya arasında 2009 yılında
açıklanan anlaşmaların en önemlilerini enerji alanlarında
olanlar oluşturmuş ve iki ülke arasındaki atılması
planlanan adımlar kamuoyunda yer almıştır. Petrol
İşbirliği Anlaşmasıyla, Türkiye'nin hedeflediği
Karadeniz-Kızıldeniz Projesi açısından önem taşıyan
Samsun-Ceyhan petrol boru hattına Rusya tarafından petrol
sağlanması konusunda adım atıldığı
düşünülüyor. Doğalgaz İşbirliği Protokolüyle, Türkiye
ile Rusya Mavi Akım 2 doğal
gaz boru hattını inşa etme konusunda görüş birliğine varıyor.
Şirketlerin Rus şirketleriyle imzaladıkları
anlaşmalarda Türkiyeyle Ceyhanda petrol rafinerisi ve sıvalaştırılmış
doğal gaz terminali de kurulması hedefleniyor.
Türkiyenin Rusyadan Ceyhana gelecek petrol ve doğal
gazı diğer bir projeyle İsraile geçirmeye aracılık
edeceği ifade ediliyor. Bu proje sayesinde İsrail Rusyadan hem
petrol hem doğal gaz almış olacak. Bu anlamda Samsun-Ceyhan
hattı bu proje içinde önemli bir yer tutuyor.
Şimdi, esasen, yapılan anlaşma çok sayıda
anlaşmalardan oluşuyor. Anlaşmayla özel sektör tarafından
Ceyhana yapılacak rafineriye petrol verilmesi sağlanırken,
diğer taraftan nükleer santral anlaşması da
yapılmış oluyor. Bir paket hâlinde yapılan anlaşma
nükleer anlaşmanın bağımsız olarak ele
alınmasını engellemiş, Rusyanın petrol sağlaması
karşılığında nükleer ihale doğrudan Rusyaya
verilmiş, ülke çıkarları maalesef yeteri kadar gözetilmemiş
veya gözetilememiştir.
Türkiyede akaryakıt fiyatları çok pahalıdır.
Tüketimi ortalama 30 milyon ton olan petrol tüketiminin yüzde 92sini ithal
eden, ancak yüzde 8ini üreten bir ülkeyiz. 2009 yılında 2,2 milyon
ton, günümüze kadar ise yaklaşık 132 milyon ton petrol üretimi
yapılmıştır. 99 yılında 2,9 milyon ton olan
üretimin 2,2 milyon ton civarına düşeceği görülmektedir.
Ülkemizde akaryakıt rafineri fiyatları ile pompa
satış fiyatları arasında çok önemli farklılıklar
vardır. En pahalı akaryakıt ülkemizdedir. Benzin
pompasından yüzde 68 vergi ve kâr, yüzde 32 maalesef benzin
akmaktadır. Bu zam halkımızın yaşamını
olumsuz etkilemektedir. Fiyatların geldiği nokta tüketicinin seyahat özgürlüğünü
kısıtlamaktadır. Dahası bu zaman iğneden ipliğe
diğer zamları da beraberinde getirmektedir. Dünya piyasalarında
petrol fiyatlarının yükselmesini gerekçe göstererek zam yapan
anlayış, petrol fiyatları düştüğünde aynı
sorumluluğu göstermemekte ve mevcut durumu görmezlikten gelmektedir.
Akaryakıta yapılan zamlar kaçakçılığa ve
stokçuluğa da yaramaktadır.
Enerji önemli olmasına rağmen, fiyat
artışının etkileri de önemlidir. Üretimden tüketime kadar
hayatın her alanında yer alan enerjinin giderek artan önemi
Enerji
fiyatları ise ülke ekonomisini olduğu kadar vatandaşın
ekonomisini de çok önemli ölçüde etkilemektedir.
İktidarın yanlış politikaları sonucunda
büyük çoğunluğu geçim sıkıntısı çeken
halkımızın en önemli giderleri arasında enerji
faturaları yer almakta, özellikle geliri olmayan ve alt gelir grubunda yer
alan aileler ve asgari ücretle geçinen kesimler bu faturaları ödemekte
güçlük çekmektedirler.
Ülkemiz, gelişmişlik düzeyi ve fert başına
gelir bakımından iyi durumda olmamasına rağmen dünyada
enerji fiyatlarının en yüksek olduğu ülkelerin başında
gelmektedir. Bu durum ülke tarımını, sanayisini ve ticaretini
maalesef olumsuz etkilerken, halkın en temel insani ihtiyacı olan
enerjiyi kullanması da zorlaşmaktadır.
2003-2009 yılları arasında tüketicinin
kullandığı elektrik fiyatları yüzde 56 oranında,
doğal gaz fiyatları ise yüzde 280 oranında
artmıştır. 2009 yılından günümüze ise artış
aynı hızla devam etmektedir.
Yine aynı yıllar arasında tüketicinin
kullandığı 95 oktan kurşunsuz benzin fiyatı yüzde 130,
motorin ise yüzde 134 oranında arttırılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerji
konusu hassas bir konudur. Bu nedenle, enerji konusunda alınacak tedbirler
önemlidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yapılacak 2011
yılı milletvekili genel seçimlerinde millete enerji konusundaki
taahhütlerimiz önemlidir. Bunlar, kesintisiz ve yeterli, güvenli enerji
arzının sağlanmasıdır. Enerji dış
bağımlılığının azaltılması, kaynak
çeşitliliği sağlanarak kesintisiz ve yeterli bir şekilde
üretilmesi, güvenli ve çevreye duyarlı bir arz sistemi içinde karşılanması,
yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, nükleer
başta olmak üzere yeni enerji teknolojilerini üretecek yetkinliğe
ulaşılması sağlanacaktır. Kaliteli ve düşük
maliyetli enerji arzı gerçekleştirilecektir. Kamu enerji
yatırımlarının planlı ve istikrarlı bir
şekilde gerçekleştirilmesi sağlanacak, yerli ve yabancı
sermayenin bu alandaki yatırımları teşvik edilecektir.
Petrol ve doğal gaz arama, çıkarma, taşıma, işletme ve
pazarlama işlerinde faaliyet gösteren kamu işletmeleri bir üst
yönetim altında toplanarak uluslararası piyasalarda rekabet gücü
kazanılması sağlanacaktır. Enerji planlanmasında ve
yapılacak uluslararası anlaşmalarda kaynak ve ülke
çeşitliliğine gidilerek arz güvenliği
oluşturulacaktır. Ülkemizin enerjide dışa
bağımlılığını azaltmak ve aynı zamanda
mevcut tarım potansiyelini verimli kullanmak için biyoyakıt üretimine
önem verilecek ve bu çerçevede enerji tarımına yapılacak
yatırımlar desteklenecektir. Sağlıklı işleyen bir
enerji politikası oluşturulacaktır. Enerji sektöründe özel ve
kamu kesimi faaliyetlerinin düzenlenip destekleneceği, tüketici
haklarının korunacağı, rekabetin tesis edileceği
sağlıklı ve etkin işleyen bir piyasa
oluşturulması sağlanacaktır. Enerji kaynaklarının
üretiminden tüketimine kadar her aşamada özel kesimin imkânlarından
da yararlanılacaktır. Yeni ve yenilenebilir kaynaklardan enerji
teminine ağırlık verilecektir. Enerji ihtiyacının
karşılanması için yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları
ile su potansiyelinin değerlendirilmesi ve alternatif enerji kaynaklarından
yararlanılmasını öngören yatırımlar ile bu alandaki
araştırma ve geliştirme çalışmaları da
ayrıca teşvik edilecektir. Nükleer enerji üretiminin teknolojisine
sahip olmak öncelikli hedeflerimiz içinde olup enerji arz güvenliğinin
sağlanması için nükleer santraller kurulacaktır.
Diğer taraftan, ülkemizin bilim ve teknolojisinin her
kademesinde kullanılabilecek ileri teknolojileri kapsayan hassas nükleer
teknolojiye sahip olması
sağlanacaktır. Temiz enerji kaynaklarından biri olan diğer
potansiyellerin en üst düzeyde kullanılarak hidroelektrik enerji üretimi
artırılacaktır. Petrol, doğal gaz ve kıymetli
madenlerin arama ve üretimine hız verilecektir. TPAO teknik ve ekonomik
kapasitesi güçlendirilecek, uluslararası stratejik ortaklıklar tesis
edilerek petrol ve doğal gaz arama ve üretim çalışmalarına
hız kazandırılacaktır. Petrol ve doğal gaz,
kıymetli madenler gibi doğal kaynaklarımızın ekonomik
değere dönüştürülmesi için kamu-özel- yabancı sermaye iş
birliğiyle tüm imkânlar harekete geçirilecek ve ayrıca Türkiyenin
millî menfaatleri gözetilerek uluslararası ortaklıklara gidilecektir.
Petrol arama ve çıkarma faaliyetlerinde yeni teknolojilerin
geliştirilmesine önem verilecektir. Türkiye, enerji piyasasının
önemli ekonomik aktörlerinden biri olacaktır. Enerji üreten ve tüketen
ülkeler arasında sadece enerjinin transit geçişine imkân
sağlayan bir ülke olmanın ötesinde, Türkiyenin katma değeri
enerji ürünleri üretim altyapısına sahip olarak piyasanın önemli
aktörlerinden biri olması sağlanacaktır. Jeotermal
kaynaklarımızın turizm ve tarım sektörleri ile konut ve
iş yerlerinde kullanımı ve enerji tasarrufu
sağlanacaktır.
Bütün bunlara ilave olarak ifade etmek istediğim şey,
enerji politikası dost ve ahbap politikası değil, devlet
politikası olarak ele alınacaktır.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ediyorum Sayın Ayhan.
Başka söz talebi yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE RUSYA FEDERASYONU HÜKÜMETİ ARASINDA PETROL ALANINDA
İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜNÜN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 6 Ağustos 2009 tarihinde Ankarada imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında
Petrol Alanında İşbirliği Protokolünün onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum ve oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Petrol Alanında
İşbirliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 226
Kabul :
226 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
Sayın milletvekilleri, birleşime on dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati: 18.16
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 18.29
BAŞKAN: Başkan Vekili
Sadık YAKUT
KÂTİP ÜYELER: Harun
TÜFEKCİ (Konya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 76ncı Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
12nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
12.- Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/943) (S. Sayısı: 669)(x)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 669 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLE RUSYA FEDERASYONU
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ARASINDA
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12 Mayıs 2010 tarihinde Ankarada imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya
Federasyonu İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının onaylanması uygun
bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
(x) 669 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
İçişleri Bakanlığı Arasında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 195
Kabul :
195 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
13üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin
Kaçakçılığı ile Mücadelede İşbirliği
Hususunda Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlıyoruz.
13.- Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin
Kaçakçılığı ile Mücadelede İşbirliği
Hususunda Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/945) (S. Sayısı: 670)(xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 670 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLE RUSYA FEDERASYONU UYUŞTURUCU
TRAFİĞİ KONTROLÜ FEDERAL SERVİSİ ARASINDA
UYUŞTURUCU, PSİKOTROP VE ARA KİMYASAL MADDELERİN
KAÇAKÇILIĞI İLE MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİ
HUSUSUNDA MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 12 Mayıs 2010 tarihinde Ankarada imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Rusya
Federasyonu Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin Kaçakçılığı
ile Mücadelede İşbirliği Hususunda Mutabakat Zaptının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 670 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti
İçişleri Bakanlığı ile Rusya Federasyonu
Uyuşturucu Trafiği Kontrolü Federal Servisi Arasında
Uyuşturucu, Psikotrop ve Ara Kimyasal Maddelerin
Kaçakçılığı ile Mücadelede İşbirliği
Hususunda Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 224
Kabul :
224 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
14üncü sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve
Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
14.- Türkiye Cumhuriyeti ile
Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık ve
Karşılıklı Yardım Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporu (1/979) (S. Sayısı:
645) (xx)
BAŞKAN - Komisyon ve
Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 645 sıra sayısı ile
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İLE AZERBAYCAN CUMHURİYETİ ARASINDA STRATEJİK ORTAKLIK VE
KARŞILIKLI YARDIM ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 16 Ağustos 2010 tarihinde Baküde imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Stratejik
Ortaklık ve Karşılıklı Yardım
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 645 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Arasında Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı
Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 222
Kabul : 222 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
15inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Yeni Zelanda Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel
Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporunun görüşmelerine başlayacağız.
15.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Yeni Zelanda Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel
Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/921) (S. Sayısı: 650) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet? Yerinde.
Komisyon raporu 650 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen? Yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE YENİ ZELANDA HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR
ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASI VE EKİ
PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 22 Nisan 2010 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Yeni Zelanda Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden
Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi
Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve eki
Protokolün onaylanması uygun bulunmuştur.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 650 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yeni Zelanda
Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 233
Kabul :
233 (x)
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
16ncı sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve Karantina Alanında
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
16.- Türkiye Cumhuriyeti
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Tarım Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve Karantina
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/950) (S. Sayısı: 656) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 656 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 656 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI İLE IRAK
CUMHURİYETİ TARIM BAKANLIĞI ARASINDA BİTKİ KORUMA VE
KARANTİNA ALANINDA İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Ekim 2009 tarihinde Bağdatta imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile
Irak Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Bitki Koruma
ve Karantina Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir. Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Bitki Koruma ve Karantina Alanında
İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 250
Kabul :
250 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
BAŞKAN Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
17nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Tarım Alanında Ekonomik,
Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
17.- Türkiye Cumhuriyeti
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Tarım Bakanlığı Arasında Tarım Alanında
Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/894) (S. Sayısı: 657)(xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 657 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 657 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI İLE IRAK
CUMHURİYETİ TARIM BAKANLIĞI ARASINDA TARIM ALANINDA
EKONOMİK, BİLİMSEL VE TEKNİK
İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Ekim 2009 tarihinde Bağdatta imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile
Irak Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Tarım
Alanında Ekonomik, Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Tarım Alanında Ekonomik,
Bilimsel ve Teknik İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 240
Kabul : 240 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
18inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Hayvan Sağlığı
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ile Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlıyoruz.
18.- Türkiye Cumhuriyeti
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti
Tarım Bakanlığı Arasında Hayvan
Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/885) (S. Sayısı: 658) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 658 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 658 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI İLE IRAK
CUMHURİYETİ TARIM BAKANLIĞI ARASINDA HAYVAN SAĞLIĞI
ALANINDA İŞBİRLİĞİ MUTABAKAT MUHTIRASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Ekim 2009 tarihinde Bağdatta imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile
Irak Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Arasında Hayvan
Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat
Muhtırasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı ile Irak Cumhuriyeti Tarım
Bakanlığı Arasında Hayvan Sağlığı
Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 238
Kabul :
238 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
19uncu sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve
Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik ve Mali
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
19.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ve Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik ve Mali
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/908) (S. Sayısı: 662)
(xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 662 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını
gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 662 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ VE SIRBİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA
TEKNİK VE MALİ İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 26 Ekim 2009 tarihinde Belgradda imzalanan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Teknik ve Mali İşbirliği Anlaşmasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN - Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Sırbistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik ve Mali İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısının açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı : 232
Kabul :
232 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
20nci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Karadağ Hükümeti Arasında TİKA Program Koordinasyon Ofisinin
Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
20.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Karadağ Hükümeti Arasında TİKA Program Koordinasyon Ofisinin
Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile
Dışişleri Komisyonu Raporu (1/969) (S. Sayısı: 665) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 665 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 665 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE KARADAĞ HÜKÜMETİ ARASINDA TİKA PROGRAM
KOORDİNASYON OFİSİNİN FAALİYETLERİNE
İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 11 Aralık 2009 tarihinde Podgoricada imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadağ Hükümeti Arasında TİKA
Program Koordinasyon Ofisinin Faaliyetlerine İlişkin
Anlaşmanın onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadağ
Hükümeti Arasında TİKA Program Koordinasyon Ofisinin Faaliyetlerine
İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı : 238
Kabul :
238 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
21inci sırada yer alan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
Temsilen Tarım ve Köyişleri Bakanı ile Avusturya Cumhuriyeti
Hükümetini Temsilen Federal Tarım, Orman, Çevre ve Su Yönetimi Bakanı
Arasında Tarım Alanında İşbirliği Konulu
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlayacağız.
21.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini Temsilen Tarım ve Köyişleri Bakanı ile Avusturya
Cumhuriyeti Hükümetini Temsilen Federal Tarım, Orman, Çevre ve Su Yönetimi
Bakanı Arasında Tarım Alanında İşbirliği
Konulu Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Dışişleri
Komisyonu Raporu (1/764) (S. Sayısı: 666) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 666 sıra sayısıyla
bastırılıp dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 666 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİNİ TEMSİLEN TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI
İLE AVUSTURYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİNİ TEMSİLEN
FEDERAL TARIM, ORMAN, ÇEVRE VE SU YÖNETİMİ BAKANI ARASINDA TARIM
ALANINDA İŞBİRLİĞİ KONULU MUTABAKAT ZAPTININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- (1) 15 Haziran 2009 tarihinde Viyanada imzalanan
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Temsilen Tarım ve Köyişleri
Bakanı ile Avusturya Cumhuriyeti Hükümetini Temsilen Federal Tarım,
Orman, Çevre ve Su Yönetimi Bakanı Arasında Tarım Alanında
İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Temsilen Tarım
ve Köyişleri Bakanı ile Avusturya Cumhuriyeti Hükümetini Temsilen
Federal Tarım, Orman, Çevre ve Su Yönetimi Bakanı Arasında
Tarım Alanında İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
açık oylama sonucu:
Kullanılan Oy Sayısı : 231
Kabul :
231(x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
22nci sırada yer alan, Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve
Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri
Komisyonları Raporlarının görüşmelerine
başlayacağız.
22.- Biyotıp
Araştırmalarına İlişkin İnsan Hakları ve
Biyotıp Sözleşmesine Ek Protokolün Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler ile Dışişleri
Komisyonları Raporları (1/394)
(S. Sayısı: 604) (xx)
BAŞKAN Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 604 sıra sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz isteyen yok.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştır.
Maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(xx) 604 S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
1inci maddeyi okutuyorum:
BİYOTIP ARAŞTIRMALARINA
İLİŞKİN İNSAN HAKLARI VE BİYOTIP
SÖZLEŞMESİNE EK PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN TASARISI
MADDE 1- Biyotıp Araştırmalarına
İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek
Protokolün onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik oylama cihazıyla
yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Biyotıp Araştırmalarına
İlişkin İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesine Ek
Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı : 227
Kabul : 227 (x)
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
Harun
Tüfekci Bayram
Özçelik
Konya Burdur
Böylece tasarı kabul edilmiş ve
kanunlaşmıştır.
23üncü sırada yer alan Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu
Tasarısı ve Tunceli Milletvekili Kamer Gençin;
Cumhurbaşkanlığı Seçimine İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
23.- Cumhurbaşkanı
Seçimi Kanunu Tasarısı ve Tunceli Milletvekili Kamer Gençin;
Cumhurbaşkanlığı Seçimine İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Kanun Teklifi ile Anayasa Komisyonu Raporu (1/787, 2/62) (S.
Sayısı: 527)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
(x) Açık oylama kesin
sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
24üncü sırada yer alan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu
Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa Komisyonları
Raporlarının görüşmelerine başlayacağız.
24.- Kamu Denetçiliği Kurumu
Kanunu Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum ve Anayasa
Komisyonları Raporları (1/991) (S. Sayısı: 609)
BAŞKAN Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra da komisyonların bulunmayacağı
anlaşıldığından sözlü soru önergeleri ile diğer
denetim konularını sırasıyla görüşmek için 15 Mart
2011 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşimi
kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.06