TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
27nci
Birleşim
21
Kasım 2012 Çarşamba
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMA
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Iğdır
Milletvekili Sinan Oğanın, son zamanlarda artan terör
olaylarına, Dünya Televizyon Gününe ve Anadolu Ajansı Genel
Müdürünün Milliyetçi Hareket Partisini kınamasına ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Mardin Milletvekili
Abdurrahim Akdağın, 21 Kasım Mardinin Kurtuluş Gününe
ilişkin gündem dışı konuşması
3.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, muharrem ayı ve Kerbela olayına
ilişkin gündem dışı konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutanın, elektrik dağıtım
özelleştirmelerinden sonra Artvinin ilçelerinde sık sık
elektrik kesintileri yaşandığına ve bu sorunun çözülmesi
gerektiğine ilişkin açıklaması
2.- Isparta
Milletvekili S. Nevzat Korkmazın, Isparta-Antalya-Dereboğaz yolunun
duble yol hâline getirilmesinin ileriki yıllara
bırakıldığına ve bu yolun yapımı için tüm
Isparta milletvekillerini harekete geçmeye davet ettiğine ilişkin
açıklaması
3.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemirin, AKPnin ülke çapında üye yazım kampanyası
düzenlediğine ancak Siyasi Partiler Sicil Bürosunun yaptığı
çalışmada sahte üye kayıtları
yapıldığının tespit edildiğine ilişkin
açıklaması
4.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, hâkim ve savcıların kişisel
güvenliklerinin artırılması amacıyla yapılan indirimli
silah kampanyasına ve Van ilinde depremzedeler için yapılan
konutların suları bağlanmadığı için
vatandaşların bu konutlara taşınamadığına
ilişkin açıklaması
5.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın, Dünya Çocuk Hakları Günü
nedeniyle çocuklarımıza yaşanacak bir dünya bırakmak için
her türlü savaşa karşı durulması gerektiğini
anımsatmak istediğine ilişkin açıklaması
6.- Adana Milletvekili
Ali Halamanın, şehitlere rahmet dilediğine ve Hükûmeti
memleketin sosyal faaliyetleriyle ilgili samimiyete davet ettiğine
ilişkin açıklaması
7.- Giresun Milletvekili
Selahattin Karaahmetoğlunun, Hükûmet temsilcileri ile Öcalan
arasındaki görüşmelerde alınan kararların kamuoyunun
bilgisine sunulmasını beklediklerine ilişkin
açıklaması
8.- Mardin Milletvekili
Erol Doranın, açlık grevlerinin sona ermesine ve bundan sonra da
diyalog ve müzakerelerin sürmesini dilediklerine ilişkin
açıklaması
9.- Mersin Milletvekili
Mehmet Şandırın, muharrem ayı ve Kerbela olayına
ilişkin açıklaması
10.- Muş
Milletvekili Sırrı Sakıkın, açlık grevlerinin sona
ermesine ve bundan sonra da diyalog ve müzakerelerin sürmesini dilediklerine
ilişkin açıklaması
11.- İstanbul
Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları
Gününe ve ülkemizdeki çocukların durumuna ilişkin
açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Aynanın, Dilekçe Komisyonu üyeliğinden istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/77)
2.- Bingöl Milletvekili
İdris Balukenin, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin
önergesi (4/78)
B) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Şanlıurfa
Milletvekili İbrahim Binici ve 21 milletvekilinin, özellikle son
yıllarda terör suçu işlediği gerekçesiyle tutuklanan ve hüküm
giyenlerin sayısında meydana gelen artışın
nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/418)
2.- BDP Grubu
adına Grup Başkan Vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın,
yükseköğretimin giderek paralı hâle getirilmesinin
yarattığı sorunların ve yükseköğretimde eğitimin
tamamen parasız olabilmesi için neler yapılması
gerektiğinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/419)
3.- İstanbul
Milletvekili Erdoğan Toprak ve 20 milletvekilinin, ÖSYM'nin
güvenilirliğinin ve yapılan sınavlarda hak kaybına
uğrayanların mağduriyetlerinin giderilmesi için
yapılması gerekenlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/420)
C) Çeşitli
İşler
1.- Görüşmeleri
izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan Mısır
Parlamentosu Şûra Konseyi İnsan Kaynakları Gelişimi ve
Yerel Yönetimler Komitesi üyesi parlamenterlerinden oluşan heyete
Başkanlıkça Hoş geldiniz. denilmesi
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- CHP Grubunun, beyaz
et sektörünün sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan (10/220) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesinin
ön görüşmesinin Genel Kurulun 21/11/2012 Çarşamba günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Bolu Milletvekili
Tanju Özcanın, Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun şahsına
sataşması nedeniyle konuşması
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlarda
Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.- Sağlık,
Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda açık
bulunan üyeliğe seçim
2.- Dilekçe Komisyonunda
açık bulunan üyeliğe seçim
X.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
3.- Finansal Kiralama,
Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı ile Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu (1/601) (S. Sayısı: 239)
XI.- OYLAMALAR
1.- Finansal Kiralama,
Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısının
oylaması
XII.- YAZILI SORULAR VE
CEVAPLARI
1.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, çevre düzeni
planları değiştirilirken müellif belgesi yeterliliği
aranmamasına ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/9846)
2.- Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutanın,
Artvin Çoruh Üniversitesi öğrencilerinin barınma sorununa
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/11080)
3.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin, 2003-2012
yılları arasında Bakanlık bünyesinde kiralama yoluyla
hizmet veren binalara ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıçın cevabı (7/11081)
4.- Mersin Milletvekili Ali Özün, gençlik ve spor il
müdürlüklerinin yetki ve bütçelerini artırmaya yönelik
çalışmalara ve Mersindeki jimnastik aletlerine desteğe
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/11082)
5.- Mersin Milletvekili Ali Özün, 2012 Londra
Olimpiyatlarının sonucuna ve yetenekli sporculara devlet
desteğinin arttırılmasına ilişkin sorusu ve Gençlik ve
Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/11083)
6.- Ankara Milletvekili Levent Gökün, Londra Olimpiyat
Oyunlarına ve İstanbulun 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları
adaylığına ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıçın cevabı (7/11084)
7.- Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar
Soydanın, lise düzeyindeki genç sporcuların sorunlarına
ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın
cevabı (7/11085)
8.- İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serterin,
Ankarada Cebeci İnönü Stadının yıkılacağı
iddialarına ilişkin sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat
Kılıçın cevabı (7/11086)
9.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin,
Bakanlık merkez ve taşra teşkilatları ile bağlı
birimlerinde yapılan protokol harcamalarına ilişkin sorusu ve
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı (7/11285)
10.- İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türelinin, üniversite öğrencilerinin barınma sorununa ilişkin
sorusu ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıçın cevabı
(7/11286)
11.- İstanbul Milletvekili Umut Oranın,
Ankaranın Gölbaşı ilçesinde TOKİ tarafından inşa
edilen toplu konut uygulamasının yönetimine ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/11416)
12.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzelin, Nilüfer Çayı havzasındaki kirlilik oranına ve alınan
önlemlere ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/11543)
13.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın,
İzmitin bir mahallesinde yaşayan vatandaşların
arazilerinin kamulaştırılmasından kaynaklanan sorunlara
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/11566)
14.- Iğdır Milletvekili Sinan
Oğanın, Anadolu Ajansı tarafından düzenlenen bir sertifika
programına ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınçın cevabı (7/11662)
21 Kasım 2012 Çarşamba
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 14.00
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
ŞAHİN (Ankara), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
----------0----------
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için üç
dakika süre vereceğim. Sayın milletvekillerinin oy düğmelerine
basarak salonda bulunduklarını bildirmelerini, bu süre içerisinde
elektronik sisteme giremeyen milletvekillerinin salonda hazır bulunan
teknik personelden yardım istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen
üyelerin ise yoklama pusulalarını görevli personel
aracılığıyla üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
Görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, son zamanlarda artan terör olayları
hakkında söz isteyen Iğdır Milletvekili Sayın Sinan
Oğana aittir.
Buyurun Sayın
Oğan. (MHP sıralarından alkışlar)
Sayın
milletvekilleri, Genel Kurulumuzda çok yoğun bir uğultu var,
Sayın Hatibin sözlerini hepimizin doğru işitebilmesi için
Uğultudan ben kendi sesimi duyamıyorum. Uğultuyu kesebilirsek
eğer
Buyurun Sayın
Oğan.
IV.-
GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A)
Milletvekillerinin Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Iğdır Milletvekili Sinan Oğanın,
son zamanlarda artan terör olaylarına, Dünya Televizyon Gününe ve Anadolu
Ajansı Genel Müdürünün Milliyetçi Hareket Partisini kınamasına
ilişkin gündem dışı konuşması
SİNAN
OĞAN (Iğdır) Teşekkür ederim Muhterem Başkanım.
Saygıdeğer
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle matem ayı olan muharrem
ayında İsrailin yeni matemler yaratan, yeni canlara kıyan, yeni
ocakları söndüren saldırılarını kınamak
istiyorum; şiddetle, nefretle, hiddetle kınıyorum.
Bugün Dünya
Televizyon Günü. Televizyonlar doğru amaç için
kullanıldığında son derece faydalı ama
yanlış ellere geçtiğinde nasıl tehlikeli bir araç
olacağını günümüzde görüyoruz. Bu vesileyle Meclis
Televizyonunun da yanlış ellerde nasıl sansürlendiğinin de
bir kez daha altını çizmek istiyorum. Dünya Televizyon Günü, her ne
kadar saat yediden sonra Meclis televizyonunu AKP İktidarı kapatsa da
kutlu olsun.
Bu arada
değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi dün bir önerge
vermişti, gensoru vermişti. Gensoru muhalefetin en doğal
haklarından birisidir. Denetim görevini Meclisin yerine getirmesi için
vermiş olduğu bir haktı ve Milliyetçi Hareket Partisi bu hakkını
kullandı. Ancak dün bir bürokrat, Anadolu Ajansı Genel Müdürü, kendi
twitter adresinden partimizi kınadığını
açıkladı. Bu, öncelikle sayın Adalet ve Kalkınma Partisi
milletvekilleri, size hakarettir, Sayın Başbakan Yardımcısı
Arınça hakarettir ve Hükûmetinize hakarettir. Dün biz Anayasanın
bize verdiği hakkı kullandık, siz de iktidar olarak,
çıktınız, burada kendinizi savundunuz, oylama yapıldı
ve demokratik bir şekilde hak yerini buldu -her ne kadar kalkan ellerle bu
yapılsa da- ancak Anadolu Ajansı Genel Müdürünün böyle bir hakkı
var mıdır? AKP grup başkan vekillerine soruyorum: Siz bunu
tasvip ediyor musunuz? Anadolu Ajansı Genel Müdürü kendi işine
baksın, Anadolu Ajansı Genel Müdürünün işi değil MHPyi
kınamak, onun işi görevini yapmaktır. Dolayısıyla
herkes haddini bilecektir. Bu ülkede, maalesef, herkes haddini bilmediği
için siyaset heveslisi bürokratların bu şekilde talihsiz
açıklamalarıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup başkan vekilleri de burada Anadolu
Ajansı Genel Müdürünün kendi işlerine
karışmasını, çıkıp, bu kürsüden
kınayacaktır diye umuyorum, ümit ediyorum.
Bir de tabii,
bugün Mardinimizin Onur Günü, yeri gelmişken onu da kutlamak istiyorum,
her ne kadar sizin bölücü Büyükşehir Yasanız Mardini,
düşmanın işgal edemediği Mardini bugün birilerine
peşkeş çekse de Mardinin -inadına- Onur Günü kutlu olsun,
Mardin halkı da gereken cevabı sandıkta verecektir.
Değerli
milletvekilleri, terör, maalesef, son günlerde gündemimizin en önemli maddesi
olmaya devam ediyor. Bir yanda Gazzede İsrail terörü devam ederken
diğer yanda sizin yanlış uygulamalarınız sebebiyle
askerlerimiz şehit oluyor. Her gün üçer beşer askerlerimiz şehit
oluyor. Bir taraftan terör silahıyla bu ülkeyi tehdit ederken, bir
taraftan terör yardakçıları açlık grevleriyle Hükûmeti tehdit
eder noktaya gelmiştir. Aslında buradan şunu ifade etmek
istiyorum: Siz düne kadar tek başına iktidardaydınız, bugün
artık sizin koalisyon ortaklarınız var. Koalisyon ortaklarınızdan
birisi İmralı öteki Barzani; koalisyon ortağınız
hâline gelmiştir.
Uluderede
açlık grevini yapanları, Uludereyi ve diğer, bu ülkeyle
sıkıntılı durumda olan her yeri ziyaret ediyorsunuz
değerli komisyon üyeleri -ilgili
komisyon üyeleri- bir de şehit ailelerini ziyaret etseniz. Bu komisyonlara
da buradan çağrıda bulunuyorum: Gazilerimizi de bir ziyaret edin,
ayağınız o tarafa doğru gitmiyor mu? Uludereye
koşarak gidenler, başka yerlere koşarak gidenler, niye, acaba,
şehit ailelerini ziyarete hiç gitmiyorlar? Açlık grevi günlerce
televizyonlarda gösterildi. Şehit ailelerimizin, gazilerimizin
durumları, niye, bu ülkede gündem maddesi yapılmıyor, bunu da
sormak lazım.
Biz size terörü
sıfır noktasında bıraktık, siz sıfır sorun
diye yola çıktınız, sıfır komşu ve teröre
karşı maalesef sıfır samimiyetle bugünkü duruma gelmiş
bulunuyorsunuz.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Oğan.
Gündem
dışı ikinci söz, 21 Kasım Mardinin Kurtuluş Günü
nedeniyle söz isteyen, Mardin Milletvekili Sayın Abdurrahim Akdağa
aittir.
Buyurun Sayın
Akdağ. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
2.- Mardin Milletvekili
Abdurrahim Akdağın, 21 Kasım Mardinin Kurtuluş Gününe
ilişkin gündem dışı konuşması
ABDURRAHİM
AKDAĞ (Mardin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 21
Kasım Mardinin Kurtuluş Günü münasebetiyle şahsım
adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
İşgalden
bahsederken, öncelikle, Kudüs işgalcisi İsrail rejimini
kınıyorum, Filistinli kardeşlerime buradan selamlarımı
ve hürmetlerimi gönderiyorum.
Değerli
milletvekilleri, Fransız Kolonel Normanın yanına birkaç subay
daha alarak Mardini işgal etmek üzere görevlendirildiğini biliyoruz.
Mardin işgalden, kaleden patlatılan top dışında tek
bir kurşun atılmadan, zekâ ve yiğitlik eseri bir stratejiyle
kurtulmuştur. Mardinin, aslında, hiç işgale
uğramadığı ve bu nedenle, kurtuluş günü
olamayacağı anlaşıldığından, Mardinin
kurtuluşunun 91inci yıl dönümü kent merkezinde 2010
yılında son kez kutlandı. Mardin Belediye Meclisinin aldığı
kararla, 21 Kasım günü Onur Günü olarak belirlendi.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ İktidarı
döneminde Mardinimize her alanda hizmet götürmeye çalıştık.
2003-2012 yılları arasında sağlık alanında
vatandaşlarımız için 168 milyon TL ödenek kullanıldı.
Yine bu dönemde, 244 yataklı Kızıltepe Devlet Hastanesi ve 150
yataklı Midyat Devlet Hastanesi hizmete açıldı. Hâlen 300
yataklı Mardin Devlet Hastanesi ve 150 yataklı Nusaybin Devlet Hastanesinin
inşaatı devam etmektedir.
Yörede elektrik kesintisi
ve voltaj düzensizliği en büyük problemlerden birisi olduğu
bilinmektedir. 2002 yılında elektriğe 7,5 milyon TL ödenek
ayrılırken, 2012 yılında bu rakam 22 milyon TLye
çıkarıldı.
AK PARTİnin
eğitime verdiği önemi hepimiz bilmekteyiz. Mardinde 2003-2012
yılları arasında 2.680 derslik yapıldı.
Kızıltepe ilçesinde 16 derslikli sağlık meslek lisesi ve 24
derslikli Anadolu öğretmen lisesinin inşaatı devam etmektedir.
Sağlıklı
bir nesil yetiştirmek için Hükûmetimiz 2012 yılında Gençlik
Spora 5,3 milyon TL ödenek aktarmıştır.
Mardinli
hemşehrilerimize 2002 yılında Sosyal Yardımlaşma
Vakfından 9 milyon TL ayrılırken, 2012 yılında Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığımız 69 milyon TL tahsis
etmiştir.
Devlet Su
İşleri kapsamında 2003 yılında 633 bin TL ödenek
sağlanırken, 2003-2012 arasında toplam 316,5 milyon TL ödenek
ayrılmıştır.
Ayrıca
Mardinin en büyük ilçesi olan Kızıltepenin kanayan yarası olan
Zergan Deresinin ıslahı için 12 milyon TL keşif bedelli proje
onaylanmıştır. Revizyon çalışması ve ihaleyi
müteakip bu problemin çözüme ulaşması da inşallah bizim
iktidarımıza nasip olacaktır.
Sayın
milletvekilleri, kentsel dönüşüm kapsamında altmış
yıllık altyapının yenilenmesi bitme aşamasına
gelmiştir. Mardinin UNESCO dünya kültür mirasına
adaylığı hedeflerimiz arasındadır.
Mardin, 2003
öncesinde yalnızca 28 kilometrelik duble yola kavuşmuşken
2003-2012 arasında 213 kilometrelik yolu tamamlanmıştır.
Yani seksen yılda sadece
Tarım
memleketi Mardinimiz 2002den önce 21 milyon TL destekleme alırken,
2002-2011 arası 714 milyon TL destekleme verilmiştir.
2023 vizyonunda
Mardini kültür, sanat ve turizm şehri yapmak, yıllık 5 milyon
turist kapasitesine eriştirmek, 5 milyar dolar turizm geliri ve 5 milyar
dolar ihracat geliri elde etmek amacımızdır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; tarihî kimliğine
kavuşturmak için çaba harcadığımız ve büyükşehir
belediyesi olacak Mardin şehrimize başta sizler olmak üzere
doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm
vatandaşlarımızı bekleriz.
Bu millet
inandı mı yapar; inandık ve başardık.
Değerli
milletvekilleri, bu duygu ve düşüncelerle Mardinin 21 Kasım Onur
Gününü tekrar kutlar, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK
PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Akdağ.
Gündem
dışı üçüncü söz, muharrem ayı ve Kerbela olayı
konusunda söz isteyen İstanbul Milletvekili Sayın Ali Özgündüze
aittir.
Buyurun Sayın
Özgündüz. (CHP sıralarından alkışlar)
3.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, muharrem ayı ve Kerbela olayına
ilişkin gündem dışı konuşması
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Evet, yine geldi
muharrem
Bu ay, matem ayı, mâhî muharrem. Üç gün sonra âşûrâ, yani
muharremin onuncu günü. İmam Hüseyinin Kerbelada zalimce şehit
edildiği gün.
Kimdir ol
şahı şehidi Kerbela
Nûr-i çeşmi
Murteza, Al-i Aba
Ceddi pakidir
Muhammet Mustafa
Ağla,
matemdir muharremdir bugün
İnle,
matemdir muharremdir bugün
Bu tür mersiyeler
okunur. Bildiğiniz gibi, tarihteki o kanlı güne ağıtlar
yakılır, o an anılır. İmam Hüseyin, Kerbelada gerçek
dini, İslamı, ahlakı, zalime boyun eğmemeyi, onurlu
duruşu, erdemi, hürriyeti, adaleti, dürüstlüğü temsil ederken,
karşısında bulunan Yezit sahte dini, zorbalığı, güç
ve iktidar uğruna her şeyi mübah sayan, bu uğurda Peygamberin
soyunu dahi yok etmeyi göze alan, onları susuz şehit edip, geride
kalan çoluk çocuklarını esir ederek Kûfe ve Şam
sokaklarında dolaştıran hatta atalarının kesik
başlarını mızraklar ucunda dolaştıran sahte dini,
yaptığı icraatlara dinî kılıf uydurmayı, Emevi
anlayışı temsil etmekteydi. O anlayış ne Allahtan
korkuyordu ne de Resulullahtan utanıyordu.
Bu yas
değerli milletvekilleri, bütün Müslümanların yasıdır.
Şiisi olsun, Sünnisi olsun, Alevisi, Şafiisi, Hanefisi, Caferisi
herkesin ortak değeri olan ehlibeyte yas tutmak bir ibadettir ve
şükür ki topraklarımızda, Türkiyede herkes ehlibeyte aynı
derecede ihtiram gösterir, bu aya özen gösterir, İmam Hüseyine yas tutar.
Bu bizim güzelliğimizdir. Bu, bu toprakların İslamı
doğru anlayışının bir güzelliğidir.
Bugün çevremizde
mezhepler yüzünden insanlar birbirini boğazlarken biz, o
güzelliğimizle diğer ülkelere de örnek bir anlayışı
geçmişten beri de ortaya koyduk, bugün de bunu ortaya
koymalıyız.
Emperyalistlerin
istediği özellikle günümüzde mezhep çatışmalarıdır.
Bölgede benim endişem var, önümüzdeki süreçte mezhep
çatışmaları çıkabilir. Bize düşen görev, bana göre,
Türkiyedeki bu anlayışı, laik cumhuriyet içinde
yaşadığımız, birbirimize saygı, inançlara
saygı anlayışını aynı zamanda bölgemize de yaymak
ve toplumsal barışa, bölge barışına saygılı
olmaktır.
İmam Hüseyin
diyor ki: Kim bir bardak soğuk su içse beni hatırlasın. O
zulümden, o vahşetten kurtulan Hazreti Zeynep ne zaman su içse, su istese
suyu bekletirdi. Bir damla suya hasret giden evlatlarım, ağabeyim
Hüseyin, bu suya hasret gitti, ben nasıl soğuk su içerim? diyerek
bekletirdi, ısınırdı, öyle içerdi.
O günden bir sahne
anlatayım. Niye bu matem, bin dört yüz yıldır bu acı
dinmiyor, daha iyi anlaşılsın. Çocuklar, dudakları
susuzluktan çatlamış, kurumuş bir hâlde su isterken İmam
Hüseyinin kardeşi Hazreti Abbas
-Alemdar- atını Fırata sürdü, suyu tuluma doldurdu,
gelirken Yezitin askerleri kolunu kestiler. Su yere düştü, su akmaya
başladı. Sanki ruhum da bedenimden akıyordu. diye tasvir
ediyor. Öbür eliyle aldı, onu da kestiler. Ben gittim, o topraklarda, o
mübarek kolların kesildiği yerleri ziyaret ettim. Attan düştü,
yüzü kan içinde, İmam Hüseyin başına geldi, çadıra götürmek
istedi. Beni oraya götürme, ben yeğenlerime su getireceğim diye söz
verdim. Ben onların yüzüne nasıl bakarım? dedi ve orada
defnedildi. Bu şekilde tarihin gördüğü en büyük vahşet fakat biz
buradan bu dersi çıkarmalıyız; işte, sahte din,
yanlış din Peygamberin evladını dahi kesebiliyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(Devamla) Biz barışa vesile kılmalıyız, kardeşliğe
vesile kılmalıyız diyorum, hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Bu muharrem ayı münasebetiyle Genel Kuruldan da biraz
daha ihtiram bekliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Çok
teşekkür ederim Sayın Özgündüz.
60ıncı
maddeye göre pek kısa söz taleplerine cevap vereceğim, her zaman
olduğu gibi.
Sayın
Bayraktutan
V.- AÇIKLAMALAR
1.-
Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutanın, elektrik
dağıtım özelleştirmelerinden sonra Artvinin ilçelerinde
sık sık elektrik kesintileri yaşandığına ve bu
sorunun çözülmesi gerektiğine ilişkin açıklaması
UĞUR
BAYRAKTUTAN (Artvin) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Daha önce Enerji
Bakanlığına yazılı birkaç kere soru sormamıza
rağmen ne yazık ki bu konuda doyurucu bir yanıt alamadık. Özellikle
elektrik dağıtım özelleştirmelerinden sonra Artvin
ilçelerinde sık sık elektrik kesintileri yaşanmakta, Ardanuç,
Şavşat ve Yusufeli gibi iç ilçelerimizde ve vatandaşın
buzdolapları, elektrikli aletleri sık sık bozulmaktadır. Bu
konuda yapmış olduğumuz başvurular ne yazık ki
sonuçsuz kalmıştır. Bunun yanında, özelleştirmeyi
yapan şirket, özellikle yerleşim birimlerinde, köy gibi yerlerde gece
aydınlatmalarına ilişkin sokak lambalarını kesmiş
bulunmaktadır. Yaban hayatının olmuş olduğu, yani
yaban hayvanlarının olmuş olduğu bir coğrafyada,
köylerde vatandaş sık sık mağduriyet yaşamakta, gece
vakti bir evden bir yere gitmesi zor olmaktadır. Bu nedenle, Sayın
Bakanın bu konuya el koymasını ve Artvinde ortaya çıkan ve
Türkiyenin birçok yerinde enerji dağıtım
özelleştirmesinden kaynaklanan bu sorunun, elektrik kesintileri nedeniyle
yaşanan bu sorunun ve özellikle bir politika hâline gelen sokak
lambaları
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Korkmaz
2.-
Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmazın, Isparta-Antalya-Dereboğaz
yolunun duble yol hâline getirilmesinin ileriki yıllara
bırakıldığına ve bu yolun yapımı için tüm
Isparta milletvekillerini harekete geçmeye davet ettiğine ilişkin
açıklaması
S. NEVZAT KORKMAZ
(Isparta) Sayın Başkan, Isparta için hayati önem taşıyan
bir hususu yüce Meclisimizle paylaşmak istiyorum.
Orta Anadoluyu
güneye bağlayan en önemli güzergâh olan, yörede bilinen ismiyle
Isparta-Antalya-Dereboğaz yolunun duble yol hâline getirilmesinin ileriki
yıllara bırakıldığı, bunun yerine
Ağlasun-Bucak-Antalya yolunun tüm doğal zorluklar ve zorlamalara
rağmen asıl güzergâh olarak tespit edilip duble yol hâline
getirilmesine karar verildiği bilgilerine
ulaşılmıştır.
Sayın
Başbakan, Hükûmet Meydanında, Ispartalıya Dereboğazı
yolunun duble yol yapılacağı sözünü vermiştir. Ülkenin
Başbakanı verdiği sözün arkasında durmalıdır.
Buradan bir
çağrı yaparak, bu yol için tüm Isparta milletvekillerini harekete
geçmeye davet ediyor, AKP milletvekillerinin yapacağı her
girişime Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek olmaya hazır
olduğumuzu ifade ediyor, saygılarımı sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Erdemir
3.-
Bursa Milletvekili Aykan Erdemirin, AKPnin ülke çapında üye yazım
kampanyası düzenlediğine ancak Siyasi Partiler Sicil Bürosunun
yaptığı çalışmada sahte üye kayıtları
yapıldığının tespit edildiğine ilişkin
açıklaması
AYKAN ERDEMİR
(Bursa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP, ülke
çapında üye yazım kampanyası düzenliyor. Bu kampanyada en çok
üye yazan partililere promosyon olarak dizüstü bilgisayar, kol saati ve
altın veriyor. Başarılar dileriz. Dileriz dilemesine de Siyasi
Partiler Sicil Bürosunun yaptığı çalışmada, Bursada
AKPye üye yapılanlardan 800ünün hâlihazırda CHP üyesi olduğu
ortaya çıkarılmış ve kayıtları silinmiştir.
Yozgatta durum Bursadan daha da vahimdir. CHP İl Başkanı Onur
Kaytan, bilgisi dışında AKPye üye
yapılmıştır. El insaf deriz. Sahte üye simsarı AKPli
promosyon canavarlarının durumunun gözden geçirilmesini öneririz.
AKPyi dolandıran ve kamuoyunu aldatan bu uyanıklar, 3üncü dönem
sınırına takılacak AKPli vekillerden doğacak
boşluğu doldurmak için bulunmaz Hint kumaşıdır,
tavsiye ederiz.
Bir kantar
siyasetin bir okka edebe muhtaç olduğunu hatırlatır, yüce
Meclisi saygıyla selamlarız.
BAŞKAN
Sayın Tanal
4.-
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın, hâkim ve savcıların
kişisel güvenliklerinin artırılması amacıyla
yapılan indirimli silah kampanyasına ve Van ilinde depremzedeler için
yapılan konutların suları bağlanmadığı için
vatandaşların bu konutlara taşınamadığına
ilişkin açıklaması
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hâkim ve
savcıların kişisel güvenliklerinin artırılması
amacıyla indirimli silah alma kampanyasını Adalet
Bakanlığı başlatmıştır. Hâkim ve
savcıların güvenliğini sağlayamayan bir Hükûmet
vatandaşın güvenliğini nasıl sağlar? Bu proje
Hükûmetin vatandaşımızın güvenliğini
sağlayamadığının ikrarı anlamına gelmiyor
mu? Yani her vatandaş kişisel güvenliğini sağlamalı
mı yoksa devletin sağladığı güvenlik yeterli mi?
İki, Van
ilimizde yaşanan depremin ardından yurttaşlarımıza
teslim edilen konutların suyu bağlanmamıştır. Suyu
bağlanmadığı için depremzedelere teslim edilen konutlara
taşınılamamıştır.
Vatandaşlarımızın mağduriyeti devam etmektedir, bu
mağduriyet ne zaman sona erecektir?
Teşekkür
ederim, saygılarımı sunarım.
BAŞKAN
Sayın Kaplan
5.-
Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın, Dünya Çocuk Hakları Günü
nedeniyle çocuklarımıza yaşanacak bir dünya bırakmak için
her türlü savaşa karşı durulması gerektiğini
anımsatmak istediğine ilişkin açıklaması
MEHMET HİLAL
KAPLAN (Kocaeli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bizleri
yaşama bağlayan umudumuzdur. Umudumuzun kaynağı,
yarınlarımızın güvencesi çocuklarımızdır.
Yaşam hakları ellerinden alınan, savaşın
ortasında yaşamaya mahkûm edilen çocuklarımıza
yaşanacak bir dünya bırakmak için, acıların bir daha
yaşanmaması adına her türlü savaşa karşı
durmalıyız.
Bu
anlayışla bugün, bugünün tohumları, yarının yaşam
çiçekleri onları korumaya çalışmalıyız. Dün Dünya
Çocuk Hakları Günüydü, bunu anımsatmak istedim.
Teşekkür
ederim Başkanım.
BAŞKAN
Sayın Halaman
6.-
Adana Milletvekili Ali Halamanın, şehitlere rahmet dilediğine
ve Hükûmeti memleketin sosyal faaliyetleriyle ilgili samimiyete davet
ettiğine ilişkin açıklaması
ALİ HALAMAN
(Adana) Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın
Başkanım, son günlerde memleketimizin her köşesinde, her
tarafında şehit cenazeleri süreklilik kazandı. Ben,
bunların ailesine Allahtan rahmet diliyorum.
Yine,
memleketimizin sosyal, siyasi, ekonomik sorunları o kadar iktidar
tarafından kişiselleşti ki Türkiye Büyük Millet Meclisinde
verilen gensorulara bakanlar kişisel cevap veriyor. Ne yoldan bahsediyor
ne sudan ne ekonomiden bahsediyor ancak çok oy aldık diyerek
oyalıyorlar.
Ben, Hükûmeti,
iktidarı memleketin sosyal faaliyetleriyle ilgili samimiyete davet ediyor,
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Karaahmetoğlu
7.-
Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlunun, Hükûmet temsilcileri
ile Öcalan arasındaki görüşmelerde alınan kararların
kamuoyunun bilgisine sunulmasını beklediklerine ilişkin
açıklaması
SELAHATTİN
KARAAHMETOĞLU (Giresun) Sayın Başkan, cezaevlerindeki
açlık grevleri 68inci gününde son buldu. İnsanlık adına
önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Açlık grevlerinin
çözümünde Öcalanın etkisinin koster olayına indirgenmesini kamuoyu
inandırıcı bulmamaktadır. Hükûmet temsilcileri ile Öcalan
arasındaki görüşmelerde alınan kararların kamuoyunun
bilgisine sunulmasını Hükûmetten bekliyoruz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Dora
8.-
Mardin Milletvekili Erol Doranın, açlık grevlerinin sona ermesine ve
bundan sonra da diyalog ve müzakerelerin sürmesini dilediklerine ilişkin
açıklaması
EROL DORA (Mardin)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Meşru
taleplerin karşılanması için içeride ve dışarıda
altmış sekiz gün boyunca sürdürülen açlık grevleri
sağduyulu yaklaşımların devreye girmesiyle son
bulmuştur. Can kaybı yaşanmadan açlık grevlerinin son
bulması ülkemiz adına bir kazançtır. Kaybeden kimse
olmamıştır. Kazanan Kürtüyle Türküyle bütün Türkiye
olmuştur. Bundan sonra yapılması gereken ise diyalog ve müzakere
kapılarını yeniden aralamaktır.
Ölümler üzerinden
değil, çözümler üzerinden siyaset yapmanın vaktidir diyor, Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
BAŞKAN
Sayın Şandır
9.-
Mersin Milletvekili Mehmet Şandırın, muharrem ayı ve
Kerbela olayına ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Hazreti Peygamberin ümmetine
emanet ettiği ehlibeytine, özellikle de ciğerparem dediği
torunu Hazreti Hüseyine Kerbelada yapılan zulmü Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu olarak yüreğimiz kan ağlayarak hatırlıyor ve
yezitleri kıyamete kadar lanetliyoruz.
Değerli
milletvekilleri, muharrem ayı, ramazan ayından önce oruç
ayıydı. Muharrem ayı tüm Müslümanlar için ibadet
ayıdır. Müslümanlar için çok değerli bir ortak paydadır. Bu
ayda yapılan ibadetleri Yüce Allah kabul etsin. Bu ibaretlerin yüzü suyu
hürmetine milletimizin birliğini ve dirliğini güçlendirsin diyor,
hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Sakık
10.-
Muş Milletvekili Sırrı Sakıkın, açlık grevlerinin
sona ermesine ve bundan sonra da diyalog ve müzakerelerin sürmesini
dilediklerine ilişkin açıklaması
SIRRI SAKIK
(Muş) Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Ben de bu
açlık grevinde emeği geçen bütün aktörleri kutluyorum kazasız,
belasız ve kansız, ölümsüz bir şeyi gerçekleştirdikleri
için. Diliyorum, umuyorum ki, bugünden sonra da bu diyalog ve müzakereler
sürer, ülkemizde uzun süredir olmayan iç barışımızı
hep birlikte inşa ederiz. Ve hayat bize şunu gösterdi: Diyalog ve
müzakerelerle çözülmeyecek sorunlarımızın
olmadığını. Onun için kim, hangi siyasi aktör bu sürece
katkı sunacaksa bence devletimizin bu konuda bir kompleksi
olmamalıdır, diyalog ve müzakereyi geliştirmelidir. Bunun için
emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Öğüt
11.-
İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün, 20 Kasım Dünya Çocuk
Hakları Gününe ve ülkemizdeki çocukların durumuna ilişkin
açıklaması
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Dün 20 Kasım
Dünya Çocuk Hakları Günüydü. Tüm çocukların doğuştan sahip
olduğu eğitim, sağlık, barınma, fiziksel veya
psikolojik sömürüye karşı korunma gibi haklarından bahsediyoruz.
Yani, maalesef, neredeyse hiçbirinin ülkemizde olmadığı
haklardan. Bir ülke düşünün ki kendi ülkesinin çocuklarını
unutsun, bir Bakanlık düşünün ki adı Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı olsun ama çocuklarda uyuşturucu
kullanımı, suç oranları ve madde
bağımlılığıyla ilgili soruları yanıtsız
bıraksın.
Bakınız,
bundan tam altı sene öncesinde bile Türkiyedeki çocuk işçi sayısı
1 milyona dayanmış durumdaydı ama altı yıldır
başka bir tek araştırma yok. Türkiye İstatistik Kurumu
verilerine göre, Türkiyedeki çocuk gelin sayısı 181 bini
aştı. Sadece 2011de yaklaşık 20 bin aile on altı
yaşını doldurmuş çocuğunu evlendirebilmek için dava
açtı. Yine, resmî kayıtlar, 2008-2011 yılları arasında
toplumsal olaylar da dâhil, on bir yaş altındaki 14.065 çocuk ile on
sekiz yaş altındaki toplam 299 bin çocuk arasında suça
karıştıkları için eylem
yapıldığını söylüyor.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Komisyondan istifa
tezkereleri vardır, okutuyorum:
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A)
Önergeler
1.-
Diyarbakır Milletvekili Emine Aynanın, Dilekçe Komisyonu
üyeliğinden istifa ettiğine ilişkin önergesi (4/77)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Dilekçesi Komisyon
Üyeliğimden istifa ediyorum. Gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim. 20.11.2012
Emine
Ayna
Diyarbakır
2.-
Bingöl Milletvekili İdris Balukenin, Sağlık, Aile,
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyeliğinden istifa
ettiğine ilişkin önergesi (4/78)
20.11.2012
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Üyesi
bulunduğum Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal
İşler Komisyonu üyeliğinden Grup Başkanvekili görevinde
bulunduğum için istifa ediyorum.
Bilgilerinizi ve gereğini
saygılarımla arz ederim.
İdris
Baluken
Bingöl
Grup
Başkan Vekili
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin üç önerge vardır, sırasıyla
okutuyorum.
B)
Meclis Araştırması Önergeleri
1.-
Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve 21 milletvekilinin,
özellikle son yıllarda terör suçu işlediği gerekçesiyle
tutuklanan ve hüküm giyenlerin sayısında meydana gelen
artışın nedenlerinin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/418)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Amerikan AP
(Associated Press) haber ajansının Dünya ölçeğinde
yaptığı bir araştırmaya göre, 11 Eylül 2001 tarihinden
bu yana 35 bin 117 kişi terör suçundan hüküm giymiştir. Dünya
nüfusunun yüzde 70'ine tekabül eden ve 66 ülkeyi kapsayan bu
araştırmada, 12 bin 897 hükümlü sayısıyla Türkiye ilk
sırada yer almıştır.
Özellikle son
yıllarda terör suçu işlediği gerekçesiyle tutuklu ve hükümlü
sayısında meydana gelen artışın nedenlerinin
araştırılması ve gerekli çözümlerin üretilmesi
amacıyla, Anayasamızın 98'inci, İçtüzüğümüzün 104 ve
105'inci maddeleri uyarınca Araştırma Komisyonu kurularak,
konunun tüm boyutlarıyla araştırılmasını
saygılarımızla arz ve teklif ederiz. 26.12.2011
1) İbrahim
Binici (Şanlıurfa)
2) Pervin Buldan (Iğdır)
3) Hasip Kaplan (Şırnak)
4) Sırrı
Sakık (Muş)
5) Murat Bozlak (Adana)
6) Halil Aksoy (Ağrı)
7) Hüsamettin
Zenderlioğlu (Bitlis)
8) İdris Baluken
(Bingöl)
9) Nursel
Aydoğan (Diyarbakır)
10) Altan Tan (Diyarbakır)
11) Adil Kurt (Hakkâri)
12) Esat Canan (Hakkâri)
13)
Sırrı Süreyya Önder (İstanbul)
14) Sebahat Tuncel
(İstanbul)
15) Mülkiye
Birtane (Kars)
16) Erol Dora (Mardin)
17) Ertuğrul
Kürkcü (Mersin)
18) Emine Ayna (Diyarbakır)
19) Ayla Akat (Batman)
20) Demir Çelik (Muş)
21) Nazmi Gür (Van)
22) Özdal Üçer (Van)
Gerekçe
Amerikan AP
(Associated Press) haber ajansının terör suçu nedeniyle hüküm
giyenlere ilişkin araştırması, dünya nüfusunun yüzde 70'ini
kapsayan 66 ülkede yapılmıştır. Araştırmaya
dayanak olan temel verileri ise devletlerin sağladığı bilgi
edinme hakkını kullanarak elde etmiştir. Elde edilen bulgulara
göre, Eylül 2001 yılından günümüze kadar terör suçu işlediği
gerekçesiyle hüküm giyenlerin toplam sayısı 35 bin 117 kişidir.
Araştırma sonucunda yapılan sıralamaya göre, 12 bin 897
kişi ile Türkiye ilk sırayı alırken, yaklaşık 7
bin kişiyle Çin ikinci sırada yer almıştır. Bu
rakamlara göre Türkiye ve Çin, tüm dünyadaki hükümlü sayısının
yarısından fazlasına sahiptir.
Çin nüfusunun 2010
yılı rakamlarıyla 1 milyar 340 milyon olduğu ve Türkiye
nüfusunun tam 18 katı büyüklüğü dikkate
alındığında, Türkiye açısından ortaya çıkan
tablonun dehşet verici boyutları daha net görülmektedir. Çin'de her
191 bin 500 kişiden 1'inin terör suçu işlediğine
hükmedilmişken, Türkiye'de bu oran 5 bin 740 kişide 1'e
yükselmiştir. Bu oranın yüksekliği, dünya genelinde terör suçu
işlediği gerekçesiyle hüküm giyen her 3 kişiden 1'inin Türkiye'de
olması sonucunu doyurmuştur. Terör suçu işlediği
iddiasıyla tutuklu bulunan ve henüz yargılama aşamasında
olanların sayısı hesaba katıldığında,
oranın daha çok yükseleceği aşikârdır. Ortaya çıkan bu
tablonun kabul edilmesi ve olağan sayılması Türkiye
vatandaşlarına yapılabilecek en büyük haksızlık
olacağı gibi dünya kamuoyunda da Türkiye vatandaşlarına
karşı negatif
yargıların oluşmasına yol açacaktır.
Hiçbir toplumun şiddet
eğiliminde olmadığı bilimsel bir ön kabuldür. Türkiye'de
özellikle son yıllarda terör suçu işlediği iddiasıyla
tutuklanan ve hüküm giyenlerin sayısında ciddi artışlar
olduğu bilinmektedir. Nitekim AP raporuna göre, Türkiye'de terör suçu
işlediği gerekçesiyle hüküm giyenlerin sayısı 2005
yılında 273 iken, bu sayı 2009 yılında 6 bin 345'e
çıkarak tam 30 kat artmıştır. 2011 yılının
sonlarına gelindiğinde ise artış hız kesmeden devam
etmiş ve sayı yaklaşık 13 bine
çıkmıştır. Bu sayıya terör suçu işlediği
iddiasıyla halen yargılanmakta olan tutukluların
sayısı da eklendiğinde sorunun ciddi boyutlara
ulaştığı daha net görülecektir. Bu nedenle Türkiye
vatandaşlarının dünya kamuoyunda hak etmediği bu kötü
şöhretin nedenlerinin araştırılması ve gereken
tedbirlerin alınması yerinde olacaktır.
2.-
BDP Grubu adına Grup Başkan Vekilleri Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan ve Şırnak Milletvekili Hasip Kaplanın,
yükseköğretimin giderek paralı hâle getirilmesinin
yarattığı sorunların ve yükseköğretimde eğitimin
tamamen parasız olabilmesi için neler yapılması
gerektiğinin araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/419)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Yükseköğretimin
giderek paralı hale getirilmesinin yarattığı
eşitsizliklerin önlenmesi, yükseköğretimde eğitim tamamen
parasız olabilmesi için neler yapılması gerektiğinin
belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci İç Tüzüğün
104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması
açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.
Pervin Buldan Hasip Kaplan
Grup Başkanvekili Grup
Başkanvekili
Gerekçe
Neoliberal
politikalar ile eğitim ve bilim hızla bir kamu hizmeti olmaktan
çıkarılıp piyasanın acımasız rekabet
koşullarına bırakılmaya
çalışılmaktadır. Özellikle 1980'den sonra üniversitelerden
başlanarak eğitim ve bilginin öncelikle ticarileştiğini
ardından metalaştırılıp tamamen piyasaya terk edilmeye
çalışıldığını ve hızla bir kamu hizmeti
olmaktan çıkarıldığını görmekteyiz.
Öğrencilerden harçlar alınmaya başlanması, daha
doğrusu eğitimin paralı hale getirilmesi, her yıl harçlara
zam yapılması, ikili öğretim, açık öğretim ve uzaktan
öğretimin yaygınlaştırılması, yaz
okullarının açılması, özel öğrenci statüsünün
getirilmesi, özel üniversite sayılarının her geçen yıl
artması, üniversitelerdeki sertifika programlarının
çığ gibi artması vb uygulamalar ile üniversitelerin asıl
işlevlerinde yapısal değişiklikler
yapıldığını görmekteyiz. Artık bilim için, insan
için, toplum ve ulus için üniversite değil piyasa için bilim, piyasa için
öğretim, piyasa için yayın ilkelerinin öne çıktığı
bir üniversite portresi ile karşı karşıyayız. Bugün
üniversite eğitimi ve araştırma bir kamu hizmeti olarak
değil bir meta olarak görüldüğünü, üniversite özerkliği yalnızca
mali özerklik olarak düşünüldüğünü, üniversiteler arası
rekabetin yaşandığını, üniversitelerde özellikle
düşük akademik unvan ve görevlerde sözleşmeli istihdam biçimlerinin
yaygınlaştığını görmekteyiz. Tüm bu
değişim ve dönüşümler üniversitenin bileşenlerinden biri
olan öğrencileri de etkilemektedir. Özellikle de emekçi ve yoksul aileler
bu olumsuzluğu en çok yaşayan kesimlerdir.
Aileler
arasındaki derin ekonomik eşitsizlikler üniversite öğrenimi
sürecinde öğrenciler arasında da eşitsizlik üretmektedir. Bu
eşitsizlik öğrencilerin gelir durumları, harcamaları,
boş zaman aktiviteleri, geleceğe ilişkin beklentileri vb. birçok
durumu doğrudan etkilenmektedir.
Yapılan
bilimsel bir araştırmaya göre öğrencilerin %4'ü hiç parası
olmadığını, %20,8'i de öğrenimini sürdürmesi için
yeterli parayı bulamayabileceğini dile getirilmektedir. Bir başka
araştırmada ise gelir azlığının, üniversite
öğrencilerinin başta gelen sorunlarından biri olduğu,
%43'ünün 51-250 TL arası parayla geçimlerini sürdürdükleri ve %6'sına
ailelerinin para göndermediği saptanmıştır. Eğitim
temel bir hak olmasından yola çıkarak bu hakkın yerine
getirilmesi sorumluluğu devlete ait olmalıdır.
Yükseköğretim herkes için erişilebilir olmalı, bireyin
yeteneği ve isteği dışındaki etkenlerle eğitim
alması engellenmemelidir.
Yükseköğretimin
giderek paralı hale getirilmesinin yarattığı
eşitsizliklerin önlenmesi, yükseköğretimde eğitim tamamen
parasız olabilmesi için neler yapılması gerektiğinin
belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırma komisyonu
kurulması konunun hassasiyeti açısından elzemdir.
3.-
İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak ve 20 milletvekilinin, ÖSYM'nin
güvenilirliğinin ve yapılan sınavlarda hak kaybına
uğrayanların mağduriyetlerinin giderilmesi için
yapılması gerekenlerin araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/420)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
ÖSYM Türkiye'nin
en güvenilir kurumlarından birisidir. Son 2 yıldır birçok hata
ve problemle boğuşan ÖSYM, çok sayıda davayla karşı
karşıya kaldı. LYS'de tercihlerde yapılan
unutkanlık', yanlış verilen başarı
sıraları, LYS'de öğrencileri şaşırtan cevap
kâğıdı, Polis Meslek Yüksek Okulları
Sınavı'nın iptal edilmesi de kuruma olan güveni sarstı.
KPSS
sınavıyla kuruma olan güven de sorgulanmaya başladı.
KPSS'de soruları çalındı.
Açık
Öğretim Sınavı'na giren ve büyük çoğunluğu 18-25
yaş arasında olan milyonlarca kişinin geleceğine büyük bir
skandalın gölgesi düşmüş durumda.
Yıllardır
en güvenilir kurumlardan biri olan ÖSYM son bir yılda
yaptığı hatalarla yurttaşlarımızın ve
gençlerimizin güvenini zedelemiştir. Bu güvenin yenilenmesi için ne gibi
adımların atıldığı kamuoyunda merak konusudur.
Bu
skandalların sorumlularının cezalandırılıp,
cezalandırılmadığı, bu skandallara yol açan kadrolarda
herhangi bir değişimin olup olmadığına dair
değerlendirilmelerin yapılması ve mağdur
vatandaşlarımızın kayıplarının ne
şekilde giderileceği hususunu, kısacası ÖSYM nin
güvenirliliğinin tespiti amacıyla Anayasa'nın 98 inci, TBMM içtüzüğünün
104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını
arz ve teklif ederiz. 21.12.2011
1) Erdoğan
Toprak (İstanbul)
2) Ali Rıza
Öztürk (Mersin)
3) Engin Altay (Sinop)
4) Hurşit
Güneş (Kocaeli)
5) Ali
Serindağ (Gaziantep)
6) Ferit Mevlüt
Aslanoğlu (İstanbul)
7) Kadir Gökmen
Öğüt (İstanbul)
8) İlhan
Demiröz (Bursa)
9) Mustafa
Moroğlu (İzmir)
10) Mustafa Sezgin
Tanrıkulu (İstanbul)
11) Ali
Sarıbaş (Çanakkale)
12) Ahmet
İhsan Kalkavan (Samsun)
13) Aylin
Nazlıaka (Ankara)
14) Doğan
Şafak (Niğde)
15) Mehmet Volkan
Canalioğlu (Trabzon)
16) Aykan Erdemir (Bursa)
17) Mehmet S.
Kesimoğlu (Kırklareli)
18) Recep Gürkan (Edirne)
19) Durdu Özbolat (Kahramanmaraş)
20) Faik Tunay (İstanbul)
21) Mehmet
Şeker (Gaziantep)
BAŞKAN Bilgilerinize
sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır. Okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
VII.-
ÖNERİLER
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.-
CHP Grubunun, beyaz et sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan (10/220) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmesinin Genel Kurulun
21/11/2012 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Danışma
Kurulu; 21.11.2012 Çarşamba günü (Bugün) toplanamadığından,
Grubumuzun aşağıdaki önerisini, İçtüzüğün 19 uncu
maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Emine
Ülker Tarhan
Ankara
Grup
Başkanvekili
Öneri
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
Kısmında yer alan (Beyaz et sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi) 10/220 Esas Numaralı Meclis Araştırma Önergesinin
görüşmesinin, Genel Kurulun 21.11.2012 Çarşamba günlü (Bugün)
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin lehinde ilk söz Bolu Milletvekili
Sayın Tanju Özcana aittir.
Buyurun Sayın
Özcan. (CHP sıralarından alkışlar)
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Sayın
milletvekilleri, bugün beyaz et sektörünün sorunlarının
araştırılarak, alınması gereken önlemlerin
belirlenmesi amacıyla, aynı zamanda beyaz et sektörünün başkenti
konumunda olan, Türkiye üretiminin de yüzde 30una yakınını tek
başına karşılayan Bolu ilinin milletvekili olarak partim
adına, grubum adına düşüncelerimi açıklamak için söz
almış bulunuyorum.
Değerli
milletvekilleri, belki birçoğunuzun seçim bölgesinde beyaz et üretimi
konusunda çok ciddi bir faaliyet yok ancak Türkiyenin en önemli sektörlerinden
bir tanesi olan beyaz et sektörü yüz binlerce insanı doğrudan, 70
milyon insanı da dolaylı olarak ilgilendiren bir sektör. Bu sektör
Türkiyedeki en önemli sektörlerden bir tanesi ancak önemine binaen devlet
tarafından en az desteklenen sektörlerden, sorunları neredeyse
görmezlikten gelenin sektörlerden bir tanesi hâline geldi.
Sayın milletvekilleri, izin
verirseniz ben önce sektörle ilgili genel bilgiler verip arkasından
sorunlarıyla ilgili değerlendirmemi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sektör, Türkiyede profesyonel anlamda
1970li yıllarda aile işletmeciliği olarak
başlamıştır. 1980li yıllarda, özellikle Özal
döneminde, devlet desteğiyle önemli mesafeler alınmış,
1990lı ve 2000li yıllarda da sektörün büyümesi aynı hızla
devam etmiştir.
Değerli milletvekilleri, dünyada
son on yıl içerisinde beyaz et üretimi yüzde 15 oranında artarken
Türkiyede bu oran yüzde 54 oranında olmuştur. Bu hamlelerle birlikte
Türkiye üretimde dünya 8incisi olarak yerini almış
bulunmaktadır. 2011 yılı sonu itibarıyla, sayın
milletvekilleri, beyaz et sektöründeki üretimimiz 1 milyon 625 bin tona
ulaşmıştır. Ancak, tabii bizim size verdiğimiz bu
rakam çok büyük gibi görünse de hâlen üretim anlamında dünyada lider olan
Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Brezilya gibi ülkelerin üretim
düzeylerinin çok çok gerisindedir. Sektörün liderleri, 2025 yılı için
üretim hedefini 3 milyon 370 bin ton olarak öngörmektedirler.
Yine, sayın milletvekilleri, bu
sektörde Türkiye önemli ihracatçı ülkeler arasında yer almak için
uğraş veriyor. 2011 yılı sonu itibarıyla
yaklaşık 266 bin ton ihracat yapılmış, bunun önemli
bir kısmı Iraka, Türki cumhuriyetlere ve benzeri yakın ülkelere
yapılmıştır. Ancak, sayın milletvekilleri, Avrupa
Birliği ülkelerine, sadece ve sadece Hükûmetin basiretsizliği gibi
basit sebeplerle, ihracat hâlen dahi yapılamamaktadır. Ancak, ihracat
anlamında şirketlerin özverisiyle çok önemli adımlar
atılmasına rağmen, hâlen dünya ihracatının tek
başına yüzde 34üne sahip olan Amerika Birleşik Devletlerinin
ve yine dünya ihracatının tek başına yüzde 32sine sahip
olan Brezilyanın çok çok gerisindedir ihracat rakamlarımız.
Üretimle ilgili, ihracatla ilgili bunlar söylenebilir.
Kanatlı et
tüketimi aynı zamanda Türkiyede hızlı bir şekilde
artmaktadır sayın milletvekilleri. 2011 yılı sonu
itibarıyla kişi başı beyaz et tüketimi 19,5 kiloya
ulaşmıştır Türkiyede. Bu oran Avrupa Birliği
ülkelerinin üstündedir -Avrupa Birliğinde ortalama 17,5 kilogramdır-
ancak bu rakam Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Brezilya gibi
ülkelerin de hâlen çok çok gerisindedir. Ancak dünya ortalamasının
aşağı yukarı yakalandığını bu anlamda
söylemeliyiz.
Sayın
milletvekilleri, az önce söyledim, aslında bu sektörün önü çok açık.
Ancak bu sektörün bazı sorunları var. Bunların çözümü noktasında
adım atabilirsek sektör bundan sonra kanatlanıp gidecek sektörlerden
bir tanesi olacak. İsterseniz ben bu sektörün sorunlarını üçe
ayırarak burada değerlendirmemi yapmak istiyorum.
Bir tanesi
değerli milletvekilleri, çevre ve planlama sorunları. Şimdi, bu
sektör güzel bir sektör, ekonomimize ciddi bir dinamizm katıyor ancak bu
sektörün en büyük sıkıntısı çevre kirliliğine yol
açıyor olması. Özellikle gübre meselesi var. Kümeslerden çıkan
gübrelerin depolanması ayrı bir dert, bu gübrelerin ortadan kaldırılması
ayrı bir sıkıntı.
Sayın
milletvekilleri, her gün Türkiyenin on binlerce kümesinden yüz binlerce ton
tavuk gübresi ortaya çıkıyor ve birçok ilimizde bu gübreleri
işleyecek tesis olmadığı için bu gübreler boş bulunan
tarlalara, dere yataklarına ve benzeri yerlere dökülmekte. Bunlar da yer
altı sularının kirlenmesine, toprakta verim
düşüklüğüne ve çevre kirliliğine yol açmaktadır. Gübrelerin
muhakkak yakılması gerekmektedir, bu şekilde yok edilmesi
gerekmektedir. Ancak, bunu yaparken de, Boludaki gibi, hemen insanların
yaşadığı meskûn mahallerde bu tür tesislerin
yapılmaması gerekir diye düşünüyorum. Devletin bu tür tesislerin
yapımına doğrudan destek vermesi gerektiğini sizlerle paylaşıyorum.
Yine, sayın
milletvekilleri, artık kimse istediği yere kümes yapmasın
anlayışındayız. Bugüne kadar insanlar istedikleri yerlere
kümes yaptılar ancak artık bunlar planlanmalı ve çevre düzeni
planlarına da işlenmeli. Artık yeni kümes yapacak olan insan
nerede kümes yapacağını, nerede kümes
yapamayacağını bilmeli.
Bir de ÇED
raporlarıyla ilgili bir sorun var. İlden ile değişiklik
gösteriyor bu, keyfî bir uygulama hâline geldi. Bazı illerde, belli
büyüklükteki tesisler için ÇED raporu gereklidir. deniyor, bazı illerde
Gerekli değildir. deniyor. Bu çok ciddi bir çifte standarda yol
açıyor.
Sayın
milletvekilleri, küçük üreticinin sorunlarına da ikinci bölümde
değinmek istiyorum. Bu sektörde aslında ana yükü çeken, küçük
üreticiler, küçük kümes sahipleri. Bunların en önemli sorunlarından
bir tanesi gübre atıklarının depolanması sorunu. Bu
insanların, kümeslerinden çıkan tonlarca gübreyi
depolayabileceği alanlar yok. Devlet bu konuda kendilerine
yardımcı olmuyor, onlar da götürüp -az önce izah ettiğim gibi-
boş tarlalara gübrelerini boşaltıyorlar.
İki: Büyük
yatırımcıların artması sebebiyle sektörde, firmalardan
iş alamaz duruma geldiler. Bakınız, bugün, 200 bin ölçekli, 300
bin ölçekli, 500 bin ölçekli kümesler var, bunun yanında 3 bin ölçekli, 5
bin ölçekli, 10 bin ölçekli kümesler de var ve bir firma da hâliyle 200 bin
ölçekli bir kümes varken 15 bin ölçeklisine civciv vermek istemiyor. Bu sorunun
çözülmesi gerekir kanaatindeyim.
Yine, küçük
üreticinin, kümesini büyütmek için krediye ihtiyacı var malumunuz ancak
bankalar diyor ki küçük üreticiye: Sana 1 lira kredi vermem için
karşılığında bana 3 lira teminat göstermen gerekiyor.
E bunu da -takdir edersiniz- küçük üretici gösteremediği için kredi
alıp işini büyütemiyor.
Yine, devlet
kredileriyle yapılan ancak ruhsatlandırılmayan kümesler var.
Devlet demiş ki: Yap kardeşim, ben senden ruhsat istemiyorum.
Tıpkı Boludaki gibi... Ancak bugün gelinen noktada Senin kümesin
ruhsatsız. diyor ve bu kümesleri mühürlemeye kalkıyor. Sayın
milletvekilleri, benim ilimde 600 ruhsatlı kümes varsa 6 bin de
ruhsatsız kümes var devlet desteğiyle yapılmış olan.
Bu sorun hâlâ çözülmüş değil.
Küçük üreticilerin
girdileri sürekli artıyor sayın milletvekilleri, verilen fiyat
aynı. Ancak küçük üretici, enerji girdisinden dolayı, artık Bolu
gibi şehirlerde, kışın faaliyette bulunmak dahi istemiyor.
Küçük üreticinin,
yine, sigorta konusunda da teşvik edilmesi gerekiyor.
Yine, küçük
üreticilerin güçlü olan şirketlere karşı hiçbir güvencesi yok ve
pazarlık şansı yok. Örgütlenmeleri konusunda devlet
desteğine ihtiyaç duyduklarını sizinle paylaşıyorum.
Üçüncü sorun,
büyük ölçekli şirketlerin sorunları. Büyük ölçekli şirketlerin
en önemli sorunlarından bir tanesi kuş gribi, yalancı veba gibi
hastalıkların ortaya çıkma ihtimali.
Hatırlarsınız, birkaç yıl önce çıkan kuş gribi
ile ilgili dedikodular sektörün belini önemli ölçüde
kırmıştır. Bu tür hastalıkların ortaya
çıkmaması için devletin ciddi tedbirler alması gerekmektedir.
İkincisi,
ihracat için potansiyeli olan ülkelerle ikili anlaşma yetersizliği.
Sayın milletvekilleri, biz, birçok ülkeye, özel ikili anlaşmalarımız
olmadığı için ihracat yapamıyoruz, maalesef, bu noktada çok
büyük bir sıkıntı yaşıyoruz.
Üçüncüsü, ihracat desteğinin
az oluşu. Türkiye'de tonda fiilen 30-40 dolar devlet desteği var
ihracatta ama Avrupa Birliği ülkelerinde tonda 325 euro devlet
desteği var. Şimdi, ben size
soruyorum: Bu şartlarda nasıl ihracat yapsın? Eğer biz
desteği Türkiye Cumhuriyeti olarak bırakın 325 eoroya, ton
başına 200-250 dolara çıkartırsak bu sektör ciddi anlamda
ihracat patlaması yapacak, birkaç yıl içinde birkaç milyar dolar
ihracat yapar hâle gelecek.
Ham madde
maliyetlerinin yüksek oluşu, büyük şirketlerin önünde, üretici
şirketlerin önünde çok büyük bir handikap yaratıyor. Mısır,
soya, soya küspesi ve enerji girdileri bakımından rakip ülkelerle
rekabet edemez durumdayız.
Yine, KDV
oranlarıyla ilgili bir sıkıntı var. KDV oranları
toptan satışta yüzde 1lere düşünce sektör KDV yükünü
taşıyamaz hâle geldi. Bu işte devletin de ciddi zararı var.
İşte, ben bu sebeple diyorum ki: İktidarıyla muhalefetiyle
hep birlikte
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Tamamlayabilir miyim Sayın Başkanım? Yarım
dakikaya ihtiyacım var.
BAŞKAN - Hiç yapmadık ama, ne olur, hiç
yapmadık. Yani o çok yol oluyor.
Çok teşekkür
ederim, çok sağ olun.
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Arkadaşlar, iktidarıyla muhalefetiyle bu sektörün
sorunlarını araştırmamız gerekiyor. Bunda Türkiyenin
menfaati var diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Çok
teşekkür ederim Sayın Özcan.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun grup önerisi aleyhinde ilk söz Bolu milletvekili Sayın
Ali Ercoşkuna aittir.
Buyurun Sayın
Ercoşkun.
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin
vermiş olduğu grup önerisi aleyhine grubum adına söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle, Genel Kurulu saygıyla, sevgiyle
selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bildiğiniz gibi, Türkiye tarımsal üretimde,
tarımsal alanlarda 2002 yılından bu yana çok ciddi bir
aşama kaydetti. 2002de, OECD raporlarına göre dünyada 11inci
sırada ve 23 milyar dolar hasıla elde eden ülkemiz, şu anda
7nci sırada ve 62 milyar dolar hasıla elde etmekte. Tarımsal
alanı aynı alan olan ama çalışan sayısında da
yaklaşık yüzde 30 bir düşüş olmasına rağmen,
hasıla yaklaşık olarak 3 kat artmış durumda. Bu durumu
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı da
bir başarı öyküsü olarak raporlarında anlatıyor.
Gene 2002
yılıyla kıyasladığımız zaman, yüzde 69larda
olan kredi faiz oranları yüzde 5lere düştü ama aksine, ödeme
oranları ise yüzde 62lerde seyrederken yüzde 98,8lere kadar
çıkmış durumda.
Tarımsal
üretim içinde yaklaşık 5 milyar
dolar civarında bir payı olan ve aileleriyle birlikte yaklaşık 1,5 milyon kişinin
geçimini temin ettiği bir büyüklük olan beyaz et sektörü ise oldukça
önemli bir pay almakta.
Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatının 2011
yılı verilerine göre, ülkemiz tavuk eti üretiminde 11inci
sırada, tavuk yumurtası üretiminde ise 13üncü sırada; aynı
şeyi Avrupayla
karşılaştırdığımızda tavuk eti
üretiminde 2nci sırada, yumurta üretiminde ise 5inci sırada yer
almaktayız.
2011
yılı verilerine göre ülkemizde 10.634 işletme ve bu
işletmelere bağlı toplamda 17.040 adet kümes bulunmakta.
Neredeyse yüzde yüze yakın kayıt altında bulunan ve üretici
modeliyle yani en ücra köylere kadar yayılan üretim şekliyle maddi anlamda da tabana yayılan bir
sektör beyaz et sektörü.
Milletvekili olma
onurunu ve gururunu yaşadığımız Bolumuz ise
Türkiyedeki beyaz et sektörünün yaklaşık yüzde 35ine hitap etmekte.
Şimdi, bu
bilgileri verdikten sonra CHP grup önerisinde geçen ifadelere gelmek istiyorum.
Dediğimiz gibi, oldukça önemli bir sektör ve bu oldukça önemli sektör
hakkında CHPnin vermiş olduğu grup önerisinde bazı
rakamlar veriliyor. Her ne kadar Değerli Milletvekili
Arkadaşımız burada bu rakamları düzeltse de grup
önerisinden gitmek istiyorum.
Burada diyor ki:
Yumurta üretimi yaklaşık 1 milyar civarında, tavuk eti üretimi
135.953 ton, yıllık 3 milyar dolar büyüklüğü olan bir sektör ve
Türkiyenin nüfusunun yüzde 35i tarımla ilgileniyor. Mevcut durum ne?
Yumurta üretimimiz 12 milyar 955 milyon adet yani grup önerisinde belirtilen 1
milyarın yaklaşık 13 katı. Tavuk eti üretimi ise 135.953
ton değil 1 milyon 613 bin 309 ton. Aynı şekilde
yıllık ciromuzun da 5 milyar doları aşan bir büyüklüğü
var. Ülkemizin nüfusunun yüzde 35i 2002de tarımla
uğraşıyordu, şu anda yaklaşık yüzde 25e
düşmüş durumda yani rakamlara baktığımız zaman
grup önerisinin ne kadar özensiz bir şekilde
hazırlandığını, ne kadar geçmiş bilgilere
dayandığını burada net bir şekilde görmüş
oluyoruz.
Şöyle ben bir
kıyaslama yaptım yani 2002 yılında neydi? 2002
yılında da yumurta 11 milyar 555 milyon adet, tavuk eti üretimi
696.187 ton yani bu hesaba göre 135 bin tonun ne zamanın rakamları
olması gerekir? Herhâlde 1940ların 45lerin rakamı olması
lazım.
ALİM
IŞIK (Kütahya) 2010da neydi? 2010a bir bak bakalım.
ALİ
ERCOŞKUN (Devamla) Yani her zaman 1940lara, 45lere atıf
yapılırken bozulmaya hiç gerek yok çünkü nerede
kaldığınız, nerede durduğunuz bu şekilde ortaya
çıkıyor. Yani bu rakamlar olsa olsa ancak 40-50 yıl öncesinin
rakamları olur değerli milletvekilleri. Dolayısıyla, grup
önerisi hazırlarken biraz özen göstermek, biraz güncel rakamları,
TÜİK rakamlarını, İstatistik Kurumunun resmî
rakamlarını
Ben oradan elde ettim bu rakamları.
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sana yanlış vermişler.
ALİ
ERCOŞKUN (Devamla) Kaldı ki, Bolu Milletvekili olarak Türkiyenin
üçte 1ine eğer hitap ettiğimizi ifade ediyorsak bu rakamları
zaten ezbere bilmemiz lazım. Ezbere bildiğimiz şeyler de var
tabii. Neler? Ezbere bildiğimiz şeyler, beyaz et sektörünün, bu kadar
büyüklüğe sahip olan sektörün yaşadığı problemler.
Eğer siz grup önerinizde beyaz et sektörünün KDV problemini beyan
etseydiniz, bir şeyler ifade edebilirdi. Aynı şekilde bürokratik
engellerden, yavaşlıktan kaynaklanan sıkıntıları
söyleseydiniz, gene bir şeyler ifade edebilirdi, çünkü bunlar şu anda
aktif olarak yaşanan sıkıntılar.
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sen söyle o zaman!
ALİ
ERCOŞKUN (Devamla) Dolayısıyla, bu
sıkıntıları dile getirmek, bu
sıkıntıları görebilmek için, vatandaşın içinde,
vatandaşla beraber, vatandaşla aynı duygulara, aynı
heyecana, aynı bakışa sahip olmak lazım. Oturduğunuz
yerden eğer bir şey üretmeye kalkarsanız, maalesef, bu noktada
çok ciddi manada sıkıntıya düşersiniz, şu anda
olduğu gibi.
Değerli
arkadaşlar, sıkıntının bir başka boyutu ise
kümeslerde, mevcut kümeslerin çok büyük bir kısmında ruhsat problemi
var. Bizler, seçim esnasında gezdiğimiz her yerde bu ruhsat
problemiyle karşılaştık ve ilk
yaptığımız işlerden bir tanesi, bu işin
muhatabı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığında
Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü çerçevesinde, ama Gıda ve
Tarım Bakanlığının, İçişleri
Bakanlığının, hatta Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığının da katkılarıyla bir dizi
toplantı gerçekleştirdik.
Bu
toplantılara, ilimizdeki, Bolumuzdaki sivil toplum örgütlerini de dâhil
ettik ki bir netice alalım ve sonuca giden bir çalışma
yapalım ve neticede o zamanki Bayındırlık
Bakanlığının, şu anki Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı müfettişlerince tespit edilen 69 tane kümesin
Bolu genelinde ruhsatları iptal edildi, çeşitli cezalar
yazıldı ve arkasından yıkım kararları
alındı. İlk aşamada biz bu cezaların beşte 1
oranına indirilmesini sağladık. Yıkım kararları
ise idari mahkemeler tarafından şu anda beklemeye
alınmış durumda, bir tane bile yıkılan kümes söz
konusu değil Boluda.
Kaldı ki artık
ruhsat alabilmenin de önü açılmış durumda. Yani kümes sahipleri
şu anda gittikleri zaman, mevcut koşullara uymak şartıyla,
yani çekme mesafeleri varsa bunları yerine getirerek, diğer
parsellere eğer tecavüz varsa bu sıkıntılarını
ortadan kaldırarak ruhsat alabilir noktaya gelmiş durumdalar, fakat
ruhsatını hiç alamayacak şekilde olan yerler de var, bunları
da toplamda yaklaşık yüzde 3 ila 5 arasında bir rakam olarak
ifade edebiliriz. Yani, değerli CHP milletvekilimizin belki vakti
olmadığı için katılamadığı ama bizim
defalarca yapmış olduğumuz bu toplantılarda bu sorunun
çözülmesine yönelik ciddi manada çalışmalar ortaya koyduk ve bu
ruhsat çalışmalarını hep birlikte yerine getirdik.
HAYDAR AKAR
(Kocaeli) Ama söz vermişsin. Bana Boludan üreticiler telefon ediyorlar,
sen söz vermişsin toplantıda Ali Bey. Ruhsat işini
çözeceğim. diye söz vermişsin.
ALİ
ERCOŞKUN (Devamla) Dolayısıyla değerli arkadaşlar,
burada geldiğimiz nokta çok önemli. Geldiğimiz noktada belki de en
düzenli çalışan, devlet tarafından verilen destekleri en iyi
şekilde kullanan bir sektörden bahsediyoruz. Yani şu anda
Hükûmetimizin sağlamış olduğu düşük faizli, iki
yıl ödemesiz, yedi yıl vadeli krediler sayesinde Bolunun her
köşesini bir şantiye alanı olarak görebilirsiniz. Mevcut kümeslerin
yaklaşık olarak yüzde 50si kadar ilave bir kümes şu anda hayata
geçmek durumunda ve bu kümesler netice itibarıyla genelde köylüye hizmet
eden noktalarda. Bu da şunu getiriyor: Maddi anlamda tabana yayılan
bir gelir ortaya koyuyor ve bu gelirin de Boluya yansımalarını
hep beraber görüyoruz.
Değerli
milletvekilleri, beyaz et sektörünün yumurtadan masamıza gelinceye kadar
olan sürecinin entegre bu sistem sayesinde ne kadar iyi
çalıştığını anlatmamıza gerek yok ama önünün
daha da açılması, mevcut yaşanan
sıkıntıların ortadan kalkması durumunda çok daha iyi
noktalara geleceğini de söyleyebiliriz. Ülkemizin, bulunmuş
olduğu noktada, gelmiş olduğu konum itibarıyla bunları
da, özellikle böylesine bir başarıyı ortaya koyan Gıda ve
Tarım Bakanlığının almış olduğu
kararlarla daha da iyi noktalara gideceğini söylemek gayet mümkün. Ben, bu
kararlar için, tabii çok fazla vaktim kalmadı ama, özellikle 22 Şubat
2012 tarihli bir kararla Ziraat Bankası ve tarım kredi
kooperatiflerince üretime dair düşük faizli yatırım ve
işletme kredisinde yüzde 50 faiz indirimi ve yüzde 25 faiz indirimli
işletme kredisi imkânlarının olduğunu, bunun yanında
başka imkânların da söz konusu olduğunu tekrar belirtmek
istiyorum.
Bu vesileyle,
ekranları başında bizleri izleyen değerli hemşerilerimize
de saygılarımı sunuyorum. Önergenin aleyhinde olduğumuzu
bir kez daha belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.(AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sayın Başkanım, Hatip konuşurken, tarafımdan
hazırlanan grup önerisinin özensiz bir şekilde
hazırlandığını söyledi. Rakamların
yanlış olduğunu söyleyerek sataştı. 69a göre
BAŞKAN Bir
saniye, vereceğim.
Şimdi, ben,
bugün, hayırlısıyla, bu şeyi düzgünce yönetmeyi arzu
ediyorum. Ama birbirinize -sizin şahsınız için konuşmuyorum,
bütün gruplar için konuşuyorum- her böyle Gökyüzünden rüzgâr esti
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Hayır efendim
BAŞKAN
Şahsınıza demiyorum. Vereceğim.
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Hiç böyle söz istemedim, öyle bir sataşmaya da maruz kalmadım.
BAŞKAN Ya,
Muhterem, size söz vereceğim! Ben şimdi Genel Kurula hitap ediyorum,
diyorum ki: Yani Gökyüzünden rüzgâr esti, bana değdi. şeklinde bir
yöntemi Allah rızası için yapmayalım. Çok uzun bir kanunu
görüşeceğiz, o nedenle, bu konuda Genel Kurulun bir şekilde
dikkatini çekiyorum.
Size de, buyurun,
gelin, iki dakikalık sürenizi veriyorum.
VIII.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.-
Bolu Milletvekili Tanju Özcanın, Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; az önce AKP Grubu
adına konuşan Hatip, rakamları saptırarak, resmî
kurumlardan alınmış rakamları saptırarak bu grup
önerisinin özensiz bir şekilde hazırlandığı
şeklinde, ipe sapa gelmez bir iddiada bulundu. Bunu kabul etmediğimi
ifade ediyorum.
Sayın Hatiple
biz aynı bölgenin milletvekilleriyiz, aynı seçim bölgesinin
milletvekilleriyiz, beyaz et sektörünün yüzde 30unun üretildiği
şehrin milletvekilleriyiz. Ama bugün ben görüyorum ki Türkiyede beyaz et
sektörünün yüzde 30una hâkim olan Bolunun Milletvekili, Türkiyedeki beyaz et
sektörünün önündeki en büyük engel konumunda. Maalesef, bunu üzülerek
söylüyorum.
Değerli
milletvekilleri, diyoruz ki bakın, beyaz et sektörünün
sorunlarını konuşalım, konuşalım diyoruz ya. Bu
sektörün çeşitli aktörleri var, üreticisi var, çevresel boyutları
var, şirketleri var. Sen bunun aleyhinde neden duruyorsun? Neden bu
sorunların tartışılmasını istemiyorsun? Bu bir.
İkincisi: Az
önce söyledim, binlerce ruhsatsız kümes var Boluda, binlerce
ruhsatsız kümes. Seçim meydanlarında dolaşıp Biz bu sorunu
çözeceğiz. Söz namustur. diyorsunuz da bu sorunun çözümü noktasında
adım atmak isteyenlerin önünde niye dağ gibi duruyorsunuz? Ben bunun
cevabını merak ediyorum. Sayın milletvekilleri, böyle bir
şey olabilir mi?
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Merak ediyorsan çalışmalara gelmen lazım!
TANJU ÖZCAN
(Devamla) Türkiye'nin beyaz et üretiminin başkenti Bolu. diyoruz ama
Bolu Milletvekilimiz çıkıp
Böyle bir araştırma komisyonu
kuralım; gelin, iktidarıyla, muhalefetiyle gidip sorunları
yerinde inceleyelim; şu kümeslere girelim bakalım, insanların
dertleri ne; şu şirketleri bir ziyaret edelim, ne diyor bu insanlar?
diyoruz, çıkıyor Sayın Milletvekili Ben bu önerinin
karşısındayım. diyor. Ya, bu önerinin neden
karşısındasın? Bu sorunların çözülmesini istemiyorsun
muhterem, neden bunu söylüyorsun? İnsanlar izliyorlar burada. Seçimde
verilmiş sözler bu kadar kolay unutulacak olan sözler mi? Hem her yerde
söylüyorsun -çok da güzel bir şey- Söz namustur. diyorsun, o zaman
gereğini niye yapmıyorsun? Ben bunun cevabını seçmenlerimiz
adına istiyorum.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum, sağ olun.(CHP sıralarından
alkışlar)
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Ali Beyle beraber Boluda çalışın,
araştırın bence.
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Biz gereğini yaparız.
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Rakamları doğru öğrenin, öyle gelin,
sahada bir çalışın.
VII.-
ÖNERİLER (Devam)
A)
Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.-
CHP Grubunun, beyaz et sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan (10/220) esas numaralı Meclis
Araştırması Önergesinin ön görüşmesinin Genel Kurulun
21/11/2012 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin lehinde, Kocaeli Milletvekili
Sayın Lütfü Türkkan. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurun
Sayın, Türkkan buyurunuz.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet
Halk Partisi Grubunun beyaz et üreticilerinin sorunlarına yönelik
verdiği Meclis araştırma önergesinin lehinde söz almış
bulunmaktayım.
Tabii, söz alan 2
milletvekilinin de Bolu milletvekili olması hasebiyle konuyu sadece
Boluya endeksli görmek yanlış bir iş. Sayın CHP Grubunu
temsilen konuşan arkadaşımızın da ifade ettiği
gibi, üretimin sadece yüzde 30u Boluda ama diğer taraftan, bugün
Balıkesirin Bandırma ilçesi beyaz et sektöründe çok ciddi mesafe
almakta, üreticilerin ve üreticilere bağlı tedarikçilerin çok
yoğun mevzilendiği bir bölge hâline gelmektedir. Konu, üreticilerin
nerede mevzilendiklerinden ziyade, bizatihi üreticilerin sorunlarıyla
ilgili tabii ki.
Sayın
Başbakanın geçtiğimiz yıl Türkiyede et
fiyatlarının yükselmesi üzerine et fiyatları üzerinde
uyguladığı baskı, beyaz et üreticilerini de etkilemektedir
doğal olarak. Bu baskı, doğal olarak beyaz et üreticilerine de
yansımaktadır. Tabii, Sayın Başbakanın Et
fiyatlarını dizginleyeceğim. Şeklinde, hiçbir önlem
almadan, sadece afaki cümlelerle yaptığı bu ifade, köylerde
entegre olmayan tesislerde, aile işletmelerinde kırmızı et
üreticilerini de bitirmiştir. Ben, Tarım Bakanıyla ilgili olarak
burada ifade ettiğimde, siz eğer 1 kilo sütü 900 kuruş, 1 kilo
yemi de 840 kuruş seviyesine getirdiyseniz, burada tarımda başarıdan
bahsetmek yanlış olur. Bundan fazla değil, on sene evvel 1 kilo
sütle 4 kilo yem alabiliyordunuz, şimdi 1e 1 hâle geldi. Yani burada,
rakamların arkasına sığınabilirsiniz, başka ifadeler
de kullanabilirsiniz ama netice itibarıyla bu bir gerçek. 4 kilo yem
aldığınız 1 kilo sütle şu anda sadece 1 kilo yem
alabiliyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, Türkiyede
hayvancılığı Angusa mahkûm etmekten
kurtulamazsınız. Hakeza, beyaz et üreticilerinin sorunu da aynı.
Kırmızı
etin pahalı olması hasebiyle beyaz ete ve beyaz etin
sağlıkla alakalı, insan sağlığına önemli
katkıları olduğu konusunda ne kadar çok haber çıkarsa beyaz
et tüketimi o kadar çok artıyor. Bunun ne kadar gerçek olup
olmadığı konusu daha sonra yapılacak
araştırmalarda belki ortaya çıkar ama bir gerçek var şu
anda, beyaz et, çok ciddi, tüketimi gittikçe artan bir protein
kaynağı Türkiyede.
Beyaz et
üreticilerini teşvik ederken karşılığında yem
bitkilerini teşvik etmezseniz beyaz et üretimi askıda kalır.
Amerikan köylüsünün 300-350 dolara mal ettiği soya fasulyesini siz burada
750 dolara eğer beyaz et üreticisine verirseniz, onunla ihracatta rekabet
etme şansınız olmaz. Yem fiyatlarına kesinlikle en ufak bir
sübvansiyon yapmazsanız, yemin üzerinde uygulanan KDVnin yüzde 8
oranında devam etmesinde ısrar ederseniz, sizin beyaz et
üreticilerine vereceğiniz hiçbir desteğin bir anlamı olmaz.
Dâhilde
işleme belgesi bu sektörde işlemiyor. Sebebi şu: Dâhilde
işleme belgesini yemlik buğday şeklinde düzenlemişler.
Buğday, ekmeklik buğday geliyor yem fabrikasına,
kullanıyorlar; zira, ikisinde de spesifikasyon olarak çok bir fark yok yem
yaptığınızda. Milyonlarca dolar ceza kestiler en son,
geçtiğimiz aylarda beyaz et üreticilerine. Niye? Sen, dâhilde işleme
belgesinde yemlik buğday yerine ekmeklik buğday getirdin,
dolayısıyla sen dolandırıcılık yaptın. Al
sana ceza! milyonlarca dolar cezaya çarptırıldılar. Daha dünkü
çıkan bir genelgede, bu cezaların yeni bir konsolidasyonuna
gittiklerini öğrendim. Ama önemli bir kısmını üreticilerin,
bitirdi o cezalar. Ne yaptı, bitirdi? Cezalar geldiği zaman banka
kredileri geriye gitti. Cezalar geldiği zaman piyasadaki itibarları
azaldı ve bu üreticiler ciddi zarar gördü.
Burada çok önemli
bir konu da, kamuoyunda zaman zaman alkışlanan, belki bizim de
hoşumuza giden teşhir yöntemi. Bir laborant gidiyor, bir
mağazadan, bir marketten bir ürün alıyor. Bulduğu analizi aynen
yayınlıyor ama hiçbir şekilde, çıkan bu bakteri vesaire
insan sağlığına risk teşkil eden konuların ürünün
kendisinden mi, taşınmasından doğan hatalardan mı,
muhafazasından doğan hatalardan mı, ambalajından doğan
hatalardan mı olduğu asla ve kata incelenmeden, direkt teşhir
yoluna gidiliyor. Bu şekliyle, Türkiyede önemli bir beyaz et üreticisi
olan Pınarın beyaz et sektöründeki itibarı
sıfırlandı. Bir marka yarattılar ve marka
sıfırlandı, böyle bir laboratuar incelemesi sonucu. Yani ben bu
incelemelerin çok yerinde olduğunu biliyorum, öyle olduğunu
düşünüyorum, yapılması gerektiğinde ısrar ediyorum ama
olayı biraz daha derinlemesine inceledikten sonra bu marka veya firma
teşhir edilebilmeli. Öbür türlü, ayakta kalsın diye gayret
ettiğiniz firmalar teker teker batmaya devam eder. Bu da bizim beyaz et
sektöründe -ciddi anlamda- dünyayla olan rekabetimizi olumsuz yönde etkiler.
Sayın
Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsünün ifade ettiği rakamları burada
tevil ettiğini bilmiyorum ben. Yani önergeye bakmadım ama buradaki
konuşmalarında dinledim. Buradaki konuşmalarında
söylediği rakamlar -ben,
aynı zamanda beyaz et üreticilerine ham madde sağlayan bir
işletmenin sahibiyim- tamamen doğru. Yani sadece siyasi bağlamda
bunu tevil etmek isterseniz, istediğiniz manaya çekebilirsiniz ama
gerçekleri saklayamıyorsunuz. Yani burada, sadece, ben isterdim ki Adalet
ve Kalkınma Partisi adına konuşan arkadaşımız,
gerçekten, sektörün, bölgesinde çok ciddi anlamda insanı geçim
manasıyla etkileyen bu sektörün burada araştırılmasına
destek versin. Zira, bu bir parti meselesi değil, bu sektörden ekmek yiyen
insanların meselesi. Yani kalkıp bunu
Komplekse kapılmaya gerek
yok. Cumhuriyet Halk Partisi de verse, Adalet ve Kalkınma Partisi de verse
bu sektörün sorunlarını incelemek bu Meclisin görevi olmalı,
araştırmak bu Meclisin görevi olmalı. Özellikle beyaz et sektöründe
Boludaki işletmeleri biliyorum ben, aile işletmeleri; insanları
yerinde istihdam etmeye yönelik çok önemli bir sektör. Aksi hâlde, bu insanlar
bulundukları mahallerden büyükşehirlere geliyorlar,
büyükşehirlerde işsizlikle karşı karşıya
kalıyorlar, büyükşehirlerde yaşanan çok ciddi sosyal
problemlerin kaynağı hâline geliyorlar. Bunların yerinde
işletmelerle istihdam edilmesi çok doğru bir sistemken buna destek
vermek, bunun sorunları hakkında araştırma yapmak için
iktidar veya muhalefet olmaya gerek yok, bu memleket hakkında
sağlıklı düşünmek yeterli.
İlla her gelen
muhalefetten teklifi salvo atışı gibi geriye çevirmek sadece bu
iktidara yönelik bir davranış. Konuyu incelemeden, doğru olup
olmadığına bakmadan, sadece muhalefetten gelen bir teklifse
İade edelim, gitsin. Bu yönetim anlayışıyla, ola ola
sadece bir dönem Türkiyede iktidar olmuş AKP olursunuz, muktedir
olamazsınız. Milletin sorunlarını bilmeden bu geçmiş
gitmiş olur.
Bugün burada
görüşülecek olan faktoring yasası da bir gerçeği gözümüzün önüne
getiriyor. Türkiyede işletmeler kredi alma yeteneğini yavaş
yavaş kaybediyor. Aramızda iktisatçılar var. Firmaların
kredibilitesi gittikçe aşağıya düşüyor. Yani adam iyi
niyetli de olsa, samimi de olsa bankaya başvurduğu bilançosu hiçbir
zaman kredi alacak kabiliyette değil. Dolayısıyla işletmelerin, firmaların,
sanayicinin kredi alması gittikçe zorlaşıyor. Bunda beyaz et
üreticileri de dâhil. O yüzden, insanlar artık faktoringe yani eski
tabirle tefecilerin eline düşüyor. Faktoring kanunu bu işin kurumsal
kısmı ama banka kredisini yeterince kullanma kabiliyeti olmayan
insanların gittiği yoldur faktoring sistemi. Tüketiciyi, üreticiyi,
sanayiciyi, milletimizi tefeciye kurban eden bu anlayışa Yuh
diyorum.
Hepinize
saygılar diyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin aleyhinde son söz Şanlıurfa
Milletvekili Sayın İbrahim Biniciye aittir.
Buyurun Sayın
Binici.
İBRAHİM
BİNİCİ (Şanlıurfa) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Grup önerisi üzerine
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu adına söz almış
bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ancak, konuya
geçmeden önce, geçen hafta da dile getirmiştim; maalesef,
sınırımız Suriye sınırıyla gerçekten en uzun
sınır -Urfa ilinin- ama bugüne kadar gözle görünür bir önlem alınmış
değil. Yine, Suruç yani Suruçun Kobani dediğimiz bölge- Akçakale ve
Ceylanpınarda haksızlıklar, hukuksuzluklar
başını almış gidiyor. Geçen hafta Parlamentoda dile
getirmiştik. Âdeta bölgede, özellikle gümrük kapısı bulunan
ilçelerimizde tabiri caizse at izi ve it izi birbirini tamamlıyor. Orada
yaşamını sürdürmekte olan vatandaşlarımız çok zor
durumda. Hele hele son bir hafta içerisinde Ceylanpınarda size yaşamayı
önerirdim. Son bir haftada gerçekten tam kaosun eşiğindeler ve bu
kürsüde konuşurken insanlar evlerinde, bu saatte çıkıp
alışveriş yapamıyorlar, dükkânlarını
açamıyorlar -demin de söyledim- çünkü orada neyin ne
olacağını bilmiyor bu vatandaşlarımız. Gümrük
kapısı açık. Kimin gidip kimin gelmediğini bilmiyorlar.
Sınırda ellerinde Kalaşnikoflar, Kanas tüfekleriyle âdeta
birbirlerini takip ediyorlar. Böyle bir sınır güvenliği olabilir
mi? Böyle komşuluk ilişkileri olabilir mi?
Geçen, iki gün
önce bir telefon aldım seçim bölgemden. Vatandaşın biri
şunu söylüyor, diyor ki: Ya, bize bir yol gösterin, bize
yardımcı olun. Sizden ricamız, sorunlarımızı,
yaşadığımız sıkıntıyı lütfen
Parlamentoda dillendirin. Biz dışarı çıkamıyoruz,
ekmek alamıyoruz, çocuklarımız okula gidemiyor. Dolayısıyla
bunun karşısında bir milletvekili olarak suskun kalmak durumundayız.
Çünkü Türkiyede, özellikle sıfır sorundan bahsettiğimiz
komşularımızla AKPnin İktidarı sayesinde sorunsuz
olmadığımız bir ülke kalmadı. İşte
dış politikanın yarattığı handikabın
içerisinde boğuşup gidiyoruz.
Geçen yine dile
getirmiştim. Doğrudur, bir dönem sıfır sorunla
yaşadık ama bu sıfır sorunu hangi siyaset çerçevesinde
yaşadık? Suriyeyle düşmanız, Irakla düşmanız,
İranla düşmanız, Yunanistanla düşmanız,
Bulgaristanla düşmanız. Peki, bu politikalar doğru mu? Bana
göre yanlış. Yanlış politikalarla bu ülkeyi daha fazla
götüremeyiz. Bu ülke, bu yanlışlıklarla bataklığa
doğru sürükleniyor.
İsrail
Filistin sorunu gerçekten önemli, bir insanlık dramı
yaşanıyor. Sayın Başbakanın söylediği söylemler
de doğru, katılıyoruz insanlık adına. Ama senin
ülkende insanlar huzurlu yaşamadıktan sonra sen hangi ülkeyi
disipline edeceksin? Senin ülkende her gün onlarca insan çatışmalarda
ölürken sen hangi ülkeyi disipline edeceksin, hangi ülkeye nasihat edebilme
şansın var? Önce kendi ülkeni dizayn et, kendi ülkendeki hak ve
özgürlükleri gözlemle, ondan sonra dış politikanı gözden geçir.
Evet, önemli
buluyorum, Mısırdaki toplantısını da önemli
görüyorum, insanlık adına önemli görüyoruz.
Filistin
halkı onlarca senedir kan ağlıyor. Filistinde, Gazzede özellikle,
insanlık bitmiştir. Bunu önemsiyoruz, destekliyoruz ama önce bir dön,
kendi bahçene bak. Kendi bahçen ne durumda?
Onun için diyorum
ki: Bir an önce, Türkiyede dış politikamız noktasında yeni
politikalar üretmek, yeni politikaları dizayn etmek, bununla ülkenin
geleceğini inşa etmektir ama maalesef, dediklerimiz burada
kalıyor.
Bunun için, bu
konuda da tekrar, Sayın Başbakandan, Sayın
Dışişleri Bakanından rica ediyorum: Bir an önce
Özellikle
Urfa sınır hattında yaşanılmaz üç ilçemiz mevcuttur.
Yani Suruçta onlarca köy, Efendim, çatışma bölgesine
girecekmiş de, köylerinizi boşaltın. Peki, bu kış
günü nereye gideceksin? Üç ay, üç buçuk ay önce savaş tamtamları
çalarken inşa ettiğin, insanlık adına inşa
ettiğin yerleri bunlara gösterebilir misin? Gösteremezsin. Kamplar
kuruyorsun, Göçler başlayacak. doğrudur, göçler başladı
ama kendi vatandaşına
Bu ülkede yaşamını, vergisini,
her şeyini bu ülkeye adamış, bu ülkenin vatandaşları
nereye gidecek? Bu kış günü, Efendim, başınızın
çaresine bakın. böyle bir söylem olabilir mi? Askerî birlikler
çıkıyor köylere, Efendim, bu köyler boşaltılacak. Tamam,
güzel; risk taşıyor bu bölge. Risk taşıyorsa bana bir yer
göster; bana barınabileceğim, geçinebileceğim,
hayvanlarımla, çoluk çocuğumla, okula giden çocuklarımla beraber
bir yer göster. Hayır, yer gösteremem. Gidin,
akrabalarınızın yanına sığının. Böyle
bir mantık olabilir mi? Onun için, bu dış politikanın
derhâl gözden geçirilmesini diliyorum.
Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Binici.
TANJU ÖZCAN (Bolu)
Efendim, karar yeter sayısı
BAŞKAN
Arayacağım.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum, karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar
yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.26
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.40
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
ŞAHİN (Ankara), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin İkinci Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet Halk
Partisi grubu önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı. Şimdi öneriyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, kabul
edilmemiştir.
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI (Devam)
C)
Çeşitli İşler
1.-
Görüşmeleri izlemek üzere Genel Kurulu teşrif etmiş bulunan
Mısır Parlamentosu Şûra Konseyi İnsan Kaynakları
Gelişimi ve Yerel Yönetimler Komitesi üyesi parlamenterlerinden
oluşan heyete Başkanlıkça Hoş geldiniz. denilmesi
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Mısır Parlamentosu İnsan
Hakları Gelişimi ve Yerel Yönetimler Komitesi üyesi 17 parlamenter ve
beraberindeki heyet Parlamentomuzu ziyaret etmektedirler. Kendilerine hoş
geldiniz der, başarılar dileriz. (Alkışlar)
Gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
IX.-
SEÇİMLER
A)
Komisyonlarda Açık Bulunan Üyeliklere Seçim
1.-
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonundan boşalan ve Barış ve Demokrasi Partisi Grubuna
düşen bir üyelik için Muş Milletvekili Sayın Demir Çelik aday
olmuştur, oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2.-
Dilekçe Komisyonunda açık bulunan üyeliğe seçim
BAŞKAN -
Dilekçe Komisyonundan boşalan ve Barış ve Demokrasi Partisi
Grubuna düşen bir üyelik için Diyarbakır Milletvekili Sayın
Nursel Aydoğan aday olmuştur, oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Alınan karar
gereğince sözlü soruları görüşmüyor ve gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada
yer alan, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri
İstanbul Milletvekili Sayın Ayşe Nur Bahçekapılı,
Kayseri Milletvekili Sayın Mustafa Elitaş, Giresun Milletvekili
Sayın Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Sayın Ahmet Aydının; Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili
Sayın Kamer Gençin; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz,
X.-
KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN
DİĞER İŞLER
A)
Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.-
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili
Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci
sırada yer alan Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.-
Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı:
287)
BAŞKAN
- Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü
sırada yer alan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri
Kanunu Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.-
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/601) (S.
Sayısı: 239)(x)
BAŞKAN
Komisyon? Burada.
Hükûmet?
Burada.
15/11/2012
tarihli 25inci Birleşimde İç Tüzükün 91inci maddesine göre temel
kanun olarak görüşülen tasarının birinci bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştı. Şimdi, bu bölümde yer alan
maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan
sonra ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.
Madde
1de üç önerge vardır, sırasıyla okutup işleme
alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 239 Sıra Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu Tasarısının 1. Maddesinin 1.
Fıkrasında yer alan ilişkin ibaresinin ait şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Kazım
Kurt Bülent
Kuşoğlu
İstanbul Eskişehir Ankara
Özgür
Özel Veli
Ağbaba
Manisa Malatya
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239
Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 1. Maddesinde geçen
Bu Kanunun amacı ifadesinden sonra gelmek üzere 5411 sayılı
Bankacılık kanunu doğrultusunda şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş Hasip Kaplan İbrahim Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN
Bu önergeyi okutup işleme alacağım:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 1 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
- Buyurun Sayın Günal, Antalya Milletvekili.
MEHMET
GÜNAL (Antalya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, Bu kanun tasarısı aslında teknik bir kanun
tasarısı. dedik. Birtakım eksikliklerini de alt komisyonda ve
Plan ve Bütçe Komisyonunda düzelttik. Belli maddelerle ilgili sadece bizim
değil, aslında Hükûmetin kurumları arasında da
uzlaşılmayan konular var. demiştim.
Şimdi, burada
diyoruz ki: Gelin, eksiklikler varsa yapalım. Tamam. deniyor, sonra
bakıyoruz, herhangi bir girişim olmuyor. Aynı şeyi EXPO
Yasasında da yaşadık, aynı şeyi diğerinde de.
Tamam. diyorlar, sonra da diyorlar ki: Efendim, sizden bir şey gelmedi,
biz bakmadık.
Değerli
arkadaşlar, bunlarda yapılacak olanlar bellidir. İlgili komisyon
üyesi arkadaşlarımız burada, ilgili bürokratlar buradadır,
gelirler, derler ki: Şunlar, şunlarda biz mutabık kaldık,
bunlarda kalamadık. Şu, şu hususlarda, varsa bunlara önerge
verelim, bunları da çekin.
E şimdi,
sonra da kalkıp arkadaşlarımız -ne komisyondan haberiniz
var ne şu anda dinliyorsunuz, çoğunuz telefon konuşuyorsunuz- diyorlar
ki Muhalefet engelliyor. Neyi engelliyor? Yani neyini duydunuz da
engellediğini görüyorsunuz? Ne zaman o tartışmaların arka
planında ne olduğunu görüyorsunuz? Yani içeriğiyle ilgili bir
şeye bakmadan Engelliyor. Bizim yukarıda konuştuğumuzdan haberiniz
yok, ilgili Bakanla konuştuğumuzdan haberiniz yok, sonra kalkıp
diyorlar ki: Engelliyor.
Engelleme
değil, kanunu çıkarmanın yolu belli. Eğer varsa
yapılacak işlemler burada yapılır. Ama her seferinde
Efendim, biz zaten yaptık. Siz de hiçbir şey yapmayın, gelin,
burada konuşmayın, kaldırın. Zaten sizin söylemenize de
gerek yok. Bizim parmak çoğunluğumuz var. diyerek bunları
çıkarma şansımız yok.
Onun için önce
Dedik ki her zaman: Taç giyen baş akıllanır. Bu işi
yapıcı bir şekilde götürmek, inatlaşmadan götürmek, önce
iktidar partisinin, Sayın Bakanın ve grup başkan vekillerinin
işidir. Onların bize gelip Şurada şunları
yapalım. demesi gerekir.
Dolayısıyla,
burada önemli bir kanun tasarısı görüşüyoruz. Genelini
konuşurken de söyledim; üzerinden kriz geçmiş, geçmişten kalan
şeyi yenilemeden yapmaya çalışıyoruz, teknik eksikliklerini
gideriyoruz ama maalesef böyle bir sonuçla karşılaşıyoruz.
Yani Sayın Bakan geçen gün dedi Tamam, varsa bir şey bakalım.
diye ama başladık şimdi kanuna, henüz ortada bir şey yok.
Ancak şimdi, işte, önergeler geldi, onları biz de sizinle
beraber göreceğiz -yeni geldi, bizim önergelerle beraber-
bakacağız ki içerisinde neler var, hakikaten makul olanlar var
mı, yok mu, o anda karar vereceğiz. Varsa destek olacağız,
yoksa eleştirmeye devam edeceğiz.
Onun için,
buradaki eleştirimiz
Bu madde tamamıyla kanunun genelini
ilgilendirdiği için tabii ki bu şekliyle
çıkarıldığı zaman zaten madde kadük olur. Ama burada bir üslubu eleştirmek için söz
aldım. Baştan, 1inci maddede bunu söyleyelim ki eğer gelecek
bir şeyler varsa -Sayın Bakan ve sayın bürokratlar burada-
şeyden sonra bir ara versinler ve önerileri varsa bizlere söylesinler.
Değişiklik yapılması gerekenlerde makul olanlar,
olması gerekenler varsa biz de destek olalım.
Her zaman
söylüyoruz; Milliyetçi Hareket Partisi yapıcı, yol gösterici,
uzlaşmacı bir muhalefet anlayışına sahiptir.
Olması gereken düzenleme varsa -ki bizim de önerilerimiz olan hususlar
var- ortak noktada buluşursak buluşuruz, yoksa eksiklerinizi
söylemeye devam ederiz. Onun için, milletin çıkarına olan, bir an
önce çıkması gereken düzenlemelerin çabuk çıkması için sizi
de o anlamda yapıcı olmaya davet ediyorum. Biz de o çerçevede gelen
şeylere destek olacağız.
Kanunun geneliyle
ilgili -başta da belirttiğim gibi- bir muhalefetimiz yok ama
eksikliklerinin giderilmesini ve tekrar tekrar üç gün sonra düzenleme yapma
ihtiyacının ortadan kaldırılmasını bekliyoruz ki
daha az zaman harcayalım, daha etkili bir şekilde burada yasama
faaliyetine devam edebilelim diyorum. Onun için, bunları baştan, bir
defa daha hatırlatma ihtiyacı duydum.
İnşallah
bu değişiklikler hızlıca yapılır ve kanun
tasarısı da yasalaşır diyor, hepinize saygılar
sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Günal.
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkan, karar yeter sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.50
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.01
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
ŞAHİN (Ankara), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
----------0----------
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 1inci maddesinde Antalya
Milletvekili Sayın Mehmet Günal ve arkadaşlarının
önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi,
önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir, karar yeter sayısı vardır.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon burada
Hükûmet burada.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239
Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 1. Maddesinde geçen
Bu Kanunun amacı ifadesinden sonra gelmek üzere 5411 sayılı
Bankacılık kanunu doğrultusunda şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken
(Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Kim konuşacak Sayın Tüzel?
ABDULLAH LEVENT
TÜZEL (İstanbul) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
5411
sayılı kanun ülkemiz finans sisteminin en önemli yasal
dayanaklarından biridir. Ülkemizde yakın zamanda gelişmeye
başlayan leasing, faktoring ve finansman şirketleri bu kanun
doğrultusunda faaliyet göstermektedir. Finansal kiralama
şirketlerinin kredi kullandıran banka benzeri kuruluşlar
olduğuna ilişkin tanım sadece Bankacılık Kanununda
yer aldığı için bu maddenin yukarıdaki gibi
değiştirilmesi gerekmektedir.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 239 Sıra Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu Tasarısının 1. Maddesinin 1.
Fıkrasında yer alan ilişkin ibaresinin ait şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit Mevlüt Aslanoğlu
(İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlu, İstanbul Milletvekili
Buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; bu yasa çıkmalı. Bu yasa Türkiye için lazım,
KOBİler için lazım, küçük sanayici için lazım ve özellikle
sektöre bir disiplin getirme açısından çok önemli bir yasa. Bu yasaya
çok emek verdik, Plan Bütçe Komisyonunda çok emek verdik ve bir ortak noktaya
geldik. Fakat her nedense
Bizim aslında perşembe günü, bu
yasanın çıkması ve bir an önce çıkması yönünde bir
fikir birliğimiz olmuştu. Biz buna sonuna kadar uyacaktık ancak
herhâlde AKP Grubu ayak sürüyor. Biz tüm önergelerimizi çekmeye
hazırız çünkü niye? Şuna inanıyoruz: Bu yasa sektör için,
bu yasa piyasa için, bu yasa KOBİler için, bu yasa esnaf için gerekli bir
yasa, bir an önce çıksın. Ama Sayın Bakan, AKP Grubu acaba bir
mutabakattan vaz mı geçtiler? Biz, sözümüzün eriyiz ama bir ortak noktaya,
ortak noktadan bir parça düşünce biz de o zaman bunu dile getirmek
zorundayız.
Değerli
milletvekilleri, yine söylüyorum, öncelikle çıkmalı ama gelin,
perşembe günü yaptığımız bir prensip
mutabakatları var. Herhâlde AKP Grubu bu mutabakattan vazgeçti. Sayın
Bakan bu konuda herhâlde, kendisi de vardı çünkü
Sayın Bakan da
vazgeçti zannediyorum ama şunu söylüyoruz biz CHP Grubu olarak: Biz bu
yasanın öncelikle çıkması için her şeye hazırız,
her türlü özveriye hazırız, çünkü esnaf, için piyasa için gerekli.
Hepinize
saygılar sunarım.(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 2de üç
önerge vardır, sırasıyla okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 239 Sıra Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu Tasarısının 2. Maddesinin 1.
Fıkrasında yer alan "kurulu" ibaresinin
"kurulmuş" şeklinde değiştirilmesini arz ve
teklif ederiz.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Kazım
Kurt Bülent
Kuşoğlu
İstanbul Eskişehir Ankara
Özgür
Özel Veli
Ağbaba Manisa Malatya
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 2. Maddesinin 5 inci fıkrasında geçen
"2 yıl" ibaresinin "3 yıl" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdiris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN Şimdiki önergeyi
okutup işleme alıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 2. maddesinin 5 nolu fıkrasına "kara
araçları" ibaresinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Antalya Milletvekili
MEHMET ŞANDIR (Mersin)
Hayır efendim, gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Maddesiyle hava ve deniz
taşıma araçlarının kiracılarının malik gibi
değerlendirilmesi öngörülürken, aynı hakkın kara
taşıma araçları için sağlanmaması bir çifte standart
oluşturmaktadır. Bu nedenle "kara araçlarının da
eklenmesi gerekmektedir.
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 2. Maddesinin 5 inci fıkrasında geçen
"2 yıl" ibaresinin "3 yıl" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet,
katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
SIRRI SAKIK (Muş) Gerekçe
okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Değişiklik ile finansal
kiralama faaliyeti olarak değerlendirilecek işlemlerin
sınırlandırılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 239 Sıra Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu Tasarısının 2. Maddesinin 1.
Fıkrasında yer alan "kurulu" ibaresinin "
kurulmuş" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Ferit Mevlüt
Aslanoğlu (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) - Katılmıyoruz.
FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Susam konuşacak.
BAŞKAN
Sayın Susam, buyurun.
MEHMET ALİ
SUSAM (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan kanun tasarısıyla ilgili olarak vermiş
olduğumuz önergeye ilişkin, partimizin görüşlerini
açıklamak üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun
konuşulurken mevcut, içinde bulunduğumuz koşulları
kısaca irdelemek, finans sektörünün durumunu, piyasanın finans
ihtiyacını, finansa ulaşmada piyasanın hangi konularda
zorlandığını ve bu anlamıyla da bu konularda içinde
bulunduğumuz ekonomik şartları bir kez daha
değerlendirmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Değerli
arkadaşlar, faktoring ve bu kanunla ilgili diğer maddeler, çok
açıktır ki piyasada bir ihtiyaca cevap verecek yasal bir düzenlemeyi
içeriyor. Bu yasal düzenlemenin yapılmasında bizim parti olarak temel
görüşümüz, bu kanunun Türkiye için bir ihtiyaç olduğu
noktasındadır. Özellikle finans sektörünün çok zorda olduğu
dönemlere bir baktığınızda bu böyledir. Burada bir kanunu
tartışmıştık, Çek Kanununu, çekte hapis
cezasının kaldırılmasını. O zaman bu kürsüden
söylediklerimi bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Piyasanın
içinden gelen biri olarak çekin üzerindeki yaptırımı
kaldırdığınız zaman çek, bir ödeme aracı olmaktan
çıkar, bir güven aracı olmaktan çıkar ve sonuçta, piyasada
finans sıkıntısı çeken işletmeler ve
şahıslar çok ciddi şekilde, çek kullanarak
karşıladıkları finans eksikliğini karşılama
fırsatını kaybeder. demiştim. Bunun için de çeke sigorta
getirilmesini önermiştim. Verdiğimiz o önerge, maalesef o gün için
çok ciddiye alınmadı ve denildi ki: Çekin üzerinden hapis
cezasını kaldırırsak ekonomik suça ekonomik ceza verilir
ilkesiyle daha adaletli bir sistem kurarız ve çek sistemi de işler.
dediler ama işlemediği gözüktü.
Şimdi
geldiğimiz nokta itibarıyla, herkes, başta ticaret âleminin en
üst kuruluşları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği dâhil
şunu söylüyorlar, diyorlar ki: Çeke cezayı kaldırdıktan
sonra piyasada çeke olan güven ortadan kalktı ve finans sektörü çok ciddi
şekilde sıkıntıya düştü; reel sektör bu anlamıyla
sıkıntıda.
Peki, onu
söylediğimiz zaman burada bulunan tüm bakanlar ve Adalet ve Kalkınma
Partili birkaç arkadaşımız dışında herkes
demişti ki: Yok kardeşim, bu iş doğrudur. O gün, teşekkür ediyorum, Kütahya
Milletvekili, Adalet ve Kalkınma Partisinden arkadaşımız da
bu konuda destek vermişti.
Arkadaşlar,
bazı kanunları çıkartırken sadece bürokratik olarak, masa
başlarında kanun çıkartmak, işin ve hayatın
gerçekleriyle uzlaşmaz. Çek Kanununda olduğu gibi bu Kanunda da
bazı uygulamalarda piyasanın taleplerini ve piyasanın
ihtiyaçlarını dikkate alarak yasal düzenleme yapmaya ihtiyaç
vardır. O yasal düzenlemeleri yapmak için de piyasanın içinden gelen insanların
görüş ve önerilerine siyasi yaklaşımın ötesinde gerçekten
objektif bir yaklaşımla destek vermek gerekir. Benim partim önerge
verdi, bu konuda her şey doğrudur. demek doğru bir anlayış
değildir. Burada -zamanım kısıtlandığı için-
sözümü tamamlarken şunu söylüyorum: Bu kanunun çıkmasını
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak istiyoruz. Sayın Bakana ve gruplarla
yapılan anlaşmalarda bu konuda bu kanunun hızla
çıkması için her türlü desteği vereceğimizi
söylemiştik.
Bugün şu
andan itibaren de önergelerimizi çekip bu kanunun hızla çıkıp
piyasanın ihtiyaçlarını karşılaması
doğrultusunda destek sağlamayı da bir kez daha
hatırlatıyor, huzurlarınızı saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Susam.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 3te iki
önerge vardır, sırasıyla okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 3. Maddesinin 1inci
fıkrasının i) bendinde geçen "kendi başına
ibaresinin "şirket üst yönetiminin önerileri doğrultusunda
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN Şimdiki önergeyi
okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 3 üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.Ali
Torlak
Bursa
İstanbul
BAŞKAN Komisyon
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Antalya Milletvekili
Sayın Mehmet Günal.
Buyurun. (MHP sıralarından
alkışlar)
MEHMET GÜNAL (Antalya)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Az önce 1inci maddede bir şeyler
söylemiştim yani haklı olduğumu az önce
oyladığınız önergede tekrar görmüş oldum.
Arkadaşlar, Sayın
Bakanımız burada, bakıyor. Muhalefet şerhimiz de var
Sayın Bakanım, konuştuk, yukarıda da
tartıştık. Deniz ve hava taşıma araçlarının
kiracılarının malik gibi değerlendirilmesini öngördük.
Türkiyede birçok da kara aracı var dedik. 22nci maddede var. Şimdi,
az önce reddettiğiniz, oyladığınız önerge,
tanımlar kısmına kara araçlarının eklenmesiyle
ilgili, doğru dürüst önergeler dinlenmeden oylanıyor diyorum, siz de
katılmıyoruz diyorsunuz, oylanıyor.
Şimdi, 22de
eğer bu önergeyi kabul ederseniz 2ye tekrar, tekriri müzakere yapıp
geri dönmek zorunda kalacağız. Yani söylemeye
çalıştığım budur arkadaşlar, arada itiraz
ediyorsunuz ama. Yukarıda olabilir diye konuştuğumuz bir
maddenin tanımında düzeltme yapıyoruz. Ee deniz araçlarına
ver, hava araçlarına ver, kara yollarında da finansal kiralama var,
onlara da aynı hakkı verelim diye koymuştuk ve gerekçesi de iki
satırdı, kısaydı.
Yani anlatmaya
çalıştığım bu. Baştan bakalım, acaba ne
getiriyor diye bakmıyoruz, hemen iptal ediyoruz. Şimdi kabul
ederseniz veya 22deki önergemize evet derseniz, maalesef 2nci maddeye
tekrar dönüp tekriri müzakere yapıp bu önergemizi kabul etmek durumunda
kalacaksınız veya siz yeni bir önerge vereceksiniz.
Onun için
şöyle bir bakalım, varsa makul olanlar diye söylemiştik. Ben
tekrar hatırlatıyorum ve tekriri müzakere yaparak eğer 22deki
hususlar düzeltilecekse ki düzeltilmesi lazım, sektörün birine verirken ve
en fazla aslında bu işin olduğu yer kara
ulaştırması. Yani havadaki sayı belli. Hava
yollarından başka denizcilikte de elimizdeki gemi sayısı,
taşıt aracı sayısı belli mi? Belli. Ee orada en fazla
olan, en yoğun kullanıldığı yer kara
taşımacılığı. Bu hakları onlara vermezsek de
adaletsizlik olur.
Tekrar, yol
yakınken bir daha hatırlatmak istedim. Gelen önergelere dikkatle
bakarsanız, belki sizin de katıldıklarınız olabilir.
Teşekkür
ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Günal.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 3. Maddesinin 1 inci
fıkrasının i) bendinde geçen "kendi başına
ibaresinin "şirket üst yönetiminin önerileri doğrultusunda
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Değişiklik
ile şubelerin daha deneyimli üst yapılardan
faydalandırılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 4te bir
önergemiz var, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 4üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek Antalya Kayseri Samsun Necati
Özensoy D. Ali Torlak Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız.
BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst
Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı altında
toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati:16.21
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.29
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
ŞAHİN (Ankara), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 4üncü maddesinde, Antalya
Milletvekili Sayın Mehmet Günal ve arkadaşlarının
önergesinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi
önergeyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Karar yeter
sayısı vardır.
239 sıra sayılı Kanun
Tasarısının görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Madde 4ü oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Madde 5te bir önerge var, okutup
işleme alıyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 5 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon, katılıyor
musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Günal, siz mi
konuşacaksınız?
MEHMET GÜNAL (Antalya) Gerekçe
okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. [Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.]
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır.
Tüm banka dışı finansal kuruluşların kapsanacağı
bir yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik
bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların
yeniden yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa
veya mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve
BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet gösterilebilmesi
için bütün finansal kuruluşları tek çatı altında toplayan
bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 6da iki
önerge vardır, sırasıyla okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 6. Maddesinin (ç) bendinde geçen "12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki
suçlardan" ibaresinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN
Şimdiki önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 6 ncı maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya
Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET GÜNAL (Antalya)
Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
[Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.]
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır.
Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
239 Sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 6. Maddesinin ç) bendinde
geçen "12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
kapsamındaki suçlardan" ibaresinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
EROL DORA (Mardin)
Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Günümüzde siyasal
egemen algı kendi dışındaki bütün yaklaşım ve
farklı görüşleri rahatlıkla terör eylemi olarak
nitelendirebilmektedir. Bahsi geçen kanun bugün iktidara muhalefet eden her
türlü toplumsal örgütlülüğü "terörist faaliyet" kapsamında
değerlendirebilirken böyle bir ibarenin bu tasarı metninde yer
alması toplumsal adalet ve ticaret yapma özgürlüğünün önündeki en
büyük engellerden biri olacaktır. Değişiklik ile bu
adaletsizliğin giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN - Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Madde mi dediniz efendim?
BAŞKAN - Maddeyi oyluyorum. Karar yeter
sayısı istedi, karar yeter sayısı arayacağım.
Karar yeter
sayısı vardır, madde kabul edilmiştir.
Madde 7 üzerinde
bir önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 7 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya
Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak Alim
Işık
Bursa İstanbul Kütahya
BAŞKAN - Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN-
Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işık, buyurunuz. (MHP
sıralarından alkışlar)
ALİM
IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 7nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz
önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve bizleri
izleyen aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, önceki maddelerde de
ifade edildiği gibi, bu tasarı aslında daha önceden Türkiye
Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmiş ama enine boyuna
tartışılmadan, ilgili komisyonlarda gerekli katkılar
sağlanmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
indirilmiştir.
Bu tasarı,
Türkiye'de özellikle son yıllarda giderek bozulan ekonomik dengeler
açısından önemli bir tasarıdır. Bugün, borçlu
sayısı ve kredi kartı mağdurları hızla
yükselirken, özellikle küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerinin herhangi
bir nedenle sicilleri bozuk olduğu için resmî bankalardan gerekli krediyi
sağlayamadığı gerçeği ortadayken yapacakları bir
şey var, para satan aracı kişi ya da kuruluşlara gidip bu
dertlerini çözmek. Maalesef, kişisel bazda bu finansal desteği
sağlayan aracılar birçok kişi ya da tüzel kişiyi
mağdur ederken, bu kapsamda faktoring şirketi adı altında
desteği sürdüren kuruluşlar, şu ana kadar, denetim
eksikliği nedeniyle, birçok işletmenin batmasına, birçok
yuvanın da yıkılmasına sebep olmuşlardır.
Dolayısıyla, böyle bir tasarıyla bir denetim altına
alınmaları yerindedir ama bir eksik tasarıdır.
Şimdi, bu
tasarı içerisinde bu tür kuruluşların hangi sınırlar
içerisinde, gelen vatandaşa ya da işletme sahibine finans temin
edeceği belirlenmemiştir. Devletin resmî bankasının nominal
faiz oranının, örneğin yüzde 10u, 20si gibi üst
sınırla sınırlandırılma zorunluluğu
vardır. Aksi takdirde, kimi eline düşürürse, bugüne kadar
yaşanmış olan gerçeklerin, acıların bundan sonra da
yaşanmasının önüne geçilemeyecektir. Yüzde 20, yüzde 50, yüzde
100 fazlasıyla, sıkışmış, mecburen bu
finansı bulmak zorunda olan insanlara aracılık yapan bu
kuruluşların belli sınırlar içerisinde faaliyetlerini
yürütmesi gerekir. Bu tasarıda en büyük eksiklerden birisi budur.
Evet, birliklerin
oluşturulması doğrudur ama bunların hangi
sınırlar içerisinde Türkiyede uygun mevzuatın öngördüğü
şekilde bir sınırlamaya tabi tutulması konusu boştur.
Yine yuvalar yıkılacak, yine birçok şirket, küçük ve orta
ölçekli işletme batmaya devam edecektir. Özellikle son on yılda, bu
şirketlerin yani finansal kiralama faktoring ve finansman
şirketlerinin faaliyetleri incelendiğinde, 20, 30, 40 kat
arttığını görüyorsunuz ve bunlardan yararlanan
insanların sayısı da geometrik olarak her geçen yıl
artıyor. Şimdi, bu gerçek bir tarafta varken, Bunun önünü
açalım ama bir sınır koymayalım. anlayışı
devam ederse, bu Meclis, inanıyorum ki çok kötü bir kanuna daha imza
atmış olacaktır. Mutlaka bir üst sınırın
getirilmesi zorunluluğu vardır, örneğin nominal faiz yüzde
12yse yüzde 14-15 üst sınırla bunların vereceği faiz
oranının sınırlandırılması gerekir. Bu
tasarıda mutlaka, inanıyorum ki, görüşme sonuna kadar böyle bir
düzenleme getirilecektir. Aksi takdirde, hem bunların yasal bazda işlem
yapmasına fırsat tanınmış ve bundan yararlanacak
insanların da bundan yararlanmasının önüne bir engel daha
konmuş olacaktır.
Bu düzenlemenin
mutlaka yapılması gerekir. Bu katkılar alınmadan, eskiden
hazırlandığı şekliyle yüce Meclisin Genel Kuruluna
aynen getirilen bu tasarının geri çekilmesi ya da bu maddenin
tasarı metninden çıkartılması doğru olacaktır,
önergemiz de bunu içermektedir.
Önergemize
desteğinizi bekliyor, tekrar saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 8de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 8 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Necati
Özensoy
Antalya Kayseri Bursa
D. Ali Torlak Alim
Işık Cemalettin
Şimşek
İstanbul Kütahya Samsun
BAŞKAN
Komisyon, katıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) Katılamıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. [Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.]
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı
ile görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak üzere üç
ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının,
dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise
gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi
şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB
yetkilileri alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB
bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin
bir görüş oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu
ve birlik enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa
yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 9da dört
adet önerge var, sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 239 Sıra Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman
Şirketleri Kanunu Tasarısının 9. Maddesinin 1.
fıkrasının a bendinde yer alan faaliyette ibaresinin
işlemde şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu Kazım
Kurt Bülent
Kuşoğlu
İstanbul Eskişehir Ankara
Özgür
Özel Veli
Ağbaba
Manisa Malatya
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 9. Maddesinin 1 inci fıkrasının b)
bendinde geçen "yüzde birini" ibaresinin "yüzde bir
buçuğunu" şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Şırnak Şanlıurfa
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 9 uncu maddesinin (3) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Nur Bahçekapılı Osman
Aşkın Bak Tülay
Kaynarca
İstanbul İstanbul İstanbul
Nurdan
Şanlı Sermin
Balık Hamza
Dağ
Ankara Elâzığ İzmir
Aydın
Şengül
İzmir
(3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla
faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı
kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle
kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan
defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki,
faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun
zararına hareket etmiş oIsun.
BAŞKAN Şimdiki önergeyi
okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 9 uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
BAŞKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) Katılamıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Sayın Günal,
buyurunuz.
MEHMET GÜNAL (Antalya)
Teşekkürler Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bu maddede
-şimdi oylayacaksınız, sonra söz hakkımız kalmayacak-
bir önerge verilmiş Hükûmet tarafından. Burada iyi niyetli faktoring
şirketlerinin korunduğu söyleniyor ama sonraki tabirde meğerki
dedikten sonra faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile
bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. deniyor.
Şimdi,
burada, gerekçesinde de Türk Ticaret Kanununa paralellik sağlanıyor.
Türk Ticaret Kanununda bile bile bir iktisap borçlu tarafından var
mı? Yani bile bile olduğunu, yani kasıt olduğunu nasıl
ispat edecek? Birinci derecede bunu veren kişi
Bile bileyi ispat etme
yükümlülüğü kime aittir? Vatandaş bunu nasıl ispat edecek? Orada
iyi niyetlilerin korunması tamam, kötü niyetlilerin cezalandırılması
da tamam ama burada bir belirsizlik gözüküyor. Komisyondan veya Sayın
Bakandan bir açıklama alabilirsek yerinde olur diyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Günal.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 9 uncu maddesinin (3) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşenur
Bahçekapılı (İstanbul) ve arkadaşları
(3) Bir kambiyo
senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo
senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya
önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var
olan ilişkilere dayanan defileri faktoring şirketine karşı
ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap
ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKAN LÜTFİ ELVAN (Karaman) Takdire
bırakıyoruz efendim.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Bahçekapılı, ne yapayım?
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) Gerekçe okunsun efendim.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Faktoring
şirketlerinin müşterilerine finansal hizmetler vermeleri, mal ve
hizmet satımının tarafı olmamaları nedeniyle, ciro
yoluyla faktoring şirketine devredilen bir kambiyo senedinden dolayı
kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden
biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere
dayanan defileri faktoring şirketine karşı ileri sürmesinin
engellenmesi amaçlanmıştır. Ancak faktoring şirketi kambiyo
senedini iktisap ederken, bile bile borçlunun zararına hareket etmiş
ise bu hüküm uygulanmayacaktır. Bu bağlamda, 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanununun "Defiler" başlıklı 687 nci
maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi
önergesini geri çekmiştir.
Diğer
önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 9. Maddesinin 1 inci fıkrasının b) bendinde
geçen yüzde birini ibaresinin yüzde bir buçuğunu şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
BAŞKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) Katılamıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılamıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik ile şirketin
kendi müşterilerine daha fazla olanak tanıma fırsatı tanıması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 10da iki adet önerge
vardır, sırasıyla okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 10. Maddesinin 1 inci fıkrasında geçen
onbeş ibaresinin yirmi olarak değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl
Diyarbakır Muş
Hasip Kaplan İbrahim Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN
Diğer önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 10 uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf
Halaçoğlu Necati
Özensoy
Antalya Kayseri
Bursa
D.
Ali Torlak Cemalettin
Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. [Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.]
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak halinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik
bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların
yeniden yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa
veya mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve
BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkan
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 10. Maddesinin 1 inci
fıkrasında geçen onbeş ibaresinin yirmi olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken (Bingöl) ve
arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
efendim.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
İDRİS
BALUKEN (Bingöl) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik
ile kurumunun yapılacak değişiklikleri daha etkin incelemesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 11de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 11 inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf
Halaçoğlu Necati
Özensoy
Antalya Kayseri Bursa
D.Ali Torlak Cemalettin Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN(Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Günal?
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
[Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin, sözleşme
konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam ettiren
kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.]
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır.
Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi
gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda
sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu
modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Sayar
mısınız. (AK PARTİ sıralarından Var, var!
sesleri)
Ya, böyle yerden
söylemek ne kadar iyi. Gidin çay içmeye, ondan sonra da Var, var!
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) Elektronik yapın Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hayır, elektronikte mevzu yok, sayılıyor işte.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Bayram saymadan söylüyor Sayın Başkanım. Birisini
değiştirelim bari, saymadan söylüyor, hiç bakmıyor.
BAŞKAN Hayır,
hayır. Saydılar, saydılar, daha evvel saydı.
Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
Şimdi,
11inci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 12de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 12 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Necati
Özensoy
Antalya Kayseri Bursa
D.
Ali Torlak Cemalettin
Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik sağlanmadığı
için de kafa karışıklığı devam etmektedir. Meslek
birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir.
TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Atladı Sayın Başkan. Cümleleri atlayarak gidiyor.
Üst kurul,
koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız; çünkü
koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkan
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı.
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Karar yeter
sayısı yoktur. (AK PARTİ sıralarından Var, var
sesleri)
Ya var, var!
On dakika ara
veriyorum.
Kapanma Saati:17.04
BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 17.21
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Fatih ŞAHİN (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Beşinci Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 12nci maddesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi maddeyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, kabul edilmiştir.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon burada
Hükûmet burada.
13üncü madde üzerinde iki önerge
vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
239 Sıra Sayılı Kanun
Tasarısının 13. Maddesinin 3 üncü fıkrasında geçen
beş yıl ibaresinin dört yıl olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN Şimdiki önergeyi
okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 13üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa
İstanbul
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE
BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET
GÜNAL (Antalya) Necati Özensoy
BAŞKAN
Bursa Milletvekili Sayın Necati Özensoy, buyurun.
NECATİ
ÖZENSOY (Bursa) Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri;
verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Görüştüğümüz kanun, finansal
piyasaları düzenleyen, gelişmelerle birlikte bazı eksiklikleri
gidermek amacı güden, yani piyasaların daha iyi finans
kaynaklarına ulaşması, daha güvenilir finans kaynaklarına
ulaşması için görüştüğümüz kanun. Tabii, ben, bu kanundan
ziyade -Sayın Bakan buradayken- bu finans piyasalarının en
önemli ayağı olan, çiftçinin bankası olan Ziraat Bankası,
esnafın bankası olan Halk Bankasıyla ilgili, bazı
gelişmelerle ilgili bazı soruları, bazı
hatırlatmaları yapmak istiyorum.
Halk Bankasının kuruluş
amacı esnafa destek olmak. Yıllardır, bu banka esnafın
kredisini daha güvenli bir şekilde, daha emin bir şekilde
kullanmasını sağlaya geldi, hâlen de böyle devam ediyor. Ziraat
Bankası da yine özellikle çiftçimizin finans kaynaklarını
oluşturmak, çiftçimize destek olmak adına kurulmuş
bankamızdır. Logosu başaktır, buğday
başağıdır; ismiyle birlikte de bu sektörde çiftçimize,
ziraatçımıza yıllardır destek olan bir bankadır Ziraat
bankası.
Şimdi Sayın Bakana buradan
sormak istiyorum: KİT Komisyonunda yaptığımız en son
denetimde Ziraat Bankasının Genel Müdürü, Ziraat Bankasının
o buğday başağı olan logosunun ve aynı zamanda isminin
de Ziraat Bankasının da değiştirileceğini ifade
etti. Bundan maksat da, bankacılıkta artık daha iyi bir logonun
veya daha iyi bir ismin oluşması gerektiğini
Ama bunun nihai
hedefinde anladığım kadarıyla- Ziraat Bankasının
artık belli bir portföye ulaştığı ve bununla birlikte
de özelleştirme amacının yattığı açık ve
seçik bir şekilde ortada duruyor.
Ziraat
Bankası, ifade ettiğim gibi, çiftçinin güvenle, belli
sübvansiyonlarla kredi kullandığı bir banka. Eğer bu Ziraat
Bankası yarınlarda özel sektöre devredilir veya bir şekilde yine
yabancılara satışı gerçekleşirse, Ziraat
Bankasının yerine neyi ikame etmeyi düşünüyorsunuz? Ziraat
Bankasından bugüne kadar güvenli bir şekilde kredilerini kullanan
çiftçilerin, bu portföyleri hâlen devam eden, orada binlerce, milyonlarca
dönümlük ipoteği olan çiftçilerin bu portföyle birlikte devredilmesi
noktasında
Yıllardır zaman zaman çiftçiye uygulanan afet
vesaire, birtakım ekonomik sıkıntılarla birlikte -bu banka
devletin bankası olduğu için- çıkarılan kanunla,
kararnameyle, bir genelgeyle faizlerini affetmek gibi uygulamaların
yapıldığı veya ödemelerin ertelenmesi gibi
uygulamaların yapıldığı bu banka özel sektörün eline
geçtiğinde, hâlen ipotekleri de bu şekilde devam ederken, özel
sektörün elinde, yarınlarda bu çiftçilerin bu anlamdaki sıkıntıları
olduğunda nasıl bir uygulamayla karşı karşıya
kalınacağını, nasıl sıkıntıların
içine girileceğini acaba Sayın Bakan, Sayın Hükûmet bu anlamda
bir düşünüp bir tedbir geliştirdi mi? Doğrusu ben bunu merak
ediyorum.
Çiftçinin ekonomik
anlamda, kredi kullanma anlamında çok da rahat
olmadığını biliyorum.
Finansal piyasalar
burada görüşülürken daha öncelikli meselelerimizin olduğunu ama
Hükûmetin bu konuda yanlış adımlar attığını
da buradan ifade ederek hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özensoy.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 13. Maddesinin 3üncü
fıkrasında geçen beş yıl ibaresinin dört yıl
olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI
ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
EROL DORA (Mardin)
Gerekçe okunsun Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Değişiklik
ile genel müdür yardımcılığı şartının
esnetilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 14te bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 14 ncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf Halaçoğlu Cemalettin Şimşek
Antalya Kayseri
Samsun
D. Ali Torlak Necati Özensoy Reşat Doğru
İstanbul Bursa Tokat
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
görüşülmekte olan yasanın 14üncü maddesi üzerine vermiş
olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Bu tasarı
tabii, geçmiş dönemlerde yasama gündemine gelmiş ve kadük olmuş
bir yasadır; bu dönemde de hiçbir güncelleme yapılmadan,
tarafların görüşleri alınmadan getirilmiş ve de
kanunlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Korkarım ki önümüzdeki dönemlerde yeniden bu kanun torba kanunların
içerisinde getirilerek bazı bölümlerin değiştirilmesi
sağlanmış olmasın. Tabii, Adalet ve Kalkınma Partisi
İktidarı son zamanlarda kendisinin sayısal çoğunluğuna
bağlı olarak her türlü kanunu getirerek, kendi sayısal
çoğunluğundan dolayı da bu kanunları her türlü
baskının ve şiddetin içerisinde geçirmektedir; bu da tabii,
doğru bir yaklaşım değildir.
Dolayısıyla,
burada kanunların tam tartışılması veya maddelerin tek
tek ele alınması ve tarafların dinlenilmesi gerekmektedir. Maalesef
bunların hiçbirisi yapılmıyor.
Tabii, bunun
yanında, özellikle ülkemizde hiç kimse ekonominin iyi olduğunu ve bu
insanların; işte, çiftçisiyle, işçisiyle, esnafıyla
herkesin rahat bir ortamda yaşamını devam ettirdiğini
söyleyemez. Bugün, çiftçi üretemez konuma gelmiştir, emekli çok zor
durumdadır, işçi çok zor durumdadır. Özellikle bankalardaki,
icra dairelerindeki çalışmalar veyahut da oradaki durumlar, tablolar
insanların yüreğini acıtmaktadır, insanların içini
acıtmaktadır.
Şöyle ki: Her
gün çiftçi kardeşlerimizin tarım kredi borçları, banka
borçları veyahut hayvancılık münasebetiyle almış
olduğu borçlardan dolayı icra dairelerinin önüne gittikleri ve icra
dairelerinde, neyi varsa her türlü malının ve mülkünün icra
dairesinde hacze uğramış olduğunu görüyoruz.
Bunların
yanında, memurlar maalesef kartzede duruma gelmişlerdir.
Memurların
yanında, özellikle emekli insanlarımızın yıllardan
beri beklemiş olduğu intibak kanunu maalesef çıkmamış
ve beraberinde de şu anda, emekli insanlarımız zor şartlar
içerisinde hayatlarını idame ettirmeye
çalışmaktadırlar. Hatta bazı emeklilerimizin, ay
başı geldiği zaman eline hiç paranın geçmediğini de
maalesef görüyoruz.
Tabii,
bunların yanında özellikle bir kesim vardır ki bunu da söylemek
mecburiyetindeyiz. Şu anda Anadolunun birçok yerlerinde esnaf
kardeşlerimiz Acaba iş yerimi kapatayım mı,
kapatmayayım mı? veyahut da İşime nasıl devam
ederim? şeklindeki düşünce içerisindedirler. Anadolunun birçok
kentinde bu tabloyu, kara tabloyu görüyoruz. Bilhassa İç Anadolu
Bölgesinde, bizim de Milletvekili olduğumuz Tokat dâhil olmak üzere;
Tokatında, Amasyasında, Çorumunda, Yozgatında ve Doğu
Anadolu Bölgesine kadar olan bölgede çok büyük oranda göç vardır. Bu
göçün sebepleri araştırıldığı zaman
Özellikle
çiftçi kardeşlerimizin üretim yapamamasının yanında,
çiftçide ve köylüde para olmadığı zaman esnafta da para
olmamaktadır. Esnaf kardeşlerimiz de maalesef kendi
işletmelerini kapatma durumuyla karşı karşıya
kalmışlardır.
Bakınız,
yıllardan beri söylemiş olduğumuz Şu hipermarketler
kanununu, şu süpermarketler kanununu çıkaralım; gelin bu
hipermarketler kanunu çıkarılsın da esnaflarımız en
azından bir nefes alsın. şeklinde söylemlerimiz vardır. Fakat
enteresandır, bir türlü bu hipermarketler kanununu Hükûmete anlatamıyoruz
ve dolayısıyla da Hükûmet ne yapıyor? Buna vurdumduymaz bir
şekilde devam ediyor ve büyük hipermarketler, süpermarketler
yabancıların eline geçiyor ve küçük kasabalar dâhil olmak üzere
neredeyse her mahalleye bir tane market şubesi açılıyor. Tabii,
açılmasıyla beraber ne yapılıyor? Beraberinde, bakın,
bir süpermarketin şubesinin açılması demek o bölgedeki 50-60
esnafın ortadan kalkması demektir. Manavından bakkalına
kadar birçok insan dükkânını kapatmak mecburiyetinde kalıyor.
Hani eskiden beri söylemiş olduğumuz bizim bakkalımız,
bizim manavımız tabiri maalesef şu anda tamamen yok olma
durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Ne bizim
bakkalımız kalmıştır ne de bizim manavımız
kalmıştır, yani sonuçta esnaflar kepenk kapatır konuma
gelmişlerdir.
Gelin, bunu böyle
yapmayalım. Bu çıkartmış olduğumuz kanunların
yanında hipermarketlerle ilgili, süpermarketlerle ilgili kanunu da
çıkartalım. Sayın Bakan, gelin, bunların
talimatlarını da verin. En azından o büyük sermaye
şirketlerine karşı, tröstlere karşı, tekellere
karşı bu kesimi de koruyalım ve o kesimdeki insanlar da
birazcık rahat nefes alsınlar. Evine giderken Acaba yarın ben
dükkânımı açtığım zaman neyle
karşılaşacağım? Kapatacak mıyım? konumundan
kurtulsunlar diye düşünüyoruz. Ama enteresandır, yıllardır
beri söylenen bu söz sadece sözlerde kalıyor. Umarım ki,
inşallah, bu sözleri duyarsınız. Yoksa,
duymadığınız zaman, önümüzdeki zaman sürecinde,
korkarım ki o duymadığınız insanlar size gereken dersi
vereceklerdir.
Vermiş
olduğumuz önergenin işte söylemlerinin bir tanesi burasıdır
yani bu kanunun palas pandıras gelmesinin yanında, milletimizin esas,
reel gerçekleri ve realitenin de göz önüne alınması gerekmektedir.
İnsanlar geçinemiyorsa, yoksulluk varsa bunun da sorumlusu Hükûmet
olmalıdır ve bununla ilgili ne yapılması gerekiyorsa
yapmalıdır. Ondan dolayı da hipermarketler ve süpermarketler
kanununun, esnafın korunmasıyla ilgili kanunun da gündeme gelmesini
arzu ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Doğru.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 15te bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 15 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Antalya Bursa İstanbul
Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Kayseri
Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Sayın Vural kim konuşacak?
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Gerekçe
BAŞKAN -
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu
düzenleme içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak hâlinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde
faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi
alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların
tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde
toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde
olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun
altında dairelerin oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu
çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde
16da iki adet önerge vardır, sırasıyla okutup işleme
alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239
Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 16. Maddesinde
geçen "şirketler" ibaresinin "finansal kiralama
şirketleri" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Altan
Tan Sırrı
Sakık
Bingöl Diyarbakır Muş
Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Şırnak Şanlıurfa
BAŞKAN
Şimdiki önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 16 ncı maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Hayır, katılmıyoruz.
OKTAY
VURAL (İzmir) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu, ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet gösterilebilmesi
için bütün finansal kuruluşları tek çatı altında toplayan
bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Arkadaşlar
anlaşamadığından elektronik cihazla oylama
yapacağız.
İki dakika
süre veriyorum ve oylama işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Karar
yeter sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.
Şimdi,
diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239
Sıra Sayılı Kanun Tasarısının 16. Maddesinde
geçen şirketler ibaresinin finansal kiralama şirketleri olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken (Bingöl) ve arkadaşları
BAŞKAN Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ
EKER (Diyarbakır)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN Sayın Dora
EROL DORA (Mardin) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik
ile yasanın hedef alanının netleştirilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 17de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 17 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Antalya Bursa İstanbul
Yusuf Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Kayseri Samsun
BAŞKAN Komisyon
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN Sayın Vural ne
yapayım?
MEHMET GÜNAL (Antalya) Gerekçe
okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansa
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak hâlinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik
bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların
yeniden yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa
veya mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve
BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır.
Üst kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapar gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 18de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 18 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Antalya Bursa
İstanbul
Yusuf Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Kayseri Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak hâlinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik
bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların
yeniden yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa
veya mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve
BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üs kurulların tek çatı altında Mali
Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çat altında
toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 19da bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 19uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Sayın Vural,
gerekçeyi mi okutayım?
OKTAY VURAL (İzmir) Gerekçe
efendim.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi
yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde
değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların
tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde
toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde
olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun
altında dairelerin oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu
çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 20de bir
adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 20 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Necati Özensoy D. Ali Torlak
Antalya Bursa İstanbul
Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Kayseri Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
GIDA, TARIM VE
HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır)
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Sayın Vural gerekçiyi mi okutayım?
OKTAY VURAL
(İzmir) Gerekçe Sayın Başkan.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş,
görüş alınmamış ve tasarı normal süreçten
geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği anlaşılmıştır
ve netlik sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş
türünün tek bir birlik altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk
etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak hâlinde olduğu söylenen
sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile
tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik
bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların
yeniden yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 21de bir
adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 21 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Necati
Özensoy Yusuf
Halaçoğlu
Antalya Bursa Kayseri
D.
Ali Torlak Cemalettin
Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN Komisyon önergeye
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi mi
okutayım?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Gerekçe.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin, sözleşme
konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam ettiren
kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır.
Finansal Kiralama ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi
gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda
sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu
modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye Piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.03
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 18.16
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Özlem YEMİŞÇİ (Tekirdağ)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Madde 22de iki adet önerge
vardır, sırasıyla okutup işleme alıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 22 nci maddesinin (6) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
(6) 13/1/2011 tarihli ve 6102
sayılı Türk Ticaret Kanununun 940 ıncı maddesi
uygulamasında kiracı, geminin maliki gibi değerlendirilir.
Ayşe
Nur Bahçekapılı Nurdan
Şanlı Osman
Aşkın Bak
İstanbul Ankara İstanbul
Sermin
Balık Hamza
Dağ Tülay
Kaynarca
Elâzığ İzmir İstanbul
Akif
Çağatay Kılıç
Samsun
BAŞKAN
Şimdiki önergeyi okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 22 nci maddesine 7 nci fıkradan sonra gelmek
üzere aşağıdaki fıkranın eklenmesini ve yazılı
şekilde ibaresinin noterde düzenlenme şeklinde olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Madde 22-
(8) 4925
sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 5 inci maddesi
kapsamında yetki belgesi verilecekler finansal kiralama ile edindikleri
araçların maliki gibi değerlendirilirler.
Mehmet Günal Necati
Özensoy Yusuf
Halaçoğlu
Antalya Bursa
Kayseri
D. Ali Torlak S.
Nevzat Korkmaz Cemalettin
Şimşek
İstanbul Isparta
Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet katılıyor mu?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Antalya Milletvekili Sayın Mehmet Günal, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, maddelere geçtiğimizde söylediğim husus vardı,
bu 22nci maddede -demiştim- tanımlara da girmeli diye. Maalesef
Hükûmet bu şekliyle bunun çıkmasına da karşı
çıktı. Aslında prensip olarak Tamam. denilmişti ama... Bu
kara nakil vasıtalarıyla ilgili Karayolu Taşıma Kanununda
yetki belgesi verilecekler de aynı şekilde bu hakkı
istiyordular. Maddede, dikkat ederseniz, sonra eklenen kısmında hem
hava yolu hem deniz yolu taşıma araçlarına bu tanınmış.
Şimdi, bunu tanırken kara yollarında bunu tanımamak, en
fazla giden şeylerde -ki düşük gelirli işletmelerin ya da
ailelerin sahip olduğu nakil vasıtaları bunlar- ve orada bir
adaletsizlik söz konusu.
Biz, bu önergeyi
onların talebi üzerine vermiştik. Buradan, Milliyetçi Hareket Partisi
olarak bu verdiğimiz önergeye Hükûmetin ve Komisyonun
katılmamış olduğunun bir defa daha tutanaklara geçmesini
istiyorum.
Öbür taraftan,
yine, sözleşmelerle ilgili olarak Noterler Birliğinin talepleri var.
Çünkü burada yapılacak olan sözleşmenin sadece yazılı
şarta bağlanmış olması, noterden yapılmıyor
olması da yarın birtakım sorunlara yol açacak. Çünkü şu
anda değiştirmekte olduğumuz mevcut 3226 sayılı
Kanunda sözleşmenin noterden düzenleme şeklinde yapılacağına
dair bir kural vardı. Şu anda sadece yazılı
olmasını yeterli gördüğümüz zaman, burada, ileride bazı
tartışmalara ve sorunlara yol açabileceği açık bir
şekilde görülüyor. Çünkü burada kiralama sözleşmesinde her zaman bir
kiralayan ve -şirket, aynı zamanda- kiraya veren var. Ve bunlar
arasında birtakım uzlaşmazlık çıktığı
zaman da delil olması gerekiyor.
Noterler ne
yapıyor burada? İşlemi belgelendirmelerinin nedeni, bizler de
bir işlem yaparken notere gitmemizin nedeni, bir şey olduğu
zaman elimizde bir belge olsun diye gideriz. Maalesef bu düzenleme altında
bu şekliyle kiracı tüzel kişi de olabilir, gerçek kişi de
olabilir ama bunun tespitini notere gittiğiniz zaman
Diyelim ki tüzel
kişi adına gidiyorsunuz, elinizde vekâlet yoksa o sözleşmeyi
yapamazsınız, noter ona bakar. Dolayısıyla, eğer bu
şekliyle yaparsak noterin düzenlediği senet resmî bir belge iken
sadece yazılı sözleşme adi bir senet hükmünde olacaktır.
Ufak bir anlaşmazlık çıktığı durumda mahkemeye
gittiği zaman da burada birtakım anlaşmazlıklar,
tartışmalar, uyuşmazlıklar ortaya çıkabilecektir.
Kaldı ki arkadaşlarımızın gönderdiği nota
bakınca çok da fazla bir miktar olmadığını notere
ödenecek paranın, eğer maksat maliyetse bu kadar büyük işlemler
yapılırken çok cüzi miktarlarda notere gitmenin de büyük bir maliyete
neden olmayacağını açık bir şekilde görüyoruz.
Dolayısıyla,
bu belgenin de delil olma niteliğini ortadan kaldıracak, yarın
uyuşmazlık olması hâlinde delil olma niteliğini ortadan
kaldıracak bir işleme yol vermiş oluyoruz. Bu çerçevede, resmî
belge özelliğini kaybetmeyecek şekilde yapılabilecek bir düzenleme
aslında ama, maalesef burada da arkadaşlarımız bunu kabul
etmiyorlar.
Başka bir
şey ne: Bir taraftan yargı reformu yapacağız diyorsunuz,
paketler geliyor. Bu, yargının iş yükünü de artıracak bir
şeydir arkadaşlar. Uzlaşmazlık olduğu zaman burada
sorun çıkacaktır. Eğer noter belgesi varsa, bunu delil olarak
kabul edeceğimizden dolayı birtakım konuları mahkemeye
gitmeden çözebilme şansımız olacaktır. Ama bu şekliyle
kabul etmez isek ve yazılı belge olarak bunu, sözleşmeyi biz
belge olarak kabul edersek, yarın mahkemelerde de bunların çözümü
için ve tespit davalarıyla, birtakım sıkıntılarla
karşı karşıya geleceğiz ve yargının iş
yükünü de artırmış olacağız. Bir taraftan reform
yapalım, bir şeyleri düzeltelim derken, öbür taraftan bozuyoruz.
Dolayısıyla,
bir defa daha tekraren söylüyorum: Kara taşıtları için de,
adaletli olmak gerekiyorsa, adında adalet olan bir partinin
mensupları olarak onlara da bu hakkı vermemiz lazım. Zaten
diğer yönlerden birtakım belgelerle, bilgilerle, ücretlerle kara
nakil vasıtalarında onlar sıkıntı
yaşıyorlar, hiç olmazsa burada adaleti sağlayalım diye
önergemizi vermiştik.
Önergeye destek
olacağınızı umuyor, yanlıştan döneceğinizi
umuyor, tekrar saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN -
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı vardır, önerge reddedilmiştir.
Bir önerge daha
var, onu okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 22 nci maddesinin (6) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Nur Bahçekapılı (İstanbul) ve arkadaşları
(6) 13/1/2011
tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 940 ıncı
maddesi uygulamasında kiracı, geminin maliki gibi
değerlendirilir.
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılıyoruz.
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) Gerekçe
BAŞKAN -
Gerekçeyi okuyun.
Gerekçe: Kanun
Tasarısının komisyon çalışmaları
sırasında mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlükte
bulunduğundan, anılan Kanun Tasarısında yukarıda yer
alan maddede yapılan atfın meri 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu kapsamında güncellenmesi gereği hasıl olmuştur.
OKTAY VURAL
(İzmir) Karar yeter sayısı
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, kabul
edilmiştir.
22nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 23te bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 23 üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Antalya Bursa İstanbul
Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Kayseri
Samsun
BAŞKAN Komisyon
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
OKTAY VURAL
(İzmir) Gerekçe
BAŞKAN -
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu
düzenleme içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye Piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir finansal
kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkan
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
24üncü maddede
bir önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 24 ncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Necati
Özensoy Yusuf
Halaçoğlu
Antalya Bursa Kayseri
D.
Ali Torlak Cemalettin
Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak halinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde
faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
25inci
maddede iki adet önerge vardır, sırasıyla okutup işleme
alıyorum.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 25 inci maddesinin (1) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe
Nur Bahçekapılı Osman
Aşkın Bak Tülay
Kaynarca
İstanbul
İstanbul
İstanbul
Hamza
Dağ Nurdan
Şanlı Sermin
Balık
İzmir
Ankara
Elâzığ
Aydın
Şengül
İzmir
(1)
Finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın
imalatçısı veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli
ödemeyi zamanında yerine getirmemesi veya kiralayanın kusur ve
ihmalinden kaynaklanan diğer sebepler ile kiracıya teslim edilmemesi
halinde 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 123,
125 ve 126 ncı madde hükümleri uygulanır.
BAŞKAN Şimdiki önergeyi okutup
işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal Kiralama, Faktoring
ve Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının 25 nci maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya
Kayseri
Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa
İstanbul
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI
ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı
yeni değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı
kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler
tarafından karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile
edinecekleri araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının,
dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise
gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi
şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB
yetkilileri alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB
bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin
bir görüş oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu
ve birlik enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa
yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 25 inci maddesinin (1) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
(1)
Finansal kiralama konusu malın, kiralayanın malın imalatçısı
veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yerine
getirmemesi veya kiralayanın kusur ve ihmalinden kaynaklanan diğer
sebepler ile kiracıya teslim edilmemesi halinde 11/1/2011 tarihli ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanununun 123, 125 ve 126 ncı madde
hükümleri uygulanır.
Ayşe Nur
Bahçekapılı (İstanbul) ve arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Takdire
bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Kanun
Tasarısının komisyon çalışmaları
sırasında mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte
bulunduğundan, anılan Kanun Tasarısında yukarıda yer
alan maddede yapılan atfın meri 6098 sayılı Türk Borçlar
Kanunu kapsamında güncellenmesi gereği hasıl olmuştur.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
26ncı
maddede bir önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 26 ncı maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Necati
Özensoy Yusuf
Halaçoğlu
Antalya Bursa Kayseri
D. Ali Torlak Cemalettin
Şimşek
İstanbul Samsun
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak halinde
olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına ilişkin
düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik kalacaktır. Tüm banka
dışı finansal kuruluşların kapsanacağı bir
yapı oluşturulmalıdır. Banka dışı mali
kuruluşlar birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde
faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını
OKTAY VURAL
(İzmir) Sayın Başkanım, efendim, cümle atlandı.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Ezbere okuyor herhâlde.
OKTAY VURAL
(İzmir) Cümle atlandı. Hayır, ondan önceki cümleyi
atladınız.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Biraz yavaş, ben anlayamıyorum mesela, çok
hızlı okuyor.
MEHMET GÜNAL
(Antalya) Birinci SPKdan ikinci SPKya geçti.
BAŞKAN
Biraz daha yavaş okuyacak, tamam.
SPK ve
BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 27de bir önerge vardır,
okutup işleme alıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 27 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati Özensoy D.
Ali Torlak
Bursa İstanbul
BAŞKAN Komisyon
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) Gerekçe
okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil, geçtiğimiz
yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu dönem de hiçbir
güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır.
SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst birlikler
oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı altında
Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK,
TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu
kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 28de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 28inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya
Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak Mesut
Dedeoğlu
Bursa İstanbul Kahramanmaraş
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI
ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Önerge üzerinde Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu.
Buyurunuz. (MHP
sıralarından alkışlar)
MESUT
DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş
olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Çok değerli
milletvekilleri, KOBİlerin kullandığı finanslar ve
ekonominin belkemiği durumundaki binlerce küçük ve orta boy işletmenin
kredilerini ilgilendiren bir kanunun maddesini görüşüyoruz. Anadolu
Kaplanları dediğimiz Anadoluda birçok firmamız, finansal
kiralamalar ve kullanılan bu kredileri o kadar yakinen takip ediyorlar ki
çünkü bundan on sene öncesine kadar bu krediler çok cazip bir şekilde
müteşebbislere tahsis ediliyordu, müteşebbislerimiz bu
aldıkları kredilerle işletmeler açıyorlar, iş
istihdamlarını sağlıyorlardı ama şu son on sene
içinde, faizlerdeki yük, piyasanın daralması ve ağır
şartlar altında bu kredileri alıp, iş yapıp, iş
istihdamı sağlayıp, Türkiye ekonomisine katkı
sağlayıp ve vergi ödeyecek, ülkemize ve Türkiyeye katkı
sağlayacak durumda değillerdir maalesef. KOBİlerin finans yükü
üretimi azaltmış, bunlarla beraber takibe düşen kapatmalar
peşine düşmüşlerdir.
Kriz, toplumsal
alanda en büyük etkiyi, yine, işsizlik konusunda göstermeye devam
etmiştir. Bunlar da tamamen finans eksikliğimizin, KOBİlere
göstereceğimiz yakın desteklerin tam
sağlanamadığından kaynaklanmaktadır. Kapanan
şirket sayılarımız, bu faiz yükünün altında, çok fazla
olmaktadır. Özellikle bu on yılın içerisinde kapanan şirket
sayımız 17,3 oranında artarken küçük esnaf kesiminde de gelir
vergisi faal mükellef sayısı son bir yıl içerisinde 13.147
olarak azalmıştır. Kapanan şirketlerimizin sayısı
ve küçük esnaf kesiminde yaşanan sıkıntı, üretimi ve
istihdamı da olumsuz yönde etkilemektedir. Bunlarla beraber, bu üretim
eksikliğinden kaynaklanan ve piyasanın daralmasından dolayı
işçilerimizin, memurlarımızın, emeklilerimizin,
çalışanlarımızın iş gücü istihdamının
eksikliğinden dolayı alım güçleri azalmış ve
perişan hâle gelmişlerdir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bunlarla beraber, çarşı ve
pazar esnafındaki durgunluk, senetlerinin protesto edilmesine ve
çeklerinin karşılıksız çıkmasına sebebiyet
vermektedir.
2011
yılında yaklaşık 3 milyar 460 milyon tutarındaki
senet, vadesinde ödenemediği için protesto olmuştur. Aynı
yıl içinde protesto olan senet sayımız 671.679a
çıkmıştır. Geçtiğimiz Nisan ayında
karşılıksız çıkan çek sayısı da 181.963 olarak
gerçekleşmiştir.
Bu yıl
binlerce ekonominin belkemiği durumundaki küçük ve orta boy işletme,
kredi borçlarını ödeyememiş, özellikle finansal kesimdeki
işlerini tasfiye etmek durumunda kalmış, en önemlisi de
birleşik faizle katlanarak takibe düşmüşlerdir.
KOBİlerin
kullandığı nakdî krediler, 2012 yılı Temmuz ayı
itibarıyla, 2011 yılına göre yüzde 4,9 oranında
artışla 170 milyar 793 milyon TLye yükselmiştir.
KOBİlerimizin
ve finansal kiralama sebebiyle bankaların takibe düşen kredileri bu
dönemde de 5,3 oranında artışla 5 milyar 487 milyon
olmuştur.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunun açıkladığı verilere göre,
Temmuz 2012 itibarıyla krediler, 2011 yılı sonuna göre yüzde 8,8
oranında artışla 59 milyar 903 milyon TL tutarında gerçekleşmiştir.
Kredilerin yıllık
artış oranı ise 18,3 olarak gerçekleşmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; KOBİlerimizin ve finansal
kiralamalarımızın mutlaka iyileştirilmesi lazım. Onu
da bu kanunlarla daha da iyileştirerek müteşebbislerimizin ve iş
adamlarımızın önünü açmak, iş istihdamı sağlamak
adına buna mecburuz.
Bu vesileyle yüce
heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Karar yeter sayısı
BAŞKAN - Ama Sayın Başkan, yani
söylemiş olduk.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Maddede ararsınız o zaman.
BAŞKAN
Maddede arayacağım.
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum, karar yeter sayısı
arayacağım: Kabul edenler
Karar yeter sayısı
yoktur.
Beş dakika
ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 18.53
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 18.56
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK
(Burdur), Fatih ŞAHİN (Ankara)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının 28inci maddesinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi maddeyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, kabul
edilmiştir.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Madde 29da bir
adet önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 29 uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Lütfü
Türkkan Cemalettin
Şimşek D.
Ali Torlak
Kocaeli Samsun İstanbul
Alim
Işık Necati
Özensoy Mehmet
Günal
Kütahya Bursa Antalya
Yusuf
Halaçoğlu
Kayseri
BAŞKAN Komisyon
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) Lütfü
Türkkan.
BAŞKAN Kocaeli Milletvekili
Sayın Lütfü Türkkan.
Buyurunuz. (MHP sıralarından
alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın
Başkan, değerli üyeler; Türkiye'nin ekonomisiyle ilgili burada
yapılan her değerlendirmede ekonominin âdeta uçtuğu, çok önemli
bir seviye yakaladığı, Fitchin en son raporuyla da Türkiye'nin
yatırım yapılabilir bir ülke hâline geldiği konusu sık
sık burada dile getiriliyor. Biz de Fitchin bu değerlendirme
raporundan sonra bir şey söylemiştik, demiştik ki: Fitchin bu
raporu acaba Türkiye'deki Fransaya verilmesi düşünülen enerji
ihaleleriyle ilgili olabilir mi? Bu konuda biz işgüzarlıkla
suçlandık, ama gelin, bugün başka bir değerlendirme kuruluşu,
Moodysin Türkiye Raportörü Sayın Sarah Carlson, Türkiye'yle ilgili
raporu hazırladı.
Şimdi, dokuz aylık
Türkiye'nin cari açığı yaklaşık 40 milyar dolar. Bunun
geçmiş döneme göre bir azalma trendine girdiği hissedilse de
tüketimin azalmasıyla beraber ithalattaki azalmaya bağlı olarak
belli bir aşamada düştüğünü hatırlatmak istiyorum sizlere.
Türkiye'de ekonomi bir dar makasa girerken tüketim azaldı, tüketimle
beraber ithalat azaldı, dolayısıyla cari
açığımızda belli bir oranda düşme var, 40 milyar
dolara düşmüş, ama bunun yıl sonunda çok daha fazla bir rakama
ulaşacağı konusu bütün finans çevrelerinde konuşuluyor.
Hiç kimse bana bu cari
açığın düşmesinin yapısal reformlarla ilgili
olduğunu iddia etmesin. Zira, ithalat rakamları, tüketim
rakamları da gösteriyor ki bu tamamen ithalattaki düşüşe,
tüketimdeki daralmaya bağlı olarak
Bunu yalnız ben söylesem
mesele yok. Siyasi bir angajman olarak kabul edebilirsiniz, görmemezlikten
gelebilirsiniz ama bugün Sayın Carsonın Türkiye Raporunu
açıklarken kullandığı ifade de benimle çok benzer
şeyler içeriyor; diyor ki: Türkiyede cari açık hâlen çok ciddi bir
risk teşkil etmektedir, dolayısıyla Türkiyeyi yatırım
yapılabilir ülkeler arasına koymamız kabil değildir Yani
Fitchde izlenen yol görüyorum ki Moodyste pek işlememiş.
Sayın Başbakan aynı Fitchin daha önceki raporunu
beğenmediği zaman Bunlar uluslararası değerlendirme
kuruluşları, siyasi raporlar yayınlıyorlar. dediğinde
Olumlu rapor verdiğinde nasıl alkışlıyorsa Moodysin
bu raporunu da alkışlamanızı bekliyorum. Yani, Türkiye
hâlen yatırım yapılabilir ülke standardına
erişememiştir, hâlâ cari açık ciddi risk
taşımaktadır yatırımcılar için.
Bizim, bu kanun
tasarısı üzerinde özünde bir itirazımız yok ama bir
itirazımız şu, bütün yapısal reformlarla ilgili olarak da
söyleyebiliriz: Türkiyede finansal sektörlere kolaylık getiren kanunlar
çok kolay çıkarken -üretime
yönelik kanunların, ısrar etmemize rağmen, Türkiyenin önünde
bir takoz olarak durduğunu- üretimi canlandıracak, imalatı
canlandıracak, yerli sanayiyi koşturacak herhangi bir kanun,
düzenleme yapılmamaktadır. Bunu, kendi seçim bölgem olan Kocaelide
de görüyorum. Çok önemli sanayi kuruluşları yavaş yavaş
lojistik depo hâline gelmeye başladılar, üretimden vazgeçmeye
başladılar. Zira, ithalatta çok ciddi anlamda ithalatı
teşvik edici, üretimi yok edecek seri önlemleri almakta gecikmiyor
Sayın Hükûmetimiz.
Umuyorum
Türkiyenin yapısal reformları diye bahsedilirken, Türkiyenin
önünü açabilecek sanayiyi, üretimi teşvik edecek yapısal reformların
ciddi anlamda buralarda tartışılabileceği günleri de
yakalarız.
Hepinize
saygılar sunuyorum.(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın
milletvekilleri, Genel Kurula sırt dönmek
Rica edeyim bu tarafa
doğru
Madde 30 üzerinde
bir önerge vardır, okutup oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 30 uncu maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Yusuf
Halaçoğlu Cemalettin
Şimşek
Antalya Kayseri Samsun
Necati
Özensoy D.
Ali Torlak Alim
Işık
Bursa İstanbul Kütahya
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ AHMET ÖKSÜZKAYA (Kayseri) Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işık, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
ALİM
IŞIK (Kütahya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Biraz önceki
konuşmamda da ifade ettim, bu kanunun, piyasadaki boşluğu veya
serbestliği belli ölçüde denetim altına alması
açısından önemli olduğunu biliyoruz. Fakat, bu hâliyle herhangi
bir disiplin altına almamız mümkün değildir bu piyasayı.
Onun için, Sayın Bakan, bir kez daha size hatırlatmakta yarar
görüyorum, bu piyasanın denetim altına alınabilmesi ve iki
tarafın da memnun kalacağı bir uygulamanın
gerçekleştirilebilmesi için, mutlaka, bir üst sınırın
buraya konarak bu yüce Meclisten çıkartılması lazım.
Diyeceksiniz ki:
Serbest piyasa koşullarına göre ayarlanır. Ayarlanmıyor
Sayın Bakan. Bugüne kadar yuvası dağılan ailelerin
sayısını lütfen bir gözden geçiriniz. Bu sektörün yuva
dağıttığı aile sayısı geometrik
büyümüştür. Dolayısıyla, devletin resmî piyasa
rakamlarının üzerinde birkaç puan olmak kaydıyla, mutlaka bu
sektöre bir sınır getirilmesi kaçınılmazdır. Aksi
takdirde, bundan sonra yıkılacak yuvaların bir
kısmının vebali size de gelebilir.
Diğer
taraftan, küreselleşmenin getirdiği olgu içerisinde, Türkiye
özellikle son on yıllık AKP iktidarlarının yönetimi
döneminde borca dayalı para sistemiyle tedavüldeki yaklaşık 55
milyar TL parasına karşılık, en az 10 kat parayla
ekonomisini döndürmeye çalışmaktadır; bunun sonu iflastır
Sayın Bakan. Siz bu işin içinden gelen birisiniz ve on
yıldır da bu ekonominin içindesiniz ve siz sorumlusunuz. Yakında
yaşanacak iflasların ve Türkiye ekonomisinin toslamasının
birinci sorumlusu siz olabilirsiniz.
Bu kısmi
rezerv sistemi veya borca dayalı para sistemi olarak bilinen sistemi
Türkiyede yeniden bir sorgulamamız
lazım, Merkez Bankasının ve diğer bankaların rollerini
yeniden masaya yatırmamız lazım.
Dolayısıyla,
bu faktoring şirketleri ve diğer finansal kiralama ve finansman
şirketleri de bu kapsamda değerlendirildiğinde, bugün bunlar
için bir düzenleme yapma imkânı vardır, kontrol altına alma
imkânı vardır, bu fırsatı iyi değerlendirelim diyorum.
Sayın Bakan,
bu vesileyle bir konuyu daha yüce Meclisin gündemine sunmak istiyorum. Yine
döneminizde, Türkiyede faaliyet gösteren bankaların birçoğunun
sermaye yapısı yabancı şirketlerin eline geçmiştir.
Yabancı şirketlerin elindeki bankaların önemli bir bölümü, bugün
Türkiyenin seksen bir ilinde birçok vatandaşımızın
elindeki gayrimenkullere el koymuştur ve el koymaya devam etmektedir.
Türkiyenin toprakları yabancı bankalar
aracılığıyla yabancı ülkelerin eline geçmektedir. Lütfen
bu rakamları da yeniden bir gözden geçiriniz. Türkiyeyi çok büyük bir
tehlike beklemektedir. Özellikle Denizbank başta olmak üzere birçok
bankanın, köylünün elindeki
tarlayı nasıl aldığını, lütfen uygulamadan gelen
değerli arkadaşlarıma bir sorunuz ve oradan doğru bilgiyle
bu sektörü yeniden bir mercek altına alınız diyorum.
Dolayısıyla,
bu anlamda, özellikle Türkiyenin şu anda tedavülde dolaşan para
miktarının Merkez Bankasıyla birlikte yeniden gözden geçirilmesi
ve bu borca dayalı para sistemine son verilmesi zamanı
gelmiştir, geçmektedir. İflas eden ülkelere
baktığınız zaman, tamamen para politikalarındaki
yanlışlıktan kaynaklanan uygulamaların buna sebep
olduğunu hep beraber görürüz, siz de bunu çok iyi bilmektesiniz.
Dolayısıyla,
bu faktoring şirketleriyle ilgili düzenlemeyi yeniden, tekrar size
hatırlatıyorum. Mutlaka bir üst sınır getirmek
zorundayız. Aksi takdirde, cezaevleri zaten kimseyi almıyor
Şu
anda, taahhüdü ihlal suçundan dolayı evine gelemeyen, gece jandarma
korkusuyla evinden kaçan insanların sayısı çok fazladır
Sayın Bakan. Belki siz sırça köşklerde ve güzel koltuklarda,
makam odalarında bunu görmüyor olabilirsiniz ama biz uygulamada bunlarla
çok muhatap oluyoruz. Bunlar, mutlaka bu Mecliste çözüme kavuşturulması
gereken önemli konulardır.
Bu vesileyle,
önergemize desteğinizi bekliyor; yeniden, bu kanun çıkıncaya
kadar bir kez daha düşünelim ve bu aksaklıkları giderelim
temennisiyle saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Birleşime
saat 20.00ye kadar ara veriyorum.
Kapanma Saati: 19.09
SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 20.03
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Fatih
ŞAHİN(Ankara), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27nci
Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum.
239 sıra
sayılı Kanun Tasarısının görüşmelerine devam
edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Birinci bölümde
yer alan maddelerin oylamaları tamamlanmıştı.
Şimdi ikinci
bölümün görüşmelerine başlıyoruz. İkinci bölüm, geçici
madde 1,2,3,4 ve 5 dâhil 31 ila 54üncü maddeleri kapsamaktadır.
İkinci bölüm
üzerinde söz isteyen Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Adana
Milletvekili Sayın Ümit Özgümüş. (CHP sıralarından
alkışlar)
Buyurunuz.
CHP GRUBU ADINA
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; finansal kiralama ve faktoring yasası üzerine söz
almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Türkiye, sermaye
birikimini tamamlayamamış bir ülke olduğu için, Türkiyede
sanayici, tüccar, ihracatçı her zaman finansman sorunu içerisinde
olmuştur, kredi sorunu içerisinde olmuştur. Türkiyede finansman
sıkıntısını daha çok KOBİler ve esnaf
çekmektedir. Büyük firmalar özellikle son on sene içerisinde dünyada
bollaşan likitlerin de ektisiyle kendi işlerini kendileri çözmüşlerdir.
Zaten, son yılda özel sektörün döviz borcunun 200 milyar dolara yükselmesi
de bunun bir göstergesidir. Yani sorun, aslında finansman sorunu,
aslında KOBİlerin sorunudur.
Değerli
arkadaşlar, son zamanlarda, uzun zamanlarda daha doğrusu, hükûmetler
KOBİler için, finansman sorunlarını çözmek için ciddi anlamda
bir şey yapmamaktalar. Zaman zaman KOBİ haftalarında
KOBİler övülür, bazı istatistiksel rakamlar verilir ama
KOBİlerin finansman çözümü için ciddi anlamda herhangi bir şey
yapılmaz. Türkiyede, aslında, faktoring piyasasından ya da finansal
kiralama piyasasından çok daha önemlisi, KOBİlerin finansman
sorununu çözecek olan Halk Bankasıdır. Bakın, Türkiyede, son
elli yıl içerisinde, esnaflıktan KOBİliğe,
KOBİlikten sanayiciliğe yükselen firmaların en az yüzde 80inin
temelinde Halk Bankasının harcı vardır. Ama ne yazık
ki Halk Bankası 2001 krizinden sonra asıl misyonunu terk ederek, Halk
Bankacılık misyonundan çıkmıştır. 2001 krizinden
sonra, o zamanki hükûmetin atadığı Yönetim Kurulu, Halk
Bankasının içini boşaltarak, bazı entrikalarla yerli
başka bir bankaya peşkeş çekilmeye
çalışılmıştır. AKP İktidarı döneminde,
o yönetim gittikten sonra, Halk Bankasının tekrar eski misyonuna kavuşacağı
umudumuz da, AKPnin babalar gibi satma hevesiyle kursağımızda
kaldı ve Halk Bankası yine misyonundan uzaklaştı.
2008 krizi
geldiğinde, 2008 krizinin Türkiyeye belki de en hayırlı
yönlerinden bir tanesi, satılmaya hazır hâle getirilen Halk
Bankasının satılamaması diye düşünürken, birkaç gün
önce Halk Bankasının yüzde 25 hissesi daha satıldı ve bu
satılan hissenin ağırlıklı olarak İngiliz
sermayesi olmak üzere, büyük bir kısmı, yine yüzde 80i
yabancılara satıldı ve buradan 4,5 milyar lira gelir elde
edildi.
Değerli
arkadaşlar, bu rakamı ve bu söylediğim sözleri bir tarafa not
edin: Kırk gün sonra yeni yıl gelecek, bu, gelen 4,5 milyar lira,
istatistiğe doğrudan yabancı sermaye olarak girecek. Başta Sayın
Başbakan olmak üzere ve devamında Sayın Bakan ve diğer
bakanlar olmak üzere, doğrudan yabancı sermayenin gelişini
Türkiyede güvene bağlayacak ve bunun çok iyi bir şey olduğunu
söyleyecekler. Değerli arkadaşlar, Doğrudan yabancı
sermaye geldi. deyince, vatandaş da yabancı sermayenin doğrudan
gelip yatırım yaptığını yani teknolojisiyle,
sermayesiyle gelip burada yatırım yaptığını
zannediyor. Doğrudan yabancı sermaye kavramı, Türkiyede
portföye yapılan yatırımdır, bu da övünülecek bir şey
değildir. Bankanızın hissesini sattığınız
zaman, fabrikaların hissesini sattığınız zaman bundan
övünülecek bir şey çıkarmak çok doğru değildir, hatta
üzülünmesi gerekir.
Geçen hafta içerisinde,
Adanada, Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayanla
beraberdik. Konuşması sırasında, ben orada olduğum
hâlde, doğrudan yabancı sermayenin yüzde 40ının, 45inin
imalat sanayisine geldiğini söyledi kürsüden. Ben sordum: Ya, Sayın
Bakan, enerji yatırımları dışında Türkiyede bana
imalat sanayisinde yatırım göster. Hayır, öyle değil,
verilen bilgi şöyleymiş: Doğrudan yabancı sermaye olarak
gelen para, Türkiyede imalat sanayisindeki şirketlerin hissesini
alıyormuş. Üretim artmıyor, istihdam artmıyor, elimizdeki
fabrikaların hisselerini yabancılara veriyoruz, yıl sonunda
kârlarından transfer götürüyorlar, o zaman bunun neyiyle övünüyoruz? Halk
Bankasının yüzde 25 hissesini daha sattık, yüzde 51i devlette
kaldı; önümüzdeki dönemde 9 milyar dolara yüzde 50 hissesini daha
satarız, elimizde bir tane Ziraat Bankası kalır. Onu da
sattığımız zaman geriye Topkapı Sarayı,
Dolmabahçe Sarayı gibi değerler kalır. Bu yol, yol değil, yani
satarak cari açığın finansmanını karşılamak
ya da Sağlıklı finansmana geçtik. demek ne yazık ki yol
değil.
Tabii, şimdi, Halk
Bankası misyonunu yitirdikten sonra finansal kiralama ve faktoring önemli
hâle geldi ve biz de bu yasanın çıkmasını destekledik. Onun
için, biraz önce önergelerimizi de geri çektik, bir an önce çıksın
diye.
Finansal kiralamayla
ilgili işler iyi giderken evvelki sene başka bakanlığı
ilgilendiren, Maliye Bakanlığını ilgilendiren konuda
anlamsız bir karar çıktı ve finansal kiralamada katma değer
vergisi oranı yüzde 1 iken piyasadaki katma değer vergisi oranına göre 8 veya tekrar
18e getirildi ve bir yandan KOBİlere finansal kiralamayla bir rahatlama
sağlanırken öte yandan finansman maliyetlerini
artırıcı yeni bir kararla ortaya çıkıldı. Daha
önceki süreçte finansal kiralamaya konu olan mallar bilançonun aktifinde ve
pasifinde görülmezken yani kiralanmış bir mal olduğu için sadece
kira bedeli giderden düşürülürken yine anlamsız biçimde bir karar
çıkarılarak finansal kiralamaya konu olan mallar bilançonun aktifinde
ve pasifinde gösterilmeye başlandı ve KOBİler üzerinde yine
yeni bir yük oluşturuldu.
Değerli
arkadaşlar, faktoring de çok önemli. Yine söylüyorum: KOBİler
asıl doğrudan Halk Bankasından kredi alamazken faktoring
piyasasından finansman elde etmeye başladılar ama daha önceki
dönemde kanun hükmünde kararnameyle yürütüldüğü ve mevzuatta boşluk
olduğu için de ne yazık ki Türkiye'de faktoring piyasası
tefeciliğin resmî kurumları hâline geldi ve
ağırlıklı mafyanın eline geçti ve çok canlar yaktı,
çok ailenin evinde bazı kuruluşların göz yaşları var.
Şimdi, bu faktoring yasasında bana göre en önemli, can
alıcı ve en olumlu madde 9uncu maddenin 2nci bendi. Yani bir
kişinin elinde kambiyo senedi niteliğinde kâğıt olsa bile,
faktoring şirketlerinde eğer bir hizmete dayanmıyorsa faktoringe
konu olamayacak. Yine çok önemli bir maddeyle getirilen, faktoring
şirketler birliğinde merkezî kayıt sisteminin tutulması ve
bunların takip edilmesi. Eğer bunlar gerçekten doğru
uygulanırsa faktoring piyasası doğru çalışır ve
yasal tefeciliğin önüne geçilmiş olur.
Tabii, faktoring
sadece iç piyasada değil, aynı zamanda ihracatın
finansmanında da çok önemli. AKPnin 2023 hedefi 500 milyar dolar ihracat.
Değerli arkadaşlar, bu para kur politikasıyla, mevcut finansman
politikasıyla yani ihracatçıyı saldım çayıra Mevlam
kayıra politikasıyla 2023 yılında ihracatı
patlatamayız, yine ithalatın patladığına ve yine cari
açığın makasının açıldığını
görürüz. Burada, Türkiye'nin ihracatı geçen yıl 135 milyar dolar,
ihracatçının asıl finansman kaynağı
sağlaması gereken Eximbankın kredileri 10 milyar dolar
civarında. Mutlak surette bu Eximbank kaynaklarının
artırılması gerekir, Halk Bankasının yüzde 51inin
devlette kalması gerekir, ikisinin kaynaklarını artırarak
KOBİlere doğrudan finansman sağlanması gerekir.
Bakın, Türkiyedeki Eximbankın kaynakları
artırılamazken Amerikan Eximbankı, bırakın kendi
ihracatçısını, kendi ülkesinde üretilen malları, özellikle
pamuk piyasasında, yabancı ülkeler pamuğu kendisinden alsın
diye başka ülkelerin ithalatçılarına çok düşük ve çok uzun
vadeli krediler veriyor. Başka ülkeler kendi sanayisini, kendi
ihracatçısını bu şekilde desteklerken mutlak suretle bizim
bu bankalarımızın da kaynağının
artırılması gerekir. Kaynak var mı? Var. En azından,
komşu ülkemizin içini karıştırmak için Türkiye Cumhuriyeti
oradaki teröristlere destek vereceğine, oradaki teröristlere silah
sağlayacağına, Maliye Bakanının
açıkladığı gibi 400 milyon lirayı geçen harcamayı
oraya yapacağına Halk Bankasının ve Eximbankın
kaynakları güçlendirilerek kendi esnafının, kendi
KOBİsinin güçlenmesi ve daha fazla ihracat yapmasına harcayabilir.
Onun için gerek
Finansal Kiralama Yasası gerekse Faktoring Yasasının kanun
hükmünde kararnameden yasaya dönüşmesini Cumhuriyet Halk Partisi olarak
olumlu buluyoruz. Eğer uygulamalar doğru olursa gerçekten, en
azından, KOBİleri rahatlatacağına inanıyoruz.
Hayırlı
olsun diyorum, tekrar saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özgümüş.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına Antalya Milletvekili Sayın Mehmet Günal.
Buyurun Sayın
Günal. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA
MEHMET GÜNAL (Antalya) Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, ikinci bölüm üzerinde söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, az önce, konuşmacı arkadaşımız
birinci bölüm üzerinde konuşulurken bazı hususlara değindiler.
Bu vesileyle bazı gelişmelerle ilgili ben de size kanaatimi aktarmak
istiyorum. Maddelerle ilgili önergelerde gerektiğinde yine görüşümüzü
ileteceğiz.
Sayın
Bakanım, burada, az önce sizin de belirttiğiniz reyting
şirketleriyle ilgili bir hususu arkadaşlarımız söyledi,
öncelikle, onu hatırlatıp unutmadan, geçmek istiyorum.
Öyle bir hava
yaratılıyor ki sanki işte, reyting şirketi bizim notumuzu
artırmış. Ee! Ekonomi, bakın, güzel gidiyor. diye, onu
şahit gösteriyor. Peki, kötü olduğu zaman onların
şehadetini o zaman kabul edecek misiniz yani? Bir de burada, şu anda
geldiğimiz derece hakikaten Türkiyenin hak ettiği yer midir bu
sadece nispi bir iyileştirme midir? Yani Geçmişten bugüne bulunulan
dereceye yatırım yapılabilir. diyorsunuz buna ama tabii ki
değiştirmeler, onlar açısından, bir, olumlu işarettir.
Ama bu bulunduğumuz düzey, örneğin, Amerikadaki fonlar, özel
emeklilik fonları açısından yatırım yapılabilir
düzey mi? Hayır. Yani buna ne çok sevinip ne de çok üzülmeden gerçek anlamda
Türkiyenin reytingini alacak çalışmalar yapmak gerekiyor çünkü notu
verirken bile altından uyarıyorlar: Bakın ha, şunları
da yapmanız lazım. diye. Bunları da dikkate almak gerekiyor.
Şimdi, az
önce değerli milletvekilimiz Ziraat Bankasıyla ilgili bir şey
söyledi. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kapsamda kamu
bankalarının özelleştirilmesine karşıyız, blok
olarak özelleştirilmesine karşıyız, yeniden
yapılandırılmasında bir sorunumuz yok ama asli olarak zirai
kredi verme fonksiyonundan uzaklaştığını görüyoruz.
Tabii ki ticari kurum olarak kâr etmesi başka bir şey ama zaten
hazine belli konularda görev zararı verdiği zaman
karşılığını göstermek durumunda.
Dolayısıyla, bunun üretimi destekler tarzda kullanılmasında
fayda, yarar görüyoruz.
Burada,
ayrıca, tarım desteklemelerinde de aynı şeyi görüyoruz
sadece zirai kredilerde değil. Doğrudan üretim desteklenmediği
için araziye verilen destek maalesef üreticiyle buluşmayabiliyor, arazi
sahibi veya dolaylı olarak onunla ilgili müstecir olarak
çalışanlar gelip bu desteklerden faydalanıyorlar.
Dolayısıyla, desteğin doğrudan ürünü getirene, üretimi
yapana verilmesinde fayda var diye düşünüyoruz. Böylece hem üretimi
teşvik etmiş oluruz hem de doğrudan üretime katkıda bulunan
insanları da cesaretlendirmiş oluruz diye düşünüyorum.
Yine, Hükûmetin
sürekli olarak söylediği, özelleştirme programına
aldığı Halk Bankası da aynı şekilde. Eğer
bunları özelleştireceksek blok satış şeklinde
yabancılara satmak değil de, buradaki o tabana, örneğin, esnaf
sanatkâr kuruluşlarına, ilgili odalara, bunlara öncelik
tanımamız lazım ki aynı zamanda katılımcı
bir husus olsun, onlar da burada denetleme yapabilsinler. Böylece sermayeyi de
tabana doğru yaymış olalım ve kendi kendini denetleyen bir
sürece girmiş olalım. Aksi takdirde, bir seferlik satıyoruz,
sonrasında artık diğer bazı özel bankalarda olduğu
gibi yabancı sermayenin inisiyatifine düştükten sonra, bazı
arazilerin ipotek karşılığı elden çıkması
gibi millî güvenliği de ilgilendiren bazı yerlerde birtakım
sorunlarla karşı karşıya gelebiliyoruz.
Tabii, bütün
bunların ötesinde, bu kredi sisteminin çalışması için
de -önceki dönemlerde de Sayın
Bakana ilettiğimiz- Kredi Garanti Fonunun da etkin bir şekilde
çalıştırılması gerekiyor. Tamam, bir düzenleme
yapıyoruz ama gittikleri zaman zaten teminatını alabilse
vatandaş, sorun olmayacak. Teminat konusunda hâlâ o
sıkıntıları çekiyorlar. Zaten gayrimenkulü olsa, belli
şeyi olsa karşılığında ipotek ettiriyor ama onun
dışında peki, nasıl teminat gösterecek? O varlıkları
eğer teminat gösteremiyorsa Kredi Garanti Fonundan da bir şey
alamıyor ve küçük ve orta boy işletmeler bu konuda
sıkıntı çekmeye maalesef devam ediyor.
Şimdi, tabii,
burada bütün bunların olabilmesi için, bu söylediğimiz şeylerin
derli toplu bir araya konulabilmesi için ekonomi yönetiminde bir koordinasyon
olması gerekiyor, bir başıboşluk değil de bütün
bakanların bir arada olması gerekiyor. Daha doğrusu, bu kadar
çok bakanın olmaması gerekiyor. Sayın Babacana defalarca
söyledik ama onun da elinde olan bir şey yok. O da ilgili Başbakan
Yardımcısı olarak topluyor. Gerçi sadece o değil,
Sayın Maliye Bakanı da aynısını söylüyor.
Biliyorsunuz, şu anda yavaş yavaş doğal gazlar fazla
yakılmaya başlandı veya elektrik tüketimi arttı. O
zamların gerekçesi olarak Sayın Bakan bize ne demişti: Ben
bakanlara söyledim ama maalesef benim söylediğimi,
uyarılarımı dinlemiyorlar, bütçe dışı harcama
yapıyorlar ve bütçe açık verdi. E, ne yapacağız? O zaman
biz ya vergileri biraz daha arttıracağız ya ÖTVye, KDVye zam
yapacağız; olmadı, kamu mallarına, örneğin doğal
gaza, elektriğe olduğu gibi zam yapılacak. Peki, ne olacak?
Bakıyorsunuz, memura, çalışana verdiğimiz zam 4+4; 7
etmiyor netini topladığımız zaman. Peki, bir anda
yaptığımız zam yüzde 10u geçiyor. Yani bir yılda
yüzde 49 doğal gaza zam yapmışız, yani tek seferinde bir
zam yapıyoruz. Hadi buradaki şeye şunu diyebilirsiniz:
Canım, çok fazla zam değil. Evet, parası olan, zengin olan
için bunlar belki bütçesinde çok önemli yer tutmayabilir ama dar gelirli
vatandaşımız için yakıt masrafı temel tüketim gideri
olarak, hele kış aylarında, bütçelerinde çok büyük bir yer
tutuyor. Onun için, tabii, kötü yönetimin faturasını işte o
zaman vatandaşa ödetmiş oluyoruz. Zaten bir gelir dağılımında
adaletsizlik var, bir de vergi adaletsizliği bunun içerisine girdiği
zaman, vatandaşımız bunun altından kalkamıyor.
Nasıl adaletsizlik oluyor? Dolaylı vergi
aldığımız zaman nereden alıyoruz? Tüketim üzerinden.
ÖTVyi, KDVyi tüketim üzerinden alıyoruz. Tüketim üzerinden alınca
da anında maliyenin kasasına giriyor. Eğer ücret üzerinden
kurumlar vergisi veya gelir vergisi olarak alırsa o zaman
tahakkukları beklemek zorunda kalıyor, tekrar
tahsilatlarının hepsini yapamıyor, maliye de en önce kimden
peşin alabiliyorsa ona gidiyor. Dolayısıyla, burada yapılması
gereken önlemleri almayan ve ekonomi yönetiminde koordinasyonu
sağlayamayan bir yapıdan, biz de tabii ki bu sorunların
çözümünün topyekûn olarak yapılmasını maalesef bekleyemiyoruz. O
zaman ne oluyor? Bir anda bakıyoruz, efendim, işte Merkez
Bankası öyle yapmasın, faizleri düşürsün, işte kurlara
müdahale etsin, şurayı yapsın, burayı yapsın diye
arada böyle bir tartışmalar başlıyor.
Bunu sadece biz
söylemiyoruz, yani hem yandaş basında hem sayın bakanlar
arasında böyle inceden inceye... Ben onları frenciler, gazcılar
diye nitelendirmiştim kendi aralarında; artık bu literatüre
geçmiş oldu. Şimdi, bakıyoruz, peki, Merkez Bankası biraz
faizi düşürdüğü zaman frene basmış mı oluyor veya
azıcık daha artırdığı zaman gaza mı basmış
olacak? Ben tam olarak bunları anlayamıyorum. Daha önce de söyledim, eğer
direksiyonda boşluk varsa veya direksiyonda oturan kişinin ehliyeti B
sınıfı ise siz, ona götürüp ağır vasıta
verirseniz frenin, gazın bir anlamı kalmıyor. Önemli olan o
nereye gideceğimizi, hangi yolda, hangi hızla gideceğimizi tayin
edebilmektir. Ama bunu yapamazsak ne oluyor? Asıl, işte, otobüsün
içerisinde olan yolcuya yani vatandaşlara oluyor. Yanlış
yönetimin bedelini maalesef vatandaşa ödetiyoruz.
Merkez
Bankasını sürekli olarak günah keçisi ilan eden bir yapı var.
Defalarca söyledim, Sayın Bakan da biliyor, en az ona da her
geldiğinde söylemişizdir, ilgili Bakanlığa da, Sayın Başbakana
da uyarı yaptık: Efendim, birilerini günah keçisi ilan etmek için
uğraşmayın çünkü Merkez Bankasının yetkisi belli,
Hükûmetin yetkisi belli. Kur rejimini belirleyen Hükûmet, kur
politikasını uygulayan Merkez Bankası. Eğer siz ona Sadece
fiyat istikrarıyla ilgilen. derseniz, Merkez Bankasının
düşük kur işine geliyor. Niye? Dışarıdan gelen,
ithalat üzerinden gelen enflasyonu önlemiş oluyor. Yani
dolayısıyla da siz ona sadece bu yetkiyi verdiğiniz zaman
amacı önüne koyarsanız istediği aracı kullanabiliyor. Ama
siz Hükûmet olarak, gelir, örtülü bir sabit kur rejimi olan bu rejimi hakikaten
değiştirirseniz -adına serbest kur deseniz de fiilen
bastırıldığı için örtülü bir sabit kur rejimi
uygulanıyor Türkiyede- gelip kontrollü bir dalgalı kur rejimi
koyarsanız, o zaman, ülkemizdeki enflasyona, ticaret
ortaklarımızdaki enflasyona göre olması gereken rekabetçi kur düzeyini
belirlersiniz. O zaman, Efendim, niye cari açık veriyoruz, nasıl
kapatıyoruz? Kısa vadelilerle kapatıyoruz, sorun oluyordan
kurtuluruz ve üretim, yatırım, ihracat seferberliği içerisinde
bu sorunlardan kurtuluruz. Ama bunun hepsinin çözümü için de, dediğim gibi,
ekonomi yönetimini çok başlılıktan kurtarmak, şahsa göre
bakanlık yapılanmasını değiştirip derli toplu bir
ekonomi yönetimi oluşturmak gerekiyor.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET GÜNAL
(Devamla) -
inşallah bu vesileyle bu sözlerimizi dikkate alır,
olumlu katkılarda bulunursunuz.
Teşekkür
ederim. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Günal.
Şahıslar
adına Malatya Milletvekili Sayın Mustafa Şahin.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA
ŞAHİN (Malatya) Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; 239 sıra sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve
Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının ikinci bölümü
üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli
arkadaşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri mali
sistemimizin her geçen gün öneminin arttığını
göstermektedir. Bu kuruluşlar, ekonomik kriz öncesi erken uyarı
görevi ifa etmektedirler. Bu kuruluşlar mali hayatta ekonomik alanın
gelişmesine ciddi anlamda yardımcı olmaktadır. Mali sistem
için önemli bir görev ifa eden bu kuruluşlarda mevzuat birliğinin
zamanında sağlanması ciddi bir önem arz etmektedir.
Finans sektöründe
işin doğası gereği uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlar,
teknolojinin etkisi ve fiilî durumlar nedeniyle sürekli
değişmektedir. Bu nedenle, finans sektöründeki uygulamaları
mevzuata uyumlu hâle getirmek elzem olmuştur. Finans sektörü ile ilgili
birden fazla yasal düzenleme bulunduğundan, bu alanda faaliyet gösteren
kuruluşları tek bir çatı altında toplamak
amaçlanmıştır.
Dünyadaki ekonomik
krizde, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin etkilenme
süreçleri daha çabuk gerçekleşmektedir. Bu nedenle, bu tür
kuruluşların denetim ve gözetimleri zamanında, hızlı
bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu yasayla şirketlerin etkin
denetim ve gözetimleri için gerekli altyapı oluşturulmaktadır.
Yine bu yasayla, finansal kiralama işlemleri uluslararası
standartlarla uyumlaştırılmaktadır. Yasayla
sağlanması beklenen bir diğer husus da, bu alanda faaliyet
gösteren firmaların kiralama işlemleri, tescil, süre ve bürokratik
işlemlerde önünün açılması hedeflenmiştir.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; finansal kiralama, faktoring
şirketleri ve finansman şirketlerinin tek bir birlik altında
kurulması düzenlenerek mevzuatta ve uygulamalarda birlik
sağlanması amaçlanmıştır.
Görüşmekte
olduğumuz kanun tasarısını geciktirmek üzere her maddede
ayrı ayrı önerge verilmekte, aynı gerekçelerle. Zaman
aşımını, zamanı biraz daha savsaklamak için verilen bu
önergelerin gerekçelerinde dikkatimi çeken bir husus var; bu önergeleri
imzalayan arkadaşlar ya neyi imzaladıklarını bilmiyorlar ya
da Komisyon tarafından kabul edilen tasarı metnini okumadılar.
Önergeleri imzalayan arkadaşların ileri sürdükleri gerekçelere
baktığımız zaman
Plan ve Bütçe Komisyonunda
görüşülmüş ve önemli değişiklikler
yapılmıştır.
Ayrıca, bu Komisyonda
biz de alt komisyon üyesi iken yapmış olduğumuz
çalışmalar, normalde, 11/04/2012 tarihinde 32nci Birleşimde
Hükûmeti temsilen, başta Bakanımız Ali Babacan, BDDK kurumu,
Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Kamu Gözetimi, Muhasebe
ve Denetim Standartları Kurumu, TOBB Faktoring Derneği, Finansal
Kiralama Derneği, finansal şirketler derneği temsilcilerinin
katılımıyla bunlar masaya yatırılmış ve
ondan sonra yapılan çalışmalar neticesinde alt komisyona havale
edilmişti ve alt komisyonda da aynı birliklerin, aynı kurum ve
kuruluşların temsilcileriyle bir araya gelinmiş ve bunlarla
ilgili yapılan 12, 17, 18, 19 Nisan 2012 tarihlerindeki
çalışmalarda da gerekli yasal düzenlemeler yapılarak bunlar yine
düzenlemelerle beraber üst kurula gönderilmiştir.
Ayrıca, bu
toplantılara ilgili tüm tarafların
katıldığını görmekteyiz. Herkes kendi görüş ve
düşüncelerini de ayrı ayrı, net bir şekilde
bildirmişlerdir. Alt ve üst komisyon toplantılarında önemli
değişiklikler yapılmıştır. Önergede üç ayrı
birlik kurulduğu söylenmektedir. Oysaki Komisyonun kabul ettiği
tasarının 40ıncı maddesinde finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketlerinin tek bir birlik altında kurulduğunu
görmekteyiz. Dolayısıyla, arkadaşlarımızın
önergelerini imzalarken biraz daha dikkat etmelerini ben şahsen uygun
görüyorum. Onun için, yapılan bu düzenlemelerin tekrar hayırlı
olmasını temenni ediyorum.
Ayrıca,
muharrem ayının bir günündeyiz. Özellikle muharrem ayını
aratmayacak, daha doğrusu Kerbelayı aratmayacak
Bugün, Gazzede,
Myanmarda ve ayrıca Suriyedeki insanların çekmiş olduğu
çilelerin de sona ermesini temenni ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK
PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Şahin.
Soru-cevap
işlemine geçiyorum.
Sayın
Özensoy
NECATİ
ÖZENSOY (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakan,
konuşmamda da ifade ettim, Ziraat Bankası gibi, Halkbank gibi -hatta
İMKBde de bu konuda hazırlıklar var- bu kurumların
satışından sonra çiftçiye ne gibi faydaları olacak, esnafa,
KOBİlere ne gibi faydası olacak? İMKB gibi kurumun, sermayenin
tabana yayılmasında öncülük eden bir kurumun devletin elinden
çıkması ne gibi faydalar sağlayacak finans piyasalarına?
Bunları merak ediyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Halaman
ALİ HALAMAN
(Adana) Teşekkür ederim.
Sayın
Bakanıma şöyle bir sorum var: Bu sermayeyi öncelikli hâle getiren
kanunların çıkmasında hep böyle Mecliste eli değnekli
bekliyorlar. Bizim Türkmenlerin şöyle bir sözü var: İncir
ağacının dibinde yeşil ot bitmez. derler. Bu faktoring
yasası genelde tefecilerin yasası. 54 madde. Bu tefecilerin elinden
insanları koruyan bir madde konamaz mı?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Bakan, buyurun.
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Teşekkür ediyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, bizim kamu
bankalarımızla ilgili özelleştirme stratejisi hakkında çok
kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Biliyorsunuz,
bizim ilk iktidar olduğumuz 2002 yılının kasım
ayında Halk Bankası ve Ziraat Bankası tek bir ortak yönetim
kurulu altında birleştirilmiş durumdaydı ve Halk
Bankası ile Ziraat Bankasının birleştirilmesi
Uluslararası Para Fonu tarafından planlanmıştı ve bir
bakıma bütün ekonomik program dokümanlarında da böyle yer
alıyordu. Yani Halk Bankası artık kendi başına
devamlılığını sürdüremeyecek, zayıf duruma
düşmüş ancak Ziraat Bankasıyla beraber
birleştirildiğinde ayakta kalabilecek bir banka olarak görülüyordu
fakat biz
(Uğultular)
BAŞKAN
Sayın Bakan, bir saniye.
Muhteremler!
Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanın sözünü ben duymuyorum sizin
kahkahalarınızdan!
Buyurun.
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Bizim, biliyorsunuz
attığımız ilk adımlardan birisi öncelikle bu yönetim
kurullarını ayırmak oldu ve Ziraat Bankasıyla Halk
Bankasının ayrı tüzel kişilik olarak devam etmesini o zaman
uygun gördük ve bu önemli adımın da sonuçlarını
aslında Halk Bankasının hem ilk yüzde 25inin halka açılmasında
hem de daha sonra yüzde 24ünün halka arzında da gördük yani bir
bakıma değeri sıfırlanacak, Ziraat Bankasının
içerisinde eritilecek bir kurum gözüyle bakılırken 2002de, şu
anda toplam piyasa değeri yaklaşık 10 milyar dolara
ulaşmış bir değerden, bir kurumdan bugün bahsediyoruz.
Bugün, özellikle 2008-2009 krizinden sonra dünyada bankacılık sektörü
büyük sıkıntılar geçiriyor. Dolayısıyla, bizim kamu
bankalarımızın herhangi bir tanesini gelip stratejik
yatırım olarak tamamını satın alabilecek güçte, kuvvette
bir banka da şu anda biz dünyada görmüyoruz, göremiyoruz. Tam tersine,
büyük bankalar şu anda varlık satışı
operasyonları yapıyorlar, kendi sahip oldukları iştirakleri
satarak bilançolarını düzeltmeye çalışıyorlar.
Dolayısıyla, Halk Bankasının bu yüzde 51inin
satışı ya da Ziraat Bankasının özelleştirme
süreci özellikle kontrol hissesinin satışı için önümüzdeki
birkaç yıl zaten dünya piyasası uygun olmayacak.
Dolayısıyla, bizim planımızda da, kısa ve orta vadeli
planımızda da böyle bir adım yok. Biz halka arzıyla bu
bankaların nesini sağlamış olduk
Ki Vakıfbankın
da biliyorsunuz yüzde 25i halka arz edilmiş durumda. Ziraat
Bankasında henüz öyle bir operasyon yapılmadı ama o da
önümüzdeki dönemde gündemimizde olabilir. Henüz kesin karar vermiş olmamakla
beraber Ziraat Bankasının da ilk halka arzı söz konusu olabilir.
Burada bizim yaptığımız, bu kıymetli kamu
kuruluşlarının bir yandan devlet kontrolünde bir süre daha
devamını sağlarken, öte yandan da buradan elde ettiğimiz
özelleştirme gelirlerini ağırlıklı olarak borcu
azaltmakta kullanmamız. Yani bir bakıma kamunun borcu var, biz bu
borca faiz ödüyoruz, öbür tarafta da varlık var. Bu
varlığın bir kısmını nakdî değere çevirerek
borcumuzu azaltıyoruz, toplamda da bu miktarda daha az faiz ödemiş
oluyoruz. Bize özelleştirmenin en önemli faydası bu. Kaldı ki
hem Ziraat Bankası hem
Halk Bankası, biliyorsunuz, gerçekten, son on yılda performans
açısından çok çok farklı bir noktaya geldiler. Bu bankalar
sürekli görev zararı üreten bankaydı, sürekli hazineden kaynak
aktarmak durumunda kalınıyordu bu bankalara. Hâlbuki son on
yıldır, şöyle bir bakın, her yıl muntazam olarak bu
bankalar hazineye kaynak aktarmakta, kâr etmekte, maliyeye vergi ödemekte,
hazineye de temettü ödemekte. Kamu bankalarının bugüne kadar hazineye
aktarmış oldukları değer 10 milyar doların üzerinde,
kazanıp temettü olarak hazineye aktardıkları rakam.
Yıllarca, on yıllarca görev zararı olan bu bankalar şu anda
kârlı bir şekilde çalışmakta. Bakıyoruz, bir yandan
Halk Bankası esnaf kredileriyle, öbür taraftan Ziraat Bankası çiftçi
kredileriyle de çok büyük hacimlere ulaştı, hem faizler çok çok
düştü son on yılda hem de bu kredilerden faydalanan esnaf
sayımız ve çiftçi sayımız çok çok yüksek sayılara
ulaşmış durumda. Kamu bankaları ayrı ayrı, birbirinden
bağımsız şekilde, kendi yönetim kurulları
tarafından yönetiliyor ve rekabet ortamı içerisinde
çalışıyor bu bankalar, hem birbirleriyle hem de özel sektör
bankalarıyla rekabet içerisinde çalışıyorlar.
İstanbul Menkul
Kıymetler Borsasına gelince
Biliyorsunuz, Sermaye Piyasası
Kanununda -ki muhtemelen, herhâlde önümüzdeki hafta inşallah Genel
Kurulun gündemine gelecek gibi görünüyor şu anda- bir borsa İstanbul
anonim şirketi oluşturmayı öngörüyoruz ve burada hem hisse
senetleri hem tahvil ve bono, bunların türevleri, aynı zamanda
kıymetli madenler ve ürün ve enerjinin de yine menkul
kıymetleştirilmiş şekliyle işlem gördüğü bir
büyük kuruluş hâline getirmeyi düşünüyoruz, şu andaki tasarımız
o şekilde. Bunun halka arzı da yine hem oradan bir miktar özelleştirme
geliri sağlamamızı sağlayacak ama öte yandan da Sermaye
Piyasası Kurulu tarafından çok yakından denetleyeceğimiz,
düzenleyeceğimiz bir şirket olacak bu. Yani borsa İstanbul
anonim şirketi dediğimiz, her yönden, attığı hemen
hemen her adımı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yani
devlet organı tarafından düzenlenen ve denetlenen bir yapıya
sahip olacak ve oradaki bütün stratejik kararlar ancak devletin ilgili
kurumlarının onayıyla alınabilecek yani oradaki hisse
yapısının değişmiş olması bizim devlet
olarak oradaki düzenleme ve denetleme hakkımızı kesinlikle
elimizden almıyor. Halka açık
hâle gelmesinin borsa İstanbul anonim şirketinde de
şeffaflık açısından çok çok önemli faydası var.
İyi yönetişim açısından yine çok çok faydası var ve
biraz daha kâr odaklı çalışması açısından da,
performans odaklı çalışması açısından da yine çok
çok faydası var. Tabii, bu ancak anonim şirket hâline geldikten sonra
atılacak adımlar ama hem yasal düzenlemede -ki Sermaye Piyasası
Kanununun detaylarına baktığımızda o var- hem de
işin ruhunda yine devletin yakın bir takibi, düzenlemesi ve
denetlemesi söz konusu olacak.
Yine son soruya
gelecek olursak, bu düzenleme aslında bir bakıma finansal kiralama
konusunu, faktoring konusunu ve tüketici finansmanı konusunu sağlam bir
yasal zemine kavuşturan bir düzenleme ve Bankacılık Denetleme ve
Düzenleme Kurumumuza da bir bakıma cezalarıyla beraber güçlü bir
düzenleme, denetim ve aynı zamanda yaptırım hakkı vermekte.
Dolayısıyla, bizim buradaki kanaatimiz, açıkçası
şimdiye kadar pek de yakından belki de izlenemeyen, düzenlenemeyen,
hatta kanuni altyapısı da bir kanun hükmünde kararname ile ya da daha
farklı usullerle düzenlenen bir sektörü bir bakıma çok daha güçlü bir
yasal çerçeveye kavuşturmak ve aynı zamanda bu şirketlerin hizmetlerinden
yararlanan KOBİlerimizin, şirketlerimizin de bir bakıma
olası yanlış adımlardan ya da yanlış niyetli
hareketlerden de korunmasını sağlamak. Biliyorsunuz BDDK
aynı zamanda kredi kullananlar açısından önemli bir şikâyet
merci. Eğer kredi kullananlar kredi verenlerden herhangi bir sebeple
şikâyetçi olursa, haksızlığa
uğradıklarını düşünürlerse bu konular hep BDDKya
geliyor, BDDK karar veriyor ve şimdiye kadar da çok sayıda
bankamıza ve benzer kuruluşlara cezalar kesilmiş durumda BDDK
tarafından. Aslında bir bakıma piyasada tefecilik diye
anılan ya da o şekilde algılanan işlemlerin yasal bir
altyapıya kavuşmasını ve yakından düzenlenmesini bu
yasayla beraber getiriyoruz. Aynı zamanda biraz önce konu da oldu, burada
güçlü ceza maddeleri var. Çünkü kurallar, biliyorsunuz, eğer
yaptırımı varsa geçerli oluyor. Kuralı koyun ama kurala
uymayana bir yaptırım yoksa o zaman o kuralın uygulanması
konusunda ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Dolayısıyla bu yasa bize
hem kural koyma yetkisini veriyor hem de eskisine göre daha
ağırlaştırılmış ceza yetkisini de yine
BDDKya vermekte ve faaliyet konusu dışında bulunanların da
kapatılması, biliyorsunuz, yine bu yasanın maddeleri içerisinde.
İzinsiz faaliyette bulunmak da adli ceza ile
cezalandırılıyor.
Teşekkür
ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
İkinci bölüm
üzerindeki görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, ikinci
bölümde yer alan maddeleri, varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini
yaptıktan sonra ayrı ayrı oylarınıza
sunacağım.
Madde 31de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 31 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal S.
Nevzat Korkmaz Ali
Halaman
Antalya Isparta Adana
Cemalettin Şimşek Mesut Dedeoğlu Reşat
Doğru
Samsun Kahramanmaraş Tokat
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ UĞUR AYDEMİR (Manisa)
Katılamıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi
yanlıştır. Finansal Kiralama ve faktoringde ciddi şekilde
değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak halinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkan
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) Karar yeter sayısı efendim
BAŞKAN
İsteyeceğim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Karar yeter
sayısı vardır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) 100 kişi yok efendim, 100 kişi yok.
BAŞKAN
Yapmayın Allah aşkına!
KAMER GENÇ
(Tunceli) Sayın, sayın.
BAŞKAN Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 32de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının
32 nci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz
ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Nevzat
Korkmaz Ali
Halaman
Antalya Isparta Adana
Cemalettin Şimşek Mesut Dedeoğlu Reşat
Doğru
Samsun Kahramanmaraş
Tokat
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ UĞUR AYDEMİR (Manisa)
Katılamıyoruz Başkan.
BAŞKAN
Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında yetki
belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik sağlanmadığı
için de kafa karışıklığı devam etmektedir. Meslek
birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir.
Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında
yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır.
Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi
gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda
sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu
modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak halinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkan sağlanması adil bir yaklaşım
değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 33te bir
adet önerge var, okutup işleme alıyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 33 ncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal S.
Nevzat Korkmaz Ali
Halaman
Antalya Isparta Adana
Mesut
Dedeoğlu Cemalettin
Şimşek Reşat
Doğru
Kahramanmaraş Samsun Tokat
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
UĞUR AYDEMİR (Manisa) Katılmıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Gerekçe
okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde bulunmasının
temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan finansmanın teminat
fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal kiralama
sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi
yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde
değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak halinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkan
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Madde 34te iki
adet önerge vardır, sırasıyla okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal Kiralama, Faktoring ve
Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının 34 üncü maddesinin
(1) numaralı fıkrasının aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayşe Nur Bahçekapılı Nurdan
Şanlı Hamza
Dağ
İstanbul Ankara İzmir
Osman Aşkın Bak Sermin Balık Akif
Çağatay Kılıç
İstanbul Elâzığ Samsun
Tülay Kaynarca Aydın
Şengül
İstanbul
İzmir
Sözleşme hakkında 22/11/2001 tarihli ve 4721
sayılı Türk Medeni Kanununun 764, 765, 766 ncı maddeleri ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısım Birinci
Bölüm Dördüncü Ayırımında yer alan "Kısmi Ödemeli
Satışlara ilişkin hükümleri ile İkinci Kısım
Dördüncü Bölüm İkinci Ayırımında yer alan "Konut ve
Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin hükümleri
uygulanmaz.
BAŞKAN Şimdiki önergeyi okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal Kiralama, Faktoring ve
Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının 34 üncü maddesinin
tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Cemalettin
Şimşek Mesut
Dedeoğlu
Antalya Samsun
Kahramanmaraş
Reşat Doğru Nevzat
Korkmaz Ali
Halaman
Tokat Isparta
Adana
BAŞKAN Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ UĞUR
AYDEMİR (Manisa) Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara)
Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) Gerekçe
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde bulunmasının
temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan finansmanın teminat
fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal kiralama
sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi
yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde
değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak halinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Diğer
önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 34 üncü maddesinin (1) numaralı
fıkrasının aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Sözleşme
hakkında 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun
764, 765, 766 ncı maddeleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar
Kanununun İkinci Kısım Birinci Bölüm Dördüncü
Ayırımında yer alan "Kısmi Ödemeli
Satışlara ilişkin hükümleri ile İkinci Kısım
Dördüncü Bölüm İkinci Ayırımında yer alan "Konut ve
Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin hükümleri
uygulanmaz.
Ayşe Nur
Bahçekapılı (İstanbul) ve Arkadaşları
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ UĞUR AYDEMİR (Manisa) Katılıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılıyoruz.
AYŞE NUR
BAHÇEKAPILI (İstanbul) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Kanun
Tasarısının komisyon çalışmaları
sırasında mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte
bulunduğundan, anılan Kanun Tasarısında yukarıda yer
alan maddede yapılan atfın meri 6098 sayılı Türk Borçlar
Kanunu kapsamında güncellenmesi gereği hasıl olmuştur.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Kabul edilen
önerge çerçevesi içinde maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Madde 35te bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 35inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Nevzat
Korkmaz Ali
Halaman
Antalya
Isparta Adana
Cemalettin
Şimşek Mesut
Dedeoğlu Reşat
Doğru
Samsun Kahramanmaraş Tokat
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ UĞUR AYDEMİR (Manisa) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde
bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan
finansmanın teminat fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal
kiralama sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında olduğu
gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet gösterilebilmesi
için bütün finansal kuruluşları tek çatı altında toplayan
bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
36ncı maddede
bir önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu
Tasarısının 36ncı maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ederiz.
Mehmet
Günal Cemalettin
Şimşek Mesut
Dedeoğlu
Antalya
Samsun Kahramanmaraş
Nevzat
Korkmaz Ali
Halaman Reşat
Doğru
Isparta Adana Tokat
BAŞKAN - Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ UĞUR AYDEMİR (Manisa) Katılamıyoruz Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN - Gerekçeyi
okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama sözleşmelerine
konu malların mülkiyetinin finansal kiralama şirketinde bulunmasının
temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya sağlanan finansmanın teminat
fonksiyonunu oluşturmasıdır. Finansal kiralama
sözleşmelerine konu edilen ve ilgili Kanunlarında malik için
aranılan özelliklerin, sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle
ticari faaliyetini devam ettiren kiracı şirketler tarafından
karşılanması gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu
Taşıma Kanunu kapsamında yetki belgesi alacak olanlar, finansal
kiralama yöntemi ile edinecekleri araçların maliki olarak
değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme içindeki vergiler ve
bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye Bakanlığı ile
görüşülmediği anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa karışıklığı
devam etmektedir. Meslek birlikleri tasarıda finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri olmak üzere üç ayrı birlik şeklinde
önerilmiştir. Böyle önemli bir tasarının, dünyada yaşanan
kriz ortamında yeniden ele alınmadan Meclise gönderilmesi
yanlıştır. Finansal kiralama ve faktoringde ciddi şekilde
değerlendirilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. TOBB yetkilileri
alt komisyonda sigortacılık örneğini vererek TOBB bünyesindeki
sektör kurulu modelini önermesine rağmen bu konuda da kesin bir görüş
oluşmamıştır. Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik
enflasyonuna karşıyız; çünkü koordinasyonsuzluğa yol
açmaktadır. Komisyonda üç finansal kuruluş türünün tek bir birlik
altında toplanması öngörülmüştür. Bu, ilk etapta yeterli gibi
görünmekle birlikte, taslak hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası
kuruluşlarına ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal
yapı eksik kalacaktır. Tüm banka dışı finansal
kuruluşların kapsanacağı bir yapı
oluşturulmalıdır. Banka dışı mali kuruluşlar
birliği oluşturulmalı, finansal kiralama, faktoring ve finansman
şirketlerinin alt sektörler olarak üst birlik bünyesinde faaliyet
göstermelidir. Ancak şu anda, bakanlıkların yeniden
yapılandırılmasında olduğu gibi, şahsa veya
mevcut konjonktüre göre düzenleme yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın
ilgi alanlarına göre üst birlikler oluşturulmaktadır. Üst
kurulların tek çatı altında Mali Piyasalar Üst Kurulu
şeklinde toplanmasından yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da
içinde olacağı bir Mali Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve
bunun altında dairelerin oluşmasını daha doğru
buluyoruz. Bu çerçevede; koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin
faaliyet gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek
çatı altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda ikrazatçılık
faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak, ikrazatçılık faaliyeti yapan
gerçek kişilerin doğrudan bir finansal kiralama şirketi kurma
hakkı kazanmaları ve sermaye yeterliliği açısından
haksız kazanç elde etmelerine imkân sağlanması adil bir
yaklaşım değildir ve rekabet hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
37nci maddede bir önerge vardır,
okutup işleme alıyorum.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 37 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Reşat
Doğru Mesut
Dedeoğlu
Antalya Tokat Kahramanmaraş
Cemalettin Şimşek Nevzat Korkmaz Ali Halaman
Samsun Isparta Adana
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet, katılıyor musunuz?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Gerekçe.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı yeni değil,
geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir tasarıdır. Bu
dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan olduğu gibi Meclise
gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlanırken
konunun tarafı olan gerekli kurumlara gönderilmemiş, görüş
alınmamış ve tasarı normal süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
hâlinde olduğu söylenen sermaye piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında olduğu
gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet gösterilebilmesi
için bütün finansal kuruluşları tek çatı altında toplayan
bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
38'inci maddede
bir önerge madde vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan
Finansal Kiralama, Faktoring
ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısının 38'inci
maddesine aşağıdaki 3'üncü 4'üncü ve 5'inci fıkraların
eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Cemalettin
Şimşek Mesut
Dedeoğlu
Antalya Samsun
Kahramanmaraş
Reşat
Doğru Nevzat
Korkmaz Ali Halaman
Tokat Isparta Adana
Madde 38-
(3) Faktoring sözleşmeleri ve bu
sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kağıtlar ile
bunların teminatı amacıyla düzenlenen kağıtlar damga
vergisinden, bu kağıtlarla ilgili yapılacak işlemler
harçtan müstesnadır.
(4) Faktoring sözleşmesinden kaynaklanan borçlara
karşılık teminat olarak alınan ipoteklerin paraya
çevrilmesinde 2004 sayılı Kanunun 150/ı maddesi hükümleri
uygulanır.
(5) Müşterinin ve kefillerinin faktoring
sözleşmesinden, kefaletlerinden doğan borçlarını
ödememesinden dolayı faktoring şirketleri tarafından noter
aracılığıyla müşteri ve kefillere gönderilen fesih
ihtarnameleri hakkında 2004 sayılı Kanunun 68/b maddesi
hükümleri uygulanır.
BAŞKAN -
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) -
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN -
Hükümet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN -
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Bu Kanunun 33'üncü
maddesi 3 ve 4'üncü ve 5'inci fıkralarında finansal kiralama
şirketlerine tanınmış olan hukuki imkanlar eşitlik
ilkesi çerçevesinde faktoring şirketlerine de tanınmalıdır.
BAŞKAN -
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
39'uncu maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
40'ıncı madde üzerinde bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
239 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 40. Maddesinin 2'nci fıkrasında geçen
"bir ay" ibaresinin "iki ay" olarak
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
İdris
Baluken Hasip
Kaplan Altan Tan
Bingöl Şırnak
Diyarbakır
İbrahim
Binici Sırrı
Sakık
Şanlıurfa
Muş
BAŞKAN -
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) -
Katılmıyoruz.
BAŞKAN -
Hükümet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) - Katılmıyoruz.
BAŞKAN -
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik
ile şirketlerin birliğe üye olma hazırlıklarını
tamamlamaları için daha fazla süre tanınması
amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 41de bir
önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
239 Sıra
Sayılı Kanun Tasarısının 41. Maddesinin 1. fıkrasına
aşağıdaki bendin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
ğ) Üyelerini
sosyal ve kültürel açıdan daha donanımlı kılacak ve sosyal
sorumluluk algılarını arttıracak faaliyetleri düzenlemek ve
düzenlenen faaliyetlere destek olmakla,
İdris
Baluken Hasip
Kaplan İbrahim
Binici
Bingöl Şırnak Şanlıurfa
Sırrı
Sakık Altan
Tan
Muş Diyarbakır
BAŞKAN
Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz Başkanım.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Değişiklik
ile birlik üyelerinin sosyal sorumluluk algı ve faaliyetlerinin
arttırılması amaçlanmıştır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
41inci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
42nci maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
43ü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
44üncü maddede
bir adet önerge var, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 44üncü maddesinin 1inci fıkrasının
(b) ve (c) bentlerinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Cemalettin
Şimşek Nevzat
Korkmaz
Antalya Samsun Isparta
Ali
Halaman Mesut
Dedeoğlu Yusuf
Halaçoğlu
Adana
Kahramanmaraş Kayseri
Madde 44 (1)-
Kurul kararıyla ve gerekçesi belirtilmek suretiyle şirketlere bu
Kanunun;
(b) 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) veya (c) bendine
aykırılık halinde, onbin Türk Lirasından az olmamak üzere
aykırılık oluşturan tutarın yüzde onuna kadar,
faktoring şirketi için faturasız ve doğacak alacağı
tevsik eden belge olmaksızın işlem yapması durumu aşağıda
yer alan (c) bendinde düzenlenmiştir.
c) 9 uncu maddesinin
ikinci fıkrasına aykırı işlem
yapıldığının Merkezi Fatura Kaydı sisteminde
tespit edilmesi ve şirkete tanınacak 15 günlük süre içerisinde
aykırılığın giderilmemesi veya giderilmesi için hukuki
yollara başvurulmaması halinde onbin Türk Lirasından az olmamak
üzere aykırılık oluşturan işlem tutarının
yüzde onuna kadar,
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI
ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Gerekçe okunsun.
BAŞKAN Gerekçeyi
okutuyorum:
Gerekçe:
Tasarı'da
özellikle faktoring şirketleri için 44 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirlenen idari para
cezaları, aynı Kanun'da yer alan diğer sektörlerin faaliyet
kapsamlarına aykırılık durumunda düzenlenen cezaların
çok üstünde olup Kanun'un diğer ceza maddeleriyle bütünde çelişmekte
ve aynı zamanda cezada orantılılık ilkesine de
aykırıdır.
Faktoring
şirketlerinin sözkonusu cezalar neticesinde iflası dahi gündeme
gelebilir. Bu da ceza hukukunun
ÖZGÜR
ÖZEL (Manisa) Sayın Başkanım, çok hızlı okuyor,
gerekçeyi anlayamıyoruz.
BAŞKAN
Şu saatten sonra sigortalar atar, haberiniz olsun.
.genel
ilkelerine uymamaktadır.
Ödenmiş
sermayeleri, Faktoring şirketlerinin bir buçuk katı olan bankalar
için dahi 5411 sayılı Bankacılık Kanununda en
ağır idari para cezası olarak; aykırılık
oluşturan tutarına en fazla %10'u tutarında ceza öngörülmüş
Tasarı'da öngörülen cezalar ise, aşan tutarın 10 katına
kadar çıkmakta, böylelikle, faktoring şirketlerine verilen en yüksek
idari para cezası bankalar için öngörülen en yüksek cezanın 100
katına kadar ulaşmaktadır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde
45i oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
46yı
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
47yi
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
48i
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
49u
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
50nci
maddede bir önerge vardır, okutup işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının 50 nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet
Günal Cemalettin
Şimşek Nevzat
Korkmaz
Antalya
Samsun
Isparta
Ali
Halaman Mesut
Dedeoğlu Yusuf
Halaçoğlu
Adana
Kahramanmaraş Kayseri
BAŞKAN Komisyon,
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ
BABACAN (Ankara) Hayır, katılmıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum.
Gerekçe:
Tasarı yeni
değil, geçtiğimiz yasama döneminde kadük olmuş bir
tasarıdır. Bu dönem de hiçbir güncelleştirme yapılmadan
olduğu gibi Meclise gönderilmiştir. Bir kanun tasarısı
hazırlanırken konunun tarafı olan gerekli kurumlara
gönderilmemiş, görüş alınmamış ve tasarı normal
süreçten geçmemiştir.
Finansal kiralama
sözleşmelerine konu malların mülkiyetinin finansal kiralama
şirketinde bulunmasının temel nedeni, mülkiyetin, kiracıya
sağlanan finansmanın teminat fonksiyonunu
oluşturmasıdır. Finansal kiralama sözleşmelerine konu
edilen ve ilgili Kanunlarında malik için aranılan özelliklerin,
sözleşme konusu malı kullanmak suretiyle ticari faaliyetini devam
ettiren kiracı şirketler tarafından karşılanması
gerekmektedir. Bu nedenle, Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında
yetki belgesi alacak olanlar, finansal kiralama yöntemi ile edinecekleri
araçların maliki olarak değerlendirilmelidirler.
Bu düzenleme
içindeki vergiler ve bununla ilgili istisna taleplerinin de Maliye
Bakanlığı ile görüşülmediği
anlaşılmıştır ve netlik
sağlanmadığı için de kafa
karışıklığı devam etmektedir. Meslek birlikleri
tasarıda finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri olmak
üzere üç ayrı birlik şeklinde önerilmiştir. Böyle önemli bir
tasarının, dünyada yaşanan kriz ortamında yeniden ele
alınmadan Meclise gönderilmesi yanlıştır. Finansal Kiralama
ve faktoringde ciddi şekilde değerlendirilmesi gereken hususlar
bulunmaktadır. TOBB yetkilileri alt komisyonda sigortacılık
örneğini vererek TOBB bünyesindeki sektör kurulu modelini önermesine
rağmen bu konuda da kesin bir görüş oluşmamıştır.
Üst kurul, koordinasyon kurulu ve birlik enflasyonuna karşıyız;
çünkü koordinasyonsuzluğa yol açmaktadır. Komisyonda üç finansal
kuruluş türünün tek bir birlik altında toplanması
öngörülmüştür. Bu ilk etapta yeterli gibi görünmekle birlikte, taslak
halinde olduğu söylenen sermaye Piyasası kuruluşlarına
ilişkin düzenleme ile tamamlanmadan kurumsal yapı eksik
kalacaktır. Tüm banka dışı finansal kuruluşların
kapsanacağı bir yapı oluşturulmalıdır. Banka
dışı mali kuruluşlar birliği oluşturulmalı,
finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin alt sektörler
olarak üst birlik bünyesinde faaliyet göstermelidir. Ancak şu anda,
bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında
olduğu gibi, şahsa veya mevcut konjonktüre göre düzenleme
yapılmaktadır. SPK ve BDDK'nın ilgi alanlarına göre üst
birlikler oluşturulmaktadır. Üst kurulların tek çatı
altında Mali Piyasalar Üst Kurulu şeklinde toplanmasından
yanayız. BDDK, TMSF, SPK'nın da içinde olacağı bir Mali
Piyasalar Üst Kurulu kurulmasını ve bunun altında dairelerin
oluşmasını daha doğru buluyoruz. Bu çerçevede;
koordinasyonun tek yerde toplanması ve daha etkin faaliyet
gösterilebilmesi için bütün finansal kuruluşları tek çatı
altında toplayan bir birlik kurulmalıdır.
Tasarıda
ikrazatçılık faaliyetlerine son verilmektedir. Ancak,
ikrazatçılık faaliyeti yapan gerçek kişilerin doğrudan bir
finansal kiralama şirketi kurma hakkı kazanmaları ve sermaye
yeterliliği açısından haksız kazanç elde etmelerine imkân
sağlanması adil bir yaklaşım değildir ve rekabet
hukukuna aykırıdır.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
51inci maddede
bir önerge vardır, okutup işleme alıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan Finansal Kiralama, Faktoring ve
Finansman Şirketleri Kanun Tasarısının 51 inci maddesine
aşağıdaki (2) numaralı fıkranın eklenmesini arz
ve teklif ederiz.
Ayşe
Nur Bahçekapılı Recep
Özel Osman
Aşkın Bak
İstanbul Isparta İstanbul
Özcan
Ulupınar İlyas
Şeker
Zonguldak Kocaeli
(2) Bakanlar Kurulu, Türkiye'de kurulu finansal kiralama,
faktoring ve finansman şirketleri ve şubelerini ödünç para verme
işlemlerinde uygulayacakları azami faiz oranlarını ve
diğer menfaatlerinin nitelikleri ile azami miktar ya da
oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen
serbest bırakmaya yetkilidir. Bakanlar Kurulu, bu yetkilerini Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankasına devredebilir.
BAŞKAN Komisyon katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ
ERDİNÇ (Adana) Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Biz
katılıyoruz.
BAŞKAN Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 144
üncü maddesiyle paralel bir hüküm getirilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge çerçevesi içinde maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Madde 52yi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici madde 1i
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici madde 2yi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici madde 3ü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici 4üncü
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Geçici madde 5te
bir adet önerge var, okutup devam edelim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun
Tasarısının Geçici Madde 5in madde metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Mehmet Günal Cemalettin
Şimşek Nevzat Korkmaz
Antalya Samsun
Isparta
Ali Halaman Mesut Dedeoğlu Yusuf Halaçoğlu
Adana Kahramanmaraş Kayseri
BAŞKAN
Komisyon, katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Hükûmet?
BAŞBAKAN
YARDIMCISI ALİ BABACAN (Ankara) Katılmıyoruz.
BAŞKAN
Gerekçe
Gerekçe:
İkrazatçılarla
ilgili hükümler başlıklı Geçici 5. Maddesinin bu kanunda yer
almaması gerekmektedir.
BAŞKAN
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 53ü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Madde 54ü
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Komisyonun bir
redaksiyon talebi var, onu da dinliyoruz.
Buyurun.
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana)
Başkanım, geçici 3üncü maddede birlikler ifadesi şeklinde bir
ifade vardır ama 40ıncı maddede, tek bir birlik
kurulmuştur. Bu nedenle birlikler yerine birlik ibaresi şeklinde
redakte edilmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN
İkinci bölümde yer alan maddelerin oylamaları
tamamlanmıştır.
Tasarının
görüşmeleri tamamlanmıştır.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın şekli hakkında Genel Kurulun kararını
alacağım.
Açık
oylamanın elektronik oylama cihazıyla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul
edilmiştir.
Oylama için üç
dakika süre veriyorum. Bu süre içinde sisteme giremeyen üyelerin teknik
personelden yardım istemelerini, bu yardıma rağmen de sisteme
giremeyen üyelerin, oy pusulalarını oylama için öngörülen üç
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Ayrıca
vekâleten oy kullanacak sayın bakanlar var ise hangi bakana vekâleten oy
kullandığını, oyunun rengini ve kendisinin ad ve
soyadı ile imzasını da taşıyan oy pusulasını
yine oylama için öngörülen üç dakikalık süre içerisinde
Başkanlığa ulaştırmalarını rica ediyorum.
Oylama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN 239
sıra sayılı Kanun Tasarısı açık oylama sonucu:
Kullanılan oy sayısı |
: |
218 |
|
Kabul |
: |
218 |
Kâtip Üye Bayram Özçelik Burdur |
Kâtip Üye Mustafa Hamarat Ordu |
Hayırlı,
uğurlu olsun.
Alınan karar
gereğince, kanun tasarı ve
teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri sırasıyla
görüşmek için 22 Kasım 2012 Perşembe günü saat 14.00te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
İyi geceler.
Kapanma Saati: 21.28