TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
TUTANAK DERGİSİ
137’inci Birleşim
8 Eylül 2014 Pazartesi
(Olağanüstü)
(TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı tarafından
hazırlanan bu Tutanak Dergisi’nde yer alan ve kâtip üyeler tarafından
okunmuş bulunan her tür belge ile konuşmacılar tarafından
ifade edilmiş ve tırnak içinde belirtilmiş alıntı
sözler aslına uygun olarak yazılmıştır.)
İÇİNDEKİLER
I.- GEÇEN TUTANAK ÖZETİ
II.- GELEN KÂĞITLAR
III.- YOKLAMALAR
IV.- BAŞKANLIĞIN
GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilleri Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın,
Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, İstanbul Milletvekili Mihrimah
Belma Satır ve Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı ile 185
Milletvekilinin; 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, 642 Sıra
Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti
Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine
İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın Eki Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B. V.
Arasında Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi
Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin
Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı, 643 Sıra Sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans
Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısı, 641 Sıra Sayılı Kırıkkale
Milletvekili Ramazan Can’ın; Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve 628
Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti İle İran İslam Cumhuriyeti
Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısını Görüşmek Üzere Anayasa’nın 93’üncü ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri
uyarınca olağanüstü toplantı çağrı önergesi (4/198)
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 639, 642, 643 ve 628 sıra sayılı
Kanun Tasarıları ile 641 sıra sayılı Kanun Teklifi’nin
görüşülmesi için yeter sayıdaki üyenin istemi üzerine
Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün
7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül 2014 Pazartesi günü saat 14.00’te
olağanüstü toplantıya çağırıldığına
ilişkin tezkeresi (3/1574)
V.-OTURUM BAŞKANLARININ
KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ayşe Nur
Bahçekapılı'nın, Başkanlık Divanı olarak,
İstanbul’da bir inşaatta yaşanan kaza sonucu hayatını
kaybeden 10 işçiye Allah’tan rahmet, ailelerine
başsalığı ve sabır dilediklerine ilişkin
konuşması
VI.- AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, İstanbul’da bir
inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya
ilişkin açıklaması
2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, İstanbul’da bir
inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya
ilişkin açıklaması
3.- Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın, İstanbul’da
bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya
ilişkin açıklaması
4.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in, İstanbul’da bir
inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya
ilişkin açıklaması
5.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, olağanüstü
toplantının TRT’den yayınlanması gerektiğine ve
bununla ilgili dilekçelerinin sonucunu beklediklerine ilişkin
açıklaması
6.- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi
Elvan'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10
işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması
VII.- ÖNERİLER
A) Siyasi Parti Grubu
Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun olağanüstü
toplantı çalışma gün ve saatlerine ilişkin önerisi
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun Tasarı ve
Teklifleri
1.- İş
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin’in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken’in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin’in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural’ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu
ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural’ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın
Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in;
Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar
Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum
Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115,
2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439,
2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896,
2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217,
2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302,
2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437,
2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639)
IX.- SATAŞMALARA
İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
2.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, Kayseri Milletvekili
Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
X.- KAPALI OTURUMLAR
SEKİZİNCİ, ON
DÖRDÜNCÜ VE ON YEDİNCİ OTURUMLAR
(Kapalıdır)
8 Eylül 2014 Pazartesi
BİRİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
14.00
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi
KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Anayasa’nın
93’üncü İç Tüzük’ün 7’nci maddesine göre Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal,
İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ve Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı ile 185 milletvekili tarafından
Başkanlığımıza verilen önerge üzerine olağanüstü
toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci Birleşimini
açıyorum.
III.-YOKLAMA
BAŞKAN – Şimdi elektronik cihazla yoklama
yapacağız.
Yoklama için üç dakika süre veriyorum ve süreyi başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, toplantı yeter sayısı vardır,
gündeme geçiyoruz.
Gündemin
“Başkanlığın Genel Kurula Sunuşları”
kısmında yer alan olağanüstü toplantı çağrı
önergesini okutuyorum:
IV.-
BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI
A) Önergeler
1.- Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
Başkan Vekilleri Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman
Milletvekili Ahmet Aydın, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal,
İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır ve Amasya Milletvekili
Mehmet Naci Bostancı ile 185 Milletvekilinin; 639 Sıra
Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı, 642 Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz
Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası
Anlaşmanın Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian
Gas Pipeline Company B. V. Arasında Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru
Hattı Sistemi Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına
İlişkin Değişikliğin Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı, 643 Sıra Sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında
Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin
Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı, 641 Sıra Sayılı
Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın; Ceza Muhakemesi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve 628
Sıra Sayılı Türkiye Cumhuriyeti İle İran İslam
Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun
Tasarısını Görüşmek Üzere Anayasa’nın 93’üncü ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri
uyarınca olağanüstü toplantı çağrı önergesi (4/198)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Ekli listede yer alan kanun tasarılarını
ve kanun teklifini görüşmek üzere Anayasa’nın 93 ve İç Tüzük’ün
7’nci maddesi gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8 Eylül 2014
Pazartesi günü saat 14.00’te toplanmak üzere toplantıya
çağrılmasını arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Ahmet
Aydın
Kayseri
Adıyaman
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Mahir
Ünal Mihrimah
Belma Satır
Kahramanmaraş İstanbul
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Mehmet
Naci Bostancı
Amasya
AK
PARTİ Grup Başkan Vekili
Olağanüstü Toplantıda Görüşülmesi Teklif
Edilen Kanun Tasarıları Ve Teklifi
1. (S. Sayısı: 639) İş Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/931)
2. (S. Sayısı: 642) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz
Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükümetlerarası Anlaşmanın
Eki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve The Trans Anatolian Gas Pipeline Company B.
V. Arasında Trans- Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemi
Hakkında Ev Sahibi Hükümet Anlaşmasına İlişkin
Değişikliğin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/947)
3. (S. Sayısı: 643) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğal Gaz
Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı
(1/948)
4. (S. Sayısı: 641) Kırıkkale Milletvekili
Ramazan Can'ın; Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2282)
5. (S. Sayısı: 628) Türkiye Cumhuriyeti ile
İran İslam Cumhuriyeti Arasında Tercihli Ticaret
Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna
Dair Kanun Tasarısı (1/940)
1) Mehmet Doğan Kubat (İstanbul)
2) Ramazan Can (Kırıkkale)
3) Ünal Kacır (İstanbul)
4) Tülay Kaynarca (İstanbul)
5) Durdu Mehmet Kastal (Osmaniye)
6) Sevim Savaşer (İstanbul)
7) Ahmet Berat Çonkar (İstanbul)
8) Şuay Alpay (Elâzığ)
9) Fevai Arslan (Düzce)
10) Muhammet Bilal Macit (İstanbul)
11) Mehmet Kerim Yıldız
(Ağrı)
12) Ahmet Erdal Feralan (Nevşehir)
13) Şaban Dişli (Sakarya)
14) Tülay Bakır (Samsun)
15) Erdoğan Bayraktar (Trabzon)
16) Mehmet Şükrü Erdinç
(Adana)
17) İdris Şahin (Çankırı)
18) Feramuz Üstün (Gümüşhane)
19) Yılmaz Tunç (Bartın)
20) Mehmet Domaç (İstanbul)
21) Suat Kılıç (Samsun)
22) Naci Bostancı (Amasya)
23) Halil Mazıcıoğlu (Gaziantep)
24) Şirin Ünal (İstanbul)
25) Halide İncekara (İstanbul)
26) Cuma İçten (Diyarbakır)
27) Mehmet Metiner (Adıyaman)
28) İsmail Safi (İstanbul)
29) Ali Aşlık (İzmir)
30) Zeyid Aslan (Tokat)
31) Ömer Selvi (Niğde)
32) Harun Karaca (İstanbul)
33) Zelkif Kazdal (Ankara)
34) Gökcen Özdoğan Enç
(Antalya)
35) Çiğdem Münevver Ökten
(Mersin)
36) Adem Yeşildal (Hatay)
37) Mehmet Öntürk (Hatay)
38) Bülent Turan (İstanbul)
39) İsmail Aydın (Bursa)
40) Oya Eronat (Diyarbakır)
41) Fuat Karakuş (Kilis)
42) Bedrettin Yıldırım (Bursa)
43) Ahmet Salih Dal (Kilis)
44) Nurettin Nebati (İstanbul)
45) Abdülkadir Aksu (İstanbul)
46) Muammer Güler (Mardin)
47) Alpaslan Kavaklıoğlu
(Niğde)
48) Abdulkerim Gök (Şanlıurfa)
49) Hüseyin Filiz (Çankırı)
50) Mehmet Akyürek (Şanlıurfa)
51) Oktay Saral (İstanbul)
52) Hilmi Bilgin (Sivas)
53) Bülent Gedikli (Ankara)
54) İsmail Kaşdemir
(Çanakkale)
55) Uğur Aydemir (Manisa)
56) Mehmet Ali Okur (Kocaeli)
57) Hasan Ali Çelik (Sakarya)
58) Cemal Yılmaz Demir
(Samsun)
59) İsmail Tamer (Kayseri)
60) Özlem Yemişçi (Tekirdağ)
61) Sebahattin Karakelle (Erzincan)
62) Adnan Yılmaz (Erzurum)
63) Mehmet Sağlam (Kahramanmaraş)
64) İbrahim Yiğit
(İstanbul)
65) Mehmet Cemal Öztaylan (Balıkesir)
66) Şamil Tayyar (Gaziantep)
67) Ahmet İyimaya (Ankara)
68) Orhan Karasayar (Hatay)
69) Mustafa Baloğlu (Konya)
70) Mehmet Muş (İstanbul)
71) Recai Berber (Manisa)
72) Vedat Demiröz (Bitlis)
73) Osman Aşkın Bak
(İstanbul)
74) Erol Kaya (İstanbul)
75) Aydın Bıyıklıoğlu (Trabzon)
76) Ülker Güzel (Ankara)
77) Tülay Selamoğlu (Ankara)
78) Temel Coşkun (Yalova)
79) Osman Çakır (Düzce)
80) Mehmet Erdoğan (Gaziantep)
81) Tevfik Ziyaeddin Akbulut
(Tekirdağ)
82) Ahmet Yeni (Samsun)
83) Alev Dedegil (İstanbul)
84) Fahrettin Poyraz (Bilecik)
85) Kemalettin Aydın (Gümüşhane)
86) Nesrin Ulema (İzmir)
87) Nusret Bayraktar (Rize)
88) Ali Küçükaydın (Adana)
89) Hacı Bayram Türkoğlu
(Hatay)
90) Ali Aydınlıoğlu
(Balıkesir)
91) Önder Matlı (Bursa)
92) Eşref Taş (Bingöl)
93) Fatoş Gürkan (Adana)
94) Hamza Dağ (İzmir)
95) Suat Önal (Osmaniye)
96) Vahit Kiler (Bitlis)
97) Hüseyin Bürge (İstanbul)
98) Zülfü Demirbağ (Elâzığ)
99) Mustafa Hamarat (Ordu)
100) Zeki Aygün (Kocaeli)
101) Mehmet Sarı (Gaziantep)
102) Ali Şahin (Gaziantep)
103) Cahit Bağcı (Çorum)
104) Mustafa Şahin (Malatya)
105) Mustafa Kemal Şerbetçioğlu (Bursa)
106) Osman Boyraz (İstanbul)
107) İsmet Su (Bursa)
108) Safiye Seymenoğlu
(Trabzon)
109) Soner Aksoy (Kütahya)
110) Kerim Özkul (Konya)
111) Ayşe Türkmenoğlu
(Konya)
112) İsmet Uçma (İstanbul)
113) Avni Erdemir (Amasya)
114) Ebu Bekir Gizligider (Nevşehir)
115) Ömer Dinçer (İstanbul)
116) Gülşen Orhan (Van)
117) Murat Yıldırım
(Çorum)
118) Muhyettin Aksak (Erzurum)
119) Mustafa Akış
(Konya)
120) Mehmet Erdoğan (Adıyaman)
121) Pelin Gündeş Bakır
(Kayseri)
122) Yusuf Başer (Yozgat)
123) Halil Özcan (Şanlıurfa)
124) Bayram Özçelik (Burdur)
125) Türkan Dağoğlu
(İstanbul)
126) Salih Kapusuz (Ankara)
127) Abdurrahim
Akdağ (Mardin)
128) Mehmet Ersoy (Sinop)
129) Hakan Çavuşoğlu
(Bursa)
130) Burhan Kuzu (İstanbul)
131) Ali Ercoşkun (Bolu)
132) Yahya Akman (Şanlıurfa)
133) İlknur
Denizli (İzmir)
134) Mustafa Gökhan Gülşen
(Kastamonu)
135) Yunus Kılıç (Kars)
136) İhsan Şener (Ordu)
137) Cengiz
Yavilioğlu (Erzurum)
138) Hakkı Köylü (Kastamonu)
139) Süreyya Sadi Bilgiç (Isparta)
140) Recep Özel (Isparta)
141) Öznur Çalık (Malatya)
142) Ali Turan (Sivas)
143) Salim Uslu (Çorum)
144) Ekrem Çelebi (Ağrı)
145) Nabi Avcı (Eskişehir)
146) Yaşar Karayel (Kayseri)
147) M. Mücahit Fındıklı (Malatya)
148) Mehmet Yüksel (Denizli)
149) Mehmet Galip Ensarioğlu
(Diyarbakır)
150) Harun Tüfekci (Konya)
151) Mustafa Bilici (Van)
152) Salih Fırat (Adıyaman)
153) Ekrem Erdem (İstanbul)
154) Seyit Sertçelik (Ankara)
155) Feyzullah Kıyıklık (İstanbul)
156) Mustafa Kabakcı (Konya)
166) Ahmet Tevfik Uzun (Mersin)
167) Nurdan Şanlı
(Ankara)
168) Salih Koca (Eskişehir)
169) Gönül Bekin Şahkulubey
(Mardin)
170) İlknur İnceöz
(Aksaray)
171) Canan Candemir Çelik (Bursa)
172) Adem Tatlı (Giresun)
173) Mustafa Öztürk (Bursa)
174) Mehmet Süleyman Hamzaoğulları (Diyarbakır)
175) Muzaffer Yurttaş (Manisa)
176) Mehmet Daniş (Çanakkale)
177) Özcan Ulupınar (Zonguldak)
178) Osman Ören (Siirt)
179) Muzaffer Aslan (Kırşehir)
180) Mehmet Altay (Uşak)
181) Murat Göktürk (Nevşehir)
182) Ertuğrul Soysal (Yozgat)
183) Bilal Uçar (Denizli)
184) Ahmet Haldun Ertürk (İstanbul)
185) Zeynep Karahan Uslu (Şanlıurfa)
186) Ziver Özdemir (Batman)
187) Faruk Septioğlu (Elâzığ)
188) Muhammed Murtaza Yetiş
(Adıyaman)
189) Fehmi Küpçü (Bolu)
190) Mine Lök Beyaz (Diyarbakır)
191) Sermin Balık (Elâzığ)
192) Oğuz Kağan Köksal
(Kırıkkale)
193) Bünyamin Özbek (Bayburt)
194) Mehmet Emin Dindar (Şırnak)
BAŞKAN – Şimdi de…
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…
BAŞKAN - Müsaade eder misiniz lütfen. Gündemi bir
yoluna sokalım, sonra söz veririm size.
Şimdi de sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığının çağrı
yazısını okutuyorum:
B) Tezkereler
1.- Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 639,
642, 643 ve 628 sıra sayılı Kanun Tasarıları ile 641
sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşülmesi için yeter
sayıdaki üyenin istemi üzerine Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül
2014 Pazartesi günü saat 14.00’te olağanüstü toplantıya
çağırıldığına ilişkin tezkeresi (3/1574)
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığından bildirilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisini; 639, 642, 643 ve 628
sıra sayılı kanun tasarıları ile 641 sıra
sayılı Kanun Teklifi’nin görüşülmesi için yeter sayıdaki
üyenin istemi üzerine Anayasa’nın 93’üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri uyarınca 8 Eylül 2014 Pazartesi
günü saat 14.00’te olağanüstü toplantıya çağırıyorum.
Sayın milletvekillerinin belirtilen gün ve saatte
Genel Kurul toplantısına katılmalarını rica ederim.
Cemil
Çiçek
Türkiye
Büyük Millet Meclisi
Başkanı
V.-OTURUM
BAŞKANLARININ KONUŞMALARI
1.- Oturum Başkanı TBMM Başkan
Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın, Başkanlık
Divanı olarak, İstanbul’da bir inşaatta yaşanan kaza sonucu
hayatını kaybeden 10 işçiye Allah’tan rahmet, ailelerine
başsalığı ve sabır dilediklerine ilişkin
konuşması
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, bugün
olağanüstü toplandık, gündemimiz belirli ancak biz Divan olarak
Parlamento hukukunun toplumsal yaşamdan farklı gelişmemesini
düşünüyoruz. Bu nedenle, geçtiğimiz gün İstanbul’da bir
inşaatta elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden 10
işçimize, bir daha bu tür kazaların yaşanmaması
temennisiyle, Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı
ve sabır dileklerimizi sunuyoruz.
Şimdi, bu konuda söz almak isteyen grup başkan
vekillerine söz vereceğim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, evvela, o
konuya geçmeden önce, olağanüstü toplantıya çağrı
yazınız usulüne uygun değil. Bakın, cumartesi günü
olağanüstü toplantı devam ediyordu ve İç Tüzük’ün 7’nci maddesi
diyor ki: Olağanüstü toplantı konusuyla ilgili olağanüstü
toplantı bittikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi
çalışmasına devam kararını alabilir. Devam
kararını almadı. Şimdi…
BAŞKAN – Yeni bir çağrı yapıldı,
evet.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yeni bir çağrı ama bu
bir çağrı usulüne uygun değil. Bir defa, Türkiye Büyük Millet
Meclisi usulüne uygun olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini, bizleri
çağırmamıştır, bize herhangi bir tebligat
yapılmamıştır. Cumartesi akşamı şey oldu,
bize tebligat gelmedi. Şimdi…
BAŞKAN – Sayın Genç, bakın, şimdi,
önemli bir olay hususunda bir başsağlığı temennisinde
bulundum…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, önemli bir olay ama
bakın, usulüne göre…
BAŞKAN – …grup başkan vekillerine bu konuda söz
vereyim, talebinizi sonra değerlendirelim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama dinler misiniz? Hayır,
teklif meselesi değil. Evvela, olağanüstü çağrı
yazısı usulüne uygun değil. Dolayısıyla,
olağanüstü çağrı yazısı usulüne uygun
olmadığına göre Meclisin bugün toplanmaması lazım. Bu
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ne iş yapar? Ne İç
Tüzük okur ne Anayasa’yı okur ne yönetmelikleri okur. Ya, şimdi,
cumartesi günü hemen olağanüstü karar alıp da pazartesi günü
çağrılır mı? Bize tebligat yok!
BAŞKAN – Sayın Genç, grup
başkanlıklarına bu çağrı yazısı gönderildi,
KAMER GENÇ (Tunceli) – Milletvekillerine çağrı
olacaktı, grup başkan vekillerine değil.
BAŞKAN – Kendi Grup
Başkanlığınıza sorarsanız bu konuda yeterli
bilgiyi alırsınız.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Milletvekillerine çağrı
yapılacaktı Sayın Başkan.
BAŞKAN – Bütün usuller yerine getirilmiştir
Sayın Genç. Lütfen… Teşekkür ederim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Usulüne uygun değil ama siz,
tabii, ne kanun dinliyorsunuz ne Anayasa dinliyorsunuz ne İç Tüzük!
Gerçekten, böyle keyfî hareket olmaz.
BAŞKAN –Teşekkür ederim. Lütfen...
Sayın Halaçoğlu, buyurun.
VI.-
AÇIKLAMALAR
1.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun,
İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle
sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Öncelikle, bu elim kazadan dolayı hayatını
kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ama,
bundan birkaç ay öncesinde, burada çok önemli bir açıklama yapılarak
kaza olacağı, insanların bu asansörden dolayı
hayatını kaybedeceği açıklanmıştı.
Dolayısıyla, bunun çok ciddi şekilde
araştırılması, yeterli derecede inceleme yapmayan,
asansörün teknik incelemesini yapmayanlar hakkında gereken
araştırmanın yapılması ve suçluların
cezalandırılması ve bundan böyle bu tür asansörlerle ilgili bir
Meclis araştırması önergesi veriyoruz, var zaten daha önce
verdiğimiz bir önerge; bunun da arkadaşlarımız
tarafından da bundan sonraki günlerde onaylanarak ciddi şekilde
araştırılmasını arzu ediyoruz.
Bu vesileyle, tekrar, yeni bir kazaya meydan vermemek
için böyle bir önergenin Meclis tarafından ele alınması çok
yararlı olacak ve birçok insanı da tedbir almaya yönlendirecektir.
Tekrar, Allah’tan rahmet diliyorum, böyle kazalar bir
daha inşallah olmasın.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Altay…
2.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın,
İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle
sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması
ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
İstanbul Mecidiyeköy’de meydana gelen -biz “kaza”
demiyoruz- cinayette hayatını kaybeden
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim, yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Ancak, rahmet dilemekle,
başsağlığı dilemekle bu iş cinayetlerinin sonu
gelmiyor. Müteaddit defalar söylendi, Türkiye iş cinayetlerinde dünya
sıralamasında ilk üçlere girdi. Hükûmetin bu konuda ciddi bir
gayretini, çalışmasını, tedbirini göremedik. Meydana gelen kazayla
ilgili, on beş günden beri o asansörlerle ilgili, o sistemle ilgili
arıza olduğu İstanbul’da ve Mecidiyeköy’de herkesin duyduğu
bir vakayken Çalışma Bakanlığının -Bakan gidip
denetlesin demiyoruz ama- iş müfettişlerinin, çalışma
müfettişlerinin, ilgililerin bu konuya bu kadar kör, sağır, dilsiz
kalmaları geçiştirilemez. Başta, o şirketin, inşaat
firmasının sahibi ve yöneticileri ve Çalışma
Bakanlığının ilgili yetkilileri, bürokratlarıyla
ilgili yapılacak, yapılması gereken işlemleri bekliyoruz.
Bugün, Çalışma Bakanının gelip Türkiye Büyük Millet
Meclisine bilgi vermesini talep ediyorum. Bu talebimi de her yarım saatte
bir tekrarlayacağımı beyan ediyorum.
Tekrar, ölenlere rahmet diliyorum. Ama, bu bir kaza
değildir, bu göz göre göre açıkça işlenen bir cinayettir.
Hükûmet de bu cinayetin işlenmesine seyirci kalmıştır, göz
yummuştur. Her yarım saatte bir Hükûmetten izahat talep
edeceğimi tekrar beyan ediyorum.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Elitaş…
3.- Kayseri Milletvekili Mustafa
Elitaş'ın, İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10
işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın
Başkanım teşekkür ediyorum.
Biz de AK PARTİ Grubu olarak, geçtiğimiz gün,
İstanbul’da yapılan bir inşatta asansörde ortaya çıkan
arıza veya ihmal sonucunda hayatını kaybeden 10 işçimize
Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailesinin, milletimizin başı sağ
olsun diye temenni ediyoruz.
2012 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
iş güvenliğiyle ilgili gerçekten devrim niteliğinde çok önemli
bir yasayı onayladı, imza attı; bu konuda hem Bakanlık
çalışanlarına hem sivil toplum örgütlerine denetim konusunda
olağanüstü yetkiler verdi.
Basından takip ettiğimiz kadarıyla, 30
Ağustos tarihinde, asansörün üç aylık periyot hâlinde yapılan
kontrollerinin ilgililer tarafından denetlenmediği konusunda bir
durum hasıl oldu. Hem Çalışma Bakanlığı
müfettişleri hem Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği hem de
ilgililer bu konuda araştırmalarını hızlı bir şekilde
yapacak, kamuoyuna gerekli duyuruları yapacaklardır.
Anlaşılan o ki çıkarılan yasalar ne kadar iyi olursa olsun,
tatbikat bu manada çok önemli. Bu manada hem sivil toplum örgütlerine hem de
bürokrasiye kontrol açısından büyük görevlerin düştüğünü
ifade ediyorum. Bu manada baktığımızda herkes üzerine
düşen görevi yaptığı takdirde bunun önüne geçmemiz, minimum
seviyeye düşürmemiz mümkün olacaktır diye tahmin ediyorum.
Yasayı yapmamıza rağmen, uygulamada bir
aksaklık varsa uygulama konusunda gerekli mercilerin gerekli
işlemleri hızlı bir şekilde yapmaları gerektiğini
tavsiye ediyor, tekrar, ölen işçilerimize Allah’tan rahmet, kederli
ailesine başsağlığı diliyorum; böyle bir kazanın
bir daha olmaması temennisiyle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Çelik…
4.- Muş Milletvekili Demir Çelik'in,
İstanbul’da bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle
sonuçlanan kazaya ilişkin açıklaması
DEMİR ÇELİK (Muş) – Değerli
milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi olarak biz de
Mecidiyeköy’deki elim cinayeti kınadığımızı,
cinayette yaşamını yitiren emekçi kardeşlerimize Allah’tan
rahmet dilerken kederli ailelerine başsağlığı
dileklerimizi ilettiğimizi ifade etmek istiyoruz.
Elbette, Türkiye’de son yıllardaki iş
cinayetlerini -gündemden düşmeyen realitesiyle- bir kez daha Meclisin
gündemine taşınmaya değer bir konu olarak görüyoruz. Henüz
Soma’yı unutmamışken, henüz Soma’nın sorumlularını
açığa çıkarıp gerekli hukuksal soruşturmaya tabi
tutmamışken, bu ve benzeri cinayetlerin yaşanacağı
tarafımızdan defalarca ifade edilmiş olmasına rağmen
tedbir alamayan, gerekli denetimleri sağlamayan iktidar en baş
suçludur. Bu manada da hukuk, sadece devletin siyaset yapma
ihtiyacının ürünü olmamalıdır. Hukuk, devleti sistematik
olarak yönetmenin aracı durumuna düşürüldüğünde, toplumun
esenliği ve güvenliği yerine devletin ve devleti sahiplenen iktidar
odaklarının çıkarlarına hizmet edeceğinden
meşruiyetini kaybeder.
O nedenle de bizim görmezlikten, duymazlıktan
gelemeyeceğimiz, her birimizin duyarken, işitirken
vicdanının sızladığı bu olayların son
bulması dileklerimle gerekli duyarlılığın gösterilmesini
saygılarımla arz ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Akar…
5.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın,
olağanüstü toplantının TRT’den yayımlanması
gerektiğine ve bununla ilgili dilekçelerinin sonucunu beklediklerine
ilişkin açıklaması
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Sayın Başkan, Meclis
Başkanlığına bir dilekçemiz oldu saat on iki
itibarıyla. Bugün, Meclis İç Tüzük’ün 5’inci maddesine göre
olağanüstü toplanıyor; orada da nasıl toplanacağı,
neler görüşüleceği tarif edilmiş. Ancak, 2011’de TRT’yle
yapılan protokolde olağanüstü toplantıların da, bu tür
toplantıların da TRT’den yayımlanabileceği konusunda…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Özel gündemle
ilgiliydi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Evet, özel gündemle ilgiliydi.
Bu, özel gündem çünkü olağanüstü toplanıyor.
Niye özel gündem? 40 bin öğretmenin ataması bekliyor. Niye özel
gündem? Yine kadınlarımıza getirilen emeklilik
haklarını kadınlarımız bekliyor. Yine özel gündem
bugün, 10 tane işçimiz hayatını yitirmiş ve gerçekten,
ihmalkârlık yüzünden sayısız can alınıyor bu ülkede,
yüzlerce işçimiz hayatını kaybediyor. Bunlar bu vatanın
evlatları. Onun için, bugün, aslında özel bir gün. Meclis
Başkanlığının bu yayını yaptırması
gerekiyor. Bununla ilgili bir dilekçemiz var; bu dilekçemizin nasıl
sonuçlandığını merak ediyorum. Bu konuda
cevabınızı bekliyorum.
BAŞKAN – İlgilenelim. Peki.
Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma
Partisi Grubunun İç Tüzük’ün 19’uncu maddesine göre verilmiş bir
önerisi vardır, okutup işleme alacağım ve
oylarınıza sunacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bakınız Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir dakika… Bir şey
söyleyeceğim.
BAŞKAN – Ben, Meclisi yönetiyorum ve gündemi
uygulamak durumundayım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam, müsaade istiyorum sizden.
BAŞKAN – Beş dakikada bir itirazda
bulunmayın lütfen.
Buyurun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet, anladım ama bakın,
Meclis Başkanlığının olağanüstü toplantı
yazısı usulüne aykırı.
Bakın, sizin o demin okuduğunuz yazı
03/09/2014 tarihli. Meclis Başkanlığının
olağanüstü toplantı…
BAŞKAN – Kaç tarihli?
KAMER GENÇ (Tunceli) – 03… Yani, 3 Eylül 2014 tarihinde
Meclisi olağanüstü toplantıya çağırmış 8’inde.
Hâlbuki 4 Eylül, 5 Eylülde Meclis açıktı. Dolayısıyla,
Meclisin açık olduğu bir dönemde Meclis Başkanı Meclisi
olağanüstü toplantıya çağıramaz. Bu olağanüstü
toplantı yazısı usulüne uygun değil.
BAŞKAN – Şimdi, bakın, Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir şey söylüyoruz
yani.
BAŞKAN – Anladım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet.
BAŞKAN – Sayın Genç, Meclis 4’ünde
açıktı ama başka bir olağanüstü çağrı nedeniyle
açıktı.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, ama zaten 5’inde de…
BAŞKAN – Bu da başka bir gündemle
olağanüstü çağrı.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Anladım ama bakın,
İç Tüzük’ün 7’nci maddesi diyor ki: “Olağanüstü toplantı konusu
tamamlandıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi
çalışmalarına devam edebilir.”
BAŞKAN – Etmediler, edebilir…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, yani o zaman bu
yazının hükmü yok.
BAŞKAN – Bakın, Sayın Genç, siz de itiraf
ettiniz, “edebilir…”
KAMER GENÇ (Tunceli) – “Edebilir.”
BAŞKAN – E, etmemiş.
KAMER GENÇ (Tunceli) – E, peki...
BAŞKAN – Yani, burada Başkanlığa veya
gruplara…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bakın…
BAŞKAN – …bir takdir hakkı vermiş, usule
bir açık kapı bırakmış.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, olağanüstü
toplantı bitti yani…
BAŞKAN – “Edebilir” deniliyorsa etmemesi de o cümle
içinde saklıdır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Şimdi, Sayın
Başkan, bakın bu konuda bir usul tartışması
açalım. Bakın…
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Daha önce de uygulamaları var.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ben söyleyeceğimi söyleyeyim.
BAŞKAN – Anladım, daha önce uygulamaları
var. Kişisel olarak da tartışmayalım.
Buyurun, okuyun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, bir dakika ama
yanlış yapıyor yani bakın daha Meclis çalışma
durumu varken olağanüstü toplantı yazısını yazamaz
Meclis Başkanı.
BAŞKAN – Daha önce örnekleri var.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yok efendim örneği, nerede
var? Nerede var efendim örneği? Yok Sayın Başkan.
BAŞKAN – Meclis o gün, 4’ünde başka bir
olağanüstü gündem için toplandı, bugünün gündemi başka bir
şey Sayın Genç.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, Meclis
çalışırken daha üç gün sonra Meclis çalışıyor,
olağanüstü toplantıya çağırıyor.
BAŞKAN – Olağanüstü toplantı olduğu
zaman o gündem yazısı konuşulduktan sonra Meclis açık
kalacak diye bir kayıt yok, bir kaide yok.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, şu Meclisi doğru
dürüst yönetmeyi bilin, İç Tüzük’ü okuyun. Ya böyle bir şey olmaz ya!
Hep kaba kuvvetle Meclisi yönetiyorsunuz ya.
BAŞKAN - O gündem konusu görüşüldü ve Meclis
kapandı, şimdi tekrar açıldı.
Teşekkür ederim, sağ olun.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, anladım da Meclisin
yetkisini nasıl alabilir? Meclis o zaman karar verebilirdi
çalışmaya, olağanüstü toplanma çağrısına gerek
kalmazdı.
VII.-
ÖNERİLER
A) Siyasi Parti
Grubu Önerileri
1.- AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun
olağanüstü toplantı çalışma gün ve saatlerine ilişkin
önerisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Danışma Kurulu 8/9/2014 Pazartesi günü (bugün)
toplanamadığından, İç Tüzük’ün 19’uncu maddesi
gereğince grubumuzun aşağıdaki önerisinin Genel Kurulun
onayına sunulmasını arz ederim.
Mustafa Elitaş
Kayseri
AK
PARTİ
Grup
Başkan Vekili
Öneri:
Genel Kurulun;
8 Eylül 2014 Pazartesi günkü (bugün) Birleşiminde
olağanüstü toplantı çağrısına konu işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
8 Eylül Pazartesi
günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına
konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, 9 Eylül
2014 Salı günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
9 Eylül Salı
günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı çağrısına
konu işlerin görüşmelerinin tamamlanamaması hâlinde, 10 Eylül
2014 Çarşamba günü saat 14.00'te toplanarak bu işlerin
görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
10 Eylül
Çarşamba günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı
çağrısına konu işlerin görüşmelerinin
tamamlanamaması hâlinde, 11 Eylül 2014 Perşembe günü saat 14.00'te
toplanarak bu işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
11 Eylül
Perşembe günkü Birleşiminde olağanüstü toplantı
çağrısına konu işlerin görüşmelerinin
tamamlanamaması hâlinde, haftalık çalışma günlerinin
dışında 12 Eylül Cuma günü saat 14.00'te toplanarak bu
işlerin görüşmelerinin tamamlanmasına kadar,
Yukarıda belirtilen birleşimlerde gece 24.00'te
günlük programların tamamlanamaması hâlinde günlük programların
tamamlanmasına kadar çalışmalarını sürdürmesi
önerilmiştir.
BAŞKAN – Adalet ve Kalkınma Partisi Grup
önerisi lehinde ilk konuşmacı Süreyya Sadi Bilgiç, Isparta
Milletvekili.
Buyurun Sayın Bilgiç.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum. Grup önerisi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli arkadaşlar, Meclisin aslında 1
Ekimde tekrar açılmasına yönelik olmak üzere Genel Kurul
kapatılmıştı. Ancak, üzerinde çalışmış
olduğumuz, üzerinde görüşmelerini yapmış olduğumuz
yasa toplumun pek çok kesimini ilgilendiren son derece önemli düzenlemeleri
içerisinde barındırmaktadır. Bu sebeple, toplumun bu
beklentisini karşılamak üzere de bu yasanın bir an önce Genel
Kuruldan çıkması ve yasalaşmasının temin edilebilmesi
açısından Genel Kurul AK PARTİ milletvekillerince
toplantıya çağırılmıştır.
Genel olarak tasarıya
baktığımızda, öncelikli olarak çalışma
hayatına yönelik pek çok düzenlemeyi
barındırdığını görüyoruz. Genel anlamda,
taşeron iş yerleri ve işçilere yönelik düzenlemeler,
çalışma iznine yönelik düzenlemeler, memurlara yönelik düzenlemeler
ve onun dışında çalışma hayatının pek çok
kesimine yönelik düzenlemeler söz konusu. Soma maden kazası ve maden
sektörüne yönelik olarak da yer alan pek çok düzenleme var. Bunun
dışında, sosyal güvenlikle ilgili olarak yapılmış
düzenlemeler, bir de borçların yapılandırılmasına
ilişkin, pek çok kurumla ilgili olarak,
vatandaşlarımızın beklentisi olan düzenlemeler var.
Bunun yanı sıra, söz konusu olacak bir
önergeyle de, aynı şekilde, kapanan beldelerden kaynaklı olarak
özel idarelere ve belediyelere gelen, yüklenen borçların da -ki İller
Bankası da dâhil olmak üzere diğer kamu kurum ve
kuruluşlarına- yapılandırılması söz konusu
olacak.
Aynı şekilde, TEDAŞ’a olan borçların
yapılandırılması -ki tarımsal sulama birliklerinin,
kooperatiflerin borçlarını ve belediyelerin borçlarını
içeren bir düzenleme de- yine yapılandırma düzenlemesi de bir
önergeyle inşallah burada yerini alacak.
Burada, şöyle bir genel olarak bakarsak, Soma’da
maden kazası sonucu hayatını yitiren
vatandaşlarımıza ve oradaki mağdur kardeşlerimize
yönelik olan o düzenlemelere baktığımızda, orada hayatını
kaybeden bütün madencilerimizin SGK’ya olan her türlü borçlarını bu
düzenlemeyle beraber siliyoruz.
Prim ödeme şerhi -beş yıl
sigortalılık ve dokuz yüz gün prim ödeme şerhi-
kaldırılarak hayatını kaybeden madencilerin
yakınlarına, bu şekilde, ölüm aylığı
inşallah bağlanacak.
Madencilerin yakınlarından birinin kamuda
istihdamı gene bu tasarıyla birlikte, bu yasayla birlikte imkân
dâhiline giriyor.
Yine, madencilerin yasal mirasçılarına konut
tahsis imkânı da aynı şekilde devreye girmiş olacak.
Bunun dışında, maden sektöründe
çalışan tüm işçilerimize yönelik düzenlemelerden de çok
kısa bahsetmek istiyorum: Burada da 55 olan emeklilik yaşı 50’ye
inecek, linyit ve taş kömürü çıkaran madencilere ödenecek ücret
miktarları asgari ücretin 2 katından az olamayacak, maden sektöründe
çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günler de
çalışılmış olarak sayılarak yıpranmaya dâhil
edilecektir, yani fiilî hizmet süresi zammına.
Aynı şekilde, madencilere fazla
çalışma yaptırılamayacağı da burada hüküm
altına alınmış oluyor.
Bunun dışında, yer altı
işlerinde çalışan işçilere gerekçesiz işten
çıkarma yapılamayacak, böylece de iş güvenceleri
güçlendirilmiş olacaktır.
Yer altında çalışan işçilerin,
aynı şekilde, yıllık izin süreleri de dört gün daha
artırılmıştır yapılan düzenlemeyle beraber.
Değerli arkadaşlarım, bunun yanı
sıra, toplumun bütün kesimlerini, esnafımızı,
sanatkârı, sanayiciyi bekleyen vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu
borçlarına ilişkin bir yapılandırma imkânı da gene bu
tasarıyla birlikte getirilmektedir ve toplumun büyük kısmı da bu
beklenti içerisindedir.
Aynı şekilde, çalışma hayatına
yönelik düzenlemelere baktığımızda da, burada taşeron
işçilerimizin maaş ödemeleri garanti altına
alınmaktadır, madde 3’te yapmış olduğumuz
düzenlemeyle.
Bunun dışında, taşeron firma
değişse bile işçi aynı iş yerinde çalışmaya
devam ediyorsa izin süreleri, işçilerin daha önceki
çalışmaları da dikkate alınarak hesaplanacaktır. Bu da
yeni getirilen ve işçilerimizin lehine olan son derece önemli
düzenlemelerden bir tanesidir.
Bunun dışında, kıdem tazminatına
ilişkin önemli düzenlemeler yapılmıştır ve
işçilerin çalıştıkları süre, firmanın
değişmesinden bağımsız olarak, kıdem
tazminatında dikkate alınacak ve kamu kurumu tarafından işçiye
ödenebilir hâlde olacaktır.
Gene, taşeron işçilerimiz görevlendirildikleri
hizmetlerin dışında başka görevlerde
çalıştırılamayacaktır, aksi durumda idari para
cezaları gündeme getirilecektir. Bu da 12’nci maddeyle hüküm altına
alınmıştır.
Burada, merkezî yönetim kapsamındaki kamu
idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi
tarafından toplu sözleşme yürütülecek ve bu durumda ortaya
çıkacak fiyat farkları ilgili idare tarafından
karşılanacaktır. Madde 14’te de bu, hüküm altına
alınmıştır.
Kamuda süreklilik arz eden işlerin ihalesinin üç
yıllık bir süre için yapılması öngörülmekte, böylece
taşeron işçilerin bir yıldan düşük ihaleler nedeniyle
İş Kanunu’ndan doğan hak kayıpları da önlenmiş
olacaktır.
Memurlarımıza, taşeronlarımıza
yönelik yapılan daha pek çok düzenleme var ama çok kısa kısa
geçmek istiyorum, son derece kapsamlı bir yasa. Memurlara yönelik
düzenlemelerde de İŞ-KUR’da çalışan iş ve meslek
danışmanlarının özel hizmet tazminatları yeniden
düzenlenmiştir.
Burada önemli bir şey, Millî Eğitim
Bakanlığımıza, 35 bini 2014 yılı sonuna kadar
kullanılmak üzere, 40 bin öğretmen kadrosu getirilmiştir. Bu
yasanın ivedilikle çıkmasını gerektiren en önemli
hususlardan bir tanesi de, dediğim gibi, öğretmenlerimize yönelik bu
kadro ihdasıdır değerli arkadaşlarım.
Ayrıca, şöyle bir genel olarak
baktığımızda, mesela tıpta uzmanlık eğitimi
çerçevesinde eğitim alan yabancı uyruklu tabiplerin de nöbet ücreti
alabilmelerine imkân getiren son derece insani bir düzenleme de ayrıca son
derece insani bir düzenleme de ayrıca bunun içerisinde yer almakta.
Burada, yani konu olarak
pek çok düzenleme var ama mesela, yurt dışında yaşayan
vatandaşlara yönelik olarak, Türk vatandaşlığından
çıkarılan mavi kartlılara sosyal güvenlik açısından
borçlanma imkânı getirilebilmekte; bu da pek çok mağdur insanın
burada sıkıntısına çözüm olmaktadır.
Bunun
dışında, Türkiye ile arasında ikili sözleşme bulunan
ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın emeklilik
işlemleriyle ilgili olarak esas alınacak sürenin diğer ülkedeki
ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilebilmesine imkân
getirilmektedir.
Burada, doğum borçlanması
2 çocuktan 3 çocuğa çıkarılmakta ve BAĞ-KUR’lular ve
memurların da bu haktan yararlanabilmelerine imkân getirilmekte.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) – Bence 5’e çıkartalım 5’e; 3 az olur,
3 az olur.
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Devamla) – Emekli,
dul, yetimlerin ödenen aylıklarında biliyorsunuz altı aydan
fazla eğer maaş alınmadığı takdirde bir durdurma
vardı; bu da pek çok mağduriyete sebep oluyordu. Bu, bir yıla
çıkarılıyor.
Disiplin affından yararlananların boşta
geçen sürelerini borçlanmalarına imkân getiriliyor.
Bu çerçevede baktığımızda, hakikaten
toplumun pek çok kesimini ilgilendiren son derece önemli düzenlemeler var ve
inanıyorum ki Genel Kurul da, yüce Meclis de inşallah çok kısa
süre içerisinde bu tasarıyı Genel Kuruldan geçirerek,
yasalaşmasına imkân vererek toplumun büyük kesiminin bütün bu
beklentilerine cevap vermiş olacaktır.
Bu yasanın şimdiden milletimiz ve
vatandaşlarımız için hayırlı olmasını niyaz
ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde
ilk konuşmacı İzmir Milletvekili Musa Çam.
Buyurun Sayın Çam. (CHP sıralarından
alkışlar)
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Başkan, Türkiye
Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Çok hüzünlü ve acılı bir günü geride
bıraktık. İstanbul’da, Mecidiyeköy’de Galatasaray spor
tesislerinin olduğu alanda yükselen dev “towers” veyahut da diğer
adıyla plaza, diğer adıyla rezidansta hayatını
kaybeden kardeşlerimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim ancak
ondan önce yine, klasik anlamda, Meclisin çalışma saatleriyle ilgili
AKP Grubunun getirmiş olduğu öneri var.
3 Haziranda Türkiye Büyük Millet Meclisinin Plan ve Bütçe
Komisyonuna getirilen bu torba kanun 61 madde olarak gelmişti, daha sonra
Plan ve Bütçe Komisyonunda bu, alt komisyonda 106 maddeye, ana Komisyonda da
toplam 148 maddeye çıktı.
Biz söyledik zamanında. Biraz önce Sayın Bilgiç
söylüyor; işte, bu torba kanundan faydalanacak olan
vatandaşlarımızın beklentileri nedeniyle bir an önce
yasalaşmasını talep ediyor. Doğrudur, haklıdır
ama biz bunu 3 Hazirandan beri söyledik. Arkadaşlar, burada Soma kanununu
ilgilendiren, Soma emekçilerini ilgilendiren toplam 20-25 madde var; bunu hemen
görüşelim, yasalaştıralım ve Soma’da bekleyen
kardeşlerimizin mağduriyetini bir an önce giderelim dedik ama
dinletemedik bunu. Kamu alacaklarının yeniden
yapılandırılmasıyla ilgili maddeleri ayrı bir paket
hâlinde düzenleyelim, geçsin dedik, bunu da anlatamadık. Şimdi,
Meclis açıldı kapandı, Cumhurbaşkanlığı
seçimi oldu, tekrar, yeni Hükûmet Programı, Hükûmet güven oylaması,
bugüne geldik ve şimdi, bunun bitirilmesi için de çaba sarf ediliyor.
Evet, biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Soma’da
hayatını kaybeden 301 kardeşimizin ve kamu alacakları
nedeniyle bekleyen esnafımızın, iş
adamımızın, sanayicilerimizin bütün faydalarıyla ilgili
buradan çıkmasını talep ediyorduk, istiyorduk. Atanamayan
öğretmenler ve diğer düzenlemelerin bir an önce çıkması
Cumhuriyet Halk Partisinin olmazsa olmazı ama AKP’nin,
çoğunluğuna dayanarak getirmiş olduğu bu dayatmaları
bizim kabul etmemiz asla mümkün değildir. Biz, bugün, burada yine bu
yasanın en hızlı çıkması için elimizden gelen bütün
çabayı ve gayreti göstereceğiz ama çoğunluk dayatmalarına
asla ve asla bizim “evet” dememiz mümkün değil.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Mecidiyeköy’de 10 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. 25
yaşındaki Tahir Kara, 20 yaşındaki Hıdır Ali
Genç, 46 yaşındaki İsmail Sarıtaş, 23
yaşındaki Bilal Bal, 38 yaşındaki Cengiz Tatoğlu, 28
yaşındaki Murat Usta, 30 yaşındaki Menderes Meşe, yine
30 yaşındaki Vahdet Biçer, 19 yaşındaki Ferdi Kara,30
yaşındaki Cengiz Bilgi ve 9 Nisanda yine orada bir halat kopması
sonucunda hayatını kaybeden 19 yaşındaki Erdoğan Polat
kardeşimizi burada rahmetle anıyoruz. Soma’daki 301 kardeşimiz
dâhil olmak üzere bugüne kadar iş cinayetlerinde
yaşamlarını yitiren bütün kardeşlerimizi sevgiyle
saygıyla ve rahmetle anıyoruz ama her seferinde “Rahmetle anıyoruz.”
diyoruz fakat bununla ilgili yasal düzenlemeler ve önlemler ne yazık ki
alınmıyor.
Bakın, arkadaşlar, 15 Mayısta
İstanbul Tabip Odası yayınlamış olduğu bir
“tweet”te diyor ki: “Bugünden sesleniyoruz.” İstanbul Tabip Odası
söylüyor “tweet” atmış, “Bugünden ilan ediyoruz ve sesleniyoruz.
Maalesef yarın bu inşaatlarda 8-10 işçi hayatını
kaybedecek.” demiş arkadaşlar. 15 Mayısta attığı
“tweet”te Mecidiyeköy’deki bu “towers’da böyle bir cinayetin
olacağını gün ışığına
çıkarmış ve bunu da açık ve net bir şekilde dile
getirmiş arkadaşlar ama buna karşılık, Bakanlar
Kurulu, Resmî Gazete’de yayımlanan bir iç tüzük ve tüzüğün
ertelenmesiyle ilgili şöyle bir karar alıyor arkadaşlar
16/6/2014 tarihinde: “Yapı İşlerinde İşçi
Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğünün Yürürlükten
Kaldırılmasına Dair Tüzük’ün yürürlüğe konulması
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 9/12/2013
tarihli ve 18201 sayılı yazısı üzerine Bakanlar Kurulunca
16/6/2014 tarihinde kararlaştırılmıştır.” diyor
ve yönetmelik askıya alınıyor arkadaşlar. Bu da Sayın
Abdullah Gül’ün ve yeni Cumhurbaşkanının ve yeni
Başbakanın altına imza attığı bir erteleme
kararı arkadaşlar.
Türkiye’de işçinin hiçbir kıymeti yok,
emekçinin hiçbir kıymeti yok. Önemli olan para, önemli olan kâr ve önemli
olan hırstır arkadaşlar.
Bakın,
arkadaşlar, Türkiye’de, yaklaşık olarak, on iki yıllık
AKP iktidarı döneminde 15 bine yakın işçi kardeşimiz
iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ortalama olarak her
yıl 1.200, 1.300, 1.400 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde
yaşamlarını kaybediyor Değerli Hocam, siz de bunları
takip ediyorsunuz. Ortalama, yaklaşık her yıl 1.500 işçi
kardeşimiz hayatını kaybediyor.
Peki, bununla ilgili
gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerekmiyor mu? Gerekiyor
ama, maalesef, sadece Sayın Başbakanın, bugünkü
Başbakanın “Onlar da şehitler listesine eklendi.” gibi
cümleleriyle geçiştiriliyor ve maalesef, yeteri kadar önlem
alınmıyor.
Arkadaşlar, şunu
söylemek gerekir: Bakınız, Değerli Hocam, Sayın
Başkanım; 2014’ün ilk sekiz ayında 1.300 işçi, bunun… 200’ü
sadece inşaat sektöründe hayatını kaybedenler. İnşaat
sektöründe, yol, bina, “tower”, plaza ve gökdelenlerin
yapıldığı inşaatlarda 200 işçi hayatını
kaybetmiş arkadaşlar.
Sayın yeni Grup
Başkan Vekilimiz, Sayın Bostancı Hocam, sadece ağustos
ayında 40 inşaat işçisi hayatını kaybetti Hocam, 40
inşaat işçisi. Ortalama her yıl 1.500 kişi ama -resmî
istatistiklere yansıyanlar- yaklaşık olarak, bunun 200’ü
inşaat sektöründe, inşaatta çalışan kardeşlerimiz.
Değerli
arkadaşlar, bunun mutlaka önleminin ve tedbirinin alınması
gerekiyor. Ama ne yazık ki on iki yıllık AKP iktidarı
döneminde bunların önlemleri alınamadı, tedbirleri
alınamadı ve işçi kardeşlerimiz yine iş cinayetlerinde
hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
“Cama geleceğine cana
gelsin.” anlayışının ortadan kaldırılması
gerekir. Cam değil can önemli burada, insan hayatı önemli. İnsan
hayatına önem vermediğimiz sürece maalesef her gün yeni işçi
kardeşlerimiz hayatlarını kaybetmeye devam edecek.
TOKİ, TOMA, AKP
iktidarı “Cama geleceğine cana gelsin.” diye yola devam ediyor
arkadaşlar. “On altı Dokuz” kulelerinden hangi bakanların, hangi
milletvekillerinin, bakan çocuklarının, milletvekili çocuklarının
gerek kendi adlarına gerekse yakınlarının adlarına
hangi daireleri aldığını gazetelerden çarşaf
çarşaf okuyoruz ve okumaya devam ediyoruz. İşte, Mecidiyeköy’de,
temelinde kan olan bu “towers”ın yükselen inşaatında da hangi
bakanların, hangi milletvekillerinin, hangi bakan çocuklarının,
hangi milletvekili çocuklarının üzerine tapulu daireleri
olduğunu önümüzdeki günlerde gazetelerde yine çarşaf çarşaf
okumaya devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar…
RECEP ÖZEL (Isparta) – Mustafa Sarıgül’ün
varmış…
MUSA ÇAM (Devamla) – Kimin varsa… Kimin varsa… Hangi
milletvekilinin, hangi bakanın yakınının, hangi belediye
başkanının varsa bunları çıkarmak ve o kan izleri
üzerinde yükselen o gökdelenlerin, o “tower”ların, o plazaların
hesabının verilmesi gerekiyor.
Sayın Başbakanın, yeni
Cumhurbaşkanının “Falanca plazayı kesin dedim, kesmediler,
küstüm.” dimesiyle bu sorunlar çözülemez. Ona ruhsatı veren İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı, 5.000’lik, 1.000’lik
planlarını yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesidir.
Nasıl onlara ruhsat veriyor? Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Ankara’dan nasıl o gökdelenlere ruhsat veriyor? O
yavrum, güzelim çocuklar, o 20’nci, 30’uncu katlara çıkıyorlar,
oradan aşağıya düşüyorlar ve hayatlarını
kaybediyorlar ve Sayın Torun, Sayın Cumhurbaşkanının
imam-hatipteki sınıf arkadaşı kalkıyor, diyor ki: “Ne
gerekirse yaparız; bütün ekonomik yardımları,
katkıları veririz, onların aileleri mağdur olmaz.”
İşte, sermaye budur; işte, kapitalizm
budur. AKP de son on iki yılın acımasız kapitalizmin en
büyük temsilcisidir ve bu kanların üzerine, bu acıların üzerine
de “Yola devam.” diyorsunuz.
Bir kez daha, “towers”ta, Soma’da ve Türkiye'nin dört bir
yanında iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçi
kardeşlerimizi, emekçi kardeşlerimizi rahmetle anıyorum;
onların anıları önünde, mücadeleleri önünde saygıyla
eğiliyorum; ailelerine ve yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Çam.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisinin lehinde
ikinci konuşmacı, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan.
Buyurun Sayın Tan.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; bugün bir kez daha Meclisin çalışma
saatleriyle ilgili konuşmak ve tartışmak üzere
huzurlarınızdayız.
Meclise geldiğimiz günden beri aynı taktik,
aynı metot sürekli tekrarlanıyor; bazen Meclis iki ay, üç ay
-tırnak içinde- eften püften işlerle meşgul ediliyor fakat -yine
halk tabiriyle- tam yumurta kapının ağzına geldiği
vakit alelacele, sabahlara kadar bir çalışma temposu getirilip
Meclise dayatılıyor. İlk günden beri biz bunlara karşı
çıktık. Meclisin bir çalışma süresi, bir çalışma
teamülü, bir çalışma adabı var. Tabii ki bu memleketin çok acil,
önemli, ertelenemez, bekletilemez mevzuları olduğu vakit -milletten
daha acil bir şey yok- sabahlara kadar, gerekirse yemeden içmeden de
burada çalışılır. Ancak keyfî olarak bunları
düzenlemek yine bütün üyelere karşı bir saygısızlık ve
teamüllere karşı, kurallara karşı da bir ilgisizliktir.
Niye bunları söylüyorum? Bu, Meclisin
çalışmasıyla ilgili grup başkan vekilleri belli dönemlerde
toplanıyorlar, ne yapacaklarını, hangi kanunları öne
alacaklarını, nasıl çalışacaklarını, hangi
saate kadar çalışacaklarını belirliyorlar ama son kez yine
ittifakla belirlenen bu çalışma takvimi yine iktidar partisi
tarafından, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yok sayıldı;
bugün tekrar, yine, paldır küldür, bir çalışma süresi Meclise
dayatılıyor.
Biz arkadaşlara tekrar tekrar söylüyoruz, bunu böyle
yapmayın, memleketin önemli, çok önemli mevzularını torba
yasasının içerisine veya hurcun, işte, hararın -çok
değişik tabirler kullanıldı- bunların içine doldurup
çalakalem götürmek, “Kabul edenler… Etmeyenler…” şeklinde bir emrivaki
dayatmak yerine getirin bunları doğru düzgün
tartışalım, doğru düzgün konuşalım ve mümkün
olduğu kadar da boğuşarak, çatışarak değil;
uzlaşarak, ittifakla bu memleket için en doğru olan neyse birlikte
karar alalım.
Şimdi, bunları söyledikten sonra, bugün
Türkiye’nin en önemli gündem maddesi, 10 kardeşimiz İstanbul’da bir
özel şirketin yaptığı inşaatta hayatını
kaybetti. Tabii, çok klasik bir tabir ama bunu söylemek zorundayız:
İşte, biz de ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, geride kalan
yakınlarına, ailelerine, sevdiklerine, arkadaşlarına
Cenab-ı Allah’tan başsağlığı ve sabır
diliyoruz ama değerli arkadaşlar bunlar yetmiyor, şimdi,
“İş kazası.” denilip geçiliyor. Ben kendim de inşaat
mühendisiyim yani birkaç sefer bu mevzuyla ilgili bunları dile getirdim.
Mesleğe yeni başladığım ilk sene ben de genç bir
mühendis olarak bir iş kazası geçirdim ama Allah’a çok şükür,
çok büyük bir kaza değildi, işte, birkaç aylık bir dinlenmeyle,
tedaviyle atlattım bunu, sonra çalıştığım kendi
inşaatlarımda da kazalar oldu, olmadı değil ama
değerli arkadaşlar, kaza ne, cinayet ne, işte, bunun tanımını,
tabirini doğru yapmak lazım.
Kaza dünyanın her yerinde var, çok klasik bir ifade,
çok klasik bir tanımlama: “Ne yapalım? Kaza Allah’tan geliyor.
İşte, elimizden geleni yaparız, yaraları sararız.”
Değerli arkadaşlar, evet, kaza Allah’tan geliyor ama cinayet
başka bir şey. Peki, kaza ne, cinayet ne? Kaza, her türlü tedbiri,
her türlü önlemi, yapmanız gereken her şeyi yaptıktan sonra
sizin iradenizin dışında, kontrolünüzün dışında
cereyan eden şey ama üzerinize düşenleri yapmadan -büyük bir
kısmını yapmadan- ihmal ederek, kontrol etmeyerek, üzerinde
durmayarak sebep olduğunuz şeyler ise değerli arkadaşlar,
bunlar cinayet. İşte, İstanbul’da olan son hadise de maalesef
kaza olarak tanımlanamayacak bir hadise.
Benden önceki arkadaşlar da cinayet kelimesini
kullandılar. Peki, bununla ilgili neden gerekli tedbirler
alınmıyor, neden gerekli kontroller yapılmıyor?
Değerli arkadaşlar, bunun birinci sebebi, büyük bir açgözlülükle kâr
hırsı. Şu an bahsedilen inşaatı hepiniz biliyorsunuz.
Ben sadece inşaat bazında da konuşmak istemiyorum ama Türkiye
özellikle bu inşaatı, ihale sürecinden itibaren sürekli olarak bu
inşaatı konuştu. İhaledeki oranlar, TOKİ’nin bu
meseledeki rolü, ihaleyi alan şirketin yönetim kurulu
başkanının iktidarla içli dışlı oluşu,
bunlar sürekli olarak medyayı işgal etti ve şu an yine
İstanbul’da -İstanbul’u bilenler yakinen takip ediyorlardır-
metrekare satış fiyatı en yüksek inşaatlardan birisi. E
tamam, madem öyle, madem büyük bir kâr var, o hâlde yapılması
gereken, bütün güvenlik tedbirlerinin, bütün iş güvenliği
yükümlülüklerinin yerine getirilmesidir.
Değerli arkadaşlar, bu, sadece bu inşaatla
bağlı değil, onun altını çizdim, bugün birçok
inşaatta, işçilerin barındıkları yerler inanın
belki tabiri hoş değil ama hiçbir insanın, hiçbir
canlının -başka bir kelime kullanmayayım, yine
saygımı koruyayım- barınamayacağı şekilde.
İşçi koğuşları, tuvaletleri, yemekhaneleri hem sosyal
şartları itibarıyla felaket seviyesinde hem de güvenlik
açısından da aynı durumda. İşte bu söz konusu inşaatta
da yine doğal gazla çalışan bir büyük kazanın hemen
yanında işçilerin yattığı, şartları namüsait
yatakhaneler yine basında yer alıyor.
Değerli arkadaşlar “Biz kanunları
çıkardık. E ne yapalım, işte kimse uymadı veya takip
etmedi.” demekle de bu işin içinden çıkılması veya
sorumsuzca beyanatlarla bu işin atlatılması mümkün değil.
Türkiye’de bununla ilgili bir bakanlık var,
Türkiye’de bununla ilgili genel müdürlükler, bölge müdürlükleri var, yine
aynı şekilde binlerce personelin çalıştığı
müfettişler ordusu var neredeyse. İşte, en son Soma madenlerinde
de aynı şey yaşandı, diğer inşaatlarla da yine
aynı iddialar ve tespitler var, raporlar var. Bu görevlilerin de en az bu
kazaya sebebiyet veren şirket sorumluları kadar takip edilmesi ve
yine gerekiyorsa cezalandırılmaları gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, bu İstanbul’un
talanını defalarca bu kürsüden dile getirdim. İstanbul’un
kurtarılması için bir İstanbul’u kurtarma
bakanlığının kurulması gerektiğini de dile
getirdim. Biraz evvel bu gökdelenlerden bahsedildi, bu kazanın olduğu
yer de dâhil -eski Ali Sami Yen Stadyumu- şehrin göbeğinden şu
an hafta içi gündüz on ikide oradan rahatlıkla geçebilmeniz mümkün
değil. Bu yoğunlukları kim veriyor belli, kim yapıyor onlar
da belli, kimler satın alıyor onlar da belli.
İşte biraz evvel bir inşaattan bahsedildi,
“OnaltıDokuz” projenin adı. Yani, adını vermekte bir beis
yok çünkü mahkeme kararıyla bunun tıraşlanma kararı geldi
ve Sayın Başbakan da dedi ki: “Ben küstüm.” O dönemin
Başbakanı, şu an Sayın Cumhurbaşkanımız dedi
ki: “Ben firma sahibine küstüm, darıldım. Niye bunun
yarısını kesmedi?” Peki, karpuz mu kesiyor? “Niye
tıraşlamadı?” Saç mı tıraşlıyor? Bunu bilen
herkes bilir, yine arkadaşlarımız dile getirdi; bunun 5.000’lik
planları nereden geçti, 1.000’lik planları nereden geçti, 1.000’lik
planları geçtikten sonra bunun inşaat ruhsatını kim verdi?
O binanın şu an iskân ruhsatı var ve bir sayın bakanın
da orada 2 dairesi var. Bu mahkeme kararları gündeme geldikten sonra o 2
daire satıldı, bunların tapu kayıtları var.
Değerli arkadaşlar, dolayısıyla,
böyle birbirimizi suçlayıp, hakaret edip polemik yapmak yerine, gelin bu
meseleleri doğru düzgün bir şekle kavuşturalım,
haklıyı haksızı ayırt edelim, doğru olana
birlikte karar verelim, ölümler de olmasın, yanlışlar da
olmasın. Bütün tedbirleri aldıktan sonra kaza olursa o zaman
“Allah’tan” diyelim.
Hepinize saygılar sunarım.
BAŞKAN –
Teşekkür ederim.
Adalet ve…
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Sayın Başkanım, biraz önceki talebim Hükûmete iletildi mi, merak
ediyorum.
BAŞKAN –
Arkadaşlar iletmiş olmalılar. Bir cevap gelmedi henüz.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Peki, her yarım saatte bir soracağım.
BAŞKAN – Bana mı
soracaksınız?
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Her yarım saatte bir… Talebimle ilgili Hükûmetin cevabını
öğrenmek benim hakkım.
BAŞKAN – Elbette.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Hükûmet bilgi versin diyorum.
BAŞKAN – Onu
söylediniz de bu konuda benim bir çabam söz konusu değil.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Hayır, hayır yani ben…
BAŞKAN – Ben sadece
TRT yayınlarıyla ilgili…
ALTAN TAN
(Diyarbakır) – Efendim, Hükûmet yok yerinde zaten, Hükûmet yok.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Hükûmet yok Parlamentoda Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Sayın
Altay, ben sadece TRT yayınlarıyla ilgili talebi sordunuz zannettim.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Hayır, TRT’yi demiyorum Sayın Başkanım, ona
alıştık.
BAŞKAN – Anladım
şimdi, tamam.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Ben İstanbul’da meydana gelen kazayla ilgili…
BAŞKAN – Siz
duyurunuzu yaptınız, tamam, anlaşıldı.
ENGİN ALTAY (Sinop) -
…Hükûmetin Meclise izahat vermesini talep ettim.
BAŞKAN – Tamam, her
yarım saatte bir de söyleyeceksiniz.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Ayrıca şu anda Genel Kurulda Hükûmetin olmamasını da
yadırgıyorum. Hükûmete yakışan… Bu, Parlamentoya bir
saygısızlık. Tutanaklara geçsin Başkanım.
BAŞKAN – Tamam, peki,
ben yanlış anladım, tamam.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
İç Tüzük’e göre…
BAŞKAN – Adalet ve
Kalkınma Partisi grup önerisinin aleyhinde…
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Sayın Başkan… Sayın Başkan… Sayın Başkan…
BAŞKAN - …son
konuşmacı Sayın Yusuf Halaçoğlu, Kayseri Milletvekili. (MHP
sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Sayın Başkan, İç Tüzük’e göre her görüşmenin
başından sonuna kadar Mecliste bir Hükûmet temsilcisi bulunması
şart.
BAŞKAN – Tamam.
KAMER GENÇ (Tunceli) – E
tamam da uygula işte.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Halaçoğlu.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Tamamsa nasıl tamam? İç Tüzük’te her görüşmenin
başından sonuna kadar Hükûmet temsilcisi bulunması gerekir.
Bulunmadığına göre bu görüşmeler keenlemyekûndür.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Halaçoğlu.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya,
başını sallamana gerek yok, aklını salla,
aklını.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Bugün, Danışma Kurulu…
BAŞKAN – Bir dakika
Sayın Halaçoğlu.
Son cümlenizi tekrar eder
misiniz?
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Duysaydın.
BAŞKAN – Lütfen
tekrar eder misiniz?
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Tekrarlamıyorum, hayır, duysaydın.
BAŞKAN – Ben duydum
ama sizin terbiyenize ve takdirinize bırakıyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Benim terbiyem her zaman senin terbiyenden çok üstün.
BAŞKAN – Tamam,
konuşmayın.
Buyurun.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Kayseri) – Teşekkür ederim.
Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, AKP
tarafından sunulan bu grup önerisi, bildiğiniz gibi, 12/8/2014
tarihindeki grup önerisine zıt bir şekilde ortaya çıkan bir
öneri. Çünkü, o tarihte sunulan grup önerisine göre, 21 Ağustosa kadar
Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışması kararı
alınmıştı. Ancak, 14 Ağustosta bizzat AKP grup
başkan vekili arkadaşlarımızın teklifi üzerine Meclis
1 Ekime kadar tatile girdi. Hatta o sırada, özellikle torba yasanın
tamamen çıkmasından sonra tatile girmesinin daha doğru
olacağını söylememize rağmen, maalesef,
arkadaşlarımız şunu söylediler: “Beşinci bölümü
hızla bitirelim, altıncı bölümü ekimde
açıldığı tarihte görüşelim.” Böyle karar
alındı. Biz de kendilerinin bu sözü üzerine “Pekâlâ.” dedik. Fakat
şunu da söylediler öğretmen atamalarıyla ilgili olarak: “Eylül
ayında ihtiyacımız var. Bu sebeple, 28 Ağustosta her
hâlükârda Cumhurbaşkanının yemini sırasında toplanacak
Meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir karar almak suretiyle,
Danışma Kurulu kararını ortak olarak alırız ve
öğretmen atamalarını gerçekleştiririz.” “Bunun yanı
sıra İran’la ilgili bir ticaret anlaşması var, sözleşmesi
var, bunu da geçiririz. Kabul mü?” dediler, “Evet, bunu da kabul ediyoruz.” dedik
ama maalesef, atılan imzaya rağmen bugün yeni bir beyaz sayfa
açtınız yeni Hükûmetle birlikte, verilen sözde
durmayacağınızı gösterdiniz.
Şimdi, sizin buradaki
yeniden olağanüstü toplantı gerekçenizi öğretmen
atamalarının gecikmesi olarak nitelendirdiniz. Aslında
öğretmen atamalarıyla ilgili, biliyorsunuz, Komisyonda yapılan
görüşmelerde 40 bin kadro ihdası istediniz ve bu onaylandı ve 40
bin kadro ihdası söz konusu edildi. Ama ardından bugün torba yasanın
74’üncü maddesinin (2)’nci fıkrasında 35 bin öğretmenin
atanmasıyla ilgili karar alındı. Yani, aslında 5 bin
kadroyu bir şekilde gündeme getirmiyorsunuz veya onu yedek olarak
tutuyorsunuz. 35 bin öğretmenin atanmasıyla ilgili karar 74’üncü
maddenin (2)’nci fıkrasında zaten torba yasada mevcut. Tabii, “Onu
akıl edemedik, farkına varmadan bu şekilde o zaman teklifte
bulunduk.” diyorsunuz. Yani, şimdi Hükûmetsiniz sonuç olarak, devlet
yönetenlerin “Farkına varmadık, yanıldık.” diye bunu
sık sık tekrar etmesi söz konusu bile olamaz. Mademki Hükûmetsiniz yani
iktidarsınız, o zaman muktedir olmak zorundasınız.
İktidar olmak çok basit bir şeydir ama muktedir olmak o kadar kolay
değil. Muktedir olmak bütün her şeyin geleceğini de görerek
yapmak demektir. Aslında 28’inde de o yasayı
çıkaramazdınız ayrı bir öğretmen ataması
şeklinde. Neden çıkaramazdınız? Çünkü 28’inde, bugünkü
Cumhurbaşkanı yemin ettiği andan itibaren Hükûmet zaten
feshedilmiş durumda olacaktı. İstifa etmiş bir hükûmetin
bir kanun çıkarması zaten İç Tüzük’ümüze göre mümkün değil.
Dolayısıyla, bu da gerçekleşmesi mümkün olmayan bir konuydu.
Yalnız, şurasını söyleyeyim: Maalesef, sürekli
yanılıyorsunuz.
Diğer taraftan, şunu söyleyeyim; demin AKP
Grubu adına konuşan değerli arkadaşımız
şunları söyledi: “Şu, şu, şu
ayrıcalıkları getiriyoruz, vergi aflarını getiriyoruz.”
Bir sürü şeyler söyledi ama şunu söylemiyor: 76’ncı maddeyi
söylemiyor. 76’ncı maddede ne var? “Bilançolarında görülmesine
rağmen kasalarında olmayan nakit mevcudu birisine ödünç olarak
verilmiş olabilir.” vesair gibi bir ifadeyle ifade edilen kanundan söz
etmiyor. Yani, birisine ödünç olarak vermek rüşvet de olabilir, başka
şey de olabilir. Bundan söz etmiyorsunuz.
100’üncü maddede idare mahkemelerinin
aldığı kararları ancak iki yıl sonra uygulamaya
koyacağınızı ve bununla da mahkeme kararına
uymayabileceğinizi ve başka bir göreve atayacağınızı
söylüyorsunuz. Yani, yeni Türkiye hukuka uymayan bir Türkiye mi sizce, böyle
bir şey mi düşünüyorsunuz?
112’nci madde keza aynı şekilde meralardan
bahsediyor.
115’inci madde keza buna benzer birtakım konulardan
bahsediyor. Yani, siz hukuka uymayan bir devlet getiriyorsunuz. Yani,
Özelleştirme İdaresinin özelleştirdiği kurumlarla ilgili
mahkeme kararı beş yıl sonra çıkarsa bunu uygulamamaktan
söz ediyorsunuz. Suç, mahkemenin verdiği geç karar mıdır yoksa
geç karar böyle bile olsa nasıl olur da hukuku uygulamazsınız?
Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Bu da herhâlde
yeni Türkiye’nin bir örneği.
Keza, az önce söylendi
“Efendim, 32’nci kattan düşen asansör…”
Arkadaşlar, iyi
kontrol edilmeyen, denetlenmeyen her şey laçka olur. Bakın,
şimdi “Zeytinburnu’ndaki 2 tane kulenin yarısından fazlası,
yüzde 60’ı yıkılıyor.” deniyor. Hangi sebeple
yıkılıyor? “Efendim, İstanbul’un silüetini bozuyor.” Peki,
bunun imar kararını veren kimdir? Büyükşehir Belediyesi.
Herhâlde ben vermedim. Peki, o, verirken onu düşünmedi mi? Hani “Yeni
Türkiye” diyorsunuz ya, siz Osmanlı Devleti’ne bile
ulaşamıyorsunuz. Osmanlı Devleti’nde şehir mimarları
var. Her şehirde “şehir mimarları” diye bir müessese var. O
şehirde ne inşa edilecekse -önceden- o bölgeye göre, bölgenin silüetini
bozmayan, sokağın görüntüsünü bozmayan bir mimari izin verir. Yani,
siz bunu bile yapamadan yeni Türkiye’den bahsediyorsunuz.
Osmanlı Devleti’nde
sizin yeni Türkiye’nizde olmayan başka bir şey daha var: Bir atama
öyle rastgele yapılamaz, üniversiteden bir adam getirilip müsteşar
yapılamaz Osmanlı Devleti’nde. Nasıl olur? Teşrifat Kanunu
vardır, hangi göreve hangi görevlerden gelinebileceği
belirlenmiştir Osmanlı Devleti’nde. Yapabiliyorsanız yapın,
o zaman “Yeni Türkiye” diyeyim ben size. Onu da yapamazsınız çünkü o
zaman istediğiniz adamı atayamazsınız, siyaseten bunu,
makam ve mevkileri kullanamazsınız. Dolayısıyla, siz, bu
türden -sürekli ama- attığınız imzanın arkasında
duramayan, sözünüzün arkasında duramayan bir görüntü sergiliyorsunuz.
Değerli
arkadaşlar, şimdi, madem onu ön plana çıkardınız, size
bir öneride bulunacağım öğretmen atamalarıyla ilgili.
Bakın, öğretmen olmaya hak kazanmış ve bu konuda
bilgisayarlara giren insanlar var, bilgisayarın gadrine uğrayıp
atanamayan insanlar var ama öyle hâle gelmişler ki, yaş haddinden
artık devlet memuru olamayacak hâle gelmiş öğretmen
adaylarımız var. Gelin, her branşın öğretmen
sayısını belirledikten sonra, en azından yüzde 10’unu, bu
türden, artık yaş haddinden bu hakkını kaybedebileceklere
ayıralım; var mısınız? Doğru olmaz mı, daha
adil olmaz mı? Yazık değil mi o insanlara, o kadar
yıldır bekleyen, psikolojik sıkıntılara giren o
insanlara? Bakın, size adaletli bir sistem öneriyorum. Her branşta
atanacak öğretmenlerin yüzde 10’unu öncelikle yaş haddi sona
erdiği için devlet memuru olamayacak insanlara tahsis edelim; var
mısınız? Buraya öyle bir ek koyalım istiyorsanız. O
zaman, insanlara da hak ve hukuk çerçevesinde hareket etmiş oluruz. Bunu
yapabilirsiniz diye düşünüyorum.
Şimdi, özellikle, ben tekrar, grubum adına,
Mecidiyeköy’deki kazada -ben “kaza” diyorum ama kazayı şundan
dolayı söylüyorum, ihmalden doğan bir kaza olarak- orada
hayatını kaybeden insanlara tekrar rahmet diliyorum, yaralılara
acil şifalar diliyorum ama bunun tekrarlanmaması için…
Bakın, biz bir yıl önce, Haziran 2013
tarihinde, asansör kazalarında hayatını kaybedenlerle ilgili
Meclis araştırması önergesi verdik ama kabul edilmedi.
Arkadaşlar, bunlar ihmal edilmeyecek konulardır.
Dolayısıyla bu kaza bize bir şeyi göstermeli; Türkiye’de
eğer otokontrol sistemini kurmak istiyorsak Meclis zaman zaman devreye
girmek zorundadır. Bu araştırmalar
yapıldığında insanlar kendilerine çekidüzen verir, daha
ciddi tetkikatlar yapar ve ondan sonra bu kazalarla bir daha
karşılaşmayız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup önerisini
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Öneri kabul
edilmiştir.
Sayın Bakan Lütfi Elvan’ın bir açıklama
talebi var.
Buyurun Sayın Bakan.
Süreniz bir dakikadır.
VI.- AÇIKLAMALAR
(Devam)
6.- Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın, İstanbul’da bir
inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan kazaya
ilişkin açıklaması
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Başkan, öncelikle
şunu ifade etmek istiyorum: Hepimizi derinden yaralayan, İstanbul’da
meydana gelen iş kazasında ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet
diliyorum, tüm yakınlarına başsağlığı
diliyorum.
Aslında, iş güvenliği konusunda
kapsamlı çalışmalar yapıldı, Meclisimiz önemli
kararlar aldı ama bu kazadan sonra da bugün sabah Bakanlar Kurulumuzda
iş güvenliği hususunu ve meydana gelen hadiseyi kapsamlı olarak
tartıştık, bununla ilgili açıklamaları Bakanlar Kurulu
sonrası Hükûmet sözcümüz detaylı olarak yapacak.
Ölenlere tekrar Allah’tan
rahmet diliyorum, tüm yakınlarına ve tüm milletimize de
başsağlığı diliyorum, Allah yakınlarına
sabırlar versin.
BAŞKAN –
Teşekkür ederiz.
Olağanüstü
toplantı çağrı önergesine konu kanun tasarı ve tekliflerini
görüşmek için gündemin “Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan
Gelen Diğer İşler” kısmına geçiyoruz.
1’inci sıraya
alınan, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Benzer Mahiyetteki 108 Adet Kanun Teklifi ve Plan ve
Bütçe Komisyonu Raporu’nun görüşmelerine kaldığımız
yerden devam ediyoruz.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri
1.- İş Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili
İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin;
Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay
Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in;
İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in;
Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt
Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale
Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve
Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103,
2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242,
2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372,
2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498,
2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677,
2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192,
2/2198) (S. Sayısı: 639) (x)
BAŞKAN - Komisyon?
Burada.
Hükûmet? Burada.
13/08/2014 tarihli 132’nci
Birleşimde İç Tüzük’ün 91’inci maddesine göre temel kanun olarak
görüşülen tasarının beşinci bölümünde yer alan maddelerin
oylamaları tamamlanmıştı.
Şimdi altıncı
bölümün görüşmelerine başlıyoruz.
Altıncı bölüm,
geçici 1’inci madde dâhil, 127 ila 148’inci maddeleri kapsamaktadır.
Altıncı bölüm üzerinde
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Denizli Milletvekili Sayın
Emin Haluk Ayhan konuşacak.
Buyurun. (MHP
sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA EMİN
HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının son
bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere
söz aldım. Yüce heyeti isaygıyla selamlıyorum.
Kanun yapım süreci
dikkate alındığında,
çalıştığımız şekilde bir tasarının
görüşmesinin kanun yapmanın hukuki durumuna hiç uygun bir yöntem
olmadığını ifade etmek istiyorum. Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kanun Yapım Süreci Sempozyumu yapıldı. Burada bütün
siyasi partilere mensup milletvekilleri ve ilgili taraflar görüşlerini
beyan ettiler. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı da milletvekilleri için Yasama El
Kitabı’nı yayımladı. Bunlara baktığımız
zaman, yaptığımız işin, yaptığımız
çalışmanın hukuki sürece, İç Tüzük’e hiç uygun
olmadığını görüyoruz.
Şimdi, kanun yapım sürecinde
tasarıların hazırlanma süreci, tasarı ve tekliflerin
görüşülmesi süreci, siyasi partilerin bu sürece bakışları
önemli. Çalıştığımız yöntem ise diğer siyasi
partilerin bu çalışma yöntemine bakışı değil, bu
çalıştığımız yöntem AKP’nin çalışma
yöntemine bakış açısını göstermesi açısından
önemli. Şu kullandığımız yöntem sadece AKP’nin
değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, milletvekillerinin saygınlığına
gerçekten gölge düşürüyor. Ne öncelik, öncelik ne zamanlama, zamanlama ne
muhteva, muhteva ne anlam bütünlüğü ne istisnai bir durum;
bırakınız teklifleri artık tasarılar bile usulüne
uygun gelmiyor, görüşülmüyor. Komisyonlarda, gelen tasarıları
bakanların yerine kamu görevlileri savunurken, iktidara mensup
milletvekilleri bile Hükûmet yerine nereye doğru yönleniyor,
saldırıyor? Bürokratlara. Hâlbuki o bürokratların,
milletvekillerinin Hükûmeti temsil ettiğini bilmekten uzak
olduklarını açık bir şekilde gösteriyor.
Kanun enflasyon olgusu var, ülkemizde devam ediyor.
Şu tasarının başlığı bile, muhtevası
hepimizin utanacağı, sıkılacağı bir olay. 40
madde gelen bir husus 150 madde olur mu?
Yasama süreci ve kalitesi, ne süreç ve ne kalite?
Türkiye'yi uzlaşma zemininden uzaklaştırıyorsunuz.
Yukarıdaki söylediklerimizi dikkate aldığınızda,
Türkiye'yi uzlaşma zemininden
uzaklaştırdığınız çok açık ve net bir
şekilde ortaya çıkıyor.
Ayrıca, bunun da ötesinde torba olarak geleneksel
bir ritim tutturulmaya başlaması hususu var. AKP bunu her yıl
yapıyor. AKP Grubu, işin şeklini iyice değiştiriyor.
AKP’nin yürüyüş düzenine göre bu kanun yapım sürecine şekil
verilmeye çalışılıyor. AKP Grubu öneriyi getiriyor, tatile
giriliyor, imzalar atılıyor, sözler veriliyor; Türkiye Büyük Millet
Meclisinin, milletvekillerinin millete taahhüdü ve onuru ne yapılıyor?
Birden yok ediliyor. Sanki hiç gereksiz o sözler verilmiş, hiç gereksiz
terk edilmiş bir hava var.
Şimdi, acil olan, beklememesi gereken
hususların olduğu söylenebilir. O zaman “Önceden bunu niye
yapmadınız?” diye sorarlar. Yasa tasarısında acil olan
önceden yapılabilir. Bu kötü olay, 62’nci Hükûmete de maalesef sirayet
etmiş vaziyettedir. Böyle bir olay, Hükûmet üzerindeki vesayetin
nasıl devam edeceğinin ve nasıl oluşturulduğunun çok
açık bir göstergesidir. Arada gensoru görüşmesi veya bir başka
husustan veya AKP’nin yeni dediği bir kurgulamanın sekteye
uğramasından dolayı sıkıntıya girileceği
hususundan bu tasarıdan vazgeçilip ne yapılabilir? Görüşmeye ara
verilebilir, taahhüt de edilebilir iktidar partisi tarafından ama
verdiğiniz sözün arkasında durulması gerekir. Dikkat ederseniz,
AKP tarafından, iktidar partisi tarafından dedim, Hükûmet
tarafından demedim çünkü vesayet burada kurulmaya, devam etmeye
başlamıştır.
Buradan devam edersek, olayı aynı zamanda
taktiksel bir olay olmasından öte, tek adam rejimine sorunsuz geçişin
sağlanması için yeni bir vesayet sistemine, sözde yeni döneme
problemsiz başlamanın bir aracı olarak, çabası olarak
görüyoruz. Tabii ki AKP’nin, yeni dönem için biraz da olsa hazırlık
süreci ihtiyacı vardı. Hükûmet neyi koydu? “Çözüm süreci.” dedi. Bu
ihanet sürecine tüm devlet aygıtı resmen mevcut Hükûmetin
programıyla ne oldu? Ortak edilmeye çalışıldı. Hem de
işin taraflarından Genelkurmay Başkanının
açıklamaları var, onların bu işten haberi yok işin
tarafı olarak. Hükûmette “tıs” yok. Kim cevap veriyor?
Cumhurbaşkanı. Hani vesayet yoktu? İcraat Hükûmetin ama vesayet
daha başka bir yerden. “Onlar ve biz” söylemleri devam ediyor,
ayrılıkçılık devam ediyor.
Diğer taraftan, paralel devlet hikâyeleriyle
ortaklarınızla düşman olduğunuz, sizin güvenilir bir ortak
olmadığınız ortaya çıkmış vaziyette. Bunlara
devam ediyoruz ama bakın, öğretmenleri suistimal ettiniz, beklediniz,
atamalarını yapmadınız. 300 bin ihtiyaç varsa hiç alan
belirlemeden vekiller dâhil hepsini atayın çıksın.
Şimdi, bakın, su ürünleri fakültelerini tercih
eden bir kişi yok, fakülteler boş. Böyle rezil bir eğitim
sistemi olmaz.
Tarım stratejik diyoruz, maazallah durum meydanda.
İş güvenliği konusu: Hepimiz günlerdir
konuşuyoruz, hepimiz aynı şeyleri, benzer şeyleri
söylüyoruz ama ortaya çıkan manzara, ortaya çıkan gelişmeler ve
İstanbul’da meydana gelen olay, 10 işçimizin hayatını
kaybetmesi neyi çözüyor Allah aşkına? Ne önemliydi, insan hayatı
önemli değil miydi? Baktığınız zaman, bu problemlerin
çözümü için tedbir alınmıyor. Tedbir alınsa bu hâle gelmez.
Aynı şeyleri değişik ortamlarda, sanayide, gemi
inşaatında, inşaat sektöründe ne yapıyoruz? Devamlı
olarak görüyoruz. Türkiye bu konuda, iş kazaları konusunda ne oldu?
Resmen sıkıntıya girdi.
Söyleyecek bir şeyim daha var. İcra
taahhüdünden hapis cezası alanlar elli gün her taahhüt ihlali için ceza
alıyorlar, cezaevinde yatıyorlar ama yasal düzenlemeye
baktığınız zaman, bir yıldan aşağı
düşen cezaları alanlar denetimli serbestlikten hapisten
çıkıyorlar. Bu elli gün yatacaklara da “ekonomik suçtan ekonomik
ceza” dense olmaz mı? Bu insanlara günah değil mi? Yüz binleri
aşmış insanlar gerçekten sıkıntıdalar.
Kamu alacakları konusunda, her yıl torba
yasayla, kamu alacaklarını gerçekleştiremeyenlere ne
yapıyorsunuz? Rahatlatacak çözüm diye dönem sonunda geliyorsunuz. Peki ne
oluyor? Hep iki üç taksitten sonra ödeyemeyenler aynı oluyor ve onlara
yine bir imkân tanımak için geliyorsunuz. Problemin temelini
çözmüyorsunuz. Borçlu olan borcunu ödeyemiyor, harcı olan
harcını göremiyor. O zaman, bu yaptığınız
işin, ciddiyetten uzak, vatandaşları kandırmaya yönelik ama
yeni dönemde de vesayeti baştan kabul edip pes eden bir hükûmetin meydana
çıktığını gösteren bir davranış biçimi
olduğunu net ve açık bir şekilde belirtmek istiyorum.
Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.
Buyurun.
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, bugün tekrar
Meclisi olağanüstü bir gündemle Meclis Başkanı
çağırdı toplantıya ve torba kanunu görüşeceğiz.
Arada ek bir iki olağanüstü kanun teklifi var. Bir tanesi de avukatların
dosya evrakını incelememesi. Yani, bu torba kanunda öğretmen
atamaları bekliyor, doğru ama bir gerçeklik var ki İstanbul’da
sorumsuzca yaşanan, denetlenmeyen iş kazası sonucu 10 genç
kardeşimizin hayatını kaybetmesi, bu torba kanunun üzerinde
yaptığımız muhalefetin şerhinin, gerekçelerinin,
Soma’daki 301 kardeşimizin yaşamını yitirmesi
zamanında ortaya koyduğumuz tavrın ne kadar doğru
olduğunu gösteriyor.
Devlet kamu alanında, kendi alanında
taşeronlaşmayı sistemleştirdiği zaman ve sistemi onun
üzerine kurduğu zaman kendisi işveren konumuna düşüyor arkadaşlar.
Örneğin TOKİ. TOKİ kime bağlı? Başbakana
bağlı. Başbakana bağlı olan TOKİ’yi
Çalışma Bakanlığı müfettişinin gidip denetleme
cesareti var mı? Varsa rapor verme cesareti var mı? Verirse nereye
sürüleceğinin veya görevine derhâl son verilmeyeceğinin garantisi var
mı? Yok. Böyle bir sistem içinde, tabii ki yurttaşlarımız
yaşamlarını yitirdiği zaman bunu kadere bağlamak
sorumsuzluğun en büyük örneğidir. Burada “İstanbul’un Maslak
güzergâhını Manhattan’a çevireceğiz.” dediler. Sonra -Manhattan,
Maslak’ta değil- bir baktık ki her tarafta gökdelenler. Mahmutbey
Gişelerine doğru gidin, sağda solda beton bloklar, gökdelenler,
“İstanbul finans merkezi olacak.” diye Kadıköy, Ataşehir
taraflarına yapılan yüksek binalar; bütün bunlar gösteriyor ki hiçbir
plan, hiçbir düzenleme, hiçbir denetim yok. Zaten TEM yolu felç olmuş
durumda.
Şimdi, bu yolların felç olduğu,
trafiğin işlemediği bu yüksek yüksek binalarda, evet,
Manhattan’a özenen, “kentsel dönüşüm” adı altında biraz da bu
binalar yapıldığı zaman oradaki iş güvenliğinin
zerresi alınmamış, oradaki asansörlerin nasıl
çalıştığının zerre emsali
alınmamış, güvenliği alınmamış. Oralarda
yetmiş yılı aşkın süredir, o yüksek binalarda,
asansörlerde 10 tane işçinin birlikte ölüm haberini okumadınız
gazetelerde yakın zamanda.
Şimdi, buradan soruyoruz: Çalışma
Bakanlığının bu konudaki denetimlerin, sivil toplum
örgütlerinin, mimar, mühendis odalarının, bunların
tamamının yapmış olduğu denetimlerin raporlarını
geciktirmeden kamuoyuna derhâl açıklama ve savcıların
anında gereğini yapma gibi bir mecburiyetleri yok mudur? İnsan
yaşamı kıymetli değil midir? İnsan yaşamı
temel hak ve hürriyetlerin en başında geliyor.
Arıyorlar, torba kanun nedeniyle herkes arıyor.
Karayollarında taşeron işçi arıyor, diyor ki: “Mahkeme
kararı aldık. Bizim mahkeme kararını uygulatmamak için
torba kanuna hüküm koymuşlar.” Arıyorlar başka yerlerden prim,
vergi aflarıyla ilgili, bedelli askerlikle ilgili arıyorlar, sicil
affıyla ilgili arıyorlar, her şeyle ilgili durmadan
arıyorlar çünkü torba kanun olunca…
Torba kanunun başında Soma işçilerine
göstermelik verilen birkaç haktan sonra işçiler yine ölmeye devam etti.
Hem Soma’da hem Şırnak’ta ölmeye devam ediyorlar çünkü sistem
değişmiyor, denetim değişmiyor. Denetleyen Hükûmet, kendisi
TKİ kanalıyla işveren konumunda. İşveren konumunda
olan bir Hükûmetin kendi sorumluluğunun söz konusu olduğu bir noktada
iş kazalarını denetlemesini bekleyemezsiniz. Bu denetim
sisteminde ILO’nun sözleşmesini dahi imzalamayı hâlâ lüks gören bir
zihniyetle karşı karşıyayız.
Buradan çok açık ifade etmek istiyorum
arkadaşlar: Seçim bitti, kurultay bitti, 2015’te yine seçim var. Sonra,
“Sistem değişsin.” deniliyor. Bu torbanın içinde “Mahkeme
kararları uygulanmasın.” diye kanun maddeleri var arkadaşlar.
Mahkeme kararları uygulanmayacaksa mahkemeleri kapatın daha iyi. Hani
yargı, yürütme, yasama birbirinden ayrıydı? Hani kuvvetler
ayrılığı vardı? Nasıl olur, hangi demokraside…
Bana bir ülke örneği verebilir misiniz, bir hükûmet “Mahkeme
kararını ben keyfime göre iki sene uygulamayabilirim.” diye bir
kanuni düzenleme yapabilir mi? Milletin iradesini buna nasıl alet
edebiliriz arkadaşlar? Burada milletin vekilleri vebal
altındadır.
Çok açık ifade ediyoruz: Mahkeme
kararlarını uygulatmama anlayışınız
Haşhaşiler olabilir, paralel olabilir, El-Sabbah olabilir, Alamut
Kalesi olabilir, bilmem ne olabilir ama yolu yöntemi bu değildir,
yanlış yoldasınız. Açık konuşuyorum: Alamut
Kalesi’nin kanunlarını burada torba kanuna koyamazsınız.
Buraya koyduğunuz, Alamut Kalesi’nin Haşhaşi
kanunlarıdır. Anayasa Mahkemesinden de dönecek. Yazın bir
kenara, deyin ki: “Hasip Kaplan dedi ki: ‘Haşhaşi
kanunlarıdır bu torbanın içindekiler. Bu Haşhaşi
kanunları sonucu Hükûmet keyfî muamele yapacak.’” Bu Haşhaşi
kanunları sonucu iş kazalarında insanlar ölüyor, bu
Haşhaşi kanunları sonucu hukuk tanınmıyor, hak
tanınmıyor. Yaradan’ın yaratışından dolayı
da insanlara kıymet yok, hep paraya sermayeye kıymet var. Olmaz böyle
bir şey arkadaşlar, çok acı, çok acı bir durum. “Mahkeme
kararını ben iki sene uygulamam…”
Avukatlar stajlarını sınavsız veya
sınavlı yapsın, size ne kardeşim, ne
karışıyorsunuz? “Avukat mahkeme evrakını incelemesin.”
O zaman siz niye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne
tarafsınız, niye 6’ncı maddeyi imzalıyorsunuz, niye
Anayasa’nın 90’ıncı maddesini getirdiniz, niye Anayasa’nın
90’ıncı maddesine göre iç hukukun üstündedir, kanunların
üstündedir? Sizin gücünüz yeter mi bunu değiştirmeye? Bu
sözleşmeler yok. Burada, önümüzdeki dönemde ciddi bir karmaşayla karşı
karşıyayız, burada bunu açıkça ifade etmek istiyorum.
Buraya koymuşsunuz, gece on iki, yetmedi sabaha
kadar çalışmaya… Eğer yürekliyseniz, gelin milletin iradesinin
adil temsili ve özgür tezahürü, özgür bir Meclisin kurulması için 2015’te
milletin iradesinin önüne konulan seçim barajlarını kaldıralım.
Harbi, milletin iradesine saygı nereden geçer biliyor musunuz? Kenan
Evren’in koyduğu kanunlara, barajlara sığınmaktan geçmez,
bunu kafanızdan çıkarın. Milletin iradesine, sandığa
saygıyı ikide bir dile getirip de burada yüzde 10 barajına
sığınmak siyasi ahlak açısından düşülecek en son
noktadır arkadaşlar, rezalettir. Seçim barajına “Yüzde 10
barajıyla milletin iradesi tezahür ediyor.” diyen siyasetçi, Kenan
Evren’in şakşakçılığını yapıyor, 12
Eylül darbesinin şakşakçılığını
yapıyor.
2015’e gidiyoruz. 4
tane parti grubuyuz. Doğruysanız, samimiyseniz, davet ediyoruz sizi,
Anayasa’da geçici bir maddeyle gelin seçim barajlarını
kaldıralım, milletin iradesini 2015’te görelim. Ben ahdediyorum,
yemin ediyorum ki bu 4 Meclis grubunun dışında çok farklı partiler,
farklı gruplar olacak burada ama siz istemiyorsunuz ki düzen
değişsin. Bu çürümüş düzen, bu kokuşmuş düzen, bu
sömürü, bu gidişat, bu ihaleler, bu çürümüşlük değişsin
istemiyorsunuz. Milletin kendi vekilini özgürce seçmesini istemiyorsunuz. Adil
temsil istemiyorsunuz. Hazine yardımında seçim barajı koymaya
devam ediyorsunuz. Yüzde 10 barajında ısrarla devam ediyorsunuz. Siz,
330’u bulamazsınız bu kafayla arkadaşlar, bu kafayla giderse
230’u, 130’u da bulamayacaksınız, arayacaksınız. Çok parti
gördük, araya araya barajın altında kayboldular. Biz, direne direne
geliyoruz. Biz, halkın mücadelesini, azmini ortaya koya koya geliyoruz ve
gerçek iradeyi bu Mecliste şu an biz temsil ediyoruz çünkü bağımsız
oylarla geldik, yeke yek geldik, seçile seçile geldik, her birimiz bir parti
gibi seçildik geldik. Bunu değiştirelim. Bu torbalardan medet
ummayın arkadaşlar. Bu torbalar gelir ve herkese kötü miras
bırakır.
Saygılarımla. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim
Sayın Kaplan.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına
Bihlun Tamaylıgil konuşacak, İstanbul Milletvekili.
Buyurun Sayın Tamaylıgil (CHP
sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA BİHLUN
TAMAYLIGİL (İstanbul) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, yüce
Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Adı torba olup içi çorba olan,
artık torbalıktan çuvala gelen ama o çuvala da
mızrağın sığmadığı bir yasayı
görüşüyoruz. Taslak mı, teklif mi, tasarı mı, nedir, bunun
belli olmadığı, her gelenin içine bir parça bir şeyler
attığı, gece yarıları hormonlanarak büyüyen, bugün de
gelip üzerinde görüştüğümüz bir yasa çalışmasını
yapıyoruz.
Ne oldu? Temmuzda gayet güzel
gidiyorduk, hazirandan itibaren çalışmaya
başlamıştık, hep beraber çalışmaları devam
ettiriyorduk, bu yasayı çıkartacaktık. 434 yetim Soma’da bu yasayla
ilgili sonucu bekliyordu. Orada dertlerine çözüm bulunacak diye bekleyenlere,
karşılığında bir inatla getirip, hani o “millî irade”
diyerek her zaman dilinizden düşürmediğiniz millete en ağır
sinkaflı lafları söyleyen adamları kurtarmak için yasa yapmaya
kalktınız, inat ettiniz. Ne oldu? Arkasından, tek adam dedi ki:
“Artık harç bitti, yapı paydos, Meclisin tatil olması
lazım. Acaba kongre süreçleri, kurultay süreçleri diyaloglarda problem
yaratır mı? Haydi size güle güle.” Şimdi “Artık ben
mazbatayı da aldım, yemin de edeceğim, sorun yok. Buyurun gelin,
Meclisi çalıştıralım.” Bu, Türkiye
Büyük Millet Meclisine yakışıyor mu, bu bizlere
yakışıyor mu? Ama, önemli değil, nasılsa yarıda
kalmıştık, gelin torba yasaya devam edelim; tartışmak
ve bu tartışma sonunda gerçek anlamda yasama faaliyeti yapmak yerine,
birileri size bir işaret verir, kaldırırsınız elleri,
bu yasa olur, biter, geçer. Böyle bir mantıkla da hep beraber
çalışırız.
Değerli arkadaşlar, 10 gencecik insan
Mecidiyeköy’de hayatını kaybetti. Ailelerine
başsağlığı ve onlara Allah’tan rahmet diliyorum.
Hepimiz burada çıkıyoruz, ailelere sabır diliyoruz, ailelere
başsağlığı diliyoruz, ölenler için rahmet okuyoruz ama
hep bir araya gelip bunların müsebbiplerinden hesap sormaya neden cesaret
etmiyoruz? Biz aylardır söylüyoruz, aylardır bu konuda
yapılması gerekenleri dile getiriyoruz ama neden
yapılmıyor, neden yıllarca bu konuyla ilgili yasal tedbirleri
almak, göz göre göre cinayet gibi kazalara sebep olanlardan hesap sormak için
bir şey yapılmıyor?
Bakın, ne yapılıyor biliyor musunuz
iş güvenliğiyle ilgili bugün bu yasanın içeriğinde?
Açın, 17’nci maddeyi okuyun lütfen, 17’nci maddenin 2'nci
paragrafında ne diyor? “İş yerinde çalışan kişi
eleman sayısını hesaplarken meslek lisesi ve üniversitelerde
okuyan stajyer öğrenciler o iş yerinde iş güvenliğiyle
ilgili alınacak tedbirlerde eleman olarak sayı hesabına dâhil
edilmez.” diyor. Alın, burada. Daha bundan birkaç ay önce, bir ay önce
belki de oy verdiğiniz, kabul ettiğiniz torba yasa maddesinde iş
güvenliğinde o gencecik çocukları hiç yerine koyuyorsunuz.
Farkında mısınız verdiğiniz oyun?
Değerli arkadaşlar, iktidarda on iki
yıldır devriiktidar dönemi yaşatıyorsunuz. Bu on iki
yıldır rezidanslarda tatlı hayata o kadar
alıştınız ki o tatlı hayatı yaşamak için
yeşili de yok ettiniz ve o inşaatları yapmak için onlarca,
binlerce metre yükseklerde çalışanın, yüzlerce metre
toprağın altında çalışanın haklarını
öylesine es geçip bıraktınız. Ama, burada
karşımıza çıkan tablo, aslında modern kölelik sistemi
olan taşeron sisteminin uygulamalarının getirdiği sonuç.
Şimdi, bakıyoruz, kazalar ve cinayetlerden sonra işçi
kardeşlerimizi neredeyse suçlu konumuna getirmek için ellerinden ne
gelirse onu yapmaya çalışan bir anlayışla karşı
karşıya kalıyoruz. İşçilerimizi
taşeronlaşmanın insafına bırakanlar, çalışma
hayatının denetim mekanizmasını
çalıştırmayanlar, ucuz iş gücünü dayatanlar ve buna izin
verenler bu iş cinayetlerinin birinci derecede sorumlusudur ve netice
itibarıyla bu sorumluluk sonucunda yapılanların hesabının
sorulması görevi de bizlerin üzerinedir, yoksa bunların vebalini
herkes üzerinde ileride taşır.
Değerli
arkadaşlar, sivil toplum örgütleri var ve bizler de yasama faaliyetinde
bulunan kişileriz. Gelin, hep beraber bu konuda ciddi bir
çalışma yapalım.
Şimdi,
bakıyoruz, siyaset açısından da hep bir nefret söylemiyle,
nefret söylemlerinin sonucunda bencillik duygularıyla ama bu bencillik
duygularının içine girildiği takdirde ne yazık ki
gerçeklerle içine çekilecek bir kara delikle karşı karşıya
kalınıyor.
Halk, mevcut Hükûmete bu
ülkeyi adaletli bir şekilde yönetmesi için oy verdi ve sizi seçti.
Halkın iradesine herkes saygı duyuyor. Ama, adalet sadece yöneticiler
için değil, herkes için geçerli ve adalet elbisesinin en güzel yakıştığı
kişiler ise idareciler. Yöneticiler adaletli olmalı, “Sorunları
görmedim.” dememeli. Sorunların tespiti ve çözümü için gerekli olan
basiret ve ferasete sahip olunmalı.
Şimdi, son olarak bir
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Türkiye’de
onlarca sorun, onlarca sıkıntı varken halef selef aynı
partiden olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçimi
ve devir teslimi dahi hukuk ve Anayasa görmezden gelinerek, devletin teamülleri
ayaklar altına alınarak işletildi. Herhangi bir belediye meclis
üyesi bile istifa ederken ülkenin Başbakanı her türlü imkânları
kullanarak bir seçim yarışı yaşadı ve daha sonra
anayasal gerçekler ve teamüllerin uygulamasında, hani hep o şikâyet
edip “Mahkemelerden sonuç aldık ve cezasını çekecek.” dediğiniz
Kenan Evren kadar olmayan bir tercihle karşı karşıya kaldık.
Şimdi, bakıyorsunuz, tabii, kişiye göre
hukuk yorumlayarak hiçbir rejimde adalet tesis edilmeyeceğini muhakkak
anlamış olmak gerekiyor. Kendiniz ve kişisel
çıkarlarınız doğrultusunda bu adaleti yorumlarsanız
devri iktidarınızda kendinize bağlı savcılar,
kadılar oluşturabilirsiniz, ya sonra? Bugün kişisel çıkar
ve rant için yapılan siyasetin toplumda büyük bir erozyona yol
açacağını hiç unutmayın. Türkiye’de yolsuzluk ve
hırsızlığa karşı oluşan
duyarsızlık topluma büyük yara veriyor, bunu da hiç unutmayın.
Bakın, Muhteşem Süleyman, Kanuni Sultan
Süleyman zamanında Fuzuli’nin ünlü bir Şikâyetnamesi var, diyor ki:
“Selam verdim, rüşvet değil diye almadılar.” Yani, sanki bugün
için yazılmış.
Diyor ki: “Selam verdim, rüşvet değil diye
almadılar.
Hüküm gösterdim, faydasızdır diye iltifat
etmediler.
Dedim: Ey arkadaşlar, bu ne yanlış
iştir, bu ne yüz asıklığıdır?
Dediler: Bizim âdetimiz böyledir.
Dedim: Vakıf malın dilediği gibi kullanmak
vebaldir.
Dediler ki: Akçamız ile satın
almışız, bize helaldir.
Dedim: Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun
fesadı bulunur.
Dediler ki: Bu hesap, kıyamette sorulur.
Dedim: Dünyada dahi hesap olur, haberin
işitmişsiniz.
Dediler ki: Ondan dahi korkumuz yoktur, kâtipleri
razı etmişiz.” İşte, bu anlayışla yapılan
bir siyaset, bu anlayışla bakılan adalet, bugün
yaşadığımız kötü, kokmuş ve bence çok büyük
erozyon yaşamış bir demokrasiyi karşımıza
çıkarıyor.
Artık, devletin kurumları ve o kurumlara
bağlı olarak yapılan uygulamaları biraz adaletin
gerekliliği içinde, o “vicdan” denilen teraziden tartarak ortaya koymak
lazım. Taze Başbakan yeni bir tasfiye memuru gibi anlatımlar
içinde oluyor, sanki on iki yıldır bu ülkeyi sizler
yönetmiyormuşsunuz gibi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BİHLUN TAMAYLIGİL (Devamla) – Ama artık
devrihükûmetinizin zamanı tamamlandı. Böyle torba yasalarla hormonal
yasama yapmak yerine milletin faydasına, yararına ve yasama
tekniğine uygun yasalarla çalışmaya hepinizi davet ediyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şahsı adına Tunceli Milletvekili
Sayın Kamer Genç.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İstanbul’da meydana gelen kazada hayatını
kaybeden işçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Bu kazanın meydana geldiği inşaatın
sahibi Torunlar, Recep Bey’in imam-hatipten arkadaşıymış.
En az 10 tane KİT arazisini biliyorum arkadaşlar, en kıymetli
arazileri ya bedava ya bedava seviyesinde bir fiyatla aldı ve hepsinin de
üzerine devasa inşaatlar yaptı ve bu kişi Tayyip Bey’in
sayesinde şimdi Türkiye'nin en zenginleri arasında, milyar dolarlar
miktarında serveti var ve 10 işçi kendi inşaatında öldüğü
zaman, hemen İstanbul Emniyet Müdürü daha ambulanslar gitmeden oraya polis
gönderiyor, TOMA’ları gönderiyor vatandaşların üzerine biber
gazı sıkmak için. Tabii, bu sizin vicdanınıza
yakışan bir şey arkadaşlar.
Şimdi, tayin bekleyen öğretmenlerin,
ekmeğe muhtaç olan öğretmenlerin o ızdıraplarını
bahane ederek bir kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu
kanunla getirilen ne? Arkadaşlar, siz bu kanunla yargı yolunu ortadan
kaldırıyorsunuz. Düşünün, kamu hizmetlilerinin görev, nakil ve
unvanlarıyla ilgili verilen yargı kararlarına ilişkin dava
açmayı aşağı yukarı ortadan kaldırıyorsunuz,
yürütmeyi durdurma kararını ortadan kaldırıyorsunuz ve bunu
çıkarırken de devletin yargı yetkisini ortadan
kaldırıyorsunuz.
Ahmet Bey’i Konya’da dinledim, diyor ki: “Efendim, bundan
sonra başbakanlar ve cumhurbaşkanları mahkemelere hesap
vermeyecek.” Ya kime verecek? “Allah ve millete verecek.” Ahmet Bey, bunun
kadar seviyesiz bir laf olur mu? Yani, bir insan hırsızlık
yapacak, yolsuzluk yapacak, talan yapacak, gidecek, tesadüfen
Cumhurbaşkanı olacak ve Başbakan olacak, mahkemeye hesap
vermeyecek. O zaman mahkemeleri de kaldırın ya, mahkemeleri niye
getirdiniz arkadaşlar? O zaman mahkemeleri kaldırın.
Bir de konuşmasında diyor ki: “Muhalefetten
gelen olumlu tekliflere katılacağız.” Peki, Ahmet Bey,
getirdiğin bu kanunla o kadar çok yolsuzlukları ve
hırsızlıkları affediyorsun ki... Burada, getirilen
yasada... Mahkeme kararıyla Türkiye’de özelleştirilmiş o kadar
devasa tesisler... İşte, bunların birisi, Konya’daki Seydişehir
Alüminyum Tesislerini, 8,5 milyar dolara mal olan bir tesisi sen 370 milyon
dolara vermişsin, mahkeme bunu iptal etmiş. Bu kanunla o mahkeme
kararını hükümsüz sayıyorsun. Daha bunun gibi yüzlerce mesele
var.
Arkadaşlar, devletin, hazinenin arazilerini
getiriyorsunuz, ondan sonra meraları kendi yandaşlarınıza
veriyorsunuz. İstanbul’da en kıymetli tarihî eserleri getirip de
birtakım yandaş müteahhitlere veriyorsunuz ve onlar
yakılıyor, kimse hesap sormuyor.
Arkadaşlar, Türkiye’de hukuk yok, adalet yok ve
dolayısıyla bundan sonra Türkiye’de kaba kuvvet hâkim olacak. Siz
zannetmeyin ki bundan sonra artık burada yani yargının
olmadığı yerde, hukukun olmadığı yerde
bunları artık biz burada kanunlarla sağlayacağız.
Sizin bir tek şeyiniz var: Ne kadar devleti talan eden ne kadar vergi
kaçakçısı, ne kadar imar yolsuzluğu yapan kişiler varsa
işte burada her gün onlara af getiriyorsunuz ve Nurettin Canikli
-şimdi gitti Bakanlık makamına oturdu- her gece yarısı
burada, her kanunda ya bir vergi kaçakçısına ya imar yolsuzluğu
yapan kişilere ve bunun gibi devletin kaynaklarını kendi
yandaşlarına talan ettiren önergeler veriyordu ve bu önergeler burada
okunmadan geçiyordu.
Değerli arkadaşlar, şimdi Tayyip Bey
gitmiş “Ak Saray” diye bir uçak getirmiş. Arkadaşlar, bu uçak
435 milyon lira, ayrıca da Çiftlik’te kanuna aykırı kaçak inşaat
yapıyor ve “Ben burada oturacağım.” diyor. Bu inşaatı
kendi yandaşlarına vermiş, korkunç suistimal var, korkunç.
Arkadaşlar, 250 milyon liraya mal olması gereken bir
inşaatı 1 katrilyon 400 milyon liraya veriyor. Yahu sizde hiç vicdan
yok mu, bu devletin malını bu kadar talan ediyorsunuz, bu yandaş
müteahhitlere… Bakın, öğretmen ekmeğe muhtaç, üniversite
öğrencisi gidiyor, harçlığını kazanmak için gidip
canını veriyor. Siz devletin katrilyonlarını hiçbir utanma
duygusu duymadan, hiçbir sorumluluk duymadan yandaşlarınıza
veriyorsunuz. Hiç mi Allah korkusu yok sizde, hiç mi vicdan yok ya?
Bunları önlemezseniz… Bundan sonra bu iş artık silah zoruyla
halledilecek.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Şahsı adına diğer
konuşmacı Sayın Sadık Badak, Antalya Milletvekili. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
SADIK BADAK (Antalya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın altıncı bölümü
üzerinde şahsım adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla
selamlarım.
Sözlerime başlamadan önce, İstanbul’da asansör
kazasında hayatını kaybeden kardeşlerimize,
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına
başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, milletimizce bir an önce
uygulanması beklenen torba kanun tasarısının 118’inci
maddesiyle eklenen geçici 26’ncı maddesi 2014-2018 arasında
yapılacak Devlet Demiryolları yatırımlarının
proje finansmanlarını düzenlemektedir. 62’nci Hükûmetimizin geçen
hafta açıklanan programının 153’üncü sayfasında
Eskişehir-Antalya ve Kayseri-Konya-Antalya hızlı tren
yatırımlarının Hükûmetimizce gerçekleştirileceği
Sayın Başbakanımızca ifade edildi. Ayrıca, 6 Eylül
2014 Cumartesi günü Konya’da Ulaştırma Bakanımızın,
2015 yılında Konya-Antalya hızlı tren
yatırımına başlanacağı ifadeleri üzerine
güzergâhlardaki milyonlarca vatandaşımızı mutlu eden her
iki yatırım hakkında hem teşekkürlerimi hem de
görüşlerimi kısaca ifade etmek istiyorum.
Ulusal demir yoluna bağlanma istek ve çabaları
-ilk Mecliste dile getiren milletvekilimiz Rasih Kaplan’dan bu yana-
Antalya’mızın doksan yıldır süregelen arzusudur. Bu
yatırımların yöremizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına
getireceği merhaleyi ve gerekçelerini yirmi yıldan bu yana resmî ve
özel kesimler nezdinde gündeme getiren, hayata geçirilmesi yönünde gayret eden
kardeşlerinizden birisi olarak şehrimizin hayalini
gerçekleştirmekte olan Hükûmetimize ve partimize
şükranlarımı ifade etmek isterim.
Planlı dönemden bu yana turizm teşviklerinin
ana sebebi döviz açığını turizm gelirleriyle
azaltmaktır. On iki yıllık iktidarımızda alınan
tedbirlerle ve sektörün gayretleriyle ülke turizmi 3 kat büyümüş ve turist
sayısı 40 milyona, elde edilen gelir 30 milyar dolara
yükselmiştir. 2023’te kişi başı turistik harcamanın
750 dolardan 1.000 dolara çıkarılması da Hükûmetimizin hedefleri
arasındadır. Antalya-Konya-Kayseri hızlı tren
ulaşımı turizmde kişi başı harcamanın
artırılmasına katkıda bulunacaktır, şöyle ki:
Yurt dışından hava yoluyla Antalya çevresine gelen ve 2020’li
yıllarda 20 milyonu aşacağı ümit edilen turistin
yaklaşık yüzde 15’inin Konya, Nevşehir Ürgüp, Göreme’ye ve
başkentimiz Ankara’ya bir iki gecelik turlarla kişi başına
200 dolar harcamayla seyahat edeceğini öngörmekteyiz. Hızlı tren
yoluyla her yıl 3 milyon turistin Orta Anadolu’ya 600 milyon dolar
doğrudan gelir sağlayacağını, hububat başta olmak
üzere Orta Anadolu ihracat ithalat yüklerinin de Antalya’yı kullanarak
hâlen yüzde 40 kapasiteyle çalışan liman verimliliğini
yükselteceğini düşünmekteyiz. Ayrıca, turizm gelirlerinde 2,5
olan çarpan çoğaltan etkisiyle Orta Anadolu’ya yıllık 1,5 milyar
doların üzerinde yeni ekonomik potansiyel getireceğini de dikkatlere
sunmak isteriz.
İstanbul-Eskişehir-Antalya hızlı tren
yatırımıyla Marmara ve çevresinden
vatandaşlarımızın hafta sonları bile Akdeniz’e ulaşımı
kolaylaşacak, iç turizm ve ticaret potansiyeli artacaktır. Tarım
açısındansa ağırlıklı olarak yıllık
yüzde 10-12 artış gösteren sofralık ve turfanda sebze meyve üreten
bölgelerimizin ürünleri Ankara, İstanbul hallerine daha düşük
maliyetle erişecek, ihracat pazarlarımız olan Orta Avrupa ve
kuzey ülkelerine soğutucu vagonlarla hızlı ve niteliği
bozulmadan ulaşacaktır.
Yeni ve büyük Türkiye’nin 2023 hedeflerine
erişmesine katkı sağlayacak ve kentimizin hayallerini
gerçekleştirecek yatırımları Başbakanlığı
döneminde başlatan 12’nci Cumhurbaşkanımıza, Sayın
Başbakanımıza, Ulaştırma Bakanımıza ve her
seçimde yükselen destekleriyle partimize güç vererek ülkemizin geleceğini
aydınlatan halkımıza teşekkür ediyor, kanunun
hayırlı olması dileğiyle yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, şimdi bölüm üzerinde on
beş dakikalık soru-cevap işlemine başlayacağız.
Sisteme giren sayın milletvekillerine söz vereceğim.
Yedi buçuk dakikayı soru sormaya ayırdık.
Diğer yedi buçuk dakikada Sayın Bakan sorulan sorulara cevap verecek.
Evet, Sayın Işık, buyurun.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, 2 sorum olacak.
Birincisi: Kamu İhale Kanunu’nda yapılan
değişiklikle 2 mühendisin yüzde 50-yüzde 50 hissedar olması
hâlinde kamu ihalelerine girebilmelerine imkân tanıyan bir düzenleme
yapılmıştı fakat bu düzenleme mimarlar odasının
itirazı üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Şu
anda, Kamu İhale Kurumu aracılığıyla kamu ihalesine
girmiş, hak almış birçok mühendis bu iptalden sonra mağdur
oldu. Bununla ilgili bir düzenlemeyi bu torba yasa içerisinde
gerçekleştirebilir miyiz? Bu mağduriyeti giderebilir miyiz?
İkincisi: Bilindiği gibi, Hükûmetinizin
uygulamasıyla 8 bin civarında okul müdürü, maalesef, haksız bir
şekilde görevinden alındı ve iktidara yakın bir
sendikanın onayıyla bunların yerine müdürler atandı. Millî
eğitimdeki bu kaosu nasıl çözeceksiniz, bu
haksızlığı nasıl çözeceksiniz?
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Yılmaz…
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, biliyorsunuz, bu 25 Aralık
soruşturmasında, Hükûmetin kontrolünde olan Sabah ve ATV’nin
kurtarılmasıyla ilgili bir havuz oluşturulduğu
iddiaları var. 680 milyon lira para toplandı. Bu havuza para veren
iş adamalarından bazılarının -Mehmet Cengiz gibi-
özellikle büyükşehirden ve Ulaştırma
Bakanlığından çok ciddi işler aldığı
iddiaları var. Bakan olarak, Bakanlığınızı
ilgilendirdiği için, ne kadarlık ihale almışlar, hiçbir inceleme
yaptırdınız mı bu konuyla ilgili? Teftiş Kurulunuza
bir soruşturma açtırdınız mı? Eğer, şayet
iş almışlarsa bu aldıkları işlerde ne
kadarlık keşif artışları var? Bunlarla ilgili bilgi
verebilir misiniz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Doğru…
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Tokat esnafı dâhil, Türkiye’nin birçok yerinden
esnaflar süpermarketler kanununun çıkarılmamasından dolayı
çok büyük mağduriyet yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu
torba kanun veyahut da bundan sonra getirilecek olan kanunlar içerisinde
bununla ilgili bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
İkinci sorum olarak: Üniversite öğretim
üyeleri, asistanından profesörüne kadar, maaşlarının çok
düşük olmasından dolayı çok büyük mağduriyet
yaşamaktadırlar. Bu meslek grubuyla ilgili bir çalışma
yapılacak mıdır?
Diğer sorum olarak: Apartman yönetimlerinde gecikme
faizi olarak aylık yüzde 5 alındığı ifade ediliyor. Bu
oranın çok yüksek olduğu, bunun indirilmesi yani banka faizi
oranına düşürülmesiyle ilgili bir çalışma var mıdır?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Efendim, birinci sorum,
Ulaştırma Bakanı da burada olduğu için: Nazımiye ve
Pülümür ilçelerimizin kara yolları ihalesi -bunlar iki araba yan yana
geçmeyen yollardır- ne zaman yapılacak?
İkincisi: Atatürk Orman Çiftliği’nde
yapılan inşaat kaç liraya, kime ihale edilmiş, ruhsatı var
mıdır, yok mudur?
Üçüncü sorum: Amerika’da son alınan uçak kaç liraya
alınmış? İçine tefrişat olarak ne kadar para
harcanmış ve Başbakan ve Cumhurbaşkanına ait olmak
üzere şu anda devlette kaç tane uçak var?
Bunları öğrenmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Halaman…
ALİ HALAMAN (Adana) – Sayın Başkanım,
teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, son zamanlarda özellikle
mevcut iktidar “Oy aldık.” diyerek özellikle üç aydır, dört
aydır siyasi, iktisadi, sosyal paylaşımını kendi
arasında yapıyor ama toplumun her kesiminde yokluk, yolsuzluk,
adaletsizlik, kazalar, ölümler, cinayetler, kuraklık, susuzluk had
safhada. Bu getirilen kanunların hiçbir tanesi bunlara bir çözüm olma
noktasında da değil. Mevcut iktidar bu kadar yokluğu,
yoksulluğu, adaletsizliği ortadan kaldırıcı kanun
getirmeyi düşünmüyor mu?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Çam…
MUSA ÇAM (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın
Başkan.
Sayın Bakan, muhteşem inşaatları bir
an önce bitirme kaygısı, kâr ve rant güdüsüyle sağlık ve
güvenlik önlemlerinin ihmal edilmesi cinayetleri tetikliyor. Birkaç ay önce
üçüncü köprü inşaatında 3 işçi yaşamını yitirdi.
Dönemin Başbakanı köprünün temel atma töreni sırasında
yüklenici firmadan köprünün üç yılda değil, iki yılda
bitirilmesini ve 2015’e yetiştirilmesini istemişti. Benzer bir
hızlandırma talebi Marmaray için de söz konusu olmuştu. Hatta
Marmaray’dan sorumlu bir Ulaştırma Bakanlığı
bürokratı “Marmaray 29 Ekim 2013’e yetişmeseydi intihar edecektik.”
demişti. Bu tip söylemler ve tutumlar iş cinayetlerini
artırmaktadır. Bakan olarak bunlara ne diyorsunuz? Siz de aynı
yolu ve yöntemi deniyor musunuz?
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Sayın Kuşoğlu…
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, basından öğrendiğimize
göre Çankaya Köşkü’nü Başbakanlığa, Atatürk Orman
Çiftliği arazisi üzerinde bulunan yeni binanın da
Cumhurbaşkanlığına tahsisiyle ilgili bir durum söz konusu
ve yalanlanmadı. Bununla ilgili resmî formalite yerine geldi mi, gerekçe
olarak ne gösterildi?
İkinci sorum ise Ziraat Bankasıyla ilgili, New
York’ta, Amerika Birleşik Devletleri’nde açılan soruşturmayla
ilgili hangi safhada bulunuyoruz, bu soruşturma ne aşamadadır,
neleri kapsamaktadır? Bununla ilgili bilgi verirseniz memnun
olacağım.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Gök...
LEVENT GÖK (Ankara) – Sayın Bakan, göreve geldikten
kısa bir süre sonra açtığınız
Ümitköy-Kızılay metro hattı sık sık arızalarla
gündeme gelmektedir. Ortalama her ay bir arızayla binlerce
yurttaşımız mağdur olmaktadır. Bu metro hattı
acaba yeterli test sürüşleri yapılmadan mı
açılmıştır? Kullanılan vagonların Macunköy
deposunda su baskınına uğrayan vagonlar olduğu konusu gündeme
gelmektedir. Bu konuda ne diyeceksiniz? Metro hattındaki bu
sıkıntıları aşmak için neler yapmayı
düşünüyorsunuz?
BAŞKAN – Sayın Öz…
ALİ ÖZ (Mersin) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkanım.
Sayın Bakan, 2014-2015 yılı
yükseköğretim programı ve üniversitelere kayıtların
başladığı süre içerisinde tekrardan, ciddi manada
öğrencilerin yurt sorunları var. Maalesef yurtların bir
kısmını “Cemaate yakın” diye kapattınız, bir
kısmını da “Oralara giderseniz, biz sizi fişleriz.” diye
korkuttunuz. Öğrencilerin hepsi şimdi devlet yurtlarına
doğru bir eğilim içerisinde ve ciddi manada bir mağduriyet
yaşanmakta. Bu mağduriyeti nasıl çözeceksiniz?
İkincisi: İstanbul’da meydana gelen bu kazada
bu işverenin, esas patronun “2 defa günlük kontrol yapılıyordu.”
iddiası var basında. Düşünün ki bir yerde 2 kez asansör kontrol
ediliyor ve 10 insan ölüyor. Kontrol etmeselerdi acaba kaç can kaybedecektik?
Bunu merak ediyorum.
Bir de bu, Millî Eğitim Bakanlığına
bağlı müdür atamalarında dört ay önce yapmış
olduğunuz puanlamada yüksek puan alan öğretmenler, idareciler,
müdürler şimdi 75’in altında alıyor ve sendikalar özellikle bu
işte büyük etken olarak görülüyor.
“EĞİTİM-BİR-SEN’liysen müdürsün, değilsen güle güle.”
deniliyor açıkçası.
Bir de sizinle alakalı, bu, Çukurova’daki
Adana-Mersin arasında yapılacak olan havaalanı ne durumda?
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Bakan.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Başkan, çok
teşekkür ediyorum.
Kamu İhale Kurumuna yönelik bir soru Sayın
Işık tarafından soruldu. Aslında gündeme getirmiş
olduğu konu önemli. “Özellikle yüzde 50-50 pay sahibi olması hâlinde
ne olacak?” Bununla ilgili, mevcut tasarımızda herhangi bir husus yok
ama en kısa sürede bununla ilgili bir çalışmayı mutlak
surette yapacağız. Onu özellikle ifade etmek istiyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Haziran ayında doldu
bunun süresi ve şu anda sıkıntılı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın
Yılmaz’ın sorusu: 25 Aralık soruşturması sonrası
Ulaştırmada bazı işlerin aksadığına yönelik
bir husus ilave edildi. Bunun dışında, bazı hususların
teftişe verildiği soruldu.
Ben şunu ifade etmek istiyorum değerli
arkadaşlar: Öncelikli olarak, Bakanlığımız her ne
işlemi yapıyorsa mutlaka yasalara, hukuka, Anayasa’ya uygun
yapıyordur ve yapmak zorundayız. Dolayısıyla, herhangi bir
şirket, herhangi bir işletmeye yönelik olarak bir soruşturma
açılabilmesi için ortada bir suç unsurunun, teftişlik bir unsurun
olması gerekir. Böyle bir durum yokken “İllaki ben şu, şu,
şu firmalara yönelik bir soruşturma açacağım.” gibi bir
yaklaşım içerisinde bulunmak son derece yanlış olur.
Diğer bir husus da şu: Biz hiçbir firmayı
diğerinden ayırt edemeyiz, şartlar ne ise, ihale
sözleşmesinde, şartnamede yer alan hususlar bellidir ve her bir
ihalede yer alan kamu kurumu mensubu arkadaşımızın da o
hususlara uyması gerekir diye düşünüyorum.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – 100 milyon lirayı
durup dururken verir mi Sayın Bakan?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Şunu da, tabii, ifade
etmek istiyorum: Özellikle bu, 17 Aralık-25 Aralık sürecinin çok iyi
anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Yani bir
yolsuzluk kılıfı adı altında Türkiye’de bir darbe
girişimi yapılmaya çalışıldı.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ne darbesi ya, ne alakası
var?
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Hırsızlığa darbe olur mu Sayın Bakan?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Darbeyi siz
yaptınız, siz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Bunlarla ilgili,
zamanı ve yeri geldikçe sizler de bunun farkına
varacaksınız, ben buna inanıyorum.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Ayakkabı kutularını
nereye koyuyorsunuz?
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Biz varacağız
da bir siz varsanız Sayın Bakan.
ALİM IŞIK (Kütahya) –
Hırsızlığa müdahale darbe olmaz.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sen bari söyleme ya, Lütfi Bey,
sen söyleme bunları. Hakkında iddiada bulunulanlar söylesin bunu. Sen
de ortak oluyorsun suça.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ancak, bugüne kadar, ben
şunu ifade edeyim değerli arkadaşlar: Bakın, şu on iki
yıllık süre içerisinde zaman zaman -hatırlayınız-
değişik bakanlıklarda, Kamu İhale Kurumunda, biliyorsunuz
birtakım şeyler oldu, yasadışı iş ve
işlemler yapanlar varsa bunlarla ilgili soruşturmalar oldu, hatta
tutuklamalar söz konusu oldu. Buna yönelik olarak Hükûmetimiz “İşte,
şu şudur, bu doğru değildir.” gibi herhangi bir
açıklamada da bulunmadı. Eğer suç işleyen herhangi birisi
varsa mutlaka suçunu çekmesi gerekir diye düşünüyorum. Ama o süreç
farklı bir süreçti. O süreci tüm Türkiye'nin çok iyi algılaması
gerektiğini düşünüyorum, çok iyi anlaması gerektiğini
düşünüyorum.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) – Hırsızlar
kurtulmasın bu arada, bizim derdimiz o.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Sayın Genç’in
sormuş olduğu bir soru Nazımiye ve Pülümür yolunun ihalelerine
yönelik. Şu anda yanımda bilgi yok ama o konuda eğer bir
eksiklik varsa mutlaka çalışmaları yapıp size bilgi
vereceğim Sayın Genç.
Sayın Halaman’ın, ülkenin…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Öteki sorular vardı, uçakla
ilgili.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ha, diğer sorunuz… Çok
affedersiniz, diğer sorunuzla ilgili elimde teknik veriler yok,
uçağın ne kadara mal olduğu vesaire. Ama şu
kadarını ifade edeyim: Başbakanımızın yani
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı
olduğu gün alınmış bir uçak değildir. Bunu özellikle
söylüyorum, daha önceden başlatılmış olan yani Sayın
Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu süreçte alımı
başlatılmış olan bir işlemdir.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Uçağın fiyatı bana
lazım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Dolayısıyla,
sanki Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı
olduğu gün, aynı gün yeni bir uçak almış gibi bir hava
yaratılmaya çalışılıyor; bu doğru değil.
Bunun süreçleri çok önceden başlatılmıştır.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Niye Abdullah Gül’e
servise vermediniz de Recep Tayyip Erdoğan’a verdiniz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Ama bunun fiyatı ve
diğer konulardaki bilgiler teknik olarak elimde yok, onları bilahare
sizlere yazılı olarak aktaralım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bir de Atatürk Orman
Çiftliği’ndeki inşaat…
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Diğer bir soru:
“Türkiye yokluk, yoksulluk içerisinde iken, kazaların gündemde olduğu
bir dönemde vatandaşın ihtiyaçlarına yönelik çözüm
getirilmiyor.” şeklinde bir ifade kullanıldı. Buna katılmam
mümkün değil çünkü şu torba yasa tasarısına bile
baktığımızda burada özellikle
vatandaşlarımızın lehine çok sayıda düzenleme
olduğunu göreceksiniz.
Yine, bizim temel yaklaşımımız
şu: Biz, gerçekten vatandaşın sorununu dert edinen ve onunla
bütünleşen bir iktidarız ve tüm
çalışmalarımızı da bu çerçevede yapıyoruz.
Dolayısıyla, vatandaşımız açısından sorun
arz eden neyse o konuların üzerine gidiyoruz. Bununla ilgili elbette somut
önerileriniz varsa bunları da bizimle paylaşırsanız biz de
o konu üzerinde çalışmalarımızı yürütebiliriz.
Sayın Çam’ın bir sorusu: Bu, üçüncü köprü ve
Marmaray’a yönelik olarak, özellikle, yüklenici firmaların üzerinde daha
erken bitirebilmeleri yönünde baskı yapıldığı ifade
edildi. Bunu kabul etmek mümkün değildir Sayın Çam. Çünkü,
yüklenicinin belirli bir takvim programı vardır, o program
çerçevesinde çalışmalarını yürütüyor. Tüm işlerimizde
bu böyle. Ama, şu olabiliyor: Zaman zaman, örneğin, mevcut, diyelim
ki kazı ve dolguyla ilgili araç parkında genişleme söz konusu
olabiliyor, ilaveler yapılabiliyor, bu manada bir kapasite
artırımı söz konusu olabiliyor. Bu tür durumlarda da belki
işindaha erken bitirilmesi söz konusu olabiliyor. Bunun bir örneği,
şu anda çok somut olarak söylemek istiyorum: Örneğin, biliyorsunuz,
yap-işlet-devret çerçevesinde şu anda İstanbul-İzmir
otoyolu yapılıyor. Belirli bir termin programı var. Termin
programına baktığımızda, şu an yüklenici
firmanın termin programının en az iki üç ay önünden
gittiğini görüyoruz yani daha hızlı
çalıştığını görüyoruz çünkü bu planlar ve
programlar yapılırken bazı riskler göz önünde bulundurularak bu
risk payı için belirli süreler konuluyor. Eğer bu riskler söz konusu
olmazsa doğal olarak bunların işletmeye açılma süresi de
kısalıyor. Birçok projemizde bunlar yaşanmıştır;
somut olarak istendiği takdirde bunların örneklerini verebilmem
mümkün.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ama, yapılan yolların
çoğu da çukur oluyor, hemen bozuluyor.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) - Sayın
Kuşoğlu’nun sorusuyla ilgili, Özellikle, Ziraat Bankasına
yönelik herhangi bir bilgim söz konusu değil ama bunu da yazılı
olarak cevaplandıralım.
Çankaya Köşkü’ne yönelik bir sorunuz oldu. Bununla
ilgili…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Bakan, teşekkür ederiz,
süreniz bitti.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Söylesin, cümleyi tamamlasın
canım.
BAŞKAN – Altıncı bölüm üzerindeki
görüşmeler tamamlanmıştır.
Şimdi, altıncı bölümde yer alan maddeleri,
varsa o madde üzerindeki önerge işlemlerini yaptıktan sonra ayrı
ayrı oylarınıza sunacağım ama on beş dakika
aradan sonra.
On beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 16.11
İKİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
16.25
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin İkinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
127’nci madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı
Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik öngören 127'inci
maddesinin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
“Bu tür karar ve uygulamalarda yargı yolu
açıktır.”
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır Diyarbakır Bingöl
Sebahat
Tuncel Erol
Dora Nazmi
Gür
İstanbul Mardin Van
Hasip
Kaplan Demir
Çelik
Şırnak Muş
BAŞKAN – Şimdi okutacağım önergeler
aynı mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının çerçeve 127. maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Bülent
Kuşoğlu Levent
Gök
İzmir Ankara Ankara
Musa
Çam Ümit
Özgümüş
İzmir Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 127’nci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman Emin
Haluk Ayhan
Adana Adana Denizli
BAŞKAN - Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN –Önerge üzerinde Denizli Milletvekili Emin
Haluk Ayhan konuşacak.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
Milliyetçi Hareket Partisinin 127’nci madde üzerinde verdiği önergeye
ilişkin görüşlerimizi arz etmek üzere söz aldım. Yüce heyeti
saygıyla selamlıyorum.
Bu maddede 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı
Kalkınma Ajansının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesinin ikinci fıkrası (g) bendinde
yapılan değişiklik ifade ediliyor. Bu maddedeki
değişiklik… Bu maddenin kaldırılmasıyla ilgili
önergemizi verdik, bunun hakkında söz aldım ve Genel Kuruldan destek
istiyoruz önergemize ilişkin.
Buradaki ifade edilen husus, daha önce kanunda, ilgili
madde ve bentte, fıkrada yer alan hususta daha geniş bir yetkiyi
merkeze alıyorsunuz. Daha önce daha farklı ifade edilen olayı,
genel sekreterin görevlendirilmesini ve gerekli gördüğünde genel
sekreterin görevden alınmasını Devlet Planlama
Teşkilatına veriyorsunuz. Tabii adı şu anda Kalkınma
Bakanlığı olarak değişti.
Burada ifade etmek istediğim husus şu: Hem bu
işi merkezîleştiriyorsunuz, sistemi
rahatlatacağınızı söylüyordunuz ama temel yönetim
sorunları burada da gördüğümüz gibi devam ediyor kamu yönetiminde.
Kamu kurum ve kuruluşları arasında görev ve yetki
kargaşasının devam ettiğini burada görüyoruz. Liyakatsiz ve
adaletsiz bir kamu personel rejiminin oluşturduğunu, bozulmaya
doğru gittiğini de net bir şekilde görüyoruz. Bunun sonucu
olarak da devlet kurumlarına olan güven giderek azalıyor,
karmaşık mevzuat yapısı ortaya çıkmış oluyor,
her kuruluş için farklı, her bölge için farklı. Birtakım
sıkıntıların ortaya çıkması da
kaçınılmaz oluyor. Halkın adalet sistemine inancı da
kalmıyor. Bu yetkileri devamlı değiştiriyorsunuz, kısa
sürede çıkan bir şeyi farklı bir yöne yönlendiriyorsunuz.
Denetimsiz ve rant ekonomisi üreten bir sistem ortaya çıkıyor.
Şeffaf olmayan, bağımsız, denetimi yetersiz bir ihale
sistemi ortaya çıkıyor. Ayrıca Sayıştay denetiminin
etkisizliği ortada.
Nereden bakarsanız bakın bir vizyon sorununun
kamu yönetiminde ortaya çıktığı kesin. Vizyon sorunu
beraberinde disiplin sorununu ortaya çıkarıyor. Vizyon sorunu
beraberinde saydamlığı ortaya çıkarıyor. Vizyon sorunu
verimliliği, etkinliği ve tutumluluk sorunlarını da
beraberinde getiriyor. Yönetimde sürekliliğin sağlanmasında da
birtakım problemlerin ortaya çıkması kaçınılmaz.
Nereden bakarsanız bakın Hükûmetin bürokrasiye verdiği önem,
kamu yönetimine verdiği önem birtakım sıkıntıları
ortaya koyuyor.
Özellikle, ortaya çıkan “tape”lerde mesela
Sayıştaya mensup çalışan arkadaşların neresinin
nasıl olduğuna dair ifadelerinin yer alması son derece üzüntü
verici bir durum. Böyle şeylerin dile getirilmesi oradaki
arkadaşları sıkıntıya sokmaz ama söyleyenler açısından
fevkalade sıkıntı doğurur. Gerçekten, günümüzde “iyi yönetişim”
denilen, iyi işleyen kamu yönetimine erişmek için vizyon çok güçlü
bir şekilde ifade edilmeli ve diğer çalışmalar bu vizyonun
uygun, gerekçeli ve etkili bir planlamasına dayanmalıdır.
İlk etapta kamu kurum ve yöneticilerinin görev ve sorumluları makro
anlamda iyi bir şekilde belirlenmeli, ona yönelik diğer
çalışmalar devam ettirilmelidir. Kısa bir süre önce
yaptığınız,
farklılaştırdığınız bir mevzuatı
kısa bir süre sonra çok farklı boyutlarda uygulamaya yönelip bunu da
bu aralarda getirip gözle kaş arasında çıksın derseniz,
gerçekten kamu yönetimindeki basiretsizliğin çok net bir şekilde
ortaya çıktığını görürüz. Bu yapının
gerçekten iyi bir iş üretmesinin mümkün olmadığını da
ifade etmek istiyorum.
Önergemize destek bekliyoruz.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum Sayın
Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde Adana Milletvekili Sayın
Ümit Özgümüş konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; torba yasadaki kalkınma ajanslarında
yapılmak istenen değişiklikle ilgili söz aldım. Hepinizi
saygıyla selamlıyorum.
Daha önce bu kürsüden kalkınma ajanslarıyla
ilgili konuşmalar yaptım. Daha önce, ben milletvekili değilken,
Sayın Elvan da Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar
Yardımcısıyken kalkınma ajanslarının
yasasının çalışmalarında bulundum ve daha önceki
pratiklerimizden, birikimlerimizden kalkınma ajanslarının
nerede, nasıl çamura batacağını, yürümeyeceğini,
kaynak israf edeceğini o zaman çok sık biçimde dile getirdik. Ancak,
görüşlerimiz çok dikkate alınmadı ve bugün kalkınma
ajansları gerçekten çamura batmış ve Türkiye’de kaynak israf
eden, hiçbir işe yaramayan bir kurum niteliğindedir.
Bugün getirilmek istenen değişiklik, gerçekten,
kalkınma ajansının yerel bir kalkınma modeli olması
nedeniyle bir komedidir. Kalkınma ajanslarının genel
sekreterinin atanmasıyla ilgili bir değişiklik getiriyor.
Değerli arkadaşlar, daha önce burada
söylemiştim. Mevcut yasa Devlet Planlama Teşkilatının
görevlerini sayarken diyor ki: “Yönetim kurulu tarafından nitelikleri
uygun kişiler arasından seçilen ve teklif edilen ajans genel
sekreterini onaylar.” Şimdi, “onaylar” lafı aslında
“Kalkınma ajanslarının genel sekreterini Devlet Planlama
Teşkilatı atar.” anlamına gelir. Siz, yerelde hangi
kalkınma ajansında olursa olsun istediğiniz kadar genel
sekreteri seçin, Devlet Planlama Teşkilatı onaylamazsa genel
sekreteri atayamıyorsunuz. Bu da yetmiyor, şimdi yeni getirilen
değişiklikte diyor ki: “Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen
ve/veya Kalkınma Bakanlığınca belirlenen adaylar
arasından genel sekreter görevlendirilir.” Yani, onaylama yetmiyor,
şimdi, yerel bir kalkınma modeli olan kalkınma ajanslarını
yok sayarak, yönetim kurulunu yok sayarak, yönetim kurulunu yok sayarak
doğrudan, merkezden atama yetkisi getiriyor. Bunun, kuruluşundan beri
yanlış olduğunu söylemiştik. Kalkınma ajansları,
bir yerel kalkınma modelidir. O bölgenin nasıl kalkınacağını,
nasıl kalkındırılacağını oradaki yönetim
kurulu belirliyorsa, bırakın, bir tane genel sekreterini atayabilsin.
Değerli arkadaşlar, kalkınma
ajanslarının yönetiminde o ilin veya illerin valileri var, belediye
başkanları ya da büyükşehir belediye başkanları var,
il genel meclisi başkanları var, sanayi ve ticaret odası
başkanları var. Yani yapıya baktığınız
zaman, o ille ilgili bütün tasarrufu kullanacak yetkisi olan insanlar var.
Oradaki valinin askeri, polisi kullanma yetkisi var, yatırım yapma
yetkisi var; belediye başkanının kentin bütün çehresini
değiştirme yetkisi var. Şimdi, böyle bir yapı içerisinde
valiler, büyükşehir belediye başkanları, oda
başkanları, il genel meclisi başkanları bu kadar yetki
içerisindeyken o bölgeyle ilgili bir tek genel sekreteri atayamıyor. Ona
güvenmiyorsunuz.
Adana’ya gönderilen, Çukurova Kalkınma
Ajansıyla ilgili gönderilen genel sekreterler… İlk gelen genel
sekreter, Ankara’dan geldi; Adana’yı, Mersin’i, Çukurova Kalkınma
Ajansını tanıyıncaya kadar Ankara’da başka bir göreve
gönderildi, daha sonra vali oldu. İkinci genel sekreter, Ankara’dan
gönderildi; zaten dünyadan haberi yoktu. Kalkınma ajansında
çalışan doktoralı, yüksek lisans yapmış birçok
personelin bilgisi, birikimi onun üzerindeydi hem kendisi orada ezildi hem de
yetkisini kullanabilmek için oradaki insanları ezdi. Üçüncü genel
sekreter, emekli bir valiydi; yüksek maaş alması için Çukurova
Kalkınma Ajansına Genel Sekreter olarak gönderildi ve daha
Adana’yı, Mersin’i, zayıf yönlerini, kuvvetli yönlerini
anlayıncaya kadar görevden alındı, başka bir yere
gönderildi.
Burada açık açık konuşalım. Yasa
hazırlanırken bu madde, güneydoğuda, güneydoğudaki
kalkınma ajanslarında, o zamanki BDP’ye, DTP’ye yakın bir genel
sekreter olmaması için konulmuş bir maddeydi. Yani eğer öyle
birisi çıkar da genel sekreter olarak atanırsa –o valiye de, belediye
başkanına da güvenilmiyordu- o zaman biz onaylamayız diye. Niyet
buydu ama bugün artık güneydoğuya özerklik vereceğiniz bir
dönemde bunun hiçbir anlamı da kalmadı. Bu, tam bir Nevzat
Tandoğan olayıdır yani “Eğer Türkiye’ye komünizm gelecekse
size ne? Onu da biz getiririz.” mantığıdır; yani “Eğer
yerel kalkınma olarak siz orada kalkınma ajanslarının
yönetimindeyseniz size gerek yok, yerel kalkınmayı da merkezden biz
yaparız.” mantığıdır, doğru değildir.
Bu nedenle önergemize destek istiyor, tekrar sizleri
saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı
Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinde değişiklik öngören 127'inci
maddesinin sonuna aşağıdaki cümlenin eklenmesini arz ve teklif
ederiz.
“Bu tür karar ve uygulamalarda yargı yolu
açıktır.”
Demir
Çelik (Muş) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ SÜREYYA SADİ
BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Muş Milletvekili
Sayın Demir Çelik konuşacak.
Buyurun.
DEMİR ÇELİK (Muş) – Teşekkürler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
hepinizi şahsım ve partim adına saygıyla selamlıyorum.
127’nci madde üzerine söz almış bulunmaktayım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir
ülkenin olduğu kadar bir toplumun da kalkınması elbette ki
arzulanan, istenen bir durumdur. Ancak kalkınanın
merkezileştiği, merkezileştikçe odaklaştığı
ve iktidar blokuna dönüştüğü bir kalkınma, toplumun
hiçleşmesine, iktidar ve güç odağının ise güçlenmesine ve
palazlanmasına yol açar. O nedenle 127’nci maddede murat edilen şey,
devlet ve şirketlerin kalkınma ajanslarının olanak ve
imkânları üzerinden büyümesi ise yanlıştır, doğru
değildir. Söz konusu olan toplum ve topumun demokratik meşru
ihtiyaçları ise yatay ve paralel düzeyde bir kalkınma, bu manada da
kooperatiflere birliklere ve konseylere dayalı dayanışmacı,
ortaklaşmacı, komünal değerleri esas alan bir kalkınma
olması gerekendir. Ancak söz konusu olan iktidarın
bloklaşmasına ve gücün birikimine yol açacak kalkınma, dün
değil evvelsi gün Mecidiyeköy’de yaşadığımız,
mayıs ayında Soma’da yaşadığımız gibi
piyasalaştırılan, taşeronlaştırıp
metalaştırılan bir olguya yol açar ki, burada insan hayatı,
toplumun geleceği ve özgürlükleri görülmez; hiçleştirilmiştir,
yok sayılmıştır, değersizleştirilip kutsanan
erke, iktidara tabi kılınmıştır.
Bu manada da Meclis eğer kanun yapacaksa kanun
gücünü toplum lehine kullanmak, icra etmek durumundadır. Hukuk, devletin
siyaset yapma aracı olmaktan kurtarılmadığında; hukuk,
devletin yönetebilmenin sistematiği aracı durumundan
kurtarılmadığında iktidara hizmet eder, güce hizmet eder,
sermayeye, kâra hizmet eder. İşte
yaşadığımız vahim tabloyu göremez, toplumsal
ihtiyaçlar yerine bireysel, kişisel ya da ulusal, uluslararası
şirketlerin menfaat ve çıkarlarına uygun bir düzenleme bu manada
tehlikelidir, risk arz eder. Yakındığımız, zaman zaman
yaşananlardan üzüntü duymamıza rağmen yapmak istediklerimiz tam
tersiyse burada oportünizm vardır, samimi değiliz demektir,
iktidarın kutsanmışlığına hizmet etmekten öte,
bazen değer verir göründüğümüz halka rağmen halkı
yönetmektir ki en kötü olanı da budur.
Biz, Halkların
Demokratik Partisi olarak, torba yasalara muhtaç olmaksızın, hele
hele otuz dört yıl öncesinde 5 faşist generalin antidemokratik
uygulamalarla hayata geçirdiği bir anayasayı bile
değiştiremeyeceksek, demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir
anayasayla halklarımıza ve toplumumuza özgürlük vermek yerine
palyatif, geçici bir kısım kanun ve kanun değişikliklerine
yönelik Meclis faaliyetleri her şeyden önce meşruiyetini yitirir.
Gelin, yol yakınken,
ülkenin özgürlüklerini, geleceğini aydınlatmanın yol
ışığı bellidir, açıktır: Ertelenemez bir
görev olarak, özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi bir anayasayla bölgeler
kendisini siyasal özerklikle kalkınmanın da, toplumsal ve siyasal
yaşamın nasıl olacağına karar versin.
Gelin, merkezde
biriktirilmiş bir kısım tasarruflara tabi
kılınmış olanın yerine, yerellik ve yerindenlik
ilkesine bağlı olarak insanların yerinde kentinde, köyünde
kasabasında nasıl yaşayacağını, kiminle birlikte
nasıl bulunacağının kararını yereller versin.
Yereller versin ki, yüzlerce kat rezidanslara muhtaç emekçi kardeşlerimiz
ölümleri karşılamak yerine özgürlükleri, barış içerisinde
bir arada yaşama fırsatını bulsunlar diyor, saygılar
sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederim.
Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
128’inci madde üzerinde
dört adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 128 inci Maddesi ile 5543 sayılı
İskan Kanununa eklenen geçici 8 nci maddenin ikinci fıkrasında
yer alan "için" ibaresinin madde metninden çıkarılmasını
ve aynı maddeye aşağıdaki fıkranın eklenmesini
arz ve teklif ederiz.
"(3) Batman ili
Hasankeyf İlçe merkezinde llısu HES Projesi yapımından
etkilenen ailelerin, Yeni Hasankeyf Yerleşim Alanına nakilleri, hak
sahiplikleri ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."
Naci
Bostancı Mehmet
Doğan Kubat Ziver
Özdemir
Amasya
İstanbul
Batman
Bilal
Macit Yılmaz
Tunç Fehmi
Küpçü
İstanbul
Bartın
Bolu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı ile 19.9.2006 tarihli ve 5543 sayılı
İskan Kanununa geçici madde eklenmesini öngören çerçeve 128 inci maddenin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
"Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543
sayılı İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
'Geçici Madde 8 - Baraj ve Hidroelektrik Santrali
kapsamında; köy, kasaba ve ilçe merkezi konumundaki yerleşim yerleri
iskân edilemez. Yerleşim yerlerinin iskân edilmesini gerektiren Baraj ve
Hidroelektrik Santrallerinin çalışmaları durdurulur ve projeler
iptal edilir. İlgili bakanlıkça yerleşim yerlerinin tarihsel
yapısına uygun şekilde restore edilmesine ilişkin
çalışmalar yürütülür. Bu işlemlere ilişkin usul ve esaslar
ilgili bakanlık, sivil toplum kuruluşları, yerleşim yerinin
seçilmiş temsilcileri ve halk meclislerince ortaklaşa olarak
yürütülür.'"
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır Diyarbakır Bingöl
Hasip
Kaplan Nazmi
Gür Erol
Dora
Şırnak Van Mardin
Sebahat
Tuncel
İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 128 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Alim
Işık Emin
Haluk Ayhan Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Denizli Adana
Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı
İskan Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"Geçici Madde 8 - (1) Artvin ili Yusufeli ilçe
merkezinin, 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli
İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile
belirlenen alana naklinde, bu alanda iskan edilecek aileler ile Yusufeli
Barajı ve Hidroelektrik Santrali yapımından etkilenen köyler
için yeniden yapılacak iskan etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda
iskan edilecek ailelerin hak sahipliği ve
borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve
esaslara göre yürütülür.
(2) Denizli ili
Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı üzerinde Sami Soydam Barajı ve
Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında kalan ve bulundukları
yerleşim yerlerinden kaldırılmaları zorunlu bulunan orman
içi ve kenarı mahalle, köy veya belde halkının
iskânlarının temini için, ailelerin hak sahipliği ve
borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar
Kurulunca belirlenir."
(3) 16/4/2008
tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin
Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ve Denizli ili
Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı Sami Soydam barajı ve Hidroelektrik
Santrali Projesi kapsamında vatandaşlara ödenecek istimlak ücretleri
mevcut değerinin yüzde yüzü oranında artırılarak verilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarının 128.
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Uğur
Bayraktutan Namık
Havutça
İzmir Artvin Balıkesir
İlhan
Demiröz Ayşe
Nedret Akova
Bursa Balıkesir
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Artvin Milletvekili
Sayın Uğur Bayraktutan konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) – Sayın Başkan,
çok değerli milletvekilleri; Yusufeli’ndeki barajla ilgili olarak…
Yusufeli ilçe merkezi de ne yazık ki baraj sahası içerisinde
kalıyor, baraj havzası içerisinde kalıyor. Yusufeli’ne
ilişkin problemler var. Aslında Artvin Milletvekilimizle bu konuda
bir istişare yaptık, bu konuda bir muhalefetimiz yok ama Yusufeli’nde
problemler var, onları yüce heyetinizle paylaşmak istiyorum.
Bunlardan bir tanesi şu: Yusufeli, biraz önce de
ifade ettiğim gibi, Yusufeli Barajı’nın içerisinde kalıyor.
2008 yılında 5753 sayıyla çıkarılan bir kanun var, bu
yasa da Yusufeli’nin yeni yerleşim birimine taşınmasına
ilişkin bir kanun, mevzuat düzenlemesi yapıldı. Aradan altı
yıl, yedi yıl geçti; “Yansıtıcılar bölgesi” olarak
tarif edilen yere ilişkin herhangi bir ilerleme yok değerli
milletvekilleri, herhangi bir çivi bile çakılmadı. Yusufeli’nde
oturan vatandaşlarımız, yurttaşlarımız
Yusufeli’ndeki kamulaştırmaya ilişkin bu belirsizliğin bir
an evvel ortadan kaldırılması ve kamulaştırmanın
bir an önce yapılmasına ilişkin beklenti içerisindeler.
Şöyle ki: Bakın, 2008 yılında bu kanuni düzenleme
yapılmış olmasına rağmen, bu konuda herhangi bir çivi çakılmamış
olmasına rağmen, özellikle Yusufeli’ndeki konutlara ilişkin,
300-350 civarındaki konuta ilişkin para ödemesi yapılması
konusunda bir tereddüt var. Kamulaştırma yapan idare diyor ki:
“Bunlar sonradan yapılmıştır, ben baştan tespitleri
yaptım, bu 300-350 civarındaki eve kamulaştırma bedeli
ödemeyeceğim.” Bu konudaki sorunun, problemin bir an önce ortadan
kaldırılması gerekiyor değerli arkadaşlarım.
Yine, bu yeni yerleşim birimine ilişkin olarak,
1.288 konut yapılmasına ilişkin bir proje var. Mevcut,
Yusufeli’nde şu anda yaşayan 10 bin civarında
yurttaşımız var; 4 bin, 5 bine yakın da ev var. Yeni
kurulacak yerleşim birimi yüzde 60, yüzde 65 civarındaki bir
eğimi kapsamaktadır, burada insanların yerleşmesi,
yapılan evlerin de yetersiz olması açısından ciddi anlamda
sıkıntı yaratmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan;
dinlemenizi özellikle istirham ediyorum. Bakın, Türkiye’nin her
tarafında toprak gayrimenkuldür, bir tek Yusufeli’nde menkuldür. Ben uzun
yıllar Artvin’de avukatlık yaptım. Toprak
hırsızlığı diye bir olay hiçbir yerin cumhuriyet
savcılığına intikal etmemiştir ama Yusufeli’nde toprak
hırsızlığı diye bir olay Yusufeli
Savcılığı kayıtlarına intikal etmiştir, bir
yurttaş bir diğer yurttaşın toprağını
aldı götürdü diye diğeri onu şikâyet etmiştir. Bunu niye
anlatmaya çalışıyorum? Yusufeli’nde toprak çok önemlidir yani
gayrimenkulden daha önemlidir, menkul niteliğiyle daha önemlidir, toprak
azdır da ondan önemlidir. O nedenle eğer ileriye doğru bir
kamulaştırma çalışması yapılacaksa Yusufeli’ne
ilişkin gerekirse özel bir yasa çıkarmalıyız, bu çok
önemlidir. Neden? Çünkü batıda belki binlerce dönümle ifade edilen
gayrimenkul miktarları Artvin Yusufeli’nde 70 metrekare, 80 metrekare gibi
küçük, lokal metrekare fiyatlarıyla ifade edilmektedir. Bu nedenle bu
hususu yüce heyetin dikkatlerine sunuyorum.
Bir sorun daha var. Yusufeli’nin iki köyünde
kamulaştırma yapıldı şu ana kadar. Bir köyün
kamulaştırma işlemleri tamamlandı, diğer köyde…
Özellikle Devlet Su İşleri yetkililerini buradan uyarıyorum.
Bakın, Devlet Su İşleri yetkilileri köylülere gidiyor, diyorlar
ki: “40 lira, 50 lira metrekare fiyatı veririz. Siz eğer bu fiyat
üzerinden uzlaşmayla, pazarlıkla bu yerleri bize devrederseniz
problem yok ama eğer devretmezseniz yarın bir gün size dava
açmayız –bakın, dikkat edin- sürüncemede bırakırız.
Bir, iki yıl dava açmayız, bir, iki yıl içerisinde dava
açmadığımız gibi açılan davalar da iki, üç yıl
sürer, siz beş yıl içerisinde parayı alamazsınız.” Bu
ne demektir biliyor musunuz? Aba altından sopa göstermektir değerli
arkadaşlarım. 2942 sayılı Kanun’da davanın hangi süre
içerisinde biteceğine, hangi süre içerisinde tamamlanacağına
ilişkin süreleri yasa açıkça koymuş ama buna rağmen
vatandaşları karşısına alıp “Sana 40 lira
veririm, 50 lira veririm, buna bir an önce imza at.” demek, bunu kabul etmek
mümkün değildir.
O nedenle, kamulaştırmaya ilişkin
Yusufeli’ndeki yurttaşlarımızın
yaşadığı sorunların bir an evvel ortadan
kaldırılması gerekir. Araziye ilişkin
değerlendirmelerde, Yusufeli’nde imar planıyla ilgili
değerlendirmelerde bir an önce devlet ne olduğunu ortaya
koymalıdır, çocuğun adını koymalıdır. Çünkü
biz biliyoruz ki bu baraj havzasında yapılacak barajlar nedeniyle
koskocaman bir ilçeyi yok edeceğiz, koskocaman bir ilçeye diyoruz ki: “Al,
mezarlarınla beraber terk et burayı.” O nedenle devlete bir şey
dediğimiz yok, Türkiye’ye feda olsun ama bu kamulaştırmayı
yapıyorken adil ve hakkaniyet çerçevesi içerisinde yapalım ve
insanlar önünü görebilsinler. Biz insanlara diyoruz ki “Alın gidin, çekin
gidin.” Artvin’in birçok köyünde de böyle oldu, mezarlarını 100 metre
suyun altında, 50 metre suyun altında bırakarak insanlar
“Devletimize bir şey olmasın, başımızın
üzerinde.” diyerek koşa koşa gittiler. Şimdi biz ilçeyi yok
etmeye çalışıyoruz. Bir yandan belirsizlik devam ediyor,
kamulaştırma işleminin ne zaman yapılacağını
bilmiyoruz, “Bugün yapacağız, yarın yapacağız, öbür
gün yapacağız.” diye insanları avutuyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bakın,
yasanın tarihi 16/4/2008. 16/4/2008’de acelece yeni yerleşim yeriyle
ilişkili yasayı çıkarttık. Yedi yıldır neyi bekliyoruz
biz değerli arkadaşlar? İnsanlar, Yusufeli’nde yaşayanlar
diyorlar ki: “İmar ve iskânla alakalı sorunları bir an önce
halledin, bizim topraklarımızın gerçek bedelini verin.”
Ben bu vesileyle bu sorunları anlatmaya
çalıştım, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum,
sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 128 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları
Madde 128- 19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan
Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 8 - (1) Artvin ili Yusufeli ilçe merkezinin, 16/4/2008
tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli İlçesinin
Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile belirlenen alana naklinde,
bu alanda iskan edilecek aileler ile Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik
Santrali yapımından etkilenen köyler için yeniden yapılacak
iskan etütleri sonrasında belirlenecek alanlarda iskan edilecek ailelerin
hak sahipliği ve borçlandırılmaları Bakanlar Kurulunca
belirlenecek usul ve esaslara göre yürütülür.
(2) Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı üzerinde Sami
Soydam Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında kalan ve
bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları
zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle, köy veya belde
halkının iskânlarının temini için, ailelerin hak
sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir."
(3) 16/4/2008 tarihli ve 5753 sayılı Artvin İli Yusufeli
İlçesinin Merkezinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ve
Denizli ili Acıpayam ilçesi Dalaman Çayı Sami Soydam Barajı ve
Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında vatandaşlara ödenecek
istimlak ücretleri mevcut değerinin yüzde yüzü oranında
artırılarak verilir.
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Denizli Milletvekili
Sayın Emin Haluk Ayhan konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Teşekkür ediyorum
Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
128’inci madde üzerine verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Bu
vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Bu maddede, inşa edilen barajlarda özellikle
kamulaştırmalara ilişkin birtakım hususları Bakanlar
Kurulu yetkisine alıyor. Bunu alması doğal, alsın da burada
sıkıntılı bir durum var gerek Artvin’deki olayda gerekse
Denizli’deki olayda.
Bizim önergemiz vatandaşın mağduriyetinin
giderilmesi yani “İstimlak ederken vatandaşa fazla para verin.”
diyoruz. Neden? Vatandaş mağdur oluyor? Yerini yurdunu
bırakıyor, terk edip gidecek orayı; tarihini
bırakıyor, geçmişini bırakıyor, soyunu sopunu, kabrini
bırakıp gidiyor. Ama, burada ifade etmek istediğim bir husus var
ki bu önemli. Belki de önergenin buraya yazılış biçiminde bir
kötü niyet olmayabilir ama adamın yerini istimlak ediyorsunuz,
alıyorsunuz, özel sektör buraya HES yapacak, baraj yapacak. Ne yaparsa
yapsın, memleketin hayrına olsun yeter ki. Yalnız burada öyle
bir şey söylüyor ki, “…bulundukları yerleşim yerlerinden
kaldırılmaları zorunlu bulunan orman içi ve kenarı mahalle,
köy veya belde halkının iskânlarının temini için, ailelerin
hak sahipliği ve borçlandırılmalarına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.” Adamı yerinden ediyorsunuz, oradan
kaldırıp atıyorsunuz, geçmişini siliyorsunuz, bir de üstüne
borçlandıracaksınız. Yapmayın Allah’ınızı
severseniz, nesine borçlandırılacak? Burada bu işi yapanın
para kazanması için, memleket için hayırlı bir iş
yapıyorsa Allah razı olsun, para kazandıracaksınız ama
gelin şuna da ama gelin -devletten mi vereceksiniz, yapandan mı
alacaksınız- bu vatandaşa da biraz fazla para verin, bizim
söylediğimiz de bu. Niye borçlandırıyorsunuz? Yerinden yurdundan
ediyorsunuz... Ben buna kamu kurumlarında çalışan
vatandaşlarımızın da karşı olduğunu
düşünüyorum, tahmin ediyorum. Ama hangi aklıevvel bunu buraya koyduk?
Bunun bir mantığı yok, değeri yok. Bunu yapan kurumla,
İstanbul’da 200 bin metrekarelik inşaat alanını 600 bin
metrekarenin üzerine çıkarıyorsun,-İnternet’te böyle şeyler
geçiyor; hep aynı şeyler vatandaşı zorluyor,
vatandaşın aleyhine- 200 bin metrekarelik yeri 600 bin metrekareye
aynı gruba çıkarıyorsun, -İnternet’te yazan doğruysa,
“tape”lerde saçılan doğruysa- e burada da vatandaş, garip
gureba, kaç kişi var Allah’ınızı severseniz?
Sayın milletvekilim
bilir, o da Denizlili. Buradaki arkadaşlar mağdur olmuştur,
bulunamıyordur, sıkıntılıdır, ailelerinde
problemlidir, ayrılmıştır ama günahtır. Yarın
öbür gün bu Bakanlar Kurulunun nesine güveneceğiz biz? Alacaklıyken
borçlu çıkarır adamları.
Gelin, bizim önergemizi
kabul edin, hiç olmazsa istimlak paralarını 2 misli verelim ki
şeyi kapansın, ileride Bakanlar Kurulu borçlandırsa da
adamların bir sıkıntıları olmasın. Benim
söyleyeceğim bu. Ama Hükûmet bunu anlamamakta direniyor. Neden? Hükûmete
bu dikte ettiriliyor, gerçekten vesayet rejiminin sıkıntısı
bu.
Ya, elinden malı
mülkü alınan adama “Buradan çık git, mezarların kalsın,
kendin git…” Tamam, memlekete faydası olacak da ya bu garip gurebanın
elinden burası alınıp bir de bunu borçlandıracak yetki
Bakanlar Kuruluna veriliyor? Hepsi illa bu iş adamlarına mı
verilecek canım, hep bunlara mı bu imkân tanınacak? Biraz da
memleketin garip gurebasına yakın çalışılsın
canım. Garip gurebaya “Ben verirsem olur.” diyorsunuz, öbür tarafta
iş adamına “Hep beraber alalım.” diyorsunuz. Böyle bir şey
olur mu? Yazık değil mi? Günah değil mi?
Ben burada okuduğumu
gerçekten yanlış anladığımı düşünmek
istiyorum. Biri bana gelsin, desin ki “Ya Haluk Bey, biz burada bunu
kastetmedik, farklı şeyleri kastettik.” Ama, Hükûmet de arıza
var, vesayet Hükûmeti, ne denirse onu yapmak zorunda. Bundan önceki de
böyleydi, şimdiki de aynı; bu, onun göstergesi. Gelin, ne olur bu
bizim önergemizi kabul edelim de bu fakir fukara, Acıpayam’daki
vatandaşlarımız yerini terk ederken, 2 misli alsın, yüzde
100 fazla alsın istimlak bedelini. Ne tutacak Allah’ınızı
seversiniz, İstanbul’da imarını
artırdığınız 3 dairenin parası etmez ya.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum hepinize.
(MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Sağ olun Sayın Başkan.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı ile 19.9.2006 tarihli ve 5543 sayılı
İskan Kanununa geçici madde eklenmesini öngören çerçeve 128 inci maddenin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Hasip
Kaplan (Şırnak) ve arkadaşları
"MADDE 128-
19/9/2006 tarihli ve 5543 sayılı İskan Kanununa
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
'GEÇİCİ
MADDE 8 - Baraj ve Hidroelektrik Santrali kapsamında; köy, kasaba ve ilçe
merkezi konumundaki yerleşim yerleri iskân edilemez. Yerleşim
yerlerinin iskân edilmesini gerektiren Baraj ve Hidroelektrik Santrallerinin
çalışmaları durdurulur ve projeler iptal edilir. İlgili
bakanlıkça yerleşim yerlerinin tarihsel yapısına uygun
şekilde restore edilmesine ilişkin çalışmalar yürütülür. Bu
işlemlere ilişkin usul ve esaslar ilgili bakanlık, sivil toplum
kuruluşları, yerleşim yerinin seçilmiş temsilcileri ve halk
meclislerince ortaklaşa olarak yürütülür.'"
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Şırnak
Milletvekili Sayın Hasip Kaplan konuşacak.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Değerli
milletvekilleri, HES’lerin Türkiye’de acımasız tahribatının,
doğanın, kültürün, ekolojinin göz göre göre katliamının ve
her gün orada yerleşimlerde yaşayan insanların güvenlik
güçleriyle karşı karşıya geldiği… Artvin’de,
Yusufeli’nde, Denizli’de, Acıpayam’da, Hasankeyf’te, Munzur’da, İda
Dağı’nda, Türkiye’nin en güzel yerlerinde şirketler geliyor,
oradaki ırmakları, dereleri babalarının malını
satın alıyorlarmış gibi alıyorlar, orada yaşayan
binlerce, milyonlarca insanın orada hiçbir yaşam hakkı hukuku
yokmuş gibi gelip bir de Hükûmetin desteğiyle oranın tescilini
alıyorlar, sonra dereleri kurutup tarihi, doğayı, yerleşim
yerlerini mahvediyorlar; 21’inci yüzyılda açıkça vahşi bir
katliam yapılıyor.
Şimdi, Artvin Yusufeli ile Acıpayam’da baraj
yapılıyor. Oradaki insanların mağdur edilmesi öyle birkaç
kuruşla geçiştirilecek bir olay değil arkadaşlar. Bir
tarihi mahvediyorsunuz. Bakın, Yusufeli ve çevresi Kalkolitik Çağ ve
Tunç Çağı’na ait kalıntılarla milattan önce 5500
yıllarına gidiyor. Denizli’nin tarihi çok daha eski.
Şimdi, bu maddeyle ilgili bir önergesi daha var AK
PARTİ Hükûmetinin, Hasankeyf’le lgilii diyor ki iskânla ilgili:
“Hasankeyf’i de ekleyelim çünkü 2008’de iskânla ilgili ilan yaptık, kimse
itibar etmedi, kimse gelip müracaat etmedi. E, sular altında kalacak 2014
yılında. Sular altında kalacağı için evleri, bu
yurttaşlarımızı zorunlu iskâna tabi tutalım.” Vallahi,
cumhuriyetin kuruluşu dönemlerinde göç ve nüfus hareketliliğini
sağlamak için, asimilasyon için zorunlu iskânı biliyorduk ama HES
barajları nedeniyle de şimdi hükûmetler 21’inci yüzyılda zorunlu
iskân uyguluyor. 2014’te Hasankeyf Barajı su tutacak arkadaşlar ve
Hasankeyf sular altında kalacak bu ekim, kasım, aralık
ayından itibaren ve bu yerleşimlerin iskânının hiçbiri
yapılmamış yani şehir merkezindekilerin. Orada
kamulaştırma yapmışlar, vatandaşın değerli
sulu arazilerini, bağlarını, bahçelerini, evlerini o kadar
düşük bir fiyata istimlak etmiş ki devlet, o 1990’lı
yılların acımasız köy yakma olaylarının yaşandığı
dönemlerde vatandaş sesini çıkaramamış.
Şimdi, orada, hemen
Ilısu Barajı’nın gövdesinin altında Hesta diye tarihî bir
köy var. Bu Hesta’nın -Dicle’nin kıyısında,
bağları, bahçeleri meşhur en büyük köylerden birisi- yeni iskân
yeri, şehir olarak yeni yerleşim yeri seçilmiş ama bir minaresi
vardı -cami de yoktu- bir de okul yeri arkadaşlar. Çünkü, köylülere
2000’li yıllarda çok düşük bir para verilmiş, şimdi o
köylülerin ev yapacak gücü yok. Bunun gibi birçok yerleşim yeri…
Sadece bu projede, 1 ilçe,
101 köy, 47 mezra, 70 yerleşimi sular altında
bırakıyorsunuz. Şimdi, bunu bu şekilde getirerek bu
tahribatı önleyebilir misiniz? Enerjinin getirdiği kâr ile bunun,
doğanın, tarihin, yerleşimin getirdiği kârı
kıyaslamak bir ekonomi aklıdır, mantığıdır
arkadaşlar. Otuz yıllık projelere otuz bin yıllık
tarihi feda etmek nasıl bir mantığın izahı olabilir?
Burada çok ciddi bir vebal altındadır, Hükûmetin en zayıf
karnesinin olduğu noktadır bu. Hükûmet burada Hasankeyf’i sular
altında bırakmıştır, o diğer yerleri de
bırakacaktır ve dünyanın hiçbir yerinde HES’lerdeki elektrik
üretim oranı Türkiye’de olduğu gibi dünya standartlarının 3
katı değildir arkadaşlar. Türkiye, gerçekten, enerji
politikalarıyla ülkesini her gün perişan eden, tahrip eden bir
konumdadır. Bu açıdan, verdiğimiz önergenin geçerli, haklı
nedenleri vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz
tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN
(Devamla) – Kabul edilmesini diliyoruz.
Zaten dinlemiyorlar
Başkan.
Hasankeyf’in
hatırı için de oylamadan önce karar yeter sayısı istiyorum.
(HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Peki,
teşekkür ederiz.
Önergeyi
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.
Birleşime on dakika
ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 17.08
ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
17.18
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Üçüncü Oturumunu açıyorum.
128’inci madde üzerinde Şırnak Milletvekili
Hasip Kaplan ve arkadaşlarının önergesinin oylamasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı.
ERKAN AKÇAY (Manisa) – Karar yeter sayısı yine
yok Sayın Başkan.
BAŞKAN – Şimdi, önergeyi tekrar
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
BAŞKAN – Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
MUSA ÇAM (İzmir) – Yok Başkan, yok.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Yok, yok.
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada, Hükûmet burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısının 128 inci Maddesi ile 5543 sayılı
İskan Kanununa eklenen geçici 8 nci maddenin ikinci fıkrasında
yer alan "için" ibaresinin madde metninden
çıkarılmasını ve aynı maddeye aşağıdaki
fıkranın eklenmesini arz ve teklif ederiz.
"(3) Batman ili Hasankeyf İlçe merkezinde
Ilısu HES Projesi yapımından etkilenen ailelerin, Yeni Hasankeyf
Yerleşim Alanına nakilleri, hak sahiplikleri ve
borçlandırılmalarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar
Kurulunca belirlenir."
Ziver
Özdemir (Batman) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Takdire bırakıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
(Afyonkarahisar) – Katılıyoruz efendim.
BAŞKAN – Sayın İsrafil Kışla
konuşacak, Artvin Milletvekili.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
İSRAFİL KIŞLA (Artvin) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 5543 sayılı İskan
Kanunu’na geçici 8’inci madde eklenmesine dair kanun teklifinde AK PARTİ
Grubumuzun vermiş olduğu önerge hakkında söz almış
bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.
Tabii, bütün yatırımlar uygun
coğrafyalarda yapılır takdir edersiniz. Cenab-ı Hak
Artvin’i de öyle bir coğrafyada yaratmış ki Çoruh Nehri’yle
bezemiş, süslemiş. Tabii, on beş yıldan beridir Çoruh Nehri
-Muratlı Barajı,Borçka Barajı, peşinden Deriner
Barajı, şimdi Artvin Barajı, Yusufeli Barajı ve Arkun
Barajı’yla; diğer Şavşat kolunda da Bayram ve
Bağlık Barajları inşallah başlayacak- dokuza
yakın barajıyla bugün ülke enerjisine katkı vermeye
çalışıyor.
Türkiye'de hidroelektrik santrallerinin üretiminin belki
yüzde 30’una yakınını Artvin sağlamış olacak.
Tabii, bundan dolayı, doğrusu ülke ekonomisine bu katkıyı
vermiş bir il olarak da mutluyuz elbette ki. Ama, on beş yıldan
beridir de tabii baraj inşaatlarının yapımında elbette
halkımız epey zorluklarla karşı karşıya
kalıyor, birçok köy kamulaştırılıyor ki bunlardan bir
tanesi, şu anda Yusufeli’nde yapılan barajımızdır. Bu
barajımızı devlet yapıyor ve Türkiye’nin en büyük gövdeli
barajı olacak, dünyanın en yüksek gövdeye sahip 2’inci barajı
olacak.
Tabii, burada, Yusufeli ilçemiz doğrusu sular
altında kalıyor. Yani Yusufeli halkının ülkesine, milletine
bağlılığı, gerçekten, böyle bir ilçenin su
altında kalması noktasında göstermiş olduğu
anlayış her türlü takdirin üzerindedir tabii. O onurlu duruşu
doğrusu takdir ediyoruz ve bütün millet olarak Yusufeli halkının
bu fedakârlığına müteşekkiriz.
Mevcut İskan Kanunu, bir ilçenin yeniden
yerleşimi için tabii ki yetersiz. Mesela, 12’nci maddenin (4)’üncü
fıkrasındaki hak sahibi olabilmek için asgari ücretin otuz günlük
brüt tutarının yüz yirmi aylık
karşılığı olan miktarını,
kamulaştırma bedelinin bu miktardan az olması hâlinde ise
tamamını bakanlık merkez muhasebe birimi hesabına
yatırmayanlar, ileride alacakları bedelleri yatırmayı ve
aktarılmasını taahhüt etmeyenler hak sahibi olamazlar gibi
birçok kısıtlayıcı hüküm var. Tabii, bu hükümlerle
Yusufeli’nin yeniden yerleşimini sağlamamız mümkün değil. O
bakımdan, böyle bir kanun teklifine ihtiyaç var, Bakanlar Kurulunu
yetkilendirmeye ihtiyaç var.
Tabii, burada bir de 15’e
yakın köyümüz sular altında kalacak. Tabii, çok dağlık bir
coğrafyadayız ve yerleşimler hep nehir kenarlarında, tabii,
nehir kenarları da barajlarla dolunca ister istemez köylerin
yerleşimlerini de -şehir merkezini- daha üst kotlara
taşımak zorunda kalıyoruz. Birçok yerde de köyü
yerleştirecek alan bulamıyoruz. Eğer sondaj
çalışmalarında köy oluşacak bir alan
olmadığı, bulunamadığı takdirde de bunların
ilçe merkezinden hak sahibi olmalarına bir imkân tanınıyor bu
kanun teklifiyle de. O bakımdan, her hâlükârda Yusufeli için, Artvin için,
belki diğer barajlar için de çok önemli bir kanun olmuş olacak.
Tabii, Yusufeli’nde
ekilebilen alanlar çok az yani arazi çok kıt, Artvin’in tamamında
ekilebilen alan yüzde 8’lerde, yüzde 56’sı orman olan bir bölgedeyiz. O
bakımdan, burada kamulaştırmadaki bedel takdirlerinde
halkımızın beklentisi, en yüksel bedellerden bir takdiri
sağlamak çünkü gerçekten buradaki, Yusufeli’ndeki gayrimenkul –her zaman
söylenir- menkul değerinde bir
kıymeti haiz.
Diğer taraftan, yeni
yerleşim yerinin bir an önce başlaması noktasında
halkımızın ciddi bir takibi var ve geçen ayın 14’ünde de
bütün kamu kurumlarıyla Yusufeli’nde bir koordinasyon toplantısı
yaptık. İnşallah, bütün kamu kurumları, Karayolları,
DSİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ el
birliğiyle, bir koordinasyon içerisinde yerleşimi bir an önce
başlatacaklar.
O bakımdan, bu kanun
inşallah, Yusufeli halkımız için hayırlı olacak ve
Yusufeli’nin yapmış olduğu fedakârlıklara da milletimizin,
devletimizin onları mağdur etmeme noktasında inşallah bir
çıkış yolu olacak diyorum.
Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
129’uncu maddede dört adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Seyfettin
Yılmaz
Manisa Tokat Adana
Alim
Işık Ali
Halaman
Kütahya Adana
MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet
Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu
Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Bilgilendirme yükümlülüğü
"MADDE 3- (1) İçerik, yer ve erişim
sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usuller
çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet
ortamında kullanıcıların ulaşabileceği
şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.
(2) Yukarıdaki fıkrada
belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim
sağlayıcısına Başkanlık tarafından ikibin
Yeni Türk Lirasından yirmibin Yeni Türk Lirasına kadar idari para
cezası verilir.
(3) Trafik bilgisi ancak bir suç
soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında
mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Başkanlık tarafından içerik
sağlayıcı, yer sağlayıcı ve/veya erişim
sağlayıcıdan alınarak verilir."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 129 uncu
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Mehmet
Naci Bostancı Mehmet
Doğan Kubat
Kayseri Amasya İstanbul
Ramazan
Can Yılmaz
Tunç
Kırıkkale Bartın
"MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan
Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen
Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan "iki bin Yeni Türk Lirasından on bin
Yeni Türk Lirasına" ibaresi "iki bin Türk Lirasından elli
bin Türk Lirasına" şeklinde ve dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(4) Trafik
bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim
tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir."
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, şimdi
okutacağım önergeler aynı mahiyette bulunduğundan
önergeleri birlikte işleme alacağım.
Buyurun:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve
Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında
değişiklik yapılmasını öngören çerçeve 129'uncu
maddenin tasarı metninden çıkartılmasını arz ve teklif
ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
Erol
Dora İdris
Baluken Hasip
Kaplan
Mardin Bingöl Şırnak
Altan
Tan Nazmi
Gür
Diyarbakır Van
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’nın 129. Maddesinin tasarı metninde
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Erdal
Aksünger Bülent
Kuşoğlu
İzmir İzmir Ankara
Levent
Gök Ümit
Özgümüş
Ankara Adana
BAŞKAN – Komisyon önergelere katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önergeler üzerinde İzmir Milletvekili
Sayın Erdal Aksünger konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan,
değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Erişim Sağlayıcıları
Birliğiyle ilgili olarak: Üçüncü-dördüncü aylarda, özellikle sosyal medya
yasakları konusunda iktidar burayı zapturapt altına almak için,
oldubittiye getirip bir Erişim Sağlayıcıları
Birliği kurdu. Bu konuda ki tüm itirazlarımıza rağmen,
aslında çoğulcu bir ortam sağlanmadı. Tüm kademelerin
hepsiyle görüşmek lazım, toplumun tüm demokratik kitle örgütleriyle,
tüm bu konuyla ilgili olan uluslararası dinamiklerle görüşmek
lazım derken, Sayın Bakan “Bunları bir geçirelim, ondan sonra
bakarız.” tarzında bir yaklaşım göstermişti o gün,
Plan ve Bütçe zamanında, çok iyi hatırlıyorum bunların
hepsini. Aslında, mayıs ayında bu konular geçti
-Mayısın 19’u muydu tam hatırlayamıyorum şimdi-
Erişim Sağlayıcıları Birliği kuruldu. O günden
bugüne ne olduysa tekrar, yeniden değişikliğe gidiliyor. Niye
gidiliyor? Şundan gidiliyor: Korkudan gidiliyor veya o korkularla ilgili
konular gerçekleştiği için bazı müeyyidelerin yetersiz
olduğu düşünülüyor. Zaten biz, temelde Erişim
Sağlayıcıları Birliğinin antidemokratik bir
şekilde kurulduğunu söylemiştik. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle bir örneği yok, verdikleri örnekler de doğru değil, öyle
birlikler de yok, onlar sivil toplum kuruluşlarıdır. Bu,
iktidarın diktasıyla kurulmuş bir yerdir normalde
baktığınızda. Onu nereden görüyoruz? Tüzük… Bir birlik veya
öyle bir demokratik kitle örgütü kurulacaksa veya sivil toplum örgütü
kurulacaksa devleti yönetenler tarafından diktayla tüzük yapılmaz.
Onu nereden biliyoruz? 180’e, 190’a yakın erişim
sağlayıcısının 120’sinin teklif ettiği
tüzüğü kabul etmeyip TÜRK TELEKOM gibi aslında bugün Türkiye’deki
hâkim sağlayıcı olan, yüzde 80-90’ını yani
İnternet erişiminin yüzde 80-90’ını kendi bünyesinde
barındıran bir kurumun önderliğinde 12 tane erişim
sağlayıcısıyla bunu yaparsanız bunun adı dikta
olur, diğer 120 kişinin tüzükle ilgili taleplerini dinlemezseniz size
“sivil dikta” derler zaten.
O yüzden şunu söyleyeceğim: Peki, o günden
bugüne ne değişti? TİB’de bu uygulamayı yaptınız
diyelim, bu örneklerin hangisi yetersiz kaldı? Çok merak ediyorum
şunu da: Hangi örnekler geldi? Siz hangilerini yasaklamak istiyordunuz da,
2 bin lira ile 10 bin lira arasındaki cezalar yetersiz kaldı da 2 bin
lira ile 50 bin lira arasına çıkarıyorsunuz? Bunun tek bir
nedeni olabilir, tek bir nedeni vardır, o da küçük, aslında kendince
hak ihlallerine karşı duran, “Ben yapmam bunu, kanuna aykırıdır.”
diyen, “Anayasa’ya ve Anayasa’nın vatandaşa sağladığı
haklara aykırıdır.” diyen, “Haberleşme özgürlüğüne de
aykırıdır.” diyen insanların hepsini bence ezmek üzere
planladığınız bir iştir. Onlara böyle 50 bin liraya
kadar üç-beş ceza keserseniz bunları doğal olarak yok
edeceksinizdir. Ya, ben merak ediyorum, TİB bu uygulamayı yaptı
da neleri yetersiz gördü bir açıklasın? Kaç tane başvuru geldi,
hangi örnekler oldu, bunlar ortaya konulmadan “Bununla ilgili
yaptığımız iş yetersiz.” deyip uygulama getirilebilir
mi?
Trafikle ilgili bilgileri mahkemeden alacağını
söylüyorsunuz değişikliğin içerisinde ama kapatmayla ilgili
konuyu TİB Başkanının “Canım nasıl isterse öyle
yaparım.”ına bırakıyorsunuz. Bu dünyanın neresinde varmış
bu örnek?
Bir taraftan da TİB’i kapatmaya
çalışıyorsunuz, o da ayrı bir konu, TİB’i yok etmeye
çalışıyorsunuz. Başbakan çıktı, meydanlarda
söyledi “TİB’e gerek yok, MİT zaten bu görevi yapıyor.” deyince
TİB’i kapatmayı planlıyorsunuz. E TİB’i
kapatacaksınız da bunları kim yapacak? MİT mi yapacak?
MİT gitsin, önce kendi işini yapsın bir kere. Memleketteki
zafiyetlere bak, burada kendi içindeki hikâyelere bak bir taraftan.
O yüzden, bu cezaların kimin canını
yakacağını biz biliyoruz. Uygulamada aslında neyin
diretildiğini biz biliyoruz ama vatandaşımız şunu iyi
anlasın: Memleketin zafiyetleri konusunda çalışma yapmayan
MİT gibi kurumların buralarla ilgili konularda vatandaşın
hakkını koruma iddiasında olamayacağını
söylüyorum, bunu çok açık anlasınlar.
Ayrıca başka bir şey söyleyeyim TİB
Başkanı da buradayken: TİB’in içerisinde bazı personelle
ilgili “Ya, bunları aramaya lüzum yok, şunları arayalım.”
diye mobbing yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz? “Benden olmayan”
deyip adamları fişlediniz mi, fişlemediniz mi?
“TİB ne işe yarıyor?” diye insanlar
soruyor şu anda. TİB’in ne işe yaradığını ben
biliyorum. İktidar ve buna yakın olan çevrelerle ilgili gelen
dinlemelerde orada hemen bloklama yapılıyor, o bloklamayla ilgili
onlara haber veriliyor. Zaten mahkeme kararlarına ihtiyaç yok. Mahkeme
kararlarına da ihtiyaç olmadığı için keyfî bir uygulamayla
kimin hakkında hangi dinleme yapılacaksa, canı ne istiyorsa onu
yapıyorlar şu anda. Ne kanun ne nizam dinliyorlar.
Arkadaşlar, bu, gerçekten dünyanın hiçbir
yerinde olmayan demokratik(!) bir uygulamadır, reddediyoruz.
Bundan dolayı da “ret” vereceğiz.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde Sayın Altan Tan
konuşacak, Diyarbakır Milletvekili.
Buyurun.
ALTAN TAN (Diyarbakır) – Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; bu düzenleme, içerik, yer ve erişim
sağlayıcılarından tanıtıcı bilgilerini
İnternet ortamında tüm kullanıcıların erişimine
açık bir şekilde bulundurmayanlara yönelik uygulanan
hâlihazırdaki 2 bin TL’den 10 bin TL’ye kadar olan para
cezasının 2 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarılmasını
öngörmektedir. Neye göre 2 bin, neye göre 50 bin, bu konuda hiçbir
açıklayıcı ifade yok.
Değerli arkadaşlar, öyle bir sınır
konulmuş ki bir tarafta 2 bin, bir tarafta 50 bin. Diyebilirsiniz ki:
“Olabilir.” Peki, neye göre olabilir, hangi kıstaslara göre olabilir?
“Buna mahkeme karar verecek.” Peki, mahkeme nasıl karar verecek? Burada da
açık ve net bir şey yok.
Değerli arkadaşlar, öyle bir noktaya geldi ki
artık bu keyfî uygulamalar, inanınız, hakikaten devletin ve
hukukun çivisi çıktı. Yani, kim, kimi, neye göre
cezalandırıyor; kim, kimi, neye göre takip ediyor; kim, kimi, neye
göre dinliyor, hakikaten anlayabilene aşk olsun. Öyle bir noktaya geldik
ki… Benim çocukluğumda sabahleyin Suriye’de erken kalkan darbe
yapıyordu, birkaç senede bir devamlı cumhurbaşkanları,
başbakanlar değiştiriliyordu, idam ediliyordu, düzenler
değişiyordu. Burada da erk o kadar hızlı bir şekilde
el değiştiriyor ki, bir dönem bakıyorsunuz Hâkimler
Savcılar Yüksek Kurulunun seçimi için “Yetmez ama evet.” diyenlerden,
“Mezardaki ölüleri de çıkarın, getirin, oy kullansın.”
noktasından bir müddet sonra paralel tartışmalarına kadar
geliyoruz. Peki, ne oldu bu? Yani, bir gün en doğru, en güzel, en iyi
olan, olmazsa olmaz olan bir dönem geçtikten sonra tu kaka nasıl oluyor,
nasıl oldu? Aynı şekilde, bu İnternet meselesi de, cezalar
da, Facebook da bir dönem bakıyorsunuz kapatılıyor, yani Çin’de,
Rusya’da, Moğolistan’da artık rastlanılmayacak şekilde
uygulamalar oluyor ve bir müddet sonra da öyle maddeler geliyor ki işte “2
bin TL’den 50 bin TL’ye kadar ceza verilir.” Peki, o zaman önünüze gelene 50
bin TL ceza verin yani 16 yaşında genç de bu cezayı alsın,
20 yaşındaki de alsın, kadın da alsın, erkek de
alsın. Peki, nereye gidecek bu uygulamalar?
Yani, eğer biz bunları doğru düzgün,
açık, net, şeffaf, bütün dünyada geçerli hukuk kaidelerine uygun
normlara bağlamazsak inanın altı ay sonra, sekiz ay sonra bir
genel seçim olur, şu an nelerden şikâyet ediyorsanız
bunların aynısı sizin başınıza da gelir çünkü
Türkiye çok kısa bir zamanda bunların tamamını
yaşadı. 68 general cezaevine sokuldu, bir müddet sonra “Bunlara
kumpas kurulmuş.” diye dışarı çıkarıldı.
Genelkurmay Başkanı geldi, esti, yağdı, gürledi, lav
silahına “soba borusu” dedi, iki yıl cezaevine girdi. Ondan sonra
çıktı, “A, vallahi çok kötü oldu, yanlış oldu, eksik oldu,
özür dileriz.” denildi. Yarın -bizlerin başına gelen belli de-
sizlerin de başına ne geleceği belli değil.
Onun için, değerli arkadaşlar, bunları
böyle keyfî uygulamalara bırakmak yerine -dünyada İnternet’i ilk
kullanan biz değiliz, İnternet’i bulan da biz değiliz;
Facebook’u çıkaran, icat eden biz değiliz, ilk kullanan da biz
değiliz- dünya, gelişmiş demokrasiler bunu nasıl
kullanıyorsa, nasıl değerlendiriyorsa, bunun engelleri,
önlemleri neyse, gelin, bunları uluslararası kriterlere
bağlayalım. Bu şekilde keyfîlikle gidersek bir gün o keyfîlik
döner, gelir bizi de döver döndükten sonra.
Değerli arkadaşlar, çok şeyler
konuşuldu. Yani bunun teknik mevzuatıyla da ilgili uzman
arkadaşlar var. Ben şahsen bunun uzmanı değilim ama uzman
arkadaşlar, “bu işin profesörü” olan insanlar bile bu kriterlerin
neye göre belirlendiğini izah edemiyorlar.
Biz parti grubumuz olarak bu maddenin, bu metnin yasadan
çıkarılmasını teklif ediyoruz.
Çıkarılmadığı takdirde çok daha büyük
tartışmaların, çok daha büyük yasal bir keşmekeşin
ortaya çıkacağını düşünüyoruz. İnşallah
kulak verirsiniz, değerlendirirsiniz.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 129 uncu maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları
MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve
Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi
Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
Bilgilendirme yükümlülüğü
"MADDE 3- (1) İçerik, yer ve erişim
sağlayıcıları, yönetmelikle belirlenen esas ve usûller
çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet
ortamında kullanıcıların ulaşabileceği
şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlüdür.
(2)
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine
getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcısına
Başkanlık tarafından ikibin Yeni Türk Lirasından yirmibin
Yeni Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(3)
Trafik bilgisi ancak bir suç
soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında
mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Başkanlık tarafından içerik
sağlayıcı, yer sağlayıcı ve/veya erişim
sağlayıcıdan alınarak verilir."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Reşat
Doğru konuşacak, Tokat Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Görüşmekte olduğumuz kanun
tasarısının 129’uncu maddesi üzerine söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu maddede vermiş olduğumuz önerge
İnternet yoluyla işlenen suçlarla ilgilidir. Bunun daha iyi
anlaşılması ve toplumda
caydırıcılığın olması noktasında bu
teklifimizi yapmış bulunuyoruz.
Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, 21’inci
yüzyıl diyoruz. Bu yüzyılda birçok konuda olduğu gibi, en önemli
konuların başında bağımlılık konusu
gelmektedir. Bağımlılık konusu dendiği zaman, madde
bağımlılığından İnternet
bağımlılığına kadar birçok konuyu bunun
içerisinde sayabiliriz. Şu anda Türkiye’mizde ve dünyanın her
tarafında bağımlılıkla ilgili çok ciddi sorunlar
vardır.
Bakınız, madde
bağımlılığı konusunda, şu anda ülkemizde
maalesef “bonzai” denen yeni bir uyuşturucu madde çıkmış ve
bununla ilgili de çok ciddi oranda sıkıntılar baş
göstermiştir. Her geçen gün de bonzai kullanımı artmaktadır
ve canlar da yanmaktadır. İnsanlar bonzai kullanımından
dolayı çok büyük sıkıntı içerisindedirler ve birçok
şehirde bununla ilgili insanlar ölüyor. Bunun da çok ciddi manada
değerlendirilmesi ve bu yönlü olarak birtakım önlemler
alınması gerekmektedir.
Yine, bunun gibi, işte elektronik
bağımlılık; şu anda görüşmüş olduğumuz
İnternet yoluyla işlenen suçlar gibi. Dünyada artık
İnternet kullanımının olmadığı yer maalesef
yoktur; her tarafta yoğun bir şekilde kullanılmaktadır ve
bu da süratli bir şekilde devam etmekte ve büyümektedir. Tabii, bununla
beraber çok ciddi sorunlarla da karşı karşıyayız.
Bunun yanında, devletin bütün işlemelerinin
artık e-devlet, İnternet yoluyla yapıldığı
düşünülürse, güvenli İnternet kullanımının da ne kadar
önemli olduğu, İnternet kullanımının ve beraberinde
İnternet bağımlılığının da ne kadar
önemli olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca, İnternet
bağımlılığında ülkemizin nerelere geldiği de
artık ortadadır. Yani her geçen gün aileler, çocuklar özellikle ciddi
manada etkilenmekte ve bununla ilgili canlar yanmaktadır.
Bakınız, yapılan
araştırmalar göstermiştir ki ülkemizde şu anda çocuklar
okullarından evlerine geldikleri zaman yüzde 60 oranında eve gelir
gelmez hemen İnternet’e girmekteler ve İnternet’e girdikten sonra da
İnternet oyunuyla karşı karşıyadırlar.
İnternet oyunu diyoruz. İnternet oyunlarının da şöyle nevine
bakmış olduğumuz zaman bunların yüzde 90’ının ya
şiddet içerikli olduğunu görürsünüz yahut da cinsel içerikli
olduğunu görürsünüz. Bunlar yapılan araştırmalarda ortaya
konulmuştur. Yani çocuklarımızın büyük bir
çoğunluğu okullarından evlerine gelmekte, evlerine geldikleri
zaman da İnternet oyunlarına süratli bir şekilde girmektedirler.
Bakınız, eğitimdeki başarısızlığın
en büyük sebeplerinin başında bunlar gelmektedir yani çocuklarımızın bilinçsiz
şekilde İnternet kullanımı gelmektedir. Bu yönlü olarak
devletimizin çok ciddi manada bunun üzerine gitmesi gerekmektedir.
Bakınız, değerli
milletvekilleri, tabii, sadece
çocuklar mı? Hayır, şu anda
birçok aile içerisinde de maalesef haberleşme neredeyse bilgisayar
kanalıyla, İnternet kanalıyla olmaktadır. Bu manada, aile
ilişkileri bitme aşamasına gelmiştir, komşuluk
ilişkileri neredeyse bitme aşamasına gelmiştir.
İnsanlar İnternet kullanıyor, İnternet’le çocuklar
haberleşiyorsa, aileler haberleşiyorsa demek ki burada çok ciddi
sorunların olduğu da bariz ve ayan bir şekilde ortadadır.
Hatta, son zamanlardaki boşanma oranlarında çok ciddi manada
artış olduğu da bu yönlü olarak yani İnternet kullanımından
dolayı, “cheat”lerden dolayı maalesef görülmektedir. Öyleyse burada
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımıza, bunun
yanında Millî Eğitim Bakanlığımıza, Gençlik ve
Spor Bakanlığımıza, Adalet
Bakanlığımıza, İçişleri
Bakanlığımıza çok ciddi ama çok ciddi sorumluluklar
düşmektedir. Bu yönlü olarak da tabii İnternet’ten vazgeçme diye bir
şansımız olmaz ama bu bakanlıkların her konuda
olduğu gibi bu konuda da çok ciddi çalışmalar yapması
gerekmektedir. Gençlerimizin yönetilmesi gerekmektedir,
okullarımızın sahip çıkması gerekmektedir.
Bakınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu
konularla ilgili olarak geçmiş dönemlerde Bilişim ve İnternet
Araştırma Komisyonu kurmuştu. Bu Komisyon çok ciddi
çalışmalar yapmıştır, çok önemli öneriler sunmaya
çalışmıştır ama maalesef, diğer birtakım
araştırma komisyonlarında olduğu gibi bunda da sadece
öneriler kitaplar üzerinde kalmış, üzerine gidilmemiştir.
Bakınız, bu önerilerden bir tanesi, bu suçlarla ilgili ihtisas mahkemeleri
kurulması, bu suçlarla ilgili olarak Emniyet Genel Müdürlüğünün çok
ciddi manada komisyonlar oluşturması, çalışma grupları
oluşturması ve bu yönlü olarak çalışmaları takip
etmesidir.
Ayrıca, bunun yanında, YÖK bünyesinde
bilgisayar mühendisliği bölümlerinde öğrencilere ve yetkililere adli
bilişim alanında eğitimler verilmesi de bu konunun çok önemli
bir parçasıdır. Ama, maalesef, bu yönlü olarak çok ciddi olarak
eksikliklerimiz vardır diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 S. Sayılı Kanun Tasarısının 129 uncu
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş (Kayseri) ve
arkadaşları
"MADDE 129- 4/5/2007 tarihli ve
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan
Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen
Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan "iki bin Yeni Türk Lirasından on bin
Yeni Türk Lirasına" ibaresi “iki bin Türk Lirasından elli bin
Türk Lirasına" şeklinde ve dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(4) Trafik
bilgisi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
tarafından ilgili işletmecilerden temin edilir ve hâkim
tarafından karar verilmesi hâlinde ilgili mercilere verilir."
BAŞKAN –
Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) – Takdire
bırakıyoruz.
BAŞKAN –
Hükûmet?
ULAŞTIRMA,
DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman)
– Katılıyoruz Sayın Başkan.
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…
BAŞKAN –
Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Mevcut durumda
internet trafiğine ait bilgiler ancak bir soruşturma ya da
kovuşturma olması durumunda mahkeme kararı ile işletmeciden
temin edilebilmektedir. Hâlbuki çoğu zaman bir soruşturmaya
başlanabilmesi için bu bilgiler gerekmektedir. Ayrıca trafik
bilgilerinin farklı işletmecilerden farklı biçim ve düzenlerde
gönderilmesi, bu bilgileri talep eden ilgili mercilerde kullanım
zorluğu doğurmaktadır.
Mahkeme kararı
üzerine ilgili işletmeciye başvurup trafik bilgisinin talep edilmesi
ve işletmecinin talep edilen bu ham bilgileri kullanılabilir ve
anlamlı hale getirip göndermesi ya da ham olarak gönderilen bilgilerin
Başkanlık tarafından kullanılabilir ve anlamlı hale
getirilmesi zaman almakta, böylece soruşturma ve kovuşturmaları
geciktirmektedir. Terör saldırısı tehdidi gibi acil durumlarda
talebe zamanlıca cevap verilmesi imkânı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan,
işletmecilerin talep edilen bu ham bilgileri kullanılabilir ve
anlamlı hale getirmesi işlemleri ciddi bir mali külfet
oluşturmaktadır. Bu nedenle, fıkra ile işletmecilerin ek
mali külfet altına girmesinin önlenmesi de sağlanmış
olmaktadır.
Bu nedenlerle,
temin edilecek genel internet trafiğine ilişkin bilgilerin hâkim
kararı üzerine ilgili mercilere verilmesi öngörülmektedir.
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge
doğrultusunda maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
130’uncu maddede dört adet
önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639
S. Sayılı Kanun Tasarısının 130 uncu maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa
Elitaş Mehmet
Naci Bostancı Mehmet
Doğan Kubat
Kayseri Amasya İstanbul
Ramazan
Can Yılmaz
Tunç
Kırıkkale Bartın
"MADDE 130- 5651 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "yirmi dört
saat" ibaresi "dört saat" şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(16) Milli güvenlik
ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden
bir veya birkaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca
bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın talimatı
üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim
sağlayıcıları Başkanlıktan gelen erişimin
engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan
tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı,
Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde
açıklar.
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri, şimdi okutacağım üç önerge aynı
mahiyettedir, birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639
Sıra Sayılı Kanun Tasarısının, 5651
sayılı Kanunun 8 inci maddesini düzenlemeyi öngören 130'uncu
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
İdris
Baluken Erol
Dora Hasip
Kaplan
Bingöl Mardin Şırnak
Nazmi
Gür
Van
Aynı mahiyetteki
ikinci önergenin imza sahipleri:
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman
Adana Adana
Aynı mahiyetteki
üçüncü
Aynı mahiyetteki üçüncü önergenin imza sahipleri:
Bülent Kuşoğlu Levent Gök Ümit Özgümüş
Ankara Ankara Adana
Erdal Aksünger İzzet Çetin Kamer Genç
İzmir Ankara Tunceli
BAŞKAN – Aynı mahiyetteki önergelere Komisyon katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE
HABERLEŞME BAKANI LÜTFİ ELVAN (Karaman) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde İzmir Milletvekili
Sayın Erdal Aksünger konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında bir önceki öneriyle aynı, hemen hemen
birbirine benzer mahiyette bir konu. Yine bir baskı unsuru olması
gereken, yirmi dört saatlik... Aslında bunun da zaten biz hukuka
aykırı olduğunu söyledik ama bunu dört saate indirme keyfî bir
uygulama, teknik olarak da mümkün değil ama kendilerince bunu zaten
ayıklayacakları için, vatandaştan gelen bu tür mağduriyetler
konusunda bence kılını kıpırdatmayacakları için,
onlara göre zaten o tasnifi yapacaklar, iktidarı ilgilendiren konularla
ilgili konular olduğunda dört saatte bunun hâlledilmesi istenecek. Üstelik
bunlar bir tane adamın iki dudağına bakıyor, başka kimseyle
alakası yok.
Şunu çok merak ediyorum: Bu memlekette içeride ciyak
ciyak bağırıyorsunuz “O dinlemiş, bu dinlemiş; bu
böyle yapmış, şu şöyle yapmış.” diye. Mesele,
Türkiye dinlendiği zaman niye bağırmıyorsunuz? Kaç senedir
herkes söylüyor.
Bakın, çok basit bir şey söyleyeceğim
size. Geçen sene bir Amerikalı ajan, Amerikan ulusal güvenlik ajanı
Rusya’da açık açık “Amerika Türkiye’yi böyle dinliyor.” diye
anlattı, Snowden’in anlattıklarını söylüyorum. Biz Dinleme
Komisyonunda bunu söylerken bize komplocu gibi bakılıyordu zaten, o
ayrı bir konu. Ya, kimse çıtını çıkarmıyor.
Bırakın onu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Pangalos
dedi ki: “Biz Ankara’yı dinledik.” Niye sesiniz çıkmıyor?
Almanya’daki Yeşiller Partisi Türkiye’yle ilgili “Türkiye dinleniyor.”
Diyor ve bununla ilgili kendisi orada ciyak ciyak Parlamentoda
bağırıyor, burada çıt yok kardeşim ya. Problem ne?
İçeride bir problem olduğu zaman meydanlarda mangalda kül
bırakmıyorsunuz, o bunu yapmış, bu paralel olmuş,
şu şöyle yapmış, bu böyle olmuş; kabul, bunların
hepsi kabul. Birbirini kim dinliyorsa… Ahlaken sorunlu konulardır
bunların hepsi, hukuk dâhilinde olmayanları söylüyorum ki bu hukuk
dâhilinde olanların da problemi şuydu zaten Türkiye’de: Mevcutta,
dışarıda böyle bir örgütlenme olamaz, devletin kurumlarını
suistimal eden kadrolar bu işi yapıyordu zaten, bunu herkes biliyor.
Tamam, bağırdınız, çığırdınız, onu
bunu içeriye tıktınız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – O kadroları kim atadı?
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – Peki, Almanya’da iki parti
“Türkiye’yi dinlemişler, benim Hükûmetim bu işi yapamaz.” diye ciyak
ciyak bağırıyor, burada ses yok. Amerika’ya gittiniz, geldiniz,
bununla ilgili ortaya herhangi bir haber düştü mü? Düşmez. Yunanistan
diyorsunuz işte, “Tükürerek boğarız.” diyen adam vardı
ortalıkta. Adam, Dışişleri Bakanı kendisi söyledi,
“Biz Ankara’yı dinledik.” diye. Var mı bir işlem? Yok.
Peki, bu zafiyetler nereden kaynaklanıyor? Millî
İstihbarat Teşkilatı ne iş yapıyor? Millî
İstihbarat Teşkilatı ne iş yapıyor biliyor musunuz?
İçeride mevcut iktidarı kollamaya, korumaya çalışıyor.
Şimdi, bu zafiyet nereden kaynaklanıyor? BND’nin bu söylediğinin
üzerine bir şey söyleyeyim -bunu belki bilmiyordur millet- diyor ki BND:
“Bakın, orada radikal örgütler tarafından Türkiye’ye sızmalar
yaşanıyor, bazı planlar yapılıyor. Bununla ilgili biz
Millî İstihbarat Teşkilatından -yani Türkiye'nin istihbarat
teşkilatından- bilgi istiyoruz.” Çünkü bu zaten öyledir, gizli
istihbarat teşkilatı bunlara çalışır. Doğrudur,
dışarıdan gelecek mihraklara karşı çalışma
yapar MİT ama MİT’i artık güvenilir bulmadıkları için
Alman BND, MİT’le çalışmıyor, en düşük düzeyde
çalışıyor. Kendi istihbaratı için gelip yoğun bir
şekilde Türkiye’de casusluk faaliyeti yapıyor, Avrupa’yla ilgili
konularda, bu da çok doğal zaten. Kaldı ki bununla ilgili içeride
kelime eden kimse yok, konuşan kimse yok. Varsa yoksa içeride birilerinin
birilerini dinleme olayı var. Ya, Türkiye'nin zafiyeti o kadar büyük ki
istihbarat kurumlarının bütün zafiyetlerini biliyorlar.
Amerika’yı es geçiyorum, zaten çok üst düzey bir teknolojiyle
çalıştığı için senin onu çözebilme imkânın da
şu anda mevcut değil, öyle adımlar da atılmış
durumda olmadığından dolayı onu kenara bırakıyorum.
Ama Avrupa’da 1950’den 1976’ya kadar hiçbir şey yapılmasına izin
vermeyen Almanya, şurada, önümüzdeki geçtiğimiz altı yedi senede
çok açık açık her tarafımızdan bizi, bütün stratejik
kurumlarımızı da dinlediklerini itiraf ettiler, tüm bilgilerin
onlarda olduğunu itiraf ettiler. 1.700 kişiyle ilgili bilgilerin
ellerinde olduğunu itiraf ettiler. Neden ses yok ortalıkta? Neden ses
yok?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) – Ne var o bilgilerde acaba?
ERDAL AKSÜNGER (Devamla) – O bilgilerde neler var?
Sıkıntılı konular mı var onlarla ilgili? Türkiye'nin
askerî, stratejik kurumları, içerideki istihbarat kurumları,
güneydoğudaki olayları, rehineler konusu; BND’de de hepsi
kayıtlı. Bizde neden yok? Belki bizde zaten vardır, o ayrı
bir konu ama itiraz eden de yok. Bu, aslında geldiğimiz noktanın
ne kadar kötü olduğunu gösteriyor, yüksek perdeden konuşmamanın
aslında arka planında neler olduğunu hepimize gösteriyor. Gizli
istihbarat örgütlerinde burayla ilgili farklı konular var.
O yüzden, bırakın bunları, insanların
üzerine baskıyı, dışarıya bakın diyorum, hepinize
teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde Sayın Reşat
Doğru konuşacak, Tokat Milletvekili. (MHP sıralarından
alkışlar)
REŞAT DOĞRU (Tokat) – Teşekkür ederim
Sayın Başkanım.
Görüşmekte olduğumuz kanun
tasarısının 130’uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz
önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum.
Tabii, bir torba kanun tasarısının sonuna
yaklaşıyoruz. Torba kanun olunca toplumdaki bütün sosyal
katmanların hepsi bu kanunun, bu torba kanunun içerisine girmek istiyorlar
ve onunla ilgili de başta muhalefet milletvekilleri olmak üzere bizlere
-tahmin ediyorum ki iktidar milletvekillerine de- her türlü konuda,
çeşitli meselelerde ulaşarak konuları anlatmaya
çalışıyorlardır diye düşünüyorum.
Bakınız, şu anda ülkemizde birçok sorun
ayyuka çıkmış durumdadır ve herkes bu konuda çözümler
beklemektedir. Bakınız, şimdi, şu anda yükseköğretimde
öğretim üyelerinin hepsi çok büyük sıkıntı içerisinde
yaşamlarını devam ettiriyorlar. Bir yardımcı doçente 2.800
lira, doçente 3.200-3.500 lira civarında, yine profesörlere de 4.500-5.000
lira civarında maaş veren bir ülkeyiz.
Saygıdeğer milletvekilleri, bu verilen
maaşlarla ilim nasıl yapılacak veyahut da insanlar nasıl
geçimlerini temin edecekler veyahut da kendilerinin sorumluluğunda bulunan
öğrencilerine öğretim üyeleri nasıl yardımcı
olacaklar? Bunun takdirini sizlere bırakıyoruz.
Tabii, bunun yanında millî eğitimde binlerce
öğretmen atama bekliyor. Atama bekleyen öğretmenlerin hepsi de
hepimizin kapılarına geliyorlar, “Acaba nasıl bir şekilde
bir çalışma yapılabilir, atanabiliriz?” diye bizden bilgi almaya
çalışıyorlar. Bunun yanlında, yine on binlerce ziraat
mühendisi, yine veteriner hekim, gıda mühendisi, su ürünleri
mühendislerinin hepsi hepimizin kapılarına geliyor, “Acaba atama
nasıl yapılacak? veyahut da “Biz ne yapacağız?
şeklinde söylemler içerisinde, bir bilgi alma noktasında bizlere
müracaatta bulunuyorlar.
Saygıdeğer milletvekilleri, tabii,
bunların yanında, yine son zamanlarda Millî Eğitim Bakanlığı
idareci atamaları noktasında çok çarpık bir iş
yapmıştır ve de kendi sendikaları, yandaş
sendikaların dışında hiçbir öğretmene veyahut da
hiçbir idareciye hak verilmemiştir. Bu da toplumda çok ciddi manada büyük
sıkıntı yaratmış, toplumda kanayan bir yara hâline
gelmiştir. Bu yönden olarak da Hükûmetin mutlaka bu yanlıştan
geri dönmesi ve beraberinde de mağdur olan bu insanların hepsinin
hakkını vermesi gerekmektedir.
Ayrıca bunların dışında tabii
şu anda çiftçi kardeşlerimiz hepimizi yine arıyorlar, diyorlar
ki: “Bizim borçlarımız ne olacak?” Bakınız, ülkemizde çok
büyük bir kuraklık yaşanmıştı geçtiğimiz dönemde.
Kuraklık neticesinde çiftçiler üretmiş olduğu ürünlerini
ederinde ve değerinde satış yapamamışlardır,
satamamışlardır ve bu yönlü olarak da bu torba kanun içerisine
mutlaka çiftçi borçlarının faizlerinin silinmesi, ertelenmesi veyahut
da onlara birtakım iyiliklerin getirilmesi noktasında da beklentiler
vardır. Yani sadece torba kanun içerisinde, gösterilen kanunların
dışında bir sürü konularla karşı
karşıyayız.
Bakınız, geçtiğimiz günlerde -işte
buradan onlara Allah’tan rahmet diliyorum- İstanbul’da, Ali Sami Yen
Stadı’nın yerinde bir rezidans yapılıyor, orada 10
işçiyi kaybettik. Tabii, Soma’daki o büyük kazadan sonra ülkemizde iş
kazaları her geçen gün artarak devam ediyor. Hâlbuki bu Meclis çok önemli
bir Kanunu, iş güvenliği ve işçi sağlığıyla
ilgili çok önemli bir Kanunu çıkartmıştı. Bu Kanun maalesef
ucundan kenarından kırpıldı, yok edilmeye
çalışıldı yani daha doğrusu ortadan
kaldırılmaya çalışılan birçok maddesiyle beraber
yürürlüğe kondu. Hâlbuki o kadar güzel hazırlanmıştı
ki o Kanun, uygulanmaya devam ettirilmiş olsaydı belki de şu
anda o asansör faciası yaşanmamış olacaktı veyahut da
denetimler en iyi şekilde yapılmış olacaktı, o insanlar
ölmeyeceklerdi.
Bakın, bundan yine birkaç ay önce, 1 Haziran 2014
tarihinde Tokatlı Hasan Doğan ve Orhan Doğan, Kartal ilçesinde
bir şantiyede 16’ncı katta çalıştıkları iskelenin
çökmesiyle beraber 50 metre yükseklikten beton zemine çakıldılar. Yani
iş güvenliğinin böyle ucuz olması veyahut da
uygulanmamış olması veyahut da insan hayatına değer
verilmemesi neticesinde o zaman da 3 canımızı kaybetmiştik,
bugün de 10 insanımız maalesef asansör kazasıyla beraber
hayatlarını kaybettiler. Demek ki bazı şeyler normal
gitmiyor, yanlış gidiyor. Öyleyse bunların hepsinin üzerine
gitmesi gereken de herhâlde Hükûmettir diye düşünüyoruz.
Bakınız, şu anda bu maddede
İnternet’le ilgili bir kanuni düzenleme yapılıyor ama ülkemizde
biliyoruz ki İnternet suçlarından dolayı, İnternet
bağımlılığından dolayı çok canlar
yanıyor. Bakınız, “İnternet
bağımlılığı” diyoruz,
çocuklarımızın başarısızlığının
en başında İnternet bağımlılığı
geliyor ve her geçen gün artarak devam ediyor. Psikiyatri hastanelerinde
artık neredeyse İnternet bağımlılığı
polikliniği kuruluyor, oraya gelmesi gereken veyahut da oraya götürülmesi
gereken onlarca, yüzlerce çocuğumuzla karşı karşıya
kalıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
REŞAT DOĞRU (Devamla) – Öyleyse bu
sorunları çözmesi gereken Hükûmet nerede? Hükûmetin maalesef nerede
olduğunu da hep beraber görüyoruz diyor, yüce Meclisi saygıyla
selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer konuşmacı Sayın Hasip Kaplan,
Şırnak Milletvekili.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Değerli
arkadaşlar, gerçekten bu kanun maddesini okuyunca
şaşırdım, niye 2 madde yapmışlar? Aynı
maddede bir fıkra olarak olsaydı bu kadar boşuna zaman
kaybetmezdiniz, bu kadar konuşma olmazdı, bu kadar önerge
olmazdı. Yani size de biz mi öğreteceğiz bunu? Bazı
şeylerde, bakıyorum, 80 maddeyi 1 madde yapıyorsunuz. Bu
maddeyle ilgili aynı konuda iki madde yapmışsınız.
Yani neyle mücadele etmek istiyorsunuz, mesele bu arkadaşlar.
Sosyal medya üzerinde İnternet yasakları
getirmek… Yani düşünce ve örgütlenme özgürlüğünde belli kriterler
var, bir de suç örgütleri var. Merak ediyorum, IŞİD’in suç örgütü
olarak takibi konusunda bir merakı var mıdır Hükûmetin; nereye
gidiyor, hangi sosyal medyadan eleman kazanıyor,
saldırıları nereye yönlendiriyor, ne yapıyor, bunlarla
ilgili ne yapılabilir? Yani, bir ülkenin güvenliğini yakından
ilgilendiren ve komşularıyla beraber orada Kürtlere, Türkmenlere,
Asurilere, Süryanilere, Ezidilere yapılan saldırılarda...
NATO toplantısı yapıldı. NATO’nun 10
çekirdek ülkesi bir karar aldı. Burada Hükûmetin ekseni belirlenecek
artık.
Bu dinlemelerle ilgili bir düzenleme getirebiliyor
musunuz? Yok. Siz Almanya’yı dinleyebiliyor musunuz arkadaşlar? Yok.
Amerika’yı dinleyebiliyor musunuz? Yok. İngiltere’yi, İsrail’i?
Yok. Aksine, size yanlış istihbarat verip Roboski’de kendi
çocuklarınızın üzerine bomba atıyorsunuz. Şimdi, bunun
bir müeyyidesi, bunun bir takibi yok mu? Bunu yirmi dört saatten dört saate
indirdiğiniz zaman suçun caydırıcılığını
mı sağlayacaksınız? Yani, kendi uçağını
yapmış Türkiye, kendi otomobilini yapmış Türkiye, kendi cep
telefonunu çıkarmış Türkiye, kendi İnternet’ini
yapmış, kendi TELEKOM’unu kurmuş, özelleştirmiş,
gitmiş satmış, güvenliğini satmış, ticari olarak
birilerine teslim etmiş... Kişisel veriler orada artık 100
dolara satılmaya başlanmış, geliyoruz burada bu Meclisin
mesaisini bununla harcıyoruz arkadaşlar, bu torba kanunla, bu
doğru bir iş değil.
Bakın, size açık söylüyorum, durmadan
arıyorlar bizi, 40 yaş üzerindeki öğretmenler “Ya, biz 30
yaşında sıraya girdik, kadro beklerken 40 yaşına
girdik, bizi ne zaman atayacaklar?” diyor. Bu sefer 40 yaşa
takılmayı yaşıyor, beklerken 40 yaşını
doldurmuş. Sayın Başbakan -şimdi Cumhurbaşkanı-
25 Kasım 2013’te “40 yaş üstündeki öğretmenleri de almaya
hazırız.” demiş. Hadi buyurun, onunla ilgili bir şey
yapalım. Bırakın onu, karayollarını özelleştirdiniz
ama binlerce karayol taşeron işçisi mahkemeyi kazandı,
şimdi onları ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz.
Deminden beri telefonlarım susmuyor, Elâzığ’dan arıyorlar,
Diyarbakır’dan arıyorlar, Manisa’dan arıyorlar, Bursa’dan
arıyorlar, her yerden arıyorlar. Yani, bu torbadan insanlara oldukça
beklenti yaydınız. Prim borçları dediniz, vergi borçları
dediniz, elektrik borçları dediniz, işe alınacaklar dediniz.
Bizim cep telefonlarımızın mesaj kutuları işsiz
üniversitelilerin, tarım, ziraat, gıda mühendislerinin, birçok
vasıflı, yetenekli insanlarımızın, maalesef,
talepleriyle doludur. Her gün bunu komisyonda dile getirdik. Görmediniz mi,
inşaatta üniversite öğrencileri günde saati 4 liradan, yani asgari
ücretin üzerinde o gökdelende çalışırken can verdiler? Bizim
artık kendi gündemimize dönmemiz gerekiyor.
Samimi olarak, bu torba kanunla Meclisin kaybettiği
üç aya yanıyorum ben. Türkiye’nin ne demokrasisini konuşabildik ne
Anayasa’sını konuşabildik ne seçim sistemini konuşabildik
ne adaletini konuşabildik ne hukukunu konuşabildik ve bütün
insanların beklentileri, birçoğunun, boş çıkacak. Biraz
prim vergilendirmesi, Soma’daki işçi kardeşlerimize çok nüans
şeyler. Ondan sonrası yine özel şirketlere, yine
özelleştirme devam, taşeronlaşma devam, sömürü devam, HES’ler
devam, barajlar devam, sıkıntı devam. Bu şekilde biz ekimde
geleceğiz yine buraya, sil baştan, yeni baştan
başlayacağız. Çünkü bütçeleme dönemine gireceğiz. Kasım,
bütçelemede birbirimize gireceğiz. Çünkü hâlâ Sayıştayın
raporları bize gelmedi. Onun için gerçek gündeme dönmenin
zamanıdır diyoruz.
Sayın Bakanımız da buradayken Kürtçe
öğretmenlerinin de artık… Açlık grevindeler, ona da bir çözüm
inşallah bulursunuz diye düşünüyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeleri oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önergeler kabul edilmemiştir.
On beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.07
DÖRDÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati:
18.23
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Dördüncü Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
130’uncu madde üzerindeki son önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun
Tasarısının 130 uncu maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
"MADDE 130- 5651 sayılı Kanunun 8 inci
maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "yirmi dört
saat" ibaresi "dört saat" şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(16) Milli güvenlik
ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden
bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca
bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın talimatı
üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim
sağlayıcıları Başkanlıktan gelen erişimin
engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan
tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı,
Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin
onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde
açıklar.
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI
(Eskişehir) – Katılıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Kim konuşacak önerge üzerinde?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe: Milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması
ile suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden biri veya bir kaçına
bağlı olarak internet ortamında vuku bulacak ihlallere yönelik
çok kısa sürede koruyucu idari tedbir alınabilmesi
hedeflenmiştir. Bu değişiklikle "milli güvenlik ve kamu
düzeninin korunması" ile "suç işlenmesinin önlenmesi"
hususlarında, "gecikmesinde sakınca bulunan hal"
kapsamında erişimin engellenmesi öngörülmüş ve böylece Anayasadaki
düzenlemelere uygunluk sağlanmıştır. Bu kapsamda verilecek
idari tedbir kararlarının, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin
onayına sunulması ve hâkimin, kararını kırk sekiz saat
içinde açıklaması öngörülmektedir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 18.26
BEŞİNCİ
OTURUM
Açılma Saati:
18.41
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Beşinci Oturumunu
açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
Sayın milletvekilleri, yeni madde ihdasına dair
bir önerge vardır, önergeyi okutup Komisyona soracağım; Komisyon
önergeye salt çoğunlukla yani 21 üyesiyle katılırsa önerge üzerinde
yeni bir madde olarak görüşme açacağım, Komisyonun salt
çoğunlukla katılmaması hâlinde ise önergeyi işlemden
kaldıracağım.
Şimdi önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun
Tasarısının 130 uncu maddesinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki maddenin eklenmesini ve diğer maddelerin teselsül
ettirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Mustafa
Ataş Mihrimah
Belma Satır
Kayseri İstanbul İstanbul
Mehmet
Naci Bostancı Ramazan
Can Mehmet
Doğan Kubat
Amasya Kırıkkale İstanbul
Yılmaz
Tunç Bülent
Turan
Bartın İstanbul
Madde 131 – 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe
Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun 1 inci maddesine ekli (16) sayılı listesinin
sekizinci sırasında yer alan "Barbaros" ibaresi
"Barbaros Mahallesinin 04 Karayolunun güneyinde kalan
kısmı" şeklinde değiştirilmiş, on birinci
sırasında yer alan "Yeni Çamlıca" ibaresinden sonra
gelmek üzere ", Yenişehir, Mimar Sinan ve Mevlana Mahalleleri"
ibaresi eklenmiş, on ikinci sırasında yer alan
"Mustafakemal Mahallesinin" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve
Aşık Veysel Mahallesinin" ibaresi eklenmiş, on üçüncü
sırasında yer alan "Namıkkemal" ibaresi
"Esenevler" şeklinde değiştirilmiştir."
BAŞKAN – Komisyon, önergeye salt çoğunlukla
katılıyor musunuz?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Komisyonumuzun salt çoğunluğu vardır,
katılıyoruz.
MÜSLİM SARI (İstanbul) – 20 kişi…
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – 21 kişi var. Salt çoğunluğumuz vardır
Sayın Başkan, önergeye katılıyoruz.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Nerede var? Bir dakika, itiraz
ediyoruz Sayın Başkan.
SALİH KOCA (Eskişehir) – 21 kişi. Arkada
iki kişi var, eksik saymayın.
BAŞKAN – İtiraz varsa sayalım
arkadaşlar. Sayın Altay, itirazınız mı var? Tamam
mıdır?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Değildir
Başkanım, orada 20 kişi var. Komisyon Başkanı
sayılmaz, Bakan sayılmaz.
BAŞKAN – Başkan sayılır Sayın
Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) – 20 kişi var Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Başkanı saydınız
mı?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Saydım.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…
21 kişi var.
Komisyon önergeye salt çoğunlukla
katılmış olduğundan önerge üzerinde yeni bir madde olarak
görüşme açıyorum.
Madde üzerinde söz isteyen…
ENGİN ALTAY (Sinop) – Grubumuz adına Sayın
Celal Dinçer. Şahsım adına da ben söz istiyorum.
BAŞKAN – Şahsı adına Sayın Engin
Altay’ı yazın.
Tamam.
Buyurun Sayın Celal Dinçer, İstanbul
Milletvekili. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP GRUBU ADINA CELAL DİNÇER (İstanbul) –
Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; AKP iktidarının bugüne kadar hileyle
yaptığı, kurnazlıkla yaptığı bir
değişiklik daha. 3360 sayılı Kanun’un görüşülmesi
sırasında, oy kaygılarıyla, 15 kilometre, 30 kilometre
uzaklıktaki mahalleleri hiç ilgisi olmayan, hiç irtibatı olmayan
bölgelere, ilçelere nasıl bağladılarsa, oy kaydırmakla seçim
kazanabileceklerini düşünerek gene bir kurnazlık daha
yapıyorlar. Son dakika golü olarak getirdiler bunu. Yanlış
yapıyorsunuz, çok ayıp ediyorsunuz değerli arkadaşlar.
Ataşehir,
İstanbul’un parlayan yıldızı. Ataşehir, beş
yıl içinde köy olmaktan çıkıp modern bir şehir oldu.
Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı görev
yapıyor orada. Siz şimdi onu kalbinden vurmak istiyorsunuz. Bu
maddeyle ne yapmak istiyorsunuz? 35 bin nüfuslu, 15 bin seçmenli Barbaros
Mahallesi’ni hiçbir irtibatı olmayan Ümraniye ilçesine bağlamak
istiyorsunuz. Bu değişiklik projesi, o bölgedeki büyük
müteahhitlerin, hani şu anlı şanlı Ağaoğlu gibi
büyük müteahhitlerin projesidir. Bu sizin projeniz değil. Bunu açıkça
söyleyin, deyin ki: “Müteahhitler istedi, biz de bunu yapıyoruz.” Kim
rahatsız? Ataşehir Belediyesinden kim hizmet alamadı? Bu
mahallede oturan insanların hangisi sıkıntı çekti de siz bu
değişikliği yapabiliyorsunuz? Nereden çıktı bu,
sorarlar adama. Ataşehir Belediyesinin başkanlık
binasının olduğu yeri alıyorsunuz değerli
arkadaşlar, farkında mısınız? Ataşehir
Belediyesinin başkanlık binası bu mahallede. Ayıptır,
günahtır, zulümdür bu yaptığınız!
Değerli
arkadaşlar, burası komple bir mahalle. Hileyle Barbaros Mahallesi’ni
değiştirip Ataşehir Belediyesini güçsüzleştirmek
istiyorsunuz. Bu çok yanlış. Bu hukuksuzluğu ne kadar sürdüreceksiniz?
İşte, 6360
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda
yaptıklarınızın sıkıntılarını
hepimiz görüyoruz. Biraz sonra 131’inci maddede de aynı şeyleri
söyleyeceğiz. “Bucakları kaldırın.” Dedik, “Canım buna
gerek yok, kalsın.” dediniz. İşte, şimdi, bu torba yasaya
getirip 131’inci madde olarak yine bucakları koydunuz. Muhalefetin sözünü
dinleyin. Bir gün de haklı olabilecekleri düşüncesiyle muhalefete
kulak verin istiyoruz.
Değerli
arkadaşlar, saygıdeğer milletvekilleri; burası
İstanbul’un finans merkezinin olduğu yer. Bu konunun altında
yatan asıl sebep, finans merkezini, Ataşehir gibi muhalif, hiçbir
zaman da alamayacaklarını düşündükleri bir yeri Cumhuriyet Halk
Partisinin elinden kurtarmak. Çünkü finans merkezi olursa, Türkiye'nin
gözbebeği olan bir mahalle olacak burası. Finans merkezinin
yapıldığı yer burası. Bu mahalleyi Ataşehir’den
koparmak istiyorsunuz.
Bunu size büyük
müteahhitler lanse ettirdi, bunu çok iyi biliyorum. Büyük müteahhitler şu
anda Ataşehir Belediyesine harç ödüyorlar. “Eğer siz burayı
değiştirip Ümraniye Belediyesine bağlarsanız, biz bu
harçtan kurtulacağız.” diyorlar. Siz de onların emir
kulları gibi talimatlarını yerine getiriyorsunuz, yasa
yapmıyorsunuz. Bugüne kadar böyle sert bir konuşmayı ben bu
Meclis kürsüsünde yapmadım ama bu yanlışlık… Lütfen insafa
gelin, lütfen biraz daha mantıklı davranın, biraz daha hukuka
uygun davranın.
Şimdi,
kurnazlıkla, müteahhitlerin şahsi çıkarlarına alet
olmayınız. Daha dün 10 işçimizi müteahhitlerin kâr
hırsı uğruna şehit verdik. Yapmayın bunu. Burayı
alıp Ümraniye’ye bağlayınca müteahhitler harç ödemeyecek. Çünkü
siz belediyeden bunları çözeceksiniz, kurtaracaksınız
onları harç ödemekten. Şu anda Barbaros Mahallesi Ataşehir
Belediyesinin göz bebeği. Belediye binasının olduğu yer
–tekrar ediyorum- kentsel dönüşüm projesinin hızla yürütüldüğü,
modern bir şehrin oluşmaya başladığı bir yer. Siz
bu değişiklikle ne elde edeceksiniz? Bir Allah’ın kulu –sizin
grubunuza soruyorum- çıksın, desin ki: “Biz bundan şu
faydayı göreceğiz.” Otuz beş yıl devlet görevi yaptık.
“Vali yardımcısı sınırları yanlış
çizmiş.” Hiç yanlış değil arkadaşlar. Vali
yardımcısı, mülki idare amiri o kadar doğru çizmiş ki
sınırları, kitap gibi yerine oturan bir mahalle. Ama asıl
sizin kafanızdaki yanlıştan dolayı… Yanlış
şu: Sonradan finans merkezi olarak burası kabul edildi çünkü
sınır değişikliği yaparken orası finans merkezi
olarak belirlenmemişti, şimdi finans merkezi olarak belirlendi.
Lütfen, çıkın, yattığınız kış
uykusundan uyanın. Bu ülkeyi sadece üç beş müteahhide peşkeş
çekmek zorunda değilsiniz.
Değerli arkadaşlar, kentsel dönüşüm
projelerinin uygulandığı, sosyal yardım projelerinin
uygulandığı, sizin yirmi beş senede
yapamadığınız, belediyelerinizin yapamadığı
hizmeti dört senede getiren bir belediyenin elini kolunu budamakla ne
kazanacaksınız?
Ben tekrar tekrar soruyorum: Yani şu gerekçenizi
bize mantıklı olarak anlatın bakalım. Bu mahalleyi durduk
yerde değiştirmenin altındaki sebep nedir? Bu kanun teklifini
veren değerli arkadaşlarıma sormak istiyorum, Sayın Bakanıma
sormak istiyorum: Nedir gerekçesi? Ali Ağa’yı kurtarmak. O zaman yeni
bir teklif daha getirin, Ataşehir Belediyesinin ismini de
değiştirelim, Ali Ağa belediyesi yapalım. Daha güzel olur,
daha güzel olur sevgili dostlarımız. (CHP sıralarından
alkışlar) Değiştirelim orayı, ismini de
değiştirelim. Yapmayın bunu. Bu, çok yanlış.
Şimdi, Barbaros Mahallesi -bütün Türkiye bilir,
bütün o bölgede yaşayanlar bilir- Ataşehir’in ta göbeğinde, E-5
Kara Yolu’na kadar geliyor, E-5 Kara Yolu’nun bitişiğinde. Şu
anda o bölgede yaşayan insanlar… Yani sadece şunu
yapacaksınız: Bir hançer gibi şöyle bir yuvarlakla gelip,
bağlayıp Ataşehir’in içine yapacaksınız, bir
yarımada gibi o mahalleyi Ataşehir ilçesinden Ümraniye’ye
bağlayacaksınız. Yollar oradan geçiyor, belediye binası
orada, siz diyorsunuz ki: “Efendim, yanlış çizilmiş.” Böyle
mantık dışı bir gerekçe olmaz. Sizlerden tekrar tekrar rica
ediyorum değerli milletvekili arkadaşlarım, lütfen bu
yanlıştan dönün, birilerine alet olmaktan bu Meclisi kurtarın,
sizin sağduyunuza güveniyoruz.
Bakınız, şimdiye kadar 6360
sayılı Kanun’da yaptıklarınıza: Mezhebe göre bölme
yaptınız, mezheplere göre ayrım yaptınız, siyasi
görüşlere göre yer değiştirdiniz. Üç mahalleyi
Şişli’den alıp Sarıyer’e bağladınız. Ne oldu
sonuç? Altında yatan bütün gayeniz neydi biliyor musunuz? Acaba
Sarıyer’de seçimi alabilir miyiz? Alamadınız. Bu tür
kurnazlıklarla seçim alınamaz. Ataşehir’de siz 35 bin nüfuslu
bir mahalleyi, hem de Ataşehir Belediye hizmet binasının
olduğu bir mahalleyi alıp Ümraniye’ye bağlamakla gene seçim
kazanamazsınız. Orada kazanacak olanları söylüyorum: Orada
kazanacak olan, rantçılar, orada kazanacak olan müteahhitler, bunu
söylemek istemiyorum ama orada kazanacak olan o teklife herhâlde ve herhâlde
destek olanlar diyorum, çok üzülerek söylüyorum ama o teklife destek olanlar
olacaktır, tarih de sizi affetmeyecektir. Lütfen bu yanlıştan
–tekrar tekrar söylüyorum- dönelim, bu yanlıştan dönmek için
fırsat henüz geçmemiş.
Değerli arkadaşlar, hukukun üstünlüğüne
yemin etmiş, bütün milletin hak ve hukukunu korumaya yemin etmiş
değerli milletvekili arkadaşlarım, sizlere son kez sesleniyorum:
Bu kürsüde gerçekten Ataşehir halkını cezalandırarak hiçbir
şey kazanamazsınız, Ataşehir halkına bu zulmü hak
görmeyin, bundan sonra Ataşehir halkı kendi belediyesine gitmek için
Ümraniye Belediyesi hudutları içine girecek. Çok gülünç durumda
kalıyorsunuz, çok komik duruma düşüyorsunuz.
Ben yüce heyetinizden, bu yanlıştan bir an önce
dönülmesini istirham ediyorum, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.
(CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Halkların Demokratik Partisi Grubu adına
Sayın Hasip Kaplan konuşacak, Şırnak Milletvekili.
Buyurun.
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu bir önerge değil
arkadaşlar, bu yeni bir madde ihdası ve iktidarı ciddiyete davet
ediyorum, ciddiyete davet ediyorum; İç Tüzük’e de, Anayasa’ya da uygun bir
yasal süreç izlemeye davet ediyorum. Şu an yapılan torba kanun,
İç Tüzük’te 91’inci maddeye aykırı, İç Tüzük’ün
komisyonların işleyişiyle ilgili bütün maddelerine
aykırı bir düzenleme yapılıyor. Bir kanun teklifi, torba
kanuna son dakikada ihdas ettirilerek -önerge de demiyorum bakın, dikkat
edin- torba kanunda yeni madde ihdası yapılıyor.
Bu büyükşehirler İçişleri
Bakanlığına bağlı, mahallî idarelerin farklı
yapılanmaları var. Bunların mahalle yapılması,
sınırlarının çizilmesi, nüfuslarının, sosyal
yapılarının, sosyolojik yapılarının
değiştirilmesi çok çok önemli sonuçlar doğuran, sosyolojik
sonuçlar doğuran, siyasi sonuçlar doğuran, ekonomik sonuçlar
doğuran çok çok önemli bir konu. Bunu bir torba kanuna bu eylül gününde
son dakikada getirmek Anayasa’ya aykırıdır ve görüşülemez
bir maddedir arkadaşlar bu. “Bunu biz görüşürüz.” diyebilirsiniz,
oylayabilirsiniz de ama bu madde görüşülemez, bu madde konuşulamaz,
bu madde bu şekilde önerge konusu yapılamaz. Eğer bir
şehrin, 15 milyon nüfuslu İstanbul metropolünün dizaynını
finans merkezlerinin rant hesabı üzerinden yaparsanız
yanlış yaparsınız. Eğer siyasi hesap güdüsüyle
yaparsanız yine yanlış yaparsınız ki bunun
yanlış yapıldığının birkaç yerde örnekleri
oldu; Şişli’de oldu, görüyorsunuz, Sancaktepe’de, diğer yerlerde
birçok bölünmeler oldu, yeni ilçeler kuruldu.
Şimdi, Ataşehir ve o merkezde finans merkezi
olma güdüsüyle hareket edilerek bu finans merkezinin
coğrafyasını, sınırlarını
değiştirmek, yeni mahalle ihdas etmek, yeni ilçeler kurmak,
sınır O-4 kara yolunun güneyinden geçiyorsa mahallenin ismi Barbaros,
yok üstünden geçiyorsa Yeni Çamlıca Mahallesi… Arkadaşlar, bu
Mecliste komisyonlara saygınız yok mu, Bakanlıklarımıza
saygınız yok mu Hükûmet olarak? İçişleri
Bakanlığının burada oturması gerekmiyor mu? Sayın
Eğitim Bakanına, ne hakkınız var, zulmediyorsunuz, niye
haksızlık ediyorsunuz? İçişleri Bakanı oturmalıydı
burada, İçişleri Bakanı bunu anlatmalıydı. Harita
kadastrodan tutun bilmem nereye kadar bütün uzmanlar bu Komisyonda
dinlenmeliydi. Alt komisyonda görüşülmeliydi, üst komisyonda
görüşülmeliydi, havalesi yapılmalıydı, Meclis
Başkanından geçmesi gerekiyordu. Bakın, bu torba kanunun içinde
Meclis Başkanı “Ben görüştüm, raporu okudum, görüşülemez.”
dedi. Siz görüşülemeyen şeyleri yapabilirsiniz ama unutmayın,
Anayasa Mahkemesine bir gidiş yolu var, ana muhalefetin de oyu yetiyor
buna.
İnanın, gözümün önünde bu madde ve size
sayayım, 15 tane madde daha tek tek sayayım, hepsi dönecek. Bile bile
niye bunu yapıyorsunuz? Mahkeme kararlarını uygulamamakla ilgili
4 madde düzenlemeniz geri gelecek. Siz Anayasa’ya aykırı burada kanun
yapıyorsunuz, kanunla Anayasa’yı değiştirmeye
çalışıyorsunuz, kanunla burada mahalleler kuruyorsunuz, kanunla
burada ilçe sınırlarını değiştiriyorsunuz,
kanunla burada rantın hesabını değiştiriyorsunuz,
kanunla burada İstanbul şehrini değiştiriyorsunuz;
sultanlar bile değiştiremedi. Bir Anadolu, bir Rumeli
Beylerbeyliği vardı, Şamil Paşa Kadıköy
tarafını yönetirdi. Şamil Paşa da -övünmek gibi
olmasın- bedirhan idi, bizim şehrimizdendi; geldi, oraları
yönetti ama bu kadar bir olay da yaşanmadı bugüne kadar
arkadaşlar.
Hakikaten yani biz
şuurumuzu mu kaybettik? Yani her önünüze gelene imza atacak
mısınız? Her gelene “evet” diyecek misiniz? Her
yanlışa “evet” diyecek misiniz? Böyle şey olur mu
arkadaşlar? Finans merkezini bağımsız bir kanton ilan edin,
deyin ki: “Bu da Başbakanlığa bağlıdır, bunun 5
mili de yasak bölgedir, kimse giremez.” olsun bitsin, kendinize daha güvenli
bir nokta oluşturursunuz. Ama oradaki yapıların, oradaki ihale
alan ve depreme dayanıklı olmayan o 100’ün üstünde katların
dikildiği Kadıköy’de, o bölgede deprem şeyleri bile
yapılmadan yapılan bu yapıların üzerinden “Türkiye
İstanbul finans merkezi olacak.” diye şimdiden kalkıp bu
hesapların içine girerseniz ciddi bir sıkıntıyla
karşı karşıya kalırsınız.
Bakın, nedir bunu
size söyleyeyim: Finans merkezi olması iddiasıyla kurulan, çok yüksek
gökdelenlerin dikildiği bir şehri hatırlatayım mı
size? Dubai. Finans merkezi olarak kurulmadı mı arkadaşlar? Ne
oldu? Dibe vurdu. Şimdi gümrük vergisi mergisi yok, orada uçaklar iniyor,
ucuz cep telefonu alıyor, bilgisayar alıyor falan filan, öyle
gidiyor, ayakta duruyor ama finans merkezi olarak çöktü. İstanbul çöker,
İstanbul bu kafayla çöker, İstanbul bu hesaplarla çöker,
İstanbul bu küçük rant hesaplarıyla çöker. İstanbul’u bu
şekilde bitirmeyin. İstanbul’u bitirmek Türkiye’yi bitirmektir
arkadaşlar, çok açık konuşuyoruz.
Biz oylarını
İstanbul’da yüzde 100 artıran bir parti olarak, ben de her
sokağında gezen bir milletvekili olarak bunu söylüyorum size. Bu
seçimlerde o bölgenin hepsini gezdim. O bölgenin demografisiyle oynuyorsunuz.
Çekmeköy’ü ilçe yaptınız, Sancaktepe ilçe oldu, işte,
Sarıyer ile Şişli arasındaki bu mahalleleri
bölüştünüz. Gelin doğru dürüst bir seçim sistemi kuralım, hem
mahallî, yerel seçimler için hem genel seçimler için milletin iradesi özgür
tezahür etsin. Bunu yazboz tahtasına çevirerek bu şekliyle bunu
getirmek doğru bir yöntem değil.
Şimdi, kendinize göre mahalle isimleri koyuyorsunuz,
kendinize göre mahalle sınırları çiziyorsunuz, kendinize göre
mahalle saltanatları ilan ediyorsunuz, kendinize göre sultanlar, emirler,
paşalar… Havuza kim yakınsa, daha çok yakın olanların gelip
rant sağladığı yerler. Şimdi oradan Maliye Bakanı
bir rakam çıkarabilir mi bize, ne kadar yatırım
yapıldı, o binalarda ne kadar vergi verildi, ne kadarının
ne kadar borcu vardır, tek tek o borçları söyleyebilir mi? Ali Sami
Yen Stadı’nı da yıktınız, yerine dikilen rezidansların
sahiplerine bakın, Ilısu, Hasankeyf Barajı’nı yapan
patronlara bakın, aynı isimler çıkıyor. “Milletin bilmem
nesine…” diye başlayan kişilere bu ülkeyi peşkeş mi çekelim
şimdi, göz mü yumalım yani gözümüzü karartalım mı? Bu
Meclisin vicdanı yok mu? Bu Meclis göz göre göre yanlışlara
“evet” mi diyecek? Kim getirdiyse bu maddeyi, Sayın Elitaş, bunu geri
çekin, yanlış yapıyorsunuz; Anayasa’yı çiğniyorsunuz,
İç Tüzük’ü çiğniyorsunuz, hukuku çiğniyorsunuz, vicdanı
çiğniyorsunuz, insanlığı çiğniyorsunuz, siyaseti
çiğniyorsunuz, centilmenliği çiğniyorsunuz, her şeyi
çiğniyorsunuz. Böyle bir yaklaşım olmaz, böyle, şehirler,
metropoller öyle torba kanunlara konularak son dakika dizayn edilecek yerler
değildir arkadaşlar. Toplarsınız insanları, dinlersiniz
sivil toplumu, çağırırsınız yerel yönetimleri,
çağırırsınız mühendis odalarını, harita
mühendisleri odalarını, çağırırsınız
uzmanları, çağırırsınız çevrecileri, kültürünü,
sanatını, ekolojisini, hepsini hesaba katarsınız. E-5
yolları tarik değildir, tarikiâmm
değildir, E-5 yolu, O-4 yolu, bilmem ne yolu, bunlar daha dün
yapılan yollardır, İpek Yolu değildir, Baharat Yolu
değildir, aklımızı başımıza
toplamamızın bir gereği vardır.
Bu şekilde bir yasalaşmanın içinde
Halkların Demokratik Partisi olmaz arkadaşlar. Biz bununla sonuna
kadar mücadele ederiz. Şehirleri betonlaştıran, ranta kurban
eden süper projelerle “kanal, üçüncü köprü, üçüncü yol” diye diye, mahallelerle
bu hâle getiren bir anlayış, denetlenemez bir anlayış son
derece tehlikelidir ve son derece tehlikeli bu şeyde birilerinin cebi
dolar, birileri doyar ama büyük çoğunluğu zarar eder; İstanbul
kaybeder, Türkiye kaybeder, en fazla da Meclis kaybeder.
Meclis bile bile yanlış yaptığı
için, bu yasayı görüştüğü için Meclis Başkanını
buraya davet ediyorum göreve, gelsin müdahil olsun. Bu madde görüşülemez
arkadaşlar. Anayasa’ya aykırı bir maddedir.
Saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Kaplan.
Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Sayın
Yusuf Halaçoğlu konuşacak, Kayseri Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MHP GRUBU ADINA YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, aslında AKP iflas
etmiştir. Daha bugün sabah bir sözleşme yaptık, bir konuşma
yaptık ve dedik ki: “Bu yasayı bugün veya en geç yarın
tamamlayalım.” ve söz verdiniz Sayın Elitaş. “641’inci maddeyi
çekelim.” dedi Engin Bey, ben de tasdik ettim, siz de “olur” dediniz.
Ardından şunu söyledim size Danışma Kurulunda: “Bir yeni
madde tahsisi yapmayın.” dedim. Siz de “Tamam.” dediniz.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “Tamam.” demedim,
“bakacağım…”
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – “Tamam.” dediniz, biz
onun üzerine…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – “…sonra
yukarıda madde ihdası var.” dedim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bakın, şimdi
bunu bile inkâr ediyorsunuz. Dolayısıyla, siz daha dün inkâr
etmiştiniz yani attığınız imzayı. Dediniz ki
“Ekime kadar…”, dediniz ki “yanılmışız.” Hep zaten
yanılıyorsunuz, durmadan yanılıyorsunuz işinize
gelmeyince ama hiç olmazsa yirmi dört saat geçtikten sonra yanılın,
bu kadar erken yanılmayın.
Ne alakası var Allah aşkına, bir
mahallenin bir bölümünün bilmem hangi semtte olup olmaması Meclisin
işi mi?
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Çok mu acil yani?
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – Bu kadar acil mi? Hani,
önemli bir şey olsa, memleketin bir acil meselesi olsa, bunu gündeme
getirsek başımızın üzerine ama Allah aşkına, bir
mahallenin bir küçük parçasının, 300 hanenin bulunduğu bir
parçasının bilmem nereye bağlanacağının maddesi
bugün buraya getirilir mi? Hani söz vermiştiniz?
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Ama rant var orada rant; rant var, para var, para.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Hangi sebeple getiriyorsunuz? Bunun gerekçesini bir
açıklayın, hangi sebeple?
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Açıklayacağız şimdi.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Hayır, açıklayacağı belli. “Efendim, söylenecek
şeyi biz içeride konuştuk.” Ne diyorsunuz? “Efendim, o küçük yere
Ümraniye Belediyesi bakıyormuş, bütün hizmeti orası veriyormuş.”
Ha, bu kadar önemli miydi bu bugün?
ALİ SARIBAŞ
(Çanakkale) – Çok önemli, yetişecek haftaya!
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Ne zamandır bu böyle? Dün mü yapıldı? Allah
aşkına, hangi sebeple: Ağaoğlu oraya gelecek mi, gelmeyecek
mi?
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) – Geliyor.
ALİM IŞIK
(Kütahya) – En önemlisi de o; Ağaoğlu demek, paşa oğlu
demek.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Bütün meseleye bakın. Ondan sonra, onların verdiği
talimatla yapıyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz siz?
KADİR GÖKMEN
ÖĞÜT (İstanbul) – Partinin adı da değişecek yakında.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
– Yapmayın Allah aşkına!
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Bundan sonra tek bir kelimenize inanırsam, işte ben bu
kadarım. Sizinle ne anlaşılır ne konuşulur. Çünkü ne
imzanızın arkasında duruyorsunuz ne sözünüzün arkasında duruyorsunuz.
Ayıptır yahu! Centilmenlik mentilmenlik hiçbir şey sökmüyor
burada. Meclis gibi bir yerde hem söz vereceksiniz hem aldatmaya
kalkışacaksınız yahu. Bu kadar şey olmaz yani bu
ayıptır! Buradaki maddeye bakın.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
– Açıklayacak biraz sonra.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Ne açıklarsa açıklasın yahu,
açıkladığını biz konuştuk içeride.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
– Dinledikten sonra…
ALİ SARIBAŞ
(Çanakkale) – Varsa yüzleri çıkar açıklarlar.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Bakın “Açıklayacağını biz konuştuk içeride.”
diyorum.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
– Dinledikten sonra belki ikna olacaksınız Hocam.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – İçeride konuştuk, zaten o konuyu konuştuk,
şimdi bize söyleyeceği aynı şey.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – Teknik olarak açıklayacağız, teknik
olarak.
YILMAZ TUNÇ (Bartın)
– Belki farklı bir şey söyleyecek.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Hayır, o bölgeyi ben de biliyorum kardeşim, yirmi sekiz
sene o bölgede oturdum.
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) – İyi o zaman, bilmiş olmanız lazım.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Evet, biliyorum. Gişelerden
çıktığınızda Çamlıca’ya doğru giderken sol
taraftaki Ataşehir, sol taraftaki Ümraniye.
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Ali Ağa haber bekliyor, bunun çıkması lazım
bugün.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Sol taraftaki küçük bir bölüme dehliz altından geçilir, bu.
Yani, orada bir boş arazi var. Zaten hemen karşı tarafa
baktığınızda, orada koca, devasa demir
yığınları, çimento yığınları doldurulmuş
bir mekân var. Allah aşkına, rant üzerine oturuyorsunuz hepiniz.
Yapmayın yahu, bu kadar da olmayın.
ALİ SARIBAŞ
(Çanakkale) – Koca Meclisi bu işlere alet etmeyin bari yahu, yazık
yani.
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) – Yazık yani be! 2 tane mahallenin küçük parçalarının
bilmem nereye bağlanıp bağlanmadığı bu kadar
önemli mi yani?
CELAL DİNÇER
(İstanbul) – Ama önemli, orada avanta var, önemli tabii!
YUSUF HALAÇOĞLU
(Devamla) - Meclisi bunun için mi tıkıyoruz? Ondan sonra da
yarın diyeceksiniz ki: “Yok öğretmenlerin atanması gecikiyor,
yok bilmem ne yapılıyor.” Siz geciktiriyorsunuz.
Bu torba yasa geldiğinde biz size peşinen
söyledik. “10 maddeniz var, bu maddeleri çekin, üç günde çıkaralım.”
dedik. “Soma, öğretmen ataması, hepsini…” Ama, neyi
değiştirmediniz? 74’üncü maddeyi değiştirmediniz. Ondan
sonra neyi değiştirmediniz? 91’inci maddeyi, sonra 100’üncü maddeyi.
Hukuk dinlemeyen bir anlayışa sahipsiniz. Getiriyorsunuz mahkeme
kararlarının iki sene sonra uygulanabileceğini, ona da “Tekrar
kazanılmış hak olan yere değil, başka bir yere ataması
yapılmak şartıyla…” diyorsunuz. Nasıl yeni Türkiye’siniz
ya? Hukuk dinlemeyen bir Türkiye’dir bu.
Ondan sonra, getirin 112’nci maddeyi, 114’üncü maddeyi;
yok meraları dâhil ediyordunuz… “Rant” demiştim, “Yok.” diyordunuz
ama Hunat Camisi’nin 17,5 dönüm arazisini Kayseri Forum’a verenler kimlerdi?
Bugün kimin elinde Kayseri Forum? Amerikalı şirketlerin. Hani cami
şeyiydi? Hunat Camisi Danişmentliler zamanında
yapılmış bir cami. Bunun vakfını nasıl iç
ediyorsunuz ya? Yapmayın Allah aşkına ya! Onu yapan
meraları her hâlükârda ranta çevirir, her hâlükârda burayı buna
çevirir. Ayıptır ya, yapmayın ya! (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
Arkadaşlar, burada alkışlanıp
alkışlanmamak önemli değil. Benim söylediğim farklı
bir şey. Ya, biraz hukuka saygılı olmak zorundadır bu
Meclis. Burada hukuka saygılı değilseniz, ne
yaparsınız yapın arkadaş, devleti ayakta
tutamazsınız. Çabam ne Milliyetçi Hareket Partisi ne Cumhuriyet Halk
Partisi ne AKP. Türkiye Büyük Millet Meclisi, millet uğruna
çalışmak zorundadır, yanlışları düzeltmek
zorundadır. İkaz ediyoruz sizi, yanlış yapıyorsunuz
arkadaşlar. Ondan sonra diyorsunuz ki: Yok, bilançolarında görülen
ama kasalarında olmayan nakitlerle ona buna emaneten verilmiş
paralardan bahsediyorsunuz. Ne demek bunlar? İyice bir araştırın,
sorun bakalım. Rüşvet veren de kurtarır kendisini, herkes
kurtarır. Yapmayın yani! Herkes aptal değil yani! Vallahi ne
diyeceğim, Allah akıl ve zihin versin.
Bakın, bu
memlekete hizmet ettiğiniz takdirde yarın Allah nezdinde makbul insan
olacaksınız, huzuru mahşere gittiğinizde bunların
hesabını vermek zorunda olacaksınız. Her canlı ölümü
tadıcıdır, hepimiz öleceğiz bugün veya yarın. Ama
tarihe bakın, kimileri Damat Ferit gibi anılır, arkasından
küfredilir, kimisi de dualarla anılır. Hangisini tercih
ediyorsanız size kalmış, isterseniz “evet” deyin, isterseniz
geri çekin; geri çekmenizi tavsiye ediyorum. Eğer biz gerçekten bu
memlekete hizmet edeceksek birilerinin istekleri doğrultusunda değil,
milletin hayrına olan işlerde birlikte olalım.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına
İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Ataş konuşacak. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
Buyurun.
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ATAŞ
(İstanbul) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi
sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, biraz önce yapılan ithamların
hiçbirisini kabul etmiyorum, bunların hepsinin bir itham olduğunu
sizlerle paylaşmak istiyorum.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Mustafa
Ağabey işin zor ya, vallahi zor ya, nasıl savunacaksın
bunu?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli
arkadaşlar, bir harita göstereceğim, bu haritaya hepiniz
bakarsanız, ne demek istediğimi harita üzerinde sizlerle
paylaşacağım.
MEVLÜT DUDU (Hatay) - Bunca yıldır neredeydi o
harita?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Bu haritayı
görüyorsunuz değil mi arkadaşlar?
Bu haritanın nerede olduğunu keşke
Ataşehir Belediye Başkanı altı yıldan beridir bilseydi
de üç ay önce mahkemeye müracaat edip mahkemeden karar
çıkarttırmasaydı. Onu bize söylemeyin, gidin, Ataşehir Belediye
Başkanına söyleyin, altı yıldır neredeydi, niçin üç ay
önce gitti mahkemeden böyle bir karar çıkarttı?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) –
Vatandaş gitti, vatandaş.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli
arkadaşlar, 2008 yılında İstanbul’da yeni kurulan ilçelerin
sınırları belirlenirken şöyle bir ifade geçiyor kanunda,
5747 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında:
“Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Atatürk
Mahallesi’nin E-80 Kara Yolu ile O-4
Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan bölümü Ümraniye İlçe Belediyesine
bağlanmıştır.” denilmektedir. Yani şurada
gördüğünüz renkli büyük kısımlar Ataşehir ve Kadıköy
sınırlarında, mahallelerin uç kısımları da
Ümraniye Belediyesi sınırlarında. Ancak… (CHP
sıralarından gürültüler)
Değerli
arkadaşlar, müsaade edin, biz sizleri dinledik, siz de bizi dinleyin
lütfen.
İstanbul’a gidenler
bilirler, gişelerden İstanbul’a girdikten sonraki yol Çamlıca’ya
kadar uzanır ve Boğaz Köprüsü’ne girer, bu yol E-80 yoludur.
Ayrıca, gişelerden çıktıktan 300-500 metre sonra da TEM
Otoyolu’na, ikinci Boğaz Köprüsü’ne giren bir yol vardır, burası
da O-4 yoludur. Bilmeyenler için söyleyeyim. Şimdi, kanun şu yolun
kuzeyinde kalan kısmını Ümraniye Belediyesine
bağlamış. Kanun böyle ifade ediyor. Kanun mu önemli,
yönetmelikler, yönergeler mi önemli yoksa mahkeme kararları mı
önemli? Şimdi, biz diyoruz ki: Kanun önemlidir ve herkes kanuna uymak
zorundadır. “Burada rant var, şu var, bu var.” Peki, Ataşehir
Belediyesi niçin altı aydan beridir kendi ilçesi
sınırlarında olduğunu iddia ettiği düzenlemeye
uymadı da üç ay önce başladı? Burada inşaatlar
başladı. Rant var, doğru; Ataşehir Belediyesi bu rantı
gördüğü için mahkemeye gitti.
MEVLÜT DUDU (Hatay) –
Ayıp ya, ayıp, utanın!
MUSTAFA ATAŞ
(Devamla) - Değerli arkadaşlar, rant var doğrudur ama
Ataşehir o rantın peşinde. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar) Ümraniye Belediyesi altı yıldan beridir…
MEVLÜT DUDU (Hatay) –
Ranttan bahsetmeye utan.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Ümraniye Belediye
Başkanlığı altı yıldan beridir “Burası
doğal sınırım.” diye hiçbir yere müracaat etmedi. Ne zaman
ki Ataşehir Belediyesi yasal olmayan yollarla mahkeme kararıyla
“Burası bana aittir.” diye bir karar çıkarttırdıysa o zaman
Ümraniye Belediyesi dedi ki: “Burada bir ihtilaf gözüküyor, bir hesap
gözüküyor; biz de bundan dolayı yasal düzenleme yapalım.” ve bu yasal
düzenleme talebi bundan dolayı gelmiştir değerli
arkadaşlar.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – O zaman “Biz yiyelim
rantı.” demek. Siz yiyin.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Mahalleli ne
diyor, mahalleli?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Kusura bakmayın,
olayları doğru konuşalım, milleti yanıltmayalım.
Biz milletvekili olurken, ülke
çıkarlarını, millet çıkarlarını, milletin
menfaatini gözetmek için burada söz verdik ve yemin ettik, ant içtik. (CHP
sıralarından gülüşmeler) Şimdi ne oldu da siz AK
PARTİ’yi rantın peşinde olmakla itham ediyorsunuz?
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Orada yaşayan
millete sorun, Ataşehir Belediyesinden hangi hizmeti almamış?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Rantın peşinde
olanları milletimiz gayet iyi biliyor değerli arkadaşlar.
Bu konularda… Bakın, Ümraniye Belediyesine açar
sorarsınız, Ümraniye Belediyesi sınırları içinde kalan
yer… (CHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müsaade eder
misiniz konuşmacı konuşmasına devam etsin.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – “Tapu hizmetlerini kim
yürütüyor?” diye bir açın sorun, Ataşehir Belediyesine “Bu
sınırlardaki tapu hizmetlerini kim yürütüyor, emlak hizmetlerini kim
yürütüyor?” diye, açın, bir sorun!
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Belediye
işine siz ne karışıyorsunuz?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Tapu hizmetleri Ümraniye
ilçesindeki Tapu Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
Milleti yanıltmayın, millete yanlış
şeyler söylemeyin. Kusura bakmayın arkadaşlar, milleti
yanıltmaya hakkınız yok.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Yapmayın
ya!
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Ali
Ağaoğlu…
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Biz hiç kimseden talimat
almadık bugüne kadar, almayız da, biz talimatı milletten
alırız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP
sıralarından gürültüler)
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri…
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – 2002 yılından
beri biz sadece milletten talimat alarak işlerimizi yapmaya
çalıştık. Talimat alanları biz görüyoruz, milletimiz de
görüyor, kimin talimatıyla kimlerin ne işler yaptığını
bu millet çok iyi biliyor.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Hepsi çıkar
merak etme. Hepsi çıkacak.
MEVLÜT DUDU (Hatay) – Ne anlatıyorsun sen?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – 2002’den beri 3 genel
seçim, 3 yerel seçim, 2 referandum, 1 Cumhurbaşkanlığı
seçimi yaşayan bir partiyiz, sizler de o seçimlere girdiniz; kimin
milletten talimat alıp hizmet yaptığını, kimin
başkalarından talimat alıp hizmet yaptığını
millet gayet iyi biliyor.
MUSA ÇAM (İzmir) – Seçim kazandık diye her
şeyi yapabilir misiniz?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Yine, Cumhuriyet Halk
Partisi sözcüsü arkadaşımız bir şey daha söyledi, “Seçimi
asla alamayacağınız bir yer.” diye ifade etti.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Malı götür,
malı.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) – Değerli
arkadaşlar, biz 2001 yılında kurulmuş bir partiyiz. 2001
yılında kurulduk, 2002 yılında genel seçimlere girdik ve
bugüne kadar yerelde, genelde, her alanda yapılan seçimlerde, hamdolsun
milletimizin teveccühünü alarak tek başımıza iktidar olduk, Türk
siyaset tarihinde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir siyasi yolculuk
yapıyoruz. Biz…
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) –
Alkışlamadılar, bak.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Ben alkış için
konuşmuyorum, bir tespitte bulunuyorum ve doğru şeyleri
söylemeye çalışıyorum.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Hayır,
alkış için değil zaten, ilk defa alkış
yapmadılar.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Bunları milletimiz çok
iyi biliyor.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – Biz de biliyoruz.
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) - Sizin söylediklerinize
milletin ne kadar itibar edip etmediğini millet de görüyor.
Değerli arkadaşlar, yasal düzenlemeye ihtiyaç
olduğu için bu sınır çizilecek, bir yasal düzenlemeye ihtiyaç
olduğu için bugün gündeme getirilmiştir.
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Bu ihtiyaç neden
doğdu Sayın Ataş, niye doğdu? Durduk yerde bu torba kanun…
Öğretmenlerin ataması yapılmazken, Soma’daki şehitler yok
sayılırken niye doğdu bu ihtiyaç?
MUSTAFA ATAŞ (Devamla) -
Haksızlığın ve hukuksuzluğun önüne geçmek için yasal
düzenleme ihtiyacı doğmuştur. İnanıyorum ki yüce
Meclis en doğru kararı verecektir.
Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK
PARTİ sıralarından alkışlar)
CELAL DİNÇER (İstanbul) – İnsanların
yaşamadığı bir yerde niye doğdu bu ihtiyaç, onu sormak
istiyorum. Gerçekten, yazıklar olsun!
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, şahsı adına…
Buyurun Sayın Halaçoğlu.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın
Başkanım, bir açıklama yapmak istiyorum, bulunduğum yerden
yapacağım.
Şimdi, o, sınırı belirleyen kanun
hangi tarihte hangi hükûmet tarafından çıkarıldı? Kendileri
tarafından çıkarıldı. Bakın, biz, oranın herhangi
bir şekilde belediyesiyle alakası olmayan bir partiyiz. Eğer
rant meselesi varsa ya AKP’nin ya CHP’nin rantı söz konusu olabilir. O
zaman, bizimle hiç alakası olmayan ama gerçekten hukukun
çiğnendiği ve ona uygun davranışlar içerisinde bulunmayan
bir yasa getiriliyor ama onun ötesinde yaptığımız
anlaşmaya aykırı bir tutum sergileniyor.
BAŞKAN – Teşekkür ederim, beyan etmiştiniz
zaten konuşmanızda.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Dolayısıyla,
şunu söylemek istiyorum: O bölgedeki rantı yarın söylenen
kişiye verdikleri takdirde nasıl bir tavır içerisinde
olacaklarını merak ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şahsı adına Sayın Engin Altay siz
konuşacaktınız, değiştirdiniz mi?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Evet.
BAŞKAN – Peki.
Sayın Kadir Gökmen Öğüt, İstanbul
Milletvekili.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; şimdi, “torba yasa,
torba yasa” dediniz, torba yasayı hakikaten tam torbaya ve çorbaya
çevirdiniz. Aslında, öğretmenlerin, Soma’nın ve vergi affı
diye getirdiğiniz bu yasanın içine işinize gelen her şeyi
soktunuz. En son sürpriz yumurta çıktı bugün. Sürpriz yumurta neydi?
Normalde ekim ayında toplanmasına karar verilen Meclis
öğretmenlere kadro verelim, Soma’daki haksızlıkları
engelleyelim diye acile alındı. Aciliyetiniz anlaşıldı,
sürpriz yumurta ortaya çıktı. Sürpriz yumurta ne?
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Sürpriz yumurta da
rant.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) –
“Ağaoğlu’nu nasıl ihya ederiz?” Birdenbire çıktı.
Ekimde toplansaydı, yirmi gün sonra bu kanun çıksaydı, bu
komisyonlardan geçseydi, bu Bakanınızın haberi olsaydı,
2008’den beri sürüncemede olan bu alanı tekrar tartışarak,
Mecliste, komisyonlarda tartışarak yapsaydık ne kaybederdiniz?
Kayıp şu olurdu: Orayı yapan müteahhit Ataşehir
Belediyesine yani devletin kesesine harçlar verirken Ümraniye Belediyesine harç
vermiyor, bütün mesele bundan kaynaklanıyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Niye harç vermesin ya? Allah
Allah!
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Şu anda
dünyanın en kıymetli arazisi, Türkiye’nin demiyorum dünyanın en
kıymetli arazisi. Bu arazinin adı “Ataşehir Finans Merkezi”
Ümraniye Finans Merkezi değil arkadaşlar; sizlerin ismini
koyduğunuz şeyin adı “Ataşehir Finans Merkezi.” Burası
Barbaros Mahallesi…
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Kadir Bey…
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Sen git TÜDEV’le
falan uğraş, onlarla uğraş, TÜRGEV’le uğraş.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ümraniye niye almıyor
harç?
RECEP ÖZEL (Isparta) – Ümraniye niye almıyor?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Onu sorun,
arkadaşlarınıza sorun.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sizce almıyor, niye
almıyor?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) –
Arkadaşlarınıza sorun, garibanlardan değil de buradan niye
alıyor? Çünkü…
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Hayır, Ümraniye niye
almıyor ki harç?
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Kadir Bey, yani Ümraniye niye
almıyor, onu öğrenelim.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Ümraniye niye harç
almıyor Kadir Bey?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Tamam
arkadaşlar, dinleyin, burada konuşursunuz.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri,
konuşmacıya müdahale etmeyelim lütfen.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Buradaki bütün
mesele “Ben size gösteririm.” diyen müteahhidin, “Ben bu harçları
nasıl vermeyeceğim?” diyen müteahhidin bugün acil olarak bu Mecliste
bu gündeme getirmiş olması.
Şimdi, burası yıllardır Barbaros
Mahallesi. Ben bu bölgede yaşayan bir arkadaşınızım.
Bu bölgede kalan alanda 300 hane var, 900 kişi yaşıyor.
Buranın bütün temizlik, belediye hizmetlerini Ataşehir Belediyesi
yapıyor. Ama, Ataşehir Belediyesinin taa 5747 sayılı
Kanun’la kadastro sınırları belirlendiği hâlde 22/7/2008’de
birden bire Ümraniye Belediyesi toplanıyor “Burayı Ataşehir’den
alalım, Ümraniye sınırı yapalım” diyor.
Büyükşehir Belediyesiyle birlikte bunu yapmaya çalışıyorlar
ve bir mahkeme süreci başlıyor. Mahkemeye veren -Mustafa Ağabey,
siz yanıltıyorsunuz, Mustafa Bey yanıltıyor sizi veyahut da
onu yanıltıyorlar- Emlak Konut arkadaşlar, Ataşehir
Belediyesi değil. Oradaki mahkemede Ataşehir Belediyesi orayı
savunan, kendi yeri olduğunu savunan bir belediye.
O yüzden, değerli arkadaşlarım, “Ekimde
gel.” diyorsunuz, erkene alıyorsunuz. Bu bahaneleri aynı şekilde
bu haritalarla, daha büyük haritalarla Yenimahalle Belediyesini bölerken
yaptınız yani demokrasi hırsızlığı için, oy
hırsızlığı için.
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Şişli’de de
yaptılar.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Aynı
şeyi Şişli’de, Sarıyer’de yaptınız.
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Hatay’da
yaptılar.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Şimdi,
finans için Ataşehir’de yapıyorsunuz.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Şimdi de avanta
için yapıyorlar.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) –
İnsanların iradesini çalıyorsunuz, demokrasiye olan güvenini
maalesef yok ediyorsunuz.
Değerli arkadaşlarım, burada birtakım
demagojilerle bu işin altından kalkmak mümkün değil.
Öğretmenleri, Soma’yı, vergiyi bahane ederek bu kanunu arada
çıkarmanızı, en aşağısından kötü niyet
olarak belirtiyorum. Yirmi gün sonra bu Meclis toplanacak ve bu Meclis tekrar
komisyonlarda görüşerek bunu çıkarabilir. Orası
yıllardır Barbaros Mahallesi. O mahallede bunu yapmanızı,
bu kadar milletvekilini bu kanun için, bu madde için toplamanızı,
sadece ve sadece sizin vicdanınıza bırakıyorum.
Bunları sokaklarda sordukları zaman vereceğiniz cevapları
çok merak ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, burada yine bir
şey söylemek istiyorum. Bu mahallenin adını
değiştirirken verdiğiniz bahaneleri bir daha bir daha kabul
etmiyorum. Anayasa Mahkemesine gideceğimizi söylüyorum. Bu
anlaşmayı bozduğunuz için, bu Meclisteki insicamı bozduğunuz
için sizi kınıyorum.
Şunu da söylemek istiyorum: Adalet ve Kalkınma
Partisinin adı acaba “bir müteahhidi kalkındırma partisi” olarak
değiştirilecek mi diye de sormak istiyorum.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Ne alakası var ya!
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Bundan da hicap
duyarım, çok üzülürüm.
Vicdanlarınıza sesleniyorum, bunun bir an önce
kalkmasını istiyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Şahsı adına son konuşmacı
Sayın Mustafa Elitaş, Kayseri Milletvekili.
Buyurun. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bir, şu esası iyi bilmemiz lazım: Şu
anda bizim bu madde ihdasıyla ilgili verdiğimiz önerge, öncelikle
İç Tüzük’e uygun. İç Tüzük’ün 87’nci maddesine
baktığınız takdirde “O konuyla ilgili birbiriyle çok
yakın ilişkisi bulunan bir kanunun maddesinde değişiklik
yapılabilir veya yeni bir madde ihdas edilebilir.” hükmüyle alakalı
herhangi bir sorun yok, Anayasa’ya da uygun. Çünkü Anayasa, eylemli İç
Tüzük ihlali ortaya koyduğu takdirde bununla ilgili bir düzenleme veya
ihtirazı ortaya koyabilir. O manada baktığımızda
herhangi bir sorunun olmadığını ifade etmek istiyorum.
İkincisi: Sayın Hocam, Sayın
Halaçoğlu, Danışma Kurulunda konuştuk, Danışma Kurulunda
ifade ettik, “Bizim 8 veya 10 tane önergemiz var.” dedim. “Madde ihdası
var mı?” “Madde ihdasıyla ilgili konuda şu anda bilgim yok.
Arkadaşlarla görüşeyim, arkadaşlarla görüşmemden sonra size
ifade edeyim.” dedim. Nitekim, madde ihdasıyla ilgili konunun var
olduğunu söyledim ve Milletvekili arkadaşımız Sayın
Mustafa Ataş’la birlikte siz bu maddeyi görüşmek üzere, Sayın
Başkan ara vermezden önce siz bu maddeyi de görüşmek üzere arka
tarafta toplandınız. Tahmin ediyorum Sayın Altay da
oradaydı. Bu madde ihdası konusunda biz “Olmayacak.” diye bir
şey söylemedik. “8 veya 10 tane önergemiz var.” “O 8 veya 10 tane önerge
içerisinde madde ihdası var mı?” diye sordunuz, “Onu
arkadaşlarımdan bilgi aldıktan sonra vereceğim.” dedim.
Nitekim, sizin görüşmeniz bitmediğinden dolayı
farkındaysanız Meclis Başkan Vekiline dedik ki: “Görüşme
bitmedi, bu konuyu arkadaşımız bilgilendiriyor, uzatın…” On
dakika, yirmi dakika, yirmi beş dakika bu konunun uzatılmasına
imkân verdik sırf maddeyle ilgili değerli milletvekilimizin sizi
aydınlatması konusunda.
Tarihçisiniz, bilirsiniz, bu manada Osmanlının
mahallelerinin, Türkiye'nin mahallelerinin nasıl şekillendiğini
biliyorsunuz. Bir mahalle tanımlanırken, bir köy
tanımlanırken, bir yerleşim yeri tanımlanırken bilinen
yerler ifade alınır, bilinen yerler dikkate alınır.
“Şu, tepe.” denilir, “Şu, ırmak.” denir, “Ağanın
bayırı.” denir, “Mehmet Ağa’nın ot sürdüğü,
hayvanlarını otlattığı yer.” diye geçmişte,
tarihte herkes tarafından bilinen, belirgin yerler o yörenin,
yerleşim yerinin sınırlarını tayin etmekle ortaya
çıkar.
Bakın, değerli milletvekilimiz bunu
anlattı: Şu anda O-4 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan yerlerle güneyinde
kalan yerler Ataşehir veya Ümraniye belediyeleri arasında. Burada 3
belediyeyi ilgilendiren durum söz konusu. 131’inci maddede Kadıköy’le
ilgili durum söz konusu, onun önergeleri elinizde ama bu maddenin burada
(1)’inci fıkrasıyla ilgili, 1’inci maddesiyle ilgili düzenleme
olmadığından dolayı, maalesef, İç Tüzük 87’ye göre
madde ihdası vermek mecburiyetinde kaldık. Madde ihdası
olmasaydı, yine 131’inci maddenin benzerini buraya koymuş
olsalardı Plan ve Bütçe Komisyonunda, madde ihdası olmadan, 131’inci
maddede olduğu gibi, önergeyle bu iş geçmiş olacaktı.
Değerli milletvekilleri, muhalefet partisine mensup
milletvekili arkadaşlarım ifade ediyorlar. Bakın, bu
haritayı gördüğünüzde açık ve net olarak belli oluyor. Şu
alttaki kısımlar yani yeşilimsi olan ve pembe olan
kısımlar zaten Ataşehir Belediyesi ile Kadıköy
Belediyesinde kalıyor. Üstteki, belki yirmide 1, on beşte 1
büyüklüğünde olan kısımlar, “doğal sınır” olarak
ifade ettiğimiz, O-4 Kara Yolu ile E-80 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan
kısımlarla güneyinde kalan kısımlar Ümraniye, Ataşehir
ve Kadıköy Belediyesi arasında doğal sınır hâline
getiriliyor. Bunun bu hâle gelmesinin sonucu…
Biz ne zaman çıkardık bunu? 2008
yılında çıkardık. 2008’den bu hâle gelmesiyle ilgili sonuç
nereden kaynaklandı? Sayın milletvekilimin açık ve net bir
şekilde izah ettiği gibi… Açıkçası, size bu konuyu
anlatırken daha önce milletvekili arkadaşlarımız da bunu
bize anlattılar ve doğru olduğuna karar verdiğimiz için,
inandığımız için önergeyi de imzaladık.
Muhalefet milletvekili arkadaşlar diyor ki: “Vay,
efendim, burada rant paylaşımı var, şu var, bu var.”
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Evet, evet.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Ya, arkadaşlar,
tamamen doğal sınırlarla ilgili olan bir şeyi, hiç rant
akla gelmeden, biz yasaya, ortadayken ortaya çıkan, mahkemenin
verdiği olumsuz bir kararla, mahkeme kararı neticesinde doğal
sınırları bozan bir düzenlemeyi düzeltelim derken nereden
aklınıza geliyor Allah aşkına bu rant işi?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) –
Yaptıklarınızdan, yaptıklarınızdan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Biz, o
söylediğiniz, saydığınız müteahhitleri... Başka
müteahhitleri de bilmiyorum ama…
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Nasıl bilmiyorsunuz,
siz oluşturdunuz bunları ya.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – …şuna eminim ki
şu anda, bu doğal sınırlarına çekilmesi konusunda
diğer müteahhitler çok rahatsızlar. Niye rahatsızlar? Belki
şu andaki Ataşehir Belediye Başkanının veya o Meclis
üyelerinin bu işlemleri çok rahat yapacaklarını bildiklerinden
dolayı AK PARTİ’nin olduğu bir belediyeye geçişinden çok
rahatsızlık duyduklarından eminim. (CHP sıralarından
gürültüler)
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Böyle bir şey
yok ya, hayret bir şey ya!
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Dervişin fikri
neyse zikri odur. Hiç farklı bir mesele, rant meselesi yok. (CHP
sıralarından gürültüler)
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) – Sanki başka bir
devlet o ya. O ruhsat başka, bu ruhsat başka. Böyle bir şey yok
ya, hayret bir şey!
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) – Hepinize
saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Elitaş, teşekkür
ederim.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Elitaş partimize
mensup Ataşehir Belediyesini itham etti. Ama onun ötesinde de ismimi
zikrederek, arka odada benim kabul etmediğim bir şekilde…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Hayır, izah
etmek için söyledim.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Yani “Biz böyle konuştuk,
Engin Altay da vardı.” dedi, yanlış bilgi verdi.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Bilgilendirme
adına söyledim.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Düzeltmem lazım onu.
BAŞKAN – İki dakika süre veriyorum.
Buyurun.
IX.-
SATAŞMALARA İLİŞKİN KONUŞMALAR
1.- Sinop Milletvekili Engin Altay'ın, Kayseri
Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına ve Cumhuriyet Halk Partisine
sataşması nedeniyle konuşması
ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederim.
İki dakika mı verdiniz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Sataşmadan öyle yapıyoruz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Engin Bey de
çıkmış, İç Tüzük’ü saklayalım.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Bardak var, istersen bardak
atayım!
BÜLENT TURAN (İstanbul) – At bakalım, hadi at!
BAŞKAN – Süreniz başladı Engin Bey,
buyurunuz.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; Meclisi olağanüstü toplantıya
çağırdınız. Ne dediniz? “Efendim, okullar açılacak, 35
bin öğretmen kadrosu vereceğiz. Soma mağdurları var. Efendim,
prim affı, vergi affı bekleyen milyonlarca vatandaşın
mağduriyetini gidermek var.” Biz de bugün dedik ki Elitaş’a:
“İyi, biz de biraz yardımcı olalım, bu meseleyi çözelim.”
Ama çok ayıp bir şey, hakikaten ayıp!
Bakın, bu 5747 sayılı Kanun 22/3/2008’de çıkmış,
ekli cetvelde de Ataşehir ilçesine hangi mahallelerin
bağlanacağı belirlenmiş; bu, sizin çoğunluğunuzla
yapılmış, sizin iradenizle yapılmış. Şimdi
birdenbire ne oldu bitti de “Hayır, biz burayı Ataşehir’den
alacağız, Ümraniye’ye bağlayacağız…” Alın,
alın sizin olsun. Orada aldığınız yer
vatandaşın sokağını süpürmek, belediyecilik yapmak
değil, Ataşehir finans merkezi üzerinden birilerine -sizi kastetmem,
sizi tenzih ederim- rant sağlayacaksınız. Bu ranta alet
olmayın, günahtır. Ben biliyorum bir çoğunuzun benim gibi
parası yok, birilerini trilyoner yapmak için kendinizi alet etmeyin,
milletin size verdiği yetkiyi kötüye kullanmayın, günah ve
ayıptır.
Burada ne güzel, bu torba yasayı bugün bitirecektik.
Şimdi diyoruz ki: Biz öğretmenlerin, Soma mağdurlarının,
vergi affı bekleyen vatandaşların arkasına
sığınarak rant hesabı yapan, çıkar hesabı yapan,
yapılan bir kanun tasarısına destek vermeyeceğiz,
kolaylık sağlamayacağız. Bütün öğretmenlere, Soma
mağdurlarına, af bekleyen vatandaşlarımıza sizi
şikâyet ediyorum, inşallah anlarlar. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür
ederim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Sayın Başkan…
BAŞKAN – Sayın Halaçoğlu,
buyurun.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Az
önce, Sayın Elitaş, bu konuyla ilgili arka odadaki konuşmalar ve
buradan buraya gidişimizi yanlış şekilde aksettirdi,
düzeltmem gerekiyor efendim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Ben
size bilgi verdirmek için yaptım.
BAŞKAN – Yani “Arkada
konuştular.” dedi. Sizinle ilgili…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) –
Bilgi verdirmek için dedim.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Hayır, yanılttı. Öyle bir durum söz konusu değil.
BAŞKAN – Buyurun, iki dakika.
2.- Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun,
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın 639 sıra sayılı
Kanun Tasarısı’nın yeni ihdas edilen 131’inci maddesi üzerinde
şahsı adına yaptığı konuşması
sırasında şahsına sataşması nedeniyle
konuşması
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Elitaş, bana bir
şey söylediniz mi? Saat bir buçukta toplandıktan sonra herhangi bir
şekilde madde ihdasıyla ilgili “Şöyle bir madde ihdas
edeceğiz.” diye herhangi bir şey söylediniz mi bana? Toplantı
yapıldı burada saat ikide, ondan sonra görüşmeler
başladı, söylediniz mi, söylemediniz mi? Daha sonra Doğan Bey
geldi, dedi ki: “Yusuf Hocam, Engin Bey’le arka tarafta bir görüşme
yapılıyor, bir madde ihdası söz konusu.” Bakın, hiç haberim
yoktu. Bana “Siz de oraya geçin, ona bakın.” dedi. Ben oraya gittim ve bu
konuda görüşme yapılıyor. Orada şunları söyledik:
Sınırlar çizilmiş. Ne zaman yapıldı bu kanun? 2008
yılında. Peki, 2008 yılında böyle bir kanun
hazırlanırken bu mahallelerin nerede olduğunu bilmiyor muydunuz?
Veya 2008’den sonra öğrendiğinizde -aradan altı yıl
geçmiş- neden bununla ilgili herhangi bir tasarı getirmediniz veya
düzeltme işlemi getirmediniz de bugün getirdiniz? Bakın, bunlar… Yani
belli bir zaman geçtikten sonra, aradan geçen altı yıldan sonra
oranın şekli şemaili değişti.
Şimdi, burada yapılan
görüşmeler bir defa kesinlikle benim bilgim içerisinde meydana gelen bir
hadise değildir. Yani önceden haber verilmiş, arkada görüşme,
tartışma yapalım; böyle bir şey söz konusu
olmamıştır, yanıltmayın insanları.
Ben burada söylediklerimi tekrar
ediyorum: Bu konu herhangi bir şekilde parti veya belediyelerin üstünde
düşünülmek zorundadır. İlla ki siz o sınırı, o
yolu ayırt etmek istiyorsanız herhâlde şöyle bir zamanda,
aciliyet kesbettiğini söylediğiniz bir konu görüşülürken
getirmemeniz gerekirdi. Çünkü o zaman söyledik, ben açık açık
söyledim, dedim ki: “Arkadaş, ben elimden gelen bütün her şeyi yapacağım bir an önce
çıkması için, birtakım maddelerin başındakiler de
dâhil olmak üzere bazı konuşmaları da çekeceğim ama…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
YUSUF HALAÇOĞLU (Devamla) – …yeni madde ihdası
getirmeyin dedim. Siz de bizle geleceğinizi söylemiştiniz ama
bakın, başka bir şey yapıyorsunuz. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Halaçoğlu, sağ olun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın
Başkan…
BAŞKAN – Sayın Kaplan, buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Aynı konuda,
sayın konuşmacı konuşmasında bu düzenlemeyi
muhalefetin rant olarak görmesi olarak değerlendirdi. Aynı
şekilde, bizim de grubumuzu bağlayan bir konuşma yaptı.
BAŞKAN – Anlamadım. Sizi muhalefetin rantı
olarak…
HASİP KAPLAN (Şırnak) – “Rant olarak nasıl
akıllarına getiriyorlar?” diye bizi eleştiren bir konuda
konuştu ve “Arkada konuştuk.” dedi.
BAŞKAN – Sizinle ilgili bir şey söylemedi.
ALİM IŞIK (Kütahya) – Söyledi, “Muhalefet
partileri” dedi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Ben arkada yoktum,
grubumuz arkada yoktu. Onu açıklayacağım efendim.
Sataşmadan…
BAŞKAN – Tamam, arkada
olmadığınızı yerinizden açıklayabilirsiniz ama
şahsınızla ve grubunuzla ilgili herhangi bir sataşma
olmadı.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) – “Muhalefet
milletvekillerine” dedi.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, lütfen,
duymuyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) –
Konuşmacı olarak, bu haritanın mahalle
oluşturmasını filan iş merkeziyle bağlantılı
olduğunu söyledim.
BAŞKAN – Evet.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın hatip
diyor: “Nereden buldular, çıkardılar?” ve bunun
bağlantılı olmadığını diyerek başka bir
şekilde ifade etti. Yani, burada bize karşı, grubumuza hem bu
konuda sataşan bir konuşma yaptı hem de arka odada “Muhalefetle
konuştuk.” dedi. Bizimle arka odada muhalefet olarak konuşmadı.
Açıklayacağız.
BAŞKAN – Arka odada sizinle konuşmadı,
sadece isim saydı ve sizin isminizi söylemedi Sayın Kaplan. Sadece
iki isim söyledi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – “Muhalefet” dedi
efendim.
BAŞKAN – “Sayın Engin Altay ile Sayın
Halaçoğlu” dedi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Sayın
Başkan, niye ısrar ediyorsunuz?
Başkan – Ama, sizinle ilgili bir şey söylemedi.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Demin “muhalefet”
dedi, biz muhalefet değil miyiz?
BAŞKAN – Bakın, isim zikretti.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – Biz burada ne diye
oturuyoruz Halkların Demokratik Partisi olarak?
BAŞKAN – Sayın Kaplan, lütfen,
tartışmayı başka bir yere çekmeyin.
HASİP KAPLAN (Şırnak) –
Bağışlayın ama “muhalefet” olarak her parti grubunu kast
etti, bir. Biz bu torbanın ne arka kapısında ne karanlık
odasındayız arkadaşlar. Asla buna gelmedik. Bunun için de arkaya
gelmedim.
BAŞKAN – Tamam, evet gelmediniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) – İkincisi:
“Nerede bunun finans merkeziyle ilgili rantı, riski?” deyip bizim
konuşmamızı burada sataşarak eleştirdi. Sanki çok
basit bir harita redaksiyonu gibi… Burada milyarların, trilyonların
konu olacağı bir rant hakkında bu Mecliste bütün 77 milyonu
aldatan bir konuşma yaptı. Bu, çok vahim bir durumdur. Bakın,
biz bir mahallenin değiştirilmesi için…
Arkadaşlar,
Yalımlı beldesi Mardin’in içindeydi. Belde Mardin’in merkezinde
olmasına rağmen merkeze bağlayamadık. Kasrik
Boğazı’na bağlı Davutköy 500 metre mesafede, ortadan yol
geçiyor; bir mahallesi Kasrik’e bağlı, bir mahallesi bağlı
değil. Bu iktidara biz beş senedir bunu bağlattıramadık.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Rant yok diye, rant.
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Rant yoktu. Rant yoktu.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) - Bu torbanın içine finans merkezi girince geliyor
kanun teklifi kanun da oluyor. Maşallah, beş dakikada
Beşiktaş! Böyle şey olmaz. Bu basit bir konu değil. Bu
görüşülemez. Bu İç Tüzük’e göre görüşülemez. Meclis
Başkanının bunda, torbada uyarısı var arkadaşlar.
Meclis Başkanının 14 Temmuzda bu konuda uyarısı var.
Daha önce teklif edilemeyen kanun maddeleri komisyonda görüşülmemişse
burada görüşülmez. Daha önce burada bir maddeyi tartıştık,
o madde geri çekildi burada; Soma maddesiyle ilgili, olası zararlar için…
ALİM IŞIK
(Kütahya) – Evet, benim önergemle ilgili.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – Şimdi, siz kalkıyorsunuz, diyorsunuz ki:
“Muhalefet değilsiniz, konuşamazsınız, size
sataşmadılar, bir şey demediler. Arka odada, karanlık odada
yoktunuz.”
BAŞKAN – Ben öyle bir
şey söylemedim Sayın Kaplan. Bakın, çarpıtmayın,
sözlerimi çarpıtmayın.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – E, o zaman, yapmayın, o kadar da değil.
BAŞKAN –Ben öyle bir
şey söylemedim. Sayın konuşmacı 2 tane isim verdi, “O
isimlerin arasında siz yoksunuz.” dedim.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) – O kadar da değil. Yani, o kadar da insanları,
partileri, grupları, siyasetleri yok saymayın. Kusura bakmayın!
MUSTAFA ELİTAŞ
(Kayseri) – Kürsüde konuşan hatibe iki dakika veriyorsunuz, on
dakikadır yerinden konuşuyor.
HASİP KAPLAN
(Şırnak) - Kürsüde konuştuk tabii. Kürsüde konuşmadık
mı demin, balkonda mı konuştum ben?
BAŞKAN – Tamam,
arkadaşlar, mesele bitmiştir.
Birleşime bir saat
ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 19.42
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 20.41
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Mine LÖK BEYAZ
(Diyarbakır)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.-
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Barış
ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale
Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve
Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)
BAŞKAN
- Komisyon? Burada.
Hükûmet?
Burada.
On
beş dakika ara vermek durumundayız.
Kapanma
Saati: 20.42
YEDİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 21.01
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin Yedinci Oturumunu açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon
burada.
Hükûmet
burada.
Şimdi, yeni madde olarak görüşülen önerge
üzerinde on dakika süreyle soru-cevap işlemi yapılacak. Bu sürenin
beş dakikasını sorulara ayırmak durumundayız, kalan
beş dakikasında da Sayın Bakan cevap verecek.
MUSA ÇAM (İzmir) – “On beş dakika” diyor
Sayın Başkan, İç Tüzük’te “on beş dakika” diyor.
BAŞKAN – Madde üzerinde görüşüyoruz Sayın
Çam.
Sayın Çam, buyurun.
MUSA ÇAM (İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın
Başkan.
Bugün Bakanlar Kurulu toplandı ve İstanbul
Mecidiyeköy’de hayatını kaybedenlerle ilgili birtakım
görüşmeler de yapıldı ve Sayın Bakan, Başbakan
Yardımcısı da açıkladı; bunlardan bir tanesi:
“Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirilecek.”
İkincisi: “İş sağlığı
ve güvenliği eylem planını Sayın Davutoğlu
açıklayacak.”
Üçüncüsü: “Hayatını kaybedenlerin ailelerine
ölüm aylığı bağlanacak.” Zaten bağlanıyor bu.
“Suç ve ihmali olanların üzerine gidilecek.” dedi
Sayın Arınç bugünkü açıklamasında. Oysa bugün burada
bununla ilgili birtakım önergelerin ve ek maddelerin gelmesi gerekirken
İstanbul’da Ataşehir’de yeni bir yağma, yeni bir talan maddesi
getirildi ve İstanbul’da Ataşehir’de Ümraniye Belediyesine yeni
alanlar bağlanıyor. Böylelikle Ağaoğlu ve Torunlar gibi
müteahhitlere yeni plazalar, yeni “towers”lar, yeni gökdelenler imkânı
veriliyor ki işçi kardeşlerimiz orada ölsünler, hayatlarını
kaybetsinler.
Onların kanları üzerine yeni inşaatlar
yükseltmeyin diyorum ve buradan da Çevre ve Şehircilik Bakanımdan bu
konuda cevap bekliyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Halaman...
ALİ HALAMAN (Adana) – Ben çekmiştim sorumu ama
yine söyleyeyim isterseniz.
BAŞKAN – Size sonra vereyim isterseniz, vakit kaybetmeyelim.
Sayın Öğüt... Yok.
Sayın Kuşoğlu...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sizden önce Ulaştırma
Bakanına sormuştum ama cevap verme imkânı olmadı.
Sayın Bakan, Başbakanlığa tahsis
edilen Çankaya Köşkü ve Atatürk ve Orman Çiftliği’nde
Cumhurbaşkanlığına tahsis edilen yeni köşkle ilgili
olarak bir hukuki işlem yapılmış mıdır? Gerekçesi
nedir? Bunu öğrenmek istemiştim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Serindağ...
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, şimdi, Belediye Kanunu’nun
6’ncı maddesinde “Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler
olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.” diyor.
Hadi süre doldu diyelim ancak 7’nci maddede başka bir hüküm var:
“Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçe ve
ilk kademe -ilk kademe bitti- belediyelerinin sınır
değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü
alınır.” hükmü var. Siz İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisinden görüş aldınız mı?
Bir başka soru: Gene “İl ve ilçe
sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek
sınır uyuşmazlıklarında 5442 sayılı İl
İdaresi Kanunu hükümleri uygulanır.” diyor. Bu aynı zamanda ilçe
sınırı değişikliği olduğuna göre İl
İdaresi Kanunu’na göre işlem yaptınız mı? Yasalara
ters, aykırı uygulama yapmayı neden bir
alışkanlık hâline getiriyorsunuz?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Sayın Halaman...
ALİ HALAMAN (Adana) – Başkanım,
aslında ben sorudan çıkmıştım ama tekrar söz
verdiğiniz için teşekkür ederim.
BAŞKAN – Aradan önce elimizde yazılı
olduğu için yazılı duruma göre gitmek durumundayım.
ALİ HALAMAN (Adana) – Oldu, peki.
Şimdi, bu İç Tüzük 87’de ilintili bir kanun
teklifi gelirse görüşülebilir şeklinde bir kanaat var ama bu son
gelen kanunun böyle bir ilintisi yok ama işte, sonradan ihdas
yapılarak görüşülüyor. Dolayısıyla, şaibeli bir kanun.
Yine, Atatürk Orman Çiftliği’nde bir
başkanlık konutu yapılıyor, mahkeme durduruyor ama devam
ediyor. Yani, bu Hükûmet bu kadar riski nasıl alıyor? Yani, bunun
hesabını nasıl verecek, bilmiyorum.
BAŞKAN – Sayın Bakana soruyorsunuz herhâlde
değil mi? Bana bakarak konuştuğunuz için…
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) – Sizin
aracılığınızla sorduğu içi…
ALİ HALAMAN (Adana) – Şehircilik Bakanı da
burada yani bu kadar şaibeli, şüpheli, hep böyle inişli
çıkışlı işleri… Yani bu Hükûmet hiç mi
yıkılmayacağını düşünmüyor?
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Sayın Dinçer…
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, yargının iptal
ettiği her kanunsuz işlem sonucunda bir yasa çıkarıp
hukuksuzluğu devam ettiriyorsunuz, talana kılıf uyduruyorsunuz.
Sizler adil şekilde Belediye Başkanlığı
yaptınız, ben de sizin çok yakınınızdaki bir ilçede
görev yapmıştım. Sizin belediye binasının da
bulunduğu bir yeri alıp Tuzla’dan Kartal’a bağlasalardı,
acaba buna olumlu oy verir miydiniz? Bu konuda, bu yapılan
haksızlığa vicdanınız sızlıyor mu? Birincisi
bu.
İkincisi: Bu tür oldubittilerle yargı
kararlarını, dolayısıyla yargı iradesini ortadan
kaldırmıyor musunuz? Çünkü, bu konuda yargı Ataşehir lehine
karar vermiştir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Efendim, bu hudut belirlenirken,
yazılırken aslında, bugün değişen bir şey yok; o
gün neyse aynı şekilde yazılmış durumda, sadece
tarifleri doğru dürüst yapılıyor. İlk sınır
belirlemesindekinde ifade eksikliği, ifade hatasından kaynaklanarak
bu yapılıyor. O yüzden de Tuzla Belediyesini Kartal’a gönderselerdi
kabul etmezdim, doğru, burada da öyle bir şey yapılmıyor.
Yani burada bir hudut değişikliği…
KAMER
GENÇ (Tunceli) – Burada, Ağaoğlu…
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Bakan, burada mı,
yeri burası mı? Niye İçişleri Komisyonunda
yapılmıyor bunlar?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Daha önce yapılmış
olan da, tarif edilmiş olan da aynı yerler oluyor, hiçbir
değişiklik yapılmıyor. Sadece “İhtilaflar
olmasın…”
CELAL DİNÇER (İstanbul) – İhtilaflarla
ilgili mahkeme karar verdi Sayın Bakan.
MÜSLİM SARI (İstanbul) – Mahkemenin
verdiği bir karar var.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – “…herkes ne olduğunu bilsin.” İçin,
mahkeme burada daha önceden bilinen ve herkesin…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ağaoğlu kaç daire
veriyor?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Zaten, eski kanun iyi okunursa bundan
farklı olmadığı da ortaya çıkar. Orada sadece tarifle
ilgili bir sıkıntı var yani biraz zorlanarak okunabilen bir
tarifti, tarif yenileniyor.
MUSA ÇAM (İzmir) – Sayın Bakan, siz belediye
başkanlığı yaptınız, uygun buluyor musunuz bunu?
Sizden bir yer alınıyor, başka bir yere veriliyor, olur mu böyle
gece yarısı?
BAŞKAN – Sayın Çam, lütfen, rica ediyorum…
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Ama, ben onu cevapladım,
eğer Kartal Belediyesine bağlanırsa kabul etmem onu dedim ben
ama öyle bir şey olmuyor diyorum ben.
MUSA ÇAM (İzmir) – Yeri burası mı? Neden
komisyonlarda görüşülmüyor?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Belediye Kanunu
ne diyor, bu anlattıklarınızı aradınız mı?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Daha önceki yer ne ise
aynısı oluyor diyorum. Değişen bir şey olmuyor, daha
önce de böyleydi, şu anda da aynı şey.
MUSA ÇAM (İzmir) – Usulüne uygun yapın, usulüne
uygun.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Sadece iki belediye arasında ve
seçmen arasında… Vatandaşlar, orada oturanlar “Emlak vergimi ben
nereye yatıracağım? Bu nerede?” burayı okuduğu zaman
anlamıyor.
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Halka sordunuz mu,
halka? Referandum yaptınız mı, referandum?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – “Vatandaş emlak vergisini hangi
belediyeye yatıracak?” gibi ihtilaflar vardı. “Sokağa dökülen bu
ihtilaf hukuken net bir şekilde anlaşılsın, daha önce
yapılmış olan hudutlar aynı kalmak kaydıyla tarifi
düzgün olsun.” için bu gündeme getirildi yoksa herhangi bir
değişiklik, herhangi bir yerden birisine intikal, birisinden birisine
geçme şeklinde bir düzeltme yapılmıyor ama vatandaşın…
MUSA ÇAM (İzmir) – “Seçim” diyordunuz, seçim.
Sandık koyun, halk karar versin.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – …emlak vergisi ve diğer
işlemlerinde, ruhsat almasında Ataşehir’e gittiği zaman
“Hayır, sen Ümraniye’desin.”, ona gittiği zaman “Hayır, sen
Ataşehir’desin.” gibi iki tarafın da karşılıklı
olarak fluluklarını çözen ama hiçbir şeyi
değiştirmeyen bir uygulamadır bu.
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Sayın Bakan,
vatandaş vergisini Ataşehir’e yatırıyor şu anda.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Yoksa ilçelerin hududunda
değişen, belediye başkanlığının
binasının yerini değiştiren, Sayın Dinçer’in sorduğu
şekilde bir değişiklik olmuyor, onu belirtmek istiyorum.
Teşekkür ederim.
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Beş senedir
vergisini Ataşehir’e yatırıyor, vatandaşın sorunu yok
ki Sayın Bakan.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ağaoğlu
bazılarına daire vermiş de onun için bu teklifi veriyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, cevap veriyor
Sayın Bakan.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Vermedi,
teşekkür etti, benim sorumun cevabını vermedi Sayın
Başkan.
BAŞKAN - Söz veremeyeceğim, kusura
bakmayın. Şu anda Bakanın cevap süresinden gidiyor, lütfen.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) – Teşekkür etti, benim sorumun
cevabını vermedi Sayın Başkan.
BAŞKAN – Buyurun
Sayın Bakan.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) – Cevabı bitirdi, sorumun
cevabını vermedi.
BAŞKAN - Sayın
Serindağ…
Buyurun, devam edin
Sayın Bakan.
ÇEVRE VE
ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) –
Efendim, onu söylüyorum işte, sınırlar arasında bir
değişiklik yok diyorum.
ALİ
SERİNDAĞ (Gaziantep) – Benim sorum şuydu: Büyükşehir
Belediye Meclisinin kararı var mı bu konuda? 5442 sayılı
İl İdaresi Kanunu hükümleri uygulandı mı? Bakın,
Belediye Kanunu bunu öngörüyor. Siz Belediye Kanunu’nun bu hükmüne uydunuz mu
uymadınız mı?
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Ağaoğlu hangilerine daire vermiş, onu söylesene ya.
Ağaoğlu birtakım insanlara daire vermiş diyorlar.
ALİ SARIBAŞ
(Çanakkale) – İmar planıyla alakası var mı?
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK
BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) – Şimdi, bakın, ben
yeni geldim, zaten bu bildiğim bir konu. Kanun çok net ve açık. 5747
sayılı Kanun’un 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında Kadıköy
Belediyesinin sınırları içerisinde yer alan Atatürk
Mahallesi’nin E-80 Kara Yolu ile -haritaya bakarsanız değişiklik
olmadığını görürsünüz. Tarihler eksik, hatalı oldu ama
şu söylediğimde haritaya bakın, bire bir aynısı
olduğunu görürsünüz- O-4 Kara Yolu’nun kuzeyinde kalan bölümü Ümraniye
İlçe Belediyesine bağlanmıştır. Şimdi, bu bunu
tarif ediyor işte, bu bunu tarif ediyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Gece yarısı mı aklınıza geldi, gece yarısı
mı geldi?
ALİ SARIBAŞ
(Çanakkale) - O kadar acil mi, acil mi?
BAŞKAN – Sayın
milletvekilleri…
ÇEVRE VE
ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) –
Aynı şeyi bir daha tekrarlayayım: Herhangi bir
değişiklik yapılmıyor, sadece daha önce olan yerin tarifi
yapılıyor.
Teşekkür ediyorum
efendim, sağ olun.
III.
- YOKLAMA
(CHP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Sayın Başkan, yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Madde
ihdasına ilişkin önergeyi oylarınıza sunmadan önce yoklama
talebi vardır, onun usulî işlemlerini yerine getirelim.
Sayın Altay,
Sayın Kuşoğlu, Sayın Dinçer, Sayın Sarı,
Sayın Moroğlu, Sayın Serindağ, Sayın Özgümüş,
Sayın Aksünger, Sayın Tayan, Sayın Özkan, Sayın Yüksel,
Sayın Havutça, Sayın Sarıbaş, Sayın Genç, Sayın
Çam, Sayın Çetin, Sayın Kaleli, Sayın Demiröz, Sayın
Aydın, Sayın Özgündüz.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sayın Başkan, şimdi
diyorlar ki: Ağaoğlu’nun bazı inşaatları bu
Ümraniye’ye geçmek istiyor. Oradaki inşaat kolaylıklarını
sağlamak için bazılarına rüşvet vermiş, daireleri,
onun için bu sınır tahkimatı yapılıyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Kim diyor?
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) – Otur yerine!
KAMER GENÇ (Tunceli) – Eğer bu… Niye gece
yarısı getiriyorsunuz? Gündüz getirin bunu,
araştıralım. Ya, bu utanç verici bir şey ya! Bu Meclis için
yüz karası bir olay ya! Bir inşaat şirketi, kendi
inşaatını daha rahat yapmak için bir belediyedeki yerini
alıyor, başka bir belediyeye veriyor. Bu, utanılacak bir
şey ya! Tutanaklarda bunlar. Bunları okuyanlar yarın size sorar.
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Genç.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Teşekkür edecek bir
şey demedi Başkanım, niye teşekkür ediyorsunuz?
BAŞKAN – Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve
yoklamayı başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in;
Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in;
Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar
Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in;
Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile 8
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum
Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115,
2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439,
2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896,
2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217,
2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302,
2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437,
2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, böylece, tasarıda
131’inci madde olarak yeni bir madde ihdas edilmiştir. Herhangi bir
karışıklığa mahal vermemek için, mevcut sıra
sayısı metni üzerinden görüşmelere devam edeceğiz. Kanunun
yazımı esnasında madde numaraları teselsül ettirilecektir.
131’nci maddede dört adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun
Tasarısının 131 inci maddesinin çerçevesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa
Elitaş Mustafa
Ataş Mihrimah
Belma Satır
Kayseri
İstanbul
İstanbul
Mehmet
Doğan Kubat Ramazan
Can Yılmaz
Tunç
İstanbul
Kırıkkale
Bartın
Bülent
Turan
İstanbul
"MADDE
131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2
inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Kadıköy ilçe
belediyesine bağlı Atatürk Mahallesinin" ibaresinden sonra
gelmek üzere "ve Barbaros Mahallesinin" ibaresi eklenmiş ve
dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(g)
Tüm illerde bucaklar kaldırılmıştır.
Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler bucağın
bağlı olduğu birime bağlanmıştır.”
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra
Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in;
Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Iğdır Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt
Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareketi
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
çerçeve 131. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Bülent
Kuşoğlu Levent
Gök
İzmir
Ankara
Ankara
Erdal
Aksünger Ümit
Özgümüş
İzmir
Adana
Madde 131- 6/3/2008
tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2
inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir
"(9) Tüm illerde
bucaklar kaldırılmıştır. Bucaklara bağlı
belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime
bağlanmıştır."
Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019,
2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227,
2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350,
2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488,
2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655,
2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799,
2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957,
2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065,
2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190,
2/2191, 2/2192, 2/2198) 131 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya
Adana
MADDE 131- 6/3/2008
tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2
inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"(9) Tüm
illerde bucaklar ve bucak teşkilatları
kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara
bağlı belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu
idari birime bağlanmıştır."
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı ile 6.3.2008
tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci
maddesinin dokuzuncu fıkrasının değiştirilmesini
öngören Çerçeve 131 inci maddesinin 2 nci fıkrasında geçen "Tüm
illerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "ilçeden küçük bir mülki
idare birimi olan" ifadesinin eklenmesini arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
Erol
Dora Altan
Tan Nazmi
Gür
Mardin Diyarbakır Van
Hasip
Kaplan İdris
Baluken
Şırnak Bingöl
BAŞKAN –
Okunan son önergeye Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU SÖZCÜSÜ CAHİT BAĞCI (Çorum) – Katılmıyoruz
Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
ÇEVRE VE
ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE (İstanbul) –
Katılmıyoruz.
BAŞKAN –
Önerge üzerinde Sayın Altan Tan konuşacak, Diyarbakır
Milletvekili.
Buyurun.
ALTAN TAN
(Diyarbakır) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir
gece yarısı tekrar, yine aynı ayak oyunlarıyla
karşı karşıyayız. Bugün Başkanlık
Divanında toplandık, işte torba yasanın maddelerini
geçirmek üzere anlaştık ama son anda, yine, karakolda doğru
söyler, mahkemede şaşar misali bir madde araya
sıkıştırıldı. Neymiş? İstanbul’da,
bugüne kadar yanlış bir şekilde başka bir tarafa
bağlanan bir mahalle, doğru bir şekilde başka bir tarafa
aktarılmış. Herkes konuştu, fazla uzatmayacağım,
bir dakika yeter bu mevzuyla alakalı. Ne oldu biliyor musunuz
arkadaşlar? Ne olacak, 150 trilyon inşaat harcı Ataşehir’den
Ümraniye’ye aktarıldı.
CELAL DİNÇER
(İstanbul) – Olay bu.
ALTAN TAN (Devamla) –
Dakika bir, gol bir veya dakika beş, gol on beş. İşte
hadise bu. Artık, bu da zabıtlara girsin. Eğer aksi varit olursa
önümüzdeki iki üç yıl zarfındaki inşaat harçları zaten
resmîdir, neler çıkacak, imar değişiklikleri nedir,
bunların hepsi resmî gözükecek, evraklar da ortaya çıkacak ama olan
bu arkadaşlar.
Şimdi bunu geçelim,
torba yasada –çorba yasa denildi daha sonra- bir sürü maddeler var, karman
çorman. Peki, derde deva bir şey var mı, farz bir şey var
mı? Ara ki bulasın.
Bir örnek vereceğim
size: Musa Anter. Sayın Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır
Meydanı’nda methiyeler düzdüğü Musa Anter’in büyük oğlu için
özel bir yasayla Türkiye’ye dönmesi sağlandı ama ne yazık ki
küçük oğlan bundan istifade edemedi; 4,5 yaşında bir
kızı var şu an ismi Asiwa. “W”yu nüfus müdürlüğü kabul
etmediği için, bu kızın hâlâ nüfus cüzdanı yok, babası
ve annesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, aynı zamanda İsveç
vatandaşı olduklarından dolayı İsveç pasaportu var.
“Güzel hikâye, devam et.” derseniz devam edeyim. Batum’a gidiyorlar anne baba
geçenlerde, geçiyorlar Batum’a, bir sorun yok, İsveç pasaportuyla.
Dönerken “Bu kızın Türkiye Cumhuriyeti pasaportu yok, kimliği
yok, giremez. İsveç pasaportu var, turist olarak girer, anne babası
burada. Türkiye’de yasal ikameti yok, dört buçuk yıldır da kaçak
yaşıyor, bu kız giremez…” Halkın dediği gibi, bir avam
tabiriyle “anan yahşi, baban yahşi” bir ilgili madde bulunuyor, 500
TL ceza kesiliyor ve içeriye alınıyor tekrar. Şimdi, bu
kızımızın, Asiwa’nın -yani ismi ufuk, gökyüzü demek
Kürtçe- Türkiye’de ikameti de yok, kaçak olarak oturuyor, nüfus cüzdanı da
yok ve bu problem devam ediyor, torba yasada da bu yok. Her şey düzeldi,
1928’deki bir yasa hâlen devam ediyor.
Oradan gelelim, Mardin Artuklu Üniversitesinde Kürtçe
öğretmenleri açlık grevine girdiler. Açılım oldu, iyi oldu;
silahlar sustu, güzel oldu; Kürtçe seçmeli ders oldu ama bu üniversitenin mezun
ettiği öğretmenlere iki yıl formasyon verilmedi. Sayın
Millî Eğitim Bakanına defalarca gittim, YÖK Başkanına
defalarca gittim, bir şekilde bu da rayına girdi. Bu sefer bu
arkadaşların tayinleri yapılmıyor, bunlar da açlık
grevinde, bundan da haberiniz olsun.
Bir diğer mesele: Yine demokrasimiz bu kadar
ilerledi, gelişti, açıldık saçıldık, hâlâ yüzde 10’luk
seçim barajı duruyor, hâlâ “Bu HDP nasıl Meclis dışı
kalır, bu 30-40 milletvekilini biz cebellezi edelim, haksız yere
senelerce bu milletvekillerini aldık, tekrar bunları cebimize
koyalım.” hesapları yapılıyor. Şikâyet ettiğiniz
zaman da “E, çalışın, geçin canım.” deniliyor, bunun da
adına demokrasi deniliyor.
İşte, değerli arkadaşlar, torba yasa
tamam da bu torbaya keşke biraz da derde derman bir şeyler
koysaydınız. Bu Kürtçe öğretmenlerinin sorunlarını
koysaydınız, seçim barajını koysaydınız, bu imar
değişikliklerine tenezzül etmeseydiniz. Yani, bu rant, nedir bu kadar
gözü karalık ben anlayabilmiş değilim.
İstanbul’da gök delindi gök, gök delindi. Ben
çocukluğumdan beri -tırnak içinde- İstanbulluyum, defalarca
söyledim, anlattım yeri geldiği vakit. Ben İstanbul’u
gördüğüm vakit üzülüyorum, acıyorum ve bu kadar acıdığım
için de İstanbul’u kurtarma bakanlığı kurulsun diye teklif
verdim, İstanbul’u kurtarma bakanlığı. Yirmi
yıldır yönetiyorsunuz, inanın bu İstanbul’da yapılan
günahlar size yeter.
Saygılar
sunarım.
BAŞKAN –
Teşekkür ederim.
III.-YOKLAMA
(CHP
sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Sayın Başkan, yoklama…
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Sayın Başkan, ayağa kalktım, “Yoklama istiyoruz.” dedim,
yerimden de söyledim.
BAŞKAN – Pardon, özür
dilerim.
Ben sadece bir şey
söyleyeceksiniz zannettim, özür dilerim.
ENGİN ALTAY (Sinop) –
Hayır, ayağa kalktım, “Yoklama istiyoruz.” dedim ama sesim
kısık biraz.
BAŞKAN –
Duymadım, sadece bir şey söyleyeceksiniz zannettim, oylamadan sonra
yaparım dedim.
Evet, önergeyi
oylarınıza sunacağım ama yoklama istendi.
Şimdi onun tespitini
yapalım: Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın
Sarı, Sayın Aksünger, Sayın Özgümüş, Sayın
Serindağ, Sayın Dinçer, Sayın Tayan, Sayın Özkan,
Sayın Çetin, Sayın Çam, Sayın Yüksel, Sayın Demiröz,
Sayın Güler, Sayın Yılmaz, Sayın Şafak, Sayın Özgündüz,
Sayın Yıldız, Sayın Havutça, Sayın Akar, Sayın
Özkoç.
İki dakika süre
veriyorum yoklama için.
(Elektronik cihazla
yoklama yapıldı)
BAŞKAN –
Toplantı yeter sayısı vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- İş Kanunu
ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili
İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin;
Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun;
Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi
Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir
Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale Milletvekili Mustafa
Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve Önder Matlı ile
8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Manisa
Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum
Milletvekili Cahit Bağcı ile 37 Milletvekilinin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115,
2/139, 2/158, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439,
2/453, 2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896,
2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217,
2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302,
2/1345, 2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437,
2/1442, 2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595,
2/1652, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794,
2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938,
2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056,
2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186,
2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/2198)(S. Sayısı: 639)(Devam)
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Diğer önergeyi
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmit Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili
Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu
Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019,
2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227,
2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350,
2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488,
2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655,
2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799,
2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957,
2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065,
2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190,
2/2191, 2/2192, 2/2198) 131 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve
arkadaşları
MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe
Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"(9) Tüm illerde bucaklar ve bucak
teşkilatları kaldırılmıştır.
Kaldırılan bucaklara bağlı belde ve köyler,
bucağın bağlı olduğu idari birime
bağlanmıştır."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EKREM ÇELEBİ
(Ağrı) – Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Alim
Işık konuşacak, Kütahya Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın 131’inci maddesi üzerinde
vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle
yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Önergemiz, 131’inci maddeyle 5747 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanunu’ndaki bir fıkranın doğru
değiştirilmesine yönelik bir önergedir. Hükûmetin neden buna
katılmadığını hayretle karşıladığımı
ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle de, Hükûmet adına ilk oturumunu yapan
Sayın Canikli’ye bakanlık görevinde başarılar diliyorum.
Sayın Bakan, bu kanun
6 Mart 2008 tarihinde yine Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri
döneminde çıkarılmış bir kanun ve kanunun 2’nci maddesinin
(9)’uncu fıkrası “Ekli (43) sayılı listede adları
yazılı bucaklar ve bucak teşkilatları
kaldırılmıştır.” şeklinde yer alıyor. Biz de
aynı, kanundaki ifadeye uygun olarak bu torba tasarıda eksik olarak getirilen
bucak teşkilatlarını ilave ediyoruz. Aslında bu madde
yerinde bir madde, fiilen kalkmış olan bucakların artık
hukuken de kaldırılmasına yönelik ama bucak
teşkilatları hukuken duruyor. Yani niçin bu önergeye “hayır”
dendiğini bundan dolayı hayretle karşıladığımı
ifade etmek istiyorum. Bu tamamen yapıcı, hukukun doğru
oluşturulmasını amaçlayan bir önerge olmasına rağmen
sadece muhalefetten gelmiş olması nedeniyle alışkanlık
eseri yine katılınmadığı ifade edildi, umarım
Genel Kurul bunu değerlendirir.
Değerli
milletvekilleri, bu vesileyle birçoğunuzun ilinde de
karşılaştığı ve hâlen sorun olarak çözülmeyi
bekleyen bir konuyu, bu maddeyle de ilgili olduğu için sizlerle
paylaşmak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi, 6/12/2012 tarihinde
yayımlanan 6360 sayılı Kanun’la yeni büyükşehirler ve
ilçeler oluşturuldu ve bu Büyükşehir Kanunu’nda da nüfusu 2 binin
altında olduğu gerekçesiyle -ki 2011 yılı sonu
itibarıyla gerçekleşen nüfusları- birçok beldemizin tüzel
kişiliği köye dönüştürüldü. Ancak bu beldelerden
bazıları hâlen bugün 2 binin üzerinde nüfusa sahip olmasına
rağmen… Yine, daha sonra gelen bir kanunla Ordu, 750 bin nüfusun üzerine
çıktığı andan itibaren büyükşehir yapıldı. O
zaman da dile getirdik; aynı şartlarda olan fakat sadece 2011 nüfusu
2 binin altına düştüğü gerekçesiyle belde tüzel
kişiliğini kaybetmiş olan birçok beldenin bu hakkının
geri verilmesini talep ettik. Bugün hâlen bu sorun devam ediyor. Benim kendi
seçim bölgemdeki kendi beldem de aynı durumda. 2012, 2013, 2014
nüfusları Simav’ın Kuşu beldesinde 2 binin üzerinde
olmasına rağmen, 2011 yılında yaşanan deprem nedeniyle
geçici olarak nüfusu 2 binin altına düştüğü için bugün köy.
Dolayısıyla, bundan dolayı, yapılmış olan üç
seçimde de bu köydeki vatandaşlarımız yani bu beldenin
vatandaşları sandıklara gitmediler, demokratik tepkilerini
ortaya koydular ama maalesef Hükûmetin bu tür gerçek sorunlara karşı
kulağını tıkamış olması ve hâlen açmamakta
ısrar etmesi gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ben
özellikle bu konunun bir kez daha gözden geçirilmesini ve bu hakların
teslim edilmesini talep ediyorum.
Ayrıca, kapatılan beldelerin il özel
idarelerine devredilen taşınır ve taşınmaz
mallarının kullanımında, paylaşımında çok
ciddi sorunlar var. Yani, bir sayın vali bir beldedeki o beldenin en
doğal ihtiyacı olan bir aracı alıyor, başka yere
veriyor; o beldede örneğin çöpler toplanmıyor, yangında
kullanılacak olan ambulans veya itfaiye maalesef o köyün hizmetine
sunulmuyor.
Gerçek sorunlar bunlar ama -biraz önceki maddelerde de
tartışıldı- maalesef rant hesabı, birilerinin bu yüce
Meclise olan tahakkümü nedeniyle bu Meclis doğru karar veremiyor,
yanlış yapmaya devam ediyor. Bu önerge doğru bir önergedir.
Tekrar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Işık.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
MİHRİMAH BELMA
SATIR (İstanbul) - Var efendim, elektronik yapalım.
BAŞKAN - Elektronik
cihazla yapalım.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır,
önerge reddedilmiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra
Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi
Hareketi Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır
ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in;
Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk Partisi Grup
Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi ve
İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun çerçeve 131. maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli (İzmir) ve arkadaşları
MADDE 131- 6/3/2008
tarihli ve 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2
inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir
"(9) Tüm illerde
bucaklar kaldırılmıştır. Bucaklara bağlı
belde ve köyler, bucağın bağlı olduğu idari birime
bağlanmıştır."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili
Sayın Celal Dinçer konuşacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın 131’inci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi
Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.
Önceki gün İstanbul’da iş cinayetinde
hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet,
yakınlarına da başsağlığı diliyorum, bu tür
rant ilişkilerine, birilerine rant kazandırmak için bu tür
hukuksuzluklara göz yumanları da huzurlarınızda
kınıyorum.
Görüşmekte olduğumuz bu kanun
tasarısıyla, normalde zaten fiilen ortadan kalkmış olan
bucaklar kaldırılıyor. Biz Büyükşehir Yasası’nın
görüşülmesi sırasında bunları dile getirdik, dedik ki: “Artık
işlevini kaybetmiş bucaklar ne olacak?” “O başka konu.” dediniz
ancak aradan geçen kısa bir süreden sonra yeni bir torba kanuna madde
ekleyerek bucakları kaldırıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, şimdi, ben,
bucakların kaldırılması konusunun yerinde ve doğru
olduğunu söylüyorum, zaten yok hükmünde olan bir kurumu yasal olarak
ortadan kaldırıyorsunuz. bu savunulacak bir konu ama aynı
kanunla bir iyinin yanına o kadar kötü bir madde ekleyerek Türkiye’de
bugünü Meclis tarihine kara bir gün olarak geçiriyorsunuz. Güzel bir maddeyi bu
eklediğiniz maddeyle kara bir güne çeviriyorsunuz. Bu maddenin
ihdasıyla millî iradeyi yok ediyorsunuz. Dediğim gibi, Meclis
tarihine kara bir gün olarak geçecek bu konu.
Bugün ağzınızdan düşürmüyorsunuz,
“millî irade” diyorsunuz, şimdi millî iradeye saygı duymuyorsunuz.
Son yapılan yerel seçimlerde millet iradesini ortaya koydu,
Ataşehir’de Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanını
seçti, hizmetinden memnun olduğu için seçti.
AKP’nin on iki yıllık iktidarında hep neyi
konuştunuz? “Millî irade” dediniz. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında
millî iradenin ne olduğunu herkes biliyor ama siz işinize
geldiği zaman millî iradeyi savunuyorsunuz, işinize gelmediği
zaman millî iradeyi ayaklar altına alıyorsunuz.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında vatandaşlar
eşittir, belediyeler de bir kamu kuruluşudur, kamu
kuruluşlarının da eşit olması gerekiyor ama kamu
kurumu arasında ayrıcalık yapıyorsunuz. A belediyesi, B
belediyesi, C belediyesi diye ayrım olabilir mi? Devlet, babadır;
hükûmet, devletin başıdır. Peki, niçin belediyeyi
ayırıyorsunuz? Yani, oradaki -biraz evvel değerli
konuşmacı arkadaşlar söylediler- 150 trilyonluk rantı,
Cumhuriyet Halk Partili bir belediyenin alacağı vergiyi başka
bir beldeye geçiriyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, oradaki halka sordunuz mu,
plebisit yaptınız mı? Oysa, Ali Serindağ Vekilimiz söyledi,
bu konuda çıkmış bir yönetmelik var, sınır
değişikliği, bu yönetmelikleri niye uygulamıyorsunuz? Her
şeyde millî irade diyorsunuz da niçin oradaki halka sormuyorsunuz? O
mahalle hangi belediye hudutlarında kalmak istiyor?
Değerli arkadaşlar, şimdi size soruyorum:
Mevcut belediye ile Ümraniye Belediyesinin bu bölgeye ruhsat vermesi
arasında hukuken ne fark olacak? Bunu size soruyorum, cevabını
bekliyorum. Aynı yasayı uygulamayacaklar mı? Değerli
arkadaşlar, yoksa başka taahhütler mi var bu konuda ki alelacele bu
kanunu değiştiriyorsunuz? Bu kanun değişikliği için
yukarıdan talimat mı aldınız, birileri emir mi verdi de
gece yarısı bunu değiştiriyorsunuz?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Nereden
çıkardın?
CELAL DİNÇER (Devamla) – Yoksa rüyanızda
mı gördünüz, aniden böyle bir şey çıktı
karşınıza?
Değerli arkadaşlar, yapmayınız, hep
söylüyorum, yazık ediyorsunuz. Bu kadar yoğun işlem içinde,
Meclisin yoğun işleri içinde, bu kadar sıkıntının
içinde bu mu çok önemliydi? Normal prosedürle işlemesi gereken bir
sınır değişikliği niye bu hâle geldi?
Yargının iptal ettiği her şeyi yasayla düzeltiyorsunuz.
Geçenlerde Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek’e “Atatürk Orman Çiftliğiyle ilgili
yargı karar verdi, ne yapacaksınız?” denildi.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Paralel
yargı, paralel yargı.
CELAL DİNÇER (Devamla) – “Kolay, bir madde
değişikliğiyle hemen onu da kanunla geçiririz, bu işi
bitiririz.” diyor. İyi o zaman, yargıyı ortadan
kaldırın, yargıya ne gerek var ki kaldırın, siz
nasıl olsa her şeyi kanunla düzeltiyorsunuz, yargının
verdiği kararlara saygı duymadan her şeyi düzeltiyorsunuz. Hukuksuzluğu
devam ettiriyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, iptal kararlarını
uygulamamak için, oldu olacak, dediğim gibi, yargıyı
kaldırın, iptal kararı vermesin, daha kestirme bir çözüm olur.
Yeni Türkiye düzeni bu olsa gerek değerli arkadaşlarım.
Sizin bu hukuksuzluğunuzu, adaletsizliğinizi
önce Allah’a, sonra aziz milletimize havale ediyorum.
Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
III.- YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan,
yoklama…
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunmadan önce
yoklama talebi var, onu yerine getirelim.
Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu,
Sayın Özkan, Sayın Çam, Sayın Sarı, Sayın
Özgümüş, Sayın Dinçer, Sayın Ayaydın, Sayın Çetin,
Sayın Sarıbaş, Sayın Kaleli, Sayın Demiröz, Sayın
Serindağ, Sayın Güler, Sayın Genç…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Senin gözün beni görmüyor ama
benim gözüm seni görüyor. Sen beni görmüyorsun ama ben seni görüyorum.
BAŞKAN – Ben de tam orada “Sayın Genç” dedim,
pişman etmeyin beni.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya ne seni pişman
edeceğim, bin defa pişman ol!
BAŞKAN – Hadi, oturun yerinize.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Hayır, sen otur.
BAŞKAN – Sayın Moroğlu, Sayın Akar,
Sayın Özkoç; herkes burada.
İki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1 -İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in;
Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili
Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili
Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin
Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın;
Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili Abdullah
Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi
ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu Milletvekili
Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet
Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan
Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin
Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili
Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli
Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 S. Sayılı Kanun
Tasarısının 131 inci maddesinin çerçevesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
"MADDE 131- 6/3/2008 tarihli ve 5747
sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları
İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 inci
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Kadıköy ilçe
belediyesine bağlı Atatürk Mahallesinin" ibaresinden sonra
gelmek üzere "ve Barbaros Mahallesinin" ibaresi eklenmiş ve
dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(9) Tüm illerde bucaklar
kaldırılmıştır. Kaldırılan bucaklara
bağlı belde ve köyler bucağın bağlı olduğu
birime bağlanmıştır.”
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Takdire bırakıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılıyoruz Sayın
Başkanım.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
İstanbul ilinde Ataşehir ve Ümraniye
ilçelerinin sınırları belirlenirken O-4 ve E-80 Kara Yolu’nun
sınır olarak belirlenmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
Şimdi 132’nci maddeye geçeceğiz ancak bir
kapalı oturum önergesi var.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın 132’nci maddesinin kapalı oturumda
görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine göre verilmiş
bir önerge vardır.
Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına,
639 sıra sayılı kanun
tasarısının 132. maddesinin iç tüzüğün 70. maddesi
çerçevesinde kapalı oturumda görüşülmesini arz ederim.
Yusuf
Halaçoğlu
Kayseri
MHP
Grup Başk. Vekili
BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve
görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
Sayın idare amirlerinden salonunun
boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan, bu
gibi hâllerde sadece salon değil, bildiğiniz gibi kulislerin, çay
ocaklarının falan boşaltılması lazım. Yani,
doğal olarak bu işlerin yapılabilmesi için on-on beş dakika
da ara vermeniz gerekir, usul böyledir. Biz on iki senedir böyle gördük.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Televizyonların
kapatılması lazım.
BAŞKAN – Şimdi, emniyet gerekli tedbirleri
almış kuliste, boşaltma yapılıyor zaten doğal
olarak kapalı oturuma geçtiği zaman Engin Bey.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) –
Dışarıdaki televizyonların kapatılması
lazım, yayınların.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, yeminli
stenografların ve diğer yeminli görevlilerin salonda
kalmalarını oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Kabul etmeyenler…
KAMER GENÇ (Tunceli) – “Karar yeter sayısı…”
dedim.
BAŞKAN – “Kabul edenler…” dedim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – “Karar yeter sayısı…”
dedim.
BAŞKAN – Dedim, “Kabul edenler…” dedikten sonra
dediniz.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Önce dedi,
önce, tutanakları getirin.
BAŞKAN – “Kabul edenler…” dedikten sonra “Karar
yeter sayısı…” dediniz.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Önce dedi
efendim.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tutanağa bakın
Başkan.
BAŞKAN - Peki, karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir,
karar yeter sayısı vardır.
Kapalı oturuma geçiyoruz.
Kapanma Saati: 21.59
X.-KAPALI OTURUMLAR
SEKİZİNCİ
OTURUM
(Kapalıdır)
DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 22.21
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki Dokuzuncu Oturumunu
açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon?
Burada.
Hükûmet?
Burada.
132’nci madde üzerinde
dört adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 132 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa
Elitaş Mehmet
Naci Bostancı Mehmet
Doğan Kubat
Kayseri Amasya İstanbul
Ramazan
Can Yılmaz
Tunç Bülent
Turan
Kırıkkale Bartın İstanbul
Fatih
Şahin
Ankara
"MADDE 132- 5910 sayılı Türkiye
İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin (3) üncü
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, aynı fıkranın (ç) bendinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve mevcut (d)
bendi (e) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
a) Dış ticarete ve yurt dışı
hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda;
kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve
ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini
ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak.
d) TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım
belgeleri, menşe şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri,
mal ve hizmetlerin uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri
belgelerin düzenlenmesi ve/veya onaylanması."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer
ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök’ün;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve
Ercan Gengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt
Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 132. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
MADDE 132 - 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"(a) Dış ticarete ve üyelerince yürütülen
yurtdışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar
yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum
kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve
uluslararası kuruluşlar nezdindeki üyelerin menfaatlerini ülke
çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici çalışmalar
yapmak.”
Bülent
Kuşoğlu Ümit
Özgümüş Levent
Gök
Ankara Adana Ankara
Erdal
Aksünger Ali
Serindağ Uğur
Bayraktutan
İzmir Gaziantep Artvin
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131,
2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245,
2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688,
2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869,
2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997,
2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146,
2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 132’nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Münir Kutluata Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Sakarya Kütahya Adana
MADDE 132- 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanunun 3'üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve (ç) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki (d) bendi eklenmiş ve (d) bendi (e) bendi olarak
değiştirilmiştir.
"(a) Dış ticarete ve yurt dışı
hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda;
kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel
sektör kuruluşları ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde
üyelerinin menfaatlerini ülke çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak."
(d) TİM'in görüşünü ve Müsteşarlık
onayını almak kaydıyla ihracatını
yaptığı ürünlerin tanıtımı amacıyla
yurtdışında ticaret ve alım heyetleri, konferans, seminer
ve benzeri organizasyonları düzenlemek, bu amaçla yapılan yurtdışı
fuar ve sergilere katılmak.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde
değişiklik öngören 132'inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır
Diyarbakır
Bingöl
Sebahat
Tuncel Hasip
Kaplan Erol
Dora
İstanbul
Şırnak
Mardin
Nazmi
Gür
Van
BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) –
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Soma’da
maden katliamında hayatını kaybeden emekçilerimizin
yakınlarının mağduriyetinin giderilmesi ve madende
çalışanların koşullarının düzeltilmesi
amacıyla meclis gündemine getirildiği iddia edilen bu torba yasada,
konu dışı düzenlemelere de yer verilmesi siyasi etik
açısından uygun değildir. Dış ticarete ilişkin
düzenlemeleri kapsayan bu maddenin bağlı ihtisas komisyonlarında
görüşülerek farklı bir tasarıda meclis gündemine getirilmesi
daha uygundur. Ayrıca Türkiye'nin dış ticaret alanında
yaşamış olduğu sorunlar, yapısal sorunları olup
bu maddeyle çözüleceği de düşünülemez. Halen ithalata
bağımlı bir dış ticaret yapısı arz eden
Türkiye ekonomisinde 1 dolarlık ihracat için yaklaşık 82 cent
ithalat zorunluluğu mevcuttur. Son yıllarda ihracatta rekor adı
altında kamuoyuna sunulan yüksek rakamların da bir geçerliliği
yoktur. Yüksek ihracat rakamları daha fazla ithalatla mümkün olabilmekte
ve her geçen yıl ihracatın ithalatı karşılama
oranı azalmakta ve makas daha fazla açılmaktadır. GSYH'nın
yüzde 10'una yaklaşan cari açık ve 300 milyar doların üzerinde
seyir eden dış borç stoku da bu durumu göstermektedir. Dış
ticaret; yatırımlardan, arge çalışmalarına, katma
değer artırımından insan kaynaklarına kadar bir çok
alanda yeniden revize edilmesi gereken bir alandır. Değişiklik
ile bu alana ilişkin yeni ve kapsayıcı düzenlemelerin
yapılmasına olanak tanımak amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili
Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kahramanmaraş Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay/ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/158,
2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524,
2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131,
2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245,
2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688,
2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869,
2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997,
2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146,
2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2191, 2/2192, 2/2198) 132’nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve
arkadaşları
MADDE 132- 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3'üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
(d) bendi eklenmiş ve (d) bendi (e) bendi olarak
değiştirilmiştir.
"(a) Dış ticarete ve yurt
dışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar
yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum
kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve
uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke
çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak."
(d) TİM'in görüşünü ve Müsteşarlık
onayını almak kaydıyla ihracatını
yaptığı ürünlerin tanıtımı amacıyla
yurtdışında ticaret ve alım heyetleri, konferans, seminer
ve benzeri organizasyonları düzenlemek, bu amaçla yapılan
yurtdışı fuar ve sergilere katılmak.
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) –
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Münir Kutluata konuşacak
önerge üzerinde.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın 132’nci maddesi üzerine verdiğimiz
değişiklik önergesi vesilesiyle söz aldım. Yüce Meclisi
saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu madde
İhracatçılar Meclisi ve ihracatçılar birliği üyelerinin
bazı menfaatlerinin korunmasını amaçlayan bir madde.
İhracatla ilgili elbette birçok düzenlemeye ihtiyaç var ama ihracatı
kolaylaştırmak ve artırabilmek için bunlar son derece
sıradan tedbirler. Türkiye’de her geçen yıl ihracat ve ithalat
farkı açılmaktadır. Bildiğiniz gibi, geçen yıl 100
milyar doları bulmuş bir dış ticaret açığı
söz konusuydu, geçtiğimiz altı ay içindeki farka bakılırsa
bu açılmanın daha da süreceği anlaşılmaktadır.
Nitekim, 2014 yılının ilk altı ayında ihracatta yüzde
6,1 azalma ithalatta ise yüzde 6’lık bir artış söz konusudur
yani aradaki farkta yüzde 12’lik bir büyüme meydana gelmiş bulunuyor.
Buradan ifade etmek
gerekiyor ki, ihracatı artırabilmek, Türkiye’nin bu dış
ticaret açığını azaltabilmek ve bundan kurtulabilmek ancak
üretimle mümkündür. İnşaata dayalı, ranta dayalı bir ekonomide
bunların önünü almak mümkün değildir, nitekim alınamamaktadır
ve her geçen yıl dış ticaret açığı
artmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, ekonomiden sorumlu
en son Başbakan Yardımcısının da ifade ettiği
gibi, üretime yönelmelidir. Düşünün ki on iki yıl iktidarda olan bir
siyasi partinin çok uzun süredir ekonomiden sorumlu olan Başbakan
Yardımcısı işin alfabesi olan üretime vurgu yapmak zorunda
kalıyor. Buradan anlaşılıyor ki, geçen süre üretimden uzak
geçmiştir. Nitekim, Türkiye’de üretim yapılamıyor, Türkiye’de
fabrika sahipleri fabrikalarını satıp iktidardan ortaklar bulmak
suretiyle inşaat sektörüne yönelmektedirler. Türkiye’nin bu dönemde en
büyük kaybı, daha önce de bu kürsüden ifade ettiğim gibi, rekabet
ortamının ortadan kalkmış olmasıdır. Rekabet
ortamının ortadan kalkmış olmasıdır ki bizim
ihracatçımızı kalitede ve fiyatta rekabet edebilecek ürünler
bulup ihraç etmekten alıkoymaktadır. Dolayısıyla,
ekonominin bu gidişi Hükûmet tarafından böyle teşvik
edildiği sürece bunun arkası alınamayacaktır. En büyük
kaybımız, rekabet ortamının bozulması, rekabet
şartları içinde üretim yapan sanayicinin yerine iktidarla iş
birliği yapan birtakım türedi iş adamlarının ortaya
çıkmış olmasıdır. O bakımdan, ihracatla ilgili
tedbir almak gerektiği zaman alınacak tedbirler çok daha ciddi
olmalıdır, üretime dönülmelidir.
Şimdi, durum buyken, Türkiye’de ekonomiyi çökerten,
Türkiye’deki ahlakı iflas ettiren, yolsuzlukları devletin en üst
kademelerine kadar tırmandıran uygulamalar büyük oranda inşaat
sektöründe devam ederken, daha bir saat önce, bu Mecliste bu torba kanun dolayısıyla,
korsan sayılabilecek bir madde eklemenin gerçekten tahammül edilebilir bir
tarafı yoktur. İktidar için de tenezzül edilecek bir konu
olmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha üzerinden kırk sekiz
saat geçmemiştir, daha önce Soma’da olduğu gibi Mecidiyeköy’de,
sırtını iktidara dayamış ve bir ortaklık
ilişkisine girdiği anlaşılan bir patronun gökdelenlerinden
10 işçimiz yere çakılarak şehit olmuşken, daha bu
böyleyken, yeniden birtakım inşaat yolsuzluklarının önünü
açmak üzere belediyelerle oynamayı hedef alan ve gerçekleştiren bir
değişikliği bu Meclisin gündemine getirebilmek gerçekten çok
büyük bir pişkinlik gerektirir. O pişkinliği buradaki
çalışma arkadaşlarımızda görmekten büyük üzüntü
duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım yalnız yoklama talebi var.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter
sayısı istiyoruz.
BAŞKAN – Hangisini yapayım?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Benim söylediğimi
yaparsanız daha iyi olur Sayın Başkan.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Yavru muhalefetin
dediğini yapalım.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Karar yeter
sayısı istiyorum efendim.
BAŞKAN – Aranızda karar verin sayın
muhalefet.
Sayın Altay, siz kabul ediyor musunuz?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Tamam, biz oturduk efendim.
BAŞKAN – Peki, önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Buna da “Var.” demeyin
sakın Sayın Başkan.
BAŞKAN – Kâtip üyeler arasında bir
anlaşmazlık olduğundan…
ENGİN ALTAY (Sinop) – İnsaf ya!
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ya anlaşmazlık
olacak kadar şey mi Sayın Başkan? Yapmayın!
BAŞKAN – Tamam, on dakika ara vereceğim
arkadaşım, ne yapabilirim? (MHP ve CHP sıralarından
gürültüler)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Bu kadar olmaz
Sayın Başkan, yani şurada var mı?
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, usul böyle.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ama sizin de burada
hükmünüz vardı.
BAŞKAN – Ben kendiliğimden karar veremiyorum,
usul böyle. Lütfen…
Kapanma Saati: 22.42
ONUNCU OTURUM
Açılma Saati:
22.51
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin Onuncu Oturumunu açıyorum.
132’nci madde üzerinde Sakarya Milletvekili Münir
Kutluata ve arkadaşlarının önergesinin biraz önce yapılan
oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştır.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter
sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.
639 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın
görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal
Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili
Levent Gök’ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve
Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili
Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün;
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt
Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik
Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli
Milletvekili Haydar Akar'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve 132. maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
MADDE 132 - 18/6/2009 tarihli ve 5910 sayılı
Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"(a) Dış ticarete ve üyelerince yürütülen
yurtdışı hizmetlere ilişkin konularda çalışmalar
yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum
kuruluşları ve özel sektör kuruluşları ve ulusal ve
uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke
çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak.”
Ümit
Özgümüş (Adana) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) – Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Ümit
Özgümüş konuşacak, Adana Milletvekili.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; torba yasada Türkiye İhracatçılar
Meclisi Yasası’nda yapılan değişiklikle ilgili söz
aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu yasa değişikliğiyle Türkiye
İhracatçılar Meclisinin görev alanı genişletiliyor.
Aslında görev alanının genişletilmesinin doğru
olmadığını söylemek üzere kürsüye çıkarken AKP
tarafından uygulanması zor ve yanlış olan bir de önerge
geldi.
Değerli arkadaşlar, ihracatçılar
birliği ve onun üst kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar
Meclisi aslında paralel bir yapıdır. Bu paralel yapı sizin
anladığınız paralel yapı değil ama Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliğinin görev ve sorumluluğunda olan alanlarda
aynı işi yapan, aynı iş yaptırılmaya
çalışılan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin
yaptığı işin dışında ya da yetkilerinin
dışında hiçbir işlevi olmayan, sanayicinin,
ihracatçının işlerini zorlaştıran bir yapı. Bu
yasa çıkarken, TİM Yasası çıkarken aslında
ihracatçı birliklerinin işlevini doldurduğunu, TİM
Yasası’nın çıkması yerine bu yapının ortadan
kaldırılmasının sanayiciyi ve ihracatçıyı
rahatlatacağını söylemiştik ama çıktı.
Şimdi, ihracat yapan sanayici 3 tane belge
hazırlıyor. Belgenin bir tanesi fatura, bir tanesi A.TR belgesi, bir
tanesi de gümrük beyannamesi. Türkiye’nin 81 ilinde ve 285 ilçesinde
örgütlenmiş olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, ihracatçının
faturasını onaylıyor, A.TR belgesini onaylıyor ama gümrük
belgesini onaylatmak için Türkiye’nin 17 yerinde var olan ihracatçı
birliğine gitmek ve oraya aidat ödemek zorunda. Odalara gitmişken,
faturasını tasdik ettirirken, A.TR belgesini tasdik ettirirken,
birkaç saniye içerisinde aynı mührün gümrük beyannamesine
vurulmasıyla iş bitecekken bir başka ildeki bağlı
olduğu ihracatçı birliğine de gitmek zorunda
bırakılıyor.
İhracatçı birliklerinin ne iş
yaptığını geçmişte Dış Ticaretten Sorumlu
Bakan Sayın Kürşad Tüzmen’e sormuştum, demiştim ki: “Niye
bu yapı?” Bir tek şey söyledi, dedi ki: “Bana zamanında
ihracatla ilgili istatistik veriyor.” Değerli arkadaşlar,
geçtiğimiz yıl TÜİK’in bütçesi 279 milyon liraydı.
Eğer TÜİK 279 milyon lira bütçesiyle Bakana o ayki ihracat bilgisini
veremiyorsa kapatın gitsin. 4-5 kişinin yapacağı bir
iş çünkü gümrük beyannamesi 3 nüsha düzenlenir; bir tanesi
ihracatçıya, bir tanesi gümrük idaresine, bir tanesi Türkiye
İstatistik Kurumuna gider.
Şimdi, biz “Bunlar boşu boşuna
ihracatçının işini zorlaştırıyor.” derken
şimdi AKP’nin yeni önergesi geldi, önerge, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğine bağlı odaların görevlerinden bir
kısmını Türkiye İhracatçılar Meclisine bağlı
ihracatçı birliklerine veriyor. Tır karneleri, ATA, A.TR, EUR.1
dolaşım belgeleri, menşe şahadetnameleri ve çizgi kod
işlemleri belgesini düzenleme ve onaylama yetkisi… Değerli
arkadaşlar, yine söylüyorum, Türkiye’de 17 tane ihracatçı
birliği var, 81 ilde ve 285 ilçede örgütlenmiş Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliğine bağlı odalar var. Bu zulüm niye? Bu
sıkıntı niye? İhracatçıya kendi ilinde olmayan
başka bir ihracatçı birliğine gidip bu belgeleri onaylatmak
niye?
Bakın, burada çizgi kod işlemleri yetkisini de
ihracatçı birliklerine veriyor. Çizgi kod işlemleri bir
kâğıdın üzerine çizgi çizmekle ya da bir tane program yazmakla
yapılamaz, bunun merkezi Brüksel’de. Merkezi Brüksel’de olan kurumla
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında bir protokol var, bu
protokole göre Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yetkili ve çok düzgün
işleyen bir sistem. Bugüne kadar bu konuda bir tek şikâyet
gelmemişken sadece ve sadece bugüne kadar dış ticaretten sorumlu
Devlet Bakanının arka bahçesi olan ve birçok finansman
ihtiyacını oraya karşılayan bir kuruluşa Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinin gelirlerinin bir kısmını
aktarmak için bu şekilde sanayicinin, ihracatçının işini
zorlaştırmanın hiçbir âlemi yok. Eğer bütün mesele Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğinin gelirlerinde ise onu sanayici ve
ihracatçı lehine biraz kısabilirsiniz ama durup dururken bu
formaliteleri bu bürokraside artırmanın hiçbir anlamı yok.
Onun için, ileride çok sıkıntı yaratacak
bu maddenin geri çekilmesini öneriyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının 132 nci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Mustafa Elitaş (Kayseri) ve arkadaşları
"MADDE
132- 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ile
İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanunun 3 üncü maddesinin (3) üncü fıkrasının (a) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı
fıkranın (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
(d) bendi eklenmiş ve mevcut (d) bendi (e) bendi olarak teselsül
ettirilmiştir.
a)
Dış ticarete ve yurt dışı hizmetlere ilişkin
konularda çalışmalar yapmak, bu kapsamda; kamu kurum ve
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve ulusal ve
uluslararası kuruluşlar nezdinde üyelerinin menfaatlerini ülke
çıkarları çerçevesinde koruyucu ve geliştirici
çalışmalar yapmak.
d)
TIR karneleri, ATA, A.TR ve EUR.1 dolaşım belgeleri, menşe
şahadetnameleri ve EAN -UCC çizgi kod işlemleri, mal ve hizmetlerin
uluslararası ticaretindeki beyanname, vesika ve benzeri belgelerin
düzenlenmesi ve/veya onaylanması."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Takdire bırakıyoruz.
BAŞKAN – Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) –
Katılıyoruz Sayın Başkan.
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) – Gerekçe…
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
İhracatçı Birliklerinin görevlerine,
dış ticaret yanında yurt dışı hizmetler konusu da
eklenmekte, ayrıca 5174 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin
ikinci fıkrasının (o) bendi ile odalarca düzenlenen ve/veya
onaylanan belgelerin İhracatçı Birlikleri tarafından da
düzenlenebilmesine ve onaylanabilmesine imkan verilmektedir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum…
KAMER GENÇ (Tunceli)- Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Elektronik oylama yapalım.
İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmiştir.
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
133’üncü maddede üç adet önerge vardır, önergeler
aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı
Türk Ticaret Kanununun 371 inci maddesinde değişiklik öngören 133'üncü
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır Diyarbakır Bingöl
Sebahat
Tuncel Hasip
Kaplan Erol
Dora
İstanbul Şırnak Mardin
Nazmi
Gür
Van
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 133'üncü maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını
arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman Adnan
Şefik Çirkin
Adana Adana Hatay
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer
ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'in; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili
Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır
ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine
Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul
Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun çerçeve
133. maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Dilek Akagün Yılmaz Sinan
Aydın Aygün Aydın
Ağan Ayaydın
Uşak Ankara İstanbul
Bülent Kuşoğlu İlhan Demiröz
Ankara Bursa
BAŞKAN – Önergelere Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) –
Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Dilek Akagün
Yılmaz konuşacak, Uşak Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ
(Uşak) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın 133’üncü maddesiyle ilgili
vermiş olduğumuz önerge üzerine konuşacağım.
Biz verdiğimiz
önergeyle bu maddenin metinden çıkartılmasını istiyoruz.
Çünkü, bu madde neyi içeriyor, ona bir değinmek istiyorum. Türk Ticaret
Kanunu’nda 371’inci maddeye bir fıkra ekleniyor. Türk Ticaret Kanunu’ndaki
bu madde, anonim şirketin yönetim kurulunun temsil yetkisinin kapsam ve
sınırlarını düzenliyor. Eklenen (7)’nci fıkrayla ise
yönetim kurulu, temsile yetkili olmayan yönetim kurulu üyelerini ya da hizmet
akdiyle bağlı olan kişileri ticari sınırlı
yetkili vekil olarak atayabiliyor ya da tacir yardımcısı olarak
atayabiliyor. Bu atanacak kişilerin görev ve yetkilerini ise iç yönergeyle
belirliyor.
Bu madde bir görev
paylaşımı, bir görev tevdisi gibi görülebilse de uygulamada
şu şekilde olacağından kuşku duyuyoruz: Hizmet akdiyle
çalışanlara iş güvenliği ve iş sağlığı
konularında yönergeyle bir sorumluluk yüklenebilir ve cezai sorumluluk
tamamen bu hizmet akdiyle çalışan mühendislerde yani o işverene
doğrudan doğruya bağlı olan, her türlü emir ve
talimatı yerine getirmek zorunda kalan ama asla itiraz edemeyecek -iş
güvenliği konularında- bu kişilere sorumluluk
verileceğinden korkuyoruz. Bunun sonucunda da cezai sorumluluk onlarda
olacağı için, hiçbir şekilde şirket yönetim kuruluna
gidilememesi söz konusu olduğu için, bu kadar hoyratça iş
kazalarının, iş cinayetlerinin yaşandığı bir
ülkede bu maddenin kötüye kullanılabileceğini düşündüğümüz
için bu maddenin metinden çıkartılmasını istiyoruz.
Bunlar ülkemizde
aslında görülmeyen şeyler değil, daha yeni
yaşadığımız olaylar. Soma’da 301 işçinin iş
cinayetine kurban gitmesi, Siirt’te baraj kapaklarının açılması
sonucu 6 kişinin ölmesi, Erzurum’da kayak pistinin çökmesi, en son
İstanbul’da asansörün yere çakılması sonucunda 10 işçinin
ölümü gibi çok ağır iş cinayetleri yaşanıyor bu
ülkede. Bu cinayetlerin meydana geldiği tüm iş yerleri ise ne
hikmetse AKP’ye çok yakın, AKP döneminde zenginleşmiş
işverenler oluyor. Bu o kadar acı bir şeyi gösteriyor; demek ki
yandaş iş adamlarının, bu türden, iş
sağlığıyla ilgili, iş güvenliğiyle ilgili hiçbir
güvenlik önleminin ciddi anlamda denetlenmediğini gösteriyor. Güya iş
güvenliği müfettişleri gidiyor, hiçbir şey çıkmıyor
ama ondan bir ay sonra bu ağır iş kazalarını biz ne
yazık ki yaşıyoruz.
İstanbul’daki olayın olduğu yerde ise
TEKEL fabrikaları yıkıldı, TEKEL’in fabrika binaları
yıkıldı, ardından Ali Sami Yen binası
yıkıldı, bunlar TOKİ’ye verildi; TOKİ tarafından
ise AKP’ye yakın olan Aşçıoğlu ve Torunlar
İnşaata kat karşılığı inşaat
sözleşmesiyle verildi ve ardından da -Soma’daki- bu
inşaatın güvenlik işlerini yürüten NCA şirketinin -burada
da aynı şekilde- bu güvenlik işlerinden sorumlu şirketin
baktığı bu yerde 10 işçimiz ne yazık ki
hayatını kaybetti. Artık “Yeter!” diyoruz; lütfen yeter! Kendi
yandaşlarınız, yandaş işverenler, yandaş iş
adamları buralarda iş sahibi olabilirler, para da kazanabilirler ama
para kazanmanın da rantın da bir sınırı
olmalıdır artık, insan hayatı bu kadar
değersizleştirilmemelidir. AKP’de bulunan, biraz yüreği ve
birazcık vicdanı olan insanların bu konuda, gerekli önemlerin
alınması konusunda biraz daha çaba sarf etmeleri gerektiğini
düşünüyoruz çünkü hiçbir para, hiçbir şekilde, insan hayatıyla
karşılaştırılabilecek bir şey değildir.
Bir de buradan, kendi memleketimizde de
yaşadığımız ama bütün Türkiye’de de yaşanan, en
son Millî Eğitim Yasası’nda yapılan değişiklikle
binlerce müdürün, müdür yardımcısının
kıyımından bahsetmek istiyorum. Türkiye’de 16 bin müdür var iken
bunun 7 bini dört yıllık süresi dolduğu hâlde alındı.
Yine, aynı şekilde, müdür yardımcıları da alınmak
üzere bekleniyor. Bu yasa değişikliği yapılırken
kapı arkasından dendi ki: “Fethullah cemaatinin adamları temizlenecek.”
Ama, biz ne gördük biliyor musunuz? Ben kendi ilimde tek tek insanları biliyorum.
Alınan müdürlerin yerine -alınanlar kimdi;
EĞİTİM-İŞ’li, EĞİTİM-SEN’li, TÜRK
EĞİTİM-SEN’li müdürlerdi- onların yerine kim atandı
biliyor musunuz? Menzil tarikatından ve Nakşibendi tarikatından
ve sadece MEMUR-SEN’li müdürler atandı. Şimdi müdür yardımcılarına
sıra geliyor. Müdür yardımcılarında hiçbir
değerlendirme de yok, müdürler istedikleri gibi atacaklar, satacaklar.
Şimdi, adalet anlayışınız bu mudur sevgili
arkadaşlar?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) – O yasayı
çıkarırken gerekçe olarak paralel yapıyı gösterdiniz ama
yine solcuları, yine muhalifleri siz ortadan kaldırmaya
çalışıyorsunuz. Liyakat yok, artık o insanların
meslekteki deneyimleri yok, sadece kendi tarikatlarınıza yer var.
Bunları da şiddetle protesto ettiğimi Uşak adına ve
Türkiye adına sizlere bildirmek istiyorum. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Yılmaz, teşekkür
ederim
Diğer önerge üzerinde Hatay Milletvekili Sayın
Şefik Çirkin konuşacak. (MHP sıralarından
alkışlar)
ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’nın 133’üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ettiğimiz önerge konusunda
konuşma yapmak üzere huzurlarınıza geldim.
Sayın milletvekilleri, öncelikle şunu ifade
etmek gerekir ki: Bugüne kadar karşılıksız çekin 11 milyar
olduğu ve ekonomistlerin öngörüsüne göre de yıl sonu itibarıyla
bunun 16 milyara çıkacağı ifade ediliyor. Yani ticaretle ilgili
kanunlarla burada uğraşıyoruz, boğuşuyoruz ama ticaret
batmış, onun tekrar düzelebilmesi adına bir köklü önlem alacak
hiçbir şey getirmiyoruz. 16 milyar –yani sıfırı
atılmış milyar- bir de bunun karşısında bu çeki
tahsil edemeyen yüz binlerce insan var. Yani bir yandan ticarette
batmış, ödeyemiyor, diğer yandan da bu çeki almış,
parasını alamıyor. Yani sokağa
çıktığınız zaman bunun çok büyük
ızdırapları var. Yani Türk milleti gerçekten, esnafıyla,
tüccarıyla bu konularda büyük sıkıntılar çekiyor.
Sayın milletvekilleri, aynı zamanda, ilimiz
Hatay itibarıyla şu anda, Suriyeli mültecilerle ilgili yine birçok
sıkıntımız var. Bu fırsatla, bu vesileyle bunu da
belki yeri değil ama konuşacak bir mekân
bulamadığımızdan, bir medya
bulamadığımızdan mecburen, affınıza
sığınarak buralarda dile getirmek durumunda kalıyoruz. Yüz
binlerce mülteci, bunların hepsi bizim misafirimiz, bunların hepsi
perişan. Hepsinin başımızın üstünde yeri var ama bu
şekilde değil. Yani yüz binlerce insan, Hatay’da nüfusun neredeyse
üçte 1’i mülteci, kim olduğu belli değil, ne olduğu belli
değil. Bir Suriye plakalı araç bir halk otobüsüne ilimizin Belen ilçesinde tabancayla ateş
ediliyor o aracın içinden. Adamlar yok. Yetkililerden
aldığımız bilgiye göre “Türk olabilir.” diyor yani Hatay
vatandaşı. Neden? Çünkü o araçlar rahat. Suriye plakalı araca
ehliyet soran yok, ruhsat soran yok, bir de böyle bir yol başladı. Yani
Allah aşkına, saldım çayıra Mevlam kayıra, olmaz böyle
bir şey. 1 milyondan fazla insan var ülkemizde, her biri serseri
mayın gibi dolaşıyor ya. Sayın milletvekilleri, bu
hepimizin derdi. Ankara’nın göbeğinde bir lokantada oturuyorsunuz,
dileniyor. Ondan sonra da “Orta Doğu’nun hamisi, Müslümanların lideri -efendime söyleyeyim- İslam
dünyasının yıldızı.” Böyle yıldız olunmaz.
Yapalım, elbette ki oradaki mağdur insanların hepsi baş
tacı, hepsi Müslüman kardeşimiz ama böyle değil. Bunu defalarca
söyledik. Yüzde 10’una devletimiz bakıyor, yüzde 90’ı piyasada
dolaşıyor ve rahatsızlık veriyor. Bir cinayet
işleniyor Antakya’da, adam çekiçle kafasına vurulmak suretiyle
hunharca öldürülüyor. Yok. Suriyeli olduğundan şüphe ediliyor. Bunlar
basında yer almıyor. Çok iyi tanıdığımız bir
ailenin babası. Şimdi, yani tabii ki Suriyeli olması
noktasında bir kanaat var fakat ara ki bulasın. Ne oluyor bu defa?
İşte, Antep’te olduğu gibi, şurada olduğu gibi, burada
olduğu gibi, vatandaşımız Suriyeliye suçlu suçsuz demeden
saldırıyor, bir patlama noktasına gelmiş, kurunun
yanında yaş da yanıyor. Lütfen, çok dikkatli olalım. Yani
böyle Orta Doğu lideri de olunmaz, böyle Orta Doğu
yıldızı da olunmaz.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer önergenin gerekçesini okutuyorum…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Önce önergeyi okutmanız
lazım. Önerge okunmadan gerekçe okunur mu?
BAŞKAN – Aynı mahiyette Sayın Genç,
lütfen…
Gerekçe:
Madde ile anonim şirketlerde çalışanlara
belli yetkilerin devrinin önünün açılmasını
amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile şirket yönetiminin hangi
yetkileri çalışanlara devredeceğinin açıkça
belirtilmediği görülmektedir. Özellikle iş kazaları gibi
sorumluluğun yerine getirilmemesi sonucu doğacak hukuki yaptırımlar
kapsamında olan yetkilerin hizmet akdi ile çalışanlara
devredilmesi oldukça sorunlu sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Soma'da
ortaya çıkan ve sorumluluğun işverende mi yoksa
çalışan belli personelde mi olduğu üzerine yürütülen
tartışmalar hâlen devam etmektedir. Devam eden yargı
süreçlerinin de bu düzenlemeden etkilenme durumu söz konusudur.
Değişiklik ile bu sorunların giderilmesi
amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza
sunacağım…
III.-YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Yoklama talebi var.
Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu,
Sayın Dinçer, Sayın Gümüş, Sayın Aksünger, Sayın
Serindağ, Sayın Yılmaz, Sayın Öztürk, Sayın Çam,
Sayın Yıldız, Sayın Öğüt, Sayın Genç, Sayın
Bulut, Sayın Havutça, Sayın Demiröz, Sayın Özgündüz, Sayın
Özkan, Sayın Şafak, Sayın Özkoç, Sayın Kaleli.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- İş
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır
ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale
Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve
Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (Devam)
BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu maddede karar yeter
sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Önergeler kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
ENGİN ALTAY (Sinop) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Karar yeter sayısı mı
istiyorsunuz?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Evet, karar yeter sayısı
istiyorum.
BAŞKAN – Bunu açık ve net olarak söyleyin.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Açık ve net olarak
söylüyorum, karar yeter sayısı istiyorum.
BAŞKAN – Bana bakarak söyleyin, oraya bakarak
söylemeyin. Burayı ben idare ediyorum.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Tamam, ben sana bakıyorum.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yetersayısı arayacağım.
Kabul edenler…
Oylamayı elektronik cihazla yapıyorum ve iki
dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylamaya başlandı)
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, şurada yok be, görmüyor
musun, gözün görmüyor mu senin?
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Nasıl
bağırıyorsun ya, bağırma. Hanımefendiye
bağrılmaz öyle.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu Meclis bu kadar keyfî
yönetilmez ya! Sen hangi mektepten mezunsun, keyfîler mektebinden mi mezunsun?
İç Tüzük’e göre senin de sayman lazım, İç Tüzük’ü bilmiyorsun
ki.
(Elektronik cihazla oylamaya devam edildi)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
madde kabul edilmiştir.
134’üncü maddede…
ENGİN ALTAY (Sinop) – Teşekkür ederiz
Sayın Başkan, karar yeter sayısı
sağladığınız için.
BAŞKAN – Rica ederim.
134’üncü maddede 3 adet önerge vardır. Önergeler
aynı mahiyette olduğundan birlikte işleme alacağım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanunun 629 uncu
maddesinde düzenleme öngören 134’üncü maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır Diyarbakır Bingöl
Sebahat
Tuncel Hasip
Kaplan Erol
Dora
İstanbul Şırnak Mardin
Nazmi
Gür
Van
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Şu önergelerin hangisi öncelikli verilmiş Sayın
Başkan? Sayın Başkan, hayır efendim, önergeler geliş
sırasına… Sayın Başkan…
(Kâtip Üye Fehmi
Küpçü tarafından önergenin okunmasına devam edildi)
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman
Adana Adana
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan…
(Kâtip Üye Fehmi
Küpçü tarafından önergenin okunmasına devam edildi)
Aynı
mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Bülent
Kuşoğlu Haluk
Ahmet Gümüş Kamer
Genç
Ankara
Balıkesir Tunceli
Vahap
Seçer Erdal
Aksünger
Mersin İzmir
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, önergelerin oraya geliş saatine bakar
mısınız?
BAŞKAN –
Tamam, sonra dikkat ederiz, bakarız sonra.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hayır, şimdi bakalım canım, bakın o zaman.
Önce geliş sırasına göre okunur.
BAŞKAN –
Şimdi işlem başladı, sonra bakarız.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Şimdi bak canım, sonra niye bakıyorsun? Geliş
sırasına bakar mısınız? Hayır, önergelerin
geliş sırasına bakın. Geliş sırasına göre
okumak zorunda.
BÜLENT TURAN
(İstanbul) – Öyle yapıldı Başkanım.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ne oldu?
BAŞKAN –
Komisyon önergelere katılıyor mu?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Sayın Başkan, ben bir soru sordum size: Hangisi önce?
PLAN VE BÜTÇE
KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ SÜREYYA SADİ BİLGİÇ
(Isparta) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN –
Hükûmet?
EKONOMİ BAKANI
NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Hangi önerge önce verilmiş ya?
BAŞKAN –
Önerge üzerinde…
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Ya, hangi önerge önce verilmiş?
BAŞKAN – Biz
geliş sırasına göre okuyoruz. İlla bunu size açıklamak
zorunda mıyım?
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Görelim, biz de görelim.
BAŞKAN –
Gelin, şuraya bir sandalye koyalım, siz de oturun burada, beraber
idare edelim.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Tamam, bir göreyim bakalım, bir göreyim şu önergeyi.
(Tunceli Milletvekili
Kamer Genç Başkanlık Divanının önüne geldi)
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, bu, Başkanlık
Divanına bir hakarettir. Hiçbir milletvekili Başkanlık
Divanına güvensizlik sunamaz.
ENGİN ALTAY
(Sinop) – Ne demek o ya?
BAŞKAN –
Tamam, müdahale ettirmiyorum, bırak. Lütfen… Bakar mısın...
MUSTAFA
ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, siz işleme devam
ediniz.
ENGİN ALTAY
(Sinop) – Milletvekili inceleme hakkına sahiptir. Her türlü belgeyi
inceler milletvekili.
BAŞKAN –
Sayın Küpçü, lütfen... Burayı ben idare ediyorum. Yoksa kendi bilir.
Evet, önerge
üzerinde Gaziantep Milletvekili Sayın Ali Serindağ konuşacak.
Ali Serindağ
konuşacak.
Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
Ayıptır bu yaptığınız ya!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Gördün mü? Ne
gördün?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Ya, doğrusunu öğrenmek
benim görevim çünkü Divana güvenimiz yok.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sayın Başkan,
işlem yapıldıktan sonra milletvekilinin oradan evrak alabilme
imkânı var.
BAŞKAN – O normal bir insana karşı
yapılır.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – İmkânı var. Orada
bir usulsüzlük yapılırsa onu konuşur ya.
BAŞKAN - Sayın Serindağ, lütfen buyurun.
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Böyle müfettiş
edasıyla oraya gitmenin manası var mı ya?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bu Divan her türlü şeyi
yapıyor.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Divan
hakkında böyle konuşamazsın.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Konuşurum çünkü bu Divana
güven yok.
BAŞKAN – Bırakın arkadaşlar,
konuşsun, tamam.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) –
Konuşamazsın!
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana ne be?
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) –
Konuşamazsın!
KAMER GENÇ (Tunceli) – Sana ne? Sen kimsin ki…
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Sen kimsin ki “Sen kimsin…”
diyorsun?
BAŞKAN - Bırakın, konuşsun.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) – Divan
hakkında böyle konuşamazsın.
BAŞKAN – Sayın Bak, lütfen, bırakın
konuşsun.
Sayın Serindağ, buyurun.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) – Teşekkür
ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, demin görüşülen bir madde
vardı, daha doğrusu ihdas edilen yeni bir madde vardı. Bu
maddeyle ilgili olarak arkadaşlarımız söz aldılar. Ben de
Sayın Bakana bir soru sormuştum yalnız o Sayın Bakan burada
yok. Sayın Bakanın yerinde olmak istemezdim.
Bakın, değerli arkadaşlar, Sayın
Bakan ne dedi? Dedi ki: “Bu yeni bir sınır tespiti değil, var
olan sınırın tanımlanmasıdır.” Öyle dedi, öyle
dedi değil mi?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Doğru.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Peki,
“Doğru.” diyorsunuz, siz orayı gördünüz mü?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Harita burada.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Siz harita
üzerinden mi, siz harita uzmanı mısınız?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Harita burada
diyorum.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bakın
değerli arkadaşlar, sınır tespitinin belli bir usulü
vardır. Sınırlar tespit edilirken mahallî bilirkişilerden
yararlanılır, daha sonra toprak üstü uygulaması
yapılır ve bu şekilde sınır tespit edilir.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sayın Valim,
sınır tespiti yapılmıyor mu?
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi, ben
Gaziantep Milletvekiliyim ve o sınırla ilgili oy kullanıyorum,
Kayseri Milletvekili o sınırla ilgili oy kullanıyor. Nerede
görmüş onu? Değerli arkadaşlar, bu böyle olmaz.
Bakın, soru sordum. Belediye Kanunu diyor ki:
“Büyükşehir belediye sınırları içerisinde bir ilin, bir
beldenin veya bir belediyenin sınırını
değiştirmek gerekiyorsa büyükşehir belediye meclisinin
görüşü alınır.” Görüş alındı mı? Yok.
MUSA ÇAM (İzmir) – Ağaoğlu’ndan
alındı, Ağaoğlu’ndan alınmış.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Gene diyor ki:
“Bu değişiklik il ve ilçe sınırında
değişiklik yapıyorsa 5442 sayılı İl İdaresi
Kanunu’na göre işlem yapılır.” Yaptınız mı? Yok.
Böyle bir hukuksuzluk olur mu? Böyle bir şey olmaz.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Öyle değil Sayın
Valim.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bak, Sayın
Turan, bilmediğin şeyi konuşma.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Öyle değil, ben
İstanbul Milletvekiliyim, öyle değil.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri,
karşılıklı konuşmayın lütfen.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Bak, ben sana
kanun numarasını veriyorum, madde numarasını veriyorum,
gidin inceleyin. Birincisi bu.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Sayın Valim, ben
İstanbul Milletvekiliyim, orayı biliyorum, öyle değil.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – İkincisi:
Değerli arkadaşlar, çok üzücü bir olay yaşandı
İstanbul’da, hiçbiriniz gereğini yapmıyorsunuz. Daha önce de,
zannediyorum, Esenler’de -ya Esenyurt’ta ya Esenler’de- çadırda kalan
işçiler yandı, bir şey yapmadınız.
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) – Çok
şey yapıldı onlara.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi 10
işçimiz hayatını kaybetti, bir şey yapmıyorsunuz.
Türkiye, iş cinayetleri konusunda dünyada 3’üncü, Avrupa’da 1’inci. Bu
sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu?
Demin Sayın Arınç buradaydı. Keşke
şimdi burada olsaydı, Sayın Arınç’a da bir şey
söyleyecektim.
İHSAN ŞENER (Ordu) – Söyle, söyle.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Şimdi siz
bazı düzenlemeler yapıyorsunuz ve bu düzenlemelerin size
yaramadığını sonradan görüyorsunuz. Her şeyde,
efendim, paralel yapı diye bir şey tutturmuşsunuz. Sayın
Arınç diyor ki: “Ben otuz senedir bu yapının içindeyim ama
anlamamışım.” Şimdi, değerli arkadaşlar, otuz
sene bir yapının, bir cemaatin, bir camianın içinde bulunan bir
kişi o camiayı anlamamışsa Türkiye’yi nasıl yönetecek
peki? Türkiye’yi nasıl yönetiyor? (AK PARTİ sıralarından
gürültüler)
Bir başka soru: Siz esiyorsunuz, gürlüyorsunuz,
efendim, paralel yapı falan diye tutturuyorsunuz. Paralel yapıya
gerek yok ki Almanya sizi dinlemiş. Onlara bir şey diyor musunuz?
Bugün basında yer almıştı. Sayın
Cumhurbaşkanı ne diyor biliyor musunuz? “Güçlü olan ülkeler dinler,
dost ülkeler birbirini dinlemez.” diyor. Almanya diyor ki: “Siz bizim dostumuz
değilsiniz.” Bak, Almanya ne dedi? Almanya Başbakanı “Amerika
bizim dostumuz, Fransa bizim dostumuz, İngiltere bizim dostumuz. Onlar
bizi dinlediyse ayıp etmişlerdir.” dedi. “Ama Türkiye bizim dostumuz
değil.” diyor. Şimdi, siz Türkiye'nin itibarını bu
şekilde yerle bir ettiniz.
Değerli arkadaşlar, başka bir konu:
Sayın Davutoğlu Konya’da diyor ki: “Türkiye, tehlikeyi gördüğü
andan itibaren IŞİD’e karşı gerekli tedbirleri aldı.”
ÜNAL KACIR (İstanbul) – Maddeye gel, maddeye.
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Demek ki siz daha
önce gerekli tedbirleri almadınız. Ne zaman almaya
başladınız? Şimdi aldığınız da
şüpheli ya, Amerika sizi ikaz ettiği zaman başladınız.
Hâlbuki biz bu kürsüde defalarca “Bir terör örgütü sizin komşunuz oluyor.”
dedik, bizi dinelemediniz. Bakın -soru önergesi de verdim- Gaziantep’te
bazı dernek ve vakıflar marifetiyle IŞİD’e eleman
toplanıyor, bundan haberiniz var mı? Bunu biz söyledik, tedbir
almadınız. “İnternet siteleri üzerinden IŞİD’e eleman
devşiriliyor.” dedik, dinlediniz mi bizi? Dinlemediniz. Şimdi de Sayın
Bakan çıktı: “Efendim, biz muttali olduktan sonra gerekli tedbirleri
aldık.” diyor. Şimdi, bakınız, gene ne diyor Sayın
Başbakan: Hâkim ve savcılarımız bir yerden gelen bir
talimatla blok listeye oy veriyorlar, öyle olunca bir tek ekolün etkisinde
kalıyor yargı.”
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) – Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunun üyelerini kim seçti? Bakanlığın
yaptığı listede yer alanlar seçildi. Siz ne yapıyorsunuz
biliyor musunuz? Yaptıklarınızı itiraf ediyorsunuz. Bu
şekilde de bu Türkiye’yi yönetemezsiniz diyorum.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Diğer önerge üzerinde Sayın Alim Işık
konuşacak, Kütahya Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ALİM IŞIK (Kütahya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın 134’üncü maddesi üzerinde vermiş
olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi
bir kez daha saygıyla selamlıyorum.
Tabii ki bu madde
133’üncü maddeyle de bağlantılı olarak tasarıya konmuş
ve 133’üncü maddede anonim şirketler için getirilen bir
değişikliğin limitet şirketlere de uygulanmasını
amaçlayan bir düzenlemeyi kapsıyor. Bu düzenleme maalesef bu torba yasada
defalarca ifade ettiğimiz ve muhalefet partileri olarak
katılmadığımız düzenlemelere yenisinin eklendiği
bir başka düzenlemedir. Tekrarlamak istiyorum: Özetle bu torba yasada
vatandaşın beklediği birçok soruna çözüm aranırken bunlar
görmezden gelinip devlet memurlarının yargı
kararlarıyla görevlerine iadesi
kararlaştırıldığında, bir ay içerisinde
görevlerine iade edilmesi gerekirken şimdi iki yıla kadar bu sürenin
uzatılması gibi son derece hukuka aykırı, Anayasa’ya
aykırı bir düzenlemeyi getiriyor.
Kaçak inşaatlara, özellikle
İstanbul’da iktidar partisine yakın ve yandaş müteahhitlerin
devlet malının üzerine koyduğu kaçak inşaatlara af
getiriliyor.
Maalesef, belediyeler, TÜRGEV isimli bir
vakfa daha önce arsa bağışlarken, şimdi bu yetmiyormuş
gibi taşınmaz bağışlayarak yeni usulsüzlüklerin önünü
açan düzenleme getiriliyor.
Özelleştirme nedeniyle milletin
malının yendiğine yargı kararıyla karar verilmiş
olan uygulamaların üzerinden beş yıl geçmiş olanların,
sil baştan tekrar vatandaşın hakkının yandaşlara
verilmesini öngörüyor.
Meraların
yağmalanmasını öngören düzenlemeler içeriyor.
Bugün korsan olarak anlaşmalara,
uzlaşmalara rağmen, bir ilçenin bir mahallesinin alınıp
rant amaçlı olarak bir başka ilçeye bağlanması gibi milleti
ilgilendirmeyen ama AKP’yi ve maalesef ona yandaş bazı firmaları
ilgilendiren düzenleme getiriliyor.
Şimdi, yetmiyor, Soma Kömür
İşletmeleri AŞ’de meydana gelen iş kazasının
sorumluluklarını devletin üzerinden alıp şirket
yetkililerinin yetkilendirildiği, dolayısıyla oradaki sorumluları
kurtarmayı amaçlayan bir düzenleme de oraya has getiriliyor. Bir de bu
yetmiyormuş gibi bunu limitet şirketlere de uygulayacak bir düzenleme
getiriliyor.
Bunlar gerçekten bu Meclise
yakışmıyor değerli milletvekilleri. Bu Meclis yüce bir
Meclis, gazi bir Meclis, millet adına kanun çıkaran bir Meclis. Ama
bunların hepsi unutuluyor, şimdi
bireylere yönelik kanun çıkarıyoruz. Bu, bu Meclise
yakışmıyor. Bu da bu Meclise yakışmayan maddelerden
birisi. Gelin, yol yakınken bundan dönünüz diyoruz, bir kez daha bunu size
hatırlatma görevimizi yerine getiriyoruz.
Ticaretle ilgili: Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan
değişiklikler uzlaşmayla 2011 yılında
yapıldı. Üç yıl önce tüm partilerin uzlaşarak hızla
geçirdiği bir kanunda şimdi üzerinden üç yıl geçiyor,
yaşanan bir olay üzerine devir ve yetki devrini, müdürleri yetkilendiren
bir düzenlemeyi getiriyorsunuz. Bununla, süslü cümlelerle amaçları ve neyi
amaçladığınızı kapatamazsınız. Yarın
mutlaka birileri gelip size de bunun hesabını sormak durumunda
kalabilir. Bunlarla uğraşmak yerine, bugün ticaretin kötü
gidişinden dolayı sayıları 300 bine varmış
taahhüdü ihlal suçundan dolayı tazyik hapsiyle evine giremeyen,
çoluğunu çocuğunu göremeyen kaçak durumundaki insanlara bir çözüm
getirelim. Bir fon kuralım, alacaklı da ödeyemeyen de bu
mağduriyetten kurtarılsın, onunla ilgili bir düzenleme
getirelim. İcra ve İflas Kanunu’ndaki bu kâr dışı
uygulamayı kaldıralım. Ama, sizin bunlarla işiniz yok. Size
gelen talimatlar…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından
kapatıldı)
ALİM IŞIK (Devamla) – …“Bizi kurtarın.
Bunu kurtaracak düzenlemeyi Meclisi araç kullanarak çıkarın.”
talimatlarıdır. Bu, yakışmıyor bu Meclise.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Işık.
Diğer önergenin gerekçesini okutuyorum:
Gerekçe:
Madde ile anonim şirketlerde çalışanlara
belli yetkilerin devrinin önünün açılmasından sonra, bu
uygulamanın limitet şirketleri de kapsaması
amaçlanmıştır. Bu düzenleme ile şirket yönetiminin hangi
yetkileri çalışanlara devredeceğinin açıkça belirtilmediği
görülmektedir. Özellikle iş kazaları gibi sorumluluğun yerine
getirilmemesi sonucu doğacak hukuki yaptırımlar kapsamında
olan yetkilerin hizmet akdi ile çalışanlara devredilmesi oldukça
sorunlu sonuçlar ortaya çıkarabilecektir. Soma’da ortaya çıkan ve
sorumluluğun işverende mi yoksa çalışan belli personelde mi
olduğu üzerine yürütülen tartışmalar halen devam etmektedir.
Devam eden yargı süreçlerinin de bu düzenlemeden etkilenme durumu söz
konusudur. Değişiklik ile bu sorunun da giderilmesi amaçlanmıştır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Önergeleri oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter
sayısı yoktur.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 23.43
ON BİRİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 23.53
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin On Birinci Oturumunu açıyorum.
134’üncü
madde üzerinde aynı mahiyetteki üç önergenin oylanmasında karar yeter
sayısı bulunamamıştı.
Şimdi
önergeleri tekrar oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım:
Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Önergeler kabul edilmemiştir, karar yeter
sayısı vardır.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon
burada.
Hükûmet
burada.
Şimdi
maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler...
Madde kabul edilmiştir.
135’inci
madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır
Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim
Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili
Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareketi Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa
Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili
Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul
Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; Erzincan Milletvekili
Muharrem Işık’ın Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu çerçeve 135. Maddesine eklenen 6102
sayılı kanunda geçen “31/12/2014 tarihine kadar” ibaresinin
“30/06/2015 tarihine kadar” ibaresi şeklinde değiştirilmesini
arz ve teklif ederiz.
Vahap
Seçer Rahmi
Aşkın Türeli Musa
Çam
Mersin İzmir İzmir
Erdal
Aksünger Kemal
Değirmendereli Ümit
Özgümüş
İzmir Edirne Adana
Bülent
Kuşoğlu
Ankara
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 135 inci maddesinin aşağıdaki
şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat Kütahya
Seyfettin
Yılmaz Ali
Halaman
Adana Adana
MADDE 135- 6102 sayılı Kanunun Geçici 7 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde" ibaresi
ile birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl içinde" ibaresi "1/7/2015 tarihine
kadar" olarak değiştirilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7nci
maddesinde düzenleme öngören 135’inci maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan İdris
Baluken
Iğdır Diyarbakır
Bingöl
Sebahat
Tuncel Hasip
Kaplan Erol
Dora
İstanbul Şırnak Mardin
Nazmi
Gür
Van
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan,
Milliyetçi Hareket Partili milletvekillerinin verdiği ilk önerge yani bize
gönderdiğiniz önerge ile okunan önerge farklı. Belli ki önerge
değişmiş -doğal haklarıdır- ama grubumuza intikal
etmemiş. Önergenin grubumuza gönderilmesi ve incelemek için de on dakika
müsaade istiyorum.
BAŞKAN – Tamam, peki, hayhay.
On dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 23.58
ON İKİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 00.09
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin On İkinci Oturumunu açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon
burada.
Hükûmet
burada.
135’inci
madde üzerinde en son okunan Pervin Buldan ve arkadaşlarının
önergesine Komisyon katılıyor mu?
PLAN
VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ BERBER (Manisa) –
Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN
– Hükûmet?
EKONOMİ
BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN
– Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Soma'da
yaşanan ve 301 emekçimizin hayatına mal olan katliamla ilgili
düzenlemeleri içermesi gereken bu torba tasarıda, konu dışı
maddelerin bulunması siyasi etik açısında uygun değildir. Ayrıca bu tür maddelerin bağlı
olduğu ihtisas komisyonlarında ayrıntılı olarak
tartışılıp genel kurul gündemine getirilmesi hem iç tüzük
hem de anayasanın gereğidir. Değişiklik ile bu
sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Elektronik yapalım.
İki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısının 135 inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay (Manisa) ve arkadaşları
MADDE 135- 6102 sayılı Kanunun Geçici 7 nci
maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde" ibaresi
ile birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan "yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl içinde" ibaresi "1/7/2015 tarihine
kadar" olarak değiştirilmiştir.
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) – Katılmıyoruz Sayın
Başkan.
BAŞKAN – Kim konuşacak önerge üzerinde
Sayın Halaçoğlu?
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Ben
konuşacağım.
BAŞKAN - Önerge üzerinde Sayın Yusuf
Halaçoğlu konuşacak, Kayseri Milletvekili.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bu 639 sıra
sayılı Tasarı’nın 135’inci maddesinin
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini istedik,
sebebi de şu: Sizin bundan önce 2012 yılına kadar tanıdığınız
süre 2012 yılında tamamlanmış olduğu için, verdiğiniz
o süreyi şimdi 2014’e uzatıyorsunuz. O tarihlerde, biz, bu kanun
maddesiyle ilgili size bunu söyledik, “Bu süre yeterli gelmez.” demiştik.
Bu bakımdan, şimdi yaptığınız teklifle 2014
yılı sonuna kadar uzatıyorsunuz. Bu da aynı şekilde
akamete uğrayacaktır, 31 Aralık 2014 tarihine kadar bu
gerçekleşmeyecektir. Yine, biz ikaz ediyoruz ve bunun 2015 tarihine kadar
uzatılması konusunda sizlere bir teklifte bulunduk.
Şimdi, biliyorsunuz ki Türk Ticaret Kanunu 13 Ocak
2011 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmişti. Kanunun
yürürlük tarihi uygulamada çıkabilecek olan sorunları dikkate alarak
1 Temmuz 2012 olarak belirlenmiştir. Tasarıdaki
değişiklikler kamuoyunda, iş ve ticaret dünyasında yeterince
anlaşılmadan ve öğrenilmeden Meclis gündemine getirildiği
için bu hâliyle kanunun yürürlüğe girmesiyle uygulamada bazı
sorunların ortaya çıkabileceğine yönelik
uyarılarımız olmuştu.
26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Türk Ticaret
Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6103 sayılı Türk Ticaret
Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 48
maddesinde değişiklik yapılmıştır.
Değişiklik yaptığınız 48 maddeden 25’i madde
esaslı değişikliklerdir, diğer maddelerdeki
değişiklikler tali değişikliklerdir. Tasarının
135’inci maddesiyle 26/6/2012 tarihli ve 6335 sayılı Türk Ticaret
Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un
38’inci maddesi ile 6102 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7’nci maddenin
yürürlük süresi bu sizin verdiğiniz teklifle yeniden düzenlenmektedir. 26
Haziran 2012 tarihli 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile 6102
sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 7’nci maddenin (1)’inci
fıkrasına göre, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl içinde geçici 7’nci maddedeki hâlleri tespit edilen ya da
bildirilen anonim ve limitet şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve
ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki
tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca
yapılmaktadır. Geçici 7’nci maddenin (1)’inci
fıkrasının (b) bendi “Bu kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük
tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limitet
şirketler…” şeklindedir. 6335 sayılı Kanun’un yürürlük
tarihi 1/7/2012 tarihlidir. Dolayısıyla 6335 sayılı
Kanun’un 38’nci maddesiyle düzenlenen 6102 sayılı Kanun’un geçici
7’nci maddesinde düzenlemeler yapmak için anonim ve limitet şirketler ile
kooperatiflere verilen süre 1/7/2012 tarihinde dolmuştur. Şimdi, siz
135’nci maddede yaptığınız düzenlemeyle, anonim ve limitet
şirketler ile kooperatiflere verilen süreyi 31/12/2014 tarihine kadar
uzatmaktasınız. Şu arada… Mesela kaç ay kaldı buna? Eylül,
ekim, kasım -eylülü de zaten tamamladık- ekim, kasım,
aralık; üç ay kaldı. Bu üç ay içerisinde bunu
tamamlayabileceğinize inanıyor musunuz? Yoksa biz de onun için
diyoruz ki bu olmayacaktır, yarın yine getireceksiniz.
Onun için 2015 tarihine kadar uzatılması
teklifinde bulunduk. Bu sebeple önerimizi desteklemenizi arzu ediyoruz.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, bundan sonra gelecek olan
önergenin işlemden kalkma gibi bir sorunu var; o yüzden beş dakika
ara veriyorum.
Kapanma Saati: 00.20
ON ÜÇÜNCÜ OTURUM
Açılma Saati: 00.30
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin On Üçüncü Oturumunu açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon
ve Hükûmet burada.
Kabul edilen önergeyle 135’inci madde
değişmiş olduğundan ve Genel Kurul bu konuda bir karar
verdiğinden, bu madde üzerinde değişiklik getiren ve daha az
aykırı olan Mersin Milletvekili Vahap Seçer ve arkadaşlarının
önergesi işlemden kaldırılmıştır.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan…
BAŞKAN – Buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan,
kararınız doğrudur.
BAŞKAN – Çok teşekkür ederim, sağ olun.
Bu kararı alkışlayalım mı
arkadaşlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Kabul edilen önerge doğrultusunda maddeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Madde kabul
edilmiştir.
136’ncı madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi’nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili
Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun çerçeve 136. maddesine eklenen 6102 sayılı kanunda geçen
"üç ay" ibaresinin "dört ay" şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Vahap
Seçer Musa
Çam
İzmir Mersin İzmir
Haluk
Ahmet Gümüş Erdal
Aksünger Ümit
Özgümüş
Balıkesir İzmir Adana
Kemal
Değirmendereli
Edirne
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Tekirdağ Milletvekili
Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili
Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu'nun; Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115,
2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453,
2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944,
2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222,
2/1227, 2/1236, 2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345,
2/1350, 2/1364, 2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442,
2/1488, 2/1496, 2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652,
2/1655, 2/1657, 2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797,
2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954,
2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057,
2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187,
2/2191, 2/2192, 2/2198) 136’ncı maddesindeki ‘üç ay’ ibaresinin ‘altı
ay’ şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Reşat
Doğru Alim
Işık
Manisa Tokat
Kütahya
Ali
Halaman Seyfettin
Yılmaz Adnan
Şefik Çirkin
Adana Adana Adana
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 6102 sayılı Kanuna geçici madde
eklemeyi öngören 136’ıncı maddesinin tasarı metninden
çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır
Diyarbakır
İstanbul
İdris
Baluken Hasip
Kaplan Erol
Dora
Bingöl Şırnak
Mardin
Nazmi
Gür
Van
BAŞKAN – Komisyon son okunan önergeye
katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) –
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Madde ile herhangi
bir nedenle sermaye artırımında bulunmamış sermaye
kesimlerin uygulanan hukuki yaptırımlar affa
uğratılmaktadır. Soma'da meydana gelen katliamın baş
sorumlularından biri de sermaye kesimidir. Hayatını kaybeden
madencilerimiz için düzenleme öngördüğü iddia edilen bu torba
tasarıya, sermaye kesimine af gündemli maddeler yerleştiren
uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu madde emekçilerin
taleplerini hiçe sayan, ciddiye almayan AKP aklının icraatlarından
biridir. Değişiklik ile emekçilerin hakkını ve hukukunu
savunmak amaçlanmıştır.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN –
Önergeyi oylarınıza sunacağım ve karar yeter
sayısı arayacağım.
Kabul edenler…
Kabul etmeyenler…
Elektronik cihazla
oylama yapıyoruz.
İki dakika süre
veriyorum.
KAMER GENÇ
(Tunceli) – Niye elektronik yapıyorsun ya? Yok işte.
(Elektronik cihazla
oylama yapıldı)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Durmuşali Torlak ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun; Samsun
Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/219) 136'ncı maddesindeki 'üç ay' ibaresinin 'altı ay'
şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve
arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) –
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Mustafa
Kalaycı konuşacak, Konya Milletvekili.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
MUSTAFA KALAYCI (Konya) – Sayın Başkan,
değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla
selamlıyorum.
Tasarının bu maddesinde, Türk Ticaret Kanunu’na
göre gerekli sermaye artırımlarını yapmamış olan
şirketlerin asgari sermaye şartını üç ay içinde yerine
getirmeleri hâlinde haklarında fesih işlemi uygulanmayacağı
öngörülmektedir. Üç aylık süre çok kısa olup önergemizde bu sürenin
altı aya çıkarılması öngörülmektedir. Üç ay sonra bu
sürenin uzatılması için tekrar kanun çıkarmak yerine önergemize
destek vereceğinizi umuyoruz.
Türk ekonomisinde son yıllarda büyük bir durgunluk
ve çok ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Piyasada
tahsilat yapılamamakta, icralar artmakta, iflaslar baş
göstermektedir. Sanayimiz ve üreticimiz zor durumdadır. Sanayicimiz yeni
yatırımlar bir yana mevcut yatırımlarını
sürdüremez hâle gelmiştir. Birçok sanayici, iş adamı ve esnaf borç
batağına girmiştir. İstanbul Sanayi Odasının ilk
500 ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşumuza yönelik
araştırmalarının 2013 yılı sonuçları,
şirketlerimiz ve KOBİ’lerimizin borç batağına
girdiğini, kârlarının yarıdan fazlasının faiz
giderlerine gittiğini, zarar edenlerin sayısında büyük
artış olduğunu ortaya koymuştur. Şirketlerimiz ve
KOBİ’lerimiz kârlılık, ihracat ve borçlulukta son on
yılın en olumsuz rakamlarıyla karşı
karşıyadır.
Bu torba
tasarının da 15 milyon kişinin 100 milyar liralık borcunu
kapsadığı açıklanmıştır. Bu durum
firmalarımızın vergi ve prim borçlarını da ödeyemez
hâle düştüğünü açıkça göstermektedir. Firmalarımız
sadece Maliyeye ve SGK’ya değil piyasaya, bankalara ve özellikle de yurt
dışına borçludur. Merkez Bankasının verilerine göre,
finansal kesim dışındaki firmaların haziran ayı itibarıyla
döviz yükümlülükleri yani dış borcu 275 milyar dolara
ulaşmıştır.
“Firmaların
yalnızca borcu yok, alacağı da var.” diyenler olabilir, birlikte
değerlendirelim: Firmaların 2002 yılında 6,5 milyar dolar
olan döviz varlık ve yükümlülük farkı yani döviz pozisyon
açığı 179,4 milyar dolar düzeyine çıkmıştır.
Türk ekonomisi tasarruf ve yatırım gücünü kaybetmiş,
sanayileşme ivmesini yitirmiş, bütünüyle kısa vadeli
dış borçlanmanın, sıcak paranın insafına terk
edilmiştir.
Uluslararası
yükümlülüklerimiz her geçen yıl katlanarak artmaktadır. Türkiye’nin
yurt dışı varlıkları ile yurt dışına
olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan ve 2002
yılında 85,5 milyar dolar olan uluslararası yatırım
pozisyon açığı 2014 Haziran ayı itibarıyla 423 milyar
dolara ulaşmıştır.
Yine Merkez
Bankasının verilerine göre, Türkiye olarak, bir yıl içinde
ödenecek dış borcumuz haziran ayı itibarıyla 168,4 milyar
dolardır. Buna hâlen yıllık 52,2 milyar dolar düzeyinde bulunan
cari açık eklendiğinde bir yılda yaklaşık 220 milyar
dolar finansmana ihtiyacımız bulunmaktadır. Merkez
Bankasında bulunan 134 milyar düzeyindeki döviz rezervi bir yıl
içinde ödenecek dış borcumuzu bile
karşılayamamaktadır. Millî gelirimizin dörtte 1’ini aşan bu
borçların nasıl ödeneceği, bu ödeme yapılırken genel
ekonomik dengelerin nasıl etkileneceği üzerinde önemle
durulmalıdır.
Türkiye ciddi risklerle karşı karşıya
kalabilecek olup Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da
geçtiğimiz günlerde bu durumu dile getirmiş ve dış borçlar
sebebiyle ekonomiyi bekleyen tehlikeye dikkat çekmiştir. Türkiye,
türbülansı yüksek bir döneme, ne yazık ki sırtında
ağır bir özel sektör borcu ve 160 milyar dolarlık sıcak
para yüküyle girmektedir. AKP döneminde uygulanan ekonomi politikaları
Türk ekonomisinde tasarruf yerine borçlanma rakamlarının yükselmesine
yol açmıştır, gerek devletimizin gerekse milletimizin
borçları tavan yapmıştır. Hazine verilerine göre, ülkemizin
dış borç stoku 2002 yılında 129,5 milyar dolar iken 2014
birinci çeyrek itibarıyla 386,8 milyar dolara, kamunun toplam iç ve
dış borç stoku ise 2002 yılında 257,2 milyar lirayken 2014
birinci çeyrek itibarıyla 636 milyar liraya
ulaşmıştır. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın
Kalaycı.
III.-YOKLAMA
(CHP sıralarından bir grup milletvekili
ayağa kalktı)
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Başkan,
yoklama istiyoruz.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım ancak yoklama talebi var.
Ona ilişkin usulü
yerine getirelim: Sayın Altay, Sayın Kuşoğlu, Sayın
Demiröz, Sayın Aksünger, Sayın Serindağ, Sayın Gümüş,
Sayın Genç, Sayın Özkan, Sayın Çam, Sayın Dinçer,
Sayın Aydın, Sayın Özkoç, Sayın Şafak, Sayın
Havutça, Sayın Öğüt, Sayın Değirmendereli, Sayın
Öztürk, Sayın Yıldız, Sayın Bulut, Sayın Akçay,
Sayın Işık.
Yoklama için iki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı.)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.- İş Kanunu ile
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili
İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin;
Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay
Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili
Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in;
İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve
Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in; Balıkesir
Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kastamonu
Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Bursa
Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya Milletvekili Alim
Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu ile 20 Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Barış ve Demokrasi Partisi Grup
Başkanvekili Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in; İstanbul
Milletvekili Süleyman Çelebi'nin; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in;
Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli'nin; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret
Akova'nın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Çanakkale Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan
Ören'in; Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin
Şahin ve Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili
Aytun Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli
Milletvekili Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (S. Sayısı: 639) (Devam)
BAŞKAN - Önergeyi
oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge
kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; İstanbul
Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili İdris
Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana
Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın
Ağan Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye
Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa
Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural ile 2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi
Partisi Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin
Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul
Milletvekili Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın
Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun çerçeve 136. maddesine eklenen 6102 sayılı kanunda
geçen "üç ay" ibaresinin "dört ay" şeklinde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve
arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI RECAİ
BERBER (Manisa) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ (Bursa) –
Katılmıyoruz efendim.
BAŞKAN – Önerge üzerinde kim konuşacak?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Sayın Kemal
Değirmendereli konuşacak.
BAŞKAN – Edirne Milletvekili Sayın Kemal
Değirmendereli konuşacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) – Sayın
Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın 136’ncı maddesi üzerine söz almış
bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, bu kanun
tasarısının Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri
sırasında çok tartışmalar oldu. Özellikle mağdur olan
esnaf, çiftçi kesimlerinin borçlarının faizsiz ertelenmesiyle ilgili
taleplerimiz karşısında, Sayın Maliye Bakanı
bunların bütçe gelirlerini aksatacağı gerekçesiyle şiddetle
karşı çıkmış idi ama bir konuya dikkatinizi çekmek
istiyorum değerli milletvekilleri. İstenseydi, biz, bu kanun
tasarısını, normal şartlarda, bu gece olduğu gibi 10
Ağustos seçimlerinden önce pekâlâ geçirebilirdik. Yani bu kanun yaklaşık
olarak bir ay gecikmeyle hayata geçmiş olacak.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) – İki ay.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Devamla) – Bu ne
demek değerli milletvekilleri? Yani Sayın Bakan “Evet, işte
bütçe gelirlerimiz uygun değil, bundan bu faiz uygulamalarına olumlu
görüş veremeyiz.” diyordu ancak bu kanun tasarısının bir
aylık gecikmesinden dolayı bütçeye mali yükünün 1 milyar TL
civarında olduğunu gözden kaçırmamalıyız değerli
arkadaşlar. Yani, bu da bu konuyla ilgili özensizliğin maalesef bir
ifadesidir.
Değerli arkadaşlar, bu kanun
tasarısıyla ilgili daha önceki görüşmelerde, ilim Edirne’de 16
Temmuzda yaşanan sel felaketiyle ilgili mağduriyetlerin giderilmesi
üzerinde durmuş idim. O zaman Sayın Can yine aynı yerinde
oturuyordu, “Kemal Bey, söylediğiniz çok doğru.” dedi. Bir de
değerli İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca Hanım tatlı
tatlı, güzelce konuyu anlattılar, “Çok haklısınız. Bu
hafta bu konu Bakanlar Kurulunun gündemine geliyor, Sayın Bakan bunu
gündeme getiriyor. Bakanlar Kurulu bu mağduriyeti giderecek veyahut da
bunu torba kanunda ele almamız daha uygun olur.” dediler. Ben tutanaklara
da baktım Sayın Can. Torba kanun bitiyor, aradan iki ay geçti.
İlçe tarım müdürlükleri tarafından 78 bin dönüm arazinin… Ki
bunun fiilî zararı -yani kazanç değil- 50 milyon lirayı
aşkın bir zarar. Yani, gerçekten 25-30 bin insan büyük bir
mağduriyet yaşadı ama ne Bakanlar Kurulundan böyle bir karar
çıktı ne de torba yasayla ilgili… Yani, bundan sonraki süreç
içerisinde bu yasaya sizin de söz verdiğiniz gibi bir önergeyle bir madde
ihdas edilmesi, belki bu mağduriyeti gidermemiz ve sizin de
verdiğiniz sözlerin yerine gelmesi açısından uygun
olacaktır diye düşünüyorum.
Değerli milletvekilleri, bu insanlar şunu
diyorlar: “Ya Vekilim, bizim, Suriyelilere yapılan harcama…” Yani,
Sayın Atalay söylemişti, “2 milyar 156 milyon dolar harcama
yaptık.” demişti. Ben, Sayın Bakana sordum “Suriyelilere
yapılan sağlık harcaması nedir?” diye, cevap geldi: 390
milyon TL Suriyelilere yapılan sadece sağlık harcaması.
Yani, Suriyelilere bu kadar yapılsın ama Suriyelileri bu kadar
kucaklayan devlet niye bu kadar hizmeti veren Türk köylüsünü, çiftçisini,
ülkesine bağlı bu yurtsever insanları aynı şekilde
vatandaşı gibi görmez?
Sayın Bakana da bu konuda eleştiri var.
“Gazze’den gelen yaralıları uçakta karşılayan Sayın
Bakan, bu mağduriyeti yaşayan Edirneli hemşehrilerine neden
elini uzatmaz?” derler.
Bu konuda da Sayın Can, bu saatten sonra da
desteklerinizi bekliyoruz.
Saygılar sunuyorum yüce Meclise. (CHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın 137’nci maddesinin
kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine
göre verilmiş bir önerge vardır.
Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:
TBMM Başkanlığına
Görüşülmekte olan kanun tasarısının
137’nci maddesinin İç Tüzük’ün 70’inci maddesi çerçevesinde kapalı
oturumda görüşülmesini arz ve teklif ederiz.
Engin Altay
Sinop
CHP
Grup Başkan Vekili
BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve
görevlilerin dışarıya çıkmaları gerekmektedir.
Sayın idare amirlerinden salonun
boşaltılmasını temin etmelerini rica ediyorum.
Bu arada, yeminli stenografların ve diğer
yeminli görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza
sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, teknik bir nedenden
dolayı on dakika ara veriyorum.
Kapanma
Saati: 01.16
X.-KAPALI OTURUMLAR (Devam)
ON DÖRDÜNCÜ OTURUM
(Kapalıdır)
ON BEŞİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 01.43
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN
– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 137’nci
Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki On Beşinci Oturumunu
açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon?
Burada.
Hükûmet?
Burada.
137’nci
madde üzerinde üç adet önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili, Ferit
Mevlüt Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl
Milletvekili İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5
Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ
Milletvekili Candan Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş
Milletvekili Mesut Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli
Milletvekili Mehmet Siyam Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin
Milletvekili Aytuğ Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi’nin;
İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet
Rıza Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal
ve Binnaz Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul
Milletvekili Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla
Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa Milletvekili Erkan
Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili İzzet
Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün; İstanbul
Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; Burdur
Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve 1
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır’ın; İstanbul Milletvekili
Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın Kanun Teklifleri
ile; Benzer Mahiyetteki kanun teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunun
çerçeve 137. maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Rahmi
Aşkın Türeli Vahap
Seçer Musa
Çam
İzmir Mersin İzmir
Erdal
Aksünger Bülent
Kuşoğlu Ümit
Özgümüş
İzmir Ankara Adana
"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans
belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden
her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek
şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti,
yetki belgesinin verilmesini müteakip on ay içinde eşit taksitlerle
alınır."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115,
2/139, 2/195, 2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453,
2/524, 2/528, 2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944,
2/1019, 2/1063, 2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222,
2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837,
2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983,
2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083,
2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192,
2/219 137'nci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Manisa Kütahya Adana
Reşat
Doğru Ali
Halaman
Tokat Adana
MADDE 137 - 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci
fıkrasında yer alan "en geç yirmisinde" ve üçüncü fıkrasında
yer alan "20'sine" ibaresi "son gününe" şeklinde
değiştirilmiş, beşinci ve sekizinci fıkralarına
aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans
belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden
her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek
şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti,
yetki belgesinin verilmesini müteakip on iki ay içinde eşit taksitlerle
alınır." "Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz
gün içinde verilmesi halinde yukarıda belirlenen ceza tutarı 1/10
oranında, devam eden otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı
1/5 oranında, sonraki otuz gün içinde verilmesi halin ceza tutarı 1/3
oranında, devam eden günlerde verilmesi halinde ise ceza tutarı tam
olarak uygulanır."
"Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca
yapılacak icra takiplerinde Ankara icra daireleri yetkilidir."
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanunun 42 nci maddesinde değişiklik öngören 137'inci
maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve
teklif ederiz.
Pervin
Buldan Nursel
Aydoğan Sebahat
Tuncel
Iğdır Diyarbakır İstanbul
İdris
Baluken Hasip
Kaplan Erol
Dora
Bingöl Şırnak Mardin
Nazmi
Gür
Van
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe : 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununun ek 33. Maddesi, yani TÜRKSAT A.Ş. ile ilgili maddesinde
değişiklik öngörülmüş ve TÜRKSAT A.Ş'nin,
Sayıştay denetimi dışına çıkarılması ve
631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)den muaf olması
öngörülmüştür. AKP'nin neredeyse yaptığı bütün yasal
düzenlemelerde, belirli sermaye kesimlerine, ya da kamu bünyesinde özel hukuk
hükümlerine tabi çeşitli şirket veya ortaklıklara istisnalar ve
muafiyetler getirilmekte, sermaye kesimlerinin kazançlarını,
kârını önceleyen bir tutum sergilenmektedir. Bunun haricinde, kamu
bünyesindeki çeşitli kurum, kuruluş ve şirketlere de,
Sayıştay Denetimi ve ilgili KHK'lardan muafiyetler getirerek, hangi
amaca hizmet ettiğini belirtmeyen yaklaşımlar
geliştirmektedir. Sayıştay denetiminden ve kanunlardaki
diğer kısıtlamalardan muafiyetler getirilmesi, kafalarda oldukça
soru işaretleri yaratmaktadır. Özellikle yolsuzluk gündeminin
yoğun olduğu ve hükümet üyelerinin karıştığı
iddialarının ülke gündemini meşgul ettiği gerçeğini
göz önünde bulundurursak, AKP'nin böyle muafiyetler ve istisnalar getiren
düzenlemeler, hukuku hiçe saydığı gibi kamu vicdanını
da yaralayıcı niteliktedir. Değişiklik ile bu sorunların
giderilmesi amaçlanmıştır.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Karar yeter sayısı yoktur.
Beş dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 01.52
ON ALTINCI OTURUM
Açılma Saati:
02.18
BAŞKAN:
Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER:
Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Altıncı Oturumunu
açıyorum.
137’nci madde üzerinde Iğdır Milletvekili
Pervin Buldan ve arkadaşlarının önergesinin oylanmasında
karar yeter sayısı bulunamamıştı.
Şimdi önergeyi tekrar oylarınıza
sunacağım ve karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul
edilmemiştir.
Karar yeter sayısı var mı sizce Sayın
Altay?
ENGİN ALTAY (Sinop) – Takdir sizin efendim.
BAŞKAN – Size danışayım dedim.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Estağfurullah.
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon burada.
Hükûmet burada.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 sıra sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063, 2/1103,
2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747,
2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906,
2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032,
2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158,
2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219) 137'nci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve arkadaşları
Madde 137 - 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri
Hakkında Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci
fıkrasında yer alan "en geç yirmisinde" ve üçüncü
fıkrasında yer alan "20'sine" ibaresi "son gününe"
şeklinde değiştirilmiş, beşinci ve sekizinci
fıkralarına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
"(1) Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans
belgesinin verilmesinden önce ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden
her yılın Şubat ayının son gününe kadar ödenecek
şekilde on eşit taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti,
yetki belgesinin verilmesini müteakip on iki ay içinde eşit taksitlerle
alınır." "Beyannamenin kanuni süresinden sonraki ilk otuz
gün içinde verilmesi halinde yukarıda belirlenen ceza tutarı 1/10
oranında, devam eden otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı
1/5 oranında, sonraki otuz gün içinde verilmesi halinde ceza tutarı
1/3 oranında, devam eden günlerde verilmesi halinde ise ceza tutarı
tam olarak uygulanır."
"Bu madde hükümlerine göre Üst Kurulca
yapılacak icra takiplerinde Ankara icra daireleri yetkilidir."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) –Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Hatay Milletvekili
Sayın Şefik Çirkin konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) –
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla
selamlıyorum.
Bu 137’nci maddedeki önerimiz: Burada yapılan
düzenlemeyle beyannamesini kanuni süresinden bir ay sonra verenler cezanın
onda 1’ini, beyannamesini ikinci ay içinde verenler cezanın beşte
1’ini verirken, beyannamesini üçüncü ayın başında verenler cezanın
tamamını ödemektedir. Önergemizle beyannamesini üçüncü ayın
içerisinde verenler cezanın üçte 1’ini verecektir.
Tabii, bu da, muhtemeldir ki verdiğimiz her önerge
gibi reddedilecektir. Bu bakımdan, önergeden ziyade içinde
yaşadığımız günlerle ve Türkiye'nin geleceğinde
son derece karanlık sayfalar açması ihtimali yüksek meselelerle
ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Sayın milletvekilleri, bir ülke suni gündemlerle
idare edilmez. Yani bir hükûmet vardır, bunun bir başbakanı
vardır, ülkenin bir cumhurbaşkanı vardır, seçilmiştir.
Bir de bakıyoruz, bir NATO zirvesi oluyor. Bu zirvede ertesi gün
Sayın Cumhurbaşkanımızın Obama’yla görüşmesini “Bir
buçuk saat görüşüldü, şöyle itibarlı bir görüşme oldu,
böyle güzel bir görüşme oldu.” diye yandaş basın prezante
ediyor, bir başkası, başka basın da çıkıyor
ertesi gün “Kırk dakika görüşüldü.” diyor. Şimdi, sayın
milletvekilleri, ne bir buçuk saat görüşme itibarın göstergesidir ne
de kırk dakika görüşmek itibarsızlıktır. Ama bunu bu
şekilde takdim etmek ne yapar? Bizim dışarıdaki
itibarımızı düşürür, biz bunun hiç farkında bile
olmayız ama bir gün önümüze gelir.
Şimdi, ne oluyor? Sayın
Cumhurbaşkanımız “paralel” denilenin, “cemaat” denilenin
–artık herkes kendine göre burada bir deyim buluyor- liderinin teslim
edilmesini istiyor. Tabii, Sayın Bülent Arınç da açıkladı
yani öyle aldım verdimle olmaz bu işler, hukuki bir
altyapısının olması gerekir. Şimdi, bu, örgüt kabul
ediliyor, öteki de örgütün lideri varsayılıyor ve teslim edilmesi
isteniyor. Dışişlerimiz, bu cemaatin dışarıdaki
okullarının, dışarıdaki büyükelçileri
çağırarak, o ülkelerin büyükelçilerini çağırarak
kapatılmasını istiyor. Fakat aynı Dışişleri
değil mi bu on iki yıl içerisinde bu okulları Türkiye’nin yurt
dışı protokollerine sokan? Kaldı ki mahzuru da yoktu.
İşte, o zaman ne olur? Ciddiyetinizi kaybedersiniz
dışarıda. İçerideki önemli değil, içeride bu Hükûmet
seçilmiş, meşru Hükûmettir, milletin önemli bir bölümü oy
vermiştir, iktidarın gücü vardır, baskısı vardır
ve Türkiye’de demokrasi vardır, biz de meşru Hükûmet olarak kabul
ederiz, etmek zorundayız zaten ama dışarıda bu tür
şeyler itibar erozyonuna yol açar. Bu bakımdan, iktidarlar her ülkede
vardır fakat demokrasi muhalefetin olduğu ülkelerde vardır.
Muhalefeti dinlemek, muhalefetin sözlerine kulak vermek aslında en fazla
faydayı iktidarın kendisine getirir.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize
saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum. (MHP
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı’nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Adana Milletvekili Turgay Develi’nin; İzmir Milletvekili
Musa Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili
Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin
Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu
ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır ile 1 Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe
Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır’ın;
İstanbul Milletvekili Durmuş Ali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Musa Çam’ın; Hatay Milletvekili
Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır
Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve
Mahmut Tanal’ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın
Kanun Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki kanun teklifleri ve Plan ve Bütçe
Komisyonu Raporunun çerçeve 137. maddesinin birinci fıkrasının
aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif
ederiz.
Rahmi Aşkın Türeli (İzmir) ve
arkadaşları
"(1)
Yayın lisans ücreti birinci taksiti lisans belgesinin verilmesinden önce
ödenmek koşuluyla kalan taksitler takip eden her yılın
Şubat ayının son gününe kadar ödenecek şekilde on eşit
taksitte; yayın iletim yetkilendirme ücreti, yetki belgesinin verilmesini
müteakip on ay içinde eşit taksitlerle alınır."
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) – Katılmıyoruz
Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Kadir Gökmen Öğüt
konuşacak, İstanbul Milletvekili. (CHP sıralarından
alkışlar)
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) – Sayın
Başkan, sayın milletvekilleri; yeni Türkiye dediğiniz düzeni biz
yıllardır söylüyorduk, anlatmaya çalışıyorduk ama
maalesef toplumumuza anlatamıyorduk. Bu yasayla kamuoyuna yeteri kadar
sizler açık ettiniz, anlattınız. Eğer gündüz
yapılmış olsaydı, gece yarısı değil, gündüz
söylenmiş olsaydı biraz daha iyi anlatılmış
olacaktı. Yarın havuz medyanız bunları hiç görmeyecek, bu
bölümleri hiç anlatmayacak, gene bu yasanın Soma işçileri için
yapıldığını, yine öğretmenler için yapıldığını,
yine vergi cezalarının affı için
yapıldığını söyleyecek; önemli değil, önemli
değil.
Yıllardır Ataşehir Barbaros Mahallesi
sınırları içinde kalan çok değerli bir alanı yani
Ataşehir finans merkezini Ataşehir ilçesinden Ümraniye ilçesine
aldınız. Amaç, devletin kasasına girecek harcı almayacak
olan Ümraniye ilçesine ruhsat işlemini devretmek.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Nasıl alamaz ya, nasıl
alamaz?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Göreceksiniz,
göreceksiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Nasıl alamaz?
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) – Asıl amaç
arkadan gelecek, imar planlarıyla oynanarak emsal artışları
ve yeni imar alanları açılacak. Her zaman böyle oldu, her masum
şeyin altında bunu yaptınız.
Sayın milletvekilleri, bu yasadan o kadar mutlusunuz
da niye halkın gözü önünde yapmıyorsunuz, niye gündüz saatlerinde
yapmıyorsunuz, niye kamuoyuna açıklamıyorsunuz?
RECEP ÖZEL (Isparta) – Açıklarız,
açıklarız, yarın basın toplantısı yapar
açıklarız onu.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (Devamla) –
Devriiktidarınızda yaptığınız imar talanına
ve ekonomik gidişinize Bakanınız Babacan bile isyan etti, bu
işin sürdürülemeyeceğini, inşaatla bu ekonominin
gidemeyeceğini anlattı. OnaltıDokuz Konutları’nda da
aynısı olmuştu; itirazlar ettik, engellemeye
çalıştık. Dönemin Başbakanı yapılanlara
küstüğünü söyledi ama firmanın sponsor olduğu iftara rahat rahat
gitti. Bugün görünüyor ki o konutlarda iktidarın milletvekilleri,
ilgilileri, siyasileri ve bürokratları milyon dolarlara yerler
almış. Bu inşaatlarda da kimlerin neler aldığı
ortaya çıkacak.
Bu inşaat
pervasızlıkları faciaları da yanında getiriyor. Bu
inşaatlarda ölenlerin sayısını istatistikler bile
tutamıyor. Dün meydana gelen faciayı tabip odası dört ay önceden
görmüş, uyarmış ve gerekli tedbirlerin alınmasını
istemişti. Bu inşaatta tüm İstanbulluların itirazına
rağmen imar artışı yapılmış,
Şişli’nin ve İstanbul’un kalbine bıçak
saplanmıştı. Bugün -gazeteleri okuyamadım ama- havuz
medyanız bu katliamı bile muhtemelen Gezicilere yüklemiştir. Bu
katliamda ölen kardeşlerimize rahmet diliyor, yakınlarına ve
milletimize başsağlığı diliyorum.
Değerli
arkadaşlar, gelin bu yasada toplumun faydasına işler
çıkaralım. Örneğin, 4/C’li TÜİK işçilerini
sözleşmeli yapalım, belediye meclis ve il genel meclisi üyelerine
özlük haklarını verelim, diş hekimlerinden hizmet satın
alınmasını sağlayalım, yine, muayenehanelerin ruhsat
sorununu çözelim, taşeronu kaldıralım, hayırlı bir
iş yapalım.
Değerli
arkadaşlar, sizleri bu duygularla selamlamak istiyorum. Bu maddenin içi
asıl RTÜK’le ilgili ama bu madde de özellikle son seçimlerde
görüldüğü gibi, dönemin Başbakanının yayın organı
gibi çalışan TRT ve Anadolu Ajansına hiçbir yaptırım
uygulamadığı için RTÜK üzerine herhangi bir şey konuşmanın
anlamı olmadığına inanıyorum.
Hepinize saygılar
sunuyorum, teşekkür ederim. (CHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN –
Teşekkür ederim.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Önergeyi
oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısı
arayacağım.
Kabul edenler… Kabul
etmeyenler…
Elektronik cihazla oylama yapalım.
İki dakika…
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN – Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…
Kabul etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.
Sayın milletvekilleri, 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın 138’inci maddesinin
kapalı oturumda görüşülmesine dair İç Tüzük’ün 70’inci maddesine
göre verilmiş bir önerge vardır.
Kapalı oturum istemine dair önergeyi okutuyorum:
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
639 sayılı Kanun tasarısının
138. maddesinin içtüzüğün 70. maddesi çerçevesinde kapalı oturumda
yapılmasını arz ederim.
Yusuf
Halaçoğlu
MHP Grup Başkan Vekili
BAŞKAN – Kapalı oturumda Genel Kurul salonunda
bulunabilecek sayın üyeler dışındaki dinleyicilerin ve
görevlilerin dışarıya çıkması gerekmektedir.
Sayın idare amirlerinden salonun boşaltılmasını temin
etmesini rica etmekteyim.
Yeminli stenografların ve diğer yeminli
görevlilerin salonda kalmalarını oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kapanma Saati: 02.39
X.-KAPALI OTURUMLAR (Devam)
ON YEDİNCİ OTURUM
(Kapalıdır)
ON SEKİZİNCİ OTURUM
Açılma Saati: 02:53
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK (Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin kapalı oturumdan sonraki On
Sekizinci Oturumunu açıyorum.
639 sıra sayılı Kanun
Tasarısı’nın görüşmelerine devam edeceğiz.
Komisyon? Burada.
Hükûmet? Burada.
138’inci madde üzerinde üç adet önerge vardır,
okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın;
İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri
ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775,
2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932,
2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051,
2/2056, 1/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178,
2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,2/2192, 2/219 138'inci maddesinin aşağıdaki şekilde
değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Erkan
Akçay Ali
Halaman Reşat
Doğru
Manisa Adana Tokat
Alim
Işık Seyfettin
Yılmaz
Kütahya Adana
MADDE 138- 6112
sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde, 4'üncü fıkrasındaki “üç
ay" ibaresi "on iki ay" şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(2)
Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks kapasitesi
tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki
sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla
iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra
analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır.
Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal
televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle
sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları
durdurulur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler
çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon
yayınlarını eski kullandığı kanal ve
frekanslardan tahsis edilen kanal, multipleks kapasitesi ve frekanslara
taşır."
"(7) Ulusal karasal
sayısal yayın lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin
sekizinci fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve
işletim şirketi, bu maddenin birinci fıkrası
kapsamında yayın izni verilmiş olan medya hizmet
sağlayıcı kuruluşlar tarafından kurulabilir ve bu
şirkete Üst Kurulca geçici yayın iletim yetkisi verilebilir."
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639
Sıra Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı ile Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit
Mevlüt Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın;
Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa
Çam'ın; Bartın Milletvekili Muhammet Rıza
Yalçınkaya'nın; İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz
Toprak'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul
Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili
Celal Dinçer'in; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ
Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün;
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili
Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah
Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi
ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun 138. maddesi ile 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanunun Geçici 4'üncü
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
"MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4
üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal
televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir
bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate
alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal
yayının yanı sıra analog televizyon yayını
yapmalarına da imkân tanınır. Tahsis müteakip en geç iki
yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları
ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal
televizyon yayınları durdurulur. Radyo yayınları için
düzenleme, analog televizyon yayınlarının
kapatılmasının ardından yapılır. Türkiye Radyo-
Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst
Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon
yayınlarını eski kullandığı kanal ve
frekanslardan tahsis edilen kanal, mültipleks kapasitesi ve frekanslara
taşır."
"(7) Ulusal karasal sayısal yayın
lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci
fıkrasına göre, Ulusal karasal yayın lisansına sahip
kuruluşlarca ve sivil toplum kuruluşlarının iştiraki
ile kurulan verici tesis ve işletim şirketine Üst Kurulca geçici
yayın iletim yetkisi verilebilir.”
Vahap
Seçer Musa
Çam Erdal
Aksünger
Mersin İzmir İzmir
Haluk
Ahmet Gümüş Celal
Dinçer
Balıkesir İstanbul
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
Kanun Tasarısının, 6112 sayılı Kanunun geçici 4 üncü
maddesinde değişiklik öngören 138' inci maddesinin tasarı
metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
Pervin
Buldan İdris
Baluken Nazmi
Gür
Iğdır Bingöl Van
Hasip
Kaplan Nursel
Aydoğan Erol
Dora
Şırnak
Diyarbakır Mardin
Sebahat
Tuncel
İstanbul
BAŞKAN – Okunan son önergeye Komisyon katılıyor
mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın
Başkanım.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 33.
Maddesi, yani TÜRKSAT A.Ş. ile ilgili maddesinde değişiklik
öngörülmüş ve TÜRKSAT A.Ş'nin Sayıştay denetimi
dışına çıkarılması ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararname (KHK)den muaf olması öngörülmüştür. AKP'nin neredeyse yaptığı
bütün yasal düzenlemelerde, belirli sermaye kesimlerine ya da kamu bünyesinde
özel hukuk hükümlerine tabi çeşitli şirket veya ortaklıklara
istisnalar ve muafiyetler getirilmekte, sermaye kesimlerinin kazançlarını,
kârını önceleyen bir tutum sergilenmektedir. Bunun haricinde, kamu
bünyesindeki çeşitli kurum, kuruluş ve şirketlere de
Sayıştay denetimi ve ilgili KHK’lardan muafiyetler getirerek, hangi
amaca hizmet ettiğini belirtmeyen yaklaşımlar geliştirmektedir.
Sayıştay denetiminden ve kanunlardaki diğer
kısıtlamalardan muafiyetler getirilmesi, kafalarda oldukça soru
işaretleri yaratmaktadır. Özellikle yolsuzluk gündeminin yoğun
olduğu ve hükümet üyelerinin karıştığı
iddialarının ülke gündemini meşgul ettiği gerçeğini
göz önünde bulundurursak, AKP'nin böyle muafiyetler ve istisnalar getiren
düzenlemeler, hukuku hiçe saydığı gibi kamu vicdanını
da yaralayıcı niteliktedir. Değişiklik ile bu
sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum…
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BAŞKAN – Efendim?
KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı…
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Geç söyledi
Başkanım, geç söyledi.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Hayır, erken söyledi,
Başkan duymadı.
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, müdahale
etmeyin lütfen, müdahale etmeyin.
ENGİN ALTAY (Sinop) – Başkan muktedir
değil mi de müdahale ediyorsun?
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Görmemiş olabilir
Engin Bey.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza
sunacağım, karar yeter sayısı arayacağım.
Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
Elektronik cihazla yapacağım.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Yok işte ya! Senin gözün de
var; İç Tüzük’e göre senin de sayman lazım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sen oturduğun
yerden söylüyorsun, o da oturduğu yerden söylüyor.
BÜLENT TURAN (İstanbul) – Cevap vermeyin
Başkanım, yok farz edin.
KAMER GENÇ (Tunceli) –
Böyle, niye keyfî yönetiyorsun Meclisi? İnsanda biraz sorumluluk olur ya!
100 kişi dışarıdan geliyor, 50 kişi içeride, ondan
sonra karar yeter sayısı arıyor.
KAMER GENÇ (Tunceli) – Bunlar hep tutanağa geçiyor.
Gelecekte senin için yüz karası bunlar!
BAŞKAN – İki dakika süre veriyorum.
(Elektronik cihazla oylama yapıldı)
BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır,
önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte olan 639 Sıra Sayılı
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer ve 3
Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün;
İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün; Tekirdağ Milletvekili Bülent
Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili
Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in;
İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan Ayaydın ve Ercan
Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün;
İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun; İstanbul
Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan'ın; Hatay
Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Ankara
Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Mersin Milletvekili Ali Öz ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay
Milletvekili Adnan Şefik Çirkin'in; Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün;
Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri
Gürsel Tekin ve Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Abdullah
Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet Halk
Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi
ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili Özgür
Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin Kanun
Teklifleri ile; Benzer Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Raporunun 138. maddesi ile 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların
Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanunun Geçici 4'üncü
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
"MADDE 138- 6112 sayılı Kanunun geçici 4
üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(2) Sıralama ihalesinde karasal sayısal
televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir
bölümüne, ihaledeki sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate
alınarak en fazla iki yıl süreyle karasal sayısal
yayının yanı sıra analog televizyon yayını
yapmalarına da imkân tanınır. Tahsisi müteakip en geç iki
yıllık süre sonunda analog karasal televizyon yayınları
ülke genelinde tümüyle sonlandırılır ve analog karasal
televizyon yayınları durdurulur. Radyo yayınları için
düzenleme, analog televizyon yayınlarının
kapatılmasının ardından yapılır. Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler çerçevesinde ve Üst
Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon
yayınlarını eski kullandığı kanal ve
frekanslardan tahsis edilen kanal, mültipleks kapasitesi ve frekanslara
taşır."
"(7) Ulusal karasal sayısal yayın
lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci
fıkrasına göre, ulusal karasal yayın lisansına sahip
kuruluşlarca ve sivil toplum kuruluşlarının iştiraki
ile kurulan verici tesis ve işletim şirketine Üst Kurulca geçici
yayın iletim yetkisi verilebilir.”
Musa Çam (İzmir) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde İstanbul Milletvekili
Sayın Celal Dinçer konuşacak. (CHP sıralarından
alkışlar)
CELAL DİNÇER (İstanbul) – Teşekkür ederim
Sayın Başkan.
Saygıdeğer milletvekilleri, 639 sıra
sayılı Kanun Tasarısı’nın 138’inci maddesi üzerinde
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce
heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu maddeyle 6112 sayılı Radyo ve
Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında
Kanun’un geçici 4’üncü maddesinin (2)’nci fıkrası
değiştirilerek bir de yeni fıkra eklenmektedir. Bu
değişikliğe göre, sıralama ihalesinde karasal sayısal
televizyon mültipleks kapasitesi tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir
bölümüne, ihaledeki sırası ve analog kanal kapasitesi dikkate
alınarak, en fazla iki yıl süreyle karasal yayının
yanı sıra analog yayın yapma hakkı tanınmaktadır.
Tahsise müteakip iki yıl sonra da analog yayınlar
sonlandırılmaktadır. Maddi imkânsızlıklar yüzünden,
maddi imkânları yeterli olmayan yerel TV yayınları bu hükme göre
kesilecektir, yerel medya susturulacaktır. Bu hükümle, yeni bir
yandaş havuz medyası oluşturulacaktır. Bu maddeyle, Radyo
ve Televizyon Üst Kuruluna karasal radyo ve televizyon
yayınlarını mültipleks kapasitesi ve frekanslara
taşıma görevi de verilmektedir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, bağımsız
bir kurul olarak görev yapması gerekirken bugüne kadar yapılan
onlarca ihlale ve haksızlığa ses çıkarmamış,
iktidarın bir sopası gibi kullanılmıştır. Bu Kurulun
yukarıda belirttiğim tahsisler için tarafsız karar
alamayacağı, almayacağı son yapılan
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de görülmüştür.
Aynı şekilde, kanunları ihlal eden iktidar yanlısı
televizyon kuruluşlarına ceza vermemiş, muhalif yayın yapan
kuruluşlar ise çok ağır cezalara maruz kalmıştır.
Bu nedenle, maddeyle verilen yetkinin adil olarak
kullanılmayacağı endişesini taşımaktayız.
Sayın Başkan, saygıdeğer
milletvekilleri; birkaç saat önce, bu yüce Mecliste adaletsiz bir madde
ihdası yapıldı ve Ataşehir Belediyesi
sınırları değiştirildi. Yani, yeni bir madde ihdas edilerek
iktidara mensup bir belediye korundu, ayrıcalık yapıldı.
Keyfî ve taraflı sınır değişiklikleri bu alandaki
sorunları çözmeyecektir.
Şimdi, size birkaç önerim olacak. Öncelikle, 1924
tarihli Köy Kanunu ile 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu’nda yeni
düzenlemelere gidilerek güncelleme yapılmalıdır. 1924 ve 1949
yılında çıkarılmış kanun metinlerindeki
şekliyle köy, kasaba, şehir, il, ilçe gibi tanımları
yapmanın bilimsel yönden haklı hiçbir geçerliliği
kalmamıştır. İlk ve ortaöğretimde okutulan ders
kitaplarındaki ve üniversitelerin kamu yöneticisi, siyasetçi, hukukçu
yetiştiren bölümlerindeki yanlış tanımlar mutlaka
çıkarılmalıdır, bunların yerine güncel tanımlar
konulmalıdır.
Türkiye’de
planlamayla ilgili arazi varlığının tespiti mülki idare
alanlarına göre yapılmaktadır. Günümüz idari bölünüş
sistemi içinde illeri oluşturan merkez ilçelerin, taşra ilçelerinin
ve bunların tabanında yer alan köy ve kent idari
alanlarının sınırları net olarak tespit edilip
kayıt altına alınmadığı sürece
ülkemizin arazi varlığı ve arazi bölünüşüyle ilgili kesin
rakamlara ulaşamayacağımız gibi, bu tür sınır
sorunlarını da çözemeyeceğiz.
Yaygınlaşan insan
yerleşimleri artık günümüzde köyler ile kent ve kasabaların
mesafelerini ortadan kaldırmıştır. Kentlerle böylesine
bütünleşmiş köylerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak
mahalle hâline getirilmesiyle köy olmaktan kaynaklanan bazı
haklarının bu arada kaybolabileceğini de gözden uzak tutmamak
gerekir. Örneğin, köy tüzel kişiliklerinin kullanımına
tahsis edilmiş yayla, mera niteliğindeki orman alanlarındaki
orman köylülerinin haklarını korumak artık
çıkardığınız bu yasalarla mümkün
olmamıştır ve olmamaktadır. Nitekim, birçok
büyükşehirde bu sorunlar yaşanmaya başlanmıştır.
Biz, Büyükşehir Yasası görüşülürken bunları da dile
getirmiştik. Şu anda, birçok büyükşehirde
vatandaşlarımız yaylalara, meralara parayla girebilmektedir. Bu
yaptığınız düzenlemeler doğru bir düzenleme
değildir. Lütfen, ana kanunu değiştirerek, yukarıda
bahsettiğim kanunları değiştirerek bu sınır
sorununu kökünden çözmemiz gerekiyor, bu konuya kafa yormamız gerekiyor.
Hepinize teşekkür ediyor,
saygılar sunuyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
III.-
YOKLAMA
(CHP
ve MHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)
ENGİN
ALTAY (Sinop) – Yoklama talebimiz var Sayın Başkan.
BAŞKAN – 20 kişi rica edeyim.
Sayın
Akçay, Sayın Halaçoğlu, Sayın Altay, Sayın
Kuşoğlu, Sayın Öztürk, Sayın Dinçer, Sayın Özkoç,
Sayın Aksünger, Sayın Çam, Sayın Demiröz, Sayın Genç,
Sayın Değirmendereli, Sayın Canalioğlu, Sayın
Öğüt, Sayın Yıldız, Sayın Havutça, Sayın
Işık, Sayın Çirkin, Sayın Kalaycı, Sayın Özkan.
İki dakika süre veriyorum ve süreyi
başlatıyorum.
(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)
BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı
vardır.
VIII.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE
KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)
A) Kanun
Tasarı ve Teklifleri (Devam)
1.-
İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile
Ankara Milletvekili İzzet Çetin ve 13 Milletvekilinin; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt
Aslanoğlu'nun; Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; Bursa Milletvekili Sena Kaleli ve 5 Milletvekilinin;
Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in; Tekirdağ Milletvekili Candan
Yüceer ve 3 Milletvekilinin; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut
Dedeoğlu ile Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Kırklareli Milletvekili Mehmet Siyam
Kesimoğlu ve 4 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı'nın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Adana Milletvekili Turgay Develi'nin; İzmir Milletvekili Musa Çam'ın;
Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya'nın;
İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Binnaz Toprak'ın;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekilleri
Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin'in; İstanbul Milletvekili Celal Dinçer'in;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Muğla Milletvekili Nurettin Demir'in;
Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'ün;
Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; Ankara Milletvekili
İzzet Çetin'in; İstanbul Milletvekilleri Aydın Ağan
Ayaydın ve Ercan Cengiz'in; Kars Milletvekili Mülkiye Birtane'nin; Manisa
Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Zonguldak Milletvekili Ali İhsan
Köktürk'ün; İstanbul Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu'nun;
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili
Mahmut Tanal'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile
2 Milletvekilinin; Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili
Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın; Burdur Milletvekili Ramazan
Kerim Özkan'ın; Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun; Hatay Milletvekili
Mevlüt Dudu'nun; Ankara Milletvekili Levent Gök'ün; Ankara Milletvekili Levent
Gök'ün; Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır
ve 1 Milletvekilinin; Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1
Milletvekilinin; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Mersin Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır'ın; İstanbul Milletvekili
Durmuşali Torlak ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; İzmir
Milletvekili Musa Çam'ın; Hatay Milletvekili Adnan Şefik Çirkin 'in;
Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün; Diyarbakır Milletvekili Emine
Ayna'nın; İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Mahmut
Tanal'ın; Erzincan Milletvekili Muharrem Işık'ın;
İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel'in; İstanbul Milletvekili
Abdullah Levent Tüzel'in; Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın; Cumhuriyet
Halk Partisi Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Mehmet Akif
Hamzaçebi ve İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'nun;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Manisa Milletvekili
Özgür Özel'in; İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Batman
Milletvekili Ayla Akat Ata'nın; Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; Mersin
Milletvekili Ali Öz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ile 1 Milletvekilinin; Osmaniye
Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ile 3
Milletvekilinin; Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir Milletvekili Hülya
Güven ve 34 Milletvekilinin; İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in;
Balıkesir Milletvekili Namık Havutça'nın; Trabzon Milletvekili
Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan
Canalioğlu'nun; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Kastamonu Milletvekili Emin Çınar ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin; İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal'ın; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun; Mersin
Milletvekili Mehmet Şandır ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Kütahya
Milletvekili Alim Işık ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Balıkesir
Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu ile 20
Milletvekilinin; Trabzon Milletvekili Mehmet Volkan Canalioğlu'nun;
Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkanvekili Bingöl Milletvekili
İdris Baluken'in; İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin;
Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in; Samsun Milletvekili Cemalettin
Şimşek'in; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; İzmir
Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli'nin; Balıkesir Milletvekili
Ayşe Nedret Akova'nın; İstanbul Milletvekili Abdullah Levent
Tüzel'in; İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın; Balıkesir
Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Konya Milletvekili Mustafa
Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir
Milletvekili Oktay Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın;
Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova'nın; Ankara
Milletvekili İzzet Çetin'in; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in; Çanakkale
Milletvekili Mustafa Serdar Soydan'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören'in;
Manisa Milletvekili Özgür Özel'in; Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin ve
Önder Matlı ile 8 Milletvekilinin; İzmir Milletvekili Aytun
Çıray'ın; Manisa Milletvekili Hasan Ören’in; Denizli Milletvekili
Mehmet Yüksel ve Çorum Milletvekili Cahit Bağcı ile 37
Milletvekilinin; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa
Milletvekili Sakine Öz'ün; Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili
İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin Benzer Mahiyetteki Kanun
Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkereleri (1/931, 2/115, 2/139, 2/158, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1236,
2/1242, 2/1245, 2/1248, 2/1258, 2/1260, 2/1301, 2/1302, 2/1345, 2/1350, 2/1364,
2/1372, 2/1383, 2/1414, 2/1422, 2/1426, 2/1431, 2/1437, 2/1442, 2/1488, 2/1496,
2/1498, 2/1506, 2/1514, 2/1516, 2/1525, 2/1540, 2/1595, 2/1652, 2/1655, 2/1657,
2/1677, 2/1688, 2/1716, 2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808,
2/1837, 2/1869, 2/1899, 2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963,
2/1983, 2/1997, 2/2000, 2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069,
2/2083, 2/2146, 2/2156, 2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191,
2/2192, 2/2198) (Devam)
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum:
Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına
Görüşülmekte
olan 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ile Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın; Konya
Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Yozgat
Milletvekili Sadir Durmaz ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili
İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili Mersin Milletvekili Mehmet
Şandır'ın; İstanbul Milletvekili Atila Kaya ve Milliyetçi
Hareket Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay
Vural'ın; Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve Milliyetçi Hareket
Partisi Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın;
Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup
Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın Benzer
Mahiyetteki Kanun Teklifleri ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Plan ve Bütçe Komisyonu
Başkanlığı Tezkerelerinin (1/931, 2/115, 2/139, 2/195,
2/282, 2/297, 2/298, 2/324, 2/368, 2/399, 2/434, 2/439, 2/453, 2/524, 2/528,
2/555, 2/601, 2/640, 2/689, 2/691, 2/798, 2/885, 2/896, 2/944, 2/1019, 2/1063,
2/1103, 2/1131, 2/1156, 2/1200, 2/1202, 2/1203, 2/1217, 2/1222, 2/1227, 2/1716,
2/1747, 2/1765, 2/1775, 2/1794, 2/1797, 2/1799, 2/1808, 2/1837, 2/1869, 2/1899,
2/1906, 2/1924, 2/1932, 2/1938, 2/1954, 2/1957, 2/1963, 2/1983, 2/1997, 2/2000,
2/2032, 2/2041, 2/2051, 2/2056, 2/2057, 2/2065, 2/2069, 2/2083, 2/2146, 2/2156,
2/2158, 2/2176, 2/2178, 2/2186, 2/2187, 2/2190, 2/2191, 2/2192, 2/219 138'inci
maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz
ve teklif ederiz.
Erkan Akçay (Manisa) ve
arkadaşları
MADDE 138- 6112
sayılı Kanunun geçici 4'üncü maddesinin ikinci fıkrası
aşağıdaki şekilde,
4'üncü
fıkrasındaki “üç ay" ibaresi "on iki ay" şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
"(2)
Sıralama ihalesinde karasal sayısal televizyon multipleks kapasitesi
tahsisine hak kazanan kuruluşlardan bir bölümüne, ihaledeki
sıraları ve analog kanal kapasitesi dikkate alınarak en fazla
iki yıl süreyle karasal sayısal yayının yanı sıra
analog televizyon yayını yapmalarına da imkân tanınır.
Tahsisi müteakip en geç iki yıllık süre sonunda analog karasal
televizyon yayınları ülke genelinde tümüyle
sonlandırılır ve analog karasal televizyon yayınları
durdurulur. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu da kendisine yapılan tahsisler
çerçevesinde ve Üst Kurulca verilen süre içinde karasal radyo ve televizyon yayınlarını
eski kullandığı kanal ve frekanslardan tahsis edilen kanal,
multipleks kapasitesi ve frekanslara taşır."
"(7) Ulusal karasal sayısal yayın
lisansları verilinceye kadar, 26 ncı maddenin sekizinci
fıkrasına göre kurulması gereken verici tesis ve işletim
şirketi, bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yayın
izni verilmiş olan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar
tarafından kurulabilir ve bu şirkete Üst Kurulca geçici yayın
iletim yetkisi verilebilir."
Yusuf Halaçoğlu (Kayseri) ve arkadaşları
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MEHMET YÜKSEL
(Denizli) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI NURETTİN
CANİKLİ (Giresun) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Önerge üzerinde Sayın Kayseri
Milletvekili Sayın Yusuf Halaçoğlu konuşacak.
Buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) – Sayın Başkan,
değerli arkadaşlar; şimdi, özellikle bu mahallî
basın-yayın organlarının bazıları uydu
kanalıyla, bazıları İnternet üzerinden yayın yapma
durumunda kalıyorlar ama bizim buradaki size asıl teklifimiz, demin
olduğu gibi, üç ay süre içerisinde kaldırma zorunluluğuna
karşılık, diyelim ki sürenin sona erdiği tarihten itibaren
mevsimsel sıkıntılar dolayısıyla üç ay içerisinde bu
tahsisi ortadan kaldırmaları mümkün olmayabilir ve
sıkıntılar doğar. Bu sebeple biz, mevsimsel
sıkıntıları göz önüne alarak sürenin üç ay olarak kısa
olacağını düşündüğümüzden bunun üç ay yerine on iki ay
şeklinde değiştirilmesi gerektiğini ifade ettik. Yani,
diyelim ki aralık ayında tahsis yapıldı ve özel medya
hizmet sağlayıcılarına da verici tesislerin
kaldırılması için bir süre tanındı ama o
şartlarda, özellikle birtakım bölgelerde ulaşımın da
zorluğunu göz önüne aldığınızda, üç ay bu tesislerin
kaldırılmasını, vericilerin
kaldırılmasını imkânsız kılar.
Dolayısıyla, bunun on iki aya yayılmasında fayda
vardır ve ancak ondan sonra yerine getirilebilir. Dolayısıyla,
bizim bu konudaki teklifimiz, yine sizin üç ay gibi bir süre içerisinde bunun
yerine getirilmemesi hâlinde yarın yeniden bir yasa teklifiyle
karşımıza geleceğinizdir, bunun olmaması için size bu
teklifte bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri, aslında medya
gruplarının halkın aydınlatılmasında ve
bilinçlendirilmesinde çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Basın ne
kadar hür ve özgür olursa aslında, demokrasi o ülkede o kadar iyi
şekilde yerleşir. Birtakım baskılar altında olan veya
imkânsızlıklar içerisinde haberciliklerini sürdürmeye
çalışanların… Ki mesela, şu an özellikle mahallî
televizyonlarda veya basında, gazetelerde tiraj meselesi ön plana
çıkarılmaktadır, Televizyon Üst Kurulu tarafından reklamlar
tahsis edilmektedir. Yani bir bölgede çıkarılan gazetenin
satış miktarı, kişisel, ferdî olarak satış
miktarı 500’ü aşarsa ancak ona belli miktarda reklam parası
tahsisi yapılmaktadır. Aslında bu, yerel basını ayakta
tutan en önemli hususlardan bir tanesidir. Ama, burada yine birçok numaralar
dönmektedir, birtakım kişiler aracılığıyla 500’ün
üzerinde bir satışa ulaşılmaktadır.
Ama, bir de bunun ötesinde şuna dikkat etmek
lazım: Mahallî basında bir de İnternet
yayıncılığı var yani bir gazetenin İnternet
yayıncılığı var. Şimdi, 500’ü belki
satış olarak geçemeyebilir ama İnternet
aracılığıyla ulaştığı ve bir yerde
satış olarak nitelendirebileceğimiz sayı 500’ün çok
üzerindedir, belki 2 bin bağlantısı vardır, üyesi
vardır. Bunların da göz önüne alınması gerekir bu reklam
tahsislerinde. Dolayısıyla, bunun bu şekilde göz önüne
alınması gerekir diye düşünüyorum.
Ama diğer taraftan şunu da ifade edeyim: Bu
tahsisler yani verici tesisleriyle ilgili tahsisler yapıldıktan
sonra, ilgili kuruluşların bu tahsisi en az iki yıl müddetle
muhafaza etmesine, eğer satacaksa iki yıldan sonra satmasına
izin verilmesi gerekir. Aksi takdirde, mesele biraz önce söylediğim rant
meselesine dönüşecektir ve hâliyle konu, sizin iyi niyetle de yapmak
istediğiniz konu çok farklı sonuçlara ulaşacaktır.
Dolayısıyla, tekrar ediyorum: Burada, bu tahsis
konularında satışı belli bir zaman dilimi sonrasında
yapma şartının da getirilmesi son derece önemlidir.
Diğer taraftan, TRT’nin, televizyonumuzun 6-7 tane
kanalı var. Şimdi, buraya vasıtalı vergiler,
vasıtasız vergiler tahsis edilmektedir yani hepimizin
harcadığı elektrikten, sudan tahsis yapılmaktadır. Ama
değerli arkadaşlar, bunu yapmakla aslında siz televizyona
sorumsuzluklar yüklüyorsunuz. Diğerleri gibi, diğer televizyonlar
gibi bunlar da reklam paylarından, ratinglerinden kendileriyle, kendi
yağlarıyla kavrulacakları bir hâle gelmelidir ve bunun için de
bu tahsisin kaldırılması gerekir.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından
alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler...
Kabul etmeyenler... Madde kabul edilmiştir.
Birleşime on dakika ara veriyorum.
Kapanma Saati: 03.26
ON DOKUZUNCU OTURUM
Açılma Saati: 03.30
BAŞKAN: Başkan Vekili Ayşe Nur BAHÇEKAPILI
KÂTİP ÜYELER: Fehmi KÜPÇÜ(Bolu), Muharrem IŞIK
(Erzincan)
-----0-----
BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin 137’nci Birleşiminin On Dokuzuncu Oturumunu
açıyorum.
639
sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine
devam edeceğiz.
Komisyon? Yok.
Ertelenmiştir.
Bundan sonra diğer işler için de Komisyonun
bulunamayacağı anlaşıldığından, alınan
karar gereğince kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen
diğer işleri sırasıyla görüşmek için, 9 Eylül 2014
Salı günü saat 14.00’te toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum;
iyi geceler, iyi tatiller diliyorum.
Kapanma Saati: 03.31