TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
5inci
Birleşim
11
Ekim 2011 Salı
(TBMM Tutanak
Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu Tutanak Dergisinde yer alan
ve kâtip üyeler tarafından okunmuş bulunan her tür belge ile
konuşmacılar tarafından ifade edilmiş ve tırnak içinde
belirtilmiş alıntı sözler aslına uygun olarak
yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi
Kinayın, Kütahya ili Simav ilçesinde meydana gelen depremin yol
açtığı mağduriyetlere ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya ili Simav ilçesinde meydana
gelen depremin yol açtığı mağduriyetlere ilişkin
gündem dışı konuşması
3.- Antalya
Milletvekili Arif Bulutun, Antalya ilinde meydana gelen sel felaketinin yol
açtığı hasara ilişkin gündem dışı
konuşması
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Antalya Milletvekili Gürkut Acarın, Antalyadaki sel
felaketinin yol açtığı zarara ve alınması gereken
önlemlere ilişkin açıklaması
2.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, depremle ilgili önlemlerin alınmasına ve
vatandaşların bilgilendirilmesine ilişkin açıklaması
3.- İstanbul
Milletvekili Haluk Eyidoğanın, Simav depremi nedeniyle kurulacak
olan yeni konutların Naşa fayı üzerinde olduğuna,
TOKİnin bu konuda herhangi bir araştırma yapıp
yapmadığına ilişkin açıklaması
4.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akarın, Kocaeli depremi üzerinden yaklaşık on bir
yıl geçmesine rağmen hâlâ kullanılmamakta olan ve
yıkılmayı bekleyen binalar hakkında neden hiçbir işlem
yapılmadığına ilişkin açıklaması
5.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgünün, Kuzeydoğu Anadolu fayının tam ortasında
bulunan Tokat ilinin Erbaa, Niksar ve Reşadiye ilçelerinde depremle ilgili
tedbirlerin alınması yönünde Hükûmetin daha fazla gayret göstermesine
ilişkin açıklaması
6.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, MHP Grubu olarak Antalya
Haskızılören köyünde yaşanan sel felaketi nedeniyle
hayatını kaybeden vatandaşlara Allahtan rahmet, ailelerine ve
dostlarına başsağlığı dilediğine ve bölgede
gereken tedbirlerin alınmasına ilişkin açıklaması
7.- Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın, AK PARTİ Grubu olarak Antalyadaki sel
felaketiyle ilgili araştırmaların sürdüğüne ve bu konuda
grubunun hassasiyetine ilişkin açıklaması
8.- Muğla Milletvekili Mehmet
Erdoğanın, Ege ve Akdeniz bölgelerinde devam eden
aşırı yağışlara ilişkin açıklaması
9.- Antalya Milletvekili Mehmet
Günalın, Antalya ili Serik ilçesinde meydana gelen sel felaketine
ilişkin açıklaması
10.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplanın, tutuklu milletvekillerinin yemin merasiminin
tamamlatılarak yasama faaliyetlerine katılmasının
sağlanmasına ilişkin açıklaması
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili
Mahmut Mücahit Fındıklı ve 21 milletvekilinin, kayısı
üretimi ve pazarlamasında yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/11)
2.- İzmir Milletvekili
Erdal Kalkan ve 23 milletvekilinin, balıkçılığın
sorunları ve çözüm yollarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/12)
3.- Bitlis Milletvekili
Vahit Kiler ve 24 milletvekilinin, bal ve diğer arı ürünlerinin
üretimi ve pazarlanmasında yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/13)
B)
Çeşitli İşler
1.- Görüşmeleri izlemek üzere Genel
Kurulu teşrif eden, Hindistan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı ve Eyaletler Konseyi Başkanı Sayın
Hamid Ansari ve beraberindeki heyete Başkanlıkça Hoş geldiniz
denilmesi
VI.- ÖNERİLER
A) Danışma
Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
VII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Göle-Balçeşme köyünün su deposunun yenilenmesine
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Karsa et kombinası açılıp açılmayacağına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/41) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, hayvancılık
sektörüne ve veteriner hekimliğe ilişkin sözlü soru önergesi (6/42)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin cevabı
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
haşhaş ekim ve üretimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/54) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
su ürünleri yetiştiriciliğinde üretim sistemleri ve üretim tesis
kontrollerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/55) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
deniz yüzeyi kira bedellerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/57) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, su
ürünleri yetiştiriciliği ve teşviklerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/58) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda şap hastalığı için alınacak önlemlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/60) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
9.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahandaki çiftçilerin mera sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/67)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin cevabı
10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, AOÇnin
kiraladığı taşınmazlara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/86) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
11.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Van-Gürpınarda görülen şarbon hastalığı nedeniyle
hayvanların telef olmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/95) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
kamu kuruluşlarınca ödenen kira bedellerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/97) (Cevaplanmadı)
13.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
emeklilerin banka promosyonu alıp almayacaklarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/114) (Cevaplanmadı)
14.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda büyükbaş hayvan et kesiminin denetimine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/117) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda arıcılıkla uğraşan üreticilerin
yaşadığı mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi
(6/118) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Ekerin cevabı
VIII.- SEÇİMLER
A)
Komisyonlarda
Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Anayasa; Adalet; Millî Savunma;
İçişleri; Dışişleri; Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm; Çevre; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler; Tarım, Orman ve Köy İşleri; Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Dilekçe; Plan ve Bütçe; Kamu
İktisadi Teşebbüsleri; İnsan Haklarını İnceleme;
Avrupa Birliği Uyum komisyonlarında açık bulunan üyeliklere
seçim
2.- İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
IX.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Komisyonlara Geri Çekilen Teklifler
1.-
Ordu Milletvekili İhsan Şener ve Kocaeli Milletvekili Azize Sibel
Gönülün, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/8) (S.Sayısı: 12)
B) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Kapıköy ve Razi Kara Hudut Kapılarının Ortak
Kullanımına İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/287) (S.Sayısı: 2)
X.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifinin (S.Sayısı: 12) Komisyona geri verilmesi
nedeniyle, Başkanın tutumu hakkında usul görüşmesi
11 Ekim 2011 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza
YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ)
------ 0 ------
BAŞKAN - Türkiye Büyük Millet
Meclisinin 5inci Birleşimini açıyorum.
Toplantı yeter sayımız
vardır, görüşmelere geçiyoruz.
Gündeme geçmeden önce üç sayın
milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri beşer
dakikadır.
Hükûmet bu konuşmalara cevap
verebilir. Hükûmetin cevap verme süresi yirmi dakikadır.
Gündem dışı ilk söz,
Kütahya ili Simav ilçesinde yaşanan deprem nedeniyle Hükûmetin yaptığı
çalışmalar ve alınması gereken önlemler hakkında söz
isteyen Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinaya aittir.
Buyurun Sayın Kinay. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
III.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinayın, Kütahya ili Simav
ilçesinde meydana gelen depremin yol açtığı mağduriyetlere
ilişkin gündem dışı konuşması
HASAN FEHMİ KİNAY (Kütahya)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
19 Mayıs 2011 tarihinde, merkezi Kütahya Simav ilçesinde yaşanan 5,9
büyüklüğündeki deprem nedeniyle Hükûmetimizin bugüne kadar yürütmüş
olduğu çalışmalar, gerek Simav, Hisarcık, Şaphane ve
Pazarlar ilçelerimizde afet kapsamında alınan önlemler hakkında,
bölgeye yapılan yardım ve yatırımlar hakkında Genel
Kurulu bilgilendirmek üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle
hepinize saygılarımı sunuyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24üncü
Yasama Döneminin ülkemiz ve milletimize hayırlar getirmesini temenni
ediyorum.
Tabii, ülkemiz
afet bölgesi. Bugün de biliyorsunuz Antalya, Denizli, Manisa ve Balıkesir
illerimizde 4 ölüm ve 6 kayıpla sonuçlanan bir felaket daha
yaşandı. Bu vesileyle ölenlere Allahtan rahmet, ailelerine de
başsağlığı diliyorum.
Konuşmamın
başında Sayın Başbakanımızın muhterem
validelerine Allahtan rahmet diliyorum, kendilerine sabrı cemil niyaz
ediyorum.
Annelerimiz,
babalarımız bizlerin en değerli varlıklarıdır.
Her evlat tertemiz duygularla yüklü bir anne yüreğinin hayatı boyunca
arkasında olduğunu bilerek yaşamaktadır. Bir annenin ölümü
hayatın bir anda mesnetsiz kaldığına işarettir. Bu
boşluk ne yazık ki doldurulamaz ve her annenin ölümü çok büyük bir acıyla
insan yüreğini ömür boyu mutlaka burkmaktadır. Bu vesile ile ahirete
intikal etmiş bütün yakınlarımıza Allahtan rahmet
diliyorum.
Değerli
milletvekilleri, öncelikle şunu belirtmek isterim ki Simav depremi
nedeniyle yürütülen çalışmalar bizzat Sayın
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğanın talimatları
doğrultusunda ve yoğun ilgisiyle devam etmektedir. Her gün bölgedeki
sivil toplum kuruluşlarıyla, belediye başkanlarımızla
sürekli temas hâlindeyiz ve yapılmakta olan, gerek yerel yönetimler
tarafından gerekse ilgili bakanlıklarımız,
kuruluşlarımız tarafından yürütülen bütün
çalışmaları büyük bir dikkat ve titizlikle takip ediyoruz.
Deprem 19
Mayıs tarihinde takriben saat 23.15 sularında meydana geldi. O saatte
bölgeye intikal ettik. Birkaç saat içerisinde Sayın Orman ve Su
İşleri Bakanımız Profesör Doktor Veysel Eroğlu Bey de
bölgeye intikal ettiler. Onun riyasetinde ilgili kurum ve
kuruluşlarımız, Valimiz, belediye başkanlarımızla
birlikte Simavda birkaç saat içerisinde koordinasyon merkezi oluşturuldu
ve yoğun bir çalışma temposuna başlandı. Tabii ki bu
çalışmalarda güvenlik güçlerimiz, Garnizon
Komutanlığımız, o anda ihtiyaç duyulan tüm faktörler
devreye sokuldu. Aynı saatlerde çadır kurma işlemleri
başladı. Sabah saatlerinde depremzedelere sıcak çorba
ikramına başlandı.
Bu, Türkiyede, özellikle geçmişte
Sakarya, Adapazarı, Kocaeli ve Düzce depremlerinde
yaşadığımız o ciddi sorunların ardından
devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarıyla gerekli dersi
aldığını gösteren önemli bir başarıydı.
Sayın Başbakan
Yardımcımız Cemil Çiçek Bey afet bölgesine intikal etti. Hükûmetimiz,
hemen ertesi gün, Bakanlar Kurulundan karar çıkarmak suretiyle bölgeyi
afet kapsamına aldı. Bu da yapılan çalışmaları
büyük bir hızla yürütmemizi ve kaynak sorunuyla
karşılaşmamamızı sağlayan en önemli
gelişmeydi.
Tabii ki bölgeyle ilgili yapılan
çalışmalar, Sayın Başbakanımızın 3 Temmuz
tarihinde bizzat Simava gelerek, ayrıca Pazarlar, Şaphane
ilçelerimizi de ziyaret ederek yapılan çalışmaları yerinde
müşahede etmesiyle ve talimatları ilgililere hemen orada vermesiyle
çok büyük bir hız kazanmıştır. Bu sebeple, Sayın
Başbakanımıza Kütahya halkı adına bir kez daha
şükranlarımızı, minnetlerimizi arz ediyorum.
Değerli dostlar, deprem, Simav
gibi küçük bir ilçede, o bölgede, takriben 100 bin civarında nüfusun
yaşadığı bölgemizde çok ciddi sorunlara neden oldu. Tabii,
burada bizim özellikle gündeme getirmek istediğimiz, bu sorunların
çözümüne ilişkin bundan sonra da yapılması gereken önemli
adımlar var. En başta, Afet Kanununda bir değişiklik
yapılma ihtiyacı var. Diğer taraftan, tabii ki deprem nedeniyle
bölgedeki turizm yatırımları, bu bölgenin ekonomik
faaliyetlerini yürüten
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HASAN FEHMİ KİNAY (Devamla)
Sayın Başkan
BAŞKAN Özür dilerim, süre
vermiyoruz.
Çok teşekkür ediyorum efendim.
HASAN FEHMİ KİNAY (Devamla)
Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Değerli
milletvekilleri, gündem dışı ikinci söz, Kütahya ili Simav
ilçesinde yaşanan depremin yol açtığı mağduriyetlerle
ilgili söz isteyen Kütahya Milletvekili Alim Işıka aittir.
Buyurun Sayın Işık. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
2.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, Kütahya ili Simav ilçesinde meydana
gelen depremin yol açtığı mağduriyetlere ilişkin
gündem dışı konuşması
ALİM IŞIK (Kütahya)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kütahya ili Simav ilçesi
merkez üssü olmak üzere 19 Mayıs 2011 tarihinde Simav, Pazarlar,
Şaphane, Hisarcık ve Gediz ilçelerini de etkileyen 5,9
şiddetindeki Simav depreminin yol açtığı mağduriyetlerle
ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu
vesileyle Meclisimizin 24üncü Döneminin hayırlara vesile
olmasını diliyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.
Depremin olduğu saatten bugüne
kadar deprem bölgesinde her türlü
desteği esirgemeyen başta Türk Kızılayı olmak
üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum
kuruluşlarına ve vatandaşlarımıza ayrı ayrı
teşekkürü de bir borç biliyorum.
Bilindiği gibi Simav depremi 12
Haziran 2011 genel seçimleri öncesinde -üzülerek ifade ediyorum ki- siyasi
polemiklere konu olmuş, deprem sonrasında Sayın
Başbakanın ilçeye olan ziyaretinden akılda kalan tek kelime ya
da tek söz, o gün için yemin etmemiş Cumhuriyet Halk Partili
milletvekillerinin tükürdüklerini yalayacakları polemiği
olmuştur. Vatandaşlarımız hâlbuki kendilerinin derdine
derman arayan bir konuşmayı o gün bekliyorlardı.
Değerli milletvekilleri, deprem
sonrasında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı, Simav Acil Durum Yönetim Merkezi
tarafından hazırlanan 29 Mayıs 2011 tarihli rapora göre
yaklaşık 16 bin dolayında binada yapılan ön hasar tespit
çalışmalarının sonunda binaların yüzde 54ünün hafif,
orta ya da ağır hasarlı bina olduğu tespit edilmiştir.
Dolayısıyla bu deprem ilçedeki binaların yarısından fazlasının neredeyse oturulamaz
duruma geldiği bir deprem olarak tarihe geçmiştir. Ancak ne
yazık ki yetkililerin bir kısmı bu depremi görmezden
gelerek hafife almakla çok büyük hata
yaptıklarını bugünlerde anlamış durumdadırlar.
Özetle ilçedeki binaların 17
Şubat 2009 tarihinde yaşanmış diğer depremden kalan
yorgunluk sonucunda çok büyük bir bölümü bugün yeniden yapılmak ya da
güçlendirilmek durumunda kalmıştır. Kütahya İl Afet ve Acil
Durum Müdürlüğünün Pamukkale Üniversitesiyle yapmış olduğu
protokole istinaden yapılan çalışmanın sonucunda ilçedeki
on iki mahallenin tüm binaları gezilmiş ve 22 Eylül 2011 tarihli
rapora göre, son rapora göre, 1.208 daire veya dükkânın ağır
hasarlı, 908 daire veya dükkânın da orta hasarlı olduğu
sonuca bağlanmıştır. Bu raporla, daha önce binaları
orta hasarlı olup da ağır hasara dönüşmüş olan
vatandaşlar şu anda ne yapacaklarını bilemez durumda ve
şaşkın hâldedir.
Söz konusu deprem ilçede çok ciddi
boyutta bir göçe yol açmıştır. Binlerce
vatandaşımız bugün ilçeyi terk etmiş, başka yerlere
gitmiş durumdadırlar. Yine şehrin altyapısı tamamen çökmüş,
bu amaçla Simav Belediyesinin Başbakanlık ve ilgili
bakanlıklardan talep ettiği 30 milyon TLlik maddi yardım talebi
bugüne kadar karşılıksız kalmıştır.
İlçenin binaları gibi
ekonomisi de çökmüş, esnaf ve sanatkârlarımız maalesef bugün
iş yapamaz ve birçoğu dükkânını kapatır duruma
düşmüştür. Ancak TOKİnin devlet arazilerine ve bir
kısım şahıs arazilerine başlattığı
inşaatla bu depremi fırsata dönüştüren insanların da
olduğu bir gerçektir. Öyle ki 2008 yılından beri
sıkıntılı olarak yapımı devam eden, teslimi
gecikmiş 192 konutluk TOKİ evleri birçok eksiğine ve hatalı
imalata rağmen deprem fırsat bilinerek vatandaşlara teslim
edilmiş ama bugün vatandaşların birçoğu bu evlerde duramaz
hâle gelmişlerdir.
Yaşanan deprem,
Başbakanlıkça genel hayata etkili sayılarak binaları zarar
gören vatandaşların afetzede kabul edilmesi
kararlaştırılmış ancak bunun gereği hiçbir
şekilde bugüne kadar yerine getirilememiştir.
Maliye Bakanlığı, 1
Kasım 2011 tarihine kadar vergileri ertelemiş ama 1 Kasımdan
sonra ne olacağı belirsizdir. Bu insanlar vergileri çift mi ödeyecek,
faizli mi ödeyecek, hangi sürede diğer aylara yayacak, bu belirsizdir ve
vatandaş çok sıkıntılıdır.
Tarım kredi kooperatiflerine olan
çiftçi borçları ödenemediği için birçok çiftçi şu anda kaçak ya
da icralık durumdadır. İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü
tarafından gençlerimizin öğretmen olarak atanacağına
yönelik kayıtlar karşılıksız kalmıştır
ve bu gençler bugün işsizdir.
İlçede eğitim
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ALİM IŞIK (Devamla) Sürem
bitti herhâlde.
Çok teşekkür ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Özür dilerim Sayın
Alim.
Çok teşekkür ediyorum.
Gündem dışı üçüncü söz,
Antalya İlimizde meydana gelen sel felaketi hakkında söz isteyen Antalya
Milletvekili Arif Buluta aittir.
Buyurun Sayın Bulut. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
3.- Antalya
Milletvekili Arif Bulutun, Antalya
ilinde meydana gelen sel felaketinin yol açtığı hasara
ilişkin gündem dışı konuşması
ARİF BULUT (Antalya) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
9 Ekim Pazar günü gece saat 22.00 ilâ
24.00 arasında Antalya İli Serik ilçesi Gebiz beldesindeki
dağlık bölgede metrekareye
Gebiz ve Abdurrahmanlar
beldesinin su kaynakları afet bölgesinde olduğu için ve su
sağlayan ana arterler tamamen tahrip olduğundan ciddi içme suyu
sıkıntısı baş göstermiştir. Elektrik ve telefon
hatları ileri derecede tahrip olmuştur.
Afet bölgesi aynı
zamanda taşımalı bölge okulunun bulunduğu köydür. Okul
harabe hâline gelmiş, eğitim durmuştur.
Küçük Aksu
Çayının Aksu Çayı ile birleşmesinden sonra daha büyük bir
sel taşkını ortaya çıkmış, Aksu ilçesi -ki bu
ilçe Büyükşehir merkez ilçelerinden birisidir- ve Serik Ovasında 45 bin
dekardan fazla arazi sular altında kalmıştır. Bunun
yaklaşık 5 bin dekarı sera altı örtülü arazidir. Nar ve
narenciye bahçeleri harap olmuştur. Hasat zamanı gelmiş olan
pamuk ve mısır tarlaları sular altındadır.
Gebiz beldesinde on dört
köyün grup yolu kullanılamaz hâldedir. Bazı köylere hâlen
ulaşılamamıştır. Aksu Ovası ve Abdurrahmanlar
beldesi taşkın suları altındadır.
Bölgede son birkaç
yılda üst üste gelen afetler ciddi bir travma yaratmıştır,
hem can kaybı hem de ciddi maddi kayıplar ortaya çıkmıştır.
Bir sene önce aynı bölgede dolu afeti ve sel taşkınına
bağlı afet nedeniyle can kaybı ve büyük maddi hasarlar meydana
gelmiştir.
Vatandaşlarımızın
can güvenliğini sağlamak, eğitim ve sağlık
hizmetlerini eksiksiz vermek, yol, su, elektrik gibi altyapı hizmetlerini
bölgeye götürmek devletin temel görevlerindendir. Bu nedenle, Hükûmet bölgeyi
derhâl afet bölgesi kapsamına alarak öncelikle kayıp olan
vatandaşlarımızın bulunması için her türlü imkânı
seferber etmeli ve vatandaşlarımızın zaman geçirilmeden
bulunmasını sağlamalıdır. Arkasından çok ciddi
bir hasar tespit çalışması yaparak bu afet nedeniyle zarar
görmüş, maddi ve manevi travmaya uğramış
vatandaşlarımızın kayıplarını tazmin
etmelidir ve en kısa zamanda yaralarını sarmalıdır. İleriye
dönük olarak da doğal afetler nedeniyle aşırı can ve mal
kayıplarını önleyecek altyapı sorunlarını
çözmelidir.
Bölgeden son
aldığımız haberlere göre 2
vatandaşımızın cenazesine
ulaşıldığı, ancak kimlik tespitinin
yapılamadığı belirtilmiştir. Hayatını
kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine de
başsağlığı ve sabır diliyorum.
Ayrıca, Denizli ve Manisada
meydana gelen aşırı yağış ve seller ile
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet,
ailelerine de başsağlığı ve sabır diliyorum.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, gündeme geçiyoruz.
Gündeme geçmeden önce 8
arkadaşımız söz istemiş. Şimdi, 60a göre Olağanüstü
durumlarda pek kısa, yerinden söz verilebilir. diyor ama bu kadar
arkadaşa verdiğimiz zaman bu ayrı bir çalışma
zamanını gerektiriyor takdir edersiniz. Mesela Sayın Acar söz
istemişler.
Neyle ilgiliydi?
GÜRKUT ACAR (Antalya) Antalyadaki
sel felaketiyle ilgili konuşacağım Sayın Başkan.
BAŞKAN Buyurun, yerinizden bir
dakika.
IV.- AÇIKLAMALAR
1.- Antalya Milletvekili Gürkut Acarın, Antalyadaki sel
felaketinin yol açtığı zarara ve alınması gereken
önlemlere ilişkin açıklaması
GÜRKUT ACAR (Antalya) Sayın
Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Antalya, Toros Dağlarında
birikip Antalya ovalarına akan sularıyla bir akarsu cennetidir.
Ancak, bu dereler yağışın bol olduğu yılarda
taşmakta, can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. 1977li
yıllarda, bu taşkınlar nedeniyle Gavur Deresi adı verilen
Kumluca'daki dere, CHP iktidarı tarafından ıslah edilerek uzun
yıllardan beri taşkınlar önlenmiştir.
Ancak, o yıllardan bu yana
derelerde yeterli ıslah çalışmaları ihmal edildiği
için sürekli olarak can kayıpları yaşamaktayız. Geçen
yıl da aynı bölgede 3 yurttaşımız hayatını
kaybetti.
Aksu Çayının kuzeyinde
Karayollarının bölünmüş yol yapımları
sırasında 2 metrelik kot farkı nedeniyle sel suları
geçiş alanı bulamadığı için Abdurrahmanlar beldesinin
hemen tamamı sularla kaplanmış durumdadır.
Antalya-Aksu-Serik arasında yapılan
yol, köprü, menfez gibi üst yapıların planlanması ve
kurulması aşamasında kurumlar arası eş güdüm
sağlanmamıştır. Bu nedenle doğa olayı afete
dönüşmüştür.
Aksu Çayının
ıslah edilmesi ve yol, köprü çalışmalarında Devlet Su
İşleri ve Karayolları Genel Müdürlüğünün birlikte
çalışmaları gerekir. Bu nedenle bölgenin kentin iklimine,
yağış rejimine göre planlanması zorunludur.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Gündem
dışı veyahut 60a göre zannederim Sayın Reşat
Doğru...
REŞAT DOĞRU
(Tokat) Depremle ilgili efendim.
BAŞKAN Depremle
ilgili...
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, Simav depremiyle
ilgili İstanbul Milletvekilimiz de söz istedi.
BAŞKAN - Buyurun
yerinizden bir dakika...
2.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, depremle ilgili önlemlerin alınmasına ve
vatandaşların bilgilendirilmesine ilişkin açıklaması
REŞAT DOĞRU
(Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ülkemiz deprem
kuşağı içerisinde bulunmaktadır. Ülkemizde çeşitli
zamanlarda depremler de olmuştur. Yaşanan depremlerden çok önemli
dersler çıkartmalı, tecrübe sahibi de olmalıyız.
Milletvekili
olduğum Tokat ili de Kuzey Anadolu fay hattı gibi önemli bir deprem
kuşağında bulunmaktadır. Depremi yaşamadan depremle
ilgili önlemler tavizsiz alınmalı, devlet tarafından da yakinen
takip edilmelidir. Yapı tekniğine mutlaka uyulmalıdır,
mevcut binaların dayanıklılıkları
artırılmalı, mutlaka deprem sigortası herkes
tarafından yaptırılmalıdır.
Ayrıca, depremle
ilgili de vatandaşların bilgilendirilmesinin de çok önemli
olduğunu düşünüyor, Sayın Başkanım söz verdiğiniz
için teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Teşekkürler Sayın Doğru.
Değerli
arkadaşlarımız, yine 60a göre Sayın Eyidoğan...
3.- İstanbul Milletvekili Haluk
Eyidoğanın, Simav depremi nedeniyle kurulacak olan yeni
konutların Naşa fayı üzerinde olduğuna, TOKİnin bu
konuda herhangi bir araştırma yapıp yapmadığına
ilişkin açıklaması
HALUK EYİDOĞAN
(İstanbul) Teşekkür ederim.
Bu deprem 5,7
büyüklüğündedir ve beklenenden çok fazla hasar yapmıştır.
Bu da ülkemizde çok sık rastlanan bir durumdur. MTAnın
raporlarına göre deprem Naşa fayı dediğimiz Simavın
kuzeyindeki bir fay üzerinde olmuştur.
Bilgilerinize
sunarım.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Eyidoğan.
Sayın Akar, siz ne hakkında
konuşacaktınız?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Kocaeli depremi
hakkında konuşacaktım.
BAŞKAN Buyurun, bir dakika,
yerinizden.
4.- Kocaeli Milletvekili
Haydar Akarın, Kocaeli depremi üzerinden yaklaşık on bir
yıl geçmesine rağmen hâlâ kullanılmamakta olan ve
yıkılmayı bekleyen binalar hakkında neden hiçbir işlem
yapılmadığına ilişkin açıklaması
HAYDAR AKAR (Kocaeli)
Arkadaşlar, Kocaelide bu depremi yaşayan bir
arkadaşınız olarak
Biraz evvel Simavda yapılanları
arkadaşlar açıkladılar ama Kocaelinde hâlâ kullanılmamakta
olan, yıkılmayı bekleyen binalar mevcut ve yaklaşık on
bir yıl geçmesine rağmen bunlar hakkında hiçbir işlem
yapılmamaktadır. Yine Kocaelinde mevcut kalıcı iş
yerleri var, bugün harabe olarak kullanılmaktalar, bunlar için de henüz
bir çözüm üretilmemiştir. Yaklaşık on bir yıl geçmesine
rağmen Kocaeline o dönemden sonra bir çivi
çakılmamıştır ve çakılmamaya devam ediyor. Bunlar da
mezbelelik hâle dönüşmüştür.
Bilgilerinize sunarım.
BAŞKAN Teşekkür ederiz.
Değerli arkadaşlarım,
şimdi, Sayın Kinay ile Sayın Işık da söz
istemişler. Her ikisi de biraz önce beşer dakika konuştukları
için, müsaade ederlerse, bir sonraki arkadaşlara geçmek istiyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) Eksik
kalanları tamamlayacaktık Sayın Başkan.
BAŞKAN Bir dahaki sefere.
Sayın Düzgün, depremle ilgili,
buyurun efendim.
5.- Tokat Milletvekili
Orhan Düzgünün, Kuzeydoğu Anadolu fayının tam ortasında
bulunan Tokat ilinin Erbaa, Niksar ve Reşadiye ilçelerinde depremle ilgili
tedbirlerin alınması yönünde Hükûmetin daha fazla gayret göstermesine
ilişkin açıklaması
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) Sayın
Başkanım, biliyorsunuz ki doğal afetlerden korunmanın en
iyi yöntemi önceden tedbir almaktır. Benim de milletvekili olduğum
Tokatta Kelkit havzası olarak bilinen ve bizim üç tane önemli ilçemizin
kurulmuş olduğu, Kuzeydoğu Anadolu fayının da tam
ortasında bulunan Erbaa, Niksar ve Reşadiyede depremle ilgili
tedbirlerin alınması yönünde Sayın Hükûmetin gayret göstermesini
talep ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Ben teşekkür ederim.
Sayın Nebati.
NUREDDİN NEBATİ
(İstanbul) Efendim, vazgeçiyorum.
BAŞKAN Sayın
Şandır.
6.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, MHP Grubu olarak Antalya
Haskızılören köyünde yaşanan sel felaketi nedeniyle hayatını
kaybeden vatandaşlara Allahtan rahmet, ailelerine ve dostlarına
başsağlığı dilediğine ve bölgede gereken
tedbirlerin alınmasına ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Çok
teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de başta Antalya olmak üzere
ülkemizin birçok il merkezinde ve çevresinde yaşanan sel felaketi
dolayısıyla söz aldım.
Değerli milletvekilleri, Antalya
Haskızılören köyünde yaşanan, gerçekten afat olan bu felakette
hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu olarak yüce Allahtan rahmetler diliyorum, ailelerine,
dostlarına başsağlığı diliyorum. Bu vesileyle de
bir hususu hatırlatmak istiyorum. Bir acı
yaşanmıştır, 6 vatandaşımız kayıptır,
4 tanesinin öldüğü ifade edilmektedir ve bu konu bugün bu Genel Kurulda
konuşulacaktır ama ne yazık ki iktidarın bir tek
bakanı karşı sıralarda oturmamaktadır. Ne zaman
olacaklar burada? Yani felaket içerisinde çırpınan insanların
sorunlarının konuşulduğu bir süreçte, bir zeminde meselenin
yetkilisi ve sorumlusu olmazsa olur mu? Bunlara dikkat edilmesi ve
alınması gereken tedbirlerin alınmasını Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu olarak biz de talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Elitaş
7.- Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaşın, AK PARTİ Grubu olarak Antalyadaki sel
felaketiyle ilgili araştırmaların sürdüğüne ve bu konuda
grubunun hassasiyetine ilişkin açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Biz de Antalyadaki sel felaketiyle
ilgili AK PARTİ Grubu olarak hassasiyetimizi ifade etmek istiyoruz. Bugün
Antalya Milletvekili arkadaşımız sel felaketi geçiren
bölgelerde, hem vatandaşlarımızın dertlerine derman olmak
hem de onları yerinde incelemek üzere orada milletvekili
arkadaşlarımız. Ama bugün Bakanlar Kurulu saat 14.30da
başladığından dolayı
Hem sözlü sorulara, gündem
dışı konuşmalara Sayın Bakanımız cevap
verecekti. Biraz sonra, Sayın Bakanımdan
aldığımız bilgi çerçevesinde, Sayın
Bakanımız burada, gelecek; inşallah fırsat bulabilirse
gündem dışı konuşmalar ile hem de gündemdeki konularla
ilgili bilgilendirmeye çalışacak. Biliyorsunuz pazartesi günü
Bakanlar Kurulu toplantısının günüydü ama Sayın
Başbakanımızın validelerinin vefatı münasebetiyle bu
toplantıyı ancak bugün yapabilmiş olduk. O anlamda Bakanlar
Kurulu sıralarında arkadaşlarımızın
olmamasının sebebi budur diye Sayın Şandıra
iletiyorum. İnşallah biraz sonra, Sayın Enerji
Bakanımız ifade ettiler, Bakan Bey buraya gelecekler.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Acar, siz daha önce
görüşmüştünüz. Yine bir şey söylemek istiyor musunuz?
GÜRKUT ACAR (Antalya) Efendim, ilave
Bitmedi sözüm, sadece iki cümlem kaldı. Lütfederseniz eğer
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Olmaz efendim, ilavesi olmaz Sayın Başkan. Bir kere
BAŞKAN Böyle bir usulümüz yok
ama buyurun efendim.
Buyurun.
GÜRKUT ACAR (Antalya) Sağ olun
Sayın Başkan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan ama bunu bir usul hâline getiriyorsunuz.
GÜRKUT ACAR (Devamla) Değerli
arkadaşlar, bitiriyorum lütfen. Sadece şunu söylemek istiyorum.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, usul hâline getiriyorsunuz efendim. Bakın,
benim de
GÜRKUT ACAR (Devamla) Eksik kalan
kısımdı efendim.
İktidarın Antalyaya gereken
önemi vermediği kanısındayız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Sayın
Başkanım, bunu istisna olarak
Sayın Başkanım
BAŞKAN Haklısınız
efendim, haklısınız. Bitiyor zaten, başka da yok.
GÜRKUT ACAR (Devamla) Türkiye'nin
örtü altı üretiminin yüzde 70ini, narenciye üretiminin büyük bir
kısmını üreten Antalya köylüsünün can güvenliği ve sel
felaketinden korunması için derhâl bir planlama ve yatırım
çalışması başlatılmalıdır. Bu
ikazlarımıza rağmen gerekenler yapılmazsa, bundan sonra
selden ölenlerin vebali iktidar partisinin üzerinde kalacaktır. Biz bu
çalışmaları bekliyoruz.
Saygılar sunuyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, izin verirseniz bir konuya açıklık
getirmek istiyorum. Biraz önce Değerli Milletvekilimiz konuştu çünkü,
zamanı yetmediğinden bir daha verdiniz, ama bu süre bir dakikayla
sınırlandırılmış bir süredir, herhâlde istisna
olarak verdiniz, kayıtlara geçilmesi adına, aksi hâlde usul hâline
gelir, bundan sonra önüne geçemeyiz diye ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN
Haklısınız. Teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, gündeme
geçiyoruz.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker, gündemin Sözlü
Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 35, 36, 48, 49, 51, 52, 54,
61, 79, 88, 90, 105, 108 ve 109uncu sıralarındaki soruları
birlikte cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu
istemi sırası gelince yerine getirilecektir.
Değerli milletvekilleri,
Başkanlığın Genel Kurula sunuşları vardır,
arz ediyorum.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin üç önerge vardır, ayrı ayrı
okutuyorum:
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Malatya Milletvekili
Mahmut Mücahit Fındıklı ve 21 milletvekilinin, kayısı
üretimi ve pazarlamasında yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/11)
21/09/2011
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Bölge ve ülke ekonomisine ciddi
katkılar sağlayan kayısının üretiminden
pazarlanmasına kadar tüm sorunlarının tespit edilerek gereken
önlemlerin alınması hususunda Anayasanın 98inci ve İç
Tüzüğün 104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ederiz.
1- Mahmut Mücahit
Fındıklı (Malatya)
2- Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
3- Ahmet Arslan (Kars)
4- Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye)
5- Avni Erdemir (Amasya)
6- Tülay Selamoğlu (Ankara)
7- Oya Eronat (Diyarbakır)
8- Mehmet Öntürk (Hatay)
9- Özcan Ulupınar (Zonguldak)
10- Tülay Bakır (Samsun)
11- Yahya Akman (Şanlıurfa)
12- Mahmut Kaçar (Şanlıurfa)
13) Yusuf Başer (Yozgat)
14) Kemalettin Aydın (Gümüşhane)
15) Zülfü Demirbağ (Elâzığ)
16) Fatma Salman Kotan (Ağrı)
17) Mehmet Süleyman
Hamzaoğulları (Diyarbakır)
18) Emrullah İşler (Ankara)
19) Ali Rıza Alaboyun (Aksaray)
20) İsmail Safi (İstanbul)
21) Zeyid Aslan (Tokat)
22) Orhan Karasayar (Hatay)
Gerekçe:
Kayısı Malatya ili ve içinde
bulunduğu bölge için çok önemli bir ekonomik değerdir. Malatya
halkının % 80inin geçim kaynağı, doğrudan ya da
dolaylı olarak kayısıdır.
Malatya ili ve bölge halkı için
önemli bir ekonomik değer olan kayısı, ülkemiz ekonomisi için de
önemli bir gelir potansiyeline sahiptir. Ancak çeşitli nedenlerle bu
önemli ürün, bugüne kadar yeterince değerlendirilememiş, bölge
halkına ve ülke ekonomisine istenen düzeyde artı değer
yaratılamamıştır.
Çünkü; kayısı
yetiştiriciliğinde kalitenin yükseltilmesi çalışmaları
yetersizdir. Bu çalışmaların artırılarak sürdürülmesi,
bunun için de kayısıya yönelik bilimsel araştırmalar
yapılması gerekmektedir.
Kayısı ürününe zarar veren
beyaz çil, larva gibi zararlılarla mücadele etkisiz kalmaktadır. Bu
sorunun giderilmesi için üniversitelerle iş birliği içerisinde
çalışmak zorunludur.
Kayısının geleneksel
yöntemlerle yapılan hasadı ürüne önemli ölçüde zarar vermekte ve bu
da ihracatımız yönünden büyük sorun teşkil etmektedir. Bu
nedenle, kayısı hasadı için daha farklı bir yöntem
bulunabilmesi için bilimsel çalışmalara hız verilmesi
gerekmektedir.
Kayısı
yetiştiriciliği, kayısının toplanması,
kükürtlenmesi ve depolanması gibi konularda üreticinin eğitilmesi ve
bilinçlendirilmesi çalışmaları yetersizdir.
Kayısı üreticisine hasattan
önce gübre, zirai ilaç gibi harcamalarında destek verilmesinin
sağlanması gerekmektedir.
Üretici, kayısının fiyat
istikrarsızlığından korkarak kükürdü fazla vermekte ve bu
fazla kükürtlü ürün ise Avrupa Birliği ülkelerine ihracatta
sıkıntı yaratmaktadır.
Kayısının ulusal ve
uluslararası medyalarda reklamı ve tanıtımı ciddi bir
şekilde yapılmamaktadır.
Kayısının yaş
olarak satışına yeterince önem ve ağırlık
verilmemektedir. Yaş kayısı gibi, kayısı
çekirdeğinin de kabuk ve iç kabuk olarak değerlendirilmesi istenen
seviyede değildir.
Kayısının
uluslararası standartlarda ambalajlanması yapılmamakta, bu durum
da kayısının ihracatının önünde büyük engel
oluşturmaktadır.
Bütün dünyada artan natürel ürün
eğilimine paralel olarak, kükürtlü üründen vazgeçilerek,
kayısının doğal ortamda, kimyasal işlem yapmadan
kurutulması ve bunun için gereken bilimsel çalışmaların
yapılması gerekmektedir.
Kayısının (konserve,
reçel, marmelat, hoşaf ve meyve suyu gibi) ürün çeşitlemesi ile
ulusal ve uluslararası pazarlara sunulması imkânları
kısıtlıdır.
İhracatın
artırılması için gerekli olan iade desteği kayısı
ürününe sağlanmamaktadır.
Kayısı ürünü hem bölge
halkına hem de ülke ekonomisine çok önemli katkılar yapabilecek,
önemli bir ihracat potansiyeline sahip olabilecek iken, bütün bu sorunlar ve
yetersizlikler yüzünden yeterince değerlendirilememektedir.
Yukarıda
saydığımız nedenlerle, kayısının hem bölge
hem de ülke ekonomisi için daha etkin ve verimli bir şekilde
değerlendirilmesi, gerekli araştırmaların
yapılması ve sorunların giderilmesi için gerekli acil önlemlerin
Meclisimiz tarafından tespit edilmesi amacıyla bu Meclis araştırma
önergesi hazırlanmıştır.
2.- İzmir Milletvekili
Erdal Kalkan ve 23 milletvekilinin, balıkçılığın
sorunları ve çözüm yollarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/12)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Ülkemiz balıkçılığının
sorunları ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla
Anayasamızın 98 inci ve İçtüzüğümüzün 104 üncü ve 105 inci
maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu
kurulmasını arz ederiz.
1) Erdal Kalkan (İzmir)
2) Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
3) Ahmet Arslan (Kars)
4) Mehmet Daniş (Çanakkale)
5) Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye)
6) Mahmut Kaçar (Şanlıurfa)
7) Avni Erdemir (Amasya)
8) Tülay Selamoğlu (Ankara)
9) Özcan Ulupınar (Zonguldak)
10) Oya Eronat (Diyarbakır)
11) Mehmet Öntürk (Hatay)
12) Tülay Bakır (Samsun)
13) Yusuf Başer (Yozgat)
14) Yahya Akman (Şanlıurfa)
15) Kemalettin Aydın (Gümüşhane)
16) Zülfü Demirbağ (Elâzığ)
17) Mehmet Ersoy (Sinop)
18) Fatma Salman Kotan (Ağrı)
19) Mehmet Süleyman
Hamzaoğulları (Diyarbakır)
20) Emrullah İşler (Ankara)
21) Ali Rıza Alaboyun (Aksaray)
22) İsmail Safi (İstanbul)
23) Zeyid Aslan (Tokat)
24) Orhan Karasayar (Hatay)
Gerekçe:
Üç tarafı denizlerle çevrili olan
ülkemiz bir deniz ülkesidir. Ülkemiz
Dünyada
Japonya ve Amerika başta olmak üzere İngiltere, İsveç, Norveç,
Danimarka, Almanya ve İtalya balıkçılığa çok önem
vermekte, kurdukları modern filolarla bol miktarda balık avlamakta ve
ekonomilerine önemli girdiler sağlamaktadırlar. Ülkemizde ise amatör
ve kıyı balıkçılığı yapılmaktadır.
Sadece kıyı balıkçılığının
yapılıp açık deniz balıkçılığının
yapılmaması ülkemizin açık denizlere uzak olmasından
kaynaklanmaktadır.
Su
ürünleri üretim alanları neredeyse tarım alanlarına yakın
olmasına karşın su ürünleri sektörünün GSYİH'dan
aldığı pay binde 43 olurken tarım sektöründen
aldığı pay yüzde 2.34tür. Bu dengesizliğin gerisinde,
ülkemizin ulusal bir balıkçılık politikası ve
planlamasından yoksun olması sonucu bilinçsiz avcılık,
kirlenme ve geçmiş hükûmetlerin ekolojik değişimi
algılamakta gecikmesi gibi sebepler yatmaktadır.
Türkiye'nin
Avrupa Birliği müzakere sürecinde AB balıkçılık
mevzuatına uyum konusundaki yükümlülükleri 2003 yılında
açıklanan Katılım Ortaklığı Belgesi ile ortaya
konmuştur. Bu bağlamda, kısa vadede balıkçılık
yönetimi, kontrol, pazarlama ve yapısal uyuma ilişkin Türkiye
mevzuatının, AB mevzuatına uyumlaştırılması
öncelik olarak ele alınmıştır. Orta vadede ise
balıkçılık yönetiminin kurumsal kapasitesinin yeniden organize
edilmesi ve güçlendirilmesi; balıkçılık yönetimi, kontrol, pazarlama
ve yapısal uyum çalışmalarının AB mevzuatına
uyumlaştırılması; AB mevzuatı ile uyumlu bir
bilgisayarlı balıkçı tekne kayıt sistemi
hedeflenmiştir.
Söz konusu
proje kapsamında, yasal ve yapısal politikalar, koruma, kontrol ve
kaynak yönetimi, pazar organizasyonu ve su ürünleri bilgi sistemi
konularında gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Bu projenin
işlerlik kazanması açısından Tarım ve Köy
İşleri Bakanlığımız bünyesinde Su Ürünleri Genel
Müdürlüğü'nün veya benzeri müstakil bir yapının kurulması
ve bu sayede ülkemizdeki balıkçılığın daha kurumsal
bir kimliğe kavuşması sağlanacaktır.
Öte yandan
balık yetiştiriciliği diğer hayvan türleri
yetiştiriciliğinde elde edilen ürün açısından mukayese
edildiğinde oldukça kârlı bir işletme şeklidir.
Örneğin
İnsan
için ihtiva ettiği proteinler, endüstriye hammadde
sağlamasının yanı sıra yaklaşık 250.000
aile, geçimini balıkçılık faaliyetlerinden
sağlamaktadır. Ayrıca bu rakamlara, su ürünleri sektörünün yan
sanayi ve pazarlama kanallarında çalışan nüfus dahil
edildiğinde, balıkçılık sektörünün sorunları
çözümlendiğinde kıyı illerimiz ve dolayısıyla ülkemiz
için önemli bir istihdam yaratma potansiyeli ortaya çıkacaktır. Tüm
bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda, ülkemiz
balıkçılığının sorunları ve çözüm
yollarının belirlenmesi için meclis araştırması
açılması uygun olacaktır.
3.- Bitlis Milletvekili
Vahit Kiler ve 24 milletvekilinin, bal ve diğer arı ürünlerinin üretimi
ve pazarlanmasında yaşanan sorunların
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/13)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Bal ve diğer arı ürünlerinin
üretiminde ve pazarlanmasında yaşanan sorunların
araştırılarak; ülkemizde arı varlığı ve
arıcılık potansiyelinin etkin ve verimli değerlendirilmesi,
ürün kalitesi ve çeşitliliğinin geliştirilerek ekonomik
değerinin yükseltilmesi için alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla, Anayasanın 98. ve TBMM İçtüzüğünün
104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması
açılmasını saygılarımızla arz ederiz.
1) Vahit
Kiler (Bitlis)
2) Mehmet
Akyürek (Şanlıurfa)
3) Tülay
Selamoğlu (Ankara)
4) Ahmet
Arslan (Kars)
5) Bünyamin
Özbek (Bayburt)
6) Avni
Erdemir (Amasya)
7) Oya
Eronat (Diyarbakır)
8) Durdu
Mehmet Kastal (Osmaniye)
9) Özcan
Ulupınar (Zonguldak)
10) Tülay
Bakır (Samsun)
11) Mehmet
Öntürk (Hatay)
12) Mahmut
Kaçar (Şanlıurfa)
13) Mehmet
Daniş (Çanakkale)
14) Kemalettin
Aydın (Gümüşhane)
15) Zülfü
Demirbağ (Elâzığ)
16) Yahya
Akman (Şanlıurfa)
17) Mehmet
Ersoy (Sinop)
18) Yusuf
Başer (Yozgat)
19) Fatma
Salman Kotan (Ağrı)
20) Mehmet
Süleyman Hamzaoğulları (Diyarbakır)
21) Emrullah
İşler (Ankara)
22) İsmail
Safi (İstanbul)
23) Ali
Rıza Alaboyun (Aksaray)
24) Orhan
Karasayar (Hatay)
25) Zeyid
Aslan (Tokat)
Gerekçe:
Milattan önce 7000 yılına ait
mağara resimleri ve fosiller incelendiğinde, insanların daha o
tarihlerde arıcılıkla ilgili faaliyetlerde bulunduğu
görülür. Dünya tarihinde bu denli eski olan arıcılık, Anadolu'da
da köklü bir geçmişe dayanır. Bal, Anadolu'nun çok eskiden beri
bilinen besin maddelerinden birisidir. Hititler'in başkenti
Boğazköy'de bulunan milattan önce 1300'lere dayalı bazı
yazıtlardaki bulgular, arıcılığın eski Anadolu
kültürlerinde de önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Ülkemizde
bazı yerleşim merkezlerinin isimlerinde bal sözcüğünün geçmesi,
topraklarımızda balın ve balcılığın tarihini
net bir şekilde ortaya koyan bir başka açıklama sayılabilir.
Ülkemiz geniş flora sahaları,
çiçeklenme için uygun mevsimleri, topoğrafik yapısı, bal verimi
yüksek kır çiçekleri, endüstri bitkileri, akasya, kestane, ıhlamur,
kızılcam ormanları gibi doğal kaynaklar yönünden
arıcılık için son derece şanslı bir ülkedir.
Arıcılığımız, mevcut durumu itibariyle önemli bir
potansiyele sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin tam olarak
kullanıldığı söylenemez.
Ülkemizin her bölgesinde arı
kovanları mevcuttur. Bu kovanlardan da birbirinden farklı lezzette
çeşit çeşit bal elde edilir. Doğu Anadolu'da Bitlis, Erzurum,
Kars; Güneydoğu Anadolu'da Şemdinli; Orta Anadolu'da Ankara, Konya;
Karadeniz'de Anzer Yaylası ile Ege Bölgesi'nin bazı kesimleri bal
üretiminin ülkemizdeki çeşitliliğini ve frekansını
gösterir. Bu yoğun frekansın, işlek ve yararlı bir ifade
biçimiyle arz edilebilmesi için bir takım bilgi ve tecrübe
katmanlarının ortak paydaya oturtulması gerekir. Zira, bilgisiz
ve tecrübesiz bir üretim anlayışı kazanç değil, zarar
getirir. Öte yandan, kalitesiz ve hatta sahte bal üretimi, denetim
mekanizmasının işlek olmasının önemini
sergilemektedir. Bu açıdan sahte balla mücadele noktasında ciddi
yaptırımlar elzemdir.
Son iki yüz seneyi kapsayan Avrupa
merkezli bazı buluşlar, arıcılığın daha
fenni ve gelişmiş metotlarla yapılır olmasını
sağlamıştır. Ancak büyük zenginliğe sahip ülkemizi de
yakından ilgilendiren bu buluşların, gen merkezi Orta Doğu
olan balın, üretimin olmadığı Avrupa'da yapılıyor
olması düşündürücüdür. Oysaki Orta Doğu ile Avrupa
arasındaki koordinatlarıyla ülkemiz, zengin üretimin ve bu üretimin
sağlıklı şartlarda oluşturulması adına
geçerli bir konumdadır. Üretim miktarı ve kalitesi eksen kabul
edildiğinde, Avrupa Birliği'ne girme arifesinde olan ülkemiz, Avrupa'nın
yıllık 200.000 ton olan bal ihtiyacını göz önüne
almalı ve 35.000 ton olan üretim miktarını hızla
artırmalıdır. Bu açıdan da, koloni varlığı
açısından dünya ikincisi olan ama bal üretimi açısından
dünya dördüncüsü olan ülkemizde, 150.000'den fazla ailenin geçim
kaynağı olan arıcılığın
sorunlarını iyi etüt etmemiz elzemdir. Bilimsel kaynak ve bu konuda
bilgi sahibi bilimsel kurumlar üretimini, kalitesini artırırken;
standarda ve pazarlamaya yönelik stratejiler de ülkemizin kazanç hanesini
zenginleştirecektir.
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak
ve Meclis araştırması açılıp açılmaması
konusundaki görüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Sayın milletvekilleri, şimdi
Danışma Kurulunun bir önerisi vardır, okutup işleme
alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.- ÖNERİLER
A) Danışma
Kurulu Önerileri
1.- Gündemdeki
sıralamanın yeniden düzenlenmesine ilişkin Danışma
Kurulu önerisi
Danışma Kurulu Önerisi
Tarih:
11/10/2011
Danışma Kurulunun 11/10/2011
Salı günü yaptığı toplantıda, aşağıdaki
önerilerin Genel Kurulun onayına sunulması uygun görülmüştür.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
Mustafa
Elitaş Emine
Ülker Tarhan
Adalet ve Kalkınma
Partisi Cumhuriyet
Halk Partisi
Grubu Başkan
Vekili Grubu
Başkan Vekili
Mehmet
Şandır Pervin
Buldan
Milliyetçi Hareket Partisi Barış
ve Demokrasi Partisi
Grubu Başkan
Vekili Grubu
Başkan Vekili
Öneriler:
Genel kâğıtlar listesinde
yayınlanan ve bastırılarak dağıtılan 12 sıra
sayılı İçtüzük Teklifi ile 2, 3, 4, 5, ve 8 sıra
sayılı Kanun tasarılarının 48 saat geçmeden gündemin
Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler Kısmının srasıyla 1, 2, 3, 4, 5 ve 6
ncı sırasına alınması ve diğer işlerin
sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun 11/10/2011 Salı
günkü Birleşiminde; bir saat süreyle sözlü soru önergelerinin
görüşülmesinden sonra diğer denetim konularının
görüşülmeyerek gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler Kısmında yer alan işlerin
görüşülmesi,
önerilmiştir.
BAŞKAN Öneriyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Etmeyenler
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, söz istiyorum efendim.
BAŞKAN Oylamaya geçtim, lütfen.
KAMER GENÇ (Tunceli) Efendim?
BAŞKAN -
Kabul edilmiştir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Nasıl kabul
edilmiştir? Sayın Başkan, söz isteyen var mı diye sordun mu
sen?
BAŞKAN Bayağı kabul
edilmiştir. Oylamaya geçtim, lütfen yerinize oturun.
Evet, devam edin lütfen.
KAMER GENÇ (Tunceli) Söz isteyeni
soracaksın. Öyle her şeyi örtbas edemezsin canım. Daha sen dün
geldin oraya. Doğru dürüst Meclisi yönet. (AK PARTİ
sıralarından Bağırma sesleri)
BAŞKAN Lütfen oturun, lütfen
oturun.
Sayın Genç, bakınız
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır
efendim, Danışma Kurulu kararı üzerinde konuşma
hakkımız var, niye bugün saldırıyorsunuz?
BAŞKAN Sayın Genç, bir
saniye durur musunuz.
Arkadaşlarınız da duydu,
Kabul edenler dedim oylamaya başlandı söz istediniz. Bir dahaki
sefere.
KAMER GENÇ (Tunceli) Eee kabul ettin
Ben ondan önce söz istiyorum, duymadın. Hesabına gelmedi mi
duymuyorsun.
BAŞKAN - Rica edeyim yani. Geçin
Siz bunu bilen bir insansınız, lütfen.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Böyle Meclis
Başkanlığı yönetilmez. Hesabına gelmeyen şeyleri
duymazlığa verirsen burada Meclis Başkanlığı
yapamazsın.
BAŞKAN Bir dahaki sefere size
sorarız.
Sayın milletvekilleri, Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker gündemin
Sözlü Sorular kısmında yer alan sorulardan 1, 35, 36, 48, 49, 51,
52, 54, 61, 79, 88, 90, 105, 108 ve 109uncu sıralardaki soruları
birlikte cevaplandırmayı istemişlerdir.
Şimdi soruları
sırasıyla okutuyorum:
VII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Göle-Balçeşme köyünün su deposunun yenilenmesine
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim
Şahin tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim. 11.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan Göle ilçesi Balçeşme
köyündeki vatandaşlarımızın kullandığı içme
suyu şebekesi deposu çökmüştür. Bu durumdan dolayı
hemşerilerimiz sağlıklı su içmemektedirler. Bu durumun düzeltilmesi
ve hemşerilerimizin ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir.
1- Ardahan Göle ilçesi Balçeşme
köyündeki vatandaşlarımızın kullandığı içme
suyu şebekesine bağlı depo çökmüş bulunmaktadır.
Deponun bir an evvel yapılması için bir çalışmanız var
mıdır?
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Karsa et kombinası açılıp açılmayacağına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/41) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
18.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ülkemizde 8 adet olan Et kombinası
hayvancılığın yoğun olduğu tüm illerde yeniden
yapılandırılarak ve güçlendirilerek kurulması büyük önem
taşımaktadır. Sağlıklı ve ucuz et yemek için Et
kombinalarına olan ihtiyaç devam etmektedir. Canlı hayvan Et ve Süt
piyasasında devletin belirleyici rol oynaması istikrarsızlığın
önüne büyük oranda geçecektir.
1- Ülkemizde bulunan 8 adet et
kombinası ihtiyaca cevap verememektedir. Özellikle
hayvancılığın yapıldığı Doğu
Anadolu başta olmak üzere Kars Et kombinası açılacak mı?
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
hayvancılık sektörüne ve veteriner hekimliğe ilişkin sözlü
soru önergesi (6/42) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
18.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Dünyanın en eski mesleklerinden
biri olan Veteriner hekimliği mesleği ne yazık ki, az
gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde önemi yeterince
anlaşılmamıştır. Gelişmiş ülkelerde
Veteriner hekimliği mesleğine bilimsel ve sosyal alanda önem
verilmektedir.
1- Günümüzde hayvanlardan insanlara
geçen hastalıklar hızla artmaktadır. Bunun önlenmesi için ne tür
önlemler alıyorsunuz?
2- Canlı hayvan ve et
ithalatı kaçınılmaz hale geliyorsa, kurbanlık ithal
edilecek duruma gelinmesinin sebepleri nelerdir?
3- Hayvancılık yapmak
isteyenlerin sayısının azalmasının altında yatan
sebepler nelerdir, bunların düzeltilmesi için hangi önlemler
alınıyor?
4- Veteriner hekimlik mesleğinin
yeterince önemsenmesi için çalışmalarınız var mıdır?
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
haşhaş ekim ve üretimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/54) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz
ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Haşhaş ekimi ülke
genelinde sınırlı şekilde yapılmaktadır. Tokat
ili olarak arazi yapısı haşhaş ekimine müsait olmasına
rağmen çok az sayıda çiftçiler ürün ekebilmekte ve
faydalanmaktadır. Alternatif ürün olarak Tokat ilinde ekim
sahasını arttıracak mısınız? Türkiye ve Tokat
ilinde ne kadar haşhaş ekim yapılmakta, ne kadar üretilmektedir?
5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
su ürünleri yetiştiriciliğinde üretim sistemleri ve üretim tesis
kontrollerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/55) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet
Mehdi Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Su ürünleri
yetiştiriciliğinde Ülkemizde çevre dostu üretim sistemleri ile ilgili
çalışmalar var mıdır? Kıyı balık
çiftliklerinin çevreyi kirlettiği, doğal yapıyı
bozduğu iddiaları basında yer almaktadır. Bu konuda 2010
yılında kaç üretim tesisi kontrol edilmiş, kaç işletmeye
uyarı yapılmıştır?
6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
deniz yüzeyi kira bedellerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/57) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet
Mehdi Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Ülkemizde su ürünleri
yetiştiriciliğinde deniz yüzeyi kira bedelleri ne kadardır.
Komşu Ülkelerle kıyaslandığında, Ülke olarak durumumuz
nedir?
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, su
ürünleri yetiştiriciliği ve teşviklerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/58) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet
Mehdi Eker tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Dünya genelinde protein
ihtiyacı her geçen gün giderek artmaktadır. Su kaynakları ve
deniz zengini olan ülkemizde 2010 yılında ne kadar su ürünleri
üretilip yetiştirilmiştir. Bakanlık olarak su ürünleri devlet politikaları
nedir. Teşvikler ne kadar verilmiştir?
8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda şap hastalığı için alınacak önlemlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/60) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
16.8.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Doğu Anadoluda yaşayan
vatandaşlarımızın büyük bir bölümü geçimlerini Tarım
ve Hayvancılık yaparak sağlamaktadırlar. Yıllardan
beri hayvan sağlığına önem verilmesi gerektiğini
söylemekteyiz. Ne yazık ki geçici önlemler alınıp
hastalıkların önüne geçilememektedir. Bu nedenle çok hayvan telef olmaktadır.
Bu da hemşerilerimizin maddi kayıplarına yol açmaktadır. Bu
durumda Ardahandaki hemşerilerimiz hayvancılık yapmaktan
vazgeçer duruma gelmiştirler.
1- Ardahanda baş gösteren
Şap hastalıklarının önüne geçilmediğinden dolayı
hayvancılık yapan hemşerilerimizin maddi kayıpları
olmaktadır. Bu hastalığın kesin olarak önüne geçmek için
hangi önlemleri alacaksınız?
9.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahandaki çiftçilerin mera sorununa ilişkin sözlü soru
önergesi (6/67) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 28.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan da
hayvancılığın ve organik tarımın merkezi
illerinden birisidir, ülkemizde hayvancılık, su kaynakları ve
organik tarım açısından eşsiz ve ender illerden biridir.
Bölgemizde mera sorunları kronik bir hâl almıştır.
Ardahanın birçok büyük merası bulunmaktadır. Meralar gizlice
kiraya verilmektedir.
1- Ardahanda mera
sorunu en çok Hoçivanı vururken, yıllardır birbiriyle
kavgalı olan köyler vardır. Hoçivan başta olmak üzere
Ardahandaki mera sorununu çiftçileri dikkate alarak kiralama sisteminin bu
bölgede çiftçilik yapanların göz önünde bulundurularak yapılacak
mı?
10.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, AOÇnin kiraladığı taşınmazlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/86) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. 22.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
AOÇnin Atatürkün
vasiyet mektubunda belirttiği amaçlara uygun olmadığı gibi,
AOÇ Müdürlüğünün gelir yönünden de menfaatine uygun
yapılmamış olduğu veya çok düşük kira bedeli ile
kullanıldığı görülmüştür. Bazı
kiracıların ödedikleri kira tutarları günün rayiç bedellerinin
çok altında kalmıştır. Sorunlardan biri
kiracıların kiraladıkları açık ve kapalı
alanları sürekli genişletme içindedirler.
1- AOÇnin
kiraladığı taşınmazların sayısı ne
kadardır?
2- AOÇye
yakın bir yerde kiralanan aynı değerde bir iş yeri
kirasıyla AOÇde kiralanan iş yeri arasında büyük bir fark
bulunmaktadır. Bu fark neden olmuştur?
3- AOÇde yapılan kiralama işlemleri
kaç yılda bir yapılıyor, en fazla
oturan
kiracı kaç yıldan beri orada oturuyor?
11.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Van-Gürpınarda görülen şarbon hastalığı nedeniyle
hayvanların telef olmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/95) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker tarafından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 21.7.2011
Ensar Öğüt
Ardahan
Van Gürpınar ilçesinde bulunan
hemşehrilerimizin tek geçim kaynağı tarım ve
hayvancılıktır. İlçede şarbon hastalığı
baş göstermiş ve birçok vatandaşımız şarbonlu et
yediğinden dolayı hastaneye kaldırılmış
olmasının yanında vatandaşların hayvanları telef
olmaktadır.
1- Van Gürpınar ilçesinde görülen
şarbon hastalığının bir an evvel önüne geçmek için
acil önlemlerin alınması ve vatandaşlarımızın
zarar görmemesi, yine vatandaşlarımızın
hayvanlarının telef olmaması için hangi önlemler alınacak?
12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
kamu kuruluşlarınca ödenen kira bedellerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/97) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 21.7.2011
Ensar Öğüt
Ardahan
Ülkemizde arazi sorunu olmamasına rağmen
başta büyük illerde olmak üzere bütün Türkiyede bulunan kamu
kuruluşları kiralık binalarda hizmet vermektedirler.
Kiralık binalara ödenen yıllık bedellerle yeni ve daha
elverişli hizmet binalarının oluşması ile kamu
binaları yapılabilir.
1- Bütün ülkede kirada oturan kamu
kuruluşlarının sayısı ne kadardır?
2- Kamu kuruluşlarının
bina kira bedellerinin toplamı ne kadardır?
13.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
emeklilerin banka promosyonu alıp almayacaklarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/114) (Cevaplanmadı)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasının teminini arz ederim.
Dr.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Memur ve işçilere verilen
banka promosyonlarından emeklilerin de yararlanması konusunda bir
çalışmanız var mıdır?
14.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahanda büyükbaş hayvan et kesiminin denetimine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/117) ve Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim.24.8.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan'da yıllara ve mevsimlere
göre değişmekle birlikte ortalama 250 ile 300 bin arasında
değişen büyükbaş hayvan varlığı Ardahanda
bulunmaktadır. 81 vilayet içinde ilk defa olmamak kaydıyla şap
hastalığı yüzünden sık sık karantina uygulanan vilayet
konumuna gelmiştir. Yıllık ortalama 50 ile 80 bin arası
büyükbaş hayvanın il dışına nakledildiği
bilinmektedir. Bu hastalığa karşı gerekli önlemler
alınmazsa Ardahan'da hayvancılık bitecek bu da
işsizliği ve göçü tetikleyecektir.
1- Ardahan'da günlerdir karantina
uygulanmasına rağmen et kesimi devam ediyor, denetlenmiş
hayvanlar mı kesiliyor denetlenmemiş hayvanlar mı, denetlemeyi
kim yapıyor?
15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda arıcılıkla uğraşan üreticilerin
yaşadığı mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi
(6/118) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Ekerin cevabı
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Tarım ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker
tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.24.8.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan'da arıcılık
birliğine kayıtlı olarak 550 birlik üyesi ve 45 bin kovan
bulunmaktadır. Geçen sene Ardahan'da 800 ton bal üretimi
yapılmıştır. Ancak bu yıl yağmurların
sağanak yağışlı geçmesi nedeniyle bal verimi önemli
derecede düşmüştür. Büyük paralar yatırılarak uzun
uğraşlar sonucu arı dolu kovanlar sönecektir. Bu da yeni bir
işsizlik dalgası ve Ardahanda göçü tetikleyecektir.
1-
Ardahan arıcılık birliğine kayıtlı olan
arıcılar başta olmak üzere arıcılıkla
uğraşan üreticilere kovanlarının sönmemesi için kovan
başına
2- Arıcılıkla
uğraşan üreticilerimizin bankalara olan borçları bir yıl
süre ile ertelenecek mi, yeni yapılandırma yapılacak mı?
BAŞKAN Okunan soruları
cevaplandırmak üzere Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanımız Sayın Mehdi Eker.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
Süreniz otuz beş dakikadır.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) Sayın Başkan, yüce
Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, son birkaç gün içerisinde
Antalya, Denizli, Manisa başta olmak üzere Ege, Marmara, Akdeniz
bölgelerimizdeki bazı illerde vuku bulan sel, dolu, taşkın,
hortum gibi tabii afetler nedeniyle tüm milletimize geçmiş olsun
dileklerimi sunmak istiyorum. Antalyada altı tane maalesef
kaybımız var. Bunun üç tanesinin cesedine ulaşıldı,
Serik İlçesi Haskızılören Köyünde, ikisinin kimliği tespit
edildi, birinin henüz kimliği tespit edilemedi. Allahtan rahmet diliyorum
ve ailelerine, milletimize başsağlığı diliyorum.
Denizlide yine bir kayıp vatandaşımız var. Manisa ilimizde
de iki tane kayıp vatandaşımız var. Bunlarla ilgili tabii,
arama çalışmaları sürdürülmektedir.
Söz konusu afet bölgelerinde il
valilerimizin koordinasyonunda gerekli tüm kamu kurum ve kuruluşları,
bütün ilgili daireler üzerlerine düşen görevi şu anda
yapmaktadırlar. Gerek kısa vade içerisinde yapılabilecek
kurtarma çalışmaları gerek vatandaşlarımızın
çok acil ihtiyaçlarının giderilmesi gerekse orta vadeye dönük olarak
hasar tespit çalışmaları şu anda yapılmaktadır.
Antalya ilimizden Başbakanlık
Acil Durum Genel Müdürlüğümüze 1 milyon liralık bir nakit para
talebinde bulunulmuş ve bu, Antalya Valiliğimiz emrine
gönderilmiştir. Birkaç saat önce de Muğla vilayetimizden yine 500 bin
lira civarında bir nakdî para talebinde bulunulmuş, o da
karşılanıyor. Diğer vilayetlerimizle ilgili olarak da gelen
talepler tabii ki değerlendiriliyor.
Allahtan bu tür
Tabii, bu doğal
bir afet. Biraz önce burada oturumu izlerken de yine sesler geliyordu. Biraz
önce Ankarada da bir dolu yağışı vuku buldu, sesler geldi.
Tabii, Bakanlığımla
ilgili olarak da özellikle gerek tarım alanları, sera bölgeleri gerek
açıkta yetiştirilen sebze ve meyve alanlarında vuku bulan
hasarlar var, onlarla ilgili tespitler yapılıyor. Bizim, tabii,
şu ana kadar özellikle Antalyanın Serik, Aksu ve Manavgat
ilçelerinde tespit ettiğimiz; Serikte 10 köyde 300 çiftçi, 3.700 dekar
açık alan, 200 dekar kapalı alan; Aksu ilçesinde 16 köyde 950 çiftçi,
40 bin dekar açık alan, 2 bin dekar kapalı alan; Manavgat ilçesinde
de yine balık yetiştiriciliğinde kullanılan havuzlar ile
bazı küçükbaş hayvanlar ve depolanmış ürünlerin hasar
gördüğü ilk belirlemelere göre tespit edilmiş. Bunlarla ilgili,
tabii, önümüzdeki dönemde kesin tespitler yapıldıktan sonra,
yasaların elverdiği ölçüde, imkânlarla, Hükûmetimizin, devletimizin
imkânlarıyla bu konuda vatandaşlarımızın yaraları
sarılacaktır.
Yine, keza Denizli ili Çameli ilçesinde
sel felaketi dün vuku bulmuş ve dört köyde yine özellikle balık
yetiştiricilerinin 500 dekar tarımsal alanda bir zararı
olduğu tespit edilmiş. Yine bazı büyükbaş ve küçükbaş
hayvan kayıpları, telafatı söz konusu olmuştur.
Manisa Aksiharda Yeğenoba köyünde
özellikle 2 bin ila 3 bin civarında zeytin ağacının
yerinden söküldüğü, zarar gördüğü tespit edilmiş. Gördes
Kayacık beldesinde de yine bir tünelin çöktüğü tespit
edilmiştir.
Şimdi, bunlar, tabii Tarım
Bakanlığıyla ilgili bizim ilk tespitlerimiz ama kuşkusuz,
diğer bakanlıklarımızın, diğer ilgili
birimlerimizin sorumluluğundaki dairelerde, sektörlerde de sorunlar
meydana gelmiştir. Gerek Çevre ve Şehircilik
Bakanlığımızla ilgili gerek Orman ve Su İşleri
Bakanlığımızla ilgili gerekse Ulaştırma vesaire
diğer bütün bakanlıklarımızla ilgili, onların
çalışma alanına giren konularda meydana gelen hasar tespitleri
yapılıyor ve bunlarla ilgili çalışmalar
yapılıyor.
Ben, bu vesileyle bir daha milletimize
başsağlığı diliyorum ve Allahtan bir daha bu tür
doğal afetlerle karşılaşılmamasını temenni
ediyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; bugün huzurunuzda bulunmamın önemli sebeplerinden bir
tanesi bana tevdi edilen sözlü soru önergelerini cevaplama
ihtiyacıdır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün İçişleri Bakanımız Sayın İdris Naim
Şahine yöneltmiş olduğu bir sorusu var, bu ilk soru olması
hasebiyle, müsaadenizle onu başlangıç itibarıyla cevaplamak
istiyorum.
Göle ilçesi Balçeşme köyündeki su
sorununa ilişkin olarak Sayın Ensar Öğütün sorusuna cevaben
İçişleri Bakanlığımızca hazırlanan cevap
şu: Ardahan ili Göle ilçesi Balçeşme köyünde Valilikçe
yaptırılan incelemede, soru önergesinde iddia edilen herhangi bir
hususun söz konusu olmadığı, bahse konu su deposunun sağlam
olduğu ve köyün içme suyunda da bir sorun bulunmadığı
anlaşıldığı yine Ardahan Valiliğimiz
tarafından yapılan tespitle İçişleri
Bakanlığımız tarafından hazırlanan cevaptır
bu. Bunu bu şekilde bilgilerinize sunmak istiyorum.
Sayın Ensar Öğütün 6/41,
6/42, 6/60, 6/67, 6/86, 6/95, 6/117 ve 6/118 sayılı soruları
birbirine yakın veya benzer mahiyette bulunduklarından dolayı da
bunlarla ilgili alt başlıklar itibarıyla bu sorulara cevap
vereceğim değerli milletvekilleri.
Sayın Öğütün, Karsa et
kombinası açılıp açılmayacağına ilişkin
sorusuyla ilgili olarak: Türkiye genelinde Et ve Balık Kurumuna ait 10
adet et kombinası bulunuyor. Bunun 5 adeti Ağrı, Bingöl, Diyarbakır,
Erzurum, Van, doğu ve güneydoğu bölgelerimize hizmet vermektedir.
Bildiğiniz gibi, bunların tamamı 1990lı yılların
başında özelleştirme kapsamına alınmış ve 28
civarındaki kombina da özelleştirilmişti. 2005 yılında
Hükûmetimiz bu uygulamanın bir yanlış uygulama olduğunu ve
dolayısıyla da Türkiyede hayvancılıkla ilgili
KİTlerin esasen, eğer özelleştirilecekse, en sona
bırakılması gerektiği gerçeğinden hareketle biz de
özelleştirme kapsamından çıkarıp Et ve Balık Kurumu
kombinalarını, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığımıza bağlamak suretiyle, epey de
yatırım yapmak suretiyle -ki 100 milyona yakın bir
yatırım yapıldı bu kombinalara- ve bunları biz tekrar
hizmete açtık, üstüne yenilerini de tabii, ilave ettik. Et ve Balık
Kurumunun hâlihazırda 10 adet kombinası var ve 10 adet kombinayla
birlikte Türkiyede gerek üreticilerin yetiştirdikleri hayvanların
kesimiyle ilgili pazar oluşturma gerekse piyasadaki et fiyatları
dengesini regüle etmek maksadıyla da iki yönlü bir hizmette bulunmakta,
sektöre de oldukça ciddi katkı sağlamaktadır.
Hâlihazırda, Et ve Balık
Kurumunun Kars ilindeki et kombinasıyla ilgili bir
çalışması yok ama önümüzdeki aylarda, yıllarda, bu
yapılacak olan çalışma neticesinde eğer mutlaka Karsa da
bir Et Balık Kurumu kombinası açılması gerekiyorsa veya
kiralamak suretiyle orada bir işletme
çalıştırılması gerekiyorsa o da ayrıca
değerlendirilecektir.
Sayın Öğütün, hayvanlardan
insanlara geçen hastalıklara ilişkin sorusuyla ilgili olarak da
bildiğiniz gibi değerli milletvekilleri, ihbarı mecburi hayvan
hastalıkları ve bildirimine ilişkin bir yönetmeliğimiz var.
Burada, özellikle hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar tespit
edilmiş, belirlenmiş ve bu hastalıklar içerisinde yer alan,
özellikle insan sağlığını da toplum
sağlığını da ilgilendiren yani sadece hayvanlarda,
hayvanlar arasında problem yaratmakla kalmayıp yani ekonomik bir
kayba yol açmakla kalmayıp aynı zamanda insanlara da o
hastalıkları bulaştıran birtakım etmenler vardır,
hastalık etkenleri, işte, bakteriler, virüsler vesaire, bunların
sebep olduğu hastalıklar vardır, bunlar belirlenmiştir.
Sığır tüberkülozu, sığır brusellası, koyun
ve keçi brusellası, kuş gribi, ruam hastalıkları gibi
hastalıklar da ayrıca bunlar tazminata konudur yani bunlar, tespit
edildikleri takdirde, tazminatı ödenmek suretiyle mecburi kesime tabi
tutulmaktadır, sahiplerine de bunların parası ödenmektedir.
Neden? Çünkü, bu hastalıkların var olması, sürdürülmesi,
yayılması, sadece hayvanlar açısından değil toplum
sağlığı açısından da ciddi risk ve tehlike
oluşturduğundan dolayı, bunlara tazminat ödenip bunlar
kestirilmektedir.
Bakanlığımızca
yürütülen Hayvan Hastalıklarıyla Mücadele ve Hayvan Hareketlerinin
Kontrolü Projesi kapsamında yapılan programlar ile il, ilçe
gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerimizce
aşılama, klinik ve laboratuvar incelemesi, mezbaha kontrolü, serolojik
ve alerjik testler uygulanmak suretiyle hem hayvan
sağlığının hem de halk
sağlığının korunması için çalışmalar
yoğun olarak sürdürülmektedir. Bakanlığımızca
uluslararası sürdürülen Kuduz Hastalığının Kontrolü
Projesi, Kuş Gribi ve İnsana Tesir Eden Salgına
Hazırlık ve Müdahale Projesi gibi projelerle de hayvan ve halk
sağlığının sürdürülebilir güvencesi temin edilmeye
çalışılmaktadır.
Sayın
Öğütün kurbanlık hayvan ithaline ilişkin sorusuyla ilgili
olarak da şu hususları bilginize sunmak istiyorum: Dünya Hayvan
Sağlığı Örgütü tarafından Mayıs 2010 tarihinde
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa Türkiye'nin bir bölgesine şaptan
ari bir statü kazandırıldı. Yani hayvanlarda çok yaygın ve
çok bulaşıcı olan şap diye bildiğimiz bir
hastalık var ve bu hastalık sınır tanımayan bir
hastalıktır, öyle ki araçların tekerleklerinin üzerindeki
çamurun içerisinde yüzlerce kilometre bunun virüsü taşınabiliyor.
Yani bununla mücadele etmek tek başına sizin ülkenizdeki mücadeleyle
de mümkün değil ancak ada ülkelerinde çok sıkı tedbirlerle
olabilecek bir şey. Bizim de komşularımız maalesef
standartlar
İşte, Gürcistan, Ermenistan, İran, Azerbaycan,
Irak, Suriye komşularımızda bu tür çalışmalar maalesef
yeterince yapılmadığından dolayı oradan buraya
doğru hem havayla hem çeşitli nakil araçlarıyla bu virüs
geliyor. Biz de Türkiye'nin batısından bu eradikasyon projesine
başladık ve boğazların geçişini kontrol etmek
suretiyle Türkiye'nin tarihinde ilk defa olarak Trakya bölgesini şap
hastalığından ari hâle getirdik. Bu çok önemli bir adım,
çok büyük bir başarı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa böyle bir
şey söz konusu ve Dünya Hayvan Sağlığı
Teşkilatı, Dünya Sağlık Örgütü de bu statüyü
tanıdı ve Türkiye'nin bu bölgesine bu konuda sertifika verildi. Biz
son üç yıl içerisinde de bu pozisyonumuzu, bu statümüzü koruyoruz. Yani üç
yılda bütün bu, işte, kurban bayramlarındaki durumlara
vesairelere rağmen, biz burada şap hastalığının
ortaya çıkmamasına yol açan tedbirleri aldık ve
dolayısıyla da bir sorun bugüne kadar çıkmadı.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, bizim muhalefet partilerimizin bunu muhalefet aracı
olarak kullanmasına ben bir şey demiyorum ama tabii, burada
konuşurken, özellikle bu konuyu bilen insanların konuşurken
burada insafla, vicdanla konuşması lazım çünkü biz Türkiyenin
diğer bölgelerinde kurbanlık hayvan ithalatı yapmadık ve
yapmıyoruz; biz, sadece Trakyada, geçişler kontrol altında
olduğu için ve Trakyadaki vatandaşlarımız orada bir
mağduriyet yaşamasın diye, Anadoludan oraya geçişler son
derece de kısıtlı ve kontrollü olduğu için, birileri onu
istismar edip de fiyatları anormal şekilde yükseltmesin diye sadece
Trakya bölgesinde hayvan ithaline izin veriyoruz. Özü bu, işin esası
bu. Dolayısıyla geçen sene de biz bunu yaptık, bu sene de bunu
yapıyoruz. Neden? Trakyadaki, özellikle İstanbulun Avrupa
yakasındaki vatandaşlarımız bir sorunla
karşılaşmasın diye. Anadolu için değil.
Şimdi ben size bir rakam
vereceğim. Değerli arkadaşlar, Türkiye genelinde 2010
yılında kesilen kurbanlık sayısı, 590 bin
civarında büyükbaş, 2 milyon 200 bin civarında da küçükbaş
hayvandır. Bunlar tespitli, hepsinin kulak küpesi var ve gelen yeri, sevk
edilen yeri vesairesi belli. Şu anda Türkiyede, Kurban Bayramına
bir ay civarında zaman var ve bir ay öncesinde bizim yine besihanelerde
yaptığımız tespitler -ki kulak küpeleri dâhil, bunların
tespitiyle- 869 bin büyükbaş hayvan kurbanlık için
hazırlanmış, 3 milyon 200 bin de küçükbaş hayvan yine
kurbanlık için hazırlanmış durumda. Demek ki 249 bin
büyükbaş, yaklaşık 1 milyon 100 bin de küçükbaş hayvan
fazlalığımız var. Yani geçen sene tükettiğimizden,
geçen sene kestiğimizden daha fazla elimizde, Türkiye genelinde hayvan
varlığı var, kurbanlık için hazırlanmış.
Hiçbir sorun yok. Burada, Trakyadaki -biz Trakya
işinde yine oradaki tespitlerimizi de yaptık- mesele de şu:
Edirne, Kırklareli, Tekirdağda şu anda 24 bin büyükbaş,
yaklaşık 100 bin küçükbaş kurbanlık hayvan var bu üç
vilayette. İstanbulun Avrupa yakasının kurbanlık
ihtiyacı da 41 bin büyükbaşla 55 bin küçükbaş hayvandır ve
biz burayı bir zarar görmesin diye, İstanbuldaki tüketici bir haksız fiyatla
karşı karşıya kalmasın diye de dünyanın şap
hastalığı olmayan ülkelerinden sadece o bölgede getirilip
değerlendirilmek üzere, oraya mahsus olmak üzere ithalatına izin veriyoruz.
Bu da doğru bir şeydir, yanlış bir şey değildir,
doğru bir şeydir ve bunu da biz Türkiyede hayvan
hastalıklarıyla mücadelenin daha etkin yapılmasını
temin açısından gerekli görüyoruz. Bu mücadeleyi, bu kontrolü
sürdürmemiz lazım. Trakyanın bu pozisyonunu sürdürmemiz lazım.
Neden? Çünkü biz Trakya için şunu düşünüyoruz: Mademki burası
şaptan ari statü kazandı, aşılı arilik statüsü
kazandı, o hâlde biz dünyanın başka ülkelerine ihracat
yapacağımız zaman Trakyayı bir ihracat üssü olarak
düşünmek durumundayız. Yani Türkiye'nin şap
hastalığı bulunmayan bir bölgesinde biz ihracat üssü olarak
orayı seçiyoruz ve o pozisyonu sürdürmemiz gerekiyor.
Dolayısıyla değerli milletvekilleri, burada kimse bunu böyle
ucuz politik mülahazalarla değerlendirmeye
kalkmasın.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Ucuz politika değil,
Sayın Bakan Kars ve Ardahanda hayvan kalmadı, şaptan bütün
hayvanlar öldü.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) Hijazi şirketi siz
tanıyorsunuz
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla)
Dolayısıyla
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Siz neden bahsediyorsunuz? Kars-Ardahan bölgesinde
hayvan kalmadı, şaptan öldü.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Oraya geleceğim, geleceğim.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Ona cevap verin bakalım.
Sadece Posofta kaç tane hayvan öldü onu söyleyin?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Oraya geleceğim.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan)
Trakyayı arındırdınız, öteki taraf Türkiye
değil mi?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Değerli arkadaşlar, şap
hastalığı sınır tanımayan bir hastalık.
Şap hastalığıyla ilgili mücadele sürüyor ve çok etkin bir
şekilde, Türkiye'nin geçmişte hiçbir döneminde
yapılmadığı kadar etkili sürüyor.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Bozuk iğneler, bozuk
iğneler geliyor.
BAŞKAN Sayın Ensar
5
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Bak öyle
değil, öyle değil, sen onu yanlış biliyorsun.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Bozuk iğneler geliyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Sen onu
yanlış biliyorsun Ensar Bey.
BAŞKAN Sayın Bakan
Sayın Ensar lütfen
müdahale etmeyin.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Veya
yanlış bilmiyorsun da senin işine öyle geliyor, öyle
konuşmak işine geliyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Öyledir,
öyledir, doğrusu o.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Öyle değil.
Bak, bu Tarım
Bakanlığında benim otuz üçüncü yılım, otuz üçüncü
yılım.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Şimdi hayvan
kalmadı!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Orada Veteriner İşleri Genel
Müdürlüğü de yaptım, genel müdür muavinliği de yaptım,
bakanlık da yaptım, uzmanlık da yaptım.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan)
Kurbanlık hayvanı dışarıdan getirmeye mecburlar.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Ben, on beş tane de hükûmetin
Tarım Bakanıyla benden önce çalıştım, teknik eleman
olarak, uzman olarak, genel müdür olarak. Ben, her birinin bu işlere ne
kadar para harcadığını, her birinin ne kadar proje
uyguladığını çok iyi biliyorum. Bana bunları siz
anlatmayın. Kendimin ne yaptığını da biliyorum,
onların da ne yaptığını biliyorum.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Sayın Bakan, Hijaziden başka şirket yok mu?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Şu anda Türkiye çok büyük bir alanda
mesafe katetti, bundan sonra da mesafe katedecek.
Siz eleştirilerinizi
yapıcı yaparsınız, ben, onlar başım üstüne,
onları uygularım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Yazık memleketin parasına!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Ama öyle ucuz şeylerle, ucuz
politikalarla yok. O popülizm devri kapandı.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Hiç popülizm değil!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Ona millet artık itibar etmiyor ki
zaten seçimlerde de onun sonuçlarını görüyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
İhaleye fesat karıştırmaktır.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Millet artık o işlere prim
vermiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul)
Bu, ihaleye fesat karıştırmaktır.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) O popülizme artık millet prim vermiyor,
geçin.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın Öğütün yine hayvancılık yapmak
isteyenlerin azalmasına ilişkin sorusuyla ilgili olarak,
Hükûmetimizce hayvancılığa verilen önem çerçevesinde
tarımsal destekler içerisinde hayvancılığa ayrılan pay
önemli seviyede artırılmıştır.
Şimdi, değerli
arkadaşlar, 2002 yılında biz geldiğimizde, Türkiye
Tarım Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti,
hayvancılığa 83 milyon lira destek veriyordu, toplam, hepsi
topu, hepsi buydu, 83 milyon lira ve o gün toplam tarım destekleri
içerisindeki payı yüzde 4,4 yani 100 lira devlet tarıma destek veriyorsa
sadece 4,4 lirasını hayvancılığa veriyordu.
Şimdi, ben, size 2011i
söylüyorum: Toplam tarım desteğim 6,5 milyar, 1,8di, 6,5 milyar
veriyoruz. Bunun, toplam tarım desteklerinin içerisinde
hayvancılığın payı yüzde 27, yüzde 4,4 değil
yüzde 27 ve rakamı da 1 milyar 700 milyon lira. Bugün itibarıyla da
bakın daha ekim ayının başındayız- 1 milyar 350
milyon lira, benim Türkiyede çiftçiye, hayvancılık yapan üreticiye
verdiğim nakit destek bu. Ödedim bu parayı, 1 milyar 350 milyon bugün
itibarıyla ödedim. Yıl sonuna kadar 1 milyar 700 milyon liraya
ulaşacak. Şimdi eğer önem verilmeseydi
Şimdi ben size bir
rakam vereceğim bunu da dikkatinize sunuyorum.
Bakın bundan sekiz sene önce
Türkiyede içinde elli başın üzerinde büyükbaş hayvan bulunan
işletme sayısı yani çiftlik sayısı ne kadardı
biliyor musunuz? 4.300.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - O zaman etin kilosu ne
kadardı, bugün ne kadar?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) - Arkadaşlar 4.300 rakamı bugün 24 bin, üzerine yeni 20 bin
tane biz elli başın üzerinde daha fazla hayvan bulunan çiftlik
kurdurduk.
SADİR DURMAZ (Yozgat) Toplam
sayıyı söyler misiniz?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Devamla) - Bu, bu dönemde yapıldı, bu dönemde. Yani 4.300ü siz 24 bin
yapmışsanız Türkiyede hayvancılığa daha çok
yatırım yapılıyor demektir, Türkiyede çiftlik nitelik
olarak sayıca yükseliyor, artıyor demektir, bunu da hiçbir
şekilde dikkatten kaçırmamamız lazım. Bununla ilgili gerek
Doğu Anadolu Bölgesinde gerek Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerek
GAP illerinde gerek DAP illerinde özel projeler hayata geçirdik.
Sıfır faizli uygulama getirdik. Bakın bugün itibarıyla
sadece bir yıl içerisinde hayvancılık yapmak üzere
kullanılan faizsiz kredi miktarı 5 milyar 300 milyon lira. 5 milyar
300 milyon lira Türkiyede çiftçi, bir yıl içerisinde sadece
hayvancılığa yatırım yapmak için kredi kullandı.
Bu 5 milyar 300 milyon lira eski parayla, sizin bildiğiniz parayla 5
katrilyon arkadaşlar yani bu az buz bir para değil. Biz milyar
diyorsak paranın niteliği, değeri
farklılaştığı için biz ona milyar diyoruz. Onun için
burada değerli arkadaşlar, biz Ulusal Et Konseyini kurduk, Ulusal Süt
Konseyini kurduk. Hayvancılığın gerçekte daha yüksek üretim
standardıyla yapılması yönünde çok ciddi tedbirler
alındı. Bu, 2012 yılında da devam edecek.
Yine şu projeler hâlen devam
ediyor hayvancılıkla ilgili: Sığırlarda suni
tohumlama, ön soy kütüğü ve soy
kütüğü çalışması projesi, döl kontrol faaliyetleri, küçükbaş
hayvancılığın ıslahı, mera ve yem bitkileri
üretimini geliştirme, yetiştirici, üretici örgütlerinin
kurulması, hayvan hastalıklarıyla mücadele, süt
sığırcılığı kooperatif
yatırımları, hayvan gen kaynakları ve
sürdürülebilirliğin sağlanması, bir de koyun ve keçi
yetiştiriciliğini geliştirme projesi. Bunlar, şu anda aktif
olarak bu projeler, Bakanlığımızın
çalışmaları içerisinde bu başlıklar altında bu
projeler sürdürülüyor.
Şimdi, son sekiz
yılda hayvancılıkla ilgili değerli milletvekillerimin
özellikle bunu da hatırda tutmasını istirham ederim:
Büyükbaş hayvan sayısında yüzde 16lık bir artış
var ama kültür ırkı oranında çok daha ciddi bir yükseliş
var. Yani verimi düşük ırklar yüksek verimli ırklara
dönüştürülüyor. Bu yüzde 19du -toplam hayvanların- şu anda
yüzde 38-39a çıktı ve toplam varlıkta da yüzde 16lık bir
artış var. Kültür ırkı hayvan sayısındaki
artış oranı yüzde 127dir arkadaşlar, yüzde 127. Onun için hayvan
başına hem süt verimi hem et veriminde önemli artış var.
Ortalama süt verimi yüzde 67 arttı ve karkasta da yani hayvanın
verdiği ette de yüzde 40 oranında -et veriminde- artış var.
Sayın Öğütün
yine veteriner hekimlik mesleğinin önemine ilişkin sorusuyla ilgili
olarak da değerli arkadaşlar, elbette ki veteriner hekimlik önemli
bir meslektir, bütün diğer meslekler gibi insanlığa ciddi katkıları
ve hizmetleri olan bir meslektir.
Son dokuz yıl
içerisinde benim Hükûmetim 5 bin veteriner hekim aldı göreve. Tarım
Bakanlığına en son 1989 yılında 250 tane toplam
personel alınmıştı, 89 yılında; ondan bu yana
alınmamıştı bizim Hükûmetimiz gelinceye kadar ve biz 5
binin üzerinde veteriner hekim aldık, bunları
çalıştırdık.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN
(Burdur) Maaşları ne kadar?
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Sayın Özkan, onu en
iyi sen bilirsin, sen veteriner hekimsin.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN
(Burdur) 1.000 lira
1.000 lira
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Şimdi politika
yapacağım diye rakamları çarpıtma.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN
(Burdur) 1.000 liraya çalıştırıyorsunuz.
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - AB mevzuatlarının
uyumlaştırılmasıyla ilgili olarak 12nci fasıl
çalışmalarında ağırlıklı olarak veteriner
hekimlik ve hayvan sağlığı konularında
çalışmalar yapılıyor. Özellikle veteriner hekimler ve
veteriner hekimlik uygulamalarıyla ilgili olarak gerek mevzuat çalışmaları
gerekse personel istihdamı konularında önemli ilerlemeler
kaydedilmiştir.
Sayın Öğütün,
Ardahandaki şap
hastalığıyla, alınacak önlemlere ilişkin sorusuyla
ilgili olarak da
Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı,
Gıda ve Yem Kanunuyla Şap Hastalığının
Kontrolüne İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Ardahanda da
Türkiye'nin diğer bölgelerinde olduğu gibi önemli
çalışmalar yapılıyor. Özellikle sınır ili
olması hasebiyle ve şap virüsünün de sınır tanımayan
bir hastalık olması sebebiyle, özellikle sınır
geçişlerindeki -biraz önce de söylediğim gibi- araçların tekerleği
üzerindeki çamurun içerisinde bile nakledilebilen bir virüstür. Onun için,
orada gerek aşılama gerek hayvan sevklerinde düzenli muayene ve
raporlamanın yapılması son derece de önemlidir. Yılda 2
defa büyükbaş hayvanlar aşılanmakta, küçükbaş hayvanlar da
şimdi yılda 1 defa aşı programına alındı.
Ücretsiz olarak temin edilen aşılarla hayvanlarımız aşılanıyor,
şap hastalıklarına karşı
bağışıklıkları güçlendiriliyor.
Şimdi, arkadaşlar, bazen
şöyle bir şey olabiliyor: Siz ülkenizde bir aşı
üretiyorsunuz fakat dünyanın başka bölgesindeki bir yeni virüs
ulaşabiliyor size ve bu zarar verebiliyor. Bunu da dikkate almamız
lazım.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın Öğütün AOÇnin kiraladığı
taşınmazlara ilişkin sorusuyla ilgili olarak da
AOÇnin 84
adedi resmî kurum ve kuruluşlar, 53 adedi özel şahıs ve
şirket kiracıları olmak üzere toplamda 137 adet
kiracısı bulunmaktadır. Kiralık alanların kira
bedelleri rayice uygun olup düşük kaldığı durumlarda kira
tespit davaları açılabilmektedir. AOÇ tarafından yapılan
kiralamalarda kiralık alanlar boşaldığında yeni
kiralama için ilgili yönetmeliğin 100 ve 101inci maddesi uyarınca
kiralama işlemleri ihaleye çıkabiliyor. Atatürk Orman Çiftliği
hem Yüksek Denetleme Kurulunun hem Meclis KİT Komisyonunun hem herkesin
bütün denetimine açıktır, hesabı kitabı, her şeyi
ortadadır.
Yine Sayın Öğütün Van
Gürpınarda görülen şarbon hastalığı nedeniyle
hayvanların telef olmasına ilişkin sorusuyla ilgili olarak da
İhbarı zorunlu hastalıklar arasında yer alan şarbon
hastalığı ile mücadeleye etkili bir şekilde devam ediliyor.
Hastalık tespit edilen yerlerde gerek kordon gerek karantina, temizlik ve
dezenfeksiyon uygulamaları yapılarak, hastalığın
yayılmasının önlenmesi için tedbirler alınıyor.
Hastalık çıkan yerlerde bulunan hayvanlarda ve son beş yıl
içerisinde hastalık görülen yerlerde bulunan hayvanlarda aşılama
yapılmaktadır. Hastalık çıkan yerlerde bulunan
yetiştiricilere, yine il sağlık müdürlükleri, ilçe
sağlık grup başkanlıklarıyla iş birliği ve
koordinasyon içerisinde hastalık hakkında bilgilendirme de
yapılmaktadır.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Sayın Öğütün Ardahandaki
büyükbaş hayvan et kesiminin denetimine ilişkin sorusuyla ilgili olarak
da... Bakanlığımızca mezbahalarda kesilecek
hayvanların kesim öncesi ve kesim sonrası muayeneleri resmî veteriner
hekimler tarafından yapılmakta, kesim öncesi ve sonrası
yapılan muayeneler sonucunda tüketime uygun olan etler piyasaya arz
edilmekte, denetim sonucu uygun olmayan etler imha edilmektedir.
Ardahanda
arıcılıkla uğraşan üreticilerin
yaşadıkları mağduriyetle ilişkin soruyla ilgili olarak
da... İlk defa arıcılığı biz destekleme
kapsamına aldık, 2003 yılında başlattı
Hükûmetimiz ve bugüne kadar devam ediyor. Şimdiye kadar da
arıcılığa 130 milyon lira, yani 130 trilyon lira, biz
destek ödemesi yaptık. Ardahan ilinde 2010 yılında Arı
Yetiştiricileri Birliği üyesi olan 312 üreticiye, 25.369 aktif koloni
sahibi olana toplam 152 bin lira destekleme ödemesi yapılmış.
2011 yılında da birlik üyesi arıcılara yapılacak olan
destekleme ödemeleri için kovan tespitlerine göre hak edişlerinin
hazırlanması çalışmaları şu anda
Bakanlığımız il, ilçe müdürlüklerinde devam ediyor,
kasım ayı sonunda bitecektir.
Desteklerle Ardahanda
2002 yılında 18.777 adet yeni kovan var iken, 2010 yılında
yeni kovan sayısı Ardahanda 67.909a ulaşmıştır.
Şimdi, Ardahanda eğer kovan sayısı 18 binden 67.900e
çıktıysa bu, aslında bir destek
yapıldığını gösteriyor.
BAŞKAN Sayın
Bakanım, bir dakikanızı alabilir miyim?
V.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B)
Çeşitli İşler
1.- Görüşmeleri izlemek üzere
Genel Kurulu teşrif eden, Hindistan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı ve Eyaletler Konseyi Başkanı Sayın
Hamid Ansari ve beraberindeki heyete Başkanlıkça Hoş geldiniz
denilmesi
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın
Cemil Çiçekin resmî konuğu olarak ülkemizi ziyaret etmekte olan Hindistan
Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Eyaletler Konseyi
Başkanı Sayın Hamid Ansari ve beraberindeki heyet şu anda Meclisimizi teşrif etmiş
bulunuyorlar, kendilerine Meclisimiz adına Hoş geldiniz diyorum.
(Alkışlar)
VII.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (Devam)
1.- Ardahan Milletvekili
Ensar Öğütün, Göle-Balçeşme köyünün su deposunun yenilenmesine
ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/2) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (Devam)
2.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Karsa
et kombinası açılıp açılmayacağına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/41) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
3.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
hayvancılık sektörüne ve veteriner hekimliğe ilişkin sözlü
soru önergesi (6/42) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
4.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
haşhaş ekim ve üretimine ilişkin sözlü soru önergesi (6/54) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (Devam)
5.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
su ürünleri yetiştiriciliğinde üretim sistemleri ve üretim tesis
kontrollerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/55) ve Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
6.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
deniz yüzeyi kira bedellerine ilişkin sözlü soru önergesi (6/57) ve
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin
cevabı (Devam)
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun, su
ürünleri yetiştiriciliği ve teşviklerine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/58) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
8.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda şap hastalığı için alınacak önlemlere
ilişkin sözlü soru önergesi (6/60) ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
9.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahandaki çiftçilerin mera sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/67)
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Ekerin cevabı (Devam)
10.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, AOÇnin
kiraladığı taşınmazlara ilişkin sözlü soru
önergesi (6/86) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
11.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Van-Gürpınarda görülen şarbon hastalığı nedeniyle
hayvanların telef olmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/95) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
12.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
kamu kuruluşlarınca ödenen kira bedellerine ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/97) (Cevaplanmadı) (Devam)
13.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
emeklilerin banka promosyonu alıp almayacaklarına ilişkin
Başbakandan sözlü soru önergesi (6/114) (Cevaplanmadı) (Devam)
14.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda büyükbaş hayvan et kesiminin denetimine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/117) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehmet Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
15.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda arıcılıkla uğraşan üreticilerin
yaşadığı mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi
(6/118) ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Ekerin cevabı (Devam)
BAŞKAN Buyurun Sayın
Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan. Umarım bu süreme eklenecektir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Sayın Reşat Doğrunun 6/54, 6/55, 6/57 ve 6/58
nolu soru önergeleriyle ilgili. Tokat ilinde haşhaş ekim
alanının artırılması ve Türkiye ve Tokattaki üretim
miktarlarına ilişkin olarak ülkemizde haşhaş ekimi
yapılacak il ve ilçeler, Afyon Alkaloidleri Fabrikasının kapsül
ihtiyacı, mevcut stok durumu ve ihraç imkânları dikkate alınarak
her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla belirleniyor. Bakanlar Kurulunca
haşhaş ekimine müsaade edilen yerlerde TMO tarafından
yapılan planlama çerçevesinde yıllık 20 bin ton haşhaş
kapsülü işleme kapasitesine sahip Afyon Alkaloidleri
Fabrikasının ham madde ihtiyacının
karşılanmasını teminen Birleşmiş Milletler
teşkilatınca ülkemize verilen 700 bin dekar limit dâhilinde
çizilmemiş haşhaş kapsülü üretimi yaptırılmaktadır.
Tokat ilinin haşhaş ekim limiti 3 bin dekar olmasına
rağmen, üreticilerin talepleri dikkate alınarak 2010-2011 tarım
döneminde, 30 yerleşim merkezinde, 994 üreticiye 3.226 dekar alanda haşhaş
ekim izni verilmiştir. Ekim izni verilen alanların ölçümü neticesinde
tespit edilen 2.655 dekar fiilî hasat alanından 169 ton haşhaş
kapsülü üretimi gerçekleştirilmiş olup kapsül bedeli olarak
üreticilere 456.864 TL ödeme yapılmıştır.
Sayın Doğrunun su ürünleri
yetiştiriciliğinde üretim sistemleri ve üretim tesis kontrollerine
ilişkin sorusuyla ilgili olarak, su kaynaklarımızın verimli
olarak kullanılmasını sağlamak, su ürünleri
yetiştiriciliğini geliştirmek ve ekonomiye
katkısını artırmak amacıyla
Bakanlığımız tarafından önemli projeler hayata
geçirilmiştir. Deniz balıkları yetiştiriciliğini
geliştirme programı uygulamaya konularak balık çiftliklerinin
çevreye zarar vermeden üretim yapmaları için denizlerdeki ağ-kafes
işletmeleri kıyıdan en az 0,6 deniz mili uzaklığa, en
az
Şunu özellikle sizlerle
paylaşmak istiyorum: Türkiyede kültür
balıkçılığı çok önemli bir gelişme
sağladı. Bundan sekiz sene önce Türkiye yılda 60 bin ton kültür
balıkçılığından balık elde ediyordu. Bugün 167
bin tona çıktı. Avrupadaki şehirlerde bugün satılan her 4
çupra ve levrekten 1 tanesi Türkiyeden gidiyor yani Brükselde, Berlinde,
Londrada, Pariste, Avrupa ülkelerinde de biz bunu ihraç ediyoruz. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Sadece Keban Baraj Gölünde, sadece
Elâzığ ilinin bir yıldaki kültür
balıkçılığı olarak ürettiği alabalık
miktarı 23 bin ton, sadece Elâzığın Keban ilçesinde, Keban
Baraj Gölünde. Biz bunu destekleme kapsamına almak suretiyle yaptık
yani bu durduk yerde olmadı. Yoksa 60 bin ton 167 bin tona
çıkmazdı. Bunu gerçekleştirdik.
Şimdi, burada, tabii, özellikle
2011 yılı başında da biz bazı düzenlemeler
yaptık. Deniz yüzeyi kiralama alanları bazı illerimizde çok
yüksekti. 1.500 liraya kadar bir dekar deniz yüzeyi alanı kirası
alınabiliyordu bazı illerimizde. Biz bunların limitlerini
aşağı çektik ve Türkiye de artık Avrupa Birliğiyle bu
alanda rekabet edebilecek duruma geldi. Bunun için Sayın Doğrunun deniz
yüzeyi kira bedellerine ilişkin sorusundaki cevap da bu şekilde
tarafımdan arz edildi. Kira bedelleri 10 kat azaltıldı ve Avrupa
Birliği üyesi ülkeleri seviyesine çekildi.
Yine Sayın Doğrunun su
ürünleri yetiştiriciliği ve teşviklerine ilişkin sorusuyla
ilgili olarak
Bakanlığımızca su ürünleri
avcılığıyla ilgili olarak sadece üretimin
arttırılmasına değil aynı zamanda
sürdürülebilirliğine yönelik bir politika izlenmektedir. Yani sadece biz
değil, bizim torunlarımız da balık avlayabilsin bu ülkede.
Bunu mutlaka hayata geçirmemiz lazım, bunun üzerinde kararlı bir
şekilde durmamız lazım, politikalarımızı buna
göre uygulamamız lazım.
2010 yılında ülkemiz toplam
su ürünleri üretimi 653 bin ton gerçekleşti. Yetiştiricilik üretimi,
uygulanan politikalarla ilk defa 2003 yılında
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Evet, Sayın Bakan
teşekkür ediyoruz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Bitireceğim.
BAŞKAN Süre vermiyoruz, çok özür
dilerim.
OKTAY VURAL (İzmir) Diğer
Bakanın süresinden kullansın, yarım kaldı.
BAŞKAN Değerli
arkadaşlar, şimdi soru-cevap kısmı var
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Sözümü kestiniz Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Bakanım,
özür dilerim, süre vermiyoruz efendim, süreniz bitti.
Şimdi soru-cevap kısmına
geçiyorum.
Soru sahipleri isterlerse yerlerinden
kısa bir soru sorabilirler.
Buyurun Sayın Doğru.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MAHMUT TANAL (İstanbul) Bence
adaletsiz bir şey oldu!
BAŞKAN Sayın Bakan, biraz
sonra cevap hakkınız var, o sırada veririz.
Buyurun.
REŞAT DOĞRU (Tokat)
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanı dinleyince,
tarımda ve hayvancılıkta hiçbir sorunun
kalmadığını öğrenmiş bulunuyoruz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) Çözüyoruz, çözüyoruz!
REŞAT DOĞRU (Tokat) Hâlbuki,
şöyle bir Anadoluya çıkınız, Anadolunun her
tarafında o kadar çok sorun var ki. Tarımla ilgili, insanlar
tarıma artık küser pozisyona gelmişler. Ben ne ekeyim de zarar
etmeyeyim diye düşünürken, Sayın Bakan Her şey mükemmel,
tarımdaki insanlar geçimlerini en iyi şekilde temin ediyor.
diyorlar.
Ayrıca, hayvancılıkla
ilgili olarak da Sayın Bakanım, madem hayvancılıkta bu
kadar iyiyiz, etin kilosu kaç para? Şu anda kesecek et bulamıyor
kasaplar biliyor musunuz? 57 lira, 60 lira.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) 20 lira! 20 lira!
REŞAT DOĞRU (Tokat)
Önümüzdeki zaman içerisinde, şimdi kurban mevsimi geliyor
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim,
Sayın Bakan yerinden laf atacağına
REŞAT DOĞRU (Tokat)
Sayın Bakanım, biz size cevap vermedik, burada cevap vereceksiniz.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Bakan sataşma bakanı gibi oldu!
REŞAT DOĞRU (Tokat)
Sayın Bakan bana sataşıyor!
OKTAY VURAL (İzmir) Evet,
sataşma var, süreyi yeniden başlatın.
BAŞKAN Buyurun Sayın
Doğru.
REŞAT DOĞRU (Tokat)
Efendim, süremi Sayın Bakan kullanıyor.
Efendim, şu anda kurban mevsimi
geliyor, acaba kurbanlıkların fiyatı ne olacak? Sizin
söylemiş olduğunuz sayılara baktığımız zaman
200 bin civarında
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Doğru.
REŞAT DOĞRU (Tokat) Cevap
veremedim ki! Sayın Bakan konuştu benim yerime!
BAŞKAN Sayın Doğru,
burada Çok kısa bir açıklama isteyebilir. diyor. Lütfen, rica
edeyim
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, 10 tane sorusu var, 10 dakika süre
vermediniz.
BAŞKAN Çok kısa tekrar
açıklama isteyebilir. diyor.
Şimdi sıra Sayın
Öğütte.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, on tane sormuş. Benim bir sorum
olsa bana hak veriyorsun, on tane soru sormuş.
BAŞKAN - Sayın Ensar
Öğüt
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Sayın
Başkanım, teşekkür ederim.
Zamanımız yok.
Büyük Millet Meclisi çatısı
altında Sayın Bakanı yanıltan bir yalan söylettiler:
Gölenin Balçeşme köyünde her şey tamam, sular akıyor, dört
dörtlük. Ya o valiyi, kaymakamı, muhtarı oradan, görevden
alacaksınız ya da oraya derhâl bir ekip gönderip orayı
araştıracaksınız Sayın Bakanım.
Şimdi ben köyden eski muhtar Resul
Çelik, İlhan Zincirci, Yücel Kotan, Mevlüt Kolik, Esmani Kolik, Ömer
Çelenk, bunların bir kısmıyla görüştüm ve bunlar Bizim
evimize su gelmiyor, biz yayladan suyu eşek sırtında
getiriyoruz. Sayın Bakan ne söylüyor orada? diyorlar, şimdi telefon
açtılar. Böyle bir yanıltma olabilir mi?
Ben buradan savcılara suç
duyurusunda bulunuyorum, Ardahan savcılarına: Lütfen, Gölenin
Balçeşme köyünde Bakana bu yalanı söyletenleri, Türkiye Cumhuriyeti
devletinin Bakanına yalan söyletenleri bulsunlar ve soruşturma
açsınlar, cezalandırsınlar.
Sayın Bakan, Kars, Ardahan, o
bölge, siz de biliyorsunuz ki, bir zamanlar Türkiyeyi besleyen
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Bitti mi?
BAŞKAN Özür dilerim Sayın
Öğüt.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, on sorusu var, on.
BAŞKAN Değerli
arkadaşlarım, buradaki soru açık, sadece soru sahipleri
açıklama isteyebilir ve çok kısa diyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) İstedi.
BAŞKAN - Rica edeyim
Şimdi, Sayın Bakan, bu
açıklama üzerine açıklama yapacak.
AHMET TOPBAŞ (Afyonkarahisar) -
Bir dakika çok kısa bir süre.
BAŞKAN Böyle efendim, kusura
bakmayın.
Sayın Bakan, beş dakika
süreniz var.
Buyurun efendim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Hayır, efendim. Olmaz Başkanım. Öyle bir usul
yok.
BAŞKAN Öyle söylüyor, İç Tüzükte öyle
söylüyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul)
Hayır Sayın Başkan, beş dakika süre diye bir şey yok.
BAŞKAN Efendim, rica edeyim, bunun şeyi yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkan, böyle bir uygulama yok. Beş dakika süre yok.
Beş dakika diye bir usul yok.
BAŞKAN Sonra izah edeyim, gelin. Var, var.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Hayır efendim, olmaz.
BAŞKAN Efendim, 98inci madde açık, beş
dakika diyor.
Buyurun Sayın Bakan. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER
(Diyarbakır) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Reşat Doğrunun söylediği
hususlar yani Biz bakanı dinlerken Türkiyede hiç sorun yokmuş,
bütün sorunlar bitmiş. böyle söylüyor.
Değerli arkadaşlar, hayat devam ettikçe
sorunlar devam eder. Sorun da yaşayan bir şeydir. Sorun elbette ki
bitmez. Aslolan, sorunsuzluk özlemi içerisinde olmak değildir. O muhaldir,
öyle bir şey olmaz. Biz, sorunla karşı karşıya
kaldığımızda o sorunu nasıl çözeceğimizi
biliyoruz, o soruna çözüm geliştiriyoruz ve o sorunun çözümünü
yönetiyoruz. Bugüne kadar böyle geldik, bundan sonra da böyle geleceğiz.
Ha bunun ispatı ne? Sağlaması ne? Sağlaması,
geçirdiğimiz seçimler. Her seferinde siz burada bunu söylüyorsunuz, biz de
diyoruz ki: Hayır, bu iş böyledir. Milletimize gidiyoruz hakem
olarak ve milletimiz diyor ki: Evet, bu sorun çözülüyor.
Bütün sorunlar çözüldü değil, yeni
sorunlar çıkıyor, yeni sorunlar çıkacak. Dünyada 2005
yılından önce kuş gribi diye bir hastalık bilinmiyordu,
yoktu. 2005 yılı sonbaharında kuş gribi
hastalığı çıktı. Ama biz bu sorunu çözdük. Bu sorunla
mücadele ettik. Doğru bir şekilde mücadele ettik.
Şimdi, diğer sorunlarla
ilgili olarak da böyledir. Elbette ki,
tarımın, hayvancılığın zaman içerisinde yeni
sorunları da olacak.
Şimdi, et fiyatlarını
sordu
Değerli arkadaşlar, 50-60 lira değil et fiyatları.
REŞAT DOĞRU (Tokat) Şu
anda kuzu etinin fiyatı kaç lira Sayın Bakanım?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Hayır, kıyma 20 liradır.
Bakın, ben size
REŞAT DOĞRU (Tokat) Et
fiyatı kaç lira Sayın Bakanım?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Hayır, biz, bak
Bütün Türkiyede
değerli arkadaşlar, şimdi, bir tane çok uç bir örneği
alıp Türkiyeye genellemeyin. Türkiyede tüketilen etin yüzde 60ı
kuşbaşı ve kıymadır, hatta 60dan fazlas,ı 65i.
Bunun şu anda, kıymanın ortalama Türkiyedeki fiyatı,
ortalama fiyatı 20 lira, kuşbaşının ortalama
fiyatı 22 lira.
Şimdi, eğri oturalım
doğru konuşalım yani ve bu, 2010 yılı 26 Nisanından
bugüne bu fiyat yüzde 16 oranında da düştü. Yüzde 16
Hâlâ bundan
2010 yılı 26 Nisan fiyatına göre bu fiyat, bugünkü fiyat o güne
göre yüzde 16 düşüş gösteriyor.
Bunu bu şekilde bilginize ben arz
etmek istiyorum.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar)
Asgari ücretlinin bir buçuk günlük yevmiyesi.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Şimdi, değerli arkadaşlar,
asgari ücretle eskiden daha çok almıyordu.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar)
Daha çok alıyordu.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Eskiden daha çok almıyordu asgari
ücretle. Onu Maliye Bakanımız bütçe sunuşta size uzun listesini
verir, onu dinlersiniz. Sadece etle ilgili değil, bugünkü asgari ücretle
hangi kalemlerden ne kadar daha fazla ürün alınabildiğini Sayın
Maliye Bakanımız, bunu, burada, bu kürsüde uzun uzun anlattı. O
listeden ben bir tane size, arzu ederseniz göndereyim. Yani, bugünkü asgari
ücretle de daha fazla, öncekine göre daha fazla alınıyor. Tabii ki
gönlümüz Türkiyedeki bütün vatandaşlarımızın refah
düzeyinin çok daha iyi yükselmesinden yanadır ve biz zaten bunun için
çalışıyoruz. Bütün yeni projeler, bütün gelir artışları,
her şeyin amacı budur, insana daha çok hizmet etmektir ama bu,
söylendiği şekilde de değildir. Meselenin sadece bir
tarafını değil, bütün taraflarını birden görmek
gerekiyor.
Şimdi, Sayın Öğütün
Balçeşme köyüyle ilgili söylediği hususlar... Sayın Öğüt
burada mı? Şimdi, değerli milletvekilleri, bize Ardahan
Valiliğinden gelen, İçişleri Bakanlığına ve
İçişleri Bakanlığından da bana verilen bilgi, orada su
deposuyla ilgili bir sorun bulunmadığı yönünde. Ben bunu burada
ifade ettim, söyledim. Eğer sizin iddianız tersi bir yöndense, onu
biraz sonra çek ederiz Valilikten, gerekirse denetim yaptırırız,
akla kara ortaya çıkar. Ondan hiç endişeniz olmasın.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Rica
ederim, bir heyet gönderin, bunu araştırın. Sayın
Bakanım, söylediğim isimler tutanaklara geçti.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Biz, yanlışın yanında
hiç olmadık, bundan sonra da yanlışın yanında
olmayız. Kaldı ki, size verilen bilginin yanlış olmadığı
ne malum? Yani, onu da dikkate almamız lazım. Dolayısıyla
onu da bu şekilde bileceğiz.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; demin, su ürünleriyle ilgili olarak da Sayın Reşat
Doğrunun hususu vardı. Değerli arkadaşlar, FAO
tarafından yapılan çalışmalarda da Türkiye, dünyanın,
tarım hasılası yönünden dünyanın en büyük 7nci ülkesi
hâline geldi.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) Biz Türkiyeyi 11inci sıradan
aldık, 7nci sıraya yükselttik tarım hasılası
açısından. 23 milyar dolarlık tarım hasılası 62
milyar dolarlık hasılaya çıktı. Türkiye, dünyada dört tane
ülkeyi geçti ve şu anda dünyanın 7nci büyük tarım
hasılasına sahip olmuştur. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Bakan.
Değerli arkadaşlarım
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın
Başkanım, usul hakkında kısa bir açıklama yapmak
istiyorum.
BAŞKAN Sayın Öğüt, bir saniyenizi
alabilir miyim. Efendim, bir saniye. Özür dilerim, ben size söyleyeyim de sonra
siz istiyorsanız yine isteyin.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Peki, tamam, dinliyorum.
BAŞKAN 98inci maddeye göre bir saatlik süresi
vardı soru ve cevapların. Şimdi, burada o saat doldu. Onun için
beş dakika dedim, üç dakika dedim. Şimdi, bu saati geçmemiz mümkün
değil. Kusura bakmayın.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Efendim, usul hakkında
kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN - Sorularınızı sordunuz,
cevaplar verildi, tatmin etti etmedi, tekrar sorma hakkınız var.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul)
Sayın Başkanım, usul hakkında söz istiyor.
BAŞKAN - Ama şu anda değil, bu bitti, bir
saat doldu. Kusura bakmayın Sayın Öğüt. Özür diliyorum.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Sayın
Başkanım, usul hakkında, İç Tüzükün 98inci maddesi
hakkında bir söz istiyorum efendim.
BAŞKAN Efendim, şimdi, bakınız
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Bakın, özür diliyorum
Sayın Başkanım. İsterseniz buradan açıklayayım.
BAŞKAN - Şu anda Genel Kurulda
yıllardır uygulanan Tüzüke de uygun bir uygulama yapıyoruz.
Usul hakkında
Nedir usule itirazınız?
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Burada diyor ki: Hükûmet
adına verilecek cevabın süresi beş dakikayı geçmez.
BAŞKAN Hayır, o sizin ikinci sorunuzdan
sonra. Ben de onun için beş dakika dedim, beş dakikayı
geçirmedik.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Ama bir dakika, soru
sahibinin dakikası konmamış burada.
BAŞKAN E ne yapayım ki?
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Yani bir dakika, iki
dakika, beş dakika demiyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Hayır, Çok
kısa diyor.
BAŞKAN Ama usul şu: Sorularınız
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Ama Kısa bir
açıklama diyor.
BAŞKAN - Bakınız, soruyu yazılı
verdiniz, sorular okundu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Çok kısa
diyor Ensar Bey.
BAŞKAN - Sayın Ensar Öğüt, şimdi,
sorularınızı daha evvel verdiniz, sorular okundu, Sayın
Bakan cevaba başladı. Soruların okunması, cevap ve sizin
sorularınız bir saatlik süre... diyor 98inci madde.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Ama benim demek
istediğim şu
BAŞKAN - Bu süre doldu, bunda bir usulsüzlük yok.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Bakın, özür dilerim, on
beş soruya iki dakika olmaz. On beş soruysa açıklama böyledir.
BAŞKAN Efendim, o mantıkla giderseniz
Öyle
bir sayı yok yani özür dilerim, keşke olsa da hesap etsek.
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) Peki, takdirlerinize
sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Şimdi, gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
REŞAT DOĞRU (Tokat) Sayın Başkan
Sayın Başkan
BAŞKAN Sayın Doğru, rica edeyim.
Gündemin
Seçim kısmına geçiyoruz. Buna geçmeden önce
arkadaşlarımızdan Sayın Erdoğanın daha evvelki
tartışmayla ilgili bir dakikalık bir soru şeyi vardı.
Yerinizden lütfen, sadece
HAYDAR AKAR (Kocaeli) Benim de vardı.
BAŞKAN Hayır.
Buyurun efendim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Benim de vardı, silindi.
60a göre bir dakika
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Mehmet Günal mı, Erdoğan mı?
BAŞKAN
Hayır, Sayın Erdoğanın.
MEHMET
GÜNAL (Antalya) Benim de var. Bununla ilgili değil, Antalya ile ilgili.
BAŞKAN
Sayın Günal, bitti, diğer arkadaşlar da var.
MEHMET GÜNAL (Antalya)
Bununla ilgili değil, konuyla ilgili değil.
BAŞKAN O zaman Sayın
Erdoğandan sonra size vereyim, tamam.
Şimdi Sayın Erdoğanda,
buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
8.- Muğla Milletvekili Mehmet
Erdoğanın, Ege ve Akdeniz bölgelerinde devam eden
aşırı yağışlara ilişkin açıklaması
MEHMET ERDOĞAN (Muğla)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hafta sonundan bu yana Ege
ve Akdeniz bölgelerinde devam eden aşırı yağışlar
dolayısıyla hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet diliyorum. Bu felaketler
sebebiyle zarar gören vatandaşlarımıza da geçmiş olsun
dileklerimi iletiyorum.
Bu süre içerisinde Muğla ilinde de
metrekareye
Buralarda oluşan zararların
süratle tespit edilerek vatandaşlarımızın
mağduriyetlerinin en kısa zamanda giderilmesi konusunda ilgili
bakanlıkların hızlı hareket etmesini ve
vatandaşlarımızın bundan sonraki felaketlerde de daha ciddi
zararlara maruz kalmamaları konusunda gerekli tedbirlerin
alınmasının gerektiğini buradan bildirmek istiyorum.
Gene bu süre içerisinde vatandaşlarımıza
gerekli yardımların da ilgili kurumlar tarafından süratle
yapılmasını arz ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Erdoğan.
Antalya Milletvekilimiz Sayın
Günal bir geçmiş olsun diyecek; buyurun efendim çok kısa.
9.- Antalya Milletvekili Mehmet
Günalın, Antalya ili Serik ilçesinde meydana gelen sel felaketine
ilişkin açıklaması
MEHMET GÜNAL (Antalya) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Antalya ili Serik ilçesine
bağlı ağırlıklı olarak Gebiz beldemizde ciddi
anlamda bir sel felaketi yaşandı, yirmiden fazla evde,
sağlık ocağında ve köy odasında zarar var. 6
vatandaşımız kayıptı, 4ünün cesedine
ulaşıldığı bilgisi sabah yapılan aramalar sonunda
geldi. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan
rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı
diliyorum. Ciddi anlamda da köprülerde, üç köprü, iki menfezde hasar var ama,
tabii, bunun ötesinde Sayın Tarım Bakanı burada konuştu,
önemli tarım bölgesi sel felaketinin yaşandığı
alanlar. Hem Aksuda hem de Serik ilçemizde ciddi hasarlar var.
İnşallah bir an önce orada zarar gören
vatandaşlarımızın zararları da hasar tespit
çalışmaları sonrasında öncelikle ödenir. Son yıllarda,
otuz-kırk yıldır görülmeyen bir yağış
aldığını söylüyorlar. İnşallah Hükûmet, burada
üyeler buna destek olurlar ve bir an önce vatandaşlarımızın
zararları tazmin edilir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, gündemin Seçim kısmına geçiyoruz.
Komisyonlarda boş bulunan ve
Barış ve Demokrasi Partisi Grubuna düşen üyeler için seçim
yapacağız.
Adayları okutuyorum:
VIII.- SEÇİMLER
B)
Komisyonlarda
Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Anayasa; Adalet; Millî Savunma;
İçişleri; Dışişleri; Millî Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve
Turizm; Çevre; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler; Tarım, Orman ve Köy İşleri; Sanayi, Ticaret,
Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji; Dilekçe; Plan ve Bütçe; Kamu
İktisadi Teşebbüsleri; İnsan Haklarını İnceleme;
Avrupa Birliği Uyum komisyonlarında açık bulunan üyeliklere
seçim
İhtisas Komisyonları Üyelikleri
Aday Listesi
Anayasa Komisyonu
1) Ayla Akat Ata (Batman)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Adalet
Komisyonu
1) Murat Bozlak (Adana)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Millî
Savunma Komisyonu
1) Hüsamettin Zenderlioğlu (Bitlis)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İçişleri
Komisyonu
1) Sırrı Süreyya Önder (İstanbul)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Dışişleri
Komisyonu
1) Nazmi Gür (Van)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Millî
Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu
1) Mülkiye Birtane (Kars)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bayındırlık,
İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu
1) Demir Çelik (Muş)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Çevre
Komisyonu
1) Erol Dora (Mardin)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
1) İdris Baluken (Bingöl)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonu
1) Halil Aksoy (Ağrı)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve
Teknoloji Komisyonu
1) İbrahim Binici (Şanlıurfa)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Dilekçe
Komisyonu
1) Emine Ayna (Diyarbakır)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Plan
ve Bütçe Komisyonu
1) Nursel Aydoğan (Diyarbakır)
2) Adil Kurt (Hakkâri)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Kamu
İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu
1) Esat Canan (Hakkâri)
2) Özdal Üçer (Van)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
İnsan
Haklarını İnceleme Komisyonu
1) Ertuğrul Kürkçü (Mersin)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu
1) Sebahat Tuncel (İstanbul)
BAŞKAN Kabul edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sayın Başkanım
BAŞKAN Buyurun.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
10.- Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplanın, tutuklu milletvekillerinin yemin merasiminin
tamamlatılarak yasama faaliyetlerine katılmasının
sağlanmasına ilişkin açıklaması
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu olarak İç Tüzükün 20nci
maddesi uyarınca Meclis komisyonlarına görevlendirmelerimizi Meclis
Başkanlığına bildirmiştik. Kadın-Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonuna da Şırnak Milletvekilimiz
Sayın Selma Irmakı önermiştik. Bildiğiniz gibi, Selma
Irmak tutuklu bir milletvekilimiz. Ancak, hükümlü değil. Tutuklu
olanların hukuku ile hükümlü olanların hukuku ayrı. Tutuklu
vekillerin Meclis yasama faaliyetlerine katılması mümkün. Burada
önemli olan, yargı faaliyetiyle bir tedbir olarak tutuklama kararı
verilmiş olmasının karşısında burada bir idari
tasarruf söz konusu. Bu da, Meclis Başkanlığı ile Adalet
Bakanlığının İç Tüzük gereği yemin merasimini
tamamlamaları gerekirdi
Aradan dört aya yakın bir süre geçti ve bu
konuda İç Tüzükte hüküm bulunmadığı için maalesef Meclis
Başkanlığı tutuklu 8 milletvekiliyle ilgili bu yemin
merasimini, bu şartı tamamlamış değil. Bu, tutuklu
vekillerden kaynaklanmıyor, Barış ve Demokrasi Partisi Grubundan
kaynaklanmıyor.
Ayrıca, bildiğiniz gibi -yasa
sürecinden bahsedeceğim- çok açık, 5275 sayılı Yasa
gereğince tutuklu olan herhangi bir kişi, izin prosedürü dâhilinde,
tutuklu yine idari bir tasarrufla -yani yargı kararıyla değil,
yargısal değil idari bir tasarrufla- izne çıkabiliyor ve izin
şartının gerektirdiği haklı gerekçelerde -bu
geçmişte, yakında oldu, cenaze merasiminde oldu, farklı
hastalık durumunda, doğal afetlerde- olabiliyor.
Şimdi, Meclisin 8 tane üyesi bu
yemin merasimini yapamadığı için Meclis yasama faaliyetlerine
katılamıyor. Oysaki seçildiler, mazbatalarını aldılar
ve hem hak hem yükümlülük hem sorumluluk durumu söz konusu. Meclis bu noktada
kilitlenmiş durumda. Bizim görev verdiğimiz
arkadaşımız bu Komisyonda, tutuklu dahi olsa, cezaevi
koşullarında dahi Meclis denetim yollarını kullanma
hakkına sahip. Nedir bu? Soru önergesi, araştırma önergesi,
genel görüşme, gensoru veya kendi komisyonuna raporlar sunma, öneriler
sunma.
Şimdi, tutuklu milletvekilinin
eğer dört ay içinde yemin işlemi yapılmamışsa Meclis
Başkanlığının hem hukuki açıdan hem millî
iradenin temsili açısından hem milletvekilinin statüsü
açısından çok ciddi bir kilitlenmişlik durumu var. Bu konuda
Meclis Başkanlığının, beklerdik ki -ki ben yazı
yazmıştım Meclis Başkanlığına- bir
cevabı bize gelsin, desin ki: Komisyona seçtiğiniz Sayın Selma
Irmakı biz Genel Kurulun oylamasına sunamıyoruz ama şu
nedenle
Bunu şunun için söylüyorum: Yani
Meclis Başkanlığı, milletvekilinin yasama faaliyetini
engelleme durumuna düştüğü zaman ve yanlış bir karar
verdiği zaman bu da bir idari tasarruf olduğu için idari yargı
konusu olur. İdari yargı konusu nasıl olur? Bu yanlış
karara karşı olumsuz bir cevap aldığımız takdirde
hem grup olarak hem milletvekilinin idari yargıya yürütmenin
durdurulması istemiyle başvurma hakkı var. Buradan da sonuç
almazsa Avrupa İnsan Hakları Sözlemesinin Ek 1 Protokol 3üncü
maddesi, hür seçimlerin ihlali nedeniyle bireysel başvuru
hakkını kullanması var.
Şimdi, bu, milletin Meclisi.
Milletin iradesiyle seçilen vekillerimiz
Ve dört ay geçti aradan, az bir zaman
değil. Bu konuda bütün partiler konuştu, biz konuştuk. Milletin
iradesinin önündeki engellerin bir an önce kaldırılması
gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda, biz, Meclis Başkanlığının
tutumunun yanlış olduğunu düşünüyoruz. 63üncü madde
uyarınca bir usul tartışması açmak istiyoruz. Genel Kurulda
bulunan dört parti grubunun bu konuda oluşturacağı görüşün
Yani bu bir oylama olayı değil. Ben sanmıyorum ki burada,
milletin iradesiyle seçilen hiçbir milletvekili arkadaşım, tutuklu
vekiller yemin etmesin diye oy kullanamama gibi bir durum çıkmaz. Ama
Sayın Başkanım, başkanlığınızda dört
parti grup temsilcilerini bir kısa müzakereye arkada
çağırsanız, bu konuda bir çözüm bulsak. Ya bu tutuklu vekil
arkadaşların yemin durumu ne olacak? Özlük hakları bile
sağlanamıyor. Sekreterleri, danışmanları
bilgilendiremiyor. Meclis çalışmaları gönderilemiyor. Belki
şu an cezaevinde, canlı yayından, Meclis TVden -çünkü saat 7
olmadı- bizi izliyorlardı Sayın Başkanım,
alacağınız tutumu ve kararı. Ben burada bunu bir gerginlik,
bir tartışma konusu olarak getirmenin gereksiz olduğunu
düşünüyorum ve bunu hukuk, meşruiyet ve İç Tüzükte
açıklık olmadığı hâllerde evrensel hukukun ilkeleri
gereği lehe bir değerlendirmeyle bir çözüm bulunması
gerektiğini düşünüyorum. Sanıyorum, Bakanlığın
bazı çalışmaları var, Meclis
Başkanlığının da bazı çalışmaları
olduğunu biliyorum ancak bir konsensüs, mutabakat konusudur, bir beş
dakika müzakereyle yani odanızda, arkada dört grup temsilcisiyle bir
görüşme yapılmasını talep ediyorum. Bu usul
tartışmasını da açmaya gerek duymuyorum, zaten
fazlasıyla söz hakkı verdiniz.
Beni de dinlediğiniz için
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Ben teşekkür ederim
Sayın Kaplan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) İstemiyor musunuz usul tartışması?
HASİP KAPLAN (Şırnak)
İstemiyorum, talepte bulunuyorum. Dört gruptan arkadaşları
Başkanımızla kısa bir müzakere edip, bu konuda bir ön
açabilir miyiz diye Başkanımızdan inisiyatif kullanmasını
talep ettim.
BAŞKAN Sayın Kaplan, ben
talebinizi ve izahatınızı anlıyorum. Yalnız dikkat
buyurmuştunuz ki Meclis açıldığından bu yana bu
Anayasanın yeminle ilgili konusu, yerine getirilmeyen,
milletvekillerimizin Meclis çalışmalarına iştiraki
yapılmadı, sağlanmadı. Şimdi, dolayısıyla
bunu bir geleneksel uygulama olmaktan ziyade, Meclisin
açıldığından bugüne yapılan bir uygulama olarak kabul
edersek, size hak veriyorum. Mutlaka bu sorun çözülmeli ama arkada beş
dakika konuşmakla veya grupların konuşmasıyla da çözüleceğini
zannetmiyorum açıkçası, samimi olarak söylüyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Başkanım, bir mutabakat oluşturup gerekirse
Başkanlığa, Sayın Çiçekin de bu dört grubun vekillerinin
oluşturacağı bir ortak öneri Meclis Başkanı Sayın
Çiçekin değerlendirmesi ve bu soruna köklü bir çözüm
Yani vicdanen
şurada milletvekili olan 8 arkadaşımın burada yasama
faaliyetini yapamaması bu Meclis için bir ayıptır Sayın
Başkanım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, bu, Başkanlık Divanında
konuşulacak meseleleri Sayın Grup Başkan Vekili on beş dakikadır ifade
etmeye çalışıyor. Yani bu Meclis
Başkanlığının yaptığı tasarrufu Türkiye
Büyük Millet Meclisinin yapmadığını ifade etmemiz gerekir.
Bu, şu andaki, Genel Kurulda olmayan bir şeyi, Meclis
Başkanlık Divanının aldığı kararı
burada tartışmaya açıyoruz, yanlış bir şey yapıyoruz.
Herhâlde meramını anlatmıştır,
sonuçlandıralım diye talep ediyorum.
BAŞKAN Sayın Kaplan,
hakikaten
Şimdi, bakınız, zabıtlara geçti söyledikleriniz.
Ben de söz veriyorum, Sayın Başkana aktaracağım
söylediklerinizi fakat burada konuşularak hemen halledilecek bir konu
olmadığını siz de takdir edersiniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Peki Başkanım, o zaman bir şey daha arz edeceğim.
Bu arz edeceğim konu, yine Meclis
Başkanlığı konusunu çok yakından ilgilendiriyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, bunu hangi gerekçeyle Sayın Grup
Başkan Vekili arz ediyor? Efendim, İç Tüzükte olmayan şeyi
yapıyoruz biz burada.
BAŞKAN Şimdi bitirsin
efendim. Bir söze başladı, bitirsin, hemen geçeceğim zaten.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sayın Başkan, malumunuz Meclisin açılışında
Cumhuriyet Halk Partisiyle
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkanım, o zaman usul
tartışması açalım biz de konuşalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Efendim, usul tartışması açmaya müsait bir durum da değil.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Barış ve Demokrasi Partisi, Sayın Başkanım,
katılmadıkları bir Danışma Kurulunda İç Tüzük
20nci madde uyarınca komisyon üyeliklerinin artırılarak bizim
grubumuza 1 tek üyelik verildi. Yani AK PARTİ ile MHPnin yalnız
katılımları
25ken komisyonlar 26ya ayrıldı; MHPnin
3, CHPye 6, bize 1er üyelik verildi. Bundan sonraki bağımsız
milletvekilleri için ki 6 tane bağımsız milletvekilliği
var- hiçbir komisyonda yer ayrılmadı.
Şimdi, bu konuda, dört grubu olan
Meclis konusunda iki gruptan oluşan bir Danışma Kurulu söz
konusu. CHP ile BDP katılmadığı bir Danışma
Kurulunda komisyon üyelikleri seçildi.
OKTAY VURAL (İzmir) Grup yoktu o
zaman efendim.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sadece Plan Bütçe Komisyonu ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu
kanunen belirlendiği için 2şer üyeliğimiz burada.
Biz eşitlik, adalet ve özgürlük
açısından, yani bu komisyon çalışmalarının
eşitliği açısından bir usul tartışması açmak
istiyoruz Başkanlık Divanının bu kararıyla ilgili
çünkü biz bu Danışma Kurulunda yokken alınan bir karar. 63e
göre
BAŞKAN Müsaade ederseniz
Sayın Kaplan, bakın sizi dinledim ama şöyle bir şey
vardı: O karar sırasında siz Meclise gelmemiştiniz, yemin
de etmemiştiniz. Dolayısıyla, şimdi başvurunuzu
yaparsınız, yeminden sonraki durumu Başkanlık Divanı
yeniden değerlendirebilir. Onu orada bırakalım diye
düşünüyorum çünkü siz o sırada Mecliste değildiniz, Mecliste
olmayınca, yemin etmeyince tabii ki mevcut gruplarla bir toplantı
yapıldı, haklısınız ama onu bildirelim. Lütfen
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Mecliste olmadığımız zaman, olmuyoruz diye, adaletsiz ve
hakkaniyetsiz, rakamlarla oynayarak komisyon sayılarını bir
artırarak, bir eksilterek buradaki grupların temsilinde bizim
grubumuza 1 üyelik
Bizim 35 tane milletvekilimiz var Sayın Başkan.
BAŞKAN
Haklısınız. Efendim, şu talebiniz, gelip
katıldığınıza göre
HASİP KAPLAN (Şırnak)
53 milletvekili olan grubun 3 tane üyeliği var, 135 tane vekili olan 6
üyeliği var.
BAŞKAN Sayın Kaplan, gelip
katıldığınıza göre şu talebiniz
ulaştırılacaktır Başkanlığa. Oturup yeniden
değerlendirme yaparlar. Burada konuşacağımız şey
değil çünkü gerçekten siz yoktunuz o zaman.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Meclis Başkanlığı bu hataları yapmamalı
Sayın Başkan.
BAŞKAN Özür diliyorum, yani
gerçekten özür diliyorum.
VIII.- SEÇİMLER (Devam)
A) Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
(Devam)
2.- İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN Bir komisyon üyesi seçimi
daha var.
İnsan Hakları İnceleme
Komisyonunda boş bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna
düşen 1 üyelik için Ağrı Milletvekili Mehmet Kerim
Yıldız aday gösterilmiştir. Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Etmeyenler
Kabul edilmiştir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Başkanım,
bir de bizim uluslararası komisyon üyeliklerine de önerilerimiz, yani
görevlendirmelerimiz vardı. Niye arkadaşlar onları
BAŞKAN Onlar ayrı yerde
oylanıyor, burada oylanmıyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Öyle mi?
BAŞKAN Evet.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Yani Avrupa Karma Parlamentoya, NATOya verdiğimiz
BAŞKAN - Öbürleri de öyle.
Bilahare konuşuruz.
Alınan karar gereğince
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler Kısmına geçiyoruz ama bu arada bir yarım saat
ara veriyorum, sonra tekrar toplanacağız. Teşekkür ediyorum.
Kapanma
Saati: 17.17
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.42
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Muhammet Rıza
YALÇINKAYA (Bartın), Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ)
------ 0 ------
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 5inci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
IX.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Komisyonlara Geri Çekilen Teklifler
1.-
Ordu Milletvekili İhsan Şener ve Kocaeli Milletvekili Azize
Sibel Gönülün, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/8) (S.Sayısı: 12)
Gündemin
1inci sırasına alınan, Ordu Milletvekili İhsan Şener
ve Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönülün, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifi Komisyon tarafından İç Tüzükün 88inci maddesi
uyarınca geri çekildiğinden görüşmelerine başlayamıyoruz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, nasıl çekilebilir? Gündeme
alındı. Gündeme alınan
BAŞKAN
Komisyonlar her zaman çekebilirler gündeme alınan bir şeyi.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Gündeme alındıktan sonra Genel Kurul
Okuyun kanunu,
İç Tüzük hükmünü okuyun.
BAŞKAN
Okudum ben İç Tüzükü ve böyle.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Hayır, Sayın Başkan, yani böyle bir şey
dediğinizde bu iş olmuyor. Okuyun İç Tüzükü, okuyun!
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) İç Tüzük 75inci madde
KAMER GENÇ
(Tunceli) Gündeme alındıktan sonra Genel Kurul kararıyla olur.
Gündeme alındı, Danışma Kurulu kararı
BAŞKAN
Lütfen yerinize oturun siz, lütfen.
Okuyorum
efendim: Madde 88: Esas komisyon veya Hükümet, tasarı veya teklifin
tümünün, belli bir veya birkaç maddesinin, komisyona geri verilmesini, bir
defaya mahsus olmak üzere isteyebilir.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Ama daha müzakereye başlamadık.
BAŞKAN
Böyle bir şey söylemiyor efendim. İşte okudum, oku dediniz
okudum.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) 75inci maddeyi de okuyun.
KAMER GENÇ
(Tunceli) 75inci maddede gündeme alınmışsa Genel Kurul
kararıyla
BAŞKAN
Öbür cümleyi okuyorum: Bu istem, görüşülmeksizin yerine getirilir.
Başka söyleyeceğiniz var mı?
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın Başkan, efendim, o, Genel Kurulda müzakereye
başladıktan sonra komisyon veya Hükûmet geri çekebilir...
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Hiç öyle bir kayıt yok.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Size biraz yanlış bilgi veriyorlar. 75inci maddeyi okur
musunuz Sayın Başkan?
BAŞKAN
Böyle bir şey yok efendim. Ben maddeyi okuyorum tekrar.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Sayın Başkanım
BAŞKAN
Buyurun Sayın Şandır.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Kanun teklifleriyle ilgili, 75inci maddeye göre geri
alma işleminde Genel Kurulun karar alması gerekir çünkü gündeme
alındı.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Alınmış.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Arkadaşlarımız da onu o şekilde
değerlendirsin. Kanun teklifleri gündeme alındıktan sonra
İç Tüzük 75e göre Genel Kurul kararıyla
BAŞKAN
75te tümüyle diyor efendim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Hayır, kaldı ki orada bir hüküm daha var, Sayın
Başkan, ben onu üzerime alıyorum, o teklifi üzerime alıyorum
efendim. Teklifin müzakeresinin devamı konusunda milletvekili üzerine
alabilir.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Hayır, efendim, onu yapamazsınız,
komisyon çekiyorsa yapamazsınız.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Komisyon çekmiyor kardeşim.
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Komisyon çekiyor.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Teklif sahibi eğer onu isterse siz üzerinize
alabilirsiniz.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Anladım da ama yani hangisi?
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Komisyon çekiyor.
KAMER GENÇ (Tunceli)
Komisyon çekemez ki. Komisyon müzakerelere daha başlamadı bir kere.
AYŞE
NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) Hiç öyle bir kayıt yok!
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) İşte başlamış ya efendim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Başlanmadı canım.
HASİP
KAPLAN (Şırnak) Meclis Danışma Kurulu oylandı
BAŞKAN
Müsaade buyurun. Bakınız, 75inci maddeyi okuyorum: Hükümet veya
teklif sahibi verilen kanun tasarısı veya tekliflerini gündeme
alınmadan evvel Genel Kurula bilgi verilmek şartıyla geri
alabilirler. Burada komisyon yok. Burada Komisyon çekiyor efendim, Komisyon.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Efendim, daha Komisyon yok ki!
BAŞKAN
Burada Hükümet veya teklif sahibi diyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, Komisyon yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sayın Başkanım
BAŞKAN Bir dakika
Rica edeyim
Bir dakika
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, yaptığınız uygulama
doğrudur efendim.
BAŞKAN Evet.
KAMER GENÇ (Tunceli) Değil
efendim.
BAŞKAN Bir saniye
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Teklif sahibi teklifini geri çekerse, Genel Kuruldan isterse komisyona gitmez.
BAŞKAN Evet.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Şu anda Komisyon çektiği için bunun görüşmeleri Komisyonda devam
etmek üzere Komisyon geri çekiyor.
BAŞKAN Gayet açık. Gayet
açık.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır,
Sayın Başkan, bakın
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
İç Tüzük 88e göre çekiyor efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bakın,
Komisyon daha oraya oturmadı. Sayın Başkan, daha
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım
KAMER GENÇ (Tunceli) Yahu, bir
doğrusunu konuşalım!
BAŞKAN Bir saniye efendim, bir
saniye
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Bir dakika müsaade et, biz konuşalım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen bilmiyorsun
bunu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sen çok şey biliyorsun! Onda da yanılıyorsun hep.
Sayın Başkan, 75inci maddeye
göre geri çekmeyi Hükûmet veya teklif sahibi isteyebilir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Evet.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Hükûmet veya teklif sahibi bunun görüşmesini arzu etmiyor anlamına
gelir. Herhangi bir şekilde teklif sahibi veya Hükûmet bunun
görüşmesini isteyebilirse, isterse herhangi bir milletvekili bunu
sahiplenebilir.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ee, tamam.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Burada arkadaşımızın söylediği konu bu ama Komisyon
Ben bu konuyu Komisyonda yeniden değerlendirmek istiyorum. diye İç
Tüzük 88e göre geri istemektedir.
BAŞKAN Evet, mesele budur.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Teklif sahibi istiyorsa görüşülmemek anlamına istemiştir.
BAŞKAN Doğrudur, biz de onu
yapıyoruz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Hayır,
arkadaşımız yanlış bilgi veriyor.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Yanlış bilgi değil.
KAMER GENÇ (Tunceli) Komisyon daha
orada yetki sahibi olmadı. Komisyon müzakeresini istemiyorsa Sayın
Başkan
BAŞKAN Sayın Genç, bir
saniye
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Her şeyi biliyorum diye ortaya çıkıyor. Kafasını
karıştırıyorsun hazırunun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bir dakika efendim.
Bakın, iki tane şey var: Komisyon, bir defa, daha oraya
oturmadı, yetkisi başlamadı. Dolayısıyla
oturmadığı takdirde zaten müzakere erteleniyor.
BAŞKAN Tamam.
KAMER GENÇ (Tunceli) Komisyonun bunu
geriye alabilmesi için evvela oraya oturacak, müzakereye başlanacak
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Hiç öyle bir şey yok.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Allah Allah!
KAMER GENÇ (Tunceli)
ondan sonra
geri istenecek efendim.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Tüzükte hiç öyle bir şey yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yetkisi yok
Komisyonun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, bu İç Tüzükün derhâl değişmesi
lazım.
BAŞKAN Bir dakika, Grup
Başkan Vekili konuşuyor.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Başkanım, 88inci madde, aslında sistematik olarak
bakıldığı zaman kanun tasarı ve tekliflerinin Genel
Kurulda görüşülmesi çerçevesinde ele alınan bir maddedir.
BAŞKAN Evet.
OKTAY VURAL (İzmir)
Dolayısıyla Genel Kurulda görüşülmemiş olan konularla
ilgili 75inci maddeye göre işlem yapılması gerekiyor. Bu konuda
komisyonun iradesi değil, Genel Kurul iradesiyle olması gerekiyor.
BAŞKAN Hayır, hayır
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, Genel Kurul iradesine gerek yok, sadece şunu
yapabilirsiniz ama yaptığınız uygulama doğrudur.
OKTAY VURAL (İzmir) Doğru
değil.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Komisyon ve Hükûmet yerinde değil. dediğiniz için zaten başka
konuya geçeceğiz ama Komisyon Başkanı burada.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ama geriye
çekemezsiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) Komisyon
Başkanı dilekçesini vermiş, Ben bunu Komisyonda bir daha
görüşülmek üzere istiyorum. demiş ve İç Tüzük 88e göre
oylaması istenecek bunun.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Komisyon otursun buraya, metni çeksin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Hayır efendim, olur mu öyle? 88inci maddeye göre
Yapmayın, etmeyin!
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sayın Başkan
BAŞKAN Evet, buyurun Sayın
Kaplan
OKTAY VURAL (İzmir) Biz metni çekiyoruz. der,
biter.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Vural, yanlış yapıyorsunuz.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Yazılı da isteyebilir.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Yazılı istemde bulunuyor.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul)
Yazılı istedi zaten.
OKTAY VURAL (İzmir) Burası
Komisyon Başkanının keyfine göre olan yer değil, Genel
Kurulda gündeme alınmalı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Ona göre konuşuyoruz. 75inci madde Görüşülmemek üzere istemleri
OKTAY VURAL (İzmir) Madem
görüşmeyecektiniz, Meclis Başkanlığının
kararını niye aradınız?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen
karışıyorsun, sen!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Genç, senin biraz daha ders çalışman lazım! Otuz
yıl daha çalışman lazım senin!
KAMER GENÇ (Tunceli) 88inci maddeye
göre müzakere şart.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
88e göre bir teklifin geri alınması, bir kişinin
imzasıyla, Ben geri alırım. sistemi mümkün değil. Bir
kere, komisyon burada oturacak, müzakere başlayacak, üzerinde görüşmeler
başlayacak, görüşmeler başladıktan sonra o komisyon yeter
sayısı olacak, yetmiyor komisyonun orada oturması, komisyonun
yeter sayısının olması lazım. Eğer bunlar
sağlanamazsa, burada de facto bir durumla
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, ya usul tartışması
açacaksanız oya sunacaksınız veya kararınıza devam
edeceksiniz.
BAŞKAN Şimdi, değerli
arkadaşlarım, çok açık bir şekilde, Komisyon
Başkanı, Başkanlığa bir yazı gönderiyor, diyor
ki: İç Tüzükün 88inci maddesine göre 12nci sıradaki Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifinin tümünü komisyonumuza geri çekiyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) Çekemez.
BAŞKAN Gereğini
saygılarımla arz ediyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) Efendim, çekemez, elli tane yazı yazsa da
çekemez, Genel Kurul var burada ya! Komisyon iradesi Genel Kurul iradesinin
üzerinde olur mu ya? (Gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Yapma Sayın Vural! (Gürültüler) Komisyon oraya oturmazsa Genel Kurul
iradesi oluşmaz.
BAŞKAN Şimdi, efendim
Hayır,
hayır, öyle bir şey yok, lütfen oturun. (Gürültüler)
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, 63üncü maddeye göre usul tartışması açın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, usul tartışması açıyor musunuz
efendim?
BAŞKAN - Efendim, bir saniye,
eğer isteniyorsa usul tartışması açalım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ben söz
istiyorum o zaman aleyhte.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, lehte istiyoruz.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Lehte efendim.
OKTAY VURAL (İzmir) İç
Tüzükün amir hükümleri var, Genel Kurulda olan bir kanun tasarısı ya
da teklifinin öne alınması için bile Danışma Kurulu
kararıyla Genel Kurulun iradesi istenirken, bir Sayın Komisyon
Başkanının Ben bunu gündemden çıkarıyorum. demesini
kabul etmek, bu Genel Kurulun yetkisine saldırıdır ya. Böyle bir
şey olabilir mi Sayın Başkanım ya?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Komisyon Başkanı
oturmayınca ne oluyor?
KAMER GENÇ (Tunceli) Yahu ertelenir.
OKTAY VURAL (İzmir) Ya,
ertelenir.
ÜNAL KACIR (İstanbul)- Ee?
BAŞKAN - Şimdi
KAMER GENÇ (Tunceli) Ertelenir ama
geri alamaz.
OKTAY VURAL (İzmir) Geri alamaz,
böyle bir şey olmaz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan
BAŞKAN Efendim
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Başkanım, Meclisi boşaltsınlar, karar yeter
sayısı olmazsa yine kapansın.
OKTAY VURAL (İzmir) Hiç karar
almasın.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Şu anda komisyon yok, bakan yok, zaten ertelerler. AK PARTİliler
görüşmek istemiyorlarsa, çekilirler, boşaltırlar Genel Kurulu.
Yeter sayısı olmazsa
OKTAY VURAL (İzmir) Mustafa Bey,
müzakereye başlasın, çeksinler.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Ama
bu sistem olmaz.
OKTAY VURAL (İzmir) Ne gereksiz
bir tartışma ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım, zaten usul tartışması için
gereken vakti yaptık.
OKTAY VURAL (İzmir) Ne kadar
gereksiz ya!
BAŞKAN Herkes
konuşmasın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Usul tartışması açın, oya sunun efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) Ya, oyla olmaz
ki.
OKTAY VURAL (İzmir) Hayır,
İç Tüzük ihdası olur bu konuda.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Efendim, yaptığınız uygulama doğrudur.
OKTAY VURAL (İzmir) Usul
tartışması değil; bu, usul değil!
BAŞKAN Şimdi, efendim,
bakınız, iki yolumuz var: Uygulamaya başlattık, ya buna
devam ederiz ya usul tartışması açarız, ikisinden biri.
Hangisini Meclis istiyorsa ona döneriz.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Başkanım, yani usul tartışmasıyla siz İç Tüzük
değişikliği yapamazsınız.
BAŞKAN İç Tüzük
değişikliği yapmıyoruz biz. Kim demiş İç Tüzük
değişikliği yapıyoruz?
OKTAY VURAL (İzmir) Ne olursa
olsun, değişiklik oluyor.
Bakın, Sayın
Başkanım
BAŞKAN Bir kanunun
görüşülmesi söz konusu efendim. Şu anda ne komisyon var ne
bakanlık var. Bir yere sereceksiniz yani
(Gürültüler)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Komisyonu çağırın bir kere Sayın
Başkan. Komisyonu çağırın önce. Yoksa erteleyeceksiniz,
çağırın komisyonu.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Erteleme ayrı, geri alma ayrı Sayın Başkanım.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, önce komisyonu çağırın...
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Çağırın komisyonu, komisyonu
çağırmadınız.
OKTAY VURAL (İzmir)
Çağırın komisyonu.
BAŞKAN Pardon
Komisyon?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Komisyon!
BAŞKAN - Yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) O zaman
ertelenmiştir.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Hükûmet?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, usul tartışması açıyor musunuz?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Hayır, hayır, hayır
Çağırın,
komisyonu çağırın.
OKTAY VURAL (İzmir) Erteleyin
efendim, erteleyin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan
BAŞKAN Şimdi, bir saniye
efendim
(Gürültüler)
OKTAY VURAL (İzmir) Ne kadar
anlamlı bir tartışma!
BAŞKAN Biz 88e göre geri
alınma. dedik, arkadaşlarımız diyorlar ki: Bu, usule
uygun değildir.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Evet.
BAŞKAN Buyurun, usul
tartışması
Sırasıyla söz vereyim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Efendim, lehte.
BAŞKAN Buyurun efendim
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, olmaz, komisyonu
çağırmadınız daha. Komisyonu ve Hükûmeti çağırın,
açamazsınız daha.
BAŞKAN Lehte, aleyhte söz
vereceğim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, bir kişi lehte, bir kişi aleyhte
verebilirsiniz efendim.
Lehte
BAŞKAN Lehte.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Aleyhte
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Aleyhte
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Şandır, aleyhte konuşacak.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkanım, açamazsınız.
Komisyonu davet ettiniz, Komisyon yok. dediniz, açamazsınız daha.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Komisyon yok. demedi ya.
BAŞKAN Açtım efendim,
açtım. Siz gereğini yapın, açtım.
Buyurun. (Gürültüler)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Açamazsınız.
BAŞKAN Aleyhte kim
konuşuyor?
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Biz aleyhte söz aldık, önce aleyhte konuşulması lazım.
BAŞKAN Tamam, aleyhte
Lütfen
Aleyhte
(Gürültüler)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Başkan, usul tartışması
açamazsınız. Sayın Başkan, komisyonu davet ettiniz,
Hükûmeti davet ettiniz, daha açamazsınız.
BAŞKAN Buyurun efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, önce lehteki konuşmacı konuşur.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Arkadaşım
Sayın Elitaş, öğrenemedin mi? Önce aleyhte
konuşacağız, sonra çıkacaksın lehte
konuşacaksın.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, yine usul hatası yapıyor, önce lehteki
konuşur.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Sana bir türlü öğretemedik Sayın Elitaş!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, usul hatası yapıyor, önce lehteki
konuşur.
BAŞKAN Buyurun.
Süreniz üç dakika.
X.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair
İçtüzük Teklifinin (S.Sayısı: 12) Komisyona geri verilmesi
nedeniyle, Başkanın tutumu hakkında usul görüşmesi
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Leb demeden leblebi dediğimizi zannediyorsunuz ama öyle değil
arkadaşlar.
Bakın, burada çok ciddi bir konuyu
konuşuyoruz. İlk defa, İç Tüzükle ilgili, kadın
vekillerimizin talebi olan bir konu gündeme geldi. Şafak Pavey
kardeşimizin şahsında, onun ışıl
ışıl gülümseyen yüzü bu Mecliste böyle bir kanun teklifini
dayattı. Biz de bu kanun teklifinde komisyon üyesi olarak yer
almamıştık daha, almış olsaydık farklı
önerilerimiz olurdu ancak biz, anladık ki Meclis
Başkanlığına bu kanun teklifiyle ilgili bir önerge verdik.
Bu önergede hem kravat zorunluluğunun kaldırılmasını
istedik hem inançlarının gereği olarak kadın vekillerimizin
baş örtüsü takabilecekleri bir önerge verdik. İşte, Hükûmet
burada sıkıştı ve teklifi geri almak için manevralara
girişiyor, bu yanlıştır.
Bakın, İç Tüzük 19a göre
Danışma Meclisi kararı aldık. Buraya geldi, oylandı
mı? Oylandı. Genel Kurul kabul etti mi? Etti. Genel Kurul gündemine
aldı mı? Aldı bugün, artık görüşeceğiz.
Bakıyoruz, bakan yok, arazi; Komisyon yok, arazi! Yani bu kendi
teklifinizi, üstelik Komisyonda uzlaşılan bir teklifi burada
görmekten, görüşmekten niye sakınıyorsunuz arkadaşlar?
Farklı öneriler gelebilir, sizler de farklı önergeler verebilirsiniz,
tartışabiliriz. Bu Mecliste hâlâ militer üniformalarla, kara kara
kıyafetlerle, pantolon veya etek tartışmasını 21inci
yüzyılda yapmamızdan, artık çağ dışı
tartışmaların odağında olmamızdan daha utanç
verici bir şey yoktur. Bu Meclis bunu tartışamıyorsa ve maalesef
ve maalesef ve maalesef Komisyonda uzlaşılan bir kanun teklifini
buraya getirip erteleme yerine geri almayı düşünüyorsa geri almak
İç Tüzüke aykırı. Buyurun, AK PARTİli üyeler,
boşaltırsınız salonu, karar yeter sayısı olmaz,
ertelenir, yarın geliriz. Bu sizin hoşunuza gitmiyorsa geri alma
gerekçenizi getirirsiniz, o geri alma gerekçesini bakanınız ve Komisyonunuzun
çoğunluğu ama Komisyonun çoğunluğu olması
lazım... Öyle, arazi olarak, kaçarak, burada, Mecliste ortaklaşa kanun
çıkaramayız. Bu ayıptır, yazıktır, günahtır.
Yani bu Meclisin iradesiyle bu kadar açık oynanmaz. Daha dün
anlaştığınız bir teklif üzerinde Mecliste
tartışma açmak doğru değildir, geri alınamaz,
erteleyebilirsiniz. (BDP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Kaplan.
Lehte ve aleyhte ikişer
arkadaşa söz vereceğiz. Sayın Kaplan aleyhte konuştu.
Lehinde buyurun Sayın
Bahçekapılı.
Süreniz üç dakika.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biraz önce Başkanlık Divanının
almış olduğu kararın lehinde söz aldım,
konuşacağım.
Biraz önce 12 sıra
sayılı, İç Tüzükte değişiklik yapılmasına
ilişkin bir kanun teklifini görüşürken esas komisyon olan Anayasa
Komisyonu teklifini geri çekti, Sayın Başkanlık Divanı da
İç Tüzükün 88inci maddesine uygun olarak bu düzenlemeyi
yaptığını beyan etti. Biz buna katılıyoruz çünkü
İç Tüzükün 88inci maddesinde diyor ki: Esas komisyon veya hükümet,
tasarı veya teklifin tümünü veya belli birkaç maddesini geri çekebilir.
Bu bir, esas komisyonun ve hükûmetin tasarrufudur. Bu uygulamada esas komisyon,
yani Anayasa Komisyonu bunu yapmıştır.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Komisyon yerine geçmezse olmaz, yok ki yerinde. Komisyon yerine geçmeden olmaz
Başkanım.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (Devamla)
Yalnız, muhalefet sıralarından bazı itirazlar geldi,
75inci maddenin uygulanması gerektiğini söylediler. 75inci madde de
şunu söylüyor, diyor ki: Hükümet veya teklif sahibi verilen kanun
tasarısı ve tekliflerini gündeme alınmadan evvel
Yani 75inci
madde, tasarı ve tekliflerin gündeme alınmadığı zaman
geçerli olan bir uygulamadır ama 88inci madde ise tasarının
veya teklifin gündeme alındıktan sonra Hükûmet ve esas komisyona
verilen bir yetkidir. Esas Komisyon bunu kullanmıştır.
Başkanlık Divanına uygun, lehinde oy kullanacağız ve
lehinde olduğu görüşümüzü bildirmek isterim.
Saygılarımla. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Şandır
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, en başta ben istemiştim. Neyse
BAŞKAN Grup Başkan Vekiline
verdim.
Süreniz üç dakika Sayın
Şandır.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, bu işlerde ve İç Tüzükte, grup başkan
vekillerine öncelik hakkı verilmesi gerekir efendim.
MEHMET ŞANDIR (Mersin)
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; öncelikle
saygılar sunuyorum.
Gerçekten Meclisimiz
çalışmalarına böyle bir tartışmayla
başlamamış olsaydı güzel olurdu. Çok iyi niyetle, çok
samimiyetle, bir zaruretin hukukileştirilmesi için bu kanun
tasarısı hazırlandı ve tüm gruplar da buna destek verdiler,
Komisyondan da böyle çıktı. Ancak ne olduysa bugün, gerekçesini bize
anlatmadıkları, muhtemelen kendilerinin de bilmedikleri bir sebeple
bu kanun Komisyona geri çekilmeye çalışılıyor 75e göre
veya 88e göre. Hiç de önemli değil. Önemli olan, bu niyeti sorgulamak
lazım. Niye çekiyorsunuz? Yarın görüşelim. Eyvallah,
yarın görüşelim ama niye Komisyona çekiyorsunuz?
Şimdi, bir zaruretin, mecburiyetin
samimiyetle hukukileştirilmesi için bir araya geldik. Bir
kardeşimizin çok özel bir sebebinden dolayı, hanım
milletvekillerimizin, kadın milletvekillerimizin tayyör, ceket giymesine
yani pantolon giymesine imkân sağlayalım ama bugün, bu konuya bir
başka şeyler girmeye başladı. Kravat takılmasın,
Genel Kurula baş örtüsüyle girilsin.
Değerli arkadaşlar, yani üzüm
mü yiyeceğiz, bağcıyı mı döveceğiz? Başka
alanların sorunlarını başka alanlara
karıştırarak tartışma çıkartmanın, gerginlik
yaratmanın, başlarken böyle anlamsız bir sürtüşmeye
girmenin ne faydası var? Doğru mu bu hadise arkadaşlar?
Şimdi, Komisyon
Kimdir Komisyon
Başkanı bilmiyorum, yeni Millî Eğitim Komisyonumuz
ÜNAL KACIR
(İstanbul) Burhan Kuzu.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Burhan Kuzudan
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) Burhan Kuzudan geliyor.
BURHAN KUZU
(İstanbul) Burhan Kuzu yanlış yapmaz zaten ondan Doğru.
diyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Devamla) Ah Hocam, ah benim güzel Hocam, yaptığınız her
doğru böyleyse işimiz zor demektir. Değerli Hocam,
yaptığınız her doğru böyle
tartışılacaksa, bu Meclisi gerecekse yanlış
olmuştur. Dolayısıyla, yani çok samimiyetle, iş
birliğiyle, uzlaşarak başladığımız şu
ilk günde böyle bir tartışmaya sebep olmak doğru
olmamıştır Hocam, gerekçeniz ne olursa olsun ve gerçekten
toplumun
Milliyetçi Hareket
Partisi olarak söylüyorum: Yükseköğrenimde başını
örttüğünden dolayı öğrenim özgürlüğü kısıtlanan
çocuklarımızın sorunları çözülmelidir. Milliyetçi Hareket
Partisi teklifinin arkasındadır. Gelin Anayasayı tekrar
değiştirelim, bunu düzeltelim ama bu mecburiyeti, bu desteği bir
başka alanda kullanmaya kalkarsanız bunda başka niyet aramak
lazım. Hocam, yanlış olan husus budur.
Dolayısıyla, ben Başkanın
Tabii, yanıltılıyor:
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Şandır
Evet, lehte
Buyurun.
Süreniz üç dakika.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında Genel Kurulun biraz önceki
ara verme süreci içerisinde biz grup başkan vekili
arkadaşlarımızla bu konuyu müzakere etmiştik. Biz geneli
üzerinde konuşmayı yapalım, arkasından bunu komisyon
gündemine alacak, orada değerlendirmeleri yapacak. Bu süreç içerisinde ne
yapalım? dedik. Ondan önceki görüşmelerimizde uluslararası
sözleşmeyi görüşmeyeceğimizden dolayı bir kısım
arkadaşlarımızın işleri olduğundan
göndermiştik. Dedik arkadaşlara Uluslararası sözleşmeleri
görüşecek miyiz? Bir kısmı Benim konuşmacım yok,
gidiyorlar. dedi. Konuşmacı arkadaşlarınız yoksa bu teklifi gündemden çekelim,
uluslararası sözleşmeyi, gündemimizde olan altı tane
sözleşmeyi de görüşüp bitirelim. dedik. Sayın Başkan ara vermeden
önce, ara verdiği sırada bunu değerlendirdik. Sonradan dedik ki:
Geneli üzerindeki görüşmeyi de yapmayalım. Teknik olarak bir
düzenleme yapmamız gerekiyor. Bu teknik düzenleme
Hatta, biz Sayın
Komisyon Başkanını buraya getirelim, konuşalım,
imzasını atsın, isteminde bulunsun... O ara Kanunlar
Kararlardaki arkadaşlarımız bunun 88inci maddeye göre
istenmesinin ve düzenlenmesinin gerektiğini ifade ettiler. Komisyonun
burada olup istemesiyle, Komisyon sıralarında oturup istemesi ile
imzalı dilekçeyle istemesi arasında hukuki olarak hiçbir anlam,
farklılık yoktur.
Bakınız
(CHP ve BDP
sıralarından gürültüler)
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Hayır, oturması lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Bakınız
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Oturması lazım, görmemiz lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Değerli arkadaşlar, müsaade edin.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Hacca gidenler de oy kullanıyordu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Sayın Kaplan, müsaade edin.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Sayın Kaplan, hiç öyle bir şey yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Burada oturması lazım Komisyonun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Sayın Kaplan, müsaade edin.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Sayın Kaplan, hiç öyle bir şey yok.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Bakın, Sayın Kaplan, siz daha yeni Grup Başkan Vekili
oldunuz.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Vallahi, hacca gidenlere de oy kullandırdınız.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI
(İstanbul) Hiç öyle bir şey
yok. Çok daha farklı şeyler var, konuşturma bizleri.
BAŞKAN Lütfen
. Lütfen
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Hukukçu olabilirsiniz ama Meclisin kanunları, kuralları tecrübeyle
ortaya çıkar. Az önce dediniz ki: Okuyup öğren de gel, önce aleyhte,
sonra lehte konuşulur. Hâlbuki, 60ıncı maddeyi okumuş
olsaydınız veya duymuş olsaydınız, dört senelik
milletvekilliği döneminizde burada kendinizi tam vermiş
olsaydınız, önce lehte, sonra aleyhte
konuşulacağını bilirdiniz çünkü 60ıncı madde
oydu.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Usul tartışması açılıyor Elitaş, açan
konuşur.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Şimdi, bakın değerli arkadaşlar, 56ncı madde ne
diyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışanlarının ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda çalışanlarla milletvekillerinin
kılık kıyafetini düzenliyor. Geçen dönemde 2 tane bayan
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Kadın diyeceksin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
kadın arkadaşımız Meclis Başkan Vekili seçildiler.
Onların frak ve yelekle ilgili problemleri vardı, Başkanlık
Divanı, bu konuyu -56ncı maddeyi- bütün grupların anlaşmasıyla
birlikte, İç Tüzük değişikliğine ihtiyaç duymadan çözdü.
Şimdi, bu konuyla ilgili 88inci
madde
Bir arkadaşımız 75inci maddeyle ilgili bir şey
söylüyor, diyor ki: Bunu çekerse ancak teklif sahibi veya Hükûmet çekebilir.
Teklif sahibi çekiyorsa Ben görüşülmesini istemiyorum. anlamında
çekiyordur. O zaman birisi Ben bunu kabul ediyorum. deyip benimserse
görüşmelere devam edilebilir. 75inci madde tamamen bununla ilgilidir.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) 88inci
madde, komisyonun Ben irademe devam ediyorum, bunu görüşmeyi istiyorum,
bu iradem aynı şekilde devam ediyor. diye komisyona çektiğinin
ifadesidir.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Elitaş, geri vitese niye taktınız, onu anlat. Niye geri
çekiyorsunuz, onu anlat da anlayalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla)
Ben, Başkanlığın uygulamasının doğru
olduğunu ifade ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Hikâye anlatmayın, niye geri çekiyorsunuz onu anlatın bize.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Yarın Komisyonda öğrenirsiniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak)
Ya niye geri çekiyorsunuz?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Komisyon çekiyor, Komisyon çekiyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) Genel
Kurula, kamuoyuna doğru bildirin, doğru konuşun.
USTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Yarın Komisyonda öğrenirsiniz.
BAŞKAN Değerli
milletvekilleri, İç Tüzük 88 Esas komisyon veya Hükûmet, tasarı veya
teklifin belli birkaç maddesinin veya tamamının geri çekilmesini, bir
defaya mahsus olmak üzere isteyebilir. diyor. Tutumumuz bu merkezdeydi,
tutumumuzda bir değişiklik olmadığına göre komisyon
KAMER GENÇ (Tunceli) Sayın
Başkan, Meclisi çok keyfî yönetiyorsunuz. Tutanakları açıp
bakın, aleyhte ilk sözü kim istedi? (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
BAŞKAN Tutanaklarda da var,
size
Bir saniye
Lütfen oturur musunuz, ben size söz vermedim Sayın Genç.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, Meclis Başkanlığına hakaret ediyor
efendim bu.
KAMER GENÇ (Tunceli) Çok keyfî yönetiyorsunuz!
BAŞKAN Lütfen oturur musunuz.
İlk önce söz isteyiniz. Mecliste söz almadan konuşulamaz
yazılı veya sözlü. İlk önce söz isteyiniz. Lütfen
KAMER GENÇ (Tunceli) Daha dün oturdun
buraya, bu Meclisi çok keyfi yönetiyorsun. Keyfî yönettiğin zaman seni
orada oturtmayız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkanım
Sayın grup başkan vekilleri
KAMER GENÇ (Tunceli) Aç
tutanakları, aç tutanakları, kim aleyhte söz istedi? Önce aleyhte söz isteyen benim.
BAŞKAN Tutanaklarda var
Bakınız 75inci madde
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, Meclis
Başkanlığına hakaret ediyor bu kişi! Sayın grup
başkan vekilleri
Sayın grup başkan vekilleri
KAMER GENÇ (Tunceli) Önce aleyhte söz
isteyen benim,
BAŞKAN Hayır, tutanaklarda
birçok uygulama var burada size gösterebilirim, gelin göstersinler.
KAMER GENÇ (Tunceli) Tutanakları
açalım
BAŞKAN Tamam, lütfen, lütfen
KAMER GENÇ (Tunceli) Çok keyfî
yönetiyorsun.
BAŞKAN Hayır, keyfiyle
alakası yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) İstediğine
söz verip vermeme hakkına sahip değilsin. Meclisi doğru yönet!
BAŞKAN Ben 88inci maddeyi uygulamaya
çalıştım, usul açtınız ve ben yaptığım
uygulamanın doğru olduğu kanaatindeyim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Bu bağımsız mı?
Bağımsız mı bu?
KAMER GENÇ (Tunceli) Sana ne yahu, sana ne! (AK PARTİ
sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Ben seninle konuşmuyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Sen kim
oluyorsun benim Grup Başkanıma müdahale ediyorsun?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Ben Grup Başkan Vekiliyle konuşuyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) Git yerine otur!
Otur yerine! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Grup Başkan Vekili
Sayın Grup Başkan Vekili
KAMER GENÇ (Tunceli) Bilmediğin
konularda konuşma! Sen gel benim yanımda staj yap.
BAŞKAN Lütfen
Lütfen
Sayın Genç, lütfen
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Grup Başkan Vekili, duymamakla mükellefsiniz herhâlde siz.
KAMER GENÇ (Tunceli) Gel sana biraz
bilgi vereyim ya! Gel sana biraz bilgi öğreteyim!
BAŞKAN Lütfen, yerinize oturun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, Meclis Başkanlığına hakaret ediyor
efendim.
BAŞKAN Lütfen yerinize oturun.
KAMER GENÇ (Tunceli) Bilmediğin
şeyleri konuşma yahu!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Meclis Başkanlığına hakaret ediyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) Yani orada ilk
sözü ben istiyorum, tutanakları getirelim bakalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, siz işleme devam edin.
KAMER GENÇ (Tunceli) İlk sözü ben istiyorum,
başkasına veriyorsun çünkü AKP Grubu benim konuşmamdan
rahatsız oluyor. Ben o rahatsızlıkları
BAŞKAN Kusura bakmayın, siz
böyle konuşursanız
Size söz vermedik.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri)
Sayın Başkan, işleme devam edin efendim.
BAŞKAN Şimdi efendim, 2nci
sıraya alınan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile İran İslam
Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında Kapıköy ve Razi Kara Hudut
Kapılarının Ortak Kullanımına İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlıyoruz.
IX.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER (Devam)
B) Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.- Türkiye Cumhuriyeti
Hükûmeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükûmeti Arasında
Kapıköy ve Razi Kara Hudut Kapılarının Ortak
Kullanımına İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/287) (S.Sayısı: 2)
BAŞKAN - Komisyon? Yok.
Hükûmet? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonraki görüşmelerde de,
Komisyonun bulunmadığı anlaşıldığından,
komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla görüşmek
üzere sözlü soru önergeleriyle Kanun tasarı ve tekliflerinin
görüşülmesi için, 12 Ekim 2011 Çarşamba günü saat 15.00te toplanmak
üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma
Saati: 18.08