15 Ocak 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci Birleşimini
açıyorum.
Toplantı yeter sayımız
vardır, görüşmelere başlıyoruz.
Gündeme geçmeden önce 3 sayın
milletvekiline gündem dışı söz vereceğim.
Konuşma süreleri beş
dakikadır. Hükûmet bu konuşmalara cevap verebilir, Hükûmetin cevap
süresi yirmi dakikadır.
Gündem dışı ilk söz 7
Ocak 2013te Zonguldak Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında
meydana gelen kaza münasebetiyle söz isteyen Zonguldak Milletvekili Özcan
Ulupınara aittir.
Buyurun Sayın Ulupınar. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ÖZCAN ULUPINAR (Zonguldak) Sayın
Başkanım, değerli milletvekillerimiz; hepinizi sevgiyle,
saygıyla selamlıyorum.
Hepimizin bildiği üzere, geçen
hafta pazartesi günü seçim bölgem Zonguldakta bir maden kazası meydana
geldi. Kozlu Müessesinde metan gazının ortaya çıkması
neticesiyle, metan gazının kömürle buluşması neticesinde
bir patlama meydana geldi. Bu patlama neticesinde, kazmayla, hiltiyle
kazdığımız o taş kömürü, taş gibi olan taş
kömürü tuz buz hâle geldi ve püskürtüldü. Bunun adı madencilik sektöründe
degajdır değerli milletvekilleri, aziz milletimiz. Ve bu elim,
üzücü olay, kaza neticesinde maalesef 8 kardeşimizi yitirdik, 5
madenicimizin cenazesini pazartesi günü akşam saatlerinde
çıkarttık, salı ve çarşamba günleri onları defnettik;
3 kardeşimiz de cuma, cumartesi günleri ocaktan çıkartıldı.
Kozlu Müessesinde, Türkiye Taş Kömürleri Kurumuna ait ocakta bu kaza eksi
630 kodunda meydana geldi. 1 kardeşimiz de yaralıydı, yoğun
bakımdaydı, şimdi çok şükür durumu iyi. Yine, 4 madencimiz
hafif yaralanmışlardı, onların da durumları iyi.
Ben, hayatını kaybeden madencilerimize, maden
şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum, kederli yakınlarına
sabır ve başsağlığı diliyorum; inşallah bu
son olur, Allah bir daha böyle bir kaza bizlere göstermesin diye temenni
ediyorum.
Olay anında biz oradaydık, muhalefet
milletvekili arkadaşlarımız, iktidar milletvekili
arkadaşlarımız olay yerindeydik. Valimiz, sendika
yöneticilerimiz, TTK yöneticileri ve Çalışma Bakanımız, Enerji
Bakanımız olay yerine geldiler. Şu anda teknik, idari ve adli
soruşturma devam etmektedir.
Burada, alt yüklenici firmanın işçileri bu
kazaya maruz kalmışlardır. Üst yüklenici TTK, alt yüklenici
firma özel sektöre ait bir firmadır. O, muhalefet partilerine mensup bir
milletvekilimizin eşinin firmasıdır. Bu milletvekilimiz daha önce burada bir iş kazasıyla
ilgili, işçi güvenliğiyle ilgili defalarca konuşma
yapmış bir muhalefet partisine mensup milletvekilimizdir. Bu olayla
ilgili de hem benim hem Zonguldakımızın kendisinin burada
çıkıp görüşlerini dile getirmesini duymak istediğimizi
ifade etmek istiyorum. Eminim, onun da Zonguldakımıza, işçi
kardeşlerimizin yakınlarına bir
başsağlığı, taziye mesajı olacaktır.
Bu kazaların olmamasıyla
ilgili
Zonguldakımızda, biliyorsunuz, 1830 yılından bu
yana, kömür madeninin bulunmasından bu yana 5 bin civarında maden
şehidimiz olmuştur. 92 yılında 263 kardeşimizi
Kozluda kaybettik. İki sene önce 30 kardeşimizi Karadonda
kaybettik. 83 yılında 103 kardeşimizi Armutçukta kaybettik.
Zonguldakta her evde mutlaka ya bir maden
hastalığından hayatını kaybetmiş
vatandaşımız vardır ya da madende hayatını
kaybetmiş, kazalar neticesinde hayatını kaybetmiş bir
şehidimiz vardır. Bizim de ailemizde maden hastalıklarından
hayatını kaybetmiş yakınlarımız
bulunmaktadır.
Burada taşeronlaşmayla ilgili
sıkıntılar dile getirildi. İnşallah, Çalışma
Bakanımız açıkladı, önümüzdeki günlerde bununla ilgili de
Genel Kurula bir yasa tasarısı gelecek bütün partilerin de
uzlaşabileceği. Bu taşeron sisteminin, inşallah, madencilik
sektöründe ortadan kaldırılmasını hedeflemekteyiz.
Değerli milletvekillerimiz, bir
genelgeden söz etmek istiyorum. TTK yönetiminin geçtiğimiz günlerde
-basına da yansıdı- bir genelgesi yayımlandı.
İş kazalarının işçilerin icralık durumlarından
dolayı, kendilerini işe verememelerinden dolayı
yaşandığıyla alakalı bir genelge yani borçlu olan
işçilerin borçlarını bir yıl süre içerisinde ödemedikleri
takdirde iş akitlerinin feshedileceğiyle ilgili bir genelge
yayımlandı. Ben, bunu da kesinlikle kabul edilemez buluyorum ve
eleştiriyorum. Bu, kesinlikle işçi kardeşlerimizin moralini,
motivasyonunu bozacak bir uygulamadır. Bundan da İdarenin derhâl
vazgeçmesini
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ÖZCAN ULUPINAR (Devamla) -
buradan
ifade etmek istiyorum.
Değerli milletvekillerimiz, bu
kazanın son olması ümidiyle, umuduyla yüce heyetinizi bir kez daha
saygıyla selamlıyorum. Bir kez daha, hayatını kaybeden
madencilerimize Allahtan rahmet diliyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Ulupınar.
Gündem dışı ikinci söz,
balıkçılık sektörü ve balıkçıların sorunları
hakkında söz isteyen Balıkesir Milletvekili Sayın Namık
Havutçaya aittir.
Buyurun Sayın Havutça. (CHP
sıralarından alkışlar)
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde
balıkçılığın ve balıkçıların
yaşadığı sorunlar üzerinde gündem dışı söz
aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün büyük ozan Nazım Hikmetin
doğum yıl dönümü. O nedenle, onun güzel bir şiiri ile sözlerime
başlamak istiyorum:
Dört nala gelip Uzak Asyadan
Akdenize bir kısrak
başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler
kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen bu
toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir
daha açılmasın,
Yok edin insanın insana
kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve
hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim!
Diyen yüce ozan Nazım Hikmeti
saygıyla buradan anıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
Değerli milletvekili
arkadaşlarım, mavi denizlerin giderek rengi griye dönen Marmarada,
Karadenizde, Egede, Akdenizde ekmeğini taştan değil sudan
çıkaran balıkçılığımızın çilekeş
emekçilerini de saygıyla selamlıyorum.
2013e tarım ve
hayvancılık sektöründe olduğu gibi
balıkçılarımız da mutsuz giriyor. 3 tarafı denizlerle
çevrili 8.333 kilometrelik kıyı şeridine sahip ülkemizde ne
yazık ki 25 milyon hektar alanda bu alanı verimli
kullanamıyoruz. Bakın; Balıkçılık, Enformasyon ve İstatistik
Servisinin 30/11/2012 tarihli verilerine göre Türkiyede toplam su ürünleri
üretim miktarımız 653 bin ton. 2012 yılı hedefimiz de 750
bin ton olarak hedeflenmiştir. TÜİK 2011 verilerine göre, toplam bu
alanda 38 bin insanımız çalışmaktadır ve avcılık
yapan 167 bin 558 de ruhsatımız bulunmaktadır.
Su ürünleri sektöründe ihracatta
yarattığı katma değer yönünden çok büyük bir öneme sahip
olmasına rağmen, ne yazık ki bu alanda istenildiği
hedeflere Türkiye ulaşabilmiş değildir. Kişi başına
tüketimimiz hâlâ çok azdır ve yaklaşık 6,5 kilogramdır.
Bu verilerden de
anlaşıldığı gibi böylesine büyük bir potansiyel ve
hacme sahip bu sektörde, gayrisafi yıllık hasılaya
sağladığı katkı sadece binde 4tür.
Bakın,
balıkçılarımız bugün Balıkesirde, güney Marmarada,
Erdek, Karşıyakada ve Çakıl Köyünde Şahinburgaz Köyünde,
Bandırmada, Marmarada ve Avşa Adasında, bölgemizde Türkiye'yi
balığa doyuran ve çok güçlü bir istihdam alanı olan
balıkçılarımız, AKPnin on yıllık
iktidarında üvey evlat muamelesi görmüştür.
Demin değerli
arkadaşımız uyardı. Ben buradan sormak istiyorum: Ey,
ABden sorumlu Devlet Bakanı, siz Türkiye'de Avrupa Birliği
fonlarından balıkçılarımıza verilen paraları niye
onlara vermiyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Mahmut Tanal arkadaşımız
az önce ifade etti. Yine buradan soruyorum, tarımda vermediğiniz gibi
balıkçılarımıza da vermiyorsunuz.
Bakın, bugün
balıkçılarımız plansızlık sebebiyle büyük
mağduriyet yaşıyorlar. Türkiyenin balıkçılık
politikası ne yazık ki dört yıllık yapılanmayla
yapılıyor ve balığın boyunun yıllara göre değişmesi
gerekirken dört yıllık planlamalar yapılıyor, bu
balıkçılarımızı mağdur ediyor.
Balıkçılarımız
kendileriyle ilgili bir bakanlık, bir muhatap bulmak istiyor, ama bugün bu
önemli sektörümüzde balıkçılarımız muhatap bir
bakanlık göremiyor, bir bakanlık kurulmasını istiyor.
Yine Marmarada, iç denizimizde,
avlanmada büyük bir salya ve kirlilik sebebiyle
balıkçılarımız Marmara Denizinde balık değil
salya yakalar hâle geldiler. Marmara Denizindeki
balıkçılarımızın durumunun özel olarak düzenlenmesi gerekiyor.
Ve
balıkçılarımızın SGK problemleri var, hiçbirinin SGK
primleri yatırılmıyor.
Marmara Denizinde
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Havutça.
Gündem dışı üçüncü söz,
belediyelerin İller Bankasındaki paylara ilişkin sorunları
hakkında söz isteyen Muş Milletvekili Demir Çelike aittir.
Buyurun Sayın Çelik. (BDP
sıralarından alkışlar)
DEMİR ÇELİK (Muş)
Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekili
arkadaşlarım; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, bugün 15 Ocak
2013 yani birçok kamu kurum ve kuruluşunda olduğu gibi belediyelerin
de maaşlarını ödeyeceği, ticaret erbabına, esnafa
borcunu ödeyeceği gün. Ancak, görünen o ki bin civarında belediyemiz,
bugün kendilerine İller Bankasından gönderilen payları dikkate
aldığında, ne çalışan emekçisinin
maaşını ödeyebilme şansına sahip ne de esnaf ve
ticaret erbabına olan borcunu ödeme gibi bir şansı söz konusu.
Yaklaşık 80 bin civarında emekçi, bugün itibarıyla
aralık ayında olduğuna benzer, bir kez daha
maaşını alamayacaktır. Onları yetersiz ekonomik
koşullara mahkum kıldığımız yetmezmiş gibi
maaştan da yoksun bırakmak gibi bir hakkı kendimizde görüyor
olmamızın verdiği açmazla, belediyelerimiz kamuya borçlu, esnafa
borçlu, emekçisine, çalışanına borçlu. Bu, hem Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartında aranan kriterleri dikkate
aldığımızda kabul edilebilinir bir durum değil hem
insani ve vicdani noktada insanın meşru koşullarını,
ihtiyaçlarını karşılamak konusunda da kabul edilebilinir
bir durum değil.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; belediyelerin bu ekonomik darboğazı yetmezmiş
gibi, Hakkâri, Van, Bitlis, Ağrı, Kars, Ardahan, Erzurum, Bingöl,
Dersim, Muş illerinin kendileri başta olmak üzere Türkiyede de
binlerce belediye, geçen sene olduğuna benzer şiddetli ve çetin geçen
kış koşullarından kaynaklı hizmet üretemiyorlar.
Karlarını küreyemiyor, caddelerini, sokaklarını
temizleyemiyor, temizlediği sokak ve caddelerin kenarına
yığdığı metrelerce yükseklikteki tümsekten oluşma
karları taşıyamıyorlar. Bir yanıyla ekonomik
darboğaz, öbür yanıyla iş makinesi parkının
yetersizliğinin ortaya çıkardığı bu durum
yıllardır kangrenleşerek devam ediyor olmasına
karşın -çözüm geliştirmenin adresi olan Meclis bu soruna çözüm
getireceğine- ha bire silahlanmaya, savaşa dönük politikalarla bir
kez daha halkımızın ve vatandaşlarımızın
meşru taleplerinden kendimizi uzak tutuyoruz. Bu, Meclisin yasama
organı görevine yakışır bir durum değil.
Her şeyden önce belirtmek isterim
ki bu darboğazı aşabilmek açısından Hükûmet ve Meclis,
gün geçirmeden, tez elden, şu önermelerimizle, gündeme, en azından bu
ihtiyaçları karşılamak adına Genel Kurula bu
ihtiyaçların belirlenmesi kararını oluşturmalıdır:
Birincisi, belediyelerimizin kamuya
olan borçları silinmeli, kamu borcu olarak İller Bankasında
kesintiye devam eden yüzde 40ların kesintisine son verilmelidir.
İkincisi, belediyelere İller
Bankasından, genel bütçeden gönderilen paylar yüzde 10un üzerine
çıkarılmalıdır.
Bir üçüncüsü de, Avrupa Yerel
Yönetimler Özerklik Şartına ülkemizin şerh koyduğu,
çekince koyduğu maddeler kaldırılmalı, özerklik
şartı bir an evvel Genel Kurula indirilmeli, Genel Kurulda yerel
yönetimlerimize, belediyelerimize idari-mali özerklik sağlanmalı,
idari-mali özerkliğe sahip yerel yönetimler üzerinden de siyasal
özerkliğe sahip bölgesel yönetimler icra edilmeli ki hizmet, bireye en
yakın birim tarafından ve insan odaklı, insana
yaraşır, yakışır nitelikte ve kalitede
ulaştırılabilmelidir. Hiçbirimizin bu ihtiyaca, bu nitelikte
hizmeti görme ihtiyacına sahip olan vatandaşlarımızı
bu haktan mahrum kılmaya, onu mağdur etmeye hakkı yoktur.
Bu çerçeveden de öncelikle bütün
belediye başkanlarına Geçmiş olsun. diyor, bu
mağduriyetin giderilmesi adına da üzerimize düşen görevi yerine
getirmeye hazır olduğumuzu ifade ediyor, sizleri saygıyla
selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Çelik.
Şimdi, sisteme giren
arkadaşlarımıza sırasıyla birer dakika söz
vereceğim.
Sayın Özkan
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) Sayın
Başkan, teşekkür ederim.
Sayın Orman ve Su İşleri
Bakanını burada bulmuş iken Sayın Bakanım, Burdur,
Konya, Afyonkarahisar, Antalya, Ankara gibi gezdiğim illerde, köy ve
kasabalarda tarımsal amaçlı sondajları takılacak sayaçlara
büyük tepki vardır. Sayaç fiyatı olarak 2 bin, 3 bin, 4 bin hatta 6
bin liralardan bahisler geçmektedir. Hükûmet olarak bu uygulamayı
kaldırmayı düşünüyor musunuz?
İki: Ayrıca, sulama
birliklerinde çalışan işçi kardeşlerimiz son
çıkarılan yasayla havuza alındıklarını
Akıbetlerinin ne olacağını bilmemektedirler. Bu sulama
birliklerinde çalışan işçi kardeşlerimiz için ne
düşünüyorsunuz? Açıklarsanız sevinirim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Özkan.
Sayın Öğüt
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT
(İstanbul) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
İstanbul Fatihte, haziran
ayında 11 polisten yol ortasında dayak yiyen vatandaşı
hepiniz hatırlarsınız. İşte, bu öldüresiye dövülen
Ahmet Kocaya polise direnme ve hakaret suçlamasıyla dava açılmasının
ardından ikinci bir şok da savcılardan geldi. Aradan yedi ay
geçmesine rağmen soruşturma tamamlanamadı. Dosyayı
tamamlamaya niyetlenen ilgili tüm savcıların görevlerinden
alınarak başka görevlere atanmış olmaları bir şok
oldu. Dosya şu an 4üncü savcıya geçecek ve süre daha ne kadar
uzatılacak belli değil. Aynı şekilde, yirmi yıl önce
gözaltındayken kaybedilen 3 kişinin dosyası da
hazırlanamadığı için zaman aşımı
tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bizim bildiğimiz cumhuriyet
kimsesizlerin kimsesidir. Sıfatının önünde cumhuriyet olan tek
meslek grubu savcılıktır, çünkü onlar gerektiğinde
Başbakandan, bakandan, polisten, validen hesap sorabilmesi gereken
cumhuriyet"in memurlarıdır. Bugün ise ortadaki tablo içler
acısıdır.
Bunları kamuoyuna duyurmak
istedim, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın
Öğüt.
Sayın Tanal
MAHMUT TANAL (İstanbul)
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Yeni yıl nedeniyle, Silivri
zindanlarında bulunan Profesör Doktor Mehmet Haberala, Mustafa Balbaya,
İlker Başbuğa, Engin Alana, Fatih Hilmioğluna, Tuncay
Özkana, Doğu Perinçeke, Hurşit Tolona, Hasan Iğsıza,
Dursun Çiçeke göndermiş olduğumuz yeni yıl kartları adres
yetersizliğinden dolayı geri iade edilmiştir. Bu kişiler
herkesçe bilinen, maruf kişilerdir.
Ceza Güvenlik Tedbirleri İnfaz
Kanununun 68inci maddesi uyarınca mektup alma, mektup gönderme
hakları vardır tutuklu ve hükümlülerin. Aynı zamanda
Anayasanın 22nci maddesi uyarınca haberleşme özgürlüğü
vardır. Bir milletvekili olarak ve içeride bulunan tutuklulara
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
MAHMUT TANAL (İstanbul)
gönderilen kartların geri iadesi nedeniyle görevini kötüye kullanma
suçunu işlemişlerdir. Bu görevliler hakkında ne gibi işlem
yapılacaktır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Tanal.
Sayın Dibek
TURGUT DİBEK (Kırklareli)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Orman ve Su İşleri
Bakanımız burada. Yani onu ilgilendiren bir konuyla ilgili bir soru
sormak istiyorum, daha doğrusu bir konuyu gündeme getirmek istiyorum.
Sayın Bakanım, Türklerin de
1993 yılında taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi var. Ulusal
sulak alanların korunmasına yönelik olarak bu sözleşmeye
tarafız. Şimdi, bizim, Bakanlığınıza
bağlı Ulusal Sulak Alan Komisyonu bu yıl iki toplantı yapmış;
birini 24 Temmuzda yapmış, birini de 27 Aralıkta
yapmış bu yıl içerisinde. 24 Temmuzdaki toplantıda benim
ilim olan Kırklarelinin İğneadadaki su basar ormanları
-longoz ormanları- da Ramsar alanı olarak konuşulmuş ve
Ramsar alanı olması için görüş birliğine
varılmış ancak 27 Aralıktaki ikinci toplantıda longoz
ormanları, bu su basar ormanları, bu Ulusal Sulak Alan Komisyonunca
değerlendirilmemiş, Nemrut Krater Gölü değerlendirilmiş.
Bunun nedeni nedir? Yani İğneadayla ilgili olarak bir nükleer
santral projesi var Hükûmetin gündeminde, bu mu etkilemiştir
Bakanlığı ve bu Ulusal Sulak Alan Komisyonunu?
İğneadadaki longoz ormanları
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Dibek,
teşekkür ediyorum.
Sayın Serindağ
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gaziantep Mimarlar Odasının tüm
uyarılarına rağmen yeterli önlemlerin alınamaması
nedeniyle Gaziantep Kalesinde çökmeler olmuş; şans eseri, ölen ya da
yaralanan olmamıştır.
Sayın Başkan, çöken bölümün
çökeceği, altı ay önceden Gaziantep Mimarlar Odası
tarafından ilgili yerlere bildirilmiş olmasına rağmen neden
gerekli önlemler alınmamıştır? Çökmenin meydana
geldiği ve varsa sorunların tespiti amacıyla herhangi bir
inceleme yapılmış mıdır? AKP iktidarının
meslek odalarının görüşlerine itibar etmesini diliyoruz.
Ayrıca Sayın Bakana şunu
sormak istiyorum: Gaziantepte sulama yapılamamaktadır enerji
fiyatlarının yüksekliği nedeniyle. O nedenle, Gaziantep
çiftçisinin sulama yapabilmesi için, sulu tarıma geçebilmesi için enerji
fiyatlarında bir indirim yapmayı düşünüyor musunuz? Bu
şekilde, çiftçimizin üretim yapabilmesine imkân sağlayabilecek
misiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Serindağ.
Sayın Bayraktutan
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, Artvin ili,
Arhavi ilçesi, Kamilet Vadisinde, henüz imar planı
onaylanmadığı hâlde, Taşlıkaya HES Projesi
inşaatına ilişkin bir cinayet işlenmektedir. Sayın
Bakanım, o vadiyi görmenizi istiyorum, muhteşem bir cennettir. Dün
itibarıyla, bugün çalışma başlanacağından
hareketle, dün akşam geç saatlerde, projeyi alan firma ne yazık ki
oraya iş makinelerini sokmuş, bugün sabah itibariyle de jandarma
araçlarıyla da halk-millet karşı karşıya
gelmiştir. Burada kanayan bir yara vardır, Kamilet Vadisi halkı
isyan etmektedir Sayın Bakanım. Yani, o coğrafyayı, o
vadiyi görmeniz gerekir, cennet vadiye yapılan bu tecavüzün önlenmesi için
sizin bir talimatınıza ihtiyaç vardır. Orada üzücü
olayların yaşanması her an muhtemeldir. Kamilet Vadisinde
yapılmak istenen bu cinayete dur demenizi bütün yöre halkı, bütün
Arhavililer beklemektedir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN -
Teşekkürler Sayın Bayraktutan.
Sayın Ağbaba
VELİ AĞBABA (Malatya) Sayın Başkan,
hafta sonu Tekirdağ F 1 Tekirdağ F 2, Edirne E Tipi, Edirne F Tipi,
Silivri ve Bakırköy Ceza Evlerini gezdim. Oradaki mahpus
sorunlarını daha sonra gündeme getireceğiz. Ancak orada
mahpuslar gibi hapis yatmakta olan infaz koruma memurların
çığlıklarını Türkiye Büyük Millet Meclisinde duyurmaya
söz verdim. İnfaz koruma memurları diyorlar ki: Bizim sahibimiz yok,
biz, jandarma gibi, polis gibi üniforma giyiyoruz ancak bize yıpranma
payı yok. Bizler de bayram da resmî tatillerde, yılbaşında
çalışıyoruz fazla mesai yok. diyorlar. Emekli olmak infaz
koruma memurlarına ve idari memurlarına haram diyorlar, emekli
olamıyorlar. Maaşlarımız 3/1e düşüyor diyorlar.
Yine ortalama haftalık 48-50 saat çalışırken fazla mesai
asla alamıyorlar. Sendikaya üye olma hakları yok. Maalesef, her
gittiğimiz de utanıyoruz, infaz koruma memurlarının
giymiş oldukları gömlekler nevresim bezinden. Yeni elbiselerini
değiştirmişler, şimdi sıcak suya
attıklarında, yıkadıklarında giydikleri
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya)
fanilalar 2 beden
kısalıyor.
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Ağbaba.
Sayın Toptaş.
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Hazır, hemşerimiz, Sayın Orman ve Su
İşleri Bakanı huzurdayken kendisine Afyonluların
selamını iletmek isterim.
Afyon çiftçisi yer altı sularından yararlanma
şansının kalmadığını söylemektedir.
Kendisine de mutlaka Türkiyenin her tarafından bu konuda istekler
gelmektedir. Yer altı sularının kullanılması için
ölçüm cihazı takılması ya da taahhütname imzalanması
istenmektedir. Kendi yaptırdığı yer altı suyu kuyusuna
ölçüm cihazı takmak çok zor, 2.000-3.000-5.000 lira civarında bir
paradır. Çiftçi, zaten, perişan edilmiş durumda uygulanan
ekonomik politikalar yüzünden. Bir de bu kadar masraf. Ruhsatının
iptali tehdidiyle karşı karşıyadır. Ruhsatı iptal
edilirse, kendi kazdığı kuyudan su çıkaramazsa, çiftçi ne
yapacaktır? Sayın Bakan Afyon çiftçisine bu konuda bir açıklama
yaparsa sevinirim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Toptaş.
Sayın Varlı
MUHARREM VARLI (Adana) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, bugün sorular, problemler
hep size iletildi. Bugün burada olmanız belki de tesadüf oldu.
Adananın Karataş ilçesindeki bütün ovanın yağmur
sularını birbirine bağlayıp, drenaja alıp, oradan da
denize pompalayan pompaların tam 5 tanesi arızalı şu anda.
Bu, sulama birliğinin yetkisinde ancak bu sulama birliği
yaptıramıyor veya yaptırmıyor. Devlet Su İşleri
olarak bu konuda bir çare üretirseniz çünkü tarlalar hep baskın
altındaydı en son gezdiğimde, bütün buğdaylar ne yazık
ki ölmüştü. O pompaların çalışmamasından kaynaklanan bir
sıkıntıdır bu.
Bir de diğer
arkadaşlarımız da gündeme getirdiler ama bu yer altı
sularına saat takılması meselesi, Adananın
Hadırlı, Mıdık bölgesinde -geçen hafta oradaydım-
vatandaşlarımızda, çiftçilerimizde çok büyük bir
sıkıntı oluşturmaktadır. Lütfen, bu konuda da bir
çözüm üretirseniz memnun oluruz.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Varlı.
Sayın Işık
ALİM IŞIK (Kütahya)
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
TÜRK TELEKOMa ait bazı
taşınmazların satıldığı ya da
kiralandığı yönünde medyaya da yansıyan bazı iddialar
kurumun giderek içinin boşaltıldığını
göstermektedir. Bu konuda ilgilileri ve sorumluları hassas davranmaya
davet ediyor, devlet imkânlarının ve kamu yararının
gözetilmesi gerektiğini ifade ediyorum.
Diğer taraftan, TARGEL Projesi
kapsamında istihdam edilen ziraat mühendisi ve veteriner hekimler
arasında ciddi rahatsızlıklar oluşmaya
başlamıştır. Bunların özlük haklarının
iyileştirilmesi ve 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
kapsamı dışında tutulan, birkaç gün süreyle kadroya
atanamayan çalışanların mağduriyetinin giderilmesi
konusunda, başta Tarım Bakanı olmak üzere Sayın Hükûmet
üyelerini göreve davet ediyor, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Işık.
Sayın milletvekilleri, ilk önce
sisteme giren diğer arkadaşlardan özür diliyoruz. 10 kişiye söz
veriyoruz birer dakika, biliyorsunuz. Bir dahaki sefere erken girmeye gayret
etsinler.
Başkanlığın Genel
Kurula sunuşları vardır.
Sayın milletvekilleri, Orman ve Su
İşleri Bakanı Veysel Eroğlu gündemin sözlü sorular
kısmının 1, 19, 51, 52, 62, 65, 84, 94, 98, 106, 111, 118, 125,
168, 169, 173, 178, 179, 180, 181, 206, 214, 228, 243, 305, 334, 389, 469, 470,
471, 472, 473, 474, 475, 476, 499, 500, 501, 502, 527, 528, 597, 606, 629, 631,
641, 649, 650, 670, 671, 672, 678, 794 ve 795inci sıralarında yer
alan önergeleri cevaplandırmak istemektedir. Sayın Bakanın bu
istemini sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Şimdi, Meclis
araştırması açılmasına ilişkin 3 önerge
vardır okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Medyadaki bazı dizilerin olumsuz
sonuçları Türk toplumunun en temel öğesi yani çekirdeği olan
aile yapısını etkilemesi ve bozması endişeleri
duyarlı insanlar tarafından dikkatle izlenmektedir. Toplumun sosyal
dokusunu bozan ve bireylerin kötü alışkanlıklar edinmesine sebep
olan söz konusu diziler, yaşanan tartışmalar sonucunda
azalmamakta aksine gün geçtikçe çoğalmaktadır. Türk toplumunun
yapısını tehdit eden, medya ve dizi gerçeğinin meydana
getirdiği sorunlara ait nedenlerinin araştırılması ve
çözüm yollarının bulunması amacıyla Anayasanın 98
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılmasını arz
ederiz.
1) Muharrem Varlı (Adana)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Oktay Vural (İzmir)
4) Enver Erdem (Elâzığ)
5) Sinan Oğan (Iğdır)
6) Mehmet Günal (Antalya)
7) Koray Aydın (Trabzon)
8) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
9) Erkan Akçay (Manisa)
10 Ahmet Duran Bulut (Balıkesir)
11) Bülent Belen (Tekirdağ)
12) Mustafa Kalaycı (Konya)
13) Lütfü Türkan (Kocaeli)
14) Sadir Durmaz (Yozgat)
15) Yusuf Halaçoğlu (Kayseri)
16) Özcan Yeniçeri (Ankara)
17) Emin Çınar (Kastamonu)
18) Necati Özensoy (Bursa)
19) Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar)
20) Cemalettin Şimşek (Samsun)
Gerekçe:
Medyadaki
bazı dizilerin olumsuz sonuçlan Türk toplumunun en temel öğesi yani
çekirdeği olan aile yapısını etkilemesi ve bozması
endişeleri duyarlı insanlar tarafından dikkatle izlenmektedir.
Kitle iletişim araçlarının insan tutum ve
davranışları üzerindeki etkilerinin çok güçlü olduğu,
özellikle günümüzde yadsınamaz bir gerçekliktir.
Medyadaki
bazı dizilerin olumsuz etkisiyle, toplum yapımızda aile
kurmanın ve çocuk sahibi olmanın kutsiyeti kaybolmakta ve evlenmemek,
nikâhsız aşk birlikteliği yaşamak kabul edilebilir
sıradan bir yaşam tarzı olarak gösterilmektedir.
Seyredenlerini
ekran başına bağlayan bu diziler nikâh, mahremiyet, vefa gibi
değerleri gereken önemiyle konu edinmemektedir. Eğitici nitelikli
dizi filmlerin hemen hemen görülmediği ekranlarda, maalesef, Türk aile
yapısına ve yaşantısına uygun olmayan görüntüler hâkim
olmaktadır. Nitekim, okul çağındaki genç kızlar için
hayatın gerçeklerinden uzaklaşıp tozpembe bir dünyada yaşamasına
imkân sağlayan, arkadaşlık ilişkilerinin daha da cinsel
boyutlara indirilmesini meşrulaştıran ve gençleri bu yönde bir
hayat tarzını benimsemeye iten diziler bulunmaktadır.
Halkın
beğenisine sunulan bu yayınların toplumun değerleriyle,
beklentileriyle uyuşması, ailelerin ve toplumun geleceği
açısından hayati öneme sahiptir. Aile hayatının
korunması ile ilgili medyaya da düşen görev, dizileri ve diğer
yayınları ile ahlaki değerleri yıpratan, toplumun kendine
ait özelliklerinin yok olmasına yol açan, şiddeti, cinselliği,
alkol kullanımını özendiren yayınlardan uzaklaşıp
evrensel kültür değerlerini tanıtan, millî ahlak, terbiye ve
değer çizgisinde kendine düşen kılavuzluk vazifesini yerine
getirerek eğitici, aydınlatıcı yol gösterici
olmasıdır.
Bugün
ülkemizde televizyon yayınlarından genel bir memnuniyetsizlik olduğu
çok açıktır. Hangi görüşten, hangi siyasal partiden olursa olsun
ülkemiz insanı televizyonlardaki sorumsuz yayınlardan
rahatsızdır. Televizyon yöneticileri rating uğruna bu ülkenin
geleneklerini, millî ve manevi değerlerinin dilini, çocuk ve gençlerimizin
ruh sağlığını âdeta hiçe sayan bir
yayıncılık anlayışıyla hareket etmektedir.
Özellikle çocukların ve ev hanımlarının televizyon
izlediği saatlerde, birbirlerinin benzeri niteliksiz, düzeysiz,
insanların özel yaşamlarım konu edinen ve birçok insanın ölümüne
ve saldırıya uğramasına neden olan programlara gösterilen
müsamaha hâlen sürmektedir.
Toplumda
meydana gelen olayların, bu dizilerin artışına
bağlı bir şekilde artması bir tesadüf değildir. Bu
diziler bireylere kötü yola sürüklenmenin yöntemini öğretmektedir.
Toplumun sosyal dokusu bozuldukça da bu tür diziler rating rekorları
kırmaya devam etmektedir. Bu olumsuzlukların yanında bazı
yönetmen ve yapımcıların siyasi düşünceleri kapsamında
gerçekleri saptırarak kendi amaçlarına yönelik yapımlar
hazırlaması ve bunu vatandaşa dikte ettirmesi de dikkatle
izlenmesi gereken bir konudur.
Herkesin
birbirini aldattığı, tecavüzden geçilmeyen diziler aile dizisi
hâline, mafya dizileri ise erkekliğin temsili haline getirilmiştir.
Eğer yetkililer bu televizyon dizilerindeki içeriklere bir sınır
ve ölçü getirmezlerse, toplumun çürümesinin başaktörü bu diziler
olacaktır. Televizyon günümüzün en etkili propaganda ve etkileme
aracıdır. Oradan zehir akarsa zehir, bal damlarsa bal, toplumun ruh
gıdasına etki etmektedir. Çocukların, gençlerin "raydan
çıkmaması" için herkese düşen sorumluluklar vardır.
Diziler toplum düzenini, ahlakını ortadan kaldırıyorsa,
asıl ortadan kaldırılması gereken veya senaryosunun yeniden
düzenlenmesi gereken o tür dizilerdir.
Netice
olarak, Türk toplumunun yapısını tehdit eden bu medya ve dizi
gerçeğinin yarattığı sorunlara ait nedenlerinin
araştırılması ve çözüm yollarının bulunması
amacıyla Meclis Araştırma komisyonu kurulmasını arz
ederiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Türkiye'de yerel
medya kuruluşlarının ve çalışanlarının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla, aşağıda belirtilen
gerekçelerle Anayasamızın 98'inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104'üncü ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis
araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
10.01.2012
1) Alim
Işık (Kütahya)
2) Mehmet Şandır (Mersin)
3) Ali Uzunırmak (Aydın)
4) Durmuş Ali Torlak (İstanbul)
5) Mehmet Günal (Antalya)
6) Mustafa Kalaycı (Konya)
7) Reşat Doğru (Tokat)
8) Hasan Hüseyin Türkoğlu (Osmaniye)
9) Sadir Durmaz (Yozgat)
10) Kemalettin Yılmaz (Afyonkarahisar)
11) Mehmet
Erdoğan (Muğla)
12) Ruhsar Demirel
(Eskişehir)
13) Özcan Yeniçeri (Ankara)
14) Necati Özensoy
(Bursa)
15) Sinan
Oğan (Iğdır)
16) Bülent Belen (Tekirdağ)
17) Süleyman
Nevzat Korkmaz (Isparta)
18) Lütfü Türkkan (Kocaeli)
19) Celal Adan (İstanbul)
20) Ali Halaman (Adana)
Gerekçe:
Ülkemizde her
geçen gün büyüyen ve farklılaşan medya yani yazılı ve
görsel basın sektörü, düşünce ve ifade özgürlüğüyle birlikte,
demokrasimizin, çok sesliliğimizin ve sosyal yapımızın
gelişmesinin lokomotifi durumuna gelmiştir. Bu sektörün önemli bir
bileşeni de yerel yayın yapan televizyon, radyo, gazete, dergi ve
benzeri medya kuruluşları ile bu kuruluşlarda çalışan
binlerce insanımızdır.
Medya kuruluşlarında görev
yapan çalışanlar, toplumun çıkarlarını göz önünde
bulundurarak halkın doğru haber alma özgürlüğü yolunda hizmet
etmek gibi büyük bir görevi üstlenmişlerdir. Eskilerin deyimiyle
gazeteciler, halkın gözü-kulağı ve sesidir. Demokrasinin
yerleşmesinde yazılı ve görsel basın
kuruluşlarının önemli katkıları vardır. Bir
milleti aydınlatma ve uyarmada, muhtaç olduğu fikrî gıdayı
vermede, medya başlı başına bir kuvvet, bir okul ve bir
rehberdir.
Türkiye'de bugün Edirne'den Ardahan'a
81 il ve yüzlerce ilçede yayımlanan 1.700'ü aşkın yerel
gazetenin kökenini, Osmanlı döneminde eyalet sisteminden vilayet sistemine
geçişle yayımlanmaya başlayan "vilayet gazeteleri"
oluşturmaktadır. Bunun ilk örneği Tuna vilayetinde 1865'te
Türkçe-Bulgarca olarak yayımlanmaya başlayan "Tuna
Gazetesi" olmuştur. Uygulama giderek yayılmış ve
1897'den itibaren İstanbul dışındaki Osmanlı
vilayetlerinde 29 gazete yayımlanmaya başlanmıştır.
Bunlardan 22'si vilayet gazetesidir.
Tirajları 500'ü aşmayan bu
gazeteler genellikle haftalık olarak çıkmış,
basının İstanbul vilayetinin tekelinden çıkmasına
katkı sağlamış, ancak bir bölümü Anadolu'da yerel basının
yaygınlaşması için devlet tarafından bir süre sonra kapatılmıştır.
Türkiye'deki yerel basına önderlik ve rehberlik eden bu gazetelerden
bazıları günümüzde de yayınlarını sürdürmektedir.
Her ne kadar, 212 sayılı Yasa
yıllar önce kabul edildiğinde, çalışanlar
açısından güvence ve avantajlar sağlamaktayken, son on-on
beş yıldan beri bu yasa kapsamında çalışan gazeteci
sayısı çok azalmış durumdadır.
Bugün başta gazeteciler olmak
üzere medya çalışanlarının çoğu, zor şartlarda ve
düşük ücretlerle çalışmaktadırlar. Bu durum gerek yerel
gerekse yaygın medyada önemli bir farklılık göstermemektedir.
Özellikle yüksek tirajlı, yaygın basında
çalışanların ücretleri arasında adaletsizlik, dengesizlik
ve hatta uçurum vardır. Aynı gazetede astronomik maaş alanlar yanı
sıra geçimini güçlükle sağlayan gazetecilerin çoğunlukta olduğu
bir gerçektir. Büyük gazetelerin Anadolu muhabirleri masraflarının
karşılığını bile alamaz durumdadırlar.
Günümüzde bölgesel, il veya ilçeler
bazında haberler toplamak, yayma hazır hâle getirmek ve
yayınlamak için kurulmuş olan yüzlerce yerel medya kuruluşu
ayakta kalmaya çalışmakta ve önemli ekonomik
sıkıntılarla mücadele etmektedirler. Ekonomik
sıkıntı içerisinde olan gazete, radyo ve/veya TV sahiplerinin;
resmi ilanlardan yeterince pay alamamaları, ticari ilan ve reklam
yetersizliği, gazetenin ham maddesi olan kâğıdı temin etme
zorluğu, tiraj sorunu ve devletin yerel medya organlarını yeteri
kadar desteklememesi, eğitimli eleman eksikliği, teknolojik
yetersizlik, halkın yerel medyayı yeterince benimsememesi, haber
akışının ve sunumunun tatmin edici düzeyde olmaması
vb. gibi çok değişik konularda önemli sorunları
bulunmaktadır. Diğer yandan buralarda çalışan personelin de
çok ciddi sorunları bulunmaktadır. Yerel medya
mensuplarının büyük bir bölümü düşük ücretle
çalışmakta, maalesef bazılarının sosyal güvenceleri
bile bulunmamaktadır.
Yukarıda özetlenen gerekçelerle
yerel medya kuruluşlarının ve çalışanlarının
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırması
açılmasında yarar görülmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Gerekçesini ekte arz ettiğimiz
"Kanun Hükmünde Kararnameler Sonrasında Ortaya Çıkan Devlet
Yapısı ve Kadrolarıyla İlgili Sorunların
Araştırılması ve Mevcut Sorunların Çözümünün Sağlanması"
amacıyla Anayasanın 98inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri uyarınca Meclis
araştırması açılmasını
saygılarımızla arz ederiz. 11.01.2011
1) Bülent Kuşoğlu (Ankara)
2) Celal Dinçer (İstanbul)
3) Mustafa Sezgin Tanrıkulu (İstanbul)
4) Özgür Özel (Manisa)
5) Aylin Nazlıaka (Ankara)
6) Arif Bulut (Antalya)
7) Doğan Şafak (Niğde)
8) Turgut Dibek (Kırklareli)
9) Mehmet Hilal Kaplan (Kocaeli)
10) Uğur Bayraktutan (Artvin)
11) Levent Gök (Ankara)
12) Aytuğ Atıcı (Mersin)
13) Muhammet Rıza Yalçınkaya (Bartın)
14) Mustafa Moroğlu (İzmir)
15) Sabahat Akkiray (İstanbul)
16) Bülent Tezcan (Aydın)
17) Ali Özgündüz (İstanbul)
18) Sedef Küçük (İstanbul)
19) Emre Köprülü (Tekirdağ)
20) Recep Gürkan (Edirne)
21) İhsan Özkes (İstanbul)
22) Ali Rıza Öztürk (Mersin)
23) Ayşe Nedret Akova (Balıkesir)
24) Ali İhsan Köktürk (Zonguldak)
25) Gürkut Acar (Antalya)
26) Veli Ağbaba (Malatya)
İçerisinde bulunduğumuz
küresel kriz dönemi yalnızca ekonomik değil, her alanı etkileyen
yapısal bir kriz niteliğindedir. Böyle ortamlarda etkilenecek kurum
ve kavramların başında devlet ve devlet kuruluşları
gelir. Devlet, siyasetin somutlaştırdığı bir kurumdur
ve iyi çalışırsa halka daha iyi hizmet verileceği gibi,
halk da ülkesine daha çok güven ve bağlılık duyar. Türk devlet
yapısının, reform ihtiyacının had safhada olduğu
ve küresel kriz koşullarının ülkeyi tehdit ettiği bir
dönemde, bürokrasi ve kamusal yapıda köklü bir değişim
yapılmakta olduğu gözlemlenmektedir.
Hükûmetin 3 Mayıs 2011'de
aldığı yetki sonrasında 35 kanun hükmünde kararname ile tüm
bakanlıkların teşkilat yapıları
değiştirilmiş, hatta bazı bakanlıklarda bu yetki
defalarca kullanılabilmiştir.
Kanun hükmünde kararnameler
sonrası en belirgin özellik, devlette klasik teftiş döneminin bitmiş
olması, daha doğrusu denetimin farklı bir şekle
bürünmüş olmasıdır. Şimdiye değin, klasik hâle gelen
ve kamuya yönetici yetiştirmek gibi fonksiyonları da olan denetim
kurullarının fiilen sonlandırılmaları fakat yerlerinin
doldurulmamaları vahimdir.
Diğer yandan 03 Mayıs 2011
tarihinden beri 5 bin civarında üçlü kararname çıkmış,
devlette 118.409 yeni kadro yaratılmış; 3.876
araştırmacı kadrosu oluşturulmuştur. Bu arada, kariyer
unvan olduğu değerlendirilen uzmanlık gibi kadrolar, ortak
tanımı olmayan kadrolar hâline gelmiş, birçok benzer kariyer
unvan kaldırılmış, devlet yapısında kadro
karmaşaları ortaya çıkmıştır.
666 sayılı KHK ile 375
sayılı KHK yeniden düzenlenmiş ve yıllardan beri bir
kabullenilmişlikle alınan kıdem aylığı, taban
aylığı, ek tazminat gibi maaşın çok önemli unsuru olan
düzenlemelere yeni bir sistem getirilmiş. Ancak bu da henüz uygulamaya
geçilmeden sorun yaratmış ve kamuda önemli ölçüde memnuniyetsiz bir
kitle oluşturmuştur.
Ciddi reform ihtiyacı bulunan ve
öncesinde de zaten yeterince iyi çalışamayan devlet aygıtı,
kanun hükmünde kararnameler sonrasında daha da bozulmakta, gereken
reformlar yapılmamaktadır. Böyle bir devlet mekanizması ve böyle
bir anlayış ile halka daha iyi hizmet götürmek mümkün değildir.
Bu nedenlerle, bir Meclis araştırması
açılması ve araştırma komisyonu kurulması yararlı
olacaktır.
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergeler bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler gündemdeki yerlerini alacak
ve Meclis araştırması açılıp açılmaması
hususundaki görüşmeler, sırası geldiğinde
yapılacaktır.
Şimdi, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi vardır,
ayrı ayrı okutup oylarınıza sunacağım:
14/01/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Filipinler Senatosu ve Yolsuzluk
Karşıtı Güneydoğu Asya Parlamenterlerinin ev
sahipliğinde 30 Ocak-3 Şubat 2013 tarihlerinde Filipinler'in
başkenti Manila'da düzenlenen Yolsuzluk Karşıtı
Parlamenterler Küresel Örgütü 5. Küresel Konferansına Niğde
Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu'nun katılması hususu,
28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un
9'uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil Çiçek
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
NURETTİN CANİKLİ (Giresun) Karar yeter
sayısı Sayın Başkan.
BAŞKAN Karar yeter sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 15.44
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.54
BAŞKAN:
Başkan Vekili Mehmet SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresinin oylamasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı. Şimdi tezkereyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Tezkereyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir, karar yeter
sayısı vardır.
Diğer tezkereyi okutuyorum:
08 Ocak 2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Dışişleri Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyetin,
İngiltere Parlamentosu Avam Kamarası Dış
İlişkiler Komitesi Başkanı Richard Ottoway'in vaki davetine
icabetle İngiltere'ye bir resmî ziyaret gerçekleştirmesi
öngörülmektedir.
Söz konusu heyetin İngiltere
ziyareti, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 6ncı maddesi uyarınca Genel
Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil Çiçek
TBMM Başkanı
BAŞKAN Tezkereyi kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
15/01/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu; 15/01/2013
Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun
aşağıdaki önerisinin İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını saygılarımla
arz ederim.
Mehmet
Akif Hamzaçebi
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Ankara Milletvekili Levent Gök ve 26
milletvekili tarafından, 13/11/2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına "Haymana kaplıcalarının
ilçe ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmesi için
sorunlarının araştırılarak, çözüm yollarının
belirlenmesi" amacıyla verilmiş olan Meclis Araştırma
Önergesinin (555 sıra no.lu), Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere
bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, 15/01/2013 Salı günlü
birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı
tarihli birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu önerisi üzerinde lehinde olmak suretiyle Ankara Milletvekili Sayın
Levent Gök.
Buyurun Sayın Gök. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika.
LEVENT GÖK (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; bu araştırma önergemizin
konusunu oluşturan Haymana kaplıcaları ülkemizin yeterince
bilinmeyen ve henüz hak ettiği değeri kazanmamış büyük bir
hazinesidir.
Haymana, Ankaranın en eski ve köklü
ilçelerinden biri ve çok önemli bir termal suya sahip olmasına
karşın ekonomik, sosyal, kültürel yönden çok gerilemekte ve sürekli
göç vermektedir. Türkiyedeki ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik
sıralaması araştırmasında Haymana 872 ilçe
arasında ancak 585inci sırayı alabilmiştir. Oysa Haymana
ve Haymanalılar ilçede yaşayan her etnik kökenden insanıyla,
Kürtüyle, Türküyle, Tatarıyla, Boşnakıyla ülkemizin özlem
duyduğu bir kardeşliği ve beraberliği sorunsuz bir
şekilde yüzyıllardan beri sürdürmektedirler. Bugünkü cumhuriyetimizin
inşasında ve Mustafa Kemal
Atatürk önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşında Haymana ve
Haymanalıların gösterdiği kararlı direniş önemli bir
dönüm noktası olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde
verilen Kurtuluş Savaşında ve bunun en önemli cephesi Sakarya
Savaşında düşman Polatlı Duatepeden başlayıp
Haymana sınırları içerisindeki Çaldağ ve
Mangaldağını içine alan 100 kilometrelik bir savunma hattı
üzerinde durdurulmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Hattı müdafaa yoktur,
sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır. sözünü
Haymana topraklarında söylemiştir.
Yine, Mustafa Kemal Atatürk,
Haymananın en büyük beldesi olan
şimdiki Yenicenin adını düşmanı sindiren
anlamına gelen Sindiren demek suretiyle bizzat kendisi koymuştur.
Yakup Kadri Karaosmanoğlunun
Sakarya zaferinin kazanılışına kadar olan dönemi
anlattığı Türk edebiyatının en seçkin eserlerinden
biri olan Yaban adlı romanda, roman kahramanının henüz millî
mücadeleye inanmayan bir
şahısla yaptığı konuşmada ona Siz, Mustafa Kemal Paşadan yana
mısınız? diye sorduğunda aldığı cevap aynen
şöyledir: Beyim, o senin dediklerin Haymanada yaşarlar.
İşte Haymanamız böylesine cumhuriyetçi geleneği de içinde
barındıran bir ilçedir.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; Haymanalılar kendilerini ve Haymanayı havası sert, suyu
sıcak, insanı mert diye tanımlarlar. İşte bu mert
insanların diyarı gerek yüz
ölçümü ve gerekse nüfus bakımından bir zamanlar 200 köyü içinde
barındırırken şimdiki köy sayısı 67ye, 2000
yılında 55 bin olan nüfusu ise 32 bine düşmüştür.
Bu araştırma önergemizde dile
getirilen Haymana Kaplıcaları, Uluslararası Şifalı Su
Kaynakları Araştırma Merkezinin 30 ülkeyi kapsayan
araştırmasında nitelik bakımından Fransanın
Vichy Kaplıcalarından sonra dünyada 2nci sırada yer
almıştır.
Tarihi Kral Yolu üzerinde bulunan
Haymana Kaplıcası Etiler, Galatlar ve Romalılar döneminde de
kullanılmıştır. Kaplıca suyu
sıcaklığı 45,5 derece olup tam anlamıyla bir
doğal su, madensuyu kaynağıdır. Bikarbonat, kalsiyum,
sodyum, magnezyum ve karbondioksit bileşimleriyle banyo ve içme kürlerine
elverişli olan Haymana Kaplıcaları, başta romatizma, deri,
kalp ve kan dolaşımı; nevralji, solunum yolu, kadın
hastalıkları, sinirsel ve kas yorgunluğu, karaciğer ve
safra kesesi hastalıklarına, şişmanlık, şeker,
gut, böbrek ve idrar yolu, cilt, kas, iskelet, mide, bağırsak gibi
tüm hastalıklara iyi gelmektedir.
Ülkemizde tahmin edilen toplam termal
sayısı 1.300 ve şifalı su kaynaklarının
sayısı 2 binin üzerindedir. Ancak bunlarda da yeterli tesis
bulunmamakta olup yılın on iki ayı kaplıcadan
yararlanılması mümkün olduğu hâlde bu kaynakların sadece
yüzde 6sı sağlık turizminde kullanılmaktadır.
Yabancı turistlerin ülkemizdeki tüm kaplıcalardan faydalanma
oranı sadece yüzde 2dir. Birkaç yıl öncesine dayanan verilere göre,
ülkemizdeki tüm kaplıcalara gelen yerli turist sayısı 425 bin
kişi olup yabancı turist sayısı ise 15 bindir.
Haymanada 500 yatak kapasitesi olup
bu, Haymana için çok yetersizdir. Yatak kapasitesinin artırılmasına
dönük teşebbüsler elbette ki Haymana için çok önemlidir ancak burada
önemli olan, sağlık turizmi açısından bilinçli bir
çalışmanın yapılmasıdır. Kaplıcaya gelen
insanları uzun sürede burada tutabilme olanaklarından
faydalanmalarını araştırmamız gerektirmektedir.
Değerli milletvekilleri,
Fransanın Vichy kasabası 3.500 nüfuslu, küçük bir yer olup
Türkiyedeki tüm kaplıcalara gelen insan sayısının çok daha
fazlası bu kaplıcadan yararlanmaktadır. Bu konuda yurt içi ve
yurt dışında mutlaka tanıtım kampanyaları
yapmalıyız. Fransanın 3.500 nüfuslu kasabasının 500
bin yabancı turist çektiği göz önüne alındığında
9 bin merkezli Haymananın -bu oran dikkate
alındığında- en az 1 milyon kişiyi getirtebilecek
tesisleri kurması ve tanıtımını yapması
gerekmektedir.
Haymananın Ankaraya
uzaklığı 70 kilometredir. Havaalanından bir buçuk saatte
Haymanaya ulaşılabilmektedir. Yabancı turistleri
havaalanından alıp Haymanaya getirmemiz sadece bir buçuk saatte, son
derece kolaydır. İşte, bu araştırma önergesi bunu
amaçlamaktadır. Haymana kaplıcalarının olağanüstü
sağladığı zenginliklerle ilgili dile getirdiğimiz bu
önerge esasında tüm Türkiyemizdeki bütün kaplıcalar için de
geçerlidir. Haymananın pilot bölge seçilmesi ve bu konuda yapılacak
tanıtım, tesis, sağlık turizmine katılmasındaki
payının artırılmasıyla yapacağımız her
türlü iyileştirme de bütün kaplıcalar tarafından örnek
alınacak ve Türkiye kaplıca turizmi sayesinde müthiş bir kazanç
sağlayacaktır. Böylesine olağanüstü bir potansiyelimizi ne
yazık ki kullanamıyoruz, kullanmamamız gerekiyor. Fransaya
sadece bu konuda yılda 1 milyon turist, Almanyaya 6,5 milyon turist
gitmektedir değerli arkadaşlarım. Türkiyeye kaplıcalardan
gelen turist sayısı neredeyse sıfıra yakındır.
Şu anda Türkiyedeki kaplıcalara giden ve az önce rakamını
verdiğim turistler ancak eşinin dostunun ya da bir
akrabasının vasıtasıyla, evlendikten sonra
tanıdıkları, akrabalarının vasıtasıyla o
kaplıcalara gitmişlerdir. Yani Haymana kaplıcasını da
ya da ülkemizdeki başka kaplıcaları önceden tanıyıp ve
bilgi alıp gelen tek bir turist dahi bulunmamaktadır. İşte
bu nedenle bu önergemiz çok önemlidir ve siyaset üstüdür. Burada kesinlikle bir
siyasi üslup kullanmıyoruz, siyasetin ötesinde küçük ama bir mütevazı
ilçenin sahip olduğu termal suyun ülke ekonomisine dev bir
yatırıma dönüştürülmesinin mücadelesini veriyoruz. Bu konuda
bütün grupların desteğini bekliyoruz. Bütün grupların
Haymanamızın kalkındırılmasına katkı
sağlayacağından en ufak bir şüphemiz yoktur.
Değerli milletvekilleri, Haymana
ilçemiz son seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisine yüzde 80lere olan bir
destek sağlamıştır. Haymanalılar verdikleri bu
desteğin karşılığında umuyor ve diliyoruz ki bu
önergemizin desteklenmesiyle kendilerinin de sahipsiz
kalmadığını anlamak istemektedirler.
Haymana kaplıcaları
vasıtasıyla dile getirdiğimiz bu önergenin altını
çiziyorum, hiçbir siyasi düşünce
taşımadığımızın altını özellikle
çiziyorum.
Ben yıllar öncesinde bu ülkede
avukatlığa başladım ve siyasete bu ilçede
başladım. Tam yirmi sekiz yıldır gönül bağı
oluşturduğum bu ilçeye borcumu ödemek istiyorum.
Değerli milletvekilleri,
değerli Meclisimizin üyeleri; şimdi sıra Meclisimizdedir.
Meclisimiz bu konuya el atmalıdır. Meclisimiz sadece Haymananın
değil, bütün kaplıcalarımızı ülke ekonomisine ve turizmine
kazandırmak için olağanüstü bir çaba göstermelidir. Tüm
kaplıcalardan faydalanan sağlık turizminin oranı yüzde
6dır değerli arkadaşlarım. Bu oranı yükseltmek
hepimizin elindedir. Yeterli kaynaklarımız vardır.
Bakın Haymana
Kaplıcaları, ta geçmişi Galatlara, milattan önce 280li
yıllara dayanmaktadır. Etiler faydalanmıştır,
Romalılar faydalanmıştır. Müthiş bir sudur, tarihsel
bir birikimi olan bir sudur. Tarihî Kral Yolu üzerindedir ve çok da önemli bir
geçmişe sahiptir. Şimdi Haymanayı kalkındırmak
hepimizin ellerindedir. Tüm Haymanalılar bu görüşmeleri bugün merakla
izliyorlar ve bekliyorlar ve Meclisimizin vereceği kararı hepsi
heyecanla şu anda televizyonları başlarında bizleri
izliyorlar.
Az önce de bahsettim, hiçbir siyasi
düşünce taşımadan bu araştırma önergemizi verdik.
Başta şahsım olmak üzere, Haymana Belediye Başkanı
Sayın Hacı Aysu, tüm belediye başkanlarımız, Adalet
Kalkınma Partili, Cumhuriyet Halk Partili; tüm muhtarlarımız,
Haymana Dernekler Federasyonu, Haymanalı tüm dernekler ve tüm
Haymanalılar adına, tüm değerli milletvekillerimizi Haymana
Kaplıcalarına davet ediyoruz.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla
selamlıyorum.
Umuyor ve diliyorum ki,
araştırma önergemiz kabul edilir ve Haymanalılar da rahat bir
nefes alır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP
ve AKP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Gök.
İkinci konuşmacı,
aleyhinde olmak suretiyle, Diyarbakır Milletvekili Sayın Altan Tan.
Buyurun Sayın Tan.
Süreniz on dakika.
ALTAN TAN (Diyarbakır)
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum, esselamu aleyküm.
Değerli arkadaşlar, Haymana
Kaplıcalarıyla ilgili bu Meclis araştırması
inşallah kabul edilir ve Türkiyedeki jeotermal kaynaklarla alakalı
ciddi bir araştırmanın ve Haymana da dâhil olmak üzere, ülkedeki
bütün sıcak su kaynaklarının daha doğru düzgün, hem turizme
hem tarıma hem de diğer enerji teminine uygun bir şekilde
işletilmesi için bir başlangıç teşkil eder.
Değerli arkadaşlar, tabii ki,
Haymanayla ilgili bu çalışmaların acilen yapılması
lazım. Ancak ciddi sorunlar var. Diyarbakırın Çermik ilçesinde
bulunan kaplıcalar Evliya Çelebi zamanından daha önceki dönemlerden
beri maalesef en iptidai şekillerde işletiliyor.
Yine aynı şekilde Mardin
Kerboran Dargeçit Germav Kaplıcaları maalesef perişan ve bir
mezbele hâlinde vatandaşların hizmetinde. Ancak orada hastalık
mı kapılıyor, şifa mı elde ediliyor, o da belli
değil.
Değerli arkadaşlar, bu
sayıları çok daha fazla artırabiliriz.
Yine aynı şekilde Siirtin
Besta Kaplıcaları ve yine aynı şekilde Urfanın Eyyüp
Nebi Kaplıcaları aynı durumda.
Peki, ne yapılması
lazım?
Değerli arkadaşlar, bugün, bu
jeotermal su kaynakları öyle her yerde bulunabilen kaynaklar değil,
tabiri caizse Allahın lütfu ama biz bu lütuftan yeterince faydalanabiliyor
muyuz? Hayır. Turizmde de faydalanamıyoruz, seralarda da
faydalanamıyoruz, diğer hastalıkların tedavisinde de
faydalanamıyoruz ve aynı şekilde enerji temininde de maalesef
faydalanamıyoruz.
Mesela, ben Diyarbakırın
Çermik Kaplıcalarıyla ilgili soru önergeleri, araştırma
önergeleri vermeme rağmen, bugüne kadar bu konuda doğru düzgün bir
ilerleme kat edilemedi.
Yine aynı şekilde Bingöldeki
kaplıcalarla ilgili Bingöl Milletvekilimiz
Sayın İdris Baluken de dâhil arkadaşlarımız
defalarca önerge vermelerine rağmen, bu enerji kaynağı da yine
diğer sahalarda kullanılamadı.
Değerli arkadaşlar, bu konuda
ciddi bir araştırmaya ihtiyaç var, hakikaten ciddi bir
araştırmaya ihtiyaç var, ciddi bir envantere, ciddi bir döküme
ihtiyaç var. Ancak bunlar olduktan sonra biz bu kaynakların kapasitesi,
bulundukları yerler, ne şekilde değerlendirilebilecekleriyle
ilgili bir kanaat sahibi olabiliriz ve ondan sonra da bu
yatırımları doğru düzgün bir şekilde planlayabiliriz.
Bunlar planlanmadan ve bu tespitler yapılmadan, çalakalem, çoğu kez
yetersiz il özel idarelerinin veya belediyelerin yaptıkları
tasarruflar maalesef, bırakınız yarar sağlamayı,
kaş yapayım derken göz çıkaracak bir netice ortaya koyuyor.
Değerli arkadaşlar, bu
konuyla ilgili en büyük yanlışlıklardan birisi de maalesef, en
son çıkardığımız Büyükşehir Yasasında oldu.
Biliyorsunuz, Büyükşehir Yasası tartışılırken
kıyametler koptu burada ama orada çok önemli iki madde vardı, bu da
güme gitti. Bunlardan birisi: İllerde bulunan madenlerle ilgili
tasarrufların büyükşehir belediye meclisleri yerine artık il
özel idaresi vasfını da kaybetmiş olan valilere
bırakılmış olması.
İki: Jeotermal enerjilerle ilgili
tasarruflarda büyükşehir belediye meclislerine değil yine o illerin
valiliklerine bırakılıyor. Bunları eleştirdik Bu
yanlıştır. dedik. Bakınız, bugün yine iyi kötü -yani
eski sistem, bugün derken- bir özel idare kavramı var, il genel meclisi
var, encümen var ama büyükşehir belediyesi kurulup da büyükşehir
belediye meclisleri oluşturduktan sonra bu meclisler de yok; il özel
idarelerinin bütün görev ve yetkileri büyükşehir meclislerine geçiyor ama
buna rağmen siz kalkıyorsunuz, madenler ile jeotermal enerji
kaynaklarının tasarrufunu valiye bırakıyorsunuz. Peki, vali
neye göre karar verecek? İşte, kendi fikrine göre karar verecek.
Peki, neden o ilin oluşturduğu büyükşehir belediye meclisine
güvenmiyorsunuz? Bu soruların cevabını maalesef, yasa
görüşülürken defalarca, ben de bizzat, kendim de dile getirmeme
rağmen cevaplarını bulamadık. Bugün, tekrar Sayın
Bakana soruyoruz, neden böyle yapıldı, niçin? Yani, büyükşehir
belediye meclislerinin bu konularla ilgilenmesinin ne sakıncası var?
Tatminkâr bir cevap yok. Onun için değerli arkadaşlar, bu verilen
önerge daha da önem kazanıyor,bunun ciddiye alınması lazım
ve ciddi bir Meclis araştırmasından sonra bu jeotermal
kaynaklarla alakalı, Haymana da yine, bunun esas mevzu konusu olan
Haymanadakiler de başta olmak üzere Diyarbakır Çermikten Mardin
Dargeçit, Kerboran, Ilısu Germav kaplıcalarına kadar doğru
düzgün bir çalışmanın yapılması lazım.
Yine, aynı şekilde, bugün
bölgede feryat ediliyor, elektrik kısıntıları
Benim kendi
evimde de bazen saatlerce, bazen bir gün, iki gün elektrik gelmiyor. Evvelsi
gün Diyarbakır Sur Belediye Başkanı, bütün köy muhtarları,
mahalle muhtarlarıyla beraber beni arıyor ve diyor ki: Sayın
Milletvekilim, işte, telekonferans sistemiyle onlara da dinletiyorum,
aynı şekilde hepsi dinliyorlar. Köy muhtarları diyorlar ki:
Eşlerimiz bize diyorlar ki: Gidin, bu işi çözmeden eve gelmeyin.
Ne diyorsun? Dedim ki: Vallahi, bana da hanım öyle söylüyor, ben de
gidemiyorum. 2 tane Meclis araştırma önergesi verdim, 2 tane soru
önergesi verdim, 3 sefer bu kürsüden bunları dile getirdim, defalarca
basın toplantısı yaptım. Bana söylenen Efendim, siz kaçak
elektrik kullanıyorsunuz. Siz, biz
Biz kimiz, siz kimsiniz? Türkiye'nin
bütün elektriği bölgeden gidiyor; Karakaya Barajı, Atatürk
Barajı, Keban Barajı
19 milyar dolar barajlara harcanmış,
24 milyar dolar elektrik alınmış, bölgede elektrik yok, bir de
adı kaçakçıya çıkıyor. Bütün bir Şırnakın
kaçak elektrik kullandığı miktar Gebzede üç büyük sanayi
tesisinin kullandığı elektriğe eş değil. Yani bir
de bir demagojidir almış başını gidiyor. Sen devlet
olarak bu elektriği vermekle mükellefsin, nereye gidiyorsa gitsin.
İki, kaçak varsa, yanlış varsa başka bir şey varsa
bunu da bulmakla ve engellemekle sorumlusun. Bunun başka bir şeyi
yok, vereceksin.
Efendim, tarlaları işte,
suluyorlar, kuyulara büyük elektrik gidiyor. Bu kuyuların
açılması da yasak. Ee,
soruyoruz Sayın Bakana ve Hükûmete On birinci senedir
iktidardasınız. İstanbul-Bursa-İzmir otoyoluna gidecek
parayı 13 milyar olarak açıkladı Sayın Bakan, yani eski
parayla 13 katrilyon, 8 milyar dolar. Bütün sulama kanallarına gidecek
para 12 milyar dolar. Müteahhitler yüzde 50-55 kırımla
alıyorlar, 5 milyar dolar, 5,5 milyar dolar para lazım. Peki, bu on
bir senedir bunu niye bulamadınız? İşte bizden önceki
hükûmetler yapmadı, etmedi, bulamadı, biz hızlandırdık.
2011de bitiyor. 12, 13, 14, 15... Daha su Derike gelemedi arkadaşlar,
Derike. Peki, vatandaş kuyu açmasın, elektrik de kullanmasın
veya 100 dönümlük bir tarlaya kalksın her sene 25 milyar elektrik
parası versin, peki ne yesin bu vatandaş? Söyleyin, cevabını
verin. Suyunu verin tarlalara, bir an evvel verin, çok daha ucuza su
kullansın, bedavaya yakın bir fiyata su kullansın, bu
elektrikler de bu noktaya gelmesin. Ha gelme noktasında da eğer bir
kaçak varsa yine elektriği verirsin, kaçağı da takip edersin,
alabiliyorsan alabilirsin, alamazsan karşılıklı
helalleşirsin. Sayın Başbakan Helalleşirim diyordu ya,
helalleşiriz gider.
Onun için değerli arkadaşlar,
jeotermal kaynaklarla, madenlerle ve elektrikle de ilgili her türlü sorunumuzu
burada tartışalım, doğru düzgün bir çözüm bulalım.
Hepinize saygılar sunuyorum,
teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Tan.
3üncü konuşmacı, lehinde
olmak üzere Ankara Milletvekili Sayın Özcan Yeniçeri.
Sayın Yeniçeri, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz on dakika.
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Haymana
Kaplıcalarıyla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş
olduğu araştırma önergesi üzerinde ve lehinde Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi bu vesileyle
saygıyla selamlıyorum.
Bir ülkenin refahı,
kalkınmışlığı ve zenginliği, yer altı
ve yer üstü kaynaklarıyla insan kaynaklarının etkin ve verimli
olmasına bağlıdır. Bu bağlamda yalnızca Haymananın
değil Güdülün, Beypazarının, Nallıhanın ve Ayaşın
özellikle bu jeotermal kaynaklar bakımından son derece zengin
olduğu ve bu bölgelerin değerlendirilmesinin, bu bölgelerin ekonomiye
ve orada yaşayan insanlarımızın refahına katkı
sağlamasının çok ciddi üzerinde durulması gereken bir konu
olduğunu ve yoğun bir şekilde bu bölgenin yeni bir analize, yeni
bir teknik incelemeye ihtiyaç gösterdiğini özellikle burada ifade etmek
istiyorum.
Özel olarak Haymana
Kaplıcaları nitelik yönünden dünyada sayılı kaplıcalar
arasında bulunmaktadır. Bu kaplıcaların ta eskiden Etiler
ve Bizans döneminde de kullandığı ve hatta o dönemin
halklarının bu bölgedeki kaplıcalara sıcak su membaı
adını veren birtakım kavramlar yükledikleri bilinmektedir.
Haymana Kaplıcalarının
önemli tarafı, Türkiyenin başkenti olan Ankaraya çok yakın bir
yerde olmasıdır yani ulaşımı çok kolay
olmasıdır. Ve aynı zamanda tarihî kral yolu üzerinde
bulunmaktadır bu kaplıcalar. Ulaşımı kolaydır ve
dolayısıyla bu kaplıcalarda insan sağlığı
yönünden son derece ciddi ve faydalı bir su kaynağının
olduğu ve bunun sağlık turizmi açısından ciddi bir
önem taşıdığının da bilinmesi gerekiyor.
Haymananın doğadan aldığı bu zenginliğinden
Haymanalıların yeteri kadar yararlanabildiğini söylemek zordur.
Ankaranın en çok göç veren ve en geri ilçelerinden birisinin Haymana
olması buradaki yaklaşımı açıklar niteliktedir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir
ki: Herhangi bir kaynağa sahip olmak önemli değildir, sahip
olduğunun farkında olmak önemlidir. İnsanlar çoğu kez sahip
olduklarının farkında olmazlarsa onun önemini de kavrayamazlar.
Çoğu zaman insanların doğadan ya da atasından miras
kalanları âdeta bir antikanın haraç mezat satılması gibi
çok ucuza gitmesi ve çok yüzeysel kullanması veya çok yüzeysel bir fayda
sağlaması da söz konusu olmaktadır. Bu bakımdan bilmek
yönetmenin, tanımak ise hâkim olmanın şartıdır.
Yalnız başına bilmek çok da fazla bir anlam ifade etmez. Bilmek,
tanımak ve tanıtmak başlı başına faydayı
artırmanın yoludur. Bir düşünür Bir ülkenin
ırmaklarından altın aksa, onu toplayacak binlerce potansiyel
işçisi bulunsa, onu değerlendiren, organize eden yeteneğe sahip
bir yapı kuramazsanız o bölge açlık içerisinde inim inlemeye
devam eder. diyebiliyor.
Buradan şunu söylememiz gerekiyor:
Kaynaklarımız ne kadar güçlü, hatta şurada konuşmamız
ne kadar nitelikli olursa olsun dinlemedikten sonra bu konuşmanın
hiçbirinize hiçbir faydası olmaz çünkü adam dinlemiyor, adam dedikoduyla
veya konuşmayla meşgul oluyor.
Bu bakımdan, bu bölgede Haymana
Kaplıcalarını tanımak, propagandasını yapmak, onu
yaygınlaştırmak, yurt içinde ve yurt dışında
insanları bu kaplıcalardan yararlanacak biçimde organize etmek son
derece önemlidir. Değerlerinizi ve varlıklarınızı
amaca uygun biçimde tanıtamazsanız, onların
varlığını çok da anlamlı bulamazsınız.
Unutmamak gerekir ki propaganda yani tanıtım kansız bir
savaştır, savaş da kanlı bir tanıtımdır,
kanlı bir propagandadır.
Ekonomik mücadele ve rekabet kurt
kanununa tabidir. Kurtlukta düşeni yemek kanundur. Bu vesileyle eldeki
imkânı her türlü araç ve aygıtı kullanarak, özellikle Haymana ve
Kaplıcalarını dünyanın markası hâline getirmek gibi
bir mecburiyet vardır. Bu konudaki rekabeti ciddi bir biçimde
düşünerek hareket etmek gerekiyor. Haymana Kaplıcalarına ciddi
bir turist akımı yoksa ciddi bir organize de yok demektir ve bu da,
başka yerlere bu insanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak
için gidiyor anlamına gelmektedir. Bu bakımdan, rekabetin ciddi bir
biçimde yapılması gerekmektedir.
Haymana Kaplıcalarını bu
bağlamda düşünelim ama bu kaplıcaları millî ve
uluslararası ölçeklere de çıkaralım. Bu bağlamda,
teşvik edilecek pansiyon işletmeciliğinden tutun Haymana
Kaplıcalarını hem Haymana ilçemizin ekonomisine hem de ülke
ekonomisine maksimum katkı sağlayacak şekilde yeniden gözden
geçirilmesini de sağlayalım. Zira Haymana Kaplıcaları mevcut
hâliyle özelde Haymanada yaşayan insanlara, genelde ise Türkiye
ekonomisine hak ettiği katma değeri sunamamaktadır.
Aslında bunları söylerken AK
PARTİ iktidarının ekonomiye bakışı ve ekonomiyle
ilgili yaklaşımlarını ele almadan bu konuyu da
algılamak mümkün değil. Maalesef AK PARTİ iktidarı, ekonomi
politik olarak millî ve mahallî kaynakları değerlendirmeyi öncelikli
bir sorun olarak görmemektedir. AK PARTİ iktidarı üretim yerine
tüketimi, ihracat yerine ithalatı esas alan bir ekonomi politik yürütmektedir.
Bu iktidar Türkiyede, siyasetin
ekonomiyi değil, ekonominin siyaseti belirleyeceği şartları
yaratmıştır. Bu zihniyete göre Türkiyede toplumun talep
ettiği siyasi demokrasi değil, tüketici demokrasisidir. Bu düşünceye
göre, vatandaş her şeyden daha çok tüketim özgürlüğünden ihtiyaç
hissetmektedir. AK PARTİ iktidarı dönemindeki
alışveriş merkezleri ile kredi kartının
yaygınlığının altında bu politik düşünce
vardır. Bina ve araba kredilerinin tavan yapması da bu gerçekle
ilişkilidir. Bugünün Türkiyesinin
siyasetini bu gerçekler belirlemektedir. AK PARTİ, ekonomiyi vatandaş
ve demokrasi aleyhine kullanmaktadır. Borçlandırılmış
vatandaş, iradesini özgürce kullanamayan vatandaş demektir. Ekonomik
imkânları siyasi amaçlar için kullanmak iktidarın en fazla
başvurduğu yöntemlerden birisidir.
Değerli milletvekilleri, yürütülen
bu politika sonucu, Türk toplumu ticaret ve tüketim toplumu hâline
gelmiştir. Banka kredileri, tüketici kredileri, kredi kartları,
otomobil kredileri, bina kredileri derken vatandaş kredi verenlerin
rehinesi hâline gelmiştir. Tüketimi tahrik eden, üretimi ihmal eden bir
politika milletin yararına bir politika değildir. Büyük kentlerin
alışveriş merkezleriyle çevrildiği, küçük esnaf ve
sanatkârı korumayan bir politika millet yararını esas alan bir
politika değildir.
Bugün tarım ülkesi Türkiye,
tarım ürünleri ithal ediyor. Hayvancılık ülkesi Türkiye,
canlı hayvan ithal ediyor. Meyvecilik ülkesi Türkiye, her türlü sebze ve
meyveyi ithal ediyor. Son zamanlarda yemyeşil yaylak ve otlaklar ülkesi
Türkiye, saman bile ithal eder Türkiye hâline gelmiştir. Tarım
Bakanı, saman ithalatının cüzi miktarda olduğunu söyleyerek
konuyu hafife almaktadır. Bu, her şeyden önce Türk köylüsüne ve
tarımına karşı yapılmış bir
ayıptır. Türkiye kendi çiftçisinin, köylüsünün, hayvan üreticisinin,
esnafının hakkını yabancıya yediren bir iktidarla
karşı karşıyadır. Türkiyeyi yabancı kartellerin,
alışveriş merkezlerinin, holdinglerin açık pazarı
yapan iktidar, yerli ve millî kaynakların değerlendirilmesinde âdet
yerini bulsun türünden bir vurdumduymazlık içinde görünmektedir.
AK PARTİ iktidarı bu tür
önergeler verildiğinde, Biz on yıldır iktidardayız,
yapmadığımız bir şey kalmadı, yapılacak bir
şey de yoktur. diyerek bu tür araştırma önergelerine
karşı çıkmaktadır. Heyecanını kaybetmiş,
iddiasını kaybetmiş, tezini kaybetmiş, bitmiş ve
tükenmiş yorgun bir iktidarla Türkiye karşı
karşıyadır. Bu tavır, Türk köylüsünün, çiftçisinin ve
bilumum halkın çıkarlarına uygun değildir.
Haymana Kaplıcaları, bu
bağlamda bakıldığında millî bir değerdir.
Bugünden çok daha fazla ilgi ve katkıyı hak etmektedir. Haymanada
yaşayan insanların refahına katkı sağlayacak
potansiyeli de bünyesinde taşımaktadır. Bu nedenle, Haymana Kaplıcalarını
daha verimli, daha yüksek seviyede katma değer yaratacak şekilde
yeniden organize etmek şarttır.
Bu yüzden, Haymana
Kaplıcalarının, bu millî servetin daha etkin ve verimli hâle
getirilmesi için, gerekli tedbirlerin alınması için bir
araştırma komisyonunun kurulması fevkalade yararlı
olacaktır. Bu komisyonu, sırf siyasi mülahazalarla kurmamak, bu
ülkeye yapılabilecek ya da Haymanaya yapılabilecek en büyük
kötülüktür. Zira, çok net olarak ifade edelim ki, bu halkın
kaynaklarını kendi elleriyle, kendi üretimiyle sağlatmak, o
halka yapılabilecek en büyük yatırımdır. Bu bakımdan,
konunun siyasi olarak değil, ekonomik ve sosyal olarak düşünülmesi ve
sürekli bir biçimde başka yerleri değil de, biraz daha merkezde,
Hükûmetin merkezinde oturduğu ili ve ilçeleri, başkenti ciddi bir
biçimde ele alınması ve değerlendirilmesi gerekiyor.
Bu kaplıcaların yeniden
reorganizasyonunu öngören ve değerlendirilmesini esas alan bu önergeyi
destekliyoruz ve bu vesileyle hepinize de saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Yeniçeri.
Önerge üzerinde son
konuşmacı, Ankara Milletvekili Sayın Fatih Şahin, aleyhinde
olmak üzere. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın Şahin.
Süreniz on dakika.
FATİH ŞAHİN (Ankara) Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup
önerisinin üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış
bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, Cumhuriyet Halk
Partisinin grup önerisi Haymana Kaplıcalarının büyük bir ilgi
ve ciddiyetle hak ettiği değere kavuşabilmesi,
tanıtımının gerçekleştirilmesi, ilçe ve ülke
ekonomisine çok daha fazla katkı sunabilmesi ve çok sayıda
insanın sağlık problemlerinin çözümüne yardımcı
olabilmesi için Meclis araştırması açılmasına dair
verilmiş bir öneridir.
Ben sözlerime kısaca Kaplıca nedir? sorusuna
cevap aramak üzere birkaç şey söyleyerek başlamak istiyorum.
Mineralize termal suların ve bunlara ait çamurların banyo, içme,
solunum yoluyla kullanılması, ayrıca iklim kürü, fizik tedavi,
rehabilitasyon, mekanoterapi, beden eğitimi, masaj, psikoterapi, diyet ve
benzeri yan tedavilerle birleştirilmesi ile oluşturulan kür
uygulamalarının uzman hekim denetiminde yapıldığı
sağlık tesislerine kaplıca adı verilmektedir.
Maden suyunun yeryüzüne çıktığı
kaynağa kaynarca, maden sularından yararlanmak üzere
kaynarcaların çevresinde kurulan tesislere de genel olarak kaplıca
ya da ılıca adı verilmektedir. Kaplıca sularından
banyo ve içme kürleriyle yaralanılmaktadır. İçme kürü olarak
yararlanılan kaplıcalara içmece adı da verilmektedir.
Kaplıca teriminin kökeni, kaynarcanın üzerine hamam
yapılması nedeniyle türetilen kaplı ılıca teriminden
gelmektedir.
Kaplıcalar sağlık açısından
birçok derde deva, birçok hastalığa şifa niyetindedir. Ben
kısaca kaplıcaların hangi alanlarda, hangi dertlere deva, hangi
hastalıklara şifa olarak kullanıldığı üzerinde de
birkaç kelam söylemek istiyorum.
Kullanıldığı en önemli alan, hiç
şüphesiz ki hepimizin bildiği üzere romatizmalardır.
İltihap romatizmasında, yaşlılık romatizmasında,
bir hastalık sonrasında ortaya çıkan romatizmada, doku
harabiyetiyle neticelenen romatizmalarda, ameliyat sonrası ortaya
çıkan eklem tutuklukları, çeşitli iş kazaları
sırasında hareket sistemlerinde meydana gelen kırık,
çıkık ve ezilmelerin, bazen ameliyatla tedavisi sonrasında
görülen eklem yerlerinde ortaya çıkan ağrıların tedavisinde
kaplıcalar çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Yine, bunun
yanında -çok kısaca ve başlıklar hâlinde ifade etmem
gerekirse- karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, kalp ve
damar hastalıklarında, şişmanlık tedavisinde,
şeker hastalığının tedavisinde, damla (gut)
hastalığının tedavisinde, böbrek ve idrar yolları
hastalıklarında, solunum sistemi hastalıklarının
tedavisinde, cilt hastalıklarının, kas, iskelet sistemi
hastalıklarının tedavisinde, mide, bağırsak,
metabolizma hastalıkları, kadın doğum
hastalıkları ve son olarak da nörolojik hastalıkların
tedavisinde kaplıcalar çok yaygın olarak kullanılmaktadır.
Hiç şüphesiz ki bu sağlık
açısından faydalarının yanında, kaplıcalar
ekonomik olarak da çok büyük ve çok önemli değerlerdir. Bu potansiyelin
sahip olduğu beldeler, ilçeler, iller ekonomik anlamda da büyüme
açısından diğer illere nazaran önemli bir avantaja sahip
durumdadırlar. Kaplıcaları ekonomik anlamda
ayrıcalıklı ve önemli kılan hususlardan bir tanesi de
yılın yalnızca belli bir bölümünde, belli aylarında, belli
mevsimlerinde değil, hemen her mevsimde kaplıcaların aktif hâlde
olması, faal hâlde olması ve ticari anlamda o ilçeye, o beldeye getiri
getiriyor olmasından kaynaklanmaktadır.
Genel olarak ifade etmek gerekirse kaplıca
turizminin genel bir mevsimi yoktur ancak gelenekler bu konuda bir mevsim
yaratmıştır. Daha doğrusu, kişi kendine uygun bir
zaman seçmekle birlikte, en uygun mevsim olarak ilkbahar ve sonbahar
önerilmekte, tavsiye edilmektedir. Romatizmalılar, nevraljililer ve
şeker hastaları için yaz ayları; mide, bağırsak,
karaciğer ve sinirle ilgili hastalıklar için de ilkbahar ve sonbahar
ayları, daha uygun mevsimler olarak uzmanlar tarafından ifade
edilmektedir.
Saygıdeğer milletvekilleri,
Haymana, Ankaraya
Tüm bu gelişmeler neticesinde 2009
yılından beri Haymanada yapılan birtakım
yatırımlardan kısaca, başlıklar hâlinde sizlere
aktarmak istiyorum. 2009 yılında termal turizm merkezi olarak ilan edilmesi
ve daha sonra yapılan planlar çerçevesinde gerçekten de
yatırımcılar için, Haymana çok cazip bir merkez hâline
gelmiştir. Beş yıldızlı Şahinler Termal Otel, 176
odalı, 392 yatak kapasiteli ve 40 bin metrekarelik inşaat
alanına sahiptir. Aynı şekilde dört yıldızlı
Adıgüzel Termal Otel 40 odalı, 160 yatak kapasiteli, 5.000
metrekarelik inşaat alanına sahiptir. Bunun gibi üç
yıldızlı Saraçoğlu Termal Otel, beş
yıldızlı Asal Termal Otel, dört yıldızlı Emsey
Termal Otel, dört yıldızlı Haymana Midas Termal Otel olmak üzere
ve son olarak da beş yıldızlı Çağ Termal Otel ve devre
mülk olmak üzere yedi tane şu anda yapım aşamasında olan
yatırım Haymanada devam etmektedir. Bu yatırımların
inşaat ruhsatları verilmiş olup inşaatları başlamış
ve hâlen devam etmektedir ve şu anda bugün itibarıyla bu
yatırımlar yüzde 60 oranında tamamlanmış olup
inşallah 2013 yılı sonuna kadar tüm bu
yatırımların tamamlanması planlanmaktadır. Tüm bu yedi
yatırımın toplam yatırım değeri 92 milyon 500 bin
Amerikan dolarıdır. Yine aynı şekilde bir otel de ruhsat
başvurusunda bulunmuştur; bu otelin yatırım değeri de
20 milyon Amerikan dolarıdır. Yani, bu yatırımların
gerçekleşmesi sayesinde, inşallah, 2013 yılı içerisinde,
Haymanaya 100 milyon doların üzerinde bir termal tesis
yatırımı gerçekleştirmiş olacaktır. Yine, tabii
ki bu yatırımların rantabl olabilmesi için, erişilebilir
olması için imar yolları ve altyapı çalışmaları
konusunda belediyelerimizin çalışmaları devam etmektedir.
Saygıdeğer milletvekilleri,
inşallah, Haymana, 21inci yüzyılın en önemli termal
merkezlerinden birisi hâline gelecektir, termal turizminin parlayan
yıldızlarından birisi olacaktır. Şu anda, yılda
100-150 bin arasında olan ziyaretçi sayısı, inşallah,
yapmış olduğumuz yatırımların önünü açan kararlar
sayesinde, 2014 yılında 250 bine çıkacaktır. Bizim
hedefimiz, 2014 yılında 250 bin ziyaretçi sayısına
ulaşmaktır. Yine benzer şekilde bir diğer hedefimiz de
yatak konusunda 3 bin yatak kapasitesine ulaşmaktır. Arsa konusunda
olsun, diğer konularda belediyelerimizin çalışmaları
sayesinde Haymana, yatırımcılar için çok cazip bir merkez hâline
gelmiştir. Bu hedeflerin hayata geçirilmesi için gerek merkezî Hükûmetimiz
gerekse yerel yönetim birimlerimiz var gücüyle, canla başla, Hocamın
eksik olduğunu söylediği büyük bir azimle, kararlılıkla,
büyük bir güçlü iradeyle -inşallah- bu çalışmalar devam
etmektedir. Bu sayede Haymana, sadece termal turizm açısından
değil, inşallah, kongre turizmi açısından da Türkiyenin
önemli merkezlerinden birisi hâline gelecektir.
Siyasi partilerimiz demokrasi
kültürünün güzel birer örneği olarak belli periyotlarla istişare
değerlendirme toplantıları yapmakta. Biz de AK PARTİ olarak
Kızılcahamamda çok uzun zamandan beri bu
toplantılarımızı icra ediyoruz. En son, geride
bıraktığımız hafta sonunda da Milliyetçi Hareket
Partisi yine Kızılcahamamda bir istişare ve değerlendirme
toplantısı yaptı.
Kızılcahamam, Nallıhan,
Ayaş, Güdül Ankaranın diğer termal potansiyeline sahip
ilçeleri. İnşallah, Haymana da Kızılcahamamın bir
alternatifi olarak 2014 yılı itibarıyla bu ilçeler içerisinde
yerini alacak ve bir marka ilçe hâline gelecektir.
Tabii, ben bir Ankara milletvekili
olarak
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
FATİH ŞAHİN (Devamla)
Bir dakika daha Sayın Başkan.
Ankaranın ve Haymananın
gündeme gelmiş olmasından dolayı, termal turizm potansiyelinin
gündeme gelmiş olmasından dolayı büyük bir memnuniyet
duymuş bulunmaktayım. Benden önceki diğer siyasi parti mensubu
vekiller de çok değerli katkılar sundular.
Ben sözlerimin sonunda, Ankara için,
Haymana için, Ankaranın, Haymananın daha da büyümesi,
gelişmesi için her türlü iş birliğine hazır
olduğumuzu, birlikte çalışma iradesini
taşıdığımızı ifade ediyor, hepinizi
saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Şahin.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) Karar yeter sayısı Sayın Başkan.
BAŞKAN Önergeyi
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kâtip üyeler arasında
anlaşmazlık olduğu için beş dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.39
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 16.47
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci Birleşiminin
Üçüncü Oturumunu açıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun
İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş önerisinin
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi yeniden
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını
arayacağım: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Öneri kabul
edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi,
İç Tüzükün 37nci maddesine göre verilmiş bir doğrudan gündeme
alınma önergesi vardır; okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/978 Esas Numaralı
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifimin
İçtüzüğün 37. maddesi uyarınca doğrudan Genel Kurul
gündemine alınmasını arz ve talep ederim.
M.
Akif Hamzaçebi
İstanbul
BAŞKAN Teklif üzerinde, teklif
sahibi İstanbul Milletvekili Sayın Mehmet Akif Hamzaçebi.
Sayın Hamzaçebi buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakika.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
vermiş olduğumuz teklif, 2004 yılından bu yana uygulana
gelmekte olup da uygulama süresi 31 Aralık 2012 tarihinde biten 5084
Sayılı Teşvik Kanununun üç yıl daha
uzatılmasını öngörmektedir. Üç yıllık süre, Hükûmet
tarafından, Genel Kurul tarafından fazla bulunabilir, gerekirse bu
süreyi ayrıca konuşabiliriz ama ana amacımız, 2012
yılı sonu itibarıyla bitmiş olan Teşvik Kanununun
uygulama kapsamının, o kapsamdaki teşviklerin belli bir süre
daha uygulanmasını sağlamaktır.
Değerli milletvekilleri, en
liberal ekonomilerde bile, piyasa ekonomisinin bütün kurumlarıyla
uygulandığı ülkelerde bile devlet ekonomiye daima müdahale eder.
Devletin ekonomiye müdahale etme araçlarından en önemlisi de devlet
yardımları ve teşviklerdir. Teşvikler bütün ülkelerde
vardır. Bölgesel teşvik uygulamaları vardır, genel
teşvik uygulamaları vardır. Uygulanan politikalara göre,
hükûmetçe belirlenen amaçlara göre bunların ikisi bir arada uygulanabilir
ya da ikisi ayrı ayrı uygulanabilir. 5084 sayılı Kanun 2004
yılında yürürlüğe girdiğinde 36 ili kapsamına
alıyordu. Daha sonra, talep üzerine veya çeşitli eşitsizliklerin
hükûmet tarafından da fark edilmesi üzerine kapsama giren il
sayısı 36dan 49a çıkarıldı.
Başlıca 3 tür teşvik
uygulanıyordu. Birincisi, istihdam teşvikleriydi, bunun içinde de 2
teşvik vardı: Gelir vergisi stopajının alınmaması
ve sigorta primi işveren desteğinin hazine tarafından
karşılanması yani işçi istihdam eden kişi,
işveren sigorta primini ödemeyecekti. Bunlar önemli teşviklerdir.
Yine, ikinci grup teşvik enerji desteğini kapsıyordu. Üçüncü
grup teşvik de yatırım yapacak kişilere,
yatırımcılara, hazineye ait taşınmazların
bedelsiz olarak tahsis edilmesinden oluşuyordu. Enerji desteği zaman
içerisinde kaldırıldı ancak diğer destekler çeşitli
şekillerde 2012 yılı sonuna kadar devam etti.
Bizim devam etmesini istememizin temel
nedeni şudur: Evet, denilecektir ki: Hükûmet 2012 yılında bir
başka teşvik uygulamasını yürürlüğe koymuştur.
Evet, doğru, hükûmet 2012 yılında bölgesel teşvik
anlayışından ayrılarak genel teşvik anlayışına
daha yakın, içinde bölgesel teşvik özellikleri de olan bir
teşvik paketini uygulamaya koydu ancak bu paket henüz kendinden
beklenenleri verebilmiş değildir, birinci nedenimiz budur, 5084
sayılı Kanunun uygulama süresinin uzatılmasını talep
etmemizin birinci nedeni bu.
İkinci nedeni ise, ekonomi küçülme
sürecine girmiştir. 2010 yılında yüzde 9,2, 2011
yılında yüzde 8,5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi şimdi,
2012 sonu itibarıyla eğer hedefler tutarsa yüzde 3,2 büyüyecektir
yani hükûmet frene basmıştır. 2012 yılının
birinci çeyrek büyümesi yüzde 3,4 iken üçüncü çeyrekte bu büyüme yüzde 1,6ya
inmiştir. Frene basılmışken işletmelerin ayakta
kalabilmesi zordur. Birçok il böyle bir düzenlemeyi bekliyor; Trabzondan tutun
Kahramanmaraşa, Malatyaya, Vana, Şanlıurfaya,
Adıyamana kadar birçok ilimiz bu teşvik uygulamasının bir
müddet daha uzatılmasını beklemektedir. Bu acilen ihtiyaç
duyulan bir konudur. 2012 sonuna kadar uygulanan teşvik ekonomide belli
bir istihdamı yaratmıştır, bunu kabul edelim; 31 bin
iş yerinde toplam 766 bin kişi istihdam edilmiştir, kadın
istihdamı yine bir aşama kaydetmiştir. Şimdi, bunu
bıçakla keser gibi sona erdirmek, bu işletmeleri sorunlarla, ekonomik
krizlerle karşı karşıya bırakmak, onların
kapanmasına yol açmak demektir ayrıca işsizliği tetiklemek
demektir.
Bunu Genel Kurulun dikkatine, takdirine sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (Devamla) - Süreyi tekrar
konuşabiliriz ama uzatılmasında yarar olduğu
düşüncesiyle hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın Hamzaçebi.
Önerge üzerinde Sayın Mehmet Volkan Canalioğlu,
Trabzon Milletvekili
(CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Canalioğlu buyurun.
Süreniz beş dakika.
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, Yatırımların
ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin İç
Tüzükün 37nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına
ilişkin önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, 5084
sayılı Teşvik Yasasından ülkemizde 766.672 kişi
faydalanmaktadır. Teşvik Yasası, uygulanmaz ya da
uzatılmazsa 766.672 kişinin çoğu işsiz kalacaktır.
Örneğin, kendi seçim bölgem olan Trabzonda, 2.018 iş yerinde
10.310u kadın, 33.459u erkek olmak üzere 43.769 işçi,
çalışan mağdur olacaktır.
Bu nedenle -31/12/2012 tarihinde- 5084
sayılı Teşvik Yasasının mutlaka uzatılması
gerekmektedir. Şöyle ki: Bu yasa uzatılmazsa ya da yeni bir
şekil ortaya konmazsa, 10 kişi üzerinde işçi
çalıştıran işletmeler ocak ayı Sosyal Güvenlik Kurumu
primlerini şubat ayı sonunda öderken teşvik indiriminden
yararlanamayacaktır. 2 kez uzatılan yasa nedeniyle işletmelerin
teşvike güvenip yatırım yapmadığı söylenmektedir.
Belki doğrudur, belki bu işletme sahipleri yatırım
yapmadılar ama teşvike güvenip işçi aldılar ve istihdama
katkı sağladılar. Ve bunun sonucu olarak beklenti içinde olan
bölgemizde, bilhassa bölgemizde, göç nedeniyle azalan nüfus, işsizlik,
gelişmişlik sıralamasında bölge illerimizin 30un
altında olması, ayrıca millî ürünlerimiz çay, fındık,
tütün ve hayvancılığın durma noktasına gelmesi ve
bölgemizin beklediği demir yolu, tersane, lojistik merkez gibi
yatırımların henüz hangi aşamada olduğunun
bilinmemesi, bölgede büyük bir kaos yaratmaktadır. Ve görüldüğü gibi,
bekleme süreci içinde olan, şubatta atama bekleyen öğretmenler,
TARGEL kapsamında atama bekleyen su ürünleri mühendisleri, veterinerler,
ziraat mühendisleri ve kadro bekleyen taşeron işçileri büyük bir
beklenti içindedirler.
Sevgili milletvekillerimiz, bu
teşvik yasasından 49 ilimiz faydalanmaktadır ve 49 ilimizde
AKPnin yani iktidar partisinin milletvekili sayısı 132dir sevgili
arkadaşlar. 132 milletvekili, bu teşvik yasası uzatılmaz ya
da yeni bir şekilde işverenlere ve işçilere rahatlık
sağlatmazsa acaba seçim bölgelerine nasıl gideceklerdir?
Şimdi, değerli
arkadaşlarım, biliyorum, hepiniz, bizi dinlemiyorsunuz,
konuşuyorsunuz. Bu şuna benziyor: Aynı, Temelle Dursunun
söylemine benziyor. Temel, Dursuna diyormuş ki: Dursun, benim uşak
benden her gün 30 lira istiyor. Dursun dönüp demiş ki: Ya Temel, bu
parayı ne yapıyor?, Temel de Ne bileyim, vermiyorum ki.
demiş.
Şimdi, sizlere öneriler getiriyoruz, önergeler
getiriyoruz ama sizler bunları dikkate almıyorsunuz ve Ne bileyim
ki, vermiyorum. noktasına getiriyorsunuz.
Sevgili arkadaşlar, bu, şuna da benziyor
aynı zamanda: Biliyorsunuz ülkemizin her yerinde üniversiteler kuruldu,
büyük ilçelerimizde yüksek okullar açıldı, fakülteler
açıldı ve Anadolumuzun yiğit çocukları, öğrenci
olarak buralara, bu üniversitelere geldiler. Burada, üniversitenin gelmesiyle beraber
lokantaların sayısı artı ve artık öğrenciler
lokantaya gittikleri zaman şu sistem geldi: Az kuru, az pilav; onun
yanı sıra bir sürahi su ve bolca kesilmiş, dilimlenmiş,
sepet içinde ekmekle karınlarını doyurmaya çalışan öğrencilerimiz
bugün hâlâ da mevcut.
Yalnız, sonuçta şunu söylüyorum: Sizin
anlayışınız -bu şeyler dikkate alınmazsa- az
demokrasi, az adalet, az insan hakları, az özgürlükler, çok otorite, çok
devlet baskısı, yok teşvik arkadaş
anlayışına girer ki, bu da AKP İktidarı elbette ki
sandıkta yıkılacaktır. söylemini getirir. O nedenle,
mutlaka, bu önergemizin doğrudan gündeme alınmasını yüce
Meclisin dikkatine sunuyor, hepinizi sevgi ve saygılarımla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim Sayın
Canalioğlu.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Önerge kabul edilmemiştir.
Sayın milletvekilleri, şimdi gündemin sözlü
sorular kısmına geçiyoruz.
Sunuşlar bölümünde belirttiğim, Orman ve Su
İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlunun birlikte
cevaplandırmak istediği sözlü soru önergelerini okutuyorum.
1.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars- Cumhuriyet Meydanındaki anıtın yeniden
düzenlenmesine ilişkin İçişleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/37)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
İçişleri Bakanı tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 19/07/2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Kars valiliği tarafından yaptırılan
Cumhuriyet meydanındaki Atatürk heykelinin boyaları akıyor,
kaidedeki taşlar kendiliğinden dökülüyor. Her gün önünden yüzlerce
kişinin geçtiği bu anıt iyi bir görüntü vermemektedir.
1) Kars Cumhuriyet meydanındaki Atatürk heykelinin
boyaları akmakta, kaidedeki taşlar kendiliğinden dökülmektedir.
Anıtın yeniden düzenlemesi ve çevre düzenlemesi yapılacak
mı?
19.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Kars Halitpaşa mahallesi DSİ su kanallarının temizlenmesine
ilişkin Orman ve Su işleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/108)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Orman ve Su İşleri Bakanı tarafından tararından sözlü
olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 20.7.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Kars'ta
DSİye ait olan Halitpaşa mahallesinden geçen su kanallarında
kanalların tamamı mikrop yuvası hâlindedir. DSİye ait olan
su kanallarında su yerine çöp barındırmaktadır.
Sahipsizliğin ve bakımsızlığın neticesi
tarlasına su bekleyen üreticimizi de sıkıntıya sokan bu
duyarsızlıktan dolayı hemşehrilerimiz su
kanallarını kullanamamaktan dolayı şikâyetçidirler.
1- Kars'ta
DSİye ait olan Halitpaşa mahallesinden geçen su
kanallarının içerisi ne zaman temizlenecek ve ne zaman kanallardan
üreticinin kullanacağı su akıtılacaktır?
51.-
İstanbul Milletvekili İhsan Özkesin, Büyükmelen Projesinin kapsama
alanı ve tamamlanma sürecine ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/203)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su işleri Bakanı Sayın Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması için
gereğini arz ederim. 10.10.2011
İhsan
Özkes
İstanbul
1- Büyükmelen projesi Düzce ilinde hangi
alanları kapsamaktadır?
2- Su seviyesinden ne kadar yükseklik koruma
alanı içinde olacaktır?
3- Büyükmelen projesi inşaat
çalışmaları hangi sürede tamamlanacaktır ve takvimi nedir?
52.-
İstanbul Milletvekili İhsan Özkesin, Büyükmelen Projesi
kapsamında yapılan kamulaştırmalara ve deprem için
alınan önlemlere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/204)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini arz ederim. 10.10.2011 1
İhsan
Özkes
İstanbul
1- Büyükmelen projesi dâhilinde kalan
alanların istimlak bedelleri, kriterleri ve miktarları nedir?
2- Düzce deprem bölgesidir. Büyükmelen projesinde
deprem dikkate alınarak hangi önlemler yer almaktadır?
3- Düzce fındık bölgesidir. Büyükmelen
projesi alanında kalan arazilerin bir kısmı 50 yıldır
şahısların fındık üretiminde kullandıkları
araziler olup hazinede gözükmektedir. Bu nevi alanların, kullananlar için
istimlak sürecindeki hukuki durumu nedir?
62.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, HESlere ve etkilerine ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/236)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Orman ve Su Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.10.10.2011
Ali
Halaman
Adana
1. Adana Bölgesinde Seyhan Irmağı
üzerinde kurulmakta olan HESler vatandaşları,o bölgede
yaşayanları nasıl etkiliyor?
2. Yöre halkı üretilen elektrikten nasıl
faydalanabilir? Ucuz/İndirimli elektrik sağlanamaz mı?
3. HESlerin sularının kapalı
tüneller vasıtasıyla taşınması sonucu su
yataklarında yaşayan canlılar ne şekilde etkilenmekte?
4. HESler yaban hayatı
nasıl ve ne türde etkilemektedir?
65.- Adana
Milletvekili Ali Halamanın, Adanada artan orman yangınları ve
alınan önlemlere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/241)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Orman ve Su Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim.10.10.2011
Ali
Halaman
Adana
1. Adana İlinde son Yıllarda Orman
Yangınları artmaktadır. Bu artışların sebebi
nedir?
2. Yöre halkı yangınlarla Can ve
mal.güvenliği acısından tedirgin olmaktadır. Yöre
halkının Tedirginliği nasıl giderilecektir?
3. Bakanlık
olarak ne gibi önlemler alacaksınız?
84.- Antalya Milletvekili Arif Bulutun,
Antalya-Serik-Gebiz Beldesinde kiraya verilen bir araziye ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/295)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim. 13.10.2011
Arif Bulut
Antalya
Antalya
İlinin Serik ilçesine bağlı Gebiz beldesi Atatürk mahallesi
Uzunburun mevkiinde bulunan 29.634 metrekarelik alanın 49 yıllığına
kiraya verilmesi ve özel ağaçlandırma izni verilmesinin amacı
nedir? Kiraya verilen 29.634 metrekarelik zaten çam ağaçları ile
kaplı ormanlık olan alan hangi amaçla kiraya verildi? Kiraya verdiğiniz
bu arazi üzerinde ranta yönelik herhangi bir tesisleşme yapılacak
mı? Eğer yapılmayacaksa araziyi kiralayan kişi ve
kuruluşlar hangi amaçla kiralamışlardır? Kiraya
verdiğiniz bu arazinin devletimize getirisi nedir?
94.- Adana Milletvekili Ali Halamanın, Seyhan Nehri üzerinde
kurulan hidroelektrik santrallerine ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/320)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
soruların Orman ve Su Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 13.10.2011
Ali Halaman
Adana
1) Adana Bölgesinde Seyhan Irmağı
üzerinde kurulmakta olan HESlerden dolayı yapılan köprüler ve
menfezlerin sağlıklı olmadığı yöre halkı
tarafından söylenmektedir. Doğruluk derecesi nedir?
2) Bakanlık
olarak ne gibi önlemler alacaksınız?
98.- Tokat
Milletvekili Reşat Doğrunun, Amasya ve Tokattaki orman
gençleştirme çalışmalarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/324)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorumun Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini
arz ederim.
Reşat Doğru
Tokat
Soru: Amasya,
Tokat illerinde ormanları gençleştirme çalışması
yapılmaktadır. Bu çalışmalar
Bakanlığınız adına özel firmalara verilmiştir. Bu
çalışmalar bakanlığınız tarafından yeteri
kadar denetleme yapılmakta mıdır? Bakanlık olarak bu
hizmete ne kadar ücret ödenmektedir?
106.-
Kütahya Milletvekili Alim Işıkın, Simavda iki yerleşim
yeri arasında anlaşmazlık yaşandığı iddia
edilen orman arazisine ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/343)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Orman ve Su İşleri Bakanı
Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Alim IŞIK
Kütahya
Kütahya ili Simav
ilçesi Eğirler köyü ile Yemişli beldesi arasında bulunan ve iki
yerleşim yeri halkı arasında anlaşmazlıkların
yaşandığı iddia edilen orman bölmeleriyle ilgili olarak;
1) Anılan
köyler arasında anlaşmazlık yaşandığı iddia
edilen 135, 159, 160, 163, 164, 165, 167, 168, 169, 170 ve 172 no.lu orman
bölmelerinde şimdiye kadar yapılan kesimler kimler tarafından
gerçekleştirilmiştir?
2) Anılan
alanlarda 2011 yılında anlaşmazlık
yaşanmasının sebebi nedir?
3)
Bakanlığınızca bu konuda şimdiye kadar nasıl bir
işlem yapılmıştır?
4) Anılan
ormanlık arazideki kesimlerin Orman Kanununun 40 maddesi ile
Bakanlığınızın 288 sayılı Tebliğ
hükümlerine uygun olarak Eğirler köyü ve Yemişli beldesi sakinleri
arasındaki anlaşmazlık çözülebilir mi?
111.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Adana-Kozandaki orman yangınlarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/354)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 24.10.2011
Ali
Halaman
Adana
1) Adana ili Kozan İlçesinde bir
ayda 3 veya 4 defa orman yangınları çıkmıştır. Bu
artışların sebebi nedir?
2) Yöre
halkı yangınlarla can ve mal .güvenliği acısından
tedirgin olmaktadır. Yöre halkının tedirginliği nasıl
giderilecektir?
3) Bakanlık olarak ne gibi
önlemler alacaksınız?
118.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun, Eşkinoz Deresinin ıslah edilmesine ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/370)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Ferit
Mevlüt Aslanoğlu
İstanbul
İstanbul, Arnavutköy, Hadımköy, Hastane ve
İstasyon mahallelerindeki Eşkinoz deresi ıslah
edilmediğinden dereden akan lağımlar halk
sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca deredeki
pislikler nedeniyle sürekli sinek ve zararlı haşarat
oluşmaktadır.
Hadımköy'de yaşayanların
sağlıklarını tehdit eden ve salgın hastalıklara
yol açacak bu acilen ıslah edilmesi konusunda ne gibi önlemler
alacaksınız?
125.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebinin,
Eşkinoz Deresinin ıslah edilmesine ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/378)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su
İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Süleyman
Çelebi
İstanbul
İstanbul, Arnavutköy, Hadımköy, Hastane ve
İstasyon mahallelerindeki Eşkinoz deresi ıslah
edilmediğinden dereden akan lağımlar halk
sağlığını tehdit etmektedir. Ayrıca deredeki
pislikler nedeniyle sürekli sinek ve zararlı haşaratlar
oluşmaktadır.
Hadımköy'de yaşayanların
sağlıklarını tehdit eden ve salgın hastalıklara
yol açacak bu derenin acilen ıslah edilmesi konusunda ne gibi önlemler
alacaksınız?
168.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Kars tarihî Ani şehrinin etrafının
ağaçlandırılmasına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/497)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su
İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 1.11.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Kars Ani
Şehri Sultan Alparslan tarafından 16 Ağustos 1064 tarihinde
fethedilmiş olmasından bu yana 950 yıl geçmiştir.
Şehrin etrafının ağaçlandırma
çalışmaları yapılmalıdır. Bundan sonra ülkemizde
kültürel turizm çok etkili olacaktır, kültür turizmi için bütün dünya
devletleri yeni turlar düzenlemektedir.
1) Kars Ani
şehri önümüzdeki yıllardan itibaren kültür turlarından
payına düşeni alacaktır. Bunun için Ani şehrinin
etrafının ağaçlandırılması yapılacak
mı?
169.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Göledeki bir derenin ıslah edilmesine ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/499)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel
Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 31.10.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan Göle merkezinde Göle
Sağlık Ocağı, Göle Hüseyin Gedik İlköğretim Okulu
ve Göle Garajı yolu üzerinde bulunan derede mandıracıların
akıttığı şırat ve zaman içinde biriken
pisliklerden dolayı dere çok kötü kokmasının yanında çevre
kirliliği de yapmaktadır.
1) Ardahan Göle ilçesinin içinden
geçmekte olan dere tedavi için Sağlık ocağına gelenler
başta olmak üzere okul yolu üzerinde olduğundan çocuklar ve her gün
yüzlerce yolcunun uğrak yeri olan Garajdaki vatandaşlarımız
bu pis kokudan ve pis görüntüden rahatsızlık duymaktadırlar. Bu
dere ıslah edilecek mi, üstü kapatılacak mı?
173.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, orman yangınlarına ve orman yangınları ile
mücadeleye ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/511)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim.31.10.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Her yıl yaz mevsiminde ormanlar
kül oluyor. Akdeniz'e bakan yamaçlar cayır cayır yanıyor
günlerce bu yangınlar sürmüştür o yangınlar nedense hep Akdeniz,
Ege ve Muğla bölgelerinde çok sıklıkla yangın
çıkıyor. Ormanın önemini, yeşilin değerini
bilmediğimiz sürece yanmaya da devam edecektir.
1) Son 5 yıl içinde kaç hektar
orman yandı? Bölgeler ve iller hangileridir, çıkan
yangınlarının sebepleri belli oldu mu?
2) Bundan böyle yangının
çıkması çıkacak yardımların bir an evvel söndürülmesi
için yeni bütçede bakanlık bütçesinde Orman yangınlarının
söndürülmesi yeni fidan dikilmesi ve yangınlarla mücadele için ne kadar
bütçe ayrılacak?
3) Yanan
orman alanlarına ne kadar fidan dikildi? Fidan dikilmeyen yerlere ne zaman
fidan dikilecek?
178.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Adatepe Barajının tamamlanmasına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/520)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Göksün Irmağı üzerinde
inşaatı devam eden Adatepe Barajı'nın ödeneksizlik
nedeniyle ağır-aksak ilerlediği belirtilmektedir.
Bu bilgiler
ışığında;
1) Yapımı devam eden Adatepe
Barajı konusunda ödenek sıkıntısı yaşanmakta
mıdır? Yaşanıyor ise ödenek
sıkıntısını ne zaman çözmeyi düşünüyorsunuz? Bu
konuda çalışmanız var mıdır?
2) Adatepe
Barajı'nı hangi yıl tamamlayarak, hizmete açmayı
planlıyorsunuz?
179.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kılavuzlu Sulama Kanalının
tamamlanmasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/523)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
GAP kapsamına alınan ve tamamlandığında
Bu bilgiler
ışığında;
1) Kahramanmaraş
tarımına önemli katkılar sağlaması beklenen
Kılavuzlu Sulama kanalını ne zaman tamamlayarak, hizmete
açmayı planlıyorsunuz?
2) Kanal inşaatı
planlanmış ve şuana kadar kaç kilometrelik bölümü
tamamlanmıştır?
180.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Çetintepe Barajının tamamlanmasına ve
Barajdan yararlanacak tarım alanlarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/524)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Çetintepe Barajı'nın,
Kahramanmaraş çiftçisinin sulama sorununa önemli katkılar
sağlaması beklenmektedir.
Bu bilgiler
ışığında;
1) Çetintepe
Barajı'nı ne zaman tamamlayarak hizmete açmayı
planlıyorsunuz?
2) Göksu
Nehri üzerine kurulması planlanan baraj tamamlandığında,
kaç hektar tarım alanına hizmet verecektir?
181.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraştaki sulama projelerine ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/525)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş'ın
tarımsal üretiminin artırılması ve özellikle kırsal
kalkınmasının sağlanması açısından, sulama
projeleri büyük önem taşımaktadır.
Bu bilgiler
ışığında;
1) Kale altı I. Merhale, Orta
Ceyhan Kartalkaya II. Merhale, Ayvalı ve Menzelet Sulama Projelerini ne
zaman tamamlayarak hizmete açmayı planlıyorsunuz? Bu konudaki
çalışmalar hangi aşamada devam etmektedir?
206.- Adana Milletvekili Ali Halamanın, Seyhan
Ovası Projesine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/577)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların
Orman ve su işleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 24.11.2011
Saygılarımla.
Ali Halaman
Adana
1) Seyhan Ovası projesinin
Çukurova bölgesi ve ülkemiz için önemini biliyor musunuz?
2) Şayet biliyorsanız 9
yıldır iktidarda olmanıza rağmen böylesine önemli projeyi
bu süre içinde neden bitirmediniz?
3) Adı geçen projeyi bitirmek için
ne gibi çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
4) Çukurova'da hasretle beklenen
projeyi hangi tarihte bitirmeyi planlamaktasınız?
5) Bu proje tamamlandığında
Çukurova bölgesine ne kadar bir gelir artışı
sağlayacaktır?
214.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Çıldır Gölündeki kirliliğe ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/603)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 30.11.2011
Ensar Öğüt
Adana
Ardahan ili sınırları
içinde bulunan Çıldır Gölü her geçen gün ölüyor. Çıldır
Türkiye'nin yasayan en büyük gölü olmasının yanında Van ve Tuz
Gölünden sonra üçüncü büyük gölüdür. Böle halkının avlanma
yasağına uyduğundan dolayı 30 yıldır bu bölgede sadece
Kaçkar Dağlarında bulunan benekli alabalık ve aynalı sazan
bulunmaktaydı. Son yıllarda Arpaçay Barajından su çekilmesiyle
beraber gölün içinde yanlış balık yumurtalarının
bırakılması ve akarsuların çamurlarla beraber göle
akması gölün oksijensiz kalmasına ve ölmesine neden olmaktadır.
1) Ardahan da asırlardan beri Türkiye'nin
3. büyük gölü bölgeye hayat vermektedir. Yöre halkımızın geçim
kaynağıdır. Gölün yok olmasını önlemek için acil
tedbirler alınmalıdır. Başta göle akarsular tarafından
çamurun akması önlenecek mi, gölün oksijeninin arttırılması
için yeni önlemler alınacak mı?
228.- Ankara Milletvekili Zühal Topcunun,
Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda özürlü personel istihdamına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/634)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda belirtilen
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygıyla arz ederim.
02/12/2011
Zühal
Topcu
Ankara
Kamu kurum ve
kuruluşlarının 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'na göre çalıştırdıkları personele ait
kadrolarda, ilgili kurum veya kuruluşun toplam dolu kadrosunun % 3'ü
oranında özürlü çalıştırma zorunluluğu
bulunmaktadır.
Bu çerçevede;
1- Bakanlığınız
ve Bakanlığınıza bağlı kurum ve
kuruluşların 2011 yılında; 657 sayılı Kanun'a
göre çalıştırmış olduğu personel sayısı
ve çalıştırması gereken özürlü personel sayısı
ile çalışan özürlü personel sayısı kaçtır?
2- 657
sayılı Kanun uyarınca özürlü personel çalıştırma
yükümlüğü çerçevesinde Bakanlığınız ve
Bakanlığınıza bağlı kurum ve kuruluşların
özürlü açığı bulunmakta mıdır? Varsa eğer
eksiklik ne kadardır ve bu eksikliğin giderilmesine yönelik talepler
Devlet Personel Başkanlığına iletilmiş midir?
243.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Afşin-Karakuz Barajının hizmete
açılmasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/671)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş Afşin ilçemizin
bekleyen yatırımlar konusunda pek çok sorunu bulunmaktadır.
Bu bilgiler
ışığında;
1.Karakuz barajı konusunda bir
çalışmanız var mıdır? İlçemizin geleceği
açısından büyük önem taşıyan bu barajı ne zaman
hizmete açmayı düşünüyorsunuz?
305.-
Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Çıldır ve Aktaş
göllerinin etrafının ağaçlandırılmasına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/768)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 28.12.2011
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan bölge
olarak ağaçlandırmaya ve orman vasfı kazanmaya müsait bir
ilimizdir. İlimiz içerisinde Çıldır Gölü ve Aktaş Gölü
bulunmaktadır. Bu göllerimizin etrafının
ağaçlandırılarak daha güzel bir görünüm sağlanması
gerekmektedir.
1-Ardahan Çıldır İlçesi hudutları
içerisinde bulunan Çıldır Gölü ve Aktaş Gölünün
etrafının ağaçlandırılması için bir
çalışma yapılacak mı yapılacaksa ne zaman
yapılacak?
334.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Simavda deprem sonrasında zarar gören içme suyu
şebekesinin yenilenmesine ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/809)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına,
Aşağıda belirtilen
sorularımın, Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Alim
Işık
Kütahya
Bilindiği
gibi, 19.05.2011 tarihinde meydana gelen Simav depreminde Kütahya ili Simav
ilçesi içme suyu şebekesi büyük ölçüde zarar görmüş ve yetersiz hâle
gelmiştir. Simav ilçesi içme suyu şebekesinin yenilenmesiyle ilgili
olarak;
1. Anılan deprem nedeniyle zarar gören içme
suyu şebekelerinin yenilenmesi konusunda
Bakanlığınızca bugüne kadar herhangi bir çalışma
yapılmış mıdır?
2. Yapıldı ise çalışmada
hangi somut adımlar atılmıştır?
3. Simav ilçesi içme suyu şebekesinin bugüne
kadar yenilenmemesinin sebebi nedir?
4. Anılan ilçemizde yenilenmesi
kaçınılmaz hâle gelmiş su şebekesinin 2012 yılı
programında yenilenmesi sağlanabilecek midir?
5. Bu amaçla
Bakanlığınızca ne kadar ödenek
ayrılmıştır?
389.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
Yeşilırmak kenarındaki taşkın koruma setlerine
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/881)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Orman
ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasının teminini
arz ederim.
Reşat
Doğru
Tokat
SORU:
Tokat-Turhal arasındaki
Yeşilırmak kenarındaki taşkın koruma setleri ve
yolları bitirilmiş midir? Eksikleri ne zaman tamamlamayı
düşünüyorsunuz?
469.- Yozgat Milletvekili Sadir
Durmazın, Yozgat Merkeze bağlı bir köyde kamulaştırma
yapılıp yapılmayacağına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/971)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir
Durmaz
Yozgat
Yapımı sürdürülen Musabeyli
baraj göleti içerisinde kalan Yozgat merkeze bağlı 144 haneli
Bişek köyünde 34 hane DSİ tarafından
kamulaştırılmış, kalan 110 hane için herhangi bir
işlem yapılmamıştır.
Köylünün Kalınbük mezrasına
taşınma talebi konusunda da henüz somut bir gelişme
olmamıştır.
Sorular:
Bişek köyünde mevcut 110 hane için
kamulaştırma işlemi yapılacak mıdır?
Eğer yapılacak ise hangi
kurum tarafından, ne zaman yapılacaktır?
Bişek köyünde
kamulaştırmadan sonra köylünün Kalınbük mezrasına
taşınması yönünde bir çalışmanız var
mıdır?
470.- Yozgat Milletvekili Sadir
Durmazın, Yerköy İnandık Sulama Barajı yapımı
çalışmalarına ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/972)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir
Durmaz
Yozgat
Yozgat ilimiz bir tarım kenti olup
tarım arazilerinin büyük bir bölümü sulanamamaktadır.
Yerköy ilçemizde tarım
arazilerinin kısmen sulanması amacıyla DSİ Genel
Müdürlüğü tarafından "Deliceırmak İnandık
Projesi" geliştirilmiş, ancak bugüne kadar proje ile ilgili
herhangi bir gelişme olmamıştır.
Sorular:
1) Yozgat ili Yerköy ilçesi Göçerli,
Belkavak, Süleymanlı köyleri arazisine 1962 yılında ölçümleri ve
projesi yapılmış Yerköy İnandık sulama baraj
yapımı ile ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?
2) Yerköy İnandık sulama
baraj yapımı Bakanlığınızın 2012
yılı yatırım programında var mıdır?
Eğer programa alınmış ise, söz konusu barajı kaç yıl
içerisinde bitirmeyi planlıyorsunuz?
471.- Yozgat
Milletvekili Sadir Durmazın, Yenice Barajının yapım
çalışmalarına ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/973)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir
Durmaz
Yozgat
Sorular:
Yozgat ili Sorgun ilçesi içme suyu ile
ilgili olarak düşünülen Yenice Barajının yapım
çalışmaları hangi aşamadadır?
472.- Yozgat Milletvekili Sadir
Durmazın, Oğulcuk Barajının yapım
çalışmalarına ilişkin Orman ve Su İşleri
Bakanından sözlü soru önergesi (6/974)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir
Durmaz
Yozgat
Yozgat ili Boğazlıyan
ilçesinde yapılması düşünülen Oğulcuk barajı
yapım ilahesinin 2012 yılında yapılacağı ile
ilgili haberler yerel basında yer almaktadır.
Sorular:
Boğazlıyan ilçesinde yapılması
düşünülen Oğulcuk barajının yapımı ile ilgili
ihale tarihi belirlenmiş midir? Yapımı düşünülen söz konusu
barajı ne zaman bitirmeyi planlıyorsunuz?
473.-
Yozgat Milletvekili Sadir Durmazın, Musabeyli Barajının
tamamlanmasına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/975)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir
Durmaz
Yozgat
Sorular:
Yozgat ilinin içme
suyu ihtiyacını karşılamak üzere yapımı devam
eden Musabeyli Barajını ne zaman tamamlamayı
düşünüyorsunuz? Musabeyli Barajının hizmete açılma tarihi
belli midir?
474.-
Yozgat Milletvekili Sadir Durmazın, Sarıkayadaki Hasbek Barajı
yapım çalışmalarına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/976)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir Durmaz
Yozgat
Sorular:
Yozgat ili
Sarıkaya ilçesinde yapımı düşünülen Hasbek Barajı
yapımı ile ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?
475.- Kütahya Milletvekili Alim
Işıkın, Bakanlıkta görev yapan ve 2012 yılında
atama yapılması planlanan orman mühendisi sayısına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/977)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda
belirtilen sorularımın, Orman ve Su İşleri Bakanı
Sayın Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması için gereğini saygılarımla arz
ederim.
Alim IŞIK
Kütahya
2010 KPSS
sonuçlarına göre Bakanlığınızca yapılması
gereken orman mühendisi atamalarının şimdiye kadar
gerçekleştirilmediği için atama bekleyen birçok orman mühendisinin
mağdur edildiği iddialarıyla ilgili olarak;
1) Hâlen
Bakanlığınız bünyesinde görev yapan orman mühendislerinin
toplam sayıları ve toplam personeliniz içindeki payları ne
kadardır?
2) Hâlen 2010 KPSS
belgesine sahip orman mühendisi sayısı ne kadardır?
3) Bakanlığınızca şimdiye
kadar 2010 KPSS sonuçlarına göre kaç mühendisi ataması
yapılmıştır?
4) Anılan
sonuçlara göre kaç mühendisin daha alınması
planlanmıştır? Söz konusu alımlar ne zaman
yapılabilecektir?
5)
Bakanlığınızın bu konuda 2012 yılı
programı nasıldır? 2012 yılında kaç orman mühendisinin
işe alınması düşünülmektedir?
476.-
Yozgat Milletvekili Sadir Durmazın, Akdağmadeninde
yapılması planlanan Bahçecik barajına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/978)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Sadir Durmaz
Yozgat
Sorular:
1-) Yozgat ili
Akdağmadeni ilçesinde yapılması düşünülen Bahçecik
Barajı ile ilgili çalışmalar hangi aşamadadır?
2) Bahçecik Baraj yapımı
Bakanlığınızın 2012 yılı yatırım
programında var mıdır? Eğer programa alınmış
ise söz konusu barajı kaç yıl içerisinde bitirmeyi planlıyorsunuz?
499.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, Çukurova Bölgesindeki sulama kanallarının yenilenmesine
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1004)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını
saygılarımla arz ederim
Muharrem VARLI
Adana
Seçim bölgem
Çukurova'daki sulama kanalları uzun yıllar önce
açıldığı için şu anda büyük oranda eskimiş
durumdadır. Bugün büyük, kaplama kanallar dediğimiz büyük kanallar
her gün patlak vermektedir. Beton sulama kanalları
kırılmış, dökülmüş ve gereksiz akan sular
çiftçilerimizi mağdur ederek çiftçilerimizin tarlasını sürmesini,
ekmesini engellemekte, tarlayı âdeta su gölü hâline çevirmektedir. Sulama
kanallarının yenilenmesi veya tamir edilmesi konusunda bir çözüm
üretilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Ülkemizdeki ve
özellikle Çukurova bölgesindeki sulama kanallarının yenilenmesi veya
tamir edilmesi konusunda bir çalışmanız var mıdır?
2) Bu sulama
kanallarının yenilenmesi veya tamir edilmesi için sulama birliklerine
araç-gereç veya maddi olarak herhangi bir yardımda bulunuyor musunuz?
500.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, sulama suyu ücretlerinin tespitine ilişkin Orman ve
Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1005)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Muharrem
Varlı
Adana
Sulama birliklerinin su ücretlerinin
tespitini 6172 sayılı Yasayla ellerinden alarak DSÎ ve Bakanlık
yetkisine vererek mağduriyetlerin yaşanmasına neden
olunmaktadır. Su ücretlerinin tespiti o yörede yaşayan, o bölgenin
sıkıntılarını, problemlerini bilen insanlar
tarafından yapılırken, makul, mantıklı bir sonuç
çıkmaktayken şimdi o bölgeyi tanımayan insanlar tarafından
ücretlerin belirlenmesi mağduriyetlerin artmasına neden
olacaktır.
Bu çerçevede;
1) Sulama suyu ücretlerinin tespitinde
yaşanan sorunlar hakkında bilginiz var mıdır?
2) Sorunun acilen çözümü konusunda bir
çalışmanız olacak mıdır?
3) Sulama birliklerine borcu olan
çiftçilerimize yönelik olarak kısmi ödeme veya birikmiş
borçlarını taksitlendirme şeklinde bir çözüm düşünülmekte
midir?
501.- Adana Milletvekili Muharrem
Varlının, Çukurova Bölgesindeki drenaj kanallarına ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1006)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Muharrem
Varlı
Adana
Seçim bölgem Çukurova'daki drenaj
kanalları uzun yıllar önce açıldığı için, şu
anda büyük oranda dolmuş durumdadır. Bazı kanallar temizlenmekle
birlikte bazı kanallar yıllardır temizlenmemektedir. Sulama
birliklerinin bu kanalları temizleyecek gücünün ve
altyapısının olmadığı için Devlet Su İşleri
yardımıyla temizlenerek çiftçilerin hizmetine sunulması gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Ülkemizdeki ve özellikle Çukurova
Bölgesindeki drenaj kanallarının dolduğu ve temizlenmesi
gerektiğine katılıyor musunuz?
2) Bu kanalların temizlenmesi için
Sulama Birliklerine araç-gereç veya maddi olarak her hangi bir yardımda
bulunuyor musunuz?
3) Bu amaçla
Bakanlığınızca bir çalışma yapılacak
mıdır?
502.- Adana
Milletvekili Muharrem Varlının, Yedigöze Barajı sulama
sistemine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1007)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Muharrem
Varlı
Adana
Adana bölgesinde Yedigöze
Barajının tamamlanmasına karşılık; sulama
sistemleri verilen sözlere rağmen, henüz bir sonuca
ulaşılamamıştır. Bakanlık tarafından ama bu
projenin ihalesi verildiyse şu ana kadar sulama sistemlerinin
başlatılmış olması gerekirdi. Eğer 2014
yılında bu proje bitirilecekse, hayatiyete geçirilecekse, şu ana
kadar yeraltı sulama borularının ve beton kanaletlerin bir an
önce bölgede yatırıma açılması gerekmektedir.
Bu çerçevede;
1) Yedigöze
Barajı'nın sulama sistemi ne zaman hayatiyete geçecektir? Ceyhan,
Misis, Kozan, İmamoğlu bölgelerini içerisine alan, çok mümbit,
ektiğiniz her mahsulden çok iyi verim alınacak olan bu araziler ne
zaman sulanacaktır?
2) İhalesi
ne zaman yapılacak ve şartname gereği ne zaman bitirilecektir?
Bu amaçla Bakanlığınızca ne kadar ödenek
ayrılmıştır?
527.- Niğde Milletvekili Doğan
Şafakın, Göl-Su 1000 Günde 1000 Gölet Projesi kapsamındaki
bazı projelere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1033)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Doğan
Şafak
Niğde
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen "Göl-Su 1000 Günde 1000 Gölet
Projesi" kapsamında;
1) "Merkez
Hacıabdullah Göleti ve Sulaması" ile "Çamardı
Bademdere Göleti ve Sulaması Projeleri" planlama ve proje ihalesi ne
zaman yapılacaktır?
2) Niğde-Merkez Koyunlu Göleti
Projesinde, yapılan çalışmalar sonucunda Koyunlu Göletinin su
tutmadığına karar verildiği söylenmektedir. Koyunlu
Göletinin devamı için iyileştirme çalışmalarınız
var mıdır? Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
3) Niğde-Ulukışla
Darboğaz Göleti ve Sulaması Projesinde gölet
tamamlanmıştır. Projede yer alan Darboğaz Sulama
Kanalı inşaatı ne zaman tamamlanacaktır?
528.- Niğde Milletvekili Doğan
Şafakın, Göl-Su 1000 Günde 1000 Gölet Projesi kapsamındaki
projelere ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1034)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılması hususunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Doğan
Şafak
Niğde
Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülen "Göl-Su 1000 Günde 1000 Gölet
Projesi" kapsamında;
1) Niğde
Merkez Hançerli Göleti ve Sulaması ile Çiftlik Azatlı Göleti ve
Sulaması Projelerinin inşaat ihalesi ne zaman yapılacaktır?
2) "Bor Kılavuz Göleti ve
Sulaması, Merkez Kayırlı Göleti ve Sulaması, Çamardı
Ören Göleti ve Sulaması, Ulukışla Handeresi Göleti ve
Sulaması Projelerinin" planlama ve projesi ne zaman bitecektir ve
inşaat ihalesi ne zaman yapılacaktır?
3) Niğde ili Gölet ve Sulama
Projeleri çalışmaları doğrultusunda, "Göl-Su 1000
Günde 1000 Gölet Projesi" 1000'inci günün sonunda mı
başlıyor, yoksa 1000 günün içinde bu projelerinin hepsi tamamlanacak
mıdır?
597.- Ankara Milletvekili Zühal Topçunun,
yeniden yapılandırılan Meteoroloji Genel Müdürlüğünde
kapatılan istasyonlara ve yeni kurulan müdürlüklere yapılacak
atamalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru
önergesi (6/1121)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıda belirtilen
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını saygıyla arz ederim. 02/02/2012
Zuhal
Topçu
Ankara
Bakanlar Kurulunun 2011/2632
sayılı Kararı ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü
teşkilatı yeniden yapılandırılarak, 15 bölge
müdürlüğü ile her bir bölge müdürlüğü bünyesinde 2'şer adet
olmak üzere toplam 30 şube müdürlüğü, 8 il müdürlüğü ve merkezde
6 şube müdürlüğü kurularak, taşra teşkilatında yer
alan 145 meteoroloji istasyon müdürlüğü de
kapatılmıştır. Edinilen bilgilere göre yeni kurulan
müdürlüklere meteoroloji meslek lisesi mezunu olmayanların
atanmayacağı yönünde meteoroloji personelinin
kaygısının bulunduğu öğrenilmiştir.
Bu çerçevede;
1) Kapatılan istasyon
müdürlüklerinin görevleri hangi birimler tarafından yerine getirilecektir?
Bu uygulamanın başarılı olacağını
düşünüyor musunuz?
2) Yeni kurulan müdürlüklere
yapılacak atamalarda meteoroloji meslek lisesi mezunları
olmayanların atanmayacağı yönündeki iddialar doğru mudur?
606.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahan Kura nehrine HES projesi yapılmasına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1130)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz
ederim. 25.1.2012
Ensar
Öğüt
Ardahan
Yıllar boyu, nesiller boyu Ardahan
ve Ardahanlıya hayat vermiş Kura Nehri başka bir diyara
taşınmak isteniyor. Neden bu projeler, Göleden doğup,
Ardahandan geçip, Çıldırdan da ülkemizi terk eden ve
Ardahanın can damarı olan Kura Nehrinin üzerinde HES barajları
yapılmadan Artvin'e taşınıyor. Türkiye'nin diğer
bölgelerinde yapılacak olan HES projelerine bir bakalım. Kura Çoruh
Enerji Grubu projesinin elektrik üretimi 892.270.000 kilovatsaat, Şahin
Değ. Ve HES (Bitlis) 64.020.00 kilovatsaat, Gapdaroğlu Değ. HES
(Bitlis) 74.000.000 kilovatsaat ve benzeri projelerin Kura Çoruh projelerinden
daha küçük olmasıdır.
1) Ardahan Kura Çoruh Projesi
taşınmadan kendi yatağında, kendi kapasitesiyle bir santral
yapılabilir mi? Açık izahıdır. Bu proje Ardahan da
yapılırsa Ardahan ve Ardahanlılar kalkınır, bu
güzergâha bir santral ve HES projesi yapmayı düşünüyor musunuz?
629.- Ardahan Milletvekili Ensar
Öğütün, Ardahan çevre ve köy yollarının etrafının
ağaçlandırılmasına ilişkin Orman ve Su
İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1156)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su işleri Bakanı Sayın Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
7.2.2012
Ensar
Öğüt
Ardahan
Ardahan ili çevre yolu bölümü ve yol
kenarında bulunan tali köy yollarının kenarlarına isabet
eden yerlerine ve yol kenarlarına boylu fidan ağaçlandırma
çalışması yapılması gerekmektedir. Yapılacak
ağaçlandırma ile yol kenarında bulunan ziraat alanlarına
kurutucu rüzgârların olumsuz etkisini azaltacak rüzgar perdesini
oluşturmak, Ardahan bölgesinde yapılan arıcılık
faaliyetlerine de olumlu yönde etki sağlayacaktır.
1) Ardahan, başta çevre yolu olmak
üzere ilçeleri birbirine bağlayan yollar ve köy yollarının
etraflarının ağaçlandırılarak,
arıcılığa vejetasyon mevsiminde büyük zarar veren don ve
kırağı gibi olumsuz tabiat olaylarının etkisini aza
indirecek olmasından dolayı yol kenarlarına boylu fidan
dikilmesi yapılacak mı?
631.-Tekirdağ
Milletvekili Emre Köprülünün, Çokal Barajının yapımı
aşamasında zarar gören çiftçilerin mağduriyetlerinin
giderilmesine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü
soru önergesi (6/1158)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması
konusunda gereğini arz ederim.
Emre Köprülü
Tekirdağ
Tekirdağ sınırları
içindeki Çokal Barajı'nın yapımı aşamasında
Şarköy ilçesi ile Malkara ilçesinin köylerindeki kamulaştırmalar
sonucunda çiftçilerimiz taşınmazlarından ve tarlalarından
olmuştur. Baraj havzasındaki Şarköy'ün Sofuköy, Yayaağaç,
Yeniköy ve Gölcük köyleri ile Malkara'nın Emirali, Ballı, Esendik,
Çimendere, Çınarlıdere köyleri de sulama hizmetinden
yararlandırılmalıdır.
1) Çokal Barajı'ndan Tekirdağ'ın özellikle
sulama faaliyetini de kapsar bir biçimde daha fazla yararlanabilmesi için ve
gelirinden olan çiftçilerimizin sulamadan yararlandırılarak
kaybettiği tarım alanları yerine sulama ile artacak dönüm
başına verim ile.desteklenmesi için çalışmanız olacak
mı ?
641.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçerin, Bakanlıkta görevli orman mühendisi
sayısına ve orman mühendislerinin atanmalarına ilişkin
Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi (6/1168)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su
İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılması hususunu saygılarımla
arz ederim. 10.02.2012
Dr. Celal Dinçer
İstanbul
10.07.2010 tarihinde yapılan KPSS sınavına
yaklaşık 3 bin orman mühendisi girmiştir. Aradan geçen süre
zarfında birkaç kişi dışında orman mühendisi
ataması yapılmamıştır. Oysa, 2006 ve 2008
yıllarında KPSS sınavına giren ve ataması yapılan
orman mühendislerinin sayısı sözleşmeli kadrolarla birlikte bine
yakındır.
Bu nedenle;
1) Şu anda Bakanlığınız bünyesinde
görevli bulunan orman mühendisi sayısı yeterli midir?
2) 10.07.2010 tarihinden sonra kuruma alınan orman
mühendisi var mıdır? Varsa sayısı kaçtır?
3) Orman mühendisi kadrosu için Maliye
Bakanlığına başvuru yapılmış
mıdır?
4) 10.07.2010 tarihinde sınava giren orman
mühendislerinin ataması yapılacak mıdır?
649.- Antalya Milletvekili
Arif Bulutun, Kemer-Ulupınar köyünde bulunan deniz
kaplumbağalarının üreme alanlarının korunmasına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1176)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Aşağıdaki sorumun Orman
ve Su İşleri Bakanı Sn. Veysel Eroğlu tarafından sözlü
olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 15.02.2012
Op. Dr. Arif Bulut
Antalya
Antalya Kemer ilçesi, Ulupınar köyü, Çıralı
1. derece sit alanı ve Güney Antalya Turizm alanı kapsamında
olup orman mülkiyetinde bulunan 397 parsel numaralı taşınmaz
Orman Spor Kulübüne tahsis edilmiştir. Bu bölge, doğal
yapısı ve yerel halkın zarar vermeden iki defa dünyanın en
iyi plajı seçilmiştir. Bu alan, nesli tükenmekte olan deniz
kaplumbağaları üreme alanıdır.
Bu bilgiler neticesinde;
Doğası, yeşili ve nesli tükenmekte olan deniz
kaplumbağalarının üreme alanı olan bu bölgeye
tesisleşme yapıldığında, üreme alanında herhangi
bir tahribata yol açıp açmayacağının
araştırılması yapıldı mı? Yapıldı
ise bu araştırmalardan elde ettiğiniz sonuçlar nelerdir?
650.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Tufanbeyli Termik Santralinin çevreye vereceği zarara
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1177)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 12.02.2012
Ali
Halaman
Adana
1) Tufanbeyli'de kurulacak termik
santralinin yakınındaki yaban hayatı geliştirme
sahasında kaç ton patlayıcı madde kullanılarak yol
çalışması yapılacak?
2) Bu çalışmalardan söz
konusu alandaki hayvanlar ve doğa nasıl etkilenecek? Tonlarca
patlayıcı kullanılarak yol çalışması
yapılmasına kim izin verdi?
3) Bu termik santralin faaliyete
geçmesiyle saatte yüzlerce ton kömür yakılacak. Bu yanmalardan dolayı
bir gün içerisinde ortaya çıkacak olan binlerce ton kül ne olacak?
4) Bakanlık olarak bu çalışmalardan
haberdar mısınız?
670.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Tufanbeyli Termik Santralinde kullanılacak suya
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1199)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların Orman ve Su
İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu tarafından
sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz
ederim. 14.02.2012
Ali
Halaman
Adana
1) Tufanbeyli'deki termik santralde
soğutma amacı ile kullanılacak su nereden elde edilecek?
2) Termik santralin yakınından
geçen ve Çatalan Barajının ana kaynaklarından birisini
oluşturan Göksu Nehri tehdit altında mı?
3) Termik santrali soğutma
amacıyla sisteme giren suya hangi ağır metaller
karışacak ve insan hayatını büyük ölçüde tehdit eden bu
ağır metallerle kirlenen su nereye dökülecek?
4) Bakanlık olarak bu
çalışmalardan haberdar mısınız?
671.- Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Adana ve ilçelerindeki HESlerin meydana getirdiği toprak
kaymalarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1200)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 15.02.2012
Ali
Halaman
Adana
1) Adana ve ilçelerinde
yapımı devam eden HES'lerden meydana gelen toprak kaymaları ve
bu toprak kaymalarından zarar gören ormanlarımızın yok
olduğunu biliyor musunuz?
2) Bu
toprak kaymalarına nasıl bir önlem alacaksınız? Yok olan
ormanların yerine fidan dikmeyi düşünüyor musunuz?
3) Bakanlığınızın
bu konuda ne gibi çalışmaları olacak?
672 - Adana Milletvekili Ali
Halamanın, Tufanbeyli Termik Santralinin çevreye vereceği zarara
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1201)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki soruların
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu
tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını
saygılarımla arz ederim. 14.02.2012
Ali
Halaman
Adana
1) Tufanbeyli'deki termik santralden
bir günde atık olarak dışarı çıkan binlerce ton kül ve
yüz binlerce metreküp ağır metallerle kirlenen su Hançer Deresi'ndeki
yaban hayatı geliştirme sahasında yaşayan hayvanları
ne oranda etkileyecek?
2) Bu
durumda UNESCO böyle bir doğa kirliliğine nasıl göz yumacak?
3) Termik santrali soğutma
amacıyla sisteme giren suya hangi ağır metaller
karışacak ve insan hayatını büyük ölçüde tehdit eden bu
ağır metallerle kirlenen su nereye dökülecek?
4) Bakanlık olarak bu
çalışmalardan haberdar mısınız?
718.-Kastamonu Milletvekili Emin
Çınarın, Kırık ve Oyrak Barajı Projelerine
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1250)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın
Veysel Eroğlu tarafından sözlü olarak
cevaplandırılmasını arz ederim.
Emin
Çınar
Kastamonu
1) Kastamonu-Ankara
yolu 20nci KMsinde Karasu Çayı üzerine yapılması
düşünülen Kırık Barajı projesinin yapımı ne zaman
başlatılacaktır?
2) Yine Kastamonu-Devrekâni yolu
üzerinde Oyrak mevkisinde Gökırmak Çayı ve kollarına
yapılması düşünülen Oyrak Barajı projesi ne
aşamadadır? Projenin ne zaman bitirilmesi düşünülmektedir?
794.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, otomatik meteoroloji gözlem istasyonu kurulmasına
ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından sözlü soru önergesi
(6/1335)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş ilimizde meteoroloji
ölçüm istasyonu yerleşim alanı içinde kaldığından
ölçümler sağlıklı olarak yapılamamaktadır.
Bu bilgiler
ışığında;
1) Şehrin batı bölgesinde
otomatik meteoroloji gözlem istasyonu kurulması konusunda bir
çalışmanız var mıdır? Bu konuda çalışma
yapacak mısınız?
795.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Merkezdeki su sorununa ve bu konudaki
çalışmalara ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanından
sözlü soru önergesi (6/1336)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Aşağıdaki
sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel
Eroğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını arz
ederim.
Saygılarımla.
Mesut
Dedeoğlu
Kahramanmaraş
İçme suyu konusunda en büyük
problemi merkez ilçemiz yaşamaktadır. Merkez ilçemizde 26 üniteyi
yeterli ve şebekeli içme suyuna kavuşturacak Sarıgüzel Grup
İçme Suyu Projesi, kaynak yetersizliğinden dolayı
uygulanamamaktadır.
Bu bilgiler
ışığında;
1) Merkez ilçemizin içme suyu
konusundaki problemini ne zaman çözmeyi düşünüyorsunuz? Proje için gerekli
olan 4.000.000 TL kaynağı göndermeyi planlıyor musunuz?
2) Ayrıca ilimiz genelinde
problemli ünitelerin yeterli ve şebekeli suya kavuşturulması
için 10.000.000 TL kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda bir
çalışmanız olacak mı?
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sözlü soruları cevaplandırmak
üzere Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın Başkanım,
değerli milletvekilleri; sözlü soruları cevaplandırmak üzere söz
almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Efendim, öncelikle, Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğüt tarafından sorulan (6/37) esas
numaralı sözlü soru önergesinin cevabı: Kars ili Cumhuriyet
Meydanındaki Atatürk heykelinin bakım ve onarım projesi 2013 Yılı
Yatırım Programına alınmış olup yıl
içerisinde bakım ve onarımı tamamlanacaktır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/108) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
1973 yılında inşaatı tamamlanarak işletmeye
açılmış olan Kars Alabalık Sulama Tesisi ile
İstanbul Milletvekili Sayın
İhsan Özkesin (6/203) esas numaralı soru önergesine cevabım:
Düzce ile Cumayeri ilçesine bağlı Hamascık, Dokuzdeğirmen,
Iğdır, Harmankaya, Esentepe, Büyükmelen ve Yeşiltepe köyleriyle
Akçakoca ilçesine bağlı Esmahanım, Dilaver ve Davutağa
köyleri mutlak koruma bandı içerisinde kalmaktadır. Barajın
maksimum su kotu, Büyükmelenin,
İstanbul Milletvekili İhsan
Özkesin (6/204 esas) numaralı soru önergesine cevabım: Büyükmelen
Projesi, Melen Barajı göl alanında, yaklaşık
Melen Barajı proje yapım
işinde sismik parametreler dikkatle incelenmiş ve bu parametreler
kullanılmak suretiyle, baraj gövdesinde tekrarlanma devri 2475 yıl
olan muhtemel maksimum deprem ivmesine göre yıkılmayacak şekilde
projelendirilmesi yapılmıştır.
Gene, 2/B kapsamında, Maliye
hazinesi taşınmazları üzerindeki fındık, bina gibi
mütemmim cüzlerin muhdesat bedeli hak sahiplerine ödenecektir. Bunun için,
DSİ Genel Müdürlüğümüz tarafından öncelikle, zilyetlik
tutanakları tutulup, Hazine ve Orman Müdürlüğü taraf gösterilerek
dava açılacaktır. Yerin, Hazineye; üzerindeki fındık, bina
gibi mütemmim cüzlerin şahıslara ait olduğuna dair mahkeme
tarafından verilecek karara göre hak sahiplerine ödeme yapılacaktır.
Yerin mülkiyeti Maliye hazinesine ait olduğundan dolayı yer bedeli
ödenmeyecektir ama muhdesatların bedeli ödenecektir.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın 6/236 esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
HESlerin fizibilite çalışmalarında, bu projelerin inşaat
ve işletme safhalarında herhangi bir yerleşim yerini veya tabii
hayatı olumsuz etkilemeyecek şekilde planlanması, teknik olarak
bunun mümkün olmaması durumunda ise yerleşimlerin ve tabii
hayatın en az etkilenecek şekilde planlanması esas
alınmış olup HESler sebebiyle tarımla uğraşan
vatandaşlar açısından herhangi bir olumsuz durum asla söz konusu
değildir.
HES projelerinde üretilen elektrik
enerjisi yalnızca HESin bulunduğu bölgede yaşayan yöre
halkı için değil, bütün ülkenin elektrik ihtiyacının
karşılanması içindir. HES projelerinin sayısının
artması ile elektrik üretim maliyetleri düşecek ve buna paralel
olarak elektrik fiyatları da azalacaktır.
Hiçbir HES projesinde dere
yatağındaki suyun tamamının iletim tünellerine
alınması söz konusu değildir. Canlı hayatının
devamı için gereken su, dere yatağında
bırakılmaktadır. HES projelerinin kurulması ile su
yataklarında yaşayan canlılar ile yaban hayatı
açısından olumsuz bir durum söz konusu olmayacaktır.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/241) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
Son beş yılda Adana ilinde gerçekleşen orman yangını
istatistikleri esas alındığında, önceki yıllara
nazaran, sayı ve yanan alan miktarı yönüyle herhangi bir
artış söz konusu olmadığı gibi, azalma
gerçekleşmiştir. Adana Orman Bölge Müdürlüğümüz bünyesinde
oluşturulan yangın ilk müdahale ekiplerince görevlendirilen personel
sayısı yaklaşık 1.500 olup ekipler her yıl artan
miktarlarda araç gereç ve makine ekipman ile donatılmaktadır. Yöre
halkının can ve mal güvenliği öncelikli olarak orman yangınlarına
müdahale edilmekte ve her yıl yenilenen yangın eylem planlarında
belirtilen tedbirler teşkilatımızca alınmaktadır.
Antalya Milletvekili Sayın Arif
Bulutun (6/295) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım: Özel
ağaçlandırma izni, 6831 sayılı Orman Kanununun 57nci
maddesi ve Ağaçlandırma Yönetmeliği hükümleri kapsamında
verilmiş olup mevcut hâliyle
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/320) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
Köprü, menfez ve sanat yapıları için meri mevzuat hükümleri
uyarınca bakanlığın görüşü alınması gerekmekte
olup görüşümüze başvurmadan gerçekleştirilen söz konusu
yapılardan faaliyet sahipleri sorumludur. Bugüne kadar köprü ve menfez
yapıları hakkında herhangi bir meseleyle
karşılaşılmamış olup vatandaşlardan da
Adanayla ilgili bakanlığıma herhangi bir şikâyet dilekçesi
intikal etmemiştir.
Tokat Milletvekili Sayın
Reşat Doğrunun (6/324) esas numaralı sözlü soru önergesine
cevabım: Gençleştirme çalışmalarında özel firmalara
iş verilmemiştir, Tokat Orman İşletme Müdürlüğü
tarafından Tokat ilinde 2011 ve 2012 yıllarında
Kütahya Milletvekili Sayın Alim
Işıkın (6/343) numaralı sözlü soru önergesine
cevabım:Anılan köyler arasında 135, 159, 160 numaralı
bölmelerdeki üretim işleri Yemişli beldesi ve Yemişli
Tarımsal Kalkınma Kooperatifince 2005 yılında
yapılmıştır. Ayrıca, 135, 159 ve 160 numaralı
bölmelerde 2012 yılı içerinde yapılması gereken üretim
işlerinin tevziatı Yemişli Tarımsal Kalkınma
Kooperatifince yapılmıştır.
168, 169, 170 ve 172 numaralı
bölmelerdeki üretim işleri 2005 yılında Eğirler ve
Yemişli tarımsal kalkınma kooperatifleri arasında nüfus
sayısı ve iş yerine olan mesafelerine göre tevzi edilerek üretim
işi gerçekleştirilmiştir.
163, 164, 165 ve 167 numaralı
bölmelerdeki üretim işlerinin, her iki yerleşim yerinin kendi
müşterek sınırları içerisinde olduğunu iddia etmeleri
sebebiyle son yirmi yılda yapılamamıştır. 163, 164, 165
ve 167 numaralı bölmelerin Yemişli beldesi ve Eğirler köyünün
kendi mülki hudutları içerisinde kaldıklarını iddia
etmeleri ve mevcut sınırları kabul etmemeleri sebebiyle
anlaşmazlık yaşanmaktadır.
Orman Genel Müdürlüğünce intikal
eden müracaatlar mahallinde incelenmiş ve bu çerçevede 28/4/2011 tarihinde
Kütahya Orman Bölge Müdürü Yardımcısı, İşletme ve
Pazarlama Şube Müdürü, Simav Orman İşletme Müdürü ve
İşletme Şefinden oluşan komisyonla birlikte Yemişli
Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve
Yardımcısı, Eğirler Köyü Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi Başkanı ve Yardımcısıyla birlikte araziye
gidilerek arazide ihtilaflı bölmeler gezilmiş ve ihtilafa konu
bölmelerdeki üretim işinin kooperatifler tarafından mutabakata
varıldığı takdirde çözülebileceği, çözümsüz
kalması durumunda 6831 sayılı Orman Kanununun 40ıncı
maddesi ve Asli Orman Ürünlerinin Üretim İşlerine Ait 288
sayılı Tebliğin ihtilaflı yerlerdeki üretim işlerinin
dağıtılmasıyla ilgili bendine göre 163, 164, 165 ve 167
no.lu bölmelerdeki üretimin tevziatının yapılacağı
belirtilmiştir. Bu 4 bölmedeki toplam
6831 sayılı Orman Kanununun
40ıncı maddesi, Orman Emvalinin İstihsaline Ait Yönetmelik ve
288 sayılı Tebliğ gereği, üretim işi,
öncelikle
iş yerinde veya civarındaki orman köylülerini kalkındırma
kooperatiflerine ve iş yerindeki köylülere veya iş yeri
civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere, iş
yerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak gördürülür.
denilmektedir. Bu kapsamda, söz konusu bölmelerden 135, 159 ve 160 no.lu
bölmelerdeki üretim işleri, Yemişli belde sınır dâhilinde
kalmasından dolayı Yemişli Tarımsal Kalkınma
Kooperatifine verilmiştir.
Anılan kesim işlerindeki
anlaşmazlıklar, Orman Kanununun 40ıncı maddesi ve 288
sayılı Tebliğin ihtilaflı yerlerdeki üretim işinin
tevziatı hakkındaki hükümlerine göre uygun olarak yapılan
tevziatı, Eğirler köyü ve Yemişli beldesi sakinleri kabul
ettikleri takdirde üretim işi yapılabilecektir. Kabul edilmediği
takdirde, bu bölmelerdeki üretim işi dikili satış olarak
gerçekleştirilecektir.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/354) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
Kozan Orman İşletme Müdürlüğünde, bugüne kadar çıkan orman
yangınları değerlendirildiğinde, son yıllarda herhangi
bir artış olmadığı gibi azalma olduğu
görülecektir.
Adana Orman Bölge Müdürlüğümüz
bünyesinde oluşturulan yangın ilk müdahale ekiplerinde
görevlendirilen personel sayısı, yaklaşık olarak 1.500dür.
Ekipler, her yıl artan miktarda araç gereç, makine ekipman ile
donatılmaktadır.
İstanbul Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun (6/370) esas numaralı sözlü soru önergesine
cevabım: 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun
Büyükşehir Belediyesinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları
başlıklı üçüncü bölümünde, Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe
belediyelerinin görev ve
sorumlulukları alt başlığı altında yer alan
7nci maddede büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve
sorumlulukları sıralanmış ve (r) bendinde Su ve
kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer
tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını
yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.;
(u) bendinde ise İl düzeyinde yapılan plânlara uygun olarak,
doğal afetlerle ilgili plânlamaları ve diğer
hazırlıkları büyükşehir ölçeğinde yapmak
diyerek
büyükşehir sınırları içerisindeki taşkından
koruyucu tesislere ilişkin yükümlülüğü büyükşehir belediyelerine
vermiştir.
Ancak, 9/9/2009 tarihinde meydana gelen
taşkın felaketi sonrasında ilgili kurumların
katılımıyla gerçekleştirilen toplantılardan 6/10/2009
tarihinde DSİ Genel Müdürlüğümüz, İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi -İSKİ- ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi
yetkililerinin AKOMda yaptıkları toplantı neticesinde
alınan karar gereği, Eşkinoz Deresinin ıslahı, temizliği
ve işletilmesinden İSKİ Genel Müdürlüğü sorumlu
tutulmuştur. Eşkinoz Deresinin insan
sağlığını tehdit edecek boyutta kirlilik
taşıdığı ve gerekli tedbirlerin alınması
hususu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 2560
sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİnin, 2872
sayılı Çevre Kanununa göre İstanbul Valiliği Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğünün görev, yetki, sorumluluğunda
olup Bakanlığımızın görevi dışında kalmaktadır; ancak, konu
tarafımdan takip edilmektedir. Bu konuda, gerek kanalizasyon gerekse
atık su arıtma çalışmaları İSKİ
tarafından gerçekleştirilmektedir.
İstanbul Milletvekili Sayın
Süleyman Çelebinin aynı mahiyette sorusu vardı. Buna cevap
verdiğim için aynen aynı cevabı tekrar ediyorum.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/497) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Kars ili Ani şehrinde uygun alanların tespiti ve etüt
çalışmalarına başlanmış olup söz konusu alanın
büyük bir kısmının tarihî ve antik sit alanı içerisinde
olması sebebiyle, ağaçlandırma çalışması
yapılabilmesi için ilgili kurumlardan izin almak üzere gerekli
girişimlerde bulunulmuştur. Kars merkezi ile Ani şehri
arasındaki 30 kilometrelik bölünmüş kara yolu güzergâhında
ağaçlandırma çalışmaları 2012 yılı sonunda
tamamlanmıştır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/499) numaralı sözlü soru önergesine cevabım: Bahse
konu yer, dere değil, Okçu su arkıdır. Okçu arkı su
kaynağını DSİ Genel Müdürlüğümüz tarafından
ıslah edilen Ortaçay Deresinden almaktadır. Taşkın
dönemler hariç, genellikle kontrollü olarak arka alınan su, Göle ilçe
merkezinin kanalizasyon atıklarının tahliyesi maksadıyla
kullanılmakta olup yöredeki halkın sağlığı
açısından risk taşımaktadır. Bu konuda gerekli
girişimler yapılmış, Göle Belediyesi tarafından
ıslah edilmesi gerektiği belediyeye bildirilmiştir. Arka
alınacak suyun kontrolünün yapılabilmesi için de kapaklı priz
yapılması hususu tavsiye edilmiştir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/511) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım: Son
beş yılda, 2008-2012 yılları arasında ülkemizde
meydana gelen yangınlarda toplam
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/520) esas numaralı soru önergesine
cevabım: İnşaatı devam eden Adatepe Barajının
herhangi bir ödenek sorunu bulunmamakta olup gövde ve dolu savağı
tamamlanmıştır. Dipsavak ve rölekasyon yollarında
çalışmalar devam etmektedir. Baraj inşaatının bu
yıl içinde tamamlanması ve su tutulması talimatı
tarafımdan verilmiştir, takip edilmektedir.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/523) numaralı sözlü soru önergesine
cevabım: Kahramanmaraşta DSİ Genel Müdürlüğümüzce
yapımı devam eden Kılavuzlu Sulaması 1inci kısım
inşaatının ikmal tarihi 14/12/2013 olmasına rağmen,
inşallah, bu mayıs ayı sonunda bitirilmesi için
çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Ödenek problemi
yoktur. Kılavuzlu Sulaması 1. kısım
inşaatının ihale muhtevasındaki ana kanal uzunluğu
yaklaşık olarak 38 kilometredir. Şu ana kadar işin fiziki gerçekleşmesi yüzde
80dir, kalanı da mayıs ayı sonuna kadar bitirilecektir.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/524) esas numaralı sözlü soru
önergesine cevabım: Adıyaman Göksu Araban Projesi 1.
aşamasındaki ana depolama sistemi olarak Göksu Çayı ana kolu
üzerinde yapımı planlanan Çetintepe Barajının kati projesi
tamamlanmıştır. Bu, gerçekten çok önemli bir proje. 25/12/2012
tarihinde, ihaleyle alakalı teklifler alınmış olup, ihale
süreci devam ediyor, projenin planlama raporu baraj ve tesislerin
inşaatının altı yıl içinde tamamlanması
öngörülmektedir. O bölgenin en büyük barajıdır.
GAP projeleri kapsamında bulunan
Adıyaman Göksu Araban Projesi 1. aşama kapsamında
yapılması planlanan Çetintepe Barajı ile yörede
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/525) esas numaralı sözlü soru
önergesine cevabım: Kalealtı 1. Merhale Projesi 2011
yılında tamamlanarak Kahramanmaraş ili Elbistan ilçesinin
güneyindeki Afşin Ovasındaki 7.734 hektarlık alanın
sulanması sağlanmıştır.
Orta Ceyhan Kartalkaya 2. Merhale
Projesiyle önceki yıllarda Aksu Çayı üzerinde inşa edilen ve
işletmede olan Kartalkaya Barajından Narlı ve Kahramaraş
ovalarında sulanan alanın dışındaki 10.983
hektarlık alanın sulanması hedef alınmıştır.
Pazarcık ve
Şireşanlı pompaj sulaması ikmali ile
Ayvalı Projesiyle
Orta Ceyhan Menzelet II. Merhale
projesiyle Kahramanmaraş ilinde Ceyhan Nehri üzerinde inşa edilmekte
olan Kılavuzlu Barajına depolanacak 74 milyon metreküp su ile elde
ettiği 4 bin megavat kurulu güçteki santralde yılda ortalama
sulamanın tam gelişimi hâlinde 144 milyon kilovat saat, sulamadan önce
ise 248 milyon kilovat saat enerji üretilmesi ve Kahramanmaraş, Gaziantep,
Hatay illerinde toplam 95.750 hektarlık alan sulanması hedef
alınmıştır. Projenin, Kahramanmaraş ilindeki 27.095
hektarlık kısmının 9.368 hektarlık bölümü olan
Kılavuzlu Sulaması 1inci kısım 1998 yılında
ihale edilmiş ve yüzde 34 fiziki gerçekleşme sağlanmış
olup sözleşmesine göre 4/12/2013 tarihinde bitirilmesi
planlanmıştır ancak talimatımla bu, Mayıs ayı
sonuna çekilmiştir.
Ayvalı projesinin 2014 Orta Ceyhan
Kartalkaya II. Merhale projesinin 2016, Orta Ceyhan Menzelet II. Merhale
projesinin de 2018 yılında tamamlanması
planlanmıştır.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/577) esas numaralı sözlü soru önergesine cevabım:
Çukurova, ülkemizin ve dünyanın, tarımsal üretim potansiyeli
bakımından en önemli ovalarındandır. Söz konusu ovanın
sulanması çalışmalarına geçmiş yıllarda
başlanmış olup 1956 yılında Seyhan
Barajının işletmeye alınmasından sonra ASO yani
Aşağı Seyhan Ovasında 1, 2, 3üncü kısım
sulamaları kapsamında 133.431 hektarlık saha sulamaya
açılmıştır. Ovanın güneyinde, denize yakın
kısımlarda tuzluluk ve drenaj problemleri daha fazla olan
Aşağı Seyhan Ovası IV. merhale sulaması ise 38.015
hektar olup söz konusu sahada inşaat faaliyetleri 1995 ve 1996
yılında 7YP1, 8YP1, 5TP1, 8YP2, 7YP2 olarak dört kısımda
ihalesi yapılmıştır. 1995-2003 yılları
arasına kadar projelerin fiziki gerçekleşmesi yüzde 18 idi, 2003 ile
2011 yılları arasında 15.185 hektar alan sulamaya
açılmış olup ana kanal bazında inşaatları
tamamlanmıştır. 8YP2 sulama sahası 12/12/2012 tarihinde
hizmete alınmıştır. İnşaatı devam eden 7YP2
sulama sahası II. kısım işi 2013 yılında
tamamlanacaktır. 7YP1 sulama sahası II. kısım sulama
şebekesi inşaatı ihalesi 12 Ocak 2012de yapılmış
olup 2014 yılında tamamlanacaktır. 8YP1 sulama sahası II.
kısım sulama şebekesi inşaatı ihalesi 20 Ocak 2012
tarihinde gerçekleştirmiştir. Aşağı Seyhan Ovası
projeleri 2014 yılında tamamlanarak geriye kalan 22.830 hektar alan
da sulamaya açılacaktır. Proje tamamlandığında çiftçilerin
yıllık net geliri 180 milyon TL olacaktır, yıllık
gelir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/603) esas numaralı sözlü sorusu önergesine cevabım:
Ardahan ve Kars ili sınırları içerisinde bulunan
Çıldır Gölüne devamlı kaynak sağlayan dereler, Gülyüzü
köyündeki Büyükçay ile Gölebakan ve Doğruyol köylerinden gelen yan
derelerdir. Bu derelerin yanı sıra Çıldır Projesinin I.
kısmı için su kaynağı olan Çıldır Gölüne su
takviyesi maksadıyla doğu, batı, kuzey ve kuzeybatı
derivasyonları tamamlanmıştır. Kuzey derivasyon tüneliyle
ilkbahar aylarında gelen fazla sular Çıldır Gölüne
alınmaktadır. Bu alım sırasında yamaçlardan gelen
rüsubatı önlemek için beton sekiler gibi çeşitli sanat yapıları
yapılmıştır. Ancak söz konusu derivasyonların
Çıldır Gölünün de içinde bulunduğu Kura-Aras Havzası
içinde kalması sebebiyle, göle farklı bir balık türünün
bırakılması söz konusu değildir. Balık türleri
açısından zaten oldukça zengin olan Çıldır Gölünün de
içinde yer aldığı Kura-Aras Havzası balık faunası
için 1975 yılında hazırlanan raporda 18 farklı balık
türü tespit edilmiştir. Bununla beraber Çıldır Gölündeki su
ürünleri faaliyetlerinin yönetimi ve geliştirilmesi Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığının
sorumluluğundadır. Ayrıca,
Diğer taraftan, akarsular
tarafından taşınan çamurun yani sedimentin ortaya
çıkardığı sorunlar yalnız Çıldır Gölü için
değil, bütün göl, gölet ve baraj göllerimiz için geçerlidir. Bu konuda
gerekli çalışmalar, başta Bakanlığımız olmak
üzere, çeşitli kurumlar tarafından sürdürülmektedir.
Ardahan Gıda, Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından Haziran ve Eylül
2007 tarihlerinde yapılan ölçümlere göre de Çıldır Gölünde
çözünmüş oksijen bakımından herhangi bir problem
görülmemektedir.
Ankara Milletvekili Sayın Zühal
Topcunun (6/634) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Bakanlığımızın merkez teşkilatında 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak
çalıştırdığı personel sayısı
2.836dır. Çalışması gereken özürlü personel
sayısı 85 olmakla beraber, Bakanlığımızda
çalışan özürlü personel sayısı 88dir.
Dolayısıyla, özürlü personel açığı
bulunmamaktadır. Bakanlığımız bağlı
kuruluşlarından Orman Genel Müdürlüğünde 657 sayılı
Kanuna göre çalışan personel sayısı 18.177, çalıştırılması
gereken özürlü personel sayısı 545, çalışan özürlü personel
sayısı 455tir. Kontenjan açığı için 2013
yılında yani bu yıl atama yapılması
planlanmaktadır. Meteoroloji Genel Müdürlüğünde özürlü kontenjan
açığı için gene 2013 yılında atama yapılması
planlanıyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün
çalışan toplam personel sayısı -memur olarak- 7.524,
çalışması gereken özürlü personel sayısı 226,
çalışan özürlü personel sayısı 173tür. Yeterli boş
kadro olmadığı için, 53 tane özürlü personel
açığının giderilmesi için Devlet Personel
Başkanlığından atama müsaadesi istenilmemiştir. 2013
yılında ihdas ve iptal ile boş kadro temin edildiğinde
atamalar yapılacaktır.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/671) esas numaralı sözlü soru
önergesine cevabım: Kahramanmaraş Adatepe Karakuz sulama planlama
revizyonu mühendislik hizmetleri 7/10/2008 tarihinde ihale edilmiş olup 24
Şubat 2012 tarihinde planlama revizyon çalışmaları
tamamlanmıştır. Karakuz Barajından Afşin-Elbistan
Termik Santrali İ ünitesine 1,5 metreküp/saniye soğutma ve katma suyu
verilmesine ilişkin tarafların yükümlülüklerini belirleyen protokol,
Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü ile DSİ Genel
Müdürlüğümüz arasında 2007 yılında
imzalanmıştır. Bu protokol ile Karakuz Barajının
proje yapım işinin RİF yani redevans ihalesini alan firma
tarafından yapılması karara bağlanmıştır.
Ancak aradan geçen dört yıllık süre içerisinde Elektrik Üretim Anonim
Şirketi Genel Müdürlüğünce Karakuz Barajının
yapımıyla alakalı olarak herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Karakuz Barajının yapımıyla alakalı olarak Elektrik
Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğüne görüş sorulmuştur.
Karakuz Barajının Bakanlığım tarafından
yapılmasına karar verilmesi durumunda 2012 yılında sulama
projesinin yapımına ilaveten Karakuz Barajı proje
yapımı ihalesi 20/9/2012 tarihinde yapılmıştır.
Projelerin tamamlanmasını müteakip yapım yani inşaat
ihalesi safhasına geçilecektir.
Karakuz Barajının proje yapımı ile Karakuz
sulamasının proje yapımı işlerinin 6/11/2012 tarihinde
ihalesi yapılmıştır. Karakuz Barajı ve bağlı
üniteleri ile toplam
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/768) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Etüt çalışmaları 2012 yılında tamamlanmış
olup, Kıyı Kanunu hükümleri gereğince arazi tahsisi yapılamadığından,
Çıldırda, Çıldır Gölü ve Aktaş Gölünün
etrafında ağaçlandırma çalışmaları
yapılamıyor. Göle bakan yamaçlar ise mera olarak tescil görmüş
olup Mera Kanunu gereğince tahsis gayesi değişikliği talep
edildi ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca
uygun görülmedi yani etrafı mera olduğu için ağaçlandırma
yapamadık.
Kütahya Milletvekili Sayın Alim
Işıkın (6/809) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Simav Belediye Başkanlığı, 04/7/2011 tarihli
ve 1938 sayılı yazısında, 19/5/2011 tarihinde meydana gelen
deprem felaketi neticesinde ağır hasar raporu verilen binalar yerine
Muradınlar Mahallesinde yapılan ve yapılacak olan
konutların su ihtiyacını temin için DSİ Eskişehir
Bölge Müdürlüğünce Muradınlar Mahallesi Balaban Çayı
kenarına sondaj kuyusu açtırıldığını ve
ihtiyaca yetecek kadar su bulunduğunu belirterek, bölgedeki 600
metreküplük su deposuna isale hattı döşenmesini ve depodan mevcut
şebeke hattına bağlantı yapılmasını talep
etmiştir. Simav Belediye Başkanlığı ayrıca
diğer bir yazısında ise, depremde zarar gören, eskimiş ve
ekonomik ömrünü dolduran, projesi İller Bankası Eskişehir Bölge
Müdürlüğünce yapılmakta olan su şebekesinin yeniden
yapılması için tahmini olarak 100 milyon TLye ihtiyaç olduğunu
belirtmiştir. 12/12/2011 tarihli ve 468687 sayılı cevabi yazımız
ile belediyeye kurumumuzca yani DSİden maddi destek
sağlanmasının mümkün olamadığı ancak içme suyu
yatırımlarının 1053 sayılı Belediye Teşkilâtı Olan
Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini
Hakkında Kanununa göre yapılabileceği, bu durumda
yatırımların otuz yılda geri ödenmesinin temini
maksadıyla bir protokolün imzalanacağı, Kalkınma
Bakanlığı yatırım programında teklif edilen
işin proje ve inşaat süresinin en az üç dört yıl süreceği
belirtilerek belediyenin görüşü istenmiş, ancak bugüne kadar
belediyeden bir cevap gelmemiştir. Yani özetle, 1053 sayılı
Kanun çerçevesinde belediye talep ederse biz bu tesisleri yapmaya
hazırız.
Tokat Milletvekili Sayın
Reşat Doğrunun (6/881) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Tokat il merkezi ile Pazar ilçe merkezi
çıkışı arasında, 22 kilometrelik bölümde,
kuruluşumuzca, 2008-2012 yılları arasında, toplu makineli
çalışma programı dâhilinde, Yeşilırmak Nehrinde
ıslah çalışması yapılmıştır.
Yapılan seddelerin taş tahkimat işleri yüzde 80 oranında
bitirilmiş olup çalışmalar devam ediyor. Hatta, ben en son
Tokata gittiğimde çalışmaların
hızlandırılması talimatını verdim. Hatta, hemen
setlerin yanında da yeni servis yollarının yapılması
talimatını verdik, gerçekten çok güzel oluyor.
Tokat-Pazar ilçe merkezi
çıkışı ile Turhal ilçe merkezi arasındaki 18
kilometrelik bölümde Yeşilırmakta proje çalışmaları
devam etmekte olup taşkına maruz bölümlerde
Bakanlığımızca makineli dere ıslahı
yatağı düzenleme çalışmaları
yapılmıştır.
Turhal ilçe merkezinden
çıkışına kadar olan bölümde 2010-2012 yıllarında
toplu makineli çalışma programı dâhilinde
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir
Durmazın (6/971) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: DSİ Genel Müdürlüğü Yatırım Programında
yer alan Musabeyli Barajı -yeni adıyla Sayın Cemil Çiçek
Barajı- sulama ve içme suyu maksatlı olup barajın
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir Durmazın
(6/972) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım: Yozgat Yerköy
İnandık Barajının su rasatlarına 1962
yılında başlanmıştır. Projenin ana done
raporları tamamlanmış ve 2011 yılı sonunda planlama
raporu tamamlanarak 3/2/2012 tarihinde onaylanmıştır. Barajda
toplanacak 31,1 milyon metreküp su ile Belkavak, Göçerli, Buruncuk,
Arifeoğlu ve Sekili kasabalarına ait toplam
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir Durmazın
(6/973) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Yozgatın Sorgun ilçesinin içme suyu ihtiyacını
karşılaması düşünülen Yenice Barajının planlama
ihalesi Başbakanımızın talimatıyla 5/12/2011 tarihinde
yapılmış ve 9/2/2012 tarihinde sözleşme
imzalanmıştır. Planlama işinin süresi 360 çalışma
günü olup, işin ikmal tarihi 3/2/2013tür. Planlama neticesine göre
projeye yön verilecektir.
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir Durmazın
(6/974) esas sayılı sözlü soru önergesine cevabım: Oğulcuk
Barajının kati proje çalışmaları devam etmekte olup,
2013 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Kesin
projesinin tamamlanmasını müteakip inşaat ihalesinin
Yatırım Programına teklif edilmesi ileriki yıllarda
gündeme gelecektir.
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir
Durmazın (6/975) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Cemil Çiçek yani Musabeyli Barajı
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakanım,
toparlar mısınız. Ne kadar süre
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Sayın Başkan, bir on dakika
verirseniz, lütfederseniz
BAŞKAN Peki efendim, buyurun.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, Cemil Çiçek (Musabeyli)
Barajı tamamlanarak 12/12/2012 tarihinde açılışı
gerçekleşmiştir.
Yozgat Milletvekili Sadir
Durmazın (6/976) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Hasbek Barajının kesin projesi 2003 yılında
tamamlanmış olup, 2013 Yılı Yatırım
Programında yer almamaktadır. Bütçe imkânları çerçevesinde
ileriki yıllarda yatırım programına alınması
hedeflenmektedir. Çünkü Yozgata pek çok yatırım yapıyoruz,
onlar bittikten sonra bunu da devreye alacağız.
SADİR DURMAZ (Yozgat) Ne
yaptığınıza bakacağız.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kütahya Milletvekili Sayın Prof. Dr.
Alim Işıkın (6/977) sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Bakanlığımız ana hizmet birimlerinde 486
orman mühendisi görev yapmakta olup, toplam personelin yüzde 17sini
teşkil etmektedir. Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde 4.598 orman
mühendisi görev yapmakta olup, toplam personelin yüzde 26sını
teşkil etmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde ise
33 orman mühendisi görev yapmaktadır.
Tabii, 2012 KPSS belgesine sahip orman
mühendisi sayısını bizim bilmemiz mümkün değil, onu ilgili
kuruma sormak lazım. 2010 yılı KPSS sonuçlarına göre
Bakanlığımız ana hizmet birimleri emrine 14, Orman Genel
Müdürlüğü emrine de 98 olmak üzere 122 orman mühendisinin ataması
yapılmıştır.
2013 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe
Kanununun 22nci maddesi gereğince Emekli olanların yüzde 50sini
geçmeyecek şekilde açıktan veya diğer kamu idare, kurum ve
kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapılabilir. hükmü
çerçevesinde kurumumuzca emeklilik ve diğer sebeplerle boşalan kadrolarımızın
yüzde 50sine KPSS sonuçlarına göre açıktan atama yapılması
planlanmaktadır ancak ilave olarak Maliye Bakanlığı ve
Devlet Personel Başkanlığından ek kontenjan istenmiş
olup, ek kontenjanın da verilmesi hâlinde 2013/1 KPSS
yerleştirmelerinde alımlar yapılacaktır.
Yozgat Milletvekili Sayın Sadir
Durmazın (6/978) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Bahçecik Barajı yapımı Bakanlığınızın
2012 Yatırım Programında var mıdır? diye soruyor.
Bahçecik Barajı, Çekerek Irmağına mansaplanan Göndelenözü
üzerinde ve Bahçecik köyünün
Adana Milletvekili Sayın Muharrem
Varlının (6/1004) esas sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Bilindiği üzere, DSİ Genel Müdürlüğünce inşa
edilerek işletmeye açılan sulama tesislerinin işletme bakım
sorumluluğu faydalananların kurdukları su kullanıcı
teşkilatlarına devredilmektedir ancak devredilen sulama tesislerinde
bakım onarım ya da yenileme çalışmaları ya devralan
teşkilatça yapılmakta ya da devralan kuruluşun maliyete
katılımı sağlanarak idaremizce yapılmaktadır. Bu
çerçevede sulama birlikleri esasen sorumlu ancak son yıllarda özellikle
Bakanlığımızca geliştirilen rehabilitasyon ve
iyileştirmeyle, Bak-Onar I ve Bak-Onar II projelerinden
faydalanılarak problemler çözülüyor.
Adana Milletvekili Sayın Muharrem
Varlının (6/1005) sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Sulama tesislerinin işletme, bakım, yönetim sorumluluğu
özellikle 6200 sayılı Kanunun 2/(k) maddesi gereğince sulama
birliklerine devrediliyor. Özellikle 6172 sayılı Sulama Birlikleri
Kanunu uygulamaya girmeden önce sulama birlikleri tarafından belirlenen
sulama suyu ücretleri tesislerin işletme ve bakım onarım
ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmadığı
için sulama tesislerine gereken bakım ve onarım
yapılamamış, ihmal edilen bakım onarım işleri,
tesislerin fonksiyonlarını yerine getirmemelerine sebep
olmuştur. Ayrıca, gelirleri yetersiz olan birlikler enerji giderleri
ile çalıştırdıkları personelin ücretlerini de ödeyemez
hâle gelmişlerdir. Bu yüzden, yeni çıkarılan kanunla, özellikle
ücret tarifesinin bu ihtiyaçları -işletme, bakım ve personel giderlerini-
karşılayacak şekilde hazırlanması hükmü getirilmiştir;
meselenin özü budur. Sulama ücretlerinin belirlenmesi ve uygulanması
işlemleri birlik meclisi tarafından alınan kararlar
doğrultusunda yerine getirilmektedir. Bu sebeple, çiftçilerin, sulama
birliklerine olan borçlarıyla alakalı taleplerini ilgili sulama
birliklerine yapması gerekmektedir.
Evet, Adana Milletvekili Sayın Muharrem
Varlının (6/1006) sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Çukurova bölgesinin de içinde bulunduğu DSİ 6. Bölge
Müdürlüğü, görev sahası içinde sulama birliklerine devredilemeyerek
idaremiz sorumluluğunda kalıp işletilen ortak tesis
özelliğindeki ana drenaj kanalları DSİ Genel Müdürlüğü
teknik kriterlerine göre üç ile beş yıl arasında temizlenmekte
olup, temizlenme ihtiyacı bulunan drenaj kanallarının
tamamı temizlenmektedir. 2011 yılı içerisinde
Aşağı Seyhan Ovasında
Adana Milletvekili Muharrem
Varlının (6/1007) esas sayılı soru önergesine
cevabım: Yedigöze Barajı özel sektör tarafından
tamamlanmıştır. Yedigöze Barajından sağlanan su ile
Kozan, İmamoğlu ve Ceyhan ilçelerine ait 53 köye ait 75 bin hektar
tarım arazisi sulanacak olup
Niğde Milletvekili Sayın
Doğan Şafakın (6/1033) sayılı sözlü soru önergesine
cevabım: Niğde İli Gölet ve Sulamaları Planlama Raporu ve
Proje Yapımı III. Kısım işi altında 20/11/2012
tarihinde ihalesi yapılmıştır. Su kaçaklarının
önlenmesi maksadıyla göl alanın jeomembranla kaplanması işi
2012 Yılı Yatırım Programına alınarak 6/11/2012
tarihinde ihalesi yapılmıştır. Niğde
Ulukışla Darboğaz Göleti ve derivasyon kanallarının
bir kısmı tamamlanmış olup, derivasyon kanalının
kalan kısmıyla sulama kanalı inşaatı ihalesi
17/11/2011 tarihinde yeniden yapılmış ancak ihaleyi alan
firmanın işe başlayamamasından dolayı ihale
feshedilmiştir. 2013 Yılı Yatırım Programında
yer alan işin yeniden ihalesi yapılarak işe
başlanacaktır.
Niğde Milletvekili Sayın
Doğan Şafakın (6/1034) esas sayılı sözlü soru
önergesine cevabım: Niğde Merkez Hançerli Göleti sulaması ile
Niğde Çiftlik Azatlı Göleti ve sulamasının planlama
raporları ile proje yapımları 2011 yılında ihale
edilmiştir. Planlama raporları tamamlanan söz konusu göletlerin proje
yapımları devam etmektedir. Proje yapımları
tamamlanınca göletlerin inşaat ihalesi yapılacaktır.
Niğde Bor Kılavuz Göleti ve
sulaması, Niğde Çiftlik Kayırlı Göleti ve sulaması,
Niğde Çamardı Ören Göleti ve sulaması ve Niğde
Ulukışla Handeresi Göleti ve sulamasının planlama raporları
ile proje yapımlarının ihalesi yapılmış olup
ihale süreci devam etmektedir. Bahse konu göletlerin inşaat ihalelerinin
ise bu yıl yapılması planlanmıştır. Bin Günde Bin
Gölet Projesi hızla devam ediyor, inşallah bin gün içinde
tamamlanması hedeflenmiştir.
Ankara Milletvekili Sayın Zühal
Topcunun (6/1121) sayılı soru önergesine cevabım:
Kapatılan 145 meteoroloji istasyon müdürlüğünün...
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
BAŞKAN Sayın Bakanım
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Sayın Başkanım, birkaç
tane kaldı ama
İzin verirseniz
BAŞKAN Tamam, bitirin efendim.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Çünkü çok soru vardı.
BAŞKAN - Buyurun.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur)
Sayın Başkan, bu bitsin, bir de güncel olan soru oldu. Bu,
sondajlardaki sayaçlar; ona da cevap bekliyoruz Sayın Başkanım.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kapatılan 145 meteoroloji istasyon
müdürlüğünün sadece müdürlük statüsü
sonlandırılmıştır. Bu istasyonlarda yapılan
meteorolojik gözlemlere otomatik meteoroloji gözlem istasyonları yani
orada OMGİ kurulmuş, bu hizmetler verilmektedir otomatik olarak.
Gelişen teknolojiye paralel olarak meteorolojik ölçüm ve gözlemlerin
elektronik cihazlarla yapıldığı otomatik meteoroloji gözlem
istasyonları sayesinde sürekli ve daha doğru veri elde edilmesi temin
ediliyor ve böylece uygulamalarda ve tahminlerde başarı nispeti
artmıştır, bunu özellikle belirteyim. Yani bölgeler
kapatılmamış, sadece elemanları azaltılmış
ve fakat ölçümler devam ediyor. Yeni kurulan müdürlüklere hizmet, liyakat ve
kariyer prensiplerine göre atamalar yapılmaktadır.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/1130) sayılı sözlü soru önergesine cevabım: Kura
Nehri üzerindeki Beşikkaya Barajı, Köroğlu Barajı ve Kotanlı HES, Kayabeyi Barajı ve
Akıncı HES ile enerjisi
alındıktan sonra nehir suları doğrudan Gürcistana
geçmektedir.
Ardahan Milletvekili Sayın Ensar
Öğütün (6/1156) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Ardahan il merkezi Göle ilçesi ve
Ardahan il merkezi Posof ilçesi
Türkgözü Sınır Kapısı kara yolları kenarındaki
ağaçlandırma çalışmalarına adı geçen yol
güzergâhlarındaki bölünmüş yol çalışmaları devam
ettiği için henüz başlanamamıştır. Yol
çalışmaları bittiğinde ağaçlandırma
yapılmaya başlanacaktır. Ardahan-Kars bölünmüş kara yolu
2012 yılının sonunda tamamlanmış olup 2013
yılı ilkbaharında ağaçlandırma
çalışmalarına başlanacaktır.
Tekirdağ Milletvekili Sayın
Emre Köprülünün (6/1158) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Çokal Barajının mansabında kalan Yeniköyün tarım
arazilerinin bir kısmı sulama sahasına dâhil edilecektir.
Barajın uzun mesafeli koruma sahasında yer alan Çimendere köyünde 2
adet gölet ve sulama tesisinin planlama ve proje hizmetleri Tekirdağ
Gölet ve Sulamaları Planlama Raporu Mühendislik Hizmetleri ve Proje
Yapımı işi dâhilinde gerçekleştirilmektedir. Çokal
Barajıının maksimum su kotundan itibaren 2 kilometrelik
kısımda yer alması sebebiyle -yani mutlak koruma, kısa
mesafeli koruma, orta mesafeli koruma sahalarında- Gölcük, Emirali,
Çınardere ve Yayaağaç köylerinde sulama maksatlı proje
yapılması -bu barajdan- mümkün değil.
İstanbul Milletvekili Celal
Dinçerin (6/1168) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Bakanlığımızca yürütülen ormancılık faaliyetleri
çeşitlenip arttıkça tabii olarak orman mühendisi ihtiyacı da
ortaya çıkmaktadır. Mevcut sayı ormancılık
hizmetlerimizi aksatmadan yürütebilecek kapasitede olup ortaya çıkacak
orman mühendisi ihtiyacı her yıl bütçe kanunuyla serbest bırakılan
nispetle mütenasip olarak karşılanmaktadır. 10 Temmuz 2010
tarihinden sonra, 62si Bakanlık ana hizmet görevlerinde, 366sı
Orman Genel Müdürlüğünde olmak üzere toplam 428 orman mühendisi
alımı yapılmıştır. 2013 Yılı Merkezî
Yönetim Bütçe Kanununun 22nci maddesinde yer alan hüküm kapsamında
Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel
Başkanlığından ek kontenjan istenmiş olup atama izni
verilmesi hâlinde eleman alımında kullanılacaktır.
Antalya Milletvekili Arif Bulutun
(6/1176) sayılı sözlü soru önergesine cevabım: İlgili
kurumların uygun görüşleri alınarak izin verilen alan denize
yaklaşık
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/1177) sayılı sözlü soru önergesine
cevabım:Tufanbeyli Termik Santrali Hançerli Deresi Yaban Hayatı
Geliştirme Sahası içerisinde bulunmamaktadır. Sorulan diğer
hususlar ise diğer bakanlıkların ilgi alanındadır.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/1199) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Enerjisa Enerji Üretim A.Ş.nin 24/9/2007 tarihli talebi üzerine
yapılan inceleme neticesinde belirlenen şartlara uygun olmak ve
mevcut su hakları da saklı kalmak şartıyla maden
sahasının susuzlaştırılması neticesinde
açığa çıkacak su ile Sarız Deresinden çok kurak
yıllarda azami 20 litre/saniye suyun Tufanbeyli Termik Santralinde proses,
kullanma ve yangın suyu olarak kullanılmak üzere tahsis edilmesi
9/6/2008 tarihinde uygun bulunmuştur. Enerjisa Enerji Üretim A.Ş.nin
4 Şubat 2011 tarihli ilave su talebi ise talep edilen su
miktarının mansapta bulunan HES tesislerini olumsuz etkileyeceği
gerekçesiyle uygun görülmemiştir.
Adana Milletvekili Sayın
Halamanın diğer bir sorusu vardı. Tufanbeyli Termik Santralinin
2006 tarihli nihai ÇED raporunda atık suyun tekrar arıtılarak
santralde kullanılacağı veya külle birlikte kül depolarına
gönderileceği belirtilmiştir.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/1200) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Adana Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde
yapımına izin verilen HESlerden sadece Kozan Köprü Barajı göl
aynasında suyun hızlı bir şekilde boşalması
üzerine göl aynası kenarında münferit birtakım heyelanlar
olmuştur. Diğer HES alanlarında herhangi bir toprak kayması
söz konusu değildir.
HES Proje sahası için
ağaçlandırma ve rehabilitasyon projesi tanzim edilmekte olup toprak
kaymalarını önlemek ve toprağı stabil hâli getirmek için
seki terası, betonlama çalışmalarının yanı
sıra boş alanlarda ağaç dikilerek doğaya uygun
rehabilitasyon yapılmaktadır.
Adana Milletvekili Sayın Ali
Halamanın (6/1201) sayılı sözlü soru önergesine cevabım:
Tufanbeyli Termik Santrali Hançer Deresi Yaban Hayatı Geliştirme
Sahası içerisinde bulunmamaktadır. Diğer sorular diğer
bakanlıklarla ilgilidir.
Kastamonu Milletvekili Emin
Çınarın 6/1250 esas sayılı soru önergesine cevabım:
Gökırmak Kırık Projesi kapsamında yer alan Kırık
Barajının katı proje çalışmaları devam etmekte
olup tamamlanmasını takiben yapım işi ileriki yıllarda
yatırım programına alınacaktır.
Oyrak Barajı, 1999
yılında hazırlanan Gökırmak Oyrak Projesi Planlama
Raporunda Çavuşderesi üzerinde inşa edilmesi teklif edilmiş
olup proje dahilinde baraja komşu havzadan su derivasyonunun da
yapılması hedeflenmiştir. Oyrak Barajının
planlanması tamamlanmış olmakla birlikte sulama sistemi yöntem
değişikliğine yönelik teknik rapor
hazırlanmıştır. Bunların da tamamlanmasıyla ve
baraj projesinin de bitirilmesini müteakiben yatırım programına
ileriki yıllarda teklif edilecektir.
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun 6/1335 sayılı sözlü soru
önergesine cevabım: Kahramanmaraş Meteoroloji Bölge Müdürlüğüne
bağlı istasyonda 1926 yılından bu yana meteorolojik
ölçümler yapılmakta olup 2009 yılına kadar mekanik cihazlar ile
yapılan ölçümlere ilaveten 2009 yılında kurulan otomatik
meteoroloji gözlem istasyonu ile elektronik cihazlar vasıtası ile de
ölçümler yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca,
Kahramanmaraş şehir merkezindeki meteorolojik ölçümlerin yanı
sıra şehrin güneydoğusunda ve merkeze yaklaşık
Kahramanmaraş Milletvekili
Sayın Mesut Dedeoğlunun 6/1336 sayılı sözlü soru
önergesine cevabım: Bakanlığımın Sarıgüzel Grup
İçme Suyu Projesiyle alakalı herhangi bir çalışması
bulunmamakta olup bahse konu proje Kahramanmaraş İl Özel İdaresi
sorumluluğundaki Köy Grup İçme Suyu Projesidir. Ayrıca,
Kahramanmaraş ilinin uzun vadeli içme suyu ihtiyacının
karşılanması maksadıyla Bakanlığımız
tarafından gerçekleştirilen Kahramanmaraş İçme Suyu Projesi
kapsamında baraj, isale hattı ve içme suyu arıtma tesisleri
yapılmıştır. 2005 yılında yapımı
tamamlanan Ayvalı Barajına alınan su, 2010 yılında
bitirilen ve belediyelere devri gerçekleştirilen arıtma tesisinde
arıtılarak şehrin uzun vadeli ihtiyacı karşılanmıştır.
Mümkün olduğu kadar cevap vermeye
çalıştım. Tabii, az önce gündem dışı konuşmalardan
sonra sorulan soruları da not aldım, onlara da cevap vereceğiz.
En çok soru kuyularla ilgili geldi,
kuyulara sayaç takılmasıyla ilgili. Bu konuda bir çalışma
yapıyoruz, onu inşallah bu hafta içinde neticelendireceğiz.
Vatandaşa eziyet etmek diye bir niyetimiz yok, gerçekten bu konuda iyi bir
çözüm bulmak için gayret ediyoruz.
Hepinize saygılar sunuyorum
efendim.
Çok teşekkür ederim. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur)
Sayın Bakanım, havuzdaki işçilerle ilgili
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) Su, su!
BAŞKAN Bir dakika Sayın
Özkan
Sayın milletvekilleri, sisteme
girmiş olan arkadaşlarımızın, soru sahiplerinin
kısa açıklama isteme hakları var.
İlk sırada Ferit Mevlüt
Aslanoğlu.
Buyurun Sayın Aslanoğlu.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Bakan, halk sağlığı eğer
yok sayılıyorsa biz bunu kime şikâyet edeceğiz?
Orada Eşkinoz Deresi Hadımköy
ve civarındaki insanların yaşamını tehdit ediyor, hâlâ
siz İSKİ yapacak. diyorsunuz ama halk sağlığı
tehdit altında. Eğer birileri görevini yapmıyorsa ben bunu kime
hatırlatacağım Sayın Bakan? Bana bir yol gösterin. Kime
şikâyet edeceğim, kimi kime? Halk tehdit altında Sayın
Bakan.
İki, Türkiye Cumhuriyetinin Orman
ve Su İşleri Bakanının sözüne inanmak benim görevimdir,
inancımın zedelenmemesi lazım. Arguvan Yoncalı Barajı
için Yıl sonuna kadar temel atacağız. dedin, Sayın Bakan,
inşallah bir başka bahara.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Aslanoğlu.
Sayın Dedeoğlu
MESUT DEDEOĞLU
(Kahramanmaraş) Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanımıza sorum
şu, aynı zamanda bu bir temennidir.
Kahramanmaraşımızın yarım kalan
barajlarının bir an önce bitirilmesi, en önemlisi tarım
arazisinde kullanılmak üzere sulama kanallarımızın
yapılması ve bitirilmesi.
Suya neden çok ihtiyaç vardır, onu
hemen söyleyeyim Sayın Bakanım.
Kahramanmaraşımızın Elbistan ilçesinin Yapraklı köyü,
Karahöyük köyü, Ağlıca köyü, Güvercinlik köyü, Hasankendi köyü,
Alembey Köyü, Balıkçıl Köyünde hâlâ suyumuz yok, taşıma
suyuyla burada yaşayan vatandaşlarımız su
ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar.
Ayrıca, Silifke ile Mutta, Göksu
Nehri üzerinde yapılacak olan barajın durumu nedir? 2013
yılında başlayacak mı?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Dedeoğlu.
Sayın Halaman
ALİ HALAMAN (Adana)
Başkanım, teşekkür ederim.
Sayın Bakanımıza
özellikle cevap verdiği için teşekkür ediyorum, eksik de olsa.
Sayın Bakanımızın verdiği cevaplardan çok tatmin
olmadık, yapabiliriz, olabilir şeklinde oldu.
Ben, sadece bir soru soracağım.
Soru şeklinde değil belki, cevap verip vermemekte serbest.
Adananın akarsuları
50 tane HES kuruldu. Bunlar özel
şirketlere Sayın Bakanımızın himmetiyle verildi,
bedava verildi, 49 yıllığına verildi.
Dolayısıyla, oralardan enerji üretiyor bir kısım firmalar,
satıyor. Satarken, bu barajlar yapılırken özellikle bizim Kozan
ilçesinin coğrafyasına çok tekamül etti. Şimdi, tekamül ederken
bu barajlar patladı, 12 tane insan hayatını kaybetti, suyun
altında kaldı. Bir yıl geçti, bu ölen insanların
yarısının Sayın Bakanımız cesetlerini
buldurabildi mi?
Ben, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Halaman.
Sayın Varlı
MUHARREM VARLI (Adana) Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Bir, Yedigöze Barajıyla ilgili
Sayın Bakan 14 bin hektar sulama alanı alındı. dedi ama
sizin o bölgede siyaset yapan siyasetçileriniz her yıl Bu bölge
sulanacak. diye devam ediyorlar hâlâ.
İkincisi, Sulama ücretleri,
sulama birliğinin meclisine ait. dediniz. Bu yasayı siz
çıkarttınız Sayın Bakan. DSİnin bürokratlarına
devrettiniz, DSİnin bürokratları belirliyorlar ve yüzde 100 bir
artış yaptılar sulama ücretlerinde. Bunu, ben bütçe
görüşmelerinde de söylemiştim. Yani, siz herhâlde burada bir dil
sürçmesi yaptınız, öyle tahmin ediyorum ben çünkü bu yasayı
çıkartan sizsiniz yani DSİ bürokratları belirliyor ve yüzde 100
zam yaptılar.
Bir de, bir vatandaş soruyor:
Belediyelerden DSİye geçenlerin kadroları ne zaman verilecek?
diyor. Eğer bu konuyu da cevaplarsanız memnun oluruz.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Varlı.
Sayın Durmaz
SADİR DURMAZ (Yozgat)
Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, biraz önce
yatırım programına aldığınızı ifade
ettiğiniz bazı yatırımların programda yer
almadığını görüyorum.
Ayrıca, geçtiğimiz günlerde
bir soruma cevap olarak gönderdiğiniz metin, bakınız, 2013te
yani bu ay, geçtiğimiz hafta elime geçti. Verdiğiniz cevabı
okuyorum: Musabeyli Sulaması: İnşaat ihalesi 10/9/2012
tarihinde bitirilecektir. Yani 2012, altı ay geçmiş üzerinden.
2013te bize bu şekilde cevap veriyorsunuz. Lütfen, biraz ciddiyete davet
ediyorum. Ne zaman bitirilecekse doğrusunu yazın.
Ayrıca, Yozgata çok
yatırım yaptığınızı söylediniz. Sayın
Başbakan da 2004 yılında Bozok Yaylasının yiğit
evlatları bundan sonra iş bulmak için başka yerlere gitmeyecek.
demişti. Onu söylediğinden bugüne kadar Yozgatın nüfusu 200 bin
azaldı. Yani her türlü tedbiri aldık ama göç devam ediyor. Ameliyat
başarılı fakat hasta öldü. noktasında, sizin
aldığınız tedbirin ifadesi budur. Lütfen biraz ciddiyet
diyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Durmaz.
Sayın Ağbaba ve Acardan özür
diliyorum. Bu arkadaşlarımızın sorusu yok, 98e göre
açıklama hakları da yok.
VELİ AĞBABA(Malatya)
Sayın Başkan, Sayın Bakana soracağım çok önemli
sorular var Malatya adına.
BAŞKAN Ama daha evvel soracaktınız
Sayın Ağbaba. Sizin daha evvel soru sormadığınız
için 98e göre hakkınız yok. Bir dahaki sefere.
BAŞKAN Değerli
arkadaşlar, şimdi
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Bakan açıklama yapmayacak mı
sorularımıza?
BAŞKAN Bir saniye efendim
Sayın Bakan, açıklamalara
beş dakika içinde bir cevap verebilirseniz sevineceğim.
Buyurun. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Başkanım, çok önemliydi soracağım sorular.
BAŞKAN Özür dilerim,
yarına.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; esasen şunu ifade edeyim Eşkinoz
Deresiyle ilgili: Tabii ki ben de eski İSKİ Genel Müdürüyüm ve bu,
İSKİ Genel Müdürlüğünün mesuliyeti altında. Ama ben de
özellikle ekonomiyi takip ediyorum, şu anda zaten bütün alanda, sadece o
derede değil, Hadımköyde değil İstanbulun bütün
alanında eksik kalan atık su arıtma tesisleri ana kolektörü
tamamlanacaktır. Tahmin ediyorum -ben de İSKİden sıkı
takip edeceğim- bu yıl içerisinde o bölgedeki dere ıslahları
ve diğer yatırımlar yapılacaktır.
Az önce ben, tabii, konuşmam
sınırlı olduğu için açıklayamadım. Biz
İstanbuldaki dereleri taksim ettik. Özellikle yerleşim sahası
içindeki derelerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve DSİ tarafından
ıslah edilmesi, üst havzadaki derelerin ise, yukarı
kısımlarda, yerleşim alanı dışındaki
derelerin ise Bakanlığımız DSİ tarafından
ıslah edilmesi kararını aldı. Bu konuda gerçekten ciddi
çalışmalar yapılıyor şu anda, yani hakikaten onu da
takdir etmek lazım. Marifet iltifata tabidir diye düşünüyorum.
Şimdi, Kahramanmaraştaki
konuyu biliyorum. Bakın, ben
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Yoncalı Barajına cevap vermediniz.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Yoncalı Barajıyla ilgili de o
zaman cevap vereyim, müsaade edin.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Siz söz verdiniz Sayın Bakan.
VELİ AĞBABA (Malatya) Her
seferinde söz verdiniz.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, ben Yoncalı Barajı
kesinlikle
Yoncalı Barajı daha önce ihale edilmiş ama proje
yanlış
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Evet.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla)
sulama alanı yanlış,
iptidai bir sulama sistemi.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Değişti, proje değişti.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Tamam.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI
VEYSEL EROĞLU (Devamla) Yoncalı Barajının projesini
şu anda yeniden ele aldık.
Değerli arkadaşlar,
ayrıca, müteahhit iflas etmişti, onu feshetmek durumunda kaldık.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Ne zaman Sayın Bakan?
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Projesi bitti, 2013 yılında biz
orada kesinlikle kazmayı vuracağız. Ayrıca ben size daha
önce bilgi de göndermiştim. Yoncalı Barajındaki
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, kayda geçiyor, kayda geçiyor.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kayda geçsin.
Yoncalı Barajındaki sulama alanı daha da genişledi,
barajın sulanacak alanı.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Sayın Bakan, ne zaman? Mart, nisan mayıs, haziran
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) İnşallah, biz 2013
yılında
Hatırlarsınız, daha önce de
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Hangi ay?
BAŞKAN Kurallar var bu Mecliste,
kurallar.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim, bakacağım, size
şey olarak söyleyeceğiz, çünkü şu anda ihale ediyoruz, itiraz
oluyor. Dolayısıyla, ihale edildikten sonra, size -temel atarken-
hangi tarih, hangi saatte biteceğini söylüyoruz, biz de onu
söyleyeceğiz temel atarken.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Hah!
OKTAY VURAL (İzmir) İhaleyi
Bakan mı yapacak, DSİ mi?
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, bir de Malatyada 12/12de baraj açtınız ama
kanalları açmayı unuttunuz!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bakın, değerli milletvekilleri,
Allah aşkına, biz şu ana kadar, bütün tesisler için, temel
atarken açılış tarihini, saatini veriyoruz. Hatta, şu anda
pek çok tesisimizde geri sayım sayaçları var, bitiş tarihini
ilan ediyoruz.
Müsaade edin. Yoncalı Barajı
Nitekim, bakın, Malatyada az mı baraj bitirdik?
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, bitirdiniz ama kanal yapmayı unutmuşsunuz. Kanal
yok, kanal! Kanal açmayı unutmuşsunuz Sayın Bakan.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kapıkaya Barajı iz bedelle
yirmi yıldır bekliyordu. Kapıkaya Barajını şu
anda adına Turgut Özal Barajı dedik- biz bitirdik.
SADİR DURMAZ (Yozgat) Sayın
Bakan, İhaleyi 2012de yapacağız. diyorsunuz. İşte,
cevabınız burada.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bunun dışında, Boztepe
Barajı
Efendim, Kahramanmaraşta ben
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, kanal açmayı unutmuşsunuz Boztepe Barajına ve
Kapıkayaya.
BAŞKAN Sayın Ağbaba
VELİ AĞBABA (Malatya) Ama
söz vermiyorsunuz.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Müsaade eder misiniz
Müsaade edin
VELİ AĞBABA (Malatya) Ama
kanal açmayı unutmuşsunuz Sayın Bakan!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Konuşmaya imkân vermiyorsunuz.
Müsaade ederseniz
VELİ AĞBABA (Malatya)
Barajı açtınız da kanal yok!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Kahramanmaraş için ise ben,
Kahramanmaraşa çok büyük destek verdim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Devlet verdi desteği, devlet!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bakın, Kılavuzlu Barajı,
Ayvalı içme suyu
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Bakan, Hükûmet mi yapacak, devlet mi yapacak! Bürokratik oligarşi!
VELİ AĞBABA (Malatya)
Barajı açtı da kanalı niye açmıyor?
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bitmeyecek projeleri, sulama tesisleri,
hatta Kılavuzlunun sulaması Kahramanmaraş GAP bölgesi
olmamasına rağmen, Kılavuzlu Barajı dâhil tamamen GAP
kapsamına alındı.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, bir de Malatyaya gölet sözü vermiştiniz, gölet.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Hatta Bin Günde Bin Gölet
kapsamında en büyük, en çok sayıda gölet ve sulamasını da
Kahramanmaraşa yapacağımızı ilan ettik.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Sağlam buna izin vermiyor, biz de buradan soruyoruz, ne yapalım!
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bunun sözünü verdik, basının
huzurunda da bunu Kahramanmaraşa gittiğimde ben izah ettim. Bu da
kayda geçti. Bakın, basın mensuplarına dağıttık.
Bununla sözümüz bizim senettir. Bakın, bunun sözünü veriyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Malatyaya da gölet sözü vermiştiniz Sayın Bakan. O ne olacak?
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Efendim?
VELİ AĞBABA (Malatya) Gölet
sözü vermiştiniz bu kürsüden, gölet.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Tabii onu da mı bize
Hangi göletse
söyleyin
VELİ AĞBABA (Malatya)
Afyona 70 tane yaptınız ya, Malatyaya da yapacaktınız!
BAŞKAN Evet, lütfen
Lütfen,
karşılıklı
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Şimdi, bakın, bunun
dışında, HESlerle ilgili, özellikle Sayın Adana
Milletvekilimiz HESlerden bahsetti. Efendim, bu barajlar, HESler
yıllardan beri yapılmıyordu. Bakın, Türkiye'nin
hidroelektrik üretim potansiyeli yılda 165 milyar kilovatsaat iken;
geçmişte, 2002 yılında 26 milyar kilovatsaat gibi çok cüzi
miktar üretilebiliyordu, diğeri boşa akıyordu.
Dolayısıyla, bizim yaptığımız şudur:
Yap-işlet-devrete benzer bir şekilde Su Kullanım Hakkı
Anlaşması Yönetmeliği çerçevesinde, tamamen özel sektörden -kamulaştırmadan
inşaat maliyetine kadar- karşılanması kaydıyla,
kırk dokuz yılı geçmemek üzere bunu ihale ediyoruz. Hatta,
şu andan onlardan katkı bedeli alıyoruz
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Bakan, Hükûmet mi yapacak, devlet mi yapacak!
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, Karapınarın muhtarı telefonda Köyümüze 700
tane, açılan kuyuya sayaç takılıyor. Böyle haksızlık
olur mu? diyor.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) . Yani, yılda yaklaşık 1
milyar TL katkı verdik. Yani, üretilen kilovatsaat başına
eğer birden fazla müracaat varsa ihale ediyoruz, katkı bedeli
ödüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Diğer hususlara ben yazılı
olarak cevap vereceğim.
BAŞKAN Bir dakikada
tamamlayın Sayın Bakan.
VELİ AĞBABA (Malatya)
Sayın Bakan, bir de bu kuyulara sayaç takıyorsunuz
.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Bitireceğim.
OKTAY VURAL (İzmir) Sayın
Bakan, acaba Bizim yapacağımızla kastettiği Hükûmet
midir, devlet midir! Hangisi?
BAŞKAN Herhâlde Hükûmet olsa
gerek.
ORMAN VE SU İŞLERİ
BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) Hükûmet yapacak tabii, Hükûmet yapacak.
(AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Soru önergeleri
cevaplandırılmıştır.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati:18.47
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 19.01
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet
SAĞLAM
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 52nci Birleşiminin
Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Alınan karar gereğince,
diğer denetim konularını görüşmüyor ve gündemin Kanun
Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler
kısmına geçiyoruz.
1inci sırada yer alan Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İç Tüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu
Raporunun görüşmelerine kaldığımız yerden devam
edeceğiz.
1.- Adalet
ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci
sırada yer alan Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ile Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
3üncü
sırada yer alan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Hükümeti
Arasında Askeri Eğitim İş Birliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
kaldığımız yerden devam edeceğiz.
3.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Hükümeti Arasında Askeri Eğitim
İş Birliği Mutabakat Muhtırasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/650) (S. Sayısı: 339) (X)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
22/11/2012 tarihli 28inci
Birleşimde, 1inci madde üzerindeki görüşmeler
tamamlanmıştı.
Şimdi 1inci madde üzerinde
soru-cevap işlemi yapılacaktır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU
(İstanbul) Tümü üzerinde, 1inci madde değil Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Soru-cevap yok.
1inci maddeyi oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Gruplar adına
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Ferit Mevlüt Aslanoğlu,
İstanbul Milletvekili.
CHP GRUBU ADINA FERİT MEVLÜT
ASLANOĞLU (İstanbul) Sayın Başkan, çok değerli
milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, dünyadaki
tüm ülkelerle dostlukla, barış içinde, sevgi içinde iş
birliği yapmak ülkemizin en doğal hakkıdır. Düzen böyle
kurulmalıdır, menfaatsiz bir dünya olmalıdır.
Biz bazı ülkelerle anlaşmalar
yapıyoruz, bu iş birliği anlaşmaları değişik
konularda oluyor ama ben burada özellikle Libya olduğu için bir kez daha Dışişleri Komisyonuna
Yani Gençlik ve Spor Bakanımız olduğu için, ona o soruyu sormaya hakkım yok ama
özellikle Dışişleri Komisyonuna birkaç soru sormak istiyorum.
Bir ülkenin içişlerine
karışmak, hiç kimsenin haddi de değildir görevi de
değildir. Her ülke kendi kaderini kendi çizer, her ülke kendi
egemenliğinin nasıl olacağını kendi çizer.
Libya halkı, Libyadaki yönetimi
kendi seçer, nasıl yönetileceğini, nasıl yönetilmesi
gerektiğini halk iradesi belirler. Zorla, güçlerle irade belirlemez, bu,
işin bir başka tarafı. Ama bizim en önemli sorunumuz,
Türkiyenin, özellikle yurt dışı müteahhitlerimizin bir
numaralı pazarı olan Libyadaki müteahhitlerimizin durumunu biliyor
musunuz?
Değerli arkadaşlarım,
aradan üç yıl geçti, hiç kimse Nedir, ne değildir, ne
yapıyorsunuz, burada ne yaptınız? diye sormadı. Bir sürü
ülke gitti Libyadan petrol aldı geldi, altını çiziyorum petrol
aldı geldi. Gitti, Libyadan alacaklarına
Fransasıdır,
İtalyasıdır, bir sürü ülke
Çünkü, günde 150 milyon varil
petrol ihraç ediyor. Parası da var, pulu da var. Ama her ne hikmetse, biz
hâlâ daha -sorunlar bitti, olaylar bitti, Kaddafi öldürüldü, bir buçuk yıl
geçti ama- niçin, neyi bekliyoruz, bilmiyoruz. İki yıldır bu
müteahhitlerin derdiyle ilgilenen kimse yoktur. Bir tek Sayın Zafer
Çağlayan Bakanım ilgilenmeye çalıştı ama maalesef bu
bir kül hâlinde alınmalı. Enerji Bakanı da gitmeli, tüm bakanlar
oradan paramızı almalı. Bu insanların yaklaşık 3
milyar dolar bir alacağı var Libyadan arkadaşlar; çok zor
durumdalar, çok güç durumdalar.
Burada iki türlü firma
çalışıyor. Bir; işi direkt alanlar. İki; işi
alıp taşeron hizmeti verenler, işi alanlara. Özellikle,
taşeron hizmeti veren firmaların işçileri perişan,
perişan, açlar arkadaşlar. 500 kişi, 600 kişi her firmada
Özellikle, ikinci el ise
Birinci el alan firmanın taşeronu ise bu
işçilerin hepsi perişan oldu arkadaşlar. Ve Türkiyenin en ünlü
firmaları taşeronla anlaşma yapmış Ben paramı
alırsam vereceğim. diyor. E, Libya para vermiyor. Birinci müteahhit
parasını alamadım diye hiçbir firmaya ne bir ihracat bedelini
ödüyor ne malzeme bedelini ödüyor ne işçinin parasını veriyor.
Değerli
arkadaşlarım, bir ülkeyle anlaşma yaparsan, o ülkede eğer
bu ülkenin bir alacağı, bir hakkı varsa bu hakkını
almak herkesin görevidir. Ben soruyorum: Dışişleri
Bakanlığı, Libyadan Türkiyenin alacaklarıyla ilgili
bugüne kadar siz ne yaptınız? Bir tek müteahhidin alacağı
için gidip o insanların kapısına vurdunuz mu? Türkiye
Cumhuriyeti müteahhitlerinin parasını istediniz mi? Hayır.
Fransa gitti, Kaddafiyi devirdi, petrolü aldı gitti arkadaşlar. Ya,
biz mi enayiyiz? Biz mi birilerinin taşeronuyuz? Biz
hakkımızı niye istemiyoruz?
Değerli
arkadaşlarım, burada problem var. Dışişleri
Bakanlığı da Enerji Bakanlığı da eğer
müştereken Sayın Zafer Çağlayana yardım etselerdi biz
paramızın çoğunu almıştık. Ben bu konuyla birebir
ilgilendim, her gün ilgileniyorum. Çünkü ben daha önce Libyaya 29 kez
müteahhitlerin işlerini devretmeye gittim, Libyayı biliyorum. Ama
siz Libyadan para istemeyeceksiniz, Benim paramı verin. demeyeceksiniz,
müteahhitleri yarı yolda bırakacaksınız; ondan sonra oldu
Libyayla iş birliği. Böyle iş birliği olmaz
arkadaşlar! İş birliği karşılıklı
saygıyla olur, sevgiyle olur.
OKTAY
VURAL (İzmir) Hükûmetin sorumluluğu yok ki bunu devlet
FERİT
MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, burada
ciddi bir mesele var. Hâlâ oyalanıyoruz, hâlâ hiçbir cevap verilmiyor.
Buraya
Libyadan bir konsey başkanı geldi. Sayın
Cumhurbaşkanı ağırladı, işte sayın bakanlar
ağırladı, Dışişleri ağırladı.
Sonuç? Hiç. Sonuç hiç arkadaşlar.
Ben
buradan sesleniyorum: Libyada iş yapan müteahhitlerin
Türkiyenin çok
önemli bir ihracat kapısıdır. Yaklaşık şu anda Türk müteahhitlerinin
aldığı iş 20 milyar dolar civarında arkadaşlar,
20 milyar dolar. Bu, Türkiye ihracatının, Türkiye'deki işçi
kardeşlerimin en önemli ekmek kapısıdır. Bunlar
malzemelerin hepsini Türkiye'den alıyorlar, bu kapı kapatılamaz,
bu kapıya kilit vurulamaz. Ama bu insanların sorunlarıyla ilgilenmiyorsunuz.
Çok acıdır, bir daha söylüyorum çok acıdır. Bu
acıyı hakikaten gidin müteahhitlere sorun, hele ikinci el iş
alan taşeronlara sorun, insanların hepsi battı arkadaşlar.
İşçilerine parayı ödeyemediler. Bir sürü işçi her gün mesaj
çekiyor. Biraz önce Sayın Grup Başkan Vekilime Libyadan bir
işçi âdeta yalvarıyor, Ekmeğe muhtaç ettiler. diyor. Sorun bu.
Yoksa biz bu anlaşmaya karşı değiliz ama anlaşma
karşılıklı iş birliğiyle olur. Bunun adı
iş birliği değildir. Libyadan alacağımızı
almalıyız, Türkiye'deki insanlarımızın ekmeğidir.
Bizim ekmeğimizi birilerine kimse peşkeş çekemez
arkadaşlar.
Ben buradan Dışişleri
Bakanlığına bir kez daha sesleniyorum: Alacaksanız
alın, almayacaksanız bu insanları yerlerde süründürmeye kimsenin
hakkı yoktur arkadaşlar.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler Sayın Aslanoğlu.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Sayın
Sinan Oğan, Iğdır Milletvekili.
Sayın Oğan, buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA SİNAN OĞAN (Iğdır)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, öncelikle sizi tebrik ediyorum.
Hakikaten Orman ve Su İşleri Bakanımıza
Bütün yetkileri
fazlasıyla kullanarak saati yediye getirdiniz, Sayın Bakana fazladan
bir yarım saat süre verip televizyonların yedide
kapanmasını herhâlde
Bilmiyorum, inşallah bunu bilerek
planlamadınız çünkü normalde burada şimdi bu saatte terörü
konuşmamız gerekirdi ama arada madem yarım kalan Libya konusu
var onu da konuşalım.
Değerli arkadaşlar,
hatırlarsanız, Libya meselesi ilk ortaya
çıktığında Sayın Başbakan Libyada ne
işimiz var? NATOnun Libyada ne işi var? demiş, üç gün sonra
Türk askeri, Türk savaş gemileri, deniz altıları Libyaya
gitmişti. Yine, hatırlarsanız, Libyada Büyükelçiliğimizin
resmî İnternet sitesinde, bir gün önce, Libyada iş yapan Türk
vatandaşlarına yönelik bir çağrıda bulunulmuş,
Libyada herhangi bir sıkıntının olmadığı,
vatandaşlarımızın normal iş düzeni içerisinde
çalışması gerektiği belirtilmiş, ertesi gün Libyada
devrim olmuştu. Şimdi, bunlar, geçmişte, bunu herhâlde siz de
kabul ediyorsunuz ki, Hükûmetinizin Libya konusunda yetersiz, Libya konusunda
hazırlıksız olduğuna dair iki önemli örnekti. Ama, Libyada
bütün bunlara rağmen, Fransanın, İtalyanın,
İngilterenin, Amerika Birleşik Devletlerinin önderliğinde,
Türkiye'nin yedeklemesiyle bir harekât yapıldı, Libyada devrim
yapıldı ve Libyada Kaddafi yönetimi devrildi, Türk iş
adamları Libyada çok ciddi alacak sorunuyla karşı
karşıya geldi ama bunların hepsi geride kaldı. Bugün
Libyada ne yapıyorsunuz? Libyaya bavullarla gönderdiğiniz 300
milyon doların, Libyada devrim yapılması için bavullarla
gönderdiğiniz bu milletin parasının, gönderdiğiniz o 300
milyon doların karşılığında, devrim olduğu
günden bugüne kadar ne yaptınız? Sayın Dışişleri
Bakanı sağda solda böbürleneceğine, gelse, yüce Meclise bunu bir
anlatsa biz de bilsek, eğer doğru işler
yapmışsanız, muhalefet olarak takdir etsek, yanlış
işler yapmışsanız da eleştirsek ama sizden çıt
yok. 300 milyon dolar nereye gitti? İş adamlarımızın
oradaki alacakları ne durumdadır? Oradaki Büyükelçiliğimiz hâlâ
aynı fikirde midir? Kadrolarımızı güçlendirdiniz mi? Bu
konularda, maşallah, grubunuzdan ve Hükûmetinizden çıt yok.
Dolayısıyla da hiç olmazsa bugünkü gibi Libyayla ilgili askerî
anlaşmayı fırsat bilerek gelip burada millete bilgi vermeniz
lazım.
Değerli milletvekilleri, biz,
elbette ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçmişten bugüne gelen
deneyimlerinin yurt dışına aktarılmasının
yanındayız, dolayısıyla biz, bu anlaşmanın da
yanındayız. Ancak bununla beraber, daha önce burada milis
anlaşması gibi anlaşmalara da karşı
çıkmıştık, bunun sakıncalarını ifade
etmiştik. Yine, bu anlaşmanın da burada Milliyetçi Hareket
Partisi tarafından destekleneceğini belirtiyoruz ancak bu, sizin
Libya politikanızı desteklediğimiz manasına gelmiyor; bu,
sizin Büyük Orta Doğu Projesi eş
başkanlığınızı destekleyeceğimiz
manasına gelmiyor. Burada biz eleştiri hakkımızı
sonuna kadar kullanacağız. Libyada perişan durumdaki Türk
iş adamlarının hakkını siz savunmuyorsunuz ama
muhalefet olarak biz, bunu savunacağız ve dile getireceğiz ve
tekrar tekrar dile getireceğiz. Türk iş adamlarının
Libyada hakkını hukukunu hiç olmazsa devrim sonrasında
korumanız lazım, hiç olmazsa o verdiğiniz 300 milyon
doların karşılığını Libyada iş adamlarımızın
alması lazım.
Hastanelere getirilip tedavi edilen ve
hastanelerde İstanbulu birbirine katan ve bir arada, Türkiye üzerinden
Suriyeye gönderilen Libyalı milislere Türkiye bu kadar şey
yapmışken
Ama görüyoruz ki Büyük Orta Doğu Projesinin
taşeronluğu gibi, bu işin de taşeronluğu Hükûmetimize
kalmış durumdadır. Ve Hükûmetiniz maalesef, orada, bir
Fransız, bir İtalyan, bir İngiliz, bir Amerikan şirketinin
haklarını korur gibi -diğer ülkeler gibi- Türk
şirketlerinin hakkını maalesef koruyamamaktadır.
Sözlerimi burada neticelendirirken yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyor ve grubumuzun Libyayla askerî
anlaşmayı destekleyeceğini ifade ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Oğan.
Madde üzerinde başka söz istemi
yok, sisteme girmiş iki arkadaşımız var. Soru-cevap
işlemi yapacağız.
Sayın İrbeç, buyurun.
YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya)
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Suriye konusunda dün, yani 14/01/2013
tarihinde, yine 52 Birleşmiş Milletler üyesi ülke,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine, İsviçrenin
Birleşmiş Milletler Daimî Temsilciliği kanalıyla bir
başvuru yaparak Uluslararası Ceza Mahkemesinin duruma
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla müdâhil
olmasını istemiştir. Aynı yönde karar Libya ve Sudan için
alınmıştı, bu defa, bu mektubu Libya da imzalamıştır.
Bu mektubu imzalayan ülkeler arasında Türkiye yoktur. Türkiye,
Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası sözleşmelere
-Başbakanın 2004 yılında imzalanacağı yönünde söz
vermesine rağmen- geç taraf olarak işin özünü kaçırmakta ve
dış politikada etkili kararlarda söz sahibi olamamaktadır.
Hani, biz Suriye konusunda ölen 60
binin üzerinde vatandaş için duyarlı idik. Suriyede yirmi iki
aylık kriz büyüyor. İnsan hakları konusunda izleme yapan
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) 14/01/2013
tarihindeki son şiddet olaylarında en azından 26 çocuğun öldüğünü
bildirdi.
Bir yıl önce, İsrail
Dışişleri Bakanı Liberman, Mavi Marmaradaki
davranışından dolayı, Türkiyeyi cezalandırmak için
İsrailin PKKyı destekleyeceğini söyledi. NATOnun Yunanistan
aracılığıyla PKKyı desteklediği haberleri var.
Türkiyenin bu konudaki stratejisi nedir?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Sayın Serindağ
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, benim sorum
farklı bir alanda olacak, onun için, iyi niyetinize
sığınıyorum ama önemli bir konu.
Endovasküler cerrahi malzemesi
yokluğu nedeniyle, şu anda, Türkiyenin en büyük hastanelerinden biri
olan Ankara Numune Hastanesinde bu alanda ameliyat yapılmamaktadır.
Belki burada Sağlık Komisyonu Başkanı veya sağlık
komisyonu üyeleri olabilir, çok ciddi bir sorundur, bunu Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bilgisine sunuyorum ve bu konuda acilen tedbir
alınmasını öneriyorum.
Teşekkür ederim, sağ olun.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Serindağ.
Sayın Bakan, cevap verecek misiniz
soruya?
GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ
(Samsun) Sayın Başkanım, Sayın İrbeçin sorusuyla
alakalı olarak şunu ifade etmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti
uluslararası zeminde, uluslararası toplumun saygın bir üyesi
olarak dış politikasını şekillendirmektedir. Bu
anlamda, gerek Suriye politikasında gerekse terörle mücadelenin
uluslararası ayağına ilişkin enformatik politikaların
şekillenmesinde Türk milletinin saygınlığına ve
beklentilerine paralel bir düzlemde politikalarımız belirlenmektedir.
Atılan adımlarda milletimizin ari menfaatlerini korumaya yönelik en
üst düzeyli girişimler her zeminde yürütülmektedir. Bu üst düzeyli
girişimlerin yürütüldüğü zeminlerden bir tanesi de hiç tereddüt
olmamak üzere NATO zeminidir. Hükûmetlerimiz döneminde, PKK terör örgütü
uluslararası terör örgütleri listesine dâhil edilmiş ve bu çerçevede,
uluslararası toplumun PKK terör örgütünün bölücü ve yıkıcı
faaliyetlerine karşı teyakkuz hâlinde olması temin
edilmiştir.
Sorunuzun İsrail
Dışişleri Bakanının girişimleriyle ilgili boyutu
bugünkü konumuzu ve gündemimizi alakadar etmediğinden dolayı o
kısmına cevap veremiyorum.
Sayın Serindağın
sorusuyla ilgili malumatımız şu an için yok ama konudan
Sayın Sağlık Bakanımızı bilgilendirmeyi bir görev
olarak değerlendiriyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
2nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
2nci madde kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE
3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz isteyen? Yok.
Soru-cevap talebinde bulunan yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri,
tasarının tümü açık oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
oylama cihazıyla yapılmasını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Oylama için iki dakika süre
vereceğim.
Oylama işlemini
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Hükümeti Arasında
Askeri Eğitim İş Birliği Mutabakat
Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucunu arz ediyorum:
Kullanılan
oy sayısı |
: |
252 |
|
Kabul |
: |
250 |
|
Ret |
: |
1 |
|
Çekimser
|
: |
1 |
Kâtip Üye Muhammet Rıza
Yalçınkaya Bartın |
Kâtip Üye Özlem Yemişçi Tekirdağ |
BAŞKAN - Bu şekilde
anlaşma kanunlaşmıştır.
4üncü sırada yer alan Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla
Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporunun görüşmelerine
başlayacağız.
4.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak
Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporu
(1/288) (S. Sayısı:
91)(x)
BAŞKAN Komisyon? Yerinde.
Hükûmet? Yerinde.
Komisyon Raporu 91 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen, Sayın Sinan Oğan, Iğdır Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
Sayın Oğan, buyurun.
MHP GRUBU ADINA SİNAN OĞAN
(Iğdır) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır
Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
üzerinde grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, elbette
ki Türkiye'nin, terörden otuz seneden fazladır sıkıntı
çeken bir ülkenin komşularıyla başta olmak üzere dünyanın
birçok ülkesiyle bu konuda anlaşmalar imzalaması önemlidir. Bu
çerçevede
Sayın Başkan, uğultuyu
eğer kesecek olursa arkadaşlarımız, sohbeti
Sohbet
edeceklerse dışarıda da edebilirler.
BAŞKAN Arkadaşlar, lütfen
hatibi dinleyelim. Uğultuyu biraz kesersek memnun olurum.
SİNAN OĞAN (Devamla)
Değerli AKPliler, sohbeti dışarıda da edebilirsiniz. Biz
burada sadece size konuşmuyoruz, yüce Türk milletine konuşuyoruz. Siz
televizyon yayınını kesseniz bile Türk milleti İnternetten
bir şekilde bunu bulup izliyor. Dolayısıyla, sohbet edeceksiniz lütfen
buyurun, dışarıda istediğiniz sohbeti edin. Nasıl ki
imralıda siz bu sohbeti yıllardır yapıyorsunuz, gidin
dışarıda bu sohbeti edin.
AHMET AYDIN (Adıyaman) Sen
işine bak ya, işine bak!
SİNAN OĞAN (Devamla) Burada
terörü konuşuyoruz, konuşmamız lazım. Siz gidip bunu
İmralıyla konuşuyorsunuz ama biz yüce Mecliste, Türk milletiyle
bu meseleleri konuşmamız lazım.
Değerli milletvekilleri, bir şeyi anlamakta
güçlük çekiyorum: Türkiye, terörle verdiği mücadeleyi kayıp mı
etti? Türkiye, terörle mücadelesini kaybetti de biz mi bilmiyoruz? Siz bunu
gidip Öcalana itiraf ettiniz de Türk milletine bunu söylemiyor musunuz?
Terörle müzakereyi 2006dan beri sürdürüyordunuz,
önceleri üzerinize almadınız bunu, gizli gizli yürüttünüz. Sayın
Başbakan bir mitingde çok ağza alınmayacak ifadelerle bunu
konuştu, ardından meseleyi evirdiniz, çevirdiniz; şimdi Biz
görüşmüyoruz, devlet görüşüyor. noktasına getirdiniz.
Sayın Grup Başkan Vekilimiz Oktay Vuralın
bu anlamda çok önemli vurgusu vardı. Yani, örneğin Devlet Su
İşleri -biraz önce de sorumlu Bakan buradaydı- bir hizmet
yaptığında onu siz üstlenmiyor musunuz veyahut da YURTKURla
ilgili, yeni yurt açtığınızda Sayın Gençlik ve Spor
Bakanı Onu biz yapmadık da filan müdürlük yaptı. mı
diyor? Dolayısıyla, bugün İmralıdaki süreci siz ve sizin
Hükûmetiniz yürütüyorsa bunu da çıkın burada, erkekçe, Türk
milletinin önünde deyin ki: Evet, biz görüşüyoruz. Türk milletine bu
anlamda yalan söylemenin, bir gün böyle, bir gün şöyle
konuşmanın bir manası yok.
Değerli milletvekilleri, terörle mücadelenin kaybedildiği
noktasında gelip burada bir itirafta mı bulundunuz? Bizim mi
haberimiz olmadı, biz mi Mecliste duymadık? Peki, madem ki biz bu
terörle mücadeleyi kaybetmediysek, binlerce Türk askeri bu konuda bu yolda
şehit olduysa o zaman teröristle siz neyi görüşüyorsunuz, neyin
pazarlığını yapıyorsunuz? Eğer, yok, siz burada
terörle müzakereyi kabul ettiğinizi, terörle mücadeleden
vazgeçtiğinizi söylüyorsanız, bunun yetkisi için Türk milletine ne
zaman gittiniz de Türk milletine müracaat ettiniz? Dolayısıyla, Türk
milleti size terörle mücadele edesiniz ve bu mücadeleyi Türk ordusu, Türk
milleti, Türk polisiyle yapasınız diye yetki verdi, sizi Hükûmet
etti. Ama öyle anlaşılıyor ki siz Türk milletinden
aldığınız bu yetkiyi götürdünüz, bebek katilinin,
İmralı canisinin kucağına koydunuz ve bu yetkiyi Türk
milleti size Öcalana -o katile- devredesiniz diye vermedi değerli
milletvekilleri.
Bir önemli konu var, onu da burada yeri
gelmişken paylaşmak istiyorum. Sayın Gençlik ve Spor
Bakanımız da buradayken, özellikle yurtlarda, özellikle
üniversitelerde PKKnın uzantılarının Türk milletinin
oradaki öğrencilerine, çocuklarına karşı
uyguladığı baskıyı da bilmenizde fayda var
değerli milletvekilleri. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde
PKKlıların dışarıdan aldığı destekle
özellikle bizim ülkücü kardeşlerimize karşı yürütmüş
olduğu saldırıları da burada
kınadığımızı, nefretle
kınadığımızı ve -Sayın Bakandan da- bu
konuda tedbir alınması gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Daha dün, yine, bir kardeşimiz
pusuya düşürülerek -adice pusuya düşürülerek-
bıçaklanmıştır Sayın Bakan. Yurtlara, size
bağlı olan yurtlara, bir bakın Sayın Bakan. Yurt müdürleri
orada âdeta PKKlı öğrencilerin rehinesi durumuna gelmiştir
Sayın Bakan. Bunun da burada izahını Türk milletine vermek durumundasınız.
Sayın Başbakan burada idam
tartışmasını açmıştı. İdam
tartışması yapılırken biz defalarca dedik ki: Türk
milletinin -amiyane tabiriyle ifade edeceğim- gazını almak için
yapılıyor bu tartışmalar. Daha sonra, PKKlılarla
dağda kucaklaşan, PKKnın, Kandilin Meclis şubesi gibi
çalışan bazı milletvekillerinin dokunulmazlıkları
gündeme geldiğinde, yine Sayın Başbakan, yüksek perdeden,
dokunulmazlıkların kaldırılmasını
konuşuyordu. Ne oldu? Daha düne kadar dokunulmazlıklarının
kaldırılmasını konuştuğunuz milletvekilleri bugün
İmralının, İmralı canisinin, Abdullah Öcalanın
posta güvercinleri gibi âdeta sağa sola gitmektedirler. Demek ki siz
milleti kandırıyorsunuz. Bir taraftan idam tartışmalarını
açarken öte taraftan görüşmeler devam ediyor, bir taraftan
dokunulmazlıkların kaldırılması konuşulurken öte
taraftan siz görüşmelerinize demek ki devam ediyordunuz.
Değerli milletvekilleri, 2006
yılından beri açılım siyasetiniz devam ediyor, 2006
yılından beri ha bire açılıyorsunuz. Neticesinde, 1.200den
fazla, Türk ordusunun şerefli mensubu şehit olmuştur. Peki, bu
süreç içerisinde, bu açılımlarınızla Türkiyeye ne
kazandırdığınızın da gelip burada
hesabını Türkiyeye vermek durumundasınız.
Bunun neticesinde, doğu ve
güneydoğu vilayetlerimizin önemli bir kısmını eyalete
çevirecek olan Büyükşehir Yasasını, burada bizim tüm
karşı çıkmalarımıza rağmen maalesef oy
çokluğuyla geçirdiniz. Şimdi, önümüzdeki günlerde başka bir ihanet
projesini yeniden buraya getirmenin hesabı içerisindesiniz. CMKda
bazı değişiklikler yaparak ana dilde savunma hakkı
adı altında, birtakım çevrelerin kulağına hoş
gelecek ama bu milletin birliğini ve bütünlüğünü bozacak yeni bir
ihanet projesini önümüzdeki günlerde getireceksiniz. O geldiğinde, o gün
geldiğinde konuşacağız ama bugünden, bizim, Türk milletinin
değerli fertlerine, bu, Millet Meclisinden, milletin kürsüsünden
uyarılarda bulunma görevimizi yerine getirmek istiyorum. Bu projeyle
beraber, önümüzdeki günlerde getireceğiniz CMKdaki değişikliklerle
beraber maalesef ki Öcalan dâhil birtakım terör
elebaşlarını rahat ettirmek, onların özel
hayatlarını rahat ettirmek için birtakım yeni kanunları
devreye sokmanın peşindesiniz. Yine, 4üncü yargı paketiyle
KCKdan tutuklu olanları da aynı şekilde dışarı
salıvermenin oyunu içerisindesiniz.
Değerli milletvekilleri,
Başbakan Yardımcısı Sayın Arınç diyor ki: Millet
ikiye bölünmüş durumda; bir tarafta müzakere yapanlar -ki içerisinde de
sayıyor, AKPyi sayıyor, CHPyi sayıyor, BDPyi sayıyor
Sayın Arınç- diğer tarafta müzakerecilere karşı
olanlar. Doğru, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz müzakerecilerin
karşısındayız. Milleti siz eğer bu şekilde ikiye
ayırıyorsanız bundan emin olunuz ki Milliyetçi Hareket Partisi karşı
taraftadır, sizin karşınızdadır. PKKyla müzakere
edenlerin karşısındadır, onunla iş birliği
yapanların, onunla aynı yolda yürüyenlerin de
karşısındadır Milliyetçi Hareket Partisi. Eğer bu
şekilde siz toplumu, milleti ikiye bölüyorsanız, ikiye
ayırıyorsunuz bizim safımız milletin yanındadır,
bizim safımız terörle teröristlerle kucaklaşanların
yanında değildir, onların karşısındadır;
bundan emin olunuz.
Değerli milletvekilleri, bu arada
terör örgütüyle sürdürdüğünüz bu müzakerede Fransada öldürülen
PKKlıların yasını tutmak da maalesef Hükûmetinizin
bazı bakanlarına kalmış durumdadır; bunu da ifade
etmem gerekecektir.
Şimdi, terör örgütüyle
sürdürdüğünüz bu müzakerelerin neticesinde buraya gelip bazı
şeyleri söylemeniz gerekiyor. Bu millete bunun hesabını, bunun
cevabını vermeniz lazım. Terör örgütü elebaşısı
eğer İmralıda sizinle pazarlık masasına oturuyorsa
ona ne verdiğinizi millete söylemeniz lazım. Diğer türlü
olsaydı eğer, sizin terörle müzakere değil mücadele etmeniz
lazımdı. Bu mücadelenin bir boyutu silahlı mücadeledir ama
ikinci boyutu mali mücadeledir. Gelin burada söyleyin Allah aşkına,
terör örgütünün mali kaynaklarını kesmek için şimdiye kadar ne
yaptınız? Bütçe konuşmasında burada ifade ettik:
Sınırımıza
Fransa bile bu konuda Türkiyeye
yardım etmek, Türkiyeyle iş birliği yapmaktan
kaçınıyorken Fransayla beraber siz -biraz önce de ifade ettim-
Libyada devrim yaptığınızda bunun hesabını da
Fransaya sormanız lazım. Veya Amerikanın Büyük Ortadoğu
Projesi çerçevesinde Suriyede devrimcilik oynuyorsunuz. Bunun
karşılığında Amerika Birleşik Devletleri size
PKKyla mücadelenizde destek veriyor mu?
Elbette ki bir ülke her şeyden
önce kendi kaynaklarıyla bu mücadelesini yürütmelidir. Bir ülke her
şeyden önce kendisine güvenerek bu mücadeleyi yapmalıdır. Ama
siz eğer birileri adına Büyük Ortadoğu Projesinde
taşeronluk yapıyorsanız hiç olmazsa onun da
karşılığında PKKnın uluslararası
desteğini kesmek için birtakım girişimlerde bulunmak
zorundasınız.
Değerli milletvekilleri, terörle
mücadele konusunda özellikle son bir sene içerisinde bazı
başarılar elde edilmişken, son bir sene içerisinde özellikle
polis, asker ve diğer güvenlik güçleri, özel harekat arasında bir
uyum ve koordinasyon yapılmışken ve tam da terör örgütüne bu
manada darbe vurulacağı bir dönemde böylesi bir açılım
safsatasının niye yapıldığını izah etmeniz
lazım. Bana gelin, burada, dünyanın bir ülkesini örnek gösterin,
deyin ki: Dünyanın şu ülkesinde, bize şartları benzeyen
şu ülkesinde benzer bir yoldan gidilmiş, benzer şekilde mücadele
edilmiş. Masaya oturularak şu ülkede terör sorunu çözülmüş.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan örneği getirip Türk milletine
dayamaya çalışıyorsunuz.
Nasıl ki boş bir hülya
uğruna, sıfır sorun diye, dünyada hiçbir literatürde yeri
olmayan bir boş hülyanın peşinde yıllarca koştunuz ve
netice itibarıyla sıfır sorununuz bütün bölgemizle sorun
hâline geldiyse şimdi de terörle mücadele etmeden müzakere etme yolunu
deneyerek yine dünyada bir ilke imza atıyorsunuz. Dünyanın hiçbir
ülkesinde, değerli arkadaşlar, terörle bu şekilde terör örgütü
çökertilememiştir. Dünyada bana bir örnek gösteremezsiniz ki terör
örgütüne darbe vurmadan terör örgütünü bitirmek, onunla masada bu işi
çözmek mümkün değildir. Olsa olsa terör örgütüne vakit
kazandırır, olsa olsa bu terör örgütünü güçlendirir.
Değerli arkadaşlar, bu mesele
AKPnin, CHPnin veya MHPnin meselesi değil, bu mesele Türk milletinin
meselesidir, bu memleketin birliği, bütünlüğü meselesidir. Siz
istediğiniz kadar aranızda sohbet etseniz de, siz istediğiniz
kadar bu konuyu sadece Sayın Başbakana havale etseniz de ve
Sayın Başbakanın da umudu sadece İmralı canisi olsa
dahi bu meselenin çözüleceği yok ve bu meseleden netice itibarıyla
zararlı çıkacak bir tek kesim vardır, Türk milleti; bir tek
memleket vardır bu meseleden
zararlı çıkacak, Türkiye. Dolayısıyla bunu siyaset üstü bir
mesele olarak gelin görelim, siyaset üstü bir mesele olarak
tartışalım ve yanlışınız olduğu yerde
gelin lütfen bu yanlışınızı düzeltin. Bu meselede
eğer bilmiyorsanız sorun, bize de sormayın, gidin dünyada bu
konuyu çözmüş insanlara sorun, akademisyenlere sorun. Sayın
Başbakan size dahi sormadan
Ben eminim ki AKP Grubu içerisinde de bu
meselenin müzakereyle çözülmeyeceğini düşünen millî ruh ve
düşüncede olan değerli milletvekilleri vardır ama
Büyükşehir Yasasında olduğu gibi maalesef bu
arkadaşlarımız her ne hikmetse seslerini
çıkaramamaktadırlar.
Değerli arkadaşlar, hatta Mecliste terörle
ilgili özel bir oturumun dahi yapılması lazım. Teröristle
pazarlığa oturmuşsunuz, memleketi bir anda teröre
peşkeş çekiyorsunuz, teröristi neredeyse kahraman ilan edeceksiniz.
Bir bakanınız dağın yolunu gösteriyor, öteki
bakanınız neredeyse eline
mendil alıp ağlayacak teröriste ama Türkiye Büyük Millet Meclisinde
bu anlamda çıt çıkmıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin iktidar
milletvekilleri, terör konuşulurken dahi kendi aralarında kendi işleriyle
alakalı sohbetler ediyorlar. Edin efendiler, edin bu sohbetleri, gün
gelecek Türk milleti bunun hesabını size soracak. Türk milleti gün
gelecek İmralıya gidenlere Yüce Divanda hesabını
soracaktır.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkürler
Sayın Oğan.
Tasarının tümü üzerinde
başka söz isteyen yok.
Soru-cevap için sisteme giren
arkadaşımız yok.
Maddelere geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Maddelere
geçilmesi kabul edilmiştir.
Sayın Bakan, iki dakikalık
bir açıklama sözü istiyor.
Buyursunlar, yerinizden
GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ
(Samsun) Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum. Genel
Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Doğrusunu isterseniz
akşamın bu saatinde bir polemiğin tarafı olmak istemem ama
Milliyetçi Hareket Partisi adına konuşan Sayın Oğan,
gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti hakkında ve
bakanlarımızla alakalı olarak kabul edilmesi imkânsız
cümlelerde bulundu. Bu iddiaları ve isnadları tümüyle reddediyoruz.
Milliyetçi görüşleriyle ön plana çıkan bir Milletvekilinin Türkiye
Cumhuriyeti Hükûmeti hakkında ve milletimizle ilgili görüşleri
hakkında bu tarz cümleler kurmasını doğrusu milletimizin
millî birliği ve beraberliği adına da esef verici, kaygı
verici bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum.
Başta Sayın Başbakan
olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti üyelerinin tamamı, Türk
milletinin en önemli sorunu olan terör belasından kurtulmak üzere
aklın, mantığın, insafın ve vicdanın, hukukun ve
uluslararası hukukun kabul edebileceği bir çözüm önerisi veya modeli
varsa bu terör sorununun çözüme kavuşması yönünde tüm imkânları
seferber etmek dışında bir gayeyle hareket etmemektedir.
Başta Sayın Başbakan ve Hükûmetimizin üyeleri olmak üzere
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin Türk milletinin ali menfaatleri ile
bağdaşmayan ya da ters düşen herhangi bir fikrin ya da çizginin
takipçisi olmaları hiçbir zeminde söz konusu değildir.
Sayın Oğan, 5-6 Ocak
tarihlerinde bildiğim kadarıyla
Sarıkamıştaydınız. Hükûmetimizin şehide,
şühedaya bakışını; Hükûmetimizin bu topraklara, bayrağa,
ecdada bakışını, millî ve manevi değerlere
bakışını siz de bizlerle birlikte
Sarıkamışta Allahuekber Dağlarında idrak ettiniz.
Dolayısıyla bizim çizgimiz budur. Terör örgütünü rahatsız eden
birtakım şeylerin ayrıca sizleri rahatsız etmemesi gerektiğini
düşünüyorum.
Diğer bir konu: 344 yurdumuzda
barınan 308 bin tane gencimiz var. Bu yurtlarda PKK, KCK ya da benzeri
yasa dışı örgütlerin uzantılarının egemen
olmasına hiçbir zeminde müsaade etmeyiz. Bu yurtlarda kalan çocuklarımızın
tek gayesi eğitimlerine devam etmektir. Diğer ideolojik gruplardan da
bizim elbette ki beklentimiz yurtlardaki huzura, asayişe ve kurallara
bütünüyle uymaları, eğitim öğretime devam etmeleri, kimseyi
hedef almamaları, kimsenin de hedefi hâline gelmemeleridir. Ama
bahsettiğiniz gruplarla ilgili yasaların ihlali şeklinde
uygulamalar varsa münferit olaylar olabilir, bunlar karşısında
müsamahasız ve tavizsiz bir yönetim anlayışımız var,
bunu da bilmenizi isterim.
Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Bakan.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE SIRBİSTAN
CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA BAŞTA TERÖRİZM VE
ÖRGÜTLÜ SUÇLAR OLMAK ÜZERE AĞIR SUÇLARLA MÜCADELEDE
İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1- (1) 10 Mart 2011 tarihinde
Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak
Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşmasının
onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Sisteme girip soru-cevap talebinde
bulunan arkadaşlarımız yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Madde üzerinde soru-cevap işlemi
yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3- (1) Bu Kanun hükümlerini
Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık
oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Elektronik cihazla oylamaya geçiyoruz.
Bir dakika süre veriyorum.
Oylamayı başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetiyle Sırbistan Cumhuriyeti
Hükumeti Arasında Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere
Ağır Suçlarla Mücadele İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucunu arz ediyorum.
Kullanılan
oy sayısı |
: |
253 |
|
Kabul |
: |
252 |
|
Çekimser |
: |
1 |
Kâtip Üye Muhammet Rıza
Yalçınkaya Bartın |
Kâtip Üye Özlem Yemişçi Tekirdağ |
Sayın milletvekilleri, 5inci
sırada yer alan Türkiye Cumhuriyet Hükumetiyle Sırbistan Cumhuriyeti
Hükumeti Arasında Çevre Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı ve Çevre Komisyonuyla Dışişleri
Komisyonu raporlarının görüşmelerine
başlayacağız.
5.- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Çevre Alanında
İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının
Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ve Çevre Komisyonu
ile Dışişleri Komisyonu Raporları (1/500)(S. Sayısı: 152) (x)
BAŞKAN Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 152 sıra
sayıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen yok.
Soru-cevap yok.
Tasarının tümü üzerindeki
konuşmalar tamamlandığına göre, maddelerine geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ İLE SIRBİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
ARASINDA ÇEVRE ALANINDA İŞBİRLİĞİ
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TASARISI
MADDE
1- (1) 10 Mart 2011 tarihinde Ankarada
imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Çevre Alanında İşbirliği
Anlaşmasının onaylanması uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE
2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN Madde üzerinde söz talebi
yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE
3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
BAŞKAN - Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık
oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Elektronik cihazla oylamayı
başlatıyorum, bir dakika süre veriyorum:
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Çevre Alanında İşbirliği
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı açık oylama sonucunu arz ediyorum:
Kullanılan oy sayısı |
: |
240 |
|
|
||
Kabul |
: |
240 |
|
|||
|
Kâtip Üye Muhammet Rıza Yalçınkaya Bartın |
Kâtip Üye Özlem Yemişçi Tekirdağ |
||||
Tasarı
kanunlaşmıştır, hayırlı olsun.
6ncı sırada yer alan,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ve Dışişleri Komisyonu Raporunun
görüşmelerine başlıyoruz.
6.- Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
ve Dışişleri Komisyonu Raporu (1/609) (S. Sayısı: 286) (x)
Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
Komisyon raporu 286 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen yok.
Maddelere geçilmesini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Maddelerine
geçilmesi kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
İLE SIRBİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA TARIMSAL
İŞBİRLİĞİ KONULU MUTABAKAT ZAPTININ
ONAYLANMASININ Uygun BulunduğuNA DAİR Kanun
Tasarısı
MADDE 1- (1) 28 Eylül
2011 tarihinde Ankarada imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Tarımsal
İşbirliği Konulu Mutabakat Zaptının onaylanması
uygun bulunmuştur.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Madde kabul edilmiştir.
2nci maddeyi okutuyorum:
MADDE 2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
3üncü maddeyi okutuyorum:
MADDE 3 -
(1)
Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
BAŞKAN Madde üzerinde söz
isteyen yok.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü açık
oylamaya tabidir.
Açık oylamanın elektronik
cihazla yapılmasını oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Elektronik cihazla oylama
yapacağız.
Bir dakika süre veriyorum.
Oylamayı başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama
yapıldı)
BAŞKAN Sayın milletvekilleri,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti
Arasında Tarımsal İşbirliği Konulu Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı açık oylama sonucunu arz ediyorum:
Oy
sayısı |
: |
242 |
Kabul |
: |
241 |
Çekimser |
: |
1(x) |
Kâtip Üye Muhammet RızaYalçınkaya Bartın |
Kâtip Üye Özlem Yemişçi Tekirdağ |
Bu şekilde tasarı
kanunlaşmıştır; hayırlı uğurlu olsun.
Sayın milletvekilleri, şimdi
7nci sırada yer alan Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile Dışişleri
Komisyonu raporlarının görüşmelerine
başlayacağız.
7- Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesine
Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı ile Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu ile
Dışişleri Komisyonu Raporları (1/335) (S. Sayısı: 72) (X)
BAŞKAN Hükûmet yerinde.
Komisyon yerinde.
Komisyon raporu 72 sıra
sayısıyla bastırılıp
dağıtılmıştır.
Tasarının tümü üzerinde söz
isteyen? Yok.
Tasarının maddelerine
geçilmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
1inci maddeyi okutuyorum:
ULUSLARARASI BİTKİ KORUMA SÖZLEŞMESİNE KATILMAMIZIN
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
MADDE
1- (1) Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü
Konferansının 1997 yılında düzenlenen 29 uncu oturumunda
kabul edilen Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesinin yeniden gözden
geçirilmiş metnine katılmamız uygun bulunmuştur.
BAŞKAN
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
2nci maddeyi
okutuyorum:
MADDE
2- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
BAŞKAN
Madde üzerinde söz isteyen yok maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Bir sonraki
maddeyi okutuyorum:
MADDE
3- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür
BAŞKAN
Madde üzerinde söz isteyen? Yok.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Tasarının
tümü açık oylamaya tabidir.
Açık
oylamanın elektronik cihazla yapılmasını
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmiştir.
Bir dakika süre
veriyorum, oylamayı başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesine
katılmamızın uygun bulunduğuna dair kanun
tasarısı açık oylama sonucu:
Oy sayısı |
: |
235 |
Kabul |
: |
232 |
Ret Çekimser |
: |
2 1(x) |
Kâtip Üye Muhammet
RızaYalçınkaya Bartın |
Kâtip Üye Özlem Yemişçi Tekirdağ |
Sayın milletvekilleri, tasarı
bu şekilde kabul edilmiş ve kanunlaşmıştır,
hayırlı olsun.
Alınan karar gereğince, kanun
tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek üzere 16 Ocak 2013 Çarşamba günü saat
14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.01
(X) 339 S. Sayılı Basmayazı 22/11/2012 tarihli 28inci Birleşim Tutanağına eklidir.
(X) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 91 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x) 152 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(x ) 286 S. Sayılı Basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.
(X) 72 S. Sayılı basmayazı tutanağa eklidir.
(x) Açık oylama kesin sonuçlarını gösteren tablo tutanağa eklidir.