TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
4üncü
Birleşim
6
Ekim 2011 Perşembe
(TBMM Tutanak
Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan
ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile
konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde
belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlunun, doğal zenginliğe sahip Ergene havzasının önemine ve havzada meydana gelen çevre kirliliğinin önlenmesi için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
2.- Bolu Milletvekili Tanju
Özcanın, Bolu ilinin temel sorunlarına ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Erzurum Milletvekili Oktay Öztürkün, Erzurum ili Tortum ilçesi Bağbaşı beldesinde yapılmak istenen hidroelektrik santrallere ilişkin gündem dışı konuşması ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin,
Ergene havzasındaki çevre kirliliğine ilişkin
açıklaması
2.- İstanbul Milletvekili
Kadir Gökmen Öğütün, parasız eğitim istiyoruz pankartı
açan 2 gencin on beş aydır süren tutukluluk hâllerinin çözümlenmesi
için düzenlemeler yapılmasına ilişkin açıklaması
3.- Edirne Milletvekili Kemal Değirmenderelinin,
Ergene havzasındaki çevre kirliliğine ilişkin
açıklaması
4.- Sivas Milletvekili Malik
Ecder Özdemirin, Sivas Divriği ilçesinin içme suyu sorununa ilişkin
açıklaması
5.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Kütahya Beşkarış Sulama
Barajının projesinin değiştirilerek Kütahyadaki sulama
alanlarının daraltılıp suyun bir kısmının
Afyonkarahisara taşındığı yönündeki iddialara
ilişkin açıklaması
6.- Gaziantep Milletvekili Ali Serindağın,
Ergene havzasındaki çevre kirliliğine ilişkin
açıklaması
7.- Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin, Cumhurbaşkanı seçimine ve üniversite öğrencilerinin
yurt sorununa ilişkin açıklaması
8.- Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın,
Ergene havzasındaki çevre kirliliğine ilişkin
açıklaması
9.- Erzurum Milletvekili Oktay
Öztürkün, HES uygulamalarındaki sorunlara ilişkin
açıklaması
10.- Çanakkale Milletvekili
Mustafa Serdar Soydan, tadilat dolayısıyla kapatılacak olan
Çanakkale Havaalanının Özbek Ovasına taşınmasına
ilişkin açıklaması
11.- Malatya Milletvekili Veli
Ağbaba, Yoncalı Barajının tamamlanamadığına
ve Yazıhan ilçesi Bereketli köyü yakınına bir köprü
yapılmasının ulaşıma getireceği olumlu etkilere
ilişkin açıklaması
12.- İstanbul Milletvekili
Aykut Erdoğdunun, enerji sektöründeki kötü yönetime ve yolsuzluklara
ilişkin açıklaması
13.- Antalya Milletvekili
Gürkut Acarın, HES uygulamalarındaki sorunlara ilişkin açıklaması
14.- Adıyaman Milletvekili
Salih Fıratın, GAP kapsamındaki barajların pompaj
istasyonlarının tamamlanamamasının tarım üzerindeki
olumsuz etkilerine ilişkin açıklaması
15.- Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlunun, HES uygulamalarındaki sorunlara
ilişkin açıklaması
16.- Ankara Milletvekili Levent
Gökün, Ankara metro çalışmalarının ne zaman
biteceğine ilişkin açıklaması
17.- Mardin Milletvekili Muammer
Gülerin, İstanbulun düşman işgalinden kurtuluşunun
88inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
18.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın, Kocaeli Cengiz Topel
Havaalanındaki tadilat çalışmalarına ilişkin
açıklaması
19.- Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlunun, Trabzon-Sarp
ve Trabzon-Erzurum demir yoluyla ilgili bir projenin Hükûmet Programında
olmadığına ilişkin açıklaması
20.- Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın, İstanbulun
düşman işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
21.- Muş Milletvekili Sırrı Sakıkın,
İstanbulun düşman işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
22.- Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, İstanbulun
düşman işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Aydın Milletvekili
Mehmet Erdem ve 21 milletvekilinin, üzüm yetiştiriciliği ve
bağcılık sektöründeki sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/8)
2.- Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül ve 26 milletvekilinin,
boşanma olaylarının ve sebeplerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/9)
3.- Antalya Milletvekili Sadık Badak ve 24 milletvekilinin,
seracılık faaliyetlerinin geliştirilmesi ve
yaygınlaştırılması için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi
(10/10)
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Posof-Çambeli köyüne afet konutları yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Kars-Ardahan Hoçuvan Bölgesi yolunun yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/8) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahan-Ardanuç yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/19) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Amasya-Tokat-Erzincan yolu yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/21) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat-Merkez çevre yoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/24) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
6.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Yargıtayın baz istasyonlarıyla ilgili kararına ve uygulamasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/34) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat Havaalanının kapasitesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/53) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki bölünmüş yollara ve araç parkı ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/69) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
9.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Erzurum-Horasan demiryolunun yenilenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/103) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Kars-Erzurum bölünmüş yol yapımının hızlandırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/107) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
11.- Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, bölünmüş yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/150) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
12.- Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, tek platformlu yol çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/152) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
13.- Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, alternatif finans kaynakları kullanılarak yapılan temel altyapı projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/153) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
14.- Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, bölünmüş yolların kazandırdığı zaman ve yakıt miktarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/154) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
15.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, motorlu taşıtların teknik muayenelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/156) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
16.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, ekonomik ömrünü tamamlamış araçların piyasadan çekilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/157) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
17.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, karayollarında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/159) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
18.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, trafik güvenliği hizmetleri çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/165) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
19.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, yol kenarı denetim istasyonlarında denetimi yapılan araç sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/166) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
20.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, proje, bakım, onarım ve restorasyonu tamamlanan köprü sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/167) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
21.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/168) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
22.- Eskişehir Milletvekili Salih
Kocanın, yenilenen demiryolu ağına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/171) (Cevaplanmadı)
23.- Eskişehir Milletvekili Salih
Kocanın, Marmaray Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/172)
(Cevaplanmadı)
24.- Eskişehir Milletvekili Salih
Kocanın, lojistik merkezler kurulmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/174) (Cevaplanmadı)
25.- Giresun Milletvekili Adem
Tatlının, Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren
hattı çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/178) (Cevaplanmadı)
26.- Isparta Milletvekili Recep
Özelin, Ankara-İzmir hızlı tren projesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/181) (Cevaplanmadı)
27.- Isparta Milletvekili Recep
Özelin, Adapazarı-Karadeniz Ereğlisi ve Bartın Limanı
demiryolu bağlantısının ne zaman
gerçekleştirileceğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/182) (Cevaplanmadı)
28.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Ataşın, bölgesel hava taşımacılığı
projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/185) (Cevaplanmadı)
29.- İstanbul Milletvekili Mehmet
Doğan Kubatın, ülkemize gelen yabancı uçakların denetimine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/191) (Cevaplanmadı)
30.- İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın, terminalleri yenilenen havaalanlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/195) (Cevaplanmadı)
31.- İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın, bölgesel havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/198) (Cevaplanmadı)
6 Ekim 2011
Perşembe
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Meral AKŞENER
KÂTİP ÜYELER:
Mustafa HAMARAT (Ordu), Muhammet Rıza YALÇINKAYA (Bartın)
------ 0 ------
BAŞKAN -
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 4üncü Birleşimini açıyorum.
III.- Y O K L A M A
BAŞKAN -
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için
beş dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını görevli personel aracılığıyla
beş dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Ergene havzası ve önemi hakkında söz
isteyen Edirne Milletvekili Sayın Mehmet Müezzinoğluna aittir.
Buyurun Sayın
Müezzinoğlu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.-
Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlunun, doğal zenginliğe
sahip Ergene havzasının önemine ve havzada meydana gelen çevre
kirliliğinin önlenmesi için alınması gereken tedbirlere
ilişkin gündem dışı konuşması ve Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
MEHMET
MÜEZZİNOĞLU (Edirne) Sayın Başkan, yüce Meclisin
değerli üyeleri; Ergene ve Ergene havzası ile ilgili gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Doğanın
Trakya Bölgemize bahşettiği Ergene Nehri toplam
Hızlı
sanayileşme süreci dikkate alındığında, ülkemizde su
kaynaklarının sanayi ve belediye atık suları ile tarım
ve diğer faaliyetler tarafından kirletilmesinin önlenmesi ve faydalı
maksatlar için kullanılabilir su miktarının
artırılması önem taşımaktadır. Bu sebeple, su
kalite yönetiminde münferit çözümler yerine havza ölçeğinde çözüm
anlayışını geliştirmek gerektiğine inanan
Bakanlığımız, Atık Su Arıtım Eylem
Planı, Katı Atık Eylem Planı ve Havza Koruma Eylem
Planlarını hazırlayarak su kirliliğiyle daha etkili bir
mücadele süreci başlatmıştır. Havza Koruma Eylem
Planlarının hazırlanabilmesi için havzalar, su kalitesi, insan
kaynaklı baskılar ve kirletici kaynaklar, korunan alanlar ve içme
suyu kaynakları göz önüne alınarak önceliklendirilmiş olup
birinci öncelikli havzamız, kapalı havza olması sebebiyle
Akarçay havzası, ikinci öncelikli havzamız ise Ergene havzası
olmuştur.
Plansız ve
kontrolsüz bir şekilde gelişen sanayi bölgeleri, Ergene
havzasındaki su kaynaklarının hızlı bir şekilde
tüketilmesine, günde 400 bin metreküpten fazla su kullanımıyla su
bütçesinin olumsuz yönde etkilenmesine yol açmaktadır. Diğer
taraftan, bazı sanayi tesislerinin atık suları
arıtılsa bile Ergene Nehrine tabii debisinin takriben 3 veya daha
fazla katı atık su vermeleri, ilaveten o bölgede yaşayan 1
milyonun üzerindeki nüfusun günde yaklaşık 230 bin metreküp evsel
atık suyu hiç arıtmadan doğrudan alıcı ortama
boşaltmaları yüzünden Ergene havzası ileri derecede
kirlenmiştir. Dolayısıyla, havzadaki tüm tesisler atık
sularını mevcut mevzuatta yer alan deşarj standartlarına
uygun olarak arıtsalar dahi Ergene Nehri tabii debisinin standartlara
uygun boşaltımlardan gelen kirlilik yükünü
kaldıramayacağı, dolayısıyla, kirliliğinin
önlenmesi ve su kalitesinin hedeflenen ikinci sınıf su kalitesi
sınıfına yükseltilmesinin mümkün olamayacağı tespit
edilmiştir.
Meriç-Ergene Havzası Endüstriyel Atık Su
Yönetimi Ana Planı çalışmalarına göre Ergene Nehrinde su
kalitesini iyileştirmek maksadıyla yapılan hesaplamalarda
kimyasal oksijen ihtiyacı parametresinde yüzde 99 giderim, azot
parametresinde yüzde 96 giderim, fosfor parametresinde yüzde 99 giderim
yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Ergene Havzası Koruma Eylem
Planında Ergene Nehrinin kısa vadede yani üç yılda
iletkenlik ve renk üçüncü sınıf su kalitesine; orta vadede
kimyasal oksijen ihtiyacı, iletkenlik ve renk ikinci sınıf
su kalitesine; uzun vadede yani on yılda tüm parametrelerde üçüncü
sınıf su kalitesine yükseltilmesi hedeflenmiştir.
Ergene Havzası Koruma Eylem Planında
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Müezzinoğlu.
MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) Teşekkür
ederim Sayın Başkan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL
EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Eroğlu, buyurun.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın
Başkanım, değerli milletvekillerimiz; Sayın Mehmet
Müezzinoğlunun gündem dışı konuşmasına cevap
vermek üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla
selamlıyorum efendim.
Özellikle Ergene
Nehri hakkında kısa bir bilgi arz etmek istiyorum efendim. Ergene
Nehri, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ vilayetlerimizi alakadar eden,
Ergene Nehrinin
kirliliğinin büyük kısmı özellikle orada bulunan belediyelerin
5393 sayılı Belediyeler Kanununa göre yapıp işletmekten
sorumlu oldukları atık su arıtma tesislerini
yapmadıklarından ve sorumluluklarını yerine
getirmediklerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, bir kısım
sanayi tesisleri de yeterli derece arıtma yapmamaktadırlar. Böylece,
maalesef, Ergene Nehri kirlenmiştir.
Trakya bölgesinde
yine belediyelerin sorumlu olduğu katı atık bertaraf tesisleri
de şimdiye kadar maalesef yapılamamıştır.
Dolayısıyla, Sayın Başbakanımız, bu yıl
başlarında, bir televizyon programını seyrettikten sonra
beni arayarak Ergene Nehrine el atmamı talep etti. Ben Sayın
Başbakanıma dedim ki: Sayın Başbakanım, Ergene
Nehrindeki bu kirliliğin esas kaynağı, oradaki belediyelerin
kendi sorumluluklarında olan atık su arıtma tesislerini
yapmamalarından kaynaklanıyor. Mesuliyet onlara ait. dediğim
zaman Bununla alakalı bütün mevzuat düzenlemelerini yeniden ele alın
ve neticede bu işi onlar yapamıyorlar, Hükûmet olarak, Bakanlık
olarak siz yapın. diye bana talimat verdi. Ben de tabii, bu talimat üzerine
Emredersiniz Sayın Başbakanımız. dedim ve efendim, hemen
o günden itibaren -esasen benim de hem doktora, doçentlik konum- bu Ergene ve
Meriç havzasıyla ilgili, gerçekten, ilmî usullere uygun olarak, bütünüyle,
on beş tane paket hazırlamak suretiyle, büyük, devasa bir eylem
planı hazırladık. Bunun da maliyeti yaklaşık 1,5 ila 2
milyar Türk lirası civarında. Büyük bir maliyet söz konusu. Bununla
alakalı 6 Mayıs 2011 tarihinde bendeniz Çerkezköyde bütün
tarafları, belediye başkanlarını ve sanayicileri toplamak
suretiyle Ergene Havza Koruma Eylem Planını açıkladım. Bu
eylem planı gerçekten çok büyük bir eylem planıdır, on beş
tane büyük paketi ihtiva etmektedir. Yani belki Türkiyede ilk defa çok
kapsamlı, tamamen dünyadaki en son nehir havzası modellerine uygun
bir çalışma yapılacaktır.
Bunlardan tabii
birincisi, dere yataklarının ıslahıdır. Nitekim hemen
eylem planından sonra sayın milletvekillerim, DSİ hızla bu
hizmeti yerine getirmek üzere hatta diğer bölgelerden çok sayıda iş
makinesini Ergene Nehrine göndermek suretiyle temizlik
çalışmalarına, dere ıslah çalışmalarına
süratle başladık. Hatta 2010 yılı sonunda 20 kilometrelik
bölüm ıslah edildi ve 1 milyon metreküplük kazı yapıldı.
2011, bu yıl ise 51 kilometrelik dere ıslahı yapıldı.
Dolayısıyla DSİ hemen eylem planından sonra harekete
geçmiştir.
Ayrıca,
sanayicilerle ortak çalışma yaptık. Sanayicilere şunu
söyledik: Az su kullanan, az atık veren, gerektiğinde atık
suları veya atıkları geri kazanacak çevre dostu üretime
geçeceksiniz diye kendileriyle anlaştık, talimat verdik. Bu konu da
takip ediliyor.
Ayrıca,
bazı belediyeler, sanayi tesisleri, enerji fiyatlarındaki ödeme
zorluklarından dolayı En azından bu atık su arıtma
tesislerini düzenli işleyenlere enerjide bir teşvik getirin diye
bizden talepte bulundular. Onunla alakalı Bakanlar Kurulu kararı
çıktı. Düzgün şekilde atık su arıtma tesislerini
işleten belediyelere ve işletmelere yüzde 50ye kadar elektrik
teşviki verilecek mevzuattaki düzenleme tamamlanmıştır.
Ayrıca, Ergene
havzasında kirliliği yüksek olan sanayilere asla izin
verilmeyecektir.
Bunun
dışında sadece dere ile alakalı değil, havzada erozyon
kontrolü, ağaçlandırma için bütün orman teşkilatı seferber
olmuştur.
Bakın, sadece
Orman Genel Müdürlüğü tarafından üç ilde -yani Edirne, Tekirdağ,
Kırklarelinde- 461 bin dekar alanda ağaçlandırma ve erozyon
kontrolü çalışması tamamlandı ama şu anda süratle
devam ediyor.
Ayrıca o
bölgede, malum olduğu üzere Trakyada, geçmiş dönemlerden, bilhassa
Çerkezköy tarafına yerleşmiş olan sanayiler vardı.
Bunların ıslah organize sanayi bölgeleriyle alakalı bir kanun ve
yönetmelik teklifleri vardı. Malumunuz, Büyük Millet Meclisimiz bu kanuni
düzenlemeyi yerine getirmiştir, ilgili bakanlık da yönetmeliği
yayınlamıştır. Dolayısıyla bu konuda da adım
atılmıştır. Artık geriye sanayicilere iş
kalmaktadır.
Katı
atıkla alakalı, maalesef katı atıkla ilgili, belediyelerin
asli vazifesi olmasına rağmen, oradaki belediyelerin hemen hemen
hiçbirisinin katı atık bertaraf tesisi yoktu. Biz hatta Bakanlık
olarak, bu konuda destek verelim dedik, proje desteği verelim dedik. Hatta
asla hangi siyasi partiye mensup olduğuna bakmadan biz de çünkü mutlak
surette bütün belediyelere eşit yaklaşıyoruz, onlara aynı
desteği veriyoruz- kendilerine şunu talep ettik: Biz Bakanlık
olarak, eskiden Çevre ve Orman Bakanlığı ama şu anda Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı olarak, katı atık
bertaraf tesisleriyle ilgili maddi hibe destekleri verildiği gibi, yüzde
45e kadar tamamen hibe, hatta onların yer problemini çözmek üzere Orman
Kanununda gerekli düzenlemeler yapıldı. Daha önce Danıştay
kararıyla düzenli depolama yani katı atık düzenleme tesislerine
ormanlık alanlarda izin verilmezken şu anda yeni düzenlemeyle
belediyelerin katı atık bertaraf tesislerine ormanlardaki eski
taş ocaklarında veya maden ocaklarında düzenli depolama yapma,
yer tahsis etme imkânı da getirilmiştir. Bakın, bunu özellikle
vurgulamak istiyorum.
Bunun
dışında, zirai kaynaklı kirlilik de kontrol edilecektir
yani orada atıklar sadece fabrikalardan veya belediyelerden, evsel
atıklardan kaynaklanmıyor. O bölgede gerek zirai mücadele
ilaçları gerekse diğer birtakım yanlış gübre
kullanılmasından doğan kirlilikler Ergene Nehrine geliyor. Bunu
önlemek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığıyla birlikte müşterek çalışma
yapılıyor, bu konuda da ciddi bir eğitim
çalışması ve kontrol veriliyor. Hatta zirai mücadele
ilaçlarının kullanımı dahi artık denetlenmeye
başlamıştır.
Bir de bir müjde
daha vermek istiyorum. Ergene Nehrindeki su kalitesi bundan böyle sürekli
izlenecektir. Hatta geçtiğimiz salı günü Türkiye ile Avrupa
Birliği arasında eşleştirme projesinin
açılışını yaptık. Bu açılışta
Ergene ve Meriç nehirlerindeki izlemeyi de projeye dahil ettik, bunun da
müjdesini veriyorum. Sürekli otomatik olarak izlenecek, hatta oradaki
kirliliği ben makam odamdan görebilir hâle geleceğim, hangi parametre
hangi konsantrasyonda. Bu, gerçekten Türkiyede ilk defa yapılacak, bunun
da çalışmasını başlattık, hakikaten çok
faydalı bir husus olacak.
Denetimleri daha
sıklaştırıyoruz.
On birinci husus
deşarj standartları yani bazı fabrikalar hakikaten orada
arıtma yapıyor ama renkte, deşarj standartları, mevcut
deşarj standartları renk problemini çözmüyor, gerek renk gerekse
kimyasal oksijen ihtiyacı gibi parametrelerde daha sıkı
birtakım değerleri koymak suretiyle sanayiyi biraz daha ileri
arıtma yapmaya teşvik edeceğiz. Renk standartlarıyla ilgili
çalışmalar tamamlandı Ergene tabii rengine getirilecektir.
Havzada
taşkın erken uyarı sistemi kurmaya karar verdik. Bu da çok
önemli.
Artı bir de,
az önce sayın milletvekilimiz ifade ettiler, yer altı suyu
kullanımı had safhasında. Bakın, Trakyalılar bilir.
Ergene Nehrinde yer altı su seviyesi 20, 30, 40, 50, 60 derken
Tabii, son olarak da on beşinci
pakette Trakya bölgesinde ne kadar baraj, gölet, sulama tesisi, belediyelerin
içme suyu talepleri, içme suyu tesisleri, atık su arıtma tesisleri
varsa bunların tamamını da yapacağız, özellikle onu
vurguluyorum. Şöyle ki daha önce biliyorsunuz DSİnin atık su
arıtma tesisleri yapması konusunda bir mesuliyeti kanunen yoktu.
Ancak 1053 sayılı Kanunda,
Sayın Başbakanımızın talimatıyla bir
değişiklik yaptık. Bu şekilde Ergene havzasında olduğu
gibi, Büyük Menderes havzası, çok fazla kirlenen havzalarda atık su
arıtma tesislerini 1053 sayılı Kanun çerçevesinde DSİ
yapıp belediyelere teslim edebilecek, bunun da önü açıldı. Zaten
şu anda talep eden pek çok belediyeyle -onların detayına
girmiyorum- onlarla ilgili çalışmalar devam ediyor.
Esasen şunu da açık
yüreklilikle ifade ediyorum: Hükûmetimiz Trakyaya hakikaten çok büyük
yatırımlar yapıyor, hayal edilemeyecek yatırımlar. Ben
sadece birkaçını size burada arz etmek istiyorum.
Edirneye 2003-2011 yılları
arasında Bakanlığımız tarafından 1 milyar TLden
fazla yatırım yapıldı. Bu yatırımlar neticesinde,
bakın, 111 bin dekar alan modern sulamaya açıldı. Ayrıca
Edirnemize 6,5 milyon metreküp yılda su verildi. 23 tane derenin
ıslahı yapıldı ve bu ıslah neticesinde, bakın,
14.100 dekar arazi ile 10 tane yerleşim alanı taşkınlardan
korundu.
Esasen burada bazı Edirneli
milletvekillerinin de
23-24 Eylül tarihlerinde, ben Trakya bölgesinde,
Kırklareli, Edirne ve Tekirdağda eylem planının
işleyişi, yapılan çalışmalar hakkında bir
toplantı, koordinasyon toplantısı yapmıştım.
Tabii bütün milletvekillerimizi çağırıyoruz. Sağ olsun,
Edirnedeki milletvekillerimizin pek çoğu da geldi, teşekkür ediyorum. Orada
gördüler zaten, şu anda Hamzadere Barajı tamamlandı ve 335 bin
dekar araziyi sulayacak. Yenikarpuzlu sulaması, Sultanköy sulaması,
Cimra sulaması, Telmata sulaması, Keşan-Çamlıca Göleti,
Keşan-Beğendik Göleti, Uzunköprü-Gazihalil Göleti, Uzunköprü-Çiftlikköy
Göleti, Keşan-Küçükdoğanca Göleti, Keşan-Karlıköy Göleti,
Keşan-Beyköy Göleti, Uzunköprü-Elmalı Göleti dönemimizde
tamamlandı, pek çoğunun sulamasıyla beraber
vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. Bakın,
bunların çoğunu söyleyemiyorum.
Edirnede devam
eden işlere baktığımızda, tam 522 bin dekar araziyi
sulayacak olan Çakmak Barajının da yüzde 68ini tamamladık,
bunun dışında Tunca Barajının proje
çalışmaları devam ediyor ve pek çok baraj ve göletin, yirmi üç
tane dere ıslahının da çalışmalarının devam
ettiğini özellikle vurgulamak istiyorum.
Tabii, sadece
Edirneye değil, Kırklareline de uğramıştık.
Neticede burada 63 bin 240 dekar arazi sulamaya açıldı, on iki tane
dere ıslah edildi ve bu dere ıslahları neticesinde, bakın
tam 8 bin dekar arazi taşkınlardan korundu ve sekiz tane
yerleşim yeri de sel baskınlarından korundu. Kırklareli
sulaması, Armağan-Çukurpınar sulaması, Merkez-Dolhan
Göleti, Lüleburgaz-Turgutbey Göleti, Vize-Sergen Göleti tamamlandı. Burada
bir müjde vermek istiyorum: Kırklarelinin yıllardan beri hasretle
beklediği Çayırdere Barajı yatırım programına
alındı, inşallah onu da kısa zamanda hayata
geçireceğiz. Ayrıca, on dört tane derenin de ıslahı
yapılıyor, bunun da müjdesini vereyim.
Tekirdağla
ilgili de, malum olduğu üzere orada da toplantı yaptık. Burada
da 1.300 dekar arazi sulamaya açıldı, yirmi bir tane dere ıslah
edildi ve bu dereler neticesinde dört tane yerleşim yeri
taşkından korunduğu gibi 31 bin dekar arazi de sel
baskınlarından korundu. Ayrıca, malum olduğu üzere Tekirdağımız
büyüyor, biz de bundan gurur duyuyoruz. Kendilerinin, Tekirdağın
içme ve kullanma suyu talebi vardı, bununla alakalı
yıldırım hızıyla Naipköy Barajının
projelerini bitirdik, ihalesini yaptık, inşallah hep birlikte -bütün milletvekillerimizi,
Tekirdağlı milletvekillerimizi davet ediyorum- yakın bir zamanda
onun temelini atacağız. Temeli attığımız zaman
bitiş tarihi ve saatini de ilan edeceğiz.
Bunun dışında,
Şarköyün su problemini, bize,
gündeme getirdiler. Şarköyün içme suyu problemini hâlletmek için
Çokal Barajından bir proje yapılıyor ancak Çokal Barajı,
Tekirdağ ve Çanakkaleye hizmet edecek olan çok önemli bir barajdır.
Bunu da ben son yılda 3 defa yerinde kontrol ettim ve neticede 11/11/2011
tarihinde saat on biri on bir geçe su tutulması talimatını
verdim. Onu da hep beraber, suyu inşallah tutarız. Tabii,
Tekirdağ çok sayıda... Malkara, İbribey sulaması,
Nusratlı Göleti sulaması, on dört tane Taşkent koruma tesisi,
ayrıca dere ıslahı da devam ediyor.
Yani, ben, özellikle şunu ifade
edeyim: Ergene havzasını ele aldık. Hakikaten burada, geçmişte,
Mecliste milletvekillerimiz Ergene havzasının bir an önce
kurtulmasını talep etmişlerdir. Hatta bu konuda çok sayıda
gündem dışı konuşmalar, yazılı soru önergeleri
verilmiştir. Ben onlara teşekkür ediyorum en azından. Artık
bu vazife bize verildi ancak belediyeler, mutlaka, katı atık bertaraf
tesisleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve
diğer, ağaçlandırma, erozyon kontrolü, atık su arıtma
tesisleri gibi hususlarda bize müracaat ederlerse -Orman ve Su İşleri
Bakanlığına- onlara her türlü desteği vereceğiz. Bu,
Başbakanımızın bir talimatı. Gerçekten çok mükemmel
bir imkân.
Neticede 1,5 ile 2 milyar TLlik
muhteşem bir yatırımı Trakya Bölgemize, sırf Ergene
havzasına tahsis ettik. Bu konuda bir sıkıntı yok.
İnşallah, böylece Ergenede üç yıl içerisinde kirlilik
parametrelerinde kesinlikle gözle görülür bir iyileşme olacaktır.
Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Bu konuda, tabii ki biz, görüşler,
tenkitler, tavsiyeler konusunda herkese açığız; hatta
toplantıları, koordinasyon toplantıları, Ergeneyle ilgili
birtakım toplantıları gerçekleştirirken mutlaka bütün
milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın
katılmasını arzu ediyoruz, onları davet ediyoruz. Bunun da
bilinmesinde fayda var çünkü sizlerin tavsiyeleri, tenkitleri bizim için de
önemlidir, bizlere de ışık tutacaktır. Ama inşallah
hep birlikte Ergeneyi kurtaracağız, kurtarmaya mecburuz. Sadece
Ergene değil, şu anda biz bütün havzalarda büyük, geniş
kapsamlı bir planlama çalışmasına başladık.
İnşallah su meselesini kökünden çözdük, yeni dönemde inşallah
nehir havzalarının kurtarılması,
ağaçlandırılması, erozyona karşı korunması
gibi çalışmalar yapılacaktır.
Ben bu duygularla,
bu büyük eylem planının -ki ona, adına Şafak Harekâtı
dedik, hakikaten çok ciddi- bu Şafak Harekâtının
hayırlı olmasını ve kısa zamanda inşallah Trakya
bölgemize mutluluk getirmesini gönülden diliyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum efendim. Sağ olun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Gündem
dışı ikinci söz Bolu ilinin temel sorunları hakkında
söz isteyen Bolu Milletvekili Sayın Tanju Özcana aittir.
Buyurun Sayın
Özcan. (CHP sıralarından alkışlar)
2.-
Bolu Milletvekili Tanju Özcanın, Bolu ilinin temel sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım;
Boluda otuz dört yıl sonra ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi listesinden
seçilen ve gerçek anlamda milletvekilliği yapmaktan başka bir düşüncesi
olmayan samimi bir arkadaşınız olarak hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, gerçek anlamda milletvekilliği sözünden ne
kastettiğimden başlamak istiyorum eğer izin verirseniz.
Buralarda, hiç kuşkusuz ki, önceki yıllarda, yakasında
milletvekili rozeti olan Bolu milletvekilleri gördünüz, hatta bu
arkadaşlarımızı vara yoğa el kaldırırken,
kafa sallarken ve Sayın Başbakanı coşkuyla
alkışlarken de gördünüz. Ama iddia ediyorum, bu
arkadaşlarımızın hiçbirini bugüne kadar Meclis kürsüsünde
Bolunun şöyle bir sıkıntısı var, Bolunun şöyle
bir derdi var diye konuşurken görmediniz. İşte, ben bu
eksikliği gördüğüm için milletvekilliğine talip oldum,
işte, Bolunun Ankarada nasıl üvey evlat muamelesi gördüğünü,
sahipsiz kaldığını gördüğüm için bu göreve talip oldum
ve inşallah, her geçen seneyi mumla arayan Bolu köylüsünün,
kapısından icra memuru eksik olmayan Bolu esnafının,
sigorta primleri bile tam olarak yatırılmayan Bolu işçisinin,
bayramda torununa 3-5 kuruş harçlık dahi veremeyen Bolu emeklisinin,
kümesleri sudan sebeplerle mühürlenen Bolu tavukçusunun, emeğinin
karşılığını alamayan Bolu orman köylüsünün ve
sesini duyurma konusunda yetersiz kalan Boludaki patates üreticilerinin
sorunlarına sahip çıkmaya, onların sıkıntılarını
buraya getirmeye ve gerekirse onlar adına bu kürsüde elimi masaya vurmak
için buraya geldim. Şunu herkes bundan sonra bilsin: Bolu bundan sonra
sahipsiz değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli
milletvekilleri, on yıllık AKP döneminde maalesef Bolu sadece AKP
hükûmetleri tarafından aldatıldı ve kandırıldı.
Nasıl mı? 2002 yılında AKP tek başına iktidar
olmaya talip. Boluya geldi yetkilileri, dedi ki: Biz Boluyu sanayi
şehri yapacağız. Ee, tabii, biz de bundan memnun olduk. Bolu
bundan memnun oldu, oy verdi. Fabrikalar gelecek, insanlar iş bulacak. dedik.
Gerçekten bir sene sonra da kamuoyunda Sanayi Teşviki olarak bilinen 5084
sayılı Yasa çıktı. 49 tane il bu yasada yer aldı,
içinde Bolu yok. Bunun sonucunda biz yeni fabrikaları Boluya beklerken
hele hele 49 il arasında Düzce de olunca mevcut fabrikalarımız
tası tarağı toplayıp Düzceye gitti ve bunun sonucunda
binlerce Bolulu gencimiz işsiz kaldı.
AKPye döndük,
sorduk, dedik ki: Hani siz bizi sanayi şehri yapacaktınız?
Hemen kıvırdılar.
NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Ne biçim konuşuyorsun?
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Dediler ki: Bakın, sizin coğrafi
koşullarınız sanayi şehri olmaya uygun değil. Sizin
NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan, bu kürsüye bu tür
ifadeler yakışmıyor. Kıvırmak ne demek Sayın
Başkan? Çok ayıp. Yani böyle saygısızca konuşulur mu?
BAŞKAN
Sayın Özcan, daha temiz bir dil kullanın lütfen.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Tamam, düzeltirim efendim, tamam efendim.
NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Elbette eleştirsin ama bu şekilde
konuşamaz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Uyardım kendisini.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Sizi turizm şehri yapalım. dediler. Biz de dedik ki:
Tamam, bizi turizm şehri yapın. Peki, turizm şehri
yaptılar mı? Bir buçuk yıl sonra turizmle ilgili benzer bir
teşvik çıkarttılar. 18 tane ili bu kapsama aldılar ama Bolu
gene yoktu. Döndük yeniden dedik ki: Yahu, sanayi şehri
yapmadınız, turizm şehri de yapmadınız. Ne olacak bu
Bolunun hâli? Biz size niye oy verdik? Biz sizi üniversite şehri
yapalım diye bunları yapmadık. dediler. Peki, bizi üniversite
şehri yaptılar mı? Ee, onu da yapmadılar. Tam tersi, 57nci
Hükûmet zamanında üniversitemiz için tahsis edilen 53 dönümlük ORÜS
arazisini üniversitenin elinden alarak işe başladılar. On
yıllık iktidar sonunda yerinde sayan bir Bolu üniversitesi.
İzzet Baysal Vakfı ne yaptıysa, ne taş koyduysa bundan
başka konulan bir taş yok ortada.
Peki,
haksızlık yapmayalım, AKP Boluya hiç teşvik vermedi mi?
Ee, verdi. Hani bir buçuk yıl önce illeri torbaya koydu ya, birinci torba,
ikinci torba; Boluyu da en zengin illerle birlikte birinci torbaya koydu.
BÜNYAMİN ÖZBEK
(Bayburt) Bolu millî gelirde Türkiye birincisi!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Bu illerde teşvik edilen bazı şeyler var tabii.
Mesela ne teşvik ediliyor Boluda biliyor musunuz? Liman ve liman
hizmetleri teşvik ediliyor.
Soruyorum size:
Boluda deniz var mı yok mu?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Hükûmet Var. diyorsa vardır!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Boluda siz liman hizmetlerini teşvik ederek Boluya ne
kazandıracaksınız? Yoksa Abant Gölüne tersane mi
yapacaksınız? Boluyla ilgili çılgın projeniz bu mu?
Tabii, değerli
milletvekilleri, sadece Boluda bu dönemde her şey geriye doğru
gitmedi, ileriye giden şeyler de oldu. Mesela ne oldu? İcra
dosyaları noktasında biz ileriye gittik. 2001 krizi sonrasında
Boluda toplam 12 bin icra dosyası vardı, hamdolsun bugün 100 bin
icra dosyasını bulduk. 270 bin nüfus, 100 bin icra dosyası.
Boşanma oranları konusunda 2009 yılındaki artış
Türkiye'de rekordu. Ekonomik sebeplere dayalı boşanmadan
bahsediyorum.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özcan.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Devam ediyorum.
Yine Karabükten
Boluya kadar, Boludan İstanbula kadar işsizlik oranında Bolu
AKP Hükûmeti döneminde birinci oldu bunu da bilmenizi istiyorum. Şunu da
bilmenizi istiyorum, bundan sonraki sürede de burada çıkıp Bolunun
sorunlarını gündeme getirmeye devam edeceğim.
Hepinize
saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özcan.
Gündem
dışı üçüncü söz, Erzurum ili Tortum ilçesi
Bağbaşı beldesinde yapılmak istenen hidroelektrik
santrallerle ilgili söz isteyen Erzurum Milletvekili Sayın Oktay Öztürke
aittir.
Buyurun Sayın
Öztürk. (MHP sıralarından alkışlar)
3.- Erzurum Milletvekili
Oktay Öztürkün, Erzurum ili Tortum ilçesi Bağbaşı beldesinde
yapılmak istenen hidroelektrik santrallere ilişkin gündem
dışı konuşması ve Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlunun cevabı
OKTAY ÖZTÜRK
(Erzurum) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Erzurum
ilinin Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı beldesinde
aslında iki yıldır, ama son bir aydır HES projesinden
dolayı yaşanan birtakım hadiseler var. Tokat Milletvekilimiz,
Genel Başkan Yardımcımız Sayın Reşat Doğru
Bey ve Elâzığ Milletvekilimiz Enver Beyle beraber Erzuruma gittik
hadiseleri yerinde inceleyelim diye. Vatandaş karşımıza
dikildi Bizim söylediklerimizi Mecliste dile getirebilir misiniz? Biz de
dedik ki: Yazın verin, aynen okuyalım. Ben şimdi o dilekçenin
bir kısmını sizlere arz etmeye çalışıyorum:
Sayın
milletvekillerim, bizler Erzurum ili Tortum ilçesi Dikmen köyünde
yaşamaktayız. Köyümüzün de bulunduğu vadimizde
Bağbaşı beldesi, Serdarlı beldesi, Pehlivanlı beldesi,
Uzunkavak köyü ve Çataldere köyü bulunmaktadır. Vadimizde kış
aylarında yerleşik olarak 10 bin kişi, yaz aylarında ise
20-25 bin kişi yaşamaktadır. Ama maalesef, vadi halkı yok
sayılarak vadimizde 3 adet HES projesi yapılmak istenmektedir.
Sayın
milletvekillerim, bu vadide yaşayan insanların yasal bilgilendirme hakları
kullandırılmadığı gibi, HES projesi uygulandıktan
sonraki yaşamlarının ve geçim kaynaklarının ne
olacağı, projeden nasıl ve ne şekilde etkileneceği
hakkında hiçbir yetkili tarafından gerekli açıklama
yapılmamıştır. Bizler HES projelerinin vadimizde yapılmasının
uygun olmadığı kanaatindeyiz. İki yıla yakın
zaman içerisinde çekmediğimiz sıkıntı kalmadı. Kendi
hâlinde olan vadi insanını bu projeler sürekli jandarmayla, polisle
karşı karşıya getirmiştir ve istenmeyen olaylar
çıkmıştır. Hayatları boyu suç işlememiş
insanlar karakollardan, mahkemelerden ayrılmaz oldular. Öyle ki, yediden
yetmişe kadın, çoluk çocuk bu durumla karşı
karşıyadır. Vadimizde 5 kişi dört buçuk ay hapis
yatmış, davaları sürmekte, 1 kişi on ay hapis cezası
almış, 15 kişiye kimseyle görüşmeme, 53 kişiye
tazminat davası, 10 kişiye para cezası, yüzlerce kişiye de
soruşturma açılmıştır. Bizler bunları hak
etmedik. Halka rağmen yapılmak istenen bu projeler uygulanırsa
neler olacağı ve sizlerden beklentilerimizi aşağıda
belirtmek istiyorum:
Vadimizde
yaşamını sürdüren on binlerce insan, milyonlarca ağaç,
binlerce canlı suya dayalı bir yaşam sürmekte. HES projeleri
uygulanırsa bu suya dayalı hayat, burada yok olacaktır. Vadi
kenarında bulunan bağ, bahçe ve çayırlardan elde ettiği
suya bağımlı ürünler olan ağacından organik meyvesine,
hayvanların kışlık otuna, aynı zamanda bu ürünlerin
fazlasını satarak okuttuğu çocuğunun okul masraflarına
kadar her türlü ihtiyaçlarını temin etmektedir. HES projesi
uygulanırsa insanlarımızın tüm geçim kaynaklarının
elinden alınacağı kesindir.
Vadimiz, tarihi ve
kültür yapısıyla da çok önem arz etmektedir ve vadimizde
geçmişte yaşamış çok sayıda uygarlığın
izlerini bulmak mümkündür.
Vadimizde şu
anki şartlara göre oluşan taşınmazlarımızın
bir değer arz ettiği gerçektir. Fakat HES projesi uygulandıktan
sonra vadinin doğal dengesi bozulacak ve cazibesini kaybedeceği için
herhangi bir değeri kalmayacaktır.
Vadimizin şu
anki şartları ve yaşam koşullarının yok
olmasıyla birlikte topraklarında geçinemez hâle gelecek olan
halkımızın zorunlu bir göçe mecbur kalacağı, bu
zorunlu göçün koşullarının çok ağır ve sürgün benzeri
olacağı da kesindir. Böyle devam ediyor.
Sayın
milletvekillerim, HES projesi çalışmalarında, bölge
yaşayanları, sulanabilir tarım arazileri ve suya ihtiyacı
olan hayvan sayısı bakımından suyun kadim kullanma
hakkının miktarının belirlenmesi maksadıyla
yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarının
ilkinde, suyun on iki aya yayılan ve değişkenlik gösteren
debisine oranla HES projesinin suyun kadim kullanma hakkına tecavüz
edeceği rapor edilmiş ve her ne hikmetse ortada veriler rakamsal
olarak bilimsel temelde değişmemesi gerekirken, bu konu yorumla
değiştirilemezken tamamen baskıyla hazırlatılan ikinci
raporda aksi görüşle, HES işletmesinin suyun kadim kullanma
hakkına tecavüz etmeyeceğini belirterek, subjektif bir Hükûmet,
artı, proje baskı raporu alınmıştır.
Sayın
milletvekillerim, enerji politikanızı insanların
yaşamlarına ve doğaya müdahaleyle yürütemezsiniz. İdari
dikta, baskıcı kararlar ve yanlı tahkikat sistemleri ile
sindirme ve korkutma politikalarını terk etmelisiniz.
Bölge halkı
ülkesine, milletine sevgi dolu bir halktır. İsyankâr değildir.
Devletine, yöneticilere karşı canlarını da alsanız,
mallarını da alsanız kışkırtamazsınız.
Bu kadar munis, karakterinin temelinde milletine bağlı, devletine
saygılı halkı uydurma suçlarla suçlayacağınıza,
idari, adli cezalar dayatacağınıza onları dinleyin. Onlar
size büyük çoğunlukla oy vermiş bir halktır. Onlar ülkesine
sevdalı bir halktır.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY ÖZTÜRK
(Devamla) Efendim beş dakika konuşmayı bize bahşedenlere
teşekkür ediyorum. Ezkaza on dakika olsaydı sayın bakanlar buna
kırk dakika cevap verecekti, vaktimizi de onlar alacaktı.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum efendim. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Öztürk.
Hükûmet adına
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) Sorularımız da var. Sayın Bakan
sorularımıza da cevap verseydi.
BAŞKAN Sayın
Özdemir, bugüne kadar yani gündem dışılardan sonra soru-cevap
işlemi yapmadık.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) 60a göre
Onlar da sorsun
BAŞKAN - Şimdi, bakın, ben bu 60ıncı maddeye
göre pek kısa söz taleplerini, geçtiğimiz dört yılda, özellikle
milletvekillerimiz konuşabilsin diye, hatta bazen -grup başkan
vekillerimizin, yani bütün gruplar açısından söylüyorum,
çoğunluğu hukukçu- İç Tüzüke göre hafif esneterek verdim.
Normalde, birer kişiye söz verip -doğru mu- bu iş
kapatılırdı. Ama şimdi
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, bu konuda adilsiniz.
Adaletsizliğinizi hiç
BAŞKAN - Bir
saniye
Şimdi, sonuç
olarak ben söz veriyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) - Bir şey demiyor Sayın Başkan. 60ıncı
madde açık.
BAŞKAN - Soru-cevap
Sayın Genç, soru-cevap işlemi de değil herhâlde. Şimdi,
dolayısıyla, söz vereceğim ben tekrar, sizi de
konuşturacağım, onun için ama
Yani, kötü niyetler olursa da iyi
olmaz.
Buyurun Sayın
Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Sayın Oktay
Öztürkün gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere
söz almış bulunuyorum.
Öncelikle enerji
ihtiyacımız ve HESlerle ilgili genel bir bilgi sizlere arz
edeceğim efendim: Efendim, ülkemiz -malum olduğu üzere- enerjide
dışı bağımlıdır. Yani, şu anda enerji
ihtiyacımızın yüzde 73ünü dışarıdan
sağlıyoruz ve maalesef cari açığımızın büyük
kısmı, yaklaşık 35-40 milyar dolarlık enerji için
döviz ödüyoruz dışarıya. Esasen, maalesef 2003 yılına
kadar bu sular boşa akıyordu. Ancak, 140 milyar kilovat saatlik bir
potansiyelimiz varken sudan elektrik elde etmek üzere, bunun ancak 27-28 milyar
kilovat saati yani yaklaşık yüzde 20-25 civarındaki
kullanılabiliyordu. Bu potansiyeli değerlendirmek yani boşa akan
suları değerlendirmek maksadıyla Su Kullanım Hakkı
Anlaşması Yönetmeliği adıyla bir yönetmelik
çıkardık 2003 yılı Haziranında ve buna göre şu
ana kadar bin altı yüz civarında hidroelektrik santraline küçüklü
büyüklü özel sektör tarafından talep var, bunların da inşa
edildiği zaman yaklaşık olarak 110 milyar kilovat saatlik bir
enerji üretimi sağlanacak. Bakın, bu o kadar önemli ki yani bunun
karşılığını dikkate alırsak bu hem enerjide
arz güvenliği hem de enerji çeşitliliğini sağlayacak. Yani
eğer enerjide tamamen dışa bağımlı olursanız
yani bir noktada geçmişte olduğu gibi vanaları
kapattığı zaman bazı ülkeler, siyasi sebeplerle, sanayiniz
çöker, Türkiye karanlıkta kalır. Yani hatırlayın bundan
birkaç yıl önce vanalar kapatılmıştı, o zaman HESler
olmasaydı Türkiyedeki bütün işletmeler tamamen duracaktı,
onların yedeklerini dahi devreye soktuk.
Neticede, şu anda Türkiye'nin enerji ihtiyacı yüzde 6 ile
yüzde 8 civarında yıllık olarak artmaktadır, bu Türkiye'nin
gelişmesine paralel olarak artıyor. Dolayısıyla 2020
yılına kadar yaklaşık 40 bin megavatlık bir
yatırım yapmak ve üretim maliyetlerini düşürmek, enerji
arzında dışa bağımlılığımızı
azaltabilmek için, toplam enerji üretimi içerisinde yerli
kaynaklarımızın payını artırmak ve maliyetleri
düşürmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik
üretimini geliştirmek bir mecburiyettir. Biz, özellikle bu baraj ve
hidroelektrik santralleri herhangi bir şekilde keyif olsun diye
yapmıyoruz bakın. Türkiyede baraj ve hidroelektrik santrallerinin
yapılması bir mecburiyetten kaynaklanmaktadır, çünkü Türkiye
yarı kurak iklim bölgesindedir. Bildiğiniz üzere bazı
mevsimlerde, özellikle sonbahar ve ilkbahar aylarında yağış
olmakta ama su ihtiyacının, bilhassa sulama suyu ihtiyacının,
içme ve kullanma suyu ihtiyacının çok daha fazla olduğu yaz
aylarında ise herhangi bir yağış olmamaktadır. Bu
yüzden, mutlak surette suları biriktirmek suretiyle bunu ihtiyaç olan
aylarda kullanmak durumundayız. Barajların yapılması bundan
kaynaklanıyor.
İşte biz, bu maksatla baraj ve hidroelektrik santrallerinin
yapımına hız verdik. Göletler hariç olmak üzere şu ana
kadar tam yüz elli yedi adet büyük barajı işletmeye aldık. Bugün
bütün şehirlerde, köylerde musluklardan su akıyorsa bunu tamamen bu
yaptığımız barajlar, göletler ve içme suyu tesislerine
borçluyuz. Lütfen hatırlayın Ankaranın susuzluğunu
geçmiş dönemlerde, İstanbulun susuzluğunu, İzmirin
susuzluğunu hatırlayın. Eğer biz, Tahtalı
Barajını İzmir için yapmasaydık, Gördes
Barajını yapmasaydık İzmir bugün susuzdu. İstanbulda
Istranca dereleri veya Melen isale hattı olmasaydı İstanbul
susuzdu. Ankara için keza yaptığımız tesisler
Şu anda
Gerede ile Ankaranın 2060 yılına kadar, İstanbulun,
İzmirin su ihtiyacını karşılayacak büyük projelere
imza atıyoruz. Bunlar ancak barajlarla mümkündür, yer altı
sularıyla bunları karşılamak mümkün değildir.
Türkiye'nin coğrafi durumu bizi buna mecbur etmektedir. Keşke
Almanyadaki gibi veya Kanadadaki gibi sürekli akan nehirler olsa bunu
biriktirmeye hiç ihtiyaç olmayacaktı ama Türkiyede böyle bir zaruret var.
Dolayısıyla, bunu yapınca buradan hidroelektrik enerjisi elde
etmek, temiz, yenilenebilir, yerli bir enerjiyi elde etmek kadar tabii bir
şey olamaz. Bakın, bunu özellikle ifade edeyim.
Bakın, şu anda bizde hidroelektrik santrallere karşı
çıkanlar, lütfen, Amerikaya, Japonyaya, Rusyaya, Avrupanın
değişik ülkelerine baksınlar. Rusya, bugün kendisinin doğal
gazı olmasına rağmen doğal gazı kullanmıyor
bizlere satıyor, neticede kendisi hidroelektrik santrallerden
elektriğini üretiyor. Bugün Amerikada potansiyelin yüzde 86sı
devreye sokulmuştur, bizde şu anda yüzde 43lerde. Yani bütün
gayretlere rağmen yüzde 20yi ancak yüzde 43-45e çekebildik,
inşallah kısa zamanda tamamlayacağız. Japonya bile
potansiyelinin yüzde 78ini kullanmış, Norveç bile yüzde 70ini
kullanmış; neredeyse bütün elektriği hidroelektrik santrallerden
karşılıyor.
Değerli
milletvekilleri, bakın burada şunu ifade etmek istiyorum: Hakikaten
bu enerjiyle ilgili pastadan pay alanlar, maalesef Türkiyede hidroelektrik
santrallerin -dolayısıyla yerli kaynaklarımız, temiz, ucuz-
yenilenebilir kaynakların kullanılmasını pek arzu
etmiyorlar. Evet, sebeplerini biraz da burada aramak gerekir diye
düşünüyorum.
Bakın,
hidroelektrik santraller en temiz enerji kaynaklarından birisidir,
hidroelektrik enerji bütün dünyada teşvik ediliyor. Ülkemiz için elzem
olan arz güvenliği ve enerji çeşitliliğinin
sağlanmasında en mühim unsur.
Ayrıca
HESler, bulundukları bölgenin enerjisini doğrudan ve en ucuz
şekilde üretmenin yanı sıra tabiat açısından da olumlu
faydalar sağlamaktadır. Sanayi canlanmakta, özellikle yöre
insanının işletmelerde istihdamı sağlanmaktadır.
Bakın, ben
gittiğim zaman bölgelere, çalışan insanları görüyorum ki,
200, 300, 400, 500 kişi, hatta bazı barajlarda 1.500 kişiye
kadar istihdam sağlanıyor, bunlar kolay değil.
İşletmede de bir kısım elemanlar çalışacak.
Ayrıca projeyi
gerçekleştiren firmaların sosyal projeleriyle bölgeye katkı
sağladığını, sağlık ocağı, okul,
köy konağı, içme suyu getirdiklerini de biliyoruz. Atık
oluşturmadıkları için havası ve çevresiyle temiz bir ortam
sağlamaktadır. Ülkemizde yanan neredeyse üç veya dört ampulden
birisi, bu, sudan elde ettiğimiz hidroelektrik enerji kaynaklarından
sağlanmaktadır.
Ayrıca bir
önemli hususu da dikkatlerinize arz ediyorum efendim: Hidroelektrik santraller,
aynı zamanda taşkınlardan korunmak için,
taşkınları önlemek için önemli yapılardır, çünkü
eğer hidroelektrik santral için su alma yapısı veya bir
regülatör olmazsa, biz, biliyorsunuz, Karadenizde taşkınları
önlemek için tersip bentleri dediğimiz, ona benzer bentler yapıyoruz.
Dolayısıyla o gibi maliyetleri onlar karşılıyor, bunu
da özetle belirtmek istiyorum. Akarsularda oluşan erozyonu önlüyorlar.
Bu bakımdan,
özellikle şunu ifade edeyim: Hidroelektrik santrallerle ilgili gerçekten
kamuoyunda bazı sivil toplum kuruluşları hakikaten çok
yanlış bilgi veriyor. Efendim, yok Hidroelektrik santrallerden
çıkan sular oradaki bitkileri zehirler veyahut da Dere tamamen kuruyacak.
veyahut da Sizi buradan kaldıracaklar, burada sizin yerleşmenize
müsaade etmeyecekler. gibi gerçekten halkı tahrik eden birtakım
yalan yanlış beyanatlarda bulunuyorlar. Biz bu maksatla çevre
açısından ve temiz enerji olarak bir kitapçık
hazırladık. Bunu talep eden milletvekillerimize her zaman göndermeye
hazırız.
Gelelim özellikle
Sayın
ALİM IŞIK
(Kütahya) Gönderin Sayın Bakan, illa talep etmemiz gerekmiyor yani, 550 milletvekiline
gönderin.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, şunu
ifade edeyim: Bakın, hidroelektrik santrallerden elde edilecek enerji
bizim enerjimiz. Aksi takdirde, hâlâ yurt dışındakiler kendileri
hidroelektrik enerjinin bütün potansiyelini kullanırken bizim
sularımız boşa akarsa işte Su akar, Türk bakar. diye
söylerler. O bakımdan onu dedirtmeyelim onlara müsaadenizle.
Şimdi,
efendim, Erzurumla ilgili konuya gelince
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Sayın Bakan, ağaçları ve
tabiatı tahrip ediyorsunuz. Buraya da dikkat etmek gerekir.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim,
bakın, şunu ifade edeyim: Bir tane ağaç kesiliyorsa yerine
beş tane ağaç veriyoruz, diktiriyoruz, bu bir. İkincisi, çevreyi
düzenliyoruz. Üçüncüsü de biz hidroelektrik santrallerden önce ve sonra vadide
bir çalışma yapıyoruz.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan, HES Malatyada doğayı
öldürdü.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Nitekim Rizede
İkizdere ve Solaklıda bir derede çalışma yaptık,
onların, Rize ve Trabzonda bu derenin eski hâli neydi HESlerden önce,
HESlerden sonra ne hâlde olacak, bununla ilgili de bir kitapçık var, onu
da sizlere takdim edeceğim.
Efendim, Erzurumla
ilgili konuya geleyim.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Bakan, Malatyada yaşanılır
çevreyi öldürdü. Tohma üzerine kurulan HESler çevreyi
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Müsaade eder
misiniz.
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, lütfen
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Müsaade edin de
izah edeyim. Ben arkadaşları dinledim, saygıyla
karşılıyoruz.
Şimdi,
Erzurumdaki meseleye gelince bir defa o bilgiler yanlış. Bakın,
ben bu sene böyle bir şikâyet olunca Erzuruma giderek DSİ Konferans
Salonunda bütün tarafları topladım. Onlar benden şunu talep
ettiler: Bizim kadim su haklarımız ne olacak? Bir de: Deredeki
özellikle tabii hayatın devam etmesi için gerekli su miktarını
taahhüt ediyor musunuz? Ben dedim: İstiyorsanız, size, bunu, zaten
müteahhit firmaların su kullanım anlaşmasına
yazıyoruz. Arzu ediyorsanız, ona güvenmiyorsanız DSİ olarak
biz size bir taahhütname verelim. diye onlarla anlaştık, el
sıkıştık. Onlar da fevkalade memnun oldular,
ayrıldılar. Taahhütname burada, bak. Bu taahhütname Büyükbahçe
regülatörü ve HESle alakalı.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sayın Bakan, yetmiş yaşındaki nineleri
jandarma dövüyor orada. Yazıktır, günahtır!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Diğer
Sayın Vekilimizin ifade ettiği Bağbaşı regülatörü ve
HESle alakalı taahhütname de burada.
Özellikle
Erzurumdaki insanlar, gerçekten dadaşlarımız, ben de
kendilerini çok seviyorum.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sevdiğinizden dövüyorsunuz zaten!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ama
yanlış bilgilendiriyorlar. Belki bizim de hatamız oldu.
Başlangıçta biz şöyle düşündük: Ya nasıl olsa bu HESler
çok faydalı, gerçekten bütün dünyada teşvik edilen bir tesis.
Dolayısıyla bizim bununla ilgili gerçekten vatandaşları
belki çok daha iyi bilgilendirmemiz gerekirdi. Belki bu bizim
eksikliğimiz, bunu kabul ediyorum. Ama şu anda bu konudaki
eksikliği de tamamladık. Bizzat ben yerine giderek, bütün HESlerle
ilgili problemleri, vadiyi inceleyerek özel birtakım projeler
yapıyoruz. Bunları sizlerin de
Sayın
vekillerim, maksat eğer üzüm yemekse bize tavsiyelerde bulunun. Biz bu
konuda her türlü
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Bakanım, köylüleri dövüyorlar. Orada nineleri, bu
kadınları dövüyorlar. Yazıktır!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ben çok açık
bir insanım; her türlü tenkit ve tavsiye, varsa birtakım tekliflere
çok açık bir insanım. Bunu daha önceki dönemden değerli
milletvekillerimiz çok iyi bilirler.
Dolayısıyla
bu konuda şunu ifade edeyim: Buradaki, Tortumdaki bu köylerle ilgili
kadim su hakları kendilerine aynen yaz aylarında verilecektir, bir.
İki: Asla orada çevre tahrip edilmeyecektir. Üç: O derede tabii
hayatın devamı için gerekli olan, bizim teknik olarak mansap suyu
dediğimiz, halkın can suyu dediği su da otomatik olarak izlenecektir. Bunun çok
ağır cezaları var. Bakın bunu garanti ediyoruz. Bundan daha
iyisi var mı? Oraya bir istihdam sağlıyor.
Ayrıca
şunu da ifade edeyim: Efendim, şimdi aşağı yukarı
Erzurumlular bilir, ben Erzurumdan bir telefon geldiği zaman daima diken
üstünde oluyorum. Neden? Çünkü dağlar tamamen çıplak, hiçbir
ağaç yok. Geçmişte oralar hep mera diye yazılmış.
Ağaçlandırma da yapamıyoruz.
OKTAY ÖZTÜRK
(Erzurum) Tek olan yerini de yok ediyorsunuz Sayın Bakanım!
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Ben Erzuruma
defalarca gittim, kusura bakmayın. Orada yaptığımız
yatırımları sayarsam yarım saat sürer. Olur mu orada?
Daphan Sulaması, oradaki bütün sulamalar
Kusura bakmayın, Erzurumun
suyunu
(AK PARTİ sıralarından alkışlar) Çat
Barajı, Palandöken Tüneli, ayrıca yeni temelini attığımız
Sakalıkesik Sulaması... Onları biz yapıyoruz, kusura
bakmayın. Daha önce Erzurum unutulmuş bir şehirdi. Bunları
konuşturmayın.
ALİM IŞIK
(Kütahya) Sizden önce hiç kimse bir şey yapmadı değil mi
Sayın Bakan?
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yapmış
olabilir ama biz o geçmiş dönemde Erzuruma -açık, ben burada sadece
şunu söylüyorum- yapılandan, yetmiş yılda yapılandan
fazlasını biz yedi yılda yaptık.
ALİM IŞIK
(Kütahya) - Sadece siz vardınız değil mi!
BAŞKAN
Sayın Işık, lütfen
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunu da açıkça
söylüyorum. Hodri meydan işte! (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ALİM IŞIK
(Kütahya) Sizden başka kimse yok!
BAŞKAN
Sayın Işık
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ben,
istiyorsanız size getireyim.
Şimdi, bunu
Erzurumlular biliyor bakın. Erzurum her şeyiyle, gerçekten
yollarıyla, hastanesiyle
ALİM IŞIK
(Kütahya) Her şeyi biz yaptık. Bu söz yakışmıyor
Sayın Bakan.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -Ya, hastaneyi görün
Ambulans helikopteri bile
Kusura bakmayın, dere ıslahlarıyla,
ağaçlandırmasıyla
Siz Erzurumu biliyorsanız
ALİM IŞIK
(Kütahya) Sizden önce hiç kimse bir şey yapmadı öyle mi?
BAŞKAN
Sayın Işık, lütfen
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Peki, Erzurum
taşkınlarından
(CHP sıralarından gürültüler)
Erzurumdaki taşkından korumak için yukarıdaki dev kanalı,
taşkın koruma kanalını kim açtı, Sakalıkesik
Ovasını kim suluyor, Daphan Ovasını kim suluyor? Kusura
bakmayın, Erzurumda
(MHP sıralarından gürültüler)
ALİM IŞIK
(Kütahya) Tabii ki yapacaksın, Hükûmetsin.
ORMAN VE SU
İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -Nitekim, efendim,
zaten Erzurumlu bunları takdir ediyor. O bakımdan, yüzde 84 gibi, 10
kişiden neredeyse 9u AK PARTİye rey veriyor. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar) Ben buradan bütün Erzurumluları
seviyorum, dadaşları seviyorum. Biz de onların hizmetkârı
olarak hizmet etmeye devam edeceğiz.
Ben bu duygularla
hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Yalnız,
özellikle, arzu ederseniz ben HESlerle ilgili çok özel bilgi verebilirim.
Maksat, biz Meclisimizin daima emrindeyiz. Dolayısıyla, bu konuda
yanlış bir algılama varsa
(CHP ve MHP sıralarından
gürültüler)
Bakın, millî
menfaatlerimizi en iyi şekilde korumamız lazım. Aksi takdirde,
enerjiye bağımlı olursak, bizde sular boşa akarken bütün
enerjimizi dışarıdan, büyük, 35 milyar dolar döviz ödeyerek
alırsak hakikaten bu, bu vatan için uygun bir şey değildir.
Ben bu duygularla
hepinizi saygıyla selamlıyorum, saygılarımı sunuyorum
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar; CHP ve MHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Eroğlu.
60ıncı
maddeye göre pek kısa söz taleplerini vereceğim.
Lütfen, sayın
milletvekillerinden rica ediyorum, bir dakikalık sürelerdir, onları
aşmamanızı özel rica ediyorum.
Sayın Dibek,
buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR
1.-
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibekin, Ergene havzasındaki çevre
kirliliğine ilişkin açıklaması
TURGUT DİBEK
(Kırklareli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Bakanımız seçim öncesi de Kırklareline geldiğinde
Ergeneyle ilgili, çünkü ben Ergene havzasının ilinin
milletvekiliyim, benzer şeyleri söylemişti orada yine kendisi.
İşte, Ergeneyi temizlemek bizim işimizdir, bizim görevimizdir
gibi beyanlarda bulunmuştu. Geçen hafta da kendisi Kırklarelindeydi,
ben katılamadım o programa, davet edilmiştim. Ama burada da
izledim yine aynı şeyler söyleniyor, üzülüyorum. Yani Sayın
Bakanı gerçekten takdirle izliyorum, değerli bir bakan, yetkinliği
var, görevini yapmaya çalışıyor. Ama, bakın, 22nci Dönemde
burada Ergeneyle ilgili bir komisyon kuruldu. O Komisyon, raporunu
hazırladı, rapor burada onaylandı. Belge, nasıl
temizleneceğine ilişkin. O rapor bu AKP Hükûmeti tarafından
hayata geçirilmesi gerekiyordu. Yani Sayın Bakana ben şunu sormak istiyorum,
yani bu mantık aynen yavuz hırsız mantığı,
üzülüyorum: Niye on yıldır bu Ergeneyle ilgili hiçbir şey
yapmadınız, o raporu hayata geçirmediniz Sayın Bakan?
Çıkıp da Ergeneyi temizlemek bizim işimiz. demek size
yakışmıyor, öncelikle bunu söyleyeyim.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Öğüt
2.-
İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, parasız eğitim
istiyoruz pankartı açan 2 gencin on beş aydır süren tutukluluk
hâllerinin çözümlenmesi için düzenlemeler yapılmasına ilişkin
açıklaması
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) Sayın Başkan, sayın Meclis üyeleri;
2 genç vatandaşımız Başbakanın olduğu bir
toplantıda Parasız eğitim istiyoruz. pankartı
açtıkları için on beş aydır tutuklu bulunmaktadır.
Savcının serbest bırakılması talebine rağmen
bunca zamandır ailelerinden ve okullarından uzak
kalmışlardır. Dört ay özgürlüğü elinden alınan
Başbakan bunun ne demek olduğunu bilir. Gençlerimizin en güzel
yılları çalınmaktadır. Bizler de Parasız eğitim
istiyoruz. diyoruz. Yüce Meclisin ülkemiz için bu utanç verici sorunu çözmek
yolunda, kanun nezdinde, düzenlemeler yapmasını istiyoruz.
Saygılarımla.
BAŞKAN
Sayın Değirmendereli, buyurun.
3.-
Edirne Milletvekili Kemal Değirmenderelinin, Ergene havzasındaki
çevre kirliliğine ilişkin açıklaması
KEMAL
DEĞİRMENDERELİ (Edirne) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın Edirne Milletvekili Mehmet Müezzinoğlunun ve
Sayın Bakanın nihayet Ergeneye ilişkin müdahale
planlarından dolayı Edirne milletvekili olarak da teşekkür
ediyorum. Ergene 300 bin insanın sağlık ve ekonomik anlamda
yaşamını etkiliyor. 80 bin dönüm arazi şu anda kirlilikten
dolayı ekilemiyor. Ayrıca, Ergene çevresindeki köylerde kanser
vakalarının olağanüstü arttığını da sizlerle
paylaşmak isterim.
Sayın
Bakanımın konuşmasında ısrarla söylediği bir konu
vardı Ergeneyi belediyeler kirletiyor. diye ama kurtarma
planındaki raporda da gösteriyor ki Ergenenin debisi sanayinin
artmasıyla birlikte artıyor ve kurtarma planında da
kirliliği esas itibarıyla endüstrinin neden olduğu ifade
ediliyor. Yani ben bunu
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özdemir
4.-
Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemirin, Sivas Divriği ilçesinin içme
suyu sorununa ilişkin açıklaması
MALİK ECDER
ÖZDEMİR (Sivas) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Önce, tutumunuzdan
dolayı size teşekkür ediyorum, gerçekten, lütfettiniz. Başka
türlü sayın bakanlara ulaşmak, sorularımıza yanıt
almak mümkün değil. Hazır Genel Kurulda yakalamışken ancak
sorabiliyoruz.
Sayın
Bakanım, Sivas Divriği ilçesinin geçmiş tarihi 1240lı
yıllara dayanır. Mengücekoğullarına başkentlik
yapmıştır. Divriği Ulu Cami Sivas Divriğidedir.
Sayın Başbakan bundan bir yıl önce Divriğiye
geldiğinde Divriğinin içme suyunu Devlet Su İşlerinin
yapacağını taahhüt etmişti. Aradan bir yıl geçmiş
olmasına rağmen henüz bir çalışma yok. Bu konuda bir
gelişme var mı? Lütfeder bir bilgi verirseniz mutlu
olacağım.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Işık
5.-
Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya
Beşkarış Sulama Barajının projesinin
değiştirilerek Kütahyadaki sulama alanlarının
daraltılıp suyun bir kısmının Afyonkarahisara
taşındığı yönündeki iddialara ilişkin
açıklaması
ALİM IŞIK
(Kütahya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle
Sayın Orman ve Su İşleri Bakanının Kabinenin
diğer üyeleri gibi kendinden öncekileri yok sayan
anlayışını kınadığımı ifade etmek
istiyorum sözlerimin başında.
Kendisinin de
yakından takip ettiği ve katkılarının olduğu,
inşaatına 1993 yılında başlanan Kütahya
Beşkarış sulama barajı geçen yıl tamamlandı, öncelikle
teşekkür ediyorum kendisine. Ancak, bu barajın sulama projesinin
değiştirilerek Kütahyadaki sulama alanlarının
daraltılıp bir kısım suyun Afyona
taşındığı yönündeki iddialar Kütahya kamuoyunu çok
rahatsız etmiştir. Sayın Bakan buradayken bu konuda
açıklama bekliyorum. Bu proje eğer iddia edildiği gibiyse
mutlaka değiştirilmesi gerektiğini dile getiriyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Serindağ
6.-
Gaziantep Milletvekili Ali Serindağın, Ergene havzasındaki
çevre kirliliğine ilişkin açıklaması
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) Sayın Başkanım, Trakya önemli
oranda su rezervine sahip ve bu su rezervi gittikçe kirleniyor, yer altı
suyu daha çok kirleniyor. Kirlilik açısından yer altı suyu daha
çok önem taşıyor çünkü yer altı suyunun temizlenmesi daha çok
zaman alıyor.
Sayın
Bakanın DSİ Genel Müdürü olduğu dönemde Ergene havzasında
meydana gelen değişikliğin önlenmesiyle ilgili olarak Türkiye
Büyük Millet Meclisinde 2003 yılında araştırma komisyonu
kurulmuştur. Araştırma komisyonunun
hazırladığı raporun ilgili birimlere gereği
yapılmak üzere gönderildiği o zaman ifade edilmiştir. Bu raporda
öngörülen tedbirler bugüne kadar uygulanmamıştır. Niçin
uygulanmadığı da izaha muhtaçtır.
Sayın
Bakanın yapıldığını söylediği eylem
planının sekiz sene gecikmeyle yapılmış
olmasını da anlamak mümkün değildir. Bugüne kadar neden
beklendiğini anlamak mümkün değildir.
Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Genç
7.-
Tunceli Milletvekili Kamer Gençin, Cumhurbaşkanı seçimine ve
üniversite öğrencilerinin yurt sorununa ilişkin açıklaması
KAMER GENÇ
(Tunceli) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Cumhurbaşkanı
seçilmesine ilişkin kanunu hemen kabul etmesi lazım ve 2012de
Cumhurbaşkanı seçiminin yapılması lazım, aksi takdirde
önümüzdeki ekimde, Abdullah Gül gelip burada konuşamaz.
Bugün
üniversitelerde binlerce yurt boş olduğu hâlde, maalesef, on binlerce
üniversite genci sokakta kalmıştır. İlle gideceksiniz genel
müdürden, kontenjandan yer alacaksınız, gidip üniversitedeki
öğrenciye yer bulacaksınız. Bu bir zulümdür. Meclisimizin buna
el koyması lazım. Bugün üniversiteye başlayıp da hâlâ
sokaklarda yaşayan on binlerce gencimiz var. Her gün bize birçok insan
telefon ediyor, birçok insan yurtta yer bulmadığı için
üniversite kaydını donduruyor, aileler üniversitedeki
çocuklarını alıyor. Meclisimizin buna çare bulmasını
diliyorum.
Saygılar
sunuyorum efendim.
BAŞKAN
Sayın Kaplan
8.-
Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın, Ergene havzasındaki
çevre kirliliğine ilişkin açıklaması
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ergene Nehri,
plansız büyümeyle son yıllarda sağ muhafazakâr iktidarların
siyasetinin kiridir. Bu kiri kendilerinin temizlemesi gerekir; tek kelimeyle
bu.
Enerjiye gelince:
Bir türlü araştırma önergelerimiz kabul edilmedi burada.
Doğayı, tarihi, kültürü, çevreyi yok ederek, zamlarla da
vatandaşı çıraya, tezeğe mahkûm eden bu anlayış
tahribata yol açtığı gibi tepki gösteren
vatandaşlarımızı da neredeyse insanlar içine çıkmayacak
mahkeme kararlarıyla tehdit etmeye başladılar. Örneğin, on
beş yaşında bir kızımızın hakkında
çıkan kararı, dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde
duyamazsanız, ancak Türkiyeye özgüdür. HES protestolarına
katılmayacaksınız, ailelerinizle görüşmeyeceksiniz.
kararı, inanın, en geri ülkede, Somalide bile bir hukukta
bulamazsınız. Bu ayıpların temizlenmesi gerekir diye
düşünüyoruz.
BAŞKAN
Sayın Öztürk
9.-
Erzurum Milletvekili Oktay Öztürkün, HES uygulamalarındaki sorunlara
ilişkin açıklaması
OKTAY ÖZTÜRK
(Erzurum) Sayın Başkan, teşekkürler.
Biraz önce
Sayın Bakan bir yanlış bilgilendirilmeden bahsetti. Ben
kendimden hiçbir şey katmadım, oraya gittim, ne konuştuysalar
buraya getirdim. Yüreğiniz yetiyorsa siz de gidin, onları dinleyin
Sayın Bakan.
MUHYETTİN
AKSAK (Erzurum) Biz oradayız, oradayız biz.
OKTAY ÖZTÜRK
(Erzurum) Sonra, kendinizden önce hiçbir şey
yapılmadığını söylüyorsunuz. Sayın Bakan, siz
bürokraside değil miydiniz? Ne yaptınız siz? Yan gelip
yattınız mı? Biz zannediyorduk ki oradaki
başarılarınızdan dolayı bakan oldunuz. Bir gün de
unutmayın, sizin yaptıklarınızı görmemezlikten gelen
insanlar olacak. Yazıktır! Böyle bir yol açmayın. Diyoruz ki: Bugün
halkın gözyaşıyla HES uygulaması yapıyorsunuz.
Halkı üzeceksiniz, ağlatacaksınız ama sadece bugün.
HESlerle dolu yarınlarda ise ağlayan sizler, sizin
torunlarınız olacak.
Unutmayın,
değerli arkadaşlar, bu ülke torunlarımızdan bize ödünçtür, onlara
sağlıklı bir ülke bırakmak mecburiyetindeyiz.
Vatandaşın haykırışını ben dile getirdim.
Kendimden hiçbir şey katmadım.
BAŞKAN
Sayın Soydan
10.-
Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan, tadilat dolayısıyla
kapatılacak olan Çanakkale Havaalanının Özbek Ovasına
taşınmasına ilişkin açıklaması
MUSTAFA SERDAR
SOYDAN (Çanakkale) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın
Ulaştırma Bakanım, biliyorsunuz -siz Çanakkaleyi çok iyi
biliyorsunuz- yakında Çanakkale Havaalanı tadilat
dolayısıyla kapatılacaktır, büyüme
çalışmaları yapılacaktır. Bu büyüme çalışmaları
sırasında eski pist de sökülüp tekrar betonlanacaktır. Bu
anlamda -Çanakkaleyi bildiğiniz için söylüyorum- Çanakkale Havaalanı
şu anda şehri ikiye bölmektedir. Bu büyüme
çalışmalarıyla Çanakkale gerçekten orantısız bir
şekilde büyüyecektir. Çanakkale Havaalanının, hazır bu
tadilat yapılacakken, Çanakkalenin dışına -yer de
göstereyim- Özbek Ovasına taşınması Çanakkaleye gerçekten gelişimi
açısından olumlu bir katkıda bulunacaktır ki Özbek
Ovasında da havaalanına yer verecek vatandaşlarımız
vardır. Eğer Çanakkaleye bunu yaparsanız yeni havaalanına
da sizin adınızın konulmasını ben önereceğim.
Saygılarımla.
BAŞKAN Sayın Ağbaba
11.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbaba, Yoncalı Barajının
tamamlanamadığına ve Yazıhan ilçesi Bereketli köyü
yakınına bir köprü yapılmasının ulaşıma
getireceği olumlu etkilere ilişkin açıklaması
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, 1996 yılında yapımına başlanan
Yoncalı Barajı maalesef bitirilememiştir. Yoncalı
Barajı deyince Arguvanda akla devlet gelmektedir. Şimdiye kadar iz
kapsamına alınan ve geçen yıl ödenek ayrılarak
inşaatına başlanan ama çeşitli nedenlerle inşaatı
sürmeyen Baraj maalesef tamamlanamamıştır. Bu nedenle
Yoncalı Barajından dolayı insanların devlete güveni
kalmamıştır. Bu barajın sonunu Arguvan, Atma ve Malatya
merak ediyor, yapılacak mı yapılmayacak mı diye.
Sayın Ulaştırma
Bakanı, Yazıhan, Hekimhan, Arapgir, Kuluncak, Arguvan, hatta Kemaliye
ve İliç ilçelerini Malatya Havaalanına bağlayan bir güzergâh
olan yola maalesef Malatya merkeze gidilerek ulaşılmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Hekimhan ilçesi Yamadağına
uluslararası hizmet verecek bir kayak merkezi temeli atıldı.
Ayrıca, Hekimhan ve Hasançelebi beldelerinde çok büyük maden tesisleri
yapılmaktadır. Sayın Bakan, bu Yazıhan ilçesi Bereketli köyü
yakınlarına yapılacak bir köprü bu yolu 40 kilometreye yakın
kısaltacaktır. Bu köprünün yapılması da bu ilçelerin
ekonomik olarak büyümesini sağlayacaktır. Bu köprünün
yapımı hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın Erdoğdu
12.-
İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdunun, enerji sektöründeki kötü
yönetime ve yolsuzluklara ilişkin açıklaması
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanın
enerjiyle ilgili verdiği bilgilerin birçoğu yanlış ve hayal
dünyası, net olarak söylüyorum.
Öncelikle Sayın Bakana şunu
söylüyorum, yani bu söylediklerimi de ben söylemiyorum, Sayın
Cumhurbaşkanımız söylüyor: Hidroelektrik santrali
ruhsatlarının çoğunlukla çantacılara verildiği ve
bunların çevre değerlendirmesinin yapılmadığını
Cumhurbaşkanlığı Yüksek Denetleme Kurulu sitesindeki
rapordan net olarak okuyabilirsiniz. Onun için, Sayın Bakanın
anlattığı enerji sektörü bu ülkede değil. Enerji sektörü
kötü yönetim ve yolsuzluklara bulaşmış durumda. Bunu burada bir
dakikada anlatmamız mümkün değil.
Sadece şunu söylüyorum: Çok önemli
bir enerji kaynağı kömürdür. Kömürde ihalesiz olarak, genel müdürün
iki dudağı arasında, fahiş fiyatlarla mal
alımlarını ben tespit ettim ve bunu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına
götürdüm. Üç senedir soruşturma açılmadığı gibi,
burada Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleriyle bir af kanunu
çıkarıldı, yolsuzluklar affedildi. Bu vicdan kanatan bir
şeydir, bu çok ayıp bir şeydir. Ben birçoğunuzu tenzih
ediyorum. Bu işlerin altına baktığınızda geçmiş
dönemin milletvekillerini görüyorsunuz. Bu da siyasetin
kirlenmişliğiyle alakalı bir şeydir. Umuyorum ki yeni
dönemde hep beraber bunu temizleriz ve hep beraber bu yükün altından
kalkarız.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, 60ıncı maddeye göre pek kısa söz talepleri
döndüre döndüre aynı konuları üst üste getirmeye başladı ve
uzadıkça uzuyor. Şu andan sonra girenlere söz vermeyeceğim çünkü
bitiremeyiz yani bunu. Sayın Bakan soru-cevap işleminde zaten cevap
verecek. O nedenle rica ediyorum, lütfen girmeyin.
Evet, Sayın Acar
13.- Antalya Milletvekili Gürkut Acarın, HES uygulamalarındaki
sorunlara ilişkin açıklaması
GÜRKUT ACAR (Antalya)
Teşekkür ederim.
Antalya Milletvekili Avukat
Gürkut Acar konuşuyor.
Efendim, ben de Sayın
Bakanın açıklamalarını dinledim. Sayın Bakan sadece
büyük sulara yapılan HESlerle ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Oysa Antalyada Uçarsu gibi cırıl derelere HES yapma imkânı
sağlandı ve bunlar üzülerek söylüyorum ki yandaş birtakım
müteahhitlere veriliyor ve bu sular aslında Antalyanın en güzel
manzarasını, en güzel tabiatını oluşturuyor. Uçarsu
gibi bir suyun baraj hâline getirilmesi belli bir yörenin harcanması
demektir. Sayın Bakanın bu cırıl derelere, küçük derelere
verdiği HESlerle ilgili o izinleri neden verdiğini merak ediyorum.
Çünkü bu derelerin ne doğru dürüst bir sulama imkânı
sağlaması mümkündür ne de enerji üretmesi imkânı mümkündür.
Bizdeki endişe şudur: Bu küçük derelere verilen sular suların
özelleştirilmesi anlamına gelmektedir ve sonuçta da
BAŞKAN Sayın
Fırat
14.- Adıyaman Milletvekili Salih Fıratın, GAP
kapsamındaki barajların pompaj istasyonlarının
tamamlanamamasının tarım üzerindeki olumsuz etkilerine
ilişkin açıklaması
SALİH FIRAT
(Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bilindiği gibi
Güneydoğu Anadolu Projesinin en büyük inşaatı Atatürk
Barajıdır. Atatürk Barajı bundan önceki hükûmetler döneminde
tamamlanmıştır. Atatürk Barajına Adıyaman ili
yetmiş köyü ve bir ilçesini vermiştir. Atatürk Barajı
göletinden, gölünden sulanabilir arazilerin büyük bir kısmı sulanmamaktadır.
6 adet pompaj istasyonu vardır, bunların çoğu
tamamlanmamıştır.
Ayrıca, bu GAP
projesi içinde olan Koçali, Çamyurdu barajları ve Bebek 1 sulama pompaj
istasyonu ne zaman tamamlanacaktır? Çünkü Adıyamanda, herkesin
bildiği gibi, tütün ekimi yasaklandığından, sulu
tarıma da geçilmediğinden dolayı her yıl yüz binlerce
insanımız Türkiyenin değişik bölgelerine ırgat olarak
gönderilmektedir, işsizlik giderek artmaktadır, yeşil kart
sayısı nüfusun yüzde 50sinden fazladır, yoksullukta Türkiyede
sondan 3üncüdür, eğitimde sondan 3üncüdür. Bu sulama pompaj
istasyonları ve barajlar ne zaman...
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Canalioğlu
NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) Sayın Başkan, kaç konuşmacı
var?
BAŞKAN
Bitiriyorum şimdi.
15.-
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlunun, HES
uygulamalarındaki sorunlara ilişkin açıklaması
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Sayın Başkan, Sayın
Bakanımız Doğu Karadeniz ve Trabzonun çok önemli bir turizm
merkezi olan Uzungöl üzerinde bulunan Solaklı Vadisinde, Solaklı
Deresinde yapılan HESlerin oraya uygun bir şekilde
yapıldığını ifade etmiştir. Ben buna
katılmıyorum çünkü bu önemli alanda yalnızca bir HES yoktur,
yirmiyi aşkın HES vardır ve Sayın Bakan HESlerin çok
faydalı olduğunu ifade etmektedir.
Ben de soruyorum:
Sayın Bakanım, yüreğiniz, beyniniz ve sözleriniz bir mi hareket
ediyor?
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Gök
16.-
Ankara Milletvekili Levent Gökün, Ankara metro çalışmalarının
ne zaman biteceğine ilişkin açıklaması
LEVENT GÖK (Ankara)
Ankarada ana ulaşım planından ayrılarak aynı anda
üç hat üzerinden metro çalışmalarını
başlattığı hâlde bunları eline yüzüne
bulaştıran Ankara Büyükşehir Belediyesinin metro çalışmaları
bildiğiniz gibi Ulaştırma Bakanlığına
devredilmiştir. Şu anda Ankara halkı metro
çalışmalarının ne zaman biteceğini
sabırsızlıkla beklemektedir. Metrolar ne zaman bitecektir?
Ankaralı ne zaman biletini alıp metrolara binecektir? Kamusal
kaynakları bu kadar hovardaca harcayan Ankara Büyükşehir Belediyesi
hakkında herhangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?
BAŞKAN
Gündeme geçiyoruz
SİNAN
OĞAN (Iğdır) Sayın Başkan, sizin
uyarılarından önce söz istemiştim.
BAŞKAN
İlerleyen zaman içerisinde tekrar pek kısa söz talebiniz olabilir.
Yani gündem dışılar sonrasında bir müzakere açma
imkânının olmadığını grup başkan vekilleri
biliyorlar ama bu iyi niyetimin bu kadar esnetilmesini de not ettiğimi
söylemek isterim hepinize.
Sayın
milletvekilleri, Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım gündemin Sözlü Sorular kısmında yer alan
sorulardan 1, 8, 19, 21, 24, 34, 54, 70, 104, 108, 150, 152, 153, 154, 156,
157, 159, 165, 166, 167, 168, 171, 172, 174, 178, 181, 182, 185, 191, 195 ve
198inci sıralarındaki soruları birlikte cevaplandırmak
istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini sırası
geldiğinde yerine getireceğim.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Meclis
araştırması açılmasına ilişkin üç önerge
vardır, ayrı ayrı okutuyorum:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
B)
Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Aydın Milletvekili Mehmet Erdem ve
21 milletvekilinin, üzüm yetiştiriciliği ve bağcılık
sektöründeki sorunların araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi
(10/8)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Üzüm
yetiştiriciliği ve bağcılık sektöründeki
sorunların araştırılarak alınması gereken
tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasamızın 98. ve
İçtüzüğümüzün 104. ve 105. Maddeleri gereğince bir
Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ederiz.
1) Mehmet Erdem (Aydın)
2) Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
3) Oya Eronat (Diyarbakır)
4) Durdu Mehmet
Kastal (Osmaniye)
5) Avni Erdemir (Amasya)
6) Ahmet Arslan (Kars)
7) Özcan
Ulupınar (Zonguldak)
8) Tülay
Selamoğlu (Ankara)
9) Tülay Bakır (Samsun)
10) Mehmet Öntürk (Hatay)
11) Yahya Akman (Şanlıurfa)
12) Mahmut Kaçar (Şanlıurfa)
13) Yusuf
Başer (Yozgat)
14) Kemalettin
Aydın (Gümüşhane)
15) Zülfü
Demirbağ (Elâzığ)
16) Fatma Salman
Kotan (Ağrı)
17) Mehmet Süleyman
Hamzaoğulları (Diyarbakır)
18) Emrullah
İşler (Ankara)
19) Ali Rıza
Alaboyun (Aksaray)
20) İsmail
Safi (İstanbul)
21) Zeyid Aslan (Tokat)
22) Orhan Karasayar (Hatay)
Gerekçe:
Ülkemiz sahip
olduğu tarım alanları açısından dünya çapında
büyük bir potansiyele sahiptir. Ayrıca bağcılık
alanında da dünya genelinde ilk sıralarda yer alan ülkemizin,
tarım potansiyeli düşünüldüğünde, bu sektörde olması
gereken yerde bulunmadığı görülecektir.
Üzüm; besin ve
ekonomik değer açısından önemli bir meyvedir. Bu önem ve
değerin özellikle tarımla uğraşan kesimce bilinmesi ve
anlaşılması için gerekli bilgilendirmenin yapılması
gerekmektedir.
Ülkemizde, genelde
küçük işletmelerin ve aile işletmelerinin elinde bulunan bu sektörde
bilinçli bir üretim yapılmamaktadır. Büyük ve organize
işletmeleri bu sektöre kanalize etmek için gereken tedbir, teşvik ve
önlemlerin belirlenmesi önem arz etmektedir.
Bu konuda;
ülkemizin hangi bölgesinde hangi türlerin yetiştirilebileceğinin ve
bu türlerin toprak ve iklim isteklerinin belirlenerek üreticilerin
bilgilendirilmesi, gerekli görüldüğü takdirde ülkemizde bu alanların
tespit edilerek haritasının çıkarılması faydalı
olacaktır.
Günümüzün bilimsel
imkânları da dikkate alınarak, üzümün üretim ve değerlendirme
ile saklama ve pazarlama teknikleri konusunda üreticinin bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
2.-
Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül ve 26 milletvekilinin, boşanma
olaylarının ve sebeplerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/9)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aile kurumumuzun
güçlendirilmesi için, ülkemizde meydana gelen, birçok ailenin
dağılmasına ve çocuklarımızın mağdur
olmasına neden olan boşanma olaylarının ve sebeplerinin
araştırılarak alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesi amacıyla, Anayasa'nın 98'inci, Türkiye Büyük Millet
Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
1) Azize Sibel Gönül (Kocaeli)
2) Ahmet Arslan (Kars)
3) Tülay
Selamoğlu (Ankara)
4) Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
5) Bünyamin Özbek (Bayburt)
6) Durdu Mehmet
Kastal (Osmaniye)
7) Oya Eronat (Diyarbakır)
8) Tülay Bakır (Samsun)
9) Mehmet Öntürk (Hatay)
10) Kemalettin
Aydın (Gümüşhane)
11) Mahmut Kaçar (Şanlıurfa)
12) Özcan
Ulupınar (Zonguldak)
13) Avni Erdemir (Amasya)
14) Zülfü
Demirbağ (Elâzığ)
15) Yahya Akman (Şanlıurfa)
16) Mehmet Ersoy (Sinop)
17) Yusuf
Başer (Yozgat)
18) Fatma Salman
Kotan (Ağrı)
19) Mehmet Süleyman
Hamzaoğulları (Diyarbakır)
20) Emrullah
İşler (Ankara)
21) Ali Rıza
Alaboyun (Aksaray)
22) İsmail
Safi (İstanbul)
23) Zeyid Aslan (Tokat)
24) Orhan Karasayar (Hatay)
25) Mehmet
Daniş (Çanakkale)
26) Zeynep
Armağan Uslu (Şanlıurfa)
27) Fatoş
Gürkan (Adana)
Gerekçe:
Toplumun en küçük
birimi olan aile kurumunun temelini evlilik oluşturmaktadır.
Milletlerin tarih sahnesindeki varlıklarını devam
ettirebilmelerinin en sağlam ve sağlıklı yolu da bu kurumun
canlılığını koruyabilmesidir. Sosyal yapıdaki bu
önemi nedeniyle bütün ülkelerde ailenin kurulması veya aile
birliğinin bozulması kanunlar çerçevesinde yapılan
düzenlemelerle gerçekleştirilmektedir.
Ülkemizde artan
genç nüfusa rağmen yeni bir ailenin ilk adımı olan evlilik
oranlarında kayda değer bir düşüş yaşanmaktır.
Zira istatistiki verilere göre, 2007 yılında binde 9,09 olan kaba
evlenme hızı 2009 yılında binde 8,21'e düşmüş, 2010
yılında ise bu hız binde 7,98'e kadar gerilemiştir.
Başka bir ifadeyle 2007 yılında 638.311 olan evlenme
sayısı, 2009 yılında 591.742'ye, 2010 yılında da
582.715'e düşmüştür.
Diğer taraftan
maalesef boşanma oranlarında da ciddi manada artışlar
görülmektedir. Buna göre 2001 yılında 91.994 olan boşanma
sayısı, 2007 yılında 94.219'a yükselmiş, 2010
yılında da 118.568'e ulaşmıştır. Yani 2007
yılında binde 1,34 olan kaba boşanma hızı 2010
yılı itibariyle binde 1,62 oranına yükselmiştir.
Bütün bu rakamsal
değerler, Türk toplumunun ve devletinin temel taşı ve ana birimi
olan aile kurumunun sarsıldığını ve yara
aldığını tedbir alınmadığı takdirde de
geri dönüşü mümkün olmayan noktalara
ulaşılacağını göstermektedir. Özellikle boşanma
olayları, ailenin yıkımına ve on binlerce çocuğun anne
ve/veya baba sevgisinden mahrum kalmasına ve neticede
çocuklarımızda tamiri mümkün olmayan psikolojik tahribatlara neden
olmaktadır. Kimi zaman da tamamen sahipsiz kalan çocuklara devlet kol
kanat germekte, aile ortamının sıcaklığından
uzakta büyüyen bu çocuklarımızın sorunları ise katlanarak
büyümektedir.
Kısacası
boşanma olaylarıyla ortaya çıkan aile dramlarının en
büyük mağdurları çocuklar olmaktadır. Anne veya babasından
ayrı kalmak zorunda kalan veya çocuk esirgeme kurumlarına verilen
çocukların kişisel gelişimlerinde ciddi sorunlar ortaya
çıkmakta ve bu nedenle ilerleyen yıllarda topluma entegre olma sorunu
yaşamaktadırlar. Dolayısıyla boşanma hadiseleri,
kişisel ve ailevi problemler olmaktan öte toplumun genelini ilgilendiren
sonuçlar doğurmakta ve Türk aile yapısını derinden
yaralamaktadır.
Bu gerekçelerle
kurulacak bir araştırma komisyonunda, Türk aile yapısının
sağlam temeller üzerine kurulabilmesi için, evlilik müessesinin
güçlendirilerek, ülkemizde meydana gelen, on binlerce ailenin
dağılmasına ve on binlerce çocuğun mağdur
olmasına neden olan boşanma olaylarının ve sebeplerinin
araştırılarak alınması gereken tedbirlerin
belirlenmesinin toplum hayatımıza önemli katkılar
sağlayacağından yararlı olacağı kanaatindeyiz.
3.- Antalya
Milletvekili Sadık Badak ve 24 milletvekilinin, seracılık
faaliyetlerinin geliştirilmesi ve
yaygınlaştırılması için alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi
(10/10)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemizdeki
seracılığı daha iyi bir yere getirmek, geliştirmek ve
yaygınlaştırmak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105.
Maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ve talep ederiz.
1) Sadık Badak (Antalya)
2) Hüseyin Samani (Antalya)
3) Menderes M.
Tevfik Türel (Antalya)
4) Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
5) Bünyamin Özbek (Bayburt)
6) Avni Erdemir (Amasya
7) Durdu Mehmet
Kastal (Osmaniye)
8) Tülay
Selamoğlu (Ankara)
9) Oya Eronat (Diyarbakır)
10) Mahmut Kaçar (Şanlıurfa)
11) Ahmet Arslan (Kars)
12) Özcan
Ulupınar (Zonguldak)
13) Mehmet Öntürk (Hatay)
14) Tülay
Bakır (Samsun)
15) Yahya Akman (Şanlıurfa)
16) Yusuf
Başer (Yozgat)
17) Kemalettin
Aydın (Gümüşhane)
18) Zülfü
Demirbağ (Elâzığ)
19) Fatma Salman
Kotan (Ağrı)
20) Mehmet Süleyman
Hamzaoğulları (Diyarbakır)
21) Emrullah
İşler (Ankara)
22) Ali Rıza
Alaboyun (Aksaray)
23) İsmail
Safi (İstanbul)
24) Zeyid Aslan (Tokat)
25) Orhan Karasayar
(Hatay)
Gerekçe:
Toplam 78 milyon
hektar alana sahip olan ülkemizde, 480 bin dekar "Örtü altı"
tarımsal üretim alanı vardır. Ülkemiz, oldukça değişik
ekolojik şartlara sahip olduğundan, gerek sıcaklık
değerlerinin uygunluğu gerekse ışık
miktarının yüksek seviyede olması, pek çok bahçe bitkileri
türünün yetiştirilmesine olanak sağlar. Çiçek üretimi dahil örtü
altı yetiştiriciliği de bu grup içerisinde önemli bir yere
sahiptir.
Sera
işletmeciliğinde planlamanın gayesi, bitkilerin
yetiştirilmesi ve her dönemde üretilmeleri için bitkilerin optimal üretim
koşullarını yapay olarak oluşturmaktadır.
Birim alandan
yüksek verim alınmasını sağlayarak küçük alanların
marjinal olarak değerlendirilmesine imkan veren örtü altı
yetiştiriciliği, aynı zamanda yıl içerisinde düzenli bir
işgücü kullanımı sağlaması nedeniyle de ülkemizde en
önemli tarımsal faaliyetlerden biri haline gelmiştir. Ülkemizde
yaklaşık 160 bin ailenin örtü altı üretimi
yaptığı hesaplanmaktadır.
Ayrıca
seracılığın gelişmesi, yayla
seracılığının gelişmesini de teşvik
etmiştir. Bugün Akdeniz Bölgesi'nin yayla kesimlerini yanı sıra
birçok Anadolu kentlerimizde de seracılık hızla
artmaktadır. Zira iç bölgelerde de iklim koşullan
(aşırı sıcaklar, yağış vb), yeni
zararlı ve hastalıklar dolayısıyla açık mekânda
piyasanın istediği kalitede sebze yetiştirme imkânı
azalmıştır. Seracılık bu bölgelerde de pekâlâ ekonomik
olmuştur.
Tarla
sebzeciliğinde de yeni çeşit ve teknolojiler kullanılması
dolayısıyla Türkiye düne nazaran çok daha fazla sebze üretmekte ve
tüketmektedir.
Bu gelişmeler
"fidecilik" diye tanımlanan büyük bir sektörü
doğurmuştur. Bugün ülkemizde 84 adet (1.200 dk) fide işletmesi
vardır. Esasen seracılık faaliyeti olan bu iş kolunda 5.000
kişilik işçi ve 500 kişilik idari ve teknik personel
istihdamı mevcuttur.
Sebze ticaretinde
söz sahibi ülkeler seracılıkta yeni teknolojiler kullanmaktadır.
Sera yapılarında olan değişikliler (yükseklik,
havalandırma, klimatizasyon vs), bitki besleme ve sulama
otomasyonları, farklı bitki yetiştirme ortamlarının
kullanılması (taş yünü, perlit, kokopit, kum, torf vb)
önemlileridir. Ülkemizde seracılık 1940'lı yıllara
dayanmakla birlikte 1970'lerden sonra hızla gelişmiştir. Ancak
2000'li yılların başından itibaren dünyadaki
gelişmelerden de etkilenerek yeni bir gelişim ve değişim
sürecine girmiştir. Farklı sektörlerden sermayenin
seracılığa girmesiyle sadece yeni teknolojilerin
kullanımının yanı sıra işletme büyüklükleri konusunda
da standartlar değişmiştir. Sektörde ölçek ekonomisi
gerçeği görülmüştür. Tabii bu gelişmelerle birlikte
piyasanın kaliteli, sağlıklı, kalıntısız
ürün bilinci ve talebinin artması da paralel gelişmiş ve
birbirine olumlu etki yapmıştır. Herkes şunu
görmüştür: Gerekli yatırım yapılmadan ve teknoloji
kullanılmadan kaliteli ve sağlıklı ürün elde edilemez.
İhracatta ve uluslararası piyasalarda güçlü olunamaz. Halka
sağlıklı ürünler sunulamaz.
Son 10 yılda
ülkemizde kurumsal yatırımcılar tarafından yaklaşık
6.000 dk. yüksek teknolojik sistemlerle donatılmış ve
topraksız kültür sebze üretimi yapılan sera varlığı
oluşmuştur. Toplam tesis yatırımı yaklaşık
500 milyon $, istihdamı ise 4.500 işçi ve 400 idari ve teknik
personeldir.
Modern
seraların payının ülkemiz sera varlığının %
1'inden biraz fazla olduğu düşünülürse önümüzdeki potansiyel daha iyi
anlaşılmaktadır.
Bu gelişmeler
sonucu Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, endüstriyel
seracılık yapan işletmeler ile bilgi işlem
şirketlerinin teşviklerden faydalanmasına imkan sağlanacak
bir düzenlemeye gitmektedir. Buna göre, devlet artık bu tesisleri de
sanayi işletmesi olarak kabul edecek, elektrikte % 40'lara varan
indirimler olacaktır. Yatırımların kalkınmada
öncelikli yörelere kaydırılması için teşvik
sağlanacaktır.
Tüm bu
gelişmeler geleneksel sera üreticilerini de etkilemiştir.
Üreticilerimiz de gelişmelere ve özellikle piyasanın taliplerine
karşı ilgisiz kalamamıştır. Süratle
seralarını yenilemeye, yeni teknolojiler ve üretim tekniklerini
kullanmaya başlamışlardır. İç ve dış
pazarlar, onları da kaliteli ve sağlıklı mal üretmeye
zorlamaktadır. Başka rekabet şansı da yoktur.
Ülkemiz farklı iklim kuşaklarına sahip
olması, yatırımcı ruhu ve ihracat imkânlarıyla bu
sektörde büyük potansiyele sahiptir. Seracılık sektörünün enerji
kullanımı, yapı denetimi, çalışma yasaları,
teşvik ve kredilendirilme, tarımsal girdi sübvansiyonları,
jeotermal kaynakların kullanımı vb birçok kanunun
araştırılması çok büyük bir nüfusu da ilgilendirmektedir.
Bu konuyla ilgili bir Meclis Araştırması
açılması büyük yararlar sağlayacaktır.
BAŞKAN Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis
araştırması açılıp açılmaması konusundaki
görüşmeler sırası geldiğinde yapılacaktır.
Alınan karar gereğince gündemin Sözlü Sorular
kısmına geçiyoruz.
Sayın milletvekilleri, Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım gündemin Sözlü Sorular
kısmında yer alan sorulardan 1, 8, 19, 21, 24, 34, 54, 70, 104, 108,
150, 152, 153, 154, 156, 157, 159, 165, 166, 167, 168, 171, 172, 174, 178, 181,
182, 185, 191, 195 ve 198inci sıralarındaki soruları birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir.
Şimdi bu soruları sırasıyla
okutuyorum:
VII.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Posof-Çambeli köyüne afet konutları yapılmasına ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Ensar
Öğüt
Ardahan
2011 mayıs ayında Ardahan Posof İlçesi
Çambeli köyünde heyelan nedeniyle zemin kayması olmuştur. Bu olaydan
dolayı evlerde çatlaklar olduğundan evler oturulamaz durumdadır.
3 ay önce yetkililer afet konutlarının bir an evvel
yapılacağını söylemelerine rağmen bugüne kadar bir
gelişme olmamıştır.
1- Ardahan Posof İlçesi Çambeli köyünde heyelan
nedeniyle köydeki evlerde çatlaklar meydana gelmiştir. Bu evlerde
oturulacak durum olmadığından afet konutları ne zaman
yapılacaktır?
2.-
Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Kars-Ardahan Hoçuvan Bölgesi
yolunun yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/8) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 14.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Kars-Ardahan
arasındaki Hoçuvan bölgesinde bulunan yol 5 yıldır yapılmıyor.
Yol stabilize, yolda büyük kazalar meydana gelmektedir, hemşehrilerimizin
can ve mal kaybına yol açmaktadır. Yolun bir an evvel asfalt
yapılması ile bu sorunlar son bulacaktır.
1) Kars-Ardahan
arasındaki Hoçuvan bölgesinde yapılmaya başlanan yol 5
yıldır yapılamıyor. Geçen süre içinde
hemşehrilerimizin maddi ve manevi kayıpları olmaktadır. Bu
kayıpların önüne geçilmesi için yolun bir an evvel asfaltlanarak
hizmete açılması ne zaman sağlanacaktır?
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahan-Ardanuç yolunun yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/19) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 14.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan-Ardanuç
yolu 20 yıldır bitmedi. Bölgeyi ve Karadenizi kalkındıracak
yolun bir an evvel bitirilerek bölge vatandaşlarının daha kolay
ulaşım sağlamaları ve ticaretin gelişmesini olumlu
yönde etkileyecektir. Bu yolun yapılmasıyla beraber sınır
kapılarında hızlı bir çalışma
sağlayacaktır.
1) Ardahan-Ardanuç
arasında yapılması planlanan ve 20 yıldan beridir
bitirilmeyen yolun yapılmasıyla Karadeniz ve bölgeyi rahatlatacaktır.
Yolun bitmesi ile ticaret gelişecek ve göç duracaktır. Ardanuç yolu
ne zaman tamamlanacak?
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Amasya-Tokat-Erzincan yolu yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/21) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru:
Amasya-Tokat-Erzincan yolu üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
Planlanan yolun ne kadarı bitmiştir? Ne zaman tamamı
bitirilecektir?
5.-
Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat-Merkez çevre yoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/24) ve Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat Merkez çevre yolu ne zaman bitirilecektir?
6.-
Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Yargıtayın baz
istasyonlarıyla ilgili kararına ve uygulamasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/34) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın
Ulaştırma Bakanı
Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.12.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Baz istasyonları erişim
sağlanması açısından yeni baz istasyonları
kurmaktadırlar. Baz istasyonları yaydığı Radyasyon
yaymasından dolayı başta kanser olmak üzere birçok
hastalığa neden olmaktadır. Yine baz istasyonları
sağlık sorunları başta olduğu gibi görüntü
kirliliğine neden olmaktadır.
1- Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin
almış olduğu karar gereği binalara ve işyerlerine
kurulan baz istasyonlarının uzun sürede kişi ve çevreye zarar
verdiği yerleşim çevrelerinden uzakta kurulması gerektiği
için yerleşim yerlerine kurulan baz istasyonlarının sökülmesine
karar vermiştir. Buna göre tüketiciler yaşadıkları ya da
çevresinde bulunan binalar ile çalıştıkları binalara veya
çocukların gittiği okul, kreş, park gibi yerlere kurulan baz
istasyonlarından sökülen var mıdır, sökülmediyse neden
sökülmedi?
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, Tokat Havaalanının kapasitesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/53) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Tokat
havaalanı yetersiz kalmaktadır. Tokat halkı
havaalanının dünya standartlarında her uçağın
inebileceği şekilde olmasını beklemektedir. Tokat'a yeni
bir havaalanı mı yoksa mevcudu revize etmeyi mi düşünüyorsunuz?
8.-
Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Ardahandaki bölünmüş yollara ve
araç parkı ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/69) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 28.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahanda
kışlar çok sert ve uzun geçtiğinden dolayı ilkbahar ve yaz
aylarında eriyen karlar köy yollarını kullanılmaz duruma getirmektedir.
Köy yollarında çökmeler oluyor köy yollarının
bakımının yapılmasının yanında köprülerin
üstündeki korkulukların yapılması gerekmektedir.
1- Ardahan'da inşaat sezonu çok
kısadır bu kısa zaman içinde yaklaşık 250 köyün
yolunun mevcut araç parkı ile yapmak zorundadır. Ardahan
valiliğinin yeni araç parkına kavuşması için bir
çalışmanız olacak mı?
2- Ardahandaki
bölünmüş yollar ne zaman tamamlanacak?
9.-
Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Erzurum-Horasan demiryolunun
yenilenmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/103) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma
Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 20.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Devlet Demir
Yolları yenileme hattını Erzurum Horasan olarak belirlemiştir.
Oysa yeni Türki devletlerine kadar uzanacak olan Demiryolu Kars, Ardahan ve
Iğdır halkının kullanımına da hizmet etmektedir.
Uzun yıllar önce yapılan ve yenilenmeyen demiryolunun da bakıma
ve yollarının yenilenmesine ihtiyaç vardır.
1- Devlet Demir
Yolları yenileme hattını Erzurum-Horasan olarak belirlemiş
olmasından dolayı bu bölgedeki Kars, Ardahan ve Iğdır
illerinde yaşayan hemşehrilerimizi de çok yakından
ilgilendirmektedir. Aynı zamanda yeni Türki Devletlerine kadar uzanacak
olan bu yolun yenileme işleminin bir an evvel yapılması için bir
çalışmanız olacak mı?
10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Kars-Erzurum bölünmüş yol yapımının hızlandırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/107) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim. 20.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Karayolları
12. bölge müdürlüğü tarafından 3 yıl önce yapımına
başlanan Kars-Erzurum bölünmüş yolu yol yapımının
yavaş ilerlemesinden dolayı başta şoför esnafı olmak
üzere yol tek şeritten verildiğinden dolayı bölge halkı
eziyet çekmektedir. Yol tek şeritten verilmesinden dolayı zaman zaman
kazalar meydana gelmektedir.
1- Erzurum-Kars
arası bölünmüş yolun yapılmaması Kars, Ardahan ve
Iğdır illerindeki vatandaşları da etkilemektedir. Bu yolu
kullanan binlerce insan sıkıntı çekmektedir. Yol ne zaman
tamamlanacak?
11.-
Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, bölünmüş yol
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/150) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Nurdan
Şanlı
Ankara
1. 1923-2002
yılları arasında kaç km duble yol
yapılmıştır?
2. 2003 yılından bu yana kaç km duble
yol yapılmıştır? Yapılan bu çalışmalara
harcanan para ne kadardır? Bölünmüş yolların faydaları ile
bu çalışmalardaki hedefler nelerdir?
12.-
Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, tek platformlu yol
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/152) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Nurdan
Şanlı
Ankara
2003
yılından bu yana kaç km tek platformlu yol
yapılmıştır? Bu yolların yapımı için
harcanan miktar ne kadardır?
13.- Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, alternatif finans kaynakları kullanılarak yapılan temel altyapı projelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/153) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Nurdan
Şanlı
Ankara
2002-2011 döneminde
alternatif finans kaynakları kullanılarak ulaşım ve
iletişim temel altyapı projelerinin geliştirilmesine büyük önem
verildiği bilinmektedir. Bu kapsamda, kamu-özel sektör işbirliği
(YİD ve benzer model) kaynakları ile yapılan
yatırımlar nelerdir? Bunların parasal büyüklüğü ne
kadardır?
14.-
Ankara Milletvekili Nurdan Şanlının, bölünmüş
yolların kazandırdığı zaman ve yakıt
miktarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/154) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Nurdan
Şanlı
Ankara
Yapılan
bölünmüş yollarımızın, seyahat sürelerini
kısaltması nedeniyle, zamandan bir yılda ortalama ne kadar
kazanım elde edilmektedir? Ayrıca, yine bir yılda ortalama ne
kadar yakıt tasarrufu sağlanmakta ve bunun parasal
karşılığı ise yaklaşık ne kadar TL
olmaktadır?
15.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, motorlu taşıtların teknik muayenelerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/156) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Karayolunda seyreden
motorlu araçların teknik muayenelerinin,
Bakanlığınızın denetiminde özel sektör marifetiyle
yürütülesi uygulamasına yönelik sonuçlar neler olmuştur? Halen bu
hizmet kaç adet sabit ve seyyar muayene istasyonlarında verilmektedir?
İstasyonların illere göre dağılımı
nasıldır? istasyon sayısının
arttırılmasını düşünüyor musunuz? Denetimlerin daha
etkin, şeffaf ve güvenilir olması bakımından ne tür
çalışmalar yapılmaktadır?
16.-
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, ekonomik ömrünü
tamamlamış araçların piyasadan çekilmesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/157) ve Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Bakanlığınızca
başlatılan yeni bir uygulama ile modeli eski ve trafikte tehlike arz
eden ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar piyasadan çekilmektedir.
Uygulamanın başladığı tarihten bu yana kaç araç
trafikten çekilmiştir? Trafikten çekilen araçlar nasıl
değerlendirilmektedir? Bu amaçla Bakanlığınızca hak
sahiplerine ne kadar ödeme yapılmıştır?
17.- Bartın Milletvekili Yılmaz Tunçun, karayollarında meydana gelen trafik kazalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/159) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Yılmaz
Tunç
Bartın
Yeni
yapılan bölünmüş yollar, yol iyileştirmeleri, araç muayeneleri,
tonaj denetimleri ve trafikten eski araçların çekilmesi ile birlikte,
karayollarımızda meydana gelen ve can ve mal kaybına neden olan
trafik kazalarında herhangi bir azalma var mıdır? Varsa 2002-2011
dönemini karşılaştırabilir
misiniz?
18.-
Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, trafik güvenliği hizmetleri
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/165) ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Hüseyin
Şahin
Bursa
Bakanlığınız
tarafından, Trafik Güvenliği Hizmetleri için 2010 yılı sonu
itibariyle kaç metrekare yatay işaretleme, kaç metrekare düşey
işaretleme, kaç km. otokorkuluk, kaç noktada trafik sinyalizasyon sistemi
kurulması ve kaç noktada kaza kara noktası iyileştirme
çalışmaları yapılmıştır? Bu hizmetlerin
karşılığı olarak toplam kaç TL. harcanmıştır?
19.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, yol kenarı denetim istasyonlarında denetimi yapılan araç sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/166) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Hüseyin
Şahin
Bursa
Bakanlığınıza
bağlı Yol Kenarı Denetim İstasyonlarında yapılan
denetimlerde; araçların ağırlık ve boyut kontrollerinin
yapılması amacıyla, uygulamanın
başladığı tarihten bu yana kaç adet aracın denetlenmesi
yapılmıştır?
20.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, proje, bakım, onarım ve restorasyonu tamamlanan köprü sayısına ilişkin sözlü soru önergesi (6/167) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Hüseyin
Şahin
Bursa
Devlet ve il
yolları üzerindeki şantiyelerde köprü yapım, köprü bakım ve
tarihî köprü çalışmalarınız ne aşamadadır? Kaç
adet köprünün projesi, bakım, onarım ve restorasyonu
tamamlanmıştır?
21.- Bursa Milletvekili Hüseyin Şahinin, İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/168) ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Hüseyin
Şahin
Bursa
Lastik tekerlekli
vasıtalar için planlanmış olan İstanbul Boğazı
Karayolu Tüp Geçişi (Avrasya Tüneli) projesinin maliyeti ne olacak? Ne
zaman işletmeye alınabilecek? İstanbul'a
sağlayacağı yararlar nedir?
22.- Eskişehir Milletvekili Salih
Kocanın, yenilenen demiryolu ağına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/171) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Salih
Koca
Eskişehir
2003-2011
yılları arasında mevcut demiryolu ağının kaç
km.lik bölümü yenilenmiştir?
23.- Eskişehir Milletvekili Salih Kocanın,
Marmaray Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/172) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Salih
Koca
Eskişehir
Marmaray Projesine
ne zaman başlanılmıştır? Yapılan arkeolojik
kazılar nedeniyle gecikme yaşanan projenin ne zaman bitirilmesi
planlanmaktadır? Projenin toplam maliyeti ne kadardır? Projedeki
mevcut durum nedir? Projenin tamamlanması ile özelinde İstanbul ili'nin
genelinde ise ülkemizin kazanımları neler olacaktır?
24.- Eskişehir Milletvekili Salih
Kocanın, lojistik merkezler kurulmasına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/174) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Salih
Koca
Eskişehir
Modern yük
taşımacılığının kalbi olarak görülen,
diğer ulaşım sistemleri ile entegre olarak kombine
taşımacılığı geliştiren lojistik merkezler
ülkemizde de kurulmaya başlanmış mıdır? Lojistik
merkezler öncelikle organize sanayi bölgeleriyle bağlantılı
olarak yük taşıma potansiyelinin yoğun olduğu kaç bölgede
yapılmaktadır?
25.-
Giresun Milletvekili Adem Tatlının, Ankara-İstanbul yüksek hızlı
tren hattı çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/178) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Adem
Tatlı
Giresun
Ankara-Eskişehir kesiminde
işletmeye açılmış bulunan ve halen yapımı devam
eden Ankara İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattı ne zaman
hizmete başlayacaktır? Söz konusu hat hizmete açıldığında
mevcut yüksek hızlı tren setleri yeterli olacak mıdır? Yeni
set alımı planlanmakta mıdır?
26.- Isparta Milletvekili Recep
Özelin, Ankara-İzmir hızlı tren projesine ilişkin sözlü
soru önergesi (6/181) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Recep
Özel
Isparta
Ülkemizin 3. büyük kenti olan
İzmir'inde hızlı tren projesinden yararlanması
amacıyla, Ankara-İzmir hızlı tren projesini ne zaman ihale
etmeyi hedefliyorsunuz ve ne zaman tamamlanacaktır?
27.- Isparta Milletvekili Recep
Özelin, Adapazarı-Karadeniz Ereğlisi ve Bartın Limanı
demiryolu bağlantısının ne zaman
gerçekleştirileceğine ilişkin sözlü soru önergesi (6/182) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Recep
Özel
Isparta
Adapazarı-Karasu demiryolu
hattının inşaatına başlandığını
biliyoruz. Adapazarı-Karadeniz Ereğlisi ve Bartın limanı
demiryolu bağlantısı ne zaman gerçekleştirilecektir?
28.- İstanbul Milletvekili Mustafa
Ataşın, bölgesel hava taşımacılığı
projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/185) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mustafa
Ataş
İstanbul
THY
yurtiçi uçuş tekeli ne zaman kaldırıldı? Bu kapsamda
başlatılan Bölgesel Hava Taşımacılığı
projesiyle 2002-2011 yılları itibariyle yurtiçi ve
yurtdışı yolcu sayıları ne kadardır?
29.- İstanbul Milletvekili Mehmet
Doğan Kubatın, ülkemize gelen yabancı uçakların denetimine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/191) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Mehmet
Doğan Kubat
İstanbul
Türk uçakları
yurt dışında denetlenmektedir. Ülkemize gelen yabancı
uçaklar da Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından
denetlenmekte midir? Ayrıca, Havacılık Güvenliği ve
Emniyeti kapsamında yapmış olduğunuz denetim
sayısı ne kadardır? Bu denetimlerden ne gibi sonuçlar
alıyorsunuz?
30.- İstanbul Milletvekili Bülent
Turanın, terminalleri yenilenen havaalanlarına ilişkin sözlü
soru önergesi (6/195) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent
Turan
İstanbul
Hangi
havaalanlarının terminalleri yenilenmiş veya yolcu kapasitesi
artırılmıştır? Havaalanlarına yapılan
yatırımlar sonucunda uçak park yeri sayısında
artış olmuş mudur?
31.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın, bölgesel havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/198) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Bülent
Turan
İstanbul
Bölgesel
havaalanlarından bahsediliyor. 2023 yılına kadar bölgesel
havaalanı inşa etmeyi planlıyor musunuz? Bu havaalanları
nerelerde inşa edilecek?
BAŞKAN
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İzmir) Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; sözlerime başlarken, 24üncü
Dönem yasama çalışmalarının ülkemize, milletimize,
Meclisimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum,
başarılı bir yasama yılı geçirmemiz umuduyla hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Evet, bugün
Bakanlığıma sorulan otuz soru var. Bunları
sırasına göre cevaplandıracağım.
Sayın
Başkan, eğer izniniz olursa, soruları tekrar
okumayacağım, sadece cevapları anlatacağım zaman
kazanmak bakımından. Ancak, sorunun kime ait olduğunu da bu
arada ifade edeceğim.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün sorusu: Ardahan ili Posof ilçesi
Çambeli köyünde geçtiğimiz mayıs ayında meydana gelen heyelanda
evleri zarar gören vatandaşlarımız yeni yapılacak afet
konutları için kendilerinden yerlerini bedelsiz vermeleri konusunda
yapılan teklifi kabul etmedikleri için kamulaştırma yoluna
gidilmiş ve kamulaştırma çalışmaları hâlen devam
etmektedir. Ancak bu süre içerisinde mağdur olan
vatandaşlarımızın barınması için soğuk iklim
çadırları temin edilmiş ve herhangi bir sorun söz konusu
değildir. Bu soru İçişleri Bakanımıza sorulan bir sorudur.
Böylece bu soruyu cevaplandırmış oluyorum.
Yine Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün 6/8 sayılı soru önergesi:
Ardahan iline
Yüce heyetinize
saygıyla sunarım.
Yine Ardahan
Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğütün (6/19) sayılı sözlü
soru önergesinin cevabını veriyorum: Ardahan-Ardanuç yoluyla ilgili.
Bu yolun tamamı
Tokat Milletvekili
Sayın Reşat Doğrunun (6/21) sayılı sözlü soru
önergesi: Bu soru kuzey TETEK yoluyla ilgilidir. Amasya-Erzincan arasında,
Amasya-Tokat-Reşadiye-Refahiye güzergâhını takip eden, eski
adıyla İpek Yolu veya Dere Yolu dediğimiz bir yoldur, batı
ile doğu arasında çok önemli bir ulaşım koridorudur. Bu
yolun Amasya-Erzincan arası 376 kilometredir, 338 kilometrelik kesimi
tamamlanarak trafiğe açılmıştır.
Burada bir hususu
sizlerle paylaşmakta yarar görüyorum: Bu 338 kilometrelik tamamlanan
kısmın tamamı son üç yılda yapılmıştır.
2003 öncesi bu yolda yapılan bölünmüş yol miktarı 5,5
kilometredir. Bu yolun hayati önemi vardır doğu-batı
trafiği için, hatta İrandan Kafkaslara, Orta Asyaya giden yol
güzergâhı bu vadiden geçmektedir. Şu güne kadar yol için yapılan
harcama 871 milyon Türk lirasıdır. Kalan kısım nedir? Yolun
kalan kısmı 38 kilometredir. Bu 38 kilometrenin 30 kilometresi de bu
yıl bitirilecektir. Kamulaştırma sorunu olan bir 8 kilometrelik
kısım var, onlar da parça parça, yol güzergâhında yedi noktada
yapmışız, mesela bir eve gelmiş yahut bir bostana
gelmiş, tarlaya gelmiş mahkemelere intikal etmiş; oralar
atlanmış. Bu şekilde bir
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yine, Tokat Milletvekilimiz
Sayın Reşat Doğrunun (6/24) sayılı soru önergesi: Efendim,
bu Tokat çevre yolu. Ben Çarşamba günü yani dün Tokattaydım ve çevre
yolunda bizatihi dolaştım.
Tokat çevre yolu, 8
kilometrelik, Tokatı Sivas yoluna bağlayan, Yıldızeli
üzerinden Sivasa Turhaldan gelip, şehir içi trafiğini tamamen
transit trafiğe dönüştürecek çok önemli bir yol. Bu yolun
yapılmasıyla birlikte Tokat şehir içi trafiği fevkalade
iyileşecek. Yol aksı tamamlanmış durumda. Asfaltlama
çalışmaları bir iki hafta içinde başlayacak.
Yaklaşık olarak 70 bin ton BSK asfalt kaplaması burada
yapılacak. Hava şartları herhangi bir engel teşkil etmezse
yolun 2012 Şubat-Mart aylarında tamamen hizmete açılması
mümkün hâle gelecek.
Bu yolda çok
sıkıntı yaşadık. Yaşadığımız
sıkıntının en büyüğü kamulaştırmadan
kaynaklanıyor. Kamulaştırma için bu yolda iki yıl mahkemede
davaların bitmesini beklemek zorunda kaldık ama bütün sorunlar
aşıldı. Şu anda önümüzde bir asfaltlama
çalışması kaldı istinat duvarlarıyla birlikte.
Ardahan
Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğütün (6/34) sayılı soru
önergesi: Bu soru cep telefonlarının işletilmesine esas
teşkil eden baz istasyonlarıyla ilgili. Baz istasyonlarının
Sağlığa zararlı mı değil mi? diye uzun süreden
beri toplumda, kamuoyunda tartışması devam ediyor. Ancak, bu
tartışmaların hangi temelde gerçekleştirildiğini
doğrusu anlamakta zorlanıyoruz çünkü baz istasyonları, mobil
haberleşmenin olmazsa olmaz araçlarıdır. Bugün, baz
istasyonları olmadan cep telefonlarıyla haberleşme yapma
imkânı yoktur, böyle bir teknoloji henüz geliştirilememiştir.
Bulunduğumuz bu mekânda bile, haberleşmenin, bu civarda, Meclis
binası çatısında, kenarında bulunan baz
istasyonlarıyla mümkün hâle geldiğini ben yüce heyetinize
hatırlatmak isterim.
Peki, bu işler
dünyada nasıl oluyor, bizde nasıl oluyor, bu tartışma hangi
temelde devam ediyor buna bir bakalım. Baz istasyonlarının
kurulmasına ilişkin yasal dayanak, 21 Nisan 2011 tarih 27912
sayılı Resmî Gazetede yayınlanan, en son, Elektronik
Haberleşme Kanununa uygun, Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan
Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Limit
Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü, Denetimi Hakkında Yönetmelik
çerçevesinde ifa edilmektedir. Bu Yönetmelik de, dayanağı Uluslararası
İyonlaştırmayan Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICNIRP) ve Dünya
Sağlık Örgütü tarafından insan ve çevre
sağlığına zararlı olmadığı kabul edilen
sınır değerleri esas almaktadır. Bu sınır
değerler de elektromanyetik mahzur durumunda meydana gelen ölçülebilir,
hesaplanabilir bir etkisi olan ısı artışına
dayanır. Buna göre, daha açık ifadeyle söylemek gerekirse
uluslararası sınır değeri, ortalama bir insan vücut
sıcaklığının 1 derece artmasına yol açan
elektromanyetik alan değeri referans alınır, bu değerin 50
kat üzerinde bir koruma uygulanır. Bu kadarlık ısı
artışının insan sağlığı üzerinde
olumsuz tesir bırakmadığı yapılan deneylerle ortaya
çıkmıştır.
Bu çerçeveden baktığımız zaman, Yargıtayın
bu konuda aldığı kararlar var. Yargıtayın
aldığı kararlar tek tek şikâyet üzerinde
alınmış kararlardır. Bu kararlarda baz
istasyonlarının sağlığa zarar verdiği
gerekçesiyle kaldırılması yönünde olan kararlar olduğu
gibi, aksine de kararlar vardır ve dediğim gibi bu şikâyete
bağlı münferit davalar sonucu verilmiş bir karardır.
İşin esası nedir? İşin esası
Ülkelerden örnekler
verelim. Örneğin, İngilterede elektrik alan şiddeti 46
voltmetreye kadar müsaade edilmektedir. Yani baz istasyonunun
yaydığı gerilim, elektromanyetik alan değeri metre
başına,
O bakımdan, bu konuda herhangi bir tereddüde mahal
olmadığını düşünüyorum. Eğer iletişimi
dağ, bayır, şehir, kasaba, her tarafa aynı şekilde
yaygınlaştırmak istiyor isek baz istasyonları mutlaka ve
mutlaka gerekli altyapı teçhizatıdır, bundan sarfınazar
edemeyiz. Bunun bilinmesi lazım. Ama şu olur: Her hâlükârda,
şikâyet geldiğinde, baz istasyonuyla ilgili yapılan işlem
nedir? BTK hemen uzmanlarını çıkarır, el cihazları
var, mahallinde ölçümü yaparlar, eğer bu ölçümde 10 voltmetre
değerinin üzerindeyse o hemen kaldırılır, değilse
bunun herhangi bir mahzur teşkil etmediği ilgiliye bildirilir.
Ben, bu konuda zaman zaman kamuoyunda, gazetelerde STKların
gündeme getirdiği ve davalarla da mobil haberleşmenin doğrusu
zora girdiği bu konu hakkında yüce Meclis
aracılığıyla milletimize şunu söylemek istiyorum:
İnsanımızın sağlığının,
insanımızın geleceğinin üzerinde hiçbir uygulama olamaz,
hiçbir şey yapmayız, yapılmasına da müsaade etmeyiz. Ama
eğer biz iletişimde gelişmiş ülkelerle atbaşı
gideceksek bu teçhizata ihtiyacımız var. Önemli olan, bunun yasal
sınırlarını, teknik icaplarını yerine getirerek,
toplumun sağlığını, geleceğini de dikkate alarak
yürütmektir. Bu konuda endişeye mahal yoktur, olay kontrolümüz
altındadır.
Bu hususu
bilgilerinize arz ediyorum.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/69) sayılı soru
önergesi, Kars-Ardahan karayolu hakkındadır.
Kars-Ardahan yolu
tamamen bitmiştir, bölünmüş yol olarak bitmiştir. Şu anda
çalışmalar, yol refüjleri, katılım yolları ve yol
kenarındaki peyzaj çalışmaları sürmektedir.
Soru içerisinde de,
tabii, karla mücadele için bir bölüm de var. Burada, kar mücadele
çalışma programının yetersizliğinden bahsediliyor.
Esasında Karayollarının makine parkı kar mücadelesi için
yeterlidir ancak diğer kurumların, belediyeler, valilikler,
Karayolları ağında olmayan yollarda da tabiatıyla
kış aylarında kar mücadelesi icap etmektedir. Bu mücadelede
Karayollarımız, görev alanımız
dışındadır, içindedir tartışmasına girmeden,
nerede bir yol kapalıysa bütün imkânları seferber etmekte ve
elbirliğiyle dayanışma içerisinde bu işler yerine
getirilmektedir.
Soruda, Ardahan
çevre yolu -13 kilometre- konusunda da ne olduğu söyleniyor. Ardahan çevre
yolu, kuzey-güney istikametinde bir güzergâhtır, ihalesi 2011
yılında yapılmıştır ve geçtiğimiz
ağustos ayında sözleşme imzalanmış, bugünlerde
işe başlanacaktır ve her şey yolunda giderse 2013
yılında da sıcak asfalt kaplamalı olarak trafiğe
açılması öngörülmektedir. Toplam
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün bir başka sorusu (6/103): Bu
soru demir yollarıyla ilgilidir, Erzurum-Horasan hattı. Bu hatta 2011
yılında Erzurum-Topdağ arasında 80 kilometrelik yol
yenilenmesi planlanmış ve hâlen yol yenileme
çalışmaları devam etmektedir. 2012 yılında da
Topdağ-Selim arasında 125,
2013te de Selim-Kars arasında
Hususu yüce
heyetinize arz ederim.
Bir başka
sorumuz yine Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğüte ait, (6/107).
Ensar Bey burada
mı? Bugün ona çalışıyoruz.
Evet, bu soru
Erzurum-Kars arası bölünmüş yollarıyla ilgili.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Erzurum-Kars devlet yolunun toplam
uzunluğu 203 kilometredir. Bu yolun 31 kilometresi 2003 öncesi; 53
kilometresi de sıcak asfalt kaplamalı, 2003-2011 yılları
arasında; 75 kilometresi sathi kaplamalı olarak yine bu dönemde
tamamlanmıştır. Böylece, 203 kilometrelik yolun 159 kilometresi
tamamen bitmiştir. Bir kısmı sıcak asfalt, bir
kısmı sathi kaplama. Ama sathi kaplama olan kısımlar da
sıcak asfalt programına alınmıştır. Geriye
Horasan-Karakurt arasında 44 kilometrelik bir kesim
kalmıştır. Bu kesimin de proje çalışmaları hâlen
sürmektedir. Proje çalışmaları bitiminde yapım ihalesine
çıkılacaktır.
Evet, Sayın
Reşat Doğrunun bir sorusunu atlamışız. Onun için not
geldi. Tokat Havaalanıyla ilgili zannediyorum. Tokat Havaalanıyla
ilgili bir soru, (6/53) sayılı. Evvelki gün de
baktığım gibi, Tokat, esasında doğu-batı
istikametinde uzanan sıradağlar arasında bir vadi içerisinde. Az
önce bahsettiğim kuzey TETEK güzergâhında yer alan tarihî bir ilimiz.
Tokatta bir havaalanı mevcut.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Bakan, bir saniye. Şimdi, size yirmi beş dakika vermiştik,
bitti. Bu soru sahiplerinden sisteme giren yok. Dolayısıyla, kalan
süreyi tekrar vereceğim size.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Keşke biz de bakan olsaydık Sayın
Başkanım!
BAŞKAN
İnşallah olursunuz.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Söz hakkı için özellikle!
BAŞKAN Evet,
yirmi dakikanız var. Lütfen ona göre planlayın.
Buyurun.
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Evet, biraz daha
hızlanmamız gerektiğini anladım Sayın Başkan.
Evet, Tokat Havaalanı
mevcut hâliyle tahditlidir. Pist yönü itibarıyla mânialara maruz bir
havaalanıdır. Dolayısıyla, bunun başka bir yere
taşınması oradaki yerleşim itibarıyla mümkün
değil. Yapacağımız işlem, mevcut
havaalanının pist yönünü 40 derece doğu-batı istikametinde
çevirmek suretiyle bir iyileştirme cihetine gitmektir. Bu konuda
çalışmalara başladık.
Durumu
bilgilerinize arz ederim.
Evet, 11inci soru:
Sayın Nurdan Şanlının (6/150) sayılı soru
önergesinin cevabını veriyorum.
Bu soru da
bölünmüş yollarla ilgili. Bölünmüş yollar, bildiğiniz gibi 6.101
kilometreden -2003 yılı itibarıyla- bugün 21.122 kilometreye
çıkmıştır. Yaklaşık, mevcut, 2003
yılına göre, bölünmüş yol ağının 2,5 katı
son dokuz yılda gerçekleştirilmiştir ve bölünmüş yollar
için harcanan para miktarı 40,2 milyar -40,2 katrilyon- Türk
lirasıdır.
Bölünmüş
yolların şüphesiz kazaların azalmasına etkisi vardır.
Bu konuyla ilgili yapılan bir çalışmaya göre 100 milyon
taşıt/kilometre başına düşen kazalardaki ölüm
sayısı AB ülkelerinde 3 iken, bizde 2002 yılında 5,72; 2009
yılında 4,41; 2010 yılında 3,79 seviyesine
gerilemiştir. Bu konuda daha yapacağımız iş
olduğunu bu oranlardan da görüyoruz ama şu bir gerçek ki
bölünmüş yollar hayat kurtarıyor. Kazalar, daha ziyade bu yollarda
sürücü kusurundan, aşırı hızdan, hız ihlalinden
meydana geliyor.
Bu yollarla ilgili
ne gibi kazançlar sağlandı? diye bir soru da var. Bu yollardaki en
büyük iki tane kazanç; bir tanesi zaman tasarrufu, bir tanesi yakıt
tasarrufu. Yaklaşık olarak, yapılan hesaplamalara göre, bölünmüş
yollarda bugüne kadar yakıttan ve zamandan tasarrufun parasal değeri
8 milyar Türk lirasıdır, yıllık. Bölünmüş yollara 40
milyar harcandığı düşünülürse beş yıl gibi bir
sürede amorti ettiği anlaşılacaktır. Bu da bölünmüş
yolların faydasını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Daha önemli bir
şey de, bölünmüş yollar dolayısıyla trafik
akışında meydana gelen seri ulaşım imkânıyla
havaya salınan yanmış gazlarda da 2,2 milyon ton bir azalma
sağlanmıştır. Bu da çevre açısından, çevrenin
korunması açısından önemli bir kazanımdır.
Tek yollarla ilgili
yine Ankara Milletvekili Sayın Şanlının sorusu var. 679
kilometresi sıcak karışım, 4.901 kilometresi sathi kaplama
olmak üzere
Diğer bir
soru, Sayın Şanlının: Bu soruda Ulaşım ve
iletişimle ilgili, genel bütçe dışında hangi
yatırımlar yapılmıştır? diye soruluyor. Bu
konuda Bakanlığımız yap-işlet-devret veya kamu-özel
sektör ortaklığıyla yapılan projelerde öncü rol
oynamıştır. Hatırlayın, Ankara Havalimanı,
İzmir Havalimanı, Antalya Havalimanı, Dalaman Havalimanı ve
şimdi, Kütahya, Afyon, Uşakın ortak kullanacağı Zafer
Havaalanı gibi ve hatta, İstanbul Havalimanı gibi büyük
havaalanları bu modelle gerçekleştirilmiştir ve bu model
sayesinde kamu bütçesinden kaynak ayrılmadan yapılmakla
kalmamış, aynı zamanda bunlar uzun vadeli kiralama suretiyle
sadece üç havaalanımızdan, İstanbul, Ankara ve Sabiha Gökçenden
11 milyar dolar ilave kaynak hazineye aktarılmıştır. Burada
çok örnekler var, zaman almamak için bunları saymıyorum.
Yapılacak
projeler var. Örneğin, Türkiyenin en büyük yap-işlet-devret projesi
İstanbul-İzmir Otoyol İzmit Körfez Geçiş Köprüsüdür,
Marmarayın paralelinde yapılacak Avrasya Tünelidir ve bu projeler
de şu anda yap-işlet-devretle sözleşmeye
bağlanmış projelerdir. İkisinin toplam bedeli 13 katrilyon
civarındadır. Karayollarının üç yıllık bütçesi
karşılığı bir yatırımdır.
Diğer bir soru
Ankara Milletvekili Sayın Şanlının: Bu da Seyahatin
kısalması dolayısıyla bölünmüş yollarda ne kadar
tasarruf sağlanıyor? Az önce bunu ifade ettim. Bu soru aynı
mahiyette, geçiyorum.
Diğer bir soru
Bartın Milletvekili Sayın Yılmaz Tunçun sorusu: Kara yolundaki
araçların muayenesinde eski ile yeni arasında ne değişti?
Bu mahiyette bir sorudur. Bilindiği gibi, yeni araç muayene sistemi
eskiden Karayollarında yapılıyordu. Karayolları
bunları evraklar üzerinden yapıyordu. Muameleciler tomar tomar ruhsatları
alıp Muayenesi yapılmış. diye kaşe basıyorlardı
ve böylece dağıtıyorlardı. Şimdi bu sistem bitti.
Türkiyenin her tarafında sabit, gezici iki yüzden fazla, çok modern,
gelişmiş, her türlü teknik altyapıya sahip araç muayene
istasyonlarında çok titiz bir şekilde yapılmaktadır. Bu
sistemle kamuya 552 milyon dolar, özelleştirmesiyle, para gelmiştir.
Her yıl da bu işletmelerden, araç muayene istasyonlarından
alınan paralardan hazine yüzde 30 pay almaktadır. On yıllık
için alınacak pay yaklaşık olarak 10 milyar Türk lirasıdır.
Örnek verelim. 2
Ekim 2011 itibarıyla 16 milyon 122 bin 666 araç muayenesi
gerçekleşmiştir yani toplam motorlu araç sayımızdan daha
fazla ve daha ilginç bir rakam veriyorum: Bunlardan 6 milyon 305 bin 454 adedi
ilk muayenesinden geçememiştir.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) İkinciden daha çok para aldıkları için
Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Efendim, bir ay içerisinde tekrar
gelirseniz para yok.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Bir ay içerisinde gelemezseniz
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Bir ay içinde gelir. En
ağır kusur dahi bir ay içerisinde giderilebilir.
Sistem çok
sağlıklı işlemektedir. Bırakın Türkiyede,
dünyada örnek bir modeldir. 3 bin kişiye doğrudan iş
sağlamaktadır. Kamu yatırım yapmamıştır.
Kamuya da on yıl içerisinde 10 milyar Türk lirasının üzerinde
bir kaynak sağladığından başka, gerçek anlamda muayene
yapılmaktadır. Öyle, kâğıt üzerinde, muamelecilerin
bürolarında kaşe basılarak muayene dönemi sona ermiştir. Bu
sistem, ülkemizin yüz akı bir sistemdir.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) - Sayın Bakanım, aynı şekilde gittiğiniz
zaman muayeneye aynı cezayı bu vatandaşlar da alıyor, özel
sektör de alıyor. Haksız kazanç değil midir? Bu konuda bir
şey yapmayı planlıyor musunuz?
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Efendim, şimdi, onu ben
sizden alayım daha sonra, eğer bir aksaklık varsa onun
gereğini yaparız.
Bartın
Milletvekili Sayın Yılmaz Tunçun diğer bir sorusu, bu
yaşlı araçların trafikten çekilmesi. Tabii bu da ülkemizin çok
sorun teşkil eden bir konusudur. Yıllardan beri vergi borcu
nedeniyle, modelinin eski olması nedeniyle
taşımacılarımız -bu araçlar, onların, milletin
yükünü taşıyacağına-kamyoncularımız bu
araçları taşımak zorunda kalmaktadır.
Kamyoncularımızı bu yükten kurtarmak için bir yasal düzenleme
yaptık. 72 model ve öncesinden başladık. O bitti, şimdi 85
ve öncesine geçtik. Bugüne kadar ne yapmışız? 58.437 tane
kamyonu trafikten çekmişiz, 262 milyon 426 bin 77 Türk lirası da hak
sahiplerine ödemişiz. Bunun tabii birçok faydası var. Hem piyasada
rekabet gücü kaybolmuş, otuz yaşında, kırk
yaşında araçları yollardan çekmek, trafik emniyetini
arttırmak ve de sahiplerini bu yükten kurtarmaktır. Bu uygulamaya
bundan sonra da daha düşük modellerde devam edilecektir.
Bartın
Milletvekilimiz Yılmaz Tunçun diğer bir soru önergesi:
Bölünmüş yollar, yol iyileştirmeleri ne gibi, trafik
kazalarında iyileşme sağladı? Az önce bunu da ifade ettim.
İzninizle bunu da geçiyorum. Trafik kazalarında, ölümlü kazalarda
ciddi azalma olduğunu bu vesileyle ifade etmekte yarar var.
Bursa Milletvekili
Sayın Hüseyin Şahinin sorusuna geliyoruz. Bu soru, trafik
güvenliğiyle ilgili. Karayollarında trafik güvenliğine yönelik neler yapıldı?
2010 yılında, 20 milyon 191
bin 485 metrekare yatay işaretleme, 106.874 metrekare düşey
işaretleme, 1.115 kilometre oto korkuluk, 194 adet sinyali olmayan
kavşağın sinyalli hâle getirilmesi, 118 adet de kaza kara noktası
ve kaza riski yüksek kesimlerde iyileştirme yapılmış ve bu
iyileştirmeler için toplam 269 milyon 43 bin 592 Türk lirası harcama
yapılmıştır. Böylece, ülkemizin önemli toplumsal
sorunlarından olan trafik güvenliği konusunda sürdürülen
çalışmalarda önemli bir iyileşme sağlanmış
olmaktadır. Bu konudaki çalışmalar yeni yapılan yollarla
birlikte devam edecektir.
Bilgilerinize arz ederim.
Hüseyin Şahinin, Bursa
Milletvekili, (6/166) sayılı soru önergesi kara yollarında
denetlemelerle ilgili. Bu denetlemeler
Tabii, bir trafik denetlemesi var -trafik
denetlemelerinden kastımız, trafik polisinin yaptığı
hız ve kural ihlaline yönelik denetleme- bir de Ulaştırma
Bakanlığının yurt çapında yaptığı,
araçların ağırlık kontrolüdür. Aşağı
yukarı, ana kavşaklarda, yol güzergâhlarında
Bakanlığımıza ait kontrol ve denetleme istasyonları
vardır. Burada bu denetlemeler gerçekleşmektedir.
Şöyle bir örnek vereyim: Bu
tesisler kurulmadan önce yine bu işler trafik polisleri tarafından
yapılıyordu ve bir yılda 22 bin araç denetleniyordu. Şu
anda 2011in dokuz aylık rakamını veriyorum: 6,5 milyon. 6,5
milyon denetleme gerçekleştirilmiş. Ne zamanda bu iş bize
geçmiş? 2007nin temmuzundan itibaren geçmiş. 2007den bugüne kadar
yapılan denetleme miktarı 18 milyon 999 bin 938 araç. Bunlar merkezî
bilgisayarla Bakanlıktan da izlenebilmektedir. Burada denetleyen memurun,
eğer araç girdi, tartıldı, fazla geldiyse İdare ederiz
ağabey. deme şansı yok. Otomatik olarak sisteme giriyor ve
cezası kesiliyor. Bu konuda hiç müsamaha yapamıyoruz. Zaman zaman
bize kızıyor sürücülerimiz ama şunu bilmelerini istiyorum: Biz
onların hayatı için, geleceği için bunu yapıyoruz. Yoksa
amacımız kimseye ceza kesmek, kimseyi mağdur etmek değil ve
bu konu sayesinde hem yollardaki trafik emniyeti sağlanıyor; ama
bundan daha önemlisi, yaptığımız yollar balık
sırtı gibi teker izleriyle hemen altı ayda mahvoluyor, yirmi
beş yıllığına yaptığımız yol iki
yılda, üç yılda bitiyor, işte bu aşırı
yüklemelerden dolayı. İşte bu denetlemelerle bunun önüne büyük
oranda geçtiğimizi söyleyebilirim. Sektör, sürücülerimiz
başlangıçta her türlü imkânı kullanarak, siyasilerimizi,
vekillerimizi araya koyarak bu tartıların kaldırılması
gerektiği yönünde bize baskı yaparken, şimdi öyle bir
dönüşüme geldik ki Bakanım, şurada kantar yok, oraya da koyun
Bu çok güzel bir şey. Sektörün bunu kabul etmesi, benimsemesi bizim
istediğimiz bir şeydi. Bunun için de memnunuz.
Bursa Milletvekili
Sayın Şahinin diğer bir sorusu. Bu soru da yapılan toplam
köprü, menfez, viyadük, tünel gibi sanat yapılarıyla ilgili.
Bütün
karayolları sorumluluk alanı içinde bulunan 65 bin kilometrelik yol
ağında 2011 Eylül ayı itibarıyla 55 adet köprünün
yapımı, 11 adet köprünün onarımı, 2 adet tarihî köprünün
onarımı, 68 adet köprü projesi tamamlanmıştır.
Devlet ve il
yollarında son dokuz yılda ise
Diğer bir
soru, Sayın Hüseyin Şahinin, Avrasya Tüp Geçişi.
Bildiğiniz
gibi, Marmarayın yanı sıra, onun
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Bitti, Sayın Bakanım teşekkür ederim.
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla) Süremiz bitti ama
sorularımız bitmedi.
BAŞKAN
Süreniz bitti, sorulara gelecek defaya devam edeceksiniz. Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA
BAKANI BİNALİ YILDIRIM (Devamla)
22 soruyu cevaplamış oldum, ben teşekkür ederim
Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Güler, sisteme girmişsiniz, nedir konu?
MUAMMER GÜLER (Mardin) Sayın
Başkanım, bir konuyu arz etmek istiyorum.
BAŞKAN Peki,
buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
17.- Mardin Milletvekili Muammer
Gülerin, İstanbulun düşman işgalinden kurtuluşunun
88inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
MUAMMER GÜLER
(Mardin) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bugün İstanbulun düşman
işgalinden kurtuluşunun 88inci yıldönümü. Özellikle, ülkemizin
gözbebeği ve dünya metropolü olan İstanbula yapılacak her
hizmetin milletimiz için çok önemli getirileri olacağını bir kez
daha vurgulayarak, Allah bir daha İstanbulumuza ve yurdumuza düşman
ayağı bastırmasın diyorum ve sevgili İstanbullulara ve
sevgili, değerli yöneticilerine buradan hayırlı olsun
dileklerimi iletiyorum. Arz ederim efendim.
MUSA ÇAM
(İzmir) Biber gazları ne olacak, biber gazları?
BAŞKAN
Sayın Akar, siz de sisteme girmişsiniz, ne vardı?
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Başkan, Kocaelide inşa ettikleri Cengiz Topel
Havaalanıyla ilgili
MUSA ÇAM
(İzmir) Biber gazları ne olacak, biber gazları?
BAŞKAN -
Arkadaşınız susarsa ben sizi duyacağım.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Ulaştırma Bakanımız da buradayken,
Kocaelide inşa edilmiş Cengiz Topel Havaalanıyla ilgili bir-iki
açıklama yapmam gerekli.
BAŞKAN
Bir-iki şey söyleyeceksiniz de, soru mu soracaksınız,
açıklama mı yapacaksınız.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Açıklama yapacağım Cengiz Topel Havaalanıyla
ilgili.
BAŞKAN - Peki.
18.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın, Kocaeli Cengiz Topel
Havaalanındaki tadilat çalışmalarına ilişkin
açıklaması
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Evet, Sayın Başkan, sayın milletvekilleri,
Sayın Bakanım; geçen hafta Kocaeli ilindeydiniz, birtakım
etkinliklere katıldınız. Bu etkinlikler içerisinde, bizim üçüncü
kez onarıldığını bildiğimiz Cengiz Topel
Havaalanının en kısa zamanda uçuşa hazır
olacağını söylediniz. Birincisi, haziran ayında Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve yine Kocaelili olan Nihat Ergün
haziran ayında bu havaalanının hazır
olacağını ve uluslararası uçuşların da
yapılabileceğini söyledi. Daha sonra Devlet Hava Meydanları
Genel Müdürlüğü uluslararası uçuşlara müsait
olmadığını izah etti. Nedeni de, sivil havacılık
kurallarına göre pist boyunun uygun olmasına rağmen pist
genişliğinin uygun olmadığıydı ama siz biraz
evvel başka bir havaalanından bahsederken Kuzey-güney yönünden
çevirirsek 30 derece, bu pisti yapabiliriz. dediniz.
Sivil
havacılık kurallarına göre yine bir pistin yapılması
-doğru bir pist yapılabilmesi için- havaalanı maliyetinin yüzde
70ini karşılamaktadır.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Canalioğlu, siz de girmişsiniz sisteme. Nedir konu?
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Sayın Başkanım, ben Sayın
Bakanıma şunu sormak istiyorum.
BAŞKAN
Soramazsınız çünkü soru-cevapta sorunuz yok.
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Bir açıklama getirmek istiyorum müsaade
ederseniz.
Şimdi, Hükûmet
programında
BAŞKAN
Hayır, daha açmadım, önce bana söyleyeceksiniz nedir konu? Yani siz
ne istediğinizi söylerseniz ben ona göre karar verip size söz
vereceğim veya vermeyeceğim.
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Doğu Karadeniz-Trabzon demir yoluyla
ilgili
BAŞKAN - Neye
göre ne istiyorsunuz?
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Şunu istiyorum: Demir yoluyla ilgili
bilgi almak istiyorum.
BAŞKAN Hangi
İç Tüzük maddesine göre ne istiyorsunuz?
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Açıklama yapacağım.
BAŞKAN
Arkadaşlarımız öğrenecek bundan sonra da onun için
soruyorum.
Peki, buyurun.
Soru
soramazsınız yalnız çünkü cevap veremez.
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Soru sormuyorum.
BAŞKAN
Sadece bir bilgi vereceksiniz.
19.-
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlunun, Trabzon-Sarp ve
Trabzon-Erzurum demir yoluyla ilgili bir projenin Hükûmet Programında
olmadığına ilişkin açıklaması
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Sayın Başkanım, teşekkür
ediyorum.
Sayın
Bakanımız açıklamalarda bulundu, yaptıklarını
anlattı ama gördüğümüz kadarıyla Trabzon-Sarp demir yolu ve
Trabzon-Erzurum demir yoluyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
Bir çalışma olduğunu söylemediler. Hükûmet programında
gördüğümüz kadarıyla bu biraz önce bahsettiğim alanlarda demir
yoluyla ilgili projelerinin olmadığını gördük. Bununla
ilgili düşüncelerini elbette ki almak istiyoruz.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
İşte, şu anda size öyle bir cevap veremez.
MEHMET VOLKAN
CANALİOĞLU (Trabzon) Sayın Bakanımız verir çünkü
konuyu çok iyi biliyor. Fahri hemşehrilik beratını da
vermiştik kendisine. Bekliyoruz.
BAŞKAN Sonra
o size gelir cevap verir de Genel Kurula veremez.
Bilgilendirmek için
söylüyorum değerli arkadaşlarım: Şimdi, sayın
bakanlar, Ulaştırma Bakanı veya bir başkası,
soru-cevap işlemi yapıldığı zaman sadece kendisine
soru soranların sorularına cevap verebilir. Sizler de eğer o
soru soranlardan birisiyseniz tekrar sisteme girip o soruyu açabilirsiniz fakat
o soru soranlardan biri değilseniz soru sorsanız dahi, yani
hileişeriye yapıp soru sorsanız dahi cevap veremez. Ben sadece
size işleyişi hatırlatmak istedim.
Sayın
Fırat, siz de sisteme girmişsiniz. Nedir konu?
SALİH FIRAT
(Adıyaman) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN
Açmadım daha. Öğreneyim sadece, bakalım neymiş?
SALİH FIRAT
(Adıyaman) Sayın Bakanımıza, Adıyamana bir davet
vereceğim de o konuda bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN
Gidin, o zaman lütfen davet edin.
Sayın
Bayraktutan, sizin konu nedir?
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Artvin) Sayın Başkan, Sayın Bakan
kamulaştırmalardan kaynaklanan gecikmelerden dolayı
yolların geciktiğini söyledi, İki yıla yakın sürüyor
kamulaştırmalar. dedi. Normal kamulaştırma yasasında
mülkiyete ilişkin hükümlerin kesinleşmesi yetmiş gün ile doksan
gündür. İhtilafa yönelik miktarlardır Sayın Bakan, iki yıl
süren Yargıtayda alakalı. Onu hatırlatmak istedim.
BAŞKAN Ben
sizin mikrofonunuzu açmadan tamamladınız, zaten şeylere geçti.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Sayın Başkan, sisteme girilmiyor.
SIRRI SAKIK
(Muş) Ben de giremiyorum sisteme Sayın Başkan.
BAŞKAN -
Sayın Erdoğdu
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sayın Bakan demin bir şeyi yanlış
anladı da onu düzeltmek için bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN
Nasıl yanlış anladı? Siz yerinizden laf attınız
Öyle bir şey yok. Yapmayın kardeşim! Böyle şey olur mu
artık! Yani işin ucu kaçtı.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Sayın Başkan, ben üslubunuzu doğru bulmuyorum.
Yapmayın kardeşim!
BAŞKAN
Bulmayabilirsiniz ama Allah rızası için
Yani bakın, benim iyi
niyetimi istismar ettiğiniz takdirde
Ben Kardeşim
dediğim için sizden özür diliyorum.
AYKUT ERDOĞDU
(İstanbul) Estağfurullah. Tamam Başkanım.
BAŞKAN Özür
diliyorum ama yani bugün o iyi niyetimi 25 kişiyle, 30 kişiyle
istismar ettiğiniz takdirde, İç Tüzükün esnettiğim
alanını olduğu gibi kabul ederim, ona göre olur. Dört
yıldır, ben bu çatının altında bulunan bütün
milletvekili arkadaşlarımızın konuşabilmesi için
elimden geleni yapmış bir kişiyim. Onun için yani siz yerinizden
laf attınız, benim burada düştüğüm durumu da lütfen, siz
görün. Onun için
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Lütfen, o değil ama mehabetle, nezaketle, birbirimizi anlayarak,
saygı göstererek eğer götürürsek işi daha iyi olur.
Sayın
Şandır, siz de sisteme girememişsiniz, mikrofonunuzu
açacağım.
Sayın
Sakık, sizin de mikrofonunuzu açacağım.
Buyurun Sayın
Şandır.
20.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, İstanbulun düşman
işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli
milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak biz de
İstanbulun düşman işgalinden kurtuluşunu kutluyoruz. Allah
o günleri bir daha yaşatmasın. O sonuca emeği geçen tüm
şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz. 6 Ekim
1923 Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türk askerinin İstanbula millî
mücadeleden sonra giriş günüdür, bugün zannediyorum 88inci
yılına ulaşıldı. Bu günü ben de kutluyorum. Tüm
İstanbullulara, tüm milletimize hayırlar getirsin. Tebrik ediyorum.
Bir daha böyle kötü günler yaşatmamasını da yüce Allahtan niyaz
ediyorum.
Teşekkür
ederim mikrofonumu açtığınız için Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Sakık, buyurun.
21.-
Muş Milletvekili Sırrı Sakıkın, İstanbulun
düşman işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl dönümüne
ilişkin açıklaması
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, ben teşekkür ediyorum.
Ben de
İstanbulun kurtuluşunu kutluyorum ama bugün İstanbulda o zulüm
politikalarını da protesto ediyorum. Bir demokratik partinin,
demokratik zeminde siyaset yapan bir partinin bütün yöneticilerini despot ve
barbarca alıp götürmek ve bunlara hukuku değil zulmü uygulayan
anlayışı da kınıyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Hamzaçebi
22.-
Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, İstanbulun düşman
işgalinden kurtuluşunun 88inci yıl dönümüne ilişkin
açıklaması
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (Trabzon) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de
İstanbulun kurtuluş yıl dönümü vesilesiyle İstanbulu bize
armağan eden atalarımızı buradan şükranla yâd
ediyorum. Yine Kurtuluş Savaşı yıllarında
İstanbulu işgal kuvvetlerinden arındıran başta
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetimizin kurucularını
şükranla anıyorum.
Saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Erdoğdu
Sizdiniz, sizle hâlleştik.
Evet, sisteme başka
giren yok.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Başkan
BAŞKAN - Sayın
Akar, siz biraz evvel kullandınız hakkınızı.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Sayın Ulaştırma Bakanı
BAŞKAN Ama
Sayın Ulaştırma Bakanına söylediniz sözünüzü.
Sözlü soru
önergeleriyle gündemdeki konuları görüşmek için 11 Ekim 2011
Salı günü saat 15.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 17.44