TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
12nci
Birleşim
26
Ekim 2011 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan
ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile
konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde
belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, özel
yetkili mahkemeler ve haksız tutuklamalara ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, Van
ilinde meydana gelen depreme ve Kocaelide sanayileşmenin
yoğunlaşması nedeniyle oluşan çevre kirliliği ve artan
kanser vakaları ile Gölcükteki Azar Deresinin ıslah edilmesine
ilişkin gündem dışı konuşması ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı
3.- İstanbul Milletvekili Metin Külünkün, 24 Ekim
Birleşmiş Milletler Gününe ilişkin gündem dışı
konuşması
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaşın,
gündem dışı konuşma yapan Mersin Milletvekili Ali Rıza
Öztürkün, Mecliste devam eden yeni anayasa çalışmaları sürecini
darbe anayasası olarak değerlendirmesine ilişkin açıklaması
2.- Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, gündem
dışı konuşmasında 12 Eylül 2010da referandumu
yapılan Anayasayı kastettiğine, şu anda siyasi parti
gruplarının verdikleri temsilcilerle oluşan anayasa
çalışmalarını kastetmediğine ilişkin
açıklaması
3.- Muş Milletvekili Sırrı
Sakıkın, Van ilinde meydana gelen deprem nedeniyle, diğer
ülkelerin yardım ve kurtarma ekipleri gönderme tekliflerinin Hükûmet
tarafından geri çevrildiğine ilişkin açıklaması ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı
4.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın,
Başbakanın Yirmi dört saat geç kaldık, başarısız
olduk ve Gösterilerde hemen organize olan BDPliler afet günü
yardımlarında nerede? şeklindeki ifadelerine ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Sağlıkta Dönüşüm Programının hasta
haklarını ihlal ettiğine ilişkin açıklaması
6.- Kocaeli Milletvekili Fikri Işıkın,
Kocaelide kanser vakalarının çok olduğuna yönelik Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkanın gündem dışı
konuşmasının gerçekleri yansıtmadığına, bu
hususta bilimsel verilerin bulunmadığına ilişkin
açıklaması
7.- Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlunun, yapı denetim kurumlarının
çalışmalarının denetlenmesine ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
8.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin, Van ve
Ercişte meydana gelen depremde ölenlere
başsağlığı ve yaralananlara acil şifalar
dilediğine ve depreme dayanıklı yapılmayan
yapıların can kayıplarına yol açtığına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
9.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın,
depremin doğal afet olduğuna ve depremde sıkıntı
yaşanmaması için yasalara uygun yapılar yapılmasına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
10.- İzmir Milletvekili Aytun Çırayın,
bazı yorumcuların Van depremi konusunda sosyal medyada yapılan
yorumlarına ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmazın cevabı
11.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın,
Kocaeli Milletvekili Fikri Işıkın Kocaelide kanser
vakalarının çok olduğuna yönelik hiçbir bilimsel veri
olmadığına dair ifadelerinin gerçekleri
yansıtmadığına ilişkin açıklaması
12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın, deprem
bölgesine giden CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlunun ismini zikretmekten kaçınarak, Cumhuriyet
Halk Partili milletvekilleri de deprem bölgesindeydi şeklindeki
ifadesinin Hükûmet etme anlayışına yakışmadığına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
13.- Şırnak Milletvekili Hasip
Kaplanın, Van ve Ercişte meydana gelen deprem için yardım
toplayan BDPli belediyelere baskı yapıldığına
ilişkin açıklaması
14.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Kürt sorunu, terör olaylarında yaşanan artış
ve terörle mücadele konusundaki (8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı
genel görüşme açılmasına ilişkin önergelerin
görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın bulunması
gerektiğine ilişkin açıklaması ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı
15.- Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydının, Mehmet Akif Hamzaçebinin Başbakanla ilgili sözlerini
kabul etmediğine ilişkin açıklaması
16.- İzmir Milletvekili Oktay Vuralın, Kürt
sorunu, terör olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele
konusundaki (8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme
açılmasına ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
17.- Iğdır Milletvekili Pervin
Buldanın, Kürt sorunu, terör olaylarında yaşanan
artış ve terörle mücadele konusundaki (8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas
numaralı genel görüşme açılmasına ilişkin önergelerin
görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın
bulunması gerektiğine ilişkin açıklaması ve Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın cevabı
18.- Yalova Milletvekili Muharrem İncenin, Kürt
sorunu, terör olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele
konusundaki (8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme
açılmasına ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
19.- Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydının, İç Tüzükün uygulanmasında hata
yapıldığına ilişkin açıklaması
20.- Şırnak Milletvekili Hasip
Kaplanın, Kürt sorunu, terör olaylarında yaşanan
artış ve terörle mücadele konusundaki (8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas
numaralı genel görüşme açılmasına ilişkin önergelerin
görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın
bulunması gerektiğine ilişkin açıklaması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu ve 21 milletvekilinin, kamudaki taşeron şirket
uygulamasının işçilerin hak ve özgürlüklerine etkisinin
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/32)
2.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu ve 22 milletvekilinin, kayıt dışı içki
üretimi ve satışının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/33)
3.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu ve 22 milletvekilinin, mevsimlik tarım işçilerinin
ilköğretim çağındaki çocuklarının eğitime devam
sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/34)
B) Önergeler
1.- Adıyaman Milletvekili Ahmet
Aydının, Genel Kurulun 26/10/2011 tarihli birleşiminde terör
olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele
konularında gerçekleştirilecek olan genel görüşme önergelerinin
İç Tüzükün 70inci maddesine göre kapalı oturumda
yapılmasına ilişkin önergesi
VI.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın partisine sataşması nedeniyle konuşması
2.- İzmir Milletvekili Oktay Vuralın,
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın partisine
sataşması nedeniyle konuşması
VII.- KAPALI OTURUMLAR
VIII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlunun,
Cumhurbaşkanı seçimi ve süresine ilişkin sorusu ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkan Vekili Mehmet Sağlamın cevabı (7/3)
26 Ekim 2011 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır), Bayram
ÖZÇELİK (Burdur)
------ 0 ------
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 12nci Birleşimini
açıyorum.
Toplantı
yeter sayısı vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme
geçmeden önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Konuşma
süreleri beşer dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara cevap
verebilir. Hükûmetin cevap süresi yirmi dakikadır.
Gündem
dışı ilk söz, Van ilinde meydana gelen deprem hakkında söz
isteyen Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkana aittir.
Buyurun
Sayın Türkkan.
Yok.
Gündem
dışı ikinci söz
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Başkan, bunu değerlendirelim, biz
konuşalım.
BAŞKAN
Hayır, belki gelebilir; usul öyle.
Gündem
dışı ikinci söz, tutuklamalar ve özel yetkili mahkemeler
hakkında söz isteyen Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürke aittir.
Buyurun
Sayın Öztürk. (CHP sıralarından alkışlar)
Süreniz
beş dakika.
III.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları
1.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, özel yetkili mahkemeler ve haksız
tutuklamalara ilişkin gündem dışı konuşması
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
özel yetkili mahkemeler ve haksız tutuklama üzerinde gündem
dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bu elimdeki Anayasa. Anayasanın 19, 37 ve 141inci
maddesi açıkça yazılmış. Bu da Ceza Muhakemesi Kanunu.
Bunun da 1inci maddesinde ceza muhakemesinde hangi yöntemin izleneceği
çok açık bir şekilde belirlenmiş. Burada kişilerin hak ve
özgürlüklerinin Anayasada ya da yasalarda tanımlanması yetmiyor,
üstüne üstlük bu Anayasanın ve yasanın kişilere
tanıdığı temel hak ve özgürlüklerinin sigortalı
olması lazım, güvence altına alınmış olması lazım.
Demokratik hukuk devletinde temel hak ve özgürlüklerin sigortası, güvencesi
basının özgür olmasıdır, yargının
bağımsız ve tarafsız olmasıdır yani hürriyet
rejiminin tarafsız ve bağımsız yargı üzerine, özgür
basın üzerine oturmuş olması lazımdır.
Türkiyede
basın özgür müdür? En son Sayın Başbakanın gazete
patronları ve yöneticileriyle yaptığı, onları
çağırıp yaptığı toplantılarda bazı
konularda dikkatli olmaya davet etmiştir ancak bunu tek başına
böyle ele aldığımızda çok büyük bir endişe duyulmayabilinir
fakat bu toplantıda bazı kitapların neden
yazıldığı, bazı mülakatların, söyleşilerin
neden yapıldığı, bazı yerlere neden gidildiği
neredeyse isim vererek sorulmaya başlanıyorsa o zaman otosansürden
öteye, davetten öteye doğrudan sansüre gidiş var demektir.
Bir
Başbakanın gazete sahipleri ve yöneticileriyle kamuoyunun bilgisi
dâhilinde boy boy fotoğrafları yayınlanan bir
toplantıyı yapıp, ardından burada konuşulan
konuların kamuoyuna aktarılmaması istenilebiliyorsa o zaman bu
gazeteleri iktidarın yayın organı olarak görüyor demektir. Zaten
bunun böyle olduğunun en somut bir göstergesi günlük yayınlanan dört
gazetenin bu toplantıya davet edilmemesidir. Burada her otoriter gücün
makbul bir gazete ve medya listesi olduğunu görüyoruz.
Burada
önemli olan konu darbe anayasasından yani 12 Eylül Anayasasından
Erdoğan anayasasına geçiş yapmak değildir, darbe
anayasasından Erdoğan anayasasına geçiş yapmak elbette ki
bir değişimdir ancak, bu, bazılarının söylediği
gibi bir devrim değildir, 12 Eylül darbesinden AKP darbesine geçmek
değişikliği demokratik bir hamle, ileri bir demokrasi
değildir, olsa olsa otoriterizmin duble yollarına koşturmak
demektir.
Anayasa
ve yasaların tanıdığı hak ve özgürlüklerin eşit
bir şekilde uygulanması lazım. Eğer hukuk adalet üzerine
oturuyorsa, temeli adaletse ve gücünü adaletten alıyorsa, adalet de
toplumsal vicdanı kanatmıyorsa adalet demektir. Toplumsal
vicdanı kanatan, adalete dayanmayan bir hukuk asla kabul edilemez. Son
zamanlarda Deniz Feneri davasındaki sanıklar bırakıldı,
dört aylık tutuklama süresinin aşırı olduğu,
artık bundan sonra uygulanacak cezanın cezaya dönüşeceği
nedenle tutuklandılar. Buna hiçbir itirazım yok. Çünkü ben öteden
beri, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi biliyor ki, tutuklamanın
aslında ceza muhakemesinin amacına ulaşmak için başvurulan
geçici bir tedbir olduğunu, hatta ceza muhakemesinin amacına
ulaşmak için diğer yollardan herhangi bir sonuç alınamıyor
ise en son tutuklamaya başvurulabileceğini öteden beri savunan bir
anlayışa sahibim. Ama itiraz ettiğim konu şudur: Deniz
Feneri davasında uygulanan hükümler özel yetkili mahkemelerde uygulanan
hükümlerin aynısıdır. Yani Silivri davasında, halkın
seçtiği belediye başkanlarının tutuklandığı
KCK davasında ve halkın seçtiği milletvekillerinin
tutuklandığı Ergenekon davasında uygulanan yöntemlerin
aynısıdır. Şimdi sormak gerekmiyor mi sayın
milletvekilleri? Deniz Feneri davasında dört aylık tutuklama süresi
aşınca cezaya dönüşüyor da, diğer mahkemelerdeki dört
yıla, beş yıla varan tutuklama süreleri neden cezaya
dönüşmüş olmuyor? (CHP sıralarından alkışlar)
Orada tutuklama nedenleri ortadan kalkmamışsa, Deniz Feneri
davası tutuklama nedenleri neden ortadan kalkmış oluyor? Deniz
Fenerinde yandaş hukuk, KCK davasında, Ergenekon ve Silivri
davasında faşist hukuk uygulamasını bu Parlamentonun içine
sindirmesi mümkün müdür? (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli
arkadaşlarım, o nedenle, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu özel
yetkili mahkemelerin de kaldırılması konusunda bir kanun teklifi
verdik. Eğer bu ülkede gerçekten demokratik, özgür, çağdaş bir
anayasa yapılacaksa öncelikle
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Öztürk, teşekkür ediyorum.
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Devamla) 12 Eylül 1980 faşist Anayasasının
kişilere tanıdığı hak ve özgürlükleri askıya alma
hakkı veren özel yetkili mahkemelerin kaldırılması
gerekmektedir. Gerisi fasa fisodur.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, Hatip,
konuşmasında anayasa hazırlık
çalışmalarını amacını aşan bir şekilde
tarif etti. 12 Eylül darbe Anayasasını eleştirirken şu
andaki Meclis Başkanlığı sürecinde devam eden anayasa
çalışmalarını da darbe anayasası şeklinde tarif
etti.
Müsaade
ederseniz düzeltme yapmak istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun, iki dakika lütfen. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
IV.-
AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaşın, gündem dışı
konuşma yapan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, Mecliste devam
eden yeni anayasa çalışmaları sürecini darbe anayasası
olarak değerlendirmesine ilişkin açıklaması
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz
önce burada konuşan hatip 12 Eylül darbe Anayasasının bazı
maddelerinden ifadede bulundu. Şu anda Türkiyede yaşayan her
vatandaşın, tüm siyasi parti gruplarının üzerinde ittifak
olarak bulunduğu, 12 Eylül darbe Anayasasından bu milleti kurtarmak
ve onunla ilgili Meclis Başkanımızın
Başkanlığında toplanan bir heyet -her siyasi partiden
eşit şekilde oluşturulan üçer temsilcinin bulunduğu bir
heyet- bugün, pazartesi ve perşembe günleri bu Anayasayı
değiştirmek üzere toplanıyor.
Anayasa
Uzlaşma Komisyonu karar aldı, dedi ki: Sonuçlar ittifakla
alınacak. Yani bütün siyasi partilerin Evet dediği maddeler
değiştirilecek. Bu değiştirmeyle, bu iyi niyetle
yapılmış girişimi darbe Anayasasının üzerinde
Erdoğan anayasası diye tarif etmek, umuyorum, diliyorum ki siyasi
parti gruplarının herhâlde niyetlerini ifade etmemek anlamına
gelir.
Bugün
Cumhuriyet Halk Partisi 3 üye verdiyse, Milliyetçi Hareket Partisi 3 üye
verdiyse, Barış ve Demokrasi Partisi 3 üye ve AK PARTİden de 3
üye bu Komisyonda temsil ediliyorsa, iyi niyetle, 12 Eylül
Anayasasını rafa kaldırmak ve sivil bir anayasayı hayata
geçirmek üzere faaliyet gösteriyor demektir.
Hiç
kimse, iyi niyetle ortaya çıkarılmış ve 12 Haziran
seçimlerinde milletin bize verdiği mesajı doğru okuyan Türkiye
Büyük Millet Meclisini darbe Anayasası şeklinde tanımlamakla
mükellef değildir.
Ümit
ediyorum, diliyorum ki konuşmacı burada haddini aşan bir
konuşma yapmıştır. Yapılan Anayasa, sivil bir anayasa
yapmak için toplanan siyasi partilerin iyi niyetli olarak yaptıkları
girişimdir.
Bu
konuyu ifade etmek istedim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Başkanım, darbe Anayasası
anlamında ispat etmeye çalışacağım izin verirseniz. Çalışmıyor
çünkü bu makine.
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Başkanım, Hatip
BAŞKAN
Şimdi efendim, bir tavzihte bulunuldu, bu da doğru.
Ne
için söz istiyorsunuz?
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Doğru değil.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Doğru değil, değil.
BAŞKAN
Komisyonun kurulduğu doğru, onu söyledi.
Ne
için söz istiyorsunuz?
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Bundan dolayı
BAŞKAN
Siz bir kere oturun
Sayın Tanal, siz oturun da
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Ama çalışmıyor makine, bunu
çalıştırın
BAŞKAN
Efendim, çalışabilir, sonra.
Buyurun.
2.- Mersin
Milletvekili Ali Rıza Öztürkün, gündem dışı
konuşmasında 12 Eylül 2010da referandumu yapılan
Anayasayı kastettiğine, şu anda siyasi parti
gruplarının verdikleri temsilcilerle oluşan anayasa
çalışmalarını kastetmediğine ilişkin
açıklaması
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Şimdi, Sayın Başkanım, benim
konuşmamda, şu anda siyasi parti gruplarının verdikleri
temsille oluşan Anayasa çalışmalarıyla ilgili bir söylev
yoktur. Benim Erdoğan anayasası diye hitap ettiğim Anayasa,
2010 12 Eylülünde referandum yapılan Anayasa değişikliklerine
ilişkindi.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Milletin kabul ettiği bir Anayasa, yüzde 58
kabul etmiş.
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Arkadaşım, kabul eder, etmez.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Halka darbeci mi diyorsunuz?
ALİ
RIZA ÖZTÜRK (Mersin) Benim ne konuştuğumu bile Sayın Grup
Başkan Vekili dinlememiş.
BAŞKAN
Tamam, mesele yok efendim, teşekkür ediyorum. Zabıtlara geçti.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Halkın Anayasası yüzde 58 oyla.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Lütfen, teşekkür ediyorum.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Özür dilerim, şu makineyi
çalıştırmanızı söylüyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
Lütfen, sonra efendim sonra. Siz ismi yazdırın, teknik heyetten
yardım isteyiniz.
Gündem
dışı ilk sözün sahibi Sayın Lütfü Türkkandı, biraz
geç kaldı.
Şimdi
buyursunlar efendim.
İkinci
söz, Lütfü Türkkanın. Van ilinde meydana gelen deprem hakkında söz
istiyor Kocaeli Milletvekilimiz.
Buyurun
Sayın Türkkan.
III.- GÜNDEM
DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı
Konuşmaları (Devam)
2.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkanın, Van ilinde meydana gelen depreme ve
Kocaelide sanayileşmenin yoğunlaşması nedeniyle
oluşan çevre kirliliği ve artan kanser vakaları ile Gölcükteki
Azar Deresinin ıslah edilmesine ilişkin gündem dışı
konuşması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan, sayın Meclis; dün grubum
adına yaptığım görüşmede depremle ilgili
kanaatlerimizi de içeren birkaç kelam etmiştim. Bugün,
aldığımız haberlere göre ölü sayısı 500ü
aşmış. Zannediyorum, enkaz altında hâlâ cesetlerin
olduğu konusunda duyumlar geliyor. Orada canını bekleyen,
evladını bekleyen, kanını bekleyen, kardeşini bekleyen
insanlara da gerçekten sabır diliyorum. Çok zor bir iş. Kurtarma ekipleri
yavaş yavaş, ümitsiz vaka olduğu için bazı enkazların
başından ayrılmaya başlamış. Allah hiç kimseyi
böyle bir acıyla, sıkıntıyla imtihan etmesin.
Ben,
bugün depremle ilgili birkaç şey söylerken kendi seçildiğim vilayet
olan Kocaeliyle ilgili bir başka felaketten bahsetmek istiyorum. Kocaeli
vilayeti kanser vakalarının çok ciddi arttığı, Türkiye
ortalamasının da çok üzerinde seyrettiği bir vilayetimiz. Bu,
belki sanayileşmenin yoğunlaşmasıyla alakalı ama
sanayileşirken de insan sağlığını gözle görmeden
sanayileşmenin tezahürü diye düşünüyorum.
Para
kazanmak kutsal bir şey, istihdam sağlamak çok kutsal bir şey
ama onlardan çok daha kutsal bir şey var, insan hayatı. İnsan
hayatının kutsallığını görmeden sadece para
kazanmak üzere yapılan sanayi, ticaret faaliyeti bu ülkeye hiçbir şey
kazandırmadığı gibi Kocaelide gördüğümüz gibi kanser
vakalarının artmasına sebep oluyor.
Bunlardan
bir tanesi, geçen hafta Gölcük ve Başiskelede yaptığım
ziyaretlerde orada kurulu Hayat Kimya Sanayi adı altında
İstanbuldan çevreyi kirlettiği için kovulan bir sanayi tesisiyle
ilgilidir. Kocaelinin Gölcükünde ve Başiskelesinde hiçbir bahçede en ufak bir şey
yetiştirmeniz kabil değil. Ektiğiniz her türlü bitki bir hafta
sonra kurumak üzere. Burayla ilgili valiliğe daha önce
yaptığımız müracaatların henüz
karşılığını alamadık. İnsanlar
fabrikanın önüne yürüyüp nümayiş yapmak istiyorlar. Bizim bu konuda
itidal tavsiyemiz bir nebze etkili olmuş ama nereye kadar etkili
olacağı konusunda çok garanti bir şey söylemek mümkün
değil.
Benim
burada Sayın Hükûmetten bir istirhamım var: Hem Kocaelinin siluetini
bozan o devasa yapısıyla hem de çevreyi kirleten, hatta denize
atılan kimyasal atıkların ve deterjanların resmini çeken
balıkçıların resimleri iade edilip Bunlar buraya ait
değil. şeklinde cevaplar verilmiş.
Bakın,
ben bir şey söyleyeceğim: İnsanların oyunu
aldığınız zaman sadece insan olduklarını
hatırlamak yeterli değil. Orada her ailede yaklaşık 1
kişi kanserle mücadele ediyor. Bu insanlar bizim insanımız.
Kalanların oyu bize yeter. diyorsanız yanlış bir şey
olur. Gidenlerin ahı da sizi yıkar. Gelin, bu işlere çok ciddi
bir şekilde -Çevre Bakanımız da var, çevreyle ilgili
duyarlı bir toplumumuz da var- el atalım. Sanayileşeceğiz,
istihdam yaratacağız, vergi alacağız. diye de insan
hayatını yok eden birtakım uygulamaların önüne set çekelim.
Bir
de, bu vesileyle, Sayın Bakanın da duyacağı ümidiyle bir
konuyu daha arz etmek istiyorum: Gölcük İstanbulun hemen dibi. Gölcükte
ıslah edilmeyen Azar Deremiz var. Tam ismi üstünde. Her yağmurdan
sonra bütün Gölcükün etrafı su basıyor. O insanlar orada
akşamları evlerinden taşınıp kahvehanelerde sabahlamak
zorunda kalıyorlar. Bu konuda, zannediyorum, Sayın Bakanlık da
Kocaelililerin bu isteğine kulak verip bu konuda gerekli önlemleri
alacaktır.
Söz
verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Sağ
olun, var olun. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Ben teşekkür ederim Sayın Türkkan.
Gündem
dışı üçüncü söz, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü
münasebetiyle söz isteyen İstanbul Milletvekili Metin Külünke aittir.
Buyurun
Sayın Külünk. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
3.-
İstanbul Milletvekili Metin Külünkün, 24 Ekim Birleşmiş
Milletler Gününe ilişkin gündem dışı konuşması
METİN
KÜLÜNK (İstanbul) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Vanda yaşanan deprem felaketinin ardından hayatını
kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı
vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Devletimizin
ve milletimizin depremin olduğu ilk andan itibaren yüreğini ortaya
koyarak harekete geçmesi ve de Vanlı kardeşlerimizin
yarasını sarmak için tüm imkânlarıyla seferber
olmasının huzuru ve güzelliğini bir kez daha yaşamaktan
millet olarak fevkalade mutluyuz. En kısa sürede Vanlı
kardeşlerimizin yaraları sarılacaktır. Devlet ve de millet
dimdik ayaktadır. Bir medeniyet havzası olan bu ilimiz en mükemmel
şekliyle de ayağa kalkacaktır. Birlik ve beraberliğimizin,
kardeşliğimizin güçlü olduğunu bir kez daha Van üzerinden,
Erciş üzerinden bu coğrafyaya ve insanlığa ifade etmek ne
güzeldir.
Saygıdeğer
milletvekilleri, her ekim ayının 24ü Birleşmiş Milletler
Günü olarak kutlanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sürerken 26
ülke ABDnin San Francisco kentinde toplanarak dünyayı savaşın
yıkımlarından korumak için karar almış, bu kararın
neticesinde Türkiyenin de içinde olduğu 54 ülke 24 Ekim 1945te Birleşmiş
Milletlerin kuruluşuna imza atmıştır.
Dünya
barışını, güvenliğini korumak, uluslararası
alanda ekonomik, toplumsal ve kültürel iş birliği için kurulan
Birleşmiş Milletler, küresel alanda ulus devletler arasında
eşitliği sağlamayı temel misyon olarak kabul etmiştir.
Türkiye,
kuruluşunun temelinde bulunan Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi
gereği Birleşmiş Milletlerin varlığını
kuvvetle desteklemiş, küresel alanda barışın
sağlanması için tüm desteğini vermiştir. Ne var ki
Birleşmiş Milletler, bir soğuk savaş kurumu olarak, 21inci
yüzyılın ihtiyaçları karşısında
hantallaşmış ve bugün güven problemi içerisindedir.
Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi gibi mevcut uluslararası
sistemin yapısına uygun olmayan adaletsiz yapısıyla da
küresel alanda barışın korunması ve güçlendirilmesi için
kendisinden beklenen görevi yapmakta yetersiz kalmaktadır.
Ulus
devletlerin hâkim olduğu bir küresel sistemin ürünü olan ve İkinci
Dünya Savaşının galiplerinin eşitler arasında birinci
sayıldığı bir yapıyı ihtiva eden BMnin,
zamanın ruhuna ve aklına uygun olarak yeniden şekillendirilmesi
artık bir kaçınılmazlıktır. Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyinde tüm devletlerin eşit düzeyde söz hakkı
olduğu daha demokratik bir yapılanmanın hayata geçmesi
gerekmektedir. Güvenlik Konseyinin aldığı kararlar
karşısında tüm üyelerin bu kararları yerine getirmesi
noktasında eşit ve de titiz olması gerekmektedir.
Son olarak Filistinin devlet kurma hakkı
konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde görülen ikircikli
ve haksız tutum, yine aynı şekilde Kıbrıs Türk
tarafının haklı davasının Birleşmiş
Milletler nezdinde gerekli yankıyı bulamaması ve Rum
tarafının çözümsüzlüğe yönelik tutumunun ödüllendirici tutumu
Birleşmiş Milletlerin kuruluş amaçlarına ters düşen
örneklerden en önemli ikisi olarak karşımızda durmaktadır.
Açıktır ki Birleşmiş Milletler, adalet, hak ve hukuk
ekseninde yeniden yapılanmak zorundadır.
Geçtiğimiz
yaz Somalide yaşanan kuraklık neticesinde Afrikalı
kardeşlerimizin yaşadıklarının artık bir kader
olmaktan çıkmasını, Birleşmiş Milletlerin yoksunluk ve
yoksullukla mücadelesinin daha aktif sorumluluk alması gerektiğine inanmaktayız.
Türkiye,
bu yıl ev sahipliği yaptığı 4üncü En Az
Gelişmiş Ülkeler Konferansında da bu hususta kuvvetli irade ve
kararlılık göstermiştir. Türkiye olarak güvenlik, kalkınma
ve insan haklarına saygının, küresel düzeyde kalıcı
barışın sağlanması için elzem unsurlar olduğuna
inanmaktayız. Türkiye'nin küresel meseleler nezdindeki bu haklı
duruşunun, küresel vicdanın sesi olarak, dünyanın tüm mazlum ve
mağdur uluslarının sözcüsü olmayı bir görev bilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
METİN KÜLÜNK
(Devamla) Yurtta barış, cihanda barış ilkesinin bir
gereği olarak yaşadığımız mavi kürenin hangi
noktasında bir haksızlık olursa
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Külünk.
METİN KÜLÜNK
(Devamla)
bu haksızlık ve hukuksuzluğa karşı
Türkiye haklının ve hukuklunun yanında olmaya devam edecektir.
Saygılar sunuyorum.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim efendim, süreniz doldu.
Sayın
milletvekilleri, 60a göre 6 arkadaşımız söz istemiş.
Şimdi,
sırasıyla, birer dakika yerlerinden söz vereceğim.
Birinci
arkadaşımız Sayın Sakık, Muş Milletvekili.
Buyurun efendim.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
3.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakıkın, Van ilinde meydana gelen
deprem nedeniyle, diğer ülkelerin yardım ve kurtarma ekipleri
gönderme tekliflerinin Hükûmet tarafından geri çevrildiğine
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
SIRRI SAKIK (Muş)
Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Bu felaketin üzerinden
yetmiş üç saat geçti, hâlâ köylerden feryat: Bize çadırlar
ulaşmadı, biz gerçekten perişan bir haldeyiz
Ama Hükûmetin
yetkilileri sürekli açıklamalarda bulunuyorlar ve her tarafın güllük
gülistanlık olduğunu söylüyorlar.
Ben şuradan sormak
istiyorum: Yani böylesi günlerde herkes birbirine yardıma koşar.
Birçok ülkeden de bu konuda yardım talepleri geldi ve özellikle kurtarma
ekipleri havaalanlarından geri çevrildiler. Acaba Hükûmetimiz niye bunu
geri tepti? Hâlen enkazın altında insanlar var ve bir can
pazarı
Eğer gücümüz yoksa bu dostane ilişkiyi, bu dostane
yardımı Hükûmet hangi hakla geri itti ve neden hâlen enkazlar
altında cesetler var? Hükûmet nerede? Bu konuda bizi
aydınlatırlarsa sevinirim.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın Kaplan
4.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, Başbakanın Yirmi
dört saat geç kaldık, başarısız olduk ve Gösterilerde
hemen organize olan BDPliler afet günü yardımlarında nerede?
şeklindeki ifadelerine ilişkin açıklaması ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Başbakan bugün
yaptığı açıklamada Yirmi dört saat geç kaldık,
başarısız olduk. dedi ve bu itirafın arkasından hemen
İşte gösterilerde hemen organize olan BDPliler afet günü
yardımlarında nerede? diye suçlamaya başladı. Böyle
günlerde bu suçlamalar bir Başbakana yakışmıyor çünkü onun
valisi Vanda yarbayı gönderip garajda yardımlara el koyuyordu.
İstanbulda, birçok ilde polis yapılan yardımlara el koyuyor,
engelliyor ve buna rağmen ilk gün Eş Başkanımız dâhil
herkes bölgede ve bütün köylere gittiler. Allahın adaleti, Başbakan
da olsa yalancılara çarpar. Yani bu dil kimseye de
yakışmaz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, konuşmacı
sözlerine dikkat etsin. Bu mikrofon
hakaret etme yeri değil, lütfen uyarınız.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) En azından bu konuda Sayın
Başbakanın kendi acizliğini başkalarını suçlayarak
gizlememesini tavsiye ediyorum. Irkçılığa da
ayrımcılığa da en azından diğer liderler kadar
duyarlı olurlarsa
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Kaplan.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
.
BAŞKAN
Buyurun.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkanım, konuşmacı
yerinden yaptığı, 60a göre istediği sözde Hükûmetimize,
Sayın Başbakanımıza hakaret etmiştir, iftirada
bulunmuştur.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sizin Başbakanınıza hakaret etmedim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Müsaade ederseniz cevap vermek istiyorum.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Durmadan bizim partimize hakaret eden bir
Başbakanınız var.
BAŞKAN
Sayın Kaplan, bir saniyenizi alabilir miyim?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkanım, Hükûmetin
yaptığı çalışmaları acz olarak göstermek kimsenin
hakkı değildir.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sabah konuşuyor
BAŞKAN
Şimdi, bir saniye efendim, siz konuştunuz.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, ne alakası var!
BAŞKAN
Buyurun bir dakika içinde
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Başbakan herkesi tahrik ediyor zaten!
BAŞKAN
Yalan söyledi. dedi efendim, bir saniye rica edeyim.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Yalan söylüyor efendim!
BAŞKAN
Tamam, mesele yok efendim, o da onu söylüyor.
Buyurun.
(CHP sıralarından gürültüler)
MUHARREM
İNCE (Yalova) Hükûmet cevap versin!
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (Trabzon) Sayın Başkan, Hükûmet burada, o
cevap versin.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Sayın Elitaş, siz yasamanın üyesisiniz
efendim.
MUSTAFA
SERDAR SOYDAN (Çanakkale) Sayın Başkan, konunun muhatabı
Sayın Başbakan, o gelsin cevap versin!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan
BAŞKAN
Tamam, şimdi isterseniz diğerlerini de bitireyim.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Tamam efendim.
BAŞKAN
Üçüncü konuşmacı Sayın Tanal.
Sayın
Tanal, yerinizden bir dakika, buyurun.
5.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Sağlıkta Dönüşüm
Programının hasta haklarını ihlal ettiğine
ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Değerli
Başkan, değerli milletvekilleri; 26 Ekim Dünya Hasta Hakları
Günüdür. Dünya Hasta Hakları Gününe Türkiyedeki
hastalarımızın çoğu
Hükûmetin uygulamış
olduğu uygulamalar nedeniyle hasta hakları ihlal edilmektedir. Reçete
başına 3 TL alınmakta, her muayene başına katkı
payı adı altında 12 TL alınmakta, aynı zamanda
performansa dayalı sistem hasta haklarını ihlal etmektedir.
Mademki performansa dayalı hasta
Eğer bu kadar verimli bir sonuç
alınabiliyorsa bir doktor grip veya nezleyi
Bunun yanında
ağır hastalığı olan kanser vesaire gibi vakalarla
ilgili doktorlar arasında bir eşitsizlik söz konusu. Bu anlamda Sağlıkta
Dönüşüm Programı gerçekten hasta haklarını ihlal etmekte,
refakatçiler hastanelerde yer bulamamakta, Şanlıurfa ili devlet
hastanesinde, eğitim hastanesinde, Hilvan hastanesinde günde en az 200-250
hasta muayene olmakta
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Tanal.
Kocaeli
Milletvekili Sayın Işık
6.- Kocaeli
Milletvekili Fikri Işıkın, Kocaelide kanser
vakalarının çok olduğuna yönelik Kocaeli Milletvekili Lütfü
Türkkanın gündem dışı konuşmasının
gerçekleri yansıtmadığına, bu hususta bilimsel verilerin
bulunmadığına ilişkin açıklaması
FİKRİ
IŞIK (Kocaeli) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Öncelikle,
Vanda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan
rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Biraz
önce Kocaeli Milletvekili arkadaşımızın konuşması
doğrusu bilimsellikten uzak bir konuşma oldu. Kocaelinde kanser
vakalarının Türkiye ortalamasının çok üzerinde
olduğuna yönelik bir tek bilimsel veri yoktur. Bu konuyla ilgili daha önce
yapılan birtakım spekülatif açıklamalar şu anda
mahkemededir. (MHP ve BDP sıralarından gürültüler)
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Yapma gözünü seveyim ya!
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Dilovası kanser ovası oldu!
BAŞKAN
Lütfen dinleyin
FİKRİ
IŞIK (Kocaeli) Sağlık Bakanlığımız şu
anda çok kapsamlı bir araştırma yapmaktadır.
Kendisi
de Dilovasında sanayici olan Sayın Milletvekilimiz, bizim çevre
konusunda en hassas bölgemizin Dilovası olduğunu bilmektedir.
SIRRI
SAKIK (Muş) Nüfusun yüzde kaçı siyahlaştı?
FİKRİ
IŞIK (Kocaeli) Biraz önce dile getirdiği Hisar Deresi ile
ilgili -Sayın Bakanımız
da burada- gerekli talimat verilmiştir, Gölcük Hisar Deresi önümüzdeki
yıl dere ıslah
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Işık.
Sayın
Canalioğlu, Trabzon Milletvekili
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Ama bunu sayın bakanın cevaplaması
gerekmiyor mu Sayın Başkan?
7.- Trabzon
Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlunun, yapı denetim
kurumlarının çalışmalarının denetlenmesine
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
MEHMET
VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) Teşekkürler Sayın
Başkan.
Ben
de Vanda hayatını kaybeden çok değerli
yurttaşlarımıza Allahtan rahmet, kalanlara
başsağlığı diliyorum. Ülkemizin başı
sağ olsun.
Değerli
milletvekilleri, yapı denetim kurumlarının yapmış
oldukları çalışmalarda mühendislerin diplomalarını
kiraladıkları ve boş denetim raporlarına imza
attıkları ve kuruma bıraktıkları ifade edilmektedir.
Ayrıca,
yapı denetim kurumlarının yaptırmış olduğu
çalışmalarda denetlemelerin ölü mühendislerce
yapıldığı ifade edilmektedir. Bu konuyla ilgili Hükûmetin
ivedi olarak araştırma başlatması gerekmektedir.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Ben teşekkür ederim.
Sayın
Yeniçeri
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan, Sayın Fikri Işık
benim sözlerimin bilimsellikten uzak olduğuna dair bir fikir beyan etti.
Bu suçlamaya karşı bir cevap vermek istiyorum izin verirseniz
efendim.
BAŞKAN
Şimdi, kusura bakmayın ama şahsınıza bir şey
söylemedi, Konuşmacı dedi. Siz Bilimsel olarak var. diyorsunuz, o
da Yok. diyor, bunda karşılıklılık
yapacağınız fazla bir şey yok, kusura bakmayın. Lütfen
efendim, lütfen
Lütfen
Sayın
Yeniçeri
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan, Meclis Başkan
Vekilisiniz, AKP Grup Başkan Vekili
gibi davranamazsınız!
BAŞKAN
- Lütfen efendim, lütfen bitirin.
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan
BAŞKAN
- Sayın Başkan, lütfen efendim, şu bitsin, tekrar, dinleyin.
OKTAY
VURAL (İzmir) Peki, sonra.
BAŞKAN
Buyurun, efendim.
8.- Ankara
Milletvekili Özcan Yeniçerinin, Van ve Ercişte meydana gelen depremde
ölenlere başsağlığı ve yaralananlara acil şifalar
dilediğine ve depreme dayanıklı yapılmayan
yapıların can kayıplarına yol açtığına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Dün yapamadığım bu bir
dakikalık konuşma için söz verdiğiniz için teşekkür
ediyorum.
Van
ve Ercişte meydana gelen depremde milletimize kayıpları için
başsağlığı diliyorum, yaralananlara da acil
şifalar temenni ediyorum.
Deprem
aslında doğanın sosyale meydan okumasıdır. Deprem,
doğa üzerinde eğreti bir biçimde tutunmaya çalışanları
affetmiyor. Toprağın üstündekiler depremin doğasına uygun
bir biçimde yaşamayı beceremediklerinden mukadder sonla
karşı karşıya geliyorlar. İnsanoğlunun doğa
üzerinde varlığını sürdürmesinin yolu doğayla
barışık yaşamaktan geçecek. Dere yatağına
yerleştirilmiş mekânlar, fay üzerine oturtulmuş binalar, çürük
inşaatlar doğal felaketler karşısında zayiatın
artmasına neden olmaktadır. Vandaki şiddetli deprem gündüz
meydana gelmiştir, gece meydana gelseydi zayiat çok daha fazla olurdu.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Yaptığı binalar yıkılan
müteahhide bir daha, yıkılan binalar yapma hakkı vermeyin
diyecektim, sürem yetmedi.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Efendim, teşekkür ederiz.
Şimdi,
Kocaeli Milletvekili Sayın Kaplan
9.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın, depremin doğal afet
olduğuna ve depremde sıkıntı yaşanmaması için
yasalara uygun yapılar yapılmasına ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
MEHMET
HİLAL KAPLAN (Kocaeli) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Deprem
doğal bir afet ancak tedbirlerini almak olasılığı var
iken, özellikle deprem öncesinde yapılan olumsuz yapıların
izinlerini veren ya da yasalara uygun düzenlemelere uymayan müteahhitlere göz
yuman bir anlayışın ne yazık ki, 1999 Kocaeli depremindeki
hukuksal boyutunu ifade etmek istiyorum. 2.100 dava açılmıştır,
1.800ü hukuksal boşluklardan dolayı işlem görmemiş, 300
işlemin içerisinde 120 tanesi cezai müeyyideye hak
kazanmıştır. Bunlar da 2007 tarihinde
zamanaşımından affa uğramıştır ve
yaşanan bu sıkıntının yaşanmaması
açısından gerekli tedbirlerin Hükûmet tarafından
alınmasını istiyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Son
söz Sayın Çırayın, İzmir Milletvekili.
10.-
İzmir Milletvekili Aytun Çırayın, bazı yorumcuların
Van depremi konusunda sosyal medyada yapılan yorumlarına ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı
AYTUN
ÇIRAY (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
bazı yorumcular Van depremi konusunda sosyal medyada yapılan kimi
yorumlardan hareket ederek Türkiyede nefret söylemi diye
adlandırılan dilin yaygınlaştığını
ileri sürmekte ve tehlikeli genellemelerde bulunmaktadırlar. Ne yazık
ki bu kervana bugün Sayın Başbakan da
katılmıştır. Şüphesiz son zamanlarda
yaşadığımız acı olaylar nedeniyle sosyal medya
denilen karmaşık iletişim ortamında bazıları
kastı aşan birtakım ibareler kullanmış olabilirler. Bu
tür ibareleri eleştirmek ve yanlışlıklarını
göstermek elbette hepimizin insani görevidir. Bununla birlikte, bu tür
ibarelerden birtakım genellemelere gitmek çok tehlikeli bir hata olur
çünkü sosyal medya denilen belirsiz ve herkesin kendini başka bir kimlikle
sunabildiği iletişim ortamı manipülasyonlara ve
kışkırtmalara çok açıktır. Hiçbirimiz, üzerinden büyük
genellemeler yapılan bu tür rahatsız edici ibarelerin kimler
tarafından ve hangi niyetle yapıldığına emin
olamayız.
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYTUN
ÇIRAY (İzmir) Birleştirici değerlere karşı tam bir
psikolojik harekâtın yürütüldüğü şu günlerde sosyal
medyanın manipülatif
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Çıray.
Evet,
sizin bir söz talebiniz vardı.
Yerinizden
lütfen.
Bir
dakikalık bir süre, buyurun.
11.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkanın, Kocaeli Milletvekili Fikri
Işıkın Kocaelide kanser vakalarının çok
olduğuna yönelik hiçbir bilimsel veri olmadığına dair
ifadelerinin gerçekleri yansıtmadığına ilişkin
açıklaması
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Evet, biz Sayın Fikri Işıkla aynı
bölgenin milletvekilleriyiz. Ne yazık ki Sayın Işık da
biliyor ki o bölgede taziyeye gittiğimiz her evin yarısı
kanserden ölen hastalardan teşekkül.
SIRRI
SAKIK (Muş) Dilovası, Dilovası
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Ben Dilovasında ikamet eden bir vatandaşım.
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Nereden biliyorsun? Kamuoyunu yanlış
bilgilendirme! Milletvekili olacaksın!
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Dilovasında ikamet ediyorum. Bakın, daha önce
Dilovasıyla beraber anılan kanser vakası maalesef
İLYAS
ŞEKER (Kocaeli) Milletvekilisiniz, aklınıza gelen her
şeyi söyleyemezsiniz, sorumlu bir insansınız!
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli)
şimdi Gölcükte ve Başiskeleyle beraber
anılmaktadır.
Bakın,
siyaset yapmak
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Konuşmasın kimse, dinleyelim.
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Bir daha tekrar ediyorum. Arkadaşları
anlıyorum. (AK PARTİ sıralarından Neyimizi
anlıyorsun? sesi) Arkadaşları anlıyorum.
BAŞKAN
Lütfen
Lütfen
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) On senedir iktidar olan AKP İktidarı
zamanında kanser vakaları gitgide artmaktadır. (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Size de Susun. diyorum. Susarsanız, oraya da Susun. diyorum.
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) - Arkadaşlar, yarın öbür gün o bölgede seçmen
bulamayacaksınız oy verecek, hepsi de mezarda olacak, Fatiha okumaya
gideceksiniz oy zamanı. Bırakın bu işleri ya! Gerek yok!
Gelin, doğrusunu ortaya koyalım, önlem alalım. İnsanlar
bizden çözüm bekliyor, burada kanser vardı, yoktu kavgası beklemiyor.
Varlığını kabul edelim, çözümü noktasında öneriler
getirin, biz de onları destekleyelim.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN
Ben teşekkür ederim efendim.
Şimdi,
gündem dışı konuşmalara ve sorulara cevap vermek üzere
Başbakan Yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ.
Yirmi
dakika
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Kalkınma Bakanımız
Sayın Cevdet Yılmaz konuşacaklar efendim.
OKTAY
VURAL (İzmir) Efendim hangi gündem dışı konuşmaya
cevap verecekler kendileri?
BAŞKAN
Onu kendileri bildireceklerdir.
Depremle ilgili olana on dakika.
Buyurun.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan, Sayın Bakanın
BAŞKAN
Ne kadar önemli ya! Allah, Allah!
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan, önemli olduğu için orada
oturuyorsunuz, önemli olmasa orada oturamazsınız. Yoksa papyon
taktırıp orada oturtmayız sizi.
BAŞKAN
Vay be! Aman ya!
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR (Devam)
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları (Devam)
2.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, Van
ilinde meydana gelen depreme ve Kocaelide sanayileşmenin
yoğunlaşması nedeniyle oluşan çevre kirliliği ve artan
kanser vakaları ile Gölcükteki Azar Deresinin ıslah edilmesine
ilişkin gündem dışı konuşması ve Kalkınma
Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı (Devam)
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
3.- Muş Milletvekili Sırrı
Sakıkın, Van ilinde meydana gelen deprem nedeniyle, diğer
ülkelerin yardım ve kurtarma ekipleri gönderme tekliflerinin Hükûmet
tarafından geri çevrildiğine ilişkin açıklaması ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı (Devam)
4.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın,
Başbakanın Yirmi dört saat geç kaldık, başarısız
olduk ve Gösterilerde hemen organize olan BDPliler afet günü
yardımlarında nerede? şeklindeki ifadelerine ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı (Devam)
7.- Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlunun, yapı denetim kurumlarının
çalışmalarının denetlenmesine ilişkin
açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın
cevabı (Devam)
8.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin, Van ve
Ercişte meydana gelen depremde ölenlere
başsağlığı ve yaralananlara acil şifalar
dilediğine ve depreme dayanıklı yapılmayan
yapıların can kayıplarına yol açtığına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı (Devam)
9.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın,
depremin doğal afet olduğuna ve depremde sıkıntı
yaşanmaması için yasalara uygun yapılar yapılmasına
ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı Cevdet
Yılmazın cevabı (Devam)
10.- İzmir Milletvekili Aytun Çırayın,
bazı yorumcuların Van depremi konusunda sosyal medyada yapılan
yorumlarına ilişkin açıklaması ve Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmazın cevabı (Devam)
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri
OKTAY
VURAL (İzmir) Böyle şey mi var? Allah Allah!
BAŞKAN
Hangi gündem dışı konuşmaya cevap verecekmiş! (AK
PARTİ sıralarından alkışlar) On dakikadır gündem
dışı dinliyoruz, Hangi konuşmaya? diyorsunuz.
Buyurun
efendim.
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan, bir sayın bakanın hangi
gündem dışı konuşmaya cevap verdiğini öğrenmek
milletvekillerimizin hakkıdır. Lütfen, milletvekillerine nezaket
gösteriniz.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Efendim, Lütfü Türkkan Beyin
BAŞKAN
Bir saniye
Efendim,
çok haklısınız, yalnız gündem dışı
konuşmalarda on çeşit konu gündeme getiriliyorsa o da ona göre cevap
verecektir. Bu kadar basit. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Lütfen
Lütfen yani
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Bakan.
Tamam.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri
OKTAY
VURAL (İzmir) Vay anasını! Yeni usul ihdas ettiniz!
BAŞKAN
- Ben size izah ediyorum. Bir soru sordunuz, dinliyorsanız izah ediyorum.
OKTAY
VURAL (İzmir) Yerinden konuşmalara cevap diye bir şey yok. Bir
kere bunu bilmeniz lazım. Ben sizi ikaz ediyorum.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Bakan.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) -
gündem dışı konuşmalarla
ilgili Hükûmetimiz adına cevap vermek üzere karşınıza
çıkmış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın
Başkan, Vandaki depremden dolayı ben de öncelikle ölenlere rahmet
diliyorum, yaralılara acil şifa diliyorum. Başta, aileleri olmak
üzere, bütün milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Olayın
gerçekleştiği an, seçim bölgem olan Bingöldeydim. Oradan kara
yoluyla Muş-Bitlis istikametinden Ercişe ulaştım ve ilk
ulaşan Bakan ben oldum. Daha sonra, kısa bir süre sonra da
Başbakanımız ilgili bakanlarımızla Ercişe
geldiler, orada
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Biz ulaşmıyoruz çünkü hep oradayız.
Bizim Eş Başkanımız, milletvekillerimiz hep oradaydı,
hep oradayız, bunu bileceksiniz.
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Müsaade et, müsaade.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Değerli arkadaşlar, Hükûmet
adına oradaydım. Orada Cumhuriyet Halk Partisinden ve Barış
ve Demokrasi Partisinden bazı milletvekili arkadaşlarımızla
da görüşmemiz oldu. O olay anında oraya ulaşmış olan
herkesle de görüştük, konuştuk.
Değerli
arkadaşlar, az önce, ilk yirmi dört saatte bazı aksaklıklar
olduğuna ilişkin ifadeler kullanıldı. Şimdi,
Başbakanımız da bugün çok açık yüreklilikle,
yapılanları da, eksik gördüğünü de ifade etti grup
konuşmasında. Ben, olayın içinde, bizzat iki gündür
Ercişte olan ve olayları yaşayan bir arkadaşınız
olarak şunu özellikle belirtmek istiyorum: Tabii, sonuçta büyük bir deprem,
bir afet yaşandı ve en büyük yarayı da Erciş gördü.
ADİL
KURT (Hakkâri) Sayın Bakan, valiye talimat verdiniz mi BDPlilerle
görüşme. diye.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Değerli
Genel Başkanımız da orayı ziyaret ettiğinde
birlikteydik. Deprem sonrasında da devam eden bir süreç var yani bir
deprem olup bitmiyor.
ADİL
KURT (Hakkâri) Yani o kadar basit mi?
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Sürekli birbiri peşi sıra artçı
şoklarla muhatap olan bir bölgeden bahsediyoruz, çok zor şartlar
altında yapılan çalışmalardan bahsediyoruz.
Ercişte
seksen civarında yıkılmış binamız vardı
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Yirmi dört saatin eleştirisini yapın da
bir daha olmasın.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla)
çok sayıda hasar görmüş
binamız ve bu arada da tabii, bir genel deprem psikolojisi var
şüphesiz. Burada ilk günden itibaren çok fedakâr bir şekilde bütün
kurumlarımız olaya vaziyet ettiler. Ben huzurunuzda, gece gündüz
uykusuz bir şekilde, çok zor şartlarda çalışan gerek kamu
görevlilerini gerek sivil toplum kuruluşlarını, gönüllüleri burada
şükranla hatırlatmak istiyorum. Gerçekten büyük gayret sarf ediliyor.
Ercişe
giderken yolda da bu olaya baktım. Sağlık anlamında çok
ciddi, çok hızlı bir çalışma sergilendi. Bütün
sağlık personelimizi yürekten tebrik ediyorum.
Ulaşımda
hiçbir sıkıntı yaşamadık. Van
Havaalanımız ve diğer
kara yoluyla imkânlarımız kullanıldı ve hızlı bir
şekilde gerek kamunun gerek özel sektörün, sivil toplumun araçları
bölgeye intikal etti.
Arama
kurtarma ekiplerimiz, ben burada onlara da şükranlarımı
sunuyorum. Gerek AKUT gerek Genelkurmay
Başkanlığımızın DAK ekipleri gerek
jandarmanın JAK ekipleri, Sağlık
Bakanlığımızın UMKE ekipleri ve diğer bütün
ekipler olay yerine geldiler ve o gece yarısı itibarıyla
hasarlı olan alanlarda, binalarda özellikle de altında canlı
olabileceği düşünülen alanlarda çalışmalar
başladı. 1.200den fazla arama kurtarma çalışanı 65
ekip hâlinde bu sahalara müdahale ettiler ve hâlen de en ufak bir umut
gördükleri alanlarda çalışmalarını devam ettiriyorlar, çok
fedakâr bir şekilde devam ettiriyorlar.
Çevre illere de burada özellikle teşekkür etmek
istiyorum. Çevre illerden çok yoğun bir şekilde gelenler,
yardımcı olanlar oldu.
SIRRI SAKIK (Muş) Biz de size teşekkür
ediyoruz, siz diyorsunuz. Başbakan
da Çevre illerden gelen kimse yok. diyor.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Gıda
anlamında ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. Diğer
birçok alanda sorun yaşanmadı. Tek bir sıkıntı
yaşandı, ilk yirmi dört saat içinde tek bir sorun,
sıkıntı yaşandı Başbakanımızın da
bugün ifade ettiği.
MAHMUT TANAL (İstanbul) Gazeteler mi yalan
söylüyor? Televizyonlar mı yalan söylüyor?
HASİP KAPLAN (Şırnak) Bütün
belediyelerimiz oradaydı.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) O
sıkıntı da çadırlarla ilgili sorundur,
sıkıntıdır.
ADİL KURT (Hakkâri) Çevre illerden yardım
gelmedi diyor Sayın Başbakan!
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Şırnaktan gitti ilk yardım, Cizreden gitti ilk yardım.
Allahtan korkun ya!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Çadırlarla
ilgili sorumluluk, bildiğiniz gibi, Kızılay Genel
Müdürlüğüne aittir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) İlla
birilerini karalayacak Başbakan!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla)
Kızılay Genel Müdürümüz de Ercişte olay yerindeydi,
birlikteydik. Gelen bütün çadırları düzenli bir şekilde
dağıtmaya gayret ettik
MAHMUT TANAL (İstanbul) Yazlık çadırlar
dağıtılmış Bakanım, kışlık
çadır yok mu?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla)
ama ilk yirmi
dört saat içinde gelen çadırlar maalesef ihtiyaca göre, talebe göre
yeterli olmadı.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Sayın Bakan,
oradaydınız, kimleri gördünüz sizin dışınızda?
Açıklayın bakalım.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Ben bizzat
organize ettim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Hangi
milletvekilleri, hangi belediyeler? Hangi kamyonlar?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Bizzat organize
ettim, 13 tane...
HASİP KAPLAN (Şırnak) Yardımlar
nereden geliyordu, anlat!
İHSAN ŞENER (Ordu) Bir susun ya! Bir susun!
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Ercişin
13 tane mahallesi var. Bu 13 mahalle muhtarını hiçbir siyasi
görüş farkı gözetmeden çağırdık. İl Genel Meclisi
üyelerini, Belediye Meclis üyelerini
Onlarla ekipler oluşturduk ve
başlarında güvenlik görevlileriyle birlikte sakin bir zamanda,
yanlış ellere gitmemesi için, doğru ellere, ihtiyaç duyan
vatandaşımıza gitmesi için de gece yarısı
çadırları, elimizde ne varsa, elimizde ne imkânlar varsa mahallelere,
13 mahalleye sevk ettik. Tabii ki yeterli olmadı. Yeterli olmayınca
Kızılayımızdan da aldığım bilgiyle ben
ikinci gün Ulaştırma Bakanımızı aradım ve ilk
defa -cumhuriyet tarihinde belki ilk defa oldu bu- uçaklarla çadır sevk
edilmesi konusunu konuştuk ve değişik illerimizden -çünkü kara
yoluyla ulaşması zaman alıyor, yetişmiyor-
dolayısıyla, ilk defa uçaklarımızla Van Havaalanına
çadır indirdik ve ikinci günden itibaren, bu çadır sevkiyatında,
dolayısıyla, hızlı bir şekilde bir gelişme
sağlandı.
Fakat
takdir edersiniz ki afetin olduğu bölge aşağı yukarı
600 bin nüfusu doğrudan etkileyen bir bölge. Binası hiçbir hasar
görmese de vatandaşımız, haklı olarak, psikolojik olarak,
evine giremiyor, dışarıda kalıyor. Dolayısıyla
yoğun bir talep var. İşte, 5-6 derseniz hane başına,
100 bini aşkın hanenin ihtiyacından, talebinden bahsediyoruz. Türkiyedeki
toplam stoklar bile, maalesef, bu ihtiyacı karşılayabilecek
düzeyde değil.
İşte,
bundan hepimizin dersler çıkarması lazım. Bizim
çıkardığımız birinci ders şu: Çadır konusunu
artık sadece Kızılaya bırakmamamız gerekiyor.
Kızılay bir taraftan yapsın çadır konusundaki
çalışmalarını ama ayrıca çeşitli kanallarla bu çadır
meselesi üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor,
vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu anda mutlaka
bunları temin etmek gerekiyor. Tek aksayan, tek hoşnut
olmadığımız, bizim de açık bir şekilde
Keşke olmasaydı. dediğimiz hadise, o ilk yirmi dört saatte yeterli
çadırın gitmemesi oldu. Onu da büyük oranda şu anda telafi
etmiş durumdayız.
SIRRI
SAKIK (Muş) Vallahi, Sayın Bakan, Kızılayı
lağvedin, yıllardan beri bu ülkenin kanayan yarası.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Bana bugün gelen, sabah saatleri
itibarıyla ifade edilen rakam, 17.836 çadır bölgeye
ulaşmış durumda.
Ha,
bu çadırlardan bir kısmını, maalesef -ben de gördüm, o
olaylara da tanık oldum ama vatandaşımıza zarar vermemek
için aşırı müdahalede de bulunamadık, onu da açık
söyleyeyim- bazı kamyonları, gelen kamyonları yolda çevirip
yağmalayan insanlarımız da oldu. Bunu da görelim.
Televizyonlardan da izledik. Keşke bu olmasaydı, keşke çok
düzenli bir şekilde gitseydi ama burada da gerek medyanın gerekse
sorumluluk sahibi bütün insanların söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor.
Siz insanlara Ayrımcılık yapılıyor. derseniz, zaten
psikolojik olarak çok zor durumda olan insanlara tahrik edici
konuşursanız, işte, maalesef, bu tür olaylar yaşanır.
Bizim hep birlikte yapmamız gereken, insanları sükûnete davet
etmektir, çalışan insanların çok rahat
çalışabileceği bir ortamı oluşturmaktır.
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Bakan, o zaman, Başbakana bunu söyleyin,
Başbakana, bize değil. Sabahtan beri bu dili Başbakan
kullanıyor.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Amacımız üzüm yemekse bunu
yapmalıyız. İnsanların sakin bir şekilde
çalışabilecekleri bir ortamı oluşturmak hepimizin ortak
sorumluluğudur. Burada parti farkı, görüş farkı hiçbir
şekilde gözetilmemesi gerekir.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Ama gözetiliyor.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Tekil birtakım hadiseler olmuşsa da
onlar incelenir üzerine gidilir.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Başbakan konuşuyor, bunları
sıradan birisi konuşmuyor ama.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Fakat
esas bizim bugün yapmamız gereken söylemimize çok dikkat etmek, sahada
sükûneti sağlamak ve bu gelen yardımların düzenli bir
şekilde dağılımını temin etmektir. Bu amaçla da
gerek Ercişte gerek Vanda depolar oluşturduk. Diğer illerden
gelen yöneticilerimizi de -vali yardımcılarını-
başına getirdik çünkü o bölgede yaşayan idareciler de -takdir edersiniz ki- o olayı
yaşamış insanlar.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Başbakan, vali
yardımcılarınız, müsteşar da daha bu işi bilmiyor
ki.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) O
olayı yaşamış insanlar idareciler, dolayısıyla
onlar da bir anlamda olayın mağduru konumundalar. Hem onlar hem
dışarıdan gelen ekiplerimiz de düzenli bir şekilde bu
işi yapmanın altyapısını büyük oranda
oluşturmuş durumdayız. Daha da çabalarımız devam
edecek. Ben az sonra ayrılıp tekrar -inşallah- Ercişe geri
döneceğim ve bir Bakan olarak da orada çalışmaları birebir
takip edeceğim.
Burada
hiçbir şekilde afet konusunda ayrımcılık düşünülemez
bile. Böyle bir şeyi düşünmek bile utanç verici bir durumdur, utanç
verici bir durumdur. İhtiyaç, kimin ihtiyacı varsa
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Ama Başbakan Zerdüşt dedi ya,
hatırlıyorsunuz değil mi? Ayrımcılık yaptı
Başbakan.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Bakın, kapanın elinde kalmamalı
birtakım şeyler. Kimin ihtiyacı varsa
Bunu da sahada gördük,
ihtiyacı olan fakat yolda çıkıp kamyon çeviremeyen insanlar da
var. Bizim asıl onlara ulaşmamız lazım.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Niye polis yardımlara baskın yapıyor
onu anlatın? Niye polisi gönderip engelliyorsunuz? Belediyelere niye
baskın yapıyorsunuz onu anlatın.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Belediye Başkanınızın mal varlığına el koyun, el.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla)
Sokağında ateş yakmış sabaha kadar oturan
insana ulaşmamız lazım ve bunun gayreti içindeyiz. Buna da bütün
arkadaşlarımızın yardımcı olmasını
bekliyoruz.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Ondan sonra da konuşuyor Başbakan.
Ayıp denen bir şey var, afet günü herkes yardım yapar, niye
engelliyorsunuz?
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Buna da bütün
arkadaşlarımızın yardımcı olmasını
bekliyoruz. Bu çünkü adı üzerinde bir afet, bunun sağı solu,
görüşü, ideolojisi olamaz. Bu konuda bugüne kadar eksikler varsa da
onları da hep birlikte tamamlamak, söylemimize de çok özen göstermek
durumundayız.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) İşte onu Başbakana söyle de
Zerdüşt demesin bir daha.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) Bu vesileyle tekrar
vatandaşlarımızın başı sağ olsun,
milletimizin başı sağ olsun diyorum. El birliğiyle
inşallah şu acil müdahaleden sonra daha kalıcı bir
şekilde vatandaşlarımıza hizmetlerin de devam
edeceğini belirtmek istiyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Hamzaçebi.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
12.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmazın, deprem bölgesine giden CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlunun ismini zikretmekten kaçınarak,
Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri de deprem bölgesindeydi
şeklindeki ifadesinin Hükûmet etme anlayışına
yakışmadığına ilişkin açıklaması ve
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın cevabı
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, Sayın
Bakan Van depremiyle ilgili olarak Vanda yaptığı
çalışmalar sırasında Cumhuriyet Halk Partili
milletvekilleriyle de orada görüştüğünü ifade etti. Bu cümle üzerine
ben Sayın Genel Başkanıma döndüm sordum Sizinle de görüştü
mü Sayın Bakan? dedim, Evet. dedi.
Şimdi,
bir Genel Başkanın, Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Başkanının, Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun
ismini zikretmekten kaçınarak Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri de
oradaydı. demeyi bir hükûmet anlayışına
yakıştıramıyorum. (AK PARTİ sıralarından
gürültüler) Her ne kadar Sayın Bakan daha sonra Bir genel başkan
cümlesi ettiyse de bu izleyiciler tarafından muhtemelen Adalet ve
Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak
anlaşılmıştır. Şimdi, bunu Parlamentonun ve
milletimizin takdirine sunuyorum.
İkinci
konu şudur: Gündem dışı konuşmalara söz vermek üzere
Sayın Bakan oraya çıktı. Üç tane konuşma vardı; birisi
deprem, birisi 24 Ekim Birleşmiş Millet Günü, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubundan bir arkadaşımız konuşma yaptı
Ona
cevap verme ihtiyacı duymamış olabilir, Bizim
arkadaşımız. demiş olabilir ama özel yetkili mahkemelerle
ilgili olarak Mersin Milletvekilimiz Ali Rıza Öztürk bir konuşma,
değerlendirme yaptı yani buna cevap verme ihtiyacı duymuyor mu, merak ediyorum. Bu kürsü ne için
vardır? Hükûmet eleştirilere cevap vermeyecek midir, merak ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Hamzaçebi, söyledikleriniz zabıtlara geçti. Biliyorsunuz,
yazılı olarak bildirme durumları da var. Takdir Hükûmetindir
genelde.
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Ama böyle bir açıklama
yapmadı, Sayın Bakan Diğer sorulara yazılı cevap
vereceğim. şeklinde bir açıklama yapmadı.
BAŞKAN
Haklısınız.
Evet,
böyle bir açıklama
Sayın
Bakan, bir dakika
MUHARREM
İNCE (Yalova) Yaz kâğıda gönder Başkan, kâğıda
yaz gönder, anlayamadı.
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Çok ayıp!
BAŞKAN
Oturduğunuz yerden de olur.
Buyurun.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Görmüyor musun, tarif ediyor, ne yapacağını
tarif ediyor. Böyle şey olur mu?
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Sayın Başkan, lütfen, sizden bir
ricam var...
MUHARREM
İNCE (Yalova) Meclis Başkan Vekili tarif eder mi? Tarif ediyor, ben
de söyledim.
BAŞKAN
Efendim, lütfen bir kişi konuşsun.
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) İç Tüzüke göre, burada
arkadaşlarımızın bazı arkadaşlarımıza
hakaret etmesini önleyici tedbirleri almanızı rica ediyorum.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Tarif ediyorsunuz siz.
BAŞKAN
Sayın İnce, lütfen
Sayın İnce, lütfen
Evet,
bir dakika efendim.
Buyurun.
KALKINMA
BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Gerçekten
üzüldüm yani bir niyet okuma ve suizan diye düşünüyorum
açıkçası. Genel Başkan Sayın
Kılıçdaroğluyla görüştüm, orada hiçbir kastım yoktu
benim açıkçası, belki konuşmanın heyecanı içinde ihmal
etmiş olabilirim, onun ötesinde hiçbir şekilde bir kastımın
olmadığını burada ifade etmek istiyorum.
Diğer
konuyla ilgili detaylı bir hazırlık olmadan bir cevap vermenin
çok sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Daha
çok deprem bölgesinden geldiğim için depremle ilgili sizleri
bilgilendirmek istedim.
Hepinizi
tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Sayın
milletvekilleri
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun Sayın Kaplan.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Bakan, İç Tüzüke göre gündem
dışı sorulara cevap verir ancak 60a göre söz
almıştım, Sayın Bakan gündem dışı
konuşmalara cevap verdi. Sayın Bakan burada bir açıklama
yaptı ve bölgede olduğunu Ercişte, bakanların orada
olduğunu, herkesle görüştüğünü söyledi. Bunun böyle
olmadığını, yanlış
anlaşıldığını ifade etmek istiyorum.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) - Sizinle alakası yok ki.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Bakan benim konuşmam üzerine burada
bir açıklama yaptı.
BAŞKAN
Sayın Kaplan, bakınız, bakınız
Bir saniye
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Ama yirmi dakika süresi vardı.
BAŞKAN
Yani burada muhtelif
Şimdi ilk önce eğer İç Tüzüke
uyacaksak, herkes kalkıyor beş dakikada bir konu konuşacağım
diyor. O konuyu bırakıyor,
başka konu konuşuyor, başka konu konuşuyor.
Arkadaşlarımız da haklı olarak diyorlar ki: Hangisine
cevap verecek bakan? Doğrusunu isterseniz ben de bilemiyorum çünkü o konu
içerisinde, beş dakika içerisinde mesela Kocaelideki kanserden
bahsediliyor, aynı anda depremden bahsediliyor, bu şekilde.
Dolayısıyla şimdi burada arkadaşlarımıza hiç
olmazsa beş dakika içerisinde istediği gibi konuşsun mu diyoruz?
İç Tüzüke uygun hangi konuda konuşacaksa onu mu konuşsun
diyoruz? Biliyorsunuz öteden beri müdahale etmiyoruz söylemek istediğini
de söylesin diye. O zaman buna göre de
cevap verecek olan bakanlar ona göre veriliyor. Şimdi bu kadar
ayrıntıya girmeyelim. Şimdi demin de söylediniz.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Ayrıntı olayı değil, sadece
Amacım polemik değil.
BAŞKAN
Lütfen, lütfen
Yerinizden lütfen.
13.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, Van ve Ercişte
meydana gelen deprem için yardım toplayan BDPli belediyelere baskı
yapıldığına ilişkin açıklaması
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkanım, Van halkı
şahittir. Van Belediyesi BDPli olduğu için Van Valisi
görüşmedi. Partimizin kurduğu kriz merkezine yarbay gönderip
baskı yaptı, garajdaki yardımlara el koydu. Polis
İstanbulda, bütün şehirlerde yardım toplayan bizim
belediyelerimize baskın yapıyor. İçişleri
Bakanlığı genelge gönderiyor ve buna rağmen bütün yerlere
ulaştık, hâlâ orada arkadaşlarımız
çalışıyor. Buna rağmen Afet yardımında neden BDP
yok? diyen Başbakana cevap vermek bizim hakkımızdır, bunun
yanlış olduğunu söylemek bizim hakkımızdır.
Nitekim, Sayın Bakan da bunun böyle olmadığını
söyleyerek çevre illerden gelenlere teşekkür etti. Bu erdemi ve
dürüstlüğü için ben Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Deminki
konuşması nedeniyle Sayın Bakana teşekkür ediyorum. Bu
Meclisin doğruya, dürüstlüğe, erdemliliğe ihtiyacı var
diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Çok
teşekkür ederim.
Gündeme geçiyoruz.
Gündem
dışı konuşmalar bitmiştir.
Şimdi
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır,
okutuyorum efendim
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Sayın Başkan, usul hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Sayın
Tanal, lütfen
Size söz vermedim, lütfen oturun.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Siz böyle yapamazsınız, Vermiyorum. diyemezsiniz.
BAŞKAN Siz de
öyle yapamazsınız. Ben size söz hakkı vermedim. Lütfen efendim
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Usul hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Böyle
yönetemeyiz bu Meclisi.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) - Ben usul hakkında söz istiyorum.
BAŞKAN Lütfen
Sayın Tanal, lütfen
MAHMUT TANAL
(İstanbul) - Önyargılı davranıyorsunuz ama
BAŞKAN
Konuştunuz ve yerinize oturun, size söz vermedim. Lütfen
Okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.-
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 21 milletvekilinin,
kamudaki taşeron şirket uygulamasının işçilerin hak ve
özgürlüklerine etkisinin araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/32)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Belediyeler ve kamu kuruluşlarında
uygulanan taşeron şirket uygulamasının, taşeron
şirket işçilerinin bireysel hak ve özgürlüklerine etkilerinin
araştırılması, tespit edilen sorunların
aşılması için gerekli önlemlerin ve çözüm önerilerinin tespiti
amacıyla Anayasa'nın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105'inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırması
açılmasını saygılarımla arz ederim.
1) Ferit Mevlüt
Aslanoğlu (İstanbul)
2) Candan Yüceer (Tekirdağ)
3) Erdal Aksünger (İzmir)
4) Atilla Kart (Konya)
5) Veli Ağbaba (Malatya)
6) İhsan Özkes (İstanbul)
7) Kamer Genç (Tunceli)
8) Mehmet Şeker (Gaziantep)
9) Mevlüt Dudu (Hatay)
10) Kazım Kurt (Eskişehir)
11) Mehmet Ali
Ediboğlu (Hatay)
12) Salih
Fırat (Adıyaman)
13) Özgür Özel (Manisa)
14) Metin Lütfi Baydar (Aydın)
15) Aytuğ
Atıcı (Mersin)
16) Nurettin Demir (Muğla)
17) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
18) Mustafa Sezgin
Tanrıkulu (İstanbul)
19) Ali Rıza Öztürk
(Mersin)
20) Celal Dinçer (İstanbul)
21) Mehmet Şevki
Kulkuloğlu (Kayseri)
22)
Malik Ecder Özdemir (Sivas)
2.-
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 22 milletvekilinin,
kayıt dışı içki üretimi ve satışının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/33)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Anayasanın
98 ve TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca
"Sahte İçki (Rakı) Üretimi ve Satışına
Karşı Mücadelede Alınması Gereken Önlemlerin
Araştırılması ve Tespiti için bir Meclis
Araştırması açılmasını saygılarımla arz
ederim.
1)
Ferit Mevlüt Aslanoğlu (İstanbul)
2)
Candan Yüceer (Tekirdağ)
3)
Erdal Aksünger (İzmir)
4)
Veli Ağbaba (Malatya)
5)
Atilla Kart (Konya)
6)
Mehmet Şeker (Gaziantep)
7)
İhsan Özkes (İstanbul)
8)
Mevlüt Dudu (Hatay)
9)
Mehmet Ali Ediboğlu (Hatay)
10)
Kazım Kurt (Eskişehir)
11)
Salih Fırat (Adıyaman)
12)
Nurettin Demir (Muğla)
13)
Sinan Aydın Aygün (Ankara)
14)
Aytuğ Atıcı (Mersin)
15)
Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
16)
Metin Lütfi Baydar (Aydın)
17)
Özgür Özel (Manisa)
18)
Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
19)
Rıza Türmen (İzmir)
20)
Ali Rıza Öztürk (Mersin)
21)
Celal Dinçer (İstanbul)
22)
Mehmet Şevki Kulkuloğlu (Kayseri)
23)
Malik Ecder Özdemir (Sivas)
3.-
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ve 22 milletvekilinin,
mevsimlik tarım işçilerinin ilköğretim çağındaki
çocuklarının eğitime devam sorununun
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/34)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ülkemizde
mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşama
koşullarının ağırlığı bilinmektedir.
Ancak mevsimlik tarım işçilerimiz arasında en çok zararı
ilköğretim çağındaki çocuklar görmektedir. Tarım
sektöründe, mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan
yurttaşlarımızın çocukları, özellikle eğitime
başlama ve eğitimlerini sürdürme anlamında ciddi sorunlarla
karşılaşmaktadırlar.
Eğitim
öğretim yılı sona ermeden başlayan ve okullar
açıldıktan sonra bir ay daha süren mevsimlik tarım
işçiliği sezonu nedeniyle bu öğrenciler uyum, kavrama ve
konsantrasyon, sorunları yaşamaktadırlar.
Özellikle
ekonomik yönden geri, geleneksel değerlerin hâkim olduğu kırsal
bölgelerde sosyal, ekonomik ve eğitsel sorunlar nedeniyle mevsimlik
tarım işçisi olarak çalışan
yurttaşlarımızın çocukları eğitim hakkından
tam olarak yararlanamamaktadırlar.
Bu
nedenle mevsimlik tarım işçiliği sebebiyle eğitimlerine ara
vermek zorunda kalan ilköğretim öğrencileri ile ilgili
sorunların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Anayasanın 98'inci, İç Tüzüğün 104 ve 105'inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırması
açılmasını saygılarımla arz ederim.
1) Ferit Mevlüt Aslanoğlu (İstanbul)
2) Candan Yüceer
(Tekirdağ)
3) Atilla Kart (Konya)
4) Erdal Aksünger (İzmir)
5) Veli Ağbaba (Malatya)
6) İhsan Özkes (İstanbul)
7) Kamer Genç
(Tunceli)
8) Mehmet Şeker (Gaziantep)
9) Ramazan Kerim Özkan (Burdur)
10) Mehmet Ali
Ediboğlu (Hatay)
11) Mevlüt Dudu (Hatay)
12) Aykut
Erdoğdu (İstanbul)
13) Metin Lütfi
Baydar (Aydın)
14) Kazım Kurt (Eskişehir)
15) Salih
Fırat (Adıyaman)
16) Özgür Özel (Manisa)
17) Aytuğ
Atıcı (Mersin)
18) Nurettin Demir (Muğla)
19) Mustafa Sezgin
Tanrıkulu (İstanbul)
20) Ali Rıza Öztürk
(Mersin)
21) Celal Dinçer (İstanbul)
22) Mehmet Şevki
Kulkuloğlu (Kayseri)
23) Malik Ecder
Özdemir (Sivas)
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki
yerlerini alacak ve Meclis araştırması açılıp
açılmaması konusundaki görüşmeler, sırası
geldiğinde yapılacaktır.
Sayın
milletvekilleri, şimdi alınan karar gereğince gündemin
"Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmına
geçiyoruz.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu adına grup başkan vekilleri Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan ve Şırnak Milletvekili Hasip
Kaplanın Kürt sorunu; Cumhuriyet
Halk Partisi Grubu adına grup başkan vekilleri Yalova Milletvekili
Muharrem İnce, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin; Giresun Milletvekili Nurettin Canikli
ve 22 milletvekilinin; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına grup başkan
vekilleri Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın terör olaylarında yaşanan
artış ve terörle mücadele konularında bir genel görüşme
açılmasına ilişkin (8/1, 2, 3, 4) esas numaralı önergeleri
üzerine Genel Kurulun 20/10/2011 tarih ve 10uncu Birleşiminde
açılması kabul edilen genel görüşmeye başlıyoruz.
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Hükûmet?
Yerinde.
Genel görüşmenin
kapalı oturumla görüşmesine dair İç Tüzükün 70inci...
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan...
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Başkan, Sayın Başkan, Sayın Başkan...
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
14.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Kürt sorunu, terör
olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele konusundaki
(8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme
açılmasına ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, geçen hafta
çarşamba günü terör örgütünün Çukurcadaki saldırısı
sonucunda 24 askerimiz şehit oldu, 18 askerimiz de yaralandı. Bu
olayı takip eden günlerde de 5 askerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinin
yapmış olduğu operasyonlarda şehit oldu. Şehitlerimize
buradan bir kez daha Allahtan rahmet diliyorum, yaralılarımıza
şifa diliyorum. Şehitlerimizin ailelerine, Türk Silahlı
Kuvvetlerine, milletimize sabır ve başsağlığı
diliyorum.
Millet
olarak duygu yoğunluğu içerisinde bir hafta geçirdik. Bu olayın
üzerine Van depremi meydana geldi. Bugünkü rakamlara göre Van depreminde 461
vatandaşımız hayatını kaybetti. Onlara da Cumhuriyet
Halk Partisi olarak Allahtan rahmet diliyoruz, yakınlarına ve
milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz,
yaralılara şifa diliyoruz. Böylesine olağanüstü acı dolu
günler yaşıyoruz.
Van
depremi nedeniyle genel görüşmenin önümüzdeki haftaya ertelenmesi yönünde
Sayın Meclis Başkanının siyasi parti gruplarıyla bir
teması oldu. Bildiğim kadarıyla buna bütün muhalefet partileri
olumlu görüş verdi ancak Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun olumlu
görüş vermemiş olması nedeniyle gerçekte İç Tüzük müsaade
etmiş olmasına rağmen bu genel görüşme önümüzdeki haftaya
bırakılamadı. Her neyse bugün bu görüşmeyi
yapacağız ancak önemli olan bir durum var.
Geçen
haftaki görüşmelerde terör gibi önemli bir konuda Sayın Başbakan
bu görüşmelerde bulunmadı. Adalet ve Kalkınma Partisi grup
başkan vekillerimizden bir arkadaşımız bugün için
Sayın Başbakanın bu oturumda bulunacağı yönünde bir
açıklamada bulundu geçen hafta ama basına yapılan
açıklamalardan, Hükûmet kanadından yansıyan bilgilerden
Sayın Başbakanın bu oturuma katılmayacağı
anlaşılıyor. Sayın Başbakan bu sabah il başkanları
toplantısı yaptı. Bu toplantının bitiminde Suudi
Arabistan prensinin vefatı nedeniyle Suudi Arabistan Kralına taziye
ziyaretinde bulunmak üzere Suudi Arabistana gidecek. Bilgi bu şekilde.
Şimdi,
dün Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini temsilen Başbakan
Yardımcısı Sayın Bülent Arınç Suudi Arabistana gitti,
Türkiye Cumhuriyetinin ve Hükûmetin sabır ve
başsağlığı dileklerini iletti. Biz de Suudi Arabistan
Prensine Allahtan rahmet diliyoruz, Suudi Arabistan halkına sabır
diliyoruz, ama Sayın Başbakanın bu kadar önemli bir günde bu taziye
ziyaretini bir başka güne bırakma ihtimali yok mudur? Bu terör bu
kadar önemsiz midir?
Hem
Cumhuriyet Halk Partisini PKKyla aynı kefeye koyacaksınız
Bugün il başkanlarıyla yaptığı toplantıda böyle
bir beyanda bulunmuş. Bu kadar ufuksuz, çapsız bir
açıklamayı yapan Sayın Başbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
iradesine saygı göstermeyerek, Terör konusunda muhalefet partilerinin
önerilerine ihtiyacım yok. diyerek Suudi Arabistana gitmiştir. Bunu
kınıyoruz. Sayın Başbakan buraya gelmelidir efendim. (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sayın Hamzaçebi, buyurun.
Size
de vereceğim, buyurun Sayın Aydın.
15.-
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının, Mehmet Akif Hamzaçebinin
Başbakanla ilgili sözlerini kabul etmediğine ilişkin
açıklaması
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Efendim, Sayın Başkan, öncelikle Sayın
Başbakanımızın ufkunu, vizyonunu bütün dünya
alkışla seyrediyor
(CHP sıralarından Allah, Allah!
sesleri) Alkışlıyor, yürekten alkışlıyor bütün
dünya. Ülkenin geldiği nokta ortadadır. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Fakat
birilerinin gözleri var görmeyebilir, kulakları var işitmeyebilir,
biz ona amenna diyoruz, bir şey demiyoruz, ama bir Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmetinin Başbakanı hakkında ufuksuz, vizyonsuz, çapsız
hiçbir söylemi kabul etmiyoruz, bunun tutanaklardan çıkmasını
istiyoruz.
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Bu cümleyi kullanan herkes
ufuksuzdur!
MEHMET
METİNER (Adıyaman) Kürsüde, orada, çapınızı
göreceğiz, sizi terör meselesinde ufkunuzu ve çapınızı
göreceğiz!
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Siz kendinize bakın!
BAŞKAN
Lütfen, lütfen
Evet,
buyurun.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) İkincisi, Sayın Grup Başkan Vekili
şunu ifade etti, İç Tüzük
(AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
Bir
dakika arkadaşlar
BAŞKAN
Evet, lütfen müdahale etmeyin arkadaşlar.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Grup Başkan Vekili diyor ki: İç
Tüzük elverdiği hâlde.
Efendim,
İç Tüzükün 103üncü maddesinin birinci paragrafının son cümlesi
çok nettir. Biz şunu ifade ettik: Evet, arkadaşlar, böyle bir genel
görüşme istiyorsunuz, biz de istiyoruz, biz burada bilgilendirelim,
eteğimizde ne kadar taş varsa dökelim, samimi bir şekilde ve
siyaset üstü bir şekilde bu sorunun çözümüne hep birlikte katkı
sunalım dedik ve bu manada da genel görüşmeye de tamam dedik,
reddetmedik, ön görüşmeleri de geçen hafta yaptık ve Ön
görüşmelerden sonra kırk sekiz saatten aşağı, yedi
günden fazlaya genel görüşme bırakılamaz. İç Tüzükün amir
hükmü var. 103 diyor ki: Genel görüşmenin başlayacağı gün
-yani bugün- görüşme açılmasına karar verilmesinden itibaren
kırksekiz saatten önce ve yedi tam günden sonra olamaz.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Yirmi yaşında çocukları
konuşacağız. Allah rahmet etsin, seksen yaşında
ölmüş.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım, değerli
arkadaşlar; İç Tüzük amir hükmü çok açık. Biz, bunu haftaya
erteleyemiyoruz. Biz de ertelerdik, hatta İç Tüzük elverirse erteleriz.
dedik ama genel görüşme istiyorsunuz Amenna diyoruz,
Konuşalım. diyorsunuz, niye erteliyorsunuz? İç Tüzük elvermiyor.
(CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Lütfen
AHMET
AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkanım, ikinci bir husus, yine
İç Tüzükün 70inci maddesinde deniyor ki: Kapalı oturum önergesi
verilince
(AK PARTİ ve CHP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
AYŞE
NUR BAHÇEKAPALI (İstanbul) Sayın Başkan, duymuyoruz.
BAŞKAN
Lütfen
Lütfen
AHMET
AYDIN (Adıyaman) İç Tüzük 70inci madde, ikinci paragraf:
Kapalı oturum önergesi verilince, kapalı oturumda bulunabilecek
şahıslar dışında herkes, toplantı salonundan
çıkarılır. Yani, biz kapalı oturum önergemizi
verdiğimiz anda, orada okumaya başladığınız anda
bizim kapalı oturuma geçmemiz lazım, arkasından da kapalı
oturum için gerekçemizi anlatmamız lazım.
Sayın
Başkan, sizi İç Tüzükü uygulamaya davet ediyorum.
Teşekkür
ediyorum. (AK PARTİ ve CHP sıralarından
karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN
Lütfen efendim, lütfen
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım, herhangi bir hakareti de
kaldıramıyoruz. Lütfen
BAŞKAN
Lütfen
Sayın milletvekilleri
AHMET
AYDIN (Adıyaman) - Arkadaşlarımız her türlü eleştiriyi
yapıyorlar, ona müsamaha gösteriyoruz, burada kanunları uygulamaya
çalışıyoruz, İç Tüzükü uygulamaya
çalışıyoruz ama hiçbir arkadaşımıza da hakaret edilmesini
istemiyoruz, karşılığını alırlar. (CHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri
İdare amirleri lütfen
Sayın
Vural, buyurun efendim.
16.-
İzmir Milletvekili Oktay Vuralın, Kürt sorunu, terör
olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele konusundaki
(8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme
açılmasına ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
OKTAY VURAL (İzmir)
Sayın Başkan, tabii son derece önemli bir konuyu Meclisimiz
konuşacak. Geçen hafta genel görüşme kararı
aldığımız ön görüşmelerde Sayın
Başbakanın bu hafta Meclise geleceği ifade edilmişti.
Böylesine milletimizin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bölücü terör
örgütü konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başbakanın
bulunmasını, hangi tedbirleri aldığını ifade
etmesini ve paylaşmasını isterdik. Ama
Sayın Grup Başkan Vekili eğer bu görüşmelerin haftaya
ertelenemeyeceğini İç Tüzük gereğince ifade ediyorsa, Sayın
Başbakanın da bugün taziyede bulunup döneceğini
öğrenmiş isek, o zaman burada bir çağrı yapıyorum:
Gelin, bir Danışma Kurulu kararıyla bugünkü görüşmeleri
yarın yapalım. Sayın Başbakanın da burada
bulunmasının önündeki engeli ortadan kaldıralım. Hem
İç Tüzüke uymuş oluruz hem de bu şekilde Sayın
Başbakanın burada bulunmak gibi bir niyeti varsa bu niyetin yerine
getirilmesine vesile oluruz. Biz hazırız. Buyurun, yarın
görüşelim. Yarın değilse öbür gün görüşelim. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar) Ama Sayın Başbakanın
burada bulunmak gibi bir iradesi var ise bunun yerine getirilmesi hususunda
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak hazır olduğumuzu belirtmek
istiyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim. (AK PARTİ ve CHP sıralarından
gürültüler)
Lütfen,
lütfen sayın milletvekilleri
Buyurun
Sayın Buldan.
17.-
Iğdır Milletvekili Pervin Buldanın, Kürt sorunu, terör
olaylarında yaşanan artış ve terörle mücadele konusundaki
(8/1), (8/2), (8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme
açılmasına ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz
de Barış ve Demokrasi Partisi olarak bugün Türkiyenin en önemli
sorunu olan Kürt sorununu eğer bugün bu çatı altında
tartışacaksak ve çözüm önerileri arayacaksak, bu ülkeyi yöneten
Sayın Başbakanın burada olmasını tercih ederiz.
Diğer
muhalefet partilerinin önerilerine katılıyoruz. Görüşme
yarın da gerçekleştirilebilir. Bu konuda AKPnin özellikle grup başkan
vekillerinin konuya el atmasını ve Sayın Başbakanın bu
konuda, Türkiyenin en önemli konusu olan Kürt sorununda bu çatı
altında neler söylemesi gerektiğini biz de merak ediyoruz ve bu
konuda AKPnin çabalarını merak ediyoruz doğrusu ve Sayın
Başbakanı buraya bekliyoruz.
Teşekkür
ederiz.
BAŞKAN-
Teşekkür ederim.
Sayın
İnce, buyurun.
18.- Yalova
Milletvekili Muharrem İncenin, Kürt sorunu, terör olaylarında
yaşanan artış ve terörle mücadele konusundaki (8/1), (8/2),
(8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme açılmasına
ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip
Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı
MUHARREM
İNCE (Yalova) Sayın Başkan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi dün
defnedildi. Hükûmet adına Başbakan Yardımcısı
Sayın Arınç cenazeye katıldı. Sayın Arınç, dün
Arabistandan yaptığı açıklamada dedi ki: Sayın
Başbakanımız da cenazeye katılacaktı ancak Aliyevle
bir görüşmesi olduğu için cenazeye gelemedi. Şimdi, Sayın
Başbakan, sabah, genişletilmiş il başkanları
toplantısı yaptı. İzmirde Aliyevle görüşmeye
zamanı var, defnedilmiş cenazeye taziyeye gitmeye zamanı var, il
başkanlarıyla toplantı yapmaya zamanı var, yüce
Parlamentoya gelip bilgi vermeye zamanı yok. (CHP ve MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın İnce.
MUHARREM
İNCE (Yalova) - Bunu kınıyorum.
BAŞKAN
- Sayın İnce, teşekkür ederim, zabıtlara geçti.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Bunu, iktidar partisi ne zaman isterse o zaman
görüşelim, tatil önemli değil, yarın, öbür gün, daha öbür gün.
Başbakan gelsin buraya, hesap versin, Meclisten kaçmasın
Başbakan. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Şimdi,
değerli arkadaşlarım, bir de uymak zorunda olduğumuz
İç Tüzük var.
Başbakanın
gelip gelmemesi konusundaki düşünceleriniz zabıtlara geçti.
Şimdi,
Hükûmet adına Sayın Başbakan Yardımcısı
açıklamada bulunmak istiyor.
Buyursunlar
efendim.
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Zapta geçmeyle her şey bitiyor mu Sayın
Başkan? Yani, zapta geçmeyle her şey bitiyor mu Sayın
Başkan?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan
(CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN
Efendim, lütfen, yapmayınız
Lütfen
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan
(CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN
Bir dakika
Bir dakika
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım, özür diliyorum. Bu kadar
önemli bir meselede arkadaşların tavrı
(CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞKAN
- Bu doğru değil beyler, lütfen
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; bugün Türkiye'nin en önemli, can yakıcı
sorunlarının başında gelen terör sorununu konuşmak
üzere, Meclisimiz genel görüşme yapacaktı. (CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Sayın Başkan, lütfen olaya müdahale
eder misiniz? Lütfen
BAŞKAN
Beyler, lütfen
(CHP sıralarından sıra kapaklarına
vurmalar) Beyler cihazlara da zarar veriyorsunuz, lütfen.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan, arkadaşların sorunun
çözümü noktasındaki samimiyetleri ortada
Lütfen
(CHP
sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Sayın Başkan, tabii,
burası Parlamento. Her şeyin açıklıkla
konuşulması, tartışılması gereken bir yer. Milletimiz
de bizi, buraya, sorunları konuşmak için gönderdi ama görüyoruz ki
bazı arkadaşlarımız, bu Parlamentonun çatısı
altında bu kadar önemli bir konunun müzakeresinden rahatsız
oluyorlar, görüşmelerden rahatsız oluyorlar. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Hâlbuki bu millet bizi buraya bu
konuları görüşmek, müzakere etmek üzere gönderdi. Sorular soruldu,
sorarken tahammüllü, sabırlı olanlar cevapları dinleme
noktasında da demokratik sabrı, tahammülü göstermek zorundadırlar.
Her türlü itham yapıldı. Müsaade
buyurursanız, Hükûmet olarak buna da söyleyeceğimiz birkaç sözümüz
var. Biz Hükûmet olarak terör konusunu her zaman bu ülkenin en önemli sorunu
olarak gördük ve her zaman da bu sorunun çözümü konusunda ciddi adımlar
attık. Biraz sonra bunu Parlamentonun çatısı altında
beraber değerlendireceğiz. Ama iki tane hususu ifade etmek istiyorum.
Burada konuşurken, Sayın Başbakana karşı ifade de
bulunurken herkesin -sever sevmez, sayar saymaz ayrı bir şey ama-
belli bir üsluba dikkat etmesi, hepimiz için son derece önemlidir.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Başbakanın da bu üsluba dikkat etmesi gerekir!
BAŞKAN Sayın Kaplan, lütfen
HASİP KAPLAN (Şırnak) Başbakana
söyle onu!
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
Bakın, müsaade buyurun.
Sayın Kılıçdaroğlu, bir gün önce dedi
ki: Hükûmet istifa etmelidir, derhâl çekilmelidir. Ama ertesi gün başka
bir şey söyledi, bu anlamda değil. Ama daha sonra bir başka laf
söyledi. Hükûmet terörle mücadele konusunda Irakın kuzeyindeki bölgesel
yönetimle iş birliği içinde olduğuna dair açıklamalar oldu.
Irak Dışişleri Bakanı ve ilgili yetkililerle
görüşmeler sürerken de bir gazetede Sayın
Kılıçdaroğlunun röportajı çıktı, Barzani bunu
yapamaz, yaparsa yaşatmazlar. dedi. Peki, bu lafın ne anlama
geldiğini değerlendirmek, böyle bir lafın onlara Bak size böyle
böyle başınıza iş gelebilir, sakın ha iş
birliğine yanaşmayın. demek mi ufuksuzluk, yoksa iş
birliği yapıp terörle mücadele konusunda her türlü adımı
atmak için çalışmak mı? Bizim söylediğimiz bu.
İkincisi, Sayın Başbakanımız
taziyeye gidiyor bugün. Dün cenaze merasimi vardı, bugün taziye var.
İkisi birbirinden ayrı şeyler. Sayın Arınç cenaze
merasimine katıldı, Sayın Başbakanımız taziyeye
gidiyor. Bunların usulü de ayrı devlet yönetimi içerisinde, yeri de
ayrı oranın kendi yapısı içerisinde. Bugün onun için
gidiyor; iki.
Biz
de Hükûmet olarak, bu görüşmenin yarın yapılmasını
arzu ettik Sayın Başbakanımızın katılması
için; ancak yarın ayın 27si, Millî Güvenlik Kurulu
toplantısı var.
OKTAY
VURAL (İzmir) Cuma, cuma
Cuma günü yapalım.
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Dolayısıyla yarın
da bu toplantıya katılma imkânı fiilen yok. O nedenle de yedi
gün içerisinde bunun görüşülmesi lazım; bu, İç Tüzük
zorunluluğu gereğiyle bugün görüşülüyor. Ama Hükûmet olarak
Sayın Başbakanımızın adına biz burada bütün
konuşmalara cevap vereceğiz, Hükûmetimizin yaptığı ve
yapmakta olduğu çalışmaları Meclisimizin bilgisine,
takdirine sunacağız; Meclisimizin, siyasi parti
gruplarımızın ortaya koyacağı önerileri de alıp
bundan sonraki süreçte istifade etme noktasında azami hassasiyet
göstereceğiz. Bizim burada bu işi suhuletle konuşmamız
lazım, siyasi bir rekabetin konusuna dönüştürmeden
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Nasıl dönüştüreceğiz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat)
can yakıcı bu sorunu
nasıl çözeceğimize dair herkesin kanaatlerini ortaya koyması
lazım. Ama görüyorum ki herkes hâlâ ekranlara oynuyor, ekranlar
kapandıktan sonra oynama imkânı olmadığı için buna
yelteniliyor. Bunun da fevkalade yanlış bir tutum olduğunu ifade
ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Başbakan Yardımcısı.
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, Sayın
Bakan konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Başkanı
Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun ismini anmak suretiyle onun
söylemediği cümleleri söylemiş gibi bir değerlendirme yaparak
sataşmada bulunmuştur. 69uncu maddeye göre söz istiyorum.
BAŞBAKAN
YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) Gazetede röportajında var
aynen.
BAŞKAN
Sayın Hamzaçebi, bir tartışma çıktı, Hükûmete
sorular soruldu, cevap verildi. Bunu bir sonlandıralım lütfen. Yani
bulunduğunuz yerden ya da iki dakikayla
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, hayır;
bütün sataşmalara kürsüden cevap verilir.
BAŞKAN
Lütfen, yani biraz daha kısa lütfen
İki dakika vereyim size,
herkese iki dakikayla bu işi bitirelim.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım
BAŞKAN
Size de vereceğim, Sayın Hamzaçebiden sonra size de
vereceğim.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Hayır Sayın Başkanım, bize de
vermeyin. Yalnız kapalı oturum önergesi verildiği anda
kapalı oturuma geçmeniz lazım. Bu tartışmalar daha sonra
yapılacak.
BAŞKAN
Önergeyi okutacağım şimdi, bundan sonra.
Buyurun
lütfen.
VI.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın partisine
sataşması nedeniyle konuşması
MEHMET
AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bizim burada ifade ettiğimiz husus şudur: Terör gibi
önemli bir konuyu görüşüyoruz. Dokuz yıldır da terör Türkiyede
azalmadı, tam tersine tırmanma eğilimine girdi. Böylesi bir
önemli oturumda Sayın Başbakanın burada olmasını
istemek kadar doğal bir talep yoktur. Sayın Başbakan
Yardımcısının buna cevap vermek yerine, bunun makul bir
açıklamasını yapmak yerine farklı bir şey
yapmasını yadırgıyorum. Barzaniyle Sayın Kemal
Kılıçdaroğlunun yaptığı bir röportaj gibi saçma
sapan bir şeyden söz ediyor. Sayın Bakan, biraz sonra kapalı
oturuma geçeceğiz, gelin burada görüşlerinizi açıklayın.
Ancak
ben bir şey okuyacağım size: Tarih 7/12/2009, Tokat
Reşadiyede 7 askerimizin ölümüyle sonuçlanan PKK
saldırısı. Sayın Başbakanın demecinden bir
cümleyi okuyorum: Tabii ki bu alçakça saldırıyı gerçekleştirenler,
planlayanlar, bunun taşeronluğunu ve tetikçiliğini üstlenenler
bunun bedelini de ağır bir şekilde ödeyeceklerdir. Tekrar
söylüyorum, bu saldırının önünde, arkasında kim varsa hepsi
bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Anadolu Ajansı
metni. Tarih 7 Aralık 2009. Bu metnin Anadolu Ajansına geçtiği
günlerde Sayın Başbakan özel temsilcisi
aracılığıyla Osloda PKKyla görüşmeye
oturmuştur. Onun için Sayın Başbakan bugün burada yoktur.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Sayın
Aydın, buyurun.
İki
dakika lütfen.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
19.-
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının, İç Tüzükün
uygulanmasında hata yapıldığına ilişkin
açıklaması
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Evet, teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Aslında
burada usulde de bir hata yapıyoruz Sayın Başkanım yani biz
İç Tüzükün uygulanmasını isterken, özellikle 70inci maddesi
çok açık ve burada kapalı oturum önergesi verildiği anda
kapalı oturuma geçilmesi lazım idi. Buradaki bütün
tartışmaların gereği de yoktu, İç Tüzüke de
aykırılık teşkil ediyor. O yüzden bundan sonraki süreçte
Sayın Başkanım, direkt kapalı oturuma geçip, ondan sonra
kimin söyleyecek ne sözü varsa açık yüreklilikle, mert bir şekilde
ama samimi bir şekilde, hiç siyaset yapmadan, siyaset üstü bir zeminde bu
olayı ele almamız lazım
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Siyaset yapmayalım öyle mi! Niçin buradayız
biz, siyaset yapmak için ya!
AHMET
AYDIN (Devamla) -
ve bu işin siyasetinden ziyade, bu işin çözümü
noktasında kimin ne somut projesi varsa, kimin fikri varsa samimi bir
şekilde gelsin konuşsun; tartışalım, istişare
edelim. Alınabilecek ne varsa da biz almaya hazırız.
Bu
sorun hepimizin sorunu arkadaşlar. Bu sadece AK PARTİnin sorunu,
meselesi değil, bütün bir milletin meselesi, devletin meselesi.
Dolayısıyla, burada omuz omuza vermemiz lazım, samimi
olmamız lazım. Bu kürsü Meclisin kürsüsüyse, milletin kürsüsüyse,
milletimize layık bir şekilde burada işler yapmamız
lazım. Burada hakaretvari şeylerin kullanılmaması, konuşulmaması
lazım. Burada bir arkadaşımız konuşurken orada
sıralara vurulmaması lazım.
Asgari
demokrasiyi istiyoruz Sayın Başkanım ve bu demokrasiyi isterken
de sadece kendimiz için değil, hepimiz için, 74 milyon insan için
istiyoruz ve bu manada da derhâl kapalı oturuma geçilerek bu sorunun enine
boyuna tartışılmasını arzu ediyor, hepinize
saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Sayın Başkan, burayı
karıştırdı herhâlde Ahmet Bey! Burası ticarethane
değil, siyaset yapılıyor burada. Ne demek Siyaset
yapmayalım? Burayı ticarethane yaptınız herhâlde!
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Siyaset yapmayalım. demedim. Siyaset üstü
zeminde bu olaya bakalım. dedim.
OKTAY
VURAL (İzmir) Efendim, Sayın Başbakan
Yardımcısı, görüşmelerin engellenmesine yönelik bir
tavır içerisinde bulunduğunu ifade ederek sataşmada
bulunmuştur. Lütfen kürsüden
BAŞKAN
Buyurun, iki dakika da size.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkanım, İç Tüzük
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Efendim, Anayasayı ihlal ediyorlar. Ona riayet
edilmiyor kanun hükmünde kararnamelerle.
BAŞKAN
Sayın Tanal, her seferinde müsaade almadan konuşmak zorunda
mısınız.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Söz vermiyorsunuz Başkanım. Olmaz, buna isyan
ediyoruz.
BAŞKAN
Çok rica ediyorum, çok rica ediyorum.
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Olmaz ama. Söz vermiyorsunuz. Nasıl
konuşacağız peki?
BAŞKAN
Sizden başka burada aklı başında insan yok mu? Her
seferinde niye müdahale ediyorsunuz? Hiç müsaade almıyorsunuz. Olmaz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Söz vermiyorsunuz. Ne işe yarıyor bu?
BAŞKAN
Buyurun efendim buyurun, lütfen. Söz verdim bir grup başkan vekiline.
Biraz saygılı olunuz.
AYKUT
ERDOĞDU (İstanbul) Çocuk mu azarlıyorsunuz! Milletvekili
konuşuyor.
BAŞKAN
Buyurun Sayın Vural.
VI.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR (Devam)
2.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağın partisine sataşması nedeniyle konuşması
OKTAY
VURAL (İzmir) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Aslında
son derece önemli bir konuyu görüşüyoruz, görüşeceğiz.
Şimdi Sayın Başbakanın burada olma niyeti olduğu ifade
edildi Sayın Nurettin Canikli tarafından. Bugün bulunamıyorsa
yarın
Yarın için de MGKyı öne sürdünüz. Yani doğrusu bu
milletin, bu Türkiye Büyük Millet Meclisinin üstünde değil Millî Güvenlik
Kurulu. Cumaya erteleyin. Hani önce milletti? Hani milletin iradesi, milletin
egemenliği çok önemliydi? İşinize geldiği zaman millet
egemenliği, işinize geldiği zaman bürokratik egemenlik.
Şimdi bürokratik egemenlik için Türkiye Büyük Millet Meclisinde Sayın
Başbakanın bulunmamasını bir mazeret olarak sunuyorsun.
Millî Güvenlik Kurulu toplantısından sonra yapalım, sekizden
sonra yapalım, yarın yapalım. Burada Görüşülmesini
engellemek. diye bir niyetimiz olamaz. Aslında, görüşülmesini
engellemek isteyenler bu toplantıda kapalı oturum önergesi vermek
isteyenlerdir. Milletten neyi kaçırıyorsunuz ya?
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Hiçbir şey kaçırmıyoruz.
OKTAY
VURAL (Devamla) - Ne saklıyorsunuz? Niye millet izlemesin istiyorsunuz?
Neden bu konuda içi boş çözümlerle milleti avuttunuz, gidip müzakere
masası kurdunuz da bu müzakere masasında nelerin peşkeş
çekildiğini milletin duymasını istemiyorsunuz.
Sakladığınız ne var ya? Niye saklıyorsunuz? (AK
PARTİ sıralarından gürültüler)
O
bakımdan, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşmeleri
yapacaksak Başbakanın Vekili de mi yok ya? Nerede vekili?
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Başbakan Vekili orada.
OKTAY
VURAL (Devamla) Nerede?
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Orada oturuyor.
OKTAY
VURAL (Devamla) - Başbakan Yardımcısı Başbakan Vekili
olarak bu konuda konuşacaksa, Sayın Başbakanın Vekili
olarak konuşacaksa aslı dururken vekiline niye müracaat ediyorsunuz?
Biz aslı gelsin istiyoruz. (AK PARTİ sıralarından
Aslı burada sesleri, gülüşmeler)
BAŞKAN
Lütfen, lütfen
OKTAY
VURAL (Devamla) Dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz,
milletten kaçıracak bir şeyleri olanların bu kürsüde, bu
ekranları kullanmasına izin vermeyeceğiz. Dolayısıyla
milletten saklayacağınız ve sakladığınız
(Mikrofon
otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY
VURAL (Devamla)
hususları yüreğiniz varsa gelin burada açık
bir şekilde ifadelerde bulunun. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Vural.
ALİ
UZUNIRMAK (Aydın) Sayın Başkan, Sayın Bakana bir şey
sormak istiyorum.
BAŞKAN
- Genel görüşmenin kapalı oturumda görüşülmesine dair İç
Tüzükün 70inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır,
kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum. (BDP
sıralarından gürültüler)
Lütfen
Lütfen
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, aynı şekilde
grubumuza niye söz vermiyorsunuz?
BAŞKAN
Daha evvel dedim, ikişer dakika dedim, size verdim.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, bugün diğer gruplara
söz verdiniz.
BAŞKAN
- Hanımefendiye verdim. (BDP sıralarından gürültüler)
Lütfen
Lütfen
Hanımefendiye verdim ilk önce.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Genel
Kurulun bugünkü birleşiminde terör olayları
(BDP
sıralarından gürültüler)
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan, niye
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Başkan
BAŞKAN
Sana ne oluyor, sen otur yerine bir kere. Sen yerine otur bir kere.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Başbakan Yardımcısına cevap
vereceğiz. Öyle gruplara verip bizi es geçmek yok.
BAŞKAN
Hayır ama biraz evvel verdim Grup Başkan Vekilim
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan, diğer gruplara
verdiniz.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Diğer grup başkan vekillerine söz
verdiniz. Adil olun, eşit olun.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sataşma yok.
BAŞKAN
Çocuklar, biraz evvel verdim Hanımefendiye.
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Ne çocuğu Sayın Başkan? Kimse çocuk
değil sizin karşınızda.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Sayın Başkan, çocuk gibi
davranıyorsunuz.
BAŞKAN
Tamam, iki dakika da siz buyurun.
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Başkan, burada üç gruba söz verdiniz.
BAŞKAN
Ya, alakası yok. Sayın Sakık, oturun ya. Vereyim iki
dakikalık
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Başkan, lütfen
BAŞKAN
- Buyurun, oturun. İki dakikayla bir şey olmaz, oturun.
SIRRI
SAKIK (Muş) Sayın Başkan, lütfen düzeltir misiniz? Biz çocuk
değiliz.
BAŞKAN
- Tamam, ya gerçekten
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Çocuklar dediniz Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Sakin olun lütfen efendim, ben size
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Kabul etmiyoruz, lütfen düzeltme yapın.
IV.-
AÇIKLAMALAR (Devam)
20.- Şırnak
Milletvekili Hasip Kaplanın, Kürt sorunu, terör olaylarında
yaşanan artış ve terörle mücadele konusundaki (8/1), (8/2),
(8/3), (8/4) esas numaralı genel görüşme açılmasına
ilişkin önergelerin görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip
Erdoğanın bulunması gerektiğine ilişkin
açıklaması
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Arkadaşlar
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; iki gün, iki haftadır nöbetinde
Sayın Sağlamın bir gündem dışı alamıyoruz.
Adalet ve eşitlik istiyoruz bütün gruplara. Biz de milletin vekiliyiz ve
bir grubu temsil ediyoruz.
Burada
önemli bir konuyu tartışacağız. Bu konu Türkiye cumhuriyet
tarihinin en önemli konusu. 1840lardan, Osmanlıdan cumhuriyete miras
kalan bir sorun. Öyle de, birilerinin dediği gibi asayiş,
şiddet, terör olayı değil. Kürt meselesini
konuşacağız. Kürt meselesini tarihî, sosyal, ekonomik, siyasal,
kültürel bütün boyutlarıyla dobra dobra kameralar kapalıyken
kapalı oturumda yüreklice, açıkça konuşacağız.
İşte
bu konuşmada eğer Başbakan yoksa, eğer parti liderleri
yoksa, eğer beş senedir bütün parti liderlerinin ortak bir
fotoğrafı yoksa, Türkiyede hiçbirisinin yaşanan bu acılar
karşısında verecek hesabı olmaz. Burada, böylesine
Türkiyenin can alıcı bir sorununda biz de istiyoruz Başbakan
olsun, bütün liderler olsun. Liderler konuşsun. Türkiyede birinci
derecede sorumlu olanlar konuşsun ki çocuklarımız ölmesin. Biz
bunu istiyoruz ama olmuyorsa
Makul sürede ertelensin dedik, olmadı. Ne
zaman istiyorsanız bunu konuşmaya hazırız. Ne zaman
istiyorsanız liderler gelsin konuşsun. Kapalı oturum da
yapılsın ama bunu olgunlukla, uygarca tartışalım,
tartışabilmesini bilelim. Ekranlar açıktır diye bunu
söylemiyorum.
Sayın
Başkana bazen sitem ediyorum. Bize söz vermiyorsun, bazen adaletli,
eşit davranmıyorsun. Bu konularda adil olsak, eşit olsak ve
bütün liderlerimiz burada olsa. Liderlerin olduğu ortam da biraz ahenkli
olur diye düşünüyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan, bana ve Hasip Beye bakarak
çocuklar dediniz.
BAŞKAN
Affedersiniz. Ben bir kasıt olarak söylemedim.
PERVİN
BULDAN (Iğdır) Sayın Başkan, bana ve Hasip Beye bakarak
Çocuklar dediniz. Geri alın
lütfen.
BAŞKAN
Affedersiniz. Özür diliyorum. Ben herhangi bir şey de söylemedim.
Tamamen samimiyetle, inanın
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Yarı yaşça bizden büyüksünüz ama biz de
çocuk değiliz Sayın Başkan. Geri alırsınız
değil mi Sayın Başkan?
BAŞKAN
- Tabii, tabii
Buyurun
Sayın Başkan.
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan, biraz önce konuşma yaparken
Başbakanın vekili misiniz? diye sorduk, buradakiler dedi ki:
Evet. Buradaki zat da kendisini Başbakan Vekili olarak statü
çalmasına izin verdi. Resmî Gazetede Sayın Beşir
Atalaydır Başbakanlığa vekâlet eden. 62nci maddeye göre
Bakın, doğru bilgi vermiyorsunuz, doğru bilgi vermiyorsunuz. Bu
Parlamentoya saygılı olun. (MHP sıralarından
alkışlar)
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan
OKTAY
VURAL (İzmir) Sayın Başkan, 62nci maddeye göre her
görüşmenin başından sonuna kadar Hükûmet adına görüş
bildirmek üzere Başbakan ve ilgili bakan bulunacaktır. Sayın
Bekir Bozdağ ilgisiz bir bakandır. Sizin ilgi alanınız, ne
açılımdır ne Kamu Düzeni
Müsteşarlığıdır ne de odur. Siz ilgisiz bir bakan
olarak niye burada oturuyorsunuz? (MHP sıralarından
alkışlar)
62nci
maddeye göre Sayın Hükûmetin yeterli temsili burada
bulunmadığından dolayı görüşmelerin ertelenmesi,
sorumlu ve ilgili bakanın burada bulunmasını teminen, şu
anda vekâlet eden Beşir Atalay Beyin bu konuda gelip burada
oturmasını istirham ediyorum İç Tüzük uyarınca. Hükûmetin
temsilini gerçekleştirmiş
MUHARREM
İNCE (Yalova) Sayın Bozdağ Sayın Arınçın
vekili, ağlayabilirsiniz o zaman!
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan
BAŞKAN
Buyurun efendim.
AHMET
AYDIN (Adıyaman) Sayın Başkan, burada, artık bir
hakkın suistimali söz konusu. 62nci maddede bırakın bakan,
başbakan yardımcısını, 62nci maddede Birinci
derecede kamu görevlisini dahi Başbakan bulundurabilir. diyor.
Bırakın başbakan yardımcısını
OKTAY
VURAL (İzmir) Bakan, Bakan
diyor. Zorunlu hâllerde
diyor.
Zorunluluk mu var?
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Şimdi,
İç Tüzükün 70inci maddesine göre verilmiş bir önerge vardır.
Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:
V.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
(Devam)
B) Önergeler
1.-
Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının, Genel Kurulun 26/10/2011
tarihli birleşiminde terör olaylarında yaşanan artış
ve terörle mücadele konularında gerçekleştirilecek olan genel
görüşme önergelerinin İç Tüzükün 70inci maddesine göre kapalı
oturumda yapılmasına ilişkin önergesi
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Genel
Kurulun bugünkü birleşiminde terör olaylarında yaşanan
artış ve terörle mücadele konularında gerçekleştirilecek
olan genel görüşmenin İç Tüzükün 70inci maddesine göre kapalı
oturumda yapılmasını arz ve teklif ederiz.
Ahmet
Aydın
Adıyaman
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
BAŞKAN
Değerli milletvekilleri, kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve
görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
Sayın
idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin etmelerini
rica ediyorum.
MUHARREM
İNCE (Yalova) Sayın Bozdağ, Sayın Arınça vekâlet
ediyormuşsunuz, ya ağlayacaksınız ya polemik
çıkaracaksınız.
BAŞKAN
- Yeminli stenografların ve yeminli görevlilerin salonda
kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Şimdi
salonun hazırlanması için on dakika ara veriyorum efendim.
Kapanma
Saati: 15.28
VII.- KAPALI OTURUMLAR
İKİNCİ OTURUM
(Kapalıdır)
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.21
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Mine LÖK BEYAZ (Diyarbakır)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 12nci
Birleşiminin kapalı oturumundan sonraki Üçüncü Oturumunu
açıyorum.
Gündemin
sonuna geldiğimiz için, kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan
gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek üzere, 27 Ekim 2011 Perşembe günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 19.22