DÖNEM: 23 CİLT: 96 YASAMA YILI: 5
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
79uncu
Birleşim
17 Mart 2011 Perşembe
(Bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile
konuşmacılar
tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş
alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İ Ç İ N
D E K İ L E R
I. - GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II. - GELEN
KÂĞITLAR
III. - YOKLAMA
IV.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A) MİLLETVEKİLLERİNİN GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALARI
1.- Kayseri
Milletvekili Yaşar Karayelin, ülkemizde olası bir depreme
karşı yapılması gerekenler konusundaki gündem
dışı konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı
2.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmazın, çiftçi ve köylülerin güncel
sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Ahmet Tanın, yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya
ilişkilerine ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Yunan kuvvetlerine karşı
savaşmış mücahit Makbule Efeyi ve 18 Mart Çanakkale
şehitlerini andığına ilişkin açıklaması
2.- Çorum
Milletvekili Agâh Kafkasın, TBMM-Japonya Parlamentolararası Dostluk
Grubu Başkanı olarak Japonyada yaşanan afet nedeniyle Japon
halkına başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, nevruzu kutladığına
ilişkin açıklaması
4.-
Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğanın, Japonyada yaşanan
afet nedeniyle Japon milletine başsağlığı ve Çanakkale
şehitlerimize rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
5.-
Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçlinin, Japonyada yaşanan
afet nedeniyle Japon halkına taziyelerini sunduğuna ilişkin
açıklaması
6.- Çanakkale
Milletvekili Mehmet Danişin, Çanakkale şehitlerini
andığına ilişkin açıklaması
7.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna
ve Başbakanın Mersin Akkuyuda nükleer santral yapımında
ısrar etmesine ilişkin açıklaması
8.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvelin, çiftçilerin sıkıntılarına ve
Hükûmet tarafından piyasa koşullarının insafına terk
edilmesine ilişkin açıklaması
9.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Mersin Akkuyu ve Sinopta
yapılacak olan nükleer santraller konusunda Hükûmeti, inatlaşmadan
bir daha düşünmeye, değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin
açıklaması
10.- Kütahya
Milletvekili Soner Aksoyun, nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji
olduğuna, bunun inatla bir ilgisi olmadığına ilişkin
açıklaması
11.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, MHP Grubu olarak Çanakkale
şehitlerine rahmet dilediğine ilişkin açıklaması
12.-
Eskişehir Milletvekili H. Tayfun İçlinin, İstanbul Milletvekili
Ahmet Tanın gazetecilerle ilgili dile getirdiği kanun
tasarısına ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması
Önergeleri
1.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 milletvekilinin,
Kahramanmaraştaki göçük olayının nedenlerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1078)
2.- Adana
Milletvekili Hulusi Güvel ve 22 milletvekilinin, nişasta bazlı
şeker üretimindeki sorunların ve tüketiminin insan
sağlığına etkilerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1079)
3.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 21 milletvekilinin, terör ve terörle
mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan
sorunların araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1080)
4.- Antalya
Milletvekili Tayfur Süner ve 25 milletvekilinin, kayıt dışı
istihdam edilenlerin kayıt altına alınması için
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat
Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile
Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698)
2.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili
Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili
M. Akif Hamzaçebi, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S. Sayısı: 697 ve 697ye 1inci Ek)
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
grubuna sataşması nedeniyle konuşması
2.- Tunceli
Milletvekili Kamer Gençin, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
3.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
4.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, şahsına ve grubuna sataşması nedeniyle
konuşması
IX.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, diyabet hastalarının tedavisine ve
SGKnın bir genelgesine ilişkin Sağlık Bakanından
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin
cevabı (7/18131)
2.-
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolatın, çocuk
işçiliğinin önlenmesine ilişkin sorusu ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/18173)
3.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepte il ve ilçe millî eğitim
müdürlüklerine yapılan atamalara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/18197)
4.- Gaziantep
Milletvekili Hasan Özdemirin, Gaziantepte okulların güvenliğinin
sağlanmasına ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı (7/18198)
5.- İzmir
Milletvekili Kamil Erdal Sipahinin, Suriye sınırındaki
mayın temizleme ihalesine ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
M. Vecdi Gönülün cevabı (7/18212)
6.- Batman
Milletvekili Ayla Akat Atanın, Batmanda BDP il eş
başkanları ile yöneticileri hakkında bilgi istendiği
iddialarına ilişkin Başbakandan sorusu ve Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun cevabı (7/18229)
7.- Antalya
Milletvekili Hüseyin Yıldızın, 2000-2010 yılları arasında
SGKdan maaş alan emeklilere ve yapılan ödemelere ilişkin sorusu
ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin cevabı
(7/18231)
8.- Denizli
Milletvekili Ali Rıza Ertemürün, Başbakanın
açılışını yaptığı tesis ve
yatırımlara ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı
Nimet Çubukçunun cevabı (7/18274)
9.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya Simav Muradınlar
Mahallesi Toplu Konut Projesine ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (7/18297)
10.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, esnafların sosyal güvenlik primine ve
emekliliklerine ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçerin cevabı (7/18301)
11.- Giresun
Milletvekili Murat Özkanın, Bakanlık müfettişleri ile ilgili
bir iddiaya ilişkin sorusu ve Millî Eğitim Bakanı Nimet
Çubukçunun cevabı (7/18333)
12.- Muğla
Milletvekili Ali Arslanın, özel hastanelere yapılan ödemelere
ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçerin cevabı (7/18367)
13.- İzmir
Milletvekili Mehmet Ali Susamın, Millî Piyango bayilerinin
sorunlarına ve şans oyunlarına ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/18418)
14.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Yozgat SGK İl Müdürlüğü
çalışanlarına gönderilen bir elektronik postaya ilişkin
sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçerin
cevabı (7/18454)
15.-
Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Kahramanmaraş
Afşine bağlı bazı köylerin afet bölgesi ilan edilmesine ve
afet dolayısıyla meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesine
ilişkin Başbakandan sorusu ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı (7/18530)
16.-
Adıyaman Milletvekili Şevket Kösenin, Adıyamanda depreme
karşı güçlendirme çalışmalarına ilişkin sorusu ve
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (7/18570)
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
TBMM Genel Kurulu
saat 14.04te açılarak altı oturum yaptı.
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, orman alanlarına toprak
dökümü sorununa ilişkin gündem dışı konuşmasına,
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu,
Denizli
Milletvekili Hasan Erçelebinin, yerel basının sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşmasına, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Cevap verdiler.
Eskişehir
Milletvekili Fehmi Murat Sönmez, depreme karşı bina güvenliği ve
yapı denetimine ilişkin gündem dışı bir konuşma
yaptı.
Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır, Orman alanlarındaki maden
işletmelerinin bıraktığı çukurların
doldurulmasının ormancılık hassasiyetiyle
değerlendirilmesi gerektiğine,
İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Uras,
Muş
Milletvekili Sırrı Sakık,
Yirmi üç yıl
önce Halepçede yaşanan katliama;
Uşak
Milletvekili Nuri Uslu, Orman Kanununda yapılacak
değişikliğe,
Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlunun
orman alanlarına toprak dökümüyle ilgili yanlış bilgi
verdiğine,
Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Malatya Doğanşehirin
Yuvalı ve Kadılı köylerinin kadastrosunun
yapılmadığına;
İlişkin
birer açıklamada bulundular.
Bitlis
Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş ve 19 milletvekilinin:
Farklı
dillere yönelik baskı iddialarının araştırılarak
dillerin korunması için (10/1076),
Sosyal
yardım uygulamalarının araştırılarak (10/1077);
İzmir
Milletvekili Canan Arıtman ve 22 milletvekilinin, cinsiyet ayrımcılığı
ve kadın cinayetlerinin araştırılarak (10/1074),
Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve 22 milletvekilinin, Kahramanmaraştaki
göçük olayının nedenlerinin araştırılarak iş
kazalarının önlenmesine yönelik (10/1075),
Alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergeleri Genel
Kurulun bilgisine sunuldu; önergelerin gündemdeki yerlerini alacağı
ve ön görüşmelerinin, sırası geldiğinde
yapılacağı açıklandı.
TBMM
Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, Brüksel'de düzenlenecek olan Avrupa
Birliği Parlamento Başkanları Konferansı'na katılmak
üzere Belçika'ya gitmesine;
OECD
tarafından İsviçre Parlamentosu'nun ev sahipliğinde 27-29 Nisan
2011 tarihleri arasında İsveç'in Stockholm şehrinde düzenlenecek
olan "3üncü OECD Parlamento Bütçe Yetkilileri
Toplantısı"na TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinden
oluşan bir Parlamento heyetinin davete icabet etmesine,
İlişkin
Başkanlık tezkereleri kabul edildi.
Ülkemizdeki
Orman alanlarında madencilik faaliyetleri sonucu bozulan sahaların
rehabilite edilerek eski durumuna getirilmesi faaliyetlerinde keyfî uygulamalar
nedeniyle kamunun zarara uğratılmasının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis
araştırması önergesinin Genel Kurulun 16 Mart 2011 Çarşamba
günlü 78inci Birleşiminde okunmasına ve görüşmelerinin de
aynı birleşimde yapılmasına ilişkin MHP,
Gaziantep
Milletvekili Yaşar Ağyüz ve arkadaşları tarafından 11
Mart 2011 tarihinde TBMM Başkanlığına İhlaszedelerin
sorunlarının araştırılması amacıyla
verilmiş bulunan Meclis araştırması önergesinin, Genel
Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne
alınarak, 16/3/2011 Çarşamba günkü birleşimde sunuşlarda
okunması ve görüşmelerinin aynı birleşimde
yapılmasına ilişkin CHP,
Grubu önerileri
yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmedi.
Gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmının:
1inci
sırasında bulunan ve görüşmelerine devam olunan, İç
Tüzükün 91inci maddesi kapsamında değerlendirilerek temel kanun
olarak bölümler hâlinde görüşülmesi kabul edilen, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grup Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç,
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağın; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastalın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) birinci bölümü
üzerindeki görüşmeler tamamlandı, verilen aradan sonra;
3üncü
sırasında bulunan, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin
Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı ile Adalet Komisyonu Raporunun
(1/990) (S. Sayısı: 646),
Görüşmeleri
komisyon yetkilileri Genel Kurulda hazır bulunmadığından
ertelendi.
2nci
sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili
Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova
Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Anayasa Komisyonu Raporunun (2/879) (S. Sayısı: 697) ikinci
görüşmesine birinci görüşmesinin bitiminden itibaren kırk sekiz
saat geçmediğinden başlanamayacağı açıklandı.
4üncü
sırasında bulunan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Adana
Milletvekili Vahit Kirişcinin; Çiftçi Mallarının Korunması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu (2/844) (S.
Sayısı: 623) görüşmeleri tamamlanarak kabul edildi ve
kanunlaştı.
17 Mart 2011
Perşembe günü, alınan karar gereğince saat 14.00te toplanmak
üzere birleşime 21.13te son verildi.
Şükran
Güldal MUMCU
Başkan
Vekili
Gülşen
ORHAN Yusuf
COŞKUN
Van Bingöl
Kâtip
Üye Kâtip
Üye
No.: 105
II.- GELEN KÂĞITLAR
17 Mart 2011 Perşembe
Teklifler
1.- İstanbul
Milletvekili Nusret Bayraktar ve 8 Milletvekilinin; Yapı Denetimi
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/883) (Adalet; Plan ve Bütçe ile Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.3.2011)
2.- İstanbul
Milletvekili Nusret Bayraktar ve 13 Milletvekilinin; İmar Kanunu ile
Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların
Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi (2/884) (Adalet; İçişleri; Tarım, Orman ve
Köyişleri; Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile
Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 15.3.2011)
3.- İstanbul
Milletvekili Hasan Macitin; Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun Değiştirilerek Toprak Edindirme
Bankası Kurulmasına Dair Kanun Teklifi (2/885) (Plan ve Bütçe; Adalet
ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonlarına)
(Başkanlığa geliş tarihi: 25.2.2011)
Yazılı Soru Önergeleri
1.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akdeniz Sahil Yolu Projesi ile ilgili bazı iddialara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18653)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
2.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, karşılıksız çeklere ve protesto edilen
senetlere ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18654) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
3.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, Marmaris Turgut köyünde bulunan bir otelle ilgili bazı
iddialara ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18655) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
4.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, kadın cinayetlerine ve yapılan çalışmalara
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18656)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
5.- Adana Milletvekili Nevin
Gaye Erbaturun, Türkiye Cumhuriyeti Trablus Büyükelçiliğince yapılan
bir duyuruya ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18657) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
6.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Mudanya Ketendere mevkisine yapılması planlanan iskeleye
ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18658)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
7.- Konya Milletvekili Atilla
Kartın, Konya-Taşkent-Bolay Beldesinde meydana gelen heyelanın
zararlarına ilişkin Başbakandan yazılı soru önergesi
(7/18659) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
8.- Konya Milletvekili Atilla
Kartın, Mavi Marmara Gemisinde hayatını kaybeden bir
kişinin haklarının korunmasına ilişkin
Başbakandan yazılı soru önergesi (7/18660)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
9.- Bursa Milletvekili Necati
Özensoyun, yunus gösteri merkezlerine ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18661) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
10.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, akaryakıt kaçakçılığına ve Ulusal
Marker Projesinin gecikmesine ilişkin Başbakandan yazılı
soru önergesi (7/18662) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
11.- İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlakın, bir beldede TOKİ
tarafından tapulara şerh konulduğu ve kamulaştırma
yapılacağı iddialarına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18663) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
12.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahanda bir köy merasının
kamulaştırma bedellerinin ödemesine ve yeni mera tahsisi
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Başbakandan
yazılı soru önergesi (7/18664) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/03/2011)
13.- Kırklareli
Milletvekili Turgut Dibekin, 2002-2010 yıllarındaki adli
istatistiklere ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18665) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
14.- İzmir Milletvekili
Kemal Anadolun, Ergenekon davası tutuklularının başka
cezaevine nakledilmelerine ilişkin Adalet Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18666) (Başkanlığa geliş tarihi:
02/03/2011)
15.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, ilama bağlı alacakların tahsiline
ilişkin Adalet Bakanından yazılı soru önergesi (7/18667)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
16.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Vanda İş-Kura başvuru yapan özürlülerin istihdam
sorununa ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18668) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
17.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, ağır hasta olduğu hâlde
çalışmaya devam edenlerin emekli olmasına ilişkin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18669) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
18.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, şeker ölçüm çubuklarında
oluşan fiyat farkına ilişkin Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanından yazılı soru önergesi (7/18670)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
19.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Özyürekin, Iğdırdaki hava kirliliğinin
önlenmesine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18671) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
20.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, rüzgâr enerjisi tahmin sistemi ile ilgili çalışmalara
ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18672) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
21.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Ericek Göletine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18673)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
22.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Aktaş Göletine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18674)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
23.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Durhasan Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18675)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
24.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Gedikler Köyü Göletine ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18676)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
25.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhandaki Kınık Göletinin sulama kanallarının
yapılmasına ilişkin Çevre ve Orman Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18677) (Başkanlığa geliş
tarihi: 01/03/2011)
26.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barışın, Çevresel Etki Değerlendirmesi
uygulamasından muaf tutulan projelere ilişkin Çevre ve Orman
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18678)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
27.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, Kütahya-Simavdaki bazı köylerin orman emvali
işine ilişkin Çevre ve Orman Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18679) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
28.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, su kaynaklarının yönetimine ilişkin Çevre
ve Orman Bakanından yazılı soru önergesi (7/18680)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
29.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Türkiye Kalkınma Bankası tarafından
yapılan basın açıklaması ve düzenlenen kokteyle
ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısından
(Ali Babacan) yazılı soru önergesi (7/18681) (Başkanlığa
geliş tarihi: 01/03/2011)
30.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, borç stokuna, kişilerin borçlarına ve
ekonomik sorunların çözümü için alınan tedbirlere ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/18682) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
31.- Trabzon Milletvekili M.
Akif Hamzaçebinin, Hazine tarafından haksız mahsup edildiği
iddia edilen tutarın Fiskobirliğe iadesine ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Ali Babacan)
yazılı soru önergesi (7/18683) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/03/2011)
32.- Edirne Milletvekili
Rasim Çakırın, Edirneye yurt dışından gelen
araçlarla ilgili sınırlayıcı düzenlemeye ve bunun esnafa
etkilerine ilişkin Devlet Bakanından (Hayati Yazıcı)
yazılı soru önergesi (7/18684) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
33.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, Gaziantep-Karkamış Sınır
Kapısının yenilenmesine ilişkin Devlet Bakanından
(Hayati Yazıcı) yazılı soru önergesi (7/18685)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
34.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, kadın intiharlarına ilişkin Devlet
Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18686)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)
35.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, Dr. İsmail Işık Huzurevinde kalan
yaşlılara kötü muamele edildiği iddialarına ilişkin
Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi
(7/18687) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
36.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, Konyadaki bir huzurevi ve rehabilitasyon
merkeziyle ilgili bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından
(Selma Aliye Kavaf) yazılı soru önergesi (7/18688) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03/03/2011)
37.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, Samsun Sosyal Hizmetler İl
Müdürlüğünde çalıştırılan bir psikologla ilgili
bazı iddialara ilişkin Devlet Bakanından (Selma Aliye Kavaf)
yazılı soru önergesi (7/18689) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
38.- İzmir Milletvekili
Oktay Vuralın, TİKAnın yurt dışı ofislerine ve
bu ofislerin harcamaları ile Afganistandaki faaliyetlere ilişkin
Devlet Bakanından (Faruk Çelik) yazılı soru önergesi (7/18690)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
39.- Kütahya Milletvekili
Alim Işıkın, hac ve umre organizasyonu yapan şirketlere ve
denetimlerine ilişkin Devlet Bakanından (Faruk Çelik)
yazılı soru önergesi (7/18691) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
40.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili bir soru önergesine
verilen cevaba ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18692) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
41.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali çevresinde alınması
gereken önlemlere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18693) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
42.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde görev alacak personele ve
nükleer bilim insanı sayısına ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18694)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
43.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde üretilen nükleer malzeme ve
maddenin ihracına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18695) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
44.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santralinde üretilecek elektriğin
satışına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18696) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
45.- Mersin Milletvekili Ali
Rıza Öztürkün, Akkuyu Nükleer Güç Santrali tesisinde uranyumun
işlenmesi yöntemine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18697) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
46.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Mavi Akım Doğalgaz Boru Hattının
İsraile uzatılacağı iddiasına ilişkin Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18698)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
47.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, YDK ve Bakanlık Teftiş Kurulu tarafından
TKİ yönetimi hakkında bulunulan suç duyurusuna ve Bakanlıkça
yapılan işlemlere ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18699) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
48.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, TPAO Kuzey Marmara ve Değirmenköy sahaları
yeraltı doğal gaz depolama tesislerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18700)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
49.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, TPAOnun Batı Karadenizdeki sondaj
çalışmalarına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18701)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
50.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, EPDKnın verdiği lisanslara ve lisans devrine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18702) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
51.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, EPDKnın bazı sözleşmelerde hata
yaptığı iddiasına ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18703)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
52.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, doğal gaz alım sözleşmelerinin devrine
ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18704) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
53.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat düzenlemelerine
yönelik anlaşmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18705) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
54.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Azerbaycan-Türkiye doğal gaz boru hattına ve
bazı iddialara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18706) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
55.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Mavi Akımdaki doğal gaz fiyat
değişikliği sözleşmelerine ilişkin Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanından yazılı soru önergesi (7/18707)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
56.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-İnegölün il yapılmasına ilişkin
İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18708)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
57.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Kösenin, Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan
Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulanmasına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18709) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
58.- Gaziantep Milletvekili
Yaşar Ağyüzün, bazı belediyelerdeki yolsuzluk iddialarına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18710) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
59.- Bursa Milletvekili
Kemal Demirelin, Bursa-Büyükorhana
bağlı bazı köy yollarının yapımına
ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18711) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
60.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Danacılar Köyü kanalizasyon şebekesinin
yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18712) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
61.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl alındığı
iddialarına ilişkin İçişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18713) (Başkanlığa geliş
tarihi: 03/03/2011)
62.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlunun, Kastamonu-Taşköprüde bir köyün kanalizasyon
sorununa ilişkin İçişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18714) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
63.- Kastamonu Milletvekili
Mehmet Serdaroğlunun, Kastamonu-Taşköprüde bazı köy
yollarının yapımına ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18715)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
64.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Akif Paksoyun, Muşta bir beldeye ve köye
dönüşmek isteyen belediyelere ilişkin İçişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18716)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
65.- Batman Milletvekili Ayla
Akat Atanın, bir anket çalışmasına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18717)
(Başkanlığa geliş tarihi: 28/02/2011)
66.- Antalya Milletvekili
Hüsnü Çöllünün, vakıf üniversitelerine ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18718) (Başkanlığa
geliş tarihi: 01/03/2011)
67.- İstanbul
Milletvekili Fatma Nur Serterin, KPSSdeki kopya olayında soruşturma
dışı bırakılan bir kişiye ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18719)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
68.- Bursa Milletvekili Kemal
Demirelin, Bursa-Büyükorhan Durhasan köy okulunun kapatılmasıyla
yaşanan mağduriyete ilişkin Milli Eğitim Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18720) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
69.- İstanbul
Milletvekili Sacid Yıldızın, alımı planlanan
bilgisayar ve akıllı tahta ihaleleri ile ilgili iddialara
ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18721) (Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
70.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, üniversitelerde öğretim elemanı
açığına ve yardımcı doçent unvanına sahip
öğretim üyelerinin emekliliklerindeki hak kaybına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18722)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
71.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, öğretmenlik sertifikası alan öğretmen
adaylarına ilişkin Milli Eğitim Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18723) (Başkanlığa geliş tarihi:
03/03/2011)
72.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, 2011 KPSSye ilişkin Milli Eğitim
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18724)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
73.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Karsta aileleri arasında husumet olan çocukların
aynı servis aracını kullanmalarına ilişkin Milli
Eğitim Bakanından yazılı soru önergesi (7/18725) (Başkanlığa
geliş tarihi: 04/03/2011)
74.- Kırklareli
Milletvekili Tansel Barışın, Kırklareli-Babaeskinin
hastane ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18726) (Başkanlığa geliş
tarihi: 01/03/2011)
75.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahan Devlet Hastanesinin ek bina ihtiyacına
ilişkin Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18727) (Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
76.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahan-Posof Devlet Hastanesinin uzman doktor
ihtiyacına ilişkin Sağlık Bakanından yazılı
soru önergesi (7/18728) (Başkanlığa geliş tarihi:
04/03/2011)
77.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Ardahan-Çıldır-Kurtkale sağlık
ocağının personel sorununa ilişkin Sağlık
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18729)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
78.- Afyonkarahisar Milletvekili
Halil Ünlütepenin, Afyonkarahisardaki hastanelerde çocuk nöroloji servisi
bulunmamasına ve doktor açığına ilişkin
Sağlık Bakanından yazılı soru önergesi (7/18730)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
79.- İzmir Milletvekili
Kemal Anadolun, ihraç edilen tarım ürünlerindeki göztaşı
kurşun kalıntısının kontrol ve denetimine ilişkin
Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18731) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
80.- Isparta Milletvekili
Mevlüt Coşkunerin, ithal edilen hayvanlarda çıkan hastalıklara
ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18732) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
81.- Muğla Milletvekili
Fevzi Topuzun, incir üreticilerinin sorunlarına ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18733)
(Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
82.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkanın, Kasaplık ve Besilik Sığır
Cinsi Hayvanların İthalatında Kontrol Belgesi Alınabilmesi
İçin Aranacak Şartlar Hakkında Tebliğe ilişkin Tarım
ve Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18734)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
83.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, Yeşilırmak Nehrinden kum ve çakıl
alındığı iddialarına ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18735)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
84.- İzmir Milletvekili
Ahmet Kenan Tanrıkulunun, çekirdeksiz kuru üzümdeki göztaşı
kurşun kalıntısı sorunu ile üzüm üretiminin ve
ihracatının gelişmesine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18736) (Başkanlığa
geliş tarihi: 03/03/2011)
85.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, fındık üretim alanlarındaki
değişikliğe ilişkin Tarım ve Köyişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18737)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
86.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahan-Posofta hayvancılıkla
uğraşanların mağduriyetine ilişkin Tarım ve
Köyişleri Bakanından yazılı soru önergesi (7/18738)
(Başkanlığa geliş tarihi: 04/03/2011)
87.- İzmir Milletvekili
Oğuz Oyanın, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında kurşun
kalıntısı sorununa, göztaşı kurşun içeriğine
ve denetimlerine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18739) (Başkanlığa geliş
tarihi: 04/03/2011)
88.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Ufuk Urasın, Ottowa Sözleşmesi kapsamında
mayınların imha edilmesine ilişkin Milli Savunma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18740) (Başkanlığa geliş
tarihi: 28/02/2011)
89.- İstanbul
Milletvekili Çetin Soysalın, Başbakanın bir
açılış töreninde yaptığı konuşmaya
ilişkin Kültür ve Turizm Bakanından yazılı soru önergesi
(7/18741) (Başkanlığa geliş tarihi: 01/03/2011)
90.- Konya Milletvekili
Atilla Kartın, THY ve diğer özel havayolu şirketlerinde
çalışan personelin oy kullanmalarının
sağlanmasına ilişkin Ulaştırma Bakanından
yazılı soru önergesi (7/18742) (Başkanlığa geliş
tarihi: 02/03/2011)
91.- Mersin Milletvekili
İsa Gökün, TRT Radyo-3 yayınlarına ilişkin Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısından (Bülent Arınç)
yazılı soru önergesi (7/18743) (Başkanlığa geliş tarihi:
02/03/2011)
92.- Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycının, Konyada raylı sistem yapılıp
yapılmayacağına ilişkin Devlet Bakanından (Cevdet
Yılmaz) yazılı soru önergesi (7/18744)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
93.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Manisa-Akhisarda bir köyün elektrik direklerinin
yenilenmesine ilişkin Maliye Bakanından yazılı soru
önergesi (7/18745) (Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
94.- Samsun Milletvekili
Osman Çakırın, Burmadaki Türk Şehitliğine ve yurt
dışındaki Türk Şehitlikleri ile ilgili Bakanlıkta bir
birim olup olmadığına ilişkin Dışişleri
Bakanından yazılı soru önergesi (7/18746)
(Başkanlığa geliş tarihi: 03/03/2011)
95.- Giresun Milletvekili
Murat Özkanın, yurt dışı seyahatlere ve dostluk
gruplarına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanından
yazılı soru önergesi (7/18747) (Başkanlığa geliş
tarihi: 14/01/2011)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Kahramanmaraş
Milletvekili Durdu Özbolat ve 21 Milletvekilinin, Kahramanmaraştaki göçük
olayının nedenlerinin araştırılması amacıyla
bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/1078) (Başkanlığa geliş tarihi: 22/02/2011)
2.- Adana Milletvekili Hulusi
Güvel ve 22 Milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki
sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1079) (Başkanlığa geliş tarihi:
22/02/2011)
3.- Adıyaman
Milletvekili Şevket Köse ve 21 Milletvekilinin, terör ve terörle
mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan
sorunların araştırılması amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1080)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
4.- Antalya Milletvekili
Tayfur Süner ve 25 Milletvekilinin, kayıt dışı istihdam
edilenlerin kayıt altına alınması için alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)
(Başkanlığa geliş tarihi: 02/03/2011)
17 Mart 2011 Perşembe
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN
- Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Üç dakika
süre veriyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, ülkemizde deprem konusunda söz isteyen Kayseri
Milletvekili Yaşar Karayele aittir.
Buyurunuz
Sayın Karayel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kayseri Milletvekili Yaşar
Karayelin, ülkemizde olası bir depreme karşı
yapılması gerekenler konusundaki gündem dışı
konuşması ve Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçekin cevabı
YAŞAR
KARAYEL (Kayseri) Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; son günlerde Japonyada meydana gelen 9 büyüklüğündeki
deprem dünya gündemini değiştirmiş, meydana gelen tsunami
felaketinin büyüklüğü karşısında yaşanan
çaresizliği ve nükleer enerjinin ve santrallerinin güvenilirliğini de
gündeme taşımıştır.
Fiziksel,
ekonomik ve sosyal kayıp artıran, yaratan, normal hayatı tamamen
durduran, insanların kendi imkânlarıyla hakkından gelemedikleri
olaylara afet diyoruz.
Bu kadar
büyük bir depreme rağmen Japonyanın yapıları
yıkılmamış, mal ve can kaybının büyük
çoğunluğu tsunamiye bağlı olarak meydana gelmiştir. Bu
büyük olay bir deprem ülkesi olan ülkemizde de tabii afetlerin, deprem
konusundaki tedbirlerin yeniden ele alınmasını zorunlu
kılmıştır.
Doğal
afetlerin ve özellikle de depremlerin tehdidi altında olan ülkemizde
şehirleşme ve yapılaşma süreçleri için güvenilirlik unsuru
artık kaçınılmaz hâle gelmiştir.
Geçmişteki
hatalarımız ve eksikliklerimiz bizim birey ve toplum olarak daha
bilinçli olmamızı gerekli kılmaktadır.
Topraklarımızın yüzde 93ü, nüfusumuzun ise yüzde 98i
çeşitli derecelerde deprem riski altında olup deprem felaketini
bizatihi yaşayan ülkelerin başında gelmektedir.
Bu
depremler hem toplumumuzda hem de ekonomimizde çok büyük kayıplara
sebeplere olmakta, çok ciddi tedbirlerin alınmaması hâlinde ülkemizi
büyük felaketler beklemektedir çünkü 1900 ile 2010 yılları
arasında 1900e yakın deprem meydana gelmiş, bu depremlerin
büyük çoğunluğu da yıkıcı olmuştur. Bu
depremlerde 100 bin vatandaşımız ile telafisi mümkün olmayan can
ve mal kayıplarımızı yaşamış
durumdayız.
Bayındırlık
ve İskân Bakanlığı Kurumsal bilinç sorumluluğu
adı altında geniş kapsamlı bir platform oluşturarak
çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, meslek
odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektör
temsilcilerinin iştirakiyle, deprem konusunda nelerin yapılması
gerektiğini müzakere edip tartışmak ve uygulamaya koymak üzere
İstanbulda 2004 yılında büyük katılımla Deprem
Şûrası da düzenlemiştir.
Diğer
yandan, depremler nedeniyle ülkemizin kazandığı tecrübe, bilgi
birikimi önemsenmesi gereken bir kazanımdır. Son yıllarda
çeşitli kurum ve kuruluşlarımızın, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı başta olmak üzere
Başbakanlık, bakanlıklar, üniversiteler, Sayıştay,
meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve bazı özel
firmaların hazırladıkları raporlar ve dokümanlar
Türkiye'nin önemli kazanımlarıdır.
Ülke
nüfusumuzun yüzde 75inin kentlerde oluştuğunu görmekteyiz.
Kırsal kesimde ise yüzde 25 civarında vatandaşımız
yaşamaktadır. Buralardaki önlemlerin de ivedilikle alınması
toplumumuzun geleceği açısından çok önemlidir.
Ülkemizin
ağırlık vermek zorunda olduğu konu, zarar azaltma
işlevleridir. Bu nedenle yerleşme ve yapılaşma sürecinin
yeniden düzenlenmesi, imar ve yapı sisteminin risk yönetimini içerecek
biçimde yeniden ele alınması gerekmektedir. Zarar azaltma
kapsamında gerekli kurumsal yapılanma, mevzuat düzenlemeleri,
toplumun afet tehlikesi ve riski konusunda bilinçlendirilmesi, kamu kurum ve
kuruluşlarıyla çeşitli meslek gruplarının belirlenen
hedef doğrultusunda kendi personelini eğitmesi esastır.
Modern
afet yönetimi sistemi kapsamında ulusal ve metropoliten ölçekten yapı
ölçeğine kadar planlama, afetlerle mücadele ve müdahale
organizasyonları mutlaka oluşturulmalıdır.
Afet
yönetimi ilkeleri çerçevesinde zarar azaltma, hazırlıklı olma,
olaya müdahale ve iyileştirme aşamaları, yönetimler arası
iş birliği kesinlikle sağlanmalıdır.
Merkezî
düzeyde afet yönetimi oluşturulmalı, afet yönetimi stratejik
planı hazırlanmalı, devlet kurumları arasındaki afet
bilgi paylaşımı ve iş birliği yeniden
yapılandırılmalıdır.
Deprem
mevzuatı tehlike ve risk kavramlarını mutlaka içermelidir.
İmar Kanununda mikro bölgeleme, kentsel risk sektörleri ele
alınmalı, mahallî idarelerle ilgili kanunlarımızda risk
yönetimi kavramı da mutlaka gündeme getirilmelidir.
İmar
Kanununun şehircilik konularını kapsar şekilde yeniden
düzenlenmesi, yapılaşma konusunda ayrı bir yapı kanununun
hazırlanması, bu kanunda yapının teknik konuları,
yapı malzemesi, yapı denetimi, şartnameler, mesleki konular,
yapıyı ilgilendiren diğer hususların bütüncül bir
yaklaşımla ele alınması da Türkiye'nin gerçekleri
arasındadır.
Afet
Kanunu, afet bilgi sistemi, tehlike haritaları, kentsel riskler, deprem
sigortası gibi hususlar da göz önünde tutularak yeniden
değerlendirilmelidir.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
YAŞAR
KARAYEL (Devamla) Deprem zararlarının azaltılmasıyla
ilgili sistemin doğru bir şekilde kurulabilmesi için önce ülke depremselliğinin
tüm jeolojik ve jeoteknik parametrelerle donatılması ve bunların
merkezî bir sisteme bağlanması kaçınılmazdır. Ülke
çapında depremlerin izlenmesi, kaydedilmesi, değerlendirilmesi, arşivlendirilmesi,
duyurulması işleri gelişmiş bir ulusun sismik ağ
sisteminde mutlaka yer almalıdır.
Yapılacak
kademeli değerlendirme sonrası binaların tehlike
sınırlarının mutlaka belirlenmesi, bunlarla
iyileştirmelerin sağlanması kesinlikle şarttır.
İstanbulda özellikle Dünya Bankasından temin edilen 500 milyonluk
krediyle İstanbuldaki büyük yapıların, devlet
yapılarının, okulların, hastanelerin, köprülerin,
viyadüklerin güçlendirilmeleri devam etmektedir. Bu, ülkemiz için de çok güzel
bir gelişmedir. Mesleki yeterliliği esas alan Yapı Denetimi
Kanunu desteklenmeli ve Türkiye çapındaki uygulamaları mutlaka
sağlanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi bağlayınız Sayın Karayel.
YAŞAR
KARAYEL (Devamla) Doğal afetlerin meydana getirdiği hasarların
bağlanması bakımından mutlaka depremle ilgili
konuların Türkiyede yeniden gündeme getirilmesi kesinlikle
şarttır. Bu konuların gündeme gelmesine sebep olan Japonyadaki
bu büyük deprem felaketi ve tsunami neticesinde büyük zararlar gören Japon
milletine de geçmiş olsun diyor, ölenlere de baş
sağlığı diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Karayel.
Buyurunuz
Sayın Sipahi.
KAMİL
ERDAL SİPAHİ (İzmir) Müsaade ederseniz kürsüden ifade etmek
istiyorum.
BAŞKAN
Yerinizden lütfen.
V.- AÇIKLAMALAR
1.- İzmir Milletvekili Kamil Erdal
Sipahinin, Yunan kuvvetlerine karşı savaşmış mücahit
Makbule Efeyi ve 18 Mart Çanakkale şehitlerini andığına
ilişkin açıklaması
KAMİL
ERDAL SİPAHİ (İzmir) Sayın Başkan, söz
verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum, size ve yüce Meclise
saygılar sunuyorum.
Şanlı
Türk tarihinde çok büyük kahramanlıklar var. Bunlardan bir tanesi de
Kurtuluş Savaşı sırasında Demirci
Akıncıları adıyla Kuvayimilliye kuvvetlerinin işgalci
Yunan kuvvetlerine karşı çarpışmasıdır. O
çarpışmalarda yer alan mücahitlerden bir tanesi de Gördes
Kızı Makbule veya Mücahit Makbule Efe diye bilinen bir bayan efemizdir.
Kendisi 17 Mart 1922de Akhisar ilçesi ile Sındırgı ilçesi
arasındaki Kocayaylada şehit olmuştur. Kendisiyle beraber gene
bir bayan efe Fehime Efe ve 3 şehidimiz daha vardır. Ben bu vesileyle
-yarın da 18 Mart- hem 18 Mart şehitlerimizi hem bu yüce Türk kadınını
yüce Meclisimizde anmayı bir vicdani borç bildim. Benim için olayın
diğer bir duygusal tarafı da kendisinin kayıp olan
mezarını yetmiş sekiz yıl sonra bulup
yaptırmaktı.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Sipahi.
Sayın
Kafkas
2.- Çorum Milletvekili Agâh Kafkasın,
TBMM-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak
Japonyada yaşanan afet nedeniyle Japon halkına
başsağlığı dilediğine ilişkin
açıklaması
AGÂH
KAFKAS (Çorum) Sayın Başkanım, ben de Türkiye Büyük Millet
Meclisi Parlamentolararası Japon Dostluk Grubu Başkanı olarak bu
vesileyle Japon halkına başsağlığı dileklerimi
iletmek üzere söz almış bulunuyorum.
Japonya
dünya tarihinin en önemli afetlerinden birisiyle karşı
karşıya gelmiştir. Depremde, inanılmaz büyük teknolojik
kazanımlar elde etmiş olmalarına ve tedbir almış
olmalarına rağmen, depremin büyüklüğü karşısında
felaket ve acılar ve kayıplar da inanılmaz boyutlara
ulaşmıştır.
Bugün
Parlamento Dostluk Grubu olarak Japon Büyükelçiliğine bir ziyarette
bulunduk. Japon Büyükelçinin ifadesiyle Kaç 10 bin olduğunu tam tespit
edemediğimiz büyük kaybımız var. denilmektedir ki,
kayıplar 10 binlerle ifade edilmektedir.
Japon ve
Türk halkları birbirine benzeyen, dünya üzerinde hiçbir problemi olmayan
ve karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan ilişkilerini
bir asırdan fazladır sürdüren iki
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Kafkas.
Sayın
Uras
3.- İstanbul Milletvekili Mehmet Ufuk
Urasın, nevruzu kutladığına ilişkin
açıklaması
MEHMET
UFUK URAS (İstanbul) Efendim, ben de 21 Mart Pazar günü, Nevrozu,
bütün yurttaşlarımızın, kutlamak istiyorum. Türkiyede
barışın temini ve bir arada yaşama kültürünün, iradesinin
geliştirilmesi açısından bu bayramı kutlu olsun.
Tıpkı
18 Martta Çanakkalede yedi düvele karşı, Türkü, Kürtü, Ermeniyle
birlikte mücadele ettiğimiz gibi, önümüzdeki süreçte de
barışı ve demokratik Türkiyeyi hep birlikte inşa etme
dileklerimi ifade etmek istiyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Uras.
Sayın
Doğan, buyurunuz.
4.- Gümüşhane Milletvekili Yahya
Doğanın, Japonyada yaşanan afet nedeniyle Japon milletine
başsağlığı ve Çanakkale şehitlerimize rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
YAHYA
DOĞAN (Gümüşhane) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Japonyada
meydana gelen deprem ve tsunami felaketi dolayısıyla
hayatını kaybeden insanlara ve Japon milletine
başsağlığı diliyorum.
İkincisi,
bu, Çanakkale Zaferinin 96ncı yıldönümü dolayısıyla
şehitlerimize Cenabıallahtan rahmet diliyorum.
Saygılarımla
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Doğan.
Buyurunuz
Sayın İçli.
5.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun
İçlinin, Japonyada yaşanan afet nedeniyle Japon halkına
taziyelerini sunduğuna ilişkin açıklaması
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Parlamentolararası
Japon Dostluk Grubu üyesi olarak ben de Japon halkına taziyelerimi
sunuyorum, yaşamını kaybedenlere Tanrıdan rahmet,
yaralılara acil şifalar diliyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz.
Sayın
Daniş
6.- Çanakkale Milletvekili Mehmet
Danişin, Çanakkale şehitlerini andığına ilişkin
açıklaması
MEHMET
DANİŞ (Çanakkale) Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlar; yarın 18 Mart, 18 Mart 1915 Deniz Zaferinin 96ncı
yıl dönümü. Ben de bu münasebetle, 1915te Çanakkalede yitirdiğimiz
bütün insanlarımızı, şehitlerimizi, sadece Misakımillî
sınırlarının içinden değil dışarıdan
da, o günkü Osmanlı coğrafyasından gelip şehit olan
herkesi, bütün unsurlarıyla Türk milletinin orada verdiği
evlatları anıyorum, hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum.
18 Mart
1915 Türk milletinin çelikleşmiş ifadesinin bütün dünyaya bir kez
daha gösterildiği tarih olmuştur. Gelibolu şehitlikleri de bunun
adresi olmuştur. Gerektiğinde Türk milleti omuz omuza verip dünyaya
bu mesajı en net şekilde Çanakkaleden vermeyi bilmiştir ve
bundan sonraki nesillerin de her zaman dimağında canlı olarak
tutulacaktır diyorum. Tekrar şehitlerimizi saygıyla
anıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Daniş.
Gündem
dışı sözü Hükûmet adına Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek cevaplandıracaktır.
Buyurunuz
Sayın Çiçek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
1.- Kayseri Milletvekili Yaşar
Karayelin, ülkemizde olası bir depreme karşı yapılması
gerekenler konusundaki gündem dışı konuşması ve Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin
cevabı (Devam)
DEVLET
BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, sözlerime başlarken 18 Mart Çanakkale Şehitlerini
Anma ve Deniz Zaferinin 96ncı yıl dönümünde, milletimizin tarihinde
derin izler bırakmış bir kahramanlık destanının
yıl dönümünde, başta Mustafa
Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi
saygıyla, rahmetle ve şükranla anıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Türk tarihinin her sayfasında, vatan
topraklarının her karışında bir kahramanlık
hikâyesi yatmaktadır. Ateşin ve kanın düşmediği yer ve
bölgemiz yoktur ve belki de millî hafızaya kazınmış en
unutulmaz zaferlerimizden bir tanesi de Çanakkale destanıdır.
Vatanın her köşesinden gelerek düşmanın
karşısına dikilen ve Çanakkale geçilmez. diyerek canları
pahasına bu toprakları savunan şehitlerimizin aziz
hatırası bugün de millet olma şuurumuzu canlı
tutmaktadır. Çanakkale destanı, hiç şüphesiz en olumsuz
şartlarda ve ağır koşullarda Mehmetçikin
kahramanlığı ve mücadele azmidir. Çanakkale Zaferi, Millî
Mücadelemizin öncüsü, âdeta müjdeleyicisidir. İstiklal Savaşımızın
zaferle sonuçlanması, Türkiye Cumhuriyetinin âdeta yoktan var edilmesi,
doğrudan Mehmetçikin Çanakkalede ortaya koyduğu
kahramanlığın sonucudur. Böylesine anlamlı ve önemli bir
günde şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha minnetle ve şükranla
anıyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepimizin üzülerek yakinen takip
ettiği gibi Japonyanın kuzeydoğusundan 130 kilometre
açıkta 11 Mart 2011 tarihinde çok şiddetli bir deprem meydana
gelmiştir. Richter ölçeğinde 9 şiddetindeki bu deprem
ziyadesiyle güçlü ve aynı oranda da yıkıcı tsunamileri de
tetiklemiştir. Japonyanın en büyük adası Honşunun bütün
kuzeydoğu kıyısı afet bölgesi hâline gelmiş,
kıyı boyunca pek çok kasaba haritadan tamamen silinmiştir. Medya
kaynaklarına göre ölü sayısı 5 bin civarındadır. Hâlen
kayıp olanların da yaşıyor olma ihtimalinin giderek
azaldığı dikkate alınacak olursa, hiç temenni etmemiş
olmamıza rağmen, ölü sayısının 10 binlere
ulaşması söz konusu olacaktır; yaralı sayısı ve
maddi hasar da rakamlarla ifade edilemeyecek kadar büyüktür.
Depremden
haberdar olur olmaz, başta Sayın Cumhurbaşkanımız,
Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız, Sayın
Başbakanımız ve Sayın Dışişleri
Bakanımız, Japon muhataplarına taziye mesajları
göndermişler ve Türk Milletinin, bu zor günde Japon ulusunun yanında
bulunduğunun altını çizerek her türlü yardıma hazır
olduğumuz kendilerine bildirilmiştir.
Ben de
dost Japonyanın acısını yüreğimizde
hissettiğimizi, Japonyanın olabilecek en kısa sürede
yaralarını saracağından emin olduğumuzu ve bu
çabalarına elimizden gelen her türlü katkıyı sağlamaya
hazır olduğumuzu, ayrıca Japonyanın ve Japon
halkının, 1999 depremi sonrasında ülkemize
uzattığı yardım elini de
unutmadığımızı, o günkü yardımları bugün
hafızalarımızda canlı tutarak şükranla
karşıladığımızı bu kürsüden teyit etmek istiyorum.
Bu vesileyle, yakınlarını kaybedenlere
başsağlığı ve sabır, yaralılara acil
şifalar diliyorum. Japon halkının başı sağ olsun.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu büyük felaketin meydana
gelmesiyle birlikte bütün makamlarımız kendi görev alanları
itibarıyla Japonyaya yardım sağlamak ve depremden
etkilenmiş olmalarından endişelenen
vatandaşlarımızın akıbetini belirlemek üzere harekete
geçmiştir. Genelkurmay Başkanlığımız, Afet Acil
Durum Yönetim Başkanlığı, Dışişleri
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu, Kızılay ve Türk Hava Yolları yoğun
bir çabanın içerisinde olmuşlar; bu vesileyle bir koordinasyon
gerçekleşmiştir. Kızılaydan ve gönüllü yardım
kuruluşlarından ekipler derhâl Japonyaya hareket etmiştir.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı, Genelkurmay
Başkanlığımız ile
Kızılayımızın arama kurtarma ve yardım ekiplerini
harekete geçirmiş ve hazır duruma getirmişlerdir.
Dışişleri
Bakanlığımız, bölgedeki gelişmeleri izleyerek,
makamlarımızı sürekli bilgilendirmiş, ayrıca
vatandaşlarımız için de bir çağrı merkezi hizmete
geçirilmiştir. Görev için süratle hazır hâle getirilmiş olan
yardım ve arama kurtarma ekiplerimiz, Japon makamlarının
talepleri doğrultusunda ilk aşamada bölgeye sevk edilmemiş,
teyakkuz hâlinde tutulmuşlardır. Bu büyük doğal afet
sonrasında Japonyada yaşayan vatandaşlarımız
arasında ölen ve yaralanan olmaması bizler için teselli
kaynağı olmuştur. Bu durumun değişmeyeceğini ümit
ediyoruz.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu denli büyük bir depremin ve bunu
izleyen tsunaminin yol açtığı korkunç düzeydeki yıkım
ve ardından Japonyanın nükleer enerji üreten tesislerinde meydana
gelen sıkıntılar tüm dünyanın yakinen takip ettiği bir
husustur. Soğutma sistemlerinin devre dışı kalması
neticesinde santralin üç ünitesinde patlamalar meydana gelmiş, reaktörden
radyasyon sızmasından dolayı santralin etrafında 30
kilometre çapında bir alan tahliyeye tabi tutulmuştur.
Japon
makamları durumu kontrol altına almak için çaba sarf etmekte, birçok
dünya ülkesi de bu çabaya katkı sağlamaktadır. Felaketin bu
boyutu da ilgili makamlarımızca, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
başta olmak üzere, yakından izlenmektedir. Gelişmeler her ortam
ve zamanda en büyük önceliğimiz olan vatandaşlarımızın
sağlık ve esenliği açısından da
değerlendirilmektedir. Dışişleri
Bakanlığımız ve Tokyo Büyükelçiliğimiz gelişmeler
ışığında vatandaşlarımıza gerekli
yönlendirmelerde bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın
Dışişleri Bakanlığımız ve Tokyo
Büyükelçiliğimizin İnternet sitelerini sürekli izlemeleri, bu konuda
gerekli olabilecek tedbirleri zamanlıca almaları bakımından
önem taşımaktadır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Ayrıca durumun vahametinin giderek artması ve
vatandaşlarımızın tahliyesinin gerekmesi ihtimaline yönelik
olarak da, başta Türk Hava Yollarına ek seferler koymak da dâhil, her
türlü hazırlık yapılmıştır, herkes bu konuda
müsterih olabilir.
Felaket
haberini alır almaz yardım ve arama kurtarma ekiplerimizin hazır
hâle getirilmiş olduğunu ifade etmiştim. Japonya dün, enkaz ve
tsunaminin getirdiği kum ve çamur yığınının
altında canlı depremzede bulup kurtarma ihtimalinin artık
maalesef düşmüş olduğuna atıfla, tarafımızdan
enkaz kaldırma ve ceset bulma ve toplama konusunda yardım talebinde
bulunmuştur. Dost Japonyanın bu talebine elbette olumlu
karşılık vermekteyiz. Benim Başkanlığımda,
yukarıda saydığım kurumlarımızın
temsilcileriyle birlikte, Sayın Başbakanımızın da
talimatları doğrultusunda 33 kişiden oluşan bir grup
yarın 18.00 uçağıyla Japonyaya hareket edecektir. Bu ekibin içerisinde
Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan uzmanlar, Sağlık
Bakanlığından uzmanlar, acil yardım konusunda daha evvel
eğitilmiş uzmanlar vardır. Bunlar araç ve gereçleriyle beraber
Çünkü orada
şu an en büyük sıkıntı akaryakıt
sıkıntısıdır, orada araç bulunamadığı
gibi, araçların faaliyeti de fevkalade zordur. Gerekli araç gereç,
teçhizatla birlikte, gönderilecek kişilerin,
vatandaşlarımızın her türlü güvenliğini teknik olarak
da sağlayacak bir ekip, 33 kişilik ekip yarın akşam 18.00
itibarıyla harekete geçmiş olacak -arkasından, ihtiyaç
hasıl olduğunda ikinci, üçüncü veya daha başka ekipleri de
gönderebileceğimizi ilgili makamlara bildirdik.- ve orada kendilerine
tahsis edilen bölgede, verilen talimatlar çerçevesinde, kurtarma
çalışmalarına, arama çalışmalarına devam
edecektir.
Dost
Japon halkının acılarını samimiyetle
paylaştığımızın ve Japon dostlarımızla
dayanışma içinde olduğumuzun göstergesi olarak bugün bu
konuşmayı müsaade ederseniz sizler adına, Hükûmetimiz
adına, milletimiz adına yapmış oluyoruz. Yarın
18.00den itibaren yurt içinde ve dış temsilciliklerimizde bayraklar
21 Mart Pazartesi günü sabahına kadar yarıya indirilecektir. Bu hafta
gerçekleşecek resmî futbol müsabakaları öncesinde Japonyadaki
felakette hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda
bulunulacaktır. Diyanet İşleri
Başkanlığımız ayrı bir çalışma
içerisindedir ve bildiğim kadarıyla bugün saat 15.30da Sayın
Japon Büyükelçisiyle de bir görüşme yapılacaktır.
Japon
halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzun, 1999 depreminde
bize gösterdikleri yakın ilgi ve desteği
hafızalarımızda canlı tuttuğumuzun bir ifadesi olarak
elimizden gelen çabayı, gayreti gösteriyoruz, bundan sonra da göstermeye
devam edeceğiz. Bizden ne talep edildiyse bunları anında
karşılama gayreti içerisinde olduk.
Ülkemiz,
milletimiz ve Hükûmetimiz Japonyadaki felaket karşısında
derinden ve samimiyetle üzülmüştür. Dost Japonyadaki gelişmeleri
bundan böyle de yakından izlemeyi sürdüreceğiz,
vatandaşlarımızın sağlık ve emniyetinin
gerektirdiği tedbirleri değişen şartlar
ışığında sürekli gözden geçireceğiz, Japon
dostlarımıza uzattığımız yardım elini de
aynı şekilde gerek nitelik gerek nicelik bakımından ve
Japon makamlarının muhtemel talepleri doğrultusunda yeniden
şekillendireceğiz.
Bu
vesileyle Türk halkı ve Hükûmetimiz adına Japon ulusuna ve
hayatını kaybedenlerin yakınlarına
başsağlığı ve sabır dileklerimi
tekrarlıyorum, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Çiçek.
Sayın
Köse, buyurunuz.
V.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
7.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Kösenin, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğuna ve Başbakanın
Mersin Akkuyuda nükleer santral yapımında ısrar etmesine
ilişkin açıklaması
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz bir deprem bölgesidir.
Japonya bize ders olması gerekirken maalesef bu felaketten ders
çıkaramadığımızın kanıtı,
Başbakanın Akkuyuda nükleer santralde ısrar etmesidir. Ruslara
verilen Akkuyu ihalesi AKPnin Türkiye Cumhuriyetinin başına
ördüğü en büyük çoraplardandır. Mersinde deprem
olmayacağını ve başımıza Japonyadaki gibi bir
felaketin gelmeyeceğini kim garanti edebiliyor? Çocuklarımıza
nükleer tehlike mi miras bırakacağız? Türkiye'de tsunami
tehlikesi yok. diyerek asıl tehlikenin imarda olduğuna ve büyük bir
depremde nasıl en az zararla kurtulacağımıza bakan kimse
yok. Erken uyarı sistemi hâlâ devreye girmemiştir.
Öte
yandan, Adıyaman da deprem riskiyle sürekli yaşayan bir ilimizdir.
Adıyaman ve diğer deprem kuşağında olan illerimize
özel önem verilmelidir diyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
Gündem
dışı ikinci söz, çiftçi ve köylümüzün
yaşadığı güncel sorunlar hakkında söz isteyen Isparta
Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaza aittir.
Buyurunuz
Sayın Korkmaz. (MHP sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
2.- Isparta Milletvekili S. Nevzat
Korkmazın, çiftçi ve köylülerin güncel sorunlarına ilişkin
gündem dışı konuşması
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz
de Milliyetçi Hareket Partisi olarak dost Japon milletinin
acılarını paylaştığımızı ve
yaralarını bir an önce sarması dileklerimizi bir kez daha
iletiyoruz.
Ben
tarım ve ziraatla ilgili güncel sorunlarımızı sizlerle
paylaşmak üzere söz almış bulunuyorum. Bu hususa geçmeden önce
sektörün en önemli yöneticisiyle ilgili de düşüncelerimi arz etmek
istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, öyle bir Tarım Bakanımız var ki sanki
başka bir ülkede yaşıyor, çiftçimizin, köylümüzün problemleri
boyunu aşmış, Günü nasıl kurtarırım?
telaşında ancak çiftçi, köylü sıkıntıda
değilmiş ve onlar âdeta asrısaadet dönemi yaşıyorlarmış
gibi kaygısız, dertsiz, tasasız muhterem. Maşallah her söze
de bir cevabı var, dinlediğinizde her şey tozpembe. Çiftçimizin
nasıl kalkındığını, nasıl refah içinde, bir
elinin yağda, bir elinin balda olduğunu anlatıp duruyor.
Vatandaşın sevgisi, takdiri önemli değil, onu bakan yapan
Başbakan takdir etsin yeter.
Sayın
Bakan, çiftçimizin sıkıntılarına hiçbir çözümünüz yok.
Hastalığı tedavi etmek için önce teşhis etmek gerekir.
Ancak siz sorunların farkında değilsiniz. Asıl vahim olan
bu.
Sayın
Ekerden laf kalabalığına girmeden şu sorularıma
kısa ve net cevaplar vermesini istiyorum:
1) AKP
İktidarı döneminde kaç milyon çiftçi, hayvan sahibi, kendisinin ve
çocuklarının karnını doyuramadığı için çifti
çubuğu bırakmak zorunda kalmıştır? Bu kişilerin
bugün düştüğü çaresizlik ve sıkıntılardan haberiniz
var mıdır?
2) Madem
döneminizde tarım sektörü desteklendi, çiftçimizi daha güzel bir gelecek
bekliyor, neden Türkiyedeki ekili araziler azalmış ve hayvan mevcudu
altıda 1 oranına düşmüştür? Öyle ya, işler yolunda
gitseydi, insanımız ekmek teknesine kem gözle bakar mıydı?
3)
Döneminizde canlı hayvan ve et ithalini serbest bıraktınız.
Soruyorum: Etin fiyatı çok ucuzladı da garip gureba et yer hâle mi
geldi? 1-2 lira etin fiyatını ucuzlatacağız diye zaten
zor durumda olan köylümüzün hayvanını kesmesine, satmasına sebep
oldunuz. Attığınız taş ürküttüğünüz
kurbağaya değdi mi? Nasıl bir tarımsal
başarıdır ki, artık, zorunlu gıda maddelerimizi,
ürünlerimizi bile ithal eder hâle geldik, dışa bağımlı
olduk!
4)
Tarımdaki üretim girdilerini yani mazotu, gübreyi, ilacı, tohumu,
fideyi ucuz tutmak, çiftçimizin bu maliyetlerine destek vermek için bugüne
kadar ne yaptınız? Siz mi istemediniz ya da istediniz de
Başbakanı mı razı edemediniz?
Uzun söze
gerek yok, AKP Hükûmeti tarım ve hayvancılıkta maalesef
sınıfta kalmıştır. El emeği, alın teriyle
karnını doyuramayan çiftçimizi, köylümüzü yardımlarla ayakta
tutmaya çalışıyorsunuz. İnsanların üreterek
hayatını kazanmasına katkı vermekle övünmek yerine bir
Hükûmetin şu kadar yardım yaptık, bu kadar yardım
torbası dağıttık diye övünmesi, sadece ülkemize has olsa
gerek.
Dokuz
yıllık AKP İktidarında köylümüz, çiftçimiz maalesef
perperişan olmuştur ancak herkes görmektedir ki yolun sonu
görünmüştür.
AKPnin
yarattığı tahribatı gidermek ve fakirleştirilen
kesimleri ve aziz milletimizi düze çıkarmak üzere Milliyetçi Hareket
Partisi görev almaya hazırdır ve köylümüze, çiftçimize şu
hususlarda söz vermektedir:
1)
Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde yarımı olan
tarımsal destek ilk etapta 2 katına çıkarılacak ve
yaklaşık 12,5 katrilyon lira, yeni parayla 12,5 milyar lira destek
yapılacaktır.
2) Besi
hayvancılığı desteği yüzde 50 artırılacak, 2
katrilyon liraya çıkarılacaktır.
3) Mazot,
gübre, ilaç, tohum, fide gibi girdilerden ÖTV ve KDV alınmayacaktır.
Mazotun çiftçilerimiz için fiyatı, bu vergiler düştükten sonra 1 lira
32 kuruş olacaktır.
4) Büyük
çiftçilerde de bu vergiler, üretimi desteklemek adına yüzde 50
oranında azaltılacaktır.
5)
Buğday, mısır, soya, fındık, üzüm, kayısı,
elma, gül gibi ürünlere özel destekleme ve fiyat garantisi verilecektir.
6)
Sulamada kullanılan elektrik mutlaka ucuzlatılacaktır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) 7) Sınır boylarında mayından temizlenen
araziler fakir ve yoksul köylünün kullanımına tahsis edilecektir.
8)
Tarımsal ihracat ve tarımsal sanayi desteklenecektir.
9) Et ve
sütte garanti fiyat uygulamasına geçilecektir. Et ve Balık Kurumu
yeniden yapılandırılacaktır.
10)
Hazine yerlerindeki kullanımların daha uzun vadeli ve daha ucuz
olması için gerekli tedbirler alınacak ve üretim desteklenecektir.
Bu
taahhütlerimizi yerine getirmek üzere hazırlıklarımız ve
finans çözümlerimiz hazırdır ve devlet sözü verilerek çiftçimizle,
köylümüzle ahitleşilmiştir.
12
Haziranda aziz milletimizden yetki beklediğimizi, inançlı
kadrolarımızla çiftçimizi, köylümüzü ayağa kaldırmaya
hazır olduğumuzu belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Korkmaz.
Sayın
Güvel
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
8.- Adana Milletvekili Hulusi Güvelin,
çiftçilerin sıkıntılarına ve Hükûmet tarafından piyasa
koşullarının insafına terk edilmesine ilişkin
açıklaması
HULUSİ
GÜVEL (Adana) Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli
arkadaşlar, her bölgede olduğu gibi Çukurova bölgesindeki
çiftçilerimiz de mali anlamda çok ciddi sorunlar yaşamaktadır.
Şimdilerde tarlalara, bahçelere gübre atma zamanıdır. Gübrenin
fiyatı son üç yılda 2 katdan fazla artmıştır;
çiftçimizin kullandığı mazotun fiyatı
artmıştır, tohumluk fiyatı artmıştır,
işçilik artmıştır. Bütün girdilerin fiyatı artarken
üretilen ürünün fiyatı yerinde saymaktadır. Üreticilerimiz
emeklerinin karşılığını alamamaktadır.
Köylerde yaşayan yurttaşlarımızın üçte 1i yoksulluk
sınırının altında yaşamaktadır.
Çiftçilerimiz, Hükûmet tarafından piyasa koşullarının
insafına terk edilmiştir. Buna en yakın örnek, Adanadaki
narenciye üreticileridir. Narenciye üreticileri bu yılı da büyük
zararla kapatmıştır ancak Hükûmetin kulakları bütün
üreticilerimize olduğu gibi narenciye üreticisine de
tıkalıdır.
Teşekkür
ediyorum Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Güvel.
Sayın
Şandır
9.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Mersin Akkuyu ve Sinopta yapılacak olan nükleer
santraller konusunda Hükûmeti, inatlaşmadan bir daha düşünmeye,
değerlendirmeye davet ettiğine ilişkin açıklaması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek Beyin Genel Kurulda bulunması dolayısıyla söz aldım.
İnşallah, sesim kendilerine ulaşıyordur.
Bu Mersin
Akkuyuda yapılacak nükleer santralle ilgili Sayın Hükûmeti ve
Sayın Başbakanı bir daha düşünmeye, tekrar
değerlendirmeye davet ediyorum, Mersinliler adına davet ediyorum
çünkü Japonya örneğinde görüldüğü gibi bu türlü afetlere tedbir
geliştirmek mümkün değil. Afet olduktan sonra da tahribatı
nesiller boyu, yalnız Türkiye değil, bütün insanlığı
etkileyeceği için bir zorunluluktan başlatılan bu nükleer
santral kurulması meselesi şimdi tartışılmakta; Akkuyu
da tartışılmalı, Sayın Başbakanın inada
dayanan, inada ulaşan ısrarı yeniden gözden geçirilmelidir.
Mersinliler
adına, Türkiye adına, tüm insanlık adına Sayın
Hükûmeti -Akkuyu ve Sinop- nükleer santrallerle ilgili bir daha düşünmeye,
inatlaşmadan, sağduyuyla, sorumlulukla bunu tekrar
değerlendirmeye davet ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Şandır.
Gündem
dışı üçüncü söz siyaset ve medya hakkında söz isteyen
İstanbul Milletvekili Ahmet Tana aittir. (CHP sıralarından
alkışlar)
Buyurunuz
Sayın Tan.
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
3.- İstanbul Milletvekili Ahmet
Tanın, yaklaşan seçimler nedeniyle siyaset-medya ilişkilerine
ilişkin gündem dışı konuşması
AHMET TAN
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşan seçimler bir kez daha
siyaset-medya ilişkileri üzerinde görüşme yapmamızı yahut
da düşünmemizi görüşme imkânı olmadığına göre-
gerektiriyor. Bu konuda söz aldım. Sayın Başkana da, sizlere de
saygılarımla teşekkür ediyorum.
Efendim,
Sayın Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçekin de burada
olmasından bilistifade bir konuyu hatırlatmak istiyorum. Birlikte
AGİT Parlamenter Asamblesinde görev yaptık. Bu görevimiz
sırasında, birçok bildirge oylandı, bunlara imzalar attık.
Ben Grup Başkanıydım o söz konusu Parlamentoda, aynı
zamanda da Başkan Vekiliydim. Bu toplantılardan bir tanesi 1997de,
imzacısı olduğumuz Varşova Zirvesi Bildirgesidir. Burada,
medyanın tek elde toplanmasının çoğulculuk,
çoğulculuğu ve demokrasiyi, insan haklarını, özellikle
temel özgürlükleri ciddi biçimde tehlikeye atabileceği konuları
derpiş ediliyor; ayrıca da aynı bildirgenin 149uncu maddesinde
medyanın tek elde toplanmasını engellemek için antikartel
düzenlemeler gibi yasal düzenlemelerin yapılması hükûmetlere görev
olarak veriliyor Türkiye Büyük Millet Meclisi adına
katıldığımız bu toplantılarda. O zaman, tabii AKP
İktidarı yok ve daha farklı bir ortamdaydık ama daha
onların olmadığı dönemde bile bu konulara dikkat
çekilmiş bu uluslararası belgelerde, tıpkı geçen hafta
Avrupa Birliği raporunda Türkiyede basın özgürlüğünün sakata
girdiği vatandaşın tabiriyle- ifadelerinin yer alması
gibi. Sayın Başbakanın dengesiz dediği rapordan
bahsediyorum.
Şimdi,
tabii ki medya-siyaset söz konusu olunca hep et-tırnak benzetmesi
yapılır. Ne yazık ki dokuz yılı bulan
İktidarınız döneminde medyanın tırnakları büyük
ölçüde dibinden kesildi, şimdi de biraz tırnak sökmeye yöneldi gibi
bir izlenim var. Bu yüzden gazeteciler için açılan trilyonlarca
liralık tazminat davasına paralel olarak gazetecilere hapis
cezaları
Şimdi, Türk Ceza Kanununda değişiklik öneren bir
Hükûmet tasarısı gelmiş. O tasarıda da -biraz evvel
Gazeteciler Cemiyetinden aradılar- gazetecilere verilen para cezalarının
hapse dönüştürülmesiyle ilgili kaygılar var. Yani seçime giderken,
medya-siyaset ilişkisi derken, kapıların açılması
beklenirken farklı düzenlemeler yapılıyor. Bu, tıpkı
geçen ay burada kabul ettiğimiz RTÜK Yasasında Sayın Başbakanın
televizyonlarda yayın durdurma yetkisinin perçinlendiği gibi...
Televizyonlar
yabancılara açılmış durumda. Zoraki, yandaş televizyon
şirketlerini rahatlatmak için, diye bir iddia var, inşallah bu
değildir ama yabancıya yüzde 50nin açılması demek yüzde
100ünün yabancılara açılması anlamına gelir çünkü
şirket hisseleri taşıyana yazılıdır. Sermayenin
ana vatanı olan Amerika Birleşik Devletlerinde bile televizyonlar
bizdeki kadar yabancılara teslim edilmemiştir. Dünyanın en büyük
medya kartellerinin patronu Rupert Murdoch Amerikan vatandaşı olmak
zorunda kalmıştır bizdeki gibi bir düzenleme
olmadığı için.
RTÜK
Yasası, demokrasimiz için, Türk halkı için biraz evvel Sayın
Başbakan Yardımcısı Japonyadan bahsetti- bir tsunamidir.
Kültürünün, siyasal, toplumsal tercihlerinin, kamuoyunun oluşumunun, Türk
halkının yabancıların denetimine geçmesi, zihinlerinin
yabancıların denetimine geçmesi demektir. Sayın Başbakan,
TVleri bu ölçüde seviyor, meydan okumayı da seviyor, biliyoruz ama
nedense kozunu Cumhuriyet Halk Partisi Lideriyle ekranda paylaşmaktan uzak
duruyor. Bu kadar televizyonlara meraklı bir Sayın
Başbakanın biz isteriz ki Sayın CHP lideriyle de seçimler
yaklaşırken -tıpkı Amerikada olduğu gibi,
tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi- vatandaşın
tercihini doğrudan kullanabilmesi, kıyaslama yapabilmesi için
kozlarını iki liderin ekranda paylaşmaları çok yerinde
olacaktır. İlerleyen demokrasi, ileri demokrasi iddiası da bunu
gerektirir. O zaman, aile sigortası, bedelsiz askerlik, üniversiteliye
tatilde askerlik gibi projelere eğer söyleyeceği varsa Sayın
Kılıçdaroğluna söylemesini bekleriz. Hani
delikanlılık, hani efelik? diye soruyor vatandaş, ikisinin
birden ekrana çıkmasını bekliyor.
Sayın
Baykalla biliyorsunuz dokuz yıl evvel çıkmışlardı,
gayet de güzel olmuştu. Üstelik dokuz yıldan beri Sayın
Başbakan büyük bir deneyim kazandı. Bu deneyimini Sayın
Kılıçdaroğluna karşı konuşturabilir. Eğer
isterse Kasımpaşada, istediği bir sokakta, belki de kendi
evinin sokağında canlı yayında bir araya gelebilirler.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
AHMET TAN
(Devamla) Teşekkür ederim.
Neden
televizyonlardan bu kadar korkuyor ama bu kadar da televizyonlara meraklı
bir Başbakan, bunu da kamuoyu çok merak ediyor. Tayyip Bey için
söylenebilecek, Türk seçmenini demokrasinin bu imkânından yani televizyon
demokrasi, tele-demokrasi deniyor bir siyasi teoride buna, neden mahrum
bıraktığını anlamakta çok güçlük çekiyoruz.
Tayyip
Bey, bilindiği gibi, kendisini Amerikan Başkanı gibi siyasete,
öyle devam ettirmek türünden bir değişiklik yapıldı
Anayasada ve yola başkan olarak devam etmek istiyor. Başkan olarak
devam etmek istiyorsa da Amerikadaki gibi televizyonda tartışma
yolunun Türkiyede de açılması ve Sayın
Kılıçdaroğluyla birlikte ekrana çıkması gerekir.
Hodri ekran diyoruz Cumhuriyet Halk Partisi adına.
Saygılar
sunuyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Tan.
Sayın
Aksoy
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
10.- Kütahya Milletvekili Soner Aksoyun,
nükleer enerjinin çok önemli bir teknoloji olduğuna, bunun inatla bir
ilgisi olmadığına ilişkin açıklaması
SONER
AKSOY (Kütahya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de
nükleer enerjiyle alakalı bir iki şey söylemek istiyorum. Nükleer
enerji çok önemli bir teknolojidir, herhangi bir hadise
karşısında hemen teslim olmamak gerekir, bu teknolojiye
kavuşma noktasında istikrar göstermek gerekir. Bunun inatla bir
alakası yoktur, devlet yönetiminde inat söz konusu olamaz. İlim ve
teknolojide ilerlerken herhangi bir hadiseyle
karşılaştığımız zaman hemen beyaz bayrak
çekmek olmaz. Böyle bir hadisenin Türkiyede nükleer enerji santralleri
kurulmadan önce olmuş olması büyük bir avantajdır. Mutlaka,
bilim ve teknoloji bunu da aşacak derecede imkânlara sahiptir. Bu yönüyle
bu bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca,
Japonyada ölen insanlar için ben de çok üzgün olduğumu ifade etmek
istiyorum.
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Aksoy.
Sayın
Şandır
11.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, MHP Grubu olarak Çanakkale şehitlerine rahmet
dilediğine ilişkin açıklaması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; yarın 18 Mart
Şehitler Günü. Yarın Genel Kurul çalışmayacağı
için beklerdim ki bugün Hükûmet, Sayın Bakan 18 Martla ilgili Genel Kurula
bir bilgi versin, gruplar da kalksın onar dakika konuşsunlar. 18
Martı anmadan geçmek bu Meclise yakışmaz. Bu Meclisin
kuruluşunda 18 Mart Çanakkale savaşları yatmaktadır.
Çanakkaleyi geçilmez kılan kahramanları bu Meclis yeterince anmazsa
haksızlık olur; tarihe karşı, milletimize karşı
görevimizi yapmamış duruma düşeriz. 18 Mart, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin kuruluşundaki kahramanlıktır, Türk milletinin
insanlık tarihine geçen, gerçekten, bir dönüm noktasıdır.
Bu
sebeple Hükûmetimizi, Sayın Bakanı 18 Martla ilgili bir bilgi
sunumuna davet ediyorum, gruplar 18 Martla ilgili gruplarının,
partilerinin görüşlerini burada ifade edebilme imkânı bulsunlar.
Bu
sebeple söz aldım. Hükûmeti bu duyarlılığa davet ediyorum
ama eğer bilgi vermezlerse, bu imkân olmazsa 18 Mart şehitlerine
Milliyetçi Hareket Partisi olarak rahmetler diliyor, saygılar ve
şükranlar sunuyoruz.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Şandır.
Sayın
İçli
12.- Eskişehir Milletvekili H. Tayfun
İçlinin, İstanbul Milletvekili Ahmet Tanın gazetecilerle
ilgili dile getirdiği kanun tasarısına ilişkin
açıklaması
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Biraz
evvel Sayın Ahmet Tanın dile getirdiği, gazetecilerle ilgili
bir kanun tasarısı alelacele Bakanlar Kurulu tarafından 16 Mart
2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
gönderildi ve üyesi olduğum komisyon bugün bir davet gönderdi. Çok vahim,
Türk Ceza Kanununda özellikle ifade özgürlüğü ve haberleşme
özgürlüğüyle ilgili, seçim öncesinde, hele seçim kararı
alınmışken böyle bir tasarının alelacele getirilmesi,
gerçekten, gazetecilik anlamında, haberleşme hürriyeti anlamında
toplumda derin kaygılar yaratacaktır. Bunu ifade etmek istedim
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın İçli.
Sayın
milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin dört önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA
SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Kahramanmaraş Milletvekili Durdu
Özbolat ve 21 milletvekilinin, Kahramanmaraştaki göçük olayının
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1078)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizde
yaşanan iş kazaları çeşitli soruları da peşi
sıra getirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Tuzla'da yaşanan
kazalar ve göz göre göre bunlara önlem alınmaması, ülkemizin en
önemli gündem maddelerini oluşturmaktaydı. Benzeri bir biçimde
Zonguldak'ta maden altında kalan işçilere aylarca
ulaşılamamış olması, ülkemiz adına kara bir leke
olarak tarihteki yerini almıştır.
Son
olarak Kahramanmaraş ilimizde Afşin-Elbistan Termik Santrali'ne kömür
üretimi yapan bir şirketin faaliyet gösterdiği Çöllolar Kömür
Havzası'nda 11 Şubat 2011 tarihinde saat 10:15'te ikinci bir göçük
meydana gelmesi aynı konuyu tekrar gündeme getirmiştir. İkinci
göçükten beş gün önce, 06 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen ilk
göçükte 1 kişi hayatını kaybetmiş ve 9 işçi de
yaralanmıştı.
İlk
göçük olayının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Sayın Taner Yıldız: yetkililerin olay yerine gelerek inceleme
yaptığını, sahada çalışmaların
durdurulduğunu" beyan etmiştir. 11 Şubat 2011 tarihinde,
150 bin metrekare alan içerisinde yaşanan göçük olayında 55 milyon
metre küp toprak ve kömür, bir anda 60 metre yüksekliğinde alanı
doldurmuştur. Kahramanmaraş Valisi Sayın Şükrü Kocatepe
olayda 1 işçinin ölü olarak çıkarıldığını, 9
işçinin de halen göçük altında olduğunu
açıklamıştır.
Bölgede
yapılan araştırma ve incelemelerin sonucunda göçük altında
kalan 9 yurttaşımızın nasıl ve hangi yöntemlerle
kederli ailelerine teslim edileceğinin tam olarak açıklanmaması,
yurttaşlarımız arasında devlete olan güvenin
azalmasına ve bir kaygıya yol açmıştır. Bu
kaygıların giderilmesi ve güvenin tesis edilebilmesi tarihsel bir
zorunluluktur. Hükümetin bu vebalin altında kalmaması için konunun
tüm boyutlarıyla araştırılması gerekmektedir.
Yaşanan
olay hakkında çeşitli iddiaların basına
yansıması, konunun geçiştirilemeyecek kadar derin
boyutlarının olduğunun göstergesidir. İddiaların
doğru olması ise büyük ihmallerin zincirleme sonucu nelere neden
olduğunu gösterecektir. İhmalin yanı sıra
Bakanlığın bu konudaki denetim işlemini ne derece yerine
getirdiği ve önceki kazalarda da görülen durumların tekrar
ettiği anlaşılacaktır.
Kahramanmaraş'ta
ve ülkemizin dört bir yanında insanlar akıllarında olan soru
işaretleri ile olayın nasıl sonuçlanacağını takip
etmektedir. Özellikle şu sorular sorulmaktadır: Gerçekten Sayın
Bakanın beyanatlarının aksine, ilk göçükten sonra bölgede
işçilerin zorla vardiyaya çağrıldıkları doğru
mudur? Acaba Bakanlık bu konuda herhangi bir araştırma yapmakta
mıdır? İlk göçük sonrasında, neden yeterli denetimler ve
uyarılar yapılmamıştır? Bölgede çalışma
yapan şirketin denetimleri düzenli olarak yapılmış
mıdır? Yapılan denetlemeler sonucunda, bu şirketin
çalışmalarını sürdürebilmesi için herhangi bir eksik tespit
edilmiş midir?
Yurttaşlarımızın
kafasında oluşan soru işaretleri bunlarla da
sınırlı değildir. AKP Hükümetleri döneminde; Tuzla'daki
işçi ölümleri, Zonguldak'ta yaşanan facia ve en son
Kahramanmaraş'ta yaşadığımız üzücü olayların
meydana gelmesinin bir tesadüf olup olmadığı sorulmaktadır.
Yazılı ve görsel medyada, bu konuda gerekli ve yeterli denetimlerin
yapılmadığı ve bu nedenle üzücü olayların
yaşandığı iddiaları için Hükümetin gerekli
araştırmaları yapmadığı sıkça
tartışılmaktadır.
Kahramanmaraş'ta
yaşanan üzücü olayın tüm boyutlarıyla araştırılması
amacıyla Anayasa'nın 98. ve TBMM İçtüzüğü'nün 104 ve 105.
maddeleri gereğince Meclis Araştırması
açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Durdu
Özbolat (Kahramanmaraş)
2)
Tacidar Seyhan (Adana)
3) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
4) Fevzi
Topuz (Muğla)
5) Bayram
Ali Meral (İstanbul)
6)
Şevket Köse (Adıyaman)
7) Ali
Koçal (Zonguldak)
8) Tayfur
Süner (Antalya)
9) Hulusi
Güvel (Adana)
10) Gürol
Ergin (Muğla)
11) Atila
Emek (Antalya)
12)
Gökhan Durgun (Hatay)
13) Hüsnü
Çöllü (Antalya)
14) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
15)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16)
Mevlüt Coşkuner (Isparta)
17) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
18)
Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
19) Ensar
Öğüt (Ardahan)
20)
Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
21) Kemal
Demirel (Bursa)
22)
Abdulaziz Yazar (Hatay)
2.- Adana Milletvekili Hulusi Güvel ve 22
milletvekilinin, nişasta bazlı şeker üretimindeki
sorunların ve tüketiminin insan sağlığına etkilerinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1079)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Nişasta
bazlı şeker halkımızın yoğun olarak
tükettiği gazlı ve gazsız içeceklerde, şerbetli
tatlılarda, şekerleme ve çikolata ve bisküvi gibi gıda
maddelerinde hiçbir önlem alınmadan, uyarıcı işaret
taşımadan kontrolsüz olarak kullanılmaktadır.
İnsan
sağlığı üzerinde yarattığı tehlike nedeniyle
birçok gelişmiş ülkede ciddi sınırlamalara konu olan
nişasta bazlı şeker üretimi ve tüketimi ülkemizde 2001
yılından bu yana hızlı bir artış göstermiş,
üretim miktarı 515 bin tona ulaşmıştır. Söz konusu
rakama ithal edilen miktar dahil değildir. Nişasta bazlı
şekerin yarattığı olumsuzluklar siyasi iktidarca görmezden
gelinerek âdeta teşvik edilmektedir. Tüketici
sağlığının korunması açısından
nişasta bazlı şeker tüketimine engel olunmalıdır.
Ülkemizde
nişasta bazlı şeker üretimi, üretimde uygulanan kotanın
neden olduğu sorunlar ve nişasta bazlı şeker
kullanılan nihai ürünlerin insan sağlığı üzerinde
yarattığı olumsuz etkilerin tespiti ve alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İç
Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz. 15.02.2011
1) Hulusi
Güvel (Adana)
2)
İsa Gök (Mersin)
3) Ali
İhsan Köktürk (Zonguldak)
4) Gürol
Ergin (Muğla)
5) Sacid
Yıldız (İstanbul)
6)
Şevket Köse (Adıyaman)
7)
Tacidar Seyhan (Adana)
8)
Abdullah Özer (Bursa)
9)
Zekeriya Akıncı (Ankara)
10)
Nevingaye Erbatur (Adana)
11)
Tayfur Süner (Antalya)
12) Fevzi
Topuz (Muğla)
13) Atila
Emek (Antalya)
14)
Gökhan Durgun (Hatay)
15) Hüsnü
Çöllü (Antalya)
16) Durdu
Özbolat (Kahramanmaraş)
17) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
18)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
19)
Mevlüt Coşkuner (Isparta)
20)
Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
21) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
22)
Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
23) Ensar
Öğüt (Ardahan)
Gerekçe;
Reçel,
çiklet, bisküvi, şerbetli tatlılar, gazlı içecekler ve meyve
suları gibi halkımızın yoğun olarak tükettiği
çoğu gıda maddesinde üreticiler şeker pancarından elde
edilen şeker yerine daha ucuz ve kolay taşınabilir
olmasından dolayı nişasta bazlı şekerleri
kullanmaktadır.
Ancak
çoğunluğu genetiği değiştirilmiş
mısırlardan elde edilen nişasta bazlı şekerin
içerdiği fruktoz insan metabolizması için uygun bir şeker türü
olmaması nedeniyle tüketilen fruktoz vücudun şeker
metabolizmasını düzenleyen insülin salgısını
etkilememekte, "doyum hissi" oluşmadığından
gereğinden çok tüketime neden olmakta, obezite başta gelmek üzere,
pankreas kanseri, karaciğerin aşırı yağlanması
gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Nişasta
bazlı şeker, gıda sanayinde yalnızca
tatlandırıcı olarak değil nemi çekme ve gıdaların
raf ömrünü uzatma özelliği dolayısıyla da yoğun biçimde
kullanılmaktadır. Özellikle çocuklar tarafından tüketilen
çikolata, şekerleme, tatlı, bisküvi ve unlu mamullerde yüksek oranda
kullanılan nişasta bazlı şeker neden olduğu zararlar
yüzünden halk sağlığını tehdit eder boyutlara
ulaşmıştır.
Ülkemizde
nişasta bazlı şeker üretimi yapan beş firmanın toplam
üretim kapasitesi 900 bin tona ulaşmaktadır. 4634 sayılı
Şeker Kanunu'nun 04.04.2001 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte
nişasta bazlı şeker için yüzde 10'luk üretim kotası
konulmuş, ancak 2001 tarihinden bu yana sıklıkla bu kotalar
Hükümet tarafından yüzde 50 artırılarak uygulanmıştır.
Yani üretilen toplam şekerlerin yüzde 15'i hastalıklara neden
olduğu belirlenen nişasta bazlı şekerden
oluşmaktadır.
Sağlık
üzerinde neden olduğu olumsuz etkiler konusunda çok sayıda rapor
bulunan nişasta bazlı şeker üretimi Fransa, İngiltere, Hollanda
gibi pek çok AB ülkesinde yasaklanmış, ABD'de üretim yüzde 2 ile
sınırlanmış iken Dünyanın en büyük 4. şeker
pancarı üreticisi olan ülkemizde yüzde 15 gibi yüksek bir kotayla
üretilmesi ve bunun kullanıldığı ürünlerin tüketilmesine
göz yumulması anlaşılır değildir. Gelişmiş
ülkelerde kamu sağlığını korumak amacıyla
nişasta bazlı şeker üretimine sınırlamalar
getirilirken ülkemizde Danıştay'ın kesinleşmiş
kararına rağmen Bakanlar Kurulu kotayı düşürmemekte
ısrar etmektedir.
Öte
yandan nişasta bazlı şeker üretimi için ithal edilen
mısırların büyük çoğunluğu genetiği
değiştirilmiş mısırlar üreten ülkelerden
yapılmaktadır. 2010 yılında ithal edilen 500 bin ton
mısırın ABD, Arjantin gibi genetiği
değiştirilmiş tohumlarla üretim yapan ülkelerden olması bu
gerçeği gözler önüne sermektedir.
Yukarıda
sayılan gerekçelerle nişasta bazlı şeker üretimi ve
nişasta bazlı şeker kullanılan ürünlerin neden olduğu
sorunların saptanması ve alınması gereken önlemlerin Yüce
Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması
açılmasının yerinde olacağı kanısını
taşımaktayız.
3.- Adıyaman Milletvekili Şevket
Köse ve 21 milletvekilinin, terör ve terörle mücadeleden doğan
zararların tazmin edilmesinde yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/1080)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
1984-1998
yılları arasında, terör ve terörle mücadele bölgelerinde, daha
iyi yaşam koşulları arayışları nedeniyle çok
sayıda köy ve mezra boşalmıştır. Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'daki 14 ilde bu bağlamda yer değiştiren
toplam nüfus yaklaşık 360 bin civarındadır. Kimi sivil
toplum örgütlerine göre ise bu rakam 3 milyon civarındadır.
Türkiye
içinde yer değiştirmiş olan nüfusa yönelik olarak 1994
yılında geliştirilen Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi;
yaşadıkları yöreleri terk etmek zorunda kalan ailelerden gönüllü
olarak geri dönmek isteyenlerin kendi köylerine veya bunların
civarında veya arazisi müsait başka yerlerde iskân edilmeleri ve
gerekli sosyal ve ekonomik alt yapının tesisi ile bu
yerleşmelerde sürdürülebilir yaşam koşullarının
sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Proje
kapsamında 14 il yer almaktadır. Bu iller: Bingöl, Hakkâri, Tunceli,
Bitlis, Van, Muş, Elazığ, Adıyaman, Ağrı,
Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak'tır.
Kısaca
Köye Dönüş olarak anılan projenin tek başına yeterli
olmayacağı, bölgede yaşayan yurttaşlarımızın
zararlarının da tazmin edilmesi gerektiği konusunda kamuoyunda
geniş bir fikir birliği bulunmaktaydı. 27 Temmuz 2004 tarihinde
yürürlüğe giren 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden
Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun,
köylerini terk etmek zorunda kalmış
vatandaşlarımızın zararlarının tazmin edilmesi ve
sıkıntılarının giderilmesine yönelik olarak hukuki
zemini sağlamıştır. Ancak; kanunun uygulanması ve
yaşanan gelişmeler hiç de istenen sonuçların ortaya
çıkmadığını göstermektedir.
Ekim 2008
sonu itibarıyla, Türkiye genelinde Zarar Tespit Komisyonlarına
yaklaşık 360 bin başvuru yapıldığı resmi
olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 144 bini
sonuçlandırılmıştır. Başka bir ifadeyle toplam
dosya sayısının yarısından daha azı
sonuçlandırılmıştır. Bu dosyaların hepsinin
olumlu olarak sonuçlandırılmadığı da
unutulmamalıdır.
Terör ve
terörle mücadeleden doğan zararlar konusunda yaşanan en son olumsuz
örnek, Van İli Bahçesaray İlçesi'nde yaşanmıştır.
Bölgede yaşayan yurttaşlarımız, terör ve terörle mücadelede
yaşadıkları mağduriyet nedeniyle doğan tazminatlarını
alamadıklarını ileri sürmektedir.
Yurttaşlarımızın
zararları karşılanmadığı gibi, hiçbir
taleplerinin yetkililer tarafından dikkate alınmadığı
ve kendilerinin neredeyse "terörist" ilân edildiği ileri
sürülmektedir. Oldukça hassas olan konunun dikkatle ele alınması,
yurttaşlarımızın yargıda ve idarede hak
aramalarının önüne geçilmemesi demokrasinin gereğidir. Bahsi
geçen konu bağlamında unutulmaması gereken, hiç kimsenin hiç
kimseyi terörist ilan edemeyeceğidir. Ne siyasi otorite ne de mülki idare
kimseyi terörist ilân edemez. Çünkü; yurttaş kavramında, herkesin
eşit hakları vardır. Hiç kimseye veya bir zümreye özel hak
tanınamaz ya da hiç kimsenin hakkı din, etnisite, cinsiyet gibi
nedenlerle elinden alınamaz. Bütün bunlarla birlikte, bölgede, bazı
kişilerin yakınlarına yüklü miktarda tazminat verildiği
iddiaları ise konunun daha büyük özenle araştırılması
gerektiğinin göstergesidir.
İç
borç stoku 149 milyar liradan 352 milyar liraya çıkan; 80 yılda
toplam 135 milyar lira faiz ödenirken, son 8 yılda 408 milyar lira faiz
ödenen ülkemizde Vanlı yurttaşlarımıza terör ve terörden
doğan zararların tazmini yerine 2 tane hapishane yapılma sözünün
verilmesi, bölgede şaşkınlık yaratmaktadır.
Terör ve
terörle mücadeleden doğan zararların tazmin edilmesinde yaşanan
sorunların ve özellikle bu konuda Van İli Bahçesaray İlçesi'nde
yaşanan olayların araştırılması amacıyla
Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri
uyarınca Meclis Araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Şevket Köse (Adıyaman)
2) Gürol Ergin (Muğla)
3) Sacid Yıldız (İstanbul)
4) Malik Ecder Özdemir (Sivas)
5) Osman Kaptan (Antalya)
6) Atila Emek (Antalya)
7) Tayfur Süner (Antalya)
8) Rahmi Güner (Ordu)
9) Ahmet Küçük (Çanakkale)
10) Harun Öztürk (İzmir)
11) Hüseyin Pazarcı (Balıkesir)
12) Algan Hacaloğlu (İstanbul)
13) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
14) Kamer Genç (Tunceli)
15) Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
16) Abdurrezzak Erten (İzmir)
17) Ali Topuz (İstanbul)
18) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
19) Mevlüt Coşkuner (Isparta)
20) Ali Rıza Ertemür (Denizli)
21) Ensar Öğüt (Ardahan)
22) Mehmet Ali Özpolat (İstanbul)
4.- Antalya Milletvekili Tayfur Süner ve 25
milletvekilinin, kayıt dışı istihdam edilenlerin kayıt
altına alınması için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/1081)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizdeki
sigortasız kayıt dışı çalışan
vatandaşlarımızın kayıt altına alınma
yöntemlerinin araştırılması amacıyla, Anayasanın
98'inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca
"Meclis araştırması" açılmasını
saygılarımızla arz ederiz.
1) Tayfur Süner (Antalya)
2) Sacid Yıldız (İstanbul)
3) Halil Ünlütepe (Afyonkarahisar)
4) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
5) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
6)
Yaşar Ağyüz (Gaziantep)
7) Mevlüt
Coşkuner (Isparta)
8) Mehmet
Ali Özpolat (İstanbul)
9) Ali
Rıza Ertemür (Denizli)
10) Atila
Emek (Antalya)
11) Gürol
Ergin (Muğla)
12) Fevzi
Topuz (Muğla)
13) Malik
Ecder Özdemir (Sivas)
14) Ensar
Öğüt (Ardahan)
15)
Derviş Günday (Çorum)
16) Rahmi
Güner (Ordu)
17) Haluk
Koç (Samsun)
18) Rasim
Çakır (Edirne)
19) Ahmet
Küçük (Çanakkale)
20)
Hüseyin Pazarcı (Balıkesir)
21) Harun
Öztürk (İzmir)
22) Algan
Hacaloğlu (İstanbul)
23) Kamer
Genç (Tunceli)
24)
Abdurrezzak Erten (İzmir)
25) Ali
Topuz (İstanbul)
26)
Şevket Köse (Adıyaman)
Gerekçe:
Günümüz
dünyasında başarılı ekonomik performans gösteren ülkelerin
dayandıkları temel felsefe, "girişimciliğin"
desteklenmesidir. Çünkü girişimci; üretim, yatırım, ihracat ve
istihdamın kaynağı, rekabet gücünün baş aktörüdür. Hem ABD,
hem de AB ülkeleri bu amaçla; vergi ve sigorta primi gibi ücret
dışı işgücü maliyetlerinin düşürülmesini, vergi ve
sosyal güvenlik rejimlerinin yeniden
yapılandırılmasını, bürokrasinin
azaltılmasını ve çalışma mevzuatının
esnekleştirilmesini ilke edinmişlerdir. Türkiye'de ise
girişimciler, çoğunlukla devletin yarattığı ve yol
açtığı engellerle karşı karşıyadırlar.
Kayıtlı işletmeler üzerindeki yüklerin sürekli
artırılması ve yenilerinin getirilmesi, ülkemizde kayıt
dışı ekonomiyi ve kayıt dışı istihdamı
beslemektedir.
TÜİK
verilerine göre Kasım 2010'da yüzde 42,8 olan kayıt
dışı istihdam, 2011'in başlarında yüzde 52,8'in
üzerine çıkmıştır. Yine yapılan
araştırmalara göre Türkiye'de toplam çalışan kişi
sayısı 22 milyon civarındadır. Bu çalışanların
içinde yer alan yaklaşık 11 milyon vatandaşımızın
da sigortasız biçimde kayıt dışı olarak
çalışmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kayıt
dışı istihdam dolayısıyla 2010 yılı sonunda
açığı yaklaşık 27 milyar lira olmuştur. Bu
kayıt dışılık, kayıt içine alınmış
olabilseydi, yaklaşık 24 milyar lira gibi artı bir prim geliri
sağlanmış olacaktı. Kayıt
dışılığı kayıt içine alabilmiş olsak,
Sosyal Güvenlik Kurumu şu anda açık veren kurum haline
düşmeyecekti. Bu açıkların karşılığı
Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmektedir, Hazinenin
gelirlerinin de vatandaşlarımızın ödediği vergilerden
karşılandığı bilindiğine göre, kayıt
dışılık nedeniyle kaybedilen bu gelirler aslında yine
vatandaşlarımızın sırtına binen bir yük halinde
geri dönmektedir.
Ülke
çapında bakıldığında inşaat, hizmet ve tarım
sektöründe kayıt dışılığın fazla olduğu
gözlemlenmektedir. Özellikle inşaat sektöründe çok ciddi kayıt
dışılık vardır. Bu sektörlerde çalışan
vatandaşlarımız yılın çeşitli dönemlerinde
çalışıp, belli dönemlerde işsiz kalmaktadırlar. Bu
sistem kayıt dışılığı körüklemektedir. Bunu
önlemek için, çalışanların SSK primlerinin kademeli olarak
düşürülmesi veya bu primlerin belli sıkıntılı dönemde alınmaması
gibi çalışmaların mutlaka yapılması yerinde
olacaktır.
İşçi
üzerinden dolaylı teşvik sistemini mutlaka uygulamamız gerekir.
Bu sistem terörü, işsizliği, kapkaçı önleyecektir çünkü
tarım ve inşaat sektörlerinde çoğunlukla işçiler
güneydoğu ve doğudan kamyonlarla Adana-Mersin gibi illerimize
Çavuşlar vasıtası ile getirilip, hiçbir sosyal güvence olmadan
çalıştırılmaktadırlar. Aldıkları ücretin
yarısını da bu Çavuşlar almaktadır. Bununla birlikte,
özellikle tekstil sektörü, kur düşüklüğünden dolayı merdiven
altına düşmüştür. Çin'le rekabet edememektedir. Turizm,
tarım, tekstil ve inşaat sektöründe stopaj kaldırılıp,
SSK primleri yüzde 2'ye indirilmelidir. Bu gerçekleştirilirse gider
üzerinden kontrol imkânı doğacak, kayıt dışı
ekonomi kayıt altına alınmış olacaktır.
Yukarıda
belirtilen gerekçelerle, ülkemizdeki sigortasız kayıt dışı
çalışan vatandaşlarımızın kayıt altına
alınma yöntemlerinin araştırılması ve Yüce
Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması
açılması yerinde olacaktır.
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler,
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, on beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.08
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.27
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci
sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin
Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat Milletvekili Bekir
Bozdağın; Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet
Kastalın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (x)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Dünkü
birleşimde İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülen teklifin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştı.
Şimdi,
birinci bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge
işlemlerini yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
1inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2.
paragrafındaki hizmetin başladığı gün mesai saati
bitimine kadar ifadesinin hizmetin başladığı gün içinde
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa Özyürek Eşref Karaibrahim
Malatya İstanbul Giresun
Akif Ekici Şevket Köse F. Murat Sönmez
Gaziantep Adıyaman Eskişehir
Harun
Öztürk Bayram
Meral
İzmir İstanbul
(x) 698 S. Sayılı Basmayazı 15/03/2011 tarihli 77nci
Birleşim Tutanağına eklidir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra Sayılı Kanun teklifinin 1. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Oktay Vural Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı
İzmir Mersin Konya
Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun
Denizli Ankara Osmaniye
Behiç Çelik Metin Çobanoğlu Erkan Akçay
Mersin Kırşehir Manisa
Recep
Taner
Aydın
Madde 1-
10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair
Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bu
şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara
sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin
başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili
valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki
koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz. Acil ve geçici
nitelikteki korumaların neler olduğu İçişleri
Bakanlığınca belirlenir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Vural, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
OKTAY
VURAL (İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Çok
değerli milletvekilleri, bu 1inci maddedeki değişiklik
önergemizin amacı, maddenin daha anlaşılır
yapılmasını temindir.
Bu kanun
teklifinin ilk üç maddesi, aslında daha önce verilmiş, 26 Şubat
2009 tarihinde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu tarafından
verilmiş bir kanun teklifinin içeriğiyle ilgilidir.
Tabii,
rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunun 26 Şubat 2009 tarihinde
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu kanun teklifi, maalesef daha
İçişleri Komisyonunda bekletilmektedir. Yani gerçekten, değerli
milletvekilleri, bir Sayın Milletvekili, bir partinin Genel
Başkanının Hakkın rahmetine kavuşmadan önce
verdiği bir kanun teklifini komisyonlarda bekletip, görüşmeyerek,
bunu bir torbanın içerisine koyup, sonra bu torbanın içerisinde de
Bu düzenlemeler, aynı zamanda merhum Sivas Milletvekili Muhsin
Yazıcıoğlunun aynı kanunla ilgili
hazırlamış olduğu teklifini de içerir mahiyettedir. diyerek
bunu geçiştirmesini hiç doğru bulmadığımı ifade etmek
istiyorum. Yani bu Meclis bu kanun teklifini kanunlaştıramayacak
kadar meşgul müydü? Ne olurdu da bu kanun teklifi kanunlaşsaydı
da bugün burada Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekilleri Suat
Kılıç, Ayşe Nur Bahçekapılı, Nurettin Canikli, Mustafa
Elitaş ve Bekir Bozdağın imzasıyla gelmeseydi de Muhsin
Yazıcıoğlunun verdiği kanun teklifini bugün
görüşmüş olsaydık daha iyi olmaz mıydı? Ondan sonra da
kalkıp İşte, biz bunu realize ediyoruz. diye buralarda bunun
üzerinden bir yaklaşım oluşturmayı doğru bulmuyorum.
Milletvekillerinin
verdiği kanun teklifleri eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde
kanunlaşması gerekiyorsa o milletvekilinin ismiyle geçmelidir. Daha
önce de Bursa milletvekillerimiz vermişti Bursada üniversite
kurulmasına ilişkin. Bu üniversite kurulmasına ilişkin
Necati Özensoy, İsmet Büyükataman, Hamit Homrişin kanun teklifi
komisyonda beklemişti. Daha sonra bir başka komisyonda yine Bursayla
ilgili aynı kanun teklifi kanunlaştırılmıştı.
Böyle bir şey olabilir mi? Hiç olmazsa burada emeği geçen
milletvekillerinin isminin anılmasına fırsat verilmeli. Bir tek
yapılacak iş budur. Dolayısıyla bugün, bu rahmetli Muhsin
Yazıcıoğlunun bir yılı aşkın süredir Parlamentoda
bekletilen teklifini, bir yılı aşkın değil, iki
yılı aşkın bir süredir Parlamentoda bekletip,
kanunlaştırmayıp onu bir torbaya koymak
Gerçekten, bugün, o
Hakkın rahmetine kavuşmuş Sayın Muhsin
Yazıcıoğlunun iradesiyle bir kanun teklifini
kanunlaştırmamış olmamızı da doğru
bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Bu bakımdan, bu
gibi konularda, lütfen, komisyon başkanları, komisyonlar,
milletvekillerinin verdiği kanun tekliflerini, hangi partiden olursa
olsun, onların verdiği emeğe saygı göstererek onların
isimlerinin anılmasını temin etmeniz gerekmektedir. Milletin
vekilinin bu konuda isminin saklanmış olmasını çok
yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Gönülden diyorum
ki: Keşke, bu özel güvenlik görevlileriyle ilgili bu kanun teklifini,
Muhsin Yazıcıoğlunun, Sivas Milletvekili Muhsin
Yazıcıoğlunun kanun teklifi olarak bugün burada görüşsek
daha anlamlı olurdu. Yoksa Onun teklifini içeriyor. diye komisyon
raporuna dercetmek suretiyle böyle bir görevi yerine getirmiş
olduğumuzu zannetmediğimi ifade etmek istiyorum. Söz almamın
asıl sebebi budur.
O
bakımdan, hatıralara saygı göstermek lazım. Bu
milletvekillerinin emeklerine, iradelerine saygı göstermek lazım.
Öyle yağma yok! Al oradan, koy onu, senin isminle çıksın. Ondan
sonra Ben onun için yapıyorum
Onun iradesi Mecliste duruyor. Dolayısıyla
Mecliste duran irade varken onu kadük hâle dönüştürmeyi doğru
bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
Önergemizin
amacını daha önce açıklamıştım. Bu vesileyle
tekrar -bu, özel güvenlik görevlileriyle ilgili kanun teklifini verdikten,
yaklaşık 26 Şubatta veriyor- 25 Martta Hakkın rahmetine kavuşan
rahmetli Muhsin Yazıcıoğluna Cenabıhaktan rahmet
diliyorum. Bu vesileyle, hiç olmazsa bu kanun teklifinin onun ismiyle
geçirilmiş olmasının daha doğru olabileceğini, bu
Meclise yakışanın bu olabileceğini ifade etmek
amacıyla da söz almış bulundum.
Hepinize
saygılarımı arz ediyorum.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Vural.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, bir düzeltme yapmama izin
verir misiniz?
Sayın
Grup Başkan Vekili, biraz önce söylerken, rahmetli Muhsin
Yazıcıoğlunun Şubat 2009 tarihindeki verdiği kanun
teklifiyle ilgili Aslında o
teklifin onun ismiyle anılması gerekir. dedi, katılıyorum.
Fakat bu teklif, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşüldüğünden
dolayı, Plan ve Bütçe Komisyonundaki Komisyon
Başkanlığına veya Meclis Başkanlığına
müracaatla birlikte İçişleri Komisyonundaki raporu alsalardı,
teklifi alsalardı birleşme imkânı olurdu.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Veya Komisyon bekleseydi, tali komisyon. Tali komisyon
raporunu bekleseydik.
OKTAY
VURAL (İzmir) Torbaya koymasaydınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) - Bu teklifi verdiğimizde Parlamento yoğun
bir şekilde İç Tüzük istismar edilerek grup önerileriyle farklı
şekilde oyalandığından dolayı, biz bunu
açıkçası yürürlük ve yürütme maddelerindeki birer ikişer saatlik
zamanı kazanmak adına Sayın Muhsin Yazıcıoğlunun
teklifini de buraya aldık.
OKTAY
VURAL (İzmir) İki yıldır oyalandı, iki
yıldır. Ondan sonra kalkıp burada Muhsin
Yazıcıoğlunun ismini anıyorsunuz. Veysi Kaynak da Onun
için getirdik. diyor.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Onu bilgilendirmek için söz aldım.
Teşekkür
ediyorum efendim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz. Kayda geçmiştir Sayın Elitaş.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 1. maddesinin 2.
paragrafındaki hizmetin başladığı gün mesai saati
bitimine kadar ifadesinin hizmetin başladığı gün içinde
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (Malatya) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Öztürk, buyurunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci
maddesinin değiştirilmesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak
vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, teklifin ilk üç maddesi Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair
Kanunda değişiklik yapılmasına ilişkindir. Bu
maddelerin yasalaşmasını CHP olarak biz de destekliyoruz. 1inci
maddede küçük bir düzeltme için önerge vermiş bulunuyoruz.
Değerli
milletvekilleri, bu vesileyle Hükûmetin kamuoyuna cilalayarak takdim
ettiği 2011 yılı merkezî yönetim bütçesi ocak, şubat
ayı sonuçlarının cilalarını indirmek üzere bazı
değerlendirmelerde bulunmak istiyorum.
Değerli
milletvekilleri, 2011 yılı bütçesi harcamaları yüzde 2,5
artarken bütçe gelirlerinde yüzde 21,5 artış olması sonucunda,
bütçe dengesi, yılın ilk ayında yaklaşık 2 milyar lira
fazla vermiş görülüyor. Gayet güzel. Bütçe giderlerindeki düşük
artışta faiz giderlerindeki 0,7 milyar TL tutarındaki
azalış ile bazı kalemler için yapılacak harcamaların
seçim öncesine ertelenmesinin etkili olduğu görülmektedir. Bu bütçe
fazlası vermede etkili olan kalemlere baktığımızda,
2010 yılı ilk iki ayına göre hangi harcamalarda düşük
harcama yapmışız ki bütçe bu kadar fazla vermiş diye
baktığımızda, ilk iki ayda bir önceki yıla göre görev
zararlarında 775 milyon TL azalma görünüyor, sosyal güvenlik açık
finansmanında 1 milyar 154 milyon azalma görünüyor, ihracat desteklerinde
126 milyon azalma görünüyor, alan bazlı tarımsal desteklerde 1 milyar
206 milyon TL azalma görünüyor. Yine KİTlere verilen borçlarda 299 milyon
TL azalma var. Yani bu azalmaları topladığınızda 3.565
milyon TL ediyor, yani 3,5 milyar. Yani 2 milyar fazla veren bütçenin fazla
vermesine sebep olan harcamalardaki azalışlar bunlar. Peki, 2011
yılında bu saydığım harcama kalemleri için
Meclisimizin öngördüğü tavan kalemlerde bir azalma var mı? Yani ola
ki siz bunlarda bazı tedbirler almışsınızdır
azalma olmuştur ama görüyorsunuz ki onlarda da artış var.
Değerli
milletvekilleri, bütün bu harcamaların, unutulmasın diye seçime
yakın bir döneme ertelendiği açıktır. Hükûmet, bir taraftan
seçim öncesi bütçesinin görüntüsünü cilalarken diğer taraftan seçim öncesi
çeşitli kalemleri, ertelenen harcamalarla hoş tutmaya
çalışmaktadır bazı kesimleri. Kabul etmeliyiz ki
karşımızda şeytana pabucunu ters giydirecek bir iktidar
bulunmaktadır. Ancak bu İktidarın gerçek yüzünü millete
göstererek başarıya ulaşacağımızdan da kimsenin
şüphesi olmasın.
Değerli
milletvekilleri, gelir kalemlerine baktığımızda, ilk iki
ayda, bir önceki yılın aynı dönemine göre vergi gelirlerinde 7,4
milyar liralık artış var. Bu artışın sadece 2,8
milyarı gelir üzerinden alınan vergilerden gelmiş. Geri kalan
4,6 milyar liralık artış ise dolaylı vergilerden
gelmiştir. Bunun da 2,7 milyar lirası dâhilde alınan
dolaylı vergilerden, 1,2 milyar lirası ithalde alınan
dolaylı vergilerden, 0,8 milyarı da harçlardan gelmiştir. Yani
AKP Hükûmeti dar gelirli vatandaşları vergi yükü altında ezmeye
devam etmektedir.
Önergemize
destek vereceğiniz ümidiyle yüce heyetinizi tekrar saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
- Teşekkür ederiz Sayın
Öztürk.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
- Karar yeter sayısı
arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar
yeter sayısı yoktur.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.41
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 15.57
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
698
sıra sayılı Kanun Teklifinin 1inci maddesi üzerinde verilen
İzmir Milletvekili Harun Öztürk ve arkadaşlarının
önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Teklifin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
1inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
1inci
madde kabul edilmiştir.
2nci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2.
paragrafın sonundaki 1 ay ifadesinin 15 gün olarak
değiştirilmesini arz ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa Özyürek Şevket Köse
Malatya İstanbul Adıyaman
Eşref Karaibrahim Akif Ekici Harun Öztürk
Giresun Gaziantep İzmir
Bayram
Meral
İstanbul
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 2. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Erkan Akçay
Mersin Konya Manisa
Metin Çobanoğlu Recep Taner Hakan Coşkun
Kırşehir Aydın Osmaniye
Behiç Çelik Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş
Mersin Denizli Ankara
Madde 2-
5188 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü ve
beşinci fıkraları madde metninden
çıkarılmıştır.
"Özel
güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik
şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi
verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar
hakkında valilikçe güvenlik soruşturması yapılır.
Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14 üncü maddesinde
belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş
olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir. Ateşli
silah taşımayacak özel güvenlik görevlileri hakkında sadece
arşiv araştırması yapılır. Güvenlik
soruşturması ve arşiv araştırması otuz gün içinde
tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv
araştırması her beş yılda bir yenilenir."
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
BEHİÇ
ÇELİK (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; söz
konusu yasa teklifinin 2nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge
için söz aldım. Hepinizi bu vesileyle saygılarımla
selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, özel güvenlik mevzuatı, hepinizin bildiği gibi, 2004
yılına kadar 2495 sayılı Yasayla düzenlenmişti ve
özel güvenlik teşkilatı bu yasaya tabi iken, söz konusu tarihte
çıkarılan 5188 sayılı Yasayla yeni bir yön ve şekil vermeye
çalışılırken istenen amacın hasıl
olmadığı, gelişen yeni zorluklar ve müşkülat
karşısında kendisini ortaya çıkarmıştır.
Özel
güvenliğin, bir kamusal hizmet ve görev olmasına rağmen, 5188
sayılı Kanunun mantığı anlamında, bu alandan
ayrılarak özel görev ve hizmet olmasına dönük iradeye dönüşmesi
ayrı bir tartışma konusudur. Yani özel güvenliğin
özelleştirilmesi istikametinde bir yöneliş, bir irade
sergilenmiştir ancak şu anda bizim tartışma konumuz bu
değildir.
Ülkemizde
genel emniyet ve asayişten sorumlu kolluk güçleri olan jandarma ve polis
gücümüzün yanında, genel kolluğa yardımcı birtakım
özel güvenlik olarak addedilebilecek yardımcı kolluk güçleri de
güvenlik görevlileri de bulunmaktadır. Bunlar, belediye zabıta
teşkilatı, orman muhafaza, gümrük muhafaza, çarşı ve
mahalle bekçileri, köy korucuları, geçici köy korucuları gibi
sayılabilir. Özel güvenlik görevlileri, gelişen sosyoekonomik
şartlar ve ihtiyaçlara binaen bu görevlilere ilave olarak eklenmiştir.
Bugün
itibarıyla sayısı 220 binlere varan bu grubun ciddi bir istihdam
alanı ve o ölçüde de statü, görev, yetki, özlük tanımlamasına
ihtiyaç duyulduğu açıktır. 5188 sayılı Kanunun 2495
sayılı Kanundan ileri bir aşamaya ulaştırıldığını,
söz konusu statüye ulaştırdığını söylemek mümkün
değildir. Özel güvenlik görevlilerinin bağlılık, istihdam,
özlük ve hukuki, mali, sosyal yönden yeknesaklığının
sağlanması da bu meyanda gereklidir.
Bugün
özel güvenlik şirketine bağlı güvenlik görevlileri, belli bir
kamusal kuruluşta çalışan güvenlik görevlileri, 657
sayılı Yasaya bağlı güvenlik görevlileri olarak, bunlar
yine homojen olarak istihdam edilmiyor, farklı hukuki statülere tabi
oldukları açık bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla hak,
yetki ve sorumluluklar açısından farklı uygulamaların
olduğu bir alan oluşturuluyor.
Kanunda,
işçi özel güvenlik görevlileri sendikalara, siyasi partilere üye olma
hakkına sahipken, memur güvenlik görevlilerinin böyle bir hakkı söz
konusu değildir.
Disiplin
hukuku açısından da farklılık vardır. Bunun
İş Kanununa uydurulması gerekmektedir.
Özel
güvenlik görevlilerinden şehit olanların ve yaralananların,
Nakdi Tazminat Yasasına tabi olanlar olduğu gibi, 5188in 15inci
maddesinde ifade edilen ama işletilemeyen özel güvenlik mali sorumluluk
sigortasının düzenlenmesi gerekiyor.
Yargılama
sistemi çok karmaşık, bunun düzeltilmesi gerekiyor.
Hiyerarşisinin
düzeltilmesi gerekiyor ve bütün bunlar, 5188 sayılı Yasada ciddi ve
köklü bir değişikliğin, değişimin olmasını
gerektiriyor. Torba yasalarla, yasalara eklenen maddelerle böyle bir
alanın düzenlenmesi asla kabul edilemez.
Ben,
sözümü burada noktalarken, verdiğimiz önergenin yüksek heyetinizce
kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Çelik.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı yasa teklifinin 2. maddesindeki 2.
paragrafın sonundaki 1 ay ifadesinin 15 gün olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu (Malatya) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Köse, buyurunuz.
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüştüğümüz yasa tasarısının 2nci maddesi üzerine
verdiğimiz önergeyle ilgili söz aldım. Sözlerime başlamadan önce
yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Değerli
arkadaşlar, 18 Mart 1915 yılında Çanakkale geçilmez. diyerek,
ortak isimleri Mehmet olan, Kürtüyle Türkü, Alevisiyle Sünnisi,
Lazıyla, Çerkeziyle emperyalist güçlere karşı ülkemizi savunan
bu şehitlerimizi rahmetle anıyor ve mücadelelerinin önünde
saygıyla eğiliyorum.
Sayın
milletvekilleri, ülkemizin en önemli sorunlarından biri
özelleştirmelerin biçimleri ve yöntemleridir. Kamu hizmetleri
algısında yaşanan değişiklik bu konuyu farklı bir
boyuta getirmiştir. Zira, devletin yürütmekle yükümlü olduğu
işlerin pek çoğu hizmet alımı biçiminde kendini
göstermektedir. Kimi durumlarda olumlu etkisi olan bu yöntem çoğu zaman
yeni sorunların doğmasına neden olmuştur. Devletin
düzenleme ve denetlemede yetersiz kalması, bunun sonucunda kontrol
edilemeyen yapıların ortaya çıkması
halkımızın da mağdur olmasına neden olmaktadır.
Unutmamalıyız ki, ne şekilde olursa olsun güvenlikten esasen
devlet sorumludur. Bu sorumluluk aynı zamanda devletin bir yetkisidir. Bu
yetki hiçbir surette bir kimseye ya da bir gruba devredilemez. Ancak ya
güvenlik güçlerinin bulunmadığı ya güvenlik güçleriyle birlikte
olduğu ya da daha özel yerleri kapsayan durumlarda özel güvenlik güçlerine
başvurulmaktadır.
Özel
güvenlikçi olan yurttaşlarımız eğitimlerinden görev
yaptıkları sürece kadar her yerde çeşitli sorunlarla
karşılaşmaktadırlar. Çünkü AKP İktidarı her
konuda olduğu gibi bu konuda da ayrıntılı,
layığınca ve tarafların görüşünü alarak bir düzenleme
yapmadı. Yani AKP İktidarı tarafların dertlerini dinlemedi.
Bundan dolayı da yaptığı yasa ne yazık ki hemen eskidi
ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulacak hâle geldi.
Değerli
arkadaşlar, özel güvenlikle ilgili olarak yakın zamanda medyada
açıklanan rakamlar bu konunun önemini göstermektedir. Merkezi Brükselde
bulunan Avrupa Özel Güvenlik Şirketleri Birliğinin
yayınladığı rapor ülkemizde büyük yankı
uyandırmıştır. Rapora göre Türkiye Avrupanın en büyük
özel güvenlik sistemine sahip ülkesidir. Avrupa ülkelerinin çoğunda özel
güvenlik görevlisi sayısının polis sayısını
aştığı bu raporda belirtilmiştir. Raporda hâlen Avrupa
genelinde 1 milyon 639 bin 524 özel güvenlik elemanının görev
yaptığı belirtilmektedir. Geçen yıla nazaran özel güvenlik
görevlisi sayısında 176.888 artış olması raporda
dikkat çeken bir başka noktadır.
Değerli
arkadaşlar, hemen bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiyedeki
özel güvenlik görevlisi sayısı 257.192 olarak geçmektedir. Fakat bu
rakam sadece çalışanların sayısıdır. Başka
bir ifadeyle, iş bulanların rakamıdır. Oysa 2005ten beri
eğitim aldıktan sonra sınava girip başarılı
olanların sayısı 727 bindir. Buradan da şunu
anlamalıyız ki, konuştuğumuz konu doğrudan 3 milyon
yurttaşımızı ilgilendirmektedir.
Sayın
milletvekilleri, Avrupanın yedi ülkesinde özel güvenlik elemanlarının
polis sayısını aştığı bilinmektedir. Bu
ülkelere baktığımızda çoğunun eski Doğu Bloku
ülkeleri olduğu da görülmektedir. Macaristan ise bu konuda başı
çekmektedir. En az özel güvenlik görevlisi İtalya, İspanya, Malta,
Danimarka, Belçika ve Litvanyadadır. Görüldüğü gibi, özel güvenlik
sektörü büyümeye devam etmektedir.
Verdiğim
rakamlardan da anlaşılacağı gibi, ülkemizdeki özel güvenlik
sayısı dünyadaki çok sayıda ordudan büyük bir konuma
gelmiştir.
Değerli
arkadaşlar, Türkiyede 2004 yılından bu yılın
aralık ayı sonuna kadar faaliyet izni olan 1.270 özel güvenlik
şirketi ile özel güvenlik elemanı yetiştiren 712 eğitim
kurumu bulunmaktadır ve özel güvenlik elemanı
çalıştırmak için şu ana kadar izin alan 46.688 kurum,
kuruluş ülkemizde mevcuttur. Türkiyede toplam 232 bin polisin görev
yaptığı düşünülürse, özel güvenlik elemanı
sayısının önemi ortaya çıkmaktadır.
Bahsettiğim
rakamlar incelenecek olursa, özel güvenlik konusu yalnızca emniyete
ilişkin bir durum değildir. Aynı zamanda konunun çok ciddi
ekonomik boyutları da bulunmaktadır.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
ŞEVKET
KÖSE (Devamla) Özel güvenlikle ilgili görüşlerimi 3üncü maddede tekrar
belirteceğim.
Verdiğim
önergenin kabul edilmesini diliyor, yüce Meclisi tekrar en derin
saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
2nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
2nci
madde kabul edilmiştir.
3üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2.
paragrafındaki teorik ve pratik eğitim ifadesinin yerine özellikle
işin konusu gereği teorik ve pratik eğitim olarak
değiştirilmesini arz ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Mustafa Özyürek Eşref Karaibrahim
Malatya İstanbul Giresun
Akif Ekici Şevket Köse Harun Öztürk
Gaziantep Adıyaman İzmir
Bayram
Meral
İstanbul
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 3. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Behiç Çelik
Mersin Ankara Mersin
Mustafa Kalaycı Metin Çobanoğlu Erkan Akçay
Konya Kırşehir Manisa
Emin Haluk Ayhan Hakan Coşkun Recep Taner
Denizli Osmaniye Aydın
Madde 3 -
5188 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci ve ikinci
fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Özel
güvenlik temel eğitimi teorik ve pratik eğitim ile silah
eğitiminden oluşmak üzere yüz yirmi ders saatinden; yenileme
eğitimi altmış ders saatinden az olmamak üzere düzenlenir.
Yükseköğretim kurumlarının güvenlikle ilgili fakülte ve meslek
yüksek okullarından mezun olanlar ile fakülte veya meslek yüksek
okullarının güvenlikle ilgili bölümlerinden mezun olanlarda silah
eğitimi dışında özel güvenlik temel eğitimi
şartı aranmaz. Genel kolluk kuvvetlerinden ve Milli İstihbarat
Teşkilatından emekli olanlar ile en az beş yıl bu
görevlerde çalıştıktan sonra kendi istekleriyle görevlerinden
ayrılmış olanlarda, özel güvenlik temel eğitimi
şartı ve Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen eğitim şartı aranmaz."
"Özel
güvenlik eğitimi, ücreti karşılığında
İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi,
Bakanlıktan faaliyet izni alan özel eğitim kurumlarınca da
verilebilir. Yeterli bina, araç, gereç ve personel bulunması
şartıyla özel güvenlik yenileme eğitimi, valiliğin izniyle
güvenlik hizmetinin sağlandığı yerde de verilebilir. Özel
güvenlik eğitimi verecek kurumların kurucu ve yöneticilerinde 5 inci
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar aranır."
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Behiç Çelik konuşacak.
BAŞKAN
Sayın Çelik, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
BEHİÇ
ÇELİK (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinize saygılar sunuyorum.
Özel
güvenlik görevlileriyle ilgili biraz önce arz etmiş olduğum
görüşlerime devam etmek istiyorum. Ancak maddeyle
bağlantılı olarak özel güvenlik görevlilerinin eğitim
meselesine değinip diğer sorunlarına da biraz değinmek
istiyorum.
Şimdi,
özel güvenlik görevlileri ilk defa bir eğitime tabi tutuluyor, ondan sonra
beş yıllık süre geçtikten sonra tekrar eğitime
alınıyor ve her beş yılda bir bu tekrarlanıyor ve
böylece güvenlik çalışanları kimlik kartı adı
altında bir kart valilikçe bunlara veriliyor. Bu arada güvenlik
görevlilerine, her beş yılda bir boşa düşen bu
kişilere 1.500 lira civarında bir masraf çıkıyor. Bu da
zaten asgari ücret düzeyinde maaş alan bu sektörde
çalışanların büyük bir geçim sıkıntısına
girmelerine ve bu parayı taksitlerle zar zor uzun bir zamana yayarak
ödeyebilmelerine yol açıyor. Onun için, biraz önce de konuşmamda arz
ettiğim gibi, 5188de köklü bir çözüme gitme zorunluluğu bu anlamda
da kendisini gösteriyor.
Değerli
milletvekilleri, güvenlik sektörüne girip umduğunu bulamayanların
oranı, bugün Türkiyede yapılan araştırmalarda, yüzde
70ler düzeyine çıkmakta, ayrılma düşüncesinde olanların
oranı ise yüzde 30lar düzeyindedir. Sektörün bu açmazı 5188
sayılı Kanunun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Özel
güvenlik görevlileri net ellerine geçen asgari ücret ve biraz üstünde olmak
üzere 600 ila 750 Türk lirası arasında ücret almaktadır. Bu
ücretle Türkiye şartlarında verimli görev yapmak, evlenmek, geçimini
insan onuruna yaraşır şekilde sağlamak oldukça güçtür.
Mevcut net ücreti 1.200 Türk lirasının üzerine çıkarmak gerekir.
Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde bu teminatı özel
güvenlik görevlilerine diğer polislerimize olduğu gibi ve geçici köy
korucularına olduğu gibi söz veriyor, bunu taahhüt ediyor.
Sonuç
olarak bu icraatın toplumsal dirlik ve düzene ve barışa
katkı yapacağına kesinlikle inanıyoruz. Bu bilgiler
ışığında özel güvenlik görevlilerinin eğitim
faaliyetleri ve yenileme eğitimleri yeniden düzenlenmelidir. Sınavlar
bir seviye belirleme sınavı şeklinde düzenlenmelidir. Ücretler
ise nihai işverence karşılanmalıdır. Uygulanan yüzde
18 KDV yüzde 8e çekilmelidir. İçişleri Bakanlığı tarafından
yenileme ücreti en alt sınırına çekilmelidir. Yeniden
sağlık raporu, güvenlik soruşturması yapılmamalı,
ayrıca yenileme eğitimleri sonucunda sınav sağlık
raporu ve harç masrafı kaldırılmalıdır, arşiv
araştırmasıyla yetinilmelidir. İş Kanunu ile 5188
sayılı Yasa hükümlerinde çelişen hükümler İş Kanununa
uydurulmalıdır ve özel güvenlik görevlilerinin silah kullanma yetkisi
Türk Ceza Kanununun 25inci maddesinden çıkarılarak yeni bir
düzenlemeye tabi tutulmalıdır ve şehit olan ve yaralanan özel
güvenlik görevlilerine uygulanacak prosedür eşitlik ilkesine uygun hâle
getirilmelidir. Sektörde çalışanların kıyafet, logo gibi
görünümlerinin tek tip hâle getirilmesi sağlanmalıdır.
Kıdem tazminatı sorunu çözülmelidir. Bunu daha önce de ifade
etmiştim. Özel güvenlik görevlilerinin yıllık ücretli izin
hakkı sorunu çözülmelidir. Özel güvenlik mali sorumluluk sigortasına
işlerlik kazandırılmalıdır. 2005 yılında
Resmî Gazetede yayınlanan genel şartlar yeniden düzenlenmelidir ve
geçim zorluğunda bulunan özel güvenlik görevlilerine kolaylık mutlaka
sağlanmalıdır.
Bu
düşüncelerimi yüce heyetinize arz ederken, ayrıca, vermiş
olduğumuz önergemizin kabulünü diler, saygılar sunarım. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Çelik.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Yasa teklifinin 3. maddesinin 2.
paragrafındaki teorik ve pratik eğitim ifadesinin yerine özellikle
işin konusu gereği teorik ve pratik eğitim olarak
değiştirilmesini arz ederiz.
Şevket Köse (Adıyaman) ve
arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Köse. (CHP sıralarından alkışlar)
ŞEVKET
KÖSE (Adıyaman) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüştüğümüz yasa tasarısının 3üncü maddesi üzerinde
söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlamadan önce yüce
heyetinizi tekrar selamlıyorum.
İkinci
madde üzerinde konuşmama son vermeden önce, özel güvenlikçilerin konumunun
çok ciddi ekonomik boyutlarda bulunmakta olduğunu söylemiştim.
Değerli
arkadaşlar, özellikle istihdama yaptığı katkıyla
ekonomik olarak ülkemizde çok önemli noktaya gelen özel güvenlik sektörünün
sorunlarına aynı dönemde aynı önemi görememekteyiz.
Şimdi,
birinci olarak kıdem tazminatı ve özlük haklarının
düzenlenmemesi; iki, yasadan doğan yetki karmaşaları,
eğitimleri konusunda netliğin henüz sağlanamamış
olması; yine, kıyafet ve logoların tek tipleştirilmesinde
farklı görüşlerin bulunması nedeniyle özel güvenlik sektörünün
sorunları gittikçe büyümektedir. Örneğin, özel güvenlik eğitim
kurumlarında KDV oranının yüzde 8e indirilmesi büyük yarar
sağlayabilir. Bu yolla hem eğitim ücreti ucuzlamış hem de
kaçak ya da kayıp önlenmiş olur.
Yine,
özel güvenlik görevlilerinin kıdem tazminatı hakkı görmezden
gelinmektedir. Aslında bu sorun Hükûmet tarafından işverenlere
yüklenmiştir. Oysaki sorumluluk asıl işverenlerle birlikte ortak
olmalıdır. Yani hizmet satın alan, kamu kurumlarının
çalışma hayatını düzenleyen İş Yasası
hükümlerine göre davranması için düzenleme mutlaka
yapılmalıdır. Silah bulundurma ve taşıma konusunda da
daha net düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizde yaşanan üzücü
olayların önlenmesi için taşıma ve bulundurma ruhsatı almak
isteyenlerin silahı tanımaları gerekiyor. Bunun için özel
güvenlik eğitim kurumlarında kurs görmelerini sağlayacak yasal
değişiklikler de mutlaka yapılmalıdır. Özel güvenlik
sektörünün sorunlarının çözümlenmemesi hem ekonomik açıdan hem
de güvenlik açısından farklı sorunların doğmasına
neden olmaktadır. Bundan dolayı, özel güvenlik sektörünün
sorunlarını araştıran, tarafları ve uzmanları bir
araya getiren bir araştırma komisyonunun kurulmasına da ihtiyaç
vardır.
Değerli
arkadaşlar, hemen bu konuda bir örnek vermek gerekirse 5188
sayılı Yasa özel güvenlik görevlilerinin eğitimini
düzenlemiştir. Buna göre yani bu yasaya göre İçişleri
Bakanlığı veya özel girişim biçiminde açılan
eğitim kurumlarınca eğitimin yapılabilmesini
öngörmüştür. Eğitim için müfredat çerçevesinde belli bir süre
öngörülmüştür. Bu temel eğitimi başarılı bitirenlere
valilikçe beş yıl süreli çalışma izni verilir. Yani özel
güvenlik görevlilerinin çalışma süreleri beş yıl ile
sınırlandırılmıştır. Beş
yılın sonunda ise aynı yasaya göre yenilenme eğitimi
alınması gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, özel güvenlik
görevlileri her beş yılda bir yeniden eğitimden geçme ve
çalışma ruhsatı almak zorundadır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tabii bu beş yılın
sonunda eğitim yenilemesi ücretsiz olarak yapılmamaktadır. Her
yıl fiyatı yeniden belirlenen bir ruhsat harcı ödemek
gerekmektedir. Görüleceği gibi özel güvenlik görevlileri her beş
yılda bir çalışma ruhsatı almak için artan miktarlarda hem
harç hem de kurs ücreti ödemek zorundadırlar.
Sayın
milletvekilleri, özel güvenlik görevlileri konusu hassasiyetle, mutlaka, ele
alınmalıdır. Çünkü bu konu sadece 3 milyona yakın özel
güvenlik görevlisiyle ailelerini ilgilendirmemektedir, aynı zamanda
milyonlarca kişinin de güvenliğini, yaşamını
ilgilendirmektedir tıpkı hepimizin de olduğu gibi. Aslında
konuştuğumuz konu hepimizi de ilgilendirmektedir. Evlerimizden gittiğimiz
bankalar çeşitli kurum ve kuruluşlara kadar her yerde özel güvenlik
görevlileriyle karşılaşmaktayız. Bu nedenle, sektörde
yaşanan sorunların mutlaka araştırılması ve bu
sorunlara kalıcı çözümler bulunması şarttır.
Değerli
milletvekilleri, gördüğünüz gibi, milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir
konuyla karşı karşıyayız. Bu nedenle, verdiğimiz
önergenin mutlaka olumlu değerlendirilmesi gerekir düşüncesindeyim.
Bu duygu
ve düşüncelerle yüce Meclisi tekrar selamlıyor, önergemizin
desteğini bekliyorum.
Teşekkür
ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Köse.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan, karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Karar
yeter sayısı yoktur.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.23
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.34
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
698
sıra sayılı Kanun Teklifinin 3üncü maddesi üzerinde verilen,
Adıyaman Milletvekili Şevket Köse ve arkadaşlarının
önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Teklifin
görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
3üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
3üncü
madde kabul edilmiştir.
4üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici 12.
maddesinin 1. fıkrasında yer alan Bakanlık bütçesinden küçük
sanayi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden
ifadesinden sonra gelmek üzere 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan organize
sanayi bölgelerinin arsa temininden kaynaklanan işlemlerine ilişkin
olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu kanunun
yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dâhil olmak üzere
KDV tarhiyatı yapılmaz, başlatılmış olan vergi
incelemelerine devam edilmez. Küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin
31.12.2010 tarihinden ibaresinin eklenmesi. Ayrıca,
c) bendinde
yer alan
1.15 ibaresi 1.01
1.07 ibaresi 1.03
1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
ç)
Bendinde yer alan
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13
1.30 ibaresi 1.15
1.35 ibaresi 1.20
d) 1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13 şeklinde uygulanır.
şeklinde değiştirilmesini arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk
İstanbul Malatya İzmir
Fatih Atay Yaşar Ağyüz Hüseyin Ünsal
Aydın Gaziantep Amasya
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 4. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Emin Haluk Ayhan
Mersin Ankara Denizli
Metin Çobanoğlu Mustafa Kalaycı Erkan Akçay
Kırşehir Konya Manisa
Hakan Coşkun Recep Taner Nevzat Korkmaz
Osmaniye Aydın Isparta
Madde 4-
8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici
Madde 12- (1) Bu Kanunun 11 inci maddesinin (a) bendinde sayılan görevler
kapsamında Bakanlık bütçesinden küçük sanayi sitesi yapı
kooperatiflerine kullandırılan kredilerden; 31/12/2010 tarihinden
önce ödeme süresi geldiği hâlde, bu maddenin
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan
kredi alacaklarının asıllarının tamamı ile bu
alacaklara ilişkin feriler yerine, bu maddenin
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın;
ödenmemiş alacağın sadece feri alacaktan ibaret olması
halinde bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddenin
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ya da Bakanlığın uygun
görmesi hâlinde kredi ödemelerine aracılık edecek bankaya
başvuruda bulunması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu
maddenin yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere azami otuz altı ayda otuz altı eşit taksitte
ödenmek şartıyla ferilerin tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(2) Bu
maddenin yayımlandığı tarihten önce dava konusu
edilmiş ve/veya icra takibi başlatılmış alacaklar
için, borçlunun, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunması halinde, davalar sonlandırılır ve icra takipleri
durdurulur. Bu takdirde borçluların mahkeme ve icra masrafları ile
vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri
şarttır.
(3) Bu
madde kapsamına giren alacakların tamamının maddede
öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi halinde alacak ilgili mevzuatın
öngördüğü şekilde hesaplanır ve ödenen tutarlar mahsup edilir.
(4) Bu
madde hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a)
İlk taksit ödeme süresi içerisinde defaten ödenmesi halinde, bu tutara bu
maddenin yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen
süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b)
Taksitle ödenmek istenmesi halinde, borçlunun başvuru sırasında
on iki, on sekiz, yirmi dört veya otuz altı eşit taksitte ödeme
seçeneklerinden birini tercih etmesi şarttır. Tercih edilen taksit
süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
c)
Taksitle yapılacak ödemelerde bu maddeye göre belirlenen tutar;
1) On iki
eşit taksit için (1,05),
2) On
sekiz eşit taksit için (1,07),
3) Yirmi
dört eşit taksit için (1,10),
4) Otuz
altı eşit taksit için (1,15),
katsayısı
ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek
suretiyle aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı
hesaplanır.
5) Bu
maddeye göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak daha önce
alınmış olan teminatlar yapılan ödemeler nispetinde iade
edilir.
6) Bu
maddeye göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında iki
veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde,
ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen
ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı
Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu
madde hükümlerinden yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik
ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim
yılında dörtten fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi halinde bu madde hükümlerine göre yapılandırılan
borçlara ilişkin kalan taksitleri ödeme hakkı kaybedilir.
(7) Bu
madde kapsamına giren alacaklara karşılık bu maddenin
yayımlandığı tarihten önce ödenen tutarlar bu madde
hükümlerine dayanılarak ret ve iade edilmez.
(8) Bu
maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilidir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Korkmaz, buyurunuz. (MHP sıralarından
alkışlar)
S. NEVZAT
KORKMAZ (Isparta) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
ikinci torba yasanın 4üncü maddesi için vermiş olduğumuz
değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu önergemizi bir önceki torba yasada da teklif etmiştik
ama kabul etmemiştiniz, önergemizi tekrarlıyoruz. Vatandaşa
zaman kazandırmak için 6ncı fıkradaki süre iki aydan dört aya
çıkarılmaktadır. Bakalım, vatandaşın yanında
mı yer alacaksınız hep birlikte göreceğiz.
AKPnin
aslı astarı olmayan birçok rakamın havada uçuştuğu,
göz boyayan ekonomi bültenleri vatandaşın derdine derman
olmamaktadır. Vatandaşın hayat pahalılığı
hesabı farklı, iktidarınki farklıdır. Yani sayın
AKP milletvekilleri, hesaplarınız karın doyurmuyor.
Hafta
sonunda Ispartadaydım, Şarkikaraağaçı da ziyaret etme
imkânı buldum. İşte vatandaşın hesabı!
dedirtecek bir hesabı vatandaş yapmış, önümüze koydu
Sayın Ramazan Işık. Hayat pahalılığından
canı yanmış ama asıl canını acıtan,
Hükûmetin, gözlerinin içine baka baka yalan söylemesi, Emeklinin, memurun durumu
bizim zamanımızda düzeldi, refah seviyeleri yükseldi. denmesi.
Sayın Vekilim, şu hesabı Mecliste bir dillendirin, durumumuzu
cümle âlem öğrensin. diye notları elime tutuşturdu.
Kıymetli arkadaşlar, tüm mütevazılığı ile ve her
şeyi asgariden tutarak hesaplamış bu Değerli
Hemşehrimiz. Eğer halkın Hükûmeti olarak onların dertleri
ile dertleniyor iseniz şu hesabı bir tutturuverin Sayın
Başbakan, sayın milletvekilleri; 5 kişilik bir ailenin
aylık zorunlu harcamalarını sıralamış. Bu
hesabı herkes bilmek zorunda diye okuyorum: Elektrik 100 lira
demiş, su 65 lira, telefon, sabit ve cep telefonu 100 lira koymuş,
yakıt, kömür-odun toplam 150 lira koymuş, sosyal güvenlik primi,
işçi veya esnaf olabilir 250 lira
FEVZİ
ŞANVERDİ (Hatay) Rakamlar abartılmış!
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) Sen bu abartılma lafını gel o
Şarkikaraağaçta bu vatandaşın yüzüne söyle!
Kira 350
lira demiş, çarşı pazar masrafı aylık 350 lira
demiş, çocukların eğitim masrafı toplam 250 lira, giyecek
için 200 lira koymuş, tüp için 50 lira demiş, temizlik malzemesi
için 50 lira koymuş, arabasına -varsa eğer- yakıt ve
diğer masraflar için 200 lira koymuş, bir de kahveye çıkarsam
arkadaşlarla, onlar için de bir 100 lira bütçe ayırmış.
Toplam 2.215 lira, altına da not düşmüş özel ve sosyal
yaşam hariç diye.
Değerli
arkadaşlar, kafanızı kuma gömmeyin, hele hele abartı
falan deyip de geçiştirmeyin, bu hesapta herhangi bir fazlalık ve
abartı yok. Bakın, insanlarımız sıkıntıda.
Vatandaş çocuklarını şöyle bir yemeğe, eğlenceye
götürmeyi bir tarafa bırakın mutfakta tencerenin kaynaması,
ocağın tütmesi için ince ince hesaplar yapıyor ama
yetiştiremiyor. Pembe tablolar çizmekten vazgeçin. Sürekli
kıyasladığınız 2001 yılıyla ilgili
vatandaş bugün sizin gibi düşünmüyor. O kriz ortamında bile hem
kriz süresi kısa idi hem de bu kadar tahribatı yaşamadık
diyorlar. Geçinme problemi ortadayken insanların önüne koyduğunuz
suni meselelere de inanmıyorlar. Bugüne kadar yalan ile, aldatma ile
alacağınız mesafeyi almışsınız, yolunuz buraya
kadarmış. Vatandaş Ramazan Işıkın
yaptığı en asgari rakamlarla hesaplanmış bu listeyi
karşılamak üzere kaç kişi 2 milyar yani 2.215 lira maaş
alıyor? Ücretlilerin yüzde 1i ya da 2si, o kadar. Milyonlarca insan bu
maaşı rüyasında bile göremiyor. Dökerek, saçarak götürüyorsunuz,
sonradan Pardon, yanlış yapmışız. mealinde
hazırladığınız torba, çuval yasalarıyla
döktüklerinizi toplamaya çalışıyorsunuz. Bunun çare olmadığı,
bu tür yasaların yeni haksızlık ve adaletsizliklere yol
açtığını da gayet iyi biliyorsunuz. Yoruldunuz, tükendiniz,
kafalarınız karışık.
Kısaca,
sizi değiştirme, kızağa çekme zamanı geldi.
Artık, işe dört elle sarılacak, memlekete hizmet heyecanı
ile planını, programını hazırlamış kadrolar
gelmeli.
Dokuz
yıldır tüm hazırlıklarını yapmış,
vatandaş Ramazan Işıkın bu hesabını tutturmak
üzere projelerini hazırlamış Milliyetçi Hareket Partisi, 12
Haziranda aziz milletinden yetki istiyor, salahiyet istiyor.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen, sözlerinizi tamamlayınız.
S. NEVZAT
KORKMAZ (Devamla) İnşallah, 12 Haziranda ülkemizi rahatlatacak bu
dönüşüm yaşanacak diyor ve yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Korkmaz.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 4. maddesinin Geçici 12.
maddesinin 1. fıkrasında yer alan Bakanlık bütçesinden küçük
sanayi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden
ifadesinden sonra gelmek üzere 12.4.2000 tarihli ve 4562 sayılı
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan organize
sanayi bölgelerinin arsa temininden kaynaklanan işlemlerine ilişkin
olmak üzere her ne şekilde olursa olsun bu kanunun
yayımlandığı tarihten önceki dönemler de dahil olmak üzere
KDV tarhiyatı yapılmaz, başlatılmış olan vergi
incelemelerine devam edilmez. Küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin
31.12.2010 tarihinden ibaresinin eklenmesi. Ayrıca,
c)
bendinde yer alan
1.15 ibaresi 1.01
1.07 ibaresi 1.03
1.10 ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
ç)
Bendinde yer alan
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13
1.30 ibaresi 1.15
1.35 ibaresi 1.20
d) 1.10
ibaresi 1.05
1.15 ibaresi 1.07
1.20 ibaresi 1.10
1.25 ibaresi 1.13 şeklinde uygulanır.
şeklinde değiştirilmesini arz ederiz.
Fatih
Atay (Aydın) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
- Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; şimdi, Komisyon Başkanımın neden
katılmadığını bilmiyorum. Burada bir sorun var.
İlgili yetkililer burada, Bakanlığın yetkilileri burada. Bu
verdiğimiz önerge, özellikle organize sanayi bölgelerinde denetim yapan
arkadaşların farklı yorumlarından dolayı, altını
çiziyorum, organize sanayi bölgelerinde denetim yapan arkadaşların
yorum farklılıklarından dolayı bir organize sanayisinde bir
şey olmuyor, öbüründe rapor düzenleniyor ve KDV tarhiyatı
yapılıyor. Birinde yapılmıyor, birinde
Burada
bir sorun var Sayın Komisyon Başkanım. Katılmıyorum.
diyorsunuz da bir sorun var, yorum sorunu var. Bu yorum sorununu giderelim
diyorum, başka bir şey demiyoruz. Diyorsunuz ki Organize sanayi
bölgelerinde KDV yok. Kanun böyle yazıyor, kanunda yok diyor ama
bazı denetim elemanlarımızın denetlediği bazı
organize sanayi bölgelerinde fatura çıkarılmış. Mademki
Yasada KDV yok. diyorsunuz o zaman niye bunu, bu sorunu devam ettiriyoruz?
Dediğimiz bu, arkadaşlar.
Ben o
zaman şunu görüyorum: Sanayi Bakanlığı yetkilileri, bu
sorun sizin sorununuz. Bu sorun onların sorunu. Sayın Maliye
Bakanı da Yorum farklılıklarını gidereceğim.
demiş, Biz bunu çözeceğiz. diyorlar. Ben bunu Sanayi
Bakanlığı yetkililerinin bir sözü ve teminatı olarak
alıyorum. Önergemi geri çekmiyorum.
Burada
sorun var. Bu sorunu organize sanayi bölgelerinin patronu olan, onların
hamisi olan, onların her şeyi olan Sanayi
Bakanlığının çözmesi lazım. Kendileri Sorun var.
diyorlar, Yorum farklılığı var. diyorlar, o zaman buna
sahip çıkmak da Bakanlığın görevi. Bu nedenle, Maliye
Bakanlığını rahatsız etmek de sizin göreviniz. Biz
böyle bir şekilde
Komisyon
Başkanım, sizin Katılmıyorum demenizden
alındım. Sorun var, çözeceğiz. deseydiniz
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Komisyon Başkanı katılamaz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Katılır
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Katılamaz
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Katılır
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Çoğunlukla katılır, sen orada
destek verirsin
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Bana da sorması lazım Sayın
Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Komisyonun görevi, İç Tüzüke göre reddetmek!
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Bana da sorması lazım Sayın
Elitaş.
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Mevlüt Bey, şahsi görüşümü sorarsan o başkadır. Burada
Komisyon adına oturuyorum.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Arkadaşlar, bu nedenle, burada sorun
var. Ben Sanayi Bakanlığı yetkililerine bir kez daha
sesleniyorum: Bu sorunu temizlemek sizin görevinizdir. Burada yorum
farklılığı vardır, insanlar rahatsız edilmesin.
Sanayici bizim her şeyimizdir. Üreten sanayiciye hepimiz destek
olmalıyız. Organize sanayi bölgeleri bu ülkenin üretim
noktalarıdır. Bu sorunu çözmek sizin birinci derece görevinizdir.
Sanayi Bakanlığı yetkilileri biraz önce çözeceğiz
dediler, bunu bir teminat olarak alıyorum ama Maliye Bakanıyla çözmek
de sizin görevinizdir.
Hepinize
saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Aslanoğlu.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
4üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
4üncü
madde kabul edilmiştir.
5inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki 50 milyon
yerine 60 milyon olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Şevket Köse
İstanbul Malatya Adıyaman
Akif Ekici Bayram Meral Harun Öztürk
Gaziantep İstanbul İzmir
Eşref
Karaibrahim
Giresun
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 5. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Y. Tuğrul Türkeş Erkan Akçay
Mersin Ankara Manisa
Recep Taner Hakan Coşkun Mustafa Kalaycı
Aydın Osmaniye Konya
Alim Işık Metin Çobanoğlu Emin Haluk Ayhan
Kütahya Kırşehir
Denizli
Madde 5-
28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve
Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü
maddesinin beşinci fıkrasında yer alan 10.000.000 Yeni Türk
Lirasını ibaresi 70.000.000 Türk Lirasını şeklinde
değiştirilmiştir.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ RECAİ BERBER (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Kim konuşacak?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Alim Işık konuşacak.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Işık. (MHP sıralarından
alkışlar)
ALİM
IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 5inci
maddesi üzerine vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım.
Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerimin
başında, yirmi-yirmi beş gün önce bu yüce Mecliste dile
getirilen, Türkiyede yaklaşık 7-8 milyon civarında şeker
hastasının şeker ölçme çubuğuyla ilgili problemin maalesef
-yine gelen telefonlar doğrultusunda- henüz çözülmemiş olduğunu,
çıkan uygulama tebliğine rağmen, eczanecilerin ek 17 TL ücret
istemeye devam ettiklerini ve maalesef, Hükûmetin bu uygulamada
sınıfta kaldığı yönündeki uyarıları bir kez
daha Hükûmet adına Sayın Bakana hatırlatıyorum. Bu
mağdur durumda olan hastaların bu probleminin çözülmesi talebimi
tekrarlıyorum. Bu açıklamamın ardından, söz konusu
önergeyle ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
2008
yılı Şubat ayında çıkarttığımız
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3üncü maddesinde yer alan 10.000.000 TL
ibaresinin 70.000.000 TL olarak değiştirilmesini talep etmekteyiz
bu önergede. Söz konusu Kanunun 3üncü maddesi ARGE indirimiyle ilgili.
İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurlarını
kapsıyor ve bunun (5)inci fıkrasında yer alan hükümde,
teknogirişim sermayesi desteği olarak verilecek ve her bir proje için
100 bin yeni Türk lirası kadar olacak hibe tutarının toplamda
bir yıl için 10 milyon TLyi geçemez, şeklinde yer alan hüküm
şimdi bu kanunla 50 milyon TLye çıkartıldı. Biz de diyoruz
ki: Bu 50 milyon TLlik kısım yetersiz, 70 milyon TLye çıkaralım.
O zaman hatırlayacaktır değerli Komisyon üyeleri ve Sanayi
Bakanlığının çok değerli bürokratları, ben
bizzat, bu 10 milyon TLlik ödeneğin çok sınırlı bir ödenek
olduğunu, bunun her biri 100 bin TLlik projeden 100 yeni gencimizin
projesinin desteklenmesi anlamına geleceğini, bunun da Türkiyede
yeni mezun olan birçok gencimizin bulunduğu bir ortamda son derece
kısıtlı bir ödenek olduğunu söylemiştim. O zaman, yani
2008 yılı Şubat ayında, bunun en az 50 milyon TL
olması gerektiğini, Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun Komisyon
üyeleri olarak önergeyle teklif etmiştik, o gün reddedilmişti. Allah
selamet versin, içimizde mi bilmiyorum, zamanın Maliye Bakanı
Sayın Kemal Unakıtan Bey de burada bu Kanun görüşülürken Hükûmet
adına oturmaktaydı. Konuyla ilgili görüşümü kendisi
tarafından desteklenmesi konusunda aktardıktan sonra bir konuya daha
işaret etmiştim Sayın Bakanım, Eskişehir ve Kütahya,
sanayicilerin daha çok küçük ve orta büyüklükte olduğu iller. Gelin, bu 50
kişiden oluşan en az ARGE desteği kapsamına 10 kişinin
çalıştırılma şartını ekleyelim.
dediğimde, çok ilginç bir ifade kullanmıştı: Benim,
leblebici ve çekirdekçilerle uğraşacak vaktim yok. demişti. O
gün Maliye Bakanıydı, bugün aramızda çok değerli bir
büyüğümüz olarak siyasete devam ediyor. Üç yıl öncesinden bu ifadeyi
kullanan Sayın Bakanın, bugün, üç yıl önce ifade ettiğimiz
böyle bir öneriyi yeni kanun içerisinde değerlendirmiş
olmasından, gerçekten üç yıl sonra da olsa memnuniyet duyduğumu
ifade etmek istiyorum.
Bu
yeterli değildir değerli milletvekilleri. Şu anda, Sanayi
Bakanlığımıza, bu amaçla, teknogirişim sermayesi
desteği almak üzere, yaklaşık 800ün üzerinde başvuru
vardır. Geliniz, bu gençlerimizi, her biri 100 bin TL olmak üzere, hiç
olmazsa 700 projeyi destekleyelim, bu ülkenin teknolojisine, bilimine
katkıda bulunacak gençlerimize bir istihdam imkânı
sağlayalım. Yine bu 50 milyon TLlik ödenek, birçok gencimizin
hayallerinin kırılmasına yol açacaktır. Önergedeki 70
milyon TL, düşünülmüş taşınılmış, ona göre
konulmuş bir rakamdır.
Ben, yüce
Meclisin bu önergeye destek vereceği ümidiyle tekrar hepinize
saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Işık.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa teklifinin 5. maddesindeki 50 milyon
yerine 60 milyon olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Harun
Öztürk (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Öztürk, buyurunuz.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 5inci
maddesinin değiştirilmesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak
vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, 13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı torba
kanunun Komisyon tarafından kabul edilen metninde yer alan ancak Genel
Kurulda metinden çıkarılan madde bu mini torbada yeniden
düzenlenmektedir. İhtiyaç ise söz konusu düzenleme Genel Kurulda niye
metinden çıkarıldı? Acil bir düzenleme değil ve ihtiyaç
yoksa niye tekrar getirilmek isteniyor? Komisyonda bu
sorularımızın karşılığını
alabilmiş değiliz. Tahminimiz o ki Genel Kurulda temel kanun olarak
görüşülen torba kanunun dokuzuncu bölümüne Hükûmetin son dakikada eklemek
istediği maddelere yer açmak üzere bu madde metinden
çıkarılmıştır çünkü bu bölümde yer alan maddelerin,
İç Tüzük hükmüne göre, otuzu geçmemesi gerekiyordu. Bu operasyona
rağmen, söz konusu kanunun dokuzuncu bölümü otuz iki maddeden oluşmuştur.
Metinden
çıkarılma konusunda ortaya konulan tercih, Hükûmetin ARGE
faaliyetlerine bakışını yansıtması
açısından önemlidir. Hükûmetin ARGE teşvikleriyle ilgili
limitleri zamanında, doğru tespit edemediğini göstermesi
açısından da bu düzenleme önemlidir.
Komisyonda,
teklifte yer alan 30 milyon TL rakamı 50 milyon TL olarak
değiştirilmiştir. Bu değişikliğe biz de olumlu oy
kullandık ancak bu rakamın daha da iyileştirilmesi için, 60
milyon TLye çıkarılmasını öneriyoruz.
Değerli
milletvekilleri, Hükûmet tarafından İşsizlik azalıyor.
şeklinde laf kalabalığına getirilen Aralık 2010
işsizlik rakamları üzerinde de durmak istiyorum çünkü burada da,
biraz önce 2011 merkezî yönetim bütçe uygulama sonuçlarında işaret
ettiğim gibi, bir cilalama olduğunu göreceksiniz.
Değerli
milletvekilleri, aralık ayında aktif nüfusumuz 69 bin kişi
artmıştır. Aktif nüfusumuz bu kadar artarken, aynı dönemde,
iş gücüne dâhil edilmeyenlerin sayısında 141 bin kişilik
azalma olmuştur. Bu ne demektir? Artan aktif nüfusu aralık ayı
iş gücü rakamlarına, dolayısıyla işsizlik
rakamlarının hesabına dâhil etmediğimiz gibi, mevcut
iş gücünden 72 bin kişiyi daha iş gücüne dâhil olmayanlar
grubuna atmışız demektir. Yaptığımız bu
işlem, sadece aralık ayında kaydır kuydurla 141 bin
kişiyi işsizlik hesabına dâhil etmediğimiz anlamına
geliyor.
Değerli
milletvekilleri, bu kaydır kuydura rağmen, aralık ayında
toplam istihdam 189 bin kişi azalırken, işsiz sayımız
117 bin kişi artmıştır. Aralık ayında iş
gücüne dâhil edilmeyenler grubuna alınan 141 bin kişiyi de
eklediğimizde gerçekte işsiz sayısının bir ayda 258
bin kişi arttığı görülecektir.
Değerli
milletvekilleri, Hükûmet seçime doğru açıklayacağı
işsizlik oranları ile işsizliği azalmış gibi
göstermeye devam edecektir. Bu gerçeği yansıtmayan beyanlara şu
nedenle inanmamalısınız: Çünkü işsizlik oranları
seçimin yapılacağı yaz aylarına doğru Hükûmet bir
şey yapmasa da konjonktürel olarak zaten düşecektir. Yıllardır
bu hep böyle olmaktadır diyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
5inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
5inci
madde kabul edilmiştir.
6ncı
madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin çerçeve 6 ncı maddesiyle
değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su
İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında
Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Bekir Bozdağ Ahmet Yeni Hayrettin Çakmak
Yozgat Samsun Bursa
İbrahim
Yiğit Canan
Kalsın
İstanbul İstanbul
Hukuk
müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile
ilgili işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan
bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi atandıkları
veya görevlendirildikleri merkez teşkilatı veya bölge müdürlükleri
ile merkez teşkilatı veya bu bölge müdürlükleri ile
ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge
aynı mahiyettedir.
Şimdi
bu önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım, önerge
sahiplerinin istemi hâlinde de kendilerine ayrı ayrı söz
vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 6.
maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk
İstanbul Malatya İzmir
Vahap Seçer Fehmi Murat Sönmez Kamer Genç
Mersin Eskişehir Tunceli
Orhan Ziya Diren Bayram Meral
Tokat İstanbul
Diğer
önergenin imza sahipleri:
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Erkan Akçay Hakan Coşkun Recep Taner
Manisa Osmaniye Aydın
Y.
Tuğrul Türkeş Metin
Çobanoğlu
Ankara Kırşehir
Diğer
önergenin imza sahipleri:
Bengi Yıldız M. Nezir Karabaş Sırrı Sakık
Batman Bitlis Muş
M. Ufuk
Uras Osman
Özçelik
İstanbul Siirt
BAŞKAN
Komisyon bu önergelere katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Peki.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe efendim
BAŞKAN
Siz gerekçenin okunmasını istiyorsunuz.
Buyurunuz
Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698
sıra sayılı Yasa Teklifinin 6ncı maddesiyle ilgili
verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize
saygılar sunuyorum.
Sayın
milletvekilleri, tabii ki devlet bir bütündür. Bu bütünlük içinde yıllarca
uygulanan bir sistem var. Bizim de genel bütçeli idarelerin hukukla ilgili
davalarını takip etmek üzere -4353 sayılı Kanun- Baş
Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü diye bir
teşkilat var, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan
ve bütün kamu idarelerinin davalarına bu kişiler bakıyorlar ama
her nedense, AKP, yeni bir sistem getirerek Devlet Su İşlerinde özel
bir avukatlık sistemini getiriyor. Devlet Su İşlerindeki
davalara, işte, ayrı bir avukatlık bürosu, hukuk
müşavirliğini şey ediyor. Bir de hizmet alımı yoluyla
da bir avukatlık sistemini getiriyor.
Şimdi,
tabii, Devlet Su İşlerinde çok büyük davalar var, trilyonluk, hatta
yani çok, katrilyonluk belki olmasa bile trilyonluk davalar var, özellikle
istimlak davaları ve birçok önemli davalar var. Bu davaların bence
devletin disiplinli avukatları tarafından takip edilmesi gerekirken,
ama her nedense birtakım, işte, AKPnin öteden beri
yaptıkları, bazı imtiyazlı kişilere yeni yeni iş
bulma gayretlerinin bir örneğini de burada gösteriyor. Shakespearein bir
sözü var: Şeytan bir günah işlemeye başladığı
zaman, işe o günahı kutsallık zırhına sarmakla
başlar. diyor. Şimdi, AKPnin de böyle bir huyu var. Böyle,
birtakım insanlara özel birtakım imtiyazlar getirmek için, devletin belli
kaynaklarını bunlara talan ettirmek için, evvela sanki çok önemli bir
iş yapıyormuş gibi bir görüntü yaratmaya
çalışıyor ama o işin arkasında aslında devletin
büyük kaynaklarının heba edilmesi, çarçur edilmesi yatıyor.
Şimdi,
Devlet Su İşlerine neden böyle bir gerekçe görülüyor? Çünkü AKPli,
yandaş birtakım avukatlara iş bulma, onlara yeni yeni, çok
yüksek fiyatlardan ücret ödeme ve ayrıca da bazı kişilere,
bazı hukuk bürolarına özel hizmet alma yoluyla, nasıl ki devlet
dairelerindeki korumayı özel koruma şirketlerine, işçiliği
özel işçilik şirketlerine veriyorlarsa, burada da belirli işleri
bazı hukuk bürolarına özel hizmet satın alma yoluyla vermeye
gayret ediyorlar ki bu, bana göre, devlet için çok tehlikeli çünkü katrilyonluk
davalar var. Katrilyonluk -dediğim gibi- olmasa bile trilyonluk davalar
var. Bu kişilerin devletin hakkını en iyi şekilde
savunacağını kim bilebilir, kim garanti edebilir? Edemezsiniz.
Ama zaten AKPnin felsefesinde bu devleti korumak, devletin
kurumlarını korumak diye bir şey yok.
İşte,
dört senedir buradayız. Seçime gidiyoruz. Seçime giderken yapılacak
bir
Seçimdeki hileleri önlememiz gerekirken, sağlıklı bir seçim
yapılması gerekirken, onlarla ilgili tedbirler almamız
gerekirken, acaba son anda devletin kaynaklarını nasıl kendi
yandaşlarımıza talan ettiririz de bunları vergiden muaf
tutarız diye hesaplar yapıyoruz. İşte, daha geçenlerde
çıkan büyük torba kanunda, kendi yandaşlarınızın
hayalî ihracat yoluyla sağladıkları kazançlara büyük
kolaylıklar, aflar getirdiniz. Birçok milletvekilinizin trilyonlarca, 50,
60, 100 trilyon derecesinde para cezalarını, çeşitli vergi
cezalarını affettirdiniz. Dünyanın hiçbir yerinde siyasetle
uğraşan onurlu ve soylu insanlar, kendi parmaklarıyla kendi
cezalarını, kamuya olan borçlarını affettirmezler. Bu,
insan haysiyetiyle bağdaşmayan çok aşağılık bir
davranış biçimidir. Ama, maalesef, buralarda bunlar
yapılıyor ve milletin karşısına da utanılmadan
çıkılıyor. Böyle bir şey olur mu? Yani devletin
kaynaklarını siz getireceksiniz, devlete verilmesi gereken vergileri,
cezaları ödemeyeceksiniz devlete, kendi parmaklarınızla
affedeceksiniz. Bu, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde
görülmemiştir ve görülmesi de mümkün değildir.
İşte,
seçime giderken bizim istediğimiz, oy
hırsızlığını önlemek.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözünüzü tamamlayınız.
KAMER
GENÇ (Devamla) Biliyorsunuz, hacca gittiniz, içinizden birileri hacca gitti,
Mecliste oy hırsızlığı oldu. Yani hacca giderken oy
hırsızlığını yapan bir siyasi kadronun yarın
sandıkta oy hırsızlığı
yapmayacağını nasıl garanti edebilirsiniz arkadaşlar?
Bu siciliniz ortada. Bir yandan kutsal hac görevini yapıyorlar, bir yandan
da Mecliste oy hırsızlığı yapılıyor. Bunu
nasıl izah edebilirsiniz? Dolayısıyla yarın da sandıklarda
da yine oy hırsızlığı yapacaksınız.
İşte, vatandaşların bazılarının bunları
bilmesi lazım. Bunun tedbiri alınmadıktan sonra, Türkiyede
maalesef ne sağlıklı bir seçim yapılabilir ne de bu seçim
sonucunda Türkiyede doğru dürüst bir Meclis buraya gelebilir ve sizin
bütün hesabınız, devlette iktidarlarınız zamanında yaptıklarınıza,
işlediğiniz günahlara işte bu torba kanunlar kanalıyla bir
af getirmek ve hesap verme yollarından kaçınmaktır.
Önergemizin
kabulünü diliyorum.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, konuşan Hatip,
milletvekili adabına yakışmayan şekilde
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sen adabı öğren bir defa!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) -
milletvekilliği adabına
yakışmayacak şekilde, Parlamentoda bulunan milletvekillerini
töhmet altında bırakacak bir konuşma yapmıştır,
Oy hırsızlığı yapmıştır. diye ifade
etmiştir. Aynı zamanda Burada parmaklarınızı
kaldırdığınızda bazılarını
affediyorsunuz, haysiyet dışı işler yapıyorsunuz.
diye ifadeler kullanmıştır. İzin verirseniz konuşmak istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, grubuna
sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Dört
seneye yakın bir zamandır, burada konuşan zat, her
çıktığında hakaretten başka bir şey yapmadı,
iftiradan başka hiçbir şey yapmadı. Bir grup temsilcisi olduktan
sonra, grup başkan vekili arkadaşlarımızın
yaptığı uyarılar çerçevesinde biraz edepli, adaplı
konuşmaya başladı
KAMER
GENÇ (Tunceli) Senden mi öğreneceğim nasıl
konuşacağımı!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla)
ama şu anda sesinin tonunu yükseltmeden
ağza alınmayacak hakaretleri yaptı. Milletvekilliğine
yakışacak bir iş değil.
Bugün
siyasi parti grupları burada anlaşmışlar, şu torba
yasayla ilgili kısmın ikinci bölümünün bütün görüşmelerini
yapıp arkasından Anayasa oylamasına geçeceğiz.
Sessiz
sessiz söyleyerek tutanaklara geçirilen hakaretvari sözleri yapıp, biz
siyasi parti temsilcileriyle bir konuyu konuşurken,
programımızı yapmaya çalışırken, onlarla
yaptığımız uzlaşmaya dinamit koyacak şekilde, hiç
kimse dikkat etmeden Ya, bu kişi ne kadar sakin sakin konuşuyor.
diye
KAMER
GENÇ (Tunceli) Memleket yanıyor, memleketi yaktınız ya!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla)
o gruptan bir milletvekili
arkadaşımız da bana söylüyor, diyor ki: Bak, ne kadar sakin
sakin konuşuyor. diyor.
Şimdi,
bu bir ameliyat geçirdi. Bu geçirdiği ameliyatla ilgili geçmiş olsun
dileklerimizi sunduk. Öyledir veya böyledir, burada yaptığı
şeylere rağmen biz insan olduğundan dolayı geçmiş
olsun dileklerimizi sunduk ama burada hakaret etmenin anlamı yok ve
üzülüyorum, bunu da pürdikkat dinleyen arkadaşlarımız, kim
olursa olsun, milletvekili olan, bu milletin temsilcisi olan herkesin onun
söylediği hakaretler nedeniyle uyarması, sesini yükseltmesi
gerekirdi.
Biz,
Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan bir arkadaşımızla
yaptığımız konuşma sırasında, çünkü bir
program yapıyoruz, önergeyle ilgili bir uzlaşma olacak mı
olmayacak mı onu değerlendiriyoruz ama, o gruptan veya başka
gruptan arkadaşlarımızın bunu duyduğu anda derhâl
uyarması gerekirdi çünkü biz 74 milyon insanı temsil ediyoruz,
seçildiğimiz ili değil. 74 milyon Türk milletinin her bir ferdini
hepimiz birer birer temsil ediyoruz. Onun yaptığı hakaretlere
dur demek de 74 milyon insanın temsilcisi olarak bizim vazifemizdir.
Sen bize
çamur atana kadar önce bedavaya aldığın, Almanlarla iştirak
hâlinde yaptığın saman fabrikasının ne olduğunu
anlat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Kalktın,
yalan söyledin! Ben onun yönetim kurulunda değilim. dedin, yönetim
kurulunda olduğunu söyledin. 22 Temmuz seçimlerinin akabinde yönetim
kurulu başkan vekili oldun. Önce sen, kendinle ilgili, yani
çakıldağı temizle, ondan sonra gel, bu ak insanlara hakaret
etmeye başla.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum ve şu konuşmayı da üzülerek
yaptığımı ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, Almanlardan aldığım
saman fabrikasını bedava aldığımla ilgili sataşma
yaptı. Müsaade ederseniz cevap vereyim.
BAŞKAN
Buyurunuz, açıklamada bulununuz lütfen.
Lütfen
yeni sataşmalara mahal vermeden...
2.- Tunceli Milletvekili Kamer Gençin,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
milletvekili sıfatıyla geldik buraya. Milletvekilliği görevine
başlarken bir yemin ettik. Bu yeminin özü nedir? Dürüstçe, namusluca
millete hizmet etmek, hırsızların üzerine gitmek.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) - Aynen öyle.
KAMER
GENÇ (Devamla) - Aynen öyle değil mi?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Eroincinin avukatı olmadık, silah
kaçakçısının avukatı olmadık.
KAMER
GENÇ (Devamla) - Peki Mustafa Bey, evet, burada, çok af kanunu getirdiniz, bu
kanunlarla...
Bakın,
geçen gün torba kanunda kaç milletvekilinizin, kaç lira para
cezalarını, vergi cezalarını affettiniz? Hangi naylon
faturacının hangi vergi borcunu affettiniz? Gelin,
araştırma yapalım. Hangi gümrük
kaçakçılığının gümrük
kaçakçılığından dolayı sağladıkları...
AHMET
YENİ (Samsun) Biliyorsan söyle, iftira edip durma, söylesene.
KAMER
GENÇ (Devamla) - ...vergileri affettirdiniz? Gelin, bunları
araştıralım.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sen hangi silah kaçakçısının
avukatı oldun? Kimin işini takip ettin?
KAMER
GENÇ (Devamla) - Niye görevi suistimal ve ihmal eden kişilerin Türk Ceza
Kanununda belirlenen cezasını indirdiniz? Yani para cezasına
çevrilmeyen, görevi suistimal ve ihmal davalarında niye para cezasına
çevrilebilecek bir statüye indirdiniz? Dolayısıyla...
AHMET
YENİ (Samsun) Samanı anlat, samanı!
ÖZNUR
ÇALIK (Malatya) Samanı kaça aldın, samanı?
KAMER
GENÇ (Devamla) Anlatacağım ki senin kafandaki
anlaşılsın.
Şimdi,
mesele şu: Ben arkadaşlarla yüzde 5 hisseyle bir fabrikaya ortak
oldum ama devri iktidarınızda AKPli olmadınız mı
hayat hakkı yok. İflas etti, ben de ayrıldım yani gayet
normal değil mi? Getirdim, bir para koydum orada.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Paranın belgesi yok! Paranın belgesi
yok!
KAMER
GENÇ (Devamla) Ondan sonra da
Devri iktidarınızda, sizden oldu mu
bakın, sizden oldu mu -devletin bütün kaynakları sizin emrinizde-
Tayyip Erdoğanın damadına getireceksiniz, 750 milyon dolar
kredi verirsiniz ama bizim arkadaş gitti, 1 kuruş kredi vermediler.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sen parayı ödememişsin, nüfuz
kullanıyorsun, nüfuz!
KAMER
GENÇ (Devamla) Kredi vermeyince fabrikayı yapamadık. Ne yapalım?
İflas ettik. Bu günah
Yani, bunda utanılacak şey
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Nüfuz ticareti yapıyorsun, parayı
ödediğini belgelemiyorsun sen!
KAMER
GENÇ (Devamla) Utanılacak durumu kendinize
Yani kaldı ki sizin
milletvekili
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Para verdin mi, vermedin mi, onu söyle sen.
KAMER
GENÇ (Devamla) Verdim tabii. Yani eğer
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Belgesi yok onun, belgesi yok!
KAMER
GENÇ (Devamla) Yahu, kayıtlara geçmiş paranın belgesi ne olur?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Bankadan göndermemişsin. Kanuna göre bankadan
lazım.
KAMER
GENÇ (Devamla) Hayır, onun parasını
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) 8 bin liranın üzerindeki her paranın
bankadan gitmesi lazım.
KAMER
GENÇ (Devamla) Bak, Mustafa Bey, ben sen değilim. Evvela sen Kayseri
Belediyesinde yapılan suistimallerin hesabını ver, evvela senin
belediyelerine verdiğin suistimallerin hesabını ver, ondan sonra
gel burada konuş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Anlatayım sana onu.
AHMET
YENİ (Samsun) Belgeyi getir, belgeyi!
KAMER
GENÇ (Devamla) Bak, yani eğer yiğitliğiniz varsa, bakın,
yiğitliğiniz varsa çıkalım, burada AKPnin
yaptığı suistimallerin hesabını soralım. Tayyip
Erdoğanın oğlu mücevherat alım satımıyla
uğraştı diye niye mücevherat alım satımını
vergiden muaf tuttunuz? Bu vicdan mıdır? Bu vicdan mıdır?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Bilmeden konuşuyorsun, yalan söylüyorsun!
KAMER
GENÇ (Devamla) Hayır, hayır, bu vicdan mıdır? Ya, vicdan
mıdır? Bu onurlu bir davranış mıdır, bu namuslu
bir davranış mıdır?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Mücevheratta vergi yok mu, var mı?
KAMER
GENÇ (Devamla) Yani benim istediğim
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Genç, konu
anlaşılmıştır.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkanım, ismimi vererek
Senin de Kayseride yaptığın yolsuzluklarla
diye bir ifade
kullandı. Açıklık getirmek istiyorum.
BAŞKAN
Sayın Elitaş, lütfen yeni sataşmalara yol açmayın.
Buyurun.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaşın, Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Kamer Genç, bugün önemli günlerinden birini
yaşıyor, ciddiye alındığını hissediyor ama
şu düzeltmeyi yapmak istiyorum.
Bakınız,
temcit pilavı gibi söylenen bir hadise var. Diyorlar ki: Siz
mücevherattaki katma değer vergisini sıfırladınız.
Doğru. Mücevheratta katma değer vergisi yoktu, özel tüketim vergisi
vardı.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Hayır, ÖTV var, ÖTV.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Mücevherattaki katma değer vergisi yüzde
18di, özel tüketim vergisi yüzde 3tü. Şimdi biz ne yaptık?
Mücevherattaki katma değer vergisini kaldırdık, özel tüketim
vergisini yüzde 20ye getirdik.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Hayır, doğru konuşmuyorsun!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Yani bunu Mücevherattaki katma değer vergisi
sıfır, ekmekteki katma değer vergisi 1. diye,
yaptıkları popülizm bu. Başka hiçbir şey
bulamadıklarından dolayı ancak bunu yapmaya
çalışıyorlar.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Tayyip Erdoğanın oğlu için bunu
yaptınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Gelelim Kayseri Büyükşehir Belediyesiyle
ilgili olan konuya: Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanıyla
ilgili, bir kişi gelmiş, makbuz düzenlemiş. Bunu her yerde
anlatıyoruz. O makbuzla ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı
şikâyette bulunmuş.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ne zaman olmuş?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Diyor ki: Benim Kayserili hemşehrilerime,
taksi durağı gibi başka şeylerle ilgili, belediyenin
mührüyle, çalıntı mühürle birlikte düzenlediği makbuzla
şikâyet var, bununla ilgili soruşturma açın.
Yapılan
soruşturma sonucunda şahıs yedi yıl mahkûm oluyor. Yedi
yıl mahkûm olduktan sonra, izin alıyor iki yıl sonra. Nereye
gidiyor? İstanbula. O dönemde -İnternette var- mason
üstatlarından birisine öldürmek üzere veya yaralamak üzere pusu kurarken
vicdanı sızlıyor, diyor ki: Şurada, şu adreste mason
üstatlarından birine suikast yapılacak. diye kendisini tarif ediyor
ve yakalattırıyor. Sonradan bu sorgu esnasında Nedir? deyince,
Ergenekonun önemli şahıslarından birinin azmettirmesi sonucunda
ben bu işi yapıyordum, ama korktum, vazgeçtim, kendimi ihbar ettim
diyor ve ondan dolayı Silivride şu anda yatıyor.
Siz
Silivride olan bir insanın ve millete iftira etmekle tescilli olan bir
şahsın arkasına saklanarak, kalkıp da onun bir düzmece
defterle
Defter dediği
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ne saklanması! Niye zamanında soruşturma
açmadınız!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Ne zaman yazıldığı belli
olmayan bir defterle, bir defter sayfasıyla ve tersinden giden defter
sayfasıyla İnternet sitesinde yayarak Böyle böyle var. diye ifade
etmek hiç de etik değil, ahlaklı değil ve bunu da malzeme olarak
kullanmak da ahlaklı değil.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ama inkâr etmek de ahlaklı değil!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) O arkadaşımız eğer
milletvekili adayı olsaydı, kalkacaktınız yeri göğü
inletecektiniz, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı sırf
dokunulmazlık zırhına bürünebilmek için aday oldu.
diyecektiniz, ama aday olmayınca elinizdeki o sakladığınız
iftira belgeleri patladı. Patlayınca pazartesi günü verdiniz. Ne
verdiniz? Ahlaki olmayan şeyleri de oraya verdiniz.
Bazılarının alışkanlık hâline getirdiği
şeyleri, kendi yanlışlarını, kendi üstünde
bulundukları durumu bizim de
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) -
üzerimize atabilmek için, çamur atabilmek için
ahlak dışı şeyleri İnternet sitesinde
yayınladanız. Bu gerçekten çok üzülecek bir durumdur.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Elitaş, konu
anlaşılmıştır.
VII.- KANUN
TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN
DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı
ve Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (Devam)
BAŞKAN
Sayın Mehmet Şandır ve arkadaşlarının
önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
hükümlere aykırı bir düzenleme yapıldığından bu
maddenin teklif metninden çıkarılması önerilmektedir.
BAŞKAN
Sayın Bengi Yıldız ve arkadaşlarının
önergesinin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir
kanuni altyapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi
kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile
tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin
giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önergeler reddedilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
yapılmasına Dair Kanun Teklifinin çerçeve 6 ncı maddesiyle
değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su
İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında
Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Bekir
Bozdağ (Yozgat) ve arkadaşları
Hukuk
müşavirlerinin temsil yetkisi, Genel Müdürlüğün görev alanı ile
ilgili işlemlerden dolayı Genel Müdürlük husumetiyle açılan
bütün dava takiplerini, avukatların temsil yetkisi atandıkları
veya görevlendirildikleri merkez teşkilatı veya bölge müdürlükleri
ile merkez teşkilatı veya bu bölge müdürlükleri ile
ilişkilendirilen yerlerdeki dava takiplerini kapsar.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Kabul ediyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Kanun
teklifinin 6 ncı maddesiyle değiştirilen 18/12/1953 tarihli ve
6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü Teşkilat
ve Vazifeleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasında yapılan değişiklikle, DSİ Genel
Müdürlüğünün merkez teşkilatına atanan avukatların da
temsil yetkisi belirlenmektedir.
BAŞKAN
- Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 6ncı maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
7nci
madde üzerinde üç önerge vardır. Bu üç önerge de aynı mahiyette
olduğu için önergeleri okutup, birlikte işleme alacağım.
Önerge sahipleri isterse, kendilerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 7 inci maddesinin teklif
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız M. Nezir Karabaş Sırrı Sakık
Batman Bitlis Muş
M. Nuri Yaman M. Ufuk Uras
Muş İstanbul
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 7. maddesinin Teklif metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Y. Tuğrul Türkeş
Mersin Konya Ankara
Recep Taner Hakan Coşkun Erkan Akçay
Aydın Osmaniye Manisa
Emin Haluk Ayhan Metin Çobanoğlu
Denizli Kırşehir
T.B.M.M.
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 7.
maddesinin yasa metninden çıkartılmasını arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Orhan Ziya Diren
İstanbul Malatya Tokat
Fehmi Murat Sönmez Nevingaye Erbatur Bayram Meral
Eskişehir Adana İstanbul
Kamer
Genç
Tunceli
BAŞKAN
Komisyon bu önergelere katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçemiz okunsun.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bir
önceki maddedeki önergede Genel Hükümlere aykırı bir düzenleme
yapıldığından bu maddenin Teklif metninden
çıkarılması istenmişti. Bu maddede de değişiklik
yapılması uygun görülmemektedir.
BAŞKAN
Barış ve Demokrasi Partisi Batman Milletvekili Bengi
Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin gerekçesini
okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir
kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi
kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile
tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin
giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Sizde kim konuşacak?
KAMER
GENÇ (Tunceli) Ben konuşacağım.
BAŞKAN
Sayın Genç, buyurunuz.
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 698
sıra sayılı Yasa Tasarısının 7nci maddesinin
madde metninden çıkarılmasıyla ilgili olarak verdiğimiz
önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar
sunuyorum.
Şimdi,
değerli milletvekilleri, burada
Devletin yine kurulmuş birtakım
nizamı var. Bu nizama göre işte, kamu alacaklarında sulh yoluyla
ne kadar lirayla nasıl vazgeçileceği genel prensipler içinde kurala
bağlanmış. Ama her nedense bu Devlet Su İşlerine özel
bir imtiyaz getirilmiş, o rakamlar 3 misli artırılmış.
Şimdi, mesela, işte 1 milyon liraya kadar, eski parayla 1 trilyon
liraya kadar genel müdür vazgeçecek, 10 milyon liraya, 10 trilyon liraya kadar
da bakan vazgeçecek. Şimdi, biz görüyoruz, kişilerin iradesine
bağlı
Bir şeyi bir kişinin iradesine bağlı
bıraktığınız zaman,
-pek devleti koruyan kişiler yok- maddi menfaatler söz konusu
olunca maalesef hep devletin aleyhine işleyen bir uygulama var
şimdiye kadar çok şeylerde.
Mesela,
Maliye Bakanlığında Merkezî Uzlaşma Komisyonu var. AKP
zamanında, Citibankın 3,5 milyar dolarını, bakın
arkadaşlar, 3,5 milyar dolarını Merkezî Uzlaşma
Komisyonunda bir kalemde sildiler. Peki, niye siliyorsunuz? Devletin inceleme
elemanları gitmiş, bankanın hesaplarını incelemiş
ve 3,5 milyar dolar vergi borcunu bulmuşlar ama tabii, Tayyip Bey, onun
Hükûmeti, kanunlara bağlı olmadığı için, kanunu
dinlemiyor. Tek kalemde, Merkezî Uzlaşmada siliyor.
Şimdi,
biraz önce burada yaptığım konuşmada ben kimseye hakaret
etmedim sayın milletvekilleri. Ben diyorum ki: Hiçbir kişi, hiçbir
vicdan sahibi insan, hiçbir demokratik parlamentoda parlamenterler,
kendilerinin ve yandaşlarının kamuya olan borçlarını
parmak kaldırmak suretiyle silemezler. Silerlerse bu onurlu olmaz. Bunda
hakaret var mı? Yok. Bence yok. Şimdi, siz getirdiniz
milletvekilinizin birisine 200 milyon dolarlık bir şeker
fabrikasını 13 milyon dolara verdiniz mi? Verdiniz. Onun 35-40
trilyon liralık idari para cezasını bundan önceki torba kanunda
affettiniz mi? Bir misal işte. Mustafa Bey, bir kendi milletvekilinizin 35
trilyon liralık idari para cezasını affedince dürüstlük mü
oluyor?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Adını söyle, adını söyle
kimse!
KAMER
GENÇ (Devamla) Dürüstlük mü oluyor?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Adını söyle kimse, adını
söyle!
KAMER
GENÇ (Devamla) İşte söylüyorum ya.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Adını söyle!
KAMER
GENÇ (Devamla) İşte Kütahya Şeker Fabrikasında idari para
cezası.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Neyin idari para cezası?
KAMER
GENÇ (Devamla) E, sen ne biliyorsun?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Hayır, onun idari para cezası yok, orada
idari para cezası yok.
KAMER
GENÇ (Devamla) Git araştır, git araştır.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Amasyada var, Kayseride var idari para
cezası!
BAŞKAN
Karşılıklı konuşmayınız lütfen.
KAMER
GENÇ (Devamla) Ondan sonra 200 milyon dolarlık şeker
fabrikasını getirip de 14 milyon dolara vermediniz mi? Yani bunlar
suistimal değil mi? Yani arkadaşlar, belediyelerinizin
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Amasyada, Kayseride var idari para cezası!
KAMER
GENÇ (Devamla) İstanbul Belediyenizin seksen tane ihalesinde suistimal
tespit edildiği Danıştay kararıyla sabit. Mart 2010
tarihinden itibaren İstanbul Belediye Başkanı hakkında
soruşturma yapılması gerekirken niye bugüne kadar soruşturma
açmıyorsunuz? Danıştay kararı ortada ya. Hangi yüzle çıkıp
bunu ondan sonra savunuyorsun. Adana Belediye Başkanı hakkında
bir şey var mıydı? MHPliydi. Adana Belediye Başkanı
kaç aydır açıkta, hakkında bir soruşturma da
yapmıyorsunuz, adamcağızı dışarıda
tutuyorsunuz. Sizin belediye başkanlarınızın büyük bir
kesimiyle ihalede yolsuzluklar almış yürümüş. Ama bir
İçişleri Bakanınız var, diyor ki, o da öyle
sıkılmadan laflar ediyor ki: Amerikada olmayan basın
özgürlüğü bizde var efendim. Ne kadar büyük basın özgürlüğü var
değil mi! Ondan sonra tutuyor, müsaade vermiyor.
Benim bir
ilçemde belediye başkanı, sizin belediye başkanınız,
150 milyar liralık iş bitirme belgesini veriyor bir müteahhide. Adam
belediyede bir kuruşluk iş yapmamış, 150 milyar
liralık işi bitirme belgesini veriyor. İçişleri
Bakanına şikâyet ediyorlar: Ya, bu, görevini suistimaldir.
diyorlar. Yok ya diyor, soruşturma iznini açmıyorlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMER
GENÇ (Devamla) Yani şimdi eğer yiğitlik varsa kuralım bir
komisyon. Hiç burada boş konuşmaya da gerek yok. Gidelim sizin
belediyeleri de inceleyelim. Sizin yaptığınız
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Devamla) Efendim, bir dakika
BAŞKAN
Genel Kurulu selamlayınız sadece lütfen.
KAMER
GENÇ (Devamla) Gidelim, sizin
Yani bunların hepsini inceleyelim. Kamu
İhale Kanunu
Binlerce defa ihlal var, alımlarda binlerce defa ihlal
var. Gümrüklerde denetimi kaldırmışsınız
kardeşim. Belediyelerde
Ankara Büyükşehir Belediyesinin 4 katrilyon
lira devlete borcu var. Niye bunu tahsil etmiyorsunuz? Bir kar yağdı,
insanlar sokakta kaldı. Yani bir hizmet de doğru dürüst yürümüyor.
Dolayısıyla, yani söylenen doğru şeylerden sizin ders
alıp, bu yapılan soygunların, talanların üzerine gitmeniz
gerekirken maalesef çıkıyorsunuz iftira atıyorsunuz.
Şimdi,
Tayyip Bey çıkıyor bizim Genel Başkana Ergenekon mu
arıyorsun? diyor. Nerede arayacaksın? Çorumda ara, Sivasta ara,
Kahramanmaraşta ara. diyor. Şimdi, Çorumda, Kahramanmaraşta
ve Sivasta kim öldürüldü? Demokrat ve solcular öldürüldü. Öldüren kim?
Şeriatçılar. Ee, kimin zihniyetindeki insanlar? Tayyip Beyin
zihniyetindeki insanlar o olayları yapıyor. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler) Demek ki Ergenekon o
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ
KOYUNCU (Bursa) Şeriatçı kim? Şeriatçı kim?
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Genç.
KAMER
GENÇ (Devamla) O bakımdan söylediğimiz sorunları bilerek
söylüyoruz, bu söylediğimiz şeylerin arkasındayız.
BAŞKAN
Sayın Genç, lütfen yerinize geçiniz.
OSMAN
KILIÇ (Sivas) Ayıp be, ayıp!
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sana ayıp!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sana çok yakışıyor!
KAMER
GENÇ (Tunceli) Sana da çok yakışıyor!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Acayip yakışıyor!
KAMER
GENÇ (Tunceli) Senin başına vura vura doğruları sana
söyleteceğim.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
7nci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, 8inci madde üzerinde dört önerge vardır.
8inci
madde üzerinde verilen Giresun Milletvekili Nurettin Canikli ve
arkadaşlarının önergesi, Gümrük
Müsteşarlığına 2 bin kişilik bir kadro
ihdasını öngörmektedir. Ancak, teklifte Gümrük
Müsteşarlığıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.
İç Tüzükün 87nci maddesi hükümleri karşısında bu
önergenin işleme konması imkânı yoktur. Önergeyi işlemden
kaldırıyorum.
Madde
üzerindeki diğer üç önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Erkan Akçay Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun
Manisa Ankara Osmaniye
Metin
Çobanoğlu Recep
Taner
Kırşehir Aydın
"Ek
Madde 3- Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin
Devlet Su İşleri Genel I Müdürlüğüne ait bölümüne
eklenmiştir."
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU :
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
MERKEZ
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam
Kadro Kadro Kadro
Adedi Adedi Adedi
AH Avukat 1 4 - 4
AH Avukat 2 3 - 3
AH Avukat 4 2 - 2
AH Avukat 6 6 - 6
Toplam 15 - 15
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU:
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
TAŞRA
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam
Kadro Kadro Kadro
Adedi Adedi Adedi
AH Avukat 1 26 - 26
AH Avukat 2 7 - 7
AH Avukat 3 6 - 6
AH Avukat 4 10 - 10
AH Avukat 5 20 - 20
AH Avukat 6 15 - 15
Toplam 84 - 84
BAŞKAN
- Sayın milletvekilleri, şimdi
okutacağım iki önerge aynı mahiyettedir.
Şimdi
bu önergeleri okutup birlikte işleme alacağım ama istemleri
hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 8 inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Şerafettin Halis M. Nezir Karabaş
Batman Tunceli Bitlis
Sırrı
Sakık M.
Ufuk Uras
Muş İstanbul
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan yasa tasarısının 8. maddesinin yasa metninden
çıkartılmasını arz ederiz.
Saygılarımızla.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Bayram Meral
İstanbul Malatya İstanbul
Orhan Ziya Diren Fehmi Murat Sönmez Yaşar Ağyüz
Tokat Eskişehir Gaziantep
Nevingaye
Erbatur
Adana
BAŞKAN
- Komisyon önergelere
katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli)
Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
- Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Bengi Yıldız ve arkadaşlarının önergesinin
gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir
kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi
kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile
tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin
giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Ağyüz. (CHP sıralarından
alkışlar)
YAŞAR
AĞYÜZ (Gaziantep) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bundan bir süre önce onaylanan 6111 sayılı, yürürlüğe giren
torba yasayı değiştiren, bazı ilaveler yapan, onu basamak
kullanarak yeni bir torba yasayla karşı karşıyayız.
Şimdi,
Parlamentonun görevi sorun çözmek ise, sorunları çok
ayrıntılı, detaylı olarak getirmek iktidarın ve
iktidarın beraber çalıştığı bürokratların
görevidir. Böyle bir torba yasa çıkarıp tekrar değiştirmeye
muhtaçsa, demek ki Türkiye Büyük Millet Meclisi ve komisyonlar yasa yapma acz
içerisindedirler, bir kere bunun giderilmesi lazım. Niye acz
içerisindedirler? Komisyonlarda muhalefetin görüşlerine önem
vermiyorsunuz, burada verilen önergelere önem vermiyorsunuz.
Şimdi
bakın, Devlet Su İşleri: Devlet Su İşleri, içi
boşaltılmış bir kuruluş, teknik donanımdan yoksun
kalmış bir kuruluş, kamulaştırma baskısı
altında olan bir kuruluş, bunu kolaylaştırmak için
avukatlık kadrosu ihdas ediyorsunuz. Evet, ihtiyaç olabilir,
doğrudur, ama dördüncü yılınız bitiyor, geçmiş dönemi
de sayarsak dokuzuncu yılınız bitiyor. Devlet Su
İşlerindeki kamulaştırmalar nedeniyle mağdur olan
vatandaşlar perişan oldular, şimdi siz bunları çözmek için
yeni bir kadrolaşma. Peki, bu kadar kadro ihdas ediyorsunuz, yeniden
hizmet alım sözleşmesiyle avukatlara iş verilir maddesini neden
getiriyorsunuz? Yani, bir yandan siz, devlet kurumu olarak Devlet Su
İşleriyle bu işleri kolaylaştırmaya
çalışacaksınız, bir yandan da takdir ettiğiniz
avukatlara, yandaş medya, yandaş kadro, yandaş eleman gibi yandaş
avukatlara iş yaratmak için de bir madde getiriyorsunuz değerli
arkadaşlarım.
Şimdi
bakınız, torba yasalar eğer sorun çözmek için getiriliyorsa,
bundan önceki yasada da olduğu gibi, emeklilerin çözüm bekleyen
sorunlarına bu kanunda neden yer yok? Emeklilerin haklarını
alması için, hak ettikleri yasal ekonomik hakları almak için niye
bunları mahkeme kapısında süründürüyoruz?
Kredi
kartı mağdurları niye bu torba yasanın içerisinde yok?
Madem sosyal bir yasa, madem af yasası bütünlüğü içerisinde gelen
yasalar, madem bu ölçüde değerlendirdiğimiz yasada Ziraat
Bankasına kredi borcu olan çiftçilerin değerlendirilmesi niye yok?
Bunlar
hep sorun, karşımıza çıkanlar.
İhlaszedeler
Geçen gün bahsettik. İhlaszedeleri Bankacılık Yasasında
yapılacak bir düzenlemeyle TMSFnin denetimine
Para vermek yok -siz para
vermek anlıyorsunuz, hazineden para vermek anlıyorsunuz-
bunların sorununu çözmek yok ama ne var? Siz, dört yılınız
içerisinde, getirdiğiniz somut çözüm önerilerinin içinde aftan başka
bir şey yok.
Bakın,
esnaf perişan. AVM yasası, büyük alışveriş merkezleri
yasası -bakanlarınız
değişti, 2 bakan değişti- hâlen gelecek! Bakanlar Kurulunda
imzalandı
Niye engelliyorsunuz bunu? Bitmesi gereken ve yabancı
iş birliği içerisinde, sermaye iş birliği içerisinde olan
AVMlerin bitmesini mi bekliyorsunuz? Gaziantepte bu iş için,
alışveriş merkezi için 16,5 trilyona mal sahibinden
alındı, 87,5 trilyona satıldı. 71,5 trilyon nerede
dediğimiz zaman da önce grup başkan vekilleriniz hopluyor ve
cevabını veremiyorsunuz.
Kayseriye
verdiğiniz cevaplar doyurucu değil.
Onun için
bu yolsuzluklarla mücadele etmek istiyorsanız açık, net, şeffaf
olmak zorundasınız.
Bakın,
Sayın Çevre Bakanı diyor ki, Devlet Su İşleri görevini
yapıyor. diyor. Bakın, Kılavuzlu Barajı ne durumda: 13
kilometre kanal yapılmış 260 kilometreden. Bu başarı
mıdır? GAP illeri kapsamı içerisinde olan yerler bunlar.
Doğanpınar Göleti idi, Doğanpınar Barajı oldu. Her
seferinde soruyorum, Proje aşamasında... İnsaf, insaf! Dört
yıldır bir proje aşamasında olan baraj düşünülebilir
mi değerli arkadaşlarım? Kahramanmaraş, Türkoğlu,
İslahiye, bunlar bu barajın kanallarının bitmesini
bekliyor.
Kiliste
Elbeyli kasabasında dört tane köyün su kanalları
yapılmadığı için permeperişanlar, tali kanallar
yapılır mı diye bekliyorlar. Bu tür şeylere
ağırlık verilmesi gerekirken GAP Eylem Planı içerisinde hak
ettiği payı alamayan Gaziantep, maalesef, çiftçileri perişan
olmuştur, tarım perişan olmuştur. Hâlâ
hayvancılık kredisi verilen, verdirilen kooperatiflerde
ayrımcılık yapılmaktadır. Tarım
Bakanlığı, bugün yaptığı
ayrımcılık listesinde dört kooperatife hayvancılık
kredisi vermiş, bir kooperatifi ayırmıştır. Çatalsu
Kooperatifinin ne günahı var?
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) Bu kadar ayrımcılık, siyasi yandaşlık
olur mu? Onun için, bu tür uygulamalarda eşit ve tarafsız davranmak
zorundasınız.
Tabii,
seçim yaklaşırken siyasi söylemler de değişmeye
başladı. Benim için muhtar bile seçilemez diyen basınla
mücadele ettim. diyen Sayın Başbakan o gün siyasi yasaklı idi.
Bunu niye unutuyor? Siyasi yasaklarının
kaldırılmasını Cumhuriyet Halk Partisine borçlu
olduğunu niye unutuyor?
VEYSİ
KAYNAK (Kahramanmaraş) Millete borçlu, millete!
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) Bugün bulunduğu makamı ve ileride hayal
ettiği makamı Cumhuriyet Halk Partisine borçlu olduğunu niye
unutuyor?
Grup
başkan vekilleriniz, Cumhuriyet Halk Partisine, harf
değişikliği yaparak halt kelimesini getirmeye
çalışıyorlar. Halt kelimesini Cumhuriyet Halk Partisine
layık görenler aynaya bakmalıdır, aynaya! Aynaya bakarsanız
Deniz Fenerini görürsünüz, aynaya bakarsanız Kamer Gençin dediği
Kütahya Şeker Fabrikasındaki bir milletvekilinize peşkeş
çektiğiniz arazileri görürsünüz.
İSMAİL
BİLEN (Manisa) İSKİyi, ASKİyi görürsün!
YAŞAR
AĞYÜZ (Devamla) - Bunları söyleyin, bunları. Kayseriyi
görürsünüz, Elâzığı görürsünüz, Gaziantepi görürsünüz,
İstanbul Büyükşehiri görürsünüz. Yüreğiniz varsa bunları
getirin, bunlar hakkında soruşturma açtırın.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ağyüz.
Önergeleri
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 8. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
"Ek
Madde 3- Ekli (l) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait bölümüne
eklenmiştir."
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU :
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
MERKEZ
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam
Kadro Kadro Kadro
Adedi Adedi Adedi
AH Avukat 1 4 - 4
AH Avukat 2 3 - 3
AH Avukat 4 2 - 2
AH Avukat 6 6 - 6
Toplam 15 - 15
(1)
SAYILI LİSTE
KURUMU:
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATI:
TAŞRA
İHDAS
EDİLEN KADROLARIN
Sınıfı Unvanı Derecesi Serbest Tutulan Toplam
Kadro Kadro Kadro
Adedi Adedi Adedi
AH Avukat 1 26 - 26
AH Avukat 2 7 - 7
AH Avukat 3 6 - 6
AH Avukat 4 10 - 10
AH Avukat 5 20 - 20
AH Avukat 6 15 - 15
Toplam 84 - 84
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?..
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Ayhan, buyurunuz. (MHP sıralarından alkışlar)
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; 698 sıra sayılı Kanun
Teklifinin 8inci maddesinin değiştirilmesine ilişkin
verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
1
sayılı listede ihdas edilen 4üncü derecede avukat kadrosuna 4 adet
avukat kadrosu verilmesini, ilave edilmesi istiyoruz. Bu, belki iktidar
tarafından yadırganabilir. Biz istiyoruz, ona Evet demiyorsunuz
ama siz kendiniz yeni kadro ihdas edilmesi için önerge veriyorsunuz. diyebilirsiniz.
Ama ikisi arasında çok anlamlı bir fark var. Siz, yukarıda
anası görüşülen, Komisyonda görüşülememiş, alt komisyonda
kalmış 5 bin kadroyu, siyasi olarak seçim öncesi
kullanacağınız bir mevzuatı yetiştiremediğiniz
için, onun danasını, 2.500ünü, 2 binini buraya getirmeye, buradan
geçirmeye çalışıyorsunuz; bunu seçim öncesi kullanmak için.
Nitekim, Başkanlık Divanı usule uygun olmadığı
için -İç Tüzükün sanıyorum 87nci maddesiydi- işleme
almadı ama bizim verdiğimiz önergenin bir anlamı var, bir
manası var. Devletin geleneklerine, hukukuna uygun olmayan bir
şekilde, her ne kadar Hazine avukatlığından,
Muhakemattan Devlet Su
İşlerine işi kaydırıyor iseniz de orada da işin
doğru olması lazım, verdiğiniz kadrolara bakmanız
lazım.
Şimdi,
burada baktığımız zaman, önerdiğimizde, önemli
miktarda kadronun 1inci derecede
olduğunu görüyoruz. 1inci derecedeki kadrolar genel olarak
emekliliğe yakın kadrolardır. Yarın bunlar emekli olacak.
Emekli olunca ne olacak? Yeniden avukata ihtiyaç duyacaksınız, yeniden
kadro ihdası için birtakım hukuki muameleler yapmak zorunda
kalacaksınız. Bizim istediğimiz, 4üncü derecede avukat
kadrosunu biraz daha artırarak ne yapmak; ileride idarenin bu konuda
sıkışmasını önlemek için idareye biraz daha geniş
imkân vermeye yönelik bir düzenleme öneriyoruz. Bu açıdan Hükûmetin,
hükûmeti ve iktidarı değil, devleti düşünen, devletin
organlarını düşünen bir davranış biçimine yönelmesini
istiyoruz, bunun için bu önergeyi veriyoruz.
Önerge
kabul olur, olmaz ama biz mantığımızı doğru
koyuyoruz ve bunun tutanaklara geçmesini de arzu ediyoruz. Buna
katılınması İktidar kanadınca, Hükûmet kanadınca
aslında çok mantıklı bir şey; biz mantıklı
olanı öneriyoruz. Ben buna karşı çıkılmasını
da, gerçekten neden karşı çıkıldığını
anlamakta sıkıntı çektiğimi ifade etmek istiyorum.
Gerçekten, buraya baktığımız zaman buradan
anladığımız şey, esasen AKPnin personel
politikasının sürgüne, baskıya, yandaşlığa
dayanan bir politika olduğunu söylüyoruz, anlıyoruz.
Bakın,
biz bunu iyi niyetle söylüyoruz, gerekçesinde de bunu söyledik, izah ediyoruz,
ifade ediyoruz. Biraz önce de ifade ettim, AKPnin verdiği önerge İç
Tüzüke aykırı. dedim, 87nci maddeye aykırı. dedim ve
verdiği, seçime kadar kullanacağı 2 bin kadroyu istiyor, burada
hem de usule uygun olmayan bir şekilde, İç Tüzüke uygun olmayan bir
şekilde. Ben bunu ifade etmek istiyorum.
Şimdi,
önergeye tekrar sizlerden sayın milletvekilleri, destek istiyorum.
Gerçekten devletin işini yapacaksak, devletin ileriye yönelik
eksikliklerini gidereceksek bu işin düzgün yapılması lazım.
Biz
muhalefet milletvekilleri olarak iktidarın yaptığı her
şeye karşı çıkmıyoruz, iktidarın
yaptığı yanlışlara karşı
çıkıyoruz. Dolayısıyla, bu önerdiğimiz masum, devletin
geleceğine yönelik, kurumun geleceğinin iyileştirilmesine
yönelik, kurumun geleceğinin düşünülmesine yönelik ne oluyor? Bir
önerge oluyor. Bizim sizden istirhamımız bu önergeyi kabul etmeniz.
Ben
teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
8inci
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
9uncu
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Erkan Akçay Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun
Manisa Ankara Osmaniye
Metin
Çobanoğlu Recep
Taner
Kırşehir Aydın
Madde 9-
6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Geçici
Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı
kadrolarında avukat olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 28 inci maddesine
dayanılarak Hazine avukatı olarak atananlardan bu maddenin
yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde
başvurmaları halinde Genel Müdürlüğün teşkilat
yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta oldukları yere
öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine göre Genel
Müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı
kadrolara atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel
Müdürlükçe otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra
hükmüne göre atananların, atandıkları kadroların
aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve
avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları
toplamının net tutarının, önceki kadrolarına
ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge,
her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet
ücreti hariç ciğer malî hakları toplamının net
tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları
kadrolarda kaldıkları sürece, farklılık giderilinceye
kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat
olarak ödenir.
Maliye
Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip
edilmekte olan Genel Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin
tüm dosyalar, Maliye Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe
müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin yayımını
izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge
müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra
takipleriyle ilgili olarak devir tarihine kadar yapılmış her
türlü işlem Genel Müdürlük adına yapılmış
sayılır.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge
aynı mahiyettedir. Şimdi bu önergeleri okutup birlikte işleme
alacağım, istemleri hâlinde ayrı ayrı söz vereceğim.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 9 uncu maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Osman Özçelik M. Nezir Karabaş
Batman Siirt Bitlis
Sırrı
Sakık Şerafettin
Halis
Muş Tunceli
T. B. M.
M Başkanlığına
Görüşülmekte
olan yasa tasarısının 9. maddesinin yasa metninden çıkartılmasını
arz ederiz.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Bayram Meral
İstanbul Malatya İstanbul
Orhan Ziya Diren Fehmi Murat Sönmez Nevingaye Erbatur
Tokat Eskişehir Adana
H.
Tayfun İçli
Eskişehir
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
BDPnin gerekçesini okuyunuz lütfen.
Gerekçe
Genel
bütçeli daireler düzenlemesine tabi olan DSİ, tasarı ile hiçbir
kanuni alt yapı oluşturulmadan özel bütçeli daire statüsüne tabi
kılınmak istenmektedir. Bu değişiklik ile
tasarının ortaya çıkaracağı adaletsizliğin giderilmesi
amaçlanmıştır.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Tayfun İçli konuşacak.
BAŞKAN
Sayın İçli, buyurunuz. (CHP sıralarından
alkışlar)
H. TAYFUN
İÇLİ (Eskişehir) Teşekkür ederim Sayın
Başkanım.
Çok
değerli milletvekili arkadaşlarım, sizleri saygıyla
selamlıyorum.
Önergemizin
gerekçesinde belirtildiği üzere genel bütçeli bir idare olan Devlet Su
İşlerinin bu idarelerin dava ve icra takiplerinin Hazine
avukatlarınca takibini öngören mevzuattan ayrı tutulması bu
alanda sağlanmak istenen disipline zarar verecektir. Bu nedenle kabul
edilmesi mümkün değildir. Öncelikle bunu ifade etmek istedim.
Değerli
arkadaşlarım, şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir seçim
kararı aldı ve Yüksek Seçim Kurulu devreye girmek suretiyle seçim
takvimini ilan etti, 14 Martta seçim takvimi başladı.
Değerli
arkadaşlarım, seçim takvimi başladı ama Türkiye Büyük
Millet Meclisi olağanüstü bir çalışma usulüyle
çalışmalarına devam ediyor, sürekli torba yasa geliyor.
Geçtiğimiz ay içerisinde 247 maddelik bir torba kanunu
çıkarttık. Şimdi yine bir torba kanun
Bu torba kanun da 30
maddeden ibaret ve bu torba kanunu da temel kanun olarak görüşüyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, artık Türkiye Büyük Millet Meclisinde
uluslararası sözleşmeler hariç -ki o da iki maddedir, madde, yürütme
ve yürürlük üç maddelik- hepsi temel kanun olarak görüşülüyor. Tekrar
tekrar altını çizerek ifade etmek istiyorum, böyle bir
çalışma, Anayasaya, yasaya ve İç Tüzükümüze aykırı.
Sadece bu olsa hadi diyeceksiniz ki bir tarafa koyalım. Şimdi, bugün,
Adalet Komisyonu Başkanımızın bir yazısı elime
geldi, 17 Mart 2011 tarihli ve Adalet Komisyonunun 22 Martta
toplanacağı, 23, 24, 25, 26 Martta bitinceye kadar cumartesi,
bitinceye kadar- Hükûmet tarafından çok acele olarak gönderilen iki kanun
tasarısının görüşülmesini Adalet Komisyonu
Başkanımız istiyor.
Şimdi,
bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü? Düşünün,
siyasi partiler aday yoklamalarının ne şekilde
olacağını ayın 18inde bildirecekler. AKP, şüphesiz,
aday yoklamasını merkez yoklama olarak yapacak ama diğer siyasi
partiler önseçim yapacak, bazı siyasi partiler. Şimdi, aday
yoklamalarının yapıldığı, önseçime girildiği
bir seçim döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışır
vaziyette tutulması bir kere Anayasaya aykırı çünkü buradaki
adaylar burada mı çalışacak, yoksa önseçim
çalışmaları için seçim bölgelerine mi gidecek? Şimdi böyle
bir olayın AKPnin dayatmasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine
getirilmesi kabul edilemez.
Değerli
arkadaşlarım, asıl vahim olanı, yangından mal
kaçırır gibi iki kanun tasarısının
Bakın, kanun
tasarılarının tarihi 16 Mart yani bugün ayın 17si, bir gün
önce. İki ayrı kanun tasarısı ve komisyonda bu
birleştirilecek yine bir torba kanun olarak getirilecek. Yine bu maddeler
madde madde görüşülmeyecek, bölümler hâlinde görüşülecek. Nedir
biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Şöyle üstünkörü göz attığımda,
kamuoyunun son günlerde tartıştığı olaylarla ilgili
mıntıka temizliği yapılmaya
çalışılıyor. Hatırlarsınız, bir hafta
öncesi, Beşiktaş Savcısı yazılı bir açıklama
yaptı, adil yargılama ve etkilemeyle ilgili. Değerli
arkadaşlarım, bakıyorsunuz, kanun tasarısının
içine bu sokulmuş, adil yargılamaya teşebbüs suçu. Suç
unsurları yeni tanımlanıyor. Başka? Yani aslında yok
edilmesi gereken bazı telefon dinleme kayıtlarının keyfî
olarak iddianamelere konulması, o iddianamelere konulan bilgilerin
birileri tarafından savcılık soruşturma
aşamasında birilerine sızdırılması ve birilerinin
bazı kişilerin özel hayatıyla ilgili olaylarda intikam
alırcasına onları yok etmesiyle ilgili bazı davalara
ilişkin düzenlemeleri burada görüyorsunuz. Değerli
arkadaşlarım, gerçekten çok çok vahim olaylar. Yani, gazetecilerle
ilgili orada adli para cezalarını kaldırıyorsunuz, sözde
hapis cezalarını artırıyorsunuz. Bunları anlamakta
gerçekten zorluk çekiyorum. Yani değerli arkadaşlarım nereye
gidiyoruz? Bu yasa çıktıktan sonra seçim döneminde hiç kimse hiçbir
şeyi yapamayacak, konuşamayacak, muhalifleri bile susturabilme söz
konusu olabilecek. Görülmekte olan birçok davanın içine girmiyoruz zaten.
Biz bu Mecliste yaptığımız konuşmalarda usule
ilişkin, adil yargılamaya ilişkin, keyfî tutuklamalara
ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ve Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarından ve kendi
Anayasamızdan bahsetmek üzere görüşlerimizi ifade ediyoruz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
H. TAYFUN
İÇLİ (Devamla) Böyle bir düzenleme getirdiğiniz zaman hiçbir
muhalefet hiçbir şekilde görüş ifade edemeyecek ve bazı suçlara
bakacaksınız, yeni suç tanımlamasına göre teşebbüs
suçunu getirmek suretiyle, milletvekilleri dâhil olmak üzere hiç kimse seçim
döneminde konuşamayacak. Bunun adı ileri demokrasi değildir
değerli arkadaşlarım, bu çok sakat bir uygulamadır. Bundan
acil olarak vazgeçilmesini talep ediyorum.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın İçli.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeleri okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 9. maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 9-
6200 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Geçici
Madde 8- Genel Müdürlüğün merkez veya taşra teşkilatı
kadrolarında avukat olarak görev yapmakta iken 13/12/1983 tarihli ve 178
sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 28 inci maddesine
dayanılarak Hazine avukatı olarak atananlardan bu maddenin
yayımı tarihinde görevde bulunanlar, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde
başvurmaları halinde Genel Müdürlüğün teşkilat
yapısı göz önünde bulundurularak, görev yapmakta oldukları yere
öncelik verilmek suretiyle işgal ettikleri kadro derecelerine göre Genel
müdürlükçe merkez veya taşra teşkilatında avukat unvanlı
kadrolara atanabilirler. Atama taleplerine ilişkin işlemler Genel
Müdürlükçe otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu fıkra
hükmüne göre atananların, atandıkları kadroların
aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve
avukatlık vekâlet ücreti hariç diğer malî hakları
toplamının net tutarının, önceki kadrolarına
ilişkin olarak en son ayda aldıkları aylık, ek gösterge,
her türlü zam ve tazminatlar ile fazla mesai ücreti ve avukatlık vekâlet
ücreti hariç diğer malî hakları toplamının net
tutarından az olması hâlinde, aradaki fark, atandıkları
kadrolarda kaldıkları sürece, farklılık giderilinceye
kadar, herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat
olarak ödenir.
Maliye
Bakanlığı uhdesinde Hazine avukatları tarafından takip
edilmekte olan Genel Müdürlük ile ilgili dava ve icra takiplerine ilişkin
tüm dosyalar, Maliye Bakanlığı ve Genel Müdürlükçe
müştereken belirlenecek esaslara göre bu maddenin yayımını
izleyen bir yıl içerisinde Genel Müdürlüğe veya ilgili bölge
müdürlüğüne devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra
takipleriyle ilgili olarak devir tarihine kadar yapılmış her
türlü işlem Genel Müdürlük adına yapılmış sayılır.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçe
Gerekçe:
Metindeki otuz gün ibaresinin altmış gün olarak
değiştirilmesi öngörülmektedir. Bundan amaç devlet memurlarına
biraz daha düşünme imkanı tanımaktır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Madde 9u
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
9uncu madde
kabul edilmiştir.
10uncu
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
T.B.M.M
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı yasa tasarısının 10.
maddesinin sonuna aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz
ederiz.
Saygılarımızla.
Mustafa Özyürek Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk
İstanbul Malatya İzmir
Yaşar
Ağyüz Kamer
Genç
Gaziantep Tunceli
Kamu
kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor
kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki
isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar
devir ve temlik edilemez.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun teklifinin 10. maddesine
aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş İsmail Bilen Ali Koyuncu
Kayseri Manisa Bursa
Öznur Çalık Fatma Şahin Safiye Seymenoğlu
Malatya Gaziantep Trabzon
Kamu kurum ve kuruluşlarına ait
alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat
Başkanlığı nezdindeki isim haklarından doğan
alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir ve temlik edilemez."
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 10. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Erkan Akçay Recep Taner Y. Tuğrul Türkeş
Manisa Aydın Ankara
Hakan
Coşkun Metin
Çobanoğlu
Osmaniye Kırşehir
Madde 10-
21/5/1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 9 uncu
maddesinin başlığı "Bağımsız spor
federasyonları" olarak, maddenin bir ila altıncı, dokuz ila
on birinci ve on altıncı fıkraları aşağıdaki
şekilde yeniden düzenlenmiş, on altıncı fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki üç fıkra eklenmiş ve madde
metninde geçen "özerk" ibareleri "bağımsız"
ibaresi olarak değiştirilmiştir.
"Spor
dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre
yürütmek, gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı
ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak, teşkilatlandırmak,
federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve Tahkim Kurulu
kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk hükümlerine
tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar,
Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve
Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazete'de
yayımlanması ile tüzel kişilik kazanırlar. Bu Kanunda
belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel
kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal
varlıkları Genel Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük
tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan
yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen
kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve
taşınmazlar edinim amacı dışında
kullanılamazlar ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere
satılamaz ve devredilemezler. Genel Müdürlük tarafından yapılan
yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların
mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel
Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon
malları devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Federasyon
faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle ilgili olarak
işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi
sayılırlar."
Spor federasyonlarının
merkezi Ankara'dadır. Federasyonların merkez teşkilatı;
genel kurul, yönetim, denetim, disiplin kurulları ile genel sekreterlikten
teşekkül eder. Federasyon yönetim kurulu, yedi üyeden az, on beş
üyeden fazla, disiplin kurulu ise üç üyeden az, beş üyeden fazla olamaz.
Denetim kurulu iki üyesi seçimle üç üyesi ise Genel Müdürlükçe görevlendirilen
beş üyeden oluşur. Genel sekreter, en az dört yıllık yüksek
okul mezunu kişiler arasından görevlendirilir. Bu fıkrada
belirtilen kurulların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları
ile çalışma usul ve esasları ana statüde, diğer
kurulların oluşumu, çalışma usul ve esasları ise
talimatlarla belirlenir. Profesyonel şube kurulması, federasyona spor
dalı bağlanması, bağlı spor dallarının
ayrılması işlemleri federasyon yönetim kurulunun Genel
Müdürlüğe müracaatı üzerine bu Kanunun hükümlerine göre yürütülür.
Federasyonların yurt içi bağlantısını sağlamak
üzere, illerde federasyon temsilcilikleri kurulabilir. Bağımsız
spor federasyonlarının il temsilcileri, federasyon
başkanının teklifi ve Genel Müdürün onayı ile
görevlendirilir."
"Genel
kurul federasyonun en üst organıdır. Genel kurulun toplanması
ile ilgili her türlü işlemler yönetim kurulunca yürütülür. Genel Müdürlük,
genel kurul toplantılarında gözlemci bulundurur. Gözlemci, genel
kurul çalışmalarının bu Kanun ile ana statüye uygun olarak
yapılıp yapılmadığını denetleyerek, raporunu
Bakana sunulmak üzere on beş gün içerisinde Genel Müdürlüğe verir.
Genel Müdürlük, raporun verildiği, ilgililer ise genel kurulun
yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde Asliye
Hukuk Mahkemesinde genel kurulun iptalini isteyebilir. Genel kurulun
toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması,
delege listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile
ilgili diğer esas ve usuller ana statüde belirlenir. Genel kurul üye
sayısı olimpik ve paralimpik spor dallarında 150 den az 300
üyeden fazla, diğer branşlarda ise; 100 den az 200 üyeden fazla
olamaz. Genel kurul;
a)
Olağan genel kurul; olimpik ve paralimpik spor dallarında ilgili
olimpiyat oyunlarının, diğer spor dallarında yaz olimpiyat
oyunlarının bitiminden, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra kurulacak federasyonlarda ise; kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı
tarihten itibaren üç ay içerisinde yapılır.
b)
Olağanüstü genel kurul;
1)
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu raporlarında yeterli
düzeyde görülmeyen veya yapılan denetim sonucu görev başında
kalmasında sakınca görülen federasyon başkanı ve yönetim
kurulu üyeleri hakkında karar almak üzere Bakan tarafından,
2)
Federasyon yönetim kurulunun kararı,
3) Son
yapılan genel kurul toplantısında delege olanların en az %
40 ının noter kanalı ile yazılı müracaatı,
4)
Federasyon başkanının istifası, başkan olma
şartlarından herhangi birisini kaybetmesi veya ölümü halinde
olağanüstü
toplanır.
c) Mali
genel kurul iki yılda bir ana statülerinde belirtilen tarihte
yapılır. Mali genel kurulda ibra edilmeyen veya üçüncü
fıkranın (b) bendinde belirtilen hallerde başkan ve yönetim
kurulu üyelerinin yerine kalan süreyi tamamlamak üzere en geç altmış
gün içerisinde seçimli olağanüstü genel kurul toplanır. Ancak, üçüncü
fıkranın (b) bendinin iki ve üç numaralı alt bentlerinde
belirtilen hallerde, son toplantı tarihinden itibaren altı ay
geçmeden veya olimpik ve paralimpik branşlarda olimpiyat
oyunlarının yapılmasına altı aydan az süre
kalmış ise olağanüstü genel kurul toplantısı
yapılamaz."
"Genel
kurul; üye tam sayısının salt çoğunluğu ile
toplanır ve salt çoğunluk ile karar alınır. Seçimde en
fazla oyu alan aday ve listesi seçilmiş sayılır. İlk
toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, takip eden günde
çoğunluk aranmaksızın toplanır. Ancak, toplantıya
katılanların sayısı seçimle belirlenen kurulların
asıl üye sayısının iki katından aşağı
olamaz. Olağan ve olağanüstü genel kurullarını bu maddede
öngörülen süre ve esaslar dahilinde yapmayan federasyonların genel
kurulları Tahkim Kurulunca oluşturulacak üç kişilik komisyon
marifetiyle altmış gün içerisinde yapılır ve federasyon
başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında mevzuata uymamaktan
dolayı idari ve adli işlem başlatılır. Genel kurul
çağrısı ve gündemi, toplantı tarihinden en az otuz gün
önce, faaliyet raporu, denetleme raporu ile bütçe tasarısı ise en az
on beş gün önce federasyonun ve Genel Müdürlüğün resmi internet
sitesinde üyelere duyurulur. Seçimler tek liste halinde gizli oy, açık
tasnif şeklinde yapılır.
Genel
kurulun yapılacağı tarihten geriye doğru en az bir yıl
önce faal sporculuğu, hakemliği, antrenörlüğü
bırakmamış kişiler ile federasyonda maaşlı veya ücretli
çalışanlar genel kurul üyesi olamazlar. Genel kurulda kulüplerin
delege sayısı, toplam delege sayısının % 60'ından
az olamaz. Genel kurulun delege sayısının % 10'u Genel Müdürlük
temsilcilerinden oluşur. Genel kurulun görevleri şunlardır;
(a) Ana
statüyü yapmak, değiştirmek,
(b)
Başkan, yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerini seçmek,
(c)
Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet programını,
bütçeyi onaylamak ve sektiğinde bütçe harcama kalemleri arasında
değişiklik yapmak konusunda yönetim kuruluna yetki vermek,
(ç)
Yönetim kuruluna, taşınmaz mal alımı-satımı ile
uluslararası federasyonlara karşı mali taahhütlerde bulunmak
için yetki vermek,
(d)
Yönetim kurulu faaliyet ve mali raporlarının ibra edilip edilmemesini
oylamak,
(e) Kanun
ile verilen diğer görevleri yapmak."
"Federasyon
başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar
aranır:
a) TC
vatandaşı olmak.
b) En az
lise mezunu olmak.
c)
Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.
ç) Tahkim
Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor federasyonlarının
ceza veya disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir
defada üç ay veya toplam altı ay hak mahrumiyeti cezası
almamış olmak.
d)
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile
casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, yağma,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli
iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti
kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma,
edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından
hükümlü bulunmamak."
"Federasyonların
sportif başarılarını, plan ve projelerini kontrol etmek,
faaliyetlerini değerlendirmek, geliştirmek ve izlemek üzere Sportif
Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu kurulur. Kurul; Bakan
tarafından spor alanında bilimsel çalışmalar
yapmış veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde veya
kamu kurum ve kuruşları ile özel sektörde üst düzey görevlerde
bulunmuş kişiler arasından iki yıl için görevlendirilecek,
bir başkan, bir başkan yardımcısı, bir raportör ile
dört üyeden oluşur. Toplantıda karar alınabilmesi için en az
beş üyenin katılması şarttır. Kararlar salt
çoğunlukla alınır. Mazeretsiz olarak üst üste dört
toplantıya katılmayan üyelerin üyeliği sona erer. Kurulun
sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurulun
görevleri şunlardır;
a) Spor
federasyonlarının Bakana verecekleri taahhütnamenin
esaslarını belirlemek ve yıl sonu itibarıyla taahhütlerine
uyup uymadıklarını değerlendirerek Bakana sunmak,
b)
Federasyonlar tarafından hazırlanan master planını,
performans ölçütlerini, amaç ve hedeflerini incelemek, uluslararası
federasyonların statü ve talimatlarını gözeterek hizmet kalite
standartlarını belirlemek,
c) Bakana sunulan taahhütname ile master
planı ve performans ölçütlerine uyulup uyulmadığı konusunda
altı ayda bir Bakana rapor vermek."
"Tahkim
Kurulu, bu maddenin dördüncü fıkrası ile üçüncü fıkranın
(b) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen hallerde federasyonu
genel kurula götürecek komisyonu belirler. Federasyon başkanı ile
yönetim, disiplin ve denetim kurulu üyelerinin, spor ahlakına ve
disiplinine aykırı davranışlarının tespiti
halinde Bakan tarafından Genel Müdürlük Merkez Ceza Kuruluna sevk
edilmeleri sonucunda, Merkez Ceza Kurulunca verilecek kararlara
karşı, ilgililerin itirazı üzerine karar verir."
"Tahkim
Kurulu, görevinde bağımsız ve tarafsızdır. Üyeler,
istifa etmedikçe veya çekilmiş sayılmadıkça, yerlerine yenisi
görevlendirilemez. Federasyonların veya spor kulüplerinin kurullarında
görevli olanlar ile ihtar cezası dışında sportif ceza
alanlar ve maddenin beşinci fıkrasının (d) bendinde
belirtilen suçlardan ceza alanlar Tahkim Kurulu üyeliği yapamazlar."
"Tahkim
Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu üyelerine bir
ayda dört toplantıyı geçmemek üzere, görev yapılan her gün için
uhdesinde kamu görevi bulunanlar bakımından (5000), bulunmayanlar
bakımından (6000) gösterge rakamının Devlet memuruna
uygulanan aylık katsayıyla çarpımı sonucunda bulunulacak
miktarı geçmemek üzere huzur ücreti ödenir. Tahkim Kurulu ile Sportif
Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu tarafından görevlendirilen
bilirkişi ve uzmanların ücretleri Genel Müdürlükçe
karşılanır."
"Federasyonların
her türlü faaliyetlerinin denetimi; genel kurul, denetim kurulu ve Bakan
tarafından görevlendirilecek denetim elemanlarınca yapılır.
Federasyon harcamalarının yerindelik denetimi yetkili
kurullarınca, Genel Müdürlükçe yapılan her türlü
yardımların amaca uygunluğu ve denetimi ise Genel Müdürlükçe
yapılır. Genel Müdürlük tarafından yapılan ayni ve nakdi
yardımların mevzuata ve amacına uygun olarak harcanmaması
halinde oluşacak zarar, kusurları bulunan federasyon
başkanı ve yönetim kurulu üyelerinden tahsil edilir ve bunlar
hakkında suç duyurusunda bulunulur. Teknik elamanlar ve sporculara
ödenecek ücretler hariç, federasyonda çalışan personel ve diğer
görevlilere verilecek ücret ve yolluklar kamu kaynakları ve Spor Toto
Teşkilat Başkanlığından sağlanan reklam gelirlerinden
karşılanamaz."
"Federasyonlar;
sporcu, antrenör, hakem ve benzeri spor elemanları ile spor kulüplerine ve
sponsorluklara ait istatistiki bilgileri üç ayda bir Genel Müdürlüğe
göndermek zorundadırlar. Federasyonlar, Genel Müdürlük ile
uluslararası federasyonların belirlediği eğitim
kriterlerine uygun olarak işbirliği içerisinde antrenör, hakem ve
benzeri diğer spor elemanlarını yetiştirirler."
"Federasyonlar,
faaliyette bulundukları spor dalları ile ilgili olarak
bağlı oldukları uluslararası federasyonun
kurallarını göz önünde bulundurarak hangi eylem ve
davranışlara ne tür sportif ceza verileceğini, ceza
talimatında düzenlerler. Federasyonların programında veya izni
ile yapılan faaliyetlerden dolayı sportif ceza verme yetkisi
federasyon disiplin/ceza kuruluna aittir. Federasyonların ana statüsü Resmi
Gazete'de, ana statüye dayanılarak hazırlanan yönetmelik
dışındaki talimat ile diğer alt düzenleyici işlemler
ise Genel Müdürlüğün internet sitesinde yayımlanır."
"Spor
federasyonları ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda
4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ile 22/11/2001
tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri
uygulanır."
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET BAKANI
FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Şandır, siz mi konuşacaksınız?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Evet, müsaade ederseniz efendim.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Şandır.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
öncelikle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tahmin
ediyorum ki Sayın Divan Kâtibi Yusuf Coşkun bu önergeyi on dakikada
falan okudu değerli arkadaşlar. Önergenin neyi
kapsadığını, neyi değiştirdiğini hiçbirimiz
anlamadık -yani dinlemiş olsaydınız da
anlamazdınız- Komisyon da anlamadı, Sayın Bakan da
anlamadı. Divan Kâtibi canhıraş bir gayretle bu önergeyi, saat
tutmadım ama muhtemelen on dakikada okudu; biraz da hızlı okudu,
itiraz edebilirdik, Yavaş oku. deseydik on beş dakikada
okuyacaktı.
Değerli
milletvekilleri, kayda geçmesi için söylüyorum. Bakınız, bu önergenin
verildiği bu kanun maddesi 698 sıra sayılı kanunun 10uncu
maddesi. 10uncu maddeye bakarsanız tam dört sayfa. Değerli arkadaşlar,
hukuk kurduğumuz burada hukuk bozuculuk
yaptığımızın farkına varmanız ve kayda
geçmesi için söz aldım. Dört sayfa tutarında bir kanun maddesi olmaz.
Adalet Komisyonu Başkanı burada, aranızda çok değerli
hukukçular var. Bunu mahkemeler uygulayacak. Böyle bir torba olmaz. Bu, hukuk
olmaz, bu, kanun yapmak olmaz değerli milletvekilleri. Başlı
başına bir kanun olması gereken bir konuda öyle bir kanun
maddesi düzenliyorsunuz ki, yönetmelik bile değil. Şimdi, bunun bir
maddesinin bir kelimesinin değiştirilmesi için bu maddeyi bütünüyle
önergeye yazmanın hiçbir engeli yok. Size ben söyleyeyim, arasanız
bulamazsınız neyi değiştirdiğimizi: Biz bu önergeyle
bu kanun maddesinde bir tek kelimeyi değiştirdik, düzenlenir
kelimesini koyduk, yapılır kelimesi çıktı, düzenlenir
Bir şeye dikkatinizi çekmek için yapıyoruz bunu. Torba kanun
tekniği yanlış bir tekniktir. Bu, hukuk kurmak değil, hukuk
bozuculuğudur. Bunun en canlı örneği budur.
Değerli
arkadaşlar, sonunda yine söyleyeceğim, bu torba yasayla yaklaşık
13-14 kanunda değişiklikler yapıyorsunuz, yaklaşık
10dan fazla kurumun kanununu değiştiriyorsunuz. Böyle bir
anlayışla hukuk kurmak ve buna dayalı uygulama yapmak mümkün
değil, bunu yaparsınız bunun adı hukuk devleti olmaz, bunun
adı hukuk koyuculuk olmaz. Böyle yapacağınıza
bildiğiniz gibi uygulayın. Ne gereği var yani böyle, bu
düzenlemelere? İşinize nasıl geliyorsa veya ihtiyacını
nasıl karşılayabiliyorsanız
Niye milleti meşgul
ediyorsunuz?
Tekrar
ediyorum: Dört sayfa uzunluğunda, kaç kelime diye saysak, muhtemelen
birkaç bin kelimelik bir tek kanun maddesi düzenliyorsunuz. İçinde çok
sayıda fıkranın, alt bendin, onun alt bendi birçok madde var.
Ele alırsanız, bir kurumun teşkilat yasasında köklü
değişiklikler yapıyorsunuz, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda. Yani başlı
başına bir kanun olması gereken bir hususu bir torbanın
içerisine dolduruyorsunuz ve bir madde olarak tanzim ediyorsunuz. Bu doğru
değil değerli arkadaşlar, buna mecbur değilsiniz. Ülkemiz
ve Türkiye Büyük Millet Meclisi böyle bir yanlışa mahkûm
edilmemelidir. Kanunlar çıkartılabilir, çıkabilmesi için
sabahlara kadar da çalışabiliriz ama böyle, giderayak, geç
kalmış olmanın aceleciliğinde, hukuku çiğneyen,
İç Tüzükü çiğneyen, işin nezaketini de çiğneyen, yok sayan
bu tür düzenlemeleri protesto etmek için bu önergeyi verdik, kayıtlara
geçmesi için de bu konuşmayı yaptım.
Üzülerek
ifade ediyor ve hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Şandır.
Önergeyi
oylarınızı sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge
kabul edilmemiştir.
Buyurun
Sayın Atay.
M.
FATİH ATAY (Aydın) Sayın Başkan, bu kanunun
hazırlanışında biraz acele edildiği belli. Dördüncü
bölümde Genel kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğu
ile toplanır ve salt çoğunluk ile karar alınır. cümlesi
var; orada katılanların salt çoğunluğu ile denmesi
gerekir. Bütün kararların salt çoğunlukla alınması gibi bir
anlam çıkar, bu çok yanlıştır, bütün genel kurulların
iptalini gerektirir. Bizim önergemiz başka arkadaşımız
tarafından verildiği için bunun düzeltilmesi gerekiyor, bunu da
bildirmek istedim.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Aynı
mahiyette olan diğer iki önergeyi birlikte işleme alacağım,
isterlerse önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim.
Okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun teklifinin 10. maddesine
aşağıdaki fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
Kamu
kurum ve kuruluşlarına ait alacaklar hariç olmak üzere, spor
kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı nezdindeki
isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar
devir ve temlik edilemez.
İkinci
önergenin imza sahipleri:
Mustafa
Özyürek (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Aslanoğlu, buyurunuz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; yaklaşık dokuz yıldır söylüyorum.
Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum. Spor kulüplerinin
özgürlüğü bundan sonra yaşanacak. Hiç kimse, hiçbir yönetici -kamu
hariç, sigorta ve vergi borçları hariç- spor kulüplerinin Spor Totodan
alacaklarına haciz ve ipotek koyamayacak. Tabii, üçüncü kişiler
alacağı varsa
Bu nedenle, Spor Totodan, özellikle Üçüncü Lig ve
İkinci Lig kulüplerinin ekonomik özgürlüğü olacak arkadaşlar.
Vergi ve
sigorta borçları ödenmiyordu ve binlerce insan, on binlerce insan,
kulüplere iyilik yapmış insan, her şeyini vermiş insanlar
vergi ve sigortadan dolayı büyük kıskaç altındaydı.
Artık, kulüplerde hiçbir yönetici
Spor Totodan doğan alacaklar
kulüplerin yaşamına, sadece vergi ve sigorta borçlarına giderse
o zaman herkes kulüplerde gururla yöneticilik yapar ve kulüplere artık
yönetici bulabileceğiz. Artık, kulüplere bir başkan gelip
Şu kadar para verdim, bunu alacağım. deyip gelip Spor
Totodaki kulübün isim hakkına haciz koyamayacak. Kulüplerin
özgürlüğüdür bu ve ilk defa Üçüncü, İkinci ve Süper Lig hariç
diğer kulüplerde çok önemli bir şey yapıyoruz. Ben burada destek
veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Dün
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Daha belli değil.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Destek verecekler. Hepinizin sorunu,
hepimizin sorunu, hepimizin kapısına geliyorlar, hepimizin
başı ağrıdı bu konuda, kulüpler yok oldu. Bu nedenle,
yöneticiler artık dik yürüyecek, onurlu yürüyecek; artık, hiçbir
hatası olmayan, imzası olmayan yönetici Acaba, benim kapıma
haciz geliyor mu? demeyecek. Bu, kulüplerin özgürlüğüdür.
Bu
nedenle, bu önergeye destek veren hepinize teşekkür ediyorum, kulüpler
adına teşekkür ediyorum, kulüplerde yöneticilik yapacak onurlu
insanlar adına teşekkür ediyorum.
HASAN
FEHMİ KİNAY (Kütahya) Ben vereceğim.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Artık, kulüpler feda edilmeyecek, heba
edilmeyecek. Eğer bir yönetici gelip Ben yöneticilik yapmak istiyorum.
derse, bileğine güveniyorsa, yüreğine güveniyorsa buyursun, hoş
geldi, sefa geldi, yapsın yöneticilik ama gittiği zaman da harap edip
gitmesin. Kulüplerin geleceği artık kimsenin ipoteği
altında olmayacaktır.
Ben
destek bekliyorum, hepinizden destek bekliyorum. Destek verecek her
arkadaşıma şükran duyacağım.
Hepinize
teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Aslanoğlu.
Buyurunuz
Sayın Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz
önce, Sayın Şandır 10uncu maddeyle ilgili önergesi
hakkında konuşurken pürdikkat dinledim, Sayın Şandır
da telefonunu bırakıp beni dinlerse memnun olurum. Önergede ne
değişiklik var diye de baktım. Şimdi, önergeyi
hazırlayan arkadaşlarımız, yaptıkları
değişikliğin var olduğunu ifade edebilmek için,
açıklayıcı olması anlamında da kalın puntolarla
yazmışlar.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Onlar komisyonda ilave edilenler.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) O zaman daha tehlikeli bir şey olmuş.
Yani eğer dediğiniz gibiyse bir grup başkan vekilinin
imzası olan önergenin böyle olmaması gerekir çünkü önerge ile madde
metni arasında zerre kadar fark yok. (CHP ve MHP sıralarından
gürültüler) Önerge ile madde metni arasında zerre kadar fark yok.
Altını çizdiğiniz, puntolarla yazdığınız
kısma Acaba nedir? diye baktım.
M.
FATİH ATAY (Aydın) Bir grup başkan vekiline böyle laf
söylenmez.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Mesela,
önergenin birinci sayfasında diyor ki: Oluşumu diye kalın
puntolarla yazılmış bir ifade var, kanun metninde de
aynısı oluşumu diye geçiyor.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Oluşumu Komisyonun yazdığı metin.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Şimdi, Sayın Ayhan, yine ikinci
sayfanın başında bir oluşumu diye geçiyor, kanun metninin
aynısında, alt satırda yine oluşumu diye geçiyor.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Meseleyi anlayamamışsınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Yine kanun metninde, (c)de yazan şeyde
borcu diye yazmış, kalın puntolarla olmamak diye
yazmış, yine olmamak diye kanun metninde aynısı geçiyor.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Onlar bize Komisyonun gönderdiği metin,
onların yaptığı metin. Yanlış
konuşuyorsunuz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Sayın Ayhan, bakın, Komisyonda
görüşülmüş, kabul edilmiş. Komisyonda görüşülüp kabul
edilen ve bire bir aynı olan, maddeden zerre kadar farkı olmayan bir
önergenin
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Var, var, olmaz mı?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla)
Başkanlık Divanı tarafından
kabul edilmesi bir kere İç Tüzük 87nci maddeye aykırıdır.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Nasıl
karşılaştırırsınız?
Karşılaştıramazsınız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Devamla) Başkanlık Divanının az önce
bizim 8inci maddeyle ilgili verdiğimiz bir önergeye İlgili kanun
olmadığından dolayı reddediyorum. demesine bir itirazda
bulunmadık.
İki:
İç Tüzükün 87nci maddesinin 6ncı fıkrasında, önergelerin
gerekçeleriyle birlikte beş yüz kelimeyi geçemeyeceği hükmü
olmasına rağmen, yine Başkanlık Divanı bunu dikkate
almamış ve kontrol etmemiş. Bire bir aynı olan bir önergeyi
sadece zaman kazanmak adına ki Sayın Şandır da dakika
tutmuş, Arkadaşımız hızlı okudu, biz de itiraz
etmedik on dakikada bitirdi, eğer usulüne uygun okusaydı on beş
dakikada bitecekti. dediği bir önerge açıkçası hakkın
suistimalidir.
Başkanlık
Divanını uyarıyorum: İktidar partisi grubu adına
verilen bir önergeyi -ki haklı olabilir- gerekçesinden dolayı
almadıysa, muhalefet partisi grubu tarafından verilen ve tamamen
İç Tüzüke aykırı ve bire bir aynı olan bir önergeyi
işleme almasının yanlış olduğunu ifade etmek
istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, biraz önce bizim önergemiz de okundu. Bu önergede, spor
kulüplerinin önceki yönetim kurulu başkanlarının kulüplere
verdiği para yardımlarıyla ilgili kısmın, kulüplerden
sanki alacaklarını alırken doğrudan doğruya,
kulüplerin, Spor Toto ve Millî Piyango veya hangi teşkilat varsa, o
teşkilatlardan kendi hisselerine düşen paralarına,
alacaklarına temlik koymaları, spor kulüplerinin iki
ayağını dolandırıyor yani kulüpler adım atamaz
hâle geliyor. Yıllarca kulübe emek vermiş, hizmet vermiş
insanların, kulüp yönetimine giremediğinden dolayı, delegeler
kendilerini seçmediğinden dolayı, içlerinden gelerek verdikleri
paraları, belki intikam almak hırsına, kulüplerin
alacaklarını temlik etmelerinin, spor kulüplerine yapılan önemli
bir problemi beraberinde getirdiğini düşünüyorum.
Bu
önergeyi biz de zaten vermiştik, Sayın Aslanoğlu da bu önergeyi
verdi. Gençlik ve Spor Teşkilatının ve Spor Toto İdaresinin
bu konuyla ilgili sıkıntılarını bize ilettiler ve
bunları da kabul ettik. Aslında bu önergenin yeri, 28inci maddeye
koyacağımız bir ek maddeyle ilaveydi. Arkadaşımız
bu konuda Sayın Bakanın da bu konuda bir takdiri olsun. diye ifade
ettiler ve bu önergeyi de kabul ediyoruz. Ama, tekrar Başkanlık
Divanını uyarıyorum: AK PARTİnin, iktidar partisi grubunun
verdiği önergelere gösterdiği ihtimamı, tamamen İç Tüzüke
aykırı bir şekilde, İç Tüzükte hakkın suistimali
olarak kullanılan bu şekildeki önergeleri de dikkatli şekilde
incelemeleri gerektiğini ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Elitaş.
Bir
açıklama yapmak istiyorum.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkanım
BAŞKAN
Sayın Şandır, müsaade ederseniz, lütfen
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Benim ismimi de anarak
BAŞKAN
Açıklamayı yapayım Başkanlık Divanına yönelik
söylediği sözler nedeniyle, özensizlik nedeniyle.
İç
Tüzük 87: Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri beşyüz kelimeden
fazla ise, önerge sahibi önergesine beşyüz kelimeyi geçmeyen bir özet
eklemek zorundadır.
Bu özeti
eklemiştir. Diğeri okunmaz diye bir hüküm yoktur. O özet de ikinci
kere okunduğunda okunacak olduğu için, özete onun için ihtiyaç
duyulmuştur.
Bunu
açıklamak gereğini duydum. İç Tüzük 87de efendim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Özet nerede? Özeti göremedik, özet yok.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Var orada, var.
BAŞKAN
Özeti de var efendim.
Şimdi,
bunun için
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, özet bizde yok.
BAŞKAN
Özet sizde yoksa onu bilemeyeceğim efendim, o dağıtılmıştır
herkese. Özet, gruplarda var.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Peki, motamot aynı olana ne diyeceksiniz?
BAŞKAN
Bunun için, uygulamamızda bir terslik yoktur, İç Tüzükü aynen
uygulamaktayız.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN
Evet, Sayın Şandır, siz ne demek istiyorsunuz?
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Elitaş ismimi de anarak grubumu da ilzam
edecek laflar söyledi.
BAŞKAN
Evet, buyurunuz.
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) Önergeyi oylayalım, daha sonra
Sayın Başkan
Önergeden sonra
Oylayalım da ondan sonra
BAŞKAN
Önergeyi daha sonra
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Efendim, işlem bitmeden
BAŞKAN
İşlem bitmeden, buyurunuz, tabii ki.
Buyurunuz.
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
4.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın,
şahsına ve grubuna sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Çok teşekkür ederim.
Sayın
Elitaş, gerçekten, anlamakta zorlanmış olmanıza hak
veriyorum. Anlayabilmeniz zor, niye? Bakın
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Siz ne yazdığınızın
farkında değilsiniz!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Bakın, size anlatayım. Şimdi, madde
10da sizin yaptığınız düzenlemede diyorsunuz ki:
fıkraları
yani
1 ila 6ncı, 9 ila 11inci ve 16ncı
fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. Biz bu önergeyle ne yapıyoruz? Diyoruz
ki:
aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri)
yeniden düzenlenmiştir. diyorsunuz,
müthiş bir şey yapmışsınız!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Ha, bak, Sayın Elitaş, burada kanun
yapıyoruz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Çok önemli bir şey
yapmışsınız!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Çok önemli bir şey söylüyoruz. Sizin bu
yaptığınız değişiklik değil, düzenleme. Dört
sayfalık kanun maddesi değişikliği olur mu? Ya, yok mu
aranızda hukukçular arkadaşlar? Sayın avukatlar, Adalet
Komisyonu Başkanı -milletin önünde konuşuyorsunuz- dört
sayfalık bir değişiklik olur mu? Sayın Yakut, hukukçusun.
HARUN
ÖZTÜRK (İzmir) Millî Piyangoda yaptılar, Millî Piyangoda!
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Bu bir düzenleme.
EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) Çok teknik bir şey Sayın Başkanım
o.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Biz sizin yaptığınız
yanlışı düzeltiyoruz. Bu bir düzenleme, değişiklik
değil. Ama dört sayfalık bir kanun maddesi olmaz, bunu ifade ediyorum
ve gerçekten, teşekkür ederim tekrar konuşma fırsatı
verdin. Halkın, milletimizin -kayıtlara geçsin- dikkatini çekmek için
biz böyle bir önerge verdik. Böyle, bir teşkilat yasasını bir
torba yasasının içerisinde değiştiremezsiniz;
değiştirirseniz bunun adı hukuk olmaz, bu devletin adı
hukuk devleti olmaz Sayın Elitaş.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Şandır, hukukçu gibi
konuşuyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Ve yazık ediyorsunuz, Türkiyeye yazık
ediyorsunuz! Çok acıyarak söylüyorum, tenkit anlamında değil,
Türkiye'nin çivisini çıkardınız, ne teamül kaldı ne kural
kaldı.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Hukukçu gibi konuşuyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Böyle mi kanun yapılır, Allah
aşkına! Bu Meclis, seksen yıldan bu yana böyle zulüm görmedi.
Üzülerek söylüyorum, tenkit anlamında falan değil. Böyle bir şey
olmaz arkadaşlar.
Eğer
bunlara ihtiyaç varsa, bu değişikliğe ihtiyaç varsa, bu
düzenlemeye ihtiyaç varsa, gelin beraber yapalım, burada çok kanunlar
çıkardık birlikte. Ama böyle bir şey olmaz ya! Dört
sayfalık kanun maddesi ve bunu da değişiklik olarak
sunamazsınız, düzenleme yaparsınız. Bizim verdiğimiz
önergeyi aslında kabul etmeniz lazımdı, sizin
yanlışınızı düzeltmek gayretiyle yaptık.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sizin önergeyi kabul etseydik Mevlüt Beyin
önergesi düşüyordu.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Değerli milletvekilleri, Allah aşkına,
bu teklife bakınız, kaç kanunu değiştiriyorsunuz? Bir, iki,
üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç,
on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz kanunda
değişiklik yapıyorsunuz. Kurumları da sayarsak, en az on
tane kurumun bazılarının teşkilat yasasını
değiştiriyorsunuz, bazılarının işleyiş
yasasını değiştiriyorsunuz.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Şandır, lütfen sözünüzü tamamlayınız.
MEHMET
ŞANDIR (Devamla) Sayın Başkanım,
tamamlayacağım.
Devlet Su
İşleri gibi köklü bir kuruluşun yapısını
değiştiriyorsunuz ve bunu torba kanunla yapıyorsunuz. Böyle bir
şey olmaz. Yaparsanız, bunun adına hukuk denmez, bunun
adına hukuk kurmak denmez. Burası hukuk kuran bir kurum, bu İç
Tüzüke uymak mecburiyetindesiniz. İç Tüzük 87ye göre, ne böyle önerge
olur ne de böyle kanun maddesi düzenlenir Sayın Elitaş.
Dolayısıyla,
biz çok özenli bir grup başkan vekilliği yapıyoruz ve çok tarihî
de bir görev yapıyoruz. Yanlışınızı kayda
geçiriyoruz, belki ders alırsınız, bundan sonra gelenler, işte,
bu tür ayıp durumlara veya yanlış durumlara düşmemek için
özen gösterirler, gayret gösterirler umuduyla da gayret gösteriyoruz.
Teşekkür
ediyorum, saygılar sunuyorum efendim, sağ olun. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ediyoruz Sayın Şandır.
VII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN
GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun Tasarı
ve Teklifleri (Devam)
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Samsun Milletvekili Suat Kılıç, Giresun
Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul Milletvekili Ayşe Nur
Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş ve Yozgat
Milletvekili Bekir Bozdağ'ın; Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Osmaniye
Milletvekili Durdu Mehmet Kastal'ın Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporu (2/875, 2/876) (S. Sayısı: 698) (Devam)
BAŞKAN
Birlikte işleme aldığım iki önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Maddeyi
oylamadan önce Komisyonun bir düzeltme talebi vardır.
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Sayın
Başkanım, kanun teklifinin çerçeve 10uncu maddesiyle
değiştirilen 3289 sayılı Kanunun ek 9uncu maddesinin
dokuzuncu fıkrasında yer alan Tahkim Kurulu, bu maddenin dördüncü
fıkrası ile üçüncü fıkranın (b) bendinin (1) numaralı
alt bendinde belirtilen
ibaresinin Tahkim Kurulu, bu maddenin üçüncü
fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendiyle dördüncü
fıkrasında belirtilen
şeklinde
değiştirilmesini ve yine Genel kurul; üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile toplanır cümlesiyle
başlayan ibarenin sonuna ve katılanların salt
çoğunluğu ile karar alınır. şeklinde değiştirilmesini
takdirlerinize sunarız.
BAŞKAN
Kabul edilen önerge ve bu düzeltme talebi doğrultusunda 10uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
HARUN ÖZTÜRK
(İzmir) Önergesiz olur mu böyle?
BAŞKAN
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
M.
FATİH ATAY (Aydın) Önergesiz olmaz ki Sayın Başkan.
BAŞKAN
Oylandı efendim.
11inci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı kanun teklifinin 11 inci maddesinin
başlığının Tahkim Kurulunun çalışma usul ve
esasları ibaresinin Tahkim Kurulunun çalışma esas ve usulleri
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Şevket Köse Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk
Adıyaman Malatya İzmir
Halil Ünlütepe Fatih Atay
Afyonkarahisar Aydın
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 11. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Erkan Akçay Hakan Coşkun
Mersin Manisa Osmaniye
Recep Taner Metin Çobanoğlu Emin Haluk Ayhan
Aydın Kırşehir Denizli
Mustafa Kalaycı Y. Tuğrul
Türkeş
Konya Ankara
Madde 11-
3289 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
"Tahkim
Kurulunun çalışma usul ve esasları
Ek Madde
9/A- (1) Tahkim Kurulu, en az beş üyenin katılımıyla
toplanır ve oy çokluğuyla karar alır. Oyların
eşitliği halinde başkanın kullandığı oyunun
tarafı çoğunluk sayılır.
(2)
Kurulun görev alanına giren konularda başvurular, ilgili kişiler
ile kulüp başkanları veya yetkili kılınan idarecileri
tarafından, Tahkim Kurulu Başkanlığına hitaben
yazılmış dilekçeyle yapılır. Dilekçeler, doğrudan
Kurula verilebileceği gibi posta ile de iadeli taahhütlü gönderilebilir.
Başvuruların teslim veya postaya verilişi, başvuru tarihi
olarak kabul edilir. Kurula başvuru ücreti; sporcular için 2000 gösterge,
diğer başvurularda ise 4000 gösterge rakamının memur
aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu
bulunan tutardaki meblağ, Genel Müdürlük bütçesine gelir kaydedilir.
İtirazın kabulü halinde başvuru ücretleri iade edilir. Kurulun
sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurul
ihtiyaçları için her yıl Genel Müdürlük bütçesine gerekli ödenek
konulur.
(3)
Kurula başvuru süresi, federasyon yönetim kurulu kararı ile disiplin
veya ceza kurulu kararının yazılı bildiriminden itibaren on
gündür. Başvuru sahibi dilekçesinde; tarafları, konuyu, hukuki
sebepler ile dayanılan delilleri ve taleplerini belirtmek zorundadır.
Başvuru tarihinden itibaren en geç beş gün içerisinde başvuru
ücreti ile diğer giderlerin yatırıldığına
ilişkin makbuzun ibraz edilmemesi halinde itiraz yapılmamış
sayılır.
(4)
Başvuru dilekçeleri, Kurul evrakına kayıt sırasına
göre ve varsa ivedilik durumları da dikkate alınarak incelenir.
Başkanın uygun görmesi halinde bir üye dosyayı; görev, merci
atlanması, ehliyet, menfaat, süre aşımı konularında ve
esastan inceleyerek görüşünü en geç beş gün içinde bildirir.
Başkan, Kurul üyesi olmayan ancak konusunda uzman kişi veya
kişileri ücretini de belirlemek suretiyle bilirkişi olarak
görevlendirebilir.
(5)
Kurul, merci atlanması halinde dilekçeyi gerekli işlem için ilgili
yere gönderir ve başvuru sahibine de bildirimde bulunur. İlk
incelemede herhangi bir aykırılık görülmemesi halinde veya
biçimsel eksikliklerin giderilmesi üzerine, dilekçe, karşı tarafa ve
ihbarı gerekli görülen diğer kişilere tebliğ olunur.
Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren en geç on gün içinde
cevap dilekçesini vermek zorundadır. Dilekçede, maddî ve hukukî
açıklamalar ile deliller ve talepler yer alır ve bunlara ilişkin
belgeler eklenir.
(6)
Tamamlanan dosya, dosyayı inceleyen üyenin düşüncesi veya
bilirkişi raporu ile birlikte Kurula sevk edilir. Kurul; incelemesini
evrak üzerinde yapabileceği gibi tarafların sözlü
açıklamalarına da başvurabilir.
(7)
Kurula başvuru icra ve infazı durdurmaz. Ancak; Kurul, ivedi
durumlarda, ilgilinin talepte bulunması koşuluyla, başvuru veya
itiraz konusu kararda hukuka açıkça aykırılık
bulunması halinde ve yargılamanın seyrini dikkate alarak, icra
veya infazın durdurulmasına karar verebilir. Kurul, haklı ve
gerektirici nedenlerin bulunması halinde ihtilafla doğrudan ilgili
konularda ihtiyati tedbir kararı verebilir.
(8) Kurul
kararını; kanun, ulusal ve uluslararası federasyonların
kuralları, kanunların usule ilişkin hükümleri ile dosya
münderecatı, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve her
türlü delile göre adalet ve nasafet esasları dairesinde tesis eder.
Zorunlu haller dışında sportif faaliyetlere ilişkin iş
ve işlemlerde en geç on iş günü, diğer hususlarda ise en geç üç
ay içerisinde kararını verir. Kurul; itirazın reddine, kabulüne
veya itiraz konusu kararın değiştirilerek karara bağlanmasına
hükmedebilir. Kararlar gerekçeli olur. Varsa muhalefet şerhleri eklenir.
(9)
Kısa karar, ilgiliye ve federasyon başkanlığına faks
ve internet üzerinden derhal bildirilir ve federasyon ile ilgililer
tarafından uygulanmaya başlanır. Gerekçeli karar daha sonra
tebliğ olunur. Kararlar, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi hükmü uyarınca ilam
mahiyetinde sayılır.
(10)
Taraflar, kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde verilen
karara karşı karar düzeltme yoluna başvurabilirler. 18/6/1927
tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
kararların açıklanması, maddî hataların düzeltilmesi veya
yargılamanın yenilenmesi halleri dışında Kurul
aynı konuda tekrar karar veremez."
BAŞKAN
Komisyon bu önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Kabul ediyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe efendim.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
"Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu
taraf çoğunluk sayılır." İbaresinin yanlış
anlaşılabileceği, ileride hukuken problemler ortaya
çıkmaması için ''Oyların eşitliği halinde
başkanın kullandığı oyunun tarafı çoğunluk
sayılır." Şeklinde değiştirilmesinin daha iyi
olabileceği düşüncesi ile bu önerge verilmiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkanım, madde
tamamıyla değişti.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Madde değiştiği için işlemden
kaldırmanız lazım.
BAŞKAN
Evet, bir yanlışlık oldu.
Şimdi,
sayın milletvekilleri, diğer önergeyle maddenin tümü
düzenlendiği için yeni baştan, bu önergeyi işlemden
kaldırıyoruz.
Böylece,
kabul edilmiş bu önerge doğrultusunda 11inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
11inci madde
kabul edilmiştir.
12nci
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 Sıra Sayılı Kanun Teklifinin 12. maddesinin 4.
fıkrasındaki üç ay ibaresinin dört ay şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Şevket Köse Harun Öztürk Birgen Keleş
Adıyaman İzmir İstanbul
Fatih
Atay Sacid
Yıldız
Aydın İstanbul
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 12. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Hakan Coşkun Y. Tuğrul Türkeş Metin Çobanoğlu
Osmaniye Ankara Kırşehir
Recep Taner Erkan Akçay
Aydın Manisa
Madde 12-
3289 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
"Geçici
Madde 11- (1) Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler
yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; 3289 sayılı Kanunun Ek
9 uncu maddesine göre özerk olan spor federasyonları bu Kanuna göre
kurulmuş bağımsız spor federasyonu olarak kabul edilir.
Diğer kanunlarda özerk spor federasyonlarına yapılan
atıflar, bağımsız spor federasyonlarına
yapılmış sayılır.
(3)
Tahkim Kurulunun asıl ve yedek üyeleri, bu maddenin yayımı
tarihinden itibaren 30 gün içerisinde görevlendirilir.
(4) Bu
Kanunla tüzel kişilik kazanan spor federasyonları, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk ilgili olimpiyat
oyunlarının bitim tarihlerinden itibaren üç ay içerisinde genel
kurullarını yaparak hukuki yapılarını bu Kanuna uygun
hale getirmek zorundadırlar."
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul)
Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe...
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
"(1)
Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." İbaresinin "(1)
Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunabilir." şeklinde
değiştirilmesinin idareye uygulamada kolaylık
sağlayacağı düşünülerek bu önerge düzenlenmiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge
kabul edilmiştir.
Diğer
önergeyi işlemden kaldırıyoruz çünkü madde tamamen yeniden
düzenlenmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 12nci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
13üncü
madde üzerinde iki önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Alim Işık Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı
Kütahya Mersin Konya
Emin Haluk Ayhan Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun
Denizli Ankara Osmaniye
Recep Taner Erkan Akçay Mehmet Günal
Aydın Manisa Antalya
Metin
Çobanoğlu
Kırşehir
Madde 13-
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 28 inci
maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
"Ticaret
sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına
ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar ile tescil ve
ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik ortamda depolanan
ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde
oluşturulur.
Ticaret
sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için
toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler,
kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin
sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde
alınarak korunur."
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 13 üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Sırrı
Sakık M. Nezir
Karabaş
Batman Muş Bitlis
M. Ufuk Uras Osman Özçelik
İstanbul Siirt
BAŞKAN
Komisyon bu son okuttuğum önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
13/01/2011
tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'na paralel
düzenlemeler içeren söz konusu madde, 29/6/1956 tarihli ve 6762
sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu
düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası
müktesep hak sorunları yaratması olasılığı
nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 13. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Alim
Işık (Kütahya) ve arkadaşları
Madde 13
- 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 28 inci
maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
"Ticaret
sicili kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına
ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kayıtlar ile tescil ve
ilan edilmesi gerekli içeriklerin düzenli olarak elektronik ortamda depolanan
ve sunulabilen merkezi ortak veri tabanı, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde
oluşturulur.
Ticaret
sicili kayıt işlemlerinin elektronik ortamda yapılması için
toplanması ve işlenmesi gerekli olan kişisel veriler,
kişisel verilerin korunması ve bilgi güvenliğinin
sağlanmasına ilişkin tedbirler mevzuata uygun bir şekilde
alınarak korunur."
BAŞKAN
Komisyon bu okuttuğum önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire bırakıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
ÇALIŞMA
VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ÖMER DİNÇER (İstanbul)
Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe...
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
İfade
bozukluğunun düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca tedbirlerin de
mevzuata uygun olması hükmü eklenmektedir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 13üncü maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... 13üncü madde kabul
edilmiştir.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.51
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 19.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
698
sıra sayılı Teklifin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
14üncü
madde üzerinde üç önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Y. Tuğrul Türkeş Hakan Coşkun Metin Çobanoğlu
Ankara Osmaniye Kırşehir
Recep
Taner Erkan
Akçay
Aydın Manisa
Madde 14-
6762 sayılı Kanunun 66 ncı maddesine birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu
defterlerin açılış ve kapanış onaylarının
şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca
çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.
Tacir,
işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,
fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer
şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya
elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge
aynı mahiyettedir. Şimdi bu önergeleri okutup birlikte işleme
alacağım, istemleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı
söz vereceğim.
Önergeleri
okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14 üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız İbrahim Binici M. Nezir Karabaş
Batman Şanlıurfa Bitlis
M. Ufuk Uras Sırrı
Sakık
İstanbul Muş
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14. maddesinin teklif
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Fatih Atay Harun Öztürk Tekin Bingöl
Aydın İzmir Ankara
Şevket
Köse Metin
Arifağaoğlu
Adıyaman Artvin
BAŞKAN
Komisyon bu okuttuğum iki önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okur musunuz.
Gerekçe:
13/1/2011
tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununa paralel
düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin, 29/6/1956 tarihli ve 6762
sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu
düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası
müktesep hak sorunları yaratması olasılığı
nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN
Sayın Atay, buyurunuz.
M.
FATİH ATAY (Aydın) Sayın Başkan, sayın
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
10uncu,
11inci ve 12nci maddelerdeki değişiklik nedeniyle verdiğimiz
önergelerde söz alamadım. O nedenle ben, yine de 10uncu maddede
yapılmış olan değişiklikle kabul edilmiş olan bu
maddenin Anayasaya aykırı olduğunu sizlere açıklamaya
çalışacağım.
Değerli
milletvekilleri, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği tahkimle ilgili yasa
nedeniyle yeniden bir düzenleme yapılması 19 Mart tarihine kadar bir
yıllık süre veren bir kararı içeriyordu. Bugün 19 Marta kadar
yetiştirilmesi gereken bu yasayla ilgili olarak alelacele bir
çalışma yapılmış. Kanunun üç sayfa olması,
bazı yanlışlıkların olması ayrı bir şey
ancak bağımsız olarak bir federasyon kurulmasına yönelik
bir yasa geliyor önümüze, bağımsız deniyor.
Değerli
arkadaşlarım, bağımsız olan bu federasyonların
denetim kurulları 5 kişiden oluşuyor. 2 kişi kulüpler
tarafından genel kurulda seçiliyor, diğer 3 kişiyi Bakan
atıyor. Nasıl bağımsızlık bu arkadaşlar?
Federasyonların böyle bağımsızlığı söz
konusu olabilir mi?
Gelelim
şimdi
Genel kurulun yüzde 60ı kulüplerden oluşuyor, yüzde 10u
Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün elemanlarından oluşuyor, yüzde
70 yaptı. Peki, yüzde 30? Mevcut federasyonların atayacakları
kişilerden oluşuyor. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar
ya? Dünyanın hiçbir yerinde böyle tarafsız, bağımsız
bir federasyondan bahsetmek mümkün olabilir mi? Ömrünün sonuna kadar federasyon
başkanlarını alaşağı edemezsiniz.
Düşünebiliyor musunuz, 100 kişinin 30 kişisini federasyon
atıyor, 10 kişisini Gençlik Spor Genel Müdürlüğü atıyor.
Geri kalan 60 kişi de belirli kulüplerin desteğini
aldığı zaman hiçbir federasyon başkanını
değiştirme şansınız söz konusu değil.
Peki, bu
tarafsızlık giderilebilir mi? Evet, giderilebilir. Futbol
Federasyonunda Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün hiçbir üyesi bulunmuyor.
Neden? Çünkü Futbol Federasyonunun, FIFA ve UEFAnın katı
kuralları çerçevesinde özel bir yasasını yapmak zorunda
kaldık ve o yasa nedeniyle de bugün Futbol Federasyonunun üyesi
tarafsız, bağımsız, özerk bir konumdadır. Peki, diğer
federasyonların günahı ne? Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün bu
federasyonlarda, yüzde 10 genel kurulda temsil edilme yetkisi, hakkı
nereden doğuyor? Olabilir mi böyle bir şey? Mümkün değil.
Onları da tarafsız bırakın, taraf olmayın. Zaten
denetçinin 5 kişisinin 3ünü atıyorsunuz.
Ayrıca,
Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu var, 7 kişiden
oluşuyor, 7sini de Bakan atıyor. Olabilir mi böyle bir şey
arkadaşlar ya? Federasyon başkanı olduğunuzu düşünün,
Ankara iline il başkanı atayacaksınız, il temsilcisi
atayacaksınız; teklif ediyorsunuz, Gençlik Spor Genel Müdürü onay
verirse atayabiliyorsunuz. Böyle Federasyon
Başkanlığının tarafsızlığından,
bağımsızlığından söz etmek mümkün olabilir mi?
Değerli
arkadaşlarım, biraz sonra Anayasa oylaması yapacağız.
Yapacak olduğumuz Anayasa oylamasında uzlaşmayla çıkan bu değişiklikle,
bu yaptığımız, tahkim konusunda yapmış
olduğumuz işlem tamamen birbirine ters. Orada yapmış
olduğumuz değişiklikle, spor tahkim kurullarına sadece
sportif faaliyetler ve disiplin eylemleri nedeniyle zorunlu tahkim kuruluna
başvurulabilir. O zorunlu tahkim kurulunun dışında kalan
sözleşmeye dayalı, sporcuların, kulüplerin birbirleri
arasındaki sorunlarla ilgili olarak genel mahkemelere gitme yetkileri
vardır, gidebilirler. Ayrıca federasyonların tahkim
kurullarında ihtiyari olarak gidebilirler ama burada yapılan
değişiklik ile biraz sonra yapacağımız Anayasa
değişikliği arasında tam ters bir durum söz konusu oldu.
Buradaki değişiklik tahkim kurullarına gitmeyi zorunlu hâle
getirdi ve onların kararlarını kesin hâle getirdi. Bu bile
Anayasaya aykırılık içeren bir durumdur. Ben o maddelerde
konuşamadığım için, bunların Anayasaya
aykırı, çok çok aykırı olan bu işlemlerini bir kez
daha sizlere, milletvekillerine hatırlatmak istedim.
Bu
kanunları yapmak önemli bir şeydir arkadaşlar. Bir sportif faaliyetin
yeniden düzenlenmesine yönelik olarak Türkiyedeki herkesi ilgilendiren bu
faaliyetleri, düzgün, doğru, yapıcı olarak, dünyadaki bütün
kurallara uygun olarak yapmak zorundayız. Futbolda nasıl
yaptıysak burada da aynı işlemleri yapmak zorundayız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
M.
FATİH ATAY (Devamla) Değerli arkadaşlarım, ben bir
sonraki maddede de bu kanunda yapılan yanlışlıklarla ilgili
sözlerime devam edeceğim. Şimdi zamanım yetmedi. Bu maddelerin,
bu yasaların, bir daha, Sayın Bakan ve arkadaşlarımız
tarafından yeniden düşünülmesini, bu maddelerin geri çekilmesini
öneriyorum. Anayasaya açıkça aykırı olan bu işlemlerden
vazgeçilmesini öneriyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 14. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 14- 6762 sayılı Kanunun 66
ncı maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin mevcut ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu
defterlerin açılış ve kapanış onaylarının
şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca
çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir.
Tacir,
işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin,
fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer
şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya
elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılıyoruz.
BAŞKAN
Katılıyorsunuz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
"Bu
defterler elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Elektronik
ortamda veya dosyalama suretiyle tutulan defterlerin açılış ve
kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin
nasıl tutulacağı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile
Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir
tebliğle belirlenir." ibaresinin "Bu defterler elektronik
ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabilir. Bu defterlerin
açılış ve kapanış onaylarının şekli ve
esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağı Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca
çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirlenir."
şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı
düşünülerek bu değişiklik önerilmektedir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda madde 14ü oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
14üncü madde kabul edilmiştir.
On dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.12
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 19.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
698
sıra sayılı Teklifin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet yerinde.
15inci
madde üzerinde dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Madde 15-
6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan sonra
gelmek üzere aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar
eklenmiştir.
"Pay
sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve
bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve
iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve
vakıflar lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere,
diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda
düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
İkinci
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra
hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin
ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde,
ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte
kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen
imtiyazların tümü kanunen sona erer."
Mustafa Elitaş Mehmet Çiçek Yılmaz Helvacıoğlu
Kayseri Yozgat Siirt
Kayhan
Türkmenoğlu Turan
Kıratlı
Van Kırıkkale
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mehmet Şandır Mustafa Kalaycı Emin Haluk Ayhan
Mersin Konya Denizli
Y. Ertuğrul Türkeş Hakan Coşkun Metin Çobanoğlu
Ankara Osmaniye Kırşehir
Recep
Taner Erkan Akçay
Aydın Manisa
Madde 15
- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci,
üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.
"Tanınan
imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket menfaatlerine
aykırı olamaz.
Pay
sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve
bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve
iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya
birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
Üçüncü
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir
Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının
bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele
hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale
gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona
erer."
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, şimdi okutacağım iki önerge
aynı mahiyettedir. Bu önergeleri okutup birlikte işleme
alacağım, istemleri hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı
söz vereceğim.
Buyurunuz.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Bengi Yıldız Sırrı
Sakık M. Nezir
Karabaş
Batman Muş Bitlis
M.
Ufuk Uras M. Nuri Yaman
İstanbul Muş
TBMM
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Kanun Teklifinin 15. maddesinin teklif
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu Harun Öztürk Malik Ecder Özdemir
Malatya İzmir Sivas
Fatih
Atay Metin
Arifağaoğlu
Aydın Artvin
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu, bu son iki önergeye?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Katılmıyorsunuz.
Barış
ve Demokrasi Partisinin gerekçesini okur musunuz lütfen.
Gerekçe:
13/01/2011
tarihli ve 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununa paralel
düzenlemeler içeren söz konusu maddelerin, 29/6/1956 tarihli ve 6762
sayılı mevcut Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olmaması, bu
düzenlemelerin tek başına yetersiz kalması ve olası
müktesep hak sorunları yaratması olasılığı
nedeniyle maddelerin metinden çıkarılması amaçlanmaktadır.
BAŞKAN
Buyurunuz Sayın Atay.
M.
FATİH ATAY (Aydın) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu
maddenin tartışılmasında Anayasa Komisyonu
Başkanımızın burada olmasından büyük mutluluk
duyduğumu belirtmek isterim.
Türkiye
Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde çıkan yasaların hiçbir
tanesi geriye dönük olarak uygulanmaz. Bu, hukukun üstünlüğü ilkesinin
temeli olarak Sayın Başkanın da her zaman bu kürsüden
çıkıp savunduğu ilkelerin bir tanesidir. Bu maddenin Anayasa
Komisyonundan geçmemiş olmasınının Plan ve Bütçe
Komisyonundan geçmiş olmasının hukuki eksiklikleri de beraber
getirmesinden de büyük üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum.
Türkiyede
altın hisse diye bir hisse var. Bu altın hissenin, birileri için
zor olan bu altın hissenin, galiba yok edilmesine yönelik böyle bir madde
getiriliyor. Geçmişe yönelik olarak altı ay içerisinde altın
hisselerin el değiştirmesi mi amaçlanıyor? Özel bir durum mu söz
konusu? Böyle bir şey olabilir mi? Kendi şirketlerinin belirli
hisselerini, belirli şirketlere katılmak için arsalarını ya
da fabrikalarını veren insanlar, gelecekleriyle ilgili olarak belirli
bir miktarda altın hisse tutarak çocuklarını ve geleceklerini, o
şirketteki haklarını ileriye dönük olarak koruma yönündeki
iradelerini yasal olarak
yapmışlar ama siz çoğunluk hakkınızı, oy
hakkınızı kullanarak yasal hakkını kullanmış
olan insanların bu haklarını ellerinden almak istiyorsunuz.
Böyle bir şeye hakkınız yok arkadaşlar. Anayasaya
aykırı, hukuka aykırı bu.
Değerli
arkadaşlarım -biraz önce- Gençlik Spor Genel Müdürlüğünün Yasasıyla
ilgili olarak çok önemsediğim de bir konu var, onu belirtmeden
geçemeyeceğim.
Değerli
arkadaşlarım, gelecek hafta, belki, sporda şiddetle ilgili yasa
teklifi gelecek, onunla ilgili de görüşülecek. Sportif faaliyetlerde
hakemler ve temsilcilerle ilgili olarak, onlara işlenen suçlarla ilgili
olarak o kişilerin kamu görevlisi olması ortak olarak
benimsenmiş durumda. Ancak, biraz önce geçmiş olan maddede çok vahim
bir durum söz konusu. Şöyle bir durum var arkadaşlar:
Federasyonların faaliyetlerinde görevli bulunanların görevleriyle
ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu
görevlisi sayılmaları. Değerli arkadaşlar, bu federasyon
üyesi, federasyonun görevlileri hakemler de olabilir. O hakemlerin
yapmış oldukları yanlış kararlardan dolayı bu madde
nedeniyle görevi ihmalden yargılanmaları söz konusu. Böyle bir
şey olabilir mi? Sportif faaliyetler nedeniyle onlara karşı
yapılacak olan eylemlerde, suçlarda, fiillî eylemlerde elbette ki o
kişilerin kamu görevlisi olarak tanımlanmaları doğrudur ama
bu kişiler futbol hakeminin ya da basketbol hakeminin, voleybol hakeminin
yapmış olduğu yanlış bir eylem nedeniyle, kamu
görevlisi olması nedeniyle yapılan şikâyet sonucunda görevi
ihmal nedeniyle yargılanması söz konusu olacaktır. Bu çok vahim
bir durumdur arkadaşlar. Bunun da tekrar diğer maddelerde olduğu
gibi yeniden gözden geçirilmesini istiyorum, öneriyorum. Yani çoğunlukla
birçok arkadaşımızın bu maddeleri
okumadığını da düşünüyorum ama burada bu yapılan
yanlışlıkların ileride daha büyük yanlış davranışlara,
yanlış hukuksal olaylara bizleri götürmemesi için, daha doğru
bir yasa yapmamız için öneride bulunuyoruz.
Değerli
arkadaşlarım, elbette sporla ilgili bir konuya da değinmeden
geçemeyeceğim. Spor kulüplerinin sorunlarıyla ilgili olarak bir
araştırma komisyonu kuruldu. O komisyonda Türkiyenin önemli bir
üniversitesinin rektörü geldi, gerçekten burnundan kıl aldırmayacak
bir davranış şekliyle kendilerinin kurdukları bir
laboratuvarın dünya çapında olduğu iddiasıyla büyük havalar
attı, konuşmalar yaptı, büyük laflar söyledi. Böyle bilimsel bir
konu hakkında tabii o konunun uzmanlarından başkasının
cevap verme hakkı yoktu. Ama günler geçti, bu laboratuvarın
yapmış oldukları işlemlerin yanlış olduğu
ortaya çıktı. Bütün dünya spor kamuoyuna rezil olduk Türkiyede
arkadaşlar, rezil olduk. Ve bu arkadaşı bekledim, o
konuşurken burnundan kıl aldırmayan rektörü bekledim, acaba özür
dileyip istifa edecek mi diye. Maalesef istifa etmedi. Bu çok acı bir
olaydır arkadaşlar.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)
BAŞKAN
Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
M.
FATİH ATAY (Devamla) Değerli arkadaşlarım, bir konuya da
değinip bitireceğim.
Sayın
Başbakanın iki danışmanı Amasyaya gitmiş, Amasya
İl Başkanı da milletvekili aday adayı oldukları için
gazetecilerle tanıştırmış. Gazetecilerin bir tanesine
de Bu tür haberler yapma, gazeten kapanır. demiş. Ben bu
arkadaşların demokrasi anlayışını uygun
bulmuyorum, sizlerin de bulduğunu zannetmiyorum. Sayın
Başbakanın yanında çalıştığı süre
içerisinde bu tür anlayışlarını Başbakana
anlattıklarını da düşünmüyorum ancak bu tür düşüncede
olan bu arkadaşların bundan sonra aday gösterilip milletvekili
olmaları hâlinde, bu düşünceye Başbakanın da katıldığını
düşünmekten kendimi alamayacağım.
Yüce
heyeti saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederiz Sayın Atay.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
698
Sıra sayılı Kanun teklifinin 15. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz e teklif
ederiz.
Mehmet
Şandır (Mersin) ve arkadaşları
Madde 15
- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci,
üçüncü ve dördüncü fıkralar eklenmiştir.
"Tanınan
imtiyazlar, iyiniyet kurallarına ve şirket menfaatlerine
aykırı olamaz.
Pay
sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve
bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve
iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri lehine tesis edilebilecek
imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya
birkaçı lehine bu Kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
Üçüncü
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren sekiz ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir
Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının
bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele
hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale
gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer.
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Katılamıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılmıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
"Üçüncü
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve
dördüncü fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale
getirilir". İbaresinin "Üçüncü fıkraya aykırı
esas mukaveleler, bu maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü
fıkralarının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz
ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir"
Şeklinde değiştirilmesinin daha uygun olacağı
düşünülerek bu değişiklik önerilmektedir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 698 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 15 inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa
Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
Madde-
15- 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine birinci fıkradan
sonra gelmek üzere aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar
eklenmiştir.
"Pay
sahipleri arasında Devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu
tüzel kişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve
bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve
iştiraklerinde; kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve
vakıflar lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere,
diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu Kanunda
düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez.
İkinci
fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra
hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin
ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde,
ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte
kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen
imtiyazların tümü kanunen sona erer."
BAŞKAN
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL (Denizli) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
DEVLET
BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Trabzon) Katılıyoruz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Önerilen
değişiklikle kamu tüzel kişileri yanında kamuya
yararlı dernek ve vakıfların da ortağı olduğu
şirketlerde, kamu yararı bakımından bunların lehlerine
de imtiyaz tanınmasına imkan sağlanmış ve söz konusu
madde ile 6762 sayılı Kanunun 401 inci maddesine eklenen
"Tanınan imtiyazlar, iyi niyet kurallarına ve şirket
menfaatlerine aykırı olamaz." şeklindeki ikinci fıkra,
uygulamada ihtilaflara yol açabileceğinden madde metninden
çıkarılmıştır.
Ayrıca
Anayasa'da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları kamu
tüzel kişileri olarak ifade edildiğinden, bu konudaki tekerrürün
giderilebilmesi bakımından söz konusu ibare madde metninden
çıkarılmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmiştir.
Kabul
edilen bu önerge doğrultusunda 15inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
15inci madde kabul
edilmiştir.
Böylece,
birinci bölümde yer alan maddelerin oylaması
tamamlanmıştır.
Sayın
milletvekilleri, kırk beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.33
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.18
BAŞKAN: Başkan Vekili Şükran
Güldal MUMCU
KÂTİP ÜYELER: Yusuf COŞKUN (Bingöl),
Gülşen ORHAN (Van)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 79uncu
Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
698
sıra sayılı Teklifin görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Komisyon?
Yok.
Ertelenmiştir.
2nci
sırada yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri
Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili Suat
Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova
Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporunun ikinci görüşmesine başlayacağız.
2.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkanvekilleri Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Samsun Milletvekili
Suat Kılıç, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekilleri İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Trabzon Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, Yalova
Milletvekili Muharrem İnce, Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekilleri İzmir Milletvekili Oktay Vural, Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır, Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve 306
Milletvekilinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 59 uncu Maddesinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile
Anayasa Komisyonu Raporu (2/879) (S. Sayısı: 697 ve 697ye 1inci Ek)
(x) (xx)
BAŞKAN
Komisyon ve Hükûmet yerinde.
Sayın
milletvekilleri, teklifin birinci görüşmesi 15/3/2011 günü saat 18.58de
tamamlanmıştı.
Bilindiği
gibi Anayasa değişiklik tekliflerinin ikinci görüşmesinde
teklifin tümü ve maddeleri üzerinde görüşme açılmamakta,
yalnızca maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri
görüşülmekte; birinci görüşmede üzerinde değişiklik
önergesi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge
verilememektedir. Teklifin birinci görüşmesinde 1inci maddesi üzerinde
değişiklik önergesi verilmişti.
Şimdi
teklifin 1inci maddesini okutuyorum:
(x) 697 S. Sayılı Basmayazı
15/3/2011 Tarihli 77nci Birleşim Tutanağına eklidir.
(xx) 697ye 1 inci ek S. Sayılı
Basmayazı tutanağa eklidir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1-
7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının 59uncu maddesinin kenar başlığı B.
Sporun geliştirilmesi ve tahkim şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
Spor
federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine
ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna
başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara
karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
BAŞKAN
Teklifin 1inci maddesinin gizli oylamasına başlıyoruz.
Gizli
oylamanın ne şekilde yapılacağını arz ediyorum:
Komisyon
ve Hükûmet sıralarında yer alan kâtip üyelerden Komisyon
sırasındaki Kâtip Üye Adana'dan başlayarak Denizliye kadar
(Denizli dâhil) ve Diyarbakırdan başlayarak İstanbula kadar
(İstanbul dâhil), Hükûmet sırasındaki Kâtip Üye ise
İzmir'den başlayarak Mardine kadar (Mardin dâhil) ve Mersinden
başlayarak Zonguldaka kadar (Zonguldak dâhil) adı okunan
milletvekiline biri beyaz, biri yeşil, biri de kırmızı
olmak üzere üç yuvarlak pul ile mühürlü zarf verecek ve pul ve zarf verilen
milletvekilini ad defterinde işaretleyecektir.
Milletvekilleri
Başkanlık kürsüsünün sağında ve solunda yer alan
kabinlerden başka yerde oylarını kullanamayacaklardır.
Vekâleten
oy kullanacak bakanlar da yerine oy kullanacakları bakanın ilinin
bulunduğu bölümde oylarını kullanacaklardır.
Bildiğiniz
üzere, bu pullardan beyaz olanı kabul, kırmızı olanı
ret, yeşil olanı ise çekimser oyu ifade etmektedir.
Oyunu
kullanacak sayın üye, Kâtip Üyeden üç yuvarlak pul ile mühürlü zarfı
aldıktan ve adını ad defterine işaretlettikten sonra
kapalı oy verme yerine girecek, oy olarak kullanacağı pulu
burada zarfın içerisine koyacak, diğer iki pulu ise ıskarta
kutusuna atacaktır.
Bilahare
oy verme yerinden çıkacak olan üye oy pulunun bulunduğu zarfı
Başkanlık Divanı kürsüsünün önüne konulan oy kutusuna
atacaktır.
Oylamada
adı okunmayan milletvekiline pul ve zarf verilmeyecektir.
Sayın
kâtip üyelerimizden bu hususlara riayet etmelerini ve milletvekillerinin de pul
ve zarf aldıktan sonra adlarının ad defterinde
işaretlendiğine dikkat etmelerini istirham ediyorum.
Şimdi
gizli oylamaya Adana ilinden başlıyoruz.
(Oyların
toplanmasına başlandı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Anayasa değişiklik teklifinin ikinci
tur görüşmelerinin 1inci maddesinin oylamasında Devlet Bakanı
Hayati Yazıcının yerine Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergünün yerine Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin yerine Devlet Bakanı Selma
Aliye Kavaf, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali
Babacanın yerine Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın yerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
Devlet Bakanı Egemen Bağışın yerine Devlet
Bakanı Faruk Özak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin yerine
Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Devlet Bakanı Zafer
Çağlayanın yerine Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Devlet
Bakanı Mehmet Aydının yerine Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Millî Eğitim
Bakanı Nimet Çubukçunun yerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günayın yerine Devlet Bakanı Faruk Çelik oy kullanacaklardır.
Evet
(Oyların
toplanmasına devam edildi)
BAŞKAN
- Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var
mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupalar
kaldırılsın.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 1inci
maddesinin gizli oylama sonucunu açıklıyorum:
Oy
Sayısı : 388
Kabul : 383
Ret : 2
Çekimser : 3
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Yusuf Coşkun Gülşen
Orhan
Bingöl Van
Madde
kabul edilmiştir.
Şimdi
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2-
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna
sunulması halinde oylanır.
BAŞKAN
2nci maddenin gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.
(Oylar
toplandı)
BAŞKAN
- Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var
mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupaları
kaldırabilirsiniz.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 2nci maddesinin gizli
oylama sonucunu açıklıyorum:
Oy
Sayısı : 382
Kabul : 376
Ret : 3
Çekimser : 2
Geçersiz : 1
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Yusuf Coşkun Gülşen
Orhan
Bingöl Van
Madde
kabul edilmiştir.
Şimdi
teklifin tümünün gizli oylamasına Adana ilinden başlıyoruz.
(Oylar
toplandı)
BAŞKAN
- Oyunu kullanmayan sayın milletvekili arkadaşımız var
mı? Yok.
Oy
kullanma işlemi tamamlanmıştır.
Kupalar
kaldırılsın.
(Oyların
ayrımı yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bir
Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Teklifin tümünün gizli
oylama sonucunu açıklıyorum:
Oy
Sayısı : 377
Kabul : 373
Ret : 2
Çekimser : 2
Kâtip Üye Kâtip
Üye
Yusuf Coşkun Gülşen
Orhan
Bingöl Van
Teklif
kabul edilmiştir.
Sözlü
soru önergeleri ile diğer denetim konularını sırasıyla
görüşmek için, 22 Mart 2011 Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere
birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 21.38