TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
64üncü
Birleşim
12
Şubat 2013 Salı
(TBMM Tutanak
Hizmetleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu
Tutanak Dergisinde yer alan ve kâtip üyeler tarafından okunmuş
bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından ifade
edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı sözler
aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK
ÖZETİ
II.- GELEN
KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- GÜNDEM DIŞI
KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin
Gündem Dışı Konuşmaları
1.- Erzincan
Milletvekili Sebahattin Karakellenin, Erzincanın düşman
işgalinden kurtuluşunun 95inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
2.- Erzincan
Milletvekili Muharrem Işıkın, Erzincanın düşman
işgalinden kurtuluşunun 95inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
3.- Eskişehir
Milletvekili Ruhsar Demirelin, Eskişehir ilindeki esnaf ve
sanatkârların sorunlarına ilişkin gündem dışı
konuşması
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya
Milletvekili Alim Işıkın, İcra ve İflas Kanunu
hükümleri gereğince kendisi ya da bir yakınının borcu
nedeniyle taahhütte bulunanların durumuna ilişkin
açıklaması
2.- Malatya
Milletvekili Veli Ağbabanın, 5084
sayılı Teşvik Yasasının yürürlük süresinin
uzatılmamasının yarattığı sorunlara ilişkin
açıklaması
3.- Burdur Milletvekili
Ramazan Kerim Özkanın, Denizli Çalda bağları donan çiftçilerin
mağduriyetine ve üreticilerin TÜİKin belirlediği tane
mısır destekleme fiyatının düzeltilmesini talep ettiklerine
ilişkin açıklaması
4.- Bursa Milletvekili
Aykan Erdemirin, Türkiye'nin 2007den bugüne kadar Avrupa Birliği
Temel Haklar Ajansına üye olmak için herhangi bir girişimde
bulunmamış olmasını büyük bir eksiklik olarak
gördüğüne ilişkin açıklaması
5.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Şanlıurfa merkezde Almanca
öğretmenliği kadrosu boş olan okullara kadrolu öğretmen
ataması yapılmayarak ücretli öğretmen çalıştırma
yoluna gidilmesinin nedenini ve
atama yapılacak kadrolu kontenjan
bilgilerinin neden ilk sınavdan sonra ilan edildiğini öğrenmek
istediğine ilişkin açıklaması
6.- Kocaeli
Milletvekili Lütfü Türkkanın, Mecliste
başlayan Adalet ve Kalkınma Partisi-Barış ve Demokrasi
Partisi yakınlığının üniversitelerde de PKK-üniversite
yönetimi yakınlığına dönüştüğüne ilişkin
açıklaması
7.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Büyükşehir Belediyeleri Kanununa göre Tokat
ilinde nüfusu 2 binin üzerinde olmasına rağmen 20 belediyenin
kapatıldığına, yeni bir kanunla bu durumun düzeltilmesi
gerektiğine ve bu yönde bir beklenti olduğuna ilişkin
açıklaması
8.- Kocaeli
Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın, Gebze Güzeller
Organize Sanayi Bölgesinde bulunan DHL deposunda TÜMTİSe üye
oldukları gerekçesiyle işten atılan 25 kişinin durumuna
ilişkin açıklaması
9.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, Amerika Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisinin
Türkiyedeki basın özgürlüğü, yargılama ve tutukluluk
süreleriyle ilgili eleştirilerde bulunduğuna, bu nedenle kendisini
kınadığına ve Hükûmeti, Türkiye'nin iç işlerine
karışanlara haddini bildirmeye çağırdığına
ilişkin açıklaması
10.- İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzelin, Hatay Cilvegözüdeki patlamanın
Suriyedeki savaş ve şiddetin topraklarımızda
sürdüğünü gösterdiğine ve son günlerde kamuoyunda konuşulan
lösemi hastası Solinin annesi Cizre Belediye Başkan
Yardımcısı Hanım Onurun tahliyesini
kutladığına ilişkin açıklaması
11.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Erzincanın zafer gününün
95inci yıl dönümüne ilişkin açıklaması
12.- İstanbul
Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebinin, Hatay Cilvegözüde meydana gelen
patlama sonucunda ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara şifa,
yakınlarına sabır dilediğine ilişkin
açıklaması
13.- Mersin
Milletvekili Mehmet Şandırın, Adana Milletvekili Fatoş
Gürkanın bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
14.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutçanın, Bolu Milletvekili Ali
Ercoşkunun bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
VI.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Çeşitli
İşler
1.- Genel Kurulu
ziyaret eden Lüksemburg Parlamentosu milletvekilleri Serge Wilmes ve Felix Braz
ile beraberlerindeki heyete Başkanlıkça "Hoş
geldiniz." denilmesi
B) Tezkereler
1.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1123)
2.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1124)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1125)
4.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1126)
5.- Diyarbakır
Milletvekili Gültan Kışanak hakkında tanzim edilen
soruşturma dosyasının yeniden değerlendirilmesi için
evrakın ve fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/1127)
6.- Diyarbakır Milletvekili
Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının
yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1128)
7.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1129)
8.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1130)
9.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1131)
10.- Kocaeli Milletvekili
Hurşit Güneş hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1132)
11.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu hakkında tanzim edilen
soruşturma dosyasının yeniden değerlendirilmesi için
evrakın ve fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık
tezkeresi (3/1133)
12.- Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek
başkanlığındaki heyetin, Finlandiya Parlamentosu
Başkanı Eero Heinaluomanın davetine icabet etmek üzere
Finlandiya'ya resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1134)
13.- Avrupa
Parlamentosu Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu
tarafından Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle 7 Mart 2013 tarihinde
Brüksel'de düzenlenen Kadınların Krize Cevabı konulu
toplantıya Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu
Başkan Vekili İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak ile Avrupa Konseyi
Parlamenter Meclisi Türkiye Delegasyonu üyesi Bursa Milletvekili Tülin Erkal
Kara'nın katılmasına ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı tezkeresi (3/1135)
C) Meclis
Araştırması Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri ve 21 milletvekilinin, Atatürk Orman Çiftliği arazisindeki
azalmanın nedenlerinin, bugünkü durumunun ve sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/500)
2.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri ve 21 milletvekilinin, Ankara ilinin Güdül ilçesinin ekonomik ve
sosyal sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/501)
3.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan ve 21 milletvekilinin, Diyarbakırdaki
esnafın sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergesi (10/502)
D) Önergeler
1.- Ardahan
Milletvekili Ensar Öğütün, (2/811) esas numaralı, Kuraklıktan
Etkilenen Çiftçilerin Borçlarının Yeniden
Yapılandırılması Hakkında Kanun Teklifinin
doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/93)
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- BDP Grubunun,
Türkiye cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin ve
ağır hastalıkları bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye
ve tedavi edilmeme hususlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan (10/194) esas numaralı Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergenin ön görüşmesinin Genel Kurulun
12/2/2013 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
önerisi
2.- MHP Grubunun,
(10/142) esas numaralı, şehit yakınları ve gazilerin
sorunları ile (10/235) esas numaralı, şehit yakınları
ve gaziler ile harp ve vazife malullerinin sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla vermiş oldukları Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergelerin ön görüşmelerinin Genel
Kurulun 12/2/2013 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
3.- CHP Grubunun, beyaz
et sektörünün sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş
olan (10/350) esas numaralı Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergenin ön görüşmelerinin Genel
Kurulun 12/2/2013 Salı günkü birleşiminde yapılmasına
ilişkin önerisi
4.- AK PARTİ
Grubunun, gündemdeki sıralama ile Genel Kurulun çalışma
saatlerinin yeniden düzenlenmesine ilişkin önerisi
VIII.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Ağrı
Milletvekili Halil Aksoyun, Isparta Milletvekili Recep Özelin
şahsına sataşması nedeniyle konuşması
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlara Üye
Seçimi
1.- Haberleşme
özgürlüğüne ve özel hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin
tespiti ve önlenmesine ilişkin tedbirlerin belirlenmesi amacıyla
kurulan (10/74, 471, 472, 473, 474, 475) esas numaralı Meclis
Araştırması Komisyonuna üye seçimi
X.-
SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI
1.- İzmir Milletvekili Hülya Güvenin, kadına
karşı şiddetin önlenmesi amacıyla polis ve
savcıların eğitimlerine ilişkin Adalet Bakanından
sözlü soru önergesi (6/43) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
2.- Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun, sera
gazı emisyonlarının azaltılması
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/162) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
3.- Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun, egzoz
emisyonlarının azaltılması çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/164) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
4.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, uluslararası kuruluşlardan ödül alan
havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/192) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, havaalanlarında hizmet verilen yolcu sayısına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/193) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, havaalanlarına yapılan yatırımlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/194) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
7.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
terminalleri yenilenen havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/195) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
8.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
DHMİ Genel Müdürlüğü hizmetleri ile personelinin özlük haklarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/196) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
9.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
Çukurova Bölgesel Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/197) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
10.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
bölgesel havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/198) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
11.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
İstanbula üçüncü bir havaalanı yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/199) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
12.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın,
otoyollarda bazı merkez ilçe isimlerinin tabelalardan
kaldırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/200) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
13.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkesin,
Ankara-İstanbul TEM yolunun Düzce TEM bağlantısının
yapılıp yapılmayacağına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/207) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
14.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
kamyonet sınıfı araçların yük kapasitelerinin
yükseltilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/215) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
15.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Ankara-Adana arasında hızlı tren hattı yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/238) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
16.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Adana-Ankara karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/239) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
17.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurtun,
Sivrihisar-Eskişehir-Bozüyük karayolu çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/251) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
18.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurtun,
Eskişehir-Bursa-Gemlik demiryolu hattının yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/252) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
19.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
milletvekili telefonlarının yasadışı dinlenmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/308) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
20.- Bingöl Milletvekili İdris Balukenin,
Bingöldeki şehirler arası yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/334) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
21.- Giresun Milletvekili Selahattin
Karaahmetoğlunun, Görele-Doğankent karayolu projesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/366) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
22.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun, bir tren istasyonundaki yaya alt geçidinin
sorunlarının giderilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/387)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
23.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebinin,
bir tren istasyonundaki yaya alt geçidi sorununun giderilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/397) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
24.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahan-Kars kara yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/430) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
25.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşın Yüksek Hızlı Tren
Projesi kapsamına alınıp alınmadığına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/454) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
26.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda kış aylarında telefonlardaki arıza nedeniyle
yaşanan mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi (6/495) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşa bölgesel havaalanı
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/546) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
28.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Karadeniz ile Akdeniz bölgeleri arasında yapılacak
bölünmüş yol projesine Kahramanmaraşın dâhil edilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/547) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
29.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ankara-Mardin güzergâhında yüksek hızlı tren
hattı inşa edilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/548) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
30.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Çağlayancerit yoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/549) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
31.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Elbistan yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/550) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
32.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun-Kayseri arasına yeni bir yol
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
33.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Türkoğlu Lojistik Merkezinin hizmete
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/552) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
34.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, korsan
yazılımla mücadeleye ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
35.- İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprakın, İstanbul-Ankara Hızlı Tren Projesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/562) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
36.- İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprakın, Sincan-Kayaş hattında çalışan banliyö
trenlerinin hizmet vermemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/571) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
37.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşa köprülü kavşak
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/572) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
38.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda karla mücadele çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/589) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
39.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Andırın yolunun
tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/623) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
40.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Nurdağı yolunun
tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/624) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
41.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Süleymanlı yolunun
tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/625) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
42.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Süleymanlı, Kantarma ve Tekke köprülerinin
onarımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/626) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
43.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Narlı-Pazarcık yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/627) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
44.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş PTT merkezlerinin modernizasyonuna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/628) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
45.- Ankara Milletvekili Zühal Topçunun,
Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve
kuruluşlarda özürlü personel istihdamına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/635) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
46.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Süleymanlı-Göksun yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/638) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
47.- Ankara Milletvekili Mustafa Erdemin,
Ankara-Ayaş-Beypazarı-Nallıhan kara yoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/656) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
48.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Afşin-Kayseri yolu çalışmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/670) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
49.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Karsta
karla mücadele çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/717) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
50.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Tavşanlı-Domaniç karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/721)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
51.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Demirci karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/723) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
52.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/724) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
53.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
dağıtıcılık görevi yapan PTT
çalışanlarının sorunlarına ve mağduriyetlerinin
giderilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/725) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
54.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Kütahya-Uşak bölünmüş yol projesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/726) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
55.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Emet-Tavşanlı, Emet-Çavdarhisar, Emet-Hisarcı-Simav karayoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/727) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
56.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Abide bölünmüş yol projesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/728) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
57.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Altıntaş-Aslanapa karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/729)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
58.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Sındırgı karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/730) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
59.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Altıntaş-Dumlupınar karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/731) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
60.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akovanın,
Bursa-Balıkesir-İzmir hızlı tren projesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/983) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
61.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
Beypazarı duble yolunun yapım ve onarımına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1266) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
62.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ekinözü-Elbistan yolunun genişletilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1305) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
63.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun-Afşin-Elbistan karayolunun bölünmüş yol
olarak düzenlenip düzenlenmeyeceğine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1308) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
64.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Çağlayancerit karayolunun duble yol
olarak genişletilip genişletilmeyeceğine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1309) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
65.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, İçmeler-Ilıca yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1310) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
66.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
köy yollarının asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1311) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
67.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcık-Gölbaşı yolunun hizmete
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1312) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
68.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıkın bazı köy yollarının
asfalt sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1313) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
69.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcık Kısık Obası yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1314) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
70.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş il merkezinde Kayseri çevre yolunun
genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1315) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
71.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Andırın-Geben yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1377) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
72.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun çayı üzerindeki bir köprünün onarımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1479) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
73.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Nurhaktaki bir köyün alt geçit ve köprü ihtiyacına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1480) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
74.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1481) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
75.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1482) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
76.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Pazarcıktaki bazı yolların asfaltlanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1483) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
77.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1484) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
78.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1485) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
79.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksundaki bir yolun yapımının
tamamlanması ve yol üzerindeki köprünün genişletilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
80.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Gaziantep arasındaki karayoluna
kavşak yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
81.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Ekinözü arasındaki yolun
ulaşıma açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1489) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
82.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ekinözündeki yolların asfaltlanması ve köprülerin
onarımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1490) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
83.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Andırındaki bir köyün köprü ihtiyacına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1492) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
84.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Ankara-Adana karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1587) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
85.- Adana Milletvekili Ali Halamanın, 2012
yılında Adana-Kozan yoluna ödenek ayrılıp
ayrılmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1616) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
86.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Pozantı-Ankara Otoyolu Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1617)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
87.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Elbistana bağlı bir köy yolunun asfaltlanması ve köprü
ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1682) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
88.- Iğdır Milletvekili Sinan
Oğanın, Tuzlucaya bağlı bazı köylerin yol sorununa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1696) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
89.- Iğdır Milletvekili Sinan
Oğanın, Tuzlucaya bağlı bir köyün yol sorununa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1697) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
90.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistan-Malatya yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1699) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
91.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistan-Malatya yolunun tamamlanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1759) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
92.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistandaki Kısık yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1845) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
93.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistanda bir beldedeki yol çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1846) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
94.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Nurhak yolunun yapımı için
bütçeden ayrılan kaynak miktarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/2659) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
95.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Göksun yolunun yapımı için
bütçeden ayrılan kaynak miktarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/2660) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
XI.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- Adalet ve
Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul Milletvekili
Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş,
Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir
Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına
Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer Gençin; Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin Değiştirilmesi
Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/242, 2/80)
(S. Sayısı: 156)
2.- Devlet
Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
ve Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
XII.- YAZILI SORULAR VE CEVAPLARI
1.- Bingöl Milletvekili
İdris Balukenin, intihar eden er ve erbaşlar hakkındaki
iddialara ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı İsmet
Yılmazın cevabı (7/13735)
2.- İstanbul
Milletvekili İhsan Özkesin, İstanbuldaki camilere ve bunların
depreme dayanıklılığına ilişkin Başbakandan
sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağın
cevabı (7/13838)
3.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutanın, Yusufeli barajlı santralinin enerji üretim
kapasitesine ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/13948)
4.- Kocaeli Milletvekili
Lütfü Türkkanın, Kocaelinin Kartepe ilçesindeki bir taş
ocağı ile ilgili bazı iddialara ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/13957)
5.- Balıkesir
Milletvekili Namık Havutçanın, Uludağ Elektrik
Dağıtım AŞ ile ilgili bazı sorunlara ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/13958)
6.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağın cevabı (7/14841)
7.- Uşak
Milletvekili Dilek Akagün Yılmazın, 5084 sayılı
Yatırımların ve istihdamın Teşviki ile ilgili Kanunun
süresinin uzatılmasına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı
Mehmet Zafer Çağlayanın cevabı
(7/14868)
8.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, kayıp kaçak ve sayaç okuma bedellerine ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/14908)
9.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmazın, Iraka girişine izin verilmemesine
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/14909)
10.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğanın, Diyarbakırın merkez ve
ilçelerindeki elektrik dağıtım hatlarına ilişkin
sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın
cevabı (7/14920)
11.- İstanbul
Milletvekili Celal Dinçerin, Rusya, İran ve Azerbaycandan alınan
doğal gaza ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldızın cevabı (7/14921)
12.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, Erbile gitmek üzere havalanan uçağa
iniş izni verilmemesi ile ilgili iddialara ilişkin sorusu ve Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/14922)
13.- Mersin Milletvekili
Ali Özün, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadeleye
ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldızın cevabı (7/14924)
14.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/14925)
15.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda kamu
hizmetlerinde kullanılan araçlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/14926)
16.- Ankara Milletvekili
Emine Ülker Tarhanın, emekliye ayrılan bakanlar ile diğer üst
düzey personele tahsis edilen araçlara ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/14932)
17.- İstanbul
Milletvekili Ali Özgündüzün, bir dizinin THY eğlence sisteminden
kaldırıldığı iddiasına ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/15012)
18.- Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlunun, Özürlü Memur Seçme Sınavına ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmazın cevabı (7/15046)
19.- Ankara Milletvekili
Levent Gökün, TOKİ Yapracık konutlarında yaşanan sorunlara
ilişkin Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/15141)
20.- Bolu Milletvekili
Tanju Özcanın, Boluda bir su arıtma tesisinde kullanılan
boruların dayanıksızlığı iddialarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/15212)
21.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlık tarafından
kullanılan makam araçlarına ilişkin sorusu ve Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı (7/15222)
22.- Kocaeli
Milletvekili Haydar Akarın, 2011-2012 yıllarında alınan ve
satılan elektrik miktarları, kayıp kaçak oranları, elektrik
kesintileri ve trafolar ile ilgili verilere ilişkin sorusu ve Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın cevabı
(7/15223)
23.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, TTK gereği çıkarılması
gereken bir tebliğin çıkarılmamasına ilişkin sorusu ve
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcının cevabı
(7/15237)
24.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlık tarafından
kullanılan makam araçlarına ilişkin sorusu ve Gümrük ve Ticaret
Bakanı Hayati Yazıcının cevabı (7/15238)
25.- Artvin Milletvekili
Uğur Bayraktutanın, 2002 yılında Artvinde gerçek
kişilerdeki vergi sıralamasına ilişkin sorusu ve Maliye
Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/15296)
26.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Millî Kütüphanenin veri girişi
ihalesini kazanan firmaya ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı
(7/15306)
27.- İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanalın, Millî Kütüphanenin temizlik işleri
ihalelerine ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı
(7/15308)
28.- Kars Milletvekili
Mülkiye Birtanenin, Karsta bir askerin komutanı tarafından darp
edildiği iddialarına ilişkin sorusu ve Millî Savunma Bakanı
İsmet Yılmazın cevabı (7/15329)
29.- Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlunun, Anadolu Ajansında
istihdam edilen ve emekliye ayrılan personelle ilgili verilere
ilişkin sorusu ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınçın cevabı (7/15433)
30.- İzmir
Milletvekili Aytun Çırayın, İzmirin EXPO ev sahipliği
için adaylığına ve İzmirin Balçova ilçesindeki bir semt
ile ilgili dönüşüm planına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/15497)
31.- İstanbul
Milletvekili Haluk Eyidoğanın, riskli binaların tespiti ile
ilgili mevzuat çalışmalarına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/15499)
32.- İstanbul
Milletvekili Osman Oktay Ekşinin, Bakırköyde TOKİye ait olan
bir arsanın satış sözleşmesinin gereğinin yerine
getirilmediği iddialarına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/15507)
33.- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, 2003-2012 yılları arasında KDV
oranlarında yapılan değişikliklere ilişkin sorusu ve
Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı (7/15612)
34.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan
milletvekillerine ilişkin sorusu ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınçın cevabı (7/15735)
35.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan
milletvekillerine ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/15799)
36.- Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmazın, 2007-2012 yılları arasında
TOKİnin Adanadaki proje uygulamalarına ilişkin sorusu ve Çevre
ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/15802)
37.- Tokat Milletvekili
Reşat Doğrunun, Tokatta yaşanan hava kirliliğine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/15803)
38.- Hatay Milletvekili
Hasan Akgölün, Vanda yaptırılan deprem konutlarına
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/15805)
39.- İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türelinin, yapılan son zamlara
ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin
cevabı (7/15908)
40.- İzmir
Milletvekili Oktay Vuralın, 2007-2012 yılları arasındaki
yurt dışı gezilerine ve bu gezilere katılan
milletvekillerine,
- Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçerinin, kendisinin ve bağlı kurum ve kuruluşlarda
çalışan personelin katıldığı yurt
dışı gezilerine,
İlişkin
soruları ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin cevabı
(7/15910), (7/15915)
41.- Bursa Milletvekili
İsmet Büyükatamanın, engelli vatandaşlar için KDV ve ÖTV
muafiyeti tanınmasına ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı
Mehmet Şimşekin cevabı (7/15912)
42.- Gaziantep
Milletvekili Mehmet Şekerin, Gaziantepin Şahinbey ilçesindeki bir
mahalledeki TOKİ konutları ile ilgili iddialara ilişkin
Başbakandan sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/16013)
43.- Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğanın, bir vatandaşın malulen
emeklilik hakkının elinden alındığı
iddiasına ilişkin sorusu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Faruk Çelikin cevabı (7/16025)
44.- İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulunun, Bakanlık tarafından
kiralanan hizmet binalarına ilişkin sorusu ve Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı
(7/16031)
45.- Adana Milletvekili
Ümit Özgümüşün, 2012 yılındaki ithalat miktarına
ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet Zafer Çağlayanın
cevabı (7/16040)
46.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Aynanın, engelli memur yerleştirmelerine ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik
Bakanı Erdoğan Bayraktarın cevabı (7/16181)
47.- Manisa Milletvekili
Erkan Akçayın, Manisada turizm öncelikli yöre belediyelerine
ilişkin sorusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan
Bayraktarın cevabı (7/16185)
48.- Diyarbakır
Milletvekili Emine Aynanın, engelli memur yerleştirmelerine ve
boş engelli kadrosuna ilişkin sorusu ve Maliye Bakanı Mehmet
Şimşekin cevabı (7/16258)
49.- İstanbul
Milletvekili D. Ali Torlakın, Bakanlıkta istihdam edilen engelli
memur sayısına ilişkin sorusu ve Ekonomi Bakanı Mehmet
Zafer Çağlayanın cevabı (7/16411)
12 Şubat 2013 Salı
BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 15.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64üncü Birleşimini açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN -
Elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için iki
dakika süre vereceğim.
Sayın
milletvekillerinin oy düğmelerine basarak salonda bulunduklarını
bildirmelerini, bu süre içerisinde elektronik sisteme giremeyen
milletvekillerinin salonda hazır bulunan teknik personelden yardım
istemelerini, buna rağmen sisteme giremeyen üyelerin ise yoklama
pusulalarını görevli personel aracılığıyla iki
dakikalık süre içerisinde Başkanlığa
ulaştırmalarını rica ediyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır, görüşmelere
başlıyoruz.
Gündeme geçmeden
önce üç sayın milletvekiline gündem dışı söz
vereceğim.
Gündem
dışı ilk söz, Erzincanın düşman işgalinden
kurtuluşunun 95inci yıl dönümü münasebetiyle söz isteyen Erzincan
Milletvekili Sayın Sebahattin Karakelleye aittir.
Buyurun Sayın
Karakelle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
IV.- GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR
A) Milletvekillerinin Gündem
Dışı Konuşmaları
1.- Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakellenin,
Erzincanın düşman işgalinden kurtuluşunun 95inci yıl
dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
SEBAHATTİN KARAKELLE
(Erzincan) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; nice
şairlerin mısralarında anlatılan, etrafı
dağlık, ortası bağlık can
Erzincanımızın düşman işgalinden kurtuluşunun
95inci yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz
almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu vesileyle,
kurtuluş günümüzü idrak eden Erzincanlı hemşehrilerimin ve 17
Şubatta kurtuluşunu kutlayacak olan Tercanlı
hemşehrilerimin kurtuluş bayramlarını tebrik ediyorum.
Can
Erzincanımızı bizlere armağan eden, başta Gazi
Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, dünden bugüne bu toprakları
kanlarıyla, canlarıyla yeniden vatanlaştıran aziz
şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize hayırlı uzun
ömürler, şehit yakınlarımıza sabır ve metanet
diliyorum.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; Erzincanımız, vatan
topraklarının parsel parsel işgal edildiği yıllarda,
önce Rusların, onların çekilmesiyle de Ermenilerin mezalimine
uğramış, büyük acılar yaşamıştır. Bütün
bunların yanında, birçok defalar tabii afetlerin acı bir
gerçeği olarak depremle yıkılmış, binlerce
evladını kaybetmiş, defalarca, seveni öksüz, insanı yurtsuz
kalmıştır.
Doksan beş
yıl evvel bugün, mayası çileyle kurulmuş, hamuru
gözyaşıyla yoğrulmuş yiğit Erzincanlılar,
kanlarıyla suladıkları bu topraklardan işgalci
düşmanı kovmuşlardır. Unutmayalım ki bir milletin
destanlaşan günleri, o milletin muhteşem tarihinin köşe
taşlarıdır. Bu nedenle, kurtuluş günleri, bize bizi anlatan
günlerdir, şanlı geçmişimizin ve muhteşem tarihin
geleceğe taşındığı günlerdir. Erzincan ve 13
Şubat tarihi de bu ihtişamlı tarihin altın sahifelerinden
birisidir. Çünkü 13 Şubat, yiğit Erzincanlının, rengini
şehitlerimizin kanından alan ay yıldızlı
bayrağımızı sonsuza kadar dalgalandırmak üzere vatan
semalarına diktiği gündür. Çünkü 13 Şubat, şanlı
atalarımızın, mezhebi, meşrebi, dili ne olursa olsun, tek
yürek hâlinde kahramanlık destanları yazdıkları gündür.
Çünkü 13 Şubat, küllerinden doğan Türkiye Cumhuriyetinin temellerine
yiğit Erzincanlının kanını harç, canını
kurban ettiği gündür ve nihayet 13 Şubat, Erzincanlının bir
cümle Türk tarihine not düştüğü gündür.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; cennet vatanın
müdafaasında dün gösterilen birlikteliği bugün de ortaya koyma
zamanıdır. Ortak tarihimizin, ortak kültürümüzün bizi kardeş ilan
ettiği bin yıllık bu coğrafyada, birlik ve
beraberliğimizi bozmaya kimsenin gücü yetmemelidir, yetmeyecektir. Biz,
bütün vatan sathında, Çanakkalede, Sakaryada, Dumlupınarda,
Kürtüyle Türküyle, Lazıyla Çerkeziyle, Alevisiyle Sünnisiyle bu topraklar
için can verdik, kan döktük, kucak kucağa öldük, ay
yıldızlı bayrağımızın renginde hepimizin
kanı var. Bu nedenle, yüzyıllardır bu güzel coğrafyada
oluşan ortak kültürü, sevgi, barış ve hoşgörü
sancağı olarak ülkenin her tarafında dalgalandırma zamanıdır.
Dün olduğu gibi bugün de, bu toprağın çocukları olarak,
birlikte yaşama şuuruyla ülkemizi zirveye taşıma günüdür.
Bu yüksek ideallerin hayata geçmesi açısından çözüm mercisi de bu
kutsal çatı, Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Bu anlamlı görev de
milletimize vekâlet
eden bizlerindir çünkü bizler, evlatlarımıza ve
torunlarımıza güçlü ve lider ülke Türkiyeyi en nadide bir miras
olarak bırakmak mecburiyetinde ve sorumluluğundayız.
Adalet güneşinin
hiç batmadığı, kalkınma hamlesinin hiç
duraksamadığı, bugün ekilen kardeşlik
tohumlarının rengarenk çiçeklerle tüm vatan toprağına daima
baharı yaşattığı, 75 milyon
vatandaşımızın kederde ve sevinçte bir ve beraber
olduğu huzur ülkesi temennisiyle, can Erzincanımızı ve
bütün vatan topraklarını bizlere bahşeden aziz
şehitlerimize bir kez daha Allahtan rahmet diliyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Karakelle.
Gündem
dışı ikinci söz, yine aynı konuda söz isteyen Erzincan
Milletvekili Sayın Muharrem Işıka aittir. (CHP
sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın
Işık.
2.- Erzincan Milletvekili Muharrem
Işıkın, Erzincanın düşman işgalinden
kurtuluşunun 95inci yıl dönümüne ilişkin gündem
dışı konuşması
MUHARREM IŞIK
(Erzincan) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; Erzincanın
kurtuluşunun 95inci yıl dönümü dolayısıyla gündem
dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi
saygılarımla selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, Erzincan 13 Şubat 1918 tarihinde, Tercan ilçemiz ise 17
Şubat 1918 tarihinde düşman işgalinden kurtarıldı.
Öncelikle, tüm hemşehrilerimin kurtuluş yıl dönümlerini
kutluyorum. Şehit olanları saygıyla anıyorum ve bu
mücadeleye katılan, fedakârca savaşanlara da sağlıklı
günler temenni ediyorum.
Tabii, Erzincanımızın
kurtuluşuyla ilgili sayın vekilimiz güzel şeyler
anlattılar, kendisine teşekkür ediyorum.
Erzincanımızın
içinde bir Halit Paşa Caddesi vardır. Bu cadde Erzincanın en
uzun caddelerinden bir tanesidir. Halit Paşa Caddesi, namıdiğer
Deli Halit Paşanın ismi verilmiş bir caddedir. Deli Halit
Paşa, o zamanki Dersimde olan komutan. Erzincanın kurtuluşunda
en büyük mücadeleyi verenlerden bir tanesi de Halit Paşa ile
sırası geldiği zaman burada şey yaptığımız
Seyit Rızadır. Seyit Rızayla birlikte Erzincanın Handesi
köyünden Erzincana girerek -ki o zaman Fırat buz tutmuş bir
şekilde, oradan geçerek- düşman işgalinden kurtulması için
mücadele vermişlerdir.
Tabii, buraya
çıktığımız zaman Erzincanın kurtuluşunu her
zaman saygıyla karşılıyoruz, burada mücadele eden
insanları her zaman başımızın üstünde taç ediyoruz ama
Erzincanımıza
baktığımız zaman, 2004ten bu tarafa nüfusta 102 bin
kayıp olmuş, azalma olmuş. Hadi bunların 20 binini öldü
farz edelim, nüfusumuzda 80 bin azalma var. Bu azalmanın, tabii, sebebinin
araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii,
Erzincan halkının buradaki iş kaybına, tarımda olan
düşmelere, çiftçilikte olan düşmelere bakmamız lazım.
Erzincan yavaş yavaş, kendi kendine yok oluyor. Kurtuluşta,
depremde o kadar acı çeken, o kadar fedakâr insanlar, buraya geldikleri
zaman Erzincanı yavaş yavaş terk etmeye başlıyorlar.
Tabii, firmalarda
olan çeşitli durumlar Erzincan halkını üzmeye başladı.
Erzincan halkı acılarla kavrulurken, bir yandan da oluşan
olaylardan dolayı üzülüyorlar. Düşünebiliyor musunuz, bir fabrika
Erzincanı dize getirebiliyor. Bütün firmaları tehdit ederek,
Erzincanda, artık, deprem bölgesi olan bir yerde neler yapıldığını
şu anda anlatacaktım ama onlara sonra geleceğim.
Şimdi, ben
bugün asıl, Erzincan konusu gelmişken, başka bir konuya
değineceğim.
Değerli
milletvekilleri, geçen hafta nişanlanan bir hemşehrimiz, Yaşar
Karaağaç Üsteğmen, nişandan sonra, cuma günü birliğine,
Diyarbakırın Hani ilçesine dönüyor. Buraya döndüğü zaman,
orduevine gidip odasına giriyor ve odasında intihar ettiği
söyleniyor. Kafasına iki kurşun sıkarak intihar ettiği söyleniyor,
tam şakağına. Tabii, buradaki işin ciddiyetine bakın
ki iki gün sonra haberleri oluyor bu intihardan. Biz, bununla ilgili, sürekli
olarak, bir araştırma yapılmasının gerektiğini
söylüyoruz çünkü, daha önce, bakıyoruz, Erdal Aksünger
arkadaşımız, Vahap Seçer arkadaşımız, Ali
Özgündüz, Nurettin Demir, Lütfü Türkkan ve Nursel Aydoğan
arkadaşlarımız askerdeki intiharlarla ilgili Meclis
araştırması açılmasını söylüyorlar ama bir türlü
ciddiye alıp da bunu getirip burada araştırmıyoruz.
Ben bir soru
önergesi verdim. Soru önergesinde demişim ki: İntihar eden erbaşlar
hangi illerin nüfusuna kayıtlıdır? Nüfusa kayıtlı
oldukları köylerin isimleri nedir? Psikolojik
rahatsızlıkları var mıdır? Psikolojik tedavi
görmüşler midir? İntihar şekilleri nasıl olmuştur?
İntihar süsü verilerek öldürülen kimse var mıdır? Bulunduğu
yerde herhangi bir sebepten dolayı baskı görmüş müdür? Bunu
araştırdınız mı? Kayıtlarınızda veya
duyumlarınızda doğulu olan veya mezhepçilik yapılan birisi var mıdır? Güneydoğulu
veya doğulu olan birisi var mıdır? diye sormuşum, alkol ve
uyuşturucuyu da sormuşum, bana verilen cevap: Vefat eden personelin
etnik kimliği ve inancına ilişkin bir
sınıflandırma yapılmamaktadır. Bununla ilgili
araştırma yok. Yalnız alkol kullanan, uyuşturucu
bağımlılığı olanlar
araştırılıyor.
En son basına
düşen yazılarda, baktığımız zaman, on yıl
içinde 934 er intihar ediyor, 818 erin şehit olduğu söyleniyor. Son
üç yılda 323 asker şehit oluyor, 230 askerin intihar ettiği
söyleniyor. Yani, bu kadar önemli bir konunun gündeme alınıp da
görüşülmesini -tabii, anlıyoruz yani- askere kelle diyen bir
zihniyetten bekleyemeyiz ama içimiz yanıyor, bu kadar da olmaz deniliyor
artık. Burada, baktığımız zaman, verilen soru
önergelerinin, araştırma önergelerinin hiçbiri ciddiye alınmadığı
gibi, verilen cevaplar da tamamen komik oluyor.
Şimdi, askerdeki zihniyet
Ben
kendi adıma söyleyeyim, askere gittim, yirmi sekiz gün kısa dönem
askerlik yaptım. Kapıdan içeriye girdik. Komutan gelmiş
-yüzbaşı mıydı, binbaşı mıydı- aramıza,
diyor ki: Sen doğulusun, attığın kurşunla kuşu
gözünden vurursun. Diyorum ki: Ben hayatımda elime silah
almamışım. Adam diyor ki: Hayır, sen
attığını vurursun. Yani, askerdeki bu zihniyet
yapısının, bu düşüncelerin hepsinin araştırılması
gerekiyor. Şu anda, dediğim gibi, burada -içim yandığı
için, bugün, gencecik çocuk, yirmi dokuz yaşında- sebebinin
araştırılmadan, yine üstünün kapatılacağını
Ama, şunu da söyleyeyim: Biz, tabii, sivil makamlardan da bir otopsi
isteyeceğiz, bunun için girişimlerde bulunduk. Artık, bunu da
Hükûmetin ciddiye almasını ve araştırma önergesinin bir an
önce getirilmesini istiyoruz.
Hepinizi saygıyla
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN Teşekkür ederim
Sayın Işık.
Gündem dışı üçüncü söz,
Eskişehirde esnaf ve sanatkârların sorunları hakkında söz
isteyen Eskişehir Milletvekili Sayın Ruhsar Demirele aittir.
Buyurun Sayın Demirel. (MHP
sıralarından alkışlar)
3.- Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirelin,
Eskişehir ilindeki esnaf ve sanatkârların sorunlarına
ilişkin gündem dışı konuşması
RUHSAR DEMİREL (Eskişehir)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem
Eskişehir ilinde esnaf sorunlarını konuşmak için söz
almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Esnaf şunu soruyor öncelikle: Ekonomi
iyiye gidiyor, ekonomi iyiye gidiyor, ekonomide çok iyiyiz. deniliyor. Bu
iyilik kimin için acaba? Biz hiç böyle bir şey bilmiyoruz. ya da Hiçbir
zaman Petrol Ofisine gidip -yani benzin istasyonuna- pompanın önünde durup
Doldur hemşehrim. diyemiyoruz artık. Benzini doldur. demeyi unuttuk.
diyor.
Ayakkabıcı esnafı diyor
ki: Vatandaş, tamam, ucuz ayakkabı giysin diye Uzak Doğudan
düşük gümrüklü ayakkabı getiriliyor ama bunlar hem
vatandaşın ayak sağlığını bozuyor hem biz
artık ayakkabı yapamaz ve satamaz olduk. Bütün bunları unuttuk,
üstüne bir de e-haciz geldi. Biz ne yapalım? diye soruyor esnaf.
Evet, Avrupa Birliğine uyum,
e-devlete geçtik, e-hacizler geliyor. Ama, bir şey daha soruyorlar: Madem
Avrupa Birliğine uyum için e-devlete geçildi, e-hacizler uygulanıyor
Biz sosyal sigortalarla ilgili, sosyal güvenlikle ilgili primlerimizi bile
ödeyemiyoruz. Peki, bu Avrupa Birliğine uyum esnafın lehine
olduğu zaman neden uygulanmıyor? Mesela Alışveriş
merkezleri yasası neden bekliyor? Eğer Avrupa Birliğine uymak
istiyorsa ülkemiz, neden yurt dışındaki alışveriş
merkezleri gibi ülkemizdeki alışveriş merkezleri de cumartesi
günü akşam üstü kapanıp pazartesi günü öğlene doğru
açılmıyor? Eğer bir kural, bir yasa, bir yönetmelik esnafın
avantajına olacaksa bunda neden hiç Avrupa Birliğine uyum
aranmıyor? diye soruyor esnaf.
Taşımacılık
yapan esnaf diyor ki: Kış lastiği uygulamasını biz de
tercih ediyoruz canımız için, malımız için, vatan için,
memlekette yaşayan insanlar için ama bu kış lastiği
uygulaması tam da kışın başında
çıkarılıp kış lastiği kara borsaya
düşüyorsa
Kamyonumu satsam 15 bin lira, lastik aldım 10 bin liraya
Sayın Vekilim, ben nasıl geçineyim?
Pazarcı
esnafı diyor ki: Biz basit usulde vergilendirilmek istiyoruz. Gerçek
usulde vergilendirmeyi günde 20 lira, 30 lira kazanan pazarcı esnaf olarak
nasıl yapalım?
Kuyumcular daha
vahim bir durumda. Diyorlar ki: Biz neyle geçiniriz? Çeyrek altın,
yarım altın, tam altın, düğündür dernektir, bunları
satardık. Tamam, yastık altındaki altınlar devletin
kaydına geçsin, bunu biz de istiyoruz ama bankaların düğün
salonlarına altınmatik koyması vicdana sığar mı?
Doğru, artık düğün salonlarında bankamatik var. Bir özel
bankanın bankamatikleri düğün salonlarında çeyrek altın, yarım
altın, tam altın satıyorlar ve kuyumculuğun tarifinin ne
olduğu konusunda kuyumcu esnafının kafası
karışık.
Peki,
kamyoncuların durumu ne? Az önce kış lastiğini söyledim, K
belgesi ayrı bir şey ama kamyoncuların, örneğin,
Eskişehirde 1.500 kamyoncunun bin tanesinin ruhsatında haciz var,
rehin var ve bu esnaf çok mağdur durumda.
Peki, Esnaf
esnaf diyoruz, bir de esnaf lokantaları var. Biliyorsunuz Tarım
Bakanlığının bir uygulaması var, gıda
zehirlenmelerinin takip edilebilmesi için esnaftan ürettikleri gıdayı
üç gün muhafaza etmeleri isteniyor ama esnaf lokantası dediklerimiz küçük
lokantalar, bütçeleri de küçük; yerleri ve bunları muhafaza edecek
soğuk depoları yok.
Bütün
bunların üstüne, kuaför esnafı da diyor ki: Bizim
sattığımız saç boyaları, kimyasallar kontrolsüz bir
şekilde, bazen sanal ortamda, bazen marketlerde satılarak
vatandaşlar hasta ediliyor. Bu konuyu da dile getirir misiniz? Elbette
biz bütün bunları dile getiririz ama bizim dile getirdiğimiz bu
sorunların çözümlenebilmesi için, on yıldır esnafın
sürdürülen cezasının bitmesini istiyor vatandaş.
Türkiyede bugün 2
milyona yakın esnaf var. Çekirdek ailelerini düşünürseniz,
yaklaşık 10 milyonluk bir nüfustan söz ediyoruz ve Hükûmetten
sorunlarının çözümü için yeni bir ticaret yasası bekliyorlar
çünkü biliyorsunuz, ticaret odalarıyla esnaf odaları arasında
esnaflık belgesi yüzünden de bir uyumsuzluk var.
Bütün bu
sorunların giderilebilmesi için, K belgelerinin halledilebilmesi için,
gerçek usulden basit usulde vergilendirmeye dönebilmeleri için, kuyumcunun mu
altını satacağı, bankanın mı yastık
altındaki altınları toplayacağının
netleşmesi için, e-hacizlere son verilmesi için yeni bir yasa ve bu yasa
hazırlanırken de esnaf odalarına
danışılmasını esnaf ve sanatkârların da
cezasının bitmesini istiyor esnaflar. Biz bu konuda Hükûmetten
duyarlılık bekliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak zaten
esnaf sorunlarıyla ilgili de bir genel görüşme önergemiz var.
Bunların hepsinin dikkate alınmasını istiyorum.
Bütün
esnafımıza bereketli günler diliyorum
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Demirel.
10 arkadaşımıza
60ıncı maddeye göre söz vereceğim.
Sayın
Işık
V.- AÇIKLAMALAR
1.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
İcra ve İflas Kanunu hükümleri gereğince kendisi ya da bir
yakınının borcu nedeniyle taahhütte bulunanların durumuna
ilişkin açıklaması
ALİM IŞIK
(Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Bilindiği
gibi, İcra ve İflas Kanunu hükümleri gereğince, kendinin ya da
bir yakınının borcu nedeniyle taahhütte bulunup da süresi
içerisinde ekonomik sorunları nedeniyle bu taahhüdü ihlal edenlere
uygulanan üçer aylık tazyik hapsi cezası nedeniyle bugüne kadar
cezaevine girmiş 20 bini aşkın vatandaşımıza ek
olarak, haklarında tutuklama kararı verilmiş ancak kaçak durumda
250 bine yakın vatandaşımız bulunmaktadır.
Hükûmetin her
fırsatta, dağdaki teröristler dâhil, binlerce kişiye af
getirerek cezaevinden çıkardığı son dönemde, taahhüt
mağdurlarının bu sorununa bir çözüm bulunması
gerektiğini ifade ediyor, Hükûmeti bu konudaki görevini yapmaya davet
ediyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN
Sayın Ağbaba
2.- Malatya Milletvekili Veli Ağbabanın, 5084
sayılı Teşvik Yasasının yürürlük süresinin
uzatılmamasının yarattığı sorunlara ilişkin
açıklaması
VELİ
AĞBABA (Malatya) 5084 sayılı Teşvik Yasasının
uzatılmamasının büyük sorun olacağını
belirtmiştik. Geçtiğimiz günlerde İŞKUR tarafından
ocak ayı verileri açıklandı. Daha ilk ayında,
işverenlerin taleplerindeki haklılığı ortaya
çıktı. Malatyada 2013ün ilk ayında işten
çıkarılan işçi sayısı 796 kişi oldu. Şubat
ayı rakamları açıklandığında, Teşvik
Yasasının sona ermesinin ve ekonomik krizin hangi boyutta olduğunu
daha net gördük.
Malatyadan bir
rakam daha vereyim, bir acı tabloyu daha sunayım: Malatyada
üniversite mezunu işsiz sayısında son on yılın rekoru
kırıldı. İŞKURa kayıtlı işsiz
sayısı 26.136 kişi olan Malatyada, işsizlerin 4.925i
üniversite mezunu. Bu rakam son on yılın en yüksek rakamı. Her 5
işsizden 1i üniversite mezunu.
Hafta sonu
Malatyada pazarı dolaştım. Matematik öğretmenliği
mezunu, marul, maydanoz satan genç bir arkadaşımızla sohbet
ettim.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Özkan
3.- Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkanın,
Denizli Çalda bağları donan çiftçilerin mağduriyetine ve
üreticilerin TÜİKin belirlediği tane mısır destekleme
fiyatının düzeltilmesini talep ettiklerine ilişkin
açıklaması
RAMAZAN KERİM
ÖZKAN (Burdur) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Dün
bağları dondan zarar gören Denizli Çal çiftçileri Çal Belediye
Meydanında idi. Ziraat odası, çiftçi temsilcileri hep bir
ağızdan feryat ediyorlar, 2090 sayılı Yasanın
değişimini istiyorlar. Onların feryatlarını Cumhuriyet
Halk Partisi il, ilçe başkanları, yöneticileriyle dinledik. Zarar
gören 1.032 çiftçiden 93ü devletin sıcak elini görmüş ancak
diğerlerinin mağduriyeti devam etmektedir. Çiftçiler
mağduriyetlerine çözüm bekliyorlar, Tarım
Bakanlığını göreve davet ediyorlar. Yarın, o kuruyan
bağı da sizlerle paylaşacağım burada.
Ayrıca,
TÜİK, tane mısırda destek fiyatlarını belirliyor. Önce,
ziraat odası, sanayi ve borsa belirliyordu. TÜİK, Denizlinin gerçek
mısır veriminin dekara 1.150-1.200, hatta 1.400 olduğunu
unutmuş ki
Bunu belirtiyor,
sorunlarına çözüm bekliyoruz.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN
Sayın Erdemir
4.- Bursa Milletvekili Aykan Erdemirin, Türkiye'nin
2007den bugüne kadar Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansına üye olmak
için herhangi bir girişimde bulunmamış olmasını büyük
bir eksiklik olarak gördüğüne ilişkin açıklaması
AYKAN ERDEMİR
(Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Viyanada 1993
yılında kurulan Avrupa Birliği Irkçılık ve
Yabancı Düşmanlığını İzleme Merkezi 2007
yılında Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı olarak yeniden
yapılandırılmıştır. Avrupa Birliği üyelik süreçleri
devam eden Hırvatistan 2010 Mayıs ayında, Makedonya ise 2010
Aralık ayında Temel Haklar Ajansı ile üyelik sözleşmesi
imzalayarak gözlemci statüsü kazandılar. Türkiye de aday ülke statüsüyle
ajansa gözlemci statüsüyle, üye olma ve faaliyetleri izleme hakkına
sahiptir. Ne yazık ki Hükûmetimiz üyelik sözleşmesi
imzalanmasına yönelik girişimde bulunmadığı için ajans
Türkiyede araştırma yürütememektedir.
Türkiye'nin
2007den bugüne değin Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansına üye
olmak için herhangi bir girişimde bulunmamış olmasını
büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Bunun nedeninin ise ajansın Türkiyede
temel hak ve özgürlükler alanında kapsamlı araştırmalar
yapmasını engellemek olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Tanal
5.- İstanbul Milletvekili Mahmut Tanalın,
Şanlıurfa merkezde Almanca öğretmenliği kadrosu boş
olan okullara kadrolu öğretmen ataması yapılmayarak ücretli
öğretmen çalıştırma yoluna gidilmesinin nedenini ve atama
yapılacak kadrolu kontenjan bilgilerinin neden ilk sınavdan sonra
ilan edildiğini öğrenmek istediğine ilişkin
açıklaması
MAHMUT
TANAL (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Millî
Eğitim Bakanlığı tarafından Şanlıurfa
merkezde bulunan TES-İŞ Anadolu Lisesi ve Şair Nabi Anadolu
liselerinde boş Almanca öğretmeni kadrosu bulunmakta iken bu
okullarımız için kadrolu öğretmen ataması
yapılmamış, her iki okul için de ikişer adet ücretli
Almanca öğretmeni çalıştırma yoluna gidilmiştir. Atama
bekleyen on binlerce öğretmenimiz varken bu okullarımız için
neden kadrolu öğretmen ataması yapılmamış, en son
atamada Türkiye genelinde sadece 3 Almanca öğretmeni atanmıştır?
İki:
Atama yapılacak kadrolu kontenjan bilgileri neden ilk sınavdan sonra
ilan edilmektedir? Kontenjanlar daha önceden belirlense, öğretmen
adaylarımız kontenjanlardan haberdar olarak sınav maratonuna
dâhil olsalar daha iyi olmaz mı?
Teşekkür
ederim.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI
A) Çeşitli İşler
1.- Genel Kurulu ziyaret eden Lüksemburg Parlamentosu milletvekilleri Serge
Wilmes ve Felix Braz ile beraberlerindeki heyete
Başkanlıkça "Hoş geldiniz." denilmesi
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, ülkemizi ziyaret etmekte olan Lüksemburg
Parlamentosu milletvekilleri Sayın Serge Wilmes ve Sayın Felix Braz
ile beraberindeki heyet şu anda Meclisimizi
onurlandırmışlardır.
Kendilerine
Meclisimiz adına Hoş geldiniz. diyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Türkkan
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
6.- Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkanın, Mecliste
başlayan Adalet ve Kalkınma Partisi-Barış ve Demokrasi
Partisi yakınlığının üniversitelerde de PKK-üniversite
yönetimi yakınlığına dönüştüğüne ilişkin
açıklaması
LÜTFÜ
TÜRKKAN (Kocaeli) Sayın Başkan, Mecliste başlayan Adalet ve
Kalkınma Partisi-BDP yakınlığı üniversitelerde de
PKK-üniversite yönetimi yakınlığına dönüşmüştür.
Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde geçtiğimiz hafta 12 ülkücü
öğrenci sadece PKK terörüne Dur. dedikleri için üniversite dekanı
tarafından uzaklaştırma almıştır. Aynı
şekilde, Marmara Üniversitesi ülkücüleri de PKK terörü
karşısında üniversitede ayakta kalabilmek için yaptıkları
mücadeleden dolayı üniversiteden
uzaklaştırılmıştır. PKK ile beraber iş
birliği içerisinde olan bu üniversite yönetimini lanetliyoruz.
Üniversitelerin öfkesi, kini onların üzerinden hiç gitmeyecektir. Bunun
hesabını mutlaka ülkücüler soracaktır.
Saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Sayın Doğru
7.- Tokat Milletvekili Reşat Doğrunun,
Büyükşehir Belediyeleri Kanununa göre Tokat ilinde nüfusu 2 binin
üzerinde olmasına rağmen 20 belediyenin
kapatıldığına, yeni bir kanunla bu durumun düzeltilmesi
gerektiğine ve bu yönde bir beklenti olduğuna ilişkin açıklaması
REŞAT
DOĞRU (Tokat) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Büyükşehir
Belediyeleri Kanunuyla beraber 2 bin nüfusun altındaki belediyeler de
kapatılmıştır. Ancak, kanun
çıkarıldığı tarihte ve 31/12/2012 tarihinde,
kapatılan belediyelerden 75 tanesinin nüfusu 2 binin üzerinde idi. Tokat
ilinde 20 tane belediye de bu şekilde olup nüfusu 2 binin üzerinde
olmasına rağmen kapanmıştır. Ancak, kanunun 31/12/2012
tarihini baz alması bu belediyelerin kapanmasını sağlamıştır.
Önümüzdeki günlerde bir torba kanun geleceği ifade ediliyor. Nüfusu 2
binin üzerinde olan bu belediyelerin mutlaka bir kanunla düzeltilmesi ve tekrar
belediyeliklerinin devam etmesi gerekmektedir. Bu yönlü olarak belediyelerin ve
halkın beklentisi vardır. Durum Meclisin bilgisine sunulur.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Kaplan
8.- Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplanın, Gebze
Güzeller Organize Sanayi Bölgesinde bulunan DHL deposunda TÜMTİSe üye
oldukları gerekçesiyle işten atılan 25 kişinin durumuna
ilişkin açıklaması
MEHMET HİLAL
KAPLAN (Kocaeli) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Gebze Güzeller
Organize Sanayi Bölgesinde bulunan DHL deposunda TÜMTİSe -Türkiye Motorlu
Taşıt İşçileri Sendikasına- üye oldukları
gerekçesiyle işten atılan 25 kişinin, iki yüz otuz günden beri,
iş yerinin karşısında bulunan özel bir arsada çadır
kurdukları ve arsa sahibinden izin aldıkları bilinmiş
olmasına rağmen, kış aylarında soğuktan ve
yağmurdan, çamurdan ve kardan korunmak adına kurdukları
çadır, ne yazık ki emniyet güçleri tarafından valilik
talimatıyla üçüncü kezdir yıkılmaktadır. Bu işçilerin
haklarını aramalarından daha doğal bir şey olamaz.
Uluslararası sözleşmelere uyulması konusunda yetkililerin ve
özellikle Çalışma Bakanlığının dikkatini çekmek
istiyorum.
Saygılarımla.
BAŞKAN
Sayın Yeniçeri
9.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçerinin, Amerika
Birleşik Devletleri Ankara Büyükelçisinin Türkiyedeki basın
özgürlüğü, yargılama ve tutukluluk süreleriyle ilgili
eleştirilerde bulunduğuna, bu nedenle kendisini kınadığına
ve Hükûmeti, Türkiye'nin iç işlerine karışanlara haddini
bildirmeye çağırdığına ilişkin
açıklaması
ÖZCAN
YENİÇERİ (Ankara) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Geçtiğimiz
hafta Amerika Birleşik Devletlerinin Ankara Büyükelçisi Türkiyedeki
basın özgürlüğü, yargılama ve tutukluluk süreleriyle ilgili
eleştirilerde bulunmuştu. Hiçbir ülkenin, görevi ne olursa olsun
Türkiyenin iç işlerine karışma hakkı yoktur ve olamaz.
Ülkemizde görev yapan yabancı ülke temsilcilerine görevlerinin
sınırları hatırlatılmalı ve çizmeyi
aşmalarına izin verilmemelidir. ABD Büyükelçisini kınıyor,
haddini bilmeye davet ediyor ve kendilerini protesto ediyorum. Başbakan
Erdoğan ve Hükûmetinin tutarsız, çelişkili konuşma ve
uygulamaları bu durumlara neden olmaktadır. Büyükelçiyi
pervasızca Türkiyenin iç işlerine karıştıran,
Başbakan Erdoğanın BOP Eş Başkanı
olmasıdır. Bu vesileyle Başbakan Erdoğanı da BOP
Eş Başkanlığından istifaya davet ediyorum. Yoksa
Suriyeye karşı ABDnin Patriotlarına sığınan
Erdoğan Hükûmetinin ABDye karşı ciddi bir tavır göstermesi
mümkün değildir. Hükûmeti ucuz, uçuk ve avamî söylemleri bir kenara bırakmaya, Türkiye'nin iç işlerine
karışanlara haddini bildirmeye çağırıyor,
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN
Sayın Tüzel
10.- İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzelin, Hatay Cilvegözüdeki patlamanın Suriyedeki savaş ve
şiddetin topraklarımızda sürdüğünü gösterdiğine ve son
günlerde kamuoyunda konuşulan lösemi hastası Solinin annesi Cizre
Belediye Başkan Yardımcısı Hanım Onurun tahliyesini
kutladığına ilişkin açıklaması
ABDULLAH LEVENT TÜZEL
(İstanbul) Sayın Başkan, Hatay Cilvegözüdeki patlama,
Suriyedeki savaş ve şiddetin topraklarımızda
sürdüğünü göstermektedir. Şiddet şiddeti doğurmuş,
endişelerini bizlerle paylaşmış olan Hatay
halkının kaygıları gerçekleşmiştir. Bu yeni de
değildir. Antepteki patlama aklımıza Suriyeyi
getirmiştir. Akçakalede 5 yurttaşımız bu yanlış
politikanın sonucu ölmüştür. Kontrolü özel ordu ve El Nusra
Cephesinde olan bu sınır bölgemizdeki patlamada taraflar birbirlerini
suçlamaktadır. Esat yanlıları ya da karşıtlarınca,
Suriyeden ya da Türkiyeden tertiplenmiş olsun, sonuçta, Hatayda patlak
veren şiddetin ardındaki neden, Türkiye'nin Suriye meselesinde taraf
olmasıdır. Suriyede silahlar susmalı, demokratik geleceğini
sağlayacak adımlar atılmalı, Türkiye'nin bu
çatışmalardaki rolü ve sorumluluğuna son verilmelidir.
Kamuoyunda
konuşulan, lösemi hastası küçük Solinin annesi Cizre Belediye
Başkan Yardımcısı Hanım Onurun tahliyesini
kutluyorum. Onun gibi binlerce tutuklunun salıverilmesini talep ediyoruz.
BAŞKAN
Sayın Şandır
11.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Erzincanın zafer gününün 95inci yıl
dönümüne ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Biz de Milliyetçi
Hareket Partisi Grubu olarak Erzincanın 95inci zafer gününü yürekten
kutluyoruz. Bu günde verilen şehitlerimize Yüce Allahtan rahmet
diliyoruz. Tüm Erzincanlıları böyle bir zafer gününü
yaşamış olmalarından dolayı tebrik ediyor, kendilerine
teşekkür ediyoruz efendim.
BAŞKAN
Sayın Hamzaçebi
12.- İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebinin, Hatay Cilvegözüde meydana gelen patlama sonucunda ölenlere
Allahtan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına sabır
dilediğine ilişkin açıklaması
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Dün Hatay
Cilvegözüde meydana gelen patlama sonucunda 3ü Türk vatandaşı olmak
üzere toplam 13 kişi hayatını kaybetmiştir. Ölü
sayısının artmasından endişe edilmektedir. Bir
şekilde Türkiye'nin de müdahil olduğu Suriyedeki iç
savaşın sonuçlarından biri olarak bunu değerlendiriyoruz.
Ölenlere Allahtan rahmet diliyoruz, yaralılara şifa diliyoruz,
yakınlarına, ailelerine sabır diliyoruz ve Suriyedeki iç
savaşın bir an önce sona ererek bölgenin huzura kavuşmasını
diliyoruz.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Gündeme geçiyoruz.
Başkanlığın
Genel Kurula sunuşları vardır.
Sayın
milletvekilleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Sayın Binali Yıldırım gündemin sözlü sorular
kısmının 1, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 49, 50, 57, 58, 60, 61, 80,
92, 103, 114, 120, 127, 136, 139, 153, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 175,
177, 183, 184, 188, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 205, 208, 214, 218, 240, 243,
244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 258, 288, 312, 344, 345, 346, 347,
381, 417, 431, 447, 485, 487, 505, 533, 573, 581, 594, 595, 612, 614, 615, 616,
617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 673, 674, 675, 676, 769, 770, 771, 772, 773,
774, 775, 776, 778, 779, 780, 782, 864, 892, 893, 952, 965, 966, 968, 1.028,
1.110, 1.111, 1.920 ve
1.921nci sıralarında yer alan önergeleri birlikte
cevaplandırmak istemişlerdir. Sayın Bakanın bu istemini
sırası geldiğinde yerine getireceğim.
Başbakanlığın
on bir adet tezkeresi vardır, sırasıyla okutup bilgilerinize
sunacağım:
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
B) Tezkereler
1.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1123)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
2.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1124)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
3.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1125)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
4.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1126)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin
iadesinin talep edildiğine dair Adalet Bakanlığından
alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
5.- Diyarbakır Milletvekili Gültan
Kışanak hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1127)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Gültan Kışanak hakkında tanzim edilen ve ilgi (b)
yazı ile Başkanlığınıza gönderilen
soruşturma dosyasının yeniden değerlendirilmesi için
evrakın ve fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
6.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1128)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
7.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine ilişkin
Başbakanlık tezkeresi (3/1129)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
8.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1130)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
9.- Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1131)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna hakkında tanzim edilen ve ilgi (b) yazı ile
Başkanlığınıza gönderilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
10.- Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş
hakkında tanzim edilen soruşturma dosyasının yeniden
değerlendirilmesi için evrakın ve fezlekenin iade edilmesine
ilişkin Başbakanlık tezkeresi (3/1132)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kocaeli
Milletvekili Hurşit Güneş hakkında tanzim edilen ve ilgi (b)
yazı listede Başkanlığınıza gönderilen
soruşturma dosyasının yeniden değerlendirilmesi için
evrakın ve fezlekenin iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
11.- Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki
Kulkuloğlu hakkında tanzim edilen soruşturma
dosyasının yeniden değerlendirilmesi için evrakın ve
fezlekenin iade edilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi
(3/1133)
4/2/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Kayseri
Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu hakkında tanzim edilen ve ilgi
(b) yazı listede Başkanlığınıza gönderilen
dosyanın incelenmesi için iadesinin talep edildiğine dair Adalet
Bakanlığından alınan ilgi (c) yazı sureti ve ekleri
ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz
ederim.
Bekir
Bozdağ
Başbakan
Yardımcısı
BAŞKAN Anayasa ve Adalet
Komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyonda bulunan dosyalar Hükûmete
geri verilmiştir.
Meclis araştırması
açılmasına ilişkin üç önerge vardır, okutuyorum:
C) Meclis Araştırması Önergeleri
1.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ve 21
milletvekilinin, Atatürk Orman Çiftliği arazisindeki azalmanın
nedenlerinin, bugünkü durumunun ve sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergesi (10/500)
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Atatürk'ün
hazineye bağışladığı tarihten günümüze kadar
geçen sürenin incelenmesi, Atatürk Orman Çiftliği arazisindeki
azalmanın nedenlerinin araştırılıp tespit edilmesi,
bugünkü durumu ve sorunların çözümü için Anayasamızın 98'inci, Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri
uyarınca Meclis araştırması açılması için
gereğini arz ederiz. 26/1/2012
1) Özcan Yeniçeri (Ankara)
2) Mehmet Günal (Antalya)
3) Mehmet
Şandır (Mersin)
4) Edip Semih
Yalçın (Gaziantep)
5) Alim
Işık (Kütahya)
6) Reşat
Doğru (Tokat)
7) Mehmet
Erdoğan (Muğla)
8) Seyfettin
Yılmaz (Adana)
9) Ali Halaman (Adana)
10) S. Nevzat
Korkmaz (Isparta)
11) Erkan Akçay (Manisa)
12) Celal Adan (İstanbul)
13) D. Ali Torlak (İstanbul)
14) Bülent Belen (Tekirdağ)
15) Oktay Öztürk (Erzurum)
16) Koray
Aydın (Trabzon)
17) Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri)
18) Emin Haluk
Ayhan (Denizli)
19) Ali
Uzunırmak (Aydın)
20) Lütfü Türkkan (Kocaeli)
21) Faruk Bal (Konya)
22) Cemalettin
Şimşek (Samsun)
Genel Gerekçe
Atatürk Orman
Çiftliği, yeni Ankara'nın çevresini ağaçlandırmak, modern
tarım tekniklerini uygulayarak çiftçilere örnek olmak için 1925
yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş ve bir
süre işletildikten sonra, şahsi malı olan çiftlik Atatürk
tarafından 1937 yılında hazineye hediye edilmiştir.
Atatürk'ün emaneti
olan çiftlik için 24/03/1950 tarihinde 5659 sayılı Atatürk Orman
Çiftliği Kuruluş Kanunu çıkarılmıştır. Ancak
bu kanun, başkentin akciğeri olma özelliği ve en önemli dinlenme
alanı olan AOÇ'nin arazi kaybetmesine engel olamamıştır.
AOÇ'nin gelişen ve büyüyen Ankara'nın merkezinde kalması bu
arazilerin kıymetini artırmıştır.
Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulunun AOÇ için hazırladığı rapora göre,
başlangıçta 52 bin dekar arazi üzerine kurulu olduğu bilinen AOÇ
arazisi, geçen süre zarfında bugünkü kayıtlara göre 33.524 dekara
gerilemiş durumdadır. AOÇ arazisindeki azalmanın en önemli
nedenleri ise kamu kurum ve kuruluşlarına yıllar içinde
yapılan satışlar, uzun süreli kiralamalar ve yapılaşmaya
açılmasıdır.
Bugün itibarıyla
AOÇ Müdürlüğünün çeşitli kişi ve kuruluşlara kiraya
verdiği ve mülkiyetin gayriayni hak tesis ettiği
taşınmazların sayısı 124 olup bu kiralamaların
büyük bir bölümü arazilerin bağış mektubundaki amaç
doğrultusunda kullanımıyla bağdaşmayan
kiralamalardır. Yaklaşık 7 bin dekar (6.888.496 metrekare) alan
kiralama yöntemi ile kamu kurumları ile özel kişilerin
kullanımındadır. Araziler üzerinde kiracılar
tarafından yapılan sabit tesisler nedeniyle, araziler sadece gasbedilmekle
kalmayıp arazi niteliğini de kaybetmişlerdir. Bu
kiralamaların büyük bir bölümü üzerinde kurulan tesisler
incelendiğinde lokantalar, büfeler, akaryakıt tesisi, bowling
salonları, sosyal tesislerin olduğu görülmektedir.
AOÇ arazisinin
gerek yasal gerekse yasadışı olarak başka kullanımlara
ayrılması süreci, hem kent hem de AOÇ açısından
plansız ve yanlış kararlara
dayandırılmıştır. Arazinin başka kullanımlara
ayrılması sırasında çiftlik arazisi bütünlük ve
sürekliliğini yitirmiş, günümüzde parçalardan oluşan,
işletmesi giderek güçleşen bir kayıp mekâna dönüşmüş
durumdadır.
Atatürk Orman
Çiftliği alanı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kurulu tarafından 07/05/1998 tarih ve 5742 sayılı
kararı ile birinci derece sit alanı ilan edilmiştir. Atatürk'ün
hazineye bağışladığı tarihten günümüze kadar
geçen sürenin incelenmesi, AOÇ arazisindeki azalmanın nedenlerinin
araştırılıp tespit edilmesi, bugünkü durumu ve
sorunların çözümü için Anayasamızın 98'inci, Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü 'nün 104 ve 105inci maddeleri uyarınca
Meclis araştırması açılması için gereğini arz
ederiz.
2.- Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ve 21
milletvekilinin, Ankara ilinin Güdül ilçesinin ekonomik ve sosyal
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergesi (10/501)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Gerekçesini ekte
sunduğumuz, Ankara ili Güdül ilçesindeki vatandaşlarımız
geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır.
Burada sanayi yok denecek kadar azdır. Yıllar itibarıyla yeterli
kamu desteğinin sağlanmaması sebebiyle, ilçe halkı büyük
ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır. İlçemizde
tarım, hayvancılık ve sanayi sektörünün
canlandırılıp sorunlarının çözülmesi amacıyla
"Ankara ilimizin Güdül ilçesinin ekonomik ve sosyal sorunlarının
araştırılması" gereken tedbirlerin ve bunlara
ilişkin yapılacak düzenlemelerin ele alınabilmesi için
Anayasa'nın 98'inci, TBMM içtüzüğünün 104 ve 105inci maddeleri,
gereğince, Meclis araştırması açılmasını arz
ve teklif ederiz.
1) Özcan Yeniçeri (Ankara)
2) Mehmet Günal (Antalya)
3) Mehmet
Şandır
(Mersin)
4) Alim
Işık
(Kütahya)
5) Edip Semih
Yalçın (Gaziantep)
6) Faruk Bal (Konya)
7) Mehmet
Erdoğan (Muğla)
8) Seyfettin
Yılmaz
(Adana)
9) Reşat
Doğru (Tokat)
10) Cemalettin
Şimşek
(Samsun)
11) Lütfü Türkkan (Kocaeli)
12) Ali Halaman (Adana)
13) Ali
Uzunırmak
(Aydın)
14) Erkan Akçay (Manisa)
15) S. Nevzat
Korkmaz (Isparta)
16) D. Ali Torlak (İstanbul)
17) Celal Adan (İstanbul)
18) Oktay Öztürk (Erzurum)
19) Emin Haluk
Ayhan (Denizli)
20) Yusuf
Halaçoğlu (Kayseri)
21) Koray
Aydın (Trabzon)
22) Bülent Belen (Tekirdağ)
Gerekçe:
Yapılan
araştırma ve incelemelerde Güdül çevresinde tarih öncesi
çağlardan beri yerleşildiği
anlaşılmıştır. İlçe, Anadolu Selçuklu
hükümdarlarından I. Mesut'un eniştesi ve Ankara Emiri olan
Şehabüldevle Güdül Bey tarafından, şimdiki yerinde, tahminen sekiz
yüz elli yıl evvel kurulmuş olup 1 Eylül 1957 yılına kadar
Ayaş ilçesine bağlı bir nahiye iken aynı yıl 7030
sayılı Kanun ile ilçe olmuştur. İlçenin yüz ölçümü 419
kilometrekaredir. Denizden yüksekliği 720 metredir. Karasal iklim tipi
görülmektedir. Kışları soğuk yazları ise sıcak
olup az yağış almaktadır.
Çok eski bir
tarihe sahip olan Güdül ilçemizin ekonomisinin
ağırlığı tarım ve hayvancılık olup
bölge halkı geçimini özellikle çiftçilik, meyvecilik ve
hayvancılıkla sağlamaktadır. Arazi şartları ve
iklim özellikleri tarımsal üretim ve verimi önemli ölçüde etkilemektedir.
Bölgede üretim büyük ölçüde doğa koşullarına
bağlıdır. Bu nedenle, bölgemizde tarım faaliyetlerinde
bulunan vatandaşlarımız olumsuz doğa ve piyasa
koşullarından çok kötü etkilenmektedir.
Güdül ilçemizde
sanayi yok denecek kadar azdır. AKP hükûmetleri döneminde yeterli kamu desteğinin
sağlanmaması sebebiyle, vatandaşlarımız büyük ekonomik
sıkıntılar çekmektedir. İlçemizde halkın
çalışabileceği fabrika, sanayi tesisi ve atölyeler
bulunmamaktadır. Bu nedenle işsizlik had safhada olup işsizlik
sebebiyle ilçemiz sürekli göç vermektedir.
İlçe
merkezinde ve köylerinde iş ve çalışma hayatının
karakteristik özelliğini tarım ve hayvancılık
oluşturmaktadır. İlçede tarıma elverişli arazinin az
oluşu tarımsal faaliyetleri 1960 yılından sonra
kısıtlamış olması, girdi maliyetlerinin
aşırı yüksek olması ve piyasa şartlarının
olumsuzluğundan dolayı çiftçilerimiz tarımı
toprağını terk etme noktasına gelmişlerdir. Artan
nüfus, geçim kaynağını başta Ankara olmak üzere çevre
illere göç ederek ticaretle uğraşmakta bulmuştur. Bu olaylar
ilçenin ekonomik gelişmesini büyük ölçüde etkilemiştir.
Güdül ilçemizin
henüz keşfedilmemiş doğa zenginlikleri bulunmaktadır.
Bunlardan İnönü mağaraları ve Kirmir Çayı'nın
geçtiği Kirmir Kanyonu muhteşem görüntüsüyle insanı âdeta
büyülemektedir. Ayrıca, Sorgun ormanları da bakir kalmış
doğa güzellikleriyle görülmesi gereken yerler arasındadır.
Başkent Ankara'nın unutulan ve kendi kaderine terk edilen Güdül
ilçesi için turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, önemli altyapı
çalışmalarının biran önce yapılması
gerekmektedir.
Bölgeye biran önce
kamu yatırımları yapılmalıdır. Tarım ve
hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımıza
teşvik ve kredi desteği sağlanmalıdır. İlçemizde
sanayi tesislerinin kurulabilmesi için gerekli çalışmaların bir
an önce yapılması gerekmektedir.
Yukarıda
açıklanan sorunların çözümü ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi
için "Ankara ilimizin Güdül ilçesinin ekonomik ve sosyal
sorunlarının araştırılması" amacıyla
bir Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.
3.- Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve
21 milletvekilinin, Diyarbakırdaki esnafın sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin
önergesi (10/502)
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına
Diyarbakır'daki
esnafların her geçen gün iş yerlerini kapatmayla yüz yüze olduğu
bilinmektedir. Esnafın bu durumunun tüm yönleriyle
araştırılması ve aydınlatılması
amacıyla Anayasa'nın 98'inci İç Tüzükün 104 ve 105'inci
maddeleri gereğince Meclis araştırması açılması
için gereğini arz ederiz.
1) Nursel
Aydoğan (Diyarbakır)
2) Pervin Buldan (Iğdır)
3) Hasip Kaplan (Şırnak)
4) Sırrı
Sakık (Muş)
5) Murat Bozlak (Adana)
6) Halil Aksoy (Ağrı)
7) Ayla Akat (Batman)
8) İdris
Baluken (Bingöl)
9) Hüsamettin
Zenderlioğlu (Bitlis)
10) Emine Ayna (Diyarbakır)
11) Altan Tan (Diyarbakır)
12) Adil Kurt (Hakkâri)
13) Esat Canan (Hakkâri)
14)
Sırrı Süreyya Önder (İstanbul)
15) Sebahat Tuncel
(İstanbul)
16) Mülkiye
Birtane (Kars)
17) Erol Dora (Mardin)
18) Ertuğrul
Kürkcü (Mersin)
19) Demir Çelik (Muş)
20) İbrahim
Binici (Şanlıurfa)
21) Nazmi Gür (Van)
22) Özdal Üçer (Van)
Gerekçe:
Diyarbakır
Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği (DESOB) ile Müstakil
işadamları Derneğinin (MÜSİAD) verilerine göre 2011
yılında Diyarbakır'da toplam 2.481 esnafın iş
yapamadığı gerekçesiyle kepenk kapattığı
görülmüştür. Şiddet olaylarının yaşanmasından
dolayı bölge risk bölgesi olarak nitelendirilerek esnafa kredi ve
teşvik destekleri gibi imkânlardan yararlanmada çok güçlük
çıkarılmaktadır. Yıllardır, bölge sanayisinin
gelişmesi için birçok teşvik yasası çıkmış ancak
hiçbir gelişme sağlanamamıştır. Esnaflarımız,
yaşanan çatışma ortamında ve ülkede sayısı 3
milyonu bulan işsiz sayısına rağmen, bölgede büyük
istihdamı sağlayarak tüm imkânlarını seferber ederek
kepengini açmaktadır. Ancak şehir merkezlerine kurulan büyük
alışveriş merkezlerinin de (AVM) etkisiyle fazla açık
kalamamaktadır. Türkiye, AB standartlarına ulaşmaya
çalışan bir ülke. Oysa AB ülkelerinde AVM'lere bir standart
getirilmiş ve şehrin dışında tutulmuş,
açılma ve kapanma saatleri belirlenmiştir. Türkiye'ye
baktığımızda ise bunun tam tersini görmekteyiz.
Diyarbakır örneğinde olduğu gibi şehir merkezlerinde büyük
AVM'ler açılmaktadır. Bu da haksız bir rekabeti
yaşatmaktadır.
Son yıllarda
Diyarbakır'da iş yeri kapatmada büyük bir artış meydana
gelmiştir. Bu artış her geçen yıl artmaktadır. Son
dört yılın rakamları 2011 yılında kapanan iş yeri
sayısı ile açılan iş yeri sayısı
karşılaştırıldığında arada çok ciddi
bir farkın olduğu görülmektedir. 2011 yılında
Diyarbakır ve ilçelerinde toplamda kapanan esnaf sayısı 2.481,
2010'da ise bu oran 1.241 olmuştur. Bu, yüzde 100'lük artış
anlamına gelmektedir. 2010 yılında 2.211, 2011 yılında
ise 2.252 yeni iş yeri açılmıştır. Esnaflar
açısından son on yıl değerlendirildiğinde ise çok
ürkütücü bir tablo ile karşılaşmaktayız. Bu oranlar
Diyarbakır esnafının ne kadar zor durumda olduğunu çok iyi
özetlemektedir. Bölge esnafı, banka kredileri ve teşvik
desteklerinden faydalanmak istediğinde ise birçok zorlukla karşı
karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda, bölge esnafına
pozitif desteğin sağlanması gerekmektedir. Yaşanan
olaylardan ötürü, bankalar bölgede esnaflara kredi verirken ciddi zorluklar
çıkarmaktadırlar. Bankalar bölgeyi risk bölgesi olarak
gördüklerinden, esnaf rahat kredi alamamaktadır. Başka bölgelerde
kredi için istenilen ipotek miktarının 2 katı bu bölgede
isteniyor, bu da esnafı zor durumda bırakmaktadır. Yapılan
yasal düzenlemeyle, artık esnaf da KOSGEB'in veri tabanına kayıt
yaptırarak desteklerinden yararlanabiliyor. Ancak Diyarbakır'da 6 bin
kişi KOSGEB kredilerine başvurmasına rağmen ancak 2.400
kişi bu krediden faydalanabilmiştir.
Diyarbakır'daki
istihdamın oluşmamasının Kürt sorununun
çözümsüzlüğüyle yakından ilgisi vardır. Boşaltılan,
yakılıp, yıkılan köylerden gelen insanların
oluşturduğu ve her geçen gün daha da büyüyen Diyarbakır,
istihdam alanları yaratılarak yaşanılır bir hâle
getirilmelidir. Bölgenin kalkınması, oluşturulacak güven
ortamıyla ilişkilidir. Ne kadar iyi olanaklar verilirse verilsin,
eğer burada can güvenliği yoksa hiç kimse yatırım yapmaz,
yapılan yatırımlar da erir gider. Böylelikle, bölgenin büyük
sorunlarından biri olan işsizlik artarak devam eder.
İşte, bu
bağlamda Diyarbakır'daki esnafın sorunlarının tüm
yönleriyle araştırılıp meydana gelen maddi ve manevi
zararların tespit edilmesi amacıyla Meclis araştırması
açılması gerektiğini, Anayasa'nın 98'inci İç Tüzüğün
104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis araştırması
açılması için gereğini arz ederiz.
BAŞKAN
Bilgilerinize sunulmuştur.
Önergeler
gündemdeki yerlerini alacak ve Meclis araştırması
açılıp açılmaması konusundaki görüşmeler
sırası geldiğinde yapılacaktır.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının iki tezkeresi
vardır, ayrı ayrı okutup oylarınıza
sunacağım.
B) Tezkereler (Devam)
12.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Cemil Çiçek başkanlığındaki heyetin, Finlandiya
Parlamentosu Başkanı Eero Heinaluomanın davetine icabet etmek
üzere Finlandiya'ya resmî bir ziyarette bulunmasına ilişkin Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1134)
08/02/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kuruluna
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek
başkanlığındaki heyetin Finlandiya Parlamentosu
Başkanı Sayın Eero Heinaluomanın davetine icabet etmek
üzere Finlandiya'ya resmî ziyarette bulunması hususu, 28/3/1990 tarihli ve
3620 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış
İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 6ncı maddesi
uyarınca Genel Kurulun tasviplerine sunulur.
Cemil
Çiçek
TBMM
Başkanı
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ
(İstanbul) Karar yeter sayısı
BAŞKAN Karar yeter
sayısı arayacağım.
Oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati:15.51
İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 16.07
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64üncü Birleşiminin
İkinci Oturumunu açıyorum.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi,
tezkereyi tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, kabul
edilmiştir.
Şimdi,
diğer başkanlık tezkeresini okutuyorum:
13.- Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve
Cinsiyet Eşitliği Komisyonu tarafından Dünya Kadınlar Günü
vesilesiyle 7 Mart 2013 tarihinde Brüksel'de düzenlenen Kadınların
Krize Cevabı konulu toplantıya Kadın-Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili İstanbul Milletvekili
Binnaz Toprak ile Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türkiye Delegasyonu üyesi
Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara'nın katılmasına ilişkin
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı tezkeresi (3/1135)
07/02/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kuruluna
Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Cinsiyet
Eşitliği Komisyonu tara fından
Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle 7 Mart 2013 tarihinde Brüksel'de
düzenlenen Kadınların Krize Cevabı konulu toplantıya
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili ve
İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak ile Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi
Türkiye Delegasyonu üyesi ve Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara'nın
katılması hususu, 28/3/1990 tarihli ve 3620 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi
Hakkında Kanun'un 9'uncu maddesi uyarınca Genel Kurulun tasviplerine
sunulur.
Cemil Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Barış ve Demokrasi Partisi Grubunun İç
Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir önerisi vardır, okutup
işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri
1.- BDP Grubunun, Türkiye cezaevlerinde yaşanan
insan hakları ihlallerinin ve ağır hastalıkları
bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye ve tedavi edilmeme
hususlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/194) esas
numaralı Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergenin ön görüşmesinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
12/02/2013
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulunun 12/02/2013 Salı günü
(Bugün) yaptığı toplantısında siyasi parti
grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisinin, İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
İdris Baluken
Bingöl
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Gündeminin Genel
Görüşme ve Meclis Araştırmasına Dair Ön Görüşmeler kısmının
177nci sırasında yer alan (10/194) Türkiye cezaevlerinde
yaşanan insan hakları ihlallerinin ve ağır
hastalıkları bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye ve tedavi
edilmeme hususlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması
açılmasına ilişkin önergelerin görüşülmesini, Genel Kurulun
12/02/2013 Salı günlü birleşiminde birlikte yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN Barış ve Demokrasi Partisi Grubu
önerisinin lehinde, Ağrı Milletvekili Sayın Halil Aksoy.
Buyurun Sayın Aksoy.
HALİL AKSOY (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; cezaevlerinde yaşanan sürgün olaylarına ilişkin
vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Genel Kurulu
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, cezaevleri bu ülkenin kanayan yarası
olmaya devam ediyor. İnsan hakları ihlallerinin en çok
yaşandığı yerlerin başında da cezaevleri geliyor.
Cezaevleri, bir ülkede insan hak ve hukuku alanında yaşanan
gelişmelerin aynası gibidir. Ne yazık ki, Türkiye,
geçmişten bugüne hak ihlalleri bakımından kötü bir karneye sahip
olmuştur. Özellikle cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri
uluslararası alanlara da taşınmış ve son yıllarda
ise ciddi bir artış göstermiştir.
AKP iktidarıyla birlikte ciddi bir artış da cezaevlerinde
kalanların sayısında olmuştur. Cezaevleri artık dolup
taşıyor. Mahkûmlar yemekhanelerde bile yatmak zorunda
kalıyorlar. İstatistikler cumhuriyet tarihinin en yüksek
sayısına ulaşıldığını gösteriyor. 1980
darbesinde dahi doluluk oranı bu kadar olmamıştı. Şu
an 138 bini aşkın tutuklu ve hükümlü cezaevlerinin olumsuz koşullarında
yaşamaktadır. 2002 yılı itibarıyla 34.808 hükümlü
varken 2012 yılında bu sayı 104.313e yükselmiştir. Tutuklu
sayısı ise 2002 yılında 24.621 iken bugün 31.707ye
yükselmiştir. Ancak yaşanan bu olumsuz tabloya rağmen, Hükûmet
çareyi yeni cezaevlerini inşa etmekte buluyor. Palyatif yollarla çözüm
bulunamaz. Oysaki yapılması gereken, gerekçesiz ve keyfî bir
şekilde artan tutuklamaların önüne geçmek üzere yasal düzenlemelerin
de yapılmasıdır.
Değerli milletvekilleri, özellikle son dönemlerde siyasi tutuklu ve
hükümlülerin kaldığı tüm cezaevlerinden çok sayıda
şikâyet mektubu alıyoruz. Ayrıca, insan hakları
kurumlarına yapılan yoğun
başvurular da cezaevlerinde yaşanan sorunların hangi
aşamaya geldiğini somut olarak ortaya koymaktadır. Tutuklu ve
hükümlüler, cezaevleri idaresinin hukuk dışı kötü muamelesine
maruz kalmaktadırlar. Ayrıca, yasal olarak kendilerine tanınan
birçok hak da yine cezaevi idaresi ve güvenlik birimleri tarafından
ellerinden sık sık alınmaktadır.
Cezaevindeki
tutuklu ve hükümlülere, keyfî uygulamalar neticesinde, haklarında toplatma
ve yasaklama kararı olmadığı hâlde gazete, dergi, kitap
gibi kültür, sanat ve iletişim araçları da verilmemektedir.
Düşünün, dünyaca ünlü şair, ozan Arthur Rimbaudun şiir
kitabının güvenlik gerekçesiyle Sincan F Tipi Cezaevine verilmemesi
ilginçtir. Yine, kitap sınırlandırılması söz konusu
olup en fazla 5 kitaba izin veriliyor. Bu sınırlamalar yine
ihlallerin yoğun olarak yaşandığı Tekirdağ F Tipi
Cezaevinde 10 kitapla sınırlandırılmıştır.
Birisinde 5, birisinde 10, birisinde daha az. Ayrıca, hâlâ
yakınlarıyla telefonda Kürtçe konuşmaları çeşitli
şekilde hükümlülere ve tutuklulara yasaklanmaktadır.
Değerli
milletvekilleri, cezaevlerindeki koşullar, tutuklu ve hükümlülerin
yaşam haklarını âdeta ortadan kaldırmıştır.
İdarenin keyfî olarak verdiği disiplin cezaları,
tutukluların hapis içinde hapis yaşamasına neden
olmaktadır. Sürekli verilen hücre cezaları, iletişim
cezası, sosyal faaliyetlere katılmama, televizyon izlememe gibi
insanın en doğal hakları disiplin cezası adı
altında geri alınmaktadır. Verilen disiplin cezaları
cezaevinde kalanların yaşamsal tüm haklarını ortadan
kaldırmış bulunmaktadır. Ayrıca, sürekli verilen
telefonla görüşmeme cezası neticesinde aileler de bir bakıma
cezalandırılmaktadırlar.
Tutuklu ve
hükümlülerin hekime erişim hakkı da çok ciddi bir boyutta
kısıtlanmaktadır. İHD Diyarbakır şubesinin 25
Ocakta açıkladığı rapora göre, cezaevlerinde 307 hasta
tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. 51 kişinin ilgili sağlık
kurullarından aldıkları sağlık raporları
incelemeye alınarak durumlarının kritik olduğu da
raporlarda belirtilmiştir. Ölüm noktasında bulunanların
tedavileri o hastalığa uygun hastanelerde
yapılmadığı gibi, ring araçlarıyla hastanelere
götürülürken hastalığın dozu daha da yükselmektedir.
Uluslararası
standartlar, cezaevlerinde sağlanan tıbbi bakım hizmetlerinin
cezaevi dışındaki olanaklarla eşit olması
gerektiğini öngörmektedir. Ne yazık ki, Türkiyedeki cezaevlerinde
sağlanan tıbbi bakım hizmeti yok denecek kadar az; hatta,
bazı hastalar bilinçli olarak ölüme terk edilmektedir; hatta, bu konuda
siyasi tutuklularla diğer tutuklular arasında da bir
ayrımcılık gözetilmektedir.
İnfazların
durdurulmasına ilişkin talepler aylar geçmesine rağmen Adli
Tıp Kurumuna sevkleri yapılmamaktadır hastaların.
Açıkça, cezaevlerinde ölümleri beklenmektedir. Denizli D Tipi Cezaevinde
bulunan ve aralarında Hayati Kaytanın da bulunduğu 5 tutuklu ve
hükümlü karantinaya alınmış durumdalar. Bunlar kanser hastasıdır.
Anayasal güvence
altında bulunan sağlıklı yaşama hakkı ne
yazık ki insani yaşam boyutlarında sağlanmamaktadır.
Oysaki sosyal devlet gereği olarak tutuklu ve hükümlülerin tıbbi
bakım alma hakları devletçe güvence altına alınmalı ve
uygulamada karşılaşılan bütün engeller ortadan
kaldırılmalıdır. Tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin
bulunduğu kentteki cezaevlerine sevk istemleri ise ya cevapsız
bırakılmakta ya da gerekçesiz bir şekilde reddedilmektedir. Bu
da ailelere reva görülen bir başka ceza olsa gerektir.
Değerli
milletvekilleri, cezaevi koşulları gün geçtikçe zorlaşıyor.
12 Eylül faşizmi cezaevlerinde yaşatılmaya
çalışılıyor, aynen 12 Eylül koşulları
yaşanıyor. İnsan hakları örgütlerinin verilerine göre 2012
yılında 2 bin tutuklu ve hükümlü sürgün edildi. Sürgünlerin büyük
çoğunluğunu siyasi tutsaklar oluşturuyor. Sadece son iki ay
içinde Diyarbakır Cezaevinde 200e yakın tutuklu ve hükümlü,
başka, batı ve Karadenizdeki cezaevlerine nakledildiler. Özellikle
Aralık 2012-Ocak 2013 arasında yaşanan sürgünlerde ise
açlık grevlerine katılmış olan eylemcilerin hedef
alındığı görülmektedir. Yani, âdeta, açlık grevlerine
katılanlar cezalandırılmakta ve intikam alınmaktadır.
Erzurum H Tipi Cezaevinde kalan onlarca tutuklu ise Kırıkkale ve
Sincan gibi uzak cezaevlerine gönderilmektedirler. Ekonomik koşulların
yetersizliği nedeniyle Ağrıdan dahi Erzuruma gitmekte zorlanan
aileler, Ankaraya nasıl ve hangi parayla geleceklerdir? Bu bir zulüm
politikasıdır.
Ayrıca, hâlâ yargılanması devam eden
tutuklular da yine mahkemelerinin olduğu illerden çok uzak illerdeki
cezaevlerine nakledildiler. Her duruşma için onlarca saatlik yolu ring
araçlarının içerisinde işkence çekerek getirilip götürülüyorlar.
Bu getirilip götürülme sırasında mahkemeye çıkan insanların
nasıl bir savunma yapacakları da düşünülmelidir. Ayrıca,
birçok nakil sırasında, tutuklu ve hükümlü kötü muameleye ve
işkenceye de maruz kalıyor.
Tutuklu ve hükümlüye haber verilmeden, aniden, gece
yarısı, tutuklu ve hükümlülerin giyinmelerine dahi izin verilmeden,
darbedilerek, eşyalarını almalarında dahi izin verilmeden
sürgün edilmeleri de düşündürücüdür. Sürgünler ceza içinde cezaya,
işkenceye dönüşen bir sürece dönüşmüştür. Sürgünlerle
tutuklu ve hükümlüler ailelerinden yalıtılmakta, hayati
sağlık sorunları olan tutuklu ve hükümlülerin bu durumları
gözetilmemekte, oldukça uzak cezaevlerine gönderilmekte ve ringlerde, âdeta,
sürgün edilen bu şahıslar işkence görmektedir.
Değerli milletvekilleri, cezaevlerinde yaşanan
insanlık dışı uygulamaları ve yaşanan
sorunları sadece konuşmak, bir saat içerisinde veya on dakikalık
kısa bir zaman içerisinde mümkün değildir. Biz, BDP olarak bunu çok
kez dile getirdik, çeşitli vesilelerle gündeme koyduk, bu konuda en ufak
bir adım atılmadı ya da atılmıyor. Ancak, en azından
durumu kritik olan hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmesi konusunda
Hükûmetin bir an önce harekete geçmesi de gerekmektedir. Yine, yaşanan
sürgün olayları bir an önce durmalı, tutuklu ve hükümlülerin daha
fazla mağdur edilmeleri engellenmelidir.
Öte yandan, cezaevlerinde 80 ve üzeri yaşta 109 tane
hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. 80in üzerindeki bir yaşta olan
insanların hâlâ cezaevlerinde tutuklu bulunması insan haklarıyla
bağdaşmayan bir olaydır. Keza, İHD şubesinin 25 Ocaktaki
raporunda belirtilmişti, 307 hasta tutuklu ve hükümlü var. Bunlardan 51
kişi oldukça ciddi sağlık problemleriyle karşı
karşıyadır. Derhâl bununla ilgili tedbirler
alınmalıdır.
Bu duygularla
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Aksoy.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu önerisinin aleyhinde, Isparta Milletvekili Sayın
Recep Özel. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın
Özel.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Barış ve
Demokrasi Partisi, Türkiye cezaevlerinde yaşanan insan hakları
ihlallerinin ve ağır hastalıkları bulunan tutuklu ve
hükümlülerin tahliye ve tedavi edilmeme hususlarının
araştırılarak, alınması gereken önlemlerle ilgili bir
araştırma komisyonu kurulmasını talep etmektedir.
Araştırma
önergesini şöyle okuduğumuz zaman
Biraz önce konuşmacı da
konuşmasında cezaevlerindeki doluluklardan şikâyet etmişti.
Evet, AK PARTİ döneminde cezaevlerinde doluluk vardı. Bunun
sebeplerine de bir bakmak gerekiyor. Ceza infaz sisteminde üçte 1 oranında
yatarken şu anda üçte 2 oranında yani infaz sistemindeki uygulamadan
kaynaklanan bir sebep vardır. Diğer bir sebep de ilk defa
Yargıtayımızdan çıkan dosya sayısı gelenden daha
fazla olduğu için, karara bağlanan dosya sayısı
arttığı için, bir an önce neticelendiği için de
cezaevlerinde kalanların sayısı artmaktadır.
Bunda şuna
bakmak gerekiyor: Tutuklu sayısı mı fazla, hükümlü
sayısı mı?
VELİ
AĞBABA (Malatya) Tutuklu sayısı fazla Sayın Özel.
RECEP ÖZEL
(Devamla) Bu dönemde, eğer rakamlara oransal olarak bakarsanız
hükümlü sayısının arttığını, tutuklu
sayısının oransal olarak azaldığını da
göreceksiniz.
Barış ve
Demokrasi Partisinin vermiş olduğu önerge 20 Ekim 2011 tarihli,
yaklaşık bir buçuk yıl önce verilmiş olan bir önerge. O
tarihten bugüne kadar Meclis Genel Kurulundan üçüncü yargı paketi geçti;
daha geçen ay ceza ve infaz kurumlarında, ceza infaz sisteminde ve Ceza
Muhakemesi Kanununda değişiklik yapan kanun bu Meclisten geçti.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Cezaevlerinde değişen bir şey yok.
RECEP ÖZEL (Devamla)
Biraz önce bahsetmiş olduğunuz tutuklu ve hükümlünün kendisi
değil, eşinin, çocuklarının, anne ve babasının
hasta olması hâlinde de eğer bakıma muhtaçlarsa bunların da
tahliyelerinin sağlanması ya da infazına ara verilmesi hükümleri
bizzat bu Meclisten geçti.
Cezaevindeki ödül
sistemi değiştirilerek -eskiden bir yönetmelikle kimlerin bu ödül
sisteminden, telefon görüşmesinden faydalanacağı- en basit
anlamda bunu biz uygulayıcıların inisiyatifine bırakmadan, yönetmeliğe
bırakmadan kanun maddesi hâline getirip, bu ödül sistemini mevcut yasa
içine monte ederek bunu da bir zapturapt altına almış
bulunmaktayız.
Bir diğer
konu: Burada, aile bütünlüğünden, insan haklarından bahsedildi.
Bakın, geçen de burada yargı paketi içerisinde aile görüşmesini
ilk defa bu dönemde çıkarttık. Mahkûmların, tutukluların,
dört ayda bir aileleriyle mahrem bir şekilde görüşme imkânı;
çocukların anne ve babası ve vasileriyle üç ayda bir cezaevinde,
cezaevi görevlisinin yakın gözetim olmaksızın, irtibat
kurmaları; aile bütünlüğünün sağlanması bu dönemde
çıkartıldı.
Birtakım
hastalıklar sebebiyle eğer cezaevi koşullarında tek
başlarına yaşamlarını sürdürmeleri mümkün hâlde
değilse bunların cezalarının ertelenmesi ve infaza ara
verilmesi getirildi. Son dönemdeki bir kısım tahliyeler de
bunların göstergesi.
Verilmiş olan
bu önergedeki bütün bu hususlar, herhâlde son bir yıllık
uygulamayı gözden kaçırarak, okunmadan, güncellenmeyerek getirilip
burada dile getirildi diye düşünüyorum.
Biz burada biz
düzenleme de yapmıştık. Adli kontrol sisteminin üst
sınırını kaldırarak herkesin tutuksuz
yargılanmalarının önündeki engeli de kaldırmış
olduk.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Siz buna inanıyor musunuz? Bu söylediğinize
inanıyor musunuz Allah aşkına?
RECEP ÖZEL
(Devamla) - Adli kontrol sistemini uygulayarak da tutukluluğun istisnai
bir olay olduğunu, aslolanın tutuksuz yargılanma olması
gerektiğini üçüncü yargı paketiyle buradan geçirdik.
Diğer bir
konu: Denetimli serbestliği imkânlarını genişleterek ceza
infaz kurumlarında son bir yılı kalan, açık ceza infaz
kurumuna geçmiş veya geçmeye hak kazanmış kişilerin,
altı aylık şart aranmaksızın 2015 sonuna kadar tahliye
edilmelerini, denetimli serbestlikten faydalanma imkânını burada tanıdık.
Ayrıca, cezaevlerinde
bir mahkûm veya hükümlü Ben sağlık imkânlarından
faydalanamıyorum, bana insan hak ve ihlalleri yapılıyor.
dediği zaman, en ciddi manada, gerek Hükûmetimiz,
Bakanlığımız gerekse Meclis olarak İnsan Hakları
Komisyonu o cezaevlerine gidip gerekli inceleme ve araştırmayı
sonuna kadar da yapıyorlardı.
Siz,
araştırma önergenizde belirtilmiş olan hususları şöyle
bir okumuş olsanız bunların son bir yıl içerisinde Mecliste
yasalaşmış olduğunu da görürsünüz. Demek ki, bir şeyin
araştırma önergesinden ziyade, Hükûmetin, icraatın bunu kendine
dert edinip, dertlenerek çözüm bulması, yasal düzenleme yapması
hepsinden önemli. Bu konuda, parti olarak, Hükûmet olarak bütün düzenlemeler
Cezaevlerindeki bütün mahkûmlar ve hükümlüler devletin koruması
altındadır, devletin namusu altındadır; onun için buradaki
hiçbir insan hakkı ihlaline göz yumacak bir hâlimiz de yoktur. Kim insan
hakkı ihlali yapıyorsa üstüne kararlılıkla da gidilecektir,
gidilmektedir.
Ben,
araştırma önergesinin, zaten yapılmış olunan
düzenlemelerle, gerekli olmadığına inanıyorum. Aleyhinde oy
kullanacağımı belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum
efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özel.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu önerisinin lehinde, Manisa Milletvekili Sayın
Özgür Özel, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL
(Manisa) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; BDP grup
önerisinin lehinde grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergenin
gereğinin olmadığını buradan bir milletvekilinin ifade
edebilmesi ve bu Meclisin yasama görevlerinin en önemlilerinden bir tanesi olan
araştırma komisyonu kurulması teklifini yadsıması
gerçekten şaşılacak bir şey çünkü Adalet
Bakanlığı bürokrasisi Daha bir arpa boy yol gittik, alacağımız
çok yol var. diyor. Adalet mekanizmasına güven, son yapılan ankette
yüzde 5 çıkmış; cezaevleri kanayan bir yara ama burada
çıkıp da beş dakika boyunca konuşup Buna gerek yok. demek
gerçekten şaşılacak durum.
Cumhuriyet Halk
Partisinin -Sayın Veli Ağbaba, Nurettin Demirle birlikte- Cezaevi
Hasta Tutuklular Raporunu hazırlayan ekibin içinde yer alıyorum,
geçen günlerde Sayın Genel Başkan tarafından
tanıtımı yapılan raporun. Biz, o raporu hazırlarken
seksenin üzerinde cezaevini ziyaret ettik, binden fazla da görüşme
yaptık. O raporu hazırlarken bu rakamların
yarısındaydı ama devam ettik, şu anda
ulaştığımız rakamlar onlar.
Cumhuriyet Halk
Partisi, ilkesel olarak, hiçbir bölge ayrımı yapmadan, suçun türünü
ayırmadan, suçlunun menşesine bakmadan, sağcı demeden,
solcu demeden, KCKlı demeden, İBDA-Cli demeden, Hizbullah hükümlüsü
demeden, mezhebini ayırmadan bütün cezaevlerindeki bütün tutuklu ve
hükümlüleri ziyaret etmektedir çünkü bizim tek önceliğimiz vardır, o
da insan haklarıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
İnsan
hakları açısından cezaevinde yatan kişilere
uygulanması gereken tek ceza, seyahat ve özgürce yer değiştirme
haklarının kısıtlanmasıdır. Oysaki Türkiye
cezaevlerindeki uygulama, ağır bir tecrit ve bunun yanında pek
çok sıkıntıyı da ortaya çıkaran birtakım keyfî
uygulamalardır.
Âdeta, cezaevleri,
hastalık üreten mekânlar hâline gelmiştir. Bir, hasta tutuklular var;
bir de hastalık üreten mekânlar var. Sağlam girilen cezaevinden hasta
çıkılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, daha 1946
yılında, sağlığı, sadece
hastalığın veya sakatlığın olmaması
değil, bedenen ve ruhen de tam bir mutluluk hâli olarak
tanımlamışken bu konuda cezaevlerimizin hastalık üretiyor
olması gerçekten son derece önemli bir devlet ayıbıdır ve
bu hastalıkların hepsi
Tutukluların cezaevine girmeden önce
olmayan bazı hastalıklarından bahsedeceğim. Örneğin,
göz rahatsızlıkları. Sürekli aynı rengi görmek, ufuk
çizgisini görememek ve sürekli kısa mesafeye bakmaktan dolayı her 4 mahpustan
3ünün gözleri rahatsızdır. Cezaevlerinin ürettiği
hastalıklar sadece bununla sınırlı değildir.
Cezaevlerinde, hastalığınıza bakılmaksızın
modern tıp 20 çeşit diyeti öngörmüşken 1 çeşit diyet
yemeği çıkmaktadır. Örneğin, şeker hastasına diyet
yemeği diye haşlanmış patates verilebilecek kadar ilkel bir
uygulama mevcuttur. Şeker hastalarına patates verilmesine
şaşarken bir eczacı olarak bir karaciğer
hastasının ilaçlarını sorduğumda, söylediği
ilacı Bunu ne kadardır kullanıyorsun? diye sorduğumda,
altı aydan fazla kullanırsa karaciğer kanseri olma riski olan
hasta Tam altı yıldır bu ilacımı yazıp buraya
getiriyorlar. diyebilmektedir. Sayın Özel, cezaevi gerçeği budur.
Kelepçeli muayene,
ortak protokole rağmen, üç bakanlığın ortak protokolüne
rağmen
Yani, doktor illa da kelepçeli muayene istiyorsa yazılı
olarak yazıp bunu belirtmedikçe kelepçesiz muayene yapılır. 2010
Ağustos protokolüne rağmen cezaevlerinde kelepçeli muayene
olmaktadır.
Kalp krizi geçiren
hastanın iki saat sedyede ambulans beklediğini biz gözlerimizle
gördük cezaevlerinde.
R tipi cezaevini
Türkiye'nin gündemine taşıyan biziz. R tipi cezaevi, rehabilitasyon;
tek başına bakımını sağlayamayacak, boynundan
aşağısı felç kişileri yatırmak için bundan bir
buçuk sene önce Adalet Bakanlığı-Sağlık
Bakanlığı ortaklaşa Metriste R tipi cezaevi yaptılar.
Gittik, gördük, sırtında yumruk kadar yatak yarası olan,
milletvekillerimizin bakmaya tahammül edemediği bir görüntü vardı.
Şimdi onların tahliye umudunu bu kadar uyarımızdan sonra
gündeme getirenler sanki sorunu kendileri çözmüş gibi düşünüyorlar.
Hasta
koğuşlarına gidin, bir girin; burnumuzun dibindeki hastanelerin
hasta koğuşları içeri girilecek durumda değil. Adalet
Bakanı Müsteşarı, Tutukevleri Genel Müdürü ring aracına bir
kere binsin de bir hastaneye gitsin bakalım, ondan sonra
konuşalım.
Ama bir de
baktık ki Ergin Saygun. -komutan on sekiz yıl hapse mahkûm edildi ve
kendisini ziyarete gittiğimizde ağır hastaydı- kalbine
mikrop yerleşmiş, tahliye edilmesi lazım; sesini kimseler
duymadı, bugüne kadar beklendi, şimdi birileri gitmiş
başında timsah gözyaşları döküyor.
Kaşif
Kozinoğlu cezaevinde şüpheli hâlde, kalp krizinden dolayı
spordan sonra ölürken neredeydi bu birileri?
Kuddusi
Okkır, Ergenekonun kasası denen Kuddusi Okkır cezaevinden
tahliye olduktan üç-beş gün sonra öldü. Gördünüz, bir deri bir kemik
tahliye oldu. Kuddusi Okkırın cenazesini, Ergenekonun
kasasının cenazesini belediye kaldırdı, belediye!
Sadece
meşhurlardan bahsetmeyelim; Tekirdağ Cezaevinde yatıyor -gidin bulun- Cemil Erdem. Cemil Erdem
gırtlak kanseri ama bilmiyorlar, ses tellerinde nodül operasyonu diye
uyutuyorlar, bir bakıyorlar kanser; geri uyandırıp
imzasını alıyorlar. İşte, AKPnin ileri demokrasisi
bu. Sonra tekrar uyutup ameliyat yapıyorlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
Kelepçeli
ameliyat yok. mu diyorsunuz? Kandıra Cezaevinde Cevdet Bayır,
işte orada. Kelepçelenerek sedyeye, fıtık ameliyatı
yapıldı. Daha nicelerinin çektiği zulümler.
Mehmet Haberal,
Türkiye'nin, en büyük, organ nakli konusunda ilk adımı atan
kişisi. Günde 3 kere kalbi duruyordu, öldüresiye içeride tuttunuz.
Şimdi, Fatih
Hilmioğlu var sırada. Fatih Hilmioğlunu, karaciğer
naklinde
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) İnşallah, oralara siz de gireceksiniz, biz ziyarete
geleceğiz. Oralara ziyaretine gideceğiz.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla)
dünyanın en önemli merkezlerinden birini kurmuş olan
Fatih Hilmioğlunu ısrarla içeride tutuyorsunuz. Acele etmeyin, acele
etmeyin, yoğun bakıma girsin o zaman gider elini
tutarsınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Vicdan diye bir
şey var, vicdan diye bir şey var, kamu vicdanı diye bir
şey var. Son günlerde de Sayın Başbakanın vicdanı
diye bir şey çıktı; bugüne kadar yoktu, belki de biz
görmemiştik.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Görmüş gibisiniz!
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) Başbakan vicdanının sesini dinler mi onu bilmiyorum
ama dinlediği bir şey var, o da kamuoyu
araştırmalarının sonucu, kamu vicdanı. Bu tutuklulara
yapılan zulmü, bu uzun tutukluluk sürelerini, bu hastaların bu düştüğü
durumları görünce yüzdeler döndü. Olası bir referandumdan falan,
aklı Cumhurbaşkanlığında, Başbakanlıkta
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Başkanlıkta.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) Bir analiz yaptırıyor, Bunlar size oy kaybettiriyor.
diyorlar. Hızla görece sempatik 4 tane bakan atamalar, Ergin Saygunun
elini tutup poz vermeler ve vicdanlı devlet adamı taktikleri
Kimsenin adamlığına diyecek bir şeyimiz yok ama şunu
açıkça söylemek lazım ki bir baba oğluna demiş ki: Ey
oğlum, sen adam olmazsın. Vezir olmuş, makama
çağırtmış, ondan sonra demiş ki: Gördün mü baba, bak
vezir oldum. Oğlum, ben sana vezir olamazsın, demedim, Adam
olamazsın. dedim. Biz, Sayın Başbakanın
adamlığına değil ama bu vicdanlı devlet adamı
meseleleri var ya, hani bir de ben derken vücut dili eğitimi gereği
böyle yapmalar, promptera bakıp konuşmalar, şu Meclise
elindeki kâğıttan okuyarak konuşup bir tek gözümüzün içine
bakamadan konuşmalar
Biz, Başbakana şunu söylüyoruz
RECEP ÖZEL
(Isparta) Sen Başbakanı eleştiriyorsun da kendi liderine
baksana.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) Siz, Genel Başkan olabilirsiniz; siz, Başbakan
olabilirsiniz; size birileri dünya lideri diyebilir ama bütün Türkiyeyi
kucaklayacak vicdanlı bir devlet adamı olmadınız, bundan
sonra da olamazsınız. (CHP sıralarından alkışlar)
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Ya, onu millet bilir, sen nereden bilirsin.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Sen bilemezsin onu Özgür.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) Bakın, hiç laf atmayın, hiç laf atmayın.
Biri çıkar
size der ki: Kral çıplak. Biri çıkar der ki: Kralınız
çıplak. Üzerindeki en pahalı takım elbiselere rağmen sizin
kralınız vicdanen çıplak arkadaşlar.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Allah, Allah!
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Sana düşmez, millet sandıkta söylüyor, millet.
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) Dün Ergenekon davasının savcısıyım.
diyen yani tüm tutuklulukları talep eden, tüm serbest bırakılma
taleplerine -hastalıklara
rağmen- Hayır. diyen Ergenekon savcısı var ya, Ben onun
savcısıyım diyordu. Yüzdeler düştü, kamuoyu
araştırmaları aşağıya, AKPde ve Sayın
Başbakanda bir panik
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Yüzde 55, yüzde 55
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) -
şimdi var ya, gitmiş, o yerine geçirdiği,
koruduğu savcının yerine geçiyor, o savcıya çatıyor.
Sizin kral var ya
sizin kral, imkânı olsa sizin bir tek işaret
parmaklarınızı milletvekili yapar. Çünkü ona, bir tek sizin
işaret parmaklarınız lazım. (CHP sıralarından
alkışlar) Neden mi? Anlatayım.
Veli Ağbaba,
ben, Nurettin Demir, gittik -eylül ayında Eş görüşmesi dedi ya
Başbakan, salon, balkon ayakta alkışladınız. Özünde
destekliyoruz, eksik bile çıkmıştır- ekim ayının
sonlarında F tipi cezaevlerinde bir faaliyet, paldır küldür
kırıp döküyorlar. Kardeşim, biz, eş görüşmesinin
yapılacağı odayı, takılan elektrikli şofbeni,
tekli yataktan ikili eş görüşmesine kaynak yapılan ranzayı
bizzat görmüş adamız. Tarih kasım ayının
başları. Ne zaman çıkardık yasayı? 24 Ocak gecesi
sabaha karşı. Şimdi siz, ben size Sizin bir tek
parmaklarınızı milletvekili yapardı. deyince,
kızıp oradan bana laf atacaksınız öyle mi?
RECEP ÖZEL
(Isparta) Onunla bunun ne alakası var?
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) - Dört ay önceden hazırlanmış olan eş
görüşme odalarının oylamasını 24 Ocak günü parmak
kaldırırken hiç kendinizi sorgulamıyorsunuz da
RECEP ÖZEL
(Isparta) Ayıp oluyor!
ÖZGÜR ÖZEL
(Devamla) -
bir tane emekli öğretmenin çocuğu, zavallı bir Özgür
Özel çıkıp size burada bu sıkıntıları ifade
ettiğinde ağrınıza gidiyor, öyle mi?
Arkadaşlar,
gece yatmadan önce şu parmak meselesini bir kere daha düşünün lütfen.
Saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Özel.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubu önerisinin
HALİL AKSOY
(Ağrı) Sayın Başkan, AK PARTİ Grubu adına
konuşma yapan sayın milletvekili, üçüncü yargı paketini okumadan
buraya geldiğimizi ifade etti. Bir de, yanlış anlama
olmadığını, infazdan kaynaklandığını söyledi.
Bunun için kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN
Buyurun.
VIII.- SATAŞMALARA İLİŞKİN
KONUŞMALAR
1.- Ağrı Milletvekili Halil Aksoyun, Isparta
Milletvekili Recep Özelin şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
HALİL AKSOY
(Ağrı) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
şimdi ben birtakım rakamlar verdim; sayın hatip, bunun infazdan
kaynaklandığını söyledi. Arasında ne kadar fark var;
biri 34 bin, biri 104 bin, hükümlüler açısından; 2002de 34.808,
2012de 104.313. Bu sadece hükümlülerden, tutuklularda da aynı durum söz
konusu.
Şimdi, bunun
infazdan kaynaklandığını söylüyor. Doğrudur, orada
o zaman daha insani bir infaz
yasası vardı. Şimdi o infaz yasasını
ağırlaştıran yine sizsiniz. Bundan sizin
yakınmanıza çok gerek yok yani siz o dönemin, on yıl öncesinin
yönetimlerinden çok daha geri bir tutum içerisindesiniz, bunu iyi
anlamanız gerekiyor.
Öte yandan, ben 12
Eylül döneminde de cezaevinde yattım, on yıl, aralıksız;
daha sonrasında da dört beş yıl cezaevinde yattım. Bu son
dönemde de
Bir buçuk yıldır, iki yıldır
çıkmışım yani milletvekili olmadan iki ay önce cezaevinden
çıktım. Öyle bir kıyaslama yaptığımda, sadece
şöyle bir şeyi hiçbir zaman unutmam mümkün değildir: Erzurum
Cezaevinde Binbaşı Remzi İpekçioğlu meydanda bize dayak
attırıyordu, işkence yapıyordu ve bir taraftan da elini
arkasına koyup şunu söylüyordu, diyordu: Siz Türk Silahlı
Kuvvetlerinin koruması ve kollaması altındasınız.
Şimdi, bu sayın milletvekilinin buradaki konuşmasında
söylemiş olduğu söz de bana onu hatırlattı. Şöyle
diyor: Cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler devletin koruması ve
kollaması altındadır.
NURETTİN
DEMİR (Muğla) Aynen öyle.
HALİL AKSOY
(Devamla) Şimdi, bakın, devletin koruması ve kollaması
altında eğer sizin en mahrem yeriniz aranıyorsa
utanmalısınız. Keza, yine devletin koruması ve gözetimi
altında siz çırılçıplak ediliyorsanız ve
kadınsanız utanmanız lazım.
RECEP ÖZEL
(Isparta) Onu yapanlar hakkında işlem yapılsın,
Yapılmasın. diye kimse söylemez zaten.
HALİL AKSOY
(Devamla) Bir şey daha söyleyeyim: Remzi İpekçioğlu 1948deki
cezaevleriyle ilgili genelgeleri getiriyor, diyor ki: O zaman da var
şimdi de var, ben yaparım.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
HALİL AKSOY (Devamla)
Şimdi aynı uygulamayı siz yapıyorsunuz. Biraz elinizi
vicdanınıza koyun ve bu ceza ve tutukevlerindeki durumu düzeltin.
Teşekkür
ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Aksoy.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- BDP Grubunun, Türkiye cezaevlerinde yaşanan
insan hakları ihlallerinin ve ağır hastalıkları
bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye ve tedavi edilmeme
hususlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/194) esas
numaralı Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergenin ön görüşmesinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu önerisinin aleyhinde, Yozgat
Milletvekili Sayın Yusuf Başer.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
YUSUF BAŞER
(Yozgat) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiyede
cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerinin ve ağır
hastalıkları bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye ve tedavi
hususlarının araştırılması amacıyla BDP
tarafından verilen Meclis araştırmasının aleyhinde söz
almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; ülkemiz genelinde 368 ceza infaz kurumunda 95 bin hükümlü, 32
bin tutuklu olmak üzere toplam 128 bin civarında tutuklu ve hükümlü
bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli
milletvekilleri; biraz önce konuşma yapan arkadaşlar geçmişte
olduğu gibi bugün de yapıyorlar. Meclis kürsüsünde konuşan
insanları hep dinledik, yalnız 2002 tarihinden itibaren yapılan
3 seçimde, 2 mahallî seçimde, 2 halk oylamasında aziz milletimiz, 75
milyon vatan evladı Recep Tayyip Erdoğanın ne kadar
vicdanlı olduğunu, ne kadar milletin hizmetkârı olduğunu
göstermiş
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Büyüksün,
büyüksün!
YUSUF BAŞER (Devamla)
ve bunun
karşılığı olarak da AK PARTİ iktidarı
kurulduğu andan itibaren oylarını artırarak devam
etmektedir.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Helal olsun!
VELİ AĞBABA (Malatya)
Parmak, parmak!
YUSUF BAŞER (Devamla) Bu da
şunu gösteriyor: AK PARTİnin yapmış olduğu
icraatların hukuka, ahlaka ve çağın gereklerine uygun olarak
yapıldığının bir kanıtıdır.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Helalin var
senin, buralar az gelir sana!
VELİ AĞBABA (Malatya)
Parmağı seçecek, parmağı!
YUSUF BAŞER (Devamla)
Dolayısıyla, ben kem söz, kötü söz sahibine aittir diye
düşünüyorum, daha fazlasını söylemek istemiyorum.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Gerek yok,
hepsini söyledin vallahi!
YUSUF BAŞER (Devamla) Bizim
edebimiz onlara cevap vermeye yetmiyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) Helal olsun,
süpersin!
YUSUF BAŞER (Devamla) AK
PARTİ hükûmetleri çağdaş anlayışa uygun bir
şekilde ceza infaz kurumlarının yapılmasını
hedeflemiş, bu çerçevede Adalet Bakanlığının 2006
yılından bu tarafa yapmış olduğu çalışmalar
neticesinde sağlıklı, güvenlikli, mekanik, elektronik
donanımlı ve rehabilitasyon işlemlerine elverişli yeni bir
ceza ve infaz kurumu gerçekleştirmiş, başta büyük şehirler
olmak üzere ülkemizin değişik yerlerine bu saymış
olduğum özellikleri haiz ceza ve infaz kurumlarını
yapmıştır.
5275
sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Kanunun 18inci maddesi uyarınca akıl hastalığı
dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunan hükümlüler
için de yine cezaevlerinde sağlık üniteleri hizmete
açılmış, faaliyete geçmiştir.
5275
sayılı, 2004 tarihli, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanuna göre güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin
kurallar, hükümlülerin ırk, din, dil, mezhep, milliyet
VELİ
AĞBABA (Malatya) Bunun hepsini siz yapıyorsunuz cezaevinde.
YUSUF BAŞER
(Devamla) -
cinsiyet, doğum, felsefi inanç, fikrî veya sosyal köken
VELİ
AĞBABA (Malatya) Bunların hepsi yapılıyor cezaevinde.
Bunların hepsi; din, siyasi görüş, cinsiyet ayrımının
hepsini yapıyorsunuz.
YUSUF BAŞER
(Devamla) -
siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleriyle ekonomik
güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım
yapılmaksızın hiçbir kimseye ayrımcılık
yapılmadan uygulanmaktadır.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Doğru değil. Yalan demiyorum bak, doğru
değil.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Size göre doğru olmayabilir.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Mezhep ayrımı da yapılıyor, siyasi
görüş ayrımı da yapılıyor.
BAŞKAN
Sayın Ağbaba
YUSUF BAŞER
(Devamla) Ancak, bizim yapmış olduğumuz icraatların, aziz
milletimiz, yapılan her seçimde karşılığını
göstermektedir.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Seninle
aynı oyu almış Mustafa Balbaya su verilmiyor, senden fazla oy
almış Mustafa Balbaya su verilmiyor.
BAŞKAN
Sayın Ağbaba
VELİ
AĞBABA (Malatya) Senden fazla oy almış Mehmet Haberala tecrit
uygulanıyor.
BAŞKAN
Sayın Ağbaba, lütfen.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin düzenli bir yaşam
sürdürmeleri sağlanmış, hürriyeti bağlayıcı
cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluğun
VELİ
AĞBABA (Malatya) Engin Alana bir çift eşofman verilmiyor, senden
fazla oy aldı.
YUSUF BAŞER
(Devamla) -
insan onuruna saygının korunmasını
sağlayan maddi ve manevi koşullar altında çekilmesi
gerçekleştirilmiştir.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sorsana Engin Alanın kaç tane spor
ayakkabısı var? Sor.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Cezanın infazında adalet esaslarına uygun olarak
hareket edilmektedir. Bu maksatla, ceza infazı
VELİ
AĞBABA (Malatya) Selma Irmak babasının mezarına gidemedi,
babasının mezarına. O da senin kadar oy aldı Sayın
Milletvekili.
ALİ ÖZGÜNDÜZ
(İstanbul) Gittin mi Silivriye? Konuşuyorsun ama boş
konuşuyorsun.
YUSUF BAŞER
(Devamla)
kanun, tüzük ve yönetmeliklerin verdiği yetkilere
dayanılarak nitelikli elemanlarca yerine getirilmektedir.
Değerli
Başkan, sayın milletvekilleri; yargının yapmış
olduğu
VELİ
AĞBABA (Malatya) Selma Irmak var ya Selma Irmak
BAŞKAN
Sayın Ağbaba, lütfen
YUSUF BAŞER
(Devamla)
faaliyetleri biraz önceki konuşmacı
Başbakanımıza atfediyor.
VELİ
AĞBABA (Malatya)
babasının mezarına gidemedi.
BAŞKAN -
Sayın Ağbaba yeteri kadar laf attınız, tamam, yeter ama
yeter.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Değerli arkadaşlar, Türkiyede yargı
bağımsızdır. Geçmiş dönemde yargı
bağımsız olmayabilir ancak AK PARTİ iktidarıyla
beraber, özellikle 2010 referandumundan itibaren artık Türkiye dünün
Türkiyesi değil.
VELİ
AĞBABA (Malatya) Başbakan da öyle söylüyor, Başbakan.
Bunları o da savunuyor.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Artık, Türkiye, insan haklarına, hukukun
üstünlüğüne, adalet anlayışına uygun bir şekilde
yoluna devam etmektedir. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli)
Büyüksün hocam, büyük!
YUSUF BAŞER
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekillerim; cezanın
infazında adalet esaslarına uygun olarak hareket edilmektedir. Bu
maksatla ceza infaz kurumları, geçmiş dönemlerin kötü örnekleriyle
şu an itibarıyla baktığınız zaman
İşte,
geçen ay içerisinde İnsan Hakları Komisyonunun Aliağa Cezaevinde
yapmış olduğu inceleme neticesinden sadece bir paragraf okumak
istiyorum.
VELİ
AĞBABA (Malatya) 12 yaşındaki çocuklara sizin döneminizde
tecavüz edildi! Bu da mı yalan? Adalet Bakanı kapattı cezaevini.
12 yaşındaki çocuklara sizin döneminizde tecavüz edildi, yalan
mı?
YUSUF BAŞER
(Devamla) Aliağa Ceza İnfaz Kurumu -incelemede bulunulan kurumlar-
fiziki koşulları ve mahkûmlara sunulan diğer imkânlar
itibarıyla olumlu bulunmuş, özellikle kadın ceza infaz kurumunda
mahpuslara sunulan faaliyetlerin yanı sıra koridorlardaki
yapılan düzenlemelerin de yerinde olduğu, insan onuruna,
çocukların yaşam felsefesine uygun olarak yapılmış
olduğu, işlemlerden dolayı takdirle
karşılanmıştır
VELİ
AĞBABA (Malatya) Pozantı Cezaevi kapatıldı mı,
kapatılmadı mı Sayın Milletvekili? Pozantıda
çocuklara tecavüz edildi mi, edilmedi mi?
YUSUF BAŞER
(Devamla)
ve bu raporun altında,
İnsan Hakları Komisyonunun raporunun altında AK PARTİli,
MHPli, CHPli, BDPli de milletvekillerinin imzaları bulunmaktadır.
MAHMUT TANAL
(İstanbul) Gerçekleri konuşmuyorsunuz! Muhalefet şerhimiz
vardı, doğru konuşmuyorsunuz! Meclisi niye
kandırıyorsun? Yalan söylüyorsun!
VELİ
AĞBABA (Malatya) Herkesin utanması lazım! 12 yaşındaki
çocuklara tecavüz edildi cezaevinde.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen ay
içerisinde yapmış olduğumuz, 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda yapmış
olduğumuz değişikliklerle beraber, ağır bir
hastalık veya sakatlık nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında
hayatını yalnız idame ettirememe hâlinde de infazın
ertelenmesine ilişkin hüküm getirilmiştir.
Yine aynı
şekilde, infaza ara verilmesi, ertelenmesi, geri
bırakılması için cumhuriyet
başsavcılığınca hükümlünün toplum güvenliği
bakımından tehlike oluşturmayacağı
değerlendirmesi de hüküm altına alınmıştır.
Yine aynı
şekilde, cezanın ertelenmesi ve doğrudan yakalamaya ilişkin
olarak da -yine aynı şekilde- sanıkların lehine olan
hükümler getirilmiştir.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Süpersin hocam, devam!
VELİ
AĞBABA (Malatya) Salih Mirzabeyoğlu Beni bu iktidar on yıl
hücreye tıktı. diyor. Salih Mirzabeyoğlu söylüyor.
YUSUF BAŞER
(Devamla) Yine aynı şekilde, tutuklu ve hükümlülerin ana, baba,
eş, kardeş veya çocuğunun ölümü hâlinde veya
yakınlarının yaşamsal tehlike oluşturacak önemli bir
ağır hastalık hâllerinde veya deprem, su baskını, sel
felaketi gibi sebeplerle zarara uğradıkları belgelendirilmesi
koşuluyla da yine aynı şekilde gerekli izinlerin
alınması suretiyle tutuklunun geceleyin konaklaması
gerektiği ve bu konaklamanın, mevcut düzenlemede, gittiği
yerdeki ceza infaz kurumunun bulunmaması hâlinde de kolluk tarafından
belirlenen güvenlikli bir yerde yapılması hükme
bağlanmıştır.
Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ iktidarıyla beraber
ceza infaz mevzuatında yapılan değişiklikler
uluslararası standartlara uyumlu hâle getirilmiş, cezaevlerinde
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aradığı standartlar
yakalanmıştır. Denetimli serbestlik teşkilatı
kurulmuştur. Cezaevi sorunları AK PARTİ iktidarıyla
birlikte ülke gündeminden çıkartılmış, tutuklu ve
hükümlülere İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
anlayışı ile insanca muamele edilir hâle gelinmiştir.
Bu vesileyle, BDP
Grubunun önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
III.- YOKLAMA
(CHP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Yoklama istiyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
Karar yeter sayısı arayacağım.
Barış ve
Demokrasi Partisi Grubunun önerisini oylarınıza sunuyorum.
Kabul edenler
MEHMET AKİF
HAMZAÇEBİ (İstanbul) Karar yeter sayısı değil,
yoklama istiyoruz.
BAŞKAN - Çok
özür dilerim.
Sayın
Hamzaçebi, Sayın Tanrıkulu, Sayın Tanal, Sayın Ağbaba,
Sayın Oran, Sayın Havutça, Sayın Sarıbaş, Sayın
Şeker, Sayın Köktürk, Sayın Kaplan, Sayın Özel, Sayın
Ayman Güler, Sayın Küçük, Sayın Bilgehan, Sayın
Danışoğlu, Sayın Korutürk, Sayın Güven, Sayın
Özgündüz, Sayın Soydan, Sayın Akar.
Evet, yoklama için
iki dakika süre veriyorum ve yoklamayı başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı yoktur.
Birleşime on
dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 16.52
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.02
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64üncü
Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
III.- YOKLAMA
BAŞKAN -
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu önerisinin oylamasından önce
yapılan yoklamada toplantı yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi yeniden
elektronik cihazla yoklama yapacağız.
Yoklama için iki
dakika süre veriyorum.
Yoklama
işlemini başlatıyorum.
(Elektronik
cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
Toplantı yeter sayısı vardır.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
1.- BDP Grubunun, Türkiye cezaevlerinde yaşanan
insan hakları ihlallerinin ve ağır hastalıkları
bulunan tutuklu ve hükümlülerin tahliye ve tedavi edilmeme
hususlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/194) esas
numaralı Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergenin ön görüşmesinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN-
Barış ve Demokrasi Partisi Grubu önerisini oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubunun İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
2.- MHP Grubunun, (10/142) esas numaralı,
şehit yakınları ve gazilerin sorunları ile (10/235) esas
numaralı, şehit yakınları ve gaziler ile harp ve vazife
malullerinin sorunlarının araştırılarak alınması
gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla vermiş oldukları Meclis
araştırması açılmasına ilişkin önergelerin ön
görüşmelerinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı günkü birleşiminde
yapılmasına ilişkin önerisi
12/02/2013
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 12/02/2013 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantısında, siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından Grubumuzun aşağıdaki
önerisinin İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Mehmet
Şandır
Mersin
MHP
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Gündeminin Genel Görüşme ve Meclis Araştırma
Yapılmasına Dair Öngörüşmeler kısmında yer alan 10/142
esas numaralı "şehit yakınları ve gazilerin
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi" ve 10/235 esas numaralı "şehit
yakınları ve gaziler ile harp ve vazife malullerinin
sorunlarının araştırılması" amacıyla
verdiğimiz Meclis araştırma önergelerimizin 12.02.2013 Salı
günü (bugün) Genel Kurulda okunarak görüşmelerinin bugünkü
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
BAŞKAN
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde Mersin Milletvekili
Sayın Mehmet Şandır.
Buyurun Sayın
Şandır. (MHP sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime
başlamadan önce, dün 14.40 sıralarında Hatayın
Reyhanlı ilçesi Cilvegözü Sınır Kapısında meydana
gelen patlamayla ilgili birkaç hususu ifade etmek istiyorum. Öncelikle
hayatını kaybeden tüm insanlara Yüce Allahtan rahmetler diliyorum,
yaralananlara da acil şifalar diliyorum.
Ölenlerden 4
tanesinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, Türk olduğu
ifade edilmektedir. Yaralıların ne kadarının Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu henüz daha tam bilmiyoruz; tam,
net, resmî bir açıklama da yapılmış değil ama bu olay
da göstermektedir ki Türkiyemiz her yönden, her anlamda bu türlü sabotajlara
açık bir hâle gelmiştir. Dua ve temenni ediyorum ki buna benzer
başka felaketleri, başka acıları ülkemiz ve milletimiz bir
daha yaşamasın.
Değerli
milletvekilleri, tabii ki her defa ifade ettiğimiz gibi Genel Kurulun
gündemini belirlemek yetki ve hakkı iktidar grubuna aittir, buna
itirazımız yok. Ancak, iktidar tabii ki kendi programının
gündemini buraya getiriyor, oylatıyor; bir de milletin gündemi var. Bu
hafta Genel Kurula getirilen konuların büyük kısmı
uluslarası sözleşmelerin kanunlaştırılması.
Ülkeyi ilgilendiriyor olabilir, devleti ilgilendiriyor olabilir ama milletin
sorunlarıyla ilgili olmayan konular, büyük kısmıyla. Böyle
olunca, muhalefet partileri olarak biz de milletin gündemini bu kürsüye
getirip, en azından şu televizyon yayınlarının
yapıldığı süre içerisinde, tüm siyasi partilerin
katılımıyla, milletin gündemindeki temel konuları burada
konuşmayı bir gereklilik, bir imkân, bir fırsat olarak
görüyoruz.
Bu sebeple biz
bugün, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, şehit
yakınlarının, gazilerin, harp ve vazife malullerinin
sorunlarının gündeme gelmesi ve bu konu üzerinde Genel Kurulda, her
partinin görüş ifade etmesi, toplumun dikkatini bu konuda çekebilmek için,
daha önce vermiş olduğumuz iki tane araştırma önergesinin
gündeme alınmasını Danışma Kuruluna teklif ettik, grup
önerisi olarak da huzurlarınıza getiriyoruz.
Değerli
milletvekilleri, ilgilenirsiniz ilgilenmezsiniz ama kayıtlara geçiyor,
tarihe not düşüyoruz. Vicdanlarınıza sesleniyorum, ileriki zaman
içerisinde mutlaka bunun hesabını milletin de
soracağını biliyorum: İnsanlarımızı
şehit eden, yaralayan, gazi hâle getiren, harp malulü hâline getiren,
vazife malulü hâline getiren bölücü terör unsurlarına, teröristlere
karşı gösterdiğiniz şefkati, terör örgütüne karşı
gösterdiğiniz nezaketi, başlattığınız
müzakereleri biraz da, Allah rızası için şehit yakınlarımıza,
gazilerimize ve malullerimize gösteriniz.
Sayın
Bakanım, bakınız, on yılın sonunda konuşuyoruz.
Hiçbir şey yapmadık mı? diye gönlünüzden, aklınızdan
geçiriyor olabilirsiniz ama on yılın sonunda konuşuyoruz. Bugün
Sayın Başbakan grup toplantınızda, henüz daha bugün
Şehit yakınlarına ve gazilerin yakınlarına bazı
haklar vereceğiz. diyor. Ama biz teklif ediyoruz, diyoruz ki: Gelin, bu
konuyla ilgili bir komisyon kuralım Meclisimizde. Şehit
yakınlarının, gazilerimizin, harp ve vazife malulü
insanlarımızın birçok sorunu var.
Bakın, bu
konuyla ilgili, derneklerinin 2013 Ocak ayında gönderdiği, hepinize
gönderdiği, gruplara da gönderdiği bir broşür var. Burada
saydıkları on yedi tane sorunu var. Bunları çözmek sorumlusu
siyasi iktidar. Bölük pörçük çözerek on yılın sonunda hâlâ şehit
yakınları, gaziler, harp ve vazife malulleri sorunlar içerisinde
kıvranıyorsa, bu, Türkiyeye yakışmaz, Türkiye Cumhuriyeti
devletine yakışmaz; bu, millet adına bu ülkeyi yöneten bu siyasi
iktidara yakışmaz. Gelin, böyle bir komisyon kuralım, bir
bütünlük içerisinde şehit yakınlarımıza, gazilerimize,
vazife ve harp malulü insanlarımıza layık oldukları,
Türkiyeye yakışır hakları verelim, birtakım hukuki
düzenlemeler yapalım, bu insanları sürekli sızlanır
durumdan kurtaralım. Teröristlere gösterdiğiniz
yakınlığı, teröristlere gösterdiğiniz insani yakınlığı
ve Kan dursun, terör bitsin. diye başlattığınız
müzakerelerin bir tarafı olan şehit yakınlarımıza bu
yakınlığı göstermek sizin için bir insani mecburiyettir.
Allah razı olmaz; bir yandan birilerinin gözyaşını
silerken, bir yandan o gözyaşına sebep olanları siz yok
sayarsanız Allah buna razı olmaz.
Değerli
milletvekilleri, bu anlamda, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak,
yakın zamanda bu broşüre dayalı olarak, bu Türkiye harp malulü
gaziler, şehit, dul ve yetimleriyle 1915 yılında kurulmuş
bu derneğin bize ulaştırdığı sorunların
çözümü için dört tane kanun teklifi hazırladık,
Başkanlığımıza verdik, tüm parti gruplarının
da bilgisi altında. Daha verilmesi gerekenler var. Bunun için, gelin,
burada, şehitlerimize olan borcumuzun ifası, vatan müdafaası
için elini ayağını kaybetmiş gazilerimize bir borcun
ifası olarak şehit yakınlarımızın, gazilerimizin
sorunlarının bir bütünlük içerisinde
araştırılması için bir komisyon kuralım. Her konuda
komisyon kuruyor bu Meclis. Şehit yakınlarımız için,
gazilerimiz için, vatan müdafaası için hayatını ortaya koyan
insanlar için böyle bir görev, böyle bir gereklilik sizce hiç mi önemli
değildir? Tabii, bu sözüm iktidar partisi grubu sayın
milletvekillerinedir. Her konuya parmak kaldırıyorsunuz ama biraz
sonra grup başkan vekilinizin parmağı doğrultusunda
eğer bu öneriyi reddederseniz sizi şehitlerimize, şehit
yakınlarımıza, gazilerimize şikâyet edeceğiz, Allaha
şikâyet edeceğiz, bunu bilmenizi istiyorum.
Değerli
arkadaşlar, Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, şehit
yakınlarımızın özlük haklarıyla ilgili, şehit
yakınlarımızın emeklilikleriyle ilgili,
maaşlarıyla ilgili, Toplu Konuttan faizsiz kredi kullanarak
faydalanmalarıyla ilgili, aldıkları kredi, kira
yardımının on yıldan on beş yıla
çıkarılmasıyla ilgili, kapsamı Meclis tutanaklarında
veya Meclisin resmî sayfasında yer alan bu dört tane kanun teklifini
sizlerin de dikkatine sunuyoruz. Gelin, şehit
yakınlarımızın, en azından
Bakın, size
bir şey söylüyorum yani bu müzakerelerin bir sayın bakanın
olmaması hâlinde görüşülmesi de ne kadar doğru olur, onu da
dikkatinize sunuyorum ama Sayın Bakan burada. Geliniz, bölük pörçük
değil, şehit yakınlarımızın en azından
Bakın, bir şey yaptık burada birlikte, şehit
yakınlarına ikinci istihdamı verdik. Doğru yaptık, gerekliydi
ama orada bir eksik yapmışız: Feragat. Yani şehit
yakınlarından ikinci istihdam için ortaya koyduğumuz kurallara
uyamayan şehit yakınlarının feragat ederek aynı
aileden bir başkasının istihdam edilmesine imkân tanıyacak
bir düzenleme yapmamız lazım ama kanun teklifini gündeme
almıyorsunuz, araştırma önergemizi gündeme almıyorsunuz.
Dolayısıyla, bugün -tekrar ediyorum- bu insanları şehit
edenlere, bu insanları sakat bırakanlara, bu insanları malul
hâle getirenlere gösterdiğiniz şefkat, gösterdiğiniz yakınlık,
gösterdiğiniz kucaklamanın karşısında şehit
yakınlarına da borcunuzun olduğunu unutmayın, unutmayın.
Bir yandan müzakere yaparken bir yandan da şehit yakınlarına,
böyle sadaka mahiyetinde, böyle bir nutuk mahiyetinde birtakım şeyler
vermeye hakkınız yok; Allah razı olmaz, millet razı olmaz.
Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak size diyoruz ki: Gelin, bu konuda bir
komisyon kuralım, şehit yakınlarımızın ve
gazilerimizin tüm sorunlarını bir bütünlük içerisinde
tartışalım, birtakım kararlar alalım, Hükûmete
götürelim, gereken hukuki düzenlemeleri de birlikte yapalım. Takdir
sizindir.
Şimdi,
parmaklarınızın vicdanına sesleniyorum. Bu komisyonun
kurulmasına katkınızı bekliyor, hepinize saygılar
sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Şandır.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu önerisinin aleyhinde, Adana Milletvekili Sayın Fatoş
Gürkan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun Sayın
Gürkan.
FATOŞ GÜRKAN
(Adana) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi
Hareket Partisi Grubunun (10/142) esas numaralı grup önerisi aleyhinde söz
almış bulunuyorum. Bizi izleyen aziz milletimizi ve yüce heyetinizi
saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle,
Hatayın Reyhanlı ilçesi Cilvegözü Sınır
Kapısında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara da acil
şifalar diliyorum.
Biraz önce, tabii,
MHP Grup Başkan Vekili Sayın Mehmet Şandırın -benim
de gerçekten saygı duyduğum bir milletvekilimiz ama-
açıkçası bir terör örgütü mensubu ile şehit ailelerini ve
gazilerini aynı kapsamda tutup kıyaslama yapmasını çok
doğru bulmadım ve üzüldüğümü de belirtmek istiyorum.
Ben bir şehit
torunuyum, annemin iki dedesi Çanakkale şehidi, eminim ki buradaki birçok
arkadaşımızın benimki gibi şehit olan dedeleri,
nineleri var. Dolayısıyla, hepimizin hassas olduğu bir konu. Ben
milletvekili olmadan önce de milletvekili olduktan sonra da özellikle bu
konularla yakından ilgilenen bir milletvekili
arkadaşınızım. Evet, tabii, geçtiğimiz dönemde, bu
yıl içinde, milletvekili arkadaşlarımızın, diğer
grupların da desteğiyle, şehit aileleri ve gazilerin
sorunlarıyla ilgili, Sayın Başbakanımıza da
ilettiğimiz kanun teklifleri vardı. Benim de 3 kanun teklifim
vardı. Biri, bir daire başkanlığı kurulmasıyla
alakalıydı, kuruldu. Yine, özellikle şehit
yakınlarımızdan gelen, ikinci istihdamla ilgili bir talep
vardı, o da yerine getirildi, kanunlaştı ve en önemli
sorunlardan biri de maluliyet şartıydı. Belki birçok
arkadaşımız biliyor, şehidin yakını eğer
herhangi bir yerden gelir elde ediyorsa, ilgili kurum Geliri var. diye,
anneye veya babaya, yani destekten yoksun kalma şartı
olmadığı için maaş bağlamıyordu. Bununla ilgili
de maluliyet şartı kaldırıldı. Özellikle bu anlamda,
birçok şehit yakınımız bizlere şükranlarını
defalarca sundular, hâlâ da görüşüyoruz.
Mutlaka,
yıllarca birikmiş sorunların bir celsede, bir nebzede çözülmesi
mümkün değil, bir anda çözülmesi mümkün değil ama, AK PARTİ iktidarının
gösterdiği samimiyeti, keşke daha önceki iktidarlar da gösterseydi,
daha önceki hükûmetler de gösterseydi.
Hiçbir şehit
yakınımızın, ne verirsek verelim, acısını
dindirmemiz mümkün değil. Hiçbir gazimizin tek bir
parmağının bile kaybının, ne verirsek verelim,
karşılığını vermemiz mümkün değil.
Bunları biliyoruz, hepimiz idrakindeyiz ama amacımız, bizlere
emanet olarak bırakılan şehit yakınlarına ve
gazilerimize, onların çocuklarına, elimizden geldiğince hayat
standartlarını iyileştirerek iyi bir şekilde yaşam
standardı hazırlamak.
Tabii, birçok
düzenleme yapıldı, ben bunları tek tek sayarak
zamanınızı da almak istemiyorum. Özellikle TOKİyle ilgili,
gayrimenkul hibelerinde muafiyet şartı; özellikle terör
şehitleri çocuklarımızın ve kardeşlerinin, eş ve
çocuklarıyla anne ve babalarına ikinci istihdam; bunun yanında,
ulaşımdan özellikle görev şehitlerimizin de terör şehitleri
gibi yararlanmaları gibi bir çok düzenleme yapıldı. Bunun
yanında, özellikle gazilerimizin bakım ücretinin -özellikle yatalak
durumdaysa- 2 katına çıkarılmasıyla ilgili bir düzenleme
yapıldı. Bugün Sayın Başbakanımız grup
konuşmasında şehit yakınlarımızı ve
gazilerimizi de içerir müjdeler de verdi. Bunlardan birisi de, terör
şehitlerinin yakınları ile gazilerimizin
yararlandığı ulaşım imkânlarından yine görev
şehitlerinin yakınları ve gazilerimizin de ücretsiz
yararlanmasıyla ilgili düzenlemeler yapılacağıyla ilgiliydi.
Gerek belediye otobüslerinden gerek Devlet Demiryollarından gerek deniz
otobüslerinden yine şehit yakınlarımız ile gazilerimiz saat
uygulamasına bakılmaksızın ücretsiz olarak
yararlanabilecek. Bugün Sayın Başbakanımız bu müjdeyi
verdi.
Bugüne kadar
şehit yakınları ve gazilerle ilgili yasal düzenlemelere destek
veren, başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahine, yine
bürokrat arkadaşlarımıza ve bu kanunların
gerçekleşmesine destek veren diğer parti gruplarına da,
ayrıca, bir şehit torunu olarak teşekkürlerimi bir borç biliyorum.
Tabii, biraz önce
bahsedilen bazı sorunlar var, söyledim, hiçbir sorunun tamamen çözülmesi
mümkün değil. Çünkü, artık, AK PARTİ iktidarında
insanlarımızın hayat standardı yükseldi. Daha önce
tekerlekli sandalyeyi bulamayan gazilerimiz, artık akülü arabalarla
ulaşımını sağlar hâle geldi. Bunların bütün
giderleri neredeyse devlet tarafından karşılanıyor. Biz her
zaman diyoruz: Biz çok iyi şeyler yapıyoruz ama eksiklerimiz var,
bundan sonra da şehit yakınlarımız ve gazilerimizle ilgili
düzenlemeleri yapmaya devam edeceğiz.
Tabii, bu bir
süreç, daha önceki yasal düzenlemelerde de önemli değişiklikler,
düzenlemeler yapıldı, bir çok sıkıntı giderildi.
Bundan sonra da yönetmeliklerle de yeni düzenlemeler yapılıyor,
sıkıntılar gideriliyor. Biz AK PARTİ iktidarı olarak, bütün Hükûmet üyeleri, Kabine
bu konuda tüm vekillerimizle birlikte hassas. Bu düzenlemelere herkes
samimiyetle destek veriyor, çalışmalar devam ediyor. Onun için yeni
bir Meclis araştırması açılmasına gerek yok kanaatiyle
MHP grup önerisinin aleyhinde olduğumu bildiriyorum ve saygıyla
heyetinizi selamlıyor, Başkanımıza da saygılar
sunuyorum.
İyi günler
diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Gürkan.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Sayın Başkan, sayın hatip benim konuşmamı
yanlış aktararak bir yanlış anlamaya sebep olabilir. Onun
için, müsaade ederseniz kısa açıklama yapmak istiyorum.
BAŞKAN Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
13.- Mersin Milletvekili Mehmet
Şandırın, Adana Milletvekili Fatoş Gürkanın
bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Değerli arkadaşlar, bizim söylediğimizi bir
yanlış noktaya çekmeyin, asla mukayese etmeyiz tabii. Şehit
yakınıyla, gaziyle bir teröristi aynı kefede, aynı
şeyde bir mukayese yanlışlığına düşmeyiz.
Böyle bir şeyi anlamış olmanıza üzüldüm doğrusu.
Benim söylediğim
şu: Bakınız, 1915 yılında kurulan Türkiye Harp Malulü
Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğinin sizlere de gönderdiği
bir rapor var. Bu raporda on yedi tane sorunları olduğunu ifade
ediyorlar. Hatta kanunları tek tek sıralayarak Bu kanunlardaki
şu maddeler bize zarar veriyor. diyorlar. Bu metin size de geldi. Biz de
diyoruz ki bir şeyler yapmış olabilirsiniz -hâlâ
eksiğinizin olduğunun bilincinde, bugün Sayın Başbakan
bazı açıklamalarda da bulundu- bunu da ifade ediyoruz ama
bunların yetmediğini
Bir de on yıl sonra
konuştuğunuzu unutmayın; dünün iktidarı değilsiniz,
artık hiçbir mazeretiniz yok. Yani sizin önceliğiniz ne? Şehit
yakınları, gaziler
Bu terör devam ettiği sürece, şehit
yakınları ve gazilerin sorunları sizin önceliğiniz olmak
durumunda değil mi? Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki tüm
meselelerin arasında, önünde -bize göre- gelin, bu sorunları birlikte
tartışalım Meclis olarak; bunun için bir komisyon kuralım,
gelin, bu sorunları tartışalım. Yaptıklarınıza
teşekkür ederiz ama demek ki
yapamadıklarınız var ki bu dernek -bu derneği siz
tanıyorsunuz- bu türlü bir talepte bulunduysa buna saygı gösterin.
Gelin, bu komisyonu kuralım -bu yalnız bizim değil sizin de
meseleniz, öncelikle sizin meseleniz- ve bu komisyon, şehit
yakınları, gaziler, harp ve vazife malulü
insanlarımızın tüm sorunlarını birlikte konuşsun,
tedbirlerini de Hükûmete önersin. Söylediğimiz bu, bunu bir başka
anlama çekmeniz talihsizlik olmuştur.
Teşekkür
ederim.
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
2.- MHP Grubunun, (10/142) esas numaralı,
şehit yakınları ve gazilerin sorunları ile (10/235) esas
numaralı, şehit yakınları ve gaziler ile harp ve vazife
malullerinin sorunlarının araştırılarak
alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla vermiş
oldukları Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergelerin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 12/2/2013
Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
(Devam)
BAŞKAN
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu önerisinin lehinde İstanbul Milletvekili
Sayın Umut Oran.
Buyurun Sayın
Oran. (CHP sıralarından alkışlar)
UMUT ORAN
(İstanbul) Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Evet, gündemimiz
gerçekten önemli bir gündem. Türkiye'nin gerçekten son derece önemli, son
derece dikkate ve ciddiye alması gereken bir gündem ve bu konuda da
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bir araştırma komisyonu
kurulması noktasında bu öneriyi destekliyoruz.
Şehit ve
şehit yakınları, şehitlerimiz ve gazilerimiz, esasında
baktığımız zaman gerçekten Cumhuriyet Halk Partisi olarak
son derece önemsediğimiz bir konu ve gerçekten bu ülke için
canını veren, bu vatan için, bu topraklar için vücudunun
parçalarını veren bu insanların biz haklarını
ödeyemeyiz, bu insanların ailelerinin haklarını ödeyemeyiz.
Dolayısıyla, bu konuyu her şeyden önce siyaset üstü ele
almamız lazım. Yani bu konu, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir
konusu, Cumhuriyet Halk Partisinin konusu, Milliyetçi Hareket Partisinin
konusu, BDPnin konusu olarak ele alınmaması gerekiyor, bu hepimizin
konusu. Çünkü bu insanlar bizler için, hepimiz için canlarını,
vücutlarını feda etmiş fedakâr insanlar.
Bakın,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, 17 maddelik 16 Mart 2012 tarihinde bir
kanun teklifi verdik. Bunun içerisinde 17 tane madde vardı. Bu kanun
teklifimiz
Yani bundan daha önemli bir şey olabilir mi? İşte,
terörle mücadele, her gün şehitler veriyoruz... Bizim bu kanun teklifimiz
üç ay bekledi. Üç ay sonra, Haziran 2012de geldik, kanun teklifimizi yüce Meclise
getirdik ve maalesef Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerinin
oylarıyla bu kanun teklifimiz reddedildi. İki hafta sonra -19
Hazirandan bahsediyorum, bizim Meclise getirdiğimiz tarih- Sayın
Başbakan bir talimat verdi, gece yarısı apar topar torba yasalar
içerisinde biz şehit ve gazilerimiz için bazı kararlar aldık.
Bizler de destekledik orada, dedik ki Eksikleri var. Sayın Bakan dedi
ki: Eksikleri gideririz, siz buna destek verin. Oturduk, biz de destek
verdik, bu samimiyete inandık, güvendik ama geldiğimiz noktaya
baktığımız zaman
Bakın, bu Yasa 12 Temmuz 2012
tarihinde yürürlüğe girdi, 6353 sayılı Yasa.
Baktığınız zaman bu Yasayla biraz evvel ifade edildi,
bunu bir kez daha söylemek istiyorum- kamuda ikinci iş hakkı
tanımış olmamıza rağmen, tam dört buçuk ay sonra,
aralık ayında Hükûmet tarafından yönetmelikler
çıkarıldı fakat feragat hakkı bu yönetmeliklerde yer
almadı. Yani, şehidin çocukları eğer çalışmayacak
derecede yaşlıysa, ailede kamudan emekli varsa -amcası,
halası nedeniyle- bunlar büyük mağduriyet geçiriyorlar. Bunlara çözüm
üretemiyoruz, bunlara yazılan, hazırlanan yönetmelikler bir çözüm
getirmedi. Bununla ilgili yine Sayın Bakanı, hem o dönemdeki
İçişleri Bakanını hem Aile Bakanını aradım,
konuştum, mektup yazdım, dedim ki: Bakın, bu feragat hakkı
sorun oluyor, insanların, buradaki ailelerin mağduriyeti
artıyor, buna bir çözüm getirin. Ama, yine bugün bu çözüm
getirilmemiş durumda.
Bakın, buraya gelirken, ben, bugün
açıkçası gündemde bunun olacağını bilmiyordum, böyle
bir konuşma da hazırlamadım ama gündemi gördüğüm zaman
konuşma için ben de bugün huzurunuza geldim.
Bugün, esasında her gün şehit
ailelerden, gazilerimizden yüzlerce mektup alıyoruz, telefon ediyorlar ve
bu mağduriyetlerini dile getiriyorlar. Bakın, tesadüfen bugün, daha
yeni, Hakkâriden Tuana Çelik bana bir faks çekmiş ve bu faksında da
özellikle rica etmiş, diyor ki: Ne olur, yardım edin ama Mecliste de
bu yazdığım mektubumu okuyun. Tuana Çelik, Hakkâriden.
Bakın, ne diyor Tuana Çelik: Ben Hakkâri merkezde ikamet etmekteyim.
Babam 1997 yılında Hakkâri merkezde çıkan çatışmada
şehit oldu. 3 kardeşiz. Birinci iş hakkını ablama
verdik, ikinci iş hakkı için de erkek kardeşim için müracaat
ettik. Ancak müracaatımız maalesef İçişleri Bakanlığı
tarafından kapsam dışı olduğu için reddedildi. Yani bu
haktan yararlanamıyor.
Şimdi,
bakıyorsunuz, 6 amcası var, bunların 4ü memur, 2si köy
korucusu, maddi durumları iyi; onlar feragat etmek istiyorlar ama yasalar,
getirdiğimiz yasalar bu şehidimizin ikinci çocuğuna iş hakkını
sağlamıyor. Şimdi, buna, yani Hakkâriden bu mektubu yazan
kardeşimize, Tuana Çelikin çığlığına bizim ses
vermemiz lazım. Yani vicdanlarımızda bunun bir
karşılığı olması gerekiyor,
karşılık vermemiz gerekiyor.
Bakın, her
kanun, her yasa illa Adalet ve Kalkınma Partisinin getirdiği ve onun
oylarıyla geçen bir yasa olmamalı. Biraz evvel, benden evvel
konuşan milletvekili arkadaşımız bize AKP
iktidarının samimiyetle davrandığını ifade etti.
Tamam, o zaman samimiyetle davranıyorsa AKP, iktidar neden yüzde 51i,
yani milletin iradesini, diğer üç partinin görüşlerini, önerilerini,
varsa eleştirilerini dikkate almıyor. Bundan niye
kaçınıyoruz? Yani illa, her karar, her kanun yüzde 49un
dediğiyle mi olacak? Böyle bir demokrasi olabilir mi? Belki
katkımız olacak, belki teşvikimiz olacak, belki daha
yapıcı önlemlerimiz olacak. Amacımız daha iyisini hep
beraber yapmak değil mi, gerçekleştirmek değil mi? Ama bunu
maalesef yapamıyoruz. Biraz sonra da oylanacak ve AKPnin, milletvekili
arkadaşlarımızın, hepsinin el birliğiyle ben redd
olacağına inanıyorum.
Bakın, bir
başka konu var: Şehitlerimizden açıldı konu, Afyon
şehitlerimiz var, unuttuk. Ne oldu Afyon şehitlerimiz? Bakın,
yeni bir şey ürettik, onlara dedik ki: Bunlar doğal afet şehidi.
Peki, bu, bizim Afyon şehitlerimizle ilgili, arkadaşlarım, yani
biz
Bu insanlar bekliyor, aileler bekliyor, ne olacaklarını
bilmiyorlar. Bu mağduriyetlerini nasıl gidereceğiz? Bunlarla
ilgili ne yapıyoruz? Bunlarla ilgili araştırma komisyonu kursak,
bu araştırma komisyonu bunu ele alsa yanlış mı olur,
kötü mü olur?
Bakın, yine,
tekrar söylüyorum: Şehidin, gazinin partisi olmaz. Biz siyasetçiler olarak
bizim için can verenlerin, bizim için fedakârlık yapanların da
sorunlarını, onların ailelerinin mağduriyetlerini gidermek
zorundayız. Bir şekilde, bunu siyaset üstü ele alabilmeliyiz. Bir
şekilde, burada birlik içerisinde, beraberlik içerisinde,
dayanışma içerisinde hareket edebilmeliyiz. Bu konu siyaset üstü
olmalı. Bunu daha evvel de burada dile getirdim ama maalesef dikkate ve ciddiye
alınmadı.
Bakın, terör
bizim en büyük sorunumuz ve baktığınız zaman, bu konunun da
siyaset üstü, bu konunun da partiler üstü olarak ele alınması
gerekiyor. Zaten, terör konusunun sonucu, terörün sonucu bir anlamda bizim
şehitlerimiz, şehit ailelerimiz ve gazilerimiz değil mi? Onlar,
bu terör yüzünden mağdur olarak hayatlarını sürdürüyorlar, öyle
değil mi ya da yaşamlarını kaybediyorlar, öyle değil
mi? Yani bu konuda birlik, beraberlik içerisinde hareket etmemiz gerekir.
Ateş düştüğü yeri yakıyor ama o ateşi söndürmek, o
yaraları sarmak da işte bizlerin, sizlerin, hepimizin görevi ve
sorumluluğu.
Bakın,
buradan bir kez daha söylüyorum, bir kez daha buradan sesleniyorum,
vicdanlarınıza sesleniyorum, Hükûmeti temsil eden sayın
bakanlara ve iktidarı temsil eden, özellikle sayın Adalet ve
Kalkınma Partisi milletvekillerine sesleniyorum: Gelin, çekinmeyin,
araştırma komisyonunu kuralım, bu konuda hep beraber el verelim,
hep beraber sorunlara çözüm üretelim, bundan çekinmeyin. Yani milletin
iradesini bizim başka türlü tecelli ettirme imkânımız,
şansımız yok.
İşte
bakın, biz destek verdik, temmuz ayında bu yasa çıktı, bir
sürü eksiği var, bir sürü mağduriyet var. O zaman, bunu böyle,
yangından mal kaçırır gibi gece yarısı getirmek yerine
bununla ilgili bir komisyon kurulsaydı, araştırmalar
yapılsaydı, her parti bu konudaki görüşlerini, önerilerini ifade
edebilselerdi belki bugün bunu tartışmıyor olacaktık.
İşte, bu noktada, ben bir kez daha iktidarı göreve ve
sorumluluğa davet ediyorum.
Bakın, belli
konularda bizim ortak aklı çalıştırmamız gerekiyor.
Bakın, söz konusu ulusal güvenlikse, söz konusu savaş riskiyse, söz
konusu terör belasıysa biz barış için kenetlenmeliyiz, biz barış
için bir araya gelmeliyiz ama samimiyetle gelmeliyiz ve bunu, içtenlikle,
ülkeyi yönetme iradesine sahip olan hem iktidarı hem muhalefeti beraber
yapmalıyız.
Ben bir kez daha
ve son kez Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşlarıma
sesleniyorum: Gelin, bu araştırma komisyonunu kuralım, bundan
çekinmeyin.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
UMUT ORAN
(Devamla) Demokrasiye inanıyorsak, katılımcılığa
inanıyorsak, çok sesliliğe inanıyorsak ve milletin iradesinin
yüzde 51inin de tecelli etmesine inanıyorsak, millî irade diyorsak
gelin, bu araştırma komisyonunu hep beraber kuralım.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Oran.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu önerisinin aleyhinde İzmir Milletvekili Sayın Ali
Aşlık.
Buyurun Sayın
Aşlık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ
AŞLIK (İzmir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
MHP grup önerisi üzerinde şahsım adına söz almış
bulunmaktayım.
AK PARTİ
kurulduğundan bu yana gerek şehit ailelerimizle gerek onların
dernekleriyle hep iç içe olduk. Onların sorunlarıyla çok
yakından ilgilendik ve ilgileniyoruz. Onların sorunlarını
gerek Savunma Bakanlığımıza gerek aileden sorumlu Devlet
Bakanımıza gerekse Başbakanımıza iletiyoruz, onlarla
onların sorunlarını her şekilde paylaşıyoruz.
Bugüne kadar birçok iyileştirmeler yaptık, bundan sonra da yapmaya
devam edeceğiz. Onun için, biz bu meseleleri konuşmaktan ziyade
yapıyoruz, tartışmaktan ziyade dert ediniyoruz ve dert edinmeye
de devam edeceğiz çünkü bu ülkeyi bize bırakanlar
karşılığını beklemeden bıraktılar,
belki karşılığını öbür tarafta almak adına
mücadele verip şehit oldular ama onların yetimlerini, onların
çocuklarını insanca yaşayacak ortamlara hazırlamak tabii ki
bu ülkeyi seven insanların görevi, hepimizin görevi. Onun için, biz bu
görevimizi hakkıyla yerine getireceğiz.
Ben,
bundan sonraki süreçte sözleşmeler ve kanunlar devam edeceği için,
sözümü kesiyorum ve aleyhe oy kullanacağımı ifade etmek
istiyorum. Şehitler hepimizin şehidi.
Saygılar
sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Aşlık.
MEHMET
ŞANDIR (Mersin) Karar yeter sayısı Sayın Başkan.
BAŞKAN
- Karar yeter sayısı
arayacağım.
Milliyetçi
Hareket Partisi grup önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter
sayısı yoktur.
Birleşime
on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.38
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 17.52
BAŞKAN: Başkan Vekili Meral
AKŞENER
KÂTİP ÜYELER: Özlem
YEMİŞÇİ (Tekirdağ), Muhammet Rıza YALÇINKAYA
(Bartın)
-----0-----
BAŞKAN
Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 64üncü
Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
Milliyetçi Hareket
Partisi Grubu önerisinin oylamasında karar yeter sayısı
bulunamamıştı.
Şimdi öneriyi
tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Karar yeter sayısı vardır, kabul
edilmemiştir.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubunun, İç Tüzükün 19uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
3.- CHP Grubunun, beyaz et sektörünün
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/350) esas numaralı
Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergenin
ön görüşmelerinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı günkü
birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 12/02/2013 Salı günü (bugün) yaptığı toplantısında,
siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, Grubumuzun aşağıdaki
önerisini İç Tüzükün 19uncu maddesi gereğince Genel Kurulun
onayına sunulmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet
Akif Hamzaçebi
İstanbul
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi gündeminin, Genel Görüşme ve Meclis
Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler
kısmında yer alan (beyaz et sektörünün sorunlarının
araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi
amacıyla verilmiş olan) 10/350 esas numaralı Meclis
Araştırma Önergesinin görüşmesinin, Genel Kurulun 12/02/2013
Salı günlü (bugün) birleşiminde yapılması
önerilmiştir.
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin lehinde Balıkesir Milletvekili
Sayın Namık Havutça. (CHP sıralarından alkışlar)
Buyurun.
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; beyaz
et sektörünün içinde yaşadığı durumla ilgili, grubumuz
adına vermiş olduğumuz araştırma önergesi üzerinde söz
aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri,
Balıkesir Türkiyeyi doyuran il. Gerçekten de Türkiyede süt üretiminde
Türkiye'nin 1inci kenti; et üretiminde Türkiye'nin yüzde 20sini, beyaz ette
de Türkiyedeki üretimin yüzde 25ini karşılayan bir il ve son
zamanlarda tavukçuluk sektörümüzde -özellikle Bandırma- beyaz etin
Türkiyedeki üretiminin yüzde 20sini karşılayan, üreten bir il
olarak bu sektörün kalbi niteliğindedir.
Bakın, biz
geçen yıl, 2011in Kasım ayında, Meclise bir önerge verdik. Bu
önergede, tavukçuluğun Türkiyede tarım kesiminin en güçlü
sektörlerinden biri olduğunu ve ülkemizde geçimini tavukçuluk sektöründen
sağlayan üretici, çiftçi, yem, ilaç, yan sanayi, satıcı, esnaf,
nakliye, pazarlama elemanı gibi insan sayısı 2 milyona
yaklaşan bir kesime hitap ettiğini, sektörün yıllık
cirosunun 3 milyar dolar olduğunu, üretim koşulları
gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynı olmakla birlikte, ülkedeki
piliç tüketiminin gelişmiş ülkelerdeki tüketimin yarısı
kadar olduğunu, sektörde -önemli bir sorun- girdilerin çok pahalı
olduğunu, özellikle yem maliyetlerinin ithalata
dayandığını, Türkiyede ham madde olarak 1 milyon ton
mısırın yarısının ithal edildiğini, soya
fasulyesinin tamamının ithal edildiğini ve enerji
fiyatlarının hızla arttığını, böyle giderse
sektörde iflasların kaçınılmaz olacağını ifade
ettik ve bununla ilgili bir araştırma önergesi verdik.
Değerli
milletvekilleri, Bandırmada Türkiyeye hitap eden çok önemli 3 tane
sektörün önemli temsilcisi var; Banvit gibi bizi uluslararası alanda
temsil eden, Şeker Piliç gibi, Bupiliç gibi önemli markalarımız
var ve bu insanlar bölgede doğrudan 5.500 insan
çalıştırmaktadır. Aynı şekilde yan sanayiyle
birlikte -Türkiyedeki hitap ettiği insan sayısı- toplam 500 bin
civarında istihdam yaratmaktadır.
Bakın,
geçtiğimiz hafta içerisinde ilk 500 firma arasına giren bir
firmamız beyaz ette iflasını açıklamıştır.
İflas gerekçelerinde aynen bizim araştırma önergemizin
gerekçesinde ifade ettiğimiz gibi ithalata dayalı mısır,
soya fasulyesi, enerji fiyatları, mazotun, enerjinin fiyatının artması
karşısında, fiyatlara da bu maliyetleri
yansıtamamasından dolayı artık daha fazla bu yükü kaldıramayacağını
ifade etmiştir. Bu sektörümüzde bu firmamız, dolaylı
dolaysız 20 bin civarında insanımızın
yaşamını etkilemektedir ve bununla ilgili Besiciler Birliği
derneğinin bize ifade ettiğine göre sadece bu firmamızın 24
trilyon yani 24 milyon lira KDV alacağı mevcut devletten.
Şimdi,
aynı şekilde aslında bu firmamızın
yaşadığı bu sorun sadece onlara özgü bir sorun
değildir, sektörün ana sorunları arasındadır. Bakın,
eğer böyle giderse ve önlem alınmazsa aynı şekilde
diğer firmalarda da iflasların geleceği kaçınılmaz
olacaktır. Biz bunları bu Meclisin yüce huzurunda zaman kaybetmek,
zaman harcamak için ifade etmiyoruz. Bir yıl önce, daha 2011de sizin
huzurunuza getirdiğimiz ve bu sektörün sorunlarının
konuşulmasıyla ilgili getirdiğimiz öneri kabul edilseydi belki
bugün bunları konuşuyor olmayacaktık ve belki de bu önlemler
alınsaydı bugün o iflaslar yaşanmayacaktı.
Bugün bu
önlemlerin alınmasıyla ilgili burada 16 bin insanın
yaşamını doğrudan etkileyen, Bandırma ekonomisinin çok
önemli olan bu kurumunu kurtarmak için, biz, özellikle Maliye
Bakanımızdan ve Tarım Bakanımızdan, bölgeye gelerek
Balıkesir Sanayi Odasında, Balıkesir Ticaret Odasında,
Bandırma Ticaret Odasında sektörün temsilcileriyle yan yana oturarak
hangi önlemlerin alınması gerektiği, sektörün önünün nasıl açılması
gerektiği konusunda bir durum değerlendirmesi,
işadamlarımızla toplantı yapılmasını acilen
talep etmekteyiz. Sektörümüzde şu anda finans
sıkıntısına düşen bu firma temsilcilerimizin
kurtarılması, yalnızca o şirketlerimizin
kurtarılması anlamına gelmiyor. Orada maaşlarını
alamayan işçi kardeşlerimiz var, orada, köylerde 2 bine yakın
onlara bakıcılık yapan, fason üretim yapan köylülerimiz var.
Değerli
arkadaşlarım, bunlar bizim sorunumuz değil mi? Biz bunu ifade
ettiğimizde yok efendim, KDV alacakları mahsup edilecekmiş,
şöyle olacakmış, böyle olacakmış gibi argümanlar
söyleniyor. Bunların her birisi Türkiye ekonomisinin ve beyaz et
üretiminin ana sorunlarıdır ve derhâl Balıkesir bölgesinde
bunların acilen ele alınması gerekmektedir.
Bakın,
Türkiye topraklarında, biz, yemin hammaddesi olan mısırı ve
soya fasulyesini dışarıdan ithal ediyoruz.
Haberlerde
okuyoruz, medyada yer alan haberlere göre Sayın Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığımız Sudandan 5 milyon dönüm
arazi kiralamış. Şaka gibi değil mi arkadaşlar?
Bir rakam daha
vereyim sizlere: Türkiyede -mevcut topraklarımızın, ekilebilir
topraklarımızın- 2002 yılında 26,5 milyon hektar olan
toplam alan, ekilebilir alan 2011de 23,6 milyon hektara gerilemiş, Çiftçi
Kayıt Sistemimizdeki çiftçilerin sayısı 200 bin
aşağı düşmüş. Yani biz kendi
topraklarımızı ekemiyoruz biçemiyoruz, köylülerimiz
topraklarını terk ediyor, çiftçiliği terk ediyor. Ha, bizim
Tarım Bakanımız Sudandan 5 milyon dönüm arazi
kiralamış. Ya, Sayın Tarım Bakanı, sen
Balıkesire bir gelsene, Gönen Ovasına bir gelsene, Pamukçu
Ovasına bir gelsene
Sarımsak üreticisi tarladaki
sarımsağı sökemedi işçi maliyetlerini
karşılayamadığı için. Gönen Ovasında bugün
çiftçi çeltik ekemiyor. Hayvancılar hayvanlarını satıyor,
gebe ineklerini kesiyor. Ee, siz hangi ülkenin Tarım
Bakanısınız? Senin ülkende -az önce ifade ettim- beyaz etin ana
ham maddesi olan soya fasulyesi, mısır ekilecek topraklar boş
duruyor, sen bunları dışarıdan ithal ediyorsun,
Brezilyadan, ABDden ithal ediyorsun, dışarıdan şimdi, Sudandan
toprak kiralıyorsun. Bu, çelişkili değil mi değerli
arkadaşlarım?
Ben buradan bizi
dinleyen köylülerimize seslenmek istiyorum: Bakın, siz, kendi
topraklarınızda dünyanın en pahalı mazotunu kullanarak,
dünyanın en pahalı ilacını ve gübresini kullanarak üretim
yapamıyorsunuz, tarımsal desteklerde Avrupanın en geri
desteğine sahipsiniz. Sadece mazotta çiftçimizin ödediği KDVnin
miktarı 9 milyar lira, aldığı destek 7 milyar lira.
Tarım Bakanı çıkıyor, buradan diyor ki: Efendim, biz
çiftçiye 7 milyar destek verdik. Sayın Tarım Bakanı,
çiftçimizin sadece mazotta devlete ödediği KDV 9 milyar lira. Sen hangi
destekten bahsediyorsun? Tarım Kanununa göre çiftçimize ödemen gereken
yüzde 1 gayrisafi millî hasılanın payını ödemiyorsunuz.
Ondan sonra da kalkmışsınız, Sudandan 5 milyon dönüm arazi
kiralayıp tarım üretimi yapacaksınız.
Değerli
arkadaşlarım, değerli milletvekilleri; bizim
topraklarımız
Avrupada tarımın en âlâsını
yapacak dünyanın en çalışkan çiftçisine sahibiz, köylüsüne
sahibiz, onurlu insanlarına sahibiz biz. Eğer bugün köylümüz
topraklarını satma noktasına geldiyse, eğer bugün
sektörümüzde ana sorunlar, iflaslar yaşanmaya başladıysa, bu hani,
perşembenin gelişi çarşambadan bellidir- bugün beyaz ette
yaşanan sıkıntılar sektörün tamamını saracak ve
giderek Gönen Ovasındaki çiftçimizi, büyük hayvancımızı da
vuracak. Bunlar göstere göstere geliyor.
Biz,
araştırma önergemizin kabul edilerek sektörde daha fazla
faciaların yaşanmaması için, acil önlemler alınması
için Sayın Maliye Bakanının ve Hükûmet yetkililerinin
Balıkesire gelmesini ve sektörün sorunlarını
değerlendirmesini talep ediyoruz.
Hepinizi
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Havutça.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisinin aleyhinde Bolu Milletvekili Sayın Ali
Ercoşkun.
Buyurun Sayın
Ercoşkun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup
önerisi aleyhine grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle Genel Kurulu saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, bildiğiniz gibi Türkiye tarımsal üretimde,
tarımsal alanlarda 2002 yılından bu yana çok ciddi bir
aşama kaydetti. 2002de OECD raporlarına göre dünyada 11inci
sırada ve 23 milyar dolar hasıla elde eden ülkemiz, şu anda
7nci sırada ve 62 milyar dolar hasıla elde etmekte, yani
yaklaşık 3 kata yakın bir artış söz konusu.
Tarımsal alanı aynı olan ama çalışan
sayısında da yaklaşık yüzde 30 bir düşüş
olmasına rağmen hasıla yaklaşık 3 kat artmış
durumda. Bu durumu, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım
Teşkilatı da bir başarı öyküsü olarak raporlarında
anlatıyor.
Gene 2002
yılıyla kıyasladığımızda yüzde 69larda olan
kredi faiz oranları yüzde 5lere düştü ama aksine ödeme oranları
ise yüzde 62lerde seyrederken yüzde 98,8lere kadar çıkmış
durumda.
Tarımsal
üretim içinde 5 milyar dolar civarında bir payı olan ve aileleriyle
birlikte yaklaşık 1,5 milyon kişinin geçimini temin ettiği
bir büyüklük olan beyaz et sektörü ise oldukça önemli bir pay almakta.
Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatının 2011
yılı verilerine göre, ülkemiz tavuk eti üretiminde 11inci
sırada, tavuk yumurtası üretiminde ise 13üncü sırada. Aynı
şeyi Avrupayla karşılaştırdığımızda
tavuk eti üretiminde 2nci sırada, yumurta üretiminde ise 5inci
sırada yer almaktayız.
Gene 2011
yılı verilerine göre, ülkemizde 10.634 işletme ve bu
işletmelere bağlı toplamda 17.040 adet kümes bulunmakta.
Neredeyse yüzde 100e yakını kayıt altında bulunan ve
üretici modeliyle en ücra köylere kadar yayılan üretim şekliyle maddi
anlamda da tabana yayılan bir sektör beyaz et sektörü.
Milletvekili olma
onurunu ve gururunu taşıdığım Bolumuz ise beyaz et
sektöründe Balıkesire benzer bir oranda Türkiyedeki yaklaşık
üçte 1 orana hitap ettiğini söyleyebilirim.
Şimdi, bu
bilgileri verdikten sonra aslında CHP grup önerisi hakkında da birkaç
noktaya dikkat çekmek istiyorum çünkü Sayın Milletvekilinin de
bahsettiği gibi, aslında birkaç ay önce gene bir grup önerisiyle
burada aynı konuda konuşmuştuk. Açıkçası, bir miktar
da tebrik etmek istiyorum çünkü bir önceki grup önerisine göre rakamlarda belli
bir düzelme olmuş yani bir önceki grup önerisinde yaklaşık 10
kata yakın yanlışlık olan rakamlar şu anda üç
aşağı beş yukarı aynı seviyelere gelmiş. Her
ne kadar 3 milyar dolar dense de sektörün büyüklüğüne 5 milyar doları
aşan bir sektör aslında.
Diğer
taraftan, grup önerisine baktığımız zaman kişi
başı
Şimdi yerinde saydığı, hatta geriye gittiği
iddia edilen bir sektörün gelmiş olduğu noktaya bakıyoruz.
İhracata bakalım: 2002 yılında 12 milyon
dolarlık ihracat yaparken, şu anda, bugün 567 milyon dolarlık
ihracat yapıyoruz. Yani nasıl geriye gittiğini iddia
edebiliyoruz, gerçekten anlamak mümkün değil.
Mısır üretimi: Ülkemizde 4,6 milyon ton mısır
üretiliyor. Bunun 2002 yılında 2 milyon ton civarında
olduğunu düşünürsek 2,5 kat neredeyse- bir artış var.
Peki, ne kadar ithalat var? 800 bin ton. 1 milyon ton değil de 800 bin
ton. Peki, bu ihracat neye karşılık? Dâhilî işleme
kapsamında, yani ihracata karşılık.
Soya noktasında bir miktar haklısınız; doğru,
soyada rekabet koşullarına ulaşılamıyor. Ama bütün bu
bilgiler şunu ortaya koyuyor: Eğer 2002 yılında ilk 500
sanayi kuruluşu arasında hiçbir entegre firmanın yani beyaz et
sektörüyle alakalı hiçbir firmanın hemen hemen
olmadığını düşünürsek, şu anda acaba kaç tane
firma ilk 500 sıralaması içerisinde? Ben gururla söylüyorum,
Bolumuzdan ilk 500 sıralamada, hatta ilk 100 içerisinde olan 2 tane firma
var, entegre tesis var.
Dolayısıyla, değerli arkadaşlar, kanatlı
sektörü, Türkiyedeki tarımsal üretim anlamında gurur
duyacağımız, yumurtadan masamıza gelinceye kadar bütün
aşamaları kayıt altında olan ve üretim modeliyle yani fason üreticilik
modeliyle tabana kadar yayılan bir gelir dağılımına
sebep olan bir sektör. Bu sektörün daha da geliştirilmesi, ihracat
anlamındaki, önündeki sıkıntıların
kaldırılması gerçekten önemli fakat bu aşamalar için de en
başta bizler yani Bolu milletvekilleri, bunun yanında belki
Balıkesir milletvekilleri, diğer arkadaşlarımızla beraber
bu çalışmaları yapmalıyız ama yapıyoruz. Yani
biz, Tarım Bakanlığı, kümeslerin ruhsat problemleriyle
ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer taraftan
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kadar bu konuyla
alakalı ne kadar kurum ve kuruluş varsa Haziran 2011
yılından bu yana defalarca toplantılar yaptık ve sektörün
önündeki problemleri aşacak genelgeler de bu vesileyle
yayınlandı. Yani şu anda, şartlara uyduktan sonra ruhsat
alamayan bir tane bile kümes söz konusu değil ama bir başka parsele
tecavüz veya işte, herhangi bir yola cephe alamaması durumunda zaten
bunu ruhsatlandırmak mümkün değil ama Kaçak olarak artık bir
kümes var. olayı ortadan kalktı. Devletin hiçbir kurumu,
geçmişte kendi teşvikleriyle yapılan bu kümesleri artık
kaçak olarak nitelendirmiyor. Dolayısıyla başvuru
yapıldıktan sonra, şu anda, bütün kümesler bu ruhsatları
alabilecek noktaya geliyorlar.
Diğer
taraftan, piliç eti ihracatındaki artılarımız neler? Mesela
biz, potansiyel ihracat pazarlarının önemli bir kısmına
yakınız yani hedeflenen, Suudi Arabistan vesaire gibi Orta Doğu
ülkelerine çok yakınız. AB mevzuatlarına eş değer
mevzuat, üretilen ürünlerin AB ülkeleri standartlarında üretilen ürünlere
denk kalitede olması da diğer bir avantajımız. Bu da zaten
2002den bu yana yaklaşık 16 kat artan ihracatı
kanıtlıyor. Bu ve buna benzer birçok noktayı ortaya koyabiliriz
ama ham madde fiyatlarındaki yükseklik ve özellikle soyadaki
dışa bağımlılık da bir gerçek, bunu da inkâr
etmemiz mümkün değil. Bize düşen, özellikle avantajlı
olduğumuz pazarlarda ihracatın önünü açabilmek ve içteki tüketimle
alakalı artışı da bir miktar teşvik etmek. Bu sayede,
özellikle en ücra köydeki çiftçilerimizin çok ciddi manada gelir elde etmesine
vesile olan beyaz et sektörünü, kanatlı sektörünü sadece Bolu ve
Balıkesirde değil, ülkemizin diğer illerinde de teşvik
ederek Türkiyenin bu üretimine ciddi manada katkıda bulunabiliriz.
KDVyle
alakalı sorunları konuşabiliriz ama bu noktada bildiğimiz
kadarıyla Hükûmetimizin ciddi manada çalışmaları da var.
Dolayısıyla
değerli arkadaşlar, saygıdeğer Genel Kurul; şu anda
Tarım Bakanlığı ve ilgili bütün bakanlıklar nezdinde
beyaz et sektörüyle, kanatlı sektörüyle alakalı ciddi
çalışmaların neticelerini anlatmış oldum ben burada.
İnşallah, bu çalışmalarda iktidar partisi milletvekili
olarak muhalefet partisi milletvekilleriyle birlikte olmayı arzu ederiz.
Fakat önümüzdeki gündemle alakalı Meclis araştırma önergesinin
aleyhinde olduğumuzu bir kez daha belirtir, Genel Kurulu saygıyla
selamlarım. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Sayın Başkan
BAŞKAN
Efendim?
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Sayın Başkanım, bir beyaz et üreticisi
vatandaşımızın biraz önce sayın hatip konuşurken
bir telefonu geldi -ona saygının gereği- burada bir soru sormamı
istedi; dediler ki, soru şu: Hangi beyaz et üreticisinin sorunu yok,
sayın milletvekiline bir sorun. Hangisinin bankaya borcu yok; kim
rahatlık, bolluk içerisinde, sayın AKP milletvekiline sorun. diye
bir üretici söyledi. Kayıtlara geçmesi açısından ve üreticiye saygı
açısından
BAŞKAN
Tamam, sordunuz, kayıtlara geçti.
Teşekkür
ederim.
Sayın
Havutça, buyurun.
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) Efendim, benim verdiğim bilgilerin yanlış
olduğunu ifade etti, düzeltmek istiyorum.
BAŞKAN
Sataşmadan değil, 60a göre söz veriyorum.
Buyurun.
V.- AÇIKLAMALAR (Devam)
14.- Balıkesir Milletvekili Namık
Havutçanın, Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun bazı ifadelerine
ilişkin açıklaması
NAMIK HAVUTÇA
(Balıkesir) Şimdi, değerli arkadaşlarım, ben, bu
bilgileri Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları
Birliğinin İnternet sitesinden aldım; güncellenmiş
bilgilerdir, bilgiler oradandır.
Bakın,
sektörün 2010 yılı cirosu 3,7 milyar ABD doları. 9 bin çiftlik
ve nakliyeciler ve yan sanayiyle birlikte 500 bin kişinin sektörde
çalıştığı ifade ediliyor ve 2010da ihracat geliri 206
milyon ABD doları ve 2011de ise 271 milyon ABD doları. Dünyadaki
piliç eti ihracatının yüzde 42sini Brezilya, yüzde 35ini ise ABD
yapıyor ve piliç yeminin en önemli ham maddesi olan mısır ve
soya fasulyesi bu iki ülke tarafından ekilmekte ve bu tahılların
en önemli ihracatçısı yine bu ülkelerdir.
Ayrıca,
mevcut pazarlarımızı, Irak pazarı
Türkiye için sadece Irak
pazarı mevcuttur. Bunun dışında, biz Çine sadece tavuk
ayağı satıyoruz, İrana mal satamıyoruz, Türki
cumhuriyetlerine yüzde 50 satışımız yüzde 10a
düşmüş, Suudi Arabistan bizden mal almıyor, Avrupa Birliği
hiç almıyor.
Şimdi,
sektörün böylesine önemli sorunları var, biz diyoruz ki: Gelin
bunları konuşalım. Sayın milletvekilim Beyaz etin sorunu
yok. diyor. Ben buradan bu millete, bu halka soruyorum, Balıkesirdeki
üreticilere soruyorum: Değerli milletvekili arkadaşlarım,
bunları konuşmak, bu ülkenin en önemli sorunlarını masaya
yatırmak, siyasetçi olarak bizim öncelikli görevimiz, hele iktidar olarak
sizin asli göreviniz. Senin Maliye Bakanın, senin Tarım Bakanın
ne yapıyor burada? Bunları konuşmayacaksa kimin bakanı,
Sudanın bakanı mı?
ALİ
ERCOŞKUN (Bolu) 16 kata çıkarmış işte, daha ne
yapacak yani?
NAMIK HAVUTÇA
(Devamla) Bunları konuşacak işte, gidecek, Balıkesirde
sanayicilerle bunları konuşacak Değerli Milletvekili
Arkadaşım.
Teşekkür
ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
VII.- ÖNERİLER (Devam)
A) Siyasi Parti Grubu Önerileri (Devam)
3.- CHP Grubunun, beyaz et sektörünün
sorunlarının araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan (10/350) esas
numaralı Meclis araştırması açılmasına
ilişkin önergenin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 12/2/2013 Salı
günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin önerisi (Devam)
BAŞKAN
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisinin lehinde, Balıkesir Milletvekili
Sayın Ahmet Duran Bulut.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
AHMET DURAN BULUT
(Balıkesir) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Cumhuriyet Halk Partisinin önerisi üzerine grubum adına söz
almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye için
böylesine önemli bir konunun ilgili Bakan tarafından dinlenmemiş
olması, hazırunda bulunmamış olması üzüntü verici.
Beyaz et sektörü, gerçekten -demin iktidar milletvekilinin ifade ettiği
gibi- 1,5 milyon insanı ilgilendiren bir sektör. Tabii ki sayın
konuşmacı yüzde 30unun sektörde küçüldüğünü, yüzde 30unun
gittiği hâlde yine aynı başarıyı gösterdiğini
ifade etti. Bu giden yüzde 30 nereye gitti, tatile mi çıktı bunlar,
neredeler, yeni iş sahaları mı buldular, sanayiye mi
yerleştirdiniz, nereye gitti bu yüzde 30? O yüzde 30u lütfen
düşünün. Nerede bunlar? İşsizliğin arttığı,
insanların çaresizlik içerisine düşürülerek sektörün küçüldüğü
bir dönem yaşadık.
Evet,
Balıkesir, Bolu, İzmir bu sektörde çok önemli merkezler. Bu
merkezlerin diğer illerde de olması ve bunun büyümesi lazım
ancak bu büyümenin de planlı yapılması lazım. Şimdi,
sektörün Balıkesirde 870 işletmesi, 1.756 kümesi var; bununla
Türkiye üretiminin yüzde 25ini karşılıyor, Bolu daha fazla,
İzmir ona yakın. Bu hızla artan sektörün büyümesi, üretimin
artması güzel ancak devletin, yönetimin bunu planlı bir şekilde
yönetmesi lazım. Şu an sattığımız yerler, bizden
ürün alan ülkeler, bir iki tanesi eğer sekteye uğrasa içeride problem
olur.
Balıkesirin
dünya çapında marka olmuş önemli firmaları var. Bu firmalardan
Şeker Pilicin içine düştüğü
Yarım asırlık bir
kurum, yarım asırlık bir marka, Avrupa Birliğine ilk
ihracat yapan firma. Bu firma düzgün iş yapan, gerçekten çok hijyenik
ürünler ortaya koyan, kaliteli bir üretim yapan, üretimde hiçbir şeyi
eksik bırakmayan bir kuruluş olduğu hâlde bugün dara
düşmüş, bugün zora düşmüştür. Bunun elinden tutmak, bu ilk
500ün içerisine giren İstanbul Sanayi Odasının ifade
ettiği kuruluşu, mutlak suretle ayağa kaldırmak lazım.
Bunun önünü açmak lazım, bunun gibi devletten 24 milyon lira KDV
alacağı olan bu kuruluşla birlikte sektörde 600 milyona
yakın KDV alacağının olduğu ifade edilmektedir. Tarım
Bakanlığının, Hükûmetin bu noktada da dikkatlerini
çekiyorum.
Değerli
milletvekilleri, tavuk, beyaz et sektörü eski tadını kaybetti yani
tavuğun tadı kaçtı. Neden? Beslenmesinde, yeminde çok ciddi
sıkıntılar var. Evet, ifade edildiği gibi
mısırı ithal ediyoruz, soya fasulyesini ithal ediyoruz. Bunun
içerisine birçok kimyevi maddeler karıştırılıyor.
GDOsu değişmiş ürünler ithal ediyoruz, bu yemleri o ülkelerde
kontrol edemiyoruz. Dolayısıyla, onlarla beslediğimiz bu
ürünlerin
Yirmi beş-otuz günde 2,5 kiloya kadar çatlarcasına
büyüttüğümüz hayvanlarla bir üretim gerçekleştiriyoruz.
Diyorum ki:
Hükûmete, sektörü yönetenlere, Türk beyaz etinin, damak tadının
kalıcılığı ve dünyada aranır ve mutlak suretle
vazgeçilmez kılınabilmesi için bu anlamda yemin üretiminin bu ülkede
olması, GDOsuz yapılması, Türk damak tadının yeniden
hayata geçirilmesi gerekir. Dünyada fiyat rekabeti sonucu, acımasız
bu rekabet ortamında firmalarımız kendi ayakları üzerinde
durmaya terk edilmiş. Size soruyorum, bütün kırmızı etlerde
Hükûmet destekleme yaparken beyaz ete hiç destekleme yapılmamaktadır.
Beyaz et üreticisine destekleme verilmemektedir. Dolayısıyla, bu
Avrupa ve Amerikada üreticilere verilen desteğin
karşısında ihracatta rekabet şartlarını kaybeden
üretici ister istemez zora giriyor. Birileri de fermaya yatmış
bekliyor, bir fabrika, firma sallansa da alsam. diye. Benim ilimde böyle.
Krizi fırsata
çevirip, tavuk, kuş gribi deyip -daha önce biz sadece sütün
pastörizesini bilirdik- yumurtanın da pastörizesini üretip, Türk
ekonomisinde böyle bir markayla ortaya çıkan kişileri gördük.
Şimdi de bu firmaların peşinde koşan, onları takip
eden, daha çok fiyatı düşürüp o firmaları almak için bekleyen
kişilerin olduğunu düşünerek, oraya verilen emeğin, orada
çalışan insanların haklarını, hukuklarını
korumak Hükûmete düşüyor. Hükûmetin, bu anlamda, sektörün
sorunlarını, yeniden, teklif edildiği gibi bir komisyon
kurularak, araştırma komisyonu kurularak, yerinde, bilhassa bölgede
konunun araştırılıp sorunlarının çözülmesi
konusunda bir çabayı göstermesi gerektiğini düşünmekteyim.
Tavukla birlikte
yumurta sektörü de tabii ki aynı kategoride. Ülkede kurulan bu entegre
tesislerin -tavukçuluk, kuluçka, kesimhane- bunların kurulurken hijyene
dikkat edilmesi, kuluçkahanelere hastalıkların bulaşmaması,
üretim zayiatlarının olmaması için de tedbirlerin
alınması gerekmektedir.
Evet, ülkemizde
ekilebilir alanlar giderek ekilmez iken, maliyetlerin -elektrik maliyetleri, akaryakıt
maliyetlerinin- yüksekliği sebebiyle bilhassa Ege Bölgesinde birçok ürünü
artık insanlar ekmez hâle gelmişken, bunu dışarıdan
ithal etmenin, hele hele Hükûmetin -şaşılacak bir
uygulaması- Sudandan toprak kiralayıp orada tarım yapmaya
kalkmış olması bana komik geliyor. Bu ülkenin çiftçisini
tarlasına yeniden döndürecek, yeniden onun üretime dönmesini
sağlayacak, bu ülkenin değerlerini ortaya çıkaracak gayretlerin
ve çabaların olmasını düşünmekteyim. Tarım
Bakanlığının, hayvancılığın beyaz ette
ve kırmızı ette kalkınması, üreticinin
mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda hassasiyet göstermesi ve bu
noktada da Hükûmetin, Adalet ve Kalkınma Partili milletvekillerinin
gereken önemi ve katkıyı göstermeleri gerekmektedir.
Tanıtım
çok önemli sektörde. Her firma kendi tanıtımını kendisi
yapmaya kalkmakta; dış ülkelerde Türk markalarının
tanıtımı konusunda, fuarlarda temsili konusunda sektörün önünün
açılması, desteklerde bulunulması gerekmektedir.
Zeytinyağının desteklenmesi, tanıtımı konusundaki
önerilerimizi, tekliflerimizi bu sektör için de ortaya koyabiliriz. Bu ülkelerin
açılan fuarlarına, gıda fuarlarına bu Türk
markalarının, Türk lezzetinin mutlak surette
taşınması, oralarda bu markaların tanıtılarak
yeni pazar alanlarının oluşturulması gerekmektedir.
Balıkesirdeki
üreticiler kümeslerin ısıtılması için kömürü Soma linyit
tesislerinden almaktadırlar. 100 ton kömüre ihtiyacı olan bir
üreticiye Soma tesisleri 20 ton vermektedir, 80 tonunu başka yerlerden
temin etmek zorunda kalmaktadırlar. Önceden bu ihtiyaçlarını tam
olarak karşıladıkları hâlde, şimdi Soma işletmeleri
çimento fabrikalarına kömürünü vermekte, beyaz et sektörünün ihtiyacı
olan kömürü vermemektedir. Bu konuda ilgili bakanlıkların
dikkatlerini çekiyor, üreticilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için
çabalarını bekliyor, Cumhuriyet Halk Partisi önerisinin kabulünü arz
ediyor, konusunda yüce heyetinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Bulut.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisinin aleyhinde Bursa Milletvekili Sayın Hüseyin
Şahin.
Buyurun Sayın
Şahin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN
ŞAHİN (Bursa) Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Cumhuriyet Halk
Partisinin grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım.
Bu konuyla ilgili
detaylı açıklamayı, benden önce kürsüye çıkan Bolu
Milletvekilimiz Ali Ercoşkun Bey geniş bir şekilde
yapmıştır. Tabii, sektörün çeşitli sorunları vardır her sektörün olduğu gibi.
Dünya 2008 global krizinden sonra çok çalkantılı bir dönem
geçirmektedir, geçirmeye de devam etmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri,
Amerika, Uzak Doğu ülkeleri ve dünyanın son on-on beş
yıldır yıldızı olan, büyümeyle rekorlar kıran
Çinde dahi birtakım sıkıntılar yaşanmaktadır.
Ülkemizde de çeşitli sektörlerde dönem dönem sıkıntılar
yaşanmakta, bu sıkıntıların aşılması
için Hükûmetimiz ve Ekonomi Bakanlığımız çeşitli
tedbirler almakta, ihracatı desteklemekte, yatırım için
çeşitli teşvikler uygulamaktadır -bölgesel teşvikler
bunlardan bazılarıdır- desteklemeler vardır, bu
kanatlı sektöründe de desteklemeler vardır. Türkiye'nin
imkânları doğrultusunda, Türkiye'nin bütçesinin elverdiği
doğrultuda, Avrupa Birliği ve diğer ülkelere nazaran yeterli
olmamasına rağmen desteklenmektedir kanatlı
hayvancılık sektörü de ama ben de birtakım bilgiler vermek
istiyorum.
Kanatlı
sektörü, son yıllarda yakaladığı büyüme ivmesiyle ülkemizin
en hızlı gelişen, Avrupa Birliği standartlarının
da üstünde üretim yapabilen ve yüksek ihracat kapasitesine sahip önemli bir
sektör konumuna ulaşmıştır.
Tarım
Bakanlığımızın kanatlı sektörünün
geliştirilmesine yönelik olarak kümes hayvanlarını 2005
yılında tarım sigortası kapsamına dâhil ettiğini
hepimiz bilmekteyiz.
Ayrıca,
kanatlı sektörüne düşük faizli kredi imkânı
sağlanmış olup 2012 yılında yüzde 50 faiz indirimli
yatırım ve yüzde 25 faiz indirimli işletme kredisi
kullandırılmaktadır.
Tarım
Bakanlığımıza bağlı Ankara Tavukçuluk
Araştırma İstasyonu tarafından yürütülen ıslah
çalışmaları sonucunda Türkiye şartlarında en iyi
verimi veren üç adet yumurtacı ebeveyn ve hibrit hakt
geliştirilmiş ve tescili yapılmıştır.
2002-2011
yılları arasında tavuk eti üretimi yüzde 132, yumurta üretimi
ise yüzde 12 oranında artmıştır. Ülkemiz kanatlı et ve
yumurta üretiminde kendine yeter durumda olup üretim fazlasını ihraç
etmektedir. Üretimdeki bu gelişmeye paralel olarak yıllık
kişi başı tavuk eti tüketimimiz de 2002 yılında
Tabii, sektöre
destek verilmeli, sektörün önü açılmalı, ihracat konusunda özellikle
bizim yakın çevremizde, Orta Doğuda, Afrikada tavuk etinin çok
yüksek oranda tüketildiğini hepimiz bilmekteyiz. Bu anlamda, yakın
coğrafyamızdaki birtakım ülkelerin, özellikle iç siyasal
karışıklıkların ve bazı rejim
değişikliklerinin de ekonomiye mutlaka negatif yönde etkisi
olmaktadır. Ama bunları aşmak için ülkemizin, Ekonomi
Bakanlığı başta olmak üzere, özellikle de iş
adamlarımız oluşturmuş oldukları sivil toplum
kuruluşlarıyla ihracatı arttırmak ve ülke
çeşitlemesine gitmek için ellerinden gelen gayreti göstermekteler ve
Hükûmetimiz de bunları desteklemektedir.
Gündemimizin çok
yoğun olduğunu ve Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisinin
aleyhinde olduğumuzu belirterek hepinizi saygı ve sevgiyle
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Cumhuriyet Halk
Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmemiştir.
Adalet ve
Kalkınma Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19uncu maddesine göre
verilmiş bir önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
4.- AK PARTİ Grubunun, gündemdeki sıralama
ile Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine
ilişkin önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma
Kurulunun 12/02/2013 Salı günü (bugün) yaptığı
toplantıda siyasi parti grupları arasında oy birliği
sağlanamadığından, İç Tüzükün 19uncu maddesi
gereğince, grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Mustafa Elitaş
Kayseri
AK PARTİ Grup Başkan Vekili
Öneri:
Gündemin
"Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler" kısmında yer alan 216, 212, 58, 140, 205, 231,
229, 57, 63, 170, 380, 327 ve 388 sıra sayılı kanun
tasarılarının bu kısmın 4, 5, 27, 28, 29, 30, 31, 32,
33, 34, 35, 36 ve 37nci sıralarına alınması ve diğer
işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesi,
Genel Kurulun;
12 Şubat 2013 Salı günkü (Bugün)
Birleşiminde 345 sıra sayılı Kanun Tasarısına
kadar olan işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
13 Şubat 2013 Çarşamba günkü
Birleşiminde 229 sıra sayılı Kanun Tasarısına
kadar olan işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
14 Şubat 2013 Perşembe günkü
Birleşiminde ise 170 sıra sayılı Kanun
Tasarısına kadar olan işlerin görüşmelerinin
tamamlanmasına kadar,
Yukarıda
belirtilen birleşimlerde gece 24.00'te günlük programların
tamamlanamaması hâlinde günlük programların tamamlanmasına kadar
çalışmalarını sürdürmesi önerilmiştir.
BAŞKAN
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin lehinde İstanbul
Milletvekili Sayın Mehmet
Doğan Kubat.
Buyurun. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET DOĞAN
KUBAT (İstanbul) Sayın Başkanım, çok değerli
milletvekilleri; grubumuzun İç Tüzükün 19uncu maddesi uyarınca
vermiş olduğu öneri hakkında söz almış bulunuyorum. Bu
vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
Öneride gündemin
kanun tasarı ve teklifleri bölümünde yer alan işlerin
sırasında, uluslararası sözleşmeler bakımından,
12 tane uluslararası sözleşmeyi ön sıralara alma gibi bir teklif
vardır ve salı, çarşamba, perşembe günleri bu
görüşmelerin 24.00e kadar tamamlanamaması hâlinde bitimine kadar
çalışmaların devam etmesi önerilmektedir.
Değerli
milletvekilleri, bu sözleşmeler, özellikle gençlik ve spor alanı ve
uluslararası taşımacılıkla ilgili şu anda
devletimizin uluslararası politikaları açısından biraz
önceliği olan işler olduğundan dolayı bu öneriyi getirmek
durumunda kalmıştır grubumuz.
Grubumuzun bu
önerisine desteklerinizi bekler, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım.
BAŞKAN
Teşekkür ederim.
Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde Gaziantep Milletvekili
Sayın Mehmet Şeker.
Buyurun Sayın
Şeker. (CHP sıralarından alkışlar)
MEHMET ŞEKER
(Gaziantep) Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli
milletvekili arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi, maalesef
Danışma Kurulunda anlaşamadık diye her hafta kendi
önerilerini ve bu süreçte bizim istediğimiz kanunlar çıksın
anlamında, sürekli bunları getiriyor. Çoğunluğuna güvenerek
de bunu yapıyor. Uzlaşmayı bir tarafa bırakıyor.
Tabii, biz bu uzlaşma kültürünün bu Meclis çatısı altında
daha iyi bir şekilde oluşması için bunlara daha çok özen
gösterilmesini özellikle istiyoruz. Türkiyenin uzlaşmaya,
dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
Değerli
arkadaşlarım, sizlere bu konuşma sırasında özellikle
geçen gün Cilvegözü Sınır Kapısında meydana gelen
patlamayla ilgili
13 yurttaşımız hayatını kaybetti,
50ye yakın yurttaşımız da maalesef yaralı ve ciddi
şekilde yaralı olanlar var. Ölenlere Allahtan rahmet,
yaralılara da acil şifa diliyorum.
Nereden geldik
buraya? Bu olayın olacağı belliydi. Hani Perşembenin
gelişi çarşambadan belli. derler ya bu çok net ve belli bir
olaydı. Hatayda ya da Adanada ya da Mersinde böyle bir olayın
olacağını hepimiz biliyorduk. Nereden biliyorduk? Yine, ben bu
Meclis kürsüsünde 02/02/2011de -Sayın Millî Savunma Bakanımız
da burada, onun da bilgisi var- demiştim ki o zaman: Suriyeye
Gaziantepin Kilis Öncüpınar Sınır Kapısından bomba
yüklü, içinde silahların olduğu araç geçerken yakalandı. Çok
ciddi bir şekilde, devletin bir açıklaması olmadı ama sonra
soru önergelerimiz oldu, bunların üzerine gittik. Suriyeye girişte
Gaziantepin Kilis Öncüpınar Sınır Kapısında bu
silahlar yakalandı. Bu silahların neler olduğunu sorduk,
İçişleri Bakanlığından bize yanıt geldi.
İçişleri Bakanlığı bu yanıtında dedi ki:
Evet, bunlar bomba yapımında kullanılan malzemeler ve
silahlardır. Bunlar Toprakkale askerî birliğine teslim edildi,
Genelkurmay Başkanlığı bunların imhası ya da ne
yapacaksa onunla ilgili işlemleri yapacaklar, bizimle ilgisi yok.
Aradan bir
yıl geçti, 7-8 Ocak 2012de yine 5 tane tır yakalandı
değerli milletvekilleri. Bunlarda da bomba yapımında
kullanılan malzemeler çıktı. Bunlar da incelendi, bunların
da daha çok bomba yapımında kullanılan malzemeler olduğu
söylendi. Hükûmet kesiminden açıklamalar yapıldı, denildi ki:
Bu malzemeler Gürbulak Sınır Kapısından girdi, Kilis Öncüpınar
Sınır Kapısından da Suriyeye gidiyordu.
Peki, kim
gönderiyor? Gürbulak Sınır Kapısından Kilisin
Öncüpınar Sınır Kapısına kadar 10 tane il var. Bu 10
tane ilde, bu 5 tane, 6 tane tır bombayla nasıl gidiyor? Nerede bizim
istihbaratımız? Nerede Millî İstihbarat Teşkilatı,
nerede emniyetin istihbaratı? Nasıl geçiyor gidiyor? Herhangi bir
yerde patlarsa ne olacak?
Biz bunları
da kabul ettik, peki, Gürbulak Sınır Kapısından
geçtiğini kabul edelim dedik, bunlarla ilgili de çok ciddi bir
açıklama yapılmadı ve nitekim korkulan oldu değerli
arkadaşlar, 20/8/2012 tarihinde Ramazan Bayramı içinde Gaziantepte
10 kişinin hayatını kaybettiği bir patlama oldu. Yine üstü
kapatıldı, Bunu PKK yapmıştır. denildi, Şu
yaptı., Bu yaptı. denildi, 3-5 kişi gözaltına
alındı, olayın üstüne gidilmedi.
Her zaman
söylüyoruz, yine tekrar ediyoruz buradan. Şu anda, değerli
milletvekilleri, 800 küsur kilometrelik Suriye
sınırımızın hiçbir yerinde ama hiçbir yerinde denetim
yapılmıyor. İnsanlar istedikleri gibi geçip gidiyorlar.
Gaziantepin sınır köylerine gittiğimde, karşıya ben
de geçtim çok rahat bir şekilde. Hiçbir şekilde denetim yok, giden
malzemeler denetlenmiyor, oradan gelen kişiler denetlenmiyor, daha kötüsü
hem Gaziantepte hem Urfada hem Hatayda hem Kiliste şu anda
kampların dışında kalan insanlar var. Kampların
dışında kalan insanlar ev kiralamışlar ve bu evlerde
oturuyorlar. Kaç kişi olduklarını kimse bilmiyor. Ne emniyet
biliyor, ne devlet biliyor. Sayın Beşir Atalay buradayken ben geçen gün
yerimden bir soru sormuştum. Kamplarda kalan insan sayısı 150
bin kişi ama kampların dışında kaç kişi
kaldığını biliyor musunuz? Bunlarla ilgili bir
çalışmanız var mı? dediğimde Sayın Atalay dedi
ki: Kampların dışında 80 bin kişi olduğunu
tahmin ediyoruz.
Değerli
arkadaşlar, şu anda Gaziantepin değişik yerlerinde,
şehir merkezinde herhangi bir yere giderken Suriye plakalı bir
aracı görebilirsiniz. Kırmızı ışıkta, en az
iki üç tane arabanın olduğu yerde bir tane Suriye plakalı araba
var. Bunların denetimi maalesef yapılmıyor. Şehrin
değişik yerlerinde ev kiralamışlar ve bu
kiraladıkları evlerde bu insanlar oturuyorlar, yine denetim yok.
Emniyet kaç kişi olduklarını bilmiyor, ne iş yaptıklarını
bilmiyor, kimler olduklarını bilmiyor. Burada çok ciddi
sıkıntılar var ve nitekim en son Cilvegözü Sınır
Kapısındaki bu patlama da hayata geçmiş oldu.
Yine, 23 Ocak yani
bundan yirmi gün önce bir soru önergesi verdim. Dedim ki, Sayın
Başbakana özellikle sordum. 23 Ocak günü Gaziantepin bir mahallesinde,
Kızılhisar Mahallesinde bağ evinin içerisinde patlama oluyor,
gece saat on. Emniyet görevlileri, itfaiye görevlileri gidiyorlar. Saat onda
olan bu patlamada orada amonyum nitrattan dolayı, bomba
yapımında kullanılan bir maddeden dolayı patlama oluyor. 3
tane yaralı var. Bunlar Suriye vatandaşı ve bunlar hastaneye
götürülüyor. Devletin
Tabii biz araştırıyoruz,
soruşturuyoruz ne oldu diye, bilgi verilmiyor. İtfaiyeden giden ekibe
diyorlar ki: Aman kimseye bir şey söylemeyin, bu iş gizli
kapaklı kalsın, kimse bunu duymasın. İçeriye herkesi
almıyorlar. Görgü tanıkları içeride roketatar mermilerinin de
olduğunu söylüyor.
Değerli
arkadaşlar, kendi şehrimizde, kendi illerimizde bomba
yapımında kullanılan malzemelerin olduğu bir ortamda
yaşıyoruz ve bu işin daha kötüsü, bir kamu görevlisi
hakkında da dava açmak istiyor savcılık ama izin vermiyorlar. O
kamu görevlisinin ne görev yaptığını ben de bilmiyorum,
büyük ihtimalle istihbarat görevlisidir. Bu işlerin içerisinde maalesef
bizler varız.
Değerli
arkadaşlar, bu bomba nerede patlarsa patlasın -Türkiyede de olsa
Suriyede de olsa- ölen, hayatını kaybeden insanlar var ve
hayatını kaybeden bu insanlar maalesef bizim insanlarımız.
Dünyanın hangi yerinde olursa olsun, bir insan yaşamını
yitirdiğinde bizlerin üzülmesi lazım. Eğer biz bu insanlara
imkân sağlıyorsak ve bu insanlar, ellerinde bomba yapımında
kullanılan malzemelerle gidip herhangi bir yerde bir eylem
yapıyorlarsa ve birileri de hayatını kaybediyorsa, bence bunda
çok büyük bir sorumluluğumuz ve vebalimiz var. Çok ciddi şekilde
bunları düşünmemiz lazım, bunlarla ilgili çok ciddi denetimlerin
yapılması lazım. Şu anda maalesef yapılmıyor.
Şu anda Gaziantepte yaşayan Suriyelilerin nerede oturduğunu
bile devlet bilmiyor. Bunlara geçici bir kimlik numarası vermemiş,
takip edemiyor. Suç işleyenlerle ilgili Resmî Gazeteyle arama
yapıyor. Maalesef bu kadar gülünç bir durumdayız.
Bu bomba
yarın bir gün bir başka ilimizde daha patlayacak -Adana olur, Mersin
olur, Gaziantep olur- birilerinin hayatını kaybetmesine sebep olacak.
Niçin? Denetlemediğimiz için. Sınırımızı
denetlemiyoruz, sınır kapısını denetlemiyoruz, orada
yeterli güvenlik görevlimiz yok. Şehrin içine yerleşmiş
insanların ne yaptığını denetlemiyoruz. Nereye
gidiyorlar, nasıl geçiniyorlar, ne işle meşguller, bunların
hiçbirini denetlemiyoruz. Maalesef bunların sonucunda, işte Cilvegözü
Sınır Kapısında olduğu gibi, 13 tane insan
hayatını kaybetti.
İnşallah
tekrar etmez, tekrarı olmaz ama buradan tekrar söylüyorum: Eğer bu
denetimleri yapmazsak başımıza iş açarız, hem de kendi
şehirlerimizde başımıza iş açarız.
Hepinizi
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Şeker.
Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde Kocaeli Milletvekili Sayın
Lütfü Türkkan.
Buyurun Sayın
Türkkan. (MHP sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Sayın Başkan, değerli üyeler; Adalet ve
Kalkınma Partisinin konuyla ilgili grup önerisinin lehinde konuşmak
üzere söz aldım.
Bu önerinin
karşı çıkılacak bir tarafı yok ama hazır, ben bu
kürsüye çıkmışken, böyle bir fırsat bulmuşken kendi
bölgemle ilgili birkaç sorundan bahsetmek istiyorum.
Ben Kocaeli
Milletvekiliyim. Kocaeli, Türkiyenin en kirli illerinden bir tanesi. Bölgedeki
çevre kirliliği Dilovası ismiyle bütün Türkiyede müsemma oldu.
Dilovası sanayinin çok yoğun olduğu bir bölge, ağır
metal sanayisinin olduğu bir bölge, kimya sanayisinin olduğu bir
bölge, boya sanayisinin olduğu bir bölge. Gece, baca gazları
salımına hız verildiği zaman, bölgede -kara yolunu
kullananlar da bilir- eğer pencereniz açıksa
kapatırsınız, air conditionınız
dışarıya, sirkülasyona açıksa onu da
kapatırsınız. Yoğun bir kimyevi koku gelir, sizi
zehirleyecek ölçüde bir kimyevi koku. Bu koku o bölgede yaşayan
insanların yirmi dört saat hissettiği bir koku.
Ben daha önce bu
kürsüden de izah ettim. Para kazanmak, istihdam yaratmak çok kutsal bir hadise
ama insanların ölümüne para kazanmak kutsal bir mesele olmaktan
çıkıyor. İnsanları öldürerek para kazanan tek sanayi var:
Savaş sanayisi, silah sanayisi. Üstelik, o bölgede üretim yapan insanlara
baktığınız zaman kendilerinin ne kadar önemli
şahsiyetler, ne kadar büyük şirketler olduğunu görürsünüz. Buna
rağmen bu konuyu görmezlikten geliyorlar.
Dilovasıyla
ilgili daha önce Meclisin kurduğu araştırma komisyonunda, metal
üreticilerinin artık kapasitelerini durdurmaya yönelik
çalışmalar yapmalarını salık verdiler. 50 bin tondu
onların kapasiteleri. Durdurmak bir yana, tam 5 katı arttı, 250
bin ton oldu. Orada bir tane deterjan üreten fabrika var. Dilovası rampasında
her yağmur yağdığında insanlar o rampadan
aşağı inerken mutlaka ve mutlaka kaza yapmamak için
yavaşlarlar ve her gecede, her yağmurda en az 3-4 tane kaza olur,
ölümlü kazalar olur. Sebep ne, biliyor musunuz? Orada bir Amerikan deterjan
firması var. Gece, salınım gazlarını
bıraktığı zaman bütün yollar deterjan kaplanır ve o
yol da kayar, insanlar kaza yapar. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi,
Kocaelinde, Dilovasında, şimdi, bir de, Kömürcüler Organize Sanayi
Bölgesi planlandı. Orada, kömürcülere ruhsat verildi; kömürcüler
taşındı. Kömür tozları, bütün, Dilovasında
yaşayan insanların üstlerine yağmaya başladı;
çocukların ciğerleri kömür tozlarıyla kaplandı. Bu konuda
yaptığımız konuşmalar, verdiğimiz önergeler
hiçbir zaman dikkate alınmadı.
Bakın, ben,
dün, Dilovasından geldim. Orada şiddetli bir yağmur vardı.
Yolda durdum, bir su birikintisinde biriken kömür tozlarından çamur
getirdim, size onu göstereceğim. Bakın, bu alelade bir su
birikintisinden çıkarttığım kömür tozları.
Beyler, bu tozlar,
bu çocukların ciğerlerine yağıyor. Burada, biraz
vicdanı olan insan, bu çocukların bile bile zehirlenmesine göz
yumabilir mi? Asla ve kata. Bizim bu konuda yaptığımız
bütün başvurular, maalesef, iktidar bölge milletvekilleri
arkadaşlarımız tarafından, Valilik kanalıyla
püskürtüldü. Yahu arkadaş, orada 2 tane hastane planlandı, 1 tane
okul planlandı. Nereye biliyor musunuz? Tam, bu Dilovası Kömürcüler
OSBnin yanına. Yani insanlar kanser olsun, tedavi de burada olsun! Böyle
bir zihniyet olur mu? Günah değil mi bu insanlara, bu çocuklara günah
değil mi? O insanlar orada 7/24 yaşıyorlar.
Etnik kimlikleri
ne olursa olsun, orada yaşayan vatandaşlarımızın yüzde
80i güneydoğudan, doğudan gelmiş insanlar. Her ailede 7-8 çocuk
var. Nüfusun yaş oranı çok küçük. Yani Şırnakta 16,7 ise
nüfusun ortalaması, orada da 20yi geçmez. Bu genç çocukların
ciğerlerinin bu kömür tozlarıyla kaplanması size nasıl bir
duygu hissettiriyorsa, Dilovasında yaşayan bir insan olarak bana da
aynı duyguları hissettiriyor.
Ben, biraz evvel,
yerimden izlerken, cezaevi şartlarıyla ilgili Manisa Milletvekili
arkadaşımızın sözlerini dikkatle izledim. Bakın, ben,
cezaevi şartlarını 12 Eylül döneminden bilen bir
arkadaşınızım, kardeşinizim. Türkiye hakikaten otuz
yılda ciddi mesafe katetti her konuda ama cezaevi şartlarında
katetmedi, kabul edin.
RECEP ÖZEL
(Isparta) O konuda da etti, onda da etti.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Devamla) Biz özel tip cezaevinde yattık, özel tip. Mehmet Ağabey
de bilir, altta 15e 30 bir delik vardı, delikten bize yemek verilirdi
yani bize yemek verenleri görmezdik. Otuz sene geçmiş aradan, Mehmet
Haberala kapının altındaki delikten yemek veriliyor. Bu mudur
cezaevinin şartlarının iyiliği? Ben gittim, sonra bir
haftada hasta oldum. Neden biliyor musunuz? Palto almadım yanıma kapalı
bir mekânda görüşeceğiz diye, soğuktan üşüdüm, hasta oldum.
Benim hasta olduğum yerde Mehmet Haberal dedi ki: Lütfü Bey, ben dört
dilimlik bir kaloriferle ısınıyorum burada.
Bakın, bir
şey söyleyeceğim: Bu insanlar milletin iradesiyle seçilmiş
milletvekilleri. Sayın Meclis Başkanı bizim burada
içtiğimiz çorbanın sıcak veya soğuk
olmadığıyla ilgilenebilecek kadar hassasiyetli
davranıyorsa, oradaki o milletvekillerinin yaşam şartlarını
da dikkatle irdelemesi lazım.
Sayın Engin
Alana gittim, üzerinde bir kazak, Ağabey, yeni kalktın herhâlde.
dedim. Yok, ben çoktandır ayaktayım. dedi. Yani
kazağını böyle hani buruşmuş gibi gördüm. dedim.
Yok, bizim burada 2 tane kazak hakkımız
var. 1 kazağı benim bir hafta giymem lazım. 2nci
kazağı getirdiğim zaman, bu kazağı giydikten sonra,
bunu iade ediyorum. dedi.
Sağlık
Bakanlığı bize adımölçer hediye etti bütçede,
hatırlıyor musunuz? Bu adım ölçeri Engin Alan Beye
vermemişler. Sebep ne? Bu, tehlikeli olabilir. diye. Eski
Sağlık Bakanı buradaydı, biraz evvel gördüm. Bu tehlikeli
şeyi bize niye hediye ettiniz Sayın Recep Akdağ? Bu kadar
tehlike arz eden bir aleti bize niye verdiniz? Engin Alana tehlike arz eder
diye cezaevi yönetimi vermiyor.
Bakın, ben
bir şey söyleyeceğim: Bu sıraların hepsi gelip geçici.
Kimin ne zaman nerede olacağı belli olmaz. Aynı cezaevlerinde
bir gün sizi de ziyaret etmek kabil olabilir. Mümkün, hayat bu, devir
değişiyor. Şu anda bizi yöneten Başbakanı ben
Pınarhisar Cezaevinde ziyaret ettim. Ama, Allah için, onu ziyaret
ettiğimde gördüğüm noktaları hatırlatayım size,
gidenler de vardır burada. Her gün 100-150 tane
arkadaşımız, ziyaretçi açık görüş yapıyor,
yakınlık derecesi ne olursa olsun açık görüşte görüşüyorlar;
yemekler gırla, gani; kapılarda sensörler, kameralar güvenlik
nedeniyle. Genç bir savcı vardı, hatırlamıyorum ismini,
geliyor Sayın Başkanım, bir emriniz var mı? deyip
gidiyor. Efendim, bizim odanın elektrikleri kesik, bir emretseniz de bizim
odaya bir elektrik yapsalar. diyor. Şimdi, bu noktada yatan bir
Başbakan gelip burada, Türkiyede Başbakanlık yapıyor.
Yarın öbür
gün siz gittiğinizde, böyle bir şey ola ki vaki olur, dua etmeyiz,
temenni etmeyiz, vaki olur, bu şartları sizin için de gelip
isteyeceğiz buralarda. İstemek zorundayız, biz insanız,
vicdanımız var.
RECEP ÖZEL
(Manisa) Allah düşürmesin, öyle dua edin.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Devamla) Bakın, bunun için, gelin bunları, sizler daha gitmeden,
birileri varken, bu şartları düzeltin. Bunlar önemli, insani
şartlar.
İdeolojisi ne
olursa olsun, kimliği ne olursa olsun; mazlumun ve zalimin ismi olmaz.
Mazlum mazlumdur, zalim de zalimdir. Konuyu böyle değerlendirin.
Bir başka
konuya daha değinmek istiyorum, biraz evvel de arz ettim. Burada,
Sayın Başbakanın ifadesiyle, BDPyle anlaşıp bir
anayasa çıkaracak kadar derin bir aşk yaşanıyor
aranızda. Allah muhabbetinizi artırsın, daim etsin, bu millet de
görsün. Ama, bu aşk üniversitelerde rektörler, dekanlar ve PKKlı
öğrenciler arasında da depreşmiş. Ya, PKKlı
öğrenciler Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde her gün terör
yapıyorlar, Marmara Üniversitesinde her gün terör yapıyorlar. Bu
teröre karşı okula girmeye çalışan ülkücü öğrencilerin
12 tanesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinden uzaklaştırılmış.
Sebep? Siz okulda nümayiş yapıyorsunuz. diye. Bu öğrencilerin
anneleri babaları var, bu çocuklar okumak üzere oraya gittiler, böyle bir
zulüm olur mu? Dün Marmara Üniversitesinden 7 tane öğrenciye 12 konu
hakkında soruşturma açmış Rektör, böyle bir zulüm olur mu
arkadaş? Aşkınızı burada Mecliste yaşayın
ama üniversitelere sirayet ettirmeyin. Üniversitelerde, çoluğunu
çoğunu, kendi emekli maaşıyla, yetersiz maaşıyla
okutmaya çalışan anaların babaların ahını
alıyorsunuz, bu çocukların ahını alıyorsunuz. Biz
cezaevlerindeyken okuldaki kayıtlarımız silindi. Dediler ki:
Sizin devamsızlıktan kaydınızı siliyoruz. Halide
Hanım da hatırlar. Niye? Devam etmediniz. Ya, kardeşim, beni
bıraktın mı devam edeyim? Hem cezaevinde tuttun hem de
kaydımı sildin. Şimdi aynı zulmü ülkücü öğrencilere
yapmaya devam ediyorsunuz. Zulmün sonu abat olmaz, berbat olur, sizler de
berbat olursunuz bu kafayla.
Hepinize
saygılar sunuyorum.(MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Türkkan.
Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde Şırnak Milletvekili
Sayın Hasip Kaplan.
Buyurun Sayın
Kaplan.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
gündemimiz ne olmalı? Bence Türkiyenin gerçek gündemi olmalı, bunu
konuşmamız lazım.
Bakın, tarihî
bir süreci yaşıyoruz ve size iki olayı
karşılaştırmak istiyorum. Sene 1999, bir koalisyon hükûmeti
var, parçalı bir hükûmet var ve Mecliste çoğunluk olarak da çok rahat
değil. Ama 28 Şubatın, postmodern darbenin arkası, o
süreçte, İmralıda, ateşkes ve sınır ötesi
konuşuluyordu ve hayata geçiyordu. 2004e kadar tam tamına dört
yıl, hatta beş yıla yakın bir süre heba edildi.
Bugün 2013, yeni
bir süreç yaşıyoruz. Bu yeni süreçte Hükûmet güçlü, on
yıldır Mecliste çoğunluk ve bu sürecin içinde tek parti
iktidarı var, güçlü olduğu iddia edilen bir Başbakan var ve ana
muhalefet olsun, partimiz olsun, sivil toplum örgütleri, medya olsun kamuoyunun
yüzde 90ı bu sürece destek veriyor. Meclisin gündemi buysa, bu sürecin
sağlıklı işlemesini konuşmak da bunun gündemi olması
gerekir. Eğer, biz bu gündemi teraziye vurursak, bir: Ülkenin
barışı 1inci sırada yer alıyor. Kim ki
barışın karşısında durursa siyaseten, kendi idam
fermanını da kendisi imzalamış demektir. Bugün, öyle bir
konjonktür yakalanmışken, bu barış sürecini amalara,
kaprislere, taktiklere, siyasi hesaplara boğmak da hiçbir partiye, iktidara hiçbir
şey kazandırmaz. O zaman, bu ülkenin gerçek sorunlarını
konuşabilme gündemi Türkiyenin gerçek gündemidir. Bu nedenle, biz
Hükûmeti her zaman bu gerçek gündeme davet ediyoruz.
Hükûmeti
niçin davet ediyoruz? Çünkü böyle bir fırsatı muhalefetin de
medyanın da, Avrupa Birliğinin de ABDnin de
Bunca geniş bir
yelpazede, herkesin desteğini verdiği bir konuda eğer bu sorun
çözülemiyorsa, eğer anayasal boyutu konuşulamıyorsa, eğer
yasal boyutları konuşulamıyorsa, eğer bu ülkede 10 binin
üzerinde siyasetçi düşünceleri nedeniyle cezaevindeyse, eğer bu
ülkenin milletvekilleri -üçüncü yıla geliyor arkadaşlar-
seçilmişleri cezaevindeyse, eğer belediye başkanları
cezaevindeyse, bu ülkenin adaletinde, özel yetkili mahkemelerinde,
olağanüstü yargılamalarında dehşet bir
yanlışlık var. Bizim bunları konuşmamız
gerekmiyor mu, gerçek gündemin bu olması gerekmiyor mu? Ama bunu
konuşamıyoruz. Eğer bunu konuşamazsak tabii ki gündemi
başka konularla süslemek mümkün.
Birazdan Sayın
Ulaştırma Bakanımız güzel güzel sorulara cevap verecek. Bu
ülkede Anayasa Mahkemesinin önündeki heykele şalvar giydiren bir
anlayış -adalet tanrıçasına şalvar giydirdi-
bırakın hosteslere de kaftan giydiren bir anlayış gelir ve
tartışma konusu olursa oturup düşünmek lazım; neyi tartışıyoruz,
neyi konuşuyoruz?
Şimdi burada ben
biraz rakam verip hesap yapacağım. Arkadaşlar, Meclisin ayda
çalışma saati yüz saat -bu rakamlar Meclis İşletme
Başkanlığının çıkardığı rakamlar-
Genel Kurulun senede çalışma saati bin saat. Şimdi, bu bin saat içinde bir
saatlik çalışmayı aldığımız zaman en az 21
personel görev yapıyor, milletvekilleri hariç. Sadece bir saatte şu
ampule ve ısınmaya 500 lira para gidiyor bu salonda; ben odalardan,
komisyonlardan, diğerlerinden bahsetmiyorum. Şimdi, milletvekilleri
maaşlarından bahsetmiyorum, bakın, dikkat edin, çok zaruri
giderlerden bahsediyorum. Personel ve diğer konuları koyduğunuz
zaman çalışma saatleri olarak çok ciddi bir gider ama size bir
yıllık bir total söyleyeyim, bu Meclisin millete maliyeti 5 milyon
lira.
Şimdi, bu
kadar zor koşullarda bu Meclis çalışıyor, bu kadar gider yapıyor.
Bunun elektriği var, ses düzeni var, doğal gazı var,
kamerası var, Meclis TVsi var, personeli var, Kanunlar Dairesi var,
kütüphanesi var, lokantası var, -bahçelerine, kapılardaki
karşılama ve ziyarete kadar-danışman, sekreter ve bütün
bunların içinde bilgisayarlar ve kadrolar
Peki, bunca bu gideri harcamak
için bir hafta
Allah aşkına, söyleyin bana inandırıcı
geliyorsa, vicdanınıza da sığıyorsa, bakın, üç
gün birkaç tane sözleşme
Ya, bu sözleşmeler zaten teknik
arkadaşlar. Bu teknik sözleşmeleri bırakın anlaşalım,
üç saatte çıkaralım hatta bir saatte çıkaralım, bir
haftayı buna ayırmanın bir gereği yok. Bütün bunların
içinde yalnız yer altı sularıyla ilgili bir kanun var. Vallahi,
Meclisin zamanını, parasını, mekânını bizim bu
kadar rahat harcamaya hakkımız yok, vicdanen yok. Çünkü bu ülkede
demin sabah- cezaevleri sorunu konuşuldu; cezaevlerindeki iaşeyle, 1
liralık bir öğün yemek parasıyla nasıl geçinildiği,
cezaevi koşullarındakiler anlatıldı burada. Ama, bazı
arkadaşlarımız çıktı, dedi ki: Maşallah,
cezaevlerimiz saray gibi. Şimdi, bu gerçeklikle yüzleşmek için
sadece ayda en fazla mektubun cezaevlerinden geldiğini size söyleyeyim. Bu
hafta içinde de 4-5 tane cezaevini gezdim.
Biz Suriyeyi
konuşamayacağız, cezaevlerini konuşamayacağız,
enerji ithalatını, Türkiye'nin açığını
konuşamayacağız, adaleti konuşamayacağız,
işsizliği konuşamayacağız, ekonomiyi
konuşamayacağız; peki, Genel Kurulda, demokraside muhalefetçilik
oyununu nasıl oynayacağız? Yani, bu muhalefet
araştırma önergelerini getirecek, Türkiye'nin gerçek gündemini
konuşacak, siz çoğunluksunuz, ellerinizi
kaldıracaksınız, reddedeceksiniz, ondan sonra bunun adı
yasama çalışması olacak. Hayır arkadaşlar, bunun
adı yasama çalışması değil. Kimsenin bu Meclisin bu
imkânlarını bu kadar heba etme hakkı da yok. Benim önerim bu.
Tarihî bir fırsatı yakaladığımız bir anda
kaybedilecek bir saniyemiz yok. Bu Meclisin hem barışa hem çözüme hem
de özgürlüklere çalışması gerekir arkadaşlar.
Bu kürsüden zaman zaman bize laf
atıyorlar: Yok aşk yaşıyorlar, yok meşk
yaşıyorlar, bilmem ne
Arkadaşlar, siyasette gerçek
aşk yoktur, onu bilesiniz. Siyaset yönetebilme sanatıdır.
Partnerler her zaman değişebilir.
Hepinize saygılarımla.
BAŞKAN Teşekkür ederim.
Adalet ve Kalkınma Partisi
Grubunun önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
İç Tüzükün 37nci maddesine göre
verilmiş bir doğrudan gündeme alınma önergesi vardır,
okutup işleme alacağım ve oylarınıza sunacağım.
VI.- BAŞKANLIĞIN GENEL
KURULA SUNUŞLARI (Devam)
D) Önergeler
1.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, (2/811)
esas numaralı, Kuraklıktan Etkilenen Çiftçilerin
Borçlarının Yeniden Yapılandırılması
Hakkında Kanun Teklifinin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin
önergesi (4/93)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
2/811 Esas
Numaralı Kanun Teklifim kırk beş gün içinde Komisyonda
görüşülmediğinden İç Tüzükün 37nci maddesi gereğince
doğrudan gündeme alınması konusunda gereğinin
yapılmasını saygılarımla arz ederim. 27.11.2012
Ensar
Öğüt
Ardahan
BAŞKAN
Teklif sahibi Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğüt buyurun. (CHP
sıralarından alkışlar)
Süreniz beş
dakika.
ENSAR ÖĞÜT
(Ardahan) Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;
kuraklıktan etkilenen çiftçilerin borçlarının yeniden
yapılandırılması için vermiş olduğum kanun
teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygılarımla selamlarım.
Değerli
arkadaşlar, ben on beş gün önce Erzurumdaydım, Kars ve
Ardahanı gezdim; çok enteresan şeylerle
karşılaştım.
Sayın
Bakanlarım, lütfen, siz de iyi dinleyin.
Erzurumda
dolandırılmayan köylü kalmamış Sayın Başkan.
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği
adına burada makbuzları var- Saman getireceğiz. diye para
almışlar ve saman getirmemişler. Şu anda milletin malı
aç, perişan durumda. Saman olmadığı için de insanlar
hayvanlarına ne yedirebilir? Düşünebiliyor musunuz, ne yedirebilir?
Evet, insanlar hayvanlarına makarna yediriyor arkadaşlar. AKP
Hükûmeti ne duruma getirdi Türkiyeyi lütfen, bir görün bakalım.
İnsanlar hayvanlarına makarna yediriyor, makarna beyefendi; saman
bulamıyor Türkiyede.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Aynen doğru. Makarna daha ucuz.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) - Bakın, ben şimdi onu resimleyeceğim. Evet, işte
burada hayvanın resmi ve makarna yediğini gösteriyor burada resimler.
Arkadaşlar, bakın!
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Hem de sizin bedava dağıttığınız
makarnalar, ha!
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) - Evet, bu makarnaları millete bedava
dağıtıyorsunuz, millet de hayvanlarına yediriyor.
CUMA İÇTEN
(Diyarbakır) Hayvanlar rejim yapamaz mı?
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Şimdi, bu Tarım Bakanı Türkiyeyi öyle bir hâle
getirdi ki aşk olsun Sayın Başbakan. Vallahi, yemin ediyorum,
şaşırdım. Ben dedim: Herhâlde bu Tarım
Bakanını değiştirir, ne değiştirdi ne de
ödüllendirdi.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Çalışın, siz olun!
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Bakın arkadaşlar, Türkiye de tarımla
uğraşan bir ülke, düşünebiliyor musunuz, hayvanlarına
Erzurumun Şenkaya ilçesinin Akşar beldesinde makarna yediriyorlar.
İşte, resimleri burada.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Hem de kaymakamlığın
dağıttığı makarna.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) İyi gözükmüyor Sayın Başkan.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Ben size buradan, yakından gösteririm.
Değerli
arkadaşlar, sayın bakanlarım; bakın, Türkiye ne duruma
geldi?
Bir de ne oldu
biliyor musunuz? O bölgede Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birliği ne yapmış biliyor musunuz?
Demişler ki: Parayı ver, sana saman vereceğim. Bakın, bu
makbuzlar. Arkadaşlar, Narmanda teslim alan Osman İşler,
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği
Narman görevlisi. Ne almış biliyor musunuz? 6 ton saman
karşılığı 2.940 lira para almış. Beyler,
bakın, ne zaman almış? 16/11/2012de, daha saman da yok. Burada
bir tane daha söyleyeceğim, yine aynı kişi almış
parayı, 15 ton saman alacak, 7.350 lira para almış. Bunun tarihi
de 08/11/2012.
Değerli
arkadaşlar, biz vatandaşlarımızı da dolandırmaya
başladık. Erzuruma gittim, Damızlık Sığır
Yetiştiricileri Birliğinin kapısına gittim, kapı kapalı,
adam bir haftadır yok. Para da yok, saman da yok, inanın, samimi
söylüyorum, hayvan da yok.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Kaldır, kaldır. Fotoğraf makinesi geldi,
kaldır.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Kızım, bak, çek bunu çek. Bunu, bu AKP Hükûmetinin,
Tarım Bakanı Sayın Mehdi Ekerin Türkiyeyi ne duruma getirdiğini
bir çekin kardeşim. Bu resimleri Türkiye bir görsün. Evet, artık,
insanlar hayvanlara makarna yedirmeye başladı.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Hem de AKPnin dağıttığı makarna.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Bakın, insanlara dedim ki: Niye makarna yediriyorsunuz? Dedi
ki: Ağabey, ne yapalım? Makarnanın tonu 700 lira, samanın
tonu 1.100 lira. Yahu, şimdi, makarna yiyor bu hayvan, peki, bunun eti
nasıl olur? dedim. Ağabey, ne fark eder? Makarna da buğdaydan
oluyor. dedi. Baktım, mantıklı, yani bizim köylünün
zekâsını görebiliyor musunuz arkadaşlar?
Şimdi,
zamanım da kalmadı.
Değerli
arkadaşlar, değerli bakanlarım; sizden istirham ediyorum.
Şu anda
Bakın, Karadenizden gelen gemilere el konulmuş.
Ukraynadan gelen samanlar
Vermiyorlar, dolandırılmış köylümüz.
Sizden istirham ediyorum. Gümrükte Hopa tarafında gemilere el
koymuşlar. Şu anda -yemin ediyorum- Ardahanda, Karsta, Erzurumda,
Ağrıda, hiçbir yerde saman doğru dürüst yok, saman gitmiyor.
Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanını
aradım, Efendim, ne yapalım, gelirse göndericeğiz. diyor;
Erzurum bölgeyi aradım, Gelirse göndericeğiz. diyor. Samimi
söylüyorum, insanlar şunu söylüyor: Hayvanlar açlıktan artık
ahırda bağırmaya başladı.
Değerli
arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisiyiz, ayıptır yahu! Yani
2 ton, 3 ton saman gönderip de çiftçimize veremiyor muyuz? Bu kadar mı
âciz bu devlet? Bunu istirham ediyorum ya. Bu Tarım Bakanı o zaman
istifa etsin, bıraksın. Burada bir sürü adam var, başka
arkadaş yapsın. Sayın Başbakan, lütfen
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) -
sizden rica ediyorum: Şu olaya el koyun ve köylümüze
BAŞKAN
Teşekkür ederim Sayın Öğüt.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Sayın Başkanım, bir dakika verin, otuz saniye.
BAŞKAN
Veremem, yok.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Peki, canınız sağ olsun.
BAŞKAN
Sağ olun, teşekkür ederim.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Efendim, yani şunu söyleyeyim, inanın samimi söylüyorum:
Yani inanın, ben gittim, kendi gözümle gördüm, üzüldüm. Makarnayı
nasıl yediriyorlar, biliyor musunuz: Haşlıyorlar, biraz tuz
serpiyorlar, hayvan yiyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN
(Kocaeli) Makarnayı iade et, kaymakamlığın
makarnası.
ENSAR ÖĞÜT
(Devamla) Makarnayı ben buraya koyacağım. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
(Ardahan
Milletvekili Ensar Öğüt tarafından bir paket makarna Bakanlar Kurulu
sırasına bırakıldı)
BAŞKAN
Teklif sahibinden sonra bir milletvekiline söz veriyorum.
Malatya
Milletvekili Sayın Veli Ağbaba, buyurun. (CHP sıralarından
alkışlar)
VELİ
AĞBABA (Malatya) Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
çiftçilerin borçlarının yeniden yapılandırılması
kanunu teklifi hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi
saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Değerli
milletvekilleri, ben, hepinizin bildiği gibi, Türkiye'nin en güzel
kentinin milletvekiliyim. Ben Türkiye'nin ve dünyanın en güzel
kayısılarının üretildiği dünya kayısı
başkenti Malatyanın milletvekiliyim. Ben Türkiye'nin en çeşitli
ve en güzel tarım ürünlerini üreten Malatyanın milletvekiliyim. Ben
maalesef aynı zamanda çaresiz bir kentin milletvekiliyim. Ben
ürettiği, dünyanın en güzel kayısılarını sobada
yakmak zorunda bırakılan bir kentin milletvekiliyim.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Kayısıyı görelim.
VELİ
AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ben, her gün
yoksullaşan bir kentin milletvekiliyim. Niye değerli arkadaşlar?
Bakın kayısı diyorsunuz
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Nerede?
VELİ
AĞBABA (Devamla) -
kayısı geçtiğimiz yıl
BÜLENT TURAN
(İstanbul) Tavan yaptı.
VELİ
AĞBABA (Devamla) -
7 liraydı -Malatya milletvekilleri de beni dinliyorlar-
7 liraydı. Şu anda kayısının fiyatı, bu
dünyanın en güzel kayısısının fiyatı şu anda
2 TL.
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Bravo.
CUMA İÇTEN
(Diyarbakır) O samanı da alıp yesenize.
VELİ
AĞBABA (Devamla) Bakın, değerli arkadaşlar; bunun 1,5 TL
Bu kayısıyı üretmek için 1,5 TL işçilik ödüyoruz, 1,5 TL. 1
TL ilaç ve gübre parası ödeniyor. Eğer sulama da varsa 50 kuruş
da sulama parası ödeniyor. Yani bu kayısının fiyatı,
bu kayısının çiftçiye maliyeti 2,5-3 TL.
Malatyada kaç
liraya satılıyor bu kayısı? Bu kayısı sizin
sayenizde 2 TLye satılıyor değerli arkadaşlar. (CHP ve MHP
sıralarından alkışlar)
Değerli
milletvekilleri, değerli arkadaşlar; gerçek bu, zorunuza gitse de
gerçek bu.
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Bravo, bravo!
VELİ
AĞBABA (Devamla) Şimdi, ben, geçtiğimiz hafta sonunda
Malatyayı gezdim, Doğanşehir ilçesini gezdim.
Doğanşehir ilçesinin Günedoğru, Söğüt, Elmalı,
Beğre, Gövdeli, Kapıdere ve Küçüklü köylerine gittim. Niye yoksullaşan
bir kent değerli arkadaşlar, niye yoksullaşan bir kent?
CUMA İÇTEN
(Diyarbakır) Hayvan kayısı yemesin diye mi?
VELİ
AĞBABA (Devamla) - Bakın, saman geçen yıl 10 kuruştu,
sayenizde bu yıl 90 kuruş. Yem geçen yıl 28 TLydi, bu yıl
50 TL.
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Siz samanı ne zannediyorsunuz?
VELİ
AĞBABA (Devamla) Et ise etin kesimi yani bakın, kasapta
satılan fiyatı değil. Etin kesimi ise geçen yıl 18 TLydi,
bu yıl 13,5 lira. Yani, değerli arkadaşlar, saman 9 kat
artmış, yem 2 kat artmış, et fiyatı yani kasaba
kesilen etin fiyatı ise yarıya yarıya düşmüş.
Değerli
arkadaşlar, ben bu yaz gezdiğim her yerde aynı
çığlıkları işittim. Bakın, Arapgirin
Göldağı yaylasındaki Rasim dayı, Bölücek yaylasındaki
Hacı Ali dayı ve Karlık köyündeki Maden amca aynı
şeyleri söylüyor: AKP, gittiğiniz yol yol değil.
Değerli
arkadaşlar
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Saman ne kadar saman? Saman pahalı saman.
VELİ
AĞBABA (Devamla) -
bakınız saman ithalatı
kepazeliğini başlatan sizsiniz, bu sizin eseriniz. Kurbanlarda, ithal
kurban sizin eseriniz. Sobada yakılan kayısı sizin eseriniz.
(CHP sıralarından alkışlar)
Değerli
arkadaşlar, yine Gövdeli beldesinde bir üretici, devletin üreticiye
attığı kazığı anlattı ki, herhâlde bir
devlet bir yurttaşına ancak bu kadar kötülük yapabilir. Devlet
destekli iki yıl ödemesiz bir ineği 6.050 liraya almış.
Bakın, devlet destekli, sizlere söylüyorum. İki yıl geçti,
ödeme günümüz geldi. diyor. Değerli arkadaşlar, ineğin tanesi 6
bin liradan bin liraya düşmüş. Bu ineklerin her birinden
Doğanşehir ilçesinde 100 ev dörder tane almış. Değerli
arkadaşlar, şu anda 100 eve, Sayın Özel, ateş düştü.
100 ev diyor ki: Oradan AKP milletvekilleri hikâye okuyacağına bize
çözüm üretsinler. (CHP sıralarından alkışlar)
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Saman üretin, saman.
VELİ
AĞBABA (Devamla) - AKP milletvekilleri, o Angusu, Lincolnü ithal ettiren
zenginlerin yanında olacağına, Gövdelideki,
Doğanşehirdeki, Malatyadaki, Bürücek Yaylasındaki hayvan
üreticisinin yanında olsunlar.
diyorlar.
HALİDE
İNCEKARA (İstanbul) Saman para ediyorsa saman üret.
VELİ
AĞBABA (Devamla) - Sizi vicdana davet ediyorlar, sizi bu konuda çiftçiyi
ezmemeye davet ediyorlar.
İSMAİL
KAŞDEMİR (Çanakkale) CHP ne yapıyor?
OSMAN AŞKIN
BAK (İstanbul) Kayısıya gel.
VELİ
AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde
Malatyadaki pazarları gezdim. Değerli arkadaşlar,
pazarları gezdim, hani diyorsunuz ya Millî gelir 10 yılda 3 kat
arttı.
BÜLENT
TURAN (İstanbul) Bravo, bravo, helal olsun!
VELİ
AĞBABA (Devamla) Soruyorum Malatyalılara,
Doğanşehirlilere, Hekimhanlılara: Millî gelir cebinize girdi
mi? diyorum, Girmedi. Burada biri yalan söylüyor, ya o Malatyadaki insanlar
yalan söylüyor ya da bu rakamı açıklayanlar. Ki, Malatyalılar
yalan söylemez, Malatyalılar dürüst insanlardır. Bu yalanı
söylüyorsa siz söylüyorsunuz. Malatyalı hiçbir insanın cebine millî
gelirdeki artıştan pay girmedi. Kimlerin cebine girdi? AKPnin o dar
çerçevesindeki yandaşlarının cebine girdi.
Ben
bu kanun teklifini, Sayın Ensar Öğütün vermiş olduğu kanun
teklifini kabul etmenizi diliyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle
selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Teklifi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler
Kabul etmeyenler
Kabul
edilmemiştir.
Gündemin Seçim
kısmına geçiyoruz.
IX.- SEÇİMLER
A) Komisyonlara Üye Seçimi
1.- Haberleşme özgürlüğüne ve özel
hayatın gizliliğine yönelik ihlallerin tespiti ve önlenmesine
ilişkin tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan (10/74, 471, 472,
473, 474, 475) esas numaralı Meclis Araştırması
Komisyonuna üye seçimi
BAŞKAN
Haberleşme Özgürlüğüne ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik
İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin
Belirlenmesi Amacıyla Kurulan (10/74, 471, 472, 473, 474, 475) esas
numaralı Meclis Araştırması Komisyonu üyeliklerine siyasi
parti gruplarınca gösterilen adayların listesi
bastırılıp sayın üyelere
dağıtılmıştır.
Şimdi listeyi
okutup oylarınıza sunacağım.
Haberleşme Özgürlüğüne ve
Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve
Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan
Meclis Araştırması Komisyonu Üyelikleri Aday Listesi
(10/74, 471, 472, 473, 474, 475)
Adı Soyadı Seçim
Çevresi
AK PARTİ (10)
Yılmaz Tunç Bartın
Ali Ercoşkun Bolu
Bilal Uçar Denizli
Şuay Alpay Elâzığ
Mihrimah Belma Satır İstanbul
Şirin Ünal İstanbul
Hamza Dağ İzmir
Zeyid Aslan Tokat
Fatih Çiftci Van
Yusuf Başer Yozgat
Cumhuriyet Halk
Partisi (4)
Namık Havutça Balıkesir
İlhan Cihaner Denizli
Erdal Aksünger İzmir
Mehmet Siyam Kesimoğlu Kırklareli
Milliyetçi Hareket
Partisi (2)
Enver Erdem Elâzığ
Atila Kaya İstanbul
Barış ve
Demokrasi Partisi (1)
Hasip Kaplan Şırnak
BAŞKAN Kabul edenler
Kabul
etmeyenler
Kabul edilmiştir.
Meclis Araştırması
Komisyonuna seçilmiş bulunan sayın üyelerin 12 Şubat 2013
Salı günü (bugün) saat 19.45te Halkla İlişkiler Binası B
blok 2nci kat, 4üncü bankoda bulunan Meclis araştırması
komisyonları toplantı salonunda toplanarak başkan,
başkanvekili, sözcü ve kâtip seçimini yapmalarını rica ediyorum.
Komisyonun toplantı yer ve saati ayrıca plazma ekranda ilan
edilmiştir.
Gündemin sözlü sorular kısmına
geçiyoruz.
X.- SÖZLÜ SORULAR VE CEVAPLARI (*)
1.-
İzmir Milletvekili Hülya Güvenin, kadına karşı
şiddetin önlenmesi amacıyla polis ve savcıların
eğitimlerine ilişkin Adalet Bakanından sözlü soru önergesi
(6/43) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
2.- Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun, sera
gazı emisyonlarının azaltılması
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/162) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
3.- Bolu Milletvekili Ali Ercoşkunun, egzoz
emisyonlarının azaltılması çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/164) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
4.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, uluslararası kuruluşlardan ödül alan
havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/192) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
5.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, havaalanlarında hizmet verilen yolcu sayısına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/193) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
6.- İstanbul Milletvekili Mehmet Doğan
Kubatın, havaalanlarına yapılan yatırımlara
ilişkin sözlü soru önergesi (6/194) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
7.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
terminalleri yenilenen havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/195) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
8.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
DHMİ Genel Müdürlüğü hizmetleri ile personelinin özlük haklarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/196) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
9.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
Çukurova Bölgesel Havaalanına ilişkin sözlü soru önergesi (6/197) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
10.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
bölgesel havaalanlarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/198) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
11.- İstanbul Milletvekili Bülent Turanın,
İstanbula üçüncü bir havaalanı yapılmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/199) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
12.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akarın,
otoyollarda bazı merkez ilçe isimlerinin tabelalardan
kaldırılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/200) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
13.- İstanbul Milletvekili İhsan Özkesin,
Ankara-İstanbul TEM yolunun Düzce TEM bağlantısının yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/207) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
14.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
kamyonet sınıfı araçların yük kapasitelerinin
yükseltilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/215) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
15.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Ankara-Adana arasında hızlı tren hattı yapılıp
yapılmayacağına ilişkin sözlü soru önergesi (6/238) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
16.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Adana-Ankara karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/239) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
17.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurtun, Sivrihisar-Eskişehir-Bozüyük
karayolu çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/251)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
18.- Eskişehir Milletvekili Kazım Kurtun,
Eskişehir-Bursa-Gemlik demiryolu hattının yapılıp yapılmayacağına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/252) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
19.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
milletvekili telefonlarının yasadışı dinlenmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/308) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
20.- Bingöl Milletvekili İdris Balukenin,
Bingöldeki şehirler arası yol yapım
çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi (6/334) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
21.- Giresun Milletvekili Selahattin
Karaahmetoğlunun, Görele-Doğankent karayolu projesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/366) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
22.- İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlunun, bir tren istasyonundaki yaya alt geçidinin
sorunlarının giderilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/387)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
23.- İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebinin,
bir tren istasyonundaki yaya alt geçidi sorununun giderilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/397) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
24.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahan-Kars kara yolunun tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/430) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
25.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşın Yüksek Hızlı Tren
Projesi kapsamına alınıp alınmadığına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/454) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
26.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda kış aylarında telefonlardaki arıza nedeniyle
yaşanan mağduriyete ilişkin sözlü soru önergesi (6/495) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
27.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşa bölgesel havaalanı
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/546) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
28.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Karadeniz ile Akdeniz bölgeleri arasında yapılacak
bölünmüş yol projesine Kahramanmaraşın dâhil edilmesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/547) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
29.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ankara-Mardin güzergâhında yüksek hızlı tren
hattı inşa edilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/548) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
30.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Çağlayancerit yoluna ilişkin
sözlü soru önergesi (6/549) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
31.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Elbistan yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/550) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
32.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun-Kayseri arasına yeni bir yol
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/551) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
33.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Türkoğlu Lojistik Merkezinin hizmete
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/552) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
34.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, korsan
yazılımla mücadeleye ilişkin sözlü soru önergesi (6/558) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
35.- İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprakın, İstanbul-Ankara Hızlı Tren Projesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/562) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
36.- İstanbul Milletvekili Erdoğan
Toprakın, Sincan-Kayaş hattında çalışan banliyö
trenlerinin hizmet vermemesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/571) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
37.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraşa köprülü kavşak
yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/572) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
38.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün,
Ardahanda karla mücadele çalışmalarına ilişkin sözlü soru
önergesi (6/589) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
39.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Kahramanmaraş-Andırın yolunun tamamlanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/623) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
40.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Nurdağı yolunun
tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/624) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
41.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Süleymanlı yolunun
tamamlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/625) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
42.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Süleymanlı, Kantarma ve Tekke köprülerinin
onarımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/626) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
43.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Narlı-Pazarcık yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/627) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
44.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Kahramanmaraş PTT merkezlerinin modernizasyonuna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/628) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
45.- Ankara Milletvekili Zühal Topçunun,
Bakanlıkta ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlarda
özürlü personel istihdamına ilişkin sözlü soru önergesi (6/635) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
46.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Süleymanlı-Göksun yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/638) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
47.- Ankara Milletvekili Mustafa Erdemin,
Ankara-Ayaş-Beypazarı-Nallıhan kara yoluna ilişkin sözlü
soru önergesi (6/656) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
48.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Afşin-Kayseri yolu çalışmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/670) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
49.- Ardahan Milletvekili Ensar Öğütün, Karsta
karla mücadele çalışmalarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/717) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
50.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Tavşanlı-Domaniç karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/721)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
51.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Demirci karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/723) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
52.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Selendi karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/724) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
53.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
dağıtıcılık görevi yapan PTT
çalışanlarının sorunlarına ve mağduriyetlerinin
giderilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/725) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
54.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Kütahya-Uşak bölünmüş yol projesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/726) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
55.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Emet-Tavşanlı, Emet-Çavdarhisar, Emet-Hisarcı-Simav karayoluna
ilişkin sözlü soru önergesi (6/727) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
56.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Abide bölünmüş yol projesine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/728) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
57.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Altıntaş-Aslanapa karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/729)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
58.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Simav-Sındırgı karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/730) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
59.- Kütahya Milletvekili Alim Işıkın,
Altıntaş-Dumlupınar karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/731) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
60.- Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akovanın, Bursa-Balıkesir-İzmir hızlı tren projesine
ilişkin sözlü soru önergesi (6/983) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
61.- Ankara Milletvekili Aylin Nazlıakanın,
Beypazarı duble yolunun yapım ve onarımına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1266) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
62.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ekinözü-Elbistan yolunun genişletilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1305) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
63.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun-Afşin-Elbistan karayolunun bölünmüş yol
olarak düzenlenip düzenlenmeyeceğine ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1308) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
64.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Çağlayancerit karayolunun duble yol
olarak genişletilip genişletilmeyeceğine ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1309) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
65.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, İçmeler-Ilıca yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1310) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
66.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, köy yollarının asfaltlanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1311) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
67.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcık-Gölbaşı yolunun hizmete
açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1312) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
68.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıkın bazı köy yollarının
asfalt sorununa ilişkin sözlü soru önergesi (6/1313) ve Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
69.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcık Kısık Obası yolunun
yapımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1314) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
70.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş il merkezinde Kayseri çevre yolunun
genişletilmesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1315) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
71.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Andırın-Geben yoluna ilişkin sözlü soru
önergesi (6/1377) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
72.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksun çayı üzerindeki bir köprünün onarımına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1479) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
73.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Nurhaktaki bir köyün alt geçit ve köprü ihtiyacına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1480) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
74.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1481) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
75.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1482) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın
cevabı
76.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1483) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
77.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların asfaltlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1484) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
78.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Pazarcıktaki bazı yolların
asfaltlanmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1485) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
79.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Göksundaki bir yolun yapımının
tamamlanması ve yol üzerindeki köprünün genişletilmesine ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1486) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
80.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Gaziantep arasındaki karayoluna
kavşak yapılmasına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1488) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
81.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Ekinözü arasındaki yolun
ulaşıma açılmasına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1489) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
82.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Ekinözündeki yolların asfaltlanması ve köprülerin
onarımına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1490) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
83.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Andırındaki bir köyün köprü ihtiyacına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1492) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
84.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Ankara-Adana karayoluna ilişkin sözlü soru önergesi (6/1587) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
85.- Adana Milletvekili Ali Halamanın, 2012
yılında Adana-Kozan yoluna ödenek ayrılıp
ayrılmadığına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1616) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
86.- Adana Milletvekili Ali Halamanın,
Pozantı-Ankara Otoyolu Projesine ilişkin sözlü soru önergesi (6/1617)
ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
87.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlunun,
Elbistana bağlı bir köy yolunun asfaltlanması ve köprü
ihtiyacına ilişkin sözlü soru önergesi (6/1682) ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali
Yıldırımın cevabı
88.- Iğdır Milletvekili Sinan
Oğanın, Tuzlucaya bağlı bazı köylerin yol sorununa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1696) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
89.- Iğdır Milletvekili Sinan
Oğanın, Tuzlucaya bağlı bir köyün yol sorununa
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1697) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
90.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistan-Malatya yoluna ilişkin sözlü soru önergesi
(6/1699) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
91.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistan-Malatya yolunun tamamlanmasına ilişkin
sözlü soru önergesi (6/1759) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
92.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistandaki Kısık yolunun tamamlanmasına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1845) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
93.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Elbistanda bir beldedeki yol çalışmalarına
ilişkin sözlü soru önergesi (6/1846) ve Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırımın cevabı
94.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Nurhak yolunun yapımı için
bütçeden ayrılan kaynak miktarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/2659) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
95.- Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlunun, Kahramanmaraş-Göksun yolunun yapımı için
bütçeden ayrılan kaynak miktarına ilişkin sözlü soru önergesi
(6/2660) ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırımın cevabı
BAŞKAN Sayın
milletvekilleri, sunuşlar bölümünde belirttiğim, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali
Yıldırımın birlikte cevaplandırmak istediği
sözlü soru önergelerini cevaplandırmak üzere Sayın Bakanı
kürsüye davet ediyorum.
Buyurun Sayın Bakan. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(İzmir) Sayın Başkan, yüce Meclisimizin değerli üyeleri;
sözlü soruları cevaplandırmaya başlıyorum.
İlk soru,
İzmir Milletvekili Sayın Hülya Güvenin Adalet Bakanımız
Sayın Sadullah Ergine sorduğu (6/43) sayılı sözlü
sorusudur. Her yıl hâkim ve cumhuriyet savcısı adaylarına
yönelik meslek öncesi eğitim kapsamında Türk Ceza Kanununda cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar ve uygulamaları, 6284
sayılı Ailenin Korunması, Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulaması isimli dersler
verilmektedir. 2012 eğitim yılı içerisinde hâkim ve cumhuriyet
savcılarına yönelik olarak konuyla ilgili seminer çalışması
yapılmıştır. HSYKnın ailenin korunması ve
kadına karşı şiddet konularında cumhuriyet
savcılarıyla aile mahkemelerinde görev yapan hâkimlere yönelik
eğitim faaliyeti çalışmalarına
başladığı ifade edilmektedir. Diğer yandan,
İçişleri Bakanlığınca, aile içi şiddet,
kadına karşı şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliği,
mağdur kadınların muhafazası ve
sığınmalarına ilişkin mevzuat kapsamında
yapılacak işlemlerle ilgili olarak 245 eğitici tarafından
yaklaşık 40 bin emniyet teşkilatı personeli hizmet içi
eğitimden geçirilmiştir. Yüce heyetinize saygıyla arz ederim.
Bolu Milletvekili
Sayın Ali Ercoşkunun (6/162) ve aynı mahiyette (6/164) no.lu
sorularını cevaplandırıyorum:
Bakanlığımız, sera gazı emisyonlarına
ilişkin çalışmaları Birleşmiş Milletler
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü,
AB Çevre ve İklim Değişikliği Mevzuatı,
Birleşmiş Milletler Ekonomik Komisyon çalışmaları
çerçevesinde gerçekleştirmektedir. Türkiyenin bir yıllık
emisyona tabi yanmış gaz miktarı 402 milyon ton olup bunun yüzde
11i 45 milyon ton karbondioksit emisyonu ulaşım sektöründen
kaynaklıdır. Bakanlığımız, İklim
Değişikliği Koordinasyon Kurulu üyesi olup bu konuda
çalışmaları diğer ilgili birimlerle sürdürmektedir.
Ülkemizin iklim
değişikliği konusunda izleyeceği politikalar, stratejiler
ise iki esasa bağlanmıştır. Bunlardan birisi, İklim
Değişikliği Strateji Belgesi, diğeri de İklim
Değişikliği Eylem Planıdır. Söz konusu belgelerle
sektörün orta uzun vadeli hedefleri, eylemleri tespit edilerek uygulamaya
başlanmıştır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Mehmet Doğan Kubatın (6/192, 6/193, 6/194)
sayılı aynı mahiyetteki sözlü soru önergeleri ile İstanbul
Milletvekili Sayın Bülent Turanın (6/195) sayılı sözlü
soru önergesini birlikte cevaplandırıyorum.
6
havalimanımız, çeşitli kategorilerde, toplam 13
uluslararası ödül almıştır; Atatürk, Adnan Menderes,
Esenboğa, Muğla, Dalaman, Antalya ve Sabiha Gökçen havaalanları.
Havaalanlarımızdaki
yolcu trafiği 2003 yılında 34,4 milyon iken bugün 130,6 milyona
yükselmiştir, artış oranı yüzde 280dir. 2010
yılı dünya yolcu trafiğindeki payımız 1,9ken 2011
yılında 2,1e; 2012 yılında da bu rakam Avrupa trafiği
içerisindeki payımız da 7,4e yükselmiştir. 2003-2012 yılları
arasında havalimanlarımıza toplam merkezî bütçeden ve öz
kaynaklarımızdan olmak üzere 4,8 milyar; ayrıca, kamu-özel
iş birliği çerçevesinde 1,7 milyar yatırım
yapılmış ve toplam bu süre içerisindeki yatırım
miktarı 6,5 milyar TLye ulaşmıştır.
Havalimanlarımızda
2003 yılında 326 olan uçak park yeri de 628e
ulaşmıştır. Aktif havaalanlarımız 25ten 49a
çıkmış, önümüzdeki bu yıl içerisinde buna 3 adet daha ilave
olacaktır. Geçen yıl açılan Iğdır, Zafer
havalimanları ve terminali, yeniden yapılan Elâzığ
Havalimanıyla birlikte yolcu kapasitesi toplam
havalimanlarımızda 65 milyondan 185 milyon 720 bine
çıkmıştır.
İstanbul
Milletvekili Bülent Turanın (6/196) sıra sayılı sözlü soru
önergesi: Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel
Müdürlüğünün personel ihtiyacı KPSSye giren adaylar içerisinden
sağlanmaktadır. ÖSYM Başkanlığınca yapılan
yerleştirme sonucu işe alım gerçekleştirilmektedir. Genel
Müdürlüğün ücretleri Eurocontrol prensipleri çerçevesinde ödenmektedir.
Genel Müdürlük -2012 yılı sonu itibarıyla- personel
sayısı 8.340dır. 2003-2012 yılları arasında
DHMİ Genel Müdürlüğünün kamuya genel katkısı
yaklaşık olarak 17,2 milyar TLdir. Geliştirilen modelle bu süre
içerisinde 7,1 milyar dolarla havaalanları yaptırılmış
ve uzun süreli kiraya verilmiştir. Bu şekilde kamuya, Sabiha Gökçen
de dâhil 10 milyar dolarlık bir katkı
sağlanmıştır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Bülent Turanın (6/197) ve (6/198)
sayılı soru önergesi: Zafer Bölgesel Havalimanının
planlanan bitiş tarihi 30 Ağustos 2013 olmasına rağmen
havalimanı 24 Kasım 2012 tarihinde hizmete
açılmıştır yani yaklaşık bir yıl gibi bir
süre teslimi öne çekilmiştir. Çukurova Havalimanının ise 15
Aralık 2011 tarihinde ihalesi gerçekleştirilmiş
yap-işlet-devret modeliyle ve 25 Ocak 2012de sözleşmesi imzalanmış,
yer teslimini müteakip otuz altı ayda tamamlanacaktır.
Havacılıkta
2023 hedeflerimiz kapsamında vatandaşlarımızın
herhangi bir yöne en fazla
İstanbul
Milletvekili Sayın Bülent Turanın (6/199) sayılı sözlü
soru önergesi: İstanbul Avrupa yakasında, Karadeniz sahil
şeridinde konumlanacak yeni havalimanı yaklaşık 77 milyon
metrekare büyüklüğünde bir alana 4 etap hâlinde yapılacaktır; 6
pist ve tamamı bitirildiğinde 150 milyona kadar hizmet verecek bir
havalimanı olacaktır. Bilindiği gibi 24 Ocak 2013 tarihinde
yap-işlet-devret modeliyle yapılması için ilana çıkılmıştır.
Kocaeli
Milletvekili Sayın Haydar Akarın (6/200) esas sayılı soru
önergesi: Bilindiği üzere Kocaeli Belediyesi 5216 sayılı
Büyükşehir Belediye Kanunuyla büyükşehir belediyesi statüsüne
kavuşmuştur. Büyükşehir Belediyesi
Başkanlığının bu kanun çerçevesinde D-100, D-130 kara
yolu ile TEM otoyolu üzerinde yön bilgi levhalarının Kocaeli olarak
gösterilmesi istenmiştir ancak merkez ilçe İzmitin de
doğu-batı girişinde kara yolları İzmit levhası
konulmak suretiyle hem Kocaeli hem de İzmitin levha sorunu
giderilmiştir.
İstanbul
Milletvekili Sayın İhsan Özkesin (6/207) esas numaralı soru
önergesi: Düzce TEM otoyolu ile bağlantı otoyolunun inşaatı
birlikte, İstanbul tarafında Gümüşova, Ankara tarafında ise
Kaynaşlıda yapılan kavşaklarla sağlanmaktadır.
Düzce merkezine ve Beyköy Organize Sanayi Bölgesine bağlantı
sağlayacak kavşak talebi değerlendirilmiş, projesi
yapılmış olup bütçe imkânları dâhilinde yapımı
gerçekleştirilecektir.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/215) esas numaralı
soru önergesi: Kamyon ve kamyonetlerin üretimi, teknik özellikleri, tip ve
kapasite onayları Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının uhdesinde bulunmaktadır.
Bakanlığımızca kayıtlar, taşıtların
tekerlek sayılarına göre değil, taşıma faaliyeti
türlerine, trafik tescil belgesindeki cinslerine göre tutulmaktadır.
Bakanlığımızın yaptığı denetimlerde
kamyonet sahiplerine 2010 yılında 4.003 adet, 2012 yılında
69.724 adet idari para ceza tutanağı düzenlenmiştir. Bu konuda
yaşanan sorunların giderilmesi için, bu 4 ve 6 tekerlekli
kamyonetlerin istiap haddi
Adana Milletvekili
Sayın Ali Halamanın (6/238) esas numaralı soru önergesi:
Bilindiği üzere, Ankara-Konya yüksek hızlı demiryolu hattı
2011 yılında faaliyete geçmiştir. Konya-Adana arasında ise
mevcut hatların standardını yükseltecek, 2nci hattı
işletmeye alacak ve hızı
Adana Milletvekili
Sayın Ali Halamanın (6/239, 1587, 1616, 1617) esas sayılı
soru önergeleri: Adana-Ankara yolundaki satıh bozuklukları
giderilmiştir. Balâ ayrımı-Aksaray-Ereğli ayrımı
kesiminde bitümlü sıcak karışım kaplamalı olarak
2009da ihale yapılmış, bugüne kadar
Adana-Kozan
bölünmüş yolu 60 kilometredir. 2009-2012 yılları arasında
iki kesim hâlinde ihale edilerek 52 kilometrelik kısmı
tamamlanmış, trafiğe açılan bu kesimde mevsimsel
şartlardan dolayı üstyapıda bazı bozulmalar meydana
gelmiştir. Mayıs 2011de başlanan düzeltme
çalışmaları ile müteahhit firma tarafından bu arızalar
giderilmiş, bunun için İhale Kanunu kapsamında müteahhide ilave
bir ödeme yapılmamıştır. Projenin tamamından geriye
kalan 8 kilometrelik kısmın yapımı devam etmektedir.
Eskişehir
Milletvekili Sayın Kazım Kurtun (6/251) sayılı sorusu:
Sivrihisar-Eskişehir-Bozüyük Projesi kapsamında yolun
tamamının sıcak asfalt kaplaması ve Eskişehir
şehir geçişinde köprülü kavşaklar bitirilmiştir. Bu projede
fiziki gerçekleşme yüzde 97 olup sanat yapılarında ufak tefek
çalışmalar devam etmektedir. Bu projede farklı ihaleler
kapsamında yaklaşık 385 milyon lira harcama olmuştur. Bahse
konu Sivrihisar-Eskişehir-Bozüyük Projesi ihalesinde
olmadığı hâlde sonradan yapılan ek bir imalat mevcut
değildir. 2011 yılı içerisinde yapılan ikmal
inşaatı kapsamında çıkan işlerin tamamında
yapım çalışmalarına devam edilmiş, ihale kapsamı
dışında herhangi bir çalışma
yapılmamıştır.
Arz ederim.
Eskişehir
Milletvekili Sayın Kazım Kurtun (6/252) sayılı sorusu:
Bursa-Eskişehir arasında Bilecik üzerinden hızlı tren
bağlantı yolu yapımı devam etmekte olup 2016
yılında tamamlanması hedeflenmektedir. Bursa-Gemlik demir yolu
hattı uygulama projesinin yapılması için ihaleye
çıkılmasına karar verilmiş olup bu yıl içerisinde
ihalesi yapılacaktır. Söz konusu projeler Eskişehir sanayisinin
gelişmesinde ve denize erişiminde büyük bir katkı
sağlayacaktır.
Kütahya
Milletvekilimiz Sayın Alim Işıkın (6/308) esas
sayılı sorusu: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 22nci
maddesiyle, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğu,
haberleşmenin gizliliğinin esas olduğu ve kanunla yetkili
kılınmış mercilerin yazılı emri olmadıkça
haberleşmenin engellenemeyeceği, gizliliğine
dokunulmayacağı teminat altına alınmıştır.
Anayasada öngörüldüğü üzere, yasalar çerçevesinde, istihbarat
amaçlı, terörle mücadele amaçlı ve suç işlenmesinin önlenmesi, suçlunun tespitine
yönelik yasal dinleme
. İstihbarat, polis ve jandarmaya sadece böyle bir
izin verilmiştir, bunun dışında hiçbir kurum veya
kişinin dinleme yapma yetkisi yoktur.
TİBin 2005
yılında kurulmasıyla birlikte bu konudaki yasal dinleme
talepleri de bir disiplin altına alınmıştır. Bu
nedenle, telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması,
sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin kararlar ceza
soruşturması makamlarının, adli mercilerin yetki
alanına girmektedir. Ayrıca, yasa dışı yollarla
telefon görüşmesinin dinletilmesinin hiçbir yasal dayanağı
bulunmadığı
Bu konudaysa ilave caydırıcı
düzenlemelerin yapılmasıyla ilgili çalışmalar devam
etmektedir. Bugün, bu konuda, bütün parti gruplarımızın da
iştirak ederek kurdurduğu bir araştırma komisyonu kapsamlı
çalışmalar yapacak, gerek yasa dışı dinlemeler gerekse
yasal çerçevede maksadını aşan dinlemeler varsa bunları
tespit edecek, bu konuda alınacak önlemleri yüce Parlamentomuzun huzuruna
getirecektir.
Bingöl
Milletvekili Sayın idris Balukenin (6/334) esas sayılı sorusu: Bingöl-Diyarbakır
yolu
Bingöl-Muş
yolu
Bingöl- Erzurum
yolu
Trafik
kazalarına ilişkin bilgiler Emniyet Genel Müdürlüğü
tarafından tutulmakta. Ancak, yayınlanan istatistiklere
baktığımızda, bölünmüş yollardan sonra yol kusurundan
kaynaklı trafik kazalarındaki oran sadece yüzde 0,49dur, yani yüzde
1in altına düşmüştür. Daha çok sürücü hataları kazalara
sebep olmaktadır.
Ülkemizde kara
yollarında meydana gelen trafik kazalarında yüzde 41 azalma
olmuştur. Neye rağmen? Trafikteki araç sayısı 2
katına, seyahat sayısı 2 katına çıkmasına
rağmen. Bunda da en büyük etken bölünmüş yolların devreye
girmesidir.
Giresun
Milletvekili Sayın Selahattin Karaahmetoğlunun (6/366) esas
sayılı sorusu: Tirebolu-Görele ayrımı-Köprübaşı-Çatak-Doğankent-Çömlekçi
grup yolu 47 kilometredir. 2010da kara yolları ağına
alınmıştır. Söz konusu yolun fiziki
altyapısının iyileştirilmesine yönelik bakım ve
asfaltlama çalışmaları devam etmektedir. 2011de Göreleden
itibaren 19 kilometrelik kesimde, 2012de 28 kilometrelik kesimde
asfalt kaplama yapılarak yolun tamamı trafiğe
açılmış ve gerekli yol konforu sağlanmıştır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Ferit Mevlüt Aslanoğlunun (6/387), yine aynı
mahiyette Sayın Süleyman Çelebinin (6/397) esas sayılı
sorularının cevabı: Bu sorular aynı mahiyette
olduğundan birlikte cevap veriyoruz. İstanbul Kanarya
İstasyonuna ait alt geçitte bazı sorunlar yaşanıyordu,
yağmurlu havalarda su basmaları oluyordu. Bu sorunlar Haziran 2012
itibarıyla tamamen giderilmiştir.
MUSA ÇAM
(İzmir) Süleyman Bey itiraz ediyor cevabınıza efendim.
SÜLEYMAN
ÇELEBİ (İstanbul) Hayır, etmiyorum. Doğru
yapılanlara teşekkür etme
hukukumuz vardır, çok teşekkür ediyoruz.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğütün (6/430) esas
sayılı sorusu: Kars-Ardahan yolu yaklaşık 98 kilometre olup
8 kilometresi 2003ten önce, 95 kilometresi 2003ten sonra olmak üzere sathi
kaplamalı olarak tamamen bitirilmiştir. Bu yolun tamamının
sıcak asfalt kaplaması için ihale yapılmış, 2012
yılında Kars şehir geçişi
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/454, 548) sayılı
soru önergeleri ile Balıkesir Milletvekili Sayın Ayşe Nedret
Akovanın (6/983) sayılı soru önergesi
hızlı tren projeleriyle ilgilidir, cevaplandırıyorum:
Uygulanmakta olan yüksek hızlı demir yolu projeleri, belirli
kriterlerin sağlanması hâlinde hayata geçirilebilecek projelerdir. Bu
kriterlerin başında da ülke kaynakları ve taşıma
talebi gelmektedir. Söz konusu kriterler projelendirilen illerin ekonomik
gelişmişliği, nüfusu, coğrafi konumu, turizm potansiyeli
gibi hususlar dikkate alınarak değerlendirilmekte, fizibiliteleri
yapılarak projelendirilmektedir. Bu projelerin bir kısmı
yatırım programına alınmıştır, bir kısmının
inşaatı veya etüt proje programına alınma
çalışmaları hâlen devam etmektedir. 2023 ulaştırma
hedefleri içerisinde Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hızlı tren
projesi mevcuttur; Kahramanmaraş da Nurdağı üzerinden bu hatta
bağlanacaktır.
Öte yandan,
Bursa-Balıkesir-İzmir hattı uygulama projeleri bitirilmiş
olup 2023 hedefleri içerisinde gerçekleştirilecektir. 2023e kadar hedef
10 bin kilometre yüksek hızlı tren hattına ulaşmak, yani 34
ilimize veya bu 34 ilimizde yaşayan ülke nüfusunun üçte 2sine bu hizmeti
sağlamaktır.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/495) sayılı soru
önergesi: Ardahan ilimizde toplam 70 adet telefon santrali vardır,
bunların tamamı dijitaldir, analog santral
kalmamıştır. Ayrıca, hizmet sahasındaki tüm il, ilçe,
köylerde telefon ve İnternet hizmeti verilmektedir. Zaman zaman arızalar
olduğu doğrudur. Şehir merkezlerinde daha az sürede,
kırsalda ise bu arızalar en geç on yedi saat içerisinde
giderilmektedir. Çeşitli nedenlerle eğer hizmet verilemez ise
abonelik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca müşterilerden
hizmet düşümü sağlanmaktadır. Ayrıca, TÜRK TELEKOM uzun
süreden beri ülke genelinde ev telefonlarından yapılan şehir
içi, şehirlerarası aramalara sabah yediden akşam yediye kadar
ücretsiz hizmet sunmaktadır.
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/546) esas sayılı
soru önergesi: Mevcut durum itibarıyla Kahramanmaraş
Havalimanında 1.540 metrekare, 400 bin yolcu kapasiteli terminal
binası, 2.300/45 ebadında beton asfalt pist, apron ve taksi yolu bulunmaktadır.
Havaalanında seyrüsefer cihazları, 1 adet VOR, 1 adet DME, 1 adet NDB
mevcuttur. Güvensiz olduğu şeklinde bir iddia söz konusu
değildir.
Havalimanının
modernizasyonu kapsamında pist 30 metreden
Kahramanmaraş
Havalimanında 2003e kadar seferler yoktu. Şu anda,
havalimanına, haftada 7 gün Atatürk Havalimanından Türk Hava
Yolları, haftada 4 gün Ankaradan Anadolu Jet sefer düzenlemektedir.
Ayrıca, Kahramanmaraş Havalimanı teşvik
kapsamındadır. Yaz tarifesinde de haftada 3 sefer Sabiha Gökçenden
gerçekleşecektir.
Kahramanmaraş
Milletvekilimiz Sayın Mesut
Dedeoğlunun (6/547), (6/549), (6/550), (6/551), (6/572), (6/623),
(6/624), (6/625), (6/626), (6/627), (6/638), (6/1305), (6/1308), (6/1309),
(6/1310), (6/1311), (6/1312), (6/1313), (6/1314), (6/1315), (6/1377), (6/1479),
(6/1480), (6/1481), (6/1482), (6/1483), (6/1484), (6/1485), (6/1486), (6/1488),
(6/1489), (6/1490), (6/1492), (6/1682), (6/1699), (6/1759), (6/1845), (6/1846),
(6/2659), (6/2660) sayılı soru önergelerini cevaplandırıyorum.
Bu soru önergeleri Kahramanmaraş ilinin tüm yollarına aittir. Ayrıca,
Iğdır Milletvekili Sayın Sinan Oğanın (6/1696) ve
(6/1697) sayılı sözlü önergeleri de aynı mahiyette -köy
yollarıyla ilgili- olduğu için bunları da birlikte
cevaplandıracağım.
Kara yolu yol
standartlarına karar verilirken, planlanan veya mevcut yolun enkesit tipi,
mevcut ve öngörülen trafik hacmine uygun taşıma yeteneği, trafik
güvenliği performansı, kamulaştırma, yapım,
bakım, işletme ve diğer maliyetler, kara yolunun çevresel
özellikleri gibi birçok özellik dikkate alınmaktadır. Bu nedenle,
kara yolu elemanları, standardın tespitinde, kapasite analizleri,
proje ve trafik güvenliği değerlendirmesiyle maliyet
unsurlarının bir arada yapıldığı gerek nazari
gerekse arazi çalışması sonucunda karar vermektedirler.
Bu çerçevede,
(6/547), (6/549), (6/551) sorularının cevabı: Ülkemizin
bulunduğu coğrafyada ulaşım koridoru olarak görev
yapabilmesi ve ticari trafiğin diğer ülkelere karşı rekabet
gücünü artırmak için Karayolları Genel Müdürlüğünce kuzey-güney
ekseninin fiziki, geometrik altyapısının iyileştirme
çalışması başlamıştır. Kahramanmaraş
ilinde de bu kapsamda yer alan Ordu, Sivas, Kahramanmaraş, İskenderun
kuzey-güney hattı mevcuttur.
Ayrıca,
Kahramanmaraş-Kayseri bağlantısı, yol ağında
mevcut, kara yollarında mevcut, çoğunluğu bölünmüş yol olan
Kahramanmaraş-Göksun-Pınarbaşı-Kayseri güzergâhıyla
sağlanmaktadır. Kahramanmaraşı Beşenli köyü üzerinden
Çağlayancerite bağlayacak olan güzergâh 2013 Yılı
Yatırım Programında etüt proje olarak yer
almıştır.
(6/572):
Kahramanmaraş çevre yolunda yer alan sanayi kavşağı ihalesi
22 Şubatta, bu ay yapılacak. Diğer üç kavşak, Üniversite,
Ağabeyli ve Madalyonun ihaleleri ise 12 Şubatta
yapılmıştır, yani bugün gerçekleştirilmiştir.
(6/623), (6/624),
(6/625), (6/638) sayılı sorular: Kahramanmaraş-Andırın
yolu
Kahramanmaraş-Nurdağı
Kahramanmaraş-Süleymanlı
ayrımı
2013 Yılı
Yatırım Programında yer alan Süleymanlı ayrımı-Göksun
(6/626) esas
sayılı soru: Süleymanlı, Kantarma ve Tekke tarihî köprü
onarımları tamamlanmış ve toplam 500 bin TL harcama
yapılmıştır.
Narlı-Pazarcık,
Elâzığ bölge hududuna kadar
Kizirli
geçişinde kadastro çalışmalarından dolayı pek
çalışma yapılamadığı için kalan o 3 kilometrelik
kısım da bu yıl sonunda bitmiş olacaktır.
(6/1305, 1308,
1309, 1312, 1315, 1377) sayılı sorular: Elbistan-Ekinözü yolu
Göksun-Elbistan
yolu
Pazarcık-Gölbaşı
yolu 52 kilometredir. 45 kilometresi bölünmüş yol olarak trafiğe
açılmıştır. Kalan 7 kilometrelik bölünmüş yolun
ihalesi yapılmış olup bu yıl sonunda tamamlanması
hedeflenmektedir.
Kahramanmaraş
çevre yolu 2x2 şeritli, bitümlü sıcak karışımlı
olarak tamamlanmış olup Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri yolunda 2x2
sathi kaplamalı bölünmüş yol yapım çalışmaları
hâlen sürmektedir. Andırın-Geben yolunu da içine alan Kadirli-Andırın-Göksun
yolu 2012 Yılı Yatırım Programında yer
almaktadır. Andırın-Geben arasındaki 27 kilometrelik
kesimin 2013 yılında tamamlanarak geometrik standartlarının
iyileştirilmesi hedeflenmektedir.
(6/1479, 1480,
1486, 1489, 1490, 1492) sayılı sorular: Ekinözü ilçesine
ulaşım için Göksun-Elbistan güzergâhı ayrımı-Ekinözü
il yolunda
(6/550, 1699,
2659, 2660) sayılı sorular: Elbistan-Kahramanmaraş
bağlantısı kara yolları ağındaki
Elbistan-Göksun-Kahramanmaraş devlet yoluyla sağlanmaktadır.
2013 Yılı
Yatırım Programında yer alan Kahramanmaraş Göksun 6. Bölge
hududu yolu
(6/1310, 1311,
1313, 1314, 1481, 1482, 1483, 1484, 1485, 1488, 1682, 1759, 1845, 1846, 1696,
1697) sayılı sorular köy yollarına ilişkin olup
cevabı: Türkiye genelindeki tüm köy yollarında olduğu gibi,
Kahramanmaraşta da, Iğdırda da bu yollar il özel idaresi
sorumluluğunda yer almaktadır.
Evet,
Kahramanmaraşın bütün yolları böylece elden geçmiş oldu.
Bugün, Kahramanmaraşın Kurtuluş Günü. Bu vesileyle
Kahramanmaraşımızın Kurtuluş Gününü de tebrik
ediyor, kutluyor ve istiklalimiz için canlarını, kanlarını
feda eden şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyor, gazilerimize,
hayatta olanlara uzun ömürler diliyoruz.
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/552) esas sayılı
soru önergesi: Kahramanmaraş Türkoğlu Lojistik Merkezinin 2014
yılı sonuna kadar yapılması hedeflenmiştir. Şu
anda proje imar, kamulaştırma çalışmaları
yapılıyor. Uygulama projesi 2013ün ilk yarısına kadar
tamamlanacak, bu yıl içerisinde yapım ihalesi
gerçekleştirilecektir.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/558) sayılı sorusu: Korsan
bilgisayar yazılımlarına ilişkin hususlar 5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili yönetmelikler
vasıtasıyla düzenlenmekte ve denetlenmektedir. Konu mevzuat
düzenlemesinde, bilgisayar yazılımlarını hukuka
aykırı yollarla çoğaltarak kullanmak gibi telif hakkı
ihlali suçlarıyla mücadele için idari para cezaları, hapis
cezaları gibi yaptırımlar mevcuttur.
Diğer yandan,
elektronik haberleşme sektöründe yerli yazılım ve
donanımı desteklemek amacıyla Bakanlığımız
araştırma, geliştirme projelerini desteklemektedir ve 2013
yılından itibaren bu destekler başlamıştır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Erdoğan Toprakın (6/562) esas
sayılı soru önergesi Ankara-İstanbul yüksek hızlı
treniyle ilgilidir. Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi
kapsamında, biliyorsunuz, Ankara-Eskişehir kısmı
açıldı, 2009dan beri çalışıyor.
Eskişehir-İstanbul kısmında da çalışmalar devam
etmektedir. Bu çalışmaları bu yıl sonuna kadar
tamamlamayı ve Ankara-İstanbul arasında da hızlı tren
seferlerine başlamayı hedefliyoruz.
Hizmete
açılan yüksek hızlı tren hatlarında promosyonlu bilet
satışı, Konyada ve Eskişehirde olduğu gibi, bundan
sonraki parkurlarda da aynı şekilde devam edecektir.
Ankara-İstanbul
Hızlı Tren Projesinin toplam tutarı 2013 birim fiyatlarına
göre 4 milyar dolar veya 7,2 milyar liradır.
İstanbul
Milletvekili Sayın Erdoğan Toprakın (6/571) sayılı
soru önergesi: Bilindiği gibi, Ankara Garı, Ankara-İstanbul,
Ankara-İzmir, Ankara-Sivas, Ankara-Kayseri, Ankara-Bursa yüksek
hızlı tren hatlarının başlangıç
noktasıdır. Ankaranın bu hızlı tren
hatlarının hizmete girmesiyle artacak yolcu ve tren trafiğine
hizmet verebilmesi için, Kayaş-Sincan arasında yeni hatlar
yapılması, mevcut hemzemin geçitlerin kaldırılması ve
alt-üst geçide dönüştürülmesi dolayısıyla buradaki altyapı
trafiğe kapatılmış ve banliyö seferleri geçici olarak
durdurulmuştur. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra,
Kayaş-Sincan arasında banliyö hatları daha konforlu, daha
güvenli olarak hizmet vermek üzere tekrar devreye alınacaktır.
Ardahan
Milletvekili Sayın Ensar Öğütün (6/589), (6/717) sayılı
soru önergeleri: Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulu 18
şube, 29 otoyol bakım işletme şefliği ve
yaklaşık 66 bin kilometrelik yol ağında kar mücadelesi
hizmeti verilmektedir. Makine parkları personel sayıları,
yolların trafik yoğunluğu, coğrafi yapıları göz
önünde bulundurularak teşekkül etmekte, mevcut makine parkı Türkiye
genelinde dağıtılmaktadır.
Kars-Sarıkamış,
Kars-Susuz, Kars-Kağızman yolları, yol ağında yer
almakta olup karla mücadele yapılmaktadır ancak köy yolları
Karayolları ağında değil, il özel idaresi
ağındadır. Bu nedenle de kar mücadelesi Karayollarının
sorumluluğunda olmayıp valiliklerin sorumluluğundadır ancak
şartlar imkân verdiğinde dayanışma,
karşılıklı yardımlaşma her zaman söz konusudur.
Sayın Mesut
Dedeoğlunun (6/628) sayılı sözlü soru önergesi: 2013
Yılı Yatırım Programına göre, PTT Bank olarak, toplam
proje bedeli yaklaşık 283 milyon tutarındadır. Bu proje
kapsamında Kahramanmaraşa 7 PTT merkezi, 16 PTT şubesi, PTT
Bank projesine uygun olarak yapılmıştır. Bu işler için
bugüne kadar yapılan harcama da yaklaşık 2,1 milyondur. Adı
geçen Kahramanmaraş Başmüdürlüğüne 2013 yılı
programına göre, PTT Bank düzenlemesi için toplam 3 milyon 174 bin 600 TL
ödenek gönderilmiştir. Nurhak, Ekinözü PTT şube binaları PTT
Banka uygun olarak 2013 yılında hizmet verecektir.
Ankara
Milletvekili Sayın Zühal Topcunun (6/635) sayılı soru önergesi:
Bakanlığımıza bağlı ilgili kurumlarda Devlet
Memurları Kanununa tabi olarak çalışan, 399 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye yani KİTlerde çalışan ve
İş Kanununa göre çalışan toplam personel sayısı
32.145tir. Buna göre, yükümlü olduğumuz engelli personel sayısı
782 iken, biz, bugüne kadar bu sayının çok üzerinde, 1.489 engelli
personeli istihdam etmiş bulunuyoruz, bunlar 2010 rakamları. 2011
rakamlarında da sayımız 33.190dır. Buna göre, 806 engelli
personel çalıştırmamız lazım gelirken neredeyse yüzde
50 fazlası, 1.445 engelliyi istihdam etmekteyiz, yani bu konuda
Bakanlığımız yükümlülüğünü yerine getirmekte ve daha
fazlasına imkân tanımaktadır.
Ankara
milletvekilleri Sayın Mustafa Erdem (6/656) Sayın Aylin
Nazlıakanın (6/1266) sayılı önergeleri aynı
mahiyette, tek cevap veriyorum: Ankara-Ayaş-Beypazarı-Nallıhan
yolu
Kahramanmaraş
Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlunun (6/670) sayılı sözlü
soru önergesi: Afşin-Dağlıca-Sarız yolu
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/721, 723, 724, 726, 727,
728, 729, 730, 731) esas sayılı sözlü soru önergeleri aynı
mahiyettedir, onun için birlikte cevap vereceğim. Toplam uzunluğu
Proje
uzunluğu
Kütahya-Çavdarhisar-Gediz-Abide-Uşak
ayrımı devlet yolunun proje uzunluğu 126 kilometredir; bugüne
kadar 84,5 kilometresi tamamlanmıştır, kalan 41 kilometresinde
proje çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca Gediz
geçişi
Tavşanlı-Emet-Simav
yolu yatırım programında yer almaktadır.
Tavşanlı-Emet-Simav arasında proje uzunluğu
Emet-Örencik-Çavdarhisar
il yolunun uzunluğu
Simav-Abide devlet
yolunun proje uzunluğu 35,4 kilometredir ve sathi kaplamalı tek yol
olarak tamamlanmış, trafiğe verilmiştir. Söz konusu kesimde
bölünmüş yol proje çalışmaları hâlen sürmektedir.
Kütahya-Simav-Demirci
ayrım projesi 2013 yılı başlangıç ödeneği 4
milyon TLdir. Yıl içinde bu ödenek artırılacaktır.
Kütahya ili
Altıntaş-Aslanapa ilçeleri arasındaki yol kara yolu ağında
değildir.
Kütahya ili Simav ilçesiyle
Balıkesir ili Sındırgı ilçesini birbirine bağlayan
yolla ilgili olarak, Simav-Düvertepe ayrımı arasındaki 55
kilometrelik kesimin 2x1 projesi mevcuttur, 5 kilometrelik kesimi sathi
kaplamalı tek yol olarak bitirilmiştir, 15 kilometrelik kesiminde
hâlen çalışmalar sürmektedir. Sındırgı
ayrımı-Hisaralan Kaplıcaları arasındaki proje
uzunluğu
Hisaralan
Kaplıcaları ve İzzettin Çiftliği arasındaki 35
kilometrelik yolda DSİ tarafından yapılması planlanan
Düvertepe Barajı Projesi kapsamında alternatif güzergâh proje
çalışmaları yapılacaktır.
BAŞKAN
Sayın Bakan, hızlıca toparlayabilirseniz, sisteme girenler de
var; onlara tekrar sordurup size tekrar cevap verdireceğim. Bir saatlik
süreden de dört dakika kaldı. İki arkadaşımız da soru
soracak.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Tamamını bitiremeyeceğiz ama
BAŞKAN Onu
bitiremeyeceksiniz maalesef.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Peki Sayın Başkanım.
MEHMET ŞANDIR
(Mersin) Yoruldunuz da Sayın Bakanım. Yani Bayburt, Bayburt
olalı böyle zulüm görmemiştir!
BAŞKAN
Evet, tamamlayabilirseniz
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Kütahya ili Altıntaş-Dumlupınar yolu
yatırım programında yer alan bir yoldur. Sathi kaplamalı
bölünmüş yol olarak tamamlanıp trafiğe
açılmıştır. Ayrıca, söz konusu yolda Dumlupınar
demir yolu üst geçit köprüsü ve Çal grubu bünyesinde Çal köprü yapım
çalışmaları tamamlanmıştır.
Altıntaş-Dumlupınar yolunun 2011 yılında sıcak
kaplama yapılması iki kısım hâlinde ihale edilmiştir.
Sıcak asfalt kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanması
2013 yılında bitirilmiş olacaktır.
Kütahya
Milletvekili Sayın Alim Işıkın (6/725) sayılı
sorusu: PTT Genel Müdürlüğünde sözleşmeli olarak çalışan
dağıtıcı sayısı 9.550dir, buna ilave, hizmet
alımı suretiyle 5.889 eleman çalışmaktadır. Kütahya
PTT Başmüdürlüğünün dağıtıcı norm
sayısı 87dir, şu anda 99 kişi
çalışmaktadır, dolayısıyla bir sorun yoktur. Türkiye
düzeyinde dağıtıcı başına posta gönderi
sayısı 350 iken bu rakam Fransada 529, İngilterede 551dir.
PTT çalışanları, pazar
günü hariç diğer günler çalışmakta. Resmî tatil, dinî ve millî
bayramlarda personelimiz değişimli olarak
çalışmaktadır.
Norm kadro
çalışmalarında başmüdürlüklerin iş ve işlem
hacimleri, coğrafi yapısı, mevcut kapasite gibi kriterler esas
alınarak dağıtım yapılmaktadır.
İstanbul Milletvekili
BAŞKAN Kusura bakmayın,
şimdi ben sizin sözünüzü keseyim.
Teşekkür ederim.
Gaziantep Milletvekili Sayın
Mehmet Şekerin sorusuna cevap veremediniz herhâlde?
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Var ama herhâlde sıra gelmedi.
BAŞKAN Onun için siz soruyu
tekrarlayamazsınız, yani ona cevap olmadığı için.
Sayın Eyidoğan, sizin sorunuz
yok, size söz hakkı veremem.
Sayın Halaman, sizin ki de olmaz.
Sayın Güven, buyurun.
HÜLYA GÜVEN (İzmir)
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanımızın
verdiği bilgiler için teşekkür ediyoruz.
Ama, 2011 yılında Sayın
Adalet Bakanı için verdiğim sözlü soru önergesi Sayın
Ulaştırma Bakanı tarafından yanıtlanmış olsa
da yine teşekkür ediyorum.
Aldığımız bilgiye
göre, savcı ve hâkimlerimiz bir hayli eğitim almışlar ancak
hâlâ kadına şiddetin giderek arttığını görüyoruz.
Şiddeti uygulayanlara ise hafifletici nedenler bulunarak verilecek cezalar
ya az olmakta ya da şiddet uygulayan kişiler serbest
bırakılmaktadırlar. Bazı bakanlarımız da
Kanunları yaptık, her şey tamam ama zihniyeti
değiştiremedik. demektedirler. Hâkim ve savcıların
zihniyetlerini değiştirmek için nasıl önlem almayı
düşünüyorsunuz ya da yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
BAŞKAN Sayın Bakan,
isterseniz cevap verin Hanımefendiye, ondan sonra diğer iki
arkadaşı alacağım.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Tabii, Adalet Bakanımıza yönelik soruyu benim cevaplandırmamdaki
espri İç Tüzükten kaynaklanıyor, dolayısıyla sıraya
göre gittiği için mecburen böyle bir düzenleme var. Ben de onların
verdiği cevabı size aktardım. Doğrusu, daha çok detayı
Sayın Adalet Bakanımıza ileteceğiz size yazılı
olarak cevap vermesi için.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN
Sayın Işık
ALİM
IŞIK (Kütahya) Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Bakanım, açıklamalarınızdan dolayı teşekkür
ediyorum, her ne kadar çok geç verilen cevaplar olsa da.
Siz de çok iyi
biliyorsunuz, Kütahya ili, özellikle merkez ve ilçeleri, illeri birbirine
bağlayan yollar açısından son on yıllık AKP
iktidarları döneminde maalesef en az pay alan illerimizden birisi.
Bahsettiğiniz yol çalışmaları maalesef yıllardır
devam ediyor ama bir türlü bitiremedik. Özellikle Altıntaş-Aslanapa
kara yolunun kara yolu ağına alınması konusunda bir
talebimiz olacak çünkü il özel idaresi imkânlarıyla bu yol maalesef
yapılamıyor ve şu anda da en kötü yol ağı durumunda.
Bu konuda eğer Bakanlığınızın bir tasarrufu olur
da katkı yapabilirseniz sevineceğiz.
Bir de bu PTT
dağıtıcılarıyla ilgili özellikle, sorumda diğer
illerle kıyaslaması vardı. Özellikle Erzincan
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
ALİM
IŞIK (Kütahya) O konuda da biraz Kütahyaya haksızlık
yapıldığını düşünüyorum.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN
Sayın Bakan, buyurun.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Sayın Başkan, tabii, PTT ile ilgili ben norm kadroyu
verdim, 87. Bunun üzerinde 99 istihdam var sözleşmeli veya hizmet
alımı olarak. Dolayısıyla, bu konuda personel
yetersizliği söz konusu değil. Ancak, tabii personelin dengeli
dağıtılması ve hizmetin daha kaliteli verilmesi konusunda
ilave tedbirler alınması için gerekli gayreti göstereceğiz.
Kütahyanın
yol konusunda haksızlığa uğradığı
görüşüne üzülerek katılmıyorum Sayın Işık.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Siz öyle deyin ama biz orada yaşıyoruz
Sayın Bakanım.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Bakınız, efendim, 2003 öncesi Kütahyada bölünmüş
yol miktarı
ALİM
IŞIK (Kütahya) Sayın Bakanım, bahsettiğiniz yollar
şehirler arası yollar, İstanbul, Antalya yolları da bunun
içindedir.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Efendim, bunların hepsi Kütahyadan geçiyor.
ALİM
IŞIK (Kütahya) Ama, Kütahyanın içinde bir şey yok.
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Bütün yollar Kütahyadan geçiyor. Kütahya, Anadolunun
kavşağında bulunan
Efendim,
şimdi, 1993-2003 yılları arasında 142 milyon
yatırım yapılmış, iyi bir yatırım
yapılmış. 2003-2012 yılları arasında da 962
milyon yatırım yapılmış, yani burada da
artış 678.
2003ten önce BSK,
sıcak karışım asfalt kaplama yok. Şu anda,
Şu anda,
devam eden 30 adet proje var Sayın Işık.
(Mikrofon otomatik
cihaz tarafından kapatıldı)
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM
(Devamla) Bunların toplam tutarı 1,5 milyar TL. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN
Evet, Sayın Bakan, çok teşekkür ederim, sağ olasınız.
Soru önergelerinin
bir kısmı cevaplandı, kalanlar gündemdeki yerini koruyacaklar.
Teşekkür
ederim, sağ olasınız.
Alınan karar
gereğince, diğer denetim konularını görüşmüyor ve
gündemin Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer
İşler kısmına geçiyoruz.
1inci sırada
yer alan, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde
değişiklik yapılmasına dair İç Tüzük teklifi ve
Anayasa Komisyonu Raporunun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam edeceğiz.
XI.- KANUN TASARI VE
TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER
İŞLER
A)
Kanun Tasarı ve Teklifleri
1.-
Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekilleri İstanbul
Milletvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş, Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, Kahramanmaraş
Milletvekili Mahir Ünal ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydının;
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik
Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi ile Tunceli Milletvekili Kamer
Gençin; Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında İçtüzük Teklifi ve Anayasa
Komisyonu Raporu (2/242, 2/80) (S. Sayısı: 156)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
2nci sırada
yer alan, Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa
Birliği Uyum Komisyonu ile Adalet Komisyonu raporlarının
görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
2.-
Devlet Sırrı Kanunu Tasarısı ve Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu ve Adalet Komisyonu Raporları (1/484) (S. Sayısı: 287)
BAŞKAN
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Sayın
milletvekilleri, bundan sonra da komisyonların bulunmayacağı
anlaşıldığından, alınan karar gereğince,
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için, 13 Şubat 2013 Çarşamba günü
saat 14.00te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum.
Kapanma Saati: 20.24